Türkiye'de Televizyon Dizilerinin “Eko”Sistemi
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
TÜRKİYE’DE TELEVİZYON DİZİLERİNİN “EKO”SİSTEMİ: ELEŞTİREL EKONOMİ POLİTİK BİR DEĞERLENDİRME ÇABASI Nihal Kocabay-Şener1 ve Ahmet Güçlü2 Özet Eğlence kavramı, eski çağlardan bu yana toplumların hayatında yer almıştır. Sanayi Dö- nemi ile eğlenceye yüklenen anlam pragmatize edilmiş ve işin başına arınarak dönüşün bir unsuru olarak görülmeye başlanmıştır. Özellikle kitle iletişim araçlarının gelişmeye başlaması ile birlikte kitlesel eğlence üretimi de artmıştır. Eğlence endüstrisinin ürettiği ürünler, zaman geçirme aracı olmanın yanı sıra aynı zamanda bir ideoloji taşıyıcısıdır. Bu nedenle ürünlerin kimler tarafından üre- tildiği ve dağıtıldığı, aynı zamanda kimlerin içerikleri şekillendirdiği eğlence endüstrisinde sorgu- lanması gereken konulardan biridir. Diğer yandan bir piyasayı oluşturan eğlence endüstrisi alanında piyasa da baskın olan kuruluşların var olup olmadığı da tektipleşmenin yaşanmaması için önemli unsurlardandır. Bu çalışma Türkiye’de yayıncılık yapan televizyonlarda yayınlanan dizilerin hangi yapım şirketleri tarafından üretildiğinin dağılımını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ayrıca yapım şirketleri dışında televizyon kanallarının da dağıtımcı olarak rollerini tartışmaya çalışan bu araştırmada, Mart 2018’de en yüksek reytinge sahip olan dizilerin arasından ilk 20 dizi seçilmiştir. Bu dizilerin hangi yapım şirketleri tarafından üretildiğinin belirlendiği çalışmada, şirketlerin hangilerinin daha fazla paya sahip olduğu ortaya konulmuştur. Araştırmanın sonucuna göre, dizi üretimi piyasası az alıcının ve çok sayıda satıcının bulunduğu bir piyasa modelidir yani çok sayıda yapım şirketi ancak az sayıda dizi alıcısı televizyon kanalı bulunmaktadır. Bu da tersine bir oligopol piyasa yapısı olan oligopson piyasayı ortaya çıkarmaktadır. İncelenen 20 dizi 13 yapım şirketi tarafından üretilmektedir. 7 yapım şirketi 2 tane dizi üretirken, 6 yapım şirketi 1 dizi üretmektedir. Piyasada faaliyet gösteren yapım şirketlerinin toplam sayısı göz önünde bulundurulduğunda bazı yapım şirketlerinin piyasada baskın olduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Televizyon Dizileri, Eleştirel Ekonomi Politik, Yapım Şirketleri ECO”SYTEM OF TELEVİSİON SERİES İN TURKEY: AN ASSESSMENT OF CRİTİCAL POLİTİCAL ECONOMY Abstract The term of entertainment has been a part of social life since ancient times. By Industrial Era the assigning a meanig for entertainmet has been seen in a pragmatical way which has been instrumentilised as a relaxing tool before geting of the work. Especially, after the developing mass media tools the production of entartainment has been growing as well. The productions of enter- tainment industry have not been only for leisure time activities but also have been a transmitter of an ideology. Therefore, one of the issues is that the question of who producs these produtions and who delibaretes them shoud be questioned and the queston of by whom the content of entertainment industry created shoul be questioned at the same time. Also whether there are dominant institutions that entartainment industry is dominated by them is signficant and it is important to prevent from stardadization. The study aims to reveal the variences of production companies of television series in Turkey. Also, the study tries to analyze the role of television canals which work as a disributer apart from production companies. Therefore, the scope of the study is the first twenty series that taken highest rating in March 2018. In this study, these series shows which company produced them, and which of them dominated the market. According to the study, the production of television series in- dustry is a model of less buyer then seller. In other words, there are plenty of productions company in the market contary to television canals that buyer of these series. This shows there is oligopsony model contrary to oligopoly model. 20 series have been analysed produced by 13 production com- panies. While 7 production companies has poduced 2 series, 6 production company has produced 1 Dr. Öğr. Üyesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü, [email protected] 2 Marmara Üniversitesi, Yüksek Lisans Öğrencisi, [email protected] TÜRKİYE’DE TELEVİZYON DİZİLERİNİN “EKO”SİSTEMİ: 281 ELEŞTİREL EKONOMİ POLİTİK BİR DEĞERLENDİRME ÇABASI 1 series. By considering number of production companies in market, can be claimed that there are some production companies dominate market. Key Words: Tv Series, Critical Political Economy, Production Companies Giriş Eğlence, genel bir tanım yapıldığı zaman bireylerin hoşça zaman geçirmesini sağlayan şey anlamına gelmektedir. Her kişinin farklı özellikler taşıdığını düşünürsek herkesin eğlence anlayışı- nın farklı olabileceği yargısına varmak mümkündür. Ancak endüstrileşmiş toplumla birlikte eğlence de kitlesel hale gelmiştir. Dolayısıyla bireyler aynı şeyleri izler, aynı şeyleri okur, aynı hobi faali- yetlerini yapar durumdadırlar. Çalışma dışı zamanın doldurulması ve çalışmadan yorgunlaşan beden ve zihnin dinlenmesi için farklı eğlence unsurları geliştirilmiştir. Fakat farklılıklar olsa da kitlelere hitap eden içerikler tüketiciye sunulmaktadır. Üretilen eğlence ürünlerinin içeriklerini belirleyenler üreticiler ve üretim sürecinde karar verme aşamasına dolaylı ya da dolaysız olarak dahil olanlardır. Her medya içeriğinde olduğu gibi, eğlence endüstrisi ürünleri de belirli bir ideolojiyi taşımaktadırlar. Bu ideoloji de ürünleri tasarla- yanlar tarafından belirlenmektedir. Eğer eğlence endüstrisi piyasasında baskın olan gruplar varsa içeriklere ve dolayısıyla izlerkitleye hem kendi ideolojilerini yansıtacaklardır hem de artı değeri onlar edineceklerdir. Türkiye’de televizyon dizisi sektörü hızla ilerleyen bir pazarı oluşturmaktadır. Bu pazar sadece Türkiye ile sınırlı kalmamakta aynı zamanda dünyaya da açılmaktadır. Televizyon dizileri en zahmetsiz ve en ekonomik biçimde eğlenceye ulaşma araçlarından birini oluşturmaktadır. Diziler, televizyonun en çok izlendiği zaman dilimi olarak tanımlanan prime-time zaman aralığında yayın- lanır. Bu zaman aralığı reklamverenler için de önemli zamanlardan birini oluşturmaktadır ve ayrıca dağıtımcı olan televizyon kuruluşu için de reytingi yüksek bir programın prime-time’da yayınlan- ması onun gelirlerini arttırması anlamına gelir. O halde dizileri üreten yapım şirketleri beklenen bu ilgiyi karşılama baskısı altındadır. Eğlence endüstrisi kollarından biri olan dizi sektörününün yapım şirketi, izlerkitle, yayıncı kuruluş ve reklamveren arasında kurulmuş olan bir dörtgenden oluştuğunu söylemek mümkündür. Bu çalışma Türkiye’de yayıncılık yapan televizyonlarda yayınlanan dizilerin hangi yapım şirketleri tarafından üretildiğinin dağılımını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ayrıca yapım şirketleri dışında televizyon kanallarınının da dağıtımcı olarak rollerini tartışmaya çalışan bu araştırmada, Mart 2018’de en yüksek raytinge sahip olan dizilerin arasından ilk 20 dizi seçilmiştir. Bu dizilerin hangi yapım şirketleri tarafından üretildiğinin belirlendiği çalışmada, şirketlerin hangilerinin daha fazla paya sahip olduğu ortaya konulmuştur dizilerin tüketici üretiminde aldığı role de değinmekte- dir. Eleştirel ekonomi politik bağlamda değerlendirilen konu, üretici ve dağıtıcı üzerine odaklanır- ken, dizi sektörü üzerindeki reklamveren yönlendirmesini de tartışmaktadır. 1. Eğlence ve Eğlence Endüstrisi Kavramı İnsanların eğlenceye olan ihtiyaçlarının izini çok eski dönemlere kadar sürmek mümkün- dür. Küçük topluluklar halinde organize edilenlerden kitleler için üretilen içeriklere kadar geniş bir yelpazeyi içine alır eğlence. Ancak bu çalışmanın gereği olarak endüstrileşmiş olan eğlencenin üzerine yoğunlaşılmaktadır. Bu başlık altında eğlence ve eğlence endüstrisi tanımlamaları yapılırken aynı zamanda günümüz toplumlarında eğlencenin rolü üzerinde de durulacaktır. Öncelikle kavramın etimolojisi üzerinde durulacak olursa şunlarla karşılaşılır: İngilizce en- tertainment, 1530’lu yıllarda, bir hizmetlinin desteklenmesine karşı tedbir; sosyal davranış biçimi olarak kullanılırken 1610’lar sonra birinin eğlenmesi, 1727’den sonra ise umumi gösteri ya da temsil eğlendirmek, neşelendirmek anlamında kullanılmaya başlanmıştır (Online Etymology Dictionary). Türkçe’de ise eğlenmek, Eski Türkçe ilinçü, ‘ilin-mek’ yani takılmak kelimesinden gelmektedir. Kelimenin anlam alanı ise şunlardan oluşmaktadır: Eğlenmek işi; eğlendiren, neşeli ve hoş vakit geçirten şey, seyir; neşeli ve hoş vakit geçirilen toplantı, alem. Diğer yandan eğlenmek ise (zevk ve neşe veren şeylerle) hoşça vakit geçirmek; oyalanmak, durmak, eğleşmek, beklemek, kalmak; bir kimsenin kusurlu veya zayıf noktasını bulup alay etmek, zevklenmek, istihza etmek anlamını sunmaktadır (Ayverdi, 2011: 825-826). Demek ki eğlence için bireylere ya da toplumlara hoş ve neşeli zaman geçirmelerini, oyalanmalarını sağlayan ve böylece günlük hayattan kaçışı sağlayarak düşünceden ıraklaştıran bir unsur olduğunu söylemek mümkündür. Adorno’ya göre (2011: 78) eğ- lence, toplumun savunmasından başka bir şey değildir. Eğlenmek, hemfikir olmaktır. Bu da ancak eğlence kendini toplumsal sürecin bütününden soyutlayıp aptallaştırırsa mümkündür. Bunun için en başından bu yana, en önemsiz yapıtların bile kaçınılmaz olarak bulundukları iddiadan vazgeçmek ULUSLARARASI İLETİŞİMDE YENİ YÖNELİMLER KONFERANSI EĞLENCE ve ÜRÜN YERLEŞTİRME NİHAL KOCABAY-ŞENER ve AHMET GÜÇLÜ 282 gerekir: tüm kısıtlılığıyla bütünü yansıtma iddiasından. Eğlenmek her zaman bir şey düşünmemek, gösterildiği yerde bile acıyı unutmak demektir. Bunun temelinde yatan şey, güçsüzlüktür.