T.C. ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ YAYINI NO: 3090 AÇIKÖ⁄RET‹M FAKÜLTES‹ YAYINI NO: 2012

ÇA⁄DAfi TÜRK DÜNYASI

Yazarlar Dr. ‹brahim KALKAN (Ünite 1, 5, 6) Dr. Liaisan fiAH‹N (Ünite 2) Doç.Dr. ‹brahim Ethem ATNUR (Ünite 3) Prof.Dr. Fethi GED‹KL‹ (Ünite 4) Prof.Dr. Ahmet KANLIDERE (Ünite 7) Doç.Dr. Mehmet Seyfettin EROL (Ünite 8) Doç.Dr. ‹lyas KEMALO⁄LU (Ünite 9, 10)

Editörler Prof.Dr. Ahmet KANLIDERE Doç.Dr. ‹lyas KEMALO⁄LU

ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ Bu kitab›n bas›m, yay›m ve sat›fl haklar› Anadolu Üniversitesine aittir. “Uzaktan Ö¤retim” tekni¤ine uygun olarak haz›rlanan bu kitab›n bütün haklar› sakl›d›r. ‹lgili kurulufltan izin almadan kitab›n tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay›t veya baflka flekillerde ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz.

Copyright © 2014 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic tape or otherwise, without permission in writing from the University.

UZAKTAN Ö⁄RET‹M TASARIM B‹R‹M‹

Genel Koordinatör Doç.Dr. Müjgan Bozkaya

Genel Koordinatör Yard›mc›s› Yrd.Doç.Dr. ‹rem Erdem Ayd›n

Ö¤retim Tasar›mc›s› Yrd.Doç.Dr. Alper Tolga Kumtepe

Grafik Tasar›m Yönetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uçar Ö¤r.Gör. Cemalettin Y›ld›z Ö¤r.Gör. Nilgün Salur

Grafikerler Ayflegül Dibek Ufuk Önce

Ölçme De¤erlendirme Sorumlusu Ö¤r.Gör. Gülcan Ergün

Kitap Koordinasyon Birimi Uzm. Nermin Özgür

Kapak Düzeni Prof. Tevfik Fikret Uçar Ö¤r.Gör. Cemalettin Y›ld›z

Dizgi Aç›kö¤retim Fakültesi Dizgi Ekibi

Ça¤dafl Türk Dünyas›

ISBN 978-975-06-1734-8

1. Bask› Bu kitap ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ Web-Ofset Tesislerinde 3.000 adet bas›lm›flt›r. ESK‹fiEH‹R, fiubat 2014 ‹çindekiler iii

‹çindekiler

Önsöz ...... ix

Sovyet Döneminde Orta Asya ...... 2 1. ÜN‹TE XX. YÜZYIL BAfiINDA ORTA ASYA...... 3 SOVYETLER B‹RL‹⁄‹’N‹N KURULMASI (1917-1922) ...... 5 Orta Asya’da Sovyet Hâkimiyetinin Kurulmas› ...... 7 ORTA ASYA’DA ULUSAL CUMHUR‹YETLER‹N OLUfiTURULMASI ...... 9 ORTA ASYA’DA UYGULANAN SOVYET POL‹T‹KALARI ...... 12 Siyasi Alanda Sovyetlefltirme ...... 12 Kültürel Alanda Sovyetlefltirme ...... 13 Ekonomik Alanda Sovyetlefltirme...... 16 TÜRK CUMHUR‹YETLER‹N‹N BA⁄IMSIZ OLMASI...... 19 Özet...... 21 Kendimizi S›nayal›m...... 23 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 24 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 24 Yararlan›lan Kaynaklar...... 25

Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi ...... 26 2. ÜN‹TE EK‹M 1917 DEVR‹M‹ SONRASINDA ‹D‹L-URAL BÖLGES‹ ...... 27 SOVYET ‹KT‹DARININ ‹LK ON YILI ...... 31 ‹ç Savafl Dönemi ve Savafl Komünizmi Politikalar›: 1917-1921...... 32 ‹dil-Ural Bölgesinde Açl›k: 1921-1922...... 32 1920’li Y›llarda Ekonomik, Siyasal ve Toplumsal Yaflam ...... 33 1920’li Y›llarda Kültürel Yaflam ...... 34 1920’li Y›llarda Milletler Politikas› ...... 35 1930’LU YILLAR...... 37 Sovyet Tarz› Modernleflme: Sanayileflme ve Kollektiflefltirme ...... 38 Büyük Terör ...... 39 Milletler Politikas›nda K›r›lma...... 39 1930’lu Y›llarda Kültür ve Sanat Yaflam›...... 40 ‹K‹NC‹ DÜNYA SAVAfiI DÖNEM‹ VE SONRASI...... 41 Savafl›n ‹dil-Ural Bölgesindeki Etkileri ...... 41 Sovyet Tarih Anlay›fl›nda De¤iflim ve Bunun Tatarlara Yans›mas› ...... 43 Savafl Sonras› Y›llar› ...... 44 GEÇ SOVYET DÖNEM‹ ...... 44 “Buzlar›n Erimesi” Süreci: 1953-1964 ...... 44 Durgunluk Dönemi: 1964-1985 ...... 45 Geç Sovyet Döneminde ‹dil-Ural Bölgesinin Ekonomisi...... 46 Geç Sovyet Döneminde Milletler Politikas› ...... 47 Perestroyka Dönemi (1985-1991) ve ‹dil-Ural’daki Etkileri ...... 48 iv ‹çindekiler

Özet...... 50 Kendimizi S›nayal›m...... 52 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 53 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 53 Yararlan›lan Kaynaklar...... 54

3. ÜN‹TE Sovyet Azerbaycan’›...... 56 XX. YÜZYIL BAfiINDA AZERBAYCAN ...... 57 Kafkasya ...... 57 Transkafkasya Komiserli¤i (Zakavkom)...... 58 AZERBAYCAN HALK CUMHUR‹YET‹ (1918-1920)...... 60 AZERBAYCAN SOVYET SOSYAL‹ST CUMHUR‹YET‹...... 63 Ekonomi...... 67 Karaba¤ Meselesi ...... 67 SOVYET AZERBAYCAN’INDA KÜLTÜR HAYATI...... 69 Ah›ska Türkleri ...... 72 Özet...... 74 Kendimizi S›nayal›m ...... 75 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 76 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 76 Yararlan›lan Kaynaklar...... 77

4. ÜN‹TE Azerbaycan Cumhuriyeti...... 80 AZERBAYCAN’IN BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ ...... 81 Yeniden Ba¤›ms›zl›k ...... 83 ‹ç Politika...... 85 BA⁄IMSIZLIK SONRASI GEL‹fiMELER ...... 85 Devlet Yönetim Sistemi...... 85 ‹ktisadi Geliflmeler...... 87 Küresel Güçlerle ‹liflkiler ...... 88 E⁄‹T‹M VE KÜLTÜR HAYATI...... 90 E¤itim Sistemi ...... 90 Alfabe ve Dil Meselesi ...... 91 Tarih Yaz›c›l›¤›...... 92 Edebiyat ...... 93 Bas›n ...... 93 Müzik, Resim ve Mimarl›k ...... 94 TÜRK‹YE ‹LE ‹L‹fiK‹LER...... 96 Özet...... 99 Kendimizi S›nayal›m...... 100 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 101 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 101 Yararlan›lan Kaynaklar...... 103 ‹çindekiler v

Kazakistan Cumhuriyeti ...... 104 5. ÜN‹TE BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ ...... 105 ‹Ç POL‹T‹KA ...... 111 Devlet Yönetim Sistemi...... 111 Etnik Meseleler ...... 112 ‹KT‹SAD‹ GEL‹fiMELER ...... 115 DIfi ‹L‹fiK‹LER ...... 117 Küresel Güçlerle ‹liflkiler ...... 118 Rusya ile ‹liflkiler...... 118 Çin ile ‹liflkiler ...... 119 Amerika Birleflik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birli¤i ile ‹liflkiler ...... 120 Türkiye ile ‹liflkiler ...... 121 KÜLTÜREL GEL‹fiMELER ...... 123 Alfabe-Dil...... 123 Tarih Yaz›c›l›¤›...... 124 E¤itim Sistemi ...... 126 Edebiyat ...... 127 Bas›n ...... 129 Özet ...... 130 Kendimizi S›nayal›m ...... 132 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 133 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 133 Yararlan›lan Kaynaklar...... 134

K›rg›zistan Cumhuriyeti...... 136 6. ÜN‹TE BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ ...... 137 ‹Ç POL‹T‹KA...... 142 Devlet Yönetim Sistemi...... 142 Etnik Meseleler ...... 143 ‹KT‹SAD‹ GEL‹fiMELER ...... 144 DIfi ‹L‹fiK‹LER ...... 146 Küresel Güçlerle ‹liflkiler ...... 146 Rusya ile ‹liflkiler ...... 146 Çin ile ‹liflkiler ...... 147 ABD ile ‹liflkiler...... 148 Türkiye ile ‹liflkiler ...... 149 KÜLTÜREL GEL‹fiMELER ...... 150 Alfabe-Dil...... 150 Tarih Yaz›c›l›¤›...... 152 E¤itim Sistemi ...... 154 Edebiyat ...... 154 Bas›n ...... 156 Özet ...... 158 vi ‹çindekiler

Kendimizi S›nayal›m ...... 160 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 161 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 161 Yararlan›lan Kaynaklar...... 162

7. ÜN‹TE Özbekistan Cumhuriyeti...... 164 ÖZBEK‹STAN: GENEL B‹LG‹LER ...... 165 Co¤rafya...... 165 Nüfus...... 165 Etnik Gruplar...... 166 Karakalpakistan ...... 166 SOVYET DÖNEM‹NDE ÖZBEK‹STAN...... 167 Ceditçi Kuflak (1924-1938)...... 167 Stalinci Kuflak Liderler ...... 168 fieref Raflidov Dönemi (1959-83)...... 168 SOSYAL VE KÜLTÜREL DÖNÜfiÜM ...... 169 Milliyetler Politikas› ...... 169 Dil Siyaseti ...... 170 Sovyet Tarih Yaz›m› ...... 170 Sovyetlerin Edebiyat Siyaseti ...... 171 Kad›nlar›n Sosyal Hayata Kat›lmas› ...... 173 BA⁄IMSIZLIK SONRASI GEL‹fiMELER...... 174 Kerimov Dönemi...... 174 D›fl ‹liflkiler...... 177 Rusya ve ABD ile ‹liflkiler...... 177 Türkiye ile ‹liflkiler ...... 178 Ekonomi...... 180 Pamuk Siyaseti ve ‹ktisadi Ba¤›ml›l›k ...... 180 Özbekistan’›n ‹ktisat Siyaseti ...... 181 ‹ktisadi Sorunlar ...... 181 BA⁄IMSIZLIK DÖNEM‹ KÜLTÜR HAYATI ...... 182 Sovyet Miras› ve De¤iflmeler ...... 182 Latin Alfabesine Geçifl ...... 184 Yeni Tarih Yaz›m› ...... 185 Rus Kültürünün Gerilemesi ...... 185 Bas›n ve Yay›n Hayat› ...... 186 Edebiyat ...... 186 Özet...... 187 Kendimizi S›nayal›m...... 189 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 190 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 190 Yararlan›lan Kaynaklar...... 191 ‹çindekiler vii

Türkmenistan Cumhuriyeti...... 192 8. ÜN‹TE BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ ...... 193 Co¤rafya ve Nüfus...... 193 Sovyet Yönetiminden Ba¤›ms›zl›¤a...... 194 ‹Ç POL‹T‹KA...... 195 Siyasi ve ‹darî Yap›land›rma...... 195 Türkmenbafl› Dönemi (1985-2006)...... 196 Berdimuhammedov Dönemi ...... 198 Ekonomi ...... 199 DIfi ‹L‹fiK‹LER ...... 199 Türkmenistan’›n Küresel Güçlerle ‹liflkileri ...... 200 Rusya ile ‹liflkiler...... 200 ABD ile ‹liflkiler...... 201 Avrupa Birli¤i ile ‹liflkiler...... 202 Çin ile ‹liflkiler ...... 202 Türkiye ile ‹liflkiler ...... 203 KÜLTÜR HAYATI ...... 204 Sovyet Dönemi ve Sonras›ndaki Geliflmeler ...... 204 E¤itim Sistemi ...... 204 Bas›n ve Medya...... 205 Edebiyat ...... 206 Tarih Yaz›m› ...... 207 Sanat ve Folklor ...... 207 Dinî Hayat ...... 208 Özet ...... 209 Kendimizi S›nayal›m ...... 210 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 211 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 212 Yararlan›lan Kaynaklar...... 213

Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz 9. ÜN‹TE Cumhuriyetleri...... 214 TATAR‹STAN CUMHUR‹YET‹ ...... 215 Tataristan’›n Statüsü ...... 215 Tataristan Co¤rafyas› ve Nüfusu...... 216 Tataristan Ekonomisi ...... 217 Putin’in Merkeziyetçi Politikas› ve Tataristan’a Etkileri ...... 217 Kazan-Moskova Hatt›ndaki Baz› Sorunlar: Nüfus Say›m› ve Alfabe Meselesi ...... 218 D›fl Münasebetler ve Türkiye ile Gelifltirilen ‹flbirli¤i ...... 219 Tataristan’da E¤itim, Kültür ve Sanat ...... 220 viii ‹çindekiler

BAfiKURD‹STAN CUMHUR‹YET‹ ...... 223 Baflkurdistan’›n Statüsü ve Siyasi Geliflmeler ...... 223 Baflkurdistan Co¤rafyas›, Nüfusu ve Ekonomisi...... 224 Tatar-Baflkurt Sorunu ...... 225 Baflkurdistan’da E¤itim, Kültür ve Sanat ...... 226 ÇUVAfi CUMHUR‹YET‹ ...... 227 KIRIM ÖZERK CUMHUR‹YET‹ ...... 228 GAGAVUZYA ÖZERK BÖLGES‹ ...... 232 Özet...... 234 Kendimizi S›nayal›m...... 236 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 237 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 237 Yararlan›lan Kaynaklar...... 238

10. ÜN‹TE Sibirya ve Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetler ve Do¤u Türkistan ...... 240 S‹B‹RYA’DAK‹ ÖZERK TÜRK CUMHUR‹YETLER‹ ...... 241 Saha Cumhuriyeti (Yakutistan) ...... 241 Altay Cumhuriyeti ...... 243 Hakasya Cumhuriyeti ...... 245 Tuva Cumhuriyeti ...... 246 Sibirya’daki Di¤er Türk Topluluklar› ...... 248 KUZEY KAFKASYA’DAK‹ TÜRK TOPLULUKLARI ...... 249 Kumuklar ...... 249 Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti ...... 250 Kabardin-Balkar Cumhuriyeti ...... 251 Nogay Bölgesi ...... 252 DO⁄U TÜRK‹STAN (S‹NCAN UYGUR ÖZERK BÖLGES‹) ...... 253 Özet...... 256 Kendimizi S›nayal›m...... 257 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 258 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 258 Yararlan›lan Kaynaklar...... 259 Önsöz ix

Önsöz

Türk dünyas›n›n Türkiye’den alg›lanmas›ndaki temel sorun, bu konudaki duy- gusal yaklafl›mlard›r. 1991 öncesinde Türk dünyas› Türkiye insan›na kapal› oldu- ¤u için, bu konudaki bilgilerin ço¤u noksand› ve ço¤unlukla gerçek durumu yan- s›tm›yordu. Türk araflt›rmac›lar›n Sovyetler Birli¤i’nde yaz›lan eserlere ulaflmas› imkâns›z gibiydi. Herfleyden önce dil engeli vard›; eserlerin ço¤u Rusça ve yerel dillerde yaz›lm›flt›. Oralardan gelen ayd›nlar ve bilim adamlar› kufla¤› bu dünya- dan göçtükten sonra Türk dünyas› hakk›ndaki bilgilerimiz gerilemeye ve giderek bir efsane halini almaya bafllad›. Sovyetler da¤›ld›ktan ve Türk cumhuriyetleri ba¤›ms›zl›klar›n› kazand›ktan sonra onlar› tan›yan ilk devlet Türkiye oldu. Türkiye’nin bu cesur davran›fl›nda uzun y›llardan beri Orta Asya Türklerine duyulan sevgi ve özlemin rolü büyüktü. Maalesef, daha sonraki iliflkilere de bu duygusal yaklafl›m damgas›n› vurdu. Orta Asya cumhuriyetlerinin kültürel alt yap›s›n› ve mevcut durumunu anlamadan at›- lan ad›mlar kal›c› olmad›. Ba¤›ms›z Türk cumhuriyetlerinin bugünkü durumlar›n› de¤erlendirirken onla- r›n Sovyet döneminde maruz kald›klar› asimilasyonu ve bunun günümüze yans›- yan etkilerini anlamak gerekir. Türk halklar› bu dönemde Ruslarla baz› ortak al›fl- kanl›klar edindiler; bilim dili olarak Rusçay› tan›d›lar ve ilmî eserlerini bu dille yazd›lar. Ruslar›n e¤lence ve merasimlerini bir dereceye kadar benimsediler; on- larla aralar›nda belli bir kültür ortakl›¤› peyda oldu. Sovyetlefltirme politikalar›n›n etkisiyle, her bir boy farkl› milliyet bilinci ve edebi dil gelifltirdi. Sovyetlerin ayr›fl- t›r›c› siyaseti de Türk halklar› üzerinde etkili oldu; Özbek, Kazak, Türkmen ve K›r- g›z adlar›n› milli kimlik olarak benimsediler. Uzun y›llar Sovyet egemenli¤inde yaflayan Türk halklar›n›n benliklerinde olu- flan farkl›l›¤› anlamak için, onlar›n bu süre içinde muhatap olduklar› tesirleri iyi bilmek, zaman içinde oluflan kültür de¤iflmelerini do¤ru alg›lamak icap eder. ‹fl- te, bu kitapta Sovyet döneminde ve sonras›nda Türk halklar›n›n etnik yap›lanma- lar›, lisanî durumlar›, tarihî ve iktisadi geliflimleri incelendi. Kitab›n ilk üç ünitesin- de Orta Asya’da, ‹dil-Ural bölgesinde ve Kafkasya’da yaflayan Türk halklar›n›n Sovyet dönemindeki toplumsal de¤iflmeleri ele al›nd›. Bunu izleyen 7 ünitede, ba- ¤›ms›zl›k sonras›nda Azerbaycan, Orta Asya Türk cumhuriyetleri, Tatar, Baflkurt, K›r›m, Sibirya, Kafkasya ve Çin’deki (Do¤u Türkistan) özerk cumhuriyetlerde or- taya ç›kan geliflmeler de¤erlendirildi. Yo¤un bir çal›flmayla kitab›n en güzel bir flekilde haz›rlanmas› için titizlik gös- teren de¤erli meslektafllar›m›za samimi teflekkürlerimizi sunar›z. Ayr›ca, kitaptaki haritalar› haz›rlamak suretiyle önemli bir noksan› tamamlayan Dr. ‹brahim Kal- kan’a teflekkür ederiz.

Editörler Prof.Dr. Ahmet KANLIDERE Doç.Dr. ‹lyas KEMALO⁄LU ÇA⁄DAfi TÜRK DÜNYASI 1 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Orta Asya ve Türkistan terimleri ile hangi co¤rafi bölgenin kastedildi¤ini N aç›klayabilecek, Sovyetler Birli¤i’nin kurulufl tarihi ve Türk cumhuriyetlerinin Sovyet hâkimi- N yetine girme sürecini de¤erlendirebilecek, N Ça¤dafl Orta Asya devletlerinin s›n›rlar›n›n nas›l olufltu¤unu tan›mlayabilecek, N Orta Asya’da yürütülen Sovyet politikalar›n› ve etkilerini de¤erlendirebilecek, N Türk cumhuriyetlerinin nas›l ba¤›ms›z oldu¤unu aç›klayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• Orta Asya • K›rg›z SSC • Türkistan • Karakalpak ÖSSC • Özbek SSC • Sovyet insan› • Kazak SSC • Kollektiflefltirme • Türkmen SSC • Hücum

‹çindekiler

• XX. YÜZYIL BAfiINDA ORTA ASYA • SOVYETLER B‹RL‹⁄‹’N‹N KURULMASI (1917-1922) • ORTA ASYA’DA ULUSAL Sovyet Döneminde CUMHUR‹YETLER‹N Ça¤dafl Türk Dünyas› Orta Asya OLUfiTURULMASI • ORTA ASYA’DA UYGULANAN SOVYET POL‹T‹KALARI • TÜRK CUMHUR‹YETLER‹N‹N BA⁄IMSIZ OLMASI Sovyet Döneminde Orta Asya

XX. YÜZYIL BAfiINDA ORTA ASYA Orta Asya bölgesi, Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›n›n ard›ndan Türkiye ve dünya gündeminde özgün bir co¤rafi ve siyasi kategori haline geldi. Orta Asya, 1991 y›- l›ndan önce Sovyetler Birli¤i’nin bir parças› olarak ele al›n›yordu. Bilim insanlar› ve araflt›rmac›lar Orta Asya’y› çok genel Sovyet politikalar› içerisinde bir alt bölüm olarak ele almay› daha uygun buldu. Örne¤in Orta Asya’da e¤itim konusu ya da tar›m politikas› meseleleri Sovyet uygulamalar›n›n bir uzant›s› olarak düflünülüyor- du. Sadece Orta Asya’ya özgü çal›flmalar az›nl›ktayd›. Dünyadaki Orta Asya uz- manlar› say›labilecek kadar azd›. Ancak Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›yla birlikte Orta Asya bölgesi sahip oldu¤u do¤al kaynaklar ve stratejik konumu dolay›s›yla popüler hale geldi. Tüm dünyadan araflt›rmac›lar bölgeye ak›n etti. Pek çok bilim- sel çal›flma yay›nland›, birçok toplant› ve etkinlik gerçeklefltirildi. Böylelikle Orta Asya bölgesi, ba¤›ms›z ve özgün bir araflt›rma konusu haline geldi. Harita 1.1 Modern Orta Asya’da ba¤›ms›z cumhuriyetler (2013).

Kaynak: ‹brahim Kalkan, Kazakistan’da Siyasi Modernleflmenin Kökenleri 1822- 1920 (‹stanbul, 2013). 4 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Fakat Orta Asya’n›n co¤rafi s›n›rlar›n›n tam olarak neresi oldu¤u halen tart›flma- l› bir konudur. Orta Asya’n›n s›n›rlar› ayn› zamanda siyasi anlamlar ifade eden bir kavram oldu¤u için tarihsel süreç içinde de¤ifliklikler göstermifltir. Yani Orta Asya dendi¤inde, XV. yüzy›lda farkl›, XX. yüzy›lda daha farkl› yerler anlafl›lmaktayd›. Bu nedenle Sovyet döneminde Orta Asya’n›n neresi oldu¤u konumuz aç›s›ndan önem kazanmaktad›r. Günümüzde Orta Asya dendi¤i zaman Kazakistan, K›rg›zistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan cumhuriyetlerinin kapsad›¤› co¤rafi alan akla gelmek- tedir. Bu durumun nedeni bölgedeki Rus ve Sovyet politikalar›n›n tarihsel etkileri- dir. Yani Orta Asya tabirinin günümüzde bu befl cumhuriyetle s›n›rland›r›lm›fl ol- mas› özellikle Sovyet politikalar›n›n bir sonucudur. Tarihsel ve kültürel aç›lardan bak›ld›¤›nda Orta Asya’n›n asl›nda çok daha ge- nifl bir co¤rafyay› kapsamas› gerekmektedir. Yani e¤er Asya k›tas›n›n ortas› kas- tediliyorsa Mo¤olistan ve Do¤u Türkistan’dan bafllayarak kuzey Afganistan ve kuzey ‹ran’› da kapsayacak biçimde Hazar denizinde son bulan genifl co¤rafi bölge Orta Asya olarak tan›mlanabilir. Bu co¤rafya düflünüldü¤ünde en bask›n tarihsel ve kültürel unsur bu bölgedeki Türk varl›¤› olacakt›r. Bilindi¤i gibi Türk- lerin anayurdu Orta Asya’d›r. Türkler Orta Asya’da tarih sahnesine ç›km›fllar ve bu bölgede kendilerine özgü bir medeniyet kurmufllard›r. Yaflay›fl, gelenek ve özellikle dil bak›m›ndan yak›n komflular› Çinliler, Mo¤ollar ve ‹ranl›lardan farkl› bir kültür gelifltirmifllerdir. Bu nedenle söz konusu bölgeye ayn› zamanda Tür- kistan ad› da verilmifltir. Türkistan ve Turan: Türkistan, Türk memleketi, Türklerin yaflad›¤› yer anlam›na gelmektedir. Türk- Türkistan kelimesi “Türklerin ler bir siyasi güç olarak ortaya ç›kt›klar› VI. yüzy›ldan itibaren söz konusu bölgede yaflad›¤› ülke” anlam›na gelmektedir. Bu bölgeye ‹ran devletler kurdu ve bölge nüfusunun büyük oranda Türkleflmesini sa¤lad›. Göktürk- yaz›l› kaynaklar›nda Turan lerden Selçuklu ‹mparatorlu¤u’na kadar yaklafl›k alt› yüzy›l boyunca tüm Orta Asya da deniyordu. Asya’da hâkim olan iki gücü temsilen ‹ran- bölgesinde birçok Türk devleti hüküm sürdü. Fakat zamanla Rusya ve Çin’in bölge- Turan karfl›laflt›rmas› Farsça de hâkim olmas› sonucunda Türkistan bölgesi ikiye ayr›ld›. Çin hâkimiyeti alt›nda kaynaklarda s›kça kullan›l›yordu. Sonraki kalan bölüme Do¤u Türkistan, Rusya hâkimiyetinde kalan bölgeye ise Bat› Türkis- y›llarda Turan yerine tan ad› verildi. Bat› Türkistan’a ayn› zamanda Rus Türkistan’› da denilmifltir (Bahar, Türkistan ad› kullan›lmaya 1994). Günümüzde kullan›m› gittikçe zay›flayan Türkistan sözcü¤ü Ruslar taraf›n- bafllad› ve günümüze kadar ulaflt›. Ayr›ca Türklerin yurdu dan resmî olarak da kullan›ld›. Bugünkü Türkmenistan, Özbekistan, K›rg›zistan ve hakk›nda en eski bilgileri XI. Tacikistan’› kapsayan bölge Çarl›k Rusyas› zaman›nda resmen Türkistan Genel Va- yüzy›lda yaz›lm›fl olan Kaflgarl› Mahmud’un Divanu lili¤i ad› alt›nda yönetildi. Kazak bozk›rlar› ise Bozk›r Genel Valili¤i kapsam›nda yer Lugati’t-Türk adl› ünlü ald›. Yani Orta Asya bölgesi Rus idaresi alt›nda Bozk›r ve Türkistan bölgeleri olmak sözlü¤ünden ö¤renebilmekteyiz. üzere ikiye bölündü. Bu uygulama Sovyet dönemindeki tasnifi etkiledi. Rusya ‹mparatorlu¤u’nun mirasç›s› konumundaki Sovyetler Birli¤i döneminde Orta Asya tabiri ile eski Türkistan Genel Valili¤i topraklar› kastediliyordu. Ancak tarihsel ve kültürel olarak Kazak bozk›rlar› bu bölgenin bir parças› konumunda ol- du¤u için her iki co¤rafi bölge devaml› surette birlikte söylenmifltir. Sonuçta “Orta Asya ve Kazakistan” tabiri sanki birleflik bir terim gibi birbirinden ba¤›ms›z kulla- n›lamaz hale gelmifltir. ‹flte bu birliktelik günümüzdeki ça¤dafl kullan›m›n temelini oluflturdu. Yani art›k Orta Asya denildi¤inde anlafl›lan befl cumhuriyetin kapsad›¤› alan Sovyet dönemindeki Orta Asya ve Kazakistan terimine tekabül etmektedir. Özetle, ça¤dafl Orta Asya bölgesi co¤rafi olarak Kazakistan, K›rg›zistan, Özbe- kistan, Türkmenistan ve Tacikistan’dan oluflan bölgedir. Bu cumhuriyetler aras›n- da yer alan Tacikistan etnik ve kültürel olarak di¤er Türk dilli cumhuriyetlerden ayr›lmaktad›r. Bu nedenle Türkiye’de Orta Asya denince dört Türk cumhuriyeti ak- la gelmektedir. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

1. Ünite - Sovyet Döneminde Orta Asya 5 SORU S ORU

Tacikistan, Türk cumhuriyeti olarak kabul edilmemektedir. Tacikler etnikD‹KKAT yap›, dil ve kül- D‹KKAT tür olarak ‹ran’a daha yak›n olup Farsçan›n bir lehçesini konuflmaktad›rlar.

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Sovyetler Birli¤i döneminde siyasi, ekonomik ve kültürel politikalar aç›s›ndan tüm Orta Asya bölgesini etkileyen özel uygulamalar gerçeklefltirildi. Avrupa ve As- ya’da pek çok halk› bünyesinde bar›nd›ran Sovyetler Birli¤i yönetimiAMAÇLARIMIZ genel politi- AMAÇLARIMIZ kalar yan›nda Orta Asya bölgesine özel uygulamalar da gelifltirdi. Yani SovyetlerNN Birli¤i için Orta Asya sadece befl özerk cumhuriyetin toplam› anlam›na gelmiyor- du. Tarihsel, ekonomik ve özellikle kültürel olarak daha fazlas›n›K‹TAP ifade ediyordu. K‹TAP Bu bölge nüfusunun büyük k›sm›n› Türk dilli halklar oluflturdu¤u için tarih ve kül- tür alanlar›nda bir birliktelikten sözetmek mümkündür. Bir di¤er deyiflle Kazaklar, K›rg›zlar, Özbekler ve Türkmenlerin dil, din ve kültür alanlar›ndaTELEV‹ZYON pek çok ortak TELEV‹ZYON birleflme ya da en az›ndan yak›nlaflma noktalar› mevcuttu. Bu nedenle Sovyet yö- netimi baz› konularda her bir cumhuriyet için ayr› siyasetler oluflturmak yerine Or- ta Asya bölgesine has politikalar gelifltirdi. ‹NTERNET ‹NTERNET Bu bölümün as›l konusu Sovyetler Birli¤i yönetiminin Orta Asya bölgesinde uy- gulamaya koydu¤u politikalar ve bunlar›n neticesinde Orta Asya’y› dönüfltürme ça- balar›d›r. Sovyet idaresi 1922-1991 aras›nda yaklafl›k yetmifl y›l boyunca Orta Asya bölgesinde özellikle Türk dilli nüfusa yönelik politikalar› sonucunda bölgeyi tüm- den de¤ifltirmeye çal›flt›. Baz› araflt›rmac›lar taraf›ndan “baflar›s›z dönüflüm” olarak kavramsallaflt›r›lan bu süreç ekonomiden, siyaset, sanat ve e¤itime uzanan çok un- surlu bir hareketti (Fierman, 1991). Sonuçta bir Sovyet insan› yaratmay› amaçlayan bu politika Sovyetler Birli¤i devletiyle birlikte baflar›s›z oldu ve befl Orta Asya cum- huriyeti ba¤›ms›zl›klar›na kavufltu. Söz konusu süreç, yani Orta Asya’n›n Sovyet yö- netimi alt›na girmesi, Sovyetler Birli¤i’nin kurulmas›yla bafllam›flt›r.

Farsça “-stan” eki alarak ülke ad› haline gelen baflka örnekler var m›d›r?SIRA S‹ZDEGünümüzden ör- SIRA S‹ZDE nekler veriniz. 1 SOVYETLER B‹RL‹⁄‹’N‹N KURULMASI (1917-1922)DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Rusya’da 1917 y›l›nda gerçekleflen devrimler Avrupa ve Asya k›talar›n›n siyasi ya- p›s›n› yeniden biçimlendirmifl ve dünya tarihine yön veren olaylarSORU aras›nda yer al- SORU m›flt›r. Bu devrimler sonucunda Rusya ‹mparatorlu¤u y›k›larak yerine Sovyetler Bir- li¤i kurulmufl ve dünya siyasi düflüncesinde XX. yüzy›l boyunca etkili olan komü- D‹KKAT D‹KKAT nist ideoloji gerçek bir devlette uygulanma imkan› bulmufltur. Söz konusu dönem- de Orta Asya’daki Rus hâkimiyeti Sovyetler Birli¤i ad› alt›nda devam etmifltir. Orta Asya’daki geliflmeleri daha iyi anlayabilmek için Sovyetler Birli¤i’ninSIRA S‹ZDE kurulufl süre- SIRA S‹ZDE ci ve bu süreçte etkili olan temel kavramlar› bilmek yararl› olacakt›r. Bu bölümde özetle Rusya ‹mparatorlu¤u’nun y›k›larak Sovyetler Birli¤i’ne Adönüflmesi,MAÇLARIMIZ bu süreç- AMAÇLARIMIZ te etkili olan kifliler, düflünceler ve olaylar anlat›lacakt›r. Daha sonra bu temel üze- rinde hareket ederek Orta Asya’da yaflayan Kazaklar, K›rg›zlar, Özbekler NNve Türk- menlerin bu yeni siyasi yap›dan nas›l etkilendikleri daha kolayK‹TAP anlafl›lacakt›r. K‹TAP Rusya ‹mparatorlu¤u’nda Çar II. Aleksandr’›n (1855-1881) XIX. yüzy›l ortala- r›nda bafllatt›¤› “Büyük Reform” hareketi baflar›ya ulaflamad›. Toplumsal ve eko- nomik olarak XX. yüzy›l bafllar›nda bile feodal bir yap›ya sahipTELEV‹ZYON olan Rusya’da hal- TELEV‹ZYON k›n büyük ço¤unlu¤unu oluflturan köylüler büyük toprak sahibi asil s›n›f›n yar›- kölesi durumundayd›. Say›lar› nispeten az olsa da orta s›n›f, ayd›nlar ve sanayi ifl- çileri ekonomik s›k›nt›larla bo¤ufluyordu. Ekonomik, toplumsal ve siyasi çalkan- ‹NTERNET ‹NTERNET 6 Ça¤dafl Türk Dünyas›

t›lar 1905 Devrimini do¤urdu. Çarl›k rejimi bir parlamento ve hükûmet arac›l›¤›y- la siyasi gücün halkla paylafl›lmas›na raz› oldu. Ancak s›n›rl› ve yetersiz reform gi- riflimleri radikal siyasi gruplar›n daha da güçlenmesine ve halk deste¤i kazanma- s›na yol açt›. Bu gruplar aras›nda Bolflevik (ço¤unluk) ad› verilen sosyalist grup öne ç›kt›. Vladimir Lenin (1870-1924), Bolflevik grubunun kurucusu ve önderi olarak ünlü düflünür Karl Marx’›n (1818-1883) devrimci sosyalist fikirlerini dogmatik bir komü- nist ideolojiye dönüfltürdü. Orta s›n›fa mensup bir ailenin çocu¤u olarak dünyaya gelen Lenin, hukuk okuyarak avukat olmufltu. Ö¤rencili¤inde tüm Avrupa’y› etki- si alt›na alan sosyalist ak›mlardan etkilenen Lenin, a¤abeyinin Çar’a karfl› planla- nan bir suikast plan›na kar›flt›¤› iddias›yla idam edilmesinin ard›ndan h›zla radikal- leflti. Bolflevik liderlerinin tutuklanarak Sibirya’ya gönderilmesi üzerine 1907’de yurtd›fl›na kaçarak çal›flmalar›n› çeflitli Avrupa ülkelerinde yürüttü. Bolflevikler, ezi- len iflçi s›n›f›n›n ve köylülerin haklar›n› korumay›, zengin ve ayr›cal›kl› s›n›flar›n yapt›¤› yanl›fllar› düzeltmeyi vaad ediyordu. Onlara göre güç ve zenginli¤in eflitçe da¤›t›ld›¤› s›n›fs›z bir komünist toplum ideali “devrimci fliddet” arac›l›¤›yla gerçek- lefltirilebilecekti. I. Dünya Savafl› ç›k›nca tüm Rusya halk›, hatta muhalefet partile- rinin pek ço¤u ortak düflman Almanlara karfl› birleflti. Sadece Bolflevikler savafla karfl›yd›. Onlara göre bu savafl dünyadaki sömürgelerin paylafl›lmas›n› amaçlayan emperyalist bir giriflimdi. Çok yo¤un yurtsever duygularla ve güçlü bir halk deste- ¤i ile savafla giren Rusya k›sa zamanda Alman ordular› karfl›s›nda yenilgiye u¤rad›. Rusya halk›, 1917 y›l›nda, savafl›n getirdi¤i yenilgi, y›k›m, ekonomik çöküfl ve siyasi istikrars›zl›¤›n getirdi¤i çaresizlik içinde iki devrim gerçeklefltirdi. fiubat 1917’deki ilk devrimde Çarl›k rejimi y›k›ld›, Çar ve ailesi hapsedildi ve bir geçici hükûmet kuruldu. Bu geçici hükûmet üyeleri çok çeflitli siyasi görüfllere sahipti. Baflbakan Kerenskiy (1881-1970) Bat› tarz› demokrasi isteyen bir liberal olarak ta- n›n›yordu. Ancak bu tarz siyasi ak›mlar Rusya’da temel bulamad›, çünkü Rusya halk›n›n en önemli iki iste¤ine cevap veremediler: Bar›fl ve toprak. Bu s›rada baflta bolflevikler olmak üzere radikal sosyalist gruplar, köylü, iflçi ve askerleri sovyet (dan›flma meclisi) ad› verilen yerel komiteler halinde toplamaya bafllad›lar. Bolflevikler, sovyet yap›lanmas› sayesinde h›zla kontrolü ele geçirmeye bafllad›. Bu s›rada Rusya’y› zay›flatmay› planlayan Almanlar ‹sviçre’de sürgünde olan Lenin’in Rusya’ya gizlice geri dönmesine yard›m etti. Çok etkili bir hatip ve kurnaz bir siyasetçi olan Lenin “bar›fl, ekmek ve toprak”, “tüm güç sovyetlere” gibi sloganlarla halk› harekete geçirdi ve Ekim 1917’de Bolflevik Devrimi gerçekleflti. Bolflevikler, geçici hükûmeti devirdi, sovyetlere ba¤l› askerî birlikleri kullana- rak baflkent Petersburg’u ve di¤er önemli flehirleri ele geçirdi. Karfl›lar›na ç›kan her türlü muhalefeti asker gücüyle bast›rarak yok ettiler. Lenin, “yumurta k›rmadan omlet yap›lamayaca¤›n›” söyleyerek bu fliddeti destekledi. Bolflevikler, Rusya Ko- münist Partisi ad› alt›nda yeniden yap›land› ve Rusya’y› savafltan ç›kartacaklar›n› vaad ederek halktan genifl destek ald›. Sonuçta Rusya, Mart 1918’de imzalanan Brest Litovsk antlaflmas›yla savafltan çekildi. Rusya bu antlaflmayla Ukrayna, Do¤u Polonya, Balt›k ülkeleri ve Finlandiya’y› kaybederek a¤›r bir yenilgiye u¤rasa da halk art›k her ne pahas›na olursa olsun bar›fl istiyordu. Ancak istedikleri bar›fl yine gelmedi. Bolfleviklerin iktidar› ele geçirmesi Rus- ya’da bir iç savafl›n ç›kmas›na yol açt›. Kendilerine “Ak Ruslar” ad› verilen muha- fazakar ve liberal güçler ortak düflmanlar› komünist “K›z›l Ordu”ya karfl› savaflma- ya bafllad›. Bir hayli fliddetli çat›flmalar, açl›k ve sefalete yol açan iç savafl 1918- 1922 y›llar› aras›nda dört y›l sürdü. Aralar›nda ‹ngiltere, Fransa, ‹talya, Amerika Bir- 1. Ünite - Sovyet Döneminde Orta Asya 7 leflik Devletleri ve Japonya’n›n da bulundu¤u d›fl güçler Ak Ruslara yard›m etme- ye çal›flt›. Böylece Komünistler, iç savafl› eski çarl›k rejimini geri getirmeye çal›flan d›fl güçlere karfl› ulusal bir kurtulufl mücadelesi olarak sunma imkan› buldu. So- nuçta d›fl müdahale komünist K›z›l Ordu’ya deste¤i daha da artt›rd›.

Resim 1.1 Rusya Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti’nin üç düflman›: Çar, rahip ve kulak (Sovyet yönetimine direnen zengin çiftçi).

Kaynak: www.sovietart.me

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

Komünist Parti güçleri, 1922 y›l›nda, eski Rusya ‹mparatorlu¤u topraklar›n›n DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M ço¤unda kontrolü ele geçirdi. Ancak iç savafl ülkeyi harap etmiflti. Halk açl›k, k›t- l›k ve salg›n hastal›klarla bo¤ufluyordu. Komünist Parti rejiminin herkesten flüphe- lenen, otoriter ve militarist yap›s›n›n yan› s›ra iç savafl s›ras›ndaSORU Bat›l› güçlerle ya- SORU flanan çat›flmalar Rusya’n›n Bat›l› ülkelerle iyi iliflkiler kurmas›n› imkans›z hale ge- tirdi. Daha sonra, XX. yüzy›l›n ikinci yar›s›n› etkisi alt›na alan So¤ukD‹KKAT Savafl’›n kö- D‹KKAT kenleri bu tarihî ve ideolojik geliflmelere kadar uzanmaktad›r. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birli¤i (SSCB), iç savafltan galip ç›kan Bolflevik- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE lerin giriflimiyle Aral›k 1922’de kuruldu. ‹lk aflamada 4 sovyet cumhuriyeti taraf›n- dan temelleri at›lan SSCB, daha sonra eski Rusya ‹mparatorlu¤u topraklar›n› kap- sayacak biçimde geniflledi. Yani Sovyetler Birli¤i, co¤rafya veAMAÇLARIMIZ siyaset alanlar›nda AMAÇLARIMIZ Rusya ‹mparatorlu¤u’nun yerini ald›. NN

E. H. Carr, Sovyet Rusya Tarihi: Bolflevik Devrimi, çev. Orhan Suda,K‹TAP 3 cilt (‹stanbul, K‹TAP 2012). Ünlü tarihçi Carr, bu hacimli eserinde Bolflevik Devrimi ve sonras›nda Sovyetler Birli¤i’nin kurulma sürecini büyük bir yetkinlikle incelemifltir. Bolflevik Devrimi konusun- da bu eserden yararland›k. TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON Orta Asya’da Sovyet Hâkimiyetinin Kurulmas› Sovyetler Birli¤i’nin hâkim oldu¤u bölgeler aras›nda Orta Asya da vard›. Rus dev- rimlerini izleyen y›llarda büyük bir siyasi hareketlilik içerisine ‹NTERNETgiren Türkistan böl- ‹NTERNET gesinde pek çok siyasi parti kuruldu, peflpefle kurultaylar topland› ve özerklikler 8 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Rusya ‹mparatorlu¤u ilan edildi. Türkistan halklar›, Kazaklar, K›rg›zlar, Özbekler ve Türkmenler 1917- dahilindeki Orta Asya bölgesinde iki genel valilik 1922 aras›nda yaklafl›k befl y›l boyunca genel Rusya siyasetine dahil olarak kendi ve iki hanl›k vard›. Bozk›r kaderlerini tayin etmeye çal›flt›lar. Genel Valili¤i, Türkistan Genel Valili¤i, Hive Hanl›¤› Bu co¤rafyada ayr›ca befl siyasi merkezden sözetmek mümkündür: Orenburg, ve Buhara Emirli¤i. Çok Hokand, Taflkent, Buhara ve Hive. Söz konusu dönemde Türkistan halklar›n›n si- küçük bir alana s›k›flm›fl yasi ve kültürel tarihiyle ilgili kararlar bu befl merkezde flekillenmifltir. Her ne ka- durumdaki Türkistan hanl›klar› tam olarak dar kesin çizgilerle birbirinden ay›rmak mümkün olmasa da Orenburg ve Hokand ba¤›ms›z de¤ildi. Rusya’n›n flehirleri Kazaklar ve K›rg›zlar için, Buhara, Taflkent ve Hokand Özbekler için, Hi- korumas› alt›nda hüküm sürüyorlard›. ve de daha çok Türkmenler ve Özbekler için önemli merkezlerdi. Ancak, söz ko- nusu merkezlerde halklar içiçe yaflamaktayd›. Örne¤in Türkistan Genel Valili¤i s›- n›rlar› içinde yaflayan Kazaklar›n nüfusu, Bozk›r Genel Valili¤i’nde yaflayan Kazak- lardan daha çoktu. Bu nedenle Kazaklar hem Orenburg hem de Hokand’da yafla- nan geliflmelerle yak›ndan ilgilenmifllerdir. Rusya’daki siyasi geliflmelerin biraz uza¤›nda kalan Orta Asya için fiubat Dev- rimi’nin tek bir anlam› vard›: Özerklik. Orta Asya ayd›nlar› büyük bir heyecan içinde art›k Rusya’daki di¤er halklarla eflit haklara sahip özerk yönetimler kurabi- leceklerini düflündü. Bu amaçla kurultaylar topland›, siyasi partiler kuruldu ve fiu- bat 1917 devriminden sonra toplanaca¤› ilan edilen Rusya Kurucu Meclisi’ne ve- kil göndermek için seçimler yap›ld›. Ruslar da kendi aralar›nda teflkilatland›. Dev- rimin hemen ard›ndan Nisan 1917’de ‹flçi ve Askerler Sovyeti Taflkent’te bir kurul- tay düzenledi. Zaten Çarl›k dönemi Türkistan Genel Valili¤i’nin yönetim merkezi olan Taflkent, Ruslar›n ve Bolflevik sovyetlerin eline geçti. Bu arada Türkistanl›lar siyasi faaliyetlerinde Hokand flehrini merkez olarak kullan›yordu. Devrim sonra- s›nda Rusya Türkleri birlikte hareket etmeye çal›flt›. Bu amaçla May›s 1917’de Moskova’da Umumi Rusya Müslümanlar› Kurultay› topland›. Bu kurultaydan ç›- kan en önemli sonuç Rusya’n›n federatif bir yap›da tekrar kurulmas› ve Türklerin de özerk yönetimler halinde bu federasyon içinde yer almas› oldu. Rusya ‹mpa- ratorlu¤u vatandafllar›n› din temelinde tasnif etti¤i için Rusya Türkleri, Müslüman- l›k çat›s› alt›nda birlefliyordu. Türkistan, Rusya Müslümanlar› ya da Türklerinin en yo¤un olarak yaflad›klar›, en çok Müslüman nüfusunun oldu¤u bölgeydi. Bu ne- denle Türkistan’da al›nan kararlar ve yap›lan ifller tüm Rusya Türklerini etkileye- cek nitelikteydi. Alafl: Kazaklar›n efsanevi Türkistan bölgesindeki Ruslar ve Türkler aras›ndaki bu zorlu iktidar mücadele- atas›n›n ad›d›r. Bu nedenle leri sonucunda 28 Kas›m 1917’de Hokand Özerkli¤i, 5 Aral›k 1917’de Kazak Alafl Kazak halk› için bazen “Alafl o¤lu”, Kazak ülkesi için de Partisi’nin önderli¤inde Orenburg’da Alafl Özerkli¤i ilan edildi. ‹ki hanl›k toprakla- “Alafl yurdu” tabirleri r›ndaki mücadele daha da karmafl›kt›. Rusya devrimi gerçekleflti¤inde Hive (Ha- kullan›lm›flt›r. XX. yüzy›l bafl›nda etkili olan milliyetçi rezm) Hanl›¤› ve Buhara Emirli¤i fiili olarak varl›klar›n› muhafaza ediyordu. Hive, Kazak düflünce hareketine Türkmenlerin, Buhara ise a¤›rl›kl› olarak Özbeklerin idaresi alt›ndayd›. Sovyet güç- Alafl Hareketi ad› verilmektedir. Ahmet leri zaten siyasi bir etkisi kalmam›fl haldeki bu iki hanl›¤› k›sa zamanda iflgal etti. Baytursunov, Alihan Her iki hanl›kta da 1920 y›l›na gelindi¤inde Sovyet idaresi tesis edilmiflti. Hive’de, Bökeyhanov, Miryakup Dulatov ve Mustafa Çokay’›n Harezm Halk Cumhuriyeti, Buhara’da ise Buhara Halk Cumhuriyeti kuruldu. liderli¤inde hareket eden Özetle, Türkistan bölgesinde 1917-1922 y›llar› aras›nda Orenburg’da Kazaklar Kazaklar, Alafl Özerkli¤ini ve K›rg›zlar, Hokand’da Özbekler, Kazaklar ve K›rg›zlar, Taflkent’te Ruslar, Hive’de kurdular ve Hokand Özerkli¤i’nde etkin rol Türkmenler, Buhara’da ise Özbeklerin ço¤unlukta oldu¤u iktidar mücadeleleri ya- oynad›lar. Ancak güçlü K›z›l fland›. Ancak Bolflevikler Rusya’daki iç savaflta üstünlük sa¤layarak 1920 y›l›na ge- Ordu’ya karfl› duramad›lar ve 1920’de Bolflevik lindi¤inde art›k neredeyse tüm Rusya’da hâkimiyet kurdu. Zaten çok k›sa süren hâkimiyetini kabul etmek Hokand özerkli¤i Sovyetler karfl›s›nda fazla direnemedi. Taflkent, Hive ve Buhara zorunda kald›lar. da 1920’de art›k Sovyet kontrolüne geçmiflti. Geriye sadece Kazaklar kal›yordu. Oldukça genifl topraklara sahip eski Bozk›r Genel Valili¤i topraklar›nda Alafl özerk- 1. Ünite - Sovyet Döneminde Orta Asya 9 li¤ini ilan eden Kazaklar, Ahmet Baytursunov (1873-1937) liderli¤inde Sovyetlerle anlaflma yoluna gitti. Böylelikle 11-20 Ocak 1920’de Sovyetlerle yap›lan görüflme- ler sonucunda Kazak Alafl Orda hükûmeti feshedildi (Allworth 2002). Tüm Türkistan halklar›n›n en büyük iste¤i özerklik ve Ruslarla eflit haklara sa- hip olmakt›. ‹ç savafltan galip ç›kan Sovyet yönetimi de tam olarak bunlar› vaad ediyordu. Lenin, bir çok yaz›s›nda ve konuflmas›nda tüm Rusya halklar›n›n kendi kaderlerini tayin etme hakk›n›n oldu¤unu ve Bolflevik devriminin de bunu garan- ti alt›na ald›¤›n› ifade etmifltir. Silahl› mücadelede Bolflevik Ruslara karfl› bir türlü galip gelemeyen Türkistan halklar› söz konusu özerklik vaadi karfl›s›nda mecbu- ren anlaflma yoluna gitti. Sonuçta SSCB’nin kuruldu¤u 1922 y›l›nda tüm Orta Asya halklar› art›k Sovyet hâkimiyeti alt›na girmiflti. Sovyet yönetiminin çözmesi gere- ken en büyük sorun Orta Asya’n›n özerk yönetimlerinin nas›l olmas› gerekti¤iydi. Bunu da “Ulusal S›n›r Belirleme” süreci ad› verilen kapsaml› siyasi proje ile gerçek- lefltirdi.

Sovyetler Birli¤i kurulmasayd› nas›l bir Orta Asya olurdu? GünümüzSIRA aç›s›ndan S‹ZDE etkilerini SIRA S‹ZDE düflünelim. 2 ORTA ASYA’DA ULUSAL CUMHUR‹YETLER‹NDÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M OLUfiTURULMASI Günümüzde Orta Asya’da bulunan cumhuriyetlerin s›n›rlar› SovyetSORU yönetimi tara- SORU f›ndan 1924 y›l›nda bafllayan ve uzunca bir süre devam eden bir süreç sonucunda belirlendi. Birçok kez de¤iflikli¤e u¤rayan ve günümüzde bile tart›flmalara yol açan D‹KKAT D‹KKAT bu s›n›r belirleme politikas› ça¤dafl Orta Asya siyasi co¤rafyas›n› ortaya ç›kard›. Sovyetler Birli¤i’nin Orta Asya’da uygulamaya koydu¤u ilk kapsaml› politika bu s›- n›r belirleme projesidir. Sovyet idaresi, milyonlarca insan› ve milyonlarcaSIRA S‹ZDE kilomet- SIRA S‹ZDE re kare topra¤› kapsayan bu büyük proje ile Orta Asya’da kesin bir hâkimiyet kur- ma ifline giriflti. Sovyetler Birli¤i, s›n›r belirleme politikas› ile bafll›ca dört amac› gö- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ zetmekteydi. Öncelikle Orta Asya bölgesinde tam hâkimiyet sa¤lanacakt›. Sonra- s›nda ekonomik olarak daha verimli bir yönetim bölümlenmesi hedefleniyordu.NN Ayr›ca bu bölümlenme sayesinde milliyetçi hareketlerin önüneK‹TAP geçilecek ve dinî K‹TAP bir uyan›fl›n olmas› engellenecekti. Rusya’daki devrimlerin ilk y›llar›nda özellikle milliyetçi ayd›n ve siyasetçiler Rus- A. Zeki Velidi Togan (1890- ya Müslümanlar›n›n (yani Türklerin) birleflmesi gerekti¤ini düflünüyordu. Onlara 1970): Rusya iç savafl› TELEV‹ZYON y›llar›nda BaflkurdistanTELEV‹ZYON milli göre Türkistan, Kazak bozk›rlar› ve hatta ‹dil ›rma¤› boyunda yaflayan Türk dilli hareketi liderli¤i yapan halklar birleflerek ortak bir özerklik kurmal›yd›. Türklerin haklar›n›n ancak bu flekil- Togan, Bolfleviklerle savaflta aktif rol oynad›. Orta Asya de birleflerek korunabilece¤ine inan›yorlard›. Bir di¤er deyiflle Rusya dahilinde ya- Türklerinin siyasi meseleleri flayan Türklerin yönetimi ancak tüm Türk halklar›n›n ayn› siyasi‹NTERNET idare alt›nda top- hakk›nda Lenin‹NTERNET ve Stalin’le do¤rudan görüflmeler lanmas› biçiminde olmal›yd›. Söz konusu ayd›nlar Tatarlar, Baflkurtlar, Kazaklar, yürüten Togan, Bolfleviklerin K›rg›zlar, Özbekler, Türkmenler ve di¤er Türk dilli halklar›n ayr› ayr› özerk yöne- yönetimi tamamen ele geçirmesiyle birlikte Rusya timler kurmas›n›n do¤ru olmayaca¤›n›, Ruslar karfl›s›nda Türkleri zay›flataca¤›n› dü- d›fl›na ç›kmak zorunda kald›. flünüyorlard›. Bu düflünceler ve çeflitli giriflimlerle ilgili bilgileri o dönem olaylar›na Türkiye’ye gelerek profesör aktif biçimde dahil olan ünlü tarihçi Zeki Velidi Togan’›n eserlerinde ayr›nt›l› bir bi- unvan› alan Zeki Velidi Togan, Türk tarihi alan›nda çimde bulmak mümkündür. Ayr›ca birleflik bir Türkistan düflüncesi hakk›nda ünlü önemli çal›flmalar yapt›. Kazak ayd›n› Mustafa Çokay’›n (1890-1941) pek çok eseri mevcuttur. Türklerin bir- Bolfleviklerle olan mücadelelerini Hat›ralar: li¤i düflüncesi ayn› zamanda baz› komünistleri de etkilemifltir. Samimi bir komünist Türkistan ve Di¤er olan Tatar ayd›n› Mir Sayid Sultangaliyev (1892-1940) Türklerin ancak bir “Turan Müslüman Do¤u Türklerinin Milli Varl›k ve Kültür Federal Sosyalist Halk Cumhuriyeti” çat›s› alt›nda toplanarak emperyalizmle savafla Mücadeleleri (‹stanbul, kat›labilece¤ini ve yeni komünist sisteme entegre olabilece¤ini savunmufltur. 1969) ad›yla yay›nlad›. 10 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Ancak tek ve birleflik bir Türkistan fikri Sovyet yönetimi taraf›ndan hiçbir biçim- de kabul görmedi. Sovyetler Birli¤i’nin, Lenin taraf›ndan gündeme getirilen “halk- lar›n kendi kaderini tayin hakk›” kavram› etraf›nda flekillenmesi gerekmekteydi. Di¤er Rusya halklar› gibi Orta Asya’da yaflayan Türkler de özerk olma hatta belki de tamamen ba¤›ms›z olma düflüncesiyle bu yeni siyasi olufluma kat›ld›. Sovyetler Birli¤i Milletler Komiseri ‹. V. Stalin (1878-1953) yeni bir milletler politikas› olufltur- du. Orta Asya’daki Türklerin Sovyetler Birli¤i’ne kat›lma sürecini yürütmek ve Or- ta Asya co¤rafyas›n› yeniden düzenlemek amac›yla 1919 y›l›nda Turkkomissiya ad›nda bir komisyon kuruldu. Rus idarecilerin yan› s›ra yerel halktan temsilcilerin de yer ald›¤› bu komisyon Orta Asya s›n›r belirleme sürecini yönetti. Sovyet yöne- timi temel prensip olarak her halk›n kendi kaderini tayin etme yani kendi idari sis- temini belirleme hakk› oldu¤unu iddia etse de uygulamada hiç de öyle olmad›. Or- ta Asya siyasi co¤rafyas›, yani devlet s›n›rlar› Moskova’da çizildi ve yerel halka zor- la kabul ettirildi. Orta Asya s›n›r belirleme süreci yaklafl›k on y›l süren uzun, karmafl›k ve takip etmesi zor bir biçimde gerçekleflti. Bu amaçla hiyerarflik bir düzene sahip olan ida- ri yap›lar oluflturuldu. Sovyetler Birli¤i idari sisteminde en üstte birlik cumhuriyet- leri yer al›yordu. Büyük etnik gruplar yani milletler SSC (Sovyet Sosyalist Cumhu- riyeti) kurabiliyordu. En baflta Rusya SSC yer al›yor ve eski Rusya ‹mparatorlu¤u topraklar›n›n büyük k›sm›n› kaps›yordu. Daha küçük etnik gruplar ÖSSC (Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti) ya da ÖSSV (Özerk Sovyet Sosyalist Vilayeti) çat›s› alt›nda yönetiliyordu. Tüm bu sovyet idari yap›lar› birleflerek SSCB (Sovyet Sosya- list Cumhuriyetler Birli¤i)’ni oluflturuyordu. Kazak ve K›rg›z: Rusya Orta Asya halklar›n›n Sovyet idaresini flekillendirmek amac›yla öncelikle ‹mparatorlu¤u’nda Kazak ad›nda iki ayr› halk 1924 y›l›nda Özbek SSC ve Türkmen SSC olmak üzere iki birlik cumhuriyeti yaflamaktayd›. Bunlardan oluflturuldu. Tacikistan, Özbek SSC içerisinde özerk cumhuriyet olarak yer ald›. biri bizim bildi¤imiz Türk Daha sonra 1929’da birlik cumhuriyeti olarak Tacik SSC kuruldu. Eski Bozk›r Vi- soylu Kazaklar, di¤eri ise Rusya’n›n bat›s›nda yaflayan layeti topraklar›nda 1920 y›l›nda K›rg›z (Kazak) ÖSSC kuruldu. Rusçada Kazak Slav kökenli Rus kelimesi Slav kökenli bir baflka halk için kullan›l›yordu. Yani Rusçada “Kazak” Kazaklar›yd›. Ruslar, Türk soylu Kazaklar›n, onlarla çok halk› dendi¤i zaman Don ›rma¤› boylar›nda yaflayan, Türklükle bir ilgisi olma- yak›n akraba olan K›rg›zlarla yan Slav kökenli bir halk anlafl›l›yordu. Ruslar, Türk kökenli Kazaklar için dil ve ayn› halk oldu¤unu düflündü. Böylece Orta yaflay›fl olarak onlara çok benzeyen akraba bir halk olan K›rg›z ad›n› kullan›yor- Asya’daki Kazaklara “K›rg›z” du. Bu nedenle, XX. yüzy›l bafl›na kadar tüm Rusça eserlerde K›rg›z tabiri ile as- diyerek Rus Kazaklar›yla kar›flmas›n›n önüne l›nda Kazaklar kastediliyordu. Gerçek K›rg›z halk›n› ise “Kara K›rg›z” tabiriyle geçmeye çal›flt›lar. Rusça adland›r›yorlard›. Kazak halk›n›n yaflayaca¤› cumhuriyetin ad› Rusça resmi kay- kaynaklarda 1925 y›l›na kadar Kazak yerine K›rg›z ad› naklarda K›rg›z ÖSSC olarak geçiyordu. K›rg›zlar ise Kara K›rg›z ÖSSV idaresi al- kullan›l›yordu. Bu nedenle t›nda topland›. Her iki idari yap› Rusya SSC’ne ba¤l› olarak kurulmufltu. Kazak 1920’de kurulan ilk Kazak cumhuriyetinin resmi ad› ve K›rg›z adlar› etraf›nda uzun zamand›r süregelen karmafla ve yanl›fl kullan›m K›rg›z ÖSSC oldu. en sonunda 1925 y›l›nda düzeltildi. S›n›r belirleme sürecinin sonunda, 1936 y›- l›nda her iki idari yap› birlik cumhuriyeti statüsüne yükseltilerek Kazak SSC ve K›rg›z SSC kuruldu. Stalin, gücünü pekifltirebilmek amac›yla 1936 y›l›nda yeni bir anayasa haz›rlat- t›. Bu anayasa çerçevesinde günümüzdeki Orta Asya siyasi co¤rafyas› nihai biçimi- ne kavufltu. Orta Asya’da Kazak SSC, K›rg›z SSC, Özbek SSC, Türkmen SSC ve Ta- cik SSC olmak üzere befl birlik cumhuriyeti kurulmufl oldu. Bu cumhuriyetlerin s›- n›rlar› günümüzde de¤iflmeden devam etmektedir (bak›n›z: Harita 1). 1. Ünite - Sovyet Döneminde Orta Asya 11

Harita 1.2 Orta Asya’da Sovyet s›n›r belirleme çal›flmalar›nda ilk aflama (1924).

Sovyetler Birli¤i yönetimi s›n›r belirleme çal›flmalar›n› büyük bir titizlikle ve bel- li siyasi amaçlar gözeterek yürüttü. Sovyet idarecileri, bu çal›flmayla Türk milliyet- çili¤i ve siyasal ‹slamc›l›k hareketlerini tümüyle ortadan kald›rmak istedi. Örne¤in Rusya iç savafl›n›n sürdü¤ü y›llarda Harezm ve Buhara cumhuriyetleri kurulmufl ol- mas›na ra¤men s›n›r belirleme sürecinin sonucunda Buhara, Harezm ya da Ho- kand merkezli bir idari yap›ya kesinlikle izin verilmedi. Çünkü bu merkezler eski milliyetçi hareketleri hat›rlat›yordu. Ayr›ca s›n›r belirleme sürecinin etnik, dil ve kültür olarak birbirine yak›n gruplar› ayn› cumhuriyet çat›s› alt›nda toplad›¤› iddia edilse de gerçekte durum hiç de öyle de¤ildi. Örne¤in Özbekistan’›n ilk baflkenti Semerkand ahalisinin ço¤u Tacikçe konufluyordu. Benzer bir biçimde 433 bin Öz- bek kendilerini birdenbire Özbekistan s›n›rlar› d›fl›nda buluverdi. Özbekistan top- lam Özbek nüfusunun yaklafl›k % 80’ini kaps›yordu, Tacikistan ise Taciklerin % 75’ini bünyesinde toplayabilmiflti (Fierman 1991). Ayn› durum Kazaklar için de ge- çerliydi. Günümüzde Özbekistan’da yaklafl›k 1 milyon Kazak yaflamaktad›r. Sovyet yönetimi “böl ve yönet” siyaseti uygulamaya çal›fl›yordu. Bunun en be- lirgin örne¤i Karakalpaklar›n idari yap›lanmas›nda görülebilir. Dil ve kültür olarak Kazaklara daha yak›n olan Karakalpaklar s›n›r belirleme sürecinin bafl›nda K›rg›z (Kazak) ÖSSC’ne ba¤l› bir özerk vilayet kapsam›na al›nd›. Fakat daha sonra Özbek SSC içinde bir özerk cumhuriyet haline getirildi. Etnik yap›, dil ve kültür olarak ya- k›n iki halk Kazaklar ve Karakalpaklar kesin s›n›rlarla birbirinden ayr›ld›. Benzer bir biçimde K›rg›z (Kazak) ÖSSC’nin ilk baflkenti Orenburg flehriyken daha sonra Kazakistan s›n›rlar› d›fl›na ç›kar›larak Rusya SSC’ne dahil edildi. Böylelikle Kazak- lar ve komflu Türk halk› Baflkurtlar› birbirinden ay›ran genifl bir Rus koridoru olufl- turuldu. DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

S ORU SORU

Ça¤dafl Türk Dünyas› 12D‹KKAT D‹KKAT

Sonuçta Sovyetler Birli¤i s›n›r belirleme süreci 1936 anayasas› ile kesinleflmifl SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE oldu. Günümüzde de de¤iflmeden devam eden s›n›rlar dahilinde befl Orta Asya cumhuriyeti flekillendi. Sovyet yönetimi art›k bir sonraki ad›m› atmaya, Sovyet in- AMAÇLARIMIZ san›n› oluflturmayaAMAÇLARIMIZ haz›rd›. Bunu da yeni oluflturulan cumhuriyetlerde yeni ekono- NNmik, siyasi ve özellikle de kültürel politikalar arac›l›¤›yla gerçeklefltirmeye çal›flt›.

K‹TAP Arne Haugen,K‹TAP The Establishment of National Republics in Soviet (New York, 2003).

TELEV‹ZYONSIRA S‹ZDE Lenin, SovyetTELEV‹ZYONSIRA yönetimi S‹ZDE alt›nda her halk›n kendi kaderini tayin edebilece¤ini, hatta ba¤›m- 3 s›z bile oluflabilece¤ini söyledi¤i halde bu vaatlerini yerine getirmedi. Bütün s›n›rlar halk- lara sorulmaks›z›n Moskova’da çizildi. Bunun nedenleri neler olabilir? DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M ‹NTERNET ORTA ASYA’DA‹NTERNET UYGULANAN SOVYET SORU POL‹T‹KALARISORU Sovyetler Birli¤i döneminde Orta Asya’da uygulamaya konulan politikalar› üç ana kategoride toplamak mümkündür. Yeni kurulan Sovyet yönetimi siyaset, ekono- D‹KKAT D‹KKAT mi ve kültür alanlar›nda köklü de¤ifliklikler yapt›. Siyaset alan›ndaki en önde ge- len politika yerellefltirme (korenizatsiya) olarak bilinen siyasi kadrolarda yerel SIRA S‹ZDE halka da yerSIRA verilmesi S‹ZDE sürecidir. Ekonomideki en kapsaml› politika göçebelerin yerleflik hayata geçirilmesi ve tüm tar›msal faaliyetin özel teflebbüsün elinden al›- narak sovhoz ve kolhoz ad› verilen büyük devlet çiftlikleri eliyle yürütülmesi ol- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ du. Kültür alan›ndaki en büyük de¤ifliklik tabii ki alfabe de¤ifliklikleri ve e¤itimin NNRusçalaflt›r›lmas›d›r. Bu üç kilit politika kapsam›nda yaklafl›k yetmifl y›l boyunca K‹TAP daha pek çokK‹TAP de¤iflik plan ve politika uygulamaya konulmufltur. Ancak Orta As- ya bölgesinin sömürge olarak kalmas›n› amaçlayan klasik emperyalist yaklafl›m Sovyet siyasetinin ana karakterini oluflturdu. Bir di¤er deyiflle Sovyetler Birli¤i’nin TELEV‹ZYON Orta AsyaTELEV‹ZYON politikas›n›n temeli sömürgecilik kavram› üzerine oturmufltur. Bat›l› toplumlar›n, bat›l› olmayan ülkelerin ve halklar›n kaynaklar›n› karfl›l›¤›n› verme- den ve zorla kendi ç›karlar› do¤rultusunda kullanmas› anlam›na gelen sömürge- cilik evrensel bir uygulamad›r. ‹ngiltere, Fransa, Almanya ve ‹talya gibi Avrupa ül- ‹NTERNET kelerinin yan›‹NTERNET s›ra Rusya da sömürgeler elde etmifltir. Sovyetler Birli¤i her ne ka- dar komünist eflitli¤i savunsa da ortaya koydu¤u politikalarla klasik sömürge ha- reketlerini devam ettirmifltir. Özellikle Orta Asya’da uygulad›¤› politikalar sömür- gecili¤in tüm özelliklerini bünyesinde bar›nd›r›yordu. Bu alt bafll›k alt›nda Sovyet sömürge siyasetinin Orta Asya’y› hangi yöntemlerle tam bir sömürge haline getir- di¤i anlat›lmaya çal›fl›lacakt›r.

Basmac›l›k: Orta Asya’da Siyasi Alanda Sovyetlefltirme Sovyetlere karfl› silahl› Yerellefltirme (korenizatsiya) politikas› sadece Orta Asya’ya özgü de¤ildi. Tüm direnifl hareketidir. Dünya Sovyetler Birli¤i topraklar›nda Rus ya da Slav olmayan yüzlerce de¤iflik halk yafla- Savafl›’nda Osmanl› ordusunda Genelkurmay maktayd›. Bu halklar›n deste¤ini kazanabilmek ve yetiflmifl iflgücünü daha verimli Baflkanl›¤› görevini yürüten kullanabilmek amac›yla ilk y›llarda yönetimde yerel geleneklere ve toplumda söz ve Osmanl› devletinin en kudretli flahsiyetlerinden biri sahibi kiflilere yer veren bir yaklafl›m sergilendi. Bu politika yerellefltirme sözcü- olan Enver Pafla (1881- ¤üyle ifade edilmektedir. Asl›nda bu yaklafl›m SSCB’nin kuruluflunda Lenin’in her 1922), Orta Asya’ya gelerek Basmac› hareketine kat›ld›. f›rsatta dile getirdi¤i s›n›fs›z, eflit ve hakça paylafl›m üzerine kurulmufl toplum dü- Sovyet yönetimine karfl› zeni idealine de uygunluk göstermekteydi. Bunlar›n yan›nda Basmac› ad› verilen Türkistanl› Basmac›lar› Sovyet karfl›t› isyan hareketinin tabana yay›lmas› engellenmeye çal›fl›l›yordu. Özel- örgütlemeye çal›flt› ancak baflar›l› olamad›. likle Özbekistan ve Türkmenistan bölgesinde Sovyet yönetimine karfl› silahl› dire- 1. Ünite - Sovyet Döneminde Orta Asya 13 nifl gösteren yerel halk Basmac› olarak tan›mlan›yordu. Sovyet yönetimi yerel adet, gelenek ve göreneklere, özellikle de ‹slam dini yaflay›fl›na karfl› daha yumuflak bir siyaset izlenirse Sovyet karfl›tl›¤›n›n azalaca¤›n› düflünüyordu. Bu amaçla bir dizi uygulama hayata geçirildi. Örne¤in 1921 y›l›nda Müslüman nüfusun yo¤un oldu- ¤u yerleflim yerlerinde cuma günü tatil ilan edildi. Daha önce kamulaflt›r›lan vak›f arazileri ilgili vak›flara ve camilere iade edildi. Bu vak›flardan elde edilen gelirler- le ö¤retim yap›lan medreselerin, Sovyet yetkililerin denetiminde, yeniden aç›lma- s›na izin verildi. Kanunen yasaklanan geleneksel fleriat ve adat mahkemelerinin tekrar davalara bakmas›na izin verildi. Bu mahkemeler 1921 y›l›nda medeni hukuk davalar›na, 1922 y›l›nda da ceza hukukuna dair davalara bakmaya bafllad›. Komünist Parti yerel yönetimlerinde önemli mevkilere Özbek, Kazak, Türkmen gibi yerel halktan kiflilere yer verilmeye bafllad›. Bu konuda Özbek SSC Komünist Parti Genel Sekreterli¤ine bir Özbe¤in atanmas› en üst düzey örnek olarak göste- rilebilir. Sonraki y›llarda Kazakistan, K›rg›zistan ve Türkmenistan’da da benzer uy- gulamalar görüldü. Hatta tüm Sovyetler Birli¤i’nin en üst düzey yönetim kurumla- r›ndan biri olan Politburo’da bir Kazak yönetici, Dinmuhammed Konayev (1912- 1993) görev yapt›. Yerellefltirme politikalar› resmî yaz›flmalarda kullan›lan dilde de etkili oldu. O güne kadar tüm resmî yaz›flmalar Rusça yap›ld›¤› halde Özbekistan’da 1928 y›l›n- da ç›kar›lan bir kanunla resmî yaz›flmalar›n art›k Özbekçe yap›lmas› karar› al›nd›. Hatta daha da ileri gidilerek 1929 y›l›nda al›nan bir kararla Özbekçe bilmeyenlerin devlet kurumlar›nda ifle al›nmayaca¤› bildirildi. Sovyetler Birli¤i’nde 1924 anayasas›n›n kabul edilmesiyle yeni bir döneme gi- rildi. Bu anayasada Sovyet devletinin biçim olarak federal (yani çok milletli bir ya- p›), içerik olarak ise sosyalist (yani Komünist Parti politikalar›n›n mutlak egemen) oldu¤u devaml› surette vurgulanmaktayd›. Bunun iki anlam› vard›. ‹lk olarak s›n›r belirleme süreci sonucunda federal yap› kesinlefltirilmifl ve Sovyet idaresi güçlen- dirilmifl oluyordu. ‹kinci olarak da art›k tüm ülkede tam hâkimiyet sa¤layan Sov- yet yönetimi gerçek gündemini uygulamaya bafllayabilirdi. Sonuçta yerellefltirme politikalar› h›zla gücünü kaybetmeye bafllad›. Bunun yerine özellikle ‹slam dinine ve baz› geleneklere karfl› bir savafl bafllat›ld›. Bu uygulamalar Türkçe bir ad verile- rek hücum politikalar› olarak tan›mlanmaktad›r. Hücum politikalar› kapsam›nda, 1924 y›l›nda ç›kar›lan Rusya SSC ceza kanunu ile birlikte çok eflli evlilik, bafll›k paras›, küçük yaflta evlilik ve di¤er baz› aile ha- yat›yla ilgili gelenekler yasakland›. K›sa süre önce izin verilen fleriat mahkemeleri 1927 y›l›nda tekrar ilga edildi. Medreseler ve geleneksel tarzda e¤itim veren di¤er mektepler 1928’de kapat›ld›. Rusça e¤itim veren okullar›n aç›lmas›na h›z verildi. Yerel dillerde e¤itim veren di¤er okullarda da Rusça dersleri zorunlu hale getirildi.

Kültürel Alanda Sovyetlefltirme Tüm Orta Asya kültür ve dilini etkileyen en önemli de¤ifliklik alfabe de¤ifliklikleri olmufltur. Türk dilli halklar›n kulland›¤› Arap alfabesi yerine önce 1926 y›l›ndan sonra Latin alfabesi, daha sonra, 1940’l› y›llarda, Kiril alfabesi kullan›lmaya bafllan- d›. Bu sadece bir alfabe de¤iflimi de¤il, tüm bir tarih ve kültürün yeniden flekillen- dirilmesi siyasetiydi. Alfabe de¤ifliklikleriyle geleneksel ayd›nlar ve toplumun ileri gelenlerinin yeni nesil üzerindeki etkisi yok edilmek istendi. Baz› araflt›rmac›lara göre Sovyet yönetiminin en baflar›l› oldu¤u alanlardan biri e¤itim sisteminin modernize edilmesi ve okuma-yazma oranlar›n›n % 90 düzeyle- rine ç›kar›lmas›d›r. Gerçekten de 1926 y›l›nda % 5’lerde olan okuma-yazma oran›- 14 Ça¤dafl Türk Dünyas›

n›n 1959 y›l›nda yap›lan nüfus say›m›nda kimi cumhuriyetlerde % 98’e ulaflt›¤› gö- rülmüfltür. Bu durum Sovyet ideolojisi ve sistemi aç›s›ndan büyük bir kazan›m sa- y›lsa da yerel kültürlerin yaflat›lmas› aç›s›ndan ciddi sorunlar içeriyordu. E¤itim ve alfabe reformu çerçevesinde her bir halk için farkl› alfabeler gelifltiri- lerek ortak bir düflünce ve edebiyat›n oluflmas›n›n önüne geçildi. Yeni cumhuri- yetlerin kurulmas›yla birlikte en küçük yerel farkl›l›klar sanki o halk›n ay›rdedici özelli¤iymifl gibi sunuldu. Her bir cumhuriyette di¤erlerinden ba¤›ms›z yerel kül- tür politikalar› yürütüldü. Böylece daha XX. yüzy›l bafl›nda Semey’de yaflayan bir Kazak, Hive’de yaflayan bir Türkmen ya da Buhara’daki bir Özbek binlerce kilo- metre ötede, K›r›m’daki Bahçesaray’da yay›nlanan Tercüman gazetesini rahatça okuyup anlarken, alfabe de¤iflikli¤iyle birlikte birbirlerini zor anlar hale geldi. Edebiyatla birlikte tarih yaz›m›nda da köklü de¤ifliklikler yap›ld›. Halklar›n tari- hi yerine ülke tarihleri yaz›lmaya bafllad›. Söz konusu befl Orta Asya cumhuriyeti için ayr› ayr› ülke tarihleri yaz›ld›. Bu tarih kitaplar›nda, örne¤in Kazak SSC tarihin- de tafl devrinden bafllayarak Kazakistan topraklar›ndaki tarihsel geliflmeler Komü- nist Parti ideolojisi temel al›narak anlat›ld›. Bu kitaplarda “Kazaklar›n kendi istek- leriyle Rus hâkimiyeti alt›na girmeleri” ya da “Komünizmin ilerici etkileri” gibi ifa- deler s›kça yer ald›. Tarih ve edebiyat komünist ideolojinin tabana yay›lmas› için kullan›lan araçlar haline geldi. Söz konusu komünist ideolojiye ayk›r› fikirler öne süren ayd›nlar Stalin zama- n›nda takibata maruz kalarak haks›z yere suçland› ve pek ço¤u ya idam edildi ya da Sibirya’ya sürgüne gönderildi. Otuz y›la yak›n bir süre SSCB’nin liderli¤ini yü- rüten Stalin, iktidarda kald›¤› süre boyunca “proletarya diktatörlü¤ü” de¤il “tek adam diktatörlü¤ü” politikas› uygulad›. SSCB, Stalin döneminde çok h›zl› bir eko- nomik ilerleme gösterdi ve k›sa zamanda dünyan›n ikinci büyük ekonomisi haline geldi. Ancak ekonomik büyüme insanlar›n kendi r›zas›yla de¤il, siyasi bask› ve “Stalin terörü” olarak bilinen politikalar sayesinde gerçekleflti. Stalin döneminden haf›zalarda kalan sadece korku, devlet terörü, tasfiye, sürgün, hapis, ihbar ve umutsuzluk oldu.

Resim 1.2 Kazakistan’da Latin alfabesi kullan›ld›¤› zamanlarda ç›kan Sotsiyald› Kazakstan gazetesi (1937).

Kaynak: http://hughsclippings. wordpress.com/

Stalin, Rus ‹stihbarat Teflkilat› baflkan› N. Yejov’un “Düflmanlar›n› dehflete dü- flürmek istiyorsan, arkadafllar›n› ortadan kald›rmakla ifle baflla” fleklindeki tavsiye- sine uyarak önce yak›n çevresindeki komünist ayd›nlar› tutuklamakla ifle bafllad›. Stalin, en küçük muhalefet ihtimaline bile en sert biçimde karfl›l›k verdi ve bunu bir devlet politikas› haline getirdi. Stalin döneminde 1928-1934 ve 1937-1939 y›lla- 1. Ünite - Sovyet Döneminde Orta Asya 15 r› aras›nda iki dalga halinde gerçeklefltirilen bask› politikalar› sonucu milyonlarca Sovyet vatandafl› suçsuz yere tutukland›, sürgüne gönderildi ya idam edildi. Bu in- sanlar aras›nda özellikle ayd›n s›n›f› en büyük darbeyi yedi. Stalin, ideolojik ayr›m gözetmeksizin, en inançl› komünist ayd›nlar› bile sadece kendisine muhalif gördü- ¤ü için ortadan kald›rd›. ‹dam edilenlerin say›s› yüzbinlere ulafl›yordu. Örne¤in Yejov’un 2 Temmuz 1937 tarihli yaz›l› bir emrine göre 268.950 kiflinin tutuklan›p, bunlardan 75.950’sinin derhal idam edilmesi gerekmekteydi. Bizzat Stalin taraf›n- dan imzalanan bu tarihî belge yaflanan terörün boyutlar› hakk›nda bir fikir vermek- tedir (Ercilasun, 2007: 128). Bütün bu bask› politikas›ndan elbette Türk ayd›nlar› da etkilendi. Özellikle ‹dil-Ural bölgesindeki Tatar ve Orta Asya’daki Kazak, K›rg›z, Türkmen ve Özbek ayd›nlardan yüzbinlercesi ya sürgüne gönderildi ya da do¤rudan idam edildi. Or- ta Asya genelinde 1937 y›l›ndaki Büyük Terör zaman›nda, Komünist Parti mer- kez yöneticilerinin % 55.7’si, yerel yöneticilerin % 70.8’i de¤ifltirildi. Bir y›l için- de Özbekistan’›n üç lideri, Kerimov, Torabekov ve Segisbayev, “halk düflman›” olduklar› gerekçesiyle birbiri ard›na görevden al›nd›. Kazak SSC’nin ilk Politbu- ro’sunun tüm üyeleri idam edildi. Milliyetçi Alafl hareketi içinde bir biçimde ad› geçen tüm Kazak ayd›nlar› ya sürgüne gönderildi ya da idam edildi. Alafl hare- ketine mensup olmayan, samimi komünist Saken Seyfullin ve Turar R›skulov gi- bi Kazak ayd›nlar› da Stalin’in zulmüne u¤rad›. Her ikisi de 1938’de idam edildi. Benzer bir biçimde Stalin’in hücum politikalar›n›n önde gelen mimarlar›ndan Ek- mel ‹kramov ve Feyzullah Hocayev, 1937’de Özbek Komünist Partisi’nden ihraç edildiler ve idam cezas›na çarpt›r›ld›lar. Stalin dönemi sonunda, Sovyet dönemi öncesini hat›rlatacak, daha do¤rusu hat›rlayacak pek az say›da ayd›n kald›. Sov- yet dönemi öncesinde yetiflmifl ayd›n s›n›f›n›n neredeyse tamamen ortadan kal- d›r›lmas›, Sovyet ideolojisinin hiç bir engelle karfl›laflmadan yay›lmas›n› kolaylafl- t›rd›. Eski ayd›n s›n›f›yla birlikte, eskiyi hat›rlatan tarihî ve kültürel ba¤lar da or- tadan kalkm›fl oldu. Bir di¤er Sovyetlefltirme hareketi olan hücum politikalar›n›n en belirgin biçim- de izlendi¤i alan, Müslüman kad›nlar›n yaflay›fl›ndaki de¤iflimler oldu. Sovyet yö- netimi aç›k bir biçimde Orta Asya kad›nlar›n›n geleneksel ‹slami yaflam tarz›na kar- fl› savafl açt›. Bu asl›nda genel olarak tüm dinlere, bunlar içinde tabi ki ‹slam’a kar- fl› bafllat›lan ateist kampanyan›n bir yan etkisiydi. Bu din karfl›t› kampanya toplum- da büyük rahats›zl›klara yol açt›. Müslüman kad›nlar›n örtünmesi ve özellikle pe- çe takmas› istenmiyordu. ‹lk hücum hareketi 1927 y›l›nda Özbek Komünist Partisi Kad›n Kollar› taraf›ndan peçe takmaya karfl› bafllat›ld›. Taflkent’te ve di¤er flehirler- de toplanan binlerce Özbek kad›n sembolik bir törenle peçelerini yakt› ve tüm Müslüman kad›nlar›n ayn› fleyi yapmas› ça¤r›s›nda bulundu. Kad›nlar›n geleneksel yaflam tarzlar›na yönelik Sovyet müdahalelerinin önemli bir amac› daha vard›. Orta Asya’da hiçbir zaman Sovyet devrimi ruhuna uygun, bü- yük sanayi at›l›mlar›n› gerçeklefltirerek proleterya diktatörlü¤ünü kuracak yeterli- likte bir iflçi s›n›f› olmad›. Geleneksel olarak tar›m ve hayvanc›l›¤a dayal› bir eko- nomisi olan Orta Asya’da kad›nlar iflçi s›n›f› hareketlerine dahil edilebilirdi. Bir di- ¤er deyiflle gerçe¤in olmad›¤› bir ortamda kad›nlara “vekil iflçi s›n›f›” görevini yük- lenebilirdi. Sovyet yönetiminin çal›flma hayat›n›n hemen her alan›nda kad›nlar›n is- tihdam edilmesi politikas› belli oranda baflar›ya ulaflt›. Günümüzde eski Sovyet cumhuriyetlerine ziyarete gidenler otobüs sürücüsü, inflaat iflçisi ya da otomobil ta- mircisi kad›nlar› görünce hayretlerini gizleyememektedir. 16 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Sovyet ideolojisi her çeflit dini, ilerlemeye engel olarak de¤erlendirdi¤i için dinsiz- li¤i bir devlet politikas› olarak benimsemiflti. Bu çerçevede her türlü ibadet yerleri ya y›k›ld› ya da de¤iflik amaçlarla kullan›ld›. Bunun en trajik örneklerinden biri Kazak SSC’nin baflkenti Almat›’daki büyük Ortodoks katedralinin ateizm müzesine dönüfltü- rülmesidir. Bunun yan›nda camiler kapat›ld›, her türlü dinî ibadetin toplu olarak ya- p›lmas›, dinî günler ve bayramlar›n kutlanmas› yasakland›. Kurban Bayram›’n›n yan› s›ra Noel ve Paskalya bayramlar› da yasakland›. Rusya ‹mparatorlu¤u zaman›nda Or- ta Asya’da yaklafl›k 20.000 cami ve mescit mevcutken, bu say› 1929’da 4.000’e düfltü. Orta Asya Müslüman nüfusunun neredeyse yar›s›n› bar›nd›ran Özbekistan’da 1935 y›- l›nda sadece 60 cami hizmet veriyordu. Asl›nda genel anlamda Sovyet olmayan he- men her fleye karfl› bir savafl aç›lm›flt›. Dinî bir özelli¤i olmad›¤› halde tüm Orta Asya halklar›n›n ortak bayram› olan Nevruz gününün de kutlanmas› yasakland›.

Resim 1.3

Burada peçe takmayan modern bir Özbek k›z›, kapa¤›nda ‘Lenin’ yazan bir kitapla, gayet çirkin ve küçük çizilmifl olan mollaya yüz çevirir durumda resmedilmifl. Bu resimle hücum politikalar›n›n propagandas› yap›lmaktad›r. Alt›nda da molla ile aralar›nda geçen diyalog dikkat çekicidir: Molla: - Ne zamandan beri kutsal kitab›m›za s›rt›n› döndün? K›z: - ‹flte bu kitab› okumay› ö¤rendi¤imden beri.

Kaynak: www.sovietart.me

Ekonomik Alanda Sovyetlefltirme Sovyetler Birli¤i siyasi ve kültürel de¤iflimlerin yan› s›ra ekonomi alan›nda da bü- yük projeler gelifltiriyordu. Sanayide çal›flabilecek özelliklere sahip yerel iflçi say›s› çok yetersizdi. Pamuk üretimi yap›lan güney Orta Asya bölgesini kuzeyde tah›l üretilen Sibirya bölgesine ba¤layan Turksib (Türkistan-Sibirya) demiryolu inflaat› bu duruma iyi bir örnektir. Kazakistan ve K›rg›zistan’dan geçen ve 1927-1931 y›l- lar› aras›nda gerçeklefltirilen bu büyük demiryolu projesinde binlerce iflçi çal›flt›r›l- m›flt›r. Bu iflçilerin ancak dörtte biri Kazak ve K›rg›zlardan olufluyordu. 1. Ünite - Sovyet Döneminde Orta Asya 17

Bolflevik devriminin onuncu y›l›nda, 1927’de uygulamaya konulan ilk Befl Y›l- l›k Kalk›nma Plan› çerçevesinde Orta Asya ekonomisi büyük de¤iflimlere sahne ol- du. En önemli hususlar tar›m›n kollektiflefltirilmesi ve göçebelerin yerleflik hayata geçirilmesi oldu. Rusya ‹mparatorlu¤u zaman›nda Orta Asya’daki en büyük ekono- mik faaliyet pamuk üretimi olmufltu. Rusya, S›rderya ve Amuderya aras›ndaki ve- rimli Maveraünnehir bölgesini devasa bir pamuk deposu olarak görüyordu. Sov- yetler Birli¤i zaman›nda da bu bak›fl aç›s› pek de¤iflmedi. Endüstriyel anlamda bü- yük de¤ere sahip olan pamuk ürünleri dünya pazarlar›nda iyi kazanç sa¤l›yordu. Rusya iç savafl› ve Bolflevik devriminin ilk y›llar›nda h›zla düflen pamuk üretimini yükseltmek amac›yla yeni sulama projeleri ve pamuk ekim alanlar› gelifltirildi. Pa- muk üretimi yap›lan araziler 1927 y›l›na gelindi¤inde 1914’e k›yasla daha çoktu. Ancak tah›l üretimi için ayn› fleyi söylemek mümkün de¤ildi. Tah›l üretimi yap›lan arazilerin büyüklü¤ü I. Dünya Savafl› bafllar›ndaki de¤erden hâlâ daha afla¤›dayd›. Sovyet yönetimi tar›msal üretimi artt›rmak amac›yla kollektiflefltirme hareketini bafllatt›. Rusya ‹mparatorlu¤u zaman›nda topraklar›n büyük k›sm› soylu s›n›ftan ida- reciler, beyler, hanlar ve zengin ailelerin yönetimindeydi. Sovyet yönetimi tüm bu topraklar› devletlefltirdi ve bir kaç köy ahalisinin birleflmesiyle oluflturulan büyük kollektif çiftliklerde tar›msal üretim yap›lmaya bafllad›. ‹ki çeflit kollektif çiftlik var- d›. Yönetimi köylülere ait olan ancak devlet görevlileri taraf›ndan denetlenen çift- liklere kolhoz ad› veriliyordu. Toprak devlete aitti fakat 99 y›ll›¤›na köylülere kira- ya veriliyordu. Tamamen resmî bir devlet kurumu halinde iflleyen büyük devlet çift- liklerine de sovhoz ad› verilmekteydi. Kollektiflefltirme hareketi tar›m arazilerinin h›zla büyümesine yol açt›. Özbekistan’da kollektiflefltirilen tar›m arazilerinin oran› 1928’de % 1.2 iken, 1932’de % 68’e daha sonra 1937’de % 95’e kadar yükseldi. Göçebe hayvanc›l›¤›n yap›ld›¤› Kazak SSC ve K›rg›z SSC’de ise zorla yerleflik hayata geçirme politikas› büyük felaketlere yol açt›. Rusya ‹mparatorlu¤u zama- n›nda fiçerbina projesi ile bafllayan göçebeleri yerleflik hayata geçirme süreci Sov- yetler Birli¤i zaman›nda neredeyse zorunlu hale getirildi. Bunun sonucunda bin- lerce hayvan telef oldu, binlerce Kazak ve K›rg›z yerlerinden edilerek açl›¤a mah- kum edildi. Sovyetler Birli¤i’nin II. Dünya Savafl›na girmesi Orta Asya bölgesini de etkiledi. Cepheden bir hayli uzak olmas›na ra¤men binlerce Orta Asyal› genç erke¤in sava- fla kat›lmak için evlerinden uzaklaflmas› bölge ekonomisini olumsuz etkiledi. Ayr›- ca yine savafl›n bir yan etkisi olarak 2 milyondan fazla göçmen daha güvenli bir bölge oldu¤unu düflündükleri Orta Asya’ya ak›n etti. Bunlar›n aras›nda Ah›skal›lar, K›r›m Tatarlar›, Koreliler ya da Volga Almanlar› gibi zorunlu göçe tabi tutulanlar da vard›. Söz konusu halklar savafl s›ras›nda güvenlik sorunlar› bahane edilerek yurt- lar›ndan sürüldü ve Orta Asya’n›n de¤iflik bölgelerine zorla yerlefltirildi. Savafl nedeniyle Orta Asya tar›m ürünleri üretiminde kendi kendine yeterli ol- maya mecbur kald›. Daha önceleri Sovyetler Birli¤i’nin di¤er bölgelerinden özel- likle tah›l ürünleri ithal eden Orta Asya ekonomisi savaflla birlikte bu ürünlerin ye- tifltirilmesine yo¤unlaflt›. Ayr›ca yine savafl›n getirdi¤i güvenlik endifleleriyle yüzler- ce sanayi tesisi cepheye yak›n bölgelerden daha içlere yani Orta Asya’ya tafl›nd›. Yüzden fazla sanayi tesisi Özbekistan’da faaliyet göstermeye bafllad›. Demir-çelik sanayii, çeflitli metal iflleme tesisleri, elektrik üretim santralleri, petrol ve do¤al gaz tesisleri gibi a¤›r sanayii kurulufllar› Orta Asya’da h›zla yükselmeye bafllad›. II. Dünya Savafl›’n›n ard›ndan da sanayi üretimindeki art›fl devam etti. Özellikle ma- dencilik ve petrol üretim tesisleri Kazakistan ekonomisinin en önemli unsurlar› ha- line geldi. 18 Ça¤dafl Türk Dünyas›

II. Dünya Savafl› sonras›nda Sovyetler Birli¤i’nde tah›l üretiminde çok ciddi bir düflüfl yafland›. 1953 y›l›ndaki toplam tah›l üretimi 1913 rakamlar›n›n alt›ndayd›. Stalin’den sonra bafla geçen Nikita Kruflçev (1894-1971) Kazakistan ve Bat› Sibirya topraklar›n›n tah›l üretimi için kullan›labilece¤ini düflünüyordu. Bunu bir devlet politikas› haline getirdi. Sonuçta “Bakir Topraklar” ad›yla bilinen Kazakistan top- raklar›n› dev bir tah›l ambar›na dönüfltürme projesi hayata geçirildi. Söz konusu proje kapsam›nda 1953’te 9.7 milyon hektar olan ekili alan, 1958’de 28.6 milyon hektara yükseldi. Tar›msal üretimin yan›nda makine sanayii de geliflti. Örne¤in Ka- zakistan’da 1953’te 39 bin olan traktör üretimi 1963’te 105 bine ulaflt›.

Resim 1.4 Aral Gölü’nün y›llar içinde küçülmesi. Aral 1960 1971 Gölü, kendisini besleyen ›rmaklar›n tar›msal sulamada kullan›lmas› nedeniyle 1960’tan beri % 90 oran›nda küçülmüfltür. 1976 1989

2005 2011

Ancak tar›msal üretimin, özellikle pamuk üretiminin artt›r›lmas› için gerçeklefl- tirilen projeler çevreye büyük zararlar verdi. Dünyan›n üçüncü büyük gölü olarak bilinen Aral gölünü besleyen S›rderya ve Amuderya ›rmaklar› sulama amac›yla kul- lan›ld›¤› için Aral kurudu. Günümüzde Aral yok olma tehlikesiyle karfl› karfl›ya kal- m›flt›r. Orta Asya’da uygulanan Sovyet politikalar› So¤uk Savafl›n en yo¤un yafland›¤› 1970 ve 1980’li y›llarda da benzer bir biçimde devam etti. Temelinde sömürge si- yaseti olan Sovyet politikalar› bölgeye belli oranda h›zl› bir ekonomik geliflme ge- tirdi. Ancak y›llar geçtikçe pamuk ve tah›la dayal› tek ürünlü tar›m üretimindeki verim düflüfl gösterdi. Ayr›ca siyasi ve kültürel modernleflme beraberinde asimilasyon ve tarihsel kök- lerden kopmay› getirdi. Özellikle Rusçan›n anadil haline gelmesi Rus kültür ve me- deniyetinin tüm Orta Asya Türk toplumlar›nda gündelik hayat›n önemli bir parça- s› haline gelmesine yol açt›. Kazakistan’da yap›lan bir araflt›rmaya göre Kazaklar›n yaklafl›k % 25’inin anadili Rusça olmufltu. Bir di¤er deyiflle Kazaklar›n dörtte biri hiç Kazakça bilmiyordu. Bu örnek kendi kültürüne yabanc›laflma ve asimilasyo- nun en aç›k bir ifadesidir. D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 1. Ünite - SovyetAMAÇLARIMIZ DönemindeNN Orta Asya AMAÇLARIMIZ19

Olivier Roy, Yeni Orta Asya, çev. M. Moral› (‹stanbul, 2000). Orta AsyaK‹TAP çal›flmalar› konu- K‹TAP sunda uzman olan yazar, bu eserinde Orta Asya’da Rus hâkimiyetinin bafllamas›ndan gü- nümüze kadar geçen dönemde uygulanan Rus politikalar›n› de¤erlendirmektedir. Sovyet politikalar› bölümünü haz›rlarken bu eserden yararland›k. TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

Sovyetler Birli¤i’nin Orta Asya’da uygulad›¤› politikalar›n temel amac›SIRA neydi?S‹ZDE Bu amac›n SIRA S‹ZDE gerçekçi olup olmad›¤› konusunu düflünelim. 4 ‹NTERNET ‹NTERNET TÜRK CUMHUR‹YETLER‹N‹N BA⁄IMSIZ DÜfiÜNEL‹MOLMASI DÜfiÜNEL‹M Dünyan›n ikinci süper gücü konumundaki Sovyetler Birli¤i 1970’lerde büyük bir ekonomik durgunlu¤a girdi. Sovyet yönetimi, Leonid Brejnev’inS liderli¤indeORU So¤uk SORU Savafl’› askerî alanda sürdürebilse de ekonomik olarak Amerika Birleflik Devletle- ri’yle (ABD) ve özellikle Bat› Almanya ile rekabet edebilecek güce sahip de¤ildi. D‹KKAT D‹KKAT Halk›n sat›n alma gücü ve hayat standartlar› oldukça düflüktü. Sovyet halk›n›n sa- dece % 9’u otomobil sahibiydi. Ayr›ca kapal› bir toplum olmas› nedeniyle bilgisa- yar kullan›m› çok düflük düzeydeydi. Teknolojik geri kalm›fll›kSIRA ekonomik S‹ZDE verim- SIRA S‹ZDE sizlikle birleflince Sovyetler Birli¤i devleti h›zla çökmeye bafllad›. Sovyetler Birli¤i liderli¤ine 1985 y›l›nda M. Gorbaçov geçti. Genç bir politikac› AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ olan Gorbaçov önce ekonomide yeniden yap›lanma (perestroyka), daha sonra da toplumsal hayatta aç›kl›k ve serbestlik (glastnost) politikalar›n› uygulamayaNN koydu. Dünya genelinde yaflanan ekonomik durgunluk ve ABD yönetimininK‹TAP So¤uk Sa- K‹TAP vafl’ta üstün duruma geçmesi ekonomik tedbirlerin baflar›s›z olmas›n›n yolunu aç- t›. Sovyetler Birli¤i çok genifl topraklara ve kalabal›k bir nüfusa yeterli politikalar› üretemiyordu. En önemlisi Brejnev döneminde zirveye ç›kanTELEV‹ZYON siyasi yolsuzluklar TELEV‹ZYON art›k Sovyetler Birli¤i’nin en küçük yönetim birimlerine kadar yay›lm›flt›. Gorba- çov, siyasi kadrolar› de¤ifltirerek yolsuzluklar›n ve verimsizli¤in önüne geçmeye çal›flt›. Ancak milli ve kültürel de¤erleri hesaba katmadan uygulamaya koydu¤u politikalar olumsuz tepkilere neden oldu. Nihayetinde bu politikalar‹NTERNET istenen sonu- ‹NTERNET cu vermedi. Glastnost politikalar› Sovyet cumhuriyetlerinde özgürlük taleplerini canland›r- d›. Ayr›ca milliyetçi hareketler de yeniden organize olmaya bafllad›. Bunun Orta Asya’daki yans›malar›n› Kazakistan’daki Aral›k 1986 olaylar›nda görmek mümkün- dür. Kazakistan Komünist Partisi Genel Sekreterli¤i’ne Kazak olmayan birinin geti- rilmesine karfl› Almat›’da bafllayan olaylar pek çok kiflinin ölümü ve yaralanmas›y- la sonuçland›. Benzer olaylar ve toplumsal hareketler tüm Sovyet cumhuriyetlerin- de görülüyordu. Sovyetler Birli¤i’nin Avrupa k›sm›nda, özellikle Balt›k cumhuri- yetlerinde birlikten ayr›lma düflüncesi dile getirilmeye bafllad›. Uluslararas› güç dengelerinde de Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas› için uygun bir ortam oluflmufltu. Özellikle ABD ve Almanya’n›n liderli¤indeki Bat› blo¤u, y›llard›r So¤uk Savafl için- de olduklar› Sovyetler Birli¤i’ne son darbeyi indirerek dünya siyasetinde büyük bir baflar› elde etmeyi planl›yordu. Herfley 1989’da Bat› ve Do¤u Almanya’y› ay›ran Berlin Duvar›’n›n y›k›lmas›yla bafllad›. Komünist Do¤u Bloku’nun SSCB’den sonraki en güçlü ülkesi olan Do¤u Almanya’n›n y›k›larak Bat›’ya kat›lmas› uluslararas› dengeleri birden de¤ifltirdi. Po- lonya, Romanya ve di¤er Varflova Pakt› ülkelerinde birbiri ard›na devrimler oldu. Komünist yönetimler ya darbeyle indirildi ya da seçimleri kazanamayarak iktidar- dan çekildiler. Do¤u Avrupa’da gerçekleflen söz konusu devrimlerden do¤al olarak SSCB de etkilendi. Birçok birlik cumhuriyeti egemenlik, hatta ba¤›ms›zl›k ilan etti. 20 Ça¤dafl Türk Dünyas›

A¤ustos 1991’de Gorbaçov’u iktidardan indirmek amac›yla bir darbe giriflimi yap›ld›. Baflar›s›z olan bu darbe giriflimi SSCB’de zaten iyice zay›flayan devlet oto- ritesini sarst›. Sovyetler Birli¤i devlet kurumlar›, siyasi istikrars›zl›k ve ekonomik krizler nedeniyle ifl göremez hale gelmiflti. Sonuçta, Sovyetler Birli¤i’nin en üst dü- zey yönetim kurulu olan SSCB Yüksek Sovyeti’nin 26 Aral›k 1991 y›l›nda ald›¤› ka- rarla Sovyetler Birli¤i devleti resmen ortadan kalkt›. Bu karar tüm birlik cumhuri- yetlerinin ba¤›ms›z oldu¤u anlam›na geliyordu. Zaten bu tarihe kadar pek çok cumhuriyet tek tarafl› olarak ba¤›ms›zl›k ilan›nda bulunmufltu. Sovyetler Birli¤i devletinin resmen ilga edilmesiyle birlikte bu cumhuriyetlerin ba¤›ms›zl›¤› resmiyet kazand›. Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›yla birlikte 15 yeni cumhuriyet ortaya ç›kt›. Bunlar aras›nda 5 cumhuriyet Orta Asya bölgesinde yer al›yordu. K›rg›zistan 31 A¤ustos’ta, Özbekistan 1 Eylül’de, Türkmenistan 27 Ekim’de ve Kazakistan 16 Aral›k 1991’de ba¤›ms›zl›klar›n› ilan etti. Aral›k 1991 tarihi itiba- riyle cumhuriyetlerin sonundaki SSC ibareleri kald›r›ld› ve ba¤›ms›z Kazakistan, K›rg›zistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan cumhuriyetleri uluslararas› toplumdakiN yerini ald›.

M AKALE Martha Brill MAKALEOlcott, ‘’Central Asia’s Catapult to Independence’’, Foreign Affairs, LXXI/3 (1992), s. 108-130.

SIRA S‹ZDE Gorbaçov’unSIRA yeniden S‹ZDE yap›lanma ve aç›kl›k politikalar› neden baflar›ya ulaflamad›? 5

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 1. Ünite - Sovyet Döneminde Orta Asya 21

Özet

Orta Asya ve Türkistan terimleri ile hangi co¤ra- rejimi y›k›ld›, Çar ve ailesi hapsedildi ve bir geçi- NA MAÇ 1 fi bölgenin kastedildi¤ini aç›klamak. ci hükûmet kuruldu. Bu s›rada baflta bolflevikler Günümüzde Orta Asya terimi ile befl eski Sovyet- olmak üzere radikal sosyalist gruplar, köylü, iflçi ler Birli¤i cumhuriyetinin kapsad›¤› alan kaste- ve askerleri sovyet (dan›flma meclisi) ad› verilen dilmektedir. Bu cumhuriyetler Kazakistan, K›rg›- yerel komiteler halinde toplamaya bafllad›lar. zistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikis- Bolflevikler, sovyet yap›lanmas› sayesinde h›zla tan’d›r. Asl›nda co¤rafi olarak düflünüldü¤üne kontrolü ele geçirmeye bafllad›. Bolflevikler, Ekim Orta Asya bölgesinin çok daha genifl bir alan› 1917’de geçici hükûmeti devirdi, sovyetlere ba¤- kapsamas› gerekmektedir. E¤er Asya k›tas›n›n l› askeri birlikleri kullanarak baflkent Petersburg’u ortas› kastediliyorsa Mo¤olistan ve Do¤u Türkis- ve di¤er önemli flehirleri ele geçirdi. Komünist tan’dan bafllayarak kuzey Afganistan ve kuzey Parti güçleri, 1922 y›l›nda, eski Rusya ‹mparator- ‹ran’› da kapsayacak biçimde Hazar denizinde lu¤u topraklar›n›n ço¤unda kontrolü ele geçirdi. son bulan genifl co¤rafi bölge Orta Asya olarak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birli¤i (SSCB), iç tan›mlanabilir. Bu co¤rafya düflünüldü¤ünde en savafltan galip ç›kan Bolfleviklerin giriflimiyle Ara- bask›n tarihsel ve kültürel unsur bu bölgedeki l›k 1922’de kuruldu. Yani Sovyetler Birli¤i, co¤- Türk varl›¤› olacakt›r. Bilindi¤i gibi Türklerin ana- rafya ve siyaset alanlar›nda Rusya ‹mparatorlu- yurdu Orta Asya’d›r. Türkler Orta Asya’da tarih ¤u’nun yerini ald›. Türkistan bölgesinde 1917- sahnesine ç›km›fllar ve bu bölgede kendilerine 1922 y›llar› aras›nda Orenburg’da Kazaklar ve özgü bir medeniyet kurmufllard›r. Yaflay›fl, gele- K›rg›zlar, Hokand’da Özbekler, Kazaklar ve K›r- nek ve özellikle dil bak›m›ndan yak›n komflular› g›zlar, Taflkent’te Ruslar, Hive’de Türkmenler, Çinliler, Mo¤ollar ve ‹ranl›lardan farkl› bir kültür Buhara’da ise Özbeklerin ço¤unlukta oldu¤u ik- gelifltirmifllerdir. Bu nedenle söz konusu bölgeye tidar mücadeleleri yafland›. Ancak Bolflevikler ayn› zamanda “Türkistan” ad› da verilmifltir. Tür- Rusya’daki iç savaflta üstünlük sa¤layarak 1920 kistan, Türk memleketi, Türklerin yaflad›¤› yer y›l›na gelindi¤inde art›k neredeyse tüm Rusya’da anlam›na gelmektedir. Özetle, ça¤dafl Orta Asya hâkimiyet kurdu. Zaten çok k›sa süren Hokand bölgesi co¤rafi olarak Kazakistan, K›rg›zistan, özerkli¤i Sovyetler karfl›s›nda fazla direnemedi. Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan’dan olu- Taflkent, Hive ve Buhara da 1920’de art›k Sovyet flan bölgedir. Bu cumhuriyetler aras›nda yer alan kontrolüne geçmiflti. Silahl› mücadelede Bolfle- Tacikistan etnik ve kültürel olarak di¤er Türk dil- vik Ruslara karfl› bir türlü galip gelemeyen Tür- li cumhuriyetlerden ayr›lmaktad›r. Bu nedenle kistan halklar› söz konusu özerklik vaadi karfl›- Türkiye’de Orta Asya denince dört Türk cumhu- s›nda mecburen anlaflma yoluna gitti. Sonuçta riyeti akla gelmektedir. SSCB’nin kuruldu¤u 1922 y›l›nda tüm Orta Asya halklar› art›k Sovyet hâkimiyeti alt›na girmiflti. Sovyetler Birli¤i’nin kurulufl tarihi ve Türk Cum- NAMAÇ 2 huriyetlerinin Sovyet hâkimiyeti alt›na girme sü- Ça¤dafl Orta Asya devletlerinin s›n›rlar›n›n na- NAMAÇ recini de¤erlendirmek. 3 s›l olufltu¤unu tan›mlamak. Rusya’da 1917 y›l›nda gerçekleflen devrimler Av- Günümüzde Orta Asya’da bulunan cumhuriyet- rupa ve Asya k›talar›n›n siyasi yap›s›n› yeniden lerin s›n›rlar› Sovyet yönetimi taraf›ndan 1924 y›- biçimlendirmifl ve dünya tarihine yön veren olay- l›nda bafllayan ve uzunca bir süre devam eden lar aras›nda yer alm›flt›r. Bu devrimler sonucun- bir süreç sonucunda belirlendi. Birçok kez de¤i- da Rusya ‹mparatorlu¤u y›k›larak yerine Sovyet- flikli¤e u¤rayan ve günümüzde bile tart›flmalara ler Birli¤i kurulmufl ve dünya siyasi düflüncesin- yol açan bu s›n›r belirleme politikas› ça¤dafl Or- de XX. yüzy›l boyunca etkili olan komünist ide- ta Asya siyasi co¤rafyas›n› ortaya ç›kard›. Sovyet- oloji gerçek bir devlette uygulanma imkan› bul- ler Birli¤i’nin Orta Asya’da uygulamaya koydu¤u mufltur. Rusya halk›, 1917 y›l›nda iki devrim ger- ilk kapsaml› politika bu s›n›r belirleme projesi- çeklefltirdi. fiubat 1917’deki ilk devrimde Çarl›k dir. Sovyet idaresi, milyonlarca insan› ve milyon- 22 Ça¤dafl Türk Dünyas›

larca kilometre kare topra¤› kapsayan bu büyük Sovyet siyasetinin ana karakterini oluflturdu. Bir proje ile Orta Asya’da kesin bir hâkimiyet kurma di¤er deyiflle Sovyetler Birli¤i’nin Orta Asya po- ifline giriflti. Sovyetler Birli¤i, s›n›r belirleme poli- litikas›n›n temeli sömürgecilik kavram› üzerine tikas› ile bafll›ca dört amac› gözetmekteydi. Ön- oturmufltur. Bat›l› toplumlar›n, bat›l› olmayan ül- celikle Orta Asya bölgesinde tam hâkimiyet sa¤- kelerin ve halklar›n kaynaklar›n› karfl›l›¤›n› ver- lanacakt›. Sonras›nda ekonomik olarak daha ve- meden ve zorla kendi ç›karlar› do¤rultusunda rimli bir yönetim bölümlenmesi hedefleniyordu. kullanmas› anlam›na gelen sömürgecilik evren- Ayr›ca bu bölümlenme sayesinde milliyetçi hare- sel bir uygulamad›r. ‹ngiltere, Fransa, Almanya ketlerin önüne geçilecek ve dinî bir uyan›fl›n ol- ve ‹talya gibi Avrupa ülkelerinin yan› s›ra Rusya mas› engellenecekti. S›n›r belirleme süreci 1924’te da sömürgeler elde etmifltir. Sovyetler Birli¤i her bafllad›. Orta Asya’da birçok özerk cumhuriyet ne kadar komünist eflitli¤i savunsa da ortaya kuruldu, s›n›rlar› devaml› surette de¤ifltirildi. Bu koydu¤u politikalarla klasik sömürge hareketle- süreç 1936 y›l›na kadar sürdü. Stalin, gücünü pe- rini devam ettirmifltir. Özellikle Orta Asya’da uy- kifltirebilmek amac›yla 1936 y›l›nda yeni bir ana- gulad›¤› politikalar sömürgecili¤in tüm özellik- yasa haz›rlatt›. Bu anayasa çerçevesinde günü- lerini bünyesinde bar›nd›r›yordu. müzdeki Orta Asya siyasi co¤rafyas› niha- i biçimine kavufltu. Orta Asya’da Kazak SSC, K›r- Türk cumhuriyetlerinin nas›l ba¤›ms›z oldu¤u- NAMAÇ g›z SSC, Özbek SSC, Türkmen SSC ve Tacik SSC 5 nu aç›klamak. olmak üzere befl birlik cumhuriyeti kurulmufl ol- Orta Asya Türk cumhuriyetleri, 1991’de Sovyet- du. Bu cumhuriyetlerin s›n›rlar› günümüzde de- ler Birli¤i’nin da¤›lmas›n›n ard›ndan ba¤›ms›z ol- ¤iflmeden devam etmektedir. du. Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lma süreci 1980’ler- de bafllam›flt›. Ekonomik ve siyasi alanlardaki bir Orta Asya’da yürütülen Sovyet politikalar›n› ve türlü afl›lamayan krizler sonucu Sovyetler Birli¤i NA MAÇ 4 etkilerini de¤erlendirmek. devleti sona erdi. Herfley 1989’da Bat› ve Do¤u Sovyetler Birli¤i döneminde Orta Asya’da uygu- Almanya’y› ay›ran Berlin Duvar›’n›n y›k›lmas›yla lamaya konulan politikalar› üç ana kategoride bafllad›. Komünist Do¤u Bloku’nun SSCB’den toplamak mümkündür. Yeni kurulan Sovyet yö- sonraki en güçlü ülkesi olan Do¤u Almanya’n›n netimi siyaset, ekonomi ve kültür alanlar›nda y›k›larak Bat›’ya kat›lmas› uluslararas› dengeleri köklü de¤ifliklikler yapt›. Siyaset alan›ndaki en birden de¤ifltirdi. Do¤u Avrupa’da gerçekleflen önde gelen politika yerellefltirme (korenizatsi- söz konusu devrimlerden do¤al olarak SSCB de ya) olarak bilinen siyasi kadrolarda yerel halka etkilendi. Birçok birlik cumhuriyeti egemenlik, da yer verilmesi sürecidir. Ekonomideki en kap- hatta ba¤›ms›zl›k ilan etti. Sonuçta, Sovyetler Bir- saml› politika göçebelerin yerleflik hayata geçi- li¤i’nin en üst düzey yönetim kurulu olan SSCB rilmesi ve tüm tar›msal faaliyetin özel teflebbü- Yüksek Sovyeti’nin 26 Aral›k 1991 y›l›nda ald›¤› sün elinden al›narak sovhoz ve kolhoz ad› veri- kararla Sovyetler Birli¤i devleti resmen ortadan len büyük devlet çiftlikleri eliyle yürütülmesi ol- kalkt›. Bu karar tüm birlik cumhuriyetlerinin ba- du. Kültür alan›ndaki en büyük de¤ifliklik tabii ¤›ms›z oldu¤u anlam›na geliyordu. Sovyetler Bir- ki alfabe de¤ifliklikleri ve e¤itimin Rusçalaflt›r›l- li¤i’nin da¤›lmas›yla birlikte 15 yeni cumhuriyet mas›d›r. Bu üç kilit politika kapsam›nda yakla- ortaya ç›kt›. Bunlar aras›nda 5 cumhuriyet Orta fl›k yetmifl y›l boyunca daha pek çok de¤iflik Asya bölgesinde yer al›yordu. K›rg›zistan 31 plan ve politika uygulamaya konulmufltur. An- A¤ustos’ta, Özbekistan 1 Eylül’de, Türkmenistan cak Orta Asya bölgesinin sömürge olarak kal- 27 Ekim’de ve Kazakistan 16 Aral›k 1991’de ba- mas›n› amaçlayan klasik emperyalist yaklafl›m ¤›ms›zl›klar›n› ilan etti. 1. Ünite - Sovyet Döneminde Orta Asya 23

Kendimizi S›nayal›m

1. Afla¤›daki devletlerden hangisi Orta Asya’da yer al- 6. Sovyetler Birli¤i, s›n›r belirleme politikalar› ile afla¤›- maz? dakilerden hangisini amaçlamam›flt›r? a. Kazakistan a. Orta Asya’da Sovyet yönetimini tam anlam›yla b. Özbekistan hâkim k›lmak c. Tataristan b. Orta Asya’da ulafl›m› daha kolay hale getirmek d. Türkmenistan c. Ekonomik verimlili¤i art›rmak e. K›rg›zistan d. Milliyetçi hareketlerin önüne geçmek e. ‹slami bir uyan›fla engel olmak 2. Do¤u Türkistan, günümüzde hangi ülke s›n›rlar› içe- risindedir? 7. Afla¤›dakilerden hangisi Sovyet yönetiminin uygula- a. Çin d›¤› hücum politikalar›ndan biri de¤ildir? b. Rusya a. Çokeflli evlili¤in yasaklanmas› c. ‹ran b. Küçük yaflta evlili¤in yasaklanmas› d. Afganistan c. K›zlar›n okula gitmesinin yasaklanmas› e. Mo¤olistan d. Bafll›k paras›n›n yasaklanmas› e. Kad›nlar›n peçe takmas›n›n yasaklanmas› 3. Sovyetler Birli¤i, afla¤›daki ülkelerden hangisinin y›- k›lmas›yla kurulmufltur? 8. Afla¤›dakilerden hangisi Stalin zaman›nda uygula- a. Çin Halk Cumhuriyeti nan bask› politikalar›na verilen add›r? b. Rusya ‹mparatorlu¤u a. Büyük Terör c. Avusturya ‹mparatorlu¤u b. Hücum politikalar› d. ‹ran c. Korenizatsiya e. Büyük Britanya ‹mparatorlu¤u d. Glastnost e. Yerlilefltirme politikalar› 4. Afla¤›dakilerden hangisi Orta Asya Türklerinin önemli merkezlerinden biri de¤ildir? 9. Afla¤›dakilerden hangisi ekonomik alanda uygula- a. Hokand nan Sovyet politikalar›ndan biri de¤ildir? b. Hive a. Kollektiflefltirme c. Taflkent b. Kolhoz ve sovhozlar kurma d. Petersburg c. Göçebelerin yerleflik hayata geçirilmesi e. Orenburg d. Ulusal s›n›r belirleme politikas› e. Bakir topraklar projesi 5. Karakalpak Özerk Cumhuriyeti günümüzde hangi cumhuriyet s›n›rlar› içinde yer almaktad›r? 10. Afla¤›dakilerden hangisi 1991’de ba¤›ms›z olan Türk a. Kazakistan cumhuriyetlerinden biri de¤ildir? b. K›rg›zistan a. K›rg›zistan c. Baflkurdistan b. Tacikistan d. Çuvaflistan c. Özbekistan e. Özbekistan d. Türkmenistan e. Kazakistan 24 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› S›ra Sizde Yan›t Anahtar› 1. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “XX. Yüzy›l Bafl›nda Orta S›ra Sizde 1 Asya” konusunu yeniden gözden geçiriniz. Kazakistan, K›rg›zistan, Özbekistan, Türkmenistan ör- 2. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “XX. Yüzy›l Bafl›nda Orta nek olarak verilebilir. Asya” konusunu yeniden gözden geçiriniz. 3. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sovyetler Birli¤i’nin Kurul- S›ra Sizde 2 mas›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. Rusya’da gerçekleflen fiubat 1917 Devrimi baflar›l› bir 4. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sovyetler Birli¤i’nin Kurul- biçimde devam etseydi, Orta Asya’da ilan edilen özerk mas›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. yönetimlere yenileri eklenecekti. Bu özerk yönetimle- 5. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Orta Asya’da Ulusal Cum- rin günümüzdeki siyasi yap›ya benzer ba¤›ms›z devlet- huriyetlerin Oluflturulmas›” konusunu yeniden lere dönüflme olas›l›¤› çok yüksekti. Birleflik bir Orta gözden geçiriniz. Asya düflüncesi zaten Moskova’da 1917’de toplanan ku- 6. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Orta Asya’da Ulusal Cum- rultayda kabul görmemiflti. Bu nedenle büyük ve birle- huriyetlerin Oluflturulmas›” konusunu yeniden flik bir Türkistan’dan söz etmek çok mümkün de¤ildir. gözden geçiriniz. Sonuçta, Sovyet yönetiminin 1924’teki ilk s›n›r belirle- 7. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Orta Asya’da Uygulanan mede ortaya koydu¤una benzer bir siyasi manzara or- Sovyet Politikalar›” konusunu yeniden gözden taya ç›kabilirdi. geçiriniz. 8. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Orta Asya’da Uygulanan S›ra Sizde 3 Sovyet Politikalar›” konusunu yeniden gözden Lenin’in sözlerini yeni kurulmakta olan bir devletin taraf- geçiriniz. tar toplamak amac›yla yap›lm›fl siyasi vaatler olarak dü- 9. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Orta Asya’da Uygulanan flünmek gerekmektedir. Yani daha en bafltan bu sözlerin Sovyet Politikalar›” konusunu yeniden gözden samimi olmad›¤›, Sovyet gücü yerleflti¤inde baflka politi- geçiriniz. kalar›n uygulanaca¤›n›n belli oldu¤u söylenebilir. Bu po- 10. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Türk Cumhuriyetlerinin Ba- litikalarda özellikle Milletler Komiseri Stalin’in kiflisel ter- ¤›ms›z Olmas›” konusunu yeniden gözden ge- cihlerinin de etkili oldu¤u aç›kt›r. Daha sonraki uygula- çiriniz. malar›ndan anlafl›ld›¤› üzere Stalin hem siyasi hem top- lumsal alanda otoriter bir böl-yönet siyaseti uygulam›flt›r.

S›ra Sizde 4 Sovyet politikalar›n›n en temel amac› yeni bir Sovyet in- san› oluflturmakt›. Bolflevik Devrimi’nin ilkeleri do¤rul- tusunda komünist bir hayat› gerçeklefltirme iddias›nda olan Sovyet yönetimi tüm Sovyet halk›n› dönüfltürerek yeni bir toplum oluflturmaya ve bu sayede Sovyetler Bir- li¤i devletini güvence alt›na almaya çal›flt›. Milyonlarca insan›n dili, kültürü, dini, gündelik hayat› ve tarihini de- ¤ifltirmeyi amaçlayan bu giriflim elbette ki gerçekçi de- ¤ildi. Sonuç olarak baflar›ya da ulaflamam›flt›r.

S›ra Sizde 5 Sovyetler Birli¤i’nin içinde oldu¤u ekonomik ve siyasi çöküntü, So¤uk Savafl’›n uluslararas› alanda getirdi¤i olumsuz etkilerle birleflince Gorbaçov’un çabalar› yeter- siz kald›. Hem iç hem de d›fl siyasette afl›lmas› güç en- geller Gorbaçov’un glastnost ve perestroyka siyasetleri- nin önüne geçti. Bütün bunlara Gorbaçov’un isabetsiz siyasi uygulamalar› da eklenince çöküfl kaç›n›lmaz oldu. 1. Ünite - Sovyet Döneminde Orta Asya 25

Yararlan›lan Kaynaklar

Allworth, Edward (ed.) (2002). Central Asia: 130 Years of Russian Dominance, New York. Bacon, Elizabeth E. (tarih yok). Esir Orta Asya, çev. T. Say, ‹stanbul. Bahar, Hasan (1994). ‘’Türkistan’›n Co¤rafi Konumu ve ‹lkça¤ Kaynaklar›na Göre Tarihi’’, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araflt›rmalar› Dergisi, say› 1, s. 233-44. Carr, Edward Hallett (2012). Sovyet Rusya Tarihi: Bolflevik Devrimi, çev. Orhan Suda, ‹stanbul. Ercilasun, Güljanat (2007). “Stalin Döneminde Kazak Ayd›nlar›n›n Tasfiyesi’’, E. Gürsoy-Naskali ve L. fiahin, Stalin ve Türk Dünyas›, ‹stanbul. Fierman, William (ed.) (1991). Soviet Central Asia: The Failed Transformation, Michigan. Haugen, Arne (2003). The Establishment of National Republics in Soviet Central Asia, New York. Kalkan, ‹brahim (2013). Kazakistan’da Siyasi Modernleflmenin Kökenleri 1822-1920, ‹stanbul. Olcott, Martha Brill (1992). ‘’Central Asia’s Catapult to Independence’’, Foreign Affairs, LXXI/3, s. 108-130. Rakowska-Harmstone, Teresa (1983). ‘’Islam and Nationalism: Central Asia and Kazakhstan Under Soviet Rule’’, Central Asian Survey, II/2, s. 7-89. Roy, Olivier (2000). Yeni Orta Asya, çev. M. Moral›, ‹stanbul. Togan, A. Zeki Velidi (1981). Bugünkü Türkili Türkistan ve Yak›n Tarihi, ‹stanbul. ÇA⁄DAfi TÜRK DÜNYASI 2 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Bolflevik yönetiminin ‹dil-Ural bölgesine yerleflmesi s›ras›nda yaflanan bafll›- N ca geliflmeleri de¤erlendirebilecek, Sovyetlerin ilk y›llar›nda ‹dil-Ural bölgesinde meydana gelen ekonomik, top- N lumsal ve kültürel geliflmeleri tan›mlayabilecek, 1930’lu y›llarda ‹dil-Ural bölgesinin geçirdi¤i ekonomik, toplumsal ve kültü- N rel dönüflümü aç›klayabilecek, ‹kinci Dünya Savafl›n›n ‹dil-Ural bölgesindeki etkilerini aç›klayabilecek, N Geç Sovyet döneminde ‹dil-Ural bölgesinin ekonomik, toplumsal ve kültürel N durumunu de¤erlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• ‹dil-Ural Devleti Projesi • Yerellefltirme (Korenizatsiya) • Baflkurt Özerk SSC • Kollektiflefltirme • Çuvafl Özerk SSC • Büyük Terör • Tatar Özerk SSC • Perestroyka • NEP (Yeni Ekonomi Politikas›) • Glasnost

‹çindekiler

• EK‹M 1917 DEVR‹M‹ SONRASINDA ‹D‹L-URAL BÖLGES‹ Sovyet • SOVYET ‹KT‹DARININ ‹LK ON YILI Ça¤dafl Türk Dünyas› Yönetiminde • 1930’LU YILLAR ‹dil-Ural Bölgesi • ‹K‹NC‹ DÜNYA SAVAfiI DÖNEM‹ VE SONRASI • GEÇ SOVYET DÖNEM‹ Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi

EK‹M 1917 DEVR‹M‹ SONRASINDA ‹D‹L-URAL BÖLGES‹ 25 Ekim 1917’de Rusya tarihinin ve bütün dünya tarihinin gidiflat›n› radikal bir fle- kilde de¤ifltirecek olan bir olay gerçekleflir: Bolflevikler, geçici hükûmeti silahl› darbe yöntemi ile devirerek ülkedeki iktidar› ele geçirirler. Petersburg’da Bolflevik darbenin oldu¤u günlerde Kazan’da ve Ufa’da da Bolflevik devrim komiteleri ku- rularak eski devlet sisteminin y›k›m›na bafllan›r. ‹dil-Ural bölgesi genelinde Bolfle- vik iktidar›n›n tam olarak yerleflmesi ise biraz zaman alacakt›r. Bolfleviklerin iktidara gelmesi ‹dil-Ural bölgesindeki TürkSIRA halklar›n›n S‹ZDE siyasal SIRA S‹ZDE gündemini de¤ifltirir. Bir taraftan, Kazan’da Temmuz 1917’de ilan edilen “‹ç Rusya ve Sibirya Müslümanlar›n›n Milli-Medeni Muhtariyeti” (Rusya Müslümanlar›n›nDÜfiÜNEL‹M kül- DÜfiÜNEL‹M türel özerkli¤i) prensibini hayata geçirmek üzere çal›flmalar sürdürülürken, di¤er taraftan çeflitli toplant›lar düzenleyerek yeni siyasi koflullar›n de¤erlendirilmesi ya- p›l›r. Sonuçta Rusya’da siyasal ortam›n belirsiz oldu¤una ve güçlüSORU bir iktidar›n bu- SORU lunmad›¤›na dikkat çekilerek gecikmeden bir Türk-Tatar hükûmetinin kurulmas› gerekti¤i fikri ortaya at›l›r. Bu konudaki icraat›n Ufa’da aç›lacakD‹KKAT olan Türk-Tatar D‹KKAT Millet Meclisi’ne b›rak›lmas›na karar verilir. Haziran 1917’den itibaren flekillenmeye bafllayan ve Zeki Velidi’ninSIRA S‹ZDE bafl›n› çek- SIRA S‹ZDE ti¤i Baflkurtçuluk hareketi de bu arada h›z kazan›r. Baflkurtlar, 16 Kas›m’da Bafl- kurdistan’›n özerkli¤ini ilan ederek milli Baflkurt hükûmetini kurmak üzere hare- kete geçerler. Bununla birlikte, Zeki Velidi 20 Kas›m’da Ufa’daAMAÇLARIMIZ toplanan Türk-Ta- AMAÇLARIMIZ tar Millet Meclisi’ne de milletvekili seçilir ve oturumlara kat›l›r. NN

Sovyet yönetimi yerlefltikten sonra memleketlerini terk ederek yurtK‹TAP d›fl›na ç›kan Tatar ve K‹TAP Baflkurt önderlerinden ço¤u sonunda Türkiye’ye yerleflmifltir. Bunlardan Zeki Velidi Togan ve Abdullah Battal Taymas yaflananlarla ilgili olarak hat›ratlar ve çeflitli yaz›lar kaleme al- m›fllard›r. Ünitenin sonundaki kaynakçada adlar› verilen bu eserlerdenTELEV‹ZYON ‹dil-Ural bölgesin- TELEV‹ZYON de XX. yüzy›l›n bafl›nda yaflananlara dair ayr›nt›lara ulaflabilirsiniz.

Türk-Tatar Millet Meclisi birçok sorunun tart›fl›ld›¤› bir foruma dönüflür. Siyasi ‹NTERNET ‹NTERNET hayat›n ne flekilde yap›lanaca¤› sorusu gündemin bafl›nda gelir. Tart›flmalar sonu- cunda kültürel özerklik fikri ikinci plana gerileyerek esas ihtiyac›n toprakl› özerk- lik oldu¤una karar verilir. Bunu gerçeklefltirmenin yolu olarak, Rusya Federasyonu bünyesinde yer almas› tasarlanan ‹dil-Ural Devleti düflüncesi ortaya at›l›r. Bu dev- 28 Ça¤dafl Türk Dünyas›

letin Kazan Tatarlar›n›, Baflkurtlar›, ayr›ca Çuvafllar ve Türk kökenli olmayan Mari- ler gibi baz› küçük halklar› birlefltirece¤i öngörülür. Bütün ilgili halklarla görüflüp uzlaflarak kesin topraksal s›n›rlar› belirleme ifli Millet Meclisi çat›s› alt›nda kurulan Toprakl› Muhtariyet Komisyonu’na devredilir. Baflkurtlarla uzlaflma görevi de yine bu komisyona verilir. 2 Ocak 1918’de Toprakl› Muhtariyet Komisyonu ‹dil-Ural Devleti’ne dair proje çal›flmalar›n› sunar. Haz›rlanan Anayasa metninde kurulacak devletin ahalisi için “Türk-Tatar” tabiri kullan›l›r, ayr›ca Millet Meclisi’nin ald›¤› baz› kararlarda Baflkurt- luk, Tatarl›k, Tipterlik gibi hareketler, “Büyük Türk-Tatar milletinin tek vücut ola- rak teflkilatlanmas›na zarar getiren kabile sürtüflmeleri” olarak k›nan›r. Bu ça¤r›ya ra¤men Baflkurtlar 20 Aral›k 1917- 4 Ocak 1918 tarihleri aras›nda III. Baflkurt Kurultay›n› gerçeklefltirirler. Kurultayda özerk Baflkurdistan’›n kuruldu¤u ilan edilir ve Baflkurt hükûmeti oluflturulur. Baflkurdistan’›n Ufa, Orenburg ve Perm vilayetlerinin Baflkurtlar›n yaflad›¤› k›s›mlar›n› (yaklafl›k 80 bin km2) ve toplam 1.2 milyonluk bir nüfusu kapsayaca¤› öngörülür. Ayr›ca Baflkurt ordusunu kurma kara- r› al›n›r ve bunun haz›rl›klar›na giriflilir. (Birkaç ay içinde kurulacak olan Baflkurt birlikleri bölgede bulunan Beyaz Ordu ile bir süre iflbirli¤i yapacakt›r.) SIRA S‹ZDE Baflkurt SIRAcephesinde S‹ZDE durum böyleyken, 6 Ocak 1918’de Türk-Tatar Millet Mec- lisi ‹dil-Ural Devleti’ni kurma karar›n› ilan eder. Rusya Cumhuriyeti’nin bir par- ças›n› teflkil edece¤i öngörülen bu devletin Kazan ve Ufa vilayetlerinin tamam›- DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M n›, Orenburg, Perm, Vyatka, Simbir ve Samara vilayetlerinin baz› k›s›mlar›n› içi- ne alan toplam 220.000 km2 alan› ve afla¤› yukar› 7 milyon nüfusu kapsayaca¤› SORU planlan›r. Ayr›SORU bir madde ile devletteki tüm uluslar, diller ve dinlerin eflit oldu¤u ilan edilir. Bütün ilgili halklar›n konferans›n› toplamak için gerekli haz›rl›k iflleri D‹KKAT ile ilgilenmekD‹KKAT üzere Toprakl› Muhtariyet Komisyonu Kazan’a gönderilir. Ayr›ca Avrupa’da düzenlenecek bar›fl konferans›na durumu iletmek ve ‹dil-Ural Devle- ti’ni kurma yönündeki karar› uluslararas› çerçevede tasdik ve temin için bir he- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE yet gönderilmesine karar verilir. Son ifl olarak, daimi görev yapacak olan Milli ‹dare ve bakanl›klar (Din ‹flleri, E¤itim ve Maliye) seçilir. Bütün bunlar yap›ld›k- AMAÇLARIMIZ tan sonra Türk-TatarAMAÇLARIMIZ Millet Meclisi 11 Ocak’ta da¤›l›r. (May›s 1918’de tekrar top- SIRA S‹ZDE NNlanaca¤› öngörülür.)SIRA S‹ZDE

K‹TAP ‹dil-Ural bölgesindeK‹TAP Türk halklar›n›n 1917-1918 y›llar› aras›ndaki siyasal faaliyetleri ko- DÜfiÜNEL‹M nusunda NadirDÜfiÜNEL‹M Devlet’in Rusya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi (1905-1917) (Ankara, 1985) ve 1917 Ekim ‹htilali ve Türk-Tatar Millet Meclisi (‹stanbul, 1998) adl› eserle- TELEV‹ZYONSORU rinden yararland›k.TELEV‹ZYONSORU

Bundan sonras› ise talihsiz olaylar dizisi olarak gerçekleflir. 1918 y›l›n›n bafl›n- D‹KKAT D‹KKAT da, ‹dil-Ural bölgesinde Bolflevik yönetimi gittikçe pekiflir. Bolflevik yönetimi Ocak ‹NTERNET ‹NTERNET 1918’den itibaren Kazan ve Ufa vilayetlerinde yerel K›z›l Ordu birliklerini kurmaya SIRA S‹ZDE bafllar. BolflevikSIRA S‹ZDE propaganda bölge halklar›n› K›z›l Ordu saflar›na çekmekte de bir hayli baflar›l› olur. Örne¤in, Kazan’da Müslüman Sosyalist Alay›, Tatar-Baflkurt Ta- AMAÇLARIMIZ buru ve Rus,AMAÇLARIMIZ Tatar, Baflkurt, Çuvafl, Mari ve di¤er halk mensuplar›n›n bulundu¤u NNEnternasyonel Tabur kurulur (Sultanbekov 2001: 322).

K‹TAP Ünitenin geriK‹TAP kalan›nda, ço¤unlukla flu kaynaklardan yararland›k: Sovyet tarihinin özellik- leri konusunda M. N. Çernova’n›n haz›rlad›¤› Spravoçnik uçitelya istorii (Moskova, 2008) adl› kitab›; Tatarlar konusunda B. F. Sultanbekov’un editörlü¤ünü yapt›¤› ‹storiya - TELEV‹ZYON tana adl› dersTELEV‹ZYON kitab›n› (Kazan, 2001); Baflkurtlar konusunda Baflkurdistan Cumhuriyeti

‹NTERNET ‹NTERNET 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 29 resmi internet sayfas›nda yer alan bilgileri; Çuvafllar konusunda Çuvafl Ansiklopedisi’ni. Baflka bir kaynak belirtilmedikçe, bilgiler ve istatistik veriler bu kaynaklardan al›nm›flt›r.

Bolflevik propagandan›n baflar›s›, Çarl›k döneminde ezilmifl olan kitlelere ve bunlar aras›nda Rus olmayan halklara çok cazip vaatler sunmas›ndan kaynaklan›r. Bolflevikler savafltan yorgun düflen askerlere bar›fl, topraks›zl›ktan çile çeken aç köylüye toprak ve ekmek, insanl›k d›fl› koflullarda çal›flt›r›lan iflçiye insanca çal›fl- ma ve yaflama flartlar›, Rusya ‹mparatorlu¤u’nda ikinci s›n›f tebaa konumundaki Rus olmayan halklara ba¤›ms›z devlet kurma seçene¤i dahil olmak üzere milli ege- menlik hakk› vaatleriyle ve din, dil, ›rk fark etmeksizin tüm insanlara eflitlik ve öz- gürlük sloganlar›yla iktidara gelmifllerdi. En önemlisi de, bunlar› ilan etmekle kal- may›p, iktidara geldikten hemen sonra bu vaatleri yerine getirmek üzere görünür- de kararl› bir flekilde harekete geçmifllerdi. Fakat bir süre geçtikten sonra verilen vaatlerin bir k›sm›n›n taktik icab› geçici olarak verilen sözler oldu¤u anlafl›lacak, Sovyet yönetimi ilk baflta ilan edilen yoldan daha farkl› bir istikamette ilerlemeye bafllayacakt›r. Bolfleviklerin di¤er bir güçlü yönü, örgütlü faaliyete verdikleri önem ve bu ko- nuda sergiledikleri baflar› idi. Ne istediklerini bilerek, belli amaçlar do¤rultusunda örgütlü bir flekilde hareket ediyor, h›zl› ve giriflken davran›yorlard›. Rus olmayan halklar› kendi taraflar›na çekebilmek için de hemen kollar› s›vay›p önemli ad›mla- r› h›zl› ve kararl› bir biçimde att›lar. ‹ktidara gelir gelmez yapt›klar› ilk ifllerden bi- ri, “Rusya Halklar›n›n Haklar›na ‹liflkin Bildirge”yi yay›nlayarak tüm halklara, ken- di kaderlerini kendileri belirleme hakk›n› tan›mak oldu. Kas›m ay›n›n sonunda Sta- lin baflkanl›¤›nda Milletler Meselesine ‹liflkin Halk Komiserli¤i kuruldu. Komiserlik çeflitli halklar›n milli hareketleri ile temas kurmak, önderleri ile görüflmek ve vaat- lerle onlar› Bolflevik taraf›na çekmek üzere harekete geçti. Tatar ve Baflkurt önder- lerin ço¤u Bolfleviklere ihtiyatl› yaklaflmaktan yana olsa da, özellikle sosyalist gö- rüfllü kimi gençler Bolfleviklerle irtibat kurdular ve onlar›n etki alan›na girdiler. Ülke çap›ndaki konumlar› pekifltikçe, Bolfleviklerin as›l düflünceleri ve niyetle- ri de su yüzüne ç›kmaya bafllad›. 12 Ocak 1918’de ilan edilen “Emekçi ve Sömürü- len Halk›n Haklar› Bildirgesi”nde “milli egemenlik” kavram› Sovyet iktidar›n› des- tekleyen iflçi ve köylü kitlesinin egemenlik hakk› olarak yorumland›. Böylece iflçi ve köylülerin d›fl›ndaki di¤er tabakalar›n ve Sovyet yanl›s› olmayan güçlerin milli ege- menlik yönündeki icraat›n›n önüne geçilece¤inin sinyali verilmifl oldu. Ocak ay›n- da Milletler Komiserli¤i’ne ba¤l› olarak kurulan Merkezi Müslüman Komiserli¤i (daha sonra Tatar-Baflkurt Komiserli¤i olacakt›r) yerel teflkilatlar›n› kurmaya baflla- yarak Ufa’daki Türk-Tatar Milli ‹daresi karfl›s›nda gittikçe güçlenen bir rakip olarak hareket etmeye bafllad›. ‹dil-Ural Devleti’ni gerçeklefltirmek üzere haz›rl›klar yapmakla görevlendirilen Toprakl› Muhtariyet Komisyonu Ocak ay›n›n bafl›nda Kazan’a geçmifl ve Kazan’da çal›flmaya bafllayan II. Bütün Rusya Müslüman Askerler Kurultay›’n›n çal›flmalar›na kat›lm›flt›. Kurultay ‹dil-Ural Devleti kurma karar›n› coflku ile kabul ederek 1 Mart’ta bu karar›n Kazan’da törenle ilan edilece¤ini duyurdu. Kurultaya kat›lan Bolflevik- ler kendi görüfllerini ileri sürmeye çal›flt›larsa da baflar›l› olamad›lar ve kurultay› terk ettiler (Devlet 1998: 254-9; 264). Bu geliflmeler karfl›s›nda Bolflevik yönetimi hemen karfl› harekete geçti. Mosko- va’dan al›nan emirler do¤rultusunda Kazan Bolflevik Sovyeti, ‹dil-Ural Devleti’ni kurma fikrinin meflru olmay›p “Sovyet yönetimini devirmek için düflünülen bir ça- 30 Ça¤dafl Türk Dünyas›

re” oldu¤unu ileri sürerek bölgede Sovyet Rusya’s› bünyesinde bulunacak olan bir Sovyet cumhuriyetinin kurulaca¤›n› ilan etti. Mart ay›n›n bafllar›nda Müslüman Ko- miserli¤i Tatar-Baflkurt Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ni kurma konusunda bir karar ç›kard›. Bu cumhuriyetin s›n›rlar› afla¤› yukar› ‹dil-Ural Devleti’nin s›n›rlar› ile ayn› olacakt›. 1917 y›l› sonunda Rus Kazan Sovyeti, 28 fiubat gecesi Müslüman Askerler Kurultay›’n›n önde gelen ordusunun çeflitli cephe ve karargâhlar›nda tahminen temsilcilerini tutuklad›. Gündüz saatlerinde Kazan’daki Tatarlar›n yapt›¤› gösteriler bir milyon Müslüman asker da¤›t›ld›. Fakat Müslüman Komiserli¤inin araya girmesi ile geri ad›m at›larak tutuk- olup, bunun 700-800 bini lular serbest b›rak›ld›. Bunun üzerine Müslüman Askerî fiûrâs› ve Müslüman Asker- Tatarlar ve Baflkurtlardan olufluyordu. Kazan’da ler Kurultay› delegeleri Kazan’›n Tatar bölgesine geçerek burada direnifl örgütle- kurulan Merkezî Müslüman meye çal›flt›lar. Fakat askerî bak›mdan art›k güçlü duruma gelen Sovyet iktidar› Askeri fiûrâs› ayn› y›l›n sonuna do¤ru cephe ve karfl›s›nda fazla flanslar› yoktu. Mart ay›n›n sonuna do¤ru Sovyet güçleri Kazan’da- karargâhlarda 300 civar›nda ki direnifl bölgesini ele geçirdi ve Müslüman Askerî fiûrâs›n› la¤v etti. Nisan ay›n- flube oluflturmufltu (bunlar›n d›fl›nda birkaç Müslüman da Sovyet yönetimi ile iflbirli¤ini kabul etmeyen di¤er bütün Müslüman kurulufl ve askerî birli¤i de vard›). dernekler da¤›t›ld›. Ufa’daki Türk-Tatar Milli ‹daresi de 25 Nisan 1918’de Ufa Halk Fakat Askerî fiûrâ bunlar üzerinde tam bir denetim Komiserli¤i güçlerince bas›larak ortadan kald›r›ld›. Milli ‹dare üyeleri ve eski mil- sa¤layamam›flt›, zira flube letvekillerinden bir grup, Avrupa’ya giderek Paris Bar›fl Konferans›nda seslerini du- baflkanlar›SIRA S‹ZDE farkl› siyasal yurmaya çal›flt›SIRA S‹ZDEve Milletler Cemiyeti’ne müracaat etti. Fakat bu çabalardan bir so- e¤ilimlere sahiptiler. Bolfleviklerin taraf›n› tutan nuç al›namad› (Devlet 1998: 284-9; 300). flube baflkanlar› ço¤u kez 1918 y›l›n›n yaz›ndan 1919 bahar›na kadar ‹dil-Ural bölgesi K›z›l ve Beyaz Or- merkeziDÜfiÜNEL‹M dinlemeden, kendi DÜfiÜNEL‹M bafllar›na hareket ediyordu. dular›n savafllar›na sahne olur. Kazan flehri birkaç kere el de¤ifltirir. 1919 y›l› yaz› Tatar ve Baflkurt subay itibariyle bölgede Sovyet hâkimiyeti tamamen yerleflir. kadrosununSORU az olmas› ve SORU Kazan’daki Askerî fiûrâ’n›n Zeki Velidi baflkanl›¤›ndaki Baflkurt hükûmetinin ve Baflkurt ordusunun anlafl- tecrübesiz subaylar elinde ma yaparak Bolflevik taraf›na geçmesi üzerine 23 Mart 1919’da Baflkurt Özerk Sov- bulunmas› da bunda olumsuzD‹KKAT bir etken oldu. yet SosyalistD‹KKAT Cumhuriyeti’nin kuruldu¤u ilan edilir. “Küçük Baflkurdistan” olarak bilinen bu cumhuriyete Orenburg vilayetinin beflte ikisi ve Ufa, Perm ve Samara vi- layetlerinin baz› k›s›mlar› dahil edilmiflti. Toplam nüfusu yaklafl›k olarak 1.2 mil- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE yon kifli idi ve Baflkurtlar bu nüfusun yaklafl›k % 70’ini teflkil etmekteydi. 1922 y›- l›nda Baflkurt özerk cumhuriyetine Ufa vilayeti eklenerek topraklar› geniflleyecek- 2 AMAÇLARIMIZ tir (yaklafl›kAMAÇLARIMIZ olarak 143 bin km olacakt›r). Genifllemifl Baflkurt cumhuriyetinde NNtoplam nüfus 3 milyona ulaflacakt›r.

K‹TAP Baflkurtlar›nK‹TAP 1917-1921 y›llar› aras›ndaki siyasi ve askerî faaliyetleri ve Baflkurt özerk cumhuriyetinin kurulufl tarihi konusunda M. M. Kulflaripov’un Z. Validov i obrazovaniye Baflkirskoy Avtonomnoy Sovetskoy Respubliki (Ufa, 1992) ve Baflkirskoye natsionalno- TELEV‹ZYON ye dvijeniyeTELEV‹ZYON(1917-1921 gg.) (Ufa, 2000) adl› eserlerinde ayr›nt›l› bilgiler verilmektedir.

Rus ve Tatar nüfusun ço¤unlukta oldu¤u Ufa vilayetinin eklenmesiyle Baflkurt cumhuriyetinde Baflkurtlar›n toplam nüfus içindeki oran› düflecektir. Böylece Bafl- ‹NTERNET kurtlar kendi‹NTERNET cumhuriyetlerinde Ruslardan ve Tatarlardan sonra üçüncü s›rada yer alarak az›nl›k konumuna düfleceklerdir. Sovyet dönemi boyunca sürecek olan bu durumun, Baflkurtlar›n kültürel geliflmeleri ve Tatar-Baflkurt iliflkileri üzerinde çe- flitliN olumsuz etkileri olacakt›r.

M AKALE Baflkurt CumhuriyetiMAKALE s›n›rlar› içindeki Tatar toplulu¤u meselesi ve bu meseleye iliflkin Ta- tar-Baflkurt anlaflmazl›¤› konusunda flu makaleyi okuyabilirsiniz: Liaisan fiahin, “Tatar- Baflkurt ‹liflkileri: Sorunlar Gerçek mi, Yapay m›?”, Tarihten Bugüne Baflkurtlar, haz. M. Özyetgin, M. Dündar, ‹. Kamalov (‹stanbul, 2008) adl› kitap içinde, s. 50-68. 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 31

13 Aral›k 1919’da Komünist Partisi Merkez Komitesi, Mart 1918’de Müslüman Komiserli¤i taraf›ndan ilan edilmifl olan Tatar-Baflkurt Sovyet Cumhuriyeti’ni kur- ma karar›n› iptal eder. Bu durumda Tatarlar konusunda nas›l davran›laca¤› mese- lesi Bolflevik idareciler aras›nda tart›flma yarat›r. Lenin ve Stalin’in Tatar cumhuri- yetini kurma yanl›s› tutum sergilemesiyle lehte karar verilir. May›s 1920’de Tatar Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulur. Tatar cumhuriyetinin s›n›rlar› çizilir- ken ‹dil-Ural bölgesindeki Tatarlar›n büyük k›sm› d›flar›da b›rak›l›r. 68 bin km2 yü- zölçümüne sahip Tatar cumhuriyeti kurulufl an›ndan itibaren Rusya’daki Tatar nü- fusunun sadece üçte birini (1.5 milyondan daha az›n›) kapsar. Üstelik Tatarlar ken- di cumhuriyetlerinin toplam nüfusunun yar›s›ndan az›n› olufltururlar. 1926 y›l› ve- rilerine göre Tatar özerk cumhuriyetinin 2.5 milyonluk toplam nüfusunun % 48.7’isi- ni Tatarlar, % 43’ünü Ruslar oluflturur. Cumhuriyetteki Tatar ve Rus nüfusunun bu oran› Sovyet dönemi boyunca fazla de¤iflmeden sürecektir. Haziran 1920’de ise Çuvafl Özerk Bölgesi kurulur. Yaklafl›k 11 bin km2 alan› kaplayan bu küçük oluflumun toplam nüfusu 805 bin kifli olup, Çuvafllar bu nüfu- sun % 80.5’ini oluflturmaktayd› (Ruslar % 11.5’ini ve Tatarlar % 3.9’unu). Böylece Çuvafllar, kendi adlar›na kurulan bir birimde teflkil ettikleri oran bak›m›ndan Bafl- kurtlara ve Tatarlara göre çok daha iyi bir konumdayd›lar. Çuvafl Özerk Bölgesi 1925 y›l›nda Çuvafl Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne dönüfltürülecek ve top- raklar› biraz daha geniflletilecektir (18.3 bin km2).

Bu bölümde ö¤rendi¤iniz bilgilere dayanarak, ‹dil-Ural Devleti’ninSIRA kurulmas›na S‹ZDE engel SIRA S‹ZDE olan faktörleri s›ralay›n›z. 1 SOVYET ‹KT‹DARININ ‹LK ON YILI DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Sovyet devleti, Alman düflünür Karl Marks’›n kurucusu oldu¤u komünizm ö¤reti- sinin hayata geçirildi¤i dünyadaki ilk ülke oldu. “Bolflevikler” SORUad›yla iktidara ge- SORU len, daha sonra “Sovyetler” olarak an›lmaya bafllayan Rusyal› komünistler eski Rusya ‹mparatorlu¤u topraklar›nda dünyan›n geri kalan›ndan tamamen farkl› ye- D‹KKAT D‹KKAT ni bir düzen kurdular. Hayat›n her alan›nda yaflanan radikal bir toplumsal dönü- flümün eseri olarak ortaya ç›kan Sovyet ülkesi, XX. yüzy›l›n tarihine bir süper güç olarak damgas›n› vurdu. Ayn› zamanda, iktidar›n toplum üzerindeSIRA S‹ZDE tarihte benzeri SIRA S‹ZDE görülmemifl bir bask› rejimini kurdu¤u totaliter devlet örne¤i olarak da tarihte Totaliter devlet: ‹ktidar yer etti. yetkisinin tek partinin ve AMAÇLARIMIZ onun diktatörAMAÇLARIMIZ liderinin Sovyet tecrübesi, bilim insanlar› aras›nda büyük bir tart›flma konusu olmaya de- elinde topland›¤›, toplumsal vam etmektedir. Asl›nda iyi niyetlerle, eflitlik, özgürlük, adalet, insan onurunaNN ya- hayat›n tüm yönlerinin devletin kat› kontrolü k›fl›r yaflam özlemi ve talebiyle ile yola ç›km›fl olan bir hareketK‹TAP nas›l olup da mil- alt›nda tutuldu¤u,K‹TAP vatandafl yonlarca insan›n ölümüne neden olan, inan›lmaz ac›lar yaflatan, birkaç neslin ha- hak ve özgürlüklerinin fiili yat›n› karartan korkunç bir bask› rejimine dönüflmüfltür? Kimileri bu dönüflümü di- olarak uygulanmad›¤› bir devlet düzenidir. rekt olarak Komünizm ö¤retisinin özelliklerine ba¤larken, kimiTELEV‹ZYON de Sovyet devletin- TELEV‹ZYON deki uygulamalar›n hatalar›n› ve liderlerin oynad›¤› rolü öne ç›karmaktad›r. Sovyet tarihinde belirgin olarak bir k›r›lma noktas›ndan söz edilebilmektedir. Sovyet devletinde 1920’li y›llarda yürütülen politikalar, 1930’l› y›llar›n bafl›ndan iti- baren köklü bir biçimde yön de¤ifltirmifltir. Bu k›r›lma an›, Stalin’in‹NTERNET hâkimiyeti eli- ‹NTERNET ne toplad›¤› zamana denk gelmektedir. Sovyet devletinin kurulufl aflamas›nda V. ‹. Lenin’in entellektüel etkisi bask›n idi ve Lenin, Marksç› teoriyi Rusya’daki toplum- sal hayat›n gerçeklerine uyarlamada az çok esneklik gösterebilmiflti. Lenin’in ölü- münden sonra Stalin, Marksist-Leninist ö¤retiyi kendi yorumu ve tutumlar›yla de- ¤iflikli¤e u¤ratt›. Stalin’in benimsedi¤i kat› ve dar görüfllü tutum, komünist prensip- 32 Ça¤dafl Türk Dünyas›

lerle Sovyet ülkesinin toplumsal gerçekleri aras›nda zaten var olan çeliflkileri daha da derinlefltirdi ve sorunlar› çözülmez k›ld›. Stalin’den sonra gelen yöneticiler, Sov- yet politikalar›n›n sorgulanmas› ve yenilenmesi konusunda irade gösteremediler. Bunun neticesinde ülke ekonomik, siyasi, toplumsal ve ideolojik aç›lardan ciddi sorunlarla bo¤uflmaya bafllad› ve uzun süren bu durum Sovyet rejiminin çökmesi ve Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas› ile son buldu.

‹ç Savafl Dönemi ve Savafl Komünizmi Politikalar›: 1917-1921 Bolflevik yanl›s› ve Bolflevik düflman› güçler aras›nda 1917 y›l›n›n sonundan itiba- ren 1920 y›l›n›n sonuna kadar (baz› bölgelerde 1922 y›l›na kadar) süren ac›mas›z iç savafl Rusya’y› harabeye çevirir. Bolfleviklerin iktidara gelir gelmez ekonomik, toplumsal ve siyasal alanlarda kat› bir flekilde kendi prensiplerini uygulamaya bafl- lamas› da ülkede büyük s›k›nt›lar yarat›r. Bolflevikler sadece iflçi ve en yoksul köy- lü s›n›f›n›n menfaatlerini gözeterek di¤er tüm s›n›flar› halk›n düflman› ilan eder; bu s›n›flar›n ellerindeki bütün mallar› al›r ve her tür karfl› koyma giriflimini ac›mas›z- Rusya’daki iç savafl l›kla bast›r›r. Özel mülkiyet kurumu ortadan kald›r›larak topraklar en yoksul köy- y›llar›n›n toplumsal bedeli lülere da¤›t›l›r; sanayi kurumlar›, bankalar ve ulafl›m sistemi devletlefltirilir. çok a¤›r olur. Savafl harekatlar›, K›z›l ve Beyaz ‹ç savafl y›llar›nda ekonomik s›k›nt›lar ve g›da k›tl›¤› bafl gösterince Bolflevik ordular›n uygulad›¤› terör, yönetimi, “Savafl Komünizmi” olarak adland›r›lan bir politika uygular. Bu politika- açl›k ve salg›n hastal›klar sebebiyle toplam 15 milyon ya göre, ticaret ve parasal ifllemler yasaklanarak ve özel sektör ortadan kald›r›larak insan hayat›n› kaybeder. bütün ekonomi s›k› devlet denetimi ve bizzat Komünist Partisinin kontrolü alt›na Bolflevik yönetiminin “halk düflman›” ilan ederek al›n›r. fiehirlerde herkes için zorunlu hizmet yükümlülü¤ü getirilirken, maafl yeri- mallar›n› talan etti¤i ve ne herkes için ayn› olan tay›n verilir. Köylerde çiftçilerin bütün ürünlerine K›z›l Or- kovuflturdu¤u zengin tabakalar baflta olmak üzere du ihtiyaçlar› için el konulmak üzere özel komiteler kurulur. Bu el koymalar sebe- Rusya’dan bu y›llarda biyle büyük s›k›nt› içine düflen ve açl›¤a mahkûm olan köylüler aras›nda isyanlar yaklafl›k 2.5 milyon insan ç›kar. 1921 y›l›n›n bahar›na do¤ru köylü isyanlar› neredeyse tüm Sovyet ülkesini yurt d›fl›na kaçar. Ülke maddi ve manevi aç›dan sarar. Bunlara kentlerdeki kaynaflmalar da efllik eder. Baflkald›ranlar, Savafl Komü- onulmaz yaralar al›r nizmi sisteminin ortadan kald›r›lmas›n›, Komünist Partisinin iktidar tekelinin sona (Çernova 2008: 195). erdirilmesini ve serbest seçimlerin düzenlenmesini talep ederler. Sovyet yönetimi geri ad›m atmak zorunda kal›r ve Mart 1921’de ekonomide ye- NEP: Rusça “Yeni Ekonomi ni bir politikaya geçildi¤ini ilan eder. NEP olarak bilinen bu politika çerçevesinde Politikas›” kelimelerinin k›saltmas›d›r. Sovyet ticaretin ve özel teflebbüsün yeniden canlanmas›na izin verilir, zorunlu hizmet yü- devletinde 1920’li y›llarda kümlülü¤ü kald›r›l›r, para yeniden kullan›lmaya bafllar. Köylerde müsadereler (el uygulanan ekonomi koymalar) yerine miktar› sabit tutulan vergi yöntemi getirilir ve köylüler üzerinde- politikas› bu terimle belirtilir. NEP ki bask› hafifletilir. Bununla birlikte ekonominin büyük k›sm›nda, yani bankac›l›k, uygulamas›nda serbest sanayi ve ulafl›m sektörleri üzerinde devletin kontrolü korunur ve Komünist Parti- piyasa koflullar›n›n ifllemesine k›smen izin sinin siyasal alandaki otoriter yaklafl›m› devam eder. Yine de ekonomideki bu ye- verilmifltir. ni politika çok geçmeden olumlu sonuçlar verir ve ekonomi düzelmeye do¤ru gi- der. Ancak NEP politikas›n›n bu olumlu sonuçlar› hissedilmeden önce ‹dil-Ural bölgesi çok büyük bir felaket yaflar.

‹dil-Ural Bölgesinde Açl›k: 1921-1922 Avrupa Rusya’s›nda iç savafl dolay›s›yla zaten büyük zarar görmüfl olan tar›m ve hayvanc›l›k, Bolfleviklerin Savafl Komünizmi politikas› çerçevesinde gerçeklefltir- dikleri çiftçilik ürünlerine el koyma uygulamas› ile iyice y›k›ma u¤rar. 1920 y›l›nda ço¤u bölgeden neredeyse tüm tah›l - tohumluk olanlar› bile - zorla müsadere edi- lir. Bolflevik yönetiminin bu politikas›na karfl› birçok yerde, özellikle Baflkurtlar aras›nda isyanlar ç›kar. Bu isyanlar› Bolflevik güçler sert bir flekilde bast›r›r. 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 33

K›fl aylar›nda bafl gösteren açl›k, 1921 y›l›nda yaflanan kurakl›¤›n da etkisiyle bir felaket boyutunu al›r. ‹dil-Ural bölgesini, Ukrayna’n›n güneyini, K›r›m’›, k›smen Kazak topraklar›n› ve Bat› Sibirya’y› etkisi alt›na alan açl›ktan özellikle ‹dil-Ural bölgesi çok kötü bir flekilde etkilenir. Kentlerde aç insanlar tah›l depolar›n› ve trenleri ya¤malarken, köydekiler kedi, köpek, ot, a¤aç kabu¤u dahil bulduklar› her fleyi yemek zorunda kal›rlar. Çok uzun süre açl›k çekilen bölgelerde yamyaml›k vakalar› dahi yaflan›r. Açl›¤›n yan› s›ra salg›n hastal›klar da yay›l›r, baz› köyler ta- mamen boflal›r. 1921-1922 y›llar›nda Baflkurt özerk cumhuriyetinde 650 bin kifli (toplam nüfusun % 22’si), Tatar özerk cumhuriyetinde yaklafl›k 500 bin kifli, Çuvafl özerk bölgesinde 13 bin kifli hayat›n› kaybeder. Temmuz 1921’de Sovyet iktidar› Açl›kla Mücadele Komitesi’ni kurarak yard›m çal›flmalar› bafllat›r. Binlerce çocuk açl›k çekmeyen bölgelerin çocuk evlerine ge- çici bir süre için gönderilir. Sovyet devletinin di¤er bölgelerinden g›da maddeleri getirtilir. Bu yard›mlar yeterli olmad›¤› için Sovyet yönetimi di¤er ülkelere de yar- d›m ça¤r›s› yapmak zorunda kal›r. Eylül ay›ndan itibaren uluslararas› yard›m kuru- lufllar› önemli ölçüde yard›mlarda bulunmaya bafllarlar. Örne¤in, Amerika Yard›m ‹daresi binlerce ton g›da maddesi gönderir, yemekhaneler açar. 1922 y›l›n›n Ocak ay› itibariyle bu kuruluflun yard›mlar›yla sadece Tatar özerk cumhuriyetinde 1.2 milyon insan beslenir (Tagirov 1999: 187). 1922 y›l›n›n sonuna do¤ru ‹dil-Ural böl- gesindeki durum büyük ölçüde düzelir. Fakat açl›¤›n sebep oldu¤u insani ve eko- nomik kay›plar etkisini daha uzun y›llar hissettirecektir. Örne¤in, açl›k döneminde büyük ve küçükbafl hayvanlarda büyük kay›plar yafland›¤› için bölgedeki hayvan- c›l›k çok büyük zarar görür ve durumun düzelmesi y›llar sürer.

1920’li Y›llarda Ekonomik, Siyasal ve Toplumsal Yaflam K›rsal kesim iç savafl›n ve açl›¤›n sebep oldu¤u y›k›mdan sonra toparlanmaya bafl- lar. NEP döneminde Toprak Kanunu’nun uygulanmas› sonucunda çiftçilerin top- rak durumu iyileflir ve orta halli çiftçiler ço¤unlu¤u teflkil edecek duruma gelir. Köyde genel olarak bireysel çiftlikler söz konusu iken, bunun yan› s›ra kooperatif- ler ve kollektif çiftlikler de kurulmaya bafllar. Bunlardan baz›lar› oldukça baflar›l› olur. Sovyet yönetimi ekonomik ve toplumsal yaflamda sosyalist uygulamalar› haya- ta geçirmeye bafllar. 1922 y›l›nda ‹fl Kanunlar› kabul edilerek sekiz saatlik ifl günü, ücretli izin, çocuk eme¤inin k›s›tlanmas› gibi emekçilerin çal›flma hayat›n› iyileflti- ren önemli kanunlar hayata geçirilir. Ücretsiz t›bbi yard›m ve sosyal sigorta uygu- lamalar› bafllat›l›r. Maafllar artar, sanayide Rus olmayan iflçilerin say›s› ço¤al›r. NEP politikas› dolay›s›yla daha liberal bir havan›n esti¤i ekonomik hayat›n ak- sine, ülkenin siyasal ve toplumsal yaflant›s›nda otoriter e¤ilim iyice pekiflir. Komü- nist Partisi’nin ülke çap›ndaki etkisi gittikçe artar. Tüm önemli devlet görevlerinde Komünist Partisi yetkilileri yer al›r. Ayr›ca bütün devlet kurumlar›nda, büyük sana- yi kurulufllar›nda, köylerde Komünist Partisi birimleri kurulur. Komünist Partisi üyelerinin say›s›n›n artt›r›lmas›na büyük önem verilir ve bu süreç dikkatli bir kon- trol alt›nda tutulur. Gençler için Komsomol ad›nda özel bir gençlik kolu kurulur. Komsomol: Rusça “Komünist Gençler Birli¤i” Rus olmayanlar› ve kad›nlar› Komünist Partisine çekmek için özel çal›flmalar yap›- anlam›na gelen kelimeler l›r. Bunun sonucunda, örne¤in, Tatar özerk cumhuriyetinde 1925 y›l› itibariyle ye- dizisinin k›saltmas›d›r; Komünist Partisinin gençlik rel parti kuruluflu üyelerinin üçte birini, Tatarlar ve bunun % 10’unu kad›nlar tefl- koludur. kil ederler. Tüm devlet kurulufllar›nda kendi birimlerini kurarak afla¤›dan yukar›ya do¤ru hiyerarflik düzenle birbirine ba¤lanan bir iktidar yap›s›n› yaratan ve çeflitli toplum- 34 Ça¤dafl Türk Dünyas›

sal kurulufllar arac›l›¤›yla toplumun her katman›na nüfuz eden Komünist Partisi k›- sa bir süre içinde ülke çap›nda yönetimin dizginlerini ele geçirir ve tüm devletin ve toplumun iflleyiflini kontrol alt›na al›r. Bu durumda özerk cumhuriyetlerin yö- netiminde bile bu cumhuriyetlerin hükûmetlerinden ziyade Komünist Partisinin bölgesel komiteleri söz sahibi olur. Komünist Partisi’nin yerel flubesinin Genel Sekreteri, söz konusu bölgeyi as›l yöneten flah›s durumuna gelir. Kendi ideolojisini kabul etmeyenlere karfl› tahammülsüz davranan ve karfl›t gö- rüflleri bast›rmak için zorba yöntemler kullanmaktan çekinmeyen Komünist Parti- si, 1920’l› y›llarda din kurulufllar›n› ve din adamlar›n› hedef al›r. Ülkenin di¤er böl- gelerinde oldu¤u gibi, ‹dil-Ural bölgesinde de dine karfl› resmen savafl yürütülür: kiliseler ve camiler kapat›l›r, binalar› y›k›l›r veya baflka kurumlara verilir, mallar› gasp edilir, din adamlar› ve aileleri kovuflturulur, hapse at›l›r, sürgün edilir. 1925 y›l›nda kurulan “Savaflç› Dinsizler Birli¤i” bir taraftan ateizm propagandas› yapar- ken, di¤er taraftan kiliselere ve camilere yap›lan sald›r›larda baflrolü oynar. 1920’li y›llar›n sonunda bu birli¤in flubeleri ‹dil-Ural bölgesindeki özerk cumhuriyetlerde de kurulur. 1930’lu y›llarda doru¤una ulaflan kovuflturmalar sonucunda din adam- lar› tabakas›n›n neredeyse kökü kaz›n›r ve din olgusu kamusal yaflamdan tama- men silinir. Dinî inanca ba¤l› olmay› sürdüren insanlar bundan sonra dindar olufl- lar›n› gizlemek ve dinin gereklerini çok s›n›rl› düzeyde yerine getirmekle yetinmek zorunda kal›rlar.

1920’li Y›llarda Kültürel Yaflam Sovyet ülkesindeki kültürel yaflam büyük çeliflkiler sergilemifltir. Bir taraftan, Çar- l›k döneminde ezilerek yaflam›fl olan ve insanl›¤›n kültürel kazan›mlar›ndan uzak kalan toplumsal kesimler için Sovyet döneminde, inkar edilemeyecek bir flekilde, kültürel geliflmenin önü aç›lm›fl, halk kitlelerini ayd›nlatmak ve ilerletmek için bir- çok önemli ad›m at›lm›flt›r. Di¤er taraftan, Komünist Partisi’nin s›k› ideolojik kon- trolü ve kovuflturmalar›, toplumun fiziksel ve manevi yaflam›na büyük zararlar ver- mifl, kültürün özgür geliflimini engellemifltir. Sovyet Yönetimi, ilk y›llar›ndan itibaren köklü bir kültür devrimi bafllat›r. Bu devrimin bafllang›ç aflamas›n›, okur-yazarl›¤› yayma kampanyas› oluflturur. (Rusya ‹mparatorlu¤u’nda yüksek kültür düzeyine sadece soylu kesim sahipti, toplumun geri kalan›nda ise okur-yazarl›¤›n oran› çok düflüktü.) Yetiflkinlere okuma yazma ö¤reten okullar›n aç›lmas›yla bafllayan ve 1930’lu y›llarda zorunlu ilk ve ortaö¤re- tim sisteminin kurulmas›yla devam eden e¤itim faaliyetleri sonucunda, örne¤in Çuvafl cumhuriyetinde, Sovyet dönemi öncesinde % 18 olan okur-yazarl›k oran› 1926 y›l›nda % 54.2’ye, 1939 y›l›nda % 91’e, 1959 y›l›nda % 99.2’ye ç›kacakt›r. E¤itim herkes için ulafl›l›r ve ücretsiz hale getirilir. Çarl›k döneminde Rus dev- letinin hiçbir flekilde e¤itim olana¤› sa¤lamad›¤› Rus olmayan halklar kendi ana dillerinde e¤itime kavuflur. Örne¤in, 1926 y›l› itibariyle Tatar özerk cumhuriyetin- de iki binden fazla ilk ve ortaokul faaliyet gösterir; bunlar›n yar›s› Tatarca e¤itim verir. Eskiden daha ziyade soylular›n okuyabildi¤i yüksek okullar›n kap›lar› herke- se aç›l›r. Sovyet yönetimi özellikle iflçilerin ve köylülerin e¤itilmesine özel önem verir. Yüksek okullar bünyesinde iflçi ve köylü gençlerine yönelik olarak haz›rl›k fakülteleri aç›l›r. Tatarlar, Çuvafllar, Baflkurtlar için de bu tür fakülteler kurulur. Dinî e¤itim veren kurulufllar kapat›l›rken yeni Sovyet okullar›, yüksek e¤itim ku- rulufllar›, bilimsel ve kültürel kurumlar aç›l›r. Ülkeyi terk etmeyip Sovyet Yönetimi flartlar›nda çal›flmay› kabullenen e¤itimciler ve bilim insanlar› bu geliflmelerde bü- yük rol oynar. Rus olmayan halklar aras›nda ilk defa profesyonel olarak resim, mü- 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 35 zik ve di¤er sanat dallar› ile u¤raflan sanatç›lar ortaya ç›kmaya bafllar. Fakat Komü- nist Partisinin ideolojik bask›s› bilimsel faaliyetlerin ve kültürel hayat›n özgürce ge- liflmesinin önünde ciddi engeller yarat›r. Bas›n ve yay›n, tiyatro çal›flmalar› s›k› san- süre tabi tutulur. Bilimsel çal›flmalara ideolojik gerekçelerle müdahale edilir. Komü- nist Partisinin görüfllerine ters düflen ayd›nlar 1922 y›l›ndan itibaren gruplar hâlinde zorla yurt d›fl›na sürülürler. Sürülenler aras›nda ‹dil-Ural bölgesinin en önemli ve köklü yüksek e¤itim kurumu olan Kazan Üniversitesinin profesörleri de vard›r.

1920’li Y›llarda Milletler Politikas› Sovyet yönetiminin Rus olmayan halklar konusundaki tutumunu anlayabilmek için komünizm ö¤retisinin tarihsel ilerleme anlay›fl›ndan ve milliyetçili¤e bak›fl›ndan bahsetmek gerekir. Komünizmin kurucusu olan Karl Marks, tarihin kat› bir mant›- ¤› oldu¤unu ileri sürmüfltü. Ona göre tarih, her biri öncekinden daha geliflmifl olan toplumsal yap›lar›n bir silsilesinden ibaretti. Bu silsilenin her ad›m›nda toplumsal yap›n›n adaletsizli¤inden kaynaklanan s›n›fsal çat›flmalar mevcut yap›n›n sonunu haz›rlam›fl ve kaç›n›lmaz bir flekilde daha ileri düzeydeki bir toplum yap›s›na ge- çilmiflti. Marks bu flemaya dayanarak kapitalist ekonomiye dayanan burjuva top- lum düzeninin de bir gün sonunun gelece¤ini ve daha ileri bir toplumsal aflama olan sosyalist düzene geçilece¤ini savundu. Kapitalizmle birlikte milliyetçili¤in ve dünyan›n ulus-devletlere bölünmüfl olan yap›s›n›n da sonu gelecekti, çünkü milli- yetçilik, burjuva s›n›f›na özgü bir ideoloji idi. Sömürücü s›n›flar milliyetçilik ülkü- sünü öne sürerek kapitalist rekabeti maskelemeye ve ülkeler aras›ndaki savafllar› hakl› göstermeye çal›fl›yorlard›. Sosyalist bir düzende ise toplumsalSIRA S‹ZDE adaletsizlik ve SIRA S‹ZDE eflitsizlik ortadan kalkaca¤› için insanlar aras›ndaki menfaat çat›flmalar› sona ere- millet cek, dolay›s›yla hem milliyetçilik ideolojisi hem de olgusuDÜfiÜNEL‹M yok olacakt›. DÜfiÜNEL‹M Bolflevikler, komünizm ö¤retisi uyar›nca her zaman milliyetçili¤i yeren, onu “gerici burjuva ideolojisi” olarak damgalayan bir tutum içinde oldular. Bununla bir- likte iktidar için mücadele verdikleri s›rada konumlar›n› pekifltirebilmekSORU için Rus- SORU ya ‹mparatorlu¤u’ndaki çeflitli halklar›n milliyetçi özlemlerine taviz vermek zorun- da kald›lar. Marksist ö¤retiyi Rusya flartlar›na uyarlayan Lenin, SovyetlerinD‹KKAT düflledi- D‹KKAT ¤i milletsiz toplum yap›s›na geçifl için eski Rusya ‹mparatorlu¤u halklar›n›n henüz haz›r olmad›¤›na hükmederek, bafllang›ç aflamas›nda Rusya’daki halklar›n milli SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE özelliklerinin desteklenmesi gerekti¤ine karar verdi. Sovyetlerin uygulayaca¤› kül- türel ve toplumsal politikalar sonucunda nas›lsa zamanla komünist dünya görüflü- ne uygun flartlar oluflacak ve Sovyet halklar› milliyetçili¤i terkAMAÇLARIMIZ ederek bir sonraki AMAÇLARIMIZ toplumsal aflamaya yükseleceklerdi. NN Sovyetlerin milletler politikas›n›n özellikleri hakk›ndaki bilgileri R.K‹TAP G. Suny’nin The Re- K‹TAP venge of the Past adl› kitab›nda ve R. Brubaker’in “Nationhood and the National Question in the ” adl› makalesinde bulabilirsiniz (Bu ünitenin sonunda söz konusu kay- naklar›n tam künyesi verilmifltir). TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

Lenin’in otoritesi sayesinde 1920’li y›llar Sovyetlerin milletler konusunda en ›l›ml› ve tavizkâr tavr› sergiledi¤i bir dönem oldu. Komünist Partisinin 12. kurulta- ‹NTERNET ‹NTERNET y›nda (Nisan 1923) milletler politikas›n›n Yerellefltirme prensibine göre yürütüle- ce¤i ilan edildi. 1930’lu y›llar›n bafl›na kadar yürütülen bu politika, Rus olmayan halklarda milli hayat unsurlar›n›n azami flekilde gelifltirilmesini hedefledi. Hedefe üç yoldan ulafl›lacakt›: 1) Yerel dillerin e¤itim ortam›nda ve resmî ifllerde kullan›- m› desteklenecek, 2) Yerel etnik topluluk mensuplar›ndan idareci ve ayd›n kadro- 36 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Yerellefltirme: (Rusças›: lar› yetifltirilecek, 3) Yerel etnik topluluklar için idari birimler kurulacakt›. Bu poli- korenizatsiya) Sovyetlerin 1920’li y›llarda ve 1930’lu tikan›n ideolojik hedefi, halklar›n burjuva milliyetçili¤i tuza¤›na düflmelerini engel- y›llar›n bafl›nda yürüttü¤ü, lemek ve Sovyetlerin gözetimi alt›nda fleklen milli, içerik bak›m›ndan sosyalist kül- yerel dillerde e¤itim ve kültür ifllerini desteklemeye türlerin geliflmesini sa¤lamakt›. Sovyet yönetimin öngörüsüne göre, zamanla Sov- ve yerli etnik topluluklardan yet milletleri milli ba¤l›l›k duygular›n› aflarak birbiri ile kaynaflacak, etnik birimler idareci kadrolar oluflturmaya gittikçe daha büyük çapl› birimler halinde birleflecek, farkl› milletler ortadan kal- yönelik uygulamalar›d›r. “Yerellefltirme” politikas› kacak ve sonunda tek bir Sovyet ulusu ortaya ç›kacakt›. Rus olmayan halklar› Sovyet Yerellefltirme politikas›n›n bafllang›ç ve çok önemli ad›m› olarak, Sovyet devle- taraf›na çekmek ve fleklen milli, içerik bak›m›ndan tinde yaflayan etnik topluluklara ve onlar›n dillerine iliflkin bilgi toplan›r, s›n›flan- sosyalist kültürlerin d›r›l›r ve millet adlar›n›n listesi oluflturulur. Bu çal›flma, 1926 y›l›nda gerçeklefltiri- geliflmesini sa¤lamak hedefini gütmüfltür. len nüfus say›m› için bir ön haz›rl›k mahiyetinde yap›l›r. fiunu vurgulamak gerekir ki, Sovyet yönetimi, bu konuya siyasi ve ekonomik menfaatlerini gözeterek (sos- yalist modernleflme hedefini öne ç›kararak) yaklafl›r. Sovyet devletinde yaflayan halklara iliflkin olarak bilgi toplanarak, devletin sahip oldu¤u toplumsal ve ekono- mik kaynaklar›n bir dökümü yap›lm›fl olur (Hirsch 1997). Sovyet yönetimi 1920’li y›llarda ülkedeki bütün halklar› komünist ö¤retinin top- lumsal geliflmifllik anlay›fl›na göre s›n›fland›rd› ve halklar aras›nda farkl› kategori- ler tan›mlad›. Kavramsal düzeyde oluflturulan bu hiyerarflik düzen, siyasal yap›ya da yans›d›. Kurulan etnik topraksal birimler dört farkl› seviyeye ayr›ld›. Sovyet ül- kesinin kenarlar›nda olan, yani d›flar›ya s›n›rlar› olanlara birlik cumhuriyeti statü- sü verildi. Sadece birlik cumhuriyetlerine SSCB’den ayr›lma hakk› tan›nd›. Onlar- dan daha düflük düzeydeki özerk cumhuriyetler, birlik cumhuriyetlerinin içinde ve idari aç›dan onlara ba¤l› olarak kuruldu. Özerk cumhuriyetler kendi s›n›rlar› için- deki idari meselelerle ilgilenebiliyor, ayr›ca ilgili birlik cumhuriyetinin idari kurum- lar›nda ve SSCB Yüksek Sovyetinin Milletler fiûrâs›nda temsil edilebiliyordu. Statü olarak onlardan da afla¤›da özerk bölgeler ve özerk alanlar kuruldu, bunlar›n hak- lar› daha da k›s›tl› oldu. Baz› halklar için topraksal birimler kurulmad›. Sovyet dö- neminin sonu itibariyle toplam 53 halk, kendine ait bir toprak parças› olan ve bu toprak parças› üzerinde flu veya bu derecede idare hakk› tan›nan bir millet (Rus- ças›: natsiya) konumunda idi.

fiekil 2.1

Sovyetler Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birli¤i Birli¤inin idari (SSCB) yap›s›.

Birlik Cumhuriyeti (SSC) (15 adet) Örnek: Kazak SSC

Özerk Cumhuriyet Özerk Bölge Özerk Alan Örnek: Karakalpak ÖSSC Örnek: Kara K›rg›z ÖSSB (okrug)

1920’li y›llar boyunca Sovyet devletindeki diller incelenerek büyük ço¤unlu¤u Latin alfabesine geçirilir, bu esnada o zamana dek yaz› dili olmayan etnik toplu- luklar için alfabeler yarat›l›r. Latin alfabesine geçifl konusu Tatar ve Baflkurt cum- huriyetlerinde itirazlarla karfl›lan›r, çünkü bu geçifl Tatarlar ve Baflkurtlar için Arap 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 37 alfabesinin b›rak›lmas› ve dolay›s›yla yüzy›llar boyunca biriken kültürel miras›n kayb› anlam›na gelir. Bu itirazlara kulak verilmez, hatta Komünist Partisinin yerel teflkilatlar› Arap alfabesinin kitlelerde dinî duygulara ba¤l›l›¤› pekifltirdi¤i ve böy- lece sosyalizme giden yolda gerici bir engel teflkil etti¤ini öne sürerek bu mesele- nin üzerine gider. 1927 y›l›nda Tatarca için, 1929 y›l›nda ise Baflkurtça için birbi- rinden biraz farkl› olan ayr› ayr› Latin alfabeleri kabul edilir. 1920’li y›llar›n ilk yar›s›nda birçok halk için topraksal birimler kurulur, bu bi- rimlerde söz konusu halklar›n kendi siyasi idareleri oluflturulur. Yerel dillerin dev- let ifllerinde ve kamusal alanlarda kullan›m› teflvik edilir. Yerel dillerde e¤itim ve- ren okullar aç›l›r ve 1930’lar›n ortas›na do¤ru ülkenin her bölgesinde anadilinde e¤itim sistemi yerleflir. E¤itim sisteminin geliflmesine ba¤l› olarak yerel etnik top- luluklar›n kendi ayd›nlar› yetiflmeye bafllar. Yerellefltirme politikas›n›n di¤er önem- li bir yönünü, Rus olmayan halklarda idareciler kadrosunun oluflturulmas› teflkil eder. Belli bir etnik topluluk için kurulmufl olan siyasi topraksal birimde devlet ve parti görevlerine öncelikle söz konusu etnik topluluk mensuplar›n›n getirilmesine dikkat edilir. Halklar›n milli ve kültürel özelliklerini pekifltiren ve hatta kurumsallaflt›ran bu tür uygulamalar hayata geçirilirken, ayn› zamanda bunun karfl›t› olan e¤ilimin de kendini göstermeye bafllad›¤›n› belirtmek gerek. Lenin’in aksine Stalin, bafltan be- ri üniter bir Sovyet devleti kurmaktan yanayd›. Ona göre milliyetçilik e¤ilimleri desteklenmemeli, sosyalist bir düzen haz›r kurulmuflken Rusya’daki bütün halklar Sovyet potas› içinde eritilmeliydi. 1922 y›l›nda Sovyetler Birli¤i’ni kurma haz›rl›kla- r› s›ras›nda Stalin, “özerklefltirme” plan›n› öne sürdü. Bu plan Rusya Sovyet Fede- ratif Sosyalist Cumhuriyeti (RSFSC) d›fl›ndaki di¤er cumhuriyetlerin RSFSC’ye özerk cumhuriyetler statüsünde kat›lmalar›n› öngörüyordu. Lenin bu plan› sak›ncal› bu- larak karfl› ç›kt› ve o an için uygulanmas›n› engelledi. 1922’de Sovyetler Birli¤i, 4 birlik cumhuriyetinden (Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya ve Kafkasya Ötesi Federas- yonu) oluflan federe bir devlet olarak kuruldu. Sovyetler Birli¤i’nin gönüllülük, eflitlik ve iflbirli¤i esas›nda kurulan bir birlik oldu¤u ilan edildi ve birlik cumhuri- yetlerine birlikten ayr›lma hakk› tan›nd›. (Daha sonraki y›llarda birlik cumhuriyet- lerinin say›s› artacak ve Sovyet döneminin sonu itibariyle 15 olacakt›r.) Stalin’in “özerklefltirme” plan› Tatar komünistleri aras›nda büyük tepki çeker. Tatar özerk cumhuriyeti hükûmet baflkan› K. Muhtarov, kurulmas› öngörülen Sov- yetler Birli¤i’nde özerk cumhuriyetlerin de kurucu unsurlar statüsünde yer almas›- n› teklif eder, fakat bu teklifi reddedilir. Millet ‹flleri Komiserli¤i üyesi Mirseyit Sul- tangaliyev, 1923 bahar›nda kat›ld›¤› çeflitli parti toplant›lar›nda Sovyetler Birli¤i’nin yüksek idare kurumlar›nda özerk cumhuriyet temsilcilerinin de bulunmas› gerek- ti¤ini savunarak, Sovyet milletleri aras›nda öz ve üvey çocuk ayr›m› yap›lmas›n›n kabul edilemez oldu¤unu söyler. Sultangaliyev’in tutumu “milliyetçi sapma” olarak nitelenir ve kendisi tüm görevlerinden azledilir. 1924 y›l›nda Tatar özerk cumhuri- yeti hükûmetinin neredeyse tüm üyeleri görevlerinden al›n›r. 1920’li y›llarda Sta- lin’in “özerklefltirme” plan›na karfl› görüfl bildiren tüm Tatar komünistler, 1930’lu y›llar›n büyük kovuflturma dalgas›nda cezaland›r›lacak, ço¤u kurfluna dizilecektir.

1930’LU YILLAR 1922 y›l›n›n sonunda a¤›r hastal›k sebebiyle siyasal yaflamdan çekilmek zorunda kalan Lenin, Ocak 1924’te hayata gözlerini yumar. Sovyetler Birli¤i Komünist Par- tisinin Genel Sekreteri s›fat›yla elinde büyük güç toplayan Stalin, 1920’li y›llar›n so- nuna do¤ru tüm siyasi rakiplerini ortadan kald›rarak Sovyet ülkesinin tart›fl›lmaz 38 Ça¤dafl Türk Dünyas›

önderi konumuna gelir. Stalin döneminde Sovyet ülkesi, bir taraftan muazzam ekonomik at›l›m› gerçeklefltirerek uluslararas› alanda bir süper güç konumuna yükselecektir. Fakat ayn› zamanda tarihte efline az rastlanan zalimlikte totaliter bir bask› rejimiyle yönetilen bir devlet olarak flekillenecektir.

Sovyet Tarz› Modernleflme: Sanayileflme ve Kollektiflefltirme Çarl›k Rusya’s›, ekonomik ve toplumsal geliflme düzeyi bak›m›ndan Avrupa’n›n geliflmifl ülkelerinin oldukça gerisinde idi. XX. yüzy›l›n bafl›nda ülke nüfusunun % 75’ini (94 milyon) köylüler teflkil etmekteydi. Sanayileflme sürecine yeni girilmiflti. Bolflevik ideolojinin dayana¤›n› oluflturan iflçi kitlesi sadece 3 milyon kadard› (Or›- flak 2001: 285-6). Birinci Dünya Savafl› ve hemen arkas›ndan bafllayan iç savafllar ülkeyi y›k›ma u¤ratt›. NEP y›llar›nda biraz toparlanm›fl olsa da ülke ekonomisi dü- zelmifl olmaktan uzakt›. Böyle bir ortamda sosyalist düzen kurma ifline giriflen Sov- yet Yönetimi, etraf›n› çevreleyen kapitalist ülkelerden her an sald›r› bekliyor ve kendini güvende hissetmiyordu. Komünist Partisi 1925 y›l›nda ülkenin sanayileflmesini acil ihtiyaç ve temel he- def olarak aç›klad›. 1927 y›l›nda Stalin, sanayileflmenin en k›sa zamanda gerçeklefl- tirilmesi hedefini koydu. Sanayileflmenin iki befl y›ll›k plan› (1928-1933, 1933-1937) ilan edildi. Planda öngörülenlerin gerçekleflebilmesi için muazzam kaynaklar gere- kiyordu. Bu kaynaklar› elde edebilmek için k›rsal kesime yüklenmeye karar veril- di. 1929 y›l›ndan itibaren köylerde yüzde yüz kollektiflefltirme hedeflenerek hare- kete geçildi. Kollektiflefltirme çok k›sa bir süre içinde ve son derece kat› yöntem- ler kullan›larak gerçeklefltirildi. Orta halli çiftçiler “Sovyet düflman›” diye damgala- narak aileleriyle birlikte Rusya’n›n do¤usuna ve kuzeyine sürüldüler, mallar› gasp edildi. Baz› verilere göre, sürülenlerin say›s› 15 milyon kifliyi buldu. Geriye kalan Kolhoz: Rusça “kollektif daha yoksul köylüleri zorla, kolhoz ad›yla an›lan kollektif çiftliklere toplad›lar. çiftlik” anlam›na gelen bir Birçok köylü kolhozlardan kaçarak flehirlere göçmek zorunda kald›. 1930’lu y›llar- k›saltmad›r. Sovyet devletinde k›rsal kesim da flehirler kalabal›klaflt› ve iflçilerin say›s› 24 milyona ulaflt›. Kolhozlarda kalan 35 kollektif çiftlikler (kolhozlar) milyon köylü ise devletin s›k› kontrolü ve bask›s› alt›nda üretim yaparak sanayilefl- olarak örgütlenmiflti. meye kaynak ak›tan kitleye dönüfltü. Sanayileflme hamlesi büyük baflar›ya ulaflt›. Daha ilk befl y›l içinde a¤›r endüs- trinin temelini oluflturan 1500 büyük sanayi kuruluflu (elektrik santralleri, makine fabrikalar›, madencilik tesisleri vb.) infla edildi. ‹kinci befl y›lda bunlara 4500 sana- yi kuruluflu daha eklendi. Tar›mda makine kullan›m› yayg›nlaflt›. 1930’lu y›llar›n sonu itibariyle Sovyet Devleti sanayi üretiminde dünyada ABD’den sonra ikinci s›- raya yükseldi. Çok k›sa sürede gerçeklefltirilen sanayileflmenin ve kollektiflefltirmenin toplum- sal bedeli ola¤anüstü a¤›r oldu. Milyonlarca insan sürüldü, a¤›r flartlarda çal›flt›, bir- ço¤u öldü, say›s›z ac›lar yafland›. ‹nsafs›z kollektiflefltirmenin tar›ma ve hayvanc›l›- ¤a vurdu¤u darbe sonucunda Avrupa Rusya’s›nda 1932-33 y›llar›nda yine açl›k fe- laketi patlak verdi. Stalin hükûmetinin bu durumu gizlemeye çal›flmas›, açl›k çe- kenlere yard›mda bulunmak için hemen harekete geçmemesi ve yurt d›fl›ndan ge- len yard›m tekliflerini de geri çevirmesi yüzünden açl›k felaketinin boyutlar› büyü- dü. Açl›k sebebiyle yaklafl›k olarak 7 milyon kifli öldü. Avrupa Rusya’s›n›n merkezinde yer alan ve üstelik tar›m ve hayvanc›l›k bak›- m›ndan elveriflli flartlar› olan ‹dil-Ural sahas›, kollektiflefltirme ve sanayileflme sü- reçlerinden do¤rudan etkilendi. Kollektiflefltirme sonucunda, örne¤in Tatar özerk cumhuriyetinde, 3847 kolhoz kuruldu, 40 bin hali vakti yerinde çiftçi “halk düflma- 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 39 n›” olarak sürüldü (Hasanov 1999: 283). Açl›k felaketinden ‹dil-Ural bölgesi yine kötü bir biçimde etkilendi. Di¤er taraftan, bölge h›zla sanayileflti. Çuvafl cumhuriyetinde eskiden beri var olan kerestecilik devam ettirilirken, bunlara hafif sanayi kurulufllar› ve kimya sana- yi tesisleri eklendi. Baflkurt özerk cumhuriyetinde geliflen çeflitli sanayi dallar› ara- s›nda özellikle madencilik ve petrol sanayisi öne ç›kt›. Tatar cumhuriyetinde de petrol aramalar› bafllat›ld›. Tatar özerk cumhuriyetinde kurulan sanayi tesislerin- den baz›lar› (uçak yap›m›, makine yap›m›, kimya sanayi, kürk üretimi, sentetik kauçuk, sinema filmi üretimi vb.) Sovyet ülkesi çap›nda önem kazand›. ‹dil-Ural bölgesinin geneli ve özellikle Tatar ve Baflkurt özerk cumhuriyetleri, Sovyet devle- tinin sanayi bak›m›ndan en geliflmifl bölgeleri haline geldi.

Büyük Terör Karfl›t görüflleri bast›rmak için kat› yöntemler kullanan Sovyet yönetiminin kendi halk›na karfl› sergiledi¤i sert tutum, 1930’lu y›llar›n ortalar›na gelindi¤inde büyük çapl› bir devlet terörü hâlini al›r. Sovyet yönetimi, uygulad›¤› politikalar›n›n vahim sonuçlar›n›n sorumlulu¤unu üstlenmekten kaç›narak, bütün suçu meçhul “halk düflmanlar›”na yükler ve insan av›na giriflir. Parti ve devlet kurumlar›n› ve tüm top- lumu gerçek veya olas› muhaliflerden “temizleme” kampanyalar› yürütülür. Sade- ce 1937-38 y›llar›nda toplam 3.5 milyon insan kovuflturulur, bunlar›n bir k›sm› kur- fluna dizilerek infaz edilir. A¤›r iflkencelerin uyguland›¤› soruflturma sürecinde bir- çok kifli ölür. Tutuklananlar›n ço¤u çal›flma kamplar›na gönderilir. 1939 y›l› itiba- riyle çal›flma kamplar›nda toplam 1.3 milyon kifli bulunur. Bu insanlardan sanayi kurulufllar› inflaat›nda köle iflçi olarak faydalan›l›r. “Halk düflmanlar›”n›n eflleri ve çocuklar› bile cezaland›r›l›r. Çeflitli toplumsal kesimler ve meslek gruplar› ard› ar- d›na topluca kovuflturulur. Komflular›n, akrabalar›n, aile fertlerinin birbirlerini ih- bar etmeleri talep edilir. Kovuflturma sürecinde iflini yeterince h›rsla yapmad›¤› dü- flünülen yetkililer de cezaland›r›l›r. Tüm toplumu paranoya halinde korku, flüphe ve fliddet havas› sarar. Sovyet ülkesinin di¤er bölgeleri gibi ‹dil-Ural bölgesindeki cumhuriyetler de bu kovuflturma dalgalar›ndan nasibini al›r. Özellikle e¤itimlerini Çarl›k döneminde görmüfl olan ayd›nlar, din adamlar›, daha önceki y›llarda bir flekilde Sovyet yöne- timi ile ters düflenler cezaland›r›l›r. Tatar özerk cumhuriyetinde 1920’li y›llardaki kovuflturmadan sa¤ ç›km›fl olan Mirseyit Sultangaliyev ve onun destekçileri tekrar kovuflturularak bu sefer kurfluna dizilirler. Birçok kifli çal›flma kamplar›na gönderi- lir. 1939 y›l›na gelindi¤inde çal›flma kamplar›nda toplam 25 bin Tatar›n bulundu¤u hesaplanm›flt›r. Stalin’in ölüm y›l› olan 1953 y›l›na kadar dalga dalga sürecek olan kovuflturmalar Çuvafl cumhuriyetinde toplam 14 bin kifliyi, Baflkurt cumhuriyetinde 50 bin kifliyi (‹rgalin ve Asabin 1991: 5) kapsayacakt›r. 1930’lu y›llar›n devlet terö- rüne kurban gidenler y›llar sonra aklanacak ve suçsuz olduklar› kabul edilecektir.

Milletler Politikas›nda K›r›lma Stalin’in bafla geçmesiyle birlikte Sovyet milletler politikas›nda da köklü bir dönü- flüm yaflan›r. Sovyet yönetiminin ilk y›llar›ndan beri üniter bir yap›dan yana bir ta- v›r sergilemifl olan Stalin, bundan sonra bu yaklafl›m›n› serbestçe uygulamaya koy- ma f›rsat›n› bulacakt›r. Sovyet milletler politikas› bundan böyle “milletlerin kaynafl- mas›” prensibine göre flekillenecek ve bu kaynaflt›rma projesi Rus milletinin ve Rusçan›n merkeze yerlefltirilmesi yöntemine dayand›r›lacakt›r. Stalin 1934 y›l›nda Komünist Partisinin 16. kurultay›nda yapt›¤› konuflmada yerel milliyetçiliklerin teh- 40 Ça¤dafl Türk Dünyas›

likelerinden bahsederek, dönüflümün sinyalini vermifl olur. Ruslar için “eflitler ara- s›nda birinci”, “büyük kardefl” s›fatlar› kullan›lmaya bafllan›r. Ülkenin ideolojik ha- yat› bundan böyle “büyük kardefl” Rus halk›n›n önderli¤ine dayanan “halklar dost- lu¤u” temas› etraf›nda flekillenir. 1938 y›l›nda bütün milli okullarda Rusçan›n ö¤retilmesi zorunlu k›l›n›r. Bunu takiben Sovyet halklar›n›n ço¤unun alfabesi Latinden Kiril alfabesine çevrilir; bu- nun amac›n›n Rus olmayan halklar›n Rusçay› ö¤renmelerini kolaylaflt›rmak oldu¤u ilan edilir. ‹dil-Ural bölgesinde 1939 y›l›nda Tatarca ve 1940 y›l›nda Baflkurtça için Kiril alfabesi kullan›lmaya bafllan›r. Böylece Tatarlar ve Baflkurtlar daha önceki on y›lda Latin alfabesiyle yarat›lan kültürel birikimini de büyük ölçüde kaybetmifl ve kültürel geliflme süreçleri bir kez daha kökten sars›lm›fl olur. Rusçan›n artan önemi, milli dillerin geliflmesini olumsuz etkiler. Art›k iyi kari- yer olanaklar› için Rusçay› iyi bilmek ve Rus kültür ortam›n›n içine girmek flart olur. Rusça flart›, Rus olmayanlar›n yüksek e¤itim kurumlar›na giriflini zorlaflt›r›r. Bu ortamda yerel dillerde e¤itim veren okullara talep gittikçe azalmaya bafllar, bu okullar›n say›s› azal›r ve verdikleri e¤itimin kalitesi düfler. Bununla birlikte yine de Sovyet yönetiminin ana dilinde e¤itim olanaklar›n› tamamen ortadan kald›rmad›¤›- n› ve ana dilde e¤itimin k›s›tl› düzeyde de olsa devam etti¤ini belirtmek gerek. Ka- labal›k say›da olduklar› için Tatarlar ve Baflkurtlar ana dilde e¤itim olanaklar›ndan di¤er halklara göre nispeten daha fazla yararlanabilmifllerdir. Sovyet döneminin sonu itibariyle Tatarlar ve Baflkurtlar ana dillerinde e¤itim veren “tam ortaokul” (10 y›ll›k e¤itim) düzeyindeki okullar› bulunan dört halktan ikisi konumunda olacak- lard›r (di¤er ikisi, Tuvalar ve Yakutlard›r) (Anderson ve Silver 1984: 1025). Fakat Çuvafllar bu kadar flansl› olamayacaklard›r. 1930’l› y›llar›n sonunda Çuvafl özerk cumhuriyetinde Çuvaflçan›n devlet dili statüsü kald›r›l›r. Çuvafl okullar›n›n son s›n›flar›nda Rusça e¤itime geçilir. Rusçan›n e¤itimde ve kamusal yaflamda oy- nad›¤› rol gittikçe pekiflir ve buna ba¤l› olarak da Çuvaflçan›n kullan›m alan› dara- l›r ve Çuvaflça e¤itim veren okullar›n say›s› azal›r. Çuvafl cumhuriyetinin d›fl›nda ya- flayan Çuvafllar için ana dillerinde kültürel faaliyet olanaklar› ortadan kalkar. 1930’lu y›llardan itibaren Çuvaflça konuflanlar›n say›s› h›zl› bir flekilde azalacak ve Sovyet döneminin sonunda kaybolmaya yüz tutmufl diller aras›nda yerini alacakt›r.

1930’lu Y›llarda Kültür ve Sanat Yaflam› Sovyet devletinin baz› olumlu getirilerinden de bahsetmek gerekir. Sovyet döne- minde vatandafllara çal›flma, dinlenme, ücretsiz e¤itim ve sa¤l›k hizmetleri anaya- sal hak olarak tan›nm›fl ve sa¤lanm›fl, e¤itim, spor, kültür, bilim, sanat faaliyetlerin- den halk›n önemli bir k›sm› yararlanabilmifltir. Sovyet yönetiminin özellikle kad›n- lar›n ve çocuklar›n durumu ile çok ilgilendi¤ini belirtmek gerekir. Kad›nlara çal›fl- ma ve e¤itim hayat›nda ve kamusal alanda erkeklerle ayn› derecede yer alma f›r- satlar›n›n sunulmas› ve her konuda erkeklerle eflit haklar›n ve olanaklar›n sa¤lan- mas›, anne ve çocuk sa¤l›¤›na önem verilmesi konusunda Sovyet yönetimi inkar edilemez baflar›lar elde etmifltir. Di¤er bölgelerde oldu¤u gibi ‹dil-Ural bölgesinde de 1930’lu y›llar›n sonu itiba- riyle nüfusun hemen hemen tamam›n› kapsayan ücretsiz genel ortaö¤retim sistemi kurulur. Yüksek e¤itim kurumlar›n›n da say›s› gittikçe artar. Kütüphaneler, kulüp- ler, sinemalar, müzeler ve sanat galerileri aç›l›r. Bas›n ve yay›n iflleri geliflir. Örne- ¤in, 1941 y›l›nda Tatar özerk cumhuriyetinde 75’i Tatarca olmak üzere toplam 155 gazete ve dergi yay›nlan›r. Kazan’da Tatar Opera ve Bale Tiyatrosu aç›l›r ve Tatar 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 41

Dil, Edebiyat, Tarih Enstitüsü kurulur. Tatar Özerk Cumhuriyeti Besteciler Birli¤i çal›flmaya bafllar. Bununla birlikte hayat›n her alan› Komünist Partisinin kat› ideolojik yönlendir- mesi ve kontrolü alt›nda bulunur. Kültürel, bilimsel ve sanatsal faaliyetlerin içeri¤i kat› sansüre tabi tutulur. Edebiyatç›lardan ve sanatç›lardan “sosyalist gerçeklik” prensibine uymalar› ve sadece sosyalist ülkülere uygun konular› ifllemeleri, Sovyet iktidar›n›n baflar›lar›n› övmeleri talep edilir. Stalin tüm zamanlar›n en bilge önderi olarak yüceltilir. Stalin’in yüceltilmesi gittikçe toplumsal hayat›n tüm alanlar›na ifl- ler ve afl›r› bir hâl al›r.

Sovyet yönetiminin 1920’li ve 1930’lu y›llarda yürüttü¤ü ekonomik,SIRA toplumsal S‹ZDE ve kültürel SIRA S‹ZDE politikalar›n›n farklar›n› ana hatlar›yla aç›klay›n›z. 2 ‹K‹NC‹ DÜNYA SAVAfiI DÖNEM‹ VE SONRASIDÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M ‹kinci Dünya Savafl›’n›n Nazi Almanyas› ile Sovyetler Birli¤i aras›nda yaflanan bö- lümü Sovyet tarihçili¤inde “Büyük Vatan Savafl›” olarak adland›r›lmaktad›r.SORU 22 Ha- SORU ziran 1941’de Nazi Almanya’s›n›n savafl ilan etmeksizin Sovyetler Birli¤i’ne sald›r- mas›yla bafllayan “Büyük Vatan Savafl›” dört y›la yak›n bir zaman sürecek ve XX. D‹KKAT D‹KKAT yüzy›l›n bafl›ndan beri ard› ard›na büyük ac›lar çekmifl olan talihsiz Sovyet halkla- r›na yeni ölümler, ac›lar ve zorluklar getirecektir. Savafl›n ilk gününden itibaren genel seferberlik ilan edilerekSIRA savaflmaya S‹ZDE uygun SIRA S‹ZDE olan herkes cepheye gönderilir. Ülke ekonomisi savaflla uyumlu hâle getirilir, cep- he gerisindekiler cephe ihtiyaçlar›n› sa¤lamak için gece gündüz çal›flmaya bafllar- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ lar. Sovyet insanlar›n›n ço¤unun Sovyet yönetiminin tüm zorbal›klar›na ra¤men sosyalist de¤erlere ve ayd›nl›k Komünist gelece¤e inanm›fl oldu¤unu ve NNvatanlar› olarak benimsedikleri Sovyetler Birli¤i’ni korumak için samimiK‹TAP olarak can att›¤›n› K‹TAP önemle belirtmek gerekir. Ani sald›r›n›n avantaj›n› kullanan düflman, k›sa bir süre içinde Sovyetler Birli-

¤i’nin bat› bölgelerinde 300-600 kilometre kadar içeri ilerler. SovyetTELEV‹ZYON askerlerinin di- TELEV‹ZYON renciyle o noktada durdurulduktan sonra Naziler ad›m ad›m gerilemek zorunda kalacaklard›r. Nazileri geriletmek için Sovyet ülkesinin bat›s›nda dört y›l boyunca a¤›r savafllar verilecektir. ‹NTERNET ‹NTERNET Savafl›n ‹dil-Ural Bölgesindeki Etkileri Sovyetlerin birçok önemli sanayi kuruluflu Nazi iflgali alt›nda kalan bölgede bu- lundu¤u için ülke bir anda sanayi potansiyelinin büyük bölümünü kaybetmifl olur. Bu durumu bir an önce düzeltmek ve sanayi üretimini büyütmek ihtiyac› ortaya ç›kar. Cephe gerisinde kalan ve 1930’lu y›llarda önemli sanayi merkezi haline gel- mifl olan ‹dil-Ural bölgesi bu aç›dan Sovyet yönetimi için büyük önem kazan›r. Burada bulunan fabrikalara ek olarak, bat›da tehlike alt›ndaki bölgelerden önem- li sanayi kurulufllar› (çal›flanlar› ile birlikte) ‹dil-Ural bölgesine nakledilir. Tatar özerk cumhuriyetinin sanayi sahalar›nda bat›dan gelen 70 civar›nda fabrikan›n do- nan›mlar› yerlefltirilir ve hemen üretime geçirilir. Örne¤in, Kazan’daki uçak fabri- kas›nda yeni gelen donan›mlar›n ilavesiyle savafl uçaklar› yap›m›na bafllan›r. Ka- zan havaalan› ABD’den yard›m anlaflmas› ile gelen uçaklar› kabul eden ana üsler- den biri haline gelir. Bat› bölgelerindeki sanayi kurulufllar›ndan yüzden fazlas› Baflkurt, yirmi kadar› ise Çuvafl özerk cumhuriyetine (baz›lar› k›smen, baz›lar› ta- mamen) nakledilir. 42 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Baflkurt cumhuriyetine sanayi kurulufllar› d›fl›nda birkaç askerî yüksek okul ve iki askerî akademi de nakledilir. Savafl›n bafl›nda Baflkurt cumhuriyetinde iki Bafl- kurt süvari tümeni teflkil edilir ve cepheye gönderilir. Tatar cumhuriyetine ise sa- nayi kurulufllar›n›n yan› s›ra birçok bilimsel kurum nakledilir ve çal›flmalar›na bu- rada devam eder. SSCB Bilimler Akademisinin Kazan fiubesi kurulur. ‹dil-Ural bölgesi cumhuriyetlerinin kendi sanayi imkanlar› da seferber edilir. Sa- vafl y›llar›nda Baflkurt topraklar›ndan 5 milyon ton petrol ç›kart›l›r. Savunma ihti- yaçlar› için kaynak aray›fllar› s›ras›nda Tatar cumhuriyeti topraklar›nda da petrol yataklar› keflfedilir ve petrol üretimi bafllar. Sonraki y›llarda Tatar cumhuriyeti Sov- yetler Birli¤i’nin en önemli petrol üretim merkezlerinden biri haline gelecektir. ‹dil-Ural bölgesindeki yerel sanayi kurulufllar› ürün profilini de¤ifltirerek cephe- nin ihtiyaçlar› için asker elbisesi, ayakkab›s›, bomba, mermi vb. üretimini yapma- ya bafllar. Savafl durumu sebebiyle insan gücü ve hayvan say›s› azalan k›rsal ke- simde de zor koflullarda özverili üretim yap›l›r. Savafl y›llar›nda kolhozlarda çal›- flanlar›n ço¤unu kad›nlar, yafll›lar ve çocuklar oluflturmaktad›r. 12 yafl›n üstündeki çocuklardan bafllayarak herkesin eme¤i kullan›l›r. Özellikle kad›nlar büyük özveri örne¤i gösterirler. Kad›nlar kolhozlarda traktör ve tar›m makineleri kullan›rken, fle- hirlerde de fabrika çal›flanlar›n›n yar›s›ndan fazlas›n› teflkil ederek erkeklerin yap- t›¤› a¤›r iflleri üstlenirler. Cepheye yard›m sadece sanayi ve tar›msal üretimle de s›- n›rl› kalmaz. Vatandafllar ellerinden geldi¤i kadar cephedekilere bireysel yard›m- larda da bulunurlar, elbise ba¤›fl›, para ba¤›fl›, kan ba¤›fl› için kitlesel kampanyalar yap›l›r. Cephe gerisinde oldu¤u için ‹dil-Ural bölgesi iflgal tehlikesi alt›ndaki böl- gelerden tahliye edilen insanlar› ve cepheden çok say›da yaral› ve hasta kabul eder, bölgede birçok askerî hastane kurulur. Savafl y›llar›nda Tatar cumhuriyetin- de toplam 330 binden fazla ve Baflkurt cumhuriyetinde 218 bin civar›nda yaral› ve hasta asker tedavi görür. Resim 2.1

‹kinci Dünya Savafl›nda Sovyet askerleri cephede savafl›rken, kad›nlar da özverili çal›flmalar›yla ülkenin kurtuluflunda etkili oldular. Propaganda posterinde Tatarca olarak flunlar yaz›lm›flt›r: “Biznin Sovet su¤›flç›lar› faflist vahflilerge karfl› niçek su¤›flsalar, biz de k›rdag› eflni flulay efllibez [Bizim Sovyet savaflç›lar› faflist vahflilere karfl› nas›l savafl›yorlarsa, biz de k›rsal kesimdeki ifli ayn› gayretle yap›yoruz.]” 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 43

Sovyet Tarih Anlay›fl›nda De¤iflim ve Bunun Tatarlara Yans›mas› Savafl y›llar›nda Komünist Partisinin ideolojik kontrolü daha da s›k›lafl›r. Savafl or- tam› içinde halk›n maneviyat›n› yükseltmek için Rus tarihinin flanl› sahneleri ve kahramanlar› propaganda malzemesi haline getirilir. Sovyet ülkesinde 1930’lu y›l- lardan beri yerleflen Rus milletini yüceltme tutumuna ba¤l› olarak kahramanl›k sahneleri özellikle Rus tarihinden seçilir. Bu ba¤lamda Rusya tarihinin Mo¤ol isti- las› ve Alt›n Orda hâkimiyeti dönemi de özel önem kazan›r. Sovyet tarihçili¤i ide- olojik amaçlar› do¤rultusunda bu dönemlere “halklar dostlu¤u” temas›na uygun bir yorum getirir ve Rusya’daki bütün halklar›n “Tatar-Mo¤ol boyunduru¤u”na kar- fl› büyük Rus milleti önderli¤inde omuz omuza mücadele etmifl oldu¤unu iddia eder. Mo¤ol istilalar›n›n Rusya topraklar›na muazzam zarar verdi¤i, Alt›n Orda ida- resinin Rusya’n›n sosyal ve ekonomik geliflmesini geriletti¤i, Alt›n Orda’dan sonra ortaya ç›kan Tatar hanl›klar›n›n da sald›rgan çapulcu politikalarla Rusya için sürek- li bir tehdit oluflturdu¤u tasvir edilir (Halperin 1982). Bu durumda Tatarlar›n geçmiflteki devletçilik geleneklerine iliflkin tarihsel haf›- zas› Sovyet yorumu ile çeliflkiye düfler. Bu çeliflkiyi ortadan kald›rma, Tatarlar›n Al- t›n Orda ve Kazan Hanl›¤› ile kayda de¤er ba¤lar›n›n olmad›¤›n›, hatta onlar›n bu devletlerin idarecilerine karfl› kardefl Rus halk› ile omuz omuza savaflt›klar›n› kan›t- lama gere¤i ortaya ç›kar. Tatarlar›n Sovyet yorumu ile çeliflen milli tarih anlay›flla- r› üzerinde gereken “ayarlar›” yapabilmek için çeflitli cephelerden sald›r›ya geçilir. Öncelikle, e¤itimlerini Sovyet öncesi dönemde alm›fl olan, dolay›s›yla Tatar devlet- çilik gelene¤i konusunda bilgisi olan Tatar ayd›nlar› Stalin’in siyasi kovuflturmalar› s›ras›nda yok edilir. Örne¤in, ilk profesyonel Tatar tarihçisi G. Gubaydullin tutuk- lanarak kurfluna dizilir ve eserleri yasaklan›r (Frank 1998: 179-82). Di¤er taraftan, Tatar tarihçilerine Alt›n Orda ve Kazan Hanl›¤› ile ilgili konular- da araflt›rma yasa¤› getirilir. Tatarlar›n di¤er Müslüman halklarla iliflkileri, Ceditçi- lik hareketi gibi konular da sak›ncal› mevzular aras›nda yerini al›r. Alt›n Orda dö- nemine ait folklor eserlerinin dahi incelenmesi yasaklan›r. Alt›n Orda dönemini an- latan ‹degey destan›n›n metinlerini toplamak ve yay›na haz›rlamak üzere 1930’lu y›llarda bafllat›lan çal›flmalar da bu yasaktan nasibini al›r. 1944 y›l›nda SSCB Komü- nist Partisi ‹degey konusunda ve ayr›ca baz› tiyatro ve opera eserlerinde Alt›n Or- da dönemine ait rivayetlerin kullan›lmas› sebebiyle Tatar cumhuriyeti Komünist Partisine sert bir uyar› yapar. Yay›na haz›r duruma getirilmifl olan ‹degey destan›n bas›m› ask›ya al›n›r, konu ile iliflkili bulunan sahne oyunlar› gösterimden kald›r›l›r ve baz› romanlar ve hikâyeler yasaklan›r. Ayr›ca Tatar edebiyat› ders kitaplar›n›n içeri¤ine de ideolojik müdahaleler yap›l›r (‹shakov ve ‹zmaylov, 1992; Usmanov, 1990) Tatarlar›n Alt›n Orda miras›ndan kopar›lmas› sürecine son nokta, 1946 y›l›nda Moskova’da toplanan bir etnografya konferans›nda konulur. Tatar halk›n›n etnik kökeni meselesini aç›kl›¤a kavuflturmak üzere düzenlenen bu konferans, Sovyet yönetiminin duymak istedi¤i sonucu aç›klayarak, Tatarlar›n etnik köken bak›m›n- dan ‹dil Bulgarlar›ndan geldiklerine, Alt›n Orda ve Kazan Hanl›¤› Tatarlar› ile hiç- bir iliflkileri bulunmad›¤›na karar verir. Bundan sonra yaz›lan bütün tarih ders ki- taplar›nda, ‹dil-Ural bölgesi halklar›n›n gaddar Mo¤ol-Tatar hanlar›n bask›s› alt›n- da ezildi¤i ve ancak Müthifl ‹van’›n Kazan’› almas›yla kurtulduklar›, aslen ‹dil Bul- garlar› kökenli olan Kazan Tatarlar›n›n, Alt›n Orda ve Kazan Hanl›¤› idarecilerine karfl› Ruslarla yan yana savaflt›klar› anlat›l›r (Frank 1998, 182-4). 44 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Bunun yan› s›ra Tatar halk›n›n Sovyet döneminden önceki kültürel geliflmesi tamamen göz ard› edilir ve bölgenin toplumsal ve kültürel hayat›ndaki bütün olumlu geliflmeler ancak Sovyet hâkimiyeti dönemi ile bafllam›fl gibi yan›lt›c› bir tablo çizilir. Böylece Tatar tarihi afl›r› derecede k›rp›lm›fl ve tahrif edilmifl bir hale getirilir.

Savafl Sonras› Y›llar› ‹kinci Dünya Savafl›n›n Sovyetler Birli¤i için bedeli çok a¤›r olur. Savaflta toplam 27 milyon insan kaybedilir (ülke nüfusunun % 18’i), 2.5 milyon kifli sakat kal›r. 1940 y›l›nda nüfusu üç milyona yaklaflan Tatar özerk cumhuriyetinden cepheye 700 bine yak›n kifli gider. Bunlardan yar›s›ndan fazlas› geri dönmez. 2.6 milyon nü- fuslu Baflkurt cumhuriyetinde de ayn› flekilde cepheye giden 600 binden fazla in- san›n yar›s› geri dönemez. Bir milyona yak›n nüfuslu küçücük Çuvafl cumhuriyeti- nin savafl kay›plar› 100 bin kifliyi bulur. Böylece bu üç cumhuriyetin her biri savafl y›llar›nda toplam nüfusunun % 10’dan fazlas›n› kaybeder. Ola¤anüstü özveriyle kazan›lan savafltan sonra Sovyet ülkesinin insanlar› ikti- dar›n tutumunda ve politikalar›nda olumlu de¤ifliklikler olmas›n› bekleyerek bü- yük umutlara kap›l›rlar. Savafl y›llar›nda ortaya ç›kan insani dayan›flma ve ulusal birlik duygular› ve savafl›n bitiminde yaflan›lan zafer sevincinin etkisiyle toplumda bir manevi canlanma atmosferi oluflur. Bu ›l›ml› ortamda Sovyet yönetiminin yan- l›fllar›na dikkat çeken ve ekonomide tekrar NEP dönemi uygulamalar›na geçilme- sine, kolhozlar›n la¤vedilmesine, afl›r› merkezileflmeden vazgeçerek bölgelere da- ha fazla özgürlükler tan›nmas›na, siyasal ve kültürel alanlarda demokratikleflmeye ça¤›ran sesler yükselir. Ne yaz›k ki bu ça¤r›lar duyulmaz ve bütün umutlar ve bek- lentiler suya düfler. Savafl biter bitmez Stalin önceki çizgisinde devam eder. Komünist Parti toplum- sal hayat›n her alan›ndaki afl›r› bask› ve kontrolünü, eskisi gibi sürdürür. 1930’lu y›llardaki gibi korkunç boyutlarda olmamakla birlikte kovuflturmalar dalga dalga devam eder. Bu sefer kovuflturulanlar aras›nda ço¤unlu¤u savafl s›ras›nda Nazi ifl- gali alt›ndaki bölgelerde kalanlar ve Nazilere esir düflmüfl olan askerler oluflturur. Ekonomide yine ne pahas›na olursa olsun sanayileflmeyi hedefleyen ve bunu k›rsal kesime yüklenmek hesab›na gerçeklefltiren tutum sürdürülür. Kolhozlardan ayr›lmas› yasak olan ve a¤›r çal›flmalar› karfl›l›¤›nda ellerine neredeyse hiçbir fley geçmeyen köylüler köle iflçi konumunda bulunurlar. Kolhozlara merkezden indiri- len üretim planlar›, k›rsal kesimin olanaklar›n› hesaba katmadan sadece devletin ih- tiyaçlar›n› esas tutarak haz›rlan›r. Planlar› yerine getiremeyenlere sert cezalar verilir. A¤›r sanayi dallar›n›n ve savunma sektörünün geliflmesine öncelik verilirken, halk›n ihtiyaçlar›n› karfl›layan ekonomi dallar› (hafif sanayi, konut ve sosyal altya- p› tesisleri inflaat›, tar›m ve hayvanc›l›k) gittikçe ihmal edilir. Bu sebeple Sovyet va- tandafllar›n hayat standartlar› Bat›l› ülkelerle k›yasland›¤›nda çok düflük seviyede kal›r; g›da çeflitlili¤i, bar›nma koflullar›, tüketim maddelerine ulafl›m ve sosyal hiz- metlerin kalitesi aç›s›ndan büyük s›k›nt›lar yaflan›r.

GEÇ SOVYET DÖNEM‹ “Buzlar›n Erimesi” Süreci: 1953-1964 1953’te Stalin’in ölmesiyle Sovyetler Birli¤i tarihinde bir dönem kapan›r. Ülkenin ekonomisinde, siyasal ve toplumsal hayat›nda baz› önemli de¤iflimler meydana ge- lir. “Buzlar›n Erimesi” olarak bilinen ve nispeten k›sa süreli olan bu dönemde ya- 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 45

flanan önemli geliflmeler flunlard›r: Stalin dönemindeki kovuflturmalar›n ilk defa resmî olarak dile getirilmesi ve yerilmesi; öldürülen ve sürgün edilenlerin en az›n- dan bir k›sm›n›n aklanmas›, hayatta olanlar›n›n serbest b›rak›lmas›; kovuflturma or- ganlar›n›n yeniden yap›land›r›larak Stalin tarz› terör uygulamalar›n›n tekrar yaflan- mamas› için önlemler al›nmas›; ifade özgürlü¤ü bak›m›ndan nispeten ›l›ml› bir or- tam›n oluflmas›d›r. Birkaç sene süren iktidar çekiflmesi sonucunda 1958 y›l›nda hükûmetin ve par- tinin bafl›na gelen Nikita Hruflov yönetiminde Komünist Partisinin yeni tüzü¤ü ka- bul edilerek siyasal ve toplumsal hayat›n demokratikleflmesi yönünde baz› ad›m- lar at›l›r. Ekonomik konularda ise baz› reform giriflimlerine ra¤men fazla bir ilerle- me olmaz. Stalin döneminde oluflan sorunlu ekonomik yap›n›n düzeltilmesi için kararl› ad›mlar at›lamaz. K›sa bir süre sonra siyasi alandaki demokratik aray›fllar- dan da vazgeçilir. Bu yönde gerçeklefltirilmifl olan c›l›z giriflimler bile konumundan taviz vermek istemeyen Komünist Partisinin, hükûmetin ve ordunun üst idarecile- rinin tepkisini çeker ve 1964 y›l›nda Hruflov istifaya zorlan›r. Sonuç olarak, Sovyet döneminin geri kalan›nda Stalin’den miras kalan devlet sistemi sadece baz› rötüfl- lerle üstü kapat›larak devam ettirilir.

Durgunluk Dönemi: 1964-1985 Hruflov’un yerine ülkenin yöneticili¤ine getirilen Leonid Brejnev bu görevinde tam 18 y›l kal›r. Brejnev dönemi ve ondan sonraki birkaç sene Sovyet tarihinde “dur- gunluk” dönemi olarak adland›r›l›r. Bu dönem yönetimin dizginlerini elinde tutan üst düzey parti ve devlet yöneticilerinin ve say›ca gittikçe ço¤alan bürokrasi taba- kas›n›n “alt›n ça¤›” olur. Halk taraf›ndan hiçbir flekilde kontrol edilemeyen ve he- saba çekilemeyen bu imtiyazl› grup, yolsuzlu¤u hayat tarz› haline getirir ve normal vatandafllar›n hayat flartlar›n›n çok ötesinde lüks bir hayat sürdürür. So¤uk Savafl y›llar›na rastlayan Brejnev döneminde ülke yönetiminde ordunun ve savunma sa- nayi yöneticilerinin a¤›rl›¤› ve KGB’nin etkisi artar. Devletçi ve afl›r› derecede merkezileflmifl yönetimden vazgeçilmedi¤i ve vatan- dafllara ekonomik alanda faaliyet serbestli¤i tan›nmad›¤› için ekonomi yerinde sa- yar ve gittikçe verimsizleflir. Ekonomik durgunluk, toplumsal hayat› olumsuz etki- ler. Vatandafllar›n g›da, bar›nak, sa¤l›k hizmetlerinin temin edilmesi yetersiz dü- zeyde kal›r ve sunulan ürün ve hizmetlerin kalitesi de düflük olur. Bu dönemde bi- lim ve teknik konular›nda Sovyetler Birli¤i dünya çap›nda önem tafl›yan baflar›lar elde etmesine ra¤men, bu baflar›lar›n ülkenin nüfusuna pek bir olumlu getirisi ol- maz, çünkü bilimsel ve teknolojik bulufllardan öncelikle savunma sanayisi fayda- lan›r. Toplumun ihtiyaçlar›na yönelik sanayi dallar›, özellikle hafif sanayi, tar›m, hayvanc›l›k ve inflaat sektörleri sürekli olarak ihmal edilir ve teknolojik olarak ça- ¤›n gerisinde kal›r. S›radan vatandafllar en temel ihtiyaç maddelerinin ve sosyal hizmetlerin eksikli¤ini çekerler. Bu ortamda rahatça geliflme f›rsat› bulan kara bor- sa ve yolsuzluklara dayanan gölge ekonomi, normal ekonominin önüne geçer. Ülkenin kültürel yaflam›nda da büyük s›k›nt›lar çekilir. Kat› ideolojik bask› or- tam›, biriken sorunlar›n dile getirilmesini ve sorgulanmas›n› engeller. Sanatç›lar›n faaliyetleri Sovyet hayat›n› sadece olumlu yönden tasvir eden basmakal›p ürünle- rin yap›m› ile s›n›rl› kal›r. Gerçek yarat›c›l›¤›n önüne set çekilirken, Sovyet gerçek- lerini elefltirmeye cüret edenler kovuflturulur ve eserleri yasaklan›r. Kültürel yafla- m›n içi boflal›rken, çeflitli faktörlerin etkisiyle e¤itim kalitesi de gittikçe düfler. Durum böyleyken resmî propaganda Sovyet yönetimin baflar›lar›ndan dem vu- rur ve ülkede geliflmifl sosyalizm toplumunun kurulmufl oldu¤unu ilan eder. Ülke 46 Ça¤dafl Türk Dünyas›

yöneticilerinin resmî söylemleri ile gerçekler aras›ndaki bariz fark, üsttekilerin ya- lanlar› ve ikiyüzlülü¤ü, toplumun maneviyat›n› gittikçe düflürür. Sovyet insanlar› Sovyet yönetimine ve komünizm ideallerine olan inançlar›n› yitirmeye ve ülkeleri için çal›flma flevklerini kaybetmeye bafllarlar. Toplumda manevi bezginlik, çaresiz- lik ve boflvermifllik psikolojisi yerleflir. Devlet mal›n› çalma, ifl yerlerinde ihmal ve sorumsuzluk, asosyal davran›fl ve alkolizm vakalar› 盤 gibi artar. Böylece Sovyet devleti ideolojik, ekonomik, siyasal ve toplumsal aç›lardan, yani k›saca her yönden ç›kmaza do¤ru ilerler.

Geç Sovyet Döneminde ‹dil-Ural Bölgesinin Ekonomisi Çuvafl, Tatar ve Baflkurt cumhuriyetlerinin üçü de 1960’l›-70’li y›llara gelindi¤inde oldukça ileri derecede sanayileflmifl bölgeler durumuna gelir. Tatar ve Baflkurt cumhuriyetleri özellikle petrol üretiminde Sovyetler Birli¤i’nde ön s›rada yer al›r. 1969 y›l›nda petrol üretimi hacmi bak›m›ndan Tatar cumhuriyeti ülke çap›nda bi- rinci, Baflkurt özerk cumhuriyeti ikinci s›raya ç›kar. 1970 y›l›na gelindi¤inde Çuvafl cumhuriyetinde 26 büyük sanayi kuruluflu faaliyet gösterir; bunlar aras›nda kimya SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE sanayisi, elektrikli aletler, pamuklu bez, traktör üretimi yapan tesisler önem kaza- n›r. Baflkurt cumhuriyetinde petrol sanayisinin yan› s›ra makine yap›m› sektörü DÜfiÜNEL‹M öne ç›kar, sanayiDÜfiÜNEL‹M merkezleri etraf›nda yeni flehirler oluflur. Ayr›ca tar›m ve hayvan- c›l›k da belli ölçüde geliflme f›rsat› bulur. Tatar cumhuriyetinin sanayi gelifliminin özelliklerini öncelikle petrol üretimi SORU SORU belirler. Petrol üretiminde 1950’li y›llardan itibaren Sovyetler Birli¤i’nde ilk s›raya yerleflen Tatar özerk cumhuriyeti bu daldaki liderli¤ini uzun y›llar boyunca koru- D‹KKAT yacakt›r. 1970D‹KKAT y›l›nda buradaki petrol üretimi rekor seviyeye ulaflarak y›lda 100 milyon ton teflkil eder. Tatar cumhuriyetinde ç›kar›lan petrolün büyük bir k›sm› SIRA S‹ZDE boru hatlar›SIRA ile yurtd›fl›naS‹ZDE ihrac edilir. Geç Sovyet dönemi ekonomisi büyük ölçü- de petrol ihracat›ndan kazan›lan paraya dayanacak ve Tatar cumhuriyeti bu ba- k›mdan ana kaynak olacakt›r. AMAÇLARIMIZ Petrol üretimininAMAÇLARIMIZ do¤al alanlar üzerinde çok büyük olumsuz etkileri olur. Ön- NNcelikle, petrol sanayi kurulufllar› çevreyi kirleterek ekolojik durumu olumsuz etki- ler. Üstelik Tatar cumhuriyetinde petrol sanayi tesisleri ve petrolü nakleden boru K‹TAP K‹TAP hatlar› sistemi en verimli tar›m ve hayvanc›l›k sahalar› üzerinde infla edilir. Tar›m ve hayvanc›l›k alanlar›n›n bir k›sm› da ‹dil ve Kama nehirlerinin birleflti¤i yerde ku- rulan Kuyb›flev baraj gölünün alt›nda kal›r. Bu olumsuz faktörler yüzünden Tatar TELEV‹ZYON cumhuriyetindekiTELEV‹ZYON tar›msal ve hayvansal üretim, komflu cumhuriyetlere göre çok daha düflük düzeyde seyreder.

‹NTERNET Sovyet döneminde‹NTERNET çevreye duyars›z bir flekilde yürütülen sanayileflme politikas› ‹dil-Ural bölgesinin do¤as›na büyük zararlar›n boyutlar› için bkz. http://www.gect.ru/country/europe/economic maps of russia.html

Tatar cumhuriyetinin sanayi profilinin bir di¤er önemli boyutunu savunma sek- törü ihtiyaçlar›na yönelik olarak araflt›rma ve üretim yapan kurulufllar teflkil eder. 1950’lerden itibaren Tatar cumhuriyetindeki fabrikalarda Sovyet hükûmetinin özel görevlendirmeleriyle proje ekipleri oluflturulur ve savunma sektörü için gelifltirilen uçak, helikopter, radyo aletleri, uzay teknolojisi ve çeflitli makinelerin üretimi ya- p›l›r. Baz› üretim türleri sadece burada yap›l›r. Bütün bu sanayi kurulufllar› Sovyet yönetimi için büyük önem arz etti¤inden, bunlar cumhuriyetin mülkiyetinden al›- narak merkezin mülkiyetine geçirilir. 1954 y›l›nda Tatar özerk cumhuriyetindeki 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 47 toplam sanayi kurulufllar›n›n yaln›zca % 20’si cumhuriyetin kendi mülkiyetinde olur. 1958’de bu oran daha da azalt›l›r ve % 12’ye düflürülür. Sovyet döneminin so- nuna kadar bu e¤ilim böyle sürer. Böylece Tatar cumhuriyeti büyük petrol rezerv- lerine ve sanayi potansiyeline sahip oldu¤u halde bunlardan kendi halk›n›n fayda- s› için yararlanamaz. Ekonomisi bütün Sovyet ülkesinin ihtiyaçlar›n›n karfl›lanma- s›na hizmet ederken kendi yerel ihtiyaçlar› merkez iktidar taraf›ndan hiç dikkate al›nmad›¤› için, Tatar cumhuriyetinin toplumsal geliflimi komflu cumhuriyetlere gö- re geride kal›r. Tatar cumhuriyetinin özerk cumhuriyet olarak sahip oldu¤u düflük siyasal sta- tü, bu durumun bafll›ca nedeni olarak gösterilmelidir. Rusya Federasyonu bünye- sinde özerk bir birim olarak Tatar cumhuriyeti kendi ba¤›ms›z bütçe politikas›n› yürütme hakk›ndan mahrum olur. Tatar idareciler ve ayd›nlar bu durumun haks›z- l›k oldu¤unu söyleyerek cumhuriyet statüsünün birlik cumhuriyeti statüsüne yük- seltilmesi için tüm Sovyet dönemi boyunca defalarca giriflimlerde bulunmalar›na ra¤men, merkezî yönetim bunlara olumlu cevap vermeyecek ve cumhuriyetin sta- tüsünü yükseltmeyecektir.

Sovyet devletinde 1950’li y›llarda bafllay›p 80’li y›llar boyunca uygulananSIRA S‹ZDE ekonomik poli- SIRA S‹ZDE tikalar›n ‹dil-Ural bölgesindeki sonuçlar›n› de¤erlendiriniz. 3 Geç Sovyet Döneminde Milletler Politikas› DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Geç Sovyet döneminde de milletler politikas›nda Stalin’in çizgisi devam ettirilir. Resmî propaganda Sovyet toplumunda milletlerin kaynaflmas› SORUsürecinin son h›zla SORU sürdü¤ünü ve “milletler sorunu”nun tamamen çözülmüfl oldu¤unu iddia eder. Ger- çekte ise bu ilan edilen “kaynaflma” hali tek bir milletin - Ruslar›n - di¤erlerine üs- D‹KKAT D‹KKAT tün bir konuma getirilmifl olmas›ndan ve Rusçan›n “milletleraras› iletiflim dili” s›fa- t›yla e¤itimde ve toplumsal yaflam›n her alan›nda baflköfleye SIRAyerleflmesinden S‹ZDE iba- SIRA S‹ZDE rettir. Rus olmayan halklar›n dilleri, milli e¤itimleri ve kültürel SIRAvarl›k S‹ZDE alanlar› ise git- SIRA S‹ZDE tikçe k›s›tlanmakta ve gerilemektedir. Birlik cumhuriyetleri bu bak›mdan daha DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M avantajl› ve güçlü konumdayken, kültürel haklar› daha k›s›tl› olan özerk cumhuri- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ yetlerde milli kültürün gerilemesi daha fazla gözlenir. Komünist Partisinin kültürel politikalar›n›n yan› s›ra sanayileflmeSORU süreçleriNN de SORU Rusçan›n di¤er dillerin aleyhine geliflmesi sonucunu verdi. K‹TAP‹dil-Ural bölgesinde K‹TAP yüksek tempo ile gerçeklefltirilen sanayileflme, beraberinde kentleflmeD‹KKAT süreçlerini D‹KKAT de h›zland›rd›, köylerden kentlere göçenlerin say›s› ve toplam nüfusta kentlilerin oran› gittikçe artt›. Kentlerde ise milli dillerden ziyade Rusça kullan›l›yordu. Bu TELEV‹ZYONSIRA S‹ZDE TELEV‹ZYONSIRA S‹ZDE flartlar alt›nda veliler, çocuklar›na Rusçay› ö¤retmek ve böylece onlara daha iyi ge- lecek sunmak kayg›s›yla milli okullar›n yerine Rusça okullar› tercih etmeye baflla- d›lar. Zaten milli okullar merkezî yönetim (Moskova) taraf›ndanAMAÇLARIMIZ ihmal ediliyor, alt- AMAÇLARIMIZ yap› ve ö¤retmen kadrosu sorunlar› çözülmüyordu. ‹NTERNET NN‹NTERNET II. Dünya Savafl›’nda Nazilere esir düfltükten sonra ülkesine geri dönmeyenK‹TAP ve uzun y›llar K‹TAP Almanya’da Sovyet araflt›rmalar› dal›nda çal›flan Tatar tarihçi Tamurbek Devletflin’in Sovyet Tataristan’› (çev. M. Emircan, Ankara, 1981) adl› kitab›ndan Sovyetlerin milletler politika- s› ve bunun Tatarlar örne¤indeki uygulamalar› konusunda ayr›nt›l› TELEV‹ZYONbilgi edinebilirsiniz. TELEV‹ZYON

1959 y›l›nda kabul edilen e¤itim kanunu okullarda e¤itim dilinin veliler taraf›n- dan belirlenece¤i yönündeki bir maddeyi uygulamaya geçirince milli dillerde e¤i- ‹NTERNET ‹NTERNET time son bir darbe indirilmifl oldu. Birçok okulda velilerin iste¤i üzerine e¤itim di- 48 Ça¤dafl Türk Dünyas›

li Rusçaya çevrildi. fiüphesiz ki okul yöneticileri ve parti yetkilileri, velilere bu yön- de karar vermeleri için bask› yapt›lar. Ana dilde e¤itimi savunmaya çal›flan, merke- zin bu konudaki tutumunu elefltiren ayd›nlar›n giriflimleri ise “milliyetçi dar görüfl- lülük” ve “gericilik” olarak damgaland›. 1970’li ve 80’li y›llarda milli okullar›n say›- s› h›zla azald›. 1980’li y›llar›n ikinci yar›s›nda Rusya Federe Cumhuriyetinde Rus ol- mayan çocuklar›n ancak % 9’u milli okullarda ö¤renim görüyordu (Anderson ve Silver 1984: 1025). ‹dil-Ural bölgesindeki Türk halklar›nda da milli e¤itim ve kültür iflleri büyük ölçüde geriledi. Ana dilini konuflanlar say›s› h›zla azalarak dilsel ve kültürel bak›mlardan tamamen Ruslaflanlar›n oran› artt›. Özellikle Çuvafllar›n duru- mu bu aç›dan vahim bir hâle geldi.

SIRA S‹ZDE Sovyet milletlerSIRA politikas›n›nS‹ZDE ‹dil-Ural bölgesi Türk halklar› üzerindeki etkilerini analiz 4 ediniz; olumlu ve olumsuz taraflar›n› de¤erlendiriniz.

DÜfiÜNEL‹M PerestroykaDÜfiÜNEL‹M Dönemi (1985-1991) ve ‹dil-Ural’daki Etkileri Perestroyka: Rusça 1985-1991 y›llar› Sovyet tarihinin perestroyka dönemi olarak bilinir. Bu y›llarda “yenidenSORU yap›lanma” Sovyet yönetimininSORU yeni önderi Mihail Gorbaçov’un giriflimiyle sosyalist sistemi anlam›na gelir. 1985 y›l›nda Komünist Partisinin yeni ekonomik ve siyasal reform yoluyla düzeltme teflebbüsü yap›l›r. Fakat reform sü- Genel Sekreteri M. Gorbaçov recinin karars›z ve tutars›z bir biçimde yürütülmesi yüzünden y›llarca biriken a¤›r taraf›ndanD‹KKAT Sovyet sistemini D‹KKAT k›smen yenilemek amac›yla sorunlarla bafl edilemeyecek ve perestroyka süreci Komünist Partisi iktidar›n›n bafllat›lan ekonomik ve düflmesi ve Sovyetler Birli¤i’nin çözülmesiyle sonuçlanacakt›r. siyasalSIRA reformS‹ZDE sürecidir. Çok SIRA S‹ZDE geç kal›nd›¤› ve yeterli Sovyet ülkesinin di¤er bölgelerinde oldu¤u gibi, ‹dil-Ural bölgesinde de ekono- gelmedi¤i için komünist mik reform baflar›s›zl›¤a u¤rar. 1980’li y›llar›n sonunda üretim h›zla düflüfle geçer, rejimin düflmesi ve Sovyetler ABirli¤i’ninMAÇLARIMIZ çözülmesi ile ma¤aza raflar›AMAÇLARIMIZ boflal›r. Birçok g›da maddesi ve ilk ihtiyaç ürünü ancak karne ile al›- sonuçland›. nabilir duruma gelir. ‹nsanlar çok zor koflullarda hayatta kalma mücadelesi vermek NNzorunda kal›rlar. K‹TAP EkonomiK‹TAP genel bir çöküfle do¤ru giderken, siyasal alanda da h›zl› ve köklü de- Glasnost: Rusça “aç›kl›k / ¤iflimler yaflan›r. Sovyet yönetiminin glasnost politikas› çerçevesinde bafllatt›¤› tar- fleffafl›k” anlam›na gelir. t›flmalar, Komünist Partisinin amac›n›n çok daha ötesine taflarak genel olarak Sov- Perestroyka döneminde TELEV‹ZYONKomünist Partisi belli yet geçmiflininTELEV‹ZYON ve sosyalist sistemin derinlemesine sorgulanmas›na dönüflür. Y›llar- konular› tart›flmaya açar ve ca biriken ve çözümsüz kalan sorunlar ilk defa aç›kça seslendirilir, Sovyet yöneti- bu uygulamaya “glasnost” ad› verilir. Glasnost minin hatal› politikalar›n›n vahim sonuçlar›na ve yap›lan siyasal cinayetlere iliflkin politikas›n›n bafllatt›¤› veriler ortal›¤a dökülür. Rus olmayan halklar›n milli sorunlar› da hararetle tart›fl›lan tart›flmalar‹NTERNET kendili¤inden meseleler aras›nda‹NTERNET yerini al›r. Çeflitli toplumsal dernekler, komiteler, kulüpler ve büyüyerek o zamana kadar yasak olan tüm konular›n birlikler kurulur. Bas›nda ve toplant›larda milli okullar›n ve ana dilinin durumu, serbestçe tart›fl›lmas› ile milli tarihin Sovyet ideolojisi taraf›ndan tahrif edilmifl konular› tart›fl›l›r. Yasakl› ya- sonuçlan›r. zarlar ve tarihçiler hat›rlan›r ve eserleri tekrar yay›nlan›r. Çok geçmeden milliyetçi hareketler siyasal alanda faal varl›k gösteren kurulufl- lar olarak flekillenmeye bafllar. 1989 y›l›nda Tatar cumhuriyetinde Tatar ‹ctimai Merkezi, Çuvafl Cumhuriyetinde Çuvafl Kültür Merkezi, Baflkurt cumhuriyetinde “Ural” Baflkurt Halk Merkezi kurulur. 1990 y›l›nda Tatar milliyetçi hareketinin en radikal üyelerini birlefltiren “‹ttifak” partisi ve Tatar gençli¤inin “Azatl›k” birli¤i olu- flur. Ayn› y›lda Baflkurt Halk Partisi ve Baflkurt Gençlik Birli¤i kurulur. Tatar ve Baflkurt milli hareketleri kendi cumhuriyetleri için birlik cumhuriyeti statüsü tale- bini öne sürer. Sovyetler Birli¤i’nin çözülmesine do¤ru giden süreçte 1990 y›l›nda radikal siya- si ad›mlar at›l›r. 30 A¤ustos 1990’da Tatar özerk cumhuriyeti egemenli¤ini ilan ede- rek ad›n› Tataristan (“Tatarstan”) Cumhuriyeti olarak de¤ifltirir. Tataristan toprakla- r›n›n ve yeralt› zenginliklerinin cumhuriyetin halk›na ait oldu¤u ilan edilir. Tatarca 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 49 ve Rusça devlet dilleri olur. 11 Ekim 1990’da Baflkurt özerk cumhuriyeti de ege- menli¤ini ilan eder. 1992 y›l›nda ad› Baflkurdistan (“Baflkortostan”) Cumhuriyeti olarak de¤ifltirilir. Baflkurtça ve Rusça devlet dilleri olur. 24 Ekim 1990’da Çuvafl özerk cumhuriyeti egemenli¤ini ilan eder. Mart 1991’de Çuvafl Milli Partisi kurulur. fiubat 1992’de Çuvafl özerk cumhuriyeti ad›n› Çuvafl (“Ç›vafl”) Cumhuriyeti olarak de¤ifltirir. Çuvaflça ve Rusça devlet dilleri olur. ‹dil-Ural’da 1990’l› y›llar ve sonra- s›ndaki geliflmeler 9. ünitede ayr›nt›l› olarak ele al›nacakt›r. 50 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Özet

Bolflevik yönetiminin ‹dil-Ural bölgesine yerleflme- Komünist Partisi toplumun ve devletin her alan›- NAMAÇ 1 si s›ras›nda yaflanan geliflmeleri de¤erlendirmek. na nüfuz ederek ülke üzerinde ideolojik hâkimi- 1917 y›l›nda ‹dil-Ural bölgesi Türk halklar›n›n yetini kurar. milliyetçi önderleri ilk baflta Rusya Müslümanlar› için kültürel özerklik elde etme fikri ile yola ç›- 1930’lu y›llarda ‹dil-Ural bölgesinin geçirdi¤i NA MAÇ karlar. Bolflevik Devrimi’nden sonra de¤iflen si- 3 ekonomik, toplumsal ve kültürel dönüflümü de- yasal koflullar dolay›s›yla kültürel özerklik fikrin- ¤erlendirmek. den vazgeçilerek ‹dil-Ural Devletini kurma fikri 1930’lu y›llar, Stalin hâkimiyetinin bafllang›ç dö- ortaya at›l›r. Fakat bu devletin kurulmas› Bolfle- nemidir. 1930’lu y›llarda Sovyet ülkesinde bir ön- vik iktidar›n etkin muhalefeti ile engellenir. Üste- ceki dönemde uygulanan politikalar›n ço¤u iptal lik Baflkurtlar Tatarlarla ayn› siyasal çat› alt›nda edilerek tersi yönde hareket bafllar. NEP uygula- birleflmeyi kabul etmeyerek kendi devletlerini malar›na son verilerek, planl› devlet ekonomisi- kurma yolunu seçerler. ‹ç savafl döneminden son- ne geçilir ve befl y›ll›k planlar çerçevesinde sana- ra bölgede hâkimiyet kuran Sovyet yönetimi bü- yileflme hamlesi yap›l›r. Sanayileflmeye kaynak tün milli kurumlar› ve kendi ideolojisini tan›ma- sa¤lamak amac›yla k›rsal kesim zorla ve tama- yan toplumsal kurulufllar› tasfiye eder. Müslü- men kollektiflefltirilir. Kollektiflefltirme son dere- man komünistlerin ileri sürmüfl oldu¤u Tatar- ce kat› yöntemlerle uyguland›¤› için ‹dil-Ural böl- Baflkurt Sovyet Cumhuriyeti’ni kurma projesi de gesinde yeni bir açl›k felaketine sebep olur. Mil- Sovyet yönetimi taraf›ndan reddedilir. Sonunda yonlarca hali vakti yerinde köylünün sürgün edil- Rusya Sovyet Federe Sosyalist Cumhuriyeti bün- mesi ve baz› köylülerin flehirlere göç etmesi so- yesi içinde ayr› ayr› Baflkurt, Tatar ve Çuvafl Özerk nucunda k›rsal kesim radikal bir toplumsal dö- Sovyet Sosyalist cumhuriyetleri kurulur. nüflüm geçirir ve kentlerin nüfusu artar. ‹dil-Ural bölgesi h›zla sanayileflir. Milletler politikas›nda Sovyet yönetiminin ilk y›llar›nda ‹dil-Ural bölge- da köklü bir de¤iflim yaflan›r. Yerellefltirme poli- NAMAÇ 2 sinde meydana gelen ekonomik, toplumsal ve tikas› terk edilerek, Rus milletinin ve Rusçan›n kültürel geliflmeleri tan›mlamak. merkeze yerlefltirildi¤i milletlerin kaynaflmas› ‹ç savafl›n yaratt›¤› y›k›m ve Bolflevik yönetimi- politikas›na geçilir. Rus olmayan halklar›n ana nin kat› yöntemlerle uygulad›¤› “Savafl Kömüniz- dillerinin kullan›m alanlar› gittikçe k›s›tlanmaya mi” politikalar› yüzünden ‹dil-Ural bölgesi 1921- ve milli e¤itim sistemleri gerilemeye bafllar. 22 y›llar›nda büyük bir açl›k felaketi yaflar. Bu 1930’lu y›llar›n di¤er önemli geliflmesi, “devlet y›llarda bafllat›lan Yeni Ekonomi Politikas› (NEP) terörü” boyutunda uygulanan siyasi kovuflturma- sayesinde bölge ekonomisi toparlanmaya bafllar; lar furyas›d›r. Özellikle 1937-38 y›llar›nda doru¤a ayn› zamanda Sovyetlerin sosyal haklar› uygula- ulaflan kovuflturmalarda bölge halklar› binlerce maya koyan, e¤itim, kültür ve bilim ifllerinin ge- kurban verir. liflmesini destekleyen politikalar› nedeniyle böl- genin toplumsal ve kültürel yaflant›s›nda Çarl›k dönemine k›yasla çarp›c› say›labilecek iyileflme- ler görülür. Bu dönemin en önemli geliflmesi ise, “yerellefltirme” politikas› çerçevesinde uygula- nan yeniliklerdir. Bu politika sayesinde Baflkurt- lar, Tatarlar ve Çuvafllar aras›nda ana dilde e¤i- tim sisteminin kurulmas› ve yayg›nlaflmas›; ana dillerinin resmî dairelerde ve kültürel ortamlarda kullan›l›r hale gelmesi; Baflkurt, Tatar ve Çuvafl devlet ve bilim-kültür adamlar›n›n yetiflmeye bafl- lamas› mümkün olur. Di¤er taraftan, bu y›llarda 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 51

‹kinci Dünya Savafl›n›n ‹dil-Ural bölgesindeki et- Geç Sovyet döneminde ‹dil-Ural bölgesinin eko- NAMAÇ NAMAÇ 4 kilerini aç›klamak. 5 nomik, toplumsal ve kültürel durumunu aç›kla- ‹kinci Dünya Savafl› y›llar›nda cephe gerisinde mak. kalan ‹dil-Ural bölgesi, Nazi iflgali tehlikesi alt›n- Geç Sovyet döneminde Çuvafl, Baflkurt ve Tatar daki bölgelerden nakledilen sivil nüfusun, sana- özerk cumhuriyetleri ileri derecede sanayileflmifl yi kurulufllar›n›n, askerî okullar›n ve bilimsel ku- bölgeler durumuna gelir. Baflkurt ve Tatar cum- rumlar›n geçici olarak bar›nd›¤› ve üretime de- huriyetlerinde petrol sanayisi geliflir ve özellikle vam etti¤i, ayr›ca cepheden gelen yaral› ve has- Tatar cumhuriyetinde petrol üretimi çok yüksek talar›n tedavi edildi¤i bölge haline gelir. ‹dil-Ural rakamlara ulafl›r. A¤›r sanayi geliflimi ve petrol bölgesinin sanayi kurulufllar› ve k›rsal kesimi cep- üretimi ‹dil-Ural bölgesinin do¤al alanlar› üzerin- he ihtiyaçlar› için üretim yapmak üzere güçlerini de tahrip edici etkiler yarat›r. Sovyet Yönetiminin seferber eder. Savafl y›llar›nda Baflkurt özerk a¤›r sanayi geliflimine tan›d›¤› öncelik, halk›n ih- cumhuriyetinde petrol üretimi artt›r›l›rken Tatar tiyaçlar›n› karfl›layan hafif sanayi dallar›n›n, tar›m özerk cumhuriyetinde de petrol keflifleri yap›l›r. ve hayvanc›l›¤›n verimli geliflmesini engeller. Yokluk ve zorluklar içinde cepheye yard›m için Ruslaflmaya yönelik milletlerin kaynaflmas› poli- çal›flman›n, nakledilen insanlar›n, kurulufllar›n, tikas›n›n sürdürülmesi sebebiyle Sovyet dönemi- yaral›lar›n yükünü üstlenmenin yan› s›ra bölge nin sonuna do¤ru ‹dil-Ural bölgesindeki milli e¤i- nüfusu cephede büyük kay›plar verir. Tatarlar tim ve kültür hayat› sönmeye yüz tutar. Çuvafl, için bu dönem ayr›ca ideolojik bask›n›n artt›¤› ve Baflkurt ve Tatar cumhuriyetleri özerk statülerin- milli tarih anlay›fl›n›n tahrif edildi¤i bir dönem den dolay› birlik cumhuriyetlerine göre çok da- olur. ha k›s›tl› haklara sahip olduklar› için, kendi eko- nomileri ve kültürel hayatlar› üzerinde söz sahi- bi olamazlar. Bu konuda y›llar boyu biriken mem- nuniyetsizlik, perestroyka y›llar›nda a盤a ç›kar; Tatar, Baflkurt ve Çuvafl milliyetçi hareketlerinin geliflmesi, siyasal kurulufllar›n kurulmas› ve bu üç cumhuriyetin egemenli¤ini ilan etmesi ile so- nuçlan›r. 52 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kendimizi S›nayal›m

1. ‹kinci Dünya Savafl› y›llar›nda Çuvafl, Baflkurt ve Ta- 6. Baflkurt özerk cumhuriyetinin topraklar› 1922 y›l›n- tar özerk cumhuriyetlerinin her biri nüfuslar›n›n ne ka- da geniflletildikten sonra Baflkurtlar say› bak›m›ndan dar›n› kaybetmifltir? cumhuriyetin etnik gruplar› aras›nda kaç›nc› s›rada yer a. % 5 alm›fllard›r? b. % 7 a. Birinci c. % 10 b. ‹kinci d. % 12 c. Üçüncü e. % 15 d. Dördüncü e. Beflinci 2. ‹dil-Ural Devleti’ni kurma karar› hangi siyasi oluflum taraf›ndan ilan edilmifltir? 7. Sovyetlerin milletler politikas›nda Rus milletini “bü- a. May›s 1917’de toplanan I. Bütün Rusya Müslü- yük kardefl” olarak yüceltme ve Rusçay› “milletleraras› manlar› Kurultay› iletiflim dili” s›fat›yla di¤er dillerin aleyhine destekleme b. Temmuz 1917’de toplanan II. Bütün Rusya Müs- e¤ilimi hangi dönemde bafllam›flt›r? lümanlar› Kurultay› a. 1920’li y›llar c. Temmuz 1917’de kurulan Bütün Rusya Müslü- b. 1930’lu y›llar man Askerî fiûrâs› c. “Büyük Vatan Savafl›” dönemi d. Kas›m 1917’de toplanan Türk-Tatar Millet Meclisi d. 1950’li y›llar e. Aral›k 1917’de kurulan Baflkurt hükûmeti e. 1960’l› y›llar

3. Afla¤›dakilerden hangisi 1920’li y›llarda uygulanan 8. 1960’l› ve 1970’li y›llarda ‹dil-Ural bölgesi ekonomisi- “yerellefltirme” politikas› kapsam›nda yer al›r? ne afla¤›daki süreçlerden hangisi damgas›n› vurmufltur? a. Yerel devlet idaresi ve parti görevlerine yerli a. Tar›m ve hayvanc›l›k sektörlerinin teknolojik aç›- halk mensuplar›n›n getirilmesi dan yenilenmesi b. Yerel dillerde e¤itim sisteminin kurulmas› b. Petrol üretiminin art›fl› c. Rus olmayan halklar için topraksal birimlerin c. Kolhozlar›n kurulmas› kurulmas› d. NEP uygulamalar› d. Yerel dillerde kültürel faaliyetlerin desteklenmesi e. Hafif sanayi tesislerinin kurulmas› e. Hepsi 9. Geç Sovyet döneminde Tatar özerk cumhuriyetinde 4. Çuvafl Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kaç afla¤›daki sektörlerden hangisinin geliflimi komflu cum- y›l›nda kurulmufltur? huriyetlerin gerisinde kalm›flt›r? a. 1918 a. Uzay teknolojileri b. 1920 b. Uçak yap›m› c. 1922 c. Tar›m d. 1925 d. Baraj inflaat› e. 1927 e. Kimya sanayisi

5. Afla¤›dakilerden hangisi ‹dil-Ural bölgesinde 1921-22 10. Afla¤›dakilerden hangisi ‹dil-Ural bölgesinde “dur- y›llar›nda yaflanan açl›¤›n sebeplerinden biri de¤ildir? gunluk” dönemi kültürel hayat›n›n özelliklerinden biri a. Sert yöntemlerle ve h›zl› bir tempo ile hayata de¤ildir? geçirilen kollektiflefltirme a. Yerel dillerde e¤itim yapan okul say›s›n›n azal- b. ‹ç savafl y›llar›nda meydana gelen y›k›m mas› c. Sovyet yönetiminin uygulad›¤› “savafl komüniz- b. Milletlerin kaynaflmas› politikas›n›n uygulanmas› mi” politikas› c. Ruslaflma oran›n›n artmas› d. Kurakl›k d. Glasnost politikas›n›n uygulanmas› e. Tar›m ürünlerinin köylülerin elinden (afl›r› mik- e. ‹fade özgürlü¤ünün olmamas› tarlarda) al›nmas› 2. Ünite - Sovyet Yönetiminde ‹dil-Ural Bölgesi 53

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› 1. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “‹kinci Dünya Savafl› Dö- mide: NEP flartlar›nda özel teflebbüse ve serbest piyasa nemi ve Sonras›” konusunu yeniden gözden koflullar›n›n ifllemesine k›smen izin verilmiflken, 1930’lu geçiriniz. y›llarda planl› devlet ekonomisine geçilmifltir; milletler 2. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ekim 1917 Devrimi Sonra- politikas›nda: 1920’li y›llarda Rus olmayan halklar›n mil- s›nda ‹dil-Ural Bölgesi” konusunu yeniden göz- li kültürleri desteklenmiflken, 1930’lu y›llarda Ruslaflt›r- den geçiriniz. ma eksenli bir politika benimsenmifltir. 3. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sovyet ‹ktidar›n›n ‹lk On Y›l›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. S›ra Sizde 3 4. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ekim 1917 Devrimi Sonra- Sovyet döneminin son 40 y›l›nda ‹dil-Ural bölgesi ileri s›nda ‹dil-Ural Bölgesi” konusunu yeniden göz- derecede sanayileflmifl bölge haline gelmifl, burada çok den geçiriniz. çeflitli sanayi dallar› geliflmifltir. Bölge ekonomisine özel- 5. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sovyet ‹ktidar›n›n ‹lk On likle petrol sanayisindeki geliflim damgas›n› vurmufltur. Y›l›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. Sovyet yönetimi a¤›r sanayi geliflimini ve petrol üretimi- 6. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ekim 1917 Devrimi Sonra- ni ön planda tutarak di¤er tüm hususlar› göz ard› etti¤i s›nda ‹dil-Ural Bölgesi” konusunu yeniden göz- için, ‹dil-Ural bölgesinde halk›n yaflamsal ihtiyaçlar›n› den geçiriniz. karfl›layan hafif sanayi, konut inflaati gibi sektörlerin, ta- 7. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “1930’lu Y›llar” konusunu r›m ve hayvanc›l›¤›n geliflimi geride kalm›fl, üstelik do- yeniden gözden geçiriniz. ¤al alanlar petrol üretiminden büyük zarar görmüfltür. 8. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Geç Sovyet Dönemi” konu- Çuvafl, Baflkurt ve Tatar cumhuriyetleri özerk statülerin- sunu yeniden gözden geçiriniz. den dolay› kendi ekonomileri üzerinde söz sahibi ol- 9. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Geç Sovyet Dönemi” konu- mad›klar› için bu durumun önüne geçememifllerdir. sunu yeniden gözden geçiriniz. 10. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Geç Sovyet Dönemi” konu- S›ra Sizde 4 sunu yeniden gözden geçiriniz. Sovyet milletler politikas› çeliflkili sonuçlar yaratm›flt›r. Sovyet yönetiminin ilk y›llar›nda Rus olmayan halklar› Sovyetlerin yan›na çekmek ve Sovyet politikalar›na des- teklerini sa¤lamak amac›yla ›l›ml› politikalar yürütül- S›ra Sizde Yan›t Anahtar› müfl, Rus olmayan halklar›n kendi toprakl› birimlerinin S›ra Sizde 1 ve idarelerinin kurulmas›, ana dilde e¤itim sistemlerinin ‹dil-Ural Devleti projesinin hayata geçirilememesinin yarat›lmas› ve milli kültürlerinin gelifltirilerek daha yük- bafll›ca sebepleri flunlard›r: a) Propaganda yöntemini iyi sek düzeye ç›kart›lmas› yönünde önemli ad›mlar at›l- kullanan ve örgütlülük kabiliyetini sergileyen Bolflevik m›flt›r. Stalin döneminde genel tav›r de¤iflerek “milletle- yönetiminin ‹dil-Ural bölgesindeki siyasi oluflumlara ve rin kaynaflmas›” slogan›yla Ruslaflt›rma politikas› baflla- hareketlere karfl› etkin muhalefeti; b) ‹dil-Ural bölgesin- t›lmas›na ra¤men, Rus olmayan halklara daha önceki deki Müslüman Türk toplulu¤unun çeflitli kesimleri ara- dönemde verilmifl olan olanaklar›n ço¤u korunmufl, ge- s›ndaki anlaflmazl›klar; c) Bolflevik propagandas›n›n ba- nel kültürel geliflimleri devam edebilmifltir. Bununla bir- z› Türk önderler üzerindeki etkisi; d) Tatarlarla Bafl- likte Ruslaflt›rmaya yönelik uygulamalardan dolay› ana kurtlar›n ayn› siyasal çat› alt›nda birleflme konusunda dilde e¤itim sistemi zarar görmüfl, Rusça d›fl›ndaki dille- uzlaflamamas›; e) Müslüman askerî güçlerinden etkili rin kullan›m› daralm›fl, milli ve kültürel yaflam gerilemifl- bir flekilde yararlan›lamamas›. tir. En önemlisi de, Sovyetlerin otoriter merkeziyetçi yö- netimi sebebiyle Rus olmayan halklar siyasal haklardan S›ra Sizde 2 mahrum b›rak›lm›fl, kendi yaflamlar› ile ilgili kararlar› Stalin’in hâkimiyetini sa¤lamlaflt›rd›¤› dönem olan vermekten al›konulmufl, milli kültürleri Komünist Parti- 1930’lu y›llarda, bir önceki dönemde yürütülen politi- sinin çizdi¤i ideolojik s›n›rlar içine hapsolmufltur. kalar›n ço¤u iptal edilerek tersi yönde hareket baflla- m›flt›r. 1920’li ve 1930’lu y›llarda uygulanan politikala- r›n bafll›ca farklar›n› flu flekilde özetleyebiliriz: Ekono- 54 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Yararlan›lan Kaynaklar Anderson, B. A. ve Silver, B. D. (1984). “Equality, Özyetgin, M.; Dündar, M.; Kamalov, ‹. (haz.) (2008). Efficiency, and Politics in Soviet Bilingual Education Tarihten Bugüne Baflkurtlar: Tarih, Dil ve Kültür Policy, 1934-1980”, The American Political Science Üzerine ‹ncelemeler, ‹stanbul. Review, Vol. 78, no. 4, s. 1019-39. Sultanbekov, B. F. (haz.) (2001). ‹storiya Tatarstana, Battal-Taymas, Abdullah (1962). K›z›l Dünya (Ben Bir Kazan. Ifl›k Ar›yordum): Bolflevik ‹htilali S›ras›nda Rusya ve Suny, Ronald Grigor. (1993). The Revenge of the Past: Türk Dünyas›, ‹stanbul. Nationalism, Revolution, and the Collapse of the ______(1966). Kazan Türkleri: Türk Tarihinin Hazin Soviet Union, Stanford. Yapraklar›. Ankara. Tagirov, ‹. P. (1999). Oçerki istorii Tatarstana i ______(1968). Rus ‹htilalinden Hat›ralar: 1917-1919, tatarskogo naroda (XX vek), Kazan. ‹stanbul. Togan, A. Zeki Velidi (1969). Hat›ralar, ‹stanbul. Brubaker, R. (1994). “Nationhood and the National Usmanov, Mirkas›m (1990). “O tragedii eposa i Question in the Soviet Union and Post-Soviet tragediyah lyudskih”, ‹degey, Kazan, s. 247-54. Eurasia: An Institutionalist Account”, Theory and Vsesoyuznaya perepis naseleniya 1926 goda (1928-1929). Society, Vol. 23, no. 1, s. 47-78. Moskova. (Eriflim adresi: http://demoscope.ru/ Çernova, M. N. (haz.) (2008). Spravoçnik uçitelya istorii, weekly/ssp/rus_nac_26.php?reg=423) Moskova. http://enc.cap.ru/ (Çuvafl Ansiklopedisi) Devlet, Nadir (1985). Rusya Türklerinin Milli Mücadele http://gov.cap.ru/ (Çuvafl Cumhuriyeti resmi internet Tarihi (1905-1917), Ankara. sayfas›) ______(1993). Ça¤dafl Türkiler, ‹stanbul. http://tatarstan.ru/ (Tataristan Cumhuriyeti resmi inter- ______(1998). 1917 Ekim ‹htilali ve Türk-Tatar Millet net sayfas›) Meclisi, ‹stanbul. http://www.bashenc.ru/ (Baflkurt Ansiklopedisi) Devletflin, Tamurbek (1981). Sovyet Tataristan’›, çev. http://www.bashkortostan.ru/ (Baflkurdistan Cumhuri- M. Emircan, Ankara. yeti resmi internet sayfas›) Frank, Allen J. (1998). Islamic Historiography and http://www.ite.antat.ru/index.shtml (Tatar Ansiklopedisi) “Bulghar” Identity among the Tatars and Bashkirs of Russia, Leiden. Halperin, Charles J. (1982). “Soviet Historiography on Russia and the Mongols”, Russian Review, Vol. 41, no. 3, s. 306-22. Hasanov, M. H. (ed.) (1999). Tatarskiy entsiklopediçeskiy slovar, Kazan. Hirsch, F. (1997). “The Soviet Union as a Work-in- Progress: Ethnographers and the Category Nationality in the 1926, 1937, and 1939 Censuses”, Slavic Review, Vol. 56, no. 2, s. 251-78. ‹shakov, Damir ve ‹zmaylov, ‹. (1992). “Aisbergi profllogo”, Tatarica, Kazan, s. 20-26. ‹rgalin, G. D. ve Asabin, E. P. (1991). Vozvraflçenn›ye imena, Ufa. Kulflaripov, M. M. (2000). Baflkirskoye natsionalnoye dvijeniye (1917-1921 gg.), Ufa. ______(1992). Z. Validov i obrazovaniye Baflkirskoy Avtonomnoy Sovetskoy Respubliki, Ufa. Or›flak, M. ‹. (2001). Vsya istoriya: kratkiy spravoçnik flkolnika, Moskva.

ÇA⁄DAfi TÜRK DÜNYASI 3 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; 1917 Bolflevik Devrimi sonras›nda Kafkasya’daki geliflmeleri de¤erlendirebi- N lecek, N Demokratik Azerbaycan Cumhuriyeti (1918-1920) dönemini aç›klayabilecek, N Sovyet döneminde Azerbaycan’daki geliflmeleri aç›klayabilecek, N Sovyet Azerbaycan’› dönemindeki kültür hayat›n› de¤erlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• Transkafkasya Komiserli¤i • Karaba¤ • Azerbaycan Halk Cumhuriyeti • Ah›ska Türkleri • Azerbaycan SSC • Mircafer Ba¤›rov • Nahç›van • Haydar Aliyev • Mehmet Emin Resulzade

‹çindekiler

• XX. YÜZYIL BAfiINDA AZERBAYCAN • AZERBAYCAN HALK Sovyet CUMHUR‹YET‹ (1918-1920) Ça¤dafl Türk Dünyas› Azerbaycan’› • AZERBAYCAN SOVYET SOSYAL‹ST CUMHUR‹YET‹ • SOVYET AZERBAYCAN’INDA KÜLTÜR HAYATI Sovyet Azerbaycan’›

XX. YÜZYIL BAfiINDA AZERBAYCAN Kafkasya Kafkasya, genellikle da¤l›k olup, birbirine geçit vermeyen çok say›da vadiden oluflmaktad›r. Bu durum bölgenin sosyal ve siyasi yap›s›n› belirleyen en önemli özelli¤idir. Böylece, çeflitli kökenlerden gelen topluluklar, tarih boyunca yaflanan iflgallerden kendilerini koruyabilmifl ve kültürlerini sürdürebilmifllerdir. Bölgenin co¤rafi aç›dan baflka bir özelli¤i, büyük devletler aras›nda bir tampon oluflturma- s›d›r. Araplar, ‹ranl›lar, Ruslar ve Türkler tarih boyunca, Güney Kafkasya ile ilgilen- mifl ve bu nedenle bölge, zaman zaman çeflitli güçlerin egemenli¤ine girmifltir. Bölgenin co¤rafi yap›s›na iliflkin son özellik ise, ticaret ve ulafl›mda büyük bir köp- rü olmas›d›r. Bu anlamda bölge, kuzey ve güneyin ba¤lant›s›n› sa¤lamaktad›r.

Kafkasya bölgesinin özellikleri nelerdir? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 1 Kafkasya’n›n demografik yap›s› da kendine özgü bir çeflitlili¤e sahiptir. Bölge, DÜfiÜNEL‹M Ruslar›n ZakafkasyaDÜfiÜNEL‹M, co¤rafî konumu nedeniyle, çeflitli millet ve topluluklar›n bir “geçifl noktas›” olmufl Bat›l›lar›n Transkafkasya, ve bunun sonucunda da çok kar›fl›k bir demografik yap› ve tarihî süreç oluflmufl- Türk ve Do¤u kaynaklar›n›n Mavera-y› Kafkasya SORU tur. Bununla birlikte, bölgenin demografik yap›s›nda, “demografik ve politik” ola- dedikleri Güney SORUKafkasya rak Türkler, Gürcüler ve Ermeniler belirleyici unsurlar olmufltur. Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’› Ruslar, bu co¤rafyaya hâkim olduktan sonra, kendi siyasi, D‹KKATsosyal, iktisadî ve kapsamaktad›r.D‹KKAT e¤itim yap›lanmas›n› oluflturdular. Rusya’n›n Kafkasya Genel Valili¤i’nin merkezi Tiflis idi. Petrolün bulunmas› ile birlikte Bakü önem kazanmaya bafllad›. Önceleri SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE bir Türk flehri olan Revan (Erivan) flehri ise zamanla Ermenileflti. 1905 ‹htilalinin getirdi¤i görece özgürlük ortam› sayesinde bölge halk› rahat bir Kafkasya’daki “Tatar” nefes ald›. Ermeni H›nçak ve Taflnak partileri rahat faaliyet yürüttüler. Gürcüler ve (Azerbaycan Türkü AMAÇLARIMIZ anlam›nda)-ErmeniAMAÇLARIMIZ Azerbaycan Türkleri de siyasi, sosyal ve kültürel aç›dan teflkilatlanmaya bafllad›lar.NNçat›flmalar› karfl›s›nda Bas›n ve yay›n hayat› canland›. Azerbaycan ve Osmanl› Türkleri aras›nda etkileflim Rusyal› Türk ayd›nlar› olaylar› yat›flt›rma yönünde bafllad›. Bakü ve ‹stanbul kültürel ve siyasi merkezler olarak K‹TAPöne ç›kt›. Gürcü ve tav›r ald›lar. 1905-6K‹TAP Ermeni yo¤unluklu bir flehir olan Tiflis ise Kafkasya’n›n askerî ve idari merkezi ol- y›llar›nda Petersburg ve Nijniy-Novgorod’da toplanan maya devam etti. Ancak, ayn› y›l Azerbaycan Türkleri ile Ermeniler aras›nda kanl› Rusya Müslümanlar› bu çarp›flmalar yafland›. TELEV‹ZYON çat›flmalar› üzüntüyleTELEV‹ZYON karfl›layan ve her iki tarafa I. Dünya Savafl› bafllad›¤›nda, Türk-Rus savafllar›n›n yafland›¤› ana cephe Kaf- itidal telkin eden bir duyuru kasya olmufltur. Dolay›s›yla savafl, bölgedeki bütün halklar› etkilemifltir. ‹ttihatç›lar yay›nlad›lar.

‹NTERNET ‹NTERNET 58 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kafkasya’da Türk ve Müslümanlar› Rusya aleyhine ayakland›rmak için çaba göste- rirken, Ruslar s›n›r hatt›na yak›n yüz binlerce Müslüman› Osmanl› ülkesine sür- müfltür. Ayn› dönemde Anadolu ve Kafkas Ermenileri, “Büyük Ermenistan”› kurma hevesiyle Rus kuvvetleri ile birlikte Türklere karfl› savafla bafllam›fllard›r.

Transkafkasya Komiserli¤i (Zakavkom) Transkafkasya Komiserli¤i Rusya’da 1917 Ekim Devrimi ile Bolfleviklerin iktidara gelmesi, ülkede a¤›r da ol- (Zakavkom): Güney sa iflleyen idarî sistemi yok etti. Türk-Rus iliflkilerinin a¤›rl›k merkezini oluflturan Kafkasya’y› yönetmek için 15 Kas›m 1917’de Tiflis’te Kafkasya, Rus devrimleriyle birlikte s›cak geliflmelerin yaflanaca¤› yeni bir evreye kurulan hükümet. Ekim ‹htilali Rusya halklar›nda girdi. Bolfleviklerin iflbafl›na gelmesi, Kafkasya’n›n kaderiyle de yak›ndan ilgiliydi. milli ba¤›ms›zl›k ümitlerini Kafkasya’n›n kuzeyinde Rusya’ya muhalif pek çok hareket görülürken, güneydeki artt›rm›flt›. Bolfleviklerin ilan etti¤i “Rusya halklar›n›n üç milletin (Azerbaycan Türkleri, Gürcüler ve Ermeniler) giriflimleriyle, bölgede hukuki beyannamesi” ve yeni bir oluflum ortaya ç›kt›. Merkezi Tiflis olan ve Transkafkasya Komiserli¤i (Za- “Rusya’n›n ve Do¤u’nun bütün Müslüman kavkom) ad›n› alan bu hükûmet, kurulufl felsefesini Bolflevik muhalefeti üzerine emekçilerine müracaat›” ilk ad›m fleklinde Çarl›k oturtmufltu. Bu komiserli¤in 1917’de teflkil edilmesiyle birlikte Kafkasya’n›n güne- Rusya’s›na dahil olan yinin Rusya’dan ayr›lmas› konusunda ilk ciddi ad›mlar at›ld›. Transkafkasya Komi- halklar›n ba¤›ms›z olarak ayr›l›p kendi milli serli¤i federatif bir yap›yd› ve onlara göre Bolflevikler Rusya’n›n gerçek ink›lâpç› devletlerini kurmalar›na imkan yaratt›. 11 Kas›m hükûmeti de¤illerdi ve olamazlard›. Transkafkasya’n›n bu muhalefeti, bölgenin fe- 1917’de Güney Kafkasyada deratif bir flekilde Rusya’dan ba¤›ms›zl›klar›n› kazanana kadar devam etti. faaliyet gösteren siyasi teflkilatlar›n bir toplant›s› Transkafkasya Komiserli¤i, Rusya’n›n milli ve mahalli özerklik prensibine daya- yap›ld› ve Gürcü Menflevikler l› demokratik flekilde oluflmas›n› istiyordu; kurtuluflu Rusya Kurucular Meclisi’nin ba¤›ms›z, yerel hükümet kurulmas›n› teklif etti. toplanmas›nda görüyordu. Ancak bu meclisin Bolflevikler taraf›ndan hayata geçi- Hâkimiyet meselesi, Kurucu Meclis taraf›ndan çözülene rilmesi engellenince bir hükümet fleklinde kurulan Transkafkasya Komiserli¤i, bu kadar bölgeyi idare etmek kez kanun yap›c› meclis durumundaki Seym’in kurulmas›n› sa¤layacakt›. için Transkafkasya Komiserli¤i kuruldu. Yeni hükümet ilk ifl olarak bir an önce Osmanl› Devleti ile iliflki kurup, Kafkas- ya cephesindeki savafla son vermeyi arzulamaktayd›. 18 Aral›k 1917’de Erzincan’da Seym, meclis demektir. Osmanl› Devleti ve Rus ordular› aras›nda bir ateflkes antlaflmas› yap›ld›. Bu yolla Kafkasya milletleri ile Osmanl› Devleti aras›nda kurulmak istenen dostlu¤un da te- melleri at›lm›fl oluyordu. Antlaflmaya göre, Rus ordular›n›n bulundu¤u hat boyu s›- n›r say›lacakt›. Ayr›ca Osmanl› Devleti’nin birliklerini Mezapotamya cephesine gönderme flart› kofluluyordu. Transkafkasya Komiserli¤i askerî birlikler meydana getirece¤ini ilan edince bundan istifade eden Ermeniler, Rus ordusunun askerî tek- nolojisinden de istifade ederek Güney Bat› Kafkasya’da Türklere karfl› sald›r›larda bulunmaya bafllad›lar. Erzincan Ateflkes Antlaflmas›na göre, bir an önce Türk ve Kafkas milletleri aras›nda bar›fl görüflmelerine bafllan›lmas› gerekiyordu. Rusya ve Osmanl› Devleti aras›nda imzalanan Erzincan Anlaflmas›ndan sonra Rus ordusu ifl- gal ettikleri topraklardan geri çekilmeye bafllad›. Ancak geri çekilirken köyler de yak›lmaktayd›. Erzincan Antlaflmas›yla Transkafkasya’n›n siyasî hayat›na Osmanl›- lar yeni bir güç olarak girdiler. Ermeni askerleri ve çeteleri, savafl s›ras›nda Rus- ya’n›n iflgal etmifl oldu¤u Türk bölgelerini ele geçirmenin kendilerine vermifl oldu- ¤u hareket üstünlü¤üyle, bölgenin yerli ahalisine karfl› sald›r›larda bulunmaya bafl- lad›lar. Bunun üzerine Osmanl› Devleti bölgedeki Ermeni sald›r›lar›n›n engellen- mesi sorumlulu¤unu bizzat üzerine ald›. 14 fiubat 1918’de Tiflis’de Transkafkasya Seymi aç›ld›. Seym’in terkibinde Trans- kafkasya’dan Rusya Kurucu Meclisine seçilmifl milletvekilleri bulunuyordu. Hemen bir kabine kuruldu. Bu kabine Transkafkasya’n›n siyasi hayat›nda Azerbaycan Türklerinin nüfuzunun ne kadar artt›¤›n› bir kere daha gösteriyordu. Buna ilâve olarak Kurucu Meclis seçimlerinde çok oy alan çeflitli partilerin temsilcileri de Seym’e dâhil oldular. Seym’in Azerbaycan fraksiyonu 44 milletvekilinden ibaretti. 3. Ünite - Sovyet Azerbaycan’› 59

Bunlar çeflitli programlarla ortaya ç›kan dört siyasî partiye mensuptu. Seym, Trans- kafkasya’n›n en yüksek idare organ› gibi düflünülmüfltü. Fakat kuruldu¤u andan itibaren, Seym’e dâhil olan Azerbaycan Türkleri, Gürcü ve Ermeni fraksiyonlar› aras›nda dahilî ve haricî siyasetin bütün önemli meselelerine bak›flta ciddi fikir ih- tilâflar› olmaktayd›. 26 fiubat 1918 tarihli bildirisinde Osmanl› Devleti ile bar›fl yap›lmas›na haz›r ol- 30 Mart 1918’de Ermeni du¤unu belirten komiserlik görüflme yeri olarak Trabzon flehrini seçti. Transkafkas- Taflnak Partisi kontrolündeki güçler, Bakü’nün denetimini ya Seymi Osmanl› Devleti ile bar›fl anlaflmas› imzalamaya yetkili oldu¤unu ve ordu- elinde tutan Bolfleviklerin yu 1914 y›l› s›n›rlar›na geri çekmek için bar›fl anlaflmas› imzalamak istedi¤ini bildir- deste¤iyle, karfl› devrimcileri di. Fakat 3 Mart 1918’de Osmanl› Devleti ile Sovyet Rusya Brest Litovsk anlaflmas›- bast›rmak bahanesiyle Azerbaycan Türklerine karfl› n› imzalad›. Bu anlaflmada Rusya’n›n 1878’de Berlin Anlaflmas› ile Osmanl› Devle- sald›r› bafllatm›fl, korumas›z ti’nden kopard›¤› Kars, Ardahan ve Batum’u geri vermesi karar›na var›ld›. Ancak bu siviller de içinde olmak üzere en az 12.000 kifliyi durum Transkafkasya milletlerini karfl› karfl›ya getirdi. Ermeniler ve Gürcüler bu ta- katletmifltir. lebin reddedilmesini isterlerken, Azerbaycan Türkleri kabulünü tavsiye ediyorlard›. Bar›fl görüflmeleri uzad› ve Türk heyeti Transkafkasya Komiserli¤inin görüflmelerde yetkisi olan hukuki bir flah›s olmad›¤›n› düflünmekteydi. Seym, Trabzon’da müca- dele verirken Osmanl› Devleti Brest-Litovsk flartlar›n›n yerine getirilmesi konusun- daki ›srar›n› sürdürdü. Bu s›rada Azerbaycan Türkleri, Osmanl› Devleti’nin flartlar›- n›n yerine getirilmesini tavsiye edince Transkafkasya delegasyonu aras›nda ayr›l›k ortaya ç›kt›. Neticede, Trabzon Konferans› Transkafkasya’n›n Brest-Litovstk Antlafl- mas›ndaki maddeleri kabul etmemesi üzerine 14 Nisan 1918’de da¤›ld›. Osmanl› Devleti Trabzon görüflmeleri s›ras›nda askerî harekâtlar›na devam ederek görüflme- lerle boflalt›lmayan Batum d›fl›ndaki topraklar› ele geçirdi. 22 Nisan 1918’de Transkafkasya Seymi yapt›¤› toplant›da, bölgenin Rusya’dan ay- r›ld›¤›n› bildirerek Tiflis merkezli Transkafkasya Müstakil Demokratik Federatif Cum- huriyetini ilan etti ve bu cumhuriyet 28 Nisan’da Osmanl› Devleti taraf›ndan da tan›n- d›. Çünkü Rusya ve Osmanl› Devleti aras›na bir tampon devletin girmesi takip edilen politikalar›n esas›n› oluflturuyordu. Bu ba¤›ms›zl›k ilan›nda bafll›ca rolü Azerbaycan Türkleri oynad›. Ba¤›ms›zl›k ilan›ndan iki gün önce Seym’in Müslüman fraksiyonu- nun yapt›¤› toplant›da, mevcut flartlar›n bölgeyi bir ç›kmaza götürmesi sebebiyle Transkafkasya’n›n, Rusya’dan ayr›lmas› ve istiklalini ilan etmesine karar verilmiflti. Osmanl› Devleti ve Transkafkasya Cumhuriyeti aras›ndaki savafl, Ermeni ve Gürcü partilerinin Brest-Litovsk anlaflmas›ndaki üç sanca¤› (Kars-Ardahan-Batum) Brest-Litovsk Antlaflmas›, 3 Mart 1918’de Rusya ile vermek istememesinden kaynaklanm›flt›. Osmanl› Devleti’nin tavr› son derece ke- Alman ‹mparatorlu¤u, sindi. Ayr›ca Osmanl› heyetinin ileri sürdü¤ü deliller güçlüydü ve onlar kesin bir Avusturya-Macaristan flekilde Batum’u almaya karar vermifllerdi. Batum’da bar›fl görüflmelerinin yenilen- ‹mparatorlu¤u, Osmanl› Devleti ve Bulgaristan mesi, büyük zorluklarla elde edilmifl olan dengenin yeniden sa¤lanaca¤›n› vaat Krall›¤› aras›nda imzalanan ediyordu. 11 May›s 1918’deki Batum görüflmelerine Almanya da kat›ld›. Almanya, bir anlaflmad›r. Ad›n›, anlaflman›n imzaland›¤› ilk önce Kafkasya’n›n ba¤›ms›zl›¤›n› tan›yaca¤›n› bildirmifl, fakat daha sonra Bakü Brest Litovsk flehrinden üzerinde Bolfleviklerle anlaflma yolunu benimsemiflti. Almanya, Kafkasya’n›n bil- almaktad›r. Bu anlaflmayla Osmanl› Devleti, Kars, hassa Azerbaycan’›n Osmanl› Devleti nüfuzuna geçmesine engel olmak istedi. Bu Ardahan, Batum ve Artvin’i amaçla Gürcistan ve Ermenistan’›n Azerbaycan’a karfl› tak›nd›klar› tav›rdan istifade geri ald›. Bolflevikler, Rusya’da tam hâkimiyet etti. Böylece Gürcistan, Kafkasya birli¤inden ç›karak Almanya’n›n sa¤lad›¤› ekono- sa¤layamad›klar›ndan mik imtiyazlara karfl› onun himayesine girmeye karar verdi. dolay› savafl› devam Batum Konferans›n›n ve Türk heyetinin baflkan› Halil Bey (Mentefle), Transkaf- ettirecek güçte de¤illerdi; bundan dolay› toprak kasya Cumhuriyeti’nden yeni taleplerde bulundu. Bunlar, birtak›m toprak istekle- kayb›na u¤rayacaklar›n› bile riyle birlikte, Kafkas demiryollar›n›n Türkiye taraf›ndan askerî amaçlar için kulla- bile bu anlaflmay› imzalad›lar. n›lmas›n› içeriyordu. Transkafkasya Müstakil Demokratik Federatif Cumhuriyeti bu talepleri kabul etmeyince görüflmeler bir diplomatik savafla dönüfltü. 60 Ça¤dafl Türk Dünyas›

TranskafkasyaSIRA S‹ZDE Ba¤›ms›z Bu flartlarSIRA alt›nda S‹ZDE Gürcüler, Transkafkasya Federasyonu’ndan ç›karak Gürcis- Federatif Cumhuriyeti: Tam ad›, Transkafkasya tan’›n ba¤›ms›zl›¤›n› ilân etmeye karar verdiler. 27 May›s 1918’de Transkafkasya Demokratik Federatif Seymi, da¤›ld›¤›n› aç›klad›. Ayn› gün Gürcistan ba¤›ms›zl›¤›n› ilân etti. Bunu da- Cumhuriyeti’dir.DÜfiÜNEL‹M Bu k›sa DÜfiÜNEL‹M ömürlü devlet, afla¤› yukar› ha sonra Azerbaycan ve Ermenistan’›n ba¤›ms›zl›klar› izledi. Osmanl› Devleti her bugünkü Gürcistan, üç devlet ile ayr› ayr› Batum Antlaflmas›n› (4 Haziran 1918) yaparak Kafkasya ErmenistanS ORU ve Azerbaycan cephesindekiSORU savafla son verdi. Gürcistan’la yap›lan anlaflmaya göre Kars, Arda- cumhuriyetlerinin oldu¤u topraklar üzerinde han ve Batum’un yan›nda Ah›ska ve Ah›lkelek’in de Osmanl› Devletine geçti¤i kurulmufltur. 1922’de tasdik edildi. kurulanD‹KKAT Transkafkasya D‹KKAT Sosyalist Federatif 1918 y›l›nda Kafkasya’da Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan ba¤›ms›z birer Cumhuriyeti ile devlet hâline gelirken, Osmanl› Devleti bölge ülkeleriyle askerî ve diplomatik ilifl- kar›flt›r›lmamal›d›r.SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE kiler tesis etmifl, hatta Azerbaycan ve Da¤›stan’a kadar askerî aç›dan etkili olabil- mifltir. Osmanl› Devletinin savafl› kaybederek Mondros Ateflkes Antlaflmas› imzala- AMAÇLARIMIZ mas› ve bölgedenAMAÇLARIMIZ çekilmesi üzerine durum de¤iflti. Önce ‹ngilizler, ard›ndan Bol- SIRA S‹ZDE NNflevikler, bölgeSIRA S‹ZDEüzerinde etkili olmaya bafllad›lar.

K‹TAP Batum Antlaflmalar›K‹TAP hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi Enis fiahin’in Trabzon ve Batum Konferans- DÜfiÜNEL‹M lar› ve Antlaflmalar›DÜfiÜNEL‹M 1917-1918 (Ankara, 2002) adl› eserinde bulabilirsiniz. Mehmet Emin Resulzade (1884-1955): Azerbaycan’›n tan›nm›flSORU devlet ve fikir TELEV‹ZYONadamlar›ndand›r. Musavat AZERBAYCANTELEV‹ZYONSORU HALK CUMHUR‹YET‹ (1918-1920) Partisi’nin baflkanl›¤›n› Transkafkasya Cumhuriyeti’nin da¤›lmas›ndan sonra Azerbaycan temsilcileri topla- yapt›. 28 May›s 1918’de kurulan Azerbaycan Halk narak durumu gözden geçirdiler ve Azerbaycan Millî fiûrâs›n› oluflturdular. Millî Cumhuriyeti’ninD‹KKAT D‹KKAT cumhurbaflkanl›¤›na fiura baflkanl›¤›na Türk Adem-i Merkeziyet Halk Partisi Musavat’›n lideri Mehmet getirildi.‹NTERNET Resulzade, ‹NTERNET Azerbaycan’da milli ruhun Emin Resulzade, yard›mc›l›¤›na ise Hasan Bey A¤ao¤lu ve M. Seyidov getirildi. uyanmas›ndaSIRA S‹ZDE önemli SIRA S‹ZDE katk›larda bulundu. Azerbaycan Millî fiûrâs› 28 May›s 1918’de Tiflis’teki tarihî toplant›s›nda Azerbay- Bolfleviklerin Bakü’ye hâkim olmas›yla tutukland›. Daha can’›n ba¤›ms›zl›¤›n› ilan etti. Arkas›ndan, Feth Ali Han Hoylu (Hoyski) baflkanl›- sonra Avrupa üzerinden ¤›ndaki ilk Azerbaycan Cumhuriyeti kuruldu. ATürkiye’yeMAÇLARIMIZ geldi. Kültürel AMAÇLARIMIZ faaliyetlerini burada sürdürdü. NN

K‹TAP Azerbaycan’›nK‹TAP kuruluflu hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi Mehmet Emin Resulzade’nin Azerbay- can Cumhuriyeti: Keyfiyet-i Teflekkülü ve fiimdiki Vaziyeti (‹stanbul, 1990) adl› eser- de bulabilirsiniz.

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON Feth Ali Han Hoylu (Hoyski) Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ilk ve geçici baflkenti Gence oldu. Zira bu dönem- (1875-1920): Hukukçu. de Bakü, Bolfleviklerin kontrolü alt›ndayd› ve Azerbaycan ciddi sorunlarla karfl› Azerbaycan’›n tan›nm›fl milli liderlerinden biri. Güney karfl›ya idi. Bunlardan ilki, ülkenin toprak bütünlü¤ünü sa¤lamakt›. Bakü’nün Bol- Azerbaycan’›n‹NTERNET Hoy flehrinden ‹NTERNET olan Hoyski, 1875’de fieki’de flevik-Ermeni ittifak›ndan al›nmas› öncelikli gündemdi. Bundan dolay› Osmanl› do¤du. Askerler, devlet Devleti’nden yard›m istendi. Enver Pafla kardefli Nuri Pafla komutas›ndaki bir kuv- adamlar› ve ayd›nlar yetifltiren bir soya veti “Kafkas ‹slam Ordusu” ad›yla bölgeye gönderdi. Daha küçük bir kuvvet, Er- mensuptur. Çeflitli devlet meni çete reisi Antranik’in katliamlar›n› önlemek amac›yla Nahç›van’a sevk edildi. kademelerinde çal›flan Hoyski 1907’de Duma’da 1918 y›l› Temmuz ay› sonlar›nda Bakü önlerine varan Osmanl› kuvvetleri yerli Azerbaycan milletvekili oldu. 1917-1918 aras›nda Türklerle birlikte flehri kuflatt›. Bakü’de bulunan fiaumyan liderli¤indeki Bolflevik Transkafkasya Hükümetinin liderler bu arada flehri terk etti ve yerlerini Hazar Denizi yolu ile gelen ‹ngiliz kuv- Halk Maarifi Komiserli¤ini yapt›. Müflterek hükümetin vetleri ald›. 15 Eylül 1918’de Kafkas ‹slam Ordusu Bakü’yü ele geçirdi ve Azerbay- da¤›lmas›n›n ard›ndan kurulan Azerbaycan can Cumhuriyeti’nin baflkenti yapt›. Cumhuriyetinde baflbakanl›k Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin devlet yap›s›, parlamenter cumhuriyet flek- ve bakanl›k yapt›. Bolflevikler Azerbaycan’a lindeydi. Türk dünyas›nda demokratik cumhuriyet yap›s›na sahip olan ilk devlet girdikten sonra 1920’de olarak kabul edilen Azerbaycan’›n milli ideolojisi Türkleflmek, ‹slamlaflmak ve ça¤- Tiflis’te Ermeniler taraf›ndan öldürüldü. dafllaflmak gibi bafll›ca üç unsurdan olufluyordu. Bu ideoloji Azerbaycan bayra¤›na 3. Ünite - Sovyet Azerbaycan’› 61 da yans›m›flt›. Gök renk Türkleflmek, k›rm›z› ça¤dafll›k, yeflil renk ise ‹slamlaflmak Nesip Bey Yusufbeyli (1881- 1920): Azerbaycan’daki milli ö¤elerini tafl›maktayd›. Ülkede yasama yetkisi parlamentoya, yürütme yetkisi ise hareketin önde gelen hükûmete verilmiflti. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti döneminde befl hükûmet ku- isimlerindendir. Mart 1917’de kurulan Türk ruldu. Bunlar›n üçünü Feth Ali Han Hoylu, ikisini ise Nesip Bey Yusufbeyli üstlen- Federalist Partisi’nin miflti. Cumhurbaflkan› ise Mehmet Emin Resulzade idi. liderli¤ini yapt›. 1918- I. Dünya Savafl›’n›n sonlar›na do¤ru, art›k savafl› kaybedece¤ini anlayan Os- 1920’de Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Maarif manl› yetkilileri, Kafkasya’daki askerî birliklerini geri çekme karar› ald›lar. Kafkas Bakanl›¤›, Bakanlar ‹slam Ordusu Komutan› Nuri Pafla ve bir k›s›m gönüllü Türk askeri Azerbaycan’da Sovyeti’nin baflkanl›¤› gibi önemli görevlerde bulundu. kal›rken, geri kalan kuvvetler bölgeyi terk etti. Türklerin bölgeyi terk etmesi ile bir- 1920’de Kürdemir’de likte onlar›n yerini savafl›n galipleri ad›na ‹ngiliz kuvvetleri ald›. Bu dönemde Azer- öldürüldü. baycan’›n önceli¤i kendini uluslararas› alanda tan›tmak ve toprak bütünlü¤ünü sa¤lamakt›. Galip devletlerin kendi menfaatleri do¤rultusunda bir dünya oluflturma gaye- siyle düzenledikleri Paris Bar›fl Konferans›’na Azerbaycan hükûmeti de kat›ld›. Azerbaycan temsilcileri Paris’te ülkelerinin siyasi, askerî ve ekonomik durumu hakk›nda birçok görüflme yapt›lar. 11 Ocak 1920’da galip devletler, Azerbaycan’› resmen tan›d›klar›n› ilan ettiler. Azerbaycan, d›fl politikada baflta Osmanl› Devleti olmak üzere ‹ngiltere, Amerika, Fransa, ‹talya, Ermenistan, Gürcistan, Belçika, ‹s- viçre, Hollanda ve Polonya ile iliflkiler kurdu, bunlar›n bir k›sm›yla karfl›l›kl› elçi- likler ve konsolosluklar açt›.

Bakü’nün baflkent oluflu sürecini özetleyiniz. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 2

DÜfiÜNEL‹M ResimDÜfiÜNEL‹M 3.1 Azerbaycan Cumhuriyeti SORU Bakanlar› (IV. Kabine,SORU Aral›k 1919). Soldan sa¤a, oturanlar: A. Safikürdskiy (Sosyalist), D‹KKAT A. Kardaflev (Ahrar),D‹KKAT S. Mihmandarov, N. Yusufbeyli (Baflbakan ve SIRA S‹ZDE D›fliflleri Bakan›),SIRA M. Y. S‹ZDE Caferov (Müsavat), A. Hasanov, A. N. Dostakyan; ayaktakiler: AMAÇLARIMIZ H. Amaspur (Taflnak),AMAÇLARIMIZ R. Z. Kaplanov (Ahrar), A. NNEminov, M. C. Hacinski (Sosyalist), V.V. K‹TAP Klenovski (Rus), N.K‹TAP Nerimanbekov (Müsavat);

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/Azerbaijan_Democratic_Republic‹NTERNET ‹NTERNET 62 Ça¤dafl Türk Dünyas›

‹çteki baz› zorluklara ra¤men Azerbaycan Halk Cumhuriyeti k›sa süre içinde önemli ifller baflard›. Haziran 1918’de Türkçeyi devlet dili olarak kabul etti. 1919 y›- Hac› Zeynelabidin Tagiyev l› bafllar›nda Azerbaycan’da 23 meslek okulu, 637 ilkö¤retim okulu ve bu okullar- (1838-1924), petrol zengini bir Azerbaycan Türkü’dür. da e¤itim gören 9.611 ö¤renci vard›. E¤itimi yayg›nlaflt›rmak ve milli zeminde e¤i- Küçük yaflta ifl hayat›na tim vermek amac›yla Türkiye’den ö¤retmen talebinde bulunuldu. Azerbaycan’›n at›ld›. Sat›n ald›¤› topraklardan petrolün belli bafll› flehirlerinde k›sa süreli e¤itim-ö¤retim kurslar› aç›ld›. Ekim 1919 tarihin- ç›kmas›yla büyük bir servet de Bakü Devlet Üniversitesi kuruldu ve meflhur hay›rsever Hac› Zeynelabidin elde etti. Ancak servetinden ziyade hay›rseverli¤i ve Tagiyev’in katk›lar›yla, Azerbaycan’da kültür ve e¤itim alan›nda çok etkili olacak e¤itime verdi¤i destekle ün Sefa, Necat, Neflr-i Maarif cemiyetleri oluflturuldu. Ayr›ca Bakü’de Türk Oca¤› aç›l- kazand›. Hayat ve Kaspiy gibi gazetelere maddi destek d›. Matbuatta da önemli geliflme sa¤land›; onlarca gazete ve dergi yay›nland›. Aç›k sa¤lad›. Söz, ‹stiklâl, Azerbaycan, Millet, ‹ttihad, fiark-› Rus gazeteleri ve Azerbaycan der- gisi önemli tirajlara ulaflt›. Anton ‹vanoviç Denikin Azerbaycan askerî yap›lanmaya da büyük önem verdi. Türkiyeli subaylar Azer- (1872-1947): Profesyonel bir subay olan A. ‹. Denikin, baycan ordusunu e¤ittiler. Ordusunu silahland›rma hususunda s›k›nt› çeken Azer- 1905’te Japonlara karfl›, I. baycan, Karaba¤ ve Zengezur yüzünden Ermenistan’la çat›flt›. Ermeni sald›r›lar›na Dünya Savafl›’nda Alman ordusuna karfl› baflar›yla maruz kalan Nahç›van’a maddi yard›m gönderdi. Bu dönemde Azerbaycan’› endi- mücadele etti. Bolflevik flelendiren önemli konulardan birisi, Kafkaslara yaklaflan Bolflevik karfl›t› General ‹htilali ve Rusya’n›n savafltan çekilmesinden Denikin ve ordusunun güneye inme ihtimaliydi. Denikin tehlikesi ortadan kalkt›k- sonra bu kez mücadelesini tan sonra bu defa ondan da büyük güç olan K›z›l Ordu, Azerbaycan’› tehdit etme- BeyazSIRA Ordunun S‹ZDE Güney SIRA S‹ZDE cephesi komutan› olarak ye bafllad›. ‹ngiltere’nin önderli¤inde bu tehlikeye karfl› bir Kafkas seddi oluflturdu. Bolfleviklere karfl› verdi ve Nahç›van bölgesi, o dönemde çok tart›flmal› bir aland›. Halk›n›n büyük ço¤un- 1919 y›l›n›n Ekim ay›nda DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Orygl’de K›z›l Orduyla yapt›¤› lu¤u Türk olan bu bölge üzerinde ‹ran, Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye hak id- savafl› kaybettikten sonra dia ediyordu. Türk kuvvetleri, 1918 yaz›nda bölgeyi Ermeni çetelerinden temizle- K›r›m’a çekildi. Daha sonra BeyazSORU Ordu komutanl›¤›n› yerek, yerli TürkleriSORU özellikle Antranik adl› çetecinin katliamlar›ndan kurtard›. b›rakan Denikin Paris’e göç Savafl›n sonunda Türk birlikleri geri çekilince bölgede yeniden çat›flmalar bafl- etti. lad›. Ermenistan, Nahç›van ve çevresini topraklar›na katmak için askerî operasyon D‹KKAT D‹KKAT düzenledi. Erivan ve çevresinde baflar›l› oldu, fakat Nahç›van’a yönelik sald›r›lar› ma¤lubiyetle neticelendi. Kars’ta da yenildilerse de, ‹ngilizlerin devreye girmesiy- SIRA S‹ZDE le Kars ve SIRANahç›van S‹ZDE iflgal edildi ve Ermenilere teslim edildi. Kaz›m Karabekir Pa- fla’n›n Nahç›van’a gönderdi¤i Binbafl› Halil Bey’in önderlik etti¤i yerli Türkler Nah-

AMAÇLARIMIZ ç›van’› yenidenAMAÇLARIMIZ ele geçirdiler. Nahç›van, Gümrü Antlaflmas› ile Türkiye Büyük Mil- NNlet Meclisi Hükümetinin himayesine al›nd›.

K‹TAP Nahç›van’›n K‹TAPtarihi hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi ‹brahim Ethem Atnur’un Osmanl› Yönetimin- den Sovyet Yönetimine Nahç›van 1918-1921 (Ankara, 2001) adl› eserde bulabilirsiniz.

TELEV‹ZYON Yeni yap›lanmaktaTELEV‹ZYON olan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yaflad›¤› sorunlar, zaman- la Azerbaycan’da komünist hareketlerin güçlenmesine neden oldu. Askerî zay›fl›- ¤a siyasi ve ekonomik s›k›nt›lar da eklendi. Nisan 1920’de Azerbaycan’a giren XI. K›z›l Ordu’nun yard›m›yla Bakü’de iktidar› Bolflevikler devrald›. Böylece Azerbay- ‹NTERNET ‹NTERNET can Halk Cumhuriyeti tarih sahnesinden çekilmifl oldu. 3. Ünite - Sovyet Azerbaycan’› 63

Harita 3.1

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin 1919’daki Paris Bar›fl Konferans›’na sundu¤u harita (1919).

Kaynak:http://en.wikipedia.org/wiki/Azerbaijan_Democratic_Republic

AZERBAYCAN SOVYET SOSYAL‹ST CUMHUR‹YET‹ Sovyet Rusya ile Türkiye 16 Mart 1921 tarihinde Moskova Antlaflmas›’n› imzalaya- rak, hem bölgedeki s›n›r sorunlar›n› çözmüfl hem de düflmanlar› olan Bat›l› devlet- lere karfl› birliktelik sergilemifllerdir. Moskova Antlaflmas›’n›n flartlar›, Türkiye’nin ›srar› ile Güney Kafkasya’daki her üç cumhuriyet ile Kars’ta müzakere edildi. 13 Ekim 1921’de Kars Antlaflmas› imzaland›. Böylece mevcut s›n›rlar korunurken, Nahç›van ve Batum, Türkiye’nin de taraf oldu¤u özel statülü bir konuma getirildi. Türkiye bu antlaflmalar çerçevesinde Nahç›van’a garantör ülke oldu. Da¤l›k Kara- ba¤ bölgesi hakk›nda yap›lan görüflmeler sonucunda, Ermeni taraf›n›n da onay›y- la bölge, Moskova taraf›ndan Temmuz 1923’te özerk bölge statüsünde Azerbay- can’a ba¤land›. Tart›flmal› alanlardan Zengezur ise Ermenistan’a verildi. Böylece Azerbaycan’›n Nahç›van ile irtibat› kesildi; Ermenistan, Zengezur sayesinde ‹ran ile s›n›r komflusu hâline geldi. Azerbaycan’da Sovyet iktidar›, ülkedeki mevcut sistemi ortadan kald›rd›; iki y›l boyunca elde edilen kazan›mlar›n birço¤unu yok etti. Mehmet Emin Resulzade ve di¤er birçok Azerbaycanl› Türk ayd›n ve siyaset adam› yurt d›fl›na kaçmak zorun- da kald›. Kaçamayanlar ise büyük bask›lara maruz kald›lar. Azerbaycan Ordusu’na mensup askerlerin bir k›sm› Anadolu’ya geldi ve Kurtulufl Savafl›na kat›ld›. Komü- nizmin özel mülkiyete karfl› olmas› nedeniyle Bakü’de oluflan ve petrole dayal› burjuvazi bir anda yok edildi. Dolay›s›yla onlar›n destekledi¤i kültürel ve ekono- mik yap›lar da sona erdi. Ba¤›ms›zl›¤›n bir anda sona ermesi ve gelen rejimin sert yap›s› yüzünden, Nahç›van’da ve baflka yerlerde isyanlar ç›kt›; bu ayaklanmalar birkaç y›l devam etti. 64 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Azerbaycan SSC’nin nüfusu Mart 1922’de Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan, SSCB çat›s› çerçevesinde 1969’da 5 milyondu. Sovyetlerin son y›llar›nda ise merkezi Tiflis olan “Transkafkasya Sosyalist Federatif Sovyet Cumhuriyeti” ad› al- bu rakam 7 milyonu aflm›flt›. t›nda birlefltirildi. 1936’da ise bu üç cumhuriyet ayr› ayr› Sovyet cumhuriyetlerine Azerbaycan, Sovyetler Birli¤i’nin yüzölçümü (86.6 bölünerek SSCB’ye ba¤land›lar. Bu düzenlemelerden sonra Sovyet döneminde bin km2) bak›m›ndan Azerbaycan’›n statüsü ve konumunda bir de¤ifliklik olmad›. dokuzuncu, nüfus aç›s›ndan 1937 y›l›nda haz›rlanan yeni bir anayasa ile Azerbaycan, özerk Nahç›van ve alt›nc› büyük bölgesiydi. Nahç›van ve Da¤l›k Da¤l›k Karaba¤ bölgelerini de içine alan bir Sovyet cumhuriyeti hüviyetini kazan- Karaba¤’›n yan› s›ra, d›. Nahç›van ve Zengezur bölgelerinde yaflayan Türkler ve Ermenilerin bir k›sm› Azerbaycan 60 ilçeye bölünmüfltü. 1913’te 13 yer de¤ifltirirken, Karaba¤ Ermenileri bölgelerini terk etmedi. Moskova’n›n her tür- flehre sahipken zamanla bu lü deste¤ine sahip olan Ermenistan, 1948-49 y›llar›nda Ermenistan’da yaflayan say›, 57’ye kadar ç›km›flt›r. Azerbaycan Türklerine karfl› etnik temizlik yapt›. Ermenistan’da Türkçe olan yer isimleri bu dönemde de¤ifltirildi. Bunlar olurken, Bakü ve di¤er bölgelerdeki baz› cadde ve mahallelere Ermenilerin isimleri verilmekteydi. Azerbaycan SSC, tamamen Moskova’ya ba¤l› olup orada al›nan kararlar bölge- yi flekillendirmifltir. Sovyet sisteminde cumhuriyetlerin iç iflleyiflleri birbirine ben- zemekteydi. Yönetimin gücü ve komünist yoldafll›¤›, halklar›n milli farklar›n› ve ç›- karlar›n› yok edememifl, sadece üzerini örtmüfltür. Bafllang›çta her üç cumhuriyet de Moskova’n›n onay› ile komflu devletlerle iliflki kurmakta, karfl›l›kl› temsilci bu- lundurmaktayd›. Stalin döneminde bölgenin komflularla iliflkisi azalm›fl, bir müd- det sonra tamamen sona ermiflti. Anayasa’ya göre Azerbaycan, iflçi ve köylülerin cumhuriyetiydi. En yüksek dev- let kurumu, parlamentonun karfl›l›¤› olan Yüksek Sovyet idi. Yüksek Sovyetin te- mel görevi ise bakanlar kurulunun oluflturulmas› ve kanunlar›n ç›kar›lmas›yd›. Cumhuriyetin yönetimi ise Azerbaycan Komünist Partisi Birinci Sekreterinin elin- deydi. 1921’den Sovyetlerin çöküflüne kadar 14 Birinci Sekreter de¤iflmifltir. 1933’ten sonra bu göreve hep Azerbaycan kökenliler atand›lar. II. Dünya Savafl›nda Bakü petrolleri, Almanya’n›n dikkatini çekmiflti. Kafkasya cephesindeki mücadelede Hitler’in en önemli amac›, Bakü petrol yataklar›n› ele geçirmekti. Kafkasya’da savafl Almanya’n›n Sovyetler Birli¤i’ne sald›rmas›ndan yaklafl›k bir y›l sonra (1942)’de bafllam›flt›r. Ukrayna kaybedildikten sonra Kafkas- ya ve özellikle Azerbaycan yak›t ve iafle aç›s›ndan Moskova için büyük bir önem kazand›. Bundan dolay› buran›n savunmas›na da büyük önem verildi. Almanlar, Mir Cafer Ba¤›rov (1896- 1956): “Azerbaycan’›n bu cephede baflar›l› olamad›lar. Stalin”i olarak bilinir. Bakü Azerbaycan Türkleri yaln›zca Kafkasya cephesinde savaflm›yorlard›. Çeflitli cep- vilayetine ba¤l› Kuba flehrinde do¤du. helere 10 bini kad›n olmak üzere 681 bin Azerbaycan vatandafl› gönderilmiflti (bu Mahaçkala’da pedagoji s›rada cumhuriyetin nüfusu, 3.4 milyondu). Azerbaycan vatandafllar› Moskova, Le- ö¤renimi gördü. Bir süre ö¤retmenlik yapt›. 1918-21 ningrad, Stalingrad ve Kursk cephelerinde savaflm›fl ve 300 bini savaflta hayat›n› y›llar›nda Ekim Devrimi ve iç kaybetmifltir. savafl y›llar›nda Bolfleviklerin saf›nda subay Savafl›n kazan›lmas›nda Azerbaycan’›n büyük katk›s› oldu. Savafl y›llarda üretilen olarak hizmet etti. toplam yak›t›n yüzde 80’i Azerbaycan’›n pay›na düflmüfltü. Sovyet ordusunun tekstil Azerbaycan SSC’nin ilk on ürünleri ve yiyecekleri önemli ölçüde Azerbaycan’dan sa¤land›. Özellikle petrol ve y›l›nda çeflitli görevlerde bulunduktan sonra 1933’te petrokimya ürünleri, savafl›n kazan›lmas›nda önemli etkenlerden biri oldu. Azerbaycan Komünist Partisi Stalin’in istedi¤i her fleyin, hatta daha da fazlas›n›n verilmesinde Azerbaycan Birinci Sekreteri oldu; yani Azerbaycan’›n bafl›na geçti. Komünist Partisi Birinci Sekreteri Mircafer Ba¤›rov’un pay› büyüktü. Ba¤›rov, va- 1953’te Stalin’in ölümüyle tan›n› sevmekle birlikte Stalin’in ac›mas›z politikalar›n› kendi cumhuriyetinde uy- birlikte Ba¤›rov, en önemli destekçisini kaybetti. gulamaktan çekinmedi. Göreve bafllar bafllamaz Ba¤›rov, cumhuriyette gerek ken- 1954’te partiden ç›kart›ld› disine karfl› ç›kanlar› gerekse Moskova’ya karfl› baflkald›rmaya çal›flanlar› a¤›r bir ve tutukland›. 1956’da kurfluna dizildi. flekilde cezaland›rd›. Onun zaman›nda 70 bin Azerbaycan vatandafl› “temizleme operasyonlar›” sonucunda hayat›n› kaybetti. 3. Ünite - Sovyet Azerbaycan’› 65

Ba¤›rov faydal› ifller de yapm›flt›r. II. Dünya Savafl›nda Sovyet-‹ngiliz birlikleri ‹ran’›n kuzey ve güneyini iflgal ettikleri s›rada Ba¤›rov, kendisini Azerbaycan SSC ile ‹ran s›n›rlar› içerisindeki Güney Azerbaycan’›n birlefltiricisi olarak ilan etti. Ancak söz konusu iflgalin uzun sürmemesi, Ba¤›rov’un planlar›n› bozdu. Ba¤›- rov’un bu düflüncesinin Moskova’n›n da hofluna gitti¤ini tahmin etmek mümkün- dür. Ba¤›rov’un yapt›¤› bir baflka hay›rl› ifl ise Kumuklar› sürgünden kurtarmas›d›r. 1944’te Çeçen ve ‹ngufllarla birlikte Kumuklar›n da sürgün edilmesi planlan›rken, Ba¤›rov bu meseleyi bizzat Stalin ile görüflerek Kumuklar› sürgünden kurtard›. Ay- r›ca, Ba¤›rov, Ermenistan SSC yetkililerinin toprak taleplerine de sert bir flekilde ce- vap verdi ve cumhuriyetin s›n›rlar›n› korumay› baflard›. ‹flte bu politikalar, Ba¤›- rov’un Azerbaycanl›lar taraf›ndan sevilmesine, cumhuriyet içerisinde tak›nd›¤› sert tutum ise kendisinin “Azerbaycan’›n Stalin”i olarak adland›r›lmas›na sebep oldu.

Resim 3.2 Sovyet Azerbaycan’›n›n kudretli lideri Mir Cafer Ba¤›rov’un z›rhl› treni (1943 y›l›).

Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/Mir_Jafar_Baghirov

Hruflov döneminde totaliter rejimin etkisi azald›. Ülkenin nispeten demokratik- leflmesini de beraberinde getiren bu dönemin önemli özelliklerinden biri Stalin re- jiminin gözden geçirilmesi ve k›nanmas›yd›. Stalin döneminde kurfluna dizilen ve- ya sürgüne tâbi tutulanlar›n bir k›sm› akland›. Söz konusu politikalar› aktif bir fle- kilde hayata geçirenler ise tutukland›lar. 1954-1959 y›llar› aras›nda ise Azerbaycan Komünist Partisi Birinci Sekreterli¤ini KGB: Devlet Güvenli¤i Komitesi anlam›na gelen bu ‹mam Mustafayev yapm›flt›r. Mustafayev, Azerbaycan Türkçesinin resmî kurumlar- örgüt, SSCB’nin gizli da kullan›lmas› konusunu ortaya atan ilk Azeri lider oldu. Nitekim bu görüflü orta- servisiydi. Merkezi, Moskova’da bulunan KGB, iç ya att›ktan hemen sonra görevinden al›nd›. Onun yerine Veli Ahundov atand› istihbarat ile ‹çiflleri (1959-1969). Daha sonra bu göreve Haydar Aliyev getirildi. Bakanl›¤›’ndaki baz› birimlerin birleflmesiyle Haydar Aliyev, flüphesiz gerek Sovyet dönemi Azerbaycan’›n›n, gerekse ba¤›m- meydana gelmifltir (1954). s›z Azerbaycan’›n en önemli flahsiyetlerinden biridir. Aliyev, 1967’de Azerbaycan SSCB’nin y›k›lmas›ndan KGB sonra 1991’de kald›r›lm›fl, Baflkanl›¤›’na kadar yükseldi. 1969’da SSCB lideri Leonid Brejnev, yolsuzluk- onun yerine FSB (Federal la suçlanan Veli Ahundov’un yerine Haydar Aliyev’i atad›. Bu dönem, gerek Azer- Güvenlik Hizmeti) baycan’da gerekse de genel olarak bütün SSCB’de yolsuzlukla mücadele dönemi kurulmufltur. 66 Ça¤dafl Türk Dünyas›

olarak adland›r›l›r. Aliyev bu konuda baflar›l› oldu. Bakanl›klardaki ve parti yöne- timindeki kadrolar› de¤ifltirdi. Bununla birlikte bu önlem ve politika, baflka bir so- runa yol açt›. Aliyev, önemli görevlere hep Nahç›vanl›lar› getirdi¤i ve hükûmet üyeleri ile partinin bütün üst düzey yönetim kadrolar›na akraba ve tan›d›klar›n› doldurdu¤u fleklinde elefltirilse de, onun döneminde Azerbaycan özellikle ekono- mi alan›nda büyüme gösterdi, sanayi ve tar›m alanlar› geliflti. Aliyev, Moskova’ya ça¤›r›ld›¤›nda yerine Kamran Ba¤›rov (1982-1988) atand›. SSCB’nin son lideri Mihail Gorbaçov’un 1985 y›l›ndan itibaren uygulamaya koydu- ¤u glasnost (aç›kl›k) ve perestroyka (yeniden yap›lanma) politikalar›, bütün ülke- de Sovyetler Birli¤i Komünist Partisi’nin temsil etti¤i ideolojiye körü körüne ba¤l›- l›¤›n sorgulanmas›na yol açt›. Glasnost politikas›n›n getirdi¤i özgürlükler milliyetçi düflüncenin Sovyetler Birli¤i’nde güçlenmesinde önemli rol oynad›. Bas›n üzerin- deki sansürün hafiflemesi ile medyada Rus sömürgecili¤i karfl›t› elefltiriler de genifl bir flekilde yer ald›. 1980’li y›llar›n sonuna gelindi¤inde Sovyetler Birli¤i içerisinde Ruslar›n di¤er uluslar› ezdi¤i kanaati art›k iyice yayg›nlaflt› ve bu durum ayr›l›kç› milliyetçi ak›mlar›n önünü açt›. Bu da Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lma sürecini h›zlan- d›rd›. Gorbaçov’un belirledi¤i ve uygulad›¤› aç›kl›k ve yeniden yap›lanma politika- lar›, k›sa sürede Azerbaycan’da da kendisini hissettirdi. Ebulfez Elçibey’in önder- li¤inde 16 Haziran 1989’da Azerbaycan Halk Cephesi oluflturuldu. Azerbaycan Halk Cephesi’nin kurulmas›ndan sonra ayn› y›l›n Eylül ay›nda, Azerbaycan Yük- sek Sovyeti’nin Azerbaycan’›n egemenli¤i hakk›ndaki bildirgeyi kabul etmesi için Moskova’ya müracaatta bulunmas›, Moskova’y› rahats›z etti. Bu durum üzerine Sovyetler Birli¤i, Ermenileri k›flk›rtarak bir Ermeni-Azeri çat›flmas›n›n bafllamas›n- da etkili oldu. Ard›ndan Ermenileri korumak bahanesiyle 19-20 Ocak 1990’da K›- z›l Ordu birlikleri Bakü’ye hareket etti. Resmî rakamlara göre K›z›l Ordu’nun Ba- kü’ye girifli s›ras›nda 137 kifli öldü, 744 kifli yaraland›, 400 kifli de gözalt›na al›n- d›. Ülkede 40 günlük yas ilan edildi. Ruslar›n Bakü’de yapt›klar› bu katliama, Azerbaycan Türkleri “Qara Yanvar” (Kara Ocak) demekte ve her y›l dönümünde bu ac›y› anmaktad›rlar. Azerbaycan’daki bu geliflmeler, Azerbaycan Halk Cephesi’nin yeralt›na inmesi- ne sebep oldu. Sonraki dönemlerde Sovyet ordusunun Bakü’ye girme sebebi hak- k›nda çeflitli aç›klamalar yap›lm›fl olsa da, dönemin Sovyet Savunma Bakan› Orge- Ayaz Niyazi Muttalibov: neral Dimitri Yazov, bir gazeteye verdi¤i demeçte K›z›l Ordu’nun Bakü’ye girme- Ba¤›ms›z Azerbaycan’›n ilk cumhurbaflkan›d›r. 1938’de sindeki as›l maksad›n Azerbaycan Halk Cephesi yap›lanmas›n› da¤›tmaya dönük Bakü’de e¤itimli bir ailenin oldu¤unu söylemifltir. çocu¤u olarak do¤du. 1962’de Bakü’deki Neft- Bu dönemde Azerbaycan’da siyasi aç›dan iki grup vard›. Bu gruplardan ilki, ik- Kimya Enstitüsünden mezun tidarda olan Azerbaycan Komünist Partisi yanl›lar›, di¤eri ise halk›n deste¤ini ka- oldu. Çeflitli fabrikalarda ve idari görevlerde bulundu, zanm›fl olan Azerbaycan Halk Cephesi taraftarlar›yd›. Asl›nda Azerbaycan’da mev- Komünist Partisi içinde cut iktidar da milliyetçi bir tutumla hareket ediyor, mitingler planlay›p genifl taban- yükseldi. Ocak 1990’da Azerbaycan KP Birinci l› halk kitlelerini yan›nda toplayabiliyordu. Sekreteri, May›s ay›nda ise 20 Ocak katliam›ndan sonra Azerbaycan Komünist Parti Birinci Sekreterli¤i’ne Azerbaycan’›n ilk devlet Ayaz Niyazi Muttalibov getirildi. Muttalibov’un siyasi görüflü Azerbaycan Halk baflkan› oldu. Karaba¤ çat›flmalar› s›ras›ndaki Cephesi’nin görüflleri ile uyuflmuyordu. Ancak sonraki dönemlerde Azerbaycan Ermenilerin yapt›¤› Hocal› Halk Cephesi’nin giriflimiyle muhalefet ve iktidar kanad› bir araya getirildi ve De- katliam› onun zaman›nda oldu. Bu olayda gerekli mokratik Azerbaycan Bloku oluflturuldu. Muttalibov’un Azerbaycan Halk Cephe- tedbirleri almamakla si’ne yanaflmas› ve tavizler vermesi üzerine Gorbaçov yönetimi, Muttalibov’a des- suçland›. 1992 Mart›nda istifa ederek ülkeyi terk te¤ini art›rmaya bafllad›. etmek zorunda kald›. 3. Ünite - Sovyet Azerbaycan’› 67

Moskova’n›n deste¤ini daha fazla arkas›nda hissetmeye bafllayan Muttalibov, muhalefetin tüm itirazlar›na ra¤men Eylül 1991’de devlet baflkanl›¤› seçimlerine gitti. Bakü’de halk›n % 80’nin boykot etti¤i seçimlerde tek aday olarak giren Mut- talibov, % 98.5 oy alarak devlet baflkan› seçildi. Muttalibov’unSIRA devlet S‹ZDE baflkanl›¤›- SIRA S‹ZDE na seçilmesi ülkedeki durumu gerginlefltirdi. Azerbaycan Halk Cephesi taraftar- lar›n›n ilerleyen aylarda meydanlarda toplanmas› ve baflkanl›k önünde yap›lan DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M gösteriler sonucunda, Millî Meclis’in kurulmas› karar› al›nd›. Bunu ba¤›ms›zl›k karar› takip etti. SORU SORU Ekonomi Ekonomi aç›s›ndan Azerbaycan SSC, SSCB’nin Kafkasya Ötesi EkonomiD‹KKAT Bölgesi’ne D‹KKAT dâhil edilmifl olup en önemli zenginli¤i petrol ve gaz yataklar›d›r. Nitekim Sovyet- lerin ana petrol kayna¤› Azerbaycan oldu. Buradan ç›kar›lan petrol ve do¤al gaz›n SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE % 93’ünü Moskova kullanmakta, geriye kalan % 7’si Azerbaycan’a kalmaktayd›. Sovyet döneminde Azerbaycan’da petrole dayal› bir sanayi geliflti, bu ürünlerin ül- ke içinde daha rahat tafl›nmas› için kara ve deniz ulafl›m›na önemAMAÇLARIMIZ verildi, petrol ve AMAÇLARIMIZ gaz boru hatlar› infla edildi. NN

Bakü petrolleri hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi Nesrin Sar›ahmeto¤lu’nun K‹TAPPetrolün Sihirli Dün- K‹TAP yas› Bakü (‹stanbul, 2007) adl› eserinde bulabilirsiniz.

Petrol ve gaz›n yan› s›ra Azerbaycan’da di¤er yeralt› kaynaklar› da bulunmak- TELEV‹ZYON Bakü-BatumTELEV‹ZYON petrol boru tad›r. Daflkesen’de demir cevheri ç›kart›lm›flt›r. Elektri¤in yüzde 90’›n› termik san- hatt›: Rus mühendis A. traller üretmifltir. Sumgait ve Kirovabad’da (Gence) metalürji sanayisi geliflmiflti. Bulgakov’un tasarlad›¤› bu boru hatt› 1928-1930 Petrol, inflaat, tekstil ve tar›m gibi alanlar da Azerbaycan’› ekonomik aç›dan y›llar›nda infla edilmifltir. SSCB’nin en geliflmifl ekonomilerden biri hâline getiriyordu. ‹NTERNET Bunun planlamalar›‹NTERNET daha 1880’lerde bafllam›flt›. Bütün Sovyetler’de oldu¤u gibi Azerbaycan’da da sovhoz ve kolhozlar mevcut- 1943’te Almanlar›n boru tu. 1986’da cumhuriyetteki sovhoz say›s› 808, kolhoz say›s› ise 608 idi. En çok ye- hatt›na zarar verece¤i düflüncesiyle borular tifltirilen ürünlerin bafl›nda pamuk geliyordu. Tütün, çay, nar, incir, ayva, üzüm de sökülmüfl ve Astrahan- yetifltiriliyordu. Sovyetlerin pek az yerinde tütün ve çay yetiflti¤inden Azerbay- Saratov iafle hatt›nda can’›n tar›m alan› Moskova aç›s›ndan önem arz ediyordu. Bununla birlikte tar›m kullan›lm›flt›r. Savafl sonras›nda boru hatt› alan›n›n yüzde 31’i tah›llar için ayr›lm›flt›. Hayvanc›l›k da geliflmiflti. yeniden infla edilmifltir. Yeralt› kaynaklar›n›n tafl›nmas› için Moskova, cumhuriyetin ulafl›m vas›talar›na, SSCB’nin y›k›l›fl›ndan sonra bu hatt›n yerini Bakü-Tiflis- özellikle de demir ve kara yollar›na önem vermifl ve bu alana yat›r›m yapmaktan çe- Ceyhan ve Bakü-Supsa boru kinmemiflti. Sonuç olarak Azerbaycan SSC, güçlü bir ekonomiye sahipti ve her ne hatt› alm›flt›r. kadar Moskova, bütün cumhuriyetleri üretim-tüketim konusunda birbirine ba¤lasa da Azerbaycan birçok alanda kendi ihtiyaçlar›n› kendisi karfl›layacak durumdayd›.

Azerbaycan ekonomisinin özellikleri nelerdi? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 3 Karaba¤ Meselesi DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Sovyetler Birli¤i döneminde, Ermenilerin Yukar› Karaba¤’›n Ermenistan’a ba¤lan- mas› konusundaki çabalar› sonuçsuz kalm›fl, ancak bölgenin nüfus yap›s› Ermeni- ler lehine de¤iflmiflti. Gorbaçov dönemindeki yumuflamadan cesaretlenenSORU Ermeni- SORU ler Yukar› Karaba¤ meselesini yeniden gündeme getirdiler. Sovyetler Birli¤i’nin çö- küflünün h›zland›¤› bir dönemde, A¤ustos 1987’de Yukar› Karaba¤D‹KKAT nüfusunun ço- D‹KKAT ¤unlu¤unu Ermenilerin oluflturdu¤unu iddia ederek bölgenin Ermenistan’a ba¤lan- mas› için Moskova’ya baflvurdular. fiubat 1988’de Da¤l›k Karaba¤ Sovyeti’nin bölgeyi Ermenistan’aSIRA S‹ZDE katma karar› SIRA S‹ZDE vermesi, Sovyetler Birli¤i Yüksek Sovyet’i ve Azerbaycan Yüksek Sovyet’i taraf›n- AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 68 Ça¤dafl Türk Dünyas›

dan reddedildi. Karaba¤’›n Askeran bölgesinde iki Azerbaycan Türkü’nün öldürül- mesinin Azerbaycan’da duyulmas›, Bakü ve Sumgait’te protestolara ve burada ya- flayan Ermenilerle çat›flmalara sebep oldu. Ermenistan’da yap›lan mitinglerde, Azerilerin derhal ülkeyi terk etmeleri isten- di. Ermenistan’daki Azerbaycan Türklerine zulmedildi¤i haberleri yay›l›nca, Kas›m 1988’den itibaren Azerbaycan’da da gösteriler bafllad›. Bakü, Gence ve Nahç›- van’da çat›flmalar yafland›. Karaba¤’daki olaylar sebebiyle Bakü’de büyük çapl› mi- ting ve gösteriler yap›ld›. Ç›kan çat›flmalar sonunda 158.000 Ermeni Azerbaycan’›, 230.000 Azeri ise Ermenistan’› terk etmek zorunda kald›. SSCB Yüksek Sovyet’i kar›fl›kl›klar› ve çat›flmalar› önlemek için Ocak 1989’da Karaba¤’›n yönetimini özel bir komisyona verdi. Bu karar ile Karaba¤ için özel bir yönetim uygulanacakt›. Azerbaycan bu karar› olumlu karfl›lad›. Bu y›l›n ilk aylar› sakin geçti. Fakat yaz aylar›ndan itibaren tekrar kar›fl›kl›k ve çat›flmalar bafl gösterdi. Ermeni gruplar›n Azerbaycan Türklerine yapt›¤› sald›r›lar› protesto eden büyük mitingler yap›ld›. Kas›m ay›nda Sovyetler Birli¤i Yüksek Sov- yeti’nin, Karaba¤ yönetimini özel komisyondan alarak yeniden Azerbaycan’a ver- mesi, Ermenistan ile Azerbaycan aras›ndaki iliflkileri iyice gerginlefltirdi. 1990 y›l›nda bölgede kanl› çat›flmalar yafland›. Karaba¤’›n baflkenti Hanken- di’nde (Stepanakert) Ermeni sald›r›lar› artt›. Ortaya ç›kan çat›flmalardan sonra her iki taraf da kendi savunma örgütlerini oluflturdu ve bu örgütler Karaba¤’da ve Azerbaycan-Ermenistan s›n›r›nda çat›flmaya bafllad›lar. Art›k Kafkasya’da tam bir savafl bafllam›flt›. Azerbaycan’da halk›n Sovyetler Birli¤i’ni k›nayan protestolar› ve Karaba¤’daki olaylar sebebiyle yap›lan itiraz gösterileri, Moskova taraf›ndan hofl karfl›lanm›yor- du. Bu amaçla Azerbaycan’a asker sevk edilmesine karar verildi. Moskova Ocak’ta Azerbaycan’a 24.000 asker gönderdi. Azerbaycan Türkleri bütün yollar› tuttuklar› için Sovyet askerleri görev yerlerine ancak helikopterlerle gidebildiler. 20 Ocak ta- rihi ise Bakü için tam bir felaket oldu. Sovyet Ordusu flehirde büyük bir katliam yapt›. Bu durum Ermeni taraf›n› daha da cesaretlendirdi. Sald›r›lar›n› hem Azerbay- can s›n›r›nda hem de Karaba¤’da art›rd›lar. Tiflis’te taraflar aras›nda yap›lan görüfl- melerden de bir netice al›namad›. A¤ustos 1990’da Ermenistan ba¤›ms›zl›¤›n› ilan etti ve Karaba¤’› Ermenistan topra¤› sayd›. Eylül 1990’da Ermenistan’›n da yard›m›yla Ermeniler Laç›n, A¤dam, Askeran flehirlerine ve fiufla-Bakü karayoluna sald›r›ya geçtiler ve çok say›da insa- n› öldürdüler. Eylül 1991’de Ermeni gruplar, Azerbaycan-Ermenistan s›n›r›ndaki fiaumyan böl- gesinde Azeri köylerine sald›rd›lar. Her iki taraftan da kay›plar oldu. Bunun üzeri- ne Boris Yeltsin ve Kazakistan Cumhurbaflkan› Nursultan Nazarbayev, meselenin çözümlenmesi için taraflar› bir araya getirdiler. Ateflkes antlaflmas› imzaland›ysa da, Ermeni taraf› bu ateflkese uymad›. Bölgede savafl yeniden bafllad›. Azerbaycan ordusu Karaba¤ ve çevresinde yaln›zca Ermenilerle de¤il, Rus kuvvetleriyle de sa- vafl›yordu.

SIRA S‹ZDE XX. yüzy›l›n sonSIRA y›llar›nda S‹ZDE Karaba¤ sorununun yeniden alevlenmesinin sebepleri nelerdir? 4 1992 y›l›ndan itibaren Karaba¤ meselesi, uluslararas› bir konu hâlini ald›. Ulus- DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M lararas› kurumlar Karaba¤’›n Azerbaycan topra¤› oldu¤unu kabul ediyor, ancak Er- meni sald›r›lar›n› durdurmaya çal›flm›yordu. Ermeni güçleri fiubat 1992 sonunda SORU Karaba¤’›n büyükSORU bir k›sm›n› iflgal etti. Hocal›’ya giren Ermeni ve Rus birlikleri bir-

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 3. Ünite - Sovyet Azerbaycan’› 69 kaç saat içerisinde 613 sivili katlettiler. Ölenlerin 106’s› kad›n, 83’ü çocuktu. Kara- ba¤, geliflen süreçte etraf›ndaki di¤er topraklarla birlikte tamamen Azerbaycan’›n elinden ç›kt› ve 1994 y›l›nda imzalanan ateflkes antlaflmas› ile sorun donduruldu.

SOVYET AZERBAYCAN’INDA KÜLTÜR HAYATI 1918’de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, Azerbaycan Türkçesini (o dönemde Türkçe olarak adland›r›l›yordu) devletin resmî dili olarak kabul etmifltir. 1920’de Azeri Türkçesi, okullarda zorunlu ders olarak okutulmaya bafllanm›flt›r. Yüzy›l›n bafl›ndan itibaren Azerbaycan’da alfabe tart›flmalar› yap›lm›fl ve 1929 y›l›nda Latin alfabesine geçilerek bu tart›flmalar sonland›r›lm›flt›. Bununla birlikte Latin alfabesi- nin ömrü uzun olmam›flt›r. 1939 y›l›nda Stalin, Azerbaycan ve di¤er Türk cumhu- riyetlerine zorunlu olarak Kiril alfabesini kabul ettirmifltir. Ayn› dönemde Gürcis- tan ve Ermenistan’›n kendi alfabelerini kullanmaya devam ettiklerini, onlara doku- nulmad›¤›n› belirtmekte fayda vard›r. Yine aynen dil konusunda oldu¤u gibi, Sov- yet idaresi 1937 y›l›na kadar Azerbaycan Türklerini Türk olarak nitelerken, bu ta- rihten sonra evvela Azeri, daha sonra Azerbaycanl› olarak adland›rd›. 1937 Anaya- sas›’na göre cumhuriyetin resmî dili yaln›zca Rusça kabul edilmifl, Stalin’in ölü- münden sonra bu alanda yumuflama olmufl ve 1956’da Azerbaycan Türkçesi de resmî dil olarak anayasaya eklenmifltir. Rusça bilmek, özellikle kariyer yapmak ve devlet organlar›nda çal›flmak isteyen- ler için zorunlu olmufltur. Yaln›zca Azerbaycan’da de¤il Sovyetler Birli¤i’nde yafla- yan bütün halklar›n ortak dili olarak Rusça kabul edilmifl, buna göre politikalar uy- gulanm›fl ve baflar›l› da olunmufltur. Daha 1930’lu y›llarda Rusça, hâkim konuma gelmifl, e¤itimde yerini sa¤lamlaflt›rm›fl, üniversitelerdeki ö¤retim yaln›zca Rusça ol- mufltur. Buna karfl›n Azerbaycan Türkçesinde e¤itim veren okullar kapat›lm›flt›r. Sovyetlefltirmenin önünde bir engel olarak görülen din alan›nda büyük de¤iflik- likler yaflanm›flt›r. Ateizm propagandas›n›n yap›ld›¤› SSCB’de yaln›zca camiiler de- ¤il kiliseler de kapat›lm›fl, din adamlar› sürgün edilmifltir. Azerbaycan bu ba¤lam- da bir istisna teflkil etmemifltir. Sovyet öncesinde Azerbaycan’da 2.000’den fazla ca- mii bulunurken, 1980’lerin sonunda bu say› 18’e kadar düflmüfltür. Sovyetlerin kendi ideolojisini yayma ve Ruslaflt›rma sürecinde baflvurdu¤u en önemli araçlardan biri de e¤itim olmufltur. 1920’de Azerbaycan’daki okul say›s› 965 iken yaln›zca 1920-30’l› y›llar aras›nda 3.471 yeni okul aç›lm›flt›r. Yine 1926’da befl üniversite e¤itim verirken, 1941’de bu say›, 16’ya ç›km›flt›r. Kütüphane say›s›nda ise daha büyük bir art›fl olmufltur: 1920’de 61 iken, 1940’ta 1.389 idi. Ortaokullar›n yan› s›ra özellikle komünizm propagandas› amac›yla Parti okullar›, çal›flan iflçiler için akflam okullar›, okuma-yazma kurslar› vs. kurulmufltur. Bu okullar›n amac›, toplumu Sovyetlefltirme olsa da okuma yazmay› büyük ölçüde artt›rm›flt›r. 1926’da halk›n ancak yüzde 25’i okur-yazarken, daha 1933’te bu oran yüzde 50’yi aflm›flt›r. SSCB’nin parçaland›¤› tarihte ise okuma-yazma bilmeyen kalmam›flt›. Sovyetlefltirme sürecinde bas›n-yay›n da önemli bir rol oynam›flt›r. Adlar›ndan da anlafl›laca¤› üzere ço¤unlukla komünist söylem içeren gazeteler ç›kar›lm›flt›r. Bunlar›n bafl›nda Komünist, Bakinskiy Raboçiy (Bakü ‹flçisi), Yeni Yol, Jenflina Vostoka (Do¤u Kad›n›), Jenflina Azerbaycana (Azerbaycan Kad›n›), Edebiyat. ‹kin- ci Dünya Savafl› öncesinde Azerbaycan’da yay›mlanan gazete ve dergi say›s› 200’ye yaklaflm›flt›. Bütün SSCB’de oldu¤u gibi Azerbaycan’da özellikle kad›n ve çocukla- r›n e¤itimine ve haklar›na ayr›ca önem veriliyordu. Bundan dolay› çocuklar ve gençlere yönelik Pioner ve Komsomolets gibi gazeteler ç›kart›l›yor, kad›nlar›n top- lumundaki yerleri artt›r›lmaya çal›fl›l›yordu. 70 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Celil Mehmed Kulizade Azerbaycan’›n Sovyet idaresine girmesiyle birlikte di¤er alanlarda da büyük de- (1866-1932): Azerbaycan’›n tan›nm›fl gazeteci ve tenkitçi ¤ifliklikler olmufltur. Bu dönemde halk, Türk geleneklerinden kopar›larak Sovyet yazarlar›ndand›r. kültür çat›s› alt›na dâhil edilmeye çal›fl›lm›flt›r. Dil ve edebiyat alan›ndaki en önem- Nahç›van’da do¤du. ‹lk ve Celil Mehmed Kulizade orta tahsilini burada li isimlerin bafl›nda gelmektedir. Celil Mehmed Kulizade, ald›ktan onra Tiflis’te Latin alfabesine geçifli savunmufltur. Posta Kutusu, ‹ran’da Anayasa, Kurban Ali Ö¤retmen Okulunda okudu. Bey adl› eserlerinde s›n›flar, cinsler aras›ndaki eflitsizli¤i ve cahilli¤i elefltirmifltir. De¤iflik flehirlerde ö¤retmenlik yapt›. Molla Celil Mehmed Kulizade taraf›ndan 1906’da Tiflis’de neflredilen Molla Nasred- Nasreddin dergisinde din dergisi, Azerbaycan sosyal hayat› içinde devrin problemlerini gerek hiciv yo- halkç›l›k, eflitlik ve hürriyet fikirlerini iflledi. luyla gerekse getirdi¤i çok ciddi elefltirilerle topluma anlatmay›, bütün ülkede hürriyet prensiplerine dayanan bir sistemin yerleflmesi gerekti¤ini gösteren bir dergidir. Molla Nasreddin 25 y›l aral›klarla yay›nlanm›flt›r. Önce Tiflis’de (1906- 1918), k›sa bir süre Tebriz’de (1921-8 say›) daha sonra ise Bakü’de (1922-1931) fa- aliyet göstermifltir. Resim 3.3

Molla Nasreddin dergisindeki karikatürler mutlaka sosyal olaylara temas eder ve elefltirir niteliktedir. Bu karikatürde sohbet eden iki molladan biri, k›zlar›n› Rus okuluna yazd›ran fieyhülislam› k›namaktad›r: - Vay bizim hal›m›za! fieyhülislam da k›zlar›n› Svyataya Nina mektebine imtihana getirib. Evimiz y›k›ld›. Din elden getdi”. Molla Nasreddin, say› 34 (8 Sintabr 1910).

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

Neriman Nerimanov, Azerbaycan’da “proleter edebiyat”›n ilk örneklerini or- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE taya koymufl, 1920’de Azerbaycan Komünist Partisi’nin baflkanl›¤›na getirilmifltir. Nadir-fiah adl› eseri (1899), Azerbaycan edebiyat›n›n ilk tarih trajedi (dram) eseri- AMAÇLARIMIZ dir. Nâdânl›kAMAÇLARIMIZadl› eseri ise din karfl›t› propaganda örneklerinden biridir. Lenin hak- NNk›nda bir hat›ra eseri de kaleme alm›flt›r.

K‹TAP Neriman NerimanovK‹TAP hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi Nesrin Sar›ahmeto¤lu’nun Mücadeleye Ada- nan Hayat Neriman Nerimanov adl› eserde (‹stanbul, 2013) bulabilirsiniz.

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 3. Ünite - Sovyet Azerbaycan’› 71

Ba¤›rov döneminde öldürülen ayd›nlardan bahsedecek olursak, bunlar›n ba- Neriman Nerimanov (1870- 1925). Azerbaycanl› fl›nda Azerbaycan millî marfl›n›n müellifi Ahmet Cevat (1892-1937) ve ailesi gel- ink›lâpç›, yazar ve devlet mektedir. Balkan Savafl›’nda Türkiye taraf›nda savafla kat›lan Ahmet Cevat, fliirle- adam›d›r. Nerimanov ayn› zamanda drama yazar› ve rinde Türk birli¤ini savundu, Türkiye’yi sevgi dolu sözlerle tasvir etti, Azerbaycan e¤itimci olarak Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ilan›n› coflkuyla anlatt›. fiairli¤inin yan› s›ra Puflkin ve Gorki gibi tarihinin mühim Rus, Sheakspeare gibi Bat›l› klasiklerin eserlerini Azerbaycan Türkçesine tercüme flahsiyetlerindendir. Tiflis’te do¤du. Medrese e¤itiminden etti. 1937’de kurfluna dizildi, efli ise Kazakistan’a sürgün edildi. sonra Gori Ö¤retmen Azerbaycan edebiyat›n›n en önemli temsilcilerinden Hüseyin Cavid, tiyatro- okulunda okudu. Daha sonra Odesa T›p Fakültesinde nun geliflmesine hizmet eden eserler yazd›. Ayd›nlar›n manevi ›zt›raplar›n› yans›- tahsil gördü. T›p doktoru tan fliirler kaleme ald›. Keçmifl Künler (1913) onun ilk fliir kitab›d›r. ‹blis (1918) ad- olarak Bakü’de çal›flt›. ‹nk›lâpç› faaliyetleri l› eserinde sömürgeci güçleri, XX. asr›n “medenî vahflilerini” elefltirdi. Drama tü- yüzünden birkaç kez ründeki eserlerinde “karanl›k güçlerin iktidar›n› ve dönemin çeliflkilerini” ele ald›. tutukland›. Sovyet döneminde Azerbaycan’da 1920’li ve 30’lu y›llarda Peygamber, Topal Timur, Siyavufl ve Hayyam adlar›n› tafl›- ve Moskova’da üst düzey yan tarihî dramlar› yazd›. 1930’lu y›llar›n sonunda, “devrimci sosyalist baflar›lar›n” görevlerde bulundu. 1920’de propagandas›n› yapmay› reddetti¤i için Sibirya’ya sürüldü ve orada hayata gözleri- Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti’nin bafl›na ni yumdu. geçti. 1922’de Bu dönemde Azerbaycan’da sürgüne tutulanlar aras›nda Bakü Üniversitesi pro- Transkafkasya Sosyalist Federe Cumhuriyeti fesörlerinden Türkolog, K›r›m Tatar kökenli Bekir Çobanzade (1893-1937) de yer kuruldu¤unda Birlik Konseyi alm›flt›r. Türk, Tatar ve Kumuk dil ve edebiyatlar› konular› üzerinde çal›flan ve bu baflkan› oldu. Kurtulufl Savafl› s›ras›nda Türkiye’ye konularda çok say›da eser kaleme alan Çobanzade, yabanc› istihbaratlarla iflbirli¤i maddi yard›mda bulundu. yapmakla suçlanm›fl ve 1937’de kurfluna dizilmifltir. Yine ayn› suçlamalardan dola- 1925’te Moskova’da flüpheli y› Azerbaycan’›n ilk kad›n piyanisti Hatice Gay›bova da kurfluna dizilmifltir. Jen- bir flekilde öldü. flina Vostoka (Do¤u Kad›n›) adl› derginin editörü Gülara Kad›rbekova ise tutuk- lanm›fl ve sürgünde hayat›n› kaybetmifltir.

Eserlerinde XX. yüzy›l›n bafl›ndaki Azeri toplumunu konu alan bir baflka Azer- Hüseyin Cavid (1882-1941): baycanl› yazar ise Necef Bey Vezirov (1854-1926)’dur. Daha ö¤renciyken Zerda- XX. yüzy›l Azerbaycan bî’nin Ekinci gazetesinde yazmaya bafllayan Vezirov, 15’ten fazla eser kaleme al- edebiyat›n›n kurucular›ndand›r; dram m›fl ve ço¤unda da Azerbaycan burjuvas› konusunu ifllemifltir. Sovyet iktidar›n›n yazar› ve flairdir. kurulufluyla Yeni Asr›n Bafllang›c› adl› bir oyun yazm›fl ve iflçilerin iktidar›ndan öv- Nahç›van’›n fiahtaht› köyünde bir mollan›n o¤lu güyle bahsetmifltir. Eserlerinin hepsi tiyatro oyunu olarak sahnelenmifltir ki, Vezi- olarak dünyaya geldi. rov, Azerbaycan tiyatrosunun kurucular›ndan kabul edilmektedir. Burada bafllad›¤› medresede tahsilini Tebriz’de devam Mikail Muflfik (1908-1939) de XX. yüzy›l ilk yar›s›n›n önemli flairlerindendir. ettirdi. ‹stanbul’da okudu; Sosyal ve kültürel konulara dikkat çeken ve eserlerinde aflk ile güzelli¤i de konu 1909’da ‹stanbul Darülfünunu Edebiyat eden Muflfik, Latin harflerine geçifli desteklemifl ve böylece cahilli¤in geride kala- Fakültesinden mezun oldu. ca¤›n› düflünmüfltür. Benim Arkadafl›m, Çoban gibi eserlerinde ilkesiz insanlar› Azerbaycan’a döndükten elefltirmifltir. 1939’da rejim karfl›t› ilan edilerek idam edilmifltir. sonra ö¤retmenlik yapt›. Sovyet totaliter rejiminin en Bir sonraki kuflak edebiyatç›lar›ndan ise Samet Vurgun, Mirza ‹brahimov, Bahti- a¤›r zamanlar›nda inand›¤› yar Vahabzade gibi isimleri zikretmek gerekir. Samed Vurgun (1906-1956), ilk mil- ilkelerden taviz vermedi. lî flair olarak kabul edilmektedir. fiiirlerinin ço¤unda, II. Dünya Savafl›’n› ve Sovyet halk›n›n Hitler Almanyas› ile mücadelesini konu etti. fiiir, dram ve oyun yazarl›¤›n›n yan› s›ra Samed Vurgun, Rus ve Fars klasiklerini Azerbaycan Türkçesine tercüme et- ti. Ferhad ve fiirin, Selskoye Utro (Köy Sabah›), Murad Han gibi eserleri kaleme ald›. Sovyet dönemi Azerbaycan nesrinin önde gelenlerinden olan Mirza ‹brahimov (1911-1993), ilk eseri olan Hayat’› 1935’te kaleme alm›flt›r. Bu eserde yazar, kolhoz sisteminin yayg›nlaflmas› konusunu ifllemifltir. Muhabbet (1942) adl› kitab›nda ise Sovyet halk›n›n II. Dünya Savafl›’ndaki mücadelesini konu etmifltir. SSCB milletve- killi¤ini de yapan ‹brahimov, herkesin ana dilini bilmesi gerekti¤ini savunmufltur. Bir baflka önemli isim de Bahtiyar Vahabzade (1925-2009)’dir. Filoloji profe- sörü olan Vahabzade, fliir, dram ve di¤er dallarda eserler yazm›fl ve çal›flmalar› bir- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

72 Ça¤dafl Türk Dünyas› DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

çok dile tercüme edilmifltir. 1960’larda Sovyet rejiminin yumuflamaya bafllamas›, SORU onun eserlerineSORU de yans›m›flt›r. Vahabzade Gülistan adl› eserinde XIX. yüzy›l›n bafllar›nda Azerbaycan topraklar›n›n Rusya ile ‹ran aras›nda paylaflt›r›lmas› mese- D ‹KKAT lesini ifllemifltir.D‹KKAT Bu eseri dolay›s›yla takibe al›nan Vahabzade, ayn› zamanda Azer- baycan Edebiyat› Tarihi’nin müelliflerinden biriydi. Sovyetlerin son dönem yazarlar›ndan biri de Çengiz Abdullayev’dir. Günü- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE müzde de eserler vermeye devam eden Abdullayev, Sovyetlerin de en önemli de- tektif kitaplar›n›n yazar›d›r. Araftan Kurtulufl, Kurtlar Sofras›nda, Mavi Melekler, AMAÇLARIMIZ ve Zehir gibiAMAÇLARIMIZ eserleri Türkçeye tercüme edilerek yay›mlanm›flt›r. Hiç flüphesiz Sov- NNyet Azerbaycan’›ndaki yazar ve flairler bunlarla s›n›rl› de¤ildir.

K‹TAP Sovyet dönemiK‹TAP Azerbaycan edebiyat› konusu, Anadolu Üniversitesi Aç›k Ö¤retim Fakültesi yay›n› olan, Yavuz Akp›nar ve Ferruh A¤ca’n›n editörlü¤ünü yapt›¤› Ça¤dafl Türk Edebiyat- lar› I adl› kitab›n 3. ve 4. ünitelerinde ayr›nt›l› olarak anlat›lm›flt›r. TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON Sovyet döneminde Azerbaycan’da opera, bale, sinema, tiyatro vs. de geliflme göstermifltir. Azerbaycan millî operas›n›n kurucusu olarak Üzeyir Hac›beyov kabul edilmektedir. Hac›beyov, Leyla ile Mecnun ve Köro¤lu gibi eserleri sahnelemifltir. ‹NTERNET Yine Hac›beyov,‹NTERNET Azerbaycan millî marfl›n›n bestecisidir. 1916’da ise ilk Azerbaycan filmi çekilmifltir: Hüseyin A¤a Arablinskiy’in Petrol SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Zeynep Hanlarova: Sovyet ve Milyonlar Krall›¤›. Yine Sovyetlerin ilk y›llar›nda K›zlar Kulesi Hakk›nda Efsa- döneminin son y›llar›nda ne filmi çekilmifl, 1928’de ise Ahundov’un Hac› Kara adl› eseri sinemaya uyarlan- ziyaret etti¤i Türkiye’de de m›flt›r. Sevil ve ‹smet adl› filmlerde ise kad›n›n artan önemi konusu ifllenmifltir. çokDÜfiÜNEL‹M iyi tan›nan bir ses DÜfiÜNEL‹M sanatç›s›d›r (mugannî, Azerbaycan’da çekilen filmlerin say›s› gittikçe artm›fl ve II. Dünya Savafl› dönemin- hânende). 1936’da Bakü’de de dahi kesilmemifltir. Yine çok say›da belgesel film çekilmifltir. Belgesellerin ko- do¤du. Bakü Pedagoji SORU Okulunda okuduktan sonra nusu ise II. SORUDünya Savafl›, Azerbaycan petrolleri, Azerilerin ‹ran’a karfl› verdikleri 1961’de Bakü Musiki mücadele idi. Tehnikumu’nu bitirdi. Birçok ülkedeD‹KKAT konserler verdi. Tiyatro daD‹KKAT son derece geliflmifl alanlardan biriydi. 1919’da Drama Tiyatrosu ku- Opera sanatç›s› oldu¤u rulmufl ve çok önemli sanatç› ve oyuncular› yetifltirmifltir. 1924’te Azerbaycan’da kadar, Azerbaycan halk Bale ve Opera Tiyatrosu kurulmufl ve Sovyetler dönemi boyunca Rus klasiklerinin mahn›lar›n›SIRA S‹ZDEve do¤u SIRA S‹ZDE halklar›n›n flark›lar›n› oyunlar› sahnelenmifltir. 1940’ta ise ilk Azerbaycan balesi, sahnelenmifltir. A. Be- baflar›yla icra eden bir delbeyli’nin K›z Kulesi adl› bale oyunu, Azerbaycan’›n bu alandaki ilk oyunu ol- sanatç›d›r. AMAÇLARIMIZ mufltur. MuslimAMAÇLARIMIZ Magomayev, Zeynep Hanlarova ve Polad Bülbülo¤lu ise Sovyet NNdönemi en meflhur ses sanatç›s›yd›lar.

K‹TAP Sovyet dönemiK‹TAP Azerbaycan tarihi ve kültürel geliflmeler hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi Okan Ye- flilot’un Atefl Çemberinde Azerbaycan (‹stanbul, 2010) adl› eserinde bulabilirsiniz.

TELEV‹ZYON Ah›ska TELEV‹ZYONTürkleri Türkiye’nin kuzeydo¤usunda, bulunan ve Ardahan iline s›n›rdafl olan Ah›ska, çok eski bir Türk yurdu idi; Abastun, Adigön, Aspinza, Ah›lkelek, Azgur ve H›rt›z gibi önemli yerleflim birimleri ile 200’den fazla köyün merkezidir. Türkiye s›n›r›n›n çok ‹NTERNET yak›n›na kadar‹NTERNET uzanan bir demiryolu, Ah›ska’y› Tiflis’e ba¤lar. Ah›ska’da Kür ›rma- ¤›, Posof ve Adigen çaylar› ile bu çaylara kar›flan derelerin sulad›¤› verimli toprak- lar tar›ma çok elverifllidir. Ah›ska Türkleri veya Mesket Türkleri terimi, bu bölgede yaflarken, 1944 y›l›nda sürgün edilen ve bir daha bu topraklara dönemeyenleri ifade etmek için kullan›l›r. Önce Çarl›k yönetiminde daha sonra da Sovyet Rusya yönetiminde yaflayan Ah›s- ka Türkleri, kendilerini Anadolu Türklerine yak›n hissetmekteydi. Özellikle Sovyet 3. Ünite - Sovyet Azerbaycan’› 73 döneminde sürgüne tâbi tutulan Ah›ska Türkleri, Sovyetler Birli¤i’nin birçok böl- gesine da¤›t›ld›. Bugün Ah›ska Türkleri 15’e yak›n ülkede ve yüzden fazla bölge- de yaflamakta olup birçok siyasi, sosyal, kültürel ve e¤itim problemleri ile karfl›lafl- maktad›rlar. Tarihsel olarak bak›ld›¤›nda, 1829’da imzalanan Edirne Antlaflmas› ile Ah›ska ve Ah›lkelek savafl tazminat› olarak Ruslara terk edilmiflti. Bu tarihten sonra bölge Türkleri ciddi sorunlar yaflad›lar. 1905 y›l›nda bafllayan görece özgürlük dönemin- de ve özellikle 1918 yaz›ndan itibaren k›sa sürecek bir nefes ald›lar. Bölgenin Os- manl› yönetimine girmesi, Ah›ska Türkleri için yüzy›ll›k hasretin sonu anlam›na geliyordu. Türk kuvvetleri I. Dünya Savafl›n›n sonunda bölgeyi terk etmeye baflla- d›¤›nda ise Türkler varl›klar›n› devam ettirmek amac›yla Ah›ska Hükûmeti’ni kur- dular. Fakat Ah›skal›lar›n özgürlü¤ü uzun sürmedi. 1919 y›l› bafl›nda Gürcü kuv- vetleri, bölgedeki yerel güçleri ma¤lup ederek Ah›ska Hükûmeti’ni da¤›tt›. 1921 y›- l›nda k›sa bir süre bölge tekrar Türk kuvvetlerinin eline geçse de Moskova Antlafl- mas› ile Ah›ska ve çevresi tekrar Gürcülere terk edildi. Sovyet yönetimi, o dönem Gürcistan s›n›rlar› içerisinde bulunan Abhaz, Osetin ve Acaralara özerk cumhuri- yet kurma hakk› tan›rken, Ah›ska Türklerini yok sayd›. Ah›ska Türkleri, Sovyet döneminde çeflitli zorluklarla karfl› karfl›ya kald›lar. Sürgüne gönderilen milletler: 1927 y›l›ndan itibaren kolhoz sistemi Ah›ska ve çevresinde de uygulamaya konul- ‹kinci Dünya Savafl›’nda, Almanlarla iflbirli¤i du. Yeni sisteme karfl› geliflen direnç sebebiyle, özellikle toplumun ileri gelenleri yapt›klar› gerekçesiyle tutukland› ve çeflitli cezalara çarpt›r›ld›. 1930’lu y›llarda, ayd›nlar ve din adamlar› Çeçenler, ‹ngufllar, Karaçaylar, Balkarlar, K›r›m sistemli bir flekilde susturuldu. Evlerinden al›narak cezaevlerine konulan veya de- ve Ah›ska Türkleri Sibirya’ya ¤iflik bölgelere gönderilen kiflilerden bir daha haber al›namad›. Bu kiflilere atfedi- ve di¤er Sovyet co¤rafyas›na sürgüne gönderilmiflti. len en büyük suç Türkiye taraftarl›¤›yd›. Stalin’in verdi¤i bir kararla, Stalin’in emriyle 1944 y›l›nda, s›n›r güvenli¤i gerekçesiyle, Ah›ska’n›n 209 kö- Kafkasya’da bafllayan bu yünden al›nan 100-120 bin civar›ndaki Ah›ska Türkü, yük vagonlar›na doldurula- genifl çapl› zulüm hareketi, Çerkez/Çeçenler için 1864 ve rak Orta Asya’ya sürgün edildi. K›fl mevsiminde bir buçuk ay süren zorlu yolculuk 1920’deki sürgünlerin esnas›nda binlerce kifli hayat›n› kaybetti. Sürgün edilenlerin 70 bin kadar› Özbekis- tekrar› olmufl, 400 bin Çerkez/Çeçen ve 90 bin tan’a (Taflkent flehri baflta olmak üzere Namangan, Andican, S›rderya, Buhara ve ‹ngufl, Orta Asya ve Semerkant gibi yerlere) yerlefltirildiler. Sibirya’ya sürülmüfltür. Onlardan boflalan yerlere Stalin’in ölümünden sonra, Ah›ska Türklerine bir tak›m haklar verildi. Onlardan Ruslar, Osetinler, Avarlar, bir k›sm› Ah›ska’ya yak›n olmak arzusu ile Azerbaycan’a ve Kafkasya’n›n di¤er yer- Darginler ve Ukrainliler getirilip yerlefltirilmifltir. lerine göç ettiler. Ah›ska bölgesindeki Türkler, 1989 y›l›nda Özbekistan’›n Fergana bölgesinde yaflanan olaylar sonunda, 100 Almanlarla iflbirli¤i binin üzerindeki Ah›ska Türkü buradan göç etmek zorunda kald›. O zamana ka- yapt›klar› bahanesiyle, geride tek kifli b›rak›lmadan dar Ah›ska Türklerinin anayurtlar›na yerleflmelerine olumlu bakmayan Sovyet yö- Sibirya’ya ve Orta Asya’ya netimi, sorunu Gürcistan’a karfl› bask› unsuru olarak kulland›; özellikle Fergana sürülmüfl, yerlerine de Ermeniler ve Gürcüler iskân vadisinde yaflayan Ah›ska Türklerini anavatana dönmeye teflvik etti. Gürcistan’› bu edilmiflti. konuda ikna etmeye çal›flt›. Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›ndan sonra Gürcistan’›n tavr›nda bir yumuflama oldu; Ah›ska Türkleri sorununun çözümünü taahhüt etti. Ancak daha sonra iktisa- di ve siyasi gerekçeler ileri sürerek sorunu sürüncemede b›rakt›. Günümüzde Ah›ska Türkleri Kazakistan, Rusya Federasyonu, Azerbaycan, Türkiye, K›rg›zistan, Özbekistan ve Ukrayna’da yaflamaktad›r. Son y›llarda Ame- rika Birleflik Devletleri’ne de önemli miktarda Ah›ska Türkü’nün göç etti¤i görül- mektedir.

Ah›ska Türklerinin sürgüne tâbi tutulmalar›n›n sebepleri nelerdir? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 5

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 74 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Özet

1917 Bolflevik Devrimi sonras›nda Kafkasya’da- Sovyet döneminde Azerbaycan’daki siyasi gelifl- NAMAÇ NAMAÇ 1 ki geliflmeleri de¤erlendirmek. 3 meleri tan›mlamak. Azeriler, Gürcüler ve Ermenilerin giriflimleriyle Sovyet yönetimi Kafkasya’ya hâkim olduktan Güney Kafkasya’da, merkezi Tiflis olan Trans- sonra Mart 1922’de Azerbaycan, Ermenistan ve kafkasya (Mavera-y› Kafkas) Komiserli¤i olufltu- Gürcistan, “Transkafkasya Sosyalist Federatif ruldu. Komiserlik, kuruldu¤u günden itibaren Cumhuriyeti” ad› alt›nda birlefltirildi. Nahç›van Rusya Bolflevik yönetimine karfl› oldu. 1917 dev- ve Karaba¤, Azerbaycan’a ba¤land›. 1936’da Sov- rimleri sonras›nda, Rusya’da otorite bofllu¤unun yet yönetimi bölgede yeniden bir düzenlemeye oldu¤u dönemde, Osmanl› Devleti ile Transkaf- gitti. Bu defa, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenis- kasya Komiserli¤i aras›nda önemli görüflmeler, tan ayr› ayr› Sovyet sosyalist cumhuriyetlerine antlaflmalar yap›ld›. Güney Kafkasya ve Do¤u (SSC) dönüfltürüldüler. 1930’lar›n sonunda Sta- Anadolu s›n›rlar›n›n flekillenmesinde bu antlafl- lin’in uygulad›¤› bask› politikas› sonucunda 70 malar önemlidir. Transkafkasya Komiserli¤i, flart- bin kadar Azerbaycanl› hayat›n› kaybetti. Azer- lar›n olgunlaflmaya bafllamas›yla birlikte Rus- baycan, Haydar Aliyev döneminde özellikle eko- ya’dan ayr›lma sürecine girdi ve kendi meclisini nomi alan›nda büyüme gösterdi; sanayi ve tar›m oluflturdu. Böylece, Transkafkasya Federe Cum- alanlar› geliflti. Mihail Gorbaçov’un uygulad›¤› huriyeti ilan edildi. Ancak bu cumhuriyetin öm- aç›kl›k ve yeniden yap›lanma politikalar› süre- rü uzun olmad›; bölgedeki geliflmeler ve federas- cinde, Ekim 1991’de Azerbaycan ba¤›ms›zl›¤›n› yonu oluflturan taraflar aras›ndaki anlaflmazl›k- ilan etti. Gorbaçov dönemindeki yumuflamadan lar, federasyonun da¤›lmas›na ve ayr› ayr› (Gür- cesaretlenen Ermeniler Karaba¤ meselesini yeni- cü, Azeri, Ermeni) cumhuriyetlerin ortaya ç›kma- den gündeme getirdiler. Karaba¤ Sovyeti’nin böl- s›na neden oldu. geyi Ermenistan’a katma karar› vermesi, Kara- ba¤’da Ermenilerle Azeriler aras›nda y›llarca de- Demokratik Azerbaycan Cumhuriyeti (1918- vam edecek çat›flmalar›n ç›kmas›na sebep oldu. NAMAÇ 2 1920) dönemini aç›klamak. Transkafkasya Federe Cumhuriyeti’nin da¤›lma- Sovyet Azerbaycan’› dönemindeki kültür hayat›- NA MAÇ s›ndan sonra, Azerbaycanl› temsilciler May›s 4 n› de¤erlendirmek. 1918’de Tiflis’te Azerbaycan’›n ba¤›ms›zl›¤›n› ilan 1918’de kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti ettiler. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin ilk hü- dönemindeki önemli kararlardan biri devlet dili kûmeti, Feth Ali Han Hoylu baflkanl›¤›nda kurul- olarak Azerbaycan Türkçesinin kabulüdür. 30’lu du. Devletin ilk ve geçici baflkenti Gence idi. Os- y›llarda Rusça, hâkim konuma geldi; üniversite- manl› Devletinin yard›m›yla Eylül 1918’de Ba- lerdeki ö¤retim yaln›zca Rusça oldu. Sovyetlefltir- kü’nün al›nmas›ndan sonra devletin baflkenti bu- menin önünde bir engel olarak görülen din ala- raya tafl›nd›. Türkleflmek, ‹slamlaflmak ve ça¤- n›nda büyük de¤ifliklikler yafland›; camiler kapa- dafllaflmak gibi bafll›ca üç unsur bu cumhuriyetin t›ld›, din adamlar› sürgün edildi. Sovyetlerin yap- millî ideolojisini oluflturuyordu. Azerbaycan’daki t›¤› olumlu fleyler de vard›r. Sovyet döneminin on Bolflevikler gittikçe güçlendi. Azerbaycan henüz y›l› içinde Azerbaycan’daki okul say›s› yaklafl›k güçlü bir ordu oluflturamam›flt›. Buna siyasi ve dört kat artt›. 1926’da 5 üniversite e¤itim verir- ekonomik s›k›nt›lar da eklenince, Azerbaycan, ken, 1941’de bu say›, 16’ya ç›kt›. Kütüphane say›- K›z›l Ordu karfl›s›nda tutunamad›. Azerbaycan’a s› ola¤anüstü bir art›flla 1940’ta 1.389’u buldu. giren K›z›l Ordunun yard›m›yla Bakü’de iktidar› Okuma-yazma oran› büyük ölçüde artt›. Sovyet- Bolflevikler ele geçirdi. Böylece Nisan 1920’de lefltirme sürecinde bas›n-yay›n da önemli bir rol Azerbaycan Halk Cumhuriyeti tarih sahnesinden oynad›. ‹kinci Dünya Savafl› öncesinde Azerbay- çekilmifl oldu. can’da yay›mlanan gazete ve dergi say›s› 200’ye yaklaflt›. Kad›nlar›n ve çocuklar›n e¤itimine ve haklar›na önem verildi. Opera, bale, sinema, ti- yatro alanlar›nda da önemli geliflmeler oldu. 3. Ünite - Sovyet Azerbaycan’› 75

Kendimizi S›nayal›m

1. Afla¤›dakilerden hangisi Azerbaycan Halk Cumhuri- 5. Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ile ilgili yeti’nin ilk cumhurbaflkan›d›r? afla¤›daki ifadelerden hangisi do¤rudur? a. Hasan Bey A¤ao¤lu a. Cumhuriyet, SSCB’yi oluflturan onbefl cumhuri- b. Mehmet Emin Resulzade yetten biri olup hiç d›fl s›n›ra sahip de¤ildi. c. Feth Ali Han Hoylu b. Nahç›van ve Da¤l›k Karaba¤ bölgeleri, Azerbay- d. Hac› Zeynelabidin Tagiyev can s›n›rlar› içerisinde yer alm›flt›r. e. Mircafer Ba¤›rov c. SSCB’nin ‹kinci Dünya Savafl›’n› kazanmas›nda Azerbaycan’›n herhangi bir katk›s› olmam›flt›r. 2. Afla¤›dakilerden hangisi Azerbaycan Halk Cumhuri- d. Azerbaycan’da aynen Gürcistan ve Ermenis- yeti’nin ilk baflkentidir? tan’da oldu¤u gibi alfabe de¤iflikli¤i yap›lma- a. Gence m›flt›r. b. Nahç›van e. SSCB’nin parçaland›¤› dönemde Azerbaycan’›n c. Bakü bafl›nda Haydar Aliyev vard›. d. Zengezur e. fieki 6. Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ile ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi yanl›flt›r? 3. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti ile ilgili afla¤›daki a. Azerbaycan SSCB’nin yüzölçümü itibar›yla do- ifadelerden hangisi yanl›flt›r? kuzuncu, nüfus aç›s›ndan alt›nc› büyük bölge- a. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, 1918’de kurul- siydi. mufltur. b. Stalin’in Sovyet rejimine muhalif olanlara karfl› b. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, Türk dünyas›nda izledi¤i ac›mas›z politikay› Azerbaycan’da Mir- demokratik cumhuriyet yap›s›na sahip ilk dev- cafer Ba¤›rov hayata geçirmifltir. lettir. c. Azerbaycan büyük petrol yataklar›na sahiptir, c. Cumhuriyetin millî ideolojisi, Türkleflmek, ‹s- ancak boru hatlar› olmad›¤› için Moskova, bu lamlaflmak ve ça¤dafllaflmak fleklinde bafll›ca üç kaynaklardan yararlanamam›flt›r. unsurdan olufluyordu. d. Aliyev döneminin en önemli özelliklerinden bi- d. Azerbaycan Türk Cumhuriyeti’nin varl›¤› k›sa ri de yolsuzlukla mücadele idi. sürdü¤ünden bu dönemde cumhuriyette hiç ga- e. Sovyet iktidar› öncesinde Azerbaycan’da zete ç›kart›lmad›. 2.000’den fazla cami bulunurken, 1980’li y›llar›n e. Cumhuriyetin ilân›ndan bir y›l sonra Bakü Üni- sonunda bu rakam 18’e kadar azalm›flt›r. versitesi kuruldu. 7. Afla¤›daki eflleflmelerden hangisi yanl›flt›r? 4. Afla¤›dakilerden hangi Azerbaycan Sovyet Sosyalist a. Celil Mehmed Kulizade - Molla Nasreddin Cumhuriyeti Komünist Partisi birinci sekreterli¤i yap- b. Bekir Çobanzade - Azerbaycan Edebiyat› Tarihi mam›flt›r? c. Çengiz Abdullayev - Kurtlar Sofras›nda a. Haydar Aliyev d. Bedelbeyli - K›z Kulesi b. Mircafer Ba¤›rov e. Mirza Feth Ali Ahundov - Nadir-fiah c. ‹mam Mustafayev d. Veli Ahundov 8. ‘’Kara Ocak’’ (Qara Yanvar) olay› hangi tarihte e. Ebulfez Elçibey yaflanmam›flt›r? a. 22 fiubat 1988’de b. 21 May›s 1988’de c. 28 Kas›m 1989’da d. 19-20 Ocak 1990’da e. 26 fiubat 1992’de 76 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar›

9. Ah›ska Türkleri ile ilgili afla¤›daki ifadelerden hangi- 1. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Azerbaycan Halk Cumhuri- si yanl›flt›r? yeti” konusunu yeniden gözden geçiriniz. a. 1829’da imzalanan Edirne Antlaflmas› ile Ah›ska 2. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Azerbaycan Halk Cumhuri- ve Ah›lkelek, savafl tazminat› olarak Ruslara terk yeti” konusunu yeniden gözden geçiriniz. edilmifltir. 3. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Azerbaycan Halk Cumhuri- b. Ah›ska Türklerinin Türkiye s›n›r boyunda ya- yeti” konusunu yeniden gözden geçiriniz. flamalar›, kendileri için en büyük dezavantaj ol- 4. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Azerbaycan Sovyet Sosya- du, çünkü Stalin, SSCB’nin Türkiye s›n›r›ndaki list Cumhuriyeti” konusunu yeniden gözden ge- bütün Türkleri göç ettirme politikas› izlemifltir. çiriniz. c. Vatanlar›ndan kopar›lan Ah›ska Türkleri, ço¤un- 5. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Azerbaycan Sovyet Sosya- lukla Orta Asya cumhuriyetlerine yerlefltirilmifl list Cumhuriyeti” konusunu yeniden gözden ge- ve burada herhangi bir sorun yaflamam›fl, bütün çiriniz. haklardan istifade etmifllerdir. 6. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Azerbaycan Sovyet Sosya- d. Gürcistan, ekonomik ve siyasî gerekçeler ileri list Cumhuriyeti” konusunu yeniden gözden ge- sürerek, Ah›ska Türklerinin vatanlar›na dönüfl çiriniz. sürecini sürüncemede b›rakan bir politika izle- 7. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sovyet Azerbaycan’›nda Kül- mektedir. tür Hayat›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. e. Azerbaycan yöneticileri, Ah›ska Türklerinin 8. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Karaba¤ Meselesi” ve “Azer- Azerbaycan’a yerlefltirilmelerini teklif etmifl, an- baycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti” konusunu cak Sovyet yönetimi bunu kabul etmemifltir. yeniden gözden geçiriniz. 9. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ah›ska Türkleri” konusunu 10. Afla¤›daki ifadelerden hangisi yanl›flt›r? yeniden gözden geçiriniz. a. Gürcistan ekonomik ve siyasî gerekçeler ileri 10. c Yan›t›n›z yanl›fl ise bütün bölümleri yeniden sürerek, Ah›ska Türkleri’nin vatanlar›na dönüfl gözden geçiriniz. sürecini sürüncemede b›rakan bir politika takip etmektedir. b. Da¤l›k Karaba¤ sorunu, 1994 y›l›nda imzalanan ateflkes antlaflmas› ile dondurulmufltur. S›ra Sizde Yan›t Anahtar› c. Transkafkasya Federe Cumhuriyeti’nden ayr›l›p S›ra Sizde 1 ilk ba¤›ms›zl›¤›n› ilan eden cumhuriyet, Azer- Kafkasya, genellikle da¤l›k olup, birbirine geçit vermez baycan olmufltur. çok say›da vadiden oluflmaktad›r. Bu durum bölgenin d. Ba¤›rov, cumhuriyette izledi¤i politikalar yü- sosyal ve siyasi yap›s›n› belirleyen en önemli özelli¤i- zünden “Azerbaycan’›n Stalin”i olarak adland›- dir. Böylece, çeflitli kökenlerden gelen topluluklar, ta- r›lm›flt›r. rih boyunca yaflanan iflgallerden kendilerini koruyabil- e. Haydar Aliyev, SSCB Bakanlar Kurulu Baflkan mifl ve kültürlerini sürdürebilmifllerdir. Bölgenin co¤ra- Yard›mc›l›¤›na kadar yükselmifltir. fî aç›dan baflka bir özelli¤i, büyük devletler aras›nda bir tampon oluflturmas›d›r. Komflu olan Araplar, ‹ranl›lar, Ruslar ve Türkler tarih boyunca, Güney Kafkasya ile il- gilenmifl ve bu nedenle bölge, zaman zaman çeflitli güç- lerin egemenli¤ine girmifltir. Bölgenin co¤rafî yap›s›na iliflkin son özellik ise, ticaret ve ulafl›mda büyük bir köprü olmas›d›r. Bu anlamda bölge, kuzey ve güneyin ba¤lant›s›n› sa¤lamaktad›r. 3. Ünite - Sovyet Azerbaycan’› 77

S›ra Sizde 2 S›ra Sizde 4 Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin ilk baflkenti Gence Karaba¤ sorununun kökenleri çok eskiye dayanmakla oldu. Zira bu dönemde Bakü, Bolfleviklerin kontrolü al- birlikte bölgede Sovyet hâkimiyetinin kurulmas›yla bir- t›ndayd› ve Azerbaycan Hükûmeti ciddi sorunlarla kar- likte bütün sorunlar dondurulmufltur. Nitekim Sovyetler fl› karfl›ya idi. Bakü’nün Bolflevik-Ermeni ittifak›ndan Birli¤i döneminde, Karaba¤’›n Ermenistan’a ba¤lanmas› al›nmas› öncelikli gündemdi. Bundan dolay› Osmanl› konusundaki çabalar sonuçsuz kalm›fl, ancak bölgenin Devleti’nden yard›m istenmifl ve Enver Pafla kardefli Nu- nüfus yap›s› Ermeniler lehine de¤iflmiflti. Gorbaçov dö- ri Pafla komutas›ndaki Kafkasya ‹slam Ordusunu bölge- nemindeki yumuflamadan cesaretlenen Ermeniler, Ka- ye göndermifl, daha küçük bir kuvvet, Ermeni çete rei- raba¤ meselesini yeniden gündeme getirdiler. Sovyetler si Antranik’in katliamlar›n› önlemek amac›yla Nahç›- Birli¤i’nin çöküflünün h›zland›¤› bir dönemde, A¤ustos van’a sevk edilmiflti. 1918 y›l› Temmuz ay› sonlar›nda 1987’de Karaba¤ nüfusunun ço¤unlu¤unu Ermenilerin Bakü önlerine varan Osmanl› kuvvetleri yerli Türkler oluflturdu¤unu iddia ederek bölgenin Ermenistan’a ba¤- ile birlikte flehri kuflatt›. Bakü’de bulunan fiaumyan li- lanmas› için Moskova’ya baflvurdular. fiubat 1988’de derli¤indeki Bolflevik liderler bu arada flehri terk etti. Da¤l›k Karaba¤ Sovyeti’nin bölgeyi Ermenistan’a katma Yap›lan savafl sonunda Eylül 1918’de Bakü, Türklerin karar› vermesi, Karaba¤’da Ermeniler ile Azeriler aras›n- eline geçti ve Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin bafl- da y›llarca sürecek çat›flmalar›n ç›kmas›na yol açt›. kenti oldu. S›ra Sizde 5 S›ra Sizde 3 I. Dünya Savafl›’nda Osmanl› Devletinin Ah›ska bölge- Ekonomi aç›s›ndan Azerbaycan SSC, SSCB’nin Kafkas- sini terk etmesi ve özellikle de bölgede Sovyet hâkimi- ya Ötesi Ekonomi Bölgesi’ne dâhil edilmiflti; en önemli yetinin kurulmas›yla birlikte Ah›ska Türkleri, çeflitli zor- özelli¤i, petrol ve gaz yataklar›yd›. Sovyet döneminde luk ve zulümler ile karfl› karfl›ya kald›lar. Stalin, SSCB’nin Azerbaycan’da petrole dayal› sanayi geliflti, bu ürünle- Türkiye s›n›r›nda Türk kökenli halklar›n yaflamas›n› is- rin ülke içinde daha rahat tafl›nmas› için kara ve deniz temiyordu ve dolay›s›yla s›n›rdaki Türkleri, Türkiye s›- ulafl›m›na önem verildi, petrol ve gaz boru hatlar› infla n›rlar›ndan iç bölgelere sürme politikas› bafllatm›flt›r. edildi. Petrol, inflaat, tekstil ve tar›m gibi alanlarda Azer- 1944 y›l›nda, s›n›r güvenli¤i gerekçesiyle 100-120 bin baycan SSCB’nin en geliflmifl yerlerinden biri hâline gel- civar›ndaki Ah›ska Türkü, Orta Asya’ya sürgün edildi- di. En çok yetifltirilen ürünlerin bafl›nda pamuk geliyor- ler. Zorlu yolculuktan sonra Ah›ska Türkleri Özbekis- du. Tütün, çay, nar, incir, ayva, üzüm gibi ürünler de tan, K›rg›zistan ve Kazakistan’a yerlefltirildiler. Gürcis- yetifltiriliyordu. Sovyetler Birli¤inde, bütün cumhuriyet- tan günümüzde ekonomik ve siyasî gerekçeler ileri sü- ler üretim-tüketim konusunda birbirine ba¤›ml› olsa da, rerek, Ah›ska Türkleri’nin vatanlar›na dönüfl sürecini Azerbaycan birçok alanda nispeten kendi ihtiyaçlar›n› sürüncemede b›rakan bir politika takip etmektedir. kendisi karfl›layacak durumda olmufltur. 78 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Yararlan›lan Kaynaklar

Allahverdiyev, Tahir (2010). “Azerbaycan ve Ermenis- tan Aras›ndaki Karaba¤ Sorunu”, bas›lmam›fl yük- sek lisans tezi, Bursa. Armao¤lu, Fahir (2010). XX. Yüzy›l Siyasi Tarihi, ‹stan- bul. Atnur, ‹brahim Ethem (2001). Osmanl› Yönetiminden Sovyet Yönetimine Kadar Nahç›van 1918-1921, An- kara. Demir, Ali Faik (2003). Türk D›fl Politikas› Perspektifin- den Transkafkasya, ‹stanbul. Garibov, Mahir (2006). I. Dünya Savafl›’ndan Günü- müze Azerbaycan-Ermenistan ‹liflkileri (Bas›lma- m›fl Doktora Tezi). Gürbüz, Vedat (2012). Kafkasya’da Siyaset, Ankara. Kantarc›, Hakan (2006). K›skaçtaki Bölge Kafkasya, ‹s- tanbul. Pamuk, Mustafa (1995). Kafkasya ve Azerbaycan’›n Dü- nü-Bugünü-Yar›n›, ‹stanbul. Sar›ahmeto¤lu, Nesrin (2007). Petrolün Sihirli Dünyas› Bakü, ‹stanbul. ______(2013). Mücadeleye Atanan Hayat: Neriman Nerimanov, ‹stanbul. Suslu, ‹brahim (2012). “Azerbaycan Siyasi Tarihinde Ne- sib Bey Yusufbeyli (1881-1920”, bas›lmam›fl yüksek lisans tezi, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araflt›rma Enstitüsü, ‹stanbul. fiahin, Enis (2002). Trabzon ve Batum Konferanslar› ve Antlaflmalar› 1917-1918, Ankara. Yeflilot, Okan (2010). Atefl Çemberinde Azerbaycan, ‹s- tanbul.

ÇA⁄DAfi TÜRK DÜNYASI 4 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Azerbaycan’›n kendine has özelliklerini ve ba¤›ms›zl›k sürecini aç›klayabile- N cek, Ba¤›ms›zl›k sonras›nda Azerbaycan’daki idari ve iktisadi geliflmeleri aç›klaya- N bilecek, 1991 sonras›nda Azerbaycan’da geliflen e¤itim ve kültür hayat›n› de¤erlendi- N rebilecek, Azerbaycan’›n ba¤›ms›zl›k sonras›nda Türkiye ile olan iliflkilerini aç›klayabi- N leceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• Ba¤›ms›z Azerbaycan • Karaba¤ • Azerbaycan’da kültür hayat› • Nahç›van • Azerbaycan’da e¤itim • Ebulfez Elçibey • Azerbaycan-Türkiye iliflkileri • Haydar Aliyev • Azerbaycan tarihçili¤i • ‹lham Aliyev

‹çindekiler

• AZERBAYCAN’IN BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ Azerbaycan • BA⁄IMSIZLIK SONRASI Ça¤dafl Türk Dünyas› Cumhuriyeti GEL‹fiMELER • E⁄‹T‹M VE KÜLTÜR HAYATI • TÜRK‹YE ‹LE ‹L‹fiK‹LER Azerbaycan Cumhuriyeti

AZERBAYCAN’IN BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ Azerbaycan Cumhuriyeti Transkafkasya’da yer al›r. Komflular› kuzeyde Rusya, do- ¤uda Hazar Denizi ötesinde olan Türkmenistan, güneyde ‹ran, bat›da Ermenistan, kuzeybat›da Gürcistan’d›r. Azerbaycan’›n bir parças› olan güneybat›s›ndaki Nah- ç›van Özerk Cumhuriyeti, Ermenistan’a ait bir toprak parças›yla Azerbaycan top- raklar›ndan ayr›l›r. Azerbaycan, Nahç›van dolay›s›yla Türkiye ile s›n›rdaflt›r. Yüzöl- çümü 86,600 km’dir. Nüfusu 9 milyon 235 bin olup bunun % 52,9’u flehirlerde, % 47.1’i köylerde yaflamaktad›r. Azerbaycan’›n büyük flehirleri baflkent Bakü, Gence, Sumgay›t, fiirvan, fiamah›, Lenkeran, Mingeçevir, Neftalan, fieki, Yevlah, Hankendi ve fiufla’d›r. Son iki kent 20 y›ldan beri Ermenistan’›n iflgali alt›ndad›r. Azerbaycan’›n sorunlar›, Karaba¤ ihtilaf›n›n devam›, bölgede kal›c› ve devaml› bar›fl›n temin edilmemifl olmas›, bürokrasi kademesindeki yolsuzluklar, patrimon- Patrimonyal: ‹ktidar›n yal bir siyasi otoritenin varl›¤›, adam kay›rma, iflsizlik, beyin göçü, rüflvetin yayg›n- babadan o¤ula geçti¤i (ataerkil) yönetim biçimi. l›¤› ve tam bir giriflim özgürlü¤ünün sa¤lanamam›fl olmas› olarak s›ralanabilir. Azerbaycan halk›n›n ana gövdesini Türkler teflkil ederler. Azerbaycan’da az›n- l›klar ülke nüfusunun % 9,4’ünü oluflturmaktad›r. En büyük az›nl›k toplulu¤u Lez- giler’dir, ard›ndan Ruslar, Ermeniler ve Tal›fllar gelmektedir. Ermeniler Karaba¤ (120 bin) ve Bakü’de (3 bin) yaflamaktad›r. Avarlar, Ukrainler, Sahurlar, Gürcüler, Kürtler, Tatlar, Yahudiler ve Udinler de di¤er az›nl›k topluluklar›d›r. Çok ilginçtir ki, Rus emperyalist kültürünün kötü bir miras› olarak ayn› milletin de¤iflik kollar› olan Ah›ska Türkleri ve Tatarlar az›nl›k olarak nitelenmektedir. Azerbaycan Türkiye ve Orta Asya cumhuriyetleri aras›nda bulundu¤u yer itiba- r›yla anahtar role sahip bir ülkedir. Ortak dil aç›s›ndan bakt›¤›m›zda Azerbaycan Türkçesi Türk dünyas›nda, do¤udan bat›ya çok büyük bir geçirgenlik sa¤lamakta- d›r. Bu da Türk dünyas›nda birbirini anlama ve dil birli¤i konusundaki altyap› için oldukça önemlidir. Kafkasya ötesi: Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti olarak tan›nan co¤rafya, XX. asr›n ilk y›llar›na Avrupal›lar›n Transkafkasya dedikleri bölgeye yüzy›l kadar fiirvan ve/veya Da¤›stan diye meflhurdu. Bu yüzden 1920 öncesi bu bölge- öncesine kadar Müslüman den Türkiye’ye gelenlere “fiirvanî”, daha çok da “Da¤›stanî” denirdi. Azerbaycan yazarlar Mavera-i Kafkas derlerdi. Ruslar ise buray› ad› XX. yüzy›l›n bafl›nda Mehmed Emin Resulzade ve arkadafllar›n›n kurduklar› Zakafkasya diye devleti Azerbaycan Cumhuriyeti olarak adland›rmalar›ndan sonra kuzeye do¤ru adland›rm›fllard›r. Bütün kelimelerin ilk k›sm› “ard”, daha genifl bir sahay› kapsam›fl ve yayg›nlaflm›flt›r. Esasen buras› Kafkasya ötesi- “öte” anlamlar›na gelir. Bu dir. As›l Azerbaycan ise daha güneyde, bugünkü ‹ran s›n›rlar› içinde yer alan bir terkibi Kafkas-ötesi diye bölgenin ad›d›r. çevirebiliriz. 82 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Çarl›k Rusyas› ile Kaçar Hükümeti (‹ran) aras›nda imzalanan 12 Ekim 1813 ta- rihli Gülistan Anlaflmas›yla Kafkasya’n›n güneyi ‹ran, kuzeyi ise Rus çarl›¤› aras›n- da bölüflülmüfltür. O devirde bu co¤rafyada bir süreden beri Azerbaycan hanl›kla- r› hüküm sürüyordu. Bundan 15 y›l sonra ‹ran’›n yenilgisiyle sonuçlanan 1826- 1828 Rus-‹ran Savafl›’n›n ard›ndan Türkmençay Anlaflmas› imzalanm›flt›r. Bu antlafl- maya göre Revan Hanl›¤›, Nahç›van Hanl›¤› ve Tal›fl Hanl›¤› Rusya’ya verilmifl, Aras Nehri Rusya ile ‹ran aras›nda s›n›r kabul edilmifltir. Böylece Aras’›n güneyi ‹ran’a b›rak›lm›fl, Azerbaycan halk›n›n yurdu ikiye bölünmüfltür. Seyid Cafer Pifleverî (1892- ‹ran’daki Kaçar hâkimiyeti 1925’e kadar devam etmifltir. R›za fiah’›n hâkimiyete 1947): Çocuk yafllarda gelmesiyle kuzeyine at›fla Güney Azerbaycan denilen ‹ran Azerbaycan›, ‹ran’›n bir Bakü’ye gidip orada e¤itim gördü. Ö¤retmenlik yapt›, parças› olmaya devam etmifltir. ‹kinci Dünya Savafl› esnas›nda Pifleverî hareketi de¤iflik gazetelerde yaz›lar sonucu burada ba¤›ms›z bir devlet kurulmufl, ancak daha sonra bu devletin varl›- yazd› ve ink›lâpç› faaliyetlerde bulundu. 32 ¤›na ‹ran taraf›ndan son verilmifltir. yafl›nda ülkesi ‹ran’a döndü. ‹kinci Dünya Savafl› esnas›nda ‹ngiliz-Amerikan ortak egemenli¤i alt›nda bulu- 1930’lu y›llarda ve 40’lar›n bafl›nda komünizm nan ‹ran’daki ç›karlar›n› korumak için Sovyet Rusya, Bakü merkezli Kuzey Azer- propagandas› yapt›¤› baycan’› Güneyi ile birlefltirmek isteyen Azerbaycan Komünist Partisi Birinci Sek- suçlamas›yla y›llarca reteri Mir Cafer Ba¤›rov ile birlikte, Pifleverî ve arkadafllar›n›, merkezi Tebriz olan hapiste kald›. Kas›m 1945’te Sovyet deste¤iyle ‹ran’›n bir hükümet kurmaya yönlendirir. Tebriz’den milletvekili seçildi¤i halde R›za Peh- Kuzey bat›s›nda kurulan ve levi taraf›ndan ‹ran Meclisine kabul edilmeyen Pifleverî, Tebriz’e dönerek Azerbay- bir y›l devam eden AzerbaycanSIRA S‹ZDE Halk can DemokratSIRA PartisininS‹ZDE bafl›na geçer. Kurucu meclis oluflturup seçime gider. 12 Hükümetinin baflkanl›¤›n› Aral›k 1945 günü Azerbaycan Milli Hükümetini kurar. Resmi dilin Türkçe oldu¤u- yapt›. Bu k›sa ömürlü nu ilan eder; Tebriz’de bir üniversite kurar; ziraat, sanayi, toprak reformu alanla- devletinDÜfiÜNEL‹M y›k›lmas›ndan sonra DÜfiÜNEL‹M Bakü’ye döndü ve 1947’de r›nda önemli ad›mlar atar. Ruslar›n petrol iflletme hakk›n› elde ederek ‹ran’dan çe- flüpheli bir araba kazas›nda öldü. kilmeleri üzerine desteksiz kalan Pifleverî hükümeti, Türkiye’den de arad›¤› deste- SORU ¤i bulamaz veSORU Aral›k 1946’da Amerikal›lar›n deste¤iyle bafllat›lan çok büyük bir as- kerî harekât sonucu da¤›l›r. Pifleverî hükümetini destekleyen 25 bin insan öldürü- D‹KKAT lür, 2500 kifliD‹KKAT idam cezas›na çarpt›r›l›r, binlerce insan baflka bölgelere sürgün edi- lir. Bir y›l kadar yaflayan bu hükümet Güney Azerbaycan Türklerinin milli kimlik- lerinin geliflmesinde belirli rol oynam›flt›r. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZSIRA S‹ZDE Pifleverî HareketiAMAÇLARIMIZSIRA S‹ZDE ve kurdu¤u devlet hakk›nda ne biliyorsunuz? 1NN DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M K‹TAP Ali Kafkasyal›’n›nK‹TAP ‹ran Türkleri (‹stanbul 2010) adl› kitab› ‹ran’daki Türk edebiyat› hak- k›nda de¤erli ve kapsaml› bir antolojidir. SORU SORU TELEV‹ZYON Ekim 1917’deTELEV‹ZYON Rusya’da gerçekleflen Bolflevik devrimi ile Kafkasya’da yeni bir dönem bafllad›. Rusya’da Kurucu Meclis oluflturuluncaya kadar, bölgenin geçici hü- D‹KKAT D‹KKAT kümeti olarak Tiflis’te Transkafkasya Komiserli¤i kuruldu. Kurucu Meclis için se- çimler yap›ld›ysa da, Ocak 1918 tarihindeki ilk toplant›n›n ard›ndan Meclis, Bolfle- ‹NTERNETSIRA S‹ZDE vikler taraf›ndan‹NTERNETSIRA S‹ZDE da¤›t›ld›. Kurucu Meclisin Gürcü, Ermeni ve Müslüman (Türk) üyeleri Transkafkasya Seymi’ni (Mavera-i Kafkaz Seymi) kurdular. Seym (meclis), 9 AMAÇLARIMIZ Nisan tarihinde,AMAÇLARIMIZ Transkafkasya’n›n ba¤›ms›z, demokratik, federatif bir cumhuriyet oldu¤unu ilan etti. Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’›n Seym temsilcileri aras›n- NNda iç ve d›fl siyasete iliflkin konularda önemli fikir ayr›l›¤› bulunmaktayd›. Derin fi- K‹TAP kir ayr›l›klar›K‹TAP ve iç çekiflmeler sonucu, May›s ay›nda Gürcistan’›n ba¤›ms›zl›¤›n› ilan etmesiyle seym feshedildi. Gürcistan ve arkas›ndan Ermenistan’›n ba¤›ms›zl›k ilan etmesinden sonra Azerbaycan da 28 May›s 1918 günü ba¤›ms›zl›¤›n› ilan etti. TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 4. Ünite - Azerbaycan Cumhuriyeti 83

Azerbaycan Cumhuriyeti fiarkta ilk Müslüman cumhuriyet idi. Baflkent olarak Gence seçildi. Nuri Pafla’n›n kumandanl›¤›ndaki Kafkas ‹slam Ordusunun Ba- kü’den Bolflevikleri, Ermeni komitelerini ve ‹ngiliz iflgal kuvvetlerini uzaklaflt›rma- s›ndan sonra (Eylül 1918’de) Baflkent Bakü’ye tafl›nd›. Resim 4.1 Bakü’yü fetheden Kafkas ‹slam Ordusunun geçit töreni (1919).

Kaynak: en.wikipedia.org/wi ki/Azerbaijan_Dem ocratic_Republic

Kafkas ‹slam Ordusunun bu cumhuriyetin kurulmas›nda ve s›n›rlar›n›n belirlen- mesinde ciddi bir tesiri vard›r. Harbiye Naz›r› Enver Pafla’n›n emri ile kurulan bu ordu, I. Dünya Savafl›nda Kafkas cephesinde Ermenilere; Bolfleviklere ve ‹ngilizle- re karfl› savaflm›flt›r. Enver Pafla’n›n kardefli Nuri Pafla’n›n kumanda etti¤i ve 12-14 bin Osmanl› askerinden ibaret olan Kafkas ‹slam Ordusu, Azerbaycanl› ve Da¤›s- tanl› gönüllülerin kat›lmas›yla 20 bine ulaflt›. 31 Mart 1918’deki Ermenilerin Ba- kü’de yapt›¤› katliamlardan sonra bu k›r›m› engellemek ve Da¤›stan Müslümanla- r›na yard›m etmek gayesiyle harekete geçti. 15 Eylül 1918 günü Bakü’yü Ermeni, Bolflevik çetelerinden ve ‹ngilizlerden kurtard›. Azerbaycan’›n ba¤›ms›z bir devlet olmas›nda belirleyici bir rol oynayan Kafkas ‹slam Ordusu, Kas›m 1918’e kadar fa- aliyetini sürdürdü. Bu geliflmeler sonucu kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti, Nisan 1920 tarihinde, K›z›l Ordu’nun Bakü’ye girmesiyle da¤›lm›fl ve bu tarihten sonra tüm iktidar Bolfle- viklerin oluflturdu¤u Azerbaycan Geçici Devrimci Komitesi’nin eline geçmifltir.

Kafkas ‹slam Ordusu nas›l kurulmufltur? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 2 Yeniden Ba¤›ms›zl›k 1985’te Mihail Gorbaçov’un yönetime gelmesinden sonra uygulananDÜfiÜNEL‹M aç›kl›k ve ye- DÜfiÜNEL‹M niden yap›lanma ilkeleri gere¤ince Sovyetler Birli¤ine ba¤l› cumhuriyetler egemen- liklerini geniflletmeye yönelmifllerdir. Bu esnada 1988 y›l›ndan itibarenSORU Ermenistan SORU ile Azerbaycan aras›nda yaflanmaya bafllayan Karaba¤ ihtilaf› ba¤›ms›zl›k arzusunu ve milli duygular› daha da güçlendirmifltir. Nitekim, 30 A¤ustos 1991’de Azerbaycan D‹KKAT Sovyet: fiûrâ, meclisD‹KKAT Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ba¤›ms›zl›k beyanna- anlamlar›na gelmektedir. mesini kabul etmifltir. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 84 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Azerbaycan’›n yeniden ba¤›ms›zl›¤›n› kazanmas›nda, hapislerde yatarak müca- dele eden ve daha sonra 1989’da Azerbaycan Halk Cephesini kuran Ebulfez Elçi- bey’in çok büyük rolü olmufltur. Elçibey, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriye- ti’nin sonuncu ve ba¤›ms›z Azerbaycan Cumhuriyeti’nin 1. baflkan› (1991-1992) olan Ayaz Niyazi Mutallibov’u istifaya zorlayarak Haziran 1992’de Azerbaycan’›n ikinci baflkan› olmufltur. Ancak Elçibey’in Türkiye’ye olan ba¤l›l›¤›, Türk cumhuri- yetleriyle yak›n iliflkiler gelifltirmek istemesi, ‹ran Azerbaycan’›ndaki Türklerin ba- ¤›ms›zl›¤›n› savunmas› ve Rus ordusunu ülkesinden ç›karmas› Rusya’y›, ‹ran’› ve Azerbaycan içinde hâlâ güçlü olan Komünist Parti elitlerini rahats›z etmifltir. Bütün bu aktörlerin destekledi¤i Ermeni sald›r›lar› ve Suret Hüseynov isyan›yla birlikte Elçibey ülkeye hâkim olamam›fl, iflin daha da kötüleflmesini engellemek ve iç sa- vafl› önlemek üzere uzlaflt›r›c› olmas› için Haydar Aliyev’i Bakü’ye davet etmifl, do¤du¤u köye çekilmifltir. Haydar Aliyev, Haziran ay›nda Azerbaycan Yüksek Sovyeti’nin baflkan› seçile- rek baflkanl›k yetkilerini kullanmaya bafllam›fl, Ekim 1993’deki seçimlerde Azer- baycan Cumhuriyeti’nin 3. baflkan› olmufltur. 10 y›l baflkanl›k yapan Haydar Ali- yev’in rolü çok önemlidir. Azerbaycan’› eski Komünist Partisi unsurlar›yla yöneten Aliyev, ülkeyi istikrara kavuflturmufl, bölge ülkeleri ile Bat›l› güçler aras›nda bir denge sa¤lam›fl, Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden dünya pazarlar›na aç›l- mas› anlaflmas›n› imzalam›flt›r. Haydar Aliyev, hastalan›nca, hukuken tart›flma do¤uran bir flekilde, o¤lu ‹lham Aliyev’i baflbakanl›¤a atam›fl, onu yap›lacak baflkanl›k seçiminde kendi yerine Ye- ni Azerbaycan Partisi’nin tek baflkan aday› ilan etmifltir. 15 Ekim 2003 tarihinde ya- p›lan devlet baflkanl›¤› seçimini ‹lham Aliyev kazanm›flt›r. Haydar Aliyev’in ikti- dar› o¤luna aktarmas›, eski Sovyetler Birli¤i içinde ilk örnektir. ‹lham Aliyev, daha sonra 2008’de yap›lan baflkanl›k seçimini de kazanm›flt›r. ‹lham Aliyev, 9 Ekim 2013’te yap›lan seçimleri de kazanm›fl ve dolay›s›yla en az 15 y›l ülkesinin kade- rinde etkili olacakt›r. ‹lham Aliyev, nispeten baflar›l› bir baflkanl›k profili çizmektedir. Karfl›s›nda ken- disine meydan okuyacak güçte bir muhalefet bulunmamaktad›r. Ülkede çözülme- si gereken baz› problemlerle karfl›laflsa da, komflular› ve dünya ülkeleriyle denge- li ve çok yönlü siyasetinin baflar›l› oldu¤u söylenebilir.

Ebulfez Elçibey (1938-2000): Filozof bir devlet Haydar Aliyev (1923-2003): Nahç›van’da ‹lham Aliyev: 1961’de Bakü’de do¤du. ‹lk ve adam›, halk›na yol gösteren bir idealist, iktidar do¤du. Mimarl›k fakültesinden mezun olduktan orta e¤itimini Bakü’de ald›ktan sonra 1977’de ve dünya mal›nda gözü olmayan saf bir insan sonra tarih bölümünü bitirdi. Sovyet devlet Moskova Devlet Uluslararas› ‹liflkiler ve daima sayg› duyulacak bir önder olarak istihbarat› içinde de¤iflik görevlerde bulundu, Enstitüsüne girdi; 1982’de bafllad›¤› doktoras›n› milletinin kalbinde yerini alm›flt›r. Nahç›van’›n general rütbesine kadar yükseldi. 1969’da 1985’te tamamlad›. 1990’a kadar ayn› yerde Keleki köyünde do¤du. 1957-62 y›llar› aras›nda Azerbaycan Komünist Partisi Birinci Sekreteri ö¤retim üyesi olarak görev yapt›. Bundan sonra Azerbaycan Devlet Üniversitesi Do¤u Dilleri oldu. 1982’den itibaren 5 y›l boyunca Sovyetler ithalat ve ihracat iflinde yönetici olarak çal›flt›. Enstitüsü Arapça Bölümünde okudu. Birli¤inin en üst kademelerinde görev yapt›. 1994’ten sonra Azerbaycan’›n devlete ait petrol Azerbaycan tarihi ile ilgilendi. Milliyetçilikle 1987’de görevden al›nd›, 1990 Ocak ay›nda flirketinde üst düzey görevlerde bulundu. Bu suçland› ve 1975-77 y›llar› aras›nda hapis yatt›. 1989’da Azerbaycan Halk Cephesi’ni Sovyet güçlerinin Bakü’de yapt›klar›n› k›nad›, arada milletvekilli¤i de yapt›. Babas› Haydar kurdu. Haziran 1992’de devlet baflkan› seçildi. bir y›l sonra Komünist Partisinden ayr›ld›. Aliyev’in ölümünden sonra 2003’te devlet Karaba¤ Savafl› s›ras›nda hatal› gördü¤ü Haydar Aliyev, bugün Azerbaycan’da “ulu baflkan› seçildi. Halen bu görevini cephe komutan› Suret Hüseynov’u görevden önder” olarak adland›r›lmaktad›r. sürdürmektedir. ald›. Komutan›n isyan bafllatmas› üzerine, Haydar Aliyev’i ülkeye davet etti. Bakü’de durumun aleyhine dönmesi üzerine Nahç›van’a çekilmek zorunda kald›. 1997’de Bakü’ye geldi¤inde, bütün güçler Aliyev’in eline geçmiflti. Bundan sonraki hayat›n› muhalefet yaparak, kuzey ve güney Azerbaycan’›n birleflmesi yolunda faaliyetlerde bulunarak geçirdi. Elçibey 2000 y›l›nda tedavi gördü¤ü Ankara’da vefat etti. 4. Ünite - Azerbaycan Cumhuriyeti 85

‹ç Politika Azerbaycan çok partili bir siyasal rejime sahiptir. Ülkede resmî flekilde kuruluflunu gerçeklefltirmifl 57 adet siyasi parti vard›r. Ancak iktidar partisi olan Yeni Azerbay- can Partisinin d›fl›nda ana muhalefet partisi konumunda olan Müsavat Partisi ve di- ¤er büyük bir muhalefet partisi olan Azerbaycan Halk Cephesi Partisi, Kas›m 2010 tarihinde yap›lan genel seçimlerde meclise hiçbir temsilci sokamam›fllard›r. Seçimlerin tam demokratik ölçülerde yap›lmamas› halk› seçimlere umut ba¤la- maktan ve ona kat›lmaktan uzak tutmaktad›r. Oy verme hakk›na sahip seçmenlerin % 50’si seçimlere ifltirak etmifltir. Bu durum Azerbaycan seçmeninin seçimin vaziyet- te de¤ifliklik yaratmayaca¤›na dair bir kanaati oldu¤una iflaret etmektedir. Yönetici parti d›fl›nda, mecliste temsilcisi olan partilerin “izin verilmifl muhalefet partileri” ol- du¤u söylenebilir. Seçimin tam bir fleffafl›k içinde gerçekleflti¤inde flüpheler vard›r. Ba¤›ms›zl›ktan beri 22 y›l geçmifl olmas›na ra¤men, demokrasi gelene¤i bulun- mayan Azerbaycan’da tamamen fleffaf ve adil seçimlerin yap›ld›¤› bir düzenin ku- rulmas›n›n daha uzun zaman alaca¤› anlafl›lmaktad›r. Azerbaycan’›n bulundu¤u co¤rafyan›n özel niteli¤i ve Ermenistan ile olan Karaba¤ ihtilaf› ve ülkenin beflte birinin hâlâ Ermenistan iflgali alt›nda olmas›, milli menfaatler ve devletin gücünü zay›flatmama argümanlar›n›n iktidar çevresince etkin flekilde kullan›lmas›na yol açmaktad›r. Ayn› zamanda bu durum muhalefete ve demokrasi mücadelesi yürü- tenlere karfl› kullan›lmaktad›r. Karaba¤ sorunu için bar›flç›l bir çözüm bulmalar›n› teflvik etme amac›yla, 1992’de AG‹T Minsk Grubu kurulmufltur. Aral›k 1994’te Budapeflte’de yap›lan toplant›da, Minsk süreci için eflbaflkanl›k kurumlar›n›n oluflturulmas›na ve bu efl- baflkanlar›n ABD, Fransa ve Rusya Federasyonu olmas›na karar verildi. Eflbaflkan- lar sorunun taraflar› olan Azerbaycan ve Ermenistan baflta olmak üzere, tüm ilgi- li ülkelerle ve kurumlarla görüflmeler yapmak ve bu görüflmelerin sonuçlar›n› Minsk Grubu’na bildirmekle yükümlüdür. Eflbaflkanlara ek olarak, AG‹T Minsk Grubu’nda Beyaz Rusya, Almanya, ‹talya, Portekiz, Hollanda, ‹sveç, Finlandiya, Türkiye ve sorunun taraflar› olan Azerbaycan ve Ermenistan yer almaktad›rlar. Efl- baflkanlar›n Ermenistan’› destekleyen devletler olmas› Minsk Grubu’ndan bir çö- züm ç›kmas›n› engellemekte, eflbaflkanlar sanki sorunu dondurmaya çal›fl›yorlar- m›fl izlenimi vermektedirler.

AG‹T Minsk Grubu nedir ve hangi amaçla kurulmufltur? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 3 BA⁄IMSIZLIK SONRASI GEL‹fiMELER DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Devlet Yönetim Sistemi Azerbaycan’›n bugünkü idari yap›s› Sovyetler Birli¤i’nden mirasSORU kalm›flt›r. Yap›lan SORU yeni düzenlemelere ra¤men eski sistemin a¤›rl›¤› devam etmektedir. ‹dari yap›da yap›lan ve yap›lmas› planlanan bütün reformlar yönetici ve bürokratlar›nD‹KKAT aktif ya D‹KKAT da pasif direnifli ile karfl›laflmakta ve yavafl ilerlemektedir. Bu da bürokrasinin dün- yan›n her yerinde yaflanan de¤iflimlere karfl› bir direnci olarak de¤erlendirilebilir. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Azerbaycan’›n tarihsel birikiminde ve geleneklerinde yerel yönetim olgusu yok denecek kadar azd›r. Azerbaycan’da dört ayr› sistemin egemen oldu¤unu görmek- teyiz: Önce Çarl›k Rusyas› idaresi, ard›ndan k›sa süreli bir Aba¤›ms›zl›kMAÇLARIMIZ dönemi, AMAÇLARIMIZ Sovyet yönetimi ve yeniden ba¤›ms›zl›k dönemi. Bu dönemlerde demokratikNN bir

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 86 Ça¤dafl Türk Dünyas›

yerel yönetimden söz etmek mümkün de¤ildir. Dolay›s›yla uzun süre afl›r› merke- ziyetçi bir yönetim yap›s›na sahip olan Azerbaycan’da bu yap›n›n de¤iflmesi kolay görünmemektedir. Bununla birlikte, son y›llara damgas›n› vuran küreselleflme ve yerelleflme e¤ilimleri, tüm dünyada oldu¤u gibi Azerbaycan Cumhuriyetinde de yerel yönetim reformunu kaç›n›lmaz k›lm›flt›r. Yerel yönetim reformu, merkezi yö- netimin de yeniden konumland›r›lmas› ve gerekli iyilefltirmelerin gerçeklefltirilme- si için önemli f›rsatlar sunabilir. Aral›k 1999’da, ilk yerel seçimler yap›lm›fl ve bele- diye sisteminin uygulamas›na geçilmifltir. Günümüzde Anayasa’da yerinden yönetim ilkesine yer verilmifl olmakla birlik- te, Azerbaycan kamu yönetimi yerinden yönetimin gereklerini yerine getirecek ni- teliklerden mahrum bulunmaktad›r. Yerel yönetimlerin ifllevsel bir yap›ya sahip olamamas›, demokrasinin geliflmesinin önündeki engeller aras›nda say›labilir. Bun- dan dolay› halk›n ve ülkenin yönetime kat›lma ve karar alma alan›nda tecrübesi ol- mad›¤› gibi, demokratik olarak e¤itim alm›fl ve haz›rl›k görmüfl lider kadrosu da yoktu. Ancak her fleye ra¤men, son y›llarda yaflanan geliflmeler ve bu çerçevede Azerbaycan toplumunda ço¤ulculu¤un düflünce olarak yerleflmesi önemlidir. ‹cra baflç›s›: Türkiye idari Azerbaycan Cumhuriyeti, Türkiye idari sisteminde il ve ilçelere karfl›l›k gelen sisteminde merkezi idarenin rayon ad› verilen idari birimlere ayr›lm›flt›r. Azerbaycan Cumhuriyeti ve onun için- temsilcisi olan vali ve kaymakamlar› de yer alan Nahç›van Özerk Cumhuriyeti, 66 rayon, 77 flehir, 13 flehir rayonu, 1257 karfl›lamaktad›r. Bir idari kasaba ve 4260 köy yerleflim biriminden meydana gelmektedir. Bakü ve Gence birimin en büyük “mülki amir”ine denk gelmektedir. kendilerine ba¤l› rayonlar› (ilçeleri) olan kentlerdir. Rayonlar, Baflkan taraf›ndan “Baflç›” kelimesi eski Türkçe atanan ‹cra baflç›lar› (vali/kaymakamlar) taraf›ndan yönetilmektedir. Azerbay- bir söz olup “lider, rehber, k›lavuz” demektir. Prezident can’da flehir denilince herkes baflflehir olan Bakü’yü kasteder. Onun d›fl›ndaki di- için “devlet baflç›s›” terimi ¤er yerleflim yerleri ise “taflra” anlam›nda rayon kelimesiyle ifade edilir. de kullan›lmaktad›r. Nahç›van, Azerbaycan’a ba¤l› ancak onunla fiziki s›n›r› olmayan özerk bir cum- huriyettir. Kuzeyi ve do¤usu Ermenistan, güneyi ve bat›s› ‹ran ile çevrilidir. Türki- ye ile de 18 kilometrelik bir s›n›r› vard›r. Türkiye ile Nahç›van’› birbirine ba¤layan Hasret Köprüsü’dür. Da¤l›k bir arazi olan Nahç›van, Türk devletleri aras›nda Tür- kiye ile kara ba¤lant›s› bulunan tek toprak parças›d›r. Nahç›van, Türkiye’nin de ta- raf oldu¤u 1921 Moskova ve Kars Antlaflmalar› uyar›nca özerk statüsü devam et- mek kayd›yla Azerbaycan’a b›rak›lm›flt›r. Nahç›van içifllerinde özerk, savunma ve d›fl politikas›nda ise Azerbaycan’a ba¤l›d›r. Özerk cumhuriyetin nüfusu toplam 414,900 olup Nahç›van flehrinin nüfusu 70.389’dur.

SIRA S‹ZDE Nahç›van ÖzerkSIRA CumhuriyetiS‹ZDE ve statüsü hakk›nda bilgi edininiz. 4

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 4. Ünite - Azerbaycan Cumhuriyeti 87

Harita 4.1

Ba¤›ms›z Azerbaycan ve ‹ran Azerbaycan’ ›

‹ktisadi Geliflmeler Azerbaycan ekonomisi ba¤›ms›zl›¤›n elde edildi¤i 1991 öncesinde SSCB içinde “merkezi planlama”ya tabi idi. Ba¤›ms›zl›ktan sonra ise serbest pazar ekonomisi- ne uyum sa¤lamaya giriflilmifltir. Geçifl devri olarak adland›r›lan bu dönemde es- ki yap›dan yeni piyasa düzenine geçmek için hukuki düzenlemeler yap›ld›. Azer- baycan sahip oldu¤u petrol ve do¤al gaz kaynaklar›yla bölgede önemli bir zen- ginlik üssüdür. Yeni dönemde bu kaynaklar›n dünya pazar›na sunulmas› önem kazand›. Ancak bu gerçeklefltirilirken, bölgede yüzy›llardan beri etkin bir nüfuzu olan Rusya Federasyonu ile di¤er bölgesel ve uluslararas› oyuncular aras›nda bir denge aray›fl› gözetildi. Bunun yan› s›ra finansman, teknoloji, yönetici s›n›f ve ni- telikli iflgücü ihtiyac› da kendini gösterdi. Bu sebeplerle ba¤›ms›zl›¤›n ilk senele- rinde Gayri Safi Milli Has›lada (GSMH) büyük düflüfller yafland›, ciddi iktisadi so- runlarla karfl›lafl›ld›. Ekonomideki yüksek küçülme, fiyat art›fllar›, enflasyon bir kriz yaratm›fl, milli gelir düflmüfl; bunun sonucunda halk çok s›k›nt› çekmifltir. Bu dönemde Karaba¤’a sahip olmak isteyen Ermenistan ile savafl halinde olan Azer- baycan, geçifl döneminde yaflad›¤› iç kar›fl›kl›k ve istikrars›zl›kla birlikte, toprak- lar›n›n % 20’sinin iflgal edilmesi ve bunun sonucunda neredeyse bir milyon vatandafl›n›n s›¤›nmac› durumuna düflmesiyle yüzleflti. 1991-1994 y›llar› aras›nda Gayri Safi Yurtiçi Has›las› (GSY‹H) % 58 oran›nda dü- flen Azerbaycan, 1994’te Ermenistan ile yap›lan ateflkes anlaflmas›ndan sonra eko- nomik zorluklar› geride b›rakmaya bafllam›flt›r. Bu geliflmede uluslararas› kurumlar- la iflbirli¤inin kurulmas› ve var›lan petrol anlaflmalar›n›n katk›lar›n›n belirtilmesi ge- rekir. 1996’dan itibaren ise Azerbaycan ekonomisi sürdürülebilir ve olumlu bir bü- yüme sürecine girmifl, dünyan›n en h›zl› büyüyen ekonomilerinden biri olmufltur. 88 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Ba¤›ms›zl›k sonras› Azerbaycan ekonomisi 3 dönem içinde ele al›nmaktad›r. Birinci dönemin en önemli olay› “asr›n anlaflmas›” olarak nitelenen Bakü-Tiflis- Ceyhan petrol boru hatt› ile Azerbaycan petrolünün paylafl›m›yla ilgili anlaflman›n Eylül 1994’de Bakü’de imzalanm›fl olmas›d›r. ‹kinci dönemde gözetilen hedefler, ülkenin do¤al kaynaklar›n›n ifllenmesi, ekonomide liberal anlay›fla dayanan piya- sa ekonomisi ilkelerinin hâkim k›l›nmas›, dünya ekonomisiyle küresel ve bölgesel bütünleflmenin sa¤lanmas›yd›. Üçüncü dönemin hedefleri, iktisadi büyümenin ar- t›r›larak sürdürülmesi, iktisat politikalar›n›n güçlendirilmesi, sosyal refah seviyesi- nin yükseltilmesi, enerji sektörünün yeniden yap›land›r›lmas› ve kapasitesinin art›- r›lmas›, enerji sektörünün süratle geliflmesinden gelen kaynaklar›n di¤er sektörle- re yönlendirilmesi biçiminde belirlenmifltir. Azerbaycan, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hatt›ndan sonra Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesi ve Trans Anadolu Gaz Boru Hatt› Projesi (TANAP) ile sahip oldu- ¤u zengin enerji kaynaklar›n› dünya pazarlar›na güvenli bir flekilde ulaflt›rmaktad›r.

Küresel Güçlerle ‹liflkiler Azerbaycan’›n yerleflti¤i co¤rafya tarih boyu büyük devletlerin hâkimiyeti alt›nda kalm›flt›r. Bu co¤rafyada kurulan en büyük devlet, fiirvanflahlar Devletidir. Ondan sonra buraya bir süre k›smen veya tamamen Safevi Devleti, Osmanl› Devleti, Azer- baycan hanl›klar› ve Çarl›k Rusya’s› hâkim olmufltur. XIX. yüzy›l›n bafl›nda ikiye bölünen bu topraklarda Rusya ile ‹ran’›n hâkimiyeti bafllam›flt›r. Rusya ve Bat›l› güçler yine ayn› yüzy›l boyunca bölgeye Ermenileri toplam›fllar ve Ermenilerin Re- van (sonradan Ermenistan devletinin baflkenti Erivan) merkez olmak üzere bir tampon devlet kurmalar›n› sa¤lam›fllard›r. 1918’de oldu¤u gibi bugün de Azerbaycan Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve ‹ran aras›nda s›k›flm›fl vaziyettedir. Türkiye’nin varl›¤› ve Bat› dünyas›yla kur- du¤u iliflkiler Azerbaycan’›n imkânlar›n› artt›rmaktad›r. ‹çinde bulundu¤u bu s›k›- fl›k vaziyet sebebiyle Azerbaycan’›n çok dengeli ve çok yönlü bir d›fl siyaset yü- rütmesi gerekmektedir. Rusya’n›n tarihten devrald›¤› yönetme h›rs›, 2 milyona ya- k›n Azerbaycanl›n›n Rusya’da bulunmas› ve çal›flmas›, önemli bir ayd›n s›n›f›n›n Rusça konuflup yazmas› ve düflünmesi, Azerbaycan içindeki az›nl›klarla kurdu¤u iliflkiler ve bölgedeki ekonomik ç›karlar› Rusya ile münasebetleri çok özel bir ko- numa getirmektedir. Ayn› durumu, biraz daha farkl› flekilde ‹ran için de tekrarla- yabiliriz. ‹ran’›n da tarihî iliflkileri, kültürel yak›nl›¤›, kendi idaresi içinde yer alan Azerbaycan Türklerini devreye sokarak, Rusya ve Ermenistan’la da kurdu¤u iyi iliflkilerle Azerbaycan’› s›k›flt›rmakta ve onun hareket kabiliyetini belli ölçüde s›-

Kafkaslar›n yak›n bir n›rlamaktad›r. Bu sebeple, Azerbaycan’›n varl›¤›n›n en büyük teminat› Türki- zamanda istikrarl› bir bar›fla ye’nin varl›¤› olmaktad›r. ulaflmas› güç görünmektedir. Ermenistan, Belirtilen sebeplerle, Azerbaycan, Rusya, ‹ran ve Türkiye ile iyi iliflkiler içinde Azerbaycan topraklar›n›n olmay› önemsemektedir. Bu arada petrol ve do¤al gaz zenginli¤inden pay almak beflte birini haks›z olarak iflgal etmesine ve ve Rusya’n›n ve ‹ran’›n Kafkasya’daki hâkimiyetini s›n›rland›rmak isteyenler de Azerbaycan halk›n›n sekizde Azerbaycan’la iliflkilerini gelifltirmektedir. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hatt› an- birini yerinden etmesine ra¤men, uluslararas› hukuk laflmas›n›n imzalanmas›yla Azerbaycan’›n bu güçler aras›nda kurdu¤u denge siya- kurumlar›ndan ve büyük seti, 2008’de Rusya’n›n Gürcistan’a müdahale etmesi üzerine yeni bir evreye gir- devletlerden geri ad›m atmas› yolunda herhangi bir mifltir denebilir. Rusya’n›n bu hareketi, onun hâlâ bölge ülkeleri için ciddi bir teh- ciddi bask› görmemektedir. dit oldu¤unu tüm a¤›rl›¤›yla hat›rlatm›flt›r. 4. Ünite - Azerbaycan Cumhuriyeti 89

Azerbaycan, Türkiye’nin giriflimleriyle 25 Haziran 1992’de kurulan bölgesel bir teflkilat olan Karadeniz Ekonomik ‹flbirli¤i Örgütü (KE‹)’nin kurucu üyelerinden- dir. Azerbaycan ayn› zamanda Avrupa Konseyi ve Avrupa Birli¤i ülkeleriyle de ilifl- kilerini her sahada gelifltirmeye çal›flmaktad›r. Amerika ve ‹srail ile iyi iliflkiler kur- mufltur. Azerbaycan, ayn› zamanda ‹slam ‹flbirli¤i Örgütü ve AG‹T üyesidir; NATO ile iflbirli¤i yapmaktad›r. Türkiye, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ile birlik- te Türk Dili Konuflan Ülkeler Konseyi üyesidir. Azerbaycan’›n d›fl politikas›n›n belirleyici sorunlar›ndan ilki Ermenistan iflgali al- t›ndaki topraklar›n›n kurtar›lmas› ve Karaba¤ sorununun ç›karlar›na uygun bir flekil- de çözülerek toprak bütünlü¤ünün yeniden sa¤lanmas›d›r. Baflka bir sorun ise Ha- zar’a k›y›dafl ülkeler aras›nda Hazar Denizi’nin statüsünün belirlenmesidir. Karaba¤ sorununun kökleri Ruslar›n Kafkasya’ya inmesiyle ve bilhassa I. Niko- la zaman›nda Rus ordusunun ‹ran’a girmesi (1826-1828) ve ‹ran Ermenilerini plan- l› bir flekilde Revan (Erivan) ve Karaba¤’a yerlefltirmesi ile bafllam›flt›r. Rusya, Kaf- Kaçk›nlar ve köçkünler: Azerbaycan’da hukuki bir kasya’da ‹ran ve Osmanl› Devleti aras›nda tampon bir devlet kurdurarak güney s›- terim olarak mecburi n›rlar›n› emniyet alt›na almak istemiflti. Bu amaçla, Osmanl› Devleti s›n›rlar› için- köçkün, Ermeni iflgali yüzünden yaflad›¤› yeri den de binlerce Ermeniyi bu bölgeye y›¤d›. XIX. yüzy›l boyunca Karaba¤’da Erme- b›rak›p baflka yere giden ni nüfusu Müslümanlara göre çok azd›. 1832’de ilk resmî Rus say›m›na göre Kara- kimse demektir. Kaçk›n (qaçq›n) ise Ermenistan’da ba¤’›n nüfusunun % 64’ü Müslüman % 34’ü Ermeni idi. 1918-1922 aras›nda bölge- yaflarken, Karaba¤ savafl› de Ruslar›n ve ‹ngilizlerin destekledi¤i Ermeniler ile Azerbaycanl›lar aras›nda flid- s›ras›nda Ermenilerin bask›s› yüzünden can detli mücadeleler olmufltur. 1920’de Azerbaycan ve Ermenistan SSCB’ne dâhil edi- havliyle ata yurdunu terk lince, Stalin’in iste¤iyle Azerbaycan, kendisine ait Zengezur bölgesini Ermenistan’a edip Azerbaycan’›n baflka yerlerine s›¤›nan hediye etmifltir; Karaba¤ ise Azerbaycan’a ba¤l› bir özerk bölge olmufltur. kimselerdir. Köçkünler ve Karaba¤ Savafl› (1988-1994), Azerbaycan SSC’ne ba¤l› Da¤l›k Karaba¤ Özerk kaçk›nlar çok zor flartlar alt›nda çad›r flehirciklerinde Bölgesinin Ermenistan SSC’ne ilhak› yolunda bir karar alan Ermeniler ile bunu red- hayatlar›n› deden Azerbaycanl›lar aras›nda bafllayan ve Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›ndan sürdürmektedirler. Bunlar›n problemleriyle meflgul olan sonra Azerbaycan ile Ermenistan aras›nda çat›flmaya dönüflen bir savaflt›r. Bu sa- bakanl›k seviyesinde vafl sonucunda Azerbaycan’›n beflte biri Ermeniler taraf›ndan iflgal edilmifltir. Bir “Azerbaycan Cumhuriyetinin Kaçk›nlar›n ve Mecburi milyona yak›n Azerbaycanl› kaçk›n ve köçkün durumuna düflmüfltür. Ermenistan Köçkünlerin ‹flleri Üzre ordusu Hocal›’da yüzlerce masum, genç, yafll›, çocuk, kad›n Azerbaycanl›y› katlet- Devlet Komitesi” oluflturulmufltur. mifltir. Savafl sonras› “tan›nmayan” Ermeniler, Da¤l›k Karaba¤ Cumhuriyetini ilan ettiler. Fiili durum bugün de devam etmektedir.

Karaba¤ sorunu nedir? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 5

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 90 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Harita 4.2

Da¤l›k Karaba¤ ve onun d›fl›nda iflgal edilen Azerbaycan topraklar›.

E⁄‹T‹M VE KÜLTÜR HAYATI E¤itim Sistemi Sovyet döneminde e¤itim sistemi 1930 y›l›na kadar eski usul e¤itimin devam› flek- linde olmufltur. 1930’lu y›llardan itibaren tam bir kitle e¤itimi bafllat›lm›flt›r. Burada hedef, milli ve dinî kültürden yoksun yepyeni bir Sovyet vatandafl› yetifltirmekti. Bu sebeple, Sovyet döneminde, daha önce Kuzey Azerbaycan’da canl› bir hale ge- len Türkleflmek, ‹slamlaflmak ve ça¤dafllaflmak ilkeleri terk edilmifl, hatta yasaklan- m›flt›r. Sovyet döneminin bu bask›c› ve yönlendirici e¤itim sisteminin daha önceki e¤itim sistemine k›yasla önemli bir fark›, e¤itimsiz nüfusun kademe kademe ve h›zla azalmas›n› sa¤lamas›d›r. Bunun sonucu olarak, 1960-1970’li y›llarda Sovyet Azerbaycan’›nda okuma-yazma oran› yüzde yüze yaklaflm›flt›r. 1991’den itibaren yürütülen e¤itim politikas› eski komünist e¤itim sisteminin de¤ifltirilmesine yönelmifltir. Bu çerçevede e¤itim politikas›n›n temel yönü milliyet- çilik, vatanseverlik ve demokratik ilkelerin yerlefltirilmesine yönelik çal›flmalar ol- mufltur. Üniversitelerde okutulan Sovyet Komünist Partisi tarihi, bilimsel komü- nizm ve ateizm gibi dersler müfredat program›ndan ç›kar›lm›flt›r. Öte yandan, “Azerbaycan Dili”, “Azerbaycan Edebiyat›”, “Azerbaycan Tarihi” ve “Azerbaycan Anayasas›” konular› üniversitelerdeki tüm bölümler için zorunlu dersler aras›na dâ- hil edilmifltir. Bu derslerin orta ö¤renimdeki saatleri de artt›r›lm›flt›r. 2009 tarihli Tahsil Kanununda “esas anlay›fllar” bafll›¤› alt›nda e¤itimle ilgili te- rimler tan›mlan›rken e¤itim sahas›nda devlet siyasetinin esas prensipleri ortaya ko- nulmufltur. Buna göre, e¤itimin esas maksad›, “devlet karfl›s›nda kendi sorumlulu- ¤unu idrak eden, halk›n›n milli geleneklerine ve demokrasi ilkelerine, insan hak- lar› ve özgürlüklerine sayg› gösteren, vatanseverlik ve Azerbaycanc›l›k fikirlerine sad›k olan, ba¤›ms›z ve yarat›c› düflünen vatandafl ve flahsiyet yetifltirmek” olarak belirlenmifltir. Esasen, Haydar Aliyev döneminde, Azerbaycanc›l›k ideolojisi ad› al- t›nda devletin resmî görüflünü yans›tan bir anlay›fl ortaya at›lm›fl ve benimsetilme- 4. Ünite - Azerbaycan Cumhuriyeti 91 ye çal›fl›lm›flt›r. Devlet taraf›ndan bir milli (resmî) ideoloji olarak gelifltirilmeye ça- l›fl›lan bu anlay›fl›n temeli 1930’lara, Sovyet devrine dayansa da 1993’ten sonra ye- niden gündeme getirilmifltir. Son 10 y›lda hakk›nda onlarca kitap ve say›s›z maka- le yaz›lm›fl olmakla beraber, tam olarak neyi ifade etti¤i belirsizdir. Bu tabir yeni bir ulus infla etmenin arac› olarak kullan›lmaktad›r. Ba¤›ms›zl›¤›n ebediyen sürdü- rülmesi, Azerbaycan Türkçesinin resmî dil olarak korunup gelifltirilmesi, muhtelif etnik kökenlerden gelen Azerbaycan vatandafllar›n›n Azerbaycan siyasi (ve co¤ra- fi) kimli¤i alt›nda birlefltirilmesi, Azerbaycan d›fl›nda yaflayan ama Azerbaycan’da- ki halk ile kültürel yak›nl›¤› olan kimselerin milli kültürünü muhafaza ederek bu siyasi kimli¤e ba¤lamak olarak tarif edilebilir. Azerbaycan’da matematik, fizik, kimya, biyoloji, spor, müzik, resim a¤›rl›kl› okullar bulunmaktad›r. Bu okullar gençleri yüksek ö¤retime haz›rlayan örgün e¤i- tim kurumlar› olup genel ö¤retim kurumlar›na paralel bir yap›lanmaya göre teflki- latlanm›flt›r. Özellikle müzik, satranç ve resim a¤›rl›kl› okullar›n bir k›sm›, di¤er okullara devam eden ö¤rencilere uygun zamanlar›nda ders veren okullar olarak hizmet vermektedir. Bu durum, Azerbaycan e¤itim sisteminin üstünlü¤ü olarak not edilebilir. Bakü Devlet Üniversitesi ülkenin en eski üniversitesidir. Bakü, Gence ve Len- keran’da üniversiteler vard›r. Azerbaycan ba¤›ms›zl›¤›n› kazand›ktan sonra, 1992 y›l›ndan itibaren merkezi test s›nav› ile yüksekö¤retim kurumlar›na ö¤renci almak- tad›r. Bakü Devlet Üniversitesi hariç, üniversiteler belli uzmanl›k alanlar›na göre kurularak ilgili oldu¤u uzmanl›k alan›n›n ad› ile an›l›rlar (Örne¤in, ‹ktisat Üniver- sitesi, Pedagoji Üniversitesi, Neft Akademisi, vb. gibi). Azerbaycan’da 17-18 yafl›n- dan bafllayan yüksekö¤retimde yafl›n üst s›n›r› yoktur. Ö¤renim süresi T›p Üniver- sitesinde 6 y›l di¤er tüm üniversitelerde ise 4 y›ld›r.

Alfabe ve Dil Meselesi Azerbaycan’da, 1929-1939 y›llar› aras›nda Latin alfabesi kullan›ld›. Türkiye ile Azerbaycan’da Latin alfabesinin kullan›lmas›, Sovyet idarecilerin hedefine ayk›r› idi. Bu sebeple, 1939’da, Sovyetler Birli¤ine tabi olan bütün Türk cumhuriyetle- rinde Moskova’da al›nan merkezî bir kararla alfabeler bir kere daha de¤ifltirildi ve yeni alfabe Ruslar›n kulland›¤› Kiril alfabesi temelinde her Türk lehçesi için ayr› ayr› düzenlendi. Bundan biraz evvel 1937’de, Bakü’de düzenlenen bir toplant›da farkl›l›klar› derinlefltirici bir dizi karar al›narak Sovyetler içindeki Müslüman Türk- lerin ortak bir alfabe ve imla gelifltirmelerini engelleyici tedbirler al›nd› ve s›k› bir flekilde uyguland›. Bu uygulamada Türkiye Türkçesinden uzaklaflmay› gerçeklefl- tirme gayesi de vard›. Dolay›s›yla, 1939-1991 y›llar› aras›nda Azerbaycan’da Kiril alfabesi kullan›ld›. Azerbaycan ba¤›ms›zl›¤›na yeniden kavufltuktan sonra, tekrar Latin alfabesi Azerbaycan Cumhuriyeti’nin esas›nda yeni bir alfabe kabul etti. 1991 y›l›ndan itibaren kademeli olarak yeniden halk›yla kardefl olan Güney veya ‹ran Azerbaycan›nda Latin alfabesine geçildi. A¤ustos 2001 y›l›ndan itibaren Haydar Aliyev’in yay›nlad›- yaflayan Türkçe konuflup ¤› bir kararname ile Kiril alfabesi kullanmak yasakland›. Böylece bir as›rda üç kez yazan ayd›nlar ‹ran’›n resmî alfabesi olan Arap alfabe de¤ifltirilmifl oldu. Bugün kullan›lmakta olan bu alfabede Türkiye alfabesin- alfabesini kullanmaktad›r. de bulunmayan u, x (h›r›lt›l› he) ve q (ga) harfleri vard›r. Ancak bunlar›n kendi dillerinde e¤itim-ö¤retim Ba¤›ms›zl›ktan sonraki yeni dönem ve Latin alfabesine geçifl Türkiye ve Azer- görmeleri fiilen yasakt›r. baycan vatandafllar›na, birbirlerinin edebiyat›n›, bas›n›n› takip etme bak›m›ndan yepyeni imkanlar açm›flt›r. Böylece 70 y›l zorla ayr› tutulmufl ve ayr› yönlere yön- lendirilmifl Azerbaycan-Türkiye kültürü, edebiyat› ve dili kendili¤inden süratli bir flekilde birbirine yak›nlaflmaya bafllam›flt›r. Bunun gelecek nesillerin menfaatlerini 92 Ça¤dafl Türk Dünyas›

gözeterek daha da ileri götürülmesi iki taraf siyasetçilerinin alfabe ve imla husu- sunda ataca¤› “radikal” ve kararl› ad›mlara ba¤l›d›r. Azerbaycan siyasetçilerinin bu yolda att›klar› ad›mlar›, Latin alfabesine geçmifl ancak her bir harfi Türkiye ve Azerbaycan’da kullan›lan Latin alfabesinden farkl› flekilde seslendirmifl Türkmenis- tan ve Özbekistan’a göre çok ehemmiyetlidir. Azerbaycan halk›n›n konufltu¤u dil Türkçenin bir koludur. Buna ra¤men, bu di- lin adland›r›lmas› her zaman siyasetin konusu olmufltur. XIX. as›r boyunca Ruslar bu dili Tatarca (veya Tatar dili) ve onu konuflan halk› da Tatar olarak adland›rd›- lar. Amaç Osmanl› Türkleriyle bu halk›n ba¤›n› koparmakt›. XX. asr›n bafl›nda mil- li fluurun uyanmas›yla birlikte Azerbaycan ayd›nlar› dillerini Türkçe olarak adlan- d›rd›lar. Stalin devrinde dilin ve halk›n ad› yeniden tan›mland›; dil Azerbaycanca, halk da Azerbaycanl› oldu. Elçibey devrinde dilin ad› Türk dili, halk da Türk diye ifade edilmifltir. Haydar Aliyev devrinde ise Sovyet tan›mlamas›na geri dönüldü: Dil, Azerbaycan dili, halk ise Azerbaycanl› olarak belirlendi. Bu adland›rman›n do¤ru olmad›¤› birçok Azerbaycan ayd›n› taraf›ndan da kabul edilmekte, Azerbay- can Türkçesi ifadesi de kullan›lmaktad›r. Türkiye’de ise halk için Azeri ve Azerbay- canl›; dil için ise Azerice, Azeri Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi terimleri kullan›l- maktad›r. Kan›m›zca do¤rusu Azerbaycan Türkçesi tamlamas›d›r. Olay, qurum, yazar, gündem, Konuflma dilinde Azerbaycanl›lar ile Türkiyeliler aras›nda kolay bir iletiflim sa¤- köfle yazar›, baflqan, abi, lansa da, yaz› dilinde baz› zorluklarla karfl›lafl›ld›¤›n› kabul etmek gerekir. Türki- yaflam, bilgisayar, milletvekili, özgür, basq›, ye’deki dil devrimi, Türkiye d›fl›ndaki Türklerle bu arada Azerbaycan’la da ortak önyarq›, tepki, uluslararas›, kelimelerin de¤ifltirilmesine yol açm›fl ve Türkler aras›ndaki anlaflma yüksekli¤ini çizgi filmi gibi kelimeler son 20 y›lda Azerbaycan azalt›c› bir etki do¤urmufltur. Ancak Azerbaycan’›n yeniden ba¤›ms›z olmas›ndan Türkçesine geçmifl sonra, Türk Dil Kurumunca icat edilen yeni kelimelerin birço¤u Azerbaycanl›lar ta- bulunmaktad›r. raf›ndan da benimsenmifl ve iki halk›n ortak kelimeleri haline gelmifltir.

Tarih Yaz›c›l›¤› Azerbaycan’da tarih yaz›c›l›¤› Abbaskulu A¤a Bak›hanov’un 1841 senesinde kaleme ald›¤› Gülistan-› ‹rem kitab› ile bafllat›labilir. Bak›hanov uzun zamand›r toplad›¤› malzemelere dayanarak Azerbaycan ve Da¤›stan tarihi ile ilgili olan bu eserini Fars- ça yazm›flt›r. Bundan sonra bütün Azerbaycan tarihini kapsayan ilk eser Reflid ‹sma- y›lov’un 1923’te yay›nlad›¤› Azerbaycan Tarihi kitab›d›r. Sovyet döneminde yay›n- lanan Azerbaycan Tarihi ise bafltanbafla komünist ideolojisi üzerinde kurulmufl ve bafll›ca fikri “bizi Ruslar adam etti” söylemini içsellefltirmek olmufltur. Ba¤›ms›zl›ktan sonra, Süleyman Aliyarl›’n›n redaktörlü¤ünde, ilk bütüncül Azer- baycan Tarihi’ni (1996) yazma teflebbüsü yap›lm›flt›r. 1870’e kadar olan dönemi kapsayan bu eser, Azerbaycan tarih yaz›c›l›¤›nda komünist bak›fl aç›s›ndan dönüfl noktas›d›r. Bundan baflka yine ikinci bir bütüncül Azerbaycan Tarihi yazma çabas›, 7 cild- lik Azerbaycan Tarihi’dir. Eser 2002 y›l›na kadar olan olaylar› kapsamaktad›r. Bu eserin birçok ciddi eksiklikleri vard›r. Bu eksiklikler bilhassa son iki ciltte daha be- lirgin bir biçimde görülmektedir. Eserin son cildi aç›kça öznel etkiler alt›nda yaz›l- m›flt›r. Burada tarihî süreç bütünüyle Haydar Aliyev ad›na ba¤lanm›fl ve bu sürecin de¤iflik cepheleri arka plana itilmifltir. Bu eser ba¤›ms›zl›k döneminde yay›nlanma- s›na ra¤men, onu kaleme alanlar komünist devirde yetiflti¤i için, genellikle Mark- sc› tarih yaz›m› flablonunu kullanm›fllard›r. Ziya Bünyadov ve Yusif Yusifov’un redaktörlü¤ünde haz›rlanan 2 cildlik Azer- baycan Tarihi orta dereceli okullar için yaz›lm›fl bir ders kitab›d›r. Bununla birlik- te, Azerbaycan tarihi ile ilgili birçok meseleler orada düzgün biçimde ele al›nm›flt›r. 4. Ünite - Azerbaycan Cumhuriyeti 93

Bundan baflka, ‹smay›l Memmedov’un yazd›¤› XX. As›r Azerbaycan Tarihi ve yüksek okullarda baz› heyetlerce haz›rlanan birçok ders kitab› asl›nda eski (Sov- yet) tarih yaz›m›n›n bir devam›d›r. Di¤er noksanlar› ile birlikte, bu eserler son yüz- y›l›n hadiselerinin manzaras›n› do¤ru flekilde yans›tamamaktad›r. Birkaç y›l önce Eldar ‹smay›lov’un Azerbaycan Tarihinin Oçerkleri kitab› Mos- kova’da Rusça olarak neflredildi. Bu eser bütünüyle Azerbaycan tarihini içerir ve hadiseleri 1991 y›l›na kadar de¤erlendirir. Eserin özellikle XX. asr› kaplayan bölü- mü yeni bir anlay›flla yaz›lm›flt›r. Hem Çarl›k hem de Sovyet dönemi tarih yaz›c›l›¤› emperyal Rus bak›fl›n› ve ideolojisini yans›t›r. Bu dönemde baz› sahte kahramanlar yarat›lm›flt›r.SIRA S‹ZDE Bilhassa ‹s- SIRA S‹ZDE lam düflmanl›¤›n› besleyen Babek Hürremî ve Kat›r Memmed gibi eflk›ya bunlar aras›ndad›r. DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Edebiyat Azerbaycan edebiyat›, Azerbaycan (kuzey ve güney), Irak ve Do¤uSORU Anadolu yöre- SORU lerinde yaflayan Türklerin ‘Do¤u O¤uzca’ ad› verilen Türk flivesiyle oluflturduklar› edebiyat›n bir koludur. Di¤er Sovyet cumhuriyetlerinde oldu¤u gibiD‹KKAT Azerbaycan’da D‹KKAT da yazarlar ve flairler “Yaz›ç›lar Birliyi” (yazarlar birli¤i) ad› alt›nda devlet taraf›n- dan mali olarak kuvvetle desteklenen bir teflkilat içinde toplanm›fllard›. Ba¤›ms›z- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE l›ktan sonra da varl›¤›n› devam ettiren bu kurumun karfl›s›nda bir de Azad Yazar- lar Oca¤› kurulmufltur. Bu oca¤›n belirli aral›klarla ç›kan ve dünyadakiSIRA S‹ZDE yeni edebi SIRA S‹ZDE anlay›fllar›, edebi ürünleri Azerbaycan’a getiren Alatoran (Alacakaranl›k)AMAÇLARIMIZ adl› bir AMAÇLARIMIZ edebiyat dergisi Azerbaycan edebiyat› için yeni bir soluktur. DÜfiÜNEL‹M NNDÜfiÜNEL‹M

Ba¤›ms›zl›ktan sonra Azerbaycan’›n en ünlü edebiyatç›s› Kemal Abdullah’t›r.K‹TAP Onun Dede K‹TAP Korkud hikayeleri üzerine yazd›¤› Yar›mç›k Elyazma adl› roman› Türkiye’deSORU de (Eksik El SORU Yazmas› ad›yla) yay›nlanm›flt›r. TELEV‹ZYOND‹KKAT TELEV‹ZYOND‹KKAT Türkiye’de Ahmed Atefl, Muharrem Ergin, Yavuz Akp›nar ve Yusuf Gedikli ta- raf›ndan Azerbaycan edebiyat› üzerine önemli çal›flmalar yap›lm›flt›r. Ayr›ca üni- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE versitelerimizin Fen-Edebiyat Fakülteleri bünyesinde Ça¤dafl Türk Lehçeleri ve Edebiyatlar› bölümleri bulunmaktad›r. Burada e¤itim gören ‹NTERNETö¤rencilere yönelik ‹NTERNET birçok ders kitab›nda Azerbaycan edebiyat› dâhil di¤er TürkAMAÇLARIMIZ cumhuriyetlerinin AMAÇLARIMIZ edebiyatlar› örnekleriyle birlikte sunulmaktad›r. NN

Kültür ve Turizm Bakanl›¤› yay›n› olan Bafllang›c›ndan Günümüze KadarK‹TAP Türkiye D›fl›nda- K‹TAP ki Türk Edebiyatlar› Antolojisi adl› eserin ilk 6 cildi Azerbaycan edebiyat›na ayr›lm›flt›r.

Bas›n TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON Azerbaycan’da ilk resmî gazete Azerbaycan ad›n› tafl›yordu ve 1918’de Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisinin organ› olarak yay›na bafllam›flt›. Bu gazete, 72 y›l ara- dan sonra 1992’de yeniden bafllatt›¤› faaliyetini bugün de resmî gazete olarak sür- dürmektedir. Sovyet yönetimiyle beraber bas›n da tamamen yeni‹NTERNET bir çizgide, Sov- ‹NTERNET yet insan› yaratmada Komünist Partinin en yak›n dostu olarak yeniden yap›land›- r›ld› ve genç nüfusa komünist ahlak› ve yaflam tarz›n› ö¤retmekle yükümlü k›l›nd›. Gazetecili¤e böyle bir yaklafl›mla verilen önem az zamanda gazete say›s›nda ken- disini gösterdi. Nitekim, 1913 y›l›nda Azerbaycan’da toplam 4 gazete ç›karken, bu say› 1928’de 23’e, 1940’ta ise 141’e ulaflt›. 94 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Sovyet yönetiminin daha bafl›nda bir Bas›n Komiserli¤i tesis edildi ve komünist Azerbaycan’›n ilk parti gazeteleri bas›ld›. 1920’de matbaalar, gazete k⤛d› ve mat- baa malzemeleri kamulaflt›r›ld›. Haziran ay›nda devlet yay›nevi olarak “Azermer- kezyay›n” kuruldu ve ka¤›t üzerindeki denetim bu organa verildi. Gazetecili¤in daha da gelifltirilmesi için 1928 y›l›nda Azerbaycan Devlet Üniver- sitesinde Gazetecilik Bölümü kuruldu. Gazetecilik e¤itimi veren okullarda, siste- min gazetecilerden bekledi¤i sorumluluklara yönelik e¤itim politikas› izlendi. Sov- yet Gazeteciler Birli¤inin her y›l düzenledi¤i özel seminerler bir bak›ma gazeteci- lere kendi sorumluluklar›n› hat›rlatma amac›na hizmet ediyordu. 1988’de Karaba¤ olaylar›n›n ortaya ç›kmas› ve milliyetçilik hislerinin kabarma- s›yla yeni gazeteler ve dergiler ç›kmaya bafllad›. Bu tür yay›nlar›n ilk örnekleri ola- rak Azerbaycan Halk Cephesi’nin Bülteni, Tribün, Azerbaycan adl› dergileri ve Meydan gazetesini anabiliriz. Azerbaycan Halk Cephesinin resmen kay›tlardan geçmesiyle Azadl›q (Özgürlük) gazetesi onun organ› olarak yay›nlanmaya bafllad›. Gazete bugün de yay›n›n› sürdürmektedir. Ba¤›ms›zl›¤›n hemen öncesinde Azerbaycan bas›n› kitleleri seferber etmede önemli bir ifllev gördü. Azerbaycan Halk Cephesi Partisinin yönetime gelmesiyle bas›n liberal-ço¤ulcu sistemde faaliyetini sürdürecek bir ortam yakalad›. Fazla uzun sürmeyen bu dönem, zaman›n devlet baflkan› Elçibey’e karfl› yap›lan askerî ayaklanmalar sonras› Haydar Aliyev’in yönetime gelmesiyle kapand›. Ülke bas›n› (resmî gazeteler d›fl›nda) yeniden muhalif bir konuma geçti. Böylece, Sovyet siste- mine tepki olarak do¤an milli ba¤›ms›zl›k mücadelesi, Aliyev yönetimine karfl› bir iktidar mücadelesine dönüfltü. Azerbaycan’da Bugünkü Azerbaycan bas›n› çok renklidir ve birçok fikri temsil eden gazeteler Türkiye’dekinin aksine ve dergiler ç›kmaktad›r. Bafllang›c›nda oldu¤u gibi bugün de Azerbaycan bas›n› iki birden fazla resmî gazete vard›r. Azerbaycan, dillidir. En itibarl› gazeteler Rusça yay›nlanmaktad›r. Zerkolo (Ayna) ve Bak›nskiy Respublika ve Xalq Raboçiy (Bakü ‹flçisi) bunlar›n bafl›nda gelmektedir. Azerbaycan Türkçesiyle ya- gazeteleri bunlardand›r. y›nlanan gazeteler içinde 525-ci q´zet’in özel bir yeri vard›r. Hükümet gazetelere ka¤›t sa¤layarak onlar üzerinde kontrolü sürdürmeye çal›flmaktad›r. 2013’te ‹lham Aliyev, 150 gazeteciye ev hediye etmifltir. Bu durum, sosyal dev- let anlay›fl›n›n bir yans›mas› gibi görünse de, asl›nda Azerbaycan bas›n›n›n ba¤›m- s›z olarak görevini yapmas›na mani olma tehlikesini tafl›maktad›r. Öte yandan, ba- s›n›n iktidar› elefltirme hakk›n› kullanabildi¤i söylenebilir, ancak gazetecilerin za- man zaman öldürüldü¤ünü, fiziki sald›r›lara maruz kald›¤›n› ve çeflitli flüpheli suç- lamalarla hapse at›ld›¤›n› da belirtmek gerekir. Özellikle son 10 y›l içinde gazeteci Elmar Hüseyinov ve yazar Rafik Ta¤i fikirleri yüzünden öldürülmüfl, birçok gaze- teci darp edilmifl ve hapse at›lm›flt›r.

Müzik, Resim ve Mimarl›k Azerbaycan’da yüksek bir müzik kültürü vard›r. Halk müzi¤i ve profesyonel sa- natkârlarca ifa edilen mu¤am (makam) müzi¤i oldukça geliflmifltir. Her iki müzi- ¤in de kendine özgü gelenekleri, repertuvar›, aletleri ve icra etme tarz› vard›r. Halk müzi¤i daha çok Azerbaycan’›n bat› kesimlerinde Zengezur ve Borçal›’da (Gürcistan içinde) yay›lm›flt›r. Mu¤am müzi¤i ise daha çok kuvvetli flehir kültürü olan merkezlerde yayg›nd›r. Halk müzi¤i her kesimden insana, mu¤am ise seç- kinlere hitap etmektedir. Bakü, fiufla, Gence, fiamah›, fieki müzi¤in icra edildi¤i merkezler aras›ndad›r. 4. Ünite - Azerbaycan Cumhuriyeti 95

XIX. yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan itibaren ses sanatç›lar› (hânendeler) kemençe ve tar eflli¤inde dü¤ünlerde ve evlerde kurulan meclislerde sanatlar›n› icra etmektey- diler. Hânendeler, gazel, muhammes, terciibend, koflma okumakta, yeni flark›lar ve tasnifler ortaya koymaktayd›lar. Sad›kcan (1846-1902) adl› bir sanatkâr, Azer- baycan müzi¤inin alamet-i farikas› olan tar’da esasl› de¤iflikler yaparak onu gelifl- tirmifltir. fiufla flehri özel bir müzik icrac›lar› merkeziydi. Azerbaycanl› sanatkârlar bütün Kafkasya’da sevilerek dinleniyordu. Sovyet devrinde Üzeyir Hac›beyov, Ad›gözelzadeler, Fikret Amirov, Tevfik Ku- Tevfik Bak›hanov: Ünlü tarihçi Abbaskulu liyev, Arif Melikov, Tevfik Bak›hanov, Musa Mirzayev gibi büyük Azerbaycanl› Bak›hanov’un neslinden bestekârlar yetiflmifltir. Bunlar çoksesli müzi¤i Azerbaycan geleneksel müzi¤inin gelen ve 1930’da Bakü’de do¤an Tevfik Bak›hanov, melodileriyle de besleyerek genifl bir kesimin severek dinledi¤i bir müzik üretme- Azerbaycan’›n önde gelen yi baflarm›fllard›r. Azerbaycan’da her kademede müzik okullar› pek küçük yafltan bestekârlar›ndand›r. Türkiye’ye de büyük bir itibaren gençleri müzi¤e yöneltmektedir. Zeyneb Hanlarova Türkiye’de de sevilen sevgiyle ba¤l› olan bir sanatç›yd›. Ba¤›ms›zl›ktan sonra mu¤am müzi¤inin dünyaca ünlü temsilcisi bestekâr›n eserlerinin bir k›sm› tamamen Türkiye ile Alim Qas›mov’dur. Cazda ise Vaqif Mustafazade ve k›z› Azize Mustafazade dünya- ilgilidir: Alt›lardan biri, K›z ca ünlü cazc›lard›r. Görüfle Telesir, Hazar Balad›, fiark Poemas›, Hay›r ve fier, Sovyet devrinde Azerbaycan’da ideolojik amaçlarla, di¤er sanat alanlar›nda ol- Türk Senfonisi (6. senfoni) du¤u gibi resme de genifl imkânlar sa¤lanm›fl ve Ressamlar Akademisi kurulmufltur. ve fiark Sonatlar› Silsilesi bunlar aras›nda say›labilir. Moskova’da kabiliyetli insanlar e¤itilmifltir. Oktay Sad›kzade, Latif Kerimov, Settar Behlülzade, To¤rul Nerimanbeyov, Tahir Salahov gibi meflhur ressamlar yetiflmifltir.

Resim 4.2 Köyde Tatil (1930’lar). Azerbaycanl› ressam Azim Azimzade (1880- 1943), ayn› zamanda Azerbaycan’da karikatür sanat›n›n kurucusudur. Ressaml›¤a Molla Nasreddin adl› meflhur mizah dergisine çizdi¤i resim ve karikatürlerle bafllam›flt›r.

Kaynak: http://en.wikipedia. org/wiki/Azim_Azi mzade.

Gene Sovyet devrinde ve Rus kültürünün etkisiyle heykel sanat› geliflmifltir. Azerbaycan flehirlerinde, bilhassa baflkent Bakü’de birçok heykelle karfl›lafl›l›r. Bu gene Sovyet rejiminin halka örnek gösterdi¤i flahsiyetlerin heykelini dikme uygu- lamas›n›n sonucudur. Fahri H›yâbân ad›yla bilinen devlet mezarl›¤›na defnedilen meflhur kimselerin heykelleri yap›lm›flt›r. Heykelcilikte Ömer Eldarov gibi büyük bir sanatkâr yetiflmifltir. Onun eserleri aras›nda flaire Natevan’›n heykeli (Bakü, 96 Ça¤dafl Türk Dünyas›

1960), flair Füzuli’nin heykeli (Bakü, 1963), 77. say›l› Azerbaycan Birli¤inin heyke- li (Sivastopol, 1974), Sadreddin Aynî heykeli (Düflenbe, 1978), ‹bn Sina heykeli (Düflenbe, 1980) ve Hüseyin Cavid’in heykeli (Bakü, 1993) zikre de¤erdir. Azerbaycan’da flehircilik ve mimari de çok geliflmifltir. XIX. as›rda Rus mühen- dislerin planlamas›yla Bakü, Gence, fiamah›, fiufla, Lenkeran ve fieki flehirlerinde planl› flehircilik bafllat›lm›flt›r. 1859 y›l›na dek Azerbaycan’›n önemli flehri fiamah› idi. Buras› bütün Kafkasya’da Tiflis’ten sonra tiyatro binas› olan ikinci flehirdi. 1859’daki büyük fiamah› depreminden sonra valilik (guberniya) merkezinin Ba- kü’ye tafl›nmas›, buraya geliflme yolunu açm›flt›r. Bakü ayr›ca liman ve sanayi böl- gesi idi. Bakü, “‹çeri fleher” denilen kale içinden d›flar› ç›karak çok h›zl› bir flekil- de geliflti ve yeni yap›larda Avrupa mimarl›k okullar›n›n etkisi ve geleneksel anla- y›fl birlefltirildi. 1860’lardan sonra mimarlar Kas›mbey Hac›bababeyov ve Mirza Gaffar ‹smay›lov dikkat çektiler. XIX. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda okullar, hastaneler, Bakü’de petrol imali fabrikalar›, fieki’de ipek, Gedebey’de bak›r fabrikas› aç›ld›. Köprüler, oteller, kervansaraylar yap›ld›. fieki Han Saray› geleneksel mimarinin gü- zel bir örne¤idir. Bakü’deki “‹çeri fleher”i çeviren kale duvarlar›, K›z Kalesi ve fiir- vanflahlar Saray› güzel tarihî mimarl›k eserleridir. Sovyet devrinde bu planl› flehircilik daha da geliflmifl, flehirde birçok park ve bahçe yap›lm›fl, ayr›ca tiyatro, opera, sinema ve müze binalar›yla ve çeflitli heykel- lerle donat›lm›flt›r. Son y›llarda Bakü, birçok gökdelenin yap›ld›¤› günden güne görünümü de¤iflen bir flehir halindedir.

TÜRK‹YE ‹LE ‹L‹fiK‹LER Ba¤›ms›zl›¤›n› ilan eden Azerbaycan Cumhuriyeti’ni ilk tan›yan devlet Türkiye ol- mufltur. Azerbaycan ile 1992’de imzalanan protokolle diplomatik iliflki kurulmufl- tur. Ba¤›ms›zl›ktan bu yana Türkiye ile 500’ün üzerinde anlaflma imzalanm›flt›r. Azerbaycan ve Türkiye ayn› dili ve kültürü paylaflt›klar› için birbirlerini “kardefl devlet” saymakta ve “iki devlet bir milletiz” demektedirler. Ba¤›ms›zl›¤›n ilk y›llar›nda Azerbaycan’›n belki de en yak›n›nda olan ve bu se- beple iliflkileri çok yo¤un olan ülke Türkiye idi. Zamanla Azerbaycan devleti yeni düzene ayak uydurdukça di¤er devletlerle de iliflkileri geliflmifl ve bunun için Tür- kiye ile iliflkileri, ilk y›llara göre biraz gölgede kalm›flt›r. Türkiye devlet adamlar› Azerbaycan’a verdikleri önem dolay›s›yla göreve bafllad›ktan sonra ilk f›rsatta Ba- kü’yü ziyaret etmektedirler. Ebulfez Elçibey zaman›nda, Türkiye-Azerbaycan aras›ndaki ikili iliflkiler olum- lu yönde geliflmifl ve Türkiye ile siyasi yönden büyük bir yak›nlaflma sa¤lanm›flt›r. Elçibey döneminde Türkiye-Azerbaycan aras›nda birçok sosyal ve ekonomik an- laflma imzalanm›flt›r. Haydar Aliyev döneminde (1993-2003) Azerbaycan’›n izledi¤i politika sonucun- da di¤er s›n›rdafl devletlerle iflbirlikleri gelifltirilmifltir. Türkiye, Azerbaycan’›n ABD ve NATO ile iyi iliflkiler kurmas›na yard›mc› olmufltur. Azerbaycan ile Türkiye aras›nda baz› s›k›nt›lar›n varl›¤›ndan söz edilebilir. Me- sela, Türkiye, Azerbaycan vatandafllar›na vizeyi kald›rm›fl olsa da, Azerbaycan Tür- kiye vatandafllar›na vize uygulamakta ›srar etmektedir. Azerbaycan, Türk vatandafl- lar›na kap›dan vize verdi¤ini, bu nedenle bu konuda bir sorun olmad›¤›n› savun- maktad›r. Ankara, Türkiye-Gürcistan aras›nda oldu¤u gibi iki ülke yurttafllar›n›n kimlikle seyahat etmesini istemektedir. 4. Ünite - Azerbaycan Cumhuriyeti 97

Azerbaycan’›n, KKTC ile de iyi iliflkileri vard›r. Bakü’de, KKTC’nin ticari temsil- cili¤i bulunmaktad›r. Bakü, KKTC’ye yönelik ekonomik, sosyal ve insani yaln›zlafl- t›rman›n ortadan kald›r›lmas› yolunda da baz› ad›mlar atm›flt›r. Ermenistan’›n Azerbaycan topraklar›n› iflgaline karfl› Azerbaycan’a destek veren ülkelerin bafl›nda Türkiye gelmektedir. Türkiye, Ermenistan s›n›r›ndaki kap›lar›n› kapatm›fl ve ekonomik, siyasi ve politik anlamda Ermenistan’a sert tepki göstere- rek Azerbaycan’›n arkas›nda oldu¤unu göstermifltir. 2009’da Türkiye ve Ermenis- tan aras›nda Zürih’de imzalanan ve iki ülke aras›nda diplomatik iliflkilerin kurul- mas›n› öngören protokoller, Azerbaycan-Ermenistan ihtilaf›ndaki geliflmeye ba¤l› kalm›fl ve bu yüzden donmufl bulunmaktad›r. Zengin petrol ve do¤algaz kaynaklar›na sahip olan Azerbaycan ile Türkiye ara- s›ndaki enerji ticaretinde büyük yollar kat edilmifltir. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol bo- ru hatt› anlaflmas›n›n yap›lmas› ve projenin bitirilmesi bunun bir delilidir. Türkiye ile Azerbaycan aras›nda Trans Anadolu Gaz Boru Hatt› Projesi (TANAP) anlaflma- s› 2012’de ‹stanbul’da imzaland›. TANAP, Azerbaycan gaz›n› önce Türkiye`ye, ora- dan da Türkiye’nin en bat›s›ndaki Avrupa s›n›r›na kadar tafl›yacak bir proje olarak gelifltirildi. Yine Trans Adriyatik Gaz Boru Hatt› (TAP) projesi, Türkiye’nin bat› s›- n›r›na kadar getirilecek Azerbaycan gaz›n›, Yunanistan üzerinden ve Adriyatik de- nizinin alt›ndan ‹talya’ya ulaflt›rmay› öngörmektedir. Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan, petrol boru hatt› konusunda yapt›klar› iflbir- li¤ine kendi aralar›nda demiryolu a¤›n› gelifltirmek için de önem vermektedirler. Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun yak›nda hizmete girmesi planlanmaktad›r. Bu saye- de Avrupa demiryolu a¤› Orta Asya ve Çin’e ba¤lanacak ve bilhassa yük tafl›mac›- l›¤› maliyetleri çok düflecektir. Son bilgilere göre, Türkiye’nin Azerbaycan’a yapt›¤› yat›r›mlar 7 milyar dolar›; Azerbaycan’›n Türkiye’ye yapt›¤› yat›r›mlar ise 10 milyar dolar› aflm›flt›r. 2018 y›l›- na kadar Türkiye’deki Azerbaycan yat›r›mlar›n›n 20 milyar dolar› bulaca¤› tahmin edilmektedir. Hâlihaz›rda Türkiye’de yaklafl›k 1700 Azerbaycanl›, Azerbaycan’da ise 2000’i aflan Türkiyeli ifladam› faaliyet göstermektedir. ‹ki ülke aras›ndaki ticaret hacmi bugün 4,2 milyar dolar seviyesindedir. Türkiye ile Azerbaycan aras›ndaki kültürel iliflkiler, resmî, yar› resmî ve özel ku- rumlar›n katk›lar›yla sürdürülmektedir. Televizyon ve Radyo yay›n alanlar›n›n kap- sam dâhilinde olmas› ve alfabe birli¤i kültürel iliflkileri zenginlefltirmektedir. Kültürel iliflkilerin bir boyutu da e¤itim alan›nda karfl›l›kl› ö¤renci de¤iflimi pro- YÖK’ün tez tarama biriminden al›nan verilere jesinin yürütülmesidir. ‹lk olarak 1992’de bafllayan ve eski Sovyetler Birli¤i ülkele- göre Azerbaycan’dan gelen rinden on bin Türk soylu ö¤rencinin Türkiye’de e¤itim görmesini öngören proje ö¤renciler ve Türkiyeli ö¤renciler Azerbaycan’la kapsam›nda Azerbaycan’dan da 1000’den fazla ö¤renci Türkiye’ye lisans e¤itimi ilgili çeflitli konularda için davet edilmiflti. Ayn› flekilde Türkiye’den de Azerbaycan üniversitelerine e¤i- bugüne kadar (11.08.2013) tam 491 adet yüksek lisans tim görme gayesiyle ö¤renciler gitmektedir. Bu ö¤renci hareketlili¤i bugün de sü- ve doktora tezi yapm›fllard›r. rüp gitmektedir. Bu durum da ikili iliflkilerin zenginli¤ine baflka bir E¤itim alan›ndaki karfl›l›kl› iflbirli¤i Türkiye’nin kendi ö¤retim kurumlar›nda örnektir. Azerbaycan’a kontenjan tan›makla s›n›rl› kalmam›flt›r. Türkiye Milli E¤itim Bakan- l›¤› 1994’de Bakü Türk Anadolu Lisesini ve Bakü Türkiye Türkçesi Ö¤retim Mer- kezi’ni (TÖMER) hizmete sokmufltur. Azerbaycan’da 1 üniversite (1995’de Kafkaz Üniversitesi), 2 fakülte (1991’de Türk Dünyas› ‹flletme Fakültesi ve 1992’de ‹lahiyat Fakültesi), toplam 14 lise ve 1 ilkokul aç›lm›flt›r. 98 Ça¤dafl Türk Dünyas›

TRT’nin Avrasya Kanal› ile bafllayan yay›n faaliyetlerini, Türkiye’nin resmî ve özel kanallar›ndan yapt›¤› yay›nlar takip etmifltir. Azerbaycan kanallar› da Türki- ye’de yay›nlan›nca bu alandaki kültürel etkileflim artm›flt›r. Ayr›ca son y›llarda bü- tün dünyada oldu¤u gibi Azerbaycan’da da Türkiye’de üretilen televizyon dizileri çok büyük ilgiyle takip edilmektedir. T‹KA (Türk ‹flbirli¤i ve Kalk›nma ‹daresi Baflkanl›¤›) e¤itim, ö¤retim ve kültür faaliyetlerinin yan› s›ra, birçok Müslüman ve Orta Asya cumhuriyeti yan›nda Azer- baycan’a da teknik kalk›nma yard›mlar›, bilgi ve teknik aktarma ve tar›m destekle- ri vermektedir. Türkiye ile Azerbaycan aras›nda kültürel köprü kuran Kardafl Edebiyatlar, Bil- ge, Bilig, Yesevi, Türk Dünyas› Araflt›rmalar›, Türk Dünyas› Tarih Kültür Dergisi, Türk Yurdu, Kardefl Kalemler ve Yom gibi sürekli yay›n organlar›, kültürel iliflkile- rin geliflmesine katk› sunmaktad›r. 4. Ünite - Azerbaycan Cumhuriyeti 99

Özet

Azerbaycan’›n kendine has özelliklerini ba¤›m- bi de¤erler yer almaktad›r. Ba¤›ms›zl›¤›n ard›n- NA MAÇ 1 s›zl›k sürecini tan›mlamak. dan Kiril alfabesi terk edilmifl ve Latin alfabesine Baflkenti Bakü olan Azerbaycan halk›n›n ana kit- geçilmifltir. Bunun, Azerbaycan ile Türkiye ara- lesini Türkler oluflturur. Azerbaycan ba¤›ms›zl›- s›ndaki iliflkilere katk› sa¤lad›¤› söylenebilir. Ta- ¤›n› ilk defa 1918’de elde etmifltir. Bununla bir- rih alan›nda henüz mükemmel ve bütünlükçü likte bu devletin ba¤›ms›zl›¤› çok uzun sürme- bir Azerbaycan tarihi yaz›lamam›flt›r. Azerbay- mifl, 1920’de ülke K›z›lordu taraf›ndan iflgal edil- can, zengin edebiyat› ve yüksek müzik kültürü mifltir. 1991’de Azerbaycan yeniden ba¤›ms›zl›- ile ilgi çekmektedir. Rus kültürünün tesiriyle hey- ¤›n› kazanm›flt›r. 1993 y›l›nda Azerbaycan’da kel sanat› da oldukça geliflmifltir. fiehirlerde, bil- Ebulfez Elçibey’in bafl›nda bulunan Halk Cephe- hassa baflkent Bakü’de birçok heykel mevcuttur. si iktidar›, ç›kan iç kar›fl›klar sonucu idareden Planl› flehircili¤i ve mimarisi de Azerbaycan’›n çekilmifltir. Ba¤›ms›zl›¤›n›n üzerinden 22 y›l geç- dikkat çekici özellikleri aras›nda yer almaktad›r. mifl olmas›na ra¤men, Azerbaycan’da fleffaf ve Azerbaycan’da bas›n Sovyet yönetiminde komü- adil seçimlerin yap›laca¤› demokratik bir düze- nist rejim ve hayat tarz› için bir propaganda ara- nin kurulmas›n›n daha uzun zaman alaca¤› an- c› olarak kullan›lm›flt›r. Karaba¤ olaylar›n›n orta- lafl›lmaktad›r. ya ç›kmas› ve milliyetçilik hislerinin kabarmas›, bas›n alan›nda da bir de¤iflime yol açm›flt›r. Bir- Ba¤›ms›zl›k sonras›nda Azerbaycan’daki idari çok fikri temsil eden gazete ve dergiler var olsa NA MAÇ 2 ve iktisadi geliflmeleri aç›klamak. da, bas›n›n tam anlam›yla rolünü oynamas› için Azerbaycan’›n idari yap›s› Sovyetler Birli¤i’nden ortam›n uygun oldu¤unu söylemek güçtür. miras kalm›flt›r. Yap›lan yeniliklere ra¤men, idari yap›da eski düzen a¤›rl›¤›n› korumaktad›r. Uzun Azerbaycan’›n ba¤›ms›zl›k sonras›nda Türkiye NAMAÇ süre afl›r› merkeziyetçi bir yönetim yap›s›na sa- 4 ile olan iliflkilerini aç›klamak. hip olan Azerbaycan’da yerel yönetimlerin ifllev- Azerbaycan Cumhuriyeti’ni ilk tan›yan devlet sel bir yap›ya sahip olmad›¤›n› söyleyebiliriz. Bu Türkiye olmufltur. Devletin kurulmas›n›n ard›n- da demokrasinin geliflmesinin önündeki engeller dan bafllayan iliflkiler halen güçlü bir flekilde de- aras›nda yer almaktad›r. Azerbaycan, ba¤›ms›zl›- vam etmektedir. Azerbaycan ve Türkiye birbiri- ¤›n ard›ndan serbest pazar ekonomisine intibak ne çok yak›n dil ve kültürleri ile birbirlerini “kar- etmeye bafllam›flt›r. Sahip oldu¤u petrol ve do¤al defl devlet” olarak görmektedirler. Türkiye, özel- gaz kaynaklar›yla bölgede önemli bir zenginlik likle Ermeni iflgaline karfl› Azerbaycan’›n yan›n- kayna¤›d›r. Ülke ekonomisinin tar›m ve turizm da yer ald›¤›n› her f›rsatta ortaya koymakta, Azer- alan›nda da potansiyel tafl›d›¤› söylenebilir. Ba- baycan’›n hakl› taleplerine uluslararas› hukukun ¤›ms›zl›ktan sonra Azerbaycan ekonomisi üç dö- yard›m›yla ulaflmas›na çaba sarf etmektedir. Ba- neme ayr›labilir. 1. dönem 1991-1994 y›llar› ara- ¤›ms›zl›¤›n›n ilk y›llar›nda Azerbaycan’›n Türki- s›n› kapsamakta ve Buhran Y›llar› olarak nite- ye ile olan iliflkileri oldukça geliflmifltir. Zaman- lendirilmektedir. 1995-2000 y›llar› aras› dönem, la Azerbaycan di¤er devletlerle de iliflkilerini ge- istikrar çabalar›yla kendini göstermifltir. 2001 y›- lifltirmifltir. Türkiye ile Azerbaycan aras›ndaki l›ndan sonra bafllayan üçüncü dönem ise Büyü- ekonomi, ticaret, savunma, kültür, e¤itim, din, me Süreci olarak adland›r›lm›flt›r. vb. alanlardaki iliflkiler önemli boyutlar kazan- m›flt›r. Söz konusu iliflkiler gerek devletleraras› 1991 sonras›nda Azerbaycan’da geliflen e¤itim resmî kanallar vas›tas›yla, gerekse sivil toplum NAMAÇ 3 ve kültür hayat›n› de¤erlendirmek. örgütlerinin faaliyetleri ile sürdürülmektedir. Bir- Ba¤›ms›zl›¤›n ard›ndan, Azerbaycan’da eski (Sov- çok alanda kat edilen yolun, Türkiye’nin di¤er yet) e¤itim sisteminin de¤ifltirilmesine yönelik Türk cumhuriyetleri ile olan iliflkileri ölçüt al›n- ad›mlar at›lm›flt›r. Yeni e¤itim politikas›n›n teme- d›¤›nda oldukça zengin ve çeflitli oldu¤u söyle- linde milliyetçilik, vatanseverlik ve demokrasi gi- nebilir. 100 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kendimizi S›nayal›m

1. 1995 tarihli Azerbaycan Anayasas› ile ilgili afla¤›daki 6. Afla¤›dakilerden hangisi Azerbaycan d›fl politikas›- ifadelerden hangisi do¤rudur? n›n belirleyici sorunlar›ndan ilki olarak gösterilebilir? a. Bu anayasada baflkanl›k sisteminden tamamen a. Türkiye ile olan iliflkilerin iyilefltirilmesi vazgeçilmifltir. b. Avrupa Birli¤i’ne tam üyelik b. Anayasa toplumun tüm kesimlerinin kat›l›m› ile c. Ermenistan taraf›ndan iflgal edilen topraklar›n uzlafl›yla oluflturulmufltur. kurtar›lmas› c. Anayasada devletin dini olarak ‹slam kabul edil- d. Hazar Denizi’nin askerî kuvvet kullan›m› ile zapt› mifltir. e. Rusya ile mevcut iliflkilerin aflamal› olarak son- d. Güçlü yürütme ilkesi anayasan›n dayand›¤› te- land›r›lmas› mel esaslardand›r. e. Anayasa, Azerbaycan devletini federal bir devlet 7. Afla¤›dakilerden hangisi 1939-1991 y›llar› aras›nda olarak tan›mlam›flt›r. Azerbaycan’da Kiril alfabesi kullan›lmas›n›n zorunlu hale getirilmesinin sebep ya da sonuçlar› aras›nda yer 2. Azerbaycan yönetim sistemi ile ilgili afla¤›daki ifade- almaz? lerden hangisi yanl›flt›r? a. Sovyetler içindeki Müslüman Türklerin ortak bir a. Anayasa’da yerinden yönetim ilkesine yer veril- alfabe gelifltirmelerinin önlenmesi mifltir. b. Türkiye Türkçesinden uzaklaflman›n sa¤lanmas› b. Yerel yönetimler ifllevsel bir yap›ya sahiptir. c. Ortak kültürler aras›nda birli¤in önlenmesi c. Tarih boyunca afl›r› merkeziyetçi bir yönetim an- d. Azerbaycan halk›n›n ça¤dafl dünyaya ayak uy- lay›fl› egemen olmufltur. durmas›n›n sa¤lanmas› d. Anayasada egemenli¤in kayna¤› olarak halk gös- e. Ruslar›n arzu etti¤i milli de¤erlerine uzak bir ne- terilmifltir. sil yetifltirilmesi e. Anayasada kuvvetler ayr›l›¤› prensibi kabul edil- mifltir. 8. Afla¤›daki eserlerden hangisi Azerbaycan tarih yaz›- c›l›¤›n›n bafllang›c› say›labilir? 3. Azerbaycan’da hâkim olan baflkanl›k rejimi ile ilgili a. Abbaskulu A¤a Bak›hanov-Gülistan-› ‹rem afla¤›daki ifadelerden hangisi do¤rudur? b. Reflid ‹smay›lov-Azerbaycan Tarihi a. Frans›z türü yar›-baflkanl›k rejimi hâkimdir. c. ‹smay›l Memmedov-XX. As›r Azerbaycan Tarihi b. Baflbakan güçlü yetkileri ile baflkan›n siyasi oto- d. Eldar ‹smay›lov-Azerbaycan Tarihinin Oçerkleri ritesini s›n›rland›r›r. e. Süleyman Aliyarl›-Azerbaycan Tarihi c. Baflkan meclis taraf›ndan seçilir. d. Baflkan yarg› yetkisini de elinde bulundurur. 9. Afla¤›dakilerden hangisi Azerbaycan edebiyat› üzeri- e. Baflkan befl y›ll›¤›na seçilir. ne önemli çal›flmalar yapan araflt›rmac›lar›m›z aras›nda yer almaz? 4. Ermeni iflgali yüzünden yaflad›¤› yeri b›rak›p baflka a. Ahmed Atefl yere gidenlere ne ad verilir? b. Muharrem Ergin a. Kaçk›n c. Orhan Pamuk b. Mecburi köçkün d. Yusuf Gedikli c. Muhacir e. Ali Yavuz Akp›nar d. Mülteci e. Yörük 10. Afla¤›daki çalg› aletlerinden hangisi Azerbaycan mü- zi¤inin alamet-i farikas› olarak nitelendirilir? 5. Afla¤›dakilerden hangisi Azerbaycan’›n üyesi oldu¤u a. Rebap uluslararas› ya da bölgesel kurulufllardan biri de¤ildir? b. Kemençe a. ‹slam ‹flbirli¤i Örgütü c. Tar b. KE‹ d. Mandolin c. GUAM e. Violin d. NATO e. Türk Dili Konuflan Ülkeler Konseyi 4. Ünite - Azerbaycan Cumhuriyeti 101

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› S›ra Sizde Yan›t Anahtar› 1. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Yeniden Ba¤›ms›zl›k” ko- S›ra Sizde 1 nusunu yeniden gözden geçiriniz. Pifleverî (Piflaveri), Bakü’de e¤itim gören ve 1945’te Gü- 2. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Devlet Yönetim Sistemi” ney Azerbaycan’da milli bir hükümet kurmay› baflaran konusunu yeniden gözden geçiriniz. bir Azerbaycan Türküdür. Tebriz’de kurulan bu devle- 3. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Merkezi Yönetim ve Taflra tin resmî dili Türkçeydi. Pifleverî, Tebriz’de bir üniver- Teflkilat›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. site kurdu; ziraat, sanayi, toprak reformu alanlar›nda 4. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “‹ktisadi Geliflmeler” konu- önemli ad›mlar att›. Ancak Ruslar›n petrol iflletme hak- sunu yeniden gözden geçiriniz. k›n› elde ederek ‹ran’dan çekilmeleri üzerine desteksiz 5. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Küresel Güçlerle ‹liflkiler” kald›. Türkiye’den de arad›¤› deste¤i bulamad›. Aral›k konusunu yeniden gözden geçiriniz. 1946’da Amerikal›lar›n deste¤iyle bafllat›lan büyük bir 6. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Küresel Güçlerle ‹liflkiler” askerî harekât sonunda Güney Azerbaycan cumhuriye- konusunu yeniden gözden geçiriniz. ti da¤›t›ld›. Pifleverî hükümetini destekleyen 25 bin in- 7. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “E¤itim Sistemi” ve “Alfabe san öldürüldü, binlercesi baflka bölgelere sürgün edildi. ve Dil Meselesi” konular›n› yeniden gözden ge- Bir y›l kadar yaflayan bu devlet, Güney Azerbaycan çiriniz. Türklerinin milli kimliklerinin oluflumunda önemli bir 8. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Tarih Yaz›c›l›¤›” konusunu rol oynam›flt›r. yeniden gözden geçiriniz. 9. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Edebiyat” konusunu yeni- S›ra Sizde 2 den gözden geçiriniz. Kafkas ‹slam Ordusu, Osmanl› Devleti’nin 1918 y›l›nda 10. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Müzik, Resim ve Mimarl›k” oluflturdu¤u birliklerdir. Harbiye Naz›r› Enver Pafla’n›n konusunu yeniden gözden geçiriniz. emri ile kurulan ve bafl›nda kardefli Nuri Pafla’n›n bu- lundu¤u bu ordu, I. Dünya Savafl› esnas›nda Kafkas cephesindeki savafllarda ifltirak etmifl, Azerbaycan’da Ermenilere, Bolfleviklere ve ‹ngilizlere karfl› savaflm›flt›r. Azerbaycanl› ve Da¤›stanl› Müslüman gönüllülerin ka- t›lmas›yla say›s› 20 bine ulaflan Kafkas ‹slam Ordusu, Ermenilerin Azerbaycan’›n Müslüman halk›na karfl› yü- rüttü¤ü katliamlara mani olmak ve Da¤›stan Müslüman- lar›na yard›m etmek gayesiyle, harekete geçerek 15 Ey- lül 1918’de Bakü’yü Ermeni ve Bolflevik çetelerinden kurtard›. Modern Azerbaycan’›n ba¤›ms›z bir devlet ol- mas›nda ve siyasi s›n›rlar›n›n tespitinde bu ordunun be- lirleyici bir rolü oldu. Kafkas ‹slam Ordusu Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ilan edildi¤i günlerden 1918 Kas›m›na kadar faaliyetini sürdürdü. 102 Ça¤dafl Türk Dünyas›

S›ra Sizde 3 S›ra Sizde 5 AG‹T Minsk Grubu, Azerbaycan ve Ermenistan’›n Kara- Karaba¤ sorununun kökleri XIX. yüzy›l›n bafllar›nda ba¤ sorunu için bar›flç›l bir çözüm bulmalar›n› teflvik et- Ruslar›n Kafkasya’y› istila etti¤i zamanlara kadar gider. me amac›yla, 1992’de kuruldu. Aral›k 1994’de Budapefl- Bu tarihten itibaren Ermeniler planl› bir flekilde Revan te’de yap›lan toplant›da, Minsk süreci için eflbaflkanl›k (Erivan) ve Karaba¤’a yerlefltirilmeye baflland›. Rusya, kurumlar›n›n oluflturulmas›na ve bu eflbaflkanlar›n ABD, böylece Kafkasya’da tampon bir devlet oluflturmak isti- Fransa ve Rusya Federasyonu olmas›na karar verildi. Efl- yordu. Asl›nda Karaba¤’da Ermeni nüfusu çok azd›. baflkanlar sorunun taraflar› olan Azerbaycan ve Erme- 1918-22 y›llar› aras›nda bölgede Ermenilerle Azerbay- nistan baflta olmak üzere, tüm ilgili ülkelerle ve kurum- canl›lar aras›nda fliddetli mücadeleler oldu. 1920’de larla görüflmeler yapmak ve bu görüflmelerin sonuçlar›- Azerbaycan ve Ermenistan SSCB’ne dâhil edilince Kara- n› Minsk Grubu’na bildirmekle yükümlüdür. Geleneksel ba¤ Azerbaycan’a ba¤l› bir özerk bölge haline getirildi. olarak Ermenilere destek veren devletlerden oluflan efl- Sovyet döneminin sonlar›nda Karaba¤ meselesi yeni- baflkanlar›n bir çözüm ç›kmas›n› engelledikleri ve soru- den su yüzüne ç›kt›. Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›ndan nu dondurmaya çal›flt›klar› izlenimi do¤maktad›r. sonra bölgede yaflanan çat›flmalar ve savafl (1988-1992) sonucunda Azerbaycan’›n beflte biri Ermeniler taraf›n- S›ra Sizde 4 dan iflgal edildi. Bir milyona yak›n Azerbaycanl› kaçk›n Nahç›van, Azerbaycan’a ba¤l›d›r, ancak onunla fiziki s›- ve köçkün durumuna düfltü. n›r› olmayan özerk bir cumhuriyettir. Türkiye ile de 18 kilometrelik k›sa bir s›n›r› olan Nahç›van, da¤l›k bir yer- dir; 1921 Moskova ve Kars antlaflmalar› uyar›nca özerk statüsü devam etmek kayd›yla Azerbaycan’a b›rak›lm›fl- t›r. Nahç›van içifllerinde özerk, savunma ve d›fl politika- s›nda ise Azerbaycan’a ba¤l›d›r. Kendi yasama, yürüt- me ve yarg› gücüne sahiptir. Toplam nüfusu 414 bin ki- fli olup Nahç›van flehrinin nüfusu 70.389’dur. 4. Ünite - Azerbaycan Cumhuriyeti 103

Yararlan›lan Kaynaklar Akar, M.; Deniz, S.; Bilecik, F. (1994). Türk Dünyas› Kalafat, Yaflar (2004). “Türkiye Türk Cumhuriyetleri Kül- Ça¤dafl Edebiyat›, ‹stanbul. tür ‹liflkisi”, 21 Yüzy›lda Türk D›fl Politikas›, haz. ‹. Aleskerli, Alesker (2005). “Azerbaycan Cumhuriyeti”, Bal. Ankara. http://www.anayasa.gen.tr/azerbaycancumhuriye- Memmedzade, Mirzebala (2005). “1937’de Baküde Dü- ti.htm zenlenen ‘Orfografiya ve Terminologiya’ Konfran- Budak, Leyla (2011). “Ba¤›ms›zl›¤›n›n Yirminci Y›l›nda s›”, YOM Türk Dünyas› Medeniyet Dergisi, say› 1. Azerbaycan Medyas›n›n Genel Durumu”, Türkbi- Seferov, Rehman; Akkufl Akif (2005). “Azerbaycan Nü- lim, say› 6. fusunun E¤itim Aç›s›ndan Analizi”, Selçuk Üniversi- Buniyatov, Ziya Musa; Özcan, Nuri (1991). “Azerbay- tesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, say› 13. can”, D‹A, ‹stanbul. Shaffer, Brenda (2008). S›n›rlar ve Kardefller: ‹ran ve Cafero¤lu, Ahmed (1976a). “Azerbaycan Edebiyat›”, Azerbaycanl› Kimli¤i, çev. A. Kara - V. Kerimov, ‹s- Türk Dünyas› El Kitab›, Ankara. tanbul. ______(1976b). “Kuzey Azerbaycan”, Türk Dünyas› El Süleymanl›, Ebülfez (2006). Milletleflme Sürecinde Azer- Kitab›, Ankara. baycan Türkleri, ‹stanbul. Cafero¤lu, Ahmed; Yücel, Talip (1976). “Güney Azer- Swietochowski, Tadeusz (1988). Müslüman Cemaatten baycan ve ‹ran’da Türkler”, Türk Dünyas› El Kitab›, Ulusal Kimli¤e Rus Azerbaycan› 1905-1920, ‹stan- Ankara. bul. Elifova, ‹lhame (2003). “Ba¤›ms›zl›ktan Sonra Azerbay- ______(1995) Russia and Azerbaijan: A Borderland in can’da Bas›n ve ‹ktidar ‹liflkileri”, Ankara: Gazi Üni- Transition, New York. versitesi Yüksek Lisans tezi Tahirzad´, ´. (2008). “Qat›r M´mm´d: xalq q´hr´man› Erol, M. Seyfettin; fiahin, M. (2013). “Ba¤›ms›zl›klar›n›n yoxsa erm´ni al´ti?”, 525-ci q´zet, 13 Dekabr. 20. Y›l›nda Orta Asya ve Kafkasya’daki Türk Cum- Zengin, Eyüp (2010). Piyasa Ekonomisine Geçifl Süre- huriyetlerinin Entegrasyon Süreci (1991-2011)” , Ka- cinde Azerbaycan, ‹stanbul. radeniz Araflt›rmalar› Dergisi, say› 37. ´liyarl›, S. (1996). Az´rbaycan Tarixi uzaq keçmifld´n 1870-ci ill´r´ q´d´r. Bak›. Gedikli, Yusuf (1990), fiehriyar ve Bütün Türkçe fiiirle- ri, ‹stanbul. Gökçe, Mustafa (2007). “Sovyet Öncesinden Günümü- ze Hazar ve Çevresinin Durumu”, Ankara Üniversi- tesi, yay›mlanmam›fl doktora tezi, Ankara. Hac›yev, Vusal (2004). “1990 Y›l›ndan Günümüze Ka- dar Türkiye Türkçesinden Azerbaycan Türkçesine Geçen Kelimeler”, Qafqaz Üniversitesi Filoloji Fa- kültesi bitirme tezi, Bakü. Hasano¤lu, Mürteza (2007). “Ba¤›ms›zl›k Sonras› Azer- baycan Cumhuriyeti’nde Devlet Yap›lanmas›, Kamu Yönetimi ve Türkiye Karfl›laflt›rmas›”, Kar›nca Der- gisi, LXXII/ 852. ______(2008). “Azerbaycan Cumhuriyeti’nde Devletin Yeniden Yap›land›r›lmas› ve Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi Çabalar›”, Say›fltay Dergisi, say› 69. H´s´nli, C´mil (1991). A¤ l´k´l´rin qara kölg´si, Bak›. ______(1998). Güney Az´rbaycan: Tehran, Bak›, Mosk- va aras›nda (1939-1945), Bak›. Kafkasyal›, Ali (2010). ‹ran Türkleri, ‹stanbul. ÇA⁄DAfi TÜRK DÜNYASI 5 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Kazakistan’›n ba¤›ms›zl›k sürecinde gerçekleflen olaylar› tarihsel aç›dan de- N ¤erlendirebilecek, Kazakistan Cumhuriyeti’nin devlet kurumlar› ve etnik yap›s› ile ilgili temel N kavramlar› aç›klayabilecek, Ba¤›ms›zl›k sonras› yaflanan iktisadi geliflmeleri tan›mlayabilecek, N Kazakistan’›n d›fl politikas›n›n temel unsurlar› ve di¤er ülkelerle iliflkilerini N aç›klayabilecek, Kazakistan’da ba¤›ms›zl›ktan sonra kültürel konularda, özellikle dil, tarih N yaz›c›l›¤›, e¤itim ve edebiyat alanlar›ndaki son geliflmeleri de¤erlendirebi- leceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• Kazakistan Cumhuriyeti • Hazar Denizi • Sovyetler Birli¤i • Kazakistan Petrolleri • Rusya Federasyonu • Uluslararas› ‹liflkiler • Orta Asya • Kazak Tarihi • Türkiye • Kazak Edebiyat› • Ruslaflt›rma

‹çindekiler

• BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ • ‹Ç POL‹T‹KA Ça¤dafl Türk Dünyas› Kazakistan • ‹KT‹SAD‹ GEL‹fiMELER Cumhuriyeti • DIfi ‹L‹fiK‹LER • KÜLTÜREL GEL‹fiMELER Kazakistan Cumhuriyeti

BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ Kazakistan, Orta Asya’n›n ortas›nda yer alan bir Türk cumhuriyetidir. Bat›da Hazar Denizinden do¤uda Çin ve Mo¤olistan’a uzanan ülkenin kuzeyinde Rusya, güne- yinde ise K›rg›zistan, Özbekistan ve Türkmenistan yer almaktad›r. Kazakistan ob- l›s ad› verilen 14 idari bölgeye ayr›lm›flt›r. Bu oblastlar rayon ad› verilen 175 ilçe- ye bölünmektedir. Tüm bu idari birimler mali aç›dan 5 ekonomik bölge çerçeve- sinde yönetilmektedir.

Harita 5.1 Kazakistan Cumhuriyeti ve 14 obl›s› (bölgesi). 106 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kazakistan Cumhuriyeti, Orta Asya Türk cumhuriyetleri aras›nda yüzölçümü aç›s›ndan en büyük ülkedir. Kazakistan 2.7 milyon kilometrekare ile dünya s›rala- mas›nda en büyük dokuzuncu ülke konumundad›r. Bir di¤er deyiflle Türkiye’nin yaklafl›k 4 kat› büyüklü¤ündedir. Eski Sovyet cumhuriyetleri aras›nda ise Rusya Fe- derasyonu’ndan sonra ikinci büyük yüzölçüme sahiptir. Bu genifl co¤rafyaya oran- la çok az say›labilecek bir nüfusu vard›r. Kazakistan’da 2013 y›l› verilerine göre yaklafl›k 17 milyon kifli yaflamaktad›r. Kazakistan, kilometrekare bafl›na 6 kifli ile dünyadaki en düflük nüfus yo¤unlu¤una sahip ülkeler aras›ndad›r. Kazakistan hal- k›n›n % 63’ünü Kazaklar, % 25’ini ise Ruslar oluflturmaktad›r. Kazakistan’da yüzden fazla etnik grup yaflamaktad›r. Bunlar aras›nda Ukrainler, Almanlar, Koreliler, Öz- bekler, Tatarlar ve Uygurlar say›labilir. Genifl topraklara sahip bir ülke olmas›n›n yan› s›ra Kazakistan çok zengin ye- ralt› kaynaklar›na sahiptir. Kazaklar, ülkelerinde periyodik cetvelde yer alan tüm elementlerin mevcut oldu¤unu her f›rsatta gururla dile getirirler. Kazakistan’› dün- ya gündemine getiren önde gelen konulardan biri Kazakistan petrolleridir. Ba¤›m- s›zl›k öncesinde Sovyetler Birli¤i’nin yönetiminde olan Kazakistan petrol ve do¤al- gaz yataklar›n›n dünya enerji piyasas›na arz edilmesi dünya sanayisi ve ekonomi- si için önemli bir olayd›r. Kazakistan petrol rezervleri aç›s›ndan dünya 13.’sü, do- ¤algaz kaynaklar› aç›s›ndan da dünya 12.’sidir. Bunlar›n yan›nda uranyum, kurflun, krom, bak›r ve di¤er madenler bak›m›ndan dünya üretiminde üst s›ralarda yer al- maktad›r. Kazaklar ayr› bir etnik yap›, yani halk olarak birçok K›pçak boyunun birleflme- si sonucu yaklafl›k 1460 y›l›nda ortaya ç›kt›. Söz konusu tarihlerde Orta Asya’da egemen olan Özbek Han› Ebulhay›r ile anlaflmazl›klar yaflayan Janibek ve Kerey ad›ndaki iki bey, yönetimleri alt›ndaki boylarla birlikte bugünkü Çu ve Talas ›rma- ¤› civar›na göç ederek yerleflti. Burada siyasi bir birlik kurdular ve pek çok Türk boyunun kat›lmas›yla Kazak Hanl›¤› ortaya ç›kt›. Kazak Hanl›¤›, Ruslar›n Orta As- ya bölgesini iflgale bafllad›¤› 1730’lara kadar yaklafl›k 270 y›l Orta Asya bozk›rlar›- n› hâkimiyeti alt›nda tuttu. Bu süre boyunca Kazak Hanl›¤› yönetimi alt›nda yafla- yan Türk boylar› kendilerine özgü bir dil ve kültür gelifltirerek Kazak kimli¤inin or- taya ç›kmas›n› sa¤lad›. Hayvanc›l›¤a dayal› göçebe bir ekonomiye sahip olan Kazaklar bölgedeki di¤er halklardan, örne¤in Tatarlar, Baflkurtlar, Türkmenler, Özbekler ve hatta K›rg›zlar- dan ayr› yönleri olan özgün bir medeniyet ve kimlik gelifltirdiler. Baz›lar› Orhun yaz›tlar›nda bile zikredilen Kangl›, K›pçak, Ar¤›n, Nayman, Dulat, Jetiruv gibi yir- miden fazla boy, jüz (yüz) ad› verilen üç ayr› bölüm halinde birleflerek Kazak hal- k›n› oluflturmufllard›r. Yani Kazaklar, tarihleri XV. yüzy›ldan çok daha öncelere uzanan bu boylar›n kurdu¤u siyasi birlik sonucunda ortaya ç›kt›. Bu nedenle pek çok tarihçi Kazak tarihini söz konusu Türk boylar›n›n geçmifllerinde aramak gerek- ti¤i görüflündedir. Kazak boylar› hem siyasi hem de co¤rafi etkenlerin yönlendir- mesiyle Ulu Jüz, Orta Jüz ve Kifli (küçük) Jüz olarak adland›r›lan üç bölüme ayr›l- d› ve bugünkü Kazakistan’›n üç de¤iflik bölgesinde yaflamaya bafllad›. Ruslar böl- geye geldiklerinde tüm boylar› bünyesinde toplayan büyük Kazak Hanl›¤› yerine üç Kazak jüzünün hâkimiyetinde üç ayr› hanl›k mevcuttu. Do¤uda yeni sömürge aray›fl› içindeki Rusya 1731 y›l›ndan bafllayarak Kazakla- r› hâkimiyeti alt›na ald›. Rusya askerî müdahaleler, iflgal hareketleri, diplomatik gi- riflimler ve ç›kar›lan kanunlar arac›l›¤›yla Kazak hanl›klar›n› ortadan kald›rd›. Rus- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU S ORU

5. Ünite - D‹KKATKazakistan Cumhuriyeti D ‹KKAT107 ya ‹mparatorlu¤u’nun 1917 devrimleriyle y›k›lmas›ndan sonraSIRA tüm S‹ZDE Orta Asya’da SIRA S‹ZDE Sovyetler Birli¤i hâkimiyeti bafllad›. Kazaklar, di¤er Türk halklar›yla birlikte Sovyet yönetimine karfl› direndi. Kazak ayd›nlar›n›n liderli¤inde 1918’de Kazak Alafl Özerk- li¤i ilan edildi. Ancak modern anlamda bir Kazakistan oluflturmaAMAÇLARIMIZ yolundaki bu ha- AMAÇLARIMIZ reket baflar›l› olamad› ve Sovyet yönetimi hâkim oldu. Kazakistan bir cumhuriyetNN olarak ilk defa 1920 y›l›nda K›rg›z (Kazak) Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ad›yla tarih sahnesine ç›km›flt›r. Bugünkü Kazakistan’›n s›n›rlar›K‹TAP Sovyetler Birli¤i K‹TAP döneminde belirlendi ve ba¤›ms›zl›ktan sonra da ayn› s›n›rlar muhafaza edildi. Ka- zak Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti 1936 y›l›nda birlik cumhuriyeti statüsü kazand›. Yani Sovyetler Birli¤i’ni oluflturan temel cumhuriyetler aras›ndaTELEV‹ZYON yer ald›. Kazakis- TELEV‹ZYON tan, Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›yla birlikte 1991 y›l›nda ba¤›ms›z oldu.

Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaflkanl›¤› resmi sayfas›nda Kazakistan‹NTERNET ile ilgili ayr›nt›l› ‹NTERNET bilgiye ulaflmak mümkündür. www.akorda.kz

Kazakistan, 1991 y›l›nda birdenbire ba¤›ms›z olmad›. Kökenleri 1986 y›l›na da- yanan bir tak›m siyasi ve toplumsal olaylar ba¤›ms›zl›k sürecini haz›rlad›. Dünya ekonomisinde 1970’lerde yaflanan durgunluk ve yüksek enflasyon Sovyetler Bir- li¤i’ni de etkiledi. Dünyan›n ikinci büyük ekonomisi ve süper gücü olan Sovyet- ler Birli¤i h›zla büyük bir durgunluk içine girdi. Bu durumun temel nedenleri ge- nel dünya konjonktürünün yan› s›ra Brejnev dönemindeki yolsuzluklar›n besledi- ¤i siyasi ve ekonomik çöküfltü. Sovyetler Birli¤i’nin yaflad›¤› ekonomik s›k›nt›lar siyasi krizlere dönüfltü. Bu ekonomik ve siyasi ortamda Sovyetler Birli¤i liderli¤i- ne 1985 y›l›nda M. Gorbaçov geldi. Genç ve idealist bir siyasetçi olan Gorbaçov ekonomide yeniden yap›lanma (perestroyka) ve siyasette aç›kl›k (glastnost) poli- tikalar› yoluyla büyük bir reform hareketine giriflti. Gorbaçov, ülkesinde yaflanan sorunun temelde ekonomik oldu¤unu, ekonomi düzelirse Sovyetler Birli¤i’nin es- ki güçlü günlerine dönebilece¤ini düflünüyordu. Ancak bu konuda büyük yan›lg› içerisindeydi. Dinmuhammed Konayev (1912-1993) söz konusu dönemde 22 y›l aral›ks›z ola- rak Kazakistan Komünist Partisi Birinci Sekreterli¤i görevini yürüttü. Bir di¤er de- yiflle 1962-1986 y›llar› aras›nda Kazak SSC’ni Dinmuhammed Konayev yönetiyor- du. Gorbaçov, tamamen ekonomik planlarla hareket ederek Brejnev döneminin simgesi konumundaki Konayev’i görevden ald›. Onun yerine Aral›k 1986’da Gen- nadiy Kolbin ad›nda daha önce Kazakistan’da hiç yaflamam›fl, Kazaklar› ve Kaza- kistan’› tan›mayan bir Rus’u getirdi. Bu durum halk aras›nda büyük bir infiale ne- den oldu. Kazaklar, “Kazakistan Kazaklar›nd›r” slogan›n› tekrar ederek bir Rus de- ¤il, bir Kazak taraf›ndan yönetilmek istediklerini aç›kça dile getirdi. Ço¤unlu¤unu ö¤rencilerin oluflturdu¤u binlerce kifli Almat›’da sokaklara ç›karak gösteriler dü- zenledi. Sovyet güvenlik güçleri fliddetle karfl›l›k verdi. ‹ki gün süren sokak olay- lar›nda yüzlerce kifli hayat›n› kaybetti, binlerce kifli yaraland› ve yine binlerce kifli tutuklanarak hapse at›ld›. Kazak tarihinde “Jeltoksan (Aral›k) Olaylar›” ad›yla bili- nen bu olaylar geliflen Kazak milliyetçili¤ini canland›rd›. 108 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Resim 5.1

1986’da Almat›’daki “Jeltoksan (Aral›k) Olaylar›” s›ras›nda gösterilere kat›lan Kazak gençleri. Kaynak: voxpopuli.kz

II. Dünya Savafl› sonras›nda Gerçekten de Konayev, Kazak SSC ekonomisini iyi yönetemedi¤i için görevden Sovyetler Birli¤i’nin artan al›nm›flt›. Her ne kadar Kazakistan SSCB içinde, Rusya ve Ukrayna’n›n ard›ndan tah›l ihtiyac›n› karfl›lamak amac›yla Kazakistan üçüncü büyük ekonomiye sahip olsa da sanayi üretiminde büyük düflüfl yaflan›yor- bozk›rlar› tar›ma aç›ld›. du. Kazakistan’da 1987 y›l›nda iflgücü verimlili¤i % 12 düflüfl göstermifl, kifli bafl›na Yüzbinlerce hektarl›k bu dev proje “ifllenmemifl, bakir, düflen gelir ise % 24 oran›nda azalm›flt›. Yine ayn› y›l, Sovyet çelik sanayisinin kullan›lmayan” anlam›na önemli bir merkezi olan Kazakistan y›ll›k çelik üretiminde yaklafl›k 1 milyon ton- gelen tselina sözcü¤üyle tan›mland› ve “Bakir luk bir düflüfl yafl›yordu. Brejnev döneminde “Bakir Topraklar” projesi çerçevesin- Topraklar Projesi” ad› de Sovyetler Birli¤i’nin tah›l ambar›na dönüfltürülen Kazakistan’da tar›m üretimin- verildi. Bu projenin merkezi olarak Akmola flehri de de büyük düflüfl yaflan›yordu. seçilmiflti. Akmola’n›n ad› Tüm bu olumsuzluklar› düzeltmek için görevlendirilen Kolbin de baflar›s›z ol- 1961’de Tselinograd olarak du. Ekonomik s›k›nt›lar›n besledi¤i toplumsal huzursuzluk Jeltoksan olaylar›yla de¤ifltirildi. Ba¤›ms›zl›ktan sonra ise 1997’de bu flehir art›k milliyetçi bir harekete dönüfltü. Kazaklar tüm Sovyet dönemi boyunca yasak- ba¤›ms›z Kazakistan’›n yeni lanan pek çok milli gelenek, adet ve sembolün art›k serbest b›rak›lmas›n› istiyor- baflkenti oldu ve ad› bu sefer Astana olarak du. Bunlar›n bafl›nda Kazak dili gelmekteydi. Gorbaçov’un tüm SSCB genelinde de¤ifltirildi. uygulamaya koydu¤u glastnost politikas›yla uyumlu olarak Kolbin Kazakçay› res- mi dil statüsüne yükseltmeyi vaadetti. Fakat Kolbin çeflitli kültürel politikalarla Kazakistan gündemini oyalarken geri planda Konayev döneminden kalma Kazak yöneticileri görevden al›yordu. Kolbin’in, siyasi ve ekonomik alanlarda uygula- maya koydu¤u politikalar Kazakistan’› daha iyiye götürmeye yetmedi. Kazakistan hayvanc›l›¤› o kadar kötü durumdayd› ki Kolbin, 1989 y›l›nda Moskova’daki mer- kezî yönetime gerçeklefltirmeyi vaadetti¤i et üretim kotas›n› doldurabilmek için Kazakistan üzerinden göç eden yabani kazlar›n avlanarak mezbahalara gönderil- mesini sa¤lad›. Kazakistan sanayisinde bir miktar iyileflme görülüyordu. Ancak bu konudaki baflar›lar›n 1984’ten beri Bakanlar Kurulu Baflkanl›¤› görevini yürütmek- te olan Nursultan Nazarbayev’in gayretlerinin bir sonucu oldu¤u herkes taraf›n- dan biliniyordu. Kazakistan’da toplumsal hareketlilik artarak devam etti. Önemli bir petrol ve do¤algaz üretim merkezi konumundaki Janaözen flehrinde Haziran 1989’da bir hafta süren grev ve olaylarda en az dört kifli hayat›n› kaybetti. Baflar›- 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 109 s›z yönetimi nedeniyle Kolbin görevden al›nd› ve yerine 1989 y›l›nda Nursultan Nursultan Nazarbayev: 1940’ta Almat›’n›n Nazarbayev getirildi. fiamal¤an köyünde do¤du. Nazarbayev, Gorbaçov’un politikalar›n› destekliyordu. Onun bu gayreti Gor- Metalurji mühendisi olarak kariyerine bafllayan baçov’un gözünden kaçmad› ve Nazarbayev zamanla SSCB düzeyinde bir siyasi Nazarbayev 1979 y›l›nda etkinli¤e ulaflt›. Art›k genel Sovyetler Birli¤i meselelerinde söz sahibi aktif bir si- Kazakistan Komünist Partisi yasetçi kimli¤i kazanm›flt›. Nazarbayev, Kazakistan’da yükselen milliyetçi taleple- çal›flmalar›na aktif bir biçimde kat›larak siyasete re olumlu bir yaklafl›m sergileyerek ülkedeki tansiyonu düflürmeye çal›flt›. Nazar- girdi. Dinmuhammed bayev, Kazakistan’›n ancak daha Kazak bir politikayla yönetilebilece¤ini, bunu Konayev’e yak›nl›¤›yla tan›nan Nazarbayev’in, yaparken de nüfusun neredeyse yar›s›n› oluflturan Rus ve di¤er Slav halklar›n d›fl- Konayev’ten sonra Kazak lanmamas› gerekti¤ini gayet net bir biçimde kavram›flt›. Kolbin’in hatalar›ndan SSC lideri olaca¤› düflünülüyordu. Ancak dersler ç›kartm›flt›. Bunu uygulamaya koydu¤u politikalardan anlamak mümkün- Gorbaçov, Nazarbayev yerine dür. Sovyetler Birli¤i genelinde yaflanan glastnost politikalar›yla uyumlu bir bi- Kolbin’i söz konusu göreve getirdi. Nazarbayev, buna çimde Kazakçan›n resmi dil statüsüne yükseltilmesi için giriflimlerde bulundu. ra¤men siyaseti b›rakmad› Stalin döneminde uygulanan kollektiflefltirme politikalar›n›n Kazak halk›na verdi- ve özellikle Rus idareciler ve ¤i can ve mal kay›plar›n›n incelenmesi ve di¤er Sovyet politikalar›n›n olumsuz Kazaklar aras›nda bir arac› rolü üstlendi. yanlar›n›n bilimsel çal›flmalarla ortaya konulmas›n› destekledi. Ayr›ca dinî hayat›n yeniden canland›r›lmas› konusunda baz› düzenlemeler yapt›. Resmen yetkisi ol- mad›¤› halde sadece Kazakistan’a özel bir diyanet iflleri baflkanl›¤› kurdu. Daha önceleri tüm Sovyetler Birli¤i Müslümanlar›n›n dinî iflleri Özbekistan’›n baflkenti Taflkent’teki müftülü¤e ba¤l› olarak yürütülüyordu. Nazarbayev böylelikle Sovyet döneminde yasaklanan milli ve dinî konular›n serbestçe yeniden gündeme geti- rilmesini sa¤lad›. Nazarbayev’in önemli icraatlar›ndan bir di¤eri 1990 y›l›ndaki Kazakistan parla- mentosu seçimleridir. Kazak SSC’nin kuruldu¤u 1925 y›l›ndan beri ilk defa birden fazla aday›n kat›l›m›yla gerçekleflen bir seçim yap›ld›. Siyasi aç›dan bir devrim ni- teli¤indeki bu seçimler sonucunda Kazak SSC parlamentosunda % 54.2 ile Kazak vekiller ço¤unlu¤u elde etti. Bu siyasi ortam dahilinde Kazakistan öncelikle egemenli¤ini ilan etti. Egemen- lik, tam ba¤›ms›zl›¤›n ilk ad›m›yd›. Sovyetler Birli¤i büyük bir ekonomik ve siyasi krizin içindeydi ve da¤›lma sürecine girmiflti. Pek çok Sovyet cumhuriyeti, özellik- le Balt›k devletleri birbiri ard›na egemenlik, hatta ba¤›ms›zl›k ilan ediyordu. Özel- likle Kas›m 1989’da Berlin Duvar›’n›n y›k›lmas›yla bafllayan süreç sonunda Çekos- lovakya, Bulgaristan ve Romanya’da komünist yönetimler devrildi. Do¤u Alman- ya’da Mart 1990’da Komünist Parti seçimleri kaybetti ve Ekim 1990’da Bat› Alman- ya ile birleflme karar› al›nd›. Komünist Do¤u Avrupa ülkelerindekiSIRA S‹ZDE ve Sovyetler SIRA S‹ZDE Birli¤i’ndeki tüm bu siyasi geliflmeler sonunda Gorbaçov birli¤i da¤›tma karar› al- d›. ‹lk ad›m olarak da SSCB’nin merkezî konumundaki RusyaDÜfiÜNEL‹M Federasyonu’nun DÜfiÜNEL‹M baflkan› Boris Yeltsin Rusya’n›n egemenli¤ini ilan etti. Bu fiili olarak SSCB’nin so- nunun bafllang›c› anlam›na geliyordu. Rusya Federasyonu’ndan sonra Kazakistan SORU da kendi egemenli¤ini ilan etme durumunda kald›. SORU

Egemenlik terimi ço¤u kez ba¤›ms›zl›k ile kar›flt›r›lmaktad›r. Bir ülkeD‹KKAT ba¤›ms›z olmad›- D‹KKAT ¤› halde egemenlik ilan edebilir. Egemenlik bir devletin kendi s›n›rlar› dahilindeki do¤al ve insan kaynaklar›n› kullanabilme ve söz konusu s›n›rlar dahilindeSIRA siyasi S‹ZDE kararlar alabil- SIRA S‹ZDE mesi anlam›na gelmektedir. Bu haklar daha üst bir siyasi yap›ya ba¤l› olarak yap›labilir. Örne¤in Tataristan 1990’da egemenli¤ini ilan etmifl bir cumhuriyettir. AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ Kazakistan siyasi sistemi bu yeni duruma ayak uydurmaya çal›flt›. Moskova’yaNN s›k› s›k›ya ba¤l› olarak yönetilen eski sistemde Kazak SSC Komünist Partisi 1. Sek- K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 110 Ça¤dafl Türk Dünyas›

reteri fiili olarak ülkenin en üst düzey yöneticisiydi. Egemenlik ilan› ile Moskova ile olan ba¤lar koptu. Di¤er Sovyet cumhuriyetlerinde oldu¤u gibi parlamento Na- zarbayev’i Meclis Baflkanl›¤› görevine getirdi. Daha sonra ise Kazakistan cumhur- baflkan› ilan etti. Nazarbayev söz konusu siyasi karmafla döneminde temkinli bir siyaset izleme- ye çal›flt›. Aç›kças› Sovyetler Birli¤i’nin öyle birden bire da¤›lmas› taraftar› de¤ildi. Sovyet döneminde birbirleriyle ekonomik olarak s›k› s›k›ya ba¤lanm›fl olan cum- huriyetlerin kendi bafllar›na kalmas› büyük s›k›nt›lara yol açabilirdi. Herbir cumhu- riyet bir di¤erine ba¤›ml› hale getirilmiflti. Örne¤in Kazakistan’da ç›kan petrol Rus- ya ve Ukrayna’da ifllenerek akaryak›t olarak Kazakistan’a geri sat›l›yordu. Ayn› bi- çimde en büyük pamuk üreticisi olan Özbekistan tekstil sanayisinde yeterli de¤il- di. Bu durumun fark›nda olan Nazarbayev, Kazakistan’›n kendine yeter hale gel- mesi için politikalar yürütmeye bafllad›. Özellikle ülkenin sahip oldu¤u maden ve petrol kaynaklar›n›n kullan›m› tamamen Moskova’n›n elindeydi. Gorbaçov, dünya- n›n en büyük petrol yataklar› aras›nda say›lan Kazakistan’daki Tengiz petrollerinin ç›kar›lmas› ve sat›fl› konular›nda Amerikan Chevron firmas›yla görüflmeler yürütü- yordu. Söz konusu görüflmeler Nazarbayev’e dan›fl›lmadan Moskova’da yap›l›yor- du. Nazarbayev, egemenlik ilan› ile birlikte tüm do¤al kaynaklar üzerinde tam kul- lan›m yetkisi için mücadele verdi ve 1991 y›l›nda Moskova art›k pes ederek Kaza- kistan’a bu haklar› verdi. Rusya’da baz› Sovyet ordusu subaylar› ve Komünist Parti yetkilileri A¤ustos 1991’de Gorbaçov’u devirmek için bir darbe giriflimi gerçeklefltirdi. Ancak Boris Yeltsin’in yo¤un çabalar›yla darbe giriflimi baflar›s›z oldu. Kazakistan, Rusya’dan sonra darbe giriflimini k›nayan ikinci ülke oldu. Ancak Sovyetler Birli¤i’nin da¤›l- ma süreci geri dönülmez bir aflamaya gelmiflti. Rusya, Ukrayna ve Belarus devlet baflkanlar› Aral›k 1991’de Belarus’daki Belaveja’da gizlice topland›. Tarihe Belave- ja Sözleflmesi olarak geçen ve 8 Aral›k 1991’de imzalanan bu anlaflmaya göre Sov- yetler Birli¤i fiili olarak da¤›ld› ve onun yerine çok daha serbest bir yap›ya sahip olan Ba¤›ms›z Devletler Toplulu¤u’nun (BDT) kurulmas› öngörüldü. Gorbaçov, SIRA S‹ZDE kendisini d›fllayanSIRA S‹ZDE bu giriflimi yasal olmayan bir hareket olarak niteledi. Ancak ar- t›k Sovyetler Birli¤i uluslararas› hukukun bir parças› de¤ildi ve jeopolitik bir ger- çeklik olma vasf›n› yitirmiflti. K›sacas› SSCB sadece k⤛t üstünde varl›¤›n› sürdü- DÜfiÜNEL‹M rüyordu. ÇokDÜfiÜNEL‹M geçmeden 26 Aral›k 1991’de SSCB Yüksek Sovyeti, ald›¤› kararla res- men Sovyetler Birli¤i’ni sona erdirdi. SORU Nazarbayev,SORU 1 Aral›k 1991’de yap›lan baflkanl›k seçimlerini kazanarak konumu- nu güçlendirdi. Bir kaç gün sonra 16 Aral›k 1991’de Kazakistan ba¤›ms›zl›¤›n› ilan

D‹KKAT etti. Ba¤›ms›zD‹KKAT bir devlet olarak dünya siyasetinde yerini almak için h›zla diploma- tik giriflimler bafllat›ld›. Nazarbayev, Sovyet dönemindeki diplomatik tecrübesini kullanarak plan aflamas›ndaki BDT’nin geniflletilmesi için çal›flmalar yapt›. 11 eski SIRA S‹ZDE Sovyet cumhuriyetiSIRA S‹ZDE temsilcisi 21 Aral›k 1991’de Almat›’da topland› ve BDT’nin res- men kuruldu¤unu ilan etti. Kazakistan, k›sa bir zaman içinde Birleflmifl Milletler, AMAÇLARIMIZ Avrupa GüvenlikAMAÇLARIMIZ ve ‹flbirli¤i Teflkilat›, UNESCO, Dünya Ticaret Örgütü gibi tüm NNuluslararas› teflkilatlara üye olarak modern bir dünya devleti haline geldi.

K‹TAP Jonathan Aitken,K‹TAP Nazarbayev and the Making of Kazakhstan: From Communism to Capitalism (London, 2009). Emekli ‹ngiltere parlamento üyesi ve eski bakanlardan Ait- ken, Nazarbayev ile yüz yüze yapt›¤› görüflmeler sonucunda bu biyografiyi haz›rlam›fl. Biz TELEV‹ZYON de özellikleTELEV‹ZYON Gorbaçov dönemi ile ilgili olaylarda bu eserden yararland›k.

‹NTERNET ‹NTERNET 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 111

Aral›k 1986 olaylar›n›n Kazakistan’›n ba¤›ms›zl›k sürecindeki yeri nedir?SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 1 ‹Ç POL‹T‹KA DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Devlet Yönetim Sistemi Kazakistan federal olmayan, üniter devlet yap›s›na sahip bir cumhuriyettir.SORU Devle- Kazakistan yar› SORUbaflkanl›k sistemiyle yönetilmektedir. tin yönetimi ve görevleri anayasa ve yasalarla düzenlenmifltir. Kazakistan’›n ilk Devletin ve yürütmenin bafl› anayasas› 1993’te yürürlü¤e girdi. Daha sonra bu anayasada de¤ifliklikler yap›larak genel seçimlerle iflbafl›na D‹KKAT gelen cumhurbaflkan›d›r.D ‹KKAT halkoyuna sunuldu. Günümüzde yürürlükte olan anayasa 30 A¤ustos 1995 tarihin- Kazakistan cumhurbaflkan› de kabul edildi. Bu anayasada Kazakistan cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal befl y›l süre ile ard arda en bir devlet olarak tan›mlanmaktad›r. Anayasaya göre devletin temelSIRA S‹ZDEgörevleri halk›n fazla iki dönemSIRA görev S‹ZDE yapar. Ülkenin resmî dili olan huzurunu, siyasi istikrar›, ekonomik geliflmeyi ve halk›n refah›n› sa¤lamakt›r. Bu- Kazakçay› bilen, 35 yafl›n› nu da demokratik yollarla, seçimle oluflturulan parlamento ve yine seçimle iflbafl›- doldurmufl, 60 yafl›n› AMAÇLARIMIZ aflmam›fl herAMAÇLARIMIZ Kazakistan na gelen cumhurbaflkan› arac›l›¤›yla yapar. Kazakistan anayasas› yasama, yürütme vatandafl› cumhurbaflkanl›¤› ve yarg› organlar›n›n ayr›l›¤› ve ba¤›ms›zl›¤› prensibini kabul etmektedir. DahaNN ön- için aday olabilir. ceki anayasada Yüksek Cumhuriyet Konseyi ad› verilen tek birK‹TAP parlamento yer al›- K‹TAP yordu. Yeni anayasada bu meclisin yerine Milli Meclis ve Senato ad› verilen ikili bir yap› oluflturuldu. Bir di¤er önemli de¤ifliklik halka özel mülkiyet hakk›n›n ta- n›nmas› oldu. Ayr›ca cumhurbaflkan›n›n yetkileri artt›r›ld› ve yeniTELEV‹ZYON bir kurum olarak TELEV‹ZYON Anayasa Konseyi oluflturuldu. Bunlar›n yan›nda toplumsal istikrar› devam ettirebil- mek amac›yla etnik gruplar›n hak ve özgürlükleri anayasal güvence alt›na al›nd›. Kazakistan siyasi sistemi yasal ve fiili olarak genifl yetkileri olan cumhurbaflka- n› merkezinde flekillenmifltir. Cumhurbaflkan› çok genifl yetkilerle‹NTERNET donat›lm›flt›r. ‹NTERNET Bunlar aras›nda hükûmet, baflbakan ve di¤er üst düzey devlet görevlilerini atamak, parlamento seçim tarihlerini belirlemek, kanun hükmünde kararnameler haz›rla- mak, s›k›yönetim ilan› ile anayasay› ask›ya almak, parlamentonun ve di¤er devlet kurumlar›n›n kararlar›n› veto etmek, kanun teklifinde bulunmak, anayasada de¤i- fliklik önermek, önerdi¤i hükûmetin parlamentoda güvenoyu alamamas› duru- munda parlamentoyu da¤›tmak, Anayasa Konseyi’nin yedi üyesinden üçünü, Yük- sek Yarg› Konseyi baflkan› ve 14 obl›s valisini atamak say›labilir. Kazakistan’da baflbakan yönetimindeki bakanlar kurulunun oluflturdu¤u bir hükûmet yürütme iflinde cumhurbaflkan›na yard›mc› olur. Kazakistan hükûmetinin görevleri aras›nda ekonomik, siyasi ve savunma konular›nda siyaset gelifltirmek, do¤al kaynaklar›n korunmas› ve do¤ru kulan›lmas›n› sa¤lamak, teknoloji, e¤itim, Milli Meclis 5 y›ll›¤›na kültür, kamu sa¤l›¤›, turizm ve spor konular›nda devlet politikas› oluflturmak, dev- seçilen 107 üyeden oluflur. Milletvekili olmak için 25 let bütçesini haz›rlayarak parlamento onay›na sunmak, kanun taslaklar› haz›rla- yafl›n› doldurmak ve mak, kanunlar›n uygulanmas›n› sa¤lamak, bakanl›klar ve di¤er yürütme organlar› Kazakistan vatandafl› olmak yeterlidir. Milli Meclis’in aras›ndaki iliflkileri düzenlemek say›labilir. Baflbakan› ve hükûmet üyelerini cum- bafll›ca görevleri flunlard›r: hurbaflkan› seçer ve parlamentonun onay›na sunar. Yasa ve kararname tekliflerinin görüflülerek Kazakistan anayasas›na göre halk iradesinin temsil edildi¤i en üst merci parla- karara ba¤lanmas›, meclisin mentodur. Kazakistan parlamentosu Senato (üst meclis) ve Milli Meclis ad› veri- onaylad›¤› yasalara yönelik cumhurbaflkan›n›n veto len iki bölümden oluflmaktad›r. Senatoda görev yapmak üzere 14 obl›s ve iki fle- gerekçelerinin hir (Astana ve Almat›) bölgesinden ikifler senatör seçimle iflbafl›na gelir. Ayr›ca de¤erlendirilmesi, cumhurbaflkan› 15 senatörü atama yoluyla iflbafl›na getirir. Senatörlerin görev sü- cumhurbaflkan› seçimlerinin ilan›, cumhurbaflkan› resi alt› y›ld›r. Senatonun bafll›ca görevleri flunlard›r: Kazakistan yüce divan baflka- taraf›ndan önerilen seçim n› ve yüksek yarg›çlar›n cumhurbaflkan› taraf›ndan önerilmesinin ard›ndan atan- komisyonu üyelerinin atanmas›, Kazakistan mas›, yerel yönetimlerde ve çeflitli devlet kurumlar›nda görev yapan üst düzey me- bütçesinin onaylanmas› murlar›n atanmas›n›n onaylanmas›, Yüksek Adalet Konseyi’ne iki üyenin atanma- (Bowyer, 2008). 112 Ça¤dafl Türk Dünyas›

s›. Senato yasama faaliyetlerini daha çok komisyonlar arac›l›¤› ile yürütür. Bu ko- misyonlar aras›nda Yasama ve Anayasa De¤ifliklik Komisyonu, Ekonomik Mali ve Bütçe Komisyonu, Uluslararas› Konular, Savunma ve Güvenlik Komisyonu, Yerel Yönetimler ve Bölgesel Geliflme Komisyonu say›labilir. Kazakistan’da obl›s ad› verilen 14 adet il, yani yerel yönetim birimi mevcuttur. Bunlar›n yan›nda Kazakistan’›n en büyük flehri ve eski baflkent Almat› ve yeni bafl- kent Astana özel olarak il statüsündedir. Akim (hâkim) ad› verilen il yöneticileri cumhurbaflkan›n›n atamas›yla iflbafl›na gelir. Devlet yönetim mekanizmas›n›n önemli parçalar›ndan biri olan Anayasa Kon- seyi yedi üyeden oluflmaktad›r. Konsey üyeleri cumhurbaflkan›, Senato baflkan› ve Milli Meclis baflkan› taraf›ndan alt› y›ll›k bir süre için atan›r. Bu konseyin görevleri aras›nda parlamentodan geçen yasa tasar›lar›n›n anayasaya uygunlu¤unu denetle- mek, uluslararas› anlaflmalar›n anayasaya uygun olup olmad›¤›n› araflt›rmak, ana- yasada gösterilen baz› mahkemeler ve kararlarla ilgili araflt›rma yapmak ve anaya- san›n ilgili maddelerinde belirtilen hallerde görev süresi bitmeden cumhurbaflkan›- n› görevden alma konusunda son karar› vermek say›labilir. Demokratik bir hukuk devleti olan Kazakistan çok partili bir siyasi sisteme sa- hiptir. Her görüfl ve ideolojiden siyasi parti anayasa ve kanunlarla düzenlenen ku- rallar do¤rultusunda ülkede serbestçe faaliyet gösterebilir. Ancak herhangi bir et- nik, ›rk, din veya cinsiyet ayr›mc›l›¤› temelinde hareket eden siyasi partilerin faali- yeti yasakt›r. Bu durum anayasan›n 5. maddesinde aç›kça ifade edilmifltir. Kazakis- tan’da flu anda iktidarda olan siyasi parti Nur Otan (Ayd›nl›k Vatan) partisidir. Cumhurbaflkan› Nazarbayev, Nur Otan partisinin baflkanl›¤›n› yürütmektedir. fiu anda yaklafl›k 1 milyon üyesi bulunan parti 15 Ocak 2012’de yap›lan Milli Meclis seçimlerinde oylar›n % 80’inden fazlas›n› alm›flt›r. Parti program›nda belirtildi¤i üzere partinin amac› güçlü bir hükûmet oluflturmak, demokrasiyi ve ekonomik ge- liflmeyi desteklemek, toplumun yaflam düzeyini yükseltmek ve yolsuzlukla müca- dele etmektir. Nur Otan, Kazakistan’›n en büyük ve etkili siyasi partisidir. Günümüzde Kazakistan Milli Meclisinde 98 milletvekili görev yapmaktad›r. Mil- li Meclis’te Nur Otan partisi 83, Kazakistan Demokratik Partisi Ak Jol (ak yol) 8 ve Kazakistan Komünist Halk partisi 7 milletvekiliyle temsil edilmektedir. Kazakis- tan’da faaliyet gösteren di¤er partiler aras›nda Ruhaniyat, Adilet, Av›l, Azat, Alafl ve KazakistanN Halk Kongresi Partisi say›labilir (Heinrich, 2010).

M AKALE Haluk Alkan (2012),MAKALE “ Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Kurumsallaflma Süreci: Geçen Yir- mi Y›l›n Bir Bilançosu’’, Bilig, say› 61, s. 1-30.

Etnik Meseleler Kazakistan nüfus aç›s›ndan bir hayli karmafl›k bir yap›ya sahiptir. Günümüzde Ka- zakistan’da yüzden fazla etnik grup birarada yaflamaktad›r. Ancak Kazakistan’›n nüfus konusunda di¤er ülkelerden ayr›lan yan› birçok etnik grubun bu ülkede ya- flamas› de¤il, Kazaklar›n kendi ülkelerinde neredeyse az›nl›k haline gelmeleridir. Kazakistan, Rus iflgalinin ard›ndan devaml› surette Slav köylülerinin gelip yerlefle- bilecekleri bir sömürge olarak görüldü. Özellikle 1860’tan sonra Rusya’da köleli¤in kald›r›lmas›yla birlikte özgür kalan köylüler için genifl topraklara ihtiyaç duyuldu. Rusya ‹mparatorlu¤u bu sorunu Rus ve Ukraynal› çiftçileri genifl Kazak bozk›rlar›- na yerlefltirerek çözmeye çal›flt›. Rusya’da 1906 y›l›nda Tar›m Bakanl›¤›na ba¤l› bir Göç ‹daresi kuruldu. Bununla birlikte “Stol›pin Reformu” ad› verilen Rusya tarihi- nin en kapsaml› göç ve sömürge hareketi bafllad›. Bu reformlar kapsam›nda Kazak 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 113 topraklar› tamamen sömürgelefltirildi ve Rus çiftçilerinin ak›n›na u¤rad›. Kazakis- tan’a yap›lan göçler aç›s›ndan Göç ‹daresi’nin kuruldu¤u tarih olan 1906 y›l› bir dönüm noktas› olmufltur. O y›l göç eden köylü say›s› neredeyse dört kat artt› ve bu art›fl sonraki y›llarda da sürdü (Demko, 1969). Sovyetler Birli¤i döneminde de ayn› durum devam etti. Orta Asya’daki Sovyet Ah›ska Türkleri: Günümüzde Kazakistan’da Türk denince politikalar›n›n temelini teflkil eden kollektiflefltirme ve göçebelerin zorla yerleflik akla öncelikle Ah›ska (ya da hayata geçirme süreçleri Kazakistan’da büyük nüfus kay›plar›na neden oldu. Dev- Meshet) Türkleri letlefltirme sonucu yerleri ellerinden al›nan, yer de¤ifltirmek zorunda kalan ve yüz- gelmektedir. II. Dünya Savafl› s›ras›nda Stalin y›llard›r geçimlerini sa¤lad›klar› hayvanlar›n› kaybeden yüzbinlerce Kazak açl›k ve taraf›ndan Kafkasya’daki yetersiz beslenmenin yol açt›¤› koflullar nedeniyle hayat›n› kaybetti. Öte yandan II. yurtlar›ndan sürülerek Kazakistan ve Özbekistan’a Dünya Savafl› y›llar›nda Slavlar›n yan› s›ra Volga Almanlar›, Koreliler, Tatarlar ve yerlefltirilmifllerdir. Ah›ska Türkleri gibi pek çok etnik grup Kazakistan’a sürgüne gönderildi. Yani Günümüzde Kazakistan’da yaklafl›k 150.000 Ah›ska Kazak nüfusu h›zla azal›rken, Kazak olmayan nüfus daha büyük bir h›zla art›yor- Türkü yaflamaktad›r. du. Bu duruma son darbeyi 1950’lerdeki “Bakir Topraklar” projesi vurdu. II. Dün- ya Savafl› sonras›nda tar›msal üretimi gittikçe azalan Sovyetler Birli¤i’nin tah›l ihti- yac›n› karfl›lamak amac›yla “el de¤memifl, bakir” Kazak bozk›rlar› büyük bir proje ile tar›ma aç›ld›. Bu amaçla Rusya’dan yüzbinlerce tar›m iflçisi Kazakistan’a ak›n et- ti. Sonuçta Kazakistan’›n nüfus dengesi altüst oldu. 1959 nüfus say›m›na göre Ka- zaklar, Kazakistan nüfusunun sadece % 30’unu oluflturuyordu. Yani Kazaklar ken- di ülkelerinde az›nl›k haline geldi. Bu durum Kazakistan kültürünü de derinden etkiledi. Kazakistan, Sovyetler Birli¤i’nin nihai hedefi olan Sovyet insan› modeli için önemli bir örnek olarak gös- teriliyordu. Sovyet politikalar› sonucunda Kazakistan’da çok yo¤un bir kültürel Ruslaflt›rma yafland›. Rusçan›n okullarda mecburi hale getirilmesinin yan› s›ra yaz›- l› ve görsel bas›nda da devaml› surette Rusçan›n vurgulanmas› Kazakçay› ve Kazak kültürünü geri plana att›. Ayr›ca iyi bir ifl bulabilmek ve kariyer sahibi olabilmek için Rusça bilme flart› aran›yordu. Baz› araflt›rmalara göre 1989 y›l›na gelindi¤inde Kazakistan’›n baz› bölgelerinde, özellikle Rusya’ya yak›n kuzey k›s›mlar›nda, Ka- zaklar›n % 40’› anadili olan Kazakçay› bilmiyordu (Tatimov, 1992). Ancak 1991’de Kazakistan ba¤›ms›z olduktan sonra yukar›da anlat›lanlar›n tam tersi bir durum gözlenmeye bafllad›. Öncelikle 1989 nüfus say›m›na göre Kazaklar % 40’a ç›karken Rus nüfusu % 37’ye gerilemiflti. Ba¤›ms›zl›kla birlikte Kazak nüfu- sunun artt›r›lmas› bir devlet politikas› haline geldi. Bu amaçla bafll›ca iki yöntem kullan›ld›. Devlet, Kazaklar aras›nda do¤um oran›n›n yükselmesini teflvik etti ve Kazak dilinin yayg›nlaflmas›n› sa¤lamaya çal›flt›. Ayr›ca Kazakistan’daki Ruslar›n, Rusya’ya dönmelerini teflvik etti. Örne¤in, Kazakistan’›n resmî yay›n organ› konu- mundaki Kazahstanskaya Pravda gazetesinde Rusya’daki ifl ilanlar› yay›nlanmaya baflland›. Ayr›ca Rusya’ya nas›l göç edilebilece¤ini anlatan, Rusya’ya dönmek iste- yen Kazakistan vatandafl› Ruslara yol gösteren yaz›lar ve haberler yay›nland›. Bun- lar›n yan›nda Kazakistan’da büyük bir Kazaklaflt›rma hareketi bafllad›. Sovyet dö- neminden kalma flehir, cadde, yerleflim yerleri, bina ve kurum adlar› Kazakçalar›y- la de¤ifltirildi. Kazak tarihi kitaplar› yeniden yaz›ld›. Okullarda Kazakça mecburi ders haline getirildi. Radyo ve televizyonlarda Kazakça program yapma kotalar› koyuldu. Ayr›ca baflkent Almat›’dan, Rus nüfusun yo¤un oldu¤u daha kuzeydeki Astana’ya tafl›nd›. Böylelikle bu bölgenin Kazaklaflmas›n›n önü aç›ld›. Siyasi yap›- y› Kazaklar lehine çevirebilmek için oblast say›s› ve s›n›rlar›nda de¤ifliklikler yap›l- d›. Ba¤›ms›zl›k ilan edildi¤inde 19 olan oblast say›s› 14’e düflürüldü. Böylelikle Rus nüfusunun yo¤un oldu¤u bölgelerin s›n›rlar› daha fazla Kazak nüfusunun oldu¤u bölgelere kayd›r›ld›. 114 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Sonuçta 1999 nüfus say›m› verilerine göre Kazaklar psikolojik eflik olan % 50’yi geçerek önce % 53’e daha sonra 2009’da da % 63’e ulaflt›. Bu durumun üç nedeni vard›. Öncelikle Kazaklarda pozitif olan nüfus art›fl h›z› Ruslarda eksi ola- rak gerçekleflmekteydi. Yani Kazak nüfusu Ruslardan daha h›zl› art›yordu. ‹kinci olarak Kazakistan d›fl›nda yaflayan Kazaklar›n yurda dönmeleri teflvik edildi. Rus- ya, Çin, Mo¤olistan, Özbekistan ve Türkiye’de yüzbinlerce Kazak yaflamaktayd›. Kazakistan söz konusu Kazaklar›n ülkeye gelip yerleflmelerini bir devlet politika- s› olarak benimsedi. Bu amaçla Dünya Kazaklar› Birli¤i ad›yla resmî bir kurum oluflturuldu. Sadece Özbekistan’da 1 milyondan fazla Kazak yaflad›¤› düflünülür- se Kazakistan’a geri göç hareketinin Kazak nüfusunu artt›rmada ne kadar önemli oldu¤u daha iyi anlafl›lacakt›r. Ayr›ca yukar›da söz edilen Ruslar›n Rusya’ya dön- meye bafllamas› Kazakistan’daki nüfus oran›n› Kazaklar lehine çevirdi. Kazakis- tan’dan 1989-1999 y›llar› aras›nda yaklafl›k 1.5 milyon Rus’un göç etti¤i tespit edil- mifltir (Tolesh, 2012).

Resim 5.2

Kazakistan’da bir reklam panosu. Resimde Cumhurbaflkan› Nazarbayev’in efli doktor önlü¤üyle yeni do¤mufl bir bebe¤in yan›nda görülmekte. Yan tarafta yazan›: “Her çocuk r›zk›yla do¤ar” biçiminde Türkçelefltirebiliriz.

Kazakistan’daki bir di¤er etnik sorun ülkede yaflayan Uygurlar meselesidir. Çin Halk Cumhuriyeti, Do¤u Türkistan sorunu dolay›s›yla Kazakistan’da yaflayan Uy- gurlar› kendi güvenli¤i aç›s›ndan bir tehdit olarak görmektedir. Bu nedenle Çin, Kazakistan’daki Uygurlar›n teflkilatlar kurarak kendi aralar›nda bir birlik olufltur- mas›na karfl› etnik ve kültürel haklar›n k›s›tlanmas› yönünde Kazakistan’dan baz› taleplerde bulunmaktad›r. Bütün bu sorunlara karfl› günümüzde Kazakistan’da herhangi bir etnik çat›flma söz konusu de¤ildir. Bunda cumhurbaflkan› N. Nazarbayev’in izledi¤i etnik hassa- siyetlere önem veren politikalar›n etkisi büyüktür. Kazakistan anayasas›n›n 5. mad- desi tüm etnik gruplar›n haklar›n› güvence alt›na alm›flt›r.

SIRA S‹ZDE Kazakistan siyasiSIRA S‹ZDE yap›s›n›n oluflturulma süreci ile ülkenin etnik kompozisyonu aras›nda 2 nas›l bir iliflki vard›r?

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 115

‹KT‹SAD‹ GEL‹fiMELER Ba¤›ms›zl›¤›n ard›ndan Kazakistan ekonomisi hakk›nda büyük umutlar besleniyor- du. Kazakistan ekonomisinin, ba¤›ms›zl›¤›n ard›ndan büyük bir h›zla toparlanaca- ¤› ve h›zla büyüyerek dünyan›n say›l› ekonomileri aras›na girece¤iSIRA S‹ZDEtahmin ediliyor- SIRA S‹ZDE du. Bu öngörünün bafll›ca üç nedeni vard›. Öncelikle Kazakistan ekonomisi Sov- yetler Birli¤i döneminde üretim aç›s›ndan Rusya ve Ukrayna’n›n ard›ndan üçüncü DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M s›rada geliyordu. ‹kinci olarak zengin yeralt› kaynaklar›n›n yan› s›ra geliflmifl bir a¤›r sanayi yap›s› mevcuttu. Ayr›ca yetiflmifl ve kalifiye bir iflgücünden söz etmek mümkündü. Ancak düflünüldü¤ü gibi olmad› ve Kazakistan ilkSORU on y›lda a¤›r eko- SORU nomik s›k›nt›larla bo¤uflmak zorunda kald›. Üretimde büyük düflüfller yafland› ve ekonomi içinden ç›k›lmas› zor bir durgunlu¤a girdi. Sanayi sektörüD‹KKAT 1991’de % 1, D ‹KKAT 1993’te ise % 12 oran›nda küçüldü. Tüm büyüme rakamlar› eksi yönde seyrediyor- du. Ülkedeki mal ve hizmet üretimi 1990-1995 y›llar› aras›nda % 46 düflüfl göster- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE di. Asl›na bak›l›rsa ekonomik durgunluk Sovyetler Birli¤i’nin b›rakt›¤› bir mirast› ve mevcut ekonomik sistemle bunu aflmak mümkün de¤ildi. Yani Kazakistan’da ve di¤er eski Sovyet cumhuriyetlerinde yaflanan büyük ekonomikAMAÇLARIMIZ problemlerin bafll›- AMAÇLARIMIZ ca kayna¤› etkisiz ve ifllemeyen eski ekonomik sistemdi. NN

Anar Somuncuo¤lu, Kazakistan ve Özbekistan Ekonomileri Geçifl K‹TAPve Büyüme Stratejile- K‹TAP ri (Ankara, 2001).

Bütün bu ekonomik karmaflay› asl›nda “merkezî planlama”TELEV‹ZYON sözcükleriyle aç›k- TELEV‹ZYON lamak mümkündür. Yani “merkezî planlama” paradoksal olarak tam bir çevresel çöküntüye yol açt›. Sovyetler Birli¤i ekonomisini devasa bir fabrika gibi, eski Sov- yet cumhuriyetlerini de bu fabrikan›n bölümleri gibi düflünebiliriz. Kazakistan’da üretilen petrol, Ukrayna’daki rafinerilerde iflleniyordu. Özbekistan’da‹NTERNET üretilen pa- ‹NTERNET muk Rusya’da elbise haline getiriliyordu. Petrol ve do¤algaz zengini Türkmenis- tan’›n uçaklar› jet yak›t› olmad›¤› için uçam›yordu. Bir di¤er deyiflle fabrikan›n bö- lümleri ba¤›ms›z olarak, tek bafllar›na üretim yapmakta zorland›. Örne¤in, Kara- ganda Metalurji Tesisleri tek bafl›na Kazakistan yurtiçi üretiminin (GSYH) % 5’ini karfl›l›yordu. Ancak ba¤›ms›zl›k sonras›nda ihracat yapamaz hale geldi ve ekono- mi büyük bir durgunlu¤a girdi. Kazakistan ekonomisi, genel olarak üçüncü dünya ülkelerinde görülen gele- neksel zay›fl›klara sahipti. Kazakistan baflta petrol olmak üzere di¤er hammad- deleri ç›kar›p ihraç ediyor, karfl›l›¤›nda ise pahal› sanayi ve teknoloji ürünlerini ithal ediyordu. Bu flartlar alt›nda ekonomiyi h›zla iyilefltirmek çok zordu. Ayr›ca Kazakistan dünyan›n en büyük kara devletiydi. Aç›k denizlere k›y›s› yoktu. Bu nedenle en büyük gelir kayna¤› olan petrolü dünya pazarlar›na ulaflt›rma imka- n› k›s›tl›yd›. Ekonomik s›k›nt›lar›n afl›labilmesi için kapsaml› reform planlar› uygulamaya konuldu. Öncelikle 1993 y›l›nda ulusal para birimi Tenge kabul edildi. Buna ba¤l› olarak para politikalar› ve bankac›l›k sektöründe pazar ekonomisine uygun düzen- lemeler yap›ld›. 116 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Resim 5.3

Kazakistan para birimi Tenge. Üzerinde Farabi’nin resmi vard›r. Günümüz Kazak tipine çok benzer biçimde resmedilmifltir.

Kazakistan’›n en büyük gelir kayna¤› petrol ihrac›d›r. Yurtiçi gelirlerin yaklafl›k olarak % 50’si petrol gelirlerinden kaynaklanmaktad›r. Kazakistan’da Tengiz, Kara- fla¤anak ve Kafla¤an petrol yataklar› baflta olmak üzere birçok petrol üretim mer- kezi vard›r. Kazakistan petrol kaynaklar› aç›s›ndan dünyada 13. s›rada yer almak- tad›r. Kazakistan’›n en büyük sorunu petrol ç›kartmak de¤ildir. Bu ifli zaten Ame- rikan, ‹ngiliz, Hollanda ve Rus petrol flirketleri 1990’lardan beri baflar›yla yürüt- mektedir. Özellikle Chevron ve Shell gibi dev petrol flirketleri yapt›klar› anlaflma- larla Kazakistan petrollerinin ç›kar›lmas› iflini üstlenmifltir. Kazakistan’›n petrol ko- nusundaki s›k›nt›s›, ç›kar›lan petrolü Bat› Avrupa, Amerika ve Çin pazarlar›na ulafl- t›ramamakt›r. Petrol ve do¤al gaz boru hatlar› yoluyla nakledilmeye çal›fl›ld›. Gü- nümüzde Kazakistan petrollerinin dünya pazarlar›na sunumu ifli KazMunayGaz ad›ndaki Kazakistan flirketi yönetiminde çeflitli ülkelerle yap›lan ortak anlaflmalar çerçevesinde yürütülmektedir. Kazakistan petrolleri, Hazar Boru Hatt› Konsorsiyu- mu ve At›rav-Samara boru hatt› yollar›yla Rusya’ya, Kazakistan-Çin boru hatt› ile Çin’e, Omsk-Türkmenabat ile Türkmenistan’a, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hatt› ile Türkiye’ye ve Neka ile ‹ran’a nakledilmektedir. Petrol boru hatlar›n›n yan› s›ra do- ¤al gaz boru hatlar› da mevcuttur. Kazakistan ekonomisi 1990’larda söz konusu boru hatlar› anlaflmalar›yla ve özellefltirme projeleriyle büyümeye çal›flt›. Rusya’da 1998’de yaflanan büyük eko- nomik kriz, Kazakistan’› da etkiledi. Ancak 2000’li y›llar›n bafl›ndan itibaren de- vaml› surette yükselen petrol fiyatlar› sayesinde Kazakistan ekonomisi h›zl› bir iyi- leflme sürecine girdi. Petrol fiyatlar› uluslararas› piyasalarda varil bafl›na 30 Ameri- kan Dolar›ndan 2012’de 110 Dolar seviyelerine yükseldi. Bu muazzam art›fl ekono- misinin neredeyse yar›s› petrole dayal› olan Kazakistan için büyük bir f›rsat anla- m›na geliyordu. Kazakistan bu durumu kendi lehine de¤erlendirdi. Yurtiçi mal ve hizmet üretimi 2000 y›l›nda % 9.6 oran›nda büyüdü. Tüm dünyada etkili olan 2008 krizi Kazakistan’› fazla etkilemedi. Ekonomik performans› bir hayli yükselen Kaza- kistan, eski Sovyet cumhuriyetleri aras›nda IMF’ye olan 400 milyon Dolarl›k borcu- nu ilk ödeyen ülke oldu. H›zl› ekonomik büyüme, vergi ve finans sektörlerindeki reformlarla birleflince olumlu bir ekonomik tablo ortaya ç›kt›. Asl›nda Kazakistan’›n en önemli ekonomik meselesi sürdürebilir bir ekonomik büyümeye sahip olmakt›r. Petrol gelirlerine dayal› hemen her ekonomi Hollanda Hastal›¤› ad› verilen ekonomik bir k›s›r döngüye girmektedir. Büyük miktarlarda ve kolayca elde edilen petrol gelirleri sanayisi ve imalat sektörlerinde üretimi en- 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 117 gellemektedir. Elde edilen gelirler kamu harcamalar› ve yat›r›mlar›nda kullan›ld›- Hollanda Hastal›¤› (Dutch Disease): Do¤al kaynaklara ¤›nda da geri dönüfller çok uzun zaman ald›¤› için büyük riskler içermektedir. ba¤l› bir ekonomide, do¤al kaynaklardaki bir art›fl di¤er Çünkü emtia fiyatlar› uluslararas› piyasalarda günlük olarak de¤iflmekte, bu da pet- sektörlerde düflüfle neden olur. rol üreten ülke ekonomilerini k›r›lgan hale getirmektedir (Kahveci, 2007). Do¤al kaynaklardaki, örne¤in petrol üretimindeki art›fl Küresel krizlerden korunman›n en güvenli yolu geliflmifl bir sanayi ve ticaret nedeniyle ülke para birimi sistemine sahip olmakt›r. Bu nedenle Kazakistan devaml› surette yabanc› yat›r›m- güçlenir ve baflka ülkeler için petrol d›fl›ndaki ürünler pahal› c›lar› ülkeye çekme gayreti içindedir. Dünya Fuar› olarak da bilinen ve yüz elli y›- hale gelir. Sonuçta ihracat düfltü¤ü için sanayi ve mal l› aflk›n bir zamand›r yap›lmakta olan Expo 2017 etkinli¤i Kazakistan’›n baflkenti üretimi düflerek ülke Astana’da yap›lacakt›r. Expo Dünya Fuar›, uluslararas› ticaretin en önemli buluflma ekonomisini k›r›lgan hale getirir. Bu terim 1959 y›l›nda noktalar›ndan biridir. Bu yüzden Kazakistan’da Expo 2017 için büyük haz›rl›klar Hollanda petrol flirketi Shell’in büyük do¤al gaz yataklar› yap›lmaktad›r. bulmas›yla birlikte Hollanda Kazakistan cumhurbaflkan› Nazarbayev, ekonomik geliflmeye özel önem ver- ekonomisinin kötü etkilenmesi üzerine kullan›lm›flt›r. mektedir. ‹lk olarak 1998 y›l›nda gündeme getirdi¤i Kazakistan-2030 ve Aral›k Günümüzde pek çok Arap 2012’de aç›klad›¤› Kazakistan-2050 projelerinde devaml› surette ekonomik reform- ülkesi ve baz› eski Sovyet cumhuriyetleri bu hastal›ktan lar› ön plana ç›karm›flt›r. kaç›nmaya çal›flmaktad›r.

Kazakistan petrolleri, Kazakistan ekonomisi için bir f›rsat m› yoksaSIRA geliflmeyi S‹ZDE engelleyici SIRA S‹ZDE bir etken midir? 3 DIfi ‹L‹fiK‹LER DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Kazakistan, ba¤›ms›zl›¤›n› kazand›¤› 1991 y›l›ndan beri uluslararas› güç dengeleri- ni kollayan bir d›fl siyaset yürütmeye çal›flmaktad›r. Dünyan›n SORUen uzun kara s›n›r› SORU Kazakistan-Rusya aras›nda binlerce kilometre boyunca uzanan s›n›rd›r. Kazakis- tan’daki Rus nüfusu, d›fl ticaret ve petrol boru hatlar› gibi meseleler de eklenince D‹KKAT D‹KKAT Kazakistan’›n Rusya’y› gözard› eden bir politika izlemesi mümkün görünmemekte- dir. Benzer bir biçimde do¤u komflusu Çin ile de olumlu iliflkileri devam ettirme- ye çal›flmaktad›r. Di¤er Orta Asya ülkeleri ile de tarihten gelenSIRA ve S‹ZDE co¤rafi yak›nl›- SIRA S‹ZDE ¤›n getirdi¤i komfluluk iliflkileri söz konusudur. Komflu ülkelerin yan› s›ra Kazakis- tan’daki stratejik öneme sahip yeralt› kaynaklar› ve Baykonur uzay üssü nedeniy- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ le ABD ve Avrupa Birli¤i ülkeleri Kazakistan’la yak›n iliflkiler kurma gayreti içinde- dir. Bunlar›n yan›nda tabii ki Türkiye de Kazakistan için bir müttefik ve dostNN ülke konumundad›r. K‹TAP K‹TAP Kazakistan bütün bu birbiriyle ç›kar çat›flmas› içinde olan ülkelerle ayn› anda Kazakistan, çokvektörlü d›fl politika plan› do¤rultusunda iyi iliflkiler yürütmeye çal›flmaktad›r. Bu amaçla Nazarbayev, “çokvektörlü d›fl baflta Rusya ve ABD olmak politika” biçiminde tan›mlad›¤› bir siyaset izlemektedir. TemeldeTELEV‹ZYON güçler dengesi üzere tüm küreselTELEV‹ZYON ve politikas›n›n yerel bir uygulamas› olarak düflünebilece¤imiz bu çokvektörlü d›fl bölgesel güçlerle iliflkilerini sürdürmektedir. politika kavram› sayesinde hem Rusya, hem Çin, hem de ABD ile iliflkileri devam ettirebilmektedir. Kazakistan, temelde uluslararas› alanda tan›nan ve kabul gören,‹NTERNET uluslararas› ör- ‹NTERNET gütlerde aktif roller üstlenen ve bölgesinde bar›fl›n devam›n› gözeten bir ülke ol- may› hedeflemektedir. Bu amaçla ba¤›ms›zl›¤›n ilk y›llar›nda komflular›yla iyi ilifl- kiler gelifltirmeyi hedeflemifltir. Kazakistan, Özbekistan ve K›rg›zistan 1998 y›l›nda Dostluk Anlaflmas› imzalad›. Nazarbayev, Ba¤›ms›z Devletler Toplulu¤u’nu etkili bir “Avrasya Birli¤i”ne dönüfltürmeyi amaçl›yordu. Ancak bu fikir özellikle Rusya taraf›ndan kabul görmedi. Nazarbayev, 2007 y›l›nda K›rg›zistan’a yapt›¤› bir ziyaret s›ras›nda bir “Orta As- ya Birli¤i” projesini gündeme getirdi. Bu birlik kapsam›nda ticaret, vizeler, turizm ve güvenlik konular›nda iflbirli¤i ve kolayl›klar sa¤lanmas› öngörülüyordu. Nazar- bayev, bu birlik projesini Rusya öncülü¤ündeki Kollektif Güvenlik Anlaflmas› 118 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Örgütü ve Çin liderli¤indeki fianghay ‹flbirli¤i Örgütü’ne bir rakip olarak düflünü- yordu. Kazakistan ve K›rg›zistan çok tarafl› bir Yüksek ‹dare Kurulu oluflturmay› istiyordu. Ancak Özbekistan bu düflünceye karfl› ç›kt›. Özbekistan Cumhurbaflka- n› ‹slam Kerimov, Orta Asya Birli¤i projesini Kazakistan’›n bölgesel liderli¤i elde etmek için Özbekistan’a karfl› yürüttü¤ü siyaset olarak görüyordu. K›rg›zistan’da da 2010 y›l›nda yeni bir devrim oldu ve ülke bir türlü siyasi istikrara kavuflama- d›. Neticede Kazakistan’›n Orta Asya ülkeleriyle uluslararas› bir birlik kurma gay- retleri sonuçsuz kald›.

Küresel Güçlerle ‹liflkiler

Rusya ile ‹liflkiler Rusya, birçok nedenden ötürü Kazakistan d›fl politikas›nda en önde gelen ülke ko- numundad›r. Öncelikle co¤rafi bir zorunluluk söz konusudur. Kazakistan-Rusya aras›ndaki s›n›r, dünyan›n en uzun kara s›n›r›n› oluflturmaktad›r. Ayr›ca Kazakis- tan’da yaklafl›k 260 y›l süren Rus hâkimiyeti nedeniyle tarihsel ve toplumsal iliflki- lerin devam› söz konusudur. Bunlar›n yan›nda Kazakistan petrollerinin dünya pa- zarlar›na aç›lan en büyük kap›s› Rusya üzerinden geçen boru hatlar›d›r. Son olarak Kazakistan nüfusunun yaklafl›k % 30’unu oluflturan Rus nüfus bir baflka politika unsuru olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bu nedenlerle Kazakistan, ba¤›ms›zl›¤›n›n ilk y›llar›ndan beri Rusya ile iliflkilerini ekonomiden savunma stratejilerine kadar bir- çok alanda sürdürmektedir. Sovyetler Birli¤i döneminde fiili olarak ifllevsiz olan Kazakistan-Rusya s›n›r› ba- ¤›ms›zl›¤›n ard›ndan iki ülke aras›ndaki iliflkilerde önemli bir sorun haline geldi. Yaklafl›k 7 bin kilometre uzunlu¤undaki s›n›r boyunca madenler di¤er yer alt› kay- naklar›n›n kullan›m›, s›n›r güvenli¤i, s›n›r aflan 70’ten fazla akarsu ve 20 kadar göl gibi birçok konu uluslararas› sorun haline geldi. Ayr›ca iki ülke için çok önemli olan s›n›r ticaretinin gelifltirilmesi ve belli standartlara ba¤lanmas› konular› günde- me geldi. Rus milliyetçileri kuzey Kazakistan’›n Rusya’ya dahil edilmesi gerekti¤i- ni, Kazak milliyetçileri de güney Rusya’daki baz› bölgelerin eski Kazak topra¤› ol- du¤unu, bu nedenle Kazakistan s›n›r›n› yeniden düzenlemek gerekti¤ini savunu- yordu. Rusya taraf›nda bu görüflleri savunanlar aras›nda dünyaca ünlü yazar A. Soljenitsin de ye al›yordu. Kazakistan ve Rusya aras›nda süren görüflmeler netice- sinde 2005 y›l›nda s›n›r› belirleyen bir anlaflma imzaland› ve günümüzdeki s›n›r ke- sinleflmifl oldu. Kazakistan ve Rusya özellikle enerji kaynaklar› konusunda karfl›l›kl› ba¤larla birbirine ba¤l› iki ülke konumundad›r. Her ne kadar her iki ülke petrol ve do¤al gaz ç›kar›p Avrupa ve Çin’e pazarlasa da Kazakistan, Rusya’y› enerji konusunda bir rakip de¤il, daha çok stratejik ortak olarak görmektedir. Kazakistan’›n petrolü pa- zarlayabilmek için Rusya’dan geçen boru hatlar›na ihtiyac› vard›r. Rusya’n›n da iç talebi karfl›layabilmek ve bu sayede Rus petrollerini yüksek fiyatlarla pazarlayabil- mek için Kazakistan’a ihtiyac› vard›r. Rusya ba¤›ms›zl›¤›n ilk y›llar›nda yapt›¤› an- laflmalar sayesinde Orta Asya petrollerini uygun fiyatlarla alarak bu petrolleri iç pa- zardaki ihtiyac› karfl›lamakta kullanmaktad›r. Kendi ç›kard›¤› petrol ve do¤al gaz› ise daha yüksek fiyatlarla uluslararas› piyasalara sunmaktad›r. Kazakistan-Rusya iliflkilerinin temel gündem maddesini özellikle Rusya devlet baflkanlar› Putin ve Medvedev zaman›nda, geçti¤imiz on y›l içinde daha çok ener- ji kaynaklar› oluflturdu. Tengiz petrollerinin Rusya’n›n Novorossisk liman›na ulafl- t›ran Hazar Boru Hatt› Konsorsiyumu’nda (HBHK) 2006 y›l›nda Rusya ile kapasite 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 119 artt›rma anlaflmas› imzaland›. Rusya devlet flirketi Transneft HBHK’nda % 24 paya sahip iken Kazakistan % 19 hisseye sahiptir. Kazakistan ayr›ca Hazar denizinde petrol arama çal›flmalar›nda Rusya’dan teknik destek almaktad›r. Hazar denizinde- ki arama faaliyetlerini Rusya ile birlikte yürütmektedir. Kazakistan ve Rusya birçok konuda anlaflsalar da baz› konularda ayr› düflmek- tedir. Örne¤in Rusya, Hazar Denizi’nin alt›ndan geçirilecek herhangi bir boru hat- t› projesine karfl› ç›kmaktad›r. Bu boru hatt›n›n Bakü-Ceyhan hatt›na yarar sa¤laya- ca¤›n› bilmekte, bu nedenle böyle bir projenin en az›ndan Hazar Denizi’nin statü- sü hakk›ndaki tart›flmalar sona erene kadar gerçeklefltirilmemesi gerekti¤ini savun- maktad›r. Ayr›ca Nazarbayev’in Hazar Denizi’ni Karadeniz’e ba¤lamas› düflünülen Avrasya Kanal› projesi de Rusya’n›n tepkisini çekmektedir. Bu kanal gerçekleflirse Kazakistan’›n aç›k denizlere eriflimi daha kolay olaca¤› için boru hatlar›ndaki Rus- ya tekeli ortadan kalkacakt›r. Bu nedenle Rusya bu projelere karfl› durmaktad›r. Kazakistan ve Rusya aras›ndaki bir di¤er anlaflmazl›k konusu Baykonur uzay üssüdür. Sovyetler Birli¤i zaman›nda tüm Sovyet uzay projelerinin yürütüldü¤ü bu üs, ba¤›ms›zl›kla birlikte Kazakistan s›n›rlar› içinde kald›¤›ndan Rusya uzay proje- lerini devam ettiremez hale geldi. Rusya tesisin yap›m› ve iflletmesiyle ilgili tüm teknolojinin Moskova taraf›ndan gelifltirildi¤i ve gerçeklefltirildi¤i iddias›yla Bayko- nur uzay üssünde hak iddia etmektedir. Taraflar aras›nda 2004 y›l›nda yap›lan an- laflmaya göre Rusya Baykonur uzay üssünü kullanabilmek için y›lda 115 milyon Dolar kira vermeyi ve Kazakistan’la ortak baflka bir uzay üssü yapmay› kabul etti. Kazakistan ilk roketini 2006 y›l›nda f›rlatt›. Ayr›ca Kazak kozmonotlar Bayko- nur’dan f›rlat›lan uzay araçlar›yla Dünya yörüngesindeki uzay istasyonunda bilim- sel çal›flmalar yapt›. Kazakistan ayr›ca uzay çal›flmalar›n›n yan›nda Rusya ile savun- ma sanayisi konular›nda da iflbirli¤i yapmaktad›r. Örne¤in Kazakistan, Amerikan GPS sistemine rakip olarak düflünülen Rus Glonass navigasyon sistemini gelifltirme çal›flmalar›na katk› sa¤lamaktad›r. Ayr›ca Kazak askerî personel ve pilotlar Rus- ya’da e¤itim görmekte, Rusya ile ortak savafl gemisi infla projeleri gerçeklefltiril- mekte ve daha birçok askerî konuda ortakl›k anlaflmalar› yürütülmektedir.

Çin ile ‹liflkiler Kazaklar, yüzy›llar boyunca Çin’i en büyük güvenlik tehditlerinden biri olarak gör- müfltür. Kazakistan, devaml› surette bu do¤udaki dev komflusundan gelen tehdit- lere karfl›l›k Rusya ile güçler dengesi politikas› izlemeye çal›flm›flt›r. Sovyetler Bir- li¤i zaman›nda Kazakistan topraklar›, Çin’e karfl› gelifltirilen Sovyet operasyonlar›- n›n merkezi olarak görülmüfltür. Ba¤›ms›zl›ktan sonra ilk gündeme gelen konu Sovyet dönemi boyunca bir türlü belirlenemeyen 1.782 km. uzunlu¤undaki s›n›r meselesiydi. Uzun görüflmeler neticesinde 2006 y›l›nda Kazakistan ve Çin aras›nda s›n›r anlaflmas› imzaland›. Ayr›ca 2001 y›l›nda s›n›r aflan sular ile ilgili baflka bir an- laflma da imzalanm›flt›. Böylelikle Kazakistan-Çin iliflkilerinde önemli bir konu hal- ledilmifl oldu. Kazakistan için siyasi ve ekonomik iliflkiler aç›s›ndan Rusya’dan sonra en önem- li ülke Çin’dir. Kazakistan, ‹yi Komfluluk ve Dostluk ‹liflkileri Sözleflmesi, Terörizm ve Ayr›l›kç› Hareketlere Karfl› ‹flbirli¤i Anlaflmas›, Tehlikeli Askerî Operasyonlar›n Önlenmesi Anlaflmas› gibi siyasi belgelerle Çin ile kurdu¤u iyi iliflkilerin devam et- mesini güvence alt›na almaya çal›flmaktad›r. ‹ki ülke 2004 y›l›nda Kazakistan-Çin ‹flbirli¤i Komitesi kurdu. Bu komite hükümetleraras› iliflkilerde kolaylaflt›r›c› bir si- yasi mekanizma görevini üstlenmektedir. Söz konusu komitede on alt komisyon oluflturulmufl ve her bir komisyonda her iki ülkeden uzman bürokratlar ve teknik heyetler görev yapmaya bafllam›flt›r. 120 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kazakistan’da yaklafl›k Çin-Kazakistan iliflkilerinde bir di¤er önemli madde Do¤u Türkistan’daki “ay- 180.000 Uygur, Do¤u Türkistan’da da yaklafl›k 1 r›l›kç›” Uygur hareketine karfl› Kazakistan’›n deste¤ini almakt›r. Çin, Kazakis- milyon Kazak yaflamaktad›r. tan’daki Uygur derneklerinin faaliyetlerinin durdurulmas› ve ayr›ca Almat›’daki Çin çok eski zamanlardan beri Sincan Uygur Özerk Uygur Araflt›rmalar› Enstitüsü’nün de kapat›lmas› yönünde bask› yapmaktad›r. Bölgesi’ndeki (Do¤u Kazakistan ve Çin aras›nda 2004 y›l›nda imzalanan güvenlik anlaflmas› ortak as- Türkistan) Uygur ve kerî tatbikatlar, polis güçlerinin e¤itimi gibi konular›n yan› s›ra belli konularda Kazaklar›n sürdürdü¤ü ayr›l›kç› milli hareketleri istihbarat paylafl›m›n› da içermektedir. Günümüzde Kazakistan, Uygur mesele- durdurmaya çal›flmaktad›r. siyle ilgili dengeli bir politika izlemeye çal›flmaktad›r. Uygurlar›n faaliyetlerini k›- Komünist Çin Devriminden çok önce 1930’lu y›llarda s›tlay›c› tedbirler al›nmasa da Kazakistan kanunlar›na ayk›r› görülen gösteri ve ortaya ç›kan bu milli etkinliklere izin vermemektedir. harekette Uygurlar›n yan› s›ra Do¤u Türkistan’›n Kazakistan-Çin iliflkilerinin en önemli konusu iki ülke aras›ndaki ticari iliflkiler- kuzeyinde yaflayan Kazaklar dir. Çin, Kazakistan d›fl ticareti aç›s›ndan Rusya’dan sonra ikinci ülke konumunda- da etkin rol alm›fllard›r. Bu nedenle Çin devleti d›r. Ancak h›zla büyüyen ticaret hacmi dolay›s›yla 2015 y›l›nda Çin’in ilk s›ray› ala- Kazakistan’daki Uygurlar›n ca¤› öngörülmektedir. Çin ve Kazakistan aras›ndaki s›n›r ticaretinin yan› s›ra ener- Çin karfl›t› bir siyasi hareket ji alan›nda da büyük yat›r›mlar ve ticari iliflkiler söz konusudur. Kazakistan, Çin ile içine girmelerinden çekinmektedir. ticaretin artt›r›labilmesi ve Çin mallar›n›n Bat› Avrupa’ya daha kolay ulaflabilmesi amac›yla Çin ve Hazar k›y›s›ndaki liman flehri Aktav aras›nda bir demiryolu infla et- me projesini gündeme getirdi. Kazakistan petrol ve do¤algaz› Çin için çok büyük önem arz etmektedir. Geç- ti¤imiz on y›lda devaml› surette büyüme rekorlar› k›ran Çin ekonomisi temelde Or- ta Do¤u petrollerine ba¤›ml›d›r. Ancak co¤rafi olarak Orta Do¤u’ya çok uzak ol- mas› ve Orta Do¤u’daki siyasi belirsizlik Çin’i Kazakistan petrollerine yönlendir- mifltir. Sonuçta 2005 y›l›nda yap›m›na bafllanan Kazakistan-Çin petrol boru hatt› hizmete aç›lm›flt›r. Bu hatt›n 2014 y›l›nda kapasitesini daha da artt›raca¤› öngörül- mektedir. Her ne kadar pek çok Kazak, ucuz Çin mallar›n›n Kazakistan’da kolayca bulu- nabilmesi ve Kazak mallar›n›n Çin pazarlar›nda al›c› bulabilmesini memnuniyetle karfl›lasa da ayn› zamanda Çin’in uzun vadede Kazakistan için bir tehdit oldu¤unu da düflünmektedir. Özellikle Kazakistan’›n do¤u bölgelerinde çok yo¤un olarak görülen Çin iflgücü göçü endifle oluflturmaktad›r. Ayr›ca Kazakistan’da özellefltiri- len pek çok büyük tesis ve flirket Çinliler taraf›ndan al›nmaktad›r. Kazakistan ve Çin aras›ndaki iliflkiler günümüzde daha çok fianghay ‹flbirli¤i Örgütü çat›s› alt›nda sürdürülmektedir. Çin, Rusya, Kazakistan, K›rg›zistan, Taci- kistan ve Özbekistan’›n biraraya gelmesiyle 2001’de kurulan örgüt, üye ülkeler aras›nda güvenlik, ekonomi ve kültür alanlar›nda iflbirli¤i gelifltirmeyi amaçla- maktad›r.

Amerika Birleflik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birli¤i ile ‹liflkiler ABD ve genel olarak Bat›l› ülkeler Sovyet dönemi boyunca en büyük düflman ola- rak görülüyordu. Ancak ba¤›ms›zl›¤›n ard›ndan h›zla dünyaya aç›lmak isteyen Ka- zakistan, ABD ve onun müttefikleriyle iyi iliflkiler kurdu. Ayn› flekilde ABD’de hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi hükûmetler genel olarak Orta Asya ve özellikle Kazakistan’a özel önem verdiler. Bunun hem ekonomik hem de siyasi nedenleri vard›. Kazakistan’daki petrol ve di¤er yeralt› kaynaklar› büyük ekonomik potansi- yele sahipti. Siyasi olarak da ABD’nin ezeli rakipleri olan Rusya ve Çin’in ortas›n- da bir müttefik kazanmak ABD için bulunmaz bir f›rsatt›. ABD, Kazakistan’›n ba¤›ms›zl›¤›n› tan›yan ilk devletler aras›ndayd›. Vakit kay- betmeden Ocak 1992’de, o zamanki baflkent Almat›’da Amerikan elçili¤ini açt› ve iliflkiler bafllad›. Y›llarca komünist bir idareyle yönetilen Kazakistan için ABD’nin 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 121 siyasi deste¤i çok önemliydi. Bu destek sayesinde Kazakistan uluslararas› topluma ve ekonomik sisteme çok daha kolay ve h›zl› bir biçimde entegre olabildi. ABD yönetimi için ilk gündem maddesi Kazakistan’daki nükleer silahlard›. ABD, Sovyet döneminden kalma nükleer silahlar›n bir k›sm›n›n Rusya’ya tafl›nmas›, kalan k›sm›- n›n da yok edilmesi hususunda Kazakistan’a her türlü deste¤i verdi. Ayr›ca ABD, Stepnogorsk’taki antraks biyolojik tesislerinin kapat›l›p da¤›t›lmas› ve biyolojik te- röre karfl› ortak politika belirlenmesi konular›nda Kazakistan’la birlikte çal›flt›. ABD yönetiminin asl›nda en önemli gündemi Kazakistan petrollerinin ç›kar›l- mas› ve dünya pazarlar›na sunulmas›nda Amerikan flirketlerinin etkin rol almas›y- d›. Zaten baz› Amerikan flirketleri Sovyetler Birli¤i’nin son y›llar›nda Gobaçov ile petrol konusunda görüflmelere bafllam›flt›. Chevron ve Exxon-Mobil gibi büyük Amerikan petrol flirketleri Kazakistan’›n ba¤›ms›zl›¤›n›n ilk y›llar›nda özellikle Ten- giz petrol yataklar›yla ilgili anlaflmalar yapt›. Petrol flirketlerinin yan› s›ra madenci- lik ve di¤er sektörlerde de Amerikan flirketleri büyük yat›r›mlar yapt›. Günümüzde Kazakistan’daki do¤rudan yabanc› yat›r›mlar›n % 27’si ABD kaynakl›d›r. ‹kili ticari iliflkiler co¤rafi uzakl›k nedeniyle çok fazla geliflememifltir. Ancak özellikle 11 Eylül sald›r›lar›ndan sonra ABD yönetimi genel olarak Orta As- ya ve Kazakistan’la olan güvenlik alan›ndaki iflbirli¤ini geniflletti. Buradaki temel amaç Afganistan’daki Amerikan askerî operasyonlar›na destek sa¤lamakt›. Kazakis- tan’da bir NATO ya da ABD üssü olmamas›na ra¤men, Kazakistan Amerikan uçakla- r›n›n hava sahas›n› kullanmas›na izin verdi. Ayr›ca Kazakistan, K›rg›zistan’daki NATO üssünün kullan›lmas› hususunda ABD’ye destek verdi. Bunlar›n yan›nda Kazakistan, ülke içindeki muhalif görüfllere ra¤men, Irak’a asker gönderdi. Kazakistan, 30 kiflilik sembolik bir askerî birlikle de olsa ABD’nin yan›nda yer ald›¤›n› göstermifl oldu. Kazakistan ve Avrupa Birli¤i (AB) iliflkileri genel olarak ABD ile olan iliflkilere benzemektedir. Avrupa Birli¤i ülkeleri içinde en çok Hollanda ve Almanya ile s›k› iliflkiler içerisindedir. Bunun en önemli nedenleri aras›nda bir Hollanda flirketi olan Shell’in Kazakistan petrollerindeki yat›r›mlar›, Kazakistan’daki Alman nüfusu ve di- ¤er siyasi ve ekonomik konular say›labilir. Ba¤›ms›zl›¤›n hemen ard›ndan AB Kazakistan’› tan›yarak temsilcilikler açt› ve siyasi, ekonomik ve kültürel iliflkileri bafllatt›. T›pk› ABD örne¤inde oldu¤u gibi co¤rafi uzakl›k nedeniyle iliflkiler genelde petrol ve do¤algaz konular› çevresinde flekillendi. Ancak 11 Eylül sonras›nda de¤iflen dünya siyaseti, Rusya’n›n giderek güçlenen bir siyasi aktör haline gelmesi ve artan petrol fiyatlar›yla birlikte Kazakis- tan ekonomisinde görülen h›zl› büyüme AB’nin Kazakistan ile daha yak›n iliflkiler kurma iste¤ini güçlendirdi (Hanks, 2009). Kazakistan ve AB iliflkileri günümüzde Avrupa Güvenlik ve ‹flbirli¤i Teflkilat› (AG‹T) merkezli olarak devam etmektedir. AG‹T, insan haklar› ihlallerinin yok edildi¤i, bas›n özgürlü¤ünün güvence alt›na al›nd›¤›, silahlar›n kontol alt›nda tutul- du¤u, serbest ve adil seçimlerle siyasi iktidarlar›n ifl bafl›na geldi¤i daha özgür ve Co¤rafi olarak zaten güvenli bir dünya amaçlayan uluslararas› bir kurulufltur. Kazakistan ba¤›ms›zl›¤›n birbirinden uzak olan hemen ard›ndan 1992 y›l›nda AG‹T’e üye oldu. AG‹T temsilcileri Kazakistan’›n ya- Kazakistan ve Türkiye aras›na Sovyetler Birli¤i flad›¤› komünizmden demokrasiye geçifl sürecinde gözlemci s›fat›yla seçimleri ve döneminde bir de ideolojik di¤er siyasi geliflmeleri takip etti. Kazakistan, her ne kadar tart›flmalara konu olsa ayr›l›k eklendi. Uzun y›llard›r Orta Asya’daki soydafllar›yla da, 2010 y›l›nda AG‹T dönem baflkanl›¤› görevini üstlendi. iliflkiler kurmak isteyen Türkiye, 1991’den sonra bu imkan› buldu. Ba¤›ms›z Türkiye ile ‹liflkiler Kazakistan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri Kazakistan’›n ba¤›ms›zl›¤›n› ilk tan›yan ülkenin h›zl› bir biçimde siyasi, ekonomik ve kültürel iliflkiler Türkiye oldu¤unu her f›rsatta dile getirmektedir. Bu yaln›zca diplomatik bir iliflki bafllat›ld›. 122 Ça¤dafl Türk Dünyas›

bafllatman›n ötesinde sembolik anlamlar tafl›yan bir siyasi giriflim olarak de¤erlen- dirilebilir. Gerçekten de Kazakistan, ve genel olarak tüm Orta Asya Türk cumhuri- yetleri, Türkiye için tarihî ve kültürel anlamlar ifade ediyordu. Ba¤›ms›zl›¤›n ilk y›llar›nda Cumhurbaflkan› Turgut Özal t›pk› Avrupa Birli¤i ör- ne¤inde oldu¤u gibi Türk cumhuriyetleri aras›nda ekonomik ve siyasi bir birlik projesini gündeme getirdi. ABD ve Avrupa ülkeleri müttefikleri olan Türkiye’nin Orta Asya ülkeleri için iyi bir model olabilece¤ini ifade ediyordu. Türkiye, 1990’l› y›llarda tüm Orta Asya ülkelerine ekonomik ve teknik alanlarda dan›flmanl›k des- te¤i vererek bu ülkelerin uluslararas› topluma kazand›r›lmas›n›n yolunu açt›. Tür- kiye ayr›ca binlerce üniversite ö¤rencisine burs vererek yeni ba¤›ms›z olan devlet ö¤rencilerinin Türkiye’de okumas›na imkan sa¤lad›. Bu çerçevede binlerce Kazak ö¤renci Türkiye’de yüksek ö¤renim gördü, hatta doktora çal›flmalar›n› tamamlad›. Ancak k›sa sürede anlafl›ld› ki Türkiye, Rusya ve Çin ile rekabet edebilecek du- rumda de¤ildi. Rusya’n›n dil birli¤i ve kültürel yak›nl›k avantajlar›n›n yan› s›ra co¤- rafi komfluluk gibi üstünlükleri vard›. Çin de benzer biçimde komfluluk ve ekono- mik üstünlük avantajlar›n› iyi kullan›yordu. Ayr›ca Bat›l› ülkeler her ne kadar Tür- kiye’nin yan›nda olduklar›n› söyleseler de Türk Birli¤i gibi projeler ABD ve Avru- pa’y› tedirgin ediyordu. Buna ek olarak Orta Asyal› liderler de Türkiye’nin artan nüfuzunun kendi iktidarlar› için bir tehdit oldu¤unu düflünüyordu. Sonuçta Türk cumhuriyetleri zirvelerinde konuflulan meseleler kültürel konularla s›n›rl› hale gel- meye bafllad›. Günümüzde Türkiye ve Kazakistan aras›ndaki en önde gelen konu petrol bo- ru hatlar›d›r. Türkiye enerji kaynaklar› konusunda çeflitlili¤e gitmek amac›yla Ka- zakistan, Azerbaycan ve Türkmenistan’dan da petrol ve do¤al gaz ithal etmek iste- mektedir. Bunu da Rusya’y› devre d›fl› b›rakan ve 2006 y›l›nda hizmete aç›lan Ba- kü-Tiflis-Ceyhan boru hatt› arac›l›¤›yla yapmaya çal›flmaktad›r. Enerji kaynaklar› d›fl›nda Türk firmalar› Kazakistan’da özellikle bankac›l›k, infla- at, telekomunikasyon, tekstil ve g›da üretimi sektörlerinde faaliyet göstermektedir. Kazakistan’daki Türk yat›r›mlar› 1 milyar Dolar› aflm›fl durumdad›r. Özellikle yeni baflkent Astana’daki inflaat projeleri, uluslararas› havaalan› ve Almat› finans bölge- si projesinde Türk inflaat firmalar› yer alm›flt›r (Kara ve Yeflilot, 2011). Türkiye, Sovyetler Birli¤i’nin y›k›lmas›n›n ard›ndan Orta Asya ülkeleri ile siya- si, ekonomik ya da kültürel yak›nlaflma yollar›n› aram›fl ve bunu bir d›fl politika gündemi haline getirmifltir. Bu amaçla birçok defa Türk cumhuriyetleri zirve top- lant›lar› düzenlemifltir. Antalya’da 2006 y›l›nda yap›lan Türk Zirvesi’nde iflbirli¤i alan›nda önemli ad›mlar at›ld›. Bu toplant›da Kazakistan Cumhurbaflkan› Nazarba- yev, Türk parlamenterler meclisinin kurulmas›n› teklif etti. Bu toplant›n›n ard›ndan iliflkilerin art›k daha kurumsal bir yap›da devam etmesine karar verildi. Türkiye ve Orta Asya cumhuriyetleri aras›ndaki iliflkilerin düzenlenerek belli hedefler konma- s› ve somut önerilerle gelifltirilmesi kararlaflt›r›ld›. Sonuçta 2009 Nahçivan Anlaflma- s›yla siyasi iliflkileri düzenleyecek ve daimi bir sekreterya görevini üstlenecek olan Türk Konseyi kuruldu. Türk Konseyi’nin üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, K›rg›zis- tan ve Türkiye’dir. Türk Konseyi’nin merkezi ‹stanbul’dad›r. Ayr›ca bu çerçevede merkezi Astana’da olan bir Türk Akademisi kuruldu. Parlamenterler asamblesi TÜRKPA’n›n merkezi ise Azerbaycan’›n baflkenti Bakü oldu. Türk cumhuriyetleri aras›ndaki kültürel iliflkileri düzenleyen kurum olan TÜRKSOY ise yine bu Türk Konseyi’ne ba¤land›.

SIRA S‹ZDE Türkiye-KazakistanSIRA S‹ZDE iliflkilerinin istenen düzeyde olmamas›n› hangi nedenlere ba¤laya- 4 biliriz?

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 123

KÜLTÜREL GEL‹fiMELER Alfabe-Dil Kazakça, modern Türk dilleri içerisinde K›pçak grubunda yer almaktad›r. Günü- Kazakistan’da tarih boyunca de¤iflik alfabeler müzde Kazakistan, Mo¤olistan, Çin, Rusya, Özbekistan, ‹ran ve Türkiye’de yakla- kullan›lm›flt›r. Kazaklar fl›k 11 milyon kifli Kazakça konuflmaktad›r. K›pçak grubunu oluflturan diller aras›n- s›ras›yla Arap, Latin ve Kiril alfabelerini kullanm›flt›r. da yer alan K›rg›zca, Nogayca, Karakalpakça ve hatta Tatarca ile çok yak›n gramer Kazak halk›n›n ortaya ç›kt›¤› ve söyleyifl özellikleri göstermektedir. Türkiye’de konuflulan Türkçeye her ne ka- XV. yüzy›l ortalar›ndan dar gramer olarak yak›n olsa da söyleyifl olarak biraz uzakt›r. Türkiye’den Kazakis- Sovyet hâkimiyetine kadar Arap alfabesi kullan›ld›. tan’a giden biri için Kazakçay› anlamak ilk anda biraz zordur. Ancak ortak sözcük- Arap alfabesi o dönemlerde lerin fazla olmas› ve söyleyifl farkl›l›klar›n›n k›sa zamanda anlafl›l›r hale gelmesi Ka- tüm Müslüman Türk halklar›n›n ortaklafla zakçay›, di¤er dillere oranla daha kolay ö¤renilir hale getirmektedir. Aç›kças›, kulland›¤› bir alfabeydi. Türkçe ile Kazakça aras›ndaki en büyük sorun alfabeden kaynaklanmaktad›r. Ka- Osmanl› ‹mparatorlu¤u’ndan Do¤u zakistan’da günümüzde Kazakçaya uyarlanm›fl bir Kiril alfabesi kullan›lmaktad›r. Türkistan’daki Uygurlara Kazaklar, Latin alfabesine zaten aflina olduklar› için, Türkiye’de alfabe konusunda kadar tüm Türk halklar› kendilerince küçük fazla zorluk çekmemektedir. Ancak Türkler için ayn› durum söz konusu de¤ildir. de¤ifliklikler yapt›klar› Arap fiimdiye kadar hiçbir yerde karfl›lar›nda ç›kmayan Kiril alfabesini ilk defa Kazakis- alfabesiyle yaz›yordu. Ancak tan’da gören Türklerin büyük bir k›sm› ilk anda baz› sorunlarla karfl›laflmaktad›r. Arap alfabesi Türk dillerindeki baz› ses Kazaklar aras›nda XIX. yüzy›l sonlar›nda Arap alfabesinin ›slah edilmesi de¤erlerini karfl›lamada hatta gerekirse baflka bir alfabeyle de¤ifltirilmesi yönünde baz› tart›flmalar ortaya yetersiz kal›yordu. Bu durum Kazaklar aras›nda Arap ç›kt›. Kazaklar, Sovyet hâkimiyeti alt›na girdikten sonra alfabe meselesi yeniden alfabesinin ›slah edilmesi gündeme geldi. Sovyet yönetimi eski de¤erlerle, özellikle ‹slam dini ile yak›n ba¤- yönünde baz› tart›flmalara yol açt›. Bu konuyla en çok lar içeren Arap alfabesinin kesinlikle terk edilmesi, yerine Latin alfabesinin kulla- Ahmet Baytursunul› n›lmas›n› öngörüyordu. Ayr›ca Stalin’in uygulamaya koydu¤u milletler politikas› ilgilendi. Baytursunul›, 1912’de bas›lan Til Kural kültürel ayr›flt›rmalar yoluyla milliyetçili¤in önüne geçmeyi amaçl›yordu. Bunun adl› çal›flmas›yla Arap için tek bir alfabe yerine her bir halka ayr› alfabeler oluflturulacakt›. alfabesini Kazakçaya göre Latin alfabesine geçmek için ilk ad›m 1926’da Bakü’de toplanan I. Türkoloji yeniden düzenledi. Kurucusu oldu¤u Kazak gazetesinde ve Kongresi’nde at›ld›. Bu kongrede Türk cumhuriyetlerinin Latin alfabesine geçmesi yay›nlad›¤› di¤er kitaplarda önerildi. Kazak ayd›nlar›n›n önemli bir k›sm› buna tamamen karfl›yd›. Ancak Sov- bu alfabeyi kulland›. yet hâkimiyeti alt›ndaki Kazakistan 1929’da Latin alfabesine geçti. Sovyet yönetimi- nin hâkimiyet kurmaya çal›flt›¤› ilk y›llarda 1922-1929 y›llar› aras›nda uzunca bir süre tart›fl›larak karara ba¤lanan Latin alfabesi fazla uzun ömürlü olmad›.

Resim 5.4 Kazakça bir metnin Arap harfleri, Latin ve Kiril alfabesiyle yaz›lm›fl halleri. Metin ‹nsan Haklar› Bildirgesi’nin ilk maddesidir.

Stalin zaman›nda art›k tam bir Sovyet cumhuriyeti haline gelen Kazakistan çok k›sa bir zamanda Rus alfabesi olan Kiril’e geçti. Kazakistan Komünist Partisi Yük- sek Meclisi’nde 1940 y›l›nda al›nan bir kararla Kazakistan’da Kiril alfabesi kullan›l- 124 Ça¤dafl Türk Dünyas›

maya baflland›. Bu de¤iflikli¤e gerekçe olarak ise Rusçan›n gittikçe yayg›n hale gel- mesi gösterilmifltir. Örne¤in o dönemde, Sotsiyalist Kazahstan gazetesinde yay›n- lanan baflyaz›lar›n her 1000 kelimesinde 1924’te 14, 1930’da 18, 1940 y›l›nda ise 236 Rusça sözcük bulundu¤u, bu durumun Kazak dilinin ne kadar geliflti¤ini gös- terdi¤i ifade edilmifltir. Ayr›ca Türkiye Cumhuriyeti’nde 1928 y›l›nda Latin alfabesi- ne geçilmifl olmas› da Kazakistan ve di¤er Türk cumhuriyetlerinde Kiril’e geçilme- sinde önemli bir etken olmufltur. Kazakistan’da 1940 y›l›ndan beri Kiril alfabesi kullan›lmaktad›r. Kazakistan’da alfabe meselesi günümüzde yeniden canlanm›flt›r. Kazakistan cumhurbaflkan› Nursultan Nazarbayev, ba¤›ms›zl›k öncesinde bile Kazakçan›n yayg›nlaflmas› için büyük çaba sarf etmekteydi. Nazarbayev, Sovyetler Birli¤i’nin son zamanlar›ndaki serbestlikten istifade ederek, 1989 y›l›nda Kazakçay› devlet di- li ilan etmeyi baflard›. Ba¤›ms›zl›¤›n ilan›ndan sonra 1993’te kabul edilen ilk ana- yasada Kazakça tek resmî dil olarak ilan edildi. Daha sonra yap›lan de¤iflikliklerle anayasaya Rusçan›n “halklararas› anlaflma dili” oldu¤u yönünde bir madde eklen- se de Kazakça tek resmî dil statüsünü korudu. Kazakistan, 1997’de ç›kard›¤› “Dil Kanunu” ile Kazak dilinin ö¤retilmesi ve yayg›nlaflt›r›lmas›n› bir devlet politikas› haline getirdi. Bu kanuna göre Kazakça ö¤renme “her Kazakistan vatandafl›n›n gö- revi” olarak tan›mlan›yordu. Dil meselesi Kazak kimli¤inin oluflumunda çok önemli bir yere sahiptir. Kaza- kistan, Sovyet döneminde ülkenin as›l halk›n›n az›nl›kta oldu¤u tek cumhuriyetti. Kuzey Kazakistan’da baz› bölgelerde neredeyse % 80 ço¤unlu¤a ulaflan Rus nüfu- su nedeniyle Kazakistan’da etkili bir asimilasyon yafland›. Rus kültürü ve dilini des- tekleyen Sovyet politikalar› ve e¤itim sistemi sonucunda Kazak dili kullan›mdan düfltü. Bir Kazak araflt›rmac› “Kazakça Aral gölünden daha çok ve daha h›zl› kuru- du” diyerek sorunu çarp›c› bir biçimde örneklemektedir (Matuszkiewicz, 2010). Ba¤›ms›z Kazakistan devleti, Kazak kimli¤inin desteklenmesinde dil politikala- r›n›n ne denli önemli oldu¤unun fark›ndayd›. Bu amaçla, okullarda Kazakça ders- leri konuldu, yaz›l› ve görsel bas›nda belli oranlarda Kazakça yay›n yapma mecbu- riyeti getirildi ve baz› devlet görevlerine atamalarda Kazakça bilmek flart› geldi. Son olarak, cumhurbaflkan› Nazarbayev, Kazakistan’›n gelecek planlar›n› ortaya koydu¤u Kazakistan 2050 stratejisinde aç›kça Latin alfabesine geçilmesi gerekti¤i- ni belirtti. Bir di¤er deyiflle art›k Kazakistan’›n Latin alfabesine geçmesi bir devlet politikas› halini ald›.

Tarih Yaz›c›l›¤› Ülkelere, halklara ve ifllenen konulara göre farkl›l›klar gösteren tarih yaz›m›, tarih- çilerin bizzat kendisinden ve yaflad›klar› zamanda meydana gelen de¤iflimlerden etkilenmektedir. Tarih yaz›c›l›¤›n›n tarafs›z olup olamayaca¤› konusu tarih felsefe- cilerinin gözde araflt›rma alanlar›ndan biridir. Günümüzde ba¤›ms›zl›klar›n›n üze- rinden yirmi y›l› aflk›n bir zaman geçen Orta Asya Türk cumhuriyetlerindeki tarih yaz›m› süreci, tarihçilerin tarafs›z olup olamayaca¤› ya da tarih yaz›m›n›n ne kadar de¤iflebilece¤ini gösteren en iyi örneklerden biridir. Ba¤›ms›zl›klar›n› kazanmalar›ndan sonra di¤er Orta Asya cumhuriyetlerinde ta- n›k oldu¤umuz gibi, Kazakistan’da da Kazaklar›n ve Kazakistan’›n tarihi neredey- se yeniden yaz›lmaya bafllad›. Tarih yaz›m›nda yeni yaklafl›mlar ortaya ç›kt›. Sov- yetler Birli¤i döneminde yasaklanan ve araflt›r›lmayan pek çok konu ele al›nd›. Bu- nun bir sonucu olarak Kazak tarih yaz›m›nda öncelikle ifllenen konularda büyük bir de¤iflim yafland›. Kazakistan tarih yaz›c›l›¤›nda “tarihin alaca sayfalar›” ya da SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 125 DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

“bofl sayfalar” olarak adland›r›lan bu konular aras›nda Alafl hareketi, Rusya ‹mpa- ratorlu¤u’nun sömürge siyaseti, Rus idaresine karfl› Kazak ayaklanmalar›SORU say›labi- SORU lir. Özellikle Kazak Hanl›¤› tarihi, milli kahramanlar, destanlar ve Sovyet dönemin- de halk düflman› ilan edilen milliyetçi flair ve yazarlar›n eserleriD‹KKAT hakk›nda büyük D ‹KKAT bir külliyat olufltu. Bunlar aras›nda bilhassa modern Kazak milliyetçili¤inin kayna- ¤› Alafl hareketi ve bu hareketin liderleri konumundaki Ahmet Baytursunov (1873- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 1937), Alihan Bökeyhanov (1870-1937) ve Mirakup Dulatov’un (1885-1935) eserle- ri yeniden bas›ld›, pek çok tez çal›flmas› yap›ld›, yüzlerce kitap ve makale yay›n- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE land›. Alafl Hareketi ve liderleri hakk›ndaki en yetkin eser MambetAMAÇLARIMIZ Koygeldiev’in AMAÇLARIMIZ Alafl Koz¤al›s› (Almat›, 2008) adl› çal›flmas›d›r. NN DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M ‹brahim Kalkan, Kazakistan’da Siyasi Modernleflmenin KökenleriK‹TAP (1822-1920) (‹stan- K‹TAP bul, 2013). S ORU SORU

Ele al›nan konularla ilgili bir di¤er geliflme de milli kimlik TELEV‹ZYONve kültür konular›n›n TELEV‹ZYON çokça ifllenir hale gelmesidir. Kazakistan, ba¤›ms›zl›¤›n› kazanmas›n›nD‹KKAT ard›ndan D‹KKAT özellikle bu konular› destekleyici bir siyaset izledi. Kazakistan hükûmetinin, 1997 y›l›n› “Toplumsal bar›fl ve siyasi sürgün kurbanlar›n› hat›rlama SIRAy›l›”, S‹ZDE 1998’i ise ‘Halk SIRA S‹ZDE ‹NTERNET ‹NTERNET birli¤i ve milli tarih y›l›’ ilan etmesi bu devlet politikas›n›n aç›k bir göstergesidir. Ayr›ca Kazakistan cumhurbaflkan› Nazarbayev’in do¤rudan giriflimleriyle 2004 y›- l›nda “Madeni Mura” (kültürel miras) ad›nda kapsaml› bir projeAMAÇLARIMIZ bafllat›ld›. Söz ko- AMAÇLARIMIZ nusu kültürel projede Kazak tarihi, edebiyat›, müzik, sanat ve hatta arkeolojisiNN hak- k›nda ciddi akademik çal›flmalar yap›ld›. Pek çok telif eserin yan› s›ra, birçok bat› K‹TAP K‹TAP ve do¤u dilinden Kazak tarihi ve edebiyat›yla ilgili eserler çevrildi. Bu çal›flmalar aras›nda 10 cilt halinde yay›nlanan ‹storiya Kazahstana v Russkih ‹stoçnikah (Al- mat›, 2005) (Rusça Kaynaklarda Kazakistan Tarihi) önemli bir külliyat olarak kar- fl›m›za ç›kmaktad›r. Ayn› biçimde Çince, Farsça ve Türkçe kaynaklardaTELEV‹ZYON Kazakistan TELEV‹ZYON tarihi derlemeleri de yay›nlanm›flt›r.

Medeni Mura sitesi: www.madenimura.kz ‹NTERNET ‹NTERNET

Sovyet hâkimiyetine kadar Kazak tarihiyle ilgi yap›lan çal›flmalar daha çok fle- Kazaklar, Rus iflgalinden cere bilgilerinin derlenmesi ve bu flecerelerde anlat›lan hikayelerin yaz›l› hale ge- önce yani XVIII. yüzy›lda sözlü bir edebiyat ve tarih tirilmesi biçiminde gerçekleflti. Bu konuda en ünlü eser fiahkerim Kudayberdi’nin gelene¤ine sahipti. Tarih Türk, K›r¤›z-Kazak hem Handar fieceresi’dir (Orenburg, 1911). Ayr›ca Troitsk’de ço¤u kere edebiyatla kar›fl›k bir halde destanlarda yay›nlanan Aykap dergisi (1911-1915) ve Orenburg’da yay›nlanan Kazak (1913- karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bu 1918) gazetesinde Kazak tarihiyle ilgili çeflitli makaleler yay›nlanm›flt›r. konuda ilk çal›flmalar› Çokan Velihanov (1835- Sovyetler Birli¤i döneminde yaflanan büyük ideolojik de¤iflimden tarih yaz›c›l›- 1863) yapm›flt›r. Son Kazak ¤› da etkilendi. Sovyet ideolojisiyle çat›flan milliyetçilik ve din konular› hakk›nda han› Veli Han’›n soyundan gelen Çokan Velihanov yazmak kesinlikle yasakland›. Buna uymayanlar hapsedildi, sürgüne gönderildi ya Kazak tarihi, edebiyat ve da idam edildi. Bu dönemdeki önemli Kazak tarihçileri aras›nda Sancar Asfendiya- kültürü hakk›nda yapt›¤› rov, Turar R›skulov ve Ermuhan Bekmahanov say›labilir. Söz konusu tarihçilerin çal›flmalar ve yay›nlad›¤› eserlerle ünlüdür. Ünlü üçü de Stalin dönemindeki zulme maruz kalm›flt›r. Aç›kças› bu dönemde Kazak ta- K›rg›z destan› Manas’la ilgili rihi daha çok Ruslar taraf›ndan yaz›ld›. Sovyet döneminde önce iki cilt, daha son- akademik anlamdaki ilk çal›flmay› Velihanov ra befl cilt olarak Kazak SSC Tarihi yaz›ld›. Rusça olarak haz›rlanan bu resmî tarih yapm›flt›r. Tüm eserleri befl kitaplar›n›n daha sonra Kazakça tercümeleri de yap›ld›. Bu kitaplar resmî ideoloji- cilt halinde yay›nlanm›flt›r. nin tarih yaz›m›n› ne kadar etkileyebilece¤inin aç›k kan›tlar›d›r. ‹çeriklerine bak- madan sadece en sonda yer alan kaynakça bölümüne bakmak bile komünist ide- olojiyi görmeye yeterlidir. Yararlan›lan kaynaklar›n listelendi¤i bibliyografya k›s- 126 Ça¤dafl Türk Dünyas›

m›nda en baflta, di¤er bütün kitaplardan ayr› olarak Lenin, Marx ve Engels’in kitap- lar› s›ralanm›flt›r. Ba¤›ms›zl›ktan sonra bu sefer Kazakstan Tarihi adl› yine befl cilt- lik bir resmi tarih kitab› yay›nland›. Önceki kitaplara benzer bir formatta yay›nla- nan derlemede Sovyet döneminde yasakl› kalm›fl konular da yer ald›. Ba¤›ms›zl›k döneminde tarih yaz›m›na yöntem aç›s›ndan da bir tak›m de¤iflik- likler gelmifltir. Önceleri bütün Sovyetler Birli¤i’ne hâkim olan komünist bak›fl aç›s› ve yöntemler izlenirken, yeni dönemde bu terk edilerek daha ça¤dafl ve ser- best yöntemler görülmeye bafllanm›flt›r. Örne¤in, Sovyet devrinde ülke tarihleri yaz›l›p, halklar›n tarihleri bu ülke tarihlerinin küçük birer parças› olarak ifllenir- ken, yeni dönemde art›k etnik tarihler de yaz›lmaya baflland›. Bir baflka deyiflle, önceleri “Kazakistan tarihi” yaz›l›rken, art›k “Kazak halk›n›n tarihi” kitaplar› yay›n- lanmaya bafllanm›flt›r. Bir di¤er yenilik de ekonomik ve siyasi sistemin de¤iflimiyle ilgilidir. Kitap ba- s›m iflinde art›k özel teflebbüs de yer almaya bafllam›flt›r. Ekonomik zorluklar ne- deniyle devlete ait bas›mevleri baz› kitaplar›n yay›nlanmas›nda özel flirketlerden destek almaktad›r. Bunun yan›nda Sovyet devrinde devlete ait olan bas›n-yay›n te- keli kalkm›fl, özel flirketler de kitap yay›nlamaya bafllam›flt›r. Bütün bu de¤iflimlerin yan› s›ra de¤iflmeyen unsurlar da mevcuttur. Öncelikle Rusça bilim dili olma özelli¤ini hala korumaktad›r. Kazakça yay›nlanan birçok eser gerçekte Rusça as›llar›n›n tercümelerdir. Ancak Kazakça telif eserlerin de gün geçtikçe artt›¤› gözlemlenmektedir. Ayr›ca eski baflkent Almat›, kültürel baflkent olmay› sürdürmektedir. Yay›nlanan kitaplar›n çok büyük bir bölümü Almat›’da bas›lmaktad›r.

E¤itim Sistemi Sovyet döneminin pek çok kötü etkisinin yan› s›ra, baz› olumlu sonuçlar›n›n da oldu¤u iddia edilebilir. Yüksek okuma-yazma oranlar› bu olumlu görülen sonuç- lar aras›ndad›r. Kazakistan, % 97 okuma-yazma oran› ile dünyada üst s›ralarda yer almaktad›r. Kazakistan e¤itim sistemi flu Rus e¤itim sisteminde 1917 Bolflevik Devrimi’nden önce yer alan Gimnaziya okullardan ve aflamalardan oluflmaktad›r: Okulöncesi ve Litsey okullar› Sovyet döneminde birlefltirilerek normal lise kapsam›na al›nm›fl- e¤itim, ilkö¤retim, okul d›fl› t›. Gimnaziya okullar›nda ö¤renciler daha klasik bir müfredat takip ediliyor, Litsey e¤itim ve ö¤retim, aile e¤itimi, orta ö¤retim, teknik okullar›nda ise matematik ve fen derslerine a¤›rl›k vererek üniversiteye haz›rlan›- orta ö¤retim, yüksek ö¤retim yordu. Bu okullar› Türkiye’deki Anadolu ve Fen liseleri gibi düflünebiliriz. Sovyet- ve üniversite. Mecburi ler Birli¤i’nin son y›llar›nda söz konusu okullar yeniden aç›ld›. Günümüzde Kaza- ö¤renim 7 yafl›nda bafllay›p 16’da sona ermektedir. kistan’da 30’dan fazla Gimnaziya ve 100 kadar Litsey okulu hizmet vermektedir. Üniversiteye kadar olan Ayr›ca meslek e¤itimi veren liseler de mevcuttur. ö¤retimin ilk aflamas› 1. s›n›ftan bafllay›p 4. s›n›fta Kazakistan’da e¤itimin planlanmas›, okullar›n aç›lmas› ve idaresinden Kazakis- sona ermektedir. ‹kinci tan E¤itim Bakanl›¤› sorumludur. E¤itim Bakanl›¤›, erkek ve k›z çocuklar›n eflit aflama 5-9 aras›, lise 10 ve 11. s›n›flardan flartlar alt›nda ö¤renim görmesine özel önem vermektedir. Sovyet döneminden ön- oluflmaktad›r. Genelde tüm ce k›z çocuklar›n›n okula gitme oran› çok düflüktü. Kazakistan’da 1920’de sadece bu s›n›flar ayn› okulda ve ayn› bina çat›s› alt›nda yer 1900 k›z çocu¤u okula gidiyordu. Bu say› 1999’da 1 milyonu aflt›. almaktad›r. Birçok etnik grubun yaflad›¤› Kazakistan’da 21 dilde e¤itim yap›lmaktad›r. Yak- lafl›k 3.500 okul Kazakça, 2.500 okul Rusça, 2.200 okul da hem Kazakça hem Rus- ça e¤itim vermektedir. Bunlar›n yan› s›ra 77 Özbek, 13 Uygur okulu ve az say›da Tacik, Ukrain, Alman ve di¤er etnik gruplar›n okullar› hizmet vermektedir. Üniver- site e¤itiminde henüz Rusçan›n hâkimiyeti sona ermifl de¤ildir. Yaklafl›k 150 yük- sek ö¤renim kurumuna devam eden ö¤rencilerden 77.000’i Kazakça, 177.000’i ise Rusça e¤itim almaktad›r (http://www.kazakhembus.com/page/bolashak). 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 127

Kazakistan’›n en önde gelen üniversiteleri Almat›’daki Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi ve Astana’daki L. N. Gumilyov Avrasya Milli Üniversitesi’dir. Ayr›ca As- tana’da cumhurbaflkan›n›n ad›na aç›lan Nazarbayev Üniversitesi h›zla geliflmekte- dir. Bunlar›n yan›nda Türkistan flehrinde Hoca Ahmet Yesevi Türk-Kazak Üniver- sitesi de hizmet vermektedir.

Edebiyat Kazak edebiyat›n›n kökenleri müzik eflli¤inde söylenen aflk hikayeleri, kahraman- l›k destanlar› ve ö¤üt veren öyküler içeren sözlü edebiyat örneklerine dayan›r. Ak›n ve j›rav ad› verilen Kazak halk ozanlar›, özellikle bat›r ad› verilen halk kah- ramanlar›n›n savafllar› ve mücadelelerinin anlat›ld›¤› destanlar anlat›rd›. Bunlar ara- s›nda Alpam›s Bat›r, Kob›land› Bat›r, Er Tar¤›n, Er Edige, Kambar Bat›r ve Kaban- bay Bat›r öne ç›kan destanlard›r. Aflk hikayeleri aras›nda ise K›z Jibek ve Koz› Kör- pefl-Bayan Suluv en ünlüleridir. Anonim halk hikayeleri olan bu sözlü edebiyat ör- nekleri XVIII. yüzy›lda söyleyeni belli hale gelmeye bafllad›. Bunlar aras›nda en ünlüsü Bukar J›rav’d›r. Ünlü Kazak han› Ab›lay Han’›n maiyetinde yer alan Bukar J›rav, övgülerinin yan›nda elefltirilerini de çekinmeden han›n yüzüne karfl› söyle- yebilmesiyle tan›nm›flt›r. Örne¤in Bukar J›rav, afla¤›daki fliirde iktidar›n geçici oldu- ¤u ve fakir de olsa halk› gözetmek gerekti¤ini vurgulamaktad›r: Yeryüzünü çevreleyen (Gökteki) ay batmaz demeyin Karn› büyük zenginlerden Devlet gitmez demeyin Yaln›z› yaln›z demeyin Yaln›z ço¤a kat›l›p Bir yerlerde savafl›p Hakk›n› almaz demeyin Kuru de¤nekli fakire Zenginlik gelmez demeyin. Rus iflgali ve yap›lan haks›zl›klara karfl› XIX. yüzy›l bafllar›nda ölen ad› verilen halk fliiri örnekleriyle halk›n sesi olmaya çal›flan ozanlar aras›nda en ünlüsü Ma- hambet Ötemisul›’d›r. Bat› Kazakistan’da 1827 y›l›nda ‹satay Taymanul› liderli¤in- de bafllayan isyan hareketleri flair Mahambet’in kat›lmas›yla h›zla büyüdü. Maham- bet, söyledi¤i fliirler ile halk›n duygu ve düflüncelerine tercüman oluyordu. Rus iflgali Kazak halk›n›n hayat›n› neredeyse yaflanmaz hale getirmiflti. Toprakla- r› elinden al›nan ve geleneksel ekonomisi altüst olan Kazaklar büyük s›k›nt› içindey- di. ‹flte bu dönemde flairler söyledikleri j›r ve ölenlerle söz konusu s›k›nt›lar› anlatma- ya çal›flt›. Bu döneme Kazak edebiyat›nda zar zaman (kayg›l› zaman) ad› verilmek- tedir. Zar zaman flairleri aras›nda fiortanbay Kanayul›, Dulat Batayul›, Murat Mön- keul› ve Ebubekir Kerderi say›labilir. Özellikle Murat Mönkeul›’n›n afla¤›daki “Üfl K›- yan” (uzakta kalan üç yer) adl› fliirinde Rus iflgali yetkinlikle betimlenmektedir: ‹dil’i çekip alarak Namusumuza el uzatt›lar Yay›k’› çekip alarak Bo¤az›m›z› s›kt›lar Man¤›stav’da üç menderes Onu bile çekip ald›lar Hayvanlarla insanlar› sayarak Çocuklar›n hesab›n› ald›lar 128 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Abay Kunanbayul› (1845- Yukar›da bir k›sm› verilen fliirde eskiden beri Türk topraklar› olan ‹dil, Yay›k 1904): Abay, modern yaz›l› Kazak edebiyat›n›n kurucusu ve Man¤›stav’›n Rus iflgaliyle art›k üç k›yan haline geldi¤i anlat›lmaktad›r. say›lmaktad›r. As›l ad› Modern Kazak edebiyat›n›n kurucusu Abay Kunanbayul›’d›r. Abay, hem ede- ‹brahim olup Kazaklarda yayg›n olan isim k›saltma biyat hem de sosyal hayatla ilgili yenilikçi düflünceleriyle kendinden sonra gelen adetinden dolay› Abay Kazak ayd›nlar›n›n örnek ald›¤› bir kifli olmufltur. Üslup ve konu bak›m›ndan pek biçiminde an›lm›flt›r. Babas› çok yenilik getiren Abay’›n eserleri Kazak edebiyat›n›n klasikleri aras›na girmifltir. Kunanbay, varl›kl› ve nüfuzlu bir beydi. Abay, Sovyetler Birli¤i devrinde birçok Kazak flair ve yazar›n eserleri yasakland›¤› halde ö¤renimini Semey flehrindeki Abay bu yasaklaman›n d›fl›nda tutulmufl, bu sayede XX. yüzy›l Kazak edebiyat›n- medresede tamamlad›. Bu arada bir Rus mahalle da önemli bir yere sahip olarak hakk›nda en çok araflt›rma yap›lan edebiyatç›lar mektebine devam ederek aras›na girmifltir. Abay’›n eserleri fliir, nesir ve baflta Rusça olmak üzere di¤er dil- Rusça ö¤rendi. Özellikle edebiyata merak sararak lerden yapt›¤› çeviriler olarak üç grupta toplanabilir. Abay, herfleyden önce sözlü Do¤u klasiklerini okudu. Bu halk edebiyat›n›n yaz›l› hale geçmesinde önemli bir rol üstlenmifltir. K›rk yafl›na y›llarda fliir de yazmaya bafllad›. ‹lk eserleri geldi¤inde kendini iyice edebiyata veren Abay 1886’da yazd›¤› ‘Jaz’ (yaz) adl› flii- ço¤unlukla aruz vezninde rinde ilk defa kendi ad›n› kulland›. Bu tarihten sonra kaleme ald›¤› fliirler ve felse- yazd›¤› aflk fliirlerinden fi düzyaz›larla Kazak halk›n› modern dünyaya ayak uydurmaya ça¤›rd›. Kazak hal- olufluyordu. Fakat as›l eserlerini Kazak halk k›n›n ça¤›n gerisinde kald›¤›n› düflünüyor, toplumu dönüfltürmenin yollar›n› ar›- edebiyat› türlerinde verdi. yordu. Abay, Kazak fliirine biçim ve içerik yönünden yenilikler getirdi. Ondan ön- ce Kazak fliirinde sadece ölen ve j›r ad› verilen iki biçim vard›. Abay bunlar› kul- lanmakla yetinmedi, Kazak fliirine onyedi de¤iflik flekil kazand›rd›. Abay’›n birkaç fliiri sa¤l›¤›nda dergilerde bas›ld›¤› halde bütün eserleri bir kitap halinde yay›nlanmam›flt›r. Ölümünden sonra ye¤eni Kekitay, fliirlerini neflretmek için giriflimlerde bulunmufl, nihayet 1909 y›l›nda Petersburg’da Kazak Ak›n› ‹bra- him Kunanbay O¤lunun Öleni ad›yla fliirlerinin bir derlemesi bas›lm›flt›r. Bu kitap- tan sonra Abay h›zla tan›nmaya bafllam›fl, günümüze kadar çeflitli tarihlerde otuz- dan fazla Abay antolojisi yay›nlanm›flt›r. Sovyet devrinde ise Abay’›n hayat› ve eserlerine dair çeflitli inceleme ve de¤erlendirmeler yap›lm›fl, eserleri baflta di¤er Türk dilleri olmak üzere pekçok dile çevrilmifltir. Hayat› hakk›nda yaz›lan en önemli eser Muhtar Avezov’un Abay Jol› (Abay yolu) adl› dört ciltlik biyografik ro- man›d›r. Abay’la ilgili çal›flmalar ba¤›ms›zl›ktan sonra da devam etmifltir. Özellikle do¤umunun 150. y›l› münasebetiyle UNESCO’nun 1995 y›l›n› Abay y›l› ilan etmesi hem Kazakistan’da hem Türkiye’de Abay hakk›ndaki çal›flmalara h›z kazand›rd›. Abay Jol›’n›n yazar› Muhtar Avezov, Sovyet dönemi Kazak edebiyat›n›n en ta- n›nm›fl ismidir. Daha çok roman ve hikaye tarz›nda eserler veren Avezov, Kazak geleneksel hayat›ndaki de¤iflimi ve Sovyet yönetiminin etkilerini ele almaya çal›fl- m›flt›r. Sovyet döneminin bir di¤er önemli yazar› ‹lyas Esenberlin’dir. Tarihî roman konusunda usta bir yazar olan Esenberlin’in en önemli eserleri Köflpendiler (göçe- beler) ve Alt›norda’d›r. Köflpendiler adl› üç ciltlik roman bir anlamda Kazak halk›- n›n ortaya ç›k›fl›ndan Rus hâkimiyeti alt›na girmesine kadar geçen dönemdeki ta- rihî hikayesidir. Sovyet dönemindeki di¤er yazarlar aras›nda Sultanmahmut Toray¤›rov, Jüsip- bek Aymav›tov, Ma¤jan Jumabayev, Saken Seyfullin say›labilir. II. Dünya Savafl› sonras›, Stalin’in ölümünden sonra Kazak düflünce hayat›nda yaflanan göreceli ser- bestlik edebiyata da yans›d›. Bu dönem yazarlar›ndan Sabit Mukanov, Dükenbay Dosjanov, Beyimbet Maylin, Tahavi Ahtanov, Muhtar Ma¤avin ve Abifl Kekilbayev Kazak edebiyat›na damgas›n› vuran önemli yazarlar aras›ndad›r. Ba¤›ms›zl›k döneminde ise Muhtar fiahanov ve Oljas Suleymanov öne ç›kan ya- zarlard›r. Sovyetler Birli¤i’nin son dönemlerinde özellikle 1986 Jeltoksan olaylar› sonras›nda Kazak yazarlar› milli hareketlerde etkin rol alm›fllard›r. Bu çerçevede Oljas Suleymanov’un Az i Ya roman› ve baflkanl›¤›n› yapt›¤› Kazakistan Jazuvfl›lar 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 129

Oda¤› (Kazakistan Yazarlar Birli¤i) önemlidir. Suleymanov, ayr›ca Kazakistan’daki nükleer denemelerin durdurulmas› amac›yla Nevada-Semey hareketini bafllatt›. Ya- zarlar Birli¤i, Kazak Adebieti ve Juld›z adl› süreli yay›nlarla Kazak edebiyat›n› can- l› tutmaya çal›flmaktad›r. Ba¤›ms›zl›k dönemi Kazak edebiyat›n›n önemli bir özelli¤i, Sovyet döneminde yasakl› kalm›fl yazarlar›n eserlerinin yeniden ele al›narak, yeni bask›lar›n›n yap›l- mas›d›r. Kazak edebiyat›n›n temellerini kuran ve XX. yüzy›l bafl›nda yazd›klar›yla tüm Kazak halk›n› etkileyen Ahmet Baytursunov, Miryakup Dulatov, Ma¤jan Juma- bayev, fiakerim Kudayberdiev ve di¤er birçok Kazak ayd›n›n›n eserleri yeniden Kazak halk›n›n istifadesine sunulmufltur. Kazak edebiyat›nda son y›llarda öne ç›kan isimler ve eserleri aras›nda T. Abdi- kekimov’un Akflam Hattar›, M. Ray›mbekul›’n›n Ay, A. Karipjanov’un Sanada¤› Suretter, A. Balk›bek’in Metamorfoza, T. Kenesbayev’in K›z¤›fl Kus ve Duman Ra- mazan’›n Kökjal adl› kitaplar› say›labilir.

Bas›n Sovyetler Birli¤i döneminde haberleflme ve bas›n devletin tekelindeydi. Varl›¤›n› bu- gün de sürdüren günlük gazete Kazahstanskaya Pravda devletin yay›n organ›yd›. Komünist dönemde herhangi bir bas›n özgürlü¤ünden söz etmek mümkün de¤ildi. Tüm haberler, hatta gazete ilanlar› bile sansür kurulunun s›k› denetiminden geçiyor- du. Kazakistan ba¤›ms›z olduktan sonra, dünyaya aç›lman›n da etkisiyle gazete ve dergi say›s›nda büyük bir art›fl yafland›. Günümüzde yaklafl›k 950 gazete ve 400 der- gi yay›nlanmaktad›r. Söz konusu gazete ve dergilerin büyük ço¤unlu¤u Rusça yay›n yapmaktad›r. Kazak nüfusu ço¤unlu¤u sa¤lad›¤› halde toplumsal hayatta Rusçan›n etkisi sürmektedir. Özellikle kültürel ve entellektüel alanlarda insanlar kendilerini Rusça ifade etmektedir. Ayr›ca Rusçan›n bilim dili olma özelli¤i devam etmektedir. Kazakistan yönetimi Kazakçan›n yayg›nlaflt›r›lmas› için çaba sarf etmektedir. Bu amaçla 2002 y›l›nda ç›kar›lan bir yasayla televizyon yay›nlar›n›n en az yar›s›n›n Ka- zakça yap›lmas› zorunlu hale getirildi. Kazakistan’da günümüzde yaklafl›k 250 ulu- sal ve yerel televizyon kanal› yay›n yapmaktad›r. Ayr›ca ço¤unlu¤u Rusça yay›n ya- pan radyo kanallar› da mevcuttur. Birçok etnik grubun yaflad›¤› Kazakistan’da Uy- gurca, Korece ve di¤er etnik gruplar›n dillerinde yay›n yapan gazete ve dergilere de rastlamak mümkündür. Kazakistan bas›n›n en önemli gündem maddesi bas›n öz- gürlü¤üdür. Ba¤›ms›zl›ktan sonra hükûmetin bas›nda ç›kan haberler ve yazarlar üzerinde bask› uygulad›¤› yönünde iddialar dile getirilmektedir. Kazakistan’da ya- y›n yapabilmek için yetkili kurumlara kay›t yapt›rmak gerekmektedir. Hükûmetin 2012 y›l›nda yapt›¤› düzenlemelerle söz konusu kay›t ifllemlerini zorlaflt›rd›¤› ve bu konuda keyfi davrand›¤› yolunda iddialar mevcuttur. Bu nedenle son y›llarda inter- net habercili¤i ve bas›n› h›zla geliflmektedir. Günümüzde 5.3 milyon internet kulla- n›c›s› mevcuttur. Kazakistan nüfusunun yaklafl›k üçte birine karfl›l›k geldi¤i düflünü- lürse bir hayli yüksek bir internet kullan›m oran› oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r. Kazakistan’da yay›n yapan bafll›ca gazeteler aras›nda Kazahstanskaya Pravda, Egemen Kazakstan, Ekspress-K, Jas Alafl, Liter, Vremya ve Karavan say›labilir. Te- levizyon kanallar› aras›nda Kazakstan, Habar, El Arna, KTK, Caspionet ve Eurasia TV önde gelen yay›n kurulufllar›d›r. Kazinform ve ‹nterfaks Kazahstan haber ajan- s› olarak hizmet vermektedir (Morse ve di¤erleri, 2013).

Kazakistan’da Latin alfabesi kullan›lsayd› Kazakça Türkiye’de dahaSIRA rahat S‹ZDE anlafl›labilir SIRA S‹ZDE miydi? 5

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 130 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Özet

Kazakistan’›n ba¤›ms›zl›k sürecinde gerçekle- Ba¤›ms›zl›k sonras› yaflanan iktisadi geliflmeleri NA MAÇ NA MAÇ 1 flen olaylar› tarihsel aç›dan de¤erlendirmek. 3 tan›mlamak. Kazakistan’›n ba¤›ms›zl›k süreci 1986 y›l›nda Ka- Kazakistan Cumhuriyeti’nde ba¤›ms›zl›ktan son- zakistan’›n baflkenti Almat›’da yaflanan Jeltoksan ra yaflanan ekonomik geliflmeleri iki dönemde (Aral›k) Olaylar›yla bafllam›flt›r. Sovyet yönetimi- incelemek mümkündür. ‹lk dönem 1991-2000 nin bafl›na 1985’te geçen M. Gorbaçov, siyasi so- aras›ndaki ekonomik s›k›nt›lar›n yafland›¤› y›l- runlar› gözard› ederek, ekonomik reformlara lard›r. Kazakistan, bu dönemde Sovyetler Birli- odakland›. Bu çerçevede Kazak SSC’nde de yö- ¤i’nden miras kalan a¤›r ekonomik sorunlar ve netim de¤iflikli¤ine gitti. Dinmuhammed Kona- kapitalist ekonomiye geçifl süreciyle u¤raflm›flt›r. yev’i görevden alarak yerine Kazaklar› hiç tan›- 2000’li y›llar›n bafl›ndan itibaren devaml› surette mayan bir Rus bürokrat olan G. Kolbin’i getirdi. yükselen petrol fiyatlar› Kazakistan’›n imdad›na Bu durum Kazak halk›nda büyük infiale neden yetiflti. Kazakistan’›n en büyük ekonomik gelir oldu. Baflkent Almat›’da büyük protesto gösteri- kayna¤› petroldür. Ülke ekonomisinin neredey- leri düzenlendi. Bu olaylar geliflen Kazak milli- se yar›s› petrolden elde edilen gelire dayanmak- yetçili¤ini canland›rd›. K›sa zaman sonra baflar›- tad›r. Küresel krizlerden korunman›n en güven- s›z yönetimi nedeniyle Kolbin görevden al›nd› li yolu geliflmifl bir sanayi ve ticaret sistemine sa- ve yerine 1989 y›l›nda Nursultan Nazarbayev ge- hip olmakt›r. Bu nedenle Kazakistan devaml› su- tirildi. Nazarbayev, ülkesini ve halk›n› iyi tan›- rette yabanc› yat›r›mc›lar› ülkeye çekme gayreti yordu. Sovyetler Birli¤i’nin da¤›ld›¤› zorlu gün- içindedir. lerde Kazakistan’› güvenli bir biçimde ba¤›ms›z- l›¤a tafl›d›. Kazakistan 16 Aral›k 1991 tarihinde Kazakistan’›n d›fl politikas›n›n temel unsurlar› NAMAÇ ba¤›ms›zl›¤›n› ilan etti. 4 ve di¤er ülkelerle iliflkilerini aç›klamak. Kazakistan, ba¤›ms›zl›¤›n› kazand›¤› 1991 y›l›n- Kazakistan Cumhuriyeti’nin devlet kurumlar› ve dan beri uluslararas› güç dengelerini kollayan bir NAMAÇ 2 etnik yap›s› ile ilgili temel kavramlar› aç›klamak. d›fl siyaset yürütmeye çal›flmaktad›r. Dünyan›n Kazakistan, yar› baflkanl›k sistemiyle yönetilmek- en uzun kara s›n›r› Kazakistan-Rusya aras›nda tedir. Yürütmenin bafl›nda genifl yetkilerle dona- binlerce kilometre boyunca uzanan s›n›rd›r. Ka- t›lm›fl ve seçimle iflbafl›na gelen bir cumhurbafl- zakistan’daki Rus nüfusu, d›fl ticaret ve petrol bo- kan› vard›r. Cumhurbaflkan›, hükûmet üyeleri, ru hatlar› gibi meseleler de eklenince Kazakis- bakanlar ve baflbakan› belirleyerek meclisin ona- tan’›n Rusya’y› gözard› eden bir politika izlemesi y›na sunar. Ayr›ca üst düzey bürokratlar, yarg› mümkün görünmemektedir. Benzer bir biçimde mensuplar› ve memurlar›n atamas› cumhurbafl- do¤u komflusu Çin ile de olumlu iliflkileri devam kan› taraf›ndan yap›l›r. Kazakistan parlamentosu ettirmeye çal›flmaktad›r. Di¤er Orta Asya ülkeleri Senato (üst meclis) ve Milli Meclis ad› verilen iki ile de tarihten gelen ve co¤rafi yak›nl›¤›n getirdi- bölümden oluflmaktad›r. Milli Meclis yasama gö- ¤i komfluluk iliflkileri söz konusudur. Komflu ül- revini yürütürken, Senato bir anlamda denetle- kelerin yan› s›ra Kazakistan’daki stratejik öneme me görevini üstlenir. Kazakistan’da obl›s ad› ve- sahip yeralt› kaynaklar› ve Baykonur uzay üssü rilen 14 adet il, yani yerel yönetim birimi mev- nedeniyle ABD ve Avrupa Birli¤i ülkeleri Kaza- cuttur. Akim (hâkim) ad› verilen il yöneticileri kistan’la yak›n iliflkiler kurma gayreti içindedir. cumhurbaflkan›n›n atamas›yla iflbafl›na gelir. Ba- Bunlar›n yan›nda Türkiye de Kazakistan için bir ¤›ms›zl›ktan sonra 1999’da önce % 50’yi geçen müttefik ve dost ülke konumundad›r. Kazakistan Kazak nüfusu, 2009’da % 63’e ulaflt›. Günümüz- bütün bu birbiriyle ç›kar çat›flmas› içinde olan ül- de Kazakistan’da Kazaklar d›fl›nda Ruslar, Uk- kelerle ayn› anda iyi iliflkiler yürütmeye çal›fl- rainler, Almanlar, Koreliler, Ah›ska Türkleri, Uy- maktad›r. gurlar ve di¤er komflu ülke halklar›ndan baz›lar› yaflamaktad›r. Tüm etnik gruplar›n haklar› ana- yasada güvence alt›na al›nm›flt›r. 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 131

Kazakistan’da ba¤›ms›zl›ktan sonra kültürel NAMAÇ 5 konularda, özellikle dil, tarih yaz›c›l›¤›, e¤itim ve edebiyat alanlar›ndaki son geliflmeleri de¤er- lendirmek. Günümüzde Kazakistan, Mo¤olistan, Çin, Rusya, Özbekistan, ‹ran ve Türkiye’de yaklafl›k 11 mil- yon kifli Kazakça konuflmaktad›r. Kazakistan, Sovyet döneminde ülkenin as›l halk›n›n az›nl›kta oldu¤u tek cumhuriyetti. Bu nedenle pek çok Kazak anadilini unutmufl, onun yerine Rusça ko- nuflmaya bafllam›flt›r. Ba¤›ms›zl›ktan sonra Kazak dilinin yayg›nlaflt›r›lmas› bir devlet politikas› ha- line geldi. Kazakistan tarihi, ba¤›ms›zl›¤›n ard›n- dan neredeyse yeniden yaz›ld›. Sovyetler Birli¤i döneminde yasaklanan ve araflt›r›lmayan pek çok konu ele al›nd›. Sovyet döneminin pek çok kötü etkisinin yan› s›ra, baz› olumlu sonuçlar›n›n da oldu¤u iddia edilebilir. Yüksek okuma-yazma oranlar› bu olumlu görülen sonuçlar aras›ndad›r. Sovyet dönemi Kazak edebiyat›n›n en tan›nm›fl ismi Muhtar Avezov’dur. Ba¤›ms›zl›k döneminde ise Muhtar fiahanov ve Oljas Suleymanov öne ç›- kan yazarlard›r. 132 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kendimizi S›nayal›m

1. Jeltoksan (Aral›k) 1986 olaylar› Kazakistan’›n hangi 6. Kazakistan’›n para birimi afla¤›dakilerden hangisidir? kentinde meydana gelmifltir? a. Ruble a. Astana b. Manat b. Almat› c. Tenge c. Aktöbe d. Yuan d. Janaözen e. Kazak Liras› e. Türkistan 7. Kazakistan’›n Rusya ile iliflkilerinde en önemli gün- 2. Kazakistan 1991’de ba¤›ms›z oldu¤unda en üst dü- dem maddesi afla¤›dakilerden hangisidir? zey yöneticisi afla¤›dakilerden hangisidir? a. Rusya’daki Kazak nüfusu a. D. Konayev b. Enerji kaynaklar› b. G. Kolbin c. Baykonur uzay üssü c. L. Brejnev d. S›n›r ticareti d. N. Nazarbayev e. Askerî iflbirli¤i e. M. Gorbaçov 8. Azerbaycan, Kazakistan, K›rg›zistan ve Türkiye ara- 3. Kazakistan’da baflbakan› afla¤›dakilerden hangisi s›ndaki siyasi iliflkileri düzenlemeye yard›mc› kurulufl seçer? afla¤›dakilerden hangisidir? a. Halk a. Türk Konseyi b. Cumhurbaflkan› b. Türksoy c. Senato c. Türkpa d. Milli Meclis d. Tika e. Anayasa Konseyi e. Tömer

4. Afla¤›dakilerden hangisi Kazakistan’daki etnik grup- 9. Kazakçan›n en yak›n oldu¤u dil afla¤›dakilerden lardan biri de¤ildir? hangisidir? a. Ruslar a. Rusça b. Ukrainler b. K›rg›zca c. Uygurlar c. Farsça d. Koreliler d. Azerice e. Macarlar e. Türkiye Türkçesi

5. Kazakistan’›n en büyük gelir kayna¤› afla¤›dakiler- 10. Modern Kazak edebiyat›n›n kurucusu kimdir? den hangisidir? a. Abay Kunanbayul› a. Petrol b. Ahmet Baytursunul› b. Alt›n c. Muhtar Avezov c. Do¤algaz d. Ma¤jan Jumabayev d. Uranyum e. fiokan Velihanov e. Bak›r 5. Ünite - Kazakistan Cumhuriyeti 133

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› S›ra Sizde Yan›t Anahtar› 1. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ba¤›ms›zl›k Süreci” S›ra Sizde 1 konusunu yeniden gözden geçiriniz. Almat›’daki Aral›k 1986 olaylar›nda en çok kullan›lan 2. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ba¤›ms›zl›k Süreci” sloganlardan biri “Kazakistan Kazaklar›nd›r” idi. Bunun konusunu yeniden gözden geçiriniz. ayn› zamanda ba¤›ms›zl›k iste¤inin baflka bir yolla 3. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Devlet Yönetim Sistemi” ifadesi oldu¤unu söyleyebiliriz. Aral›k 1986 olaylar›n- konusunu yeniden gözden geçiriniz. dan sonra Kazakistan’daki milliyetçi ve ba¤›ms›zl›k yan- 4. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Etnik Meseleler” konusunu l›s› hareketler gittikçe güçlendi. Bu hareketler 1991’de- yeniden gözden geçiriniz. ki ba¤›ms›zl›k için entellektüel bir altyap› oluflturmufl- 5. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “‹ktisadi Geliflmeler” tur. konusunu yeniden gözden geçiriniz. 6. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “‹ktisadi Geliflmeler” S›ra Sizde 2 konusunu yeniden gözden geçiriniz. Kazakistan siyasi yap›s› ülkedeki iktidar›n yeniden Rus- 7. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Küresel Güçlerle ‹liflkiler” lar›n eline geçmesini engellemeye çal›flan bir biçimde konusunu yeniden gözden geçiriniz. kurulmufltur. Cumhurbaflkan› adaylar› Kazakça s›nav›- 8. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Türkiye ile ‹liflkiler” na girmek zorundad›r. Kuzey bölgelerdeki Kazak nüfu- konusunu yeniden gözden geçiriniz. su artt›rmak amac›yla baflkent, Astana’ya tafl›nm›flt›r. 9. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Alfabe-Dil” konusunu yeni- Daha önceleri 19 olan obl›s (bölge) say›s› Kazaklar›n den gözden geçiriniz. lehine birlefltirmelerle 14’e düflürülmüfltür. 10. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Edebiyat” konusunu yeni- den gözden geçiriniz. S›ra Sizde 3 Kazakistan ekonomisinin en büyük gelir kayna¤› petrol k›sa vadede büyük bir f›rsat, orta ve uzun vadede ise ekonomik geliflmeyi engelleyici bir etkendir. Kazakis- tan yönetimi bu durumun fark›nda oldu¤u için sanayi ve ticareti gelifltirici tedbirler almaya çal›flmaktad›r.

S›ra Sizde 4 Bu konudaki en büyük etken co¤rafi uzakl›kt›r. ‹kinci olarak, uzun y›llar Rus ve Sovyet hâkimiyeti alt›nda ka- lan Kazakistan için hemen yak›n›ndaki komflu Rusya daha cazip bir ortak olarak görünmektedir. Ayr›ca yö- nünü Avrupa’ya çevirmifl, Orta Do¤u’ya komflu bir Tür- kiye büyük Çin ekonomisi ile rekabet edecek güce sa- hip de¤ildir.

S›ra Sizde 5 Evet, daha kolay anlafl›labilirdi. Hemen bir deneme ya- pal›m. “Bir Türik mu¤al›m› lat›n aripimen kazakfla ok›d›”. Bu cümlenin Türkçesi: “Bir Türk muallimi Latin harfiyle Kazakça okudu”. 134 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Yararlan›lan Kaynaklar Aitken, Jonathan (2009). Nazarbayev and the Making of Heinrich, Andreas (2010). The Formal Political System Kazakhstan: From Communism to Capitalism, Lon- in Azerbaijan and Kazakhstan, Bremen. don. Kahveci, Hayriye (2007). ‘’The Political Economy of Oil Alkan, Haluk (2012). ‘’Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal in Kazakhstan’’, Doktora Tezi, Ankara. Kurumsallaflma Süreci: Geçen Yirmi Y›l›n Bir Bilan- Kalkan, ‹brahim (2013). Kazakistan’da Siyasi Modern- çosu’’, Bilig, 61, s. 1-30. leflmenin Kökenleri (1822-1920), ‹stanbul. Bowyer, Anthony C. (2008). Parliament and political Kara, Abdulvahap ve Yeflilot, Okan (2011). Avrasya’n›n parties in Kazakhstan. Stockholm. Yükselen Y›ld›z› Kazakistan, ‹stanbul. Cummings, Sally N. (2005). Kazakhstan: power and the Matuszkiewicz, Renata (2010). “The Language Issue in elite. London. Kazakhstan; Institutionalizing New Ethnic Relations Dave, Bhavna (2007). Kazakhstan: ethnicity, language after Independence”, Economic and Enviromental and power. London. Studies, X/2, s. 211-27. Demko, George (1969). The Russian Colonization of Morse, Leon ve di¤erleri (ed.) (2013). Europe and Eura- Kazakhstan 1896-1916. Bloomington. sia Media Sustainability Index 2013. Furman, Dmitrii (2005). ‘’The regime in Kazakhstan’’, http://www.irex.org/sites/default/fi- Rumer, Boris (ed.), Central Asia at the end of the les/u105/EE_MSI_2013_Kazakhstan.pdf transition. New York, s. 195-266. Somuncuo¤lu, Anar (2001). Kazakistan ve Özbekistan Hanks, Reuel R. (2009). ‘’Multi-vector politics and Ka- Ekonomileri Geçifl ve Büyüme Stratejileri, Ankara. zakhstan’s emerging role as a geo-strategic player in Tatimov, Makafl (1992). Hal›knama nemese San men Central Asia’’, Journal of Balkan and Near Eastern Sana, Almat›. Studies, XI/3, s. 257-67. Tolesh, Fariza (2012). ‘’The Population History of Ka- Hauff, Luba V. (2013). A Stabilizing Neighbor? The Im- zakhstan’’, European Population Conference 2012, pact of China’s Engagement in Central Asia on Re- Stockholm. gional Security, Berlin.

ÇA⁄DAfi TÜRK DÜNYASI 6 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; K›rg›zistan’›n nas›l ba¤›ms›z oldu¤unu aç›klayabilecek, N K›rg›zistan’›n siyasi ve etnik yap›s›yla ilgili temel kavramlar› tan›mlayabilecek, N K›rg›zistan ekonomisinin genel durumunu ve iktisadi geliflmeleri de¤erlendi- N rebilecek, K›rg›z d›fl politikas›, komflular›, küresel güçler ve Türkiye ile iliflkilerini aç›k- N layabilecek, K›rg›z dili, alfabesi, tarih ve edebiyat›nda özellikle ba¤›ms›zl›ktan sonra mey- N dana gelen geliflmeleri de¤erlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• K›rg›zistan • Çin Halk Cumhuriyeti • Sovyetler Birli¤i • Ruslaflt›rma • Orta Asya • K›rg›z Tarihi • Fergana Vadisi • K›rg›z Edebiyat› • Rusya Federasyonu • Cengiz Aytmatov

‹çindekiler

• BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ • ‹Ç POL‹T‹KA Ça¤dafl Türk Dünyas› K›rg›zistan Cumhuriyeti • ‹KT‹SAD‹ GEL‹fiMELER • DIfi ‹L‹fiK‹LER • KÜLTÜREL GEL‹fiMELER K›rg›zistan Cumhuriyeti

BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ K›rg›zistan, 1991 y›l›nda ba¤›ms›zl›¤›n› kazanan Orta Asya Türk cumhuriyetlerin- den biridir. K›rg›zistan, ad›ndan da anlafl›laca¤› üzere en eski Türk halklar›ndan bi- ri olan K›rg›zlar›n ülkesidir. Do¤usunda Çin, güneyinde Tacikistan ve Çin, bat›s›n- da Özbekistan ve kuzeyinde Kazakistan yer almaktad›r. Yüzölçümü yaklafl›k 200.000 km2 olan ülke, Türkiye’nin dörtte biri büyüklü¤ündedir. Ülkenin yar›s›n- dan fazlas›n› da¤l›k alanlar oluflturur. Da¤l›k co¤rafyas› ve suyu bol, ormanl›k alan- lar› nedeniyle da¤c›l›k ve do¤a turizminin önemli merkezlerinden biri olan K›rg›- zistan, Orta Asya’n›n ‹sviçre’si olarak tan›mlanmaktad›r. K›rg›zistan’da yüksekli¤i 7 bin metreden fazla iki, 4 bin metrenin üzerinde yirmi befl da¤ vard›r. Bu nedenle ekilebilir, tar›ma elveriflli alanlar toplam yüzölçümün ancak % 8’ini oluflturmakta- d›r. Buna ba¤l› olarak da düflük bir nüfusa sahiptir. K›rg›zistan’›n nüfusu 2011 ve- rilerine göre yaklafl›k 5.5 milyondur. K›rg›zistan d›fl›nda Çin, Mo¤olistan, Özbekis- tan, Tacikistan, Rusya, Afganistan, ‹ran ve Türkiye’de toplam 1 milyon kadar K›r- g›z yaflamaktad›r. Da¤ zengini K›rg›zistan ayr›ca su kaynaklar› yönünden de ön plana ç›kmaktad›r. Ülkede yaklafl›k 2 bin akarsu ve yine 2 binin üzerinde irili ufak- l› göl vard›r. Bu göller aras›nda Iss›k Köl ve Son Köl ünlü ‹pek Yolu güzergâh›nda olduklar› için tarihî bir öneme de sahiptir. Yaklafl›k 1.600 metre yükseklikte volka- nik bir da¤ gölü olan Iss›k Köl, k›fl›n bile donmad›¤› için ›ss›k (s›cak) olarak adlan- d›r›lm›flt›r. Ayr›ca, Iss›k Köl dünyadaki en büyük ikinci da¤ gölüdür. K›rg›zistan idari olarak oblast ad› verilen yedi il ve il statüsündeki iki kente (Bifl- Türkiye’de de K›rg›zlar kek ve Ofl) bölünmüfltür. Bu iller Çüy, Iss›k Köl, Talas, Nar›n, Celalabad, Ofl ve yaflamaktad›r. Afganistan’dan 1982’de Batken’dir. Ülke, do¤u-bat› do¤rultusunda uzanan da¤larla kuzey ve güney olarak Türkiye’ye göç eden 1150 ikiye bölünmüfl durumdad›r. Bu da¤lar›n aras›ndan akan Nar›n ve Kara Darya ›r- K›rg›z, Van’›n Alt›ndere köyüne yerlefltirildi. Daha maklar› bat›daki Fergana vadisine do¤ru akarak az da olsa tar›ma elveriflli vadiler sonra köyün ad› K›rg›zlar›n oluflturur. Baflkent Biflkek kuzeyde, Kazakistan s›n›r›na yak›n bir bölgede olup, iste¤i üzerine Ulupamir olarak de¤ifltirildi. K›rg›zistan’›n en büyük kentidir. ‹kinci büyük kent güneyde Fergana vadisinde, Günümüzde yaklafl›k 4 bin Özbekistan s›n›r›ndaki Ofl kentidir. Bu iki kent tarih boyunca kuzey ve güney K›r- K›rg›z bu köyde g›zistan’›n merkezleri olmufltur. Afl›lmas› güç da¤lardan dolay› göçebe K›rg›z boy- yaflamaktad›r. lar› kuzeyli ve güneyli olmak üzere iki farkl› kültür gelifltirmifltir. K›rg›z toplumsal ve siyasi yaflam›n›n hemen her safhas›nda bu ayr›l›¤› görmek mümkündür. K›rg›zlar, Orta Asya göçebeleri aras›nda en eskilerinden biridir. VIII. yüzy›lda dikilen Orhun yaz›tlar›nda geçen ve günümüzde de kullan›lan az say›daki halk ad›ndan biri K›rg›z ad›d›r. Günümüzde bu halk büyük ölçüde K›rg›zistan cumhu- riyeti çat›s› alt›nda toplanm›flt›r. 138 Ça¤dafl Türk Dünyas›

En eski Türk yaz›tlar›ndan K›rg›z ad›n›n anlam› da di¤er pek çok halk ad› gibi belirsizdir. Birçok araflt›r- biri olan Orhon an›tlar›nda bile ad› geçen K›rg›zlar, en mac› de¤iflik aç›klamalar ortaya koymaya çal›flm›flt›r. Bu aç›klamalar›n birço¤unda- eski Türk boylar›ndan biridir. ki ortak nokta k›rk sözcü¤üdür. Buna göre K›rg›z ad› k›rk k›z, k›rk ›z ya da k›rk ‹lk vatanlar› Sibirya’daki yüz sözcüklerinin birlefliminden ortaya ç›km›flt›r. Ayr›ca K›rg›z halk ad› k›rk o¤uz, Yenisey ›rma¤› boylar›d›r. Büyük bir ihtimalle Cengiz k›rk er, k›rk boy, k›r gez ve k›r›g (k›rm›z› renk) sözcükleri ile de iliflkilendirilmifl- Han imparatorlu¤u tir. Bunlar aras›nda K›rg›zlar›n k›rk boydan olufltu¤u ve bu yüzden de K›rg›z ad›n› zaman›nda K›rg›zlardan büyük bir grup daha güneye, ald›¤› yönündeki aç›klama en çok kabul görenler aras›ndad›r. Fakat araflt›rmac›la- flimdiki Fergana ve Yedisu r›n hemfikir oldu¤u tek bir aç›klama mevcut de¤ildir (‹man, 1998). Günümüzde bölgesine gelip yerleflti. ba¤›ms›z K›rg›zistan bayra¤›nda yer alan güneflin etraf›ndaki k›rk ›fl›k hüzmesi k›rk Burada, t›pk› komflular› Kazaklar gibi, di¤er K›pçak K›rg›z boyunu temsil etmektedir. boylar›yla birleflerek K›rg›z ad›ndan Çin, Bizans ve Arap kaynaklar›nda bahsedilmifltir. Reflid Rahme- günümüzdeki K›rg›z halk›n› oluflturdular. ti Arat’a göre Çinliler, VI. yüzy›l›n sonlar›nda K›rg›zlar› Hakas ad›yla an›yordu. Çin kaynaklar›na göre Baykal gölü ve Do¤u Türkistan aras›nda bir devlet kurmufl olan bu halk sar› saçl›, mavi gözlü ve uzun boyluydu. Benzeri bilgiler ‹slam kaynakla- r›nda da mevcuttur (Arat 1977). Orhun abidelerine göre K›rg›zlar yukar› Yenisey’de Kem ve Kemçik civar›nda, Kögmen da¤lar›n›n kuzeyinde yaflayan bir halkt›. Göktürklerden sonra Orhun ve Yenisey kültürünün mirasç›s› olarak ortaya ç›kan Uygur Ka¤anl›¤› 840 y›l›nda K›r- g›zlar taraf›ndan y›k›lm›flt›r. Daha sonra X. (bir k›s›m araflt›rmac›lara göre ise XIII.) yüzy›lda Do¤u Türkistan’a ve bugünkü K›rg›zistan’a yönelen K›rg›zlar burada ya- flamakta olan K›pçak boylar›yla kar›flarak günümüzdeki K›rg›z halk›n› meydana getirmifllerdir (Çorotegin ve Omurbekov 1997). K›rg›zlar da di¤er göçebe halklar gibi boy esas›na dayal› bir toplumsal yap›ya sahiptir. K›rg›z boylar›, yine göçebe toplum yap›s›na uygun olarak, iki ana gruba ayr›lmaktad›r. ‹lk grup Otuz Uul (o¤ul) ikinci grup ise ‹çkilik (iç) olarak adland›r›- l›r. ‹lk grubun ad› K›rg›z flecere gelene¤inden gelmektedir. Buna göre K›rg›z halk› k›rk o¤uldan türemifltir. Otuz o¤uldan kuzeydeki K›rg›zlar, on o¤ulun soyundan ise ‹çkilik K›rg›zlar› gelmektedir. Otuz Uul (ya da Arkal›k) grubu ayr›ca kendi için- de yine iki boy grubuna ayr›lmaktad›r. Bunlar On (sa¤) Kanat ve Sol Kanat adlar›- n› al›rlar. Otuz Uul boy grubu ayr›ca Arkal›k ad›yla da an›lmaktad›r. ‹çkilik, içte kalan; Arkal›k ise s›rt ya da da¤ bölgesinde yaflayan K›rg›zlar anlam›ndad›r. Arkal›k boy- lar›n›n tarihî yaflam bölgeleri orta ve kuzey K›rg›zistan, ‹çkilik boylar›n›n ise Ferga- na vadisi ve do¤u Pamirlerdir (Attakurov 1995). Günümüzdeki K›rg›zlar›n atalar› XIII. yüzy›lda Yenisey boylar›ndan göç ederek Iss›k Köl civar›na ve Alada¤lar›n eteklerinde yaflamaya bafllam›fllard›r. Günümüzde Manapl›k babadan o¤ula de K›rg›zistan cumhuriyeti hemen hemen sözü edilen co¤rafi bölgeyi kapsamakta- geçen bir kurumdu ve bir d›r. ‹lk yurtlar›nda bir hanl›k kurmufl olan K›rg›zlar yeni yurtlar›nda müstakil bir çeflit asilzadeler s›n›f› meydana getiriyordu. K›rg›z hanl›¤› kurmak yerine mevcut siyasi yap›lara dâhil olmay› ye¤lemifllerdir. Rivayete göre manap K›rg›zlar XIII. ve XIV. yüzy›llarda Cengiz Han ‹mparatorlu¤u’na ve sonras›nda Ça- sözcü¤ü Sar›ba¤›fl boyunun ¤atay Ulusu’na dâhil olmufllard›r. Daha sonraki yüzy›llarda kuzeydeki K›rg›zlar Ka- Manap ad›ndaki bir beyinden gelmektedir. zak hanl›klar›na, do¤udakiler Çin, bat› ve güneydekiler ise Hanl›¤›’na tabi ‹daresi alt›ndaki halk olmufllard›r. Bu durum XIX. yüzy›ldaki Rus istilas›na de¤in devam etmifltir. üzerinde tam bir hâkimiyet kuran Manap’›n idare biçimi Geleneksel K›rg›z toplumsal yap›s›, di¤er geleneksel Orta Ça¤ toplumlar›n›n di¤er boy beylerine de örnek birço¤unda oldu¤u gibi soyluluk esas›na göre belirleniyordu. Toplum iki ana s›n›- teflkil etmifltir. Daha sonra Manap tarz›nda do¤rudan ve fa ayr›lm›flt›: ‹dareci konumundaki soylular ve idare edilen halk. K›rg›z boylar›n›n kesin emirlerle boylar›n› bafl›nda bulunan beyler manap unvan›n› tafl›yordu. Manapl›k kurumu Kazaklarda- idare eden beylere “manap” ki sultanl›k ile hemen hemen ayn› özelliklere sahipti. Halk aras›nda manaplara bü- denmifl ve manap kelimesi K›rg›z beylerinin unvan› yük sayg› gösterilirdi. Örne¤in bir manab›n bulundu¤u bir mecliste izinsiz konu- haline gelmifltir. flulmaz, manab›n çad›r›n›n önünden at s›rt›nda geçilmezdi. 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 139

K›rg›zlar, Yenisey’den daha güneye geldikten sonra Kazak Hanl›¤› ve Hokand Kazak ve K›rg›z: Dil, kültür Hanl›¤› hâkimiyetinde yaflad›lar. Asl›nda K›pçak boylar›n›n büyük k›sm› Kazak ad› ve yaflay›fl olarak Kazaklarla K›rg›zlar› ay›rmak mümkün alt›nda, geriye kalanlar› da K›rg›z ad› alt›nda birleflmiflti. de¤ildi. Bu nedenle birçok Rusya ‹mparatorlu¤u, Kazak hanl›klar›n› XIX. yüzy›lda iflgal ettikten sonra da- kaynakta Kazak-K›rg›z, K›rg›z-Kaysak gibi ha güneydeki K›rg›z topraklar›na ulaflt›. Ruslar 1825’te bugünkü Biflkek flehrinin te- tan›mlamalarla iki ayr› halk mellerini oluflturan Piflpek kalesini kurdu. Daha sonra 1870’lerde de bugünkü K›r- de¤il, birleflik ve tek bir halktan sözedilmifltir. Bu g›zistan topraklar›nda resmen hâkimiyet sa¤lad›. Bolflevik devriminin ard›ndan birliktelik nedeniyle Ruslar, 1920’de Kara K›rg›z Özerk Oblast’› kuruldu. Sovyetler Birli¤i 1936 anayasas›nda Kazaklar için de K›rg›z ad›n› kullanm›flt›r. Gerçek K›rg›z getirilen düzenlemelerle K›rg›z SSC kuruldu ve birlik cumhuriyeti statüsüne yük- halk›n› da Kara K›rg›z olarak seltildi. adland›rm›flt›r. K›rg›z SSC, Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lma sürecinde 31 A¤ustos 1991’de ba¤›m- Bolflevik liderlerinden M. s›zl›¤›n› ilan etti ve K›rg›zistan Cumhuriyeti ad›n› ald›. K›rg›zistan, Sovyetler Birli- Frunze (1885-1925), ¤i’nden sadece çöken bir ekonomi ve da¤›lmakta olan bir siyasi sistem devralma- Ankara’ya 1921’de gelen Bolflevik heyetindeydi. Bu d›. Yanl›fl Sovyet politikalar› sonucu içinden ç›k›lmaz bir hal alan etnik sorunlar ziyaret s›ras›nda Bolflevik K›rg›zistan, Özbekistan ve Tacikistan’›n güvenli¤ini tehdit ediyordu. Sorunlar›n te- Rusya ile iflbirli¤i anlaflmas› mel kayna¤› 1930’lardaki Sovyet s›n›r belirleme sürecinde söz konusu üç ülke ara- imzaland›. Bu etkili Bolflevik general an›s›na do¤um yeri s›nda dengesizce paylaflt›r›lm›fl olan Fergana vadisiydi. olan Biflkek’in ad› 1926’da Tar›ma elveriflli, verimli topraklar zaten genel olarak Orta Asya bölgesinde az Frunze olarak de¤ifltirildi. K›rg›zistan ba¤›ms›z bulunuyordu. Bu ortamda Fergana vadisi bol su kaynaklar› ve verimli arazileriyle olduktan sonra baflkentin çok k›ymetli bir bölgeydi. Bu bölgede Özbekler, K›rg›zlar ve Tacikler kar›fl›k ola- ad› 1991’de yeniden Biflkek olarak de¤iflti. ‹stanbul’da rak yafl›yordu. Sovyet yönetimi Fergana’y› sadece bir ülke idaresine vermek yerine Taksim meydan›ndaki an›tta üç ülkeye paylaflt›rd›. Ancak bu paylaflt›rma etnik yap›y› ve bölge gerçeklerini gö- General K. E. Voroflilov ile birlikte onun da heykeli zard› ederek, hatal› bir biçimde yap›lm›flt›. Sovyet yönetimi asl›nda hatal› bir ifl bulunmaktad›r. yapt›¤›n›n fark›ndayd›. Bu hatas›n› biraz olsun düzeltmek amac›yla anklav ve eks- Harita 6.1 K›rg›zistan Cumhuriyeti (2013).

lav ad› verilen s›rad›fl› bir idari yap›lanmaya gitti. “Etnik Meseleler” k›sm›nda daha ayr›nt›l› incelenecek olan bu idari birimler sayesinde K›rg›zistan içinde kalan Öz- bekler ve Tacikler, ayn› biçimde Özbekistan dâhilinde yaflayan K›rg›zlar›n haklar› ve güvenlikleri teminat alt›na al›nmak istendi. Ancak bu proje baflar›l› olmad›. Sov- yetler Birli¤i da¤›l›rken oluflan güvensizlik ortam›nda güney K›rg›zistan’daki Ofl kentinde 1990’da patlak veren olaylarda en az 320 K›rg›z ve Özbek hayat›n› kay- betti ve binlercesi evsiz kald›. Güneydeki bu olaylar kuzeydeki baflkent Biflkek’te 140 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Sovyet dönemindeki s›n›r büyük infiale neden oldu. Demokratik K›rg›zistan Hareketi (KDH) ad› verilen bir belirleme süreci sonunda siyasi oluflum K›rg›zistan Komünist Partisi Genel Sekreteri Absamat Masaliev’in is- Fergana bölgesi üç tifas›n› istedi. Söz konusu siyasi hareket h›zla halk deste¤i kazand›. KDH üyeleri cumhuriyet aras›nda karmafl›k bir biçimde Biflkek’te gösteriler düzenleyerek Masaliev’i iktidardan uzaklaflt›rmaya çal›flt›. Bun- paylaflt›r›lm›flt›r. da da baflar›l› oldular. Olaylardan dört ay sonra yap›lan baflkanl›k seçiminde Ma- K›rg›zistan’da kalan Özbek ve Tacikler için özel bölgeler saliev yeterli ço¤unlu¤u sa¤layamad›. Asl›nda baflkanl›k için ad› geçen üç aday›n kurulmufltur. Özbekistan’da hiçbirisi parlamentoda yeterli oyu alamad› ve bir siyasi kriz ortaya ç›kt›. da yönetimi K›rg›zistan’a ait olan küçük bir K›rg›z köyü Sonunda K›rg›zistan’›n en üst düzey siyasi kurumu olan K›rg›z SSC Üst Sovyet’i vard›r. Bu sistemle etnik o zamana deyin ad› pek duyulmam›fl birini yeni baflkan olarak atad›. K›rg›zistan Bi- çat›flmalar›n önüne geçilmek istenmifltir. Ancak limler Akademisi baflkanl›¤›n› yapan bir fizik profesörü, Askar Akayev K›rg›zistan bu yap› ifle yaramam›fl, son lideri olmufltu. Bu devrim niteli¤inde bir karard›, çünkü ilk defa olarak Komünist yirmi y›lda birçok kez Parti yönetiminde üst s›ralarda yer almayan bir bürokrat Komünist Parti Birinci çat›flmalar yaflanm›flt›r. Sonuncusu 2010 y›l›nda Ofl Sekreterli¤i’ne, yani ülkenin liderli¤ine geliyordu. Pek çok siyasi yorumcu taraf›n- ve Celalabad’da meydana dan bu durum K›rg›zistan’›n h›zla demokratik bir ülke olma yolunda ilerledi¤i bi- gelmifl, yüzlerce insan hayat›n› kaybetmifltir. çiminde de¤erlendirildi. Gerçekten de di¤er Sovyet cumhuriyetlerinde oldu¤u gibi K›rg›z SSC’nde de glastnost politikalar›n›n etkisiyle göreceli bir özgürlük havas› esiyordu. Üst Sovyet, ülkenin ad›n› “K›rg›zistan” olarak de¤ifltirdi, 20 Kas›m 1990’da ilan edilen egemenli¤in s›n›rlar›n›n geniflletilmesi çal›flmalar› yap›ld›, resmî dilin K›rg›z- ca olmas› için giriflimler bafllat›ld›. Hatta Komünist Parti’nin faaliyetleri k›s›tlanma- ya çal›fl›ld›. K›rg›zistan ‹ç ‹flleri Bakanl›¤› 1991’de yapt›¤› bir aç›klamayla Komünist Parti faaliyetlerinin bakanl›k dâhilinde yasakland›¤›n› bildirdi. Bu arada Mosko-

Sovyet döneminde Askar va’da Gorbaçov’a karfl› A¤ustos 1991 darbe teflebbüsü yap›ld›. K›rg›zistan darbenin Akayev’e yönelik zaten hemen ard›ndan k›nama mesaj› yay›nlad› ve demokrasiden yana oldu¤unu bir kez mevcut olan sempati, güçlü daha vurgulam›fl oldu. Hemen hemen ayn› günlerde de cumhurbaflkan› Akayev, bir halk deste¤ine dönüfltü. Söz konusu destek K›rg›zistan’›n ba¤›ms›zl›¤› için çal›flmalar yürütüyordu. Sonunda 31 A¤ustos 1991’de uluslararas› toplumda da K›rg›zistan ba¤›ms›zl›¤›n› ilan etti. Ard›ndan Ekim 1991’de yap›lan seçimlerde Aka- kendini hissettiriyordu. Orta Asya’da, Komünist Parti yev % 95 oy alarak ba¤›ms›z K›rg›zistan’›n ilk cumhurbaflkan› seçildi. yönetiminden gelmeyen tek K›rg›zistan Cumhurbaflkan› Askar Akayev, iktidar›n›n ilk y›llar›nda dengeli bir cumhurbaflkan› oldu¤u için Bat›l› ülkeler Akayev’e ayr› siyaset izlemeye çal›flt›. Harap durumdaki ülke ekonomisinin yan›s›ra güneydeki bir ilgi duyuyordu. etnik çat›flmalar K›rg›zistan’›n güvenlik ve bütünlü¤ünü tehdit ediyordu. Akayev, K›rg›zistan için Bat› literatüründe “demokrasi mevcut yönetim kadrosuyla h›zl› bir reform hareketine giriflemeyece¤ini düflünü- adas›” tabiri kullan›lmaya yordu. Ülke yönetiminde eski Komünist Partisi yetkilileri vard› ve Akayev ile ciddi baflland› (Anderson 1999). görüfl ayr›l›klar› yafl›yorlard›. Akayev bu sorunu aflmak için Rusya Cumhurbaflkan› Boris Yeltsin’in 1992’de uygulad›¤› yöntemi kullanmay› düflündü. ‹l yönetiminden bafllayarak, kent ve ilçe yöneticilerine kadar kendisine ba¤l› oldu¤unu düflündü¤ü kiflileri ve akrabalar›n› atad›. Bu durum kötü kullan›mlara müsaitti ve zaten öyle de oldu. Ülkedeki yolsuzluk iddialar› halk aras›nda rahats›zl›¤a neden oluyordu. Güneydeki siyasi hâkimiyeti da¤›tmak amac›yla 1991 y›l›nda Ofl’tan ayr›larak kurulan Celalabad ilinde büyük bir yolsuzluk flebekesi ortaya ç›kar›ld›. Celalabad valisi bölgedeki hemen her kadroya akrabalar›n› ve tan›d›klar›n› tayin etmiflti. Ay- r›ca zimmetine para geçirmekle suçlan›yordu. Bu ve bunun gibi olaylar Akayev’e olan deste¤in gittikçe azalmas›na neden oldu. Akayev de yolsuzluk iddialar›n›n merkezinde yer al›yordu. Cumhurbaflkan›, zaten bir hayli genifl olan yetkilerini art- t›rarak söz konusu suçlamalardan kurtulmay› planlad›. Ancak baflar›s›z yönetimi ve ülkeyi bir türlü ekonomik s›k›nt›lardan kurtaramamas› nedeniyle halk Akayev’in is- tifa etmesi için gösteriler düzenliyordu. Ukrayna ve Gürcistan’da meydana gelen “renkli devrimler” K›rg›z halk›na da ilham kayna¤› oldu ve Askar Akayev 2005 y›- l›nda istifa etmek zorunda kald›. 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 141

K›rg›zistan’daki muhalefet Roza Otunbayeva, Almazbek Atambayev ve Kur- manbek Bakiyev liderli¤inde 2004 y›l›nda toplanmaya bafllam›flt›. El Birimdigi (Halk Birli¤i) ad›n› alan muhalefet hareketi seçimlere girdi. Ancak Akayev’in poli- tik oyunlar› neticesinde sadece alt› milletvekilli¤i alabildi. Bunun üzerine Baki- yev’in seçim bölgesi güney K›rg›zistan’da isyan hareketleri bafllad›. Bakiyev, gü- neydeki valilikleri ve di¤er devlet kurumlar›n› ele geçirdi¤ini duyurdu. ‹syan hare- keti baflkent Biflkek’e ulaflt› ve Akayev 24 Mart 2005’te ülkeyi terk ederek Rusya’ya kaçt›. Bu olaydan sonra yap›lan seçimlerde Akayev’in yerine muhalefet lideri Kur- manbek Bakiyev cumhurbaflkan› oldu. Ancak Bakiyev de mevcut sistemi de¤ifltir- meye muvaffak olamad›. Hatta kendisi yolsuzluk sistemine dâhil oldu (Shukuralie- va 2012). Buna karfl›n ülke ekonomisi kötüye gidiyor ve halk›n yoksullu¤u art›yor- du. Özellikle Bakiyev’in o¤lu hakk›nda büyük yolsuzluk ve haks›z kazanç iddiala- r› ço¤alm›flt›. Tüm dünyay› etkisi alt›na alan 2008 global krizi, do¤al kaynaklardan mahrum K›rg›zistan’› çok kötü etkiledi. Bakiyev, çeflitli politik yöntemlerle cum- hurbaflkanl›¤›n›n gücünü artt›rd› ve seçim sistemini muhalefet aleyhine iflleyen bir biçime dönüfltürdü. K›rg›zistan’da 2007 y›l›nda yap›lan seçimlerde Bakiyev parla- mentodaki doksan milletvekilli¤inden yetmifl birini kazand›. Muhalefet sadece 19 sandalye ile az›nl›kta kald›. K›rg›zistan’›n Rusya ile iliflkileri de bozulmufl, hayat pa- hal›l›¤› artm›flt›. Bu geliflmeler 2010 y›l›nda yeni bir devrimin fitilini ateflledi. Baflkent Biflkek’te büyük çapl› halk gösterileri ve isyan hareketleri baflgösterdi. Yüzlerce kiflinin ha- yat›n› kaybetti¤i olaylar sonucunda Cumhurbaflkanl›¤› Saray› isyanc›lar›n kontrolü- ne geçti. Cumhurbaflkan› Bakiyev, Belarus’a kaçt›. Ülkede geçici hükûmetin bafl›- na Roza Otunbayeva geçti. Son olarak, 2011 sonunda yap›lan seçimlerde Almaz- bek Atambayev cumhurbaflkan› oldu. Günümüzde de ayn› görevi sürdürmektedir (Gürbüz 2012).

Resim 6.1 Biflkek’te Cumhurbaflkanl›¤› Saray›’na girmeye çal›flan göstericiler (2010). SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

S ORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

142 Ça¤dafl Türk Dünyas› AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP Emine GürsoyK‹TAP Naskali, Ba¤›ms›z K›rg›zistan, Dü¤ümler ve Çözümler, (Ankara, 2001).

TELEV‹ZYONSIRA S‹ZDE K›rg›zistan’dakiTELEV‹ZYONSIRA etnikS‹ZDE çat›flmalar›n temel kayna¤› nedir? 1 ‹Ç POL‹T‹KA DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M ‹NTERNET Devlet Yönetim‹NTERNET Sistemi S ORU K›rg›zistan ba¤›ms›zSORU oldu¤u 1991 y›l›ndan günümüze kadar süren bir siyasi kar›- fl›kl›k içine girdi. ‹lk Cumhurbaflkan› Askar Akayev 2005 y›l›nda bir halk hareketiy- le iktidardan uzaklaflt›r›ld›. ‹kinci Cumhurbaflkan› Bakiyev, Akayev’e karfl› siyasi D‹KKAT D‹KKAT muhalefet hareketinin liderlerinden biriydi. Büyük bir halk deste¤iyle seçildi¤i hal- de k›sa zamanda Akayev benzeri bir siyaset izlemeye bafllad›. Sonuçta o da 2010 SIRA S‹ZDE y›l›ndaki halkSIRA isyan›nda S‹ZDE koltu¤unu terk etmek zorunda kald›. Devrimden sonra ifl bafl›na gelen geçici cumhurbaflkan› Roza Otunbayeva, “otoriter yönetimin geri gel- mesini imkâns›z hale getirecek” yeni bir siyasi sistem kurmay› vaadetti. Herkesin AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ üzerinde birleflti¤i bir nokta vard›. Cumhurbaflkan›n›n yetkileri çok fazlayd›, bu da NNkötüye kullan›mlara müsait bir siyasi sistem ortaya ç›kart›yordu. K›g›zistan’›nK‹TAP en üst devlet K›rg›zistan,K‹TAP ya da resmî ad›yla K›rg›z Cumhuriyeti, ba¤›ms›z, laik, demokratik görevlisi alt› y›ll›¤›na seçilen bir hukuk devletidir. En son devrimin gerçekleflti¤i 2010 y›l›na kadar ülke baflkan- cumhurbaflkan›d›r. Yeni düzenlemeyle ikinci defa l›k sistemiyle yönetiliyordu. Çok güçlü yetkilerle donat›lm›fl bir cumhurbaflkan› yü- seçilme hakk› kald›r›lm›flt›r. rütmenin bafl›nda yer al›yordu. Akayev ve Bakiyev tecribelerinden sonra yeni bir TELEV‹ZYONGünümüzde K›rg›zistan TELEV‹ZYON cumhurbaflkan› Almazbek siyasi sistem ihtiyac› do¤du. 27 Nisan 2010’da kabul edilen yeni K›rg›z anayasas›- Atambayev’dir. na göre yönetim yetkilerinin ço¤u parlamento ve baflbakan taraf›ndan devral›nd›. Sonuçta, K›rg›zistan parlamenter cumhuriyet sistemine geçifl yapt›. ‹NTERNET Yeni anayasaya‹NTERNET göre cumhurbaflkan› halkoyuyla seçilse de birçok yetkisi k›s›t- lanm›flt›r. Örne¤in yerel yöneticilerin ve di¤er üst düzey kamu görevlilerinin aday gösterilmesi, atanmas› ve görevden al›nmas› art›k parlamentonun yetkisi alt›nda- d›r. Ayr›ca cumhurbaflkan› art›k bakanlar›n atanmas›nda belirleyici bir role sahip de¤ildir. Cumhurbaflkan› ulusal güvenlik konular›ndan sorumlu olsa da d›fl politi- ka ve ekonomi konular›nda çok az yetkili hale gelmifltir. Cumhurbaflkan› ve siyasi sistemle ilgili bir di¤er dikkate de¤er de¤ifliklik 120 üyeli parlamentonun en fazla 65 milletvekilinin tek bir partide toplanabilmesi yönündeki maddedir. Anayasaya göre herhangi bir siyasi parti ne kadar çok oy al›rsa als›n en fazla 65 milletvekili ç›karma hakk›na sahiptir. Asl›nda pek de demokratik görünmeyen bu madde geç- miflte K›rg›zistan’da yaflanan ve günümüzde Rusya ve Kazakistan’da görülen uygu- lamalar dikkate al›narak haz›rlanm›flt›r. Önceki cumhurbaflkan› Bakiyev’in partisi Ak Jol, 2007 seçimlerinde parlamentodaki koltuklar›n % 78’ini alarak otoriter yö- K›rg›zistan meclisi Cogorku netimin daha da güçlenmesini sa¤lam›flt›r. Kenefl’te temsil edilen K›rg›zistan parlamentosunun ad› üst dan›flma kurulu, kurultay anlam›na gelen partiler flunlard›r: Ata Curt (atayurt) Partisi, Sosyal Cogorku Kenefl’tir. Meclis befl y›ll›¤›na seçilen 120 milletvekilinden oluflmaktad›r. Demokrat Parti, Ar Nam›s (ar Yeni anayasa ile meclisin yetkileri geniflletilmifl ve ülke yönetiminde daha fazla söz namus) Partisi, Respublika (cumhuriyet) Partisi ve Ata sahibi olmas› sa¤lanm›flt›r. Yürütmenin bafl› baflbakand›r. Mecliste ço¤unlu¤u sa¤- Meken (atayurt) Partisi layan parti ya da partilerin teklifi sonucunda meclis taraf›ndan atan›r. Günümüzde (Juraev 2012). Mevcut siyasi sistem mümkün oldu¤u üç partiden oluflan bir koalisyon hükûmeti ifl bafl›ndad›r. Önceki meclislerin aksi- kadar ço¤ulcu bir yap› ne, mevcut millet meclisi çok partili ve kat›l›mc› bir yap›ya sahiptir. K›rg›zistan si- ortaya koymaya yasi sistemi topumun her kesiminden kat›l›m sa¤layarak güçlü ve iflleyen bir de- çal›flmaktad›r. mokrasi olmay› amaçlamaktad›r. 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 143

Etnik Meseleler K›rg›zistan, Fergana vadisindeki girintili ç›k›nt›l› s›n›rlar ve etnik çeflitlilik nedeniy- le k›r›lgan ve siyasi kar›fl›kl›¤a müsait bir etnik iliflkiler a¤›na sahiptir. Ba¤›ms›zl›¤›- n› kazand›¤› 1991 y›l›ndan beri iki halk devriminin olmas›, binlerce kiflinin hayat›- n› kaybetti¤i isyan hareketleri ve Ofl bölgesindeki dinmek bilmeyen etnik çat›flma- lar bu durumun en büyük kan›t›d›r. Asl›na bak›l›rsa K›rg›zlar kendi cumhuriyetle- rinde ço¤unlu¤a sahiptir. Günümüzde, 2011 y›l› verilerine göre, K›rg›zistan nüfu- sunun % 71’i K›rg›z, % 14.3’ü Özbek, % 7.8’i Rus ve % 1.1’i ise Dunganlardan (Müs- lüman Çinli) oluflmaktad›r (www.stat.kg). Ruslar ço¤unlukla kuzey kesimlerde, Özbekler ise genelde güneyde Ofl ve Celalabad kentlerinde yaflamaktad›r. Bu halklar›n yan›s›ra az nüfusa sahip Uygurlar, Tacikler, Ah›ska Türkleri, Kazaklar, Ukrainler, Koreliler, Kürtler ve Almanlar da K›rg›zistan’da yaflamaktad›r. Topraklar›n›n çok genifl ve verimli olmamas› nedeniyle Kazakistan’›n yaflad›¤› yo¤un Slav göçü K›rg›zistan’da etkili olmam›flt›r. Sovyet göç politikalar› nedeniyle Kazaklar bir dönem kendi ülkelerinde az›nl›k konumuna düflmüfltür. K›rg›zistan’a gelen göçler genelde II. Dünya Savafl› s›ras›nda Stalin taraf›ndan sürgün edilen halklard›r. K›rg›zistan’da halk›n % 75’i Sünni Müslüman, % 20’si H›ristiyan, % 5’i ateist ve di¤er inançlardand›r. Günümüzde hem H›r›stiyan misyonerler hem de ba- Eksklav, d›fl bölge; anklav z› ‹slamî hareketler K›rg›zistan’da faaliyetlerini yo¤unlaflt›rm›flt›r. ise iç bölge demektir. Özbekistan içinde K›rg›zlar›n K›rg›zistan’daki etnik meselelerin ana kayna¤› Fergana vadisidir. Bölge hakk›n- yaflad›¤› Barak ad›nda bir da herhangi bir bilgi sahibi olmadan sadece haritadaki s›n›rlar› incelemek bile ça- adet K›rg›z eksklav› mevcuttur. Barak köyü t›flman›n nedenleri hakk›nda fikir yürütmeye yetecektir. Verimli Fergana vadisi Öz- Özbekistan topraklar›yla bekistan, K›rg›zistan ve Tacikistan aras›nda paylaflt›r›lm›flt›r. Ancak bölgedeki etnik çevrili oldu¤u halde idari nüfus dengeli bir biçimde da¤›lmam›flt›r. K›rg›zistan içinde Özbek ve Tacikler, Öz- olarak K›rg›zistan’›n Ofl iline ba¤l›d›r. K›rg›zistan s›n›rlar› bekistan s›n›rlar› dâhilinde de K›rg›zlar kalm›flt›r. Sovyet yönetimi bunu eksklav içinde dört Özbek ve iki ve anklav sistemiyle çözmeye çal›flt›. Tacik anklav› mevcuttur. Söz konusu yerleflimlerde zaman Fergana vadisindeki çat›flmalar›n bir di¤er nedeni Sovyet tar›m sisteminin çök- zaman s›n›r ihlalleri ve su mesidir. Genelde çiftçilik ve hayvanc›l›kla u¤raflan K›rg›zlar, kolhozlar kapand›kan kullan›m›ndan kaynaklanan sonra ifl bulma amac›yla Ofl ve Celalabad gibi flehirlere göç etti. Buralarda ticari ha- sorunlar çat›flmalara neden olmaktad›r. yat› elinde tutan Özbeklerle yeni gelen K›rg›zlar aras›nda ç›kar çat›flmalar› ve etnik anlaflmazl›klar baflgösterdi (Recknagel 2010). Resim 6.2 K›rg›zistan’›n Ofl kentinde 2010 olaylar› s›ras›nda çekilmifl bir foto¤raf. Caddeyi kapatan barikat üzerinde “K›rg›z bölgesi” yaz›yor.

Kaynak: rferl.org 144 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Ba¤›ms›zl›k K›rg›zistan’a K›rg›zistan’›n Ofl kentinde 1990’da patlak veren olaylar Sovyet döneminde Öz- bar›fl, huzur ve refah getirmedi. Fergana bekler taraf›ndan iflletilen bir kolhoz arazisinin yeniden paylaflt›r›lmas›yla bafllad›. vadisindeki s›n›rlar Bölgedeki Özbekler, Ofl yönetiminden kendilerine daha fazla kültürel özerlik veril- de¤iflmemiflti, orada yaflayan halklar ayn› etnik mesini istiyordu. Kolhoz arazisinin eski iflletmecilerine küçük bir ücret karfl›l›¤› ye- sorunlarla mücadele niden tahsis edilmesi de olaylar› bast›ramad›. Özbekler ve K›rg›zlar aras›nda silahl› ediyordu. Bütün bunlar›n üstüne Akayev yönetiminin çat›flmalar yafland›. Sonuçta 300’den fazla kifli hayat›n› kaybetti. Sonraki y›llarda yetersizli¤i, kötüye benzer nedenlerle, bazen bir kavgan›n büyümesi ya da su kullan›m›ndaki anlafl- kullan›lan siyasi yetkiler ve ekonomik çöküntü gelince mazl›klar nedeniyle 1990’dan 2010’a kadar çeflitli zamanlarda çat›flmalar yafland›. K›rg›z halk› sonunda isyan En son olaylar K›rg›zistan’›n eski cumhurbaflkan› Bakiyev’i indiren halk ayak- etti. Akayev 2005 y›l›ndaki halk ayaklanmas› sonucu lanmas› s›ras›nda görüldü. Bakiyev, Biflkek’teki Cumhurbaflkanl›¤› Saray› gösterici- ülkeyi terk etti. Yerine geçen ler taraf›ndan ele geçirilince memleketi Celalabad’a çekildi. Buradaki destekçileriy- muhalefet lideri Bakiyev de k›sa zamanda Akayev’in le direnerek yeniden iktidar› ele geçirmeye çal›flt›. Ancak memleketinde Özbekle- politikalar›n› uygulamaya rin büyük bir direnifliyle karfl›laflt›. Sonuçta, yine Fergana vadisinde Özbek-K›rg›z bafllad›. Bu kez 2010 y›l›ndaki ayaklanmayla çat›flmas› yafland›. Ç›kan olaylar neticesinde yaklafl›k 200 kifli öldü, binlerce kifli ya- Bakiyev de K›rg›zistan’› terk etmek zorunda kald›. 2011 raland› ve yine binlerce kifli göç etmek zorunda kald› (The Pogroms 2010). Baki- y›l›nda yap›lan seçimle yeni yev’in ülkeyi terk etmesi ve Roza Otunbayeva liderli¤inde bir geçifl hükûmetinin bir yönetim olufltu. kurulmas›yla düzen sa¤land› ve çat›flmalar duruldu.

SIRA S‹ZDE K›rg›zistan’daSIRA sa¤lam S‹ZDE ve sürdürülebilir bir demokratik sistem kurulamamas›n›n nedenle- 2 ri neler olabilir?

DÜfiÜNEL‹M ‹KT‹SAD‹DÜfiÜNEL‹M GEL‹fiMELER K›rg›zistan, komflular›nda bolca görülen do¤al kaynaklar›n pek ço¤undan mah- SORU rum, ekonomikSORU zorluklarla mücadele eden bir ülkedir. Sovyetler Birli¤i döneminin sonlar›nda yaflanan ekonomik darbo¤az K›rg›zistan’› da etkilemifltir. Sovyet yöne- timinin kaynaklar›ndan faydalanamayan K›rg›zistan’da varl›klar tükenmifl, üretim D‹KKAT D‹KKAT durma noktas›na gelmifl, buna karfl›n kamu harcamalar› artm›flt›r. Neticede 1991- 1995 aras›nda toplam mal ve hizmet üretimi (GSY‹H) 1990’daki düzeyinin de alt›- SIRA S‹ZDE na inmifltir.SIRA Ekonomide S‹ZDE küçülme, enflasyon, iflsizlik ve gelirlerdeki düflüfl halk›n yoksullaflmas›na yol açm›flt›r. Her ne kadar yap›lan reformlar neticesinde 1996’dan sonra ekonomide iyileflme belirtileri baflgösterse de Rusya’daki 1998 krizi K›rg›zis- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ tan’› da kötü etkilemifltir. Sonras›nda 2005 ve 2010 y›llar›nda yaflanan halk ayaklan- NNmalar› ve siyasi istikrars›zl›k ülke ekonomisinin düzelmesini güçlefltirmifltir. K‹TAP K›rg›zistanK‹TAP ekonomisi tar›m ve madencilik sektörlerinde güçlü görünmektedir. Bunlar›n yan›nda inflaat, elektrik enerjisi üretimi ve ulaflt›rma gibi alanlarda da bü- yüme gözlemlenmektedir. Ekonomide bir di¤er önemli kalem yurtd›fl›nda çal›flan K›rg›z iflçilerinin gönderdi¤i paralard›r. Ço¤u Rusya’da olmak üzere 600 ila 800 bin TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON K›rg›z’›n yurtd›fl›nda çal›flt›¤› ve ailesine para gönderdi¤i tahmin edilmektedir. Söz konusu para transferi bir hayli büyük bir yekûn tutmaktad›r. Ülke GSY‹H’n›n yak- lafl›k yar›s› kadar para transferi yap›ld›¤› belirtilmektedir. Yurtd›fl›nda çal›flan iflçile- ‹NTERNET rin gönderdi¤i‹NTERNET paralar genelde kay›td›fl› olmaktad›r. O yüzden kesin bir miktar ver- mek mümkün de¤ildir. Art›k binlerce dükkân›n yer ald›¤› devasa pazarlar da bir di¤er kay›td›fl› ekonomik faaliyet alan›d›r. Günlük perakende ticaret bu pazarlarda yap›lmaktad›r. Bunlar›n yan›nda uyuflturucu ticareti ve k›ymetli maden kaçakç›l›¤› gibi yasad›fl› faaliyetler de kay›td›fl› ekonomiyi büyütmektedir. Asl›na bak›l›rsa K›r- g›zistan ekonomisini ayakta tutan en önemli etkenlerden biri bu kay›td›fl› ekono- mik faaliyetlerdir. Ancak bu gelirlerden devlet istifade edemedi¤i için söz konusu gelirler yat›r›ma dönüflememekte, ülke ekonomisinin büyümesine do¤rudan katk› sa¤layamamaktad›r. 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 145

K›rg›zistan ekonomisinde tar›msal üretim yaklafl›k % 30’luk bir paya sahiptir. Ülke da¤l›k oldu¤u için tar›m sektörü genelde hayvanc›l›¤a dayanmaktad›r. Topra- ¤a dayal› tar›m daha çok vadilerde yo¤unlaflm›fl durumdad›r. Tar›m sektörü, düflen sanayi üretimi nedeniyle istihdam edilemeyen iflgücünün kullan›lmas›nda önemli rol oynamaktad›r. Ba¤›ms›zl›k sonras›nda gittikçe kötüye giden tar›m sektöründe en büyük s›k›nt› makine yedek parças› ve ekipman eksikli¤i ile gübre yoklu¤udur. Sovyet döneminde merkezî yönetimle elde edilen söz konusu yard›mc› ürünler, ba¤›ms›zl›k sonras›nda üretilemez olmufltur. Sonuçta tar›m üretimi kötü etkilen- mifltir. Sanayi üretimi en büyük daralma yaflanan sektördür. Sovyetler Birli¤i sonras›n- da sanayide büyük düflüfller yafland›. Günümüzde sanayi sektörünün ekonomide- ki pay› genelde savunma sanayisine kaym›fl durumdad›r. Sanayi üretiminin en önemli alt sektörü g›da iflleme sanayisidir. Son y›llarda bu sektör yabanc› yat›r›m- c›lar›n ilgisini de çekmektedir. K›rg›zistan’da sanayi üretim hacmi 2009 y›l›nda % 6.4 oran›nda azalm›flt›r. Alt›n madenlerindeki üretim gözard› edildi¤inde ekonomi genel olarak ekside seyretmektedir.

fiekil 6.1 K›rg›zistan ekonomisi. ‹hracat: ‹thalat: 1.3 milyar dolar 2.3 milyar dolar Kaynak: CIA World ülke s›ralamas›: 139 ülke s›ralamas›: 143 ‹sviçre %27.2 (alt›n) Fact Book 2010, Rusya %19.2 Grafik uygulama: Özbekistan %14.3 Rusya %36.6 ‹brahim Kalkan. Kazakistan %11.4 Çin %17.9 Fransa %6.7 Kazakistan %9.2 GSY‹H (SAGP): Almanya %8.2 ‹hraç Ürünleri: 11.6 milyar dolar Pamuk, yün, et, ülke s›ralamas›: 143 ‹thal Ürünleri: tütün; alt›n, civa, Petrol, do¤al gaz, uranyum, do¤al gaz, makina, kimyasal makina, ayakkab› ürünler, yiyecek maddeleri GSY‹H (sektöre göre): tar›m: %30.7 Yoksulluk s›n›r› sanayi: %15.9 alt›nda kalan hizmet: %53.4 nüfus: %40 ‹flgücü da¤›l›m› tar›m: %48 sanayi: %12.5 hizmet: %39.5

K›rg›zistan’›n en önemli ihraç ürünü alt›nd›r. Tien fian da¤lar›ndaki Kumtor al- t›n madeninin 1997 y›l›nda faaliyete geçmesiyle birlikte alt›n üretimi toplam sana- yi üretiminin % 40’›na ulaflm›flt›r. Ancak, madenin üretim hacmi gittikçe azalmak- tad›r. Maden Kanadal› bir firma taraf›ndan iflletilmektedir. Günümüze kadar ma- denden yaklafl›k 225 ton alt›n ç›kar›lm›flt›r. Kumtor madeninden 2009 y›l›nda 16.3 ton alt›n elde edilmifltir. Alt›n d›fl›nda di¤er madencilik alanlar› pek geliflmemifltir. Uranyum madencili¤i verim düflüklü¤ü nedeniyle durmufl bulunmaktad›r. Petrol ve do¤algaz üretimi ise gözard› edilebilecek düzeylerde seyretmektedir (Somuncu- o¤lu 2012). 146 Ça¤dafl Türk Dünyas›

K›rg›zistan 1998’den beri Dünya Ticaret Örgütü üyesidir. Hatta DTÖ’ne üye olan ilk eski Sovyet cumhuriyetidir. Bu nedenle Çin mallar› için önemli bir sat›fl ve transfer noktas›d›r. K›rg›zistan, Rusya, Kazakistan, Belarus ve Tacikistan’› içine alan Avrasya Ekonomik Toplulu¤u’nun da bir üyesidir. Bafll›ca ticaret ortaklar› Rusya, Çin, Kazakistan ve Özbekistan’d›r.

SIRA S‹ZDE Askar Akayev’inSIRA K›rg›zistan’›S‹ZDE Orta Asya’n›n ‹sviçre’si yapma hayali neden gerçekleflmedi? 3 Hangi ekonomik sorunlar buna engel oluflturdu?

DÜfiÜNEL‹M DIfi ‹L‹fiK‹LERDÜfiÜNEL‹M

SORU Küresel GüçlerleS ORU ‹liflkiler

Rusya ile ‹liflkiler D ‹KKAT D‹KKAT Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas› K›rg›zistan ekonomisi ve siyaseti için çok tercih edi- lebilir sonuçlar do¤urmad›. Do¤al kaynaklardan ve geliflmifl bir sanayiden mahrum SIRA S‹ZDE olan K›rg›zistanSIRA S‹ZDEiçin ba¤›ms›z olmak, y›llard›r Rusya’dan ald›¤› deste¤in birden bi- re kesilmesi anlam›na geliyordu. K›rg›zistan, Rusya’ya özellikle ekonomik olarak di¤er Orta Asya cumhuriyetlerinden daha fazla ba¤›ml›yd›. Askerî alanda ise güç- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ lü komflusu Çin karfl›s›nda kendini koruyabilecek kapasitesi mevcut de¤ildi. Bat›l› NNülkeler de sömürebilecekleri pek bir kaynak bulamad›klar› K›rg›zistan’la çok ilgili K‹TAP de¤ildi. TümK‹TAP bu gerçeklerin fark›nda olan ilk cumhurbaflkan› Askar Akayev, Rus- ya ile iyi iliflkiler yürütmeye çal›flt›. Asl›nda Akayev, K›rg›zistan için büyük idealler ve hedefler dile getiriyordu.

TELEV‹ZYON Ona göre TELEV‹ZYONK›rg›zistan Orta Asya’n›n ‹sviçre’si olacakt›. Da¤l›k bir bölgede, büyük devletlerin ortas›nda, do¤al kaynaklardan yoksun bir ülke olarak birçok aç›dan ‹s- viçre’ye benzedi¤ini düflünüyordu. Bu nedenle tarafs›zl›¤›n› koruyarak ülkede fi- nans ve elektronik sektörünü gelifltirecek ve sonuçta müreffeh bir K›rg›zistan orta- ‹NTERNET ya ç›kacakt›.‹NTERNET Hatta bu amaçla düzenli bir ordudan bile vazgeçmeye haz›rd›. Aka- yev’e göre ordu ülke kaynaklar›n›n büyük k›sm›n› kullan›yordu. Ordu ve savunma harcamalar› yerine bu kaynaklar ekonomik geliflmeye harcanabilirdi. Akayev böl- gede ciddi bir güvenlik tehdidinin olmad›¤›n› düflünüyordu. Mevcut sorunlar› da uluslararas› güvenlik teflkilatlar›n›n deste¤iyle çözebilece¤ini umuyordu. Bu amaç- la Ba¤›ms›z Devletler Toplulu¤u çerçevesinde uygulanacak olan Ortaklafla Güven- lik Anlaflmas›’n› imzalad›. K›rg›zistan özellikle askerî konularda Rusya’n›n deste¤ini yan›nda görmek iste- mektedir. En büyük güvenlik tehdidi olarak gördü¤ü Çin s›n›r›n›n Rusya askerleri taraf›ndan korunmas›n› talep etmifltir. Rusya da hem Çin’den gelmesi muhtemel tehditler hem de Özbekistan ve Afganistan’dan gelebilece¤ini düflündü¤ü radikal ‹slamî hareketlere karfl› K›rg›zistan’› bir ön savunma noktas› olarak görmektedir. Ayr›ca 11 Eylül sald›r›lar› sonras›nda K›rg›zistan’daki Manas üssünün ABD taraf›n- dan kullan›lmas›, bölgede Rusya varl›¤›n› kaç›n›lmaz hale getirmifltir. Rusya da baflkent Biflkek yak›nlar›ndaki Kant askerî üssünü kullanmaya bafllam›flt›r. Rusya, 2012 y›l›nda K›rg›zistan’la yapt›¤› bir anlaflmayla yeni bir üs yap›m›na bafllam›fl ve bölgede kal›c› oldu¤unun alt›n› çizmifltir. Bu anlaflmaya göre Rusya söz konusu üs- sü onbefl y›ll›¤›na kiralayacakt›r. Bunlar›n d›fl›nda Iss›k Köl k›y›s›ndaki Karakol’da Rusya’n›n sualt› silahlar›n› test etti¤i bir üssü, Kara Balta’da askerî muhaberat mer- kezi ve Mayl›su’da radyo-seismik laboratuar› mevcuttur. 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 147

Rusya’n›n K›rg›zistan ile iliflkilerini etkileyen bir di¤er unsur K›rg›zistan’daki Rus nüfusudur. Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›n›n ard›ndan Rusya bu bölgedeki Ruslar›n birdenbire Rusya’ya geri dönmesini istemedi. Milyonlarca Rus’un geri dönmesinin ekonomiye büyük bir yük getirece¤i düflünülüyordu. Ayr›ca böyle bir durum toplumsal rahats›zl›klara da zemin haz›rlayabilirdi. Bu nedenle K›rg›zis- tan’daki yaklafl›k 500 bin Rus’un yerlerinde kalmas› hem Rusya’n›n hem de K›rg›- zistan’›n ifline geliyordu. K›rg›zistan da yetiflmifl Rus iflgücünün ülkeden gitmesini istemiyordu. Bu nedenle Rusya, K›rg›zistan ekonomisinin geliflmesi için do¤rudan yat›r›m ve kredi verme biçiminde baz› destekler verdi. K›rg›zistan da Ruslar›n ül- kede kendini daha güvende hissedebilmeleri amac›yla Rusçan›n resmî dil statüsü- ne yükseltilmesi için 1996 y›l›nda baz› çal›flmalar yapt›. Ayn› y›l K›rg›zistan, Rusya, Kazakistan ve Belarus ile gümrük birli¤i anlaflmas› imzalad›. Rusya, 2009 y›l›nda K›rg›zistan’›n 180 milyon dolarl›k borcunu sildi¤ini ve Kambarata hidroelektrik santralinin yap›m› için 150 milyon dolarl›k bir destek sa¤layaca¤›n› aç›klad›. K›rg›- zistan ile Rusya aras›ndaki iliflkiler 2010’daki iktidar de¤iflikli¤inden sonra da bo- zulmadan devam etmektedir. K›rg›zistan Meclisi 2011 y›l›nda ald›¤› bir kararla K›r- g›zistan’daki bir da¤a Rusya devlet baflkan› Putin’in ad›n›n verilmesini onaylad›.

Çin ile ‹liflkiler K›rg›zistan’›n do¤u ve güney komflusu Çin Halk Cumhuriyeti, K›rg›z halk› taraf›n- K›rg›zlar›n ünlü Manas dan tarihsel olarak en büyük tehditler aras›nda görülmektedir. Rusya’n›n en büyük destan›nda, kahraman Manas, alt etti¤i düflmanlar rakiplerinden biri olan Çin ile iliflkiler Stalin zaman›nda daha da kötüye gitmifltir. aras›nda Çinlileri de Sovyetler Birli¤i’nin Çin s›n›r›ndaki iki cumhuriyetten biri olan K›rg›zistan’da da saymaktad›r. Rus hâkimiyeti ve Sovyet dönemi K›rg›z olas› bir Çin tehdidi için askerî haz›rl›klar yap›lm›flt›r. Sovyet ideolojisiyle e¤itilen halk›nda oluflan olumsuz K›rg›zlar “gerçek sosyalizm yolundan” ayr›ld›¤›n› düflündükleri Çin hakk›nda olum- Çin alg›s›n› suz düflüncelere sahipti. de¤ifltirmemifltir. Ancak ba¤›ms›zl›ktan sonra K›rg›zistan, çok yönlü bir d›fl politika yürütmeye ça- l›flt›. Bu çerçevede Çin ile iliflkilerine özel bir önem vermifltir. Bunun en önemli ne- deni ekonomik iliflkilerdir. Ba¤›ms›zl›¤›n ilk y›llar›nda düflük bir h›zda seyreden ekonomik iliflkiler K›rg›zistan’›n 1998’de Dünya Ticaret Örgütü’ne kabul edilmesiy- le canlanmaya bafllad›. Çin’in öncülü¤ünde 1996’da bafllayan fianghay Befllisi top- lant›lar›na K›rg›zistan da kat›l›yordu. Çin ile yap›lan uzun görüflmeler neticesinde 858 kilometrelik s›n›r›n belirlenmesi konusunda 1999’da bir anlaflmaya var›ld›. K›r- g›zistan’da milliyetçi çevreler taraf›ndan hofl karfl›lanmayan bu anlaflmayla iki ülke aras›ndaki önemli bir mesele halledilmifl oldu. K›rg›zistan 2001 y›l›nda resmen ku- rulan fianghay ‹flbirli¤i Örgütü’ne de kurucu üye olarak kat›ld›. Ayn› y›l Çin’in DTÖ’ne kabul edilmesi K›rg›zistan ile ekonomik iliflkilerde yeni bir dönemi bafllatt›. Tüm dünyada ticaretin daha serbest ve gümrük engelleriyle karfl›laflmadan ya- p›lmas› politikas›n› güden DTÖ, üye ülkeler aras›nda ticareti kolaylaflt›r›c› tedbirler getiriyordu. Bir baflka deyiflle DTÖ çat›s› ve güvencesi alt›nda Çin ve K›rg›zistan aras›ndaki ticaret daha da kolaylaflm›fl oldu. Çin, K›rg›zistan’› Orta Asya’ya ve da- ha önemlisi yaklafl›k 25 milyon nüfuslu Özbekistan’a aç›lan bir kap› gibi görüyor- du. Çin ve K›rg›zistan aras›ndaki ticaret hacmi h›zla büyüdü. ‹ki ülke aras›ndaki ti- caret 2001 y›l›nda 118 milyon dolar iken 2010 y›l›nda 4.2 milyar dolara yükseldi. Biflkek’teki Dordoy pazar›n› dolduran Çin mallar› Kazakistan, Özbekistan ve Taci- kistan’a gönderilmekte, bu da K›rg›zistan ekonomisine büyük katk› sa¤lamaktad›r. Çin, mal sevkiyat›n› daha güvenli, ucuz ve h›zl› gerçeklefltirebilmek için Çin’den bafllay›p K›rg›zistan’dan geçen ve Özbekistan’a uzanan bir demiryolu projesi üze- rinde çal›flmaktad›r. 148 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Çin ayr›ca Orta Do¤u’dan gelen enerji kaynaklar›n›n Çin’e ulafl›m› konusunda alternatif yollar aramaktad›r. fiu anda petrol ve do¤algaz tankerlerle okyanus ve denizler aflarak Çin’e ulaflmaktad›r. Ancak bu hem maliyetli hem de güvenli olma- yan bir ulafl›m yöntemidir. Bunun yerine Orta Do¤u’dan bafllay›p, Türkmenistan, Özbekistan ve K›rg›zistan üzerinden Çin’e ulaflan bir boru hatt› Çin için daha ya- rarl› olacakt›r. Bu nedenle Çin ile K›rg›zistan aras›ndaki iliflkilerinin bir di¤er etke- ni enerji kaynaklar›n›n tafl›nmas› meselesidir. Çin-K›rg›zistan iliflkilerini etkileyen unsurlardan biri K›rg›zistan’daki Uygurlar- d›r. Bilindi¤i gibi Çin’in tehdit alg›lamas›nda Do¤u Türkistan’daki milliyetçi Uygur hareketi üst s›ralarda yer almaktad›r. Çin, Uygur liderlerinin komflu ülkelerde ba- r›nd›¤›n› ve bu ülkelerden Çin’e karfl› faaliyetler yöneltildi¤ini düflünmektedir. Bu ülkeler aras›nda Kazakistan ve K›rg›zistan’daki Uygur nüfusunu yak›ndan izleme- ye alm›flt›r. Bu nedenle K›rg›zistan’daki Uygurlar›n örgütlenmesine karfl› bask› po- litikas› uygulamaktad›r. Bunda bir derece baflar›l› da olmufltur. K›rg›zistan, bir Uy- gur siyasi partisinin kurulmas›na izin vermemifltir.

ABD ile ‹liflkiler K›rg›zistan’›n ABD ile iliflkileri büyük oranda Manas askerî üssünün kullan›m› ile ilgilidir. New York’taki 11 Eylül 2001 sald›r›lar›ndan sonra ABD yönetimi Afganis- tan’a askerî harekâtlar düzenledi. ABD, binlerce asker ve teçhizat›n h›zl› bir biçim- de nakliyesi ve lojistik deste¤inin sa¤lanmas› amac›yla çevre ülkelerde kullanabi- lece¤i bir üs aray›fl›na girdi. Aral›k 2001’de Biflkek yak›nlar›ndaki Manas havaalan› ABD taraf›ndan askerî üs olarak kullan›lmaya baflland›. Yaklafl›k 1.500 ABD aske- ri, Manas üssüne konuflland›r›ld›. Hava üssü k›sa zamanda 300.000 ABD askerini Afganistan’a nakledebilecek kapasiteye ulaflt›r›ld›. Manas üssü ekonomik s›k›nt›lar içindeki K›rg›zistan için k›sa süreli bir kaynak olarak görülüyordu. Ancak 2005’te- ki devrimle iktidara gelen cumhurbaflkan› Bakiyev, üssün kiras›n›n 100 kat artt›r›- laca¤›n›, e¤er artt›r›lmazsa kapat›laca¤›n› duyurdu. Pek çok analiste göre Baki- yev’in bu ç›k›fl› Rusya’n›n deste¤i neticesinde gelmiflti. Rusya 2009 y›l›nda ekonomik yat›r›mlar için 300 milyon dolar, bütçe aç›klar›n›n giderilebilmesi için 150 milyon dolar kredi verece¤ini aç›klad›. Rusya ayr›ca K›rg›- zistan’›n geçmifl borçlar›ndan 180 milyon dolarl›k k›sm› silece¤ini belirtti. Rus- ya’dan gelen destekle eli güçlenen K›rg›zistan yönetimi ABD karfl›s›nda daha rahat hareket edebiliyordu. ‹ki ülke aras›nda yürütülen görüflmeler sonucunda ABD’nin, Manas üssü için verdi¤i kira y›ll›k 17.4 milyon dolardan 60 milyon dolara yüksel- tildi. Bunun yan›nda çeflitli yat›r›m ve gelifltirme alanlar›nda kullan›lmak üzere 118 milyon dolarl›k bir ekonomik yard›m paketi verece¤i vaadinde bulundu. Bakiyev yönetimi ve ABD aras›nda bir anlaflmaya var›lm›fl görünüyordu. Ancak sadece Rusya de¤il bölgedeki di¤er baz› güçler de K›rg›zistan’daki ABD üssünden rahats›zl›k duyuyor, kapat›lmas›n› istiyordu. K›rg›z güvenlik güçleri Ocak 2011’de yirmiden fazla Ceyflul Mehdi örgütü üyesi olduklar› belirtilen teröristi öldürdü. Da- ha sonra bu grubun bir sinagoga ve Manas üssüne bombal› sald›r› planlar› içinde oldu¤u iddia edildi. Ayr›ca kim olduklar› tam olarak bilinmeyen Müslüman Direnifl Komitesi ad›ndaki baflka bir örgütün de ABD üssünün kapat›lmas› amac›yla sald›- r›lar düzenleyece¤i istihbarat› oldu¤u bildirildi. fiimdiki cumhurbaflkan› Almazbek Atambayev, Manas üssündeki ABD operas- yonlar›n›n 2014 itibar›yla sona erece¤ini, bu tarihten sonra sadece sivil ve ticari amaçlarla üssün kullan›lmas› gerekti¤ini savunmaktad›r. Atambayev, ABD üssünün K›rg›zistan güvenli¤i için bir tehdit oldu¤unu ileri sürmektedir. ‹ran’›n 2011 y›l›nda 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 149

Hürmüz Bo¤az›’n› kapatma tehdidinin yan›nda Manas üssünün ‹ran füzelerinin he- defi olabilece¤ini belirtmifltir. Atambayev, Mart 2012’de yapt›¤› bir aç›klamada “Bu üsse neden ihtiyac›m›z oldu¤unu bilen var m›? Kimin buna ihtiyac› var?” diyerek ABD üssüne karfl› oldu¤unu aç›kça ifade etmifltir. K›rg›zistan cumhurbaflkan› ayr›- ca Putin’in Eylül 2012’deki ziyareti s›ras›nda da üsle ilgili anlaflman›n süresinin 2014’te doldu¤unu, sonras›nda da herhangi bir uzatma düflünmediklerini aç›kla- m›flt›r (Nichol 2012). K›sacas› ABD ve K›rg›zistan iliflkilerinin ana gündem madde- si olan Manas üssü ile ilgili geliflmeler 2014’e kadar dura¤an bir biçimde sürecek gibi görünmektedir.

Türkiye ile ‹liflkiler Türkiye ile K›rg›zistan aras›ndaki iliflkiler, daha K›rg›zistan ba¤›ms›zl›¤›n› ilan et- Türkiye ve K›rg›zistan meden önce bafllam›flt›r. Türkiye’yi 29 May›s 1991 tarihinde ziyaret eden K›rg›zis- aras›nda 1997’de imzalanan “Ebedi Dostluk ve ‹flbirli¤i tan heyeti ile ekonomik ve ticari iflbirli¤i protokolü imzalanm›flt›r. K›sa süre sonra Anlaflmas›” ve iki y›l sonra ba¤›ms›zl›¤›n› ilan eden K›rg›zistan’› tan›yan ilk ülke Türkiye oldu. ‹ki ülke aras›n- imzalanan “Türkiye ve K›rg›zistan, Birlikte 21. daki iliflkiler bugüne dek baflta e¤itim ve kültür olmak üzere ticaret, ekonomik ifl- Yüzy›la” bildirisi en önemli birli¤i, ulaflt›rma, iletiflim, askerî konular ve di¤er alanlarda yüze yak›n anlaflma ve diplomatik belgeler aras›nda say›labilir. Türkiye protokol imzalanm›flt›r. Cumhuriyeti, K›rg›zistan’› Türkiye ile K›rg›zistan aras›ndaki iliflkilerin en önemli maddelerinden biri ortak dost ve kardefl bir ülke olarak tan›m›fl ve iliflkilerini e¤itim projeleridir. Ba¤›ms›zl›ktan sonra 1991-1993 aras›nda yap›lan anlaflmalar ge- bu çerçevede yürütmeye re¤ince K›rg›zistan’dan Türkiye’ye yaklafl›k 3000 ö¤renci gelmifltir. K›rg›zistan’da özen göstermifltir. iki devlet aras›ndaki anlaflmalarla kurulan birisi üniversite olmak üzere dört e¤itim kurumu vard›r. K›rg›zistan-Türkiye Manas Üniversitesi 1995’te kurulmufltur. Bafl- kent Biflkek’te yer alan bu üniversite K›rg›zistan-Türkiye iliflkilerinde önemli bir unsurdur. Türkiye’nin K›rg›zistan’daki 450 milyon dolarl›k yat›r›m›n›n yaklafl›k 150 milyon dolar› Manas Üniversitesi yoluyla yap›lm›flt›r. Bunlar›n yan›nda Türk giri- flimcileri taraf›ndan kurulmufl olan iki üniversite ve 15’in üzerinde orta ö¤retim ku- rumu mevcuttur. Türkiye Cumhuriyeti, T‹KA ve TÜRKSOY arac›l›¤›yla K›rg›zis- tan’da 50’ye yak›n proje gerçeklefltirmifltir. Türkiye’nin T‹KA arac›l›¤›yla yapt›¤› yard›mlar›n miktar› 100 milyon dolar› geçmifltir. Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanl›¤› verilerine göre Türkiye-K›rg›zistan aras›ndaki ticaret hacmi 2002’de 41.6 milyon dolar iken on y›lda yedi kat artarak 2012 y›l›nda 302.6 milyon dolara ulaflm›flt›r. Özellikle son befl y›lda ikili ticarette gözle görülür bir art›fl yaflanmaktad›r. Biflkek’teki ünlü Dordoy pazar›ndaki malla- r›n yaklafl›k % 30’unun Türkiye’den geldi¤i belirtilmektedir. Sektörel da¤›l›m ince- lendi¤inde K›rg›zistan, Türkiye’den genelde sanayi ürünleri almaktad›r. Türkiye, K›g›zistan’dan büyük oranda tar›m ürünleri ithal etmektedir. Türkiye’den K›rg›zis- tan’a ihraç edilen ürünler ucuz ve bol Çin ürünleri ile pahal› Alman ve Avrupa ürünleri aras›nda durmaktad›r. Türk mallar› kaliteleri aç›s›ndan ra¤bet görse de nakliye maliyetinin yüksek olmas› nedeniyle komflu ülke Çin ile rekabet flans› azal- maktad›r. ‹ki ülke cumhurbaflkanlar› aras›nda yap›lan görüflmeler sonucu önümüz- deki y›llarda ikili ticaretin 1 milyar dolara ç›kar›lmas› hedeflenmektedir. Türkiye, K›rg›zistan’da ba¤›ms›zl›ktan sonra yaflanan iki halk devriminin ortaya ç›kard›¤› ekonomik ve toplumsal karmafla ortam›nda demokrasi ve kanun düzeni- nin sa¤lanmas› konular›nda K›rg›z halk›n›n yan›nda yer alm›flt›r. Son seçimlerde Almazbek Atambayev’in cumhurbaflkan› olmas›n›n ard›ndan Türkiye-K›rg›zistan iliflkilerinde yeni bir dönem aç›lm›flt›r. Çok iyi Türkçe konuflan ve Türkiye ile tica- ri iliflkilere özel bir önem veren Atambayev, ilk resmî ziyaretini Türkiye’ye gerçek- lefltirmifltir. Ayn› biçimde Türkiye de K›rg›zistan’la iliflkilerin gelifltirilmesi için çaba 150 Ça¤dafl Türk Dünyas›

sarf etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti baflbakan›n›n 2011 y›l›nda K›rg›zistan’a yap- t›¤› ziyaret bu aç›dan çok önemlidir. Bu ziyaret kapsam›nda Yüksek Düzeyli Stra- tejik ‹flbirli¤i Konseyi ad›nda ikili iliflkileri daha kolay ve h›zl› hale getirece¤i düflü- nülen bir yap› oluflturulmufltur. Baflbakanlar›n denetiminde uzman bakanl›klara ba¤l› komisyonlar ve stratejik planlama gruplar›nca yürütülecek olan konsey çal›fl- malar› K›rg›zistan-Türkiye iliflkileri aç›s›ndan üçüncü temel belge say›labilir. Bu si- yasi iflbirli¤i çat›s› alt›nda iki ülke Birleflmifl Milletler, Avrupa Konseyi gibi ulusla- raras› kurumlarda birbirini destekleyecektir. K›rg›zistan cumhurbaflkan› Atambayev görüflmelerde iki önemli konuyu gün- deme getirmifltir. Bunlardan biri Manas üssünden ABD çekildikten sonra bu önem- li havaalan›n›n fianghay ile ‹stanbul aras›nda kurulacak olan hava ticaret köprüsü için bir depolama ve transfer merkezi olarak kullan›lmas› teklifidir. Di¤er d›fl poli- tika gündemi ise hâlihaz›rda K›rg›zistan’›n üyesi oldu¤u fianghay ‹flbirli¤i Örgütü ile Türkiye aras›ndaki iliflkilerin güçlendirilmesi meselesidir. Türkiye, 2005 y›l›ndan beri fi‹Ö’ye kat›lma konusunda giriflimlerde bulunmaktad›r. Rusya, Çin ve Kazakis- tan ile yürütülen görüflmeler sonucunda Türkiye 2012 y›l›nda fi‹Ö’ne diyalog orta- ¤› statüsünde kabul edildi (Ekrem 2012). Yüksek Düzeyli Stratejik ‹flbirli¤i Konseyi çal›flmalar› çerçevesinde K›rg›zis- tan’›n Türkiye’ye olan 51 milyon dolarl›k borcu silinmifl ve 10 milyon dolar tutar›n- da bir hibe yard›m› da yap›lm›flt›r. Ayr›ca özellikle askerî personelin e¤itimi ve Tür- kiye üniversitelerindeki K›rg›z ö¤rencilerin say›s›n›n artt›r›lmas› konular›nda anlafl- maya var›lm›flt›r. Bunun yan›nda iki ülke aras›ndaki vize uygulamas›n›n kald›r›lma- s› da kararlaflt›r›lm›flt›r. K›rg›zistan ile siyasi ve kültürel iliflkiler ayn› zamanda Türk Konseyi çat›s› alt›nda devam etmektedir.

SIRA S‹ZDE K›rg›zistan’›nSIRA d›fl S‹ZDE politika konusunda Rusya etkisinden kurtulamamas›n›n bafll›ca neden- 4 leri nelerdir?

DÜfiÜNEL‹M KÜLTÜRELDÜfiÜNEL‹M GEL‹fiMELER

SORU Alfabe-DilSORU K›rg›zcaya en yak›n dil K›rg›zca, t›pk› Kazakça gibi Türk dil ailesinin K›pçak koluna mensuptur. Asl›na ba- Kazakçad›r. Her ikisi de Türk k›l›rsa Kazakça ile hemen hemen ayn›d›r. Birkaç söyleyifl de¤iflikli¤i ve alfabedeki dil D‹KKATailesinin K›pçak grubuna D‹KKAT mensuptur. Dil bilgisi ve bir iki de¤iflik harf d›fl›nda büyük farklar yoktur. Kazakça bilen biri K›rg›zcay› ga- söyleyifl olarak Türkiye yet rahat anlayabilir. Ayn› durum K›rg›zca için de geçerlidir. K›rg›zca, di¤er K›pçak Türkçesi’ne biraz uzak olsa SIRA S‹ZDE da ortak sözcükler ve temel grubu dillerindenSIRA S‹ZDE Nogayca, Karakalpakça ve Tatarcaya da yak›n say›l›r. Bu dillerin dil mant›¤› anlaflmay› birbirinden uzaklaflarak tamamen ayr› birer dil haline gelmeleri Sovyet döneminde kolaylaflt›rmaktad›r. gerçekleflmifltir. AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ Çarl›k Rusya’s› zaman›nda Rus devlet görevlileri Kazak ve K›rg›z göçebeleriyle NNanlaflabilmek için Rusça bilen Tatarlar› tercüman olarak kullan›yordu. Bir baflka K‹TAP deyiflle XIX.K‹TAP yüzy›lda bir Tatar hem Kazaklarla, hem K›rg›zlarla hem de di¤er Orta Asya Türkleriyle anlaflabiliyordu. Ayr›ca, Kazak ve K›rg›zlar aras›nda din e¤itimi veren hocalar›n pek ço¤u yine Tatar mollalar›yd› ve Tatarca konuflarak görevleri- ni yerine getirebiliyorlard›. Ancak Sovyet dil politikalar› sonucunda en küçük far- TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON l›l›klar özel milli de¤erler haline getirildi ve söz konusu halklar ve diller birbirin- den çok uzaklaflt›. K›rg›zca, Türkiye Türkçesine söyleyifl olarak uzak olsa da temel dilbilgisi kurallar› aç›s›ndan benzerlikler gösterir. Sözcüklerin söyleniflindeki fark- ‹NTERNET l›l›klara örnek‹NTERNET olarak Alada¤ sözcü¤ü verilebilir. Türkçe Alada¤ sözcü¤ünün K›r- g›zca söylenifli Ala-too, Kazakça söylenifli Alataud›r. 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 151

Sovyetler Birli¤i döneminde K›rg›zistan’daki dil politikas›, di¤er cumhuriyetler- de oldu¤u gibi, çift dillilik üzerine kurulmufltu. K›rg›zlar resmî ifllerinde, akademik çal›flmalarda, üniversitelerde oldu¤u kadar günlük konuflmalarda da Rusçay› kul- lan›r olmufllard›. Bu durum Kazakistan’daki dil sorununa oldukça benzemekteydi. Ülkedeki yo¤un Rus nüfusuna bir de Sovyet yönetiminin Rusçay› öne ç›karan po- litikalar› eklenince birçok K›rg›z ana dili olan K›rg›zcay› unuttu. K›rg›zistan’da e¤i- tim Rusça ve K›rg›zca yap›l›yordu. Rusça e¤itim veren okullarda 1990’lara kadar K›rg›zca dersleri yoktu. Rusça ö¤retim kurumlar› genelde flehirlerde, K›rg›zca okul- lar da k›rsal kesimde yayg›nd›. Okuldan mezun olduktan sonra ifl bulma ve kari- yerde ilerlemek için Rusça bilmek zorunluydu. Bu durum sonucunda K›rg›zis- tan’da Rusçan›n kesin bir hâkimiyeti söz konusuydu. Sovyet döneminde devaml› surette Rusçan›n K›rg›z halk› için ne kadar faydal› oldu¤u vurgulan›yordu. Buna örnek olarak da dünyaca ünlü yazar Cengiz Aytma- tov veriliyordu. Aytmatov eserlerini Rusça yaz›yor, daha sonra K›rg›zcaya çevrili- yordu. Sovyet yöneticileri, Aytmatov’un dünyaca tan›nmas›n› Rusça yazmas›na ba¤l›yordu. Onlara göre Aytmatov sadece K›rg›zca yazsayd› yerel bir yazar olarak kalabilecekti. Bu iddialar›n do¤ru oldu¤u kabul edilse bile Aytmatov’un eserlerin- de devaml› surette vurgulad›¤› K›rg›z kültürünün Rus politikalar› sonucu yok oldu- ¤u da yads›namaz bir gerçektir. Bu durumun önüne geçmek amac›yla K›rg›z SSC Yüksek Sovyeti 1989 y›l›nda K›rg›zca’y› resmî dil ilan etti. Daha ba¤›ms›zl›k gerçekleflmeden yap›lan bu politika de¤iflikli¤i ba¤›ms›z K›r- g›zistan döneminde de devam etti. Askar Akayev, devlet ifllerinde ve hayat›n her safhas›nda K›rg›zca kullan›lmas›n› teflvik etti. Baz› K›rg›z dilciler, K›rg›zcan›n bilim dili olmaya elveriflli olmad›¤›n›, pek çok sözcü¤ün K›rg›zcas›n›n olmad›¤›n› söyle- yerek bu politikalara karfl› ç›kt›. Akayev buna hemen her sözcü¤e bir K›rg›zca kar- fl›l›k bulmak biçiminde bir politikayla karfl›l›k verdi. Sovyet döneminde adlar› de- ¤ifltirilmifl flehirler ve di¤er yerleflim yerlerine eski K›rg›zca adlar› geri verildi. Bu çerçevede Sovyet döneminde Frunze olarak de¤ifltirilen baflkentin ad› yeniden Bifl- kek oldu. Ayr›ca cadde, sokak, bina ve kurum adlar› da K›rg›zcalaflt›r›ld›. Akayev ayr›ca 2000 y›l›nda haz›rlad›¤› bir yasayla tüm devlet kurumlar›nda sadece K›rg›z- ca kullan›lmas› için bir giriflimde bulundu. Söz konusu geçifl 2000-2010 y›llar› ara- s›nda kademeli olarak yap›lacakt›. Fakat Rusya ile olan siyasi ba¤lar nedeniyle K›rg›zistan yönetimi ülkedeki Rus nüfusuna karfl› daha korumac› politikalar izlemek zorunda kald›. Rusya ile yürütü- len görüflmeler s›ras›nda, siyasi bir d›fl politika hamlesi olarak 2000 y›l›nda Rusça- n›n resmî dil olmas› karar› al›nd›. K›rg›zca ise devlet dili statüsüne “yükseltildi”. Böylelikle K›rg›zistan’daki çift dilli hayat resmen geri gelmifl oluyordu. K›rg›z yet- kililer “Rusçan›n resmî dil olmas›n›n nedeni K›rg›zistan’da yaflayan Ruslar de¤il, K›rg›zlar›n kendi aras›nda Rusça anlafl›yor olmas›d›r” diyerek mevcut durumu ifa- de ediyordu. K›rg›zistan yönetimi Rusçan›n etkisini azaltmak için baz› giriflimlerde bulundu. Örne¤in K›rg›zca tüm okullarda mecburi ders haline getirildi. Ayr›ca K›rg›zistan cumhurbaflkanl›¤› adaylar›n›n K›rg›zca s›nav›n› geçmesi flart› getirildi. Günümüzde de K›rg›zcan›n teflvik edilmesi hususunda en üst düzey yetkililerden çeflitli aç›kla- malar yap›lmaktad›r. Örne¤in 2011 y›l›nda geçici cumhurbaflkanl›¤› görevini yürü- ten Roza Otunbayeva, bir konuflmas›nda K›rg›zcan›n tam olarak devlet dili say›la- mayaca¤›n›, Rusça karfl›s›nda daha alt seviyede bir kullan›ma sahip oldu¤unu be- lirtmifltir (Najibullah 2011). 152 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Resim 6.3

Latin alfabesinden Kiril alfabesine geçifl sürecinde her iki alfabeyi inceleyen K›rg›zlar (1940).

Kaynak: foto.kg

K›rg›zistan’da, t›pk› di¤er K›rg›zistan’da Rusçan›n etkisinin azalt›lmas› amac›na yönelik bir di¤er gündem Orta Asya Türklerinde oldu¤u Latin alfabesine geçilmesi konusudur. Günümüzde baz› dilciler Latin alfabesine ge- gibi, önce Arap, sonra Latin daha sonra da Kiril alfabesi çerek Bat› dünyas›yla daha yak›n kültürel iliflkiler oluflturulabilece¤i görüflündedir. kullan›lm›flt›r. Çarl›k Rusya’s› devrinde Arap alfabesi kullanan K›rg›zlar, Tarih Yaz›c›l›¤› Sovyetler Birli¤i Orta Asya tarihçili¤i Sovyet döneminden beri ideoloji ve siyasetin etkisinden tama- hâkimiyetine girdikten sonra bir dönem Latin alfabesi men kurtulamam›flt›r. Tarih yaz›m› ve e¤itimi, Sovyet döneminde komünist ideolo- kulland›. Son olarak 1941’de jinin meflrulaflt›r›lmas› ve Sovyet politikalar›n›n hakl› gösterilmesi için bir araç ola- K›rg›zcaya uyarlanm›fl bir Kiril alfabesi kullan›lmaya rak kullan›yordu. Asl›nda dünyan›n hemen her ülkesinde görülebilecek olan bu du- bafllad›. Günümüzde de bu rum Sovyetler Birli¤i döneminde bir devlet politikas› haline gelmiflti. Sovyet döne- Kiril alfabesi mi boyunca pek çok konu yasakland›, di¤er konular ise “s›n›f mücadelesi” ve “ko- kullan›lmaktad›r. münizmin ekonomi politi¤i” gibi tarafl› ve gerçe¤i tam yans›tmayan kuramsal yak- lafl›mlarla yorumland›. Benzer bir tutumu ba¤›ms›zl›k sonras›nda da görmekteyiz. Sovyet dönemindeki yasaklar ba¤›ms›zl›kla birlikte kalkt›. Ancak devletlerin tarihe bak›fl aç›s›, tarih yaz›c›l›¤›n› siyasi bir araç olarak görmek hali de¤iflmedi. Yeni ba- ¤›ms›z devletler, tarihi bu kez ulus kimli¤i inflas›nda kullanmaya bafllad›. Söz konu- su siyaset aç›s›nda K›rg›zistan tarih yaz›c›l›¤› uygun bir örnek oluflturmaktad›r. Göçebe bir kültüre sahip olan K›rg›zlar, dünyadaki di¤er göçebe halklar gibi sözlü bir edebiyat ve tarihe sahipti. Ço¤u kez edebiyatla ve mitolojik hikâyelerle kar›fl›k bir halde anlat›lan K›rg›z tarihi XIX. yüzy›lda yaz›l› hale gelmeye bafllad›. K›rg›zca yaz›lan ilk tarih kitab› Osman Ali S›d›kulu’nun Ufa’da 1913’te yay›nlanan Muhtasar Tarih-i K›r¤›ziye adl› kitab›d›r. Ayn› müellifin bir de Tarih-i K›rg›z fiad- maniye: K›r¤›z fianc›ras› adl› K›rg›z fleceresinin anlat›ld›¤› bir baflka kitab› daha mevcuttur. Ayr›ca Belek Sultanoyev 1895 y›l›nda Kazak-K›r¤›z Tarihi adl› bir kitap yazmaya bafllam›fl, daha sonra bu kitab› 1934 y›l›nda bitirerek K›z›l K›rg›z Tarihi ad›yla Sovyet döneminde yay›nlam›flt›r. ‹ki ciltlik bu önemli kitap 1916 y›l›nda Çar- l›k Rusya’s›na karfl› Kazak, K›rg›z, Özbek ve Türkmenlerin ç›kard›¤› büyük isyana kadar olan K›rg›z tarihini ele almaktad›r. 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 153

Orta Asya’daki 1916 isyan› Kazak ve K›rg›z tarihi için bir dönüm noktas› olmufl, Çarl›k döneminde K›rg›z tarihi ve kültürüyle ilgili milli hareketler bu isyanla birlikte h›z kazanm›flt›r. K›rg›zlar d›fl›nda K›rg›z tarihiy- çal›flmalar yapan bilim le ilgili ilk çal›flmalar› bir Kazak sultan› ve ayn› zamanda Rus ordusunda görevli bir adamlar› aras›nda P. P. Semenov-Tyanflanski, N. A. subay olan Çokan Velihanov yapm›flt›r. Velihanov, ünlü Manas destan› ve K›rg›z Aristov, W. Barthold, K. boylar›yla ilgili bilgileri Rusça olarak ilk defa yay›nlayanlardan biridir. Manas des- Mannerheim ve N. Tihmenev tan› ve K›rg›zlarla ilgili çal›flmalar›yla tan›nan di¤er bilim adam› W. Radlof’tur. Rad- say›labilir. lof’un eserlerinde Kazakça, K›rg›zca ve K›rg›z folkloruyla ilgili genifl malumat bul- mak mümkündür. Sovyetler Birli¤i dönemiyle birlikte tarih çal›flmalar›nda özellikle arkeolojik ka- z›lara ve antropolojik araflt›rmalara genifl yer verildi. A. N. Bernfltam, K›rg›zistan’da, bilhassa Iss›k Köl civar›nda ve taban›nda yap›lan arkeolojik çal›flmalar›n kurucusu say›lmaktad›r. Bernfltam, Orta Asya Türklerinin etnik yap›lar›n›n oluflum süreci ve orta ça¤daki yaflay›fllar›yla ilgili önemli çal›flmalar yapt›. Ayr›ca S. M. Abramzon’un etnografya ve antropoloji alan›ndaki çal›flmalar› K›rg›z tarih çal›flmalar›nda önemli bir yere sahiptir. Bunlar›n yan›nda Sovyet döneminde K›rg›z tarihçiler de yetiflti. O. K. Karayev ve I. B. Molodobayev Sovyet döneminde K›rg›z tarihçili¤ine ciddi katk›larda bu- lundu. Her iki tarihçi ortak çal›flmalar yaparak Yenisey K›rg›zlar› ve günümüz K›r- g›zlar› aras›ndaki tarihî ba¤lar› ortaya koymaya çal›flt›. Ayr›ca Moldobayev, Manas destan›n› tarihsel verilerle karfl›laflt›rmal› olarak inceleyen ilk isimlerden biridir. Sovyet döneminde ayr›ca Arapça, Farsça, Uygurca ve di¤er dillerden temel kay- naklar›n topland›¤› Material› po ‹storii Kirgizov i Kirgizstana ad›nda iki ciltlik önemli bir derleme yay›nland›. Sovyet döneminde ayr›ca en eski ça¤lardan 1960’a kadar geçen tarihi kapsayan dört ciltlik ‹storiya Kirgizskoy SSR yay›nland›. Bu ha- cimli eserde K›rg›zistan tarihi komünist ideoloji temel al›narakSIRA incelenmifltir S‹ZDE (Kur- SIRA S‹ZDE mangaliyeva Ercilasun 2009). Ba¤›ms›zl›k sonras›nda geçmiflin yasakl› kalm›fl konular› örne¤in 1916 isyan›, Daha sonra 2000 y›l›nda Ofl Stalin dönemi zulmü, kollektiflefltirme gibi meseleler yeniden eleDÜfiÜNEL‹M al›nmaya bafllad›. kentinin 3000.DÜfiÜNEL‹M y›ldönümü kutlamalar› yap›ld›. Son Fakat ba¤›ms›zl›kla beraber K›rg›z tarihi yeniden yaz›lmaya bafllad›. Bu kez yeni olarak da 2003 y›l›nda K›rg›z cumhuriyetin ihtiyaçlar› do¤rultusunda, K›rg›z milletinin yeniden inflas› için tarihsel halk›n›n do¤uflunun 2200. SORU y›ldönümü kutlamalar›SORU unsurlar kullan›ld›. ‹lk cumhurbaflkan› Akayev bu konuya özel önem verdi. Asl›nda yap›ld›. K›rg›z tarihçilere tüm Orta Asya Türk cumhuriyetlerinde benzer durumlar yaflan›yordu. Özbekis- göre K›rg›z halk›ndan yaz›l› D‹KKAT kaynaklarda ilk defaD‹KKAT M.Ö. tan’da Timur yeniden keflfedilerek büyük bir milli sembol haline getirilmiflti. Kaza- 203 y›l›nda yaz›lan bir Çin kistan’da Jungarlar, Ruslar ve Çinlilerle mücadele ederek Kazaklar› birlefltirmifl olan y›ll›¤›nda rastlan›yordu. Bu veriden hareketle SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Ab›lay Han etraf›nda yo¤un bir tarihsel araflt›rma faaliyeti gerçeklefliyordu. K›rg›zis- cumhurbaflkan› Akayev 2003 tan’da da 1995 y›l› ünlü Manas destan›n›n 1000. y›ldönümü ilan edildi. Sadece K›r- y›l›n› K›rg›z halk›n›n 2200. g›zistan’da de¤il, tüm Orta Asya’da ve Türkiye’de Manas destan›yla ilgili çeflitli et- y›ldönümü ilan etti. Ülke AMAÇLARIMIZ çap›nda kutlamalarAMAÇLARIMIZ yap›ld›. kinlikler düzenlendi. Tüm bu çabalar K›rg›z halk›n›n ne kadar eski ve köklü bir Hatta Akayev büyük bir halk oldu¤unu ispat etmeye yönelik devlet politikalar›yd›. Askar Akayev herNN ne ka- diplomatik baflar› göstererek UNESCO’nun da 2003 y›l›n› dar kendisi tarihçi olmasa da K›rg›z devletinin ne kadar eski oldu¤u ve Manas des- K‹TAP K›rg›z tarihi y›l›K‹TAP ilan etmesini tan›n›n K›rg›z tarihi için önemi hakk›nda kitaplar yay›nlad› (Suleymanov 2008). sa¤lad›. Son dönemde öne ç›kan K›rg›z tarihçiler aras›nda A. Tab›flalieva, T. Çoroev, T. D. Cumanaliev ve A. Mokeev say›labilir. Söz konusu tarihçiler genelde Sovyet dö- TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON neminde yaz›lan tarafl› ve ideolojik tarih yaz›c›l›¤›n› de¤ifltirerek daha modern bir K›rg›z tarih gelene¤i oluflturmaya çal›flmaktad›r. www.foto.kg. Bu sitede 1800’lü y›llardan günümüzde kadar K›rg›zistan‹NTERNET ve K›rg›z halk›yla ‹NTERNET ilgili yüzlerce foto¤rafa ulaflmak mümkün. Birçok foto¤raf tarihî belge niteli¤indedir. 154 Ça¤dafl Türk Dünyas›

E¤itim Sistemi K›rg›zistan e¤itim sisteminden sorumlu en üst düzey kurum E¤itim ve Bilim Ba- kanl›¤›’d›r. Cumhurbaflkan› taraf›ndan atanan E¤itim Bakan› taraf›ndan yönetilen bakanl›¤›n görevleri aras›nda e¤itim politikas›n›n tespiti, haz›rlanmas› ve uygulan- mas›, e¤itim stratejilerinin belirlenmesi, tüm vatandafllar›n e¤itim hakk›ndan eflit ve serbestçe yararlanmas›n›n sa¤lanmas›, ders programlar›n›n belirlenmesi, ö¤ret- menlerin atanmas›, s›navlar›n düzenlenmesi, okullar›n denetlenmesi ve uluslarara- s› iflbirli¤i imkânlar›n›n araflt›r›lmas› say›labilir. E¤itim ve Bilim Bakanl›¤› ayr›ca okul öncesi e¤itimden üniversiteye kadar tüm e¤itim kurumlar›n›n idaresinden de sorumludur. Bu e¤itim kurumlar›yla ilgili bütçe ve harcamalar› hükûmet ad›na E¤i- tim Bakanl›¤› yapar. K›rg›zistan’da e¤itim 5 K›rg›zistan’›n yedi ili 40 ilçeye (rayon) bölünmüfltür. Her bir ilçe idaresinde E¤i- yafl›nda okul öncesi tim Bölümü ad› verilen yerel e¤itimden sorumlu daireler mevcuttur. E¤itim Bölüm- s›n›flarla bafllar. Okulöncesi e¤itimden, yani 1. s›n›ftan leri yetki alanlar›ndaki ilk ve ortaö¤retim kurumlar›yla meslek okullar›ndan sorum- yaklafl›k 14 yafl›nda ludur. Ayr›ca daha küçük yerleflim birimlerinde Ayil Okmotu ad› verilen köy ida- tamamlanan 9. s›n›fa kadar e¤itim mecburidir. K›rg›z releri okul öncesi ve ilkö¤retim okullar›n›n bina ve malzeme ihtiyaçlar›ndan so- ö¤renciler 10 ve 11. rumludur. E¤itim ve Bilim Bakanl›¤› bünyesinde yer alan K›rg›z E¤itim Akademisi s›n›flarda normal lise ya da meslek lisesi tercihi yapar. ders müfredat›, ders kitaplar› ve e¤itim araç gereçlerinin belirlenmesi konular›yla Baz› liseler üç y›ll›k e¤itim ilgilenir. vermektedir. Sonras›nda E¤itim ö¤retim y›l› ilk ve ortaö¤retim kurumlar›nda Eylül ay›nda bafllay›p Ma- üniversiteye devam edebilirler. y›s’ta sona erer. Üniversitelerde ise Eylül ve Haziran aras›ndad›r. Ö¤retim y›l› iki yar›y›la ayr›lm›flt›r. K›rg›zistan’da e¤itim dili devlet dili statüsündeki K›rg›zca ve res- mî dil statüsündeki Rusça’d›r. Ayr›ca bölgelere göre Özbekçe ve Tacikçe de e¤itim verilebilmektedir. K›rg›zistan’›n önde gelen üniversiteleri aras›nda K›rg›z Devlet Üniversitesi, K›r- g›z Teknik Üniversitesi, Ofl Devlet Üniversitesi, K›rg›z-Rus Slav Üniversitesi, Manas K›rg›z-Türk Üniversitesi ve Ala-too Atatürk Üniversitesi say›labilir. K›rg›z e¤itim sistemi günümüzde ciddi sorunlarla bo¤uflmaktad›r. Ülkenin son on y›lda yaflad›¤› iki devrim ve say›s›z toplumsal karmafla en çok e¤itimi etkilemifl- tir. Yak›nda yap›lan bir araflt›rmaya göre 15 yafl›ndaki K›rg›z ö¤rencilerin % 74’ünün okuma yazma düzeyi “geçer” notunun alt›ndad›r. Bir di¤er deyiflle mecburi e¤iti- mi tamamlam›fl olan K›rg›z ö¤rencilerin pek ço¤u okumakta bile zorlanmaktad›r. Bu durumun en baflta gelen nedeni tabi ki maddi kaynak yetersizli¤idir. Temel ka- mu harcamalar›na bile kaynak bulmakta zorlanan K›rg›z devleti için e¤itim harca- malar› öncelik aç›s›ndan son s›ralarda yer almaktad›r. Ö¤retmenler en az kazanan memur s›n›f›ndad›r. Bir baflka araflt›rmaya göre ö¤retmenler ortalama gelir düzeyi- nin % 40 daha afla¤›s›nda bir maafl almaktad›r (http://www.unicef.org/cee- cis/Kyrgyzstan.pdf). Yani ö¤retmen maafl› ortalama gelir düzeyine sahip bir çal›fla- n›n maafl›n›n ancak yar›s› kadard›r. Bu durum e¤itim kalitesinin düflmesine neden olmaktad›r. Ayr›ca kaynak yetersizli¤i nedeniyle okullarda araç gereç s›k›nt›s› çe- kilmekte, kütüphanelerde sadece ders kitaplar› ve baz› dergiler yer almakta, okul binalar› birçok yerde kullan›lamaz haldedir. Bütün bunlar›n üstüne birçok okulda yolsuzluk vakalar›na rastlanmaktad›r (Rahmetov, 2009).

Edebiyat K›rg›z edebiyat›n›n kökenleri sözlü edebiyata dayan›r. K›rg›zlar, t›pk› Kazaklar gi- bi XIX. yüzy›la kadar yaz›l› bir edebiyata sahip olmam›fl, edebi eserlerini sözlü edebiyat türlerini kullanarak vermifllerdir. Bu türler aras›nda en çok bilineni des- 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 155 tand›r. K›rg›z edebiyat›n›n en ünlü destan› ise tüm dünyada tan›nan Manas Desta- Manas Destan› tam olarak ilk defa W. Radloff 1869 n›’d›r. Manas, K›rg›zlar›n efsanevi kahraman› ve lideri, ayn› zamanda güç, cesaret y›l›nda Sar›ba¤›fl boyuna ve zekân›n sembolüdür. Manas Destan›’nda, Manas ailesinin sekiz kufla¤›n›n K›r- mensup bir manasç›dan derleyerek Rusça’ya g›z halk›na liderlik ederek baflka halklar›n sald›r›lar›na karfl› özgürlük ve huzur u¤- çevirmifltir. Manas runa verdikleri çetin mücadeleler anlat›l›r. Manas Destan›’n›n tam olarak ne zaman Destan›’n› ezberleyip belli ortaya ç›kt›¤› bilinmese de anlat›lan olaylardan yola ç›karak X. ila XIII. yüzy›l ara- bir usulle, tören edas›yla okuyan kiflilere manasç› ad› s›nda olufltu¤u tahmin edilmektedir. Sözlü edebiyat örne¤i oldu¤u için onlarca de- verilmektedir. K›rg›zlar›n tek ¤iflik Manas Destan› anlat›m› mevcuttur. destan› ve halk edebiyat› örne¤i Manas Destan› Manas Destan›’n›n en büyük özelli¤i, kifli ve ortamlar›n tasvir edilmesinde ken- de¤ildir. Di¤er destanlar› dini göstermektedir. Destanda, bafl kahraman Manas ve torunlar›n›n yan› s›ra öz- okuyan anlat›c›lara ›rç› ya da comokçu da denmifltir. gün kifliliklere sahip 100’den fazla kifli vard›r. Manas’› destekleyen K›rg›z büyükle- Çeflitli Manas Destan› ri, Manas’›n silah arkadafllar›, ac›mas›z düflmanlar, hainler ve say›s›z kötülük iflle- varyantlar› ortalama 400 bin dizeden oluflmaktad›r. Bu yen canavarlar bunlar›n yaln›zca baz›lar›d›r. Destanda onlarca büyük meydan sa- nedenle dünyan›n en uzun vafl› da anlat›lmaktad›r. Savafllarda kullan›lan say›s›z silahlar flöyle dursun, kahra- destanlar› aras›nda yer al›r. manlar›n bindikleri atlar›n renk çeflitleri bile 30’un üzerindedir. Günümüzde Ma- nas, sadece bir edebiyat eseri de¤il K›rg›z milli kimli¤inin birlefltirici sembollerin- den biridir. Bu nedenle siyasi ve toplumsal bir öneme sahiptir. K›rg›zistan, 1995 y›- l›n› Manas y›l› ilan etmifltir. Manas y›l› K›rg›zistan, Orta Asya ve Türkiye’de çeflitli etkinliklerle kutlanm›flt›r. Resim 6.4 Cengiz Aytmatov, manasç› Sayakbay Karaleyev ile birlikte.

Sovyetler Birli¤i döneminden önce K›rg›z dilinde yazd›klar› eserleri günümüze kadar ulaflan yazarlar aras›nda Moldo Niyaz, Togolak Moldo, Moldo K›l›ç, Osmo- nali S›d›kov, Aldafl Moldo, Belek Soltonoyev gibi isimler say›labilir. Söz konusu ya- zarlar daha çok halk fliiri tarz›ndaki eserlerini yay›nlam›fllard›r. S›d›kov ve Soltono- yev ise ilk K›rg›z tarihçiler aras›nda say›lmaktad›r. Ayr›ca ‹shak Moldo’nun (fiaybe- kov) fliir biçiminde kaleme ald›¤› Zilzile ve fiabdan Koflogu adl› eserleri K›rg›z ede- biyat tarihi için önemli eserler aras›ndad›r. Sovyet dönemiyle birlikte modern K›rg›z edebiyat›n›n olufltu¤unu söyleyebili- riz. Modern K›rg›z edebiyat›n›n temellerini Kas›m T›n›stanov (1901-1938) atm›flt›r. Taflkent’teki Kazak E¤itim Bilimleri Enstitüsü’nü bitiren T›n›stanov, K›rg›zca ve Ka- zakça olarak fliirler, hikâyeler, tiyatro oyunlar› yazm›flt›r. Bakü’de 1926 y›l›nda ya- 156 Ça¤dafl Türk Dünyas›

p›lan ilk Türkoloji kongresine K›rg›zistan’› temsilen kat›lan T›n›stanov K›rg›zca al- fabe haz›rlama çal›flmalar›na kat›lm›flt›r. K›rg›zistan’›n ilk E¤itim Bakan› olan Kas›m T›n›stanov, K›rg›z milli bilincinin geliflmesine katk›da bulunmufltur. Özellikle K›r- g›z halk edebiyat› numunelerinin derlenmesi ve Manas destan› ile ilgili çal›flmalar› çok önemlidir. Ünlü manasç› Sayakbay Karaleyev’in anlat›m›n› kaydetmifl ve bu konuda ciddi akademik çal›flmalar yapm›flt›r. Kitap ve makaleleri milliyetçi ö¤eler bar›nd›rd›¤› suçlamas›yla Stalin zulmüne maruz kalm›fl ve 1938’de idam edilmifltir. K›rg›z edebiyat› 1924 y›l›nda ilk K›rg›zca gazete olan Erkin Too’un (özgür da¤) ç›kmas›yla h›zla geliflti. Günümüzde de yay›nlanmaya devam eden Erkin Too’da fliirden romana kadar her türlü edebiyat eserini görmek mümkündü. En çok ra¤- bet gören edebi türler fliir ve povest ad› verilen uzun hikâyelerdi. Bu y›llarda Ka- s›m T›n›stanov’un yan›s›ra Bayalinov, Bokonbayev, Cantoflev, Elebayev, Karaçev ve S›d›kbekov gibi yazarlar modern K›rg›z edebiyat›n›n temellerini att›. K›rg›z Ya- zarlar Birli¤i 1934’te baflkent Frunze’de kuruldu. 1965 y›l›nda ünlü K›rg›z halk oza- n› Toktogul Sat›lganov (1864-1933) ad›na bir ödül verilmeye bafllad›. Toktogul Ödülü alan yazarlar aras›nda Cantoflev, S›d›kbekov ve Cengiz Aytmatov da yer al›- yordu. Hiç flüphesiz en ünlü K›rg›z yazar Cengiz Aytmatov’dur (1928-2008). K›rg›z ta- rihi ve kültürünü evrensel de¤erlerle öyle ustaca harmanlam›flt›r ki kimse Rusça yazmas›na tak›l›p kalmam›flt›r. Veteriner Meslek Lisesi ve Zooteknik Enstitüsü me- zunu olmas›na ra¤men as›l ilgi alan› edebiyat olmufltur. Aytmatov, henüz 24 yafl›n- da genç bir delikanl›yken ilk hikâyelerini yay›nlamaya bafllad›. En ünlü eserleri aras›nda Cemile, Gün Uzar Yüzy›l Olur, Elveda Gülsar› ve Selvi Boylum Al Yazma- l›m say›labilir. Eserleri 150’den fazla dile çevrilen ve 60 milyondan fazla satan Ayt- matov, Türkiye’de de büyük ilgiyle karfl›lanm›flt›r. K›rg›z halk›n›n Sovyet dönemin- de yaflad›¤› de¤iflimleri iflledi¤i hikâye ve romanlar›n›n tamam› Türkçeye çevrilmifl- tir. Aytmatov’un eserleri sinemaya da aktar›lm›flt›r. Türkiye’de çekilen “Selvi Boy- lumN Al Yazmal›m” filmi Türk sinema tarihinin klasikleri aras›na girmifltir.

M AKALE Son y›llarda ikiMAKALE dergi K›rg›z edebiyat›yla ilgili özel say›lar yay›nlayarak Türk okuyucular› için genel bir panorama sunmufltur. Kardefl Kalemler, Cengiz Aytmatov Özel Say›s›, say›: 19 (Temmuz 2008) ve Bizim Külliye, K›rg›z Edebiyat› Özel Say›s›, say›: 53 (2012).

Bas›n K›rg›zistan bas›n› komflular›yla k›yasland›¤›nda daha serbest bir görünüm arz et- mektedir. Ancak ülkenin genel ekonomik ve siyasi durumu nedeniyle çok fazla sa- y›da bas›n yay›n kuruluflundan söz etmek mümkün de¤ildir. K›rg›zistan’da günü- müzde 30 kadar günlük gazete yay›nlanmaktad›r. Bunlar aras›nda sekiz gazete devletin yay›n organlar›d›r. Ayr›ca ülkenin en büyük yay›n kuruluflu Uçkun da devlete ait olup gazete ve dergi de yay›nlamaktad›r. K›rg›zistan’da en çok tercih edilen medya organ› televizyondur. Yaz›l› bas›ndan ziyade televizyon kanallar› daha çok ra¤bet görmektedir. Ülkede yaklafl›k 20 tele- vizyon kanal› mevcuttur. Ancak bu alanda da devlet hâkimiyeti gözlemlenmekte- dir. Önceki cumhurbaflkanlar›ndan kalma bir al›flkanl›kla devlet bas›n üzerinde de- netim kurma e¤ilimindedir. Rusça yay›nlar daha çok tercih edilmektedir. K›rg›z hü- kûmeti bu durumun önüne geçebilmek amac›yla ç›kard›¤› bir kanunla televizyon yay›nlar›n›n en az yar›s›n›n K›rg›zca yap›lmas› zorunlulu¤unu getirmifltir. K›rg›zistan’da yay›nlanan bafll›ca gazeteler aras›nda Super ‹nfo, Erkin Too, Ali- bi, Ag›m, Kerege, Maydan, K›rg›z Tuusu, Veçerniy Biflkek, Slovo K›rg›zstana, Delo 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 157

No, Respublika ve MSN say›labilir. Devlet televizyonu Kabar TV en büyük televiz- yon kanal›d›r. Ayr›ca Piramida, NTS ve 24.kg gibi özel televizyon ve haber ajans- lar› da mevcuttur. K›rg›zistan’da yaklafl›k 2 milyon internet kullan›c›s› vard›r. Sos- yal paylafl›m a¤lar› ve internet habercili¤i bir hayli ra¤bet görmektedir (‹braeva, 2013).

Cengiz Aytmatov eserlerinin ço¤unu Rusça yazd›¤› halde K›rg›zlar›nS büyükIRA S‹ZDE bir milli de¤e- SIRA S‹ZDE ri olarak kabul edilmektedir. Bu durumun nedeni ne olabilir? 5

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

S ORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 158 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Özet

Ruslar gelmektedir. Özbekler genelde güney ke- NAMAÇ K›rg›zistan’›n nas›l ba¤›ms›z oldu¤unu aç›klamak. 1 simlerde, Fergana vadisindeki Ofl ve Celalabad Çarl›k döneminde devaml› surette Kazaklarla bir kentlerinde yaflamaktad›r. K›rg›zistan’›n en bü- zikredilen K›rg›zlar, Sovyet döneminde ayr› bir yük etnik sorunu Fergana bölgesindeki Özbek- cumhuriyete sahip oldu. K›rg›z SSC 1936’da ku- ler, Tacikler ve K›rg›zlar aras›ndaki çat›flmalard›r. ruldu. Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›yla birlikte 1991’de ba¤›ms›z oldu ve K›rg›z Cumhuriyeti or- K›rg›zistan ekonomisinin genel durumunu ve ik- taya ç›kt›. K›rg›zistan’›n ba¤›ms›zl›¤›na etki eden AMAÇ N tisadi geliflmeleri de¤erlendirmek. olaylar zinciri 1990’daki etnik çat›flmalar sonucu 3 K›rg›zistan ekonomisi ba¤›ms›zl›ktan beri bir tür- ortaya ç›kt›. Sovyetler Birli¤i da¤›l›rken oluflan lü düzelememifltir. Bunun bafll›ca iki nedeni var- güvensizlik ortam›nda güney K›rg›zistan’daki Ofl d›r. ‹lk olarak K›rg›zistan’da do¤al kaynaklar ve kentinde 1990’da patlak veren olaylarda en az geliflmifl bir sanayi yoktur. ‹kincisi iki halk ayak- 320 K›rg›z ve Özbek hayat›n› kaybetti ve binler- lanmas›n›n gösterdi¤i gibi siyasi yönetim bofllu- cesi evsiz kald›. Güneydeki bu olaylar kuzeyde- ¤u mevcuttur. Zaten kaynak s›k›nt›s› çeken bir ki baflkent Biflkek’te büyük infiale neden oldu. ekonomiye bir de kötü yönetim eklenince eko- Demokratik K›rg›zistan Hareketi (KDH) ad› veri- nomik sorunlar kaç›n›lmaz olmufltur. Son on y›l- len bir siyasi oluflum K›rg›zistan Komünist Parti- da yaflanan etnik çat›flmalar ve halk ayaklanma- si Genel Sekreteri Absamat Masaliev’in istifas›n› lar› ekonomiyi olumsuz etkilemifltir. K›rg›zistan istedi. Söz konusu siyasi hareket h›zla halk des- ekonomisinin en önemli ihraç ürünü alt›nd›r. Ka- te¤i kazand›. KDH üyeleri Biflkek’te gösteriler nadal› bir flirket taraf›ndan ç›kar›lan alt›n üretimi düzenleyerek Masaliev’i iktidardan uzaklaflt›rma- gittikçe düflmektedir. Topraklar›n›n ço¤u da¤l›k ya çal›flt›. Olaylar sonucunda siyasetçi olmayan, olan K›rg›zistan’da tar›msal faaliyet olarak genel- bir bilim adam› Askar Akayev K›rg›zistan’›n bafl›- de hayvanc›l›k yap›lmaktad›r. Dünya Ticaret Ör- na geçti. Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›yla birlik- gütü’ne üye olmas› Çin ile ticaretinde olumlu bir te di¤er Orta Asya cumhuriyetleri gibi K›rg›zistan geliflme olmufltur. K›rg›zistan Rusya ve özellikle da ba¤›ms›z oldu. Çin ile s›k› ticari iliflkiler içindedir.

K›rg›zistan’›n siyasi ve etnik yap›s›yla ilgili temel K›rg›z d›fl politikas›, komflular›, küresel güçler ve NA MAÇ 2 kavramlar› tan›mlamak. NA MAÇ 4 Türkiye ile iliflkilerini aç›klamak. K›rg›zistan üniter bir cumhuriyettir. Ba¤›ms›zl›¤› K›rg›zistan, ekonomik ve d›fl siyaset anlam›nda takip eden y›llarda genifl yetkilerle donat›lm›fl Rusya’dan kopamam›flt›r. Sovyetler Birli¤i’nde olan cumhurbaflkanlar› görevlerini kötüye kul- Rusya’n›n Çin tehdidine karfl› sundu¤u korumay› land›klar› için son on y›lda iki halk ayaklanmas› sürdürmek istemektedir. Ayr›ca ülkedeki Rus nü- yafland›. Bu nedenle 2011 y›l›nda haz›rlanan ye- fusu dolay›s›yla Rusya ile iliflkileri sürmektedir. ni anayasa ile baflkanl›k sistemi de¤il, parlamen- K›rg›zistan’›n bir di¤er dev d›fl politika konusu ter sisteme daha yak›n bir siyasi yap› oluflturul- Çin’dir. K›rg›zlar, tarih boyunca Çin’i en büyük du. Cumhurbaflkan›n› halen halk seçmektedir. tehditler aras›nda görmüfltür. Günümüzde de bu Ancak önemli atamalar ve karar alma mekaniz- alg› sürmektedir. Ancak K›rg›zistan önemli ticari malar›nda meclisin sözü geçmektedir. Yürütme iliflkiler dolay›s›yla Çin ile iyi iliflkiler kurmaya gücü cumhurbaflkan› ile baflbakan aras›nda bö- gayret etmektedir. Çin öncülü¤ünde oluflturulan lüflülmüfl durumdad›r. Baflbakan, bakanlar kuru- fi‹Ö’ne üye olmufltur. K›rg›zistan’›n bir di¤er d›fl lu arac›l›¤›yla yürütmeyi idare eder. K›rg›zistan politika orta¤› ABD’dir. Özellikle 2001 y›l›nda Meclisi tek bölümlü bir yap›dad›r. Meclise yük- Manas hava üssünün ABD taraf›ndan kullan›m›- sek kurul anlam›ndaki Cogorku Kenefl ad› veril- na izin verilmesinden bu yana iliflkiler yak›nlafl- mektedir. Son nüfus verilerine göre K›rg›zlar ken- m›flt›r. Ancak Rusya bu yak›nlaflmadan memnun di ülkelerinde % 70’lik bir ço¤unlu¤a sahiptir. görünmemekte, üssün ABD kullan›m›na kapat›l- Daha sonra yaklafl›k % 15 ile Özbekler, % 8 ile 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 159

mas› için çaba sarf etmektedir. K›rg›zistan’›n Tür- kiye ile iliflkileri her zaman dostça olmufltur. An- cak co¤rafi uzakl›k ve sistem farkl›l›klar› nede- niyle iliflkiler bir türlü istenen düzeye ç›kama- m›flt›r. Son zamanlarda daha çok ekonomik ve kültürel alanlarda iflbirli¤i çal›flmalar› yürütül- mektedir. Ayr›ca K›rg›zistan’da hizmet veren iki Türk üniversitesi ve di¤er e¤itim kurumlar› arac›- l›¤›yla akademik ve bilimsel iliflkiler de s›k›lafl- m›flt›r.

K›rg›z dili, alfabesi, tarih ve edebiyat›nda özel- NAMAÇ 5 likle ba¤›ms›zl›ktan sonra meydana gelen gelifl- meleri de¤erlendirmek. Sovyet döneminde tüm Orta Asya’da oldu¤u gi- bi K›rg›zistan’da da yo¤un bir Ruslaflt›rma siyase- ti izlendi. Bunun sonucunda K›rg›zca, Rusçan›n gerisinde kald›. Hatta pek çok K›rg›z Rusçay› ter- cih etmeye bafllad›. Ba¤›ms›zl›ktan sonra K›rg›z- can›n yayg›nlaflt›r›lmas› için e¤itim ve kültür po- litikalar› izlendi. K›rg›z tarih yaz›c›l›¤› Sovyet dö- neminde komünist ideolojinin kurallar› çerçeve- sinde yap›lm›flt›r. Tarihteki pek çok önemli konu yasaklanm›flt›r. Ba¤›ms›zl›k sonras›nda tarih ça- l›flmalar› bu kez ulus inflaas› politikas›nda kulla- n›lmaya baflland›. K›rg›zistan’daki siyasi ve eko- nomik çalkant›lardan en çok etkilenen alanlar- dan biri e¤itimdir. K›rg›z e¤itim sistemi kaynak yoklu¤u ve yetersiz ö¤retim koflullar› nedeniyle sorunlar yaflamaktad›r. Göçebe bir kültürden ge- len K›rg›zlar geleneksel olarak sözlü bir edebiya- ta sahipti. En bilinen sözlü edebiyat örne¤i Ma- nas destan›d›r. Yaz›l› edebiyat ancak Sovyet dö- neminde geliflmifltir. Bu dönemin en önemli ede- bi flahsiyeti Kas›m T›n›stanov’tur. Sovyet döne- minin sonlar›nda Cengiz Aytmatov sadece Sov- yetler Birli¤i’nde de¤il tüm dünyada ünlendi. K›r- g›z kültürünü evrensel insanl›k de¤erleriyle bü- yük bir maharetle birlefltiren Aytmatov, Türki- ye’de de bilinen bir yazard›r. 160 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kendimizi S›nayal›m

1. K›rg›zlar›n en eski yurdu afla¤›dakilerden hangisidir? 6. Afla¤›dakilerden hangisi K›rg›zistan’›n ticari iliflkile- a. Do¤u Türkistan rinde en az öneme sahiptir? b. Tanr› Da¤lar› a. Rusya c. Yenisey ›rma¤› boyu b. ‹sviçre d. Hazar Denizi’nin kuzeyi c. Çin e. Maveraünnehir d. Türkiye e. Azerbaycan 2. Afla¤›dakilerden hangisi K›rg›zistan cumhurbaflkan- lar›ndan biri de¤ildir? 7. Manas hava üssü afla¤›daki ülkelerden hangisinin a. A. Akayev kullan›m›ndad›r? b. R. Otunbayeva a. Rusya Federasyonu c. K. Bakiyev b. Çin Halk Cumhuriyeti d. A. Masaliyev c. Kazakistan e. A. Atambayev d. ABD e. Türkiye 3. Afla¤›dakilerden hangisi K›rg›zistan siyasi sisteminin en büyük sorun kayna¤› olarak görülmüfltür? 8. Afla¤›daki ülkelerden hangisinin K›rg›zistan ile s›n›r› a. Güçlü bir parlamento yoktur? b. Genifl yetkilerle donat›lm›fl bir cumhurbaflkan› a. Türkmenistan c. Siyasi partiler b. Kazakistan d. Baflbakanl›k kurumu c. Özbekistan e. Serbest seçimler d. Çin e. Tacikistan 4. Afla¤›dakilerden hangisi K›rg›zistan’daki etnik çat›fl- malar›n temel nedenidir? 9. K›rg›zcaya en yak›n dil afla¤›dakilerden hangisidir? a. Ülkedeki Rus nüfusu a. Azerice b. Uygur aktivistler b. Uygurca c. Fergana Vadisindeki dengesiz s›n›r yap›s› c. Kazakça d. Çin mallar›n›n yo¤un ithalat› d. Türkiye Türkçesi e. Yurtd›fl›nda çal›flan iflçiler e. Türkmence

5. Afla¤›dakilerden hangisi K›rg›zistan’›n temel gelir 10. Sovyet döneminin ilk y›llar›nda en etkili K›rg›z ya- kaynaklar›ndan biri de¤ildir? zar ve kültür insan› kimdir? a. Alt›n madenleri a. Cengiz Aytmatov b. Yurtd›fl›nda çal›flan iflçiler b. Kas›m T›n›stanov c. Petrol kaynaklar› c. Sayakbay Karaleyev d. D›fl ticaret d. Toktogul Sat›lganov e. Hayvanc›l›k e. Osmonali S›d›kov 6. Ünite - K›rg›zistan Cumhuriyeti 161

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› S›ra Sizde Yan›t Anahtar›

1. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ba¤›ms›zl›k Süreci” S›ra Sizde 1 konusunu yeniden gözden geçiriniz. K›rg›zistan ve komflular›n› yaklafl›k 20 y›ld›r etkisi alt›na 2. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ba¤›ms›zl›k Süreci” alan etnik sorunlar›n temel kayna¤› Sovyetler Birli¤i za- konusunu yeniden gözden geçiriniz. man›nda yap›lan s›n›r belirleme politikas›d›r. Fergana 3. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Devlet Yönetim Sistemi” vadisinin topraklar›n› Özbekistan, Tacikistan ve K›rg›- konusunu yeniden gözden geçiriniz. zistan aras›nda paylaflt›ran Sovyet yönetimi burada ya- 4. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Etnik Meseleler” konusunu flayan halklar› iç içe b›rakt›. K›rg›zistan’da Özbekler, yeniden gözden geçiriniz. Özbekistan’da da K›rg›zlar topak ve su kullan›m› konu- 5. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “‹ktisadi Geliflmeler” lar›nda sorun yafl›yordu. Ayr›ca zaten s›n›rl› olan ifl ola- konusunu yeniden gözden geçiriniz. naklar› konusunda her etnik grup kendi üyelerini kay›- 6. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “‹ktisadi Geliflmeler” r›yor bu da çat›flmalara neden oluyordu. konusunu yeniden gözden geçiriniz. 7. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “D›fl ‹liflkiler” konusunu S›ra Sizde 2 yeniden gözden geçiriniz. Bunun bafll›ca iki nedeni vard›r. Sovyet döneminde pek 8. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “D›fl ‹liflkiler” konusunu iyi sonuçlar vermeyen güçlü baflkanl›k sistemi ilk ne- yeniden gözden geçiriniz. dendir. Genifl yetkilere sahip cumhurbaflkanlar› yetkile- 9. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Alfabe-Dil” konusunu rini kötüye kullan›nca halk isyanlar›na yol açt›. Asl›nda yeniden gözden geçiriniz. Arap emirliklerinde görülen biçimde devlet kaynaklar›- 10. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Edebiyat” konusunu n›n halka bir biçimde aktar›lmas› isyanlar›n önünü ala- yeniden gözden geçiriniz. bilirdi. Komflu Orta Asya ülkelerinde benzer bir politi- ka izlendi¤i için çok büyük sorunlar yaflanm›yordu. An- cak K›rg›zistan’›n halka da¤›tacak petrol ya da do¤al gaz› yoktur. Az miktardaki alt›n da yeterli gelmemekte- dir. Bu nedenle zay›f bir ekonomi kötü yönetimle bir- likte siyasi istikrars›zl›¤› do¤urmaktad›r.

S›ra Sizde 3 Askar Akayev ba¤›ms›zl›¤›n ilk y›llar›nda do¤al yeralt› kaynaklar›ndan mahrum K›rg›zistan’›n turizm gelirleriy- le geliflece¤ini, Tayvan gibi bir elektronik üreticisi ola- ca¤›n›, ayr›ca ‹sviçre gibi bir finans merkezine dönüfle- ce¤ini hayal ediyordu. Ancak ülkedeki kötü idare ve et- nik çat›flmalar turizm için uygun bir ortam sa¤lamad›. Aç›k denizlere ve büyük pazarlara ulafl›m› olmayan K›r- g›zistan herhangi bir ürün üretimi için çok cazip de¤il- di. Global flirketler komflu ülke Çin’de zaten çok uygun koflullarda üretim yapabiliyorlard›.

S›ra Sizde 4 Askar Akayev bu sorunu flöyle ifade etmifltir: “K›rg›zis- tan küçük bir ülkedir, küçük ülkelerin büyük dostlara ihtiyac› vard›r.” K›rg›zistan, Çin tehdidine karfl› Rus- ya’dan destek istemektedir. Ayr›ca K›rg›zistan’daki Rus nüfusu iliflkilerde önemli bir etkendir. 162 Ça¤dafl Türk Dünyas›

S›ra Sizde 5 Recknagel, Charles (2010). “Ferghana Valley: A Uluslarüstü bir edebiyat yetene¤ine sahip olan Aytma- Tinderbox For Violence”, http://www.rferl.org/ tov, eserlerinde devaml› surette K›rg›z kültüründen, ge- Shukuralieva, Nartsiss (2012). “The Family in Power: A lenek ve göreneklerinden ilham al›yordu. Yerel ve kü- New Past for an Old Country”, OAKA, VII/13, s. 30- resel duygu ve düflünceleri ustal›kla harmanlayan Ayt- 56. matov’un eserleri o derece etkileyiciydi ki insanlar›n en Somuncuo¤lu, Tu¤rul (2012). K›rg›zistan Ülke Raporu, son düflündü¤ü belki de eserin dili oluyordu. Aytma- Ankara. tov, K›rg›z kimli¤ini devaml› surette vurgulam›fl ve K›r- Suleymanov, Muzaffar (2008). “The Role of History in g›z insan›n›n sorunlar›n› tüm dünyaya cesurca anlatma- the Creation of National Identities in Central Asia: ya çal›flm›flt›r. Uzbekistan and Kyrgyzstan Case Studies”, Peace and Conflict Review, I/1, s. 1-33. Ukubayeva, Layli (2001). “K›rg›zistan Edebiyat›”, E. Gürsoy Naskali, Ba¤›ms›z K›rg›zistan, Dü¤ümler ve Yararlan›lan Kaynaklar Çözümler, Ankara, s. 61-72. Anderson, John (1999). Kyrgyzstan: Central Asia’s Island of Democracy, New Jersey. Arat, Reflit. R. (1977), “K›rg›z›stan”, ‹slam Ansiklopedisi, cilt: VI, s. 735-41. Attakurov, Sab›r (1995), K›rg›z Sanc›ras›, Biflkek, s. 47- 48. Çorotegin, T›n›çt›bek ve Ömürbekov, Toktobek (1997), K›rg›zdard›n cana K›rg›zstand›n Tar›h›, Biflkek. Ekrem, Erkin (2012), “Türkiye’nin fianghay ‹flbirli¤i Örgütü Üyeli¤i”, http://www.sde.org.tr/ Gürbüz, Yunus Emre (2012). “Demokrasi ve Otoriterlik Sarkac›nda: K›rg›zistan”, Avrasya’da Yeniden Çizilen S›n›rlar, ‹nfla Edilen Kimlikler ve Türkiye, cilt: I, Ankara, s. 110-195. ‹braeva, Gulnara (2013). Europe and Eurasia Media Sustainability Index 2013: Kyrgyzstan, http://www.irex.org/ ICG Asia Report (2010). “The Pogroms in Kyrgyzstan”, no: 193. ‹man, Dinar (1998). “Sovyet Dönemi ve Bugün K›rg›z Etnogenezi Hakk›nda Bilimsel Araflt›rmalar ve Teoriler”, Yüksek Lisans tezi, ‹stanbul. Juraev, Shairbek (2012). “Is Kyrgyzstan’s New Political System Sustainable?”, Ponars Eurasia, no: 210. Kurmangaliyeva Ercilasun, Guljanat (2009). “Research Trends in Kyrgyz History (1991-2009)”, http://www.toyo-bunko.or.jp/newresearch/upload /2010011510245250.pdf, s. 21-36. Najibullah, Farangis (2011). “Language A Sensitive Issue In Kyrgyzstan”, http://www.rferl.org/ Nichol, Jim (2012). Kyrgyzstan: Recent Developments and U.S. Interests, Washington. Rahmetov, Anvar (2009). “Scary Statistics: The State of Schools in Kyrgyzstan”, Central Asia-Caucasus Analyst, XI/8, s. 12-15.

ÇA⁄DAfi TÜRK DÜNYASI 7 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; N Özbekistan’›n genel özelliklerini aç›klayabilecek, N Sovyet Özbekistan’›ndaki siyasi geliflmeleri de¤erlendirebilecek, N Sovyetlerin Özbekistan’› dönüfltürme projesini tan›mlayabilecek, N Ba¤›ms›zl›ktan sonraki siyasi ve toplumsal geliflmeleri aç›klayabilecek, N Ba¤›ms›zl›ktan sonraki kültürel geliflmeleri de¤erlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• Özbek SSR • Karakalpakistan • Özbekistan • Türk-Özbek iliflkileri • fieref Raflidov • Özbek Ceditçiler • Pamuk siyaseti • Özbek edebiyat› • ‹slam Kerimov • Özbek tarih yaz›c›l›¤› • Özbek muhalefeti • Kültürel de¤iflmeler

‹çindekiler

• ÖZBEK‹STAN: GENEL B‹LG‹LER • SOVYET DÖNEM‹NDE ÖZBEK‹STAN Özbekistan • SOSYAL VE KÜLTÜREL DÖNÜfiÜM Ça¤dafl Türk Dünyas› Cumhuriyeti • BA⁄IMSIZLIK SONRASI GEL‹fiMELER • BA⁄IMSIZLIK DÖNEM‹ KÜLTÜR HAYATI Özbekistan Cumhuriyeti

ÖZBEK‹STAN: GENEL B‹LG‹LER Co¤rafya Özbekistan, Orta Asya’n›n ortas›nda yer alan bir ülkedir. Bölgedeki bütün ülkeler- Timur’un ortaya ç›kmas›yla le s›n›rdaflt›r. Türkistan’›n eski yerleflim merkezlerinin ve tarihî flehirlerinin ço¤u Orta Asya gerçek anlamda merkezî konuma gelmifltir. buradad›r. Semerkand ve Buhara flehirleri ‹slam dünyas›n›n en eski medenî mer- ‹yi bir savaflç› oldu¤u kadar kezleriydiler. Hive, Hokand ve Andican flehirleri de yüzy›llar boyunca Türkistan’›n güzel sanatlar›n da hâmîsi olan Timur, baflflehir olarak siyasi, kültürel ve ticari merkezleri oldular. Timur ‹mparatorlu¤u’nun aslî merkezi, seçti¤i Semerkant’› bay›nd›r Özbek hanl›klar› topraklar›n›n önemli bir k›sm› bu yerdeydi. Rus istilas›ndan son- bir hâle getirmifltir. ra oluflturulan Türkistan vilayetinin yönetim merkezi olan Taflkent, bugün de Öz- bekistan’a baflkentlik yapmaktad›r. Taflkent, Sovyet döneminde de Orta Asya ülke- leri için siyasi ve kültürel bir merkez olma görevini sürdürdü. Özbekistan topraklar›, Türkiye’nin yar›s›ndan biraz fazlad›r (447 bin km2). Ül- kenin dörtte üçü çöl, yar› çöl ve bozk›rd›r; ekilebilir alanlar % 9’dur. Aral’› besle- yen nehirlerin (pamuk alanlar›nda) afl›r› kullan›lmas› sonucunda gölün üçte ikisi kurumufltur. Fergana ve di¤er baz› bölgeleri verimli alanlara sahiptir. Ülkenin bat› ve orta k›s›mlar› düzlüktür; do¤u k›sm›nda da¤l›k yerler bulunmaktad›r. Özbekistan, ba¤›ms›zl›¤›n› kazanan dört yeni cumhuriyet ile çevrilidir. Kuze- yinde Kazakistan, bat›s›nda Türkmenistan, do¤usunda K›rg›zistan ve Tacikistan bulunmaktad›r. Rusya ile s›n›r› bulunmamaktad›r. Güneyde, Afganistan’la k›sa bir s›n›r› vard›r.

Nüfus Özbekistan Orta Asya cumhuriyetleri içinde nüfusça en yo¤un ülkedir. 1989’dan beri nüfus say›m› yap›lmam›fl olsa da, ülke nüfusunun 30 milyona yaklaflt›¤› tah- min edilmektedir. Taflkent ise 3 milyona yaklaflan nüfusuyla bölgedeki en büyük Eski fiehir: Sovyetlerin ilginç bir politikas› olarak, Orta flehirdir. Sovyetler Birli¤i zaman›nda Taflkent, Moskova ve Leningrad’dan sonra Asya’daki flehirler üçüncü büyük flehirdi. 1966’daki depremde büyük zarar gören flehir adeta yeniden modernlefltirilirken flehrin küçük bir k›sm› oldu¤u gibi infla edilmifltir. Eski fiehir (flehrin eski k›sm›) d›fl›ndaki her yer yenilenmifltir. Ay- b›rak›l›rd›. Eski flehir olarak n› zamanda Taflkent’e baflka yerlerden insanlar gelip yerleflmifl, nüfus ve kültür ba- an›lan dar sokakl› ve hiçbir hizmet götürülmeyen bu k›mlar›ndan Ruslaflm›flt›r. Daha yak›n zamana kadar Taflkent nüfusunun önemli bir kesim ile modern k›s›m k›sm› Ruslardan ve di¤er halklardan olufluyordu. Özbekler hem say› hem de etkin- aras›ndaki z›tl›k gösterilerek Sovyetlerin ne kadar büyük lik bak›m›ndan geri planda kalm›fllard›. Bugün bu durum önemli oranda Özbekler bir ilerleme sa¤lad›¤›n›n lehine de¤iflmifl olsa da, flehirdeki Rus kültürü varl›¤›n› sürdürmektedir. propagandas› yap›l›rd›. 166 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Cumhuriyetin en kalabal›k bölgesi do¤uda yer alan Fergana vadisidir. Özbekis- tan bu verimli vadiyi K›rg›zistan ve Tacikistan ile paylafl›r. Eski ve yeni yerleflim merkezlerinin ço¤u buradad›r. Afganistan ve Fergana bölgesinin kesiflti¤i bölge ta- rihte önemli çat›flma ve çekiflmelere sahne olmufltur. Sovyet yönetimine karfl› veri- len mücadeleler (Basmac› isyan›) daha ziyade bu da¤l›k k›s›mda olmufltur. Sovyet döneminin ilk zamanlar›nda Özbekistan’›n Müslüman nüfusu, Slav un- surlara göre gerileme gösteriyordu. II. Dünya Savafl›ndan sonra bu durum tersine döndü; 1970’li y›llardan itibaren Özbeklerin do¤um oran› di¤er Sovyet bölgelerine göre üç kat fazlayd›. Ba¤›ms›zl›ktan sonra da nüfus art›fl› devam etti. Taflkent, yönetim merkezi oldu¤u kadar, bir kültür merkezidir de. Bugün Öz- bekistan’›n d›fla kapal› yap›s›na ra¤men, flehirdeki kültürel etkinlikler devam et- mektedir. En önemli kültür merkezleri, üniversiteler ve enstitüler, müzeler, park- lar, tiyatrolar, kütüphaneler, hep buradad›r.

SIRA S‹ZDE Özbekistan’›nSIRA Orta S‹ZDE Asya içindeki konumu nedir? 1 Etnik Gruplar DÜfiÜNEL‹M CumhuriyeteDÜfiÜNEL‹M ad›n› veren Özbekler, ülke nüfusunun önemli bir k›sm›n› olufltur- maktad›r. Özbekler ayn› zamanda Orta Asya halklar› içindeki en kalabal›k grup- SORU tur. 1959 say›m›ndaSORU ülke nüfusunun % 62’sini oluflturan Özbekler, h›zl› bir art›fl göstererek 1989’da % 71.4’e ulaflm›fllard›r. Günümüzde Özbeklerin ülke içinde- ki oran› % 80 olarak tahmin edilmektedir. Ruslar ise tam tersine azalmaya do¤- D‹KKAT D‹KKAT ru gitmifllerdir. Taflkent’te ve di¤er kentlerde yo¤unlaflan Ruslar›n oran› 1959’da % 13.5 ile en SIRA S‹ZDE yüksek say›yaSIRA ulaflt›. S‹ZDE Fakat bundan sonra h›zl› bir gerileme yafland›: 1989 say›m›n- da Ruslar›n oran› % 8.3’e, günümüzde ise % 4’ün alt›na kadar düfltü. 1990’larda AMAÇLARIMIZ Ruslar›n veAMAÇLARIMIZ di¤er az›nl›klar›n (K›r›m Tatarlar›, Almanlar, Koreliler ve Yahudiler) önemli bir k›sm›n›n ülkeden ayr›lmas›yla cumhuriyetin nüfus yap›s› de¤iflti, Öz- NNbeklerin oran› artt›. Semerkand ve Buhara taraflar›nda yaflayan Taciklerin oran› % K‹TAP 5 civar›ndad›r.K‹TAP Cumhuriyet içinde özerk statüye sahip olan Karakalpaklar›n nüfus oran› düflüktür (% 2.2). Özbekistan d›fl›nda yaflayan Özbekler de mevcuttur. Kazakistan’›n güneyinde TELEV‹ZYON (Çimkent TELEV‹ZYONtaraflar›nda), K›rg›zistan’›n Ofl vilayetinin güneyinde, Türkmenistan’›n Daflhavuz vilayetinde, Tacikistan’›n Leninabad vilayetinde ve Afganistan’›n kuze- yinde Özbeklerin ço¤unlukta oldu¤u yerler vard›r. Türkçenin üç ana grubundan (di¤er ikisi O¤uz ve K›pçak) Ça¤atay lehçesine ait ‹NTERNET olan Özbekçe,‹NTERNET Uygur Türkçesiyle ayn› grupta olup Türkiye Türkçesine yak›nd›r. Dil özellikleri bak›m›ndan Özbekçe iki ana gruba ayr›l›r. Birincisi, Farsçan›n çok fazla (Taflkent, Buhara, Semerkand) ve epeyce (Fergana, Hokand) etkisinde kalan güney lehçesidir. Bu lehçe Türk dillerine özgü olan ses uyumunu kaybetmifltir. Günümüzde Özbek edebi dili bu lehçeye dayanmaktad›r. ‹kincisi, kuzeydeki K›p- çak-Özbek lehçesidir; bunda Farsçan›n etkisi azd›r. Bu iki lehçeden baflka, Hive bölgesinde O¤uz lehçesi konuflulmaktad›r.

Karakalpakistan Özbekistan’›n bat›s›nda yer alan ve özerk statüde olan Karakalpakistan’›n büyük bir k›sm› çöllerle kapl›d›r ve nüfus bak›m›ndan ülkenin en tenha bölgesidir. Aral gölünün güney taraflar›nda yaflayan Karakalpaklar, Kazaklar gibi K›pçak lehçesiy- le konuflan bir Türk toplulu¤udur. Kendilerine has bir milliyet duygusu gelifltirme- 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 167 mifl olan Karakalpaklar, Sovyetlerin yeni uluslar yaratma projesinin bir ürünü ola- rak ayr› bir etnik grup haline getirildiler. Orta Asya etnik esasa göre bölünürken, Karakalpakistan do¤rudan Rusya Fede- rasyonu’na ba¤l› bir özerk bölge haline getirildi. 1932 y›l›nda ise özerk cumhuriyet statüsü kazand›. 1936’da özerkli¤ini koruyarak Özbek SSC’ne dâhil edildi. Karakal- pakça ad› alt›nda edebi bir dil yarat›ld›. Bu operasyonun hedefi aç›kt›: Rusya, güç- lü bir Kazakistan görmek istemiyordu; böl ve yönet siyaseti Sovyet yönetiminin ifli- ne geliyordu. Moskova, Karakalpakistan’› Özbek SSC’ye katmakla hem Özbek sa- dakatini mükâfatland›rd›, hem de ayn› y›l Tacikistan’›n Özbekistan’dan kopar›lm›fl olmas›n› telafi etmifl oldu (Roy 2000: 71). Sovyet döneminde Karakalpakistan, Özbek yönetimiyle uyumlu bir iliflki için- de oldu. Geç Sovyet döneminde üst düzey yöneticiler aras›nda kurulan akrabal›k iliflkileri de bu uyumda önemli bir rol oynad›. Özbekistan parti birinci sekreteri fie- ref Raflidov’un o¤luyla Karakalpakistan parti birinci sekreteri Kalibek Kemalov’un k›z›n›n evlenmesi sonucu do¤an akrabal›k iliflkisi iki grup aras›nda bir ittifak olufl- turdu. Bu iliflki Özbekistan Cumhurbaflkan› ‹slam Kerimov döneminde de sürdü- rüldü (Roy 2000: 100). Taflkent yönetimi de Karakalpakistan’›n özerk statüsüne özen gösteren bir siyaset izledi. Özbekistan tarih kitaplar›nda Karakalpakistan için ayr› bir bölüm yer almaktad›r. Sovyetler zaman›n›n eseri olan bu özen, ba¤›ms›z- l›ktan sonra yaz›lan kitaplarda da sürdürülmektedir.

SOVYET DÖNEM‹NDE ÖZBEK‹STAN Ceditçi Kuflak (1924-1938) 1917 Rus Devrimi Orta Asya’da kar›fl›kl›klara ve güç bofllu¤una yol açt›. Bu siyasi istikrars›zl›k döneminde bir araya gelen Türkistanl› ayd›nlar ve di¤er ileri gelenler Hokand’da bir Milli Meclis oluflturdular ve Mustafa Çokayev önderli¤inde bir özerk hükûmet kurdular. Bu hükûmet, 1918 y›l› fiubat›nda Taflkent’ten gönderilen K›z›l Ordu taraf›ndan da¤›t›ld›. Bu s›rada Bolfleviklerin Hokand’da gerçeklefltirdi¤i katli- amlar, Müslüman halk›n (ve liderlerinin) da¤lara çekilmesine ve uzun süre devam edecek olan Bolflevik-karfl›t› bir direnifl hareketinin (Basmac› veya Korbafl› olarak bilinen isyan›n) bafllamas›na sebep oldu. Taflkent’e hâkim olan Rus askerleri ve yerleflimcileri, 1920’de Buhara’y› ve Hi- ve’yi ele geçirdiler. Buhara emiri ülkeyi terk ettikten sonra, hanl›k ilga edildi ve ye- rine Buhara Halk Cumhuriyeti kuruldu. Yenilik taraftar› Özbek ayd›nlar›n›n (Cedit- çilerin) ifl bafl›nda oldu¤u bu devlet dört y›l kadar yaflad›. Bu süre içinde Ceditçi- lerin milliyetçi ve sosyalist kanad› aras›ndaki güç mücadelesi içten içe devam etti. Moskova’n›n da deste¤iyle sosyalistler cumhuriyetteki etkinliklerini artt›rd›lar. 1923’te milliyetçi Ceditçilerin hükûmetten tasfiye edilmelerinden sonra cumhuriyet sosyalistlerin ve dolay›s›yla Moskova’n›n denetimine girdi. 1924-25 y›llar›nda Stalin’in talimat›yla Orta Asya’n›n siyasi co¤rafyas› etnik esas- lara göre yeniden çizildi. Buhara Halk Cumhuriyeti la¤vedildi. Yeni oluflturulan Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (k›saca Özbek SSC), Buhara cumhuriye- tinin topraklar›ndan daha büyük bir alan› kaps›yordu. Türkistan Özerk Sovyet Cumhuriyeti’ne ba¤l› olan Semerkant, Taflkent ve Fergana’n›n önemli bir k›sm› da Özbekistan SSC’ne verildi. 1936’da son bir düzenleme daha yap›larak Özbekistan içindeki Tacikistan özerk bölgesi buradan kopar›ld› ayr› bir özerk cumhuriyet hâ- line getirildi. Karakalpakistan Özerk SSC ise Özbekistan’a ba¤land›. Özbekistan’›n ilk baflkenti Semerkant iken daha sonra Taflkent’e tafl›nd›. 168 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Feyzullah Hocayev (1896- Buhara Halk Cumhuriyeti zaman›ndan beri ifl bafl›nda bulunan Feyzullah Ho- 1938): Ulus infla etme siyaseti güden ve Ceditçi cayev Özbek SSC zaman›nda da bu görevini sürdürdü. Sosyalist e¤ilimli (fakat mil- gelenekten gelen milliyetçi li hassasiyetlere sahip) olan Hocayev, deste¤ini Buhara ve Semerkand bölgelerin- e¤ilimli Özbek lideridir. Buhara’n›n zengin bir den al›yordu. 1935’ten sonra onunla siyasi rekabete giriflen Ekmel ‹kramov ise Tafl- ailesinden gelen Hocayev, kent ve Fergana bölgelerine dayan›yordu. Onlar aras›ndaki rekabet devam eder- burada medrese e¤itimi ken Stalin ülke çap›nda bir tasfiye hareketi bafllatt›. Ülkenin önde gelen ayd›nlar› ald›. 1907-12 y›llar›nda Moskova’da Rus okullar›nda ve liderleri tek tek ortadan kald›r›ld›lar. Ceditçi oluflumun uzant›s› olan bu iki lider, okudu. Ülkesine döndükten 1937’de milliyetçilik suçlamas›yla tutukland›lar ve bir y›l sonra öldürüldüler. Fikrî sonra Ceditçilere kat›ld›; arkadafllar›yla beraber Yafl oluflumlar› Sovyet dönemi öncesinde flekillenmifl olan ayd›nlar›n ço¤u, sonradan Buharal›lar adl› ink›lâpç› bir sosyalizm yoluna girmifl olsalar bile, ac›mas›z bir k›r›ma u¤rat›ld›lar. Böylece, Ce- teflkilat kurdu. Buhara Halk Cumhuriyeti’nde ve Özbek ditçi kufla¤›n sol ve sa¤ kanad› tamamen tasfiye edilmifl oldu. SSC’nde baflbakanl›k yapt›. Sovyet rejiminin Özbek ayd›nlar›n› sindirmek Stalinci Kuflak Liderler konusunda yapt›¤› bask›lara Ceditçi kufla¤›n tasfiye edilmesinden sonra, 1938’de, Osman Yusupov’un bafla ge- direndi; onlar› himaye etti. tirilmesiyle Özbekistan SSC’nde yeni bir dönem bafllad›. Yusupov ve ondan sonra Stalin’in talimat›yla tutukland› ve 1938 Mart›nda gelen Niyazov, Kemalov ve Muhiddinov gibi liderler Stalinci kuflak olarak adland›- öldürüldü. r›l›rlar. Bu dönemde Sovyet yönetimi ülkede Ruslaflt›rma politikas› izledi. Çok sa- y›daki Rus, Ukrain, Polonyal› ve Yahudi unsur (yöneticiler ve ayd›nlar) bölgeye getirildi ve üst düzey görevlerde istihdam edildi. Alt kesimlerde (köylerde ve fle- Sovyet Özbekistan’›nda üst hirlerin köhne k›s›mlar›nda) Özbek ve di¤er Müslüman kökenliler yer almaktayd› düzey ve modern görevlerde (Carlisle 1991: 27). Üniversitelerde bile benzer bir durum söz konusuydu. Fen bö- Rus ve Slav kökenliler egemendi. Özbekler içinde lümleri ve filoloji dallar›nda daha ziyade Ruslar ve Ruslaflm›fl ailelerin çocuklar› yükselmek isteyenler gönüllü okurken, edebiyat ve tarih bölümlerinde köylerden gelen, yerel ailelerin çocukla- olarak Ruslaflma yolunu seçmek durumundayd›lar. r› okumaktayd›. Taflkent’te az›nl›k durumunda olan Özbekler, Özbek SSC’nin bürokrasisinde ve yönetiminde düflük düzeyde temsil ediliyorlard›. Cumhuriyetin gerçek siyasi gücü Özbekistan Komünist Partisinin elindeydi. Partinin çekirdek kadrosu ve ço¤unlu- ¤u uzun y›llar Slav kökenlilerin ve Orta Asya’ya d›flar›dan gelenlerin elindeydi. Moskova’n›n do¤rudan talimat› d›fl›nda, yerel konular hakk›ndaki kararlar bu ke- sim taraf›ndan al›n›yordu. Stalin’in 1953’te ölmesiyle, Özbek kurumlar› üzerindeki bask› önemli ölçüde kalkt›. Uzun y›llar devam eden d›fl dünyadan yal›t›lm›fl olma durumu biraz gevfle- di. 1954-55 y›llar›nda Taflkent Bat›’dan gelen ziyaretçilere (k›s›tl› da olsa) aç›lmaya bafllad›. Özbek liderleri bu yeni dönemde Sovyetler Birli¤i’nin yüksek mevkilerine geldiler. Nuriddin Muhitdinov, fieref Raflidov ve Yadgar Nasriddinova Sovyet dip- lomasisinde ve d›fl ifllerinde görevler ald›lar.

fieref Raflidov Dönemi (1959-83) fieref Raflidov (1917-1983): Stalinci kuflak siyasetçilerin himayesinde yetiflen Özbek lider fieref Raflidov’un Cizzah’ta fakir bir köylü Özbekistan tarihinde ayr› bir yeri vard›r. Uzun y›llar (24 y›l) hüküm süren Raflidov, çocu¤u olarak do¤du. Gençlik y›llar›nda statükocu tav›rlar›yla Çarl›k dönemindeki Buhara emirlerine benzetilir. Raflidov, bir ö¤retmenlik ve gazetecilik taraftan Moskova politikalar›yla uyumlu gibi hareket ederken, di¤er yandan devlet yapt›. 1949’da Özbekistan Yazarlar Birli¤i baflkan› kademelerinde sessiz bir Özbeklefltirme siyaseti izlemifltir. oldu. 1950’den itibaren Raflidov dönemi, Sovyetlerde rüflvet ve adam kay›rmac›l›k (nepotizm) ile öz- siyasi kariyeri devaml› yükseldi. 1959’da defllefltirilmifltir. Moskova’dan gelen afl›r› pamuk talebine karfl›l›k, Raflidov hükû- Özbekistan Komünist Partisi meti rakamlar› abartarak sanki çok büyük üretim yap›l›yormufl görüntüsü yaratm›fl, birinci sekreteri oldu. Ölümüne kadar bu görevde bunun karfl›l›¤› olarak merkezden genifl bir tahsisat koparm›flt›r. Di¤er cumhuriyet- kald›. lerde de benzeri uygulamalar olmakla birlikte, Özbekistan ve Raflidov dönemi bu özelli¤iyle ünlenmifltir. 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 169

Raflidov öldü¤ünde Sovyetler Birli¤i genelindeki ekonomik çöküfl iyice kendi- ni hissettirdi. Befl Y›ll›k Plan hedeflerinin gerisinde kal›nd›¤› art›k gizlenemiyordu. Andropov (1982-1984) ve Çernenko (1984-1985) dönemlerinde iç çekiflmeler ve yolsuzluklar artt›, özgürlükler yeniden k›s›tlanmaya baflland›. Sovyetler Birli¤i’nin her taraf›nda eski kuflak parti yöneticileriyle özgürlüklerin geniflletilmesini savu- nan genç partililer aras›nda z›tlaflmalar ço¤ald›. Bütün bu memnuniyetsizlikler ortam›nda yönetime geçen Mihail Gorbaçov (1985-1991) siyasi ve iktisadi alanlarda yeniden yap›lanma program›n› uygulama- ya koydu. Buna ilave olarak, bas›na daha fazla ifade hürriyeti verdi. Bu reformlar, uzun zamand›r gizlenen devlet s›rlar›n›n ve Rus olmayan uluslarda milliyetçi duy- gular›n a盤a ç›kmas›na sebep oldu. Bu yeni durum Özbekistan’da da etkisini gösterdi; burada da muhalif sesler yükseldi. Aral gölünün sular›n›n çekilmesi facias›n›n Sovyetlerin pamuk üretimi h›rs›ndan kaynakland›¤› gerçe¤i dile getirildi. Arap harflerinden Latin alfabesine, oradan Kiril harflerine geçifl ve Rusçan›n etnik gruplar aras›ndaki anlaflma dili ola- rak yayg›nlaflt›r›lmas› art›k Büyük Rus flovenizminin bir parças› olarak görüldü. Ekonomik s›k›nt›lar›n kendini göstermesiyle, 1989’da Fergana vadisinde kar›- fl›kl›klar ve çat›flmalar bafl gösterdi. Burada yaflayan Ah›ska Türklerine sald›r›lar ya- p›ld›. K›rg›zistan’›n Ofl flehrinde K›rg›z ve Özbek gençleri aras›nda çat›flmalar oldu. Fergana bölgesinde patlak veren etnik çat›flmalarla bafl edemedi¤i gerekçesiyle Özbekistan’›n bafl›ndaki Refik Niflanov görevinden al›nd›; yerine ‹slam Kerimov parti birinci sekreteri olarak atand›. Kerimov bafla geçtikten sonra ilk olarak ateist propagandalara son verdi. 1990’da Özbekistan’›n Sovyetler Birli¤i içindeki egemenli¤i kabul edildi. Bu flu anlama geliyordu: Özbekistan, Sovyetler Birli¤i’nin bir parças› olmakla birlikte, iç ve d›fl politikada kendisi karar verebilecekti. Gorbaçov’un reformlar› sayesinde Özbek SSC bas›n› ve meclisi üzerindeki de- netim gevflemifl olsa da, Özbekistan’daki komünist liderler cumhuriyeti s›k› bir de- netim alt›nda tutuyorlard›. 1991 A¤ustosunda Moskova’da Gorbaçov’a karfl› bir as- kerî darbe düzenlendi¤inde, Özbek yöneticileri darbeyi desteklediler.

Gorbaçov politikalar›n›n Özbekistan üzerindeki yans›malar› nas›l oldu?SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 2 SOSYAL VE KÜLTÜREL DÖNÜfiÜM DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Milliyetler Politikas› 1924’te Milliyetler Komiseri olan Stalin’in talimat›yla Orta Asya’dakiSORU mevcut cum- SORU huriyetler ortadan kald›r›ld› ve etnik esasa dayal› yeni cumhuriyetler yarat›ld›. Amaç, küçük kabile cumhuriyetleri oluflturmak suretiyle Türkistan birli¤i tehlikesi- D‹KKAT D‹KKAT ni ortadan kald›rmakt›. Sovyetlerin siyasetine göre, önce etnik kimlikler oluflturu- lacak, daha sonra bunlar yeni Sovyet insan› (homo sovieticus) kimli¤i içinde eriti- lecekti. Sovyetlerin uluslara ay›rma projesi çok geçmeden etkisiniSIRA gösterdi. S‹ZDE Her ka- SIRA S‹ZDE bileye ayr› bir milliyet bilinci afl›lanmas› sonunda, kabileler aras›nda hoflnutsuzluk ve tahammülsüzlükler artt›. Taflkent ve civar›nda yaflayan Kazak, K›rg›z ve Tatarla- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ r›n önemli bir k›sm› yurtlar›n› terk etmek zorunda kald›lar. Çarl›k yönetimi zaman›nda Kazak-K›rg›z, Özbek, Türkmen ve TaciklerinNN birbi- riyle iliflkileri baflka bir millete olan münasebet gibi de¤ildi; flehirliK‹TAP ve köylü aras›n- K‹TAP daki farklar gibiydi. Bolfleviklerin ulus yaratma çabalar› sonunda Türkistan’da 6-7 millet ortaya ç›kt›. Eskiden milliyet çat›flmalar› yaln›z Ruslarla Türkistanl›lar aras›n-

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 170 Ça¤dafl Türk Dünyas›

da oluyordu; Bolfleviklerin uygulad›klar› siyaset sonunda Türk boylar› aras›nda da gerginlikler ortaya ç›kmaya, birbirlerine karfl› nefret duygusu artmaya bafllad› (“Mil- letler Nizâ›” 1928: 25). Cumhuriyetlerin s›n›rlar› belirlenirken bunlar›n etnik yap›s› de¤il, Sovyetlerin stratejik hesaplar› göz önüne al›nd›. S›n›rlar sanki ileride ortaya ç›kabilecek çat›fl- malara zemin haz›rlamak üzere çizilmifl gibidir. Fergana vadisinde ve baflka yerler- de s›n›rlar birbiri içine geçmekte, her bir cumhuriyet içinde di¤erine ait adac›klar fleklinde bölgeler bulunmaktad›r. Bu durumlar›n ortaya ç›karaca¤› çat›flmada bafl- vurulacak hakem Moskova olacakt›r.

Dil Siyaseti Sovyetlerin dil siyaseti, uluslar yaratma sürecinin bir parças›yd›. Bunun için yeni lehçelerin, alfabelerin ve Sovyet tarih yaz›m›n›n infla edilmesi gerekiyordu. Do¤u- da komünizmin yay›lmas›n› zorlaflt›ran eski medeniyetle alakay› kesmek için en önemli araç alfabe de¤iflikli¤iydi. ‹ktisadi zorluklara ra¤men Sovyet hükûmeti La- tin projesine cömertçe para ak›t›yordu. Çünkü Sovyet ruhuyla yo¤rulmufl yeni ede- biyat›n oluflturulabilmesi buna ba¤l›yd›. Eski döneme ait edebi eserlerin unutturul- mas›, bunun yerine proleter, Rus edebiyat›n›n yerlefltirilmesi gerekiyordu. Alfabe de¤iflikli¤inin en önemli ifllevi önceki yaz›l› kaynaklara ulaflman›n engellenmesiy- SIRA S‹ZDE di. Yeni nesillerSIRA S‹ZDE sadece izin verilen eski metinlere ulaflabilecekti. 1920’lerin sonun- da Özbek, Kazak, Türkmen, K›rg›z gibi Türk halklar› için Latin alfabesi kabul edi- lirken, alfabeler aras›nda farkl›l›klar›n yarat›lmas›na özen gösterildi. DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Bu süreçte, Özbek edebi dili seçilirken önce K›pçakçaya yak›n bir Özbek leh- çesi esas al›nd›. Fakat bu durum, Özbeklerle Kazaklar› birbirine yaklaflt›rabilirdi. SORU Bir süre sonraSORU (Stalin’in talimat›yla) bundan vazgeçildi ve Farsçan›n afl›r› etkisinde kalm›fl olan Taflkent lehçesi temel al›nd›. Çünkü bu lehçe, hem O¤uz (Türkmen ve D‹KKAT Türkiye Türkçesi)D‹KKAT lehçesine, hem de K›pçak (Kazak ve K›rg›z) lehçesine uzakt›. Ayn› zamanda, Farsçan›n etkisiyle ses uyumunu kaybetmifl tek lehçeydi (Bacon 1987: 193). SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 1939-40 y›llar›nda Sovyet hükûmetinin ald›¤› yeni bir kararla Özbekler Kiril al- fabesine geçirildiler. Böylece 10 y›ll›k kültürel birikim çöpe at›lm›fl, her fley sil bafl- AMAÇLARIMIZ tan bafllam›flAMAÇLARIMIZ oldu. Sovyet dilbilimcileri Kirile geçerken de farkl› Türk topluluklar› NNiçin olabildi¤ince farkl› alfabeler belirlemeye özen gösterdiler.

K‹TAP Sovyetlerin K‹TAPdil siyaseti konusunda Elizabeth E. Bacon’›n Esir Orta Asya adl› eserine (s. 201-13) bak›labilir.

TELEV‹ZYON Sovyet TELEV‹ZYONTarih Yaz›m› Orta Asya s›n›rlar›n›n etnik esaslara göre çizilmesini buna uygun “milli” tarihlerin yaz›lmas› izledi. Yeni s›n›rlar›n tarihî gerçekli¤ini ispata dayanan bir tarih yaz›m› teflvik edildi. Yerel tarihçilerin henüz yetiflmedi¤i bu dönemde bu görev ünlü ta- ‹NTERNET ‹NTERNET V. V. Barthold (1869-1930): rihçi V. V. Barthold’a yüklendi. Barthold, 1920’li y›llarda Tacik, K›rg›z ve Türkmen Orta Asya tarihi halklar›n›n tarihi konusundaki ilk tarih denemelerini kaleme ald›. Ancak, Barthold araflt›rmalar›n›n temellerini atan Alman as›ll› Rus bilim ciddi bir bilim adam›yd›; rejimin istekleri do¤rultusunda yazmad›. Dolay›s›yla, ka- adam›. leme ald›¤› eserler yeni yarat›lan etnik cumhuriyetlerin meflrulaflt›r›lmas›na katk› sa¤lamad› (Bregel 1996: 9). Milli duygulara sahip Özbek ayd›nlar kufla¤› (1937-38 k›r›m›nda) tasfiye edil- dikten sonra, Sovyet e¤itimiyle yetiflmifl genç kuflak bu görevi üstlendi. Orta As- ya cumhuriyetlerinin tarihi Marksist ideolojik dogmaya uygun olarak yaz›ld›. Ta- 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 171 rihî olaylar, s›n›f mücadelesi, halk ayaklanmalar›, ilerici güçlerin feodal, gerici güçlerle mücadelesi, ekonomik iliflkilerin belirleyici rolü gibi konular üzerinde temellendirildi, bu kal›plar içinde aç›kland›. Rus iflgali, feodal bask›lardan buna- lan Orta Asya uluslar›n›n medeniyetçe ileri olan Rusya’ya gönüllü olarak kat›l›m› fleklinde yorumland›. II. Dünya Savafl› y›llar›nda Sovyetler Birli¤i’nde tarih yaz›m›nda bir de¤iflikli¤e gidildi. Askerlere ve Sovyet halk›na vatanseverlik ruhu afl›lamak için geçmiflteki Rus kahramanlar› canland›r›ld›. Bu e¤ilim Orta Asya cumhuriyetlerine de yay›ld›. Her bir cumhuriyette geçmiflten baz› flahsiyetler seçilerek yüceltildi.SIRA S‹ZDE Tarihte Rusla- SIRA S‹ZDE r›n geleneksel düflman› olan milletlere (Türklere ve Polonyal›lara) karfl› savaflm›fl olan kahramanlar seçilip yüceltildi. Osmanl›lara ve Alt›n Orda’ya karfl› savaflm›fl olan Timur bir Özbek kahraman› olarak öne ç›kar›ld›. DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

Sovyetlerin Edebiyat Siyaseti SORU SORU Bolflevik devrimini izleyen y›llarda Orta Asya’da Ceditçi edebiyat varl›¤›n› devam ettiriyordu. Gerçi bu dönemde sol kanat Ceditçiler (Sadriddin Aynî, Hamza Hakim- D‹KKAT D‹KKAT zade, Abdullah Avlanî) devrimi, Lenin’i ve özgürlü¤ü alk›fllayan fliirler yazd›lar. Fa- kat bu y›llarda milliyetçi Ceditçiler daha a¤›r bas›yordu. Abdurrauf F›trat’›n bafl› çekti¤i bu grup 1919’da Çigatay Gurungi (Ça¤atay Grubu) ad›ndaSIRA birS‹ZDE edebiyatç›lar SIRA S‹ZDE derne¤i kurdu. Çolpan, Elbek, Batu, Gazi Yunus gibi flair ve yazarlar bu grup için- de yer al›yordu. Dernek, pan-Türkist amaçlar tafl›d›¤› gerekçesiyleAMAÇLARIMIZ 1922’de kapat›l- AMAÇLARIMIZ d› (Merhan 2008: 41). NN

1920’li ve 30’lu y›llarda Özbek edebiyat›n›n geliflimi hakk›nda AzizK‹TAP Merhan’›n Abdulla K‹TAP Qodiriy ve Özbek Roman›n›n Do¤uflu (Ankara, 2008) adl› eseri önemli bir kaynakt›r.

1920’lerde ve 30’larda geliflen yeni Özbek edebiyat›nda HamzaTELEV‹ZYON Hakimzade Ni- TELEV‹ZYON yazi (1889-1929), Abdullah Kadirî ve Süleyman Çolpan gibi genç kuflak Ceditçiler kültür hayat›nda etkili oldular. Daha ziyade romanlar›yla tan›nan Abdullah Kadirî (1894-1938), toplumunun geri kalmas›ndan duydu¤u rahats›zl›¤› dile getirdi. Ötken ‹NTERNET ‹NTERNET Künler (Geçmifl Günler, 1922) ve Mihrabdan Çayan (1929) adl› tarihî romanlar›y- la kendini kabul ettirdi. Kadirî, Rus iflgali öncesindeki Özbek toplumunu bu ro- manlarda, Türkistanl›lar›n kendi aralar›ndaki mücadelelerini, toplum hayat›ndaki bozulmalar› iflledi. Bu romanlar di¤er baz› edebiyatç›lar› (mesela Kazak edebiyat- ç›lar›ndan Muhtar Avezov’u) etkiledi. Yeni Özbek edebiyat›n›n önemli simalar›ndan olan flair Çolpan, 1920’li y›llar›n Çolpan (1897-1938) hakk›nda, Özbek bilim bafl›nda sat›r aralar›nda milli mesajlar veren fliirler yay›nlad›. Basmac› direniflinin adamlar› Naim Kerimov, devam etti¤i dönemde halk›n duygular›n› dile getirdi. Onun halk taraf›ndan çok Azad fierafeddinov ve sevilmesi Sovyet rejimini zor durumda b›rak›yordu. Dayatmalara boyun e¤meyin- Bahadir Kerimov k›ymetli araflt›rmalar yay›nlad›lar. ce, milli ruhta yazd›¤› fliirleri edebi eserlerden ç›kar›ld›. Yedi defa tutuklanmas›na ra¤men rejime hizmet etme sözü vermedi. Türkistan’›n üzerine çöken kâbusu flu sözlerle anlatt›: Güzel Türkistan senge [sana] ne boldi [oldu] Sebeb vak›ts›z gullarin soldi Çemenler berbad, kufllar hem feryad Hemmesi [hepsi] mazlum, bolmasmiken flad Bilmem ne içün kufllar uçmaz ba¤çalar›nda [bahçelerinde] 172 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Buhara Hanl›¤› zaman›n›n Ceditçi ayd›nlar›ndan Sadriddin Aynî’yi (1878- 1954) unutmamak gerekir. Aynî, Tacik edebiyat›n›n kurucusu olarak kabul edil- se de Özbek edebiyat›n›n geliflmesinde de önemli katk›lar sa¤lad›. 1922’de ya- Buhara Cellatlar› adl› eser, y›nlad›¤› Buhara Cellatlar› adl› eserinde hanl›k döneminde Ceditçi ayd›nlar›n Yalç›n Tura taraf›ndan Türkçeye çevrilmifl olup u¤rad›¤› zulümleri ele ald›. Onun Buhara ‹nk›lab› Tarihi Üçün Materiallar adl› Varl›k Yay›nlar› (‹stanbul, kitab› ise XX. yüzy›l bafl›ndaki Buhara Hanl›¤›’ndaki yenileflme hareketi için çok 1970) aras›nda önemli bir kaynakt›r. neflredilmifltir. 1925 y›l›nda Komünist Partisi Merkez Komitesi, edebiyat›n sosyalist amaçlara hizmet ettirilmesi yönünde bir karar ald›. Moskova’n›n deste¤iyle sosyalist yazarlar kufla¤› güçlendirilirken, milliyetçi yazarlara karfl› karalama kampanyas› yürütüldü. Ceditçilerin edebiyata katk›lar› “sanat bak›m›ndan de¤ersiz ve halkta hiç bir etki b›- rakmayan eserler” olarak de¤erlendirildi.

Resim 7.1

Basmac›l›k, Türkistan’da Sovyet yönetimine karfl› isyan ve direnifl hareketiydi. Resimde Bolflevikler taraf›ndan esir edilen Basmac›lar›n Semerkand’da Sovyet mahkemesinde yarg›lanmas› görülüyor (1923).

1932’de parti merkez komitesinin ald›¤› yeni bir kararla Sovyet Yazarlar Birli- ¤i’nin oluflturulmas›na karar verildi. 1934’te birli¤in ilk kongresi Moskova’da yap›l- d›. Kongrede yazar ve flairlerin dikkat etmesi gereken ilkeler tespit edildi: Tar›m›n kollektiflefltirilmesi, kad›n eflitli¤i, partiye ba¤l›l›k gibi konular›n ifllenerek edebiya- t›n toplumu de¤ifltirmede aktif rol almas› benimsendi. Ayn› y›l Özbekistan Yazar- lar Birli¤i kuruldu (Merhan 2008: 45-6). 1930’lar›n ortalar›nda Ceditçiler devrim-karfl›t› olarak ilan edildiler. 1937-38 y›l- lar›nda önde gelen Özbek yazarlar› ortadan kald›r›ld›. Çolpan, F›trat, Gazi Yunus, Atacan Haflimov, Abdullah Kadirî ve Elbek gibi tan›nm›fl yazar ve flairler ortadan kayboldu. Bunlardan baflka, Ceditçi (ve pan-Türkist) olmakla suçlanan binlerce yazar, bilim adam› ve ö¤retmen hapsedildi. Yetiflmifl yazarlar›n bu flekilde tasfiye edilmesi Özbek edebiyat›na büyük bir darbe vurdu. 1940’l› y›llarda yarat›c› ve kiflilikli yazarlar›n yerini, rejimin hizmetindeki genç edebiyatç›lar ald›. Gafur Gulam (1903-1966), Aybek (1905-1968), Hamid Alimcan (1909-1944) ve Maksud fieyhzade (1908-1967) gibi Özbek flairleri II. Dünya Savafl› 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 173 y›llar›nda vatan sevgisi, halklar›n dostlu¤u, faflizme duyulan nefret ve kahramanl›k konulu fliirler yazd›lar. Nesirde de benzer konular ifllendi. Uzun hikaye türünde Abdulla Kahhar (1907- 1968) öne ç›kt›. Onun Ötmiflder Ertekler adl› hikâye kitab› asl›nda kendi hayat hi- kâyesidir; yazar, çocukluk ve gençlik y›llar›n› anlatm›flt›r. Aybek’in Nevaî (1944) adl› tarihî roman› da bu dönemde yaz›ld›. fieyhzade, Celâliddin Mengüberdi (1944) adl› eserinde Orta Asya halklar›n›n Mo¤ol istilac›lar›na karfl› verdi¤i mücadeleyi ele ald› (Yuldashev 2013, 99-101). Hamid Alimcan (1909-1944) ise Mukanna (1942) adl› tiyatro eserinde Orta Asya’y› iflgal eden Araplara karfl› halk isyan›n› anlatt›. Gö- rüldü¤ü gibi, savafl y›llar›nda tarihten baz› flahsiyetler seçilerek dönemin flablonu- na göre yorumlanm›flt›r. Savafl sonras›nda köy hayat›n› anlatan romanlar yaz›ld›. Fakat yeni tarz edebi- yat›n ço¤u çiftçi ve köylülerin gerçek yaflant›s›n› ve duygular›n› yans›tmaktan uzak, tamamen ›smarlama ve propaganda ürünü olan fleylerdi. Edebi eserlerde Sovyet hayat›n›n sadece olumlu yönleri yans›t›ld› ve yüceltildi; olumsuzluklardan bahset- mek halk düflmanl›¤› olarak görüldü.

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Sovyetlerin edebiyat siyaseti Özbek SSC’nde ne derece etkili oldu? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 3 1954 y›l› sonunda yap›lan Sovyet yazarlar› ikinci kongresindeDÜfiÜNEL‹M Stalin dönemin- DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M de yok edilen ayd›nlar›n aklanmas›na karar verildi. Bu karar Özbek edebi hayat›- na da olumlu yans›d›. Özbek edebiyat›nda insan›n iç dünyas›n›,SORU gündelik hayat›n› SORU ele alan eserler ve tarihî romanlar yaz›ld›. Döneme damgas›n› SORUvuran yazarlardan SORU Said Ahmed (1920-2007), 50’li y›llardan bafllayarak romanlar yazd›. Ufk adl› eserin- D‹KKAT D‹KKAT de Fergana kanal›n›n yap›m›n› ve savafl y›llar›n› konu ald›. D‹KKAT D‹KKAT 1970’li ve 80’li y›llardaki siyasi ve iktisadi durgunluk edebiyata da yans›d›. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Bu dönemde Adil Yakubov’un Ulu¤bek Hazinesi (1974) ve KöhneSIRA S‹ZDE Dünya (1982), SIRA S‹ZDE Pirimkul Kadirov’un Yulduzli Tünler (Y›ld›zl› Geceler, 1978) romanlar› meflhur oldu. Özbek flairleri Erkin Vahidov ve Abdullah Aripov’un AlirikMAÇLARIMIZ fliirleri sevilerek AMAÇLARIMIZ okundu. AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ Özbek edebiyatç›lar› ve onlar›n eserlerinden örnekler için Kültür Bakanl›¤›K‹TAP taraf›ndan ya- K‹TAP K‹TAP K‹TAP y›nlanan Bafllang›c›ndan Günümüze Kadar Türkiye D›fl›ndaki Türk Edebiyatlar› Anto- lojisi (Ankara, 2000) adl› hacimli eserin 14, 15 ve 16. ciltlerine bak›lmal›d›r. TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON Kad›nlar›n Sosyal Hayata Kat›lmas› TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON Orta Asya kad›nlar›n›n sosyal hayata kat›lmas› Sovyetlerin öncelik verdi¤i sosyal amaçlardan biriydi. Rejim, kad›nlar›n ifl gücünden yararlanmak‹NTERNET istiyor, bunun için ‹NTERNET onlar› geleneksel ba¤lardan koparmay› amaçl›yordu. Kad›nlar‹NTERNET evde kapal› kald›¤› ‹NTERNET müddetçe gelenekselli¤in sürdürücüsü olacak, yeni yetiflecek nesiller de bundan etkilenecekti. Kad›nlar› dönüfltürmek amac›yla 1927 y›l›ndan itibaren bir dizi giriflimler (hücum kampanyas›) bafllat›ld›; yapt›r›mlar uyguland›. Evlilik yafl› on sekize ç›- kar›ld›; çok evlilik ve bafll›k paras› al›nmas› yasakland›. K›z çocuklar›n›n okutul- mas› zorunlu hâle getirildi. Di¤er yandan, büyük aileler parçalanarak akrabal›k ba¤lar› zay›flat›lmaya çal›fl›ld›. Geleneksel ev tiplerinin tersine, pencereleri d›fla bakan binalar›n yap›lmas› teflvik edildi. Sadece kad›nlar›n kat›ld›¤› törenler ye- 174 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Resim 7.2 rine, erkeklerin de kat›ld›¤› karma tören- Sovyet döneminde ç›kan Yengi Yol adl› kad›n dergisinin ler özendirildi. Kad›nlar›n üzerindeki yü- kapa¤›. 1926’da Semerkand’da ç›kan derginin bu kü azaltmak için krefller (çocuk yuvalar›) say›s›n›n bafll›¤›nda flöyle denilmektedir: Her bir heti- aç›ld›. savad› bar hât›n-k›zlarn›ñ Yengi Yol curnalini okufllar› laz›m [Okuma-yazmas› olan her kad›n ve k›z›n Yeni Yol Evlerin mimarisinde, aile hayat›n› a盤a dergisini okumalar› gerekir]. ç›karmak ve böylece kad›n›n kapat›lmas›n› zorlaflt›rmak amaçland›. Genifl bulvarlar flehrin ve kolhozlar›n ortas›ndan geçirildi; evler bu genifl cadde boyunca s›raland›. Geleneksel, içe kapan›k büyük aile evleri- nin yerine, pencereleri caddeye bakan ev- ler infla edildi. Kad›n› dönüfltürme giriflimleri Özbek ve Tacikler aras›nda büyük bir direniflle karfl›laflt›. Muhafazakâr özellikler gösteren Özbekler ve Tacikler k›z çocuklar›n›n oku- tulmas›na karfl› direnç gösterdiler. Zaman- la bu direnç k›r›ld›. 1927’de düzenlenen mitinglerde kad›nlar özgürleflmenin sem- bolü olmak üzere peçelerini y›rtt›lar. Do¤u SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Buhara gibi muhafazakâr bölgelerde bu kampanyaya baz› tepkiler oldu; Kad›n Ha- DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M reketi derne¤inin üyelerinden baz›lar› öl- dürüldü.

SORU SORU Zorlamalarla da olsa sosyal hayat›n bü- tün cephelerinde gerçeklefltirilen uygula- malar sonunda Özbek kad›nlar› kolhozlar- D‹KKAT D‹KKAT da ve çeflitli memuriyetlerde görevler ald›- lar. Okullarda, kütüphanelerde, tafl›tlarda, SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE hatta yap› ifllerinde bile kad›nlar çal›flmaya bafllad›lar. Parti kademelerinde ve üst dü- zey görevlerde de kad›nlar belli oranda AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ NN temsil edildiler.

K‹TAP Sovyet dönemindekiK‹TAP kültür de¤iflmeleri hakk›nda bkz. Elizabeth E. Bacon, Esir Orta Asya, s. 116-88.

TELEV‹ZYON BA⁄IMSIZLIKTELEV‹ZYON SONRASI GEL‹fiMELER

Kerimov Dönemi Sovyet sisteminin ani bir flekilde çökmesiyle ‹slam Kerimov Özbekistan’›n en ‹NTERNET ‹NTERNET güçlü siyasi lideri olarak ortaya ç›kt›. Cumhuriyetteki yönetme deneyimine sa- hip tek grup, komünist partisi saflar›ndan gelen üst düzey yöneticilerdi. Mosko- va’daki askerî darbenin baflar›s›zl›kla sonuçlanmas› üzerine, Kerimov ve etraf›n- dakiler, 1 Eylül 1991’de Özbekistan’›n ba¤›ms›zl›¤›n› ilan ettiler. Özbekistan Ko- münist Partisini la¤vettiler ve ad›n› Özbekistan Demokratik Halk Partisi olarak de¤ifltirdiler. 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 175

Kerimov’un otoritesinin karfl›s›nda duran baz› tehditler bulunmaktayd›. Milli- ‹slam Kerimov (Karimov): Devlet ve siyaset adam›, yetçi ve ‹slamc› e¤ilimli Birlik ve Erk partilerinin önemli bir halk deste¤i kazanma- Özbekistan cumhurbaflkan›. lar› mümkündü. Dolay›s›yla, 1991 y›l› sonunda yap›lan seçimlerde Kerimov bu 1938’de Semerkand flehrinde do¤du. partilerin milliyetçi söylemlerini sahiplendi; zira, mevcut yönetimin meflruiyetini Yetimhanede büyüdü. Orta sa¤lamas› ve muhaliflerini alt edebilmesi buna ba¤l›yd›. Kerimov, ülkede yükselen Asya Politeknik ba¤›ms›zl›k ve milliyetçilik duygular›n› benimseyen bir siyaset izledi. Seçim kam- Üniversitesinde ve Taflkent Ekonomi Enstitüsünde panyas› s›ras›nda Özbekistan’a dayat›lan pamuk politikas›n› (ülke topraklar›n›n iktisat ve mühendislik pamuk ekimine tahsis edilmesini) elefltirdi; pamuk alanlar›n›n azalt›lmas›n›, gele- okudu. 1961-66 y›llar›nda Taflkent uçak fabrikas›nda neklerin ve dinin özgürlü¤e kavuflturulmas›n›, Özbek dilinin etki sahas›n›n genifl- mühendis olarak çal›flt›. letilmesini savundu (Avc› 1997: 1310-1). Böylece, oylar›n % 86’s›n› alarak seçimler- 1966’da devlet planlama komitesi baflkan yard›mc›s›, den zaferle ç›kmas›n› bildi. 1983’te Özbekistan maliye Seçimleri kazand›ktan sonra, Kerimov yetkilerini artt›ran kararlar ald›rd›. Ülke- bakan›, 1986’da bakanlar kurulu baflkan yard›mc›s›, nin bütün kurumlar›n› baflkanl›k makam›na ba¤l› duruma getirerek güçlü bir bafl- 1989’da Özbek SSC kanl›k sistemi oluflturdu. Ülkede istikrar› sa¤lamak gerekçesiyle muhalefet partile- Komünist Partisi birinci rini sindirdi. Medya üzerinde s›k› bir denetim sa¤lad›. Bask›lar üzerine Birlik ve Erk sekreteri oldu. 1990’da Özbek SSC baflkan›, 1991’de partilerinin liderlerinden baz›lar› yurtd›fl›na kaçmak zorunda kald›lar. Di¤er parti- ba¤›ms›z Özbekistan’›n ilk lerden baz›lar› kapat›ld›. devlet baflkan› seçildi. fiubat 1999’da Taflkent’in merkezinde patlayan bombalar birçok kiflinin ölümü- Ba¤›ms›zl›¤›n ilk y›llar›nda, ne sebep oldu; Kerimov kendisini hedef alan suikast teflebbüsünden k›l pay› kur- Özbekistan hâkimiyet tuldu. Olay›n sorumlulu¤unu hiçbir örgüt üstlenmediyse de, hükûmet sürgündeki sembollerini benimseyen kararlar ald›; 1992’de yeni muhalifleri suçlad›. Yüzlerce kifli tutukland›; yurt d›fl›nda yaflayan birçok muhalifin anayasa kabul edildi, milli Özbekistan’a iade edilmesi sa¤land›. Muhalif liderlerden üçü g›yaplar›nda idam ce- marfl, bayrak ve para birimi belirlendi. zas›na çarpt›r›ld› (Khalid 2007: 158). Bu olay›n en önemli sonucu, ülkede daha s›- k› bir rejimin hâkim olmas›yd›. May›s 2005’te, Özbekistan’›n do¤usundaki Fergana bölgesinin Andican flehrin- de üzücü olaylar meydana geldi. Olaylar, 23 ifl adam›n›n bir y›l kadar önce militan Özbekistan, demokrasiye dincilik suçlamas›yla tutuklanmas›yla bafllad›. May›s ay›ndaki mahkeme s›ras›nda dayand›¤›n› iddia etse de, tutuklular›n aileleri ve destekçileri sessiz bir protesto eylemi düzenlediler; polisin hükümetin bütün kurumlar›nda Sovyet göstericileri gözalt›na almaya bafllamas› gerginlik yaratt›. Bundan bir gün sonra si- döneminden kalan lahl› baz› kifliler flehirdeki polis karakolunu ve askerî garnizonu bas›p buradaki si- uygulamalar devam etmektedir. Bat› dünyas›nda lahlar› ele geçirdiler. Arkas›ndan flehir hapishanesini basarak buradaki tutuklu ifla- ülkenin ad› rüflvet, ifade damlar›n› ve yüzlerce di¤er tutukluyu sal›verdiler. Bir sonraki gün ayn› kifliler hü- hürriyeti ve dinî özgürlüklerin k›s›tlanmas›yla kümet binalar›n› iflgal ettiler (Khalid 2007: 194-6). gündeme gelmektedir. Olaylar› duyanlar Andican’›n büyük meydan›nda toplanarak ifladamlar›n›n hap- sedilmesini ve ülkedeki ekonomik s›k›nt›lar› protesto ettiler; hükümetin istifa et- mesini istediler. Bunun üzerine, civar bölgelerden de gelen güvenlik güçleri mey- dana aç›lan bütün yollar› tuttular ve protesto için toplananlar›n üzerine atefl açt›lar. Yüzlerce sivil bu sald›r› sonucu hayat›n› kaybetti (resmî aç›klamaya göre ölenlerin say›s› 187 olup bunlardan bir k›sm› güvenlik güçlerine mensuptu; muhaliflerin ifa- delerine göre olayda 500-1000 kifli ölmüfltü). Bu olay›n ülkede ve dünyada büyük yank›lar› oldu. ABD ve Avrupa devletle- fianghay ‹flbirli¤i Örgütü: ri güvenlik güçlerinin sert müdahalesini fliddetle k›nad›lar. Bu yüzden, Özbekis- Çin, Rusya, Kazakistan, K›rg›zistan, Tacikistan ve tan’›n Bat› ile olan iliflkileri iyice gerginleflti. Özbek bas›n›nda Amerika’n›n ve Ba- Özbekistan’›n oluflturdu¤u t›l› devletlerin yaklafl›mlar›n› elefltiren yaz›lar ç›kt›; bu devletler iki yüzlü davran- siyasi, ekonomik ve askerî alanlarda iflbirli¤i makla suçland›lar (Mamadiev 2011: 28). Rusya ve Çin bu olayda Özbek hükûme- örgütüdür. 1996’da tini desteklediler. Dolay›s›yla, bu olay Özbekistan’› Bat›’dan uzaklaflt›r›rken, Rus- “fianghay Befllisi” olarak kuruldu. 2001’de ya’ya ve özellikle Çin’e yaklaflt›rd›. fianghay ‹flbirli¤i Örgütü, Andican olaylar›- Özbekistan’›n da n› teröristlerin Özbek yönetimine karfl› planlad›¤› bir komplo olarak kabul etti. kat›lmas›yla üye say›s› 6’ya ç›kt›. 176 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Harita 7.1

Özbekistan Cumhuriyeti.

Harita 7.2

1938’de Özbek SSC ve bölgeleri (oblastlar›). Bugünkü Özbekistan Cumhuriyeti hemen hemen ayn› s›n›rlar› korumaktad›r. 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 177

D›fl ‹liflkiler

Rusya ve ABD ile ‹liflkiler Özbekistan’›n Rusya ile iliflkileri dönem dönem farkl›l›klar göstermektedir. Sovyet- ler Birli¤i’nin ani çöküflü üzerine, BDT’ye yönelen Özbekistan, önceleri Rusya ile ekonomik entegrasyonu da içeren bir yak›nlaflma gösterdiyse de, daha sonra Rus- ya’n›n siyasi ve ekonomik yörüngesinden ç›kmay› amaçlayan bir siyasete yöneldi. Rusya’ya karfl› çekinceli bir d›fl siyaset izledi; bir taraftan Rusya’n›n ülkedeki rolü- nün azalmas›n› isterken, di¤er yandan Rusya ile olan iliflkileri koparmamaya gay- ret etti. 1990’lar›n bafl›nda kendi sorunlar›yla meflgul olan Rusya’n›n Orta Asya’ya olan ilgisi azald›. Ancak, 1993’ten sonra Rusya yeniden eski Sovyet co¤rafyas›nda etkili olma karar› ald›. Özbekistan’la olan iliflkileri buna paralel olarak geliflti. Putin’in yönetime gelmesiyle Rusya bölgede aktif bir siyaset izlemeye bafllad›. Rusya’n›n iliflkileri gelifltirme yolundaki çabalar›n› Özbekistan ihtiyatla karfl›lad›. Afganistan ve Tacikistan’daki radikal ‹slamî hareketlerden endifle duyan Özbekistan, Rusya ile güvenlik alan›nda iflbirli¤ine gitti; fakat bir yandan da bu iflbirli¤inin kendi ba¤›m- s›zl›¤›n› tehdit etmemesi için özen gösterdi (Cafersoy 2002: 652). Bu ba¤lamda Özbekistan, di¤er Orta Asya ülkelerinden farkl› olarak toprakla- Özbekistan, d›fl iliflkilerinde r›nda Rus askerî üssünün yerleflmesine müsaade etmedi. Kerimov, BDT çerçeve- çok yönlü bir siyaset izlemektedir. Bir yandan sinde entegrasyona da gittikçe olumsuz bakt›. Rus uzmanlar taraf›ndan Rusya kar- Rusya’n›n etkisinden ve fl›t› bir örgüt olarak nitelendirilen GUAM (Gürcistan-Ukrayna-Azerbaycan-Moldo- ba¤›ml› olmaktan kurtulmak için araya mesafe koyarken, va)’›n kurulmas›n› destekleyen Özbekistan, topraklar›nda Amerikan askerî üssü- di¤er yandan Rusya ile nün aç›lmas›na da izin verdi. Böylece ba¤›ms›zl›klar›n› yeni kazanan Orta Asya ül- iliflkilerini koparmamaya keleri aras›nda Özbekistan, Rusya’dan en uzak duran ülkelerden biri oldu¤u gibi, özen göstermektedir. uzun süre boyunca ABD’nin Orta Asya’daki dayana¤› oldu. 11 Eylül 2001’de New York’taki terör sald›r›lar›, Özbekistan’›n d›fl iliflkilerinde bir k›r›lma noktas› oldu. Özbek ve Kazak yönetimleri, Afganistan’da Taliban’a kar- fl› savafl açan ABD’ye destek verdiler. Özbekistan bunu güvenlik konusunda Rus- ya’ya olan ba¤›ml›l›¤›ndan kurtulmak için bir f›rsat olarak gördü. Rusya’n›n hoflu- na gitmese de, ABD ile Özbekistan aras›nda terörizme karfl› iflbirli¤i anlaflmas› im- zaland›. Buna göre, Afgan s›n›r›na yak›n bir noktada (Hanabad’da) Amerikal›lara üs verildi. Taliban taraf›ndan yap›lacak herhangi bir sald›r›da ABD yard›ma gele- cekti. Özbek yönetimi, terörle mücadele çerçevesinde, kendisi için tehdit olufltu- ran (ve Taliban’la iflbirli¤i içinde olan) Özbekistan ‹slam Hareketi örgütünü de böylece etkisiz hâle getirebilece¤ini hesaplad›. Bu iflbirli¤i karfl›l›¤›nda, ABD’nin Özbekistan’a mali yard›mda bulundu¤u da bilinmektedir. Bu y›llarda ABD ile Rus- ya da terörle mücadele konusunda yak›n iflbirli¤ine girdiler. Özbekistan, ABD’ye destek verirken Moskova ile de diyalogunu paralel bir flekilde yürüttü (Guliyeva 2002: 663-4). Ancak çok geçmeden Özbekistan ile ABD aras›ndaki münasebetler bozuldu. Kerimov yeniden Moskova’ya yaklaflt›. Bunun nedeni, yukar›da sözü edilen Andi- can olaylar› sonras›nda ABD baflta olmak üzere Bat›’n›n Kerimov rejimini elefltir- mesidir. Olaylardan hemen sonra Özbekistan, Rusya’n›n önderli¤ini yapt›¤› Kol- lektif Güvenlik Örgütü Anlaflmas› ile Avrasya Ekonomik ‹flbirli¤i Örgütü gibi böl- gesel örgütlere üye oldu; Rusya ile münasebetlerin gelifltirilmesini öngören anlafl- ma imzalad› ve ülkedeki ABD üssünü kapatt›. Bununla birlikte Rusya-Özbekistan münasebetlerinde çok geçmeden yeni de¤i- fliklikler yafland›. Bunun nedenlerinden biri Özbekistan’›n büyük güçlerin bölgeye 178 Ça¤dafl Türk Dünyas›

olan ilgisini kendi ç›karlar› do¤rultusunda kullanma çabas› içerisinde olmas›d›r. Bunu, çok yönlü d›fl politika olarak adland›rmak da mümkündür. Nitekim son y›l- larda ‹slam Kerimov, Rusya ile münasebetleri tamamen kesmeden yeniden ABD ile yak›nlaflmaktad›r. Bu ba¤lamda Özbekistan, Avrasya Ekonomik ‹flbirli¤i Örgü- tü ve Kollektif Güvenlik Örgütü Anlaflmas› Örgütü’ndeki üyeli¤ini dondurdu. Bir görüfle göre ordusunu NATO standartlar›na göre düzenlemektedir. 2014’te NATO birliklerinin Afganistan’dan ayr›lmas›ndan sonra bu ülkede yeni- den Amerikan üssünün aç›lmas› konusu gündeme gelmektedir. ABD’nin Özbekis- tan’a 4 milyar dolarl›k yat›r›m yapmaya haz›rlanmas›, Kerimov’un tek yönlü d›fl po- litikadan (Rusya temelli) vazgeçmek istemesi ve Rusya’ya Tacikistan ve K›rg›zis- tan’da hidroelektrik santraller infla etmek istemesinden dolay› k›zmas›, Özbekis- tan’›n komflular›yla sorun yaflamas› gibi hususlar, Özbekistan’› ABD ile münasebet- lerini yeniden bafllatmas›na sebep oldu. Afganistan’dan ç›kart›lacak askerî tekno- lojilerle silahlar›n büyük bir k›sm›n›n da Özbekistan’a b›rak›laca¤› konuflulmakta- d›r. Bütün bunlar gerçekleflti¤i takdirde do¤al olarak Rusya’n›n Hanabad üssünü kullanmas› da mümkün olmayacakt›r (Kamalov 2011: 28-32, 49). Sonuç olarak, Özbekistan, kendi ç›karlar›n› gözeterek, ABD ile Rusya aras›nda gidip gelen ve her ikisini de tamamen küstürmeyen bir politika izlemeye çal›flmaktad›r.

Türkiye ile ‹liflkiler 1991’de Özbekistan’›n ba¤›ms›zl›¤›n› tan›yan ilk ülke Türkiye oldu. Bunda uzun y›llar beslenen özlem duygusunun büyük pay› vard›. Türk ve Özbek liderleri ve ayd›nlar› birbirlerini tan›rken, iliflkilerde hep bu duygusall›k hâkim oldu. Liderler ve ayd›nlar karfl› taraf› anlamaya çal›flmadan, sadece kafalar›nda yaratt›klar› bildik imajlarla hareket ettiler. Kardefllik ve duygusall›k temelinde geliflen bu iliflkiler so- nunda hayal k›r›kl›¤› yaratt›. Emekli büyükelçi Mustafa Ba¤›ms›zl›¤›n ilk y›llar›nda Türk-Özbek resmî iliflkileri büyük bir s›cakl›kla bafl- Aflula, Orta Asya lad›. Özbekler yeni döneme uyum s›k›nt›s› çekerken Türkiye’nin deneyim ve des- cumhuriyetleri ile iliflkiler konusundaki gözlemlerini flu te¤inden yararland›lar. Kavufltuklar› ba¤›ms›zl›¤› korumak, Rus üstünlü¤ünü den- sözlerle ifade etmektedir: gelemek ve Bat›’ya yaklaflmak aç›s›ndan Türkiye’nin deste¤i önemliydi. Karfl›l›kl› “Türk olduklar›n›n fark›nda bile olmayan bu kitleleri her ziyaretler, kültür ve ticaret anlaflmalar›, protokoller birbirini takip etti. Ancak, 70 y›l fleyden evvel ürküttük. boyunca Sovyet egemenli¤i alt›nda yaflayan bu insanlar›n maruz kald›¤› asimilas- Acaba Sovyetlerden sonra flimdi de Türkiye mi bizi yon ve kültür farklar› göz ard› edildi. Bunlar› anlama, inceleme zahmetine girilme- hegemonyas› alt›na almak di; karfl› taraf›n duyarl›l›klar› hesaba kat›lmad›. Büyükelçi Mustafa Aflula’n›n çok istiyor diye. Buralarda yer güzel tespit etti¤i üzere, plans›z, programs›z yap›lan iflbirli¤i giriflimleri, etkili ve tutman›n, öncelikle kültürel ve tarihsel birlikteli¤in kal›c› sonuçlar yaratmad›. Tam aksine, Türkiye’den olan beklentileri hayal k›r›kl›- araflt›r›lmas›na, dil ve tarih ¤›na dönüfltürdü. üzerinde ortak ve uzun vadeli çal›flmalar ‹slam Kerimov bu y›llarda Türk topluluklar› aras›ndaki dayan›flma çabalar›n› yap›lmas›na ba¤l› oldu¤unu hararetle destekliyor, Atatürk’ün yapt›klar›n› Özbekistan’da gerçeklefltirmek istedi- fark etmedik (Aflula 2005: 284). ¤ini ifade ediyordu. Turgut Özal ve Süleyman Demirel dönemlerinde bu s›cak ilifl- kiler (onlar›n samimi tav›rlar›n›n da etkisiyle) artarak devam etti. Bu y›llarda birçok yanl›fl yap›ld›. Orta Asya ve baflka yerlerden 10 bin kadar ö¤renci plans›z, programs›z Türkiye’ye getirildi. Bunlar denetimden ve gerekli il- giden yoksun b›rak›ld›. Hayal k›r›kl›¤›na u¤rayan ö¤renciler ülkelerine döndük- lerinde Türkiye hakk›nda olumsuz izlenimler aktard›lar. Devlet imkânlar› lüzum- suz yerlere sarf edilirken, ciddi ve yetenekli kimselere, do¤ru yerlere yat›r›m ya- p›lmad›. Türk firmalar› denetlenip, gerekti¤inde yasal destek sa¤lanamad›. Kü- çük hesaplar peflindeki ifl adamlar›n›n yapt›¤› tahribat Türklere olan güveni ze- deledi. Bu ülkelere giden baz› resmî görevlilerin bölge insan›na yukar›dan bakan 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 179 tav›rlar› da Türkler hakk›nda olumsuz bir imaj›n oluflmas›na neden oldu (Koca- o¤lu 1998: 94-95). Bütün bu hatalara ra¤men, olumlu geliflmeler de oldu. Sovyet egemenli¤i dö- neminde Türkiye hakk›nda iyi olmayan fikirler ifllenmiflti. Buna göre, Türkiye (Sovyetler Birli¤i gibi bir süper güçle k›yasland›¤›nda) fakir ve geri bir üçüncü dünya ülkesiydi. Ba¤›ms›zl›ktan sonra Türkiye’ye gelen Orta Asya insanlar› gerçek- leri yerinde görüp ön yarg›lar›n› k›rd›lar. Di¤er yandan, Türkiye’de Türk dünyas›- na olan ilgi geniflledi. Bu alan sadece oralardan gelenlerin ve duygusal-milliyetçi kesimin tekelinden ç›kt›. Daha önce bu alana tabu gibi bakan baz› sol kanat ay- d›nlar da Türk dünyas› üzerinde kafa yordular; katk›lar sundular. Üniversitelerde ve di¤er baz› kurumlarda Rusça ve bölge dillerini bilen uzmanlar yetiflti. Orta As- ya konusunda önemli say›labilecek bilimsel bir birikim olufltu. Özbek muhalif lideri Muhammed Salih’in Türkiye’ye s›¤›nmas›, Özbekistan’la ‹slam Kerimov, tarih ve dil aç›s›ndan Özbeklerin Türkî olan iliflkilerin so¤umas›nda önemli bir etken oldu. 1999’da Kerimov’a Taflkent’te halklar ailesine ait oldu¤unu yap›lan suikast teflebbüsü ise Türk-Özbek iliflkilerinde bir k›r›lma noktas› oldu. Bu kabul etmekle beraber, pan- olay›n sorumlusu olarak görülen muhalif liderin Özbekistan’a iade edilmemesi, Türkizmi ve Büyük Turan idealini flovenist fikirler Türkiye’ye karfl› k›rg›nl›k ve küskünlü¤e sebep oldu. Türkiye’de okumakta olan olarak görmekte ve fliddetle Özbek ö¤renciler ani bir kararla geri ça¤r›ld›. Özbekistan bundan sonra Türk Dün- reddetmektedir. Ona göre Turan, Türk dilli halklar›n yas› toplant›lar›n›n neredeyse tümünden çekildi. Ülkedeki Türk giriflimciler bask› siyasi birli¤i de¤il, kültürel alt›na al›nd›; firma yöneticilerinin bir k›sm› s›n›rd›fl› edildi. Ülkedeki yaklafl›k 5 bin ortakl›¤›n›n bir simgesidir. Özbekler, kültürel, tarihî ve Türk vatandafl›n›n say›s› k›sa zamanda 1.500’e kadar düfltü. Özbekistan’daki resmî antropolojik bak›mlardan ve özel Türk liselerinin tamam› kapat›ld›. Sadece, Taflkent’teki Türk ilkö¤retim Tacik halk›yla da ortak kökleri paylaflmaktad›rlar. okulu (Özbek ö¤renci kabul etmemek flart›yla) aç›k kalabildi. Dönemin cumhur- Dolay›s›yla, Özbek kültürü baflkan› Ahmet Necdet Sezer’in 2000 y›l›ndaki Özbekistan ziyareti iki ülke aras›n- Türk ve Fars unsurlar›n bir daki so¤uklu¤u gideremedi. sentezidir (Karimov 1998: 91). 2005’teki Andican olaylar› sonras›nda Özbek hükümeti Bat›l› ülkeler taraf›ndan sert bir flekilde elefltirilirken, Türkiye olaylar hakk›nda yorum yapmamaya ve taraf olmamaya özen gösterdi. Olaylar› anlatan resmî Türk medyas› Özbek hükûmetini rencide edebilecek haberlerden sak›nd›. Fakat daha sonra, Özbekistan’› k›nayan Birleflmifl Milletler karar›na Türkiye’nin de imza koymas› (2003 y›l› sonunda Bafl- bakan Tayyip Erdo¤an’›n ziyaretinden sonra bir parça yumuflama gösteren) iliflki- leri iyice kopard›. Resmî Özbek görüflüne göre, iliflkilerin bozuk olmas›n›n iki temel sebebi var- Semerkand, Buhara ve Hive d›r: Birincisi, Türkiye’nin bu iliflkilere ideolojik aç›dan yaklaflmas›, yani pan-Tür- gibi tarihî merkezler Türk vatandafllar›n›n ilgisini kizm fikrini öne ç›karmas›d›r. 90’l› y›llar›n bafl›ndan beri Türkiye’nin Türk dili ko- çekmektedir. Fakat baz› nuflan halklar›n etnik ve siyasi birli¤ini s›kl›kla öne ç›karmas› rahats›zl›k yaratmak- sorunlar Türk vatandafllar›n›n buralara tayd›. ‹liflkilerin bozulmas›ndaki ikinci sebep, Türkiye’nin Özbekistan’› tehdit eden seyahat etmesini terörizm ve afl›r› ideolojiler (ekstremizm) konular›nda duyarl› davranmamas›d›r zorlaflt›rmaktad›r. Türkiye Özbek vatandafllar›na vize (Akmalov 2012: 291-4). Aç›kça belirtilmese de, burada Türkiye’nin Özbek muhale- uygulamas›n› kald›rm›fl fetine destek vermesi elefltirilmektedir. Zira mevcut yönetim sürgündeki muhalefe- olmas›na ra¤men, ti terörist olarak görmektedir. Özbekistan vizeyi kald›rmamaktad›r. Türk Bir Özbek bilimadam›na göre, iliflkilerin düzelmesi için yukar›da bahsedilen iki vatandafllar›n›n Özbek vizesi engelin ortadan kalkmas› gerekmektedir. Meselelere pragmatik (karfl›l›kl› ç›kara almalar› kolay de¤ildir. Vize maliyeti ve bunu alma dayal› ve iktisadi yararlar gözetilerek) yaklafl›ld›¤›nda, bu iliflkiler düzelebilir; böy- zorlu¤u, bilet fiyatlar›n›n lece iki ülke aras›ndaki potansiyelin de¤erlendirilmesi mümkün olabilir (Akmalov yüksek olmas›, Türklerin Özbekistan’a gitmeleri 2012: 291-4). Nitekim, (iliflkilerin bozuk olmas›na ra¤men) ekonomik alandaki ilifl- konusunda cayd›r›c› bir rol kiler devam etmektedir. Türk flirketleri (özellikle tekstil alan›nda) Özbekistan’da oynamaktad›r. faaliyet göstermektedirler. Özbek vatandafllar›n›n önemli bir kesimi turizm amaçl› seyahatlerinde Türkiye’yi (Antalya’y›) tercih etmektedir. 180 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Türkiye ve Türkistan aras›ndaki kültürel münasebetler 1920’li y›llar›n ortas›n- dan itibaren kesilmifl gibi olsa da, Sovyet döneminde Türk yazarlar›ndan baz›lar›- n›n (Reflat Nuri, Naz›m Hikmet, Aziz Nesin) eserleri Özbekçeye çevrilmiflti. Bunlar daha ziyade Rusça tercümelerinden yap›lan çevirilerdi. Ba¤›ms›zl›ktan sonra mu- hafazakâr Türk yazarlar›n›n eserleri de Özbekçeye kazand›r›ld›. Necip Faz›l K›sa- kürek, Mehmed Emin Yurdakul, Nihal Ats›z, Yavuz Bahad›ro¤lu ve Yahya Aken- gin gibi yazarlar›n fliirleri ve baz› eserleri çevrildi. Ba¤›ms›zl›ktan sonra Türk-Özbek kültür iliflkilerinin artt›¤› görülmektedir. Edebiyat alan›nda karfl›l›kl› çeviriler yap›ld›. Özbek yazar ve flairlerinin eserleri Türkçeye kazand›r›ld›. Abdullah Kadirî’nin Ötken Künler, Adil Yakubov’un Köh- ne Dünya, Ulu¤bey’in Hazinesi, ‹bni Sina, Adalet Menzili ve Mukaddes, Ay- bek’in Nevai, Pirimkul Kadirov’un Y›ld›zl› Geceler, Hudayberdi Tohtabayev’in Sar› Devin Ölümü, fiükrullah Yusufo¤lu’nun Kefensiz Gömülenler adl› eserleri Türkçeye çevrildi.

SIRA S‹ZDE Özbek resmîSIRA görüflüne S‹ZDE göre Türkiye ile iliflkilerin bozulmas›n›n ana sebepleri nelerdir? 4 Ekonomi DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Pamuk Siyaseti ve ‹ktisadi Ba¤›ml›l›k SORU Özbek ekonomisi,SORU daha Çarl›k döneminden bafllayarak Rusya’ya ba¤›ml› hâle getirilmiflti. Çarl›k hükûmeti, Amerika’ya olan pamuk ba¤›ml›l›¤›ndan kurtulmak D‹KKAT için TürkistanD‹KKAT tarlalar›n› tamamen pamuk ekimine tahsis etmeye çal›flt›. Türkis- tan’›n iktisadi merkezi olan Fergana’da ziraat›n önemli bir bölümü pamuk ekimi-

SIRA S‹ZDE ne ayr›ld›. SIRAXX. S‹ZDEyüzy›l›n bafl›na gelindi¤inde, Fergana’daki gelirin yar›s›na yak›n› pamuk ekiminden sa¤lan›yordu. ‹flçilerin yar›dan fazlas› pamuk iflinde çal›fl›yor- du. Bu yüzden ülkede tah›l ekimi azald›; Türkistanl›lar Rusya’dan gelecek bu¤- AMAÇLARIMIZ day ve arpayaAMAÇLARIMIZ ba¤›ml› duruma geldi. Pamuk fiyat› ucuzlarken g›da maddeleri NNson derece pahaland›. Bölge halk› fakirleflirken, Rus, Yahudi ve Avrupal› tah›l karaborsac›lar›n›n ve tefecilerinin serveti artt›. Pamuk ekimiyle u¤raflan Türkis- K‹TAP tanl› köylülerK‹TAP maddi s›k›nt› yaflamakta, iflas etmekteydiler. Pamuk siyaseti ve di- ¤er baz› sorunlar, Fergana’da sosyal bir patlamaya (1898’deki Dükçü ‹flan isyan›- na) yol açt›. 1918’de iktisadi ba¤›ml›l›k, bir kez daha felakete yol açt›: Rusya’da TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON ortaya ç›kan devrim ve kar›fl›kl›klar s›ras›nda Türkistan’a tah›l getirilememesi bölgede iki milyona yak›n insan›n açl›ktan k›r›lmas›na sebep oldu (Togan 1981: 280-1). ‹NTERNET Sovyet ‹NTERNETdöneminde pamuk siyaseti artarak devam etti. O kadar ki, Özbekistan âdeta bir pamuk cumhuriyetine dönüfltü. Türkistanl›lar›n yetifltirece¤i pamu¤a karfl›l›k olarak bu¤day› güya Rusya verecekti. Rusya bunu vermedi¤i takdirde 1918’deki gibi açl›k durumunun ortaya ç›kmas› ve milyonlarca insan›n ölmesi ka- ç›n›lmazd›. Yerli sanayi ve bez dokuma iflleri durdu¤undan, Türkistanl›lar, pamuk ekti¤i halde bundan elbise dikip giyemiyordu; bu konuda da Moskova fabrikala- r›na ba¤›ml› hâle gelmifllerdi. Aral gölünü besleyen nehirlerin sular›n›n afl›r› kul- lan›lmas› sonucunda göl kurumaya bafllad› ve bu da büyük bir çevre felaketine sebep oldu. 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 181

Özbekistan’›n ‹ktisat Siyaseti Ba¤›ms›zl›k sonras› dönemin önemli meselelerinden biri, iktisadi ba¤›ml›l›ktan Günümüzde Özbekistan ekonomisi önemli ölçüde kurtulma çabalar› oldu. Özbekistan bunu kademeli bir flekilde yapmaya çal›flmak- pamuk ihrac›na tad›r; Sosyalist ekonomiden birdenbire serbest piyasa ekonomisine geçmek yerine, dayanmaktad›r. Kriz y›llar›nda di¤er ekonomiler bunu tedrici bir flekilde yapmay› ve tar›m a¤›rl›kl› ekonomiden sanayileflmifl bir h›zla küçülürken Özbekistan ekonomiye geçmeyi hedeflemektedir. Kerimov bunu: “Yeni ev kurmadan eskisini ekonomisinin belli ölçüde kendini korumas› pamuk y›kmayal›m” sözleriyle dile getirmektedir (Somuncuo¤lu 2002: 684). Hükûmet, ihrac›yla mümkün Sovyet zaman›ndan kalma metotlarla fiyat art›fllar›n› s›n›rland›rmaya çal›flmaktad›r. olabilmifltir. ‹thal edilen ürünlere yüksek vergiler konulmaktad›r. Özbek ekonomi siyasetinin ana amac›, hammadde sa¤layan ülke olmaktan ç›- k›p yar›-mamul mal veya mamul mal üretir hâle gelmektir. Bunun için hükûmet tekstil sektörünü gelifltirmeyi, böylelikle pamu¤un ve ipe¤in ülke içinde ifllenme- sini hedeflemektedir. Bundan baflka, hükûmet otomotiv sektörünü gelifltirmeyi de amaçlamaktad›r. Güney Koreli ve di¤er baz› yabanc› ortaklarla beraber üretilen arabalar Rusya ve baflka yerlere sat›lmaktad›r. Yerli otomotiv sanayini korumak için ithal arabalar›n ülkeye giriflini zorlaflt›ran önlemler al›nm›flt›r (Somuncuo¤lu 2002: 685-8). Hükûmetin ekonomi alan›ndaki di¤er bir hedefi ise tek ürüne (pamu¤a) ba¤›m- l›l›ktan kurtulmak ve g›da sektöründe kendi kendine yeter hâle gelmektir. Bunun için, bu¤day ekimi teflvik edilmektedir. Devlet, bu¤day üretimini siparifl usulüyle yapmakta ve üreticiden kendi belirledi¤i fiyatla ürün sat›n almaktad›r. Bu¤day eki- minin özendirilmesi ve al›nan tedbirler sonucu bu sektörde belli oranda bir gelifl- me olmufltur. Özbek ekonomisinin dayand›¤› kaynaklar, do¤al gaz ve petroldür. Do¤algaz kaynaklar› Hive ve Buhara taraflar›ndad›r. Petrol kaynaklar› ise Fergana vadisinde (en büyük kaynak Nemengan bölgesindedir), Buhara yak›n›nda ve Karakalpakis- tan’dad›r. Ülkenin di¤er bir zenginli¤i ise alt›n kaynaklar›d›r. Ba¤›ms›zl›ktan sonra enerjide kendi kendine yeterlilik çabalar› meyvesini ver- mifltir; önceleri enerji ithal eden ülke, komflu cumhuriyetlere petrol ve do¤algaz ih- raç eder duruma gelmifltir. K›rg›zistan, Tacikistan ve güney Kazakistan, do¤al gaz borular›yla Özbekistan’dan enerji sat›n almaktad›r. N

Ba¤›ms›zl›ktan sonra Özbekistan’›n izledi¤i ekonomi siyaseti hakk›ndaM AKALE Anar Somuncuo¤- MAKALE lu’nun “Geçifl Döneminde Özbekistan Ekonomisi” adl› makalesini okuyabilirsiniz. Türk- ler, XIX, (Ankara, 2002), s. 683-92.

‹ktisadi Sorunlar Özbekistan d›fl yat›r›mlar› çekmek istemektedir. Fakat ülkeye yat›r›m yapan Bat›l›, Rus, Türk ve Uzak Do¤ulu firmalar cayd›r›c› sert uygulamalarla karfl›laflmaktad›r- lar. Büyük ölçekli (ve dolay›s›yla belli ilkeler do¤rultusunda hareket eden), ciddi Bat›l› firmalar›n Özbekistan’da ifl yapma imkân› yok gibidir. Bunun yerine, yerel flartlara kolay uyum sa¤layabilen ve ilkeler konusunda esnek davranan orta ve kü- çük ölçekli giriflimciler (Türk firmalar›n›n ço¤u böyledir) ifl görmektedir. Fakat bu firmalar›n da bir garantisi yoktur. Çok iyi ifl yapan bir firma, hükümet denetimiyle bir gecede darmada¤›n olabilmektedir. Taflkent’te bir Türk ifladam›n›n bafl›na gelenler bunlardan sadece biridir. 2004’te Taflkent’te açt›¤› Turkuaz adl› bir al›flverifl merkeziyle ifle bafllayan bu ifladam› da- 182 Ça¤dafl Türk Dünyas›

ha sonra iflini geniflleterek iki yerde daha flubeler açm›flt›r. Bunlardan Semerkand flubesinin aç›l›fl›n› Türkiye sa¤l›k bakan› yapm›flt›r. Mart 2011’de bu ifladam›n›n Taflkent’teki iflyerine ani bir bask›n yap›lm›fl, kendisi tutuklanm›flt›r. Vergi kaç›rd›- ¤› iddias›yla bütün malvarl›¤›na el konulmufltur. Türk ifladam› 9 ay hapiste kald›k- tan sonra s›n›rd›fl› edilmifltir (Y›lmaz 2012). ‹ddiaya göre, ayn› y›l içinde 100’e ya- k›n Türk firmas› kapat›lm›fl, mallar›na el konulmufltur. Özbekistan’›n baflka ülkelerle olan siyasi iliflkilerinin niteli¤i ticari kuruluflla- r›n kaderini kolayca etkilemektedir. Rusya ile iliflkilerin bozulmaya bafllamas›n›n ard›ndan, yukar›dakine benzer bir olay 2012 y›l› ortas›nda bir Rus flirketinin ba- fl›na gelmifltir. Özbek yetkilileri, ülkedeki telefon hizmetinin yar›s›na yak›n k›s- m›n› sa¤layan MTS adl› Rus telefon flirketinin lisans›n› dondurmufllard›r. fiirket yetkilileri vergi kaç›rd›klar› gerekçesiyle tutuklanm›fl, flirketin bütün malvarl›¤›na el konulmufltur. Ruslar, Orta Asya’ya ilk H›zl› nüfus art›fl›, Özbeklerin ülke nüfusu içindeki oran›n› artt›r›rken, baz› geldikleri zamanlardan beri flehirlerde yerleflmifller ve sorunlar› da beraberinde getirmektedir. ‹nsan say›s›n›n artmas› tar›m yap›lan flehir yönetimindeki kilit bölgelerde yo¤unlaflmay› artt›rmakta ve topraklar›n daha fazla bölünmesine yol mevkileri iflgal etmifllerdi. Özellikle teknik bilgi ve açmaktad›r. ‹fl sahalar›n›n yetmemesi, nüfusun ülke d›fl›ndaki alanlara (Rus- uzmanl›k gerektiren ya’n›n büyük merkezlerine) yönelmesine sebep olmaktad›r. Özbeklerin az›m- görevlerde çal›flanlar Rus veya di¤er Avrupal› sanmayacak bir kesimi Moskova ve di¤er Rus flehirlerindeki alt düzey ifllerde unsurlard›. Onlar›n ülkeyi çal›flmak zorunda kalmaktad›rlar. terk etmeleri sanayide ve devlet kurumlar›nda önemli Ba¤›ms›zl›¤› izleyen y›llarda devlet kurumlar›n›n ve üniversitelerin yönetim bir boflluk yaratt›. kadrolar›na yerel unsurlar getirildi. Yönetimde ve kurumlarda Özbek merkezli atama ve uygulamalar›n yap›lmas›, di¤er unsurlar›n d›fllanmas› sonucunda, özel- likle Slav kökenliler ülkeyi terk etti. Kurumlar› çekip çeviren ve bu ifli eskiden be- ri yürüten Rus veya di¤er Avrupal› unsurlar›n ülkeyi terk etmeleri ciddi baz› so- runlara yol açt›. Sanayide ve di¤er baz› alanlarda kaliteli personel s›k›nt›s› çekil- meye baflland›. Bu tür sorunlar olmakla birlikte, Özbekistan baz› ülkelerle iliflkiler kurmak için gayret etmektedir. Cumhurbaflkan› Kerimov, 2012 sonbahar›nda Güney Kore’yi zi- yaret ederek büyük çapl› projeler için anlaflmalar imzalad›; Nevai bölgesindeki sa- nayi alanlar›n›n ve Taflkent yak›n›nda bulunan Angren kömür yataklar›n›n geliflti- rilmesi kararlaflt›r›ld›. Arkas›ndan Türkmenistan’› ziyaret eden Kerimov, bu ülke ile baz› ticari anlaflmalar imzalad›; Tacikistan’da yap›lmas› planlanan hidroelektrik ba- raj›n›n engellenmesi için Türkmenistan’›n deste¤ini almaya çal›flt›. Söz konusu ba- raj Özbekistan’›n su kaynaklar›n› olumsuz etkileyecektir.

SIRA S‹ZDE GünümüzdeSIRA Özbek S‹ZDE ekonomisinin karfl›laflt›¤› sorunlar nelerdir? 5 BA⁄IMSIZLIK DÖNEM‹ KÜLTÜR HAYATI DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Sovyet Miras› ve De¤iflmeler SORU Sovyetlerin ÖzbekSORU toplumunu dönüfltürme çabalar› acaba ne ölçüde baflar›l› oldu? 70 y›l öncesiyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda Özbeklerin önemli bir kültür de¤iflimi yaflad›k- D‹KKAT lar› bir gerçektir.D‹KKAT Yeni etnik kimliklerin oluflmas› ve lehçeler aras›ndaki farkl›l›kla- r›n sistemlefltirilmesi siyaseti baflar›l› olmufltur. Sovyetlerin ilk zamanlar›nda birer

SIRA S‹ZDE kabile olanSIRA unsurlar, S‹ZDE Sovyet kuramc›lar›n›n ve etnograflar›n›n gayretleri sonucun- da art›k kendilerine ait etnik bir kültür ve edebi dillere sahiptiler. AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 183

Sovyetlerin olumlu katk›lar› da olmufltur. Ülkede okullaflma ve okur-yazar ora- n› eskisiyle k›yaslanamayacak derecede yükselmifltir. Bugün Özbekistan’da kültür hayat› son derece zengindir. Resim, müzik, tiyatro, bale ve di¤er sanat türlerinde Orta Asya kökenli çok önemli flahsiyetler yetiflmifltir. Halk›n az›msanmayacak bir k›sm› bu sanatlardan zevk almakta ve sosyal etkinliklere kat›lmaktad›r. Üniversi- telerde ve di¤er kurumlarda özel günler ve (ö¤retim üyelerinin baflar›lar›n› ödül- lendiren) kutlamalar oldukça fazlad›r; bunlar sosyal hayata bir canl›l›k ve anlam kazand›rmaktad›r. Sovyet döneminde Özbek kad›nlar›, eskisiyle k›yaslanamayacak derecede hak ve imkânlara sahip oldular. Yönetimin teflvikiyle kad›nlar›n e¤itimine önem veril- di, toplumsal hayata kat›l›mlar› artt›. Bugün Özbekistan’da kad›nlar hayat›n içinde- dirler ve önemli görevlerde bulunmaktad›rlar. Di¤er ‹slam toplumlar›yla k›yaslan- d›¤›nda çok daha güvenli ve serbest bir konuma sahiptirler. Sovyet dönemindeki yo¤un dönüfltürme çabalar›na ra¤men, Özbekistan’da geleneksel hayat tarz› ve aile yap›s› belli ölçüde devam etmektedir. Geleneksel ev mimarisi tamamen kaybolmam›flt›r. Taflkent’in baz› mahallelerinde Özbek tarz› evler bulunmaktad›r; tek katl›, içe dönük ve kare fleklinde olan bu evlerin odalar› avluya bakmaktad›r; avlu ortas›nda çay içilip sohbet edilen bir çardak bulunmaktad›r. Bu tip evlerde büyük aileler (k›z taraf›n›n kay›n validesi, kay›n babas› birlikte) oturmaktad›r. Ne kadar modernleflmifl olursa olsun, Özbek gelini kaynanas›na ita- at etmek durumundad›r. Özbekistan’daki “gelin selam›” denilen törensel uygulama bunun sembolik bir göstergesidir. Gelin, e¤ilerek kaynanay› selamlar. Bu ayn› za- manda kaynanan›n otoritesine boyun e¤ece¤inin bir ifadesidir. Bu tür büyük aile- lerde ev hizmetlerinin önemli bir k›sm› gelinin üzerindedir. Sovyet rejimi erkek egemenli¤ini k›rma çabas› gösterdiyse de, erkeklerin ailedeki rolünde pek fazla de¤ifliklik olmam›fla benzemektedir. Sovyet döneminde farkl› etnik gruplar aras›ndaki evlilikler özendirilmiflti. Bu- Özbekistan yönetimini elinde bulunduran eski nun etkisiyle az›msanmayacak say›da karma evlilikler olmufltu. Komünist partisin- komünistler, rüzgâr› de yükselmek ve iyi bir makama yerleflebilmek için Rus efle sahip olmak önemli arkalar›na ald›lar; ba¤›ms›zl›k dönemindeki bir avantaj sa¤l›yordu. Bugün evlilikler büyük ölçüde ayn› etnik gruptan ve dinden milliyetçi duygular› insanlar aras›nda olmaktad›r. Kendi milliyetleri d›fl›nda evlenme e¤ilimi sadece Rus kullanmas›n› iyi bildiler. Sovyet yönetiminin son kad›nlar›nda vard›r. dönemlerinden itibaren Özbekçenin resmî dil olarak ilan edilmesi 1989’da oldu. Ba¤›ms›zl›¤›n ilk y›lla- yükselen ve ço¤unlu¤unu gençlerin oluflturdu¤u r›nda Özbekçenin kullan›m alan› geniflletildi. Rusça resmî dil olmaktan ç›kar›larak muhalefetin söylemini ülkedeki milliyetler aras›ndaki iletiflim dili statüsüne indirgendi. Resmî ifllemlerin becerikli bir flekilde baz›lar›nda (mesela vize, pasaport, ehliyet) Rusça tamamen terk edildi; yerine Öz- ellerinden ald›lar. bekçe ve ‹ngilizce ikame edildi. Daha yak›n zamanlara kadar çocuklar›na Rusçadan baflka dil ö¤retmemek için u¤raflan üst düzey bürokratlar, “sömürge dili” olan Rusçan›n yerine milli dili (Öz- bekçeyi) ikame etmeye gayret ettiler. Özbekçeyi korumak ve gelifltirmek için ya- salar ç›kard›lar. Bu yasalar, hakk›yla uyguland›¤›nda oldukça kat›yd›. Ülkenin dili- ni bilmeyen memurlar alt kadrolara itilebilir veya iflini tamamen kaybedebilirdi (Roy 2000: 229). 184 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Resim 7.3

Taflkent’in merkezindeki meydan’da heykel de¤iflmeleri: Meydanda önce Türkistan’› iflgal eden Rus generali von Kaufmann’›n heykeli yer al›yordu (üstte, soldaki resim). Sovyetlerin ilk döneminde bunun yerine Stalin’in heykeli konuldu. Daha sonra buraya Karl Marks’›n heykeli yerlefltirildi. Ba¤›ms›zl›ktan sonra o da kald›r›ld› ve yerine Emir Timur’un heykeli dikildi.

Latin Alfabesine Geçifl 1993’te Özbekistan Latin alfabesine geçme karar› ald›. Yeni alfabe belirlenirken ‹ngilizcedeki harfler esas al›nd›. Latin alfabesine geçifl, birdenbire de¤il, kade- meli olarak yap›ld›. 1996-97 e¤itim y›l›nda ilkokul birinci s›n›flar Latin harfleriy- le e¤itime bafllad›lar. Bir y›l sonra birinci ve ikinci s›n›flar yeni alfabeyle e¤itim gördüler. Bugün Özbek ve Karakalpak okullar›ndaki Latin alfabesine geçifl sü- reci tamamlanm›flt›r. 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 185

Özbekistan’da alfabe de¤iflikli¤ine karar verilirken önemli bir kesim Arap alfa- besine geçmeyi savundu. Bu da ülkede ‹slamî mirasa olan duyarl›l›¤›n ne derece yüksek oldu¤unu göstermekteydi. Latin harflerinin tercih edilmesinin temel sebe- bi modernli¤e ve daha Bat›l› bir tarza geçifl iste¤iydi; bu süreç, ayn› zamanda Rus- laflt›rmadan ar›nma ve Sovyet kültüründen uzaklaflman›n bir vas›tas›yd› (Landau 2011: 54). Latin harflerine geçme karar› önemli elefltiriler alm›flt›r. Uzun say›labilecek bir süre geçmesine ra¤men, gazete ve dergiler hâlâ Kiril harfleriyle bas›lmaktad›r. Hal- k›n büyük bir k›sm› (orta yafl ve üzerindekiler, siyasi liderler ve ayd›nlar) bu harf- lerle okuyup yazmaktad›rlar. D›flar›dan bakan biri, yeni harflere geçilmesinin tam bir karara ba¤lanmad›¤› izlenimine kap›labilir. En önemli elefltiri ise yeni yetiflen kufla¤›n dünya kültüründen uzak ve bilgisiz kalmas›d›r. Bütün bu sorunlara ra¤- men, Latin alfabesi gün geçtikçe daha fazla yayg›nl›k kazanmaktad›r. Çocuk kitap- lar›n›n büyük ço¤unlu¤u yeni alfabeyle bas›lm›flt›r.

Yeni Tarih Yaz›m› Özbekçeye önem verilmesiyle birlikte, orta ö¤retim tarih ders kitaplar›n›n Özbek Sovyet tarih kitaplar›nda dilinde ve yeni duruma göre yaz›lmas› gere¤i ortaya ç›kt›. Bu kitaplar komünist ‹ngiliz ajan› olarak sunulan Enver Pafla, yeni Özbek tarih ideolojiden ar›nd›r›lsa da, Sovyet tarih yaz›m›ndan tamamen s›yr›lamam›flt›r. Zira kitaplar›nda Buhara yazarlar Sovyet dönemi e¤itim sisteminin ürünüydüler; Sovyet ideolojisi ve meto- topra¤›ndan K›z›l Ordu’nun ç›kar›lmas› ve ülkenin duyla yetiflmifllerdi. ba¤›ms›zl›¤›na kavuflmas› Tarih ders kitaplar›n›n içeri¤inde önemli say›labilecek de¤ifliklikler yap›ld›. Rus için çal›flan Korbafl› (Basmac›) önderlerinden biri iflgali ve Stalin döneminde yap›lan zulümler (Ruslar› rahats›z etmeyecek bir flekil- olarak takdim edilmekte, bu de) elefltirildi, Ceditçilerin katk›lar›na önemli bir yer ayr›ld›. Sovyet tarihlerinde ka- u¤urda flehit düfltü¤ü belirtilmektedir (Alimova ralanan veya yok say›lan Ceditçi ayd›nlar, yeni tarih kitaplar›nda Türkistan milli 2004: 106). uyan›fl›n›n kahramanlar› olarak sunuldu. Bu yenilikler olmakla birlikte, Sovyet döneminin baz› yönleri korunmaktad›r. II. Dünya Savafl› s›ras›nda Özbeklerin Sovyet vatan›n›n savunmas›na olan katk›la- r›ndan ve kahramanl›klar›ndan övgü ve gururla söz edilmektedir. Edebiyat tarihin- de de ayn› yaklafl›m sürmektedir. Sovyet ideolojisine hizmet etmifl yazarlardan gü- nümüzde de övgüyle söz edilmektedir. Fakat bir farkla: Bu yazarlar milli bir kim- li¤e büründürülmüfltür.

Rus Kültürünün Gerilemesi Ülkede Ruslar›n say›s› azalsa da, Rus kültürü hâlâ önemli bir yere sahiptir. Rusça özellikle kent merkezlerinde yayg›nd›r. 2007 y›l› verilerine göre, ülke halk›n›n % Sovyet y›llar›nda Rusça bilmek çok önemliydi. 14’ü Rusça konuflmaktad›r. Rusça, klasik eserlere ulaflman›n ve dünya kültürü ile Özellikle ilim ve kültür ba¤ kurman›n önemli bir arac›d›r. Ba¤›ms›zl›k döneminde Ruslaflmaya karfl› bir alanlar›nda Rusça bilmeden bir fley yapmak imkâns›z tepki geliflmifl olsa da, Rusça her zaman prestijli bir dil olmufltur. De¤iflik etnik gibiydi (bu durum bugün de gruplar aras›ndaki iletiflim dili bugün de Rusçad›r. Yerel diller daha ziyade k›rsal önemli ölçüde geçerlidir). kesimlerde yayg›nd›r. Taflkent ve di¤er flehirlerden Ruslar›n ülkeyi terk etmelerine paralel olarak Rus kültürü de önemli ölçüde geriledi. Bu durum, bir taraftan yerelleflmeyi güçlendirir- ken, bir taraftan da dünya kültüründen habersiz nesiller yetiflmesi endiflesini do- ¤urmaktad›r. Bu yüzden, 2000’li y›llar›n ortalar›nda Rusça ö¤retilmesine önem ve- rildi; Rusça ders saatleri artt›r›ld›. 186 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Bas›n ve Yay›n Hayat› Sovyet döneminde sadece devlete ba¤l› bir bas›n vard›. Dolay›s›yla, yaln›zca Mos- kova için ve Moskova’n›n emriyle yaz›lan fleyler bas›labiliyordu. Ba¤›ms›zl›ktan sonra bu durum pek fazla de¤iflmemifl gibidir. Bunun tek istisnas›, 1980’li y›llar›n sonunda görüldü. K›sa bir süre için ba¤›ms›z denilebilecek bas›n faaliyetleri görül- dü. Fakat çok geçmeden gazeteler kapat›ld›, yöneticileri hapse at›ld› veya sürgün edildi. Günümüzde gazete ve dergi say›s› nüfusla karfl›laflt›r›ld›¤›nda oldukça az olup gazetelerin baz›lar› haftada befl gün, baz›lar› ise sadece iki gün yay›nlanmaktad›r; gazetelerin tiraj› oldukça düflüktür; sayfa düzeni, haber verifl tarz› Sovyet yay›nla- r›n› and›rmaktad›r. Yeni bas›lan kitaplarda içerik ve bask› yönünden önemli bir ge- rileme ve özensizlik görülmektedir. Televizyonlar›n ço¤u devlet kanal›d›r ve Sovyet dönemindeki gibi resmî aç›l›fl- lar ve kültür-sanat programlar›yla doludur. Haberlerde hiçbir olumsuzluk verilme- mekte, her fley tozpembe gösterilmektedir. Sevilmeyen ülkeler hakk›ndaki haber- ler olumsuzdur; do¤al afetler, ekonomik krizler, halktaki huzursuzluklar hep bu ülkelerde olmaktad›r. Uydu anteni olanlar Rusya televizyonlar›n› izlemektedir, zi- ra Rusya haberleri daha inand›r›c› bulunmaktad›r.

Edebiyat Edebiyat alan›nda, 1980’lerin ortalar›ndan itibaren milli ve dinî eserler yaz›lmaya baflland›. 1990’l› y›llar, milliyetçilik, özgürlük ve Sovyet döneminde yasaklanan ko- Tâgay Murad’›n Babamdan nular›n ortaya ç›kt›¤› bir dönem oldu. Stalin y›llar›nda öldürülen, eserleri yasakla- Kalan Tarlalar roman› nan yazarlar›n kitaplar› yeniden bas›lmaya baflland›. Ba¤›ms›zl›ktan sonra yaz›lan 1998’de yönetmen fiöhret Abbasov taraf›ndan edebi eserler içinde en iyileri düz yaz› türündedir. 1951’de Sibirya’ya sürgün edi- sinemayaSIRA S‹ZDE da uyarlanm›flt›r. len fiükrullahSIRA Yusufo¤lu S‹ZDE (1921 do¤umlu), Kefensiz Gömülenler adl› hât›ra eserin- Yüz y›ll›k köy hayat›n›n ele al›nd›¤› filmde Özbek hayat› de üç y›l süren sürgün hayat›nda çekti¤i eziyetleri kaleme ald›. Tâgay Murad Atam- ve gelenekleri dan Kalgen Deleler (Babamdan Kalan Tarlalar, 1993) adl› roman›nda Orta Asya’n›n DÜfiÜNEL‹M canland›r›lm›flt›r. Ruslar taraf›ndanDÜfiÜNEL‹M iflgal edilmesini ve Sovyetlerin sömürgeci siyasetini iflledi. fiükür Halmirzayev, Alaböci (1995) adl› roman›nda yeni dönemde ortaya ç›kan haks›zl›k- SORU lar› ve bozulmalar›SORU ele ald›. Yine bu y›llarda yay›nlanan Tahir Melik’in (1946 do- ¤umlu) Türkistan’daki toplumsal sorunlar› ele ald›¤› fieytanat adl› dört k›s›ml›k ro-

D‹KKAT man dizisi büyükD‹KKAT bir ilgi toplad›. 1990’l› y›llar›n sonundan itibaren ortaya ç›kan geliflmeler yazarlar› da etkiledi. Birçok yazar yaz›lar›nda ve fliirlerinde mevcut yönetimi övmek gere¤ini duymak- SIRA S‹ZDE tad›r. SovyetSIRA döneminde S‹ZDE oldu¤u gibi, bugün de yay›nlanan kitaplar›n pek ço¤u- nun ilk sayfas›nda devlet baflkan›n›n bir sözü al›nt›lanarak verilmektedir. Bilimsel AMAÇLARIMIZ kitaplar›n AMAÇLARIMIZdipnotlar›na bak›ld›¤›nda, ilk birkaç kayna¤›n devlet baflkan›n›n kitapla- NNr› oldu¤u görülmektedir.

K‹TAP Ça¤dafl ÖzbekK‹TAP edebiyat› hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi Emek Üflenmez’in Yeni Özbek Edebiya- t› (Ankara, 2013) adl› eserinde bulabilirsiniz.

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 187

Özet

Sovyetler Birli¤i genelindeki ekonomik çöküfl NAMAÇ Özbekistan’›n genel özelliklerini tan›mlamak. 1 iyice kendini hissettirdi. Sovyet lideri Gorbaçov Orta Asya’n›n ortas›nda yer alan Özbekistan, böl- döneminde bask›lar›n gevflemesiyle y›llard›r giz- gedeki bütün ülkelerle s›n›rdaflt›r. Eski yerleflim lenen sorunlar (çevre facias›, Ruslaflt›rman›n ya- yerlerinin çok önemli bir k›sm› bu ülkededir. 447 ratt›¤› rahats›zl›klar) a盤a ç›kt›. bin km2 olan ülke topraklar›n›n dörtte üçü çöl, yar› çöl ve bozk›rd›r; ekilebilir alanlar % 9’dur. Sovyetlerin Özbekistan’› dönüfltürme projesini Ülkenin bat›s›nda yer alan ve özerk statüde bu- NAMAÇ 3 tan›mlamak. lunan Karakalpakistan’›n büyük bir k›sm› çöller- 70 y›l devam eden Sovyet Özbekistan’›nda önem- le kapl›d›r ve nüfusu azd›r. Fergana ve di¤er ba- li bir sosyal ve kültürel dönüflüm projesi uygu- z› bölgeleri verimli alanlara sahiptir. Özbekistan, land›. 1924’te Türkistan’daki mevcut cumhuriyet- 30 milyona yaklaflan nüfusuyla Orta Asya cum- ler ortadan kald›r›ld› ve etnik esasa dayal› cum- huriyetleri içinde en kalabal›k nüfusa sahiptir. huriyetler yarat›ld›. Bu cumhuriyetlerin s›n›rlar› Özbekler, ülke nüfusunun % 80’ini oluflturmak- belirlenirken Sovyetlerin stratejik hesaplar› göz tad›r. Ruslar›n oran› ise azalmaktad›r. Di¤er un- önüne al›nd›. Orta Asya s›n›rlar›n›n etnik esasla- surlar, Tacikler, Kazaklar ve Karakalpaklard›r. ra göre çizilmesini buna uygun olarak etnik ta- Özbekçe, Türkiye Türkçesine yak›nd›r. Dil özel- rihler yaz›lmas› izledi; bu s›n›rlar›n tarihî gerçek- likleri bak›m›ndan kuzey (K›pçak-Özbek) ve gü- li¤ini ispata dayanan bir tarih yaz›m› teflvik edil- ney lehçeleri olarak ikiye ayr›l›r. Güney lehçe- di. 1920’lerin sonunda Özbek, Kazak, Türkmen sinde Farsçan›n etkisi büyüktür. Özbek edebi dili ve K›rg›z gibi Türk halklar› için Latin alfabesi ka- için bu lehçe esas al›nm›flt›r. bul edilirken, alfabeler aras›nda farkl›l›klar yara- t›lmas›na özen gösterildi. Özbek edebi dili seçi- Sovyet Özbekistan’›ndaki siyasi geliflmeleri de¤er- NAMAÇ lirken Farsçan›n afl›r› etkisinde kalm›fl olan Tafl- 2 lendirmek. kent lehçesi temel al›nd›. 1939-40 y›llar›nda Sov- 1924-25 y›llar›nda Orta Asya’n›n siyasi co¤rafya- yet hükûmeti yeni bir karar alarak Orta Asya’n›n s› etnik esaslara göre yeniden çizildi. Buhara Türk halklar› için Kiril alfabesini getirdi. Sovyet Halk Cumhuriyeti la¤vedilerek Özbek SSC ku- dilbilimcileri Kirile geçerken de farkl› Türk top- ruldu. 1937 y›l›na kadar ülkede Ceditçi geçmifle luluklar› için olabildi¤ince farkl› alfabeler belirle- sahip, milliyetçi e¤ilimli sosyalist liderler ifl ba- diler. Moskova’n›n deste¤iyle Özbek SSC’nde sos- fl›ndayd›. Stalin’in talimat›yla bu liderlerin tasfiye yalist yazarlar kufla¤› yarat›lmaya çal›fl›ld›. 1937- edilmesinden sonra, Stalinci kuflak olarak nite- 38 y›llar›nda önde gelen (milliyetçi e¤ilimli) Öz- lendirilen ve Moskova’n›n denetiminde olan li- bek yazarlar› (Çolpan, Kadiri, F›trat) ortadan kal- derler kufla¤› iflbafl›na geldi. Bu dönemde çok d›r›ld›. Bu yazarlar›n yerini, rejimin belirledi¤i say›daki Rus, Ukrain, Polonyal› ve Yahudi yöne- amaçlar do¤rultusunda yazan edebiyatç›lar ald›. tici ve ayd›n bölgeye getirilip üst düzey görev- Sovyet döneminde kad›nlar› sosyal hayata kat- lerde istihdam edildi. Özbekler ve di¤er Müslü- mak amac›yla bir dizi giriflimler yap›ld›. Bu uy- man kökenliler alt görevlerde yer ald›lar. Sta- gulamalar›n olumlu etkileri günümüze kadar de- lin’in 1953’te ölmesiyle, Özbek kurumlar› üze- vam etti. rindeki bask› önemli ölçüde kalkt›; Özbek lider- leri bu yeni dönemde Sovyetler Birli¤i’nin yük- Ba¤›ms›zl›ktan sonraki siyasi ve toplumsal gelifl- sek mevkilerine getirildiler. 24 y›l boyunca ülke- NAMAÇ meleri aç›klamak. yi yöneten fieref Raflidov, bir taraftan Moskova 4 1989’dan beri Özbekistan’›n bafl›nda bulunan ‹. politikalar›yla uyumlu gibi hareket ederken, di- Kerimov, Sovyet sisteminin ani bir flekilde çök- ¤er yandan devlet kademelerinde sessiz bir Öz- mesiyle ülkenin en güçlü siyasi lideri hâline gel- beklefltirme siyaseti izledi. Raflidov öldü¤ünde di. 1991 y›l› sonunda yap›lan seçimlerden ba- 188 Ça¤dafl Türk Dünyas›

flar›yla ç›kt›. Bundan sonra, baflkanl›k yetkilerini Ba¤›ms›zl›ktan sonraki kültürel geliflmeleri de- NA MAÇ artt›ran kararlar ald›rd›. Ülkede istikrar› sa¤lamak 5 ¤erlendirmek. gerekçesiyle muhalefet partilerini bertaraf etti. Özbekistan’›n kültür hayat› son derece zengin- Medya üzerinde s›k› bir denetim sa¤lad›. 1999’da dir. Resim, müzik, tiyatro, bale ve di¤er sanat tür- Taflkent’teki suikast teflebbüsünden sonra ülkeyi lerinde çok önemli flahsiyetler yetiflmifltir. Ba¤›m- daha s›k› bir tarzda yönetmeye bafllad›. 11 Eylül s›zl›ktan sonra Özbekçeye önem verilmesiyle bir- 2001’deki terör sald›r›lar›, Özbekistan’› ABD’ye likte, ders kitaplar› da Özbekçe yaz›lmaya bafl- yaklaflt›rd›. Ancak, May›s 2005’te, Andican’da or- lanm›flt›r. Bu kitaplar komünist ideolojiden ar›n- taya ç›kan olaylar s›ras›nda Özbekistan’›n ABD d›r›lsa da Sovyet tarih yaz›m›ndan s›yr›lamam›fl- ve Avrupa devletleri ile olan iliflkileri gerginleflti. t›r. 1993’te Özbekistan Latin alfabesine (kademe- Yaln›zlaflan ülke, Rusya’ya ve Çin’e yaklaflt›. Tür- li olarak) geçme karar› ald›. Ülkede Rusça ö¤re- kiye ile olan iliflkiler ba¤›ms›zl›¤›n ilk y›llar›nda timinin gerilemesi, dünya kültüründen habersiz s›cak bir flekilde bafllad› ise de, 1999’daki olay- nesiller yetiflmesi endiflesini do¤urmufltur. Bu lardan sonra bozuldu. Ekonomisi önemli ölçüde yüzden, 2000’li y›llar›n ortalar›ndan beri Rusça pamuk ihrac›na dayanan Özbekistan, tek ürüne ö¤retimi teflvik edilmektedir. 1980’li y›llar›n so- (pamu¤a) ba¤›ml›l›ktan kurtulmak ve g›da sektö- nunda birkaç y›l ba¤›ms›z denilebilecek bas›n fa- ründe kendi kendine yeter hâle gelmek için, bu¤- aliyetleri görülmüfl ise de, ilerleyen y›llarda Sov- day ekimini teflvik etmektedir. Özbek ekonomi- yet dönemi uygulamalara benzer k›s›tlamalar ol- sinin dayand›¤› kaynaklar, do¤al gaz ve petrol- mufltur. Günümüzde Özbekistan’da yay›nlanan dür. Ba¤›ms›zl›ktan sonra ülkenin enerjide kendi gazete ve dergilerin say›s› nüfusla karfl›laflt›r›ld›- kendine yeterlilik çabalar› meyvesini vermifltir; ¤›nda oldukça azd›r; gazetelerin tirajlar› düflük- önceleri enerji ithal eden ülke, komflu cumhuri- tür. Yeni bas›lan kitaplarda içerik ve bask› yö- yetlere petrol ve do¤algaz ihraç eder duruma gel- nünden önemli bir gerileme görülmektedir. Te- mifltir. Özbekistan d›fl yat›r›mlar› çekmek iste- levizyonlar›n ço¤u devlet kanal›d›r. mekle birlikte, yabanc› firmalar›n karfl›laflt›klar› zorluklar cayd›r›c› bir rol oynamaktad›r. 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 189

Kendimizi S›nayal›m

1. Afla¤›daki cumhuriyetlerden hangisi Özbekistan’›n 6. Sovyetlerin kad›n› dönüfltürme giriflimleri en çok komflusu de¤ildir? hangi halklar aras›nda dirençle karfl›lanm›flt›r? a. Rusya a. Özbekler ve Tacikler b. Tacikistan b. Kazaklar ve K›rg›zlar c. Türkmenistan c. Tatarlar ve Baflkurtlar d. Kazakistan d. Karakalpaklar ve Kazaklar e. Afganistan e. K›r›m ve Kazan Tatarlar›

2. Afla¤›daki flehirlerden hangisi Özbekistan içinde yer 7. Afla¤›dakilerden hangisi Özbekistan ekonomisinin almaz? dayand›¤› temel kaynaklardan biri de¤ildir? a. Semerkand a. Pamuk b. Andican b. Alt›n c. Buhara c. Do¤algaz d. Hive d. Hidroelektrik barajlar› e. Hocend e. Petrol

3. Afla¤›dakilerden hangisi Sovyet lideri M. Gorbaçov 8. Afla¤›daki ülkelerden hangisi fianghay ‹flbirli¤i Ör- döneminde uygulanan politikalardand›r? gütü üyesi de¤ildir? a. Sovyetlefltirme a. Rusya Federasyonu b. Yeniden yap›lanma b. K›rg›zistan c. Kollektiflefltirme c. Ukrayna d. Ruslaflt›rma d. Özbekistan e. Pamuk ektirme e. Çin Halk Cumhuriyeti

4. Afla¤›dakilerden hangisi Özbek SSC yöneticilerin- 9. Afla¤›dakilerden hangisi ba¤›ms›zl›k sonras›nda Öz- den biri de¤ildir? bek kültür hayat›ndaki de¤iflmelerdendir? a. ‹slam Kerimov a. Tarih ders kitaplar› yeniden yaz›lm›flt›r. b. fieref Raflidov b. Kad›n› sosyal hayata katma giriflimleri yap›l- c. Erkin Vahidov m›flt›r. d. Feyzullah Hocayev c. Yazarlar sosyalist amaçlara hizmet etmeye yön- e. Refik Niflanov lendirilmifltir. d. Rusça resmî dil olarak ilan edilmifltir. 5. Buhara Cellatlar› adl› eser afla¤›daki yazarlardan e. Geleneksel ev mimarisi ortadan kalkm›flt›r. hangisine aittir? a. Hamza Hakimzade Niyazi 10. Ba¤›ms›z Özbekistan’da Latin alfabesine geçme ka- b. Abdullah Kadirî rar› kaç y›l›nda al›nm›flt›r? c. Abdurrauf F›trat a. 1991 d. Abdulla Aripov b. 1993 e. Sadriddin Aynî c. 2001 d. 2003 e. 2005 190 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› 1. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Özbekistan: Genel Bilgiler” S›ra Sizde 3 konusunu yeniden gözden geçiriniz. Komünist Parti merkez komitesinin edebiyat› yönlen- 2. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Özbekistan: Genel Bilgiler” dirme giriflimleri Ceditçi ayd›nlar›n direnç göstermesi konusunu yeniden gözden geçiriniz. yüzünden bafllang›çta yavafl ilerledi. Parti talimatlar› 3. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sovyet Döneminde Özbe- do¤rultusunda, 1934’te Sovyet yazarlar birli¤i olufltu- kistan” konusunu yeniden gözden geçiriniz. ruldu. Ayn› y›l bunun Özbekistan aya¤› oluflturuldu. 4. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sovyet Döneminde Özbe- Birli¤in ilk kongresinde yazar ve flairlerin kollektiflefl- kistan” konusunu yeniden gözden geçiriniz. tirme, kad›n-erkek eflitli¤i ve partiye ba¤l›l›k gibi ko- 5. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sosyal ve Kültürel Dönü- nular üzerinde yo¤unlaflmas› kabul edildi. Milliyetçi flüm” konusunu yeniden gözden geçiriniz. yazarlar Sovyet amaçlar›na hizmet etmeye zorland›lar. 6. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sosyal ve Kültürel Dönü- 1937-38 y›llar›nda ise ortadan kald›r›ld›lar. Onlar›n flüm” konusunu yeniden gözden geçiriniz. bertaraf edilmesinden sonra rejim kendi propaganda- 7. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ba¤›ms›zl›k Sonras› Gelifl- s›n› yapan proleter yazarlar kufla¤›n› daha rahat bir meler” konusunu yeniden gözden geçiriniz. flekilde yönlendirdi. 8. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ba¤›ms›zl›k Sonras› Gelifl- meler” konusunu yeniden gözden geçiriniz. S›ra Sizde 4 9. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ba¤›ms›zl›k Dönemi Kültür Resmî a¤›zlardan aç›klanan Özbek görüflüne göre, Tür- Hayat›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. kiye-Özbekistan aras›ndaki iliflkilerin bozulmas›n›n iki 10. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ba¤›ms›zl›k Dönemi Kültür temel sebebi vard›r. Birincisi, Türkiye’nin Türk cumhu- Hayat›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. riyetlerinin siyasi birli¤i konusundaki ›srarc› davranma- s›d›r. ‹kincisi ise Özbekistan’›n duyarl› oldu¤u konular› dikkate almamas›d›r. Yine, Özbek görüflüne göre, ilifl- kilerin duygusal ve ideolojik zemine de¤il, karfl›l›kl› ik- tisadi yararlara dayanan pragmatik esaslara dayanmas› gerekir.

S›ra Sizde Yan›t Anahtar› S›ra Sizde 5 S›ra Sizde 1 Bugün Özbek ekonomisinin ç›kmazlar›ndan biri, d›fl Özbekistan, birçok bak›mdan Orta Asya’n›n merkezi yat›r›mlar›n k›s›tl› olmas›d›r. Hükûmetin sert uygula- konumundad›r. Bölgedeki bütün cumhuriyetlerle s›- malar› ve bürokratik engeller yabanc› yat›r›mc›lar için n›rdaflt›r. Eski tarihî merkezlerin ço¤u bu ülkededir. cayd›r›c› bir rol oynamaktad›r. H›zl› nüfus art›fl› da ül- Nüfus bak›m›ndan da ülke Orta Asya’n›n en kalabal›k kedeki ekonomik s›k›nt›lar› artt›rmaktad›r; bu durum k›sm›n› oluflturur. Ülkeye ad›n› veren Özbekler, tarih- tar›m bölgelerinde yo¤unlaflma yaratmakta, topraklar›n te bölgenin önemli bir k›sm›n› yönetme becerisini daha fazla bölünmesine sebep olmaktad›r. Sanayi ve göstermifllerdir. devlet kurumlar›ndaki nitelikli unsurlar›n (Rus ve di¤er Bat›l› gruplar›n) ülkeyi terk etmesi, vas›fl› eleman s›- S›ra Sizde 2 k›nt›s› yaratm›flt›r. Gorbaçov’un izledi¤i aç›kl›k politikas›, geçmiflte üzeri örtülen birçok sorunu a盤a ç›kard›. Sovyet ad› alt›nda Ruslaflt›rma politikas›n›n yürütüldü¤ü, Sovyetlerin pa- muk h›rs›n›n çevre felaketine yol açt›¤› gerçe¤i su yü- züne ç›kt›. Arap harflerinden Latin alfabesine, sonra Ki- ril harflerine geçifl ve Rusçan›n yayg›nlaflt›r›lmas› politi- kalar›n›n asl›nda Rus flovenizminin bir parças› oldu¤u ifade edildi. 7. Ünite - Özbekistan Cumhuriyeti 191

Yararlan›lan Kaynaklar Akmalov, Shaislam ‹. (2012). “Özbek-Türk ‹liflkileri: Öz- Landau, Jacob M.; Barbara Kellner-Heinkele (2011). bekistan’dan Bak›fl”, Okan Yeflilot (ed.), Ba¤›ms›z- Language Politics in Contemporary Central Asia, l›klar›n›n 20. Y›l›nda Türk Cumhuriyetleri ve Türki- London. ye, ‹stanbul, s. 289-94. Mamadiev, Behzod A. (2011). “Crisis Communication in Alimova, D. A. ve di¤erleri (2004). O‘zbekistan Tarixi Authoritarian Regimes: The Case of Andijan Tra- (1917-1991-yillar): 10-sinf o‘quvchilari uchun gedy in Uzbekistan”, bas›lmam›fl yüksek lisans tezi, darslik, Taflkent. University of North Carolina, Chapel Hill. Allworth, Edward (1990). The Modern , Stanford. Merhan, Aziz (2008). Abdulla Qodiriy ve Özbek Roma- Aflula, Mustafa (2005). “Nüfus Sorunu ve Pakistan Örne- n›n›n Do¤uflu, Ankara. ¤i”, Turhan F›rat (ed.), D›fl Politikam›z›n Perde Ar- “Milletler Nizâ›” (1928). Yeni Türkistan, I/10-12 (May›s- kas›, Ankara. Temmuz), s. 25-26. Avc›, Nilüfer (1997). “Özbekistan’›n Dünü ve Bugünün- Roy, Oliver (2000). The New Central Asia: The Creation de Siyasi ve Ekonomik Oluflumlar”, Yeni Türkiye, of Nations, New York. say› 16, s. 1304-15. Somuncuo¤lu, Anar (2002). “Geçifl Döneminde Özbe- Bacon, Elizabeth E. (1987). Central Asians under Russi- kistan Ekonomisi”, Türkler, XIX, Ankara, s. 683-92. an Rule: A Study of in Cultural Change, Ithaca, New Togan, Zeki Velidi (1981). Türkili (Türkistan) ve Yak›n York. Tarihi, ‹stanbul. Bregel, Yuri (1996). Notes on the Study of Central Asia, Üflenmez, Emek (2011). “Modern Özbek Edebiyat›”, Bloomington. Uluslararas› Sosyal Araflt›rmalar Dergisi, IV/19 Cafersoy, Nâz›m (2002). “Ba¤›ms›zl›k Sonras› Rusya-Öz- (Güz), s. 115-69. bekistan ‹liflkileri”, Türkler, XIX, Ankara, s. 648-59. Y›lmaz, Özlem (2012). “60 Milyonluk AVM’sini Gasp Et- Carlisle, Donald S. (1991). “Uzbekistan and the Uzbeks”, tiler”, Haber Türk (17 Ocak). Problems of Communism, XL/5 (September-Octo- Yuldashev, Marufjon (2013). “Ça¤dafl Özbek Edebiyat›, ber), s. 23-44. II”, Yavuz Akp›nar; Ferruh A¤ca (ed.), Ça¤dafl Türk Ersanl›, Büflra (1998). “Çok Boyutlulu¤u Yeniden Keflif: Edebiyatlar› II, Eskiflehir. Türkiye’nin Türk Cumhuriyetleriyle ‹flbirli¤i Aray›- fl›”, A. Yalç›nkaya (ed.), Türk Cumhuriyetleri ve Bo- ru Hatlar›, ‹stanbul, s. 223-32. ______(2002). “History of Textbooks as Reflections of the Political Self: Turkey (1930s and 1990s) and Uz- bekistan (1990s)”, International Journal of Middle East Studies, say› 34, s. 337-49. Guliyeva, Nermin (2002). “11 Eylül Sald›r›lar›n›n Özbe- kistan D›fl Politikas› Üzerindeki Etkileri”, Türkler, XIX, Ankara, s. 660-4. Kamalov, ‹lyas (2011). Rusya’n›n Orta Asya Politikala- r›, Ankara. Kamp, Marianne (2006). The New Woman in Uzbekis- tan: Islam, Modernity, and Unveiling under Com- munism, Seattle. Karimov, I.A. (1998). Uzbekistan on the Threshold of the Twenty-First Century, Cambridge, Massachusetts. Khalid, Adeeb (2007). Islam after Communism, Berkeley. Kocao¤lu, Timur (1998). “Özbekistan ile Türkistan’daki Di¤er Ba¤›ms›z Devletlerin Siyasi Durumu”, A. Yal- ç›nkaya (ed.), Türk Cumhuriyetleri ve Boru Hatlar›, ‹stanbul, s. 79-95. ÇA⁄DAfi TÜRK DÜNYASI 8 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; N Türkmenistan’›n ba¤›ms›zl›k sürecini de¤erlendirebilecek, N Türkmenistan’›n iç politikas›n› tan›mlayabilecek, N Türkmenistan’›n d›fl politikas›n› de¤erlendirebilecek, N Ba¤›ms›zl›k sonras›ndaki Türkmen kültür hayat›n› aç›klayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• Türkmenistan SSC • Daimi tarafs›zl›k • Türkmenistan • Nabucco • Türkmenbafl› • Türkmen do¤algaz› • Türkmen boylar› • Yeni Büyük Oyun • G. Berd›muhammedov • Büyük Ö¤renci Projesi

‹çindekiler

• BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ Türkmenistan • ‹Ç POL‹T‹KA Ça¤dafl Türk Dünyas› Cumhuriyeti • DIfi ‹L‹fiK‹LER • KÜLTÜR HAYATI Türkmenistan Cumhuriyeti

BA⁄IMSIZLIK SÜREC‹ Co¤rafya ve Nüfus Orta Asya’n›n güneyinde, Hazar Denizi’nin do¤usunda yer alan Türkmenistan’›n Karakum Çölü, 350 bin 2 yüzölçümü 489 bin km2’dir. Türkiye ile hemen hemen ayn› enlemler aras›nda yer km ’lik bir alan› kaplamaktad›r. Petrol ve alan Türkmenistan, topografik bak›mdan daha çukur bir arazi üzerinde bulunmak- do¤algaz kaynaklar›n›n tad›r. ‹ran ile aras›nda s›n›r oluflturan ve en yüksek noktas› 2.942 metreye ulaflan bulundu¤u bir aland›r. Kopet Da¤lar› d›fl›nda, ülkenin % 95’lik k›sm› düzlüktür ve denizden yüksekli¤i 150-300 metre aras›ndad›r. Ülkenin önemli bir k›sm›n› Karakum Çölü kaplad›¤›n- dan nüfusu fazla de¤ildir. Türkmenistan; Kazakistan, Özbekistan, ‹ran ve Afganistan ile s›n›rdaflt›r. Bir k›s- Stalin’den sonra gelen Kruflçev döneminde (1953- m› Türkmenistan’›n do¤usundan geçen ve ülkenin yegâne su kayna¤› olan Amu- 1966) Sovyetler Birli¤i’nde derya, Hazar Denizi’ne dökülen Atrek ve Karakum Çölü’nde kaybolan Tecen ve bir yumuflama yaflansa da, Mugrap, bölgenin önemli nehirleri aras›nda yer almaktad›r. Ayr›ca ülke, çöl ve va- 1966-1982 y›llar› aras›nda Sovyetler Birli¤i’ni yöneten ha olan iki bölgeden ibarettir. Stalin döneminde bafllat›lan ve Brejnev döneminde Leonid Brejnev, nispeten devam ettirilen bölgedeki pamuk ve pirinç üretimi uygulamas› ile topra¤›n ve su- sert bir rejim taraftar› olmufltur. yun tar›m ilaçlar›yla kirlenmesi nedeniyle bölgenin do¤al dengesi de¤iflmifltir. 2012’de yap›lan nüfus say›m›na göre ülkenin nüfusu 6 milyona yaklaflm›flt›r. Nüfusun % 79’nu Türkmenler, % 10’nu Özbekler, % 3’nü Ruslar ve % 3’ünü Kazak- lar oluflturmaktad›r. Göç sebebiyle nüfus içindeki paylar› hemen hemen yar›ya dü- flen Ruslar›n ço¤u baflkent Aflkabat ve di¤er büyük flehirlerde oturmaktad›r. Türk- menistan’da Türkmenlerin say›s› özellikle ba¤›ms›zl›k sonras›nda önemli oranda artm›flt›r. Ruslar›n göç etmeleri de bunda etkili olmufltur. Sovyetler Birli¤i zaman›nda Ruslar, bütün cumhuriyetlerde önemli bir nüfus oran›na sahiptiler. Ancak Sovyetlerin y›k›l›fl›ndan sonra ba¤›ms›zl›¤›n› ilan eden cumhuriyetlerin milli devlet hâline gelmeleri ve dolay›s›yla Rus kültürü, gelenekle- ri ve dilinden kurtulmak istemeleri, Ruslar›n yaflad›klar› cumhuriyetlerin dilini ö¤- renmek ve yeni düzene ayak uydurmak istememeleri ve ekonomik sorunlar, Rus- lar›n göç etmelerine neden olmufltur. Sadece Türkmenistan’da de¤il, bütün di¤er cumhuriyetlerde de Rus nüfusu azalm›flt›r. Türkmenistan, Rus nüfusun ülkedeki belirleyici hizmetlerini sekteye u¤ratmamak için çifte vatandafll›k yasas› ç›karan tek Orta Asya cumhuriyeti olmufltur.

Türkmenistan’›n demografik yap›s›n› özetleyiniz. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 1

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 194 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Harita 8.1

Türkmenistan Cumhuriyeti.

Sovyet Yönetiminden Ba¤›ms›zl›¤a Türkmen Sovyet yönetiminin ilk ifllerinden biri, cumhuriyet topraklar›n›n yeniden paylaflt›r›lmas› olmufltur. Zenginlere ait topraklar, ellerinden al›narak kolhozlar oluflturulmufl, pamuk üretimine a¤›rl›k verilmifltir. Nitekim çok k›sa süre içerisinde Türkmenistan, pamuk üretiminde Özbekistan’dan sonra ikinci s›raya yükselmifltir. Bunda su kanallar›n›n oluflturulmas› da etkili olmufltur. II. Dünya Savafl› öncesin- deki dönemin bir baflka önemi de petrol üretiminin artmas› ve petrol sanayisinin geliflimidir. Bununla birlikte ç›kart›lan bütün petrol, ifllenmek için baflka cumhuri- yetlere gönderilmifltir. Sanayinin geliflimine paralel olarak flehirlerde iflçi s›n›f› or- taya ç›km›fl, e¤itim oran› artm›flt›r. 1928-33 y›llar›nda Sovyetler Birli¤i’nde kollektiflefltirme politikas› uygulanmas› sonucunda bireylere ait topraklar devletlefltirilmifltir (kolhozlar çat›s› alt›nda birlefl- tirilmifltir). El konulan topraklar kollektif bir flekilde ifllenmeye bafllanm›fl, köylüler kolhozlarda çal›flmaya bafllam›fllard›r. Çok k›sa süre içerisinde Sovyetler Birli- ¤i’ndeki bütün topraklar, devletin eline geçmifltir. Bütün bu uygulamalar Türkmen halk›na pahal›ya mal olmufltur. Sovyetlerin kollektiflefltirme politikas› sonucunda binlerce zengin Türkmen hayat›n› kaybet- mifl, din adamlar› ve Türkmen ayd›nlar›, sürgüne tâbi tutulmufltur. Ayn› dönem- de Ruslaflt›rma ve Sovyetlefltirme politikalar› da etkin bir flekilde uygulanm›flt›r. Söz konusu politikalar özellikle 1924-36 y›llar› aras›nda etkin bir flekilde hayata geçirilmifltir. II. Dünya Savafl› y›llar›ndaki baz› geliflmeler Türkmenistan’›n ekonomik gelifli- mini olumlu etkilemifltir. Zira sanayi tesisleri Sovyetler Birli¤i’nin bat› bölgelerin- den baflta Türkmenistan olmak üzere Orta Asya bölgesine tafl›nm›flt›r. Bu sebeple Moskova, cumhuriyette ulafl›m›n gelifltirilmesine önem vermifltir. Savafl sonras› y›l- 8. Ünite - Türkmenistan Cumhuriyeti 195 larda Türkmenistan’da do¤algaz ve petrol üretimi artm›fl, Karakum Kanal›’n›n ya- Di¤er cumhuriyetlerde oldu¤u gibi Sovyet p›lmas›yla tar›m alan› da geliflmifltir. Türkmenistan’›nda da Türkmenistan Komünist Partisi’nin bafl›na mümkün oldu¤u kadar Moskova’ya ülkenin bafl›nda Komünist Partisi birinci sekreteri sad›k kifliler getirilmeye çal›fl›lm›flt›r. Moskova’n›n yürüttü¤ü güdümlü siyasete ba- bulunuyordu. 1947 y›l›na z› Türkmen liderleri karfl› ç›km›fl, ülkenin siyasi ve ekonomik alanlar›nda Türk- kadar genellikle bu göreve menlerin daha fazla yer almas› için u¤raflm›fllard›r. Türkmen yöneticilerinin bu Ruslar atanm›flt›r. gayretleri Moskova’n›n dikkatinden kaçmam›flt›r. Komünist Partisi birinci sekreteri Suhan Babaev ile Kültür ve ‹deoloji Dairesi Baflkan› Nurcemal Durdieva, burjuva milliyetçisi olmakla suçlanm›fl ve arkadafllar›yla birlikte 1958’de partiden at›lm›fllar- d›r (Walter, 1976: 294-295). Moskova’n›n, Sovyetlefltirme politikalar›na uzun süre destek veren Türkmen Muhammednazar Gapurov (1922-1999): Ersar› yöneticilerin bafl›nda Muhammednazar Gapurov (1969-1985) gelmektedir. Ga- kabilesine mensup olup, purov, görev yapt›¤› y›llarda Türkmen ç›karlar›n› savunan milliyetçi e¤ilimli ay- 1922’de Çarcou iline ba¤l› d›n çevrelere karfl› büyük bir bask› uygulam›flt›r. Ayd›nlar› ve gençleri milliyetçi bir köyde do¤du. Pedagoji Enstitüsü’nden mezun düflünceleri terk etmeye davet etmifl ve buna uymayanlar› da takibe alm›flt›r. Ga- olduktan sonra uzun süre purov, ateist bir e¤itim sistemini Türkmenistan’a yerlefltirmek için büyük gayret ö¤retmen olarak çal›flt›. 1944’te partiye girdi ve sarf etmifltir. özellikle propaganda 1980’li y›llar›n ilk yar›s›nda halk›n örf ve adetlerine sahip ç›kma konusunda ifllerindeki baflar›s›ndan dolay› çok h›zl› bir flekilde gösterdikleri kararl›l›k, Türkmen yöneticilerini ister istemez Moskova’ya karfl› yeni yükseldi. 1969’da bir taktik uygulamaya sevk etmifltir. Türkmen yöneticiler, Moskova’n›n emirlerini Türkmenistan Komünist uyguluyor gibi davranarak, Türkmen ayd›nlar›na daha müsamahakâr davranmaya Partisi birinci sekreteri oldu. bafllam›fllard›r. Türkmenistan’da ateist e¤itime devam edilmekle beraber, buna kar- fl› ç›kan ayd›nlara ve gençlere de eskisi gibi muamele yap›lmam›flt›r. Gorbaçov’un uygulamaya bafllad›¤› daha demokratik ve fleffaf siyaset Türkme- nistan’da da etkisini gösterdi. 1990’da Türkmenistan’da parlamento seçimleri yap›l- d›, Türkmen Türkçesi cumhuriyetin resmî dili olarak kabul edildi. Türkmenistan, bu y›l›n A¤ustos ay›nda egemenli¤ini, Ekim 1991’de ise ba¤›ms›zl›¤›n› ilan etti.

‹Ç POL‹T‹KA Siyasi ve ‹darî Yap›land›rma Türkmenistan idari yap› bak›m›ndan befl vilayete bölünmüfltür. Bunlar 14 flehir ve Halk Maslahat›: “Halk Kurulu” anlam›na gelen bu 21 rayonu kapsayan Ahal, Balkan, Daflo¤uz, Lebap ve Mari vilayetleridir. Bu vila- kurum, 1992-2008 y›llar› yetleri devlet baflkan› taraf›ndan atanan (vali ve belediye baflkan› yetkilerine sahip aras›nda faaliyet gösteren olan) hâkimler yönetmektedir. Devlet baflkan› ise gizli oylamayla 5 y›ll›¤›na seçil- en yüksek iktidar kurulufluydu. Halk mektedir. Türkmenistan’›n ilk devlet baflkan› Saparmurat Niyazov (Türkmenbafl›), Maslahat›’n›n “ebedî devlet baflkan›” olarak ilan edildi. oluflturulmas›yla meclisin yetkileri s›n›rland›r›lm›fl, Ülkenin yasama gücünü meclis temsil etmektedir. 1993 y›l›nda yasama faaliye- hatta bu kurula meclisi tine bafllayan meclis 2003 ve 2007 y›llar›nda çeflitli de¤iflimlere u¤rad›. Türkmen- feshetme hakk› tan›nm›flt›. Devlet baflkan›, bafl› meclisin yetkilerini dengelemek ad›na kendisinin baflkanl›k etti¤i Halk Mas- milletvekilleri, hâkimler, lahat›’n› (Halk Kurulu) oluflturdu. Böylece devlet baflkanl›¤› yetkilerinin yan›nda, savc›lar, valiler ve di¤er idarecilerden (toplam 2507 Halk Kurulu üzerinden meclisi de kontrol etmeye bafllad›. üyeden) oluflan ve çok genifl Türkmenbafl›’ndan sonra iktidara gelen Gurbangul› Berd›muhammedov 2008 yetkilere sahip olan bu y›l›nda yap›lan anayasa de¤iflikli¤iyle Halk Kurulu’nu kald›rd›. Parlamento sadece kurul, devlet baflkan›n›n faaliyetlerini onaylam›fl, meclisten ibaret hâle geldi. Fakat özü itibar›yla ülke yönetiminde çok fazla bir de- onun politikalar›n› ¤ifliklik olmad›. Halk Kurulu’nun yerini Türkmenistan Demokratik Partisi ald›. Bu meflrulaflt›rm›flt›r. Ancak tamamen Türkmenbafl›’n›n hâkim parti vas›tas›yla meclis üzerindeki hâkimiyet devam etmektedir (S›roejkin, kontrolünde olup yaln›zca 2011: 78-80). Bundan dolay› Türkmenistan’da Bat›l› anlamda demokrasi ve aç›k onun iste¤iyle önemli kararlar›n onay› için toplum yap›s›na henüz geçilebilmifl de¤ildir. toplanm›flt›r. 196 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Berd›muhammedov döneminde yaflanan bir baflka önemli geliflme ise siyasi partilerle ilgili kanunun kabul edilmesi, yani çok partili hayata geçilmesidir. Nite- kim, 2012’de Sanayiciler ve ‹fladamlar› Partisi kurulmufltur. Ancak bu partinin hâ- kim parti olan Türkmenistan Demokratik Partisi’ne ve iktidara muhalefet yapaca- ¤›n› beklemek yanl›fl olur. Sanayici ve ifladamlar›n›n haklar›n› savunan bir dernek niteli¤inde olan bu parti, iktidar›n çok partili bir sistem görüntüsü yaratma çabas›- n›n bir ürünüdür. Aksakallar Meclisi, 1990’da Türkmenistan’daki devlet yönetim sistemine ülkedeki elitlerin etkisi aç›s›ndan kurulmufltur. bakarsak, tire denilen kabile esaslar›na dayand›¤›n› görmekteyiz. Türkmenis- Türkmenistan’›n bütün boy, tire, tayfalar›n yafll›lar›ndan tan’da devlet yönetim sisteminde etki eden tireler, K›z›l Arvat, Mari, Balkanabat, oluflan bu meclis, daha çok Daflo¤uz, Ahal ve Carcov’da yer almaktad›rlar. Özellikle Teke, Yomut, Ersar›, dan›flma organ› görevini yapmaktad›r.SIRA S‹ZDE Eski gelenekler Göklen ve SIRASalur S‹ZDE gibi boylar›n (tayfalar›n) ve farkl› yerel gruplar›n siyasi hayatta çerçevesinde devlet baflkan›, önemli etkileri vard›r. Bu boylar (tayfalar ve tireler), çok eskilere dayanan bir ör- ülkeyi ilgilendiren önemli gütlenme gelene¤ine sahiptirler. Ad› geçen boylara mensubiyet gerek Sovyet dö- konulardaDÜfiÜNEL‹M ülkenin DÜfiÜNEL‹M aksakallar› ile dan›flmakta, neminde gerekse de günümüzde devlet organlar›nda veya ifl hayat›nda yükselme- onlar›n karar ve yi kolaylaflt›rmaktad›r. düflüncelerine önem vermektedir.SORU Aksakallar Sovyet dönemindeSORU “böl ve yönet” politikas›, Türkmenistan’da da uyguland›¤›n- meclisi y›lda bir kere olmak dan bu boylar s›kça karfl› karfl›ya getirilmifl, kendileri ayr› birer milliyetmifl gibi üzere her sene ülkenin baflkaD‹KKAT bir bölgesinde yans›t›lmayaD‹KKAT çal›fl›lm›flt›r. Ba¤›ms›zl›¤›n elde edilmesiyle birlikte Türkmen yönetici- toplanmaktad›r. lerinin ilk görevlerinden biri de söz konusu boylar aras›nda birlik sa¤lama çabala- r› olmufltur. Günümüzde Türkmenistan’daki boylar aras›nda özellikle siyasi hâki- SIRA S‹ZDE miyet için SIRAbir mücadele S‹ZDE söz konusu de¤ildir. Ad› geçen boylar›n temsilcileri, Ak- sakallar Meclisi’nin üyeleridirler. Özellikle Türkmenbafl› döneminde Aksakallar AMAÇLARIMIZ Meclisi, devletAMAÇLARIMIZ yönetiminde yetkili bir kurum oldu¤undan, söz konusu boylar da NNülkenin siyasi hayat›nda önemli rol oynuyorlard›.

K‹TAP Sovyet dönemiK‹TAP Türkmenistan’› hakk›nda daha ayr›nt›l› bilgiyi Esedullah O¤uz’un Türkme- nistan: Stalin’den Niyazov’a (‹stanbul, 1996) adl› eserinde bulabilirsiniz.

TELEV‹ZYON Türkmenbafl›TELEV‹ZYON Dönemi (1985-2006) Saparmurat Niyazov Modern Türkmenistan tarihini, Saparmurat Niyazov dönemi ve sonras› olmak (Türkmenbafl›): 1940’ta Aflkabad’a ba¤l› K›pçak üzere ikiye ay›rarak ele almak gerekmektedir. Türkmenistan, iktidar›n nadiren de- köyünde do¤du. 1967’de ¤iflti¤i eski Sovyet cumhuriyetlerinden biridir. Sovyetler Birli¤i döneminde, 1985- Leningrad‹NTERNET (St. Petersburg) ‹NTERNET Teknoloji Enstitüsü’nden 1990 y›llar› aras›nda, Türkmenistan Komünist Partisi birinci sekreteri olan Niyazov, mezun oldu. Daha gençlik 1991’de ba¤›ms›z Türkmenistan’›n devlet baflkan› olmufl ve 2006 y›l›na kadar bu y›llar›nda partiye üye oldu. görevde kalarak kendisine has bir yönetim biçimi sergilemifltir. 1993’te dünyadaki Partiye ve komünist sisteme olan hizmetleri sayesinde bütün Türkmenlerin bafl› ilan edilen Niyazov, bundan sonra Türkmenbafl› olarak h›zla yükseldi. 1985’te adland›r›lacakt›r. Türkmenistan Komünist Partisi birinci sekreteri (yani Yukar›da da belirtildi¤i üzere, Türkmenbafl›, meclisi daha kolay kontrol etmek Sovyet Türkmenistan’›n bir için Halk Maslahat› gibi bir oluflumun kuruluflunu sa¤lam›flt›r ki bu yap›land›rma numaral› adam›) olan Niyazov, 1991’de Sovyetler daha 1999’da Türkmenbafl›’na istedi¤i kadar cumhurbaflkanl›¤a aday olma hakk› Birli¤i’nin y›k›l›fl›ndan sonra tan›m›flt›r. Halk Maslahat›’n›n Türkmenbafl› yanl›s› politikas› bu tarihten itibaren ar- ba¤›ms›z Türkmenistan’›n devlet baflkan› oldu. Ülkenin tarak devam etmifltir. 2001’de Türkmenbafl› döneminin en önemli sembollerinden en güçlü lideri konumunda biri olan Ruhname adl› eser yay›mlanm›flt›r. Türkmenbafl›’n›n ismiyle yay›mlanan olan Niyazov, art›k bu eser, kutsal bir kitap gibi görülmeye bafllanm›fl, okullarda ders olarak okutul- “Türkmenbafl›” unvan›yla an›lmaya baflland›. mufl, üniversite girifl s›navlar›nda sorunlu tutulan eserlerden biri hâline gelmifltir. Genifl yetkilerle donanan Türkmenbafl›, 2002’de y›l›n ay ve günleri de¤ifltirmifltir. Hayat›nda askerlik dahi yapmam›fl olmas›na ra¤men kendisine “mareflal” unvan› verilmifltir. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M 8. Ünite - Türkmenistan Cumhuriyeti 197 SORU S ORU Bu kitab›n yaz›l›fl amac›, Türkmen halk› ile ilgili olumlu bir imaj yaratmak, 12 Aral›k 1995’te Türkmenbafl›, Türkmen kahramanlar›n› bütün dünyaya tan›tmak, Türkmen adetD ‹KKAT ve geleneklerini Türkmenistan’›nD‹KKAT daimi gençlere aktarmakt›. 40’tan fazla dile tercüme edilen Ruhname, “Türkmen”, “Türk- tarafs›z bir ülke oldu¤u men’in Yolu”, “Türkmen Milletinin Kökenleri”, “Türkmenlerin Devletçili¤i” ve karar›n› ilan etti. Bu karar, SIRA S‹ZDE BM Genel Kurulu’ndaSIRA S‹ZDE da “Türkmenlerin Ruh Dünyas›” gibi bölümlerden oluflmaktad›r. Okullar›n yan› s›ra kabul edildi. bütün resmî devlet organlar›ndaki memurlar kitab›n içeri¤ini bilmeli, resmî daire- Türkmenistan’›n “tarafs›zl›k” statüsü lerde Ruhname köflesi bulundurulmal›yd›. Yine Eylül ay›, RuhnameAMAÇLARIMIZ olarak de¤iflti- günümüzde deAMAÇLARIMIZ devam rilmifl, ayr›ca 12 Eylül de Ruhname günü ilan edilmiflti. NNetmektedir.

Türkmenbafl›’n›n Ruhname’si Türkçe olarak da yay›mlanm›flt›r (‹stanbul,K‹TAP 2003). K‹TAP

Resim 8.1 TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON Ruhname Bayram›’ndan bir görüntü.

‹NTERNET Kaynak: ‹NTERNET http://golosislama.ru /news.php?id=18572

Bu dönemde sanat ve kültür alan›nda da önemli kararlar al›nm›flt›r. Mahtum- Türkmenbafl› döneminde takvimdeki ay isimleri flu kulu Opera ve Bale Tiyatrosu ile Puflkin Tiyatrosu kapat›lm›flt›r. Türkmen sinema- flekilde de¤ifltirilmiflti: s›n›n kurucular›ndan Alt› Karliev an›t› y›k›lm›fl, Karliev Türkmen Sinema Stüdyosu, Türkmenbafl›, Baydak (Bayrak), Gurbansultan O¤uzhan Türkmenfilm ad›n› alm›flt›r. Bale, opera ve sirk tamamen yasaklanm›flt›r. (Türkmenbafl›’n›n annesinin Geleneksel olmayan müzik de yasaklar aras›na girmifltir. Türkmen olmayan unsur- ad›), Mahtumkulu, O¤uz, lardan ar›nma, Çarl›k ve Sovyet dönemi uygulama ve özelliklerden kurtulma gay- Gorkut Ata (Dede Korkut), Alp Arslan (Selçuklu reti içine girilmifltir. hükümdar›), Ruhname Türkmenistan’da yaflanan bu geliflmeler özellikle yurtd›fl›nda yaflayan muhalif- (Türkmenbafl›’n›n kitab›n›n ad›), Garafls›zl›k lerin tepkisine yol açm›fl ve 2002’de baflar›s›z darbe girifliminde bulunulmufl, (Ba¤›ms›zl›k), Sancar Türkmenbafl›’na suikast düzenlenmifltir. Bu olay, ülke içinde bask›n›n artmas›na (Selçuklu hükümdar›) ve Bitarapl›k (Bî-tarafl›k: neden olmufl, birçok devlet görevlisi tutuklanm›fl ve hapse at›lm›flt›r. Ayr›ca, Türk- Tarafs›zl›k). Haftan›n günleri menbafl› olay›n arkas›nda d›fl deste¤in oldu¤unu ileri sürerek uluslararas› arenada de de¤iflmifltir: Düflenbe (Pazartesi) yerine Baflgün, da iyice yaln›zlaflm›flt›r. Rusya ve Türkiye ile münasebetler bu olaydan olumsuz Siflenbe (Sal›): Yaflgün, etkilenmifltir. Çarflenbe: Hoflgün, Muhalif sesler art›nca o tarihe kadar Halk Maslahat›’n›n kendisini “ebedî devlet Penflembe: Sogapgün, Anna (Cuma): Annagün, fienbe baflkan›” ilan etmesine karfl› ç›kan Türkmenbafl›, 2003’te bu teklifi kabul etmifltir. (Cumartesi): Ruhgün, Aral›k 2006’da Türkmenbafl› kalp krizi sonucunda hayat›n› kaybetmifl ve kendisi- Yekflenbe (Pazar): Dinçgün. nin yapt›rtt›¤› Türkmenbafl› Ruhu Camisi yak›nlar›ndaki türbeye gömülmüfltür. 198 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Mahtumkulu (1733-1797), Türkmenbafl›, Türkmenistan’da Sovyet liderlerini aratmayan güçlü bir iktidar Türkmenlerin önde gelen flairlerindendir. fiiirlerinde kurmufltur. Krasnovodsk (K›z›lsu) flehrinin ad›, Türkmenbafl› olarak de¤ifltirilmifl, milli de¤erleri, yüzlerce sokak, okul, köye bu ad verilmifltir. Ülkede çok say›da Türkmenbafl› an›- adaletsizlikleri halk›n da anlayabilece¤i bir flekilde t› yap›lm›fl, foto¤raf ve resimleri her yere yerlefltirilmifl, Türkmenistan armas›na dile getirmifl, Türkmenleri Türkmenbafl›’n›n en sevdi¤i at resmedilmifltir. Krefl ve okullarda dersler, kendisine birlik ve beraberli¤e ça¤›rm›flt›r. sadakat yeminleri ile bafllam›flt›r. Türkmenbafl›, hep sevilen bir lider olarak resmedilmifl ve yans›t›lm›flt›r. Halbu- ki e¤itim, sa¤l›k ve di¤er alanlarda gerçeklefltirdi¤i reformlar, halk› zor durumda b›rakm›flt›r. Yetiflmifl evlatlar› olanlar›n emekli maafllar› kesilmifl, köydeki emeklile- rin maafllar› azalt›lm›fl, tek bafl›na yaflayan emekliler ve engellilerin ellerinden da- ireleri al›n›p yafll›lar evlerine yerlefltirilmifltir. E¤itim alan›nda da önemli de¤ifliklik- ler yaflanm›flt›r. Bilimler Akademisi kapat›lm›fl, resmî programlar dâhilinde olanlar hariç, son 10 y›lda yurtd›fl›nda al›nan diplomalar geçersiz say›lm›flt›r. Her ne kadar Türkmenbafl›, gazeteciler aras›nda “kendisini en az öven” yar›fl- mas› bafllatsa da yap›lan uygulamalar kendisini ve ailesini yüceltmekten çekinme- di¤ini göstermektedir. Bas›n ve özellikle de ilk sayfalar, Türkmenbafl›’n›n bizzat onay›yla yay›mlan›yordu. Yabanc› süreli yay›nlar›n ülkeye sokulmas› yasak oldu- ¤u gibi internet eriflimi de yoktu.

SIRA S‹ZDE Türkmenbafl›SIRA döneminin S‹ZDE özelli¤i nedir? 2 Berdimuhammedov Dönemi DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Gurbangul› Türkmenbafl›’n›n ölümünden sonra ülkede kar›fl›kl›k ortam›n›n olaca¤› konusunda Berdimuhammedov: uzmanlar hemfikirdiler. Ancak beklenen olmad›. Türkmenbafl›’n›n ani ölümü halk- 1957’de Aflkabat iline ba¤l› BabarapSORU köyünde do¤du. tan gizlendi;SORU ölümünden birkaç gün sonra duyuruldu. Birkaç ay süreyle cumhur- 1979’da Türkmen Devlet T›p baflkanl›¤› görevini önceki dönemde yükselen Gurbangul› Berdimuhammedov Enstitüsü Diflçilik FakültesindenD‹KKAT mezun oldu. yapt›. fiubat D‹KKAT2007’de yap›lan seçimlere ise Berd›muahmmedov resmî olarak devlet 1980’de bir köyde diflçi baflkan› seçildi. olarak çal›flmaya bafllad›, 1997’de Sa¤l›k Bakan› oldu. Berdimuhammedov’un ilk faaliyetleri, Türkmenbafl› kültünü y›kmak oldu. Ül- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 2001’de Bakanlar Kurulu kedeki Türkmenbafl› an›tlar›n›n bir k›sm› (en önemlileri) y›k›ld›; Ruhname’nin baflkan yard›mc›l›¤›na getirildi. 2007’de önemi azalt›ld›, Türkmenbafl›’n›n ad› milli marfl sözlerinden ç›kart›ld›, ay ve gün ATürkmenistanMAÇLARIMIZ devlet isimlerindeAMAÇLARIMIZ yeniden eskiye dönüldü, Türkmenbafl›’n›n resmi paralardan ç›kart›ld›. baflkan› olan Berdimuhammedov,NN arkadag Türkmenbafl› döneminde kapat›lan kütüphane, okul ve tiyatrolar yeniden aç›ld›. (hâmi) unvan›yla Türkmenbafl›’n›n bafllatt›¤› uygulamalarla yasaklar da iptal edilerek birçok alan- an›lmaktad›r. K‹TAP da de¤iflikliklerK‹TAP yap›ld›. ‹nternet yasa¤› kald›r›ld› ve internet kafeler aç›ld›. Okullar- daki e¤itim süresi yeniden 10’a, üniversitelerde ise 5-6’ya ç›kart›ld›. ‹limler Akade- misi yeniden aç›ld›, kapat›lan enstitüler yeniden faaliyete geçti. Küçük yerleflim TELEV‹ZYON yerlerindekiTELEV‹ZYON sa¤l›k ocaklar› aç›ld›. Türkmenbafl› döneminde hapse at›lanlar›n dos- yalar› gözden geçirildi. Böylece haks›z yere mahkûm edilen insanlar, kendilerini savunma hakk›n› elde ettiler. Dolay›s›yla, Berdimuhammedov’un ilk dönemi, ülke- yi “Türkmenbafl›”l›ktan kurtarmakla geçti. ‹NTERNET ‹NTERNET fiubat 2012’de yap›lan devlet baflkanl›¤› seçimlerinde, oylar›n % 97’sini alan Berdimuhammedov’un ikinci dönemi bafllad›. Her ne kadar Türkmenistan’›n dai- mî tarafs›zl›¤› devam etse de ikinci dönemde Berdimuhammedov, biraz daha faz- la d›fl politikaya önem vermekte, d›fla aç›lmaya yönelik ad›mlar atmaktad›r. Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmak istemesi de bunun bir göstergesidir. 8. Ünite - Türkmenistan Cumhuriyeti 199

Ekonomi Türkmenistan ekonomisi, yeralt› kaynaklar›na dayanmaktad›r. Bafll›ca do¤al kay- naklar› do¤algaz ve petroldür. Türkmenistan’da madencilik ve enerji sektörü ol- dukça geliflmifltir. Özellikle, Karakum Çölü’nde yer alan sülfür rezervi dünya re- zervlerinin dörtte birini oluflturmaktad›r. Türkmenistan, do¤algaz rezervleri bak›- m›ndan dünyada 4. s›rada yer almaktad›r. Dünyan›n ikinci büyük gaz yata¤› (Gal- k›n›fl), Türkmenistan’da bulunmaktad›r. Bu yatakta 21.2 trilyon metre küp gaz›n ve 300 milyon ton petrolün bulundu¤u ileri sürülmektedir. E¤er Hazar’daki petrol varl›¤›n› katarsak, Türkmenistan’›n az›msanmayacak derecede petrol zengini bir ülke oldu¤u görülür. Günümüzde Türkmenistan’›n petrol ve do¤algaz üretimindeki ana sorunu, üret- Transhazar Do¤algaz Boru ti¤i bu ürünleri d›fl pazarlara ihraç etmesinde yaflad›¤› s›k›nt›d›r. fiu anda Türkmen Hatt› Projesi, Hazar bölgesindeki gaz›n (Rusya do¤algaz› sadece üç boru hatt› üzerinden ihraç edilmektedir. Bunlardan ilki, 1967 devre d›fl› b›rak›larak) y›l›nda infla edilen ve Türkmenistan, Kazakistan ve Özbekistan gaz›n› Rusya’ya ta- Kafkasya üzerinden Türkiye’ye ve buradan da fl›yan Orta Asya-Merkez Boru Hatt›’d›r. Devletabad-Hangeran adl› boru hatt› vas›- Avrupa’ya ulaflt›rmas›n› tas›yla ise ‹ran’a do¤algaz ihraç edilmektedir. Aral›k 2009’da tamamlanan Türkme- öngören projedir. Avrupa ülkeleri, enerji alan›nda nistan-Çin boru hatt›yla Çin üzerinden sat›fllar yap›lmaktad›r. Bu üç do¤algaz boru Rusya’ya olan ba¤›ml›l›ktan hatt›, Türkmenistan’›n bu konuda Rusya’ya olan ba¤›ml›l›¤›n› azaltsa da enerji gü- kurtulmak için bu projeye venli¤i aç›s›ndan yeterli de¤ildir. Bundan dolay› Türkmenistan’› bahsedilen üç destek vermektedirler. devlete ba¤›ml› k›lmadan geliflimini sa¤layacak olan Transhazar Do¤algaz Boru Hatt› Projesi hâlâ önemini korumaktad›r. Türkmenistan’da hâkim ekonomik faaliyet alanlar›ndan birini de tar›m sektörü oluflturmaktad›r. Ülkenin % 71’i kumlarla kapl›d›r. Tar›ma elveriflli alan toplam sa- dece % 7’dir. Türk cumhuriyetleri aras›nda Özbekistan’dan sonra ikinci büyük pa- muk üreticisidir. Özellikle do¤algaz ve petrolü bol oldu¤undan dolay›, ülkede je- ofizik etütlere büyük önem verilmektedir. Ülkede üretilen bafll›ca tar›m ürünleri pamuk, arpa, bu¤day, m›s›r, tütün, çeltik, susam, kavun, karpuz, üzüm, meyan kö- kü ve do¤al ipektir. Türkmenistan ekonomisinin önemli özelliklerinden biri de sa- nayi, tar›m, enerji, ulafl›m ve iletiflim gibi önemli alanlar›n hâlâ tamamen devletin kontrolünde olmas›d›r. Türkmenistan’›n bafll›ca ihracat ürünleri, petrol, gaz, petrol ürünleri, hal› ve tekstil ürünleri olup ihracat yapt›¤› ülkeler Ukrayna, Polonya ve Macaristan’d›r. ‹t- hal etti¤i ürünlerin bafl›nda sanayi maddeleri, kimyasal ürünler ve ilaçlar gelmek- tedir. Rusya, Çin, Türkiye, Ukrayna, Almanya’dan ürünler ithal etmektedir. Berdi- muhammedov’un öncekine göre daha d›fla aç›k bir politika izlemesi, d›fl ticaret hacmini de artt›racakt›r.

Türkmenistan’›n bafll›ca do¤al kaynaklar› nelerdir? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 3 DIfi ‹L‹fiK‹LER Türkmenistan’›n d›fl politika öncelikleri, dünyaya aç›lma çabalar›,DÜfiÜNEL‹M güvenlik kayg›- DÜfiÜNEL‹M lar› ve komflular›yla iyi iliflkiler olmak üzere üç ana bafll›k alt›nda ele al›nabilir. ‹lk Devlet Baflkan› Türkmenbafl› zaman›nda bölgesel giriflimlere karfl›SORU mesafeli bir si- SORU yaset izlenmiflti. Nüfus bak›m›ndan küçük olan Türkmenistan’›n do¤al kaynaklar›- n›n zenginli¤inden duydu¤u endifle dolay›s›yla bu flekilde hareket etti¤i anlafl›l- D‹KKAT D‹KKAT maktad›r (Musayev 1996: 300-11). Yine de Türkmenistan’›n tarafs›zl›k politikas›n› sadece küresel güç mücadele- sinde taraf olmaktan kaç›nma ve güvenli¤ini koruma politikas›n›nSIRA S‹ZDEbir sonucu ola- SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 200 Ça¤dafl Türk Dünyas›

ECO: Türkiye, Pakistan ve rak yorumlamak eksik olur. Türkmenistan, ayn› zamanda tarafs›zl›k siyasetiyle böl- ‹ran taraf›ndan 1985’te kurulan ve 1992’de Orta ge güçleriyle olan iliflkilerinde de ekonomik ve siyasi iliflkilerini taraf gözetmeye- Asya cumhuriyetleri ve rek izleme niyetini ortaya koymufltur. Ba¤›ms›z Devletler Toplulu¤u içinde ekono- Azerbaycan’›n üyeli¤iyle geniflleyen Ekonomik mik iflbirli¤ine pek yanaflmak istememektedir. Fakat Bat›’ya aç›lma hedefleri do¤- ‹flbirli¤i Örgütü’nün amac›, rultusunda, 1992’de aralar›nda Türkiye, ‹ran ve Pakistan’›n da bulundu¤u, “gevflek üye ülkeler aras›nda bir iflbirli¤ine” dayal› olan Ekonomik ‹flbirli¤i Örgütü’ne (ECO) (di¤er Orta Asya ekonomik ve kültürel iflbirli¤ini gelifltirmek, cumhuriyetleri ile birlikte) üye olmufltur (Noruzi 2000: 102-35). serbest ticaret bölgesi Türkmenistan ba¤›ms›zl›k sonras› geçifl sürecinde Bat›yla daha çok ekonomik oluflturmakt›r. Örgütün merkezi Tahran’dad›r. ç›karlara dayanan bir iliflkiyi hedefleyen siyaset izlemeyi tercih etmifltir. ‹ç politika- s›ndaki istikrar› “10 Y›l Abadanc›l›k (Kalk›nma)” politikas› ile sa¤lamaya çal›flan Türkmenistan, d›fl politikas›ndaki güvenlik ve istikrar› da daimi tarafs›zl›k statüsüy- le elde etmek istemifltir. Ba¤›ms›z Devletler Toplulu¤u (BDT)’ndaki kurumsallaflman›n ifllemeyece¤ini savunan Türkmenistan, bu kurumu Moskova’n›n eski hegemonyas›n› yeniden oluflturma çabas› olarak görmektedir. Türkmenbafl›, BDT’yi, eski Sovyetler Birli- ¤i’ni uygar bir flekilde parçalama flekli olarak anlamaktayd› (Frischenschlager 1995: 40). Ülkenin önemli d›fl sorunlar›ndan biri, Hazar’›n statüsü konusundad›r. Bunun- la ilgili olarak Hazar’a k›y›s› olan ülkelerle görüflmeler devam etmektedir. Ha- zar’daki do¤algaz kaynaklar›n›n paylafl›m› konusunda Azerbaycan’la birtak›m so- runlar da vard›r. 1998’de Türkmenistan ile Azerbaycan aras›ndaki s›n›r›n orta hat prensibine göre belirlenmesi kabul edilmifltir, fakat bu hatt›n nereden geçece¤i ko- nusunda henüz bir anlaflma sa¤lanamam›flt›r. Özellikle son y›llar içerisinde Kepez- Serdar, Ç›rag-Osman, Azeri-Hazar ve fierg-Alt›n As›r yataklar›n›n sahipli¤i konu- sunda iki ülke aras›nda tart›flmalar giderek sertleflmifltir. ‹ki ülke ayr›ca Türkmen gaz›n› Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye’ye tafl›yacak Hazar geçiflli do¤algaz boru hatt›n›n paylafl›m› konusunda da anlaflama- maktad›rlar. Azerbaycan’da do¤algaz bulunmas›n›n ard›ndan bu ülkenin önce Transhazar boru hatt›n›n bir k›sm›n›n kendi gaz›na ayr›lmas›n› istemesi, bu proje- nin sekteye u¤ramas› üzerine kendi gaz›n› do¤rudan Türkiye’ye satmak için giri- flimde bulunmas› iliflkileri gerginleflmifltir. Taliban ile iyi iliflkiler kurmufl olan ve Afgan sorununun çözümü için Aflkabat’ta taraflara ev sahipli¤i yapan Türkmenistan, 11 Eylül sonras›nda ABD’ne her türlü deste¤i verece¤ini aç›klam›flt›r. Türkmenistan, 2014 sonras› bir dönemde olas› bir askerî operasyon için ABD taraf›ndan göz önünde bulundurulan ülkelerin bafl›nda gelmektedir.

SIRA S‹ZDE Türkmenistan’›nSIRA S‹ZDE“daimî tarafs›zl›k” politikas› çerçevesinde d›fl politik yaklafl›m›n› de¤er- 4 lendiriniz.

DÜfiÜNEL‹M Türkmenistan’›nDÜfiÜNEL‹M Küresel Güçlerle ‹liflkileri

SORU Rusya ile ‹liflkilerSORU Türkmenistan’›n d›fl politikas›na etki eden küresel güçler; Rusya Federasyonu, ABD, AB ve Çin Halk Cumhuriyeti’dir. Rusya Federasyonu ile ikili iliflkileri sanc›l› D‹KKAT D‹KKAT süreçlerden geçmektedir. Türkmenistan, 2008 A¤ustos ay›ndaki Rusya-Gürcistan savafl›na olumsuz bakm›fl ve Rusya’n›n Gürcistan’a yönelik askerî eylemlerini des- SIRA S‹ZDE teklemeyenSIRA bir tav›rS‹ZDE sergilemifltir. Rusya-Türkmenistan aras›ndaki iliflkilerin yo¤un- laflt›¤› temel alan yak›t ve enerjidir. Güvenlik alan›nda ise ikili iliflkiler daha çok te- rörle mücadele alan›nda geliflmektedir (‹onova 2010: 84-9). AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 8. Ünite - Türkmenistan Cumhuriyeti 201

Moskova, Türkmenistan’›n askerî-siyasi anlamda ABD, NATO ve Türkiye ile iliflkilerini güçlendirmesini, do¤algaz boru hatt›n›n Bat›’ya aç›lmas›n› baltalayan d›fl politika stratejisi gelifltirmektedir. Türkmenistan’› do¤algaz konusunda kendisine ba¤›ml› tutmak için Orta Asya-Merkez Boru Hatt›’n› modernize etmeyi, Hazar K›- y›s› Do¤algaz Boru Hatt› projesini bir an evvel bitirip, ülkedeki do¤algaz al›m› te- kelini korumak istemektedir. Türkmenistan do¤algaz ihracat› konusunda sadece Rusya’ya ba¤›ml› olmak is- Nabucco, Rusya devre d›fl› b›rak›larak, Orta Asya ve tememektedir. G. Berdimuhammedov, 2009 y›l›nda dönemin Rusya Devlet Baflka- Orta Do¤u do¤algaz›n› n› Dmitriy Medvedev ile yapt›¤› görüflmede, kendi do¤algaz boru hatlar›n› çeflit- Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaflt›rmas›n› öngören lendirme konusundaki iste¤ini teyit etmifltir. Genel olarak Aflkabat’›n Rusya’ya kar- do¤algaz boru hatt› fl› temel bask› enstrümanlar› daha çok do¤algaz boru hatlar› üzerinden gerçeklefl- projesidir. Avrupa ülkeleri ve mektedir. Bunlar›n bafl›nda Bat›’ya yönelen Nabucco ve Çin’e yönelen Türkmenis- Orta Asya cumhuriyetleri, bu projenin hayata geçmesi tan-Çin Boru Hatt› gelmektedir. Ayr›ca anlaflmaya var›lan ve Afganistan ile Pakis- konusunda isteklidirler. tan üzerinden Hindistan’a ba¤lanacak olan TAP‹ (Türkmenistan-Afganistan-Pakis- Proje hayata geçti¤i takdirde Avrupa ülkeleri, Rus tan-Hindistan) boru hatt› projesi de bu çerçevede de¤erlendirilebilir. Bu boru hat- do¤algaz›na, Orta Asya lar› ile Türkmenistan, Rusya’ya olan ba¤›ml›l›¤› azaltmay› ve do¤al olarak çoklu cumhuriyetleri de Rus boru hatlar›na olan boru hatlar› stratejisini hayata geçirmeyi istemektedir. ba¤›ml›l›klar›n› biraz da olsa azaltacaklard›r. ABD ile ‹liflkiler ABD-Türkmenistan iliflkileri, So¤uk Savafl sonras› bafllayan ve özellikle 2000’lerden sonra daha da canlanan “Yeni Büyük Oyun”un bir parças› olarak ortaya ç›kmakta- d›r. ABD’nin Türkmenistan konusunda Rusya ve Çin’le anlaflamad›¤› temel sorun, enerji ve güvenlik alanlar›nda kendini göstermektedir. Türkmenistan yeralt› kay- naklar›n› ihraç etme yollar›n› çeflitlendirme hususunda ise ABD-AB birlikte hareket etmektedirler. ABD’li uzmanlar Türkmenistan’› Gürcistan ile k›yaslayarak, co¤rafî anlamda ülkenin do¤rudan Rusya ile s›n›r› olmad›¤›ndan dolay› Rusya’dan daha kolay kopabilece¤ini teyit etmifllerdir. Onlara göre Türkmenistan’›n Rusya’dan uzaklaflmas›n› sa¤layan temel etkenler flöyledir: 1) Rusya ile do¤rudan s›n›r›n›n ol- mamas› ve halk›n büyük ço¤unlu¤unun daha çok ülkenin güneyinde yer almas›; 2) ‹ran’la s›n›r›n›n olmas› ve bu durumu Rusya’y› dengelemek için kullanabilmesi; 3) Rusya ile kara ba¤lant›s›n› sa¤layan ülkelerin bir de¤il, iki olmas›; 4) Rusya’n›n Türkmen do¤algaz›na ba¤›ml› olmas› Moskova’n›n do¤rudan Aflkabat’a bask› yap- mas›n› engellemesi. Amerikal› uzmanlar, Türkmenistan’›n TAP‹ projesine kat›larak, Moskova’ya kar- fl› ciddi anlamda ba¤›ms›zl›¤›n› güçlendirebilece¤ini ileri sürmektedirler. Rusya, Türkmenistan’› BDT Füze Kalkan› Sistemi’nin bir parças› haline getirmeyi isterken, ABD buna karfl› ç›karak ülkede kendi askerî üslerini yerlefltirmeyi hedeflemekte- dir. Türkmenistan tarafs›z d›fl politikas› gere¤i her iki ülkeye de askerî konuda ya- naflmamaya özen göstermektedir. Ruslara göre ABD aç›s›ndan Türkmenistan’›n Manas Hava Üssü, K›rg›zistan’›n baflkenti önemi sadece enerji alan›nda olmay›p daha çok güvenlik alan›ndad›r. Biflkek yak›n›nda bulunan Türkmenistan’›n Afganistan’a do¤rudan s›n›r›n›n olmas› ve K›rg›zistan’daki Ma- Manas Uluslararas› Havaalan›’n›n s›n›rlar› nas Hava Üssü’nün yerini tutabilecek en önemli ülke olmas› aç›s›ndan, Aflkabat’›n içerisinde 2001’de aç›lan önemi ortadad›r. Ancak, Türkmenistan Bat›’daki hiçbir ülkeye güvenmemekte ve Amerikan askerî üssüdür. ABD, bu üssü, Afganistan’a güçlü bölgesel aktörleri tedirgin edici eylemlere baflvurmamaktad›r (‹onova 2009: müdahale s›ras›nda aktif 98-105). Türkmenistan’›n 1995 y›l›nda ilan etti¤i ve dünya ülkeleri taraf›ndan tan›- olarak kullanm›flt›r. 2009’da üs, transit nakliyat nan tarafs›zl›k d›fl politikas› gere¤i küresel güçlerin hepsiyle mesafeli d›fl politika- merkezine s›n› koruyaca¤› ve böylece dengeye dayal› politikas›n› sürdürece¤i anlafl›lmaktad›r. dönüfltürülmüfltür. 202 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Avrupa Birli¤i ile ‹liflkiler Avrupa Birli¤i, Türkmenistan’daki antidemokratik yap›y› gündeme getirmekten çe- kinmemektedir. Devlet Baflkan› G. Berdimuhammedov önceki yöneticiye göre ba- z› önemli ad›mlar atsa da Bat›l› ülkeler Türkmenistan’› siyasi muhalefete, sivil top- lum örgütü ile ifade özgürlü¤üne, insan haklar› ile di¤er siyasi sorunlar›n görüflül- mesine izin vermeyen bir devlet olarak tan›maktad›rlar. Türkmen siyasi uzmanlar› ise halk›n devlet kurumlar›yla nas›l bir iliflki kurmas› gerekti¤i konusunda herhan- gi bir arac›ya, yani sivil toplum örgütüne ihtiyaç olmad›¤› görüflündedirler. Onlara göre Türkmenistan’›n yönetim yap›s› di¤erlerine benzememekte ve geleneksel örf ve adetlere göre yönetilmektedir (Laumulin 2010: 111-23). AB-Türkmenistan iliflkilerini olumsuz etkileyen di¤er bir konu ise 2009 y›l›nda Türkmen hükümetinin d›fla ö¤renci gönderme ile ilgili kabul etmifl oldu¤u yasad›r. Güney Ak›m: Rusya’dan bafllayan ve Karadeniz Bu yasaya göre bundan böyle Türkmen gençlerinin d›fl ülkelere gidip okumas› ya- üzerinden geçen bu hat, sak hale getirilmifl, okuyanlara geri dönme mecburiyeti getirilmifltir. D›fl ülkede Bulgaristan, Yunanistan, S›rbistan, Macaristan, okuyup gelenler ise siyah listeye al›narak, güvenlik birimleri taraf›ndan aileleri ve Slovenya üzerinden kendileri takibe al›nm›fllard›r (Fedorov 2010: 73-86). Avusturya’ya ulaflmaktad›r. Rusya için Güney Ak›m hatt› Türkmenistan-AB aras›ndaki iliflkileri etkileyen temel güncel konu ise enerjidir. sadece ekonomik aç›dan AB, Türkmen do¤algaz›n›n bölge güçleri olan Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti ve de¤il, siyasi aç›dan da önem arz etmektedir. Çünkü e¤er ‹ran’a ba¤l› olmayan yollar üzerinden, yani Hazar Denizi’nden geçmesini istemek- Nabucco hatt› Orta Asya’ya tedir. Böyle bir durum do¤al olarak Rusya’y› tedirgin etmektedir. Çünkü Rusya kadar uzanacak olursa AB kendisine ba¤›ml› olmayan boru hatlar›n›n gelifliminin Türkmenistan’› kendisinden ülkeleri Rusya’n›n arka bahçesi olarak alg›lad›¤› uzaklaflt›raca¤›n› ve bunun di¤er Orta Asya ülkelerine kötü bir örnek teflkil edece- Orta Asya’ya ekonomik ¤ini düflünmektedir. Bundan dolay› Rusya, Nabucco’yu baltalayacak olan Güney oldu¤u kadar siyasi aç›dan da etki edebilecektir. Ak›m do¤algaz boru hatt› projesini gelifltirmifltir. Bununla birlikte Türkmen do¤algaz›n› Bat› s›n›r›na, yani Hazar k›y›s›na tafl›ya- cak olan Do¤u-Bat› Boru Hatt› infla edilmektedir. Bu hat bitti¤i an, do¤udaki do- ¤algaz ya kuzeye, yani Hazar Denizi K›y›s› boru hatt›na (Rusya’ya), ya da Bat›’ya, yani Transhazar boru hatt›na (AB’nin destekledi¤i) ba¤lanacakt›r. Bu konuda AB ile Rusya birbirleriyle ciddi olarak rekabet halindedir. AB, iliflkilerin gelifltirilmesi için Türkmenistan’dan flu konular›n çözülmesini is- temektedir: 1) Kollektif cezaland›rma gelene¤inin kald›r›lmas›; 2) hapse mahkûm edilenlerin aile fertlerinin zarar görmemesi; 3) mahkûmlar›n sa¤l›¤a zararl› alanlar- da çal›flt›r›lmamas›; 4) az›nl›klar›n kendi kültür ve geleneklerini yaflayabilmeleri için gerekli imkânlar›n yarat›lmas›; 5) ba¤›ms›z medyan›n oluflturulmas›; 6) sivil toplum örgütlerinin ba¤›ms›z hareket etmesini sa¤lama ve sivil toplum örgütü ya- sas›n›n de¤ifltirilmesi; 7) muhalefet üzerindeki bask›n›n sona erdirilmesi; 8) vatan- dafllar›n ülke d›fl›na ç›k›fllar›n›n kolaylaflt›r›lmas›, özellikle ö¤rencilere yurtd›fl›na gidip okumalar›na imkân tan›nmas›; 9) do¤algaz ihracat›ndan elde edilen gelirle- rin nas›l harcand›¤› konusunda halka hesap verilmesi (Emerson vd. 2010: 108). Bu taleplerin k›sa zamanda hayata geçirilmeyece¤i anlafl›lmaktad›r.

Çin ile ‹liflkiler Türkmenistan-Çin iliflkileri de önem tafl›maktad›r. 1991-1995 aras› dönemde Çin, Rusya’n›n bölgedeki etkisinin azalmas›n› f›rsat bilerek Türkmenistan’la diplomatik iliflkilerini geniflletmeye, h›zla büyüyen gücünden endifle duyan Orta Asya ülkele- rinin korkular›n› yat›flt›rmaya, Türkmenistan’›n Uygur Türklerine dolayl› yollarla yapmas› muhtemel yard›mlar› önlemeye çal›flm›flt›r. Çin, bölgede yaflanan iç istik- rars›zl›klar›n (Tacikistan iç savafl› gibi) kendi ülkesine s›zmas›n› önlemek için gü- 8. Ünite - Türkmenistan Cumhuriyeti 203 venli¤e daha fazla önem veren d›fl politika izlemifl, bu çerçevede bir “güvenlik ku- fla¤›” oluflturmay› ulusal güvenli¤inin en önemli amac› oldu¤unu dile getirmifltir. D›fl politika hedeflerindeki ilk aflamay› baflar›l› diplomatik hamlelerle gerçek- lefltiren Çin’in, ikinci aflamada (1996-2001) d›fl politika stratejisinin temel felsefesi- ni Türkmenistan’a daha sa¤lam bir flekilde yerleflmek ve bölgeyi ejderha hizas›nda kendi merkezine ba¤›ml› flekilde kuflatmak oluflturmufltur. Bölgenin zengin do¤al kaynaklar›n› ele geçirmeyi hedefleyen ve Türkmen devletini kendi ekonomik kal- k›nmas›na yard›mc› olacak flekilde Çin merkezli ekonomik iflbirli¤i çabalar›na yön- lendirmeye gayret etmifltir. Bu dönemde Çin d›fl politikas› daha çok ekonomik ç›- karlar› tatmin etme ba¤lam›nda geliflmifltir. Özellikle Çin’in liderli¤inde fianghay ‹fl- birli¤i Örgütü kurulmufltur. Her ne kadar örgüte Türkmenistan üye olmad›ysa da, örgütün temel amac› Orta Asya bölgesini Çin’e kenetlemektir. Zaten Orta Asya ül- keleri üzerinde nüfuz kurmas› Türkmenistan’› da kaç›n›lmaz olarak etkileyecektir. Çin’in üçüncü aflamadaki hedefi 2001 y›l›ndan bafllam›fl olup, günümüzde de devam etmektedir. 11 Eylül sald›r›lar›ndan sonra Orta Asya bölgesinin co¤rafi ve stratejik önemi artm›fl, Çin bölgeye daha sa¤lam yerleflmeyi, varl›¤›n› sürdürmenin ön koflulu olarak alg›lam›flt›r. Di¤er taraftan Çin artan enerji ihtiyac›n› karfl›lamak için bölgenin enerji kaynaklar›n› kontrol etmeyi ve bu kaynaklar› dünya pazarlar›- na kendi topraklar› üzerinden tafl›may› amaç edinmifltir. Bu ba¤lamda Aral›k 2009’da Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan topraklar›ndan geçen Türkme- nistan-Çin Do¤algaz Boru Hatt›’n›n tamamlanarak aç›lmas›n› sa¤lam›flt›r. Bu Çin aç›s›ndan büyük bir diplomatik baflar›d›r.

Genel olarak Avrupa Birli¤i, Türkmen yönetimden hangi sorunlar›nSIRA çözülmesiniS‹ZDE iste- SIRA S‹ZDE mektedir? 5

Türkiye ile ‹liflkiler DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Ba¤›ms›zl›¤›n› ilan eden Türkmenistan’› ilk tan›yan ülke Türkiye Cumhuriyeti ol- mufltur. Bunu göz önünde bulunduran Türkmen yetkililer diplomatikSORU plakalar›nda SORU 01’i Türkiye’ye uygun görmüfllerdir. Türkiye ile Türkmenistan aras›ndaki diploma- tik iliflkiler 1992 y›l› bafl›nda kurulmufl ve bu tarihten sonra ülkeler aras›nda kültür, D‹KKAT D‹KKAT e¤itim ve ekonomik alanlarda iflbirli¤i geliflmeye bafllam›flt›r. E¤itim alan›ndaki ifl- birli¤inin temelleri fiubat 1992’da at›lm›fl, 1996’da yap›lan ek protokolle bu iflbirli- ¤inin geliflimi teyit edilmifltir. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Türkiye 1990’lar›n ilk y›llar›nda Büyük Ö¤renci Projesi’ni hayata geçirmifltir. Bu projenin temel amac› Orta Asya’dan 10 bin ö¤renci okutarak,A MAÇLARIMIZTürkiye ve Orta As- AMAÇLARIMIZ ya aras›nda kültürel ba¤lar› sa¤lamakt›r. Proje esasen iki amaca yönelikti. Bunlar- dan ilki, Türkiye ve Türklük dostu bir nesil yetifltirmek, di¤eri ise özellikleNN Türkçe- yi ve Türk kültürünü yaymakt› (Ahmetbeyo¤lu 2007: 401-7). BuK‹TAP kapsamda Türki- K‹TAP ye 1992-2008 y›llar› aras›nda Türkmenistan’a 4.896 ö¤rencilik kontenjan vermifl ol- mas›na ra¤men, Türkmen Hükümeti bu kontenjan›n 3.957’ni kullanm›flt›r. Ancak, Türkmenistan’›n Türkmen ö¤rencilerin d›fla gidip okumas›n›TELEV‹ZYON engelleyen yasalar› TELEV‹ZYON kabul etmesi, iki ülke aras›ndaki e¤itim iliflkilerine olumsuz yans›m›flt›r. Türkmenistan-Türkiye iliflkilerini ekonomik aç›dan analiz edecek olursak, bu iliflkilerin 2007 y›l›ndan bafllayarak “Bir millet, iki devlet” ilkesine uygun olarak iv- me kazand›¤›na tan›k olmaktay›z. Her iki taraf›n yüksek devlet‹NTERNET görevlilerinin ziya- ‹NTERNET retleri bu iliflkileri olumlu etkilemifltir. Son befl y›lda Cumhurbaflkan› Abdullah Gül dört, Baflbakan Tayyip Erdo¤an ise iki kez Türkmenistan’a gitmifl, Türkmenistan Devlet Baflkan› Berdimuhammedov ise ikisi 2012 y›l› içinde olmak üzere befl kez Türkiye’yi ziyaret etmifltir. 204 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Türkiye ile Türkmenistan aras›ndaki ticari iliflkiler, özellikle müteahhitlik ala- n›nda 2008 y›l›nda h›zl› bir art›fl göstermifltir. 2011 y›l›nda ticaret hacmi 1,7 milyar dolar seviyesine ulaflm›flt›r. ‹nflaat alan›nda büyük oranda Türkiye kökenli malze- melerin kullan›lmas›, Türkiye’den yap›lan ihracat› art›rm›flt›r. Piyasada Türk malla- r›n›n kalitesi nedeniyle artan talebe ba¤l› olarak giyim ve g›da sektöründe mal ha- reketleri de artm›flt›r. Ayr›ca, bavul ticareti olarak adland›r›lan yolcu beraberi tica- rette de büyük bir yo¤unluk gözlemlenmektedir. Türkmenistan, yat›r›m ortam›n›n henüz yeterince geliflmemifl olmas›na ra¤men Türkiye’nin do¤rudan yat›r›mlar›n›n Orta Asya’da en fazla gitti¤i ülkelerin bafl›nda gelmektedir. Türk firmalar›, Türkmenistan’a genellikle ortak giriflim kurarak gir- mektedirler. Ülkede özellefltirmenin yayg›n olmamas› nedeniyle yerel ortaklar ge- nellikle bir kamu kuruluflu olmaktad›r. Türkmenistan’da gerçeklefltirilen Türk ser- mayeli yat›r›mlar yaklafl›k olarak 1,5 milyar dolar tutar›ndad›r. Türk firmalar›, özel- likle inflaat ve tekstil alan›nda büyük projelere imza atm›fl, kurduklar› modern teks- til tesisleri ile Türkmenistan’daki tekstil sanayisinin temelini oluflturmufllard›r. Son dönemde Türkmenistan’da Türk firmalar› taraf›ndan enerji, inflaat malze- meleri imalat›, tar›m teknolojileri, bankac›l›k, sa¤l›k sektörü, k⤛t sanayisi ve g›da sektöründe de yat›r›mlar gerçekleflmektedir. Resmî rakamlara göre Türkmenis- tan’da kay›tl› 400’ün üzerinde Türk sermayeli firma olmas›na ra¤men tam anlam›y- la faal olan firmalar›n say›s›n›n daha az oldu¤u ifade edilmektedir. Türkiye’nin ma- kine ve teçhizat, inflaat malzemeleri, g›da maddeleri, motorlu tafl›tlar, tar›m ve to- humculuk kimyasal ürünler, biliflim ve telekomünikasyon alan› Türkmenistan için önemli bir tedarikçi konumda oldu¤u görülmektedir. Türkmenistan’a yap›lan ihra- cattaki art›fl ve Türkmenistan ile kültürel ve siyasi iliflkilerin yo¤unlu¤u dikkate al›nd›¤›nda, Türkiye ihraç ürünlerinin pazara girifl imkânlar› bak›m›ndan di¤er ül- kelere göre avantajl› bir konumda olduklar› görülmektedir.

SIRA S‹ZDE Türkmenistan-TürkiyeSIRA S‹ZDE iliflkilerinde öne ç›kan konular nelerdir? 6

DÜfiÜNEL‹MResim 8.2 DÜfiÜNEL‹M

10.000 manat (TürkmenSORU para SORU birimi). Üzerinde Saparmurat Türkmenbafl›’n›nD‹KKAT D‹KKAT resmi bulunmaktad›r. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP KÜLTÜRK‹TAP HAYATI Sovyet Dönemi ve Sonras›ndaki Geliflmeler TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON E¤itim Sistemi Ba¤›ms›zl›¤›n ilk y›llar›nda Türkmenistan’daki e¤itim sistemi (ilk, orta ve yüksek ö¤retim) eski Sovyet sistemine göre devam etmifltir. Ancak 1993 y›l›nda dönemin ‹NTERNET Devlet Baflkan›‹NTERNET Türkmenbafl› 9 y›ll›k e¤itime geçifl yapm›flt›r (Uçar, 2007). Berd›- 8. Ünite - Türkmenistan Cumhuriyeti 205 muhammedov iktidar›nda tekrar eski sisteme dönüfl yap›lsa da e¤itim sisteminde yap›lan s›k de¤iflimler, bu alana zarar vermifltir. Ba¤›ms›zl›¤›n› kazanan Türk cumhuriyetlerinin gündemine giren hususlardan biri de Latin alfabesine geçifl olmufltur. 1993’te Türkmenistan Latin alfabesine geçi- fli kabul etmifltir. Türkmenistan’da alfabe de¤iflikli¤inin yaratt›¤› yeni ders kitapla- r›n›n yaz›m›, bas›m› ve da¤›t›m›yla ilgili s›k›nt›lar tamam›yla ortadan kald›r›lama- m›flt›r. Özellikle Aflkabat d›fl›ndaki yerleflim merkezlerinde ders kitab› ve di¤er ö¤- retim materyallerinin k›s›tl›l›¤› ile fizik ve kimya derslerinin lise programlar›ndan kald›r›lm›fl olmas› Türkmen ö¤rencileri di¤er ülkelerdeki emsallerinden birikim ba- k›m›ndan geri kalmas›na yol açm›flt›r. 2004 y›l›na kadar 12 bin ö¤retmenin iflten ç›- kar›lmas› ilk ve orta ö¤retimde nitelikli kadro s›k›nt›s›na sebep olmufltur (Özkan, 2006: 121-2). Berdimuhammedov’un devlet baflkan› olmas›yla fizik ve kimya ders- leri yeniden okutulmaya bafllanm›fl, yeni ö¤retmenlik kadrolar› aç›lm›flt›r. Ba¤›ms›zl›¤›n›n hemen sonras›nda, Saparmurat Türkmenbafl› ve Turgut Özal’›n katk›lar›yla, Türkmen-Türk liseleri, Uluslararas› Türkmen-Türk Üniversitesi ve dil merkezleri aç›lm›flt›r. Ayr›ca Türkmenistan kültür ve e¤itim alan›nda ABD, ‹ran, Kuveyt, Rusya ile de ikili iliflkilere girmifltir. O dönemde Kuveyt ile 6 vilayette 6 or- taokul açmak için anlaflma yap›lm›flt›r (Avflar, 1994). Yüksek ö¤retim alan›nda ise dört üniversite bulunmaktad›r: 1. Mahtumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi; 2. Saparmurat Atayeviç Niyazov Türkmen Ziraat Üni- versitesi; 3. Türkmen Devlet T›p Üniversitesi; 4. Uluslararas› Türkmen-Türk Üni- versitesi (özel üniversite). Bunlar›n tamam› baflkent Aflkabat’ta bulunmaktad›r. Bunlar›n d›fl›nda 13 enstitü, 3 akademi ve 1 konservatuvar bulunmaktad›r. Ayr›ca askerî ve polis akademileri de e¤itim vermektedir. Sovyet döneminde kurulan Türkmenistan ‹limler Akademisi, 1998’de Türkmenbafl› taraf›ndan kapat›lm›fl, 2009’da yeniden aç›lm›flt›r. Akademi bünyesinde Mahtumkulu Dil ve Edebiyat Ens- titüsü, Elyazmalar› Enstitüsü, Tarih Enstitüsü gibi enstitüler faaliyet göstermektedir.

Bas›n ve Medya 2002 y›l›nda al›nan bir kararla yabanc› dergi ve gazetelere abone olmak yasaklan- m›flt›r. 2005 y›l›nda opera, bale, sirk ve sinemalar›n kapanmas›n›n ard›ndan büyük kütüphaneler de kapat›lm›flt›r. Bu alandaki yasaklar, Berdimuhammedov döne- minde kalkm›flt›r. Benzer de¤ifliklikler bas›n yay›n alan›nda da yaflanm›flt›r. Türkmenbafl› döne- minde gazetelerin ilk sayfalar› Türkmenbafl›’n›n onay› ile yay›mlan›rken, Berd›mu- hammedov döneminde bas›nda sansür yasa¤› getirilmifltir. Türkmenistan’da yay›mlanan 39 gazete ve dergilerin hepsi devlete aittir. En po- püler gazeteler Rusça yay›mlanan ve yaklafl›k 50 bin tiraja sahip olan Neytraln›y Türkmenistan (Tarafs›z Türkmenistan) ve Türkmence yay›mlanan 40 bin tirajl› Türkmenistan gazeteleridir. Ülkede 7 TV ve 5 radyo kanal› bulunmaktad›r. 2011’de Berdimuhammedov, uydu antenlerinin flehrin görüntüsünü bozdu¤unu söylemifltir. Uluslararas› kamuo- yu ve bas›n, bu aç›klamaya çok sert tepki vermifl ve bunun aç›kça sansür oldu¤u- nu ifade etmifltir. Türkmenbafl› dönemindeki birçok yasak ve garip uygulama kalksa da Türkme- nistan’da özgür bir ortamdan bahsetmek mümkün de¤ildir. Bas›n ve yay›n, devle- tin kontrolünde, internete eriflim s›n›rl› ve s›k› kontrol alt›ndad›r. Yerli ve yabanc› bilim adamlar›n›n arfliv ve kütüphanelerde araflt›rma yapmalar› son derece güçtür. Sovyetler Birli¤i zaman›nda oldu¤u gibi, bugünkü Türkmenistan’da bilim adamla- 206 Ça¤dafl Türk Dünyas›

r›n›n yurtd›fl›ndaki toplant›lara pek kat›lmad›klar›, kat›lanlar›n da s›k› denetim al- t›nda olduklar› bilinmektedir.

Edebiyat Modern döneme kadar Türkmen edebiyat›, halk edebiyat›ndan ve klasik tarzda ya- z›lm›fl fliirlerden ibaretti. Türküler, flark›lar, halk hikâyeleri, destanlar ve atasözleri bu edebiyat›n belli bafll› ürünlerini oluflturmaktayd›. Türkmen yazar ve flairlerinin eserleri Ça¤atay yaz› gelene¤ine ba¤l›yd›. Türkmen edebiyat›n›n flekillenmeye bafl- lamas› XVIII. yüzy›lda olup ilk temsilcisi olarak Mahtumkulu (Magd›mgul›) kabul edilmektedir. XIX. yüzy›l Türkmen edebiyat›nda dönemin siyasi olaylar›n›n ve özellikle Rus iflgalinin etkisiyle vatan sevgisi ve kahramanl›k konular› öne ç›kt›. XX. yüz- y›l›n bafl›nda ise Rus kültürü ve edebiyat›n›n etkisinde bir edebiyat ve bas›n ge- liflti. Ayn› zamanda, Rus iflgalini elefltiren, Türkmen milli de¤erlerini savunan bir edebiyatç›lar kufla¤› yetiflti. Bunlar, Tatar Abdullah Tukay ve Azeri Mirza Alek- ber Sabir gibi flairlerin etkisi alt›nda hiciv tarz›nda ö¤retici (didaktik) nitelikli eserler ortaya koydular. fiiir tarz›n›n ve sözlü edebiyat gelene¤inin hâkim oldu¤u Türkmen edebiyat›, Sovyet dönemiyle birlikte ideolojik içerikli bir yola girdi. Sovyet ideolojisini benim- setmek için eski toplum yap›s› elefltirilirken sosyalist de¤erler yüceltildi. Feodal toplumun kötülükleri ve kölelik kurumu kötülenirken, kad›nlar›n özgürlefltirilme- si savunuldu. 1920’li y›llarda edebiyat yoluyla Türkmen ç›karlar›n› ve sorunlar›n› ortaya ko- yan yazarlar, Stalin döneminde halk düflman› ve burjuva milliyetçisi olmakla suç- land›lar, sürgün edildiler veya ortadan kayboldular. Hocanepes Çar›yev (1906- 1941) ve Oraz Taçnazarov (1902-1942) gibi tan›nm›fl Türkmen edebiyatç›lar› Stalin terörünün kurbanlar› oldular. Sovyet döneminde yetiflmifl olmalar›na ve sosyalist ideolojiye hizmet etmifl olmalar›na ra¤men, kendi köklerine olan ba¤l›l›klar›n›n ve milli duygular› ön plana ç›karmalar›n›n bedelini hayatlar›yla ödediler. ‹kinci Dünya savafl› y›llar›nda cephe hayat›n› ve geride kalanlar›n ac›lar›n› iflle- yen bir edebiyat geliflti. Sovyet vatan›na olan ba¤l›l›k ve Türkmen askerinin savafl- SIRA S‹ZDE ta gösterdi¤iSIRA kahramanl›klar S‹ZDE yüceltildi. Savafltan sonra ise bar›fl ve huzurun k›yme- tini anlatan, Türkmenistan’›n Sovyet dönemindeki kazan›mlar›n› iflleyen, çocuklar› e¤itici nitelikli eserler ortaya konuldu. DÜfiÜNEL‹M 1950’li DÜfiÜNEL‹Mve 60’l› y›llarda Türkmen fliiri sanat de¤eri ve içerik aç›s›ndan zenginlefl- ti. Bu dönemde Karakum kanal›n›n yap›larak çöle su getirilmesi ve di¤er sosyal SORU konular ifllendi.SORU Düzyaz› tarz›nda eserler ço¤ald›, dram ve çocuk edebiyat› geliflti. Önceki dönemlerle k›yasland›¤›nda bu dönem eserleri estetik ve sanat endifleleri-

D‹KKAT ni ön plandaD‹KKAT tuttular. Bu e¤ilim 1970’li ve 80’li y›llarda da geliflerek devam etti. Düzyaz›da özellikle roman tarz›nda eserler ço¤ald›. II. Dünya savafl›nda yaflanan ac›lar, Türkmenlerin geçmifllerini ve kahramanlar›n›n hayat›n› ele alan tarihî ro- SIRA S‹ZDE manlar kalemeSIRA S‹ZDEal›nd›. Türkmenlerin güncel meselelerini ele alan romanlar da ya- z›ld›. Kitap çeflidi ve say›s› önemli ölçüde artt›. 1990’l› y›llarda ve sonras›ndaki ge- AMAÇLARIMIZ liflmeler edebiyatAMAÇLARIMIZ alan›n› da etkiledi. Türkmenlik vurgusu ön plana ç›karken, ede- NNbiyatç›lar dönemin yönlendirici ve k›s›tlay›c› etkilerinden uzak kalamad›lar.

K‹TAP Sovyet dönemiK‹TAP ve sonras›nda Türkmen edebiyat›ndaki geliflmeler konusunda, Aç›kö¤renim Fakültesi yay›nlar›ndan Yavuz Akp›nar ve Ferruh A¤ca taraf›ndan haz›rlanan Ça¤dafl Türk Edebiyatlar› I (Eskiflehir, 2011) adl› eserden yararland›k. TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 8. Ünite - Türkmenistan Cumhuriyeti 207

Tarih Yaz›m› Türkmen milli kimli¤inin yeniden ortaya konulmas›n›n en önemli ad›m›, Türkme- nistan tarihinin yeniden yaz›lmas› oldu. 1980’lerin sonlar›ndan itibaren Türkmen yazarlar, Türkmen topraklar›n›n Rus egemenli¤ine geçmesi konusundaki Sovyet anlat›m›n› aç›kça sorgulamaya bafllad›lar. Sovyet tarih yaz›m›na göre, Türkmenler XIX. yüzy›lda kendi istekleriyle ve gö- nüllü olarak Rusya’ya kat›lm›fllard›. Bu anlat›m aç›kça gerçeklerle çeliflmekteydi, zira Orta Asya’da Rus istilas›na karfl› en güçlü direnifli gösterenler Türkmenler ol- mufltu. Bu direnifl y›llarca sürmüfl, Göktepe’de ve baflka yerlerde Türkmenlerin destans› mücadelesi o zamanlar bütün dünyan›n gündeminde kalm›flt›. Ba¤›ms›zl›ktan sonra Türkmenistan tarihi yeniden yaz›l›rken, Türkmen tarihçi- lerinin ilk ifli Sovyet tarihçili¤ini elefltirmek ve sapt›r›lan tarihî gerçekleri düzeltmek oldu. Devlet baflkan› Saparmurat Türkmenbafl› bu konuya özel bir önem verdi. Ruhname adl› eserinin önemli bir k›sm› Türkmen tarihinin yeniden yorumlanma- s›na ayr›lm›flt›r.

Sanat ve Folklor Türkmen toplumunda hal›lara, Ahal Teke atlar›na, Türkmen milli oyunlar›na ve milli giyimlerine, konuklara ikram edilen Türkmen pilav›na, Tecen, K›z›larvat ka- vununa ve yemeklerine, Türkmen tak›lar›na, bahflilerin eflli¤inde söyledi¤i halk ezgilerine, aileye ve aile içi de¤erlere büyük önem verilmektedir. Özellikle do¤um, ölüm, dü¤ün, sünnet, Kadir Gecesi, Ramazan ve Kurban Bayram›, Nevruz, toylar ve dinî törenler, ba¤›ms›zl›ktan sonra coflku ile yaflat›lmaktad›r (Dinç ve Ça- k›r 2008: 33-4) Türkmenlerin kendilerine özgü el sanatlar› da önemli kültür unsurlar› aras›n- dad›r. Örne¤in Türkmen kad›nlar›n›n tak›lar› oldukça dikkat çekicidir. Takkenin üstüne flelpeli guppa, al›na tak›lan manlayl›k, saça tak›lan dü¤meler, boyna tak›- lan garg›l›klar, boncuklar, gö¤se tak›lan gülyakalar her biri de¤iflik anlam yüklü süs tak›lar›d›r. Bir baflka önemli kültürel objeleri yünden veya ipekten dokunan Türkmen hal›lar›d›r. Her kabilenin kendine has hal›s› oldu¤undan, hal›ya baka- rak hangi yörede hangi tire veya boy taraf›ndan dokundu¤u bilinmektedir. Türk- menistan bayra¤›ndaki hal› desenleri befl boyu temsil etmektedir (Dinç ve Çak›r, 2008: 29). Kültürel de¤erlerden birisi de Türkmen toylar› olup, befl bölümden oluflmakta- d›r. Bu toylar aras›nda en büyü¤ü evliliktir. Türkmenlerde toy denilince akla dü- ¤ün gelmektedir. Di¤er dört toy ise flu flekildedir: Beflik toyu: Hamile kad›na “toy- lu kad›n” denir ve bebe¤in do¤mas›yla birlikte bebek toyu kutlan›r. Bu kutlamada ezan okunur, bebe¤e isim verilir ve de¤iflik ikramlarda bulunulur. Kalpak toyu: Türkmenler yeni do¤an bebe¤in saç›n› keser ve kalpak toyu kutlarlar. “O¤lan da- y›s›na çeker” denildi¤inden, bebe¤in saç› day›s›na kestirilir ve ona hediye verilir. Difl toyu: Çocu¤un difli ilk ç›kt›¤›nda difl toyu yap›l›r. Bunun manas› ise çocu¤a sa¤l›k, afiyet, bol r›z›k ve çocu¤un cesur biri olmas›n› dilemektir. Ak koyun toyu: 63 yafl toyudur. Türkmenler bu yafla geldikleri vakit, Hz. Muhammed’in yafl›na ka- dar yaflamak kendilerine nasip oldu¤u için bir dü¤ün ve kutlama yapmaktad›rlar (Dinç ve Çak›r 2008: 15-6). 208 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Dinî Hayat Türkmenistan’da do¤rudan cumhurbaflkan›na ba¤l›, dinî ifllerden sorumlu cum- hurbaflkan›n›n müflavirine Genefl denilmektedir. Genefl, Din ‹flleri Baflkan› olup üç yard›mc›s› bulunmaktad›r: Türkmenistan Müslümanlar› genel müftüsü, din iflleri koordinatörü ve Türkmenistan H›ristiyanlar› temsilcisi (Taflkent’te bulunan Orta Asya Ortodoks Ruhaniler meclisine ba¤l›d›r). Türkmenistan’da her vilayette bir bafl imam olup do¤rudan Genefl’e ba¤l›d›rlar (Yaz›c›, 2003: 59). Ba¤›ms›zl›k sürecinde Niyazov Türkiye’den ilahiyat fakültesi aç›lmas›n› talep et- mifltir. Türkiye Diyanet Vakf›’n›n deste¤iyle ilahiyat lisesi ve ilahiyat fakültesi aç›l- m›flt›r. Her iki kurum da Mahtumkulu Türkmen Devlet Üniversitesine ba¤l› olup Türkmenistan’›n din görevlileri ihtiyac›n› karfl›lamaktad›r (Uçar, 2007: 204). Türk- menistan’da günümüzde 248 cami ve 8 kilise mevcuttur. Bu camilerin 244’ü ba- ¤›ms›zl›k döneminde ibadete aç›lm›flt›r. 8. Ünite - Türkmenistan Cumhuriyeti 209

Özet

re karfl› mesafeli tavr›d›r. Bunun bafll›ca neden- NAMAÇ Türkmenistan’›n ba¤›ms›zl›k sürecini aç›klamak. 1 leri aras›nda küçük devlet olmas›n›n getirdi¤i Stalin ve Brejnev dönemlerinde Türkmenistan’da zorluklar›n yan› s›ra do¤al kaynaklar›n›n zengin- Sovyetlefltirme ve Ruslaflt›rma politikas› uygulan- li¤inden duydu¤u endifledir. Bundan dolay› m›flt›r. Bu siyasete uyum göstermeyen, hatta kar- Türkmenistan daimî tarafs›zl›k politikas› alt›nda fl› ç›kan ve Türkmen de¤erlerini savunan yöneti- tarafs›z bir d›fl politika izlemeye çal›flmaktad›r. ciler Moskova’n›n dikkatinden kaçmam›flt›r. Türkmenistan’›n d›fl politikas›na etki eden küre- Türkmen Komünist Partisi birinci sekreteri Su- sel güçler ise Rusya, ABD, AB ve Çin’dir. Bu ül- han Babaev ve Kültür ve ‹deoloji Dairesi Baflka- keleri özellikle Türkmenistan’›n enerji kaynakla- n› Nurcemal Durdieva, arkadafllar› ile birlikte par- r› ilgilendirmektedir. Rusya, Türkmenistan da tiden at›lm›fllard›r. Gorbaçov’un Sovyetler Birli- dâhil olmak üzere bütün Orta Asya’y› arka bah- ¤i’nde bafllatt›¤› aç›kl›k ve yeniden yap›land›rma çesi olarak gördü¤ünden dolay› di¤er küresel ve hareketi Türkmenistan’› da etkilemifltir. Bu dö- bölgesel güçlerin Türkmenistan’a ilgisinden ra- nemde Türkmenistan yöneticileri milli de¤erleri hats›z olmaktad›r. Çin, Türkmenistan ile enerji ön plana ç›karan bir siyaset izlemeye bafllam›fl- ve komflu olmas› dolay›s›yla güvenlik konusun- lard›r. Türkmenistan 1990’da egemenli¤ini, Ekim da iflbirli¤i gelifltirmek istemektedir. ABD enerji 1991 tarihinde yap›lan halk oylamas›yla ba¤›m- alan›n yan› s›ra Türkmenistan’› Afganistan gibi s›zl›¤›n› ilan etmifltir. sorunlu bölgelere yönelik politikas›nda bir üs olarak kullanmak istemektedir. AB ise enerji ala- NAMAÇ Türkmenistan’›n iç politikas›n› tan›mlamak. 2 n›n›n d›fl›nda iflbirli¤i gelifltirmek için Türkme- Ba¤›ms›zl›k sonras› Türkmenistan tarihi, Niyazov nistan’dan insan haklar› ile ilgili bir tak›m sorun- dönemi ve sonras› olmak üzere ikiye ayr›lmakta- lar›n› çözmesini talep etmektedir. d›r. Saparmurat Niyazov, Türkmenistan’›n ilk ba- ¤›ms›z devlet baflkan› olmufl ve ölümüne kadar Ba¤›ms›zl›k sonras›ndaki kültür hayat›n› aç›k- bu görevde kalarak kendisine has bir yönetim NAMAÇ 4 lamak. biçimi sergilemifltir. 1993’te dünyadaki bütün Kültür alan›ndaki geliflmeler de aynen iç politi- Türkmenlerin bafl› (Türkmenbafl›) ilan edilen Ni- ka oldu¤u gibi Türkmenbafl› dönemi ve sonras› yazov, ad›n› ebedilefltirmek için hayat›n her ala- olmak üzere ikiye ayr›labilir. Türkmenbafl› 9 y›l- n›nda de¤iflikliklere gitmifltir. Türkmenbafl›, Sov- l›k e¤itim sistemine geçifl yapm›fl, üniversitede yet döneminden kalan uygulama ve gelenekleri e¤itim süresini 2 y›la indirmifl, okullarda kimya iptal etmifl, ay ve günlere, flehir ve sokaklara, ve fizik derslerini kald›rm›fl, ‹limler Akademisi, devlet müesseselerine kendi ve ailesinin ad›n› opera, bale, sirk, sinema ve kütüphaneleri ka- vermifltir. Onun bu tür uygulamalar› ülkeyi ulus- patt›rm›flt›. Yabanc› dergi ve gazetelerin ülkeye lararas› alanda yaln›zlaflt›rm›flt›r. 2006’daki ani sokulmas› ve internet eriflimi de yasaklanm›flt›. ölümünden sonra bu görevi üstlenen Berdimu- Bütün bu yasaklar Berdimuhammedov döne- hammedov, önceki dönemde yap›lan tuhaf uy- minde kalkm›flt›r. Türkmenbafl› döneminde kül- gulamalardan ço¤unu kald›rm›flt›r. Fakat bugün türel alanlarda giriflilen tuhaf uygulamalardan de özgür ve demokratik bir sistemden söz etmek baz›lar› kalkm›fl olsa da, bas›n ve yay›n hâlâ dev- mümkün de¤ildir. letin s›k› denetimindedir; internet eriflimi s›n›rl›- d›r. Yerli ve yabanc› bilim adamlar›n›n arfliv ve NAMAÇ Türkmenistan’›n d›fl politikas›n› de¤erlendirmek. 3 kütüphanelerde araflt›rma yapmalar› son derece Türkmenistan’›n d›fl politika öncelikleri, dünya- güçtür. Ayn› flekilde, Türkmen bilim adamlar›- ya aç›lma çabalar›, güvenlik kayg›lar›, komflula- n›n yurtd›fl›ndaki toplant›lara pek kat›lmad›klar› r›yla iyi iliflkiler olmak üzere üç ana bafll›k alt›n- görülmektedir. da ele al›nmaktad›r. Türkmenistan d›fl politikas›- n›n en belirgin özelli¤i, ilk devlet baflkan› Türk- menbafl›’n›n çok tarafl› ya da bölgesel giriflimle- 210 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kendimizi S›nayal›m

1. Afla¤›dakilerden hangisi Türkmenistan’›n komflusu 5. Türkmenistan’›n d›fl politikas›yla ilgili afla¤›daki ifa- de¤ildir? delerden hangisi yanl›flt›r? a. Kazakistan a. D›fl politika öncelikleri, dünyaya aç›lma çabalar›, b. K›rg›zistan güvenlik kayg›lar›, komflular›yla iyi iliflkiler ol- c. Afganistan mak üzere üç ana bafll›k alt›nda ele al›nmaktad›r. d. Çin b. D›fl politikas›n›n en belirgin özelli¤i, Türkmen- e. Özbekistan bafl›’n›n çok tarafl› ve bölgesel giriflimlere karfl› mesafeli tavr›d›r. 2. Afla¤›dakilerden hangisi Türkmenistan’›n befl vilaye- c. Bölgesel ölçekli giriflimlere çok ihtiyatla yakla- tinden biri de¤ildir? flan devlettir. a. Ahal d. Bölgedeki iç savafl ve çat›flmalarda taraf de¤ildir b. Lebap ve Türkmenistan’a karfl› herhangi bir uluslarara- c. Aflkabat s› yapt›r›m da söz konusu de¤ildir. d. Balkan e. Türkmenistan ba¤›ms›zl›k sonras› geçifl sürecin- e. Daflo¤uz de d›fl politikas›nda dinî, etnik ve kültürel de- ¤erlerin etkisini artt›ran ve Bat›’ya kapal› bir si- 3. 2007 y›l›ndan bu yana görev yapmakta olan Türk- yaset izlemektedir. menistan Devlet Baflkan› kimdir? a. Gurbangul› Berdimuhammedov 6. Afla¤›dakilerden hangisi Türkmenistan’›n Rusya’dan b. Artur Rasizade uzaklaflmas›n› sa¤layan temel etkenler aras›nda yer c. Nursultan Nazarbayev almaz? d. ‹slam Kerimov a. Rusya’n›n Türkmenistan’› BDT Füze kalkan› sis- e. Saparmurat Türkmenbafl› teminin bir parças› olmaktan ç›karmak istemesi b. Rusya Federasyonu ile do¤rudan s›n›r›n›n ol- 4. Türkmenbafl› dönemi ile ilgili afla¤›daki ifadelerden mamas› hangisi yanl›flt›r? c. Halk›n büyük ço¤unlu¤unun daha çok ülkenin a. Türkmenbafl›, Türkmenistan’›n ilk devlet baflka- güneyinde yer almas› n›d›r. d. ‹ran’la olan s›n›r›n› Rusya Federasyonu’nu den- b. Türkmenbafl›, Türkmenistan’›n “daimi tarafs›zl›- gelemek için kullanmas› ¤›”n› ilan etmifltir. e. Rusya Federasyonu’nun Türkmen do¤algaz›na c. Krasnovodsk flehri, Türkmenbafl› öldükten son- ba¤›ml› olmas› ra Türkmenbafl› olarak adland›r›lm›flt›r. d. Türkmenbafl› yüzlerce ö¤retmen ve sa¤l›k per- 7. Türkmenistan’›n d›fl politikas› ve ekonomisi ile ilgili sonelini iflten ç›kartm›flt›r. olarak afla¤›daki ifadelerden hangisi yanl›flt›r? e. Türkmenbafl› döneminde Türkmenistan ‹limler a. Türkmenistan’›n d›fl politikas›na etki eden küre- Akademisi kapat›lm›flt›r. sel güçlerin bafl›nda Rusya, ABD, AB ve Çin gel- mektedir. b. AB, iliflkilerin gelifltirilmesi için Türkmenis- tan’dan insan haklar› ile ilgili baz› sorunlar›n çö- zülmesini talep etmektedir. c. Türkmenistan, yaln›zca Orta Asya-Merkez boru hatt›yla do¤algaz ihraç etmektedir. d. Türkmenistan ekonomisi, yer alt› kaynaklar›na (petrol ve do¤algaz) dayanmaktad›r. e. Türkmenistan, Türk cumhuriyetleri aras›nda Özbekistan’dan sonra ikinci büyük pamuk üre- ticisidir. 8. Ünite - Türkmenistan Cumhuriyeti 211

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar›

8. Afla¤›dakilerden hangisi Türkmenistan’›n Türkiye’den 1. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Co¤rafya ve Nüfus” k›sm›n› ithal etti¤i ürünler aras›nda ilk s›rada gelmektedir? yeniden gözden geçiriniz. a. Demir ve çelik 2. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Co¤rafya ve Nüfus” k›sm›n› b. A¤aç ve a¤açtan mamul eflya yeniden gözden geçiriniz. c. Do¤algaz ve petrol 3. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Gurbangul› Berdimuham- d. Elektrikli makineler ve cihazlar medov” k›sm›n› yeniden gözden geçiriniz. e. Nükleer reaktörler, makine ve cihazlar 4. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Saparmurat Niyazov (Türk- menbafl›)” k›sm›n› yeniden gözden geçiriniz. 9. Türkmenistan ile ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi 5. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “D›fl ‹liflkiler” k›sm›n› yeni- yanl›flt›r? den gözden geçiriniz. a. 1993’te Türkmenistan Latin alfabesine geçifli ka- 6. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Küresel Güçlerle ‹liflkiler” bul etmifltir. k›sm›n› yeniden gözden geçiriniz. b. Türkmenbafl›’n›n ölümünden sonra Türkmenis- 7. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “D›fl ‹liflkiler” ve “Ekonomi” tan’da özgür bas›n oluflmufl, özel bas›n yay›n or- k›s›mlar›n› yeniden gözden geçiriniz. ganlar› faaliyete bafllam›flt›r. 8. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Türkmenistan-Türkiye ‹lifl- c. Türkmenistan ‹limler Akademisi, 1998’de Türk- kileri” k›sm›n› yeniden gözden geçiriniz. menbafl› taraf›ndan kapat›lm›fl, 2009’da yeniden 9. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Kültürel Geliflmeler” k›sm›- aç›lm›flt›r. n› yeniden gözden geçiriniz. d. Türkmenbafl› döneminde opera, bale, sirk, sine- 10. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Saparmurat Niyazov (Türk- ma ve büyük kütüphaneler kapat›lm›flt›r. menbafl›)” k›sm›n› yeniden gözden geçiriniz. e. Türkmenlerin önemli sembollerinden biri de Türkmen hal›lar›d›r.

10. Ruhname hangi tarihte yay›mlanm›flt›r? a. 1991 b. 1995 c. 2000 d. 2001 e. 2003 212 Ça¤dafl Türk Dünyas›

S›ra Sizde Yan›t Anahtar› S›ra Sizde 1 naklar›n›n zengin olmas›ndan duydu¤u endifledir. Türkmenistan’›n nüfusu 6 milyona yak›nd›r. Ülke nüfu- Bundan dolay› Türkmenistan tarafs›z bir d›fl politika sunun % 79’unu Türkmenler, % 10’unu Özbekler, % izlemeye çal›flmaktad›r. 3’ünü Ruslar ve % 3’ünü Kazaklar oluflturmaktad›r. Göç sebebiyle nüfuslar› azalan Ruslar›n ço¤u baflkent Aflka- S›ra Sizde 5 bat ve di¤er flehirlerde yaflamaktad›r. Türkmenlerin sa- Avrupa Birli¤i, Türkmenistan’dan temel insan haklar› y›s› özellikle ba¤›ms›zl›k sonras›nda büyük bir oranda ve di¤er baz› konularda ad›m atmas›n› istemektedir. artm›flt›r. Ruslar›n göç etmeleri ülkede nitelikli insan Bunlar flu flekilde s›ralanabilir: Kollektif cezaland›rma- gücünün azalmas›na neden olmufltur. Ülkedeki hizmet- n›n kald›r›lmas›, az›nl›klar›n kendi kültür ve gelenekle- leri sekteye u¤ratmamak için çifte vatandafll›k yasas› ç›- rini yaflayabilmeleri için gerekli imkânlar›n sa¤lanmas›, kar›larak Ruslar›n ülkede kalmas› teflvik edilmifltir. ba¤›ms›z medyan›n oluflturulmas›, sivil toplum örgütle- rinin ba¤›ms›z hareket etmesinin sa¤lanmas›, muhalefe- S›ra Sizde 2 te yap›lan bask›n›n sona erdirilmesi, vatandafllar›n ülke Saparmurat Niyazov, ba¤›ms›z Türkmenistan’›n ilk dev- d›fl›na ç›k›fllar›n›n kolaylaflt›r›lmas›, ö¤rencilerin d›flar›- let baflkan› olmufl ve 2006 y›l›nda ölümüne kadar bu da okumalar›na imkân tan›nmas›, do¤algaz ihracat›n- görevde kalm›flt›r. 1993’te dünyadaki bütün Türkmen- dan elde edilen gelirlerin nas›l harcand›¤› konusunda lerin bafl› (Türkmenbafl›) ilan edilen Niyazov, ülkenin halka hesap verilmesi. siyasi ve kültürel yap›s›nda önemli de¤ifliklikler yap- m›flt›r. Do¤al kaynaklar bak›m›ndan zengin olan Türk- S›ra Sizde 6 menistan’› küresel güçlerin rekabet alan› olmaktan kur- Türkiye ile Türkmenistan aras›ndaki diplomatik iliflkiler tarmak amac›yla, ülkenin tarafs›z oldu¤unu ilan etmifl- 1992’de kurulmufl ve bu tarihten sonra ülkeler aras›nda tir. Sovyet döneminden kalan uygulama ve al›flkanl›kla- kültür, e¤itim ve ekonomi alanlar›nda iflbirli¤i geniflle- r› iptal etmifltir. Ancak bu konuda tuhaf baz› uygulama- mifltir. Türkiye 1992-2008 y›llar› aras›nda Türkmenis- lar da yapm›fl, ay ve günlere, flehir ve sokaklara, devlet tan’a 4.896 ö¤rencilik kontenjan vermifltir. Ancak Türk- müesseselerine kendisinin ve ailesinin ad›n›n verilmesi- men ö¤rencilerin d›fla gidip okumas›n› engelleyen ya- ni sa¤lam›flt›r. Bütün bu geliflmeler ülkeyi uluslararas› san›n kabulü, iki ülke aras›ndaki e¤itim iliflkilerine alanda yaln›zlaflt›rm›flt›r. olumsuz yans›m›flt›r. Ekonomik münasebetlere gelince, 2011 y›l›nda iki ülke aras›ndaki ticaret hacmi 1,7 milyar S›ra Sizde 3 dolar seviyesine ulaflm›flt›r. ‹nflaat alan›nda büyük oran- Türkmenistan’›n en önemli do¤al kaynaklar› do¤algaz da Türkiye kökenli malzemelerin kullan›lmas›, Türki- ve petroldür. Karakum Çölü’nde yer alan sülfür, dünya ye’den yap›lan ihracat› art›rm›flt›r. rezervlerinin dörtte birini oluflturmaktad›r. Do¤algaz bak›m›ndan, Türkmenistan dünya s›ralamas›nda 29’ncu s›radad›r. Petrol kaynaklar› buna k›yasla daha düflük seviyede olsa da önemlidir. Hazar’daki petrol varl›¤› da hesaba kat›l›rsa, Türkmenistan’›n az›msanmayacak de- recede petrol zengini bir ülke oldu¤u görülür.

S›ra Sizde 4 Türkmenistan’›n d›fl politika öncelikleri, dünyaya aç›l- ma çabalar›, güvenlik kayg›lar›, komflular›yla iyi iliflki- ler olmak üzere üç ana bafll›k alt›nda ele al›nmakta- d›r. Türkmenistan’›n d›fl politikas›n›n en belirgin özel- li¤i, Türkmenbafl› taraf›ndan belirlenmifl olan çok ta- rafl› veya bölgesel giriflimlere karfl› mesafeli durma karar›d›r. Bunun temel nedeni, Türkmenistan’›n nü- fusça küçük bir devlet olmas›na karfl›l›k, do¤al kay- 8. Ünite - Türkmenistan Cumhuriyeti 213

Yararlan›lan Kaynaklar Ahmetbeyo¤lu, Ali (2007). “Türk Cumhuriyetlerinden ‹onova, Elena (2009). “Mnogovektornost vneflney poli- Türkiye’ye E¤itim ‹çin Gelen Ö¤rencilerin Karfl›lafl- tiki Aflhabada”, Rossiya i Musulmanskiy Mir, say› 9, t›klar› Meseleler”, Türk Dünyas›n›n Problemleri ve s. 98-105. Çözüm Önerileri, Necdet Öztürk - Ali Satan (derle- ‹onova, Elena (2010). “Otnofleniya Rossii i Turkmenii v yenler), ‹stanbul, s. 401-7. 2009 g.: Vliyanie vneflnih faktorov”, Rossiya i Nov›- Alkan, Haluk (2006). “Türkmenistan’da Siyasal Rejimle- ye Gosudarstva Evrazii, say› 1, s. 84-89. rin Gelece¤i: ‹ç ve D›fl Dinamikler Aç›s›ndan Bir De- Laumulin, Murat (2010). “Mejdunarodnoe i vnutripoliti- ¤erlendirme”, Orta Asya ve Kafkasya Araflt›rmalar›, çeskoye polojenie Postniyazovskogo Turkmenista- I/2, s. 2-8. na”, Kazakhstan v globaln›h protsessah, say› 2, s. Avflar, Zakir (1994). Yeni Bir Yüzy›l›n Efli¤inde Türkiye 111-23. ve Türk Cumhuriyetleri, Ankara. Musayev, Ondjik (1996). Saparmurat Türkmenbafl›’n›n Dinç, Ahmet - Çak›r, Ramazan (2008). Türkmen Kül- Siyaseti Dabaralan›yor, Aflkabat. türü ve Türkmenlerin Sosyo-‹ktisadi Düflüncesi, Noruzi, Nur-Muhammed. (2000). “Contention of Iran ‹stanbul. and Turkey in Central Asia and Caucasus”, Amu Dinç, Ahmet; Rüfltü Yayar; Erol Yücel (2010). 21 Yüzy›- Derya, IV/5 (‹lkbahar-Yaz), s. 102-35. la Girerken Türkmenistan: Ekonomik, Sosyal, ‹dari, S›roejkin, Konstantin (2011). Tsentralnaya Aziya segod- Siyasi ve Kültürel Özellikleri Aç›s›ndan Genel Bir niya: V›zov› i ugroz›, Almat›. Bak›fl, Tokat. Türk, Fahri (2010). “Türkiye-Türkmenistan ‹liflkileri Erol, Mehmet Seyfettin (1999). Hayalden Gerçe¤e Türk 1990-2010”, Sosyal ve Befleri Bilimler Dergisi, II/ 2, s. Birleflik Devletleri, ‹stanbul. 59-60. Fedorov, Yuriy (2010). “Turkmenskiye gazov›ye igr›”, Uçar, Fuat (2007). “D›fl Türkler “Türk Dünyas›n›n Parla- ‹ndeks Bezopasnosti, say› 2, s. 73-86. yan 5 Y›ld›z›”, Orta Asya Türklü¤ünün Tarihsel ve Frischenschlager, Albrechte (1995). “Turkmenistan on Kültürel Yap›s›, Ankara. its Way to Political and Economic Independence”, Walter, Kolarz (1976). Russia and her Colonies, Ham- Eurasian Studies, say› 3. den. ÇA⁄DAfi TÜRK DÜNYASI 9 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Vladimir Putin’in merkeziyetçi politikas›n›n Tataristan’a olan etkisini aç›kla- N yabilecek, Baflkurdistan’›n kendine has özelliklerini ve d›fl ülkelerle münasebetlerini de- N ¤erlendirebilecek, Çuvafl Cumhuriyeti’nin bölgedeki di¤er özerk Türk cumhuriyetlerinden fark›- N n› aç›klayabilecek, Küresel ve bölgesel güçlerin K›r›m yar›madas›na yönelik politikalar›n› de¤er- N lendirebilecek, Gagavuzya Özerk Bölgesi’nin statüsü ve Moldova merkez iktidar›yla aras›n- N daki sorunlar› tan›mlayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar • Tataristan • Baflkurdistan • ‹dil-Ural • K›r›m Özerk Cumhuriyeti • Çuvafl Cumhuriyeti • Rusya Federasyonu • Gagavuzya Özerk Bölgesi • Vladimir Putin

‹çindekiler

• TATAR‹STAN CUMHUR‹YET‹ Tatar, Baflkurt, • BAfiKURD‹STAN CUMHUR‹YET‹ Ça¤dafl Türk Dünyas› Çuvafl, K›r›m ve • ÇUVAfi CUMHUR‹YET‹ Gagavuz Cumhuriyetleri • KIRIM ÖZERK CUMHUR‹YET‹ • GAGAVUZYA ÖZERK BÖLGES‹ Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri

TATAR‹STAN CUMHUR‹YET‹ Rusya Federasyonu, 83 idari bölgeye ayr›lm›flt›r. Bunlar, 21 özerk cumhuriyet, 4 özerk bölge (avtonomn›y okrug), 1 özerk vilayet (avtonomnaya oblasty), 9 kray (bölge), 46 il ve Moskova ve St. Petersburg olmak üzere federal öneme sahip 2 fle- hirdir. 21 özerk cumhuriyetten 7’si Türk cumhuriyetidir: Tataristan, Baflkurdistan, Çuvafl Cumhuriyeti, Saha (Yakutistan), Altay, Hakasya ve Tuva. Ayr›ca Kabardin- Balkar ve Karaçay-Çerkes cumhuriyetlerinde de Türkler, cumhuriyetlerin kurucu halk› say›lmaktad›r. Söz konusu cumhuriyetler içinde siyasi ve ekonomik bak›m- lardan en güçlüsü flüphesiz Tataristan Cumhuriyeti’dir. Tataristan’›n Statüsü Tataristan Özerk Cumhuriyeti, Sovyetler Birli¤i’nin parçalanma sürecinde ba¤›m- Mintimir fieymiyev: Tataristan’›n ilk devlet s›zl›¤› için mücadele bafllatm›flt›r. Tataristan parlamentosu 30 A¤ustos 1990 tarihin- baflkan› (prezidenti). de ülkenin egemenli¤ini ve Sovyetler Birli¤i’nin 16. cumhuriyeti oldu¤unu ilân et- 1937’de Tatar SSC’nin mifl, 26 Aral›k 1991 tarihinde ise Tataristan parlamentosu Ba¤›ms›z Devletler Top- Aktan›fl bölgesindeki Anyakovo (Enek) köyünde lulu¤u’na (BDT) kurucu olarak kat›ld›¤›n› bildirmifltir. Ancak Moskova, her iki ka- Tatar bir ailenin çocu¤u rar› da kabul etmemifltir. Tataristan’›n resmî yöneticilerinin ba¤›ms›zl›k karar›nda olarak do¤du. Dedesi varl›kl› biri oldu¤u için Sovyet ciddi ad›mlar atamayacaklar› belli olunca, ‹ttifak-Tatar Ba¤›ms›zl›k Partisi’nin inisi- dönemindeki yatifi ile Tatar Milli Kurultay› toplanm›fl ve Tataristan’›n ba¤›ms›zl›¤›n› ilân etmifltir kollektiflefltirme y›llar›nda (1 fiubat 1992). Bunun üzerine bask› alt›nda kalan Tataristan resmî yönetimi, ülke- elinden mal› mülkü al›n›p sürgün edilmiflti. Babas› 26 nin ba¤›ms›zl›¤› konusunda referandum karar› alm›flt›r. 21 Mart 1992 tarihinde ya- y›l kolhoz baflkanl›¤› yapt›. p›lan referandumda seçmenlerin % 61.5’i ba¤›ms›zl›ktan yana oy kullanm›flt›r. Re- fieymiyev, Kazan Ziraat ferandumdan sonra Tataristan, 31 Mart 1992 tarihinde Rusya Federasyonu antlafl- Enstitüsü’nü bitirdikten sonra makine mühendisi mas›n› da kendisinin haklar›n› s›n›rlad›¤› gerekçesiyle imzalamam›flt›r. 1992 y›l›n- olarak çal›flt›. 1967’den da kabul edilen yeni anayasaya göre, Tataristan’da baflkanl›k sistemi kabul edilmifl itibaren idari görevlerde bulundu. 1991’de devlet ve Mintimir fieymiev ilk devlet baflkan› seçilmifltir. Ancak, Moskova’dan gelen baflkan› oldu ve toplam dört bask›lar karfl›s›nda 15 fiubat 1994 tarihinde Kazan, Moskova ile “Yetkileri Paylaflma dönem (1991-2010) bu Antlaflmas›”n› imzalamak zorunda kalm›flt›r. Bu anlaflmayla, Tataristan iç politika- görevde kald›. da genifl yetkiler, bafllang›çta di¤er bölgelere tan›nmam›fl mali ve ekonomik imti- yazlar elde etmifl, ba¤›ms›z olarak d›fl ekonomik iliflkileri yürütme ve uluslararas› örgütlerin faaliyetlerine kat›lma hakk›n› kazanm›flt›r (Devlet 2002: 52-3; Somuncu- o¤lu 2002: 81). 1998’de ise “Tataristan vatandafll›¤›” kanunu kabul edilmifltir. Buna göre Tata- ristan’da yaflayanlar, Tataristan vatandafl› olarak nitelendirilecek ve otomatik ola- rak Rusya Federasyonu vatandafll›¤›n› kazanacaklard›. Ayr›ca Rusya Federasyonu 216 Ça¤dafl Türk Dünyas›

vatandafl› olmayanlara Tataristan vatandafll›¤› verilebilecekti. Netice itibar›yla Tata- ristan, kendi anayasas›, devlet baflkan›, parlamentosu ve bakanlar kurulu ile bütün di¤er devlet organlar› bulunan ve iç politikada genifl yetkilere sahip özerk bir cum- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE huriyet hâline gelmifltir. Cumhuriyetlerden birinin bu kadar imtiyaza sahip olmas›, 31 Mart 1992 tarihli Federasyon Anlaflmas›n› geçersiz k›lm›flt›r. Zira Tataristan’dan DÜfiÜNEL‹M sonra di¤erD ÜfiÜNEL‹Mcumhuriyetler (ve iller) de benzer haklar talep etmifllerdir. Neticede Moskova, 46 idari bölge ile ikili anlaflma imzalamak zorunda kalm›flt›r. Bu süreçte Tataristan’›n bayrak ve armas› da belirlenmifltir. Yeflil, beyaz ve k›r- SORU SORU m›z› renklerden oluflan bayrak, 1991’de Tataristan Parlamentosu taraf›ndan kabul edilmifltir. Yeflil renk, hayat›n bafllang›c› olarak bar›fl›, Tatar halk›n›n yeniden do- D‹KKAT ¤uflunu; beyazD ‹KKAT renk, temizlik ve iyi niyeti; k›rm›z› renk ise ba¤›ms›zl›k için müca- deleyi, zaferi ve gücü simgelemektedir. fiubat 1992’de Tataristan devlet armas› da Tataristan Parlamentosu taraf›ndan kabul edilmifltir. Tatarlar›n mitolojik eserlerin- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE den esinlenerek tasarlanan armada ‹dil Bulgarlar›n›n eflyalar›nda da s›kça rastlanan özgürlük düflkünü hayvan olan kanatl› pars tasvir edilmifltir. Bayrak renklerinde AMAÇLARIMIZ olan armadakiAMAÇLARIMIZ pars, cumhuriyet ve bütün halk›n›n koruyuculu¤unu simgelemek- NNtedir (Türk Dünyas› Kültür Atlas› 2003: 168-9).

K‹TAP Tatarlar›n tarihiK‹TAP ve Tataristan Cumhuriyeti hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi Avrasya Fatihi Tatar- lar, haz. ‹lyas Kamalov (‹stanbul, 2005) adl› eserde bulabilirsiniz.

TELEV‹ZYON TataristanTELEV‹ZYON Co¤rafyas› ve Nüfusu Tataristan, Rusya Federasyonu’nun ortas›nda, ‹dil (Volga) ile Kama gibi iki büyük nehrin birleflti¤i noktada yer al›r; yabanc› devletler ile s›n›r› yoktur. Güneyde Sa- mara, Orenburg, Ulyanovsk illeri, do¤uda Baflkurdistan, bat›da Çuvafl Cumhuriye- ‹NTERNET ti ile Mari El‹NTERNET Cumhuriyeti ve kuzeyde Udmurt Cumhuriyeti ile Kirov ili ile çevrili olup, yüzölçümü 68 bin km2’dir. Ülke topraklar›n›n % 16’s› ormanla kapl›d›r. Harita 9.1

‹dil-Ural’daki özerk cumhuriyetler 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri 217

Tataristan’›n nüfusu 4 milyon civar›ndad›r. Nüfusun % 54’ünü Tatarlar, % 40’›n› Ruslar, % 3’ünü Çuvafllar oluflturmaktad›r. Dünyada toplam yaklafl›k 8 milyon Ta- tar›n yaflad›¤› tahmin edilmektedir. Tatar nüfusunun % 70’i Tataristan d›fl›nda yafla- maktad›r. Bunun nedenleri ise flöyle s›ralanabilir: Çarl›k rejiminin uygulad›¤› poli- tikalar sonucunda çok say›da Tatar›n göçe zorlanmas›; 1917 ‹htilâli’nden sonra Ta- tarlara yönelik uygulanan bask› politikalar›, 1920 y›llar›nda bölgede yaflanan açl›k, 1950’li y›llarda Tataristan’›n endüstri ülkesine dönüfltürülerek buraya çok say›da Rus iflçisinin yerlefltirilmesi (Devlet 2002: 50). Tataristan nüfusunun % 72’si flehirlerde yaflamaktad›r. Cumhuriyetin baflkenti olan Kazan, 1.177.000 nüfusu ile Rusya Federasyonu’nun alt›nc› en büyük flehridir. Kazan, bütün Rusya’n›n en önemli ilim, kültür, sanat, spor merkezlerinin bafl›nda gelmektedir. Tataristan’›n di¤er önemli flehirleri flunlard›r: Naberejn›e Çeln› (519 bin), Nijnekamsk (235 bin), Almetyevsk (Elmet) (149 bin), Zelenodolsk (97 bin), Bugulma (88 bin) ve Elabuga (72 bin).

Tatar nüfusunun % 70’inin Tataristan d›fl›nda yaflamas›n›n sebepleriSIRA nedir? S‹ZDE SIRA S‹ZDE 1 Tataristan Ekonomisi DÜfiÜNEL‹M Tataristan, Rusya Federasyonu’nun ekonomik aç›dan en geliflmifl bölgelerinden bi- DÜfiÜNEL‹M ri olup üretim aç›s›ndan da alt›nc› s›rada bulunmaktad›r. Tataristan’›n en büyük do- ¤al zenginli¤i petrol ve do¤algazd›r. Ülkenin bir baflka zenginlikSORU kayna¤›n› kimya SORU ve petrokimya oluflturmaktad›r. En zengin petrol yataklar› ülkenin güney ve gü- neydo¤usunda bulunmaktad›r. Yaklafl›k 1 milyar ton petrol rezervineD‹KKAT sahip oldu- D‹KKAT ¤u düflünülen Tataristan’da y›lda yaklafl›k 30 milyon ton petrol ç›kart›lmaktad›r. Bu miktar›n yaln›zca % 28’i burada ifllenmekte, geri kalan k›sm› Rusya’n›n farkl› böl- gelerindeki rafinelerde ifllenmekte ve yurtd›fl›na ihraç edilmektedir.SIRA S‹ZDE Tataristan’›n SIRA S‹ZDE en büyük petrol flirketi, Tatneft’tir. Tatneft, Tunus, Fas, Kazakistan, Özbekistan, Libya gibi ülkelerde de petrol ve gaz arama ve ç›kartma faaliyetlerindeAMAÇLARIMIZ bulunmak- AMAÇLARIMIZ tad›r. Do¤algaz üretimi de Tataristan ekonomisinde büyük bir yer tutmaktad›r.NN Ta- taristan, kömür ve arduvaz gibi yeralt› kaynaklar›na da sahiptir. Tataristan’›n tar›m ve hayvanc›l›k sektörü de çok geliflmifl K‹TAPolup, tar›m ürünleri K‹TAP üretimi konusunda Rusya’n›n üçüncü büyük bölgesidir. Tar›m faaliyetleri için 4.5 milyon hektar toprak ayr›lm›flt›r. Cumhuriyette daha çok tah›l, patates, fleker pan- car› ve ay çiçe¤i yetifltirilmektedir. TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON Otomobil sanayisi ile askerî teknoloji sanayisi de Tataristan’da geliflmifltir. Ka- maz adl› dünyaca meflhur kamyonetlerle yurtd›fl›na ihraç edilen baz› helikopterler Tataristan’da üretilmektedir. Söz konusu helikopterler, bugüne kadar yüzden faz- la ülkeye sat›lm›flt›r. ‹NTERNET ‹NTERNET 2005 y›l›nda Rusya Federasyonu Hükümeti, ülkede üretimi artt›rmak amac›yla birçok alanda (sanayi, turizm, inovasyon vs) özel ekonomi alanlar› oluflturmufltur. Sanayi alan›ndaki iki özel ekonomi alandan biri, 2007’de Tataristan’›n Elabuga fleh- rinde faaliyete geçmifltir. Tataristan’›n seçilmesinin nedeni ise Tataristan’da sanayi- nin geliflmifl olmas› ve co¤rafi aç›dan müsait ulafl›m yollar›na sahip olmas›d›r. Söz konusu alanda birçok yerli ve yabanc› flirket kendi fabrikas›n› açm›fl ve gerek Rus- ya için gerekse yurtd›fl›na ihracat için üretim yapmaktad›r.

Putin’in Merkeziyetçi Politikas› ve Tataristan’a Etkileri Boris Yeltsin döneminde Tataristan baflta olmak üzere Rusya Federasyonu içinde- ki cumhuriyetler güç kazanarak adeta “devlet içerisinde devlet” hâline gelmifller- 218 Ça¤dafl Türk Dünyas›

dir. Ancak Vladimir Putin’in iktidara gelmesiyle durum de¤iflmifltir. Putin daha ilk devlet baflkanl›¤› döneminde “merkeziyetçi politika” ad› verilen ve cumhuriyetle- rin yetkilerinin s›n›rland›r›lmas›n› öngören bir siyaset izlemeye bafllam›flt›r. Sovyet sonras› ilk y›llarda 89 bölgeden oluflan Rusya Federasyonu, yap›lan de¤iflikliklerle 83 idari birime bölünmüfl, bunlar da yeni bir kanunla 7 federal idari bölgeye dâhil edilmifllerdir. Bunlar, Moskova Merkez, Kuzeybat›, Ural, Kuzey Kafkasya, Uzakdo- ¤u, Volga ve Sibirya bölgeleridir. Bunlar›n bafl›na birer Baflkan Temsilcisi getirile- rek, cumhuriyetlerin devlet baflkanlar› onlara ba¤lanm›flt›r (Kamalov 2007: 218). Tataristan Cumhuriyeti, Volga Federal ‹dari Bölgesi’ne dâhil edilmifltir. Yeltsin dö- neminde zaman zaman federal bütçeye vergi ödemelerini kesen Tataristan, art›k bütçe ve vergi mevzuat› konusunda da Rusya standartlar›n› uygulamaktad›r. Bütün bunlar Moskova’n›n, cumhuriyetlerin hem idari, hem de mali konumlar›n› kontrol alt›nda tutmak istemesinin önemini vurgulamaktad›r. Oligark: Sovyetler Birli¤i’nin Putin’in merkeziyetçi politikas› çerçevesinde ald›¤› bir sonraki karar ise cumhu- parçalanmas›ndan sonra riyetlerin liderleri ile bölge valilerinin merkezden atanmas›n› ve yerli parlamento- Rusya’da özellefltirme ya da usulsüzlüklerle afl›r› zengin lar taraf›ndan onaylanmas›n› öngörmektedir. Söz konusu karar Tataristan parla- olan ifl adamlar›. Putin mentosunda da görüflülmüfl ve çok sert tepkilere yol açmas›na ra¤men kabul edil- iktidara geldikten sonra özellikle iktidarlar› mifltir (2005). Putin’in bu yönde ald›¤› karar›n sebepleri aras›nda genifl co¤rafyaya etkilemeye çal›flan ve yay›lan Rusya’y› kontrolü alt›nda tutmak ve oligarklar›n paralar› sayesinde vali ve- muhalif partileri destekleyen oligarklara karfl› savafl ya federe cumhuriyetlerde baflkan seçilmelerini engellemek gibi hususlar yer al- bafllatm›flt›r. Bunun maktad›r. Putin, hem federe cumhuriyetlere, hem de vilayetlere güvenilir adamla- neticesinde bir k›sm› (Hodorkovskiy) hapse r›n› atayarak, merkez-çevre iliflkilerini de kontrol alt›na alm›flt›r. Rusya Federasyo- at›l›rken, bir k›sm› nu Devlet Baflkan›’na vali ve federe cumhuriyet baflkanlar› için adaylar›n tespitin- (Berezovskiy) yurt d›fl›na de ise ayn› tarihlerde oluflturulan “milliyetlerden sorumlu” bakan, yard›mc› olmak- kaçm›flt›r. ‹ktidara (Putin’e) sad›k olanlara (Abramoviç) tad›r. ise dokunulmam›fl, hatta Putin’in merkeziyetçi politikas›n›n bir baflka özelli¤i de bütün cumhuriyetlerin bunlara önemli idari görevler verilmifltir. anayasalar›n›n, Rusya Federasyonu Anayasas› ile uyumlu hâle getirilmifl olmas›d›r. Putin izledi¤i bu politikaya paralel olarak cumhuriyetlerle yetki paylafl›m› anlaflma- lar›n› da yenilemifltir. Tataristan ile böyle bir anlaflma 2007’de imzalanm›flt›r. Bu an- laflmaya göre Tataristan’›n ekonomi, ekoloji, kültür ve di¤er alanlardaki meseleler- le ilgili kararlar› Rusya Federasyonu Hükümeti ile Tataristan Bakanlar Kurulu ortak alacak; Tataristan Cumhuriyeti yetkileri dâhilinde uluslararas› ve d›fl ticaret faaliyet- lerinde bulunacak, ancak bu faaliyetleri yönlendirecek ikili anlaflmalar› Rusya Fe- derasyonu D›fliflleri Bakanl›¤› ile dan›flarak imzalayacakt›r. Yine bu anlaflmaya gö- re Tataristan Cumhuriyeti’nin resmî dili Rusça ve Tatarca olacak, Tataristan Cum- huriyeti vatandafllar›, iç sayfas› Tatarca olan ve Tataristan armas›n›n yer ald›¤› kim- likler (pasaportlar) alma hakk›na sahiptirler. Genel olarak Yeltsin döneminde cum- huriyetlere verilen imtiyazlar, Putin’in izledi¤i merkeziyetçi politika neticesinde tek tek geri al›nm›flt›r.

SIRA S‹ZDE Putin’in izledi¤iSIRA merkeziyetçiS‹ZDE politika, Tataristan’› nas›l etkilemifltir? 2 Kazan-Moskova Hatt›ndaki Baz› Sorunlar: Nüfus Say›m› ve DÜfiÜNEL‹M Alfabe MeselesiDÜfiÜNEL‹M Tatarlar›n son dönemde Moskova ile karfl› karfl›ya kald›klar› bir baflka konu da son SORU iki nüfus say›m›ndaSORU (2002 ve 2010) Tatarlar›n çeflitli alt gruplara bölünerek say›l- malar› meselesidir. Sovyetler dönemindeki say›mlardan farkl› olarak, 2002 y›l›nda yap›lan say›mda ek olarak bir milletler listesi eklenmemifl ve vatandafllar›n millet- D‹KKAT D‹KKAT lerini kendilerinin belirleyece¤i ilkesi kabul edilmifltir. Milletin belirlenmesi konu-

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri 219 sundaki bu yeni metot, Rusya Federasyonu’ndaki birçok milli az›nl›k taraf›ndan “böl ve yönet” tarz›ndaki eski gelene¤in bir devam› olarak kabul edilmifl ve büyük tepkilere yol açm›flt›r. Örnek verecek olursak, say›m s›ras›nda Tatarlar›n içindeki alt gruplar (Kazan Tatar›, Mifler, Kreflen, Tipter, Sibir Tatar›, Astrahan Tatar›) adeta birer ayr› milliyetmifl gibi say›larak, Tatarlar›n nüfusunun az gösterilmesi, dolay›s›y- la haklar›n›n k›s›tlanmas› öngörülmüfltür (fiahin 2002: 304). Cumhuriyetlerin bu uy- gulamadan duyduklar› rahats›zl›¤›n sebebi ise, kendilerinin küçük etnik gruplara bölünerek cumhuriyetlerindeki konumlar›n› yitirme korkusudur. Kald› ki zaten birçok cumhuriyette Rus nüfusu toplam nüfusun yar›s›n› oluflturmaktad›r. Rus ol- mayan nüfusun ayr›ca küçük etnik gruplara bölünmesi ile nüfus dengesi tamamen Ruslar›n lehine de¤iflmektedir. Tataristan’›n Moskova ile karfl› karfl›ya kald›¤› bir baflka konu ise alfabe mese- Tatarlar tarih boyunca birçok lesidir. 1999’da Tataristan Parlamentosu, Latin alfabesinin kullan›m›n› kabul etmifl- alfabe kullanm›fllard›r. 1927 y›l›na kadar Arap harfleri tir. Ancak, 2002 tarihinde Rusya Federasyonu Parlamentosu, bütün ülke çap›nda kullan›l›rken, bu tarihte Kiril alfabesinin kullan›laca¤›na dair bir kanun ç›kartm›flt›r. Tataristan, Anayasa Latin harflerine, 1939 y›l›nda ise Kiril alfabesine Mahkemesi’ne baflvurarak bu duruma karfl› ç›km›fl olsa da bir netice alamam›flt›r. geçirilmifllerdir. Bunun üzerine, Tataristan’da ve Tataristan d›fl›nda protesto gösterileri yap›lm›flt›r. “Latinskiy Front” (Latin Cephesi) adl› hareketin kaleme ald›¤› deklarasyonu toplam 63 Tatar sivil toplum kurumu imzalam›flt›r. Bu görüflü Bütün Dünya Tatar Kongre- si, fiehabeddin Mercanî Tarih Enstitüsü, ‹bragimov Dil, Edebiyat ve Sanat Enstitü- sü, Tatar Milli Meclisi gibi müesseseler de desteklemifltir. Tatar dilcileri de, bu konu üzerinde, Sovyetler Birli¤i’nin y›k›l›fl›ndan beri çal›fl- makta ve XX. yüzy›l›n bafllar›nda Latin alfabesinden Kirile geçiflte 8 harfin düfltü- ¤ünü ve Kiril harflerinin Tatarca ses uyumlar›n› karfl›lamad›¤›n› ifade etmektedir- ler. Yine Tatarlar, Latin alfabesine geçmeleri durumunda, di¤er Türk soydafllar›yla daha s›k› iletiflim kurabileceklerine inanmaktad›rlar. Latine geçifl, ayn› zamanda dünya iletiflim sistemine eklemlemeyi de kolaylaflt›racakt›r. Ancak, Putin’in 2012’de tekrar devlet baflkan› seçilmesiyle birlikte Latin alfabesine geçifl konusu da dâhil olmak üzere cumhuriyetlerin haklar› k›s›tlanmaya devam edilmifltir.

D›fl Münasebetler ve Türkiye ile Gelifltirilen ‹flbirli¤i 1994 tarihinde Moskova ile Tataristan aras›nda imzalanan Yetkileri Paylaflma An- laflmas› ile Tataristan Cumhuriyeti, d›fl ülkelerle iliflkiler kurma hakk› kazanm›flt›r. Günümüze kadar Tataristan 100’den fazla anlaflma ve protokol imzalam›flt›r ki, bunlar›n ço¤u ticari ve ekonomik içeriklidir. Tataristan’›n d›fl ülkelerle münasebet- ler gelifltirmesinde 1990’l› y›llar›n ikinci yar›s›nda kurulan yetkili ve ticari temsilci- likler önemli rol oynamaktad›r. Günümüzde Tataristan Hükümeti, 6’s› eski Sovyet ülkesi olmak üzere toplam 14 ülkede temsilcilik bulundurmaktad›r. Söz konusu temsilcilikler, Tatar flirketlerinin yurtd›fl›nda tan›t›m›n› yapmakta, yabanc› flirketler için Tataristan’da ifl imkân› ve ortak bulmaya yard›mc› olmaktad›rlar. Temsilcilikler ayr›ca yurtd›fl›ndaki Tatar diasporas› ile de yak›ndan ilgilenmektedirler. D›fl ekono- mik münasebetlerin gelifliminde Tataristan Devlet Baflkan› baflta olmak üzere Ta- tar yetkililerin yurtd›fl›na yapt›klar› ziyaretler de olumlu katk›da bulunmaktad›r. Özellikle Rusya’n›n ‹slam ülkeleriyle münasebetlerinde Tataristan, köprü rolü oy- namaktad›r. 1990’l› y›llardan itibaren Tataristan’›n d›fl ticareti yaklafl›k 15 kat artm›flt›r. Tata- ristan’›n ihracat› 13.6 milyar dolar iken, ithalat› 2.6 milyar dolard›r (2010). 2009’da Tataristan, dünyan›n 130 ülkesiyle ticaret yapm›flt›r. Tataristan’›n en büyük ticari ortaklar› ‹talya (% 13), Türkiye (% 12), Polonya (% 10), Hollanda (% 7), Belarus (% 220 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Rustem Minnihanov: 6), Ukrayna (%5)’d›r. ‹hracat›n ana maddeleri, petrol (% 66) ve petrol ürünleri (% Tataristan’›n ikinci ve flimdiki devlet baflkan›d›r. 15), ithalat ürünleri ise otomobil, ulafl›m ve di¤er teknik araçlard›r. 1957’de Tatar SSC’nin Bal›k Tataristan’›n yak›n münasebetler içerisinde oldu¤u ülkelerden biri Türkiye’dir. Bistesi rayonuna ba¤l› Yana Ar›fl köyünde do¤du. 1978’de Tataristan ile Türkiye aras›nda ilk resmî iliflkiler 22 May›s 1995’te imzalanan bir an- Kazan Ziraat Enstitüsünü laflmayla bafllam›flt›r. 1 Eylül 1996’da ise Tataristan’›n baflkenti Kazan’da Türkiye bitirdi ve makine mühendisi Cumhuriyeti Baflkonsoloslu¤u aç›lm›flt›r (Kamalov 2007: 226). Türk-Rus iliflkileri oldu. Daha sonra iktisat alan›nda doktora yapt›. gibi Tatar-Türk iliflkileri de daha çok ekonomik alanda gerçekleflmektedir. Taraflar 1998-2010 y›llar› aras›nda aras›ndaki ticaret hacmi, 2003 y›l›nda 700 milyon dolarken, 2012 y›l›nda 3 milyar Tataristan baflbakan› olarak görev yapt›. 2010’da Rusya dolar› aflm›flt›r. Tataristan, Türkiye’ye petrol, petrol ürünleri, kimya ve petrokimya Devlet Baflkan› Medvedev ürünleri, yük araçlar› ve helikopterler ihraç etmektedir. Türkiye ise, Tataristan’a in- taraf›ndan aday gösterildi ve Tataristan Devlet Baflkan› flaat malzemeleri, mobilya, tekstil ve g›da ürünleri satmaktad›r. Ayr›ca, Tataris- olarak göreve bafllad›. tan’da yaklafl›k 300 Türk flirketi faaliyet göstermektedir.

Sabantuy: Tatar ve 2009 y›l›nda Türkiye Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’ün Tataristan’›, 2012’de Ta- Baflkurtlar›n çok eskiden taristan Devlet Baflkan› Rustem Minnihanov’un Türkiye’yi ziyaret etmesi, diplo- beri kutlad›klar› bir bayram matik ve di¤er alanlardaki münasebetleri daha da artt›rm›flt›r. Yukar›da ad› geçen olan Sabantuy ismi, sapan ve toy kelimelerinden Tataristan Yetkili Temsilcili¤i, Türkiye’de de bulunmakta ve ikili münasebetlerin oluflmaktad›r. Bafllang›çta geliflimine önemli katk›da bulunmaktad›r. Ekonomi alan›ndaki faaliyetlerin yan› s›- Sabantuy, tar›m faaliyetleri (Nisan ay›nda) bafllamadan ra temsilcilik, Türkiye’de Sabantuy, Tatar kültür günleri ve önde gelen Tatar bilim kutlan›rken, daha sonra ve sanat adamlar›n› anma günleri düzenlemektedir. ekim iflleri tamamland›ktan (Haziran bafl›) sonra kutlanmaya bafllanm›flt›r. Tataristan’da E¤itim, Kültür ve Sanat Tataristan’›n devlet bayram› statüsü verilen Sabantuy, at Tataristan’›n yer ald›¤› ‹dil-Ural bölgesi, eskiden beri ilim ve medeniyet merkeziy- yar›fllar›, gürefl ve di¤er di. Tataristan Cumhuriyeti günümüzde de bu özelli¤ini korumaya devam etmekte- çeflitli spor müsabakalar›n›n dir. 1990’l› y›llardan itibaren milli kültürü canland›rmaya yönelik faaliyetler baflla- yap›ld›¤›, milli müzik ve danslar›n sergilendi¤i, bol m›fl ve e¤itim ile kültür alanlar›nda köklü de¤ifliklikler yap›lm›flt›r. 1990-2000 y›lla- ikram›n oldu¤u, e¤lenceli bir r› aras›nda Tataristan’da yedi Tatar gimnazyumu aç›lm›fl, birçok okulda Tatarca bayram günüdür. e¤itim veren s›n›flar oluflturulmufl, okullarda Tatarca dersleri okutulmaya bafllan- m›flt›r. Devlet okullar›n›n yan› s›ra meslekî okullar, gimnazyumlar ve özel okullar Gimnazyum, bafllang›çta aç›lm›flt›r. jimnastik yap›lan yer anlam›na gelse de XVI. Günümüzde Tataristan’da 1900 okul öncesi ve 2300 e¤itim müessesesi (ilkokul- yüzy›ldan itibaren ortaokul-lise) mevcuttur. 1990’l› y›llarda yüksek ö¤retim alan›nda da bir tak›m de- Avrupa’daki orta e¤itim kurumlar› için kullan›lmaya ¤ifliklikler yap›lm›flt›r. Tataristan Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Tatar-Amerikan bafllanm›flt›r. Dönemin di¤er Bölgesel Üniversitesi kurulmufltur. 2005 y›l›nda bunlar, Kazan E¤itim Üniversitesi e¤itim müesseselerinden fark› ise klasik derslerin yan› ile birlefltirilmifl ve Tatar Sosyal Bilimler - Pedagoji Üniversitesi ad›yla faaliyet gös- s›ra spor, dans gibi derslerin termeye bafllam›flt›r. Kazan Teknoloji Üniversitesi ile Kazan Teknik Üniversitesi’ne okutulmas› ve din milli üniversite statüsü verilmifltir. Kazan Devlet Üniversitesi, 2010’da Kazan Fede- derslerinin daha az olmas›d›r. Bu okullar›n ral Üniversitesi ad›n› alm›flt›r ki, bu üniversite Rusya Federasyonu’nun büyük ve iti- önemli özelliklerinden biri de barl› üniversitelerinden biridir. Tataristan’da 22 devlet üniversitesi ile 11 özel üni- bunlarda birkaç yabanc› dilin birden okutulmas› ve versite mevcuttur (Respublika Tatarstan 2010: 95). Ayr›ca, Kazan’daki üniversitele- müfredat›n daha a¤›r rin ço¤u, Tataristan’›n di¤er flehirlerinde de fakülteler açm›flt›r. olmas›d›r. Kazan’daki ilk gimnazyum 1753 y›l›nda Üniversitelerin yan› s›ra araflt›rma enstitüleri de cumhuriyetin e¤itim ve ilmî ha- aç›lm›flt›r. Bugün Kazan’da yat›nda önemli rol oynamaktad›rlar. 1990’larda yaflanan ekonomik kriz, ilmî arafl- 36 gimnazyum bulunmaktad›r. t›rmalar›n desteklenmesinin kesilmesine neden olmufl ve bunun neticesinde bir- çok araflt›rma merkezi ile laboratuar kapat›lm›fl, birçok ilim adam›, iflsiz kalm›flt›r. Ancak 1992’de kurulan Tataristan ‹limler Akademisi, ilmî birikimin korunmas›nda önemli rol oynam›flt›r. ‹limler Akademisi sekiz alt birimden oluflmaktad›r. Bu bi- rimlerin her birinin çat›s› alt›nda çok say›da enstitü ve araflt›rma merkezi faaliyet göstermektedir. 1994’te Tatar Ansiklopedisi Enstitüsü kurulmufltur. 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri 221

Ad› geçen müesseseler, aktif yay›n faaliyetlerinde bulunmaktad›rlar. Örne¤in, Ansiklopedi Enstitüsü, Tatar Ansiklopedisi adl› eseri ç›kart›rken, Tarih Enstitüsü Tatar Tarihi adl› çok ciltli eseri yay›mlamaktad›r. Enstitünün yan› s›ra Magarif, Fen ve Ruhiyat gibi yay›nevleri de tarih ve edebiyata dair kitaplar basmaktad›r. Tataris- tan’da y›lda yaklafl›k 500 farkl› kitap (toplam tiraj 1.5 milyon) bas›lmaktad›r. Bas›- lan kitaplar›n say›s› ve tiraj› artt›¤› gibi özellikle sosyal bilimler alandaki kitaplar›n içeri¤i de de¤iflmektedir. Bu de¤iflikli¤i özellikle tarih kitaplar›nda görmek müm- kündür. ‹lk sayfalarda Marks ve Engels’e at›f yap›lan ve Tatarlardan hep olumsuz bahseden kitaplar›n yerini belgelere dayan›larak objektif bir flekilde kaleme al›nan çal›flmalar alm›flt›r. Sovyetler Birli¤i zaman›nda Alt›n Orda Devleti tarihinin araflt›- r›lmas› yasakken günümüzde Kazan’da Alt›n Orda Araflt›rmalar› Merkezi faaliyet göstermektedir. Tataristan’da çok say›da gazete ve dergi ç›kmaktad›r. 1989’dan beri Rusça ve Tatarca olarak ç›kan ‹dil, 1922’de yay›n hayat›na bafllayan Kazan Utlar› (Kazan Alevleri), 1990’da yay›mlanmaya bafllanan Kazan, kad›n dergisi Süyümbike, Miras, Nauçn›y Tataristan (‹lmî Tataristan), Fen hem Mektep ve Gas›rlar Avaz› (As›rlar›n Yank›s›) bunlar›n önde gelenleridir. Dergi ve gazetelerin bir k›sm› Tatarca, bir k›sm› Rusça bas›lmaktad›r. Tataris- tan’›n önde gelen gazeteleri flunlard›r: 1918’den beri ç›kan Vatan›m Tatarstan (ti- raj›:19 bin), Respublika Tatarstan (31 bin), 1919’dan beri yay›nlanan Molodöj Ta- tarstana (Tatarstan Gençleri), 1991’de yay›n hayat›na bafllayan ve yaklafl›k 40 bin abonesi olan Kazanskie Vedomosti (Kazan Haberleri). Ayr›ca, Sabantuy, Tatarstan Yafllere (Tataristan Gençleri), fiehr-i Kazan, Veçernyaya Kazan (Akflam Kazan›) adl› gazeteleri de zikretmek gerekmektedir. Bas›n alan›nda Sovyet dönemiyle k›yasla büyük de¤ifliklikler yaflanm›flt›r. Bu de¤ifliklikler hem say›ya hem de içeri¤e yans›m›flt›r. Gazete ve dergilerin say›s›nda art›fl olmufltur. Sovyet sonras›nda ayr›ca gençler için Tatarca bir dergi (‹dil) yay›m- lanmaya bafllanm›flt›r. Tataristan’da her flehrin kendi bas›n ve yay›n organ› faaliye- te geçmifl, dolay›s›yla flehir gazeteleri ilgi görmeye bafllam›flt›r (Respublika Tatars- tan 2010: 110-12). Sovyet Tataristan›, Sosyalist Tataristan gibi Komünist Partisi’nin yay›n organlar› ya tamamen yay›n faaliyetlerine son vermifl, ya da isim de¤ifltirmifl- lerdir. Gazete ve dergilerin içeri¤i de do¤al olarak de¤iflmifl, rejim propagandas›na son verilmifl, milli ve dinî meseleler ile Tataristan’›n durumu, sorunlar› ve gelece- ¤ine dair konulara a¤›rl›k verilmeye bafllanm›flt›r. Tataristan’da 7 yerli TV kanal› ile çok say›da radyo kanal› mevcuttur. Tatarstan-Yana As›r ve Tatarstan kanallar›, cumhuriyetin büyük TV kanallar›d›r. Tataristan’daki kütüphanelerin say›s›, 3200’i geçmifltir. Bunlar›n büyükleri Tata- ristan Milli Kütüphanesi ve N. ‹. Lobaçevskiy Kütüphanesi’dir. Kazan Federal Üni- versitesi’nin kütüphanesi olan N. ‹. Lobaçevskiy Kütüphanesi’nin özelli¤i ise nadir eserler bölümüne sahip olmas›d›r. Arapça, Farsça, Arap harfleriyle Tatarca ve Türk- çe el yazmalar› ile Kazan’da 1811’den beri ç›kan gazeteleri içeren kütüphane (kü- tüphanenin bu bölümü), Do¤u dillerinde kaleme al›nm›fl eserleri ihtiva eden Rus- ya’n›n ikinci büyük kütüphanesidir. St. Petersburg’daki enstitüde bulunan el yaz- malar›n önemli bir k›sm›, 1855’te Kazan’dan götürülen el yazmalardan oluflmakta- d›r. Kütüphanede bulunan Farsça el yazmalar›n katalogu ‹ran Konsoloslu¤u’nun deste¤iyle 2005’te yay›mlanm›flt›r. Tatarca ve Türkçe el yazma katalogunun yay›m- lanmas› da büyük önem arz etmektedir. Tataristan’›n kaplad›¤› co¤rafyada ‹dil-Bulgarlar›, Alt›n Orda ve Kazan Hanl›¤› gibi tarihte önemli rol oynayan devletler varl›klar›n› sürdürdüklerinden dolay› 222 Ça¤dafl Türk Dünyas›

cumhuriyette çok say›da tarihî mekân ve müze bulunmaktad›r. Tataristan’›n en meflhur tarihî mekânlar› flüphesiz Kazan Kalesi ile Bulgar Aç›k Hava Müzesi’dir. Tataristan’da toplam 98 devlet müzesi mevcuttur (2008).

Resim 9.1

Kazan Kalesinin görünüflü. Resmin sol taraf›nda meflhur Süyümbike Minaresi, sa¤›nda ise 2005’te yap›m› tamamlanan Kulflerif Camii görülmektedir. As›l Kulflerif Camii, XVI. yüzy›lda buran›n yak›n›nda infla edilmifl, fakat Korkunç ‹van’›n Kazan’› istilas› s›ras›nda y›k›lm›flt›r.

Edebiyat, müzik, çeflitli sanat dallar› ve bas›n gibi alanlarda da 1990 sonras› köklü de¤ifliklikler yaflanm›flt›r. XX. yüzy›l›n sonundan beri Tatar edebiyat›nda mil- li hislerin artmas› ve kaybetti¤i kültürel de¤erlerin yeniden kazan›lmas› konular› ifl- lenmektedir. Bu dönemde realizm ve romantizm gibi farkl› edebî ak›mlar geliflmifl- tir (Respublika Tatarstan 2010: 98). Bunlar›n yan› s›ra XIX - XX. yüzy›l Tatar tarih- çi ve edebiyatç›lar›n hayatlar› ve eserleri yay›mlanmaya bafllanm›flt›r. Buna benzer de¤ifliklikler müzik, tiyatro ve opera alanlar›nda da gerçekleflmifl- tir. Tataristan’da hem klasik müzik, hem de Tatar halk müzi¤i geliflmekte, çeflitli festivaller gerçekleflmektedir. fialyapin Festivali, Nureev Klasik Bale Festivali, Av- rupa-Asya Modern Müzi¤i Festivali büyük bir ilgiye mazhar olmufltur. Devlet Sen- foni Orkestras›, Devlet Halk Enstrümanlar› Orkestras›, Tataristan Dans Toplulu¤u ise cumhuriyetin önde gelen müzik topluluklar›d›r. Çok say›da müzik, tiyatro ve sanat okulunun olmas› da hiç flüphesiz söz konusu dallar›n geliflimine önemli bir katk› sa¤lamaktad›r. Galiaskar Kemal Tiyatrosu, Musa Celil Opera ve Bale Tiyatro- su, Kaçalov Dramaturji Tiyatrosu, Genç Seyirci Tiyatrosu, Tinçurin Dram ve Kome- di Tiyatrosu Tataristan’›n meflhur tiyatrolar›d›r. Kazan’da gerçekleflen önemli kül- tür ve sanat faaliyetlerinden biri de Alt›n Minbar Müslüman Film Festivali’dir. Tataristan’›n en fazla geliflme gösterdi¤i alanlardan biri de spordur. Ak Bars ad- l› Tataristan’›n buz hokey tak›m›, 1997-98, 2005-6, 2008-9 ve 2009-10 sezonlar›nda Rusya flampiyonu olurken, Rubin Kazan futbol tak›m› 2008 ve 2009 Rusya flampi- yonu olmufltur. 1958’de ‹skra ad›yla kurulan ve flimdiki ad›n› 1964’te alan Rubin ta- k›m›, 1997’de Rusya’n›n en üst liginde oynamaya bafllam›fl ve günümüzde Rus Li- gi’nin önemli tak›mlar›ndan biri hâline gelmifltir. Rusya flampiyonluklar›n›n yan› s›- ra Rubin Kazan, Rusya Kupas›n› (2011-2012) ve Süper Kupa’y› (2010, 2012) da ka- zanmay› baflarm›flt›r. 2012-2013’te Avrupa Ligi’nde çeyrek final oynayan Rubin Ka- zan’›n en baflar›l› oyuncular›ndan biri, Türk milli tak›m›nda da forma giyen Gök- deniz Karadeniz’dir. Yine Uniks Kazan basketbol erkekler tak›m› ile Zenit Kazan 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri 223 voleybol erkekler tak›m› da Avrupa’daki kupalarda derece elde etmektedirler. 2013 y›l›nda Kazan, Üniversite Oyunlar›’na ev sahipli¤i yapm›flt›r. Ayr›ca 2018’de Rusya’da gerçekleflecek Dünya Futbol fiampiyonas› maçlar›n›n yap›laca¤› flehirler- den biri de Kazan olacakt›r.

BAfiKURD‹STAN CUMHUR‹YET‹ Baflkurdistan’›n Statüsü ve Siyasi Geliflmeler Baflkurdistan Özerk Cumhuriyeti, 11 Ekim 1990’da egemenli¤ini ilan etmifl ve Bafl- kurdistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ad›n› alm›flt›r. Sovyetler Birli¤i’nin parça- lanmas›yla birlikte ise 31 Mart 1992 tarihinde Baflkurdistan yönetimi Moskova ile yeni Federasyon Antlaflmas›’n› imzalayarak Moskova’ya ba¤l›l›¤›n› bildirmifltir. Bafl- kurdistan, bu antlaflmay› müzakerelerde bulunmadan imzalam›fl, ancak bafllang›ç- Salavat Yulayev (1752- ta bu antlaflmay› imzalamayan Tataristan baz› imtiyazlar elde edince, benzer bir 1800), Baflkurt milli imtiyaz antlaflmas›n›n kendisi için de yap›lmas›n› sa¤lam›flt›r. Buna göre Baflkurdis- kahraman›d›r. Çarl›k Rusya’s›ndaki 1773-75 tan, Rusya Federasyonu’nun özerk bir cumhuriyeti (Baflkurdistan Cumhuriyeti) Köylü ayaklanmas›n›n lideri olarak tan›nm›fl, do¤al kaynaklara sahip olma, vergilendirmenin s›n›rland›r›lmas› Pugaçev’in ‹dil-Ural bölgesindeki önemli ile özerk bir yasa ve hukuk sistemine sahip olma hakk›n› elde etmifltir (Özdamar- adamlar›ndand›. Pugaçev, lar 1996: 86-96; ‹lishev 2002: 66; Yi¤it 2002: 89). Yulayev’e Baflkurtlara ba¤›ms›zl›k vaadederek onu Aral›k 1993’te Baflkurdistan’da devlet baflkanl›¤› seçimleri yap›lm›flt›r. Seçimle- kendi taraf›na çekmifl, ri, Murtaza Rahimov kazanm›flt›r. Arkas›ndan, Baflkurdistan Anayasas› kabul edil- Salavat Yulayev de bütün Baflkurtlar› örgütlemeyi ve mifl, yeni anayasa do¤rultusunda Baflkurdistan Parlamentosu oluflturulmufltur. Rus- isyana kat›l›mlar›n› ya Federasyonu ve ba¤l› cumhuriyetlerde gerçeklefltirilen reformlar neticesinde sa¤lamay› baflarm›flt›r. bafllang›çta özerk cumhuriyetlerin yetkisi artm›fl, yerel organlar ekonomik, sosyal Yulayev, Pugaçev’in ölümünden sonra da ve kültürel geliflime dair meseleleri kendileri çözmeye bafllam›fllard›r. Ayn› tarihler- ba¤›ms›zl›k mücadelesini de cumhuriyette çeflitli siyasi partiler ile sivil toplum örgütleri de faaliyete baflla- devam ettirmifl, ancak bir netice alamam›fl, 1775’te m›flt›r. yakalanarak Estonya’ya Haziran 1995’te 609 delegenin kat›l›m›yla gerçekleflen Bütün Dünya Baflkurt sürgün edilmifltir. Salavat Yulayev flairli¤i ile de Kurultay› da Baflkurt tarihindeki önemli geliflmelerden biridir. Baflkurdistan bay- tan›nmaktad›r. ra¤› ile armas› bu y›llarda kabul edilmifltir. Baflkurdistan bayra¤›, ayn› ebattaki ma- vi, beyaz ve yeflil fleritlerden oluflmak- Resim 9.2 tad›r. Beyaz fleridin ortas›nda Baflkurt halk› için önem arz eden yedi tane taç Baflkurdistan’›n yaprakl› kuray çiçe¤i sembolü yer al- baflkenti Ufa’daki Tülpan (Lâle) Camii. maktad›r. Bayraktaki mavi renk, erde- mi ve iyi niyeti; beyaz renk bar›fl› ve Kaynak: dünyaya aç›k olmay›; yeflil renk ba¤›m- http://en.wikipedia.org/ s›zl›¤› ve ebedî hayat› simgelemekte- wiki/File:Ljalja- Tjulpan.jpg dir. Kuray çiçe¤i, dostlu¤u, onun yedi tane taç yapra¤› ise ülkede yaflayan Baflkurt halk›n›n temelini oluflturan ye- di boyu ifade etmektedir. Baflkurdistan armas›nda ise Baflkurt halk›n›n ba¤›m- s›zl›¤› için mücadele veren Salavat Yu- layev, do¤makta olan günefl fonunda resmedilmifltir (Türk Dünyas› Kültür Atlas› 2003: 127). 224 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Rusya Federasyonu’nun ilk devlet baflkan› Boris Yeltsin zaman›nda Baflkurtlar, di¤er etnik gruplar gibi baz› haklar elde etseler de, 2000 y›l›nda devlet baflkan› se- çilen Vladimir Putin, Rusya Federasyonu’nun siyasi yap›s›nda de¤iflikliklere gitmifl, yeni bir kanunla Baflkurdistan’› da 7 federal idari bölgeye dâhil etmifltir. Volga Fe- deral ‹dari Bölge içerisine dâhil edilen Baflkurdistan’›n yetkileri s›n›rland›r›lm›fl, böylece Baflkurdistan’›n da daha önce elde etti¤i bir tak›m haklar› kaybetmesine neden olmufltur. 2003’te 120 sandalyeli Baflkurdistan Parlamentosu seçimleri yap›lm›fl, ayn› sene Murtaza Rahimov, ikinci kez devlet baflkan› seçilmifltir. Haziran 2002’de II. Bütün SIRA S‹ZDE Dünya BaflkurtSIRA S‹ZDEKurultay› yap›lm›flt›r. 2004 y›l›nda Salavat Yulayev’in do¤umunun 250. y›l dönümü ile Ufa flehrinin kuruluflunun 430. y›l dönümü, 2007’de ise Bafl- kurtlar›n kendi istekleriyle Rusya’ya kat›l›mlar›n›n 450. y›l dönümü kutlanm›flt›r. DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M 2004 y›l›nda Rusya Federasyonu’nda cumhuriyet baflkanlar› ile valilerin mer- kezden atanmalar›n› öngören karar tasar›s› kabul edilmifltir. Bu do¤rultuda 2006’da SORU Rahimov’unSORU devlet baflkanl›¤› süresi uzat›lm›flt›r. 15 Temmuz 2010’da dönemin Rusya Federasyonu Devlet Baflkan› Dmitriy Medvedev, Rustem Hamitov’u Baflkur- D‹KKAT distan devletD‹KKAT baflkan› olarak atam›fl, 19 Temmuz’da Baflkurdistan Parlamentosu, Medvedev’in bu karar›n› onaylam›flt›r. Genel olarak günümüzde Moskova-Ufa hatt›nda herhangi bir sorun yaflanma- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE maktad›r. Bunun önemli göstergelerinden biri de iktidar partisi olan Birleflik Rus- ya Partisi’nin parlamento seçimleri s›ras›nda Baflkurdistan’da çok yüksek oranda AMAÇLARIMIZ oy almas› AMAÇLARIMIZve son devlet baflkanl›¤› seçimleri s›ras›nda Vladimir Putin’in Baflkurdis- NNtan’›n oylar›n›n % 80’ine sahip olmas›d›r.

K‹TAP BaflkurdistanK‹TAP Cumhuriyeti hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi Tarihten Bugüne Baflkurtlar: Tarih, Dil ve Kültür Üzerine ‹ncelemeler (haz. M. Özyetgin, M. Dündar, ‹. Kamalov, ‹stanbul, 2008) adl› kitapta bulabilirsiniz. TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON Baflkurdistan Co¤rafyas›, Nüfusu ve Ekonomisi Baflkurdistan Cumhuriyeti, ‹dil-Ural bölgesinde Güney Urallar’dan bat›da Ak ‹dil’e ve Kama nehirlerine kadar uzanmaktad›r. Tataristan Cumhuriyeti gibi dört taraftan ‹NTERNET ‹NTERNET Rusya Federasyonu içerisindeki di¤er özerk cumhuriyetler ve illerle çeviri olan Baflkurdistan’›n komflular›, bat›da Tataristan Cumhuriyeti, kuzeybat›da Udmurt Cumhuriyeti, kuzeyde Perm ili, do¤uda Çelyabinsk ili ve güneyde Orenburg ilidir. 143.600 km2 yüzölçümüne sahip Baflkurdistan’›n do¤usu Güney Ural da¤ silsilesi- nin devam›n› olufltururken, Ak ‹dil ve Kama nehirlerine kadar uzanan alan, düz- lüklerden ibarettir. Baflkurdistan’›n nüfusu 4 milyondur (2010). Nüfusun % 36’s›n› Ruslar, % 29’unu Baflkurtlar, % 26’s›n› Tatarlar, % 9’unu di¤er etnik gruplar oluflturmaktad›r. Nüfu- sun % 60’› flehirlerde yaflamaktad›r. Cumhuriyetin baflkenti Ufa, 1.087.170 nüfusu ile Rusya Federasyonu’nun en büyük on flehri içinde yer almaktad›r. Ufa’n›n özel- liklerinden biri de Rusya ve BDT Müslümanlar› Merkezî Dinî Nezareti’nin bu flehir- de olmas›d›r. Baflkurdistan’›n di¤er önemli flehirleri flunlard›r: Sterlitamak (276 bin), Salavat (155 bin), Neftekamsk (123 bin), Oktyabrskiy (111 bin), Tuymaz› (68 bin), Sibay (63 bin), Birsk (46 bin). Baflkurtlar›n Rusya’daki nüfuslar› 1.600.000, dünyada ise toplam yaklafl›k 2 mil- yondur. Baflkurtlar›n % 25’i kendi cumhuriyetlerinin d›fl›nda (Çelyabinsk, Oren- burg, Perm, Sverdlovsk, Kurgan ve Tümen’de) yaflamaktad›r. Ayr›ca yaklafl›k 100 bin kadar Baflkurt’un Orta Asya’da yaflad›¤› bilinmektedir. 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri 225

Baflkurdistan ekonomisinin temeli petrokimya, makine yap›m endüstrisi ve ta- r›ma dayanmaktad›r. Cumhuriyet üretim aç›s›ndan, Rusya ekonomisinde önemli bir yere sahip olmakla beraber, kifli bafl›na düflen gelir bak›m›ndan 20. s›rada yer almaktad›r. Baflkurdistan, Rusya Federasyonu’nun toplam ham petrol üretiminin % 14.7’sini, benzin üretiminin % 17.6’s›n›, mazot üretiminin % 16.7’sini gerçeklefltir- mektedir. Ayr›ca demir-çelik, bak›r, alt›n, manganez, krom, boksit, kereste ve g›da ürünleri sanayileri de geliflmifltir. Makine yap›m sanayisi ise ülke sanayisinin % 13’ünü oluflturmaktad›r. Baflkurdistan’da tar›m ve hayvanc›l›k önemli bir u¤rafl ala- n›d›r. Ülke arazisinin % 34’ü ekilebilir topraklardan oluflmaktad›r. Hayvanc›l›k ya- p›lan meralar›n oran› % 24, orman ve çal›l›klar›n kaplad›¤› alan ise % 39’dur. Bafl- l›ca tar›m ürünlerini tah›l, fleker pancar›, ayçiçe¤i, patates ve çeflitli sebzeler olufl- turmaktad›r (Yi¤it 2002: 92). Et, bal ve k›m›z üretiminde de Baflkurdistan, Rusya Federasyonu’nda ön s›ralarda yer almaktad›r. Yabanc› ülkelerle d›fl ticaret yapma hakk›na sahip olan Baflkurdistan, 101 ülke ile ticari münasebetler gelifltirmifl olup 2012’de cumhuriyetin d›fl ticaret hacmi, 10 milyar dolara ulaflm›flt›r. Bunun % 75’i Çek Cumhuriyeti, Kazakistan, Hollanda, Le- tonya, Ukrayna, Finlandiya, Türkiye, ‹talya, ABD ve Çin’in pay›na düflmektedir. Bu rakam›n büyük bir k›sm›, ihracata aittir. En önemli ihracat kalemi ise petrol ve pet- rokimya ürünleridir. Baflkurdistan da d›fl ülkelerle münasebetlerinde yetkili ticari temsilciliklerini ak- tif olarak kullanmaktad›r. ‹stanbul’daki yetkili ticari temsilcilik, Baflkurdistan’›n Türkiye ile münasebetlerinin gelifltirmesine önemli katk›da bulunmaktad›r. 1996’da Türkiye ile Baflkurdistan aras›nda ekonomi, kültür ve e¤itim alanlar›nda iflbirli¤inin gelifltirilmesini öngören anlaflma imzalanm›flt›r. Bununla birlikte Türkiye ile Bafl- kurdistan aras›ndaki ticaret hacmi, potansiyelin alt›nda kalmaktad›r (yaklafl›k 300 milyon dolar). Türk flirketlerinin Baflkurdistan’daki yat›r›mlar› da Tataristan’daki yat›r›mlarla k›yasla düflük seviyededir. Baflkurdistan’da 88 Türk flirketi faaliyet gös- termektedir.

Tatar-Baflkurt Sorunu Tatar-Baflkurt sorunu günümüzde de güncelli¤ini korumaktad›r. Günümüzde özel- likle Baflkurdistan’daki Tatarlara karfl› uygulanan bask› politikas› göze çarpmakta- d›r. 1990’l› y›llarla 2000’li y›llar›n bafl›nda Baflkurdistan’da Tatar okullar› kapat›lm›fl veya Baflkurt okullar›na dönüfltürülmüfltür. Tatar nüfusu 1990’l› y›llar›n bafl›nda Ruslar ve Baflkurtlarla k›yasla daha fazla olmas›na ra¤men Tatarcaya resmî dil sta- tüsü verilmemifl, 2002 nüfus say›m sonuçlar›nda usulsüzlükler yaflanm›flt›r (Tatar nüfusu azalt›lm›fl, Baflkurt nüfusu daha fazla gösterilmifltir). Ayr›ca devlet organla- r› ile üst düzey memuriyetlerde Tatar kökenlilere görev verilmemekte, Tatar köy- lerine sald›r›lar yap›lmaktad›r. Bütün bu geliflmeler, Tatarlar›nSIRA Baflkurdistan’dan S‹ZDE SIRA S‹ZDE göçüne ve Tatarlar›n bir k›sm›n›n kendilerini Baflkurt olarak kaydetmesine sebep olmufltur (fiahin 2008: 52-6). Bundan dolay› Baflkurdistan’daki Tatar nüfusu gittik- DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M çe azalmaktad›r. Kökleri çok eskiye dayanan Tatar-Baflkurt sorunu, ne yaz›kt›r ki iki kardefl ve komflu Türk halk›n›n ‹dil-Ural bölgesinde birlikte hareket etmelerini ve Moskova’dan gelen bask›lara birlikte karfl› koymalar›n› engellemektedir.SORU SORU

Elinizdeki kitab›n 2. ünitesinde Tatarlarla Baflkurtlar aras›ndaki sorununD‹KKAT kökenleri ayr›n- D‹KKAT t›l› olarak ele al›nm›flt›r.

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 226 Ça¤dafl Türk Dünyas›

SIRA S‹ZDE Tatarlar›n Baflkurdistan’danSIRA S‹ZDE göç etmelerinin sebepleri nelerdir? 3 Baflkurdistan’da E¤itim, Kültür ve Sanat DÜfiÜNEL‹M Sovyetler Birli¤i’ninDÜfiÜNEL‹M parçalanmas›ndan sonraki süreçte Baflkurdistan’›n kültür, e¤i- tim ve sanat alanlar›nda büyük de¤ifliklikler yaflanm›flt›r. E¤itim sistemi gözden ge- SORU çirildi¤i gibi,SORU bu alana bütçeden ayr›lan para da her geçen y›l artm›flt›r. Okullar›n yenilenmesi konusunda Baflkurdistan, Rusya’n›n en baflar›l› bölgelerinden biridir. Cumhuriyette 5400 e¤itim müessesi mevcut olup bunlarda 900.000 ö¤renci e¤itim D‹KKAT D‹KKAT görmektedir. Baflkurdistan’da e¤itim dili Rusça ve Baflkurtçad›r. Ayr›ca 14 dil, ders olarak okutulmaktad›r. SIRA S‹ZDE CumhuriyetteSIRA S‹ZDE 12 devlet üniversitesi ve Rusya’daki di¤er üniversitelerin 17 fa- kültesi e¤itim vermektedir. Bunlardan baflka 10’a yak›n özel üniversite mevcuttur. Baflkurt Devlet Üniversitesi, Baflkurt Devlet Pedagoji Üniversitesi, Baflkurt Devlet AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ Tar›m Üniversitesi, Baflkurt Devlet T›p Üniversitesi, Ufa Devlet Havac›l›k Teknik NNÜniversitesi, cumhuriyetin en önemli yüksek ö¤retim kurumlar›d›r. Baflkurdistan K‹TAP ‹limler Akademisi’neK‹TAP ba¤l› enstitüler ise daha çok ilmî araflt›rmalar yapmaktad›rlar. ‹limler Akademisi’ne ba¤l› Gilem (‹lim) adl› yay›nevi faaliyet göstermekte ve ilmî kitaplar neflretmektedir. Yine Baflkirskaya Entsiklopediya (Baflkurt Ansiklopedisi) TELEV‹ZYON adl› yay›neviTELEV‹ZYON de ilmî neflriyat yapmaktad›r. Tarih araflt›rmalar› alan›ndaki en önem- li müessese ise Tarih, Dil ve Edebiyat Enstitüsü’dür. Baflkurtlar da Tatarlar gibi Ki- ril alfabesini kullanmaktad›rlar. 1990’lardan itibaren Baflkurdistan’da çok say›da gazete ve dergi, yay›n hayat›na ‹NTERNET bafllam›flt›r.‹NTERNET Cumhuriyette Baflkortostan ve Yefllek (Gençlik) gazeteleri Baflkurtça; K›z›l Tan Gazetesi Tatarca; Respublika Baflkortostan (Baflkurdistan Cumhuriyeti) ve Veçernyaya Ufa (Akflam Ufa’s›) gibi gazeteler Rusça bas›lmaktad›r. Ayr›ca di¤er cumhuriyetlerde oldu¤u gibi merkezleri Moskova’da olan ulusal gazetelerin de da- ¤›t›m› yap›lmaktad›r. Agidel (Ak ‹dil), Vatandafl ve Uçitel Baflkortostana (Baflkur- distan Ö¤retmeni) gibi dergileri de zikretmek gerekmektedir. En büyük TV kanal› “Baflkortostan”›n yan› s›ra befl yerel TV kanal› daha yay›n yapmaktad›rlar. Cumhuriyette çok say›da kütüphane ve müze mevcuttur. Ahmet Zeki Velidi To- gan Milli Kütüphanesi, ülkenin en büyük kütüphanesidir. Bunun yan› s›ra Ufa Mer- kez Kütüphanesi, Gençlik Kütüphanesi ve üniversitelere ve enstitülere ba¤l› kü- tüphaneleri de zikretmek gerekir. Büyük müzeler ise flunlard›r: Baflkurdistan Cum- huriyeti Milli Müzesi, Etnografya ve Arkeoloji Müzesi, Salavat Yulayev Müzesi. Bunlar›n yan› s›ra çok say›da flehir müzesi mevcuttur. 2010’da tiyatroda Baflkurdistan’da tiyatro, opera ve bale geliflmifltir. Macit Gafurî Devlet Dram Ti- sahnelenen oyunlardan biri Baflkurt tarihçi Zeki Velidi yatrosu, Baflkurdistan’›n en önemli tiyatrolar›n›n bafl›nda gelmektedir. Baflkurt Togan’›n hayat›n› konu eden Devlet Opera ve Bale Tiyatrosu da cumhuriyetin önde gelen tiyatrolar›ndand›r. Ti- “Z. V. Togan” oyunu idi. yatro binas›n›n girifl kat›nda Tiyatro Müzesi yer almakta, tiyatro ayr›ca kendi gaze- tesini ç›karmaktad›r. Bunlar›n yan› s›ra cumhuriyette Baflkurtça ve Rusça oyunlar›n sahnelendi¤i çok say›da tiyatro mevcuttur. Spor konusuna gelince, Baflkurdistan özellikle bireysel sporlarda birçok Rusya, Avrupa ve Dünya flampiyonu yetifltirmifltir. Ancak en baflar›l› oldu¤u alan buz ho- keyidir. Baflkurdistan’›n Salavat Yulayev tak›m›, 2007-2008 ve 2010-2011 y›llar›nda Rusya flampiyonu olmufltur. 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri 227

ÇUVAfi CUMHUR‹YET‹ 1917 Bolflevik Devrimi’nden sonra Tatarlar›n üzerinde çal›flt›klar› ‹dil-Ural Devleti Projesi, bu devlete Çuvafllar›n da dâhil edilmesini öngörüyordu. Ancak bu proje çeflitli nedenlerden dolay› hayata geçirilememifl, 21 Nisan 1925’te Çuvafl Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmufltur. Sovyetler Birli¤i’nin parçalanmas›ndan sonra, 13 fiubat 1992’de cumhuriyet, Çuvafl Cumhuriyeti (Çuvafliya) ad›n› alm›flt›r. Çuvafl Cumhuriyeti ve Çuvafllar›n tarihi, bölgedeki di¤er iki cumhuriyet ve hal- k›n tarihi ile iç içe olsa da Çuvafllar, Tatar ve Baflkurtlardan farkl› olarak H›ristiyan dinine mensupturlar. Bununla birlikte, Çuvafllar›n Türklü¤ü konusu tart›fl›lmamak- tad›r. Cumhuriyetin isim de¤iflikli¤i sürecinde cumhuriyete ‹dil Bulgar Devleti’ne atfen ‹dil Bulgar Cumhuriyeti ad›n›n verilmesi konusu dahi gündeme gelmifltir. Çuvafllar her ne kadar kendi dil ve kültürlerini muhafaza etmeyi baflard›ysalar da H›ristiyanl›k, onlar›n Ruslarla daha s›k› münasebetler içerisinde olmalar›na ne- den olmufltur ki, bu husus kendisini siyasi anlamda da belli etmektedir. Nitekim Çuvafl Cumhuriyeti, hiçbir zaman Moskova aç›s›ndan bir tehlike arz etmemifltir. ‹flin ilginç taraf›, bütün Rusya Federasyonu’nun topraklar›nda parlamento seçimle- rinde Komünistlerin galip geldi¤i nadir bölgelerden biri Çuvafl Cumhuriyeti’dir. 1990’l› y›llarda Çuvafl Vladimir Putin’in bafllatt›¤› merkeziyetçi politika çerçevesinde Çuvafl Cumhuri- Hükümeti, cumhuriyetin yeti, ‹dil-Ural bölgesindeki di¤er cumhuriyetlerle birlikte Volga Federal ‹dari Böl- bayrak ve armas›n› kabul gesi içerisine dâhil edilmifltir. Çuvafl Cumhuriyeti’nin ilk devlet baflkan›, 1994’te ba- etmifltir. Çuvafl Cumhuriyeti bayra¤› sar› ve k›rm›z› fla geçen Nikolay Fedorov’du. 2010’da ise Kremlin, onun yerine Mihail ‹gnatyev’i renklerden oluflmaktad›r. atam›flt›r. 2012’de cumhuriyette devlet baflkanl›¤› (prezident) görevi kald›r›lm›fl, Sar› rengin üzerinde Çuvafllar›n “hayat a¤ac›” onun yerine baflkan/bafl (glava) mevkii getirilmifltir. Ekonomik güçleri sayesinde dedikleri mefle a¤ac› Moskova’ya karfl› mukavemet gösterebilen Tataristan, Baflkurdistan ve Yakutistan resmedilmifltir. Bu a¤ac›n üstünde sekiz köfleli üç tane bu uygulamaya karfl› ç›km›fl ve bu cumhuriyetlerde devlet baflkanl›¤› görevi devam y›ld›z bulunmaktad›r. A¤aç, etmifltir. k›rm›z› renkte olup, Çuvafl halk›n›n gelece¤i ve Çuvafl Cumhuriyeti, ‹dil Nehri’nin kollar› olan Sviyaga ve Sura ›rmaklar› aras›n- ba¤›ms›zl›¤› için kan da yer almaktad›r. Bat›da Nijegorod ili, do¤uda Tataristan, kuzeyde Mari El Cum- dökenlerin kan›n› huriyeti, güneyde Ulyanovsk ili ve Mordva Cumhuriyeti ile s›n›rdaflt›r. 18.300 kilo- simgelemektedir. Armada da bayraktaki tasvirlere metre kare yüzölçümüne sahip Çuvafl Cumhuriyeti’nin baflkenti 456.000 nüfuslu rastlan›lmaktad›r. Çuvafllar, Çeboksar›’d›r. Cumhuriyetin di¤er büyük flehirleri flunlard›r: Novoçeboksar› (124 topra¤a büyük önem verdikleri için armadaki koyu bin), Kanafl (46 bin), Alat›r (37 bin), Tsivilsk (13 bin), fiumerlya (31 bin). sar› renk, topra¤› Rusça ve Çuvaflçan›n resmî dil oldu¤u Çuvafl Cumhuriyeti’nin nüfusu, simgelemektedir. Nitekim Çuvafllara göre, sar› renk, en 1.247.000’dir. 2010 nüfus say›m›na göre, nüfusun % 67’si Çuvafl, % 27’si Rus, % 3’ü güzel renktir. Üç adet sar› Tatard›r. Tataristan ve Baflkurdistan ile k›yasla kendi cumhuriyetlerinde yaflayan kalkan›n üzerindeki sekiz köfleli y›ld›z, Çuvafllar›n Çuvafllar›n oran› daha yüksektir. Ancak yine de bir k›sm›, Çuvafl Cumhuriyeti’nin geçmiflini, bugününü ve d›fl›nda yaflamaktad›r. Çuvafllar›n yo¤un olarak yaflad›¤› di¤er yerler flunlard›r: Ta- gelece¤ini ifade etmektedir. taristan (126.000), Baflkurdistan (117.000), Ulyanovsk ili (111.000), Samara ili Y›ld›z, ayr›ca erdemi ve güzelli¤i de (101.000). simgelemektedir. Yar›m Ekonomi aç›s›ndan Çuvafl Cumhuriyeti, bölgedeki en fakir bölgelerden biridir. çemberin ucundaki flerbetçiotu, Çuvafl Bunun en büyük nedeni, petrol ve gaz gibi yer alt› kaynaklar›na sahip olmamas›- Cumhuriyeti’nde yaflayan d›r. Tar›m ve di¤er sanayi kollar›n›n geliflimi 1990 sonras›nda bütün Rusya Fede- halklar›n varl›¤›n› temsil etmektedir (Türk Dünyas› rasyonu’nda sekteye u¤rad›¤›ndan Çuvafl Cumhuriyeti ekonomisi de büyük zarar Kültür Atlas› 2003: 140-1). görmüfltür. 2000’li y›llarda özellikle tar›m alan›nda iyileflme olmufl ve günümüzde tar›m, Çuvafl Cumhuriyeti ekonomisinin en önemli kolunu oluflturmaktad›r. Tar›m› ise kimya ve otomobil sanayisi takip etmektedir. Novoçeboksar›’da Rusya’n›n ken- di alan›ndaki en büyük flirketlerinden Kimya Sanayi Fabrikas› bulunmaktad›r. 228 Ça¤dafl Türk Dünyas›

S›n›rl› ekonomik potansiyeline ra¤men Çuvafl Cumhuriyeti, yabanc› ülkelerle ti- cari münasebetler gelifltirmektedir. 2012 y›l›nda cumhuriyetin d›fl ticaret hacmi ya- r›m milyar dolard› (ihracat 110 milyon dolar; ithalat 390 milyon dolar). 2011 y›l›na k›yasla ticaret hacmi, 200 bin dolar azalm›flt›r. ‹thalatta cumhuriyetin en büyük or- ta¤› Çin, ‹sviçre, Almanya, ‹talya, Belçika iken, ihracatta Ukrayna, Küba, Litvanya, ‹talya ve Özbekistan’d›r. Çuvafl Cumhuriyeti, yurtd›fl›na kimya sanayi ürünleri, kau- çuk, makine yap›m› ürünleri ihraç ederken, yurtd›fl›ndan otomobil ve di¤er ulafl›m araçlar› ithal etmektedir.

SIRA S‹ZDE Çuvafllar ve SIRAÇuvafl S‹ZDE Cumhuriyeti’ni ‹dil-Ural bölgesindeki di¤er halk ve cumhuriyetlerden 4 farkl› k›lan siyasi, dinî, sosyal ve ekonomik özellikler nelerdir?

DÜfiÜNEL‹M CumhuriyettekiDÜfiÜNEL‹M okullarda e¤itim Çuvaflça (344 okul), Rusça (177 okul) ve Ta- tarca (17 okul) verilmektedir. Ayr›ca bütün okullarda Çuvafl dili ders olarak oku- SORU tulmaktad›r. SORUÇuvafl Cumhuriyeti’ndeki okullar›n 133’ünde din kültürü (H›ristiyanl›k ve ‹slamiyet) dersi okutulmaktad›r. Ulyanov Çuvafl Devlet Üniversitesi, Çuvafl Dev- let Pedagoji Üniversitesi, Çuvafl Devlet Tar›m Akademisi, Çeboksar› Ekonomi Üni- D‹KKAT D‹KKAT versitesi, Çuvafl Devlet Kültür ve Sanat Enstitüsü gibi üniversitelerin yan› s›ra Çu- vafl Cumhuriyeti’nde Moskova ve St. Petersburg’daki üniversitelerin flubeleri de SIRA S‹ZDE e¤itim vermektedirler.SIRA S‹ZDE Çuvafl tarihi, dili ve kültürüne dair araflt›rmalar› ise Çuvafl Devlet Sosyal Bilimler Enstitüsü yapmaktad›r. Enstitünün son y›llardaki en önemli AMAÇLARIMIZ yay›n› ise AMAÇLARIMIZÇuvafl Ansiklopedisi ve çok ciltli Çuvafl Tarihi’dir. Çuvafllar da Tatar ve Baflkurtlar gibi, 1938’den itibaren Kiril alfabesini kullanmaktad›rlar. NNÇuvafl Cumhuriyeti’ndeki gazete ve dergiler Rusça ve Çuvaflça yay›mlanmakta- K‹TAP d›r. ÇuvaflçaK‹TAP gazetelerin bafl›nda H›par (Haber), Samraksen Hasaçe (Gençlik Ga- zetesi) ve Herle Yalav (K›z›l Bayrak) adl› gazeteler gelmektedir. Ayr›ca Çuvafl dilin- de Tavan Atal (Öz ‹dil) adl› dergi ç›kmaktad›r. Çuvafl Cumhuriyeti’nin 7 yerli TV TELEV‹ZYON kanal› ile 4TELEV‹ZYON yerli radyo kanal› mevcuttur. Rusya Federasyonu’nun birçok yerinde oldu¤u gibi Çuvafl Cumhuriyeti’nde de çok say›da kütüphane, müze ve tiyatro mevcuttur. Çuvafl Devlet Opera ve Bale Ti- yatrosu, K. V. ‹vanov Devlet Dram Tiyatrosu, Mihail Sespel Gençler Tiyatrosu, ‹NTERNET cumhuriyetin‹NTERNET önde gelen tiyatrolar›d›r. Müzeler aras›ndan ise Çuvafl Milli Müzesi, K. V. ‹vanov Edebiyat Müzesi, V. ‹. Çapaev Müzesi ve Çuvafl Devlet Sanat Müze- si’ni zikretmek gerekir.

KIRIM ÖZERK CUMHUR‹YET‹ 1774’te Rusya ile Osmanl› Devleti aras›nda imzalanan Küçük Kaynarca Anlaflmas› ile ba¤›ms›z hâle getirilen K›r›m, 1783’te Rusya’ya dâhil edilmifltir. 18 Ekim 1921’de Rusya Federasyonu’na ba¤l› K›r›m Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmufl- tur. 1954’te ise K›r›m, Sovyetler Birli¤i içerisindeki Ukrayna’ya ba¤lanm›flt›r. Bun- dan dolay›d›r ki Sovyetler Birli¤i parçaland›¤›nda K›r›m, Ukrayna içerisinde kalm›fl ve bugün de Ukrayna’ya ba¤l› K›r›m Özerk Cumhuriyeti olarak varl›¤›n› sürdür- mektedir. Bununla birlikte 4 Eylül 1991’de K›r›m Özerk Bölgesi Parlamentosu, ba- ¤›ms›zl›k karar› alm›fl, ancak bu karar Ukrayna taraf›ndan kabul edilmemifltir. Ya- r›mada nüfusunun % 58’i Rus oldu¤undan dolay›, Rusya asl›nda aç›kça olmasa da K›r›m’›n ba¤›ms›zl›¤›n› desteklemiflti, ancak kendisi de bir tak›m siyasi ve ekono- mik sorunlar yaflad›¤›ndan dolay› o tarihlerde K›r›m’a ba¤›ms›zl›k kazand›racak güçte de¤ildi. 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri 229

Kara s›n›r›na yaln›zca ba¤l› oldu¤u Ukrayna ile sahip olan K›r›m’›n yüzölçümü K›r›m’da son nüfus 2 say›m›ndan sonraki 12 y›lda 27 bin km olup nüfusu yaklafl›k 2 milyondur. Son nüfus say›m›na (2001) göre, nü- Tatarlar›n say›s›n›n artt›¤› fusun % 58’ini Ruslar, % 24’ünü Ukraynal›lar, % 12’sini K›r›m Tatarlar›, % 6’s›n› di- ve 300 bin civar›nda oldu¤u tahmin edilmektedir. ¤er etnik gruplar oluflturmaktad›r. Yaklafl›k 180 bin K›r›m K›r›m Özerk Cumhuriyeti’nin baflkenti, 363 bin nüfuslu Simferopol (Akmes- Tatar› Özbekistan’da cit)’tir. K›r›m’›n di¤er önemli flehirleri flunlard›r: Sivastopol (343 bin), Kerç (145 yaflamaktad›r. Bunlar›n bir k›sm› oradaki iflleri iyi bin), Evpatoriya (Kezlev veya Gözleve) (107 bin), Yalta (78 bin), Feodosiya (Kefe) oldu¤undan, di¤er bir k›sm› (70 bin) ve Bahçesaray (34 bin). ise imkâns›zl›ktan dolay› K›r›m’a dönememektedir. K›r›m Tatarlar›n›n anavatanlar›nda az›nl›kta olmalar›n›n nedeni ise II. Dünya Savafl› s›ras›nda Stalin taraf›ndan Almanlarla iflbirli¤i yapt›klar› bahanesiyle vatan- lar›ndan sürgün edilmeleridir. 18 May›s 1944’te 191 bin K›r›m Tatar› Orta Asya’ya ve Rusya’n›n de¤iflik yerlerine sürgün edilmifltir. Halbuki Almanlar›n saf›nda sava- flan K›r›m Tatarlar›n›n oran› di¤er etnik gruplardan daha fazla de¤ildi. Sürgünün gerçek sebebi ise, strateji aç›s›ndan Sovyetler Birli¤i için büyük önem arz eden K›- r›m’› “istenmeyen unsur” olan K›r›m Tatarlar›ndan temizlemek ve buray› bir Rus bölgesi hâline getirmekti. ‹kinci önemli sebep de o dönemde Sovyetler Birli¤i’nin düflman› olan Türkiye’ye yak›n bölgeleri Türk ve Müslüman nüfustan temizleme çabas›yd›. K›r›m Tatarlar›n›n yurtlar›na dönüflü ancak Sovyetler Birli¤i’nin son lideri Gor- baçov’un bafllatt›¤› yeniden yap›land›rma ve fleffafl›k politikas› ile birlikte bafllam›fl, Sovyetler Birli¤i’nin parçalanmas›ndan sonra ise bu süreç biraz daha h›z kazanm›fl- t›r. 18 May›s günü, sürgün kurbanlar›n› anma günü olarak ilan edilmifltir. Bununla birlikte en az 150 bin K›r›m Tatar›n›n vatan›na dönme imkân› bulamad›¤› ileri sü- K›r›m Tatar bayra¤›n›n rengi, mavi olup üstünde eflitli¤in rülmektedir. Ayr›ca dönenler de statü, yerleflim, uyum, e¤itim ve kendi kaderleri- sembolü olan alt›n sar›s› ni tayin gibi pek çok sorunla karfl›laflmaktad›rlar. terazi resmedilmifltir. Bu sembol, Han Tamga olarak K›r›m Özerk Cumhuriyeti’nin kendi hükümeti ve baflbakan› olsa da bunlar Uk- da bilinmektedir. rayna Hükümeti taraf›ndan atanmakta ve dolay›s›yla K›r›m Tatarlar›n›n haklar›n› gözetmemektedir. K›r›m Tatarlar›n›n sorunlar› ile ise 21 Haziran 1991’de kurulan K›r›m Tatar Meclisi ilgilenmektedir. Bu meclis, K›r›m Tatarlar›n›n en yüksek temsil Mustafa Abdulcemil K›r›mo¤lu: Mustafa ve yürütme organ›d›r. 33 milletvekilinden oluflan Meclis, K›r›m Tatarlar›n›n hakla- Cemilo¤lu (Cemilev) olarak r›n› Ukrayna Merkez Hükümeti ile Özerk K›r›m Yönetimi nezdinde ve uluslararas› da bilinmektedir. K›r›m Tatar milli hareketinin lideri, K›r›m alanda temsil etmektedir. Meclisin baflkanl›¤›n› kuruluflundan itibaren Mustafa Ce- Tatar Milli Meclisi’nin milo¤lu yapmaktad›r. Meclisin ana amac› ise Sovyetler Birli¤i taraf›ndan K›r›m Ta- baflkan› ve Ukrayna Parlamentosu milletvekilidir. tarlar›na karfl› yap›lan soyk›r›m›n yaralar›n› sarmak, K›r›m Tatar halk›n›n milli ve si- 1943’te K›r›m’›n iç yasi haklar›n› iade etmek ve onlar›n milli topraklarda kendi kaderini tayin etme taraflar›ndaki Bozköy hakk›na sahip olmalar›n› sa¤lamakt›r. köyünde do¤du. 1944’te ailesiyle birlikte K›r›m Tatarlar›n›n entegrasyon süreci ile ilgili sorunlar›n yan› s›ra K›r›m’daki di- Özbekistan’a sürgün edildi. ¤er sorunlar› flöyle s›ralayabiliriz: 1) K›r›m’daki Ruslar, K›r›m’›n Ukrayna’dan ba- Taflkent’teki uçak fabrikas›nda torna ustas› ¤›ms›zl›k kazanmas›n›, ard›ndan Rusya’ya kat›l›m›n› istemektedir; bu husus hem olarak çal›flt›. 1961’de K›r›m’› istikrars›zlaflt›rmakta, hem de Rusya ile Ukrayna’y› karfl› karfl›ya getirmekte- arkadafllar›yla beraber K›r›m Tatar Gençleri Birli¤i’ni dir; 2) Rusya’n›n Karadeniz’deki filosu, K›r›m’da oldu¤undan dolay› yar›mada, Uk- oluflturdu. 1969’dan sonraki rayna-Rusya rekabetine ev sahipli¤i yapmaktad›r; 3) Kiev’in yar›madaya karfl› bas- 15 y›l›n› Sovyet-karfl›t› faaliyetlerde bulundu¤u k›s› artmakta, Ukrayna Hükümeti, adaya Ukraynal›lar› yerlefltirerek adadaki nüfus suçlamas›yla sürgünlerde ve dengesini kendi lehine çevirmeye çal›flmaktad›r; 4) Bölgesel ve küresel güçlerin hapislerde geçirdi. 1989’da Karadeniz bölgesinde sürdürdükleri etki mücadelesi yar›maday› istikrars›z hâle ge- ailesiyle birlikte Bahçesaray flehrine gelip yerleflti. Bu tirmektedir; 5) ABD, Karadeniz’de kendi etkisini artt›rmak ve Rus etkisini azaltmak tarihten beri K›r›m amac›yla yar›madada diplomatik temsilcilik açma ve NATO tatbikatlar›n› gerçek- Tatarlar›n›n haklar›n› arama mücadelesini devam lefltirme gibi giriflimlerde bulunmaktad›r. Bu husus yar›madada Rus nüfusun sert ettirmektedir. tepkisine ve kar›fl›kl›klara yol açmaktad›r. Bütün bu geliflmeler karmafl›k dinî ve et- 230 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Resim 9.3

K›r›m Tatarlar›n›n sürgünden dönüflü, dünya tarihinde efline az rastlan›r bir mücadele örne¤idir. fiimdi onlar sökülüp al›nd›klar› yurtlar›na yeniden yerleflmeye, infla etmeye, sahipsiz kalan ata yadigârlar›n› aya¤a kald›rmaya çal›fl›yorlar.

Kaynak: Kratkaya ‹storiya Kr›ma (Simferopol, 2013).

nik yap›ya sahip olan K›r›m’daki durumu olumsuz etkilemektedir. Bundan dolay›- d›r ki uzun vadede K›r›m’›n, küresel güçler aras›nda yeni bir mücadele alan› olma- s› kuvvetle muhtemeldir. K›r›m’›n ekonomisi turizm ve tar›ma dayanmaktad›r. K›r›m’›n güney, güney-do- ¤u ve bat› kesimleri, eski Sovyet cumhuriyetleri vatandafllar›n›n tercih ettikleri yer- dir. Yalta, Kezlev (Gözleve), Kefe ve Su¤dak, K›r›m’›n en önemli turizm merkezle- ridir. Tar›m ürünlerinden en fazla üzüm yetifltirilmektedir. Y›lda yaklafl›k 300 bin ton üzüm toplanmaktad›r. Bunun yan› s›ra K›r›m’da tah›l ve çeflitli çiçekler yetiflti- rilmektedir. Hayvanc›l›¤›n da geliflti¤i yar›madada baflta flarap fabrikalar› olmak üzere yaklafl›k 600 orta ve büyük ölçekte flirket ve fabrika mevcuttur. K›r›m Özerk Cumhuriyeti de Rusya Federasyonu içindeki cumhuriyetler gibi d›fl ülkelerle ticari münasebetler gelifltirmektedir ki önemli ortaklar›n›n bafl›nda Türkiye gelmektedir. 2011’de K›r›m’›n Türkiye’ye ihracat› 35 milyon dolar iken Türkiye’den yap›lan ithalat 55.4 milyon dolard›. Ticari münasebetlerde ihraç-ithal mallar›ndaki çeflitlili- ¤in s›n›rl› ve Türk kökenli ürünlerin fazla (K›r›m’›n aleyhine dengesizlik söz konu- su) oldu¤u ve Türk-Ukrayna ticareti ile k›yasla ticaret hacminin çok yavafl artt›¤› göze çarpmaktad›r. Türkiye-K›r›m münasebetleri flüphesiz ticari alanla s›n›rl› de¤ildir. Türkiye özel- likle ana vatana dönüfl ve Tatarlar›n yar›madaya entegrasyon süreçlerinde K›r›m Ta- tarlar›na destekte bulunmaktad›r. Bu süreçte özellikle 1992’de D›fliflleri Bakanl›¤› T‹KA’n›n (Türk ‹flbirli¤i ve nezdinde kurulan, daha sonra Baflbakanl›¤›n bünyesine al›nan T‹KA, önemli rol Koordinasyon Ajans› Baflkanl›¤›) kurulufl amac› oynamaktad›r. T‹KA, K›r›m’da Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin deste¤i ile afla¤›- Türkî ve komflu ülkeler baflta daki projeleri hayata geçirmifltir: 1) Türk Dili ve Kültürü Türkoloji Merkezi’nin aç›- olmak üzere geliflmekte olan l›fl›; 2) El sanatlar›n›n geliflimi, ifl kontenjanlar›n›n artt›r›lmas›; 3) Nadir elyazmalar›n ülkelere ekonomi, ticaret, teknik, sosyal, kültür ve restorasyonu; 4) Zincirli Medresesi ve Giray Han Mezar›’n›n restorasyonu; 5) Bah- e¤itim alanlar›nda özel proje çesaray flehrindeki Balta Tiymez Mezarl›¤›ndaki tarihî an›tlar›n kayda geçirilmesi; 6) ve programlar çerçevesinde destek vermektir. K›r›m Tatarlar›na konut edindirme sürecinde yard›m edilmesi; 7) K›r›m’›n e¤itim sis- temine katk›da bulunulmas›; 8) E¤itim dan›flmanl›¤› ve dan›flma hizmetlerinin veril- mesi vs (Enverov 2012: 8-10). Dolay›s›yla Türkiye, üç as›r boyunca Osmanl›’n›n hâ- kimiyetinde kalan K›r›m’a maddi ve kültürel alanlarda destekte bulunmakta ve böy- lece K›r›m Tatarlar›n›n entegrasyon sürecine önemli katk› yapmaktad›r. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

S ORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m AveMAÇLARIMIZ Gagavuz CumhuriyetleriNNAMAÇLARIMIZ231 Türkiye-K›r›m münasebetleri hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi Rustem Enverov’unK‹TAP haz›rlad›¤› K‹TAP Türk-Ukrayna ‹liflkilerinde Entegrasyon Faktörü Olarak Türk-K›r›m Münasebetleri (ORSAM Rapor no. 136, Kas›m 2012) adl› eserde bulabilirsiniz. T ELEV‹ZYON T ELEV‹ZYON K›r›m yar›madas›ndaki sorunlar nelerdir? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 5 K›r›m Özerk Cumhuriyeti’nin resmî dili Ukraynaca olup, Rusça ve K›r›m Tatar- ‹NTERNET ‹NTERNET cas›na, “bölgesel dil”ler statüsü verilmifltir. Ruslar, yar›madadaDÜfiÜNEL‹M nüfusun ço¤unu DÜfiÜNEL‹M oluflturduklar› için K›r›m’daki en yayg›n dil olarak Rusça kabul edilmektedir. Ma- y›s 2010’da K›r›m Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu, Rusçaya “bölgeselS ORU dil” statüsü SORU vermifl, ancak hem bu konu hem de Kiev ile K›r›m aras›ndaki resmî yaz›flmalar›n hangi dilde yap›lmas› gerekti¤i konusu, tart›flmalara konu olmaktad›r. Bununla bir- D‹KKAT D‹KKAT likte her üç dilde de e¤itim yapan okullar mevcuttur. Ukrayna’n›n di¤er bölgeler- deki üniversitelerin flubeleriyle birlikte adadaki üniversite say›s› otuzu geçmifltir. Tavriya Milli Üniversitesi, K›r›m Sosyal Bilimler Üniversitesi,SIRA Kerç S‹ZDE Devlet Deniz SIRA S‹ZDE Teknolojileri Üniversitesi, K›r›m Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi ve Nahimov Askerî Deniz Akademisi, ülkenin önde gelen yüksek ö¤retim müesseseleridir. K›- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ r›m’da Okyanus Araflt›rmalar› Merkezi, Karadagskiy Ekoloji-Biyoloji Merkezi ve K›- r›m Astronomi Fizik Rasathanesi’nin yan› s›ra tarih, arkeoloji, turizm, t›pNN ve uzay araflt›rmalar› gibi alanlarda da çok say›da araflt›rma merkezi mevcuttur.K‹TAP K‹TAP K›r›m’da 910 kütüphane hizmet vermektedir ki bunlar›n en büyü¤ü Franko ‹l- mî Kütüphanesi’dir. Akmescit’te Hollanda’n›n deste¤iyle kurulan ‹smail Gasp›ral› Kütüphanesi de 45 bin kitapl›k koleksiyonuyla önemli ve geliflenTELEV‹ZYON bir kütüphane- TELEV‹ZYON dir. K›r›m Tatarlar›, SSCB’deki di¤er Türk topluluklar› gibi 1938 y›l›nda Kiril alfabe- sini kabul etmifl ve Tatarlar bugün de bu alfabeyi kullanmaktad›rlar. Tarih boyunca K›r›m yar›madas›na birçok devlet sahip oldu¤undan dolay› yar›- mada, aç›k müze olarak kabul edilmekte, her dönemden tarihî‹NTERNET hat›ralar içermek- ‹NTERNET tedir. Bunun yan› s›ra K›r›m yar›madas›nda toplam 68 müze bulunmaktad›r. Sim- feropol’deki (Akmescit) K›r›m Tatar Dram Tiyatrosu’nun d›fl›nda tiyatrolar›n ço¤u Rus tiyatrolar›d›r.

Resim 9.4 K›r›m’›n Bahçesaray flehrindeki ‹smail Gasp›ral› Müzesi. Buras› asl›nda Tercüman gazetesinin bas›ld›¤› matbaa idi. Sovyet döneminde dispanser olarak kullan›ld›ktan sonra, flimdi müzeye dönüfltürülmüfltür. Bu binan›n sa¤ taraf›nda Gasp›ral›’n›n evi bulunmaktad›r. 232 Ça¤dafl Türk Dünyas›

GAGAVUZYA ÖZERK BÖLGES‹ Do¤u Avrupa’daki Türk kökenli bir baflka özerk oluflum da Moldova’ya ba¤l› Ga- gavuzya Özerk Bölgesi’dir. Gagavuzlar›n kökeni, çok tart›fl›lan bir konudur; onla- r›n O¤uzlardan geldiklerini savunanlar oldu¤u gibi, kökenlerini Tuna Bulgarlar›na ba¤layanlar da vard›r. Yine araflt›rmac›lar›n bir k›sm›na göre Gagavuzlar; O¤uz, Pe- çenek, K›pçak ve Anadolu Selçuklu Türklerinin kar›fl›m›ndan meydana gelmifller- dir. H›ristiyan (Ortodoks) olan Gagavuzlar›n vatan› olarak Dobruca kabul edilmek- tedir. XV. yüzy›l›n bafllar›nda Osmanl› hâkimiyetine giren Gagavuzlar, Osmanl›’n›n zay›flamaya bafllamas›yla Balkanlar’da yaflanan savafllar ve Ruslar›n köylülere Be- sarabya’da daha iyi flartlar sunmas›yla XIX. yüzy›l›n bafllar›nda buraya göç etmifl- lerdir. Daha sonra Besarabya, Romanya ile Sovyetler Birli¤i’nin hâkimiyeti alt›nda kalm›fl, 1944’te ise Sovyetler Birli¤i’ne ba¤l› Moldova Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti içerisinde yer alm›flt›r. Sovyetler Birli¤i’nin parçalanmas›yla Gagavuzlar, Moldova’dan ayr›larak Gaga- vuzya Cumhuriyeti’ni oluflturduklar›n› ilân etmifl, seçimler gerçeklefltirerek kendi parlamentolar›n› kurmufllard›r. Moldova yönetimi, Gagavuzya Cumhuriyeti’ni tan›- mam›fl ve taraflar aras›nda anlaflma ancak 1994’te sa¤lanabilmifl ve Moldova bu ta- rihte bölgeye özerklik statüsü vermifltir. Özerk bölgeye nüfusun % 50’inden fazla- s›n›n Gagavuzlar›n yaflad›¤› yerler dâhil edilmifltir. Komrat’›n baflkent oldu¤u bu özerk bölgenin yüzölçümü 1.800 kilometre kare olup nüfusu da yaklafl›k 156 bin- dir (2006). Bölge, bünyesinde toplam 32 köyü bar›nd›ran Komrat (baflflehir), Ça- d›r-Lunga ve Vulkaneflt› illerinden oluflmaktad›r. Nüfusun % 82’sini Gagavuzlar, % 8’ini Moldoval›lar, % 5’ini Bulgarlar, % 3’ünü Ruslar oluflturmaktad›r. Günümüzde Gagavuzlar ayr›ca Ukrayna, Rusya, Bulgaristan, Romanya ve Orta Asya’da yafla- maktad›rlar. Rusça ve Moldova dilinin resmî dil olarak kabul edildi¤i bu bölgede Gagavuz- ca, nüfusun ço¤unlu¤u için ana dil konumundad›r. Bununla birlikte Rusça hâlâ ile- tiflim, e¤itim ve bas›n dili olarak kalmaya devam etmektedir. Gagavuzlar, Rusya Fe- derasyonu ve Ukrayna’daki özerk Türk cumhuriyetlerinden farkl› olarak Sovyetler Birli¤i’nin y›k›l›fl›ndan sonra Latin alfabesine geçmifllerdir. 1995’te Gagavuzya Bölge “baflkan” ad› verilen ve dört y›ll›¤›na seçilen en üst seviyedeki devlet yet- Bölgesi’nin bayrak ve kilisi taraf›ndan yönetilmektedir. Baflkan ayn› zamanda Moldova Hükümeti’nin armas› kabul edilmifltir. Bayrak, mavi, beyaz ve üyesidir. 2010’daki seçimlerde bu göreve Mihail Formuzal seçilmifltir. Ayr›ca 35 k›rm›z› olmak üzere üç renkli milletvekilinden oluflan Halk Kurultay› ile Bakanlar Kurulu gibi devlet organlar› da fleritten oluflmaktad›r ki, mavi fleridin üzerine sar› mevcuttur. renkte üç y›ld›z Günümüzde Moldova yönetimi ile Gagavuzya Özerk Bölgesi aras›nda çok sa- resmedilmifltir. Mavi renk, y›da sorun mevcuttur. Bu sorunlar flu flekilde s›ralanabilir: Gagavuzlar, Kosova, tarih (Göktürklerin rengi) ve vatan sevgisini, umut ve Güney Osetya ve Abhazya’y› örnek göstererek ba¤›ms›z olma taleplerini dile getir- iyili¤i simgelerken, beyaz mektedirler. Romen Dili ve Edebiyat› dersinin Gagavuzya Özerk Bölgesi’nde oku- renk, eski Türklerde dünyan›n bat› yönünü ifade tulmas›na karfl› ç›kmaktad›rlar. Ayr›ca, Rusya, Beyaz Rusya ve Kazakistan’›n üye etmektedir. K›rm›z› renk ise oldu¤u Gümrük Birli¤i’ne üye olmak istemektedirler. ba¤›ms›zl›kla hürriyeti simgelemektedir (Türk Moskova bu soruna (en az›ndan aç›kça) pek müdahale etmemektedir. Bunun- Dünyas› Kültür Atlas› 2003: la birlikte Gagavuzlar›n ba¤›ms›zl›k mücadelesinde en fazla güvendikleri ülke flüp- 193-4). hesiz Rusya Federasyonu’dur. Gagavuzlar, ba¤›ms›zl›k taleplerinin yan› s›ra Mol- dova’n›n Rusçay› Gagavuzya Özerk Bölgesi’nde resmî dil statüsünden ç›kartmas›n- dan ve Moldova’n›n Romanya ile yak›n iflbirli¤i gelifltirmesinden (uzun vadede iki ülkenin birleflmesinden bahsedilmekte) rahats›z olmaktad›r ki, bu hususlar Rusya Federasyonu ile Moldova’y› da karfl› karfl›ya getirmektedir. Dolay›s›yla önümüzde- 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri 233 ki süreçte Moskova’n›n Moldova’ya karfl› Gagavuzya’y› daha fazla desteklemesi ih- timal dâhilindedir. Bu husus ise hem Moldova-Moskova hem de Moldova-Gaga- vuzya hatlar›nda daha büyük sorunlar›n yaflanmas›na sebep olacakt›r. Gagavuzya Özerk Bölgesi, Türkiye ile de s›k› iliflkiler gelifltirmektedir. Gagavuz yetkilileri daha 1991’de Türkiye’yi ziyaret etmifl ve en üst seviyede ikili görüflmeler yapm›fllard›r. Bu ziyaret, ikili münasebetlerin tesis tarihi olarak da kabul edilmek- tedir. Daha sonraki süreçte Bursa ile Çad›r-Lunga flehirleri kardefl flehir ilân edilir- ken, T‹KA da bölgede alt yap›n›n iyilefltirilmesi konusunda önemli projeleri haya- ta geçirmeye bafllam›flt›r; su kanallar›n›n inflaat›, okul ve hastanelerin restorasyonu, TV kanal›na verici deste¤inde bulunulmas›, otobüs ve di¤er teknik araç gereçlerin hediye edilmesi, bu projelerin bafl›nda gelmektedir. Yine Çad›r-Lunga flehrinde Moldova-Türk Lisesi aç›lm›flt›r. Lisenin ad›ndan da anlafl›laca¤› üzere Türkiye, Ga- gavuzya bölgesine verdi¤i deste¤i, Moldova yönetiminin bilgisi dâhilinde gerçek- lefltirmektedir. Gagavuzya Özerk Bölgesi’nde yay›n yapan Moldova TV kanallar›n›n yan› s›ra Gagavuzya Radyo Televizyon Kulesi (GRT) adl› kendi TV kanal› mevcuttur. GRT, dünyada Gagavuz dilinde yay›n yapan tek TV kanal›d›r. Yine dünyada Gagavuzca yay›m yapan tek gazete, Ana Sözü’dür. Komrat Devlet Üniversitesi, bölgenin en büyük yüksek ö¤retim müessesesidir. Komrat Devlet Üniversitesi, Kuzey K›br›s’ta- ki Orta Do¤u Teknik Üniversitesi ile iflbirli¤i gelifltirmektedir.

Sovyetler Birli¤i’nin parçalanmas›ndan günümüze Gagavuzya’n›n statüsündeSIRA S‹ZDE ne tür de¤i- SIRA S‹ZDE fliklikler meydana gelmifltir? 6

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 234 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Özet

Vladimir Putin’in merkeziyetçi politikas›n›n Ta- Çuvafl Cumhuriyeti’nin bölgedeki di¤er özerk NAMAÇ NAMAÇ 1 taristan’a etkisini aç›klamak. 3 Türk cumhuriyetlerinden fark›n› aç›klamak. 83 idari bölgeden oluflan Rusya Federasyonu, ye- Çuvafl Cumhuriyeti ve Çuvafllar›n tarihi, bölgede- ni bir kanunla 7 federal bölgeye ayr›lm›flt›r. Tata- ki di¤er iki cumhuriyet ve halk›n tarihi ile iç içe ristan, Çuvafl Cumhuriyeti ve Baflkurdistan, Vol- olsa da Çuvafllar, Tatar ve Baflkurtlardan farkl› ga Federal ‹dari Bölgesi’ne dâhil edilmifllerdir. olarak H›ristiyan (Ortodoks) dinine mensuptur- Bu yeni düzenlemenin sebebi, Moskova’n›n, lar. Ayr›ca H›ristiyanl›k, onlar›n Ruslarla daha s›- cumhuriyetlerin hem idari, hem de mali konum- k› münasebetler içerisinde olmalar›na neden ol- lar›n› kontrol alt›nda tutmak istemesidir. Putin’in mufltur ki, bu husus kendisini siyasi anlamda da merkeziyetçi politikas› çerçevesinde ald›¤› bir belli etmektedir. Nitekim Çuvafl Cumhuriyeti, hiç- sonraki karar ise federe cumhuriyetlerin liderleri bir zaman Moskova aç›s›ndan bir tehlike arz et- ile bölge valilerinin merkezden atanmas›n› ve memifltir. Di¤er cumhuriyetlerden bir baflka yerli parlamentolar taraf›ndan onaylanmas›n› ön- önemli fark› ise Çuvafl Cumhuriyeti liderinin görmektedir. Putin, hem federe cumhuriyetlere, 2012’den itibaren baflkan (glava) olarak adland›- hem de vilayetlere güvenilir adamlar›n› atayarak, r›l›yor olmas›d›r. Yine Çuvafl Cumhuriyeti, Tata- merkez-çevre iliflkisini de kontrol alt›na alm›flt›r. ristan ve Baflkurdistan kadar yer alt› zenginlikle- Putin’in merkeziyetçi politikas›n›n bir baflka özel- rine sahip de¤ildir ve ekonomisinin temelini ta- li¤i de bütün cumhuriyetlerin anayasalar›n›n, r›m alan› oluflturmaktad›r. Rusya Federasyonu Anayasas› ile uyumlu hâle getirilmifl olmas›d›r. Netice itibar›yla Yeltsin dö- Küresel ve bölgesel güçlerin K›r›m yar›madas›na NAMAÇ neminde cumhuriyetlere verilen imtiyazlar, Pu- 4 yönelik politikalar›n› de¤erlendirmek. tin’in izledi¤i merkeziyetçi politika neticesinde K›r›m yar›madas›na olan ilgi, bölgenin co¤rafi tek tek geri al›nm›flt›r. konumundan, güvenlik ve ulafl›m koridoru ol- mas›ndan kaynaklanmaktad›r. Rusya için K›r›m, Baflkurdistan’›n kendine has özelliklerini ve d›fl siyasi aç›dan büyük önem arz etmektedir. Yar›- NAMAÇ 2 ülkelerle münasebetlerini de¤erlendirmek. madadaki Rus nüfusu ile Rus üssü, Moskova’n›n Alt›n Orda, Kazan Hanl›¤› gibi Tatar devletlerinin K›r›m’da ve dolay›s›yla bütün Karadeniz’de güç- içerisinde yaflayan Baflkurtlar, tarih boyunca ba- lü konumda olmas›n› sa¤lamaktad›r. Demokrasi ¤›ms›z bir devlet kuramam›fllard›r. 1919’da kuru- kozunu kullanan ABD, Avrasya’da siyasi ve eko- lan Baflkurdistan Özerk Cumhuriyeti özerk statü- nomik etkisini artt›rmak ve bundan dolay› Kara- de de olsa Baflkurt ad›n›n geçti¤i ilk devlet ol- deniz ve Avrasya’daki cumhuriyetleri kendi tara- mufltur. Rusya Federasyonu’na ba¤l› olan Bafl- f›na çekmek istemektedir. Bu süreçte ABD, ba- kurdistan Cumhuriyeti’nin önemli özelliklerin- zen Ukrayna Hükümeti ile dan›flarak bazen ise den biri Baflkurtlar›n kendi cumhuriyetlerinde kendi bafl›na K›r›m yar›madas›na yönelik bir ta- nüfusun ancak % 29’unu oluflturmalar›d›r. Bafl- k›m planlar kurmaktad›r. AB için ise K›r›m ve kurdistan, merkezî yönetim (Moskova) ile fazla genel olarak Karadeniz bölgesi, en baflta güven- sorun yaflamamaktad›r. Günümüzde bütün eski lik aç›s›ndan önem arz etmektedir. Kendi gü- Sovyet co¤rafyas›nda tarihî gerçekler gözden ge- venli¤ini sa¤lamak amac›yla AB, bölgenin istik- çirilirken Baflkurdistan 2007’de Baflkurtlar›n ken- rarl› olmas›n› ve bölgedeki özellikle dondurul- di istekleriyle Rusya’ya kat›l›mlar›n›n 450. y›l dö- mufl sorunlar›n bir an önce çözülmesini istemek- nümünü kutlam›flt›r. Di¤er taraftan Baflkurdistan, tedir. Uzun vadede K›r›m’›n, küresel güçler ara- yabanc› ülkelerle d›fl ticaret yapma hakk›na sa- s›nda yeni bir rekabet ve gerginlik alan› olmas› hip olup, 101 ülke ile ticari münasebetler gelifltir- muhtemeldir. mifltir. 2012’de cumhuriyetin d›fl ticaret hacmi, 10 milyar dolara ulaflm›flt›r. 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri 235

Gagavuzya Özerk Bölgesi’nin statüsü ve Moldo- NA MAÇ 5 va merkez iktidar›yla aras›ndaki sorunlar› ta- n›mlamak. Sovyetler Birli¤i’nin parçalanmas›yla Gagavuzlar, Moldova’dan ayr›larak Gagavuzya Cumhuriye- ti’ni oluflturduklar›n› ilân etmifl, seçimler gerçek- lefltirerek kendi parlamentolar›n› kurmufllard›r. Moldova yönetimi, Gagavuzya Cumhuriyeti’ni ta- n›mam›fl ve taraflar aras›nda anlaflma ancak 1994’te sa¤lanabilmifl ve Moldova bu tarihte böl- geye özerklik statüsü vermifltir. Bununla birlikte Moldova yönetimi ile Gagavuzya Özerk Bölgesi aras›nda günümüzde de çok say›da sorun mev- cuttur. Gagavuzlar›n, özellikle Kosova, Güney Osetya ve Abhazya’y› örnek göstererek ba¤›ms›z olma yönündeki kararl›l›klar›, Gagavuzlar›n Ro- men Dili ve Edebiyat› dersinin Gagavuzya Özerk Bölgesi’nde de okutulmas›na karfl› ç›kmalar›, Moldova’dakinden ayr› diplomalar da¤›tmalar›, yetki paylafl›m›ndaki anlaflmazl›klar, Gagavuzla- r›n Rusya, Beyaz Rusya ve Kazakistan’›n üye ol- du¤u Gümrük Birli¤i’ne üye olmak istemeleri, bu sorunlar›n bafll›calar›d›r. 236 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kendimizi S›nayal›m

1. Afla¤daki cumhuriyet - baflkent eflleflmelerinden han- 5. Çuvafllar ve Çuvafl Cumhuriyeti ile ilgili afla¤›daki gisi yanl›flt›r? ifadelerden hangisi do¤rudur? a. Baflkurdistan - Ufa a. Çuvafllar, nüfus bak›m›ndan kendi cumhuriyet- b. Tataristan - Kazan lerinde az›nl›k konumundad›rlar. c. Çuvafl Cumhuriyeti-Çeboksar› b. Çuvafllar, Tatar ve Baflkurtlardan farkl› olarak d. K›r›m - Yalta H›ristiyan dinine mensupturlar. e. Gagavuzya - Komrat c. Ekonomi aç›s›ndan Çuvafl Cumhuriyeti, bölge- deki en zengin bölgelerden biridir. 2. Cumhuriyetler yüzölçümü olarak küçükten-büyü¤e d. Çuvafl Cumhuriyeti’nin yüzölçümü küçük oldu- s›raland›¤›nda, hangi s›ralama do¤rudur? ¤undan dolay› cumhuriyette tar›m hiç yap›lma- a. Gagavuzya - Çuvafl Cumhuriyeti - K›r›m - Tata- maktad›r. ristan - Baflkurdistan e. Çuvafl Cumhuriyeti’nin bayra¤›, k›rm›z›, yeflil ve b. K›r›m - Gagavuzya - Çuvafl Cumhuriyeti - Bafl- beyaz renkli üç fleritten oluflmaktad›r. kurdistan - Tataristan c. Çuvafl Cumhuriyeti - Gagavuzya - K›r›m - Bafl- 6. Afla¤›dakilerden hangisi Tataristan’›n ilk devlet bafl- kurdistan - Tataristan kan›d›r? d. Gagavuzya - K›r›m - Çuvafl Cumhuriyeti - Bafl- a. Murtaza Rahimov kurdistan - Tataristan b. Nikolay Fedorov e. K›r›m - Çuvafl Cumhuriyeti - Gagavuzya - Tata- c. Mintimir fieymiev ristan - Baflkurdistan d. Mustafa Cemilo¤lu e. Mihail Formuzal 3. Özerk cumhuriyet ve bölgelerle ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi yanl›flt›r? 7. Gagavuzlarla ilgili bilgilerden afla¤›daki ifadelerden a. Gagavuzlar, Gagavuzya Özerk Bölgesi’nin nüfu- hangisi do¤rudur? sunun ço¤unu oluflturmaktad›rlar. a. Gagavuzya’n›n statüsü “özerk bölge” oldu¤un- b. K›r›m ekonomisi, turizm ve tar›ma dayanmaktad›r. dan Gagavuzlar›n kendi bayraklar› yoktur. c. Vladimir Putin’in iktidara gelmesiyle Rusya Fe- b. Gagavuzlar, Romen Dili ve Edebiyat› dersinin derasyonu içerisindeki özerk cumhuriyetlerin Gagavuzya Özerk Bölgesi’ndeki okullarda oku- statülerinde bir de¤ifliklik olmam›flt›r. tulmas›na karfl› ç›kmaktad›rlar. d. Türkiye-Tataristan ticaret hacmi, 3 milyar dolar› c. Gagavuzlar›n ba¤›ms›zl›k mücadelesinde en faz- aflm›flt›r. la güvendikleri ülke, Türkiye Cumhuriyeti’dir. e. Macit Gafurî Devlet Dram Tiyatrosu, Baflkurdis- d. Moskova, Moldova’n›n Gagavuzya’ya karfl› izle- tan’›n en önemli tiyatrolar›n›n bafl›nda gelmek- di¤i siyaseti desteklemektedir. tedir. e. Ruslar, Gagavuzya nüfusunun ancak % 3’ünü oluflturdu¤undan dolay› Rusça, bölgede hiç kul- 4. T‹KA’n›n K›r›m’daki faaliyetleri ile ilgili afla¤›daki lan›lmamaktad›r. ifadelerden hangisi yanl›flt›r? a. T‹KA, K›r›m’daki tarihî yer ve nadir elyazmalar› 8. Afla¤›dakilerden hangisi Baflkurdistan ekonomisinin restore etmektedir. temelini oluflturan alanlardan biri de¤ildir? b. T‹KA, K›r›m’da alt yap›n›n iyilefltirilmesi konu- a. Petrol üretimi sunda çal›flmalar yürütmektedir. b. Petrokimya sanayisi c. T‹KA, K›r›m’da Türkoloji Merkezi açm›flt›r. c. Tar›m ve hayvanc›l›k d. T‹KA, K›r›m Tatarlar›na konut edindirme süre- d. Turizm cinde yard›m etmektedir. e. Makine yap›m endüstrisi e. T‹KA, K›r›m yetkililerini ba¤›ms›zl›k konusunda teflvik etmektedir. 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri 237

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar›

9. Tataristan ile ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi yan- 1. d Yan›t›n›z yanl›fl ise bütün konular› yeniden göz- l›flt›r? den geçiriniz. a. Rusya ve BDT Müslümanlar› Merkezî Dinî Neza- 2. a Yan›t›n›z yanl›fl ise bütün konular› yeniden göz- reti’nin merkezi Tataristan’›n baflkenti Kazan’d›r. den geçiriniz. b. Tataristan’›n en büyük kütüphanelerinin bafl›n- 3. c Yan›t›n›z yanl›fl ise bütün konular› yeniden göz- da Tataristan Milli Kütüphanesi ile N. ‹. Loba- den geçiriniz. çevskiy Kütüphanesi gelmektedir. 4. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “K›r›m Özerk Cumhuriyeti” c. Tataristan, hem tar›m, hem endüstri cumhuriye- konusunu yeniden gözden geçiriniz. ti olup, en büyük do¤al zenginli¤i petrol ve do- 5. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Çuvafl Cumhuriyeti” ¤algazd›r. konusunu yeniden gözden geçirini d. Rusya Federasyonu’ndaki yeni idari yap›land›r- 6. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Tataristan Cumhuriyeti” ma neticesinde Tataristan, Volga Federal ‹dari konusunu yeniden gözden geçir Bölgesi’ne dâhil edilmifltir. 7. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Gagavuzya Özerk Bölgesi” e. Tataristan güneyde Samara, Orenburg, Ulyanovsk konusunu yeniden gözden geçiriniz. illeri, do¤uda Baflkurdistan, bat›da Çuvafl Cumhu- 8. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Baflkurdistan Cumhuriyeti” riyeti ile Mari El Cumhuriyeti, kuzeyde ise Udmurt konusunu yeniden gözden geçiriniz. Cumhuriyeti ve Kirov ili ile çevrilidir. 9. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Tataristan Cumhuriyeti” konusunu yeniden gözden geçiriniz. 10. Baflkurtlar ve Baflkurdistan ile ilgili afla¤›daki ifade- 10. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Baflkurdistan Cumhuriyeti” lerden hangisi yanl›flt›r? konusunu yeniden gözden geçiriniz. a. Baflkurtlar›n en önemli milli kahramanlar›ndan biri, Salavat Yulayev’d›r. b. Baflkurtlar kendi cumhuriyetlerinde nüfus aç›- S›ra Sizde Yan›t Anahtar› s›ndan Ruslardan sonra ikinci s›rada bulunmak- S›ra Sizde 1 tad›rlar. Moskova Knezli¤i ile Çarl›k rejiminin uygulad›¤› politi- c. Baflkurdistan’da Tatarlara karfl› bask› politikas› kalar›n çok say›da Tatar› göçe zorlamas›, 1917 ‹htilâli uygulanmaktad›r. sonras›nda Tatarlara yönelik uygulanan bask› politika- d. 2012’de Baflkurdistan’›n d›fl ticaret hacmi, 10 mil- lar›, 1920 y›llar›nda bölgede yaflanan açl›k felaketi, Ta- yar dolara ulaflm›flt›r. tar nüfusunun % 70’inin Tataristan d›fl›nda yaflamas›na e. 31 Mart 1992 tarihinde Baflkurdistan yönetimi neden olmufltur. Moskova ile yeni Federasyon Antlaflmas›’n› im- zalamam›fl ve daha sonra Moskova ile yap›lan S›ra Sizde 2 pazarl›klarda çok say›da imtiyaz elde etmifltir. Vladimir Putin daha ilk devlet baflkanl›¤› döneminde “merkeziyetçi politika” ad› verilen ve cumhuriyetlerin yetkilerinin s›n›rland›r›lmas›n› öngören bir siyaset izle- meye bafllam›flt›r. Sovyet sonras› ilk y›llarda 89 bölge- den oluflan Rusya Federasyonu, yap›lan de¤iflikliklerle 83 idari birime bölünmüfl, bunlar da yeni bir kanunla 7 federal idari bölgeye dâhil edilmifllerdir. Tataristan Cum- huriyeti, Volga Federal ‹dari Bölgesi’ne dâhil edilmifltir. Ayr›ca Tataristan devlet baflkan› art›k Moskova’dan atan- maya bafllanm›flt›r. Putin’in merkeziyetçi politikas› çer- çevesinde Tataristan Anayasas›, Rusya Federasyonu Anayasas› ile uyumlu hâle getirilmifltir. 238 Ça¤dafl Türk Dünyas›

S›ra Sizde 3 S›ra Sizde 6 1990’l› y›llarla 2000’li y›llar›n bafl›nda Baflkurdistan’da Sovyetler Birli¤i’nin parçalanmas›yla Gagavuzlar, Mol- Tatar okullar› kapat›lm›fl ya da Baflkurt okullar›na dö- dova’dan ayr›larak Gagavuzya Cumhuriyeti’ni ilân et- nüfltürülmüfl, Tatar nüfusu özerkli¤in ilk y›llar›nda Rus- mifl, kendi parlamentolar›n› kurmufllard›r. Moldova yö- lar ve Baflkurtlarla k›yasla daha fazla olmas›na ra¤men netimi bunu tan›mam›flt›r. Taraflar ancak 1994’te uzlafl- Tatarcaya resmî dil statüsü verilmemifl, 2002 nüfus sa- maya varabilmifllerdir. Buna göre, Gagavuz yetkilileri, y›m sonuçlar›nda usulsüzlükler yaflanm›flt›r. Tatar nüfu- Moldova içerisinde Gagavuzya Özerk Bölgesi fleklinde su oldu¤undan az, Baflkurt nüfusu ise daha fazla göste- bir statünün verilmesini kabul etmifllerdir. Bununla bir- rilmifltir. Ayr›ca devlet organlar› ile üst düzey memuri- likte günümüzde de Moldova Merkez ‹ktidar› ile Gaga- yetlerde Tatar kökenlilere görev verilmemektedir. Bü- vuzya Özerk Bölgesi aras›nda yetkileri paylafl›m konu- tün bu olumsuzluklar, Tatarlar›n Baflkurdistan’dan göç sunda bir tak›m sorunlar yaflanmaktad›r. etmelerine sebep olmufltur.

S›ra Sizde 4 Yararlan›lan Kaynaklar Çuvafl Cumhuriyeti ve Çuvafllar›n tarihi, bölgedeki di- Çuvafli: ‹storiya i Kultura (2009). V. P. ‹vanov (ed.), Çe- ¤er iki cumhuriyet ve halk›n tarihi ile iç içe olsa da Çu- boksar›. vafllar, Tatar ve Baflkurtlardan farkl› olarak H›ristiyan Devlet, Nadir (2002). “Tataristan Cumhuriyeti”, Türkler, dinine mensupturlar. H›ristiyanl›k, onlar›n Ruslarla da- XX, Ankara, s. 48-57. ha s›k› münasebetler içerisinde olmalar›na neden ol- Enverov, Rustem (2012). Türk-Ukrayna ‹liflkilerinde En- mufltur. Bu durum kendisini siyasi anlamda da belli et- tegrasyon Faktörü Olarak Türk-K›r›m Münasebetle- mektedir. Çuvafl Cumhuriyeti, Moskova ile uyumlu bir ri, ORSAM Rapor No. 28. politika izlemektedir. Çuvafl Cumhuriyeti lideri, Mosko- ‹lishev, ‹ldus (2002). “Sovyetler Birli¤i’nden Sonra Bafl- va’n›n taleplerine uyum göstererek 2012’den itibaren kurdistan ve Rusya”, Türkler, XX, Ankara, s. 64-72. baflkan (glava) olarak adland›r›lmay› kabullenmifltir. Kamalov, ‹lyas (2007). “Putin’in Merkeziyetçi Politikas› Çerçevesinde Tataristan Cumhuriyeti”, Avrasya Fa- S›ra Sizde 5 tihi Tatarlar, haz. ‹. Kamalov, ‹stanbul, s. 213-29. K›r›m Özerk Cumhuriyeti’nin sorunlar› flu flekilde özet- ______(2008). “Bafllang›çtan Günümüze Baflkurtlar”, lenebilir: K›r›m’a dönen Tatarlar›n entegrasyon sorunla- Tarihten Bugüne Baflkurtlar: Tarih, Dil ve Kültür r› devam etmektedir. K›r›m’daki Ruslar, K›r›m’›n Rus- Üzerine ‹ncelemeler, haz. M. Özyetgin - M. Dündar ya’ya kat›l›m›n› istemekte, bu husus hem aday› istikrar- - ‹. Kamalov, ‹stanbul, s. 25-38. s›zlaflt›rmakta, hem de Rusya ile Ukrayna’y› karfl› karfl›- Korkmaz, Ömer Cemil (2004). “Rusya Ekonomisinin ya getirmektedir; Rusya’n›n Karadeniz’deki filosu K›- Motoru: Tataristan”, Cumhuriyet, 18 Ekim. r›m’da oldu¤undan dolay› yar›mada, Ukrayna-Rusya Özdamarlar, Hamdi (1996). “Baflk›rdistan”, Avrasya gerginli¤ine sebep olmaktad›r. Ukrayna, yar›madaya Etüdleri, III/2, Ankara, s. 86-96. Ukraynal›lar› yerlefltirerek adadaki nüfus dengesini ken- “Respublika Tatarstan” (2010). Tatarskaya Entsiklopedi- di lehine çevirmeye çal›flmaktad›r. Ayr›ca, bölgesel ve ya, M. H. Hasanov (ed.), Kazan, s. 65-114. küresel güçler de Karadeniz bölgesinde etki mücadele- Somuncuo¤lu, Anar (2002). “Rusya Federal Reformu- si yürütmektedirler. Bütün bu geliflmeler karmafl›k dinî nun Bafll›ca Engeli: Tataristan Cumhuriyeti”, Strate- ve etnik yap›ya sahip K›r›m’daki durumu olumsuz etki- jik Analiz, say› 31 (Kas›m), s. 80-84. lemektedir. fiahin, Leysen (2002). “Rusya Federasyonu 2002 Y›l› Nü- fus Say›m› ve Düflündürdükleri”, Avrasya Dosyas›, Jeopolitik Özel, VIII/4, s. 294-317. ______(2008). “Tatar-Baflkurt ‹liflkileri: Sorunlar Gerçek mi Yapay m›?”, Tarihten Bugüne Baflkurtlar: Tarih, Dil ve Kültür Üzerine ‹ncelemeler, haz. M. Özyetgin - M. Dündar - ‹. Kamalov, ‹stanbul, s. 50-68. Togan, Zeki Velidi (2003). Baflkurtlar›n Tarihi, Ankara. Türk Dünyas› Kültür Atlas› (2003). haz. Ahmet Tafla¤›l- Ayd›n Usta, ‹stanbul. 9. Ünite - Tatar, Baflkurt, Çuvafl, K›r›m ve Gagavuz Cumhuriyetleri 239

Yi¤it, Ali (2002). “Baflkurdistan”, Türkler, XX, Ankara, s. 88-93. Yüksel, Gayana (2012). “Ukrayna’da Siyasi Geliflmeler Esnas›nda K›r›m Tatarlar›n›n Etno-Politik ve Dini Sorunlar›”, Ba¤›ms›zl›klar›n›n 20. Y›l›nda Türk Cumhuriyetleri ve Türkiye, Okan Yeflilot (ed.), ‹s- tanbul, s. 341-62. Tataristan Cumhuriyeti’nin resmî internet sitesi: http://tatarstan.ru/ Baflkurdistan Cumhuriyeti’nin resmî internet sitesi: http://www.bashkortostan.ru/ Çuvaflistan Cumhuriyeti’nin resmî internet sitesi: http://www.cap.ru/ K›r›m Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun resmî internet sitesi: http://www.ark.gov.ua/ Gagavuzya Özerk Bölgesi’nin resmî internet sitesi: http://www.gagauzia.md/ ÇA⁄DAfi TÜRK DÜNYASI 10 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Sibirya bölgesindeki Türk topluluklar›n›n statüleri, co¤rafî konumlar› ve de- N mografik yap›lar›n› aç›klayabilecek, Kuzey Kafkasya’daki Türk topluluklar›n› tan›mlayabilecek, N Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde uygulad›¤› bask› politikas›n› de¤er- N lendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar • Rusya Federasyonu • Tuva Cumhuriyeti • Sibirya’daki Türk topluluklar› • Kabardin-Balkar Cumhuriyeti • Altay Cumhuriyeti • Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti • Hakasya Cumhuriyeti • Kumuklar • Saha (Yakut) Cumhuriyeti • Do¤u Türkistan

‹çindekiler

• S‹B‹RYA’DAK‹ ÖZERK TÜRK CUMHUR‹YETLER‹ Sibirya ve Kafkasya’daki • KUZEY KAFKASYA’DAK‹ TÜRK Ça¤dafl Türk Dünyas› Özerk Cumhuriyetler ve TOPLULUKLARI Do¤u Türkistan • DO⁄U TÜRK‹STAN (S‹NCAN UYGUR ÖZERK BÖLGES‹) Sibirya ve Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetler ve Do¤u Türkistan

S‹B‹RYA’DAK‹ ÖZERK TÜRK CUMHUR‹YETLER‹ Rusya Federasyonu içerisindeki özerk Türk cumhuriyetlerden dördü Sibirya co¤- Sibirya: Günümüzde Rusya Federasyonu içerisinde yer rafyas›nda yer almaktad›r. Bunlar, Altay Cumhuriyeti, Hakasya Cumhuriyeti, Saha alan Sibirya’n›n ad› bir (Yakutistan) Cumhuriyeti ve Tuva Cumhuriyeti’dir. görüfle göre Mo¤olcada “Batakl›k yerde çal›l›k, balta girmemifl s›k orman” Saha Cumhuriyeti (Yakutistan) anlam›n› tafl›makta, di¤er Sibirya’n›n kuzey-do¤usunda bulunan Saha Cumhuriyeti (Yakutistan), yüzölçümü bir görüfle göre de Türk boyu Sabirlerden gelmektedir. olarak Rusya Federasyonu’nun en büyük idari bölgesi (3.083.523 km2) ve bütün Türk cumhuriyetlerinin de en büyü¤üdür. Bununla birlikte cumhuriyetin toplam nüfusu 1 milyon kadard›r. 2010 nüfus say›m›na göre Yakutistan’›n % 50’si Yakut, % 38’i Rus, geri kalan› di¤er etnik gruplardan oluflmaktad›r. Halbuki 1942 y›l›nda Yakutlar›n kendi cumhuriyetlerindeki oran›, % 82 idi. Dünyada Yakutlar olarak ta- n›nsalar da, bu Türk toplulu¤u kendisini Saha olarak adland›rmaktad›r. Yakutis- tan’›n baflkenti, 286.465 nüfuslu Yakutsk flehridir. Cumhuriyetin di¤er büyük flehir- leri flunlard›r: Nerüngri (60 bin), Mirn›y (31 bin), Lensk (24 bin) ve Aldan (22 bin). Yakutlar›n atalar›, kuzeye, yani bugün yaflad›klar› bölgeye Baykal Gölü civar›n- dan göçmüfl ve buradaki yerli uluslarla kar›flarak onlar› Türklefltirmifllerdir. Bölge- ye göçlerin as›rlarca devam etti¤i bilinmektedir. Yakutlar›n erken tarihi ile ilgili ya- z›l› kaynak mevcut de¤ildir. Onlar›n etnik temelini Uygurlarla K›pçaklar gibi iki büyük Türk grubunun oluflturdu¤u ileri sürülmektedir. Yakutlarla ilgili bilgi onla- r›n Ruslarla temasa geçmelerinden itibaren artmaktad›r. Daha XVII. yüzy›l›n baflla- r›nda Yakutlar›n varl›¤›ndan haberdar olan Ruslar, 1638’de Yakut bölgesini, Rus- ya’ya ilhak etmifllerdir. Sibirya’n›n yerli halklar›ndan Evenkler, Sahalara Yoko di- Evenkler: Sibirya’n›n yerli Yakut halk› olup, eski isimleri yorlard›. Ruslar da Sahalar için bu ismi benimseyerek fleklinde kullanmaya Tungus idi. Rusya bafllam›fllard›r (Somuncuo¤lu 2002: 119). Federasyonu’nun d›fl›nda Yakut tarihinde Rus sürgünleri önemli rol oynam›flt›r. Gerek Çarl›k gerekse Mo¤olistan ve Çin’de yaflamaktad›rlar. Sovyet dönemlerinde buras› Rus Hükûmeti’nin sürgüne gönderdi¤i kimselere ev sahipli¤i yapm›flt›r. 1922’de Yakut Özerk SSC kurulmufl, Sovyetler Birli¤i’nin y›k›l- mas›yla 1992’de cumhuriyet, Saha Cumhuriyeti (Yakutistan) ad›n› alm›flt›r. Vladi- mir Putin’in 2000’de gerçeklefltirdi¤i yeni idari düzenleme ile cumhuriyet, Uzak Do¤u Federal ‹dari Bölgesi’ne dâhil edilmifltir. Yakutistan, gerek yüzölçümü ve nüfusu gerekse de sahip oldu¤u yeralt› kay- naklar› dolay›s›yla ekonomi ve k›smen de idari aç›dan bölgedeki di¤er cumhuriyet- lerden farkl›l›k arz etmektedir. Bunun en büyük göstergelerinden biri de cumhuri- 242 Ça¤dafl Türk Dünyas›

yetin liderinin aynen Tataristan ile Baflkurdistan liderlerinin oldu¤u gibi “devlet baflkan›” olarak adland›r›lmas›d›r. Cumhuriyetin ilk devlet baflkan› Mihail Nikola- ev’d›r. 2010’da Moskova, Yakutistan devlet baflkanl›¤›na Boris Egorov’u atam›flt›r. Yakutistan bayra¤›, de¤iflik Her cumhuriyetin oldu¤u gibi Yakutistan’›n da Rusya Federasyonu Anayasas› ebatta mavi, beyaz, k›rm›z› ile uyumlu olan kendi anayasas› mevcuttur. 70 milletvekilinden oluflan ve befl y›l- ve yeflil renkli fleritlerden oluflmaktad›r. Mavi renk, l›¤›na seçilen parlamento, ‹l Tumen olarak adland›r›lmaktad›r. ‹l Tumen, 1992’de Türklük fluurunun uyan›fl›n›; cumhuriyetin bayra¤›n› oybirli¤i ile kabul etmifltir. beyaz renk, Yakutlar›n yaflad›klar› co¤rafyan›n Yakutistan, yeralt› kaynaklar› aç›s›ndan Rusya Federasyonu’nun en zengin böl- çetin ve so¤uk iklimini; yeflil gelerinden biridir. Nitekim cumhuriyet, “yer alt› zenginlikleri hazinesi” olarak ad- renk, yeniden do¤ufl ile k›sa süren yaz›; k›rm›z› renk ise land›r›lmaktad›r. Cumhuriyette elmas ve alt›n rezervleri mevcuttur. Rusya’da ç›kar- do¤duklar› vatana ve t›lan elmaslar›n % 99’u, alt›n›n da % 24’ü bu cumhuriyette bulunmaktad›r. Yakutis- topraklar›na olan sevgilerini simgelemektedir. Mavi tan’da ç›kart›lan elmaslar›n ihracat›ndan Rusya y›lda yaklafl›k 1.5 milyar dolar gelir renkteki genifl fleritte beyaz elde etmektedir. 1992 tarihli Federasyon Anlaflmas› imzalanmadan önce Moskova renkte bir günefl ile Yakutistan aras›nda yeralt› kaynaklar›n›n kullan›m›na dair bir anlaflma imzalan- resmedilmifltir. m›flt›r. Buna göre Yakutistan, kuyumculukta kullan›lacak elmaslarla alt›n üzerinde % 20’lik paya ve sanayide kullan›lacak elmaslar üzerinde % 100’lük paya sahip ola- cakt›r. Yine bütçe ve vergilendirme konusunda da cumhuriyet, “özel” bir statüye sahip olup cumhuriyette toplanan vergiler, Yakutistan’›n bütçesine dâhil edilecek- tir (Somuncuo¤lu 2002: 128). Bu husus flüphesiz cumhuriyeti ekonomik olarak güçlendirmifl, milli e¤itim gibi alanlara yat›r›m›n yap›lmas›n› sa¤lam›flt›r. Topraklar›nda petrol, gaz, kömür ve di¤er yeralt› kaynaklar›n›n oldu¤u bilin- mektedir. Ayr›ca elmas ve petrol iflleme müesseseleri geliflmektedir. Elmas ve alt›n üretimi dolay›s›yla kuyumculuk da geliflen alanlardan biridir. Ülkenin ikinci en bü- yük ihracat kalemi kömürdür. 2.1 milyar tonluk rezervi ile Lena kömür havzas›, As- ya k›tas›n›n en büyük ve en zengin kömür üretim havzas›d›r. Orman ürünleri ve a¤aç iflleme sanayisi de cumhuriyetin ekonomisine önemli katk›da bulunmaktad›r. Co¤rafî flartlar›n müsaade etti¤i kadar›yla cumhuriyette tar›m, hayvanc›l›k, avc›l›k ve bal›kç›l›k yap›lmaktad›r. Yeralt› zenginlikleri, bir taraftan cumhuriyeti Moskova’ya karfl› daha güçlü k›lar- ken, di¤er taraftan da d›fl ülkelerle ekonomik münasebetler gelifltirmesini sa¤lamak- tad›r. 34 ülke ile ticari münasebetler gelifltiren Yakutistan, elmas, alt›n, kömür, a¤aç, metal ve kürk ihraç etmektedir. Cumhuriyette faaliyet gösteren yabanc› flirketlere çeflitli kolayl›klar sa¤lanmakta, vergi indirimi yap›lmaktad›r. Yabanc› yat›r›mlar da- ha çok elmas ve alt›n üretimi, kömür sanayisi ve inflaat alanlar›nda yap›lmaktad›r. Yat›r›mc› ülkelerin bafl›nda ABD, ‹ngiltere, Fransa ve Almanya yer almaktad›r. Yakutistan’›n resmî dilleri Rusça ve Yakutçad›r. Kiril alfabesini kullanan Yakut- lar›n dili daha çok k›rsalda, Rusça ise flehir ve sanayi bölgelerinde daha yayg›nd›r. Devlet organlar› ile di¤er alanlarda da Rusça hâkim durumdad›r. Ancak hem e¤i- tim hem de bas›n alanlar›nda Yakutça yine de aktif olarak kullan›lmaktad›r. Okul- lar›n bir k›sm›nda Yakutça e¤itim verilmekte, 26 gazete bu dilde bas›lmakta, Ya- kutça yay›n yapan iki TV kanal› bulunmaktad›r (Bacanl› 2012: 634, 647-8). Netice itibar›yla cumhuriyette ana dil kullan›m›, Altay ve Hakasya’dakine k›yasla çok da- ha yüksek seviyededir. Bu hususu cumhuriyetin ekonomik durumu ile aç›klamak mümkündür. Ayr›ca bu durum, dil politikalar› da dâhil olmak üzere Moskova ile pazarl›klarda Yakutlar›n elini güçlendirmektedir. Yakutistan’›n en itibarl› üniversitesi, Maksim Ammosov Yakut Üniversitesi’dir. Üniversitede 15 binden fazla ö¤renci ö¤renim görmektedir. Rusya ‹limler Akade- misi’nin Sibirya fiubesi ile Yakutistan ‹limler Akademisi’ne ba¤l› 34 enstitü ve arafl- t›rma merkezi faaliyet göstermektedir. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

S ORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

10. Ünite - Sibirya ve Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetler ve Do¤u Türkistan AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ243

Yakutlar hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi V. L. Seroflevky’in Saka YakutlarK‹TAP(‹stanbul 2007) adl› K‹TAP eserinde bulabilirsiniz.

Yakutistan’› Sibirya’daki di¤er cumhuriyetlerden farkl› k›lan co¤rafî,TELEV‹ZYONSIRA S‹ZDEidari, ekonomik TELEV‹ZYONSIRA S‹ZDE özellikler nelerdir? 1 Altay Cumhuriyeti DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Bat› Sibirya’n›n güney k›sm›nda yer alan Altay Cumhuriyeti, kuzey‹NTERNET bat›da Altay ili, ‹NTERNET güney-bat›da Kazakistan, güneyde Çin ve Mo¤olistan, do¤udaSORU Tuva ve Hakasya SORU özerk cumhuriyetleri, kuzey-do¤uda Kemerovo ili ile s›n›rdaflt›r. 93 bin km2 yüzöl- çümüne sahip Altay Cumhuriyeti’nin nüfusu, 211 bin civar›ndad›r. Nüfusun % 30’u D‹KKAT D‹KKAT flehirlerde yaflamaktad›r. Altay Cumhuriyeti’nin baflkenti 61 bin nüfuslu Gorno-Altaysk (eski ad›: Ulalu) flehridir. Nüfusun % 56’s›n› Ruslar, % 35’ini Altay Türkleri ve % SIRA6’s›n› S‹ZDE Kazaklar olufl- SIRA S‹ZDE turmaktad›r. Altay Türkleri, güney ve kuzey olmak üzere iki gruba ayr›lmaktad›r- lar. Güney grubunu, Altay-Kiji, Telengit ve Teleütler; Kuzey grubunu ise Kuman- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ d›, Tuba ve Çalkand› boylar› oluflturmaktad›r. Di¤er bir deyiflle, Altay ad›, ayn› ad› tafl›yan cumhuriyetteki Türk topluluklar›n›n genel ad›d›r. Altay TürklerininNN ço¤u kendi cumhuriyetlerinde ve çok az say›da komflu bölgelerde K‹TAPyaflamaktad›r. K‹TAP Göktürkler zaman›nda çeflitli Türk boylar›n›n konferderasyonu olan Töleslerin Töles: Göktürk Devleti kal›nt›s› oldu¤u tahmin edilen Altay Türklerinin eski tarihi, bütün Türk ulusunun zaman›nda Baykal Gölü’nün do¤usu ile Karadeniz’in eski tarihiyle (Hunlar, Göktürkler, K›rg›z Türkleri) içiçe olmufltur.TELEV‹ZYON Rus hâkimiyeti- kuzeyine kadarkiTELEV‹ZYON co¤rafyada ne girmeden önce ise Cengiz Han ‹mparatorlu¤u, Mo¤ol Cungar Devleti ile Çin’in Göktürk Devleti’ne tâbi olarak yaflayan Türk boylar› idaresi alt›nda kalm›fllard›r. XVIII. yüzy›ldan itibaren Ruslar›n hâkimiyeti alt›na gir- konfederasyonunun ad›d›r. meye bafllayan bölgede Rusya’n›n kesin hâkimiyeti ancak XIX. yüzy›l›n ikinci ya- r›s›nda mümkün olmufltur. Bu tarihlerde buraya Ruslar›n göçü‹NTERNET de bafllam›flt›r. Rus- ‹NTERNET lar›n ele geçirdi¤i her yerde oldu¤u gibi burada da H›ristiyanlaflt›rma ve Ruslaflt›r- ma politikalar› izlenmifltir. Bu politikalar karfl›s›nda Altay Türklerinin da¤lara çekil- mesi ve Rus Hükümeti’nin buraya göçleri teflvik etmesi, bölgede nüfus oran›n›n Al- tay Türklerinin aleyhine de¤iflmesine neden olmufltur ki, yukar›da da belirtti¤imiz gibi günümüzde Altay Türkleri, kendi cumhuriyetlerinde nüfus aç›s›ndan az›nl›k konumundad›rlar. Bölgede Sovyet hâkimiyeti 1919 y›l›n›n sonlar›nda kurulmufltur. 1922’de Altay vilayetinden kopar›larak Oyrat Özerk Bölgesi oluflturulmufl, 1937’de yeniden Altay bölgesine (kray›na) dâhil edilmifltir. 1948’de ise Da¤l›k Altay Özerk Bölgesi’ne dö- nüfltürülmüfltür. 1990’da bölgenin statüsü, “özerk cumhuriyet” statüsüne yükseltil- mifltir. Sovyetler Birli¤i y›k›l›nca cumhuriyet, May›s 1992’de Da¤l›k Altay Cumhuri- yeti, 1993’te ise Altay Cumhuriyeti ad›n› alm›flt›r. Putin’in 2000 tarihinde gerçeklefl- tirdi¤i yeni idari yap›land›rma neticesinde Altay Cumhuriyeti, Sibirya Federal ‹dari Bölgesi’ne dâhil edilmifltir. Altay Cumhuriyeti bayra¤›, ikisi beyaz ikisi mavi olmak Altay Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu içerisindeki di¤er özerk cumhuriyetler- üzere dört farkl› ebattaki le benzer haklara sahiptir. 1997’de cumhuriyetin anayasas›, bayrak ve armas› ka- fleritten oluflmaktad›r. Beyaz renk hem Altay Türklerinin bul edilmifltir. Cumhuriyetin lideri, eskiden prezident (devlet baflkan›) unvan› tafl›r- inanc›na göre kutsal say›lan ken, 2010’dan itibaren glava (baflkan) olarak adland›r›lmaktad›r. Rusya Federasyo- gökyüzünü simgelemekte hem de tepesi her zaman nu içerisindeki cumhuriyetlerin bir k›sm›nda yap›lan söz konusu de¤iflim, Çeçenis- karl› olan Da¤l›k Altay’› tan lideri Ramzan Kad›rov’un Moskova’ya yaranmak için yapt›¤› teklif ve di¤er ba- temsil etmektedir. Mavi renk z› cumhuriyetlerin devlet baflkanlar›n›n deste¤i ile gerçekleflmifltir. Bu teklifi des- ise cumhuriyette mevcut olan çok say›daki gölleri tekleyen cumhuriyetlere bakt›¤›m›zda bunlar›n, ekonomik olarak zay›f ve Mosko- simgelemektedir. 244 Ça¤dafl Türk Dünyas›

va’n›n deste¤ine ihtiyaç duyan cumhuriyetler oldu¤u görülmektedir (zengin cum- huriyetler ise bu uygulamaya geçmemifllerdir). Günümüzde cumhuriyetin bafl› 2006’da atanan Aleksandr Berdnikov’dur. 2004’ten itibaren cumhuriyetlerin lider- leri Moskova taraf›ndan atanmaktad›rlar. Altay Cumhuriyeti de Moskova ile bir tak›m sorunlar yaflamaktad›r. Bu sorunlar›n Burhanc›l›k: XX. yüzy›l›n bafl›nda Altay’da Altay Türklerinin eski dinleri olan fiamanizm ile Burhanc›l›k inan- bafl›nda Altay halklar› c›na olan ilginin art›fl› gelmektedir. Ruslar›, özellikle Burhanc›l›¤›n canlanmas› rahat- aras›nda Rus egemenli¤ine karfl› ortaya ç›kan dinî bir s›z etmektedir. Altay Türklerinin cumhuriyetin devlet organlar›nda yeterince temsil harekettir. Altayl› Çet Çelpen edilmemesi de cumhuriyette Ruslarla Altay Türklerini karfl› karfl›ya getirmektedir. ve k›z› Çu¤ul bu hareketin ilk önderleri oldular. Beyaz Cumhuriyetteki bir baflka önemli sorun ise etnik içeriktedir. Yukar›da da belirt- k›yafetiyle beyaz at üzerinde ti¤imiz gibi Altay ad›, cumhuriyetteki çeflitli Türk topluluklar›n›n genel ad›d›r. Sov- at koflturan ak sakall› birinin hayalini gördüklerini yetler Birli¤i zaman›nda Güney Altay Türklerinden olan Altay Kijilerin dili (K›pçak ileri sürdüler. Onlara göre bu lehçesine ait) edebî dil olarak seçilmifltir. Bu uygulama bugün de devam etmekte- figür (Ak Burhan), Oyrat Han’›n dönüflüydü. Bölge dir. Bu durum bir taraftan Kuzey Altay Türklerinin (O¤uz lehçesi) a¤›zlar›n›n tama- halk›n›n gözünde Oyrat men unutulmas›na neden olmakta, di¤er taraftan Kuzey Altay topluluklar› ile Gü- (Kalmuk) Hanl›¤› dönemi ney Altay topluluklar› aras›nda bir tak›m sorunlar›n yaflanmas›na ve Altay Türkleri Rus hâkimiyetine k›yasla daha iyi kabul edildi¤inden, aras›nda birli¤in bozulmas›na yol açmaktad›r (Somuncuo¤lu 2002: 147). bunu bir mesaj olarak Altay Cumhuriyeti, her ne kadar önemli yeralt› kaynaklar›na sahip olsa da Rus- alg›lad›lar. Böylece, Rus yönetimine karfl› mücadele ya Federasyonu’nun fakir ve geliflmemifl bölgelerinden biridir. Ulafl›m ve tafl›mac›- etmeyi öngören bir ö¤reti l›¤› engelleyen co¤rafî özellikler, tar›m faaliyetlerini olumsuz etkileyen sert iklim ortaya ç›kt›. Bu ö¤retiye göre Ruslarla dostluk etmek, koflullar›, yeralt› kaynaklar›n›n ç›kart›lmas› ve ifllenmesi için uygun alt yap›n›n ol- onlarla ayn› sofrada mamas›, genel olarak bütün Rusya Federasyonu’nda üretim ve sanayi dallar›n›n oturmak caiz de¤ildi. K›sa sürede yay›lan bu hareket kriz içerisinde olmas› gibi hususlar, cumhuriyetin ekonomisinin geliflmesini engel- yüzünden Altaylar’daki Rus lemektedir (Atasoy 2012: 752-3). hâkimiyeti tehlikeye girdi. Altay Cumhuriyeti’nin ekonomisi, tar›m, hayvanc›l›k ve turizme dayanmakta Çet ve müritleri 1906’da yarg›lanarak çeflitli cezalara olup gelirlerinin % 60’ini tar›m faaliyetleri oluflturmaktad›r. Tar›m’› ise hayvanc›l›k çarpt›r›ld›larsa da hareket alan› takip etmektedir. Özellikle yak ve geyik besicili¤i ön plana ç›kmaktad›r. Bun- bitmedi; Sovyet döneminde Sibirya’n›n di¤er Türk dan baflka Sibirya tabiat›, y›lda yaklafl›k bir milyon turistin Altay Cumhuriyeti’ni zi- halklar›n› (Tuvalar ve yaret etmesini sa¤lamaktad›r. Da¤c›l›k, sa¤l›k turizmi, inanç turizmi, av turizmi, Hakaslar›) da birlefltirerek bir Oyrat Cumhuriyeti turizm alanlar›n›n bafll›calar›d›r (Atasoy 2012: 757). kurmak fleklinde siyasi bir Cumhuriyetin resmî dilleri, Altay Türkçesi ve Rusçad›r. Rusçan›n kullan›m ala- harekete dönüfltü. 1921’de bölgeye hâkim olan n› daha genifltir; bütün devlet organlar›nda, e¤itim ve di¤er alanlarda Rusça hâkim- Bolflevikler Burhanc› liderleri dir. Sovyetler Birli¤i’nin y›k›l›fl›ndan sonra Altay Cumhuriyeti’nde ulusal birkaç ve taraftarlar›n› tasfiye okul aç›lm›flt›r; Altay Türkçesi, okullarda ders olarak okutulmaktad›r. Cumhuriyet- ettiler. 1990’larda Burhanc›l›k hareketi yeniden te Altay Türkçesinin gelifltirilmesi ve kullan›m alanlar›n›n artt›r›lmas› yönünde ça- canland›. ba sarf edilse de bunda pek baflar›l› olunamamaktad›r. Bunun en önemli nedeni de cumhuriyetin bütçesinin Moskova’dan belirlenmesidir. Kiril alfabesinin kullan›ld›¤› Altay Cumhuriyeti’nde iki üniversite ve birkaç yük- sek okul mevcuttur. Da¤l›k Altay Devlet Üniversitesi, cumhuriyetin en büyük üni- versitesidir. T›p Yüksek Okulu, Kültür ve Sanat Koleji, Surazakov Altay Araflt›rma- lar› Enstitüsü, cumhuriyetin önde gelen e¤itim müesseseleridir. Altay Cumhuriye- ti’nde Türkoloji araflt›rmalar› gittikçe geliflse de bugüne kadar Altay dili ve edebi- yat› bölümü bile aç›lamam›flt›r. Cumhuriyette Zvezda Altaya (Altay’›n Y›ld›z›) ve Altayd›n Çolmon› (Altay’›n Y›ld›z›) adl› iki ulusal gazete yay›mlanmaktad›r. Asl›nda bunlar ayn› gazetenin iki ayr› dildeki bas›m›d›r. Sovyetler Birli¤i’nin y›k›l›fl›ndan sonra her ilde yerel gazete- ler bas›lmaya bafllanm›flt›r. S›n›rl› ekonomik ve demografik yap›ya ra¤men Rusya Federasyonu’nun di¤er bölgelerinde oldu¤u gibi Altay Cumhuriyeti’nde de çok sa- y›da kütüphane (200), müze (60) ve tiyatro (60) mevcuttur. 10. Ünite - Sibirya ve Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetler ve Do¤u Türkistan 245

Altay Cumhuriyeti ekonomisinin zay›f olmas›n›n nedenleri nelerdir?SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 2

DÜfiÜNEL‹M HaritaDÜfiÜNEL‹M 10.1 Sibirya S ORU bölgesindeSORU yer alan Saha (Yakut), Altay, D‹KKAT HakasyaD‹KKAT ve Tuva cumhuriyetleri. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET

Hakasya Cumhuriyeti Hakasya Cumhuriyeti, Sibirya’n›n güneyinde Yenisey Irma¤›’n›n yukar› k›sm›nda bulunmaktad›r. 62 bin km2lik bir yüzölçümüne sahip olan bu cumhuriyetin nüfu- su 550 bin civar›ndad›r (2010). Hakasya’n›n baflkenti 170 bin nüfusa sahip Abakan flehridir. 2010 say›m›na göre Hakaslar, nüfusun ancak % 12’sini oluflturmaktad›rlar. Nüfusun % 82’sini Ruslar oluflturmaktad›r. Hakaslar›n % 62’si köylerde, Ruslar›n % 77’si flehirlerde yaflamaktad›r. Hakaslar›n yaflad›¤› co¤rafya eskiden beri Türk yurdu say›lmaktad›r. Yenisey ve bölgesinde Hunlar döneminden itibaren K›rg›z Türkleri yafl›yordu. Cengiz Han’›n seferleri neticesinde K›rg›zlar itaat alt›na al›nm›fl ve bölge, XVII. yüzy›lda Rus hâkimiyetine girinceye kadar çeflitli Mo¤ol devletlerinin idaresinde kalm›flt›r. 1703 y›l›nda Kalmuklar, iflçi ve asker olarak kullanmak üzere K›rg›zlar›n neredey- se tamam›n› topraklar›ndan alarak Cungarya’ya göç ettirmifllerdir. K›rg›zlar ancak otuz y›l sonra vatanlar›na dönme f›rsat› elde etmifltir. Buraya dönen K›rg›zlar, Ka- zak, Altay, Teleüt gibi bölgedeki di¤er Türk boylar›yla kar›flm›fllard›r ki, Hakas halk›n›n da bu kar›fl›mdan meydana geldi¤i düflünülmektedir (Türk Dünyas› Kül- tür Atlas› 2003: 75-6). Hakaslar, farkl› boylardan (Sagay, Kamasin, K›z›l, K›rg›z, Beltir, Koybali Kaç) oluflmaktad›rlar. Hakas ad› ise Çinlilerin K›rg›zlar için kulland›klar› “Heges” keli- mesinden gelmektedir. Bu ad›n Hakaslar için yeniden kullan›lmas› ancak XX. yüz- y›lda bafllam›flt›r. Bu tarihten önce ise Hakaslar kendilerine Tadar diyorlard› (On- lara Abakan veya Yenisey Tatarlar› da deniliyordu). 246 Ça¤dafl Türk Dünyas›

1727 tarihinde Rusya ile Çin aras›nda imzalanan s›n›r anlaflmas›na göre Sayan’›n kuzeyinde kalan topraklar Rusya’ya, güneyinde kalanlar Çin’e geçmifltir. Bu tarih- ten sonra Rus Hükümeti, ele geçirdi¤i topraklar› korumak amac›yla bölgeye çok Kozak: XIV. yüzy›l›n say›da Rus Koza¤›n› getirip yerlefltirmifltir. Hakas co¤rafyas› Rus hâkimiyeti alt›na sonlar›nda Rus Devleti’nin girince birkaç kez idari taksimata tâbi tutulmufl ve resmî ad› de¤ifltirilmifltir. 1992’de s›n›rlar›nda kimseye ba¤l› olmadan yaflayan Rus ve ise Rusya Federasyonu içerisinde Hakasya Cumhuriyeti olarak adland›r›lmaya bafl- Ukraynal›lara verilen add›r. lanm›flt›r. Vladimir Putin’in merkeziyetçi politikas› çerçevesinde 2000 y›l›nda ger- Kozak, “hür insan” anlam›na gelmektedir. Rus çeklefltirilen yeni idari yap›land›rma ile Hakasya Cumhuriyeti, Sibirya Federal ‹da- Kozaklar›n›n, Orta Asya’daki ri Bölgesi’ne dâhil edilmifltir. Kazaklarla bir ba¤lar› (isimdeki anlam ve bu ismin Rusya Federasyonu ile uyumlu olan kendi anayasas›, bayra¤›, parlamentosu ve benimsenmesi d›fl›nda) devlet organlar› olan Hakasya Cumhuriyeti’nin lideri, 2010 y›l›ndaki de¤iflimden yoktur. Söz konusu Kozak sonra “hükümet baflkan›” unvan› tafl›maktad›r. gruplar› aras›nda çok say›da suçlu ve Rus Devleti Hakasya’n›n ekonomisi, hidroelektro enerji ve alüminyum üretimine dayan- taraf›ndan aranan adam da maktad›r. Rusya’da üretilen elektrik enerjisinin % 13’ünü Hakasya sa¤lamaktad›r. bulunuyordu. Ancak askerî hizmetleri karfl›l›¤›nda Cumhuriyetin en büyük sanayi müesseseleri, Sayanogorsk ve Hakas alüminyum bunlar affedilmifltir. fabrikalar›d›r. Ayr›ca, kömür, molibden, mermer ve bak›r üretimi yap›lmaktad›r. Kozaklar, atl› askerî birlikler oluflturarak Rusya’n›n Tar›m ve hayvanc›l›k da cumhuriyetin ekonomisine önemli katk›da bulunmakta- yay›lmac›l›k politikas›nda d›r. Cumhuriyetin co¤rafî konumu (çay›r ve meralar), küçük ve büyükbafl hayvan- önemli rol oynam›fllard›r. c›l›¤›n geliflmifl olmas›n›n en büyük nedenidir. Yenisey K›rg›zlar›’na ait yaz›tlar, Kozak atl› birlikleri günümüzde de mevcuttur. cumhuriyetin önemli ziyaret yerlerindendir. Kozaklar, etnik bir grubu Cumhuriyetin resmî dilleri, Rusça ve Hakas Türkçesidir. Nüfusun ço¤unu Rus- ifade etmemektedirler. Bununla birlikte lar oluflturdu¤undan cumhuriyette Rusça hâkimdir. Hakaslar say›ca azd›r ve bun- bulunduklar› co¤rafyaya lar›n ancak % 72’si ana dillerini bilmektedir. Hakasçay› iyi bilenler daha ziyade yafl- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE göre Don Kozaklar› ve l› kimselerdir; flehirdeki gençler Hakasça konuflamamaktad›r. Bunun yan›nda, Rus- Zaporojye Kozaklar› gibi gruplara ayr›lmaktad›rlar. larla karma evlilikler artmakta olup gençler e¤itimlerine Hakasya’da de¤il de Rus- DÜfiÜNEL‹M ya’da devamDÜfiÜNEL‹M etmektedirler. Bütün bunlar Hakas dilinin varl›¤›n› tehlikeye sokmak- tad›r (Bacanl› 2012: 673). Hakaslar›n bir k›sm›n›n H›ristiyan olmas› da onlar›n da- ha kolay asimile olmalar›na sebep olmaktad›r. SORU SORU Katanov Hakas Devlet Üniversitesi, cumhuriyetin en büyük üniversitesidir. Yi- ne tarih, dil ve edebiyat alan›nda araflt›rmalar yapan Hakas Dil, Edebiyat ve Tarih D‹KKAT Enstitüsü, önemliD‹KKAT araflt›rma merkezlerin bafl›nda gelmektedir. Enstitünün yay›nlar›- n›n d›fl›nda Hakas Kitap Neflriyat› (Hakasskoe Knijnoe ‹zdatelstvo) da sosyal bilim- SIRA S‹ZDE ler alan›ndaSIRA önemli S‹ZDE yay›nlar yapmaktad›r. Habar (Haber) gazetesi d›fl›ndaki gazetelerin hepsi Rusçad›r. Önde gelen gaze- telerin bafl›nda ise Hakasiya, Pravda Hakassii (Hakasya’n›n Gerçekleri), Pyatnitsa AMAÇLARIMIZ (Cuma) veAMAÇLARIMIZ fians gazeteleri gelmektedir. Tamamen Hakasça yay›n yapan TV kana- NNl› bulunmamaktad›r.

K‹TAP Hakas dilininK‹TAP konumu ve cumhuriyetteki di¤er sorunlar hakk›nda ayr›nt›l› bilgiyi Hakas- ya’dan Öyküler, haz. Gülsüm Killi (Ankara, 2008) adl› eserde bulabilirsiniz.

TELEV‹ZYONSIRA S‹ZDE Hakas dilininTELEV‹ZYONSIRA unutulmaya S‹ZDE yüz tutmas›n›n sebepleri nelerdir? 3 Tuva Cumhuriyeti DÜfiÜNEL‹M Do¤u Sibirya’n›nDÜfiÜNEL‹M güneyinde, Yenisey nehrinin üç ana kolunun kesiflti¤i co¤rafya- ‹NTERNET da yer alan‹NTERNET Tuva Cumhuriyeti, 168 bin km2lik bir yüzölçümüne sahiptir ve nüfusu SORU 311 bindir (2010).SORU Cumhuriyetin baflkenti, 110 bin nüfuslu K›z›l flehridir. Nüfusun % 67’sini Tuvalar, % 32’sini Ruslar oluflturmaktad›r. Tuvalar›n kendi cumhuriyetle- rinde nüfus aç›s›ndan ço¤unlu¤u teflkil etmeleri (cumhuriyetlerde nadir görülen D‹KKAT bir durum), D‹KKATTuva’y› di¤er cumhuriyetlerden farkl› k›lmaktad›r.

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 10. Ünite - Sibirya ve Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetler ve Do¤u Türkistan 247

Tuva topraklar›, atalar› Yenisey K›rg›zlar› gibi Cengiz Han’›n idaresi alt›na Tuvalar›n kökeni, Hakaslar›nki gibi Yenisey girmifltir. Daha sonraki tarihlerde ise Tuva, çeflitli Mo¤ol devletlerinin hâkimiye- K›rg›zlar›na dayanmaktad›r. ti alt›nda kalm›fl, XVIII. yüzy›l›n ortalar›nda Mo¤ol Cungar Devleti’nin y›k›lma- Fakat as›rlar boyunca yan yana yaflad›klar› s›yla bölge, Çin’in Mançu idaresine girmifltir. 1910’lu y›llar›n bafl›nda Mo¤ollarla Mo¤ollardan Tuvalar ba¤›ms›zl›k mücadelesi bafllatm›fl ve bu süreçte Tuvalar, Rusya’dan hi- etkilendiklerinden dolay› maye istemifllerdir. 1914’te bölge, Rusya hâkimiyeti alt›na girmifltir. Bununla bir- onlar› “Türkleflmifl Mo¤ollar” olarak adland›ranlar da likte Rusya’daki 1917 Devrimi, bütün bölgede iktidar bofllu¤u yaratm›fl ve 1921’de vard›r. Tuvalar›n Mo¤ollar›n Tuval› yöneticiler, bu durumdan yararlanarak Tannu Tuva Halk Cumhuriyeti’nin inand›klar› Lamaist Budizm’ini kabul etmifl kuruluflunu ilan etmifllerdir. 1926’da cumhuriyet, Tuva Halk Cumhuriyeti ad›- olmalar› ve yaz› dili olarak n› alm›flt›r. Mo¤olcay› kullanmalar› da bu tezlerin ortaya Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›ndan beri ise cumhuriyet, Rusya Federasyonu içe- at›lmas›nda etkili olmufltur risinde Tuva Cumhuriyeti olarak varl›¤›n› sürdürmektedir. 2000 y›l›ndaki yap›lan- (Somuncuo¤lu 2012: 160). Tuvalar Rusya’n›n d›rma ile Tuva Cumhuriyeti, Sibirya Federal ‹dari Bölgesi’ne dâhil edilmifltir. Bu- hâkimiyetine ancak XX. nunla birlikte Tayvan, Tuva’da hak iddia etmekte ve bölgeyi kendi s›n›rlar› içeri- yüzy›l›n ortalar›nda sinde göstermektedir. girmifllerdir. Tuvalar›n geç say›labilecek bir tarihte Rus hâkimiyetine girmeleri, dolay›s›yla Tuva Halk Cumhuriyeti, daha az Ruslaflt›rma ve H›ristiyanlaflt›rma politikas›na maruz kalmalar›, bölgeye da- ba¤›ms›z olsa da bölgede Rus etkisi ve nüfusu o kadar ha az Rus göçünün olmas›, yaz› dili olarak Mo¤olcay› kullanmalar›, Tuvalar aras›n- yay›lm›flt›r ki, 1944’te Tuva da milli bilincin daha sa¤lam olmas›n› sa¤lam›flt›r. Tuva, 1990’lar›n bafl›nda ayr›l›k- Kurultay›, Sovyetler Birli¤i’ne kat›lma karar› alm›flt›r. ç› ve Rus karfl›t› hareketlerin yo¤un oldu¤u cumhuriyetlerden biriydi. Yaflanan ça- Tuva’ya, “özerk bölge” t›flmalar, yaln›zca 90’l› y›llar›n bafl›nda yaklafl›k 25 bin Rusun göç etmesine neden statüsü verilmifl, 1961’de bölge, Tuva Özerk Sovyet olmufltur. Söz konusu göç, ülkedeki nüfus oran› aç›s›ndan Tuvalar›n lehine bir ge- Sosyalist Cumhuriyeti’ne liflme olsa da göç edenlerin bilim adam›, sanatç›, ö¤retmen ve mühendis gibi mes- dönüfltürülmüfltür. lek gruplar›na mensup olmalar› dolay›s›yla cumhuriyetin ekonomik, sosyal ve kül- türel geliflimini olumsuz etkilemifltir (Atasoy 2012: 743). Yönetim sistemi ve idari yap›land›rma aç›s›ndan Tuva’n›n di¤er cumhuriyetler- den bir fark› yoktur. 2010 y›l›ndaki de¤iflimden sonra cumhuriyetin bafl›nda “hü- kümet baflkan›” vard›r. 2001’de Yüksek Hural (Parlamento), cumhuriyetin mevcut anayasas›n› kabul etmifltir. Tuva Cumhuriyeti, Yakutistan kadar olmasa da yeralt› zenginliklerine sahiptir. Nadir ve renkli metaller, tafl kömür, alt›n, cumhuriyette bulunan bafll›ca yeralt› kay- naklar›d›r. Tuva topraklar›n›n bir k›sm› ormanlardan oluflmaktad›r. Hal›c›l›k, deri- cilik ve hayvanc›l›k da ekonomide önemli bir yer tutmaktad›r. Bununla birlikte yer alt› zenginliklerini ç›kartma ve iflleme konusunda alt yap› yetersizli¤i, bölgede ula- fl›m sorunlar›n›n mevcudiyeti, co¤rafî konumu (merkezden uzakl›¤›) gibi hususlar, cumhuriyetin ekonomik geliflimini engellemekte, cumhuriyeti yat›r›m aç›s›ndan cazibeli k›lmamaktad›r. Tuvalar›n geleneksel inanc›, fiamanizm’dir. Sibirya’daki di¤er cumhuriyetler- de oldu¤u gibi Tuvalar da Sovyetler Birli¤i’nin parçalanmas›ndan sonra eski inançlar›n› yeniden canland›rmaya bafllam›fl olup Lamaizm ilgi görmektedir. G›rt- laktan türkü söyleme, tafltan heykel yapma sanat›, geleneksel at yar›fllar› ve gü- refl, Tuva milli kültürünün önemli parçalar›n› oluflturmaktad›r. Milli, dinî ve etnik yap›lar›n› korumay› baflaran Tuva, ekonomik olarak Moskova’ya ba¤›ml› oldu- ¤undan buradan gelen talimatlara uymak durumundad›r. Sovyetler Birli¤i’nin parçalanmas›ndan hemen sonra bafllayan milli uyan›fl ve ba¤›ms›zl›k istekleri ar- t›k durulmufl bulunmaktad›r. Tuva Cumhuriyeti’nin resmî dilleri Rusça ve Tuvacad›r. Tuva’da hem Rusça, hem de Tuvaca e¤itim veren okullar mevcuttur. Rusça e¤itim daha a¤›rl›kl›d›r. Tu- va Devlet Üniversitesi’nde Tuva Dili ve Edebiyat› Bölümü’nün aç›lmas›, Tuvaca’n›n 248 Ça¤dafl Türk Dünyas›

gelece¤i aç›s›ndan önemli bir geliflmedir. Tuva dilinde 20’den fazla gazete ve der- gi yay›mlanmaktad›r. Ancak bunlar›n tiraj› fazla de¤ildir (2-10 bin aras›). Tuvaca yay›mlanan en büyük gazeteler flunlard›r: fi›n (Gerçek), S›ld›sç›gafl (Y›ld›z), Tu- va’n›n An›yaktar› (Tuva’n›n Gençleri). Tamamen Tuvaca yay›n yapan TV kanal› bulunmamaktad›r, ancak Rusça-Tuvaca kar›fl›k yay›n yapan kanallar faaliyet gös- termektedirler.

SIRA S‹ZDE Tuvalarda Sibirya’dakiSIRA S‹ZDE di¤er Türk halklarla k›yasla milli bilincin daha güçlü olmas›n›n se- 4 bepleri nelerdir?

DÜfiÜNEL‹M Sibirya’dakiDÜfiÜNEL‹M Di¤er Türk Topluluklar› Ruslar›n Sibir Hanl›¤›’n› ele Sibirya’da özerk cumhuriyetlerin yan› s›ra kendi özerk cumhuriyetleri olmayan geçirmesindenSORU sonra Türk topluluklar›SORU da mevcuttur. Bunlar, Sibirya Tatarlar›, fiorlar ve Dolganlar’d›r. Sibirya’da Rus yay›lmac›l›¤› bafllam›flt›r. Sibirya Tatarlar› Sibirya Tatarlar›, günümüzde Rusya Federasyonu’nun Tümen, Baraba, Tobolsk ve da bu dönemden itibaren Tomsk flehirlerinde yaflad›klar›ndan bu flehir adlar›yla da an›lmaktad›rlar (Tümen Ruslar›nD‹KKAT hâkimiyeti alt›nda D‹KKAT yaflamaktad›rlar. Sibir Tatarlar›, Baraba Tatarlar› gibi). Sibirya Tatarlar›n›n oluflumunda K›pçaklar›n önem- Tatarlar›n›n oluflumunda li rol oynad›klar›, ayr›ca Ugor kavimlerinin, Kazan Tatarlar›n›n, Mo¤ollar›n ve Or- KazanSIRA Tatarlar›n›n S‹ZDE SIRA S‹ZDE oynad›klar› rol ve ta Asyal› göçebelerin de etkili oldu¤u, kabul gören bir görüfltür. aralar›ndaki s›k› Sibirya Tatarlar› Sovyet döneminde Kazan Tatarlar›n›n bir kolu say›ld›¤›ndan, münasebetler dolay›s›yla kendilerine özerklik tan›nmam›flt›. Günümüzde Sibirya Tatarlar›, Kazan Tatarlar›n- AKazanMAÇLARIMIZ Tatarlar›, Sibirya AMAÇLARIMIZ Tatarlar›n› kendilerinin bir dan ayr› say›lmaktad›rlar. Di¤er bir deyiflle Moskova, kendi ç›kar› do¤rultusunda kolu olarak görmektedirler.NNfarkl› dönemlerde farkl› hareket etmektedir. K‹TAP 2010 nüfusK‹TAP say›m›na göre Sibirya Tatarlar›n›n Rusya Federasyonu’ndaki say›la- r› yaklafl›k 7 bindi. Bununla birlikte Sibirya Tatarlar›n›n say›s›n› 210 bin oldu¤unu gösterenler de vard›r. Rakamlar aras›ndaki bu kadar büyük farkl›l›klar ise Tatar TELEV‹ZYON ad›n›n eskidenTELEV‹ZYON beri, birçok yerli halk taraf›ndan benimsenmifl olmas›ndan kaynak- Eskiden beri Türk boylar›n›n yaflad›¤› Sibirya bölgesinde lanmaktad›r. günümüzde de çeflitli özerk Sibirya’daki bir baflka Türk boyu olan Dolganlar, Yakutistan’›n Anabar böl- Türk cumhuriyetleri ve topluluklar› yer almaktad›r. gesinde ve Taym›r yar›madas›nda yaflamakta olan küçük bir Yakut boyudur; Ya- ‹NTERNET ‹NTERNET Ruslar›n Sibirya’y› kutça’n›n bir lehçesini konuflmaktad›rlar. Onlar›n kökenini, Fin kavmi Samo- keflfetmeleri ve ele yedlere ba¤layanlar da vard›r. 2010 say›m›na göre Dolganlar›n say›s› 8 bin civa- geçirmeleriyle birlikte bölgedeki Türk halklar›, r›ndad›r. H›ristiyanlaflt›rma ve Sibirya bölgesindeki bir baflka Türk toplulu¤u ise Kemerovo bölgesi içinde ya- Ruslaflt›rma siyasetiyle karfl› karfl›ya kalsalar da flayan fiorlar’d›r. Bunlar tarih boyunca farkl› adlarla an›lm›fllard›r (Kuznetskiy Tatar- günümüze kadar kendi lar›, Abalarlar gibi). Kendilerine Kuznetskiy (demirci) Tatarlar› denilmesinin sebe- kimliklerini korumay› baflarm›fllard›r. bi ise fiorlar›n, demircilikle u¤raflmalar›d›r. fior ad› ise ancak Sovyetler döneminde yayg›nlaflm›flt›r. TÜRKSOY: 1993 y›l›nda H›ristiyanlaflt›rma ve Ruslaflt›rma politikalar›na ra¤men fiorlar›n büyük k›sm›, Azerbaycan, Kazakistan, K›rg›zistan, Özbekistan, fiaman’d›r. Nüfuslar›n›n az olmas› (13 bin) ve ayr› idari bölgelerinin olmamas›, fior- Türkiye ve Türkmenistan’›n lar›n kendi kültürlerini ve dillerini korumalar›n› zorlaflt›rmaktad›r. Novokuznetsk kültür bakanlar›n›n ortak karar›yla kurulmufltur. Pedagoji Enstitüsü’nde fior Dili ve Edebiyat› Bölümünün aç›lmas›, bu ba¤lamda Kuruluflun amac›, Türk dili önemli bir ad›m olarak nitelendirilebilir. konuflan halklar ve ülkeler aras›nda dostane iliflkiler Günümüzde Sibirya’da toplam yaklafl›k 1 milyon kadar Türk kökenli nüfus kurarak, ortak Türk mevcuttur. Sibirya Tatarlar› hariç buradaki Türk halklar›n›n ço¤u H›ristiyand›r. kültürünü, dilini, tarihini, sanat›n›, gelenek ve Son zamanlarda eski dinleri olan fiamanizm’e ilgi artm›flt›r. Sibirya’daki bütün göreneklerini araflt›rarak özerk Türk cumhuriyetleri, merkezi Ankara’da bulunan Uluslararas› Türk Kültürü ortaya ç›karmak, gelifltirmek, korumak, Teflkilat› TÜRKSOY’un gözlemci üyesi olup, bu teflkilat›n bütün faaliyetlerine ka- gelecek kuflaklara aktarmak t›lmaktad›rlar. ve kal›c› k›lmakt›r. 10. Ünite - Sibirya ve Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetler ve Do¤u Türkistan 249

KUZEY KAFKASYA’DAK‹ TÜRK TOPLULUKLARI Kumuklar ‹dil-Ural ve Sibirya’n›n yan› s›ra Rusya Federasyonu’nda Türklerin yo¤un olarak Kumuklar›n kökeni ile ilgili yaflad›klar› bir baflka co¤rafya, Kuzey Kafkasya’d›r. Kuzey Kafkasya’daki en kala- araflt›rmac›lar ortak bir görüfle sahip olmasalar da bal›k Türk toplulu¤u, Kumuklard›r. onlar› K›pçaklara Kumuklar›n tarihi, Kafkasya’daki di¤er Türk ve Türk olmayan halklarla iç içe ol- ba¤layanlar ço¤unluktad›r. Nitekim dilleri de K›pçak mufltur. Günümüzde Rusya Federasyonu içerisinde bir özerk cumhuriyet olan Da¤›s- Türkçesi grubuna dâhildir. tan’da yaflasalar da, tarih boyunca kendi devletlerini kurduklar› da olmufltur. Bunla- Kumuk ad›n›n Kimek ya da K›pçaklar›n di¤er ad› olan r›n bafl›nda gelen Kaz›-Kumuk Devleti, XIV.-XV. yüzy›llarda Da¤›stan’daki en büyük Kuman’dan geldi¤i devletlerden biriydi. Terek’ten Hazar’a kadar uzanan bu devlet Kumukistan olarak düflünülmektedir. Kumuklar, kendilerini Hazarlarla da adland›r›l›yordu. Kumukistan’›n d›fl›nda kalan ve Derbent’e kadar uzanan toprak- K›pçaklar›n torunlar› olarak larda da Kumuk beylikleri kurulmufltu ki, bunlardan Tarki fiamhall›¤› adl› Kumuk kabul etmektedirler. Beyli¤i, varl›¤›n› 1847’e kadar devam ettirmifl ve Kafkasya’da ortadan kald›r›lan son Müslüman hanl›k olmufltur (Türk Dünyas› Kültür Atlas› 2003: 253-5). Bölgede Sov- yet yönetiminin kurulmas›yla birlikte Kumuklar, Da¤›stan içerisinde yer alm›fllard›r. Sovyetler Birli¤i’nin parçalanma sürecinde Kumuklar aras›nda da milliyetçi ha- reketler bafllam›flt›r. 1989’da “Tenglik” ad›ndaki Kumuk milli hareketi ortaya ç›k- m›flt›r. Ocak 1991’de hareket taraf›ndan düzenlenen Kumuk Halk Kurultay›’nda Da¤›stan içerisinde Kumuk Özel Bölgesi’ni kurmak üzere bir referandum yap›lma- s› karar› al›nm›flt›r. Ancak bu karar, hem Da¤›stan yönetimi ve merkezî (Moskova) yönetim taraf›ndan kabul edilmemifl, hem de Kumuklar›n Avarlar ve Çeçenlerle so- run yaflamalar›na neden olmufltur. Moskova’n›n müdahalesiyle bu olaylar yat›flm›fl- t›r. Bunu izleyen y›llardaki özerklik talebi ile ilgili giriflimler bir netice vermemifltir. Vladimir Putin’in bütün ülkede merkeziyetçi politika izlemeye devam etti¤i bir or- tamda Kumuklar›n özerklik elde etmeleri mümkün görülmemektedir. Harita 10.2 Kuzey Kafkasya’daki Karaçay-Çerkes ve Kabardin- Balkar cumhuriyetleri. 250 Ça¤dafl Türk Dünyas›

2010 nüfus say›m›na göre Kumuklar›n say›s› 503 bindi. Bunlardan 432 bini Da- ¤›stan’da, küçük bir k›sm› ise Kuzey Osetya’da, Çeçenistan’da ve Tümen ilinde ya- flamaktad›r. Kumuklar, Da¤›stan nüfusunun % 15’ini oluflturmaktad›rlar. Ço¤unluk- la fiafii mezhebine mensup olan Kumuklar, 1938 y›l›ndan beri Kiril alfabesini kul- lanmaktad›rlar. Kumuk dili, Da¤›stan’›n resmî dillerinden biri olup, Da¤›stan’da Kumuk dilinde Yoldafl adl› bir gazete yay›mlanmaktad›r. Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Kuzey Kafkasya’daki bir baflka Türk halk›, oluflumunda Hun, Bulgar, Hazar ve K›pçaklar›n önemli rol oynad›¤› Karaçay-Balkar (Karaçay-Malkarlar) halk›d›r. Ta- rih, etnik köken, dil ve kültür aç›s›ndan bir bütün teflkil eden Karaçay-Balkarlar, Sovyetler Birli¤i’nin kuruldu¤u ilk y›llarda Karaçaylar ve Balkarlar olmak üzere bir- birlerinden ayr›larak iki farkl› idari birimin s›n›rlar› içerisine dâhil edilmifllerdir. Bu tarihten sonra Kabardin-Balkarlar, farkl› etnik isimlerle adland›r›lm›fl ve haf›zalarda da iki ayr› halk olarak kaz›nm›fllard›r. Söz konusu “parçalama” neticesinde Kara- çaylar, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nde, Balkarlar da Kabardin-Balkar Cumhuriye- ti içerisinde yer alm›fllard›r. Karaçaylar›n bir k›sm› yurt Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti, Kafkasya’n›n kuzey-bat› da¤ eteklerinde yer al- d›fl›nda (Türkiye, Suriye ve makta olup do¤uda Kabardin-Balkar Cumhuriyeti, güneyde Gürcistan ve Abhazya Orta Asya ülkeleri) 2 yaflamaktad›r. Türkiye’deki ile s›n›rdaflt›r. 14 bin km lik yüzölçümüne sahip cumhuriyetin nüfusu 478 bindir Karaçaylar, Kafkasya’n›n (2010). Nüfusun % 38.5’ini Karaçaylar, % 33.6’s›n› Ruslar, % 11.3’ünü Çerkesler, % di¤er halklar›yla birlikte kendilerine uygulanan bask› 7.4’ünü Abhazlar oluflturmaktad›r. Cumhuriyetin baflkenti, 126 bin nüfuslu Çer- dolay›s›yla XIX. yüzy›lda kessk flehridir. Osmanl› ülkesine göç etmifllerdir. Orta Asya’daki 1944’te Karaçay-Balkarlar›n tamam›, Hitler Almanyas› ile iflbirli¤i yapmakla suç- Karaçaylar ise II. Dünya lanarak Orta Asya ve Sibirya’ya sürgün edilmiflti. Ancak 1957’de vatanlar›na dön- Savafl› s›ras›nda Stalin melerine müsaade edilmifl, bir k›sm› o y›l, bir k›sm› ise Sovyetler Birli¤i’nin parça- taraf›ndan memleketlerinden sürgün lanmas›ndan sonra Kafkasya’ya dönmüfltür. Bununla birlikte, ayn› y›l Karaçay-Çer- edilenlerdir. kes Bölgesi, Stavropol Bölgesi’ne dâhil edilmifl ve ancak 1990’da yeniden Stavro- pol Bölgesi’nden ayr›lan bölgeye, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti ad› verilmifltir. Sovyetler Birli¤i’nin parçaland›¤› dönemde Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’ndeki farkl› etnik gruplar, Moskova’dan cumhuriyetin etnik da¤›l›ma göre bölünmesini istemifller ve 1991 y›l› boyunca gösterilerde bulunmufllard›r. Dönemin Rusya Fede- rasyonu Devlet Baflkan› Boris Yeltsin, bu teklife olumlu bakm›fl, hatta konuyla il- gili karar tasar›s›n› Rus Parlamentosu’na göndermifltir. Ancak Karaçay-Çerkes Cum- huriyeti’nde yeniden yap›land›rma ile ilgili yap›lan referandumda vatandafllar›n ço- ¤u Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nin parçalanmas›na karfl› ç›km›flt›r. Bununla birlikte gerek cumhuriyetin statüsü gerekse de cumhuriyet içerisinde- ki etnik gruplar aras›nda sorunlar daha uzun müddet yaflanm›flt›r. 1998’deki devlet baflkanl›¤› seçimleri, söz konusu çat›flmalar›n birine sebep olmufltur. Karaçay kö- kenli Vladimir Semönov’un seçimleri kazanmas› üzerine Çerkes kökenli aday Sta- nislav Derev, seçim sonuçlar›n› kabul etmemifl ve cumhuriyetin bölünmesi gerek- ti¤ini ileri sürmüfltür. 4 Eylül 1999’da Karaçaylar ile Çerkesler aras›nda silahl› çat›fl- ma yaflanm›flt›r. Moskova’n›n müdahalesi ile sorun çözülse de benzer olaylar 2008 y›l›nda da yaflanm›flt›r. Yukar›da da belirtti¤imiz gibi 2004 y›l›ndan itibaren bütün cumhuriyetlerin dev- let baflkanlar› Moskova’dan atanmaya bafllanm›flt›r. 2008’de Kremlin bu göreve, Karaçay kökenli Boris Ebzeyev’i atam›flt›r. Ancak hem Ebzeyev’in devlet baflkan› olmas› hem de baflbakanl›¤a Çerkes kökenli birini de¤il de Rum kökenli Vladimir Kayflev’i atamas› yeniden Çerkeslerin ayaklanmas›na sebep olmufltur. 2011’de Mos- kova bu göreve Karaçay kökenli Raflid Temrezov’u atam›flt›r (Tavk›l 2012: 482-7). 10. Ünite - Sibirya ve Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetler ve Do¤u Türkistan 251

Moskova, cumhuriyetteki etnik da¤›l›m› da göz önünde bulundurarak devlet baflkanl›¤›na hep Karaçay kökenlileri atamaktad›r. Bundan rahats›z olan Çerkesler ise Adigey, Karaçay-Çerkes, Kabardin-Balkar ve Gürcistan’dan ba¤›ms›zl›¤›n› ilan eden Abhazya’y› kapsayacak flekilde Büyük Çerkezistan’›n kuruluflu fikrini dile ge- tirmekte ve böylece Moskova ile de bir tak›m sorunlar yaflamaktad›rlar. Çerkesle- rin bu projeleri, Karaçaylarla Balkarlar› da birleflme projesi üzerinde çal›flma yap- maya itmektedir. Bütün bu hususlar, zaten karmafl›k bir siyasi, etnik ve dinî yap›- ya sahip olan Kafkasya’y› daha fazla istikrars›zlaflt›rmaktad›r. Cumhuriyetteki çat›flma ve etnik sorunlar, tar›m ve hayvanc›l›¤a dayanan Kara- çay-Çerkes Cumhuriyeti’nin ekonomisini olumsuz etkilemektedir. Hayvanc›l›k ve tar›m›n yan› s›ra cumhuriyetin kuzeyinde kimya ve otomobil sanayisi, güneyinde ise maden ve orman sanayisi geliflmektedir. Dombay, Arh›z, Teberda gibi turistik yerlere Rusya Federasyonu’nun dört bir taraf›ndan turistler gelmektedir. Ancak bü- tün bunlar, cumhuriyetin Moskova’dan maddî yard›m almaks›z›n idare edilmesine yetmemektedir. 1996’da Karaçay-Balkar Cumhuriyeti’nin resmî dilleri olarak Rus, Karaçay, Çer- kes, Abhaz ve Nogay dilleri kabul edilmifl, anlaflma ve yaz›flma dili olarak Rusça belirlenmifltir. Bas›m ve yay›n faaliyetleri her dilde yap›lmaktad›r. Karaçay dilinde ise Karaçay adl› gazete yay›mlanmaktad›r. Yaln›zca Karaçay dilinde yay›n yapan TV kanal› bulunmamaktad›r. Karaçay dili, okullarda bir ders olarak okutulmakta- d›r; tamamen Karaçay dilinde e¤itim yapan okul yoktur. U. D. Aliev Karaçay-Çer- kes Devlet Üniversitesi ve Karaçay-Çerkes Devlet Teknoloji Akademisi, cumhuri- yetin önde gelen yüksek ö¤retim kurumlar›d›r.

Kabardin-Balkar Cumhuriyeti Karaçay-Balkarlar›n bir k›sm›, yukar›da da belirtti¤imiz gibi komflu Kabardin- Elbruz Da¤›’n›n Karaçay- Balkar Cumhuriyeti’nde yaflamaktad›r. Kabardin-Balkar Cumhuriyeti, kuzeyde Balkar dilindeki ad› Minge Tau fleklinde olup “sonsuz Stavropol bölgesi, güneyde Gürcistan ve Kuzey Osetya Cumhuriyeti ile s›n›rdafl- da¤” anlam›na gelmektedir. t›r. Karaçay-Çerkes ile Kabardin-Balkar cumhuriyetleri aras›nda Elbruz Da¤› yer Kabardin-Balkar ve Karaçay-Çerkes 2 almaktad›r. 12 bin km lik bir yüzölçüme sahip olan cumhuriyetin nüfusu 860 cumhuriyetleri s›n›rlar›nda bin (2010) olup baflkenti 240 bin nüfuslu Nalçik flehridir. Toplam nüfusun yak- olan ve iki tepeden (5.642 ve 5.641 metre) oluflan bu da¤, lafl›k % 49’unu Çerkeslerle (Adigeyler) ayn› kökten olan Kabardinler, % 32’sini Rusya Federasyonu’nun en Ruslar, % 10’unu Balkarlar oluflturmaktad›r. Buna göre cumhuriyette 71 bin Ka- yüksek da¤›d›r. raçay-Balkar yaflamaktad›r. Karaçay-Balkarlar›n iki cumhuriyetteki toplam nü- fuslar› ise 241 bindir. Cumhuriyetteki siyasi durum ise Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti ile benzerlikler göstermektedir. Sovyet yönetimi, Karaçay-Balkarlar› ay›rarak 1922’de Kabardin- Balkar Özerk Bölgesi’ni kurmufl, 1936’da bölgeye “özerk cumhuriyet” statüsü ve- rilmifltir. 1944’te Balkarlar sürgüne tâbi tutulunca cumhuriyet, Kabardin Özerk SSC ad›n› alm›flt›r. Ancak 1957’de Balkarlara vatanlar›na dönüfl izni verildi¤i zaman Stalin taraf›ndan Karaçay- cumhuriyet yeniden Kabardin-Balkar Özerk SSC ad›n› alm›flt›r. 1992’de ise Kabar- Balkarlar›n sürgün edilmesi din-Balkar Cumhuriyeti ad›n› alm›flt›r. ve vatanlar›na dönüfl yapan bu halklara hak ve Balkarlar, Kabardinlerle bir tak›m sorunlar yaflamaktad›rlar. ‹ki halk aras›ndaki topraklar›n›n iade en büyük sorun, Balkarlar›n sürgününden sonra onlara ait topraklar›n Kabardinle- edilmemesi Kuzey Kafkasya’y› re verilmesi ve Balkarlar›n vatanlar›na dönüflünden sonra taraflar aras›nda söz ko- istikrars›zlaflt›rmakta, her nusu topraklar›n paylafl›lamamas› meselesidir. 1991’de cumhuriyette yap›lan dev- an çat›flmalar›n yaflanabilece¤i bir bölgeye let baflkanl›¤› seçimleri, Kabardinlerle Balkarlar aras›ndaki gerginli¤i o kadar artt›r- dönüfltürmektedir. 252 Ça¤dafl Türk Dünyas›

m›flt›r ki, Balkarlar, ba¤›ms›zl›klar›n› dahi ilan etmifllerdir (Tavk›l 2012: 516-7). Ay- r›ca taraflar aras›nda kanl› çat›flmalar da yaflanm›fl, Moskova’n›n müdahalesiyle ger- ginlik yat›flt›r›lm›flt›r. Ancak o tarihten geçen süre içerisinde bu sorun birçok kez gündeme gelmifl ve taraflar aras›nda gerginliklere neden olmufltur. Moskova’n›n iz- lemeye çal›flt›¤› denge politikas› da pek ifle yaramamaktad›r. Kabardinlerin Balkar- lara k›yasla say›ca fazla olmalar› ve devlet yönetimi ile parlamentoda daha fazla söz sahibi olmalar›, cumhuriyette eflitsizli¤e yol açmaktad›r. Kabardinlerle Balkarlar aras›ndaki çat›flmalarla Çeçenistan Savafl› gibi geliflme- ler, bölge halklar› aras›nda milliyetçilik duygular›n›n artmas›na sebep olmufltur. Çeçenistan Savafl›’n›n bölgede Müslümanlar›n H›ristiyanlarla mücadelesi olarak al- g›lanmas› ve Müslüman ülkelerinin bölgedeki faaliyetleri, Balkarlar aras›nda ‹sla- miyet’e yönelmeyi de artt›rm›flt›r. Hem yerel yönetimler hem de Moskova, radikal ‹slam hareketlerinin artmas›ndan korkmaktad›rlar. Cumhuriyetteki etnik sorunlar, s›n›r meseleleri, fakirlik ve benzeri hususlar, bu tür hareketler için uygun bir ortam haz›rlamaktad›r. Siyasi istikrars›zl›k ve s›n›r sorunlar›, cumhuriyetin ekonomisini ve özellikle de tar›m ile hayvanc›l›¤› olumsuz etkilemektedir. Kabardin-Balkar Cumhuriyetinde Kabardin, Rus ve Balkar dilleri resmî dil ola- rak kabul edilmifltir. Burada da Rusçan›n kullan›m alan› genifltir ve iletiflim dili ola- rak kalmaya devam etmektedir. Ayn› fleyi e¤itim ve bas›n alanlar› için de söylemek mümkündür.

Nogay Bölgesi Nogaylar›n etnik oluflumlar› Bölgedeki bir baflka Türk toplulu¤u ise Nogaylard›r. Nogaylar›n ad› Alt›n Orda’n›n XIV-XV. yüzy›llarda tamamlanm›flt›r ki meflhur emirlerinden Nogay’dan gelmektedir. Nogay Mirza, Cengiz Han soyundan Türkleflmifl Mang›tlar›n yan› gelmedi¤i için tahta ç›kamam›fl, ancak kukla hanlar› tahta ç›kartarak Alt›n Orda’n›n s›ra K›pçak ve Uygur gibi siyasi tarihinde önemli bir rol oynam›flt›r. Mo¤ol Mang›t boyuna mensup Nogay, kavimlerSIRA S‹ZDE de bu süreçte SIRA S‹ZDE önemli rol oynam›fllard›r. etraf›ndaki di¤er boylar› da birlefltirmeyi baflarm›flt›r. Nogay’›n idaresi alt›ndaki Alt›n Orda’n›n XV. yüzy›l›n ilk yar›s›nda hanl›klara halk, Nogaylar olarak an›lmaya bafllanm›flt›r. parçalanmas›DÜfiÜNEL‹M ile Nogay 1630’lardanDÜfiÜNEL‹M sonra Kuzey Kafkasya’ya göç etmeye bafllayan Nogaylar, Sovyet Orda’s› ortaya ç›km›flt›r. Nogay Orda’s› ‹dil’den idaresinin kurulmas›yla Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti içerisine dâhil edilmifllerdir. ‹rtifl’e, Hazar Denizi’nden SORU Ayr›ca Da¤›stanSORU Cumhuriyeti içerisinde bir Nogay Bölgesi oluflturulmufltur. Günü- Aral Gölü’ne kadarki co¤rafyay› içeriyordu. Alt›n müzde bu bölge, Nogay ilçesi statüsü tafl›maktad›r. 2007’de Karaçay-Çerkes Cum- Orda’n›n di¤er mirasç› huriyetinde de idari birim olarak Nogay ilçesi kurulmufltur. hanl›klar›D‹KKAT gibi Nogay Orda’s› D‹KKAT da Rus yay›lmac›l›¤›na karfl› Günümüzde Nogaylar›n say›s› yaklafl›k 103 bindir (2010). Nogaylar›n büyük bir koyamam›flt›r. k›sm›, Da¤›stan (40 bin), Karaçay-Çerkes (16 bin) ve Çeçenistan (3.5 bin) gibi cum- SIRA S‹ZDE huriyetler ileSIRA Stavropol S‹ZDE (22 bin) ve Astrahan (7.5 bin) illerinde yaflamaktad›r. Nogay dili, Da¤›stan’›n resmî dillerinden biri say›lmaktad›r. Rusya Federasyonu

AMAÇLARIMIZ içerisindekiAMAÇLARIMIZ di¤er Türk topluluklar› gibi Nogaylar da baflta Arap ve Latin alfabele- NNrini kullanm›fl, 1938’de ise Kiril’i kullanmaya bafllam›fllard›r.

K‹TAP Nogaylar hakk›ndaK‹TAP ayr›nt›l› bilgiyi Mehmet Alpargu’nun Nogaylar (‹stanbul, 2007) adl› eserinde bulabilirsiniz.

TELEV‹ZYONSIRA S‹ZDE Karaçay-ÇerkesTELEV‹ZYONSIRA ve S‹ZDE Kabardin-Balkar cumhuriyetlerinin ortak yönleri nelerdir? 5

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M ‹NTERNET ‹NTERNET

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 10. Ünite - Sibirya ve Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetler ve Do¤u Türkistan 253

DO⁄U TÜRK‹STAN (S‹NCAN UYGUR ÖZERK BÖLGES‹) “Türk ülkesi”, anlam›na gelen Türkistan, bat› ve do¤u olmak üzere ikiye ayr›lm›fl Sincan Uygur Özerk bulunmaktad›r. Türkistan’›n bat›s›, Rus idaresinde kald›ktan sonra günümüzde ba- Bölgesi: Uygurcas›, fiincañ Uygur Aptonom Rayon›’d›r. ¤›ms›z Türk cumhuriyetlerine yerini b›rak›rken, do¤usu Çin Halk Cumhuriyeti içe- fiincañ ad› Çinliler risinde kalmaya devam etmektedir. Do¤u Türkistan günümüzde Çin Halk Cumhu- taraf›ndan verilmifl olup “yeni fethedilmifl topraklar” riyeti içerisinde Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak bilinmektedir. 1.743.441 anlam›na gelmektedir. Çin km2lik bir yüzölçümüne sahip Uygur Özerk Bölgesi, yüzölçümü aç›s›ndan Çin Türkistan’› veya Do¤u Türkistan fleklindeki Halk Cumhuriyeti’nin en büyük idari bölgesidir. Bölge, sekiz d›fl ülke ile s›n›ra sa- adland›rmalar Çinlileri hiptir: Mo¤olistan, Rusya Federasyonu, Kazakistan, K›rg›zistan, Tacikistan, Afganis- rahats›z etmekte ve bu tan›mlamalar› kullananlar tan, Hindistan ve Pakistan. pan-Türkist olmakla Çin istatistiklerine göre Uygur Özerk Bölgesi’nin nüfusu yaklafl›k 22 milyondur suçlanmaktad›rlar. (2010). Nüfusun % 45’ini Uygurlar, % 41’ini Çinliler, % 6’s›n› Kazaklar, % 5’ini Dun- Dunganlar: Çinli ganlar oluflturmaktad›r. Bölgede toplam 47 etnik grubun yaflad›¤› bilinmektedir. Müslümanlara verilen add›r. Bununla birlikte Uygurlar, nüfuslar›n›n çok daha fazla oldu¤u ve 20 milyonu aflt›- Say›lar› 10 milyon kadar olan Dunganlar›n, bir baflka ¤› kan›s›ndad›rlar. Uygur nüfusu Kazakistan, K›rg›zistan ve Özbekistan gibi Orta ad› da Hui’lerdir. Dunganlar, Asya cumhuriyetlerinde de mevcuttur. 1862-69 y›llar›nda Çin yönetimine karfl› isyan Uygur Özerk Bölgesi, befl ana bölgeye ayr›lmaktad›r: Bayangol-Mo¤ol, Börita- etmifl, baflar›s›z olunca da la Mo¤ol, Dunganlar›n yaflad›¤› Cimisar Huy, K›z›lsu K›rg›z ve ‹li-Kazak. Bölgele- bir k›sm› Uygurlarla birlikte Orta Asya’ya göç etmifltir. rin adlar›ndan da anlafl›laca¤› üzere bölünmeler bölgede yaflayan etnik gruplara Günümüzde Kazakistan ile göre yap›lm›flt›r. Bunlar›n d›fl›nda Uygur Özerk Bölgesi, özerk bölgeler, iller gibi K›rg›zistan’da yaklafl›k idari birimlere de ayr›lm›fl bulunmaktad›r. Bölgenin baflkenti 2.5 milyon nüfusa sa- 100.000 Dungan yaflamaktad›r. Çin’deki hip Urumçi olup di¤er önemli flehirleri Yarkent, Hotan, Kaflgar, Aksu, Turfan, Ha- Dunganlar›n bir k›sm› ise mi ve Kulca’d›r. Uygur Özerk Bölgesi’nde yaflamaktad›r. Çin yönetimi, Do¤u Türkistan, 1884’te Çin’e dâhil edilmifltir. Uygurlar, ba¤›ms›zl›k için müca- Dungan terimini, sadece delelerini devam ettirmifl, özellikle 1930’lu y›llarda çok say›da ayaklanma ortaya Orta Asya’dakiler için kullanmakta, Çin’dekilere ç›km›flt›r. 1933’te Do¤u Türkistan ‹slam Cumhuriyeti ve 1944’te Do¤u Türkistan ise Hui demektedir. Cumhuriyeti gibi oluflumlara gidilse de bu cumhuriyetler ba¤›ms›zl›klar›n› koruya- Ötüken Uygur Devleti’nin mam›fllard›r. y›k›lmas›n›n (840) ard›ndan 1949’da Komünist Çin idaresinin kuruldu¤u bölge, 1955’te Sincan Uygur Özerk kurulan Turfan Uygur ve Bölgesi olarak adland›r›lm›flt›r. Bu tarihte Çinlilerin Uygurlara karfl› izledi¤i bask› Kansu Uygur devletlerinin Cengiz Han ‹mparatorlu¤u politikas› artm›flt›r. Bask›lar günümüzde de tüm a¤›rl›¤›yla devam etmekte, bölge- yönetimine girmesinden ye devaml› Çinliler getirilip yerlefltirilmektedir. Bu husus Uygur Özerk Bölgesi’nde- sonra Uygurlar, küçük istisnalar hariç hep bölge ki Uygurlar›n oranlar›n›n gittikçe azalmas›na neden olmaktad›r. 1950’lerde Uygur- devletlerinin (Ça¤atay lar›n bölgedeki oran› % 75 civar›ndayken, yukar›da da belirtti¤imiz gibi bu rakam Hanl›¤›, Timur Devleti, Cungar Hanl›¤›, Çin Mançu günümüzde % 45’e düflmüfltür. Çinlilerin bölgedeki oran› ise devaml› artmaktad›r. ‹mparatorlu¤u) hâkimiyeti Uygurlar› rahats›z eden politikalardan biri Çin yönetiminin son on y›lda “enteg- alt›nda kalm›fllard›r. Türk ve dünya tarihinde önemli rol rasyon” hedefi do¤rultusunda uygulad›¤› iflçi göçüdür. Buna göre Uygurlar ve oynayan Uygurlar özellikle Uygur kad›nlar› baflka bölgelere gönderilmektedir. Bunlar ayn› zamanda günümüzde tarihî asimile de edilmektedirler. Gerek Çinlilerin Uygur Özerk Bölgesi’ne getirilip yer- yurtlar›nda Çin bask›s›yla karfl› karfl›yad›rlar. lefltirilmesi gerekse Uygurlar›n baflka yerlere göç ettirilmesi, Uygurlar aras›nda hofl- nutsuzluk yaratmakta ve asimilasyon stratejisi olarak yorumlanmaktad›r. Bu gelifl- meler, Uygurlar›n protestolar›na ve Çinlilerle çat›flmalar›na neden olmaktad›r. Uygurlarla Çinlileri karfl› karfl›ya getiren bir baflka mesele de Çin yönetiminin ekonomik politikalar›d›r. Pekin, son y›llarda Uygur Özerk Bölgesi’ne yapt›¤› yat›- r›mlar› artt›rm›fl ve bölge, Çin’in en kalk›nm›fl bölgelerden biri hâline gelmifltir. An- cak yat›r›mlar, daha çok Çinlilerin yaflad›¤› flehirlere (Urumçi ve Karamay) yap›l- m›flt›r. Uygurlar›n ço¤unlukta oldu¤u flehirler (Hotan ve Kaflgar) ise daha az pay almaktad›rlar (Demirtepe 2011: 36-7). 254 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Harita 10.3

Do¤u Türkistan (Sincan Uygur Özerk Bölgesi)

Di¤er taraftan Sincan Özerk Bölgesi, yeralt› zenginliklerine sahip bir bölgedir. Bölgede petrol, gaz, alt›n, gümüfl gibi yer alt› zenginlikleri ç›kart›lmakta, ancak ifl- lenmeden merkezî bölgelere götürülmektedir. Uygurlar, bu kaynaklardan bir pay almad›klar› gibi, ç›kart›lan kaynaklar›n miktar› hakk›ndaki bilgi de gizli tutulmakta- d›r. Yine özel flirketlerin ço¤u Çinlilere ait oldu¤undan, onlar da iflçi olarak Çinlile- ri almaktad›rlar. Uygurlar›n büyük bir k›sm› tar›mla u¤raflmak zorunda kalmaktad›r. Ancak tar›m alan›nda da Uygurlarla Çinliler aras›nda adaletsizlik yaflanmaktad›r. Bu uygulamalar, bölgedeki Çinlilerle Uygurlar›n ekonomik durumlar›n› do¤rudan etki- lemekte, Uygurlar› kendi özerk bölgelerindeki ekonomik hayattan d›fllamaktad›r. Çin yönetiminin Uygur Özerk Bölgesi’ni “kalk›nd›rma politikas›”n›n olumsuz taraflar›ndan biri de bölgenin mimarî aç›dan Çinlileflmesidir. Nitekim bölgedeki Türk-‹slam mimarisine ait binalar ya hiç restore edilmeden harap hâlinde kalmak- ta ya da Çin mimarisine göre yeniden yap›land›r›lmaktad›rlar. Çin’in asimilasyon ve bask› politikalar› flüphesiz bunlarla s›n›rl› de¤ildir. Bu bas- k›y› e¤itim, dinî ve kültürel alanlarda da hissetmek mümkündür. Uygur bilim adam- lar›n›n, flairlerin ve yazarlar›n yurtd›fl›na ç›kmalar› k›s›tlanmakta, eserleri sansüre tâ- bi tutulmakta veya yasaklanmaktad›r. Uygur dilinde bas›m yay›n faaliyetleri s›n›rlan- d›r›lmakta, milli bayram ve geleneklerinin yaflat›lmas›na karfl› ç›k›lmaktad›r; Uygur- lar üniversite ve meslek okullar›na s›n›rl› say›da kabul edilmektedirler. Ayr›ca, Uygur okullar› maddi destekten yoksun b›rak›lmakta, dinî ibadetlerini rahat bir flekilde ye- rine getirememektedirler (Do¤an 2002: 291). Bölgede cami say›s› yeterli olmad›¤› gi- bi, devlet memurlar›n›n, parti üyelerinin ve çocuklar›n camilere gitmeleri yasakt›r. Bütün bu politikalar›n sebebi ise 1.3 milyar nüfusa sahip Çin yönetiminin, res- mî rakamlara göre 10, resmî olmayan rakamlara göre 20 milyon Uygurun ba¤›m- s›zl›k elde edebilece¤i korkusu içerisinde olmas›d›r. Halbuki tek bafl›na nüfus den- gesi dahi bunun pek mümkün olamayaca¤›n›n bir göstergesidir. Çin yönetiminin bask›s›, do¤al olarak Uygurlar›n protesto gösterilerine, Çinliler- le çat›flmalara neden olmaktad›r. Çin yönetimi her türlü gösteriyi sert bir flekilde bast›rmakta ve göstericileri çok sert cezalara çarpt›rmaktad›r. Bu durumu uluslara- 10. Ünite - Sibirya ve Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetler ve Do¤u Türkistan 255 ras› kamuoyunun gözünde meflrulaflt›rmak için bu hareketleri, “terör faaliyetleri” 1998’de yay›nlanan bir Baflbakanl›k genelgesiyle olarak nitelendirmektedir. Bu husus, Çin’in kendisinin d›fl politikas›n› do¤rudan et- Do¤u Türkistanl›lar›n kileyen hususlardan biridir. Nitekim Pekin, gerek Avrasya gerekse de Orta Do- Türkiye’deki faaliyetlerinin k›s›tlanmas›na, ¤u’daki geliflmeler karfl›s›nda mevcut iktidarlar› desteklemekte ve d›fl müdahalele- toplant›larda Do¤u Türkistan re karfl› ç›kmaktad›r. Bayra¤› ve Çin’i rencide Uygulanan politikalar neticesinde Uygurlar›n seslerini duyurmalar› zorlaflm›flt›r. edici pankartlar›n kullan›lmamas›na karar Dünya Uygur Kurultay› bu görevi üstlenmifltir. Kurultay›n baflkanl›¤›n› 2006’dan iti- verilmifltir. baren Uygur aktivist Rabia Kadir yapmaktad›r. 2004’ten beri ABD’de yaflayan Ra- bia Kadir, Uygurlar›n haklar›n› en fazla savunanlardan biridir. Rabia Kadir, dünya- Rabia Kadir: 1948’de Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin n›n dört bir taraf›nda konuyla ilgili konferanslar vermesine, hatta üst düzeyde gö- Altay flehrinde do¤mufltur. rüflmeler gerçeklefltirmesine ra¤men Türkiye, kendisine vize vermemektedir. Bu- 11 çocuk annesi olan Rabia nun sebebini, Türkiye’nin Çin ile gelifltirdi¤i iflbirli¤ini bozmak istememesi ve ken- Kadir, 1981’de ticaretle u¤raflmaya bafllam›fl ve disinin de etnik sorunlar yaflamas› fleklinde özetleyebiliriz. özellikle Sovyetler Birli¤i’nin parçalanmas›yla Orta Asya Resim 10.1 cumhuriyetleri ile ticaret yapmaya bafllad›ktan sonra Dünya Uygur Çin’in zengin Kurultay› Baflkan› ifladamlar›ndan biri hâline gelmifltir. 1987’de siyasete Rabia Kadir. at›lan Kadir, Çin’in Uygurlara karfl› izledi¤i Kaynak: http://www. politikay› elefltirdi¤inden uyghurcongress.org/ dolay› A¤ustos 1999’da tr/?cat=85 tutuklanm›flt›r. Hapisten ç›kart›ld›¤› 2004’ten beri ABD’de yaflamakta ve Uygurlar›n haklar›n› savunmaya yönelik faaliyetlerini buradan yürütmektedir. 2006’dan beri Dünya Uygur Kurultay›’n›n baflkanl›¤›n› yapan Rabia Kadir hakk›nda “Aflk›n On fiart›” adl› belgesel film çekilmifltir (2009).

Di¤er taraftan Uygurlar, Türkiye’ye büyük umutlar ba¤lamakta, Çin’den kaçma- y› baflaranlar›n büyük bir k›sm› Türkiye’ye gelmektedir. Ancak kaçak gelenler pa- saportsuz geldiklerinden dolay› ya s›n›r d›fl› edilmekte ya da kaçak olarak yaflad›k- lar›ndan hiçbir haktan yararlanamamaktad›rlar. Çin, hem “kapal› ülke” olmas› hem de Uygur Özerk Bölgesi’nin d›fl dünya ile irtibat içerisinde olmas›n› engelledi¤inden dolay› Türk sivil toplum örgütü ile T‹KA gibi dünyan›n çeflitli bölgelerinde yaflayan Türklere destekte bulunan örgütler de Uygurlara yard›m eli uzatamamaktad›rlar.

Türkiye’nin Rabia Kadir’e ve genel olarak Uygur Özerk Bölgesi’ndekiSIRA Uygurlar›n S‹ZDE sorununa SIRA S‹ZDE yaklafl›m› nas›ld›r? 6

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 256 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Özet

Sibirya bölgesindeki Türk topluluklar›n›n statü- Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde (Do¤u NA MAÇ NA MAÇ 1 leri, co¤rafî konumlar› ve demografik yap›lar›n› 3 Türkistan’da) uygulad›¤› bask› politikas›n› de- aç›klamak. ¤erlendirmek. Rusya Federasyonu içerisindeki 21 özerk cum- Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne devaml› Çinlile- huriyetten dördü (Altay, Hakasya, Tuva ve Saha rin yerlefltirilmesi, bölgede Uygurlar›n oranlar›- cumhuriyetleri) Sibirya’dad›r. Sovyetler Birli¤i’nin n›n gittikçe azalmas›na neden olmaktad›r. Uy- y›k›lmas›yla Rusya Federasyonu içerisinde “özerk gurlar ve özellikle de Uygur kad›nlar› Çin’in bafl- cumhuriyet” statüsü elde eden bu cumhuriyetle- ka bölgelerine gönderilmektedir. Bütün bunlar, rin kendi liderleri, parlamentolar› ve bakanl›klar› Uygurlar›n asimilasyonunu öngören politikalar- bulunmaktad›r. Cumhuriyet liderleri, Moskova d›r. Bölgedeki Uygur ‹slam mimarisine ait bina- taraf›ndan atanmaktad›r. Yakutistan’›n nüfusu 1 lar Çin mimarisine göre yeniden yap›land›r›lmak- milyon, Hakasya’n›n 550 bin, Tuva’n›n 316 bin, tad›rlar. Çin’in bask›s›n› e¤itim, din ve kültür alan- Altay’›n nüfusu ise 211 bindir. Oran olarak en lar›nda da hissetmek mümkündür. Uygur bilim fazla Rus nüfusu Hakasya’da (% 81.7), en az Rus adamlar›n›n, flairlerinin ve yazarlar›n›n yurtd›fl›na nüfusu Tuva’da (% 32) bulunmaktad›r. Sibirya’da ç›kmalar› k›s›tlanmakta, eserleri sansüre tâbi tu- ayr› bir idari yap›land›rma içerisinde olmayan tulmakta ya da tamamen yasaklanmakta, Uygur küçük Türk topluluklar› (Sibirya Tatarlar›, fiorlar dilinde bas›m yay›n faaliyetleri s›n›rland›r›lmak- ve Dolganlar) da mevcuttur. tad›r. Milli bayram ve geleneklerinin yaflat›lmas› s›n›rland›r›lmakta veya yasaklanmaktad›r. Uygur- Kuzey Kafkasya’daki Türk topluluklar›n› tan›m- lar üniversite ve meslek okullar›na mahdut say›- NAMAÇ 2 lamak. da kabul edilmekte, Uygur okullar›na maddî des- Kafkasya’daki en kalabal›k Türk toplulu¤u, Ku- tek verilmemektedir. Ayr›ca Uygurlar dinî iba- muklard›r. 2010 nüfus say›m›na göre nüfusu 503 detlerini özgür bir flekilde yerine getirememekte- bin olan Kumuklar›n büyük bir k›sm› Da¤›s- dirler. tan’da, çok az bir k›sm› ise Kuzey Osetya, Çeçe- nistan ve Tümen ilinde yaflamaktad›r. 1990’l› y›l- lar›n bafl›nda Kumuklar, Da¤›stan Cumhuriyeti içerisinde özerklik talebinde bulunduysalar da bunu elde edememifllerdir. Kafkasya’da kendi cumhuriyetleri olmayan bir baflka Türk toplulu- ¤u da Nogaylard›r. Nogaylar, günümüzde Da¤›s- tan ve Karaçay-Çerkes cumhuriyetlerinde yafla- maktad›rlar. Her iki cumhuriyette de kendi ilçe- leri bulunmaktad›r. Kuzey Kafkasya’da yaflayan bir baflka Türk toplulu¤u ise Karaçay-Balkar- lar’d›r. Tarihleri, etnik kökenleri, kültürleri vs. ortak olan ve bir bütün teflkil eden Karaçay-Bal- karlar, Sovyetler Birli¤i’nin kuruldu¤u ilk y›llarda Karaçaylar ve Balkarlar olmak üzere birbirlerin- den ayr›larak iki farkl› idari birimin s›n›rlar› içeri- sine dâhil edilmifl ve bundan sonra ayr› iki halk- m›fl gibi alg›lanmaya bafllanm›fllard›r. Günümüz- de Karaçay-Balkarlar, Karaçay-Çerkes Cumhuri- yeti ile Kabardin-Balkar Cumhuriyeti’nde yafla- maktad›rlar. 10. Ünite - Sibirya ve Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetler ve Do¤u Türkistan 257

Kendimizi S›nayal›m

1. Afla¤›daki cumhuriyet-baflkent eflleflmelerinden han- 5. Nogaylarla ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi do¤- gisi yanl›flt›r? rudur? a. Altay - Gorno-Altaysk a. Nogaylar›n büyük bir k›sm› Da¤›stan ile Kara- b. Tuva - K›z›l çay-Çerkes cumhuriyetlerinde yaflamaktad›rlar. c. Hakasya - Abakan b. Nogaylar, Azerilerden sonra Kafkasya’n›n ikinci d. Yakutistan - Yakutsk en kalabal›k Türk halk›d›r. e. Karaçay-Çerkes - Nalçik c. Nogaylar, özerk bir yap›ya sahip olmad›klar›n- dan dolay› Nogayca hiçbir cumhuriyette resmî 2. Sibirya’daki Türk kökenli cumhuriyetleri yüzölçümü dil statüsü tafl›mamaktad›r. olarak küçükten-büyü¤e s›raland›¤›nda hangi s›ralama d. Nogaylar hiçbir zaman kendi devletlerini kura- do¤rudur? mam›fllard›r. a. Hakasya - Altay - Tuva - Yakutistan e. Nogaylar, Sovyetler Birli¤i’nin parçalanmas›n- b. Altay - Tuva - Hakasya - Yakutistan dan sonra Latin alfabesine geçmifllerdir. c. Tuva - Altay - Hakasya - Yakutistan d. Altay - Hakasya - Yakutistan - Tuva 6. Afla¤›dakilerden hangisi, Tuva Cumhuriyeti’nde mil- e. Hakasya - Tuva - Altay - Yakutistan li bilincin daha güçlü olmas›n›n sebeplerinden biri de- ¤ildir? 3. Özerk cumhuriyet ve bölgelerle ilgili afla¤›daki ifa- a. Tuvalar›n kendi cumhuriyetlerinde ço¤unlu¤u delerden hangisi yanl›flt›r? teflkil etmeleri a. Yakutistan, yüzölçümü aç›s›ndan yaln›zca Sibir- b. Tuvalar›n yaz› dili olarak Mo¤olcay› kullanmala- ya’daki cumhuriyetler aras›nda de¤il ayn› za- r›, Mo¤ollar›n inand›klar› Lamaist Budizm’ini ka- manda Rusya Federasyonu’nun da en büyük ida- bul etmifl olmalar› ri birimidir. c. Tuva’ya Sibirya’daki di¤er cumhuriyetlerle k›- b. Sibirya’daki bütün cumhuriyetlerin liderleri, yasla daha az Rus nüfusun göç ettirilmesi “devlet baflkan›” unvan›ndan vazgeçmifllerdir. d. Tuva’n›n ekonomik aç›dan fakir bir bölge olmas› c. Sibirya’daki Türk cumhuriyetlerinden Rus hâki- e. Tuvalar›n Rusya’n›n hâkimiyetine ancak XX. yüz- miyetine en son giren Tuva’d›r. y›l›n ortalar›nda girmesi d. Hakaslar, kendi cumhuriyetlerinde nüfusun yak- lafl›k ancak % 12’sini oluflturmaktad›rlar. 7. Karaçay-Balkarlarla ilgili olarak afla¤›daki ifadeler- e. Sovyetler Birli¤i’nin y›k›l›fl›ndan sonra Sibirya’da- den hangisi do¤rudur? ki Türk cumhuriyetlerinde eski dinlere olan ilgi a. Karaçay-Balkarlar, kendi cumhuriyetleri olan Ka- yeniden artm›flt›r. raçay-Balkar Cumhuriyeti’nde yaflamaktad›rlar. b. Tarih, köken, kültür aç›lardan bir bütün teflkil 4. Kumuklarla ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi yan- eden Karaçay-Balkarlar, Sovyet politikalar› neti- l›flt›r? cesinde ikiye ayr›lm›fllard›r. a. Günümüzde Kumuklar, a¤›rl›kl› olarak Da¤›stan c. Karaçay-Balkarlar›n yaflad›¤› Karaçay-Çerkes ve Cumhuriyeti’nde yaflamaktad›rlar. Kabardin-Balkar cumhuriyetlerinde etnik sorun- b. Da¤›stan yerel yönetimi ve Moskova, Kumukla- lar yaflanmamaktad›r. ra Da¤›stan içerisinde özerklik tan›masa da Ku- d. Karaçay-Balkarlar›n Kuzey Kafkasya’daki top- muk dili, Da¤›stan’›n resmî dillerinden biri say›l- lam nüfuslar› 500 bin civar›ndad›r. maktad›r. e. Çeçenistan Savafl›, bölgedeki milliyetçi hareket- c. Kumuklar, hiçbir zaman kendi devletlerini kura- leri etkilememifltir. mam›fllard›r. d. Araflt›rmac›lar›n ço¤u, Kumuklar›n kökenini K›p- çaklara ba¤lamaktad›r. e. Kumuklar, Da¤›stan’da ana dillerinde gazete ç›- kartmaktad›rlar. 258 Ça¤dafl Türk Dünyas›

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar›

8. Afla¤›dakilerden hangisi Altay Cumhuriyeti’nin eko- 1. e Yan›t›n›z yanl›fl ise bütün k›sm›lar› yeniden göz- nomisinin geliflimini engelleyen hususlardan biri de- den geçiriniz. ¤ildir? 2. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sibirya’daki Özerk Türk Cum- a. Ulafl›m ve tafl›mac›l›¤›n geliflmemifl olmas› huriyetleri” konusunu yeniden gözden geçiriniz. b. Rusya Federasyonu’nun merkezî bölgelerinden 3. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sibirya’daki Özerk Türk Cum- uzak kalmas› huriyetleri” konusunu yeniden gözden geçiriniz. c. Sert iklim koflullar› 4. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Kumuklar” konusunu yeni- d. Üretim ve çeflitli sanayi dallar›n›n kriz içerisinde den gözden geçiriniz. olmas› 5. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Nogaylar” konusunu yeni- e. Yeralt› zenginliklerine sahip olmas› den gözden geçiriniz. 6. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Tuva Cumhuriyeti” konu- 9. Sincan Özerk Bölgesi ile ilgili afla¤›daki ifadelerden sunu yeniden gözden geçiriniz. hangisi yanl›flt›r? 7. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Karaçay-Balkarlar” konusu- a. Çin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygurla- nu yeniden gözden geçiriniz. ra karfl› sindirme politikas› uygulamaktad›r. 8. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Altay Cumhuriyeti” konu- b. Sincan Uygur Özerk Bölgesi nüfusunun % 45’ini sunu yeniden gözden geçiriniz. Uygurlar oluflturmaktad›r. 9. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sincan Uygur Özerk Bölge- c. Sincan Uygur Özerk Bölgesi, dört bir taraftan Çin si” konusunu yeniden gözden geçiriniz. ile çevirili olup yabanc› ülkelerle s›n›r› yoktur. 10. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Sincan Uygur Özerk Bölge- d. Bölgede petrol, gaz, alt›n, gümüfl gibi yeralt› si” konusunu yeniden gözden geçiriniz. kaynaklar› ç›kart›lmakta, fakat bunlar ifllenme- den Çin’in merkezî bölgelerine götürülmektedir. e. Bölgedeki Uygur kad›nlar›, Çin’in baflka bölge- S›ra Sizde Yan›t Anahtar› lerine göç ettirilmektedirler. S›ra Sizde 1 Yakutistan, gerek yüzölçümü ve nüfusu gerekse de sa- 10. Türkiye’nin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki so- hip oldu¤u yeralt› kaynaklar› dolay›s›yla ekonomik ve runlarla ilgili tutumu ile ilgili afla¤›daki ifadelerden han- k›smen de idari yap›s› aç›s›ndan bölgedeki di¤er cum- gisi do¤rudur? huriyetlerden farkl›l›k arz etmektedir. Ülke, yer alt› kay- a. T‹KA ve Türkiye’nin di¤er devlet kurulufllar› ile naklar› aç›s›ndan Rusya Federasyonu’nun en zengin sivil toplum örgütleri Sincan Uygur Özerk Böl- bölgelerinden biridir. Cumhuriyet, Uzak Do¤u Federal gesi’nde aktif faaliyetlerde bulunmaktad›rlar. ‹dari Bölgesi’ne dâhil edilirken, Sibirya’daki di¤er cum- b. Rabia Kadir birçok kez Türkiye’ye gelip Türk huriyetler, Sibirya Federal ‹dari Bölgesi içerisinde yer yetkilileriyle görüflmüfl, üniversitelerde Uygurla- almaktad›rlar. Yakutistan lideri, Tataristan ve Baflkur- r›n durumu ile ilgili konferanslar vermifltir. distan liderleri gibi “devlet baflkan›” olarak adland›r›l- c. Türkiye, ülkeye pasaportsuz gelen Uygurlara ge- maktad›r. Yakutistan, ana dil kullan›m› aç›s›ndan Altay rekli kolayl›¤› göstermekte ve oturma izni ver- ve Hakasya cumhuriyetlerine göre çok daha iyi durum- mektedir. dad›r. Bu durumu cumhuriyetin ekonomik gücü ile aç›k- d. 1998’de yay›nlanan Baflbakanl›k genelgesiyle lamak mümkündür. toplant›larda Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin bayra¤›n›n bulunmas› Türkiye’de yasaklanm›flt›r. S›ra Sizde 2 e. Ankara, Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve Uygur- Ulafl›m ve tafl›mac›l›¤› engelleyen co¤rafî özellikler, ta- larla ilgili tutumunu belirlerken Çin ile olan mü- r›m faaliyetlerini olumsuz etkileyen sert iklim koflullar›, nasebetlerini göz önünde bulundurmamaktad›r. yeralt› kaynaklar›n›n ç›kart›lmas› ve ifllenmesi için uy- gun alt yap›n›n olmamas›, genel olarak bütün Rusya Fe- derasyonu’nda üretim ve çeflitli sanayi dallar›n›n kriz içerisinde olmas› gibi hususlar, Altay Cumhuriyeti’nin ekonomik geliflmesini engellemektedir. 10. Ünite - Sibirya ve Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetler ve Do¤u Türkistan 259

Yararlan›lan Kaynaklar S›ra Sizde 3 Alpargu Mehmet (2007). Nogaylar, ‹stanbul. Hakaslar›n nüfusunun az olmas›, toplam nüfusun an- Atasoy, Emin (2012). “Sibirya-Saha (Yakutistan), T›va, Ha- cak % 72’sinin Hakasçay› bilmesi, Hakasçay› daha iyi kasya, Altay Cumhuriyetlerinin Demografik ve Eko- bilen kimselerin yafll› nüfus olmas›, flehirdeki gençlerin nomik Verilerinin Analizi”, E. Büyükak›nc›, E. Bacan- Hakasça konuflamamalar›, karma evliliklerin art›fl›, genç- l› (ed.), Sovyetler Birli¤i’nin Da¤›lmas›ndan Yirmi Y›l lerin e¤itimlerine Hakasya’da de¤il de Rusya’da devam Sonra Rusya Federasyonu, III, Ankara, s. 711-59. etmeleri ve bundan dolay› a¤›rl›¤› Rusçaya vermeleri, Bacanl›, Eyüp (2012). “Sibirya’daki Saha (Yakutistan), uzun vadede Hakas dilinin varl›¤›n› tehlikeye sokan ge- T›va, Hakasya, Altay Cumhuriyetleri: Uzaktaki Kim- liflmelerdir. Ekonomik sorunlar yüzünden e¤itime fazla likler ve Diller”, E. Büyükak›nc›, E. Bacanl› (ed.), bütçe ayr›lamamas› ve Hakaslar›n bir k›sm›n›n H›risti- Sovyetler Birli¤i’nin Da¤›lmas›ndan Yirmi Y›l Sonra yan olmas› dolay›s›yla daha kolay asimile olmufl olma- Rusya Federasyonu, III, Ankara, s. 615-90. lar› da Hakaslar›n kendi dil ve kültürlerini unutmalar›- Demirtepe, Turgut (2011). “Çin’in Yumuflak Karn›: Do- na sebep olmaktad›r. ¤u Türkistan Sorunu”, Analist, Temmuz, s. 35-8. Do¤an, Levent; Durmufl, O¤uzhan (2002). “Yeni Uygur S›ra Sizde 4 Türkçesi ve Edebiyat›”, Türkler, XX, Ankara, s. 290-302. Tuvalar›n di¤er Türk devlet ve boylar›yla k›yasla daha Grigoriantz, Alexandre (1998). Kafkasya Halklar›: Tarihî geç bir tarihte Rus hâkimiyetine girmeleri, dolay›s›yla ve Etnografik Bir Sentez, çev. D. Yurdakul, ‹stanbul. da daha az Ruslaflt›rma ve H›ristiyanlaflt›rma politikas›- Seroflevky, Vatslav (2007). Saka Yakutlar, ‹stanbul. na maruz kalmalar›, bölgeye daha az Rus göçünün ya- Somuncuo¤lu, Anar (2002). “Altay Cumhuriyeti”, Türk- flanm›fl olmas›, yaz› dili olarak Mo¤olcay› kullanmalar› ler, XX, Ankara, s. 141-8. gibi hususlar, Tuvalar aras›nda milli bilincin daha sa¤- ______(2002). “Saha Cumhuriyeti”, Türkler, XX, Anka- lam olmas›n› sa¤lam›flt›r. ra, s. 119-32. ______(2002). “Tuva Cumhuriyeti”, Türkler, XX, Anka- S›ra Sizde 5 ra, s.160-72. Her iki cumhuriyette de ad› olan Karaçaylar ile Balkar- fiahin, Liaisan (2002). “Sibirya’daki Türk Topluluklar› lar, asl›nda tarihleri, etnik kökenleri ve kültürleri ortak Tarihi”, Türkler, XX, Ankara, s. 734-42. olan ve bir bütün teflkil eden tek halkt›r. Karaçay-Bal- Tavkul, Ufuk (2012). “Karaçay-Çerkes ve Kabardin-Bal- karlar, Sovyetler Birli¤i’nin kuruldu¤u ilk y›llarda birbir- kar Cumhuriyetleri ve Karaçay-Malkarlar”, E. Büyü- lerinden ayr›larak iki farkl› idari birim içerisine dâhil kak›nc›, E. Bacanl› (ed.), Sovyetler Birli¤i’nin Da¤›l- edilmifller ve iki ayr› halkm›fl gibi muamele edilmifller- mas›ndan Yirmi Y›l Sonra Rusya Federasyonu, III, dir. 1944’te sürgüne tâbi tutulan Karaçay-Balkarlar’a Ankara, s. 459-530. 1957’de vatanlar›na dönme izni verilse de her iki cum- Türk Dünyas› Kültür Atlas› (2003). haz. A. Tafla¤›l, A. huriyette de etnik temelli sorunlar yaflanmaktad›r. Bu Usta, ‹stanbul. sorunlar bir taraftan her iki cumhuriyetin de ekonomi- Altay Cumhuriyeti resmî internet sitesi: lerini olumsuz etkilemekte, di¤er taraftan cumhuriyetle- http://www.altai-republic.ru/ ri potansiyel birer çat›flma alan›na dönüfltürmektedirler. Dünya Uygur Kurultay›’n›n resmî internet sitesi: S›ra Sizde 6 http://www.uyghurcongress.org/tr/ Türkiye, Çin ile gelifltirdi¤i iflbirli¤inin olumsuz etkilen- Hakasya Cumhuriyeti devlet organlar›n›n resmî internet memesi için Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki gelifl- sitesi: http://www.r-19.ru/ melere ve genel olarak Uygurlar›n durumuna sessiz kal- Kabardin-Balkar Cumhuriyeti baflkan›n›n resmî internet maktad›r. Türkiye’ye kaçak yollardan gelen Uygurlar ya sitesi: http://www.president-kbr.ru/ s›n›r d›fl› edilmekte ya da hiçbir haktan yararlanama- Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti baflkan› ve hükümetinin maktad›rlar. Yine Çin, “kapal› ülke” oldu¤undan ve Sin- resmî internet sitesi: http://www.kchr.ru/ can Uygur Özerk Bölgesi’nin d›fl dünya ile ba¤lant› kur- Saha (Yakutistan) Cumhuriyeti’nin resmî internet sitesi: mas›n› engelledi¤inden dolay› Türk sivil toplum örgüt- http://sakha.gov.ru/ leri ve T‹KA gibi devlet müesseseleri Uygurlara yard›m Tuva Cumhuriyeti’nin resmî internet sitesi: elini uzatamamaktad›rlar. http://gov.tuva.ru/