Seni çok Aysel Gürel’i kaybettik Aysel Gürel’i mart - nisan 2008 8 say›: özleyece¤iz... TÜRK‹YE MUSIK‹ ESER‹ SAH‹PLER‹ MESLEK B‹RL‹⁄‹ DERG‹S‹ B‹RL‹⁄‹ MESLEK SAH‹PLER‹ ESER‹ MUSIK‹ TÜRK‹YE • Naim Dilmener’den Pop Tarihi • MESAM Haberleri • Öktenay • Sad›k Gürbüz • • Aydilge Serkan Ça¤r› • Ozan Çolako¤lu • Belgeseli • Ömür GökselBelgeseli • Mahsun K›rm›z›gül • Abdullah Yüce • Sadettin Söz Meslek Birlikleri’nde • MIDEM K›vanç 2008 • Ümit ile Kaz›m Koyuncu

• TÜRK‹YE MUSIK‹ ESER‹ SAH‹PLER‹ MESLEK B‹RL‹⁄‹ DERG‹S‹ • SAYI: 8

editör

vizyon 1

De¤erli Arkadafllar; Yay›n kurulufllar›, turizm sektörü, e¤lence dünyas› vb. hepsinin devletle büyük iflbirlikleri var… Devlet taraf›ndan desteklenmifller ve Göz aç›p kapayana kadar iki y›l geçti… Bizler yeniden, gelece¤imizin destekleniyorlar… Ola¤anüstü yapt›r›m güçleri var... Devletin bütün yöneticilerini seçmek; Fikri Mülkiyet Haklar› yürüyüflümüzün yeni organlar›n› etkileyebiliyorlar… hedeflerini belirlemek üzere Ola¤an Genel Kurulumuza gidiyoruz… Hatta bas›n› her türlü dezenformasyon için kullanabiliyorlar. Seviniyoruz; geçirdi¤imiz iki y›l›n çal›flmalar›n›n hesab›n› sizlere verece¤imiz için… 2006 Mart Genel Kurulu’nda öngördü¤ümüz bütün ‹fllerine gelen yasalara itibar ediyorlar… Kendilerini yükümlülük alt›na hedeflere ulaflt›k. Baz› hedefleri de aflt›k… alan yasalara karfl› büyük direnç gösteriyorlar. Mümkünse de¤ifltirmeye çal›fl›yorlar… Kamuoyunu sürekli yanl›fl yönlendirmeye 10. Ola¤an Genel Kurulumuzda bütün ayr›nt›lar›, tek tek sizlerle çal›fl›yorlar... Gerekti¤inde iftira at›yorlar... Bizleri “mafyac›l›k ve paylaflaca¤›m›z için de ayr›ca büyük heyecanlar içindeyiz. eflk›yac›l›k” ile suçluyorlar! Sürekli savaflmak zorunda oldu¤umuz yeni De¤erli Arkadafllar; cepheler aç›yorlar.

MESAM’›n ulusal ve uluslararas› düzeyde elde etti¤i baflar›lar› sizlere Bizde bütün bunlarla savafl›yoruz. Haklar›m›z için, yurdumuzun anlatt›¤›m›z zaman, inan›yoruz ki sizler de geldi¤imiz noktadaki “Korsan Ülke” etiketinden kurtulmas› için…. durumumuzla gurur duyacaks›n›z…Teslimiyetçi olmadan, kimseyi ve Bu savafl›m›zdaki en büyük gücümüz de, tabii ki sizlersiniz… kimseleri k›rmadan, do¤rular›m›z› ve olmas› gerekenleri savunarak, Hepinizin gücünü her f›rsatta yan›m›zda gördü¤ümüzü belirtmeden karfl›m›zdaki muhataplar›m›z› ikna ederek bugünlere onurla geldik ve geçemeyece¤iz. daha da ilerilere gidece¤iz… Bu mektubu sizlere Ola¤an Genel Kurulumuzun ne kadar önemli Eserlerimizi kullananlar›n, haklar›m›z› vermemek için akla hayale oldu¤unu belirtmek için yaz›yoruz… gelmez bütün giriflimlerini, hukuk içinde kalarak, dersimizi çok iyi çal›flarak, kamuoyumuzu bilinçlendirmeye özen göstererek bofla Genel Kurulumuza kat›lal›m, bundan sonraki yürüyüflümüzde ne ç›kard›k. kadar güçlü oldu¤umuzu bir kez daha belirtmek için...

Hakl›l›¤›m›z›n yasayla tescillenmifl gücünü en son noktas›na kadar Yepyeni enerjilerle yüklenmek için… hep kulland›k ve kullanaca¤›z da... “B‹RL‹⁄‹M‹Z GÜCÜMÜZDÜR” söylemimizi bayraklaflt›rmak için... De¤erli Arkadafllar; Güç odaklar› karfl›s›nda sanatsal gücümüzü göstermek için… Öyle bir savafl›n içindeyiz ki; tek bir gün bile rehavete düflmeye; dikkat Ulusumuz ve Uluslararas› camiaya hakl›l›¤›m›z› hayk›rmak için… kaybetmeye tahammülümüz yoktur. Çünkü haklar›m›z› istedi¤imiz kullan›c›lar; büyük sermayedafllard›r... Güç odaklar›d›r… Sayg›lar›m›zla, MESAM Yönetim Kurulu

M. Suavi SAYGAN A. Turhan TAfiAN A.Cahit BERKAY Ahmet Selçuk ‹LKAN Baflkan Yard›mc›s› Sayman Üye

Ali TEK‹NTÜRE Ali YAVUZ Faruk DEM‹R Ad›na Yönetim Kurulu Baflkan› Kalan Edisyon Orhan GENCEBAY Pozitif Edisyon Hasan SALTIK Ali COfiAR Ali R›za B‹NBO⁄A 6 16 künye

Yay›nlayan Türkiye Mus›ki Eseri Sahipleri Meslek Birli¤i MESAM TMSF BAfiKANI’NIN SÖZLER‹NE AYSEL GÜREL’‹ U⁄URLADIK TEPK‹LER Aysel Gürel’in ard›ndan Murat Meriç Sahibi MESAM ad›na Müzik Meslek Birlikleri Baflkanlar› flark›lardan, anektodlardan beslenen Yönetim Kurulu Baflkan› ve MESAM Yönetim Kurulu üyeleri duygusal bir yaz› yazd›. Ali R›za Binbo¤a tepkilerini dile getirdi. Dan›flma Kurulu Ali R›za Binbo¤a, Suavi, Turhan Taflan, Ahmet Selçuk ‹lkan, Ali Coflar, Ali Yavuz, Cahit Berkay, Faruk Demir, Hasan Salt›k, Orhan Gencebay, Ali Tekintüre 26 30 Yay›n Kurulu Necmettin Ovac›k, O. Suat Özçelebi, Bülent Eröz, Önder K›z›lkaya, Esra Okutan, Asl› Karatafl Kalkan

Yay›n Yönetmeni Önder K›z›lkaya fiARKILARLA GEÇT‹ ARAMIZDAN ÖMÜR GÖKSEL top koflturdu¤u Yay›n Koordinatörü O. Suat Özçelebi 2005 y›l›nda aram›zdan ayr›lan y›llar›, flöhrete kavufltu¤u günleri, Kaz›m Koyuncu’nun hayat› bir yurtd›fl›nda geçen onyedi y›l› Sorumlu Yaz› Asl› Karatafl Kalkan belgesele dönüfltürüldü. Belgeseli ve yeni albümlerini anlatt›. ‹flleri Müdürü haz›rlayan Ümit K›vanç ile görüfltük.

Katk›da Naim Dilmener, Soner bulunanlar K›z›lkaya, Aydan Çelik, Yüksel Alt›ntop, Murat Meriç, Filiz Ö¤retmen, Teoman Gürzihin Foto¤raf Editörü Sinan Kesgin 38 50 Grafik Didem ‹ncesa¤›r

Bask› Ekspress Bask› A. fi. Tel.: (212) 282 52 00

Yay›n Yönetim ve Yaz›flma Adresi MESAM S›racevizler cad. Esen sok. Saruhan Plaza No:6 Kat:6 MAHSUN KIRMIZIGÜL ‘Beyaz AYD‹LGE albümü ve kitaplar›ndan 34381 Bomonti / fiiflli / ‹stanbul Melek’ filmini, neden albüm sonra Greenpeace’in görüntü T: +90 212 296 99 10 (pbx) ç›karmay› erteledi¤ini ve telif deste¤iyle yapt›¤› ‘Dünyan›n kalbi F: +90 212 296 99 24-26 Durmas›n’ parças›yla gündemde. www.mesam.org.tr haklar› konusundaki önerilerini bizlerle paylaflt›. Yap›m / Tasar›m S‹TA Politik Dan›flmanl›k ve Yay›nc›l›k Hizmetleri A.fi. Ortaklar cad. Mevlüt Pehlivan sk. No:4-11 Mecidiyeköy-‹stanbul T: +90212 2665440 F: +90212 2664991 www.sita.com.tr

TETRA ‹letiflim Hizmetleri Ltd. fiti. Halaskargazi cad. Sait Kuran ‹fl Merkezi No:301-5 fiiflli-‹stanbul T: +90212 219 96 76 F: +90212 23133 37 58 62 www.tetrailetisim.cm

Reklam MESAM S›racevizler cad. Esen sok. Saruhan Plaza No:6 Kat:6 34381 Bomonti / fiiflli / ‹stanbul T: +90 212 296 99 10 (pbx) F: +90 212 296 99 24-26 www.mesam.org.tr SERKAN ÇA⁄RI Klarnet Kulesi AJDA PEKKAN’IN S‹YAH BEYAZ Yay›n Türü: Yayg›n Süreli Yay›n. 2 ayda bir ç›kar projesini, yeni albümünü ve YILLARI Naim Dilmener Ajda Vizyon dergisi MESAM üyelerine ücretsiz olarak hayallerini nas›l gerçeklefltirdi¤ini Pekkan’›n komedi filmlerinde gönderilir. Yaz›larda ileri sürülen görüfllerin anlatt›. oynad›¤› y›llar› yazd›. sorumlulu¤u dile getirenlere aittir. Dergiden kay- nak gösterilmek kofluluyla al›nt› yap›labilir. haberler

vizyon 3

MESAM ile Ankara Film Festivali iflbirli¤i

13-23 Mart 2008 tarihleri aras›nda Dünya Kitle ‹letiflimi ULUSAL UZUN F‹LM YARIfiMASI'NDA Araflt›rma Vakf› taraf›ndan gerçeklefltirilecek 19. Ankara Ulusla- YARIfiACAK 10 F‹LM raras› Film Festivali’nde, ‘Ulusal Uzun Film Yar›flmas› En ‹yi Mü- 1- Made in Europe (‹nan Temelkuran) zik Ödülü’ MESAM’ ›n katk›lar›yla verilecek. 2- Mavi Gözlü Dev (Biket ‹lhan) 3- Mutluluk (Abdullah O¤uz) Ankara Uluslararas› Film Festivali ve MESAM aras›nda gerçekle- 4- Münferit (Dersu Yavuz Altun) flen iflbirli¤i ile aralar›nda MESAM 5- R›za (Tayfun Pirselimo¤lu) Baflkan Yard›mc›s› müzisyen Sua- 6- Tafl Yast›k (Fatih Hac›osmano¤lu) vi’nin de bulunaca¤› “Ulusal Uzun 7- Yanl›fl Zaman Yolcular› (Aren Perdeci) Film Yar›flmas›” Seçiciler Kurulu, 8- Yaflam›n K›y›s›nda (Fatih Ak›n) 9- Yumurta (Semih Kaplano¤lu) “MESAM En ‹yi Müzik Ödülü” sa- 10- Zeynep'in Sekiz Günü (Cemal fian) hibini 5.000 YTL ile ödüllendire- cek. “MESAM En ‹yi Müzik Ödülü” “Ulusal K›sa Film Yar›flmas›”nda ise 13 kurmaca, 10 ayn› zamanda MESAM Yönetim canland›rma ve 11 deneysel olmak üzere toplam Kurulu Üyeleri olan “Kalan Edis- 34 film, “Ulusal Belgesel Film Yar›flmas›”nda ise 12 yon ve Pozitif Edisyon”un katk›la- profesyonel, 14 amatör olmak üzere toplam 26 belgesel film yar›flacak. r›yla gerçeklefltirilecek. Festivalde ba¤›ms›z sineman›n babas›, yönetmen John Cassavetes’in filmleri de gösteriyecek

Coflkun Erdem’den “Kanun”

Kanuni Çoflkun Erdem, elli y›ld›r Yazar, Muazzez Ersoy gibi birçok sanat- oyun havalar›, taksimler, fas›l flefli¤i, ç›n›n gerek konserlerinde, gerek stüdyo solist refakatl›¤› yapm›fl, dünyan›n bir kay›tlar›nda kanunu ile efllik eden Co- çok ülkesinde kanunu ile konserlerde flun Erdem aktif sanat hayat›n› yo¤un icralarda bulunmufl bir sanatç›m›z. Zeki bir tempoyla sürdürmekte. Anadolu Müren, Münir Nurettin Selçuk, Müzey- Müzik etiketiyle ç›kan albümde sanatç›, yen Senar, Safiye Ayla, Hamiyet Yüce- 12 eserden oluflan bir arfliv çal›flmas› ses, Bülent Ersoy, Behiye Aksoy, Gönül sunuyor.

ARAMIZDAN AYRILANLAR Süleyman S›rr› Mertkan Do¤um Tarihi: 26.2.1929 Vefat Tarihi: 15.1.2008 Sait Ergenç Do¤um Tarihi: 1.1.1931 Vefat Tarihi: 14.2.2008 Aysel Gürel Do¤um Tarihi: 7.2.1929 Vefat Tarihi: 17.2.2008 Nedim Otyam Do¤um Tarihi: 1.1.1919 Vefat Tarihi: 6.3.2008 Berta Ö. Brudo Do¤um Tarihi: 4.7. 1926 Vefat Tarihi 21.2. 2008 Özcan Korkut Do¤um Tarihi 16. 8. 1935 Vefat Tarihi 15.3. 2008 vizyon 4 haberler 8. Kad›köy TSM Beste, Güfte ve Amatör Ses Yar›flmalar›

KASDAV Müzik Gönüllüleri ve Kad›köy Belediyesi iflbirli¤i ile geleneksel olarak sürdürülen Türk Müzi¤i alan›ndaki yar›flmalar›n baflvurular› bafllad›. 8 y›l önce Nesibe Müsevito¤lu'nun KASDAV Caddebostan Gönüllüleri Baflkanl›¤› s›ras›nda KASDAV ve Kad›köy Belediyesi veya KASDAV ile Kad›köy Belediyesi’nin web sayfalar›ndan elde iflbirli¤i ile bafllatt›¤› ve halen Türkiye genelinde T.C Vatandafl› edilebilir. Müracaatlar posta ile ya da elden yap›labilecek. olan herkese aç›k olan yar›flmalara son müracaat tarihi 5 May›s 2008. Bilgi için : Nesibe Müsevito¤lu Ön eleme sonucu her dalda ilk on finalist belirlenecek.14-15 Kad›köy Belediyesi Gönüllü Merkezi Baflkan› Haziran 2008 tarihlerinde CKM Büyük Salonda, Jüri'nin, halk›n Email: [email protected] ve bas›n›n huzurunda yap›lacak final konserinde finalistler [email protected] yar›flacak, ilk üç dereceye girenlere para ödülleri ve ilk on final- www.kasdav.org - www.kadikoy.bel.tr iste de plaket verilecek. Müracaat Tel: 0532 323 72 34 - 0216 542 50 16 ve Yar›flma flartnameleri Kad›köy Belediyesi Gönüllü Merkezi'nden 0216 542 50 00 (1260-1233 dahili )

Akçay fiairler ve Ekrem Yeflilada’dan Bestekârlar fiöleni ‘Musiki Tarihimiz’ K›br›s’ta ve Fahri baflkanl›¤›n› Cemâl Yar›flmas›, fiiir Yar›flmas› ve Anka- Türkiye’de Safi’nin üstlendi¤i ‘Akçay fiairler ra’da bafllat›lan ses yar›flmas›n›n Geleneksel Türk ve Bestekarlar fiöleni’ 17-18-19 finali Akçay’da yap›lacak. Yar›flma- Müzi¤inin Geliflim May›s 2008 tarihleri aras›nda Ne- ya, jüri üyeleri ve bunlar›n 1. ve 2. Süreci simi Keçelio¤lu yönetiminde yeni- derecedeki h›s›mlar›n›n d›fl›ndaki den organize edilecek. Yar›flman›n Türkiye Cumhuriyeti vatandafllar› amac›; Türk Sanat Müzi¤i repertu- kat›labilir. Ses yar›flmas›na kat›la- 1931 K›br›s do- var›na yeni eserler kazand›rmak, cak yar›flmac›lar›n 30 yafl›n› geç- ¤umlu Ekrem Yeflilada’n›n bestecileri yeni eserler üretmeye memifl olmalar› gerekiyor. Yar›fl- 'K›br›s'ta Turizm', 'K›br›s'ta Geleneksel Türk Mü- teflvik etmek, üretilen eserlerin ta- ma dal›nda birinci, ikinci, üçüncü zi¤i (2 cilt)' adl› kitaplar›ndan sonra yay›nlanan n›nmas›na ve tan›t›lmas›na katk›- olan eserler ile mansiyon alan bu dördüncü kitab›nda Ekrem Yeflilada, K›b- da bulunmak amac›yla besteci, eserler ödüllendirilecek. Ses Yar›fl- r›s'ta ve Türkiye’de geleneksel Türk müzi¤inin söz yazar›, flair ve sanat sevenlerin mas›n› kazanan yar›flmac›ya Türk geliflim sürecini örneklerle ve ayr›nt›lar›yla an- her y›l tekrarlanmas› düflünülen Sanat Müzi¤i dal›nda albüm yap›- lat›yor. Eserde "Osmanl› Öncesi Türk Müzi¤i", bu yar›flma zemininde tan›flmala- lacak. "Dini ve Tasavvuf Müzi¤i", "Osmanl› Dönemin- r›n›, kaynaflmalar›n›, ve bir arada Yar›flmaya kat›lacak adaylar flu te- de Türk Müzi¤i", "Padiflah Besteciler", "20. Yüz- olmalar›n› sa¤lamak. Yar›flmaya lefonlardan bilgi alabilirler: 0312 y›l›n Getirdikleri" ve "K›br›s'ta Türk Sanat Müzi- son baflvuru tarihi 17 May›s 2008. 316 50 60 - 0532 500 93 56 - ¤i" inceleniyor; K›br›s'ta öne ç›km›fl besteciler Türk Sanat Müzi¤i dal›nda Beste 0537 247 51 51 ele al›n›yor. haberler

vizyon 5

Alt›n Elma TSM Beste Yar›flmas›

Amasya Valili¤i, bestecileri yeni rihinde ödül ve mansiyona de¤er 10 fiartname ve baflvuru dilekçesi örnekleri eserler üretmeye teflvik ederek Türk Sa- eser ile övgüye de¤er eserleri tespit www.amasya.gov.tr adresinden nat Müzi¤i repertuar›na yeni eserler ka- ederek Amasya Valili¤ine bildirecek.. indirilebilir. zand›rmak amac›yla “Alt›n Elma Türk Halka aç›k yar›flma ve ödül töreni jüri ve ‹rtibat bilgileri: Sanat Müzi¤i Beste Yar›flmas›”n› bu y›l halk huzurunda yap›lacak olup, bunun Hamdi Yan›k (Amasya Valili¤i ‹l Bas›n dördüncü kez düzenlemekte.. yeri ve saati daha sonra ilan edilecek. ve Halkla ‹liflkiler Müdürü) Yar›flma Seçici Kurul Üyeleri, Jüri Üyele- Finale kalan eserlere, “Alt›n Elma Beste Tel: 0 (358) 218 49 82 ri, Amasya Valili¤i mensuplar› ve bunla- Yar›flmas› Plaketi”nin yan› s›ra; birincilik Alper Ünvermifl (4. Alt›n Elma TSM Beste r›n birinci ve ikinci derece yak›nlar› d›- ödülü olarak 5000 (befl bin) YTL, ikinci- Yar›flmas› - 2008 Bürosu Görevlisi) fl›ndaki herkes kat›labilece¤i yar›flmaya lik ödülü olarak 4000 (dört bin) YTL, Telefon: 0 (358) 218 49 82 kat›lacak eserlerin, en geç üçüncülük ödülü olarak 3000 (üç bin) Santral: 0 (358) 218 10 33 15/04/2008’de teslim edilmesi YTL ve mansiyon olarak yedi esere 0 (358) 218 30 69 gerekiyor. 1500’er (bin befl yüz) YTL para ödülü Faks: 0 (358) 218 11 33 Ön Seçici Kurul, en geç 10/05/2008 ta- verilecek. 0 (358) 218 49 82

Hasan Hüseyin 'Sanat Günefli' ile Demirel ve Leylak Radyo Günleri Zamanlar› Hasan Hüseyin Demirel’den Türk Sanat Müzi¤i'nin hayata, dostlu¤a ve dostlara, Ana- 'Sanat Günefli' Zeki Müren'in dolu’ya, yolculuklara ve aflka dair fli- 60'l› y›llardan 1975'e kadar irler, flark›lar ve yaz›lar… Anadolu Türkmen gelene¤ine, uzanan dönemde seslendirdi¤i saçlar›n› ve kafllar›n› k›zart›p, bir h›rka, bir torba, yani flark›lar 'Radyo Günleri' adl› 3 "bafl aç›k, yal›n ayak" diyar diyar dolaflarak halk›n› ayd›n- CD'de toplanacak. fiölen Çikola- latmay› ere¤i yapm›fl bir gelene¤in insan›d›r dervifl. ‹nsa- talar›'n›n katk›s›yla hayata geçi- n›n mürflidi bilim, ›fl›¤› aflk olunca da; bu zamanda ad› rilen projenin ilk CD'si 'Zeki Mü- dervifl oluyor. Bu kitapta okuyacaklar›n›z da ›fl›¤›n› ara- ren'le Baflbafla Radyo Günleri 1' yan bir ozan›n kendi kendine anlatt›¤› söylenceleri ve ka- ad›yla piyasaya ç›kt›. ald›¤› ilk CD'nin ard›ndan, seri- derini arayan bir afl›¤›n yol hikayeleri. “Bütün yorgun Zeki Müren’in flark›lar›n› kendi- nin devam› gelecek. ayaklar için, yollar düzdür' der bir düflünür. Aflk içinse, sinin anons etti¤i “Band Rek- Yaklafl›k 14 ay u¤raflarak kay›t- yollar da yoktur ayaklar da . Sadece o adressiz meçhul lam” kay›tlar› ilk kez müzikse- lar› temizlenen flark›lar dinle- rüzgar›n konu¤usunuzdur. Düfl kurup düfllersiniz. Düfltü- verlerle bulufluyor. 'Madem yenleri radyo günlerine götüre- ¤ünüzde ya¤mur ya¤›yorsa hala flansl›s›n›zd›r. Ama rüz- Küstün Darg›nd›n', 'Söyleye- cek ve Türk Mus›kisi sevenleri gar esmiyordur art›k. A¤lamalar›n›za cevap veren ya¤- mem Derdimi Kimseye', 'Sevil için bir belge niteli¤i tafl›yan al- mur, 'Bak vücudunuzun da¤›l›fl›n› ... Düfltü¤ünüzü izlersi- de Sevme' ve 'Senede Bir Gün' bümler ideal bir koleksiyon niz. Ifl›k h›z›ndan öte bir h›zla... Yere çarpma ve parçalan- gibi unutulmaz 16 flark›n›n yer oluflturacak. ma an›nda duydu¤unuz her ses hayat›n›zd›r... vizyon 6 tart›flma

Müzik meslek birlikleri baflkanlar›: “bu tart›flma telif haklar›nda bir milat olacak”

Soldan Sa¤a: MESAM Baflkan› Ali R›za Binbo¤a, MÜ-YAP Baflkan› Bülent Forta, MSG Baflkan› Garo Mafyan, MÜYORB‹R Baflkan› Ali Kocatepe

Tasarruf Mevduat› Sigorta Fonu (TMSF) ile cevap vermifl, iddialar› tek tek yan›tlam›fl, Baflkan› Ahmet Ertürk, telif haklar› konusunda Ertürk’ü de bu suçlamalar›n› kan›tlamaya çal›flan müzik ‘derneklerinin’, 'eflkiyal›k' davet etmifllerdi. TMSF baflkan›n›n iddialar›na düzeni kurduklar› yönünde aç›klamalarda Kültür ve Turizm Bakan› Ertu¤rul Günay,Telif bulunmufl ve sanatç› haklar›n› korumak ad›na Haklar› Genel Müdürü Abdurrahman Çelik ortaya ç›kan birliklerin, ‘derneklerin’ gibi yetkili a¤›zlar tepki gösterirken baz› toplad›klar› paralar›n ne kadar›n›n sanatç›lara kesimlerden de destek geldi. Meslek Birlikleri gitti¤ini ö¤renmek istedi¤ini söylemiflti. TMSF Baflkanlar› konuyla ilgili olarak gazete ve TV baflkan›na, dört meslek birli¤i (MESAM; MSG; kanallar›n›n yan› s›ra dergimize de demeç MÜ-YAP ve MÜYORB‹R) ortak bir gazete ilan› verdiler. tart›flma

vizyon 7

TMSF baflkan›n›n yorsa, belgeselin müzi¤i var. O rad- Ali R›za Binbo¤a iddialar›na baz› destekler de geldi. yoda jenerikler var. Asl›nda onun Televizyon Yay›nc›lar› Derne¤i ödedi¤i paralar, bütün bu müzikler (MESAM Y. K. Baflkan›): Baflkan› Nuri Çolako¤lu “Evet, için. Yapt›¤› kilise müzi¤i popüler farkl› farkl› birlikler gelip bizden pozisyonda de¤erlendirilirse, e¤er para istiyor” dedi. Halbuki bir listelerde yer al›yorsa tabii ki o hak süredir ortak lisanslama oraya gidecektir. Dolay›s›yla onun yap›yorsunuz. Bu söyledikleri ne ödedi¤i para, MESAM Da¤›t›m ve “TEL‹F kadar gerçe¤i yans›t›yor? Dokümantasyon Birimi’ne gelir Yasada “Ayn› anda birden fazla oradan da hak sahibine gider. meslek birli¤i kurulabilir” deniyor. ÖDEMEMEK Türkiye’de de iki eser sahibi (ME- Kamuoyunun yak›ndan tan›d›¤› bir SAM, MSG) iki de ba¤lant›l› hak sa- sanatç› olan Timur Selçuk da EfiK‹YALIKTIR!” hibi (MÜ-YAP, MÜYORB‹R) meslek kendisine az telif ödendi¤ini birli¤i bulunuyor. Biz kendi haklar›- söyledi. Timur Selçuk kendisinin m›z›, kendi temsil etti¤imiz reper- yan› s›ra babas› Münir Nurettin tuarlar baz›nda isteriz. Tek tek de Selçuk’un da telifinin sahibi. O bile gidilse, ortak lisanslama ile toptan bundan veryans›n ediyorsa bunun tarife de al›nsa herkes kendi pay›na sebebi nedir? düfleni al›yor. Ayr›ca da bu televiz- Bir insan›n çok ünlü olmas›, çok yon yay›n birliklerinin kendi arala- ünlü besteci olmas›, yapt›¤› bütün r›nda “kulland›¤›m›z› ödeyelim” gi- eserlerin ille de her gün çal›nmas› bi birtak›m söylemleri var ki bu ifli anlam›na gelmiyor. Ancak flu ka- tamamen sapt›rmakt›r. Biz onlara dar›n› söyleyebilirim; Timur Sel- milyonlarca flark›dan oluflan bir re- çuk a¤abeyimizin bu serzenifli pertuvar sunuyoruz ve diyoruz ki yanl›fl de¤ildir. E¤er Türkiye’de te- hangisini isterseniz onu çal›n. S›n›r lif istedi¤inizde, size“Eflk›ya düze- yok. ‹sterseniz 1 milyon tane çal›n, ni kurmufl” derlerse, biz kimden isterseniz 1000 tane çal›n ama ya- telif alaca¤›z? Timur a¤abeyimizin y›nlar›n›zda çald›¤›n›z eserler, ya- de bu “eflk›ya düzeni” diyen insan- y›nlad›¤›n›z reklam, dizi ve filmler- lara karfl› “as›l eflk›ya sensin” diye- deki müziklerin bir bedeli vard›r, bilmesi laz›m. Biz de Timur a¤abe- c›ng›llar›n›z›n bir bedeli vard›r, je- yimiz bu haklar›n› alabilsin diye neriklerinizin bir bedeli vard›r. Bü- Türkiye’de 600 bin noktadan telif tün bunlar›n toplam› olarak da flu hakk›m›z› almaya çal›fl›yoruz. Biz kadar bir paray› ödeyeceksiniz di- bunlar› almaya çal›fl›rken “Hadi yerek hakk›m›z› istiyoruz. sen de oradan eflk›ya” derlerse, nas›l alaca¤›z? Bugün içine girdi- Peki, yine bir radyocu, Radyo ¤imiz çabalara karfl› sadece “Bana Shema’n›n müdürü Soner Tufan niye az para geliyor” demek duru- flöyle demifl: “Biz kilise müzi¤i munda olmamal›d›rlar. ‘Ben Mü- yay›nl›yoruz, MESAM’a 3.500 YTL nir Nurettin Selçuk’un o¤luyum ve ödedik. Bu para kiliseye mi gidiyor” Münir Nurettin Selçuk’un flu kadar Müzik kilisede olmufl, meydanda bestesi var. Ben Timur Selçuk’um olmufl, barda olmufl, sinemada ol- ve benim flu kadar bestem var. Bü- mufl, konser salonunda olmufl fark tün bu eserlerimizi kullanan siz- etmiyor. Arkadafl›m›z kendi radyo- ler, neden telif birliklerine hakla- sunda müzik yay›n› yap›yor. O rad- r›m›z› ödemiyorsunuz? Oradan yoda ayn› zamanda reklam müzi¤i biz de hakk›m›z› alal›m” demesi çal›yor, c›ng›llar var, belgesel yap›- gerekiyor. vizyon 8 tart›flma

TMSF baflkan›n›n munday›z. Bakanl›¤›n ve yasan›n bu iddialar›n›n yan› s›ra Televizyon konuda baz› k›s›tlar› var. Mesela biz Yöneticileri Derne¤i Baflkan› Nuri tek bir lisanslama birimini protokol- Çolako¤lu da müzik meslek le kurabiliyoruz. Tek hesap iflletme- birliklerinin telif politikas›na iliflkin miz gerekiyor ama farkl› hükmi flah- olumsuz aç›klamalarda bulundu. siyetleriz; bunlar s›k›nt› yarat›yor Bu aç›klamalar› nas›l ama ben bunlar›n afl›labilece¤i kan›- de¤erlendiriyorsunuz? s›nday›m. Sanatç›lar›n meslek bir- Bülent Forta TMSF baflkan›n›n iddialar› iki gerçe- likleri yüzünden az telif al›yoruz (MÜYAP Baflkan›): ¤i ortaya ç›kard›; telif konusu haki- manas›na gelecek aç›klamalar›n› da katen Türkiye’de bilinmiyor ve bu çok manas›z buluyorum hakikaten. sistematik konusunda en ilgili olan Çünkü burada u¤rafl›lmas› gereken, insanlar›n bile çok fazla bir tahay- telifi ödememekte direnen ve müzi- “BU KR‹Z B‹R yülleri yok. Bu durumdan bizim va- ¤i kullanmakta ›srar eden yasa d›fl› zife ç›kartmam›z laz›m. TMSF Bafl- kullan›c›lar. Biz kamuoyunu daha FIRSATA kan› iddialar›n› dile getirdi. Biz, id- net bilinçlendirmek için çaba sarfet- dialar›n› ispat etmesi ile ilgili bir meliyiz. Çünkü fikri mülkiyet önce ça¤r› yapt›k. San›yorum bu krizin bilinçlerde kazan›l›yor sonra lisans- DÖNÜfiEB‹L‹R” kendisinden hay›rl› bir fley do¤ar. lamay› yapabiliyorsunuz. Yani biz bu vesileyle Türkiye’de ar- t›k telif sistemi nas›l çal›fl›yor çok Daha fleffaf bir yönetim iste¤i de daha iyi anlatabilir hale gelebiliriz. var. “Bir veri taban› internette Mükemmel çal›flan bir telif sistemi yay›nlans›n. Her flark›n›n söz yazar›, var ve t›k›r t›k›r her fley gidiyor diye bestecisi, aranjörü belli olsun, biz bir iddiam›z yok. Elbette ki Türki- de bilelim kime ne ödedi¤imizi” ye’deki sanatç›lar dünya ile k›yas- gibi istekler var. land›¤› zaman düflük telifler al›yor- Bu veri taban› hikayesi de bir “flehir ef- lar. Ancak düflük telif ödeniyor ol- sanes”ine dönmüfl vaziyette. MÜYAP’›n mas› meslek birliklerinin suçu de- repertuvar› zaten internette duruyor. ¤il, yani kullan›c›lar›n bu telifleri 600 binden fazla flark› var orada. ‹ste- ödemedeki sak›ncalar› bu sonucu yen istedi¤ine girip bakabiliyor. ME- do¤uruyor. Halbuki meslek birlikle- SAM’›n, MSG’nin gizli bir repertuar› ri telifleri toplayabilmek için ciddi yok ki! Gayet fleffaflar. Bizim veri taba- bir çaba sarf ediyorlar. “Teker teker n›m›z yaklafl›k dört senedir, internette geliyorlar” gibi bahaneler ortaya at›- duruyor. Girip bak›ld›¤›n› zannetmiyo- yorlar. Hay›r biz 2007 y›l›ndan beri rum. Dolay›s›yla bu talep de meslek tek, ortak lisanslama yap›yoruz. Nu- birliklerinin geliflkinli¤inin fark›nda ol- ri Çolako¤lu, bu konuda bilgi sahibi mad›klar›n› gösteriyor. Kültür Bakanl›- de¤il midir? Muhtemelen de¤ildir, ¤› bir veri taban›n› yaps›n deniyor. Ben yani olsa böyle konuflmaz. Türki- Kültür Bakanl›¤›’n›n bu veri taban›n› ye’deki telif kanununun farkl› mes- oluflturabilecek bir kurum oldu¤unu lek birlikleri kurulmas›na imkan ta- düflünmüyorum. Çünkü Kültür Bakan- n›yan k›sm› problemli. Çünkü bir l›¤› iflin biraz daha bürokratik yan›n- hak sahibi grubu daha ç›kabiliyor dan bak›yor ama meslek birliklerinin ama telifi ödememenin bahanesi veri tabanlar› son derece geliflkin. Hat- olarak bunu kullanmak sa¤l›kl› bir ta biz bu veri tabanlar›n› her üç ayda yol de¤il. Dolay›s›yla biz bu sistemi bir Kültür Bakanl›¤›’na bildiriyoruz. mükemmel hale getirmek duru- Bunlara bakan oldu mu, bilmiyorum. tart›flma

vizyon 9

Müzik Meslek Birliklerine Bu birliklerin denetlenmedi¤i yap›lan suçlamay› nas›l üzerine de bir iddia vard›. de¤erlendiriyorsunuz? Öncelikle meslek birlikleri Kültür Maalesef araflt›rmadan, ö¤renme- Bakanl›¤›’na ba¤l›lar. 5846 say›l› den konufluyorlar. Ben bu kadar meslek kanunu uyar›nca çal›flmala- bestesi, düzenlemesi olan bir insa- r›m›z› yürütüyoruz. Kültür Bakanl›¤› n›m. Bildi¤im kadar›yla Türkiye’de- taraf›ndan denetleniyoruz. Her mes- ki en büyük rekor bendedir. Sadece lek birli¤i içinde de denetim kurulu, rahmetli Aysel Gürel’le 104 parça, teknik bilim kurulu, haysiyet kurulu Zeynep Talu ile 170 parçam var. var. Ayr›ca, her meslek birli¤inin fiimdi bu durumun ma¤durlar›n›n kendini denetlettirdi¤i d›fl uygula- en bafl›nda geleni bensem, benim malar var. Mesela MSG olarak biz Garo Mafyan de söyleyecek bir tak›m fleylerimin PricewaterhouseCoopers taraf›ndan olmas› gerekmez mi? Ama bunu denetleniyoruz. Yani “denetlenmi- (MSG Baflkan›) sormadan, ö¤renmeden, kulaktan yorlar” diye bir fley söz konusu de¤il. dolma bilgilerle konufluyorlar. Tabii ki Timur’un söyledikleri do¤ru. Yabanc› müzik teliflerinin nas›l “KULAKTAN Ama bu sistem nas›l çal›fl›yor, bunu sahiplerine ulaflt›r›ld›¤› konusunda anlamak sonra fikir yürütmek la- bir soru iflareti var? DOLMA z›m. Eser sahibi meslek birlikleri, yurtd›fl› Di¤er yandan benim hayatta bir fel- meslek birimleriyle anlaflmal›. Onlar sefem vard›r; Eksiyi art›ya çevirme bizim, biz onlar›n hakk›n› koruyo- B‹LG‹LERLE becerisi. Her musibet bir hay›r geti- ruz. Mesela Teksasl› bir grubun ba¤- rir derler ya… Belki de bu tart›flma l› oldu¤u bir meslek birli¤i var. O KONUfiUYORLAR” fikri mülkiyet hukukunun Türki- meslek birli¤i de bizimle veya ME- ye’de yerleflmesinde çok güzel bir SAM ile anlaflmal›. Her çal›nan ese- milat olacak. rin telifi hak sahibine gidiyor.

TMSF baflkan›n›n iddialar›na demeci var ama medyada ç›kan bir Timur Selçuk ve Serdar Ortaç gibi yaz› üzerine konuflmak istemiyo- sanatç›lardan destek geldi. Bu rum. Serdar Ortaç ile karfl›l›kl› ko- güvensizlik nereden kaynakl›yor? nuflmufl de¤ilim. Bizim meslek birli- H›ncal Uluç’un yaz›s›n›n içinde Ti- ¤imize karfl› böyle bir talebi direkt mur Selçuk ile ilgili demeç geçiyor. olarak olmufl de¤il. Konuflup kendi Timur Selçuk’un böyle bir talebinin fikrini ortaya koyduktan sonra an- oldu¤unu kim söylüyor? H›ncal Uluç cak bir yorum yapabilirim. Medya- kendi yorumu olarak bunu ifade et- ya güvenmiyorum. ti. H›ncal Uluç’un sormufl oldu¤u fley, telif nereden nas›l toplan›yor, Bütün tart›flma medya üzerinden nas›l paylafl›l›yor. O, genelde Münir yürüyor… Nurettin Selçuk, Timur Selçuk gibi Ama Ahmet Ertürk kendisi inkar et- Ali Kocatepe eserleri çok yo¤un kullan›lan kiflile- medi. Ve bu laf›n arkas›nda oldu- (MÜYORB‹R Baflkan›): rin bugün çok farkl› konumda olma- ¤unu bizzat belirtti. Ortada bir ha- lar› gerekti¤ini ileri sürüyor. Ben de karet var. Eksik bilgiyle ortaya ç›k›p ayn› fleyleri ileri sürüyorum. Bütün olay› sapt›rmak isteyenler, dolduru- “ORTADA B‹R arkadafllar›m›z, hepimiz ayn› fleyi fla gelenler var. Maksat ortal›¤› ka- ileri sürüyoruz. Serdar Ortaç’›n bir r›flt›rmak. HAKARET VAR” vizyon 10 tart›flma

MESAM Yönetim Kurulu üyeleri: “güçlendi¤imizi gördüler, y›pratmaya çal›fl›yorlar”

TMSF Baflkan›’n›n, MESAM ile di¤er meslek örgütlerini zan alt›nda b›rakan, suçlayan aç›klamas› ile birlikte, meslek örgütleri de seslerini bir bas›n ilan›yla duyurdular. Bu çerçevede MESAM Yönetim Kurulu’ndan baz› üyelerin hem kurum aç›klamalar›n›, hem de kiflisel görüfllerini ald›k. Mücadelenin bundan sonra alaca¤› flekil ve evreler üzerine fikirlerini sorduk.

Ali Coflar: “ULUSLARARASI STANDARTLAR RAHATSIZLIK YARATIYOR”

kan›, telif sektörü içerisinde neye tekabül eder, pozisyonu nedir, konuflma hakk› var m›d›r, sokaktaki insandan farkl› bir söz sözleme hakk› var m›d›r ya da bürokrasi içerisindeki Tar›m ve Köy ‹flleri Ba- kanl›¤›’ndaki bir bürokrattan fazla bir fley söyleme hakk› var m›d›r? Yoktur. Onu ben bir medya yöneticisi olarak de¤erlendiriyorum. Bir medya yöneticisi de konuflurken, masada kaybetmemek için Müzik meslek birliklerine iliflkin son dönemde mümkün oldu¤u kadar tüm argümanlar›n› kullanacakt›r. Ama ar- yap›lan baz› olumsuz aç›klamalar› nas›l gümanlar› sa¤lam seçmemifl gibi gözüküyor. Buradan ç›kar›labile- de¤erlendiriyorsunuz? cek bir özelefltiri varsa o da fludur; MESAM ve di¤er birliklerin ken- ‹ki olas›l›k var ya manipüle edilmifl, yani bir flekilde yanl›fl yönlen- di bilinirliklerini yaratamad›¤›n› görüyoruz. Yani kamuoyunda bir dirilmifl ya da bilgi eksikli¤i mevcut. Yanl›fl yönlendirme büyük ola- etki gücü yok. Yani telifin bir hak m› yoksa t›rnak içerisinde “lü- s›l›kla flu an TMSF’nin bünyesinde bulunan kurulufllarla ilgili. Bu- zumsuz bir talep mi oldu¤u” henüz oturtulamam›fl. Müzik yarat›- nun arka plan›nda yatan gerçek ne? O da flu: ‹lk defa Türkiye’de c›s› var, kullan›c› var, meslek birlikleri var; Bu üçgen aras›nda daha dört meslek birli¤i uluslararas› standartlarda tarife oluflturmaya fazla müzik kullan›ls›n, daha fazla telif toplans›n, daha etkin ve adil bafllad›. Dolay›s›yla temel dert, oradaki uluslararas› standartlarda bir flekilde bu paralar da¤›t›ls›n istiyoruz biz. Yani biz bu fark›ndal›- fiyat belirlemesi oldu. Biraz da tabii müzakereler k›sm›nda avantaj- ¤› nas›l yaratabiliriz, kendi medya araçlar›m›z› nas›l üretebiliriz? Bu l› hale gelmek için Televizyon Yöneticileri Derne¤i de bu ifle dahil konular› düflünmeliyiz. Karfl›m›zda bir medya var. Medya ile mes- oldu. Zaten Nuri Bey (Çolako¤lu) bu iflte çok deneyimli. Onun d›- lek birlikleri bir anlaflma yapacaklar ve herkes eldeki tüm tafllar› or- fl›nda kritik olan iki nokta var bence. ‹lki TMSF baflkan› olarak Ah- taya atmak zorunda. Bence TMSF ve Televizyon Yöneticileri Derne- met Bey’in bir de¤erlendirme yapmas› çok do¤ru de¤il. TMSF Bafl- ¤i’nin aç›klamalar›n› bu çerçevede de¤erlendirmek gerekiyor. tart›flma

vizyon 11

MESAM’da bir yönetici vasf› birtak›m insanlar kendi belirledikleri tafl›yan birey olarak, Ahmet Bey’in takvim dilimi içerisinde bu kuruma düfltü¤ü hataya düflmemeye çal›fla- geliyorlar, istedikleri evrak›, istedikle- ca¤›m. Çünkü sokakta s›radan iki in- ri belgeyi-bilgiyi kendilerine kurdu- san›n birbirine bu kelimeleri sarf et- ¤umuz bir odada masaya yat›r›yorlar, mesi halinde e¤er iradenizi kullan›p sonuç raporuna dönüfltürüyorlar ki kendinizi disipline edemezseniz, so- bu süreç ortalama bir buçuk ay sürü- kak tabiriyle kan gövdeyi götürür ora- yor. Sonra Kültür Bakanl›¤›’na götü- da. Çünkü o kadar ölçüsüz, do¤ura- rüp raporlar›n› sunuyorlar. Bir fleyin ca¤› neticeyi o kadar bilerek seçilmifl alt›n› çizmek istiyorum: Kültür Bakan- bir kelime ki o. Çok incitti, çok can›- l›¤› buradaki teftifl raporlar›n›n hiçbi- m›z› yakt›. Ama bundan özel bir al›n- rine yapt›r›m uygulama gücüne bile ganl›k falan da tafl›m›yoruz, çünkü sahip de¤il. Yani müfettiflin raporu o gerçekten kendimize böyle bir lekeyi denli önemli ve bakanl›¤›n üstünde hem kurum hem de bu kurumun içe- bir seyir ve etki gücüne sahip. Burada risindeki bireyler olarak kondurmaya- Bakanl›¤› da refüze eden, onun dene- ca¤›z. Tabii bunu yine hukuktan ald›- tim mekanizmas›n› ve çal›flma siste- ¤›m›z güçle yapaca¤›z. mini, prensibini, müfettifllik makam›- n› refüze eden bir yaklafl›m da var. YASAYA SAYGI Ahmet Bey’in burada iki temel hatas› K‹M OLDU⁄UMUZ BELL‹ var. Birincisi; demokrasi kültürü içeri- DE⁄‹LSE... sinde, be¤enirsiniz, be¤enmezsiniz Bir di¤er gaf, “nas›l seçildikleri ve kim bir yasa kavram› vard›r. Yasayla kurul- olduklar› belli olmayan adamlar” mufl organizasyonlar›n bilincinde ol- cümlesi. E¤er bizlerin de kim oldu¤u mak ve sayg›l› olmak laz›md›r. Bun- belli de¤ilse, o zaman toplumdaki dan yoksun bir flekilde konufluyor. birçok insan›n varl›¤›ndan ve kim ol- ‹kinci hata; inan›lmaz donan›ms›z yo- du¤undan farkl› flüpheler duymam›z la ç›k›ld›¤› belli. “Dernek” diye bahse- gerekir ki bu tahammül edilebilir, ka- diyor bizden. “Birtak›m dernekler”; bul edilebilir bir fley de¤il. bu müthifl bir sayg›s›zl›k. Derneklere Bizler bu ülkenin bilinen, t›rnaklar›yla Suavi: de sayg› çerçevesinde bunu söylüyo- bir yerlere gelmifl, haz›rlopçuluk üze- rum. Dernek kavram›n› da afla¤›l›yor. rinden beslenmeyen, üreten ve eme- “HAYATI ESTET‹ZE Biz, bir yasadan yola ç›km›fl ve mem- ¤i bu anlamda korkunç onurlu bir leketimizi gerçekten dünyan›n birçok kavram kabul etmifl, eme¤i ile hayat› ETMEYE ÇALIfiAN ulusuna entegre etmeye çal›flan, de- estetize etmeye çal›flan, sanat insan- mokrasi ad›na, insan haklar› ad›na, lar›y›z. Bu insanlar›n kitlesinin ne ol- ONURLU müzik ve fikri haklar ad›na çal›flan bir du¤u ve gücü kimi cenazelerde gö- meslek birli¤iyiz. rülmektedir. ‹NSANLARIZ” Geçenlerde Aysel ablam›z› u¤urlad›k BAKANLARA VE ki birçok insan› k›skand›racak bir tö- MÜFETT‹fiLERE SAYGI rendir. Bir üçüncü gaf; bizim kurumumuz ya- san›n ayn› zamanda içeri¤i gere¤i TESADÜF DE⁄‹L mali ve idari aç›dan y›lda iki kez de- Ben Ahmet Bey’in bu cümleyi Genel netlenen bir kurumdur. Kültür Bakan- Kurul öncesinde söylüyor olmas›n›, l›¤› üzerinden, yani ba¤›ms›zl›¤›ndan pek de senkron aç›s›ndan tesadüfi hiç kuflku duymad›¤›m›z ya da pozis- bulmad›¤›m› söyleyeyim. E¤er ben yonuna sayg› duydu¤umuz yetkin biraz hayat› koklayabilen, sosyal ha- vizyon 12 tart›flma yat›n bilincinde politik kokular falan ala- r›ndan bir fley ç›kartt›m güçleriyle, lobici- ler. Ama bizim cephemizden bak›ld›¤› za- bilen bir bireysem, -ki öyle oldu¤umu dü- lik anlay›fl›yla telif haklar› ülkemizde müt- man tablo çok aç›k. Haklar›m›z› istiyoruz. flünüyorum- Ahmet Bey’in bu cümlesi, za- hifl bir karmaflay› da beraberinde getirmifl Denetlenen bir kurum oldu¤umuz için al- manlama da göz önüne al›nd›¤›nda bir- ve haks›zl›k do¤urmufl. ‹nsanlar›n eserleri n›m›z ak. tak›m lobilerde oluflturulmufl bir cümle ve fikri üretimleri üzerinden birileri ger- gibi geliyor bana. Ortam› germek, mev- çekten çuvallarla ifade edilebilecek kadar KULLANICILARIN DA cut yönetimi olumsuz bir noktaya getir- haks›z kazanç sa¤lam›fl. SORUMLULUKLARI VAR mek ya da daha basit yönetilebilir, kendi fiimdi biz gücümüzü art›rmak ad›na dört Nas›l da¤›t›m yapt›¤›m›z› dünya biliyor. istedikleri gibi yönetebilecekleri bir müzik meslek birli¤i bir ittifak halinde yürüyüfle Herkes de gelip burada gözlemleyebilir. meslek birlikleri grubu oluflturmay› he- bafllad›¤›m›z süreçte, üzerimizde böyle Bütün becerimizle, bütün yetene¤imizle, defleyen bir giriflim olarak de¤erlendiri- bir bombard›man yap›l›p, kuca¤›m›za bir teknolojik olanaklar›m›zla bunu en acil, yorum. ‹nternet sitelerimizden ya da bomba teslim edilmeye çal›fl›l›yor. Bu bir en adaletli, en demokratik bir flekilde hak genel sekreterliklerimizden kolayca bilgi kere ucuz bir numara. edenlere do¤ru yerden yapabilmek aç›- almak mümkünken böyle konuflmas› ma- Timur a¤abeyin can› yanm›flt›r ama mes- s›ndan müthifl çabalar sarf ediyoruz. Bu- nidar. lek birlikleri yüzünden yanmam›flt›r. Ti- nu yüzde 100 oturtabilmifl miyiz? Tabii ki Ahmet Bey’in normalde genel kurulumu- hay›r, çünkü hala meslek birliklerinin liste za gelip, bir genel kurulun hangi kültürle alamamak gibi temel bir sorunu var. Siz yap›labildi¤ini, sanatç›lar genel kurulun- “Biz gücümüzü benim eserlerimi bin kere çalsan›z ve be- da her türlü olas› gerginli¤e ra¤men han- nim kurumuma binlerce dolar para verse- gi kültürün, hangi akl› selimin a¤›r bast›- art›rmak ad›na dört niz, hangi eseri kaç kez çald›¤›n›z› listele- ¤›n› ve nas›l bir sonuç al›nd›¤›n› demok- meslek birli¤i bir mek kültürünü gelifltirmedi¤iniz sürece, rasi kültürü içerisinde görmesini de bek- benim bunu tespit etmemde ve adil da¤›- lerim. ittifak halinde t›m yapmamda müthifl zorluklarla karfl› yürüyüfle karfl›ya olaca¤›m› bilmelisiniz. HAKARET‹N BEDEL‹ Dolay›s›yla olay sadece lisanslanmak da Di¤er yandan hepimizin bireysel olarak bafllad›¤›m›z de¤il, eser kullan›c›lar›n›n sorumluluklar› kurumun d›fl›nda hukuki süreç bafllataca- var. Bir; lisansl› olacaks›n›z, legal olacaks›- ¤›m›z› da söylemem gerek. Örne¤in ben süreçte, üzerimizde n›z, telife ve fikri haklara sayg›l› olacaks›- kendi ad›ma, fiahs›m› da ilgilendiren bu böyle bir n›z. ‹ki; kimin fikri üretimini flu ya da bu tür kelimelere en ufak bir tahammül gös- flekilde kuland›ysan›z, onun listesini ver- termeyece¤im. Bu benim onur mücade- bombard›man mek mecburiyetinde olacaks›n›z. Üç; bü- lem ayn› zamanda. Bunu memleketimizin yap›l›p, avucumuza tün bunlara ra¤men hakl› verileriniz var hukuk zemininde Ahmet Bey’le konufla- ise, demokratik yollardan bilgilendirebilir, ca¤›m. Orada e¤er beyefendi hakl›ysa, bir bomba teslim yasal yollardan hesap sorabilirsiniz. Onun biz o kelimeyi yafta gibi gö¤sümüze ya- edilmeye çal›fl›l›yor.“ da cevab› haz›rd›r, platformlar› da haz›r- p›flt›r›p gezeriz ama beyefendi hakl› de¤il- d›r. Biz, hodri meydan diyebilecek kadar se, özür dilemek durumundad›r ve bunun aln› ak bir kurumuz ve meslek birliklerinin maddi-manevi bedelini ödemek duru- özellikle son 1 y›ll›k, dörtlü yürüyüflü nok- mundad›r. mur a¤abeyin can› hepimizin yand›¤› gibi tas›nda, ülkenin genel pozisyonunu göz telif hakk› meselesinin ülkemizde kurum- önüne ald›¤›nda ‹stanbul’la Hakkari’yi bir- TEL‹F BEDEL‹ sallaflamamas›ndan dolay› yanm›flt›r. Tür- birine kar›flt›rmayacak kadar da ülkenin Ödenen teliflerin az oldu¤u konusunda kiye’nin tamam›n› lisanslam›fl ve paralar› da¤›t›m›n›, ekonomik dengelerini, sosyal baz› sanatç›lardan gelen flikayetler için de tahsil edebilir hale gelmifl, eser kullan›c›- dengelerini göz ard› etmeksizin yaklafl›m flunlar› söyleyece¤im. Biz ülkemizin daha lar› bu yasay› içsellefltirmifl de Meslek bir- sergileyen bir seyir içerisindeyiz. yüzde 80’ini, yüzde 90’›n› lisanslayabilmifl likleri mi ödeme yapm›yor? Timur a¤abeyin ma¤duriyetine sayg› du- de¤iliz. Çünkü müthifl bir korsan cenneti Ç›karlar›n son derece net olarak çat›flt›¤› yuyorum. Salt o de¤il, binlerce insan yarat›lm›fl ve bu korsan cenneti içerisinde bir ortamda, tabii ki bizi abart›l› rakamlar ma¤durdur bu ülkede. Zaten mücadele- kimi lobiler, iliflkilerde a¤›r basm›fllar. Bu istemifl ya da elde ettiklerini insanlar›yla miz de bu ma¤duriyeti kald›rmay› amaç- lobilerin o kanunu deldim, bunun kena- paylaflmam›fl kurum gibi nitelendirecek- l›yor. tart›flma

vizyon 13

Ahmet Selçuk ‹lkan: “GÖNÜL ‹STERD‹ K‹ BÖYLE OLMASIN”

Bu konuda da herhalde en kald›r› m› gerçeklefltiriyoruz, kendi güzelini yine flairler söylemifl. Pir inisiyatifini ve gönül merce¤ini kul- Sultan Abdal, demifl ki ‘Dostun att›- lanarak baks›n. Yurtd›fl›nda yaflayan ¤› gül yaralar bizi’. Ahmet Ertürk’ün bestecilerin, eser sahiplerinin, ede- att›¤› bu gül de yaln›z bizi de¤il, te- biyatç›lar›n, yazarlar›n da hayat›na lif haklar›m›za sayg› gösteren herke- bir baks›n. Bir tek flark›yla neler ka- si yaralam›flt›r. Hem att›¤› gülle ya- zand›klar›n› ve bizim de yüzlerce ralam›fl hem de gülün yan›na ipek flark›yla neler kazanamad›klar›m›z›n bir hançer koyarak “eflkiya” demifl. gerçek nedenini araflt›rs›n. Telif hak- lar›n›n nas›l al›nd›¤›n›, nas›l bir mü- cadeleyle ancak kaçta kaç›n› alabil- di¤imizi bir sorgulas›n ve meslek birliklerinin de bir dernek olmad›¤›- n› ve Kültür Bakanl›¤› taraf›ndan da y›llar içerisinde düzenli bir flekilde denetildi¤inin fark›na vars›n. O za- Hasan Salt›k: man belki bu insafs›z elefltiriler ko- nusunda kendini de sorgulayacakt›r “HAKKIMIZI diye düflünüyorum. Yan›m›zda ol- ‹ST‹YORUZ” “Yapt›¤›m›z Ertürk'ün söz- eflkiyal›k de¤il lerinin, çevresindeki “Turizmciler, haks›zl›¤a bürokratlar taraf›ndan otel ve yanl›fl yönlendirilmesi baflkald›r›d›r” ve baz› politikac›lar›n lokanta onu s›k›flt›rmas›ndan iflletmecileri Oysa telif haklar›n›n telef oldu¤u bir mas› gerekenlerin karfl›m›zda olma- kaynakland›¤›n› düflü- ülkede telif konusunda bizim yan›- s›ndan aç›kças› esef duyuyorum. nüyorum. Turizmciler, telif ödemek m›zda olmas› gereken s›cak kanl› bir Gönül isterdi ki böyle olmas›n. Ve otel ve lokanta ifllet- istemiyor ve dost diye düflündü¤ümüz Ahmet Er- gönül istiyor ki bu kavgam›z da böy- mecileri telif ödemek türk’ün talihsiz aç›klamas›, beni de le bitmesin. E¤er hakl›ysak, hakk›- istemiyorlar. Ahmet devlete bask› çok yaralad›. Sadece Ahmet Ertürk’e m›z›n da yetkili a¤›zlardan söylen- Ertürk’ün sözlerini de yap›yorlar.” flunu söylemek isterim; Meslek bir- mesini diliyorum. Söylenecek çok bu çerçevede de¤er- likleri olmadan önceki döneme fley var ama bence en güzel cevab› lendirmek laz›m. Bu dönmek istiyorsak, lütfen 1986 ön- her zaman oldu¤u gibi zaman vere- konuda direnece¤iz. Biz hak etmedi¤imiz hiçbir cesine bir baks›n ve bu ülkenin tari- cektir. Çünkü dünyada k›r›lmayan fleyi istemiyoruz. Hatta flu anda toplanmas› gere- hini yazm›fl yazarlar›n, edebiyatç›la- tek ayna zamand›r. Hem Ahmet Er- ken telifin sadece yüzde onunu toplayabildi¤imizi r›n nas›l yaflad›klar›n› bir incelesin. türk’ün söylemini, hem de yapt›kla- de söyleyeyim. Art›k internet var, albüm sat›fllar› O zaman yapt›klar›m›z›n ne kadar r›m›z› zamana b›rak›yoruz. Ahmet düfltü, müzisyenler zor durumda ve kimse onlar› onurlu bir görev oldu¤unu görecek- Ertürk’e de telif konusunda daha ge- düflünmüyor, oysa televizyonlarda müziksiz hiçbir tir diye düflünüyorum. O zaman efl- nifl bilgi, kültür ve araflt›rma diliyo- fley mümkün de¤il. k›yal›k m› yoksa haks›zl›¤a bir bafl- rum. vizyon 14 tart›flma

Ali Tekintüre: Cahit Berkay: “B‹R‹LER‹N‹N “TEL‹F AYA⁄INA MI GELECE⁄‹M‹Z‹N BASTIK?” GARANT‹S‹D‹R”

2008 Mart’›nday›z. Telif konusun- say›da mükemmel fley yaratamazs›n›z. da hala bu anlams›z yaklafl›mlar›n oldu¤u- Bunu zamana yaymak gerekiyor. Zamana na benim inanas›m gelmiyor. MESAM Yö- yay›lmas› anlam›nda da bu üreten kiflinin netim Kurulu üyesiyim ama kiflisel fikrimi en az›ndan kiflisel ihtiyaçlar›n›, ailesinin söyleyeyim, bu iflin kavgas›n› uzunca sü- ihtiyaçlar›n› karfl›layabilece¤i bir mebla¤›, reden beri vermifl insanlardan biri olarak eme¤inin karfl›l›¤›n› almas› gerekiyor. Yani ben Türkiye’de telif yasas›n›n, ifller hale temelinde, özünde yatan fley budur. E¤er getirilmesini görebilece¤i- bir müzik eseri, bir emek karfl›- miz günlere ulaflabilece¤i- “Meslek l›¤›nda ortaya konmufl bir fley mi sanm›yordum. Ama ne- birliklerini de¤ilse ve buna inan›lm›yorsa ticede bir yerden yakala- zaten bu konuyu hiç konuflma- d›k. Telif haklar›n›n daha baltalamak yal›m! MESAM’› baltalamaya emekleme aflamas›nda bu bindi¤in dal› çal›fl›yorlar. MESAM teknolojik derece dibine baltayla sal- imkanlar›, bilgisayar ortam›n› d›rman›n asl›nda nelere kesmekten kullanarak, elde edilen telif mal olaca¤›n›n hiç kimse baflka bir fleye haklar›n› en hakkaniyetli flekil- fark›nda de¤il. Çünkü telif benzemiyor.” de da¤›t›yor. Yüzde 100 mü- bugün, bu ülkenin sanatsal kemmel bir da¤›t›m sistemi- gelece¤inin garantisidir. Mesela ben sine- miz yok. Çünkü bizim de belimizi büken mada 177 tane filme müzik yapm›fl bir bir fleyler var. Bugün biz hala yay›nlar›nda adam›m. Safa Önal 900 küsur tane veya müzik kullanan radyo ve televizyonlardan TMSF Baflkan›’n›n aç›klamalar› en 1000 küsur tane senaryoya imza atm›fl bir liste alam›yoruz. RTÜK bu ifle el koysayd› baflta üzücü. Madem telif konusuna ilgi insan. E¤er telif yasas› iflliyor olsayd›, ya- veya bugün koysa, “bütün bu müzik kulla- duyuyordu, araflt›rarak, ne oldu¤unu bile- flamak için her ay bir film müzi¤i yapmak nan radyo ve televizyonlar liste verecek” rek aç›klama yapsayd›. Çünkü etkin ko- zorunda kalmazd›m. Veya Safa a¤abeyin dedi¤i anda bu ifl biter. Asl›nda top onlar- numda olan bir insan›n söyledi¤i yanl›fl da iki ayda bir mutlaka bir senaryosunu filme da. Benim söylemek istedi¤im fley flu: Mü- olsa kaale al›n›r. Kald› ki biz, 30 küsur se- çekilmesi gerekmezdi. Çünkü ak›l kar› sa- zik eseri sahiplerinin bu konuya sahip ç›k- nedir telif hakk› mücadelesi yürütüyoruz y›lar de¤il bunlar. Örnekler ço¤alt›labilir. mas› gerekiyor. E¤er yar›n güçlü bir telif ve nereden geldi¤imizi de biliyoruz. Ne oluyor? Telif yasas›n›n ifllevsizli¤i veya ortam›nda insanlar›n özgürce sanat üre- 1987’de kurulan MESAM’›n ne kadar ak- da böyle fütursuz kifliler taraf›ndan yok tebilmesini istiyorsak kiflisel menfaatlere tif, üye haklar› için ne kadar gayretli çal›fl- farz edilmeye çal›fl›lmas› kaliteyi düflürücü kap›l›p bu meslek birliklerini baltalama- malar içinde oldu¤unu da biliyoruz. Bü- bir nedene sebep oluyor. Dolay›s›yla be- mak gerekiyor. Bunlar› baltalamak, bindi- yük bir haks›zl›k var ortada. Kald› ki geç- nim 177 tane filme müzik yapm›fl olmam ¤in dal› kesmekten baflka bir fleye benze- miflten bu güne bakt›¤›m›zda, TMSF, Star 10 birim kalitemi 177’ye bölmek anlam›- miyor. Ben insanlar› biraz akl› selime ve TV’ye, Kral TV’ye el koydu¤u zaman orada na gelir. Çünkü üretkenlik bir yerde s›n›rl›- biraz araflt›r›p, soruflturup sonra sonra iki MESAM’›n da haklar› vard›. O kadar çok d›r. Yani istedi¤iniz kadar dahi olun, çok çift laf etmeye ça¤›r›yorum. duyarl› bir insan ise acaba neden bu ifle el tart›flma

vizyon 15 atmad›? Demek ki telif hakk› sahiplerini ma¤dur etmeyelim, onlar›n haklar›n› ve- Orhan Gencebay: relim demediler. O yüzden insan bir iflle ilgiliyse, daha bilgili olarak, donan›ml› “HAKKINI olarak bu iflin içine girmesi laz›m diye dü- flünüyorum. ARARSAN MESAM gibi kurulufllar devletin kontro- lünde olan, denetlenen, her sene tüzü- KARALANIRSIN” ¤ü yenilenen, üyelerine karfl› sorumlulu- ¤u olan, devlete karfl› sorumlulu¤u olan kurulufllard›r. “Buradaki insanlar nas›l se- çildi? Eflk›ya bunlar” demek devletin üst TMSF Baflkan›n›n söylediklerine kademesindeki bir insana yak›fl›yor mu? gönlümüz k›r›ld›, üzüldük, flok olduk. Ben kiflisel davam› açaca¤›m. Burada bir Biz de bir fleyler söyledik karfl›l›¤›nda. Çünkü bilgi vermek gerekiyordu. Bizim gayemiz gönül k›rmak de¤ildir, tersine gönül yapmakt›r. Fakat hoflgörümüz de “MESAM gibi birlikler var, anlad›k ki bilgi yetersizli¤inden kay- devletin kontrolünde naklan›yor bu. Yani Ahmet Ertürk beye- fendi yeterli bilgiye sahip olmad›¤› için olan, denetlenen, her bu üzücü konuflmalar› yapm›fl. Hoflgö- sene tüzü¤ü rümüz, bilgisinin olmamas›nda ama ta- bii gönlümüz k›r›ld›. Herhalde o da pifl- yenilenen, üyelerine man olmufltur, üzül- müfltür diye düflünüyo- “Bizler, çap›nda bir korsanl›k karfl› sorumlulu¤u ruz. Temenni ederim ki duygumuzla ve içinde olmas›. Bu bir le- olan, devlete karfl› bir an evvel bu duygular ke gibidir. Gerek meka- içinde olsun ve bilgilen- akl›m›zla nik alandaki korsanl›kta sorumlulu¤u olan sin. Gerçi biz geçen haf- üretiyoruz. Bu gerek telifin ödenme- kurulufllard›r.” ta perflembe günü tam mesi ile ilgili telif kor- sayfa ilan›m›zla meslek hakk›n ne sanl›¤›nda son derece birlikleri olarak gereken oldu¤unu ön saflarday›z. Bundan cevab› verdik ve görüfl- bir an evvel kurtulmal›- hakaret vard›r. Bizi seçen insanlar bize lerimizi söyledik. Ben de anlatmaktan y›z. Bu bir insan hakk›- güveniyorlar. Elimizden geldi¤ince üye- flahsen baz› sözler söy- y›lmayaca¤›z.” d›r, insan hakk› kutsal- lerimizin haklar›n› da korumaya çal›fl›yo- ledim. Neticede dedi- d›r. Bizler, duygumuzla ruz. Bu gibi davran›fllar kurumlara zarar ¤im gibi benim gayem ve akl›m›zla üretiyoruz. verir. Türkiye zaten telif konusunda geri- gönül k›rmak kesinlikle de¤ildir. Biz dai- Bu hakk›n ne oldu¤unu anlatmaktan den gelen bir ülke. Dünyaya bakt›¤›m›z- ma bar›fltan yanay›z ama tabii ki haktan y›lmayaca¤›z. fiu anda sektörümüz çök- da çok gerideyiz. Niye böyle bir ç›k›fl yap- da yanay›z. Mesele burada sanat› koru- müfl durumdad›r. Müzik sektörü dibe t› bilmiyorum ama bir yandan acaba biri- mak, sanatç›y› korumakt›r. Sanatç›y› ko- vurmufltur, buradan ç›kartmaya çal›fl›- lerinin aya¤›na m› bast›k diye düflünüyo- rumak için sanatç›n›n hakk›n› vermek yoruz. Kolay olmad›¤›n› da biliyoruz. rum. Karfl›m›zdaki insanlar, telif hakk› laz›md›r. Sanatç›n›n hakk› da teliftir. Bu Üstelik lekelenebiliyor da insan. Benim toplad›¤›m›z insanlar; Medya kuruluflla- hak yerine gelirse sanatç› da üretebilir. bir bestemde oldu¤u gibi: r›, oteller, moteller… Yani ne zaman biz Ama ülkemizde bu maalesef yeterince flöyle bir ata¤a geçsek, telif haklar› için bilinmemektedir. Tabii ki son derece Sevgiyle bakarsan yaralan›rs›n bir fleyler yapmaya çal›flsak, karfl›m›za üzüldü¤üm konulardan bir tanesi de ül- Hakk›n› ararsan karalan›rs›n kurumumuzu y›prat›c› söylemler ç›kar›- kemizin bu telif konusunda yeterli bilgi- Do¤ruyu ispatla paralan›rs›n yorlar. ye sahip olmamas›ndan dolay› dünya Neyi gücendirdik ki do¤rudan baflka? vizyon 16 ustaya sayg› ustaya sayg›

vizyon 17

AYSEL GÜREL’‹N ARDINDAN fliir, ölüm ve mavi çaydanl›k…

Bir gün tan›mad›¤›n›z ama hayat›n›z› kaplam›fl bir insan›n ölüm haberini duyars›n›z, ince bir s›z› hissedersiniz baflta, flafl›r›rs›n›z ve sonradan sonradan koymaya bafllar yoklu¤u… Aysel Gürel’in ölümü, bu sat›rlar›n yazar›na tam da bunlar› hissettirdi iflte.

Elimizde oldukça eski ama dönemine ¤i için bunca kuru yaz›lm›fl bu madde. Her ne Yaz›: Murat Meriç göre lüks ka¤›da bas›lm›fl bir kitap var: 1970 y›- olursa olsun, bu kaynakta onun ad›na hem de l›na ait “SES Sanatç›lar Ansiklopedisi”. fievket Ra- as›l iflinden ba¤›ms›z bir kariyerde rastlamak en- do’nun bilhassa ‘60’larda cemiyet hayat›n›n nab- teresan. z›n› tutan mühim dergisinin bir hizmeti. Pek çok tan›d›k isim var ama biz 148. sayfaya odaklan›- AYNI YAfiTA KALANLAR yor ve Aysel Gürel maddesine göz at›yoruz: “Ti- Laf› doland›r›yoruz belki ama bu, biraz da ne ya- yatro sanatç›s›d›r. Denizli’de do¤du (7.2.1929). zaca¤›m›z› bilmedi¤imizden. Hani hiç ölmeye- 2 kardefli vard›r. Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bö- cek sand›¤›m›z insanlar vard›r. Hep yaflarlar ve lümü’nde okudu. Halen duldur. Müjde (1954) hep ayn› yafltad›rlar. Y›llar geçer, bizim görüntü- ve Mehtap (1958) ad›nda iki çocu¤u vard›r. Ay- müz de¤iflir, boyumuz uzar, saçlar›m›za ak dü- sel Gürel’in sahne hayat› ‘Romeo ve Juliette’ pi- fler ama onlar yine ayn› yaflta kal›r. Öldüklerinde yesiyle bafllam›flt›r (1940). Halen Nejat Uygur bir anda anlars›n›z ki ölüm denilen fley ziyade- Tiyatrosu kadrosunda olan sanatç›n›n rol ald›¤› siyle gerçek! Kimi zaman çok yak›n›n›z›n ölümü oyunlardan baz›lar› flunlard›r: ‘Generalin Aflk›’, bile bu kadar etki b›rakmaz üzerinizde. ‘Leyle¤in Ömrü’, ‘Bana Çiçek Yollama’, ‘General Bir gün tan›mad›¤›n›z ama haya- Çöpçatan’, ‘Cibali Karakolu’, ‘Oskar’, ‘fiaflk›n Dik- t›n›z› kaplam›fl bir insa- tatör’, ‘A¤açlar Ayakta Ölür’…” Ansiklopedi bir n›n ölüm ha- ekibin elinden ç›km›fl; tiyatro maddelerini de Ya- berini du- vuz Turgul ve Ayfle Azizo¤lu yazm›fl. Dile kolay, yars›- otuz y›ll›k bir tiyatrocuyu böyle kuru bir madde- n›z, de anmak elbette tuhaf ancak bunu ansiklope- dinin kalabal›kl›¤›na vermek gerek. Belki de Ay- sel Gürel tiyatro alan›nda pek varl›k göstermedi- vizyon 18

Aysel Gürel kendi ince bir s›z› hissederseiniz baflta, flafl›r›rs›n›z ve k›fl gecesine geldik iflte... So¤uktu, üflüyorduk sonradan sonradan koymaya bafllar yoklu¤u… ama bu haberi ald›ktan sonra daha bir ürperdik. bildi¤i gibi yaflad› Aysel Gürel’in ölümü, bu sat›rlar›n yazar›na tam ama asl›nda hiç rol da bunlar› hissettirdi iflte. fiARKILARLA AYSEL GÜREL PORTRES‹ yapmad›. Evet ‹zninizle laf› devralay›m ve bu noktada hissettik- Bu yaz› iki türlü yaz›labilirdi. Onun cümlelerini kendince yaratt›¤› lerimi anlatmaya çal›flay›m… Y›l›n en karl› gece- art arda s›ralamak, aralara da hayat›n›n döne- sinde, o¤lan kediyi veterinere götürmüfl, “Tan- meçlerini serpifltirmek mümkün. Ancak bu, iflin kostümler, dekorlar safl’ta kabak oyaca¤› var m›d›r?” fleklinde günlük kolay›na kaçmak olur. Biraz daha zihnimizi kur- ve mizansenler sorunlarla bo¤uflmufl, Mor ve Ötesi’nin Eurovisi- calay›p, yine de flark›lar›ndan uzaklaflmadan vard› ama bütün on flark›s›n› bilmem kaç›nc› kez dinlemifl, tele- kendimizce bir Aysel Gürel portresi çizmek bir vizyonun antenini engelleyen kalem kutusuna baflka yöntemdi; biz onu seçtik. Zaman zaman bunlar›n alt›nda sinirlenerek onu yere atmak suretiyle cezalan- kendimizden söz edeceksek, bundan. yatan Aysel, d›rm›flken annem telefon etti. Telefonu zaman- En kolay›ndan bafllayal›m anlatmaya: Dillerde asl›nda hepimizin s›z çald›r›yorsa pek hay›rl› haber vermez. Yine dolanan, kimi art›k bir flehir efsanesine dönüfl- ayn›s› oldu ve Aysel Gürel’in öldü¤ünü söyledi. müfl Aysel Gürel hikâyelerinden… “Sevgililer gü- yak›n›nda bulunan Sonra, bir “son dakika” haberi belirdi televizyon- nünde ne yapacaks›n›z?” sorusuna “mastürbas- Ayfle, Fatma, da: Aysel Gürel’in çok de¤il on gün önce kutla- yon” cevab›n› verdi¤i, evinden arayan münase- ‹lknur veya d›¤› do¤um gününden enstantaneler eflli¤inde betsiz bir muhabire “flu anda sevifliyorum, daha verildi ölüm haberi. O an ince bir s›z› duydum sonra aray›n” dedi¤ini duymuflsunuzdur. Cinsel Aylin’den farks›zd›. ve h›zla geçmifle döndüm. Kimbilir ne zaman kimli¤ini “otoseksüel” olarak tarif eden, "dünya nas›l haberdar oldu¤umu, Aysel Gürel ad›n› ilk üzerindeki bütün k›zlar benim k›z›m, bütün er- ne zaman duydu¤umu hat›rlamaya çal›flt›m; ol- kekler sevgilim" cümlesini kuran, “hangi tak›m› mad›. Ad›n› illa ki bir Sezen Aksu kasetinde gör- tutuyorsunuz?” sorusuna “kocam›n tak›mlar›n›!” müflümdür ilk, diye düflündüm. Sonra üç flark› cevab›n› veren, çöp kamyonuna otostop çeken geldi akl›ma, h›zla: Ayflegül Aldinç’in söyledi¤i ve okuldan geç dönen k›z›n› arkadafllar›n›n “Gözlerin Su Yeflili”, Sezen Aksu’nun “Hasret”i ve önünde ete¤ini açarak karfl›layan ve “bir daha Neco’nun söyledi¤i, çocukluk y›llar›m› (niyeyse) geç kal›rsan daha fazlas›n› da yapar›m” diyen de hüzünlendiren “O fiark›y› Henüz Yazmad›m”... o. En az›ndan bunlar› yapt›¤› rivayet edilen… fiu Sonra sekiz y›l öncesine gittim: 2000 y›l›nda laf› söylemiflli¤i de rivayet olunur: "En iyi fliirleri- TRT’ye haz›rlad›¤›m “Bir Varm›fl Bir Yokmufl” adl› mi orgazm sonras›nda yaz›yorum, çünkü orada belgesel için Aysel Gürel’i arad›¤›m geldi akl›ma. ulaflt›¤›m yerden daha ileri bir nokta yok". Haya- Biraz da benim acemili¤imden kaynaklanan ge- ta dönelim ve EkfliSözlük’ten onunla alakal› bir rilimli bir telefon konuflmas› yapm›flt›k ama he- an› aktaral›m: “Üniversiteye gidiyordum. Bir k›z yecanlanm›flt›. Sonra evine gittik: Çekmeceler arkadafl›mla Odakule'de, ara s›ra çocuklar›n ke- dolusu tuhaf obje aras›nda sürekli de¤ifltirdi¤i man çald›¤› o arada, kenara, yere oturmufltuk. peruklar›yla bir çocuk gibi karfl›lam›fl ve u¤urla- Bir de bakt›k ‹stiklal taraf›ndan geliyor. Uzun m›flt› bizi. O “deli” görüntüsünün alt›ndaki ince- renkli bir etek, flapka ve kocaman gözlüklerle... cik insanla ilk o gün karfl›laflm›fl, Geldi geldi, e¤ildi ve çok sakin bir flekilde ‘Tafla sonras›nda daha bir sever oturmay›n, çocu¤unuz olmaz" dedi, gitti. Baka- olmufltum. kald›k arkas›ndan.” ‹flte böyle biriydi, Aysel Gü- Hastaneye kald›- rel. Esasen bütün bu sözleri kapsayan tek bir r›ld›¤›nda üzül- cümlesini anmak onu anlatmak için yeterli: müfltüm ama kon- “Ben Türk kad›n›n›n bilinçalt›y›m" durmuyordum bu Kolay›ndan bafllad›k ya, sonras› zor. Mazhar’›n o sonu. Her zaman- meflhur dizesini anal›m: “Nerden bafllasam, na- ki gibi yine k›rar s›l anlatsam…” Tam da böyle bir hal içerisinde- fleytan›n baca¤›n› yiz asl›nda. ‹yisi mi Merve Erol’dan yard›m ala- da ç›kar, diye düflü- l›m. Aysel Gürel’in ölümünden sonra, 23 fiubat nürken o karl› ve fena 2008 tarihli Radikal Cumartesi’ye yazd›¤› o leziz ustaya sayg›

vizyon 19 yaz›da flunlar› söylüyor: “Ama ne kad›nd›! rü” filminin ana temas› üzerine yaz›lan Yafll›l›¤› ve cinselli¤i bir arada tutmak bir “Sürgün”) sözlerinin Aysel Gürel’e ait ol- defa, çokça kabul gören bir fley de¤il bu du¤unu unutmayal›m ve devam edelim: devirde, bu topraklarda. Bir kad›n›n bunu Attila Özdemiro¤lu ile yapt›¤› “Firuze”, gi- baflarmas›, büyük meziyet. Herhalde en derek arabeskleflen ortama pop cenah›n- çok bunun için teflekkür edilmeli ona. Bir dan yap›lm›fl bir katk›yd›: “Arabeskse onu de flark› sözlerinden, yetifltirdi¤i k›zlar›n- da biz yapar›z” fleklinde bir baflkald›r› belki dan, yayd›¤› nefleden, k›yafet devrimin- de. Ard›ndan Onno Tunç’la yapt›¤› “Sen den dolay›...” Erol, flöyle flahane bir tespit A¤lama” geldi. Bunlar haz›rl›kt›; bir sonra- yap›yor yaz›s›nda: “Mesela, operadan ve- ki ad›mda “pop” patlad›! Bu kez besteci ya resimden Semiha Berksoy'un, edebi- Garo Mafyan, yorumcu Yonca Evcimik; yattan Sevim Burak'›n poptaki izdüflümü flark› ise malûm, “Abone”. Hemen ard›n- gibi. Onlar gibi 'cumhuriyet kad›n›', ama dan Onno Tunç’la yapt›¤› “Hadi Bakal›m”la ne modernlik ne kad›nl›k kab›na s›¤anlar- “Abone”nin üzerine kan›rt›lmas› zor bir ci- dan. Ya da, o kab› lay›k›yla dolduranlar- la çekti ve bu iki flark› günümüzün pop dan. Onlardan fark›, gençli¤in geçer akçe ortam›n› yaratt›. Bu kadar da mühim bir oldu¤u bir âlemde yaflamas›. Bu, ifline de insan, Aysel Gürel. Sonras›n› Merve Erol geliyordu herhalde.” Ama en önemlisi, anlatm›flt› zaten… galiba flu: “P›trak gibi açan genç flark›c›la- ra da sözlerini verdi Aysel Gürel. Art›k söz- KEND‹ B‹LD‹⁄‹ G‹B‹ YAfiADI ler kesin, k›sa, sloganlar› yakalay›c› ola- Memleket popunda f›rt›na gibi esen kad›n cakt›, hikâye anlatmak gibi bir kayg› flart flark› sözü yazarlar›na bakal›m: K›dem s›- de¤ildi, her flark› herkese giderdi. Kendi ras›na göre Fikret fienes, Ülkü Aker ve de bu formülü uygulad›, ama anlat›m Çi¤dem Talu’yu “üç büyükler” olarak ana- kayg›s›na, kelimeye sayg›s›n› da galiba yi- biliriz. Aysel Gürel’in (biraz geç) kat›l›m›y- tirmedi.” la bir masan›n dört aya¤› gibi pop müzi¤i s›rtlad› bu isimler. Bugünkü ortam›n sa¤- YONCA EVC‹M‹K’LE POP’U PATLATTI laml›¤› biraz da bundan. En berbat pop Buradan sözü kap›p devam edelim. Aysel flark›lar›nda bile kimi zaman bu dörtlünün Fikret fienes, Ülkü Aker ve Gürel’in plaklaflm›fl ilk flark› sözü, Güzin ile flahane sözlerine rastlad›k. Her birinin hi- Çi¤dem Talu’yu “üç Baha’n›n “kovalad›kça kaçan ateflböce¤im kayesi, anlatt›klar› ayr›yd› ama içlerinde misin” dizesiyle meflhur “Gençlik Bafl›mda en çok insana ulaflan Aysel Gürel oldu. büyükler” olarak Duman”›. Sonras›nda birkaç plakta imzas›- Bunda etkili olan herkese flark› sözü ver- anabiliriz. Aysel na rastl›yoruz ama hayat›m›za as›l girifli mesi de¤il elbet: ‹nsanlar›n duygular›n› Gürel’in kat›l›m›yla bir Sezen Aksu flark›lar›yla oluyor. Aksu külli- en yal›n flekilde anlatmas› as›l neden. Ay- yat›ndaki “esas” flark›lar›n›n sözleri hep sel Gürel’den söz ederken flunu asla unut- masan›n dört aya¤› onun: “Firuze”den “Sen A¤lama”ya, “Ne mamam›z gerek: O, kendi bildi¤i gibi ya- gibi pop müzi¤i s›rtlad› bu Kavgam Bitti Ne Sevdam”dan “De¤er flad› ama asl›nda hiç oynamad›. Evet, ken- isimler. Bugünkü mi”ye… Ama galiba yazd›¤› en güzel söz- dince yaratt›¤› kostümler, dekorlar ve mi- lerden biri “1945”. Onno Tunç’un bestesi zansenler vard› ama bütün bunlar›n alt›n- ortam›n sa¤laml›¤› Eurovision’da yar›flm›fl ancak memleketi da yatan Aysel, asl›nda hepimizin yak›n›n- biraz da bundan. En temsile hak kazanamam›flt›. ‹yi ki de git- da bulunan Ayfle, Fatma, Canan, ‹lknur berbat pop flark›lar›nda memifl; bozgunla geri dönseydi bu flark›y› veya Aylin’den farks›zd›. Onlar› sevdi¤imiz muhakkak unuturduk. fiimdi, Sezen Ak- kadar sevdik biz Aysel’i çünkü onlar kadar bile kimi zaman bu su’nun (belki biraz k›y›da kalm›fl ama her- bize yak›nd›. Kimi zaman anne, kimi za- dörtlünün flahane kesin bildi¤i) en mühim flark›lar›ndan. Se- man kardefl, ama ço¤u zaman sevgili ol- sözlerine rastlad›k. zen Aksu demiflken onun Zülfü Livane- du bize ve hatta (cinsiyet fark›na ra¤men) li’nin “Gökyüzü Herkesindir” albümüne ko- kendimizi bulduk onda. ‹flte bunun içindir nuklu¤unu ve seslendirdi¤i flark›n›n (“Sü- ki Aysel Gürel, hayat›m›za ziyadesiyle etki vizyon

20 ustaya sayg› eden bask›n bir figür. setleri onlar›n aflmas›n› bekleme, sen girmeye Sözün buras›nda Ece Temelkuran’a b›rakal›m çal›fl’ der. Asl›nda bu gibi fleyleri hayat›ma uygu- kalemi ve 29 fiubat 2008’de Milliyet’te yay›nla- layabilseydim, bugün kendimle daha bar›fl›k, nan “‹nsan› nas›l delirtirler Aysel?” bafll›kl› yaz›- mutlu, huzurlu olabilirdim. B›rak›rd›m yürüyü- s›ndan küçük bir bölüm alal›m buraya: “Ben se- flümle alay etsinler, ben yürümek istedi¤im gibi ni tan›mazd›m Aysel. Sen beni hiç bilmezdin. yürürdüm caddelerde. Akmerkez'de ekibimle Do¤rusu flu ki kendimi sana yak›n da hisset- de¤il, belki de bir cüzdan bir de k›z arkadafl›m- mezdim. Aysel, ne yalan söyleyeyim, sen la gezinebilirdim rahatl›kla. Hâlâ yukar› ç›- delinin tekiydin. Ben deli olmaktan fena k›p uyuyana kadar, belki de 24 saat oyun halde korkan biriyim. (…) fiimdi burada oynamak zorunday›m... Belki gördü¤üm olsan Aysel, benim arkadafl›m olsan. rüyalarda bile oynuyorum, o yüzden net Seninle sokaklara ç›ksak, flaka sansa- de¤ilim. Sizinle konuflurken bile kuralla- “fiiir duvar› çok lar bizi. Umurumuzda olmasa dö- r› düflünüyorum. 30 yafl s›n›r›nda- nüp dönüp bakanlar. Dönüp dö- y›m, belki k›rklara geldi¤imde bece- geç ve güç nüp bakanlara dil ç›karsak, flafl› rebilirim.” Bu sözlerden sonra Müj- örülüyor. yapsak gözlerimizi. Sen daha iyi de Ar’›n imrendi¤imiz do¤all›¤›n›n, Bir flark›y› bilirsin, bir fleyler yapsak iflte. Bil- asl›nda annesinin izinden gitmesi di¤imiz gibi yapsak her fleyi. Hiç sonucu oluflmufl oldu¤unu söyle- dinlediklerinde kitab›na uymasak. Uyduramasalar mek çok da abes olmaz herhalde. bu Aysel Gürel’in bizi. Biz yeni bir kitap yazsak, fla- K›z›na ideal terbiyeyi vermifl bir sözleri fl›p kalsalar.” anne ile karfl› karfl›yay›z hem de.

diyebiliyorlar, bu ‘YÜRÜMEK ‹STED‹⁄‹M‹Z G‹B‹ TEK BAfiINA DA KALABALIK benim için çok YÜRÜSEK’ Aysel Gürel hakk›nda yaz›lacak fley önemli. Kitap demiflken, iki de fliir kitab› çok. Bir sürü yerden al›nt› da yapabi- oldu¤unu hat›rlatal›m Aysel Gürel’in: liriz. Örne¤in Deniz Durukan’›n yapt›- fiark›lar›mdan Kaplan Kozano¤lu ile birlikte yazd›¤› ¤› söylefli. Bak›n neler diyor orada, çok bu üslubu kitab›n ad› “fiiir… flimdi”. Kas›m de¤iflik mevzularda: “‹ki ayr› Aysel oturtmak bana 2003’te yay›nlanm›fl. ‹lk kitap ise Mart Gürel var. Biri perukas›n› takar, mak- 1997 tarihli ve “Senin ‹çin Sana De¤il” bafl- yaj›n› yap›p delimtrak hareketlerle ilgi çeker gurur veriyor” l›¤›n› tafl›yor. Kelebek Yay›nlar› taraf›ndan ve laf› patlat›r. Sabah kalkt›¤›nda kap›y› çe- “Marjinal Yazarlar Dizisi” dahilinde bas›lm›fl! kip Amerika’ya gidebilecek bir Aysel. Ba¤s›z, Kitab›n Serdar Ortaç’a ithaf edildi¤ini hat›rl›- özgür bir kad›n. Di¤eri de ö¤retmen kimli- yoruz. O zamanlarda ona olan aflk›ndan söz ¤inde, kültürlü; bunu çekinmeden söylü- ediyordu sürekli. Hatta bir fliirinde flunu da yorum çünkü kültür Türkiye’de tamamen söylüyor: "Senin bakir ve genç vücuduna dibe vurdu. Alfabeyi okuyana, internetin böyle kirli bir duygu yüklemesi yapt›¤›m bafl›na oturup yazan çizene ne kültürlü di- için beni affet!" Serdar Ortaç, bu dize üzerine yorlar. Kültür sonsuza kadar okumaktan ge- “Bu cümleyi düflünüyorum da, ben bir kad›na çer. Maalesef bizim sektör bu konuda çok zay›f hiç buna benzer bir fley hissetmemiflim. Ortam- insanlarla dolu. Müzik, Türkiye’de geri kalm›fll›- lar›n bize getirdi¤i ucuzluk bizi esir etmifl du- ¤›n sembolü oldu. (…) Türkiye’de flark›n›n, mü- rumda”, demiflti. Ortaç, 20 Temmuz 2002’de zi¤in yerini bacak ve kalça ald›. Bunlar kötü de- Radikal gazetesinden fiebnem ‹yinam’a verdi¤i miyorum, bunlar çok güzel, cici, e¤lendirici k›z- söyleflide Aysel Gürel bahsi aç›ld›¤›nda flunlar› lar. fiark› söylediklerini zannediyorlar, bu da bir söylüyor: “…Aysel'den ö¤rendi¤im fleyler var. gayrettir, söyleye söyleye otuz sene sonra belki Fakat yine de tam anlam›yla uygulayamad›¤›- ö¤renirler.” Bu söylefliden ö¤rendi¤imiz, Aysel m›n fark›nday›m. Aysel ‘‹nsanlar› oldu¤u gibi ka- Gürel’in Ahmet Hamdi Tanp›nar’› çok sevdi¤i: “O bul et, onlar›n içinden ne geliyorsa saklamama- benim hocamd›r. Onlar yüz senede bir gelen in- lar› için gayret göster’ der. ‘Etraf›na çizdikleri sanlar. ‘Su, mermer ve yeflil ve ölümsüz ilkba- ustaya sayg›

vizyon 21 har’ hocam›n fliiriydi, ya da ben etkilenip var ki: “Bendeniz Aysel” dizisi, filmleri, De- ‹çimizi kavuran “mavi çaydanl›k” imgesi yazm›fl›m, hat›rlam›yorum. Benzerlikler niz Akkaya’ya dönüfltü¤ü bonus reklam› bir yana, bafltan sona çok etkilidir sözleri. flair için yararl›d›r. ‹lk fliir modellerini oku- ya da Aysun Kayac›’n›n amirini oynad›¤› Son noktay›, bunun için o sözlerle koya- du¤u zaman ona benzer fleyler yazar. son reklam filmi, televizyon programlar›n- l›m: “Birdenbire ç›k›verip gel / fiafl›rs›n kal- Ama kendi üslubunu bulmam›fl bir flaire, da yapt›klar›, gazetelerde “skandal” olarak bim sesimden önce / Ne güzel olur, bilsen flair diyemeyiz. Ben de çok bocalad›m, ki- an›lan hareketleri, yak›nlarda yay›nlana- ne güzel / Ç›ld›r›r›rm ben seni görünce // mi zaman Faruk Nafiz Çaml›bel, Ahmet cak (ve ad›n›n “Vefa” olmas› düflünülen) Önce yoklu¤unu anlat›r›m sana / Sonra Haflim, Pablo Neruda oldum. Ta ki kendi sayg› albümü ve hatta Selim ‹leri’nin Ay- geçer aynaya süslenirim / Sobada mavi bir fliirimi bulana kadar. Çünkü fliir duvar› çok sel’li hat›ralar›… “Ünzile”den günümüzün çaydanl›kla / Sana s›cak bir çay demlerim geç ve güç örülüyor. Bir flark›y› dinledikle- “Kardelenler”ine uzanan ve kad›n duyarl›- // Saçlar›m› al›rs›n avucuna / Gözlerin yine rinde bu Aysel Gürel’in sözleri diyebiliyor- l›¤›n› yans›tan tavr› ve elbette flark›lar›n› öyle su yeflili / Akar durur ruhuma…” lar, bu benim için çok önemli. fiark›lar›m- da unutmamak gerek. Ama yerimiz dar. Aysel Gürel’i çok özleyece¤imiz muhak- dan çok bu üslubu oturtmak bana gurur Zaten ziyadesiyle laf ettik ve hatta sözün kak. Biliyoruz ki sonunda ayn› yere gide- verir. Ama ticari flark›lar yapm›yor muyuz? t›kand›¤› yerde baflkalar›n›n duygular›n› ce¤iz ve oray› neflesiyle çoktan ele geçir- Yap›yoruz. Sanatç› öyle bir fley istiyorsa aktard›k. mifl oldu¤unu görece¤iz. O güne kadar yap›yorsun. Bu da iflin iflportas›.” Söylefli- den son bir cümleyi aktaral›m: “Ben hiç yaln›zl›k hissetmiyorum. Asl›nda tek bafl›- Hiçkimseyi ve hiçbirfleyi kafas›na takmadan dolu dolu ma çok kalabal›¤›m.” yaflad›. Özgürlü¤ünden ödün vermedi, yaflamla dalga ÜNZ‹LE’DEN GÜNÜMÜZ geçti. Gökkufla¤›n›n bütün renklerini saçlar›na da KARDELEN’LER‹NE yans›tt›, flark› sözlerine de, yaflam›na da. Bu dünyadan Yaz›y› nihayetlendirmeden son bir al›nt› Aysel Gürel geçti. yapal›m. Tolga Aky›ld›z, 23 fiubat 2008 tarihli Hürriyet’te flunlar› yaz›yor ve hisleri- mize tercüman oluyor: “Aysel Gürel’in ar- kas›ndan ne yazaca¤›m› bilemedim. Hiç- Yaz›n›n sonunda yine sözü alay›m ve çok “Hoflça kal”, demek ve flark›lar›ndan söz bir fley yazmazsam da mutsuz olaca¤›m› özel bir flark›y› anay›m: “Gözlerin Su Yefli- ederken ad›n› hay›rla anmak boynumu- çok iyi biliyorum. Birileri için ç›lg›n yafll› li”, beni duydu¤umda etkileyen flark›lar- zun borcu. kad›n, baz›lar› için Sezen Aksu’nun büyük dan birisidir ve bitmek tükenmek bilmez hitlerine de¤er katm›fl bir sözcük ustas›, Ayflegül Aldinç sevgimin de bafllang›c›d›r. di¤erleri için Müjde ve Mehtap Ar’›n an- Müzi¤ini Timur Selçuk’un yapt›¤› bu flark› nesi olabilir. Benim için Aysel Gürel, bu memleket popunun yüz ak› olmakla kal- dünyan›n elbiseleri içindeyken tan›flma maz, flark› sözü denilen fleyin ne kadar et- f›rsat› bulamad›¤›m, ama her türlü zaman kili oldu¤unu da bize gösterir. boyutundan ba¤›ms›z olarak dostum ola- rak gördü¤üm bir kad›nd›. Onu tekrar gördü¤ümde içindeki renkleri bu denli güzel gösterebildi¤i için teflekkür etmeyi ihmal etmeyece¤im. Diyece- ¤im ki; insan ‘Ünzile bir insan dölü’ diye yazabili- yorsa bir fliirin ilk dizesine ve o fliir bir flark›ya binip bunca kalbe dokunabiliyor- sa, sen zaten insan de¤ilsin ablac›¤›m, baflka bir fleysin...” Sözü daha uzatabiliriz elbette. Söz etmedi¤imiz o kadar çok fley vizyon 22 konferans

Dünya müzik endüstrisi, telif camias› ve MESAM kimlik de¤ifltirirken MIDEM, POPKOMM, WOMEX, COPYRIGHT SUMMIT...

Meslek birlikleri yeni dönemde bir marka olarak sektör fuarlar›nda daha fazla boy gösteriyorlar. Kimliklerini, yerli kataloglar›n› ve hizmet bilgilerini sektörün en önemli fuarlar›nda sunuyorlar. Söz konusu dönemin Türkiye’de MESAM ve di¤er meslek birlikleri için ne ifade etti¤ini uluslararas› fuarlara kat›l›m üzerinden irdeledik.

Ali Coflar Kapal› bir dernek örgütlenmesi mi yok- sa müdahaleci, karar verici bir fail mi olmak? Müzik, sinema, edebiyat, plastik sanatlar, fo- MIDEM/Cannes to¤raf vb. alanlarda faaliyet gösteren meslek Bu y›l 42. organizasyonunu yapan MI- birlikleri, dijital dönemi takiben iki hegemon- DEM, plak flirketlerinden da¤›t›mc›la- yaya dayal› tercih aras›nda denge kurmaya ça- ra, sanatç› menajerlerinden müzik l›fl›yorlar: ‹lki, verili düzenlemeler çerçevesinde editörlerine, meslek birliklerinden üst sorunsuz, ama dura¤an bir yap›y› getirirken, konfederasyonlara, müzik medyas›n- ikincisi verili düzenlemeleri sektörün gidiflat› dan ülkelerin müzik ihraç kurulufllar›- do¤rultusunda de¤iflmeye zorlayan, tepki alma na kadar çok genifl bir yelpazeyi kaps›- riskini tafl›yan ve büyüme ile birlikte müzik yor. Fuarda 100’den fazla ülkeden 10 sektörünün aktörü olmay› getiren bir alterna- binin üzerinde e¤lence sektörü pro- fesyoneli, 5 binin üzerinde kurulufl, tif... ‹kincisini tercih eden meslek birliklerinde, 10 bin metrekarelik bir alan› paylafl›- yap›sal de¤ifliklikler yafland›¤›n›, meslek birli¤i yor. Müzik sektörünün önemli sorun- kimli¤ini de aflarak müzik sektörünün önemli lar›n›n ve gelece¤inin tart›fl›ld›¤› kon- öznelerine dönüfltü¤ünü görüyoruz. feranslara e¤lence sektörünün tüm Türkiye’de MESAM ve di¤er meslek birliklerinin temsilcileri kat›l›yor. Fuar›n ifl ortakla- bu dönemdeki durufllar›n› fuarlara kat›l›m r›ndan birisi de, bir zamanlar›n popü- üzerinden irdeledik. ler ücretsiz müzik kayna¤› Napster. Her y›l aç›l›fl gecesini ve performans- MIDEM 2006: ‹LK KURUMSAL KATILIM lar›n› bir ülke, ulusal bir markan›n Sektörün tüm muhataplar›n›n bir araya gelip ifl sponsorlu¤unda üstleniyor. Aç›l›fl› ya- yapt›¤›, deneyim paylaflt›¤› ve en önemlisi de pan ülkenin hükümet yetkilisi de mut- marka olarak yer ald›¤› fuara, Türkiye’den tek laka geceye kat›l›yor. Örne¤in aç›l›fl gecesi organizasyonunu Finlandiya, tek flirketlerin d›fl›nda ilk kurumsal kat›l›m Nokia’n›n, Çin, Music China’n›n spon- 2006’da gerçekleflti. Dönemin MESAM Yöne- sorlu¤unda gerçeklefltirdi. tim Kurulu ve profesyonelleri, üye editörlerin de talebiyle kat›lma karar› ald›lar. “Yokluk” ve konferans

vizyon 23

“deneyimsizlik” içindeki bu dönemde, baflka MIDEM’lere b›rakt›. Yine de Kültür Bakanl›¤›’ndan istenen “destek” geceye, Türkiye kökenli bir sanatç› olarak sonucunda fuar stand›na Kapadokya ve Fransa’da yaflayan SACEM üyesi Murat Pamukkale afiflleri as›lm›flt›. Fuar stand›- Öztürk’ün kat›lmas› bir teselli olmufltu. n›n maliyetlerini karfl›layan MESAM, 2007’de Türkiye’den MIDEM’e ilgi göste- stand›n›, Türkiye’den 14 kat›l›mc› flirketin ren, uluslararas› platformda ifl yapmaya de kullan›m›na açt›. MIDEM’de Türki- çal›flan flirket ve kurum say›s›nda art›fl ve ye’nin resmen yer almas› bir ilk oldu¤un- çeflitlilik vard›: Cep telefonu içerik sa¤la- dan, tüm eksikliklere ra¤men stand ilgi y›c›lar›ndan plak flirketlerine, meslek bir-

çekti ve Türkiye’nin müzi¤iyle ilgilenen liklerinden müzik editörlerine tam 31 Cahit Berkay, Yaflar, Burhan fieflen, Ali Kocatepe, flirketler ve kifliler stand› ziyaret edip bil- kurulufl... Bir de kendilerini temsil etmek Deniz Seki,Selçuk Alagöz, Ali R›za Binbo¤a, Suavi gi ald›lar. üzere fuara kat›lan sanatç›lar... MIDEM 2006’da fuara dijital platformlar›n ve cep bülteninde Türkiye’den bir flirketin, ‘Yeni telefonu içerik sa¤lay›c›s› flirketlerin kat›- Dünya Müzik’in, haberi bile ç›kt›. Önceki l›m oranlar›n›n artt›¤› görülüyordu. MI- y›l›n MESAM stand›n›n yerini Türkiye DEM, fuar alan› d›fl›nda uzmanlar›n ve Müzik Endüstrisi (MESAM-MÜYAP) ald›. sektöre yat›r›m yapanlar›n takip edebile- Türkiye’nin temsilcilerinin gerçeklefltirdi- ce¤i konferanslar zinciri MIDEM Net’e ya- ¤i kokteyle ilgi yo¤un oldu. Söz konusu t›r›mlar›n› art›rm›flt›. Fuar üç günlük bir stand ayn› zamanda Türkiye Müzik En- etkinlikten yaklafl›k bir haftal›k bir etkin- düstrisi içindeki kifli ve kurumlar›n birbi- Ali Coflar, Hüsnü fienlendirici ve Cahit Berkay likler zincirine dönüfltü.

MIDEM 2007: KATILIMDA ARTIfi VE 2007’de Türkiye’den MIDEM’e ilgi gösteren, ÇEfi‹TL‹L‹K 2007 y›l› Türkiye müzik endüstrisi için uluslararas› platformda ifl yapmaya çal›flan flirket ve önemli bir y›ld›. 2006 sonunda dört kurum say›s›nda art›fl vard›: Önceki y›l›n MESAM meslek birli¤i (MESAM, MSG, MUYAP, stand›n›n yerini Türkiye Müzik Endüstrisi MÜYORB‹R) iflbirli¤i görüflmelerine baflla- d› ve 2007’de inisiyatif alarak, bir gerek- (MESAM-MÜYAP) ald›. lilik haline gelen kolektif hareketin ilk ad›mlar› at›ld›. 2006 y›l›ndaki kurumsal kat›l›m›n yaratt›¤› etkiyle, 2007’de MI- rini tan›mas›n›, sorunlar›n konuflulmas›n› TEL‹F SEKTÖRÜNDEN MÜZ‹K DEM’de bir Türkiye Gecesi gerçeklefltir- ve birbirini anlamaya çal›flmas›n› sa¤lad›. SEKTÖRÜNE YANIT: COPYRIGHT me önerisi ortaya at›ld›. Fuar›n en büyük MIDEM’in ard›ndan, 12-13 fiubat 2007 SUMMIT salonu (Medittarane) Türkiye için ayr›ld›. tarihleri aras›nda MESAM, MSG, MÜ-YAP Telif sektörünün en önemli üst kuruluflu MESAM ve MÜ-YAP öncülü¤ünde meslek ve MÜYORB‹R Yönetim Kurulu ve Genel olan CISAC, sektördeki yeni e¤ilimleri ve birlikleri, yaklafl›k 40 bin Euro bütçeli Sekreterlerinin kat›l›m›yla Kaya Ramada geliflmeleri de göz önüne al›p ana fonksi- Türkiye Gecesi önerisini Kültür Bakanl›- Otel’de Türkiye Müzik Endüstrisi tarihin- yonunun ötesine geçerek eser sahipleri- ¤›’na aktard›lar. Efl zamanl› olarak ME- de bir ilk olarak addedilebilecek “Endüs- nin meslek birlikleriyle, e¤lence sektörü- SAM hem stand›n, hem de gecenin tri Zirvesi” yap›ld›. Sektörün üretici ve tü- nün ana aktörlerini (Google, Yahoo, Mic- sponsorlu¤u için Türkiye’nin müzik sek- keticilerinin sorunlar›n›n ele al›nd›¤› rosoft, Avrupa Yay›n Birli¤i EBU, British törüne yat›r›m yapm›fl önemli markalar›- kampta, öncelikler ve sorunlar tespit edi- Telecom gibi flirketler ve Avrupa Parla- na öneri götürdü. Tek ses, MIDEM’in ge- lerek tüm aktörleri ba¤lay›c› kararlar mentosu üyeleri) 30-31 May›s 2007 tarih- tirilerinin fark›nda olan Vodafone/Tel- al›nd›. Bu buluflmay› müteakiben de ba- lerinde Brüksel’de telif zirvesinde toplad›. sim’den ç›kt›. Ancak 22 Ocak’taki perfor- ¤›ms›z bir icra kurulu oluflturularak ülke Telif Zirvesi ayn› zamanda CISAC’›n e¤len- mans, Telsim’in Vodafone’a devir tarihiy- gerçekleri ile genel sektörel temayülleri ce sektöründeki etkinli¤ini art›raca¤›n›n le çak›fl›nca Türkiye Gecesi umutlar›n› harmanlayan hedefler konularak iflletildi. göstergesiydi. MESAM’›n kat›lmad›¤› zir- vizyon 24 konferans

Popkomm/Berlin 50’den fazla ülkeden meslek birli- ¤i, plak flirketi, müzik editörü, müzik medyas›, dijital ve mobil müzik içerik sa¤lay›c›lar› ile plat- formlar›, sanatç› ajanslar›, hukuk firmalar›, da¤›t›mc›lar ve sanatç›- lar›n kat›ld›¤› müzik fuar›n› 15 binden fazla kifli takip ediyor. Ali Kocatepe, Ali R›za Binbo¤a, Bülent Forta Ali R›za Binbo¤a ve MESAM Yönetim Kurulu MIDEM’de 30’un üzerinde panelin, konfe- rans›n ve atölye çal›flmas›n›n ger- çeklefltirildi¤i Popkomm’da dört gece boyunca 200’den fazla sanat- vede bir zamanlar sektörün tehdit olarak POPKOMM 2007: ALMAN MÜZ‹K ç›, 30 performans merkezinde 70 gördü¤ü Kazaa’dan toplanan 2.1 milyon SEKTÖRÜ ‹LE SICAK ‹L‹fiK‹LER binden fazla kifliye, 400’den fazla USD’nin meslek birlikleri aras›ndaki payla- Türkiye’nin, Kültür Bakanl›¤› finansman› performans sunuyor. Popkomm, fl›m›, yarat›c› meslek birlikleri ile sektöre ile, 13 kurulufltan müteflekkil olarak, Avrupa a¤›rl›kl› iki numaral› mü- yat›r›m yapan markalar›n karfl›laflt›klar› so- Popkomm’da bir stand açmas›, kat›l›mc›- zik sektörü fuar› olarak kabul edi- runlar, Youtube, myspace, Last FM gibi lar kadar müzik medyas›n› da flafl›rtt›. liyor. yeni alanlar›n getirdi¤i olas› f›rsatlar/teh- Sektörün yarat›c›l›k anlam›nda arka bah- ditler, Avrupa Komisyonu’nun telif sektö- çesi, ticari anlamda “s›cak para” kayna¤› deyiflle “partner country/ortak ülke” statü- rü için yapt›¤› düzenlemeler ele al›nd›, Almanya’da, Türkiye müzik sektöründen sünde yer ald›¤› fuarda Türkiye’yi “sektör Google’un Ortado¤u Müdürü’nün sunu- tan›nm›fl isimlerin yer almas›, Türkiye ba- olarak” karfl›lar›nda gören Popkomm yetki- flunda Türkiye’nin de kula¤› ç›nlat›ld›. CI- s›n›n›n Avrupa ofislerinin de ilgisini çek- lilerinin bu durumu de¤erlendirme fikirleri SAC’›n üye meslek birlikleri ve sektör için miflti. MESAM’›n anlaflmal› oldu¤u di¤er filizlenmeye bafllad›. 30 performans mer- düzenli bir organizasyon haline getirdi¤i uluslararas› meslek birlikleri ve/veya yan kezinde Türkiye’den tek bir sanatç› yoktu Copyright Summit, her y›l farkl› bir ülkede kurulufllar› (Meslek Birlikleri Vak›flar›) da gerçi ama Türkiye -Avustralya karmas› bir toplanmaya devam edecek görünüyor.. MESAM’›n Popkomm’da yer almas›n› il- grup Anadolu’nun ezgilerini Popkomm’a tafl›yarak bu a盤› kapad›: Gecko Roman Project. Dört meslek birli¤inin, 2006’da Kültür Bakanl›¤› nezdinde gerçeklefltirdi¤i giriflimler, 2007 yaz›nda ses POPKOMM 2008’E TÜRK‹YE’N‹N, ‘ORTAK ÜLKE’ OLARAK ÇA⁄RILMA getirdi. Bakanl›k sinema alan›nda oldu¤u gibi müzik F‹KR‹ meslek birliklerinin de uluslararas› fuarlara Popkomm’un akl›na, Türkiye’yi 2008’de kat›lmas›n› desteklemeye karar verdi. “partner country/ortak ülke” yapma fikri bir kez düflmüfltü. ‹flin ucundan tutmas› için German Music Export Office (Alman Dört meslek birli¤inin, 2006’da Kültür Ba- giyle izlediler. Alman bas›n›, GEMA Bafl- Müzik ‹hraç Ofisi) ve müzik sektörünün kanl›¤› nezdinde gerçeklefltirdi¤i giriflim- kan› ve Popkomm Genel Müdürü ile üç numaral› fuar› WOMEX (World Music ler, 2007 yaz›nda ses getirdi. Bakanl›k si- stand› ziyaret etti. Alman müzik medyas› Expo/Dünya Müzi¤i Fuar›) gibi önemli or- nema alan›nda oldu¤u gibi müzik meslek için Türkiye’nin Popkomm’da yer almas› ganizasyonlar›n dan›flman› devreye girdi. birliklerinin de uluslararas› fuarlara kat›l- önemliydi... GEMA için de, kimi sorunlar WOMEX’in baflkanl›¤›n› yapan, World mas›n› desteklemeye karar verdi. ‹lk du- yaflad›¤› Türkçe müzik alan›ndaki muha- Music camias›n›n en sayg›n ve müzik rak, sektör için hem kaynak hem de müfl- taplar›n› kendi evinde görmesi önemliy- fuar› yönetimi konusundaki deneyimli teri potansiyeli sunan Almanya yani, dans di. MESAM ve MÜYAP, Almanya’daki li- flirketlerinden Piranha Müzik de Türki- ve elektronik müzi¤inin ve performansla- sanslama sorununu gidermek için bir di- ye’nin Popkomm 2008’de partner co- r›n adresi, endüstrinin iki numaral› fuar› zi görüflmeler yapt›lar. untry/ortak ülke” olarak yer almas›n›n Popkomm olacakt›. Her sene bir ülkenin ‘konuk ülke’ di¤er bir çok önemli oldu¤unu bir fikir olarak konferans

vizyon 25 iletti. Popkomm ekibi bu konuda Pozitif MIDEM’de Türk stand›nda Edisyon ile irtibata geçti. Di¤er destekçi- Yap›lmas› gerekenlere verilen aç›l›fl kokteylinde lerden Köln Alman-Türk ‹fladamlar› Derne- dair notlar ¤i, Almanya D›fliflleri Bakanl›¤› ile irtibata Türkiye’nin POPKOMM’a Genel olarak kültür endüstrisinde- geçti. Onlar da Almanya’n›n Ankara Büyü- “partner country/ortak ki de¤iflimler Türkiye müzik sektö- kelçili¤i ile… Seçilen dönem çok önemliy- ülke” olarak kabul edildi¤i ründe yeni f›rsatlar yarat›p meslek di. Çünkü 2009’da Almanya’da yerel se- birliklerini dönüfltürürken, tabi ki çimler vard› ve Türkiyeli nüfusun kendini aç›klamas› yap›ld›. Bu haber eksiklikler ve yap›lmas› gerekenle- en iyi ifade edebilece¤i araç tabii ki mü- müzik medyas› taraf›ndan re dair notlar da müzik sektörünün zikti. Ayr›ca MESAM’›n y›llard›r hak iddia ilgiyle karfl›land›. tüm taraflar› için düflülüyor; etti¤i bir ülkede, Türkiye müzik endüstrisi- nin temsil edilmesi ve Türkiye müzik sek- 1. Kültür Bakanl›¤›’n›n müzik sek- törünün konferans ve panellerle bir ince- törünün en önemli üç fuar›na leme alan› olarak ele al›nmas›, y›l boyun- açt›¤› stand büyük ilgi gördü. (MIDEM, POPKOMM, WOMEX) ca Türkiye müzik sektörüne dair etkinlikle- MIDEM 2008’e Türkiye müzik endüstrisi sektörün düzenli kat›l›m› için rin olmas› ve kamuoyu yarat›lmas› çok 28 kuruluflla kat›ld›. Türkiye stand› deste¤ini sürekli hale getirip önemliydi. 2007’ye göre daha büyük ve daha organi- Türkiye’den kat›l›m› art›racak zeydi. Sinema ve Telif Haklar› Genel Mü- bir biçimde kurumsallaflt›rma- MESAM VE KÜLTÜR BAKANLI⁄IN dürü Abdurrahman Çelik’in de kat›ld›¤› fu- s›. Ço¤u ülkede ilgili bakanl›k- lar, iflin ayn› zamanda bir kültür ORTAK GAYRETLER‹ arda Türk stand›nda verilen aç›l›fl koktey- ihrac› oldu¤unun fark›nda ve Tüm Türkiye müzik sektörünün temsil edi- linde Türkiye’nin POPKOMM’a “partner co- Müzik ‹hraç Ofisleri tarz› kuru- lece¤i bu mecrada, ülkenin TC Kültür ve untry/ortak ülke” olarak kabul edildi¤i lufllar kuruyorlar. Turizm Bakanl›¤›’n›n yer almas› da kaç›n›l- aç›klamas› yap›ld›. Bu haber müzik med- 2. Dünya müzik endüstrisinin üç maz. Pozitif Edisyon bu organizasyonun yas› taraf›ndan ilgiyle karfl›land›. numaral› fuar› olan WOMEX’e Kültür ve Turizm Bakanl›¤› ile MESAM’›n Fuara iliflkin bir güzel haber daha alm›fl- sektörel kat›l›m›n sa¤lanmas›, öncülü¤ünde di¤er müzik meslek birlikleri t›k. MIDEM web sitesinde A¤ustos – fiu- 3. Müzik sektörüne yat›r›m yap- taraf›ndan yap›lmas›n› önerdi. Pop- bat aras›nda en fazla dinlenen parça, ME- m›fl önemli markalar›n bu fuar- komm’dan yaklafl›m olumluydu. Konu SAM üyesi Ark›n Il›cal›’n›n (nam-› di¤er larda Türkiye müzik sektörünü hem bakanl›¤a, hem MESAM Yönetim Ku- Mercan Dede) “800”ü olmufltu. MIDEM ve performanslar› da destekle- rulu’na tafl›nd›. Kültür ve Turizm Bakan› dergisindeki haberi okuyanlar bilerek ya yerek yer almas›, Ertu¤rul Günay teklife olumlu yaklaflt›. Al- da bilmeyerek Mevlana’ya selam gönder- 4. Dünya müzik sektörü için hala manya Büyükelçili¤i, MESAM ve Pop- mifl oldular. önemli bir potansiyele sahip komm temsilcileri, Bakan Günay ve Telif- MIDEM 2008 boyunca Türkiye stand›, olan Türkiye’de, MESAM ve di- Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çe- Türkçe müzik dinleyenler, Türkçe müzi¤i ¤er meslek birliklerinin girifli- lik ile görüflmeye haz›rland›lar. Bakanl›k kendi ülkelerine tafl›mak isteyenler, masa- miyle uluslararas› bir müzik fu- için de bu dönem çok önemliydi, çünkü lara y›¤›lm›fl MESAM broflürlerini çantala- ar›n›n küçük bir flehirde/ilçede 2008 Frankfurt Kitap Fuar›’nda da Türkiye r›na koyanlarla doldu taflt›. Sektör temsil- düzenlenmesi. 2004 y›l›ndaki misafir ülke konumunda. Günay, Büyükel- cilerinin yurtd›fl›ndaki muhataplar›yla top- iyi sonuçlanmayan deneyiminin çilik, MESAM ve Popkomm ekibine sonsuz lant›lar› devam ederken, MÜYAP’›n, di¤er olumsuz izlerinin silinmesi, ye- rel müzi¤in dünya müzik en- destek sundu. ‹lgililer 27 – 31 Ocak’ta meslek birliklerinin de deste¤ini alarak düstrisiyle buluflmas›. Cannes’da bafllayacak olan MIDEM 2008’e hayata geçirdi¤i dijital müzik arflivi, örnek 5. Türkiye müzik sektörünün bu ça¤r›ld›. Son söz orada söylenecekti. bir ifl modeli olarak ele al›nd›. fuarlara tam zamanl› kat›labil- MIDEM Magazin dergisinde Türkiye’nin mesi için THY baflta olmak üze- MIDEM 2008 ve POPKOMM MÜJDES‹ Popkomm 2008’e ‘ortak ülke’ oldu¤u ha- re havayolu flirketlerinin festi- Müzik meslek birlikleri MESAM-MSG-MÜ- beri ve Türkiyeli Müzik Meslek Birlikleri ile val öncesine-sonras›na do¤ru- YAP-MÜYORB‹R’in, Kültür ve Turizm Ba- ilgili haberler yer ald›. Türkiye müzik sek- dan uçufllar koymas›... kanl›¤›’ndan alm›fl oldu¤u destekle 27 – törü MIDEM’deki stand alan›n› t›pk› GE- 31 Ocak 2008 tarihleri aras›nda düzenle- MA, SACEM, SUISA, SABAM meslek birlik- nen Uluslararas› Müzik Fuar› MIDEM’de lerinin yapt›¤› flekilde gibi sabitledi. vizyon 26 belgesel belgesel

vizyon 27

KAZIM KEND‹N‹ ANLATIYOR: “flark›larla geçtim aran›zdan”…

2005 y›l›nda aram›zdan ayr›lan Kaz›m Koyuncu’nun hayat›, bir belgesele dönüfltürüldü. Ümit K›vanç taraf›ndan haz›rlanan ve “fiark›larla Geçtim Aran›zdan” ad›n› tafl›yan belgeselde Kaz›m Koyuncu’nun hayat› bizzat kendisi taraf›ndan anlat›l›yor. Kalan Müzik taraf›ndan yay›nlanan ve 3 saat 34 dakika süren bu belgeselin geliri ise Umut Çocuklar› Derne¤i’ne ba¤›fllanm›fl.

Belgeseli haz›rlayan Ümit K›vanç, Ka- ÖLÜMÜNDEN SONRA ARKADAfi Yaz›: Önder K›z›lkaya z›m Koyuncu için “Tam da bu memleketin en OLDUK... çok ihtiyaç duydu¤u insanlardand›. Memleket Aray› atlayarak do¤rudan fluna geçmek istiyo- bunu ne kadar fark etti, bilemiyoruz. Ama ben rum: Filmi yapabilmek için Kaz›m’›n en yak›- öyle düflündüm” diyor. Ümit K›vanç’›n belgese- n›ndaki insanlarla zaman geçirmeye ve topla- le ve Kaz›m’a iliflkin görüflleri flöyle: d›¤›m ses ve görüntü kay›tlar›n› defalarca izle- meye, dinlemeye bafllad›¤›m süreçte, onun el- ÖLÜM HABER‹N‹ ALDI⁄IM GECE bette benim bir arkadafl›m oldu¤una kuvvetli- Kaz›m hastalanmadan k›sa süre önce, Viya’n›n ce inand›m. Filmi yapmak için u¤raflt›¤›m iki kapa¤›ndaki foto¤raf›na bakarken, “Art›k gidip y›l boyunca samimiyetimiz ilerledi. Filmi bitirir- bulay›m, tan›flay›m,” diye düflündüm. Kendisiy- ken, onun ölümüyle sars›lmaya devam ettim. le yap›lan görüflmelerde söylediklerinden, Onun en yak›n arkadafllar›ndan biri filmi izle- onunla flu ya bu flekilde karfl›laflm›fl insanlar›n dikten sonra, “Sanki sen onu çok iyi tan›yor- anlatt›klar›ndan, Kaz›m’›n kendime çok yak›n muflsun gibi,” dedi¤inde, sevineyim mi, gurur bulaca¤›m biri oldu¤una ve beraber bir fleyler mu duyay›m, ne yapay›m bilemedim. yapabilece¤imize dair garip bir önsezim, hattâ inanc›m vard›. Hastaland›¤›n› duydu¤umda, KUSURLARINI SAKLAMIYOR… onu kaybedece¤imize en ufak bir ihtimal ver- Benim öfkelendi¤im fleylere öfkeleniyor, sura- medim. “Adam›n tedavisi bitsin, telafl› geçsin, t›m› asmadan, ba¤›r›p ça¤›rmadan, küfretme- öyle gider tan›fl›r, konuflurum,” dedim. Ölüm den asla söyleyemeyece¤im fleyleri bazen ben- haberini ald›¤›m gece, o an için elimdeki tek den beter sinirlenerek, ço¤u zaman güler yüz- CD’si olan Viya’y› sabaha kadar döndüre dön- le, arada kendiyle de e¤lenerek dile getirebili- düre dinler ve a¤larken, durmadan kendime yordu. Bana müthifl bir direnç takviyesi yapt› flunlar› dedi¤imi hat›rl›yorum. Kaz›m. Filmi ilk izlettirdi¤im arkadafllar›mdan vizyon 28

biri, ileriki günlerde, “Bir fley yaparken, ‘Ka- z›m’a ay›p etmeyeyim flimdi’ diye düflünür ol- dum,” dedi. Bütün bunlardan bir “ideal insan” Foto¤raf: Teoman Gürzihin Foto¤raf: Teoman Gürzihin portresi ç›karmaya çal›flt›¤›m› sanmay›n. Zaten filmi en ufak hamasetten uzak tutmaya çal›fl- t›m. Becerdi¤imi de san›yorum. Ama hele bu memlekette asla kolay kolay yetiflmeyen, çok özel bir insanla karfl› karfl›ya oldu¤umuz kesin. Zaten kusurlar›n› saklama derdi olan birine de hiç benzemiyor ki, bu da s›k kulland›¤› bir de- yimle, ona ilaveten “puan yaz›yor”.

SADECE KAZIM KONUfiACAK... Kaz›m’›n topra¤a veriliflinden (27 Haziran 2005) birkaç ay sonra, Kaz›m’›n yak›nlar›yla ta- Ümit K›vanç n›flmaya, ard›ndan malzeme toplamaya, Ho- pa’da, Pançol’da ve Do¤u Karadeniz’de farkl› yerlerde çekimler yapmaya bafllad›m. Birçok ‹nsan›n onbinlerce insan›n yard›m›yla boyuna yeni kay›tlar bulu- hayran› olmas› kolay yor, akl›n›za gelebilecek her formatta ses ve de¤ildir; ama o insanlarla görüntü kay›tlar›n› aktar›p s›n›fland›rarak haz›r hale getiriyordum. 2006 yaz sonunda, nihayet, bir tür grupdafll›k, hattâ filmi yapmaya bafllad›m. Ak›l edebildi¤im, ve- arkadafll›k, ahbapl›k rebildi¤im için kendimi pek takdir etti¤imi söy- iliflkisine girmeyi göze lemeden geçemeyece¤im hayatî içeriksel karar fluydu: Bu filmde sadece Kaz›m konuflacakt›. alabilmek için insan›n Kaz›m’›n yak›nlar›n›n da bu fikri coflkuyla onay- dünyayla baflka türlü, lamas› elbette cesaretimi art›rd›. derin ve çok boyutlu bir EVE HIRSIZ G‹R‹YOR… iliflkisi olmas› gerekir. Evet, filmi yapmaya koyuldum. Düflündü¤üm- den daha isabetli ad›mlarla, daha güzel ilerli- yordu. Derken, 2006’n›n 12 Aral›k günü, bir çekim ve kurgu ifli için bulundu¤um Maslak’ta- ki anima’dan eve döndüm. Saat 19.30 sular›y- d›. Evimin karfl›s›ndaki lokantada yemek yedim ve bizim apartman›n bitmek bilmeyen basa- maklar›n› t›rmanmaya bafllad›m. Benim kata geldi¤imde, merdivende havlular›mdan birini gördüm. Kilit k›r›k, kap› aç›kt›. S›rf bu filmi yapabilmek için, y›llard›r kulland›- ¤›m, Matrox kartl› Adobe Premiere’li kurgu sis- temi yerine, her fleyi göze al›p, MacIntosh G-5 üstünde Final Cut Pro’lu bir kurgu sistemi kur- mufltum. Benim hayat standard›mdaki biri için ufak bir servet ödeyerek. Evet, eve girdim. G-5, ekranlar, laptop ve bafl- ka birkaç fley çal›nm›flt›. Filmden geriye sadece ham kasetler kalm›flt›. “Kaz›m filmi”nin yap›l- belgesel

vizyon 29 m›fl iki saat yedi dakikal›k! k›sm› art›k KAZIM’IN ÇEKT‹KLER‹… yoktu. Çocuklu¤u, Hopa’daki ortaokul ve Filmdeki en ilginç parçalardan biri, Ka- lise y›llar›, ‹stanbul’a gelifl, Dinmeyen, z›m’›n kendi çektikleri. Kameray› bu ka- Zu¤afli Berepe y›llar›, kendi grubuyla ç›- dar özensiz, gelifligüzel kullanan pek az kana kadarki ara dönem, askerlik, K›z›l›r- insan vard›r. Elinde kamera, durmadan mak’a bas çald›¤› zaman... hepsi tamam- sa¤a sola, yukar› afla¤› oynatarak, zoom Foto¤raf: Yücel Tunca lanm›flken, bir anda havaya kar›flm›flt›. halkas›yla mütemadiyen oynayarak, bir yandan konuflarak yapt›¤› çekimleri, ola- KAÇINILMAZ SON, ‹DRAK VE bildi¤ince rötufllay›p düzelterek, kurgula- KABUL... yarak, bol bol kulland›m. ‹lginç olaca¤›n› Ve aradan aylar geçti. Günün birinde, umdu¤um bir ayr›nt›: Kaz›m’›n çekim nas›l bir inatla, nas›l bir kuvvetle, hâlâ yapt›¤› yerlerde ben de epey birfleyler bilemiyorum, filmi yeniden yapmaya çektim ve yer yer bunlar› içiçe geçirdim. oturdum. En yak›n arkadafllar›m dahil kimseye bir fley söylemedim. Aylar bo- HAYRANLIK DE⁄‹L yunca. Nihayet bir gün birkaç arkadafl›m› ARKADAfiLIK... toplay›p dedim ki: “Çal›nan k›sm› yeni- Kaz›m için konserler, grubuyla birlikte ma- den yapt›m.” Hayat›m›n en garip günle- rifetlerini sergileme f›rsatlar› de¤il. O sahi- rinden biriydi herhalde. Sevinemiyor- ci bir iliflki ar›yor. ‹nsanlarla yüzyüze gel- dum bile. meyi, yüzlerine bakarak flark› söylemeyi, Çünkü çal›nan k›sm› yeniden yaparsam tepkilerini almay› istiyor. Ço¤u zaman, Teflekkürler Dünya! her fleyin hallolaca¤›n› sanm›flt›m. Hal- onlarla birlikte söylemeyi istiyor. Seyirci buki daha geride yap›lmas› gereken çok do¤ru söyleyemedi¤inde durup tekrarlar- "Bu arada; hiç bafl›m›zdan eksik olma- fley vard›. fiimdi hangi kuvvetle devam la parçay› yeniden ray›na oturtmaya çal›- yan gökyüzüne, günün karanl›k saatle- edebilecektim? fl›yor. Seyirciden yaln›z efllik de¤il kat›l›m rine, ara s›ra kopsa da f›rt›nalara, bir Bunun da cevab› yok. Devam ettim. Fa- bekliyor. Bu aray›fl›n müzikle ne kadar ilgi- gün bo¤ulaca¤›m›z denizlere, eski gün- kat bir gün yine çok meflum bir durumla si oldu¤u bile tart›fl›labilir. fiahsen bu tav- lere, neler olaca¤›n› bilmesek de gele- karfl› karfl›ya kald›m: Kaz›m’›n hastal›¤› r›n› çok soylu buluyorum. Çünkü bu tav›r ce¤e, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin ak›fl›n› düze ç›karmaya çal›flan aflamas›na gelmifltim. Durmadan geri hem büyük riziko bar›nd›r›yor hem de tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkiflotlar dönüp ilk bölümlerde düzeltmeler yap- normal olarak bir sahne sanatç›s›n›n asla 'a, atefl h›rs›zlar›na, Ernesto "Çe" Gueva- makla u¤raflmakta oldu¤umu ve bunu üstlenmeyece¤i sorumluluklar bindiriyor. ra'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, niye yapt›¤›m› fark edene kadar bir za- ‹nsan›n onbinlerce hayran› olmas› kolay seviflmelere, sadece düflleyebildi¤imiz man daha geçti. Kaç›n›lmaz sonu idrak de¤ildir; ama o insanlarla bir tür grupdafl- olamamazl›klara, üflürken ›s›nmalara, ve kabul etmek de kaç›n›lmazd› haliyle. l›k, hattâ arkadafll›k, ahbapl›k iliflkisine gir- her fleyden s›cak annelere, babalara ve tad›n› bütün bunlardan alan flark›lara Film biterken, sevinmem gerekirken, kar- meyi göze alabilmek için insan›n dünyay- kendi s›cakl›¤›m›z› gönderiyoruz. Kötü fl›mda gördüklerime kahrolmaya devam la baflka türlü, derin ve çok boyutlu bir fleyler gördük. Savafllar, katliamlar, ettim. iliflkisi olmas› gerekir. Sadece al›nabilecek ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi fiimdi, film karfl›n›zda. Daha önemlisi, ar- bir yerde vermeyi gerektirecek bir konu- dilini, kendi kültürünü, kendisini kay- t›k yap›ld›, dünyadan ve hayattan yok mu bizzat oluflturmak için baflka dertler beden insanlar, topluluklar gördük. Ya- nan köyler, kentler, ormanlar, hayvan- edilemez. Kuflaklar sonra birileri Kaz›m’›n gerekir. Kaz›m’›n “müzik yapmak” deyince lar gördük. Yoksul insanlar, a¤layan an- varl›¤›ndan, nas›l bir insan oldu¤undan, daha çok anlamak istedi¤i fleyin k›l› k›rk neler, babalar, her gün bile bile sokak- baflka türlü yaflaman›n, “sisteme” ve ha- yararak birtak›m albümler haz›rlamak ve larda ölüme koflan tinerci çocuklar gör- yata itiraz›n mümkün oldu¤undan ha- da¤›tmak de¤il, bütün aksakl›klar›yla, rizi- dük. Biz de öldük. Ama her fleye ra¤- berdar edilebilecek. kolar›yla konserler vermek, insanlarla, men bu yeryüzünde flark›lar söyledik. Ben de, insanlara söylemek -ve “b›rak- karfl› karfl›ya da de¤il, yanyana gelmek ol- Teflekkürler dünya." mak”- istedi¤imi b›rakabilmifl olaca¤›m. du¤unu tekrarlayal›m. Böylelikle her kon- Kaz›m Koyuncu Elinizdeki, üç adet DVD’dir. Hassas yüze- ser de¤iflik bir yaflant› oluyor. yine anahtarla iki çentik atsan›z kullan›l- Belgesele iliflkin daha ayr›nt›l› bilgi için: maz hale gelir. http://www.kazimkoyuncufilmi.com vizyon 30 röportaj röportaj

vizyon 31

ÖMÜR GÖKSEL: her fley bir alk›fl dürtüsüyle bafllad›

Bir dönemin ses kral› ve romantik prensi Ömür Göksel, on yedi y›l yurtd›fl›nda kald›ktan sonra geri döndü ve arka arkaya ç›kard›¤› albümlerle bir neslin gönül telini yeniden titretti. Ayn› zamanda Kad›köy ‹lçesi Gençlik ve Spor, E¤itim ve Kültür Komisyonlar› Baflkanl›¤› görevini yürüten Ömür Göksel ile spor ve müzik dünyas›n› kas›p kavurdu¤u günleri ve yeni albümlerini konufltuk.

Yaz›: Esra Okutan Geriye gidelim, futbolla bafllayal›m. daysan›z, mahalledeki bir k›z›n sizden hofllan- Foto¤raflar: Teoman Gürzihin Siz Galatasaray Genç Tak›m›’n›n y›ld›z mas› için öne ç›kman›z laz›m. Ya fliir okuyacaks›- oyuncular›ndand›n›z de¤il mi? n›z, ya iyi top oynayacaks›n›z, ya flark› söyleye- Evet 1955 -1957 aras›nda Galatasaray Genç Ta- ceksiniz ki dikkat çekesiniz. Bir flekilde birilerinin k›m›’nda futbol oynuyordum. 1958-1962 ara- kalbini kazanmak laz›m. s›nda ise Galatasaray’›n basketbol tak›m›nda oynad›m. O zamanlar televizyon yoktu. Zama- O dönemde Moda’da kimler vard›? n›m›z› romantik flark›lar söyleyerek veya spor Bar›fl Manço, Erkin Koray da o dönemde Mo- yaparak geçiriyorduk. Kad›köy’de romantik bir da’dan ç›kan müzisyenlerdendi. Ayn› yafllarday- dünyam›z vard›. Param›z olmad›¤› için sevgilile- d›k, dostlu¤umuz vard›. Herkes birbirine yar- rimize flark›lar, fliirler hediye ediyorduk. Bana da d›mc› olurdu. Güzel y›llard›. arkadafl ortamlar›nda ‘Sesin ne güzel, flark› söy- ler misin?’ diyorlard›. Sahada da ‘artiste bak!’ di- Spordan müzi¤e geçifl nas›l oldu? ye küçümsüyorlard›. Gene de müzi¤imizle, spo- Bir arkadafl›m›n muzipli¤iyle oldu. Ben antre- rumuzla mutluyduk. mandan ya da maçtan sonra dufl yaparken flark› söylüyordum. Gidip ad›m› ‘Ses Yar›flmas›’na yaz- Futbol ile müzik aras›ndaki ba¤lant› nedir? d›rm›fllar. 1961’de ‘Türkiye Ses Kral›’ oldum. Ge- Julio Iglesias da futbolculuktan romantik çirdi¤im bir sakatl›k yüzünden sporu b›rakt›m. müzi¤e geçifl yapm›flt›? 1965’lere geldi¤imizde art›k, dört dilde flark› Asl›nda her fley bir alk›fl dürtüsüyle bafll›yor. Al- söyleyebilen, yaklafl›k 1000 flark›l›k bir repertua- k›fllanmak istiyorsunuz. Mesela 10 – 12 yafl›n- ra sahip, profesyonel bir flark›c›yd›m. vizyon 32

“Dönüflümde Sanat Müzi¤iydi. Bizim söylediklerimiz üvey ev- latt›. Sesimizi kolay kolay duyuram›yorduk. Bu beni karfl›layan yüzden 90 günlük turneler yapard›k. Turnelerde Cenk Koray’a halk›n müthifl bir hücumuna u¤rard›k. Türkçe ‘Giderken bana sözlü müzi¤i çok sevdiler. Fakat o dönemde kar- afl›k bir sürü genç fl›m›za TRT diye bir kurum ç›kt›. TRT bizim nesli yok etti diyebilirim. ‘Sevemem Seni’ (1972) be- k›z geçirmeye nim en sevilen parçamd›. Hatta ‘I love you Hagi’ gelmiflti. fiimdi versiyonu sonradan stadyumlarda söylendi. Bu karfl›lamaya bir tek flark›y› bile içinde tambur var diye çald›rmam›fl- lard›. Tamburu da Sadun Aksüt a¤abeyimiz çal- sen geldin’ deyince m›flt› üstelik. Devaml› önümüze bir set çekiliyor- o da ‘Onlar›n du. hepsi anne oldu. O dönemler kulüp dönemleri de¤il mi? Hatta iyi ki döndün Evet. Moda Deniz Kulübü’nde, Hilton’da, Yeflil- yoksa anneanne köy’de ‹talyan orkestralar› çalard›. Nas›l Atam›z olacaklard›’ Yunanl›lar’› denize döktü, biz de o ‹talyan orkes- tralar› denize döktük tabiri caizse ve onlar›n çal- diye cevap d›¤› kulüplerde çalmaya bafllad›k. Bu da bir ihti- verdi.” laldi. O zamanlar bir milyon bile de¤ildi ‹stan- bul’un nüfusu ama yedi gece, üç dört yerde flar- k› söylerdik. Her yer dolard›. fiimdi 15 milyonluk ‹stanbul’da kulüpler yok oldu, e¤lence kültürü ilk dönemlerinizde feyz ald›¤›n›z kimler de¤iflti. Herkes evinde dizi ve maç seyrediyor. vard›? Canl› müzik dinleme kültürü yok art›k. ‹nsan bir fleyleri dinleyerek ö¤reniyor. Önce biri- ni taklit etmesi laz›m, sonra kendi yönünü bulu- 45’liklerinizin ç›k›fl süreci nas›l oldu? yor. Bu bir sporcu için de böyle, bir müzisyen Aykut Sporel ile 1969’da ilk pla¤›m ‘Mutluluk’u için de. Benim ilk göz a¤r›m Dean Martin’di. De- ç›kard›m. Ben ‹stanbul Radyosu’nda görevliy- an Martin esprili bir adamd›, çok güzel flark› dim. Aykut Sporel ve Solmaz Sporel o zamanlar söylerdi ve iyi bir oyuncuydu. Ayr›ca Charlie evliydi ve ikisinin ‘Ezgi Plak’ adl› bir flirketleri var- Chaplin’in etkisinde kald›m. Oynad›¤› filmlerde d›. Çok güzel bir Mireille Mathieu flark›s›n›n hüzünle mizah aras›na s›k›flm›fl bir kimli¤i vard›. üzerine söz yaz›p söyledim. Bu plakla ‘Alt›n Plak’ Ben de böyle bir insan›m. fiark›lar›mda hüzün, kazand›m. Sonra 1972’de ‘Sevemem Art›k’ yeni- hayat›mda mizah var. Sonra Frank Sinatra’y› bir den bir numaraya tafl›d› beni. 1970’lerde ‘Yan›- üniversite olarak gördüm. Çok vurgulu flark› yorum’, ‘A¤l›yormuflsun’, ‘Senden bana yar olan- söyleyifli, kelimelerin de¤erini verifli ve her söz- da’, ‘Yaflad›m m› öldüm mü anlayamad›m?’, cükte kendisi hislenmeyip karfl›s›ndakini hislen- ‘Umurumda m› Dünya?’, ‘‹çki sigara’, ‘E¤er bir dirifli çok mühimdi benim için. gün b›rak›rsan’, ‘Yafl kalmad› gözlerimde’, ‘K›z›m’ isimli flark›lar›m hep bir numara oldu. 1972- Ne tür flark›lar söylüyordunuz? 1974 aras›nda y›l›n sanatç›s› olmufltum. Ama o Genelde yabanc› sözlü flark›lar yani Hafif Bat› dönemde kasetlere korsan kay›t yap›lmaya bafl- Müzi¤i söylüyorduk. 60’l› y›llarda Fehmi Ege ve land›. Plaklar satmamaya bafllad›. 1978 senesin- Necdet Koyutürk a¤abeylerimizin yazd›¤› Türkçe de Dünya Hilton otellerinden flark› söylemek tangolar d›fl›nda hiç Türkçe flark› yoktu. Biz de üzere bir teklif ald›m. Böylece Amerika’ya gittik. bafllang›çta Türkçe sözlü flark› söylemek isteme- Bir sene sonra ‹talya’ya geçtim ve Milano’da flar- dik. Orijinalini yapal›m diyorduk. Türkiye’de k› söyledim. Ard›ndan da 17 y›l Düsseldorf’ta müziklerin babas› Halk Müzi¤i, annesi de Türk kald›m ve caz kulüplerinde çal›flt›m. röportaj

vizyon 33

Yurtd›fl›na gitmenizde korsan bana afl›k bir sürü genç k›z geçirmeye gel- kasetlerden baflka ne etkili oldu? miflti. fiimdi karfl›lamaya bir tek sen gel- Bir devir Edirne’den Kars’a kadar herkesin din’. Cenk Koray da ‘Onlar›n hepsi anne sevgilisi olmufl bir flark›c›yd›m. Ama ara- oldu. Hatta iyi ki döndün yoksa anneanne besk müzi¤in dev ad›mlarla ilerlemesi de olacaklard›’ diye cevap verdi. Sonra bir müzik piyasas›n› de¤ifltirdi. Arabesk, ka- bofllu¤a düfltü¤ümü fark ettim. Eskiden derci bir müzik. Oysa Ömür Göksel ufuk- yolda görenler ‘Aa Ömür Göksel’ derlerdi. larda hep umut ›fl›¤› görmek isteyen bir fiimdi ‘Ya kimdi bu?’demeye bafllad›lar. Bir insan. Bu kadar kaderci müzi¤e ben tes- sanatç›n›n hayat›nda bunlar olabilir. Her lim olamazd›m. Benim gibi çok arkadafl›m fleyi kabullenmek laz›m. fiöhret böyle bir da müzikten kopmak istedi. Mesela bir fleydir. fiöhreti iyi tafl›mak laz›m. Gönül devirde harika bir flark›c› vard›: Ertan Ana- adam› ve halk adam›ysan›z zaten dinleyi- pa. Müzi¤i b›rakt›. Tanju Okan ‘ben art›k cilerinizle bütünlefliyorsunuz. 2000 y›l›n›n flark› söylemem’ dedi. Ayten Alpman ‹s- bafl›nda STV Televizyonunda, ‘Bir Ömür’ veç’e yerleflti. O devirde Türkiye’de müzik adl› program› yapmaya bafllad›m. 2003 yapmak iyice zorlaflm›flt›. Yurtd›fl›na gidip yaz sezonunu Ekim sonuna kadar Antal- bütün dünyan›n dinleyebilece¤i dillerde ya’da Topkap› ve Kremlin otellerinde flark› flark› söyleyip takdir görünce insan, ‘ben söyleyerek geçirdim. burada kalay›m bari’ diyor. Yeni albümlerinizin yay›mlanma vers’ albümü ç›kt›. Sonra Latin flark›lar› to- Repertuvar›n›z nas›ld› bu kulüplerde? serüveni nas›l oldu? parlay›p ‘A Touch of Latin’ ç›kard›m. Son Repertuvar›m, dünyada en çok sevilen 2000 y›l›nda rahmetli Selçuk Baflar ile olarak da en güzel Türkçe flark›lar› seslen- flark›lardan olufluyordu, Örne¤in ‘Casab- yapt›¤›m›z ‘Bir Ömür’ albümü yay›mland›. dirdi¤im ‘Ömürlük fiark›lar’ albümü yay›n- lanca’ filminin ‘As Time Goes By’, ‘Stran- 2004’de Kerem Görsev’in televizyonda ya- land›. Bu albümde de herkes mazisini bu- gers in the Night’, insanlar›n bana efllik y›nlanan bir caz program›na konuk ol- labiliyor. fiark›lar insan hayat›n›n büyük edebilecekleri flark›lard›. ‹talya’da zaman dum. Yan›mda söyleyece¤imiz parçalar- aksesuvarlar›d›r. Bu albümlerin ilgi gör- zaman ‹talyanca söyledi¤im parçalar olu- dan oluflan bir CD kay›t edip götürmüfl- mesi beni çok mutlu etti. yordu. Almanya’da Amerikan müzi¤i sevi- tüm. Kerem Görsev demoyu çok be¤endi liyor o yüzden daha caz a¤›rl›kl›yd› reper- ve beni DMC’e götürerek ‘A Touch Of Sezen Aksu’nun bir bestesini de tuvar›m. Mesela ‘New York New York’u Quality’ albümünün ç›kmas›na vesile ol- seslendirmifltiniz. Bu tan›fl›kl›k nas›l nerede söyleseniz size efllik ederler. du. Bu albüm 72.000 adet satt›. Beni ta- oldu? n›mayan genç nesil bana sahip ç›kt›. 6 ay Hatta Sezen Aksu’nun ilk beste verdi¤i ki- Dönmeye nas›l karar verdiniz? sonra ‘A Touch Of Love’ albümünü yapt›k. fli benim. O zamanlar çok ünlü de¤ildi. K›z›m ve o¤lum Almanya’da liseyi, Ameri- Arkas›ndan Sevgililer Günü için romantik Ben de hangi flark›y› söylesem bir numa- ka’da üniversiteyi bitirdikten sonra Türki- flark›lardan oluflan dörtlü ‘Music For Lo- ray› parselliyordum o zamanlar. fianar ye’ye döndüler. O¤lum Galatasaray’da fut- Ömür Göksel geçti¤imiz iki seneye tam 5 Yurdatapan bana Sezen Aksu’nun ‘Gittin bol oynamak üzere bir teklif ald›. Böyle albüm s›¤d›rd›. Gideli’ flark›s›n› getirmiflti. Ben de severek olunca ben de 1996 senesinde dönmeye seslendirdim. fiimdi ‘Ömürlük fiark›lar’da karar verdim. Sezen Aksu’nun ‘Kaybolan Y›llar’›n› söyle- dim. Bir tür rövanfl oldu. ‘Ömürlük fiark›- Ne gibi beklentilerle döndünüz? lar’da 21. yüzy›ldan ise sadece Kenan Do- Giderken sadece TRT vard›. Döndü¤ümde ¤ulu’nun bir flark›s› var. Bu benim için çok ise birçok özel televizyon kana- anlaml›yd› çünkü Kenan’›n babas› Yurdaer l› aç›lm›flt›. Herhalde benden Do¤ulu ile y›llarca birlikte çal›flt›k. Çok bir fleyler yapmam› isterler di- iyi bir gitaristti. Kenan’› ilk kuca- ye düflündüm ama istemediler. ¤›ma verdi¤inde, Ke- Çünkü aradan geçen 17 y›lda nan çanta kadard› (gü- unutulmufltum. Hatta beni kar- lüyor). fl›layan Cenk Koray’a dedim ki ‘Giderken vizyon 34 anma Yüre¤ini uzun havalara dökmüfl bir deha: Abdullah Yüce

27 Kas›m 1995 y›l›nda kaybetti¤imiz Abdullah Yüce’nin Yeniköy’deki evinde efli Sevim han›m ve k›z› Sultan Sezgin’in konu¤u olduk. Kah albümlere kah pencereden d›flar› bakarak, bu topraklar›n yürek burkuntusunu en iyi dile getirmifl sanatç›lar›ndan birinin hayat hikayesinden kesitler dinledik.

4 Aral›k 1920’de do¤an Abdullah Yüce, ‹stanbul Eyüp Sultan'da do¤du. Ço- cuklu¤u yokluk içinde Eyüp Sultan'da geçti. Refladiye 36. ve 37. ilkokullar›nda okudu. Tahsil hayat›n› ortaokuldan sonra terk etmek mecburiyetinde kald›. 18 yafl›nda sanat haya- t›na at›ld›. 1942 y›l›nda askere gitti, 4 y›l as- kerlik yapt›. ‹lk müzik çal›flmalar›n› Ali R›za Abdullah Yüce’nin k›z› Sultan Bey'le yapt›. Bu y›llarda ilk flark›s› olan "Bu Ne Han›m, Yeniköy’deki baba Sevgi Ah, Bu Ne Izd›rab"› besteledi. 1946 y›- yadigar› evlerinde bizi misafir etti. l›nda F›nd›kl› Sal› Pazar›'nda sahne hayat›na at›ld›. Ayn› dönemde Sevim han›mla Sultanah- beye büyük bir sevgi ve sayg› beslediklerini anlat›- met’de tan›fl›p evlendi. O günlerde Çiftesaray- yor. Bize aktard›klar›ndan Abdullah Yüce’nin efli- lar’da Kürt Cemil’in yerinde zaman›n ünlü sa- ne ve çocuklar›na sanat dünyas›n›n çalkant›l› ha- natç›lar›n›n yan› s›ra sahneye ç›k›yordu. Daha yat›ndan ve kendi çocuklu¤unda yaflad›¤› yoksun- sonra 1949 y›l›nda ilk plak çal›flmas›n› yapt›. luklardan uzak bir yaflam kurmaya çal›flt›¤›n› ve 50'ye yak›n tafl plak doldurdu. Sanat hayat› bo- bunu baflard›¤›n› anl›yoruz. Ancak Sevim han›m, yunca, Sadettin Kaynak, Selahattin P›nar, Ke- eflinin kendisini müzik camias›ndan uzak tutma- manî Hac› Maksut, Kadri fiençalar, ‹smail fiença- s›na ra¤men evde tanburla birlikte meflk ettikle- lar, hocas› udî Edip Erten ve Ali R›za Bey gibi üs- rini, bazen Sevim Tanürek, Hamiyet Yüceses, tatlardan feyz ald›. Zehra Bilir gibi sanatç›lar›n evlerine konuk oldu¤unu da ekliyor. Abdullah Yüce sinemada da kendisini kan›tlam›flt›. “3 Arkadafl”, K›z› Sultan han›m ise konservatuvara gidememifl ama flimdiler- "Kara Sevda" ve "Hicran Yaras›" gibi çeflitli sinema film çal›flma- de Sar›yer Türk Sanat Müzi¤i Korosu’nda babas›n›n flark›lar›n› lar› yapt›. 1993 y›l›nda ‘Süper Baba’ dizisinde yer ald›. seslendirerek müzik kabiliyetini de¤erlendiriyor. Sevim han›m Abdullah Yüce’nin bu diziye çok önem verdi¤ini, Bu sevgi dolu evden ayr›l›rken içimizden ‘babalar›n babas›na’ bir baflta fievket Altu¤ olmak üzere dizi çal›flanlar›n›n da Abdullah selam gönderiyoruz.. haberler

vizyon 35

Sezen Aksu ve Abdullah Yüce

Diskografisi Tafl Plaklar • Bu Ne Sevgi Bu Ne Izd›rap / Mahpushane Çeflmesi, • Bir Sigara ‹ç O¤lan - Türkü / Garip Garip Dolaflt›m Abdullah Yüce'yi en iyi anlatanlardan • Semaverim F›k›rdar - Halk fiark›s› / Yürüyen Davara biri felsefe profesörü Ahmet ‹nam: • Gül Doldurdum Sepete - fiark› / Leyla m› Sevdim Seveli - • Yaflamak Mümkün mü / Yanar›m Ömrüme, • Akan Göz Yafl›m - Baz› Gece Ay Dogar / Bu Senin fiark›n Olsun - Tren , Yolundan Geçtim Nurol Abdo, nurol! 45’likler • Yollar Niçin Bitmiyor / Ne Kadar Dolmaz Çilem Var “Emmim Abdullah Yüce, ince paltosu, fötr • Kalbime Girdin / Ah Diye Diye flapkas›yla duruyor garda. ‹ncecik b›y›klar› rak› • Endam› Güzel / Gül Kokulu Saçlar›n kokuyor. Abdullah Yüce, sonralar› arabeskin, • Ne Yumurcak fieysin Sen / Viran Da¤lar, Viran Da¤lar • Hiç mi Gülmeyecek Benim Yüzüm / Gurbette Sevdi¤im Bir Gonca ‹di ard›ndan karmakar›fl›k müzik a¤das›n›n • Aflk›nla Harap Oldum / Bana Ne malzemesi olacak duygular›n› uzun hava olarak • Kader ki Gülmez Yüze / Her Sabah Yollarda Beklerim Seni kat›yor müzi¤e. Onlardaki yürek burkuntusu, • H›çk›rarak A¤lar›m / Aman Gönül Can›m Gönül plakç›lar›n, kasetçilerin ticaret malzemesi • Afl›k›m Ben Selma'ya / fiu Fani Dünya yap›lmam›fl daha. Cenin halinde arabesk. Türkü • Seherin Vaktinde / Söyle Bana Doktor • Ahlarla Geçti Ömrüm / Bence Bayram Ufukta Gün Bitincedir formunda flark›, flark› formunda türkü. Yar›m • Evvelce Hüdayi / Ne Olur Kimseye B›rakma Beni bardak susuz rak›ya, sünnet dü¤ünlerinde, • ‹nme Turnam ‹nme / Yeter Art›k Bunca Çile niflanlarda yüre¤ini açan adam. Emmim • ‹ntizar / Leylas›n› Arayan Abdullah. • Bu Ne Sevgi Ah / Hiç mi Gülmeyecek Benimde Yüzüm Emmim Abdullah'un parma¤›nda elbette • ‹ntizar'›n devam› / Ne olurdu kalsayd›m dizlerinde bir akflam • Izd›rab›m Bitmiyor - Yaflamak Mümkün mü / Uzay›p Giden O Tren flövalye yüzü¤ü vard›. Ne köylüdür o, ne de • Yollar› - Gurbette Sevdi¤im kentli. ‹ki yana da yak›n, iki yana da uzak.” • Yine Sen Bize Arkadafl Oldun / Beni Hat›rla • Yüce Derdim Büyüktür / Y›llar Boyunca • Annem Annem Babam Yok mu / Bofl Ver vizyon 38 röportaj röportaj

vizyon 39

MAHSUN KIRMIZIGÜL: hayatla birlikte ak›yorum…

Kendisini hayat›n içinden bir insan olarak tan›mlayan Mahsun K›rm›z›gül, sokaktan kopmad›¤›n› vurguluyor. K›rm›z›gül telif haklar› konusunda da öneriler getiriyor.

‘Beyaz Melek’ 2007’nin en fazla gifle yapt›¤›m›z albümlerden zarar ediyoruz. Yap›m- Yaz›: Esra Okutan has›lat› yapan filmi oldu. Hatta yeni bir yasa c›, aranjör, sanaçt›, besteci herkes zor durum- Foto¤raflar: Sinan Kesgin önerisine bile vesile oldu. Filmin bu baflar›s› da. Müzik sektörü ç›kmazda ama sinema öyle size ne hissettiriyor? de¤il. Gerçi art›k internetten çok h›zl› bir flekil- Sinema sektöründe gifle önemli ama bu film sa- de film indiriliyor ama henüz müzik kadar du- yesinde çok önemli bir yasal düzenlemeye gidil- rum kötüleflmedi. Sinema benim için flu anda di. de giflenin d›fl›nda bir yasas› olufltu. Art›k daha cazip. Sinema benim içimde büyüttü¤üm milyonlarca insan evlerinde yafll›lar›na bakmak bir aflkt› , bir canavard›. Bunu insanlarla payla- için asgari ücret alacak. Bence bu geliflme filmin fl›p biraz rahatlad›m asl›nda. baflar›s›n›n ve giflesinin önüne geçti. Ekip olarak çok duyguland›k. Bu yasadan yaralanacak in- Sinemaya geçifliniz de sadece kamera sanlar san›yorum hayatlar›n›n sonuna kadar ‘Be- önüne geçerek de¤il iflin mutfa¤›na girerek yaz Melek’e minnet duyacaklar. oldu. Yönetmenli¤in yan› s›ra senaryoyu da üstlendiniz. Anlatmaya çal›flt›¤›n›z bir Art›k müzikte oldu¤u kadar sinemada da derdiniz var temelde. Nedir bu? iddial›s›n›z. Hangi alanda kendinizi daha iyi Ben yapt›¤›m iflin her karesinde her milimetre- ifade etti¤ini düflünüyorsunuz? sinde olmak isterim. Albüm yaparken de böy- ‹kisi de farkl› alanlar. Yapm›fl oldu¤um albüm- leyim. Söz yazar›m, beste yapar›m, aranjörlük lerle, müzikte de kendimi bugüne kadar iyi ifa- yapar, kendim söylerim. Sinema da böyle oldu. de edebildi¤ime inan›yorum. Müzik endüstrisi- Ben çok hiperaktif bir insan›m. Televizyonlarda nin bugünkü haliyle on y›l önceki hali aras›nda kendini kasan bir adam›m ama günlük haayat- çok fark var. Eskiden daha memnunduk. Al- ta öyle de¤ilim. Ama bu kimseye güvenmedi- bümlerimiz yüksek sat›fl tirajlar› elde ediyordu. ¤im için her fleyi kendim üstlendi¤im anlam›na Bugüne kadar resmi 15 milyon albüm satt›m. gelmiyor. Bir ifli düflünmeye bafllad›¤›m andan Ama korsanla 50 milyon olur. Art›k hepimiz itibaren kafamda bir fleyler flekilleniyor. ‹ster vizyon 40

Eskiden daha memnunduk. Albümlerimiz yüksek sat›fl tirajlar› elde ediyordu. Bugüne kadar resmi 15 milyon albüm satt›m. Ama korsanla 50 milyon olur. Art›k hepimiz yapt›¤›m›z albümlerden zarar ediyoruz.

istemez kafamdakini gerçeklefltirmek için de Peki hala ‘hayatla ak›yor musunuz?’ her ad›mda kendim yer al›yorum. Burada Sokaktan kopmad›n›z m›? önemli olan baflar›l› olmakt›. Olmasayd›m bir Hay›r ben devaml› gezerim. Benim uç nokta- daha yapmaya kalkmazd›m. larda arkadafllar›m yok. Hepsi hayat›n içinden. Öyle hayattan kopuk, içine dönük insanlar de- Baflka senaryolar›n›z var m› hali haz›rda? ¤il. Günümüzde insanlar internetten sonra iyi- Var, benim küçük küçük öykülerim. ‘Beyaz Me- ce eve kapand›. lek’ de bunlardan biriydi. Yar›n ne olur bilmiyo- rum. Bakal›m.. ‹stanbul’a ilk geldi¤inizde önce piyasaya girip sonra konservatuvara yaz›ld›n›z. Buna Albümlerinizin adlar› (‘Alem Buysa Kral nas›l karar verdiniz? Benim’, ‘Y›k›lmad›m Ayaktay›m’) kendi Benim 1993 y›l›ndan önce yapt›¤›m 6 -7 al- dönemlerinde sokak diline damgas›n› büm var. Ama nota ö¤renmem gerekiyordu. vurmufltu. Bunlar› nas›l buluyorsunuz? Yoksa flan derslerinden falan haberim yoktu. Asl›nda sokakla birlikte yaflamaya bafllad›¤›n›z Kendi yapt›¤›m eserleri yazmak ve armoni bil- andan itibaren her fleyi fark ediyorsunuz. Za- gisi için konservatuvara girdim. ten sanatç› toplumun sev- dalar›n›, aflklar›n›, sorunla- ‘Beyaz Melek’de Zazaca konuflmalar var. Bu r›n› dile getirendir. ‹yi bir bir ad›m m›yd›? Albümleriniz de de Zazaca gözlemciyseniz bunu yapt›- flark› söylemeyi düflünüyor musunuz? ¤›n›z ifllere yans›tabilirsiniz. Müzik alan›nda baz› insanlar genifl kitlelere Hayatla birlikte ak›yorsan›z ulaflmay› istemez, tek bir kitleyi hedef al›rlar, o sloganlar› da hayat›n fazla popüler olmay› sevmezler. Baz›lar› da içinden çekip bir yerlere olabildi¤ince genifl kitlelere yay›l›rlar. Sinema- koyuyorsunuz. Ama s›rf sokak dilinde bir fley da da böyle, popüler sinema ve sanatsal sine- söylemek amac›yla ucuz ifl yapmak de¤il bu. ma diye benim de sonradan ö¤rendi¤im bir Zaten onlar› halk benimsemiyor ve çal›flmalar ay›r›m var. Ama asl›nda tek bir kitleye yönel- de¤er görmüyor. mek gerçekçi de¤il. Herkes daha fazla insana röportaj

vizyon 41 ulaflabilmeyi ister. Çünkü bir amaç u¤ru- Sat›lan her bilgisayar, na bu iflleri yap›yoruz. her cep telefonu, Yani ‘Zazaca yaparsam küçük bir her i-pod, her mp3 kitleye hitap edebilirim sadece’ mi player’dan bir pay diyorsunuz? almam›z gerekiyor. Türk Ben Zazaca ve Kürtçe’ye 1993 y›l›ndan sonra daha farkl› bakmaya bafllad›m. Za- Telekom her aboneden zaca çok iyi biliyorum, okuyabiliyorum alaca¤› paran›n % 10’unu ama Kürtçe çok iyi konuflam›yorum. Çok müzik sektörüne iyi Kürtçe okuyan sanatç›lar var. Onlara ay›p etmifl oluruz biz okursak. Çünkü on- aktarmal›. Sadece ADSL lar bu iflin ozanlar› ve çok iyi yap›yorlar. kullan›c›s› ile olmaz. Üç befl tane bildi¤im eser var ama Kürt- Tüm abonelerden çe okumam için yeterli de¤il. Zazaca okurum çünkü benim annemin babam›n al›nmal›. konufltu¤u dil. Ama çok büyük bir reper- tuvar yok.

Benim bildi¤im Zazaca ve K›rmençi vard›r. Sizin ay›r›m›n›z biraz farkl›... Yok yok, siz ona bakmay›n. Zazaca ve Kürtçe var, iki farkl› dil olarak.

Anneniz ilk olarak ‘Beyaz Melek’i sey- silecek de… Türk Telekom her aboneden Sizin yeni albümü geciktirmenizin ne- retmeye sinemaya gitmifl öyle mi? alaca¤› paran›n % 10’unu müzik sektörü- deni korsana karfl› yeterli bir önlem Evet çok heyecanland›. Koltuktan düflü- ne aktarmal›. Sadece ADSL kullan›c›s› ile al›namamas› m›? yordu neredeyse…(Gülüyor) olmaz. Tüm telefon abonelerinden al›n- ‘Sar› Sar›’ albümünü ç›kartmak için 4 se- mal›. Gidip Bakanlar Kurulu’na konuflmak ne yasan›n ç›kmas›n› bekledim. Yasa ç›k- May›s ay›nda yeni bir albüm ç›karmay› laz›m. A¤lamakla olmuyor bu ifl. Ben yö- t› ben albümü yay›nlad›m, yine korsana planl›yorsunuz san›r›m? netimde bulunan arkadafllar› pasif bulu- çarpt›k. Yasalar ç›kt› ama uygulanam›yor. Yetifltirebilirsem evet… Asl›nda biraz da- yorum kusura bakmas›nlar. Sanatç› arka- ha ilerlememiz laz›m. Maalesef müzikte dafllar evde, ofiste oturaca¤›na, Sezen Müzik sektörünü önümüzdeki y›llarda birlik var ama bizler ne istedi¤imizi bilmi- Aksu evde oturaca¤›na, Tarkan albüm ya- neler bekliyor sizce? yoruz bence. Meslek birliklerinin çal›flma- paca¤›na ve hiç satmayaca¤›na, bence Sat›fllar ne Türkiye’de ne dünyada hiçbir lar› var ama yeterli de¤il. Müzisyenlerin on sanatç› bir oturma eylemi yapal›m bak zaman eskisi gibi olmayacak. el ele verip, mecliste türkü söyleyerek de- gör! Türk Telekom’dan istenmeli bu para, ¤il eylem yaparak konuflmas› gerekiyor. isteyemiyorlar. ‘Beyaz Melek’ müzi¤iyle de baflar›l› ol- Bir örnek verece¤im; yurtd›fl›ndan al›nan du. Film müzikleri konusunda büyük telefonlarla ilgili olarak telefoncular bir Siz meslek birliklerinde aktif bir rol al- bir arflive sahip oldu¤unuzu ve bu ko- bast›rd›lar, yasay› ç›kard›lar. Yurtd›fl›ndan may› düflünüyor musunuz? nuya merakl› oldu¤unuz biliyoruz. ‘Be- gelen bütün telefonlar kay›t alt›na al›nd›. As›l sorun meslek birlikleri aras›ndaki bö- yaz Melek’in müziklerini nas›l haz›rla- Ama bu telefonlar›n hepsinde mp3 çalar lünmüfllük. Bir meslek birli¤inden rahat- d›n›z? var ve biz hiçbirinden bir para alam›yo- s›zl›k duyan, di¤er meslek birli¤ine giri- Senayoyu yazarken müzikleri de düflün- ruz. Sat›lan her bilgisayar, her cep telefo- yor. Ben y›llard›r ilk üye oldu¤um birlikte- düm. Filmin her karesini ince ince he- nu, her i-pod, her mp3 player’dan bir pay yim. Meslek birlikleri olarak hatalar›m›z saplad›m. Baz› sahnelerde örne¤in cirit almam›z gerekiyor. Ben Türk Telekom’u oldu. ‹ki farkl› meslek birli¤i oldu¤u için sahnesinde önce müzikleri haz›rlad›m takip ediyorum. TTnet’ten flimdi flark› in- çok vakit kaybettik. Ortak menfaatlerimi- sonra sahneyi çektim. Bu flekilde haz›rla- dirilecek de, ADSL abonesinden para ke- zi bir kenara b›rak›p didifltik. nan çok az film müzi¤i var Türkiye’de. vizyon 42 konser konser

vizyon 43

MARIANNE FAITHFULL: masumiyetin ve yaflanm›fll›¤›n flark›lar›...

“Broken English”, “Working Class Hero” gibi unutulmaz flark›lar›, oynad›¤› filmler ve çalkant›l› hayat›yla bafll›bafl›na bir rock miti haline gelen Marianne Faithfull ‘'Songs Of Innocence & Experience” turnesi kapsam›nda ‹stanbul’a da u¤rad›.

Marianne Faithfull, mart ay›nda Baby- ÇIKIfiLAR VE ‹N‹fiLER lon sahnesinden geçti. Patti Smith'den befl ay Marianne Faithfull 1960'larda ‹ngiliz pop sah- Yaz›: Esra Okutan sonra. Böyle düflününce geriye bir eksik kal- nesinde Mick Jagger'›n sevgilisi olarak tan›n- Foto¤raflar: Teoman Gürzihin m›fl hissine kap›l›yorum. Nas›l bir mant›kla bu- m›flt›. Çift, k›sa sürede narkotikçiler ve papa- nu yap›yorum bilmiyorum ama sanki Marianne razziler olmadan bir yere ad›m atamaz hale Faithfull, Patti Smith ve Jane Birkin (O’nu da gelmiflti. 1969'da bir intihar teflebbüsünün ar- Babylon’da görmeyi umuyoruz.) öyle üçlü bir d›ndan Mick Jagger'dan ayr›ld›ktan sonra on k›z çetesiymifl gibi geliyor. Merhabalar› var m› y›l kadar pek ortalarda görünmeyip (‹flgal evle- onu bile bilmem. Ama üçünü de ayn› kefeye rinde elektriksiz ve susuz yaflad›ktan sonra) koymak gibi tamamen keyfi ve sübjektif bir 1979'da 'Broken English' albümüyle sahnelere yaklafl›m içerisindeyim. Müzikleri benzemese geri döndü. Bir daha da inmedi. Babylon'daki de ortak sa¤lam bir durufla sahipler. Üçünün konserler öncesinde yapt›¤› bas›n toplant›s›n- de hayat›nda ünlü müzisyen erkekler oldu. Bir da dostlar›yla sohbet etmeye gelmifl biri gibiy- süre onlar›n gölgesinde kald›lar ama sonra di. Sigara içmesine izin verilseydi edecekti de kendi yollar›n› bulup müzi¤e devam ettiler. An- ama nikotin ihtiyac› baflgösterince sab›rs›zlan- neanne olmalar› tav›rlar›ndan bir fley kaybettir- d›. Baflta pek soru sorulmay›p sessizce kendisi- medi. Üçü de çok güzel yaflland›. Ancak arala- ne bak›lmas›n› da 'Çok hayal k›r›kl›¤›na u¤ra- r›ndan en dibe vurup sonra ç›kmay› baflaran m›fl görünüyorsunuz?' diyerek üstüne al›nd›. da Marianne Faithfull oldu. Eh, gençli¤inde bu kadar güzel olan bir kad›- vizyon 44

Babylon’daki konserinde ‘Broken English’i söyledi ama yine bu albümde yer alan ‘Working Class Hero’yu söylemeyi reddetti. Rolling Stones ile kat›ld›¤› ‘Rock & Roll Circus’da seslendirdi¤i ‘Something Better’ da seçti¤i parçalardand›.

ilerledi. Hatta son olarak yer ald›¤› 'Irina Palm' (2007) filmindeki rolüyle ödül ald›¤›n› not dü- flelim. 17 yafl›ndayken Londra'da bir galeri sa- hibi olan John Dunbar'a afl›k oldu. Bu dönem- de Rolling Stones'un menajeri Andrew Oldman ile tan›flt› ve Jagger/Richards bestesi olan 'As Tears Go By'› seslendirdi. Bunu Bob Dylan bes- tesi 'Blowing In The Wind' ve 'Come Stay with n›n altm›fl›nda biraz kuruntuya kap›lmas› nor- Me' takip etti. Marianne Faithfull an›lar›nda mal herhalde. Halbuki kimse hayal k›r›kl›¤›na Bob Dylan'›n kendisine fliirler yazd›¤›n› ve onu falan u¤ramam›flt›. Olsa olsa yaflayan bir mitle Dunbar'la evlenmekten vazgeçirmeye çal›flt›¤›- karfl› karfl›ya gelmekten do¤an k›smi fluur kay- n› anlat›yor. Ancak yine de 1965'de John Dun- b› geçirdi¤imiz söylenebilir. bar ile evlendi ve alt› ay sonra da bir o¤lu ol- du. Fakat henüz evinin kad›n› olmaya niyeti SOYLU A‹LEN‹N ‹SYANKAR KIZI yoktu. Jean Luc Godard'›n 'Made In USA' fil- Hikayenin biraz bafl›na dönecek olursak; minde oynad›. 1966'da Mick Jagger'›n sevgilisi 1946'da ‹ngiltere'de do¤an Marianne Faith- olmufltu. Jagger, Rolling Stones'un "Sympathy full'un annesi Viyanal› balerin barones Eva for the Devil" (Beggars Banquet" -1968) gibi Erissoso'ydu ve 'Venus in Furs" adl› mazoflist en güzel flark›lar›n› onun için yazd›. Bu arada erotik roman›n yazar› Leopold von Sacher-Ma- Keith Richards ile de yak›nlaflmalar olmufl, Ric- soch'un soyundan geliyordu. Marianne, 13 ya- hards “Let's Spend The Night Together”› Faith- fl›nda yerel tiyatroda Shakespeare yorumlar› full için yazm›flt›. Polisin s›k s›k bask›n yapt›¤› oynamaya bafllam›flt›. Oyunculuk müzik kadar evlerinde tam bir 'sex, drugs & rock n'roll' ha- tutkuyla olmasa da hayat›nda hep bir koldan yat› yaflan›yordu. 1968'de Mick Jagger'dan ha- konser

vizyon 45 mile kal›p düflük yapmas› hayat›ndaki Marianne Faitfulll 1966'da Mick Jagger'›n sevgilisi olmufltu. Jagger, Rolling Stones'un "Sympathy for the Devil" (Beggars Banquet" -1968) düflüfl y›llar›n› bafllatt›. 'Ned Kelly' filmi- gibi en güzel flark›lar›n› onun için yazd›. nin çekimleri için gittileri Avustralya'da intihara teflebbüs edip günlerce komada kald›. Komadan ç›kt›¤›nda söyledi¤i söz- ler 'Wild Horses' ve '' par- çalar›na vesile olmufltu. Y›llar sonra Ma- rianne Faithfull, Rolling Stones'un 'Sticky Fingers' albümündeki bu parçalar› Jagger ve Richards'›n kendilerine mal et- ti¤ini ileri sürerek, “Jagger bütün trav- malar›m› ve mutsuzluklar›m› mükemmel flark›lara dönüfltürdü” demiflti.

KIRIK SESLE SAHNELERE DÖNÜfi 1979'da 'Broken English' adl› parças› ve 2000 y›l›nda kariyerinin en güzel albümlerinden ayn› ad› tafl›yan albümle dönüflü muhte- flem oldu. Dönem punk dönemiydi ve al- biri olan ''i yapt›. Leonard Cohen büm pop punk flark›lar›yla büyük hit ol- parças› olan 'Tower Of Song'un en güzel du. Bu arada o pürüzsüz kadife ses git- yorumlar›ndan biri bu albümdedir. mifl yerine ancak sabahlar› viskiyle gar- gara yap›p, kahvalt› olarak da sigaray› tek geçen bir insana ait olabilecek bir le memleketimizdeki eski tüfek müzik Diskografi: g›rtlak gelmiflti. Bu k›r›k sesin flark›lar›na yazarlar›yla genç kuflak polemi¤e girmifl- daha fazla derinlik ve anlam katmas› ise ti). Ard›ndan 2005'de PJ Harvey ve Nick 1965 kendisi dahil herkesi flafl›rtm›flt›. Albüm Cave'in yer ald›¤› '' 1965 Marianne Faithfull çal›flmalar›na devam etmesine ra¤men ç›kt›. fiu s›ralar 'Songs Of Innocence & 1966 Go Away From My World uyuflturucu ba¤›ml›l›¤› sürekli onu dibe Experience' turnesinde ve yeni bir albüm 1966 çekiyordu. 1980'lerde rehabilitasyon kli- haz›rl›¤›nda (Ad› 'Easy Come Easy Go' 1966 Faithfull Forever ni¤inde tan›flt›¤› sevgilisinin intihar›ndan olacakm›fl!). Umar›z 'Vagabond Ways' ta- 1967 Loveinamist sonra uyuflturucuyu b›rakabildi. 1987'de d›nda bir albüm yapar. Marianne Faith- 1969 The World of Marianne Faithfull iyi bir jazz ve blues yorumcusu oldu¤unu full Babylon'daki konserinde 'Broken 1977 Dreamin' My Dreams kan›tlayan 'Strange Weather'› kaydetti. English'i söyledi ama yine bu albümde 1979 Broken English 1995'de yay›mlanan 'Secret Time'›n ar- yer alan 'Working Class Hero'yu söyleme- 1981 Dangerous Acquaintances d›ndan 1997'de ç›kan '20'th Century yi reddetti. Rolling Stones ile kat›ld›¤› 1983 A Child's Adventure Blues' albümüyle en iyi Kurt Weill yo- 'Rock & Roll Circus'da seslendirdi¤i 'So- 1985 Rich Kid Blues rumcular›n›n aras›nda say›lmaya bafllad›. mething Better' da seçti¤i parçalardand›. 1987 Strange Weather 2000 y›l›nda ise , Emmylou Bir saatten biraz fazla kald›¤› sahnede 1990 Harris, ve Frank McGui- dinleyiciyle bol bol sohbet edip arada ru- 1995 A Secret Life ness'le çal›flt›¤›, kariyerinin en güzel al- junu tazeleyerek 'siz yabanc› de¤ilsiniz' 1997 20th Century Blues bümlerinden biri olan 'Vagabond Ways'i tavr›n› sürdürdü. Herhalde onu yaflayan 1998 The Seven Deadly Sins yapt›. Leonard Cohen parças› olan 'To- bir mit yapan da bu; amirane tabirle 1999 Vagabond Ways wer Of Song'un en güzel yorumlar›ndan kimseye eyvallah› olmamas› ve kendisini 2002 Kissin' Time biri bu albümdedir. Sonra niyeyse birile- de o kadar ciddiye almamas›. Bas›n top- 2005 Before The Poison rinin pazarlamac› akl›na uyup Beck, Jar- lant›s›nda yöneltilen 'Tüm yaflad›klar›n›z vis Cocker, Billy Corgnan ve Blur'un ko- size ne kazand›rd›?' sorusuna verdi¤i nuk olarak yer ald›¤› elektronik altyap›l› 'Kim bilir!' fleklindeki cevap da hayata 'Kissin Time'› ç›kard›. (Bu albüm nedeniy- yaklafl›m›n›n bir özeti olsa gerek. vizyon 46 röportaj röportaj

vizyon 47

SADIK GÜRBÜZ: bir sevda türkücüsü

Y›llard›r türkülere kendi özgün yorumuyla hayat veren Sad›k Gürbüz, 70’li y›llardan itibaren ç›kard›¤› albümleri 8 CD’lik bir arfliv serisi halinde yay›mlad›. Albümlerinin öyküsü, yasaklara, bask›lara, yokluklara karfl› devam eden 30 senelik bir sevda öyküsü…

70’li y›llardan bu güne kadar ç›kan ne ‹sa’ya yarand›k, ne Musa’ya… Bu seçim güç Yaz›: Esra Okutan albümleriniz 8 CD halinde yay›mland›. Bu bir yol seçimi fakat kesinlikle onurlu bir seçim. Foto¤raflar: Teoman Gürzihin albümlere ‘benim harman›m’ diyorsunuz… Gönlüm rahat, aln›m ak, yüzüm pak; kimsenin Bunlar profesyonel müzik yaflam›ma bafllad›- bana diyecek tek bir sözü yok, tam tersi benim ¤›mdan bu yana uzunçalar olarak kaydetti¤im herkese söyleyecek çok sözüm var. çal›flmalar. Sekiz tane yapabildim. Ben az üre- tim yapan biriyim. Yani ortalama üç y›lda, dört Müzi¤e san›ld›¤›n›n aksine ba¤lamayla y›lda bir CD -o zaman uzunçalar ve kasetti- ç›- de¤il de Bat› enstrümanlar› çalarak kartabildim. bafllam›fls›n›z. Neydi bu enstrümanlar? Lise y›llar›na geldi¤imde mandolin ve keman 80’lerde çok engellendi¤iniz için böyle ol- e¤itimim vard›. Tabii bölgemizde (Amasya), mad› m›? Belki daha fazla üretebilirdiniz? mahallemizde, kültürümüzden gelen Anadolu Engellemelerin çok etkisi oldu. Hem yönetim- ezgilerinin yeri ayr›. Onlar kendili¤inden insan- lerle sürtüflüyorsunuz hem hakk›n›zda olur ol- da yer ediyor. Ama tekni¤i ö¤renmeye Bat› maz, gerekli gereksiz davalar aç›l›yor. Sizin için müzi¤i ile bafllad›m. Yorumlama biçimim de “solcu iflte” diyorlar. Böyle bir niteleme al›nca Bat› müzi¤i tarz›nda oldu. Örne¤in ben lisede da konser oranlar›n›z azal›yor. Sadece demok- türküleri mandolinle söylerken, bir ö¤retme- ratik örgütler, kurumlar, dernekler, partiler sizi nim “Ruhi Su’yu çok dinliyorsun herhalde?” de- ça¤›rabiliyor. Bu kazand›klar›n›zla hem yaflam›- miflti. Oysa ben Ruhi Su ad›n› duymam›flt›m bi- n›z› sürdüreceksiniz hem de bir tarafa biriktirip le. Ancak üniversite için ‹stanbul’a geldi¤imde CD’nizi ya da uzunçalar›n›z› ya da kasetinizi ya- kasetlerini dinledim, konserlerine gittim. Bak- y›nlayacaks›n›z. Bu koflullarda da bizim her se- t›m, derya gibi bir adam. ne bir çal›flma yapmam›z olanaks›zd›. Çünkü arkam›zda öyle güçlü firmalar, kifliler, kurumlar Tan›flman›z nas›l oldu? yoktu; tek bafl›m›zayd›k. Ayr›ca ben hiçbir ku- Ali Taygun, Pir Sultan’›n yaflam› ile ilgili bir me- ruma yak›n durmad›m. Do¤al sonuç olarak da tin yazm›flt›. ‘Sevdas›yla Kavgas›yla Pir Sultan vizyon 48

Albüm kapaklar›nda Ekrem Kahraman’›n Abdal’ ad›nda bir müzikli gösteri haz›rlad›k. ‘Pir Sultan Abdal’ nas›l bir tablolar› yer al›yor. Ben divan saz› ile birinci ses, rahmetli Veli Öz- tepki alm›flt›? türk ba¤lamas›yla ikinci ses, Gülsen Tuncer de O dönemde çok sert elefltiriler alm›flt› çünkü vokalleri ve ara fliirleri okuyordu. Bu gösteri halk müzi¤inde orkestrasyonun, çok seslili¤in Ruhi Su’nun kula¤›na gitmifl, bizi izlemeye gel- kullan›ld›¤› ilk çal›flmad›r. Flüt, gitar, bas, da- di. O gece heyecandan ayaklar›m›z titredi. vul, yayl› tanbur kullanm›flt›k. O albümde Sü- Sonra kulise gelip ‘Sizi cesaretinizden ötürü heyl Denizci, Ç›nar Alpay çal›yordu. Tu¤rul Ka- tebrik ederim’ dedi. O dönemde Türkiye’de, ratafl’›n, Baha Boduro¤lu’nun, Ergüder Yol- halk müzi¤inde çok seslilik al›fl›ld›k bir fley de- dafl’›n, Ümit Erol’un katk›lar› çok oldu. Bir cesa- “Ben türküleri ¤ildi. Sonra bir gün ‘Ruhi Su seni bekliyor’ de- retle yapt›m. Belki de deli cesaretiydi. diler. Tabii büyük bir nimet. F›rlad›m gittim. Bir Anadolu sesiyle süre birlikte çal›flt›k. Ad›n›z› genifl kitlelere duyurman›z ama yöre g›rtla¤› ‘Sevdad›r’ albümüyle gerçekleflti. O kullanmadan, Onunla çal›flmak size neler katt›? günlere iliflkin neler söyleyebilir siniz? Ruhi Su benim ö¤retmenimdi. Önceleri yönte- ‹kinci albümüm ‘’Sevdad›r’da (1978), Naz›m ‹stanbul diliyle mimi, söylem ve yorumlama biçimimi ondan Hikmet, Sabahattin Ali, Enver Gökçe, Arkadafl söyledim. ald›m. O da benden bir erkek Sümeyra (Çak›r) Z. Özger’in fliirlerini seslendirdim. Düzenleme- Gençlerin yaratmak istiyordu. Ama ben opera sesi kul- leri Tu¤rul Karatafl yapt›. ‘Bitlis’te Befl lanmak istemedi¤imi belirttim. Ruhi Su, benim Minare’ türküsünü okuyarak gün türkülere sahip tiyatrocu yan›m› bildi¤inden bu yönümden de ›fl›¤›na ç›kard›m. Sabahattin ç›k›p sevmesinde yararlanmam›, diksiyonum düzgün, söyledikle- Ali’nin fliirden besteledi¤im ‘Be- bu yaklafl›m›n da rimin anlafl›l›r olmas› gerekti¤ini söylerdi. On- nim Meskenim Da¤lard›r’ dan çok fley ö¤rendim. Ama bu kadar sene ve Ahmet Arif’ten bestele- pay› vard›r diye içinde tabii ki kendinize göre bir yol da çizmifl di¤im ‘Adilofl Bebe’ bu al- düflünüyorum. ” oluyorsunuz. bümdedir. röportaj

vizyon 49

Üçüncü albümünüz ‘Ölüm Ad›n Kallefl Olsun’u da (1982) Ruhi Su be¤enmeyince tekrar kay›t etmiflsiniz? Evet her fleyi Tu¤rul (Karatafl) ile yeni- den kaydettik. Bu sefer de ‘Zahit Bizi Tan Eyleme’ diye bilinen Muhyi nefesini bir- kaç kez dinledi. Hoca, kendi söyledi¤i bir türküyü bir baflkas›ndan dinlemeye ta- hammül edemezdi. Hiç unutmam bana ‘Deforme etmiflsin ama böyle de olmufl’ demiflti. Benim ona cevab›m da ilginçti: ‘Hocam siz tekkeden ald›n›z, ben sizden ald›m’. Hofluna gitmiflti böyle demem.

Sonra konser vermeniz yasaklanm›fl… Evet 12 Eylül darbesi ile yasaklar, tutuk- katk›s›yla halk müzi¤i daha bir boyut ka Müzi¤in yan› s›ra oyunculuk da devam lamalar, gözalt›lar, yarg›lanmalar baflla- zand›. Ben türküleri Anadolu sesiyle ama etti. Film ve dizilerde de oynad›n›z.. d›. Söyledi¤imiz türküden yarg›lan›yor- yöre g›rtla¤› kullanmadan, ‹stanbul diliy- ‘Köpek’, ‘Mizi’ en son da ‘Dudaktan Kal- duk. Yarg›lama nedenine de “komünizm le söylemiflimdir. Gençlerin türkülere sa- be’ dizisinde oynad›m. Sinemada ‘Cema- propagandas›na nak›s teflebbüs” deni- hip ç›k›p sevmesinde bu yaklafl›m›n da l›m’ diye bir filmde oynad›m. Ama pek yordu. Bir hukukçu böyle bir iddiaya gü- pay› vard›r diye düflünüyorum. O y›llar- bilinmeyen bir filmdi. ‘Eve Giden Yol’ ve ler. Çünkü bilir ki propaganda ya vard›r da benim kasetler çok fazla da¤›t›l›yor- ‘Mavi Gözlü Dev’de konuk olarak yer al- ya yoktur! Yani bunun teflebbüsü olmaz. du. Korsanlar da oluyordu, elden ele ge- d›m. çiyordu. Biz kasetlerden bir fley kazan- Bir hukukçu olarak böyle fleyler daha mad›k. Ama o sevgi, o be¤eni kendisini Ama tiyatrodan koptunuz? a¤›r gelmifltir. hep göstermifltir. Tiyatrodan kopamazs›n›z ama yaflam öy- Evet. Sabahattin Ali’nin fliirini besteledim le gerektirmiflse bir dönem uzak kal›yor- diye y›llarca bizi u¤raflt›rd›lar. Mahkeme Sonra 1995’te ‘Turna Telinden’ ile sunuz. Birkaç sene önce fiehir Tiyatrosu kap›lar›nda süründürdüler. Bir de çal›flma albümlere devam ettiniz… Haflmet Zeybek’in yazd›¤› ‘Dü¤ün ya da yasa¤› getirdiler. Konser yapam›yorduk. Bu albümlerin içerisine genelde kendi Davul’ oyunu için yeniden ça¤›rd› beni. CD’lerimizi kasetlerimizi da¤›tam›yorduk. çal›flmalar›m› ve derledi¤im geleneksel Oyunun müziklerini yeniden yapt›m ve ‹nsanlar›n evinde kasetleri bulduklar› za- türküleri kat›yorum. ‘Turna Telinden’, be- ‘En ‹yi Oyun Müzi¤i Ödülü’ ald›k. Hayat›- man gözalt›na al›yorlard›. Sonra ilk kon- nim türkülerimin daha a¤›rl›kl› oldu¤u m›n tek ödülü o oldu. Tiyatro hala çok serimi 1986’da verdim. Dava açt›k, ka- çal›flmad›r. Bu albümde Ahmet Koç ile istedi¤im bir fleydir. Filmlerde, dizilerde zand›k ve konserlere bafllad›k. Bu arada çal›flt›m. 1997’de de ‘Umut ve Yaflam oynamam da tiyatro hasretinden kay- 1984’de ‘Gurbet Bize Yazg› m›?’, Türküleri’ ç›kt›. Sonra 2002’de ‘Yine O naklan›yor. 1986’da da ‘Topra¤›m ve Sevdam’ ç›kt›. Sevda’ yay›nland›. Bu albümde bir de¤i- Bu albüm, türkülerin senfoni orkestras› fliklik yapt›m. Renkleri ço¤altt›m. Farkl› Bu sekiz CD’ye flöyle geriye dönüp eflli¤inde okunmas›ndan dolay› önemli- düzenlemeci arkadafllarla çal›flt›m. Ah- bakt›¤›n›zda, ne görüyorsunuz? dir. 120 kiflilik Devlet Senfoni Orkestras› met Koç, Cebrail Kal›n ve dünya çap›nda Koskoca bir sevday› görüyorum. Baflla- çalm›flt› arkada. Yönetmenli¤ini Sarper bir kemanc› ve çok iyi de bir düzenleme- yan, bitmeyen. Bu sevdan›n türküleflme- Özsan yapm›flt›. Türkiye’de bir ilktir. ci olan Cihat Aflk›n. Cihat Aflk›n ‘Nerede- sidir belki benim türkülerim. Türküleri- sin Yar’› düzenledi. Önce sadece keman min dizisi zaten sevda ve gurbet türkü- O dönemde flehirli üniversiteli çald›. Ama sonra Ercan Irmak’›n neyini, leriydi. Ben sevdan›n türkücüsüyüm. Bü- gençli¤in türkülerle yak›nlaflmas›na Engin Gürkey’in bendirini ekledik. Al- tün türkülerim sevday› anlat›r. ‹nsana katk›da bulunmufl mudur bümde ayr›ca Arguvan uzun havas› (‘Ne- sevday›, ülkeme sevday›, memleketime albümleriniz? dendir de Suna Boylum’) ve Erdal Erzin- sevday›, sevdal›ma sevday›, çocu¤uma Bu bir iddia olur. Sadece benim de¤il, canl› ve Cebrail Kal›n’›n birlikte düzenle- sevday›… Kavgam da sevdam›n kavgas›- benim gibi çal›flan baflka arkadafllar›n da dikleri bir semah var (‘Sahibini Arayan’). n› içerdi¤i için, o da sevda türküsüdür. vizyon 50 röportaj röportaj

vizyon 51

AYD‹LGE: çevre gönüllüsü bir rockç›

Hem edebiyat hem müzik dünyas›nda iddial› bir isim olan Aydilge, tüketim toplumunu elefltirdi¤i kitaplar› ‘Bulimia Soka¤›’ (2002) ve ‘Alt›n Aflk Vuruflu’ (2004) ile albümü ‘Küçük fiark› Evreni’nden (2006) sonra Greenpeace’in görüntü deste¤iyle yapt›¤› ‘Dünyan›n Kalbi Durmas›n’ klibiyle kendinden söz ettiriyor.

Yaz›: Esra Okutan ‘Türkiye’nin Kate Bush’u olarak tan›nan mek istiyorum hem de bunu sadece kendime Foto¤raflar: Teoman Gürzihin Aydilge (Sarp) ile çevre sorunlar›ndan girip sakl›yorum. Bunun bir hata oldu¤unu düflün- müzik sektöründen ç›kt›k. Greenpeace Akdeniz düm. Bu sefer de çal›flacak do¤ru insanlar› bul- Bölgesel ‹letiflim Sorumlusu Yeflim Aslan da ma kayg›s› olufltu. Greenpeace’in ba¤›ms›z ol- röportaj›m›za konuk oldu. mas›, bireylerin ba¤›fllar›yla ayakta durmas› ba- na büyük bir güven verdi. Ve sonras›nda çok ‘Dünyan›n Kalbi Durmas›n’ adl› flark›n›z›n do¤ru bir seçim yapt›¤›m› anlad›m. klibi için Greenpeace, görüntü deste¤inde bulundu. Bu proje nas›l gerçekleflti? Peki Greenpeace olarak siz baflka Aydilge: Asl›nda bir iki sene önce yapt›¤›m bir aktivitelerinizde Aydilge ile iflbirli¤ine parçayd› bu. Hem iklim kriziyle ilgili hem de gidecek misiniz? nükleer enerji ve savafl karfl›t› sözler var. Bu Yeflim Aslan: Asl›nda bu klip bizim için de ilk parçay› bekletmemin nedeni fluydu; benim po- ad›md›. Bu bir tan›flmayd›. Zaten Aydilge art›k püler kültürle hep bir kavgam olmufltur. Kitap- bizimle birlikte. Biz onun bu güzel yetene¤ini lar›m olsun, albümün konsepti olsun, daha çok tabii ki birçok çal›flmam›zda kullanmak istiyoruz. ‘alternatif’ tabir edebilece¤imiz bir kitleye hi- tap ediyordu. ‹çimde popülerleflme ve kliflelefl- Bu single CD olarak yay›mlanmad›. ‹nternet me kayg›s› hep duyard›m. K›s›tl› bir kitleye hi- üzerinden yasal olarak indirilebiliyor mu? tap etmek ben de istemem tabii. Buradaki po- Aydilge: fiark› www.pafil.com adresinde ya- pülerleflme kayg›s› daha çok, çabuk tüketilme y›mlan›yor. True tone cep melodisi olarak üc- kayg›s›yd›. Dolay›s›yla bu tarz bir flark› yap›lma- ret karfl›l›¤› indirilebiliyor. Geliri de Greenpea- s› acaba konuyu yüzeysellefltirir mi gibi bir en- ce’e gidiyor. Asl›nda bu flark›y› indiren insanlar diflem vard›. fiark›y› yapm›flt›m ama sakl›yor- bireysel bir ba¤›fl yapm›fl oluyor. Bu benim dum. Ama sonra yapt›¤›m iflte bir çeliflki oldu- için flu anlamda önemli. Bu sitenin çok genç ¤unu fark ettim. Hem insanlara bir fley söyle- bir kitlesi var ve tamamen e¤lence amaçl› ola- vizyon 52

Aydilge: Benim romanlar›mda da albümümde de hep bir tüketim kültürü elefltirisi vard›. Bu klipte ilk defa bu mesaj› bu kadar do¤rudan verdim. Bu da baflta biraz beni kayg›land›rd› çünkü hiçbir fley yapmay›p, yapan insanlar› da elefltiren bir toplumda yafl›yoruz.

rak girip ç›k›yorlar. Ama flimdi belki bu parçay› flark›y› yay›mlamaya karar verdim. Ben çok ag- dinleyerek Greenpeace’in sitesine yönelebilir- resif bir flekilde olmasa da çeflitli etkinliklerde ler. Burada yenilenebilir enerji üzerine fikir yer al›yorum zaten. edinebilirler. Bana gelen tepkilere bak›nca gençlerin gerçekten etkilendi¤ini düflünüyo- Greenpeace’in Türkiye’de öncelikli konular› rum. Greenpeace’in çevreye yapt›¤› katk›ya hangileri? ufac›k bir deste¤im olmuflsa bile bu beni çok Yeflim Aslan: Greenpeace uluslararas› bir or- mutlu eder. ganizasyon oldu¤u için bölgesel anlamda teh- like teflkil eden çevre sorunlar› ile ilgili çal›flma- Rock sanatç›lar›n›n ço¤u zaman toplumsal lar yap›yor. Dolay›s›yla yerel çal›flma volumü- konularda aktivist bir tav›r ald›¤›n› müz daha küçük. Üzerinde çal›flt›¤›m›z üç bü- görüyoruz. Sizin bu konuda yaklafl›m›z yük kampanya var; iklim, enerji ve denizler nedir? kampanyas›. Bizim flu anda savaflt›¤›m›z en bü- Aydilge: Benim romanlar›mda da albümümde yük tehlike nükleer enerji. Türkiye’de de nükle- de hep bir tüketim kültürü elefltirisi vard›. er santral planlar› devam ediyor. Biz Bu klipte ilk defa bu mesaj› bu kadar öncelikli olarak bununla mücadele do¤rudan verdim. Bu da baflta bi- ediyoruz. Bir yandan da yenile- raz beni kayg›land›rd› çünkü hiç- nebilir enerjilerle ilgili yat›r›m- bir fley yapmay›p, yapan insanlar› lar›n art›r›lmas› için kampanya- da elefltiren bir toplumda yafl›yo- lar düzenliyoruz. ‹klim de¤iflik- ruz. Ama son noktada karar›m› li¤i karfl›s›nda at›lmas› gereken verdim. Bir talk showda bir sanatç› ad›mlardan biri do¤ru enerji yol ‘kalbimde küresel ›s›nma yapt›n afl- haritas›d›r. Kyoto Anlaflmas›’n›n k›ndan yand› tutufltu kalbim’ diye bir imzalanmas› da bunun bir parças›. flark› söyledi. ‹klim krizinin bu flekilde kulla- Denizler kampanyam›z ise Akdeniz ülkele- n›lmas› beni çok rahats›z etti. Ve bekletti¤im riyle ortak yürüttü¤ümüz, denizlerin % 40’›n›n röportaj

vizyon 53 deniz rezervi olabilmesi için, türlerin ko- runabilmesi, bal›kç›l›¤›n sürdürülebilir olabilmesi için sürdürülen uzun soluklu bir kampanya.

Tekrar müzi¤e dönersek, asl›nda küçük yafllardan itibaren bir müzik tutkusu, u¤rafl› var ama edebiyat ürünü vermeye daha önce bafllam›fls›n›z. Roman yay›mlamak albüm ç›karmaktan daha m› kolay? Aydilge: Edebiyat camias› daha masum. En az›ndan iyi bir fley yazd›¤›n›z zaman bas›l›yor. ‹lk roman›m› yazd›¤›mda (Buli- mia Soka¤›) Remzi Kitabevi’ne gidip bin- lerce dosyan›n aras›na b›rakt›m. Hiçbir ümidim yoktu ama bir ay sonra cevap geldi ve basmak istediklerini söylediler. Aydilge Yeflim Aslan ‹kinci kitab›m› (Alt›n Aflk Vuruflu) Eve- rest’e götürdüm çünkü editörüm oraya geçmiflti. Müzik piyasas› ise çok daha Aydilge: “Bana gelen tepkilere bak›nca zor. Özellikle yapt›¤›m müzikle ilgilene- gençlerin gerçekten etkilendi¤ini düflünüyorum. cek, benim de çal›flmak isteyece¤im plak Greenpeace’in çevreye yapt›¤› katk›ya ufac›k bir flirketi çok az. EMI ile anlaflmam flöyle ol- du; ‘Volume’ dergisinin editörlü¤ünü de deste¤im olmuflsa bile bu beni çok mutlu eder.” yap›yorum. Hakan Kurflun ile röportaja gitmifltim. O zaman EMI’›n genel müdü- fl›ndaki anlaflmalar› gere¤i internet sat›fl- Kate Bush’a benzetiliyorsunuz. rü de¤ildi. Laf aras›nda benim konuflma lar› yap›lam›yor. Bunun belli nedenleri Bu konuda ne düflünüyorsunuz? sesimin ilginç oldu¤unu söyledi. fiark› da var ama uzun hikaye. Ben de çok üzülü- Aydilge: Asl›nda müzi¤im Kate Bush’un- söylüyorum deyip demomu verdim. yorum. Keflke yapabilsek. kine benzemiyor ama vokaller biraz ben- Aranjör arkadafl›m ‘nereye gidersen git zetilebilir. Ayr›ca Kate Bush’un da kendi demonu yan›ndan ay›rma’ derdi. Ben de Türkiye’de alternatif rock’›n geliflimini müzi¤ini yap›yor, enstrüman›n› çal›yor ay›rm›yordum. Hakan Kurflun’dan 6 ay nas›l buluyorsunuz? ve flark› sözlerini yaz›yor olmas› ortak sonra telefon geldi: ‘Ben EMI’a geçtim, Aydilge: Alternatif rock befl sene öncesi- noktam›z olabilir. Biraz da hafif çatlak ol- unutmad›m senin flark›lar›n›. Gel albüm ne göre çok daha kabul gören bir müzik mam›z benzetilebilir. (Gülüflmeler). Ben yapal›m’ dedi. EMI’daki ak›fl kolay oldu türü haline geldi. Dinleyici artt› ama kor- bu benzetmeden hoflland›m tabii. Kate ama öncesinde ben çok zorluk çekmifl- san ve internet yüzünden bu ilgi sat›flla- Bush’u da Tori Amos’u da çok severim. tim. Sonras›nda da sektör zor duruma ra yans›m›yor. Di¤er girdi, EMI yerli yap›mlar› durdurdu . Bun- yandan çok grup ç›- Küçük fiark› Evreni dan sonra sonumuz ne olacak bilmiyo- k›yor ve yapt›klar› (EMI Türkiye / 2006) rum (Gülüflmeler). Yeni albümüm haz›r müzik birbirinin Aranjörlü¤ünü Atakan Ilgazda¤’›n üstlendi¤i, ama nereden ç›karaca¤›m› flu an bilmi- ayn›s›. Neredeyse kay›tlar› Raks Marflandiz Stüdyolar›’nda Ha- kan Kurflun’un prodüktörlü¤ünde gerçekle- yorum. bu alternatif deni- flen albümdeki tüm flark› ve sözler Aydilge’ye len müzi¤in hiçbir al- ait. Rock motiflerinin do¤u ezgileri ve elek- Küçük fiark› Evreni’ndeki parçalar›n ternatif yan› kalmad›. Bu ifli en do¤ru tronik alt yap›larla uyumlu bir flekilde dans internet üzerinden sat›fl› oluyor mu? dürüst yapan grup ‘Mor ve Ötesi’. Onlar etti¤i flark›larda, Aydilge’nin kendine has vo- Örne¤in TTnet üzerinden? asl›nda mainstream rock altyap›s›yla mü- kali dikkat çekiyor. ‘ Ben Ay’, ‘Tu¤- Aydilge: ‘Küçük fiark› Evreni’nin haklar› zik yap›yorlar. Ama durufllar›, tav›rlar› al- yan’, ‘Yaln›z De¤ilsin’, ‘Postmodern Aflk’ albü- mün öne ç›kan parçalar›. on seneli¤ine EMI’da. Onlar›n da yurtd›- ternatif. vizyon 54 röportaj röportaj

vizyon 55

OZAN ÇOLAKO⁄LU: pop müzik piyasas›ndan bihaberim

Ozan Çolako¤lu, 90’l› y›llardan itibaren pop piyasas›nda düzenleme alan›nda en çok itibar edilen isimlerden. 1992’den beri Tarkan’la çal›flan Ozan Çolako¤lu’nun y›ld›zlaflt›rd›¤› isimler aras›nda Nil Karaibrahimgil de var. Berklee Müzik Okulu’nda ‘Film Müzi¤i’ dal›nda e¤itim gören Ozan Çolako¤lu, Cem Y›lmaz’›n ve Ömer Faruk Sorak’›n filmlerine yapt›¤› müziklerle bu alanda da baflar›s›n› kan›tlad›. Ozan Çolako¤lu’nu stüdyosunda ziyaret ettik…

Kad›köy Anadolu Lisesi daha yapt›k ama hat›rlam›yorum. Sonra R›za Yaz›: Esra Okutan Foto¤raflar: Teoman Gürzihin mezunusunuz. Okulun baya¤› müzisyen Erekli kendi stüdyosunu kurdu, oraya geçtim. O yetifltirmiflli¤i var. Milliyet fiark› dönemde Tarkan’la tan›fl›p ilk albümünü yapt›k. Yar›flmas›’na kat›lm›fl m›yd›n›z okul ad›na? 3 defa kat›ld›m. ‹ki kere beste dal›nda birincilik Tarkan’la tan›flman›z baya¤› tesadüf eseri ald›k, bir defa da yine beste dal›nda Jüri Özel olmufl… Ödülü ald›k. O zamanlar klavye ve davul çal›yor- Evet arkadafllar›m›z dolmuflta karfl›laflm›fllar, dum. Ayr›ca parçalar›n beste ve düzenlemesini prodüktör arand›¤›n› ö¤renince arkadafllar›m de yapm›flt›m. benim ad›m› vermifl.

‹lk nerede çal›flmaya bafllad›n›z? Tarkan’la kolay uyufltunuz mu? Daha önce ‹lk olarak 1990 senesinde Melih Kibar stüdyo- arabesk albümler yapm›fls›n›z... sunda R›za Erekli’nin yan›nda tonmaister olarak Evet ama o albümlerde de bat› soundunu ben çal›flt›m. 1991’de Fuat Güner’in stüdyosuna üstleniyordum. Arabesk taraf›n› Özer fienay ve- geçtim yine tonmaister olarak. Ondan önce ya yönetmen kimse o yap›yordu. Yani asl›nda iki Türk müzi¤i, arabesk, fantezi müzi¤i yönetmen- tarafa da hakimdim. Müzik yaparken genifl bir leriyle çal›flt›m. Onlara altyap› haz›rlad›m. spektrumum var. Her türlü müzi¤i takip etti¤im için bir problem olmuyor. Tarkan’›n ilk albümün- Mesela kimlerle çal›flt›n›z ? de (‘’, 1992) ) R›za Erekli’den çok Özer fienay ile çal›flt›m. Onunla beraber Sibel destek gördüm. Onun stüdyosunda kaydettik Can’a albüm yapt›k, Emrah’a yapt›k. Bir iki tane zaten. Onun yönlendirmelerinin çok faydas›n› vizyon 56

Teknolojiyi çok yak›ndan takip ediyorum. Yeni ç›kan ekipmanlar› Prodüksiyon aflamas›nda problem ç›kar- mayacak bir bilgisayar gerekiyor. hemen al›r›m.

Kazand›¤›m gördüm. Ard›ndan Vitamin Grubu’nun, Deniz Hem bir dönem yurtd›fl›nda yaflamak istiyor- paray› yeni Arcak’›n (‘Nerde?’ 1993) albümlerini yapt›m. dum hem de içimde film müzi¤i yapma iste¤i teknolojilere vard›. Berklee zaten her müzisyenin hayalindeki Deniz Arcak’›n ilk albümü de iyi bir ç›k›fl okuldur. Kabul edilince gittim. Gerçi orada ald›- harc›yorum. yapm›flt›... ¤›m e¤itimin Türk pop piyasas›nda yapt›¤›m ifl- Hatta bir Türkiye için yeniydi o albüm. O tarz ifller pek ya- lere pek yarar› olmad› ama döndükten sonra arkadafl›m p›lm›yordu. Sonraki albümlerde tarz de¤ifltirdi. dört film müzi¤i yapt›m (‘Gora’, ‘Organize ‹fller’, ‘S›nav’, ‘Hokkabaz’). Onlarda faydas›n› çok gör- ‘yeni bir alet Tarkan’›n albümlerinin prodüktörlü¤ünü siz düm. ç›kt›¤›nda son yap›yorsunuz. ‹lk albümden bu yana neler vidas›n› Ozan de¤iflti? Film müzi¤i yapmakla solo albüm yapmak ‹lk albümü çocukluk dönemime rastl›yor. Gayet aras›ndaki temel fark nedir? tak›yor’ der. bilinçsizce yapt›¤›m›z bir fley (Gülüyor). Güzel Film müzi¤i çok daha h›zl› bir çal›flma gerektiri- flark›lar vard› tabii ama Tarkan ad›na da benim yor. Maksimum iki gün gibi bir süreniz oluyor ve ad›ma da çok fley de¤iflti. Biz her albümde yeni bir saatlik müzik haz›rl›yorsunuz. fiimdiye kadar fleyler denedik. Ortaya ç›kan parçalar daha po- yapt›¤›m film müziklerinde, filmlerin montaj› püler tarzda olsa da muhakkak her albümde dahil her fleyi bitmiflti. Ondan sonra ben devre- kimsenin daha önce yapmad›¤› fleyler denedik. ye girdim. Ama bundan sonra yapaca¤›m iki ‹kinci albümde (‘Aacayipsin 1994) ‘Bekle’, ‘Sevifl film müzi¤i için çekimlerde devreye girip temay› Benimle’ diye benim yapt›¤›m iki beste vard›. yazmaya bafllayaca¤›m. Montajdan sonra sade- Onlar yeni fleylerdi Türkiye için. ce toparlama ifli kalacak. Bundan sonra yapaca- ¤›m iki film müzi¤i Cem Y›lmaz’›n ‘A.R.O.G’ ve Berklee Müzik Okulu’na ne zaman gittiniz? Ömer Faruk Sorak’›n ‘Derin Su’. 1996’n›n Eylül ay›nda bafllad›m ama sonra b›ra- k›p Tarkan’›n ‘Ölürüm Sana’ albümü için New Sertab Erener’in Eurovision’a kat›l›p birinci York’a geçtim 1997’de tekrar bafllad›m. Orada oldu¤u flark›n›n (‘Everyway That I Can) film müzi¤i ve caz kompozisyonu okudum. Hala düzenleme ve prodüksiyonunu da siz bitmedi… 2000 y›l›nda da Tarkan’›n ‘Karma’ al- yapm›flt›n›z. Eurovision hakk›nda ne bümü iflin içine girdi, o arada askerlik falan, düflünüyorsunuz? Mor ve Ötesi’nin flark›s›n› Berklee’yi bitiremedim. be¤endiniz mi? Sertab’dan sonra o klasik Eurovision tarz› dedi- Burada önemli ifllere imza att›ktan sonra ¤imiz flark›lar azald›. Daha rock gruplar› kat›lma- Berklee’ye gitme ihtiyac› neden hissettiniz? ya bafllad›. Mor ve Ötesi’nin parças›n› ben be- röportaj

vizyon 57

¤endim. Asl›nda Eurovision çok takip etti- mümkün de¤il. Ayr›ca art›k çok tarz var. ¤im bir fley de¤il. Çok da önemsemiyo- Yepyeni bir fley yapmak çok zor. Türki- rum. Bir kere Eurovision kazand›k. Bütün ye’de bu daha mümkün olsa da yeni bir istedi¤imiz buydu. Bundan sonra çok üs- fley yapanlar daha underground kal›yor. tüne gitmeye gerek yok. Zaten çok politik Ben takip etmeye çal›fl›yorum ama genel bir yar›flma. kitleye kendilerini pek duyuram›yorlar.

Stüdyonuzu nas›l gelifltiriyorsunuz? Bu iflte mesleki deformasyon oluyor Teknolojiyi çok yak›ndan takip ediyorum. mu? Bir fley dinledi¤inizde ‘Ben olsam Yeni ç›kan ekipmanlar› hemen al›r›m. Ka- böyle de¤il flöyle yapard›m’ diyor zand›¤›m paray› yeni teknolojilere harc›- musunuz? yorum. Hatta bir arkadafl›m ‘yeni bir alet Ben kendi iflimle ilgili pek bir fley dinlemi- ç›kt›¤›nda son vidas›n› Ozan tak›yor’ der. yorum. Türk pop müzi¤i piyasas›ndan bi- O kadar fanati¤im yani. Genellikle dergi haberim yani. Kendi zevkime uygun mü- (Sound & Sound) ve internetten takip edi- zikleri dinliyorum, mesela Mor ve Ötesi yorum.Ama dergiler asl›nda biraz geri ka- veya Özlem Tekin gibi… Kendi yapt›¤›m l›yor art›k. Onlar bas›lana kadar yeni mo- albümleri de dinlemem pek… (gülüyor) deller ç›km›fl oluyor. O yüzden as›l kaynak ‹lk dönemlerde biraz dinlerim sonra dinle- internet. mem. Genelde klasik müzik dinliyorum. Kay›t aflamas›nda en önemli fiu s›ralar bir rock grubu kurup cover par- fleylerden biri mikrofon. Teknolojinin bu kadar ilerlemifl olmas› çalar çalmay› düflünüyoruz. Sadece e¤len- yarat›c›l›¤› nas›l etkiliyor? mek için… Zorlaflt›rd›¤› da, kolaylaflt›rd›¤› da oluyor. Zorlu¤u çok fazla seçenek olmas›ndan Remikslerinize ‘Ozinga’ diye imza kaynaklan›yor. Onlar›n içinde bo¤ulup at›yorsunuz. Bu isim nereden geliyor? olay›n özünden uzaklaflmaya neden olabi- Lisede bir arkadafl›m›n bana takt›¤› isimdi. liyor. Prodüksiyonu yaparken bazen ne Bir remikse böyle imza koydum. Sonra kadar az seçenek varsa o kadar iyi bir so- kald›. nuç al›n›yor. Di¤er yandan da korsan program kullananlar çok var. 1000 $’a PC al›p, k›r›k program indirip bu ifli yapan in- sanlar var. O zaman da ortada birçok çöp- lük ifl oluyor. Herkes yapabilir hale geliyor. O aç›dan kötü. Ama bu ifli bilen birinin yapt›¤›n›, müzikal altyap›dan anl›yorsu- nuz.

Bu dönemde de¤iflik, yeni bir fley yapmak nas›l mümkün olabilir? Çok zor. Çünkü öncelikle sanatç›n›n ve ya- p›m flirketinin de bunu istemesi laz›m. Ge- nellikle o kiflinin hedef kitlesine göre, imaj›na göre müzik yap›yorum. Çok genifl kitlelere yay›lmak isteyen birine macera- perest ifller yap›lmaz. De¤iflik bir fley yap- mak zaten çok zor. Çünkü art›k dünyada müzik yapan çok fazla insan var. 80’lerde yeni bir grup ç›kt›¤›nda bilirdim. Art›k vizyon 58 röportaj röportaj

vizyon 59

SERKAN ÇA⁄RI Klarnetten kule yapan adam…

‹lk enstrümental albümü ‘Nefesim’in ard›ndan yeni albümü ‘Alâ’y› ç›karan klarnet sanatç›s› Serkan Ça¤r›, Balkanlar’a dayanan köklerini, hayallerini gerçeklefltirmek konusundaki kararl›l›¤›n›, ‘Klarnet Kulesi’ni anlatt›…

Selanikli bir aileden geliyorsunuz. bi küçük yerleflimlerde müzisyenlikten geçin- Yaz›: Esra Okutan Foto¤raflar: Teoman Gürzihin Aileniz zurna yap›mc›l›¤› ile u¤rafl›yormufl. menin çok zor olmas›yd›. Öyle dü¤ünlerde ça- Dedeniz mi bafllatt› bu ifli? l›p ev geçindirmek zor ifltir. Babam kendi yafla- Zurna yap›mc›l›¤› üç kuflak öncesinde u¤rafl›- d›klar›n› benim de yaflamam› istemiyordu. Ne lan bir ifl. Babam›n dedesinden önceki kuflak kadar iyi sanatkar olursan›z olun orada önemli yani. Baba taraf›m mübadele öncesinde Trak- olan ne kadar uzun süre çal›p insanlar› e¤len- ya’ya yerleflmifl. Anne taraf›m mübadele zama- direbilece¤inizdir. Ben de çok zay›f bir ada- n›nda Bulgaristan’dan gelmifl. Zurna Balkan- m›m. Babam hiç k›yamazd›. 5 kardeflten tek er- lar’da en çok kullan›lan enstrümanlardan biri. kek oldu¤um için biraz k›ymetli yetifltirildim. O dönemde tabii elde yap›yorlarm›fl. Sonraki Benim o flartlarda çal›flmama gönlü hiç raz› de- kuflaklarda müzisyenlik bafll›yor. Babam klarnet ¤ildi. O yüzden ifle giderken, yetiflemeyece¤im çalard›. Ben de ondan görüp özendim. Evde tek yer olan gardrobun tepesine saklard› klar- oyuncak nam›na ancak müzik aletleri vard›. neti. Babam gider gitmez ben bir sandalyenin Çünkü küçük yerlerde darbuka, cümbüfl, ka- üstüne üç yast›k koyup ç›k›p al›rd›m klarneti. nun, ud gibi enstrümanlar› çalan müzisyenle- Zaman içinde benim ›srar›m› görünce git bari rin bazen maalesef enstrümanlar› bile olmaz. bu ifli do¤ru dürüst ö¤ren diye beni konserva- Babam da birini kendi orkestras›na ald›¤›nda tuvara gönderdi. Bu, kasabalardaki müzisyen ona hemen enstrüman› verip ‘hadi ifle gidiyo- ailelerde al›flageldik bir fley de¤ildir ama ba- ruz’ diyebilmek için bu aletleri evde bulundu- bam çok ileri görüfllü bir adamd›. rurdu. Ben keman da çald›m. Ama hep en çok klarneti sevdim. Konservatuvara baflvurdu¤unuzda enstrümana baya¤› hakimdiniz herhalde... Baban›z müzisyen olman›z› teflvik etti mi? Konservatuvara geldi¤imde ben müzi¤i zaten Benim müzisyen olmam babam›n hep karfl› iyi çal›yordum. Ama iflin teorisini, müzik kültü- ç›kt›¤› bir konuydu. Bunun nedeni de Keflan gi- rünü konservatuvarda ö¤rendim. Bunlar bana vizyon 60

zik ö¤retmenim aray›p ‘Bir zamanlar bafl›n› ta- fl›na koyup a¤lad›¤›n okula hoca oldun, mutlu musun?’ diye sordu. ‘Çok mutluyum’ dedim. Dört y›l ‹TÜ’de e¤itmenlik yapt›ktan sonra ya- k›n zamanda ayr›ld›m. fiimdi Haliç Üniversitesi Türk Müzi¤i Konservatuvar›’nda hocal›k yap›- yorum.

Grup Laçin d›fl›nda hangi gruplarda çald›n›z? Benim müzisyen Mercan Dede ile Göksel Baktagir, Cengiz Bay- olmam babam›n sal, Mehmet Akatay ve benden oluflan ‘Secret Tribe’ grubu olarak çald›k. Dünyan›n pek çok hep karfl› ç›kt›¤› bir yerinde konserler verdik. ‘Yark›n Ritm Grubu’ konuydu. Bunun ile ortak büyük bir Hollanda turumuz oldu. nedeni de Keflan ‘Kardefl Türküler’le çal›flmalar›m oldu. Ben solo gibi küçük albümlerime yönelince de genç arkadafllar›ma bu önemli gruplarda kap›lar açt›m. Mesela bir yerleflimlerde tanesi Aykut Ç›to¤lu. Önce Mercan Dede’nin müzisyenlikten yan›nda çald› flimdi Dolapdere Big Gang’de ça- geçinmenin çok l›yor.

zor olmas›yd›. Ünlü klarnet virtüözü Vassilis Saleas ile ‘‹ki Zaman içinde Yaka Tek Nefes’ adl› bir konser verdiniz. Bu benim ›srar›m› proje nas›l ortaya ç›kt›? Önce size bu konudaki inanc›m› aç›klayay›m. görünce ‘git bari bu Ben insanlar›n yaflamlar›nda kendileri için iste- ifli do¤ru dürüst müzi¤imi hem çalarak hem de teorik olarak dikleri, çizdikleri, hayalini kurduklar› fleylerin ö¤ren’ diye beni daha genifl kitlelere ulaflt›rabilme flans› verdi. kifliye do¤ru geldi¤ine inan›yorum. Ben hayal- Türkiye’de 100 y›ld›r klarnet var ama ‘Sol Klar- lerimle yola ç›kt›m. Bugüne kadar yapt›¤›m her konservatuvara net E¤itim Metod Kitab›’n› yazd›m. ‹flin altyap›- fleyin önce hayalini kurdum. Vassilis Saleas gönderdi. s›n› desteklemek anlam›nda e¤itimli olmak be- dünyadaki bütün klarnetçilerin sayg› duydu¤u, nim için önemli. yak›ndan takip etti¤i, hakikaten sihirbaz bir klarnetçi. Çocuklu¤umdan beri Saleas ile bir ‹TÜ’ye girifliniz nas›l oldu? konser vermenin hayalini kurmuflumdur. 7 ya- Ben ‹TÜ’ye geldi¤imde s›nav›n ikinci aflamas›n- fl›ndayken, dü¤ünlerde çald›¤› kay›tlar› bile bu- da tak›ld›m, geçemedim. O zamanki s›nav kri- lup dinlemifltim. ‹ki yakay› tek nefeste bulufl- terleri biraz farkl›yd›. Gelen ö¤rencinin enstru- turmak amac›yla kendisiyle ba¤lant›ya geçildi. mantalist kimli¤i pek öne ç›km›yordu çünkü Onun da çok hofluna gitti bu fikir. Konserde müzik kula¤›na, sesine bak›l›yordu. Benim se- ortak türküler Türkçe ve Yunanca söylenildi sim kötüdür. S›nav› geçemeyince okula flöyle sonra da biz ortak eserler çald›k. Çok anlaml› bir uzaktan bakt›m ve ‘Sana bir gün geri döne- bir konser oldu. ce¤im’ dedim. Ege Üniversitesi Konservatuva- r›’na ikinci olarak girdim. Ve oraya gitmemim Klarnette yeni bir perde tasar›m› önerdiniz bana çok önemli bir katk›s› oldu. Grup Laçin ile ve Amatideak firmas› bu klarnetleri ‘Serkan çalmaya bafllad›m. 1998’de ‘Bekar Gezelim’ ile Ça¤r›’ model olarak üretmeye bafllad›. ortal›¤› sallad›k. ‹TÜ’ye yatay geçifl yapt›m ve Zurna yap›mc›l›¤› ruhu, genlerden geçmifl okulu bitirdikten sonra da ‹TÜ’de klarnet e¤it- olmal›… meni olarak kald›m. Bir gün beni lisedeki mü- Asl›nda çok do¤ru söylüyorsunuz, daha önce röportaj

vizyon 61

Çocuklu¤umdan beri Vassilis Saleas ile bir konser vermenin hayalini kurmuflumdur. 7 yafl›ndayken, dü¤ünlerde çald›¤› kay›tlar› bile bulup dinlemifltim. ‘‹ki Yaka Tek Nefes’ konseri için kendisiyle ba¤lant›ya geçtik ve hayalim gerçekleflti.

hiç bu flekilde hiç düflünmemifltim. De- ismiyle bafllan›lm›fl. Sonra da fiükrü Tu- delerimden gelen yap›mc›l›k ruhu bana nar, Mustafa Kand›ral› gibi klarnetçiler da geçmifl olabilir. Türk musikisinde kul- bu günlere tafl›m›fllar. lan›lan sol klarnet çalarken bir eksiklik hissediyordum. Küçük bir tasar›m de¤i- Sulukule’deki y›k›ma karfl› ç›karak flikli¤i yap›p firmaya önerdim. Firma 8 – ‘Nefesimizi Kesmeyin’ slogan›yla 10 ayl›k bir çal›flmadan ve birçok ‘yap- ‘Klarnetkule Orkestras›’n› kurdunuz. boz’dan sonra bu modeli benim ad›mla Bu orkestra nas›l kuruldu, neler yapt›? üretmeye bafllad›. Bir ödül töreni organi- Bizim klarnet camiam›zda maalesef iki üç ze edip bana sertifika verdiler. Bu yaflar- klarnetçi yan yana gelip bir fley yapamaz. ken ölümsüzlük bence. Bunu Türkiye’de- Ama müzik paylafl›ld›kça ço¤alan bir fley. Alâ Serkan Ça¤r› yeni albümü “Alâ”da, ki klarnet dünyas›n›n baflar›s› olarak gö- Ben de klarnetçi arkadafllar› nas›l bir ara- geleneksel icradaki ustal›¤›n› teorik rüyorum. ya getiririm diye düflünürken ba¤l› oldu- birikimleriyle birlefltirip dinleyicileri ¤um üniversite, kentsel dönüflüm projesi klarnetin nefleli, e¤lenceli yüzü ile Klarnetin Türkiye’ye nas›l gelmifl? ad› alt›nda yap›lan bu kültür tahribine tan›flt›r›yor. Klarnetin atas›, bir barok dönemi ens- karfl› beni harekete geçmek konusunda ‹skender Paydafl’›n prodüktörlü¤ünü trüman› olan ‘Chalumeau’. Klarnet bize destekledi. Bu ülkeyi uzun y›llard›r doyu- üstlendi¤i “Alâ”da, Türk, Yunan, Azeri resmi olarak M›z›ka – i Hümayun yani ran bu müzik kültürünün yok olmamas› ve K›r›m geleneksel bestelerinin yan› Saray Bandosu’yla gelmifl Donizetti Pa- için üzerime düfleni yapmam gerekiyor- s›ra Ça¤r›’n›n “‹¤de Kokulum” ve “Mori” adl› iki bestesi bulunuyor. Ayr›ca Tolga fla’n›n teflvikiyle. Ancak daha evvelinde du. Önce mahallede bir klarnet atölyesi K›l›ç’›n “Concierto De Aranjuez” ve Balkanlardan gelen göçebe müzisyenler çal›flmas› yapt›k. Ard›ndan bu klarnetçileri “Yalg›zam”›n düzenlemelerini yapt›¤› arac›l›¤›yla Türkiye’ye girmifl. Yapt›¤›m sahnede bir araya getirmeye karar verdik. albümde di¤er tüm bestelerin araflt›rmada, Ceride – i Havadis gazete- Sonunda Garajistanbul’da 20 klarnet ve aranjeleri de ‹skender Paydafl’a ait. sinde, kahvesinde klarnet çalan iki klar- 20 efllikçi ile konser verdik. Çok güzel bir ‹skender Paydafl, Mehmet Akatay, netçiyi b›çaklayan bir adam›n haberine kalabal›k vard›. Hatta Mehmet Ali Alabora Erdem Sökmen, ‹smail Soyberk, Cenk rastlam›flt›m. Gazetenin tarihi klarnetin davul zurnayla Taksim meydan›na ç›k›p Erdo¤an, Özgür Yurto¤lu, ‹rfan Seyhan, saray bandosuna girmesinden daha ön- insanlar› konsere toplad›. Burada küçük Fatih Ah›skal›, Bekir Sakarya, Hasan ceye rastl›yordu. Dü¤ün, dernek, e¤len- de olsa bir destek topland›. Sulukule’de Gözetlik, Onur Nar, Hakan Güngör, Koçani Orkestras›, Gündem Yayl› Grubu celer ve bu gezgin müzisyenler sayesin- çok yetenekli çocuklar var. Ama konserva- gibi de¤erli müzisyenler ve gruplar de klarnet yerel halk aras›nda yerini al- tuvara girebilmeleri içi gerekli temel mü- enstrümanlar›yla; Fuat Saka, Murat m›fl. Türk müzi¤inde icras›na da 1900’lü zik bilgisine sahip de¤iller. Onlara bu fle- Çekem, Mehmet Akatay ve Atiye de y›llar›n bafl›nda Klarnet ‹brahim Efendi kilde destek olabilmek de gerekiyor. vokalleriyle albüme renk katm›fl. vizyon 62 naim dilmener’den pop tarihi

‘›n siyah beyaz portresi

Anl› flanl› bir kitsch tarihi olarak da okunabilecek film fleridimiz 1963 y›l›nda “Adanal› Tayfur” ile bafll›yor, 60’lar›n sonlar›ndaki “Harun Reflid’in Gözdesi”ne kadar da devam ediyor. ‹flte Ajda’n›n Yeflilçam y›llar›...

Ajda Pekkan’›n, üç befl y›l önce, hem vampl›k, derin y›rtmaçlar, türlü çeflitli mayolar, de Ediz Hun ile birlikte “fiöhret Sandal›”na ye- tüyler-tüller, bin ay›ptan fazlas›n› örtebilecek niden binmesi, bütün o siyah-beyaz geçmifli bir vücut, striptiz oldu¤u varsay›lm›fl tutuk kol- yeniden hat›rlatm›flt› herkese. Her fley, bir film bacak hareketleri, üç-befl flark› da kalan a盤›- fleridi gibi geçti yeniden gözlerimizin önün- gedi¤i kapad›. den. Bu da normaldi zaten; filmlerden oluflan Bütün bunlardan asla difle dokunur bir fley ç›- bir geçmiflin, herkes ve her fleyden çok böyle karam›yaca¤›n›, elde edemiyece¤ini anlayan yapmaya hakk› vard›. Klifleler de, k›rk y›lda bir Ajda Pekkan, sonunda karar›n› vermifl ve her tam da yerine denk gelir, do¤ru bir an ya da zaman gönlünün çekmifl oldu¤u fley olan mü- duruma iflaret ederdi iflte. zi¤e teslim etmiflti kendisini; en tepelere kuru- Film fleridimiz 1963 y›l›nda “Adanal› Tayfur” ile laca¤›, göründü¤ünde kimselerin gülmeyece- bafll›yordu gözlerimizin önünden geçmeye, ¤i, bu bir yana ba¤›rlara bas›laca¤›, superstar 60’lar›n sonlar›ndaki “Harun Reflid’in Gözde- ve diva payelerini elde edece¤i bir alana ad›m si”ne kadar da devam ediyordu. Anl› flanl› bir atm›flt› art›k. kitsch tarihi olarak da okunabilecek bu befl-alt› y›ll›k döneme çok fazla fley s›¤d›rmay› becer- BEN M‹, HÜLYA MI? miflti Ajda Pekkan; oyunculuk hariç neredeyse Asl›nda sinemadan önce müzi¤e ilgi duymufl her fley... Bu kategoriden emekli olabilece¤i ve flark› söylemeye bafllam›flt› Ajda Pekkan. He- kadar fazla sosyetik ve fl›mar›k k›z tablosu, nüz Ses’in yar›flmas›na girip birinci olaca¤› muhtelif köflkler-bahçeler-sal›ncaklar, yüzlerce günlerden çok önce... ‹lham Gencer’in sahibi uflak-hizmetçi, binlerce sevgili-afl›k, milyonlar- oldu¤u dönemin en önemli mekanlar›ndan Ça- ca kaz›k-terkedilifl-yaln›z b›rak›l›fl-sen gönül e¤- t›’da s›nav›n› vermifl ve “sevilen yeni bir flantöz” lendirilecek ama asla evlenilmeyecek k›zs›n olarak ses getirmeye bafllam›flt›. O Günlerde, durumlar›... Hep sar›fl›nl›k, biraz han›mefendi ‹lham Gencer’in, memleketi basm›fl los’lu ‹s- naim dilmener’den pop tarihi

63 panyol gruplar›n›n büyük ilgi görmesinin üstü- re”nin yerli versiyonu ne Los Çatikos olarak adland›rd›¤› guruba dahil yap›lacakt›r ve film olmufltu Ajda Pekkan. ‹lk flark›lar›n› bu grup ile için Ajda Pekkan’a söylemeye bafllam›flt›. teklif yap›lmas› her- Bas›n›n; “Emekli bir deniz albay› olan babas› kesi flafl›rt›r. “Ajda’n›n taraf›ndan gayet modern bir flekilde yetifltirilen komedi artisti hüvi- Ajda” olarak bahsetti¤i bu genç k›z, basamak- yetinden de¤iflik bir Difli Düflman lar› h›zla t›rmanacak, ‹stanbul Teknik Üniversi- kal›pta da baflar›l› tesi’nin televizyon programlar›nda show yapa- olup olmayaca¤›” cak, Los Çatikos’tan ayr›l›p Atilla Berkan Orkes- herkesin merak et- tras›’na girecek ve tam her fley yolundayken, meye bafllad›¤› fley tam da ifl art›k plak yapmaya, tamamen sivril- olur. meye gelmiflken vazgeçecek ve Ses’in sinema Ajda, “Avare”de dram yar›flmas›na kat›lacakt›. oynayacakt›r bu se- Dergi, yar›flmay› kazananlara epeyce büyük fer. Ses dergisi, film Taçs›z Kral imkanlar sunuyor ve bilmem kaç filmlik anlafl- daha çekim aflama- may› garanti ediyordu. Derginin tertiplemifl ol- s›ndayken, yar›flmas›- du¤u bu yar›flma büyük ilgi görmüfl ve “artist n›n birincisine des- olmak isteyen binlerce genç k›z ve erkek aday” tekte kusur etmez ve aras›ndan 30 erkek ve 29 genç k›z elemelere “filmin çekilen k›s›m- kat›lmak üzere seçilmiflti. Kimler yoktur ki lar›n› görenler”e da- adaylar›n aras›nda?.. Mine Sun, Füsun Erbulak yanarak, Ajda Pek- (o zamanlar fiahin), Süleyman Turan (o za- kan’›n dram› da k›v›- Kaynana Z›r›lt›s› manlar Baflturan), Hülya Koçyi¤it, Ediz Hun, rabildi¤ini ilan eder Gönül Akkor, Tunç Oral ve elbette Ajda Pek- herkese. Film Bur- kan. 3 Temmuz Çarflamba günü yap›lan son gaz’da çekilmekte, Avare oylama ile birlikte, Ajda Pekkan ve Ediz Hun, “Dünyan›n en güzel “1963 Ses Film Y›ld›z› Müsabakas›” n›n birinci- manzaralar› filmin leri olarak ilan edilirler. Ajda Pekkan, kolunun ele ald›¤› konu ile alt›nda dönemin en önemli firmalar›n›n okey- tam bir kontrast” H›z›r Dede ledi¤i anlaflmalar ile ç›kar kap›dan, müzik ifli yapmakta, “sosyal art›k bitmifl, yeni bir sayfa aç›lm›flt›r önünde. dram taraf› a¤›r basan” bu filmde, Ajda Pek- kan, Sadri Al›fl›k’›n karfl›s›nda elinden geleni REZ‹L DE VEZ‹R DE ETMEYECEK F‹LMLER yapmakta, baflarmaya çal›flmaktad›r. Ama ne Bu yeni sayfan›n hemen bafl›nda “Adanal› Tay- yaz›k ki sanatç›n›n elinden gelen çok fazla fur” un koluna girer sanatç›m›z, bir daha da de¤ildir, üstelik, ama az ama çok, elinizden ç›kmaz zaten. Yar›flman›n ikincisi Hülya Koçyi- geldi¤i kadar›n›n hemen kabul edilip “ta- ¤it, Metin Erksan’›n “Susuz Yaz” filminde oynar mam oldu” denilebildi¤i bir dönemdir o dö- ve film Berlin’den ‘Alt›n Ay›’ ile dönerken, yar›fl- nem. Ajda Pekkan, olmamas›na da ald›rmaz man›n birincisi Ajda Pekkan, komedi filmlerine ama, Öztürk Serengil ile samimiyeti ilerletir kilitlenmifl ve gayet modern olarak yetifltirilmifl olman›n hakk›n› vermeye bafllam›flt›r. Bir insa- Ajda Pekkan ve Ediz Hun, “1963 Ses Film Y›ld›z› n› rezil de, vezir de etmeyecek (çok zorlarsan›z birincisini edecek) filmler arka arakaya çekilir, Müsabakas›” n›n birincileri olarak ilan edilirler. o set senin bu set benim koflturulur, cebe gi- Ajda Pekkan, kolunun alt›nda dönemin en önemli ren paralar pek de düzgün rakamlara ulaflma- firmalar›n›n okeyledi¤i anlaflmalar ile ç›kar d›¤› için ayn› h›zla ç›kar gider, setler aras› kofl- turmacaya mecburen devam edilir... Tam o s›- kap›dan, müzik ifli art›k bitmifl, yeni bir sayfa ralarda, büyük ilgi görmüfl Hint filmi “Ava- aç›lm›flt›r önünde. vizyon

64 naim dilmener’den pop tarihi PETROLLÜ D‹VA Müzi¤e yap›lm›fl bu utangaç dönüfl, si- Sanatç›n›n bu nemadaki ifllerin bir türlü gerekti¤i flekil- dönemde yapt›¤› en hofl de gidememifl olmas› nedeni ile daha da sürpriz, bu filmler h›zland› sonra. Türk popu alm›fl yürümüfl s›ras›nda yapt›¤› ve bu alanda Fecri Ebcio¤lu saltanat›n› ilan etmiflti art›k. Ajda Pekkan, gelen iki plak olur. film tekliflerini reddetmiyordu ama, mü- Öztürk Serengil’in zik için de daha fazla zaman ay›rmaya sahibi oldu¤u Serengil çal›fl›yordu. Dönemin en önemli firmas› Regal’in kanatlar› alt›na girmesi ile bam- Plak bu genç k›z›n baflka günler (ki sonradan, baz› elefltir- isteklerini yerine menler taraf›ndan “Ajda’n›n Regal döne- getirmifltir. mi” olarak an›lacak ve yere gö¤e konma- yacakt› bu günler) bafll›yordu Ajda Pek- kan için. Sayfa “‹ki Yabanc›” ile aç›lm›fl ve (ki Öztürk Serengil’in an›lar›ndan bu sa- onlarca plak ile devam etmiflti. Regal ve mimiyet derecesinin epeyce oldu¤unu araya giren Odeon’lu günler s›ras›nda, okuruz sonradan), “Abidik Gubidik”, Ajda Pekkan son bir heves “Harun Re- “fiepkemin Alt›nday›m” ve benzeri filmle- flid’in Gözdesi” ile dans kostümlerini ku- re renk katmaya devam eder. flanarak sinemada bir tur daha dönecek, sonra da “b›kt›m olmaktan ebe” diyerek ON YED‹ YAfiINDA “sobe” 盤l›¤›n› basacakt›. Sanatç›n›n bu dönemde yapt›¤› en hofl Philips, ‹stanbul, Kervan, Burç, Yaflar, Ba- sürpriz, bu filmler s›ras›nda yapt›¤› iki let, Emre, Raks, Tempa & Foneks ve Ele- plak olur. Öztürk Serengil’in sahibi oldu- nor gibi firmalardan geçerek günümüze ¤u Serengil Plak, samimiyetin artan de- Herkesin Ajda Pekkan’›n ilk pla¤› olarak kadar hem superstar, hem de diva olarak recesine ba¤l› olarak kesenin a¤z›n› aç- kabul edece¤i “‹ki Yabanc›”ya daha çok gelebilen Ajda Pekkan’›n efli benzeri zor m›fl ve müzik tutkunu bu genç k›z›n is- vard›r, “Eller Birleflmemifl, Kalpler Sözlefl- görülür mücadelesi, flimdilik DMC’nin teklerini yerine getirmifltir. Sanatç›n›n ilk memiflken” ç›kar piyasaya ve resmen “Vitrin”ine tak›l›p kalm›fla benziyor. pla¤› yar›m bir plak olur. Bafl komedyeni- arada kaynar gider. Oysa Fecri Ebcio¤lu 80’lerin hemen bafl›ndaki Eurovision miz Öztürk Serengil, ortal›¤› inletti¤i zeki davranm›fl ve Ajda Pekkan’›n sine- bozgununun alt›ndan bile (yara bere al- “Abidik Gubidik Twist” flark›s›n› plak ola- madaki serüvenine paralel sözler yaz- mak pahas›na) inand›r›c› bir flekilde kal- rak yay›mlamak ister ve pla¤›n “B” taraf›- m›flt›r: Genç k›z›m›z yine sevecek, deliler kabilmifl olan Ajda Pekkan’›n, bu viraj› da n› da bizimkine ikram eder. “Göz Göz gibi tutulacak, buluflacak edecek, sevildi- lay›k›yla al›p yoluna devam edece¤i belli De¤di Bana” pla¤a aktar›lm›fl ilk Ajda ¤ini zannedecek ama ne yaz›k ki (kimbi- gibi. 60, 70, 80 ve 90’larda oldu¤u gibi, Pekkan flark›s› olur ve çiftimiz, yanyana lir kaç›nc› kere) terkedilecektir. fiark›n›n 2000’li y›llar› da en tepede olmasa bile, sevimli bir flekilde gülümserler kapakta sonunda, “on yedi yafl›nda” ki sevgili toz tepe say›lacak bir yerlerde geçirmeye ka- bize. Bu yar›m pla¤› tam bir Ajda Pekkan olacak, bizimki “flimdi köflebafl›nda bir rarl›. pla¤› takip eder, flanss›z ve tamamen ben bir gölgem” diye (kimbilir ne zama- unutulacak bir ilk plak... Yar›m pla¤a da na kadar) iç çeke çeke a¤layacakt›r. Bu Bu konuda hem yeterince azmi, yeterin- söz yazm›fl olan ve Ajda Pekkan’› destek- flark›, ancak doksanlar›n ikinci yar›s›nda, ce h›rs› var. Ediz Hun’un koluna girip lemekten bir an dahi vazgeçmemifl olan Ajda Pekkan tutkunu olduklar›n› aç›k “fiöhret Sandal›” na atlamas› dahi, kimse- Fecri Ebcio¤lu ifle koyulur ve Adamo’ya aç›k söylemekten imtina etmeyen baz› yi korkutmam›flt›. okuttu¤u “Her Yerde Kar Var” ile birlikte, elefltirmenlerin katk›lar› ile ön plana ç›- O, bir a¤›zdan söylenen flark›lardan yana “On yedi Yafl›nda”y› sürer sanatç›m›z›n kar›lacak ve mehtap, “gece aflk baflka” seçimini yapm›fl bir kere, bizi hiç yaln›z önüne. Adriano Celantano’nun çok sevil- deyip, yabanc›lara bir “flaka” yapmadan b›rakmayacak, hep söylemeye devam mifl flark›s›na Türkçe söz yazm›flt›r Fecri önce bu flark›n›n mevcut oldu¤unun alt› edecek. Ebcio¤lu. çizilecektir. Hayk›racak nefesi kalmasa bile. V‹ZYON Okur Anketi

Karfl›n›za daha güzel bir Vizyon dergisi yol gösterici olacakt›r. Bir amac›m›z da düflündükleri bizim için çok de¤erli. ç›karabilmek için bir anket haz›rlad›k. okurumuzun niteliklerini ve özelliklerini Bu anketle dergi-okur iliflkisini Ne kadar çok kat›l›m olursa dergimizin saptamak, okumak için daha fazla güçlendirirken, di¤er yandan interaktif o kadar güzelleflece¤ine inan›yoruz. zaman ay›racaklar› bir dergi yaratmak. bir iletiflimle kendimize daha yarat›c› ve Anketle elde edece¤imiz veriler, Vizyon Okurlar›m›z›n be¤endikleri bölümler, etkili bir Vizyon çizmenin yollar›n› da dergisi’nin bundan sonraki say›lar› için yaz›lar ve yazarlar›m›z için neler arayaca¤›z.

1- MESAM Vizyon dergisini hangi s›kl›kla okuyorsunuz? 5- MESAM Vizyon dergisi için flu ifadelere ne ölçüde kat›l›yorsunuz? Her say›s›n› okurum Sadece 1-2 say›s›n› okudum A) MESAM Vizyon dergisi sektörümüzle ilgili bil- Okumuyorum. gilendirici, kendimi gelifltirmeme yard›mc› olan Daha seyrek/ilk kez görüyorum bir dergidir Fikrim yok Tamamen kat›l›yorum 2- MESAM Vizyon dergisini ne zamand›r tan›yor ve K›smen kat›l›yorum biliyorsunuz? Karars›z›m veya fikrim yok Kat›lm›yorum Tan›flal› 2-3 ay oldu 1 y›ld›r tan›yorum B) MESAM Vizyon dergisini do¤ru, tarafs›z, ‹lk say›s›ndan beri takip ediyorum ba¤›ms›z bir dergidir Fikrim yok Tamamen kat›l›yorum 3- MESAM Vizyon dergisini genellikle sizden baflka kaç K›smen kat›l›yorum kifli okuyor? Karars›z›m veya fikrim yok Kat›lm›yorum Sadece ben okuyorum Benden baflka kifli okuyor C) MESAM Vizyon dergisi müzik sektörümüz için rehber niteli¤inde bir dergidir 4-Afla¤›daki özellikler itibariyle MESAM Vizyon dergisini de¤erlendirir misiniz? Tamamen kat›l›yorum K›smen kat›l›yorum A)Genel dergi içeri¤i Karars›z›m veya fikrim yok Çok iyi ‹yi Vasat Kötü Kat›lm›yorum

B)Derginin tasar›m› D)MESAM Vizyon dergisi her müzik türü ile ilgili Çok iyi ‹yi Vasat Kötü yeterli yay›n yap›yor.

C)‹nceleme yaz›lar› Tamamen kat›l›yorum Çok iyi ‹yi Vasat Kötü K›smen kat›l›yorum Karars›z›m veya fikrim yok D)Röportajlar Kat›lm›yorum Çok iyi ‹yi Vasat Kötü

E)Kapak dosyalar› ve konular›n ifllenifli Çok iyi ‹yi Vasat Kötü 6- Afla¤›daki bölümlerin dergideki a¤›rl›¤› ne yönde de¤iflmeli?

A) Müzik yazarlar›n›n yazd›¤› makaleler Artmal› Yeterli Azalmal›

B) Röportajlar Artmal› Yeterli Azalmal›

C) Haber sayfalar› Artmal› Yeterli Azalmal›

D) Ustaya sayg› sayfalar› Artmal› Yeterli Azalmal›

E) Sektörden dosyalar Artmal› Yeterli Azalmal›

MESAM V‹ZYON OKURU

1. Afla¤›daki elektronik-sinema-iletiflim sistemlerinden hangilerine sahipsiniz?

VCD Oynat›c› DVD Oynat›c› LCD TV Plazma TV Dizüstü bilgisayar Masaüstü Bilgisayar Cep telefonu Yaz›c› Müzik Seti Ev Sinemas› Dolby Ses Sistemi Hiçbiri

2. Çal›flt›¤›n›z Bankalar

Yap› Kredi Bankas› Akbank Garanti Bankas› ‹fl Bankas› FORT‹Sbank Denizbank Citibank HSBC Oyak Bank TEB Vak›fbank Ziraat Bankas› Finans Bank Halk Bankas› Asya Finans Di¤er

3. Afla¤›daki sigorta çeflitlerinden hangilerini kullan›yorsunuz?

Sa¤l›k Hayat Ferdi Kaza Kasko Birikimli Hayat Bireysel Emeklilik Deprem Yang›n

4. Giyimde tercih etti¤iniz markalar nelerdir?

Nike Adidas Mudo Vakko Marks&Spencer Mango Levis Boyner YKM Polo Garage Beymen Mavi Jeans Sarar Benetton Tiffany Di¤er

MESAM Üyesiyim: Evet Hay›r

Anketi doldurduktan sonra Asl› Karatafl Kalkan ad›na MESAM’a (S›racevizler cad. Esen sok. Saruhan Plaza No:6 Kat:6 34381 Bomonti / fiiflli / ‹stanbul) gönderebilirsiniz. Veya anketi MESAM web sayfas›ndan (www.mesam.org.tr) indirerek bize mail ([email protected])atabilir ya da faks (+90 212 296 99 24) çekebilirsiniz. genel kurul

vizyon 67 GENEL KURUL’A DAVET

Say›n Üyemiz, kadar taraf›m›za bilgi vermesi gerekmektedir. Bu tarihten sonra Birli¤imizin 10. Ola¤an Genel Kurul toplant›s› 28 Mart 2008 hiçbir flekilde rezervasyon yap›lmayacakt›r. Konaklamalar Cuma günü saat 10.00’da Birlik Merkezi olan S›racevizler MESAM taraf›ndan belirlenen otel veya otellerde MESAM’›n Cad. Esen Sok. Saruhan Plaza No: 6 K: 6 (Grand Cevahir sa¤layaca¤› koflullarda yap›labilecektir. Bunun d›fl›ndaki farkl› Hotel’in arkas›) Bomonti- fiiflli / ‹stanbul adresinde talepler karfl›lanmayacakt›r. yap›lacakt›r. Ayr›ca; Toplant›ya kat›lamayan üyelerimizin mazeretlerini yaz›l› Bu toplant›da ço¤unluk sa¤lanamad›¤› taktirde ikinci toplant› olarak Birli¤imize bildirmeleri MESAM Genel Kurul ilkeleri 29 Mart 2008 Cumartesi günü saat 10:00’da Istanbul Lütfi gere¤idir. K›rdar Uluslararas› Kongre ve Sergi Saray› (Harbiye/‹stanbul) Üyelerimizin harici misafirlerini toplant›ya dinleyici olarak Topkap› Salonu’nda yap›lacakt›r. getirmemeleri konunun önemi gere¤idir. Gösterece¤iniz özene flimdiden teflekkür eder, Genel Say›n Üyemiz, Kurulumuzun baflar›l› ve MESAM’a yak›fl›r bir flekilde 2003 y›l›nda yap›lan Ola¤an Genel Kurulunda al›nan karar sonuçlanabilece¤ini sayg›yla bildirir; As›l Üyelerimizin gere¤i, toplant›ya ‹stanbul d›fl›ndan kat›lacak as›l üyelerin yol toplant›ya kat›lmalar›n› önemle rica ederiz. ücret ödemeleri belge karfl›l›¤›nda yap›lacakt›r. Ödemeler için bilet ibraz› zorunludur. Bilet ibraz edilmedi¤i takdirde ödeme Sayg›lar›m›zla, yap›lamayacakt›r. Yönetim Kurulu Ad›na Konaklama rezervasyonlar› MESAM taraf›ndan yap›lacakt›r. Ali R›za B‹NBO⁄A Konaklama yapacak üyelerin en geç 7 Mart 2008/Cuma gününe Baflkan

www.alokurye.net vizyon 68

mart - nisan 2008

30 MART PAZAR 01 N‹SAN SALI 03 N‹SAN PERfiEMBE 05 N‹SAN CUMARTES‹ Faz›l Say Piyano Resitali Cengiz Baysal Borusan ‹stanbul The Alan Parsons CRR Konser Salonu Quartet Filarmoni Live Project JAZZ CENTER L‹SANSLI Orkestras› L‹SANSLI Bostanc› Gösteri L‹SANSLI Lütfi K›rdar UKSS Merkezi John Scofield & L‹SANSLI Horns L‹SANSLI Amy Winehouse ‹fl Sanat Kültür Merkezi Tribute Concert Bronx L‹SANSSIZ 08 N‹SAN SALI 10 N‹SAN PERfiEMBE Pablo Ziegler Trio Borusan Oda ‹fl Sanat Kültür Merkezi Orkestras› CRR Konser L‹SANSLI Salonu

L‹SANSLI Teo Gheorghiu L‹SANSLI Lütfi K›rdar UKSS

11 N‹SAN CUMA 12 N‹SAN CUMARTES‹ Aerosmith Flashbacks Party Tribute Band (70's 80's 90's) L‹SANSSIZ (UK) Bronx Balans Brau L‹SANSSIZ 70' lerden 2000'lere Aziza Mustafa Türkçe Pop Party Studio Live Zadeh L‹SANSLI L‹SANSSIZ Bostanc› Gösteri Technik Merkezi 15 N‹SAN SALI 16 N‹SAN ÇARfiAMBA Selen Gülün Trio Gabriela Anders Chicks On ‹stanbul Jazz Center Ciragan Palace Kempinski Speed L‹SANSSIZ Riddim

L‹SANSLI L‹SANSLI ajanda

vizyon

17 N‹SAN PERfiEMBE 18 N‹SAN CUMA Virtüözlerle DJ Mehdi Brahms Babylon L‹SANSLI ‹fl Sanat Kültür L‹SANSLI Merkezi Andy Wilsher Sings - Robbie

DRUM LIVE L‹SANSLI Williams L‹SANSSIZ Burhan Öçal, Bronx Ceza ve DJ FUNKY C 22 N‹SAN SALI Ghetto Emanuel Ax ‹fl Sanat Kültür Merkezi

L‹SANSLI

24 N‹SAN PERfiEMBE 25 N‹SAN CUMA 02 MAYIS CUMA 03 MAYIS CUMARTES‹ Serap Mutlu Akbulut Poncho Sanchez Fujiya & Miyagi New York Voices ‹fl Sanat Kültür Merkezi Babylon Babylon ‹fl Sanat Kültür Merkezi

L‹SANSLI L‹SANSLI L‹SANSLI L‹SANSLI

05 MAYIS PAZARTES‹ 13 MAYIS SALI 20 MAYIS SALI 28 MAYIS ÇARfiAMBA Alex Fox & Maria De Chucho Valdes Quintet & Mike Stern featuring Dave Borusan ‹stanbul Barros Gonzalo Rubalcaba Weckl Filarmoni Orkestras› Ciragan Palace Kempinski Quintet Babylon Caddebostan Kültür ‹fl Sanat Kültür Merkezi Merkezi Ingrid Fliter Lütfi K›rdar UKSS L‹SANSLI L‹SANSLI L‹SANSLI L‹SANSLI

MESLEK B‹RL‹KLER‹NDEN L‹SANS ALMADAN KONSER ORGAN‹ZE ETMEK F‹K‹R VE SANAT ESERLER‹ KANUNUNA AYKIRIDIR. YASA UYARINCA L‹SANSSIZ OLARAK KONSER ORGAN‹ZE EDEN K‹fi‹ VE KURUMLARIN HUKUK‹ VE CEZA‹ SORUMLULUKLARI DO⁄MAKTADIR. 230x300-11.fh10 3/7/08 12:08 PM Page 1

C M Y CM MY CY CMY K

Composite