Bir Hayat Bir Hikâye
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
BİR HAYAT BİR HİKÂYE HÜSEYİN SU BİR HAYAT, BİR HİKÂYE 1 BİR HAYAT BİR HİKÂYE Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları HÜSEYİN SU Kitap No: 57 Koordinasyon Erdem Zekeriya İskenderoğlu Nurullah Yaldız Bir Hayat Bir Hikâye Hüseyin Su Editör Aykut Ertuğrul ISBN 978-975-2485-33-4 TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Sertifika No: 40688 1. Baskı İstanbul, Şubat 2019 Kitap Tasarım Salih Pulcu Tasarım Uygulama Recep Önder Baskı-Cilt Seçil Ofset Matbaacılık Yüzyıl Mh. Matbaacılar Sitesi 4. Cadde No: 77 Bağcılar İstanbul Sertifika No: 12068 444 1984 www.zeytinburnu.istanbul 2 BİR HAYAT, BİR HİKÂYE BİR HAYAT BİR HİKÂYE HÜSEYİN SU Kıymetli okurlarımız, İnsan, yeryüzüne adımını attığı ilk andan itibaren büyük bir hika- yenin içine doğar. Yaşadığı çağ, içinde bulunduğu toplum, kültürel ve sosyal atmosfer bu büyük hikayeyi belirleyen temel unsurlardır. Kendi varlığını hikayelerle anlayan, inşa eden insan, aynı büyük hikaye içinde şahsi hikayesini de inşa ederek yaşamını sürdürür. Her adım, her nefes, alınan her karar, yürünen her yol yaşayarak yazdığımız metnin cümleleri gibidir. Bütün büyük yazarlar, büyük anlatıyla sarmalanmış insanın hikayesine kulak kabartmışlar, onu görüp hissetmiş ve yazmışlardır. Elinizdeki kitap, meşgalesi hikaye olan, hikayeyi gören, yazan, ya- zarak hem kayıt altına alan hem de ona etki eden saygıdeğer yazar- larımızın hayatları ve hikayelerinin kesişimini hem ismi hem de içeriğiyle başlangıç noktası yapıyor. Ardından onların öyküleri ve öykücülüğü üzerine verimli soru ve cevaplarla derinleşip ilerliyor. Türk öyküsüne, gerek çıkardığı dergiler, gerek yaptığı yayınlar, yazdığı eserlerle şimdiden silinmez izler bırakan Hüseyin Su’nun titizlikle belirlediği 14 öykücüyle icra ettiği “Bir Hayat Bir Hikaye” konuşmaları, hem edebiyat tarihi açısından hem öykücülüğümüz açısından dikkatli gözler tarafından hep el üstünde tutulacaktır diye umuyorum. Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde Hüseyin Su’nun mode- rasyonunda iki yıl boyunca aynı başlıkla devam eden konuşmaların titiz bir edisyonla öykü ve edebiyat ilgililerine kazandırılması tam da bu yüzden benim için bir gurur kaynağıdır. Son olarak, Bir Hayat Bir Hikaye kitabının her aşamasında emeği geçen bütün arkadaşla- rıma, kültür merkezimizi şereflendiren kıymetli öykücülerimize ve değerli Hüseyin Su’ya bir kez daha teşekkür ediyorum. Murat Aydın Zeytinburnu Belediye Başkanı Hayatlar ve Hikâyeler Her insanın, her canlının, her nesnenin bu dünyada bir hikâyesinin olduğu gibi elinizdeki Bir Hayat, Bir Hikâye adlı bu kitabın da bir hikâyesi var... Bir grup öykü yazarı arkadaşla birlikte Edirne’de düzenlenen öykü günleri programına gidiyorduk. Yol üzerinde bir dinlenme tesisin- de çay içerken, doğal olarak bir yandan da edebiyattan, öyküden, Türk öykücülüğünden, öykü dergilerinden, öykü etkinliklerinden konuşuluyordu. Zeytinburnu Kültür Merkezi’nin sorumlusu, sa- nat yönetmeni Aykut Ertuğrul ve Cemal Şakar, Kültür Merkezi’nde bir öykü programı yapmamı önerdiler. Ben de böyle bir programı yapmak için uygun bir isim olamayacağımı, çünkü eskiden beri sahneyle, mikrofonla, kamerayla aramın hiç iyi olmadığını, bu ne- denle rahat konuşabilen bir insan olmadığımı söyledim. Sohbetin sonunda, bu tür programların profesyonel bir sahne işi olarak değil de yazdıklarımız bağlamında konuşulup yapılabileceği... gibi gerek- çelerle ikna olduğumu gördüm. Bu arada Türk Öykü Tarihi başlıklı bir çalışmamın üzerinde olduğu- mu ama çok uzun zaman alacağını konuşurken, arkadaşlar da işte bu hazırlıkları bu programda konuşabileceğimizi, bu vesileyle hep birlikte Türk öykücülüğüne dair bilgilerimizi yenileyebileceğimizi söylediler. Programın adını da önerdiler hemen, daha önce yayım- lanan bir kitabımızın adını; Öykümüzün Hikâyesi... olsun dediler. Öykü tarihini ima edebilecek bu başlık altında bir yıl boyunca her ay Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde Türk Öykü Tarihi’ni konuştuk. İkinci yıl, programa devam etmemi istedi Aykut Ertuğrul. Farklı bir şey olması ve önceki yılda olduğu gibi sürekli anlatan birisi ol- 6 BİR HAYAT, BİR HİKÂYE maktan kurtulmak düşüncesiyle; yine öykü üzerine olsun ama bu kez bir de konuk çağıralım, dedim. Bir süre düşündükten sonra Bir Hayat, Bir Hikâye adını önerdim ve nasıl bir program olacağını da açıkladım. Dergileri yayımlarken hazırladığım dosya ve özel sayı çalışmaları sırasında hep dikkat ettiğim gibi kendisi hâlen yazmaya devam etse bile yazdıklarının toplamının belirlediği çerçeve ve sınırlar dikkate alındığında ‘öyküsü tamamlanmış’ kabul edilebilecek ya- zarları, ‘Türk Öyküsü’ ana başlığı altında seçecek ve programa ça- ğıracaktık. Önce ben, konuk yazarın öykülerini kısaca ve madde- ler hâlinde değerlendirecektim, sonra da yazarla, yazma serüveni, öykü poetikası, öykü anlayışı, Türk öykücülüğü ve yazı hayatıyla öyküsünün birbirine ne denli tekâbül ettiği hususunda dinleyicile- rin de katılımıyla söyleşecektik. Gözetmeye çalıştığımız sınırlar içinde elimizden geldiği kadar Türk öykücülüğünde öykü birikimi ve imzasıyla var olan, adıyla birlikte anılabilecek bir öykü çerçevesi oluşturabilmiş yazarları konuk et- mek istedik. Bizim, programa çağırmayı düşündüğümüz isimler arasından bazı öykücüler, şu veya bu gerekçelerle katılamadılar. İki yıl sürdü programımız. Toplam olarak on altı yazar çağırmış ola- caktık ama maalesef ikinci yılın son iki ayında programı yapama- dık. Böylece 1934 ve 1967 doğumlu öykücüler arasından on dört yazarla söyleşmiş olduk. Aykut Ertuğrul’un bu söyleşileri metin hâline getirip kitap yapma önerisiyle ve Saliha Özdemir’in de büyük özverisi ve emeğiyle ses kayıtları çözüldü. Her iki arkadaşıma da çok teşekkür ederim. Bu ka- yıtlar üzerinde bir yılı aşkın bir süre çalıştım. Konuşmaları metne BİR HAYAT, BİR HİKÂYE 7 dönüştürmek, şüphesiz bir hayli zor oldu. Bunu yaparken de söyleşi tadını korumaya elimizden geldiğince özen gösterdik. Söyleşileri, önce ben bir kez okuyup gerekli düzenlemeleri, düzeltmeleri yap- tıktan sonra, kendisiyle söyleştiğimiz yazarlara gönderdim. Onlar da mutabık kaldığımız ilkeler çerçevesinde gerekli gördükleri dü- zeltmeleri yaptılar ve bana gönderdiler. Ben de kendi değerlendirme notlarımı, söyleşi sırasında ‘konuştuklarıma’ sadık kalmak koşuluy- la birer ‘değerlendirme metnine’ dönüştürdüm. Dosya, diğer bölüm- leriyle birlikte bir kitap bütünlüğüne ulaştığında bir kez de ‘kitap’ olarak okudum. Hem benim hem de kızım Cemile Sümeyra’nın kitaplarına dikka- tiyle, emeğiyle büyük katkısı olan Hanife Gökduman Hanımefen- di, Bir Hayat, Bir Hikâye’nin son hâlini de aynı dikkat ve titizlikle okudu. Daha sonra bir kez de değerli öykücü Ali Işık okudu. Her iki arkadaşıma da emekleri, önerileri ve katkıları için teşekkür ederim. Üç yıl boyunca her programa, yaz kış demeden İstanbul şartlarında mutlaka gelen, hatta İstanbul’un dışından Ankara, Kahramanma- raş, Mersin, Malatya, Konya, İzmir, Yalova... gibi şehirlerden özel olarak söyleşileri dinlemeye gelen arkadaşlarımıza ve dostlarımıza teşekkür ederim. Onların da Bir Hayat, Bir Hikâye’nin oluşumunda katkıları çok büyük... Kuşkusuz, çağdaş Türk öyküsünün on dört değerli yazarının de- ğerli düşünceleri, büyük emekleri ve Türk öykücülüğüne katkıları, bu kitabı da var etti. Onlar olmasaydı bu kitap olamazdı, sözü bel- ki de en çok burada anılmak için söylenmiş olmalı... Bu yazarların her biri ayrı bir öykü ve düşünce dünyasından seslendiler. Onlar konuştukça, hep birlikte, öykülerinin iklimini, edebiyat ve sanat dünyalarını var eden kültürü ve hayatı tanıdık. Bir Hayat, Bir Hikâ- ye başlığı altında ve bu başlığın belirlediği atmosfer içinde, kendile- rinden birçok hayat ve birçok hikâye dinledik. 8 BİR HAYAT, BİR HİKÂYE Şüphesiz hiçbir sanat eseri, öncesiyle ve sonrasıyla elimizin altında bulunduğu hâliyle sınırlı değildir. Bunu da ancak sanatçıların dün- yasına eğilip dikkatle yakından bakınca görebiliyoruz. Biz de bunu yapmaya çalıştık. Bu değerli yazarların çoğun, çok önemli çalışmaları, mazeretleri, sorunları olduğu hâlde bizi kırmayıp davetimizi geri çevirmediler, programımıza katıldılar, kendileriyle çok güzel sohbetlerimiz oldu. Böylece yazarların sadece kendi öykülerini değil, Türk öykücülü- ğünün yüz elli yıllık tarihini de konuştuk. Kendilerine içtenlikleri, emekleri ve katkıları için sonsuz teşekkürler... Elbette her sanat eseri ve her kitap gibi Bir Hayat, Bir Hikâye de bu aşamadan sonra sizler tarafından okunarak tamamlanacaktır. Çünkü her hayat ve her hikâye ancak paylaşılarak tamamlanabili- yor, değilse hep eksik kalıyor... Hüseyin Su Ankara, 2018 BİR HAYAT, BİR HİKÂYE 9 İÇİNDEKİLER Adnan Özyalçıner 12 Nursel Duruel 32 Sevinç Çokum 54 Necati Mert 78 Selim İleri 100 Necati Güngör 122 Cemil Kavukçu 140 Ali Haydar Haksal 164 Özcan Karabulut 188 Jale Sancak 220 Cemal Şakar 242 Sadık Yalsızuçanlar 282 Ayfer Tunç 308 Sibel Eraslan 346 Adnan Özyalçıner: 1934’te İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversi- tesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü’nde öğrenciyken Kim, Varlık Dergisi, Varlık Yayınevi ve Cumhuriyet gazetesinde düzeltmenlik yaptı. Dergi, kitap dağıtıcılığı gibi işlerde ça- lıştı. Yeni a dergisi (1972-1974) çıkana kadar da Papirüs, Yeni Dergi ve Halkın Dostları’nda görün- dü. Cumhuriyet gazetesinde 20 yıl düzeltmen olarak çalıştı. İlk öyküsü (Bir Yılbaşı Gecesi) 1953’te Demet dergisinde yayımlandı. Mavi ve Seçilmiş Hikâyeler dergilerinde yayımlanan öyküleriy- le adını duyurdu. Sonra arkadaşlarıyla birlikte kurduğu a dergisi’nde öyküler yazdı. 1974-1989 yılları arasında Türkiye Yazarlar Sendikası’nın genel sekreterliğini yaptı. 1981’de YAZKO’nun 2. başkanlığına getirildi. Yazko Edebiyat, Yazko Çeviri, Hürriyet Gösteri’nin yazı işleri