Sayı9-Sıkıştırıldı.Pdf
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
KISIK SESLER MECMUÂ KÜNYE Takdim İmtiyaz Sahibi: 9. sayıdan merhaba! Her sayıda siz Ömer Ali Başara gönüldaşlarımıza bir önceki sayıdan hem tasarım hem de içerik olarak daha iyi bir sayı Genel Yayın Yönetmeni sunmaya gayret ediyoruz. Sizden aldığımız Yasin Usta güzel dönütlerle her sayıda gönüllerinize Editör huzur verecek şiirlere, karanlığı Elif Davarcı aydınlatabilecek yazılara, sizi bambaşka dünyalara götürecek öykülere yer veriyoruz. Tasarım Bugün olmasa bile Türk milliyetçilerinin Büşra B. Eğitmen yarınına ışık tutacak kalemleri barındırdığımız farkındayız ve bu bizim en Yayın Kurulu büyük iftihar vesilemizdir. Hep beraber nice Göktürk Ömer Çakır sayılara diyor ve Erzurumlu İbrahim Hakkı Oğuzhan Murat Öztürk Hazretlerinin Tevfizname’sinden Ahmet Can ‘’Mevlâ görelim neyler / Neylerse güzel eyler’’ Serhat Demir dizeleriyle sizleri selamlıyoruz. Mehmet Çalışkan İbrahim Daş www.ksmecmua.com Kısık Sesler Mecmuâ htpps://www.facebook.com/ksmecmua htpps://twitter.com/KSMecmua https://www.instagram.com/ksmecmua İletişim Bilgileri Yasin Usta: 0531 340 3701 Ömer Ali Başara: 0542 471 7515 Hesap Numaraları: Ptt Hesap Numarası: Ömer Ali Başara 13081105 Ziraat Bankası Hesap Numarası: Ömer Ali Başara TR6200 0100 0239 7606 6091 5001 kısık sesler mecmua - nisan-mayıs /2017 1 İÇİNDEKİLER Cumhuriyet Türkiye’sinde Bir Mesele Olarak İslam / Serhat Demir..................................... 3 Postmodern Tuzaklar ve Entelektüel Anlamsızlık: Ruh Adam’dan Recep İvedik’e / Metin Savaş............................................................................................................................................ 8 Anlatılmamış Bir Efsane: Küçük Murad Reis / Mehmed Kazanlı........................................... 11 Küreselleşme ve Milli Hayat Üzerine Düşünceler / Özkan Özyurt ........................................ 13 Samanda Yolculuk / Mustafa Şahin.................................................................................................... 16 Bir Ülkücünün Bosna Savaş Günlüğü / Burhan Kazım Çalık................................................... 19 Gazel 1- Doğukan Oruç.......................................................................................................................... 20 Gülzade’m / Osman Onuktav Kafkasi............................................................................................... 21 Sevdiğimi Gördüm / Yasin Usta.......................................................................................................... 22 Susku / İbrahim Daş ............................................................................................................................... 23 Beş Şehirden Biri Tanpınar’ın Bıraktığı Yerden - Geçmişin Aynasında / Misli Baydoğan............................... 24 Tanpınar’ın Geçmiş Zaman Mührü: Gelenek ve Ânın Terkibinde Erzurum / Yunus Alıcı.................................................................................................................................................................. 27 Konyalı Koşuyor: Kalbimiz İman Dolu Kanımız Ateş Bekle Küçük Vatanda Kıbrıslı Kardeş / Dr. Yunus Emre Tekinsoy..................................................................................................... 30 Tekkeyi Bekleyen Çorbayı İçer / Prof. Dr. Mustafa Kara ......................................................... 34 Şehrin Kaybolan Küresi/ Göktürk Ömer Çakır.............................................................................. 36 2 kısık sesler mecmua - nisan-mayıs 2017 Cumhuriyet Türkiye’sinde Bir Mesele Olarak İslam -Serhat Demir- azı ilim adamlarımıza göre Türk tarihinde ürettiği tarihe bakıldığında hemen göze çarpar. Biki büyük kırılma noktası vardır. Bunlardan Teori’den pratiğe, felsefeden edebiyata ( her ne ilki Türklerin fevç fevç İslâm’ı kabul etmele- kadar özelde Osmanlı, umumda Türkler’de ‘’fel- ri bir diğeri ise, modernleşmeye geçiş devridir. sefe yoktur’’ denilse de) estetikten metafiziğe Bazı müverrihlerce 19. Asrın başında başlayan ilâahire – mühim tartışmalar, bazı eksiklikler ve modernleşme hadisesi, Tanzimat’la kemâle er- noksanlıklarına rağmen- ihtiyaç duyulan birçok miş, bu devreden sonra büyük ve çözümü zor şey üst düzeyde üretilmiştir. Fakat genelde Türk birçok mesele gündeme gelmiştir. Bu meyanda modernleşmesi ve özelde Cumhuriyet devrinde Türkiye, son birkaç asırdır pek çok sosyal, siyâsî, iktisadî, dinî, kültürel hadiselerin içinden geçer- ‘’Üniversite mensuplarının, aydınların ve sanat- ken ve yine sosyal siyâsî, iktisadî, dinî, kültürel kârların esas olarak Cumhuriyet ideolojisini sa- birçok meselelere gebe kalır. Türkiye son za- vunsalar bile meslekleri itibariyle daha felsefî ve manlarda pek çok meseleye üst bir dil kullanarak tarihî kayıtsız kalmış gibi görünür- tecrübeyi ve dünyanın gittiği ken ya da sahiden kayıtsız istikameti ciddiyetle hesaba kalırken, tarih, bilerek yahut katıp yorumlayan bir perfor- bilmeyerek kayıtsız kalınan mans ortaya koymaları ve din, bu meseleleri her geçen gün İslâm, laiklik etrafında daha adeta tabir yerindeyse da- vasıflı, daha paylaşılabilir ve yatmaktadır. Bu meselelerin nihayet bugün üzerinde daha başını çeken ise yukarıda emniyetle yürünebilecek, Tür- adı geçen modernleşme ha- kiye’yi taşıyabilecek bir biri- disesi ve onun getirdiği bir kim ortaya çıkarmaları bek- yığın sorunlar silsilesinin lenirdi. Bu onların borcu ve olduğu izahtan varestedir. vazifesiydi. Maalesef bu vazife Herkesçe malûmdur ki, Mo- yapıl(a)mamıştır; bugün din- dernleşme devri, bir taraf- le irtibatlı meseleler etrafın- tan bin yıllık geleneğin sorgulanması / hatta da bilgi ve ihata itibariyle tarihi tecrübeyi terkedilmesi yahut terkedil(e)memesi ve batılı- hesaba katan üst yorumlara, detaylı vasıflı tartış- laşma / sekülerleşme olaylarının gerçekleşmesi malara ve hesap soran – hesap veren tenkitlere sa- yahut gerçekleş(e)memesi durumlarını günde- hip olduğumuzu sanırım hiç kimse iddia edemez.1’’ me getirir. Bu devir, hiçbir şeyden taviz veril- mek istenilmezken birçok şeyin elden kayışının ‘’Osmanlı modernleşmesinin mimarları Müslü- gözlendiği zamanlardır... Modernleşme’nin ve man kalarak, İslâm âleminden de mesul Müslü- bilhassa Cumhuriyet’in arka planı olan Tanzi- man bir devlet olduklarının tamamen farkında mat ve II. Meşrutiyet Döneminin en mühim me- olarak nasıl modernleşebileceğini öne çıkarırken selesi İslâm’dır dersek sanırım yanılmış olmayız. Cumhuriyet ideolojisi İslâm unsurunu devredışı bı- rakarak, en yumuşak tabirle İslâmı ve Müslüman- Bahsini ettiğimiz bin yıllık gelenekte İslâm, kita- lığı paranteze alarak nasıl modernleşme projesi bî (medrese) ve şifahî (tekke) olarak ele alınırsa, yürütebileceklerinin peşinde oldular denebilir.2’’ bu iki yönden akan İslâm’ın yüksek düşünceler kısık sesler mecmua - nisan-mayıs /2017 3 Müslümanlığın paranteze alınmaya çalışılma- uygun olarak yaşandığı takdirde insana estetik bir sı, günümüzde de el’an tartışılmakla beraber, haz, ahlâkî bir mutluluk, tinsel-tanrısal bir kurtu- bu tartışmalar çok sığ düzeydedir. Akademik luş vereceği varsayılan bir dünyadır.3 Bu bilgilerden ve filozofik! manâ’da çoğunluk gayet ciddi bir hareketle felsefeci M. Emin Erişirgil, Türkiye’de mesele olan İslâm’ın dünü, bugünü ve yarınını felsefenin ve filozofun olmayışı meselesini tartı- –bazı istisnalar hariç- tartışmamakta yahut tar- şırken bunu din ilimleriyle, din hadisesiyle cid- tışamamaktadır. Ahmet Yaşar Ocak’ın tabiriyle di olarak ilgilenen bir entelektüel ve akademik Türkiye’de İslâm’ı çalışmak ve bu konuyla ilgili zümreye sahip olmayışımızla da irtibatlandırır: bir takım problemleri çözmeye yeltenmek adeta ‘’Arı Kovanına Çomak Sokmak’’tır. Her ne kadar “Cumhuriyet din meseleleri üzerinde düşünen fikir bu mesele arı kovanına çomak sokmak olsa da, adamları yetiştirememiş olması yüzünden ‘halkın bu bu tartışmayı akademik mânada yapabilecek [‘’eskisinden daha çok kuvvetli olarak dimdik’’ duran düzeye erişilip erişilmediği sorusu da bugünkü ‘’din’’] ihtiyacını gidermek için ne yapmalı?’ sorusu- üniversitelerin öğrenci ve akademisyen yahut na kolaylıkla cevap verilemiyordu. Bazı aydınların aydınları göz önüne alındığında, tartışılabi- [1945 sonrası] alınan tedbirleri geri gitme [irtica] lir! ( Gelenek – İslâm – Modernite tartışmala- zannetmeleri de bundandı. Din meseleleri üzerinde rının da ‘’Cennet mekân Sultan Abdülhamid düşünülmeyen, din zihniyeti ile ilim zihniyeti arasın- Han ve tam karşısına da Gâzi Mustafa Kemal da nasıl bir münasebet olabilir sorusunu bile bilgisiz- Paşa’’ etrafında iki kutbun başı çektiği ‘’ilerici- lik addeden bir çevrede elbette filozof yetişemezdi4’’ lik – gericilik – gâvurluk – batıcılık – örümcek kafalılık’’ kavramları mahrekinde sığ bir şekil- Prof. Dr. İsmail Kara Bey’in Dergâh yayınları de ele alındığını da söylemeden geçmeyelim.) tarafından neşredilen; ilk baskısı 2008 senesin- de çıkan Cumhuriyet Türkiyesi’nde Bir Mesele Binaenaleyh, çünkü felsefe, yüksek düşünme Olarak İslâm adlı eseri girizgâhta da belirttiği- kabiliyeti isteyen filozofik bir iştir. Onun görevi miz konular üzerine yoğunlaşıp, II. Meşrutiyet/ yahut düşüncesi bazı amiller etrafında şekillenir. Genç Cumhuriyet ve günümüz arasında gel- Filozof bir yandan kendisinin de içinde bulunduğu git’ler yaparak hayatî denilebilecek meseleleri ve bir parçasını teşkil ettiği dünyayı anlamak, kav- vuzuhla anlatmaya çalışır. Eser üç bölümden ramak için kendisine sunulan her türlü bilgi, deney, oluşur. Birinci bölüm: ‘’Diyanet İşleri Başkan- algı ve sezgi sonuçlarından oluşan bir malzemeyi lığı- Din İle Devlet Arasına Sıkışmış Bir Ku- kendi bilgi, deney, algı ve sezgi birikimine göre ye-