Sümercenin Şamanik Kökleri Sumerian Böms
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Sümercenin Şamanik Kökleri Sumerian Böms Kadın şaman tarafından oluşturulan Sümercenin 4 tanesi ünlü, 17 tanesi ünsüz olmak üzere 21 bömü vardır. Ümüt Çınar 13.04.2018 Sümercenin Şamanik Kökleri Osman Nedim Tuna'ya ithaf olunur1 Özet 13 Mart 2017 tarihinde böm sistemini keşfettikten sonra böm taraması için eğildiğim diller içine Sümerceyi de bu yıl kattım ve daha önceki tecrübelerim sayesinde 6 Nisan 2018 tarihinde bir günde tespit ettim. Sümercenin dilyurdu Mezopotamya olarak bilinen ve Irak'ın güneyinde Fırat ile Dicle ırmaklarının (Sümerce: id) Basra körfezine akmadan önce Şattülarap adıyla birleştiği deltadır. Burada bir yerde kadın şaman tarafından oluşturulan Sümercede 4 ünlü 17 ünsüz toplam 21 böm bulunuyor. Şaman bunlara anlam verirken nehir suyunu ya da çanak içindeki suyu ayna gibi kullanarak seslerin ağızdan çıkarken dilin oluşturduğu şekillere göre bir anlam yüklemiş: a (ᴛᴜʀ kalma ᴇɴɢ staying), e (ᴛᴜʀ kalkma ᴇɴɢ standing), i (ᴛᴜʀ çıkma ᴇɴɢ exiting), u (ᴛᴜʀ gitme ᴇɴɢ going), y (ᴛᴜʀ yayma ᴇɴɢ spreading), ' (ᴛᴜʀ içleme ᴇɴɢ into) p (ᴛᴜʀ germe ᴇɴɢ stretching), b (ᴛᴜʀ bölme ᴇɴɢ dividing), m (ᴛᴜʀ üstleme ᴇɴɢ over), n (ᴛᴜʀ girme ᴇɴɢ entering), t (ᴛᴜʀ ayrılma ᴇɴɢ leaving), d (ᴛᴜʀ yanlama ᴇɴɢ siding), r (ᴛᴜʀ dönme ᴇɴɢ turning), š (ᴛᴜʀ dikme ᴇɴɢ uprighting), s (ᴛᴜʀ tutma ᴇɴɢ catching), z (ᴛᴜʀ sokma ᴇɴɢ sticking), g (ᴛᴜʀ değme ᴇɴɢ touching), ĝ (ᴛᴜʀ taşıma ᴇɴɢ carrying), h (ᴛᴜʀ yapışma ᴇɴɢ adhering), k (ᴛᴜʀ açma ᴇɴɢ opening), l (ᴛᴜʀ asma ᴇɴɢ hanging). Kısa sürede alelacele yazıya geçirilmiş, bazı konular eklenmemiştir. Sanırım ileride yapmaya düşündüğüm ikinci baskısı daha da güzel olacaktır. 1 Alıcı Kuş Adları Denemesi (1996) başlıklı ilk yazımızın Belleten'de yayımlanmasına engel koymayıp onay veren Osman Nedim Tuna'ya (1923 - 2001) ithaf ediyorum. Kendisiyle ancak bir kez görüşmüştüm. Her ne kadar kadın şaman tarafından oluşturulan Sümerce ile erkek şaman tarafından oluşturulan Türkçe tarihin hiç bir döneminde karşılaşmasalar da, Sümer-Türk dillerinin tarihî ilgisi ve Türk dilinin yaşı meselesi (1989) adlı makalesinden de anlaşılacağı üzere Tuna'nın konuya da ilgisi vardı. Ümüt Çınar Sayfa 2 Sümercenin Şamanik Kökleri Bömlerin Keşfi 13 Mart 2017'de keşfi internet ortamında sunduğum Türkçenin Şamanik Kökleri adlı pdf dosyasından aynen aktarıyorum: Türkçenin öğretiminde yaygın olarak isim ya da fiil yalın sözlerin hiç bir ek almamış yapısına "kök", yapım eki almış olanlarına da "gövde" dendiği öğretilir. Sözlerin kök şeklinin çoğunlukla tek heceli ve bölünemez olduğu da vurgulanıp sıklıkla dile getirilir. İsim ya da fiil olarak anlamlı en alt köke (atomlara) iniyor daha derine geçemiyorduk. Atomlarına parçalanan Türkçenin atomaltı parçacıklarına erişmek için yapılan çalışmalar konuya yeterli eğilim sağlanamadığı için az ve yüzeyde kaldı. Eğilenler de, köklerin türetildiğindeki asıl anlamı düşünmek yerine, oldukça değişen günümüzdeki mecaz anlamlarına takıldıkları için göremediler. İşte o yüzden, atomaltı parçacıklarının keşfi gecikti. Taaa ki ben biyolojiden başımı kaldırıp yarıda bıraktığım dil yazılarına dönene kadar. Yazıp ulaştırdıklarım yıllar önce sümen altı edildiği için2, Türkçenin dil odasındaki uğraşımı yarıda bırakıp biyoloji odasında beklemeye çekildim. Hem biyoloji hem de Alaska yerli dilleri üzerine yoğunlaşıp yazıları oluşturmaya başladık, örümcek adları ile Alaska yerli dillerinde Rusça alıntıları bitirecekken format azizliğine uğrayıp verileri kaybettik. Aylar sonra başka konulara eğildik ve İngilizce kuş adları, Türkçe kuş adları derken, memeli adları taramasına giriştik, tam yarılayacaktık ki ... Bilgisayarın çoğu biyoloji yazılarıyla 50 gb dolu olan hard diski yanıp 2016 sonları ve 2017 başlarında bir ay bilgisayarsız kaldıktan sonra, Ocak sonlarında yitirmenin getirdiği bıktırıcı soğukluktan dolayı biyolojiden bir süreliğine ayrılıp tekrar dil yazılarına yöneldik. Yansıma, ikileme ve eklere yıllar önce eğildiğimiz için daha öne hiç başlamadığımız yalın fiillerin bir sözlüğünü yapmak için taramaya giriştik ve bunları bölünebilen en alt kısımlarına (iki ya da üç sesten kurulu tek heceli köklerine) göre dosya dosya sınıflandırıp o köke bağlı bütün gövdeleri de içine kattık. Yaparken belli hecelerle kurulup belli harflerle bitmesi dikkatimizi çekti ve kökleri benzerliklerine göre üç gün gibi kısa bir süre içinde sıraladık. Parçalanamaz olarak adlandırılan atomun parçalanması gibi, bölünemez denen kökleri de anlamlandırılabilir bir şekilde önce iki ana parçaya bölebildik. Bunlardan asıl kökü oluşturan kısmı daha sonra ikiye bölünce dörtlemiş olduk. Ortaya çıkan sonuca göre, Türkçenin ekini kökünü oluşturan ünlü ünsüz her sesin tek başına fonemik morfem olarak bir anlamı var. Tek heceli yalın köklerin anlamı belirgin iken, parçalarına ayrıldığında her iki ana parçası da bulanık durmakta ve bulanıklık ancak benzerliklerine göre gruplandırıldığında dağılabiliyor ve anlam birliği biraz daha net seçiliyor. Türkçenin kuruluşu en az beş bin yıl öncesine inebiliyor. Bu keşif, bir dünya dilinin oluşumunu gözler önüne sererek kalıpları yıkan gerçek bir devrimdir. Bir dönüm noktasıdır. Türkçe bugüne kadar kalıbı çıkarılmadan hazır kalıba oturtulmak istendi, oturmadı. Niye oturmadığı yeterince sorgulanmadı. Türkçeyi nasıl anlamak ve anlatmak gerektiğini uzmanları bir türlü beceremedi. Belki bundan sonra. Artık, kurt gözünü açtı, eskisi gibi olmayacak. Sümerce Tarihte bilinen ilk yazılı dil olarak pişmiş toprağa (kile) kazınan çiviyazılı tabletlerle tanınınan Sümerce (ᴇɴɢ Sumerian ᴀᴋᴋ šumerû), Güney Mezopotamya'da Irak'ın Fırat ve Dicle ırmaklarının geçtiği verimli bölgesinde beş bin yıl önceden kayıt bırakarak tükenen ve hiç bir dille akrabalığı olmayan izole bir dildir. Sami dillerinden Akadca (Asurca ve Babilce) ile karşılıklı etkileşimi görülür. Akrabasız tek başına izole bir dil olması ona bir akraba bulma çalışmalarını hızlandırmış, Güneybatı Kafkas (Gürcü-Laz-Svan), Munda, Dravid, Ural, Altay (Türk), Bask ya da Çin-Tibet dillerine bağlanmaya çalışılmıştır. Fakat bu bağlama (yamama) çalışmalarının hiç biri de dilcilerce kabul görmemiştir. Geniş yayılımlı standart çeşidi eme-ĝir ile dar yayılımlı eme-sal iki ana biçimidir. Türkçedeki "a-u/e-ü" kalıbındaki ikilemelerin 3 (takır tukur, tek tük) Sümercedeki dengi olan ve yansıma sesleri adlandırmada kullanılan "u-a" kalıbındaki gölgeleme tipi ikilemeler (budbad, bulbal, 2 O ayki Türk Dili dergisinde Akrep Operasyonuna rağmen hâlâ yazı yayımlatabildiğini görünce keşfi yayım öncesi Türk Dil Kurumuna sunmaktan vazgeçtim. 3 Türkçede ikilemelerin dört tipi görülür: ikizleme (kara kara), tekeşleme (siyah beyaz), gölgeleme (kara-kura ; kara-mara), yamalama (kapkara) Ümüt Çınar Sayfa 3 Sümercenin Şamanik Kökleri dubdab, dubuldabal, dumdam, durdar, mulmal, pudpad, pugpag, suhsah) Arapçadaki "e-â" kalıbındaki ikilemeleri (derdâr, zelzâl) hatırlatıyor olsa da, Akadcadan geçip geçmediğini bilemiyorum. Sümercenin diğer dillerle ilgisi Sümerceyi Türkçe ya da diğer dillerle karşılaştıranların ortaya koydukları hiç bir şeyi inandırıcı bulmuyorum. Sümerce diğer dillerden diğer diller de Sümerceden bağımsız oluşmuştur, o yüzden bir dili diğer bir dile yamamaktan vazgeçmek gerekir. Etnosentrik kuru milliyetçilik, yanlış yöntem kullanarak yanlış sonuca ulaşan bilim adamlarından ya da at gözlüğüyle dar açıdan bakan halk etimolojilerinden beslenir. Bu milliyetçilik türü forum sitelerinin ve çetleşme geyiklerinin prim yapan malzemesidir. Etnosentrik kuru milliyetçiliğin belirli bir milliyeti yoktur, her millette görülür. "Kızılderililer Türktür" yargısına hâlâ inananlar çıktığı gibi, "Hurriler ve Urartular Kürttür" ya da "Sümerler Araptır" gibisinden upuçuk laf salataları da oradan oraya dolaşmaktadır. Normal bir vatandaşın aklını götünde tutup inanmasını anlayabilirim de, akademisyenler gibi aklını başına toplayıp düşünenlerin inanmasına anlam vermekte zorlanırım. Gelecekte ayakta kalacak fikirler yalnızca gerçekler üzerine inşa edilenler olacaktır. Gerçeklerden kaçış yoktur. Doğru yolda yürürsen ayakkabıya ihtiyacın yoktur, yanlış yolda ise kırk çarık eskitirsin. Osman Nedim Tuna (1923 - 2001) hocamızla yüz yüze bir kere görüşmüştüm. Yazıyı da (Sümercenin Şamanik Kökleri) ona ithaf ediyorum zaten. Osman Nedim Tuna, Sümer ve Türk dillerinin tarihî ilgisi ve Türk dilinin yaşı meselesi (1989)4 başlıklı yazısının “sonuç” kısmı: Bu araştırmadan şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır: 1. Sümerce ve Türkçe çok daha eski bir devirde birbiri ile akraba olmuş olabilir veya olmayabilir. Bu konu bizi burada ilgilendirmiyor. Fakat, Sümerlerle Türkler arasında dil bakımından tarihî bir ilgi bulunduğu hususu bu 168 kelime ve gerekli açıklamalarla ispatlanmıştır. 2. Türklerin en az m.ö. 3500‟lerde Türkiye‟nin Doğu bölgesinde bulunduğu tesbit edilmiştir. Bunun Kuzey, Doğu ve Batı sınırlarının ne olduğunu başka bir araştırmamda açıklayacağım. 3. Türk dilinin zamanımızdan 5500 yıl önce müstakil ve iki kollu bir dil olarak varlığı ispatlanmıştır. Eğer doğuştan, Sümerlerle temasa geldikleri zamana kadarki çözülme hızı sabit ise, İlk Türkçe veya Ana Türkçe'nin muazzam bir zaman önce yaşamış olması gerekir. Bu sonuç, benim 1978 yılı sonunda tamamlayıp 1983 Ağustosunda yayımladığım Altay Dilleri Teorisi adlı çalışmamda, Türk dilinin, archeology ve glottochronology araştırmalarından hareketle ileri sürdüğüm „yaşı, en pinti hesaplara göre 8500‟dür‟ (s. 52-55) ifademle karşılaştırılabilir. Şimdi, bu rakam doğrulanmaktadır. Çünkü Ana Türkçe'den Ana Doğu ve Batı Türkçesi'ne kadar geçen zamanı da hesaba katarsak, bu devreden zamanımıza kadar geçen 5500 yılın ikiye katlanması mümkündür. 4. Bugün, yaşayan Dünya dilleri arasında,