Beyoğlu’Nda BİR BEYOĞLU TUTANAĞI Beyoğlu ’Na Doğnı Uzanmak

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Beyoğlu’Nda BİR BEYOĞLU TUTANAĞI Beyoğlu ’Na Doğnı Uzanmak SAYFA CUM HURİYET DİZİ YAZI 11 Beyoğlu’nda BİR BEYOĞLU TUTANAĞI Beyoğlu ’na doğnı uzanmak. Bir yanda kıı/nunııdun tutun da meşhur bir sokağına, barlarında eğlenilen Beyoğlu 'nu anlatırken, randevuevine, Sürtük Ay ten ’ine, Sapık Refah nasıl kazandı İslimimi bir insan bedeni olarak düşünülürse, diğer yanda gecekondularında, işgal edilen Katina ’sına, eroinnuımnu, sarhoşuna, Beyoğlu onm yüreğidir. eski Ruın evlerinde çekilen yoksulluğa tanık meyhanesine, kodoşuna hovardasına ve yahu? < Aslında Bit yüzden "İstanbul’u ikinci kezfethetmek ” olmak. Böylece “Refah Beyoğlu’nda nasıl ilaahirisine ağzımı açar,gözümü JLJ için yola çıkanlar, seçim kampanyası boyunca kazandı”sorusuna yanıt aramak. yumabilirim. Ukala,günahsız, ahlaklı, bunu, 27 Mart seçimlerinden “Beyoğlu im düşüreceğiz ’’ dediler. İkinci amaç. Beyoğlu 'mm bir terbiyeli gözükmek için riyakar maskemi Sonunda Beyoğlu “düştü. ” “tesRtn-tesellüm makbuzu”nu yapmak, takar, iiç beş okuyucu avlayabilirim. bu yana herkes soruyordu Beyoğlu'nu tümüyle bilenler dışında herkes, Beyoğlu için bir “tutanak '’hazırlamak. Hayır! Beyoğlu 'nu batırmak, yermek kınlar “Refah Beyoğlu ’nda nasıl kazandı ”sorusuna Butum ne denli gerekli olduğu daha hu çalışma kolay şey yok. Beyoğlu'nu övmek zor. İyi neredeyse. İnsanların yanıl arıyordu. yapıltrken ortaya çıktı ve meyhaneleriyle ünlü röportajcı Bey oğlu’na söver. Ben acemi Bu yanılma elbette, Beyoğlu 'nu sadece Nevizade Sokağı, R P ’libelediyenin röportajcıyım. Beyoğlu’nu öveceğim. Kötü kafasına nasıl bir imaj Pera 'dan, Galata dan ya da Taksim'den uygulamasıyla birdenbire tüm canlılığını sokaklarım, kötü insanlarım, sarhoşunu, ibaret saymaktan kaynaklanıyordu. yitirdi. Bu bize. “Refah'a kadar Beyoğlu” ile meyhanesini, her şeyini, her şeyini öveceğim. ” yüklemişti ki herkes, Burulur da gördüğümüz insanların çoğu “Refah ’tan sonraki Beyoğlu”nu oranlamak Sait Faik böyle diyor. Ama biz ne öveceğiz ne Beyoğlu ’mm gündüzcüsüydüya da olanağı da verecek. de söveceğiz. Bugünkü Beyoğlular’t Refah’ın, başka yerler neyse gece çişiydi, ama kesinlikle seçmeni değildi. Sait Faik, Beyoğlu röportajına şöyle haşlıyor: anlatmaya çalışacağı: sadece. Bir de Beyoğlu’nda Görünenin ötesinde, başka bir va da birçok “Röportajyapmaya gidiyorum. Hem de “Teslim-tesellüm makbuzu” hazırlamanın, Beyoğlu vardı. kintinle? Beyoğlu ile. Köprüde düşündüm: bir tutanak tutmanın gerektirdiği kazanmasına çok Amacımız, bilinen Beyoğlu iıdan bilinmeyen Atar tutarım. Veriştiririm. Alıluksızhğından, yansızlıkla... şaşırıyordu... stiklal Caddesi, miting alanı gibi. İnsan akar Pera’dan Beyoğlu’nda dükkan­ ların vitrinleri kızıla doğ­ ► Taksim'le Tünel arasında yürürken düşlerinizi süsleyen bir sinema oyuncusu çıkar karşınıza. Dönüp dönüp ru dönüyor. Gün inmek bakarsınız. Şu karşıdan gelen, dün gece izlediğiniz televizyon dizisindeki ünlü tiyatro oyuncusudur mutlaka. üzere./ Alkazar Sineması’nda oyna­ yan film bitmiş. İstiklal Caddesi’nden Yere serdiği naylon üzerinde kasket, bere, fötr satan; Sıvaslı, Tokatlı, Erzurumlu, ErzincanlI ya da Türkiye'nin sinemaya girenler, çıkışta Ayhan Işık Sokak’ta buluyorlar kendilerini. herhangi bir Meyzen'in önünden geçip, yenideri çı­ kıyorlar İstiklal Caddesi’ne. kentinden Barda üç kişi oturuyor. Meyzen’in olabilir. sahibi Süha da müşteri gibi tünemiş tabureye. Tezgahını Sinemadan çıkanların yüzünde mutlu bir anlatım var. Belli ki film gü­ toplayıp, zelmiş. birazdan Meyzen'in banna oturup. Alka- zar’dan çıkanların yüzüne birer birer Beyoğlu bakmak büyük keyif. Ama bardaki- ler bunun pek ayırdında değil. Gözle­ sırtlarındaki rini sabit bir noktaya dikmişler, önle­ gecekondusuna rindeki içkiden yudumluyorlar. Önce martı sesleri duyuluyor; arka­ yollanacaktır. sından bir İstanbul şarkısının notala­ rı. Cıvıl cıvıl bir ses dolduruyor Mey- zen’i: “Salkım salkım tan yelleri estiğinde Mavi patiskaları yırtan gemilerinle Uzaktan seni düşünürdüm İstanbul" İstiklal Caddesi’nde insan cümbü­ şü var. Şimdi tam değişim saati. Sine­ malar doluyor, boşalıyor. Geceleri “Beyoğlu'na çıkanlar” geliyor, İstik­ lal Caddesi'nin gündüzcüleri işlerini bitirmiş, evlerine doğru gidiyorlar. Tümü değil elbette. Bir bölümü, ak­ şama doğru gelenlerle birlikte bir Be­ yoğlu gecesi geçirmek için yeniden İstiklal Caddesi’nin koynuna giriyor. Gökyüzü, maviden mora doğru dönüyor. Akşamın bu saatlerinde tam bir vardiya değişimi yaşanıyor Renk renk, cins cins insan akıyor İstiklal Caddesi'nden. Kimi Tünel’e, kimi Taksim’e gidiyor. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) Beyoğlu’nda. Renk renk, cins cins in­ san akıyor İstiklal Caddesi'nden. yüme Beyoğlulu bir Rum olmalı. niteliğiydi. Bu nitelik, çoksesliliğin, ğiydi sanki... Böylece 1950 başlarında şuluyor. Bu beni çok sıkıyor. Subay­ Kimi Tünel’e, kimi Taksim’e doğru Yaşı da uygun; mutlaka hatırlıyordur çok renkliliğin günlük yaşama yansıdı­ (tıpkı geçen yüzyıl sonlarında. 20. yüz­ lar Arap, oda hizmetçisi kızlar Rus, gidiyor. Kurtuluş’taki panayır günlerini. ğı bir alan oluşturmasıydı. yıl başlarında, Mütareke’de, savaşta uşaklar Rus, Fransız. Alman. Çocu­ Meyzen'in barındaki koyu renk ta­ Ama Rumun Katolik olanı mı, Orto­ Burası, çok çeşitli ve görkemli kül­ veya cumhuriyette, 1930’ların ‘iki sa­ ğumuzun süt ninesi Ermeni, aşçıbaşı kım elbiseli adam, diktiği noktadan doks olanı mı, ayırt edemezsin. Çün­ türlerin, günlük yaşamın vazgeçilmez vaş arası rahatlığı'nda İkinci Savaş’ın Italyan, yeniçeri muhafızlar Türk." gözlerini ayırmadan “Bir rakı daha kü Katoliği de vardır Beyoğlu'nda. ve tümüyle kapatılamaz kapılarında, karneli günlerinde veya daha sonraları (3) versene" diyor. İçeride uçuk bir ka- Ortodoksu d«... birbirleriyle karşılaştıkları, birbirleri­ 1960 veya 70'lerde olduğu gibi) Beyoğ­ Bu da Afif Yesari’nin 1950'lerdeki ‘ ranlık var. Daracık sokağın koyuluğu Akşam inmiş, karanlık koyulaş- ne göz atıp el verdikleri bir alan olmuş­ lu, o kuşaktan bu genç çocuğa da sayı­ “ İşte Bevoğlu”sundan: barın içine vurmuş. İstanbul şarkısı mıştı. Sarı, ölgün ışıkları yandı Ay­ tur. Bu kültürler, Beyoğlu'nda günlük sız armağanlar sundu. Öncelikle sine­ “Geceley in Beyoğlu, çoğumuzun ta­ barın dört duvarına birden çarpıyor: han Işık Sokak'taki barın. İstanbul yaşamın yalın, ama çok şeyler borçlu malarını ve salonların perdelerinden nımadığı bir kisveye bürünür. Gündüz “Bin bir direkli Haliç'iıide akşamlar şarkısının sonu yaklaşıyordu artık: olduğumuz; sonsuza uzanan ölümsüz yansıyan binbir düşü sundu. Melek, gelip geçtiğimiz bu cadde, bize yabancı Adalarında bahar. Süleymaniye'nde “Tophane’nin karanlık sokakların­ çerçevesi içinde birbirleriyle alışverişte Atlas veya Yeni Melek’te bol ’renkli gelecek kadar değişmiştir. Tünel’den akşamlar da bulundular. Zenginleştiler. rüyalar' , Lale. Ar veya Elhamra’da Taksim'e uzanan cadde üzerinde, aca­ Hey sen ne güzelsin kavgamızın şeh­ Koyun koyuna yatan çocuklarınla Çok değişik kültürler, burada eski daha gerçekçi siyah-beyaz yapımlar, yip isimli bir sürü bar ve kokteyl salonu ri İstanbul" bekle günlerden beri, dünyanın pek çok ye­ Saray veya Lüks’te Avrupa duyarlılı­ her gece yeni bir maceraya hazırlanır. İnsanlar yürümüyor, sanki akıyor­ Bekle zafer şarkılarıyla geçişimizi rinde, bugün bile bulunması zor bir ğının ve zevkinin biçimlenmeleri... Al­ Keseleri, mahsul paralarını hamil taş­ lar İstiklal Caddesi'nden. Bu görün­ İstanbul” hoşgörü içinde, özelliklerini koruyarak kazar, Sümer veya İpek’te ‘ezeli ve ralılardan. dans ve avantür(!) meraklısı tüye bakanlar, insan denen yaratıkla delikanlılara kadar bir yığın insan, eğ­ akışkan sıvı maddeyi birbirine karış­ lence ihtiyaçlarını karşılamak üzere tırabilir. emirlerine amade bulunan bu eğlence Taksim'le Tünel arasında yürürken yerlerine koşarlar. Beyoğlu'nu neşe ve düşlerinizi süsleyen bir sinema oyun­ zevk muhiti olarak görmeye kendimizi cusu çıkar karşınıza. Dönüp dönüp alıştırmışızdır. Beyoğlu’nun iç yüzü, bakarsınız. belki bizi eğlendirmeyecek, üzecektir. Şu karşıdan gelen, dün gece izledi­ Çünkü pırıltılı caddede bir yığın faci­ ğiniz televizyon dizisindeki ünlü tiyat­ anın nabzı atar, renk renk ışıklı ilan­ ro oyuncusudur mutlaka. ların bile örtemeyeceği hazin vak'alar- Yere serdiği naylon üzerinde kas­ la karşılaşırız. Beyoğlu, yıllarca kalem ket, bere, fötr satan; Sıvaslı. Tokatlı. erbabına sermaye olmuştur. Enteresan Erzurumlu. ErzincanlI ya da Tür­ vak'aların beşiği daima Beyoğlu’dur. kiye’nin herhangi bir kentinden ola­ Beyoğlu'ndaki kadınlar (şu mahut bi­ bilir. Tezgahını toplayıp, birazdan çarelerden bahsediyorum) eğlenmek, Beyoğlu sırtlarındaki gecekondusuna etraflarına neşe, zevk saçmak için ya­ yollanacaktır. ratılmışlardır. Çocuğunu elinden tutup oyuncak­ Evet, Beyoğlu hakkında yazılan ya­ çının vitrinine bakan, doğma büyüme zılar böyle der. Beyoğlulu bir Emenidir belki de. Fakat, bakalım gerçekten bu böyle Ama Gregoryen mi, Katolik mi, Pro­ midir?" (4) testan mı ayırt edemezsin. Çünkü Afif Yesari'nin 1950’lerdeki kuşku­ üçünden de vardır Beyoğlu’nda. su bugün de geçerli. Aman dikkat! O gördüğün dal gibi Gerçekten nedir Beyoğlu? kız, erkek çıkabilir. Ancak sesini duy­ Bu sorunun yanıtı. Beyoğlu’nun duğunda anlarsın ki iş işten geçmiş ol­ bir yüzüne bakarak alınmaz. Ayaspa- masın. şası’ndaıı. Cihangir'inden vurup. Tramvay çan çalarak geçiyor cad­ Meyzen’in barına oturup, Alkazar'dan çıkanlara birer birer bakmak büyük kevif.(Fotoğraf: GARBİS ÖZATAY) Hasköy'ün. Örncktcpe’nin gecekon­ deden. Büyük kalabalık ortadan ikiye dularından çıkmak gerekir. Arifin ayrılıyor. Çiçek Bar’ından. Sıraselviler’deki Tramvayın önünden sol bacağını erçekten nedir Beyoğlu? Bu sorunun yanıtı, Beyoğlu’nun bir Taksim Sanat Evi'nden. Kemancı’- son anda kurtaran yaşlı, yoksul giysili
Recommended publications
  • The Protection of Historical Artifacts in Ottoman Empire: the Permanent Council for the Protection of Ancient Artifactsi
    Universal Journal of Educational Research 7(2): 600-608, 2019 http://www.hrpub.org DOI: 10.13189/ujer.2019.070233 The Protection of Historical Artifacts in Ottoman Empire: The Permanent Council for the i Protection of Ancient Artifacts Sefa Yildirim*, Fatih Öztop Department of History, Faculty of Science and Letters, Ağrı İbrahim Çeçen University, Turkey Copyright©2019 by authors, all rights reserved. Authors agree that this article remains permanently open access under the terms of the Creative Commons Attribution License 4.0 International License Abstract The historical artifacts that reveal the social, establishment, functioning, duties and activities of the political, aesthetic, moral, architectural, etc. stages, before-said council are tried to be explained. through which the human beings have been; which transfer and reveal information from past to present and Keywords Historical Artifacts, Protection of future; which have an artistic, historical or archaeological Historical Artifacts, Council importance are very important physical elements that the present-day civilized societies protect or must protect as cultural values. Such works both strengthen the ties to the past due to the transfer of cultural heritage to existing and 1 . Introduction future generations and plays a very important role in the writing of the past through the data provided to the The first initiative for the protection of the historical researchers. The protection of the historical artifacts was artifacts in the Ottoman Empire can be considered as the under sharia laws until 1858 in Ottoman Empire, since beginning of the storage of two collections of old weapons then, some regulations were done about this issue, in the and artifacts since 1846 in the Hagia Irene Church end, The Permanent Council for the Protection of Ancient (Sertoğlu & Açık, 2013, p.160).
    [Show full text]
  • Galata and Pera 1 a Short History, Urban Development Architecture and Today
    ARI The Bulletin of the İstanbul Technical University VOLUME 55, NUMBER 1 Galata and Pera 1 A Short History, Urban Development Architecture and Today Afife Batur Faculty of Architecture, Istanbul Technical University, Taşkışla, 34437, Taksim, Istanbul, Turkey Keywords: Galata, Pera, Urban development, Architectural development The coastal band stretching from the to be more prominent starting from 10th northern shores of the Golden Horn until century onwards. The conditions that had Tophane and the slopes behing it have been created the Medieval Galata were being known as Galata since the 8th century. formed in these trading colonies. At first Formerly this area was known as Sycae Amalfi, then the Venetians and later the (Sykai), or as peran en Sykais, which Pisans had obtained special privileges from essentially means ‘on opposite shore’. the Byzantines. The Genovese, who had It is thought that Galata’s foundation established themselves on the southern preceded that of Constantinopolis. The shores of the Golden Horn as a result of archaeological finds here indicate that it their rights recognized by Emperor Manuel was an important settlement area in Comnenos I (1143-1186), were forced to Antiquity. Although its borders can not be move over to Pera on the opposite shore determined precisely, it is known that when the Venetians seized their territory during the reign of Emperor Constantin during the Latin invasion of 1204. (324 –337), it was a fortified settlement When the Latins departed from consisting of a forum, a theatre, a church, a Constantinople in 1261, the city was in harbor and bath buildings, as well as 431 complete ruins.
    [Show full text]
  • Vorlage Gb12.Qxd
    INTERESSANTES AUS DER STADTGESCHICHTE ISTANBULS FRIEDHÖFE IN GALATA Die Begräbnisstätten definieren in der Regel die Grenzen der Städte. Zur Zeit des Römischen und Byzantinischen Kaiserreiches befand sich ein sol - ches Gebiet zwischen den bis heute erhaltenen Theodosius-Landmauern und den Konstantin- mauern. Nach der Eroberung der Stadt durch die Osmanen wurden auf der europäischen Seite die Gebiete außerhalb der Landmauern bzw. außerhalb der Galata-Mauern und auf der asiatischen Seite die Außengebiete von Üsküdar als muslimische Be- Die mit dem Boot aus Istanbul überführten Lei- gräbnisstätten bestimmt. chen wurden zum Kleinen Friedhof gebracht und Reisende , die ab dem 16. Jahrhundert nach Istan- auf diesem Hügel mit Blick auf das Goldene Horn bul kamen, beschreiben häufig in ihren bildlichen begraben. Aufgrund der Nähe zu Kasımpaşa und Darstellungen und Beschreibungen diese ebenfalls der Werft befanden sich hier viele Seemannsgräber. auch als „Parkflächen” genutzten Friedhöfe. In der Der untere Rand des Friedhofs erstreckte sich bis Galata-Region werden oftmals zwei Bereiche be- zu den Teichen, das obere Ende erstreckte sich von schrieben: Şişhane bis zum Galataturm und nach Norden bis Der muslimische Friedhof, der von Taksim über zum alten Tepebaşı-Garten . Ayaspaşa nach Fındıklı abstieg, wurde Großer Dieser Friedhof wurde ab Mitte des 19. Jh. Stück Friedhof (Büyük Mezaristan / Champ des Morts für Stück zerstört. Als Cemal Pascha zu Beginn des de Pera) genannt. Im Gegensatz dazu wurde der Ersten Weltkriegs Marineminister wurde, wurden Friedhof, der sich auf den Kämmen von Kasım- viele Friedhofssteine und Bäume entfernt. paşa bis Şişhane-Tepebaşı ausbreitete und von Kuledibi nach Tophane abfiel, Kleiner Friedhof Die letzten verbliebenen Steine am Rande von (Küçük Mezaristan / Petit Champ des Morts de Yüksekkaldırım in Kuledibi wurden ebenfalls Pera) genannt.
    [Show full text]
  • Architectural and Historic Preservation of Old Houses Baltazzi's Old
    ARCHITECTURAL AND HISTORIC PRESERVATION OF OLD HOUSES BALTAZZI’S OLD PROPERTIES IN ISTANBUL Houses- Appartments - Mansions-Yalis - Hans and Farms Introduction I am happy to have concluded this research which I had in mind for a long time. I was of course encouraged by the positive trend of continuing group research on the history of Levantines. This work is also aimed as a message to encourage the preservation of the architectural and historical heritage of the city of Istanbul and I am grateful for the help from friends and the efficient assistance of my offices in both cities. The Baltazzi famiy, although since the XVIIIth century were living in Izmir have also maintained close relations from that time with the capital Istanbul due to their business activites in finance and banking as well as due their close relations with the Ottoman Court. Some other Levantive and Greek families such as the Whittals, the La Fontaines, the Mavrogordato, the Sevastopoulos to cite a few also acquired a range of proprieties and hade members of these numerous families resident in both cities and various neighbourhoods. 1- HOUSES The emminent authority on Ottoman Banking History Pr. Haydar Kazgan and many other authors mention that the first permission to a foreigner to own a house was given in recognition of the services rendered to the Sultan to my great great grand father the Banker Emanuele Baltazzi around 1850 whereas the official permission for foreigners to own real-estate was granted only in 1867. Where was this house situated? Akylas Millas in his “Pera Crossroads of Constantinople” gives as location the Bonmarche at Istanbul Grand Rue de Pera (today Istiklal Caddesi of Beyoğlu) saying “The Bartoli brothers famous for Au Bon Marche department store occupied the ground floor of a neo-classical building erected in 1870 on the site of the residence of Manolaki Valtadji efendi which burnt in the frequent fires which occurred in Pera”.
    [Show full text]
  • Beyoğlu Tsunami Raporu
    BEYOĞLU TSUNAMİ RİSK ANALİZİ ve EYLEM PLANI KİTAPÇIĞI Haziran 2020 İSTANBUL BEYOĞLU İLÇESİ TSUNAMİ RİSK ANALİZİ VE EYLEM PLANI RAPORU BU RAPOR; İSTANBUL İLİ MARMARA KIYILARI TSUNAMİ MODELLEME, HASAR GÖREBİLİRLİK VE TEHLİKE ANALİZİ GÜNCELLEME PROJESİ (2018) VE İSTANBUL İÇİN TSUNAMİ EYLEM PLANI HAZIRLANMASI İŞİ (2019) SONUÇ RAPORLARINDAN YARARLANILARAK, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, DEPREM RİSK YÖNETİMİ VE İYİLEŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI, DEPREM VE ZEMİN İNCELEME MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR. 06/2020 PROJE BİLGİLERİ “İstanbul İli Beyoğlu İlçesi Tsunami Risk Analizi ve Eylem Planı Raporu”, İstanbul İli Marmara Kıyıları Tsunami Modelleme, Hasar Görebilirlik ve Tehlike Analizi Güncelleme Projesi (2018) ve İstanbul İçin Tsunami Eylem Planı Hazırlanması İşi (2019) sonuç raporlarından yararlanılarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Deprem Risk Yönetimi ve İyileştirme Daire Başkanlığı Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü tarafından üretilmiştir. Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği ve Jeoloji Mühendisliği Bölümleri: Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Proje Yürütücüsü, [email protected] Prof. Dr. Mehmet Lütfi Süzen, Proje Yürütücüsü, [email protected] Araş. Gör. Duygu Tüfekçi Enginar, Bilimsel Proje Uzmanı, [email protected] Gözde Güney Doğan, Bilimsel Proje Uzmanı, [email protected] İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü: Jeoloji Müh. Sema KARA Jeofizik Yük. Müh. Yasin Yaşar YILDIRIM (Dai. Bşk. Danışmanı) Jeoloji Müh. Evrens Rıza YAPAR Jeofizik Müh. Özge UZUNKOL Jeoloji Müh. Ahmet TARİH Dr. Emin Yahya MENTEŞE (Md. Yrd.) Jeofizik & Geoteknik Yük. Müh. Kemal DURAN (Müdür) Dr. Tayfun KAHRAMAN (Daire Başkanı) Haziran 2020, İSTANBUL Kıymetli Hemşehrilerim; Dünyada deprem riski en yüksek kentlerin başında, hem nüfus ve yapı yoğunluğu hem de fay hatlarına yakınlığı nedeniyle, maalesef İstanbul geliyor.
    [Show full text]
  • Tophane Cesmesi 5 )
    r r - 7 % o ' r i T. O. İSTANBUL BELEDİYESİ SULAR İDARESİ MÜDÜRLÜĞÜ Yayınlarından Sayı: 4 TOPHANE CESMESİ 5 ) I S S B İSTANBUL. * • * £ » » t Tophane Çeşmesinin tamirden evvelki umumî görünüşü ÖNSÖZ AZAP KAPI Saliha Sultan çeşmesi ile Üsküdar Üçüncü Ahmet meydan çeşmesinden sonra Belediyenin verdiği tahsisat ile Tophanede Bi­ rinci Mahmut meydan çeşmesini de tamir etmiş bulunuyoruz. Resimlerde görüleceği gibi, üzeri parmaklıklı bir teras halinde olan bu çeşme, kubbe ve saçak ilâve edilmek suretiyle eski haline getirilmiş, azametli hüviyetiy­ le meydana çıkmıştır. Azapkapı ve Üsküdar çeşmelerinde olduğu gibi bu çeşmeyi de resim, plân ve tarihçeyi ihtiva eden bir broşürle tanıtmayı uygun bulduk. Tamir işlerinde hiç bir fedakârlıktan çekinmeyen Belediyemiz ile ta­ mirde ve broşürde emeği geçen mesai arkadaşlarıma bilhassa teşekkür ede­ rim. 8.1.1958 Sular İdaresi Müdürü Cahit ÇEÇEN TOPHANE ÇEKMESİ Yazan : Yüksek Mühendis NACİ YÜNGÜL ALATA’dan Dolmabahçe’ye giden caddenin Boğazkesen’den denize G doğru inen yolu amuden kestiği noktada âbidevî bir çeşme yükselir. Bu, Birinci Mahmut tarafından 1732 de kendi namına yaptırılmış bu­ lunan Tophane çeşmesidir ve millî âbidelerimizden bir çoğu gibi bânisi- nin ismi ile değil, kâin bulunduğu semtin adı ile yâdedilmektedir. Çeşme, güneyden Kılıç Ali Paşa ve kuzeyden Nusretiye camileriyle, batıdan Tophane atölyeleri ve doğudan rıhtım ile çevrilmiş bulunan, ve İstanbul’un en merkezî yerlerinden birini teşkil eden Tophane meydanı ortasına inşa edilmiştir. Çeşmenin bulunduğu yerde evvelce bir çok dük­ kânların mevcut olduğu, bu dükkânların çeşmeye yer temini için yıktırıl- dığı, sahiplerine başka bir yerde yeni dükkânlar yaptırıldığı bilinmek­ tedir (1). Bu suretle teşekkül eden meydanda büyük bir çınar ağacı da yetiştirilmiş bulunduğu eski bir gravürden anlaşılmaktadır.
    [Show full text]
  • What Do We Recommend?
    While travelling, we like feeling the city, wake up early with the sun rise, visit all the cultural and historical places and taste the city’s special flavors. According to that concept, we preapared the “Eat, Love, Pray in Istanbul Guide” which is all about our suggestions with little tips. We hope you could benefit from the hand book. Have a good stay and enjoy the city. Ramada Istanbul Grand Bazaar Family SOPHIA PITA RESTAURANT &TAPAS Offers a fusion of authentic and modern Spanish tapas accompanied by a distinguished selection of Turkish wines and selected international wines and liqours, also open for breakfast and dinner with a relaxing atmosphere at the Aya Sofya’s backyard. Adress;Boutique St. Sophia Alemdar Cad. No.2 34122 Sultanahmet / Istanbul Phone;009 0212 528 09 73-74 PS:How to get there;The nearest tram station is Sultanahmet or Gulhane tram station. BALIKÇI SABAHATTİN “Balıkçı Sabahattin” ( Fisherman Sabahattin) was at first running a traditional restaurant left by his father some streets behind which not everyone knew but those who knew could not give up, before he moved to this 1927 made building restored by Armada... Sabahattin, got two times the cover subject of The New York Times in the first three months in the year 2000… Sabahattin, originally from Trilye (Mudanya, Zeytinbag), of a family which knows the sea, fish and the respect of fish very well, know continues to host his guest in summer as in winter in this wooden house...His sons are helping him... In summer some of the tables overflow the street.
    [Show full text]
  • Humour As Resistance a Brief Analysis of the Gezi Park Protest
    PROTEST AND SOCIAL MOVEMENTS 2 PROTEST AND SOCIAL MOVEMENTS David and Toktamış (eds.) In May and June of 2013, an encampment protesting against the privatisation of an historic public space in a commercially vibrant square of Istanbul began as a typical urban social movement for individual rights and freedoms, with no particular political affiliation. Thanks to the brutality of the police and the Turkish Prime Minister’s reactions, the mobilisation soon snowballed into mass opposition to the regime. This volume puts together an excellent collection of field research, qualitative and quantitative data, theoretical approaches and international comparative contributions in order to reveal the significance of the Gezi Protests in Turkish society and contemporary history. It uses a broad spectrum of disciplines, including Political Science, Anthropology, Sociology, Social Psychology, International Relations, and Political Economy. Isabel David is Assistant Professor at the School of Social and Political Sciences, Universidade de Lisboa (University of Lisbon) , Portugal. Her research focuses on Turkish politics, Turkey-EU relations and collective ‘Everywhere Taksim’ action. She is currently working on an article on AKP rule for the Journal of Contemporary European Studies. Kumru F. Toktamış, PhD, is an Adjunct Associate Professor at the Depart- ment of Social Sciences and Cultural Studies of Pratt Institute, Brooklyn, NY. Her research focuses on State Formation, Nationalism, Ethnicity and Collective Action. In 2014, she published a book chapter on ‘Tribes and Democratization/De-Democratization in Libya’. Edited by Isabel David and Kumru F. Toktamış ‘Everywhere Taksim’ Sowing the Seeds for a New Turkey at Gezi ISBN: 978-90-8964-807-5 AUP.nl 9 7 8 9 0 8 9 6 4 8 0 7 5 ‘Everywhere Taksim’ Protest and Social Movements Recent years have seen an explosion of protest movements around the world, and academic theories are racing to catch up with them.
    [Show full text]
  • Transforming the Historical Waterfront: An(R/T)Repo in Istanbul
    vol.44, May. 10th, 2016 ISBN: 1139-7365 Transforming the historical waterfront: An(r/t)repo in Istanbul Esen Gökçe Özdamar, Assistant Professor, PhD Namık Kemal University, Faculty of Fine Arts, Design and Architecture, Department of Architecture, Tekirdag, Turkey E-mail: [email protected], [email protected] Recibido: 30 marzo 2016 Revisado: 5 abril 2016 Publicado: 10 Mayo 2016 Abstract This article focuses on the ongoing transformation of Antrepo buildings (warehouses) built on the piers in Salıpazarı Harbor, its effect on the public domain, and the outcry of the residents against using venues of art used for purely commercial purposes, resulting in gentrification. Planned and designed by Sedat Hakkı Eldem, one of the pioneers of the Modern Movement in Turkey in the late 1950s, Salıpazarı Harbor functions as the main international port of İstanbul. Besides the fact that the warehouses of the pier were housed in Tophane earlier, Salıpazarı has immense historical and cultural importance; it faces the Historical Peninsula, is adjacent to the open museum of Ottoman architecture dating to the seventeenth century, and is a contemporary art venue. The harbor area consists of seven warehouses that were functional until 1990. Since then, three of the warehouses have been renovated to become, respectively, the İstanbul Modern art gallery, an art exhibition gallery, and the İstanbul art biennial venue. Beginning with the 1990s, this area has come under great threat with the announcement of the “Galataport” project, which aims to transform the harbor into a cruise port with residential and trade facilities, thereby reducing public access to the historical waterfront area and becoming another site of gentrification.
    [Show full text]
  • Burası Tophane [This Is Tophane] an Inquiry Into the Gender Dynamics of Gentrification in Istanbul
    TEZ Gender Working Paper No 2 Burası Tophane [This is Tophane] An Inquiry into the Gender Dynamics of Gentrification in Istanbul Maria Bruckmann, M.A. TEZ Gender Working Paper No 2 Bruckmann - Burası Tophane [This is Tophane] TEZ Gender Working Papers 2/2019 Edited by TEZ (TürkeiEuropaZentrum), Universität Hamburg This TEZ Gender Working Paper was financially supported by Stabsstelle Gleichstellung, Universität Hamburg. The TEZ Gender Working Papers series serves to disseminate the research results of work in progress prior to publication in order to encourage the exchange of ideas and academic debate. All articles had been subject to an anonymous peer-review process. The TEZ may not be held responsible for errors or any consequences arising from the use of information contained in this Working Paper; the views and opinions expressed are solely those of the author or authors and do not necessarily reflect those of the TEZ. Copyright remains with the authors. Copyright for this issue: © Maria Bruckmann Editorial Assistance and Production: Charlotte Joppien The TEZ Gender Working Papers are available online and free of charge on the website. Further they are disseminated with the TEZ Newsletter. https://www.aai.uni-hamburg.de/tuerkeieuropa/publikationen.html For any requests please contact: [email protected] TürkeiEuropaZentrum, Edmund-Siemers- Allee 1, Ost, 20146 Hamburg TEZ Gender Working Paper No 2 Bruckmann - Burası Tophane [This is Tophane] Burası Tophane [This is Tophane]: An Inquiry into the Gender Dynamics of Gentrification Processes in Istanbul Abstract The following article explores the role of gender in gentrification processes at the example of Tophane, a residential area situated in Beyoğlu, one of Istanbul’s most dynamic city districts on the European side.
    [Show full text]
  • Lucy Maynard Salmon and Abdurrahman Şeref İki Ayrı Coğrafyada Tarih Eğitimcileri: Lucy Maynard Salmon Ve Abdurrahman Şeref
    Kastamonu Education Journal, 2021, Vol. 29, No:2, 418-427 doi: 10.24106/kefdergi.798758 | Research Article / Araştırma Makalesi| History Educators in Two Different Geographies: Lucy Maynard Salmon and Abdurrahman Şeref İki Ayrı Coğrafyada Tarih Eğitimcileri: Lucy Maynard Salmon ve Abdurrahman Şeref Aslı Gövercin1, Bahri Ata2 Keywords Abstract 1. History education Purpose: The aim of this research is to provide information about the lives and activities of Lucy Maynard Salmon (1853-1927), 2. Lucy Maynard Salmon the history educator of America and Abdurrahman Şeref Efendi (1853-1925), the history educator and politician of the Ottoman Empire, who lived in the same periods, and to compare the understanding of history education in the light of the American and 3. Abdurrahman Şeref Turkish social structure of the period. Methodology: In this study, which used the document review technique from qualitative research methods, books and articles Anahtar Kelimeler written by scientists, as well as books, articles and dissertations written about them, were interpreted by subjecting them to 1.Tarih eğitimi descriptive analysis. 2.Lucy Marnard Salmon Findings: It is expected that two scientists who grew up and received education in two different societies will also differ in their 3.Abdurrahman Şeref understanding of history and education. Although there are differences in the educational understandings of the two intellectuals who are light in the societies in which they live, they have something in common in terms of bringing many innovations to the understanding of history of the society in which they live. Salmon develops students critical thinking and Received/Başvuru Tarihi creativity skills through extracurricular practices, exams and assignments, while Şeref improves their professional competence 22.09.2020 by having graduate students teach courses at school.
    [Show full text]
  • Making Sense of the Tophane Incidents in the Context of Gentrification
    THE UNIVERSITY OF MANCHESTER - APPROVED ELECTRONICALLY GENERATED THESIS/DISSERTATION COVER-PAGE Electronic identifier: 28922 Date of electronic submission: 28/09/2019 Thesis format: Traditional The University of Manchester makes examined, Open Access electronic theses freely available for download and reading online via the University’s Research Explorer http://www.research.manchester.ac.uk. This print version of my thesis is a TRUE and ACCURATE REPRESENTATION of the electronic version submitted via the University of Manchester's eThesis submission system. Approved electronically generated cover-page version 1.0 DISTINCTION VERSUS RECOGNITION MAKING SENSE OF THE TOPHANE INCIDENTS IN THE CONTEXT OF GENTRIFICATION A thesis submitted to the University of Manchester for the degree of Doctor of Philosophy in the Faculty of Humanities 2019 Mertcan Ozturk School of Social Sciences Contents List of Figures and Tables .......................................................................................... 5 List of Abbreviations ................................................................................................. 6 Abstract ..................................................................................................................... 7 Declaration ................................................................................................................ 8 Copyright Statement ................................................................................................. 8 Acknowledgements ..................................................................................................
    [Show full text]