Kendini Şarklılaştırma, Garbiyatçı Fantezi Ve Arabesk Müzik, Rast Müzikoloji Dergisi, 7(2), S.2091-2121

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Kendini Şarklılaştırma, Garbiyatçı Fantezi Ve Arabesk Müzik, Rast Müzikoloji Dergisi, 7(2), S.2091-2121 RAST MÜZIKOLOJI DERGISI | Özel Sayı 2019, 7 (2) Özgün Araştırma Ayas, G. (2019), Türk Oryantalizminin Arabesk tartışmalarına etkisi: kendini Şarklılaştırma, Garbiyatçı fantezi ve Arabesk müzik, Rast Müzikoloji Dergisi, 7(2), s.2091-2121. Doi:https://doi. org/10.12975/pp2091-2121 Türk Oryantalizminin Arabesk tartışmalarına etkisi: kendini Şarklılaştırma, Garbiyatçı fantezi ve Arabesk müzik “Türk müziği çalışmalarına yaptığı unutulmaz katkılar nedeniyle Martin Stokes’a minnet ve saygıyla” Güneş Ayas* Sorumlu Yazar: *Doç. Dr. Yıldız Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü. [email protected], https://orcid.org/0000-0001-5317-271X Özet “Doğu”nun “Batı” tarafından temsil edilmesinin yol açtığı iktidar ilişkisine ilk dikkat çekenlerden biri olan Said, Oryantalist söylemin toplumlar ve kültürler arasındaki eşitsiz ilişkileri nasıl meşrulaştırıp “Şark”ı susturduğunu başarıyla gösterdi. Ancak “Şarklılar” üretimine bizzat katılmazlarsa, bu söylemin nasıl meşruiyet ve hegemonya kazanacağını ve nasıl kendine özgü şekiller alabileceğini açıklamayı ihmal etti. Batı dışı toplumların kendi “Doğu” ve “Batı” imgelerini yaratarak kimliklerini inşa ettikleri bu öznellik alanını ifade etmek için, daha sonra “kendini Şarklılaştırma”, “Garbiyatçılık” veya“Öz-Oryantalizm” gibi kavramlar üretildi. Türk modernleşmesi bu kavramlarla ifade edilmeye uygun bir Türk oryantalizmi söylemi yarattı. Türkiye’nin modernleşme sürecine öncülük edenler bir yandan bazı Oryantalist klişeleri içselleştirdiler, bir yandan da Batılı Oryantalizmin Türkler hakkındaki önyargılarına karşı mücadele ettiler. Bu iki tutumu uzlaştırmak için Türklüğün Batıyla uyumsuz, istenmeyen, “Şarklı” görünen özelliklerinin yansıtılacağı bir “iç öteki” yarattılar. İdeal Türk kimliğini de bunun zıddı olarak tanımladılar. Erken Cumhuriyet döneminde Türk müziği Doğu- Batı-Türklük üçgeninde yeniden tanımlanırken Osmanlı müziği bir Şarklı öteki olarak temsil edildi. Bu müziğe yönelik tutumlar zamanla yumuşasa da, 1970’lerin sonundan itibaren bu kez Arabesk müzik benzer bir söylemin hedefi oldu. Arabesk, ideal Türk kimliğinin antitezi olarak tanımlandı ve olumsuz bir Şark-Arap imgesiyle özdeşleştirildi. Türk oryantalizminin ürettiği ikili karşıtlıklar Arabesk tartışmalarında tüm taraflarca farklı şekillerde yeniden üretildi ve halen de üretilmeye devam ediyor. Bu makale, Erken Cumhuriyet dönemi müzik tartışmalarıyla Arabesk tartışmalarını birbiriyle ilişkilendirerek, Oryantalist klişelerin Türk müziğinin gerçek macerasını anlamamızı nasıl zorlaştırdığını göstermeyi amaçlamaktadır. Anahtar kelimeler öz-oryantalizm, garbiyatçılık, arabesk, kemalist oryantalizm, türk müziği Giriş Arap etkisindeki bir melez kültür oluşuna Türkiye’de Arabesk müziği üretenlerin özel bir önem atfederler. Onlara göre ve dinleyenlerin tanımladığı Arabeskle, Arabesk devletin “seküler ve Batılı bir entelektüellerin tanımladığı Arabesk gelecek uğruna İslamî ve Arap geçmişi arasında çarpıcı bir karşıtlık vardır. Bunu unutma çabalarının karaya oturmasını” ilk fark eden yorumculardan biri olan temsil eder. “Doğulu” bir kimliğin ifadesidir. Martin Stokes Türkiye’de Arabesk müzikle “Modernleşme ve kentleşme sürecinin feci ilgili iki algı arasında kategorik bir ayrım sonuçlarından biri”dir. Bu müziği sevenler yapmak gerektiğini ileri sürer. Entelektüel içinse Arabesk aşkı, gurbeti, ayrılığı, büyük yorumcular Arabeski tarihsel, politik ve şehirdeki bazı ümitsiz hayalleri temsil eder sosyolojik açıdan tanımlarlar ve Arabeskin (2000, 217). Onlar için Arabesk her şeyden 2091 Türk Oryantalizminin Arabesk tartışmalarına etkisi: kendini Şarklılaştırma, Garbiyatçı fantezi ve RAST MÜZIKOLOJI DERGISI | Özel Sayı 2019, 7 (2) Arabesk müzik önce tutkuyla sevdikleri bir müzik türüdür. bir müzik değildir Arabesk, gerçekten Bu müziği sevenlerin,en azından Arabeskin sevdikleri ve kendilerini ifade ettiğine ilk döneminde ona Doğu/Batı, İslamî/laik, inandıkları için yöneldikleri bir müziktir. muhafazakâr/seküler, Türk/gayri-Türk, Dolayısıyla “Araplık” veya “Şarklılık”, yerli/yerli olmayan gibi politik-ideolojik esasen bu müziği icra edenlerin veya ikili karşıtlıklar içinde bir anlam yükledikleri dinleyenlerin benimsediği bir kimlik söylenemez. Bu müziği Şarklılaştırarak ona değildir, onlara dışarıdan atfedilen bir politik bir anlam yükleyenler ve onu belli özellik, hatta bir damgalama şeklidir. ideolojik varsayımlara göre yorumlayanlar Arabesk tartışmasında başvurulan entelektüeller ve siyasi yorumculardır. tanımlama ve sınıflandırmalar, genellikle Önce küçümseyerek ve dışlayarak, ampirik incelemelerden ziyade ideolojik çok sonraları da yine politik rüzgârın varsayımlara dayanır. Bu müziğin melodik etkisiyle yücelterek. Hâlbuki bu müziği ve yapısal unsurlarıyla ilişkili olması dinleyenlerin tercihleri bu ikili ayrımların gereken Arap taklidi olma suçlaması bile, hiçbirine indirgenemez. Bu müziğin müzikolojik incelemelerle dile getirilmemiş, bizzat yaratıcıları bile, zaman zaman Oryantalist söylemin klişeleşmiş Arap/Şark entelektüellerin bu müziğe yükledikleri imgesiyle ilişkilendirilmiştir. Türkiye önemli anlamı kavramakta zorlanmıştır. Bilhassa bir Arap nüfusu barındırmaktadır ve Arap Ferdi Tayfur gibi kendilerini entelektüel dünyasıyla çok uzun zamandır komşudur. ifade olanaklarından yoksun hisseden Dolayısıyla bu müzik iddia edildiği gibi Arap sanatçılar, Arabeske yöneltilen eleştiri ve müziği olsaydı bile Türkiye’nin popüler suçlamalara cevap vermek şöyle dursun, müzikleri arasında bir yer edinmesi gayet bunlarla ne denilmek istediğini bile doğal olurdu. Ancak Arabeskin ulaştığı anlayamamıştır. Örneğin Ferdi Tayfur 1980 yaygınlık derecesini düşündüğümüzde, bu yılında Milliyet Sanat dergisinin Arabesk müziğin tercih edilmesinde Türkiye’nin dosyası için (yeni dizi, sayı: 9) görüşüne Arap nüfusunun veya Arap etkisinin birinci başvurulduğunda, yaptığı müziğin niçin dereceden etkili olduğunu düşünmek Arap müziği sayıldığına veya Türk müziğini mümkün değildir. Uzun yıllar devlet nasıl yozlaştırdığına anlam veremediğini tarafından desteklenmemesine ve kültürel söyler. Çocukluğunda kulakları annesinin meşruiyetten yoksun bırakılmasına rağmen, ağıtlarıyla dolmuştur, bir de Hint bu kadar tutulabilmesi için Arabeskin en filmlerinin müzikleri ilginç gelmiştir ona. azından Türk müzik kültürünün bazı temel Sonra da bağlamasını eline alıp müziğini unsurlarına dayanıyor olması gerekir. Ancak yapmıştır. Neyi bozduğunu, Araplardan ne Arabeske ilişkin ilk dönem tartışmalarında aldığını anlayamamaktadır. Yine de “Büyük bu ilişkinin ısrarla reddedildiğini, hatta üstatlarımız öyle diyorsa tartışmaya incelenmeye bile değer bulunmadığını kültürüm yetmez” diye alttan almayı da görürüz. Öyle ki Arabeskin entelektüel ihmal etmez. Nitekim Martin Stokes bu yorumcularının ve müzik otoritelerinin dönemde yürüttüğü saha araştırmasında önemli bir kısmı, onu bir müzik olarak insanları Arabesk hakkında konuşturmakta görmeyi bile reddetmişlerdir. Örneğin çok zorlandığını söyler. Çünkü Arabeskle Önder Şenyapılı bir müzik ansiklopedisinin ilgili olumlu şeyler söyleyecek bir dil yoktur, “Arabesk” maddesinde bu türü bir müzik konuştuğu kişiler arasında Arabeskin tek olarak ele almayacağını peşinen belirtir: “Bu dile getiriliş biçimi Türk değerlerine bir ansiklopedide… Arabeske toplum bilimleri tehdit oluşturuyor olmasıdır (2012: 185). açısından bakılmış ve müzikle ilgisi buna Bu müziğin dinleyicileriyse çoğunlukla göre değerlendirilmiştir.” (1985: 79, akt. bu tip yorumlarla ilgilenmez bile. Murat Özbek, 2010, 16). Arabesk bir ansiklopedi Belge’nin deyişiyle (2011: 343) kitlelerin maddesinde bile sanki bir polemik “Batılılaşmacı elitlere kızıp benimsediği” yazısındaymış gibi “yabancılaşmanın 2092 RAST MÜZIKOLOJI DERGISI | Özel Sayı 2019, 7 (2) Ayas, G. müziği” olarak tanımlanmaktadır. belli müziksel unsurlardan çok, kötü bir üretim şekli (kapitalizm) veya kötü bir Milliyet Sanat dergisinin 1 Ekim 1980 tarihli davranıştır (seks, şiddet vs. ) ancak bir yer 9. sayısında, Türkiye’nin müzik kamuoyunu değiştirmeyle bu yargı müziğin kendisine oluşturan geniş bir kesimin görüşlerinin yansıtılır (Frith, 2004, 15). Türkiye’de de kaydedildiği “Arabesk Olayı” başlıklı dosya Arabesk, “Türk ruhunun olumsuz, özünde müzik otoritelerinin Arabeske bakışını Doğulu bir yönünün… hızlı ve plansız görmek için iyi bir belgedir. Örneğin Cemal gelişmeden kaynaklanan sorunların… Doğu Reşit Rey, Türkiye’nin en çok dinlenen müzik edilgenliğinin, kötümserliğinin zamansız bir türü olan Arabesk hakkındaki görüşlerinin ifadesi” olarak görülmüştür (Stokes, 2012, sorulması üzerine “Böyle saçma sapan bir 145-147). Nitekim Şenyapılı’nın müzik soruya cevap vermeyi” öfkeyle reddeder. ansiklopedisinde Arabesk için öngördüğü Schumann’ın Arabesque tarzındaki besteleri sıfatların, “Doğu motifli” ve “kuralsız” sorulsa belki cevap verebileceğini söyler, olması dışında (ki burada da ideolojik bir ama bizdeki Arabesk denen “saçmalığın” ima vardır) neredeyse hiçbiri müziğe ilişkin o “gerçek Arabesk”le ne ilgisi olabilir? değildir: Arabesk “söz ağırlıklı”, “kentli Aynı dosyada fikrine başvurulan Nevzat kültürüne sırt çevirmeye, düşmanlık Atlığ’a göre Arabesk Türk müziğiyle, eski beslemeye” başlayan nüfusun “bu uyum müziğimizle, folklorumuzla hiçbir alakası kuramama olgusunu dile getirmek, olmayan uydurulmuş bir müziktir ve bu haykırmak, boşaltmak… gereksinimini” uydurma müzik yüzünden ciddi müzik sağlayan bir “yığın kültürü”, “kişisel tehdit altındadır. İlhan Usmanbaş’a göre düzeyde hastalıklı bir geri çekilme, içe Arabesk “çevre kirliliği”nden başka bir şey dönme, toplumsal uzaklaşma gibi olumsuz değildir. Vedat
Recommended publications
  • New Folk: the Phenomenon of Chalga in Modern Bulgarian Folk
    New Folk: The phenomenon of chalga in modern Bulgarian folk “Edno ferari s zviat cherven, edno za teb, edno za men…” Slavi Trifonov, chalga (One red Ferrari, one for me, one for you) ©2004 Milena Droumeva Milena Droumeva Term Paper, page 1 They were silly, kitsch, synthesized tunes, which started appearing in Bulgarian media, and in the general Bulgarian cultural life in the early 1990s. Now, chalga has successfully found a niche in the Bulgarian music scene with a new image and a new name: pop folk. Initially characterized by simplistic lyrics and ‘oriental’ street sound, chalga tunes have become more popular in a few short years than any other developing music genre in Bulgaria. It is no coincidence that some of the first and most popular chalga singers and musicians were Roma 1 or ethnic Turks. These two minority groups have distinct musical roots, very different from Bulgarian folk, which were suppressed by the state for over 45 years during the communist regime. Today, in a seemingly democratic environment, music styles in Bulgaria are thriving and folk music is reclaiming new ground after years of state control. I have to admit, I, too, was one of the skeptic connoisseurs of classical and Western popular music, who thought chalga was a low-culture Gypsy genre unworthy of attention. Having now been away from Bulgaria for four years and being immersed in Vancouver’s diverse music scene, I have gained a more rounded cosmopolitan perspective on music. I don’t see chalga or even Bulgarian folk as sporadic unrelated music genres anymore , but as interdependent events, richly influenced by each other, as well as by the music of Turkey, Greece and the rest of the Balkans.
    [Show full text]
  • Mehmet Ali Sanlıkol
    Mehmet Ali Sanlıkol 343 School St. Belmont, MA 02478 857 472 8352 sanlikol.com [email protected] EDUCATION Harvard University Center for Middle Eastern Studies, Postdoctoral Fellowship in Ottoman classical vocal music written in Byzantine neumes. 2013-15 New England Conservatory of Music, Doctor of Musical Arts, Composition and Jazz Studies. 2004 New England Conservatory of Music, Master of Music, Jazz Composition. 2000 Berklee College of Music, Bachelor of Music, Jazz Composition and Film Scoring. 1997 APPLIED & PRIVATE STUDY Cemal Kafadar; Ottoman/Turkish history and language - Harvard University, 2003-2004 Robert Labaree; ethnomusicology - New England Conservatory, 2002-2003 Lee Hyla; composition - New England Conservatory, 2001-2004 Nilgün Doğrusöz; classical Turkish music performace, musicology - İTÜ Turkish Music State Conservatory 2000-2001 Nektarios Antoniou; Byzantine music and notation - Hellenic College/Holy Cross 2000-2001 John Abercrombie; Jazz performance - New England Conservatory, 1999-2000 Bob Brookmeyer; composition - New England Conservatory, 1998-2002 George Russell; lydian chromatic concepts - New England Conservatory, 1998-2000 Paul Bley; Jazz piano - New England Conservatory, 1998-1999 Manny Albam; writing for the Jazz Orchestra - BMI Jazz Composers Workshop Herb Pomeroy; Line Writing & Music of Duke Ellington - Berklee College of Music, 1994-1995 Ray Santisi; Jazz piano - Berklee College of Music, 1993-1996 Aydın Esen; Jazz piano & composition - Istanbul, Turkey, 1992-1993 Fethiye Sanlıkol; western classical piano - Bursa, Turkey, 1979-1991 TEACHING EXPERIENCE New England Conservatory, Boston, MA, 2017 – Present Full-Time Faculty, Music History Department. Courses include “Topics in Improvisation” and “Exoticism in Western Music” Emerson College, Boston, MA, 2007 – 17 Senior Faculty, Performing Arts Department. Courses include “Perspectives in World Music” and “History of Jazz” New England Conservatory, Boston, MA, 2011 Adjunct Faculty, Music History Department.
    [Show full text]
  • Teacher Guide
    Carnegie Hall presents Citi global enCounters The Weill Music Institute at Carnegie Hall ROMANI MusiC The Weill Music Institute at Carnegie Hall of TURKeY a Program of the Weill Music institute at Carnegie Hall The Weill Music Institute at Carnegie Hall TEACHER GUIDE The Weill Music Institute at Carnegie Hall The Weill Music Institute at Carnegie Hall ACknoWledgMenTs Contributing Writer / editor Daniel Levy Consulting Writer Sonia Seeman Lead sponsor of Citi Global Encounters The Weill Music Institute at Carnegie Hall The Weill Music Institute at Carnegie Hall The Weill Music Institute at Carnegie Hall 881 Seventh Avenue New York, NY 10019 212-903-9670The Weill Music Institute 212-903-0925at Carnegie Hall weillmusicinstitute.org © 2009 The Carnegie Hall Corporation. All rights reserved. The Weill Music Institute at Carnegie Hall The Weill Music Institute at Carnegie Hall Table of ConTenTs THE BIG QUESTION ................................................................................................ 4 PROGRAM TIMELINE ............................................................................................. 5 GUIDE TO CITI GLOBAL ENCOUNTERS TURKEY CD ...................................... 6 A NOTE ON TERMS ................................................................................................. 7 LISTENING TO MUSIC IN YOUR CLASSROOM ................................................ 8 LESSON AND ACTIVITY PLANS ........................................................................ 9 ACTIVITY 1: Freedom and Structure in the
    [Show full text]
  • Ozgecan Karadagli
    From Empire to Republic: Western Art Music, Nationalism, and the Merging Mediation of Saygun’s Op.26 Yunus Emre Oratorio by Ozgecan Karadagli A thesis submitted in partial fulfillment of the requirements for the degree of Doctor of Philosophy Department of Music University of Alberta © Ozgecan Karadagli, 2017 Abstract This dissertation focuses on Western art music during the second half of the 19th century Ottoman Empire and the first half of 20th century in Republic of Turkey in the construction of a national identity, and how it had been used as a part of cultural politics. One of the aims is to contest some misinterpretations on the history and roles of Western art music. Through the Tanzimat (reform) period of the Ottoman Empire, Western art music genres became part of their Westernization policy. However, music was not a part of state ideology. On the other hand, as a big part of culture revolutions, music played an immense role of forging the new national identity of Turkish Republic. This music, under the vision of the founder Mustafa Kemal Ataturk, was formed through the synthesis of newly constructed Turkish folk music and Western art music techniques. Ahmet Adnan Saygun, as one the first generation of composers of the new state, dedicated himself to creating the new nationalist music of Turkey. This dissertation also argues that Saygun brought together Turkish folk music, Turkish art music and Western art music to compose nationalist music. In doing so, Saygun mediated the aesthetic and cultural traditions of the past and the present as well as broke the artificial art and folk music binary.
    [Show full text]
  • Marginality--A Key Concept to Understanding the Resurgence of Rebetiko in Turkey
    Marginality—A Key Concept to Understanding the Resurgence of Rebetiko in Turkey DANIEL KOGLIN In the following pages, I want to compare some of the ways people in Greece and Turkey today understand and use the label “rebetiko,” which denotes a type of Greek popular or “urban folk” song recorded mainly during the first half of the twentieth century. While in Greece the music that is now commonly called rebetiko has always delighted numerous fans, it has over the past two decades also gained in popularity on the opposite side of the Aegean Sea. Turkish listeners have, however, not only adopted the Greek notion of rebetiko—i.e., a specific internal representation of the attributes shared by a complex of songs—but they have also adapted it to their own cultural environment. The aim of my essay is to show that an investigation into this matter can contribute to a revision of current views on rebetiko, which thus far has been examined primarily in the light of theories deriving from Greek intellectual debates. From the study of record labels it can safely be inferred that by the beginning of the twentieth century the term “rebetiko” was already current among the Greek-speaking population of cities within the Ottoman Empire, although it is unclear in which sense it was used.1 Since then, however, Greek journalists, musicians, scholars, record producers, and other authorities have applied the term with some inconsistency to songs that differ considerably in terms of melodic properties, the content and style of their lyrics, or the manner of performance.
    [Show full text]
  • 1923 – 1938 Yillari Arasinda Atatürk'ün Sanat Polġtġkasi Ġçġnde Müzġğġn Yerġ
    T.C Ġstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzikoloji Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi 1923 – 1938 YILLARI ARASINDA ATATÜRK‘ÜN SANAT POLĠTĠKASI ĠÇĠNDE MÜZĠĞĠN YERĠ F. Kaan Karahan 2501070498 Tez DanıĢmanı Mete Sakpınar Ġstanbul 2010 ÖZ Ġnsanoğlunun yeryüzündeki varlığıyla yaĢıt olan müzik, insanın değiĢmeyen kiĢiliği ve karakteri gibi, ülkelerin veya toplumların farklı kültürlerini yansıtan sanatın önemli bir dalı olmasının yanısıra, geçmiĢten günümüze insanın, savunma, sağlık, inanç, eğlenme gibi gereksinimlerinde en önemli rolü üstlenen unsur olarak kabul edilebilir. Müziğin evrensel bir dil olarak insanları birleĢtiren iĢleve sahip olması da, müziğin insanoğlunun varlık sürecindeki etki ve iĢlevlerine dayandırılabilir. Müzik sanatının anlattıkları arasında, ülkelerin ve toplumların kültürel yaĢamlarının önemli yer aldığı gerçeği dikkate alınarak hazırlanan bu tez çalıĢmasının konusu, Türkiye Cumhuriyeti‘nin kurucusu büyük önder Atatürk‘ün, müziğe verdiği önem ve bu yaklaĢımının çağdaĢ Türk müziğin oluĢmasındaki etkileri doğrultusunda belirlenmiĢtir. 1923-1938 Yılları Arasında Atatürk‟ün Sanat Politikası İçinde Müziğin yeri adlı bu tez çalıĢmasının yöntemleri; çeĢitli ulusların müzik yaĢamlarının genel hatlarıyla değerlendirilmesinden, sanat ve eğitim alanında gerçekleĢen kültürler arası etkileĢimlerin dikkate alınmasından ve Atatürk‘ün sanat politikasının oluĢmasındaki etkenlerin değerlendirilmesinden oluĢmuĢtur. iii ABSTRACT Music which is at the same age as the existence of human beings on earth is an important branch of art reflecting the different cultures of countries or societies like human‘s unchanging personality and character. In addition to this, it can be accepted as the element playing the most important role from past to present in the requirements of humans like defense, health, faith, entertainment. The fact that music has the function of uniting people as a universal language can be based on the effects and functions of music on the existence process of human beings.
    [Show full text]
  • A Machine Learning Approach for Clustering Western and Non-Western Folk Music Using Low-Level and Mid-Level Features
    A machine learning approach for clustering western and non-western folk music using low-level and mid-level features Neocleous Andreas1, Panteli Maria1, Rafaela Ioannou1, Nicolai Petkov2, Christos N. Schizas1 1University of Cyprus, Nicosia, Cyprus [email protected], [email protected], [email protected], [email protected] 2University of Groningen, Groningen, The Netherlands [email protected] Abstract. This work describes an unsupervised method for clustering folk music from four non-European eastern countries, western music and folk music of Cyprus. The folk music of Cyprus is consisted by Greek- Cypriot folk music and Turkish-Cypriot folk music. We used low-level and mid-level features for our investigations and we applied two unsupervised methods, the so-called k- means and the self organizing maps for creating cluster maps. From the results we observed that the Greek-Cypriot songs, the Turkish Cypriot songs and the Turkish makams are being clustered from the system in different clusters. Arabic and music from Iran are clustered in the same cluster and music from Syria is clustered together with music of Turkey. Western music is clustered in to two different clusters. Keywords. Computational ethnomusicology, signal processing, timbre, tonality 1 INTRODUCTION The aim of this work is to explore timbre and tonal similarities between folk music of Cyprus, western music and non-western music from, especially, East Mediterranean countries, using a computational approach. Models with K-means and self organizing maps (SOM) were created for clusters 1,2,..,10. in order to inspect the robustness of the results. We used the elbow method [5] for the identification of the optimal number of clusters for the particular problem.
    [Show full text]
  • The Dick Crum Collection, Date (Inclusive): 1950-1985 Collection Number: 2007.01 Extent: 42 Boxes Repository: University of California, Los Angeles
    http://oac.cdlib.org/findaid/ark:/13030/kt2r29q890 No online items Finding Aid for the The Dick Crum Collection 1950-1985 Processed by Ethnomusicology Archive Staff. Ethnomusicology Archive UCLA 1630 Schoenberg Music Building Box 951657 Los Angeles, CA 90095-1657 Phone: (310) 825-1695 Fax: (310) 206-4738 Email: [email protected] URL: http://www.ethnomusic.ucla.edu/Archive/ ©2009 The Regents of the University of California. All rights reserved. Finding Aid for the The Dick Crum 2007.01 1 Collection 1950-1985 Descriptive Summary Title: The Dick Crum Collection, Date (inclusive): 1950-1985 Collection number: 2007.01 Extent: 42 boxes Repository: University of California, Los Angeles. Library. Ethnomusicology Archive Los Angeles, California 90095-1490 Abstract: Dick Crum (1928-2005) was a teacher, dancer, and choreographer of European folk music and dance, but his expertise was in Balkan folk culture. Over the course of his lifetime, Crum amassed thousands of European folk music records. The UCLA Ethnomusicology Archive received part of Dick Crum's personal phonograph collection in 2007. This collection consists of more than 1,300 commercially-produced phonograph recordings (LPs, 78s, 45s) primarily from Eastern Europe. Many of these albums are no longer in print, or, are difficult to purchase. More information on Dick Crum can be found in the Winter 2007 edition of the EAR (Ethnomusicology Archive Report), found here: http://www.ethnomusic.ucla.edu/archive/EARvol7no2.html#deposit. Language of Material: Collection materials in English, Croatian, Bulgarian, Serbian, Greek Access Collection is open for research. Publication Rights Some materials in these collections may be protected by the U.S.
    [Show full text]
  • MUSIC This Text Is Prepared for The
    DESIGN CHRONOLOGY TURKEY MUSIC This text is prepared for the 3rd Istanbul Design Biennial ARE WE HUMAN? The Design of the Species 2 seconds, 2 days, 2 years, 200 years, 200,000 years by Alper Maral, Gökhan Akçura and Pelin Derviş with contributions by Tanju Eren and Barış Gün, and the support of Studio-X Istanbul translated by Liz Erçevik Amado, Selin Irazca Geray and Gülce Maşrabacı editorial support by Ceren Şenel, Erim Şerifoğlu graphic design by Selin Pervan WHAT ABOUT MUSIC?* The fact that music is a field of design is a proposition that can still by deemed odd, unfamiliar in Turkey, or more precisely in the Asia Minor – Middle East geography we are situated in; this field is either not taken seriously enough, belittled as trivial, “recreational”, dispensable, or elevated to the status of an elusive “feat” beyond earthly conceptions, practices with an enchanting label of “creativity”, or as is repeated also in many other cultures, considered worthy only as it is reproduced under the sanction of “primeval traditions”. And for this very reason, music, like many other disciplines, has only found the opportunity to shake this status quo and make somewhat novel breakthroughs with the –at times overtly vulgar—moves of Modernism. When we avoid reducing design to merely physical mediums and place emphasis also on its intellectual context, its abstract predicates—ranging from method to model, from imagination to the “artwork”—it would not be misguided to assert that music has been subject to a process which has gained momentum especially with the Republic, while its most primal moves can only be deciphered in the Tanzimat reform era, and that its reflections—products—have gained visibility again along the axis of this process.
    [Show full text]
  • Romani Music of Turkey
    Carnegie Hall presents Citi global enCounters The Weill Music Institute at Carnegie Hall ROMANI MusiC The Weill Music Institute at Carnegie Hall of TURKeY a Program of the Weill Music institute at Carnegie Hall The Weill Music Institute at Carnegie Hall STUDENT GUIDE The Weill Music Institute at Carnegie Hall The Weill Music Institute at Carnegie Hall THE BIG QUESTION Welcome to Carnegie Hall’s 2008–2009 Citi Global Encounters curriculum, Romani Music of Turkey. We are very excited that you are joining us as we explore Romani music—one type of Turkish music—with our featured artist, Romani clarinetist Selim Sesler. Our curriculum this year is built around a single guiding question: What is the relationship between freedom and structure in Selim Sesler’s Turkish Romani music and my own life? We will repeatedly return to this question throughout this year, including during your Turkish performance artists classroom visits, and also at the final concert. We believe this guided inquiry will sustain an interesting and thorough dialogue throughout the year. We are inspired by the possibilities that the 2008–2009 Citi Global Encounters program presents for everyone involved and look forward to working with you! The Weill Music Institute at Carnegie Hall The Weill Music Institute at Carnegie Hall The Weill Music Institute at Carnegie Hall Selim Sesler The Weill Music Institute 2 at Carnegie Hall Citi Global Encounters ROMANI MusIC Of TuRKEY The Weill Music Institute at Carnegie Hall GUIDE TO CITI GLOBAL ENCOUNTERS TURKEY CD SOLO INSTRUMENTS 1. Clarinet example 2. Kanun example 3. Darbuka example 4.
    [Show full text]
  • 1 Turkish Classical Clarinet Repertoire
    Turkish Classical Clarinet Repertoire: Performance, Accessibility, and Integration into the Canon, with a Performance Guide to Works by Edward J. Hines and Ahmet Adnan Saygun D.M.A. Document Presented in Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree Doctor of Musical Arts in the Graduate School of The Ohio State University By Sarah Elizabeth Korneisel Jaegers Graduate Program in Music The Ohio State University 2019 D.M.A. Document Committee Dr. Caroline A. Hartig, Advisor Dr. David Clampitt Professor Katherine Borst Jones Dr. Russel C. Mikkelson 1 Copyrighted by Sarah Elizabeth Korneisel Jaegers 2019 2 Abstract While American and western European works make up the majority of the classical clarinet repertoire known and studied in the West, works of Turkish origin are the focus of this document. Though over 100 pieces of Turkish classical clarinet repertoire exist, they are widely unknown to Western musicians, uncatalogued, and seldom performed. Consequently, although the clarinet is a staple of Turkish music and is extremely popular in the country’s folk tradition, classical clarinet music by Turkish composers remains difficult for Western musicians to find and acquire. The history of Anatolia as a cultural melting pot resulted in diverse and unique classical and folk musical traditions, both based on the makam modal system. Unlike the Western tradition, which developed twelve-tone equal temperament, the octave in the Turkish modal system comprises twenty-four unequally-spaced tones. The clarinet was introduced to Turkey by Giuseppe Donizetti (1788–1856), who traveled to Turkey at the behest of the sultanate to found European-style bands. Particularly appreciated was the clarinette d’amour, pitched in G.
    [Show full text]
  • Turkish Folk Music in Ghent Musical Knowledge in a Diaspora Context Liselotte Sels, Belgium 1
    Turkish folk music in Ghent Musical knowledge in a diaspora context Liselotte Sels, Belgium 1 Türkiye’de halk müzi ğine akademik bir şekilde yakla şılmı ş, konservatuvarlarda kurumla şmı ş ve devletçe desteklenmi ştir. Bu özel durum halk müzi ğiyle ilgili bilgi yapısını kolayla ştırmaktadır. Diasporadaki durum tam tersidir. Orada Türk halk müzi ği neredeyse hiç resmî destek almadı ğından dolayı, bilgi yapısı Türkiye’deki kadar aynı derecede geli şememektedir. Bu ara ştırmanın amacı, Belçika’nın Gent şehrinin diasporik ba ğlamındaki Türk halk müzi ği sanatçılarının müzik bilgilerini haritalamaktır. Hem teori, hem icra, hem de anlam alanlarındaki bilgileri detailı görü şmeler aracılı ğıyla çıkarılmaktadır. Tamamlayıcı metotlar olarak, ke şif konu şmaları, gözlemlemeler ile yazılı kaynak ba şvurmaları kullanılmı ştır. Ara ştırmanın sonucu olarak, hem ayrıntılı bir bilgi haritası, hem de genel e ğilimler sunulmaktadır. The question of musical knowledge is always a challenging one when applied to folk music. Folk musicians normally do not have great artistic or academic aspirations and its theory and praxis are often little documented. Still, folk musicians and their public possess the (implicit) knowledge necessary to produce and consume their music. When we consider the folk music of Turkey, however, it appears to be academically approached, conservatory-institutionalised and state-supported. The reason for this remarkable situation is the fact that the Turkish republic’s official ideology has considered traditional Turkish folk music as the only genuine musical expression of Turkish national culture. This preferential treatment has unarguably benefitted the advancement of knowledge about the music, although it also involved political appropriation and biased views, along with inevitable musical adaptations, standardisations and the downsizing of it original variety (Stokes 1992).
    [Show full text]