Ocak 2017 GİRNE ÇATALKÖY İMAR PLANI GELENEKSEL KÖY MERKEZLERİ

MEVCUT DURUM RAPORU

TURİZM VE ÇEVRE BAKANLIĞI ŞEHİR PLANLAMA DAİRESİ

İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ 2. PLAN ALANI TANIMI VE GELENEKSEL KÖY MERKEZLERİ 2.1 GELENEKSEL KÖYİÇİ ALANLARI MEVCUT DURUM VE ANALİZ ÇALIŞMALARI 2.1.1 ZEYTİNLİK KÖYİÇİ ALANI A. TARİHSEL GELİŞİM B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI E. ULAŞIM BAĞLANTILARI F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ a. ARAZİ KULLANIMI b. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI c. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLIKLAR

2.1.2 DOĞANKÖY KÖYİÇİ ALANI Commented [s1]: “ A. TARİHSEL GELİŞİM B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI E. ULAŞIM BAĞLANTILARI F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ a. ARAZİ KULLANIMI b. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI c. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLIKLA

2.1.3 OZANKÖY A. TARİHSEL GELİŞİM B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI E. ULAŞIM BAĞLANTILARI F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ a. ARAZİ KULLANIMI b. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI c. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLIKLAR

2.1.4 ÇATALKÖY A. TARİHSEL GELİŞİM B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI 1

D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI E. ULAŞIM BAĞLANTILARI F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ a. ARAZİ KULLANIMI b. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI c. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLIKLAR

2.1.5 ARAPKÖY A. TARİHSEL GELİŞİM B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI E. ULAŞIM BAĞLANTILARI F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ a. ARAZİ KULLANIMI b. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI c. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLIKLAR

2.1.6 BEYLERBEYİ A. TARİHSEL GELİŞİM B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI E. ULAŞIM BAĞLANTILARI F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ a. ARAZİ KULLANIMI b. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI c. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLIKLAR

2.1.7 EDREMİT A. TARİHSEL GELİŞİM B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI E. ULAŞIM BAĞLANTILARI F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ a. ARAZİ KULLANIMI b. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI c. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLIKLAR

2.1.8 KARAMAN

2

A. TARİHSEL GELİŞİM B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI E. ULAŞIM BAĞLANTILARI F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ a. ARAZİ KULLANIMI b. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI c. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLIKLAR

2.1.9 KARAKUM VE KARAOĞLANOĞLU A. TARİHSEL GELİŞİM B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI E. ULAŞIM BAĞLANTILARI F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ a. ARAZİ KULLANIMI b. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI c. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLIKLAR

3

1. GİRİŞ

İnsanoğlunun, var olduğu zamandan bugüne kadar geçen tüm zamanlar boyunca, yaşamını sürdürebilmek için gereksinim duyduğu barınma, beslenme ve sağlıklı yaşam gibi, temel gereksinimlerini karşılamak için doğal kaynakları kullanarak meydana getirdiği uygarlıkların günümüzde var olan kalıntıları kültürel çevreyi oluşturmaktadır. Kültürel çevreyi oluşturan değerler ve kaynaklar, toplumsal ve kültürel kimliği yansıtan, fiziki çevrede oluşan mimari ve kentsel doku, bunu meydana getiren estetik ve sanatsal özellikler, siluet, ölçek, hacim ve oranları korunması ve yaşatılması gereken değerlerdir. Bu değerlerin meydana getirdiği arkeolojik, doğal ve kentsel sit alanları, anıtlar, askeri ve sivil mimarlık örnekleri, meydanlar ve sokaklar, yerel ve yöresel malzeme ve doğal bitki örtüsü yararlanılması, geliştirilmesi ve kullanımının sürdürülebilir kılınması gereken ekonomik değer taşıyan kaynaklardır. Ekonomik değeri olan bu Tarihi ve Kültürel Miras Alanları, geliştirilerek gelir getirici bir sanayiye dönüştürülmesi ile ekonomik gelişmeye katkı sağlayacak şekilde kullanılması gereken kaynaklardır. Bir ülkedeki uygarlığın gelişmişlik seviyesi kültür ve kültürel eserlerin varlığına ve bunların korunma seviyeleri ile ölçülebilir. Günümüze ait Tarihi ve Kültürel Eserlerin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması kültürel sürekliliğinin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır. Tarihi ve Kültürel Eserlere önem verilerek bunların yer aldığı geçmişe ait bu alanları korumak ve günümüzde bozulmalarına neden olmadan kullanabilmeyi başarabilmek, bununla ilgili olarak özel programlar oluşturmak, korunarak gelecek kuşaklara aktarılması ve kültürel sürekliliğinin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır. Nereden geldiğinin bilinmesi aynı zamanda ileriye hangi yoldan ulaşılacağının da bir göstergesidir. Bu da kültürel gelişmişlik düzeyi ile doğru orantılıdır. Zaman içerisinde pek çok kültürel gösterge ve eserde gelişme ve değişiklik meydana gelmesi kaçınılmazdır. Büyük tarihi eserlerde meydana gelen değişiklikler zaman içerisinde meydana gelen toplumsal değişiklikler ile bağlantılıdır. Birçok kilisenin veya dini yapının yapımı veya yeniden inşası yüzlerce yıl sürmüştür. Buna bağlı olarak bir Roma Çeşmesi, Ortaçağ Kulesi ve Bizans Dönemi kubbesini aynı yapıda görmek mümkündür. Günümüzdeki pek çok tarihi bina birçok kültürel özelliği bir arada barındırabilmektedir. Kültür ve kültürel eserler detaylı tarih, arkeoloji ve antropoloji bilgisi gerektiren büyük ve kapsamlı bir iştir. İmar Planı çalışmaları kapsamında geleneksel eski köy dokusu alanlarının fiziki yapısı, mekânsal durumu, tarihi binalar ve arkeolojik kalıntılar konuları ele alınmaktadır. Kentsel ve kırsal mimarinin korunması Ülkesel Fizik Planın, Mekansal Strateji Bölümünde Tarihi ve Kültürel Miras Alanları başlığı altında ele alınmakta ve “Tarihi ve Kültürel değere sahip ve korunması gerekli alanlardan olan kırsal geleneksel yerleşim birimlerinin korunması, canlandırılması, iyileştirilmesi ve hassas kullanımının sağlanması” ana hedefi doğrultusunda bu alanlarda uygulanacak politikalar yer almaktadır. Kültürel sürekliliğin devamlılığı için bu alanların korunması, geliştirilmesi ve hassas kullanımının sağlanması büyük önem taşımaktadır. 2007 yılında yayınlanan Girne II. Bölge Kapsamlı Emirnamesinde de bu alanlar “Koyu Yeşil Bölge” ve geleneksel eski köy dokusunun bulunduğu alanlar olarak tanımlanmakta ve kendine özgü yapılaşma kuralları yer almaktadır. Bunun yanında bu alanlarda, Fasıl 96 Yollar ve Binalar Düzenleme Yasası uyarınca Bitişik Nizam Kuralları ve Ayrık Nizam kuralları uygulanabilmektedir. İnsanlar tarafından ilk yerleşilen alanlar olmasından dolayı bu alanlar tarihi geçmişleri ile de önem taşımaktadırlar. Bununla birlikte burada bulunan binaların büyük bir kısmının en az 100- 150 yıllık olduğu tahmin edilmektedir. Tek tek de olsa daha eski binalar ve anıtsal yapılara da rastlanmaktadır. Günümüzde bu alanlar küçük parsel yapıları, bitişik nizamda yapılmış geleneksel karakteri olan binaları ve organik dar sokakları ile kentin diğer bölgelerinden farklı bir karakter göstermektedir. 4

Yeni yapılaşmış alanlarla çevrelenmiş bu alanlar daha çok terkedilmişlikleri ve binalarının yıpranmış olmaları ile de dikkat çekmektedir. Girne Çatalköy İmar Planı alanında 10 adet köyiçi alanı bulunmaktadır. Bu köyler alanın doğusunda yer alan Çatalköy, Arapköy, Beylerbeyi, Ozanköy, Doğanköy ve Karakum ile batısında yer alan Zeytinlik, Karaman, Edremit ve Karaoğlanoğlu yerleşim alanları olarak yer almaktadır. Girne kentinin hızlı ve yaygın gelişmesi sonucunda bu alanların büyük bir kısmının fiziki olarak sınırları ortadan kalkmış ve kentin gelişme alanları ile bütünleşmiş durumdadırlar.

Harita 1.- Plan alanı ve köyiçi alanları.

2. PLAN ALANI TANIMI VE GELENEKSEL KÖY MERKEZLERİ

Girne Çatalköy İmar Planı Alanı Girne ve Çatalköy Belediyeleri sınırlarını kapsamaktadır. Plan alanı sınırı doğuda Arapköy idari sınırı ile batıda Karaoğlanoğlu, Edremit ve Karaman köyleri idari sınırlarını içine almaktadır. Plan alanında geleneksel köy karakteri bulunan 10 adet koruma alanı yer almaktadır. Bu alanlar Girne İkinci Bölge Kapsamlı Emirnamesi kapsamında Koyu Yeşil Bölge olarak tanımlanmaktadır. Girne Merkezinin doğusunda yer alan Doğanköy, Ozanköy, Çatalköy ve Beylerbeyi Köyiçi alanları ile batısında yer alan Edremit, Karaman ve Zeytinlik Köyiçi alanları bu kapsam içindedir. Bu alanların sınırları Tapu haritalarında köyiçi olarak tanımlanan alanlar ile yakın çevrelerinde bulunan ve bu alan ile bütünlük arz eden alanları kapsamaktadır. Girne Belediyesi sınırları içinde Doğanköy, Ozanköy, Zeytinlik, Beylerbeyi, Edremit, Karaman, Karaoğlanoğlu ve Karakum koruma alanları ve Çatalköy Belediyesi sınırlarında ise Çatalköy ve Arapköy koruma alanları yer almaktadır. Girne kentinin gelişmesi ve yayılması sonucunda Merkezine çok yakın bir konumda yer alan Doğanköy, Ozanköy ve Zeytinlik köyleri Girne Merkez ile birleşmiş durumdadır. Geriye kalan köyler ise nispeten ayrık konumlarını sürdürmektedirler. Bu açıdan bakıldığında bu alanların korunması ve özelliklerini sürdürmelerinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Kentin doğusunda yer alan Beylerbeyi ve batısında yer alan Karaman köyleri bu alanlar arasında farklı statülere sahip iki alandır. Beylerbeyi köyü 1992 yılında yayınlanan “Beylerbeyi Köyü İmar ve Denetim Geliştirme Emirnamesi” kuraları ile koruma amaçlı olarak denetim altına alınmıştır. Emirname alanı yapılaşma kural ve koşulları olarak 3 farklı bölgeden oluşmaktadır. Daha sonra 2007 yılında yayınlanan Girne İkinci Bölge Kapsamlı Emirnamesi alanına kural ve koşullarda değişiklik yapılmadan dahil edilmiştir. Günümüzde halen koruma amaçlı bu kural ve koşullar uygulanmaktadır ve kendine özgü eski dokusunu koruyarak bozulmadan günümüze kadar getirmiştir. Karaman köyü ise 1974 sonrasında KKTC Hükümeti tarafından verilen karar çerçevesinde, adada dağınık şekilde yaşayan yabancıları bir araya toplama amacıyla, eski bir köyün kullanılması sonucu,

5

bu günkü durumuna gelmiştir. Turizm Planlama Dairesi’nin kontrolünde olan köyde eski evlerin orijinaline sadık kalınarak onarılması koşulu ile Ada’da yaşayan yabancıların yerleşmesinin teşvik edildiği bir alandır. Köyde birçoğu İngiliz olmakla birlikte Almanlar, Fransızlar, İtalyanlar, Hollandalılar, İsviçreliler, Amerika ve Kanadalılardan oluşan bir nüfus yaşamaktadır.

2.1 GELENEKSEL KÖYİÇİ ALANLARI MEVCUT DURUM VE ANALİZ ÇALIŞMALARI

Çalışma alanında yer alan köyiçi alanlarında bu çalışma kapsamında mevcut durum ve analizlere yer verilmektedir. Bu çalışmalar yapılırken arazi çalışmaları yanında arşiv taraması ve ilgili kurumlardan gelen veriler ve anket çalışması sonuçlarından yararlanılmıştır. Alanda yer alan toplam 10 adet köyiçi alanının kendine özgü karakterleri olması ile birlikte genelde bölgede bulunan geleneksel yapılaşma karakteri ile karşılaşılmaktadır. Bu raporda köyler arazi çalışması yapılış sırasına göre yer almaktadır. Bu sıralamanın herhangi bir önem veya büyüklük ile ilgisi yoktur.

2.1.1 ZEYTİNLİK KÖYİÇİ ALANI

A. TARİHSEL GELİŞİM

Zeytinlik köyü eski çağlardan beri var olan ve birçok kültürlerle kucaklaşıp bu kültürleri günümüze kadar taşıyan bir köydür. Temp, Temros, Temploz olarak anılan köye sonradan Zeytinlik adı verilmiştir. Venedik haritalarında köy Tempia, Temlu, Pempue ve olarak geçmektedir. Zeytinlik adını ise köyün girişindeki ve çevresindeki bakımlı, verimli zeytin ağaçlarından almıştır. Zeytinlik köyü Templer Şövalyelerinin XII. yüzyılın sonlarında yerleştiği köydür. Daha çok bir komutanlık merkezi olarak kullanılmıştır. Zeytinlik Köyünün, St. Hilarion Kalesinin üç çıkış geçidinden birine çıkıyor olması, köyde Şövalyelerin yaşadığını desteklemekte ve kanıtlamaktadır. Zeytinlik köyüne Templer’lerden sonra Lüzinyanlar, Venedikler ve daha sonra Osmanlılar egemen oldu. Osmanlılar ile birlikte Türkler de Zeytinlik köyüne yerleşti. Bu süreçte Zeytinlik köyü merkezinde özellik arz eden mekanlar arasında, su sıkıntısı çeken yerleşimde su kaynağı bulan buraya yerleşilmesini sağlayan ve günümüzde “Garip Dede” adı ile anılan bir adak yeri oluşmuştur. Galip Dede’nin köye, Venediklilerden sonra gelen Osmanlı aşiretinin başında bulunan ve herkesin saygısını kazanmış bilge bir “dede” olduğu söylenmektedir. Mekan, mezar taşına sarılmış yeşil bir bez ile odaklanmaktadır. Günümüzde bir dilek yeri olan Garip Dede Türbesi, kısmet arayanların, çocuk isteyenlerin ve dileği yerine gelenlerin bir uğrak yeridir.

6

Resim 1.- Zeytinlik Alanlar.

B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI

Yeşil bir bitki örtüsüne sahip yerleşme alanı ve çevresi her mevsim ayrı çiçeklerle kaplanır. Bu nedenle mesire alanı olarak ön plandadır. Ayrıca uzun yıllar Zeytinlik köyü Girne için sebze ve zeytinyağı üreten köy olmuştur. Dolayısı ile verimli tarım topaklarına sahiptir. Egemen ağaç dokusu olan ve yüzlerce yıldır var olan zeytin ağaçları yanında toprağın verimliliğinden ötürü sebze tarımı da yapılmakta ve bunun yanında, limon, mandalina, harnup, portakal, greyfurt ağaçları yetişmektedir. Güney kesime doğru eğimli bölgelerinde çam ağaçları yer almaktadır. Beşparmak Dağları’nın kuzeyinde yer alan Zeytinlik köyü St. Hilarion Kalesi ile Girne Kalesi arasında sanki bir köprü konumundadır. Köy Kuzeydeki deniz ile güneydeki Beşparmak dağlarına kadar uzanmaktadır. Yerleşmede zeytinciliğin önemi ve yaygınlığından ötürü her yıl zeytin hasadı dönemi olan ekim ayında köyün tanıtımını yapmaya yönelik bir festival düzenlenmektedir. Özellikle zeytin ürününün üretim ve kullanımını teşvik etmek amacı yanında eko turizm çerçevesinde düzenlenen festival, zeytin ağaçlarının korunması ve yörenin özelliği olan zeytinciliğin teşvik edilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle yörenin planlanmasında bu tarımsal özelliğin dikkate alınması ve korunması önem arz etmektedir. Güneyinde Beşparmak dağlarına dayanan Zeytinlik köyü bu dağların eteklerinde bulunan nispeten düzlük bir alanda geniş zeytinlik alanlarla çevrelenmiş olarak yer almaktadır. Köy alanının güneyine doğru orman alanları yer almaktadır. Yerleşmenin kuzeyinde denize doğru zeytinlik alanların dışındaki boş alanlarda yer yer makilikler yer almaktadır. Özellikle İngiliz döneminde Karaman köyüne yerleşen varlıklı İngilizlerce denetim altına alınan alanlar, tarımsal açıdan kötü kullanıma maruz kalmış, bakımsızlaşmış, köyün tarımsal aktivitesi sekteye uğramıştır. Buradaki araziler yerine Beşparmak dağlarındaki arazileri ve buradaki yabani zeytin (delice) ve harnupları aşılayan Karaman Rumlarına köy dışındaki alanlar tapulanmış; böylelikle köyün sahip olduğu ağaç dokusu ihmal edilmiş ve var olan binlerce yıllık zeytin ağaçları ve tarım arazileri bakımsızlaşmıştır. Ancak son yıllarda gerek Girne Belediyesince düzenlenen festival ve gerekse tarımsal açıdan yörede yaşayanların duyarlılığı ile zeytin ağaçları değerlendiremeye ve korunmaya başlanmış, köy adına uygun bir tarımsal aktivite sürecine girmiştir.

Resim 2.- Zeytinlik Alanlar.

7

Köy yerleşim alanı doğudan derin bir dere yatağı ile sınırlanmıştır. Alan içinde günümüzde varlığını kaybetmiş, kullanılmayan ancak izleri sürülebilen su arkları bulunmaktadır. Genelde suyu olmayan dere yatağı, güneyden, dağlardan gelen yağmur sularının denize ulaşmasını sağlamaktadır. Güneyinde ise Girne çevre yolu

idari sınırları içerisinden geçmektedir.

Resim 3.- Zeytinlik Köyü Uydu Haritası.

C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI

Zeytinlik Köyüne yönelik elde edilen 1831 nüfus değerlerinde burada 34 kişinin yaşadığı belirlenmektedir. Daha sonraları, 1891 yılı değerlerinde 137 kişinin yaşadığı ve hepsinin Türk olduğu belirlenmektedir. 1901 yılı sayımında ise köyiçi alan dışı da dahil olmak üzere alanda 121 Türk nüfusa karşın 10 Rum bu alanda yaşamakta idi. 1911 yılında 135 kişinin yaşadığı alanda 1921 yılında 3 Ruma karşılık 122 Türkün yaşadığı, 1946 sayımında ise 151 Türk nüfusa karşın 14 Rum yaşarken 1960 yılında bu sayılar 161 Türke karşı 61 Rum olarak belirlenmiştir. 1973 yılından itibaren 268’e çıkan nüfus, 1978’de 241 takiben 1996’da 454 ve 2006 yılında 513 olarak belirlenmektedir. Bunlara ek olarak 283 kişinin Zeytinlik’in Girne’ye yakın alanlarında özellikle ikinci konut türünde kullanılan evlerde yaşadığı belirlenmektedir. Ancak tüm bu sayılar tüm Zeytinlik mahallesi sınırları içinde yaşayan nüfusu belirlemekte olup Köyiçi olarak tanımladığımız alan daha sınırlı ve koruma alanı içinde düşük yoğunluklu bir nüfusun yaşadığı alandır. Zeytinlik Köyiçi alanında arazi çalışmaları sırasında toplam 62 parselde konut kullanımları olduğu ve bazı parsellerde birden fazla konutun yer aldığı belirlenmiştir. Konut tiplerine bakıldığı zaman ise bunların 64 adet müstakil konut, 1 adet ikiz konut ve 5 adet apartman tipi konut binası olduğu ve bu binalarda toplam 76 adet konut birimi olduğu belirlenmiştir.

8

Devlet Planlama Örgütü 2011 nüfus sayımı sonuçlarına göre Zeytinlik köyü idari sınırları içerisinde hane halkı büyüklüğü 2.70 kişi/konut olarak belirlenmiştir. Bu bilgiler çerçevesinde Zeytinlik Köyiçi alanında 76 konut biriminde yaklaşık olarak, günümüz itibarı ile (2016 yılı) 205 kişinin yaşadığı belirlenmektedir. Alanda yapılan anket çalışması sonuçlarına göre ise nüfusun cinsiyet durumu incelendiğinde kadın erkek oranı arasında bir denge bulunmakta olup (kadın nüfus %50.4/erkek nüfus 49.6), erkek nüfusun 55.9’u evli olup, kadın nüfusun %44.1’i bekardır. Bölgede yaşayan nüfusun yaş ortalamasına bakıldığı zaman ise %32.2 oranında Cinsiyet18 yaş altı nüfus, %35.6 oranında 19-40 yaş nüfusu,Medeni %17.8Hal oranında 41- 60 yaş nüfusu ve %14.4 oranında 60 yaş üzeri nüfus olduğu ortaya çıkmaktadır.

44,1 49,6 50,4 55,9

Erkek Kadın Evli Bekar

Grafik 1.- Zeytinlik Köyiçi Cinsiyet Dağılımı Grafik69 2.- Zeytinlik Köyiçi Evli-Bekar 70 Oranı

D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI

Anket çalışmaları sonuçlarına göre aşağıda yer alan ekonomik ve sosyal yapıya ilişkin bilgiler elde edilmiştir. Yaş grubu analizinde %17.8’lik kısmın 60 yaş üzerinde olması yanında aktif nüfusun %55.1’lik bir oranda olması ve bu nüfusun içinde %20.3’lük kesimin 31-40 yaş grubunda olması ve doğurganlık yaş grubunun yüksek olması Zeytinlikte 0-6 yaş grubunun diğer köy yerleşmelerine nazaran %16.1 gibi yüksek bir oranda olduğunu kanıtlamaktadır.

9

Grafik 3.- Zeytinlik Köyiçi Yaş Grupları Dağılım

Zeytinlik Köyiçinde yaşayan nüfusun %62.4 aktif nüfus olarak belirmekte olup yaşayanların %16’sı özel sektörde görev yapmaktadır. Yaşayan nüfusun çok küçük bir bölümünü oluşturan %1.1’lik kısmı akademisyen olup yerleşimin Girne Amerikan Üniversitesine yakın olmasına karşın akademisyenlerin burayı tercih etmediği görülmektedir. Bunun dışında emekli (%12.8), ev hanımı (%10.6) ve asker (2.1) olarak %25.5 lik kısmın rantiye olarak görülmesi yörenin göreceli olarak sakin ve durağan bir yaşam türü sunduğunu göstermektedir.

Resim 4.- Zeytinlik Köyü denize bakış.

10

Grafik 4.- Zeytinlik Köyiçi Meslek Grupları Dağılımı

Alandaki toplam hane gelirine bakıldığı zaman tüm gelir gruplarına ait kişilerin bu alanda yaşadığı görülmektedir. Hem düşük geliri olanlar hem de yüksek geliri olanlar bu alanda yaşamayı tercih etmektedir. Ancak asgari ücret ve altında olanların oranın %5.3 gibi bir düşük oranda olması yanında %47.4’lük bir grubun gelir durumunun aylık 3.700 TL ve üzerinde olması yörenin gelir durumunun orta ve üst gruba girdiğini göstermektedir. Yerleşim alanının ekonomik yapısının değerlendirilmesinden yaşayanların %36.8’inin aylık geliri 3.700 TL üzerinde olup, %15.8’i ise aylık 6.700 TL üzerinde aylı gelir elde etmektedir. Bu durum genel olarak yerleşmenin ekonomik yapısının ortalamanın üzerinde olduğunu ve belirli bir ekonomik düzene sahip olduğunu gösterirken sadece %5.3’lük bir grup gelirini 1.730 TL ve altında olarak ifade etmiştir. Ekonomik düzeyin yüksekliği araç sahipliğinde kendini gösterirken bu durum %90.6 gibi yüksek bir oranda ortaya çıkmaktadır. Bunun dışında araç sahipliğinde taksi ve motosiklet sahipliği de değerlendirildiğindeHane yerleşmedeToplam Gelir yaşayanların tümünün bireysel mobiliteye sahip olduğu görülmektedir.

Cevap vermedi/reddetti 18,4

4701 TL–6700 TL arası 18,4

3701 TL–4700 TL arası 13,2

1731 TL- 2700 Tl arası 13,2

8701TL ve üzeri 10,5

Bilmiyor/Fikri yok 7,9

2701 TL–3700 TL arası 7,9

6701 TL–8700 TL arası 5,3

1730 TL ve altı 5,3

0,0Grafik 5.- Hane5,0 Halkı Gelir10,0 Dağılımı 15,0 20,0

78

11

Araç sahipliği ve türü

Otomobil 90,6%

Taksi 6,3%

Motosiklet 3,1%

0,0% Grafik20,0% 6.- Zeytinlik40,0% Köyiçi Araç60,0% Sahipliği80,0% Oranı 100,0%

79 Diğer taraftan konut sahipliğinin %52.6 oranında olması, yaşayanların yarısının kendi konutlarına sahip olmaları da gelir düzeyindeki orta gelir seviyesinin üzerinde olunduğunu göstermektedir. Bu olgu, gelir durumunun ortanın üzerine çıktığını kanıtlar görülmektedir. Bununla birlikte kiracıların oranının ise % 47.4 olduğu görülmektedir. Bunların büyükKonut mülkiyet çoğunluğunudurumu öğrencilerin oluşturduğu belirlenmektedir.

Ev sahibi 52,6

Kiracı 47,4

Grafik 7.- Zeytinlik Köyiçi Konut Sahipliği Oranı 44,0 46,0 48,0 50,0 52,0 54,0

Eğitim durumu olarak büyük bir oranın yüksek öğrenim görmüş olduğu (%31.3)80 buna karşı %12.5’lik kısmın okuma yazmasının olmadığı görülmektedir. Bu oran planlama alanı içinde Köyiçi değerlendirildiğinde yüksek bir oran olup tarımla uğraşın yüksek olması söz konusu oranın yüksekliğinde etkin olmuştur. Meslek dağılımında özel sektörde çalışanların %16.0 oranında olması yanında emekli nüfusun %12.8 olması ve bunun yanında %57.4’lük bir kesimin meslek belirtmemiş olması ile okuma yazma bilmeyen oranının nispeten yüksek olması arasında bir bağlantı bulunmaktadır.

12

Eğitim

Üniversite 31,3%

İlkokul 25,0%

Lise 19,6%

Okuma yazma yok 12,5%

Ortaokul 7,1%

Okuma yazma var 2,7%

Lisansüstü 1,8%

0,0% 5,0% 10,0% 15,0% 20,0% 25,0% 30,0% 35,0% Grafik 8.- Zeytinlik Köyİçi Yaşayanlarının Mezun Olduğu Okula Göre Eğitim Durumu 71 Alanda yaşayan nüfusun %51.3’lük kısmının Türkiye kökenli olması yanında %38.5’lik kısmının Kıbrıs kökenli olması heterojen bir yapının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Buna karşın karma evlilik oranının %5.1 olması heterojen bir yapı olduğunu göstermekte ve yerleşim alanında yaşamda ayrışma olgusunun olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum nüfusun %42.5’inin TC ve %40’ının KKTC uyruğunda olmasını ve %12.5’inin de her iki uyrukta olması ile kanıtlanır görülmektedir. Her iki ülke dışında yaşayan nüfus ise ortalama %5’lik sabit bir orandadır. Bu durum benzer şekilde nüfusun %60.1’ininŞimdi yaşadığıTürkiye’den yere gelmişgöç etmişse olması nereden? ile kanıtlamakta olup %16.1’i güneyden gelmiştir.

Türkiye 61,1

Güney Kıbrıs 16,7

Türkiye ve Güney Kıbrıs dışındaki diğer 11,1 ülkeler

Girne dışındaki diğer şehirler 11,1

Grafik 9.- Zeytinlik Köyiçinde Yaşayanların0,0 10,0 Daha20,0 30,0 Önce40,0 Yaşadıkları50,0 60,0 70,0Yerler.

76 Alanda yaşayan nüfusun %38.5’inin anne ve babası Kıbrıs doğumlu ve %51.3’ünün ise Türkiye doğumludur. Bunun tanında % 5.1’inin de anne veya babasından bir tanesi Kıbrıs doğumludur. Vatandaşlık durumuna bakıldığında ise % 40’ının KKTC, %42.5’inin TC ve %12.5’inin ise Hem KKTC hem de TC vatandaşI olduğu görülmektedir. Bu alanda yaşamak için gelenlerin % 61.1’i Türkiye’den, %16.7’si Güney Kıbrıs’tan, %11.1’i bunlar dışındaki ülkelerden ve %11.1’i de Girne dışındaki diğer bölgelerdendir.

13

Anne/baba doğum yeri

Anne ve baba Türkiye 51,3

Anne ve baba Kıbrıs 38,5

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 5,1

Anne/babadan biri Kıbrıs diğeri Türkiye 5,1 Uyruk Grafik 10.- Zeytinlik Köyiçinde Yaşayanların0,0 10,0 Doğum20,0 30,0Yerlerine40,0 Göre50,0 60,0Dağılımı

74 TC 42,5

KKTC 40,0

TC+KKTC 12,5

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 5,0

Şimdi yaşadığı yere göç etmişse nereden? Grafik 11.- Zeytinlik Köyiçinde Yaşayanların0,0 Tabiiyetlerine10,0 20,0 Göre30,0 Dağılımı40,0 50,0

75

Türkiye 61,1

Güney Kıbrıs 16,7

Türkiye ve Güney Kıbrıs dışındaki diğer 11,1 ülkeler

Girne dışındaki diğer şehirler 11,1

Grafik 12.- Zeytinlik Köyiçinde Yaşayanların0,0 10,0 20,0 Geldikleri30,0 40,0 Yerlere50,0 60,0Göre70,0 Dağılımı

Zeytinlikte yaşayanların %97.5’i kendi konutunda oturmakta olup yerleşmede sadece76 %2.5 oranında ikincil konut bulunması içe kapalılığın diğer bir göstergesi durumudur. Bu durum yerleşmeye özellikle yaz aylarında dışarıdan gelerek yaşayan nüfusun düşüklüğünü ve yerleşmedeki konutların aktif durumda olduğunu diğer deyimi ile tüm yıl boyunca bir iç hareketliliğin bulunduğunu kanıtlamaktadır. Ayrıca konutların %68.4’ünün müstakil konut olması diğerlerinin apartman ve sıra konut türünde olması yerleşme alanının yaygınlığını ve bireyselliğini ortaya koymaktadır. Diğer taraftan ikincil konut oranının çok düşük olması ve müstakil konut oranının yüksek olması yerleşmenin ekonomisinin tarımsal yapı ağırlıklı olması ile uygun görülmektedir.

14

Konut mülkiyet durumu

Ev sahibi 52,6

ŞuKiracıanda bulunduğunuz konut47,4 sürekli ikamet ettiğiniz konut mu yoksa ikinci konut mu olduğunu lütfen belirtiniz

Grafik 13.- Zeytinlik Köyiçinde Yaşayanların Konut Mülkiyet Durumu 44,0 46,0 48,0 50,0 52,0 54,0

2,5 80

97,5

Sürekli ikamet edilen konut İkinci konut

Grafik 14.- Zeytinlik Köyiçindekiİkamet konutlarınedilen konut sürekli/ikinciltipi konut olarak kullanım84 oranları

Müstakil 68,4

Apartman 15,8

Sıra 15,8

Grafik0,0 1510,0.- Zeytinlik20,0 Köyiçinde30,0 40,0 İkamet50,0 Edilen60,0 Konut70,0 Tipi 80,0

85 Yaşanan konutların %89.7’sinin sağlam ve bakımlı olması yanında hepsinde su, elektrik olması yanında %80’lere yaklaşan oranlarda otopark, manzara, bahçe gibi olumlu unsurlara sahip olması yanında en büyük sorun %50 oranının altında olarak kanalizasyon ve ısınma sorunu olarak ortaya çıkmasına karşın 2/3 oranında konutlardan memnuniyet ortaya çıkmaktadır. Konuların bulunduğu çevre analizlerinde ise tam güvenli bir ortamın olduğu bunun yanında %44.7 ile yol kalitesinin yeterli olmadığı yanında genel olarak çevresel memnuniyet analizleri çevre temizliği %70, yeşil alan %64.1, yaya yolları %66.7 oranlarında olumlu değerlerde çıkmıştır. Bu durum genel olarak yaşayanların, yaşadıkları çevreden memnun olduklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca yaşanan ortamın homojen bir yapıda olduğu 15

%92.3 oranındaki sonuçla benzer gruplara yakınlığın bulunduğunu gösteren değerle ortaya çıkmıştır. Ayrıca arkadaşlık ilişkisinin bulunduğu (%76.9) ve akrabalara yakınlık (%48.7) yerleşmenin içsel karakteristik yapısını ortaya koymaktadır. Bu durum yerleşmenin kendi iç yapısında belirli bir sosyal yapıya sahip olduğunu ortaya koyarken bu yapının içe dönük ve kapalılığı ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda benzer yapıda komşuların bulunmasındaki oranın %92.3 gibi yüksek olması gelir grubundaki dağılımdaki farklılığa karşın sosyal ve kültürel yapıda benzerlikleri ve eşit bir yapının olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

Kira miktarının/satın alma miktarının… 84.6 15.4 Yalıtım ve ısınma durumu 46.2 53.8 Sağlam ve bakımlı olması 89.7 10.3 Telefon 52.5 47.5 Kanalizasyon 41 59 Su 100 Elektirik 100 Otopark 80 20 Manzara 75 25 Bahçe 77.5 22.5 0% 20% 40% 60% 80% 100% Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 16.- Konutların Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

16

Konut çevresinin özellikleri Resim 5.- Zeytinlik Alanlar. Sosyal problemler 10,3 89,7 Güvenli 100 Yeşil alanlar/çocuk parkları 64,1 35,9 Sessiz,sakin 84,6 15,4 Yüksek katlı binalar 10,3 89,7 Kirlilik yaratan faaliyetler 33,3 66,7 Aydınlatma 86,5 13,5 Çöp/çevre temizliği 70 30 Yaya yolu/kaldırım 66,7 33,3 Yol kalitesi 55,3 44,7 Yoğun araç trafiği 20,5 79,5 Otopark sorunu 23,1 76,9

0% 20% 40% 60% 80% 100% Evet/Var Hayır/Yok 88 Grafik 17.- Konut ÇevrelerininSosyal gruplara Sahip Olduklarıyakınlık Özelliklerine Göre Dağılımı.

Arkadaşlara yakınlık 76,9 23,1

Akrabalara yakınlık 48,7 51,3

Benzer yapıda komşular 92,3 7,7

0% 20% 40% 60% 80% 100% Evet/Var Hayır/Yok 89 Grafik 18.- Zeytinlik Köyiçinde Yaşayanların Sosyal Gruplara Yakınlık Durumu

Bu hususlar yerleşmenin kendi iç düzeninde olumlu unsurlar olarak görülmektedir. Komşuluk ilişkilerinin yüksek olduğu ve komşuların her gün veya haftada 1-3 kez bir araya gelmesinin %45.9 oranı ile oldukça yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Komşuların hiçbir araya gelememe oranının %18.9 olması ise diğer oranlar arasında düşük bir değer olarak görülmekte olup genel olarak Zeytinlik Köyiçi yerleşmesinde yaşayanların bir birleri ile bağlarının yüksek düzeyde olduğu kabul edilmekte ve ilişki 17

Komşularınızla ne sıklıkla bir araya gelirisiniz? düzeyinin yaşam seviyesinde olumlu yansıdığı ve birlikteliğin yüksek düzeyde olduğu görülmektedir.

Ayda 1-2 32,4

Hergün 24,3

Haftada 1-3 21,6

Hiç 18,9

Yılda 1-2 2,7

Grafik 19.- Yaşayanların0,0 5,0 Komşuları10,0 İle15,0 Ne Sıklıkla20,0 Bir 25,0Araya Gelme30,0 Durumu35,0

90 Anket değerlendirmeleri sonucunda Zeytinlik Köyiçinde yaşayanların %100 oranında yaşadıkları çevreden memnun oldukları ortaya çıkmıştır (%22.7’si çok memnun, %77.3 memnun). Bu durum eğitim tesislerine nüfusun yarısının yürüyerek gitmesi ile de ortaya çıkmaktadır. Dolayısı ile eğitim tesislerine erişimde belirgin bir sorun ortaya çıkmamaktadır. Ancak, sağlık tesislerine erişimde %80’in üzerinde özel araç kullanılması bunun tersi bir olguyu ortaya koymaktadır. Bunun yanında sağlık kurumları açısından özel sağlık tesislerinden olan memnuniyet %91.6 iken Devlet Memnuniyet tesislerinden memnuiyetin aynı orana yakın da olsa %83.8 olması ve %6.9’un memnun olmadığı ifade etmesi bu konuda alınması gereken tedbirlerin incelenmesini ortaya koymaktadır.

Memnunum 77,3%

Çok memnunum 22,7% Ne ile gittiği Grafik 20.- Zeytinlik Köyünde Yaşayanların Çevresel Memnuniyet Durumu 0,0% 20,0% 40,0% 60,0% 80,0% 100,0%

94

Yürüyerek 50,0%

Özel araç 50,0%

Grafik 21.- Yaşayanların Eğitim Tesislerine Erişimde Kullandığı Araç. 0,0% 10,0% 20,0% 30,0% 40,0% 50,0% 60,0%

96

18

Ağırlıklı kullanılan araç

Özel araç 59,1%

Yürüyerek 40,9%

Memnuniyet Grafik 22.- Yaşayanların Eğitim Tesislerine Erişimde Kullanılan Unsurlar 0,0% 10,0% 20,0% 30,0% 40,0% 50,0% 60,0% 70,0%

97 Memnunum 45,2%

Çok memnunum 38,5%

Hiç memnun değilim 15,4%

Grafik 23,0%.- Eğitim10,0%Ne Tesislerine ile gittiği20,0% Erişim30,0% Memnuniyeti40,0% 50,0%

98 Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Özel araç 86,7 Özel araç 84,8

Yürüyerek 6,7 Yürüyerek 12,1

Toplu taşıma 6,7 Toplu taşıma 3,0

0,0 50,0 100,0 0,0 50,0 100,0 Grafik 24.- Sağlık Tesislerine Erişim Yöntemi

100

19

Ağırlıklı kullanılan araç

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Özel araç 86,7 Özel araç 84,4

Yürüyerek 6,7 Yürüyerek 12,1

Toplu taşıma 6,7 Toplu taşıma 3,0

0,0 50,0 100,0 0,0 50,0 100,0 Grafik 25 Sağlık KurumlarınaMemnuniyet Erişimde Kullanılan Araç. 101 Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Çok memnunum 83,3 Çok memnunum 55,2

Memnunum 27,6 Ne memnunum ne 8,3 değilim Memnun değilim 6,9

Hiç memnun 6,9 değilim Memnunum 8,3 Ne memnunum ne 3,4 değilim 0,0 50,0 100,0 0,0 20,0 40,0 60,0 Grafik 26.- Sağlık Kurumlarına Erişim Memnuniyeti

102 İnceleme alandaki konutların özelliklerine bakıldığında kullanıcılar açısından genellikle olumlu özelliklere sahip olduğu ve gerekli onarımların büyük oranda kendileri tarafından yapıldığı ortaya çıkmaktadır (%82.5). Bu husus konutlarına gösterdikleri özen yanında belirli bir kesimin kendi onarımını yapacak ehliyete sahip olması yanında profesyonel yardım almayı tercih etmediklerini ve kentleşme oranında düşük bir seviyede olduklarını göstermektedir. Ayrıca her yıl onarıma tabi olunmasının oranının %31 civarında olması konut kalitelerinin yaklaşık 1/3’ünün orta ve altında olduğunu göstermektedir. Buna rağmen oturanlar konutlarına bağlı (%82.4) olmasının beyanı oturdukları yöreden memnuniyetleri ile çakışmaktadır. Oturulan konutların % 68.4’ü müstakil olup, % 15.8’i apartman tipi ve %15,8’i de sıra ev tipi konutlar olduğu görülmektedir. Kira veya satın alma maliyetlerinin uygun olması, teknik altyapı hizmetlerinin genelde iyi olması, binaların sağlam ve bakımlı olması ve manzara ve bahçelerinin olması konutlar için olumlu yanlalar olarak belirlenmiştir.

20

Evinize bakım/onarım yapar mısınız?

17,5

Evet Hayır

Sizce oturduğunu bina korumaya değer mi? 82,5

17,6

Evet Hayır

82,4

Grafik 27.- Yaşanan Konuta Bakım/OnarımEvet ise neYapılıp sıklıkta? Yapılmadığı ve Korumaya Değer Olup Olmadığı.

Her yıl/Yılda 1 defa 31,6

Arasıra/bazen/gerektiği zaman 26,3

2-3 senede bir 21,1

Her yıl bir defadan fazla 21,1

Grafik 28.- Konutuna0,0 Yaptığı5,0 Onarımın10,0 15,0 Ne20,0 Sıklıkla25,0 Yapıldığı.30,0 35,0

Yaşayanların %87’sini yaşadıkları alandaki eski binaların değerli olduğunu beyan etmesi belirli bir çevre bilincine sahip olduklarını ortaya koyma yanında çevreye sahip çıkma bilincinde olduklarını da göstermektedir. Bu durum çevresel memnuniyet anketindeki memnuniyet oranının %100 oranında olmasını kanıtlayan bir husustur. Ayıca çevrelerindeki eski yapıların korunmadı ve bu konudaki endişeye sahip olanların oranının yüksekliği de çevrelerine ve geçmişlerine olan bağlılığı ve yörede yaşamaya devam etme isteminin yüksekliği ile örtüşmektedir. Bu husus aynı zamanda belirli bir kültür bilincine sahip olunduğunun ve onarım sistematiği hakkında bilgi sahibi olunduğunun göstergesi olarak kabul edilmektedir.

21

Yaşadığınız alandaki eski binaların değerliSizce olduğunu tarihi binalardüşünüyor yeterince korunuyor mu? musunuz?

13,0

29,4

Evet Evet Hayır Hayır

70,6 87,0

Grafik 29.- Çevresindeki Binaların Değerli Olup Olmadığı ve Korunup Korunmadığı Korunmaları için alınması gereken önlemler nelerdir?

Restorasyon ve tamir çalışmaları 52,4 yapılmalı

Bakım ve onarım yapılmalı 33,3

Daha ilgili ve duyarlı olmalılar 9,5

Çevre düzenlemesi ve temizlik 4,8 yapılmalı

Grafik 30.- Çevresindeki Binaların Korunması0,0 10,0 na20,0 Yönelik30,0 Gereken40,0 Önlemler50,0 60,0 Alanda yapılacak koruma planı çalışmaları ile ilgili beklentileriniz nelerdir?

Eserlerin doğallığı bozulmadan … 29,2

Yapılacak düzenlemeler ile daha iyi … 16,7

Daha ilgili ve duyarlı olmalılar 16,7

Çevre düzenlemesi ve temizliği … 12,5

Çalışmalar belirli bir ciddiyet ve … 8,3

Yollarla ilgili düzenlemeler olmalı 8,3

Daha fazla ilgi ve bakım/koruma … 4,2

Yeşil alanlarla ilgili düzenlemeler… 4,2

Grafik 31.- Zeytinlik Köyiçi Koruma0,0 Planı5,0 Yapımından10,0 15,0 Beklentileri20,0 25,0 Nelerdir.30,0 35,0

22

Grafik 32.- Yaşanılan Konutun Sahip Olduğu Özellikler.

Konut çevresi özelliklerine bakıldığında ise bölgenin güvenli olmasına rağmen bazı çevre sorunları olduğu görülmektedir. Bunlar sosyal problemler, yüksek katlı binalar, kirlilik yaratan faaliyetler, yoğun araç trafiği ve otopark sorunu (%76.9) olarak sıralanabilir. Ayrıca yüksek katlı binaların olmaması çevresel olarak olumlu bir unsur olarak ön plana çıkmaktadır (%89.7). aydınlatılma ve çevre temizliği açısından da Zeytinlik yörede ön plana çıkan yerleşmeler olarak dikkat çekici bir olumluluğa sahip bulunmaktadır. Bunlara ek olarak yeşil alan açısından da (%64.1) Girne-Çatalköy planlama alanı içinde ortalamanınKonut üzerindeçevresinin olduğu özelliklerigörülmektedir.

Sosyal problemler 10,3 89,7 Güvenli 100 Yeşil alanlar/çocuk parkları 64,1 35,9 Sessiz,sakin 84,6 15,4 Yüksek katlı binalar 10,3 89,7 Kirlilik yaratan faaliyetler 33,3 66,7 Aydınlatma 86,5 13,5 Çöp/çevre temizliği 70 30 Yaya yolu/kaldırım 66,7 33,3 Yol kalitesi 55,3 44,7 Yoğun araç trafiği 20,5 79,5 Otopark sorunu 23,1 76,9

0% 20% 40% 60% 80% 100% Evet/Var Hayır/Yok 88

Grafik 33.- Yaşanılan Konutun Sahip Olduğu Çevresel Özellikler.

Günlük alışveriş için kişilerin yürüyerek girmesi (%67.6) yanında diğer alışverişlerinde toplu taşının ve özel araç kullanıldığı bu alışverişlerinin yerleşme dışından orta ve uzun vadeli tüketim malların içerdiğini ortaya koymaktadır. Ancak alışverişlerinden memnuniyetinin ve çok memnunu şeklindeki cevaplarının %100 oranına erişmesi istedi her tür ürünü gerek yerleşmesinden ve gerekse Girne bölgesinden bulabildiğinin ve ekonomik unsurların bu açıdan yeterli olduğunu kanıtlamaktadır.

23

Ne ile gittiği

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Yürüyerek 67,6 Toplu taşıma 71,4

Toplu taşıma 27,0 Özel araç 21,4

Özel araç 5,4 Yürüyerek 7,1

Grafik 0,034.- 20,0Alış-Veriş40,0Ağırlıklı 60,0Mekanlarına 80,0kullanılan Erişimde araç 0 Kullanılan20 40 Sistem.60 80

104 Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Özel araç 70,3 Özel araç 71,4

Toplu taşıma 24,3 Toplu taşıma 21,4

Yürüyerek 7,1 Yürüyerek 5,4

0,0 20,0 40,0 60,0 80,0 0,0Grafik20,0 3540,0.- Alış60,0-Veriş80,0 Mekanlarına Nasıl Erişildiği.

Memnuniyet 105

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Çok memnunum 77,1 Çok memnunum 83,3

Memnunum 22,9 Memnunum 16,7

Grafik 0,036.- Alış50,0-Veriş 100,0Mekanlarına Erişimde0,0 Memnuniyet50,0 100,0

106 Açık alan gerektiren rekreatif amaçlı istemlere ise %88.2 oranında özel araçla gidilmekte ve %47.1 oranında haftada 3-4 kez yanında diğer grupların haftada en az bir kez gitmesi (%29.1) gitmesi sosyal yaşama bağlılık ve sosyal yaşamın belirli bir seviyenin üzerinde olduğunu ortaya koyma yanında Zeytinlik dışında bu aktivitelerin gerçekleştiğini ve yerleşmede yeterli sosyal aktivite merkezi olmadığını ortaya koymaktadır. Ancak yapılan değerlendirmeler de yerleşmenin sosyal yapısından ötürü içinde bu tür açık alan gerektiren sürekli aktiviteleri barındıracak unsurlara 24

ihtiyaç göstermediğini ortaya koymaktadır. Kapalı alan aktiviteler için de özel araç tercih edilen unsurdur (%75). Bu tür aktivitelere yaşayan nüfusun yarısı haftada 1-4 kez gitmektedir. Ancak bu tür aktivitelere gidişte kullanılan araçlarda %57.1 oranında toplu taşınım vasıtaları tercih edilmektedir. Sunulan rekreatif hizmetlerden ise sadece nüfusun %6.3’ü memnuiyetsizliğini belirtmiştir. Bunun dışında gerek açık alan ve gerekse kapalı alanda gerçekleştirilen rekreatif alanlara erişimde memnuniyet oranı %76 ile %81 oranlarında yüksek oranlarda olup bu husus erişim konusunda her hangi belirgin bir sorun olmaması yanında yaşadıkları yörede başta Girne olmak üzere sunulan rekreatif hizmetlerden de memnun olunduğunu ortaya koymakta olup sunulan hizmetin Zeytinlikte yaşayanların sosyo-kültürel seviyesine hitap ettiğini ortaya koymaktadır. Yaşayanların %40’ı haftada 1-4 kez ve bunların %76 oranında özel araçla yeme içme aktivelerine katılmaktadır. Ayda birdenNe ile seyrek gittiği olarak gidenler ise %10 oranını aşmamakta olup bu husus genel olarak ekonomik yapı ve sosyal hareketliliğe bağlı olduğu için yerleşmenin genel olarak belirli bir ekonomik yapının üzerinde ve pozitif sosyal ağırlıklı bir sistemi benimsediğini göstermektedir.

Özel araç 88,2

Yürüyerek 5,9

Toplu taşıma 5,9 Ne sıklıkla gidildiği

Grafik 37.- Açık0,0 Alan Rekrasyon20,0 Alanlarına40,0 Erişimde60,0 Kullanılan80,0 Erişim100,0 Sistemi

109

Haftada 3-4 47,1

Haftada bir 29,4

Ayda 1-2 17,6

Daha seyrek 5,9

Grafik0,0 38.- Açık10,0 Alan Rekrasyon20,0 Alanlarına30,0 Hangi40,0 Sıklıkla Gidildiği.50,0

110

25

Ağırlıklı tercih edilen araç

Özel araç 82,4

Toplu taşıma 11,8

Yürüyerek 5,9 Ne ile gittiği

Grafik 39.0- Açık Alan20 Rekrasyon40 Alanlarına60 Erişimde Kullanılan80 Araç100

111

Özel araç 75,0

Toplu taşıma 25,0

Ne sıklıkla gidildiği 0,0 10,0 Grafik20,0 40.30,0- Kapalı40,0 Alan 50,0Rekreasyon60,0 Alanlarına70,0 80,0 Hangi

Vasıta ile Gidildiği. 114

Ayda 1-2 45,0

Haftada bir 35,0

Haftada 3-4 15,0

Daha seyrek 5,0 Ağırlıklı tercih edilen araç 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 Grafik 41.- Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına Ne Sıklıkla Gidildiği.

115

Toplu taşıma 57,1

Özel araç 42,9

Grafik 42.- Kapalı0,0 Alan10,0 Rekreasyon20,0 Alanlarına30,0 Gidişte40,0 Tercih50,0 Edilen60,0 Araç.

116 26

Ne sıklıkla gidildiği

Ayda 1-2 50,0

Haftada 3-4 30,0

Daha seyrek 10,0

Haftada bir 10,0

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0

120 Grafik 43.- Konut Dışında Yeme İçme Aktivitelerine Ne Sıklıkla Gidildiği. (%76 Kendi Aracı İle Gitmektedir)

Yaşayanların %78.9’unun yılda 1-5 kez Türkiye’ye gitmesi yaşayan nüfusun %42.5’inin TC uyruğunda olması ile açıklanmakta olup bu grubun Türkiye ile olan bağının sıklıkla devam ettiğini göstermektedir. Benzer durum nüfusun %25’inin yılda 15 kez Güneye seyahat etmesi ve nüfusun %60’ının KKTC dahilinde dahi hiç seyahat etmemesi yanında, %71.9 unun Türkiye dışındaki diğer tüm ülkelere ve % 65.6’sının Güneye hiç gitmemiş olması yerleşmedeki hareketliğin oldukça düşük bir seviyede olduğunu ve kısıtlı ve sınırlı bir seyahat düzeni içinde göreceli olarak içe kapalı bir yaşamın olduğunu ortaya koymaktadır. Seyahat durumu

90 78,9 80 71,9 70 65,6 60 60

50

40

30 25 25 20 15,8 10 10 6,7 23,3 2,6 3,1 3,1 2,6 0 Türkiye Türkiye dışındaki Güney Kıbrıs Sadece Kuzey Kıbrıs diğer tüm ülkeler dahilinde Hiç Yılda 1-5 kez Yılda 6-10 kez Yılda 11 ve üzeri 81

Grafik 44.- Zeytinlik Köyiçinde Yaşayanların Seyahat Tercihleri

Genel olarak Zeytinlikte yaşayanlar yaşadıkları yöreden memnundurlar (%83.8). Ayrıca bu orana taşınmayı kesinlikle düşünmeyenlerin oranı eklendiğinde memnuniyet oranı %86.5 seviyelerine çıkmaktadır. Önümüzdeki 5 yıl içinde yöreden 27

ayrılmayı düşünenlerin oranının %5.4 oranında oldukça düşük olması çevresel ve sosyal faktörlerin Zeytinlik’te olumlu seyrettiğini ortaya koymaktadırlar. Zira gerek komşuluk ve gerekse çevresel memnuniyet analizleri bu durumu açık olarak ortaya koymuş durumdadır.Aşağıdaki ifadelerdenDolayısı ile bura hangisida yaşayanların sizin önümüzdekimemnuiyeti dikkate 5 yıl alındığında içinde şu yaşadıklarıanda çevreninin ikamet mevcut ettiğiniz özelliklerini yaşam korunması alanında ve /bölgede yaşam temposunu kalma ya aynı da trendde başkadeva etmesi bir yeregerekliliğini gitme ortaya konusundaki koymaktadır. düşüncelerinizi en iyi ifade etmektedir? Önümüzdeki 5 yıl içinde burada 83,8 kalmayı düşünüyorum/düşünüyoruz

Bu konuda kararsızım 8,1

Taşınmayı kesinlikle 2,7 düşünmüyorum/düşünmüyoruz Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan Girne dışına başka bir bölgeye taşınmayı 2,7 düşünüyorum/düşünüyoruz Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan yine Girne’de başka bir bölgeye taşınmayı 2,7 düşünüyorum/düşünüyoruz 0,0 20,0 40,0 60,0 80,0 100,0

Grafik 45.- Yaşanılan Çevreden Memnuniyet Araştırması 124

E. ULAŞIM BAĞLANTILARI

Zeytinlik Köyiçi alanı ve Zeytinlik genel yerleşim alanının gelişmesi ve hem de Girne Merkezinin gelişmesi ve yaygınlaşması sonucunda tüm bu alanlar birleşmiş durumdadır. Fiziki anlamda bakıldığında belirgin bir sınır söz konusu değildir. Araştırma bölgesine ulaşım Girne Çevre Yolu ve Naci Talat Caddesi üzerinden sağlanmaktadır. Bu yollardan birincisi çok şeritli yol, ikincisi ise 1. Derece yol olarak sınıflanmaktadır. Köy alanı bu iki cadde tarafından sınırlanmaktadır. Hareketlilik analizlerinde araç sahipliğinin yüksek olması nedeni ile iş yerine gidişlerde %81.1 oranda özel araç kullanılması olağan görülmektedir. Araç sahipliği oranının oldukça yüksek olması da bunu desteklemektedir. Bunun dışında %2.7 oranında toplu taşımanın kullanılması düşük ve marjinal bir değer olarak görülmektedir. İş yerine erişimde her hangi bir problemle karşılaşılmamış olunması özel araçla erişim dışında toplu taşınım ile iş yerine erişimde de her hangi bir memnuniyetsizliğin olmaması iş yeri- konut ilişkisinde ve erişim konusunda bir sorun olmadığını ortaya çıkarmaktadır.

28

Ne ile gittiği

Özel araç 81,1%

Yürüyerek 16,2%

Toplu taşıma 2,7%

Memnuniyet Grafik 46.- Konut-İş Yeri Erişimde Kullanılan Ulaşım Sistemi/Araç Türü (Ne İle 0,0% 20,0% 40,0% 60,0% 80,0% 100,0% Gidip Geldiği).

92

Memnunum 77,3%

Çok memnunum 22,7%

0,0% 20,0% 40,0% 60,0% 80,0% 100,0%

Grafik 47.- Konut-İş Yeri Erişim İlişkisinde Memnuiyet Durumu 94

Resim 6.-

29

Resim 7.-

F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ

Bu bölümde arazi çalışmaları sonucunda binalar ve parsellere ait yerinde tespit yapılarak elde edilmiş veriler ve bu verilerin analiz sonuçları yer almaktadır. Arazi çalışmaları Zeytinlik Köyiçi alanı olarak belirlenmiş ve Koyu Yeşil bölge olarak tanımlanmış bölgeyi kapsamaktadır. Bu çalışma parsel ve bina ölçeğinde bire bir yapılmıştır.

d. ARAZİ KULLANIMI

Arazi çalışmalarında Köyiçi alanında 138 adet parsel olduğu belirlenmiştir. 62 parselde en yoğun kullanım türünün % 44 ile konut kullanımı olduğu görülmektedir. Bazı parsellerde birden fazla konut bulunmaktadır. Bunun yanında alanda 43 adet boş parsel ve toplam 17 pardelde de zeytinlik ve meyve/ nar bahçesi yer almaktadır. Bu parsellerin tüm parsellere oranı ise %12 dir. Konut ve boş alanlar ile zeytinlik ve meyve/nar bahçeleri dışında kalan parsellerde ise tarihi ve kültürel değeri olan bir cami, bir çeşme, bir türbe ve 5 adet yıkıntı bulunmaktadır. Alanda yer alan diğer kullanımlar ise 5 adet restaurant, meyhane, kahvehane gibi rekreatif kullanım, bir anaokulu, bir cami ve yine birer tane olmak üzere yönetim binası, araba tamir garajı ve ağıl yer almaktadır. Bunların dışındaki boş olan parseller ise otopark olarak kullanılmaktadır. Alanda yer alan diğer kullanımlar ise 5 adet restaurant, meyhane, kahvehane gibi rekreatif kullanım, bir anaokulu, bir cami ve yine birer tane olmak üzere yönetim binası, araba tamir garajı ve ağıl yer almaktadır. Bazı boş olan parseller ise otopark olarak kullanılmaktadır.

30

50% 45% 45% 40% 35% 31% 30% 25% 20% 15% 9% 10% 5% 4% 5% 2% 2% 1% 1% 1% 1% 1% 0%

Grafik 48.- Arazi Kullanım Dağılımı. e. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI

Arazi çalışmaları sırasında Zeytinlik Köyiçi alanında farklı kullanımlarda 97 adet bina tespiti yapılmıştır. Binaların yapı malzemesi, kat sayısı, çatı malzemesi ve inşa tarzı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda bu alanda genellikle kullanılan yapı malzemesinin eski binalarda taş, taş ve sıva ile yeni binalarda ise tuğla olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sırasında bu alanda yer alan binaların yapı malzemesinin %41’inin (14 +26 adet) taş veya taş ve sıva olduğu, %54’ünün (52 adet) ise tuğla ve sıva olduğu tesbit edilmiştir.

60%

54% 40%

20% 27% 14% 5% 0% TAŞ TAŞ+SIVA TUĞLA+SIVA DİĞER

Grafik 49.- Yapı Malzemesi Dağılımı

Çatı ve yapı malzemeleri koruma alanlarının geleneksel doku özelliklerini belirleyen unsurlardır. Bu alanda bulunan 97 adet binanın % 14’ü (14 adet) taştan, %27’si (26 adet) taş ve sıva kullanılarak yapılmış binalardır. Yapı malzemesi tuğla ve sıva olan binalar ise toplamın binaların %54’ünü (52 adet) oluşturmaktadır. Resim 8.- Köyiçi Dokusu Örneği. Taş binalar inceleme alanında yer alan en eski binalardır ve sıvalı veya sıvasız olabilmektedir. Daha yakın dönemlerde ve günümüzde yapılan binalarda ise yapı malzemesi olarak tuğla kullanıldığı ve sıvandığı görülmektedir.

31

Alandaki binaların % 44’ünün (43 adet) çatıları kiremit ve eğimlidir. Yaklaşık çatı eğimi %20 ile %30 oranları arasında değişiklik göstermektedir. atıların Eski binaların çatıları daha çok düz ve topraktır. Ancak zaman içerisinde yarattığı olumsuzluklar nedeniyle üstlerine beton dökülerek veya oluklu levha veya kiremit kaplanarak kapatıldığı gözlemlenmektedir. %32 oranında ise beton düzm çatı bulunmaktadır. Çatıların %65’i eğik çatıdır. Eğik çatılarda çatı malzemesi olarak kiremit ve oluklu levha kullanıldığı görülmektedir. Malzeme cinsine göre çatı eğimi de değişkenlik göstermektedir. Kiremitli çatılarda çatı eğimi yaklaşın %20-30 oranında olurken oluklu levha olan çatılarda bu oran %5’e kadar düşmektedir. Düz çatılar ise binaların %35’ini oluşturmaktadır. Oluklu levha ve diğer çatılar ise toplamın %20’sı kadardır.

35% 32% 30% 30% 25% 20% 14% 16% 15% 10% 4% 5% 3% 0% DÜZ TOPRAK OLUKLU MARSİLYA DÜZ BETON OLUKLU DİĞER KİREMİT KİREMİT LEVHA

Grafik 50.- Çatı Malzemesi Dağılımı.

70% 65% 60% 50% 40% 35% 30% 20% 10% 0% EĞİK DÜZ

Grafik 51.- Çatı Tipi Dağılımı.

Zeytinlik Köyiçi alanında bulunan binaların kat sayılarına bakıldığı zaman genellikle tek ve iki katlı binaların bulunduğu görülmektedir. Tek ve iki katlı binalar toplam binaların % 95’ini oluşturmaktadır. Bunun % 55’i (53 adet) tek katlı binalar ve %40’ı (39 adet) da iki katlı binalardır. Üç katlı binalar ise %5’lik bir kısmı oluşturmaktadır ve bunlar genellikle apartman tipi binalar olup mimari değerlendirme çalışmasında dokuya aykırı olarak değerlendirilen binalardır. Bu binalar son dönemde yapılmış olup genel köy karakteri ile uyumsuzdurlar ve çevrede olumsuz etki yaratmaktadırlar.

32

60% 55% 50% 40% 40%

30%

20%

10% 5%

0% tek kat iki kat üç kat

Grafik 52.- Bina Kat Sayısı Dağılımı.

Bahçe duvarları pencere, kapı, balkon gibi mimari elemanlar geleneksel özellikleri belirleyen unsurlardır. Kentsel koruma alanlarında yapılan inceleme, ölçümler ve değerlendirmeler bu iç bahçelerin ve bahçe duvarlarının dokunun önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir. Bahçe duvarları gözlemlendiği kadarı ile, arazinin konumuna ve sokağın eğimine göre değişmekle birlikte, genellikle 1.20- 2.70 metre arasındadır. Bazı sokaklarda ise bahçe duvarları yıkılmış veya kötü durumdadır. Genellikle yapı malzemesi olarak sıvasız taş veya sıvalı taş kullanılmıştır.

Resim 9.- Köyiçi Sokak Dokusu Örneği.

33

Geleneksel içe dönük yaşantıyı yansıtan iç bahçeli konutların bulunduğu sokaklarda taş veya sıvalı taş bahçe duvarları sokak mekanını belirlenmekte ve bulunduğu sokağa görsel değer katmaktadır. Köy alanı içerisinde bahçe duvarı karakterin varlığından söz edilebilir. Korunacak binaların yaklaşık %30’unda taş bahçe duvarı bulunmaktadır. Bu binaların 18’inde belirtildiği üzere göreceli yüksek bahçe duvarları bulunmaktadır. Bunun yanında inceleme alanında yer alan 6 binanın iç avlulu olduğu belirlenmiştir. Bina parselin ön sınırına, yola bitişik veya parselin gerisinde yer alabilmektedir. Yoldan geride yer alan yapıların belirli, standart bir çekme mesafesi bulunmamaktadır. f. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME Zeytinlik Köy içi alanında yapılan “Mimari Değerlendirme Çalışması” ile bu bölgede saptanmış toplam, üzerinde yapı olan veya olmayan 138 adet parsel değerlendirilmiş ve üzerinde yapı olan parsellerdeki binalar tarihi, mimari özelliklerine, çevresel değerine, çevreye olan katkısına göre sınıflanmıştır. Bu sınıflamaya göre 97 binanın %3’ünü (3 adet) anıtsal/sanatsal binalar oluşturmaktadır. Binaların %10’u (10 adet) Mimari değeri olan yapılar, %19’u (18 adet) Çevresel değeri olan yapılar, %27’i ( 26 adet) Dokuyu tamamlayıcı yapılar ve %41’si (40 adet) de aykırı yapılar olarak sınıflandırılmıştır.

45% 41% 40% 35% 30% 27% 25% 20% 19% 15% 11% 10% 5% 3% 0% ANITSAL/ MİMARİ DEĞER ÇEVRESEL DEĞER DOKUYU AYKIRI BİNALAR SANATSAL TAMAMLAYICI

Grafik 53.- Mimari Değerlendirme Dağılımı.

Binalar yapım dönemlerine göre de değerlendirilerek sınıflandırılmışlardır. Yapım dönemleri, 1100’lu yıllardan itibaren, Kıbrıs’ta egemenlik sürmüş olan uygarlıkların egemenlık dönemleri esas alınarak belirlenmiştir. Bu dönemler Lüzinyan Dönemi (1192-1489), Venedik Dönemi (1589-1571), Osmanlı Dönemi (1571-1878), İngiliz 1. Dönem (1878-1930), İngiliz 2. Dönem (1930- 1960), Kıbrıs Cumhuriyeti Dönemi (1960-1974) ve 1974 sonrası olmak üzere olmuş ayrılmışlardır. Ancak tarihlerdeki bu krsin ayrımı binalar üzerinde tanımlamak bu kadar kolay değildir. Kültürel süreklilikten dolayı bir önceki dönem sonradan gelen dönem ile etkileşerek devam etmiştir. Bundan dolayı binalarda çoğu zaman birden fazla dönemin izlerine raslanmaktadır. Bu da kültürel zenginliğin artmasına ve gelişmesine neden olmuştur.

Arazi çalışmaları sırasında alanda buluna 97 bina sınıflandırılırken çoğu zaman baskın olarak görülen döneme göre sınıflama yapılmıştır. Araştırma alanında Venedik Dönemi hariç diğer dönemlerdeki yapılara rastlanmaktadır. Binaların %56’sı 1974 yılından sonra yapılmıştır. Köy karakterini oluşturan binalar genellikle 34

daha eski dönemlerde yapılmışlardır ve bunlar toplam bina sayısının %44’ünü oluşturmaktadır.

60% 56% 50% 40% 30%

20% 13% 15% 7% 8% 10% 1% 0 0% Lüzinyan Venedik Osmanlı İngiliz 1. İngiliz 2. Kıbrıs 1974- Dönemi Dönemi Dönemi Dönem Dönem Cumhuriyeti Dönemi

Grafik 54.- Bina Yapım Dönemleri Dağılımı.

Zeytinlik Camii, Galip Dede Türbesi ve köy çeşmesi Köyiçi koruma alanının korunması gereken tarihi parçalarını oluşturmaktadır. Bu alanda belirlenmiş olan toplam 97 binanın, anıtsal yapı dışında, %11’unu mimari değeri olan binalar oluşturmaktadır. Bu binalar 10 adettir. Bu tip yapılar diş görünümleri, malzemesi, süslemeleri ve plan özellikleri ile dönemini bugüne kadar yansıtan binalardır. Binaların % 18’i ise çevresel değeri olan yapılardır. Bu binalar 18 adettir. Yükseklikleri kat sayıları, cephesi ile sokak bütününe katkı sağlayan binalar bu grupta değerlendirilmiştir. Bir diğer bina grubu da dokuyu tamamlayan binalardır. Bu tür binalar toplamın %26’sını oluşturmaktadır. Bu binalar 26 adettir. Bulundukları Sokak dokusu içerisinde basit ve sade olmalarına karşın yükseklik, kat sayısı ve görünüşleri ile taşıdıkları özellikleri bakımından dokuyu tamamlayan binalar bu grupta ele alınmıştır. Bir diğer bina grubu ise aykırı binalardır. Bunlar yeni yapılar olup gerek kütle, gerekse özellikleri ve kapı pencere açıklık ve oranları olarak tamamen dokuya aykırı olan çevrede ve sokak bütünü içerisinde rahatsız edici binalardır. Aykırı binalar toplamın % 41’ini oluşturmaktadır. Bu binalar 40 adettir. Binaların yapısal durumuna bakıldığında ise toplam 97 binanın % 42’sinin (41 adet) çok iyi, % 43’sinin (42 adet) iyi, %9’unun (9 adet) kötü ve % 5’inin (5 adet) de yıkıntı/harap olduğu görülmektedir.

Gözlemler sonucu varılan kanıya göre aykırı binalar genellikle yapısal olarak çok iyi durumdadır. Korunması öngörülen binalar ise bunun dışında kalan fiziki olarak iyi, kötü ve kötüye yakın değerlendirmelere sahiptirler. Çok az bir kısmı ise yıkıntı durumundadır.

35

50%

45% 42% 43% 40% 35% 30% 25% 20% 15% 9% 10% 5% 5% 0% ÇOK İYİ İYİ KÖTÜ YIKINTI

Grafik 55.- Binaların Yapısal Durumu. ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ Mimari yapılar, yakın çevresiyle etkileşim ve iletişim içerisindedir. Bundan dolayı geleneksel köy dokusu içerisinde yer alan, mimari ölçekte ele alınmış her yapı, geleneksel dokudan etkilenir ve buna göre biçimlenir. Bu anlamda, Zeytinlik Köy içi dokusuna bakıldığında alanın iki farklı karaktere sahip alandan oluştuğu görülmektedir. Bunlardan birisi köyün merkezini oluşturan küçük bir meydan ve bunun çevresinde yer alan yapıların oluşturduğu kısımdır. Bu alandaki yapılaşma küçük parsel yapısından dolayı yoğundur. Yapılar genellikle küçük bahçe içinde yer alırlar. Oluşmuş meydan etrafında köy camisi ve kahvehane veya benzer halka açık kullanımlar yer alır. Yoğun kullanım türü konuttur. Yolların şekillenişi bu binaların oturuş şekline ve bahçe duvarlarına göre ortaya çıkmıştır ve organik bir yapıya sahiptir.

36

Resim10.- Köyiçi Dokusu Örneği.

Köy merkezinden uzaklaştıkça bu yerleşim dokusu değişiklik göstermeye ve parsel alanları büyümeye başlar. Bu ikinci bölgede yer alan parseller merkez bölgeden daha büyük olup buradaki binalar da daha büyüktür. Buna bağlı olarak bahçe alanları da binalara göre çok daha büyüktür. Genellikle ilk yerleşim alanının köyün merkezinin olduğu, cami etrafında oluştuğu, daha sonraları köy büyüdükçe dışarıya, tarım alanlarına doğru büyüdüğü tahmin edilmektedir. Buralarda da yine köyün organik sokak yapısı devam etmektedir. Yeni binalar yapılmış olmasına rağmen köy dokusu genellikle tek katlı binalardan oluşmaktadır. Çok az sayıda iki katlı bina da bu dokuya katkıda bulunmaktadır. Son dönemlerde yapılan yeni binalar hem kat sayıları hem de kütle şekillenişleri ile özgün yapıya tamamen yabancı bir doku oluşturmaktadır. Bu da köyün orijinal yapısını görsel anlamda olumsuz etkilemektedir. iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLUKLAR Zeytinlik Köyiçi alanında 138 adet çeşitli büyüklükte parsel yer almaktadır. Bu parseller 100 m2’lik dilimlerde sınıflandığı zaman 500 m2’ye kadar olan parsellerin yoğun olduğu görülmektedir. Alandaki parsellerin 0-500 m2’ye kadar alanı olanların %57 ( 80 adet) oranında olduğu görülmektedir. Tapu haritalarından yapılan çalışma sonucunda en küçük parsel alanının 11.75 m2 ve en büyük parsel alanının ise 11.056,21 m2 olduğu belirlenmiştir.

60% 57% 50% 40% 30% 26% 20% 15% 10% 0% 0-500 501-1000 1001-üstü

Grafik 56.- Parsel Büyüklükleri Dağılımı.

601- 1000 m2 arasında alanı olan parseller ise toplamın %15’ini (21 adet) oluşturmaktadır. 1.000 m2 den büyük toplam 37 parsel vardır ve %26’lik bir kısmı oluşturmaktadır. Yerleşim alanını merkezinde yer alan parseler diş bölgelerde yer alan parsellere göre daha küçüktür ve buradaki yapılaşma da daha yoğundur. Bunun yanında parsel boyutları da buna uygun olarak daha küçüktür ve parsellerin yol cepheleri de küçüktür.

37

25% 23% 21% 20% 17%

15% 11%

10% 8% 7%

5% 3% 3% 1% 0% %0-20 %11-20 %21-30 %31-40 %41-50 %51-60 %61-70 %71-80 %81-üstü

Grafik 57.- Taban Alanı Oranı Dağılımı.

Parsellerdeki yapıların tabanda oturduğu alanın parsele alanı oranına bakıldığı zaman (Taban alanı/arsa) ise genelde düşük olduğu görülmektedir. Yapılaşmış olan toplam 78 parselin % 80’inde taban alanı/arsa alanı oranının %50 ve altında olduğu görülmektedir. Bu oran göreceli olarak merkez bölgede daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Köy dışına gidildikçe bu oran daha da düşmektedir. Zeytinlik Köyiçi alanda yer alan yeni yapılaşmalarda ise yapı arsa oranı Tabanda % 60 ve toplamda % 120’ye kadar çıkmaktadır. Bu oran bölgede yürürlükte olan Emirname kuralları olup geleneksel yapı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Korunması önerilen binaların kütlelerinin şekillenişi de kendilerine özgüdür. Özellikle mimari ve çevresel değeri olan binaların bina kütleleri geleneksel olarak dik dörtgen forumdadır. Boyutların birbirine oranı ½ oranındadır. Genellille uzun kenarları güneye yönlendirilmiştir. Harita üzerinde yapılan incelemede yaklaşık olarak 10 m’ye 20 m gibi bir boyutları olduğu belirlenmiştir. Dokuyu tamamalayıcı olarak belirlenmiş olan binalar ise daha yeni dönemde yapılmış olduklarından dolayı boyutları biraz daha büyük olup daha kareye yakın bir kütleye sahiptirler. Haritalar; 1. Zeytinlik Köyü Uydu Haritası 2. Doğal ve Fiziksel Yapı Haritası 3. Arazi Kullanımı

38

4. Yapı Malzemesi 5. Çatı Malzemesi 6. Bina Kat Sayısı 7. Mimari Değerlendirme 8. Bina Yapım Dönemleri 9. Yapısal Durum

DOĞANKÖY KÖYİÇİ ALANI

TARİHSEL GELİŞİM

Doğanköy, Girne yerleşmesinin doğusunda yer almakta olup iki yerleşim merkezi arası çevre yolu takip edildiği takdirde yaklaşık bir kilometre olarak belirlenmektedir. Bu yakınlığından ötürü bir açıdan Girne yerleşmesi ile neredeyse birleşmiş durumdadır. Yerleşim olarak kullanılması Osmanlı dönemlerine kadar inmekte olup 1570 yılında Osmanlıların Kıbrıs’a gelmesini takiben Girne merkezde konumlanmaları sonucunda surlarla çevrili kesimde, kale içinde oturanların şehir dışına çıkıp yeni yerleşme alanları aradığı dönemde gelişmiş bir yerleşme alanıdır.

Yerleşmenin küçük bir köy olarak mevcudiyetinin eski çağlara kadar gittiği sanılmaktadır. Bu yıllardan beri var olan ve Thermeia (sıcak yer) olarak bilinen köye sonradan Doğanköy adı verilmiştir. İngiliz döneminde 1855-1935 yılları arasında Kıbrıs’taki arkeolojik kalıntı ve eserlerden sorumlu George Jeffery’in çalışmalarında yer aldığı üzere Doğanköy, Osmanlı döneminde çiftlik olarak kurulmuş, düzenlenmiş ve geliştirilmiş bir yer olarak ifade edilmektedir. 1990’lı yılara kadar Girne merkez ile sağlıklı bir karayolu ile bağlı olmayan gelişme bu yıldan sonra düzenli ulaşım imkanlarına kavuştuğu için gelişim göstermeye başlamıştır.

Günümüze gelen ve köyde mevcut en eski yapı Virgin Mary için inşa edilmiş bir kilise yapısıdır. Kilisenin dere yatağına yüksekten bakan bir konumu vardır ve birçok etapta inşa edilmiştir. Kubbesinin 11. veya 12 yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Göstergeler basit yapılı bir çapraz köşeli tarzında. Bizans kilisesi olarak inşa edildiğini göstermektedir. 15. ve 16. yüzyılda ilaveler yapıldığı ve 18. yüzyılda ise son olarak çan kulesinin ilave edildi bilinmektedir.

Bazı kaynaklara göre İngiliz denizcilerin bu kilisede gömüldükleri yazmaktadır ancak, 1970’lı yıllara gelindiğinde yapılan araştırmalar bu mezarlara ilişkin herhangi bir ize rastlanmadığını ortaya koymuştur. Ayrıca sıtmaya yakalanan özellikle küçük çocukların kilise etrafında dolaştırıldıklarında 3 kez dolaştılarak batı kapısı önüne getirildiğinde iyileştiğine inanılmakta idi. Kiliseyi onarmak için yapılan çalışmalar 2000 yılından itibaren ele alınmaya başlandı. Dış alanları temizlendi ve bu dönemde çevrede 15 veya 16 yüzyıla tarihlenen çanak çömlek parçaları bulundu. Bu durumda bize yerleşimin bu yıllara değin uzandığını göstermektedir.

Ozanköy kilisenin batısında konumlanmıştır ve yerleşim yerinin kilisenin çevresinin ve özellikle doğusunun kendi mülkiyetinde olmasından ötür yerleşim bu yöne kaymıştır. Köydeki mevcut eski taş evler genellikle Kıbrıs'ın geleneksel konutlarında yer alan binalardaki tipik Gotik unsurları

39

yansıtmaktadır. Mevcut eski konutların yaşları yaklaşık 1740 yılına kadar dayanmaktadır. Bu evlerin en tipiklerinden bir Kıbrıslı şair Dimitris Lipertis'in ailesinin evi olduğu bilinmekte ve yapı 1971-1972 yıllarında KKTC Eski Eserler Dairesi tarafından restore edilmiş ve evin doğu tarafındaki iki yıkık odanın yeniden inşa edilmiştir.

Doğanköy’ün tarihini kanıtlayan önemli unsurlar arasında yarim ay şeklindeki gövdesinden çıkan dalları ile yaklaşık Venedikliler dönemine kadar gittiği varsayılan bir zeytin ağacından başka yine 8.5 ve 6 metre yüksekliklerinde 6.6 ve 5 metre çaplarında 400 yıllık zeytin ağaçlarına rastlanmaktadır.

2012 yılından itibaren Kıbrıs kültürüne önemli bir yere sahip olan ve Doğanköy çevresinde bolca yetişen, sağlık açısından faydaları olan alıç adına festivali düzenlenmektedir. Özellikle Doğanköy’ün tanıtılmasına büyük katkılar sağlayan festival Ekim ayının son günlerdeki hafta sonlarında gerçekleşmektedir.

Resim 1, 2.- Doğanköy ibadet yapıları; Virgin Mary Kilsesi (solda) ve Doğanköy Camii (sağda).

DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI

Topografik olarak denizden 50-60 metre yükseklikteki Doğaköy köyiçi yerleşme alanının çevresi her mevsim yeşil bir bitki örtüsüne sahiptir. Girne merkeze çok yakın bir konumda yer almasına rağmen çevresinde yer alan zeytinlikler ve meyve bahçeleri özellikli bir konumundadır. Ayrıca çiftlik olarak kurulmuş olması dolayısıyla verimli tarım topaklarına sahiptir. Egemen ağaç dokusu olan ve yüzlerce yıldır var olan zeytin ağaçları yanında toprağın verimliliğinden ötürü sebze tarımı da yapılmakta ve bunun yanında, limon, mandalina, harnup, portakal, greyfurt ağaçları yetişmektedir. Beşparmak Dağlarının kuzeyinde yer alan Doğanköy Beylerbeyi Köyü ile Girne Kalesi arasında tarımsal potansiyele sahip bir konumundadır. Köy idari alanı, batı ve kuzeyde Girne merkez, Doğuda Ozanköy ve Güneyde de Beylerbeyi köyleri idari sınırları ile sınırlanmıştır. Güneyde Beşparmak dağlarına kadar uzanmaktadır.

Yerleşmede özellikle zeytin ürününün üretim ve kullanımını teşvik etmek amacı yanında eko turizm çerçevesinde zeytin ağaçlarının korunması ve yörenin özelliği olan zeytinciliğin teşvik edilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle yörenin planlanmasında bu tarımsal özelliğin dikkate alınması ve korunması önem arz etmektedir.

Doğanköy yerleşim alanı idari sınırı Güneyinde Beşparmak dağlarına kadar uzanmaktadır. Kuzeyden ise Uğur Mumcu Bulvarı ile sınırlanmaktadır. Batı sınırında ise Girne merkez bulanmaktadır. Doğu komşusu ise Ozanköy yerleşim alanıdır. Nispeten düzlük bir alanda yer alan köyiçi alanı zeytinlik alanlarla

40

çevrelenmiş olarak yer almaktadır. Köy içi alanın genelde düzlük bir alana sahip olması nedeni ile yapılaşma baskısı altında kalmakta ve çok sayıda site türü yapılaşma köyde inşaat baskısı oluşturmaktadır.

Harita 1: Doğanköy Uydu Haritası.

Köy yerleşim alanı güney doğusundan geçen derin bir dere yatağı ile sınırlanmıştır. Genelde suyu olmayan dere yatağı, güneyden, dağlardan gelen yağmur sularının denize ulaşmasını sağlamaktadır. Ancak gerek köyiçi ve gerekse denize doğru dere güzergahının gerekli koruma altında olmaması ve özellikle denize eriştiği kesimlerde dere yatağı üzerinde inşaatların yer alması nedeni ile yağmurlu dönemlerde su baskınalrı ve taşkınlarla karşılaşılmaktadır. Köyiçi alanı Zeytinli Sokak ile Semih Sancar Caddesi üzerinden Girne merkeze bağlanmaktadır. Kuzey yönünde uzanan Selvili Sokak ise Kurtuluş Caddesine bağlanmaktadır. Güney sınırı ise Lefkoşa-Girne anayolu ile sınırlanmaktadır.

KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI

Doğanköy’e yönelik ilk nüfus bilgileri 1891 yılına ait olup bu yıl köyde 53 kişinin yaşadığı bilinmektedir. Bu sayı 1901 yılında 71 kişiye çıkmış 1911 yılında ise 94’e erişmiştir. Bu hali ile yerleşme oldukça düşük bir nüfus potansiyeline sahip görülmektedir. Zira Birinci Dünya Savaşı sonunda 1921 yılında sayı aynı kalmış o yıl sonra ise bu sayı 93’e düşmüştür. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar köyde her hangi bir nüfus artışı görülmemiştir. Özellikle 1946 sonrasında 134’e çıkan nüfusta Yunanistan’dan Kıbrıs’a gelen gruplar arasından buraya yerleşenlerin etkisi olmuştur. 1960 yılında az da olsa bir artış gözlenmiş ve nüfus 140 kişiye çıkmıştır. 1973 yılında nüfus 147 kişiye çıkmış görülse de bu sayının 12 kişisini Kıbrıslı Rum ve Türklerin dışındaki diğer üçüncü Ülke vatandaşlarının oluşturduğu bilinmektedir. Özellikle Batı Avrupa ve ağırlıklı olarak bazı İngiliz ailelerin bu yıllarda Doğanköy’e gelip yerleştikleri bilinmektedir. 1978 yılında nüfus 121 kişiye düşmüş 1996 yılından itibaren sayı hızla artarak 212’ye çıkmıştır. 2000’li yıllarda sonra konut alanları kısmen de köy yerleşik alanı dışına taşma gösterse de köyiçi ağırlıklı olarak erleşme alanı olarak kalmış ve nüfus 457’ye çıkmıştır. Özellikle 2000’li yıllardan sonra konut yatırımlarının artması buraya gelerek yerleşenlerin çoğalması nüfus artışında önemli bir kriter olmuştur.

41

2006 yılı nüfus değerlerinde Doğanköy’de yaşayan 457 kişinin 245 inin erkek ve 212 sinin kadın olduğu belirlenmiştir. 2011 yılı Devlet Planlama Örgütü verilerine göre tüm Doğanköy idari sınırları içinde ise 820 kişinin yaşadığı ve 409’unun erkek ve 419 unun kadın olduğu belirlenmiştir. Bu veriler nüfus sayımı sonuçları verileri olduğundan Doğanköy idari sınırları içindeki (köy alanı sınırları) nüfusu vermektedir. Bunlara ek olarak 820 kişinin büyük çoğunluğunun Doğanköy’un Girne’ye yakın alanlarında özellikle ikinci konut türünde kullanılan evlerde yaşadığı bilinmektedir. Ancak, tüm bu veriler tüm Doğanköy mahallesi sınırları içinde yaşayan nüfusu belirlemekte olup Köyiçi olarak tanımladığımız koruma alanı daha sınırlı bir alan olup bu alan içinde düşük yoğunluklu bir nüfusun yaşadığı alandır. Devlet Planlama Örgütü tarafından 2016 yılı için yapılan nüfus projeksiyon değerlerinde nüfus artışındaki hızlı artış ile bu sayının 1344 kişiye çıkacağını ve nüfus artış hızının Karakum’dan sonra bölgedeki en fazla artış gösteren yerlerden biri olarak ‰ 87.44 ile Doğanköy olduğu görülmektedir. Son yıllarda Doğanköy’e Türkiye’den gelip yerleşenler olduğu da bilinmektedir.

Doğanköy Köyiçi alanında arazi çalışmaları sırasında toplam 124 parselde konut kullanımları olduğu ve bazı parsellerde birden fazla konutun yer aldığı belirlenmiştir. Konut tiplerine bakıldığı zaman ise bunların 55 adet müstakil konut, 13 adet ikiz konut, 16 adet sıra ve 64 adet apartman tipi konut binası olduğu ve bu binalarda toplam 298 adet konut birimi olduğu belirlenmiştir.

Devlet Planlama Örgütü 2011 nüfus sayımı sonuçlarına göre Doğanköy idari sınırları içerisinde hane halkı büyüklüğü 2.84 kişi/konut olarak belirlenmiştir. Bu bilgiler çerçevesinde sadece Doğanköy Köyiçi alanında 298 konut birimindeCinsiyet yaklaşık olarak, günümüz itibarı ile (2016 yılı) 846 kişinin yaşadığı belirlenmektedir.

42,6

57,4

Erkek Kadın

69 Grafik 48.- Doğanköy Köyiçi Cinsiyet Dağılımı Grafik 49.- Doğanköy Köyiçi Evli-Bekar Oranı

Alanda yapılan anket çalışması sonuçlarına göre ise nüfusun cinsiyet durumu incelendiğinde kadın erkek oranı arasında bir denge bulunmakta olup (kadın nüfus %57.4/erkek nüfus 42.6), erkek nüfusun 61.5’u evli olup, kadın nüfusun %38.5’i bekardır. Bölgede yaşayan nüfusun yaş ortalamasına bakıldığı zaman ise %21.8 oranında 18 yaş altı nüfus, %39.9 oranında 19-40 yaş nüfusu, %28.2 oranında 41- 60 yaş nüfusu ve %10.1 oranında 60 yaş üzerinde nüfus olduğu ortaya çıkmaktadır.

Doğanöy köyiçi sınırları içinde yapılan Anket çalışmaları sonuçlarına göre aşağıda yer alan ekonomik ve sosyal yapıya ilişkin bilgiler elde edilmiştir.

Yaş grubu analizinde %10.1’lik kısmın 60 yaş üzerinde olması yanında aktif nüfusun %68.1’lik bir oranda olması ve bu nüfusun içinde % 24.5’lik kesimin 31-40 yaş grubunda, diğer deyimi ile aktif nüfusun en üretken kesiminde yer almış olmasına karşın Doğanköyde 0-6 yaş grubu nüfusunun diğer köy yerleşmelerine nazaran %4.5 gibi düşük bir oranda olması aynı zamanda ortalama aile büyüklüğü oranının düşüklüğünü kanıtlamaktadır.

42

Yaş

61+ 10,0%

51_60 11,8%

41_50 16,4%

31_40 24,5%

24_30 13,6%

19_23 1,8%

16_18 4,5%

13_15 6,4%

7_12 6,4%

5_6 1,8% 0_4 2,7% 0,0% 5,0% 10,0% 15,0% 20,0% 25,0% 30,0% 73 Grafik 50.- Doğanköy Köyiçi Yaş Grupları Dağılım

Resim 3, 4 .- Doğanköy’de iki sokak dokusu

EKONOMİK VE SOSYAL YAPI

Doğanköy köyiçinde yaşayan nüfusun %68.1 aktif nüfus olarak belirmekte olup yaşayanların %28.6’sı özel sektörde görev yapmaktadır. Yaşayan nüfusun çok küçük bir bölümünü oluşturan %25.5’lik kısmı öğrenci olup yerleşime yakınlığı nedeni ile Girne Üniversitesi öğrencilerinin ve kısmen de göreceli yakınlığından ötürü Final ve İlim Üniversitelerinin öğrencilerinin konaklama için burayı tercih ettiğini göstermektedir. Bunun dışında emekli (%17.3), ev hanımı (%12.2), serbest meslek (%6.1) ve öğretmen (%4.1) olarak %39.7’lik kısmın rantiye olarak görülmesi yörenin göreceli olarak yaşamının hareketli ve dinamik bir yapıda olduğunu göstermektedir. Bunun yanında %3.1 oranında bir işsiz olduğu görülmektedir ki bu sayı oransal olarak Girne KentselMeslek Koruma alanındaki 4.1 oranından düşüktür.

Özel sektör 28,6%

Öğrenci 25,5%

Emekli 17,3%

Ev hanımı 12,2%

Serbest meslek 6,1%

Öğretmen 4,1%

İşsiz 3,1%

Akademisyen/öğretim görevlisi 2,0%

Memur 1,0%

0,0% 5,0% 10,0% 15,0% 20,0% 25,0% 30,0% 72 43

Grafik 51.- Doğanköy Köyiçi Meslek Grupları Dağılımı

Alandaki toplam hane gelirine bakıldığı zaman tüm gelir gruplarına ait kişilerin bu alanda yaşadığı görülmektedir. Hem düşük geliri olanlar hem de yüksek geliri olanlar bu alanda yaşamayı tercih etmektedir. Ancak, %52.9 gibi yüksek bir oranında kişi bu soruyu yanıtlamak istememiştir. Bununla birlikte yanıt verenlerin asgari ücret ve altında olanların oranın %5.9 gibi bir düşük oranda olması yanında %29.4’lük bir grubun gelir durumunun aylık 3.700 TL ve üzerinde olması yörenin gelir durumunun orta ve üst gruba girdiğini göstermektedir.

Yerleşim alanının ekonomik yapısının değerlendirilmesinden yaşayanların %29.4’ünün aylık geliri 3.700 TL üzerinde olup, % 8.8’i ise aylık 4.701 TL-6.700 TL aralığında yuksek bir aylık gelir elde etmektedir. Bu durum genel olarak yerleşmenin ekonomik yapısının ortalamanın biraz üzerinde olduğunu ve belirli bir ekonomik düzene sahip olduğunu gösterirken sadece %5.9’luk bir grup gelirinin 1.730 TL ve altında olduğunu ifade etmiştir. Ekonomik düzeyin yüksekliği özel araç sahipliğinde kendini gösterirken bu durum %97 gibi yüksek bir oranda ortaya çıkmaktadır. Bunun dışında araç sahipliğinde taksi sahipliği ile de değerlendirildiğinde yerleşmede yaşayanlarınHane Toplam Gelir tümünün bireysel mobiliteye sahip olduğu görülmektedir.

Cevap vermedi/reddetti 52,9

1731 TL- 2700 Tl arası 11,8

4701 TL–6700 TL arası 8,8

3701 TL–4700 TL arası 8,8

2701 TL–3700 TL arası 8,8

1730 TL ve altı 5,9

8701TL ve üzeri 2,9

Grafik 52.- Doğanköy0,0 10,0 Köyiçi20,0 Hane30,0 Halkı Gelir40,0 Dağılımı50,0 60,0

Diğer taraftan konut sahipliğinin %51.4 oranında olması, yaşayanların ortalama78 yarısının kendi konutlarına sahip olmaları da gelir düzeyindeki orta gelir seviyesinin üzerinde olunduğunu göstermektedir. Bu olgu, gelir durumunun ortanın üzerine çıktığını kanıtlar görülmektedir. Bununla birlikte kiracıların oranının ise % 48.5 olduğu görülmektedir. Bunların büyük çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu belirlenmektedir. Gelir durumunaKonut mülkiyet bağlı olarakdurumu araç sahipliği oranın da %97 oranında belirleniş olup bu durum da Doğanköy köyiçinin ekonomik yapısının Girne-Çatalköy genelinden oransal olarak yukarda olduğunu kanıtlamaktadır.

Ev sahibi 51,4

Kiracı 48,5

47,0Grafik 53.-48,0 Doğanköy49,0 Köyiçi Konut50,0 Sahipliği51,0 Oranı 52,0

80

44

Araç sahipliği ve türü

Otobüs 97,0%

Taksi 3,0%

Grafik 54.- Doğanköy Köyiçi Araç Sahipliği Oranı 0,0% 20,0% 40,0% 60,0% 80,0% 100,0% 120,0%

Eğitim durumu olarak köyiçinde yaşanların büyük bir oranın yüksek öğrenim görmüş79 olduğu (%29.0 üniversite ve lisansüstü) buna karşı % 4’lük bir kısmın okuma yazmasının olmadığı görülmektedir. Okuma yazma bilmeyenlerin oranı planlama alanı içinde Köyiçi değerlendirildiğinde yüksek bir orandır. Meslek dağılımında özel sektörde çalışanların % 28.6 oranında olması ve bunun yanında emekli nüfusun %17.3 olması ile okuma yazma bilmeyenEğitim oranının nispeten yüksek olması arasında bir bağlantı bulunmaktadır.

Lise 32,0%

Üniversite 28,0%

Ortaokul 22,0%

İlkokul 13,0%

Okuma yazma yok 4,0%

Lisansüstü 1,0% Grafik 55.- Doğanköy Köyİçi Yaşayanlarının Mezun Olduğu Okula Göre Eğitim Durumu 0,0% 5,0% 10,0% 15,0% 20,0% 25,0% 30,0% 35,0%

Alanda yaşayan nüfusun %52.6’lük kısmının Türkiye kökenli olması yanında %24.3’lük71 kısmının Kıbrıs kökenli olması heterojen bir yapının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Buna karşın karma evlilik oranının %27.8 olması heterojen bir yapı olduğunu göstermekte ve yerleşim alanında yaşamda ayrışma olgusunun olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum nüfusun %61.3’ünün TC ve %24.3’ünün KKTC uyruğunda olmasını ve %7.1’inin de her iki uyrukta olması ile kanıtlanır görülmektedir. Her iki ülke dışında yaşayan nüfus ise ortalamaŞimdi yaşadığı%7.3’lük yere sabit göç bir etmişse orandadır. nereden? Bu durum benzer şekilde nüfusun %52.6’sının Türkiye’den gelmiş olması ile kanıtlamakta olup %15.8’i güneyden gelmiştir.

Türkiye 52,6

Türkiye ve Güney Kıbrıs dışındaki diğer 26,3 ülkeler

Güney Kıbrıs 15,8

Girne dışındaki diğer şehirler 5,3

Grafik 56.- Doğanköy Köyiçinde Yaşayanların0,0 10,0 20,0Daha30,0 Önce40,0 Yaşadıkları50,0 60,0 Yerler.

Alanda yaşayan nüfusun %50’inin anne ve babası Kıbrıs doğumlu ve %5.6’sının ise Türkiye76 doğumludur. Bunun yanında % 27.8’inin de anne veya babasından bir tanesi Kıbrıs doğumludur. Vatandaşlık durumuna bakıldığında ise % 24.3’ünün KKTC, %61.3’ünün TC ve %7.1’inin ise Hem KKTC hem de TC 45

vatandaşı olduğu görülmektedir. Bu alandaAnne/baba yaşamak doğum için yeri gelenlerin % 52,6 sı Türkiye’den, %15.8’i Güney Kıbrıs’tan, %26.3’ü bunlar dışındaki ülkelerden ve %5.3’ü de Girne dışındaki diğer bölgelerdendir.

Anne ve baba Kıbrıs 50,0

Anne/babadan biri Kıbrıs diğeri Türkiye 27,8

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 16,7

Anne ve baba Türkiye 5,6

Grafik 57.- Doğanköy Köyiçinde Yaşayanların Doğum Yerlerine Göre Dağılımı 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0

74

Grafik 58.- Doğanköy Köyiçinde Yaşayanların Tabiiyetlerine Göre Dağılımı

Doğanköy’de yaşayanların yukarıda ekonomik yapının analizinde gelir durumuna bağlı değerlendirmede de görüldüğü üzere %51.4’ü kendi konutunda oturmakta olup yerleşmede gerek kiralık ve gerekse kendi konutunda oturanların yaşadıkları konutta sürekli oturuyor olarak belirlenmesi köyiçinde ikincil konut olarak kullanılan konut olmadığını ortaya çıkarmıştır. Bu durum aynı zamanda köy içindeki tüm konutların her dönem kullanılıyor olması yaşamın dinamizmi hakkında olumlu bir fikir vermektedir. Bu durum köyiçine özellikle yaz aylarında dışarıdan gelerek yaşayan nüfusun olmadığını/düşüklüğünü ve yerleşmedeki konutların aktif durumda olduğunu diğer deyimi ile tüm yıl boyunca bir iç hareketliliğin bulunduğunu kanıtlamaktadır. Ayrıca konutların %64.9’unun müstakil konut olması diğerlerinin apartman (%24.3) ve sıra konut (%10.8) türünde olması yerleşme alanının yaygınlığını ve bireyselliğini ortaya koymaktadır. Diğer taraftan değerlendirme aşamasında iki katlı yapıda birden fazla aile yaşadığı durumlarda anket aşamasında sorulan sorulara apartman olarak cevap verilmesi bu sorunun Köyiçinde genelde iki katlı yapılar olmasına karşın tanımlamada apartman olarak bir sonuç ortaya çıkmıştır. Bu yapılar genel olarak iki katlıdır. Ayrıca köyiçinde ikinci konut oranının olmaması yerleşmenin ekonomisinin özel sektörde çalışanlar (%28.6) ve serbest meslek çalışanları (%6.1) açısından ağırlıklı olması ile uygun görülmektedir.

46

İkamet edilen konut tipi Grafik 59.- Doğanköy Köyiçindeki konutların sürekli/ikincil konut olarak kullanım oranları

Müstakil 64,9

Apartman 24,3

Sıra 10,8

Grafik 60.- Doğanköy Köyiçinde sürekli İkamet Edilen Konut Tipi 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 Yaşanılan konutların %97.3’ünün sağlam ve bakımlı olması yanında hepsinde su, elektrik gibi tüm alt 85 yapı tesislerine sahip olması yanında %91.4 oranında otopark sorununun olması ve yaklaşık %60 oranlarda yalıtım ve ısıtma durumu, kanalizasyon, manzara ve bahçe gibi olumlu unsurlara sahip olduğu ortaya çıkmakta ve 3/4 oranında konutlardan memnuniyet ortaya çıkmaktadır. Memnuniyetsizlik oranının başında yol ve kaldırım olumsuzlukları ve yoğun araç trafiği gelmekle beraber genel olarak yaşanılan ortamdan memnun olunduğu belirlenmektedir. Bu durum aynı zamanda köyiçinde bulunan binalrın konforDiğer durumununkonut özellikleri üst seviyede olduğunu ortaya koymaktadır.

Kira miktarının/satın alma miktarının … 75,7 24,3 Yalıtım ve ısınma durumu 62,2 37,8 Sağlam ve bakımlı olması 97,3 2,7 Telefon 63,9 36,1 Kanalizasyon 73 27 Su 100 Elektirik 100 Otopark 91,4 8,6 Manzara 63,9 36,1 Bahçe 61,1 38,9

Grafik 61.- Konutların Sahip0% Oldukları20% Özelliklerine40% 60% Göre Dağılımı.80% 100% Evet/Var Hayır/Yok 86

Resim 5.- Doğanköy köyiçi kuzeyi, Selvili Sokak Resim 6.- Doğanköy köyiçi kuzeyi, Bağ Sokak

Konutların bulunduğu çevre analizlerinde % 64.9 oranında güvenli bir ortamın olduğu bunun yanında %62.2 oranı ile sessiz sakin ve yine aynı oranda yüksek binaların olduğu ifade edilirken, çevresel memnuniyet analizleri çevre temizliği %35.1, yeşil alan %49.5, yaya yolları %51.4 oranlarında olumlu 47

değerlerde çıkmıştır. Bu durum genel olarak yaşayanların, yaşadıkları çevreden memnun olduklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca yaşanan ortam heterojen bir yapı tarafından oluşturulduğu halde %92.3 oranındaki sonuçlar benzer gruplara yakınlığın önemli olduğunu gösteren değerler ortaya çıkarmıştır. Dolayısı ile heterojen grubun bir bikininin hukukuna saygılı ve kültür seviyesi üst bir düzlemdeki kişilerin köyiçinde yaşadığını göstermektedir. Bunun yanında arkadaşlık ilişkisinin bulunduğu (%76.9) ve akrabalara yakınlık (%48.7) yerleşmenin içsel karakteristik yapısını ortaya koymaktadır. Bu durum yerleşmenin kendi iç yapısında belirli bir sosyal yapıya sahip olduğunu ortaya koyarken bu yapının içe dönük ve kapalılığı ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda benzer yapıda komşuların bulunmasındaki oranın %92.3 gibi yüksek olması gelir grubundaki dağılımdaki farklılığa karşın sosyal ve kültürel yapıda benzerlikleri ve eşit bir yapının olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Konut çevresi özelliklerine bakıldığında ise bölgenin % 64.9 oranında güvenli olmasına rağmen bazı çevre sorunları olduğu görülmektedir. Bunlar yeşil alanlar /çocuk parkı, yüksek katlı binalar, kirlilik yaratan faaliyetler, yoğun araç trafiği ve otopark sorunu (%80.6) olarak sıralanabilir. Ayrıca yüksek katlı binaların % 62.2 oranında olması çevresel olarak olumsuz bir unsur olarak ön plana çıkmaktadır. aydınlatılma ve çevre temizliği açısından da Zeytinlik yörede ön plana çıkan yerleşmeler olarak dikkat çekici bir olumluluğa sahip bulunmaktadır. Bunlara ek olarak yeşil alan açısındanKonut da (%49.5)çevresinin Girne-Çatalköyözellikleri planlama alanı içinde ortalamaya yakın olduğu görülmektedir. Sosyal problemler 5,4 94,6 Güvenli 64,9 35,1 Yeşil alanlar/çocuk parkları 45,9 54,1 Sessiz,sakin 62,2 37,8 Yüksek katlı binalar 62,2 37,8 Kirlilik yaratan faaliyetler 32,4 67,6 Aydınlatma 51,4 48,6 Çöp/çevre temizliği 35,1 64,9 Yaya yolu/kaldırım 51,4 48,6 Yol kalitesi 27 73 Yoğun araç trafiği 41,7 58,3 Otopark sorunu 19,4 80,6

0% 20% 40% 60% 80% 100% SosyalEvet/VargruplaraHayır/Yokyakınlık 88 Grafik 62.- Konut Çevrelerinin Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

Arkadaşlara yakınlık 78,4 21,6

Akrabalara yakınlık 22,2 77,8

Benzer yapıda komşular 91,9 8,1

0% 20% 40% 60% 80% 100% Evet/Var Hayır/Yok 89 Grafik 63.- Doğanköy Köyiçinde Yaşayanların Sosyal Gruplara Yakınlık Durumu

Bu hususlar yerleşmenin kendi iç düzeninde olumlu unsurlar olarak görülmektedir. Komşuluk ilişkilerinin yüksek olduğu ve komşuların her gün veya haftada 1-3 kez bir araya gelmesinin %10.8 oranında olduğu görülmektedir. Ayda 1-2 kez görüşenlerin oranı ise %40.5 oranı ile oldukça yüksektir. 48

Komşuların hiçbir araya gelememe oranının %32.4 olması ise diğer oranlar arasında yüksek bir değer olarak görülmekte olup genel olarak Doğanköy Köyiçi yerleşmesinde yaşayanların bir birleri ile bağlarının, her ne kadar birbirlerine saygılı ve sosyal problemi olmayan bir alanda yaşansa da heterojen yapıda olunması nedeni ile komşuluk ilişkilerinin yüksek düzeyde olmadığı kabul edilmekte ve ilişki Komşularınızla ne sıklıkla bir araya gelirisiniz? düzeyinin yaşam seviyesinde olumsuz yansıdığı ve yüksek düzeyde bir birlikteliğin olmadığı şeklinde yorumlanabilir.

Ayda 1-2 40,5

Hiç 32,4

Haftada 1-3 10,8

Yılda 1-2 8,1

Hergün 8,1

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 Grafik 64.- Yaşayanların Komşuları İle Ne Sıklıkla Bir Araya Gelme Durumu 90 KONUT DOKUSU İnceleme alandaki konutların özelliklerine bakıldığında kullanıcılar açısından genellikle olumlu özelliklere sahip olduğu ve gerekli onarımların büyük oranda kendileri tarafından yapıldığı ortaya çıkmaktadır (%83.8). Bu husus konutlarına gösterdikleri özen yanında belirli bir kesimin kendi onarımını yapacak ehliyete sahip olması yanında profesyonel yardım almayı tercih etmediklerini ve kentleşme oranında düşük bir seviyede olduklarını göstermektedir. Ayrıca her yıl onarıma tabi olunmasının oranının %31.6 civarında olması konut kalitelerinin yaklaşık 1/3’ünün orta ve altında olduğunu göstermektedir. Buna rağmen oturanların konutlarına bağlı (%96.8) ve konutlarının korumaya değer olduğunu beyan etmesi oturdukları yöreden memnuniyetleri ile çakışmaktadır. Oturulan konutların % 68.9’u müstakil konut olup, % 24.3’ü’i apartman tipi ve %10.8’i de sıra ev tipi konutlar olduğu görülmektedir. Kira veya satın alma maliyetlerinin uygun olması, teknik altyapı hizmetlerinin genelde iyi olması, binaların sağlam ve bakımlı olması ve manzara ve bahçelerinin olması konutlar için olumlu yanlalar olarak belirlenmiştir. 3.2

16.2

Evet Hayır

83.8 96.8

Grafik 65.- Yaşanan Konuta Bakım/Onarım Yapılıp Yapılmadığı ve Korumaya Değer Olup Olmadığı.

49

Her yıl/Yılda 1 defa 46.4

Arasıra/bazen/gerektiği zaman 28.6

2-3 senede bir 14.3

Her yıl bir defadan fazla 7.1

4-5 senede bir 3.6

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0 40.0 45.0 50.0 Grafik 66.- Konutuna Yaptığı Onarımın Ne Sıklıkla Yapıldığı.

Yaşayanların %96.8’ini yaşadıkları alandaki eski binaların değerli olduğunu beyan etmesi belirli bir çevre bilincine sahip olduklarını ortaya koyma yanında çevreye sahip çıkma bilincinde olduklarını da göstermektedir. Bu durum çevresel memnuniyet anketindeki memnuniyet oranının %100 oranında olmasını kanıtlayan bir husustur. Ayıca çevrelerindeki eski yapıların korunmadığı ve bu konudaki endişeye sahip olanların oranının yüksekliği de çevrelerine ve geçmişlerine olan bağlılığı ve yörede yaşamaya devam etme isteminin yüksekliği ile örtüşmektedir. Bu husus aynı zamanda belirli bir kültür bilincine sahip olunduğunun ve onarım sistematiği hakkında bilgi sahibi olunduğunun göstergesi olarak kabul edilmektedir. 12.0

40.0 Evet Evet Hayır Hayır 60.0

88.0

Grafik 67.- Çevresindeki Binaların Değerli Grafik 28.- Çevresindeki Binaların Korunup Olup Olmadığı Korunmadığı

Restorasyon ve tamir çalışmaları yapılmalı 33.3

Koruma altına alınmalı 16.7

Bakım ve onarım yapılmalı 16.7

Daha ilgili ve duyarlı olmalılar 11.1

Çevre düzenlemesi ve temizlik yapılmalı 11.1

Belediye ve devlet ilgilenmeli 11.1

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0

Grafik 68.- Çevresindeki Binaların Korunmasına Yönelik Gereken Önlemler

50

75.7 24.3 Yalıtım ve ısınma durumu 62.2 37.8 97.3 2.7 Telefon 63.9 36.1 73 27 Su 100 100 Otopark 91.4 8.6 63.9 36.1 Bahçe 61.1 38.9 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 691.- Yaşanılan Konutun Sahip Olduğu Özellikler.

ULAŞIM Doğanköy köyiçine Girne merkezden Uğur Mumcu Bulvarından ayrılan yol ile erişilmekte lup erişim süresi 10-15 dakika kadardır. Doğanköy Köyiçi alanı ve Doğanköy genel yerleşim alanının gelişmesi ve hem de Girne Merkezinin gelişmesi ve yaygınlaşması sonucunda tüm bu alanlar birleşmiş durumdadır. Fiziki anlamda bakıldığında belirgin bir sınır söz konusu değildir.

Köyiçi alanı Zeytinli Sokak ile Semih Sancar Caddesi üzerinden Girne merkeze bağlanmaktadır. Kuzey yönünde uzanan Selvili Sokak ise Kurtuluş Caddesine bağlanmaktadır. Lefkoşa-Girne anayolu ise Güney sınırından geçmektedir.

Hareketlilik analizlerinde araç sahipliğinin yüksek olması nedeni ile iş yerine gidişlerde %81.1 oranda özel araç kullanılması olağan görülmektedir. Araç sahipliği oranının oldukça yüksek olması da bunu desteklemektedir. Bunun dışında %2.7 oranında toplu taşımanın kullanılması düşük ve marjinal bir değer olarak görülmektedir. İş yerine erişimde her hangi bir problemle karşılaşılmamış olunması özel araçla erişim dışında toplu taşınım ile iş yerine erişimde de her hangi bir memnuniyetsizliğin olmaması iş yeri- konut ilişkisinde ve erişim konusunda bir sorun olmadığını ortaya çıkarmaktadır.

Yaşayanların genelde Anket değerlendirmeleri sonucunda yaşayanların %77.3 oranında yaşadıkları çevreden işyerlerine erişimde memnun oldukları ortaya çıkmıştır (%22.7’si çok memnun, %77.3 memnun). Bu durum aynı zamanda eğitim tesislerine nüfusun yarısının yürüyerek gitmesi ile de ortaya çıkmaktadır. Dolayısı ile eğitim tesislerine erişimde belirgin bir sorun ortaya çıkmamaktadır. Ancak, sağlık tesislerine erişimde %90’ın üzerinde özel araç kullanılması bunun tersi bir olguyu ortaya koymaktadır. Bunun yanında sağlık kurumları açısından özel sağlık tesislerine erişimden olan memnuniyet %80 iken Devlet tesislerinden memnuiyetin %56.3 olması ve %6.3’ün hiç memnun olmadığı ifade etmesi bu konuda alınması gereken tedbirlerin incelenmesini ortaya koymaktadır.

51

Ne ile gittiği

Özel araç 81,1%

Yürüyerek 16,2%

Toplu taşıma 2,7% Memnuniyet

Grafik 70.- Konut-İş Yeri Erişimde Kullanılan Araç 0,0% 20,0% 40,0% 60,0% 80,0% 100,0%

Memnunum 77,3% 92

Çok memnunum 22,7%Ne ile gittiği

Grafik 71.- Doğanköy Köyünde Yaşayanların İşyerine erişim Memnuniyet Durumu 0,0% 20,0% 40,0% 60,0% 80,0% 100,0%

94 Özel araç 50,0%

Yürüyerek 50,0% Memnuniyet

Grafik 72.- Yaşayanların Eğitim Tesislerine Erişimde Kullandığı Unsurlar 0,0% 10,0% 20,0% 30,0% 40,0% 50,0% 60,0%

Memnunum 46,2% 96

Çok memnunum 38,5%

Hiç memnun değilim 15,4%

Grafik 73.- Eğitim Tesislerine Erişim Memnuniyeti ,0% 10,0% 20,0% 30,0% 40,0% 50,0%

98

52

Ne ile gittiği

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Özel araç 93,3

Özel araç 100,0

Yürüyerek 6,7

Grafik 74.- Sağlık Kurumlarına Ağırlıklı Erişim Yöntemi Memnuniyet 0,0 50,0 100,0 150,0 0,0 50,0 100,0

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık 100 Ocağı

Memnunum 56,3 Memnunum 80,0

Çok memnunum 25,0

Ne memnunum ne 12,5 değilim Çok memnunum 20,0 Hiç memnun 6,3 değilim Grafik 75.- Sağlık Kurumlarına Erişim Memnuniyeti 0,0 50,0 100,0 0,0 20,0 40,0 60,0

Günlük alışveriş için kişilerin yürüyerek girmesi (%2.7) yanında diğer alışverişlerinde102 toplu taşının ve özel araç kullanıldığı bu alışverişlerinin yerleşme dışından orta ve uzun vadeli tüketim malların içerdiğini ortaya koymaktadır. Ancak alışverişlerinden memnuniyetinin ve çok memnunu şeklindeki cevaplarının %85 oranına erişmesi istediği ürünü gerek yerleşmesinden ve gerekse Girne bölgesinden bulabildiğinin ve ekonomik unsurların bu açıdan yeterli olduğunuNe ile gittiğikanıtlamaktadır.

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Özel araç 62,2 Özel araç 73,7

Toplu taşıma 35,1

Toplu taşıma 26,3 Yürüyerek 2,7

Grafik 76.- Alış-Veriş Mekanlarına Erişim Yöntemi 0,0 20,0 40,0 60,0 80,0 0,0 20,0 40,0 60,0 80,0

104

53

Memnuniyet

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Memnunum 55,0 Memnunum 55,6

Çok memnunum 30,0 Çok memnunum 33,3 Ne memnunum 10,0 ne değilim Ne memnunum Hiç memnun 11,1 5,0 ne değilim değilim

Grafik 77.- Alış-Veriş Mekanlarına Erişimde Memnuniyet ,0 20,0 40,0 60,0 ,0 20,0 40,0 60,0

Açık alan gerektiren rekreatif amaçlı istemlere ise %66.7 oranında özel araçla gidilmekte106 ve %44.4 oranında haftada 3-4 kez yanında diğer grupların haftada en az bir kez gitmesi (%22.2) gitmesi sosyal yaşama bağlılık ve sosyal yaşamın belirli bir seviyenin üzerinde olduğunu ortaya koyma yanında Doğanköy dışında bu aktivitelerin gerçekleştiğini ve yerleşmede yeterli sosyal aktivite merkezi olmadığını ortaya koymaktadır. Ancak yapılan değerlendirmeler de yerleşmenin sosyal yapısından ötürü içinde bu tür açık alan gerektiren sürekli aktiviteleri barındıracak unsurlara ihtiyaç göstermediğini ortaya koymaktadır. Kapalı alan aktiviteler için de özel araç tercih edilen unsurdur (%90). Bu tür aktivitelere yaşayan nüfusun % 40’ı haftada 1 kez gitmektedir. Ancak bu tür aktivitelere gidişte kullanılan araçlarda %90 oranında özel araç tercih edilmektedir.

Sunulan rekreatif hizmetlerden memnuiyetsizlik belirtmemiştir. Bunun dışında gerek açık alan ve gerekse kapalı alanda gerçekleştirilen rekreatif alanlara erişimde memnuniyet oranı %100’lük bir oranda olup bu husus erişim konusunda her hangi belirgin bir sorun olmaması yanında yaşadıkları yörede başta Girne olmak üzere sunulan rekreatif hizmetlerden de memnun olunduğunu ortaya koymakta olup sunulan hizmetin Doğanköy’de yaşayanların sosyo-kültürel seviyesine hitap ettiğini ortaya koymaktadır. Yaşayanların %47.8’ı haftada 1 kez ve bunların %87 oranında özel araçla yeme içme aktivelerine katılmaktadır. Ayda birdenNe sıklıkla seyrek gidildiğiolarak gidenler ise %13 oranını aşmamakta olup bu husus genel olarak ekonomik yapı ve sosyal hareketliliğe bağlı olduğu için yerleşmenin genel olarak belirli bir ekonomik yapının üzerinde ve pozitif sosyal ağırlıklı bir sistemi benimsediğini göstermektedir.

Haftada 3-4 44,4

Ayda 1-2 33,3

Ne ile gittiği

Haftada bir 22,2

Grafik 78.- Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Hangi Sıklıkla Gidildiği. 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 Özel araç 66,7 110

Toplu taşıma 33,3

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0 54

109

Grafik 79.- Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Erişimde Kullanılan Erişim Sistemi

Ne sıklıkla gidildiği

Grafik 80.- Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına erişimde tercih edilen ulaşım sistemi

Ayda 1-2 40,0

Haftada bir 40,0

Ne sıklıkla gidildiği

Daha seyrek 20,0

Grafik 81.- Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına Ne Sıklıkla Gidildiği. 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 Haftada bir 47,8 115

Ayda 1-2 21,7

Haftada 3-4 17,4 Ağırlıklı tercih edilen araç

Daha seyrek 13,0

Yeme içme aktivitelerine gitme sıklığı 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0

Özel araç 86,4 120

Toplu taşıma 9,1

Yürüyerek 4,5

Yeme içme aktivitelerine giderken kullanılan (tercih edilen) erişim sistemi 0,0 20,0 40,0 60,0 80,0 100,0 Yaşayanların %76.5’i yılda 1-5 kez Türkiye’ye gitmesi yaşayan nüfusun %61.3’ünün TC uyruğunda olması ile açıklanmakta olup bu grubun Türkiye ile olan bağının sıklıkla devam ettiğini121 göstermektedir. Benzer durum nüfusun %21.1’inin yılda 1-5 kez Güneye seyahat etmesi ve nüfusun %16’sının KKTC dahilinde dahi hiç seyahat etmemesi yanında, %15.8’inin Türkiye dışındaki diğer tüm ülkelere ve % 63.2’sının Güneye hiç gitmemiş olması yerleşmedeki hareketliğin oldukça düşük bir seviyede olduğunu ve kısıtlı ve sınırlı bir seyahat düzeni içinde göreceli olarak içe kapalı bir yaşamın olduğunu ortaya koymaktadır.

55

Seyahat durumu

90 84,2 80 76,5

70 63,2 60 60

50

40

30 21,1 20 20 17,6 15,8 16 10,5 10 2,9 2,9 5,3 4 0 Türkiye Türkiye dışındaki Güney Kıbrıs Sadece Kuzey Kıbrıs diğer tüm ülkeler dahilinde Hiç Yılda 1-5 kez Yılda 6-10 kez Yılda 11 ve üzeri 81 Grafik 82.- Zeytinlik Köyiçinde Yaşayanların Seyahat Tercihleri

Genel olarak Doğanköy’de yaşayanlar yaşadıkları yöreden memnundurlar (%77.3). Ayrıca bu orana taşınmayı kesinlikle düşünmeyenlerin oranı ( %8.1) eklendiğinde memnuniyet oranı %85.4 seviyelerine çıkmaktadır. Önümüzdeki 5 yıl içinde yöreden ayrılmayı düşünenlerin oranının %13.5 oranında oldukça düşük olması çevresel ve sosyal faktörlerin Doğanköyde olumlu seyrettiğini ortaya koymaktadırlar. Zira gerek komşuluk ve gerekse çevresel memnuniyet analizleri bu durumu açık olarak ortaya koymuş Aşağıdaki ifadelerden hangisi sizin önümüzdeki 5 yıl içinde şu durumdadır. Dolayısı ile burada yaşayanların memnuiyeti dikkate alındığında yaşadıkları çevreninin mevcut özelliklerinianda korunması ikamet veettiğiniz yaşam yaşam temposunu alanında aynı /bölgede trendde devakalma etmesi ya da gerekliliğini ortaya koymaktadır. başka bir yere gitme konusundaki düşüncelerinizi en iyi ifade etmektedir? Önümüzdeki 5 yıl içinde burada 78,4 kalmayı düşünüyorum/düşünüyoruz

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan yine Girne’de başka bir bölgeye taşınmayı 10,8 düşünüyorum/düşünüyoruz

Taşınmayı kesinlikle 8,1 düşünmüyorum/düşünmüyoruz

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan Girne dışına başka bir bölgeye taşınmayı 2,7 düşünüyorum/düşünüyoruz Grafik 83.- Yaşanılan Çevreden Memnuniyet Araştırması 0,0 20,0 40,0 60,0 80,0 100,0

124

ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ

Bu bölümde arazi çalışmaları sonucunda binalar ve parsellere ait yerinde tespit yapılarak elde edilmiş veriler ve bu verilerin analiz sonuçları yer almaktadır. Arazi çalışmaları Doğanköy Köyiçi alanı ve yakın çevresi olarak belirlenmiş ve Koyu Yeşil bölge olarak tanımlanmış bölgeyi kapsamaktadır. Bu çalışmalar parsel ve bina ölçeğinde arazi çalışması olarak bire bir yapılmıştır.

56

ARAZİ KULLANIMI Arazi çalışmalarında Köyiçi alanında 154 adet parsel olduğu belirlenmiştir.148 parselde en yoğun kullanım türünün % 66 ile konut kullanımı olduğu görülmektedir. Bazı parsellerde birden fazla konut bulunmaktadır. Bunun yanında alanda 59 adet boş parsel ve toplam 62 pardelde de zeytinlik ve meyve/ nar bahçesi yer almaktadır. Bu parsellerin tüm parsellere oranı ise %27 dir.

Konut ve boş alanlar ile zeytinlik ve meyve/nar bahçeleri dışında kalan parsellerde ise tarihi ve kültürel değeri olan bir kilise bulunmaktadır. muhtarlık binası ve çocuk parkı bulunmaktadır.

Alanda yer alan diğer kullanımlar ise yönetim binası olarak bir muhtarlık binası ve rekreaktif kullanım olarak ise bir çocuk bahçesi bulunmaktadır.

66% 70% 60% 50% 40% 27% 30% 20% 10% 4% 1% 1% 1% 0% Konut Yardımcı Bina Muhtarlık Kilise Çocuk Parkı Boş Parsel Binası

Grafik 48.- Arazi Kullanım Dağılımı.

BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI Arazi çalışmaları sırasında Doğanköy Köyiçi alanında farklı kullanımlarda 165 adet bina tespiti yapılmıştır. Binaların yapı malzemesi, kat sayısı, çatı malzemesi ve inşa tarzı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda bu alanda genellikle kullanılan yapı malzemesinin eski binalarda taş, taş ve sıva ile yeni binalarda ise tuğla olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sırasında bu alanda yer alan binaların yapı malzemesinin %13’ünün (4 +9 adet) taş veya taş ve sıva olduğu, %87’sinin (165 adet) ise tuğla ve sıva olduğu tesbit edilmiştir. Bu binaların büyük çoğunluğu 1974 yılı sonrası ve özellikle son yıllarda yapılmış apartman tipi konutlardır. Çok yoğun olmaları nedeniyle analizi olumsuz etkilemekte ve baskın karakter olarak görülmektedir. Ancak geleneksel köy karakteri olarak ele alınmamalıdır.

100% 87% 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 9% 10% 4% 0% Taş Taş+Sıva Tuğla+Sıva

Grafik 49.- Yapı Malzemesi Dağılımı 57

Çatı ve yapı malzemeleri koruma alanlarının geleneksel doku özelliklerini belirleyen unsurlardır. Bu alanda bulunan 165 adet binanın % 4’ü (3 adet) taştan, %9’u (15 adet) taş ve sıva kullanılarak yapılmış binalardır. Yapı malzemesi tuğla ve sıva olan binalar ise toplamın binaların %87’sini (146 adet) oluşturmaktadır. Taş binalar inceleme alanında yer alan en eski binalardır ve sıvalı veya sıvasız olabilmektedir. Daha yakın dönemlerde ve günümüzde yapılan binalarda ise yapı malzemesi olarak tuğla kullanıldığı ve sıvandığı görülmektedir.

Alandaki binaların % 43’ünün (70 adet) çatıları kiremit ve eğimlidir. Yaklaşık çatı eğimi %20 ile %30 oranları arasında değişiklik göstermektedir. Eski binaların çatıları daha çok düz ve topraktır. Ancak zaman içerisinde yarattığı olumsuzluklar nedeniyle üstlerine beton dökülerek veya oluklu levha veya kiremit kaplanarak kapatıldığı gözlemlenmektedir. %54 oranında ise düz beton çatı bulunmaktadır. Çatıların %56’sı düz çatıdır.

Eğik çatılarda çatı malzemesi olarak kiremit ve oluklu levha kullanıldığı görülmektedir. Malzeme cinsine göre çatı eğimi de değişkenlik göstermektedir. Kiremitli çatılarda çatı eğimi yaklaşın %20-30 oranında olurken oluklu levha olan çatılarda bu oran %5’e kadar düşmektedir. Eğik çatılar ise binaların %44’ünü oluşturmaktadır. Oluklu levha, taş ve toprak çatılar ise toplamın %3’ükadardır.

60% 54% 50% 40% 37% 30% 20% 10% 6% 1% 1% 1% 0% düz toprak oluklu kiremitmarsilya kiremiti düz beton oluklu levha taş

Grafik 50.- Çatı Malzemesi Dağılımı.

60%

50% 56%

40% 44% 30%

20%

10%

0% eğik düz

Grafik 51.- Çatı Tipi Dağılımı.

Doğanköy Köyiçi alanında bulunan binaların kat sayılarına bakıldığı zaman genellikle tek ve iki katlı binaların bulunduğu görülmektedir. Tek ve iki katlı binalar toplam binaların % 76’sını oluşturmaktadır. Bunun % 16’sı (25 adet) tek katlı binalar ve %60’ı (97 adet) da iki katlı binalardır. Üç katlı binalar ise %24’lük bir kısmı oluşturmaktadır ve bunlar genellikle apartman tipi binalar olup mimari değerlendirme çalışmasında dokuya aykırı olarak değerlendirilen binalardır. Bu binalar genellikle son dönemde yapılmış olup genel köy karakteri ile uyumsuzdurlar ve çevrede olumsuz etki yaratmaktadırlar. 58

70% 6… 60% 50% 40% 30% 24% 20% 16% 10% 0% tek katlı iki katlı üç kat

Grafik 52.- Bina Kat Sayısı Dağılımı.

Bahçe duvarları pencere, kapı, balkon gibi mimari elemanlar geleneksel özellikleri belirleyen unsurlardır. Kentsel koruma alanlarında yapılan inceleme, ölçümler ve değerlendirmeler bu iç bahçelerin ve bahçe duvarlarının dokunun önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir. Bahçe duvarları gözlemlendiği kadarı ile, arazinin konumuna ve sokağın eğimine göre değişmekle birlikte, genellikle 1.20-2.70 metre arasındadır. Bazı sokaklarda ise bahçe duvarları yıkılmış veya kötü durumdadır. Genellikle yapı malzemesi olarak sıvasız taş veya sıvalı taş kullanılmıştır.

Geleneksel içe dönük yaşantıyı yansıtan iç bahçeli konutların bulunduğu sokaklarda taş veya sıvalı taş bahçe duvarları sokak mekanını belirlenmekte ve bulunduğu sokağa görsel değer katmaktadır.

Köy alanı içerisinde bahçe duvarı karakterinin varlığından çok fazla rastlanmasa da söz edilebilir. Korunacak binaların bazılarında taş bahçe duvarı bulunmaktadır. Bu binaların göreceli yüksek bahçe duvarları bulunmaktadır. Bunun yanında inceleme alanında yer alan bazı binaların iç avlulu olduğu belirlenmiştir. Bina parselin ön sınırına, yol cephesinde veya parselin gerisinde yer alabilmektedir. Parselin yol cephesinde yer almayan yapıların belirli, standart bir çekme mesafesi bulunmamaktadır.

MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER

MİMARİ DEĞERLENDİRME Doğanköy Köy içi alanında yapılan “Mimari Değerlendirme Çalışması” ile bu bölgede saptanmış toplam, üzerinde yapı olan veya olmayan 221 adet parsel değerlendirilmiş ve üzerinde yapı olan parsellerdeki binalar tarihi, mimari özelliklerine, çevresel değerine, çevreye olan katkısına göre sınıflanmıştır. Bu sınıflamaya göre 165 binanın %1’inin (1 adet) anıtsal/sanatsal binalar oluşturmaktadır. Binaların %6’sı (9 adet) Mimari değeri olan yapılar, %3’ü (18 adet) Çevresel değeri olan yapılar, %11’i (18 adet) Dokuyu tamamlayıcı yapılar ve %80’i (125 adet) de aykırı yapılar olarak sınıflandırılmıştır.

59

90% 80% 78% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 13% 10% 1% 4% 4% 0% anıtsa ve mimari değeri çevresel değeri dokuyu aykırı binalar sanatsal değer olan binalar olan binalar tamamlayıcı binalar

Grafik 53.- Mimari Değerlendirme Dağılımı.

Binalar yapım dönemlerine göre de değerlendirilerek sınıflandırılmışlardır. Yapım dönemleri, 1100’lu yıllardan itibaren, Kıbrıs’ta egemenlik sürmüş olan uygarlıkların egemenlık dönemleri esas alınarak belirlenmiştir. Bu dönemler Lüzinyan Dönemi (1192-1489), Venedik Dönemi (1589-1571), Osmanlı Dönemi (1571-1878), İngiliz 1. Dönem (1878-1930), İngiliz 2. Dönem (1930- 1960), Kıbrıs Cumhuriyeti Dönemi (1960-1974) ve 1974 sonrası olmak üzere olmuş ayrılmışlardır. Ancak tarihlerdeki bu kesin ayrımı binalar üzerinde tanımlamak çok kadar kolay değildir. Kültürel süreklilikten olayından dolayı bir önceki dönem sonradan gelen dönem ile etkileşerek devam etmiştir. Bundan dolayı binalarda çoğu zaman birden fazla dönemin izlerine raslanmaktadır. Bu da kültürel zenginliğin artmasına ve gelişmesine neden olmuştur.

Arazi çalışmaları sırasında alanda buluna 161 bina sınıflandırılırken çoğu zaman baskın olarak görülen mimari döneme göre sınıflama yapılmıştır. Araştırma alanında Lüzinyan ve Venedik Dönemi hariç diğer dönemlerdeki yapılara rastlanmaktadır. Binaların %86’sı 1974 yılından sonra yapılmıştır. Köy karakterini oluşturan binalar genellikle daha eski dönemlerde yapılmışlardır ve bunlar toplam bina sayısının %14’ünü oluşturmaktadır.

100% 86% 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 7% 10% 0% 0% 1% 1% 5% 0%

Grafik 54.- Bina Yapım Dönemleri Dağılımı.

Doğanköy Köyiçi koruma alanında yer alan Virgin Mary Kilisesi Bizans dönemi yapısıdır. Birçok aşam ageçiren kilise 1971-72 yıllarında kapsamlı bir restorasyon geçirmiştir. 2000 yılında son restorasyon çalışması yapılmıştır. Bu alanda yer alan korunması gereken tarihi parçalardan birisini oluşturmaktadır.

60

Bu alanda belirlenmiş olan toplam165 binanın, anıtsal yapı dışında, %4’ünün mimari değeri olan binalar oluşturmaktadır. Bu binalar 7 adettir. Bu tip yapılar diş görünümleri, malzemesi, süslemeleri ve plan özellikleri ile dönemini bugüne kadar yansıtan binalardır.

Binaların % 4’ü ise çevresel değeri olan yapılardır. Bu binalar da 7 adettir. Yükseklikleri kat sayıları, cephesi ile sokak bütününe katkı sağlayan binalar bu grupta değerlendirilmiştir.

Bir diğer bina grubu da dokuyu tamamlayan binalardır. Bu tür binalar toplamın %21’ini oluşturmaktadır. Bu binalar 21 adettir. Bulundukları Sokak dokusu içerisinde basit ve sade olmalarına karşın yükseklik, kat sayısı ve görünüşleri ile taşıdıkları özellikleri bakımından dokuyu tamamlayan binalar bu grupta ele alınmıştır.

Bir diğer bina grubu ise aykırı binalardır. Bunlar yeni yapılar olup gerek kütle, gerekse özellikleri ve kapı pencere açıklık ve oranları olarak tamamen dokuya aykırı olan çevrede ve sokak bütünü içerisinde rahatsız edici binalardır. Aykırı binalar toplamın % 78’ini oluşturmaktadır. Bu binalar 125 adettir.

Binaların yapısal durumuna bakıldığında ise toplam 165 binanın % 79’unun (127 adet) çok iyi, % 28’inin (29 adet) iyi ve %5’inin (11 adet) kötü olduğu görülmektedir.

Gözlemler sonucu varılan kanıya göre aykırı binalar genellikle yapısal olarak çok iyi durumdadır. Korunması öngörülen binalar ise bunun dışında kalan fiziki olarak iyi, kötü ve kötüye yakın değerlendirmelere sahiptirler. Çok az bir kısmı ise yıkıntı durumundadır.

90% 80% 70% 79% 60% 50% 40% 30% 20% 10% 18% 3% 0% çok iyi iyi kötü

Grafik 55.- Binaların Yapısal Durumu.

YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ Mimari yapılar, yakın çevresiyle etkileşim ve iletişim içerisindedir. Bundan dolayı geleneksel köy dokusu içerisinde yer alan, mimari ölçekte ele alınmış her yapı, geleneksel dokudan etkilenir ve buna göre biçimlenir.

Bu anlamda, Doğanköy Köy içi dokusuna bakıldığında alanın iki farklı karaktere sahip alandan oluştuğu görülmektedir. Bunlardan birisi köyün merkezini oluşturan birden fazla sokaktaki geleneksel yapılaşma karakteri ve bunun çevresinde yer alan yapıların oluşturduğu kısımlardır. Bu alandaki yapılaşmalar küçük parsel yapısı ve bina kütle büyüklüğüne bağlı olarak yoğundur. Yapılar genellikle bahçe içinde yer alırlar. Köyün merkezi sayılabilecek kısımda köy kahvehanesi gibi halka açık kullanımlar yer alır. Yoğun kullanım türü konuttur. Yolların şekillenişi bu binaların oturuş şekline ve bahçe duvarlarına göre ortaya çıkmıştır ve organik bir yapıya sahiptir.

61

Resim10.- Köyiçi Dokusu Örneği.

Köy merkezinden uzaklaştıkça bu yerleşim dokusu değişiklik göstermeye ve parsel alanları büyümeye başlar. Bu ikinci bölgede yer alan parseller merkez bölgeden daha büyük olup buradaki binalar da daha büyüktür. Buna bağlı olarak bahçe alanları da binalara göre çok daha büyüktür.

Genellikle ilk yerleşim alanının köyün merkezinin olduğu, cami etrafında oluştuğu, daha sonraları köy büyüdükçe dışarıya, tarım alanlarına doğru büyüdüğü tahmin edilmektedir. Ancak burada böyle bir yapı gözlemlenmemektedir. Burasının bir çifligin ilk yerleşim alanı olduğu düşünülürse bu l,alandaki ilk yerlesim binalarının da konuy olduğu söylenebilir. Buralarda da yine köyün organik sokak yapısı devam etmektedir.

Yeni binalar yapılmış olmasına rağmen köy dokusu genellikle tek ve iki katlı binalardan oluşmaktadır (%66). Geriye kalan binalar ise son dönemlerde yapılan ve 3 katlı binalardır. Son dönemlerde yapılan yeni binalar hem kat sayıları hem de kütle şekillenişleri ile özgün yapıya tamamen yabancı bir doku oluşturmaktadır. Bu da köyün orijinal yapısını görsel anlamda olumsuz etkilemektedir.

PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLUKLAR Doğanköy Köyiçi alanında 164 adet çeşitli büyüklükte parsel yer almaktadır. Bu parseller 100 m2’lik dilimlerde sınıflandığı zaman 500 m2’ye kadar olan parsellerin yoğun olduğu görülmektedir. Alandaki parsellerin 0-500 m2’ye kadar alanı olanların %36 (59 adet) oranında olduğu görülmektedir. Tapu haritalarından yapılan çalışma sonucunda en küçük parsel alanının 24.4 m2 ve en büyük parsel alanının ise 10.598.4 m2 olduğu belirlenmiştir. 37% 36% 36% 35% 34% 33% 32% 32% 32% 31% 30% 0-500 501-1000 1001-üstü

Grafik 56.- Parsel Büyüklükleri Dağılımı.

501- 1000 m2 arasında alanı olan parseller ise toplamın %32’ini (53 adet) oluşturmaktadır. 1.000 m2 den büyük toplam 52 parsel vardır ve %32’lik bir kısmı oluşturmaktadır. 62

Yerleşim alanını merkezinde yer alan parseler dış bölgelerde yer alan parsellere göre daha küçüktür ve buradaki yapılaşma da daha yoğundur. Bunun yanında parsel boyutları da buna uygun olarak daha küçüktür ve parsellerin yol cepheleri de küçüktür.

30% 24% 25% 22%

20% 16% 15% 12% 10% 10% 6% 5% 5% 2% 3% 0%

Grafik 57.- Taban Alanı Oranı Dağılımı.

Parsellerdeki yapıların tabanda oturduğu alanın parsele alanı oranına bakıldığı zaman (Taban alanı/arsa) ise genelde düşük olduğu görülmektedir. Yapılaşmış olan toplam 88 parselin % 84’ünde taban alanı/arsa alanı oranının %50 ve altında olduğu görülmektedir. Bu oran göreceli olarak merkez bölgede daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Köy dışına gidildikçe bu oran daha da düşmektedir. Zeytinlik Köyiçi alanda yer alan yeni yapılaşmalarda ise yapı arsa oranı Tabanda % 60 ve toplamda % 120’ye kadar çıkmaktadır. Bu oran bölgede yürürlükte olan Emirname kuralları olup geleneksel yapı ile herhangi bir ilişkisi yoktur.Yeni gelişmelerde bu oran genellikle tamamen kullanılmakyadır.

Korunması önerilen binaların kütlelerinin şekillenişi de kendilerine özgüdür. Özellikle mimari ve çevresel değeri olan binaların bina kütleleri geleneksel olarak dik dörtgen forumdadır. Boyutların birbirine oranı ½ oranındadır. Genellille uzun kenarları güneye yönlendirilmiştir. Harita üzerinde yapılan incelemede yaklaşık olarak 10 m’ye 20 m gibi bir boyutları olduğu belirlenmiştir. Dokuyu tamamalayıcı olarak belirlenmiş olan binalar ise daha yeni dönemde yapılmış olduklarından dolayı boyutları biraz daha büyük olup daha kareye yakın bir kütleye sahiptirler.

63

Resim 8.- Köyiçi Dokusu Örneği.

Resim 6.- Doğanköy Çemberi

Resim 7.- Doğanköy Kuzeye Bakış

Haritalar;

Doğanköy Köyü Uydu Haritası 64

Doğal ve Fiziksel Yapı Haritası Arazi Kullanımı Yapı Malzemesi Çatı Malzemesi Bina Kat Sayısı Mimari Değerlendirme Bina Yapım Dönemleri Yapısal Durum

2.1.2 OZANKÖY KÖYİÇİ ALANI

A. TARİHSEL GELİŞİM

Ozanköy eski çağlardan beri var olan ve birçok kültürlerle kucaklaşıp bu kültürleri günümüze kadar taşımayı başaran bir yapıya sahiptir. olarak anılan köye sonradan Ozanköy adı verilmiştir. Geleneksel olarak tarımsal yapıya sahip bir köydür. Ozanköy orijinal olarak Casal Piphani (Pifane, Epiphani) olarak bilinen bir kişinin feodal mülkü üzerinde kurulmuştur. Bu bilgi Louis de Mas Latrie tarafından “Histoire de l’llede Chypre”de sayfa 510’da verilmektedir. Girne kalesi eski Latin sakinlerinin adanın Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethinden sonra zorla çalıştırıldığı dağ köylerinden birisidir. Günümüzde köy nüfusunun bir kısmı bunların torunlarından oluşmaktadır. 3. Haçlı Seferleri sırasında Manastırının Cozzafani Manastırı (Köyün başka bir adı)olarak bilinmekteydi. Haçlıların yürüdüğü yol ise bugün hala daha Haçlı Yolu (Crusader Path) adını taşımaktadır. Feodal mülkün (casal) kökenleri yerleşik latin haçlılardan gelmektedir.1 Girne'nin sadece 3 mil doğusunda yer alan Ozkanköy, Kuzey Kıbrıs'ın en güzel köylerinden biridir ve küçük ama gerçek anlamda çokuluslu bir nüfusa ev sahipliği yapmaktadır.Kazaphani olarak anılan köy sakinleri, Özanköy'in bulunduğu yerin barış ve huzurun, köyün çevresindeki güzel ve korunmuş doğal çevrenin çekiciliği ve yerel Kıbrıs Türk halkının samimi karşılama yapısı nedeniyle çekici bir nokta oluşturmaktadır. Köyün kendisi, zengin zeytin, keçiboynuzu ve limon ağaçlarıyla iç içe geçmiş olup, Ozanköy çevresindeki dğal alanı ile ünlüdür. Antik ağaçları ve birçok bitki ve hayvan türlerinin doğal yaşam alanları da burada yer almaktadır.2

1 https//en.wikipedia.org/wiki/Kazafani 2 http://www.synergise.com/tales/tale1026-europe-northern-cyprus.php 65

Resim 2: Ozanköy Kilisesi ve Camii.

B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI

Yeşil bir bitki örtüsüne sahip yerleşme alanı ve çevresi her mevsim ayrı çiçeklerle kaplanır. Bu nedenle mesire alanı olarak ön plandadır. Ayrıca uzun yıllar yoğun olarak zeytin ve harup üretiminin yapıldığı harup ürünleri sebze ve zeytinyağı üretimi yapılan bir köy olmuştur. Dolayısı ile verimli tarım topaklarına sahiptir. Egemen ağaç dokusu olan ve yüzlerce yıldır var olan zeytin ve harup ağaçları yanında toprağın verimliliğinden ötürü sebze tarımı da yapılmakta ve bunun yanında, limon, mandalina, portakal, greyfurt ağaçları yetişmektedir. Güney kesime doğru yükselen eğimli bölgelerinde çam ağaçları yer almaktadır. Beşparmak Dağları’nın kuzeyinde yer alan Ozanköy Girne ve Çatalköy’ün tam ortasında ve Beylerbeyi’nin de kuzeyinde yer almaktadır. Köy Kuzeydeki deniz ile güneydeki Beşparmak dağlarına yer alan Beylerbeyi’ne kadar uzanmaktadır. Yerleşmede her yıl Ağustos ayında harnup üretimi ve kullanımının teşvik edilmesi ve harnup pekmezinin tanıtımının yapılması ve eko turizm çerçevesinde köyün turistik 66

tanıtımını yapmak amacıyla festival düzenlenmektedir. Zeytin ve Harnup ağaçlarının korunması ve yörenin özelliği olan zeytin ve harnup üretiminin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır. Bu nedenle yörenin planlanmasında bu tarımsal özelliğin dikkate alınması ve korunması önem arz etmektedir. Köy meydanında stantlar kurularak harnup ve zeytin ürünlerinin satışı ve sunumu yapılırken, halk dansları gösterilerileri ve ülkenin yerli sanatçılarının konserleri ile yerli ve yabancılar tarafından yoğun ilgi görür. 2016’te 8’incisi düzenlenen festival Ağustos ayında yapılıyor. Güneyinde Beşparmak dağlarına doğru uzanan Ozanköy bu dağların eteklerinde bulunan nispeten eğimli bir alanda geniş Ozanköy ve harnupluk alanlarla çevrelenmiş olarak yer almaktadır. Köy alanı güneyine doğru Beylerbeyi köyü alanı ile birleşmektedir. Yerleşmenin kuzeyinde denize doğru Ozanköy alanların dışındaki boş alanlarda yer yer makilikler yer almaktadır. Köyün sahip olduğu ağaç dokusu ihmal edilmiş ve var olan binlerce yıllık zeytin ve harnup ağaçları ve tarım arazileri bakımsızlaşmıştır. Ancak son yıllarda gerek Girne Belediyesi’nce düzenlenen festival ve gerekse tarımsal açıdan yörede yaşayanların duyarlılığı ile bu ağaçlar değerlendirilmeye ve korunmaya başlanmış, köy adına uygun bir tarımsal aktivite sürecine girilmiştir.

Resim 3: Harnup Ağacı ve Meyvesi..

Köy yerleşim alanı doğudan derin bir dere yatağı ile sınırlanmıştır. Alan içinde günümüzde varlığını kaybetmiş, kullanılmayan ancak izleri sürülebilen su arkları bulunmaktadır. Genelde suyu olmayan dere yatağı, güneyden, dağlardan gelen yağmur sularının denize ulaşmasını sağlamaktadır. Güneyinde ise Girne çevre yolu idari sınırları içerisinden geçmektedir.

67

Harita 2: Ozanköy Uydu Haritası

C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI Ozanköy Köyüne yönelik elde edilen 1831 nüfus değerlerinde burada 200 kişinin yaşadığı belirlenmektedir. Daha sonraları, 1891 yılı değerlerinde 601 kişinin yaşadığı, Türk ve Rum nüfustan oluştuğu belirlenmektedir. 1921 yılı sayımında ise köyiçi alan dışı da dahil olmak üzere alanda 753 kişi alanda yaşamakta idi. 1946 yılında 959 kişinin yaşadığı alanda 1973 yılında 1099 kişinin karma olarak yaşadığı köyde, 1974 sonrası büyük çoğunlukya sadece Türkler yaşamaya devam etmektedir. 1978’de 734 takiben 1996’da 1361 ve 2006 yılında 2584 kişi olarak belirlenmektedir. Ancak, tüm bu nüfus verileri bütün Ozanköy köy sınırları içinde yaşayan nüfusu belirlemekte olup Köyiçi olarak tanımladığımız daha sınırlı ve koruma alanı olan alan içindeki nüfus değildir. Koruma alanı düşük yoğunluklu bir nüfusun yaşadığı alandır. 2016 yılına yönelik Devlet Planlama Örgütü tarafından yapılan projeksiyon değerlerine göre köy idari sınırları içinde nüfusun 3804 kişiye erişeceği ön görülmüştür ve artış oranı %42.87 olarak ortaya çıkmıştır. Ozanköy Köyiçi alanında arazi çalışmaları sırasında toplam 329 parselde konut kullanımları olduğu ve bazı parsellerde birden fazla konutun ve binanın yer aldığı belirlenmiştir. Konut tiplerine bakıldığı zaman ise bunların 294 adet müstakil konut, 7 adet ikiz konut, 5adet sıra konu, 1 adet iç avlulu konut ve 80 adet apartman tipi konut binası olduğu ve bu binalarda toplam 520 adet konut birimi olduğu belirlenmiştir. Devlet Planlama Örgütü 2011 nüfus sayımı sonuçlarına göre Ozanköy idari sınırları içerisinde hane halkı büyüklüğü 2.70 kişi/konut olarak belirlenmiştir. Bu bilgiler çerçevesinde Ozanköy

68

Köyiçi alanında 520 adet konut biriminde yaklaşık olarak, günümüz itibarı ile (2016 yılı) 1404 kişinin yaşadığı belirlenmektedir. Alanda yapılan anket çalışması sonuçlarına göre ise nüfusun cinsiyet durumu incelendiğinde kadın erkek oranı arasında bir denge bulunmakta olup (kadın nüfus %53.4/erkek nüfus 46.6), erkek nüfusun 62.6’sı evli olup, kadın nüfusun %37.4’ü bekardır. Bölgede yaşayan nüfusun yaş ortalamasına bakıldığı zaman ise %23.2 oranında 18 yaş altı nüfus, %37 oranında 19-40 yaş nüfusu, %25.8 oranında 41- 60 yaş nüfusu ve %13.8 oranında 60 yaş üzeri nüfus olduğu ortaya çıkmaktadır.

46.6

53.4

Erkek Kadın

37.4

62.6

Evli Bekar

Grafik 1: Ozanköy Köyiçi Cinsiyet Dağılımı ve Evli-Bekar Oranı

D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI

Anket sonuçlarına göre yaş grubu analizinde %13.8’lik kısmın 60 yaş üzerinde olması yanında aktif nüfusun %62.8’lik bir oranda olması ve bu nüfusun içinde %20.1’lik kesimin 31-40 yaş grubunda olması ve doğurganlık yaş grubunun yüksek olması ve Ozanköy’de 0- 6 yaş grubunun diğer köy yerleşmelerine nazaran %7.5 gibi göreceli yüksekliği ve diğer köyiçi alanlara nazaran da daha yüksek bir oranda olması köyiçinde bir farklık

69

yaratmaktadır.

61+ 13.8% 51_60 9.4% 41_50 16.4% 31_40 20.1% 24_30 7.5% 19_23 4.4% 16_18 5.0% 13_15 6.9% 7_12 8.8% 5_6 2.5% 0_4 5.0% 0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0%

Grafik 2: Ozanköy Köyiçi Yaş Grupları Dağılım

Ozanköy Köyiçinde yaşayan nüfusun %62.8’lik kısmı aktif nüfus olarak belirmekte olup yaşayanların %22.6’sı özel sektörde görev yapmaktadır. Yaşayan nüfusun çok küçük bir bölümünü oluşturan %2.6’ıik kısmı akademisyen olup yerleşim alanına yakın üniversitelerde çalışmakta olduğu sonucuna varılabilir. Bu oran çok yüksek olmamasına karşın alanın tercih edilebilir olduğu anlamını taşımaktadır. Bunun dışında emekli (%15.7), ev hanımı (%17.4), serbest meslek (%9.6) ve %18.3 gibi yüksek bir oranında işsiz olması yörenin göreceli olarak sakin ve durağan bir yaşam türü sunduğunu göstermektedir.

Özel sektör 22.6% İşsiz 18.3% Ev hanımı 17.4% Emekli 15.7% Serbest meslek 9.6% Memur 7.0% Öğretmen 3.5% Akademisyen/öğretim görevlisi 2.6% Öğrenci 1.7% Esnaf/zanaatkar 1.7%

0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0%

Grafik 3: Ozanköy Köyiçi Meslek Grupları Dağılımı

70

Resim 4: Ozanköy Sokak Dokusu.

Alandaki toplam hane gelirine bakıldığı zaman tüm gelir gruplarına ait kişilerin bu alanda yaşadığı görülmektedir. Hem düşük geliri olanlar hem de yüksek geliri olanlar bu alanda yaşamayı tercih etmektedir. Ancak asgari ücret ve altında olanların oranın %4.1 gibi bir düşük oranda olması yanında %24.5’lik bir grubun gelir durumunun aylık 3.700 TL ve üzerinde olması yörenin gelir durumunun orta ve üst gruba girdiğini göstermektedir. Yerleşim alanının ekonomik yapısının değerlendirilmesinden yaşayanların %24.5’inin aylık geliri 3.700 TL üzerinde olmasına rağmen up, %14.3’ü ise aylık 4.700 TL üzerinde aylı gelir elde etmektedir. Bu durum genel olarak yerleşmenin ekonomik yapısının ortalamanın biraz üzerinde olduğunu ve belirli bir ekonomik düzene sahip olduğunu gösterirken sadece %4.1’lik bir grup gelirini 1.730 TL ve altında olarak ifade etmiştir. Ekonomik düzeyin yüksekliği özel araç sahipliğinde kendini gösterirken bu durum %97.9 gibi yüksek bir oranda ortaya çıkmaktadır. Geriye kalan %2.1’inin de motosiklet sahibi olduğu belirlenmektedir. Motosiklet sahipliği de değerlendirildiğinde yerleşmede yaşayanların tümünün bireysel mobiliteye sahip olduğu görülmektedir.

Cevap vermedi/reddetti 30.6

Bilmiyor/Fikri yok 22.4

1730 TL ve altı 4.1

1731 TL- 2700 Tl arası 10.2

2701 TL–3700 TL arası 8.2

3701 TL–4700 TL arası 10.2

4701 TL–6700 TL arası 8.2

8701TL ve üzeri 6.1

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0

Grafik 4: Hane Halkı Gelir Dağılımı

71

Otomobil 97.9%

Motosiklet 2.1%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 5: Ozanköy Köyiçi Alanı Araç Sahipliği Oranı

Diğer taraftan konut sahipliğinin %70.4 oranında olması, yaşayanların büyük bir kısmının kendi konutlarına sahip olmaları, da gelir düzeyindeki orta gelir seviyesinin üzerinde olunduğunu göstermektedir. Bu olgu, gelir durumunun ortanın üzerine çıktığını kanıtlar görülmektedir. Bununla birlikte kiracıların oranının ise % 29.6 olduğu görülmektedir. Bunların çoğunluğunu öğrencilerin veya çalışmak için bölgeye gelen kişilerden oluşturduğu belirlenmektedir. Ozanköy’de yaşayanların %70.4’ü kendi konutunda oturmakta olup yerleşmede %29.6 oranında kiralık konut bulunması içok fazla içe kapalı bir yapının olmadığının göstergesi durumudur. Bu durum yerleşmeye özellikle yaz aylarında dışarıdan gelerek yaşayan nüfusun fazlalığı ve yerleşmedeki konutların aktif durumda olduğunu diğer deyimi ile tüm yıl boyunca bir hareketliliğin bulunduğunu kanıtlamaktadır. Ayrıca konutların %59’unun müstakil konut olması diğerlerinin apartman, ikiz ve sıra konut türünde olması yerleşme alanının yaygınlığını ve bireyselliğini ortaya koymaktadır. Diğer taraftan ikincil konut oranının çok düşük olması ve müstakil konut oranının yüksek olması yerleşmenin ekonomisinin tarımsal yapı ağırlıklı olması ile uygun görülmektedir.

Ev sahibi 70.4

Kiracı 29.6

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0

Grafik 6: Ozanköy Köyiçi Konut Sahipliği Oranı

Eğitim durumu olarak büyük bir oranın yüksek öğrenim görmüş olduğu (%21.0) buna karşı %7.3’lük kısmın okuma yazmasının olmadığı görülmektedir. Bu oran planlama alanı içinde Köyiçi değerlendirildiğinde yüksek bir oran olup tarımla uğraşın yüksek olması söz konusu oranın yüksekliğinde etkin olmuştur. Meslek dağılımında özel sektörde çalışanların %22.6 72

oranında olması yanında emekli nüfusun %15.7 olması ile okuma yazma bilmeyen oranının nispeten yüksek olması arasında bir bağlantı bulunmaktadır.

Lise 26.6%

İlkokul 22.6%

Üniversite 21.0%

Ortaokul 17.7%

Okuma yazma yok 7.3%

Lisansüstü 4.0%

Okuma yazma var .8%

.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0%

Grafik 7: Ozanköy Köyİçi Yaşayanlarının Mezun Olduğu Okula Göre Eğitim Durumu

Alanda yaşayan nüfusun %51.3’lük kısmının Türkiye kökenli olması yanında %38.5’lik kısmının Kıbrıs kökenli olması heterojen bir yapının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Buna karşın karma evlilik oranının %5.1 olması heterojen bir yapı olduğunu göstermekte ve yerleşim alanında yaşamda ayrışma olgusunun olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum nüfusun %42.5’inin TC ve %40’ının KKTC uyruğunda olmasını ve %12.5’inin de her iki uyrukta olması ile kanıtlanır görülmektedir. Her iki ülke dışında yaşayan nüfus ise ortalama %5’lik sabit bir orandadır. Bu durum benzer şekilde nüfusun %60.1’inin Türkiye’den gelmiş olması ile kanıtlamakta olup %16.1’i güneyden gelmiştir.

Türkiye ve Güney Kıbrıs dışındaki diğer 47.2 ülkeler

Türkiye 36.1

Güney Kıbrıs 16.7

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0

Grafik 8: Ozanköy Köyiçinde Yaşayanların Daha Önce Yaşadıkları Yerler Göre Dağılımı.

Alanda yaşayan nüfusun %30.2’sinin anne ve babası Kıbrıs doğumlu ve %37.7’sinin ise Türkiye doğumludur. Bunun yanında % 5.7’sinin de anne veya babasından bir tanesi Kıbrıs doğumludur. Vatandaşlık durumuna bakıldığında ise % 31.6’sının KKTC, %28.1’inin TC, %28.1’i Türkiye dışındaki diğer ülkelerden ve %12.3’ünün ise hem KKTC hem de TC vatandaşı olduğu görülmektedir. Bu alanda yaşamak için gelenlerin % 36.1’i Türkiye’den, %16.7’si Güney Kıbrıs’tan ve %47.2’si bunlar dışındaki ülkelerdendir.

73

Anne ve baba Türkiye 37.7

Anne ve baba Kıbrıs 30.2

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 26.4

Anne/babadan biri Kıbrıs diğeri Türkiye 5.7

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0 40.0

Grafik 9: Ozanköy Köyiçinde Yaşayanların Doğum Yerlerine Göre Dağılımı

KKTC 31.6

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 28.1

TC 28.1

TC+KKTC 12.3

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0

Grafik 10: Ozanköy Köyiçinde Yaşayanların Tabiiyetlerine Göre Dağılımı.

5.3

94.7

Sürekli ikamet edilen konut İkinci konut

Grafik 11: Ozanköy Köyiçindeki konutların sürekli/ikincil konut olarak kullanım oranları

74

Müstakil 94.8

Apartman 5.2

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0

Grafik 12: Ozanköy Köyiçinde İkamet Edilen Konut Tipi

Yerleşim alanında bulunan konutlatın %94.7’si sürekli ikamet edilen konutlardır. Konutlarınsadece %5.3’ü ikinci konut olarak kullanılmaktadır. Bu sonuçyan da alanın süreklilik taşıyan bir yapısı olduğu görülmektedir. Burada yer alan konutların %68.4’ü müstakil konut ve sadece %5.2’si apartman tipi konutlardır.

Yaşanan konutların %93.1’inin sağlam ve bakımlı olması yanında hepsinde elektrik olması yanında %90’lara yaklaşan oranlarda otopark, bahçe gibi olumlu unsurlara sahip olması, %98.2 oranında kira miktarının veta satın alma miktarının uygun olması yanında en büyük sorunlar %46.6 oranında konutların yalıtım ve ısıtılmasında, %41.4 oranında kazalizasyon olmaması, %1.7 oranında su ile ilgili ve %32.8 oranında manzara ile ilgili sorunu olarak ortaya çıkmasına karşın 2.5/3 oranında konutlardan memnuniyet ortaya çıkmaktadır. Konuların bulunduğu çevre analizlerinde ise %89.5 oranında güvenli bir ortamın olduğu ancak %100 oranında sosyal problemler olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında bölgenin %80’in üzerinde güvenli ve yeşil alan/çocuk parkı memnuniyeti olduğu ortaya çıkmaktadır.

Alanda ayrıca %56.9 ile yol kalitesinin yeterli olmadığı, bunun yanında genel olarak çevresel memnuniyet analizlerinde çevre temizliği %69, yeşil alan %81, yaya yolları %44.8 oranlarında olumlu değerlerde çıkmıştır. Bu durum genel olarak yaşayanların, yaşadıkları çevreden memnun olduklarını ortaya koymaktadır.

Ayrıca yaşanan ortamın homojen bir yapıda olduğu %91.4 oranındaki sonuçla benzer gruplara yakınlığın bulunduğunu gösteren değerle ortaya çıkmıştır. Ayrıca arkadaşlık ilişkisinin bulunduğu (%81) ve akrabalara yakınlık (%65.5) yerleşmenin içsel karakteristik yapısını ortaya koymaktadır. Bu durum yerleşmenin kendi iç yapısında belirli bir sosyal yapıya sahip olduğunu ortaya koyarken bu yapının içe dönük ve kapalılığı ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda benzer yapıda komşuların bulunmasındaki oranın %91.4 gibi yüksek olması gelir grubundaki dağılımdaki farklılığa karşın sosyal ve kültürel yapıda benzerlikleri ve eşit bir yapının olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

75

Şu anda bulunduğunuz konut sürekli ikamet ettiğiniz konut mu yoksa ikinci konut mu olduğunu lütfen belirtiniz

5,3

94,7

Sürekli ikamet edilen konut İkinci konut

İkamet edilen konut tipi 200 Grafik 13 : Ozanköy Köyiçindeki konutların sürekli/ikincil konut olarak kullanım oranları

Müstakil 68,4

Apartman 5,2

Grafik 14: Ozanköy0,0 Köyiçinde10,0 20,0 İkamet30,0 Edilen40,0 Konut50,0 Tipi 60,0 70,0 80,0

201 Kira miktarının/satın alma miktarının uygun olması 98.2 1.8 Yalıtım ve ısınma durumu 53.4 46.6 Sağlam ve bakımlı olması 93.1 6.9 Telefon 86.2 13.8 Kanalizasyon 58.6 41.4 Su 92.3 1.7 Elektirik 100 Otopark 86.2 13.8 Manzara 67.2 32.8 Bahçe 82.8 17.2

0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 15: Konutların Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

Konut çevresi özelliklerine bakıldığında bölgenin güvenli olmasına rağmen bazı çevre sorunları olduğu görülmektedir. Bunlar sosyal problemler, yüksek katlı binalar, kirlilik yaratan faaliyetler, yoğun araç trafiği ve otopark sorunu (%69) olarak sıralanabilir. Ayrıca yüksek katlı binaların olmaması çevresel olarak olumlu bir unsur olarak ön plana çıkmaktadır (%89.7). Aydınlatılma ve çevre temizliği açısından da Ozanköy dikkat çekici bir olumluluğa sahip bulunmaktadır. Bunlara ek olarak yeşil alan açısından da (%81) Girne- Çatalköy Planlama Alanı içinde ortalamanın üzerinde olduğu görülmektedir.

76

100 Güvenli 89.5 10.5 81 19 Sessiz,sakin 93.1 6.9 10.3 89.7 Kirlilik yaratan faaliyetler 13.8 86.2 74.1 25.9 Çöp/çevre temizliği 69 31 44.8 55.2 Yol kalitesi 56.9 43.1 34.5 65.5 Otopark sorunu 31 69 0% 20% 40% 60% 80% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 16: Konut Çevrelerinin Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

Arkadaşlara yakınlık 81 19

Akrabalara yakınlık 65.5 34.5

Benzer yapıda komşular 91.4 8.6

0% 20% 40% 60% 80% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 17: Çatalköy Köyiçinde Yaşayanların Sosyal Gruplara Yakınlık Durumu

Bu hususlar yerleşmenin kendi iç düzeninde olumlu unsurlar olarak görülmektedir. Komşuluk ilişkilerinin yüksek olduğu ve komşuların her gün veya haftada 1-3 kez bir araya gelmesinin %80 oranı ile oldukça yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Komşuların hiç bir araya gelememe oranının %12.7 olması ise diğer oranlar arasında düşük bir değer olarak görülmekte olup genel olarak Ozanköy Köyiçi yerleşmesinde yaşayanların bir birleri ile bağlarının yüksek düzeyde olduğu kabul edilmekte ve ilişki düzeyinin yaşam seviyesinde olumlu yansıdığı ve birlikteliğin yüksek düzeyde olduğu görülmektedir.

77

Hergün 49.1

Haftada 1-3 30.9

Hiç 12.7

Ayda 1-2 7.3

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 18: Yaşayanların Komşuları İle Ne Sıklıkla Bir Araya Gelme Durumu

Anket değerlendirmeleri sonucunda Ozanköy Köyiçinde yaşayanların %95 oranında yaşadıkları çevredenki işyeri erişiminden memnun oldukları ortaya çıkmıştır (%75’i çok memnun ve %20’si memnun). Bu durum eğitim tesislerine nüfusun tümünün ulaşım aracı kullanarak gitmesi ile de ortaya çıkmaktadır. Dolayısı ile eğitim tesislerine erişimde araç kullanımının yoğun olması belirgin bir sorun ortaya çıkmaktadır. Sağlık tesislerine erişimde de %100’ün üzerinde özel araç kullanılması doğru bir olguyu ortaya koymaktadır. Bunun yanında sağlık kurumları açısından özel sağlık tesislerinden olan memnuniyet %88.2 iken Devlet tesislerinden memnuiyetin aynı orana yakın da olsa %85.7 olması ve %14.3’ünün memnun olmadığını ifade etmesi bu konuda alınması gereken tedbirlerin incelenmesini ortaya koymaktadır.

Özel araç 72.2%

Toplu taşıma 27.8%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0%

Grafik 19: Yaşayanların Eğitim Tesislerine Erişimde Kullandığı Araç.

78

Çok memnunum 75.8%

Memnunum 15.2%

Ne memnunum ne değilim 9.1%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0%

Grafik 20: Eğitim Tesislerine Erişim Memnuniyeti

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Özel araç 94.1 Özel araç 81.1

Toplu taşıma 5.9 Toplu taşıma 18.9

0.0 50.0 100.0 0.0 50.0 100.0

Grafik 21: Sağlık Tesislerine Erişim Yöntemi

79

Özel Hastane, Klinik

Çok memnunum 52.9

Memnunum 35.3

Hiç memnun değilim 5.9

Ne memnunum ne 5.9 değilim

0 20 40 60

Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Çok memnunum 65.7

Memnunum 20.0

Ne memnunum ne 14.3 değilim

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0

Grafik 22: Sağlık Kurumlarına Erişim Memnuniyeti

İnceleme alandaki konutların özelliklerine bakıldığında kullanıcılar açısından genellikle olumlu özelliklere sahip olduğu ve gerekli onarımların büyük oranda kendileri tarafından yapıldığı ortaya çıkmaktadır (%77.6). Bu husus konutlarına gösterdikleri özen yanında belirli bir kesimin kendi onarımını yapacak ehliyete sahip olması yanında profesyonel yardım almayı tercih etmediklerini ve kentleşme oranında düşük bir seviyede olduklarını göstermektedir. Ayrıca her yıl onarıma tabi olunmasının oranının %26.2 civarında olması konut kalitelerinin yaklaşık 1/3’ünün orta ve altında olduğunu göstermektedir. Buna rağmen oturanlar konutlarına bağlı (%77.6) olmasının beyanı oturdukları yöreden memnuniyetleri ile çakışmaktadır. Oturulan konutların % 94.8i müstakil olup, % 5.2’si apartman tipi konutlar olduğu görülmektedir. Kira veya satın alma maliyetlerinin uygun olması, teknik altyapı hizmetlerinin genelde iyi olması, binaların sağlam ve bakımlı olması ve manzara ve bahçelerinin olması konutlar için olumlu yanlalar olarak belirlenmiştir.

80

22.4 30.6 Evet Evet Hayır Hayır 77.6 69.4

Grafik 23: Yaşanan Konuta Bakım/Onarım Yapılıp Yapılmadığı ve Korumaya Değer Olup Olmadığı.

Arasıra/bazen/gerektiği zaman 50.0

Her yıl/Yılda 1 defa 26.2

Her yıl bir defadan fazla 21.4

4-5 senede bir 2.4

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 24: Konutuna Yaptığı Onarımın Ne Sıklıkla Yapıldığı.

Yaşayanların %97.1’i yaşadıkları alandaki eski binaların değerli olduğunu beyan etmesi belirli bir çevre bilincine sahip olduklarını ortaya koyma yanında çevreye sahip çıkma bilincinde olduklarını da göstermektedir. Bu durum çevresel memnuniyet anketindeki memnuniyet oranının yüksek olmasını kanıtlayan bir husustur. Ayıca çevrelerindeki eski yapıların korunmadığı ve bu konuda endişeye sahip olanların oranının yüksekliği (%30.6) da çevrelerine ve geçmişlerine olan bağlılığı ve yörede yaşamaya devam etme isteminin yüksekliği ile örtüşmektedir. Bu husus aynı zamanda belirli bir kültür bilincine sahip olunduğunun ve onarım sistematiği hakkında bilgi sahibi olunduğunun göstergesi olarak kabul edilmektedir.

81

2.9

30.6 Evet Evet Hayır Hayır 69.4 97.1

Grafik 25: Çevresindeki Binaların Değerli Olup Olmadığı ve Korunup Korunmadığı

Restorasyon ve tamir çalışmaları yapılmalı 33.3

Daha ilgili ve duyarlı olmalılar 16.7

Belediye ve devlet ilgilenmeli 16.7

Koruma altına alınmalı 16.7

Çevre düzenlemesi ve temizlik yapılmalı 11.1

Bakım ve onarım yapılmalı 5.6

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0

Grafik 26: Çevresindeki Binaların Korunmasına Yönelik Gereken Önlemler

Yapılacak düzenlemeler ile daha iyi bir yer 42.9 olmasını umuyorum

Çevre düzenlemesi ve temizliği yapılmalı 23.8

Eserlerin doğallığı bozulmadan restore 14.3 edilmesi, tadilatlarının yapılması ve… Çalışmalar belirli bir ciddiyet ve düzenle 9.5 yapılmalı

Yollarla ilgili düzenlemeler olmalı 9.5

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0 40.0 45.0

Grafik 27: Ozanköy Köyiçi Koruma Planı Yapımından Beklentileri Nelerdir

82

Günlük alışveriş için kişilerin yürüyerek girmesi (%2) yanında diğer alışverişlerinde %100 oranında özel araç kullanıldığı bu alışverişlerinin yerleşme dışından orta ve uzun vadeli tüketim malların içerdiğini ortaya koymaktadır. Ancak alışverişlerinden memnunum ve çok memnunum şeklindeki cevaplarının %100 oranına erişmesi istediği her tür ürünü gerek yerleşmesinden ve gerekse Girne Bölgesi’nden bulabildiğinin ve ekonomik unsurların bu açıdan yeterli olduğunu kanıtlamaktadır.

Diğer alışveriş Günlük alışveriş

Özel araç 88.2

Özel araç Toplu taşıma 9.8 100.0

Yürüyerek 2.0

0.0 50.0 100.0 0.0 50.0 100.0 150.0

Grafik 28: Alış-Veriş Mekanlarına Erişimde Kullanılan Sistem.

83

Günlük alışveriş

Çok memnunum 71.4

Memnunum 22.4

Ne memnunum ne 6.1 değilim

0 20 40 60 80

Diğer alışveriş

Memnunum 54.5

Çok memnunum 45.5

40.0 45.0 50.0 55.0 60.0

Grafik 29: Alış-Veriş Mekanlarına Erişimde Memnuniyet

Açık alan gerektiren rekreatif amaçlı istemlerde ise %100 oranında özel araçla gidilmekte ve %25 oranında haftada 3-4 kez yanında diğer grupların haftada en az bir kez gitmesi (%62.5) gitmesi sosyal yaşama bağlılık ve sosyal yaşamın belirli bir seviyenin üzerinde olduğunu ortaya koyma yanında Ozanköy dışında bu aktivitelerin gerçekleştiğini ve yerleşmede yeterli sosyal aktivite merkezi olmadığını ortaya koymaktadır. Ancak yapılan değerlendirmeler de yerleşmenin sosyal yapısından ötürü içinde bu tür açık alan gerektiren sürekli aktiviteleri barındıracak unsurlara ihtiyaç göstermediğini ortaya koymaktadır. Sunulan aktivitelerden %87.5 oranında memnuniyet belirtilmiştir. % 12.5’i ise ne memnundur ne de değildir şeklinde cevap vermiştir. Kapalı alan aktiviteler için de özel araç tercih edilen unsurdur (%91.7). Bu tür aktivitelere yaşayan nüfusun %81.8’i ayda 1-2 kez gitmektedir. Ancak bu tür aktivitelere gidişte kullanılan araçlarda %8.3 oranında toplu taşınım vasıtaları tercih edilmektedir. Sunulan rekreatif hizmetlerden ise sadece nüfusun %11.’1 oranında ne memnun ne de değilim olarak belirtmiştir. %88.9 oranında memnuniyet vardır. Bunun dışında gerek açık alan ve gerekse kapalı alanda gerçekleştirilen rekreatif alanlara erişimde memnuniyet oranı %82 ile %88 oranlarında yüksek oranlarda olup bu husus erişim konusunda her hangi belirgin bir sorun olmaması yanında yaşadıkları yörede başta Girne olmak üzere sunulan rekreatif hizmetlerden de memnun olunduğunu ortaya koymakta olup sunulan hizmetin Ozanköy’de yaşayanların sosyo-kültürel seviyesine hitap ettiğini ortaya koymaktadır.

84

Özel araç 100.0

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0 120.0

Grafik 30: Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Erişimde Kullanılan Erişim Sistemi

Haftada bir 62.5

Haftada 3-4 25.0

Ayda 1-2 12.5

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0

Grafik 31: Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Hangi Sıklıkla Gidildiği.

Memnunum 50.0

Çok memnunum 37.5

Ne memnunum ne değilim 12.5

0 10 20 30 40 50 60

Grafik 32: Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Erişim Memnuniyeti

85

Özel araç 91.7

Toplu taşıma 8.3

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0

Grafik 33: Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına Hangi Vasıta ile Gidildiği

Ayda 1-2 81.8

Daha seyrek 18.2

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0 90.0

Grafik 34: Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına Ne Sıklıkla Gidildiği

Memnunum 55.6

Çok memnunum 33.3

Ne memnunum ne değilim 11.1

.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 35: Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına Erişim Memnuniyeti.

Yaşayanların %70.6’sı ayda 1-2 kez ve bunların %85 oranında özel araçla yeme içme aktivelerine katılmaktadır. Toplu taşıma kullanım oranı ise %10 ve yürüyerek gitme oranı da %5 olarak ortaya çıkmaktadır. Haftada bir dışarıda yemeğe gidenler ise %23.5 oranında olup bu husus genel olarak ekonomik yapı ve sosyal hareketliliğe bağlı olduğu için yerleşmenin genel olarak belirli bir ekonomik yapının üzerinde ve pozitif sosyal ağırlıklı bir sistemi benimsediğini göstermektedir. Konut dişi yeme içme aktivitelerine erişim memnuniyeti ise %100 oranında görülmektedir.

86

Özel araç 85.0

Toplu taşıma 10.0

Yürüyerek 5

0 10 20 30 40 50 60 70 80 90

Grafik 36: Konut Dışında Yeme İçme Aktivitelerine Hangi Vasıta İle Gidildiği.

Ayda 1-2 70.6

Haftada bir 23.5

Haftada 3-4 5.9

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0

Grafik 37: Konut Dışında Yeme İçme Aktivitelerine Ne Sıklıkla Gidildiği.

Memnunum 64.3

Çok memnunum 35.7

0 10 20 30 40 50 60 70

Grafik 38: : Konut Dışında Yeme İçme Aktivitelerine Erişim Memnuniyeti

Yaşayanların %82’sinin yılda 1-5 kez Türkiye’ye gitmesi yaşayan nüfusun %28.1’inin TC ve %12.5’inin TC+KKTC uyruğunda olması ile açıklanmakta olup bu grubun Türkiye ile olan bağının sıklıkla devam ettiğini göstermektedir. Benzer durum nüfusun %33.3’ünün yılda 1-5 kez Güneye seyahat etmesi ve nüfusun %7.1’inin KKTC dahilinde dahi hiç seyahat etmemesi yanında, %57.5’inin Türkiye dışındaki diğer tüm ülkelere ve % 58.3’ünün 87

Güneye hiç gitmemiş olması yerleşmedeki hareketliğin oldukça düşük bir seviyede olduğunu ve kısıtlı ve sınırlı bir seyahat düzeni içinde göreceli olarak içe kapalı bir yaşamın olduğunu ortaya koymaktadır.

100 92.9 82 80 57.5 58.3 60 42.5 40 33.3 18 20 5.6 7.1 2.8 0 Türkiye Türkiye dışındaki Güney Kıbrıs Sadece Kuzey Kıbrıs diğer tüm ülkeler dahilinde

Hiç Yılda 1-5 kez Yılda 6-10 kez Yılda 11 ve üzeri

Grafik 39: Ozanköy Köyiçinde Yaşayanların Seyahat Tercihleri

Genel olarak Ozanköy’de yaşayanlar yaşadıkları yöreden memnundurlar (%81.0). Ayrıca bu orana taşınmayı kesinlikle düşünmeyenlerin oranı eklendiğinde memnuniyet oranı %96.5 seviyelerine çıkmaktadır. Önümüzdeki 5 yıl içinde yöreden ayrılmayı düşünenlerin oranının %1.7 oranında oldukça düşük olması çevresel ve sosyal faktörlerin Ozanköy’de olumlu seyrettiğini ortaya koymaktadırlar. Zira gerek komşuluk ve gerekse çevresel memnuniyet analizleri bu durumu açık olarak ortaya koymuş durumdadır. Dolayısı ile burada yaşayanların memnuiyeti dikkate alındığında yaşadıkları çevreninin mevcut özelliklerini korunması ve yaşam temposunu aynı trendde deva etmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Önümüzdeki 5 yıl içinde burada kalmayı 81.0 düşünüyorum/düşünüyoruz

Taşınmayı kesinlikle 15.5 düşünmüyorum/düşünmüyoruz

Bu konuda kararsızım 1.7

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan yine 1.7 Girne’de başka bir bölgeye taşınmayı …

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0 90.0

Grafik 40: Yaşanılan Çevreden Memnuniyet Araştırması

E. ULAŞIM BAĞLANTILARI Ozanköy Köyiçi alanı ve Ozanköy genel yerleşim alanının gelişmesi ve Girne Merkezinin gelişmesi ve yaygınlaşması sonucunda tüm bu alanlar birleşmiş durumdadır. Fiziki anlamda bakıldığında belirgin bir sınır söz konusu değildir. Araştırma bölgesine ulaşım Girne merkezden Uğur Mumcu Bulvarı ve Dr. Fazıl Küçük Caddesi üzerinden ve Çatalköy yönünden ise Çatalköy Caddesi üzerinden sağlanmaktadır. Bu yollar 1. Derece yol olarak sınıflanmaktadır. Köy alanı Uğur Mumcu Bulvarı ve Dr. Fazıl Küçük Caddesi tarafından sınırlanmaktadır.

88

Hareketlilik analizlerinde araç sahipliğinin yüksek olması nedeni ile iş yerine gidişlerde %83.3 oranda özel araç kullanılması olağan görülmektedir. Araç sahipliği oranının oldukça yüksek olması da bunu desteklemektedir. Bunun dışında %14.3 oranında toplu taşımanın kullanılması düşük olmayan bir değer olarak görülmektedir. İş yerine erişimde her hangi bir problemle karşılaşılmamış olunması özel araçla erişim dışında toplu taşınım ile iş yerine erişimde de %2.5 oranında bir memnuniyetsizliğin olması iş yeri- konut ilişkisinde ve erişim konusunda bir toplu taşıma ile ilgili bir sorun olabileceğini ortaya çıkarmaktadır.

Özel araç 83.3%

Toplu taşıma 14.3%

Yürüyerek 2.4%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0% 90.0%

Grafik 41: Konut-İş Yeri Erişimde Kullanılan Araç Türü.

Çok memnunum 75.0%

Memnunum 20.0%

Ne memnunum ne değilim 2.5%

Hiç memnun değilim 2.5%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0%

Grafik 42: Konut-İş Yeri Erişim İlişkisinde Memnuiyet Durumu

Resim 5: Zeytinlik Alanlar

89

F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ Bu bölümde arazi çalışmaları sonucunda binalar ve parsellere ait yerinde tespit yapılarak elde edilmiş veriler ve bu verilerin analiz sonuçları yer almaktadır. Arazi çalışmaları Ozanköy Köyiçi alanı olarak belirlenmiş ve Koyu Yeşil bölge olarak tanımlanmış bölgeyi kapsamaktadır. Bu çalışma parsel ve bina ölçeğinde bire bir yapılmıştır. g. ARAZİ KULLANIMI Arazi çalışmalarında Köyiçi alanında yaklaşık 410 adet parsel olduğu belirlenmiştir. En yoğun kullanım türünün % 72 ile konut kullanımı olduğu görülmektedir. Bazı parsellerde birden fazla konut bulunmaktadır. Bunun yanında alanda 67 adet boş parsel ve toplam 17 pardelde de Ozanköy ve meyve/ nar bahçesi yer almaktadır. Bu parsellerin tüm parsellere oranı ise %16 dır. Konut, boş alanlar ve bademlik/zeytinlik/meyve bahçeleri dışında kalan alanlarda ise tarihi ve kültürel değeri olan bir cami, iki kilise ve bir su deposu bulunmaktadır. Alanda yer alan diğer kullanımlar ise 10 adet restaurant, bar gibi rekreatif kullanım, 4 ofis, bir cami, iki adet kilise ve 6 adet araba tamir garajı/demir atölyesi yer almaktadır. Bunların dışındaki boş olan parseller ise otopark olarak kullanılmaktadır.

80% 72% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 13% 10% 2% 3% 1% 1% 1% 2% 2% 1% 1% 1% 0%

Grafik 43: Arazi Kullanım Dağılımı. h. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI Arazi çalışmaları sırasında Ozanköy Köyiçi alanında farklı kullanımlarda yaklaşık 440 adet bina tespiti yapılmıştır. Binaların yapı malzemesi, kat sayısı, çatı malzemesi ve inşa tarzı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda bu alanda genellikle kullanılan yapı malzemesinin eski binalarda taş, taş ve sıva ile yeni binalarda ise tuğla olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sırasında bu alanda yer alan binaların yapı malzemesinin %41’inin (19 +171 adet) taş veya taş ve sıva olduğu, %56’sının (256 adet) ise tuğla ve sıva olduğu tesbit edilmiştir.

90

60% 56%

50%

40% 37%

30%

20%

10% 4% 1% 2% 0% Taş Taş+Sıvq Tuğla+Sıva Kerpiç+Sıva Diğer

Grafik 44: Yapı Malzemesi Dağılımı

Çatı ve yapı malzemeleri koruma alanlarının geleneksel doku özelliklerini belirleyen unsurlardır. Bu alanda bulunan 440 adet binanın % 4’ü (19 adet) taştan, %37’si (171 adet) taş ve sıva kullanılarak yapılmış binalardır. Yapı malzemesi tuğla ve sıva olan binalar ise toplamın binaların %56’sını (256 adet) oluşturmaktadır. Taş binalar inceleme alanında yer alan en eski binalardır ve sıvalı veya sıvasız olabilmektedir. Daha yakın dönemlerde ve günümüzde yapılan binalarda ise yapı malzemesi olarak tuğla kullanıldığı ve sıvandığı görülmektedir. Resim 6: Köyiçi Dokusu Örneği. Alandaki binaların % 35’inin (158 adet) çatıları kiremit ve eğimlidir. Yaklaşık çatı eğimi %20 ile %30 oranları arasında değişiklik göstermektedir. atıların Eski binaların çatıları daha çok düz ve topraktır. Ancak zaman içerisinde yarattığı olumsuzluklar nedeniyle üstlerine beton dökülerek veya oluklu levha veya kiremit kaplanarak kapatıldığı gözlemlenmektedir. %58 oranında ise beton düz çatı bulunmaktadır. Çatıların %42’si eğik çatıdır. Eğik çatılarda çatı malzemesi olarak kiremit ve oluklu levha kullanıldığı görülmektedir. Malzeme cinsine göre çatı eğimi de değişkenlik göstermektedir. Kiremitli çatılarda çatı eğimi yaklaşın %20-30 oranında olurken oluklu levha olan çatılarda bu oran %5’e kadar düşmektedir. Düz çatılar ise binaların %58’ini oluşturmaktadır. Oluklu levha ve diğer çatılar ise toplamın %7’sı kadardır.

60% 57%

50%

40% 30% 30%

20%

10% 5% 5% 1% 2% 0% Toprak Oluklu Kiremit Marsilya Düz Beton Oluklu Levha Diğer Kiremit

Grafik 45 : Çatı Malzemesi Dağılımı.

91

70% 58% 60% 50% 42% 40% 30% 20% 10% 0% EĞİK DÜZ

Grafik 46: Çatı Tipi Dağılımı.

Ozanköy Köyiçi alanında bulunan binaların kat sayılarına bakıldığı zaman genellikle tek ve iki katlı binaların bulunduğu görülmektedir. Tek ve iki katlı binalar toplam binaların % 98’ini oluşturmaktadır. Bunun % 42’si (182 adet) tek katlı binalar ve %56’sı (244 adet) da iki katlı binalardır. Üç katlı binalar ise %2’lik bir kısmı oluşturmaktadır ve bunlar genellikle apartman tipi binalar olup mimari değerlendirme çalışmasında dokuya aykırı olarak değerlendirilen binalardır. Bu binalar son dönemde yapılmış olup genel köy karakteri ile uyumsuzdurlar ve çevrede olumsuz etki yaratmaktadırlar.

60% 56%

50% 42% 40%

30%

20%

10% 2% 0% tek kat iki kat üç kat

Grafik 47: Bina Kat Sayısı Dağılımı.

Bahçe duvarları pencere, kapı, balkon gibi mimari elemanlar geleneksel özellikleri belirleyen unsurlardır. Kentsel koruma alanlarında yapılan inceleme, ölçümler ve değerlendirmeler bu iç bahçelerin ve bahçe duvarlarının dokunun önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir. Bahçe duvarları gözlemlendiği kadarı ile, arazinin konumuna ve sokağın eğimine göre değişmekle birlikte, genellikle 1.20-2.70 metre arasındadır. Bazı sokaklarda ise bahçe duvarları yıkılmış veya kötü durumdadır. Genellikle yapı malzemesi olarak sıvasız taş veya sıvalı taş kullanılmıştır.

92

Resim 7 : Sokak Dokusu Örneği.

Geleneksel içe dönük yaşantıyı yansıtan iç bahçeli konutların bulunduğu sokaklarda taş veya sıvalı taş bahçe duvarları sokak mekanını belirlenmekte ve bulunduğu sokağa görsel değer katmaktadır. Köy alanı içerisinde bahçe duvarı karakterin varlığından söz edilebilir. Korunacak binaların yaklaşık %30’unda taş bahçe duvarı bulunmaktadır. Bu binaların belirtildiği üzere göreceli yüksek bahçe duvarları bulunmaktadır. Bunun yanında inceleme alanında yer alan bazı binaların iç avlulu olduğu belirlenmiştir. Bina parselin ön sınırına, yola bitişik veya parselin gerisinde yer alabilmektedir. Yoldan geride yer alan yapıların belirli, standart bir çekme mesafesi bulunmamaktadır. i. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME Ozanköy Köy içi alanında yapılan “Mimari Değerlendirme Çalışması” ile bu bölgede saptanmış toplam, üzerinde yapı olan veya olmayan 552 adet parsel değerlendirilmiş ve üzerinde yapı olan parsellerdeki binalar tarihi, mimari özelliklerine, çevresel değerine, çevreye olan katkısına göre sınıflanmıştır. Bu sınıflamaya göre 440 binanın %1’i (4 adet) anıtsal/sanatsal binalar oluşturmaktadır. Binaların %4’ü (18 adet) Mimari değeri olan yapılar, %15’i (68 adet) Çevresel değeri olan yapılar, %31’i ( 136 adet) Dokuyu tamamlayıcı yapılar ve %49’ui (214 adet) de aykırı yapılar olarak sınıflandırılmıştır.

60% 49% 50%

40% 31% 30%

20% 15%

10% 4% 1% 0% ANITSAL/ MİMARİ DEĞER ÇEVRESEL DEĞER DOKUYU AYKIRI BİNALAR SANATSAL TAMAMLAYICI

Grafik 48 : Mimari Değerlendirme Dağılımı.

Binalar yapım dönemlerine göre de değerlendirilerek sınıflandırılmışlardır. Yapım dönemleri, 1100’lu yıllardan itibaren, Kıbrıs’ta egemenlik sürmüş olan uygarlıkların 93

egemenlık dönemleri esas alınarak belirlenmiştir. Bu dönemler Lüzinyan Dönemi (1192- 1489), Venedik Dönemi (1589-1571), Osmanlı Dönemi (1571-1878), İngiliz 1. Dönem (1878-1930), İngiliz 2. Dönem (1930- 1960), Kıbrıs Cumhuriyeti Dönemi (1960-1974) ve 1974 sonrası olmak üzere olmuş ayrılmışlardır. Ancak tarihlerdeki bu krsin ayrımı binalar üzerinde tanımlamak bu kadar kolay değildir. Kültürel süreklilikten dolayı bir önceki dönem sonradan gelen dönem ile etkileşerek devam etmiştir. Bundan dolayı binalarda çoğu zaman birden fazla dönemin izlerine raslanmaktadır. Bu da kültürel zenginliğin artmasına ve gelişmesine neden olmuştur.

Arazi çalışmaları sırasında alanda buluna 440 bina sınıflandırılırken çoğu zaman baskın olarak görülen döneme göre sınıflama yapılmıştır. Araştırma alanında Lüzinyan Dönemi hariç diğer dönemlerdeki yapılara rastlanmaktadır. Binaların %52’si 1974 yılından sonra yapılmıştır. Köy karakterini oluşturan binalar genellikle daha eski dönemlerde yapılmışlardır ve bunlar toplam bina sayısının %48’ini oluşturmaktadır.

60% 52% 50%

40%

30% 21% 22% 20%

10% 4% 1% 1% 0% Venedik Dönemi Osmanlı Dönemi İngiliz 1. Dönem İngiliz 2. Dönem Kıbrıs Cumhuriyeti 1974-

Grafik 49: Bina Yapım Dönemleri Dağılımı.

Ozanköy Camii, cami ve 2 kilise Köyiçi koruma alanının korunması gereken tarihi parçalarını oluşturmaktadır. Bu alanda belirlenmiş olan toplam 44 binanın, anıtsal yapı dışında, %4’ünü mimari değeri olan binalar oluşturmaktadır. Bu binalar 18 adettir. Bu tip yapılar diş görünümleri, malzemesi, süslemeleri ve plan özellikleri ile dönemini bugüne kadar yansıtan binalardır. Binaların % 15’i ise çevresel değeri olan yapılardır. Bu binalar 68 adettir. Yükseklikleri kat sayıları, cephesi ile sokak bütününe katkı sağlayan binalar bu grupta değerlendirilmiştir. Bir diğer bina grubu da dokuyu tamamlayan binalardır. Bu tür binalar toplamın %31’ini oluşturmaktadır. Bu binalar 135 adettir. Bulundukları Sokak dokusu içerisinde basit ve sade olmalarına karşın yükseklik, kat sayısı ve görünüşleri ile taşıdıkları özellikleri bakımından dokuyu tamamlayan binalar bu grupta ele alınmıştır. Bir diğer bina grubu ise aykırı binalardır. Bunlar yeni yapılar olup gerek kütle, gerekse özellikleri ve kapı pencere açıklık ve oranları olarak tamamen dokuya aykırı olan çevrede ve sokak bütünü içerisinde rahatsız edici binalardır. Aykırı binalar toplamın % 49’unu oluşturmaktadır. Bu binalar 214 adettir. Binaların yapısal durumuna bakıldığında ise toplam 440 binanın % 27’sinin (116 adet) çok iyi, % 58’inin (251 adet) iyi, %12’sinin (50 adet) kötü ve % 3’ünün (17 adet) de yıkıntı/tamirat halinde olduğu görülmektedir.

94

Gözlemler sonucu varılan kanıya göre aykırı binalar genellikle yapısal olarak çok iyi durumdadır. Korunması öngörülen binalar ise bunun dışında kalan fiziki olarak iyi, kötü ve kötüye yakın değerlendirmelere sahiptirler. Çok az bir kısmı ise yıkıntı durumundadır.

70% 58% 60%

50%

40%

30% 27%

20% 12% 10% 1% 2% 0% Çok iyi İyi Kötü Yıkıntı Tamirat Halinde

Grafik 50: Binaların Yapısal Durumu. ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ Mimari yapılar, yakın çevresiyle etkileşim ve iletişim içerisindedir. Bundan dolayı geleneksel köy dokusu içerisinde yer alan, mimari ölçekte ele alınmış her yapı, geleneksel dokudan etkilenir ve buna göre biçimlenir. Bu anlamda, Ozanköy Köy içi dokusuna bakıldığında alanın iki farklı karaktere sahip alandan oluştuğu görülmektedir. Bunlardan birisi köyün merkezini oluşturan küçük bir meydan ve bunun çevresinde yer alan yapıların oluşturduğu kısımdır. Bu alandaki yapılaşma küçük parsel yapısından dolayı yoğundur. Yapılar genellikle küçük bahçe içinde yer alırlar. Oluşmuş meydan etrafında köy camisi ve kahvehane veya benzer halka açık kullanımlar yer alır. Yoğun kullanım türü konuttur. Yolların şekillenişi bu binaların oturuş şekline ve bahçe duvarlarına göre ortaya çıkmıştır ve organik bir yapıya sahiptir.

Resim 8: Köyiçi Dokusu Örneği.

Köy merkezinden uzaklaştıkça bu yerleşim dokusu değişiklik göstermeye ve parsel alanları büyümeye başlar. Bu ikinci bölgede yer alan parseller merkez bölgeden daha büyük olup buradaki binalar da daha büyüktür. Buna bağlı olarak bahçe alanları da binalara göre çok daha büyüktür.

95

Genellikle ilk yerleşim alanının köyün merkezinin olduğu, cami etrafında oluştuğu, daha sonraları köy büyüdükçe dışarıya, tarım alanlarına doğru büyüdüğü tahmin edilmektedir. Buralarda da yine köyün organik sokak yapısı devam etmektedir. Yeni binalar yapılmış olmasına rağmen köy dokusu genellikle tek katlı binalardan oluşmaktadır. Çok az sayıda iki katlı bina da bu dokuya katkıda bulunmaktadır. Son dönemlerde yapılan yeni binalar hem kat sayıları hem de kütle şekillenişleri ile özgün yapıya tamamen yabancı bir doku oluşturmaktadır. Bu da köyün orijinal yapısını görsel anlamda olumsuz etkilemektedir. iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLUKLAR Ozanköy Köyiçi alanında 648 adet çeşitli büyüklükte parsel yer almaktadır. Bu parseller 100 m2’lik dilimlerde sınıflandığı zaman 500 m2’ye kadar olan parsellerin yoğun olduğu görülmektedir. Alandaki parsellerin 0-500 m2’ye kadar alanı olanların %48 ( 311 adet) oranında olduğu görülmektedir. Tapu haritalarından yapılan çalışma sonucunda en küçük parsel alanının 0.06 m2 ve en büyük parsel alanının ise 8880,91 m2 olduğu belirlenmiştir.

60% 48% 50% 40% 29% 30% 23% 20% 10% 0% 0-500 501-1000 1001-üstü

Grafik 51: Parsel Büyüklükleri Dağılımı.

501- 1000 m2 arasında alanı olan parseller ise toplamın %23’ini (149 adet) oluşturmaktadır. 1.000 m2 den büyük toplam 188 parsel vardır ve %29’lik bir kısmı oluşturmaktadır. Yerleşim alanını merkezinde yer alan parseler diş bölgelerde yer alan parsellere göre daha küçüktür ve buradaki yapılaşma da daha yoğundur. Bunun yanında parsel boyutları da buna uygun olarak daha küçüktür ve parsellerin yol cepheleri de küçüktür. 80% 70% 67%

60% 50% 40%

30%

20% 14% 8% 10% 4% 2% 2% 1% 1% 1% 0% %0-20 %11-20 %21-30 %31-40 %41-50 %51-60 %61-70 %71-80 %81-üstü

Grafik 52: Taban Alanı Oranı Dağılımı.

96

Parsellerdeki yapıların tabanda oturduğu alanın parsele alanı oranına bakıldığı zaman (Taban alanı/arsa) ise genelde düşük olduğu görülmektedir. Yapılaşmış olan toplam 648 parselin % 80’inde taban alanı/arsa alanı oranının %50 ve altında olduğu görülmektedir. Bu oran göreceli olarak merkez bölgede daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Köy dışına gidildikçe bu oran daha da düşmektedir. Ozanköy Köyiçi alanda yer alan yeni yapılaşmalarda ise yapı arsa oranı Tabanda % 60 ve toplamda % 120’ye kadar çıkmaktadır. Bu oran bölgede yürürlükte olan Emirname kuralları olup geleneksel yapı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Korunması önerilen binaların kütlelerinin Resim 9: Ozanköy Camii. şekillenişi de kendilerine özgüdür. Özellikle mimari ve çevresel değeri olan binaların bina kütleleri geleneksel olarak dik dörtgen forumdadır. Boyutların birbirine oranı ½ oranındadır. Genellille uzun kenarları güneye yönlendirilmiştir. Harita üzerinde yapılan incelemede yaklaşık olarak 10 m’ye 20 m gibi bir boyutları olduğu belirlenmiştir. Dokuyu tamamalayıcı olarak belirlenmiş olan binalar ise daha yeni dönemde yapılmış olduklarından dolayı boyutları biraz daha büyük olup daha kareye yakın bir kütleye sahiptirler.

Haritalar; 10. Ozanköy Uydu Haritası Resim 10: Sokak Dokusu 11. Doğal ve Fiziksel Yapı Haritası 12. Arazi Kullanımı 13. Yapı Malzemesi 14. Çatı Malzemesi 15. Bina Kat Sayısı 16. Mimari Değerlendirme 17. Bina Yapım Dönemleri 18. Yapısal Durum

97

ÇATALKÖY KÖYİÇİ ALANI

G. TARİHSEL GELİŞİM

Çatalköy Köyiçi alanı eski çağlardan beri var olan ve birçok kültürlerle kucaklaşıp bu kültürleri günümüze kadar taşıyan ve Girne bölgesinin en büyük köydür. olan eski adı daha sonraları köyün ortasında ikiye ayrılan ve bir çatal formu oluşturan yoldan ötürü Çatalköy olarak değiştirilmiştir. Agios Epiktitos adının 9. yüzyılda Filistinden gelen bir keşisten aldığı söylenir. Girne merkez ile olan mesafesi 12 kilometre kadardır. Köyde yer alan Agios Epiktitos Church 1856 yılında Hristiyan Kilisesi olarak inşa edildi. Tek tonozlu olan kilisede apsit, payandalar ve çan kulesi bulunmaktadır. Minare ilave edilerek günümüzde cami olarak kullanılmaktadır. Çatalköy’ün kıyı kesiminde yer alan Vrysi Neolitik Dönemden itibaren yerleşim yeri olarak kullanılmaktadır. Bu yerleşim alanının 6000 yıllık bir geçmişi olduğu bu bölgede yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu yıllardan itibaren köyün yerleşim alanı olarak kullanılmaya devam ettiği görülmektedir. Özellikle Anadolu’nu Klikya bölgesinden gelerek buraya yerleşmişler ve daha ziyade çiftçilikle uğraşmışlardır. MÖ 3000 yıllarında olan büyük depremden sonra burada yaşayanların Vrysi’terk ettiği ve başka yerlere yerleştiği arkeologlarca belirtilmektedir.

Resim 11: Çatalköy Genel Bakış.

H. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI

Yerleşme alanı yeşil bir bitki örtüsüne sahiptir Dağa doğru yükselen hafif meyilli bir alanda yer almaktadır. Çevresinde verimli tarım topakları ve zeytinlik alanlar yer almaktadır. Egemen ağaç dokusu olan ve yüzlerce yıldır var olan zeytin ağaçları yanında toprağın verimliliğinden ötürü sebze tarımı da yapılmaktadır. Beşparmak Dağları’nın kuzeyinde yer alan Çatalköy köyün güneyinde Bufavento Kalesi Yer almaktadır. Köy Kuzeydeki deniz ile güneydeki Beşparmak dağlarına kadar uzanmaktadır. Güneyinde Beşparmak dağlarına dayanan Çatalköy köy alanı bu dağların eteklerinde bulunan nispeten düzlük bir alanda geniş zeytinlik alanlarla çevrelenmiş olarak yer almaktadır. Köy alanının güneyine doğru orman alanları yer almaktadır.

98

Resim 12: Geleneksel Yapı Örneği.

Resim 13: Geleneksel Yapı Örneği.

Köy yerleşim alanı doğudan derin bir dere yatağı ile sınırlanmıştır. Alan içinde günümüzde varlığını kaybetmiş, kullanılmayan ancak izleri sürülebilen su arkları bulunmaktadır. Genelde suyu olmayan dere yatağı, güneyden, dağlardan gelen yağmur sularının denize ulaşmasını sağlamaktadır. Kuzeyinde ise Uğur Mumcu Bulvarı idari sınırları içerisinden geçmektedir ve Girne merkez ile bağlantı sağlamaktadır.

99

Harita 3: Çatalköy Köyiçi Alanı Uydu Haritası

I. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI

Çatalköy’de ilk nüfus bilgileri 1831 yılına ait olup bu yıl sayımlarında 17 Kıbrıslı Türke karşın 47 Rum yaşamakta idi ve toplam nüfus 64 kişiden ibaret idi. Ancak bu yıl sayımında sadece erkek nüfusun sayıldığı bilinmektedir. Bu yıldan sonra İngiliz yönetiminin hakim olmasını takip eden on yıl içinde Kıbrıslı Türk nüfusu %17 oranına düşmüş ve. 1881 yılındaki sayımda ayrım yapılmaksızın toplamda 398 kişini Çatalköy’de yaşadığı belirlenmiştir. 1891 yılında ise nüfuz 444 kişiye çıkarken 77 Kıbrıslı Türkün burada yaşadığı belirlenmiştir. Daha sonraki 1901 yılı sayımına ise toplam nüfus 594 kişiye çıkarken bunların 69’u Kıbrıslı Türklerden oluşmakta idi. On yıl sonraki 1911 sayımında ise nüfus 753 kişiye çıkmış ve toplam içinde 77 kişi Kıbrıslı Türklerden oluşmakta idi. Birinci Dünya Savaşını takiben 1921 yılında yapılan sayımda ise 76’sı Kıbrıslı Türk olan 827 kişinin Çatalköy’da yaşadığı belirlenmektedir. 1931 yılına gelindiğinde Kıbrıslı Türk sayısı 57’ye düşerken toplam nüfus da 777 kişiye inmiştir. 1946 yılı sayımında nüfusun 110 kişiye çıktığı belirlenirken bunun 61 kişisi Kıbrıslı Türk olarak sayılmıştır. 1960 yılında ise çeşitli baskılar sonucu Kıbrıslı Türk sayısı 9 kişiye inerken Çatalköy nüfusunun 1190 kişiye çıktığı belirlenmiştir. 1960-1970 yılları ararsında

Topluluklar arası sürtüşmeler nedeniyle, tüm Kıbrıslı Türkler 1958 yılından sonra Çatalköy’ü terk ederek Lefkoşa'ya sığındılar. Daha sonraki yıllarda bunların sadece dokuzu 1960 yılında köye geri döndü ve daha sonraki çekişmeler ve çıkarılan huzursuzluklar nedeniyle Ocak 1964'te bir kez daha Kıbrıslı Türkler Çatalköy’ü terke zorlandı. Ayrılma zorunda ve yerlerinden edilenler önce Ozanköy’e (Kazafani) ve ardından Boğaz (Agırda) kampına sığınma zorunda kaldılar. Çatalköy’ün Kıbrıslı Türklerinin bazıları daha sonra geri döndüler ise de geri kalanlar Lefkoşa'da kalıcı olarak yerleştiler ve 1974 yılının sonuna dek burada zorunlu olarak yaşama durumunda kaldılar. 1973 yılı sayımında da bu nedenle Çatalköy’ün toplam nüfusunun Kıbrıslı Rumlardan oluştuğu be sayının 1252’ye çıktığı görülmektedir.

1974 Temmuz-Ağustos döneminde Çatalköy’de yaşayan 1252 Kıbrıslı Rumun 160 kadarı burada Ekim 1975'e kadar yaşamaya devam ettiler. Eylül 1976'ya kadar Çatalköy’de kalanlar bu tarihten sonra adanın güneyi boyunca küçük köy ve kasabalara dağıldılar. 1974 ve 1975 yıllarında sonra geri dönen Çatalköy orijinli Kıbrıslı Türkleri dışında, buraya başta Limasol bölgesinden Düzkaya (Avdimou) 100

köyünden olmak üzere olmak üzere adanın güneyinde gelen Kıbrıslı Türkler de yerleşti bunlar ararsında. Baf ilçesindeki Yuvalı (Prastio) köyünden gelen bazı Kıbrıslı Türkler de bulunmaktadır.

1978 yılı sayımında Kıbrıslı Rumların terki ile nüfus 1091 kişi olarak belirlenmiştir. Bu yılda ve daha sonraları Çatalköy’de yaşayan Kıbrıslı Rum bulunmamaktadır. 1996 yılı sayımında nüfus 1961’e çıkmış ve KKTC Planlama Örgütü tarafından 2006 yılında yapılan sayımda ise 3803 kişinin Çatalköy’de yaşadığı belirlenmiştir.

Son yirmi yılda Kıbrıs'taki bir çok Avrupa vatandaşı ve diğer kesimlerde yaşayan Kıbrıslı Türk'ü binalar satın alarak küçük bir kasaba olan köye yerleştiler ve ve hızlı bir büyüme temposu ortaya çıktı. Özellikle kıyı kesime doğru gelişme hızlandı ve Çatalköy ağırlıklı olarak inşaat ve turizm sektöründe istihdam edilen Türkiyeli çok sayıda göçmen işçiye ev sahipliği yapmaya başladı. Bu yılar itibarı ile örneğin 2006 yılında Çatalköy merkezde kayıtlı olan Kıbrıs Türk nüfus sayısı 3803 olsa bile bu sayının hafta sonlarında ve yaz aylarında rahatlıkla 6.000'e kadar çıkabildiği görülmekte idi. Bu yılarda kıyı kesimle birlikte nüfus 4183 kişi olarak sayılmıştır.

Çatalköy’e yönelik elde edilen Devlet Planlama Örgütü 2006 nüfus değerlerinde Belediye sınırları içinde 4183 kişinin (Arapköy dahil) nüfus sayımına katıldığı belirlenmektedir. 2011 yılında ise nüfus sayımına katılanların ile 5652 kişiye yükseldiği (Arapköy dahil) Devlet Planlama Örgütü nüfus sayımı verilerinden belirlenmektedir. Aynı sayımda sayıma katılan nüfus 6548 kişidir. Ancak bu nüfusun tüm Çatalköy Belediye sınırları içinde yaşayan nüfusu belirlemekte olup, Köyiçi olarak tanımladığımız, daha sınırlı ve koruma alanı olan alandan daha geniş bir alanı kapsamaktadır. Köyiçi alanı ise daha düşük yoğunluğun yer aldığı alandır.

KKTC Planlama Örgütü tarafından yapılan 2006 sayımında Çatalköy’de, köy idari sınırları içinde (Arapköy hariç) ikamet ederek yaşayan (dejüre) 3803 kişinin 2147 kişisi erkek (%56.5) ve 1656 kişisi de kadınlardan (43.5) oluşmaktadır. 2011 yılı sayımında ise sürekli ikamet eden 5110 kişi (dejüre) sayılmış olup bunların 2756’sı erkek (%53.90) ve 2354’ü (%46.10) kadındır. 2016 nüfus projeksiyonlarında tüm köyün idari sınırları içinde 6821 kişinin yaşadığı projekte ediliş olup bir önceki dönem olan 2011 yılına göre nüfus artış hızı %57.76 olarak belirlenmiştir.

Çatalköy Köyiçi alanında arazi çalışmaları sırasında toplam 359 parselde konut kullanımları olduğu ve bazı parsellerde birden fazla konutun yer aldığı belirlenmiştir. Konut tiplerine bakıldığı zaman ise bunların 357 adet müstakil konut, 44 adet apartman tipi, 5 adet ikiz konut ve 3 adet sıra tipi konut binası olduğu ve bu binalarda toplam 486 adet konut birimi olduğu belirlenmiştir. Devlet Planlama Örgütü 2011 nüfus sayımı sonuçlarına göre Çatalköy idari sınırları içerisinde hane halkı büyüklüğü 2.70 kişi/konut olarak belirlenmiştir. Bu bilgiler çerçevesinde Çatalköy Köyiçi alanında yer alan 486 konut biriminde yaklaşık olarak, günümüz itibarı ile (2016 yılı) 1312 kişinin yaşadığı belirlenmektedir. Alanda yapılan anket çalışması sonuçlarına göre ise nüfusun cinsiyet durumu incelendiğinde kadın erkek oranı arasında bir denge bulunmakta olup (kadın nüfus %46.5/erkek nüfus 53.5), erkek nüfusun 71.3’u evli olup, kadın nüfusun %28.7’i bekardır. Bölgede yaşayan nüfusun yaş ortalamasına bakıldığı zaman ise %10.8 oranında 18 yaş altı nüfus, %23.8 oranında 19-40 yaş nüfusu, %20.7 oranında 41- 60 yaş nüfusu ve %35.7 oranında 60 yaş üzeri nüfus olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu veriler ışığında alanda nispeten yaşlı bir nüfusun yaşadığı söylenebilir.

101

28.7

46.5

53.5

71.3

Erkek Kadın Evli Bekar

Grafik 53: Çatalköy Köyiçi Cinsiyet Dağılımı ve Evli Bekar Oranı

J. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI

Anket çalışmaları sonuçlarına göre aşağıda yer alan ekonomik ve sosyal yapıya ilişkin bilgiler elde edilmiştir. Yaş grubu analizinde %35.7’lik bir kısmın 60 yaş üzerinde olması yanında aktif nüfusun %53.5’lik bir oranda olması ve bu nüfusun içinde %14.3’lük kesimin 31-40 yaş grubunda olması ve doğurganlık yaş grubunun çok yüksek olmaması Çatalköy’de 0-6 yaş grubunun diğer köy yerleşmelerine nazaran %2.4 gibi düşük bir oranda olduğunu kanıtlamaktadır.

Genelde yaşlı grubun ve doğurganlık dışına çıkmış nüfusun ortalamada %65.4 gibi bir orana erişmiş olmasından ötürü 0-6 yaş grubundaki azalma açıklanabilmektedir. Ayrıca üçüncü Ülke vatandaşlarının da Çatalköy’ü tercih etmeleri be bu grubun çocuk sahibi olma yaşını geçmiş bir statüde bulunması da bu konuda etkin olmaktadır. Bu hali ile Çatalköy köyiçi daha sakin ve ağırlıklı olarak emekli grubun ağırlıklı olarak tercih ettiği bir kesim görüntüsü vermektedir.

61+ 35.7% 51_60 20.2% 41_50 9.5% 31_40 14.3% 24_30 7.1% 19_23 2.4% 13_15 2.4% 7_12 6.0% 5_6 2.4%

0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0% 35.0% 40.0%

Grafik 54: Çatalköt Köyiçi Yaş Grupları Dağılım

Çatalköy Köyiçinde yaşayan nüfusun %53.5 aktif nüfus olarak belirmekte olup yaşayanların %19’u özel sektörde görev yapmaktadır. Yaşayan nüfusun çok küçük bir bölümünü oluşturan %5.1’lik kısmı serbest meslek sahibidir. Bunun dışında yüksek bir oranda emekli (%39.2), ev hanımı (%16.5) ve memur (%12.7) olarak belirlenmektedir. Öğrenci grubunun gerek ulaşım ve gerekse kendine özgü emekli ve 60 üzeri

102

yaş grubunun tercih ettiği sakin bir yöre olması nedeni ile tercih edilmediği Çatalköy’ün özellikle köyiçi ala dışındaki kesimleri öğrenci grupları tarafından daha yoğun tercih edilmektedir.

Resim 14: Çatalköy Köyiçi Sokak..

Emekli 39.2%

Özel sektör 19.0%

Ev hanımı 16.5%

Memur 12.7%

Öğrenci 7.6%

Serbest meslek 5.1%

0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0% 35.0% 40.0% 45.0%

Grafik 55: Çatalköy Köyiçi Meslek Grupları Dağılımı

Alandaki toplam hane gelirine bakıldığı zaman tüm gelir gruplarına ait kişilerin bu alanda yaşadığı görülmektedir. Hem düşük geliri olanlar hem de yüksek geliri olanlar bu alanda yaşamayı tercih etmektedir. Ancak asgari ücret ve altında olanların oranın %2.9 gibi bir düşük oranda olması yanında %30.0’luk bir grubun gelir durumunun aylık 3.700 TL ve üzerinde olması yörenin gelir durumunun orta ve üst gruba girdiğini göstermektedir. Yerleşim alanının ekonomik yapısının değerlendirilmesinden yaşayanların %30.0’unun aylık geliri 3.700 TL üzerinde olup, %11.5’i ise aylık 6.700 TL üzerinde aylı gelir elde etmektedir. Bu durum genel olarak yerleşmenin ekonomik yapısının ortalamanın üzerinde olduğunu ve belirli bir ekonomik düzene sahip olduğunu gösterirken sadece %2.9’luk bir grup gelirini 1.730 TL ve altında olarak ifade etmiştir. Ekonomik düzeyin yüksekliği özel araç sahipliğinde kendini gösterirken bu durum %100 gibi yüksek bir oranda ortaya çıkmaktadır. Bununa bağlı olarak değerlendirildiğinde yerleşmede yaşayanların tümünün bireysel mobiliteye sahip olduğu görülmektedir.

103

Cevap vermedi/reddetti 17.1 Bilmiyor/Fikri yok 14.3 4701 TL–6700 TL arası 14.3 3701 TL–4700 TL arası 14.3 1731 TL- 2700 Tl arası 14.3 2701 TL–3700 TL arası 11.4 6701 TL–8700 TL arası 8.6 8701TL ve üzeri 2.9 1730 TL ve altı 2.9 0.0 5.0 10.0 15.0 20.0

Grafik 56: Hane Halkı Gelir Dağılımı

Otomobil 100.0%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 57: Çatalköy Köyiçi Araç Sahipliği Oranı

Diğer taraftan konut sahipliğinin %76.7 oranında olması, yaşayanların büyük bir kısmının kendi konutlarına sahip olmaları da gelir düzeyindeki orta ve üstü gelir seviyesinin üzerinde olunduğunu göstermektedir. Bu olgu, gelir durumunun ortanın üzerine çıktığını kanıtlar görülmektedir. Bununla birlikte kiracıların oranının ise % 23.3 olduğu görülmektedir. Bunların büyük çoğunluğunu otel çalışanları ve öğrencilerin oluşturduğu belirlenmektedir.

Ev sahibi 76.7

Kiracı 23.3

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0 90.0

Grafik 58: Çatalköy Köyiçi Konut Sahipliği Oranı

Eğitim durumu olarak büyük bir oranın yüksek öğrenim görmüş olduğu (%31.3) ve bu duruma yüksek lisans yapmış olanlar da eklenince oranın %32.5 olarak belirlenmiş olması yanında lise mezunu seviyesindeki kişilerin %31.1 ile diğer yüksek oranı işgal etmesi eğitim düzeyinin göreceli üst seviyede

104

olduğu ortaya çıkmaktadır. Buna karşı %3.6’lık kısmın okuma yazmasının olmadığı görülmektedir. Bu oran planlama alanı içinde Köyiçi değerlendirildiğinde yüksek bir oran olarak kabul edilebilir. Meslek dağılımında özel sektörde çalışanların %19.0 oranında olması yanında emekli nüfusun %39.2 olması okuma yazma bilmeyen oranının nispeten yüksek olması arasında bir bağlantı bulunmaktadır. Özellikle okuma yazması olmayanların 60 ve üzeri yaş grubunda olması da bu konuyu açıklayıcı diğer bir husus olarak belirlenmektedir.

Lise 31.3%

Üniversite 26.5%

İlkokul 18.1%

Ortaokul 14.5%

Lisansüstü 6.0%

Okuma yazma yok 3.6%

0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0% 35.0%

Grafik 59: Çatalköy Köyİçi Yaşayanlarının Mezun Olduğu Okula Göre Eğitim Durumu

Alanda yaşayan nüfusun %38.1’lik kısmının Türkiye kökenli olması yanında %38.5’lik kısmının Kıbrıs kökenli olması heterojen bir yapının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Buna karşın karma evlilik oranının %5.1 olması heterojen bir yapı olduğunu vurgulamakta ve yerleşim alanında yaşamda ayrışma olgusunun olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum nüfusun %42.5’inin TC ve %40’ının KKTC uyruğunda olmasını ve %12.5’inin de her iki uyrukta olması ile kanıtlanır görülmektedir. Her iki ülke dışında yaşayan nüfus ise ortalama %5’lik sabit bir orandadır. Bu durum benzer şekilde nüfusun %60.1’inin Türkiye’den gelmiş olması ile kanıtlamakta olup %16.1’i güneyden gelmiştir.

Türkiye 38.1

Güney Kıbrıs 33.3

Girne dışındaki diğer şehirler 19.0

Türkiye ve Güney Kıbrıs dışındaki diğer 9.5 ülkeler

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0 40.0

Grafik 60: Çatalköy Köyiçinde Yaşayanların Daha Önce Yaşadıkları Yerler.

Alanda yaşayan nüfusun %50’sinin anne ve babası Kıbrıs doğumlu ve %25’inin ise Türkiye doğumludur. Bunun yanında geriye kalanın %25’inin de anne veya babasından bir tanesi Kıbrıs doğumludur. Vatandaşlık durumuna bakıldığında ise % 66.7’sinin KKTC, %22.2’sinin TC ve %2.8’inin ise hem KKTC hem de TC vatandaşI olduğu görülmektedir. Bu alanda yaşamak için gelenlerin % 38.1’i Türkiye’den, %33.3’ü Güney Kıbrıs’tan, %9.5’i bunlar dışındaki ülkelerden ve %19.0’u da Girne dışındaki diğer bölgelerdendir.

105

Anne ve baba Kıbrıs 50.0

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 25.0

Anne ve baba Türkiye 25.0

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 61: Çatalköy Köyiçinde Yaşayanların Doğum Yerlerine Göre Dağılımı

KKTC 66.7

TC 22.2

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 8.3

TC+KKTC 2.8

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0

Grafik 62: Çatalköy Köyiçinde Yaşayanların Tabiiyetlerine Göre Dağılımı

Çatalköy Köyiçi Alanında yaşayanların %86.1’i kendi konutunda oturmakta olup yerleşmede %13.9 oranında ikincil konut bulunması çok fazla içe kapalı bir yapı olmadığının göstergesi durumudur. Bu durum yerleşmeye özellikle yaz aylarında dışarıdan gelerek yaşayan nüfusun yüksek olması ve yerleşmedeki bazı konutların aktif durumda olmadığını göstermektedir. Ayrıca konutların %97.2’sinin müstakil konut olması diğerlerinin apartman türünde olması yerleşme alanının yaygınlığını ve bireyselliğini ortaya koymaktadır. Diğer taraftan ikincil konut oranının % 13.9 olması ve müstakil konut oranının çok yüksek olması yerleşmede % 39.2 oranında emekli ve %16.5 oranında evhanımı ile uygun görülmektedir.

106

13.9

86.1

Sürekli ikamet edilen konut İkinci konut

Grafik 63: Çatalköy Köyiçindeki konutların sürekli/ikincil konut olarak kullanım oranları

Müstakil 97.2

Apartman 2.8

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0 120.0

Grafik 64: Çatalköy Köyiçinde İkamet Edilen Konut Tipi

Yaşanan konutların %94.3’ünün sağlam ve bakımlı olması yanında hepsinde su, elektrik olması ve %100’e yaklaşan oranlarda otopark, manzara, bahçe, elektrik ve su gibi olumlu unsurlara sahip olması yanında en büyük sorunlar %86.1 oranında kanalizasyon, % 62.9 yalıtım ve ısınma durumu ve %52.8 oranında telefon ile ilgili sorunlar olarak ortaya çıkmasına karşın 2/3 oranında konutlardan memnuniyet ortaya çıkmaktadır. Konuların bulunduğu çevre analizlerinde ise %94.8 güvenli bir ortamın olduğu bunun yanında %91.7 ile sosyal problemler olduğu, %97.2 oranında otopark sorununun varlığı, genel olarak çevresel memnuniyet analizleri çevre temizliği %61.1, yeşil alan %69.4, yaya yolları %52.8 oranlarında olumlu değerlerde çıkmıştır. Bu durum genel olarak yaşayanların, yaşadıkları çevreden memnun olduklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca yaşanan ortamın homojen bir yapıda olduğu %97.1 oranındaki sonuçla benzer gruplara yakınlığın bulunduğunu gösteren değerle ortaya çıkmıştır. Ayrıca arkadaşlık ilişkisinin bulunduğu (%85.7) ve akrabalara yakınlık (%48.751.4) yerleşmenin içsel karakteristik yapısını ortaya koymaktadır. Bu durum yerleşmenin kendi iç yapısında belirli bir sosyal yapıya sahip olduğunu ortaya koyarken bu yapının içe dönük ve kapalılığı ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda benzer yapıda komşuların bulunmasındaki oranın %97.1 gibi yüksek olması gelir grubundaki dağılımdaki farklılığa karşın sosyal ve kültürel yapıda benzerlikleri ve eşit bir yapının olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

107

91.4 8.6 Kira miktarının/satın alma miktarının uygun… 37.1 62.9 Yalıtım ve ısınma durumu 94.3 Sağlam ve bakımlı olması 5.7 47.2 52.8 Telefon 13.9 86.1 Kanalizasyon 94.4 Su 5.6 100 Elektirik 97.2 Otopark 2.8 94.4 Manzara 97.2 5.6 Bahçe 2.8 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90%100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 65 : Konutların Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

Resim 15: Çatalköy Köyiçi.

Sosyal problemler 8.3 91.7 Güvenli 94.3 5.7 Yeşil alanlar/çocuk parkları 69.4 30.6 Sessiz,sakin 88.9 11.1 Yüksek katlı binalar 2.8 97.2 Kirlilik yaratan faaliyetler 13.9 86.1 Aydınlatma 66.7 33.3 Çöp/çevre temizliği 61.1 38.9 Yaya yolu/kaldırım 52.8 47.2 Yol kalitesi 61.1 38.9 Yoğun araç trafiği 25 75 Otopark sorunu 2.8 97.2 0% 20% 40% 60% 80% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 66: Konut Çevrelerinin Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

108

Arkadaşlara yakınlık 85.7 14.3

Akrabalara yakınlık 51.4 48.6

Benzer yapıda komşular 97.1 2.9

0% 20% 40% 60% 80% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 67 : Çatalköy Köyiçinde Yaşayanların Sosyal Gruplara Yakınlık Durumu

Yukarıda belirtilen hususlar yerleşmenin kendi iç düzeninde olumlu unsurlar olarak görülmektedir. Komşuluk ilişkilerinin yüksek olduğu ve komşuların her gün (%28.6) veya haftada 1-3 kez bir araya gelmesinin % 48.6 oranı ile oldukça yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Komşuların hiçbir araya gelememe oranının %2.9 olması ise diğer oranlar arasında düşük bir değer olarak görülmekte olup genel olarak Çatalköy Köyiçi yerleşmesinde yaşayanların birbirleri ile bağlarının yüksek düzeyde olduğu kabul edilmekte ve ilişki düzeyinin yaşam seviyesinde olumlu yansıdığı ve birlikteliğin yüksek düzeyde olduğu görülmektedir.

Haftada 1-3 48.6

Hergün 28.6

Yılda 1-2 20.0

Hiç 2.9

0 10 20 30 40 50 60

Grafik 68 : Yaşayanların Komşuları İle Ne Sıklıkla Bir Araya Gelme Durumu

Anket değerlendirmeleri sonucunda Çatalköy Köyiçi Alanında yaşayanların %83.3 oranında işyerlerine giderken kullandıkları araçlardan memnun oldukları görülmektedir. (% 47.1’i çok memnun, % 41.2 memnun). İşyerine erişimde %89.5 oranında özel araç kullanımı olduğu görülmektedir.Toplu taşıma kullanımının çok düşük olarak % 5.9 olarak ortaya çıkmaktadır. %5.9’luk kesim de işyerine yürüyerek gitmektedir.

109

Özel araç 89.5%

Toplu taşıma 5.9%

Yürüyerek 5.9%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0%

Grafik 69: Çatalköyde Yaşayanların İşyerlerine Nasıl Gittiği

Memnunum 47.1%

Çok memnunum 41.2%

Ne memnunum ne değilim 5.9%

Hiç memnun değilim 5.9%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0%

Grafik 70: Çatalköyde Yaşayanların İşyerine Erişim Memnuniyeti

Bu durum eğitim tesislerine nüfusun %90.9’unun özel araç kullanarak gitmesi ile de ortaya çıkmaktadır. %9.1’i de toplu taşıma araçlarını kullanarak gitmektedir. Dolayısı ile eğitim tesislerine erişimde belirgin bir sorun olarak özel araç kullanımının çok yüksek olması ortaya çıkmaktadır. Bu duruma bağlı olarak memnuniyet durumuna bakıldığında %100 oranında memnuniyet olduğu görülmektedir.

Özel araç 90.9%

Toplu taşıma 9.1%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0%

Grafik 71: Yaşayanların Eğitim Tesislerine Nasıl Gittiği.

110

Memnunum 55.6%

Çok memnunum 44.4%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0%

Grafik 72: Yaşayanların Eğitim Tesislerine Erişim Memnuniyeti

Sağlık tesislerine erişimde %95’in üzerinde özel araç kullanılması da yoğun özel araç kullanımı olgusunu desteklemektedir. Özel hastaneye giderken %100 özel araç kullanımı varken devlet hastanesine giderken özel araç kullanımı %95.2 oranında ortaya çıkmaktadır. Toplu taşıma kullanım oranı ise %4.8 oranındadır. Bunun yanında sağlık kurumları açısından özel sağlık tesislerine erişim memnuniyeti %92.9 iken kamu tesislerine erişim memnuiyetinin aynı orana yakın %93.8 olması ve %6.3’un memnun olmadığını ifade etmesi bu konuda alınması gereken tedbirlerin incelenmesini ortaya koymaktadır.

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Özel araç 95.2

Özel araç 100.0

Toplu taşıma 4.8

0.0 50.0 100.0 150.0 0.0 50.0 100.0

Grafik : Sağlık Tesislerine Erişim Yöntemi

111

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Çok memnunum 64.3 Çok memnunum 50.0

Memnunum 28.6 Memnunum 43.8

Hiç memnun Hiç memnun değilim 7.1 6.3 değilim

0 20 40 60 80 0.0 20.0 40.0 60.0

Grafik 73: Sağlık Kurumlarına Erişim Memnuniyeti

İnceleme alandaki konutların özelliklerine bakıldığında kullanıcılar açısından genellikle olumlu özelliklere sahip olduğu ve gerekli onarımların büyük oranda kendileri tarafından yapıldığı ortaya çıkmaktadır (%94.4). Bu husus konutlarına gösterdikleri özen yanında belirli bir kesimin kendi onarımını yapacak ehliyete sahip olması yanında profesyonel yardım almayı tercih etmediklerini ve kentleşme oranında düşük bir seviyede olduklarını göstermektedir. Ayrıca her yıl onarıma tabi olunmasının oranının %36.4 olması konut kalitelerinin yaklaşık 1/3’ünün orta ve altında olduğunu göstermektedir. Buna rağmen oturanların konutlarına bağlı (%89.7) olmasının beyanı oturdukları yöreden memnuniyetleri ile çakışmaktadır. Oturulan konutların % 97.2’si apartman ve % 2.8’i apartman tipi konutlar olduğu görülmektedir. Kira veya satın alma maliyetlerinin uygun olması, teknik altyapı hizmetlerinin genelde iyi olması, binaların sağlam ve bakımlı olması ve manzara ve bahçelerinin olması konutlar için olumlu yanlar olarak belirlenmiştir.

5.6 10.3

Evet Evet Hayır Hayır

89.7 94.4

Grafik 74: Yaşanan Konuta Bakım/Onarım Yapılıp Yapılmadığı ve Korumaya Değer Olup Olmadığı.

112

Arasıra/bazen/gerektiği zaman 45.5

Her yıl/Yılda 1 defa 36.4

2-3 senede bir 12.1

4-5 senede bir 3.0

Her yıl bir defadan fazla 3.0

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0

Grafik 75: Konutuna Yaptığı Onarımın Ne Sıklıkla Yapıldığı.

Yaşayanların %89.7’sinin yaşadıkları alandaki eski binaların değerli olduğunu beyan etmesi belirli bir çevre bilincine sahip olduklarını ortaya koyma yanında çevreye sahip çıkma bilincinde olduklarını da göstermektedir. Ayıca çevrelerindeki eski yapıların korunmadığı ve bu konudaki endişeye sahip olanların oranının yüksekliği (%77.8) de çevrelerine ve geçmişlerine olan bağlılığı ve yörede yaşamaya devam etme isteminin yüksekliği ile örtüşmektedir. Bu husus aynı zamanda belirli bir kültür bilincine sahip olunduğunun ve onarım sistematiği hakkında bilgi sahibi olunduğunun göstergesi olarak kabul edilmektedir.

5.3 22.2

Evet Evet Hayır Hayır

77.8 94.7

Grafik 76: Yaşanan Alandaki Binaların Değerli Olup Olmadığı ve Korunup Korunmadığı

113

Belediye ve devlet ilgilenmeli 66.7

Daha ilgili ve duyarlı olmalılar 13.3

Çevre düzenlemesi ve temizlik yapılmalı 13.3

Bakım ve onarım yapılmalı 6.7

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0

Grafik 77: Çevresindeki Binaların Korunmasına Yönelik Gereken Önlemler

Çalışmalar belirli bir ciddiyet ve düzenle 33.3 yapılmalı

Daha fazla ilgi ve bakım/koruma yapmalılar 25.0

Çevre düzenlemesi ve temizliği yapılmalı 16.7

Yeşil alanlarla ilgili düzenlemeler yapılmalı 16.7

Daha ilgili ve duyarlı olmalılar 8.3

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0

Grafik 78: Çatalköy Köyiçi Koruma Planı Yapımından Beklentileri Nelerdir.

Günlük alışveriş için kişilerin özel araç kullanarak gitmesi (%83.3) yanında diğer alışverişlere de % 100 oranında özel araç kullanıldığı belirlenmiştir. Ancak alışverişlerinden memnuniyetinin ve çok memnunu şeklindeki cevaplarının %100 oranına erişmesi istediği her tür ürünü gerek yerleşmesinden ve gerekse Girne bölgesinden bulabildiğinin ve ekonomik unsurların bu açıdan yeterli olduğunu kanıtlamaktadır.

114

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Özel araç 83.3

Özel araç 100.0

Toplu taşıma 16.7

0.0 50.0 100.0 0.0 50.0 100.0 150.0

Grafik 79: Alış-Veriş Mekanlarına Erişimde Kullanılan Sistem.

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Çok memnunum 69.2 Memnunum 57.1

Memnunum 30.8 Çok memnunum 42.9

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 0.0 20.0 40.0 60.0

Grafik 80: Alış-Veriş Mekanlarına Erişimde Memnuniyet

Açık alan gerektiren rekreatif amaçlı istemlere ise %100 oranında özel araçla gidilmekte ve %60 oranında haftada 3-4 kez yanında diğer grupların haftada en az bir kez gitmesi (%30) gitmesi sosyal yaşama bağlılık ve sosyal yaşamın belirli bir seviyenin üzerinde olduğunu ortaya koyma yanında Çatalköy dışında bu aktivitelerin gerçekleştiğini ve yerleşmede yeterli sosyal aktivite merkezi olmadığını ortaya koymaktadır. Ancak yapılan değerlendirmeler de yerleşmenin sosyal yapısından ötürü içinde bu tür açık alan gerektiren sürekli aktiviteleri barındıracak unsurlara ihtiyaç gösterdiğini ortaya koymaktadır. Kapalı alan aktiviteler için de özel araç tercih edilen unsurdur (%100). Bu tür aktivitelere yaşayan nüfusun yarısı ayda 1-3 kez gitmektedir. Ancak bu tür aktivitelere gidişte kullanılan araçlarda %100 oranında özel araç tercih edilmektedir. Sunulan rekreatif hizmetlerden gerek açık alan ve gerekse kapalı alanda gerçekleştirilen rekreatif alanlara erişimde memnuniyet oranı %100 oranında yüksek olup bu husus erişim konusunda her hangi belirgin bir sorun olmaması yanında yaşadıkları yörede başta Girne olmak üzere sunulan rekreatif hizmetlerden de memnun olunduğunu ortaya koymakta olup sunulan hizmetin Çatalköy’de yaşayanların sosyo-kültürel seviyesine hitap ettiğini ortaya koymaktadır.

115

Özel araç 100.0

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0 120.0

Grafik 81: Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Erişimde Kullanılan Erişim Sistemi

Haftada 3-4 60.0

Haftada bir 30.0

Ayda 1-2 10.0

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0

Grafik 82: Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Hangi Sıklıkla Gidildiği.

Çok memnunum 66.7

Memnunum 33.3

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0

Grafik 83 : Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Erişim Memnuniyeti

116

Özel araç 100.0

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0 120.0

Grafik 84 : Kapalı Rekreasyon Alanlarına Erişim Sistemi

Ayda 1-2 50.0

Daha seyrek 50.0

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 85: Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına Ne Sıklıkla Gidildiği.

Memnunum 100

0 20 40 60 80 100 120

Grafik 86: Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına Gidiş Memnuniyeti

Yaşayanların %38.5’i haftada 3-4 kez ve bunların %85.7 oranında özel araçla yeme içme aktivelerine katılmaktadır. Ayda 1-2 gidenler ise %30.8 oranında olup bu husus genel olarak ekonomik yapı ve sosyal hareketliliğe bağlı olduğu için yerleşmenin genel olarak belirli bir ekonomik yapının üzerinde ve pozitif sosyal ağırlıklı bir sistemi benimsediğini göstermektedir.

117

Özel araç 85.7

Toplu taşıma 7.1

Yürüyerek 7.1

0 10 20 30 40 50 60 70 80 90

Grafik 87: Konut Dışında Yeme İçme Aktivitelerine Gitmekte kullanılan Sistem

Haftada 3-4 38.5

Ayda 1-2 30.8

Haftada bir 30.8

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0 40.0 45.0

Grafik 88: Konut Dışında Yeme İçme Aktivitelerine Ne Sıklıkla Gidildiği.

Yaşayanların %91.2’si yılda 1-5 kez Türkiye’ye gitmesi yaşayan nüfusun %22.2’inin TC uyruğunda olması ile açıklanmakta olup bu grubun Türkiye ile olan bağının sıklıkla devam ettiğini göstermektedir. Benzer durum nüfusun %29.4’ünün yılda 1-5 kez Güneye seyahat etmesi ve nüfusun %27.3’ünün KKTC dahilinde dahi hiç seyahat etmemesi yanında, %52.9’unun Türkiye dışındaki diğer tüm ülkelere ve % 61.8’inin Güneye hiç gitmemiş olması yerleşmedeki hareketliğin oldukça düşük bir seviyede olduğunu ve kısıtlı ve sınırlı bir seyahat düzeni içinde göreceli olarak içe kapalı bir yaşamın olduğunu ortaya koymaktadır.

118

100 91.2 90 80 70 61.8 57.6 60 52.9 47.1 50 40 29.4 27.3 30 20 8.8 8.8 12.1 10 3 0 Türkiye Türkiye dışındaki Güney Kıbrıs Sadece Kuzey Kıbrıs diğer tüm ülkeler dahilinde

Hiç Yılda 1-5 kez Yılda 6-10 kez Yılda 11 ve üzeri

Grafik 89: Çatalköy Köyiçinde Yaşayanların Seyahat Tercihleri

Genel olarak Çatalköy’de yaşayanlar yaşadıkları yöreden memnundurlar (%94.3). Bu orana taşınmayı kesinlikle düşünmeyenlerin oranının da dahil olduğu düşünülürse bu oranın yüksek bir memnuniyet oranı olduğu ortaya çıkmaktadır. Önümüzdeki 5 yıl içinde yöreden ayrılmayı düşünenlerin oranının %2.9 oranında oldukça düşük olması çevresel ve sosyal faktörlerin Çatalköy’de olumlu seyrettiğini ortaya koymaktadırlar. Zira gerek komşuluk ve gerekse çevresel memnuniyet analizleri bu durumu açık olarak ortaya koymuş durumdadır. Dolayısı ile burada yaşayanların memnuiyeti dikkate alındığında yaşadıkları çevreninin mevcut özelliklerini korunması ve yaşam temposunu aynı trendde devam etmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Önümüzdeki 5 yıl içinde burada kalmayı 94.3 düşünüyorum/düşünüyoruz

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan Girne dışına başka bir bölgeye taşınmayı 2.9 düşünüyorum/düşünüyoruz

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan yine Girne’de başka bir bölgeye taşınmayı 2.9 düşünüyorum/düşünüyoruz

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0

Grafik 90: Yaşanılan Çevreden Memnuniyet Araştırması.

K. ULAŞIM BAĞLANTILARI Çatalköy genel yerleşim alanı ve Çatalköy Köyiçi alanının gelişmesi ile alanı oldukça yaygınlaşmış ve Girne Merkeze doğru gelişme göstermiştir. Fiziki anlamda bakıldığında belirgin bir yerleşim alanı sınırı söz konusu değildir. Araştırma bölgesine ulaşım Uğur Mumcu Bulvarı ve Beşparmak Caddesi üzerinden birden fazla yol ile sağlanmaktadır. Bu yollar 2. Derece yol olarak sınıflanmaktadır. Köy alanı bu iki cadde üzerinden ayrılan yolların ışınsal olarak birleşme noktası gibidir. Hareketlilik analizlerinde araç sahipliğinin yüksek olması nedeni ile iş yerine gidişlerde %89.5 oranda özel araç kullanılması olağan görülmektedir. Araç sahipliği oranının oldukça yüksek olması da bunu desteklemektedir. Bunun dışında %5.9 oranında toplu taşımanın kullanılması düşük ve marjinal bir 119

değer olarak görülmektedir. İş yerine erişimde her hangi bir problemle karşılaşılmamış olunması özel araçla erişim dışında toplu taşınım ile iş yerine erişimde % 5.9 oranında bir memnuniyetsizliğin olması iş yeri- konut ilişkisinde ve erişim konusunda toplu taşıma ile ilgili bir sorun olabileceği konusunu ortaya çıkarmaktadır.

Özel araç 89.5%

Toplu taşıma 5.9%

Yürüyerek 5.9%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0%

Grafik 91: Konut-İş Yeri Erişimde Kullanılan Ulaşım Sistemi/Araç Türü (Ne İle Gidip Geldiği).

Memnunum 47.1%

Çok memnunum 41.2%

Ne memnunum ne değilim 5.9%

Hiç memnun değilim 5.9%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0%

Grafik 92: Konut-İş Yeri Erişim İlişkisinde Memnuiyet Durumu

Resim 16: Çatalköy

120

Resim 17: Çatalköy Merkezi

L. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ Bu bölümde arazi çalışmaları sonucunda binalar ve parsellere ait yerinde tespit yapılarak elde edilmiş veriler ve bu verilerin analiz sonuçları yer almaktadır. Arazi çalışmaları Zeytinlik Köyiçi alanı olarak belirlenmiş ve Koyu Yeşil bölge olarak tanımlanmış bölgeyi kapsamaktadır. Bu çalışma parsel ve bina ölçeğinde bire bir yapılmıştır.

j. ARAZİ KULLANIMI Arazi çalışmalarında Köyiçi alanında yer alan parsellerde en yoğun kullanım türünün % 75 ile konut kullanımı olduğu görülmektedir. Bazı parsellerde birden fazla konutun yer almakta olduğu belirlenmiştir. Konut alanlarında bunun yanında konutlara yardımcı kullanımların yer aldığı araba garajı ve depo gibi amaçlarla kullanılan yardımcı binaların oranı ise % 3 olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında alanda yer alan parsellerin %15’inin boş ve %1’inin ise zeytinlik ve meyve bahçesi olduğu belirlenmiştir. Konut ve boş alanlar ile zeytinlik ve meyve bahçeleri dışında alanda düşük oranlarda lokanta, kahvehane vb. gibi rekreatif kullanım alanları ve bir kültür merkezi ile çocuk parkı bulunmaktadır. Bunun yanında alanda tarihi ve kültürel değeri olan bir cami, Çatalköy Belediye Resim 18: Sokak Dokusu Binası ve İlkokul binası bulunmaktadır. Alanda yer alan diğer kullanımlar %4 oranında çeşitli tür tüketim mallarının satıldığı dükkanlar, 1 ekmek fırını ve mobilya atölyesi ile içme suyu dolum tesisidir. Bazı boş parseller ise otopark olarak kullanılmaktadır.

121

80% 75% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 15% 10% 4% 2% 1% 3% 0% Berber/Res/Kahve. Zeytin./Mey. Dükkan Konut Boş Parsel Yardımcu Bina Bahçesi

Grafik 93: Arazi Kullanım Dağılımı.

k. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI Arazi çalışmaları sırasında Çatalköy Köyiçi alanında farklı kullanımlarda ...... adet bina tespiti yapılmıştır. Binaların yapı malzemesi, kat sayısı, çatı malzemesi ve inşa tarzı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda bu alanda genellikle kullanılan yapı malzemesinin eski binalarda taş, taş ve sıva ile yeni binalarda ise tuğla ve sıva şeklinde olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sırasında bu alanda yer alan binaların yapı malzemesinin %38’inin (..... +.... adet) taş veya taş ve sıva olduğu, %62’sinin (.... adet) ise tuğla ve sıva olduğu tespit edilmiştir.

70% 62% 60%

50%

40% 36%

30%

20%

10% 2% 0% TAŞ TAŞ+SIVA TUĞLA+SIVA

Grafik 94: Yapı Malzemesi Dağılımı

Taş binalar inceleme alanında yer alan eski dönemlerde yapılmış binalardır ve sıvalı veya sıvasız olabilmektedir. Günümüze gelene kadar bu binalar değişim geçirmişlerdir. Daha yakın dönemlerde ve günümüzde yapılan binalarda ise yapı malzemesi olarak tuğla kullanıldığı ve sıvandığı görülmektedir. Alandaki binaların % 29’unun (..... adet) çatıları kiremit ve eğimlidir. Yaklaşık çatı eğimi %20 ile %30 oranları arasında değişiklik göstermektedir. Eski binaların çatıları daha çok düz ve topraktır. Ancak zaman içerisinde yarattığı olumsuzluklar nedeniyle üstlerine beton dökülerek veya oluklu levha veya kiremit kaplanarak kapatıldığı gözlemlenmektedir. Bazılarının ise üzerine kat ilavesi yapılarak eğimli çatı veta beton çatıya dönüştürülmüştür. %60 oranında ise beton düz çatı bulunmaktadır. Çatıların %65’i eğik çatıdır. Eğik çatılarda çatı malzemesi olarak kiremit ve oluklu levha kullanıldığı görülmektedir. Malzeme cinsine göre çatı eğimi de değişkenlik göstermektedir. Kiremitli çatılarda çatı eğimi yaklaşın %20-30 oranında olurken oluklu levha olan çatılarda bu oran %5’e kadar düşmektedir. Eğik çatılar %36 iken düz çatılar ise binaların %61’ini oluşturmaktadır. Eğik ve düz çatısı olan binalar ise % 3 oranındadır.

122

70% 60% 60%

50%

40%

30% 24% 20% 11% 10% 5%

0% MARSİLYA KİREMİT OLUKLU KİREMİT OLUKLU LEVHA DÜZ BETON

Grafik 95: Çatı Malzemesi Dağılımı.

70% 61% 60%

50%

40% 36%

30%

20%

10% 3% 0% EĞİK DÜZ/ EĞİK DÜZ

Grafik 96: Çatı Tipi Dağılımı.

Çatalköy Köyiçi alanında bulunan binaların kat sayılarına bakıldığı zaman genellikle tek ve iki katlı binaların bulunduğu görülmektedir. Tek ve iki katlı binalar toplam binaların % 99’unu oluşturmaktadır. Bunun % 57’si (...... adet) tek katlı binalar ve %42’si (..... adet) de iki katlı binalardır. Üç katlı binalar ise %1’lik bir kısmı oluşturmaktadır ve bunlar genellikle apartman tipi binalar olup mimari değerlendirme çalışmasında dokuya aykırı olarak değerlendirilen binalardır. Bu binalar son dönemde yapılmış olup genel köy karakteri ile uyumsuzdurlar ve çevrede olumsuz etki yaratmaktadırlar.

0.6 57%

0.5 42% 0.4

0.3

0.2

0.1 1% 0 1 kat 2 Kat 3 kat

Grafik 97: Bina Kat Sayısı Dağılımı.

Bahçe duvarları pencere, kapı, balkon gibi mimari elemanlar geleneksel özellikleri belirleyen unsurlardır. Kentsel koruma alanlarında yapılan inceleme, ölçümler ve değerlendirmeler bu iç 123

bahçelerin ve bahçe duvarlarının dokunun önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir. Bahçe duvarları gözlemlendiği kadarı ile, arazinin konumuna ve sokağın eğimine göre değişmekle birlikte, genellikle 1.20-2.70 metre arasındadır. Bazı sokaklarda ise bahçe duvarları yıkılmış veya kötü durumdadır. Genellikle yapı malzemesi olarak sıvasız taş veya sıvalı taş kullanılmıştır.

Resim 19: Köyiçi Sokak Dokusu Örneği

Geleneksel içe dönük yaşantıyı yansıtan iç bahçeli konutların bulunduğu sokaklarda taş veya sıvalı taş bahçe duvarları sokak mekanını belirlenmekte ve bulunduğu sokağa görsel değer katmaktadır. Köy alanı içerisinde belirgin bir bahçe duvarı karakterinin varlığı gözlemlenmemektedir. Korunacak binalar genellikle parselin yol cephesi boyunca yer almaktadır. Bunun yanında inceleme alanında yer alan binaların arka bahçeleri olduğu belirlenmiştir. Bina parselin ön sınırına, yola bitişik veya parselin içerisinde yer alabilmektedir. Yoldan geride yer alan yapıların belirli, standart bir çekme mesafesi bulunmamaktadır.Bu parsel boyutuna göre değişim göstermektedir. Ancak bu daha yakın dönemlerde ortaya çıkmış bir karakterdir.

l. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER

i. MİMARİ DEĞERLENDİRME

Çatalköy Köy içi alanında yapılan “Mimari Değerlendirme Çalışması” ile bu bölgede saptanmış toplam, üzerinde yapı olan veya olmayan tüm parseller değerlendirilmiş ve üzerinde yapı olan parsellerdeki binalar tarihi ve mimari özellikleri ile çevresel değerine ve bulundukları çevreye olan katkısına göre sınıflanmıştır. Bu sınıflamaya göre alanda yer alan binaların %1’ini anıtsal/sanatsal binalar oluşturmaktadır. Binaların %2’sin Mimari değeri olan yapılar, %8’i Çevresel değeri olan yapılar, %41’i Dokuyu tamamlayıcı yapılar ve %48’i de aykırı yapılar olarak sınıflandırılmıştır.

124

60% 48% 50% 41% 40%

30%

20% 8% 10% 1% 2% 0% Anıtsal Bina Mimari Değer Çevresel Değer Dokuyu Aykırı Binaları Tamamlayıcı

Grafik 98: Mimari Değerlendirme Dağılımı.

Yapılan çalışmalarda binalar yapım dönemlerine göre de değerlendirilerek sınıflandırılmışlardır. Yapım dönemleri, 1100’lu yıllardan itibaren, Kıbrıs’ta egemenlik sürmüş olan uygarlıkların egemenlik dönemleri esas alınarak belirlenmiştir. Bu dönemler Lüzinyan Dönemi (1192-1489), Venedik Dönemi (1589-1571), Osmanlı Dönemi (1571-1878), İngiliz 1. Dönem (1878-1930), İngiliz 2. Dönem (1930- 1960), Kıbrıs Cumhuriyeti Dönemi (1960-1974) ve 1974 sonrası olmak üzere olmuş ayrılmışlardır. Ancak egemenlik tarihlerdeki bu kesin ayrımı binalar üzerinde tanımlamak bu kadar kolay değildir. Kültürel süreklilikten dolayı bir önceki dönem sonradan gelen dönem ile etkileşerek devam etmiştir. Bundan dolayı binalarda çoğu zaman birden fazla dönemin izlerine rastlanmaktadır. Bu da kültürel zenginliğin artmasına ve gelişmesine neden olmuştur.

Arazi çalışmaları sırasında alanda buluna binalar sınıflandırılırken çoğu zaman baskın olarak görülen döneme göre sınıflama yapılmıştır. Araştırma alanında Lüzinyan ve Venedik Dönemi hariç diğer dönemlerdeki yapılara rastlanmaktadır. Binaların %46’sı 1974 yılından sonra yapılmıştır. Köy karakterini oluşturan binalar genellikle daha eski dönemlerde yapılmışlardır ve bunlar toplam bina sayısının %54’ünü oluşturmaktadır.

50% 46% 45% 40% 35% 30% 23% 25% 22% 20% 15% 8% 10% 5% 1% 0% Osmanlı Dönemi İngiliz 1. Dönem İngiliz 2. Dönem Kıbrıs Cumhuriyeti 1974 sonrası Dönemi

Grafik 99: Bina Yapım Dönemleri Dağılımı.

Çatalköy Camisi, Eski Okul Binası ve Köyün girişinde bulunan eski değirmen binası Köyiçi koruma alanının korunması gereken ve öne çıkan tarihi parçalarını oluşturmaktadır. Bu alanda yer alan binaların, %2’sini mimari değeri olan binalar oluşturmaktadır. Bu binalar diş görünümleri, kullanılmış malzemeleri, süslemeleri ve plan özellikleri ile yapıldıkları dönemin özelliklerini bugüne kadar yansıtan binalardır.

125

Binaların % 8’i ise çevresel değeri olan binalardır. Çevresel Değeri olan binalar bina yüksekliği, kat sayısı, cephe düzeni ile sokak bütününe katkı sağlayan binalardır. Çalışma alanında bu grupta yer alan binaların %8 oranında yer aldığı değerlendirilmiştir. Bir diğer bina grubu da dokuyu tamamlayan binalardır. Bu tür binalar toplamın %41’ini oluşturmaktadır. Bulundukları Sokak dokusu içerisinde basit ve sade olmalarına karşın Bina yüksekliği, kat sayısı ve cephe düzenleri ile taşıdıkları özellikleri bakımından dokuyu tamamlayan binalar bu grupta ele alınmıştır. Bir diğer bina grubu ise aykırı binalardır. Bunlar yeni yapılar olup gerek kütle, gerekse cephe özellikleri ve kapı pencere açıklık ve oranları olarak tamamen bulundukları alandaki eski dokuya aykırı olan, çevrede ve sokak bütünü içerisinde uyumsuz olan binalardır. Aykırı binalar toplamın % 48’ini oluşturmaktadır. Binaların yapısal durumuna bakıldığında ise % 31’inin çok iyi, % 55’inin iyi, %11’inin kötü ve % 1’inin de yıkıntı/harap olduğu görülmektedir. Geneline bakıldığı zama alanda yer alan binaların fiziksel yapılarının iyi olduğu ve bakımlı oldukları sonucuna varılabilir.

Gözlemler sonucu varılan kanıya göre aykırı binalar genellikle yapısal olarak çok iyi durumdadır. Korunması öngörülen binalar ise bunun dışında kalan fiziki olarak iyi, kötü ve kötüye yakın değerlendirmelere sahiptirler. Çok az bir kısmı ise yıkıntı durumundadır.

60% 55%

50%

40% 31% 30%

20% 11% 10% 2% 1% 0% ÇOK İYİ İYİ KÖTÜ TAMİRAT YIKINTI

Grafik 100: Binaların Yapısal Durumu.

ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ Mimari yapılar, yakın çevresiyle etkileşim ve iletişim içerisindedir. Bundan dolayı geleneksel köy dokusu içerisinde yer alan, mimari ölçekte ele alınmış her yapı, geleneksel dokudan etkilenir ve buna göre biçimlenir. Bu anlamda, Çatalköy Köy içi dokusuna bakıldığında farklı karaktere sahip alandan oluştuğu görülmektedir. Bunlardan birisi köyün merkezini oluşturan küçük bir meydan ve bunun çevresinde yer alan yapıların oluşturduğu kısımdır. Bu alandaki yapılaşma küçük parsel yapısından dolayı yoğundur. Yapılar genellikle yol cephesinde yer alır ve parselin arka kısmında küçük bir bahçe yer alırlar. Meydan etrafında köy camisi, kahvehane ve dükkan gibi halka açık kullanımlar yer alır. Yoğun kullanım türü konuttur. Yolların şekillenişi bu binaların oturuş şekline ve bahçe duvarlarına göre ortaya çıkmıştır ve organik bir yapıya sahiptir.

126

Resim 20: Köyiçi Dokusu Örneği.

Köy merkezinden uzaklaştıkça bu yerleşim dokusu değişiklik göstermeye ve parsel alanları ve bina alanları büyümeye başlar. Bu ikinci bölgede yer alan parseller merkez bölgeden daha büyük olup buradaki binalar da daha büyüktür. Buna bağlı olarak bahçe alanları da binalara göre çok daha büyüktür. Genellikle ilk yerleşim alanının köyün merkezinin olduğu, cami etrafında oluştuğu, daha sonraları köy büyüdükçe dışarıya, tarım alanlarına doğru büyüdüğü tahmin edilmektedir. Buralarda da yine köyün organik sokak yapısı devam etmektedir. Son dönemlerde meydana gelen gelişmelerde ise organik sokak dokusu değişerek düz sokaklardan oluşan alanlar ortaya çıkmıştır. Bu sokak şekillenişi hem sokak yapısı hem de binaların yerleşimi ve şekillenişi ile geleneksel dokuya uygun değildir. Yeni binalar yapılmış olmasına rağmen köy dokusu genellikle tek katlı binalardan %57 oranında oluşmaktadır. %42 oranında ise iki katlı bina da bu dokuya katkıda bulunmaktadır. Son dönemlerde yapılan yeni binalar hem kat sayıları hem de kütle şekillenişleri ile özgün yapıya tamamen yabancı bir doku oluşturmaktadır. Bu da köyün orijinal geleneksel yapısını görsel anlamda olumsuz etkilemektedir.

iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLUKLAR Çatalköy Köyiçi alanında 559 adet çeşitli büyüklükte parsel yer almaktadır. Bu parseller 100 m2’lik dilimlerde sınıflandığı zaman 500 m2’ye kadar olan parsellerin biraz daha yoğun olduğu görülmektedir. Alandaki parsellerin 0-500 m2’ye kadar alanı olanların %55 ( 305 adet) oranında olduğu görülmektedir. Tapu haritalarından yapılan çalışma sonucunda en küçük parsel alanının 0.54 m2 ve en büyük parsel alanının ise 14004.46 m2 olduğu belirlenmiştir.

60% 55% 50% 40% 25% 30% 21% 20% 10% 0% 0-500 501-1000 1001-üstü Grafik 56.- Parsel Büyüklükleri Dağılımı.

501-1000 m2 arasında alanı olan parseller ise toplamın %25’unu (137 adet) oluşturmaktadır. 1.000 m2 den büyük toplam 117 parsel vardır ve %21’lik kısmı oluşturmaktadır.

127

Yerleşim alanını merkezinde yer alan parseller dış bölgelerde yer alan parsellere göre daha küçüktür ve buradaki yapılaşma da daha yoğundur. Bunun yanında parsel boyutları da buna uygun olarak daha küçüktür ve parsellerin yol cepheleri de küçüktür. 50% 44% 45% 40% 35% 30% 25% 20% 15% 11% 10% 9% 8% 10% 6% 5% 4% 5% 3% 0% %0-20 %11-20 %21-30 %31-40 %41-50 %51-60 %61-70 %71-80 %81-üstü

Grafik 57.- Taban Alanı Oranı Dağılımı.

Resim 21: Korunacak Bina Örneği.

Parsellerdeki yapıların tabanda oturduğu alanın parsele alanı oranına bakıldığı zaman (taban alanı/arsa) ise genelde düşük olduğu görülmektedir. Yapılaşmış olan toplam 345 parselin % 80’inde taban alanı/arsa alanı oranının %50 ve altında olduğu görülmektedir. Bu oran göreceli olarak merkez bölgede daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Köy dışına gidildikçe bu oran daha da düşmektedir. Çatalköy Köyiçi alanda yer alan yeni yapılaşmalarda ise yapı arsa oranı Tabanda % 60 ve toplamda % 120’ye kadar çıkmaktadır. Bu oran bölgede yürürlükte olan Emirname kuralları olup geleneksel yapı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Korunması önerilen binaların kütlelerinin şekillenişi de kendilerine özgüdür. Özellikle mimari ve çevresel değeri olan binaların bina kütleleri geleneksel olarak dik dörtgen forumdadır. Boyutların birbirine oranı ½ oranındadır. Genellikle uzun kenarları güneye yönlendirilmiştir. Harita üzerinde yapılan incelemede yaklaşık olarak 10 m’ye 20 m gibi bir boyutları olduğu belirlenmiştir. Dokuyu tamamlayıcı olarak belirlenmiş olan binalar ise daha yeni dönemde yapılmış olduklarından dolayı boyutları biraz daha büyük olup daha kareye yakın bir kütleye sahiptirler.

Haritalar; 19. Çatalköy Uydu Haritası 20. Doğal ve Fiziksel Yapı Haritası 21. Arazi Kullanımı 128

22. Yapı Malzemesi 23. Çatı Malzemesi 24. Bina Kat Sayısı 25. Mimari Değerlendirme 26. Bina Yapım Dönemleri 27. Yapısal Durum

2.1.3 ARAPKÖY KÖYİÇİ ALANI

A. TARİHSEL GELİŞİM

Arapköy köyiçi yerleşimi Girne-Çatalköy Planlama alanı doğusunda, Çatalköy Belediye sınırları içinde yer almaktadır. Daha önceleri gizli yer veya saklı, hatta çalıntı anlamalarına gelen Klepini (Cleipiris) olarak anılmakta idi. Arapköy olarak adlandırılmasının sebebi ise Osmanlıların Kıbrıs’a geldikleri dönemde köyde yaşayan ve Arapçaya yakın bir dil konuşan Marunilerin (Maroniler) burada yaşamakla olmalarından ötürü verilmiş bir isimdir.

Maruni kaynaklarına göre, Maruniler, Haçlı Seferleri sırasında bugünkü Lübnan dolaylarından Kıbrıs’a esir olarak getirilmişlerdir. Bu yıllarda 60 bin kadar olan nüfusları giderek diğer halklar arasına karışarak azalmıştır. Arapköy dışında adanın kuzeyinde altmış kadar köye yerleşmişlerdi. Lüzinyan Döneminde mal sahibi olmuşlar, Venedikliler döneminde durumları değişmese de Osmanlı döneminde giderek azalmışlar ve 1878 yılında beş köyde yaşar duruma gelmişlerdir.

Arapköy’de günümüzde cami olarak kullanılan, 18. yüzyıldan kalma ve batı kısmı 19. yüzyılda eklenen, St. Luke Kilisesi köyün önemli tarihi özelliklerinden biri olarak görülmektedir.

Ayrıca köyün girişinde Bizans dönemine tarihlenen ve daha sonraları hiçbir özelliği kalmayacak şekilde değişikliğe uğramış Kutsal Meryem Ana Kilisesinin orijinal özelliklerini yitirerek yeniden inşa edilmiştir. Yenilenmiş olan ve köyün yerleşik alanı dışında kalmış olan kilise Ortodokslar tarafından hala kullanılır durumda bulunmaktadır ve bina aslen inşa edildiği kilise amacı ile kullanılır durumdadır.

Bu iki yapı dışında köyde nadiren eski yapılara rastlansa da yeni yapılaşma ve ticari hale gelen villa üretimi yabancıların yerleşmesine olanak sağlamış ve Arapköy giderek bir çekim merkezi haline gelmiştir. Arapköy ya da Klepini bugün birçok yeni konutla dolmuş, ancak köyün merkezinde eski yapı izleri hala gözlenmekte olup bugüne kadar bu konularda fazlaca bir araştırma yapılmamıştır.

129

Resim 22 : Arapköy, Kutsal Meryemana Kilsesi .

Resim 23: St. Luke Kilisesi- Arapköy Camii

Köyde söylenen bir efsaneye göre Arapköy’de kırk aileden daha fazla bir nüfusun barınamayacağını belirten yerel bir gelenek veya söylem bulunmaktadır. Bu sayıdan fazla aile yaşadığı takdirde ve daha fazlası olduğu durumda ölüm kaçınılmaz olarak yılın sonuna kadar gelecek ve nüfus bu sayısal düzeye gelecekti. 1831'de yapılan nüfus sayımında, Osmanlı döneminde 5 Kıbrıslı Türk ve 15 Kıbrıslı Rum görülmektedir. İngiliz yönetiminde yapılan bir değişiklikle birlikte kadınların da sayılması ile bu nüfus artmış ve 1960'da 27 Kıbrıslı Türk ve 206 Kıbrıslı Rumun yaşadığı kayıt altına alınmıştır.

B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI

Arapköy’ün yerleşik alanı oldukça kıraç bir bölge olarak görülmektedir. Köy yerleşimi denize nazaran 169 metrelik yükseklikte bir plato üzerine kurulmuştur. Doğal yapısı sert bir kalker yapısından oluşmaktadır ve parçalanmış tepeler çevrede yaygındır. Arapköy de bu tepeler üzerinde bulunan düzlüklerden biri üzerine yerleşmiş durumdadır.

Jeolojik olarak yaşlı bir yapıya sahip olması nedeni ile tepelik alanlar arasında oluşmuş dar vadilerden akan dere yatakları yerleşmenin topografik yapısından ötürü kuzeyinde ekonomik olarak önemli miktarda suyu depolayabilen (yüksek permeabiliteli) ve yeterince hızlı su taşıyabilen, geçirimli jeolojik birimlerin oluşmasına imkan tanımıştır. Bunun sonucunda Ayani ve Uzundere isimli iki göletin oluşmasına olanak sağlanmış olmakla birlikte yörede sulu tarım yapma olanağı arazinin eğimlerinden ötürü mümkün olamamakla birlikte az sayıda lokal sulu tarım yapıldığı görülmektedir. Köyde yer alan Cimga Göleti sulu tarımda kullanılan tek kaynak olarak görülmektedir.

130

Yörede yetişen meyveli ağaçlar harup ve zeytin olup çevrede delicelerin çokluğu dikkat çekicidir. Toprağın sahip olduğu özeliklerimden ötürü çevrede ardıç ağaçları yaygın olarak bulunmaktadır.

Genel olarak kıraç bir toprağa sahip olması nedeni ile sebze ve meyve tarımının yapılmadığı köy alanında zeytin ve zeytinyağı üretimi tarımsal faaliyetin önünü çekmektedir. Tarımsal aktivite olarak ağırlıklı olarak hayvancılığın yapıldığı görülmektedir. Bu nedenle de Organize Hayvancılık Bölgesi bu kesimde planlanmıştır.

Resim 24: Arapköy köyiçi, görünümler

131

Resim 25: Arapköy Köyiçi Alanı Uydu Haritası

C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI

Arapköy köyiçi yerleşik alanı nüfusu her daim diğer bölge köylerine nazaran göreceli düşük değerlerde kalmıştır. İlk bilgilerin edinildiği 1831 Osmanlı nüfus sayımında, Hıristiyanlar nüfusun yaklaşık %75'ini oluşturur durumdadır. Adada İngiliz yönetiminin başlangıcından yaklaşık on yıl sonra bu rakam %71'e düşmüştür. Zamanla bu yüzde değer kademeli olarak artmış ve 1960'da ada bağımsızlığını kazanırken, Hıristiyanlar köy nüfusunun yaklaşık %88'ini oluşturmuştur. 1973'te nüfus sayımında ise 28 Kıbrıslı Türk ve 173 Kıbrıslı Rum belirlenmiştir. 2006 yılında ise köy nüfusu 308 Kıbrıslı Türk yanında sayıma girmeyen az sayıda diğer ulus tabiiyetindeki kişilerin köyde yaşadığı belirlenmiştir. 1891 yılında 129 olan köy nüfusunun 37’si Türk iken 1901 de bu sayı 26’ya düşmüş ve 1911 yılında 49’a çıkmıştır. Bu yıl toplam köy nüfusu 238 kişidir. 1912 yılında 283 olan nüfusun 55’i Kıbrıslı Türk iken bu sayı 1973 yılında 28’e inerken toplam nüfus 201 kişidir. 1978 yılında toplam nüfus 145, 1996 yılında ise 268 kişidir. 2006 sayımında ise köyiçinde Kıbrıslı Türklerle birlikte yabancılar 380 kişidir.

37

49.1 50.9

63

Erkek Kadın Evli Bekar

Grafik 101 : Arapköy Köyiçi Cinsiyet Dağılımı ve Evli Bekar Oranı

132

Günümüzde Arapköy köyiçinde yaşayanlar toplam 329 kişidir (2016 yılı arazi çalışması verileri kullanılarak ve hane halkı büyüklüğü 2.70 kişi/konut olarak kabul edilmiştir). Girne-Çatalköy Bölgesi Sosyo-ekonomik Profil Analizi Hanehalkı Araştırmalarında yer alan 7-B Bölgesi içinde kalan Arapköy köyiçinde yer alan erkek-kadın oranının %50.9’u erkek ve 49.1’i kadındır. 7-B Bölgesinde ise bu oran 53.3’e %46.7 dir. Evli olanlar ise köyiçinde %63 olup bölge oranı olan %65’e yakındır. Köyiçinde Üniversite mezunu oranı %33.7 dur (lisansüstü dahil) (Girne-Çatalköy geneli %32.3). Lise mezunları ise %36.3 ile en büyük grubu oluşturmaktadır. Okuma yazması olmayanların oranı %5.3 olup 7-B bölgesinin %5.2’sine nazaran aynı orandadır. Ancak bu sayıya sadece okuması olan %0.8 eklenince oranın %6.1’e erişmesi köyiçindeki eğitim oranın genel olarak düşük bir seviyede olduğu ortaya çıkmaktadır. (Girne- Çatalköy genelinde okuma yazması olmayan oranının %4.4 dür). İlk ve ortaokul mezunlarının oranı ise %24.7 olup 7-B Bölgesinde bu oran %26.5 dir (Girne-Çatalköy genelinde 32.5). Bu durum genel olarak eğitim seviyesinin bölge genelinin de altında olduğunu ortaya koymaktadır.

Lise 36.3%

Üniversite 31.9%

İlkokul 15.9%

Ortaokul 8.8%

Lisansüstü 1.8%

Okuma yazma yok 5.3%

0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0% 35.0% 40.0%

Grafik 2: Arapköy Köyİçi Yaşayanlarının Mezun Olduğu Okula Göre Eğitim Durumu Köyiçi araştırmalarında burada yaşayan öğrenci oranı %22.2 ile ev kadınları ile aynı orandadır. Özel sektör girişimcilerinin oranı ise %20.4 olarak belirmektedir. Bu kesimde özel sektör girişimcileri köyiçi yerine kıyı kesimi tercih etmektedirler. Emeklilerin oranı ise %19.4 ile Girne-Çatalköy oranı olan %17.8’den yüksektir. Buna karşın işsiz sayısı genel ortalama olan %1.4’ün üzerinde %3.7 olarak yüksek görülmektedir. Bu değerlendirmeleri yaş grupları ile birlikte değerlendirdiğimizde 60 yaş üzerindeki grubun %22.1 ile genel ortalama olan %13.9’un üzerinde olduğu ve bunun da köyiçi emekli oranı olan %19.4 ile göreceli uyum gösterdiği söylenebilir. 60-50 yaş arası oranı ise %11.5 olup, 50-40 yaş grubu %16.8 dir. Aktif nüfusun en dinamik grubu olarak ele alınan 40-20 yaş grubunda ise %28.7 oranının ortaya çıkması ve bunun diğer oran toplamlarına nazaran (60-40 yaş grubu) %28.3 gibi yaklaşık bir değerde çıkmasına 60 yaş grubu da eklenince köyiçinde yaş ortalamasının ve dinamizmin düşük bir değerde olduğu ortaya çıkmaktadır. 15 yaş altının %12.4 olması da doğurganlığın olağan düşüklüğünü kanıtlamaktadır. Dolayısı ile Arapköy köyiçi genç nüfusun tercih etmediği bir yöre olarak belirmektedir.

61+ 22.1% 51_60 11.5% 41_50 16.8% 31_40 8.8% 24_30 9.7% 19_23 9.7% 16_18 8.8% 13_15 2.7% 7_12 4.4% 5_6 0.9% 0_4 4.4% 0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0%

133

Grafik 3: Arapköy Köyiçi Yaş Grupları Dağılım

Asker 0.9% Öğretmen 1.9% İşsiz 3.7% Emekli 19.4% Özel sektör 20.4% Ev hanımı 22.2% Memur 6.5% Öğrenci 22.2% Serbest meslek 2.8%

0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0%

Grafik 4: Arapköy Köyiçi Meslek Grupları Dağılımı

Ancak Arapköy genel olarak Kıbrıs kökenlilerin çoğunlukta olduğu bir yerleşimdir (anne-baba Kıbrıs doğumluların oranı %44.4). Bunun dışında anne veya babadan birisinin Kıbrıs doğumlu olması oranının %2.8 olarak eklenmesi ile köyiçinin genel olarak yörenin göreceli olarak örf ve adetlerini koruduğunu söyleyebiliriz. Her ne kadar %36.1 (anne-baba) Kıbrıs dışı doğumlu ise de ağırlığın Kıbrıs orijinli olduğu görülmektedir. Diğer milliyetteki kişilerin oranı ise %16.7 dir.

Anne/baba biri Kıbrıs diğeri Türkiye 2.8

Anne ve baba Kıbrıs 44.4

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 16.7

Anne ve baba Türkiye 36.1

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0

Grafik 5: Arapköy Köyiçinde Yaşayanların Doğum Yerlerine Göre Dağılımı

Girne-Çatalköy planlama alanın batısında, Arapköy köyiçi yerleşimi Girne merkezine yaklaşık 30 dakikada erişilen bir alan olmasından ve yöresel örf ve adetleri koruyan özgün bir sosyal yapıya sahip olmasından ötürü göreceli olarak yabancıların tercih ettiği bir alan olarak belirmektedir. Bu nedenle köyiçi ve çevresinde çok fazla satılık konutun yer aldığı ve yeni konutun inşa edildiği görülmektedir. Ancak, giderek doğu kesimde yaşayan yabancıların yöreyi terk etme eğiliminde olmaları daha önceki yıllardaki alımların olumlu seyretmesi nedeni ile çevrede inşa edilmiş pek çok konuta müşteri bulunamamasına sebep olmaktadır.

KKTC uyrukluların %46.3 ve yabancıların (TC+diğer) yine aynı %43.3 oranında olması nüfus yapısındaki dengeyi sağlamakla birlikte Girne-Çatalköy bölge bütünü düşünüldüğünde yörenin nüfus açısından bir karmaşık yapıda olduğu da görülmektedir. Göç oranlarının incelenmesinden yaşayanların %54.5’inn Türkiye’den göç etmiş olması yörenin yukarıda ifade ettiğimiz örf ve adetin korunmasında giderek güçlüklerin oluşacağını ortaya koymaktadır.

134

KKTC 46.3

TC 26.8

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 19.5

TC+KKTC 7.3

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0

Grafik 6: Arapköy Köyiçinde Yaşayanların Tabiiyetlerine Göre Dağılımı

Türkiye 54.4

Güney Kıbrıs 18.2

Türkiye ve Güney Kıbrıs dışındaki diğer 27.3 ülkeler

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 102: Çatalköy Köyiçinde Yaşayanların Daha Önce Yaşadıkları Yerler.

D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI

Köyiçinde yapılan anket çalışmalarında, köyiçinde yaşayan kişilerin 1730 TL ve üzerindeki aylık geliri olanların oranının %10 oranında olması yanında bu konuda %82.5 gibi bir grubun gelir durumunu ifade etmemesi, buna karşın araç sahipliğinin %97.6 olması Girne-Çatalköy bütünü değerlendirildiğinde bu değerin, genel ortalama olan %97.1‘e yakın olması bir çelişki yaratır görülmektedir. Bununla beraber Arapköy gelir durumundaki düşüklük değerlendirildiğinde, ekonomik olarak bu düşüklüğün giderek sosyal statü kaybına doğru bir gidiş gösterdiğini ortaya koymaktadır.

Daha ziyade evli ancak, doğurganlık oranı düşük çiftlerin tercih ettiği (%65.0) yörenin giderek ekonomik statü kaybetme eğiliminde olduğu görülmektedir. Bunun diğer bir nedeni de bölgede yaşlı nüfusun daha fazla olduğu ve buna emekli nüfusun da eklendiği düşünüldüğünde ekonomik yapıdaki düşüklük daha belirginleşmektedir. Ayrıca Merkez alana uzaklığı ve Merkezin ekonomik baskısından uzak bir yaşam yanında, sınırlı ekonomik işlevlere sahip köyiçindeki yaşamın bu gruplar tarafından tercih edildiği anlaşılmaktadır.

135

Cevap vermedi/reddetti 67.5 Bilmiyor/Fikri yok 15.0 1731 TL- 2700 Tl arası 2.5 2701 TL–3700 TL arası 5.0 6701 TL–8700 TL arası 2.5 8701TL ve üzeri 2.5 1730 TL ve altı 5.0

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0

Grafik 103: Grafik 104: Hane Halkı Gelir Dağılımı

Motosiklet 2.4%

Otomobil 97.6%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 105: Arapköy Köyiçi Araç Sahipliği Oranı

Bunun yanında konut mülkiyet sahiplik oranının %75.0 olması ve bunların %78.0’ının sürekli ikamet edilen konut olması (%85.4’ü müstakil konut) yanında, yaşayanların %53.1’inin Türkiye dışına, %70.6’sının Güney Kıbrıs’a ve %18.4’ünün Türkiye’ye hiç seyahat etmemiş olması ekonomik yapıya bağlı olarak köyiçinde yaşayanların statik ve yerleşik düzen içinde mobilitesi düşük olarak kabul ettiğimiz grubu oluşturduğu ortaya çıkmaktadır.

Arapköy Köyiçi Alanında yaşayanların %75’i kendi konutunda oturmakta olup yerleşmede %22 oranında ikincil konut bulunması çok fazla içe kapalı bir yapı olmadığının göstergesi durumudur. Bu durum yerleşmeye özellikle yaz aylarında dışarıdan gelerek yaşayan nüfusun yüksek olması ve yerleşmedeki bazı konutların aktif durumda olmadığını göstermektedir. Ayrıca konutların %85.4’ünün müstakil konut olması diğerlerinin apartman ve sıra türünde olması yerleşme alanının yaygınlığını ve bireyselliğini ortaya koymaktadır. Diğer taraftan ikincil konut oranının % 22 olması ve müstakil konut oranının çok yüksek olması yerleşmede % 19.4 oranında emekli ve %22.2 oranında evhanımı ile uygun görülmektedir.

136

Lojman 2.8

Ev sahibi 75.0

Kiracı 22.2

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0

Grafik 106: Arapköy Köyiçi Konut Sahipliği Oranı

22

78

Sürekli ikamet edilen konut İkinci konut

Grafik 107: Arapköy Köyiçindeki konutların sürekli/ikincil konut olarak kullanım oranları

Sıra 2.4

Müstakil 85.4

Apartman 12.2

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0 90.0

Grafik 108:Arapköy Köyiçinde İkamet Edilen Konut Tipi

Konut özelliklerinde, sahip olma özelliğinin, Girne-Çatalköy alanı bütününe nazaran yöredeki konutların bedel düşüklüğüne bağlı olarak %92.1 oranında olması da ekonomik yapı hakkında bir görüş ortaya koymaktadır. Zira Girne-Çatalköy alanı bütününe en düşük konut değerleri bu kesimde bulunmaktadır. 137

Konuların bulunduğu çevre analizlerinde ise %95 güvenli bir ortamın olduğu bunun yanında sosyal problemler ve otopark sorununun olmadığı, genel olarak çevresel memnuniyet analizleri çevre temizliği %72.5, yeşil alan %75, yaya yolları %65 oranlarında olumlu değerlerde çıkmıştır. Bu durum genel olarak yaşayanların, yaşadıkları çevreden memnun olduklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca yaşanan ortamın homojen bir yapıda olduğu %90.2 oranındaki sonuçla benzer gruplara yakınlığın bulunduğunu gösteren değerle ortaya çıkmıştır. Ayrıca arkadaşlık ilişkisinin bulunduğu (%91) ve akrabalara yakınlık (%39) yerleşmenin içsel karakteristik yapısını ortaya koymaktadır. Bu durum yerleşmenin kendi iç yapısında belirli bir sosyal yapıya sahip olduğunu ortaya koyarken bu yapının içe dönük ve kapalılığı ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda benzer yapıda komşuların bulunmasındaki oranın %90.2 gibi yüksek olması gelir grubundaki dağılımdaki farklılığa karşın sosyal ve kültürel yapıda benzerlikleri ve eşit bir yapının olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

Sosyal problemin olmadığı, güvenli, sakin bir yaşamın tercih edildiği Arapköy köyiçi bu nedenle ekonomisi yüksek olmayan grupların tercih ettiği bir yöre olarak görülmektedir. Ekonomik unsurlara nazaran arkadaşlara yakınlık (%91.0) ve benzer sosyo-ekonomik yapıdaki komşuların olması (%90.2) ve ilişkilerin haftada en az 1-3 kez olmasının %30.8 gibi yüksek bir oranda olması Arapköy köyiçinin homojen bir yaşama ve insan ilişkilerinin göreceli olarak üst seviyeye sahip olduğunu ortaya koymaktadır.

Sosyal problemler 100 Güvenli 95 5 Yeşil alanlar/çocuk parkları 75 25 Sessiz,sakin 97.5 2.5 Yüksek katlı binalar 100 Kirlilik yaratan faaliyetler 15 85 Aydınlatma 80 20 Çöp/çevre temizliği 72.5 27.5 Yaya yolu/kaldırım 65 35 Yol kalitesi 70 30 Yoğun araç trafiği 32.5 67.5 Otopark sorunu 100 0% 20% 40% 60% 80% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 109: Konut Çevrelerinin Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

138

Arkadaşlara yakınlık 91 39

Akrabalara yakınlık 39 61

Benzer yapıda komşular 90.2 9.8

0% 20% 40% 60% 80% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 110 : Çatalköy Köyiçinde Yaşayanların Sosyal Gruplara Yakınlık Durumu

Haftada 1-3 30.8

Ayda 1-2 28.2

Hergün 17.9

Yılda 1-2 5.1

Hiç 17.9

0 5 10 15 20 25 30 35

Grafik 111 : Yaşayanların Komşuları İle Ne Sıklıkla Bir Araya Gelme Durumu

Yaşanan konutların %92.1’inin sağlam ve bakımlı olması yanında hepsinde su, elektrik olması ve %100’e yaklaşan oranlarda otopark, manzar ve, bahçe gibi olumlu unsurlara sahip olması yanında en büyük sorunlar %82.9 oranında kanalizasyon, % 82.9 yalıtım ve ısınma durumu ve %61 oranında telefon ile ilgili sorunlar olarak ortaya çıkmasına karşın 2/3 oranında konutlardan memnuniyet ortaya çıkmaktadır.

92.1 7.9 Kira miktarının/satın alma miktarının uygun… 17.1 82.9 Yalıtım ve ısınma durumu 92.7 Sağlam ve bakımlı olması 7.3 39 61 Telefon 17.1 82.9 Kanalizasyon 100 Su 100 Elektirik 94.9 Otopark 5.1 94.9 Manzara 94.9 5.1 Bahçe 5.1 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90%100%

Evet/Var Hayır/Yok

139

Grafik 112 : Konutların Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

Resim 26: Arapköy Köyiçi doku örneği.

Arapköy köyiçinde yaşayanların, yaşadıkları konutlara %17.1’inin bakım onarım yapmadığı belirlenmekte olup bu konu ekonomik yapıları ile ilgili olarak görülmektedir. Bakım yapanların ise %48.5’i ara sıra ve gerektiği zaman, diğer grup ise yılda bir kez yapmaktadır. Dolayısı ile yapıların bakımında ekonomik düşüklüğün olumsuzluğunun etkili olduğu ortaya çıkmaktadır.

17.1 19.4

Evet Evet Hayır Hayır

80.6 82.9

Grafik 113: Yaşanan Konuta Bakım/Onarım Yapılıp Yapılmadığı ve Korumaya Değer Olup Olmadığı.

İnceleme alandaki konutların özelliklerine bakıldığında kullanıcılar açısından genellikle olumlu özelliklere sahip olduğu ve gerekli onarımların büyük oranda kendileri tarafından yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Bu husus konutlarına gösterdikleri özen yanında belirli bir kesimin kendi onarımını 140

yapacak ehliyete sahip olması yanında profesyonel yardım almayı tercih etmediklerini ve kentleşme oranında düşük bir seviyede olduklarını göstermektedir. Ayrıca her yıl onarıma tabi olunmasının oranının %27.3 olması konut kalitelerinin yaklaşık 1/3’ünün orta ve altında olduğunu göstermektedir. Buna rağmen oturanların konutlarına bağlı olmasının beyanı oturdukları yöreden memnuniyetleri ile çakışmaktadır. Oturulan konutların % 85.4’i müstakil ve % 12.2’si apartman tipi konutlar olduğu görülmektedir. Kira veya satın alma maliyetlerinin uygun olması, teknik altyapı hizmetlerinin genelde iyi olması, binaların sağlam ve bakımlı olması ve manzara ve bahçelerinin olması konutlar için olumlu yanlar olarak belirlenmiştir.

Arasıra/bazen/gerektiği zaman 48.5

Her yıl/Yılda 1 defa 27.3

Her yıl bir defadan fazla 24.2

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 114: Konutuna Yaptığı Onarımın Ne Sıklıkla Yapıldığı.

Yaşayanların %100’ünün yaşadıkları alandaki eski binaların değerli olduğunu beyan etmesi yüksek oranda bir çevre bilincine sahip olduklarını ortaya koyma yanında çevreye sahip çıkma bilincinde olduklarını da göstermektedir. Ayıca çevrelerindeki eski yapıların korunmadığı ve bu konudaki endişeye sahip olanların oranının yüksekliği (%80.6) de çevrelerine ve geçmişlerine olan bağlılığı ve yörede yaşamaya devam etme isteminin ile örtüşmektedir. Bu husus aynı zamanda belirli bir kültür bilincine sahip olunduğunun ve onarım sistematiği hakkında bilgi sahibi olunduğunun göstergesi olarak kabul edilmektedir.

19.4 31.0

Evet Evet Hayır Hayır

69.0

80.6

Grafik 115: Yaşanan Alandaki Binaların Değerli Olup Olmadığı ve Korunup Korunmadığı

141

Belediye ve devlet ilgilenmeli 22.2

Koruma altına alınmalı 11.1

Restorasyon ve tamir çalışmaları yapılmalı 33.3

Bakım ve onarım yapılmalı 33.3

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0

Grafik 116: Çevresindeki Binaların Korunmasına Yönelik Gereken Önlemler

Eserlerin doğallığı bozulmadan restore edilmesi, 33.3 tadilatlarının yapılması ve korunması

Daha fazla ilgi ve bakım/koruma yapmalılar 16.7

Çevre düzenlemesi ve temizliği yapılmalı 16.7

Yapılacak düzenlemeler ile daha iyi bir yer olmasını 25.0 umuyorum

Daha ilgili ve duyarlı olmalılar 8.3

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0 Grafik 117:Arapköy Köyiçi Koruma Planı Yapımından Beklentileri Nelerdir.

Resim 27: Geleneksel Doku Örneği .

Arapköy köyiçinde yaşayanların %80.4’ü yaşadıkları binanın korumaya değer olduğunu düşünmekte olup bunun aksini düşünenlerin oranı ise %19.4 dür. Dolayısı ile yaşanılan mekana saygılı bir düşüncenin ağırlıkta olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında köyiçinde yaşayanların yaşadıkları

142

alandaki binaların değerli olduğunu düşünenlerin oranının %100 olması da bunu kanıtlayan diğer bir durum olarak dikkat çekicidir. Ancak, binaları yeterince korunmadığını düşünenlerin oranı %69.0 olup bu husus özellikle kişilerin korumaya yönelik belirli bir ekonomik gücünün olmadığını ortaya çıkarmaktadır. Düşünce sistemi olarak %33.3 restorasyon çalışmalarının yapılmasını, aynı oranda bir grup ise sadece bakım onarımın yeterli olduğunu düşünmektedir. Belediyenin bu konuda görev yüklenmesi düşüncesinde olanlar ise %22.2 dir. Binaların sadece koruma altına alınması gerekliliğini düşünen ancak, bu hususun nasıl gerçekleşeceği konusunda bilgisi olmayanların oranının ise %11.1 olması yinede bir koruma bilincinin Arapköy köyiçinde etkin olduğunu ortaya koymaktadır.

Koruma istemler arasında %33.3 oranında eserlerin doğallığı bozulmadan aslına uygun restore edilesi, gereksiz tadilatların yapılmaması ve özgün hali ile korunmasında hemfikirdirler. Yaşayanların %16.7’si koruma ve bakımların yetersizliğinden yakınırken diğer gruplar ise çevre duyarlılığının artmasını talep etmektedirler. Ancak 1/3 oranında yaşayanların açık ve net olarak koruma bilincinde olmaları olumlu bir yaklaşım olarak belirlenmektedir.

Anket değerlendirmeleri sonucunda Arapköy Köyiçi Alanında yaşayanların %80.8 oranında işyerlerine giderken kullandıkları araçlardan memnun oldukları görülmektedir. (%30.8’i çok memnun, %50 memnun). İşyerine erişimde %62.5 oranında özel araç kullanımı olduğu görülmektedir.Toplu taşıma kullanımının oldukça iyi olarak % 37.5 olarak ortaya çıkmaktadır.

Özel araç 62.5%

Toplu taşıma 35.5%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0%

Grafik 118: Arapköy’de Yaşayanların İşyerlerine Nasıl Gittiği

Memnunum 56.5%

Çok memnunum 34.8%

Ne memnunum ne değilim 4.3%

Hiç memnun değilim 4.3%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0%

Grafik 119Arapköy’de Yaşayanların İşyerine Erişim Memnuniyeti

Bu durum eğitim tesislerine nüfusun %62.5’inin özel araç kullanarak gitmesi ile de ortaya çıkmaktadır. %37.3’i de toplu taşıma araçlarını kullanarak gitmektedir. Dolayısı ile eğitim tesislerine erişimde 143

belirgin bir sorun olarak özel araç kullanımının yüksek olması ortaya çıkmaktadır. Bu duruma bağlı olarak memnumiyet durumuna bakıldığında %91.3 oranında memnuniyet olduğu görülmektedir.

Özel araç 62.5%

Toplu taşıma 37.5%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0%

Grafik 120: Yaşayanların Eğitim Tesislerine Nasıl Gittiği.

Memnunum 56.5%

Çok memnunum 34.8%

Ne memnunum ne değilim 4.3%

Hiç memnun değilim 4.3%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0%

Grafik 121: Yaşayanların Eğitim Tesislerine Erişim Memnuniyeti

Sağlık tesislerine erişimde %90’ın üzerinde özel araç kullanılması da yoğun özel araç kullanımı olgusunu desteklemektedir. Özel hastahaneye giderken %100 özel araç kullanımı varken devlet hastahanesine giderken özel araç kullanımı %90 oranında ortaya çıkmaktadır. Toplu taşıma kullanım oranı ise %10 oranındadır. Bunun yanında sağlık kurumları açısından özel sağlık tesislerine erişim memnuniyeti %100 iken Devlet tesislerine erişim memnuiyetinin aynı orana yakın %92.4 olması ve %7.7’sinin memnun olmadığını ifade etmesi bu konuda alınması gereken tedbirlerin incelenmesini ortaya koymaktadır.

144

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Özel araç 90.0

Özel araç 100.0

Toplu taşıma 10.0

0.0 50.0 100.0 150.0 0.0 50.0 100.0

Grafik : Sağlık Tesislerine Erişim Yöntemi

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Çok memnunum 46.2 Çok memnunum 70.0

Memnunum 46.2

Memnunum 30.0 Hiç memnun değilim 7.7

0 20 40 60 0.0 20.0 40.0 60.0 80.0

Grafik 122: Sağlık Kurumlarına Erişim Memnuniyeti

Günlük alışveriş için kişilerin özel araç kullanarak gitmesi (%85.4) yanında diğer alışverişlere de % 100 oranında özel araç kullanıldığı belirlenmiştir. Ancak alışverişlerinden memnuniyetinin ve çok memnunu şeklindeki cevaplarının %92.4 ve %97.2 oranına erişmesi istediği her tür ürünü gerek yerleşmesinden ve gerekse Girne bölgesinden bulabildiğinin ve ekonomik unsurların bu açıdan yeterli olduğunu kanıtlamaktadır.

145

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Özel araç 85.4

Toplu taşıma 12.2 Özel araç 100.0

Yürüyerek 2.4

0.0 50.0 100.0 0.0 50.0 100.0 150.0

Grafik 123: Alış-Veriş Mekanlarına Erişimde Kullanılan Sistem.

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Hiç memnun Hiç memnun 58.3 7.7 değilim değilim

Çok memnunum 38.9 Memnunum 46.2

Memnunum 2.8 Çok memnunum 46.2

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 0.0 20.0 40.0 60.0

Grafik 124: Alış-Veriş Mekanlarına Erişimde Memnuniyet

Açık alan gerektiren rekreatif amaçlı istemlere ise %87.5 oranında özel araçla gidilmekte ve %33.3 oranında haftada 3-4 kez yanında diğer grupların haftada en az bir kez gitmesi (%50) gitmesi sosyal yaşama bağlılık ve sosyal yaşamın belirli bir seviyenin üzerinde olduğunu ortaya koyma yanında Arapköy dışında bu aktivitelerin gerçekleştiğini ve yerleşmede yeterli sosyal aktivite merkezi olmadığını ortaya koymaktadır. Ancak yapılan değerlendirmelerde yerleşmenin sosyal yapısından ötürü içinde bu tür açık alan gerektiren sürekli aktiviteleri barındıracak unsurlara ihtiyaç gösterdiğini ortaya koymaktadır. Kapalı alan aktiviteler için de özel araç tercih edilen unsurdur (%100). Bu tür aktivitelere yaşayan nüfusun yarısı ayda 1-2 kez gitmektedir. Ancak bu tür aktivitelere gidişte kullanılan araçlarda %100 oranında özel araç tercih edilmektedir. Sunulan rekreatif hizmetlerden açık alanda gerçekleştirilen rekreatif faaliyetlere erişimde memnuniyet oranı %28.6 oranında memnuniyet ve % 71.4 oranında memnuniyetsizlik sözkonusu olmaktadır. Kapalı alanda gerçekleştirilen rekreatif alanlara erişimde memnuniyet oranı %80 oranında yüksek olup bu husus erişim konusunda her hangi belirgin bir sorun olmadığını ortaya çıkarmaktadır. Bunun yanında açık alan rekreasyon alanlarına erişimde ciddi bir sorun olduğu, alanda yetersiz olduğu ve kapalı alanlarda gerçekleşen rekreaktif hizmetlere erişimde yaşadıkları yörede başta Girne olmak üzere sunulan rekreatif hizmetlerden de memnun olunduğunu ortaya koymaktadir. 146

Toplu 12.5 Taşıma

Özel araç 87.5

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0

Grafik 125: Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Erişimde Kullanılan Erişim Sistemi

Haftada 3-4 33.3

Haftada bir 50.0

Ayda 1-2 16.7

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 126: Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Hangi Sıklıkla Gidildiği.

Hiç memnun değilim 71.4

Çok memnunum 14.3

Memnunum 14.3

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0

Grafik 127 : Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Erişim Memnuniyeti

147

Özel araç 100.0

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0 120.0

Grafik 128 : Kapalı Rekreasyon Alanlarına Erişim Sistemi

Haftada bir 12.5

Haftada 3-4 25

Ayda 1-2 50.0

Daha seyrek 12.5

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 129: Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına Ne Sıklıkla Gidildiği.

Çok 60.0 memnunum

Hiç memnun 20.0 değilim

Memnunum 20.0

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0

Grafik 130: Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına Gidiş Memnuniyeti

Yaşayanların %59,1’i haftada bir kez ve bunların %90 oranında özel araçla yeme içme aktivelerine katılmaktadır. Ayda 1-2 gidenler ise %13.6 oranında olup bu husus genel olarak ekonomik yapı ve sosyal hareketliliğe bağlı olduğu için yerleşmenin genel olarak belirli bir ekonomik yapıya ve pozitif sosyal ağırlıklı bir sistemi benimsediğini göstermektedir.

148

Özel araç 91.3

Toplu taşıma 8.7

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0

Grafik 131: Konut Dışında Yeme İçme Aktivitelerine Gitmekte kullanılan Sistem

Haftada 3-4 27.3

Ayda 1-2 13.6

Haftada bir 59.1

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0

Grafik 132: Konut Dışında Yeme İçme Aktivitelerine Ne Sıklıkla Gidildiği.

Yaşayanların %78.9’u yılda 1-5 kez Türkiye’ye gitmesi yaşayan nüfusun %26.8’inin TC uyruğunda olması ile açıklanmakta olup bu grubun Türkiye ile olan bağının sıklıkla devam ettiğini göstermektedir. Benzer durum nüfusun %26.5’inin yılda 1-5 kez Güneye seyahat etmesi ve nüfusun %15.4’ünün KKTC dahilinde dahi hiç seyahat etmemesi yanında, %53.1’inin Türkiye dışındaki diğer tüm ülkelere ve %70.6’sının Güneye hiç gitmemiş olması yerleşmedeki hareketliğin oldukça düşük bir seviyede olduğunu ve kısıtlı ve sınırlı bir seyahat düzeni içinde göreceli olarak içe kapalı bir yaşamın olduğunu ortaya koymaktadır.

149

90 84.6 78.9 80 70.6 70 60 53.1 46.9 50 40 26.5 30 18.4 20 15.4 10 2.6 2.9 0 Türkiye Türkiye dışındaki Güney Kıbrıs Sadece Kuzey Kıbrıs diğer tüm ülkeler dahilinde

Hiç Yılda 1-5 kez Yılda 6-10 kez Yılda 11 ve üzeri

Grafik 133: Arapköy Köyiçinde Yaşayanların Seyahat Tercihleri

Genel olarak Arapköy’de yaşayanlar yaşadıkları yöreden memnundurlar (%90). Bu orana taşınmayı kesinlikle düşünmeyenlerin oranının da dahil olduğu düşünülürse bu oranın yüksek bir memnuniyet oranı olduğu ortaya çıkmaktadır. Önümüzdeki 5 yıl içinde yöreden ayrılmayı düşünenlerin oranının %6.7 oranında oldukça düşük olması çevresel ve sosyal faktörlerin Çatalköy’de olumlu seyrettiğini ortaya koymaktadırlar. Zira gerek komşuluk ve gerekse çevresel memnuniyet analizleri bu durumu açık olarak ortaya koymuş durumdadır. Dolayısı ile burada yaşayanların memnuiyeti dikkate alındığında yaşadıkları çevreninin mevcut özelliklerini korunması ve yaşam temposunu aynı trendde devam etmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Önümüzdeki 5 yıl içinde burada kalmayı 73.3 düşünüyorum/düşünüyoruz

Taşınmayı kesinlikle 16.7 düşünmüyorum/düşünmüyoruz

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan yine Girne’de başka bir bölgeye taşınmayı 6.7 düşünüyorum/düşünüyoruz

Bu konuda kararsızım 3.3

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0

Grafik 134: Yaşanılan Çevreden Memnuniyet Araştırması.

E. ULAŞIM BAĞLANTILARI Arapköy, köyiçinde yaşayanların işyerlerine gidişleri %78.6 özel araçları ve %3.6 oranında toplu taşınım vasıtaları ile yapılmaktadır. Sadece %17.9’u yürüyerek gidip gelmektedir. Bu durumdan da %80 oranında memnuniyet belirlenmiştir.

150

Özel araç 78.6%

Toplu taşıma 3.6%

Yürüyerek 17.9%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0% 90.0%

Grafik 135: Konut-İş Yeri Erişimde Kullanılan Ulaşım Sistemi/Araç Türü.

Memnunum 47.1%

Çok memnunum 41.2%

Ne memnunum ne değilim 5.9%

Hiç memnun değilim 5.9%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0%

Grafik 136: Konut-İş Yeri Erişim İlişkisinde Memnuiyet Durumu

Arapköy köyiçinde yaşayanların hareketliliğinde günlük alış-veriş açısından %70.1 Çatalköy, %9.0 Girne, %8.5 Lefkoşa, %4.3 oranlarında Ozanköy tercih edilmekte ve yaşanların sadece %7.1’i günlük alış- verişlerini köyiçinden yapmaktadır. Günlük alışverişlerinde %85.4 oranında özel araç tercih edilmektedir. Toplu taşınım kullananların oranı ise %12.2 olup yürüyerek köyiçinden alışveriş yapanların oranı ise %2.4dür. Diğer, günlük dışı alışverişleri ise %100 oranında özel araç ile yapılmaktadır. Günlük alışverişlerini özel araçları ile yapılmasından %58.3 oranı memnun olmadığını ifade ederek köyiçi ve yakınlarında günlük ihtiyaçlarını sağlayacak ticari birimlerin olmadığından yakınmaktadır. Diğer günlük dışı alışverişlerinde ise özel arak kullanmaktan sadece %7.7 oranında memnuniyetsizlik ortaya çıkmıştır ki, bu durum göreceli ihmal edilebilir bir oran olarak görülmektedir.

151

Resim 28: Dağ Yolu olarak bilinen Beş Parmak Caddesinden Arapköy köyiçi yol ayırımı

Sağlık ile ilgili gidilen yerlerde tercihler ise özel sağlık kurumları için, %54.0 Lefkoşa, %44.0 Girne, %2.0 oranlarında Mağusa tercih edilmektedir. Kamu hastaneleri için %88.9 Girne, %10.0 Lefkoşa ve %1.1 oranında Güzelyurt tercih edilmektedir. Özel hastanelere gidişler %100 oranında özel araçla olurken Devlet Hastanesi veya Sağlık Ocağı gibi kurumlara %10.0 oranında toplu taşınım tercih edilmektedir. Bu durum özellikle araç sahipliğinden yoksun olunmak ve ekonomik durumun olumsuzluğu olarak belirlenmiştir. Aksi durumda sağlık kurumlarına gidişlerde tercih genelde özel araç olarak belirlenmektedir ve bu durumdan memnuniyetsizlik ifadesi ortaya çıkmamaktadır. Sadece özel hastanelere gidişte mesafe ve uzaklık aşısından %7.7 oranında memnuniyetsizlik görülmektedir. Bu durum giderek Arapköy köyiçinde bir sağlık Ocağı tesis edilmesi konusunda kamusal hizmet açısından bir gereklilik oluşturmaktadır. Eğitim tesislerine gidilme konusunda %54.3 Çatalköy, %14.3 Girne, %14.3 Lefkoşa, %8.6 Karaman, %5.7 Beylerbeyi, %2.9 Magusa tercih edilmektedir. Bu eğitim tesislerine %62.5 oranında aileler çocuklarını özel araçları ile götürmektedir. Toplu taşıma tercihi ise sadece %37.5 dir. Bu durum özellikle ilk ve orta öğrenim düzeyinde Arapköy yakın çevresi ve köyiçinde her hangi bir eğitim tesisi olmamasından kaynaklanmaktadır. İlk öğrenimin mecburi olması dikkate alındığında ve ilerleyen yıllar düşünüldüğünde, köyiçine bir ilköğretim tesisi kurulmasında veya bu konuya yönelik bir yer ayrılmasında yarar bululmaktadır. Özelikle mevcut durumdan her ne kadar %91.3 oranında memnuniyet görülse de diğer oranın (%8.7) bu durumdan memnun olmadığı görülmektedir. Rekreatif faaliyetler için ulaşımda kullanılan araç oranı, toplu taşınım dışında, %87.5 ile özel araçlardır. Köyiçinde yaşayanların %50’si haftada bir ve %33.3’ü ise haftada 3-4 kez rekreatif faaliyette bulunmakta olup %16.7’si ayda ancak bir kez bu faaliyete katılmaktadır. Yaşayanların %71.4’ü ise köyiçinde bu tür bir faaliyet gerçekleştirecek tesisin bulunmamasından yakınır durumdadır. Rekratif faaliyetlerden kapalı alanlarda (lokanta vb dışında) gerçekleştirilmesinde %100 oranında özel araçla gidilmektedir ve %25’i haftada 3-4 kez bu tür alanlara gitmekte olup %12.5’i ise 1-2 ayda bir gitmektedir. Yeme-içmeye ise %90.0 özel araçla gidilmekte ve %59.1 oranında haftada bir dışarıda yemek yenmektedir. Ayda birkaç kez gidenler ise %13.6 dır. Bu durum göreceli de olsa içe dönük bir yaşamın hakim olduğunun göstergesidir. Genel olarak Arapköy köyiçinde yaşayanların tercih ettiği dış mekanların başında %31.3 ile Girne Merkez gelirken bunu %25.0 ile Çatalköy, %9.4 ile Esentepe, %9.4 ile Lefkoşa takip etmektedir. Köyiçinde yaşayanların %6.4’ü Güney Kıbrıs’ı tercih ederken aynı oranda kişi boş zamanlarında Karpaz yöresine girmeyi tercih etmektedirler. Lapta, Karakum ve Alsancak’a gidenlerin oranı ise aynı oranlarda, %3.1 dir. Boş zamanlarını Arapköy köyiçinde geçirmeyi tercih edenlerin oranı da %3.1 olarak belirlenmektedir. Buradan da görülmektedir ki köyiçinde yaşayanların boş zaman değerlendirmelerinde gitmeyi tercih ettikleri mekanların başında Girne Merkez alan gelmekte ve köyiçinden uzak alanlar fazlaca tercih edilmemektedir. 152

F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ

Bu bölümde arazi çalışmaları sonucunda binalar ve parsellere ait yerinde tespit yapılarak elde edilmiş veriler ve bu verilerin analiz sonuçları yer almaktadır. Arazi çalışmaları Zeytinlik Köyiçi alanı olarak belirlenmiş ve Koyu Yeşil bölge olarak tanımlanmış bölgeyi kapsamaktadır. Bu çalışma parsel ve bina ölçeğinde bire bir yapılmıştır. m. ARAZİ KULLANIMI Arazi çalışmalarında Köyiçi alanında yer alan parsellerde en yoğun kullanım türünün % 49 ile konut kullanımı olduğu görülmektedir. Bazı parsellerde birden fazla konutun yer almakta olduğu belirlenmiştir. Konut alanlarında bunun yanında konutlara yardımcı kullanımların yer aldığı araba garajI ve depo gibi amaçlarla kullanılan yardımcı binaların oranı ise % 4 olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında alanda yer alan parsellerin %40’ının boş olduğu belirlenmiştir. Konut ve boş alanlar dışında alanda düşük oranlarda restaurant kahvehane vb. gibi rekreatif kullanım alanları ve bir belediye Hizmet Ofisi, 1 tamirhane, 1 restauranr, 1 kafeterya, 1 kahvehane ve 1 küçük mareket bulunmaktadır. Bunun yanında alanda tarihi ve kültürel değeri olan 1 cami ve 1 kilise sı bulunmaktadır.

Resim 29: Sokak Dokusu

60% 49% 50% 40% 40%

30%

20%

10% 5% 1% 1% 1% 1% 1% 1% 0%

Grafik 137: Arazi Kullanım Dağılımı.

n. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI

153

Arazi çalışmaları sırasında Çatalköy Köyiçi alanında farklı kullanımlarda 224 adet bina tespiti yapılmıştır. Binaların yapı malzemesi, kat sayısı, çatı malzemesi ve inşa tarzı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda bu alanda genellikle kullanılan yapı malzemesinin eski binalarda taş, taş ve sıva ile yeni binalarda ise tuğla ve sıva şeklinde olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sırasında bu alanda yer alan binaların yapı malzemesinin %39’unun (9+51adet) taş veya taş ve sıva olduğu, %51’inin (68 adet) ise tuğla ve sıva olduğu tesbit edilmiştir.

60% 51% 50% 39% 40%

30%

20%

10% 7% 3% 0% Taş Taş+Sıva Tuğla +Sıva Diğer

Grafik 138: Yapı Malzemesi Dağılımı

Taş binalar inceleme alanında yer alan eski dönemlerde yapılmış binalardır ve sıvalı veya sıvasız olabilmektedir. Günümüze gelene kadar bu binalar değişim geçirmişlerdir. Daha yakın dönemlerde ve günümüzde yapılan binalarda ise yapı malzemesi olarak tuğla kullanıldığı ve sıvandığı görülmektedir. Alandaki binaların % 27’sinin (37 adet) çatıları kiremit ve eğimlidir. Yaklaşık çatı eğimi %20 ile %30 oranları arasında değişiklik göstermektedir. Eski binaların çatıları daha çok düz ve topraktır. Ancak zaman içerisinde yarattığı olumsuzluklar nedeniyle üstlerine beton dökülerek veya oluklu levha veya kiremit kaplanarak kapatıldığı gözlemlenmektedir. Bazılarının ise üzerine kat ilavesi yapılarak eğimli çatı veta beton çatıya dönüştürülmüştür. %66 oranında ise beton düz çatı bulunmaktadır. Çatıların %32’si eğik çatıdır. Eğik çatılarda çatı malzemesi olarak kiremit ve oluklu levha kullanıldığı görülmektedir. Malzeme cinsine göre çatı eğimi de değişkenlik göstermektedir. Kiremitli çatılarda çatı eğimi yaklaşın %20-30 oranında olurken oluklu levha olan çatılarda bu oran %5’e kadar düşmektedir. Eğik çatılar %32 iken düz çatılar ise binaların %68’ini oluşturmaktadır.

70% 66%

60%

50%

40%

30% 25%

20%

10% 5% 2% 2% 0% Oluklu Kiremit Marsilya Kiremit Düz Beton Oluklu levha Diğer

Grafik 139: Çatı Malzemesi Dağılımı.

154

80% 68% 70% 60% 50%

40% 32% 30% 20% 10% 0% Eğik Düz

Grafik 140: Çatı Tipi Dağılımı.

Arapköy Köyiçi alanında bulunan binaların kat sayılarına bakıldığı zaman genellikle tek ve iki katlı binaların bulunduğu görülmektedir. Tek ve iki katlı binalar toplam binaların % 99’unu oluşturmaktadır. Bunun % 56’sı (76 adet) tek katlı binalar ve %43’ü (58 adet) de iki katlı binalardır. Üç katlı binalar ise çok az bir kısmı oluşturmaktadır ve bunlar genellikle apartman tipi binalar olup mimari değerlendirme çalışmasında dokuya aykırı olarak değerlendirilen binalardır. Bu binalar son dönemde yapılmış olup genel köy karakteri ile uyumsuzdurlar ve çevrede olumsuz etki yaratmaktadırlar.

60% 56%

50% 43% 40%

30%

20%

10% 1% 0% 1 kat 2 Kat 3 Kat

Grafik 141: Bina Kat Sayısı Dağılımı.

Bahçe duvarları pencere, kapı, balkon gibi mimari elemanlar geleneksel özellikleri belirleyen unsurlardır. Kentsel koruma alanlarında yapılan inceleme, ölçümler ve değerlendirmeler bu iç bahçelerin ve bahçe duvarlarının dokunun önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir. Bahçe duvarları gözlemlendiği kadarı ile, arazinin konumuna ve sokağın eğimine göre değişmekle birlikte, genellikle 1.20-2.70 metre arasındadır. Bazı sokaklarda ise bahçe duvarları yıkılmış veya kötü durumdadır. Genellikle yapı malzemesi olarak sıvasız taş veya sıvalı taş kullanılmıştır.

155

Resim 30: Dokusu Örneği

Geleneksel içe dönük yaşantıyı yansıtan iç bahçeli konutların bulunduğu sokaklarda taş veya sıvalı taş bahçe duvarları sokak mekanını belirlenmekte ve bulunduğu sokağa görsel değer katmaktadır. Köy alanı içerisinde belirgin bir bahçe duvarı karakterinin varlığı gözlemlenmemektedir. Korunacak binalar genellikle parselin yol cephesi boyunca yer almaktadır. Bunun yanında inceleme alanında yer alan binaların arka bahçeleri olduğu belirlenmiştir. Bina parselin ön sınırına, yola bitişik veya parselin içerisinde yer alabilmektedir. Yoldan geride yer alan yapıların belirli, standart bir çekme mesafesi bulunmamaktadır.Bu parsel boyutuna göre değişim göstermektedir. Ancak bu daha yakın dönemlerde ortaya çıkmış bir karakterdir.

o. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER

i. MİMARİ DEĞERLENDİRME

Çatalköy Köy içi alanında yapılan “Mimari Değerlendirme Çalışması” ile bu bölgede saptanmış toplam, üzerinde yapı olan veya olmayan tüm parseller değerlendirilmiş ve üzerinde yapı olan parsellerdeki binalar tarihi ve mimari özellikleri ile çevresel değerine ve bulundukları çevreye olan katkısına göre sınıflanmıştır. Bu sınıflamaya göre alanda yer alan binaların %1’ini anıtsal/sanatsal binalar oluşturmaktadır. Binaların %2’si Anıtsal/Sanatsal, %2’si Mimari değeri olan yapılar, %11’i Çevresel değeri olan yapılar, %40’ı Dokuyu tamamlayıcı yapılar, %1’i Devir Özelliği Taşıyan ve %46’sı da aykırı yapılar olarak sınıflandırılmıştır.

156

50% 46% 45% 40% 40% 35% 30% 25% 20% 15% 11% 10% 5% 2% 2% 1% 0% Anıtsal Mimari Değer Çevresel Değer Dokuyu Devir özelliği Aykırı tamamlayıcı Taşıyan

Grafik 142: Mimari Değerlendirme Dağılımı.

Yapılan çalışmalarda binalar yapım dönemlerine göre de değerlendirilerek sınıflandırılmışlardır. Yapım dönemleri, 1100’lu yıllardan itibaren, Kıbrıs’ta egemenlik sürmüş olan uygarlıkların egemenlık dönemleri esas alınarak belirlenmiştir. Bu dönemler Lüzinyan Dönemi (1192-1489), Venedik Dönemi (1589-1571), Osmanlı Dönemi (1571-1878), İngiliz 1. Dönem (1878-1930), İngiliz 2. Dönem (1930- 1960), Kıbrıs Cumhuriyeti Dönemi (1960-1974) ve 1974 sonrası olmak üzere olmuş ayrılmışlardır. Ancak egemenlik tarihlerdeki bu kesin ayrımı binalar üzerinde tanımlamak bu kadar kolay değildir. Kültürel süreklilikten dolayı bir önceki dönem sonradan gelen dönem ile etkileşerek devam etmiştir. Bundan dolayı binalarda çoğu zaman birden fazla dönemin izlerine raslanmaktadır. Bu da kültürel zenginliğin artmasına ve gelişmesine neden olmuştur.

Arazi çalışmaları sırasında alanda buluna binalar sınıflandırılırken çoğu zaman baskın olarak görülen döneme göre sınıflama yapılmıştır. Araştırma alanında Lüzinyan Dönemi hariç diğer dönemlerdeki yapılara rastlanmaktadır. Binaların %44’i 1974 yılından sonra yapılmıştır. Köy karakterini oluşturan binalar genellikle daha eski dönemlerde yapılmışlardır ve bunlar toplam bina sayısının %51’ini oluşturmaktadır.

60%

50% 48%

40%

30% 21% 21% 20%

10% 7% 1% 2% 0% Venedik Osmanlı İngiliz 1. İngiliz 2. Kıbrıs 1974 sonrası Dönemi Dönemi Dönem Dönem Cumhuriyeti Dönemi

Grafik 143: Bina Yapım Dönemleri Dağılımı.

Arapköy Camisi olarak kullanılan eski Agios Loukas Church kilisesi ve halen kilise olarak kullanılmaya devam edilen Panayia Kilisesi Köyiçi koruma alanının korunması gereken ve öne çıkan tarihi parçalarını oluşturmaktadır.

157

Bu alanda yer alan binaların, %2’sini mimari değeri olan binalar oluşturmaktadır. Bu binalar diş görünümleri, kullanılmış malzemeleri, süslemeleri ve plan özellikleri ile yapıldıkları dönemin özelliklerini bugüne kadar yansıtan binalardır. Binaların % 11’i ise çevresel değeri olan binalardır. Çevresel Değeri olan binalar bina yüksekliği, kat sayısı, cephe düzeni ile sokak bütününe katkı sağlayan binalardır. Çalışma alanında bu grupta yer alan binaların %11 oranında yer aldığı değerlendirilmiştir. Bir diğer bina grubu da dokuyu tamamlayan binalardır. Bu tür binalar toplamın %40’ını oluşturmaktadır. Bulundukları Sokak dokusu içerisinde basit ve sade olmalarına karşın Bina yüksekliği, kat sayısı ve cephe düzenleri ile taşıdıkları özellikleri bakımından dokuyu tamamlayan binalar bu grupta ele alınmıştır. Bir diğer bina grubu ise aykırı binalardır. Bunlar yeni yapılar olup gerek kütle, gerekse cephe özellikleri ve kapı pencere açıklık ve oranları olarak tamamen bulundukları alandaki eski dokuya aykırı olan, çevrede ve sokak bütünü içerisinde uyumsuz olan binalardır. Aykırı binalar toplamın % 44’sını oluşturmaktadır. Binaların yapısal durumuna bakıldığında ise % 14’ünün çok iyi, % 75’inin iyi, %7’sinin kötü ve % 2’inin de yıkıntı/harap olduğu görülmektedir. Geneline bakıldığı zama alanda yer alan binaların fiziksel yapılarının iyi olduğu ve bakımlı oldukları sonucuna varılabilir.

Gözlemler sonucu varılan kanıya göre aykırı binalar genellikle yapısal olarak çok iyi durumdadır. Korunması öngörülen binalar ise bunun dışında kalan fiziki olarak iyi, kötü ve kötüye yakın değerlendirmelere sahiptirler. Çok az bir kısmı ise yıkıntı durumundadır.

80% 75% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 14% 7% 10% 2% 2% 0% Çok İyi İyi Kötü Yıkıntı Tamirat Halinde

Grafik 144: Binaların Yapısal Durumu.

ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ Mimari yapılar, yakın çevresiyle etkileşim ve iletişim içerisindedir. Bundan dolayı geleneksel köy dokusu içerisinde yer alan, mimari ölçekte ele alınmış her yapı, geleneksel dokudan etkilenir ve buna göre biçimlenir. Bu anlamda, Arapköy Köy içi dokusuna bakıldığında farklı karaktere sahip alandan oluştuğu görülmektedir. Bunlardan birisi köyün merkezini oluşturan küçük bir meydan ve bunun çevresinde yer alan yapıların oluşturduğu kısımdır. Bu alandaki yapılaşma küçük parsel yapısından dolayı yoğundur. Yapılar genellikle yol cephesinde yer alır ve parselin arka kısmında küçük bir bahçe yer alırlar. Meydan etrafında köy camisi, kahvehane ve dükkan gibi halka açık kullanımlar yer alır. Yoğun kullanım türü konuttur. Yolların şekillenişi bu binaların oturuş şekline ve bahçe duvarlarına göre ortaya çıkmıştır ve organik bir yapıya sahiptir. Köy merkezinden uzaklaştıkça bu yerleşim dokusu değişiklik göstermeye ve parsel alanları ve bina alanları büyümeye başlar. Bu ikinci bölgede yer alan parseller merkez bölgeden daha büyük olup

158

buradaki binalar da daha büyüktür. Buna bağlı olarak bahçe alanları da binalara göre çok daha büyüktür. Genellikle ilk yerleşim alanının köyün merkezinin olduğu, cami etrafında oluştuğu, daha sonraları köy büyüdükçe dışarıya, tarım alanlarına doğru büyüdüğü tahmin edilmektedir. Buralarda da yine köyün organik sokak yapısı devam etmektedir. Son dönemlerde meydana gelen gelişmelerde ise organik sokak dokusu değişerek düz sokaklardan oluşan alanlar ortaya çıkmıştır. Bu sokak şekillenişi hem sokak yapısı hem de binaların yerleşimi ve şekillenişi ile geleneksel dokuya uygun değildir. Yeni binalar yapılmış olmasına rağmen köy dokusu genellikle tek katlı binalardan %56 oranında oluşmaktadır. %43 oranında ise iki katlı bina da bu dokuya katkıda bulunmaktadır. Son dönemlerde yapılan yeni binalar hem kat sayıları hem de kütle şekillenişleri ile özgün yapıya tamamen yabancı bir doku oluşturmaktadır. Bu da köyün orijinal geleneksel yapısını görsel anlamda olumsuz etkilemektedir.

iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLUKLAR Arapköy Köyiçi alanında 235 adet çeşitli büyüklükte parsel yer almaktadır. Bu parseller 100 m2’lik dilimlerde sınıflandığı zaman 500 m2’ye kadar olan parsellerin yoğun olduğu görülmektedir. Alandaki parsellerin 0-500 m2’ye kadar alanı olanların %63 ( 148 adet) oranında olduğu görülmektedir. Tapu haritalarından yapılan çalışma sonucunda en küçük parsel alanının 3.56 m2 ve en büyük parsel alanının ise 4631,61 m2 olduğu belirlenmiştir.

Parsel Büyüklükleri 70% 63% 60%

50%

40%

30% 23%

20% 14%

10%

0% 0-500 501-1000 1001-üstü

Grafik 56.- Parsel Büyüklükleri Dağılımı.

501- 1000 m2 arasında alanı olan parseller ise toplamın %23’ini (55 adet) oluşturmaktadır. 1.000 m2 den büyük toplam 32 parsel vardır ve %14’lik bir kısmı oluşturmaktadır. Yerleşim alanını merkezinde yer alan parseler diş bölgelerde yer alan parsellere göre daha küçüktür ve buradaki yapılaşma da daha yoğundur. Bunun yanında parsel boyutları da buna uygun olarak daha küçüktür ve parsellerin yol cepheleri de küçüktür.

159

160% 145% 140% 120%

100% 80% 60%

40%

20% 9% 11% 8% 2% 3% 3% 1% 2% 0% %0-20 %11-20 %21-30 %31-40 %41-50 %51-60 %61-70 %71-80 %81-üstü

Grafik 57.- Taban Alanı Oranı Dağılımı.

Resim 31: Korunacak Bina Örneği.

Parsellerdeki yapıların tabanda oturduğu alanın parsele alanı oranına bakıldığı zaman (Taban alanı/arsa) ise genelde düşük olduğu görülmektedir. Yapılaşmış olan toplam 104 parselin % 80’inde taban alanı/arsa alanı oranının %50 ve altında olduğu görülmektedir. Bu oran göreceli olarak merkez bölgede daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Köy dışına gidildikçe bu oran daha da düşmektedir. Arapköy Köyiçi alanda yer alan yeni yapılaşmalarda ise yapı arsa oranı Tabanda % 60 ve toplamda % 120’ye kadar çıkmaktadır. Bu oran bölgede yürürlükte olan Emirname kuralları olup geleneksel yapı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Korunması önerilen binaların kütlelerinin şekillenişi de kendilerine özgüdür. Özellikle mimari ve çevresel değeri olan binaların bina kütleleri geleneksel olarak dik dörtgen forumdadır. Boyutların birbirine oranı ½ oranındadır. Genellille uzun kenarları güneye yönlendirilmiştir. Harita üzerinde yapılan incelemede yaklaşık olarak 10 m’ye 20 m gibi bir boyutları olduğu belirlenmiştir. Dokuyu tamamalayıcı olarak belirlenmiş olan binalar ise daha yeni dönemde yapılmış olduklarından dolayı boyutları biraz daha büyük olup daha kareye yakın bir kütleye sahiptirler.

Haritalar; 28. Arapköy Uydu Haritası 29. Doğal ve Fiziksel Yapı Haritası 30. Arazi Kullanımı 31. Yapı Malzemesi 32. Çatı Malzemesi 160

33. Bina Kat Sayısı 34. Mimari Değerlendirme 35. Bina Yapım Dönemleri 36. Yapısal Durum

BEYLERBEYİ - BELLAPAIS KÖYİÇİ

A. TARİHSEL GELİŞİM

Beylerbeyi, beşparmak dağlarının kuzey yamacına yaslanmış ve Girne merkezine 5 kilometre mesafede bir yerleşim alanı olup ilk yerleşimin 1187 yıllarından hemen sonra olduğu konusunda bilgiler bulunmaktadır. Buraya ilk gelenlerin de Kudüs’ten Augustinian Mezhebi Rahipleri olduğu söylemlenmektedir. Küdüs’ün Selatin tarafından Haçlılardan geri alınması ile bir çok Latin Hıristiyan ile kutsal Toprakları terk eden bu mezhep rahipleri Batı Avrupa’ya dönmeden önce ilk olarak Kıbrıs’a yerleştiler ve kendilerine uygun yer olarak seçtikleri, erişimi göreceli zor, havadar ve geniş görüş açısına sahip bir mekana manastırlarını 1198-1205 yılları arasında yaptılar. Adada kalan bir grup zaman içinde manastırlarını genişletti ve ortak mal anlayışı içinde ibadet, çiftçilik, tıbbi bakım, kütüphanecilik, eğitim ve kültürlerini yansıtmaya yönelik kurallı çalışmaları ile çevre kasaba ve şehirlerdeki bozuklukları düzeltmeye çalışan bir dini grup oluştu. Bu nedenle Kıbrıs Krallıkları tarafından da korundular ve Lüzinyan Kralı III. Hugh döneinde 1267-1284 yılları arasında manastırlarını genişlettiler. Daha sonraları 1324- 1359 yılları arasında avlunun ve etrafını çevreleyen revaklar ve pek çok ek bina inşa edildi.

Cenevizlerin gelmesi ile manastırın zenginliği yağmalandı ve pek çok saldırı sonunda büyük tahribatlar yaşandı. Sosyal ve fiziksel düşüş ile rahiplerin statüsü bozuldu, sadece eşleri ve cariyeleri ve çocukları ile fakirlik ve acz içinde bir yaşam ortaya çıktı. 1570 yılında Osmanlıların gelmesi bozulmayı önleyemedi. Bu süreçte manastırda yaşayan rahip ve rahibeler adadaki pek çok yerleşim yerine dağıldı. Manastır etrafında gelişmeye başlayan yerleşim, rahiplerin çocukları ve torunlarının oturdukları evler olarak elden ele satıldı ve giderek manastır etrafında bir köy oluştu. İnşa edilen evlerin pek çoğunda manastırın taşları kullanıldı. Osmanlıların müdahalesi ile zaman içinde yapının sağlam kalan kilisesi Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesine verildi ve kilise 1974 yılına kadar Ortodokslar tarafından kullanıldı.

Yapı gotik sanatının önemli özelliklerini barındırmakta olup Ortodoksların kilise dışında diğer mekanları kullanmaması nedeni ile zaman içinde tahrip olmasına karşın, kilise rahipleri de her hangi bir önlem almadığından yapılar günümüze oldukça harap bir tarzda gelmiştir. Bütün bu dönemlerde, kilise olarak kullanıldığı yıllarda etrafında konut yapılarının artması ile alan giderek bir yerleşim yerine dönüştü.

İngiliz yönetimi altında, kilise ve etrafındaki harap manastır yapıları daha iyi kullanılır gibi görülse İngiliz Ordusuna tahsis edilmesi ve askeri amaçla ve hatta hastane olarak da kullanılması yapı gruplarında daha büyük tahribatların ortaya çıkmasına sebep oldu. 161

Onarım çalışmalarına yönelik ilk aşamada 1912 yıllarında bir girişim oldu ise de Birinci Dünya Savaşı nedeni ile sekteye uğradı ve 1960'lı yıllardan sonra kademeli olarak onarımlara başlandı. Günümüze dek manastır binaları, onarımlar da dahil olmak üzere sabit bir restorasyon programı ile kısmen ayağa kaldırılabilmiştir. Bu gün, manastırın tamamı algılanmasa da oldukça iyi durumda muhafaza edilmiş bazı parçaları ile yapı grupları korunmaktadır.

Girne Belediyesi tarafından 2005 yılından beri düzenlenen İpek Kozası Festivali yanında 2002 yılından itibaren her yıl ilkbaharda Ballapais Manastırı içinde düzenlenen Uluslararası Müzik Festivali yöreyi canlandırıcı büyük etkilere sahiptir.

Resim 32: Beylerbeyi Köyiçi Yerleşimi ve Bellapais Manastırı.

B. DOĞAL VE FİZİKSEL VERİLER

Kirli beyaz gri siyah masif görünümlü çok kalın katmanlı sert bir zemin üzerine yerleşmiş ve kayaçlar arasından gelen suların bulunması nedeni ile sarnıçlarla su temin edilerek yaşamını idame ettiren Beylerbeyi köyiçi sağlam bir zemin üzerine kurulmuştur. Kuruluşunun sarp yamaçlarda gelişmiş olması ve feodal dönemlere kadar gitmesi nedeni ile dar ve dolambaçlı yollara sahiptir. Eğimin hakim unsur olması Harita 4: Beylerbeyi Köyiçi Alanı Uydu Haritası. nedeni ile yolların dar ve dolambaçlı olması bu nedenle doğal yapıyı oluşturan en büyük özelliktir.

162

Jeolojik yapısı nedeni ile köyiçi ve yakın çevresinde tarımsal toprakların bulunmaması nedeni yapılaşma yoğun bir şekilde konutlardan oluşmuş ve binalar birbirlerine bitişik konumlanmıştır. Yapılaşma yoğun olarak Bellapais manastırından itibaren güney yamaçlara doğru yayılmıştır. Eğimden ötürü yer yer dar çıkmaz sokaklar oluşmuştur. Güneydeki gelişme alanları da orman alanları ile sınırlanmıştır.

Beylerbeyi köyiçi deniz kotundan 200-260 metre yükseklikte konumlanmış ve güncel aktivitesi turizm üzerine odaklanmış bir yerleşim alanıdır. Kuzeyden güneye doğru çıkıldıkça güney batıya doğu 935 metre kotuna doğru erişilmekte ve sarp kayalıklar ve aralarında oluşmuş dik vadilerde dereler oluşmuştur. Yüksekliğinden ötürü kıyı kesimlere nazaran daha fazla yağış almakta ve yıllık ortalama yağış 530 cm. kadar olmaktadır.

Beylerbeyi çevresinde tarımsal alan bulunmamakla birlikte narenciye ağaçlarının bolca bulunduğu ve bu konuda şöhretinin yaygın olduğu, bu ağaçların yanında tüm Kıbrıs’ta yaygın olan zeytin ve harup ağaçlarının da yaygın olduğuna rastlanmaktadır. Etrafı çam ağaçları ile sınırlanmış olan köyiçinde turizm faaliyetleri baskın bir durum almadan önce küçükbaş hayvancılığı da yapılmakta idi.

Beylerbeyi, Bellapais Manastırı sayesinde turizme açık bir yerleşme olarak ön plana çıkmış ve köyiçi otel, restoran ve benzeri işlevlerin bir arada bulunması ile konut yerleşimi özelliklerini korumakta zorlanan karmaşık bir duruma itilmektedir. Bu nedenle köyiçi yerleşik alan planlaması gelişim özelliği dikkate alınarak özenle ele alınma durumundadır. Dolayısı ile Beylerbeyi özellikle korunması gereken bir yerleşim alanıdır. Bu alan turizme yönelik ve tarihi, kültürel ve rekreatif değerleri dikkate alınarak planlanma durumundadır.

C. KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI

Beylerbeyi köy içi nüfusu günümüzde oldukça heterojen bir yapıya sahiptir. Bunun en temel özelliği tarihsel etkisi ile ortaya çıkan cazibesi yanında konumudur. Ancak yerleşim alanlarının kısıtlı olması nedeni ile nüfus almada sınırlı imkanlara sahiptir.

Nüfusa yönelik ilk bilgilere 1881 yılında erişilmektedir. Bu yıl sayımında köyde 319 Kıbrıslı Rum yaşamakta idi. 1891 yılında ise 2 Kıbrıslı Türkün eklenmesi ile nüfus 398’e çıkmıştır. 1901 yılında ise Kıbrıslı Türk sayısı sabit kalmakla 102 Kıbrıslı Rumun buraya gelip yerleşmesi ile nüfus 500 kişiye çıkmıştır. Bu yıldan sonra nüfus 1960 yılına kadar artış göstermiş ve 1911 yılında 611 Kıbrıslı Rum yanında 2 Kıbrıslı Türk ile sayı 613’e çıkmıştır. 1921 yılında büyük olasılıkla karıkoca olan Kıbrıslı Türkten birinin vefatı ile 1 Kıbrıslı Türk yanında 642 Kıbrıslı Rum ile nüfus 643 kişiye olmuştur. 1931 yılı sayımında 672 kişi sayılmış olup bunun 671’i Kıbrıslı Rumdur. 1946 yıl sayımında 790 kişinin yaşadığı Beylerbeyi’nde tek bir Kıbrıslı Türk yaşamakta idi. 1960 yılına gelindiğinde ilk defa sayımlarda üçüncü ülke vatandaşı yabancıların yer aldığı görülmektedir. Bu yıl 719 Kıbrıslı Rum yanında 6 kişi diğer milliyetten kişiler olarak sayılmıştır. 1973 yılı sayımında ise Kıbrıslı olmayan 13 kişi sayılmış ve yanlarında 672 Kıbrıslı Rum ile toplam nüfus 685 kişi olmuştur. Bu yıldan sonra köyiçinde giderek üçüncü ülke vatandaşı yabancıların konut sahibi olduğu görülmektedir. Bu yıldan sonra Beylerbeyinde yaşayan Kıbrıslı

163

Rumlar giderek yerleşmeyi terk etmeye başlamış ve Ekim 1975’de sayıları 672’den 434’e inmiş, bu sayı Şubat 1976'da 411'e, Mayıs ayında 303'e, Ağustos 1976'da 7 kişiye düşmüştür. Eylül 1976'da Beylerbeyi’nde yaşayan Kıbrıslı Rum kalmamıştır. Bu durum bize yaşayan Kıbrıslı Rumların kendi istemleri ile Beylerbeyi’ni terk ettiklerini ortaya koymaktadır.

1978 yılı sayımında 396 Kıbrıslı Türkün yaşadığı görülmekte olup üçüncü ülke vatandaşı yabancı sayısı hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. 1996 yılında yapılan nüfus sayımında nüfus 777 kişiye çıkmıştır. KKTC Devlet Planlama Örgütü tarafından 2006 yılı sayımlarında ise köyiçi nüfusu 934 kişidir. Bunların 503’ü erkek ve 431’i kadındır. 2011 sayımında nüfusta göreceli bir azalma ortaya çıkmış ve 476 erkek (%52) ve 442 (%49) kadın olmak üzere topla nüfus 918 kişi olarak belirlenmiştir. 2016 yılı analiz verilerinde ise erkek oranı %55.8 ve kadın oranı %44.2 olarak belirlenmiştir. 2011 yılı verilerinde evli olanların oranı %55.5 bekar olanların oranı da %44.5 olup bu oran genellikle turizm sektörünün yaygınlığı ve bu sektörde çalışanlardan oluşmaktadır. Alanda yapılan arazi çalışmaları sırasında alanda 207 adet konut olduğu belirlenmiştir. Hane halkı büyüklüğü 2.70 kişi/konut olarak kabul edilirse 2016 yılında burada 559 kişinin yaşadığı tahmin edilmektedir.

2016 yılı anket çalışmalarında ise evli oranı %60.5, bekar oranı ise 39.5 olarak bulunmuştur. Bu durum Beylerbeyi’nde yaşayan bekarların yöreyi terk ettiğini ve çoğunlukla aile yapısının hakim olduğunu göstermektedir. Bu durum sosyal yapı analizlerinde de görüleceği üzere 60 yaş grubunu nispetenCinsiyet yüksek olması yanında (%16.6),Medeni aktif Halnüfusun %63.3 çıkmasındaki en büyük etken yöredeki turizm aktivitesinin yoğunluğu ve bu sektörde çalışanların çokluğu olarak belirlenmiştir.

39,5% 44,2%

55,8% 60,5%

Erkek Kadın Evli Bekar

412 413 Grafik 145: Beylerbeyi Cinsiyet Dağılımı ve Beylerbeyi Evli Bekar Oranı

164

Resim 33: Beylerbeyi’nden Girne ve çevresinin genel görünümü

D. EKONOMİK VE SOSYAL YAPI

Günümüzde Beylerbeyi’nde yaşayan Kıbrıslı ve Türkiyeli Türkler yanında üçüncü ülke vatandaşları da yaşamaktadır. Son yirmi yılda, birçok Avrupa vatandaşı ve üst gelir grubu Kıbrıslı Türk mülk satın almış, ev inşa etmiş ve burada yerleşmişlerdir. Son zamanlardaki inşaat patlaması ve turizmin gelişmesinden dolayı köy, bu sektörlerde çalışan Türkiye ve Pakistan ve diğer Ülkelerden birçok göçmen işçiye ev sahipliği yapmaktadır. Buna rağmen eğitim yapısı olarak %28’i üniversite (yüksek lisans eğitimi dahil) ve %25.2 lise mezunlarından oluşmakta ve yaşayanların %8.4’ünü okuma yazması olmayanları oluşturması ve bu sayının Girne-Çatalköy bütündeki %4.4 oranından yüksek çıkması, genellikle 60 yaş üzerindeki grubun göreceli yüksekliği ile açıklanmaktadır. 30-50 yaş grubundaki yükseklik ise %30.7 olarak özellikle Beylerbeyi’nde turizm ve diğer rekreatif faaliyetler sektöründe çalışanların yoğunluğundan oluşmaktadır, Yaş grupları dağılımda Kıbrıs genelinde olduğu gibi aktif nüfus grubu dışındakilerin (60+) Beylerbeyi’nde de yoğun olduğu görülmektedir. Doğurganlık oranı alt yaş gruplarındaki nüfustan anlaşılmakta olup, genel olarak 0-4 ve 5-6 yaş grubundaki oran %5.5 ve %1.8 olarak Girne- Çatalköy planlamaEğitim alanı ile (%5.1 ve %.27) yakın değerler ortaya çıkarmaktadır.

Üniversite 26,6%

Lise 25,2%

İlkokul 18,2%

Ortaokul 16,1%

Okuma yazma yok 8,4%

Okuma yazma var 4,2%

Lisansüstü 1,4%

0,0% 5,0% 10,0% 15,0% 20,0% 25,0% 30,0% Grafik 146: Beylerbeyi Eğitim Durumu 414

165

Yaş

61+ 16,6%

51_60 8,6%

41_50 13,5%

31_40 17,2%

24_30 7,4%

19_23 8,0%

16_18 8,6%

13_15 3,1%

7_12 9,8%

5_6 1,8%

0_4 5,5%

Grafik 1470,0%: Beylerbeyi Köyünün5,0% Yaş Grupları10,0% Dağılımı 15,0% 20,0% 416 Meslek gruplarının dağılımında öğrenci sayısının %25.4 olarak ortaya çıkmış olması her ne kadar tüm alandaki oran olan %25.9 ile göreceli bir uyum göstermiş olsa da Beylerbeyi’nin sosyal yapısı ile uyum sağlar gibi görülmemektedir. Ancak, yerleşimin güvenli ve sakin bir ortama sahip olması %75 gibi bir oranda yabancı öğrenci barındıran KKTC’de yaşayan öğrencilerin bu yöreyi tercih ettiğini göstermektedir. Bunun yanında emekli ve ev hanımı gibi rantiye grubunun toplamda %39 gibi yüksek bir oranda ortaya çıkması yukarıda ifade ettiğimiz özellikle bağdaşan bir durum ortaya çıkarmaktadır. Bu husus ekonomik yapıda görüleceği üzere burada yaşayan grubun ekonomik olarak orta ve orta üst grupta yer aldığını ortaya koyarken gündüz yaşayan sabit nüfusun da nispeten yoğun bir sosyal yapıyı ortaya koyduğunu açıklamaktadır. Serbest meslek erbabının %13.6 ile Girne-Çatalköy geneli olan %5.5’ten yüksek çıkması yörenin tercih edilirliğini kanıtlayan diğer bir unsurdur. Meslek

Öğrenci 25,4%

Emekli 22,9%

Ev hanımı 16,1%

Serbest meslek 13,6%

Özel sektörde işçi 12,7%

Memur 5,1%

İşsiz 1,7%

Asker ,8%

Akademisyen/öğretim görevlisi ,8%

Öğretmen ,8%

Grafik 148: Beylerbeyi Yaşayanların,0% Meslek5,0% Gruplarına10,0% 15,0% Dağılımı20,0% 25,0% 30,0% 415 Doğum yerlerine göre yapılan değerlendirmede üçüncü ülkede doğanların oranı %38.6 gibi bir oranda iken, anne baba Kıbrıs doğumluların oranı %34.1 dir. Bu durum bize üçüncü Ülkelerden buraya gelerek yerleşenlerin oranının oldukça yüksek olduğunu göstermektedir. Kıbrıs 166

doğumlu olanlar ile bu oranın oldukça birbirine yaklaşık olması ve üçüncü Ülkelerden gelenlerin ada yaşamının sosyal özelliklerine uyum sağlar olması Beylerbeyi’nde ada yaşam özelliklerine göreceli daha sadık olduğunu ortaya koymaktadır. Anne baba Türkiye doğumlu olanların oranının da %27.3Anne/baba olması doğum özelikle yeri buraya çalışmaya gelerek yerleşenlerden kaynaklanmaktadır.

Diğer 38,6

Anne ve baba KIBRIS 34,1

Anne ve baba Türkiye 27,3

Grafik 149 : Beylerbeyi Yaşayanlarının0,0 10,0 Anne Baba20,0 Doğum30,0 Yerine Göre40,0 Dağılım50,0

417 Doğum yerlerine bağlı olarak yapılan incelemede Türkiye dışındaki Ülkelerde doğanların oranının %43.8 ile oldukça yüksek bir oranda çıkması yanında salt KKTC uyruğunda olanların da %31.1 olması yanında, TC uyruğunda olanların %12.5 oranı, hem TC ve hem de KKTC uyruğundakilerin toplamda %25 olarak ortaya çıkması anne baba Türkiye doğumlu olanların yarısının çifte vatandaş olarak KKTC uyruğuna da geçmiş olduğunu göstermektedir. Bu durum Beylerbeyi’nin tipik bir sosyal yapısıUyruk olarak belirlenmekte olup salt TC uyruğunda olanlar genellikle öğrenciler ve geçici olarak çalışmaya gelenler tarafından oluşturulmaktadır..

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 43,8

KKTC 31,3

TC 12,5

TC+KKTC 12,5

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 Grafik 150 : Beylerbeyi Yaşayanlarının Uyruklarına Göre Dağılım 418 Açıklanan bu durum Beylerbeyi’nde yaşayanların geldikleri yer itibarı ile analizinde, daha açık olarak ortaya çıkmaktadır. Zira yaşayanların %59.1 gibi yüksek bir oranı Türkiye ve Güney Kıbrıs’tan gelerek buraya yerleşmiş durumdadır. Ancak, bu oranın yüksekliği analiz edildiğinde Beylerbeyi’nde yaşayan yabancı uyruklu öğrencilerin de bu oran içinde yer almasındadır. Yine de gösterge olarak üçüncü Ülkelerden gelerek burada yaşayanlar oldukça yoğun bir grubu oluşturmaktadır. Bu husus bize bir açıdan Beylerbeyi’nin heterojen bir sosyal yapıya sahip

167

olduğunu ve bir kültür mozaiğinin buradaki varlığını kanıtlamaktadır. Bu nedenle yabancı nüfusun yoğun yaşadığı Karaman’ın (Karmi) yabancıların etkinliği ile ortaya çıkmış olan homojen yapısına nazaran Beylerbeyi daha aktif ve dinamik soysak yapıya sahip durumdadır. Güney Kıbrıs’tan gelerek buraya yerleşmiş olanların %27.3’lük oranı yanında, %9.1 Türkiye’den gelip yerleşenler ve %4.5’lik Girne dışındaki şehirlerden gelerek yerleşenler bu çeşitliliği vurgulayan önemli bir unsurdur. Ancak tüm bu heterojoniteye karşın Beylerbeyi dengeli bir sosyal düzendekiŞimdi yapısını yaşadığı koruyan yere ve göç tüm etmişse alandaki nereden? yerleşmeler arasında bu özellikleri nedeni ile ön plana çıkan bir yerleşmedir.

Türkiye ve Güney Kıbrıs dışındaki diğer 59,1 ülkeler

Güney Kıbrıs 27,3

Türkiye 9,1

Girne dışındaki diğer şehirler 4,5

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 Grafik 151 : Beylerbeyi Yaşayanlarının Geldikleri Yerlere Göre Dağılım 419 Ekonomik yapı göstergelerinin başında gelen gelir durumu dağılımında %44.6’sının beyanda bulunmaması yanında 6700 TL ve üzerinde gelir beyan edenlerin oranının %6.4 olması ve 6700 ile 4700 TL arasındakilerin %10.6 olması orta üst gelir grubunun burada hakim olduğunu göstermektedir. 1700 TL ve altındakilerin oranının %10.6 olması ise Beylerbeyi’ne yaşayan ve marjinal sektör olarak da değerlendireceğimiz nüfusun oldukça düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak, bu oranınHane GirneToplam-ÇatalköyGelir alan bütündeki %4.5 oranından yüksek çıkması turizm dolayısı ile hizmet sektöründe çalışan marjinal bir nüfusun varlığını ortaya koymaktadır.

Bilmiyor/Fikri yok 25,5

Cevap vermedi/reddetti 19,1

4701 TL–6700 TL arası 10,6

1731 TL- 2700 Tl arası 10,6

1730 TL ve altı 10,6

3701 TL–4700 TL arası 8,5

2701 TL–3700 TL arası 8,5

6701 TL–8700 TL arası 4,3

8701TL ve üzeri 2,1

0,0 5,0 10,0 15,0 20,0 25,0 30,0 Grafik 152: Beylerbeyi Gelir Durumu Dağlımı. 421 Gelir durumu ile orantısız olarak araç sahipliğinim %90.2 gibi yüksek bir oranda çıkması, KTC genelindeki durum ile özdeş olarak görülmektedir. Hatta Girne-Çatalköy alan bütündeki oranın

168

%97.1 gibi yüksek bir oranda çıkması, toplu taşınım yerine yaşayanların özel araçları tercih etmesi ferdiyetçi bir yaklaşımın sonucu olarak belirlense de araç sahipliği varlığının KKTC bütününde bir prestij ve sosyal statü öğesi yerine bir gereklilik olması bu durumda en büyük etken olarak görülmektedir. Günlük yaşamadaki erişim rahatlığı ve kolaylık ve de hızlılık bunda en önemli etki unsur olarak değerlendirilebilir. Araç sahipliğinde ortaya çıkmış olan dolmuş, minibüs ve taksi sahipliğinin %7.3 oranında olması ve Girne-Çatalköy bütünü içindeki %0.8 oranından yüksek çıkmış olması bir farklılık oraya koymakta olup özellikle bu tür topluma hizmet eden taşıma aracı maliklerindenAraç sahipliği azve datürü olsa bir grubunun bu kesimde yaşadığını ortaya koymaktadır. Motosiklet sahipliğinin %2.4 olması ile alan bütündeki %2.0 oranlarının birbirine yakın olması bu aracın Beylerbeyi’nde fazlaca tercih edilmediğini oraya koymaktadır.

Otomobil 90,2%

Dolmuş, minibüs 4,90%

Taksi 2,40%

Motosiklet 2,4%

0,0% 20,0% 40,0% 60,0% 80,0% 100,0% Grafik 153: Beylerbeyi Araç Sahipliği 422 Günümüzde Beylerbeyi nüfusunun büyük çoğunluğu (%66.7) kendi evinde oturmakta ve ikinci konut olarak kullanılan binaların oranı oldukça düşük olup (%16.3) anket değerlendirmelerinde 1/5’lik bir oran ortaya koymuştur. Konutların %83.7’si sürekli kullanılan yapılardır. Apartman tipi konutun bulunmadığı Beylerbeyi’nde genelde müstakil konutlar hakim olup (%98.0) buların %31.1’inde kiracılar oturmaktadır. Bunların çoğunluğunu da öğrenciler ve üçüncü Ülke Konut mülkiyet durumu vatandaşları oluşturmaktadır. Lojmanların da kiralık konutlar içinde değerlendirilmesi ile Beylerbeyi’ndeki konutların yaklaşık 3/5’inde mülk sahipleri yaşamaktadır.

Ev sahibi 66,7

Kiracı 31,1

Lojman 2,2

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 Grafik 154 : Beylerbeyi Konut Mülkiyet durumu. 423

169

Şu anda bulunduğunuz konut sürekli ikamet ettiğiniz konut mu yoksa ikinci konut mu olduğunu lütfen belirtiniz

16,3

83,7

Sürekli ikamet edilen konut İkinci konut İkamet edilen konut tipi 427 Grafik 155 : Beylerbeyi’nde Sürekli İkamet Edilen Konut Oranı.

Müstakil 98,0

İkiz 2,0

Grafik 156 : Sürekli0,0 İkamet20,0 Edilen Konutun40,0 Müstakil60,0 Olup80,0 Olmama100,0 Özelliği. 120,0

428 Beylerbeyi’nde yer alan konutların %83.7’si arazinin topografik olarak zor ve eğimli bir yapı ortaya koymasına karşın bahçeli konut olarak belirlenmişidir. Bu durum yaşayanların az bir oranının olarak otopark sıkıntısı çekmelerine karşın (%18.4) hemen hepsi manzara faktörüne sahip olarak planlanmış durumdadır ki, bu etkin ve önemli bir özellik olarak görülmektedir. Yalıtım ve ısınma (%83.7) ve kanalizasyon (%75.5) sorunlarına karşın kira ve satın alma değerlerinin fazlaca yüksek olmaması (en yüksek değerin yaklaşık 300 Pound) yöreyi kendi iç dinamikleri ile cazip bir duruma sokmaktadır. Ayrıca yörede her hangi bir sosyal problem olmadığı (%98.0), güvenliliği (%93.9), yeşil alan ve çocuk parklarının varlığı (%91.8) ve sessiz ve sakinliği (%87.8) yörenin cazibesini arttıran unsurlar olarak ön plana çıkmaktadır. Ancak, yaşayanların en büyük sorunu olarak %73.5 ile kaldırım ve yaya yolu yokluğu ile yol kalitelerinin iyi olmaması %46.9 ile ön plana çıkmaktadır.

170

Diğer konut özellikleri

Kira miktarının/satın alma miktarının … 89,1 10,9 Yalıtım ve ısınma durumu 16,3 83,7 Sağlam ve bakımlı olması 98,0 2,0 Telefon 53,1 46,9 Kanalizasyon 24,5 75,5 Su 100,0 Elektirik 100,0 Otopark 81,6 18,4 Manzara 93,9 6,1 Bahçe 83,7 16,3

0% 20% 40% 60% 80% 100% Evet/Var Hayır/Yok 429

Grafik 157 : Yaşanılan KonutlarınKonut Özellikleri.çevresinin özellikleri

Sosyal problemler 2,0 98,0 Güvenli 93,9 6,1 Yeşil alanlar/çocuk parkları 91,8 8,2 Sessiz,sakin 87,8 12,2 Yüksek katlı binalar 2,0 98,0 Kirlilik yaratan faaliyetler 14,3 85,7 Aydınlatma 83,7 16,3 Çöp/çevre temizliği 65,3 34,7 Yaya yolu/kaldırım 26,5 73,5 Yol kalitesi 53,1 46,9 Yoğun araç trafiği 36,7 63,3 Otopark sorunu 6,1 93,9

0% 20% 40% 60% 80% 100% Evet/Var Hayır/Yok 431

Grafik 158 : Beylerbeyi Yaşanılan Konut Çevresinin Özellikleri

Yörenin kendi içinde gösterdiği düzenli yaşama bağlı olarak benzer yapıdaki komşuların olması (%95.9) yaşayan kişiler arasında bir sosyal dengenin varlığını oraya koymaktadır. Farklı örf adet ve kültürdeki insanların birbirine saygılı yaşadığı bir ortam burada oluşmuş durumdadır. Ayrıca yaşayanların %61.2’sinin arasında akrabalık ilişkisinin olması ve arkadaşlık ilişkileri ile yörenin tercih edilmiş olması nedeni ile yaşayanlar %46.9 oranında haftada 1-3 kez komşuları ile bir araya gelmektedirler ki, bu durum sosyal bir dayanışmanın varlığını kanıtlamaktadır. Halbuki bu oran Girne-Çatalköy bütününde %29.8 gibi Beylerbeyi’ne nazaran oldukça düşük bir orandadır. Yaşayanların %20.4’ünün her gün bir araya gelme özelliğine sahip olması bu durumu pekiştirici bir unsurdur. Bunun yanında aynı oranın %20.4 ile hiçbir şekilde bir araya gelmeyenlerin bulunması bu kesimde yaşanan bir içe dönük grubun bulunduğunu ortaya koymaktadır ki, bu her toplumda görülebilen bir olgu olup buradaki değeri de 1/5 gibi düşük bir oran olarak ortaya çıkmıştır. 171

Sosyal gruplara yakınlık

Arkadaşlara yakınlık 73,5 26,5

Akrabalara yakınlık 61,2 38,8

Benzer yapıda komşular 95,9 4,1

0% 20% 40% 60% 80% 100% Evet/Var Hayır/Yok Komşularınızla ne sıklıkla bir araya gelirisiniz? 432

Grafik 159 : Yaşayanların Sosyal Açıdan Beylerbeyi’ni Tercih Nedeni

Haftada 1-3 46,9

Hiç 20,4

Hergün 20,4

Ayda 1-2 8,2

Yılda 1-2 4,1

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 Grafik 160 : Komşularla Bir Araya Gelme Özelliği. 433 Beylerbeyi’nde yaşayanların sosyal ve ekonomik yapılarına bağlı olarak %18.8’inin hiç Türkiye’ye gitmemiş olması ve %29’unun yılda 1-5 kez üçüncü Ülkelere seyahat etmiş olması burada yaşayan üçüncü Ülke vatandaşlarının varlığındaki vurguyu ortaya koymaktadır. Ancak, Türkiye’ye %81.3’ünün yılda 1-5 kez gider olması da iki Ülke ararsındaki sosyo-ekonomik bağın varlığını ortaya koymaktadır. %34 gibi bir oranın Güney Kıbrıs’a gidiyor olması yanında hiç gitmeyenlerin oranının %66 olması yanında boş zamanlarında rekreatif faaliyetleri açısından %8.3 oranının KKTC içinde hiç seyahat etmemiş olması, yaşanılan yerin bu tür unsurları sağladığı veya sosyo-ekonomik unsurların etkisi ile ortaya çıkmış bir değer olarak görülmektedir. Yaşayanların ortalama olarak %5’inin yılda beş kezden daha fazla (on kez ve daha fazla gidenler %3.5) Türkiye dışındaki mekanlara ve Ülkelere gitmesi oldukça dinamik bir grubun varlığını da ortaya koymaktadır.

172

Seyahat durumu

90,0 81,3 80,0 75,0

70,0 63,8 66,0 60,0

50,0

40,0 29,8 30,0 27,7 18,8 20,0 14,6 10,0 8,3 2,1 4,3 2,1 4,3 2,1 0,0 Türkiye Türkiye dışındaki Güney Kıbrıs Sadece Kuzey Kıbrıs diğer tüm ülkeler dahilinde Hiç Yılda 1-5 kez Yılda 6-10 kez Yılda 11 ve üzeri 424

Grafik 161: Hangi Sıklıkla ve Nerelere Seyahat Yapıldığı

Beylerbeyi’nde yaşayanların yaşadıkları konuta yönelik bakım onarın konusunda göreceli bir duyarlılık gösterdiği, %76.9’unun evlerine bakım onarım yaptığı veya yaptırdığından anlaşılmaktadır. Özellikle 1/4’ünün yılda birkaç kezden fazla bakım onarım yaptırması ve %37.5’inin her yıl en az Evinizebir kere bakım/onarım konutlarına bakım yapar yaptırmasımısınız? bu durumu kanıtlayan bir diğer unsurdur. Bu aynı zamanda yaşanılan ortaya duyulan saygı ve bağlılıktan kaynaklanmakta olup yaşayanlar yaşadıkları ortamı benimsemiş durumdadırlar.

23,1

Evet Hayır

76,9

Grafik 162: Yaşanılan Binaya Bakım Onarım Yapılıp Yapılmadığı. 469

173

Evet ise ne sıklıkta?

Her yıl/Yılda 1 defa 37,5

Arasıra/bazen/gerektiği zaman 37,5

Her yıl bir defadan fazla 25,0

0,0 5,0 10,0 15,0 20,0 25,0 30,0 35,0 40,0 Grafik 163 : Binalara Yapılan Bakım ve Onarımın Hangi Sıklıkta Yapıldığı.

470 Diğer taraftan %90 oranına yaşanılan binanın korumaya değer bulunması da oldukça dikkat çekecek kadar yüksek bir orandır. Kişilerin yaşadıkları ortam ve konutlarına duydukları sevgi ve saygıyı göstermektedir. Ayrıca yaşadıkları mekandaki eski yapıların değerli olup olmadıkları ve korumaya değer bulunup bulunmadığı sorusuna %100 oranında evet cevabının verilmiş olması Girne-Çatalköy alan bütününde yaşayanlar arasında bu konuda en duyarlı grubun Beylerbeyi’nde olduğunu ortaya çıkmıştır. Tabiatı ile bu konuda Bellapais Manastırı ören yerinin bulunması da önemli bir etki yaratmakla beraber bu bilince erişilmiş olunması, yaşayanların belirli bir kültür düzeyine erişmiş olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak, bu tür yapıların yeterince korunup korunmadığı konusundaki görüşlerin %60 oranında olumsuz olması ve korunması gerekli önlemleri ve restorasyonların yapılmamış olduğunun beyanı yukarıdaki koruma binci ile örtüşmektedir. Bellapais gibi öneli bir tarihi mekanda yaşayan kişilerin bu durumun bilincinde olmaları olumlu bir yaklaşımdır. Bakım onarım yapılması ve koruma altına alınması konusunda sorulan sorularda tüm kişilerin hemfikir olması da belirli bilinçte olduklarını kanıtlayanSizce oturduğunu diğer bir bina husustur. korumaya Dolayı değersı ilemi? yaşayanlar, yaşadıkları yöredeki eski eserlerin yeterince korunmadığı ve yeterli onarımlardan yoksun olduğu konusunda endişelerini de bu şekilde ortaya koymuşlardır.

10,0

Evet Hayır

90,0

Grafik 164 : Oturulan/Yaşanılan Binanın Korumaya Değer Olup Olmadığı. 471

174

Sizce tarihi binalar yeterince korunuyor mu?

40,0 Evet Hayır 60,0

Grafik 165: Beylerbeyi’nde Yer Alan Tarihi Binaların Korunup Korunmadığı. 473

Beylerbeyi yaşayanları, yapılacak planlama çalışmalarından umutlu ve mekanların daha iyi ve daha fonksiyonel olacağı konusunda %85.7 oranında umutludur. Diğer %14.3 lük grup ise tarihi eserlerin orijinalliği bozulmadan restore edilerek korunması konusunda hemfikirdirler. Bu da göstermektedir ki, Beylerbeyi halkı yaşadıkları mekandan memnun olmakla birlikte, daha iyi olması konusundaAlanda istemlerini yapılacak korumaktadır.koruma planı çalışmaları Bu husus yaşadıkları ile ilgili mekana olan bağlılıklarını ve saygılarını kanıtlamakta beklentileriniz ve benimsenmenin nelerdir? çevresel faktörler ile gelişmesi istemi içinde olduklarını göstermektedir.

Yapılacak düzenlemeler ile daha iyi bir 85,7 yer olmasını umuyorum

Eserlerin doğallığı bozulmadan restore edilmesi, tadilatlarının yapılması ve 14,3 korunması

Grafik 166 : Beylerbeyinde Yapılacak Planlama0,0 10,0 Çalışmasından20,030,040,050,0 Beklentiler60,070,080,0 90,0

475 E. ULAŞIM

Beylerbeyi Girne Merkez arası 13.3 kilometre kadardır ve Doğanköy’den ayrılan bir yol ile varılmaktadır. Çatalköy merkezden ise 10.6 kilometre kadardır. Ancak, Doğanköy sapağından ayrıldıktan sonra eğimli ve kısmen virajlı bir yol ile erişilmektedir. Beylerbeyi’nin güney kesiminde orman alanları ve kuzeyinde eğimli ve zor bir topografyanın bulunası nedeni ile yerleşimin her iki yöne de yayılması mümkün olamamaktadır. Doğu ve batı kesimleri de eğimli ve orman alanları ile sarılmış olduğundan erişim tek yönden olmaktadır. Bu nedenle diğer yerleşim alanları ile kopuktur. Dolayısı ile fiziki olarak yerleşim bölgeleri sınırlıdır. Doğanköy’den sonra üçüncü derece yol ile ulaşım bağlantısı sağlamaktadır.

Araç sahipliliğinin yüksek olması nedeni ile erişimde özel araç en büyük tercih olmaktadır. Özellikle iş yerlerine erişimde %74.3 oranında özel vasıtalar kullanılmaktadır. Bu oran Girne- 175

Çatalköy bütünü ile yaklaşık aynı değerdedir (%72.4). sadece %2.9 yürüyerek iş yerine erişmektedir ki, bunların aynı zamanda ikameti de Beylerbeyi’ndedir. Diğer kesim ise toplu taşınım (dolmuş/minibüs) kullanmaktadır. Dolayısı ile iş yeri ulaşımında ağırlıklı kullanılan araç özel vasıtadır. Bu durumdan %20’likNe ile birgittiği kesim memnun olmadığını beyan etmiştir. Bu kesim genel olarak toplu taşınımı kullananlardır.

Özel araç 74,3%

Toplu taşıma 22,9%

Yürüyerek 2,9%

Grafik 167 :İş Yerine0,0% Gidişte10,0% Tercih20,0% Edilen30,0% Araç.40,0% 50,0% 60,0% 70,0% 80,0%

435

Çok memnunum 65.0%

Hiç memnun değilim 20.0%

Memnunum 15.0%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0%

Grafik 168 : İş Yerine Erişimde Memnuniyet Oranı.

Eğitim tesislerine erişim, Beylerbeyi’nde herhangi bir eğitim tesisi olmadığı için yarı yarıya özel araçla (%66.7) veya yürüyerek (%30.0) gerçekleşmektedir. Bunun dışında %3.3 oranında toplu taşınım tercih edilmektedir. Beylerbeyi’nde eğitim tesisi bulunmaması nedeni ile özellikle Doğanköy ve Ozanköy tercih edilmektedir. Daha uzak mesafedeki tesislere erişimde araç kullanılmaktadır. Beylerbeyi’nin gerekli araziye sahip olmadığı için bu yerleşmede her hangi bir eğitim tesisi kurulması da mümkün görülmemektedir. Ayrıca nüfus yapısı ilk veya orta öğrenim kurumu kaldıracak düzeyde bulunmamaktadır. Doğanköy veya Ozanköy merkezlerinin yaklaşık 7’şer kilometre olduğu dikkate alındığında bu köylerin güney kesimlerinde yer alacak ve göreceli olarak yürüme mesafesi dikkate alınarak bir ilköğretim tesisi geliştirilmesi gerekli görülmektedir. Ancak her iki köy de dikkate alındığında arazinin topografik yapısından ötürü yürüme mesafesinin geçileceği anlaşılmaktadır. Bu durumdan %9.1 oranın memnun olmadığı anlaşılmaktadır. %81.9 oranında memnuniyet belirlenmesine karşın, %9.1 oranında kararsızın

176

olması genel değerlendirmeAğırlıklı için kullanılan eğitim tesislerine araç mevcut durumdaki erişimden, genelde memnuniyet belirlenmiştir.

Özel araç 66,70%

Yürüyerek 30,00%

Toplu taşıma 3,30%

0,00% 10,00% 20,00%Memnuniyet30,00% 40,00% 50,00% 60,00% 70,00% 80,00% Grafik 169 : Eğitim Tesislerine Erişimde Ağırlıklı Olarak Kullanılan Araç. 440

Memnunum 45,5%

Çok memnunum 36,4%

Ne memnunum ne değilim 9,1%

Hiç memnun değilim 9,1%

0,0% 10,0% 20,0% 30,0% 40,0% 50,0% Grafik 170 : Eğitim Tesislerine Erişimde Memnuniyet. 441 Sağlık tesislerine erişimde erişim iki farklı kritere tabi olunmaktadır. Bunlardan birincisi kamu sağlık kurumlarına erişimdir ki, bu tesislere erişimde %94.3 oranında özel araç ve %5.7 toplu taşınım kullanılmaktadır. Özel sağlık kurumlarına gidişte ise %100 oranında özel araç kullanılmaktadır. Bu durum aynı zamanda ekonomik bir gösterge olarak dikkat çekicidir. Kamu kurumlarındaki düşük ücret veya ücretsiz bakım, orta ve orta alt gelir grubunun toplu taşanımı tercih ettiğini ortaya koymaktadır. Genel olarak gelir durumu orta üst olanlar özel sağlık kurumlarına erişimde memnuiyet ortaya koyarken, kamu sağlık kurumlarına erişimden %8.6’lık grup kararsız veya memnun olmadığını ifade etmektedir. Her ne kadar bu grup büyük bir oran ortaya koymasa da sağlık açısından konu değerlendirildiğinde Beylerbeyi’nde bir sağlık ocağı düzeyindeki kurumun gerekliliği önem arz etmektedir. Bu aynı zamanda merkezdeki sağlık tesislerinin yükünü de azaltacağı için gerekliliği kaçınılmaz olarak görülmektedir.

177

Ağırlıklı kullanılan araç

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Özel araç 94,3

Özel araç 100,0

Toplu taşıma 5,7

Grafik 171 : Sağlık0,0 Tesislerine50,0 Erişimde100,0 Memnuniyet150,0 Ağırlıklı Olarak Kullanılan0,0 Araç.50,0 100,0

444 Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Çok memnunum 47,8 Memnunum 71,4

Memnunum 43,5

Ne memnunum ne 4,3 değilim Çok memnunum 28,6

Memnun değilim 4,3

0,0 20,0 40,0 60,0 80,0 0,0 20,0 40,0 60,0 Grafik 172 : Sağlık Tesislerine Erişimde Memnuniyet

445 Alış-verişe gidişte kullanılan araç, günlük alışveriş dışında %100 oranında özel araçla yapılmaktadır. Bunun dışında günlük alışverişlerde %93.6 oranında özel araç kullanılmakta olup bu durum günlük alışverişlerin de büyük ölçüde Beylerbeyi dışından yapıldığını göstermektedir. Hatta günlük alış-verişlerin %4.3 oranındaki kişilerce toplu taşınım vasıtası kullanılarak yapıldığı da bu sayıya eklendiğinde Beylerbeyi’ne yürüyerek yapılan günlük alış- veriş oranı %2.1 gibi oldukça düşük bir orandadır. Bu da köyiçinde perakende günlük alışveriş imkanı sağlayan ticari unsurların oldukça kısıtlı olduğunu göstermektedir. Bu husus ayrıca yerleşimde yaşayanların köyiçini bir yatakhane odağı olarak kullandıklarını ortaya koymaktadır. Tabiatı ile bu sistem içinden turizme ve buna bağlı lokanta, kafe vb. unsurları dışarıda tutarsak ve bu unsurları yerleşimde yaşayanların dışındaki kişilerin büyük olasılıkla kullandığını bildiğimizden, buradaki yaşamın turizm dışında oldukça sakin olduğu anlaşılmaktadır. Zaten turizme yönelik kullanımlar genellikle Bellapais ve yakın bitişik çevresinde yerleşmiş olduklarından tüm hizmet sektörü belirli ve kısıtlı bir alanda yer almaktadır.

Günlük alışverişlerin dışındakilerin %100 oranında özel araçla yapılmasında yaşayanların %12.5’inin memnun olmadıkları anlaşılmaktadır. Ancak, Beylerbeyi gibi turizme odaklanmış ticari aktivitesi yoğunlaşmış bir yerleşimin ve yaklaşık 10 kilometre mesafede büyük perakende 178

ticaret merkezlerinin çok sayıda konulanmış olması rekabet açısından düşük nüfuslu Beylerbeyi yakınında bu tür büyük mağazaların yer almasını ekonomik olarak mümkün kılmamaktadır. Kaldı ki %50 oranında çok memnun olan oranı da oldukça güçlü bir değer olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun dışında günlük alışverişlerde %4.5 oranındaki memnun olmayan oranını da oldukça düşük bir değer olarak kabul etmekteyiz. Kaldı ki, 2016 nüfus projeksiyon değerinde 979 olarak bulunan nüfus değerinde bu oran 44 kişiyi oluşturmaktadır. Aile büyüklüğünü Beylerbeyi için 2 olarak aldığımız takdirde 22 ailenin bu durumdan memnun olmadığı ortaya çıkmaktadır.Ağırlıklı kullanılan araç

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Özel araç 93,6

Toplu taşıma 4,3 Özel araç 100,0

Yürüyerek 2,1

Memnuniyet 0,0 50,0 100,0 150,0 Grafik 173 : Günlük0,0 ve Diğer 50,0Alış-Verişe100,0 Gidişte Kullanılan Araç

448 Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Çok memnunum 59,1 Çok memnunum 50,0

Memnunum 36,4 Memnunum 37,5

Hiç memnun 12,5 Memnun değilim 4,5 değilim

Grafik 174: Günlük ve0,0 Diğer20,0 Alışverişe40,060,080,0 Gidişten Memnuniyet0,0 20,0 40,0 60,0

449 Beylerbeyi’nde yaşayanların açık alan rekreatif faaliyetlerine gidişte %92.9 özel araç ve %7.1 toplu taşınım araçlarını tercih ettiği ve gidiş sıklıklarının da %50 oranında haftada bir kez bu faaliyeti gerçekleştirdiği belirlenmiştir. Haftada 3-4 kez gidenlerin oranı ise 35.7 olup ayda bir kez bu faaliyetlere katılanlar da %14.3’dür. Her ne kadar bu tür faaliyetlerin belirli bir ekonomik güce dayanmadığı bilinse de toplumun dinamizmi hakkında bir fikir vermekte olup ortalama olarak yaşayanların 1/3’ünün daha dinamik bir yapıda olduğu ortaya çıkmaktadır. %83.3’ünün bu durumdan çok memnun ve %16.7’sinin de memnun olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısı ile bu durumda her hangi bir memnuniyetsizlik belirlenmemiştir. İfade ettiğimiz üzere bu durum ekonomik yapıya bağlı olmayan bir dinamizm belirtmekte ve yaşanılan ortamdan

179

rahatsızlık duyulmadan rekreatif faaliyetlerin açık alanda gerçekleştirdiğini gösterme yanında, çevrede bu tür potansiyellerin ve imkanların olduğunu ortaya koymaktadır.

Özel araç 92.9

Toplu taşıma 7.1

0 20Ne sıklıkla 40gidildiği 60 80 100

Grafik 175 : Açık Alan Eğlence Yerlerine Hangi Araçla Gidildiği.

Haftada bir 50,0

Haftada 3-4 35,7

Ayda 1-2 14,3

Grafik 176 : Açık Alan0,0 Eğlence10,0 Yerlerine20,0 Hangi Sıklıkla30,0 Gidildiği.40,0 50,0 60,0

453

Çok memnunum 83.3

Memnunum 16.7

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0 90.0

Grafik 177 : Açık Alan Eğlence Yerlerine Erişim Memnuniyeti.

Kapalı alan eğlence yerlerine gidişte, açık alanlara gidişte olduğu gibi tercih edilen araç %93.3 oranında özel vasıtadır. Ancak, bu kez haftada 3-4 kez gidenlerin oranında %3.4 gibi düşük bir oran ortaya çıkmaktadır. Ayda 1-2 kez gidenler ise %73.3’lük bir oran ortaya çıkarmaktadır. Ayda bir kezden daha az gidenlerin oranı da %13.3 olup, bu kesimin değerlendirme içinde orta alt gelir grubu olarak nitelememiz mümkün görülmektedir. Dolayısı ile Beylerbeyi’nin sosyo-

180

ekonomik analizinde üst gelir grubuna girebilen kişi oranının %6.7 oranlarında olduğu görülmektedir. Bu durumdan memnun olmayanların oranı ise %11.1’dir. Dolayısı ile açık alan rekreatif kullanımları gibi kişilerin, nispeten kapalı alanda rekreatif faaliyetlerini gerçekleştirecek alanlar arasında Beylerbeyi’nde bulunanları tercih ettiği de oraya koymaktadır.

Özel araç 93.3

Toplu taşıma 6.7

0 20 40 60 80 100 Ne sıklıkla gidildiği

Grafik 178 : Kapalı Alan Eğlence Yerlerine Hangi Araçla Gidildiği.

Ayda 1-2 73,3

Daha seyrek 13,3

Haftada bir 6,7

Haftada 3-4 6,7

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0 Grafik 179 : Kapalı Alan Eğlence Yerlerine Hangi Sıklıkla Gidildiği. 458

Memnunum 55.6

Çok memnunum 33.3

Ne memnunum ne değilim 11.1

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 180 : Kapalı Alan Eğlence Yerlerine Erişim Memnuniyeti.

181

Rekreatif faaliyetlerden, dış mekanda yeme içme faaliyetleri analizinde ise gidişte tercih edilen aracın diğerlerinde olduğu gibi %92.9 oranında özel araçla sağlandığı ve bu durumun araç sahipliğinin yüksekliği yanında özel hayatın daha kapalı gerçekleştirildiğini ortaya koymaktadır. Toplu taşınım vasıtalarının kullanılmaması aynı zamanda kişilerin kendilerini toplumdan soyutlama tercihinin de yüksek olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Girne-Çatalköy bütününde olduğu gibi araç sahipliğinin yüksekliğine ve de özellikle ulaşımda bu aracın tercih edilmesi kişilerde daha egosantrik bir yaşam tercihinin ağır bastığını ortaya koymakta olup sosyalleşme konusunda zaman zaman sorunların da ortaya çıktığının belirtisi olarak değerlendirilmektedir.

Yeme içme faaliyetlerini Beylerbeyi’nde yaşayanların %17.9’u haftada 3-4 kez konutları dışında gerçekleştirmektedirler. Bu durumu, istatistiki olarak 2016 nüfus projeksiyon değerleri üzerinden (979 kişi) yaklaşık 88 aile yapmaktadır ki, ekonomik olgu ile beraber değerlendirildiğinde bu oran yüksek kabul edilen bir değer olarak belirlenmektedir. Zira yeme içme faaliyetlerine katılım kapalı alan rekreatif faaliyetlerine katlıma oranla hem daha fazla zaman hem daha fazla ekonomi aktarılmasını ortaya koyma açısından dikkat çekicidir. Dolayısı ile sonuç olarak Beylerbeyi’nde yaşayan grubun 1/5 kadarı dış mekan aktivitelerini gerçekleştirmeyi haftada 3-4 kez yaparak yüksek sayılabilen bir dinamizm ortaya koymaktadır. Ayrıca %25 oranının, diğer taraftan 122 ailenin haftada bir kez dış mekanda yeme içme işlevini gerçekleştirmesi de yine göreceli yüksek bir değer olarak kabul edilmelidir. Ayda birkaç kez gidenlerin %53.6 olması da buna eklendiğinde rekreatif olarak kişilerin dış mekan tercihlerinin yüksekliğini kanıtlanmaktadır. Buradaki etkin unsurlardan birisinin de Beylerbeyi’nin turizme açık olması ve köyiçi alanında çok sayıda yeme içme mekanının bulunması etkin bir unsur olmaktadır. Bu konuda yapılan memnuniyet analizlerinde bu durumdan memnun olmayan kişi sayısının çıkmaması da dikkat çekicidir. Özellikle rekreatif faaliyetlerin değerlendirmesinde Beylerbeyi köyiçinde yaşayanların bu faaliyetleri gerçekleştirme oranında büyük bir memnuniyet bulunmaktadır. Bu durumu giderek yörenin turizm açısından odak olmasından duyulan memnuniyet ile birleştirmemiz de olasılıklar dahilinde görülmektedir. Sonuç olarak yaşayanların dinamizminin de oldukça yüksek olduğu ortaya çıkmaktadır.

Özel araç 89.3

Toplu taşıma 7.1

Yürüyerek 3.6

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0

Grafik 181: Yeme İçme Faaliyetlerine Hangi Araçla Gidildiği.

182

Ne sıklıkla gidildiği

Ayda 1-2 53,6

Haftada bir 25,0

Haftada 3-4 17,9

Daha seyrek 3,6

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 Grafik 182: Yeme İçme Faaliyetlerine Hangi Sıklıkla Gidildiği.

463

Çok memnunum 60.0

Memnunum 40.0

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0

Grafik 183: Yeme İçme Faaliyetlerine Erişim Memnuniyeti..

Beylerbeyi’nde yaşayanların sadece %4.1’i önümüzdeki 5 yıl içinde bu alandan Girne’de başka bir mekana taşınmayı düşünmekte ve %6.1’i ise bu konuda kararsız olduğunu ortay koymaktadır. %22.4’ü kesinlikle başka bir yere taşınmayı düşünmeme yanında, %67.3’ü de ilerleyen yıllarda yine burada kalma konusunda fikir beyan etmişlerdir. Dolayısı ile genel değerlendirme içinde %89.3, diğer deyimi ile yaşayanların 9/10’u ilerleyen yıllarda bu kesimde yaşamalarını sürdürme eğilimindedirler. Bu hususla yöreye bağlılıklarını ortaya koymuşlardır. Yer değiştirme eğiliminde olanların ise genellikle öğrenci ve geçici olarak buraya çalışmaya gelenler arasından çıkmıştır. Ancak, geçici gelenlerin oranı ile kalma eğiliminde olanlar karşılaştırıldığında, geçici olarak gelenlerin de sürekli kalma eğiliminde olmaları durumunda Beylerbeyi’ni tercih ettikleri ortaya çıkmaktadır. Zira yöre Girne merkez alana yakınlığı yanında bu alanın karmaşık yapısından arınmış sakin, güvenli bir ortama sahiptir ki, bu da önemli bir tercih sebebi olarak ön plana çıkaktadır.

183

Aşağıdaki ifadelerden hangisi sizin önümüzdeki 5 yıl içinde şu anda ikamet ettiğiniz yaşam alanında /bölgede kalma ya da başka bir yere gitme konusundaki düşüncelerinizi en iyi ifade etmektedir?

Önümüzdeki 5 yıl içinde burada 67,3 kalmayı düşünüyorum/düşünüyoruz

Taşınmayı kesinlikle 22,4 düşünmüyorum/düşünmüyoruz

Bu konuda kararsızım 6,1

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan yine Girne’de başka bir bölgeye taşınmayı 4,1 düşünüyorum/düşünüyoruz

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0 Grafik 184: Önümüzdeki Yıllar İçinde Beylerbeyi’nde Kalmayı veya Başka Bir Yere Gitmeyi Düşünüp Düşünmeme Araştırması. 467

Resim 34: Beylerbeyi Köyiçi Alanından görüntüler.

F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ

Bu bölümde arazi çalışmaları sonucunda binalar ve parsellere ait yerinde tespit yapılarak elde edilmiş veriler ve bu verilerin analiz sonuçları yer almaktadır. Arazi çalışmaları Zeytinlik Köyiçi alanı olarak belirlenmiş ve Koyu Yeşil bölge olarak tanımlanmış bölgeyi kapsamaktadır. Bu çalışma parsel ve bina ölçeğinde bire bir yapılmıştır. p. ARAZİ KULLANIMI

184

Arazi çalışmalarında Köyiçi alanında yer alan parsellerde en yoğun kullanım türünün % 73 ile konut kullanımı olduğu görülmektedir. Bazı parsellerde birden fazla konutun yer almakta olduğu belirlenmiştir. Konut alanlarında bunun yanında konutlara yardımcı kullanımların yer aldığı araba garajı ve depo gibi amaçlarla kullanılan yardımcı binaların da yer aldığı görülmektedir. Bunun yanında alanda yer alan parsellerin %14’ünün boş ve meyve bahçesi olduğu belirlenmiştir. Konut ve boş alanlar ile meyve Resim 35: Sokak Dokusu bahçeleri dışında alanda düşük oranlarda restorant. kafe vb. gibi rekreatif kullanım alanları, ofis ve dükkan olarak kullanılan alanlar ve bir kültürel aktivitelerin de yer aldığı tarihi ve kültürel değeri olan Beylerbeyi Manastırının yer aldığı alan bulunmaktadır. Alanda yer alan diğer kullanımlar %2 oranında küçük ölçekli konaklama imkanı sunan otellerdir. Bazı boş parsellerin ise otopak ihtiyacının karşılanması amacıyla kullanılmakta olduğu gözlemlenmiştir.

80% 73% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 14% 5% 10% 3% 2% 1% 2% 0%

Grafik 185: Arazi Kullanım Dağılımı. q. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI Arazi çalışmaları sırasında Beylerbeyi Köyiçi alanında farklı kullanımlarda 200 adet bina tespiti yapılmıştır. Binaların yapı malzemesi, kat sayısı, çatı malzemesi ve inşa tarzı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda bu alanda genellikle kullanılan yapı malzemesinin eski binalarda taş, taş ve sıva ile yeni binalarda ise tuğla ve sıva şeklinde olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sırasında bu alanda yer alan binaların yapı malzemesinin %76’sının (%3+%73) taş veya taş ve sıva olduğu, %21’inin ise tuğla ve sıva olduğu tespit edilmiştir.

185

80% 73% 70%

60%

50%

40%

30% 21% 20%

10% 3% 3% 0% Taş Taş+Sıva Tuğla+Sıva Diğer

Grafik 186: Yapı Malzemesi Dağılımı

Taş binalar inceleme alanında yer alan eski dönemlerde yapılmış binalardır ve sıvalı veya sıvasız olabilmektedir. Günümüze gelene kadar bu binalar değişim geçirmişlerdir. Daha yakın dönemlerde ve günümüzde yapılan binalarda ise yapı malzemesi olarak tuğla kullanıldığı ve sıvandığı görülmektedir. Alandaki binaların %52’sinin çatıları kiremit ve eğimlidir. Yaklaşık çatı eğimi %20 ile %30 oranları arasında değişiklik göstermektedir. Eski binaların çatıları daha çok düz ve topraktır. Ancak zaman içerisinde yarattığı olumsuzluklar nedeniyle üstlerine beton dökülerek veya oluklu levha veya kiremit kaplanarak kapatıldığı gözlemlenmektedir. Bazılarının ise üzerine kat ilavesi yapılarak eğimli çatı veta beton çatıya dönüştürülmüştür. %44 oranında ise beton düz çatı bulunmaktadır. Çatıların %46’sı eğik çatıdır. Eğik çatılarda çatı malzemesi olarak kiremit ve oluklu levha kullanıldığı görülmektedir. Malzeme cinsine göre çatı eğimi de değişkenlik göstermektedir. Kiremitli çatılarda çatı eğimi yaklaşın %20-30 oranında olurken oluklu levha olan çatılarda bu oran %5’e kadar düşmektedir. Eğik çatılar %46 iken düz çatılar ise binaların %42’sini oluşturmaktadır. Eğik ve düz çatısı olan binalar ise % 12 oranındadır.

50% 44% 45%

40% 36% 35%

30%

25%

20% 16% 15%

10% 5% 5%

0% Oluklu Kiremit Marsilya Kiremit Düz Beton Diğer

Grafik 187: Çatı Malzemesi Dağılımı.

186

50% 46% 45% 42% 40% 35% 30% 25% 20% 15% 12% 10% 5% 0% Eğik Düz Eğik+Düz

Grafik 188 : Çatı Tipi Dağılımı.

Beylerbeyi Köyiçi alanında bulunan binaların kat sayılarına bakıldığı zaman genellikle tek ve iki katlı binaların yoğun olarak bulunduğu görülmektedir. Tek ve iki katlı binalar toplam binaların % 56’sını oluşturmaktadır. Bunun % 20’si tek katlı binalar ve %36’sı da iki katlı binalardır. Üç katlı binalar ise %14’lük bir kısmı oluşturmaktadır ve bunlar genellikle eğimden faydalanılarak elde edilmiş yükseklikler olup mimari değerlendirme çalışmasında çevresel veya dokuyu tamamlayıcı binalar olarak değerlendirilen binalardır. Bu binalar genel köy karakteri ile uyumludur ve çevrede olumsuz etki yaratmamaktadırlar.

40% 36% 35%

30%

25% 20% 20%

15% 14%

10%

5%

0% Tek Katlı İki Katlı Üç Katlı

Grafik 189 : Bina Kat Sayısı Dağılımı.

Bahçe duvarları pencere, kapı, balkon gibi mimari elemanlar geleneksel özellikleri belirleyen unsurlardır. Kentsel koruma alanlarında yapılan inceleme, ölçümler ve değerlendirmeler bu iç bahçelerin ve bahçe duvarlarının dokunun önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir. Bahçe duvarları gözlemlendiği kadarı ile, arazinin konumuna ve sokağın eğimine göre değişmekle birlikte, genellikle 1.20-2.70 metre arasındadır. Bazı sokaklarda ise bahçe duvarları yıkılmış veya kötü durumdadır. Genellikle yapı malzemesi olarak sıvasız taş veya sıvalı taş kullanılmıştır.

187

Resim 36 : Köyiçi Sokak Dokusu Örneği

Geleneksel içe dönük yaşantıyı yansıtan iç bahçeli konutların bulunduğu sokaklarda taş veya sıvalı taş bahçe duvarları sokak mekanını belirlenmekte ve bulunduğu sokağa görsel değer katmaktadır. Köy alanı içerisinde belirgin bir bahçe duvarı karakterinin varlığı gözlemlenmemektedir. Korunacak binalar genellikle parselin yol cephesi boyunca yer almaktadır. Bunun yanında inceleme alanında yer alan binaların arka bahçeleri olduğu belirlenmiştir. Bina parselin ön sınırına, yola bitişik veya parselin içerisinde yer alabilmektedir. Yoldan geride yer alan yapıların belirli, standart bir çekme mesafesi bulunmamaktadır.Bu parsel boyutuna göre değişim göstermektedir. Ancak bu daha yakın dönemlerde ortaya çıkmış bir karakterdir. r. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER

i. MİMARİ DEĞERLENDİRME

Beylerbeyi Köy içi alanında yapılan “Mimari Değerlendirme Çalışması” ile bu bölgede saptanmış toplam, üzerinde yapı olan veya olmayan tüm parseller değerlendirilmiş ve üzerinde yapı olan parsellerdeki binalar tarihi ve mimari özellikleri ile çevresel değerine ve bulundukları çevreye olan katkısına göre sınıflanmıştır. Bu sınıflamaya göre alanda yer alan binaların %1’ini anıtsal ve sanatsal değeri olan binalar oluşturmaktadır. Binaların %7’si Mimari değeri olan yapılar, %49’u Çevresel değeri olan yapılar, %37’si Dokuyu tamamlayıcı yapılar ve %6’sı de aykırı yapılar olarak sınıflandırılmıştır.

188

60% 49% 50%

40% 37%

30%

20%

10% 7% 6% 1% 0% Anıtsa ve Sanatsal Mimari Değer Çevresel Değer Doku Tamamlayan Aykırı Değer

Grafik 190 : Binaların Mimari Değerlendirme Dağılımı.

Yapılan çalışmalarda binalar yapım dönemlerine göre de değerlendirilerek sınıflandırılmışlardır. Yapım dönemleri, 1100’lu yıllardan itibaren, Kıbrıs’ta egemenlik sürmüş olan uygarlıkların egemenlik dönemleri esas alınarak belirlenmiştir. Bu dönemler Lüzinyan Dönemi (1192-1489), Venedik Dönemi (1589-1571), Osmanlı Dönemi (1571-1878), İngiliz 1. Dönem (1878-1930), İngiliz 2. Dönem (1930- 1960), Kıbrıs Cumhuriyeti Dönemi (1960-1974) ve 1974 sonrası olmak üzere olmuş ayrılmışlardır. Ancak egemenlik tarihlerdeki bu kesin ayrımı binalar üzerinde tanımlamak bu kadar kolay değildir. Kültürel süreklilikten dolayı bir önceki dönem sonradan gelen dönem ile etkileşerek devam etmiştir. Bundan dolayı binalarda çoğu zaman birden fazla dönemin izlerine rastlanmaktadır. Bu da kültürel zenginliğin artmasına ve gelişmesine neden olmuştur.

Arazi çalışmaları sırasında alanda buluna binalar sınıflandırılırken çoğu zaman baskın olarak görülen döneme göre sınıflama yapılmıştır. Araştırma alanında Venedik Dönemi hariç diğer dönemlerdeki yapılara rastlanmaktadır. Binaların %6’sı 1974 yılından sonra yapılmıştır. Köy karakterini oluşturan binalar genellikle daha eski dönemlerde yapılmışlardır ve bunlar toplam bina sayısının %94’ünü oluşturmaktadır.

80% 74% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 15% 10% 6% 1% 1% 3% 0% Lüzinyan Dönemi Osmanlı Dönemi İngiliz 1. Dönem İngiliz 2. Dönem Kıbrıs Cumhuriyeti 1974-sonrası Dönemi

Grafik 191: Bina Yapım Dönemleri Dağılımı.

Beylerbeyi Manastırı’nın 1158-1205 yılları arasında inşa edildiği düşünülmektedir. Gotik tarzda inşa edilen Manastır Köyiçi koruma alanının korunması gereken ve çok değerli olan bir parçasıdır. Bu alanda yer alan binaların, %7’sini mimari değeri olan binalar oluşturmaktadır. Bu binalar diş görünümleri, kullanılmış malzemeleri, süslemeleri ve plan özellikleri ile yapıldıkları dönemin özelliklerini bugüne kadar yansıtan binalardır.

189

Binaların % 49’u ise çevresel değeri olan binalardır. Çevresel Değeri olan binalar bina yüksekliği, kat sayısı, cephe düzeni ile sokak bütününe katkı sağlayan binalardır. Çalışma alanında en fazla bu grupta yer alan binaların yer aldığı değerlendirilmiştir. Bir diğer bina grubu da dokuyu tamamlayan binalardır. Bu tür binalar toplamın %37’sini oluşturmaktadır. Bulundukları Sokak dokusu içerisinde basit ve sade olmalarına karşın bina yüksekliği, kat sayısı ve cephe düzenleri ile taşıdıkları özellikleri bakımından dokuyu tamamlayan binalar bu grupta ele alınmıştır. Bir diğer bina grubu ise aykırı binalardır. Bunlar yeni yapılar olup gerek kütle, gerekse cephe özellikleri ve kapı pencere açıklık ve oranları olarak tamamen bulundukları alandaki eski dokuya aykırı olan, çevrede ve sokak bütünü içerisinde uyumsuz olan binalardır. Aykırı binalar toplamın %6’sını oluşturmaktadır. Binaların yapısal durumuna bakıldığında ise % 4’ünün çok iyi, % 77’sinin iyi, %17’sinin kötü ve % 3’ünün de yıkıntı/harap olduğu görülmektedir. Geneline bakıldığı zama alanda yer alan binaların fiziksel yapılarının iyi olduğu ve bakımlı oldukları sonucuna varılabilir.

Gözlemler sonucu varılan kanıya göre aykırı binalar genellikle yapısal olarak çok iyi durumdadır. Korunması öngörülen binalar ise bunun dışında kalan fiziki olarak iyi, kötü ve kötüye yakın değerlendirmelere sahiptirler. Çok az bir kısmı ise yıkıntı durumundadır.

90% 77% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 17% 10% 4% 3% 0% Çok İyi İyi Kötü Yıkıntı

Grafik 192: Binaların Yapısal Durumu. ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ Mimari yapılar, yakın çevresiyle etkileşim ve iletişim içerisindedir. Bundan dolayı geleneksel köy dokusu içerisinde yer alan, mimari ölçekte ele alınmış her yapı, geleneksel dokudan etkilenir ve buna göre biçimlenir. Bu anlamda, Beylerbeyi Köy içi dokusuna bakıldığında köy alanının çok eğimli bir alanda ve farklı karaktere sahip alandan oluştuğu görülmektedir. Bunlardan birisi köyün merkezini oluşturan ve Manastırın yakın çevresinde olusşan bir meydan ve bunun çevresinde yer alan yapıların oluşturduğu kısımdır. Bu alandaki yapılaşma küçük parsel yapısından dolayı yoğundur. Yapılar genellikle yol cephesinde yer alır ve parselin arka kısmında küçük bir bahçe yer alırlar. Meydan etrafında köy camisi, kahvehane ve dükkan gibi halka açık kullanımlar yer alır. Yoğun kullanım türü konuttur. Yolların şekillenişi bu binaların oturuş şekline ve bahçe duvarlarına göre ortaya çıkmıştır ve organik bir yapıya sahiptir.

190

Resim 37: Köyiçi Dokusu Örneği.

Köy merkezinden uzaklaştıkça bu yerleşim dokusu değişiklik göstermeye ve parsel alanları ve bina alanları büyümeye ve daha seyrek bir yerleşim dokusu oluşmaya başlar. Bu ikinci bölgede yer alan parseller merkez bölgeden daha büyük olup buradaki binalar da daha büyüktür. Buna bağlı olarak bahçe alanları da binalara göre çok daha büyüktür. Genellikle ilk yerleşim alanının köyün merkezinin olduğu manastır etrafında oluştuğu, daha sonraları köy büyüdükçe dış alanlara doğru büyüdüğü tahmin edilmektedir. Buralarda da yine köyün organik sokak yapısı devam etmektedir. Son dönemlerde meydana gelen gelişmeler ile organik sokak dokusunda bazı bozulmalar meydana gelmiş olsa bile genel karakter büyük oranda korunmuştur. Yeni binalar yapılmış olmasına rağmen köy dokusu genellikle bir ve iki katlı binalardan %86 oranında oluşmaktadır. %14 oranında ise üç katlı bina da bu dokuya katkıda bulunmaktadır. iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLUKLAR Beylerbeyi Köyiçi alanında 260 adet çeşitli büyüklükte parsel yer almaktadır. Bu parseller 100 m2’lik dilimlerde sınıflandığı zaman 500 m2’ye kadar olan parsellerin yoğun olduğu görülmektedir. Alandaki parsellerin 0-500 m2’ye kadar alanı olanların %67 ( 174 adet) oranında olduğu görülmektedir. Tapu haritalarından yapılan çalışma sonucunda en küçük parsel alanının 13.85 m2 ve en büyük parsel alanının ise 4844,83 m2 olduğu belirlenmiştir.

80% 67% 60%

40% 24% 20% 9%

0% 0-500 501-1000 1001-üstü

Grafik 193 : Parsel Büyüklükleri Dağılımı.

501- 1000 m2 arasında alanı olan parseller ise toplamın %24’ini (62 adet) oluşturmaktadır. 1.000 m2 den büyük toplam 24 parsel vardır ve %9’lik bir kısmı oluşturmaktadır.

191

Yerleşim alanını merkezinde yer alan parseller dış bölgelerde yer alan parsellere göre daha küçüktür ve buradaki yapılaşma da daha yoğundur. Bunun yanında parsel boyutları da buna uygun olarak daha küçüktür ve parsellerin yol cepheleri de küçüktür. 60%

50% 48%

40%

30%

20% 18% 14% 10% 10% 3% 2% 1% 2% 2% 0% %0-20 %11-20 %21-30 %31-40 %41-50 %51-60 %61-70 %71-80 %81-üstü

Grafik 194 : Taban Alanı Oranı Dağılımı.

Resim 38: Korunacak Bina Örneği.

Parsellerdeki yapıların tabanda oturduğu alanın parsele alanı oranına bakıldığı zaman (taban alanı/arsa) ise genelde düşük olduğu görülmektedir. Yapılaşmış olan toplam 145 parselin % 80’inde taban alanı/arsa alanı oranının %50 ve altında olduğu görülmektedir. Bu oran göreceli olarak merkez bölgede daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Köy dışına gidildikçe bu oran daha da düşmektedir. Beylerbeyi Köyiçi alanda yer alan yeni yapılaşmalarda ise yapı arsa oranı Tabanda % 60 ve toplamda % 120’ye kadar çıkmaktadır. Bu oran bölgede yürürlükte olan Emirname kuralları olup geleneksel yapı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Korunması önerilen binaların kütlelerinin şekillenişi de kendilerine özgüdür. Özellikle mimari ve çevresel değeri olan binaların bina kütleleri geleneksel olarak dik dörtgen forumdadır. Boyutların birbirine oranı ½ oranındadır. Genellikle uzun kenarları güneye yönlendirilmiştir. Harita üzerinde yapılan incelemede yaklaşık olarak 10 m’ye 20 m gibi bir boyutları olduğu belirlenmiştir. Dokuyu tamamlayıcı olarak belirlenmiş olan binalar ise daha yeni dönemde yapılmış olduklarından dolayı boyutları biraz daha büyük olup daha kareye yakın bir kütleye sahiptirler.

192

Haritalar; 37. Beylerbeyi Uydu Haritası 38. Doğal ve Fiziksel Yapı Haritası 39. Arazi Kullanımı 40. Yapı Malzemesi 41. Çatı Malzemesi 42. Bina Kat Sayısı 43. Mimari Değerlendirme 44. Bina Yapım Dönemleri 45. Yapısal Durum

2.1.4 EDREMİT KÖYİÇİ ALANI

A. TARİHSEL GELİŞİM

Edremit, Girne bölgesi içinde Girne merkez alanın batısında 7 kilometre mesafede olan bir yerleşmedir. Beşparmak dağlarının Girme kesiminin kuzey yamaçlarının altında ve Karaman köyünün altında konumlanmıştır. Köyün bir dönemler olan adı yörede bolca bulunan “terebinth bush”” (menengiç çalısı) adına ithafen konmuş bir isimdir.

Köy, 19. yüzyılın sonlarında Müslüman bir yargıç (kadı) olan Hacı Hafız Efendi'nin sahip olduğu eski bir çiftlikten ortaya çıkmış bir yerleşmedir. Köyün sakinlerinin çoğunun, yargıcın (kadının) Baf ilçesinden getirdiği emekçiler ve onların soyundan gelen kişiler olduğu bilinmektedir.

Çalışan kişilerin çoğunluğunun Kıbrıslı Rum olması nedeni ile yörede Agios Charalambos (mevcut değil) ve Bizans döneminde inşa edilmiş Panagia Chrysotrimithiotissa (mevcut) isimli iki kilise inşa edilmişti.

Resim 39: Panagia Chrysotrimitiotissa ve Agios Charalambos Kilisesleri.

193

1901 yılında Kıbrıs’ta 20 kasaba ve köyde yapılan sayımlara göre 1130 Maronit belirlenmişti ve bu köylerden birisi de Edremit idi. Zira 1596 yılında Papa VII. Clemente’in isteği ile Lübnan ve Kıbrıs’a gelen Jerome Dandini bu dönemde özellikle Kuzey Kıbrıs’ta çok sayıda Maronit köyü belirlemiş ve bunlar arasında Tremidia (Trimithi, Edremit) adını da zikretmişti. Dolayısı ile bu yıllardan beridir Edremit’te Maronitler yaşamakta idi. Her ne kadar Edremit’in nüfusu 19. yüzyıl sonlarında azalmaya yönelik değişim göstermiş ise de bu köyde yaşayanların HaritaKıbrıslı 5 Rum: Edremit Köyiçi Alanı Uydu Haritası olarak değerlendirilmesinde yanlış bir değerlendirme yapılmaması ve burada yaşayanların daha farklı örf ve adete sahip Maronit oldukları da dikkate alınma durumundadır.

B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI

Edremit köy nüfusu her ne kadar 2011 nüfus sayımında 1268 kişi olarak belirlenmiş ise de bu nüfusun köyün tüm idari sınırları içinde yer aldığı belirlenmektedir. Alanda yapılan arazi çalışmaları sırasında (2016 yılı) burada 106 adet konut olduğu ve buna göre 286 kişinin yaşadığı tahmin edilmektedir.

Edremit köyiçi, Karaman köyiçinde olduğu gibi korunmuş bir durumda olmayıp, köyiçi olarak belirlenen alan dışında, köy sınırları içinde yeni konut yerleşimleri yer almış durumdadır. Bu nedenle Edremit köyiçi alanı Karaman köyiçi gibi özgün durumunu koruyamamış, özgünlüğünü kısmen yitirmiş durumadır.

Deniz seviyesinden ortalama 92 metre kotunda olan Edremit’in, Çevre yoluna yakınlığı nedeni ile özgün yapısı ve çevresel özellikleri kısmen konut baskısı içinde bozulma eğilimindedir. Özellikle turizm açısından bir ziyaret odağı olarak kabul edilen Karaman yolu üzerinde olması

194

dejenerasyonunda önemli olumsuz bir etki oluşturmuştur. Araçla süpermarket ve diğer rekreatif kullanımlara 3-5 dakikadaki erişim de yerleşimin cazibesini arttırmaktadır.

Resim 40: Edremit ve Çevresinin Genel Görünümü.

Yerleşim alanı Karaman kadar eğimli bir topografyaya sahip değildir. Ancak yine de tarımsal potansiyelli topraklara sahip değildir. Jeomorfolojik yapısı Karaman benzeri genel olarak kirli beyaz, gri ve siyah renkli, çoğunlukla masif görünümlü, çok kalın katmanlı, bazen orta-kalın katmanlı, yer yer kireçtaşı ile karstik yapılıdır. Ayrıca sarp ve kırıklı bir yapıya sahip olması nedeni ile yerleşim alanı güneyinden itibaren yağış suları derinlere kaçmakta ve bu durum da köyün su konusunda sorunsuz bir durumda olduğunu ortaya koymaktadır. Köyiçi alanını yakınlarından geçen akarsu yatağının bölgede hüküm süren kurak iklim nedeni ile az yağış alması ve sürekli bir akıma sahip olmaması ve yağışlı dönemlerde Beşparmak dağlarının kuzey yamaçlarının yüksek eğimli olması sebebi ile yüzeysel akış ani olmaktadır. Bu nedenle sıklıkla dere yatağının olumsuz kullanılması nedeni ile sel ve taşkınlara rastlanmaktadır. Her ne kadar köyiçi alanda bu olguya sıklıkla rastlanmasa da köy sınırları içinde taşkınlara yağışlı dönemlerde sıklıkla rastlanmaktadır.

100% 90% 90%

80%

70%

60%

50%

40%

30%

20%

10% 6% 2% 2% 0% müstakil apartman sıraev ikiz

Grafik 195: İkamet Edilen Konut Tipi Oranı 195

Yerleşimin jeolojik yapısı Girne-Çatalköy planlama alanının doğusunda görülen zemin yapısının aksine daha mukavim bir yapı göstermektedir. Toprak formasyon genel olarak kirli beyaz, gri ve siyah renkli, çoğunlukla masif görünümlü, çok kalın katmanlı, bazen orta-kalın katmanlı, yer yer kireçtaşı ile karstik yapılıdır. Sarp ve kırıklı bir yapıya sahip olması nedeni ile yerleşim alanı güneyinden itibaren yağış suları derinlere kaçmakta ve düdenler oluşmakta bu durum da köyün sulak bir durumda olmasına sebep olmaktadır.

Adanın doğal yapısından ortaya çıkmış zeytin ağaçlarını burada görmek pek mümkün olmamaktadır. Buna karşın yabani durumdaki harup, ardıç, meşe ve adanın asal ağaçları ararsında bulunan ve de 700 metreye kadar görülen kızıl çam ağaçları yerleşmişi kuşatan asal ağaç dokusunu oluşturmaktadır. Köyün koruma altına alınmış olası nedeni ile köy içindeki yapısal yoğunluğun sorumsuzca artış göstermemesi de doğal yapının bozulmamasına sebep olmaktadır.

Eğimli arazisi nedeni ile hava kirliliğinin olmaması ve yerleşik alanın neredeyse tamamının yeşil bir doku ile kaplı olması sessiz bir yaşamın hüküm sürmesi yerleşmeyi turizm açısından üst seviyelere çıkarmıştır. Bununla beraber sınırlı sayıda ve yabancı grupların yaşaması ve eğimi yanında dar sokakların bulunması araç trafiğini de caydırıcı bir unsur olarak ön plana çıkmaktadır. Köyün ortasından geçen trafik aksı dar sokaklarda dolayı sorun oluşturmaktadır. Ancak güneyinde ve daha yüksekte yer alan Karaman Köyüne ulaşım için başka bir yol bulunmamaktadır.

Resim 41: Ayios Charalambos Kilsesi .

196

Resim 42: Edremit köyiçi, görünümler.

C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI

Yerleşime yönelik elde edilen ilk sayım bilgilerine göre 1831 yılında köyiçinin pek meskun bir alan olmadığı görülmektedir. Bu yılki sayım değerlerinde kadınların sayılmadığı bilindiğinden elde edilen bilgilere göre tek bir Kıbrıslı Türk erkeğin yaşadığı öğrenilmektedir. 1881 sayımında ise köyiçinde hiçbir kimse yaşar durumda tespit edilmemiştir. 1891 yılında ise köyiçinin meskun duruma geldiği ve 6 Kıbrıslı Türk yanında 114 Kıbrıslı Rumun yerleştiği belirlenmiştir. Toplam nüfus 120 kişidir.

20. yüzyılı başında, 1901 yılı sayımında Kıbrıslı Türklerin yerleşmeyi terk ettiği ve meskunların tamamı olan 122 kişinin hepsinin Kıbrıslı Rumlarda oluştuğu takiben 1911 yılı sayımında ise 170 Kıbrıslı Ruma karşın tek bir Kıbrıslı Türk Edremit’te yer almakta idi. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Edremit’in toplam nüfusu 191 kişidir ve hepsi Kıbrıslı Rumlardan oluşmaktadır.

1931 yılı sayım değerlerinde 135 Kıbrıslı Ruma karşın 8 Kıbrıslı Türk yer almakta ve toplam nüfus 143 kişidir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, 1946 yılında nüfus 237 kişiye çıkmış bunların 232’si Kıbrıslı Rum ve 5’i Kıbrıslı Türkdür. 1960 yılına gelindiğinde nüfusun tümü Kıbrıslı Rumlardan oluşan 301 kişiye çıkmıştır. 1973 yılı sayımında Kıbrıslı Rumların nüfusu 353 kişiye çıkmış ve bunlar tüm nüfusu oluşturmaktadır. Barış Harekatı sonrası, 1978 yılında Kıbrıslı Rumların terk etmesi ile Edremit’e Güneyden gelen 63 Kıbrıslı Türk yerleşmiştir. Devlet Planlama Örgütü tarafından yapılan 1996 yılı sayımında bu sayı 172’ye çıkmış, 2006 sayımında ise nüfus 651 kişi olmuştur. Bu nüfusun 362’si erkek ve 289’u kadındır.

2011 yılı sayımında Edremit’te 749 erkek nüfusa karşın 474 kadının oluşturduğu ve sürekli ikamet eden (dejure) 1,268 kişi yaşamakta idi. Bu sayımda Girne genelinde erkek oranı %54 ve kadın oranı da %46’dır. Yaşayanların %60.8’i evli olup %67 kadarı dış ülkelerden gelmiştir.

Edremit nüfusu 1930’lu yıllardan sonra 1974 yılına kadar sürekli artış göstermiş, bu yıldan sonra terk eden 330 kadar Kıbrıslı Rumlar yerine Güneyden Baf ve Limasol’den gelen Kıbrıslı Türklerin yerleştiği

197

bir yer olmuştur. Nüfus içinde özellikle son yıllarda Türkiye tabiiyetindeki kişiler de katılmıştır.

39.2% 46%

54% 60.8%

Erkek Kadın Evli Bekar

Grafik 196 : Edremit Köyiçi Cinsiyet Dağılımı ve Evli Bekar Oranı

Her ne kadar Kıbrıs tabiiyeti dışındaki milletlerden bazı kişilerin Edremit’te mülk aldığı belirlenmiş ise de Edremit’te yapılan tüm sayım değerlerinde Karaman’ın aksine Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum dışında hiçbir diğer milletten kişinin yaşamadığı bilinmektedir. Ancak 2011 yılı sonrasında yabancıların Edremit’te mülk alma eğiliminde bir artış gözlenmektedir.

D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI Genellikle Kıbrıs kırsal yerleşmeleri kıyıdan iç kesimlerde yerleşmişlerdir. Bunun genel nedeni denizden gelen saldırılardan korunmak olduğu gibi diğer bir sebebi de tarımsal toprakların kıyı dışında daha verimli olması hakim bir unsur olmaktadır. Ancak Edremit, Karaman gibi tarımsal topraklara sahip olmamasına karşın iç kısımlarda gelişmişlerdir. Edremit’in iç kısımda ancak kıyıya göreceli yakın konumlanmış olması kıyı ticareti ile ilişkisini koparmamış olmasından kaynaklanmaktadır. Kuruluşunda Maronitlerin etkin unsur olması ve bu grubun geldikleri Lübnan tarafları ile ticareti devam ettirdikleri anlaşılmaktadır. Ancak bu ticari hayatlarını fazlaca devam sürdürememişler ve köy halkı dağılmıştır.

Resim 43 : Edremit Köyiçinin Genel Görünümü

198

Günümüzde ekonomik yapısı genellikle ticaretle uğraşan gruplarca oluşturulmuştur. Bunun dışında ağırlıklı olarak emeklilerin de tercih ettiği bir yöredir. Eğitim durumu Girne-Çatalköy alan bütününe göre daha üst düzeydedir. Yaşayanların büyük çoğunluğu müstakil ve kendi konutlarında yaşamaktadırlar (%78.7). Kiralık konut oranı oldukça düşüktür (%19.1). Ayrıca ikinci konut olarak kullanım oranı da oldukça düşük olup konutlarda sürekli oturulan bir yerleşmedir. Bu nedenle sürekli oturulan konutların oranı %84.4 oranında bulunmuştur. Ayrıca gerek Yakın Doğu Üniversitesine yakınlığı ve gerekse ulaşım akslarına yakınlığı nedeni ile köyiçi çevresinde yoğun bir konut baskısı bulunmaktadır.

Edremit’te yaşayanların büyük çoğunluğu yaşadığı ortamdan memnundur ve %68.2’si önümüzdeki dönemlerde yaşadıkları yerden ayrılmayı düşünmemektedirler. Sadece %8’lik bir grup önümüzdeki dönemde Girne merkeze daha yakın bir alana gitme eğilimindedir. Yaşayanların sadece %3.6’sı yaşadıkları mekandan memnun olmadıklarını beyan etmişlerdir ki bu oldukça düşük ve ihmal edilecek bir değerdir.

Lojman 2.2%

Kiracı 19.1%

Evsahibi 78.7%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0% 90.0%

Grafik 197 : Konut Mülkiyet Durumu

15.6

Sürekli ikamet edilen konut

İkinci konut

84.4

Grafik 198 : Konutların Sürekli-İkinci Konut Olarak Kullanım Durumu

199

Ne memnunum ne değilim 3.6%

Memnunum 21.4%

Çok Memnunum 75.8%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0%

Grafik 199 : Yaşanılan Mekandan Memnuniyet Analizi.

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan yine girne Girne dışına başka bir böleye taşınmayı düşünüyorum/dişinüyoruz 1.1%

Bu konuda kararsızım 6.8%

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan yine girne Girne'de başka bir bölgete taşınmayı düşünüyorum/dişinüyoruz 8.0%

Taşınmayı kesinlikle düşünmüyorum/düşünmüyoruz 15.9%

Önümüzdeki 5 yıl içinde burada kalmayı düşünüyorum/düşünüyoruz 68.2%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0%

Grafik 200 : Önümüzdeki Yıllarda Edremit’te kalmaya Devam Etme Durumu

Edremit’in yaşamsal çevresinin en büyük özelliklerinin başında %97 oranında sosyal problem yaşanmaması olarak gösterilmektedir. %63 oranında güvenli bir ortamın bulunması yanında %55 oranında sakinlik en büyük tercihlerin başındadır. Ancak yeşil alan ve çocuk parkı yokluğundan yakınılması %76.8 oranı olarak oldukça yüksek olmasına karşın çevrenin doğal ve yeşil dokusunun halihazırda fazlaca bozulmamış olması bu eksikliği göreceli de olsa giderir bir durumdadır. Otopark sorunun ve yoğun araç trafiğinin olmaması %88 oranlarında olumlu olarak görülürken yol kalitelerindeki olumsuzluk %61 ve yaya yolu, kaldırım eksikliği de %72 ile üst sıralarda yer almaktadır.

200

Sosyal problemler 3 97 Güvenli 63 37 Yeşil alanlar/çocuk parkları 23.2 76.8 Sessiz,sakin 55 45 Yüksek katlı binalar 8 92 Kirlilik yaratan faaliyetler 22.2 77.8 Aydınlatma 45 55 Çöp/çevre temizliği 50 50 Yaya yolu/kaldırım 28 72 Yol kalitesi 39 61 Yoğun araç trafiği 12 88 Otopark sorunu 12.9 87.1 0% 20% 40% 60% 80% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 201 : Konut Çevresinin Özellikleri.

Genel olarak kirlilik yaratan faaliyetlerden uzak olunması %77.8 ile Edremit’in yaşanılır ve tercihte ön planda bir alan olmasını ortaya koymaktadır. Ancak çevre temizliği açısından olumlu ve olumsuzluk oranlarının %50 ile yarı yarıya olması durumu burada yaşayanların da çevre temizliğine pek fazla dikkat etmediklerini ortaya koymaktadır.

Resim 44 : Edremit Köyiçi Genel Görünüm

Edremit köyiçinde yaşayanların, yaşadıkları konutlara %100 oranında bakım onarım yaptığı ve bu konu ekonomik yapıları ile ilgili olarak görülmektedir. Bakım yapanların %50’si ara sıra ve gerektiği zaman, %33.3’ü ise yılda bir kez yapmaktadır. Dolayısı ile yapıların bakımında ekonomik seviyenin olumlu anlamda etkili olduğu ortaya çıkmaktadır.

201

28.6

Evet Evet Hayır

71.4

100

Grafik 202: Yaşanan Konuta Bakım/Onarım Yapılıp Yapılmadığı ve Korumaya Değer Olup Olmadığı.

İnceleme alandaki konutların özelliklerine bakıldığında kullanıcılar açısından genellikle olumlu özelliklere sahip olduğu ve gerekli onarımların büyük oranda kendileri tarafından yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Bu husus konutlarına gösterdikleri özen yanında belirli bir kesimin kendi onarımını yapacak ehliyete sahip olması yanında zaman zaman profesyonel yardım almayı tercih ettikleri ve kentleşme oranının yükdek bir seviyede olduğunu göstermektedir. Ayrıca her yıl onarıma tabi olunmasının oranının %33.3 olması konut kalitelerinin yaklaşık 1/3’ünün orta ve üzerinde olduğunu göstermektedir. Buna rağmen oturanların konutlarına bağlı olmasının beyanı oturdukları yöreden memnuniyetleri ile çakışmaktadır. Oturulan konutların % 86.1’i müstakil ve % 8.8’i apartman tipi konutlar olduğu görülmektedir. Kira veya satın alma maliyetlerinin uygun olması, teknik altyapı hizmetlerinin genelde iyi olması, binaların sağlam ve bakımlı olması ve manzara ve bahçelerinin olması konutlar için olumlu yanlar olarak belirlenmiştir.

Arasıra/bazen/gerektiği zaman 50.0

Her yıl/Yılda 1 defa 33.3

2-3 senede bir 16.7

0.0 20.0 40.0 60.0

Grafik 203: Konutuna Yaptığı Onarımın Ne Sıklıkla Yapıldığı.

Yaşayanların %100’ünün yaşadıkları alandaki eski binaların değerli olduğunu beyan etmesi yüksek oranda bir çevre bilincine sahip olduklarını ortaya koyma yanında çevreye sahip çıkma bilincinde olduklarını da göstermektedir. Ayıca çevrelerindeki eski yapıların korunmadığı ve bu konudaki endişeye sahip olanların oranının yüksekliği (%75) de çevrelerine ve geçmişlerine olan bağlılığı ve yörede yaşamaya devam etme isteminin ile örtüşmektedir. Bu husus aynı zamanda belirli bir kültür bilincine sahip olunduğunun ve onarım sistematiği hakkında bilgi sahibi olunduğunun göstergesi olarak kabul edilmektedir.

202

25.0 28.6

Evet Evet Hayır Hayır

71.4 75.0

Grafik 204: Yaşanan Alandaki Binaların Değerli Olup Olmadığı ve Korunup Korunmadığı

Eserlerin doğallığı bozulmadan restore edilmesi, 66.7 tadilatlarının yapılması ve korunması

Çevre düzenlemesi ve temizliği yapılmalı 33.3

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0 Grafik 205:EDREMIT Köyiçi Koruma Planı Yapımından Beklentileri Nelerdir.

Resim 45: Geleneksel Dokuya bir örnek.

E. ULAŞIM BAĞLANTILARI

203

Edremit, Girne merkez alana yaklaşık 7 kilometrelik Çevre Yolu ile bağlanmakta olup bu mesafe ortalama değerler açısından 20 dakika kadar sürmektedir. Edremit’te yaşayanlar genellikle işyerlerine seyahatlerini %92.6 oranında özel araçları ile yapmaktadırlar. Araç sahipliği oranı ise %95.8 dir. Günlük alışverişlerinde %96.7 oranında özel araş kullanılırken diğer süreli alışverişlerini %100 oranında özel araçları ile yapmaları büyük mağazaların ve Girne merkezin tercih edildiğini göstermektedir.

Yürüyerek 1.9%

Toplu taşıma 5.6%

Özel araç 92.6%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0%

Grafik 206 : İşyerinde Gidişte Kullanılan Araç.

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Yürüyerek 3.3%

Özel araç 100.0

Özel araç 96.7%

0.0% 50.0% 100.0% 150.0% 0.0 50.0 100.0 150.0

Grafik 207 : Alış-veriş için ağırlıklı kullanılan araç.

Eğitim için %75.5 oranında özel araç tercih edilmektedir. Buna karşın eğlenceye giderken kullanılan özel araç oranı %92.2 ile yüksek bir seviyededir. Haftada 3-4 kez gidilmesinin %37.1 oranında olması da sosyal ve ekonomik seviyenin orta üstünde olduğunun bir göstergesi olarak dikkat çekicidir. Bunlar arasında, yeme-içmeye gidiş oranının haftada 3-4 kez olması (%31.7) olması ve hepsinde özel araç kullanılması ve oranının %90’ların üzerinde belirtilmiş olası bu ekonomik yapıyı kanıtlayan diğer unsurlardır.

204

Resim 46: Edremit sokak dokusu örneği.

Daha seyrek 2.9%

Ayda 1-2 14.3%

Haftada 3-4 37.1%

Haftada bir 45.7%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0%

Grafik 208 : açık Alan Rekreatif Faaliyetlerine Gidiş Oranı

Rekreasyonel ve iş yeri faaliyetlerine gidiş dışında sağlık tesislerine gidişte özel veya kamu sağlık tesislerine erişimde de özel araç tercihi hep üst planda yer almaktadır. Sadece kamu kurumlarına gidişte %3.7 oranında toplu taşanımın tercih edilmesi de ihmal edilebilir bir değer olarak görülmektedir. Dolayısı ile Edremit’teki yaşamdaki ulaşımda özel aracın tercihi önemli bir yer tutmakta olup bu olgu bahis edildiği üzere yörede yaşayanların sosyo-ekonomik seviyesinde üst gelir grubunda girdiğini göstermektedir.

205

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Özel araç 5.2%

Özel araç 100.0

Toplu taşıma 94.8%

0.0 50.0 100.0 150.0 0.0% 50.0% 100.0%

Grafik 209 : Sağlık Tesislerine Ulaşımda Tercih edilen Araç.

F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ

Bu bölümde arazi çalışmaları sonucunda binalar ve parsellere ait yerinde tespit yapılarak elde edilmiş veriler ve bu verilerin analiz sonuçları yer almaktadır. Arazi çalışmaları Edremit Köyiçi alanı olarak belirlenmiş ve Koyu Yeşil bölge olarak tanımlanmış bölgeyi kapsamaktadır. Bu çalışma parsel ve bina ölçeğinde bire bir yapılmıştır. s. ARAZİ KULLANIMI Arazi çalışmalarında Köyiçi alanında yer alan parsellerde en yoğun kullanım türünün % 43 ile konut kullanımı ve %52 oranında boş parsel olduğu görülmektedir. Bazı parsellerde birden fazla konutun yer almakta olduğu belirlenmiştir. Konut alanlarında bunun yanında konutlara yardımcı kullanımların yer aldığı araba garaji ve depo gibi amaçlarla kullanılan yardımcı binaların oranı ise % 1 olarak ortaya çıkmaktadır. Konut ve boş alanlar dışında alanda düşük oranlarda kahvehane ve ticaret vb. gibi kullanım alanları ve bir çocuk oyun parkı bulunmaktadır. Resim 47: Sokak Dokusu Bunun yanında alanda tarihi ve kültürel değeri olan bir Kilise Binası bulunmaktadır. Alanda yer alan diğer kullanımlar %1 oranında çeşitli turistik ürünlerin satıldığı dükkanlar ve küçük bir kahvehane yer almaktadır. Bazı boş parseller ise otopark olarak kullanılmaktadır.

206

60% 52% 50% 43% 40%

30%

20%

10% 1% 1% 1% 1% 1% 0% Konut Konut/Ticaret Boş Kahvehane Kilise Yardımcı Bina Yıkıntı

Grafik 210: Arazi Kullanım Dağılımı. t. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI Arazi çalışmaları sırasında Edremit Köyiçi alanında farklı kullanımlarda yaklaşık 55 adet bina tespiti yapılmıştır. Binaların yapı malzemesi, kat sayısı, çatı malzemesi ve inşa tarzı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda bu alanda genellikle kullanılan yapı malzemesinin eski binalarda taş, taş ve sıva ile yeni binalarda ise tuğla ve sıva şeklinde olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sırasında bu alanda yer alan binaların yapı malzemesinin %43’ünün taş veya taş ve sıva olduğu, %49’unun ise tuğla ve sıva olduğu tesbit edilmiştir.

60% 49% 50% 38% 40%

30%

20%

10% 5% 7%

0% Taş Taş+ Sıva Tuğla+Sıva Diğer

Grafik 211: Yapı Malzemesi Dağılımı

Taş binalar inceleme alanında yer alan eski dönemlerde yapılmış binalardır ve sıvalı veya sıvasız olabilmektedir. Günümüze gelene kadar bu binalar değişim geçirmişlerdir. Daha yakın dönemlerde ve günümüzde yapılan binalarda ise yapı malzemesi olarak tuğla kullanıldığı ve sıvandığı görülmektedir. Alandaki binaların % 32’sinin çatıları kiremit ve eğimlidir. Yaklaşık çatı eğimi %20 ile %30 oranları arasında değişiklik göstermektedir. Eski binaların çatıları daha çok düz ve topraktır. Ancak zaman içerisinde yarattığı olumsuzluklar nedeniyle üstlerine beton dökülerek veya oluklu levha veya kiremit kaplanarak kapatıldığı gözlemlenmektedir. Bazılarının ise üzerine kat ilavesi yapılarak eğimli çatı veya beton çatıya dönüştürülmüştür. %54 oranında ise beton düz çatı bulunmaktadır. Çatıların %40’ı eğik çatıdır. Eğik çatılarda çatı malzemesi olarak kiremit ve oluklu levha kullanıldığı görülmektedir. Malzeme cinsine göre çatı eğimi de değişkenlik göstermektedir. Kiremitli çatılarda çatı eğimi yaklaşın %20-30 oranında olurken oluklu levha olan çatılarda bu oran %5’e kadar düşmektedir. Eğik çatılar %40 iken düz çatılar ise binaların %60’ını oluşturmaktadır..

207

60% 54%

50%

40%

30% 26%

20% 10% 10% 4% 6%

0% Düz Toprak Oluklu Kiremit Marsilya Kiremiti Düz Beton Oluklu Levha

Grafik 212: Çatı Malzemesi Dağılımı.

70% 60% 60%

50% 40% 40%

30%

20%

10%

0% eğik düz

Grafik 213: Çatı Tipi Dağılımı.

Edremit Köyiçi alanında bulunan binaların kat sayılarına bakıldığı zaman tek ve iki katlı binaların bulunduğu görülmektedir. Tek ve iki katlı binalar toplam binaların % 100’ünü oluşturmaktadır. Bunun % 50’si tek katlı binalar ve %50’si de iki katlı binalardır.

60%

50% 50% 50%

40%

30%

20%

10%

0% Tek Katlı İiki Katlı

Grafik 214: Bina Kat Sayısı Dağılımı.

208

Bahçe duvarları pencere, kapı, balkon gibi mimari elemanlar geleneksel özellikleri belirleyen unsurlardır. Kentsel koruma alanlarında yapılan inceleme, ölçümler ve değerlendirmeler bu iç bahçelerin ve bahçe duvarlarının dokunun önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir. Bahçe duvarları gözlemlendiği kadarı ile, arazinin konumuna ve sokağın eğimine göre değişmekle birlikte, genellikle 1.20-2.70 metre arasındadır. Bazı sokaklarda ise bahçe duvarları yıkılmış veya kötü durumdadır. Genellikle yapı malzemesi olarak sıvasız taş veya sıvalı taş kullanılmıştır.

Resim 48: Edremit Köyü bakış.

Geleneksel içe dönük yaşantıyı yansıtan iç bahçeli konutların bulunduğu sokaklarda taş veya sıvalı taş bahçe duvarları sokak mekanını belirlenmekte ve bulunduğu sokağa görsel değer katmaktadır. Köy alanı içerisinde belirgin bir bahçe duvarı karakterinin varlığı gözlemlenmemektedir. Korunacak binalar genellikle parselin yol cephesi boyunca yer almaktadır. Bunun yanında inceleme alanında yer alan binaların arka bahçeleri olduğu belirlenmiştir. Bina parselin ön sınırına, yola bitişik veya parselin içerisinde yer alabilmektedir. Yoldan geride yer alan yapıların belirli, standart bir çekme mesafesi bulunmamaktadır.Bu parsel boyutuna göre değişim göstermektedir. Ancak bu daha yakın dönemlerde ortaya çıkmış bir karakterdir. u. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER

i. MİMARİ DEĞERLENDİRME

Edremit Köy içi alanında yapılan “Mimari Değerlendirme Çalışması” ile bu bölgede saptanmış toplam, üzerinde yapı olan veya olmayan tüm parseller değerlendirilmiş ve üzerinde yapı olan parsellerdeki binalar tarihi ve mimari özellikleri ile çevresel değerine ve bulundukları çevreye olan katkısına göre sınıflanmıştır. Bu sınıflamaya göre alanda yer alan binaların %2’sini anıtsal/sanatsal binalar oluşturmaktadır. Binaların %12’sini Çevresel değeri olan yapılar, %45’i Dokuyu tamamlayıcı yapılar ve %41’i de aykırı yapılar olarak sınıflandırılmıştır.

209

50% 45% 45% 41% 40% 35% 30% 25% 20% 15% 12% 10% 5% 2% 0% Anıtsa ve Sanatsal Çevresel Değer Dokuyu Tamamlayıcı Aykırı Binalar

Grafik 215: Mimari Değerlendirme Dağılımı.

Yapılan çalışmalarda binalar yapım dönemlerine göre de değerlendirilerek sınıflandırılmışlardır. Yapım dönemleri, 1100’lu yıllardan itibaren, Kıbrıs’ta egemenlik sürmüş olan uygarlıkların egemenlık dönemleri esas alınarak belirlenmiştir. Bu dönemler Lüzinyan Dönemi (1192-1489), Venedik Dönemi (1589-1571), Osmanlı Dönemi (1571-1878), İngiliz 1. Dönem (1878-1930), İngiliz 2. Dönem (1930- 1960), Kıbrıs Cumhuriyeti Dönemi (1960-1974) ve 1974 sonrası olmak üzere olmuş ayrılmışlardır. Ancak egemenlik tarihlerdeki bu kesin ayrımı binalar üzerinde tanımlamak bu kadar kolay değildir. Kültürel süreklilikten dolayı bir önceki dönem sonradan gelen dönem ile etkileşerek devam etmiştir. Bundan dolayı binalarda çoğu zaman birden fazla dönemin izlerine raslanmaktadır. Bu da kültürel zenginliğin artmasına ve gelişmesine neden olmuştur.

Arazi çalışmaları sırasında alanda buluna binalar sınıflandırılırken çoğu zaman baskın olarak görülen döneme göre sınıflama yapılmıştır. Araştırma alanında Lüzinyan ve Venedik Dönemi hariç diğer dönemlerdeki yapılara rastlanmaktadır. Binaların %29’u 1974 yılından sonra yapılmıştır. Köy karakterini oluşturan binalar genellikle daha eski dönemlerde yapılmışlardır ve bunlar toplam bina sayısının %71’ini oluşturmaktadır.

50% 45% 43% 40% 35% 29% 30% 25% 22% 20% 15% 10% 6% 5% 0% İngiliz 1. Dönem İngiliz 2. Dönem Kıbrıs Cumhuriyeti 1974- Dönemi

Grafik 216: Bina Yapım Dönemleri Dağılımı.

Edremit Kilisesi (Ayios Kharalambos Church) Köyiçi koruma alanının korunması gereken ve öne çıkan tarihi parçasını oluşturmaktadır. Bu alanda yer alan binaların, %12’i ise çevresel değeri olan binalardır. Çevresel Değeri olan binalar bina yüksekliği, kat sayısı, cephe düzeni ile sokak bütününe katkı sağlayan binalardır. Çalışma alanında bu grupta yer alan binaların %12 oranında yer aldığı değerlendirilmiştir. Bir diğer bina grubu da dokuyu tamamlayan binalardır. Bu tür binalar toplamın %45’ini oluşturmaktadır. Bulundukları Sokak dokusu içerisinde basit ve sade olmalarına karşın Bina yüksekliği, 210

kat sayısı ve cephe düzenleri ile taşıdıkları özellikleri bakımından dokuyu tamamlayan binalar bu grupta ele alınmıştır. Bir diğer bina grubu ise aykırı binalardır. Bunlar yeni yapılar olup gerek kütle, gerekse cephe özellikleri ve kapı pencere açıklık ve oranları olarak tamamen bulundukları alandaki eski dokuya aykırı olan, çevrede ve sokak bütünü içerisinde uyumsuz olan binalardır. Aykırı binalar toplamın % 41’ini oluşturmaktadır. Binaların yapısal durumuna bakıldığında ise % 20’sinin çok iyi, % 60’ının iyi, %16’sının kötü ve % 4’ünün de tamirat halinde olduğu görülmektedir. Geneline bakıldığı zama alanda yer alan binaların fiziksel yapılarının iyi olduğu ve bakımlı oldukları sonucuna varılabilir.

Gözlemler sonucu varılan kanıya göre aykırı binalar genellikle yapısal olarak çok iyi durumdadır. Korunması öngörülen binalar ise bunun dışında kalan fiziki olarak iyi, kötü ve kötüye yakın değerlendirmelere sahiptirler. Çok az bir kısmı ise yıkıntı durumundadır.

70% 60% 60%

50%

40%

30% 20% 20% 16%

10% 4% 0% Çok İyi İyi Kötü Tamirat Halinde

Grafik 217: Binaların Yapısal Durumu. ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ Mimari yapılar, yakın çevresiyle etkileşim ve iletişim içerisindedir. Bundan dolayı geleneksel köy dokusu içerisinde yer alan, mimari ölçekte ele alınmış her yapı, geleneksel dokudan etkilenir ve buna göre biçimlenir. Bu anlamda, Edremit Köy içi dokusuna bakıldığında farklı karaktere sahip alandan oluştuğu görülmektedir. Bunlardan birisi köyün merkezini oluşturan kilise etrafında oluşmuş bir yapı ve bunun çevresinde yer alan yapıların oluşturduğu kısımdır. Bu alandaki yapılaşma küçük parsel yapısından dolayı yoğundur. Yapılar genellikle yol cephesinde yer alır ve parselin arka kısmında küçük bir bahçe yer bazı parseller tamamen dolu olduğundan bahçe alanları yoktur. Kilise etrafında, kahvehane ve dükkan gibi halka açık kullanımlar yer alır. Yoğun kullanım türü konuttur. Yolların şekillenişi bu binaların oturuş şekline ve bahçe duvarlarına göre ortaya çıkmıştır ve organik bir yapıya sahiptir.

211

Resim 49: Köyiçi Dokusu Örneği.

Köy merkezinden uzaklaştıkça bu yerleşim dokusu değişiklik göstermeye ve parsel alanları ve bina alanları büyümeye başlar. Bu ikinci bölgede yer alan parseller merkez bölgeden daha büyük olup buradaki binalar da daha büyüktür. Buna bağlı olarak bahçe alanları da binalara göre çok daha büyüktür. Genellikle ilk yerleşim alanının köyün merkezinin olduğu, kilise etrafında oluştuğu, daha sonraları köy büyüdükçe dışarıya, tarım alanlarına doğru büyüdüğü tahmin edilmektedir. Buralarda da yine köyün organik sokak yapısı devam etmektedir. Son dönemlerde meydana gelen gelişmelerde ise organik sokak dokusu değişerek düz sokaklardan oluşan alanlar ortaya çıkmıştır. Bu sokak şekillenişi hem sokak yapısı hem de binaların yerleşimi ve şekillenişi ile geleneksel dokuya uygun değildir. Yeni binalar yapılmış olmasına rağmen köy dokusu genellikle tek katlı ve iki katlı binalardan %50 ve %50 oranında oluşmaktadır. Son dönemlerde yapılan yeni binalar kat sayıları ile olmasa bile kütle şekillenişleri ile özgün yapıya tamamen yabancı bir doku oluşturmaktadır. Bu da köyün orijinal geleneksel yapısını görsel anlamda olumsuz etkilemektedir. iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLUKLAR Edremit Köyiçi alanında 165 adet çeşitli büyüklükte parsel yer almaktadır. Bu parseller 100 m2’lik dilimlerde sınıflandığı zaman 500 m2’ye kadar olan parsellerin yoğun olduğu görülmektedir. Alandaki parsellerin 0-500 m2’ye kadar alanı olanların %57 ( 80 adet) oranında olduğu görülmektedir. Tapu haritalarından yapılan çalışma sonucunda en küçük parsel alanının 11.75 m2 ve en büyük parsel alanının ise 11.056,21 m2 olduğu belirlenmiştir.

60% 57% 50% 40% 30% 26% 20% 15% 10% 0% 0-500 501-1000 1001-üstü

Grafik 56.- Parsel Büyüklükleri Dağılımı. 212

501- 1000 m2 arasında alanı olan parseller ise toplamın %15’ini (21 adet) oluşturmaktadır. 1.000 m2 den büyük toplam 37 parsel vardır ve %26’lik bir kısmı oluşturmaktadır. Yerleşim alanını merkezinde yer alan parseler diş bölgelerde yer alan parsellere göre daha küçüktür ve buradaki yapılaşma da daha yoğundur. Bunun yanında parsel boyutları da buna uygun olarak daha küçüktür ve parsellerin yol cepheleri de küçüktür.

25% 23% 21% 20% 17%

15% 11%

10% 8% 7%

5% 3% 3% 1% 0% %0-20 %11-20 %21-30 %31-40 %41-50 %51-60 %61-70 %71-80 %81-üstü

Grafik 57.- Taban Alanı Oranı Dağılımı.

Resim 50: Korunacak Bina Örneği.

Parsellerdeki yapıların tabanda oturduğu alanın parsele alanı oranına bakıldığı zaman (Taban alanı/arsa) ise genelde düşük olduğu görülmektedir. Yapılaşmış olan toplam 40 parselin % 80’inde taban alanı/arsa alanı oranının %50 ve altında olduğu görülmektedir. Bu oran göreceli olarak merkez bölgede daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Köy dışına gidildikçe bu oran daha da düşmektedir. Edremit Köyiçi alanda yer alan yeni yapılaşmalarda ise yapı arsa oranı Tabanda % 60 ve toplamda % 120’ye kadar çıkmaktadır. Bu oran bölgede yürürlükte olan Emirname kuralları olup geleneksel yapı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Korunması önerilen binaların kütlelerinin şekillenişi de kendilerine özgüdür. Özellikle mimari ve çevresel değeri olan binaların bina kütleleri geleneksel olarak dik dörtgen forumdadır. Boyutların birbirine oranı ½ oranındadır. Genellille uzun kenarları güneye yönlendirilmiştir. Harita üzerinde yapılan incelemede yaklaşık olarak 10 m’ye 20 m gibi bir boyutları olduğu belirlenmiştir. Dokuyu tamamalayıcı olarak belirlenmiş olan binalar ise daha yeni dönemde yapılmış olduklarından dolayı boyutları biraz daha büyük olup daha kareye yakın bir kütleye sahiptirler.

213

Haritalar;

Edremit Köyü Uydu Haritası Doğal ve Fiziksel Yapı Haritası Arazi Kullanımı Yapı Malzemesi Çatı Malzemesi Bina Kat Sayısı Mimari Değerlendirme Bina Yapım Dönemleri Yapısal Durum

2.1.5 KARAMAN KÖYİÇİ ALANI

A. TARİHSEL GELİŞİM

Karaman olarak bilinen Karmi adının mitolojide Fenike Krali Cepheus'un karısı olan Cassiopia’dan geldiği ifade edilmekle birlikte diğer bir söyleme göre ortaçağda bu yerleşimde hüküm sürmekte olan Carmelite’lere dayanarak Karmi adının buradan geldiği de ifade edilmektedir.

Karaman köyü, Girne yerleşmesinin 8.5 kilometre güney batısında yer alan ve Beşparmak Dağlarına yaslanmış bir yerleşmedir. Evlerin hemen hepsinin ortak özellikleri bulunmakta olup yerleşimin ortaya çıkmasına göre en eski yerleşim yeri olarak Lusinyan dönemine tarihlenebilmektedir. Zira orijinal mezralar bu döneme işaret etmektedir.

Kıbrıs halkı, korsan baskınlarından ve baskınların ortaya çıkardığı terörden korunmak için sivil yerleşmeleri denize yakın kurmaktan kaçınmışlardı. Özellikle Kuzey Kıbrıs köyleri dağlarda, verimli vadiler ya da tepelerde kurulmuşlardı. Bu nedenle yaklaşan gemilerin kolayca gözlemlediği daha yüksek bir yere sığınmak akıllıca bir karardı. Daha yüksek rakımda; daha serin hava, daha iyi manzara, yakacak odun ve diğer malzemelere yakınlık ve içilebilir suyun bolluğu yerleşmeleri daha anlamlı bir hale getiriyordu.

Kuzey Kıbrıs'taki bu tür yerleşimlerin en eskisi ve en tipiği olarak önümüze çıkan Karaman Köyü, Kuzey Kıbrıs'ın en eski Tunç Çağı yerleşmelerinden birine sahiptir. Özellikle köyün çevresinde Bronz Çağı mezar yapıları ve mezar odaları bulunması bu durumu kanıtlamaktadır. Tüm adadaki en büyük olabilecek bir mezar steli bu kesimde 1960 yılında yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Bu mezarların Orta Bronz Çağına tarihlenmesi (1900- 1625 BC) ve hatta 2300 BC yıllarına kadar gittiği, Salamis yerleşmesinden daha eski dönemlerde bu kesimde yaşam olduğunu kanıtlamaktadır. Kıbrıs'ta bulunan en eski insan figürü burada bulunmuş olup, bunların doğurganlığın tanrıçasını temsil ettiği düşünülmektedir Mezarlardan birinde bulunan ve Girit'teki Minoan uygarlığına ait kaseler ve bu iki ada arasında ticaret bağlantıları sağlayan ve Mısır'dan gelen ve ölüler için hediye olduğu düşünülen mavi boncukların bulunması kanıtlamaktadır. Boncukların bulunduğu mezarın adı "denizci mezarı" olarak bilinmekte olup bu durum ayrıca adamın Suriye ile Ege arasında ticaretinde gemilerinin yolu üzerinde olması nedeni ile önemini ortaya koymaktadır.

214

Resim 51: Karaman Köyiçi Konutları.

St Hilarion kalesinin altında yer alan köyün her yerinden bu kale görülebilmektedir. Bu husus aynı zamanda köyün kale ile yakın temasta ve koruması altında olduğunu da kanıtlamaktadır. Ayrıca kaleye erişimde kullanılan eski bir yolunun da Karaman ve Edremit yerleşmeleri üzerinden kıyıya ulaştığı bilinmekte olup Lusinyan şövalyelerinin koruması altında köyün geliştiği ve Latin etkisi ile Ortaçağ kiliselerinin Karaman'da kurulduğu belirgindir. Karaman Köyünde envantere kayıtlı altı kilise/şapel bulunmaktadır. Bunlar; Panagia Karmiotissa Kilisesi (mevcut), Chrisosotiros Şapeli (yıkılmış), Ai Stratis (Agios Efstratios)Harita 6: ŞapeliKaraman Köyiçi Alanı Uydu Haritası. (yıkılmış), Prophet Elias Şapeli (yıkılmış), Agios İlarion Kilisesi (yıkılmış), Agios Panteleimonas Kilisesi (yıkılmış) dır. Bu kiliseler arasında sarnıcı ile birlikte günümüzde müze olarak kullanılan Panagia Karmiotissa kilisesi Bakire Meryem adı ile anılmakta olup müze olarak koruma altındadır.

215

Ada İngiliz yönetimi altında iken, 1870'li yıllarda bir grup İngiliz aristokrat kesimin yerleşmesi ile köy yeniden önem kazanmış ve yerleşmeye başlayan İngilizler, Akdeniz mimarisine uygun konutlar inşa etmişlerdir. Daha sonraları, 1900'lü yıllarda Avrupa’nın diğer Ülkelerinden gelen yabancılar da bu gruba eklenmişlerdir. Kıbrıs'ta baş gösteren iç karışıklıklar ile birçok kişi evlerini terk edip adadan ayrılmış, huzurun sağlanması ile 1974 sonrasında adada dağınık olarak yaşayan yabancılar bir araya toplanarak tekrar buraya yerleşmişler ve eski evleri orijinallerine sadık kalarak restore etmişlerdir.

1979 yılına kadar KKTC İskan Bakanlığı’na bağlı olan Karaman, 1983’te Turizm ve Çevre Bakanlığı’na devredilmiş ve koruma altına alınmıştır.

B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI

Karaman köyü, Beşparmak Dağlarını kaplayan orman alanları arasında yerleşmiştir. Köyün yerleşik alanları dışında orman alanlarının başlaması ve sulak bir coğrafyaya sahip olması nedeni ile köy içindeki evlerin ve dışındaki mekanların her daim yeşil bir örtü ile kaplı olduğu görülmektedir. Beşparmak'ın eteklerinde ortalama 360.00 metre yükseklikte yerleşmiş olmasına karşın dağın yamaçlarında konumlandığı için eğimli bir toporgrafyaya sahiptir. Büyük çoğunluğu müstakil olan konut yapıları da bu topografik yapıya uyumlu olarak yerleşmişlerdir. Konut alanlarının yoğunluğu ve tarım yapılacak mekanların bulunmaması nedeni ile köyiçinde tarımsal faaliyetin hüküm sürmediği görülmektedir. Bu nedenle yerleşin sadece iskan yönü ile belirlenmiş bir yerleşmedir.

Sıra 2

İkiz 2.9

Apartman 8.8

Müstakil 86.1

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0

Grafik 218 : Karaman İkamet Edilen Müstakil Konut Oranı

Yerleşimin jeolojik yapısı Girne-Çatalköy planlama alanının doğusunda görülen zemin yapısının aksine daha mukavim bir yapı göstermektedir. Toprak formasyon genel olarak kirli beyaz, gri ve siyah renkli, çoğunlukla masif görünümlü, çok kalın katmanlı, bazen orta-kalın katmanlı, yer yer kireçtaşı ile karstik yapılıdır. Sarp ve kırıklı bir yapıya sahip olması nedeni ile yerleşim alanı güneyinden itibaren yağış suları derinlere kaçmakta ve düdenler oluşmakta bu durum da köyün sulak bir durumda olmasına sebep olmaktadır.

Adanın doğal yapısından ortaya çıkmış zeytin ağaçlarını burada görmek pek mümkün olmamaktadır. Buna karşın yabani durumdaki harup, ardıç, meşe ve adanın asal ağaçları ararsında bulunan ve de 700 metreye kadar görülen kızıl çam ağaçları yerleşmişi kuşatan asal ağaç dokusunu oluşturmaktadır. Bunun dışında evlerin bahçelerinde yer alan süs bitkilerinin yoğunluğu yerleşimi bir cazibe odağı durumuna getirmektedir. Özellikle emekli nüfusun çoğunluğu bakımlı ortamların yoğu olarak dokuyu sarmasına sebep olmaktadır. Köyün koruma altına alınmış olası nedeni ile köy içindeki yapısal yoğunluğun sorumsuzca artış göstermemesi de doğal yapının bozulmamasına sebep olmaktadır.

Eğimli arazisi nedeni ile hava kirliliğinin olmaması ve yerleşik alanın neredeyse tamamının yeşil bir doku ile kaplı olması sessiz bir yaşamın hüküm sürmesi yerleşmeyi turizm açısından üst seviyelere çıkarmıştır. Bununla beraber sınırlı sayıda ve yabancı grupların yaşaması ve eğimi yanında dar sokakların bulunması araç trafiğini de caydırıcı bir unsur olarak ön plana çıkmakta ve yerleşme içinde her hangi bir trafik 216

sorunu görülmemektedir.Çevrede yabani harup ve delicelere rastlanmakta ve makilik bir doğal yapı hakim görülmektedir.

Resim 52: Karaman, Virgin Mary Kilsesi .

Resim 53: Karaman köyiçi, görünümler

C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI

Köyiçinde yaşayanların çoğunluğu İngiliz olmakla birlikte aralarında Almanlar, Fransızlar, İtalyanlar, Hollandalılar, İsviçreliler, Amerikalı ve Kanadalılar da bulunmaktadır. Genelde yaşayanlar çalışma hayatını büyük açıdan sonlandırmış ve burada yerleşmişleridir.

Yerleşime yönelik elde edilen ilk sayım bilgilerine göre 1831 yılında köyiçinde toplamda 59’u Kıbrıslı Rum ve 4’ü Kıbrıslı Türk olmak üzere 63 kişinin yaşadığı bilinmektedir. Ancak bu sayımda sadece erkeklerin sayıldığı bilinmektedir. Bu nedenle sayı olması gerekenin altında çıkmıştır. 1881 yılında ise bu sayı toplamda 404’e çıkmıştır. 1891 yılın gelindiğinde ise tümü Kıbrıslı Rum olan 474 kişi burada yaşamaktadır.

Takip eden yıllarda Karaman’da yaşayanlar arasında Kıbrıslı Türkün bulunmadığı belirlenmiştir. 1930’lu yıllara gelinceye kadar nüfusta belirli artışlar görülmektedir. Bu değerler 1901 yılı sayımında 518, 217

1911’de 673 kişidir. 1921 yılında 747 kişi ile Karaman nüfusu en yüksek değerine ulaşmıştır. 1931 yılında ise belirlenemeyen bir sebeple 671 kişiye düşen nüfus 1946 yılında İkinci Dünya Savaşı sonrasında 741 olmuş, 1960 yılında ise 650 kişiye düşmüş ve bu düşüş ilerleyen yıllarda da devam etmiştir.

Karaman’da yabancıların sayıldığı ilk sayım sonuçları 1973 yılında görülmüş, toplamda 528 olan nüfusta, 519 Kıbrıslı Ruma karşılık 9 yabancı uyruklu sayılmıştır. 1978 yılına gelindiğinde Rumların köyü terk etmesi ile sürekli ikamet eden 58 kişi köyde sayılmıştır ve bu sayı 1996 yılında 82 ve on yıl sonra 2006 yılında 85’e çıkmıştır. Ancak bu son üç yıl sayımında milliyet ayırımı yapılmamış, toplam sayı verilmiştir. 2006 yılandaki 85 kişinin 43’ü erkek ve 42’si kadındır. KKTC 2011 yılı nüfus sayımı kesin sonuçlarına göre Karaman nüfusu 55 kişi olarak belirlenmiş ve bunların 29’u erkek ve 26’sı kadın olarak

50.8 49.2

Erkek Kadın sayılmıştır.

28.9

71.1

Evli Bekar

Grafik 219 : Karaman Köyiçi Cinsiyet Dağılımı ve Evli Bekar Oranı

Karaman’ın Girne merkeze göreceli uzaklığı ve erişimdeki zorluklar nedeni ile uzun süre Kıbrıslı Türkler arasında tercih edilmeyen bir yer olmuştur. Güneyden gelenlerin de tercih etmediği Karaman uzun süre boş kalmış ve sadece daha önce burada 1974 öncesi yaşayan az sayıda yabancı yaşamaya devam etmiştir. 1980 sonrası KKTC Hükümetinin girişimleri ile evler restore edilmiş ve yabancılara uzun süreli kiraya verilmeye başlanmıştır. Sonuçta 2006 yılında sürekli yaşayanlarca köy nüfusu 85 kişiye çıkmış ve yeni inşaatların yapılması ile kısa sürede nüfus 300 kişiye çıkmıştır.

218

61+ 24.8% 51_60 20.6% 41_50 11.3% 31_40 15.1% 24_30 6.7% 19_23 8.4% 16_18 3.4% 13_15 0.8% 7_12 3.4% 5_6 2.1% 0_4 3.4% 0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0%

Grafik 3: Karaman Köyiçi Yaş Grupları Dağılım

Köyiçinde ortalama aile büyüklüğü Girne-Çatalköy alan bütününe nazaran evlerde Türk yapısı benzeri kalabalık aileler yaşamamakta aile büyüklüğü 2 kişi/konut oranından daha da düşük seviyededir. Arazi çalışmaları sırasında köyde 195 konut olduğu tesbit edilmiştir. Bir nüfus tahmini yapılması gerekirse burada 390 kişinin yaşaması gerektiği söylenebilir. Ancak köyün kiracılar tarafından daha çok yazlık amaçla kullanılmasından ve konutların bir kısmının da kullanılmadığı göz önüne alınırsa köyde yaşayanların sayısının çok daha az olduğu tahmin edilmektedir. Bunun tanında yaz ve kış nüfusu da değişkenlik göstermektedir. Yaşayan halkın yaş gruplarında büyük çoğunluk 55-75 yaş aralığındadır ve evli karı-kocalar emekliliklerini geçirmek amacıyla buraya yerleşmişlerdir.

Günümüzde yaşayanların büyük çoğunluğunun dini Hıristiyandır ve çoğu 15 yıldan fazladır buradaki evleri kullanmaktadır. Yaşayan halkın farklı ülkelerden geldiğini ve bundan dolayı da köyde çok kültürlü bir yaşam olduğu gözlemlenmektedir. Genelde çoğunluğu İngiltere’den gelmiş olan köy halkının arasında İskoçya’dan, Almanya’dan, Amerika’dan ve Finlandiya’dan gelip yerleşmiş olan az bir kesim de bulunmaktadır.

Akademisyen/öğretim görevlisi 1.8% Esnaf/zanaatkar 2.2% Asker 0.4% Öğretmen 3.6% İşsiz 1.3% Emekli 41.3% Özel sektör 17.5% Ev hanımı 7.6% Memur 3.6% Öğrenci 16.6% Serbest meslek 4.0% 0.0% 5.0% 10.0%15.0%20.0%25.0%30.0%35.0%40.0%45.0%

Grafik 4: Karaman Köyiçi Meslek Grupları Dağılımı

D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI Karaman’daki evler genellikle restore edilmiş eski evlerdir. Yaşayanlar buradaki evleri uzun süreliğine kiralayıp içlerini restore edip yaşamaktadırlar. Bu nedenle konut sahipliği oldukça düşük düzeydedir. Restorasyon aşamamsında konutların orijinal yapısının bozulmamasına dikkat edilmektedir.

219

Yaşayanların emekli maaşları dışında bir gelirleri olmamakla birlikte boş zamanlarında Kıbrıs’a ait sepetler, el örmesi seleler, testiler ve kendi kültürlerini yansıtan seramik objeler vb. unsurları satarak göreceli gelir elde etme dışında, taştan heykeller yapıp satarak aynı zamanda köyün turizm potansiyelini de destekler durumdadırlar. Köyde yaşayanların bunun dışında bir ekonomik gelir kaynakları bulunmamaktadır.

Büyük çoğunluğunun evli çiftlerden oluşması yanında okur yazar olmayan kişiye rastlanmamakta olup üniversite mezunu sayısında da oldukça yüksek bir pay olduğu belirlenmektedir.

4701-6700 Tlarası 4.2 3701-4700 TL arası 8.4 Cevap vermedi/reddetti 34.7 Bilmiyor/Fikri yok 10.5 1731 TL- 2700 Tl arası 14.7 2701 TL–3700 TL arası 9.5 6701 TL–8700 TL arası 4.2 8701TL ve üzeri 9.5 1730 TL ve altı 4.2 0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0 40.0

Grafik 5: Karaman Köyiçi Hane Halkı Gelir Dağılımı

Karaman’da yaşayanların tümü yaşadıkları ortamdan memnun olup (%100), gerek yaşayan nüfusun azlığı ve gerekse yaş grubu ve doğurganlık oranının sıfır değeri düzeylerinde olması nedeni ile Karaman için ve yakın çevresinde kreş ve ilk ve orta öğrenim kurumu gibi bir tesis için planlamaya gerek olmadığı anlaşılmaktadır. Bunun dışında araç sahipliğinin yüksek olması nedeni ile günlük alışverişlerin bile Girne merkez ve kıyı kesimde yer alan Karaoğlanoğlu merkez (5.6 kilometre) ve Alsancak yörelerinin kullanılması Karaman’da ekonomik getiri elde edilecek bir perakende ticari kullanımın açılmasını gerekli kılmamakta olup, halihazırda tek bir bakkal hizmet vermektedir. Bunun dışında rekreatif faaliyetlerin hepsinin de Karaman dışında gerçekleştirilmesi nedeni ile bu alanlara gidiş gelişler de %100 oranında özel araçla yapılmaktadır.

Lise 25.9% Üniversite 52.2% İlkokul 10.5% Ortaokul 4.8% Lisansüstü 4.4% Okuma yazma yok 1.3% Okuma yazma var 0.9%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0%

Grafik 2: Karaman Köyİçind Yaşayanlarının Mezun Olduğu Okula Göre Eğitim Durumu

220

Memnunum 31.6

Çok memnunum 68.4

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0

Grafik 220: Karaman’da yaşayanların Yaşadıkları Yerlerdeki Memnuniyet Analizi

Yörede yaşayanların, yaşadıkları yerden memnun olmaları yanında %68.2 oranının önümüzdeki 5 yıl içinde ve %15.9 oranın hiç bir şekilde başka yere taşınmayı düşünmemesi ve bu oranın toplamda %84.1 gibi yüksek değerde olması dikkate değer bulunmuştur. 5 yıl içinde taşınmayı düşünenler ise %1.1 gibi marjinal bir değerdedir. Bu durum yörenin yaşamaya uygun ve dejenerasyona uğramamış bir mekan olduğunu kanıtlamaktadır.

Karaman’ın sahip olduğu özel durumdan yansıyan ve göreceli olarak içine dönük bir yaşamın ortaya koyduğu özelliklerden ötürü homojen bir yapıda olması ve ada kültürüne aykırı bir yaşam tarzı ortaya koymamakla beraber kendi kültür yapıları ile ada kültürünü birleştiren bir sosyal grubun burada yaşaması bir özellik olarak görülmektedir. Bu nedenle günümüze değin Koyu Yeşil Bölge içinde kalarak özelliklerini barındırmıştır.

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan Girne 1.1 dışına başka bir bölgeye taşınmayı…

Önümüzdeki 5 yıl içinde burada kalmayı 68.2 düşünüyorum/düşünüyoruz

Taşınmayı kesinlikle 15.9 düşünmüyorum/düşünmüyoruz

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan yine 8.0 Girne’de başka bir bölgeye taşınmayı …

Bu konuda kararsızım 6.8

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0

Grafik 221: Yaşanılan Çevreden Memnuniyet Araştırması

221

Resim 54 : Karaman Köyiçi Genel Görünüm

Karaman köyiçinde yaşayanların, yaşadıkları konutlara %100 oranında bakım onarım yaptığı ve bu konu ekonomik yapıları ile ilgili olarak görülmektedir. Bakım yapanların %50’si ara sıra ve gerektiği zaman, %33.3’ü ise yılda bir kez yapmaktadır. Dolayısı ile yapıların bakımında ekonomik seviyenin olumlu anlamda etkili olduğu ortaya çıkmaktadır.

28.6

Evet Evet Hayır

71.4

100

Grafik 222: Yaşanan Konuta Bakım/Onarım Yapılıp Yapılmadığı ve Korumaya Değer Olup Olmadığı.

İnceleme alandaki konutların özelliklerine bakıldığında kullanıcılar açısından genellikle olumlu özelliklere sahip olduğu ve gerekli onarımların büyük oranda kendileri tarafından yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Bu husus konutlarına gösterdikleri özen yanında belirli bir kesimin kendi onarımını yapacak ehliyete sahip olması yanında zaman zaman profesyonel yardım almayı tercih ettikleri ve kentleşme oranının yükdek bir seviyede olduğunu göstermektedir. Ayrıca her yıl onarıma tabi olunmasının oranının %33.3 olması konut kalitelerinin yaklaşık 1/3’ünün orta ve üzerinde olduğunu göstermektedir. Buna rağmen oturanların konutlarına bağlı olmasının beyanı oturdukları yöreden memnuniyetleri ile çakışmaktadır. Oturulan konutların % 86.1’i müstakil ve % 8.8’i apartman tipi konutlar olduğu görülmektedir. Kira veya satın alma maliyetlerinin uygun olması, teknik altyapı hizmetlerinin genelde iyi olması, binaların sağlam ve bakımlı olması ve manzara ve bahçelerinin olması konutlar için olumlu yanlar olarak belirlenmiştir.

222

Arasıra/bazen/gerektiği zaman 50.0

Her yıl/Yılda 1 defa 33.3

2-3 senede bir 16.7

0.0 20.0 40.0 60.0

Grafik 223: Konutuna Yaptığı Onarımın Ne Sıklıkla Yapıldığı.

Yaşayanların %100’ünün yaşadıkları alandaki eski binaların değerli olduğunu beyan etmesi yüksek oranda bir çevre bilincine sahip olduklarını ortaya koyma yanında çevreye sahip çıkma bilincinde olduklarını da göstermektedir. Ayıca çevrelerindeki eski yapıların korunmadığı ve bu konudaki endişeye sahip olanların oranının yüksekliği (%75) de çevrelerine ve geçmişlerine olan bağlılığı ve yörede yaşamaya devam etme isteminin ile örtüşmektedir. Bu husus aynı zamanda belirli bir kültür bilincine sahip olunduğunun ve onarım sistematiği hakkında bilgi sahibi olunduğunun göstergesi olarak kabul edilmektedir.

25.0 28.6

Evet Evet Hayır Hayır

71.4 75.0

Grafik 224: Yaşanan Alandaki Binaların Değerli Olup Olmadığı ve Korunup Korunmadığı

223

Eserlerin doğallığı bozulmadan restore edilmesi, 66.7 tadilatlarının yapılması ve korunması

Çevre düzenlemesi ve temizliği yapılmalı 33.3

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0 Grafik 225:Karaman Köyiçi Koruma Planı Yapımından Beklentileri Nelerdir.

Resim 55: Geleneksel Doku Örneği .

E. ULAŞIM BAĞLANTILARI Girne merkez Karaman köyiçi yaklaşık olarak 8.5 kilometre mesafededir ve normal süre olarak 13 dakika kadar sürmektedir. Ancak Girne merkezden çevre yolunu takiben güneye ayrıldıktan sonra yokuş yukarı dar ve virajlı bir yoldan çıkılmaktadır. Karaman ile Karaoğlanoğlu alt merkez arası 5.2 kilometre olup Karaman’da yaşayanların günlük alış-verişlerini bu alt merkezden temin etmelerinin daha olağan olduğu görülmektedir. Bunun dışındaki ulaşım olanaklarını Girne merkez ile gerçekleştirmektedirler. Özellikle rekreatif amaçlı seyahatlerinde Girne tercih edilmektedir. Yaş ortalamasının yüksek olması nedeni ile eğitim çağındaki nüfusun ihmal edilir düzeyde olması eğitim ulaşımının olmadığını buna karşın sağlık ile ilgili seyahatlerinde de kamu kurumları yerine özel sağlık kurumlarının tercih edildiği ve bu oranın acil durumlar dışında %100 seviyelerine eriştiği görülmektedir.

224

Özel araç 100.0%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 226 : Yaşayanların Ağırlıklı Olarak Ulaşımda Kullandıkları Araç

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Özel araç 100.0 Özel araç 100.0

0.0 50.0 100.0 150.0 0.0 50.0 100.0 150.0

Grafik 227 : Yaşayanların Alışverişlerinde Kullandıkları Ulaşım Aracı

Resim 56: Karaman Köyiçinin Kuzeyden Genel Görünümü.

F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ

225

Bu bölümde arazi çalışmaları sonucunda binalar ve parsellere ait yerinde tespit yapılarak elde edilmiş veriler ve bu verilerin analiz sonuçları yer almaktadır. Arazi çalışmaları Zeytinlik Köyiçi alanı olarak belirlenmiş ve Koyu Yeşil bölge olarak tanımlanmış bölgeyi kapsamaktadır. Bu çalışma parsel ve bina ölçeğinde bire bir yapılmıştır. v. ARAZİ KULLANIMI Arazi çalışmalarında Köyiçi alanında yer alan parsellerde en yoğun kullanım türünün % 75 ile konut kullanımı olduğu görülmektedir. Bazı parsellerde birden fazla konutun yer almakta olduğu belirlenmiştir. Konut alanlarında bunun yanında konutlara yardımcı kullanımların yer aldığı araba garaji ve depo gibi amaçlarla kullanılan yardımcı binaların oranı ise % 3 olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında alanda yer alan parsellerin %15’inin boş ve %1’inin ise zeytinlik ve meyve bahçesi olduğu belirlenmiştir. Konut ve boş alanlar ile zeytinlik ve meyve bahçeleri dışında alanda düşük oranlarda restaurant kahvehane vb. gibi rekreatif kullanım Resimalanları 57 ve: Sokak bir Dokusu kültür merkezi ile çocuk parkı bulunmaktadır. Bunun yanında alanda tarihi ve kültürel değeri olan bir cami, Çatalköy Belediye Binası ve İlkokul binası bulunmaktadır. Alanda yer alan diğer kullanımlar %4 oranında çeşitli tür tüketim mallarının satıldığı dükkanlar, 1 ekmek fırını ve mobilya atölyesi ile içme suyu dolum tesisidir. Bazı boş parseller ise otopark olarak kullanılmaktadır.

80% 75% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 15% 10% 4% 2% 1% 3% 0% Berber/Res/Kahve. Zeytin./Mey. Dükkan Konut Boş Parsel Yardımcu Bina Bahçesi

Grafik 228: Arazi Kullanım Dağılımı.

w. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI Arazi çalışmaları sırasında Karaman Köyiçi alanında farklı kullanımlarda 198 adet bina tespiti yapılmıştır. Binaların yapı malzemesi, kat sayısı, çatı malzemesi ve inşa tarzı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda bu alanda genellikle kullanılan yapı malzemesinin eski binalarda taş, taş ve sıva ile yeni binalarda ise tuğla ve sıva şeklinde olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sırasında bu alanda yer alan binaların yapı malzemesinin %55’inin (8+100adet) taş veya taş ve sıva olduğu, %45’inin (90 adet) ise tuğla ve sıva olduğu tesbit edilmiştir.

226

60% 51% 50% 45%

40%

30%

20%

10% 4%

0% TAŞ TAŞ+SIVA TUĞLA +SIVA

Grafik 229: Yapı Malzemesi Dağılımı

Taş binalar inceleme alanında yer alan eski dönemlerde yapılmış binalardır ve sıvalı veya sıvasız olabilmektedir. Günümüze gelene kadar bu binalar değişim geçirmişlerdir. Daha yakın dönemlerde ve günümüzde yapılan binalarda ise yapı malzemesi olarak tuğla kullanıldığı ve sıvandığı görülmektedir. Alandaki binaların % 18’inin (33 adet) çatıları kiremit ve eğimlidir. Yaklaşık çatı eğimi %20 ile %30 oranları arasında değişiklik göstermektedir. Eski binaların çatıları daha çok düz ve topraktır. Ancak zaman içerisinde yarattığı olumsuzluklar nedeniyle üstlerine beton dökülerek veya oluklu levha veya kiremit kaplanarak kapatıldığı gözlemlenmektedir. Bazılarının ise üzerine kat ilavesi yapılarak eğimli çatı veta beton çatıya dönüştürülmüştür. %82 oranında ise beton düz çatı bulunmaktadır. Çatıların %12’si eğik çatıdır. Eğik çatılarda çatı malzemesi olarak kiremit kullanıldığı görülmektedir. Malzeme cinsine göre çatı eğimi de değişkenlik göstermektedir. Kiremitli çatılarda çatı eğimi yaklaşın %20-30 oranında olurken oluklu levha olan çatılarda bu oran %5’e kadar düşmektedir. Eğik çatılar %12 iken düz çatılar ise binaların %78’ini oluşturmaktadır. Eğik ve düz çatısı olan binalar ise % 10 oranındadır.

90% 82% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 9% 9% 10% 0% OLUKLU KİREMİT MARSİLYA KİREMİT DÜZ BETON

Grafik 230: Çatı Malzemesi Dağılımı.

227

90% 78% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 12% 10% 10% 0% EĞİK DÜZ EĞİK+DÜZ

Grafik 231: Çatı Tipi Dağılımı.

Karaman Köyiçi alanında bulunan binaların kat sayılarına bakıldığı zaman genellikle tek ve iki katlı binaların bulunduğu görülmektedir. Tek ve iki katlı binalar toplam binaların % 96’sını oluşturmaktadır. Bunun % 29’u (55 adet) tek katlı binalar ve %67’si (126 adet) de iki katlı binalardır. Üç katlı binalar ise %4’lük bir kısmı oluşturmaktadır ve bunlar genellikle arazi eğiminden faydalanılarak ortaya çıkan binalar olup mimari değerlendirme çalışmasında dokuya aykırı olarak değerlendirilen binalardır. Bu binalar son dönemde yapılmış olup genel köy karakteri ile uyumsuzdurlar ve çevrede olumsuz etki yaratmaktadırlar.

80% 67% 70% 60% 50% 40% 29% 30% 20% 10% 4% 0% TEK KAT İKİ KAT ÜÇ KAT

Grafik 232: Bina Kat Sayısı Dağılımı.

Bahçe duvarları pencere, kapı, balkon gibi mimari elemanlar geleneksel özellikleri belirleyen unsurlardır. Kentsel koruma alanlarında yapılan inceleme, ölçümler ve değerlendirmeler bu iç bahçelerin ve bahçe duvarlarının dokunun önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir. Bahçe duvarları gözlemlendiği kadarı ile, arazinin konumuna ve sokağın eğimine göre değişmekle birlikte, genellikle 1.20-2.70 metre arasındadır. Bazı sokaklarda ise bahçe duvarları yıkılmış veya kötü durumdadır. Genellikle yapı malzemesi olarak sıvasız taş veya sıvalı taş kullanılmıştır.

228

Resim 58: Karamam Köyüne genel bakış.

Geleneksel içe dönük yaşantıyı yansıtan iç bahçeli konutların bulunduğu sokaklarda taş veya sıvalı taş bahçe duvarları sokak mekanını belirlenmekte ve bulunduğu sokağa görsel değer katmaktadır. Köy alanı içerisinde belirgin bir bahçe duvarı karakterinin varlığı gözlemlenmemektedir. Korunacak binalar genellikle parselin yol cephesi boyunca yer almaktadır. Bunun yanında inceleme alanında yer alan binaların arka bahçeleri olduğu belirlenmiştir. Bina parselin ön sınırına, yola bitişik veya parselin içerisinde yer alabilmektedir. Yoldan geride yer alan yapıların belirli, standart bir çekme mesafesi bulunmamaktadır.Bu parsel boyutuna göre değişim göstermektedir. Ancak bu daha yakın dönemlerde ortaya çıkmış bir karakterdir.

x. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i. MİMARİ DEĞERLENDİRME

Karaman Köy içi alanında yapılan “Mimari Değerlendirme Çalışması” ile bu bölgede saptanmış toplam, üzerinde yapı olan veya olmayan tüm parseller değerlendirilmiş ve üzerinde yapı olan parsellerdeki binalar tarihi ve mimari özellikleri ile çevresel değerine ve bulundukları çevreye olan katkısına göre sınıflanmıştır. Bu sınıflamaya göre alanda yer alan binaların %1’ini anıtsal/sanatsal binalar oluşturmaktadır. Binaların %9’u Mimari değeri olan yapılar, %41’i Çevresel değeri olan yapılar, %46’sı Dokuyu tamamlayıcı yapılar ve %4’ü de aykırı yapılar olarak sınıflandırılmıştır.

229

50% 46% 45% 41% 40% 35% 30% 25% 20% 15% 9% 10% 4% 5% 1% 0% Anıtsa ve Sanatsal Mimari Değeri Çevresel Değeri Dokuyu Aykırı Binalar Tamamlayıcı

Grafik 233: Mimari Değerlendirme Dağılımı.

Yapılan çalışmalarda binalar yapım dönemlerine göre de değerlendirilerek sınıflandırılmışlardır. Yapım dönemleri, 1100’lu yıllardan itibaren, Kıbrıs’ta egemenlik sürmüş olan uygarlıkların egemenlık dönemleri esas alınarak belirlenmiştir. Bu dönemler Lüzinyan Dönemi (1192-1489), Venedik Dönemi (1589-1571), Osmanlı Dönemi (1571-1878), İngiliz 1. Dönem (1878-1930), İngiliz 2. Dönem (1930- 1960), Kıbrıs Cumhuriyeti Dönemi (1960-1974) ve 1974 sonrası olmak üzere olmuş ayrılmışlardır. Ancak egemenlik tarihlerdeki bu kesin ayrımı binalar üzerinde tanımlamak bu kadar kolay değildir. Kültürel süreklilikten dolayı bir önceki dönem sonradan gelen dönem ile etkileşerek devam etmiştir. Bundan dolayı binalarda çoğu zaman birden fazla dönemin izlerine raslanmaktadır. Bu da kültürel zenginliğin artmasına ve gelişmesine neden olmuştur.

Arazi çalışmaları sırasında alanda buluna binalar sınıflandırılırken çoğu zaman baskın olarak görülen döneme göre sınıflama yapılmıştır. Araştırma alanında Venedik Dönemi hariç diğer dönemlerdeki yapılara rastlanmaktadır. Binaların %6’sı 1974 yılından sonra yapılmıştır. Köy karakterini oluşturan binalar genellikle daha eski dönemlerde yapılmışlardır ve bunlar toplam bina sayısının %94’ünü oluşturmaktadır.

45% 41% 40% 35% 32% 30% 25% 20% 15% 15% 10% 5% 6% 5% 1% 0% 0% Lüzinyan Venedik Osmanlı İngiliz İngiliz 2. Kıbrıs 1974- Dönemi Dönemi Dönemi 1.Dönem Dönem Cumhuriyeti Dönemi

Grafik 234: Bina Yapım Dönemleri Dağılımı.

Karaman Köyiçi Alanında yer alan kilise faal durumda olup köy sakinleri ve çevrede yaşayan Hristiyanlar tarafından kullanılmaktadır ve korunması gereken ve öne çıkan tarihi ve mimari öneme sahip bir yapıdır. Bu alanda yer alan binaların, %9’unu mimari değeri olan binalar oluşturmaktadır. Bu binalar diş görünümleri, kullanılmış malzemeleri, süslemeleri ve plan özellikleri ile yapıldıkları dönemin özelliklerini bugüne kadar yansıtan binalardır.

230

Binaların % 41’i ise çevresel değeri olan binalardır. Çevresel Değeri olan binalar bina yüksekliği, kat sayısı, cephe düzeni ile sokak bütününe katkı sağlayan binalardır. Çalışma alanında bu grupta yer alan binaların %8 oranında yer aldığı değerlendirilmiştir. Bir diğer bina grubu da dokuyu tamamlayan binalardır. Bu tür binalar toplamın %46’sını oluşturmaktadır. Bulundukları Sokak dokusu içerisinde basit ve sade olmalarına karşın Bina yüksekliği, kat sayısı ve cephe düzenleri ile taşıdıkları özellikleri bakımından dokuyu tamamlayan binalar bu grupta ele alınmıştır. Bir diğer bina grubu ise aykırı binalardır. Bunlar yeni yapılar olup gerek kütle, gerekse cephe özellikleri ve kapı pencere açıklık ve oranları olarak tamamen bulundukları alandaki eski dokuya aykırı olan, çevrede ve sokak bütünü içerisinde uyumsuz olan binalardır. Aykırı binalar toplamın % 4’ünü oluşturmaktadır. Binaların yapısal durumuna bakıldığında ise % 8’inin çok iyi, % 86’sının iyi, %4’ünün kötü ve % 1’inin de yıkıntı/harap olduğu görülmektedir. Geneline bakıldığı zama alanda yer alan binaların fiziksel yapılarının iyi olduğu ve bakımlı oldukları sonucuna varılabilir.

Gözlemler sonucu varılan kanıya göre aykırı binalar genellikle yapısal olarak çok iyi durumdadır. Korunması öngörülen binalar ise bunun dışında kalan fiziki olarak iyi, kötü ve kötüye yakın değerlendirmelere sahiptirler. Çok az bir kısmı ise yıkıntı durumundadır.

90% 86% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 8% 10% 4% 1% 2% 0% Çok İyi İyi Kötü Yıkıntı Tamirat Halinde

Grafik 235: Binaların Yapısal Durumu. ii. YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ Mimari yapılar, yakın çevresiyle etkileşim ve iletişim içerisindedir. Bundan dolayı geleneksel köy dokusu içerisinde yer alan, mimari ölçekte ele alınmış her yapı, geleneksel dokudan etkilenir ve buna göre biçimlenir. Bu anlamda, Karaman Köy içi dokusuna bakıldığında farklı karaktere sahip alandan oluştuğu görülmektedir. Bunlardan birisi köyün merkezini oluşturan küçük bir meydan ve bunun çevresinde yer alan yapıların oluşturduğu kısımdır. Bu alandaki yapılaşma küçük parsel yapısından dolayı yoğundur. Yapılar genellikle yol cephesinde yer alır ve parselin arka kısmında küçük bir bahçe yer alırlar. Meydan etrafında köy camisi, kahvehane ve dükkan gibi halka açık kullanımlar yer alır. Yoğun kullanım türü konuttur. Yolların şekillenişi bu binaların oturuş şekline ve bahçe duvarlarına göre ortaya çıkmıştır ve organik bir yapıya sahiptir.

231

Resim 59: Köyiçi Dokusu Örneği.

Köy merkezinden uzaklaştıkça bu yerleşim dokusu değişiklik göstermeye ve parsel alanları ve bina alanları büyümeye başlar. Bu ikinci bölgede yer alan parseller merkez bölgeden daha büyük olup buradaki binalar da daha büyüktür. Buna bağlı olarak bahçe alanları da binalara göre çok daha büyüktür. Genellikle ilk yerleşim alanının köyün merkezinin olduğu, cami etrafında oluştuğu, daha sonraları köy büyüdükçe dışarıya, tarım alanlarına doğru büyüdüğü tahmin edilmektedir. Buralarda da yine köyün organik sokak yapısı devam etmektedir. Son dönemlerde meydana gelen gelişmelerde ise organik sokak dokusu değişerek düz sokaklardan oluşan alanlar ortaya çıkmıştır. Bu sokak şekillenişi hem sokak yapısı hem de binaların yerleşimi ve şekillenişi ile geleneksel dokuya uygun değildir. Yeni binalar yapılmış olmasına rağmen köy dokusu genellikle tek katlı binalardan %57 oranında oluşmaktadır. %42 oranında iseiki katlı bina da bu dokuya katkıda bulunmaktadır. Son dönemlerde yapılan yeni binalar hem kat sayıları hem de kütle şekillenişleri ile özgün yapıya tamamen yabancı bir doku oluşturmaktadır. Bu da köyün orijinal geleneksel yapısını görsel anlamda olumsuz etkilemektedir. iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLUKLAR Karaman Köyiçi alanında 531 adet çeşitli büyüklükte parsel yer almaktadır. Bu parseller 100 m2’lik dilimlerde sınıflandığı zaman 500 m2’ye kadar olan parsellerin yoğun olduğu görülmektedir. Alandaki parsellerin 0-500 m2’ye kadar alanı olanların %72 ( 381 adet) oranında olduğu görülmektedir. Tapu haritalarından yapılan çalışma sonucunda en küçük parsel alanının 2.47 m2 ve en büyük parsel alanının ise 6203,53 m2 olduğu belirlenmiştir.

80% 72%

60%

40% 19% 20% 9%

0% 0-500 501-1000 1001-üstü

Grafik 56.- Parsel Büyüklükleri Dağılımı.

232

501- 1000 m2 arasında alanı olan parseller ise toplamın %19’ini (99 adet) oluşturmaktadır. 1.000 m2 den büyük toplam 51 parsel vardır ve %9’lik bir kısmı oluşturmaktadır. Yerleşim alanını merkezinde yer alan parseler diş bölgelerde yer alan parsellere göre daha küçüktür ve buradaki yapılaşma da daha yoğundur. Bunun yanında parsel boyutları da buna uygun olarak daha küçüktür ve parsellerin yol cepheleri de küçüktür. 80% 70% 70% 60% 50% 40%

30% 20%

10% 6% 6% 6% 4% 3% 1% 2% 3% 0% %0-10 %11-20 %21-30 %31-40 %41-50 %51-60 %61-70 %71-80 %81-üstü

Grafik 57.- Taban Alanı Oranı Dağılımı.

Resim 60: Korunacak Bina Örneği.

Parsellerdeki yapıların tabanda oturduğu alanın parsele alanı oranına bakıldığı zaman (Taban alanı/arsa) ise genelde düşük olduğu görülmektedir. Yapılaşmış olan toplam 170 parselin % 80’inde taban alanı/arsa alanı oranının %50 ve altında olduğu görülmektedir. Bu oran göreceli olarak merkez bölgede daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Köy dışına gidildikçe bu oran daha da düşmektedir. Karaman Köyiçi alanda yer alan yeni yapılaşmalarda ise yapı arsa oranı Tabanda % 60 ve toplamda % 120’ye kadar çıkmaktadır. Bu oran bölgede yürürlükte olan Emirname kuralları olup geleneksel yapı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Korunması önerilen binaların kütlelerinin şekillenişi de kendilerine özgüdür. Özellikle mimari ve çevresel değeri olan binaların bina kütleleri geleneksel olarak dik dörtgen forumdadır. Boyutların birbirine oranı ½ oranındadır. Genellille uzun kenarları güneye yönlendirilmiştir. Harita üzerinde yapılan incelemede yaklaşık olarak 10 m’ye 20 m gibi bir boyutları olduğu belirlenmiştir. Dokuyu tamamalayıcı olarak belirlenmiş olan binalar ise daha yeni dönemde yapılmış olduklarından dolayı boyutları biraz daha büyük olup daha kareye yakın bir kütleye sahiptirler.

233

Haritalar;

Karaman Köyü Uydu Haritası Doğal ve Fiziksel Yapı Haritası Arazi Kullanımı Yapı Malzemesi Çatı Malzemesi Bina Kat Sayısı Mimari Değerlendirme Bina Yapım Dönemleri Yapısal Durum

2.1.6 KARAKUM KÖYİÇİ ALANI

A. TARİHSEL GELİŞİM

Karakum Köyiçi alanı Girne Merkeze çok yakın bir konumda yer almaktadır. Deniz kenarında yer alan bir mahallesi gibidir. Bu alan batsında Girne merkez ve Doğusunda ve Güneyinde ise Ozanköy ile sınırlanmıştır. Karakum Köyiçi alanı Fasıl 96 Yollar ve Binalar Düzenleme Yasası Fası 96 altında yayınlanan Bildiri (5 Mart ve 3 Mayıs 1983 ) ile Koyu Yeşil Bölge olarak tanımlanmıştır.

Karakum Köyiçi alanı eskibir yerleşim alanı olup daha çok sayfiye alanı olarak kullanılmıştır. Halkın denize erişim sağladığı bir alandır. Karakumi olan eski adı daha sonraları Karakum olarak değiştirilmiştir.

Resim 61: Karakum Deniz Kenarı.

B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI

Yerleşme alanı yeşil bir bitki örtüsüne sahiptir Dağa doğru yükselen hafif meyilli bir alanda yer almaktadır. Çevresinde verimli tarım topakları ve zeytinlik alanlar yer almaktadır. Egemen ağaç dokusu olan ve yüzlerce yıldır var olan zeytin ağaçları yanında toprağın verimliliğinden ötürü sebze tarımı da yapılmaktadır. Beşparmak Dağları’nın kuzeyinde yer alan Çatalköy köyün güneyinde Bufavento kalesi Yer almakyadır. Köy Kuzeydeki deniz ile güneydeki Beşparmak dağlarına kadar uzanmaktadır. Güneyinde Beşparmak dağlarına dayanan Çatalköy köyü alanı bu dağların eteklerinde bulunan nispeten düzlük bir alanda geniş zeytinlik alanlarla çevrelenmiş olarak yer almaktadır. Köy alanının güneyine doğru orman alanları yer almaktadır.

234

Resim 62: Geleneksel Yapı Örneği.

Köyiçi yerleşim alanı batısında derin bir dere yatağı ile sınırlanmıştır. Genelde suyu olmayan dere yatağı, güneyden, dağlardan gelen yağmur sularının denize ulaşmasını sağlamaktadır. Kuzeyinde ise Uğur Mumcu Bulvarı idari sınırları içerisinden geçmektedir ve Girne merkez ile Bağlantı sağlamaktadır. Yerleşim alanı çevresi nispeten ağaçlıktır ve boş alan alanlar ile çevrelenmiştir.

Resim 63: Karakum Köyiçi Alanı Uydu Haritası

C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI

Karakum Köyüne yönelik elde edilen 2006 nüfus değerlerinde burada 299 kişinin yaşadığı belirlenmektedir. 2011 yılında ise nüfusun 722 kişiye yükseldiği Devlet Planlama Örgütü nüfus sayımı verilerinden belirlenmektedir. Ancak bu nüfusun tüm Karakum yerleşim alanı sınırları içinde yaşayan 235

nüfusu belirlemekte olup, Köyiçi olarak tanımladığımız, daha sınırlı ve koruma alanı olan alandan daha geniş bir alanı kapsamaktadır. Köyiçi alanı ise daha düşük yoğunluğun yer aldığı alandır. Karakum Köyiçi alanında arazi çalışmaları sırasında toplam 37 parselde konut kullanımları olduğu ve bazı parsellerde birden fazla konutun yer aldığı belirlenmiştir. Konut tiplerine bakıldığı zaman ise bunların 28 adet müstakil konut ve 9 adet apartman tipi konut binası olduğu ve bu binalarda toplam 58 adet konut birimi olduğu belirlenmiştir. Devlet Planlama Örgütü 2011 nüfus sayımı sonuçlarına göre Karakum idari sınırları içerisinde hane halkı büyüklüğü 2.70 kişi/konut olarak belirlenmiştir. Bu bilgiler çerçevesinde Karakum Köyiçi alanında yer alan 58 konut biriminde yaklaşık olarak, günümüz itibarı ile (2016 yılı) 157 kişinin yaşadığı belirlenmektedir.Bu da 2011 yılı nüfusundan az bir nüfus olduğundan alanın nüfus kaybettiği söylenebilir. Alanda yapılan anket çalışması sonuçlarına göre ise nüfusun cinsiyet durumu incelendiğinde kadın erkek oranı arasında bir denge bulunmakta olup (kadın nüfus %44.1/erkek nüfus 55.9), erkek nüfusun 76.7’si evli olup, kadın nüfusun %23.3’ü bekardır.

Bölgede yaşayan nüfusun yaş ortalamasına bakıldığı zaman ise %22.1 oranında 18 yaş altı nüfus, %28.8 oranında 19-40 yaş nüfusu, %17.6 oranında 41- 60 yaş nüfusu ve %32.0 oranında 60 yaş üzeri nüfus olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu veriler ışığında alanda nispeten yaşlı bir nüfusun yaşadığı söylenebilir.

23.3%

44.1%

55.9%

76.7%

Erkek Kadın Evli Bekar

Grafik 236: Karakum Köyiçi Cinsiyet Dağılımı ve Evli Bekar Oranı

D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI

Anket çalışmaları sonuçlarına göre aşağıda yer alan ekonomik ve sosyal yapıya ilişkin bilgiler elde edilmiştir. Yaş grubu analizinde %32.0’lik bir kısmın 60 yaş üzerinde olması yanında aktif nüfusun %46.4’lük bir oranda olması ve bu nüfusun içinde %28.8’lik kesimin19-40 yaş grubunda olması ve doğurganlık yaş grubunun çok yüksek olmaması Karakum’da 0-6 yaş grubunun diğer köy yerleşmelerine nazaran %10.9 gibi düşük bir oranda olduğunu kanıtlamaktadır.

236

61+ 32.0% 51_60 14.7% 41_50 2.9% 31_40 17.6% 24_30 8.8% 19_23 2.4% 13_15 2.4% 7_12 8.8% 5_6 5.9% 0-4 5.0%

0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0% 35.0%

Grafik 237: Karakum Köyiçi Yaş Grupları Dağılım

Karakum Köyiçinde yaşayan nüfusun %46.4’ü aktif nüfus olarak belirmekte olup yaşayanların %25.8’i özel sektörde görev yapmaktadır. Yaşayan nüfusun çok küçük bir bölümünü oluşturan %3.2’lik kısmı serbest meslek sahibidir. Bunun dışında yüksek bir oranda emekli (%25.8), ev hanımı (%25.8) ve memur (%3.2) olarak belirlenmektedir.

Resim 64: Karakum Köyiçi Sokak..

237

Emekli 25.8%

Özel sektör 25.8%

Ev hanımı 25.8%

Memur 3.2%

Öğrenci 16.1%

Serbest meslek 3.2%

0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0%

Grafik 238: Karakum Köyiçi Meslek Grupları Dağılımı

Alandaki toplam hane gelirine bakıldığı zaman tüm gelir gruplarına ait kişilerin bu alanda yaşadığı görülmektedir. Hem düşük geliri olanlar hem de yüksek geliri olanlar bu alanda yaşamayı tercih etmektedir. Ancak asgari ücret ve altında geliri olanların alanda yaşamayı tercih etmedikleri görülmektedir. Bunun yanında geriye kalanların gelir durumunun aylık 3.700 TL ve üzerinde olması yörenin gelir durumunun orta ve üst gruba girdiğini göstermektedir. Yerleşim alanının ekonomik yapısının değerlendirilmesinden yaşayanların %30.8’inin aylık gelirinin 3.701-4700 TL aralığında olup, %15.4’ünün ise aylık 4701-6.700 TL aralığında gelir elde etmektedir. Bu durum genel olarak yerleşmenin ekonomik yapısının ortalamanın üzerinde olduğunu ve belirli bir ekonomik düzene sahip olduğunu gösterirmektedir. Ekonomik düzeyin yüksekliği özel araç sahipliğinde kendini gösterirken bu durum %100 gibi yüksek bir oranda ortaya çıkmaktadır. Buna bağlı olarak değerlendirildiğinde yerleşmede yaşayanların tümünün bireysel mobiliteye sahip olduğu görülmektedir.

15,4 Cevap vermedi/reddetti

8701TL ve üzeri 38.5%

6701 TL–8700 TL arası 7.7%

4701 TL–6700 TL arası 7.7%

3701 TL–4700 TL arası 30.8%

0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0% 35.0% 40.0% 45.0%

Grafik 239: Hane Halkı Gelir Dağılımı

238

Otomobil 100.0%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 240: Karakum Köyiçi Araç Sahipliği Oranı

Diğer taraftan konut sahipliğinin %61.5 oranında olması, yaşayanların büyük bir kısmının kendi konutlarına sahip olmaları da gelir düzeyindeki orta ve üstü gelir seviyesinin üzerinde olunduğunu göstermektedir. Bu olgu, gelir durumunun ortanın üzerine çıktığını kanıtlar görülmektedir. Bununla birlikte kiracıların oranının ise % 38.5 olduğu görülmektedir. Bunların büyük çoğunluğunu otel çalışanları ve öğrencilerin oluşturduğu belirlenmektedir.

Ev sahibi 61.5

Kiracı 38.5

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0

Grafik 241: karakum Köyiçi Konut Sahipliği Oranı

Eğitim durumu olarak büyük bir oranın yüksek öğrenim görmüş olduğu (%25) buna karşı %9.4’lük kısmın okuma yazmasının olmadığı görülmektedir. Bu oran planlama alanı içinde Köyiçi değerlendirildiğinde yüksek bir oran olarak kabul edilebilir. Meslek dağılımında özel sektörde çalışanların %25.8 oranında olması yanında emekli nüfusun %25.8 olması okuma yazma bilmeyen oranının nispeten yüksek olması arasında bir bağlantı bulunmaktadır.

239

Lise 12.5%

Üniversite 25.0%

İlkokul 50.0%

Ortaokul 3.1%

Okuma yazma yok 9.4%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0%

Grafik 242: Karakum Köyİçi Yaşayanlarının Mezun Olduğu Okula Göre Eğitim Durumu

Alanda yaşayan nüfusun %25’inin kısmının Türkiye kökenli olması yanında %58.3’lük kısmının Kıbrıs kökenli olması heterojen bir yapının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Buna karşın karma evlilik oranının %16.7 olması heterojen bir yapı olduğunu göstermekte ve yerleşim alanında yaşamda ayrışma olgusunun olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum nüfusun %25’inin TC ve %58.3’ünün KKTC uyruğunda olmasını ve %16.7’sinin de her iki uyrukta olması ile kanıtlanır görülmektedir.

Bu alanda yaşayan nüfüusun % 60 oranında Türkiyeden geldiği görülmektedir. Bu durum benzer şekilde nüfusun %40’ının Tgüney Kıbrıs’tan gelmiş olması ile kanıtlamaktadır.

Türkiye 60.0

Güney Kıbrıs 40.0

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0

Grafik 243: Karakum Köyiçinde Yaşayanların Daha Önce Yaşadıkları Yerler.

Alanda yaşayan nüfusun %50’sinin anne ve babası Kıbrıs doğumlu ve %16.7’sinin ise Türkiye doğumludur. Bunun yanında geriye kalanın %33.3’ünün de anne veya babasından bir tanesi Kıbrıs doğumludur. Vatandaşlık durumuna bakıldığında ise % 58.3’ünün KKTC, %25’inin TC ve %16.7’sinin ise hem KKTC hem de TC vatandaşI olduğu görülmektedir. Bu alanda yaşamak için gelenlerin % 60’ı Türkiye’den, %40’ı Güney Kıbrıs’tan gelmektedir.

240

Anne ve baba Kıbrıs 50.0

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 16.7

Anne ve baba Türkiye 33.3

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 244: Karakum Köyiçinde Yaşayanların Doğum Yerlerine Göre Dağılımı

KKTC 58.3

TC 25.0

TC+KKTC 16.7

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0

Grafik 245: Karakum Köyiçinde Yaşayanların Tabiiyetlerine Göre Dağılımı

Karakum Köyiçi Alanında yaşayanların %92.3’ü kendi konutunda oturmakta olup yerleşmede %7.7 oranında ikincil konut bulunması çok fazla içe kapalı bir yapı olduğunun göstergesi durumudur. Bu durum yerleşmeye özellikle yaz aylarında dışarıdan gelerek yaşayan nüfusun düşük olması ve yerleşmedeki çok az sayıdakiı konutun aktif durumda olmadığını göstermektedir. Ayrıca konutların %75.6’sının müstakil konut olması diğerlerinin apartman türünde olması yerleşme alanının yaygınlığını ve bireyselliğini ortaya koymaktadır. Diğer taraftan ikincil konut oranının % 7.7 olması ve müstakil konut oranının çok yüksek olması yerleşmede % 25.8 oranında emekli ve %25.8 oranında evhanımı ile uygun görülmektedir.

241

7.7%

92.3%

Sürekli ikamet edilen konut İkinci konut

Grafik 246: Karakum Köyiçindeki konutların sürekli/ikincil konut olarak kullanım oranları

Apartman 24.4%

Müstakil 75.6%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0%

Grafik 247: Karakum Köyiçinde İkamet Edilen Konut Tipi (Arazi Kullanım verilerinden alınmıştır.)

Yaşanan konutların %100’ünün sağlam ve bakımlı olması yanında hepsinde su, elektrik vb. gibi altyapıların olması ve yine %100 oranında otopark, manzara, bahçe gibi olumlu unsurlara sahip olması yanında en büyük sorunlar %92.3 oranında kira ve satınalma miktarının yüksek olması, % 30.3 oranında ise yalıtım ve ısınma durumunun ve %7.7 oranında kanalizasyon ile ilgili sorunlar olarak ortaya çıkmasına karşın oldukça 3.4/4 gibi yüksek oranda konutlardan memnuniyet ortaya çıkmaktadır. Konuların bulunduğu çevre analizlerinde ise %100 güvenli, yeşil alan/çocuk parkı ve sessiz, sakin bir ortamın olduğu, bunun yanında %15,4 ile sosyal problemler olduğu, %7.7 oranında otopark sorununun varlığı, genel olarak çevresel memnuniyet analizleri çevre temizliği %61.5 oranlarında olumlu değerlerde çıkmıştır. Bu durum genel olarak yaşayanların, yaşadıkları çevreden memnun olduklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca yaşanan ortamın homojen bir yapıda olduğu %100 oranındaki sonuçla benzer gruplara yakınlığın bulunduğunu gösteren değerle ortaya çıkmıştır. Ayrıca arkadaşlık ilişkisinin bulunduğu (%92.3) ve akrabalara yakınlık (%76.9) yerleşmenin içsel karakteristik yapısını ortaya koymaktadır. Bu durum yerleşmenin kendi iç yapısında belirli bir sosyal yapıya sahip olduğunu ortaya koyarken bu yapının içe dönük ve kapalılığı ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda benzer yapıda komşuların bulunmasındaki oranın %100 gibi yüksek olması gelir grubundaki dağılımdaki farklılığa karşın sosyal ve kültürel yapıda benzerlikleri ve eşit bir yapının olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

242

7.7 92.3 Kira miktarının/satın alma miktarının uygun… 69.2 30.8 Yalıtım ve ısınma durumu 100 Sağlam ve bakımlı olması 100 Telefon 92.3 7.7 Kanalizasyon 100 Su 100 Elektirik 100 Otopark 100 Manzara 100 Bahçe 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90%100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 248 : Konutların Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

Resim 65: Karakum Köyiçi.

243

Sosyal problemler 15.4 84.6 Güvenli 100 Yeşil alanlar/çocuk parkları 100 Sessiz,sakin 100 Yüksek katlı binalar 15.4 84.6 Kirlilik yaratan faaliyetler 23.1 76.9 Aydınlatma 69.2 30.8 Çöp/çevre temizliği 61.5 38.5 Yaya yolu/kaldırım 76.9 23.1 Yol kalitesi 46.2 53.8 Yoğun araç trafiği 15.4 84.6 Otopark sorunu 7.7 92.3 0% 20% 40% 60% 80% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 249: Konut Çevrelerinin Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

Arkadaşlara yakınlık 92.3 7.7

Akrabalara yakınlık 76.9 23.1

Benzer yapıda komşular 100

0% 20% 40% 60% 80% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 250 : Karakum Köyiçinde Yaşayanların Sosyal Gruplara Yakınlık Durumu

Bu hususlar yerleşmenin kendi iç düzeninde olumlu unsurlar olarak görülmektedir. Komşuluk ilişkilerinin yüksek olduğu ve komşuların haftada 1-3 kez (%15.4) bir araya gelmesinin ve % 84.6 oranı ile ayda 1-2 kez biraraya gelmesi yüksek olmayan bir oran olduğunu ortaya koymaktadır. Genel olarak Karakum Köyiçi yerleşmesinde yaşayanların bir birleri ile bağlarının yüksek düzeyde olduğu kabul edilmekte ve ilişki düzeyinin yaşam seviyesinde olumlu yansıdığı ve birlikteliğin yüksek düzeyde olduğu görülmektedir.

244

Haftada 1-3 15.4

Ayda 84.6

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0 90.0

Grafik 251 : Yaşayanların Komşuları İle Ne Sıklıkla Bir Araya Gelme Durumu

Anket değerlendirmeleri sonucunda Karakum Köyiçi Alanında yaşayanların %100 oranında işyerlerine giderken kullandıkları araçlardan çok memnun oldukları görülmektedir. (% 100’ü çok memnun). İşyerine erişimde %100 oranında özel araç kullanımı olduğu görülmektedir.Toplu taşıma kullanımının olmadığı ortaya çıkmaktadır.

Özel araç 100.0%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 252: Karakum Yaşayanların İşyerlerine Nasıl Gittiği

Çok memnunum 100.0%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 253: Karakum Yaşayanların İşyerine Erişim Memnuniyeti

Bu durum eğitim tesislerine nüfusun %40’ının özel araç kullanarak gitmesi ile de ortaya çıkmaktadır. %40’ı yine toplu taşıma araçlarını kullanarak gitmektedir. Dolayısı ile eğitim tesislerine erişimde belirgin bir sorun olarak özel araç kullanımının çok yüksek olması ortaya çıkmaktadır.%20.0’oranında ise

245

yürüyerek gidilmektedir. Bu duruma bağlı olarak memnumiyet durumuna bakıldığında %100 oranında memnuniyet olduğu görülmektedir.

Yürüyerek 20.0%

Özel araç 40.0%

Toplu taşıma 40.0%

0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0% 35.0% 40.0% 45.0%

Grafik 254: Yaşayanların Eğitim Tesislerine Nasıl Gittiği.

Çok memnunum 100.0%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 255: Yaşayanların Eğitim Tesislerine Erişim Memnuniyeti

Sağlık tesislerine erişimde %95’in üzerinde özel araç kullanılması da yoğun özel araç kullanımı olgusunu desteklemektedir. Özel hastahaneye giderken %100 özel araç kullanımı varken devlet hastahanesine giderken özel araç kullanımı %77.8 oranında ortaya çıkmaktadır. Toplu taşıma kullanım oranı ise %22.2 oranındadır. Bunun yanında sağlık kurumları açısından özel sağlık tesislerine erişim memnuniyeti %100 iken Devlet tesislerine erişim memnuiyetinin aynı oranda %100 olması bu konuda alınması gereken tedbirlerin incelenmesini ortaya koymaktadır.

246

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Özel araç 77.8

Özel araç 100.0

Toplu taşıma 22.2

0.0 50.0 100.0 150.0 0.0 50.0 100.0

Grafik : Sağlık Tesislerine Erişim Yöntemi

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Çok memnunum 66.7 Çok memnunum 88.9

Memnunum 33.3 Memnunum 11.1

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 0.0 50.0 100.0

Grafik 256: Sağlık Kurumlarına Erişim Memnuniyeti

Günlük alışveriş için kişilerin özel araç kullanarak gitmesi (%84.6) yanında diğer alışverişlere de % 71.4 oranında özel araç kullanıldığı belirlenmiştir. Ancak alışverişlerinden çok memnunum şeklindeki

247

cevaplarının %100 oranda olması istediği her tür ürünü gerek yerleşmesinden ve gerekse Girne bölgesinden bulabildiğinin ve ekonomik unsurların bu açıdan yeterli olduğunu kanıtlamaktadır.

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Özel araç 84.6 Özel araç 71.4

Yürüyerek 15.3 Yürüyerek 28.6

0.0 50.0 100.0 0 20 40 60 80

Grafik 257: Alış-Veriş Mekanlarına Erişimde Kullanılan Sistem.

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Çok memnunum 100.0 Çok memnunum 100.0

0.0 50.0 100.0 150.0 0.0 50.0 100.0 150.0

Grafik 258: Alış-Veriş Mekanlarına Erişimde Memnuniyet

Açık alan gerektiren rekreatif amaçlı istemlere ise %60 oranında özel araçla gidilmekte ve %33.3 oranında haftada 3-4 kez yanında diğer grupların haftada en az bir kez gitmesi (%33.3) gitmesi sosyal yaşama bağlılık ve sosyal yaşamın belirli bir seviyenin üzerinde olduğunu ortaya koyma yanında Karakum dışında bu aktivitelerin gerçekleştiğini ve yerleşmede yeterli sosyal aktivite merkezi olmadığını ortaya koymaktadır. Ancak yapılan değerlendirmeler de yerleşmenin sosyal yapısından ötürü içinde bu tür açık alan gerektiren sürekli aktiviteleri barındıracak unsurlara ihtiyaç gösterdiğini ortaya koymaktadır. Kapalı alan aktiviteler için de özel araç tercih edilen unsurdur (%100). Bu tür aktivitelere yaşayan nüfusun yarısı ayda 1-3 kez gitmektedir. Ancak bu tür aktivitelere gidişte kullanılan araçlarda %100 oranında özel araç tercih edilmektedir. Sunulan rekreatif hizmetlerden gerek açık alan ve gerekse kapalı alanda gerçekleştirilen rekreatif alanlara erişimde memnuniyet oranı %100 oranında yüksek olup bu husus erişim konusunda her hangi belirgin bir sorun olmaması yanında yaşadıkları yörede başta Girne olmak üzere sunulan rekreatif

248

hizmetlerden de memnun olunduğunu ortaya koymakta olup sunulan hizmetin Karakum’da yaşayanların sosyo-kültürel seviyesine hitap ettiğini ortaya koymaktadır.

Toplu Taşıma 60%

Yürüyerek 20%

Özel araç 20%

0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70%

Grafik 259: Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Erişimde Kullanılan Erişim Sistemi

Haftada 3-4 33.3%

Haftada bir 33.3%

Ayda 1-2 33.3%

0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0% 35.0%

Grafik 260: Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Hangi Sıklıkla Gidildiği.

Çok memnunum 100.0%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 261 : Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Erişim Memnuniyeti

249

Özel araç 100.0%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 262: Konut Dışında Yeme İçme Aktivitelerine Gitmekte kullanılan Sistem

Yaşayanların %46.2’si yılda 1-5 kez Türkiye’ye gitmesi yaşayan nüfusun %25’inin TC uyruğunda olması ile açıklanmakta olup bu grubun Türkiye ile olan bağının sıklıkla devam ettiğini göstermektedir. Benzer durum nüfusun %23.1’inin yılda 1-5 kez Güneye seyahat etmesi ve nüfusun %23.1’inin KKTC dahilinde dahi hiç seyahat etmemesi yanında, %76.9’unun Türkiye dışındaki diğer tüm ülkelere ve % 69.2’sinin Güneye hiç gitmemiş olması yerleşmedeki hareketliğin oldukça düşük bir seviyede olduğunu ve kısıtlı ve sınırlı bir seyahat düzeni içinde göreceli olarak içe kapalı bir yaşamın olduğunu ortaya koymaktadır.

90 76.9 80 69.2 70 60 53.8 50 46.246.2 40 30 23.1 23.1 23.1 23.1 20 7.7 10 7.7 0 Türkiye Türkiye dışındaki Güney Kıbrıs Sadece Kuzey Kıbrıs diğer tüm ülkeler dahilinde

Hiç Yılda 1-5 kez Yılda 6-10 kez Yılda 11 ve üzeri

Grafik 263: Karakum Köyiçinde Yaşayanların Seyahat Tercihleri

Genel olarak Karakum’da yaşayanlar yaşadıkları yöreden memnundurlar (%100). Bu orana taşınmayı kesinlikle düşünmeyenlerin oranının da dahil olduğu düşünülürse bu oranın yüksek bir memnuniyet oranı olduğu ortaya çıkmaktadır. Önümüzdeki 5 yıl içinde yöreden ayrılmamayı düşünenlerin oranının %100 oranında oldukça yüksek olması çevresel ve sosyal faktörlerin karakum’da olumlu seyrettiğini ortaya koymaktadırlar. Zira gerek komşuluk ve gerekse çevresel memnuniyet analizleri bu durumu açık olarak ortaya koymuş durumdadır. Dolayısı ile burada yaşayanların memnuiyeti dikkate alındığında

250

yaşadıkları çevreninin mevcut özelliklerini korunması ve yaşam temposunu aynı trendde devam etmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Önümüzdeki 5 yıl içinde burada kalmayı 100.0 düşünüyorum/düşünüyoruz

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 100.0 120.0

Grafik 264: Yaşanılan Çevreden Memnuniyet Araştırması.

E. ULAŞIM BAĞLANTILARI Karakum genel yerleşim alanı ve Karakum Köyiçi alanının gelişmesi ile alanı yaygınlaşmış ve Girne Merkeze doğru gelişme göstermiştir. Fiziki anlamda bakıldığında belirgin bir yerleşim alanı sınırı söz konusu değildir. Araştırma bölgesine ulaşım Uğur Mumcu Bulvarı üzerinden birden sağlanmaktadır. Bu yol 2. Derece yol olarak sınıflanmaktadır. Köy alanına bu cadde üzerinden ayrılan Şht. Cemil Akın Sokak ile ulaşılabilmektedir. Hareketlilik analizlerinde araç sahipliğinin yüksek olması nedeni ile iş yerine gidişlerde %100 oranda özel araç kullanılması olağan görülmektedir. Araç sahipliği oranının oldukça yüksek olması da bunu desteklemektedir. Toplu taşıma ise kullanılmamaktadır. İş yerine erişimde her hangi bir problemle karşılaşılmamış olunması özel araçla erişim ile iş yerine erişimde % 100 oranında bir memnuniyet olması iş yeri- konut ilişkisinde ve erişim konusunda toplu taşıma ile ilgili bir sorun olmayabileceği konusunu ortaya çıkarmaktadır.

Özel araç 100.0%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 265: Konut-İş Yeri Erişimde Kullanılan Ulaşım Sistemi/Araç Türü (Ne İle Gidip Geldiği).

251

Çok memnunum 100.0%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 266: Konut-İş Yeri Erişim İlişkisinde Memnuiyet Durumu

F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ Bu bölümde arazi çalışmaları sonucunda binalar ve parsellere ait yerinde tespit yapılarak elde edilmiş veriler ve bu verilerin analiz sonuçları yer almaktadır. Arazi çalışmaları Zeytinlik Köyiçi alanı olarak belirlenmiş ve Koyu Yeşil bölge olarak tanımlanmış bölgeyi kapsamaktadır. Bu çalışma parsel ve bina ölçeğinde bire bir yapılmıştır.

y. ARAZİ KULLANIMI Arazi çalışmalarında Köyiçi alanında yer alan parsellerde en yoğun kullanım türünün % 46 ile konut kullanımı olduğu görülmektedir. Bazı parsellerde birden fazla konutun yer almakta olduğu belirlenmiştir. Konut alanlarında bunun yanında konutlara yardımcı kullanımların yer aldığı araba garaji ve depo gibi amaçlarla kullanılan yardımcı binaların oranı ise % 13 olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında alanda yer alan parsellerin %37’inin boş olduğu belirlenmiştir. Resim 66: Sokak Dokusu örneği. Konut ve boş alanlar ile zeytinlik ve meyve bahçeleri dışında alanda düşük oranlarda restaurant cafe vb. gibi rekreatif kullanım alanları ve bir anaokulu ile otel bulunmaktadır.

50% 46% 45% 40% 37% 35% 30% 25% 20% 15% 13% 10% 5% 1% 2% 1% 0% Ana Okul Boş Parsel Cafe Restaurant Konut Otel Yardımcı Bina

252

Grafik 267: Arazi Kullanım Dağılımı.

z. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI Arazi çalışmaları sırasında Karakum Köyiçi alanında farklı kullanımlarda 83 adet bina tespiti yapılmıştır. Binaların yapı malzemesi, kat sayısı, çatı malzemesi ve inşa tarzı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda bu alanda genellikle kullanılan yapı malzemesinin eski binalarda taş, taş ve sıva ile yeni binalarda ise tuğla ve sıva şeklinde olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sırasında bu alanda yer alan binaların yapı malzemesinin %10’unun taş ve sıva olduğu, %90’ının ise tuğla ve sıva olduğu tesbit edilmiştir.

100% 90% 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 10% 10% 0% Taş+Sıva Tuğla+Sıva

Grafik 268: Yapı Malzemesi Dağılımı

Taş binalar inceleme alanında yer alan eski dönemlerde yapılmış binalardır ve sıvalı veya sıvasız olabilmektedir. Günümüze gelene kadar bu binalar değişim geçirmişlerdir. Daha yakın dönemlerde ve günümüzde yapılan binalarda ise yapı malzemesi olarak tuğla kullanıldığı ve sıvandığı görülmektedir. Alandaki binaların % 29’unun çatıları kiremit ve eğimlidir. Yaklaşık çatı eğimi %20 ile %30 oranları arasında değişiklik göstermektedir. Eski binaların çatıları daha çok düz ve topraktır. Ancak zaman içerisinde yarattığı olumsuzluklar nedeniyle üstlerine beton dökülerek veya oluklu levha veya kiremit kaplanarak kapatıldığı gözlemlenmektedir. Bazılarının ise üzerine kat ilavesi yapılarak eğimli çatı veta beton çatıya dönüştürülmüştür. %71 oranında ise beton düz çatı bulunmaktadır. Çatıların %65’i eğik çatıdır. Eğik çatılarda çatı malzemesi olarak kiremit ve oluklu levha kullanıldığı görülmektedir. Malzeme cinsine göre çatı eğimi de değişkenlik göstermektedir. Kiremitli çatılarda çatı eğimi yaklaşın %20-30 oranındadir. Eğik çatılar %29 iken düz çatılar ise binaların %71’ini oluşturmaktadır.

80% 71% 70% 60% 50% 40% 29% 30% 20% 10% 0% Düz Beton Marsilya Kiremit

Grafik 269: Çatı Malzemesi Dağılımı.

253

80% 71% 70% 60% 50% 40% 29% 30% 20% 10% 0% Düz Eğik

Grafik 270: Çatı Tipi Dağılımı.

Karakum Köyiçi alanında bulunan binaların kat sayılarına bakıldığı zaman genellikle tek ve iki katlı binaların bulunduğu görülmektedir. Tek ve iki katlı binalar toplam binaların % 100’unu oluşturmaktadır. Bunun % 59’u tek katlı binalar ve %41’i de iki katlı binalardır.

70% 59% 60%

50% 41% 40%

30%

20%

10%

0% 1 Kat 2 Kat

Grafik 271: Bina Kat Sayısı Dağılımı.

Bahçe duvarları pencere, kapı, balkon gibi mimari elemanlar geleneksel özellikleri belirleyen unsurlardır. Kentsel koruma alanlarında yapılan inceleme, ölçümler ve değerlendirmeler bu iç bahçelerin ve bahçe duvarlarının dokunun önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir. Köy alanı içerisinde belirgin bir bahçe duvarı karakterinin varlığı gözlemlenmemektedir. Korunacak binalar genellikle parselin yol cephesi boyunca yer almaktadır. Bunun yanında inceleme alanında yer alan binaların arka bahçeleri olduğu belirlenmiştir. Bina parselin ön sınırına, yola bitişik veya parselin içerisinde yer alabilmektedir. Yoldan geride yer alan yapıların belirli, standart bir çekme mesafesi bulunmamaktadır.Bu parsel boyutuna göre değişim göstermektedir. Ancak bu daha yakın dönemlerde ortaya çıkmış bir karakterdir.

aa. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER

i.MİMARİ DEĞERLENDİRME

Karakum Köy içi alanında yapılan “Mimari Değerlendirme Çalışması” ile bu bölgede saptanmış toplam, üzerinde yapı olan veya olmayan tüm parseller değerlendirilmiş ve üzerinde yapı olan parsellerdeki binalar tarihi ve mimari özellikleri ile çevresel değerine ve bulundukları çevreye olan katkısına göre sınıflanmıştır. Binaların %7’si Dokuyu tamamlayıcı yapılar ve %93’ü de aykırı yapılar olarak sınıflandırılmıştır.

254

100% 93% 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 7% 10% 0% Dokuyu Tamamlayıcı Aykırı Binalar

Grafik 272: Mimari Değerlendirme Dağılımı.

Yapılan çalışmalarda binalar yapım dönemlerine göre de değerlendirilerek sınıflandırılmışlardır. Yapım dönemleri, 1100’lu yıllardan itibaren, Kıbrıs’ta egemenlik sürmüş olan uygarlıkların egemenlık dönemleri esas alınarak belirlenmiştir. Bu dönemler Lüzinyan Dönemi (1192-1489), Venedik Dönemi (1589-1571), Osmanlı Dönemi (1571-1878), İngiliz 1. Dönem (1878-1930), İngiliz 2. Dönem (1930- 1960), Kıbrıs Cumhuriyeti Dönemi (1960-1974) ve 1974 sonrası olmak üzere olmuş ayrılmışlardır. Ancak egemenlik tarihlerdeki bu kesin ayrımı binalar üzerinde tanımlamak bu kadar kolay değildir. Kültürel süreklilikten dolayı bir önceki dönem sonradan gelen dönem ile etkileşerek devam etmiştir. Bundan dolayı binalarda çoğu zaman birden fazla dönemin izlerine raslanmaktadır. Bu da kültürel zenginliğin artmasına ve gelişmesine neden olmuştur.

Arazi çalışmaları sırasında alanda buluna binalar sınıflandırılırken çoğu zaman baskın olarak görülen döneme göre sınıflama yapılmıştır. Araştırma alanında Lüzinyan, Venedik, Osmanlı ve İngiliz 1. Dönemi hariç diğer dönemlerdeki yapılara rastlanmaktadır. Binaların %93’ü 1974 yılından sonra yapılmıştır. Köy karakterini oluşturan binalar genellikle daha eski dönemlerde yapılmışlardır ve bunlar toplam bina sayısının %7’sini oluşturmaktadır.

100% 93% 90%

80%

70%

60%

50%

40%

30%

20%

10% 5% 2% 0% İngiliz 2. Dönem Kıbrıs Cumhuriyeti Dönemi 1974-

Grafik 273: Bina Yapım Dönemleri Dağılımı.

%2’sini mimari değeri olan binalar oluşturmaktadır. Bu binalar diş görünümleri, kullanılmış malzemeleri, süslemeleri ve plan özellikleri ile yapıldıkları dönemin özelliklerini bugüne kadar yansıtan binalardır. 255

Binaların % 8’i ise çevresel değeri olan binalardır. Çevresel Değeri olan binalar bina yüksekliği, kat sayısı, cephe düzeni ile sokak bütününe katkı sağlayan binalardır. Çalışma alanında bu grupta yer alan binaların %8 oranında yer aldığı değerlendirilmiştir. Bu alanda yer alan binaların, % 7’si dokuyu tamamlayan binalardır. Bulundukları Sokak dokusu içerisinde basit ve sade olmalarına karşın Bina yüksekliği, kat sayısı ve cephe düzenleri ile taşıdıkları özellikleri bakımından dokuyu tamamlayan binalar bu grupta ele alınmıştır. Bir diğer bina grubu ise aykırı binalardır. Bunlar yeni yapılar olup gerek kütle, gerekse cephe özellikleri ve kapı pencere açıklık ve oranları olarak tamamen bulundukları alandaki eski dokuya aykırı olan, çevrede ve sokak bütünü içerisinde uyumsuz olan binalardır. Aykırı binalar toplamın % 93’ünü oluşturmaktadır. Binaların yapısal durumuna bakıldığında ise % 65’inin çok iyi, % 33’inin iyi ve %2’sinin kötü olduğu görülmektedir. Geneline bakıldığı zaman alanda yer alan binaların fiziksel yapılarının iyi olduğu ve bakımlı oldukları sonucuna varılabilir.

Gözlemler sonucu varılan kanıya göre aykırı binalar genellikle yapısal olarak çok iyi durumdadır. Korunması öngörülen binalar ise bunun dışında kalan fiziki olarak iyi, kötü ve kötüye yakın değerlendirmelere sahiptirler. Çok az bir kısmı ise yıkıntı durumundadır.

70% 65%

60%

50%

40% 33% 30%

20%

10% 2% 0% Çok İyi İyi Kötü

Grafik 274: Binaların Yapısal Durumu.

ii.YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ Mimari yapılar, yakın çevresiyle etkileşim ve iletişim içerisindedir. Bundan dolayı geleneksel köy dokusu içerisinde yer alan, mimari ölçekte ele alınmış her yapı, geleneksel dokudan etkilenir ve buna göre biçimlenir. Bu anlamda, Karakum Köy içi dokusuna bakıldığında farklı karaktere sahip alandan oluştuğu görülmektedir. Bunlardan birisi köyün merkezini oluşturan ana yol boyunca uzanan nispeten daha eski binaların oluşturduğu kısımdır. Bu alandaki yapılaşma küçük parsel yapısından dolayı yoğundur. Yapılar genellikle yol cephesinde yer alır ve parselin arka kısmında küçük bir bahçe yer alırlar. Yoğun kullanım türü konuttur. Binalar bu ana yol aksı üzerine sıralanmıştır. Köy merkezinden uzaklaştıkça bu yerleşim dokusu değişiklik göstermeye ve parsel alanları ve bina alanları büyümeye başlar. Bu ikinci bölgede yer alan parseller merkez bölgeden daha büyük olup buradaki binalar da daha büyüktür. Buna bağlı olarak bahçe alanları da binalara göre çok daha büyüktür. Genellikle ilk yerleşim alanının köyün merkezinin olduğu, daha sonraları köy büyüdükçe dışarıya, tarım alanlarına doğru büyüdüğü tahmin edilmektedir. Buralarda da yine köyün organik sokak yapısı devam etmektedir. Son dönemlerde meydana gelen gelişmelerde ise organik sokak dokusu değişerek düz

256

sokaklardan oluşan alanlar ortaya çıkmıştır. Bu sokak şekillenişi hem sokak yapısı hem de binaların yerleşimi ve şekillenişi ile geleneksel dokuya uygun değildir. Yeni binalar yapılmış olmasına rağmen köy dokusu genellikle tek katlı binalardan %59 oranında oluşmaktadır. %41 oranında ise iki katlı bina da bu dokuya katkıda bulunmaktadır. Son dönemlerde yapılan yeni binalar hem kat sayıları hem de kütle şekillenişleri ile özgün yapıya tamamen yabancı bir doku oluşturmaktadır. Bu da köyün orijinal geleneksel yapısını görsel anlamda olumsuz etkilemektedir.

iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLUKLAR Karakum Köyiçi alanında 86 adet çeşitli büyüklükte parsel yer almaktadır. Bu parseller 100 m2’lik dilimlerde sınıflandığı zaman 500 m2’ye kadar olan parsellerin %32 (24 adet) oranında olduğu görülmektedir. Alandaki parsellerin 501-1000 m2’ye kadar alanı olanların %31 ( 23 adet) oranında olduğu görülmektedir. 1001 m2 ve üzerindeki parseller ise %37 (27) oranındadır.Tapu haritalarından yapılan çalışma sonucunda en küçük parsel alanının 50.54 m2 ve en büyük parsel alanının ise 2799.75 m2 olduğu belirlenmiştir.

38% 37% 37% 36% 35% 34% 33% 32% 32% 31% 31% 30% 29% 28% 0-500 501-1000 1001-üstü

Grafik 275: Parsel Büyüklükleri Dağılımı.

Yerleşim alanını merkezinde yer alan parseler diş bölgelerde yer alan parsellere göre daha küçüktür ve buradaki yapılaşma da daha yoğundur. Bunun yanında parsel boyutları da buna uygun olarak daha küçüktür ve parsellerin yol cepheleri de küçüktür.

25% 23% 21% 20% 17%

15% 11%

10% 8% 7%

5% 3% 3% 1% 0% %0-20 %11-20 %21-30 %31-40 %41-50 %51-60 %61-70 %71-80 %81-üstü

Grafik 57.- Taban Alanı Oranı Dağılımı.

Parsellerdeki yapıların tabanda oturduğu alanın parsele alanı oranına bakıldığı zaman (Taban alanı/arsa) ise genelde düşük olduğu görülmektedir. Yapılaşmış olan toplam 37 parselin % 80’inde

257

taban alanı/arsa alanı oranının %50 ve altında olduğu görülmektedir. Bu oran göreceli olarak merkez bölgede daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Köy dışına gidildikçe bu oran daha da düşmektedir. Karakum Köyiçi alanda yer alan yeni yapılaşmalarda ise yapı arsa oranı Tabanda % 60 ve toplamda % 120’ye kadar çıkmaktadır. Bu oran bölgede yürürlükte olan Emirname kuralları olup geleneksel yapı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Korunması önerilen binaların kütlelerinin şekillenişi de kendilerine özgüdür. Özellikle mimari ve çevresel değeri olan binaların bina kütleleri geleneksel olarak dik dörtgen forumdadır. Boyutların birbirine oranı ½ oranındadır. Genellille uzun kenarları güneye yönlendirilmiştir. Harita üzerinde yapılan incelemede yaklaşık olarak 10 m’ye 20 m gibi bir boyutları olduğu belirlenmiştir. Dokuyu tamamalayıcı olarak belirlenmiş olan binalar ise daha yeni dönemde yapılmış olduklarından dolayı boyutları biraz daha büyük olup daha kareye yakın bir kütleye sahiptirler.

Haritalar;

Karakum Köyü Uydu Haritası Doğal ve Fiziksel Yapı Haritası Arazi Kullanımı Yapı Malzemesi Çatı Malzemesi Bina Kat Sayısı Mimari Değerlendirme Bina Yapım Dönemleri Yapısal Durum

2.1.7 KARAOĞLANOĞLU KÖYİÇİ ALANI

A. TARİHSEL GELİŞİM

Karaoğlanoğlu Köyiçi alanı Girne Merkeze çok yakın bir konumda yer almaktadır. Girne’nin 3 mil batısında deniz kenarında yer alan bir mahallesi gibidir. Orijinal ismi olan Agios Georgios ‘Saint George’ anlamında yunanca bir kelimedir. Daha sonraları Karaoğlanoğlu olarak değiştirilmiştir. 1974 öncesi Kıbrıslı Rumların oturduğu köye 1974 sonrası Kıbrıslı Türkler yerleşmiştir. Yeni bir yerleşim alanı sayılmakla birlikte İngilizlerin adaya gelmesinden hemen önce kurulduğu tahmin edilmektedir.

1891 yılında İngiliz döneminde yapılan nüfus sayımında bu alanda 17 kişinin yaşadığı ve 20. Yüzyılın ilk yarısına kadar bu alanda müslüman nüfusun olmadığı görülmektedir. Daha sonraları burada müslümanların da yaşadığı nüfus sayımı sonuçlarında görülmektedir. Ancak bunun nedeninin 1960 yılında yapılan nüfus sayımında köyün sınırlarının değiştirilerek Zeytinli köyünün bir kısmının bu alan içerisine dahil edilmesi olarak tahmin edilmektedir. İngiliz döneminde köy nüfusu artış göstereek 17 kişiden 1960 yılında 821 kişiye ulaşmıştır. Köy o dönemde buradan mülk alıp yerleşen İngiliz vatandaşları açısından oldukça popülerdi.3

Bu alan Doğusunda Zeytinlik ve Güneyinde ise Edremit ve Karaman köy alanları ile sınırlanmıştır. Karaoğlanoğlu Köyiçi alanı Fasıl 96 Yollar ve Binalar Düzenleme Yasası Fasıl 96 altında yayınlanan

3 http://www.prio-cyprus-displacement.net/default.asp?id=424 258

Bildiri (5 Mart ve 3 Mayıs 1983 ) ile Koyu Yeşil Bölge olarak tanımlanmıştır. Aynı şekilde Girne 2. Bölge kapsamlı Emirnamesinde de bu kapsamda ele alınmıştır.

Karaoğlanoğlu Köyiçi alanı eski bir yerleşim alanı olup daha çok sayfiye alanı olarak kullanılmıştır. Halkın denize erişim sağladığı bir alandır.

Resim 67: Karaoğlanoğlu Sokak.

B. DOĞAL VE FİZİKSEL YAPI

Yerleşme alanı yeşil bir bitki örtüsüne sahiptir Dağa doğru yükselen hafif meyilli bir alanda yer almaktadır. Çevresinde verimli tarım topakları ve zeytinlik alanlar yer almaktadır. Egemen ağaç dokusu olan ve yüzlerce yıldır var olan zeytin ağaçları yanında toprağın verimliliğinden ötürü sebze tarımı da yapılmaktadır. Beşparmak Dağları’nın kuzeyinde yer alan Karaoğlanoğlu köyün güneyinde Bufavento kalesi Yer almakyadır. Köy Kuzeydeki deniz ile güneydeki Beşparmak dağlarına kadar uzanmaktadır. Güneyinde Beşparmak dağlarına dayanan Karaoğlanoğlu köyü alanı bu dağların eteklerinde bulunan nispeten düzlük bir alanda geniş zeytinlik alanlarla çevrelenmiş olarak yer almaktadır. Köy alanının güneyine doğru orman alanları yer almaktadır.

Resim 68: Geleneksel Yapı Örneği.

Köyiçi yerleşim alanı batısında derin bir dere yatağı ile sınırlanmıştır. Genelde suyu olmayan dere yatağı, güneyden, dağlardan gelen yağmur sularının denize ulaşmasını sağlamaktadır. Kuzeyinde ise Uğur Mumcu Bulvarı idari sınırları içerisinden geçmektedir ve Girne merkez ile Bağlantı sağlamaktadır. Yerleşim alanı çevresi nispeten ağaçlıktır ve boş alan alanlar ile çevrelenmiştir.

259

Resim 69: Karaoğlanoğlu Köyiçi Alanı Uydu Haritası

C. KÖY VE KÖYİÇİ NÜFUSU VE DEMOGRAFİK YAPI

Karaoğlanoğlu Köyüne yönelik elde edilen 2006 nüfus değerlerinde burada 299 kişinin yaşadığı belirlenmektedir. 2011 yılında ise nüfusun 722 kişiye yükseldiği Devlet Planlama Örgütü nüfus sayımı verilerinden belirlenmektedir. Ancak bu nüfusun tüm Karaoğlanoğluyerleşim alanı sınırları içinde yaşayan nüfusu belirlemekte olup, Köyiçi olarak tanımladığımız, daha sınırlı ve koruma alanı olan alandan daha geniş bir alanı kapsamaktadır. Köyiçi alanı ise daha düşük yoğunluğun yer aldığı alandır. KaraoğlanoğluKöyiçi alanında arazi çalışmaları sırasında toplam 37 parselde konut kullanımları olduğu ve bazı parsellerde birden fazla konutun yer aldığı belirlenmiştir. Konut tiplerine bakıldığı zaman ise bunların 28 adet müstakil konut ve 9 adet apartman tipi konut binası olduğu ve bu binalarda toplam 58 adet konut birimi olduğu belirlenmiştir. Devlet Planlama Örgütü 2011 nüfus sayımı sonuçlarına göre Karaoğlanoğluidari sınırları içerisinde hane halkı büyüklüğü 2.70 kişi/konut olarak belirlenmiştir. Bu bilgiler çerçevesinde KaraoğlanoğluKöyiçi alanında yer alan 58 konut biriminde yaklaşık olarak, günümüz itibarı ile (2016 yılı) 157 kişinin yaşadığı belirlenmektedir.Bu da 2011 yılı nüfusundan az bir nüfus olduğundan alanın nüfus kaybettiği söylenebilir. Alanda yapılan anket çalışması sonuçlarına göre ise nüfusun cinsiyet durumu incelendiğinde kadın erkek oranı arasında bir denge bulunmakta olup (kadın nüfus %44.1/erkek nüfus 55.9), erkek nüfusun 76.7’si evli olup, kadın nüfusun %23.3’ü bekardır.

Bölgede yaşayan nüfusun yaş ortalamasına bakıldığı zaman ise %22.1 oranında 18 yaş altı nüfus, %28.8 oranında 19-40 yaş nüfusu, %17.6 oranında 41- 60 yaş nüfusu ve %32.0 oranında 60 yaş üzeri nüfus olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu veriler ışığında alanda nispeten yaşlı bir nüfusun yaşadığı söylenebilir. 260

40.0% 23.3%

35.7% 60.0%

Erkek Kadın Evli Bekar

Grafik 276: Karaoğlanoğlu Köyiçi Cinsiyet Dağılımı ve Evli Bekar Oranı

D. EKONOMİK ve SOSYAL YAPI

Anket çalışmaları sonuçlarına göre aşağıda yer alan ekonomik ve sosyal yapıya ilişkin bilgiler elde edilmiştir. Yaş grubu analizinde %22,8’lik bir kısmın 60 yaş üzerinde olması yanında aktif nüfusun %58.2’lik bir oranda olması ve bu nüfusun içinde %33.7’lik kesimin19-40 yaş grubunda olması ve doğurganlık yaş grubunun çok yüksek olmaması Karaoğlanoğlu’nda 0-6 yaş grubunun diğer köy yerleşmelerine nazaran %4,6 gibi düşük bir oranda olduğunu kanıtlamaktadır.

61+ 22.8% 51_60 11.2% 41_50 13.3% 31_40 14.9% 24_30 12.0% 19_23 6.8% 16_18 1.7% 13_15 3.7% 7_12 6.0% 5_6 2.9% 0-4 4.6% 0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0%

Grafik 277: Karaoğlanoğlu Köyiçi Yaş Grupları Dağılımı

Karaoğlanoğlu Köyiçinde yaşayan nüfusun %58,2’si aktif nüfus olarak belirmekte olup yaşayanların %22.1’i özel sektörde görev yapmaktadır. Yaşayan nüfusun çok küçük bir bölümünü oluşturan %7.1’lik kısmı serbest meslek sahibidir. Bunun dışında yüksek bir oranda emekli (%27.4), ev hanımı (%15.2) ve memur (%4.5) olarak belirlenmektedir.

261

Resim 70: Karaoğlanoğlu Köyiçi Sokak..

Akademisyen/Öğretmen Görevlisi 0.2% Tüccar/Sanayici 0.5% İşsiz 0.7% Öğretmen 2.1% Emekli 27.4% Özel sektör 22.1% Öğrenci 17.9% Ev hanımı 15.2% Memur 4.5% Esnaf/Zanaatkar 2.1% Serbest meslek 7.1% 0.0% 5.0% 10.0% 15.0% 20.0% 25.0% 30.0%

Grafik 278: KaraoğlanoğluKöyiçi Meslek Grupları Dağılımı

Alandaki toplam hane gelirine bakıldığı zaman tüm gelir gruplarına ait kişilerin bu alanda yaşadığı görülmektedir. Hem düşük geliri olanlar hem de yüksek geliri olanlar bu alanda yaşamayı tercih etmektedir. Ancak asgari ücret ve altında geliri olanların %3.6 oranında alanda yaşamayı tercih ettikleri görülmektedir. Yerleşim alanının ekonomik yapısının değerlendirilmesinden yaşayanların %8.5’inin aylık gelirinin 3.701-4700 TL aralığında olup, %7.3’ünün ise aylık 4701-6.700 TL aralığında gelir elde etmektedir. Bu durum genel olarak yerleşmenin ekonomik yapısının ortalamanın üzerinde olduğunu ve her türlü gelir grubundan insanın bu alanda yaşadığını göstermektedir. Ekonomik düzeyin yüksekliği özel araç sahipliğinde kendini gösterirken bu durum %100 gibi yüksek bir oranda ortaya çıkmaktadır. Buna bağlı olarak değerlendirildiğinde yerleşmede yaşayanların tümünün bireysel mobiliteye sahip olduğu görülmektedir.

262

Cevap vermedi/reddetti 47.3% 2701-3700 TL arası 10.3% Bilmiyor/Fikri Yok 9.7% 1730-TL ve altı 3.6% 15,4 1731-2700 TLarası 8701TL ve üzeri 2.4% 6701 TL–8700 TL arası 2.4% 4701 TL–6700 TL arası 7.3% 3701 TL–4700 TL arası 8.5% 0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0%

Grafik 279: Hane Halkı Gelir Dağılımı

Otomobil 100.0%

0.0% 20.0% 40.0% 60.0% 80.0% 100.0% 120.0%

Grafik 280: Karaoğlanoğlu Köyiçi Araç Sahipliği Oranı

Diğer taraftan konut sahipliğinin %62.5 oranında olması, yaşayanların büyük bir kısmının kendi konutlarına sahip olmaları da gelir düzeyindeki orta ve üstü gelir seviyesinin üzerinde olunduğunu göstermektedir. Bu olgu, gelir durumunun ortanın üzerine çıktığını kanıtlar görülmektedir. Bununla birlikte kiracıların oranının ise % 35.1 olduğu görülmektedir. Bunların büyük çoğunluğunu otel çalışanları ve öğrencilerin oluşturduğu belirlenmektedir. Bir kısmının ise %2.4 oranında lojmanda kaldığı görülmektedir.

Lojman 2.4%

Ev sahibi 62.5%

Kiracı 35.1%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0%

Grafik 281: karaoğlanoğluKöyiçi Konut Sahipliği Oranı 263

Eğitim durumu olarak büyük bir oranın yüksek öğrenim görmüş olduğu (%29.6) buna karşı %3.6’lık kısmın okuma yazmasının olmadığı görülmektedir. Bu oran planlama alanı içinde Köyiçi değerlendirildiğinde yüksek bir oran olarak kabul edilebilir. Meslek dağılımında özel sektörde çalışanların %22.1 oranında olması yanında emekli nüfusun %27.4 olması okuma yazma bilmeyen ve sadece okuma yazması olanların oranının yüksek olması arasında bir bağlantı bulunmaktadır.

Lise 28.5% Lisansüstü 5.4% Üniversite 24.2% İlkokul 20.9% Ortaokul 15.9% Okuma yazma yok 3.6% Okuma yazma var 1.6

0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2 1.4 1.6 1.8

Grafik 282: KaraoğlanoğluKöyİçi Yaşayanlarının Mezun Olduğu Okula Göre Eğitim Durumu

Alanda yaşayan nüfusun %47’sinin Türkiye kökenli olması yanında %33’lük kısmının Kıbrıs kökenli olması heterojen bir yapının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Buna karşın karma evlilik oranının %1.3 olması heterojen bir yapı olduğunu göstermekte ve yerleşim alanında yaşamda ayrışma olgusunun olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum nüfusun %34.7’inin TC ve %44,3’ünün KKTC uyruğunda olmasını ve %5.1’inin de her iki uyrukta olması ile kanıtlanır görülmektedir.

Bu alanda yaşayan nüfüusun % 47.1 oranında Türkiyeden geldiği görülmektedir. Bu durum benzer şekilde nüfusun %22.9’unun Güney Kıbrıs’tan gelmiş olması ile kanıtlamaktadır.

Girne dışındaki diğer şehirler 10%

Türkiye ve Güney Kıbrıs dişindaki diğer 20% ülkeler

Türkiye 47%

Güney Kıbrıs 23%

0% 10% 20% 30% 40% 50%

Grafik 283: Karaoğlanoğlu Köyiçinde Yaşayanların Daha Önce Yaşadıkları Yerler.

Alanda yaşayan nüfusun %40,4’sinin anne ve babası Kıbrıs doğumlu ve %44,2’si ise Türkiye doğumludur. Bunun yanında geriye kalanın %1.3’ünün de anne veya babasından bir tanesi Kıbrıs doğumludur. Vatandaşlık durumuna bakıldığında ise % 44.3’ünün KKTC, %34.7’si TC ve %5.1’i ise hem KKTC hem de TC vatandaşI olduğu görülmektedir. Bu alanda yaşamak için gelenlerin % 47.1’ı Türkiye’den, %22.9’u Güney Kıbrıs’tan gelmektedir.

264

Anne/Babadan biri Kıbrıs Diğeri Türkiye 1.3%

Anne ve baba Kıbrıs 40.4%

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 14.1%

Anne ve baba Türkiye 44.2%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0%

Grafik 284: Karaoğlanoğlu Köyiçinde Yaşayanların Doğum Yerlerine Göre Dağılımı

Türkiye dışındaki diğer ülkeler 15.9%

KKTC 44.3%

TC 34.7%

TC+KKTC 5.1%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0%

Grafik 285: KaraoğlanoğluKöyiçinde Yaşayanların Tabiiyetlerine Göre Dağılımı

Karaoğlanoğlu Köyiçi Alanında yaşayanların %62.5’i kendi konutunda oturmakta olup yerleşmede %19 oranında ikincil konut bulunması çok fazla içe kapalı bir yapı olmadığının göstergesi durumudur. Bu durum yerleşmeye özellikle yaz aylarında dışarıdan gelerek yaşayan nüfusun çok düşük olmaması ve yerleşmedeki çok az sayıdakiı konutun aktif durumda olmadığını göstermektedir. Ayrıca konutların %72.7’sinin müstakil konut olması diğerlerinin apartman türünde olması yerleşme alanının yaygınlığını ve bireyselliğini ortaya koymaktadır. Diğer taraftan ikincil konut oranının % 19 olması ve müstakil konut oranının çok yüksek olması yerleşmede % 27.4 oranında emekli ve %15.2 oranında evhanımı ile uygun görülmektedir.

265

19.0%

81.0%

Sürekli ikamet edilen konut İkinci konut

Grafik 286: Karaoğlanoğlu Köyiçindeki konutların sürekli/ikincil konut olarak kullanım oranları

İkiz 0.6%

Sıra 4.0%

Apartman 22.7%

Müstakil 72.7%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0%

Grafik 287: KaraoğlanoğluKöyiçinde İkamet Edilen Konut Tipi

Yaşanan konutların %85.9’unun sağlam ve bakımlı olması yanında hepsinde su, elektrik vb. gibi altyapıların olması ve yine %80 oranının üzerinde otopark, manzara, bahçe gibi olumlu unsurlara sahip olması yanında en büyük sorunlar %66.7 oranında kanalizasyon olmaması, % 51.9 oranında ise yalıtım ve ısınma durumunun ve %35.3 oranında telefon ile ilgili sorunlar olarak ortaya çıkmasına karşın 3/4 gibi yüksek oranda konutlardan memnuniyet ortaya çıkmaktadır. Konutarın bulunduğu çevre analizlerinde ise %87 güvenli, 55.5 oranında yeşil alan/çocuk parkı ve % 81.3 oranında sessiz, sakin bir ortamın olduğu, bunun yanında %15,4 ile 21.3 oranında sosyal problemler olduğu, %18.4 oranında otopark sorununun varlığı, genel olarak çevresel memnuniyet analizleri çevre temizliği %66.5 oranlarında olumlu değerlerde ortaya çıkmıştır. Bu durum genel olarak yaşayanların, yaşadıkları çevreden memnun olduklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca yaşanan ortamın homojen bir yapıda olduğu %80.5 oranındaki sonuçla benzer gruplara yakınlığın bulunduğunu gösteren değerle ortaya çıkmıştır. Ayrıca arkadaşlık ilişkisinin bulunduğu (%73.7) ve akrabalara yakınlık (%54.3) yerleşmenin içsel karakteristik yapısını ortaya koymaktadır. Bu durum yerleşmenin kendi iç yapısında belirli bir sosyal yapıya sahip olduğunu ortaya koyarken bu yapının içe dönük ve kapalılığı ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda benzer yapıda komşuların bulunmasındaki oranın %80.5 gibi yüksek olması gelir grubundaki dağılımdaki farklılığa karşın sosyal ve kültürel yapıda benzerlikleri ve eşit bir yapının olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

266

90.6 9.4 Kira miktarının/satın alma miktarının uygun… 48.1 51.9 Yalıtım ve ısınma durumu 85.9 Sağlam ve bakımlı olması 14.1 67.4 35.3 Telefon 33.3 66.7 Kanalizasyon 89.8 Su 10.2 98.9 Elektirik 1.1 81 Otopark 19 73.1 Manzara 80 26.9 Bahçe 20 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90%100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 288 : Konutların Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

Resim 71: Karaoğlanoğlu Köyiçi.

267

Sosyal problemler 21.3 78.7 Güvenli 87 13 Yeşil alanlar/çocuk parkları 55.5 44.5 Sessiz,sakin 81.3 18.7 Yüksek katlı binalar 23.8 76.2 Kirlilik yaratan faaliyetler 36.8 63.2 Aydınlatma 70 30 Çöp/çevre temizliği 66.5 33.5 Yaya yolu/kaldırım 63.6 36.4 Yol kalitesi 62.1 37.9 Yoğun araç trafiği 24.9 75.1 Otopark sorunu 18.4 81.6 0% 20% 40% 60% 80% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 289: Konut Çevrelerinin Sahip Oldukları Özelliklerine Göre Dağılımı.

Arkadaşlara yakınlık 73.7 26.3

Akrabalara yakınlık 53.4 46.6

Benzer yapıda komşular 85.5 19.5

0% 20% 40% 60% 80% 100%

Evet/Var Hayır/Yok

Grafik 290 : Karaoğlanoğlu Köyiçinde Yaşayanların Sosyal Gruplara Yakınlık Durumu

Bu hususlar yerleşmenin kendi iç düzeninde olumlu unsurlar olarak görülmektedir. Komşuluk ilişkilerinin yüksek olduğu ve komşuların haftada 1-3 kez (%36) bir araya gelmesinin ve % 10.6 oranı ile ayda 1-2 kez biraraya gelmesi yüksek olmayan bir oran olduğunu ortaya koymaktadır. Genel olarak Karaoğlanoğlu Köyiçi yerleşmesinde yaşayanların bir birleri ile bağlarının yüksek düzeyde olduğu kabul edilmekte ve ilişki düzeyinin yaşam seviyesinde olumlu yansıdığı ve birlikteliğin yüksek düzeyde olduğu görülmektedir.

268

Hiç 22.4

Hergün 28.6

Haftada 1-3 36.0

Ayda 1-2 10.6

Yılda 1-1 2.5

0 5 10 15 20 25 30 35 40

Grafik 291 : Yaşayanların Komşuları İle Ne Sıklıkla Bir Araya Gelme Durumu

Anket değerlendirmeleri sonucunda Karaoğlanoğlu Köyiçi Alanında yaşayanların %95 oranında işyerlerine giderken kullandıkları araçlardan memnun oldukları görülmektedir. (%81,7’si çok memnun ve %13.3’ü memnun). İşyerine erişimde %72,2 oranında özel araç, %18.8 oranında yürüyerek ve %9 oranında toplu taşıma kullanımı olduğu görülmektedir.

Toplu Taşıma 9.0%

Yürüyerek 18.8%

Özel araç 72.2%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0%

Grafik 292: KaraoğlanoğluYaşayanların İşyerlerine Nasıl Gittiği

Hiç memnun değilim 1.7%

Memnun değilim 1.7%

Ne memnun ne değil 1.7%

Memnunum 13.3%

Çok memnunum 81.7%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0% 90.0%

Grafik 293: Karaoğlanoğlu Yaşayanların İşyerine Erişim Memnuniyeti

Bu durum eğitim tesislerine nüfusun %57,6’sının özel araç kullanarak gitmesi ile de ortaya çıkmaktadır. %31.8’ı yine toplu taşıma araçlarını kullanarak gitmektedir. Dolayısı ile eğitim tesislerine erişimde belirgin bir sorun olarak özel araç kullanımının çok yüksek olması ortaya

269

çıkmaktadır.%10.6 oranında ise yürüyerek gidilmektedir. Bu duruma bağlı olarak memnumiyet durumuna bakıldığında %89.2 oranında memnuniyet olduğu görülmektedir.

Yürüyerek 10.6%

Özel araç 57.6%

Toplu taşıma 31.8%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0%

Grafik 294: Yaşayanların Eğitim Tesislerine Nasıl Gittiği.

Ne memnunun ne değilim 1.6%

Memnun değilim 6.3%

Memnunum 17.2%

Çok memnunum 75.0%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0%

Grafik 295: Yaşayanların Eğitim Tesislerine Erişim Memnuniyeti

Sağlık tesislerine erişimde %3.3’ün üzerinde özel araç kullanılması da yoğun özel araç kullanımı olgusunu desteklemektedir. Özel hastahaneye giderken %93.5 özel araç kullanımı varken devlet hastahanesine giderken özel araç kullanımı %83.3 oranında ortaya çıkmaktadır. Toplu taşıma kullanım oranı ise özel hastahaneye giderken %6.5 iken devlet hastahanesine giderken %16.7 oranındadır. Bunun yanında sağlık kurumları açısından özel sağlık tesislerine erişim memnuniyeti %90.7 iken Devlet tesislerine erişim memnuiyetinin aynı oranda %75 oranında olması bu konuda alınması gereken tedbirlerin incelenmesini ortaya koymaktadır.

270

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Özel araç 93.5 Özel araç 83.3

Toplu Taşıma 6.5 Toplu taşıma 16.7

0 50 100 0.0 50.0 100.0

Grafik : Sağlık Tesislerine Erişim Yöntemi

Özel Hastane, Klinik Devlet Hastanesi, Sağlık Ocağı

Hiç memnun Hiç memnun 2.3 6.5 değilim değilim ne memnunum ne Ne memnunum ne 2.3 8.3 değilim değilim

Memnun değilim 4.7 Memnun değilim 10.2

Memnunum 20.9 Memnunum 27.8

Çok memnunum 99.8 Çok memnunum 42.7

0.0 50.0 100.0 150.0 0.0 20.0 40.0 60.0

Grafik 296: Sağlık Kurumlarına Erişim Memnuniyeti

Günlük alışverişe giderken % 71.6 oranında özel araç kullanımı olduğu görülmektedir. Bunun yanında ise % 26.5 oranında yürüyerek gidenler de vardır. Toplu taşıma kullanımı ise % 1.9 oranındadır. Diğer alışverişe giderken Özel araç kullanımı %93.1 oranında gerçekleşmektedir. Bunun Yanında %3.4 toplu taşıma ve yine 3.4 oranında yürüyerek gitme söz konusudur. Memnuniyet durumuna bakıldığında ise hem günlük alışverise gitme hem de diğer alışverişe gitme memnuniyet oranı%94.4 oranında gerçekleşmektedir.

271

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Toplu Taşıma 1.9 Yürüyerek 3.4

Özel araç 26.5 Toplu Taşıma 3.4

Yürüyerek 71.6 Özel araç 93.1

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 0 50 100

Grafik 297: Alış-Veriş Mekanlarına Erişimde Kullanılan Sistem.

Günlük alışveriş Diğer alışveriş

Hiç memnun 0.7 Ne memnunum ne değilim 4.5 değilim ne memnunum ne 2.1 değilim

Memnun değilim 2.8 Memnunum 13.6

Memnunum 32.6 Çok memnunum 81.8 Çok memnunum 61.8

0.0 20.0 40.0 60.0 80.0 0.0 50.0 100.0

Grafik 298: Alış-Veriş Mekanlarına Erişimde Memnuniyet

Açık alan gerektiren rekreatif amaçlı istemlere ise %56.8 oranında özel araçla, %34.6 yürüyerek ve % 8.6 oranında toplu taşıma kullanılarak gidilmekte ve %57.1oranında haftada 3-4 kez yanında diğer grupların haftada en az bir kez gitmesi (%28.6) gitmesi sosyal yaşama bağlılık ve sosyal yaşamın belirli bir seviyenin üzerinde olduğunu ortaya koyma yanında Karaoğlanoğlu dışında bu aktivitelerin gerçekleştiğini ve yerleşmede yeterli sosyal aktivite merkezi olmadığını ortaya koymaktadır. Ancak yapılan değerlendirmeler de yerleşmenin sosyal yapısından ötürü içinde bu tür açık alan gerektiren sürekli aktiviteleri barındıracak unsurlara ihtiyaç gösterdiğini ortaya koymaktadır.

272

Toplu Taşıma 8.6%

Yürüyerek 34.6%

Özel araç 56.8%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0%

Grafik 299: Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Erişimde Kullanılan Erişim Sistemi

Daha seyrek 6.5%

Haftada 3-4 57.1%

Haftada bir 28.6%

Ayda 1-2 7.8%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0%

Grafik 300: Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Hangi Sıklıkla Gidildiği.

Hiç memnun değilim 3.1%

ne memnunum ne değilim 3.1%

Memnun değilim 1.5%

Memnunum 24.6%

Çok memnunum 67.7%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0%

Grafik 301 : Açık Alan Rekrasyon Alanlarına Erişim Memnuniyeti

Kapalı alan aktiviteler için de özel araç en fazla tercih edilen unsurdur (%83.6). Bu tür aktivitelere yaşayan nüfusun yarısı ayda 1-2 kez gitmektedir. Ancak bu tür aktivitelere gidişte kullanılan araçlarda %83.6 özel araç, %9.1 toplu taşıma ve %7.3 oranında yürüyerek gidilmesi tercih edilmektedir.

273

Sunulan rekreatif hizmetlerden gerek açık alan ve gerekse kapalı alanda gerçekleştirilen rekreatif alanlara erişimde memnuniyet oranı %90 oranının üzerinde olup bu husus erişim konusunda her hangi belirgin bir sorun olmaması yanında yaşadıkları yörede başta Girne olmak üzere sunulan rekreatif hizmetlerden de memnun olunduğunu ortaya koymakta olup sunulan hizmetin Karaoğlanoğlu’nda yaşayanların sosyo-kültürel seviyesine hitap ettiğini ortaya koymaktadır.

Yürüyerek 7.3

Toplu taşıma 9.1

Özel araç 83.6

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0 90.0

Grafik 302 : Kapalı Rekreasyon Alanlarına Erişim Sistemi

haftada 3-4 11.3

Haftada bir 17

Ayda 1-2 50.9

Daha seyrek 20.8

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0

Grafik 303: Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına Ne Sıklıkla Gidildiği.

274

Memnunum 42.9

Çok 52.4 memnunum

0 10 20 30 40 50 60

Grafik 304: Kapalı Alan Rekreasyon Alanlarına Gidiş Memnuniyeti

Yaşayanların %33.3’ü haftada bir kez ve bunların %90’ı oranında özel araçla yeme içme aktivelerine katılmaktadır. Ayda 1-2 gidenler ise %30.3 oranında olup bu husus genel olarak ekonomik yapı ve sosyal hareketliliğe bağlı olduğu için yerleşmenin genel olarak belirli bir ekonomik yapının üzerinde ve pozitif sosyal ağırlıklı bir sistemi benimsediğini göstermektedir.

Yürüyerek 4.0%

Toplun Taşıma 7.9%

Özel araç 88.1%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0% 90.0% 100.0%

Grafik 305: Konut Dışında Yeme İçme Aktivitelerine Gitmekte kullanılan Sistem

275

Daha seyrek 9.1

Haftada 3-4 27.3

Ayda 1-2 30.8

Haftada bir 33.3

0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0

Grafik 306: Konut Dışında Yeme İçme Aktivitelerine Ne Sıklıkla Gidildiği.

Yaşayanların %79,7’si yılda 1-5 kez Türkiye’ye gitmesi yaşayan nüfusun %34,7’sinin TC uyruğunda olması ile açıklanmakta olup bu grubun Türkiye ile olan bağının sıklıkla devam ettiğini göstermektedir. Benzer durum nüfusun %36.8’inin yılda 1-5 kez Güneye seyahat etmesi ve nüfusun %27.8’inin KKTC dahilinde dahi hiç seyahat etmemesi yanında, %51.8’inin Türkiye dışındaki diğer tüm ülkelere ve % 53.8’inin Güneye hiç gitmemiş olması yerleşmedeki hareketliğin oldukça düşük bir seviyede olduğunu ve kısıtlı ve sınırlı bir seyahat düzeni içinde göreceli olarak içe kapalı bir yaşamın olduğunu ortaya koymaktadır.

90 79.7 80 70 60 53.8 51.8 48.6 50 45.5 36.8 40 27.8 30 18.2 20 16.7 3.8 5.7 6.9 10 1.4 0.7 0.9 1.8 0 Türkiye Türkiye dışındaki Güney Kıbrıs Sadece Kuzey Kıbrıs diğer tüm ülkeler dahilinde

Hiç Yılda 1-5 kez Yılda 6-10 kez Yılda 11 ve üzeri

Grafik 307: KaraoğlanoğluKöyiçinde Yaşayanların Seyahat Tercihleri

Genel olarak Karaoğlanoğlu’da yaşayanlar yaşadıkları yöreden memnundurlar (%89.9). Bu orana taşınmayı kesinlikle düşünmeyenlerin oranının da dahil olduğu düşünülürse bu oranın yüksek bir memnuniyet oranı olduğu ortaya çıkmaktadır. Önümüzdeki 5 yıl içinde yöreden ayrılmayı düşünenlerin oranının %8.7 oranında düşük bir değer olması çevresel ve sosyal faktörlerin Karaoğlanoğlu’da olumlu seyrettiğini ortaya koymaktadırlar. Zira gerek komşuluk ve gerekse çevresel memnuniyet analizleri bu durumu açık olarak ortaya koymuş durumdadır. Dolayısı ile burada yaşayanların memnuiyeti dikkate alındığında yaşadıkları çevreninin mevcut özelliklerini korunması ve yaşam temposunu aynı trendde devam etmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.

276

1.4

Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan Girnedışına başka bir bölgeye taşınmayı 2.2 düşünüyorum/düşünüyoruz Önümüzdeki 5 yıl içinde buradan yine Girne'de başka bir bölgete taşınmayı 6.5 düşünüyorum/düşünüyoruz Taşınmayı kesinlikle 16.7 düşünmüyorum/düşünmüyoruz

Önümüzdeki 5 yıl içinde burada kalmayı 73.2 düşünüyorum/düşünüyoruz

0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0 80.0

Grafik 308: Yaşanılan Çevreden Memnuniyet Araştırması.

E. ULAŞIM BAĞLANTILARI Karaoğlanoğlu genel yerleşim alanı ve Karaoğlanoğlu Köyiçi alanının gelişmesi ile alanı oldukça yaygınlaşmış ve Girne Merkeze doğru gelişme göstermiştir. Fiziki anlamda bakıldığında belirgin bir yerleşim alanı sınırı söz konusu değildir. Araştırma bölgesine ulaşım Karaoğlanoğlu Caddesi üzerindenayrılan Kemal Kayacan Sokak ile sağlanmaktadır. Karaoğlanoğlu Caddesi 2. Derece yol olarak sınıflanmaktadır. Köy alanına ulaşan sokak ile cadde dik açı yaparak birleşmektedir. Hareketlilik analizlerinde araç sahipliğinin yüksek olması nedeni ile iş yerine gidişlerde %72.2 oranda özel araç kullanılması olağan görülmektedir. Araç sahipliği oranının oldukça yüksek olması da bunu desteklemektedir. Bunun dışında %9 oranında toplu taşımanın kullanılması düşük ve marjinal bir değer olarak görülmektedir. İş yerine erişimde her hangi bir problemle karşılaşılmamış olunması özel araçla erişim dışında toplu taşınım ile iş yerine erişimde memnuniyet dışında % 5.1 oranında bir memnuniyetsizlik eğilimi olması iş yeri- konut ilişkisinde ve erişim konusunda toplu taşıma ile ilgili bir sorun olabilecği konusunu ortaya çıkarmaktadır.

Toplu Taşıma 9.0%

Yürüyerek 18.8%

Özel araç 72.2%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0%

Grafik 309: Konut-İş Yeri Erişimde Kullanılan Ulaşım Sistemi

277

Hiç memnun değilim 1.7%

Memnun değilim 1.7%

Ne memnun ne değil 1.7%

Memnunum 13.3%

Çok memnunum 81.7%

0.0% 10.0% 20.0% 30.0% 40.0% 50.0% 60.0% 70.0% 80.0% 90.0%

Grafik 310: Konut-İş Yeri Erişim İlişkisinde Memnuiyet Durumu

Resim 72: KaraoğlanoğluCamii

F. ARAZİ ÇALIŞMALARI ANALİZLERİ Bu bölümde arazi çalışmaları sonucunda binalar ve parsellere ait yerinde tespit yapılarak elde edilmiş veriler ve bu verilerin analiz sonuçları yer almaktadır. Arazi çalışmaları Zeytinlik Köyiçi alanı olarak belirlenmiş ve Koyu Yeşil bölge olarak tanımlanmış bölgeyi kapsamaktadır. Bu çalışma parsel ve bina ölçeğinde bire bir yapılmıştır. bb. ARAZİ KULLANIMI Arazi çalışmalarında Köyiçi alanında yer alan parsellerde en yoğun kullanım türünün % 75 ile konut kullanımı olduğu görülmektedir. Bazı parsellerde birden fazla konutun yer almakta olduğu belirlenmiştir. Konut alanlarında bunun yanında konutlara yardımcı kullanımların yer aldığı araba garaji ve depo gibi amaçlarla kullanılan yardımcı binaların oranı ise % 3 olarak ortaya çıkmaktadır.

278

Bunun yanında alanda yer alan parsellerin %15’inin boş ve %1’inin ise zeytinlik ve meyve bahçesi olduğu belirlenmiştir. Konut ve boş alanlar ile zeytinlik ve meyve bahçeleri dışında alanda düşük oranlarda restaurant kahvehane vb. gibi rekreatif kullanım alanları ve bir kültür merkezi ile çocuk parkı bulunmaktadır. Bunun yanında alanda tarihi ve kültürel değeri olan bir cami, Resim 73: Sokak Dokusu Karaoğlanoğlu Belediye Binası ve İlkokul binası bulunmaktadır. Alanda yer alan diğer kullanımlar %4 oranında çeşitli tür tüketim mallarının satıldığı dükkanlar, 1 ekmek fırını ve mobilya atölyesi ile içme suyu dolum tesisidir. Bazı boş parseller ise otopark olarak kullanılmaktadır.

80% 75% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 15% 10% 4% 2% 1% 3% 0% Berber/Res/Kahve. Zeytin./Mey. Dükkan Konut Boş Parsel Yardımcu Bina Bahçesi

Grafik 311: Arazi Kullanım Dağılımı. cc. BİNA STOKU, YAPISAL DURUMLARI VE KAT SAYILARI Arazi çalışmaları sırasında Karaoğlanoğlu Köyiçi alanında farklı kullanımlarda ...... adet bina tespiti yapılmıştır. Binaların yapı malzemesi, kat sayısı, çatı malzemesi ve inşa tarzı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda bu alanda genellikle kullanılan yapı malzemesinin eski binalarda taş, taş ve sıva ile yeni binalarda ise tuğla ve sıva şeklinde olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sırasında bu alanda yer alan binaların yapı malzemesinin %38’inin (..... +.... adet) taş veya taş ve sıva olduğu, %62’sinin (.... adet) ise tuğla ve sıva olduğu tesbit edilmiştir.

279

70% 62% 60%

50%

40% 36%

30%

20%

10% 2% 0% TAŞ TAŞ+SIVA TUĞLA+SIVA

Grafik 312: Yapı Malzemesi Dağılımı

Taş binalar inceleme alanında yer alan eski dönemlerde yapılmış binalardır ve sıvalı veya sıvasız olabilmektedir. Günümüze gelene kadar bu binalar değişim geçirmişlerdir. Daha yakın dönemlerde ve günümüzde yapılan binalarda ise yapı malzemesi olarak tuğla kullanıldığı ve sıvandığı görülmektedir. Alandaki binaların % 29’unun (..... adet) çatıları kiremit ve eğimlidir. Yaklaşık çatı eğimi %20 ile %30 oranları arasında değişiklik göstermektedir. Eski binaların çatıları daha çok düz ve topraktır. Ancak zaman içerisinde yarattığı olumsuzluklar nedeniyle üstlerine beton dökülerek veya oluklu levha veya kiremit kaplanarak kapatıldığı gözlemlenmektedir. Bazılarının ise üzerine kat ilavesi yapılarak eğimli çatı veta beton çatıya dönüştürülmüştür. %60 oranında ise beton düz çatı bulunmaktadır. Çatıların %65’i eğik çatıdır. Eğik çatılarda çatı malzemesi olarak kiremit ve oluklu levha kullanıldığı görülmektedir. Malzeme cinsine göre çatı eğimi de değişkenlik göstermektedir. Kiremitli çatılarda çatı eğimi yaklaşın %20-30 oranında olurken oluklu levha olan çatılarda bu oran %5’e kadar düşmektedir. Eğik çatılar %36 iken düz çatılar ise binaların %61’ini oluşturmaktadır. Eğik ve düz çatısı olan binalar ise % 3 oranındadır.

70% 60% 60%

50%

40%

30% 24% 20% 11% 10% 5%

0% MARSİLYA KİREMİT OLUKLU KİREMİT OLUKLU LEVHA DÜZ BETON

Grafik 313: Çatı Malzemesi Dağılımı.

280

70% 61% 60%

50%

40% 36%

30%

20%

10% 3% 0% EĞİK DÜZ/ EĞİK DÜZ

Grafik 314: Çatı Tipi Dağılımı.

Karaoğlanoğlu Köyiçi alanında bulunan binaların kat sayılarına bakıldığı zaman genellikle tek ve iki katlı binaların bulunduğu görülmektedir. Tek ve iki katlı binalar toplam binaların % 99’unu oluşturmaktadır. Bunun % 57’si (...... adet) tek katlı binalar ve %42’si (..... adet) de iki katlı binalardır. Üç katlı binalar ise %1’lik bir kısmı oluşturmaktadır ve bunlar genellikle apartman tipi binalar olup mimari değerlendirme çalışmasında dokuya aykırı olarak değerlendirilen binalardır. Bu binalar son dönemde yapılmış olup genel köy karakteri ile uyumsuzdurlar ve çevrede olumsuz etki yaratmaktadırlar.

0.6 57%

0.5 42% 0.4

0.3

0.2

0.1 1% 0 1 kat 2 Kat 3 kat

Grafik 315: Bina Kat Sayısı Dağılımı.

Bahçe duvarları pencere, kapı, balkon gibi mimari elemanlar geleneksel özellikleri belirleyen unsurlardır. Kentsel koruma alanlarında yapılan inceleme, ölçümler ve değerlendirmeler bu iç bahçelerin ve bahçe duvarlarının dokunun önemli bir unsuru olduğunu göstermektedir. Bahçe duvarları gözlemlendiği kadarı ile, arazinin konumuna ve sokağın eğimine göre değişmekle birlikte, genellikle 1.20-2.70 metre arasındadır. Bazı sokaklarda ise bahçe duvarları yıkılmış veya kötü durumdadır. Genellikle yapı malzemesi olarak sıvasız taş veya sıvalı taş kullanılmıştır.

281

Resim 74: Köyiçi Sokak Dokusu Örneği

Geleneksel içe dönük yaşantıyı yansıtan iç bahçeli konutların bulunduğu sokaklarda taş veya sıvalı taş bahçe duvarları sokak mekanını belirlenmekte ve bulunduğu sokağa görsel değer katmaktadır. Köy alanı içerisinde belirgin bir bahçe duvarı karakterinin varlığı gözlemlenmemektedir. Korunacak binalar genellikle parselin yol cephesi boyunca yer almaktadır. Bunun yanında inceleme alanında yer alan binaların arka bahçeleri olduğu belirlenmiştir. Bina parselin ön sınırına, yola bitişik veya parselin içerisinde yer alabilmektedir. Yoldan geride yer alan yapıların belirli, standart bir çekme mesafesi bulunmamaktadır.Bu parsel boyutuna göre değişim göstermektedir. Ancak bu daha yakın dönemlerde ortaya çıkmış bir karakterdir.

dd. MİMARİ DEĞERLENDİRME VE ÇEVRESEL ÖZELLİKLER i.MİMARİ DEĞERLENDİRME

Karaoğlanoğlu Köy içi alanında yapılan “Mimari Değerlendirme Çalışması” ile bu bölgede saptanmış toplam, üzerinde yapı olan veya olmayan tüm parseller değerlendirilmiş ve üzerinde yapı olan parsellerdeki binalar tarihi ve mimari özellikleri ile çevresel değerine ve bulundukları çevreye olan katkısına göre sınıflanmıştır. Bu sınıflamaya göre alanda yer alan binaların %1’ini anıtsal/sanatsal binalar oluşturmaktadır. Binaların %2’sin Mimari değeri olan yapılar, %8’i Çevresel değeri olan yapılar, %41’i Dokuyu tamamlayıcı yapılar ve %48’i de aykırı yapılar olarak sınıflandırılmıştır.

60% 48% 50% 41% 40%

30%

20% 8% 10% 1% 2% 0% Anıtsal Bina Mimari Değer Çevresel Değer Dokuyu Aykırı Binaları Tamamlayıcı

Grafik 316: Mimari Değerlendirme Dağılımı.

Yapılan çalışmalarda binalar yapım dönemlerine göre de değerlendirilerek sınıflandırılmışlardır. Yapım dönemleri, 1100’lu yıllardan itibaren, Kıbrıs’ta egemenlik sürmüş olan uygarlıkların 282

egemenlık dönemleri esas alınarak belirlenmiştir. Bu dönemler Lüzinyan Dönemi (1192-1489), Venedik Dönemi (1589-1571), Osmanlı Dönemi (1571-1878), İngiliz 1. Dönem (1878-1930), İngiliz 2. Dönem (1930- 1960), Kıbrıs Cumhuriyeti Dönemi (1960-1974) ve 1974 sonrası olmak üzere olmuş ayrılmışlardır. Ancak egemenlik tarihlerdeki bu kesin ayrımı binalar üzerinde tanımlamak bu kadar kolay değildir. Kültürel süreklilikten dolayı bir önceki dönem sonradan gelen dönem ile etkileşerek devam etmiştir. Bundan dolayı binalarda çoğu zaman birden fazla dönemin izlerine raslanmaktadır. Bu da kültürel zenginliğin artmasına ve gelişmesine neden olmuştur.

Arazi çalışmaları sırasında alanda buluna binalar sınıflandırılırken çoğu zaman baskın olarak görülen döneme göre sınıflama yapılmıştır. Araştırma alanında Lüzinyan ve Venedik Dönemi hariç diğer dönemlerdeki yapılara rastlanmaktadır. Binaların %46’sı 1974 yılından sonra yapılmıştır. Köy karakterini oluşturan binalar genellikle daha eski dönemlerde yapılmışlardır ve bunlar toplam bina sayısının %54’ünü oluşturmaktadır.

50% 46% 45% 40% 35% 30% 23% 25% 22% 20% 15% 8% 10% 5% 1% 0% Osmanlı Dönemi İngiliz 1. Dönem İngiliz 2. Dönem Kıbrıs Cumhuriyeti 1974 sonrası Dönemi

Grafik 317: Bina Yapım Dönemleri Dağılımı.

Karaoğlanoğlu Camisi, Eski Okul Binası ve Köyün girisinde bulunan eski değirmen binası Köyiçi koruma alanının korunması gereken ve öne çıkan tarihi parçalarını oluşturmaktadır. Bu alanda yer alan binaların, %2’sini mimari değeri olan binalar oluşturmaktadır. Bu binalar diş görünümleri, kullanılmış malzemeleri, süslemeleri ve plan özellikleri ile yapıldıkları dönemin özelliklerini bugüne kadar yansıtan binalardır. Binaların % 8’i ise çevresel değeri olan binalardır. Çevresel Değeri olan binalar bina yüksekliği, kat sayısı, cephe düzeni ile sokak bütününe katkı sağlayan binalardır. Çalışma alanında bu grupta yer alan binaların %8 oranında yer aldığı değerlendirilmiştir. Bir diğer bina grubu da dokuyu tamamlayan binalardır. Bu tür binalar toplamın %41’ini oluşturmaktadır. Bulundukları Sokak dokusu içerisinde basit ve sade olmalarına karşın Bina yüksekliği, kat sayısı ve cephe düzenleri ile taşıdıkları özellikleri bakımından dokuyu tamamlayan binalar bu grupta ele alınmıştır. Bir diğer bina grubu ise aykırı binalardır. Bunlar yeni yapılar olup gerek kütle, gerekse cephe özellikleri ve kapı pencere açıklık ve oranları olarak tamamen bulundukları alandaki eski dokuya aykırı olan, çevrede ve sokak bütünü içerisinde uyumsuz olan binalardır. Aykırı binalar toplamın % 48’ini oluşturmaktadır. Binaların yapısal durumuna bakıldığında ise % 31’inin çok iyi, % 55’inin iyi, %11’inin kötü ve % 1’inin de yıkıntı/harap olduğu görülmektedir. Geneline bakıldığı zama alanda yer alan binaların fiziksel yapılarının iyi olduğu ve bakımlı oldukları sonucuna varılabilir.

283

Gözlemler sonucu varılan kanıya göre aykırı binalar genellikle yapısal olarak çok iyi durumdadır. Korunması öngörülen binalar ise bunun dışında kalan fiziki olarak iyi, kötü ve kötüye yakın değerlendirmelere sahiptirler. Çok az bir kısmı ise yıkıntı durumundadır.

60% 55%

50%

40% 31% 30%

20% 11% 10% 2% 1% 0% ÇOK İYİ İYİ KÖTÜ TAMİRAT YIKINTI

Grafik 318: Binaların Yapısal Durumu. ii.YAPISAL DOKU ÖZELLİKLERİ Mimari yapılar, yakın çevresiyle etkileşim ve iletişim içerisindedir. Bundan dolayı geleneksel köy dokusu içerisinde yer alan, mimari ölçekte ele alınmış her yapı, geleneksel dokudan etkilenir ve buna göre biçimlenir. Bu anlamda, Karaoğlanoğlu Köy içi dokusuna bakıldığında farklı karaktere sahip alandan oluştuğu görülmektedir. Bunlardan birisi köyün merkezini oluşturan küçük bir meydan ve bunun çevresinde yer alan yapıların oluşturduğu kısımdır. Bu alandaki yapılaşma küçük parsel yapısından dolayı yoğundur. Yapılar genellikle yol cephesinde yer alır ve parselin arka kısmında küçük bir bahçe yer alırlar. Meydan etrafında köy camisi, kahvehane ve dükkan gibi halka açık kullanımlar yer alır. Yoğun kullanım türü konuttur. Yolların şekillenişi bu binaların oturuş şekline ve bahçe duvarlarına göre ortaya çıkmıştır ve organik bir yapıya sahiptir.

Resim 75: Köyiçi Dokusu Örneği.

Köy merkezinden uzaklaştıkça bu yerleşim dokusu değişiklik göstermeye ve parsel alanları ve bina alanları büyümeye başlar. Bu ikinci bölgede yer alan parseller merkez bölgeden daha büyük olup buradaki binalar da daha büyüktür. Buna bağlı olarak bahçe alanları da binalara göre çok daha büyüktür.

284

Genellikle ilk yerleşim alanının köyün merkezinin olduğu, cami etrafında oluştuğu, daha sonraları köy büyüdükçe dışarıya, tarım alanlarına doğru büyüdüğü tahmin edilmektedir. Buralarda da yine köyün organik sokak yapısı devam etmektedir. Son dönemlerde meydana gelen gelişmelerde ise organik sokak dokusu değişerek düz sokaklardan oluşan alanlar ortaya çıkmıştır. Bu sokak şekillenişi hem sokak yapısı hem de binaların yerleşimi ve şekillenişi ile geleneksel dokuya uygun değildir. Yeni binalar yapılmış olmasına rağmen köy dokusu genellikle tek katlı binalardan %57 oranında oluşmaktadır. %42 oranında iseiki katlı bina da bu dokuya katkıda bulunmaktadır. Son dönemlerde yapılan yeni binalar hem kat sayıları hem de kütle şekillenişleri ile özgün yapıya tamamen yabancı bir doku oluşturmaktadır. Bu da köyün orijinal geleneksel yapısını görsel anlamda olumsuz etkilemektedir. iii. PARSEL BÜYÜKLÜKLERİ VE YOĞUNLUKLAR Karaoğlanoğlu Köyiçi alanında 137 adet çeşitli büyüklükte parsel yer almaktadır. Bu parseller 100 m2’lik dilimlerde sınıflandığı zaman 500 m2’ye kadar olan parsellerin yoğun olduğu görülmektedir. Alandaki parsellerin 0-500 m2’ye kadar alanı olanların %57 ( 80 adet) oranında olduğu görülmektedir. Tapu haritalarından yapılan çalışma sonucunda en küçük parsel alanının 11.75 m2 ve en büyük parsel alanının ise 11.056,21 m2 olduğu belirlenmiştir.

60% 57% 50% 40% 30% 26% 20% 15% 10% 0% 0-500 501-1000 1001-üstü

Grafik 56.- Parsel Büyüklükleri Dağılımı.

501- 1000 m2 arasında alanı olan parseller ise toplamın %15’ini (21 adet) oluşturmaktadır. 1.000 m2 den büyük toplam 37 parsel vardır ve %26’lik bir kısmı oluşturmaktadır. Yerleşim alanını merkezinde yer alan parseler diş bölgelerde yer alan parsellere göre daha küçüktür ve buradaki yapılaşma da daha yoğundur. Bunun yanında parsel boyutları da buna uygun olarak daha küçüktür ve parsellerin yol cepheleri de küçüktür.

25% 23% 21% 20% 17%

15% 11%

10% 8% 7%

5% 3% 3% 1% 0% %0-20 %11-20 %21-30 %31-40 %41-50 %51-60 %61-70 %71-80 %81-üstü

Grafik 57.- Taban Alanı Oranı Dağılımı.

285

Parsellerdeki yapıların tabanda oturduğu alanın parsele alanı oranına bakıldığı zaman (Taban alanı/arsa) ise genelde düşük olduğu görülmektedir. Yapılaşmış olan toplam 60 parselin % 80’inde taban alanı/arsa alanı oranının %50 ve altında olduğu görülmektedir. Bu oran göreceli olarak merkez bölgede daha yüksek olarak ortaya çıkmaktadır. Köy dışına gidildikçe bu oran daha da düşmektedir. Karaoğlanoğlu Köyiçi alanda yer alan yeni yapılaşmalarda ise yapı arsa oranı Tabanda % 60 ve toplamda % 120’ye kadar çıkmaktadır. Bu oran bölgede yürürlükte olan Emirname kuralları olup geleneksel yapı ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Korunması önerilen binaların kütlelerinin şekillenişi de kendilerine özgüdür. Özellikle mimari ve çevresel değeri olan binaların bina kütleleri geleneksel olarak dik dörtgen forumdadır. Boyutların birbirine oranı ½ oranındadır. Genellille uzun kenarları güneye yönlendirilmiştir. Harita üzerinde yapılan incelemede yaklaşık olarak 10 m’ye 20 m gibi bir boyutları olduğu belirlenmiştir. Dokuyu tamamalayıcı olarak belirlenmiş olan binalar ise daha yeni dönemde yapılmış olduklarından dolayı boyutları biraz daha büyük olup daha kareye yakın bir kütleye sahiptirler.

Haritalar;

Karaoğlanoğlu Köyü Uydu Haritası Doğal ve Fiziksel Yapı Haritası Arazi Kullanımı Yapı Malzemesi Çatı Malzemesi Bina Kat Sayısı Mimari Değerlendirme Bina Yapım Dönemleri Yapısal Durum

286

287