DENİZLİ BABADAĞ İLÇESİNDE GEOTEKNİK KAYNAKLI SORUNLAR VE İLÇENİN DEPREM DURUMUNDA GÜVEN(SİZ)LİĞİ ÖZET Babadağ D
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
DENİZLİ BABADAĞ İLÇESİNDE GEOTEKNİK KAYNAKLI SORUNLAR VE İLÇENİN DEPREM DURUMUNDA GÜVEN(SİZ)LİĞİ Devrim ALKAYA Uğur TARAKÇI Bekir KENARLI Yard.Doç.Dr. İnş.Müh. İnş. Tek. Öğr. Pamukkale Üniversitesi Pamukkale Üniversitesi Tek. ve End. Mes.Lisesi Denizli/Türkiye Denizli/Türkiye Denizli/Türkiye ÖZET Babadağ Denizli’ye 42 km uzaklıkta, 1877’ de belediye, 1987’ de ilçe olmuş, 700 yıllık geçmişi olan, sosyal ve ekonomik alanlarda gelişmiş ilçelerimizdendir. Geoteknik kaynaklı sorunlar yüzünden Babadağ’da yaşam zorlaşmış ve önlem alınma zorunluluğu doğmuştur. Çalışmada Denizli-Babadağ ilçesinde geoteknik kaynaklı oluşan hasarların mevcut durumu özetlenmiştir. İlçede mevcut heyelan neticesinde ortaya çıkan yapı hasarları gösterilmiştir. Araştırmada Babadağ’ın jeolojik yapısı, bölgede meydana gelen heyelanlar, heyelanlar sonucu meydana gelen yapı hasarları ve hasarları önleme yollarına yer verilmiştir. Babadağ’da deprem tehlikesi ve mevcut geoteknik hasarların depremle birleşmesi durumunda kentin güvenliği tartışılmıştır. GİRİŞ İlçede bazı mahallelerde mevcut heyelan neticesinde ortaya çıkan yapı hasarları mevcuttur. Belgelenen tüm yapılarda ev sahipleri oturmaya devam etmektedir. Hasarlı yapı sahipleri ekonomik gerekçeleler ve yaşam alışkanlıkları gereği daha sağlam bölgelere yerleşmeye yanaşmamaktadırlar. İlçenin pek çok noktasında meydana gelen heyelanlar sonucu yapılarda oluşan hasarlar ilçe (kent) güvenliğini ortadan kaldırmaktadır. Birinci derece deprem bölgesinde yeralan Babadağ’da geoteknik kaynaklı sorunlarla oluşan yapı hasarları ve meydana gelebilecek 5’in üzerindeki bir depremle birleşince ilçe büyük can ve mal kayıplarına uğrayabilecektir. Kent güvenliği açısından konuya kamu yönetimi ve siyasi otorite tarafından acil çözüm bulunmalıdır. BABADAĞ İLÇESİNİN KISA TANITIMI VE JEOLOJİSİ Denizli’ye 42 km uzaklıkta olan Babadağ; Tripolis antik kentiyle kurulmuş, tarihten günümüze de, 1877’ de belediye, 1987’ de ilçe olarak gelmiştir. Babadağ 700 yıllık geçmişinde sosyal ve ekonomik alanlarda hep varolmuştur. Son yıllarda tekstilde yaşanan ekonomik krizlerden çok fazla etkilenmesine rağmen, insanların bölge konumu nedeniyle geçimi tarım ve hayvancılıktan çok yinede tekstil üzerine devam etmektedir. Mevcut Babadağ evlerinde mimari yapıda ve yönlendirmede güneş ve ovaya bakış en önemli unsurdur. Evlerin hemen hemen hepsi iki katlıdır. Dağ önüne gelen yönde genellikle kargir istinat yapıları (taş duvar) vardır. Doğaya ve çevreye uyumlu bir geleneksel yapı tarzı görülmektedir. Arazi eğimi göz önüne alınarak, şev eğimi ve şev yüksekliği fazla olmadan, kısacası doğal denge korunarak evler yapılmıştır. Ancak meydana gelen yavaş akma nedeniyle yapılan binalarda stabilite sorunları yaşanmaktadır. Babadağ’daki kitle hareketlerine neden olan faktörlerin en önemlisi kitleleri oluşturan kayaçların jeolojik özellikleridir. Süreksizlik olarak tanımlanan, kayaçların içerdiği tabaka, fay, çatlak vb, gibi yapısal özellikler Babadağ jeolojisinde önemli rol oynamaktadır. Babadağ’da süreksizliklerin eğimleri fazla, ara uzaklıkları oldukça az, açıklıkları fazla olduğu için zemin dengesi üzerine etkisi fazladır. Karların eriyip süreksizliklere su olarak dolması kayaçlarda çatlak suyu basıncını artırmakta, dolgu malzemesinin özelliklerini değiştirmekte, bu da kitle hareketine neden olmaktadır. Süreksizlikler zemin kitlesinde gerilme artışı ve direnç azalmasına neden olarak zemin kaymalarına neden olmaktadır. Aktif olan Babadağ (Denizli) fayına paralel gelişmiş faylarda, fay zonları plastisitesi yüksek olan kil mineraller ile doludur. Bu durum, zeminde farklı deformasyonların oluşmasında önemli rol oynamaktadır (Şekil 1). Bölgede, neojen kumlu, marnlı, çakıllı kayaçlar ve bunların üzerine gelen yamaç molozlarının su muhtevasının artması ve gravite sonucu meydana gelen yavaş akma olayı Babadağ deresine doğru olmaktadır. Akma istikameti güney batı yönündedir. Şekil 1: Babadağ’daki kil mineralleri ile dolu fay zonları Şekil 2: Gündoğdu mahallesinde dereye doğru akan bölgeden bir cadde görüntüsü ve deforme olmuş yapılar BABADAĞ’DAKİ YER HAREKETLERİ Hafif eğimli yamaçlarda da meydana gelebilen krip (yavaş akma) Babadağ’daki belirtileri; bitki köklerinin eğilmesi, değişik amaçla dikilmiş direklerin, yapı ve ağaçların düşeyden sapması, yol, çit, duvar gibi yapıların yer değiştirmesi tabaka uçlarının kıvrılması ve yamaç aşağı sıralanması, topografya yüzeyinin küçük basamaklı bir yapı kazanması gibi görüntülerdir. Marn ve beyaz killi zeminlerde görülen kitle hareketleri genellikle zemin su muhtevası arttığı zaman şişme-kabarma şeklinde olmakta ayrıca, killi ve marnlı arazi üzerinde toprak örtüde de toprak akması şeklinde yavaş akma meydana gelmektedir. Babadağ Gündoğdu Mahallesinde Heyelanı Meydana Getiren Etkenler 1. Litolojik Etkenler: Babadağ Gündoğdu Heyelanı, Ahıllı Marn Üyesi üzerinde geçişli ve uyumlu olarak bulunan, Babadağ Kumtaşı-Marn Üyesi bünyesinde meydana gelmiştir. Kumtaşı katmanları yeterince sıkı olmadıkları için, adeta yer üstü ve yer altı sularını ileten kanallar gibi görev yapmaktadırlar. Su tabakaların altlarında ve üstlerinde yer alan marn ve kil miktarı fazla olan marn katmanlarının deformasyonunda önemli rol oynamaktadırlar. 2. Topoğrafik Eğim: Gündoğdu Mahallesi Heyelan alanında topoğrafik eğimi, %12-16 arasında değişmektedir. Heyelan topuğundan Gökdere yatağına kadar olan yuzeyin eğimi ise %25 dir. 3. Sulu Dereler ve Topuk Oyulması: Gündoğdu heyelanı güney ve doğusunu çeviren Gökdere yaz ve kış aylarında suyu eksilmeyen bir deredir. Bölgede topoğrafik eğim ve V şeklindeki vadinin derinliği fazladır. Dere tabanında Ahıllı Marn Üyesi yüzeylenmektedir. Yüksek enerjili Gökdere, yamaç topuklarını devamlı oymaktadır. Yamaç stabilitesinin bozulması, Ahıllı Marn Üyesi’nin üstünde yer alan Babadağ Kumtaşı Marn Üyesi’ndeki katmanlarda devamlı olarak deformasyonlar oluşturmaktadır. 4. Yağış, Su Kaçakları ve Kanalizasyon Sistemi: Babadağ ilçe merkezi hala eski dokusunu koruyan 5900 nüfuslu bir yerleşim birimidir. Bölgede yağışların fazla olması, zemine suyun sızmasını ve dolayısıyla zeminin su muhtevasını arttırmaktadır. Diğer taraftan heyelanlı alanda zemin deformasyonları su ve kanalizasyon sistemlerine devamlı hasar vermektedir. Su ve kanalizasyon sistemlerindeki bu hasarlar uzun süre fark edilememekte ve dolayısı ile kanalizasyonla toplanan sular heyelan gövdesine enjekte olmaktadır. Diğer taraftan ilçe kanalizasyonu dereye kadar indirilmemiştir. Heyelan topuğuna kadar getirilen şebeke, dereye yaklaşık 250-300 metrelik bir mesafede açıktan akmaktadır. Dereye kadar indirilmesi gereken ve denetim altına alınmamış olan kanalizasyon şebekesi, hareketin devamlılığında önemli rol oynamaktadır. 5. Yapı Yükleri ve Titreşimler: İlçe merkezindeki heyelan alanında yapılar bitişik nizamdadır. Yığma yapılar genellikle iki katlıdır. Hareketin devamlı olduğu bilindiği son yıllarda inşa edilen 3-4 katlı betonarme binaların sayısı fazladır. Bu yapılar heyelan üzerinde büyük bir ek yük oluşturmaktadırlar. İlçe merkezi ve köylerinin geçim kaynağı dokumacılıktır. Her evde en az iki adet otomatik veya yarı otomatik dokuma tezgahı bulunmaktadır. İlçe merkezinde 5000 civarında otomatik ve yarı otomatik dokuma tezgahı bulunmaktadır. Tezgahlar çoğunlukla bodrumda ya da birinci kattadır. Teknolojisi geri kalmış bu tezgahların oluşturduğu titreşimler doğrudan zemine intikal etmektedir. Bu titreşimlerin ilçe merkezindeki heyelanların oluşmasına neden olan sebeplerden birisi olduğu düşünülmektedir. Diğer taraftan cadde üzerindeki binalarda çekülden sapma miktarı, daha iç kesimlerde yer alan sokaklardaki binalara göre bir kaç derece daha fazladır. Bu durum, ulaşım araçlarının da zeminin deformasyonunda ve yer değiştirmesinde etkili olduğunu göstermektedir. 6. Zemin Yapısı ve Geoteknik Özellikler: Özellikle marn zeminde yapılan kıvam deneylerinde likit limit değerinin 39-49, plastik limit değerinin 22-39, plastisite indisi değerinin 10-27 arasında değiştiği görülmüştür. Aynı örnekler birleştirilmiş zemin sınıflamasına göre CH, CL ve ML grubuna girmektedirler. Kumlu seviyeleri temsil eden örnekler ise, SW, SP ve SM grubundadırlar. BABADAĞIN DEPREMSELLİĞİ Babadağ birinci derece deprem bölgesindedir. Babadağ ve Babadağ’a etki yapabilecek alanda 1900 yılından günümüze kadar meydana gelen deprem sayıları Tablo 1’ de verilmiştir. Geoteknik sorunlar nedeniyle zaten hasarlı olan yapıların depreme maruz kalması durumda, can ve mal kaybı kaçınılmaz olacaktır. Tablo 1: Babadağ bölgesinde meydana gelen depremler Kandilli Kandilli Kandilli Toplam 1900-1985 1985-1995 1995-2003 3.0 - 3.9 143 189 281 613 4.0 - 4.9 24 6 4 34 5.0 - 5.9 8 2 1 11 6.0 - 6.9 0 0 0 0 Toplam 175 197 286 1238 Buldan nhisar Nazilli sarayköy Denizli Babadağ Honaz Karacasu Tavas Acıpayam Kale Şekil 3:Babadağ yakınlarında meydana gelen 3 ve 4’den büyük depremler BABADAĞ İLÇE MERKEZİNİN YERLEŞİME UYGUNLUK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Özpınar ve diğ. (1999 a,b) tarafından Babadağ ve yakın dolayı kitle hareketleri açısından değerlendirilmiş, Babadağ ve yakın çevresinde oluşan kitle hareketlerinin mevcut kaya türlerinin hepsinde de oluştuğu belirlenmişti. Ancak, En çok kitle hareketlerinin “Ahıllı Marn Üyesi” ve bunun üzerinde geçişli olarak bulunan “Babadağ Kumtaşı-Marn Üyesi”nde Olduğu bu kaya türlerinde meydana gelen kitle hareketlerinin potansiyel tehlike olduğu da ifade edilmişti. Paleozoyik yaşlı şistlerde “Bababağ Metamorfıtleri” de kitle hareketleri izlenmesine rağmen Neojen yaşlı birimler kadar büyük boyutlu olmamaktadır. Paleozoyik yaşlı şistler içinde meydana gelen kitle hareketleri litolik birimlerin bozuşma