Anabilim Dali
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ (SİYASET BİLİMİ) ANABİLİM DALI ERNST BLOCH, ÜTOPYACILIK VE KURTULUŞÇU TEOLOJİLER Yüksek Lisans Tezi Serhat TUTKAL Ankara 2016 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ (SİYASET BİLİMİ) ANABİLİM DALI ERNST BLOCH, ÜTOPYACILIK VE KURTULUŞÇU TEOLOJİLER Yüksek Lisans Tezi Serhat TUTKAL Tez Danışmanı Prof. Dr. Ayhan YALÇINKAYA Ankara 2016 İçindekiler GİRİŞ:...........................................................................................................................1 1. Ütopya Ölebilir mi?..............................................................................................3 2. Bloch'a Dair Yapılan Çalışmalar........................................................................47 3. Bu Çalışmanın Amacı ve Kapsamı....................................................................54 Birinci Bölüm: Bloch ve Marksizm............................................................................57 1. Bloch'un Yaşamı.................................................................................................57 2. Bloch'un Farklı Düşünürlerle Olan İlişkisi........................................................75 3. Bloch'a Yöneltilen Eleştiriler.............................................................................84 4. Bloch'un Marksizmi...........................................................................................89 İkinci Bölüm: Bloch ve Ütopyacılık.........................................................................103 1. Bloch'un Felsefesi............................................................................................106 2. Umut ve Ütopyacılık........................................................................................124 3. En Yüksek İyi ve Ütopya.................................................................................130 4. Ütopyacılığa Yöneltilen Eleştiriler...................................................................150 Üçüncü Bölüm: Bloch'un Teolojisi...........................................................................162 1. Eski Tanrılar.....................................................................................................163 2. Prometheus.......................................................................................................171 3. Eyüp, Cennet Yılanı, Yaratıcı Tanrı, Kabil.......................................................175 3.1 Eyüp...........................................................................................................176 3.2 Cennet Yılanı.............................................................................................180 3.3 Yaratıcı Tanrı.............................................................................................183 3.4 Kabil..........................................................................................................186 4. İnsanoğlu..........................................................................................................188 5. Ölüm ve Diriliş.................................................................................................195 5.1 Ölüm..........................................................................................................196 5.2 Diriliş.........................................................................................................210 6. Din Eleştirisi.....................................................................................................211 7. Kurtuluş teolojisi: Mevcut Olanın Teolojik Reddi...........................................223 SONUÇ.....................................................................................................................241 KRONOLOJİ............................................................................................................248 KAYNAKÇA............................................................................................................252 ÖZET........................................................................................................................260 ABSTRACT..............................................................................................................262 GİRİŞ Bu çalışmanın amacı bugün içinde bulunduğumuz siyasal ve toplumsal ortamda Ernst Bloch'un ve onun düşüncesinin önemini göstermektir. Çalışmanın esas vurgusu Ernst Bloch'un ütopyacı düşüncesi üzerine olacaktır. Ernst Bloch'un düşünceleri ütopyacılığı bağlamında ele alınacak, bu ütopyacılığın nasıl bir ütopyacılık olduğunu ve toplumsal hareketlere nasıl bir alan açtığını göstermek adına Bloch'un Marksizmi ve teolojisi de incelenecektir. Ütopyacılığın, Marksizm ve politik teoloji ile olan ilişkisini, özellikle kurtuluş teolojisini de gözeterek inceleyeceğim ve ütopyacılığın 21. yüzyılda ne gibi bir öneme sahip olduğunu göstermeye çalışacağım. Bloch'un düşüncesi oldukça özgündür ve üzerinde detaylı bir biçimde çalışılması gerekmektedir. Bloch'un düşüncesinin yalnızca belirli bir yanını ön plana çıkarmak son derece risklidir, zira Bloch'un düşüncesi bir bütündür ve tüm çalışmaları birbirleriyle bağlantılı olarak değerlendirilmelidir. Bloch'un çalışmalarında ortak olan pek çok şey vardır, bu sayede onun düşüncesinin bir bütün olduğundan bahsedebiliyoruz. Düşüncenin bütünselliğini kavrayabilmek için çalışmalarının tamamında izini sürebileceğimiz bu ortak noktaları yakalamak gerektiğini düşünmekteyim. Bu ortak noktaların kanaatimce en önemlisini Bloch, kendisi ön plana çıkarmıştır. Bloch'un düşüncesinin bu yönü, Adolph Lowe'nin aktardığı bir anıda somutlaşmaktadır. Lowe, bir arkadaşının evinde Bloch'a şöyle bir soru yöneltildiğini söyler: "Tüm büyük filozoflar düşüncelerini tek cümlede 1 özetleyebilirler, sizin cümleniz nedir?". Bunun üzerine, Bloch, bunun içinden çıkması zor bir tuzak olduğunu söyler. Cevap verirse, bu, kendisini büyük bir filozof olarak gördüğü anlamına gelecektir. Sessiz kalırsa da, bu, her ne kadar kafasında çok şey olsa da söyleyebileceği pek bir şeyin olmadığı anlamına gelecektir. Bloch, sessiz olan cevaptansa küstah olanı tercih ettiğini söyler ve sorunun cevabını verir: "S henüz P değildir".1 Bloch, için S'nin P olmadığını söyleyebilmek ancak araya bir "henüz" eklendiğinde mümkün olacaktır. Bloch, statik bir dünya görüşünü reddeder, kalıcı olan yalnız değişimin kendisidir. Şeyler sürekli değişirler. S, şu an P olmayabilir, fakat S'nin ileride P olup olmayacağı belli değildir. S, şu an S olabilir, fakat bu, S'nin her zaman S olacağı veya asla P olmayacağı anlamına gelmez. Öyleyse her türlü eşitlik veya eşitsizlikte denkleme eklememiz gereken bir terim vardır: "henüz". Bloch'un ütopyacılığı da buradan doğru anlaşılabilir. Her zaman ulaşılabilecek bir daha iyi vardır, daha iyiye yönelmek her zaman mümkündür. Daha iyiye ulaşmakta başarısız olabiliriz; faşizm örneğinde gördüğümüz gibi çok daha kötü olanla başbaşa kalabiliriz. Fakat, daha iyi her zaman mümkündür, ona yönelen bir umut her zaman mevcuttur ve henüz buna ulaşmamış olmamız, ulaşamayacağımız anlamına gelmez. Bloch için ütopyacılık, her şeyden önce, henüz burada olmayan daha iyiye yönelen arayıştır ve bu arayış her zaman mevcuttur. Bloch'un "S henüz P değildir" olarak özetlediği yaklaşımı düşüncesinin her alanında 1 Lowe'den aktaran Harvey Cox, "Foreword", Man On His Own, Ernst Bloch, New York, Herder And Herder, 1970, s. 9. 2 karşımıza çıkacaktır. S'nin P olmadığına şiddetle karşı çıkan ve "henüz" diye bağıran bir düşünür olan Bloch'un düşüncesinin çeşitli boyutları incelenirken bu "henüz"ün Bloch için taşıdığı önem her daim akılda bulundurulmalıdır. 1. Ütopya Ölebilir mi? Bloch'un düşüncesi, ütopyanın ölümü iddialarının tam karşı cephesinde durmaktadır denilebilir. Ben de bu giriş bölümüne ütopyanın ölümü iddialarına değinerek başlayacağım. Yıllardır; bir yanda ütopyanın ölümünü ilan edenleri, bir yanda ise ütopyanın dönüşünü muştulayanları görmekteyiz. Bu çalışmada ütopyanın ölümü iddialarına karşı çıkılacaktır; fakat belirtmeliyim ki, ütopyanın yalnızca ölümünden bahsetmek değil, dönüşünden bahsetmek de gerçekçi olmayacaktır. Her şeyden önce, ütopyanın bir yere gittiği yoktu ki şimdi geri dönüyor olsun. Ütopyacı akımın görünürlüğünün görece azaldığı belirli dönemlerden bahsedebiliriz; bu durumda sözkonusu olan ütopyanın güçlenmesi olacaktır. Ütopyanın dönüşünü savunmak, ütopyanın ölümü iddialarıyla bir dereceye kadar ortaklaşma riskini içermektedir. Ütopyanın döndüğünü söylemek, onun var olmadığı bir dönemin varlığını kabul etmekle sonuçlanacaktır. Bu durumda ütopyanın ölümü iddialarına temelden karşı çıkmak mümkün değildir; zira, ütopya geri dönüyorsa, onun ortadan kalktığı yönündeki tespitler doğrudur, ütopyanın ölümünü savunanların tek yanlışları onun bir daha asla geri dönemeyeceğini iddia etmiş olmalarıdır. Bu görüşün doğru olmadığını 3 savunmaktayım. Bu çalışmada iddia edilen, ütopyanın gün geçtikçe güçleniyor olduğu, fakat hiçbir zaman ütopyanın ölümünden veya ortadan kayboluşundan söz edilemeyeceğidir. Ütopyanın hiçbir yere gittiği yoktur ve ütopya, her zaman, başta siyasal ve toplumsal mücadeleler olmak üzere insan hayatının her alanında, etkisini göstermiştir. Bugün sözkonusu olan ise; ütopyacılığa gün geçtikçe daha çok vurgu yapılıyor olması ve ütopyacı olan veya ütopyacı akımdan beslenen hareketlerin her geçen gün daha görünür hale gelmeleridir. Ütopyanın ölümü iddialarının incelenmesi, ütopyanın kendisine dair oldukça öğretici olacak; ütopyanın ölümünü isteyenlerin, bunu neden istediklerini incelemek, ütopyanın güçlenmesinin