KAYSERĐ HABER AR ĐVĐ 22.10.2012–31.10.2012 Azınlıklar tartı ıldı!
Millet Derne ği Kayseri ubes i''Azınlık Okulları ve Faaliyet Alanları Konulu'' Konferans düzenledi.
Kategori : Sürman et Yorum Sayısı : 1 Okunma : 62
Tarih : 22 Ekim 2012 11:18
MĐLLET DERNE ĞĐ NDE AZINLIKLAR TARTI ILDI Millet Derne ği Kayseri ubesi ”Azınlık Okulları ve Faaliyet Alanları Konulu” Konferans düzenledi. Dernek salonunda verilen konferansa ilgi çok fazlaydı.Konferansın düzenlenmesiyle ilgili açıklamada bulunan dernek ba kanı Mustafa Temizer katılımcılara te ekkür ederek unları söyledi: Bilgi kirlili ğinin inanılmaz seviyelere geldi ği günümüzde, do ğru bilgilere ula mak her geçen gün daha da zorla maktadır. Topluma gerçek ve do ğru bilgiler olarak sunulan bilgilerin daha sıcaklı ğı geçmeden yalanlandı ğı ve yalan oldu ğunun ortaya çıktı ğı bir dönemde ya ıyoruz. Ayrıca milletimizin lehine olacak do ğru bilgiler mümkün oldu ğu ölçüde gizlenirken; Aleyhine olacak yanlı bilgiler de do ğru bilgilermi gibi bütün ileti im vasıtaları kullanılarak hızla ula tırılmaktadır. Millet Derne ği mensupları olarak 1970’li yıllardan beri milletimizi do ğru bilgilendirmeye çalı ıyor, do ğruların yanında yer almaya ça ğırıyoruz. Milletimize yıllardır yanlı lara ve yanlı bilgilere itibar etmemeleri için Milletim Uyan! sloganıyla ça ğrıda bulunduk. Bu ça ğrımızı, kültür çalı malarımızda yaptık. Meydanlarda yürüyerek yaptık. Siyasilere yaptık. Konferanslarla yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bu konferansımız da doru bilgilendirmeye yönelik bir çalı ma olacak. Đn allah arzuladı ğımız faydayı sa ğlarız diyor, tekrar hepinize ho geldiniz diyorum. Millet Derne ği Ba kan Yardımcısı Osman Đkinci’nin konferansçı ara tırmacı yazar Abdurrahman Zeynal’ı tanıtmasından sonra konferansını sunan Zeynal dinleyicilerin büyük bir dikkatle dinledi ği konferansında özetle unları söyledi: Yabancı okulların tarihçesi 1543 Đstanbul un fethine kadar uzanır. Fatih Đstanbul’u fethetti ğinde, kendisine Galata ehrini teslim eden Latin cemaatine dillerinde ve dinlerinde serbestlik tanımı tı. Fatih; Galata fermanıyla ilk olarak Latinlere tanıdı ğı bu hakkı di ğer gayrı Müslim’lere de tanıyarak onları imparatorluk bünyesine dâhil edebilmeyi, Avrupa ile siyasi ve hissi ba ğlarını kesip denetim altına alabilmeyi amaçlıyordu. Buna Osmanlıdaki ho görünün bir sonucu, hatta e ğitimde liberal anlayı ın bir gere ği diye bakabiliriz. Fatihten ba layan ve günümüze kadar devam eden zaman dilimi içinde Rum, Emeni, Yahudi Bulgarlara tanınan haklar, 18. yüzyıldan itibaren yabancı devletlere de tanınmı böylece Amerikan Protestan okulları, Fransız Katolik okulları, Alman okulları, Đngiliz Okullar, Đran okulları, Đtalyan okulları birbirini takip ederek açılmı tır. Bu okulların ço ğu da kilise okulu olarak vücut bulmu tur. Kapitülasyonlarla Fransızlara tanınan haklar, ileride di ğer Avrupa devletlerine tanınmı , böylece ticaretlerini devam ettirmek için bölgede o ülkelerin dillerini bilen ve kültürel nüfuzunu kabul etmi insanlar ve koloniler olu turarak istediklerini almı lardır. “ Önceleri ticaret yapabilme izninin yanına da, kendi dillerinde ayin yapabilme ve kendi gelenek ve görenekleri çizgisinde hayatlarını sürdürme izni verilmi ti. Bu izinden yararlanan yabancı devletler, Osmanlı topraklarında ya ayan kendi çocuklarını e ğitmek amacıyla kendi okullarını açmaya ba ladılar. Elçilik okulu adıyla açılan bu okullar, ileride yabancı okullar olarak faaliyet yürüteceklerdir. Azınlık okulları o kadar etkili olmu lardır ki ; “Osmanlı Devleti’nin tercümanlık i leri, 1820’lerde Yunan isyanına kadar, Fener Rum mektebinden mezun Rumlara bırakılmı , mali konularda da Ermenilere görev verilmi tir. Ermeniler, bu görevi Birinci Dünya Sava ı’na kadar devam ettirmi lerdir… Tanzimatla özellikle Islahat Fermanından yararlanan yabancı devletler, kendi okullarının yanında cemaat okullarına yardım yaparak, onları himayeleri altına alıp, Osmanlı üzerindeki etkilerini iki koldan sürdürmek ve güçlendirmek amacındaydılar. Avrupa’dan ve Amerika’dan gelen misyonerler azınlıkların bulundu ğu yerlere yerle erek buralarda okul açmaya devam ettiler. Tanzimat öncesinde gördü ğümüz, Müslüman unsura yönelik e ğitim kurumlarıyla, azınlık ve yabancı okullarda yapılan e ğitim ve ö ğretim, metot, felsefe, dini, siyasi inanç yönünden birbirinden çok farklıydı. Dolayısıyla Osmanlı toplumunda birle tirici olmaktan çok parçalayıcı unsurlar olarak varlıklarını sürdürüyorlardı. Kısaca Tanzimat’a gelindi ğinde Osmanlı e ğitim sisteminde herhangi bir bütünlük söz konusu de ğildi. Islahat Fermanı’nda maarife yer verilmi ve bu husus u ekilde belirtilmi tir. “Saltanat-ı seniyyem tabasından bulunanlar mekatib-i ahanemin nizamat-ı mevzularında gerek since (ya ça) ve gerek imtihanca mukarrer olan eraiti (kararla tırılmı artları)ifa eyledikleri takdirde cümlesi bila fark ve temyiz (fark gözetilmeden)Devlet-i Aliye’nin mekatib-i Askeriye’ye ve mülkiyesine kabul olunması ve bundan ba ka her bir cemaat ve maarif ve hiref(sanat) ve sanayie dair milletçe mektepler yapmaya mezun olup fakat bu makule mekatib-i umumiyenin usul-ı tedrisi ve muallimlerin intihabı (tayini), azası tarafı ahanemden mensup(seçilecek)muhtelit (karma)bir meclis-i maarifin nezaret ve tefti i tahtında olması”. Bu fermandan sonra Azınlıklar, Batılılar e ğitim i ine iyice karı arak okullarının sayısını artırma cihetine gittiler.Hıristiyanları korumak gibi bahanelerle Batılı devletlere isteklerini geni letme, açık ve gizli amaçlarını gerçekle tirme imkânı hazırlanmı tır. Cevdet Pa a’nın 1893’de dedi ği gibi, “Avrupalılar bir eye azıcık tırnak de ğdirirlerse, u ğra a u ğra a bir yarık açarlar”. Onlar Türk devlet adamlarının gafletinden yararlanarak bunu sık sık ba armı lardır. Böylece Yabancı devletlerin Osmanlıda okul açmaları ciddi sonuçlar do ğurmu tur. Eğitim alanındaki azınlıkların ve yabancıların okul açma ve ö ğretim faaliyetlerinde bulunmaları, Osmanlının ho görüsünden kaynaklanmı ve bundan Ermeniler azami faydalanmı lardır. Bulundukları Köy ve Kasabalarda Osmanlıdaki Sıbyan mekteplerinin benzerlerini, kilise ve manastırlara biti ik binalarda sürdürmü ler bu faaliyet Tanzimat’la birlikte en geni biçimini almı tır. Osmanlı Devleti’nin gerileme ve duraklama devrelerinde varlı ğını iyiden iyiye hissettiren yabancı okullar 1900’lerde kontrol edilemez hale gelmi tir. Azınlıklar her türlü haklara sahiptiler. E ğitimleri en yüksek seviyeden verilmektedir. Her mahallede en az bir okul olmak üzere, iki, üç okul olan mahalleler vardı. Ermenilerin bu okullara ö ğretim elemanı yeti tiren birde kolejleri (Sanasaryan) vardı. Ebeveynler bu okullara haftada bir kuru ile üç kuru a kadar haftalık bir ücret öderlerdi. Bütün bu kitle misyonerlerin elinde evirilip çevrilmektedir. Okulları bunlar idare etmekte, ö ğretmenleri bunlar atamakta ve tüm imkânları bunlar istedikleri gibi kullanmaktadırlar.Tüm okul ö ğretmenleri Protestan, Katolik ve Gregoryen papazlarından olu maktadır. XVIII. Yüz yılın sonuna kadar Ermeniler Erzurum’da e ğitimlerini Ermeni manastırlarına ba ğlı okullarda sürdürmü ler. Ermeni ö ğrencilere bu okullarda din, tarih, edebiyat ve fen dersleri ö ğretilmi ti. Dünyadaki de ği melere paralel olarak özellikle Misyonerlerin (Katolik, Protestan) do ğu bölgelerimize gelip faaliyetlerine ba lamasıyla eski okullar yetmez hale gelince yeni okullar açmaya karar verdiler. Osmanlı co ğrafyasının dört bir kö esinde okul açmayı dü ünen yabancılarla birlikte Amerika, çalı malarını 1832 yılında bölgeye gönderdi ği ilk Amerikan misyoneri William Goodell’in evinde ba lattı. Kendine göre bölgeler ve misyonluklar belirleyerek buralarda okullar açtılar. Bu misyonluklar ve bölgeler unlardı: Avrupa Türkiye’si Misyonu: Selanik, Filibe, Manastır , Batı Türkiye Misyonu: Đstanbul, Đzmit, Bursa, Merzifon, Kayseri, Trabzon , Merkezi orta Türkiye Misyonu: Mara , Antep, Adana, Tarsus, Urfa Do ğu TürkiyeMisyonu; Erzurum, Harput, Van, Mardin, Bitlis Asya Misyonu: Beyrut,Halep, am,Cebeli Lübnan,Musul 1900 Yılında Amerikalı misyoner sayısı 187,okul sayısı 425 ve ö ğrenci adedi 23040 kadardı. 1910 yılında okul sayısı 430, ö ğrenci sayısı ise 23474 ‘e ula mı tı. Di ğer yandan; Fransızlar toplam 560 , Đtalyanlar 67, Đngilizler 410 , Almanlar 27, Avusturyalılar 7, Bulgarlar 300, Đran 5, Rumlar 1510, Yahudiler 70, Sırplar 171, Ulahlar 4, okul açarken; Ermenilerin 1900 yılında Đstanbul’da 40 ülke genelinde 813 okulu vardı. Ayrıca Protestanlara ait 284 okul vardı. Abdülhamit döneminde 284 olan bu okul sayısı Abdulhamid sonrası dönemde 392 ye ula tı. 20. Yüz yılın ba ında azınlıklar ve yabancılara ait 10 000 okul ve 500.000 bin ö ğrenci vardı. Ba langıçta kontrolsüz ve ruhsatsız olarak açılan bu yabancı okulların 1900’lü yıllara gelindi ğinde 5431’inin hala ruhsatsız olarak devam etti ği görülmektedir. Bu okullar a ğırlıklı olarak Rum, ermeni, Bulgar ve Sırplara aitti. 19. yüzyılın sonlarına do ğru ruhsatsız okul sayısı 387’ye dü erken, yabancı okullara devam eden Türk sayısı 1900’de %15, 1911’de %56, 1926’da %51, 1931’de %64, 1939 yılında ise % 76’ya ula mı tı. 1830 yılında Amerika ile Osmanlı arasında yapılan ticaret anla masında, Amerikaya en ayrıcalıklı devlet statüsü verilince di ğer devletlere tanınan tüm haklardan yaralandılar. Bunun sonucu, tüccarlar, misyonerler ve diplomatlar büyük haklar elde ettiler. Ticaret i lerinde simsarlık hakları da verilince Rumlar ve Ermeniler Amerikalıkların himayesine girip simsar oldular. Bu durumda Amerikalılar Ermenileri himayeye almakla kalmayıp vatanda lık haklarını da verdiler. Simsarlık alanında ba layan beraberlik e ğitim alanında artarak devam etti. Böylece Amerikanlıla an bir Ermeni toplumu do ğdu. Bu yıllarda Yunanlıların Rumları, Đngilizlerin Protestanları, Faransızların Katolikleri, Rusların Ortodoksları ve Amerikalıların Ermenileri oldu. Cumhuriyet döneminde Osmanlı devletini bir ahtapot gibi ku atan azınlık ve misyoner okullarının bir bölümü milli hudutlar dı ında kalmı , geriye kalan okullar da Lozan Antla masının 40-41. Maddelerine göre e ğitim faaliyetlerini sürdürmü tür. 1924’de çıkarılan Tevhidi Tedrisat Kanunuyla ve Cumhuriyet okullarının hızla ço ğalması neticesinde meydana gelen dönü ümler sonucu muhtelif yerlerdeki okullar kendili ğinden kapanmı , kalanlar ise varlıklarını günümüze kadar devam ettirmi lerdir. Soru cevap kısmında dinleyicilerin sorularını cevaplayan Zeynal alkı larla u ğurlandı.
Kaynak: http://www.kayseri.net.tr/haber_detay.asp?haberID=11641 Eri im Tarihi: 30.10.2012
Ömer Mavi'ye Hibe Desteği
23 bin Avro hibe desteği alan projeyle 7 ülke öğrencileri bir araya gelecek.