GİRİŞ 1. TARİHÇE Bugünkü Edremit, Ege Denizi Sahilinde Etrafı Zeytin
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
GİRİŞ 1. TARİHÇE Bugünkü Edremit, Ege Denizi sahilinde etrafı zeytin ağaçlarıyla örtülü Edremit adıyla anılan körfezde Balıkesir iline bağlı bir ilçe merkezidir. Anadolu yarımadasının kuzey batısındaki Marmara Denizi’nin güneyinde ve Ege Denizi’nin doğu kıyılarındaki geniş bir alanı içine alan Karesi Sancağı sınırları içinde yer alan eski Edremit, bugünkü bulunduğu yerde değildi. Kemer-Burhaniye kasabasının batısında yani Edremit’e yaklaşık 12 kilometre mevkide bulunan Karataş adı verilen yerde bulunuyordu. Jeolojik devirlerin dördüncü devresinde oluşan Edremit, Büyük Mizya adı verilen bölgeye dahildi. Mizya, Edremit Körfezi’nden Simav’a hakim Demirci Dağı’na ve oradan da Bilecik’ten aşağı Sakarya’ya kadar uzanan bölgenin antik çağlardaki adıdır. Tarihin en eski coğrafyasında Mizya bölgesi, büyük ve küçük olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Kuzeybatıda bulunan ve kuzeyde Marmara Denizi, batıda Çanakkale Boğazı ve Ege-Adalar Denizi, güneyde Saruhan (Aydın) doğuda ise Etirnas çayı ile çevrilmiş olan bu kıtaya, Büyük Mizya adı verildiği gibi Keşiş Dağı’ndan Çanakkale Boğazı’na kadar inen kısmına da, Küçük Mizya adı verilmiştir. Büyük Mizya’nın sınırları içinde bulunan Bergama, Balya Pazarköyü, Behram ve Edremit Körfezi’nin kuzey sahilindeki Avcılar köyü ve civarı ile yine Edremit’in kuzey kısmındaki Nusretli Burnu civarında Gargar ve Menderes şehri kenarındaki Sepsiz, Balat, Balıkesir ve Edremit şehirleri de Büyük Mizya’nın sınırları içinde görülen önemli yerleşim yerleriydi. This document has been created with a DEMO version of PDF Create Convert (http://www.equinox-software.com/products/pdf_create_convert.html) To remove this message please register. Bu bölge, verimli bir araziye ve zengin maden kaynaklarına sahip olmasından dolayı tarih boyunca birçok devletin ilgi alanı olmuştur. Bakır madenleriyle kaplı arazisi oldukça verimlidir. Edremit bölgesinde 17 çeşit maden bulunmaktadır. Bunlar gümüş, kurşun, altın, demir, kömür ve kükürtten oluşur. Arkeolojik araştırmalar, Romalılar devrinde Edremit’in batı sahilinde ve Papaslık-Altınoluk bölgesindeki mağaralarda demir ve kurşun madenlerinin işletilmiş olduğunu göstermektedir. Mizya bölgesinin bilinen ilk insanları Mizyalılar adı verilen topluluktur. Bir devlet oluşturamayan Mizyalılar, burada zamanla Mısır, Asur, Lidya, İran, İskender, Bergama ve Roma İmparatorluğu’nun hakimiyetleri altında yaşadılar. Mizya’ya ilk Türk akını, Anadolu Selçuklu Devleti’ni kuran Sultan Süleyman’ın 1076 yılında Sizink ve Edincik’i almak suretiyle Çanakkale’ye kadar olan toprakları hakimiyeti altına alması ile gerçekleştir. Bu dönemden sonra batı dünyasının 1334 yılında düzenlediği Haçlı Seferleri sırasında Mizya bölgesi, Türklerin elinden çıkmış ve 1204 yılında kurulan Latin İmparatorluğu’nun eline geçmiştir. Edremit Savaşı adı verilen Haçlıların körfezdeki bu başarısı, Ege’deki Türk yayılmasını geçici de olsa durdurmuştur. Karesi Beyliği’nin hayati bir parçası olan Edremit Körfezi’nde meydana gelen bu savaşın sonucunda Türklerin kayıpları oldukça ağır olmuştur. XIII. yüzyılın sonlarında, Anadolu Selçuklu Devleti’nin doğudan gelen Moğollar’ın baskısıyla zayıflayarak güçsüzleştiği yıllarda, Batı Anadolu’da This document has been created with a DEMO version of PDF Create Convert (http://www.equinox-software.com/products/pdf_create_convert.html) To remove this message please register. Germiyanoğulları’nın kontrolündeki bölgelerde bazı uç beyleri bağımsız hareket etmeye başladılar. Bunlardan birisi olan Karesi Bey de Bizans sınırında bulunan diğer uç beyleri gibi imparatorluğun topraklarını zaptetmek suretiyle kendileri için bir yerleşim bölgesi oluşturmaya başladılar. Böylece Mizya bölgesi, tekrar Türklerin eline geçti. 1345 yılına gelindiğinde Balıkesir ve çevresi, Sultan Orhan tarafından Karesioğullarının topraklarının hemen hemen tamamı sulh yoluyla alınırken Bergama’dan itibaren Kemer-Edremit, Edremit ve körfez kuzeyinden Çanakkale Boğazı’na kadar olan yerler 1357 yılında, Karesioğlu Süleyman Bey’in yönetiminde kalır. Karesi bölgesinin topraklarının tamamının ele geçirilmesi, I. Murat döneminde, 1361 yılında olmuştur. Osmanlı Devleti taşra teşkilatında ise Edremit, önce Anadolu Eyaleti’ne daha sonra Hüdavendigar (Bursa) Sancağı’na bağlanmıştır. Edremit, daha sonra müstakil bir mutasarrıflık olarak oluşturulan Karesi sancağı içinde bir kaza merkezi olmuştur. 2. KAYNAKLAR VE KAYNAKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ XV. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar geçen yaklaşık beş asırlık bir dönemin kayıtlarını içeren şer’iyye sicilleri, Osmanlı tarih araştırmalarındaki en önemli kaynaklardan birisidir. Şer’iyye sicilleri, kadıların devlet merkeziyle yaptıkları resmî yazışmaları, halkın şikâyet ve dileklerini, mahalli idarelere ait hukukî düzenlemeler olarak kabul edilen ferman ve hükümleri ve en önemlisi de ait olduğu mahallin sosyal ve iktisâdî hayatını yansıtırlar. Siciller, ülkenin çeşitli bölgelerindeki mahallî hayata ait ilmî This document has been created with a DEMO version of PDF Create Convert (http://www.equinox-software.com/products/pdf_create_convert.html) To remove this message please register. araştırmaların birinci derece kaynağını oluşturur. Özellikle bir bölgenin tarihi ve iktisâdî durumunu meydana çıkarmanın amaçlandığı bir çalışmada, toplumsal hayatın çeşitli yönlerini yansıtan şer’iyye sicillerinden yararlanmak son derece önemlidir. Şer’iyye sicillerindeki kayıtlardan ilki, merkezden gönderilen hüküm, fermân, berât, buyruldu ve diğer hüküm şeklindeki belgelerdir. Bir diğeri ise, kadı tarafından düzenlenip sicile yazılan i’lâm, hüccet, ma’rûz, mürâsele ve diğer kayıtlardır. Şer’iyye sicilleri, hukuk tarihi, iktisat tarihi, sosyal yapı, idari teşkilat ve askeri tarih açısından diğer kaynaklarda rastlanmayan pek çok ayrıntıyı içermektedir. Sicillerin özellikle kent tarihi çalışmalarına katkısı oldukça fazladır. Bu nedenle Edremit’in XVII. yüzyılın ikinci yarısındaki durumunu ortaya koyabilmek için başvurulacak ilk ve en önemli kaynak olması nedeniyle çalışmamızda şer’iyye sicillerinden yararlanmayı uygun gördük. Çalışmamıza kaynaklık eden 1122 numaralı Edremit kazası Şer’iyye Sicili; Milli Kütüphane’de 1222 demirbaş numaralı ve 5799 mikrofilm numarası ile kayıtlıdır. Edremit’e ait siciller, önceleri Topkapı Sarayı’ndayken daha sonra buradan Milli Kütüphane’ye taşınmıştır. Milli Kütüphane’de Edremit’e ait 104 adet Şer’iyye Sicili bulunmaktadır. Bunlardan 10 tanesi, Edremit kazasının incelediğimiz dönemi olan XVII. yüzyılın ikinci yarısına aittir. Bu sicillerden ilkinin başlangıç tarihi H.1054/M.1644’dür. Sonuncusunun bitiş tarihi ise H.1130/M.1717’dir. Bu defterlerin ebatları genellikle 17x49 cm. arasında olmaktadır. This document has been created with a DEMO version of PDF Create Convert (http://www.equinox-software.com/products/pdf_create_convert.html) To remove this message please register. 1122 numaralı Edremit şer’iyye sicil defteri, 139 sayfadan oluşmaktadır. İçinde değişik merkezden (be-makam-ı konstantiniyye, be-sahra-yı kasr, be-makam-ı Edirne) gönderilen belgelerin yanısıra zabıtlar da bulunmaktadır. Sicilde bulunan bazı sayfalar, oldukça yıpranmış bir haldedir. İncelediğimiz 1122 numaralı defterde eksik, parçalanmış ya da yırtık pek çok sayfa bulunmaktadır. Defter, Hicri 1045 yılının Cemaziye’l-âhir ayından (M. 12 Kasım 1635) başlayarak yine Hicri 1124 yılının Şevvâl ayına kadar (M. Kasım 1712) süren ve XVII. yüzyılın ikinci yarısını kapsayan oldukça uzun bir dönemi içermekte ve toplam 353 adet belgeden oluşmaktadır. Bu belge türleri arasında Tablo 1’de gösterildiği üzere berat, ferman, telhis, tezkire, temessük, tenbihnâme, buyruldu, mektup ve ilâm bulunmaktadır. Yazı türü dîvânîdir Dîvânî yazı türü, Divân-ı Hümâyun’da tutulan kayıtlarda kullanılan bir yazı türü olduğu için bu isimle anılmıştır. Dîvanda tutulan ferman, berat, nâme, sebeb-i tahrir hükümleri, mühimme, şikâyet ve ahkâm defterleri dahil her türlü kayıtlar dîvânî yazı ile yazılmışlardır. Divan-ı Hümâyûn’dan çıkan bir çok belgede kullanılan divanî yazı türü, der-kenarlarda, siyakat olan kısımlar hariç, dîvânî ile yazılmış; arz, arzuhal vs. belgeler üzerine konan “buyuruldu”larda ise yine bu yazının kalını kullanılmıştır. Dolayısıyla arşiv belgelerinde en çok rastlanılan yazı türünün dîvânî olduğu söylenebilir. This document has been created with a DEMO version of PDF Create Convert (http://www.equinox-software.com/products/pdf_create_convert.html) To remove this message please register. This document has been created with a DEMO version of PDF Create Convert (http://www.equinox-software.com/products/pdf_create_convert.html) To remove this message please register. Belge Türü Yıllar H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 H.10 45/M 50/M 52/M 53/M 54/M 55/M 57/M 58/M 59/M 61/M 64/M 65/M 68/M 71/M 74/M 75/M 77/M 79/M .1635 .1640 .1642 .1643 .1644 .1645 .1647 .1648 .1649 .1650 .1653 .1654 .1657 .1660 .1663 .1664 .1666 .1668 Berat 1 1 1 1 1 7 4 1 2 3 1 1 1 7 1 Ferman 2 7 1 1 2 3 Telhis 1 1 1 1 1 Tezkire 5 1 1 1 Temessük 1 1 Tenbihname Buyruldu 1 Mektup 2 2 İlâm 18 6 25 89 8 3 3 1 1 3 4 6 Toplam 4 1 18 7 1 1 39 104 10 5 4 2 7 4 3 7 18 1 Belge Türü Yıllar H.108 H.108 H.108 H.108 H.108 H.109 H.109 H.109 H.111 H.111 H.111 H.111 H.112 Genel 2/M. 3/M. 4/M. 5/M. 6/M. 2/M. 3/M. 4/M. 6/M. 7/M. 8/M. 9/M. 4/M. Toplam 1671 1672 1673 1674 1675 1681 1682 1683 1704 1705 1706 1707 1712 Berat 1 4 3 1 1 10 4 1 1 59 Ferman 4 1 1 1 23 This document has been created with a DEMO version of PDF Create Convert (http://www.equinox-software.com/products/pdf_create_convert.html) To