<<

ESKİÇAĞ’DA miktarda tuz gerektiriyordu. Pseudo- o mevkide bol miktarda bulunan Aristoteles’ten öğrendiğimize göre, ve avlanan istiridyelerden aldığını ’DA MÖ V. yüzyıl ortalarında Byzantion’da söylemektedir. balık avı ile salamura için bir hayli XX. yüzyıl başlarında Osmanlı BALIKÇILIK önemli olan tuz ticareti devlet Devleti’nde Balıkhane Müdürlüğü . OĞUZ TEKIN* tekelindeydi yapmış olan Karekin Deveciyan, Boğaz’da en fazla görülen balıklar kendi zamanındaki Boğaz’ın balıkları Balıkçılık, Antik Çağ’daki devletlerin arasında ton, palamut ve uskumru hakkında ayrıntılı bilgi vermektedir. en önemli doğal gelir kaynaklarından bulunmaktadır. Bu balıkların hepsi Deveciyan, Karadeniz’in göçmen biridir. Byzantion kenti de balıklardan göç eden balıklardandır. Bunların yanı balıklar (ton, palamut, uskumru sağladığı gelirle refah düzeyini sıra kolyoz, kılıç balığı, yunus, mersin vb.) için zengin bir besin kaynağını artırmıştı. Byzantionlular balığı balığı ve iskaroz (papağan balığı) da olduğunu, bu nedenle kışın Akdeniz, esas olarak Boğaz’dan (Bosporos) Byzantion veya Bosporos ile ilişkili Ege veya Denizi’nde sağlasa da, kentlerine yakın olarak antik kaynaklarda adı geçen (Propontis) yaşayan bu balıkların, göllerden (Derkos ve Daskylitis) balıklardandır. Ayrıca, günümüzde yazın beslenmek için Karadeniz’e ve muhtemelen nehirlerden de Boğaz’da bol miktarda yakalanan (Pontos Eukseinos) girdiklerini balık elde ediyorlardı. Balıkçılık lüfer, levrek, kefal, istavrit, kırlangıç ve (anavaşya), kış yaklaşınca İstanbul Byzantion’da o derece önemli bir barbunya gibi başka balık türlerinin Boğazı’ndan (Bosporos) geçerek sektördü ki Aristoteles, Politika adlı hatta hamsinin de Antik Çağ Marmara’ya geldiklerini ve bir eserinde toplumdaki sınıflardan söz Byzantion’unun balık repertuvarını kısmının da Ege Denizi ile Akdeniz’e ederken verdiği örnekler arasında oluşturduğunu söyleyebiliriz. Yengeç, gittiklerini (katavaşya), sonbaharda, Byzantion’daki balıkçılar da vardır. karides, istakoz gibi kabuklular soğuk kuzey rüzgârları esip de Strabon, Byzantion’un balıkçılıkta (crustacea) ile ahtapot, mürekkep Karadeniz’in sularını allak bullak üçüncü olduğunu söylemektedir. balığı, kalamar, midye gibi yumuşakça etmeye başladığında, Boğaz’a yönelen MS I.-II. yüzyıl yazarlarından Dion (mollusca) türleri de Byzantion ilk balıkların palamutlar olduğunu, Hrisostomos, Byzantionluların Boğaz açıklarında ve Boğaz’da yakalanan ve onların arkasından toriklerin üzerinde yer almalarının verdiği gıda olarak tüketilen deniz canlıları geldiğini, kasım ayı sonlarında ise avantajdan ve balığı bol denizden, olmalıdır; ancak antik kaynaklarda Marmara’ya giren son göç dalgasını olabildiğince fazla yararlandıklarını bu canlıların genel olarak ele alındığı uskumruların oluşturduğunu, onların hatta balıkların ayaklarına geldiğini pasajlar olsa da doğrudan Byzantion da kışı Marmara’da geçirip ilkbaharın ve bu nedenle ayrıca bir çaba ile ilişkili bilgi bulunmamaktadır. başlarında Karadeniz’e döndüklerini, sarfetmelerine gerek olmadığını Byzantionlu Dionysios (ve daha dönüş yolculuğunda uskumruları söylemektedir. MS II. yüzyılda sonra da ondan aktararak Petrus toriklerin izlediğini yazmaktadır. Keza, yaşayan Athenaios’un Deipnosofistai Gyllius), balıkların dinlenmek için Deveciyan’ın verdiği bu bilgi Antik adlı eserinde, Byzantion’un “ton yaklaştıkları veya yakalandıkları bazı Çağ yazarlarınca da bilinmekteydi. balığı metropolisi” veya “ton kıyı ve koyların adını vermektedir Aşağıda, Boğaz’da (ve tabiatıyla balıklarının ana yurdu” olarak ki bu yerler de Byzantionluların Byzantion açıklarında) avlanan, gıda adlandırıldığını görüyoruz. Yine aynı teritoryumu içindedir. Bunlar; Neos olarak tüketilen ve Byzantionlular eserde; yiyeceklerini bol tuzlu ve , Bolos, Parabolos, Fidalia (Balta tarafından ihraç edilen balıklar ve sarımsaklı yiyen Byzantionluların Limanı) ve Gynaikos Limen (Kadınlar yan ürünleri -Antik Çağ yazarlarının memleketlerinde bol miktarda balık Limanı), Farmakos/Farmakias verdiği bilgiler ışığında- ele alınacaktır. bulunduğundan söz edilmektedir. (Tarabya), Bathykolopos (Büyükdere) Antik kaynaklardan ve Byzantion’da gerçekleştirilen yoğun ve Khalkeia’dır. Keza, Haliç’e doğru ve mozaiklerdeki tasvirlerden balık balık avı, kuşkusuz kentte bir balık Haliç’te de bazı koylar, balık açısından avının nasıl yapıldığı konusunda bazı endüstrisinin de oluşmasına neden zengindi. Örneğin; Kykla, Melias bilgiler elde etmek mümkündür. Bu olmuştu. Byzantion aynı zamanda Koyu, /Hepsasieion, Ingenidas, bilgiler ışığında, Byzantionluların da tuz tekelini de elinde tutuyordu. Peraikos ve Haliç’in bitimindeki balık avı için olta, kargı, üç çatallı Tarikhos yani tuzlama balık imalatı çok Sapra Thalassa gibi. Ayrıca Dionysios, zıpkın (trident), balık sepeti (kapanı) Ostreodes’in (Tophane civarı) adını, ve ağ kullandıkları söylenebilir. Bu * İstanbul Üniversitesi

İSTANBUL TARİHİ 33 KONSTANTİNOPOLİS’TE İKTİSAT araç-gereçlerin kullanımı hem kıyıdan Antik Çağ Byzantion’unda da Dionysios’un ’una referans hem de kayıklar ve teknelerden balıkların limanlara yakın yerlerde vererek, parabolosun bir yer adını yararlanarak açıkta yapılabilmekteydi. (örneğin Eminönü’ndeki Neorion işaret edebileceğini de söylemektedir. Antik Çağ’da, özellikle Roma Limanı civarında) kurulu tezgâhlarda Bu nedenle parabolos sıfatını taşıyan İmparatorluğu döneminde deniz ve satıldığını söyleyebilirsek de bu Dionysos’u kutsayanların (thiasitai) kıyı res communis (hukuken devlete iş için ayrılmış daha büyük bir esas olarak balıkçılardan oluştuğu ait olmayan, herkesin kullanımına mekânın (macellum) yeri konusunda anlaşılmaktadır. Yine Hadrianus açık) idi. Ekonomik değeri bir bir şeyler söylemek mümkün dönemine tarihlenen bir başka hayli fazla olan ton ve palamut değildir. MS IV. yüzyılın sonu V. yazıtta geçen Dionysobolitai sözcüğü balıklarının, Byzantion kıyılarındaki yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan de “balıkçılık yerindeki Dionysos avına ilişkin antik yazarların verdiği Konstantinopolisli Sokrates’in misterleri”ni işaret etmektedir. Her bir bilgi bulunmasa da Akdeniz’den Historia Ecclesiastica (Kilise Tarihi) iki yazıt da Byzantion’daki balıkçı Karadeniz’e göçleri sırasında adlı eserinden öğrendiğimize loncasının varlığını kanıtlamaktadır. Boğazlardan ve Marmara Denizi’nden göre, Büyük Konstantinos Bir yandan mali zorluklar, öte geçen ton balıkları ve palamutlar zamanında, yani MS IV. yüzyılın yandan balık avındaki güçlük ve ekip da iri oltalarla veya zıpkın ve ağ ilk yarısında Konstantinopolis’te, çalışmasının gerekliliği böyle bir kullanılarak Byzantionlular tarafından Konstantinus Forumu’nun ve balıkçı loncasının varlığını gerektirmiş avlanmış ve konserve olarak tüketime stoanın arka tarafında bir macellum olmalıydı. sunulmuş olmalıdır. Bu arada, daha bulunmaktaydı; ancak lokalizasyonu geç dönemdeki bir kayıttan (X. yapılamamıştır. Süreklilik göz önünde yüzyıl sonu) Kalkhedon yakınında bulundurulduğunda, daha önceki sütun üzerinde yaşamını sürdüren yüzyıllarda da macellumun agoraya Loukas’ın (ö. 979) balıkçıların ağlarını yakın bir yerde olduğu varsayılabilir. takdis ederek onlara şans dilediğini MS V. yüzyıla gelindiğinde ise öğreniyoruz. Khalkedon ve Byzantion, Konstantinopolis’te birden fazla Boğaz’ın her iki yakasında olan macellumun varlığı bilinmektedir. kentler olduklarından, Byzantionlu Her ne kadar Aristoteles’in balıkçıların da Loukas’ın hayır duasına toplumdaki sınıflardan bahsederken ihtiyaç duymuş olmaları doğaldır. verdiği örnekler arasında Loukas’ın hayır duasını alan balıkçılar, Byzantionlu balıkçılar varsa da yakaladıkları balıkların %10’unu Klasik ve Hellenistik dönemlerde ona verirlerdi (apodekatosis). Daha Byzantion’daki balıkçı meslek birliği erken dönemlerde Antik Çağ’da, veya loncası/loncaları hakkında Loukas’ın işlevini Poseidon’un bilgimiz yoktur. Ancak Roma üstlenmiş olduğunu söyleyebiliriz. İmparatorluğu döneminde bu tür bir Balıkçıların Khelai Koyu’ndaki (Bebek) meslek birliğinin (loncasının) varlığını Artemis Diktynna Tapınağı’na adakta yazıtlardan öğreniyoruz. Günümüze bulunmaları ve tanrıçanın balıkçıların kalan bazı yazıtlar, Byzantion’da ağlarının koruyucusu olduğuna Dionysos misterlerinin kutsandığını inanılması da kayda değer bir bilgidir. göstermektedir. Bu yazıtlardan biri Antik Çağ’da avlanan balıkların, İmparator Hadrianus zamanına (MS balık pazarlarında (lat. tek. macellum) 117-138) tarihlenmekte olup Dionysos satıldığını biliyoruz. Ancak bu tür Parabolos’a adanmıştır; adağı yapanlar balık pazarlarının Byzantion’da Dionysos Parabolos’un misterleridir nerede olduğuna dair elimizde veri yani thiasoslardır. Parabolos, bulunmamaktadır. Daha geç dönemler Dionysos’un bir epithetonudur. Bolos için balık pazarlarının liman veya “balık ağı”, “balık tutulan yer” veya limanlara yakın yerlerde bulunduğuna “balıkçıların bulunduğu yer” anlamını ilişkin bilgilere sahibiz. Bu nedenle taşımaktadır. L. Robert, Byzantionlu

İSTANBUL TARİHİ 35 KONSTANTİNOPOLİS’TE İKTİSAT