TÜRKİYE İÇ BÖLGELERİ

COĞRAFYA LİSANS PROGRAMI

PROF. DR. MERAL SUNA DOĞANER

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

1

2

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

COĞRAFYA LİSANS PROGRAMI

TÜRKİYE İÇ BÖLGELERİ

Prof. Dr. Meral Suna Doğaner

3

Yazar Notu

Elinizdeki bu eser, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’nde okutulmak için hazırlanmış bir ders notu niteliğindedir.

4

ÖNSÖZ

Türkiye İç Bölgeleri kitabı Türkiye’nin denize kıyısı olmayan İç Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi’ni kapsamaktadır. Her üç bölgenin de yöre ayrımı Hocam Prof. Dr.Metin Tuncel tarafından yapılmıştır. Kitabımda fiziki coğrafya beşeri coğrafya açısından mükemmel olan bu yöreleri kullandım. Yıllarca yerinde inceleyerek yapılan bu yöre ayrımı bölgeler konusunda kitap yazan, doktora tezi yapan ve makale hazırlayanlar için büyük kolaylık sağlamaktadır. Ben de hocama bu büyük emeği için şükran ve teşekkür borçluyum.

Coğrafî mekânda fiziki coğrafya çok küçük ölçekler dışında değişmemektedir. Fakat beşeri coğrafya kitaplar yazıldığı günden itibaren değişmektedir. Hergün doğum ve vefatlarla nüfus değişmekte, bir liman, baraj, karayolu, fabrika vb.tesisler hizmete girmektedir. Bu nedenle kitapta güncel bilgiler titizlikle araştırılmıştır. Öğrencilerin de coğrafyada güncel haberleri izlemelerini ve bunları coğrafî bölgeler bilgilerine katmaları doğru olacaktır.

Türkiye fiziki ve beşeri coğrafya açısından o kadar çeşitlidir ki bu Türkiye coğrafyacıları için büyük bir şansdır. Türkiye İç Bölgelerinde yöreler ve alt yöreler incelenince tarihsel coğrafyadan günümüz coğrafyasına yazmakla bitmeyecek konular ortaya çıkmaktadır. Bu kitapta 3 iç bölgenin yöreleri fiziki coğrafya, yerleşme ve ekonomik faaliyetler ve ulaşım açısından incelenmiştir. Kitapta iç bölgelerin coğrafyasına bütün olarak bir bakış geliştirilmiştir. Yöreler arası rekâbette yörelerin farklılığı ortaya konmuştur.

Kitabımda en başta teşekkürlerim bilgilerinden her zaman faydalandığım Prof. Dr. Besim Darkot ve Hocam Prof. Dr.Metin Tuncel içindir. Coğrafya, aynı zamanda mekânda bir yolculuktur. Her araştırma yolculuğun güçlüklerini de taşır. Diğer teşekkürüm bu yolculukta bana eşlik eden Sema Doğaner ve Yaşar Bulut içindir. Kitabımın İç Bölgeleri tanıyan ve tanımayan herkesin yolculuğuna eşlik etmesini dilerim.

Prof. Dr. M. Suna Doğaner

21.07.2014 Bakırköy

5

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ...... 5 KISALTMALAR ...... 10 YAZARLAR NOTU ...... 11 1. İÇ ANADOLU BÖLGESİ COĞRAFYASI ...... 12 1.1. İç Anadolu Bölgesinin Sınırları ...... 18 1.2. İç Anadolu Bölgesinin Bölümleri ...... 18 1.3. İç Anadolu Bölgesinin Yöreleri ...... 18 1.4.1.Sivas Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 19 1.4.3. Sivas Yöresi Yerleşmeler ...... 20 1.4.3.Sivas Yöresi Ekonomik Faaliyetler ...... 22 1.4.4. Sivas Yöresi Ulaşım...... 24 2. UZUNYAYLA YÖRESİ VE YOZGAT YÖRESİ ...... 31 2.1.Yukarı Kızılırmak Bölümü /Uzunyayla Yöresi ...... 38 2.1.1.Uzunyayla Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 38 2.1.2.Uzunyayla Yöresi Yerleşmeler ...... 38 2.1.3.Uzunyayla Yöresi Ekonomik Faaliyetler ...... 40 2.2.1. Yozgat Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 42 2.2.2.Yozgat Yöresi Yerleşmeler ...... 42 2.2.3.Yozgat Yöresi Ekonomik Faaliyetler ...... 45 2.2.4.Yozgat Yöresi Ulaşım ...... 46 3. KIRŞEHİR YÖRESİ VE ÇANKIRI- İSKİLİP YÖRESİ ...... 53 3.1. Kırşehir Yöresi ...... 60 3.1.1. Kırşehir Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 60 3.1.2.Kırşehir Yöresinde Yerleşmeler...... 61 3.1.3. Kırşehir Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 62 3.1.4. Kırşehir Yöresinde Ulaşım ...... 63 3.2. Çankırı-İskilip Yöresi ...... 63 3.2.1.Çankırı-İskilip Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 64 3.2.2. Çankırı-İskilip Yöresinde Yerleşmeler ...... 64 3.2.3.Çankırı-İskilip Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 65 3.2.4.Çankırı-İskilip Yöresinde Ulaşım ...... 66 4. KAYSERİ NİĞDE YÖRESİ ...... 73

6

4. Orta Kızılırmak Bölümü/Kayseri-Niğde Yöresi ...... 80 4.1.Kayseri-Niğde Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 80 4.2. Kayseri-Niğde Yöresi Yerleşmeler ...... 81 4.3.Kayseri-Niğde Yöresi Ekonomik Faaliyetler ...... 82 4.4. Kayseri-Niğde Yöresi Ulaşım ...... 85 5. KONYA YÖRESİ, TUZ GÖLÜ YÖRESİ, AKŞEHİR YÖRESİ ...... 92 5.1.Konya Bölümü/Konya Yöresi ...... 99 5.1.1.Konya Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 99 5.1.2. Konya Yöresinde Yerleşmeler ...... 100 5.1.3. Konya Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 101 5.1.4. Konya Yöresinde Ulaşım ...... 103 5.2. Konya Bölümü/Tuz Gölü Yöresi ...... 103 5.2.1.Tuz Gölü Yöresi Fiziki Coğrafyası...... 103 5.2.2.Tuz Gölü Yöresinde Yerleşmeler ...... 105 5.2.3. Tuz Gölü Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 105 5.2.4.Tuz Gölü Yöresinde Ulaşım ...... 107 5.3. Konya Bölümü/Akşehir Yöresi ...... 107 5.3.1. Akşehir Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 107 5.3.2. Akşehir Yöresinde Yerleşmeler ...... 108 5.3.3. Akşehir Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 108 5.3.4. Akşehir Yöresinde Ulaşım ...... 109 6. ESKİŞEHİR YÖRESİ ...... 116 6.1. Eskişehir Yöresi Fiziki Coğrafyası...... 122 6.2. Eskişehir Yöresinde Yerleşmeler ...... 123 6.3. Eskişehir Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 124 6.4. Eskişehir Yöresinde Ulaşım ...... 126 7. ANKARA YÖRESİ ...... 134 7.1. Ankara Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 140 7.2.Ankara Yöresi Yerleşmeler ...... 141 7.3. Ankara Yöresi Ekonomik Faaliyetler ...... 142 7.4. Ankara Yöresinde Ulaşım ...... 144 8. DOĞU ANADOLU BÖLGESİ ...... 151 8.1. Erzurum-Kars Bölümü/Erzurum Yöresi ...... 157 8.1.1. Erzurum Yöresinin Fiziki Coğrafyası ...... 157 7

8.1.2. Erzurum Yöresinde Yerleşmeler ...... 158 8.1.3. Erzurum Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 160 8.1.4. Erzurum Yöresinde Ulaşım ...... 161 9. KARS YÖRESİ ...... 169 9.1. Kars Yöresinin Fiziki Coğrafyası...... 176 9.2. Kars Yöresinde Yerleşmeler ...... 177 9.3. Kars Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 179 9.4. Kars Yöresinde Ulaşım...... 181 10. MERCAN (MUNZUR) DAĞLARI VE ÇEVRESİNDEKİ DEPRESYONLAR YÖRESİ VE - ELAZIĞ YÖRESİ ...... 189 10.1. Yukarı Fırat Bölümü/ Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresi ...... 197 10.1.1. Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 197 10.1.2. Munzur Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde Yerleşmeler ...... 198 10.1.3. Munzur Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 199 10.1.4. Munzur Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde Ulaşım ...... 202 10.2. Yukarı Fırat Bölümü /Malatya-Elazığ Yöresi ...... 202 10.2.1. Malatya-Elazığ Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 202 10.2.2. Malatya-Elazığ Yöresinde Yerleşmeler ...... 203 10.2.3. Malatya-Elazığ Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 205 10.2.4. Malatya-Elazığ Yöresinde Ulaşım ...... 207 11. BİNGÖL YÖRESİ VE GÜNEYDOĞU TOROSLAR YÖRESİ ...... 214 11.1. Yukarı Fırat Bölümü/Bingöl Yöresi ...... 221 11.1.1. Bingöl Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 221 11.1.2. Bingöl Yöresinde Yerleşmeler ...... 222 12. YUKARI MURAT YÖRESİ, VAN YÖRESİ, HAKKÂRİ YÖRESİ...... 234 12.1. Yukarı Murat- Van Bölümü :Yukarı Murat Yöresi ...... 243 12.1.1. Yukarı Murat Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 243 12.1.2.Yukarı Murat Yöresi Yerleşmeler ...... 244 12.1.3. Yukarı Murat Yöresi Ekonomik Faaliyetler ...... 245 12.1.4. Yukarı Murat Yöresinde Ulaşım ...... 246 12.2. Yukarı Murat-Van Bölümü/ Van Yöresi ...... 246 12.2.1. Van Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 246 12.2.2. Van Yöresinde Yerleşmeler...... 247 12.2.3. Van Yöresinde Ekonomik Faaliyetler...... 248

8

12.2.4. Van Yöresinde Ulaşım ...... 249 12.3. Yukarı Murat-Van Bölümü/ Hakkari Yöresi ...... 249 12.3.1. Hakkâri Yöresi Fiziki Coğrafyası...... 249 12.3.2. Hakkari Yöresinde Yerleşmeler ...... 250 12.3.3. Hakkari Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 250 12.3.4.Hakkari Yöresinde Ulaşım ...... 251 13. GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ...... 258 13.1. Dicle Bölümü/Diyarbakır Havzası...... 265 13.1.1. Diyarbakır Havzası Fiziki Coğrafyası ...... 265 13.1.2. Diyarbakır Havzasında Yerleşmeler ...... 266 13.1.2. Diyarbakır Havzasında Ekonomik Faaliyetler ...... 267 13.1.4.Diyarbakır Havzasında Ulaşım ...... 269 13.2. Dicle Bölümü/Mardin Eşiği Yöresi...... 270 13.2.1. Mardin Eşiği Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 270 13.2.2.Mardin Eşiği Yöresinde Yerleşmeler ...... 271 13.2.3. Mardin Eşiği Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 272 13.2.4.Mardin Eşiği Yöresinde Ulaşım ...... 273 14. ŞANLURFA YÖRESİ, ADIYAMAN YÖRESİ, GAZİANTEP YÖRESİ ...... 280 14.1. Orta Fırat Bölümü/ Şanlıurfa Yöresi ...... 287 14.1.1. Şanlıurfa Yöresi Fiziki Coğrafyası...... 287 14.1.2.Şanlıurfa Yöresinde Yerleşmeler ...... 287 14.1.3. Şanlıurfa Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 288 14.1.4. Şanlıurfa Yöresinde Ulaşım ...... 289 14.2. Orta Fırat Bölüm/Gaziantep Yöresi ...... 290 14.2.1. Gaziantep Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 290 14.2.2. Gaziantep Yöresinde Yerleşmeler ...... 290 14.2.3. Gaziantep Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 291 14.2.4. Gaziantep Yöresinde Ulaşım ...... 292 14.3. Orta Fırat Bölümü /Adıyaman Yöresi ...... 292 14.3.1. Adıyaman Yöresi Fiziki Coğrafyası ...... 292 14.3.2. Adıyaman Yöresinde Yerleşmeler ...... 293 14.3.3. Adıyaman Yöresinde Ekonomik Faaliyetler ...... 294 14.3.4. Adıyaman Yöresinde Ulaşım ...... 295

9

KISALTMALAR

10

YAZARLAR NOTU

11

1. İÇ ANADOLU BÖLGESİ COĞRAFYASI

12

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1. İÇ ANADOLU BÖLGESİ COĞRAFYASI

1.1. İç Anadolu Bölgesinin Sınırları

1.2. İç Anadolu Bölgesinin Bölümleri

1.3. İç Anadolu Bölgesinin Yöreleri

1.4. Yukarı Kızılırmak Bölümü: Sivas Yöresi

1.4.1. Sivas Yöresi Fiziki Coğrafyası

1.4.2. Sivas Yöresinde Yerleşmeler

1.4.3. Sivas Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

1.4.4. Sivas Yöresinde Ulaşım

13

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Cumhuriyet Üniversitesi hangi şehirdedir?

2) Sivas Yöresinde hangi yerleşme ismini bir dağdan alır?

3) Ünlü Selçuklu tarihi yapısı Gök Medrese nerededir?

14

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Coğrafi bölge sınırının nasıl Bölgenin sınırları çizildiğini öğrenmek Haritada bölge sınırı çizerek

Yerleşmelerin tarihi Yerleşmeler coğrafyasını kavramak Anadolu tarihi okuyarak

15

Anahtar Kavramlar

• Sivas Yöresi

• Tödürge Gölü

• Hafik Gölü

• İmranlı

• Hafik

• Zara

• Ulaş

• Yıldızeli

• Sivas

• Artova

• Sulusaray

• Yeşilyurt

16

Giriş

Bu bölümde İç Anadolu Bölgesinin komşu bölgelerle sınırlarının çizilmesinde hangi coğrafi kriterlerin kullanıldığı, İç Anadolu Bölgesinin kaç bölüme ve kaç yöreye ayrıldığı belirtilmiştir. Yukarı Kızılırmak Bölümünün, Sivas Yöresi fiziki coğrafya özellikleri, yerleşmeler, ekonomik faaliyetler ve ulaşım açısından ele alınmıştır.

17

1.1. İç Anadolu Bölgesinin Sınırları

İç Anadolu Bölgesi kuzey, kuzeybatı, batı ve güneyde kıyı bölgeleri doğuda Doğu Anadolu Bölgesi, güneydoğuda Güneydoğu Anadolu Bölgesine göre Türkiye’nin iç kesminde yer alır. Bu nedenle ismi İç Anadolu Bölgesi olarak konmuştur. Türkiye topraklarının yaklaşık %19.4 ünü kapsar. Doğu Anadolu Bölgesinden sonra ikinci büyük bölgedir. Diğer coğrafi bölgelerle olan sınırları çizilirken idari kriter olan il sınırları değil yüzey şekilleri, iklim, bitki örtüsü gibi coğrafi kriterler kullanılmıştır. Bölgenin güneyde Akdeniz Bölgesiyle sınırı bulunmaktadır. Bu sınır çizilirken Toros Dağları Akdeniz Bölgesine bırakılmıştır. Bu dağların kuzey eteklerindeki yerleşmeler ve plato alanı İç Anadolu Bölgesine bırakılmıştır. Bu sınırın iki tarafında bitki örtüsü de farklıdır. Akdeniz Bölgesi tarafında ormanlar görülürken İç Anadolu Bölgesine bırakılan kısımda step görünüşü hâkimdir.

Doğuda bölgenin sınırı Kızılırmak’ın yukarı yatağını içine alacak şekilde çizilmiştir. Bu yönde Uzunyayla plato alanı İç Anadolu Bölgesinde, dağlık alan Doğu Anadolu Bölgesinde bırakılmıştır. Kuzeyde Karadeniz Bölgesi’yle olan sınırda dağlık alanlar (Sündiken dağları, Köroğlu Dağları) Karadeniz bölgesinde bırakılmıştır. Batıda Ege Bölgesiyle olan sınırda aynı şekilde dağlık alanlar(Türkmen, Şaphane, Emir dağları) Ege Bölgesinde bırakılmıştır.

1.2. İç Anadolu Bölgesinin Bölümleri

İç Anadolu Bölgesi 4 bölüme ayrılır. I-Yukarı Kızılırmak Bölümü II-Orta Kızılırmak Bölümü III- Konya Bölümü IV- Yukarı Sakarya Bölümü

1.3. İç Anadolu Bölgesinin Yöreleri

İç Anadolu Bölgesinin 4 bölümü kendi içinde 11 yöreye ayrılır.

I-Yukarı Kızılırmak Bölümü 2 yöreye ayrılır.

1-Sivas Yöresi

2-Uzunyayla Yöresi

II-Orta Kızılırmak Bölümü 4 yöreye ayrılır.

1-Yozgat Yöresi

2-Kırşehir Yöresi

3-Çankırı-İskilip Yöresi

4-Kayseri-Niğde Yöresi

III-Konya Bölümü 3 yöreye ayrılır.

18

1-Konya Yöresi

2-Tuz Gölü Yöresi

3-Akşehir Yöresi

IV-Yukarı Sakarya Bölümü 2 yöreye ayrılır.

1- Eskişehir Yöresi

2- Ankara Yöresi

1.4.Yukarı Kızılırmak Bölümü/Sivas Yöresi

Yukarı Kızılırmak Bölümünün yörelerden birisi Sivas Yöresidir. Yöre Yukarı Kızılırmak vadisi ve çevresini içine alır. Kuzeyde Orta Karadeniz Bölümüne, doğuda Doğu Anadolu Bölgesi’nin Erzincan Yöresi’ne komşudur. Güneyde Uzunyayla Yöresi yer alır. Batıda Bozok Yöresine komşudur.

1.4.1.Sivas Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 1: Sivas Yöresi Fiziki Coğrafyası

Sivas Yöresi İç Anadolu Bölgesinin Doğu Anadolu Bölgesine yakın kesiminde yer aldığı için bölgenin en yüksek yöresidir. Yörenin başlıca düzlükleri Kızılırmak vadisinde yer alan birbirinden boğazlarla ayrılan ovalardır(Yıldızeli Ovası, Şarkışla Ovası).

Yörenin hidroğrafyasında Kızılırmak, başlıca akarsudur(kolları Acısu, Tecer ırmağı). Kızılırmak doğu-batı doğrultusunda akar kuzeyden gelen Yıldız çayını alarak güneybatıya döner. Çekerek çayı’nın yukarı yatağı yörenin kuzeybatısına girer. Yörede jipsli kayaçların erimesinden oluşan çukur alanlarda yerel olarak “pur” adı verilen jips gölleri bulunur. 19

Hafik’in 2 km kuzeyinde jipsli arazide oluşan karstik göller gurubunda olan Hafik Gölünün alanı 1km² dir. Ortalama 2m derinliktedir. Dipten kaynak sularıyla beslenmektedir. Fazla sularını Koç deresiyle Kızılırmak nehrine boşaltır. Gölün yerleşme tarihi açısından da önemi bulunmaktadır. Kuzeye yakın bölümünde ahşap göl evlerinin kazıkları bulunmuştur. Pılır Höyük adı verilen bu yerleşmenin tarihi neolitik döneme kadar inmektedir.

Tödürge Gölü(Demiryurt gölü), Hafik-Zara arasında Hafik’e 5km uzeklıktadır. 5km² alanı vardır. Dibindeki kaynaklardan ve çevreden gelen derelerle beslenir. Çevresi kuşların konaklama alanıdır. Gölü besleyen başlıca akarsular Kangal Çayı ve Tecer Suyudur. Yörenin orta kesiminde Tecer Dağları, Gürlevik Dağı (2650 m) ve Beydağı (2700 m), daha batı da İncebel Dağları, en batıda ise Karababa Dağı'nda 2235m' ye ulaşan Akdağlar yer alır. Güney kesimdeki başlıca yükseltiler ise Hezanlı Dağı (2280 m) ve Göltepe’dir.( 2700 m).

1.4.3. Sivas Yöresi Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler Sivas, Yıldızeli, Zara, , İmranlı, Hafik, Ulaş, Artova, Sulusaray, Yeşilyurt’tur.

Harita 2: Sivas Yöresinde Yerleşmeler

Sivas, Kızılırmak vadisinin kuzeyinde kurulmuştur. Kuruluş yeri yolların kavşak konumunda ve kale için uygun bir tepesi bulunmaktadır. Romalılar Döneminde ismi Sebasteia olarak geçer. Bu isim Bizans döneminde de kullanılmaya devam etmiştir. Selçuklular döneminde şehrin adı Sevaste ve Sivaste şekline kullanıldıktan sonra Sivas şekline dönüşmüştür. Roma Döneminin önemli bir kenti olarak surlarla çevrilmiştir. Bizans dönemin de de önemli bir şehirdir. İpekyolu üzerinde olması da kenti geliştirmiştir. Selçuklu, Danişmend, İlhanlı, Osmanlı dönemlerini yaşayan kent Timur’un Anadolu’yu istilası sırasında Moğolların eline geçmiş 15.yüzyıl başında tekrar Osmanlı idaresine girmiştir.

20

Osmanlı döneminde çıkan bazı isyanlar ve ayanların etkisi ile zaman zaman ekonomik yapısı sarsılan Sivas’ta hanların varlığı şehrin ticaret açısından bu dönemde güçlü olduğunu göstermektedir. Şehrin 1574–1700 tarihleri arasında kuzey, kuzeybatı ve doğu yönünde büyümesi ve yeni mahallelerin oluşması da bu durumu doğrulamaktadır.16. yüzyıl sonlarından 19. yüzyıl ortalarına kadar geçen dönemde şehirde mahalle sayısında artışlar olmuştur. Tanzimat sonrasında yeni yönetim anlayışı ile Osmanlı şehirlerinin yapısında önemli dönüşümler olmuştur. Osmanlı döneminde, Sivas şehri 1864 yılında vilayet olmuştur.1871 yılında şehrin nüfusu 16.000’dir. I. Dünya savaşı yıllarında diğer Anadolu şehirlerinin çoğunda olduğu gibi Sivas’ta da nüfus azalmıştır. Milli Mücadelenin hazırlık safhasında Sivas önemli bir yere sahiptir. Milli Mücadelenin önemli aşamalarından biri olan Sivas Kongresi 4 Eylül 1919 günü, lise binasının bir salonunda toplanmış ve bu kongre Anadolu’nun bağımsızlık hareketi içerisinde bir dönüm noktasını teşkil etmiştir.

Sivas’ta özellikle Danişmendli, Selçuklu Eretna ve Osmanlı dönemine ait birçok eser günümüze ulaşmıştır. Günümüze ulaşmayan Sivas Kalesi’nin Roma döneminden itibaren birçok defa tamir edildiği bilinmektedir. Şehrin İç kalesinin bugün Toprak Kale’nin bulunduğu yerde olduğu tahmin edilmektedir. Osmanlı Devletinin son devirlerinde Sivas’ta yeni caddelerin açıldığı ve bu caddelerin etrafına yeni kamu yapıları inşa edildiği görülmektedir.

Şehrin eski çekirdeği bugün Hükümet Meydanı’nın bulunduğu alan çevresinde yer almaktadır. Şehrin tarihi eserleri eskiden surların kuşattığı bu kısımda yoğunlaşmaktadır. Bugün bu alanın çevresinde yer alan mahalleler büyümüş geniş caddeler açılmış, eski şehrin düz toprak damlı evleri yerini apartmanlara bırakmıştır. Kentte Cumhuriyet Üniversitesi 1982 yılında açılmıştır.

Yıldızeli, Yıldızeli ovasında kurulmuştur. Osmanlılar’ın doğuya yaptığı seferlerde yol güzergahında birkaç evin bulunduğu bataklık ve sazlık bir alanda 1639 yılında IV.Murat Bağdat seferine çıkmadan önce veziri Kemankeş Mustafa Paşa’ya sefere gidecek ordu için konaklama merkezleri yapması emrini vermiştir. Bunun üzerine Vezir Kemankeş Mustafa Paşa, ordu güzergâhı üzerinde bulunan ve Tokat, Yozgat ve Sivas il yollarının kesiştiği yer olan bugünkü Yıldızeli’nin bulunduğu yere gelerek, bataklık ve sazlık alanı kurutmuş, 1639- 1640 yıllarında buraya büyük bir han, bir cami, iki mescit, bir hamam ve bir de sıbyan mektebi yaptırarak burayı yerleşim alanı olarak kurdurmuştur. Yerleşmeye büyük handan dolayı Yenihan ismi verilmiştir.Yeni kurulan bu yerleşim alanına bölgeye yakın yerlerden halkın yerleşmesi sağlanmıştır.Kemankeş Kara Mustafa Paşa Camisi önemli bir tarihi yapı olarak günümüze gelmiştir. 1936 yılına kadar kullanılan Yenihan ismi Yıldızeli dağı’ndan dolayı Yıldızeli olarak değiştirilmiştir.

Hafik, Sivas-Erzincan karayolu üzerinde kurulmuştur. Bilinen en aski adı Hafik’tir. 1873 yılında ismi Koçhisar, 1926 yılında tekrar Hafik olmuştur.

21

Zara Sivas-Erzincan karayolu üzerindedir.1398 de Osmanlılara katılmıştır. 1539 yılında bir fermanla Koçgiri Aşiretinin yerleştirilmiş ve ismi Koçgiri olmuştur.

İmranlı’nın ilk ismi Çit Sahrası olarak görülmektedir.1890 da ismi Hamidabat,1911 de Ümraniye, 1948 de İmranlı olmuştur. Sivas-Erzincan karayolu üzerindedir. Geçmişte ormanların yoğun olduğu bir yer olması bakımından bulunduğu yerde önemli bir yerleşim görülmemektedir.1876-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra devlet eliyle günümüzdeki yere göçmenler yerleştirilerek nüfusu artmıştır.

Ulaş, Geçmişi eskilere inen Ulaş Tecer dağı eteklerinde yer alır. Osmanlı Devleti’nin 17.yüzyıldan itibaren uyguladığı zorunlu iskân politikasıyla bu yerleşmenin de nüfusu artmıştır.

1.4.3.Sivas Yöresi Ekonomik Faaliyetler

Yörenin başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Tarıma uygun topraklar fazla yer tutmaz. Başlıca tarımsal ürünler buğday, arpa, çavdar, az miktarda şeker pancarı, patates, soğandır. Mevyecilikte elma, armut, erik baş sıradadır. Hayvancılık gelişmiştir. En çok koyun, kıl keçisi, sığır beslenir. En çok beslenen koyun cinsi Kangal Akkaramandır. Süt, et, deri başlıca hayvansal ürünlerdir.

Ulaş Tarım İşletme Müdürlüğü, Sivas-Malatya karayolu ve demiryolu güzergâhında, il merkezine 38 kilometre mesafede kurulmuştur. İşletme, 1944 yılında Zirai Kombinalar adı altında faaliyete başlamıştır.1950 tarihinde Devlet Üretme Çiftlikleri genel Müdürlüğü bünyesinde,1984 yılından itibaren İnekhâne-Haralar ile birleştirilerek Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü bünyesinde yer alarak halen görevini sürdürmektedir. Amacı tarımsal üretimin artırılması, üretimin çeşitlendirilmesi, kalitenin yükseltilmesi için çevre çiftçilerine önderlik ve öğreticilik yapmak; iyi kaliteli tohumluk ve damızlık hayvan üreterek bunların dağıtımını temin etmektir. Özellikle küçükbaş hayvancılık ve tahıl ürünlerinde önemli bir üretim merkezidir. Ayrıca kurulan Kangal Köpek Çiftliği ile dünyanın birçok yerine satışlar yapılmaktadır. Ayrıca Ulaş’ta kurulan “hayvan pazarı” yıllardır ilçeyi bu alanda merkez haline getirmiştir. Sivas'ın birçok ilçesinden ve etraftaki yüzlerce köylerden insanlar bu hayvan pazarını yaşatmaya devam etmektedir.

Yörede arıcılık gelişmiş olup, özellikle Zara balı tanınmıştır. Arıların yüksek yaylalarda kır çiçeklerinden topladığı polenlerden yaptığı bal organik özelliktedir.

Yörede başlıca önemli sanayi tesisleri Sivas’ta toplanmıştır. Sivas’ın önemli sanayi tesisi Türkiye Demiryolu Makinaları Sanayi(TÜDEMSAŞ) 1939 yılında Sivas Cer Atölyesi olarak işletmeye açılmıştır. İlk olarak yük vagon ve lokomotiflerin onarımı için kurulmuş 1953 yılından itibaren yeni yük vagonu yapımına geçmiştir.1958 yılında Sivas Demiryolu Fabrikası adını almıştır. Günümüzde yük ve yolcu vagonu tamiri, her türlü yük vagonu ve yedek parça üretimi yapmaktadır. Sivas Çimento Fabrikası 1943 yılında 100.000 ton/yıl kapasiteli bir fabrika olarak kuruldu.1952 yılında ek üniteler yapılmıştır. 1981 yılına kadar Sümerbank’a bağlı bir kuruluş olan Sivas Çimento Fabrikası ÇİTOSAN (Türkiye Çimento ve 22

Toprak Sanayi T.A.Ş Sanayi)’a bağlı bir işletme haline getirilmiş, 1987 yılına kadar ÇİTOSAN’a bağlı bir müessese olarak kalmıştır. 1992 yılında özelleştirilerek Yibitaş Holding’e devredilmiştir. 2006 yılında Portekiz firması olan Cimpor tarafından satın alınan Sivas Çimento fabrikası çalışmalarını Cimpor Yibitaş olarak sürdürmektedir.

Sivas Demir Çelik Fabrikası, Sivas - Kayseri Yolu Üzeri 23. Km Körtuzla Mevkinde 1987 yılında kurulmuştur. Günlük bin 100 ton çelik üretimi yapmaktadır Divriği ilçesinden çıkarılan ham cevherler işlenmektedir. Sivas Modern Travers fabrikası TCDD’nin katılımıyla yerli ve İtalyan ortakla kurularak 2012 yılında üretime başlamıştır. Üretilecek beton traversler Türkiye içinde kullanılacak ve ihraç edilecektir. Kiremit ve tuğla fabrikaları, yem ve un fabrikaları, otomotiv yedek parça fabrikası, mobilya fabrikası, pamuk ipliği fabrikası diğer sanayi tesisleridir. Sivas Organize Sanayi Bölgesi 1989 yılında faaliyete geçmiştir. Şehir merkezine 7 km uzaklıkta, Sivas - Erzincan karayolu üzerinde toplam 395 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.

Sivas el halıları 13.yüzyıldan itibaren geleneksel olarak devam etmektedir. Yöre içinde en çok Hafik ve Zara’da yapılır. Zara’da üretilenler Zara halısı olarak da tanınır. Sivas halıları denildiğinde tek düğüm tekniğiyle Sine ( İran )düğümü ile yapılan yuvarlak hatlı, madalyonlu ve küçük çiçek desenli halılar akla gelmektedir. Sivas halısı 1996 yılında coğrafi işaret alarak tescillenmiştir. Yıldızeli’nde el yapımı bebekler Yıldızeli’nin eski ismi “Yenihan Bebekleri” olarak bilinir.

Yörede sulak alanlar olarak göllerde kuş gözlemciliği ekoturizm açısından önem taşımaktadır. Tödürge gölü kenarında kuş gözlem kuleleri yapılmıştır. Hafik gölü çevrenin önemli bir rekreasyon alanıdır. Gölde kano, sandal ve deniz bisikleti gibi rekreasyon faaliyetleri yapılmaktadır.

Kültür turizmi içinde Sivas Selçuklu ve Osmanlı dönemi yapılarıyla tarihsel turizm açısından önemlidir. Gök Medrese, Ulu cami, Çifte Minareli Medrese, Buruciye Medresesi, Kale cami, Şifaiye Medresesi, Sultan İzzettin Keykavus Türbesi bunlar arasındadır. Türk Evi özelliğinde Sivas konakları onarılarak tarihsel turizme açılmıştır. Bunlar arasında Abdiağa Konağı(1827), Susamışlar Konağı(1815),Osmanağa Konağı sayılabilir.

Yörenin tarihsel turizme konu olacak yapıları arasında Alacahan’da Alacahan kervansarayı siyah-beyaz kesme taşlarla almaşık olarak örülmüştür. Adını da bu örgü sisteminden almıştır.

Kültür turizmi kapsamında yer alan müzeler arasında Sivas Bahtiyar Bostan mahallesinde İnönü Konağı sayılabilir. İsmet İnönü’nün çocukluğu-1897 yılları arasında bu konakta geçmiştir. Bu konak 1945 yılında İnönü Evi olarak düzenlenmiştir. 2001 yılında yeni bir onarımla açılmıştır.4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi’nin toplandığı bina Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi olarak düzenlenmiştir. Sivas Arkeoloji Müzesi eski Sanat Okulu binasında 2009 yılında açılmıştır.

23

TÜDEMSAŞ Demiryolu Müzesinde kuruluşundan bu yana üretmiş olduğu ürünlerin sergilendiği müzede, vagon maketlerinden, en küçük vagon parçalarına birçok ilgi çekici malzeme yer almaktadır. osmanlı dönemine ait demiryolu plakalarının bulunduğu müzede, yine içlerinde Tüdemsaş personelince yapılmış aletlerin de bulunduğu çeşitli tarihi müzik aletleri de vardır.

1.4.4. Sivas Yöresi Ulaşım

Yöre ulaşımda kara ve demiryollarının kavşak yeridir. Doğu Anadolu’yu batı Anadolu’ya bağlayan Ankara-Sivas-Erzincan-Erzurum karayolu yöreden geçer. Yöre Yıldızeli üzerinden Tokat-Amasya-Samsun’a bağlanır. Şarkışla üzerinden Kayseri’ye bağlanır. Sivas 1930 da Ankara’ya demiryoluyla bağlanmıştır. 1932 yılında Sivas-Samsun demiryolu açılmıştır.

Sivas Kayseri’den gelen demiryolu hattıyla İç ve batı Anadolu’ya bağlanır. Kuzeyde Yıldızeli üzerinden Amasya-Samsun’a demiryoluyla başlanır. Doğuda Çetinkaya istasyonunda ayrılan iki hatla doğu ve güneydoğu Anadolu’ya demiryoluyla bağlanır. İstanbul-Kars arasında tren yolu taşımacılığı Sivas’tan geçer.2012 de Ankara-İstanbul Hızlı Tren projesi nedeniyle seferler Ankara-Kars arasına alınmış,2013 de sadece Ankara-Erzurum arasında yapılmaya başlanmıştır. Yörede bölgesel trenler Samsun-Sivas ve Sivas-Divriği arasında çalışmaktadır. Ankara-Sivas-Kars hızlı tren hattı projesi inşaatı 2009 yılında başlamıştır. Çift hatlı, elektrikli, sinyalli demiryolu inşa edilmektedir.

Ulaşımda Sivas havaalanıyla hava ulaşımına sahiptir. Kentin 20 km batısındaki Merekümtepe yöresinde, uçak seferlerinin yapıldığı bir havaalanı vardır. 1957 yılında askeri havaalanı olarak kurulmuş 1990 yılında sivil uçuşlara açılmıştır.2006 yılında yeni ilavelerle tekrar düzenlenmiştir.2012 de ismi Nuri Demirağ Havalimanı olmuştur. Nuri Demirağ Türkiye’de uçak sanayinin kurucusudur ve Divriği doğumludur.

24

Uygulamalar

Öğrenci bu dersi bir Atlas eşliğinde okumalıdır ve metinde adı geçen dağ, ova, akarsu, göl vb. isimlerin yerlerini haritada bulmalıdır. Bunun için kaynak atlas Faik Sabri Duran Büyük Atlas önerilebilir. Harita eşliğinde çalışıldığı zaman öğrenci İç Anadolu Bölgesinin sınırlarını ve Sivas Yöresinin fiziki coğrafyasını ve yerleşmelerini öğrenir.

25

Uygulama Soruları

1) İç Anadolu Bölgesinin sınırlarını ve Sivas Yöresinin fiziki coğrafyasını ve yerleşmelerini öğrendiniz mi?

26

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

İç Anadolu Bölgesinin güneyde Akdeniz Bölgesiyle sınırı bulunmaktadır. Bu sınır çizilirken Toros Dağları Akdeniz Bölgesine bırakılmıştır. Bu dağların kuzey eteklerindeki yerleşmeler ve plato alanı İç Anadolu Bölgesine bırakılmıştır. Bu sınırın iki tarafında bitki örtüsü de farklıdır. Akdeniz Bölgesi tarafında ormanlar görülürken İç Anadolu Bölgesine bırakılan kısımda step görünüşü hâkimdir. Doğuda Uzunyayla plato alanı İç Anadolu Bölgesinde dağlık alan Doğu Anadolu Bölgesinde bırakılmıştır. Kuzeyde Karadeniz Bölgesi’yle olan sınırda dağlık alanlar Karadeniz bölgesinde bırakılmıştır. Batıda Ege Bölgesiyle olan sınırda aynı şekilde dağlık alanlar Ege Bölgesinde bırakılmıştır.

Yörenin başlıca düzlükleri Kızılırmak vadisinde yer alan birbirinden boğazlarla ayrılan ovalardır(Yıldızeli Ovası, Şarkışla Ovası). Yörenin hidroğrafyasında Kızılırmak, başlıca akarsudur(kolları Acısu, Tecer ırmağı).Karstik göller gurubunda olan Hafik Gölünün alanı 1km² dir. Tödürge Gölü(Demiryurt gölü), Hafik-Zara arasında Hafik’e 5km uzeklıktadır.

Yörede yerleşmeler Sivas, Yıldızeli, Zara, , İmranlı, Hafik, Ulaş, Artova, Sulusaray, Yeşilyurt’tur. Yörenin başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Yörede başlıca önemli sanayi tesisleri Sivas’ta toplanmıştır. Yöre ulaşımda kara ve demiryollarının kavşak yeridir. Ulaşımda Sivas havlimanıyla hava ulaşımına sahiptir

27

Bölüm Soruları

1) Hafik Gölü İç Anadolu Bölgesinin hangi yöresindedir?

a) Kırşehir Yöresi

b) Eskişehir Yöresi

c) Ankara Yöresi

d) Sivas Yöresi

e) Tuz Gölü Yöresi

2) Sivas Yöresinde aşağıdaki yerleşmelerden hangisi IV.Murad’ın Bağdat seferi için konaklama yeri olarak kurulmuştur?

a) Hafik

b) Zara

c) İmranlı

d) Yıldızeli

e) Ulaş

3) Koçhisar Sivas Yöresinde aşağıdaki yerleşmelerden hangisinin eski ismidir?

a) Ulaş

b) İmranlı

c) Zara

d) Hafik

e) Yıldızeli

28

4) İsmet İnönü’nün çocukluğunu geçirdiği müze olan konak Sivas Yöresinde aşağıdaki yerleşmelerden hangisindedir?

a) Sivas

b) Yıldızeli

c) Hafik

d) İmranlı

e) Ulaş

5) Yenihan Sivas yöresinde aşağıdaki yerleşmelerden hangisinin eski ismidir?

a) Yıldızeli

b) Sivas

c) Hafik

d) Ulaş

e) İmranlı

6) 1939 yılında kurulan Sivas Cer Atölyesi günümüzde ne üretmektedir?

a) Çimento

b) Mobilya

c) Demir-çelik

d) Vagon

e) Kiremit-tuğla

7) İç Anadolu Bölgesinin kuzeyindeki dağlık alan hangi bölgeye bırakılmıştır?

a) Doğu Anadolu Bölgesi

b) Karadeniz Bölgesi

c) Akdeniz Bölgesi

d) Ege Bölgesi

e) Güneydoğu Anadolu Bölgesi

29

8) Sebasteia aşağıdaki hangi kentin eski adıdır? a) Zara b) İmranlı c) Sivas d) Ulaş e) Yıldızeli

9) Geçmişi eskiye inen “hayvan pazarı” Sivas Yöresinde nerede devam etmektedir? a) İmranlı b) Ulaş c) Zara d) Hafik e) Yıldızeli

10) Sivas Yöresi hangi bölümde yer alır? a) Yukarı Kızılırmak Bölümü b) Orta Kızılırmak Bölümü c) Konya Bölümü d) Yukarı Sakarya Bölümü e) Güney Marmara Bölümü

Cevaplar

1)d, 2)d, 3)d, 4)a, 5)a, 6)d, 7)b, 8)c, 9)b, 10)a

30

2. UZUNYAYLA YÖRESİ VE YOZGAT YÖRESİ

31

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

2.1. Uzunyayla Yöresi

2.1.1. Uzunyayla Yöresi Fiziki Coğrafyası

2.1.2. Uzunyayayla Yöresinde Yerleşmeler

2.1.3.Uzunyayla Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

2.1.4.Uzunyayla Yöresndei Ulaşım

2.2. Yozgat Yöresi

2.2.1. Yozgat Yöresi Fiziki Coğrafyası

2.2.2. Yozgat Yöresinde Yerleşmeler

2.2.3. Yozgat Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

2.2.4 Yozgat Yöresinde Ulaşım

32

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Kafkas Karaçamını korumak için hangi milli park kurulmuştur?

2) Bozok hangi yerleşmenin eski ismidir?

3) Yozgat Yöresinin sularını toplayan Deliceırmak hangi akarsuyun koludur?

33

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Jeomorfoloji konusunda Fiziki Coğrafya Plato kavramını öğrenmek teorik bilgi okumak Yerleşmelerin kuruluş yeri Topoğrafya haritalarında Yerleşmeler özelliklerini öğrenmek yerleşmelerin kuruluş yerlerini inceleyerek

34

Anahtar Kavramlar

• Uzunyayla Yöresi

• Şarkışla

• Kangal

• Gemerek

• Pınarbaşı

• Akkışla

• Altınyayla

• Sarıoğlan

• Yozgat Yöresi

• Yozgat

• Sorgun

• Sungurlu

• Yerköy Alaca

• Boğazlıyan

• Şefaatli

• Sarıkaya

• Akdağmadeni

• Saraykent

• Çayıralan

• Çandır

• Boğazkale

• Çiçekdağ

• Yenifakılı

35

• Delice ve Kozaklı

• Sulakyurt

36

Giriş

Bu bölümde İç Anadolu Bölgesinin Yukarı Kızılırmak Bölümünde Uzunyayla Yöresi ve Orta Kızılırmak Bölümünün Yozgat Yöresi fiziki coğrafya, yerleşmeler,ekonomik faaliyetler ve ulaşım açısından incelenmiştir.

37

2.1.Yukarı Kızılırmak Bölümü /Uzunyayla Yöresi

Uzunyayla Yöresi, Yukarı Kızılırmak Bölümünün 2 yöresinden birisidir.

2.1.1.Uzunyayla Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 3: Uzunyayla Yöresi Fiziki Coğrafyası Yöre, Uzunyayla Platosu ve çevresini kapsamaktadır. Uzunyayla, güneydoğuda Tahtalı dağlar ve Gürün dağları kuzeyde Tecer dağlarıyla güneydoğuda Hınzır dağları arasında yer alan ortalama 1500-1600m yüksekliğinde bir platodur. Plato kuzeydoğu- güneybatı doğrultusunda Seyhan nehrinin kolu Samantı(Zamantı) suyu tarafından yarılmıştır. Platonun kuzeydoğusu sularını Tohma çayıyla Fırat nehrine gönderir. Kuzeyi Tecer suyu ve diğer kollarla sularını Kızılırmak’a gönderir. Sızır Şelalesi, Gemerek ilçesi, Sızır Belde’sine 1 km. mesafede, yeşil bir alan içerisinde Göksu Çayı üzerindedir.

2.1.2.Uzunyayla Yöresi Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler Şarkışla, Kangal, Gemerek, Pınarbaşı, Akkışla, Altınyayla, Sarıoğlan’dır. Yörenin en büyük merkezi Şarkışla’dır.

38

Harita 4: Uzunyayla Yöresinde Yerleşmeler Şarkışla eski bir yerleşim tarihine sahiptir. Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, Osmanlı dönemlerini yaşamıştır. Bizans döneminde adı Tenos olarak bilinmektedir. Günümüzdeki adı Şehr-i Kışla(Şehirkışla)’dan gelmektedir. Osmanlı Döneminde askeri tâlim ve konaklama yeri olarak kullanılmıştır. Şehir anlamına gelen “Şar” kelimesi ve “kışla” kelimesi birleşerek adı Şarkışla olmuştur.

Gemerek 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Türklerin Anadolu’yu fethi sırasında Abdioğlu namıyla bir Türk aşiretinin yerleştiği bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme devrinde kasaba olduğu, Kanuni Sultan Süleyman’ın Nahcivan seferi sırasında burada konakladığı, mevcut kitabe ve mezar taşlarından anlaşılmaktadır 1929 yılında Gemerek İstasyonu(Yeniçubuk) açılarak demiryoluna kavuşmuştur. Çok gelişen Yeniçubuk merkeze bağlanarak Gemerek’in Mahallesi olmuştur.

Kangal Eski devirlerdeki ismi "Arangas" veya "Aranga"'dır. Malazgirt savaşından sonra Türk hâkimiyetine girmiş Selçuklu ve Danişmend Beyliği dönemini yaşamıştır.1413 de II. Beyazıt döneminde Osmanlı topraklarına katılmıştır. Kangal ismi Asya’dan göç eden “Kanglı (Kangar)” Türk Boyundan gelmektedir.1877 Osmanlı-Rus Savaşı ve I.Dünya savaşı sırasında doğudan Türk aileleri yöreye ve Kangal’a yerleşerek nüfusu artmıştır. İlçe merkezi Höyüklü Dağı eteklerinde kurulmuştur

Pınarbaşı Sultan Abdulaziz’in tahta çıktığı 1861 yılında onun adına Aziziye adıyla kurulmuştur. Nüfusu 93 harbinden sonra Kafkasya’dan gelen göçmenlerle artmıştır. Cumhuriyet Döneminde Şirvan dağın eteklerinden kaynayan pınardan dolayı Pınarhisar adını almıştır. Pınarbaşı’nın 22km güneyinde Pazarören’in 13.Yüzyılda Selçuklular Döneminde kurulan “Yabanlu Pazarı” olduğu tahmin edilmektedir. Her yönden uzak yerlerden gelen tüccarların katıldığı uluslararası fuar niteliğindedir. 13.yy. sonu 14.yy. başında Moğol işgali sırasında işlevi sona ermiştir.

39

Akkışla hayvancılıkla uğraşan göçebelerin Osmanlı Döneminde yerleşik yaşama geçmesiyle Kuzugüdenli adıyla kurulmuştur. Akkışla ismi hayvancılıkla ilgili olarak kuzeyindeki kayaların beyazlığından “Ak” kelimesi ve hayvanlar kış mevsimini “kışla” adı verilen merkezde geçirdikleri için Akkışla olmuştur.

Altınyayla eski bir yerleşim yeridir. Tonus olan ismi 1972 de Altınyayla olarak değiştirilmiştir.

2.1.3.Uzunyayla Yöresi Ekonomik Faaliyetler

Yörede başlıca ekonomik faaliyet hayvancılıktır. Yörede Uzunyayla hayvancılık için çok uygundur. Geçmişte at yetiştiriciliği yapılan yöre orduya da at satarak gelir sağlamıştır. Günümüzde hayvancılıkta süt inekçiliği, koyun besiciliği yapılmaktadır. Kangal’da Akkaraman koyun ırkının lokal bir tipi olan ve adını Kangal’dan alan Kangal Koyun’u yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yörenin tanıtımında Kangal Köpeğinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Kangal Köpeği, Türk göçleri sırasında Türkistan’dan Anadolu’ya getirilen bir köpek ırkı olduğu kabul edilmektedir. Osmanlılar Döneminde askeri işlerde ve savaşlarda kullanılmıştır. Yüksek seviyede eğitilme özelliğine sahiptir.

Yüksekliğin fazla olması, kışların uzun sürmesi ve tarım topraklarının az olması nedeniyle tarım ikinci sıradadır. Tarımda tahıllar(buğday, arpa, çavdar) başta gelir. Yörede makarna yapımında kullanılan “durum buğdayı” ekimi vardır. Durum buğdayı; ekmeklik buğdaya göre daha koyu renkli ve protein açısından daha zengin bir buğday çeşididir. Makarna ise, bu özel buğdaydan elde edilen irmikle yapılır.

Yeni bir ekonomik faaliyet olarak kültür balıkçılığı yapılmaktadır. Pınarbaşı’nda 6 tesiste alabalık üretilmektedir. Yöre nemli ve yüksek yerleri seven Giraburu bitkisinin doğal yetişme ortamıdır. Giraburu meyvesinin (vibirnum opulus) suyu. sağlık açısından oldukça faydalıdır. Selçuklular ve Osmanlılar zamanında bu bitkiye, çiçeklenme dönemindeki güzelliğinden etkilenip 'Gül Ebru' ismi verilmiş ve bu isim yörede girabolu, gilaburu, gilaboru şekline dönüşmüştür. Gilaburu suyu şişelenerek pazarlanmaktadır.

Yörede tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi gelişmiştir. Pınarbaşı’nda özellikle madencilik ileri seviyede olduğu için, bu yönde de gelişme vardır. İlçe merkezinde 96 adet sanayiye yönelik atölye vardır. Şarkışla Organize Sanayi Bölgesi 2009 yılına faaliyete başlamıştır. Gemerek Organize sanayi bölgesi 2010 da tamamlanmıştır.

Yörede halı ve kilim dokumacılığı yapılmaktadır. Sivas halısı olarak bilinen halılar büyük işletmeler tarafından yörede özellikle Kangal ve Şarkışla köylerinde halı ve kilim dokutmaktadır. Bu da köylerde bir gelir kaynağıdır.

Madencilikte Pınarbaşı’nın dağlık alanlarında krom ocakları işletilmektedir. Yılda yaklaşık 20 bin ton krom çıkarılmaktadır. Kangal ilçe topraklarında demir ve linyit yatakları vardır. Çevrede 100 milyon ton linyit yatakları bulunmaktadır. Kömür yatakları Türkiye Kömür İşletmesine bağlı Sivas Kangal İşletmeleri tarafından işletilmektedir. Hamal köyünde

40

Kangal Termik Santrali 1989 da hizmete girmiştir. Santral özelleştirilerek kapasitesi artırılmıştır.

Sızır Hidroelektrik Santrali Gemerek ilçesinin Sızır Belde’si yakınındadır.Enerji üreterek çevre yerleşmelerin elektrik ihtiyacını karşılar.Bahçecik Barajı Samantı çayı üzerinde inşa edilmiş(2002) sulama, elektrik,içme suyu amaçlıdır.Baraj gölünde birçok alabalık çiftliği bulunur.

Yöre kaplıca turizmi açısından önemlidir. Kangal’ın 13km kuzeydoğusunda Hamam deresi vadisinde Balıklı Kaplıca yer alır. Balıklı Kaplıca 1966 yılında 4 havuz ve 16 yataklı bir motelle hizmete girmiştir. Günümüzde tesisler artmıştır. Kaplıcanın önemli suyunda yaşayan balıklardır. Balıklar vücuttaki sivilce, yara, egzama, sedef gibi cilt hastalıklarının iyileşmelerine, yaraları temizleyerek yardımcı olur.

Kızılırmak’ın kolu Göksu üzerinde Sızır çağlayanı çevresinde yürüyüş yolu, merdivenler, ağaç köprü, korkuluklar ve restoran olarak çevre düzenlemesi yapılmıştır.

Kültür turizmi içinde arkeolojik turizm açısından Deliilyas köyü(Altınyayla) Başören mahallesi Akkuzulu mezrasında Kuşaklı Ören yerinde Hititlerin yazlık kenti Sarissa ‘nın kalıntıları bulunmaktadır.1992 yılından itibaren kazılmaktadır.Buluntular Sivas Akeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Aşık Veysel Müzesi Sivrialan Köyünde(Şarkışla)dir. 1982 de kurulan müze 2012 de restore edilmiştir. Müzede Aşık Veysel’in kişisel eşyaları, fotoğrafları ve şiirleri sergilenmektedir.Kangal Alaca Beldesinde Alaca Kervansarayı Selçuklu Dönemine aittir.

2.1.4.Uzunyayla Yöresi Ulaşım

Yörenin en önemli karayolu hatları Sivas-Kangal-Malatya karayolu ve Sivas-Şarkışla –Gemerek-Kayseri karayoludur. Yöre doğusundan ve batısından geçen demiryoluyla da Malatya ve Kayseri’ye bağlanır.

2.2.Orta Kızılırmak Bölümü/Yozgat Yöresi

İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak Bölümü 4 yöreye ayrılır.

1) 1-Yozgat Yöresi

2) 2-Kırşehir Yöresi

3) 3-Çankırı-İskilip Yöresi

4) 4-Kayseri-Niğde Yöresi

41

2.2.1. Yozgat Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 5: Yozgat Yöresi Fiziki Coğrafyası Yörenin bir diğer adı Bozok Yöresi’dir. Kızılırmağın kolu Deliceırmak yayı içi ve çevresini kapsar. Yükseltisi doğusunda Sivas yöresinden daha alçaktır. Büyük bölümünü Bozok yaylası adı verilen ortalama yükseltisi 1000-1150mler arasında olan plato kapsar. Bozok Platosu doğuda Akdağlar kuzeyde Deveci dağlarıyla sınırlanır. Büyük bir kısmı Kızılırmağın kolu Delice ırmak tarafından kuzeydoğu kesimi Yeşilırmağın kolları tarafından yarılmıştır. Yörede başlıca ovalar Yerköy, Boğazlayan ve Bahçecik ovalarıdır. Yöre sularını Delice ırmak ve kollarıyla Kızılırmak nehrine gönderir. Delice ırmak yörenin doğusundan gelen Sorgun deresi ve Karacaali suyu birleşerek Delice ırmak adını alır. Şefaatli kenti içinden geçer ve 30km uzunluğunda Karanlık Dere kanyonuna girer. Yerköy’den geçer ve yöre topraklarından çıkar. Yörenin hidroğrafyasında Kanak suyu, Eğriöz suyu, Delibaş çay gibi dereler Delice ırmağın kollarına karışırlar. Yörede Boğazlıyan’ın 4,5km batısında bulunan Cavlak kaplıcasının kaynak yerinde Cavlak gölü adında küçük bir göl bulunur. Sulama amaçlı Gelingüllü Barajı 1994 yılında Kanak çayı üzerinde tamamlanmıştır. Çandır’ın batısında Konakönü deresi üzerine sulama ve taşkın kontrol amaçlı Uzunlu barajı 1989 da tamamlanmıştır. Kanak çayı üzerinde Yahyasaray barajı sulama amaçlı olarak 1990 yılında tamamlanmıştır.

2.2.2.Yozgat Yöresi Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler Yozgat, Sorgun, Sungurlu, Yerköy Alaca, Boğazlıyan, Şefaatli, Sarıkaya, Akdağmadeni, Saraykent, Çayıralan, Çandır, Boğazkale, Çiçekdağ, Yenifakılı, Delice ve Kozaklı, Sulakyurt’dur. Yörenin merkezi Yozgat’tır.

42

Harita 6: Yozgat Yöresinde Yerleşmeler Yozgat Bozok platosu üzerinde kurulmuştur.16.yüzyıldan önce önemli bir yerleşme olarak görülmemektedir. 13.yy.dan itibaren çevrede yerleşen Kara Tatarları Timur Han Anadolu’yu terk ederken geri götürünce bu çevreye 15.yüzyıldan itibaren Bozok adı verilen oymaklar yerleşmiştir. Osmanlı Dönemi’nde nüfusu artmıştır.17.yüzyıl sonlarında devlet tarafından Bozok’a yerleştirilen Türkmen oymaklarından Çapanoğulları’nın yönetiminde adını duyurmuştur. İsmi Bozok olan yerleşmeye 1923 de Yozgat adı verilmiştir.

Sungurlu yörenin kuzeyinde Sungurlu Ovası’nda yer alan yerleşme geçmişte önemli bir ticaret yolu üzerindedir. Danişmendliler, Selçuklular dönemlerini yaşamıştır. Sungurlu yer değiştiren bir yerleşmedir. Eski yerleşme Kuzuluk denilen yerdedir. Büyük bir depremle yıkılmış şehir doğuda Sarıtepe eteklerinde yeniden kurulmuştur. Yerleşmenin ortasından Budaközü çayı geçer. Samsun’u Ankara’ya bağlayan yol üzerindedir.

Alaca, Çorum –Yozgat yolu üzerindedir. Eski adı Hüseyinova( Hüseyinabâd) üzerinde kurulduğu ovadan gelmeketedir. Hüseyinova(Alaca) Çorum ve çevresine olan Balkan, Kafkas göçleriyle nüfuslanmıştır. Alaca adı yerleşmenin ismi olarak eskiden kullanılmaya başlamış 1932 yılında adı Alaca olarak kesinleşmiştir. Doğuya doğru bataklık alan kurutularak yerleşme geliştikçe yerleşim alanı olmuştur.

Boğazkale Yozgat-Sungurlu yolu üzerinde Boğazkale gelişimini 4km uzaklıktaki Hititlere ait Hattuşaş kentinin önemine borçludur. Boğazköy olan ismi Boğazkale olarak değiştirilmiş, ilçe merkezi olmuştur.

Sorgun Yozgat-Sivas karayolu üzerindedir. Danişmend ve Selçuklu dönemlerini geçirmiştir. 1928 yılında Köhne-i Kebir(Büyük Köhne)olan ismi, Arapça olduğu için, Sorgun olarak değiştirilmiştir.

43

Saraykent Yozgat-Sivas karayolunun 3km kuzeyindedir. Eski adı Karamağara’dır.1975 yılında ismi değiştirilerek Saraykent olmuştur. Yerleşmenin Saray mahallesinde bir Roma hamamı kalıntısı bulunmaktadır. Ayrıca burada 13.yüzyıla ait bir han bulunmaktadır.

Akdağmağdeni ‘nin kuruluş nedeni maden yataklarıdır. Yeri ormanlık bir alan iken 1815 yılında Akdağ eteklerinde 1815 yılında kurulan maden işletmesine Gümüşhane, Trabzon, ve Ahıska’dan gelen işçilerle nüfuz hayli artmış ve Maden adıyla köy olmuştur. Akdağ eteklerinde olması açısından Akdağmağdeni ismini almıştır. Mübadele sonrasında Selanik’ten göçmen almıştır. Maden yatakları 1900'lü yılların başına kadar devlet tarafından simli kurşun olarak işletilmiştir. 1930'lu yıllardan itibariyle ise, çinko-kurşun olarak işletilmiştir. 1960 lı yıllarda özel bir şirket tarafından işletilmeye başlanmıştır. Günümüzde Karapir bölgesindeki Bayramali ve Kıraçbey ocaklarından elde edilen cevher Akdağmadeni ilçesindeki tesisde zenginleştirilerek kurşun ve çinko konsantresi elde edilmektedir.

Yerköy Delice ırmak ve kollarının suladığı Yerköy ovasında kurulmuştur. Küçük bir köy iken 1930 yılında Ankara-Kayseri demiryolunun buradan geçmesiyle gelişmeye başlamış 1945 de ilçe merkezi olmuştur. Ankara –Kayseri demiryolu bir köy olan Şefaatli’nin de gelişmesini ve ilçe merkezi olmasını sağlamıştır.

Yerköy’e 4km uzaklıkta Çiçekdağ 1845 yılında Boyalık adında bir köy olarak görülmektedir. Sonra adı Sultan Mecit’e atfen Mecidiye olmuştur.1930 yılında ismi batıda yükselen Çiçekdağı’ ndan dolayı Çiçekdağ olarak değiştirilmiştir.

Sarıkaya kenti sıcaksu kaynaklarına bağlı olarak Roma devrinde kurulan bir kaplıca kentidir. Bu dönemde ismi Basilica Therma ve Aqua Sarvenae olarak adlandırılmıştir. Sıcaksuya bağlı olarak gelişmiş ve nüfusu artmıştır. Bu kent depremle yıkılmıştır. Bu döneme ait Roma hamamı kalıntısı Kaplıcalar mahallesinde kaplıca tesisleri içindedir. Cumhuriyet Döneminde 1935 yılında bucak teşkilatı Aşağı Sarıkaya köyünden alınarak şimdiki merkezin ve kaynakların olduğu Terzili Hamam veya Hamam köyüne getirilerek ismi Sarıkaya olarak değiştirilmiştir.1957 de ilçe merkezi olmuştur.

Yörenin güneyinde Yenifakılı, Boğazlıyan, Çandır ve Çayıralan olmak üzere 4 yerleşme yer alır. Yenifakılı’ nın kuruluş ismi Karafakühlü’dür. Karafakılı ve Yenifakılı olarak değişim göstermiştir. Ankara-Kayseri demiryolu hattı buradan geçer. Boğazlıyan Yozgat-Kayseri karayolu üzerine kurulmuştur. Çandır Kozan çayı vadisinde kurulmuştur. Çayıralan’ın Osmanlı Dönemi’nde ismi Akdağ’dır. Akdağların güneybatı eteklerinde kurulmuştur. XVI. yüzyıl ikinci yarısında Kırşehir Sancak Beyi Çerkes Bey’in çiftliğidir. Sonradan daimi yerleşime dönüşmüştür. Çerkes Bey’in türbesi de Çayıralan’dadır.

44

2.2.3.Yozgat Yöresi Ekonomik Faaliyetler

Ekonomik faaliyetlerde tarım başta gelmektedir. Başlıca tarımsal ürünler tahıllar ve baklagillerdir. Buğday üretiminde Türkiye’de ilk beş içindedir. Baklagil üretiminde 70-80bin ton yeşil mercimek üretimi ile Türkiye’de birincidir. Sulu tarım alanlarında şekerpancarı, ayçiçeği, patates ve soğan yetiştirilir. Türkiye şeker pancarı üretiminin %14 ü yöreden karşılanır. Sebze ve meyve üretimi sınırlıdır. Hayvancılıkta önemli bir gelir kaynağıdır. Hayvancılık genellikle mera hayvancılığı şeklindedir. Küçükbaş hayvanlardan akkaraman koyunu, kıl ve tiftik keçisi, büyükbaş hayvanlardan sığır ve manda gibi cinsler beslenmektedir. Son yıllarda kümes hayvancılığında gelişmeler olmuştur.

Sanayi 1975 yılından itibaren gelişmeye başlamıştır. Başlıca sanayi tesisleri şeker fabrikaları, yağ fabrikaları, tuğla fabrikaları ve un fabrikaları başı Yozgat’ta sanayi tesislerinin çoğunluğu gıda sanayinden oluşmaktadır. Yozgat’ta gıda sanayiinden sonra en gelişmiş sektör olarak taş ve toprak sanayi gelmektedir. Sanayi, ağırlıkla yörenin tarımsal ve doğal kaynaklarına dayalı bir biçimde gelişmiştir.

Yozgat Şeker Fabrikası Sorgun’da 1998 yılında üretime geçmiştir. 3600 ton/gün şeker üretim kapasitesine sahiptir.2009 yılında özelleşmiştir. Türkiye’nin en modern şeker fabrikasının temeli 2006 yılında Boğazlıyan’da hizmete girmiştir. Dünyanın en son teknoloji ile donatılmış tesisi olan Boğazlıyan Şeker ve Mamulleri Entegre Tesisi, 920 dekar alan ve 60.000 metrekare kapalı alan üzerinde, kapasitesi 10.000 ton/gün, maksimum kapasitesi ise 12.000 ton/gün olan bir tesistir. Tesiste yılda 1.200.000 ton pancar işlenecek olup, 168.000 ton kristal şeker, 48.000 ton melas ve 384.000 ton yaş küspe üretilecektir. Yozgat Organize Sanayi Bölgesi 1999 yılında tamamlanmıştır Ağırlıklı sektör grubu; dokuma-giyim ve demir- çelik sanayidir. Kaleseramik Özel Organize Sanayi Bölgesi Yerköy’de 2007 de kurulmuştur. Ağırlıklı olarak yer karosu üzerinedir.

Yörenin doğal kaynakları turizmde değerlendirilmektedir. Yozgat kent merkezinin güneyinde Çamlık(Soğluk) tepesinin kuzey yamaçlarındaki ormanlık alan 1958 yılında Milli Park ilan edilerek korunmaya alınmıştır(Yozgat çamlığı Milli Parkı). 300 yıl önce yörede yoğun olan karaçam ormanları insan etkisiyle tahrip olmuştur. Dünya’da nadir tür olan Kafkas karaçamı (PinusnigraZigroviskiyana) 300-500 yaşına kadar büyüme ve tohum verme özelliğine sahiptir. Yerköy-Şefaatli arasında içinden Delice ırmağın geçtiği Karanlık Dere vadisi doğa turizmi açısından önemlidir. Vadinin mikro-klima özelliği çeşitli meyve ve sebzenin yetişmesine uygundur. Bir başka özellik Kayseri-Ankara demiryolunun vadinin içinden geçmesidir. Yozgat’a 2km uzaklıkta Yozgat-Boğazkale yolu üzerinde Cehirlik yaylası yabani lâleleriyle ünlüdür. Termal turizm açısından Sarıkaya Kaplıcası Boğazlıyan Bahariye (Cavlak) Kaplıcaları Sorgun Kaplıcaları Yerköy kaplıcaları, Saraykent Kaplıcaları kullanılır.

Kültür turizmi içinde arkeolojik turizm açısından dünya çapında önemli Hattuşaş kenti bu yörededir. Boğazkale’ye 4km uzaklıkta Hattuşaş kenti ve Yazılıkaya tapınağı kalıntıları arkeolojik turizmde ilgi görür.1986 yılında Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır. Hattuşaş MÖ 1650-1200 yılları arasında Hititlerin başkenti olmuştur. Yörenin arkeolojik turizmde bir önemli kenti Alaca’nın 17km kuzeybatısında Alacahöyük’tür. Yapılan kazılarla Kalkolitik 45

çağdan itibaren kesintisiz yerleşme olmuştur. Alacahöyük köyü içindedir. Günümüzde görülen kısmı Hitit yapılarıdır. Savunma sistemi kente giriş sağlayan iki kapı ilgi görür. Arkeolojik turizmde Kerkenes kalıntıları, Yozgat-Sorgun arasında Şahmuratlı köyü yakınındadır. Burasının Med’ler tarafından kurulmuş Pteria kenti olduğu tahmin edilmektedir.

Kültür turizmi içinde Çeşka yer altı şehri, Yozgat kentine 3km uzaklıkta kuzeydoğuda bir tepe üzerindedir. Yozgat’ın 45km güneydoğusunda Alişar höyüğü Kalkolitik dönem yerleşmesidir. Tavium antik kenti(Büyüknefes köyü)Galatların kurduğu bir kenttir. Sarıkaya’da Roma hamamı da arkeolojik turizm içindedir.

Tarihsel turizm içinde Yozgat’ta Çapanoğlu Camisi(Büyük Cami, 18.yy) ve Saat Kulesi, Çandır’da Dulkadir Beyliğine ait Şah Sultan Hatun Türbesi, tarihsel konutlar arasında Yozgat’ta Karslıoğlu Konağı(1883), ve Hayri İnal Konağı sayılabilir. Karabıyık Köprüsü Yozgat-Şefaatli yolu üzerinde Kanak Suyu üzerinde kurulmuştur. Yavuz Sultan Selim tarafından Mısır seferine giderken (1516) yaptırılmıştır. Yozgat Arkeoloji ve Etnoğrafya müzesi, Boğazkale müzesi kültür turizmine hizmet eder.

2.2.4.Yozgat Yöresi Ulaşım

Ulaşım Yozgat yörenin karayolu ulaşımında kavşak noktasıdır. Yöre Ankara, Sivas, Kırşehir, Kayseri ve Çorum’a Yozgat üzerinden bağlanır. Ankara-Kayseri demiryolu yörenin güneybatısından geçer. Yerköy, Şefaatli ve Yenifakılı’da tren istasyonu bulunmaktadır.

46

Uygulamalar

Öğrenci bu bölümü bir Atlas’ta Uzunyayla ve Yozgat Yöresini inceleyerek çalışmalıdır.

47

Uygulama Soruları

1) Uzunyayla ve Yozgat Yöresinin fiziki coğrafyasını öğrendiniz mi?

48

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Uzunyayla Yöresi, Uzunyayla Platosu ve çevresini kapsamaktadır. Bu platonun yüksekliği ortalama 1500-1600m dir. Plato kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda Seyhan nehrinin kolu Samantı(Zamantı) suyu tarafından yarılmıştır. Uzunyayla Yöresinde yerleşmeler Şarkışla, Kangal, Gemerek, Pınarbaşı, Akkışla, Altınyayla, Sarıoğlan’dır. Yörenin en büyük merkezi Şarkışla’dır. Yörede başlıca ekonomik faaliyet hayvancılıktır. Yörede Uzunyayla hayvancılık için çok uygundur. Yörede tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi gelişmiştir. Yörenin en önemli karayolu hatları Sivas-Kangal-Malatya karayolu ve Sivas-Şarkışla –Gemerek-Kayseri karayoludur. Yöre doğusundan ve batısından geçen demiryoluyla da Malatya ve Kayseri’ye bağlanır.

Yozgat Yöresi, Kızılırmağın kolu Deliceırmak yayı içi ve çevresini kapsar. Büyük bölümünü Bozok yaylası adı verilen ortalama yükseltisi 1000-1150mler arasında olan plato kapsar. Büyük bir kısmı Kızılırmağın kolu Delice ırmak tarafından kuzeydoğu kesimi Yeşilırmağın kolları tarafından yarılmıştır. Yörede başlıca ovalar Yerköy, Boğazlayan ve Bahçecik ovalarıdır. Yörede yerleşmeler Yozgat, Sorgun, Sungurlu, Yerköy, Alaca, Boğazlıyan, Şefaatli, Sarıkaya, Akdağmadeni, Saraykent, Çayıralan, Çandır, Boğazkale, Çiçekdağ, Yenifakılı, Delice ve Kozaklı, Sulakyurt’dur. Yörenin merkezi Yozgat’tır. Ekonomik faaliyetlerde tarım başta gelmektedir. Başlıca sanayi tesisleri şeker fabrikaları, yağ fabrikaları, tuğla fabrikaları ve un fabrikaları başı Yozgat’ta sanayi tesislerinin çoğunluğu gıda sanayinden oluşmaktadır. Yozgat’ta gıda sanayiinden sonra en gelişmiş sektör olarak taş ve toprak sanayi gelmektedir. Ulaşım Yozgat yörenin karayolu ulaşımında kavşak noktasıdır. Yöre Ankara, Sivas, Kırşehir, Kayseri ve Çorum’a Yozgat üzerinden bağlanır. Ankara- Kayseri demiryolu yörenin güneybatısından geçer. Yerköy, Şefaatli ve Yenifakılı’da tren istasyonu bulunmaktadır

49

Bölüm Soruları

1) Şifalı balıklarıyla ünlü “balıklı kaplıca “ hangi ilçededir?

a) Pınarbaşı

b) Kangal

c) Akkışla

d) Altınyayla

e) Gemerek

2) Aşık Veysel Müzesinin bulunduğu Sivrialan köyü Uzunyayla yöresinde hangi ilçeye bağlıdır?

a) Gemerek

b) Akkışla

c) Pınarbaşı

d) Şarkışla

e) Kangal

3) Hangi yerleşmenin kuruluş nedeni maden yataklarına bağlıdır?

a) Akdağmadeni

b) Sungurlu

c) Sorgun

d) Boğazkale

e) Alaca

4) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Yozgat Yöresinde değildir?

a) Şarkışla

b) Sarıkaya

c) Yerköy

d) Çiçekdağ

50

e) Akdağmadeni

5) Seramik üzerine Organize Sanayi Bölgesi Yozgat Yöresinde nerede kurulmuştur? a) Yerköy

b) Çiçekdağ

c) Akdağmadeni

d) Sarıkaya

e) Saraykent

6) Sızır Hidroelektrik Santrali hangi ilçededir?

a) Gemerek

b) Pınarbaşı

c) Altınyayla

d) Akkışla

e) Şarkışla

7) Uzunyayla Yöresinin en büyük yerleşmesi ve merkezi hangi yerleşmedir?

a) Pınarbaşı

b) Şarkışla

c) Altınyayla

d) Sarıoğlan

e) Kangal

8) Aşağıdaki hangi yerleşme Osmanlı Döneminde askeri tâlim ve konaklama yeri olmuştur?

a) Sarıoğlan

b) Altınyayla

c) Şarkışla

d) Pınarbaşı

e) Gemerek

51

9) Hangi yerleşmenin ismi Cumhuriyet Döneminde kurulduğu dağın eteğindeki kaynak suyundan alınmıştır? a) Gemerek b) Pınarbaşı c) Kangal d) Altınyayla e) Sarıoğlan

10) Roma Döneminde bir kaplıca kenti olarak kurulan yerleşme hangisidir? a) Sarıkaya b) Sorgun c) Sungurlu d) Çandır e) Yerköy

Cevaplar

1)b, 2)d, 3)a, 4)a, 5)a, 6)a,7)b, 8)c, 9)b, 10)a

52

3. KIRŞEHİR YÖRESİ VE ÇANKIRI- İSKİLİP YÖRESİ

53

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

3.1. Kırşehir Yöresi

3.1.1. Kırşehir Yöresi Fiziki Coğrafyası

3.1.2. Kırşehir Yöresinde Yerleşmeler

3.1.3. Kırşehir Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

3.1.4.Kırşehir Yöresinde Ulaşım

3.2. Çankırı-İskilip Yöresi (Çankırı Yöresi)

3.2.1. Çankırı-İsklip Yöresi Fiziki Coğrafyası

3.2.2. Çankırı-İskilip Yöresinde Yerleşmeler

3.2.3. Çankırı-İsklip Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

3.2.4. Çankırı-İskilip Yöresinde Ulaşım

54

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Ahi Evran Üniversitesi hangi şehirdedir?

2) Karatekin Üniversitesi hangi şehirdedir?

3) Cacabey Cami ve Kervansarayı hangi şehirdedir?

55

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Cumhuriyet Dönemi Kırıkkale kenti tarihini Yerleşmeler kentlerini öğrenmek okuyarak Sanayinin yerleşmeler Yerleşmeler üzerine etkisini kavramak Sanayi kentlerini okuyarak

56

Anahtar Kavramlar

• Kırşehir Yöresi

• Kırıkkale

• Kırşehir

• Keskin

• Akpınar

• Akçakent

• Boztepe

• Mucur

• Hacıbektaş

• Çelebi

• Karakeçili

• Bahşili

• Balışeyh

• Yahşihan

• Kaman

• Seyfe Gölü

• Çankırı-İskilip Yöresi

• İskilip

• Bayat

• Eldivan

• Şabanözü

• Yapraklı 57

• Uğurludağ

• Kızılırmak

• Kale Höyük

58

Giriş

Bu bölümde Orta Kızılırmak Bölümü Kırşehir Yöresi ve Çankırı-İskilip Yöresi fiziki coğrafya, yerleşmeler, ekonomik faaliyetler ve ulaşım olanakları açısından incelenmiştir.Kırşehir Yöresinde Kırıkkale’ye önemli bir sanayi kenti olarak yer verilmiştir.Kaman’da prehistorik açıdan önemli Kale Höyük’ün önemi vurgulanmıştır.Çankırı-İskilip Yöresinde çeltik tarımının ve kayatuzu yataklarının önemi vurgulanmıştır.

59

3.1. Kırşehir Yöresi

3.1.1. Kırşehir Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 7: Kırşehir Yöresi Fiziki Coğrafyası Yöre Kızılırmak’ın İç Anadolu’da yaptığı büklümün Kırıkkale-Mucur arasındaki kesimin doğusunda yer alır.Yörede ortalama yükseltisi 1000m olan Kırşehir platosu hâkimdir. Plato üzerinde kuzeydoğusunda Çiçek dağı(1691m) yer alır.Kızılırmak vadisine doğru alçalmakla beraber orta kesimde dağlık bir alanda Baran Dağı(1677m) ve Kervansaray Dağı(1679m) bulunur. Yörenin orta kesiminde içinde Seyfe gölünün olduğu Seyfe ovası(Malya ovası) yer alır.Malya Tarım İşletmesi bu ovadadır.

Kırşehir’in kuzeyinde içinden Kırşehir çayının geçtiği Çoğun ovası bulunur. Kırşehir çayı (Kılıçözü çayı)üzerinde Çoğun Barajı yapılmıştır.Kırşehir’in güneyinde Güzler ovası bulunur. İçinden bir başka Kırşehir çayı geçer.Yörenin batısından geçen Kızılırmak üzerinde inşa edilen Hirfanlı ve Kesikköprü baraj gölleri yer alır. Hirfanlı Barajı, Hirfanlı köyü yakınında 1960 tarihinde açılmıştır.Gölün uzunluğu 75km., en geniş yer 15km.dir. Yörenin iklimini de olumlu etkilemiştir. Gölde balıkçılık yapılmakta ve plaj olarak kıyıları kullanılmaktadır.Barajın kuzeye doğru devamında Kesikköprü Barajı ve Hidroelektrik santrali yer alır.1966 yılında tamamlanmıştır. Sulama ve elektrik enerjisi üretimi amaçlıdır. Kırıkkale’nin güneyinde 1989 yılında Kapulukaya barajı içme suyu ve enerji amaçlı inşa edilmiştir.Kaman Kılıçözü çayı Baran dağı batısından Kaman’dan itibaren bir vadi içinde kuzeye doğru akarak Delice ırmağa karışır.

Seyfe gölü Kırşehir’in 35km kuzeydoğusunda tektonik kökenli bir göldür.Dip kaynakları,çevrede pınarlar ve yüzeysel akışla beslenir. Sığ olan göl, 4-5m derinliğindedir.

60

Alanı yağışlı mevsimlerde değişmekte ve yazın büyük ölçüde kurumaktadır.Göl çevresindeki tarım alanlarının çoğu Malya Tarım İşletmesine aittir. Karstik bir göl olan Obruk gölü, güneydoğuda Obruk köyündedir.

3.1.2.Kırşehir Yöresinde Yerleşmeler

Yörenin iki önemli merkezi Kırıkkale ve Kırşehir’dir. Diğer yerleşmeler Kırıkkkale –Kırşehir karayolu üzerinde Keskin ve Akpınar ,kuzeydoğuda Akçakent, güney doğuda Boztepe, Mucur, Hacıbektaş, kuzey batıda Çelebi, Karakeçili, Bahşili, Balışeyh,Yahşihan, Ankara-Kırşehir karayolu üzerinde Kaman’dır. Yörenin en büyük nüfuslu merkezi Kırıkkale’dir. İkinci sırada Kırşehir yer alır .

Harita 8.Kırşehir Yöresinde Yerleşmeler

Kırıkkale, Kırıkkale ovasının kuzeyindeki tepelerin eteklerinde kurulmuştur. 11.yüzyılda Oğuz oymaklarının yerleştiği bir bölgede 12 hanelik Kırık köyünde 1925 yılında Silah Fabrikasının kurulması kentin temelini oluşturmuştur. Öncelikle 1921 yılında buralarda İmalatı Harbiye Fabrikası'nın kurulmasına karar verilmiş Başkent Ankara’ya yakın bir yer aranmış Kınık köyünün arazisi uygun görülmüştür. 1925 yılında Top ve Mühimmat fabrikalarının temelleri atılmıştır. Fabrikalar arttıkça işçi sayısı da artmış ve yerleşme büyük miktarda göç almıştır. Osmanlı arşivlerinde bölgenin ismi Kırıkkal’a olarak geçmektedir.1929 yılında ismi Kırıkkale olarak değiştirilmiştir. Yeni mahalleler oluşmaya başlamıştır (Fabrikalar, Ovacık, Kurtuluş ve Hüseyin Kâhya mahalleleri). Cumhuriyet’in ilk yıllarında sanayi kentin gelişmesini sağlamıştır. Ankara-Kayseri demiryolunun da buradan geçmesi gelişmeyi artırmıştır. İlk çalışan işçiler asker oldukları için kışlada kalmışlardır. Sivil işçiler

61 de alınınca konut alanları artmış İstasyon mahallesi, Fabrikalar mahallesi kurulmuştur.1931- 1941 arasında yeni fabrikalar açılınca 6 yeni mahalle daha kurulmuştur. Diğer bölgelerden de göç almasıyla 2000 li yıllarda 25 mahalleli bir kent olmuştur. Kırıkkale Üniversitesi 1992 yılında kurulmuştur.

Kırşehir Bu kente Türkler "Kır şehri" adını vermişlerdir. Kır şehri zamanla halk dilinde "Kırşehir" olmuştur. Önceleri Makissos (Macissus) adıyla anılan kent, İmparator I. Jüstinianos devrinde (527-568) yeniden kurulmuş ve Jüstinianopolis diye anılmaya başlamıştır. Bizans, Selçuklu, Danişmend dönemlerini yaşamıştır. Danişmendliler buraya Gülşehir adını vermişlerdir.Tekrar Selçukluların eline geçmiş Selçuklu Beyi burayı Mengücekler’e vermiştir. Bu dönemde imar edilerek bir kültür kenti olmuştur. IV. Kılıçaslan zamanında Caca oğlu Nureddin, 1262'de Kırşehir Subaşısı olmuştur. Caca oğlu Nureddin Bey güvenlik ve barışa önem vermiştir. Kırşehir’de Cacabey Medresesi ve Külliyesini kurmuştur. Bu medrese aynı zamanda bir Rasathanedir. Bugün cami olarak kullanılan bu medresenin dış köşelerinde sütunlar, uzay araçlarına benzetilmektedir. Selçuklu ve İlhanlılar arasında Malya ovasında yapılan savaş sonrası Kırşehir ve çevresi yakılıp yıkılmıştır. Kırşehir, II. Murat döneminde (1402-1451) Osmanlılara kesin olarak bağlanmıştır.19.yüzyıl ortalarında önemini kaybetmiş küçük bir yerleşme olarak görülmektedir.Kırşehir’de Eğitim Yüksek Okulu 1992 yılında Kırşehir Eğitim Fakültesi olmuş,2006 da Ahi Evran Üniversitesi olarak gelişmiştir.

3.1.3. Kırşehir Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Ekonomik faaliyetler içinde tarım ve hayvancılık önemli olduğu gibi sanayi de Kırklareli’nde önemli bir ekonomik faaliyettir.

Tarımda tahıllar, baklagiller,sanayi bitkileri sebze ve meyve tarımı yapılmaktadır.Tahıllarda buğday,arpa sanayi bitkilerinden şekerpancar, ayçiçeği ekimi vardır. Elma, armut, erik, ceviz ve üzüm az miktarda da kayısı, kiraz, vişne ve şeftali yetişir. Özellikle Kaman cevizi dünyaca ünlü olup, ilçe ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır.Hayvancılıkta sığır, Ankara keçisi,kıl keçisi ve koyun beslenir.Malya Tarım İşletmesi Kırşehir’in 27km kuzeydoğusunda yer alır.1942 yılında 217 000 dekar arazide kurulmuştur.Bitkisel üretim ve hayvancılık faaliyetleri vardır.

Yörede sanayi Kırıkkale’de gelişmiştir. Cumhuriyetin ilânından sonra kurulan silah ve mühimmat fabrikaları Kırıkkale’nin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. En önemli sanayi kuruluşları Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna bağlı Silah Fabrikası, Mühimmat Fabrikası, Ağır Silah ve Çelik Fabrikasıdır. Ayrıca un ve irmik fabrikaları, tuğla-kiremit fabrikaları da vardır.Diğer önemli sanayi kuruluşu Kırıkkale’nin güneyinde Hacılar mevkiinde 1987’de kurulan Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.’ye bağlı Orta Anadolu Rafinerisidir. Türkiye’nin en büyük kara tankeri dolum kapasitesine de sahiptir. Yıllık 5 milyon ton ham petrol işleme kapasitesine sahip olan rafinerinin ham petrol ikmali, Ceyhan- Kırıkkale boru hattı kullanılarak BOTAŞ’ın Ceyhan Terminali’nden, sağlanmaktadır.

Turizm açısından yörenin doğal kaynakları arasında Seyfe gölü kuş gözlemciliği olarak uygundur.187 kuş türünün beslenme, üreme ve konaklama alanıdır. Binlerce flamingo, 62 yüzbinlerce ördek konaklamaktadır. Seyfe gölünde beslenen ve konaklayan diğer önemli kuş türleri; çamurcunlar, pelikanlar, balıkçıllar, yağmurcunlar, kazlar, kılıç gagalar, martılar, bababanlar ve sumrulardır. İlkbaharda gölün doğusundaki adacıklarda bu kuşlar başta olmak üzere çeşitli türlerden binlerce kuş yuva yapmaktadır. Ayrıca Malya Devlet Üretme Çiftliği alanında toy, turna gibi büyük kuşlar da barınmaktadır. Seyfe gölü çevresi, sonbaharda leyleklerin önemli toplanma alanlarındandır. Bölgede 480 bin kuşun bir arada yaşadığı tespit edilmiştir. Hirfanlı Baraj gölü kıyılarında da çok sayıdan kuş barınmaktadır. Baraj gölü kıyılarında Savcılı Büyükoba köyü kıyısı yöre halkı tarafından plaj olarak kullanılmaktadır.

Kaplıca turizmi açısından Kırşehir merkezde Terme kaplıcaları ve Karalar köyünde Karakurt kaplıcaları değerlendirilir. Keskin’in Arzu Bayırı mevkiinde Sulu Mağara çevre düzenlemesi yapılarak mağara turizmine açılmıştır.

Kültür turizmi içinde Kaman’ın Çağırkan Belde’sinde Kale Höyük prehistorik turizm açısından önemlidir. Höyükte Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi adına Japonlar tarafından Prof. Dr. Masao MORİ başkanlığında 1986 yılında arkeolojik kazılar başlatılmıştır,

Tarihsel turizm açısından Savcılı Büyükoba köyü yakınlarında höyüğün tepe kısımlarında bulunan 30 ton ağırlığında granitten yapılma iki öküz başlı kabartma heykel Hirfanlı Baraj tesisleri giriş yoluna konmuştur. Mucur’da, Dulkadir İnli Murat köyünde yer altı şehri, Mucur’a bağlı Kepez köyünde yer altı şehri bulunmaktadır.Kırşehir’de Alaaddin cami, Cacabey Cami ve Medresesi, Kırşehir’in 23km güneyinde Kesikköprü köyünde Kesikköprü Kervansarayı(Cacabey Kervansarayı), aynı yerde Kızılırmak üzerinde Kesik Köprü tarihi yapılar olarak ilgi görür. Müzeler içinde Kırşehir Müzesi 1997, Kırıkkale Silah Sanayi Müzesi 1993 yılında yenilenerek açılmıştır. 299 eser, 15.-20. Yüzyıllar arasında Osmanlı ve Avrupa Ülkelerine ait silahlar Tophane'den, Anadolu'nun çeşitli yerlerinden ve askeri fabrikalardan toplanarak teknik ve tarihi özellikleri tespit edildikten sonra müze haline getirilen, Silah Fabrikası'nın büyük salonunda gösterime açılmıştır.

3.1.4. Kırşehir Yöresinde Ulaşım

Yörenin karayolu ulaşımında Ankara-Kayseri karayolu Kırıkkale ve Kırşehir’den geçer. Yörede Kırıkkale demiryolu ulaşımına sahiptir. Ankara ile demiryolu bağlantısı vardır. Demiryolu Kırıkkale’den sonra yöreden çıkarak Yozgat yöresine girer.

3.2. Çankırı-İskilip Yöresi

Yöreye en büyük merkezin adıyla Çankırı Yöresi ismi de verilir.

63

3.2.1.Çankırı-İskilip Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 9: Çankırı-İskilip Yöresi Fiziki Coğrafyası

Kuzeyde Köroğlu dağlarının etekleriyle güneyde Kızılırmak nehrinin güneybatı- kuzeydoğu doğrultusunda vadisini kapsar.Yörenin ovalık alanları Kızılırmak vadisinde yer alır. Güneybatısında Eldivan Dağı 1809m.dir.Yörenin hidroğrafyasında Kızılırmak nehri, Tatlıçay, Acıçay, Termeçay ve Deliceırmak kollarını yöreden alır.

3.2.2. Çankırı-İskilip Yöresinde Yerleşmeler

Yörenin merkezi Çankırı’dır. Diğer yerleşmeler İskilip, Bayat, Eldivan, Şabanözü,Yapraklı, Uğurludağ, Kızılırmak’dır.

Harita 10: Çankırı-İskilip Yöresinde Yerleşmeler 64

Çankırı bir kale kenti olarak kurulmuştur. İlk yerleşim yeri Kaleiçidir.Kalenin olduğu tepenin güney eteklerine doğru yayılmıştır. Kızılırmak’ın kolu Tatlıçay kentin içinden geçer ve kenti ikiye böler.Eski Çankırı denilen mevkii Kalenin eteğindeki mahallelerdir ve dar sokakları bulunur.Buradaki eski Çankırı evleri Osmanlı mimarisi özelliklerini taşır. Kuruluş tarihinde bir kale kenti olarak ismi Gangra olarak görülür. Bazı kaynaklarda geçen Germanikopolis kentinin burası olduğu tahmin edilmektedir. Pontus, Roma, Bizans dönemlerini yaşadıktan sonra Danişmend, Selçuklu dönemlerini yaşamış en son 1439 da Osmanlılar’a geçmiştir.Kengırı olarak kullanılan ismi 1925 de Çankırı olarak değişmiştir. 1941 yılında askeri okulların Orta Anadolu'ya taşınması üzerine Piyade Okulu İstanbul’dan Çankırı’ya taşınmıştır.Bu okul 1961 de tekrar İstanbul’a taşınmıştır.1966 yılında Konya’daki Astsubay Hazırlama Okulu Çankırı’ya taşınmıştır.Bu okul 1997 yılında Balıkesir’e taşınmıştır. Her iki askeri okulu da kentin gelişimine katkıda bulunmuştur. Çankırı Karatekin Üniversitesi 2007 yılında kurulmuştur.

3.2.3.Çankırı-İskilip Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Yapraklı’da Selçuklular Döneminde kurulmaya başlanan Yapraklı Panayırı Anadolu’da kurulan en önemli panayırlardan birisiydi. Bu da yörenin ticaretinin geçmişte çok önemli olduğunu göstermektedir. Osmanlı Devleti zamanında da bu önemini devam ettirmiştir.Yöre Osmanlı Döneminde tiftik ve sof(tiftikten üretilen kumaş) üretiminde Ankara ile birlikte önemli bir merkez olmuştur.

Günümüzde başlıca ekonomik faaliyetler tarım, hayvancılık ve sanayidir. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, çeltik (pirinç), şekerpancarı, patates olup, ayrıca az miktarda fasulye, nohut, baklagiller ve soğan yetiştirilir.Yörenin sulu tarım yapılan Kızılırmak çevresindeki ovalar son 10 yılda Türkiye’nin önemli çeltik üretim alanıdır.”Kızılırmak pirinci” olarak tanıtım yapmaktadır.Yörenin en önemli tarımsal ürünlerinden birisi kavundur. Kırkağaç çeşidi ekilmektedir.

Hayvancılık mera hayvancılığı şeklinde olup sığır ,koyun ve Ankara keçisi beslenir. Tiftik keçisi beslenmesini teşvik için proje başlatılmıştır.

Sanayi tesisleri arasında kentin kuzeyinde Yapraklı yolunda Çankırı Silah Fabrikasının 1976 yılında Ağır Sanayi ve Teçhizat Fabrikası olarak temeli atılmış 1986 yılında seri üretime geçmiştir. Savunma sanayinde uçaksavar top üretimi açısından önemlidir.Bir diğer tesis Çankırı Makas Fabrikası’dır. Türkiye’de demiryolu makası üreten tek tesistir. 2010 yılında bu fabrikanın yanına hızlı tren makaslarını üretmek için yeni bir fabrikanın temeli atılmıştır.(VADEMSAŞ).

Şabanözü Organize Sanayi Bölgesinde ERNA-Maş küçük ev aletleri fabrikası 1990 yılında kurulmuş Arçelik-Beko başta olmak üzere birçok yerli marka ile Philips, Kenwood, Moulinex, Roventa gibi yabancı markalara elektrikli küçük ev aletleri üretmektedir. Şabanözü’nde ayrıca 4 adet av fişeği, havai fişek, ses mermisi, Anfo (patlayıcı madde) tesisleri üretime devam etmektedir. Çankırı kayatuzu yataklarından elde edilen tuz Çankırı’da tuz fabrikalarında işlenmektedir. 65

Çankırı Organize Sanayi Bölgesi Çankırı’ya 18km uzaklıkta Karadeniz Bölgesi’ne giren Korgun’a inşa edilmiştir. Şabanözü Organize Sanayi Bölgesi 2008 yılında tamamlanmıştır.

Yer altı kaynakları arasında Çankırı’ya 20km uzaklıkta kayatuzu yatakları yörenin yerleşime açılmasından itibaren işletilmiştir.Kayatuzu işletildikçe işletmede 10km uzunluğunda 6-8m yüksekliğinde büyük bir mağara oluşmuştur.Günde 500 ton tuz çıkarılmaktadır.Buradan çıkarılan tuz yöredeki tuz fabrikalarında işlenerek tuz elde edilmektedir.2003 yılında Tekel Çankırı Kaya Tuzlası özelleşmiştir. Tuz lambası yapımı da yeni bir işkolu olmuştur.Blok halinde kristalize olmuş tuz kütlesinden gece lambası yapımı ilk Çankırı’da başlamıştır. Tuz lambası, bulunduğu ortama eksi iyon yayarak artı iyonlaşmanın oluşturduğu etkileri yok etmektedir. Özellikle rahat bir solunum ortamı ile astım hastaları için gerekli bir yapılanmadır.

Yörenin turizmde doğal kaynaklar olarak Kayatuzu Mağarası önemlidir. Kayatuzunun çıkarılmasıyla bütünüyle tuzdan oluşan mağaranın tuz çıkarımında kullanılmayan galerileri düzenlemeler yapılarak sağlık turizmine açılacaktır.

Kültür turizmi içinde tarihsel turizme konu olan Çankırı Kalesi ve Karatekin Bey Türbesi yer alır. Kale, şehrin kuzeyinde küçük bir tepe üzerine kurulmuştur.Geçmişte yerleşim yeri olarak da kullanılan kaleden birkaç sur kalıntısı günümüze gelebilmiştir. Cemaleddin Ferruh Darülhadisi (Taş Mescit), Çankırı'da Selçuklular Dönemi'nden kalma en önemli yapıdır. Çankırı Saat Kulesi İsviçre’de yapılmış 1866 yılında Çankırı’ya getirilerek kente hakim bir tepeye konmuştur.Sultan Süleyman Cami (Büyük Cami) Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Mimar Sinan'ın kalfalarından Sadık Kalfa tarafından yapılarak 1558 yılında ibadete açılmıştır. 17.yy.yapısı Çivitçioğlu Medresesi Kültür ve Sanat merkezi olarak, 18.yy. yapısı Buğdaypazarı Medresesi El Sanatları merkezi olarak kullanılmaktadır. 1893 yılında İdadi Mektep adıyla açılan Taş Mektep Günümüzde Güzel Sanatlar Lisesi olarak kullanılmaktadır. Atatürk 31 Ağustos 1925 gecesi binanın bir dershanesinde konaklamıştır. Bu dershane günümüzde “Atatürk Odası” olarak düzenlenmiştir. Çankırı Müzesi 1972 tarihinde Halk Eğitim binasının bir bölümünde mevcut eserlerin sergilenmesiyle faaliyete başlamıştır.23 Ağustos 1981 tarihinde yeni yerinde hizmete girmiştir.

3.2.4.Çankırı-İskilip Yöresinde Ulaşım

Yöre 1931 de demiryoluna kavuşmuştur.Ankara-Kayseri demiryolundan Ankara kuzeyinde Irmak Beldesinde ayrılan bir demiryolu hattı Çankırı’dan geçer ve Zonguldak’a ulaşır.Bu hat yük taşımacılığı için önem taşımaktadır(kömür,demir,tuz). Çankırı - Karabük - Zonguldak arasında bölgesel ekspres yolcu treni çalışmaktadır.Yöre çevreye düzgün karayollarıyla bağlıdır.

66

Uygulamalar

Öğrenci Anadolu yerleşme tarihini öğrenmek için neolitik kentlerle ilgili yayınları okumalıdır.

67

Uygulama Soruları

1) Japon Orta Doğu Kültür Merkezi tarafından kazılan Kale Höyük hakkında bilgi edindiniz mi?

68

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Kırşehir Yöresi, Kızılırmak’ın İç Anadolu’da yaptığı büklümün Kırıkkale-Mucur arasındaki kesimin doğusunda yer alır.Yörede ortalama yükseltisi 1000m olan Kırşehir platosu hâkimdir. Yörenin iki önemli merkezi Kırıkkale ve Kırşehir’dir. Diğer yerleşmeler Keskin ve Akpınar Akçakent, Boztepe, Mucur, Hacıbektaş, Çelebi, Karakeçili, Bahşili, Balışeyh,Yahşihan, Kaman’dır. Ekonomik faaliyetler içinde tarım ve hayvancılık önemli olduğu gibi sanayi de Kırklareli’nde önemli bir ekonomik faaliyettir. Yörenin karayolu ulaşımında Ankara-Kayseri karayolu Kırıkkale ve Kırşehir’den geçer. Yörede Kırıkkale demiryolu ulaşımına sahiptir. Ankara ile demiryolu bağlantısı vardır.

Çankırı-iskilip Yöresi,Kuzeyde Köroğlu dağlarının etekleriyle güneyde Kızılırmak nehrinin güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda vadisini kapsar.Yörenin ovalık alanları Kızılırmak vadisinde yer alır. Yörenin merkezi Çankırı’dır. Diğer yerleşmeler İskilip, Bayat, Eldivan, Şabanözü,Yapraklı, Uğurludağ, Kızılırmak’dır.Başlıca ekonomik faaliyetler tarım, hayvancılık ve sanayidir. Ankara-Kayseri demiryolundan Ankara kuzeyinde Irmak Beldesinde ayrılan bir demiryolu hattı Çankırı’dan geçer ve Zonguldak’a ulaşır.

69

Bölüm Soruları

1) Gangra aşağıdaki hangi kentin eski ismidir?

a) Çorum

b) Çankırı

c) Kayseri

d) Nevşehir

e) Kırşehir

2) Gülşehir Kırşehir Yöresinde aşağıdaki yerleşmelerden hangisinin eski isimlerinden birisidir?

a) Keskin

b) Akpınar

c) Mucur

d) Hacıbektaş

e) Kırşehir

3) Seyfe Gölü hangi yörededir?

a) Sivas Yöresi

b) Uzunyayla Yöresi

c) Kırşehir Yöresi

d) Konya Yöresi

e) Eskişehir Yöresi

70

4) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Çankırı-İskilip Yöresinde değildir? a) Çankırı b) İskilip c) Bayat d) Eldivan e) Hacıbektaş

5) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Çankırı-İskilip Yöresindedir? a) Eldivan b) Keskin c) Kırşehir d) Hacıbektaş e) Mucur

6) Hirfanlı barajı hangi akarsu üzerindedir? a) Yeşilırmak b) Sakarya c) Çoruh d) Melen e) Kızılırmak

7) Seyfe gölü oluşumu bakımından hangi göl gurubuna girer? a) Buzul Gölü b) Heyelan Gölü c) Karstik göl d) Tektonik göl e) Set gölü

71

8) Kırşehir Yöresinin en büyük nüfuslu merkezi neresidir? a) Kırşehir b) Kırıkkale c) Keskin d) Kaman e) Hacıbektaş

9) Aşağıdaki hangi yerleşmede Silah Sanayi Müzesi kurulmuştur? a) Kırşehir b) Kaman c) Keskin d) Hacıbektaş e) Kırıkkale

10) Japonların kazı yaptığı Kale Höyük hangi ilçededir? a) Keskin b) Hacıbektaş c) Kaman d) Mucur e) Boztepe

Cevaplar

1)b, 2)e, 3)c, 4)e, 5)a, 6)e, 7)d, 8)b, 9)e, 10)c

72

4. KAYSERİ -NİĞDE YÖRESİ

73

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

4. Kayseri-Niğde Yöresi

4.1. Kayseri-Niğde Yöresi Fiziki Coğrafyası

4.2.Kayseri-Niğde Yöresinde Yerleşmeler

4.3. Kayseri-Niğde Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

4.4. Kayseri-Niğde Yöresinde Ulaşım

74

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Erciyes Üniversitesi hangi şehirdedir?

2) Aşağıdaki hangi şehirde Tıp Tarihi Müzesi kurulmuştur?

3) Hacı Bektaş Veli Üniversitesi hangi şehirdedir?

75

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Yerleşmelerin eski isimlerini Yer isimleriyle ilgili Yerleşmeler öğrenmek sözlükleri inceleyerek Peribacalarını turizm Ekonomik Faaliyetler açısından değerlendirmek Arazi çalışması yaparak

76

Anahtar Kavramlar

• Kayseri-Niğde Yöresi

• Kayseri

• Niğde

• Nevşehir

• Yahyalı

• Develi

• Bünyan

• Yeşilhisar

• İncesu

• Melikgazi

• Kocasinan

• Talas

• Hacılar

• Avanos

• Ürgüp

• Gülşehir

• Acıgöl

• Derinkuyu

• Bor

• Çiftlik

• Gülağaç

• Güzelyurt

• Erciyes Dağı

77

• Melendiz Dağı

• Hasan Dağı

• Sultansazlığı

78

Giriş

Bu bölümde Orta Kızılırmak Bölümünün Kayseri-Niğde Yöresi fiziki coğrafya, yerleşmeler, ekonomik faaliyetler ve ulaşım olanakları açısından incelenmiştir.Kayseri-Niğde yöresi Kayseri, Niğde,Nevşehir olmak üzere 3 il merkezine sahiptir. Bu kentler yerleşim tarihi açısından incelenmiştir.Yöre dünya çapında peribacalarıyla ünlüdür. Bunların oluşumu ve turizm açısından değerlendirilmesi ele alınmıştır.

79

4. Orta Kızılırmak Bölümü/Kayseri-Niğde Yöresi

Kayseri-Niğde Yöresi Orta Kızılırmak Bölümünün bir yöresidir.

4.1.Kayseri-Niğde Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 11: Kayseri-Niğde Yöresi Fiziki Coğrafyası

Kuzeyde Kızılırmak vadisi güneyde Toros dağları arasındadır. Doğusunda Uzunyayla ile çevrilidir. Batısında Tuz gölü yer alır. Yüzey şekillerinde Erciyes dağı, Melendiz dağı, Hasan Dağı volkanik dağlar olarak yer alır. Bunların arasında yüksekliği 900-1350m arasında değişen Nevşehir-Ürgüp platosu yer alır. Dağlık alanların çevresinde yüksek seviyede Kayseri Ovası, Misli Ovası, Bor Ovası, Melendiz Ovası, Derinkuyu ovası, Develi ovası, Palas ovası gibi ovalar bulunur. Diğer ovalar Kızılırmak vadisinde yer alırlar(Avanos ve Gülşehir ovaları)Yörenin yüzey şekilleri arasında en önemli yer şekli peribacalarıdır. Volkanik dağlardan çıkan küllerin oluşturduğu tüfler üzerinde sert volkanik taşların oluşturduğu başlıklar altında aşınımla oluşmuşlardır. Yaklaşık olarak 1 milyon peri bacası bulunmaktadır.

Yörenin hidroğrafyasında kuzeyde Kızılırmak ve kolları yer alır. Doğusu Samantı Suyunun yukarı yatağı yer alır. Batıda Melendiz çayı bulunur. Develi Ovası’nda Sultansazlığı adı verilen sulak alan bulunmaktadır. Sulak alanın bir kısmı tatlı su ekosistemi, bir kısmı tuzlu su ekositemine dâhildir. Tuzlu ekosistemde Yay Gölü yer alır. Tatlı su ekosisteminde sazlık alanlar bulunur. Sazlığın bir kısmı yağışlara bağlı olarak yılda 3-6 ay arası su altında kalan kısımlardır. Sazlık adı verilen kısımlarda suların çekilmediği yerlerde kamış adı verilen bitki örtüsü yaygındır. Sazlıklar kuş topluluklarına yuvalanma ortamı oluşturmaktadır. Güney sazlığı, kalabalık balıkçıl, karabatak ve çeltikçi kolonisinden başka dağınık olarak kaz, ördek ve sakarmeke yuvalarını da içermektedir. Yay Gölü(Tuz gölü) derinliği 1,5m.yi geçmeyen

80 tuzlu bir göldür. Flamingoların başlıca barınağı ve geçmiş yıllardaki üreme ortamı olmaktan başka geçit mevsimlerinde sayıları bazen yarım milyonu aşan su kuşuna da sığınaktır.Diğer iki göl Çiftlik ilçesi Narlı köyde Narlı göl ve Kayseri’nin kuzeydoğusunda Palas ovasında Palas(Tuzla gölü) gölüdür.

4.2. Kayseri-Niğde Yöresi Yerleşmeler

Yörenin en büyük yerleşim merkezi Kayseri’dir. Diğer iki önemli yerleşme il merkezleri olan Niğde ve Nevşehir’dir. Diğer yerleşmeler, Yahyalı, Develi, Bünyan,Yeşilhisar, İncesu, Melikgazi, Kocasinan, Talas, Hacılar, Avanos,Ürgüp, Gülşehir, Acıgöl, Derinkuyu, Bor, Çiftlik,Gülağaç ve Güzelyurt’tur.

Harita 12: Kayseri-Niğde Yöresinde Yerleşmeler

Kayseri’ nin ilk kuruluşu güney batıda Mazaca’dır. Kapadokya Krallığının başkenti olmuştur.Daha sonraki ismi Eusebia’dır(Özepya).Günümüzdeki Kayseri adı Roma imparaorluğu zamanında İmparator Caisar Augustus adına Kaisaria’dan gelir.Roma imparatorluğu zamanında imar edilmiştir. Bizans, Danişment ve Selçuklu dönemlerini yaşamıştır.Fatih Sultan Mehmet zamanında 1474 de Osmanlı Devletine katımıştır.

Kentin gelişme çalışmalarında ilk olarak 1909 yılında Sivas Caddesi, Meydan ve İstanbul (Osman Kavuncu) caddeleri genişletilmesi yer almaktadır.1928 yılında İstasyon caddesi açılmıştır.1927 yılında Hava İkmal Bakım Merkezi,1935 yılında Sümerbank Dokuma Fabrikası,1931 yılında Kayseri Teyyare Fabrikası kurulmuştur.1944 ve 1950 de hazırlanan kent planlarıyla kamulaştırmalar yapılıp eski binalar yıkılarak işhanı ,konut, çarşı gibi yeni binalar yapılmıştır.1951 de Birlik Mensucat, 1955 de Orta Anadolu Mensucat Fabrikaları kentin batı yönünde gelişmesini hızlandırmıştır. 1955 yılında açılan Şeker Fabrikası, Ankara yoluna doğru yeni mahallelerin oluşmasına neden olmuştur.Batıda 1957 de kurulan Eski 81

Sanayi Sitesi Türkiye’nin ilk sanayi sitelerinden birisidir.1958 de demiryolunun kuzeyindeki alanlar için yeni mahalleler planlanmış ve 1963 de bu yönde Erkilet Hava Alanının yapımıyla kent kuzeye doğru gelişmiştir.1970 li yılların sonunda Kayseri yüksek katlı blokların yer aldığı modern bir kent olmuştur.1980 li yıllarda büyük toplu konut projeleri uygulanmıştır. 1988 yılında Kocasinan ve Melikgazi ilçe belediyelerinden oluşan Kayseri Büyükşehir Belediyesi kurulmuştur 2004 tarihinde 25531 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlülüğe giren 5216 sayılı yasa kapsamında Büyükşehir Belediyesi sınırları genişlemiş ve Büyükşehir Belediyesi Melikgazi ve Kocasinanin ilçeleri dışında, Hacılar, Talas, İncesu ilçeleri de Kayseri Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dâhil olmuştur.

Nevşehir Osmanlı Döneminde 10-12 hanelik küçük bir köy olan Muşkara ,sadrazam olan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nıın köyünü imar etmesiyle gelişmiş ve adı Yenişehir anlamında Nevşehir olmuştur.

Niğde Roma ve Bizans dönemine ait kalıntısı olmayan kent güneyinde Tyana kentinin 6.yüzyılda önemini kaybetmesiyle önem kazanmıştır. “Nekida” veya “Nekide” ya da “Neghide” olarak görülen eski isimleri Niğde olmuştur. Günümüzde Alaladdin Tepesi adı verilen tepede olan ilk yerleşmenin etekteki diğer köylerle birleşmesiyle kent oluşmuştur. 1042 yılında bir kasaba yerleşimi olan Niğde, Selçuklu Türklerinin hâkimiyetine geçmiş, Selçuklular Döneminde 13.yüzyıl ilk yarısında Anadolu’nun önemli kentlerinden birisi olmuştur. 1. Alaaddin Keykubat döneminde Niğde valisi Zeynettin Beşare 1223 yılında Selçuklu sanatının en güzel eserlerinden biri olan Alaaddin Camii’ni yaptırmıştır. Diğer bir Selçuklu eseri de 1312 yılında yaptırılan Hüdavent Hatun Türbesidir. Osmanlıların eline en son 1470 de Fatih Sultan Mehmet zamanında geçmiştir.

4.3.Kayseri-Niğde Yöresi Ekonomik Faaliyetler

Ekonomik faaliyetler arasında tarım, hayvancılık, sanayi, turizm yer alır. Başlıca tarımsal ürünler tahıllar, baklagiller ,patates, şekerpancarı ve ayçiçeğidir. Dikili alanlarda Ürgüp, Avanos, Gülşehir, Nevşehir, Acıgöl, Niğde çevresinde bağlar geniş alan kaplar.Yaş üzüm şarap, sirke, pekmez yapımında kullanılır ve sofralık üzüm tüketilir. Niğde çevresinde elma bahçeleri önemlidir. Türkiye’de en çok elma ağacı Niğde’dedir. Misket elması ünlüdür. Türkiye patates üretiminde de Nevşehir ve Niğde çevresi ilk sıralardadır. Şeker pancar Kayseri ve Bor Şeker fabrikaları tarafından satın alınmaktadır. Kocasinan’ın Yemliha Beldesinde üretilen çekirdeksiz patlıcan ünlüdür.Kızılırmak kıyısında yılda 2000 ton üretilmektedir.Yamula Patlıcanı olarak marka olmuştur.

Hayvancılıkta küçükbaş hayvancılık(akkaraman, kılkeçisi) önemlidir. Büyükbaş hayvancılıkta kültür cinsi sığır sayısı artmaktadır. Büyük ve küçükbaş hayvanlardan elde edilen sütün bir kısmı süt ve süt mamulleri üretim tesislerinde işlenerek piyasaya sunulmaktadır.

Sanayi Kayseri’de gelişmiştir. Tekstil, gıda, metal eşya, mobilya, toprak ürünleri, elektronik, tarım aletleri, savunma sanayi başta olmak üzere 500 cıvarında fabrika bulunur. Niğde’de başlıca sanayi kuruluşları, çimento fabrikası, gıda fabrikaları(peynir-tereyağ, meyve 82 suyu ,turşu ,un), otomobil yedek parça fabrikası, beton-direk, briket-tuğla fabrikalarıdır. Niğde tekstil sanayinde gelişmiştir.Türkiye ve dünya çapında kaliteli iplik fabrikaları, halı fabrikası (Koyunlu) bulunur. Kayseri ve Bor’da Şeker fabrikası, Nevşehir’de gıda fabrikaları(un , meyve suyu, marmelat, pekmez,) dokuma fabrikası, şarap fabrikaları, tuğla ve kiremit fabrikaları, Avanos ve Gülşehir’de tuğla-kiremit, dokuma ve un fabrikaları bulunur. Develi’de Saray Halı Fabrikası 1975 yılında üretime geçmiştir. 500.000 metrekare açık alan üzerinde kurulu 100.000 metrekare kapalı alana sahip entegre bir tesis, yıkama, boyama, iplik dokuma, apre-konfeksiyon kalite-kontrol üniteleri ve teknik destek birimlerinden oluşmaktadır.

Develi’de 1998 yılında kurulan Saray Tarım ve Hayvancılık A.Ş., Besicilik, Damızlık Süt Sığırcılığı, Bitkisel üretim, Kesimhane, Et ve Et ürünleri, Süt ve Süt Ürünleri işletmeleri ve 36000 Büyükbaş hayvan mevcudu ile bugün Türkiye’nin en büyük Hayvancılık ve Tarım İşletmeleri konumuna ulaşmıştır.

Yörede Organize Sanayi Bölgeleri, Bor OSB(1992), Niğde OSB(1994), Hacılar Organize Sanayi Bölgesi (1999), Kayseri Organize Sanayi Bölgesi(1990), Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi, İncesu Organize Sanayi Bölgesi, Nevşehir- Acıgöl (2009) Organize Sanayi Bölgeleridir. Kayseri Serbest Bölgesi 6.900.000 m² alanda kurulmuştur(1995). Teknopark Erciyes Üniversitesi merkez kampüs alanındadır. Türkiye’de yer alan teknoparklar içinde büyüklük ve kapasite açısından üçüncü sıradadır. Yer altı kaynakları arasında Pomza, Acıgöl, Ürgüp ve Derinkuyu arasındaki yataklardan çıkarılmaktadır. Kayseri çevresinde Bünyan ve Develi’de zengin demir yatakları bulunmaktadır.

Yörenin el sanatları turizmde hediyelik eşyalar arasına girmiştir.En eski el sanatı, Hititler zamanından itibaren yapıldığı bilinen Kızılırmak nehrinin getirdiği kırmızı topraktan yapılan seramik çamuruyla yapılan çömlekçiliktir. Avanos’a önemli bir gelir sağlar. Diğer hediyelik eşyalar arasına giren el sanatları halı, kilim dokumacılığı, bez bebek yapımı, onyx taş işlemeciliğidir.

Turizm yörede en çok Nevşehir çevresinde gelişmiştir. Bu çevrede yer alan peribacaları kapladığı alan, renk, şekil vb.özelliklerle dünya çapında ünlüdür.Yörenin turizmde birinci kaynak değeri jeomorfoturizmdir .Peribacalarının yoğun olarak bulunduğu vadiler Zelve vadisi(Avanos), Açıksaray Vadisi(Gülşehir), Göreme vadisi, Kılıçlar, Güllüdere, Çallıdere, Zindanönü, Zemi Deresi, Bağlıdere, Kızılçukur, Devrent , Güvercinlik vadileri peribacalarının yoğun olarak bulunduğu yerlerdir. Bu yerlerdeki peribacaları biçim, renk ve boyutlar açısından farklılıklar göstererek etkileyici görünümler oluştururlar. Gövdeleri konik ya da silindirik, simetrik ya da asimetrik, tek ya da ikili–üçlü bileşik gövdeli, başlıklı ya da başlıksız olan çeşitleri vardır. Birbirine benzeyen peribacaları aynı yerde toplanırken, farklı kesimlerde topoğrafya koşulları değiştiğinden biçimleri de değişmektedir. Peribacalarının doğal güzelliği yanında ikinci önemli turizm çeşidi inanç turizmidir. Peribacaları içine oyulmuş çok sayıda kilise ve manastır bulunmaktadır. Erken Hristiyanlık Dönemine ait yaklaşık 400 kaya oyma kilise çok ilgi görmektedir. Göreme ve Zelve vadileri bu açıdan çok zengindir. Gülşehir’e 3km uzaklıkta Açık Saray Harabeleri IX. ve X.yüzyıla

83 tarihlenen kaya kiliseleriyle önemli bir piskoposluk merkeziydi. Göreme-Avanos arasında Paşabağı mevkii “Rahipler Vadisi” olarak bilinir. Ortahisar vadilerinde son derece ilginç manastır ve kiliseler bulunmaktadır. Bunlar Sarıca Kilise, Cambazlı Kilise, Tavşanlı Kilise, Balkan Deresi Kiliseleri, Hallaç Dere Manastırı’dır. Çavuşin’deki Vaftizci Yahya adına yapılan kilise bölgeye hâkim bir yerdedir. Eski Çavuşin vadisindeki harabeler, Hıristiyan dervişlerin ve topluluklarının yaşadığı yerlerdir. Çavuşin’in hemen yanındaki Güllüdere’de beş kilise bulunmaktadır. Üzümlü Kilise Ortahisar kasabasının batısındaki Kızılçukur vadisinin hemen başında, yoldan yaklaşık 1 km uzaklıktadır.

Yörede peribacalarının en güzel olduğu vadileri kapsayan bir Milli Park(Göreme Tarihi Milli Parkı) kurulmuştur. Bu vadiler, Zelve, Paşabağı, Kızıl vadi, Devrent (Periler Vadisi), Kılıçlar Vadisi, Güllüdere Vadisi, Bağlıdere Vadisi, Güvercinlik ve Zemidere vadileridir. Yörede kültür turizmi içinde yer altı şehirleri de önemlidir. Bunlar arasında Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak, Mazıköy, Özlüce, Sivasa, Tatlarin, Acıgöl, Konaklı, Kavlaktepe yer altı şehirleri sayılabilir. Turizmde verilen hizmetler arasında peribacaların balonla yukarıdan izlenmesi çok ilgi çekicidir. Bir diğer hizmet vadilere yapılan atlı gezilerdir.

Yörede Erciyes Dağı kış sporları açısından kayak merkezi olarak kullanılmaktadır.2006 da başlanan Erciyes Kış Turizm Merkezi Projesiyle Erciyes Dağı'nın dünyanın en önemli kış turizmi merkezlerinden biri olması hedeflenmiştir. Proje bittiği zaman mekanik tesis sayısı 20’ye, mekanik tesis uzunluğu 160 km çıkacak ve dağın farklı yerlerinde kayak tapılabilecektir.

Arkeolojik turizm içinde Niğde’ye 9km uzaklıkta Roma Döneminde yapılan Gümüşler Manastırı, Niğde’ye 20km uzaklıkta Bahçeli ve Kemerhisar beldeleri içinde Tyana kenti ve bu geniş alanda bu kente ait Roma Havuzu, yol üzerinde Su Kemerleri sayılabilir.

Tarihsel turizm içinde Avanos’ta Alaaddin cami, Gülşehir’de Karavezir cami(1777), Niğde’de Selçuklu eseri Alaadin Cami ve Hüdavent Hatun Türbesi, İlhanlı dönemine ait "Sungurbey Camii ve Türbesi, Karamanoğlu Alaaddin Ali Bey tarafından yaptırılan "Akmedrese” önemli tarihi yapılardır. Niğde Kalesi bir Bizans kalesi üzerine Selçuklular zamanında kurulmuştur. Avanos’a 5km uzaklıkta 13.yüzyıl Selçuklu yapısı Saruhan Kervansarayı, Nevşehir’de Damat İbrahim Paşa Külliyesi, Gülşehir Karavezir Külliyesi, Ürgüp’ te II. Rükneddin-i Kılıçaslan Külliyesi ve Medresesi en önemli Türk İslam eserleridir. Bünyan’da Selçuklular’a ait Ulu Cami, İncesu’da Karamustafa Paşa Kervansarayı bulunur. Sultan Hanı Kayseri’ye 47km uzaklıktadır. Selçuklu eseridir. Bünyan’ın Karadayı köyünde Karatay Hanı önemli tarihsel eserler arasındadır.

Kültür turizmi içinde Ürgüp Müzesinde(1971) arkeolojik ve tarihsel buluntular yanında yörenin etnoğrafik eserleri de sergilenir. Ürgüp Müzesi’ne bağlı ören yerleri Mustafapaşa (Sinasos) Aios Vasilios Kilisesi, Manastır Vadisi Kiliseleri, Yeşilöz (Aziz Theodor) Kilisesi ve Pancarlık Kilisesi’dir. Niğde ve Nevşehir’de Akeoloji ve Etnoğrafya müzesi bulunur. Nevşehir Atatürk Evi, Çelebiler ailesine aittir. Bu evde M. Kemal Atatürk, 22-23 Aralık 1919 tarihlerinde konuk edilmiştir. 1991 yılında ev kamulaştırılmış ve 2001 84 yılında da restore edilerek Müze-Ev olarak halkın ziyaretine açılmıştır. Kayseri müzeler açısından zengindir. Kayseri Arkeoloji Müzesi, Kayseri Etnoğrafya Müzesi, Kayseri Tıp Tarihi Müzesi, Kayseri Kent Müzesi, Kayseri Mimar Sinan Müzesi bulunur.

4.4. Kayseri-Niğde Yöresi Ulaşım

Yörenin karayolu ulaşımında kuzey-güney doğrultusunda ana eksen Kırşehir’den gelerek Nevşehir-Niğde üzerinden geçerek Ankara-Adana karayoluna bağlanan hattır. Bu karayolu doğu-batı doğrultusunda Kayseri-Nevşehir-Konya karayoluyla kesişir.Yöre ulaşımda demiryolundan da faydalanır. Kayseri 1927 yılında demiryoluna kavuşmuştur. İstanbul-Ankara üzerinden gelen demiryolu hattı Kayseri’den geçerek Sivas’a bağlanır. Kayseri-Sivas hattı 1930 yılında açılmıştır Kayseri’ye gelmeden Boğazköprü’den ayrılan ayrılan bir hat güneye devam eder Niğde ve Bor’dan geçerek Adana’ya ulaşır. Boğazköprü- Niğde hattı 1933 yılında açılmıştır.Yöre hava ulaşımından faydalanır. Nevşehir’e 30km uzaklıkta Nevşehir-Kapadokya Hava Limanı 1998 yılında hizmete girmiştir.Kayseri’de askeri hava alanı ( Erkilet Havaalanı) 1998 yılında sivil uçuşlara açılmıştır(Kayseri Havalimanı). 2007 de dış hatlar terminali hizmete girmiştir.İç hatlar terminali 2010 yılında yenilenmiştir.

85

Uygulamalar

1)Bu bölümü öğrenci bir Atlasa bakarak çalışmalıdır. Yörenin fiziki coğrafyasında akarsu yerleşme ilişkilerini incelemelidir.

86

Uygulama Soruları

1) Uygulamayı yaptığınızda Kızılırmak’ın hengi yerleşmelerden geçtiğini öğrendiniz mi?

87

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Kayseri-Niğde Yöresi kuzeyde Kızılırmak vadisi güneyde Toros dağları arasındadır. Doğusunda Uzunyayla ile çevrilidir. Batısında Tuz gölü yer alır. Yüzey şekillerinde Erciyes dağı, Melendiz dağı, Hasan Dağı volkanik dağlar olarak yer alır. Dağlık alanların çevresinde yüksek seviyede Kayseri Ovası, Misli Ovası, Bor Ovası, Melendiz Ovası, Derinkuyu ovası, Develi ovası, Palas ovası gibi ovalar bulunur. Diğer ovalar Kızılırmak vadisinde yer alırlar(Avanos ve Gülşehir ovaları)Yörenin yüzey şekilleri arasında en önemli yer şekli peribacalarıdır. Yörenin en büyük yerleşim merkezi Kayseri’dir. Diğer iki önemli yerleşme il merkezleri olan Niğde ve Nevşehir’dir. Diğer yerleşmeler, Yahyalı, Develi, Bünyan,Yeşilhisar, İncesu, Melikgazi, Kocasinan, Talas, Hacılar, Avanos,Ürgüp, Gülşehir, Acıgöl, Derinkuyu, Bor, Çiftlik,Gülağaç ve Güzelyurt’tur. Ekonomik faaliyetler arasında tarım, hayvancılık, sanayi, turizm yer alır. Sanayi Kayseri’de gelişmiştir. Yörede peribacalarının en güzel olduğu vadileri kapsayan bir Milli Park(Göreme Tarihi Milli Parkı) kurulmuştur. Yöre ulaşımda karayolu, demiryolu ve hava yolundan faydalanır.

88

Bölüm Soruları

1) Mazaca Kayseri-Niğde yöresinde hangi yerleşmenin ilk kuruluş yerindedir? a) Avanos b) Ürgüp c) Gülşehir d) Bor e) Kayseri

2) Kayseri-Niğde Yöresinde aşağıdaki hangi yerleşmeye hava ulaşımı vardır? a) Niğde b) Nevşehir c) Bor d) Develi e) Çiftlik

3) Sultansazlığı hangi yörededir? a) Sivas Yöresi b) Uzunyayla Yöresi c) Kırşehir Yöresi d) Kayseri-Niğde Yöresi e) Uzunyayla Yöresi

4) Nekide aşağıdaki yerleşmelerden hangisinin eski adıdır? a) Kayseri b) Niğde c) Nevşehir d) Ürgüp e) Avanos

89

5) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Kayseri-Niğde Yöresinde değildir? a) Yahyalı b) Develi c) İncesu d) Ürgüp e) Keskin

6) Erciyes dağı aşağıdaki hangi dağ tipine girer? a) Sıradağ b) Volkanik Dağ c) Kıvrımlı Dağ d) Kırıklı Dağ e) Farklı Aşınım Dağı

7) Aşağıdaki hangi yerleşmeye demiryolu ulaşımı bulunur? a) Avanos b) Ürgüp c) Develi d) Niğde e) Avanos

8) Kayseri-Niğde yöresinin hidroğrafyasında hangi nehir ve kolları yer alır? a) Yeşilırmak b) Dicle c) Fırat d) Kızılırmak e) Sakarya

90

9) Aşağıdaki hangi kent ilk olarak Alâaddin tepesinde kurulmuştur? a) Nevşehir b) Kayseri c) Niğde d) Avanos e) Ürgüp

10) Sultansazlığı hangi ovadadır? a) Bor Ovası b) Palas Ovası c) Melendiz Ovası d) Misli Ovası e) Develi Ovası

Cevaplar

1)e, 2)b, 3)d, 4)b, 5)e, 6)b, 7)d, 8)d, 9)c, 10)e

91

5. KONYA YÖRESİ, TUZ GÖLÜ YÖRESİ, AKŞEHİR YÖRESİ

92

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

5.1.Konya Yöresi

5.1.1. Konya Yöresi Fiziki Coğrafyası

5.1.2. Konya Yöresi Yerleşmeler

5.1.3. Konya Yöresi Ekonomik Faaliyetler

5.1.4. Konya Yöresi Ulaşım

5.2.Tuz Gölü Yöresi

5.2.1. Tuz Gölü Yöresi Fiziki Coğrafyası

5.2.2. Tuz Gölü Yöresi Yerleşmeler

5.3.3.Tuz Gölü Yöresi Ekonomik Faaliyetler

5.3.4. Tuz Gölü Yöresi Ulaşım

5.3-Akşehir Yöresi

5.3.1. Akşehir Yöresi Fiziki Coğrafyası

5.3.2.Akşehir Yöresi Yerleşmeler

5.3.3. Akşehir Yöresi Ekonomik Faaliyetler

5.3.4. Akşehir Yöresi Ulaşım

93

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Selçuk Üniversitesi hangi şehirdedir?

2) Prehistorik turizm açısından önemli Çatalhöyük hangi ilçededir?

3) Yaban Koyunu Üretme İstasyonu hangi dağda kurulmuştur?

94

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Akarsulardan faydalanmayı KOP projesini internette Fiziki Coğrafya öğrenir inceleyerek

Göllerden faydalanmayı Göl tuzu elde edilişini Fiziki coğrafya öğrenir okuyarak

95

Anahtar Kavramlar

• Konya Yöresi

• Konya

• Karatay

• Ereğli

• Karaman

• Çumra

• Karapınar

• Emirgazi

• Kazımkarabekir

• Güneysınır

• Akören

• Halkapınar ve Ayrancı

• Çıralı obruk

• Çumra Ovası

• Tuz Gölü Yöresi

• Aksaray

• Şerefli Koçhisar

• Evren

• Sarıyahşi

• Ağaçören

• Ortaköy

• Cihanbeyli

• Kulu

96

• Eskil Altınekin

• Akşehir Yöresi

• Akşehir

• Yunak

• Tuzlukçu

• Ilgın

• Sarayönü

• Kadınhanı

• Doğanhisar Derbent

• Tuz Gölü

• Ilgın gölü

• Eber gölü

• Akşehir gölü

97

Giriş

Bu derste Konya Bölümünün Konya Yöresi, Tuz Gölü Yöresi ve Akşehir Yöresi fiziki coğrafya, yerleşmeler, ekonomik faaliyetler ve ulaşım olanakları açısından incelenmiştir.Konya Bölümü İç Anadolu Bölgesinde obruk gölleri gibi fiziki coğrafyada fasrklı bir göl gurubunu içerir.Tuz Gölü göl tuzu üretimi açısından önemlidir. KOP projesi Türkiye’nin önemli bir projsdir. Konya Bölümü Konya, Karaman, Aksaray gibi üç önemli kenti içerir. Bu bölümde bu ayrıntılara yer verilmiştir.

98

5.1.Konya Bölümü/Konya Yöresi

İç Anadolu Bölgesinin bölümlerinden birisi olan Konya Bölümü yörelerinden birisi de aynı isimde olarak Konya Yöresi olarak adlandırılmıştır.

5.1.1.Konya Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 13: Konya Yöresi Fiziki Coğrafyası

Güneyde Toros Dağları ile sınırlanır. Kuzeydoğuda Melendiz Dağı eteklerine uzanır. Kuzeyde Obruk platosuyla Tuz Gölü yöresinden ayrılır. Kuzeybatıda engebeli yüzey şekilleriyle Akşehir yöresinden ayrılır. Yörenin yüzey şekillerinde ovalar geniş alan kaplar(Konya ovası, Çumra ovası, Karapınar ovası, Ereğli ovası.) Dağlık ve tepelik alanlar Konya’nın kuzeybatısında(Akdağ), batı ve güneybatısında yer alır. Diğer bir dağ volkanik dağ olarak Karapınar’ın kuzeyinde Karacadağ’dır.

Yörenin akarsuları Çarşamba çayı hariç kısa boylu ve rejimleri düzensizdir. Başlıca akarsular Meram çayı, May deresi(Hatunsaray deresi), Sille deresi, İvriz çayı, Zanapa çayı, Gümüşler deresdir(Tabakhane deresi).Yörede Apa barajı, May barajı, Altınapa barajı, Sille barajı, İvriz barajı, Ayrancı barajı kurulmuştur. İvriz barajı Ereğli’nin 12km güneydoğusunda İvriz çayı üzerinde inşa edilmiştir.

Yörenin hidroğrafyasında göller arasında Akgöl, Ereğli ovasının çukur kesimlerinde güneyde Toroslardan gelen sularla oluşmuştur. Gölü besleyen çaylar üzerine kurulan İvriz ve Ayrancı barajları nedeniyle kurumak üzeredir. Konya-Ereğli arasında Hotamış gölü kendisini besleyen Çarşamba suyunun sulama kanallarına alınıp Tuz gölüne verilmesiyle kurumuştur. İsmi Hotamış Sazlığı olarak geçmektedir. Sadece yağışlı dönemde Adakale ile Sürgüç arasında küçük bir alanda su birikmektedir.

99

Karapınar ovasında Çıralı obruk, Meyil obruk, Meke gölü ve Acıgöl bulunmaktadır. Çumra’da Obruk gölünün derinliği 60m dir. Acıgöl Karapınar-Ereğli arasındadır. Meyil obruğu Karapınar’a 35km uzaklıktadır. Çıralı göl Karapınar’a 31km uzaklıktadır. Karapınar- Ereğli arasında krater gölü olan Meke Gölü yer alır. Ortasında volkanik küllerden oluşan bir tepe yer alır. Kapalı havza karakterinde Konya, Karaman, Ereğli, Çumra ovalarının su kaynağını geliştirmek için 1985 yılında başlayan projelere Konya Ovaları Projeleri(KOP) adı verilmiştir. KOP projesi öncelikle Konya ve Karaman ovalarının sulama, içme ve kullanma suyu ve hidroelektrik enerji üretimini de kapsamaktadır. KOP projesi 12 ayrı projeden oluşmaktadır. En büyüğü Konya- Çumra Projesidir. KOP Projesi, Yukarı Göksu Havzası’nın Akdeniz’e boşalan sularını inşa edilecek Bağbaşı, Afşar ve Bozkır barajları ve 17 kilometre uzunluğunda Toros dağlarına açılan Mavi Tünel ile Konya Havzasına aktaracaktır.

5.1.2. Konya Yöresinde Yerleşmeler

Konya Yöresinde yerleşmeler, Konya, Karatay, Ereğli, Karaman, Çumra, Karapınar , Emirgazi, Kazımkarabekir, Güneysınır, Akören, Halkapınar ve Ayrancı’ dır.Yörenin merkezi Konya’dır.

Harita 14. Konya Yöresinde Yerleşmeler

Konya, Konya Ovasının kuzeybatısında Batı Toros dağlarına yakın kesimde dağların eteklerine doğru kurulmuştur.Buranın seçilmesinin nedeni dağların eteklerinden çıkan kaynakların çok olmasıdır. Kuruluş yerinin yükseltisi 1027m.dir.Yerleşim tarihi Neolitik Döneme kadar inmektedir. Bu döneme ait höyük Alâaddin tepesidir.Konya’nın Roma Döneminde ismi İconium olarak geçer. Bizans, Selçuklu, Karamanoğulları dönemlerini yaşamıştır. 1442 de II.Murad zamanında Osmanlılara geçmiştir. Konya adı “Kutsal Tasvir” anlamındaki “İkon” sözüne bağlanır. İkonion adı, İcconium olmuş,Araplar Kuniye olarak adlandırmıştır. Bu isimlerden Konya adı türemiştir.

100

Konya 1076-1079 yılları arasında Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olmuştur. Kentin Selçuklar Döneminde imarı yapılmış doğuya sur dışına doğru gelişme göstermiştir. Karamanoğullarının önemli bir kenti olan Konya, bu dönemde batıya doğru gelişmiştir. XV. ve XVIII. Yüzyıllar arasında Osmanlılar Döneminde kent doğuya doğru gelişimini devam ettirmiş diğer taraftan güney ve güneydoğu kesimlerine yayılmıştır.19.yüzyıl sonunda kente demiryolunun ulaşması da kentin ticaretini canlandırmıştır. Kentin yeni yerleşim alanları İstasyon bölgesine doğru yayılmıştır.1920 li yıllarda kent Alâaddin tepesinin doğu ve güneydoğusuna yayılmış durumdadır. Kentin güney ve güneydoğuya doğru yayılma nedeni verimli tarım alanlarının bu yönde olmasıdır. 1940 lı yıllar kentte tarımsal faaliyete bağlı olarak verimli tarım toprakların olduğu güney ve güneydoğuya doğru geliimiştir.

1960lı yıllarda sanayileşmeye bağlı olarak kent nüfusu da artmıştır.Nüfusun artması yeni yerleşim alanları açılmasına neden olmuştur. Kent kuzeybatıya doğru gelişme göstermiştir.1970 li yıllarda kent kuzeye doğru gelişme göstermiştir. Konya eski dönemlerden bu yana özellikle transit ticaret, maden ticareti, tarım ve sanayi ürünlerinin ticareti ağırlıklı olmak üzere önemli bir sanayi ve ticaret merkezidir.

Konya’da ilk üniversite 1975 yılında kurulan Selçuk Üniversitesidir.2010 yılında Mevlâna Üniversirtesi(vakıf), Necmettin Erbakan Üniversitesi(devlet) ve Karatay’da Karatay Üniversitesi(vakıf) kurulmuştur.

Yörenin ikinci merkezi Karaman’dır. Karaman ovasının güneyinde kurulmuştur. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerini yaşamıştır. Eski ismi Laranda’dır. Karamanoğullarının başkenti olmuş ve ismi Karaman olmuştur. Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılan bir dizi savaştan sonra 1467 yılında Karamanoğulları Beyliği’ne son verilmiş ve Osmanlı topraklarına katılmıştır.Günümüzde Karaman’da planlı kentsel gelişme alanı olarak şehrin güney kısmı seçilmiş olup özellikle Doğukışla, Beyazkent ve Atakent mahallelerinde düzenli kentsel alanlar oluşturulmaya çalışılmaktadır. 2007 yılında kentte Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi kurulmuştur.

5.1.3. Konya Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Yörede ekonomik faaliyetler arasında tarım ,hayvancılık,sanayi, turizm gibi faaliyetler yer alır.Yörede tarım sektörüne tahıl tarımı hâkimdir. Bunun yanında meyvecilik ve sebze tarımı da yapılmaktadır. Tarımsal ürünler arasında buğday, şekerpancarı, ayçiçeği, patates, soğan başta gelir. Şekerpancarı Konya ve Çumra ve Ereğli şeker fabrikaları için yetiştirilir.2013 yılında Konya Şeker Fabrikasında 1 milyon 240 bin ton, Çumra Şeker Fabrikasında 1 milyon 860 bin ton pancar işlenecektir.

Yörede Çumra, Karapınar, ve Ereğli ilçelerinde son yıllarda ayçiçeği üretimi artmıştır. Elma, armut, erik, kiraz ve vişne en çok yetiştirilen meyvelerdir. Ereğli “siyah havuç” üretimi açısından önemlidir. Siyah havuç doğal gıda boyası ve şalgam suyunun hammaddesi olarak kullanılmaktadır.Türkiye’de en kaliteli siyah havuç topraktaki kireç ve potasyum dengesinin uygun olması nedeniyle Ereğli’de yetişmektedir. İtalya, Fransa, ABD ve Almanya gibi dünyanın birçok ülkesine ihraç edilmektedir. Ereğlinin 9 köyünde 2012 yılında 80 bin ton 101 siyah havuç üretimi gerçekleşmiştir.Üretimin yarıdan fazlası ihraç edilmektedir.Çumra’nın kavunu Türkiye’nin en ünlü kavunları arasındadır. 3500 dekar alanda yılda 20 bin ton kavun üretimi bulunmaktadır. Çumra Türkiye’de kuru fasulye üretiminin % 15 ini karşılamaktadır. Lâle soğanı üretimi Çumra için ayrı bir gelir kaynağıdır.Yılda 124 milyon adet lâle soğanı üretilmektedir.Türkiye’nin en büyük çiçek soğanı alanı Çumra’dadır. Bağcılık en çok Meram, Ereğli ve Çumra’da ayapılmaktadır. Yetiştirilen üzüm çeşitleri genellikle sofralık ve kurutmalık olarak değerlendirilmeye uygun çeşitlerdir. Bunlar arasında başlıca çeşitler Razakı, Çavuş, Büzgülü (Karagevrek), Kadınparmağı (Hatunparmağı), Siyah Gemre, Gül üzümüdür.

Yörede büyükbaş(sığır) ve küçükbaş hayvancılık(koyun) önemlidir. Mera hayvancılığı yaygındır. Karaman ırkı koyun yanında merinos koyun sayısında artış olmuştur. Toros dağları eteklerine doğru tiftik keçisi, kıl keçisi beslenir. Hayvancılığa bağlı olarak et, süt, deri vb. üretim bulunmaktadır.

Yörede sanayi Ereğli’de 1937’de kurulan Sümerbank Pamuklu Sanayi Müessesesi ile başlamıştır. Konya’da 1954’te Şeker Fabrikası ,1963’te Çimento Fabrikası hizmete girmiştir. Bundan sonra 1968 yılında krom magnezit tuğla fabrikası üretime geçmiştir. Türkiye’nin ilk dizel motor üreticisi olan TÜMOSAN 1976 da Ankara’da kurulmuş 1985 yılında Konya’ya nakledilmiştir. Yörede Konya’da yoğunlaşan sanayi sektörler açısından Otomotiv, Makine ve Teçhizat, Ana Metal sanayi, Gıda ürünleri sanayi, Deri ve Deri ürünleri imalat sanayi, Mobilya ve Ağaç Ürünleri İmalat Sanayi, Kağıt ve Kağıt Ürünleri İmalat Sanayi, Tekstil ve Tekstil Ürünleri İmalat Sanayi, Plastik ve Kauçuk ürünleri imalat sanayi, Taş ve toprağa dayalı sanayidir.

Organize Sanayi Bölgeleri Konya I.Organize Sanayi Bölgesi(1980), Konya II ve II. Organize Sanayi Bölgeleri birleştirilerek Konya Organize Sanayi Bölgesi adını almıştır(1994). Diğer Organize Sanayi Bölgeleri Konya-Ereğli Organize Sanayi Bölgesi (2001), Çumra Organize Sanayi Bölgesi, Karapınar Organize Sanayi Bölgesidir.

Yörede diğer sanayi tesisleri Çumra’da Gıda ve Kağıt Fabrikası(Işıklar Ambalaj) başlıca sanayi tesisidir. Ereğli Pamuklu Dokuma Fabrikası, 1997 yılında özelleşmiş ismi Ereğli Entegre Tekstil Fabrikası olarak iplik fabrikası, dokuma fabrikası, boya fabrikası, baskı fabrikası, konfeksiyon fabrikası ve dikiş ipliği fabrikasından oluşmaktadır. Toplam 46.500 m² kapalı alanda kurulu olan, 600 işçinin çalıştığı tesis; günlük 18.000 m kumaş, 12.000 kg iplik üretim kapasitesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin elbise ihtiyacının %40'nı tek başına karşılamaktadır. Ereğli’de 1989 yılında Şeker Fabrikası kurulmuştur.

Karapınar’da 4 yıl süren çalışmayla 1,8 milyar tonluk linyit rezervi bulunmuştur. Bu linyitleri değerlendirmek için 5 bin MW gücünde termik santral kurulacaktır.

Turizmde Prehistorik turizm açısından Çumra’nın 10km doğusunda Çatalhöyük dünya çapında ün kazanmıştır. Arkeolojik turizm içinde Ereğli’nin 17km güneyinde Torosların kuzey eteklerinde vadi içinde kayaya oyulmuş Hititlere ait İvriz Kaya Anıtı önemlidir. İnanç turizmi açısından Taşkale’de kayalara oyulmuş Manazan Mağarası yer alır. Taşkale’de ayrıca 102 kayalara oyulmuş tahıl ambarları bulunmaktadır. Sille Konya’nın 8km kuzeybatısındadır. Erken Hristiyanlık Dönemine ait kayalara oyulmuş manastırlarıyla ünlüdür. Lystra Konya’nın güneybatısında Hatunsaray’a 1km uzaklıktadır. Romalılar’ın önemli bir kenti olmuştur. Erken Hristiyanlık Döneminde önemli bir piskoposluk merkezi olmuştur. Konya’da Mevlana Türbesi de inanç turizminde ilgi çekmektedir.

Yöre tarihsel turizm açısından çok zengin tarihsel yapılara sahiptir. Konya, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemi tarihi yapılarıyla ünlüdür. Konya’nın tarihi yapıları arasında Selçuklu Dönemi yapısı Alâaddin cami, Karatay Medresesi, İnce Minare, Sahip Ata Külliyesi, Sırçalı Medrese, Karamanoğullarına ait Şerafettin cami, Osmanlı Dönemine ait Aziziye cami, Sultan Selim Cami sayılabilir. Karaman’da Karaman Kalesi, Hatuniye Medresesi yer alır.

Kültür turizminde müzeler arasında Konya’da Mevlana Müzesi, Konya Arkeoloji Müzesi, Konya Atatürk Evi Müzesi, Karatay Medresesi(Çini Eserler Müzesi), Sırçalı Medrese(Mezar Anıtları Müzesi), İnce Minare(Taş-Ahşap Eserler Müzesi), Konya Etnoğrafya Müzesi, Konya İzzet Koyunoğlu Şehir Müzesi, Karaman Müzesi, Ereğli Müzesi yer alır.

5.1.4. Konya Yöresinde Ulaşım

Yöre ulaşımda karayolu, demiryolu ve havayolundan faydalanır. Ankara, Aksaray, Afyon, Karaman üzerinden diğer bölgelerle düzgün karayolu bağlantısı bulunmaktadır. Demiryolu hattı Afyonkarahisar-Akşehir-Ilgın-Sarayönü-Konya-Çumra-Karaman-Ereğli güzergâhını takip ederek Ulukışla üzerinde Adana’ya ulaşır. Konya hızlı tren hattıyla Ankara’ya bağlıdır. Yöre hava ulaşımına 2000 yılında Konya askeri havaalanının sivil uçuşlara açılmasıyla kavuşmuştur(Konya Havalimanı).

5.2. Konya Bölümü/Tuz Gölü Yöresi

Konya Bölümünün yörelerinden birisi Tuz Gölü Yöresidir.

5.2.1.Tuz Gölü Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 15: Tuz Gölü Yöresi Fiziki Coğrafyası 103

Tuz gölünün yerleşmiş olduğu çukur alan ve çevresindeki plato kuzeyde Paşadağı ve güneyde Melendiz dağları arasında kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan tektonik kökenli kenarla sınırlanır. Güneyde Obruk Platosu yer alır. Bu plato yöreyi Konya ovasından ayırır. Batıda Cihanbeyli platosu yer alır. Platonun alçaldığı yerlerde Cihanbeyli ovası yer alır. Kuzeyde yöreyi Yukarı Sakarya Bölümündeki Haymana platosundan Paşa Dağı ve Karacadağın oluşturduğu kısım ayırır. Başlıca ovalar Cihanbeyli, Yeniceoba ve Kulu ve Aksaray ovalarıdır. Başlıca dağlık alan Ortaköy güneyinde Ekecik dağıdır(2137m). Cihanbeyli batısından çıkan Pınarbaşı ve İnsuyu kaynakları birleşerek İnsuyu deresini oluşturular. İnsuyu deresi Tuz gölüne dökülür. Kayseri yöresinde Melendiz dağlarından doğan Melendiz suyu(Uluırmak) yörede akar. Mamasın barajı bu akarsu üzerindedir.Üzerinde kurulan baraj nedeniyle suyu azalan Melendiz çayı Tuz gölüne ulaşmadan kurur.Kızören obruğu Obruk beldesinin 4km kuzeyindedir.Derinliği 145 m.dir.

Yörenin hidroğrafyasında yer alan Tuz Gölü, batıda Cihanbeyli platosu, güneyde Obruk platosu, kuzeybatıda Haymana platosu arasında tektonik bir çukurlukta yer alır. Kuzeyde Paşadağ yer alır. Kapalı bir havzada yer alan göl 110 000 hektar alan kaplar.Uzunluğu 80-100 km, eni 20-25 km.dir.Türkiye’nin ikinci büyük gölüdür.En derin yeri 1,5m yi aşmaz.Yaz aylarında kuruyan gölün yüzeyinde tuz tabakaları oluşur.Yılda ortalama 120 ile 150 bin ton arasında tuz elde edilir. Gölü besleyen sular doğudan, Şereflikoçhisar'dan geçen Peçenek suyu, güneyde Eskil'den göle giren Bağlıca ve Kırkdelik Suları ile Eşmekaya Kaynakları, güneybatıda Tersalan çayı ile batıda Cihanbeyli'den gelen İnsuyu'dur. Melendiz Dağı'ndan inen Melendiz çayının(Uluırmak) suyu Mamasın barajıyla tutulduktan sonra akan kısmı Aksaray yakınındaki bataklıklarda kaybolur. Göle dökülen derelerin bir kısmı yazın kuruyarak göle ulaşamaz ve aşırı buharlaşmanın da etkisiyle Tuz gölünün tamamına yakını kurur. Kuruyan bölgelerde 30 cm’yi bulan tuz tabakası oluşur. Göl kışın kapladığı geniş alanı ile su kuşları için önemli bir kışlama bölgesidir. Uluslararası kriterlere göre A sınıfına giren bir sulak alandır. Kış aylarında çok sayıda sakarca kazı gölde barınır ve çevredeki tahıl ekili alanlardan beslenir. İlkbaharda göl içinde oluşan adalarda ve göl kıyısındaki bataklıklarda suna kuşu, angıt, çamurcu, kılıçgaga, martı, gümüş martı, bataklık kırlangıcı kuluçkaya yatan türlerdendir. Gölün ornitolojik önemi yurdumuzda en büyük flamingo kolonisinin kuluçka alanıdır.

Bolluk gölü(Bulak gölü) Cihanbeyli ilçesinin 39 km. güneyindedir. Ortalama alanı 1.150 hektardır. Suları sodalı olduğundan kullanma ve sulama suyu olarak kullanılmamaktadır. Gölde Na2 SO4 üretimi yapılmaktadır. Düden gölü Kulu ilçesinin 5 km. doğusundadır. Ortalama alanı 860 hektardır. Barındırdığı yaban hayatından dolayı kuş gözlem alanıdır. Yörenin diğer gölleri Kulu’nun 20km batısında Kozanlı gölü(Gökgöl), Kulu’nun 25km güneybatısında Samsam gölü, Cihanbeyli’nin 34km güneydoğusunda Tersakan gölü, Gölyazı’ya 3km uzaklıkta Acıgöl, Kuşça yakınlarında Kuşça gölüdür.

104

5.2.2.Tuz Gölü Yöresinde Yerleşmeler

Yörenin yerleşmeleri, Aksaray, Şerefli Koçhisar, Evren, Sarıyahşi, Ağaçören, Ortaköy, Cihanbeyli, Kulu, Eskil ve Altınekin’ dir.

Harita 16: Tuz Gölü Yöresinde Yerleşmeler

Yörenin merkezi Aksaray’dır. Eski bir yerleşim yeri olan Aksaray’ın ismi Kapadokya Krallığı zamanında Garsaurua’ dır. Kapadokya Kralının yerleşmeyi imar ettirmesiyle Archalaus, Arçhalis veya Kolonia Archalais isimlerini almıştır. Danişmendliler, Selçuklular dönemlerini yaşamıştır.1470 yılında Fatih Sultan Mehmet zamanında Osmanlılar’a geçmiştir. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un nüfusunu artırmak için nüfusun büyük bir bölümünü İstanbul’a göç ettirmiştir. İstanbul’un Aksaray semti ismini buradan alır. 1920-1933 arası vilayet olan Aksaray 1933 de Niğde’ye ilçe olarak beğlanmış,1989 da il olmuştur.Yerleşme günümüzde Aksaray ilinin merkezidir.Kent Ankara-Adana karayoluna ve Konya-Kayseri karayoluna doğru gelişme göstermektedir.2006 yılında Aksaray’da Aksaray Üniversitesi kurulmuştur.

5.2.3. Tuz Gölü Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Başlıca ekonomik faaliyetler tarım, hayvancılık, sanayi ve turizm sayılabilir.Tarımda başlıca ürünler buğday, arpa, şekerpancarı, elma, mercimek, üzüm, armut, patates ve soğandır. Hayvancılık önemli gelir kaynağıdır. En çok koyun ve Ankara keçisi beslenir. Büyükbaş hayvancılıkta sığır beslenir. Küçükbaş hayvan varlığının %96’sını yerli ve merinos koyun ırkı, geri kalan %4 ünü ise, tiftik ve kıl keçisi oluşturmaktadır.

Yörede sanayi Aksaray’da toplanmıştır.Mersin limanına yakınlığı, Orta Doğu ülkelerine kolay ulaşım olanakları yatırımcıları bu kente çekmektedir. Yörenin ilk sanayi tesisi 1924 yılında Aksaray’da Atatürk’ün talimatıyla kurulan Azmi Milli Un Fabrikasıdır. 105

1996 yılında üretim durmuş, 2000 li yıllarda fabrika Aksaray Belediyesine devredilmiştir. Fabrika çalıştığı sürede kendine ait elektrik santraliyle elektriğini üretmiş ve Aksaray’ın aydınlatılmasını da sağlamıştır. Fabrikanın “Azmi Milli Sanayi ve Bilim Müzesi” olarak projesi yapılmıştır. Kette ilk kurulanlar arasında diğer sanayi tesisi 1976 da SEK’e bağlı Aksaray Süt Ürünleri fabrikasıdır. Bu tesis Aksaray çevresinde yem üretimi ve süt üretimi, süt entegre tesisi kurmak isteyen yatırımcıların ilgisini buraya çekmiştir. 2007 de SÜTAŞ’ın Aksaray’da kurduğu büyük süt ürünleri tesisi diğer rakipleri de buraya yer aramaya yöneltmiştir.Aksaray’da yaklaşık 20 süt ve süt ürünü üreten tesis ve çiftçilerin sütünü toplayan 60 süt birliği kooperatifi bulunmaktadır.Ortaköy’de de yem ve süt fabrikaları bulunur.Aksaray’da bir diğer önemli sanayi tesisi 1986 da kurulan Mersedes-Benz Kamyon fabrikasıdır. Aksaray’ın 1989 da il olmasından sonra sanayi tesisleri de artmıştır .1997 yılında Aksaray’da Organize Sanayi Bölgesi kurulmuş ihtiyaca yetmediğinden genişletilmiştir.Burada otomotiv, otomotiv yan sanayi, tekstil, gıda, süt ve süt ürünleri, kimya ve plastik sanayi, metal ve makine sanayi ile toprak ve madene dayalı irili ufaklı birçok işletme faaliyete geçmiş bir çoğu da Organize Sanayi Bölgesinde de dahil olmak üzere yatırıma devam etmektedir. Aksaray Organize Sanayi Bölgesinde halen 2500’ ün üzerinde işçi istihdâm edilmektedir.

Yörenin sanayisinde tuz üretimi ve tuz fabrikalarının önemli bir yeri bulunmaktadır. Tuz Fabrikaları Şereflikoçhisar’da yoğunlaşmıştır (12 fabrika). Cihanbeyli’de yörenin en büyük tuz fabrikalarından birisi olarak 1980 yılında kurulmuştur.Tuz gölünün litresinde 329 gram gibi çok yüksek oranda tuz bulunmaktadır. Tuz Gölü’nde Tekel Genel Müdürlüğü tarafından işletilen Kaldırım, Kayacık ve Yavşan Tuzlaları T. C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi’nin kararı ile; “Koyuncu Kaldırım Tuz İşletmesi” adı altında özelleştirilmiştir. Tuz Gölünde tuz üretimi buharlaştırma yöntemi ile yapılmakta olup, bu yöntem göl suyunun güneş altında buharlaştırılması sonucu tuzun kristalleştirilmesi esasına dayanmaktadır. Güneş enerjisi ile yapılan tuz üretiminde havuzlama sistemi kullanılmaktadır.Üretilen tuzun % 5 i gıda da, % 15'i buzlanma mücadalesinde, % 80 i demir-çelik, petrol- kimya, ilaç ve tekstil sanayisinde kullanılmaktadır.Avrupa’da buzla mücadele için gölden tuz ihraç edilmektedir.Göldeki üç tuz yatağı yılda bir buçuk milyon ton, Türkiye'nin toplam ihtiyacının yüzde 70'i kadar tuz üretir. 2011 yılında Tuz gölünde 10 yeni tuzla açılmıştır. Kuşça’da(Cihanbeyli) yerin 450m altından sondaj ile kaya tuzu eritilerek yeryüzüne çıkarılmaktadır. Bunun için büyük bir fabrika kurulmaktadır.Tuz Gölü’nün 1150m altındaki tuz tabakaları içine doğla gaz depolanması için bir proje bulunmaktadır.

Yörede göl turizmi açısından Tuz Gölü değerlendirilmektedir. Gölün tuzlu suyu sağlık turizmi açısından önemlidir. Göl içinde çıplak ayakla yürümek, fotoğrafçılık, kuş gözlemciliği, gün batımını izlemek gibi faaliyetler yapılmaktadır. Yılda 1 milyon kişi Tuz gölüne gelmektedir. Turizm için göl kıyısında günlük kullanım tesisi kurulmuştur.

Yöre Selçuklu, Karamanoğulları ve Osmanlı dönemi tarihsel yapılarıyla tarihsel turizm açısından önemlidir. Aksaray’da Selçuklu Dönemine ait Eğri Minare(Kızıl Minare), Karamanoğullarına ait Ulu cami, Zinciriye Medresesi, Aksaray’ın 42 Km batısında, Sultanhanı kasabasında bulunan Sultanhanı Kervansarayı, Aksaray-Nevşehir karayolunun 15.

106 km’sinde bulunan Ağzıkarahan( Hoca Mesud Han) yer alır. Aksaray’da ilk müze 1969 yılında Zinciriye Medresesinde açılmıştır. 2005 yılı sonuna kadar depo müze olarak kullanılan Zinciriye Medresesinden yeni müze hizmet binasına taşınma işlemleri tamamlanmış ve 2006 yılının başından itibaren Aksaray Müzesi yeni binasında hizmet vermeye başlamıştır

5.2.4.Tuz Gölü Yöresinde Ulaşım

Aksaray il merkezi, çevre illere ve ülkenin diğer bölgelerine dört devlet yolu ile bağlanmaktadır. Kuzeyde E-90 yolu ile Ankara’ya, doğuda Nevşehir’e, batıda Konya’ya ve güneyde E-90 karayolu ile Niğde ve Adana yolu ile bağlantılar kurulmaktadır. Aksaray’da 1994 yılında inşasına başlanan 75.Yıl Cumhuriyet Havalimanının inşası tamamlanmamıştır.

5.3. Konya Bölümü/Akşehir Yöresi

Konya Bölümünün yörelerinden birisi Akşehir Yöresidir.

5.3.1. Akşehir Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 17:.Akşehir Yöresi Fiziki Coğrafyası

Konya Yöresinin kuzeybatısında yer alır.Güneybatısında Akdeniz Bölgesinde kalan Sultan dağları ile sınırlanır. Güneydoğuda Konya yöresinin engebeli alanı yer alır. Doğuda Cihanbeyli platosunun bulunduğu alanla Tuz gölü yöresinden ayrılır.Kuzeyde Sakarya vadisi yakınlarına kadar uzanır. Ilgın ovası, Akşehir ovası başlıca ovalardır. Yörenin güney kesimleri dağlık bir görünüşe sahiptir. Bu kesimde Aladağ, Bozdağ, Erenler dağı, orta kesimde Gölcük dağı ve Kurşunlu dağ yer alır. Bozdağ'da Yaban Koyunu Üretme İstasyonu kurulmuştur. Hidroğrafyada Akşehir, Eber ve Ilgın gölleri yer alır.Doğanhisar batısından

107

Karaağaç deresi geçer. Ilgın’da Argıthanı çayı bulunur. Akşehir gölü, Akşehir’in 9km kuzeyindedir .Doğal alanı 353km² olan Akşehir gölü kuraklık ve bilinçsiz sulama nedeniyle 1997 yılından itibaren kurumaya başlamıştır. 2008 yılında bütünüyle kurumuştur.Yeniden su toplamaya başlayan göl alanı çok küçülerek ve kurak yıllarda bütünüyle kuruyarak yaşamaktadır.Aynı şekilde Eber gölünün de alanı küçülmektedir.Çavuşçu gölü, Akşehir ovasının doğusunda Ilgın’ın 6km kuzeyindedir.Ilgın gölü adı da verilir.18km uzunluğunda 3km genişliğindedir. 51km² olan göl alanı yaz mevsiminde buharlaşma nedeniyle küçülmektedir.Gölün güney kısmı da kurutulmuştur.

5.3.2. Akşehir Yöresinde Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler Akşehir, Yunak, Tuzlukçu, Ilgın, Sarayönü, Kadınhanı, Doğanhisar ve Derbent’tir. Yörenin merkezi Akşehir’dir.

Harita 18: Akşehir Yöresinde Yerleşmeler

Akşehir, Sultan Dağlarının doğu eteklerinde, Akşehir Gölünün güneyinde kurulmuştur. Kuruluş yeri antik dönemlerin önemli karayolu üzerindedir. Günümüzde de Konya-Afyonkarahisar karayolu üzerinde yer alır. Denizden yüksekliği 1050 metredir. Araplar pek çok kez işgal ettikleri kente Belde-i Beyza (Beyaz şehir) ismini vermiştir. Günümüzdeki Akşehir ismi buradan gelmektedir. Selçuklu, Eşrefoğlu, Hamitoğlu, Karamanoğulları dönemlerini yaşamıştır. Fatih Sultan Mehmet tarafından 1467 yılında fethedilmiştir.

5.3.3. Akşehir Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, şekerpancarı, haşhaş, buğday, soğan, sebze, meyve ve patatestir. Vişne ve salatalığı meşhurdur. Yörede göllerde önemli olan

108 balıkçılık göl sularının çekilmesiyle önemini kaybetmiştir. Göllerin kuruması göl çevresinde özellikle önemli olan kiraz üretimini de etkilemiştir. Süt ürünleri, yem ve alüminyum tel fabrikası başlıca sanayi kuruluşlarıdır. Hayvancılık kıl keçisi, tiftik keçisi ve koyun beslenir.

Sanayi tesisleri arasında Ilgın Şeker Fabrikası, Doğanhisar’da tekstil tesisleri bulunur. Akşehir Organize Sanayi Bölgesi 2008 yılında tamamlanmıştır. Ağırlıklı sektör grubu; makine ve gıda sanayidir. Sarayönüne bağlı Lâdik beldesinin Lâdik El Dokuma Halısı dünya çapında ünlüdür.

Tarihsel turizmde Akşehir’de Ulu Cami, İplikçi cami, Güdük Minare cami, Seyit Mahmut Hayrani Türbesi, Ferruh Şah Türbesi sayılabilir. Akşehir, Nasreddin Hoca’nın yaşadığı yer olarak kabul edilir. Bu tarihsel kişilikten turizm de faydalanmaktadır. Nasreddin Hoca’nın yoğurt mayaladığı Akşehir gölü ve Akşehir çayı’nın her iki tarafı turizm vadisi olarak düzenlenmiştir. Burada Nasreddin Hoca’nın türbesi ve Nasreddin Hoca’nın fıkraları temalı heykeller konmuştur. Akşehir’de her yıl 5 Temmuz’da düzenlenen ‘Uluslararası Nasreddin Hoca’yı Anma ve Mizah Günleri’ töreninde göle sembolik olarak yoğurt mayası çalınmaktadır. Askeri turizm açısından 18 Kasım 1921'den 24 Ağustos 1922'ye kadar Garp Cephesi Karargâhı olarak kullanılan bina günümüzde müze olmuştur.

5.3.4. Akşehir Yöresinde Ulaşım

Yörenin ana ulaşım ekseni Afyon-Konya karayoludur. Yörede demiryolu ulaşımı bulunmaktadır.Afyon-Konya demiryolu yöreyi kuzeybatı güneydoğu doğrultusunda geçer.

109

Uygulamalar

1)Bu bölümde uygulama olarak Mehmet Ardos’un Türkiye Ovaları kitabı incelenmelidir.

110

Uygulama Soruları

1) Kitabı incelediğinizde Konya Bölümü ovalarının isimlerini öğrendiniz mi?

111

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Konya Bölümü 3 yöreye ayrılır. Bunlar Konya Yöresi, Tuz Gölü Yöresi, Akşehir Yöresidir. Konya Yöresinin yüzey şekillerinde ovalar geniş alan kaplar(Konya ovası, Çumra ovası, Karapınar ovası, Ereğli ovası.) Dağlık ve tepelik alanlar Konya’nın kuzeybatısında(Akdağ), batı ve güneybatısında yer alır. Diğer bir dağ volkanik dağ olarak Karapınar’ın kuzeyinde Karacadağ’dır. Konya Yöresinde yerleşmeler, Konya, Karatay, Ereğli, Karaman, Çumra, Karapınar , Emirgazi, Kazımkarabekir, Güneysınır, Akören, Halkapınar ve Ayrancı’ dır.Yörenin merkezi Konya’dır. Yörede ekonomik faaliyetler arasında tarım ,hayvancılık,sanayi, turizm gibi faaliyetler yer alır. Yöre ulaşımda karayolu, demiryolu ve havayolundan faydalanır.

Tuz Gölü Yöresinde Tuz Gölü, Obruk platosu, Cihanbeyli platosu ve Cihanbeyli, Yeniceoba ve Kulu ve Aksaray ovaları yer alır. Yörenin yerleşmeleri, Aksaray, Şerefli Koçhisar, Evren, Sarıyahşi, Ağaçören, Ortaköy, Cihanbeyli, Kulu, Eskil ve Altınekin’ dir. Başlıca ekonomik faaliyetler tarım, hayvancılık, sanayi ve turizm sayılabilir. Yörede sanayi Aksaray’da toplanmıştır.Yöre ulaşımda karayolundan faydalanır.

Akşehir Yöresi, Konya Yöresinin kuzeybatısında yer alır. Ilgın ovası, Akşehir ovası başlıca ovalardır. Yörenin güney kesimleri dağlık bir görünüşe sahiptir. Bu kesimde Aladağ, Bozdağ, Erenler dağı, orta kesimde Gölcük dağı ve Kurşunlu dağ yer alır. Hidroğrafyada Akşehir, Eber ve Ilgın gölleri yer alır. Yörede yerleşmeler Akşehir, Yunak, Tuzlukçu, Ilgın, Sarayönü, Kadınhanı, Doğanhisar ve Derbent’tir. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Yörenin ana ulaşım ekseni Afyon-Konya karayoludur. Yörede demiryolu ulaşımı bulunmaktadır.Afyon- Konya demiryolu yöreyi kuzeybatı güneydoğu doğrultusunda geçer.

112

Bölüm Soruları

1) Karapınar ve Ereğli ovaları hangi yörededir? a) Konya Yöresi b) Tuz Gölü Yöresi c) Akşehir Yöresi d) Kırşehir Yöresi e) Yozgat Yöresi

2) Konya Yöresinde en kaliteli siyah havuç nerede yetiştirilir.? a) Ereğli b) Çumra c) Karapınar d) Emirgazi e) Akören

3) Sanayi Tuz Gölü Yöresinde hangi yerleşmede toplanmıştır? a) Kulu b) Ortaköy c) Şereflikoçhisar d) Cihanbeyli e) Aksaray

4) SÜTAŞ büyük süt ürünleri tesisini 2007 yılında nereye kurmuştur? a) Eskil b) Kulu c) Cihanbeyli d) Şereflikoçhisar e) Aksaray

113

5) Cihanbeyli Platosu hangi yörededir? a) Konya Yöresi b) Tuz Gölü Yöresi c) Akşehir Yöresi d) Eskişehir Yöresi e) Ankara Yöresi

6) Laranda hangi yerleşmenin eski ismidir? a) Ayrancı b) Akören c) Çumra d) Karaman e) Ereğli

7) Aşağıdaki hangi yerleşmede şeker fabrikası vardır? a) Çumra b) Ayrancı c) Emigazi d) Kazımkarabekir e) Güneysınır

8) Eber ve Ilgın gölleri hangi yörededir? a) Akşehir Yöresi b) Tuz Gölü Yöresi c) Konya Yöresi d) Kırşehir Yöresi e) Yozgat Yöresi

114

9) Tuz Gölü Yöresinin merkezi neresidir? a) Şereflikoçhisar b) Cihanbeyli c) Kulu d) Altınekin e) Aksaray

10) Aşağıdaki hangi yerleşmede havalimanı vadır? a) Cihanbeyli b) Konya c) Kulu d) Altınekin e) Şereflikoçhisar

Cevaplar

1)a, 2)a, 3)e, 4)e, 5)b, 6)d, 7)a, 8)a, 9)e, 10)b

115

6. ESKİŞEHİR YÖRESİ

116

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

6. Eskişehir Yöresi

6.1. Eskişehir Yöresi Fiziki Coğrafyası

6.2. Eskişehir Yöresi Yerleşmeler

6.3. Eskişehir Yöresi Ekonomik Faaliyetler

6.4. Eskişehir Yöresi Ulaşım

117

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Osmangazi Üniversitesi aşağıdaki hangi yerleşmededir?

2) Lületaşı Müzesi Eskişehir Yöresinde hangi yerleşmededir?

3) Anadolu Havalimanı hangi yerleşmededir?

118

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Sanayinin kent gelişimi Yerleşme üzerinde etkisini öğrenmek Sanayi kentlerini okuyarak

Geleneksel el sanatlarının El sanatları konusunda yayın Ekonomik Faaliyetler önemini kavramak okuyarak

119

Anahtar Kavramlar

• Eskişehir Yöresi

• Porsuk Çayı

• Balıkdamı

• Eskişehir

• Sivrihisar

• Mahmudiye

• Çifteler

• Mihalıççık

• Seyitgazi

• İnönü

• Alpu

• Beylikova

• Günyüzü

• Çeltik

120

Giriş

Bu derste Yukarı Sakarya Bölümünün Eskişehir Yöresi fiziki coğrafya, yerleşmeler, ekonomik faaliyetler ve ulaşım açısından incelenmiştir.Yörede Eskişehir büyük bir kent olarak yer alır. Kentin gelişimde sanayinin önemi vurgulanmıştır.Lületaşı yöreye özgü el sanatıdır. Bu açıdan yer verilmiştir.

121

6. Yukarı Sakarya Bölümü/Eskişehir Yöresi

Yukarı Sakarya Bölümünün yörelerinden birisi Eskişehir Yöresidir.

6.1. Eskişehir Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 19: Eskişehir Yöresi Fiziki Coğrafyası

Eskişehir Yöresi, güneyde Sakarya ırmağının yukarı yatağıyla Akşehir Yöresinden ayrılır. Doğuda kuzey-güney doğrultusunda Sakarya nehriyle Ankara Yöresinden, Kuzeyde Sündiken dağları ve batısında Bozdağların güney eteklerinden itibaren Karadeniz Bölgesinden ayrılır. Batısından kısa bir mesafede Marmara Bölgesine komşu olur.Batısında Türkmen dağı, Şaphane dağı, Emir dağı gibi dağları Ege Bölgesinde bırakır. Bu dağlık alanın doğusunda geçen bir hatla sınırlanır.

Yörenin yüzeyşekillerinde dağlık alanlar kuzeyde Porsuk nehri ile güneyde Sakarya nehri arasında kalır. Porsuk ve Sakarya havzaları Sivrihisar dağlarıyla ayrılır. Yörede başlıca ovalar Eskişehir ovası, Alpu ovası Batıda İnönü ovasıdır. Kuzeyde Porsuk çayı Eskişehir ovasından geçerek batı-doğu doğrultusunda akar ve doğuda Sakarya nehrine karışır. Güneyde Sakarya nehrinin yukarı yatağı yer alır. Sakarya nehri Çifteler’in 5km güneydoğusunda “Sakarıbaşı” adı verilen yerden 5 kaynaktan çıkar.Bu kaynaklar sunî bir gölette toplanır.Sakarya nehri, Bardakçı suyu, Sarısu, Seydisu, Dedemözü derelerini alarak devam eder .Batı-doğu doğrultusunda yöreyi geçer.

Porsuk çayı üzerinde Porsuk Barajı kurulmuştur. Eskişehir’in 25 km batısında yer alan Porsuk Barajının 1966 yılında yapımına başlanmış ve 1972 yılında tamamlanmıştır. Porsuk Barajı Eskişehir kentini taşkınlardan korumak, Eskişehir ve Alpu ovalarının sulanması ve Eskişehir’in içme ve kullanma suyunun sağlanması için kurulmuştur.Yörede en önemli sulak alan Sivrihisar Ahiler köyünde Balıkdamı’dır.Avrupa’dan güneye göç eden

122 kuşların Boğazları geçtikten sonra ilk konaklama yeri Güney Marmara Bölümünde Manyas gölü(Kuş gölü), ikinci durak yeri Balıkdamı(Gökada gölü) dır.

6.2. Eskişehir Yöresinde Yerleşmeler

Yörede başlıca yerleşmeler Eskişehir, Sivrihisar, Mahmudiye, Çifteler, Mihalıççık, Seyitgazi, İnönü, Alpu, Beylikova, Günyüzü ve Çeltik’tir.Yörenin merkezi Eskişehir’dir.

Harita 20: Eskişehir Yöresinde Yerleşmeler

Eskişehir’in yerleşme tarihi eskidir. Eski adı Dorylaion’dur. Roma ve Bizans dönemlerini yaşamıştır.1176 da Selçuklulara geçmiş Selçuklular Döneminde Sultanönü adını almıştır.1286 da Osmanlılara geçmiştir. 17.yüzyılda gelişmiş bir kent olarak görülmektedir.Bu dönemde yerleşme güneydeki tepenin yamaçlarında günümüzdeki Odunpazarı’nda ticaret alanları ovada yerleşme alanları bulunurdu.18.yüzyıl ikinci yarısında lületaşına bağlı olarak da ticarette bir gelişim görülmüştür. 1877-78 Osmanlı –Rus savaşından sonra kent göç almıştır. 1890 yılından itibaren kent gelişmeye başlamıştır. 1894 yılında yılında kente demiryolu gelmiştir. Demiryolunu gelmesiyle gelişme hızlanmış güneydeki yamaçlar üzerindeki yerleşme ile çarşı ve pazarın bulunduğu alan genişlemiş, Porsuk çayı çevresinde ise göçmenle Hacı Seyit, Hacı Alibey, Hayriye, İhsaniye ve Mamure mahallerini kurmuştur.. Ayrıca yine bu dönemde Hamidiye (Güllük, Eskibağlar) mahallelerinin kurulması ile yerleşme, demiryolunun kuzeyine atlamıştır. 1890-1920 arasında şehrin gelişmesi Porsuk Çayı’nın kuzey kıyısı ile demiryolu çevresinde oluşmuştur. Demiryolunun kent üzerindeki etkisi sadece yerleşme alanının genişlemesi ile sınırlı kalmamış, ticareti de geliştirmiştir.Cumhuriyetin ilanından sonra da Eskişehir 1925 yılında kendi adını taşıyan vilayetin merkezi olmuştur.1923-1950 yılları arasında genel olarak Türkiye’de sanayi 123 alanında planlı bir döneme geçilmiş, sermaye ve yatırımlar Anadolu’ya yönlendirilmiştir. 1923-1950 yıllarında kentte çeşitli sanayi tesislerinin kurulması, şehre Cumhuriyetin ilk yıllarında kamu yatırımlarının yoğunlaştığı kentlerden biri olma özelliğini kazandırmıştır. 1894 yılında kurulan Lokomotif ve VagonTamir Atölyesi’nin ismi 1920 de Cer Atölyesi olmuştur. 1926 yılında Tayyare Bakım Atölyesi ve 1933 yılında Şeker Fabrikası kurulmuştur.1952 yılında kentin imar planı hazırlatılmıştır. 1953 yılından sonra ortaya çıkan gelişmelerle kent plan sınırlarının çok dışına taşmıştır. 1957’de Eskişehir’de (Çukurhisar) Çimento Fabrikası kurulmuştur. 1953 yılında Şekerbank, “Pancar Kooperatifleri Bankası” adıyla Eskişehir’de kurulmuş merkezi 1956 yılında Ankara’ya taşınarak Şekerbank adını almıştır.Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi 1982 yılında,Osmangazi Üniversitesi 1993 yılında açılmıştır.

6.3. Eskişehir Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Tarımsal üretimde tahıllar(buğday, arpa), şekerpancarı, ayçiçeği başta gelir. Ürün çeşitliliği sınırlıdır fakat üretim önemli miktardadır. Küçükbaş hayvancılık önemlidir. En çok koyun varlığı Sivrihisar ilçesindedir. Bu ilçeyi merkez ilçe ve Seyitgazi ilçeleri takip etmektedir. Keçi varlığı bakımından Mihalıççık birinci sıradadır. Mihalıççık’ı ,Seyitgazi ve Han ilçeleri takip etmektedir.TİGEM Anadolu Tarım İşletmesi Mahmudiye’dedir.Bitkisel üretim yanında bölge yetiştiricilerinin damızlık taleplerini karşılamak üzere sığır, tiftik keçisi ve safkan Arap atı yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Yörede Cumhuriyetin ilk yıllarında özel sektörün özellikle un ve toprak sanayiinde başlattığısanayileşme faaliyetleri 70’li yıllarda metal eşya ve makine imalat sanayine de yönelmiştir. Eskişehir’de Hazır Giyim ve Konfeksiyon sanayiinde ünlü markaların tesisleri bulunur Eskişehir, bisküvi üretiminde Türkiye genelinde %35 lik, hamur işleme makineleri üretiminde %40 lık paya sahiptir. Beton direk ve prefabrike yapı elemanları üretimi açısındanen büyük kapasiteli fabrikalar Eskişehir’dedir.

Eskişehir’in önemli sanayi tesislerinden TÜLOMSAŞ’ın ilk kuruluşu 1894 yılına dayanır. 1894 yılında Almanlar tarafından, Anadolu-Bağdat demiryolu ile ilgili olarak buharlı lokomotif ve vagon tamiri ihtiyacını karşılamak üzere Eskişehir’de Anadolu-Osmanlı Kumpanyası adı verilen küçük bir atölye kurulur. Böylece bugünkü TÜLOMSAŞ’ın temeli atılmış olur. İlk kurulan küçük atölyede küçük çaplı lokomotif, yolcu ve yük vagonu tamiratı yapılmakta, o günlerde lokomotiflerin kazanları onarılmak için Almanya’ya gönderilmekte ve bütün yedek parçalar ithal edilmekteydi. 1920’de adı Eskişehir Cer Atölyesi olarak değiştirilir. 1958 yılında, Eskişehir Cer Atölyesi, Eskişehir Demiryolu Fabrikası adıyla yeni ve büyük hedefler için organize edilir. Bu hedef ilk yerli lokomotifi imal etmektir ve 1961 yılında, ilk Türk buharlı lokomotifi üretilir. 1970 yılında Eskişehir Demiryolu Fabrikası, “Eskişehir Lokomotif ve Motor Sanayii Müessesesi ”( ELMS) adını alır. 1971 yılında ilk Dizel Elektrik Anahat Lokomotifi sefere konulur. ELMS, 1986 yılında dünyada ve yurdumuzdaki değişen koşullara göre yeniden yapılanarak, Bakanlar Kurulu kararı ile bağlı ortaklık haline dönüştürülür ve Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A.Ş. TÜLOMSAŞ adını alır. Eskişehir’de Şeker Fabrikası 1933 yılında kurulmuştur. Kazım Taşkent Eskişehir Şeker

124

Fabrikası ismiyle yörenin ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Bu fabrika için yörede 2012 yılında 14760 hektar alanda 5744 çiftçi şeker pancarı ekimi yapmış, fabrikada 874bin ton pancar işlenmiştir. Fabrika 2012 yılında 113 650 ton şeker üretmiştir. 1975'de Eskişehir Buzdolabı(Arçelik ) Fabrikası kurulmuştur. 1982 yılında İnönü’de 1,1 milyon m²lik alana kurulmuş olan Ford Otosan İnönü Fabrikası’nda Ford Cargo kamyon, çekici ve motorlar üretilmektedir.

Eskişehir’de havacılık sanayinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Tusaş Motor Sanayi A.Ş.(TEI) , 1985 yılında Eskişehir’de kurulmuştur. Uçak motorlarına yönelik parça imalatı, motor montaj ve test, müşteri destek hizmetleri ve Ar-Ge alanında faaliyetlerini sürdürmektedir. 1986 yılında Savronik Elektronik başta uçak atış kontrol sistemleri olmak üzere, birçok askeri elektronik malzemeyi kendi özgün tasarımıyla geliştirmek amacıyla kurulmuştur. 1998 de Alp Havacılık, ABD’li Sikorsky şirketi ile ortaklaşa kurularak, ülkemizde ilk kez helikopter parçaları üretimine başlamıştır. Turbomak; Havacılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. yan sanayi olarak üretime başlamıştır. 2006 da Coşkunöz Havacılık ve Savunma Sanayi, konusunda önemli yapısal parçaların üretimini gerçekleştirmek için kurulmuştur.

Eskişehir’in geleneksel pişmiş toprak sanayisi yerini İnönü ve Çiftelerde modern seramik fabrikalarına bırakmıştır. Seramik Araştırma Merkezi A.Ş. (SAM A.Ş.), seramik sektörü ve Anadolu Üniversitesi işbirliğiyle ve TUBİTAK’la birlikte Anadolu Üniversitesi içinde 1998 yılında kurulmuştur. 2007 yılında şirketleşerek, üniversite-sanayi ortak araştırma merkezi faaliyetlerine Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde devam etmektedir.

Eskişehir’de sanayi yatırımlarının planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi için 1973 yılında Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) yatırımcıların hizmetine sunulmuştur. Türkiye’nin ilk büyük ve modern OSB’lerinden biri olma özelliğini taşıyan EOSB’nde hazırlanan ilk parsellerin kısa sürede satılması nedeniyle, 1979 yılında o zamanki mevcudun 3 katına çıkarılacak biçimde genişletilmiştir. 1985 yılı sonunda alt yapısı tümüyle tamamlanmış olan bölgenin mevcut parselleri yine kısa sürede tükenmiştir. Bugün Organize Sanayi Bölgesinde 279 kuruluş üretimde, 92 kuruluş inşaat halinde ve 89 kuruluş proje aşamasındadır. Bölgenin kuzeyinde kurulan 2 milyon metrekarelik "Bilim Parkı" ise ileri teknolojinin geliştirilmesi ve bölgede ileri teknolojiye dayalı üretimin yayılması amacını gütmektedir.

Yörede el sanatı olarak Lületaşı işlemeciliği yapılmaktadır. Toprağın 150 m altından çıkarılan Lületaşı, beyaz renkte olup yumuşak ve genellikle yumruk büyüklüğündedir. Taşın işlenmesi için önce iç yüzey temizlenir.Temizlenen taş küçük parçalar halinde kesilir. Kesilen taş yapılacak işin taslağı haline getirilir. Yapılacak şeklin cinsine göre düz pipo, Türk başı, kral başı, kolye, bilezik, küpe biblo ve diğer şekiller yapılmaktadır. İşlenen mamuller fırında iki saat kurutulur. Kalın ve sonra ince zımpara ile zımparalanıp düzlenen mamuller cilaya atılır.

Alpu ilçesinde yaklaşık 250 aileden oluşan gümüş işleme ustaları aileleriyle birlikte “savat” adı verilen gümüş işleme sanatını sürdürmektedirler. Gümüş cilalanınca beyaz bir 125 renk verir. Savat ise siyah renklidir. Savat gümüş üzerine siyah savat çamuruyla yapılan bir süsleme tekniğidir

Eskişehir yöresi turizmde termal turizm, akarsu turizmi, arkeolojik turizm, tarihsel turizm ve askeri turizmden faydalanır.Sakarıılıca Kaplıcaları Termal Turizm merkezi Mihalıççık Sakarıılıca beldesindedir.Porsuk çayı Eskişehir kenti içinde nehir turizmine açılmıştır. Porsuk çayının kent merkezinde olan kısmına Adalar Bölgesi adı verilmektedir.Burada gondol gezisi ve bot gezisi yapılmaktadır Kent Park’ının Porsuk Çayı’na bakan kısmında oluşturulan özel alanda Türkiye’nin ilk yapay plajı inşaa edilmiştir. Plaj özellikle yaz aylarında denize gidemeyen kent halkının deniz keyfini yaşamalarına olanak tanımaktadır. 350 metre uzunluğunda olan yapay plaj biri çocuklara olmak üzere iki açık yüzme havuzunu da barındırmaktadır.

Arkeolojik turizmde antik Pessinus kenti Sivrihisar İlçesi, Ballıhisar Köyü yerleşimi altındadır. Tarihsel turizmde tarihi yapılar arasında Seyit Battal Gazi Külliyesi(Seyitgazi), Eskişehir’de Selçuklu Dönemine ait Alaaddin cami, Osmanlı Dönemi Kurşunlu cami ve Külliyesi, Sivrihisar’da Selçuklu Dönemi ahşap direkli Ulu Cami sayılabilir. Eskişehir’de 1950 yıllarından sonra, bazı yol yapımları sırasında bir çok eski ev yıkılmasına rağmen, Odunpazarı ve çevresi, çeşmeleri, eski evleri, dar sokakları, küçük meydanları ile özel görünümünü korumuştur. “Yeşil Efendi Evi”, 1970 yılında, Etnografya müzesi haline getirilmiştir. Bu evde tavanlar, gömme dolapların kapakları, ahşap işçiliğini sergilemektedir.

İnönü’de , İnönü Savaşları Karargâh Evi , Kurtuluş Savaşı sırasında I. ve II. İnönü Savaşlarında Garp Cephesi Komutanı İsmet İnönü tarafından karargâh binası olarak kullanılmıştır. Kültür Bakanlığına tahsisli binanın restorasyon çalışmalarına 1993 yılında başlanmış olup, onarım sonrası teşhir tanzimi yapılarak, 2001 yılında Karargâh Evi olarak olarak ziyarete açılmıştır. Askeri turizm açısından kullanılır. Yörede Eskişehir Arkeoloji Müzesi ,Osmanlı Evi Müzesi,Yunus Emre Etnoğrafya Müzesi, Lületaşı Müzesi, Kilim Müzesi, Havacılık Müzesi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, TCDD Eskişehir Müzesi, Seyitgazi Bor ve Etnoğrafya Müzesi bulunmkatadır. Eskişehir’de rekreasyon alanı olarak 2012 yılında Eskişehir-Kütahya yolunda Sazova Parkı açılmıştır.400 bin m² alan kurulmuştur. Masal Köşkü, Korsan Gemisi, Bilim Merkezi ve Uzay Evi yapılmıştır.

6.4. Eskişehir Yöresinde Ulaşım

Eskişehir, ülke ulaşım sistemi içinde önemli bir konuma sahiptir. İstanbul’un İç Anadolu ile Ankara’nın da Güney Marmara ve Batı Anadolu ile bağlantısını sağlayan yollar üzerinde önemli bir duraktır. Eskişehir’in ana karayolu bağlantısı İstanbul-Eskişehir-Ankara devlet yoludur. Adapazarından ayrılan bu yol güneye inerek Bilecik’ten geçer ve Bozüyük’ten doğuya yönelerek Eskişehir il sınırı içine girer. Tüm ili kuzeybatı-güneydoğu yönünde geçen bu yol, il ulaşımının omurgasıdır. Merkez ilçe ve Sivrihisar bu yol üzerinde yer alır. İl’in diğer karayolu bağlantıları bu yoldan ayrılır. Eskişehir demiryolu bakımından önemli bir kavşaktadır. 1892 yılında işletmeye açılan garın yurdun her tarafı ile bağlantısı bulunmaktadır. Yeni gar binası 1954 yılında yapılmıştır. İstanbul’dan gelen demiryolu burada Afyon-Konya ve Ankara olmak üzere iki ana aksa ayrılır. Eskişehir-Konya hızlı tren hattı 126

2013 yılında açılmıştır.Eskişehir Anadolu Havalimanı, Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu'na aittir, Anadolu Üniversitesi İki Eylül Kampüsü'nde bulunmaktadır. 2007 tarihinde tarifeli uçuşlara açılmıştır.

127

Uygulamalar

1)Kurtuluş Mücadelesinde İnönü Savaşlarını okuyunuz.

128

Uygulama Soruları

1)Eskişehir Yöresinde İnönü’nün stratejik önemini öğrendiniz mi?

129

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Yörenin yüzeyşekillerinde dağlık alanlar kuzeyde Porsuk nehri ile güneyde Sakarya nehri arasında kalır. Porsuk ve Sakarya havzaları Sivrihisar dağlarıyla ayrılır. Yörede başlıca ovalar Eskişehir ovası, Alpu ovası Batıda İnönü ovasıdır. Kuzeyde Porsuk çayı Eskişehir ovasından geçerek batı-doğu doğrultusunda akar ve doğuda Sakarya nehrine karışır. Güneyde Sakarya nehrinin yukarı yatağı yer alır. Yörede başlıca yerleşmeler Eskişehir, Sivrihisar, Mahmudiye, Çifteler, Mihalıççık, Seyitgazi, İnönü, Alpu, Beylikova, Günyüzü ve Çeltik’tir.Yörenin merkezi Eskişehir’dir. Tarımsal üretimde tahıllar(buğday, arpa), şekerpancarı, ayçiçeği başta gelir. Ürün çeşitliliği sınırlıdır fakat üretim önemli miktardadır. Küçükbaş hayvancılık önemlidir. Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A.Ş. TÜLOMSAŞ Eskişehirdedir. Eskişehir’de havacılık sanayinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Eskişehir yöresi turizmde termal turizm, akarsu turizmi, arkeolojik turizm, tarihsel turizm ve askeri turizmden faydalanır. Yörede el sanatı olarak Lületaşı işlemeciliği yapılmaktadır. Eskişehir’in ana karayolu bağlantısı İstanbul-Eskişehir-Ankara devlet yoludur. Eskişehir demiryolu bakımından önemli bir kavşaktadır. Eskişehir Anadolu Havalimanı, 2007 tarihinde tarifeli uçuşlara açılmıştır.

130

Bölüm Soruları

1) Eskişehir Yöresinde aşağıdaki yerleşmelerden hangisinin ismi Selçuklular Döneminde Sultanönü’dür?

a) Sivrihisar

b) Mahmudiye

c) Seyitgazi

d) Eskişehir

e) Çifteler

2) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Eskişehir Yöresinde değildir?

a) Seyitgazi

b) İnönü

c) Alpu

d) Kulu

e) Çifteler

3) “Savat” gümüş işleme sanatı Eskişehir Yöresinde nereye aittir?

a) Alpu

b) Çeltik

c) Seyitgazi

d) Sivrihisar

e) Çifteler

131

4) Balıkdamı sulak alanı hangi yörededir? a) Sivas Yöresi b) Tuz Gölü Yöresi c) Uzunyayla Yöresi d) Akşehir Yöresi e) Eskişehir Yöresi

5) Odunpazarı hangi yerleşmenin tarihi konutlarıyla ünlü semtidir? a) Sivrihisar b) Seyitgazi c) Eskişehir d) Çifteler e) Alpu

6) Alpu Ovası ve İnönü Ovası hangi yörededir? a) Tuz Gölü Yöresi b) Akşehir Yöresi c) Eskişehir Yöresi d) Sivas Yöresi e) Uzunyayla Yöresi

7) Bor ve Etnoğrafya Müzesi Eskişehir Yöresinde nerededir? a) Seyitgazi b) Alpu c) Sivrihisar d) Mahmudiye e) İnönü

132

8) Anadolu Havalimanı aşağıdaki hangi yerleşmededir? a) Konya b) Nevşehir c) Eskişehir d) Ankara e) Çorum

9) Anadolu Üniversitesi hangi yerleşmededir? a) Eskişehir b) Ankara c) Konya d) Nevşehir e) Kırşehir

10) Havacılık Müzesi aşağıdaki hangi yerleşmededir? a) Sivrihisar b) İnönü c) Alpu d) Eskişehir e) Mahmudiye

Cevaplar

1)d, 2)d, 3)a, 4)e, 5)c, 6)c, 7)a, 8)c, 9)a, 10)d

133

7. ANKARA YÖRESİ

134

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

7. Ankara Yöresi

7.1. Ankara Yöresi Fiziki Coğrafyası

7.2. Ankara Yöresi Yerleşmeler

7.3. Ankara Yöresi Ekonomik Faaliyetler

7.4. Ankara Yöresi Ulaşım

135

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Kalecik’in ünlü Kalecik Karası hangi meyvenin çeşididir?

2) Ankara Yöresi göl turizmini hangi gölden sağlar?

3) Ankara’da bulunan havalimanının ismi nedir?

136

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Şehir Coğrafyasını Şehir coğrafyası konusunda Yerleşmeler öğrenmek tezleri okuyarak

Organize Sanayi Bölgelerini Organize Sanayi Ekonomik Faaliyetler öğrenmek Bölgelerinin web sitelerini inceleyerek

137

Anahtar Kavramlar

• Ankara

• Polatlı

• Elmadağ

• Sincan

• Gölbaşı

• Çubuk

• Beypazarı

• Kalecik

• Ayaş

• Haymana

• Bala

• Güdül

• Kazan

138

Giriş

Bu bölümde Yukarı Sakarya Bölümünün Ankara Yöresi fiziki coğrafya, yerleşmeler, ekonomik faaliyetler ve ulaşım açısından incelenmiştir.Ankara Türkiye’nin büyük kentlerinden birisidir. Bu kentin kuruluşu ve kentsel gelişimine yer verilmiştir.

139

7. Yukarı Sakarya Bölümü/Ankara Yöresi

Ankara Yöresi Yukarı Sakarya Bölümünün yörelerinden birisidir.

7.1. Ankara Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 21: Ankara Yöresi Fiziki Coğrafyası

Ankara Yöresi, doğuda Kızılırmak ile batıda Sakarya nehrinin güney-kuzey doğrultulu yatakları arasında kalır. Kuzeyde Köroğlu Dağları Karadeniz Bölgesinde kalır.Yörenin kuzeyinde bu dağların uzantıları olan tepeler ve aralarda ovalar sokulur. Yörenin güneyinde Haymana Platosu yer alır. Ortalama yükseltisi 1000m dir.Kuzeye doğru plato üzerinde güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda dağlar yer alır.Beypazarı’nın kuzeyinde Karlık dağı, Kazan’ın kuzeyinde Mire dağı, kuzeydoğuda Karbasan dağı, Ankara’nın güneydoğusunda Elmadağ, güneyde Karacadağ, Paşadağ, batıda Ayaş dağları önemli dağlık alanlardır.Ankara yakın çevresinde batıda Mürted ovası, kuzeydoğuda Çubuk ovası ve Hatip ovası, yörenin güneydoğusunda Balaban ovası yer alır.

Yörenin hidroğrafyasında Ankara’nın güneyinde Gölbaşı’nda Moğan gölü ve kuzeydoğusunda Eymir gölü yer alır. Moğan gölü 2km.lik sulak bir geçiş zonuyla Eymir gölüne boşalır. İki göl arasında kurulan regülatörle Moğan gölü suları kontrollü olarak Eymir gölüne verilir. Çöl gölü Ankara’nın güneyinde Çalıkdüzü havzasının güneyinde yazın büyük ölçüde kuruyan acı bir göldür. Yörenin batısı sularını Ankara çayı, Kirmir çayı ile Sakarya nehrine gönderir. Doğusu ise Balaban suyu ile Kızılırmak’a gönderir.

140

7.2.Ankara Yöresi Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler, Ankara, Polatlı, Elmadağ, Sincan, Gölbaşı, Çubuk, Beypazarı, Kalecik, Ayaş, Haymana, Bala, Güdül ve Kazan’dır.Yörenin merkezi Ankara’dır.

Harita 22. Ankara Yöresinde Yerleşmeler

Çok eski bir yerleşme tarihi olan Ankara’nın ilk adı Galatlar tarafından verilen Ankyra’dır.Bu isim zamanla değişerek Ancyre, Engüriye, Engürü, Angara, Angora ve Ankara olmustur. 1354 yılında Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa, şehri Osmanlı ülkesine katmıstır. Kentin çekirdeğini Ankara Kalesi’nin kurulduğu tepe ve çevresi oluşturur. Kuruluş yerinin coğrafyasında Çubuk çayı kuzeydoğudan kente girer, güneydoğudan Elmadağ eteklerinde gelen İncesu ile birleşir. Batıda kent Mürted(Kazan) ovasına açılır .Kuzeyde havaalanına giden karayolunun geçtiği Çubuk ovası güneydoğuda Elmadağ yer alır.Kentin kaderini başkent seçilmesi etkilemiştir. Yenişehir ve Bakanlıkların kurulması amacıyla 400 ha’lık alan kamulaştırılmıs, Çankaya Köşkü ve Atatürk Bulvarı ve kamu kurumları tarihi merkez yerine güneye yönelmiştir

Ankara, 1924 yılında kale ve çevresinde orta büyüklükte bir Anadolu kasabası görünümündedir. 1925 yılında kent için ilk planlama çalışmaları başlamıştır. Berlinli mimar Dr. Carl Ch. Lörcher planında kentin bugünkü simgesel merkezi olan Kızılay ve çevresine ilişkin temel kararları vermiştir. 1928 yılında sonuçlanan Başkent Ankara için yapılan uluslararası yarışmayı kazanan Jansen planı, 1932 yılında uygulamaya yönelik kesin plan ile hayata geçmiş ve kentin gelişimi için en önemli kararları veren çalışmalardan birisidir.1957 yılında yeni bir imar planı onaylanmıştır.. Bu planla Ankara, yalnızca belediye sınırları içinde, batı, kuzey doğu yönlerinde bir çevre yolu ile kuşatılmış, tek merkezli, bir kent olarak 141 tasarlanmıstır. Bu plan Ulus-Kızılay merkezlerinin aşırı yoğunlaşmasına yol açmıstır. Ankara’nın başkentleşmesiyle çok hızlı bir biçimde büyüyen kamu kuruluşları ve bürokrasisi beraberinde yeni bir sosyal grup, “memur kesimi”olusturmuştur. Ayrıca, başkentin kurulması dev bir şantiye yarattığından, inşaat sektöründe de önemli bir istihdam patlaması yaşanmıstır. Bunun yanı sıra modern kent yaşamının gerektirdiği hizmetlerin ortaya çıkmasıyla kentin fiziksel yapısı yanında sosyo-kültürel yapısı da yeniden şekillenmeye baslamıstır. Bütün bu potansiyeller Ankara’yı Anadolu’nun ortasında, çok yönlü bir çekim noktası haline getirmiş bunun sonucunda da Ankara tüm ülkeden, özellikle de İç Anadolu Bölgesinden aldığı göçlerle yılda ortalama % 5.5 oranında bir kentleşme hızı yakalamıstır.

1990 Nazım İmar planının temel politikası, kuzey-güney doğrultusunda devam eden gelişmenin, bir ana koridora bağlı olarak (batı koridoru) topografik çanak dışına çıkmasını sağlamak ve böylece hava kirliliğinin daha az olacağı alanları yerleşime açmak olmustur. Kent ağırlıklı olarak İstanbul Yoluna yönelmiştir. Ancak 1990 Nazım Planı onandıktan sonra Karayolları Genel Müdürlüğünce projelendirilen “Ankara Çevre Otoyolu” kentin makroform ve jeomorfolojik yapısıyla çelişen dairesel bir sistemle korunması gerekli bazı doku ve kuşakları da zedeleyerek, baskıları artırmış, güzergâh boyunca Nazım Plan kararlarından tamamen farklı olarak sanayi ve konut alanları için yer seçimleri yapılmasına ve plan isleyişinin bozulmasına yol açmıstır.

7.3. Ankara Yöresi Ekonomik Faaliyetler

Ankara Yöresinde başlıca tarımsal ürünler buğday, arpa, çavdar, yulaf, baklagillerden nohut, fasulye ,mercimek, sanayi bitkilerinden şeker pancarı ve ayçiçeğidir. Genelde nadaslı kuru tarım yapılan bölgede vadi tabanlarında yer yer sebze üretimine ve sık olmamak üzere meyve bahçelerine rastlanır. Yetişen başlıca sebze türleri domates, kavun, karpuz, soğan, bayır turpu, taze fasulye ve patlıcandır.Yetiştirilen meyveler elma, kayısı, armut, ayva, kiraz, vişne, badem ve eriktir. Yörede bütün ilçelerde “Ankara Armudu” (Pyrus communus L) tarımı yapılmaktadır Çubuk, Güdül, Ayaş ,Kazan yetiştirildiği başlıca ilçelerdir. En çok Çubuk’ta üretilir. Çubuk, Ankara ili armut üretiminin %30’unu tek başına karşılamaktadır. Kalecik Karası, Kızılırmak Vadi’sinin Ankara ili Kalecik ilçesi sınırları içerisindeki yöresel koşullarda gösterdiği üstün performansı ile bugün ülkemizin en önemli kırmızı saraplık üzüm çeşididir. Orta Anadolu Bölgesinde bağcılık adına 1950’lerden bu yana yaşanan gerileme sürecinde en fazla etkilenerek kaybolmanın eşiğine gelen bu değerli çeşit Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümündeki çalışmalarla yöreye yeniden kazandırılmıstır.

Büyükbaş hayvancılıkta sığır(et,süt,deri ürünleri), küçükbaş hayvancılıkta koyun koyun ırkları akkaraman, morkaraman ve az miktarda merinos), Ankara Keçisi beslenir. Polatlı’nın 50km güneyinde geniş bir alan kaplayan Polatlı Tarım İşletmesinde(TİGEM) kuru tarım yapılır ve en çok tahıl ekilir. Bunun yanında uygun alanlarda yonca ekimi yapılır.

Yörede Cumhuriyetin ilk yıllarında, 1925’de kurulan bira, 1926’da kurulan çimento ve Elmadağ’da kurulan barut fabrikaları gibi çok az sayıda sanayi kurulusu mevcutken, günümüzde sanayi kuruluslarının sayısı hızla artarak büyük bir çesitlilik kazanmıstır.Yörede başlıca sanayi tesisleri makarna, un, bitkisel yağ, süt ürünleri, seker gibi gıda sanayisine 142 iliskin kuruluşlarla, çimento, traktör, tarım alet ve makineleri, motor, boya, tuğla-kiremit ve orman ürünleri, mobilya, madeni eşya, dokuma mamulleri üreten sanayi kuruluşlarıdır.. En fazla işyeri olan sektör metal eşya, makine ve teçhizat sanayisi olup, özel sektörün rağbet ettiği ikinci sektör ise gıda sanayisdir. Seri halde dişli üretimi, ilaç hammaddesi olarak kullanılan morfin ile diyaliz makinesi sadece Ankara’da üretilmektedir. MKEK, ASELSAN, ROKETSAN ve HAVELSAN gibi savunma sanayi ile ilgili büyük ölçekli yatırımlar da Ankara’da gerçekleştirilmis olup, 1984’de Türk-Amerikan işbirliği ile Türkiye’nin en büyük savunma sanayi projesi olan Türk Havacılık ve Uzay Sanayisi (TAI) kurulmustur.

Ankara’da sanayinin gelisimini hızlandırmak ve ihtiyaçlarını karsılamak amacıyla Sincan (Ankara Sanayi Odası-I.), İvedik ve Ostim (Ankara-IV.) Organize Sanayi Bölgeleri mevcuduna ilaveten Başkent ve Polatlı OSB’nin yapımı tamamlanmıstır. Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde Ankara Sanayi Odası II. (Türkobası)-III. (Alagöz) ve Anadolu, ilçelerde ise Beypazarı, Sereflikoçhisar ve Çubuk Hayvancılık İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinin inşaatı, imarı, alt yapı ve kamulaştırma çalısmaları devam etmektedir. Ankara Madeni Dökümcüler İhtisas OSB ile Polatlı II. OSB ise kuruluş aşamasındadır

Yöre metalik madenlerin yanı sıra endüstriyel hammadde kaynakları bakımından oldukça zengindir. Bunlar başta trona olmak üzere çimento hammaddeleri, bentonit, jips, kaya tuzu, kireçtası, kum-çakıl, perlit, sodyum sülfat,sepiyolit ve mermerdir. Dünyanın en büyük ikinci trona yatağı Beypazarı’nda bulunmustur. Yatakta % 56 ve üzeri trona tenörüne sahip 233.317.680 ton trona, 2.479.944 ton nakolit olmak üzere toplam 235.757.624 ton görünür soda rezervi vardır.Tronadan sonra önemli endüstriyel ham maddeler Çubuk ve Güdül perlit yataklarıdır. Çubuk ilçesindeki Susuzköy, Emirlerköy, Karadana Köy ve Saraycık Köyü perlit sahalarında iyi kaliteli toplam 27 milyon ton görünür perlit rezervi tespit edilmistir.

Turizmde göl turizmi açısından Moğan gölü kıyıları Ankara kentinin rekreasyon(lokanta, çay bahçesi,su sporları) ihtiyacı için kullanılır. Güdülün doğu ve batısında Kirmir çayı ,Çubuk çayı vadilerinde doğa yürüyüşleri yapılabilir. Ankara’nin 70km güneyinde Çöl gölü çevresinde kuş gözlemciliği yapılabilir.Termal turizmde Haymana ve Ayaş’ta kaynaklar kaplıca ve içmece olarak kulanılmaktadır. Ankara’ya 26 km uzaklıktaki Elmadağ’ın kuzey yamaçlarında yer alan Elmadağ Kayak Merkezi kış turizmi için uygundur.Arkeolojik turizmde Polatlı’nın 18km batısında Gordion önemlidir.Kazılarla ortaya çıkarılan kent ve çevresindeki tümülüslerin en önemlisi Midas Tümülüsü gezilmektedir. Arkeolojik turizm içinde Ankara’da Roma Hamamı, Augustus Tapınağı, Ankara Roma Tiyatrosu bulunur. Tarihsel turizm için Ankara çayı üzerinde Selçuklu yapısı Akköprü, Ankara’da Ankara Kalesi, Çengel Han, Kurşunlu Han (Mahmut Paşa Kervansarayı), Mahmut Paşa Bedesteni, Sulu Han, Zağfiran (Safran) Hanı önemlidir.

Tarihsel dokusunu koruyan yerleşmelerde tarihi konutlar da tarihsel turizm içinde değerlendirilir. Bunlar arasında Ankara Evleri kentin eski yerleşme bölgelerinde, özellikle de Kale içi bölgesinde görülen evlerdir. 17., 18. ve 19ncu yüzyıllardan kalmış olan Ankara Evleri daha çok ahsap ve kerpiçten yapılmıs, çoğunlukla iki katlı yapılardır. Ayaş’ta vadi tabanındaki çarsı alanının çevresinde ve kuzeyde vadi yamaçlarında yoğunlaşan Ayaş Evleri

143 de mimari özellikleri açısından geleneksel Türk evlerinin tipik özelliklerini taşır. Güdül Evleri, Güdül’ün kent merkezinde belirlenen kentsel sit alanında yer alır .Günümüze kadar ayakta kalan bu tarihi evler de geleneksel Türk evlerinin özelliklerini taşımaktadır. Beypazarı’nın dik yamaçlar ve vadilere kurulmuş olan eski kesimi, çarşı ve geleneksel konutlardan olusan karakteristik dokusuyla, doğal manzara özellikleriyle tarihi ve görsel zenginliği olan bir yerleşimdir. 100 yıllık geçmişi olan Beypazarı Evleri, Osmanlı ve geleneksel Türk evlerinin tipik özelliklerini taşır. Yörede müzeler Ankara kentinde yoğunlaşmıştır. Bunlar arasında Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Kurtuluş Savaşı Müzesi, Cumhuriyet Müzesi, Anıtkabir sayılabilir. Diğer müzeler Polatlı ilçesinde Alagöz Köyü’nde Alagöz Karargâh Müzesi,Yassıhöyük’te(Polatlı) Gordion Müzesidir.

7.4. Ankara Yöresinde Ulaşım

Ankara İç Anadolu’da karayollarının kavşak noktasıdır. İstanbul, Eskişehir, Afyon,Konya’ya giden ana hatlar Ankara’da birleşir.Kentin İstanbul ile bağlantısı D 100 karayolu(eski adı E 5) ile sağlanırken otoyol (O 4) inşa edilmiştir. İstanbul- Ankara demiryolu yapımı 1880’lerde başlamıştır. 1892 yılında Almanlar tarafından tamamlanan demiryolu 31 Aralık 1892 tarihinde hizmete açılmıştır.Günümüzde Ankara Eskişehir ve Sivas üzerinden diğer hatlara demiryoluyla bağlıdır.Ankara-Konya arasında hızlı tren hattı hizmete girmiştir. Ankara-İstanbul arasında yüksek hızlı tren hattı 2014 yılında hizmete girmiştir.Yöre Ankara’dan hava ulaşımına sahiptir. Ankara’ya 28km uzaklıkta olan Esenboğa Hava Limanı 1955 yılında Çubuk ovasında açılmıştır.

144

Uygulamalar

1)Bu bölümde öğrenci Ankara kenti müzelerini internette incelemelidir

145

Uygulama Soruları

1) Ankara’nın kültür açısından önemini öğrendiniz mi?

146

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Ankara yöresinin güneyinde Haymana Platosu yer alır.Kuzeye doğru plato üzerinde güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda dağlar yer alır. Karlık dağı, Kazan’ın kuzeyinde Mire dağı, Karbasan dağı, Elmadağ, Karacadağ, Paşadağ, Ayaş dağları önemli dağlık alanlardır.Ankara yakın çevresinde batıda Mürted ovası, kuzeydoğuda Çubuk ovası ve Hatip ovası, yörenin güneydoğusunda Balaban ovası yer alır. Yörede yerleşmeler, Ankara, Polatlı, Elmadağ, Sincan, Gölbaşı, Çubuk, Beypazarı, Kalecik, Ayaş, Haymana, Bala, Güdül ve Kazan’dır. Yörede günümüzde sanayi kuruluslarının sayısı hızla artarak büyük bir çesitlilik kazanmıstır. Dünyanın en büyük ikinci trona yatağı Beypazarı’nda bulunmustur. Tarihsel dokusunu koruyan yerleşmelerde tarihi konutlar da tarihsel turizm içinde değerlendirilir. Bunlar Ankara Evleri, Beypazarı Evleri, Güdül Evleri, Beypzarı Evleri, Ayaş Evleridir. Ankara İç Anadolu’da karayollarının kavşak noktasıdır. İstanbul, Eskişehir, Afyon,Konya’ya giden ana hatlar Ankara’da birleşir. Günümüzde Ankara Eskişehir ve Sivas üzerinden diğer hatlara demiryoluyla bağlıdır.Ankara-Konya arasında hızlı tren hattı hizmete girmiştir. Esenboğa Hava Limanı 1955 yılında Çubuk ovasında açılmıştır.

147

Bölüm Soruları

1) Elmadağ hangi yörededir?

a) Kırşehir Yöresi

b) Kayseri-Niğde Yöresi

c) Uzunyayla Yöresi

d) Ankara Yöresi

e) Tuz Gölü Yöresi

2) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Ankara Yöresinde değildir?

a) Beypazarı

b) Kalecik

c) Haymana

d) Kazan

e) Seyitgazi

3) Dünyanın en zengin trona yatakları arasında sayılan trona rezervi Ankara Yöresinde nerede bulunmuştur?

a) Beypazarı

b) Polatlı

c) Haymana

d) Ayaş

e) Kalecik

148

4) Esenboğa Hava Limanı hangi ovada kurulmuştur?

a) Çubuk ovası

b) Mürted ovası

c) Hatip ovası

d) Balaban ovası

e) Haymana Platosu

5) Haymana Platosu hangi yörededir?

a) Sivas Yöresi

b) Konya Yöresi

c) Ankara Yöresi

d) Eskişehir Yöresi

e) Kayseri-Niğde Yöresi

6) Çubuk Ovası, Balaban Ovası, Hatip Ovası hangi yörededir?

a) Akşehir Yöresi

b) Eskişehir Yöresi

c) Tuz Gölü Yöresi

d) Ankara Yöresi

e) Konya Yöresi

7) ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN savunma sanayi tesisleri hangi yerleşmededir?

a) Beypazarı

b) Cihanbeyli

c) Kazan

d) Haymana

e) Ankara

149

8) Ankyra hangi yerleşmenin eski ismidir? a) Ayaş b) Akşehir c) Ankara d) Akhisar e) Alaşehir

9) Anadolu Medeniyetleri Müzesi hangi şehirdedir? a) Konya b) Kayseri c) Ankara d) Kırşehir e) Eskişehir

10) Ankara Çayı ve Kirmir Çayı hangi nehrin koludur? a) Sakarya nehri b) Kızılırmak nehri c) Yeşilırmak nehri d) Çoruh nehri e) Melen suyu

Cevaplar

1)d, 2)e, 3)a, 4)a, 5)c, 6)d, 7)e, 8)c, 9)c, 10)a

150

8. DOĞU ANADOLU BÖLGESİ

151

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

8. Doğu Anadolu Bölgesi

8.1. Erzurum-Kars Bölümü /Erzurum Yöresi

8.1.1. Erzurum Yöresinin Fiziki Coğrafyası

8.1.2. Erzurum Yöresinde Yerleşmeler

8.1.3. Erzurum Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

8.1.34. Erzurum Yöresinde Ulaşım

152

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Atatürk Üniversitesi hangi şehirdedir?

2) Tarihsel açıdan önemli Çobandede Köprüsü hangi akarsu üzerindedir?

3) Çifte Minareli Medrese hangi yerleşmededir?

153

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Demiryolu yerleşme Türkiye demiryolu haritasını Ulaşım ilişkisini öğrenmek inceleyerek

Kültürel yapılar turizm Kültür Bakanlığı web Ekonomik Faaliyetler ilişkisini öğrenmek sayfasını inceleyerek

154

Anahtar Kavramlar

• Erzurum Yöresi

• Pasinler

• Aziziye

• Aşkale

• Köprüköy

• Horasan

• Palandöken

• Aras

• Aşkale Ovası

• Pasinler Ovası

• Erzurum Ovası

• Çifte Minareli Medrese

155

Giriş

Bu bölümde Doğu Anadolu Bölgesine başlanmaktadır. Bölgede Erzurum –Kars Bölümü içinde Erzurum Yöresinin Fiziki coğrafyası, yerleşmeler, ekonomik faaliyetler ve ulaşım ele alınmıştır.Erzurum stratejik açıdan önemli bir mevkide yer alır. Bu açıdan kentin yerleşim tarihine önem verilmiştir.

156

8. Doğu Anadolu Bölgesi

Doğu Anadolu Bölgesi 4 Bölüme ayrılır.Bunlar

1-Erzurum-Kars Bölümü

II-Yukarı Fırat Bölümü

III-Yukarı Murat-Van Bölümü

IV-Hakkari Bölümüdür.

I-Erzurum-Kars Bölümü iki yöreye ayrılır.Bunlar

1-Erzurum Yöresi

2-Kars Yöresidir.

8.1. Erzurum-Kars Bölümü/Erzurum Yöresi

Erzurum Yöresi Erzurum-Kars Bölümünün bir yöresidir.

8.1.1. Erzurum Yöresinin Fiziki Coğrafyası

Harita 23: Erzurum Yöresi Yüzey Şekilleri

Erzurum Yöresi kuzeyde Karadeniz Bölgesinde kalan Doğu Karadeniz Dağlarına ait dağlarla sınırlıdır.Kuzeyde Dumlu dağı (3169m),kuzeydoğuda Kargapazarı dağları(Dumlu dağ,3169m),orta kesimde Aşkale ovası, Erzurum Ovası ve Pasinler Ovası yer alır. 520km² 157 alanı olan Erzurum ovası orta kesimlerde 1800-1850m yüksekliktedir.Deveboynu adı verilen bir eşikle Pasinler ovasından ayrılır.Aşkale, Erzurum, Pasinler ovalarının güneyinde Palandöken dağı yükselir(2974m).

Yöre topraklarının doğu yarısı, Hazar akaçlama Havzası içinde kalır. Bu kesimin sularını, Aras Irmağı toplar. Batı kesimi ise, Basra Körfezi akaçlama alanında, kuzey kesimi de Karadeniz akaçlama havzasında kalır. Batı kesimi sularını Karasu, kuzey kesimininkini ise, Tortum ve Oltu çaylarının birleşmesiyle oluşan Çoruh ırmağı toplar.Yörenin kuzeyi sularını Sivri çayla Oltu suyuna buradan Çoruh nehrine gönderir. Batıda sular Karasu’nun kollarıyla Fırat nehrine karışır.Doğusu sularını Aras nehri yoluyla Hazar Havzasına gönderir. Karasu, Erzurum Ovasının kuzeydoğusunda Dumlu dağın eteklerinden doğar.Erzurum ovasından geçer, Serçeme deresini alarak batıya akar, Palandöken dağlarından doğan Tuzla suyunu alarak akar,Murat suyu ile birleşerek Fırat’ı oluşturur.Pulur çayı da Karasu’nun bir koludur, Aziziye yakınlarında Karasu’ya karışır.Serçeme çayı üzerinde Kuzgun barajı kurulmuştur.Güneyde Bingöl dağlarından doğan Aras çayı Pasinler ovasından geçer bu ovada Hasankale(Pasinler) çayını alır.Kura nehriyle birleşen Aras nehri Hazar havzasına dahildir.

8.1.2. Erzurum Yöresinde Yerleşmeler

Harita 24: Erzurum Yöresinde Yerleşmeler

Erzurum yöresinin merkezi Erzurum’dur. Erzurum yöresinde diğer yerleşmeler Erzurum Ovasından Deveboynu adlı boyun noktasıyla ayrılan Pasinler Ovasının merkezi durumunda olan Pasinler(eski adı Hasankale)’dir.Erzurum kentinin batısında Aziziye( eski adı Ilıca), Erzurum ovasının batısında Karasu’nun Erzurum Ovasını terk ettiği yer yanında bulunan Aşkale ve Erzurum’u Hasankale üzerinden Kars’a bağlayan kara ve demiryolu üzerindeki Köprüköy ve Horasan’dır.

158

Yerleşim tarihi çok eski olan Erzurum, Roma, Bizans, Saltuklu, Selçuklu, İlhanlı, Karakoyunlu, Akkoyunlu, Safevi, Osmanlı dönemlerini yaşamıştır.Erzurum'un bilinen ilk adı Doğu Roma (Bizans) İmparatoru II.Theodosios' a izafe edilen Theodosiopolis' olarak geçer.

Günümüzdeki Erzurum adı Erzen' in Selçuklular tarafından fethedilmesi üzerine halkının Theodosiopolis' e göç etmesiyle buraya Erzen adı verilmesinden gelmektedir. Türk hâkimiyetinin ilk safhalarında bu adın sonuna, Silvan ile Siirt arasındaki Erzen' den ayırmak için Rum kelimesi ilave edilerek, Erzen al-Rum denilmesinden kaynaklanmıştır.Kentin sağlam bir kalesi bulunmaktadır ve günümüze kadar gelmiştir.

Erzurum 1515 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılır. Yavuz Sultan Selim döneminde pek fazla gelişmeyen Erzurum, Doğu’dan gelecek saldırılara karşı koyabilmesi amacıyla Kanunî Sultan Süleyman, döneminde esaslı bir şekilde imar edilmiş ve önemli bir askeri üs haline getirilmiştir.Bundan sonra Osmanlı Devletinin doğudaki en önemli merkezlerinden biri olan Erzurum, İran savaşları sırasında askeri bir üs olarak kullanılmıştır.Şehir 16.yüzyıldan sonra surların dışına taşmaya başlamış ve camiler etrafında mahalleler oluşmuştur.Mahallelerin yanısıra esnaf ve zanaatkârların da surların dışına çıktığını görülmektedir. Taşmağazalar, Gülahmet, Gürcükapı, Nazik çarşılarının bu sıralarda kurulduğu bilinmektedir.19. yüzyılda şehrin surlarının dışında büyüklü küçüklü 20’ye yakın mahalle kurulmuştur.Erzurum 1828-1829 yıllarında Ruslar tarafından şigal edilir.Kente hakim noktalara kentin surları sökülerek taşları kullanılarak tabyalar inşa edilmiştir.Rus tehlikesine rağmen, 19. yüzyılda Erzurum,önemli bir tarım ve ticaret merkeziydi. Endüstri ve yer altı kaynakları bakımından zengindi. Silah imalatı, bıçakçılık, dericilik, dökümcülük gibi birçok zanaat yaşamaktaydı. İran-Trabzon yolu üzerinde bulunan Erzurum ticarette önem kazanmıştı. Şehir 1916’da Ruslar tarafından tekrar işgal edilmiştir. Rusya’da 1917 Bolşevik Devrimi’nden sonra 1918’de Rus işgali sona ermiştir. Erzurum, 23 Temmuz 1919’da Atatürk önderliğinde, Kurtuluş Savaşı için önemli kararların alındığı kongreye ev sahipliği yapmıştır.

Erzurum kenti batıda Atatürk Üniversitesi alanı, doğuda yerleşime elverişsiz eğimler, güneydoğuda da askeri alanla dağıyla sınırlanmıştır. Yerleşim, büyük ölçüde batıdan gelerek kuzeydoğuya yönelen demir yolu ile güneydeki Trabzon-Erzurum- Ağrı transit yolu arasında kalan alanda yer alır. Tarihi çekirdeği çevreleyen bir çember yol kentin merkezini belirler.Bu çember, Gürcükapı, Taşmağazalar, Tebrizkapı, Yenikapı, Erzincankapı ve Mumcu caddelerinden oluşur. Kentin yerleşim alanları, ışınsal yollarla bu çembere ve merkeze bağlanmıştır. En önemli alanlardan biri Cumhuriyet Caddesidir. Kentin ikinci önemli ulaşım aksı kuzey-güney yönünde uzanan Hastaneler Caddesidir. Kuzeydeki demiryolunun güneyinden başlayan bu cadde, Cumhuriyet Caddesi’ni kestikten sonra Trabzon-Erzurum karayoluyla birleşir. Kent merkezine ulaşan ışınsal yollardan en önemlisi kuzeydeki tren istasyonuyla Gürcükapı Caddesi arasında uzanan İstasyon Caddesidir. Konut alanlarıyla merkezin bağlantısını sağlayan diğer önemli ışınsal yollar kuzey doğudan gelerek Gürcükapı Caddesine bağlanan Kongre Caddesi ile doğudaki alanlardan gelerek Taşmağazalar Caddesi’ne bağlanan Karskapı Caddesidir. Atatürk Üniversitesi 1957 yılında kurulmuştur.Erzurum Teknik Üniversitesi 2010 da kurulmuştur.

159

8.1.3. Erzurum Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Ekonomik faaliyetler arasında toprak yapısı ve iklim tarımı olumsuz etkilemektedir .Ekilmeyen alanlar hayvancılıkta mera olarak kullanılır.Arazinin uygun olduğu yerlerde sebze ve meyvecilik yapılmaktadır. Seracılık son yıllarda önem kazanmaya başlamıştır.Tarıma uygun alanlarda tahıllar, şeker pancarı, patates ,ayçiçeği, baklagiller üretimi yaygındır.

2012 yılı verilerine göre Erzurum’da yaklaşık olarak 760 bin küçükbaş, 550 bin büyükbaş hayvan bulunmakta; 15 bin ton et , 358 bin ton süt , 7 bin ton tereyağı, 70 bin ton peynir , 50 bin ton yoğurt üretimi yapılmaktadır. Bal üretimi ise bin 500 tona yakındır. Bölge hayvancılığında, yöre ölçüsünde değişmekle beraber hakim hayvan türlerinin küçükbaş hayvanlardan, özellikle de koyun ve keçi gibi hayvanlardan oluştuğu görülmektedir. Ancak et ve süt üretimi açısından düşünüldüğünde sığır yetiştiriciliğinin de aynı derecede önemli olduğu söylenebilir. Bölgede hayvancılık hemen bütün köylerde yapılmakta, ancak daha çok sulanabilir arazisi az olan kenar kuşak köylerinde daha çok yoğunlaşmaktadır.

Yörede sanayi, gıda sanayinde yoğunlaşmıştır.Diğer sanayi faaliyetleri plastik, kimya, orman ürünleri, pişmiş kil ,çimento, giyimde yoğunlaşmıştır.(Aşkale Alçı ve Blok Sanayi, Aşkale Çimento Fabrikası, Erzurum Şeker Fabrikası).Sanayi yönünden Aziziye, Erzurum ilinin diğer ilçelerine göre en gelişmiş olanıdır. İlçe sınırları dahilinde Erzurum Organize Sanayi Bölgesi yer almaktadır. İlçedeki en önemli sanayi kuruluşu, 1956 yılında üretime başlayan ve kamuya ait olan Erzurum Şeker Fabrikasıdır. Aziziye ilçe sınırları dahinde üretim yapan Şeker Fabrikası ilçenin ekonomisinde önemlidir. İlk kurulduğunda 1500 ton/gün kapasite ile çalışan fabrikanın kapasitesi 1975 yılında 3000 ton/gün miktara ulaşmıştır.

Yörenin turizminde termal turizm, kültür turizmi kış turizmi yer alır.Ilıca Kaplıcaları Erzurum'un 15 km batısındaki Aziziye ilçe merkezinde yeralmaktadır. Selçuklular tarafından yapılmış olan Çermik, Oluklu, Zincirli adlarını taşıyan bu kaplıcalar Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde birkaç kez tamir görmüşlerdir. Son olarak, Aziziye Belediyesi tarafından kaplıcalar tamamen yenilenmiş ve Ilıca Termal Tesisleri hizmete açılmıştır. Pasinler Kaplıcaları, Kalenin güneyinde Hasankale Çayı'nın iki yanında, birbirlerinden yaklaşık 50 metre mesafede iki kaplıca yer almaktadır. Bunlardan güneydekine Büyük Çermik, kuzeydekine Küçük Çermik denilmektedir. Bunun yanında yaklaşık 60 km. ötedeki Köprüköy'de "Deli Çermik" diye adlandırılan, çamuru ile ünlü kaplıca bulunmaktadır.Akdağ Kaplıcası İl merkezine 28 km. uzaklıktadır Erzurum'un 28 km kuzeyinde, Dumlu Dağı'nın eteğindeki Akdağ köyündedir. Kaplıcaların bulunduğu bölge halk tarafından piknik alanı olarak kullanılmaktadır.

Erzurum kentinin güneyinde Palandöken Dağları Türkiye’nin önemli kayak alanlarına sahiptir. Palandöken’deki kar Haziran ayı sonlarına kadar erimemektedir. Palandöken kayak merkezinde kayak mevsimi en az 150 gün olup, Aralık, Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarını kapsadığı ve kayak alanlarında, normal kış koşullarında kar kalanlığı 2 metreyi aşmaktadır. Konaklı Kayak Merkezi, Erzurum-Çat yolu üzerinden, Erzurum’a 20 km. uzaklıkta ve Konaklı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Yağmurcuk Kayak Merkezi: Erzurum-Çat yolu üzerinde, Erzurum’ a 23 km uzaklıkta, Yağmurcuk köyünün sınırları içinde 160

Erzurum-Çat yolundan 3 km içeridedir. Kandilli Kayak Merkezi Şehir merkezine 36 km uzaklıkta olup, 160 hektar arazi üzerine kurulmuştur. Palandökende ayrıca yamaç paraşütü ve heliski(helikopterle kayak) yapılmaktadır.

Kültür turizmi içinde Erzurum’da İlhanlı Dönemine ait Çifte Minareli Medrese, Yakutiye Medresesi, Saltuklu dönemine ait Ulu Camii , Osmanlı Dönemi Lalapaşa Camii sayılabilir. Yörede diğer tarihi yapılar Erzurum-Horasan Karayolunun 58. km.’ sinde Muş yolu sapağında Aras nehri üzerinde İlhanlı yapısı Çobandede Köprüsü, Pasinler’de İlhanlı eseri Hasan Kale yer alır.

Erzurum’da tabyalar askerî turizm açısından önemlidir.Mecidiye Tabyası, Erzurum şehir merkezinin hemen doğusundaki 2042 rakımlı Topdağı’nın kuzey ucunda bulunan bu tabya, şehri doğudaki Yanık Dere ile kuzeydeki Gürcü Boğazı’ndan gelecek düşmanı durdurmak amacıyla yapılmıştır. Burası, Erzurum’u Pasinler Ovası’na doğudan bağlayan Hamam Deresi ve Deveboynu Geçidi ile birlikte üç ana boğazdan birisidir. Sultan Abdülmecit tarafından 1852 yılında yaptırılan Mecidiye Tabyası geniş bir avlunun doğusunda yay şeklinde bir plan üzerine kurulmuş olan yan yana koğuş odalarından meydana gelmektedir. Tabyanın batısında geniş bir avlu vardır. Diğer taraftan, Mecidiye Tabyası mevcut en eski tabya olması sebebiyle daha sonra yapılan tabyalarda görülen karargâh, pusu ve topçu odaları gibi yeniliklere sahip değildir. Tabya, Erzurum şehrine hakim bir tepede kurulmuş ileri bir karakol ve kışla konumundadır..

Sivişli, Ağzıaçık ve Toparlak’la birlikte Erzurum’un doğusunda ikinci hattı oluşturan Gez Tabyası, Toparlak köyünün batısında Gez yaylasındaki bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Pasinler ovasının güneybatısından başlayıp Palandöken Dağları’nın arkasını da kapsayan vadiyi kontrol altında tutmak için yapılmıştır. Bu tabyaya Erzurum’un Kars çıkışındaki Sütevler köyünden geçen bir yoldan gidilmektedir. Sivişli, Ağzıaçık ve Toparlak’la birlikte Erzurum’un doğusunda ikinci hattı oluşturmaktadır.

Müzeler arasında ise Erzurum’da Arkeoloji Müzesi, Atatürk Evi Müzesi, Türk- İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi (Yakutiye Medresesi) , Resim Heykel Müzesi, 23 Temmuz Kongre Salonu Müzesi, Atatürk Evi Müzesi sayılabilir. Arkeoloji Müzesi ilk olarak 1942 yılında Çifte Minareli Medrese’de faaliyete geçmiş, 1967’de yeni binasına taşınmıştır.

8.1.4. Erzurum Yöresinde Ulaşım

Bir ova kenti olan Erzurum gelişmesini de buna borçludur.Doğu-batı doğrultusunda eski İpekyolu üzerindedir. Günümüzde uluslar arası 80 no.lu karayolu Erzurum’dan geçer.Trabzon’da doğuya Erzurum üzerinden karayololuyla bağlanır.

Yöre 1939 yılından itibaren demiryolu ulaşımına sahiptir.Kars- İstanbul arası demiryolu yöreden geçmektedir.Yörede Aşkale-Ilıca-Erzurum- Pasinler-Köprüköy-Horasan istasyonları bulunmaktadır. Haydarpaşa-Kars arasında Doğu Ekspresi treni Erzurum’dan geçmektedir. Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi yol çalışmaları kapsamında 1 Şubat 2012

161 tarihinden itibaren 24 ay süreyle Ankara-Kars-Ankara arasında işletilmektedir.(Ankara-Kars Doğu Ekspresi)

Kentin kuzeybatısında hava trafiğine 1966 yılında açılan Erzurum Havalimanı, Türk Hava Kuvvetleri ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokole göre sivil ve askeri uçuşlara, 1993 yılından beri de uluslararası hava trafiğine açılmıştır

162

Uygulamalar

1) Türkiye demiryolu haritasını inceleyiniz.

163

Uygulama Soruları

1) Erzurum Yöresinde demiryolunun geçtiği yerleşmeleri öğrendiniz mi?

164

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Erzurum Yöresinde Kuzeyde Dumlu dağı (3169m),kuzeydoğuda Kargapazarı dağları(Dumlu dağ,3169m),orta kesimde Aşkale ovası, Erzurum Ovası ve Pasinler Ovası yer alır. Erzurum, Pasinler ovalarının güneyinde Palandöken dağı yükselir(2974m). Karasu, Erzurum Ovasının kuzeydoğusunda Dumlu dağın eteklerinden doğar.Erzurum ovasından geçer. Güneyde Bingöl dağlarından doğan Aras çayı Pasinler ovasından geçer bu ovada Hasankale(Pasinler) çayını alır. Kuzey kesimin sularını Tortum ve Oltu çaylarının birleşmesiyle oluşan Çoruh ırmağı toplar. Erzurum yöresinin merkezi Erzurum’dur. Erzurum yöresinde diğer yerleşmeler Pasinler(eski adı Hasankale), Aziziye( eski adı Ilıca), Aşkale Köprüköy ve Horasan’dır. Ekonomik faaliyetler arasında toprak yapısı ve iklim tarımı olumsuz etkilemektedir .Ekilmeyen alanlar hayvancılıkta mera olarak kullanılır.Arazinin uygun olduğu yerlerde sebze ve meyvecilik yapılmaktadır. Seracılık son yıllarda önem kazanmaya başlamıştır.Tarıma uygun alanlarda tahıllar, şeker pancarı, patates ,ayçiçeği, baklagiller üretimi yaygındır. Yörede sanayi, gıda sanayinde yoğunlaşmıştır.Diğer sanayi faaliyetleri plastik, kimya, orman ürünleri, pişmiş kil ,çimento, giyimde yoğunlaşmıştır. Erzurum kentinin güneyinde Palandöken Dağları Türkiye’nin önemli kayak alanlarına sahiptir. Günümüzde uluslar arası 80 no.lu karayolu Erzurum’dan geçer.Trabzon’da doğuya Erzurum üzerinden karayololuyla bağlanır.Yöre 1939 yılından itibaren demiryolu ulaşımına sahiptir.Kars- İstanbul arası demiryolu yöreden geçmektedir. Kentin kuzeybatısında Erzurum Havalimanı, 1993 yılından itibaren uluslararası hava trafiğine açılmıştır

165

Bölüm Soruları

1) Aşağıdaki bölümlerden hangisi Doğu Anadolu Bölgesinde değildir? a) Erzurum-Kars Bölümü b) Yukarı Fırat Bölümü c) Yukarı Murat-Van Bölümü d) Hakkari Bölümü e) Dicle Bölümü

2) Aşkale Ovası ve Pasinler Ovası hangi yörededir? a) Kars Yöresi b) Malatya-Elazığ Yöresi c) Erzurum Yöresi d) Munzur Dağları Yöresi e) Bingöl Yöresi

3) Palandöken dağı hangi yörededir? a) Erzurum Yöresi b) Kars Yöresi c) Bingöl Yöresi d) Van Yöresi e) Hakkari Yöresi

4) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Erzurum Yöresinde değildir.? a) Aşkale b) Horasan c) Köprüköy d) Pasinler e) Sarıkamış

166

5) Ilıca Kaplıcaları Erzurum Yöresinde nerededir?

a) Horasan

b) Aşkale

c) Erzurum

d) Aziziye

e) Köprüköy

6) Erzurum Yöresinin tanınmış kayak merkezi hangi dağ üzerindedir?

a) Palandöken Dağı

b) Kargapazarı Dağı

c) Dumlu Dağ

d) Munzur Dağları

e) Bingöl Dağları

7) Erzurum Yöresinin batısı sularını hangi akarsuyla Basra Körfezi havzasına gönderir?

a) Aras nehri

b) Karasu

c) Çoruh nehri

d) Kızılırmak

e) Yeşilırmak

8) Erzurum kentinin güneyinde hangi dağ yer alır?

a) Dumlu Dağ

b) Kargapazarı Dağı

c) Palandöken Dağı

d) Munzur Dağları

e) Bingöl Dağları

167

9) Erzurum Tabyaları hangi turizm çeşidi için değerlendirilmelidir? a) İnanç Turizmi b) Arkeolojik Turizm c) Askerî Turizm d) Gençlik Turizmi e) Prehistorik Turizm

10) Erzurum surlarının taşları sökülerek ne inşa etmek için kullanılmıştır? a) Kale b) Bina c) Yol d) Tabya e) Heykel

Cevaplar

1)e, 2)c, 3)a, 4)e, 5)d, 6)a, 7)b, 8)c, 9)c, 10)d

168

9. KARS YÖRESİ

169

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

9. Kars Yöresi

9.1. Kars Yöresinin Fiziki Coğrafyası

9.2. Kars Yöresinde Yerleşmeler

9.3. Kars Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

9.4. Kars Yöresinde Ulaşım

170

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Kars kentinde açılan üniversitenin ismi nedir?

2) 2008 yılında Kars Yöresinde ,Kars kenti dışında açılan diğer üniversite nerededir?

3) Kars Yöresinde hangi yerleşmede hava alanı vardır?

171

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Göllerin korunmasını Orman ve Su İşleri Ekonomik Faaliyetler öğrenmek Bakanlığı web sayfasını inceleyerek

Türkiye Kış Turizm Sarıkamışla ilgili web Ekonomik Faaliyetler Merkezlerini öğrenmek sayfalarını inceleyerek

172

Anahtar Kavramlar

• Kars Yöresi

• Kars

• Sarıkamış

• Hanak

• Posof

• Damal

• Çıldır

• Şenkaya

• Digor

• Kağızman

• Ardahan

• Iğdır

• Göle

• Akyaka

• Karakoyunlu

• Aralık

• Tuzluca

• Ardahan Ovası

• Iğdır Ovası

• Kağızman Ovası

• Çıldır Gölü

• Aygır Gölü 173

• Kuyucuk Gölü

• Turna Gölü.

174

Giriş

Bu bölümde Kars Yöresinin fiziki coğrafyası, yerleşmeler, ekonomik faaliyetler ve ulaşım incelenmiştir.Kars Yöresinde Kars, Ardahan ve Iğdır olmak üzere 3 il merkezi bulunur. Bir sınır yöresi olduğu için tarihi coğrafyası da önemlidir.

175

9. Erzurum-Kars Bölümü/ Kars Yöresi

Kars Yöresi Erzurum-Kars Bölümünün bir yöresidir.Yörenin doğusunu Gürcistan ve Ermenistan siyasi sınırı oluşturur.

9.1. Kars Yöresinin Fiziki Coğrafyası

Harita 25. Kars Yöresi Fiziki Coğrafyası

Kars Yöresinin yarıdan fazlasını platolar oluşturur.Diğer kısımlar dağlık alanlar ve bunların arasında ovalardır.Yörenin kuzeybatısında Allahüekber Dağları yer alır. Bu dağlık alan kuzeyde Ardahan Platosuyla güneybatıda Erzurum-Kars platosunu ayırır. Yörenin büyük bölümünü Erzurum-Kars platosunun doğusu oluşturur. Bu kısma Sarıkamış-Kars platosu adı verilir. Bu plato Sarıkamış’ın güneyinden başlar güneyde Aras vadisine doğru alçalır kuzeye doğru yükselir.Yörede 3000m.yi aşan başlıca dağlar Allahüekber dağları, Çıldır gölü güneydoğusunda Akbaba dağı, batısında Kısır dağı, Kuzeyde Kel dağı, Sarıkamış’ın güneyinde Aladağ yer alır. Digor kuzeyinde Dumanlı dağ 2699m yüksekliktedir. Yörede Kars ovası en geniş ovadır, güneybatıda Selim ovasıyla birleşir. Kars Ovası, Allahüekber Dağları ile Sarıkamış-Kars platosu arasında yer almakta olup ovanın yüzölçümü 2.500 km²’dir.Diğer ovalar Kağızman ovası, Ardahan ovası, Göle, Hanak ve Iğdır ovasıdır.

Yörenin akarsuları Aras nehri, Kars çayı ve Arpaçaydır.Yörenin hidroğrafyasında başlıca akarsu Aras nehri, Türkiye’nin Ermenistan sınırını oluşturan ve Kars ovasından gelen Kars çayını alan Arpaçay ile birleşerek Hazar Denizi havzasına dahil olur.Ardahan ovasından Kura nehri geçer. Kura nehri Allahüekber dağlarının kuzey yaamaçlarından doğan çayların birleşmesiyle oluşur.Kura nehri sınırlarımız dışına çıktıktan sonra Azerbeycan’da Aras nehri

176 ile birleşir Hazar denizine dökülür.Bir diğer çay Posof çayıdır sınırlarımız dışına çıkar ve Kura nehrine karışır.Susuz Şelalesi Susuz-Ardahan karayolu üzerindedir.

Yörede Çıldır Barajı, Arpaçay Barajı, Selim-Bayburt Barajı olmak üzere 3 önemli baraj mevcuttur. Bunlardan Arpaçay ve Çıldır barajları enerji ve sulama, Bayburt Barajı ise sadece sulama imkanı sağlamaktadır.

Yörede Çıldır Gölü, Aygır Gölü, Kuyucuk Gölü ve Turna Gölü yer alır.Çıldır gölü deniz seviyesinden 1956 m. yükseklikte konumlanmış, tatlı sulu bir göldür.Çevresinde bir çok yaban kuşları barınan gölde civarındaki halka gelir getiren sazan ve alabalık bulunur. Gölün fazla suları Cara deresiyle Kars Çayına karışır.Aygır Gölü, Kars-Göle yolu üzerinde 4 km² 'lik alana sahip, küçük bir lav setti gölüdür. En derin yeri 30 m olan gölün suları tatlıdır. Susuz ilçesinin batısında yer alan bu göl, çevresinde eriyen kar suları ve dibindeki kaynaklarla beslenir. Turna Gölü Kağızman'a bağlı Kötek bucağının kuzeydoğusundaki volkanik alanda yer alan gölün alanı 2 km²'den biraz fazladır. Kabaca daire biçiminde olan göl, çevresini saran tepelere doğru bir takım girintiler yapar. Kıyıları çimenlerle kaplı olan Turna Gölü, bu tepelerden inen kar suları ve dibinden kaynayan pınarlarla beslenir. Orta kesimlerine doğru oldukça derinleşen ve suları tatlı olan gölde balık yoktur. Deniz (Çengilli) Gölü ,Aladağ'ın Kağızman ilçesine bakan yamaçlarımla yer alır. Göl içerisinde bol miktarda balık bulunur. Kuyucuk Gölü, küçük bir göl olup, Kars - Akyaka karayolu üzerinde yer almakladır. Gölün suyunun asitli olması nedeniyle balık yetişmemekledir. Ancak, göl çevrede bulunan su kuşlarının beslenme ve barınma yeridir. Kuyucuk Gölü Orman Genel Müdürlüğü tarafından 1990 tarihinde "Su Kuşları Koruma ve Üretme Sahası" olarak korumaya alınmıştır.Arpaçay baraj gölü Türkiye-Ermenistan sınırında yer alır Aktaş gölü(Hozapin gölü) kapalı bir havza olup suları acıdır. Türkiye-Gürcistan sınırındadır. Gölün 14 km² lik kısmı Ardahan sınırları içerisinde, 13 km² lik kısmı da Gürcistan’da olmak üzere toplam 27 km²lik alana sahiptir . Yüksekliği 1794 m dir.

9.2. Kars Yöresinde Yerleşmeler

Kars Yöresinde yerleşmeler Kars , Sarıkamış, Hanak, Posof, Damal, Çıldır, Şenkaya, Digor, Kağızman, Ardahan ,Iğdır, Göle, Akyaka, Karakoyunlu, Aralık ve Tuzluca’dır.

177

Harita 26. Kars Yöresinde Yerleşmeler Kars, kenti askeri bir kale olarak 1750m yüksekliğinde bir plato üzerinde kurulmuştur. Tarihinde Bagratlı Beyliği, Bizanslılar ,Selçuklular, Moğollar, İlhanlılar, Karakoyunlular, Akkoyunlular dönemlerini yaşamıştır. 1534 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Irakeyn Seferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmıştır.1877 yılında başlayan Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sonucunda Kars, Batum ve Ardahan onlara bırakılmıştır. 1917 yılında Çarlık Rusyası dağılınca 3 Mart 1918 yılında Ruslarla imzalanan Brest-Litowsk Antlaşması ile Kars, Ardahan ve Batum tekrar Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ancak 1918 yılında Osmanlı topraklarının İtilaf Devletleri tarafından istilâsı sırasında, Kars, Ardahan ve Batum’u, 1921 yılına kadar Ermeniler ve Gürcüler kontrolleri altında tutmuşlardır. Ruslarla 16 Mart 1921’de Moskova’da, 13 Ekim 1921’de Kars’ta yapılan antlaşmalarla, Türkiye- Rusya sınırı çizilmiş, Kars ve çevresi Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmıştır. Türkiye'nin Orta Asya'ya açılan kapısı konumundaki bu şehir, Kafkas Üniversitesinin açılmasıyla hızla gelişmeye başlamış ve zaman içinde bir öğrenci kenti durumuna gelmiştir. Ayrıca şehir merkezine altı kilometre uzaklıktaki havalimanı sayesinde de bölgesinde ulaşım ağının kesiştiği bir noktada yer alır. Bunun dışında kara ve demiryolu ağlarıyla ülkenin diğer yerleşim birimlerine ulaşımda da bir sorun yoktur.Kars’ta 1992 yılında Kafkas Üniversitesi açılmıştır.Kars Yöresinin diğer üniversiteleri 2008 yılında açılan Ardahan’da Ardahan Üniversitesi ve Iğdır’da Iğdır Üniversitesi’dir.

Sarıkamış, Kars platosunun güney batı kenarında bir taraftan Kars, diğer taraftan Erzurum ve ayrıca Aras vadisine yönelen yolların kavşağında bir mevkidedir.Bir taraftan Kars platosuna bir taraftan da Pasinler ovasına geçen yolu kontrol eden önemli bir mevkii dolayısıyla Rus işgali sırasında önemli bir askeri üs haline getirilmiş ve çeşitli askeri binalarla donatılmıştır.

Ardahan, kent merkezinden Kura nehri geçer 1992 de il olmuştur. MS 628 yılında Hazar Türkleri’nin bir kolu ve Ardahan adının kaynağı olan Arda Türkleri yöreyi ele geçirmislerdir. 1069 yılında Alparslan tarafından fethedilerek Selçuklu egemenliğine giren 178

Ardahan 1551’de Osmanlı topraklarına dahil olmustur1828-1855 yıllarında Rus isgaline maruz kalan Ardahan, 1878 Berlin Antlasmasıyla savas tazminatı yerine Kars ve Batum’la birlikte Ruslar’a bırakılmıstır. 1918 yılında imzalanan Brest-Litovsk Anlasması ile Osmanlılar’a iade edilmistir.

9.3. Kars Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Yörenin ekonomisi büyük ölçüde tahıl tarımı ve mera hayvancılığına dayanır. Bitkisel üretimde tahıl ürünleri başta gelir. Ekili alanların %90'dan fazlası tahıl üretimine ayrılmıştır. Tahıl türleri arasında buğday başta gelmekle birlikte, bazı yıllar arpa üretiminin buğday üretimini geçtiği olur. Kış sebzesi olarak lahana ve şalgam yetiştirilir. Üretim bakımından önde gelen kuru sebze patatestir. Ayrıca, yulaf da yetiştirilen tahıllar içerisindedir. Arpa ve buğday yetiştirilen ovalarda, son yıllarda sulamanın da ön plana çıkması ile şeker pancarı da önemli ürünler arasına girmiştir.Yöre genelde meyve ve sebzeciliğe uygun olmamakla beraber Kağızman ovasının mikro klima özelliği nedeniyle meyvecilik ünlüdür.Kağızman elması ve kayısısı(abrigoz) ünlüdür.Iğdır ovası da mikroklima özelliğiyle sebze ve meyveciliğe uygundur.Özellikle kayısı önemli bir ekonomik gelirdir.

Hayvancılık önemli olmakla beraber genellikle küçük aile işletmeciliği şeklindedir. Hayvansal üretimde beyaz peynir,süt üretimi önemli miktardadır. Kars Kaşarı, İzmir Enternasyonal Fuarı'nda yine burada üretilen gravyer, beyaz peynir ve kreması ile birlikte 1937'den 1950'ye kadar Türkiye birincilik ödülünü almıştır. büyükbaş hayvancılıkta yerli sığır ırkı ve melez ırk hâkimdir bölge genelinde olduğu gibi Kars’ta da küçükbaş hayvan sayısı önemli ölçüde azalmıştır. Kırsal alanda göç hızındaki artış, tüketicilerin büyükbaş hayvan ürünlerini daha çok tercih etmesi, küçükbaş hayvanın bakımının emek yoğun oluşu vedesteklemelerin büyükbaş hayvanlara yoğunlaşması bu azalışın sebepleri arasındadır.Ardahan ‘da yaşayan ve kolayca üreyen kazlardan kaz eti üretimi önemlidir.

Kars yöresi zengin flora yapısı ve geniş çayır-mera alanları ile arıcılık konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Kars Balı ise tamamen organik bir üründür. Bu bal Kars ve Ardahan'ın mera ve yaylalarında doğal olarak yetişmekte olan çok sayıda polen ve nektar kaynağı çiçekten üretilmektedir. Bu bitkilerin yetişebilmesi için herhangi bir ilaçlama ve gübreleme işlemi yapılmamaktadır. Bu balı Kafkas Arısı ırkı yapmaktadır .Dünyada ekonomik değere haiz olan dört önemli arı ırkından birisi olan Kafkas arı ırkının (Apis Mellifera Caucasica Gorb.) ülkemizdeki gen merkezi Ardahan ve Posof çevresidir.

Kars Yöresinde 1961'e kadar yörede herhangi bir sanayileşme hareketine rastlanmamaktadır. Söz konusu yılda il merkezinde açılan ve özel sektöre ait olan Üçyıldız Değirmen Taşı Fabrikası Kars'taki ilk önemli sanayi tesisidir. 1968'de Süt Endüstrisi Kurumuna bağlı olarak Kars Süt Ürünleri ve Gıda Sanayi faaliyete başlamıştır Kars 1968 yılında Birinci Derecede Kalkınmada Öncelikli Yöre olarak ilan edilmiş ve bunu takip eden 10 yıllık dönemde önemli yatırımlar gerçekleştirilmiştir. 1970'te özel sektöre ait olan Kayalar Patoz İmalat Fabrikası 1972'de Et ve Balık Kurumu'na bağlı olarak Kars Et Kombinası kurulmuştur. 1974'te devlete ait Kars Yem Fabrikası, 1976'da kurulan Kars Çimento Fabrikası 1978'de işletmeye açılan Kars Un ve Serhat Un Fabrikaları açılmıştır .1978'de Kağızman'daki 179 tuz yataklarını işletmek üzere kurulan Kristal Tuz Rafinerisi hizmete girmiştir. Sarıkamış Ayakkabı Fabrikası ise 1983'te açılmıştır. Fabrikanın kuruluş amacı askeri bot ve muhtelif resmi ayakkabı üretimi yapmaktır. Kars Şeker Fabrikası, . Erzurum-Kars-Ardahan karayolu üzerinde şehir merkezine 5,5 km mesafededir. 1993 yılında tamamlanarak işletmeye açılmıştır Açılan bu fabrika ile ilde sulanabilen tarım arazisinde şeker pancarı ekimi büyük bir gelişme göstermiştir.

Günümüzde yörede sanayi gıda sanayinde yoğunlaşmıştır.Hayvansal ve tarımsal ürünlerin işlenmesine dayalı işletmeler yer alır. Başlıca sanayi tesisleri şeker, ayakkabı, karma yem, çimento, et, değirmen taşı, süt ürünleri, metal bağlantı elamanları, mobilya, tuz, bordür ve parke gibi alanlarda yoğulaşmıştır.Sanayi alannı geliştirmek için 69 parselden oluşan Kars Organize Sanayi Bölgesi kurulmuştur. Kars OSB, Kars-Erzurum karayolunun 10. km’sinde Kafkas Üniversitesi Paşaçayırı Kampüsü yakınında yer almaktadır. 1976 yılında kurulmuş olan OSB’nin altyapı çalışmaları ancak 2002 yılında tamamlanmışve faaliyete açılmıştır.

Yörede, asbest, pomza, perlit, manganez, manyezit, kireçtaşı, kaya tuzu gibi madenlerbulunmaktadır. Ayrıca Digor ilçesi Kilittaş mevkiinde 380.000.000 ton muhtemel rezerve sahip linyit yatakları mevcuttur. Madencilik faaliyetlerinin yoğun olmadığı Kars’ta sadece kaya tuzu, şeker fabrikasına ait kireçtaşı ocakları ve pomza ocakları işletilmektedir.

Kars ilinde tuz madeni Kağızman-Karakuş sahasında 14.610.888 ton görünür rezerv bulunmaktadır. Şu anda mevcut tuz madeni T.C. Serhat Kalkınma Ajansı’nın 2011 yılı mali destek programı kapsamında hibe almaya hak kazanmış olan özel bir işletme tarafından işletilmektedir

Yörede turizm diğer bir ekonomik sektördür.Kış turizmi, termal turizm ve kültür turizmi açısından önemlidir. Kuyucak Kuş Cenneti, 182 farklı kuş çeşidiyle ilgi görmektedir.Özellikle angıt ördekleri ,dikkuyruk ördekleri ve Sibirya kazı için önemlidir.Kuyucak Gölü, Uluslararası Ramsar Sözleşmesi kapsamında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da korunan tek sulak alandır. Ayrıca Kuzey Doğa Derneği tarafından hayata geçirilen “Kuyucuk Gölü (Kars) Koruma, Araştırma, Sulak Alan Restorasyonu ve Kuş Gözlem Turizmi Projesi” 2009’da dünyada yılın en iyi projesi seçilerek,Whitley Fonu birincilik ödülünü kazanmıştır.

Sarıkamış Cıbıl Tepe Kış Turizm Merkezi çam ormanları,kar kalitesi,modern telesiyej tesisleri ve konaklama olanaklarıyla Türkiye’nin önemli kış merkezleri arasıdadır yılda ortalama olarak 4 ay, 8 ile 100 cm kalınlığında karla kaplı olan Sarıkamış’ta, en uygun kayak mevsimi 10 Aralık-10 Nisan tarihleridir.Ardahan’a 12km uzaklıktan Yalnızçam –Uğurludağ 2003 yılında kayak alanı olarak açılmıştır.

Kars Yöresi şifalı sular bakımından zengindir. Ancak yöre bu değerlerden yeteri kadar yararlanılmamaktadır. Kars'taki şifalı suların çoğunda tesis bulunmamaktadır. Bu kaynaklar arasında Kağızman'daki Kötek kaplıcaları, Aktaş ve Kızıltaş kaplıcaları ve Akyaka kaplıcaları önde gelmektedir.

180

Kültür turizminde Kars kentinde tarihi yapılar Kars Kalesi, Anadolu’ya gelen ilk evliya alperenlerden Ebul Hasan Harakani Türbesi, Kümbet Cami (12 Havariler Kilisesi), Yusuf Paşa Camii, Fethiye Camii, Taş Köprü, İlbeyi Oğlu Hamamı, Mazlumağa Hamamı yer alır.

Ardahan’da 1911 yılında Osmanlı mimarisine göre insa edilen Hamşioğlu Rasim Bey Konağı ve Vali Hursit Bey Konağı,Ardahan kalesi tarihi yapılar arasındadır.Ani harabeleri de yörenin önemli kültürel zenginliğidir.Kars ve Ardahan Tabyaları askeri turizm açısından önem taşır.

Kars Müzesi ilk olarak 1959 yılında Vilayet Konağı'nda açılmıştır. 1964 - 1978 yılına kadar Kümbet Cami (Havariler Kilisesi) müzeye dönüştürülerek sergileme yapılmış, 1978 yılında İstasyon Mahallesi'nde yapılan yeni ve modern bir müze binası 1981 yılında hizmete açılmıştır. Modern Kars Müzesi günümüzde arkeolojik, etnografik ve taş eserlerin sergilendiği önemli müzeler arasında yer almaktadır Kağızman Çamuşlu köyünde bulunan Yazılı kaya resimleri MÖ 10 000 yıllarına aittir.Prehistorik turizm açısından önemlidir.

El sanatları arasında Damal bebekleri önemlidir..Geçmiste yöre kadınları yöresel kıyafetlerin küçüklerini ağaçtan yapılan bebeklere giydirerek çocuklarına oyuncak yapmaktaydılar. Günümüzde bu giysiler plastik bebekler üzerine giydirilerek meraklılarına satılmaktadır. Bu giysiler iyi bir isçilik ve el emeği ile bezler üzerine boncuklarla islenerek yapılmaktadır. Bu bebekler 1996 yılında Japonya’da düzenlenen “Yöresel Folklorik Bebekler” yarısmasında el emeği kategorisinde dünya birincisi olmustur.

9.4. Kars Yöresinde Ulaşım

Kars’a şehirlerarası ulaşım demiryolu, karayolu ve havayolu ile sağlanmaktadır. Karayolu ulaşımı bölge içinde Kars, Erzurum üzerinden batıya bağlanır.Doğuda,Erzurum- Kağızman-Tuzluca-Iğdır-Doğubeyazıt üzerinden İran’a bağlanır.Yöre, Aralık üzerinden Nahcıvan’la Dilucu sınır kapısına bağlanır.Iğdır-Aralık karayolundan ayrılan bir hat Ermenistan’la olan Alican sınır kapısına ulaşır.(bu sınır kapısı siyasi nedenle 1993 de kapatılmıştır).Yörenin Karadeniz Bölgesiyle karayolu bağlantısı Kars-Ardahan-Şavşat üzerindendir.Ulaşımı zor olan bu hat yerine Ardahan-Yalnızçam-Şavşat karayolu inşa edilmektedir.Yöre, Ardahan-Hanak-Posof karayolu Gürcistan’la Türkgözü sınır kapısına bağlanır.2013 yılında Çıldır ilçesinde Gürcistan’la Aktaş sınır kapısının temeli atılmıştır.Yöre, Kars-Göle karayoluyla Karadeniz kıyısında Hopa limanına bağlanır.Yöre Iğdır üzerinden Hopa-İran transit karayolu üzerindedir.

Yörenin ulaşımda önemi inşaatı devam eden Ankara-Kars hızlı tren, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı , etüt çalışmaları süren Kars-Iğdır-Nahcivan-İran-Pakistan demiryolu projesi ve planlanan Kars Lojistik Merkezi ile daha da artacaktır.

Yörede Kars–Ankara-İstanbul arasında Doğu Ekspresiyle sağlanan demiryolu yolcu ulaşımı inşaat çalışmaları devam eden Ankara–İstanbul Hızlı Tren Projesi nedeniyle 1 Şubat 2012 tarihinden itibaren sadece Kars-Ankara arasında yapılmaktadır.Bakımı tamamlanan 181

Kars-Akyaka demiryolu hattında rayotobüs seferleri 2011 yılında başlamıştır. Ermenistan’la Akyaka (Doğu Kapı) demiryolu sınır kapısı 1993 yılında siyasi nedenle kapatılmıştır. Bakü- Tiflis-Kars demiryolu hattı inşaatı devam etmektedir.Bu demiryolu hattıyla ilgili olarak Canbazlar demiryolu sınır kapısı inşa edilmektedir.

1988 yılında açılan Kars Havalimanına İstanbul, Ankara ve İzmir’den düzenli uçuşlar ile zaman zaman yurtiçi ve yurtdışından tarifesiz uçuşlar yapılmaktadır. 2012 yılında Iğdır Havalimanı hizmete girmiştir.

182

Uygulamalar

1)Türkiye karayolu haritasında sınır kapılarını inceleyiniz.

183

Uygulama Soruları

1)Kars yöresinin sınır kapılarını öğrendiniz mi?

184

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Yörenin kuzeybatısında Allahüekber Dağları yer alır. Yörenin büyük bölümünü Erzurum-Kars platosunun doğusu oluşturur. Bu kısma Sarıkamış-Kars platosu adı verilir. Yörede 3000m.yi aşan başlıca dağlar Allahüekber dağları, Çıldır gölü güneydoğusunda Akbaba dağı, batısında Kısır dağı, Kuzeyde Kel dağı, Sarıkamış’ın güneyinde Aladağ yer alır. Digor kuzeyinde Dumanlı dağ 2699m yüksekliktedir. Yörede Kars ovası en geniş ovadır, güneybatıda Selim ovasıyla birleşir. Yörede Çıldır Gölü, Aygır Gölü, Kuyucuk Gölü ve Turna Gölü yer alır Aktaş gölü(Hozapin gölü) kapalı bir havza olup suları acıdır. Türkiye-Gürcistan sınırındadır. Yörenin akarsuları Aras nehri, Kars çayı ve Arpaçaydır. Kars Yöresinde yerleşmeler Kars , Sarıkamış, Hanak, Posof, Damal, Çıldır, Şenkaya, Digor, Kağızman, Ardahan ,Iğdır, Göle, Akyaka, Karakoyunlu, Aralık ve Tuzluca’dır. Yörenin ekonomisi büyük ölçüde tahıl tarımı ve mera hayvancılığına dayanır.Sanayi tesisleri Kars’ta yoğunlaşmıştır.Yöre kültür turizmi açısından önemlidir. Kars’a şehirlerarası ulaşım demiryolu, karayolu ve havayolu ile sağlanmaktadır.Yörede Kars ve Iğdır’da olmak üzere iki havalimanı bulunur.

185

Bölüm Soruları

1) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Kars Yöresinde değildir? a) Sarıkamış b) Çıldır c) Ardahan d) Posof e) Pasinler

2) Aşağıdaki dağlardan hangisi Kars Yöresinde değildir? a) Allahüekber dağı b) Aladağ c) Dumanlı dağ d) Palandöken dağı e) Kel dağı

3) Kars Yöresinde en zengin linyit yatakları nerdedir? a) Posof b) Digor c) Kağızman d) Tuzluca e) Ardahan

4) 4-)Kağızman ovası ve Iğdır ovası hangi yörededir? a) Munzur Dağları Yöresi b) Erzurum Yöresi c) Bingöl Yöresi d) Kars Yöresi e) Van Yöresi

186

5) Ardahan Ovasından hangi akarsu geçer? a) Kura nehri b) Karasu c) Kızılırmak d) Yeşilırmak e) Melen suyu

6) Çıldır Gölü ve Kuyucuk gölü hangi yörededir? a) Erzurum Yöresi b) Kars Yöresi c) Bingöl Yöresi d) Van Yöresi e) Kars Yöresi

7) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisine demiryolu ulaşımı vardır? a) Ardahan b) Kağızman c) Kars d) Tuzluca e) Aralık

8) Kars Yöresinde aşağıdaki hangi yerleşmede üniversite vardır.? a) Göle b) Iğdır c) Tuzluca d) Posof e) Aralık

187

9) Kars Yöresinde tuz yatakları nerede işletilmektedir? a) Kağızman b) Damal c) Şenkaya d) Karakoyunlu e) Aralık

10) Kars Yöresinde 2012 yılında nerede hava limanı açılmıştır? a) Kağızman b) Şenkaya c) Iğdır d) Posof e) Damal

Cevaplar

1)e, 2)d, 3)b, 4)d, 5)a, 6)e, 7)c, 8)b, 9)a, 10)c

188

10. MERCAN (MUNZUR) DAĞLARI VE ÇEVRESİNDEKİ DEPRESYONLAR YÖRESİ VE MALATYA- ELAZIĞ YÖRESİ

189

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

10. 1. Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresi

10.1.1. Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresi Fiziki Coğrafyası

10.1.2. Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde Yerleşmeler

10.1.3.Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

10.1.4.Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde Ulaşım

10.2. Malatya-Elazığ Yöresi

10.2.1. Malatya-Elazığ Yöresi Fiziki Coğrafyası

10.2.2. Malatya-Elazığ Yöresinde Yerleşmeler

10.2.3. Malatya-Elazığ Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

10.2.4. Malatya-Elazığ Yöresinde Ulaşım

190

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Fırat Üniversitesi hangi şehirdedir?

2) İnönü Üniversitesi hangi şehirdedir?

3) Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde hangi vadide milli park kurulmuştur?

191

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Türkiye’de yer değiştiren Metin Tuncel’in “Türkiye’de Yerleşme yerleşmelerin öğrenilmesi Yer Değiştiren şehirler” makalesinin okunması Türkiye’de meyveciliği Malatya ve Elazığ kayısı Ekonomik Faaliyetler öğrenmek üretimi ve bağcılığı okumak

192

Anahtar Kavramlar

• Mercan dağları

• Erzincan

• Tunceli

• Tercan

• Otlukbeli

• Kemah

• İliç

• Pertek

• Kemaliye

• Divriği

• Ovacık

• Hozat

• Nazimiye

• Mazgirt

• Çayırlı

• Üzümlü

• Yayladere

• Munzur suyu

• Otlukbeli gölü

• Malatya

• Elbistan 193

• Afşin

• Elazığ

• Akçadağ

• Hekimhan

• Doğanşehir

• Arapkir

• Kale

• Doğanyol

• Pötürge

• Yazıhan

• Yeşilyurt

• Sarız

• Ağın

• Sivrice

• Doğanyol

• Gerger

• Çelikhan

• Ekinözü

• Sarız

• Arguvan 194

• Sincik

• Çüngüş

• Gürün

• Elazığ vişnesi

• Girmana Vadisi

• Levent Vadisi

• Tohma Kanyonu

195

Giriş

Bu bölümde Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresi ve Malatya-Elazığ Yöresinin fiziki coğrafyası,yerleşemeler,ekonomik faaliyetler ve ulaşımı incelenmiştir.

196

10.1. Yukarı Fırat Bölümü/ Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresi

Yukarı Fırat Bölümü kapladığı alan bakımından Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük bölümüdür. Kuzeyde Karadeniz Bölgesi sınırından güneyde güneydoğu Toroslar yayına,doğuda Muş yakınından batıda Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgelerinin birbirine temas ettiği alana kadar uzanır.Bu geniş ve dağlık bölüm Fırat nehri ve kollarıyla parçalı bir görünüş almıştır.Bölüm 4 yöreye ayrılır.

1. Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar 2. Malatya-Elazığ Yöresi 3. Bingöl Yöresi 4. Güneydoğu Toroslar Yöresi 10.1.1. Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresi Fiziki Coğrafyası

Bu yöre Mercan Dağları (Munzur Dağları) ve çevresindeki çukur alanları içine alır.Mercan dağları Karasu vadisinin güneyinde batıda Kemaliye’den doğuda Pülümür batısına kadar yaklaşık 130km.lik bir alan boyunca devam eder.3000m.yi aşan dorukları bulunan en yüksek tepe 3463m ile Akbaba tepesidir.Karasu vadisinin kuzeyinde yüksek bir dağlık alan yer alır.Karasu-Aras dağlarına ait bu dağlar, Köhnem dağı 3045m,Keşiş dağı(Esence dağı) 3549m,Meyram dağı 2669m.dir.

Harita 27: Mercan(Munzur) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresi

Fiziki Coğrafyası

197

Mercan(Munzur) dağlarının kuzey eteklerinde doğuda Tercan havzasından başlayıp batıya doğru Sansa Boğazı, Erzincan ovası ve Kemah ovasıyla devam eden ve Karasu’ya karışan Çaltı suyu vadisiyle izlenen bir depresyonlar dizisi yer alır.Yörenin bir diğer ovası Munzur dağlarının güneyinde Ovacık ovasıdır. Murat ırmağının kolu olan Munzur suyu vadisi etrafında gelişmiş bir ovadır.

Yörenin hidroğrafyasında yer alan Karasu ve Murat nehirleri birleştiği yerde kurulan enerji amaçlı Keban barajı(1974) 675km² lik göl alanıyla yörenin batısı ve güneybatısını kaplar. Kuzeyde Karasu, İliç yakınlarına kadar devam eder şeklindedir. Buradan itibaren Keban baraj gölü başlar.Diğer akarsular Mercan suyu(Munzur suyu), Pülümür suyı, Tahar suyu ve Peri suyudur. Munzur çayı üzerinde Uzunçayır Barajı inşa edilmiştir(2009).Ovacık kuzeyinde Mercan dağları yaylalarına çıkarken Kırk Merdiven şelaleleri yer alır. Munzur dağlarının güney eteklerinde irili ufaklı 40 göz halinde fışkırarak çıkan sular(Munzur Gözeleri), 200 metre aktıktan sonra ovada ırmak haline gelmektedir.

Munzur dağları üzerinde buzul gölleri yer alır Yörenin gölleri Otlukbeli ilçesinde Otlukbeli gölü, Çayırlı ilçesinde Aygır gölü ve Yedi göller, İliç ilçesinde Acı göl, Erzincan ve Tunceli arasında Munzur gölü sayılabilir.Otlukbeli gölü oluşumu açısından” traverten seti gölü” olarak nadirdir.

10.1.2. Munzur Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler Erzincan , Tunceli,Tercan, Otlukbeli, Kemah, İliç, Pertek, Kemaliye, Divriği, Ovacık, Hozat, Nazimiye, Mazgirt, Çayırlı, Arguvan, Üzümlü ve Yayladere’ dir.

Harita 28: Mercan(Munzur)) Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde Yerleşmeler 198

Eski bir geçmişi olan olan Erzincan Roma, Bizans, Mengücek Beyliği, Selçuklu, Eretna Beyliği, Akkoyunlu dönemlerini yaşamıştır.Erzincan ismi Eriza’dan gelmektedir.Eriza adını Selçuklular Erzingan veya Aziris olarak kullanmışlardır.Yöre Otlukbeli Savaşına kadar Akkoyunluların elinde kalmıştır.Bu savaştan sonra Osmanlıların denetimine geçmiştir. Erzincan'ın siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel yönlerden, Mengücek Beyliği ve Selçuklu döneminde ve ondan sonra gelen yüzyıllar içerisinde de Anadolu'nun ileri gelen ticari ve kültür merkezlerinden biriydi. O dönemler içerisinde ekonomisinin temelini oluşturan faaliyetler açısından çağdaşı olan kentlerin pek çoğundan ileriydi. 12. yüzyılda Gezgin Marco Polo, kentte dokumacılığın gelişmiş olduğunu, 14. yüzyılda İbni Batuta da kentte dokumacılığın ve bakır eşya yapımının ileri düzeyde olduğunu yazarlar.17. yüzyıl ortalarında ticaret ve el sanatlarının gelişmiş olduğunu göstermektedir. Kentin ticaret yolları üzerinde bulunması da bu kanıtı doğrulamaktadır.

Erzincan, tarihi boyunca tarım ve hayvancılık ürünlerinin yanısıra yeraltı kaynaklarına, özellikle zengin maden işletmelerine yakın bir konumda bulunmaktaydı. Bakır, kurşun, mermer ve taş ocakları bilinen en eski çağlardan beri işletilmekteydi. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu'nun 17. yüzyıldan itibaren duraklama ve gerileme sürecine girmesi, özellikle de 19. yüzyıl boyunca sanayileşmiş Batı Avrupa ve Rus emperyalizminin Osmanlı yönetimi üzerindeki askeri, mali ve siyasi baskıları İmparatorluğun her bölgesini, özellikle Doğu Anadolu'yu ekonomik yönden geri bıraktı.

Osmanlı döneminde doğu sınırından içeride bulunması nedeniyle Erzincan şehri, 19. yüzyıla kadar ordular için sadece bir konak yeri oldu, daha sonraki Rus istilaları karşısında askeri bakımdan önem kazandı ve bu sıralarda Erzurum Kalesi'nin koruyup kapattığı bir hareket noktası özelliğini aldı.

19. yüzyılın son yıllarında Erzincan şehrinin nüfusu 23 bin iken, 1883 yılında göçmenlerin buraya yerleştirilmesiyle nüfusu artmıştır.Karasu vadisinin Erzincan ovası adı altında genişlediği kesimde kurulan kent depremlerle defalarca yıkılmış ve yer değiştirmiştir.Son yer değiştirmesi 1939 depreminden sonradır. Türkiye'nin en büyük depremi olarak anılan 1939 Erzincan depreminde on binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Depremden sonra demir yolundan yukarı yeni bir şehir inşaatına başlanarak bugünkü Erzincan şehri meydana getirilmiştir. 27 Aralık 1939 gecesi 7,9 büyüklüğünde bir deprem yaşamıştır. Kentin en hızlı gelişmesi 1960lı yıllardan sonra olmuş ve ovanın kuzey kenarına kadar dayanmıştır. 13 Mart 1992 tarihinde yerel saatle Erzincan ilinin güneydoğusunda meydana gelen deprem. Depremin büyüklüğü 6,8 Ms olarak ölçülmüştür. Bu deprem 1939 Erzincan Depremi'nin merkez üssü yakınındadır.

10.1.3. Munzur Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Yöre tarımı içersinde ilk sırayı tahıl tarımı ve hayvancılık almaktadır.Özellikle buğday ve arpa genel olarak geniş yer tutar.Ayrıca uygun yerlerde sebze ve meyve tarımı da

199 yapılmaktadır.Özellikle küçük baş hayvancılığa bağlı kalınmış,tarımın diğer kollarına önem verilmemiştir.

Doğu Anadolu Bölgesinde yer almasına karşılık etrafı dağlarla çevrili olan,mikroklima özelligi gösteren Erzincan Ovasında çesitli tarımsal ürünlerin yetistirilmesi mümkündür. Özellikle meyve ağacı çeşit dağılımı ve her türlü sebzenin yetismesi mümkündür. En çok ekimi yapılan ürünler buğday, arpa, çavdar, kuru fasulye, şeker pancarı, patates ve yem bitkileridir.Buğday ve arpa üretimi yöre ihtiyaçlarına yöneliktir. Ülke üretimi içindeki payaçısından en önemli ürünler şeker pancarı, kuru fasulye, patates, ve yem bitkileridir.Şeker pancarı şeker fabrikasında işlenir. Erzincan Ovası göstermiş olduğu mikroklima iklimi sebebiyle Doğu Anadolu Bölgesinde meyve yetiştiriciliğinde önemli bir yere sahiptir. armut, kayısı, erik, kiraz, dut, ayva, elma, zerdali, şeftali, vişne, ceviz ve badem gibi meyvelerin üretimi yapılmaktadır. Erzincan’a uygun meyve türlerinden biride kiraz ve vişnedir. Özellikle kirazın “son turfanda” olarak piyasaya çıkması Erzincan kirazına olan talebi attırmış ve üreticilerin yüksek kazanç elde etmesini saglamıstır. Ova dışındaki alanlardan olan daha yüksek ve soğuk bölgeler için ise vişne yetistiriciligi önerilmektedir.

Yüksek ve dağlık kesimde hayvancılık ön plana çıkmaktadır.Et, süt,deri ve yün üretimi önemlidir. çayır ve mera alanlarının miktarı Türkiye ortalamasının üstündedir. Meralardan en iyi faydalanacak hayvan yetiştiriciligi türü koyunculuktur. Erzincan ekonomisinde önemli bir yeri oluşturan tulum peyniri, Türkiye çapında tanınmıştır.

Erzincan da ekonomiye hâkim sektör tarım sektörüdür. Mevcut sanayi tesislerinden birbölümü tarıma dayalı olarak faaliyet göstermektedir. imalat sanayi genel itibari ile küçük işletmelere dayanmaktadır. Devlet katkısıyla1956 yılında yapılmış bulunan Erzincan Şeker Fabrikası 2011 yılında özelleşmiştir.Yörenin diğer önemli sanayi tesisi demir ve çelik aksanların üretimini yapan Erzincan Makine Fabrikası’dır. Orta Orta büyüklükteki işletmeler ağırlıkla Organize Sanayi bölgesinde bulunmaktadır. Bunların da büyük bir kısmı tarıma dayalı sanayidir.Bu sanayi kolunu OSB dışında kurulu bulunan un ve yem fabrikaları da desteklemektedir. Şehrin ikinci sanayi kolu ise madenciliğe dayanmaktadır. Maden ocakları özellikle krom ve mermer olmak üzere perlit dahil büyük yer tutmaktadır İklimin gösterdigi özellik dolayısıyla,ilin ilk turfanda sebze ve meyve ihtiyacı güney illerinden temin edilmektedir. Son turfanda sebze ve meyve ise il ihtiyacını karsılamakta olup, dısarıya da gönderilmektedir.Yörede sanayi tesisleri genellikle tarıma dayalı oldugu için ürünlerin yetistirildigi bölgeler etrafında kurulmuslardır.

Erzincan Organize Sanayi Bölgesi; kentin batısında kent merkezine 8.5 km’lik mesafede,tarıma elverissiz 373 ha’lık arazi üzerindedir. Yapımına 1990 yılında baslanmıstır. 256’sı sanayi parseli olmak üzere toplam 274 parselden olusmaktadır.Tunceli Organize Sanayi Bölgesi 100 hektar büyüklüğündedir. 2003 yılında tamamlanmıştır.

Erzincan yer altı kaynakları bakımından zengindir.Üretilen en önemli maden kromdur. Erzincan ilinde bulunan 1,5 milyon ton krom rezervi Türkiye toplam krom rezervinin yaklasık %4’ünü olusturmaktadır. Bunun yanı sıra İliç ve Tercan ilçelerindeki manganez rezervi Türkiye rezervinin %9.5’ini, Kemaliye, Refahiye ve Çayırlı ilçelerinde bulunan linyit ülkemiz 200 rezervlerinin %0,3’ünü, Refahiye ve çayırlı yörelerinde bulunan manyezit ülke rezervlerinin %20’sini olusturmaktadır. Perlit üretiminde Erzincan-Mollaköy Perlit isletmesi (100.000 ton üretim kapasitesi) Türkiye’de üretim yapan 3 kuruluştan biridir. Kemah ilçesinde toplam kapasitesi 1500 ton/yıl olan ve mevsimlik işleyen tuz işletmesi bulunmaktadır.

Yörenin turizminde kış turizmi önemlidir. Erzincan Bolkar(Sakaltutan) kayak merkezi Erzincan'a 44 km. mesafede ana yol güzergahında Bolkar dağlarında Sakaltutan Mevkiindedir. Kayak mevsimi normal koşullarda aralık ayında başlayıp mart ortalarına kadar sürmektedir. Erzincan Sakaltutan kayak merkezinde kar kalınlığı 100 cm civarındadır. Ergan Dağı Kış Sporları ve Doğa Turizmi Merkezi şehrin 15 km. güneyinde 3300 m. zirveye sahip Mercan (Munzur) dağ sırasında yer almaktadır. Erzincan'ın güneyinde 3300 metre yüksekliğindeki Munzur Dağları'nın, eteklerinde bulunan, 2 bin 970 metre yüksekliğindeki Ergan Dağı yılın ortalama 180 günü karla örtülüdür. Aralık-Mayıs arasındaki dönem kayak etkinlikleri için en uygun zamandır.12km uzunluğunda kayak pisti vardır.

Doğa turizmi içinde Erzincan, merkeze yaklasık 30 km uzaklıkta bulunan Girlevik şelalesi Çağlayan Beldesine 3 km uzaklıkta Girlevik köyündedir. Şelale; doğal güzellikleri, bitki örtüsü, ağaçları, serin havası ve dinlenme yerleriyle Erzincan' ın en çok tercih edilen mesiredir. Yüksekliği yaklaşık 30 metre olan, üç katlı birçok koldan akar. Karagöl Çağlayanı, Tunceli-Pülümür arasında piknik yeridir. Dereova Çağlayanı Nazimiye’dedir.

Göl turizmi için Otlukbeli Gölü, Aygır Gölü, Kadı Gölü, Yedigöller ve Ardos Gölü bulunmaktadır.Karasu’nun Sansa deresi mevkiinde 14km.lik rafting parkuru bulunmaktadır.

Tunceli-Ovacık arasında uzanan Munzur Vadisinde, 42.000 Hektarlık bir alan 1971 yılında Milli Park olarak ilan edilmiştir. Türkiye’nin en büyük milli parklarından biri olan “Munzur Vadisi Milli Parkı”, Tunceli kent merkezine 8 km. uzaklıkta başlayıp, vadi boyunca Munzur Dağlarına kadar uzanmaktadır.

Munzur ve Pülümür çayları kıyısındaki plajlar denşizden içeride olan bu yörede halkın rekreasyon ihtiyacını karşılamaktadır.özellikle Pülümür çayı kıyısında Kutuderesi Vadisinde Sinan Köyü plajı ilgi görmektedir.

Kültür turizmi içinde başlıca tarihi yapılar Eski cami(Selçuklu/Çemişkezek), Yalmaniye cami(Çemişgezek), Elti Hatun cami(Mazgirt), Baysungur Câmi (Pertek) Çelebi Ali Câmi( Pertek), Sağman Câmidir(Pertek/ Sağman köyü). Bağın Kalesi, Mazgirt ilçesi Faraç köyündedir. Asurlulardan kalmadır. Pertek Kalesi, Pertek yakınında kayalık bir tepe üzerindedir. Selçuklular yapmış, Osmanlılar tamir etmiştir.Keban Baraj gölü içinde kalmış ada görünümdedir. Mazgirt Kalesi, Selçuklulardan kalmadır. Mama Hatun Kervansarayı Selçuklu eseri olup Tercan’dadır.

201

10.1.4. Munzur Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde Ulaşım

Yörenin ana karayolu ulaşım hattı Erzincan-Erzurum karayoludur. Bu hattan güneyde Tunceli-Elazığ karayolu ayrılır, kuzeyde ise Erzincan, Gümüşhane üzerinden Karadeniz kıyılarına bağlanır. Keban Baraj gölünün kuzey yakasında kalan Pertek ve Çemişkezek Elazığ’a baraj gölünden feribotla bağlanır. Erzurum-Erzincan karayolu ve demiryolunun geçtiği Erzincan’a 50km uzaklıkta Üzümlü’nün Sansa köyünde Sansa Boğazında karayolu genişletilerek bölünmüş yol yapılmıştır.Tunceli yol ayrımına da iki tünel inşa edilmektedir

Yörede demiryolu 1935-1937 yılları arasında döşenmiştir. 1986 yılından itibaren demiryolları yenilenmiştir.Demiryollarında yolcu ulaşımı Doğu Ekspresi(İstanbul-Kars) ve Erzurum Ekspresi(Ankara-Kars) ile sağlanmaktadır. Yük taşımaları ise yük treni ile sağlanmaktadır.

Doğu Ekspresi, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi yol çalışmaları kapsamında 1 Şubat 2012 tarihinden itibaren 24 ay süreyle Ankara-Kars-Ankara arasında işletilmektedir.

Şehir merkezine 7 km uzaklıkta bulunan Erzincan Havalimanı, 1988 yılında açılmıştır

10.2. Yukarı Fırat Bölümü /Malatya-Elazığ Yöresi

Malatya-Elazığ Yöresi Yukarı Fırat Bölümünün bir yöresidir.

10.2.1. Malatya-Elazığ Yöresi Fiziki Coğrafyası

Doğu Anadolu Bölgesinin güneybatısında Elbistan ovasından başlamak üzere güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda Malatya-Uluova-Palu depresyonuyla devam eden bir çöküntüler dizisi dikkati çeker.Dizinin ilk depresyonu Elbistan ovasıdır.Diğerleri, Malatya ovası, Uluova(Elazığ ovası), Doğanşehir ovasıdır. Malatya ovasının doğusunda Kömürhan Köprüsü Boğazına kadar Kale ovası yer alır. Buranın büyük bir kısmı 1986 yılında Karakaya Baraj Gölü'nün suları altında kalmıştır. Sürgü Ovası, Malatya çöküntü alanının güneybatı ucunda yüksek bir ovadır.

202

Harita 29: Malatya-Elazığ Yöresi Fiziki Coğrafyası

Genişleyen vadi oluğunun akarsuların taşıdıgı alüvyonlarla dolması sonucu olusan topraklar çok verimlidir. Sürgü Çayı üzerinde kurulan Sürgü Barajından sulanmaktadır

Güneyde Güneydoğu Toroslara dahil Malatya Dağları yer alır. Doğanşehir ovasının doğusundan başlayan bu dağlar Fırat vadisine kadar uzanır.Üzerinde 2000m.yi aşan çok sayıda doruk vardır. .Bu dağların devamında Maden Dağı 2.620 m.dir. Akçadağ yakınlarında bulunan ve farklı jeolojik özellikleriyle dikkat çeken Levent Vadisi 28 kilometre uzunluğundadır.Vadide jeolojik anlamda önem taşıyan 26 ayrı yer tespit edilmiştir.Vadinin dik yamaçlarında çok sayıda mağara ve tarihöncesi yerleşim izleri bulunmaktadır.Vadiye hakim bir noktada inşa edilen Türkiye'nin ilk doğal gözlem terası 240 metre yükseklikteki bir kayanın üzerinde 2012 de açılmıştır.

Kuzeydoğuda Keban Baraj gölü ve doğusunda bunun devamı Karakaya baraj gölü yer alır(1987).Karasu ve Murat suyunun birleştiği yerde kurulan Keban barajından sonra Fırat adını alan nehir burada sadece Karakaya barajının göl alanından ibarettir.Hidroğrafyasında Tohma suyu Karakaya baraj gölüne dökülür. Güneyde Sultan suyu ve Sürgü çayı Akadeniz Havzasına dahildir.Doğanşehir ovasından Sultan suyu akar.Darende Günpınar şelalesi Darende’ye 8 km uzaklıktadır. 40m yükseklikten düşer.Harput kalesinin kuzeydoğusunda Buzluk mağarası, jeomorfolojik yapısı nedeniyle yaz aylarında sarkıt ve dikitler halinde buz tabakaları, kış aylarında tam tersine sıcak hava oluşturmaktadır. Elazığ merkeze 25 km. uzaklıkta, Elazığ-Diyarbakır karayoluna paralel olan Hazar Gölü, tektonik bir göldür.

10.2.2. Malatya-Elazığ Yöresinde Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler Malatya , Elbistan, Afşin, Elazığ , Akçadağ, Hekimhan, Darende, Doğanşehir, Arapkir ,Kale, Doğanyol, Kuluncak, Pötürge, Yazıhan,

203

Yeşilyurt,Sarız, Ağın Keban, Baskil, Sivrice, Doğanyol, Gerger, Çelikhan, Ekinözü, Sarız, Arguvan,Sincik,Çüngüş ve Gürün’dür.

Harita 30: Malatya-Elazığ Yöresinde Yerleşmeler

Malatya Malatya ovasında kurulmuştur.Malatya Hitiler döneminin önemli bir yerleşmesi olarak görülmektedir.Bilinen ilk ismi de günümüze kadar değişmeden gelmiştir. Hititlerden itibaren ilk bilinen isimleri Melita, Maldia, Asurlular Meliddu,Araplar Malatiye olarak adlandırmıştır. Bizans ,Danişmend ve Selçuklu Dönemlerini yaşamıştır.

Malatya kenti günümüzdeki yerine 19.yüzyıl ortalarında taşınmıştır.Burası halkın Aspuzu adı verdiği bağlık alanıydı. Halkın bahar ve yaz aylarında geldiği yerdi.1838 yılında Nizip savaşına hazırlanan Osmanlı ordusu Elazığ’dan Malatya’ya nakil oldu ve kışla olmadığından halkın Aspuzu bağlarına giderek boş bıraktığı evlerine yerleştirildi.Bu kuvvetler 1838-1839 kışını da burada geçirdikleri için halk Aspuzu bağlarından evlerine dönemedi.Bir yıl sonra ordu buradan ayrıldığında halk evleri harap olduğu için Aspuzu bağlarından dönmediler ve Malatya buraya taşınmış oldu. 1987 de Eski Malatya’nın ismi Battal Gazi olmuştur. Malatya’da İnönü Üniversitesi 1975 yılında kurulmuştur.

Elazığ ovasında yer alan Elazığ’ da yer değiştirmiştir.İlk kuruluşu günümüzdeki kentin kuzeyindeki sırtlar üzerinde bulunan Harput’ du .Günümüzdeki Elazığ kenti yerinde Harput’un mezrası bulunuyordu. 19.yüzyıl ortalarından itibaren Harput ana yollar göre uzak kalmış ve önemini kaybetmeye başlamıştır. Ovanın tabanı yerleşme için daha uygun görüldü ve ovaya önce resmi kuruluşlar indi.1834 yılında idari merkez buraya nakil oldu. Sultan Addulaziz'in tahta çıkışının 5. yılında Hacı Ahmet İzzet Paşa devrinde buraya tayin edilen Vali İsmail Paşa’nın teklifi ile 1867 yılında "Mamurat ül-Aziz" adı verilmiştir. Fakat telaffuzu güç olduğundan halk arasında kısaca "El Aziz" olarak söylenegelmiştir. Atatürk'ün 1937

204 yılında şehre teşrifleri sırasında "Azık İli" anlamına gelen "Elazık" adı verilmiş, bu isim daha sonra "Elazığ" a dönüşmüştür.

Elazığ Fırat Üniversitesi ise 1967 yılında faal olarak eğitime başlamış olup bünyesinde yirmi adet araştırma merkezi ve bir teknokent barındırmaktadır. Fırat Teknokent 2010 yılı itibariyle altyapı çalışmalarını tamamlamış ve firmalar faaliyetlerine başlamıştır. Elazığ’da sanayi alanlarının doğu, konut alanlarının ise batıda konumlandığı görülmektedir. Güney çevre yolunun ve Malatya yolunun olduğu bölgelerdeki tarım alanları dikkate alınarak kentsel gelişme Meryem Dağı eteklerine yönlendirilmiştir. Elazığ’ın kentsel alanlarının gelişme yönünün Harput yamaçları ve Meryem Dağı etekleri tarafına doğru olması, hem düz kısımlardaki tarım alanlarının korunması hem de Harput’un kentle bütünleşmesi açısından uygun bir planlama yaklaşımı olmuştur.

Tarihi kent dokusunun korunması amacıyla ilin kuzeyindeki Harput Mahallesi kentsel sit alanı olarak ilan edilmiş ve bu bölgeye özel koruma ve imar planları yapılmıştır. Tarihi kent dokusunun korunması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Harput için 2008 yılında Koruma Amaçlı İmar Planı yaptırılmıştır

Yörede yer değiştiren bir başka yerleşme Arguvan’dır. Heyelan nedeniyle eskisinin 2km kuzeyine taşınmıştır.Elbistan Ceyhan ırmağının büklümü içinde ve Şar dağının kuzeydoğu eteklerinde kurulmuştur.Eski Elbistan ise günümüzdeki kentin 5km kadar kuzeybatısında günümüzde Kara Elbistan adı verilen köyün yerinde bulunuyordu.Burası 12.yüzyıl başında deprem sonucu yıkılınca günümüzde daha sağlam olan yerine taşınmıştır.

10.2.3. Malatya-Elazığ Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Başlıca ekonomik faaliyetler tarım ve hayvancılıktır.Yörede en çok tahıl tarımı(arpa,buğday) yapılır. Bahçe tarımı içinde bağlar ve meyve bahçeleri yer alır.Kayısı meyvecilik içinde çok önemlidir.Kale ovasında çok sayıda kayısı ağacı bulunmaktadır. Kale Ovası, Malatya Ovası'ndan daha çok korunaklıdır. Bu ovanın yükseltisi ise Malatya Ovası'ndan daha azdır. Bu nedenle kayısı yetiştiriciligi başta olmak üzere, meyvecilik ve sebzecilik genis çapta yapılmaktadır. Bazı köylerde sera tarımı üretimi de yapılmaktadır. Endüstri bitkileri içerisinde seker pancarı üretimi 1. sırada yer almaktadır. Kayısı yetiştiriciliği yönünden ülkemizde ilk sırayı almaktadır. Üretilen kayısının % 90’ı kurutulmakta ve kurutulan kayısının % 90-95’i ihraç edilmektedir. Türkiye yaş kayısı üretiminin bugün yaklaşık % 50’si Malatya’dan sağlanmaktadır.Malatya gerek ağaç sayısı gerekse yaş ve kuru kayısı üretimiyle sadece Türkiye’nin degil Dünya’nın en önemli kayısı üretim merkezidir. Yöre ekolojik ve toprak özellikleri nedeniyle kayısı yetiştiriciliğine son derece müsaittir. Kayısı üretiminde özellikle Darende, Hekimhan, Akçadağ ve Merkez llçe ön planda gelmektedir. Yetiştirilen kayısılar tat ve aroma açısından diğer bölgelerde yetiştirilen kayısılara göre üstün kalite özelliği göstermektedir. Özellikle son yıllarda ürünün deger kazanması nedeniyle Malatya’lı yetiştirici kayısıya daha çok önem vermiştir.Malatya’da yetiştirilen önemli kayısı çesitleri Hacıhaliloglu, Çöloglu, Çataloğlu, Hasanbey ve Soğancıdır. Arapgir’ den başka bir yerde yetişmeyen “siyah köhni” ile “aşık beyazı” üzümünü tanıtmak için her yıl eylül ayında bağ bozumu şenlikleri yapılmaktadır 205

Dünyaca ünlü Yeşilyurt’un Dalbastı kirazını tanıtmak için her yıl Haziran ayının son haftasında kiraz festivali düzenlenmektedir

Elazığ ili toprak yapısı ve iklim kuşağı olarak bağcılık için çok uygundur.Başlıca türler Öküzgözü ve Boğazkere’dir. Elazığda yetiştirilen üzümlerin yaklaşık yüzde 25 i şarap yapımında kullanılmakta, bunun da yüzde 25i Elazığdaki şarap fabrikasında işlenmektedir.Elazığ Şarap Fabrikası, Elazığda 1942 yılında Şarap Deneme Evi olarak açılmış ve 1944 yılında fabrikaya dönüştürülmüştür.

Özellikle kırsal ve dağlık köylerde, hayvancılık en başta gelen geçim kaynağı özelliğini taşımaktadır. Büyükbaş ve özellikle küçükbaş hayvancılığın gelismesinde önemli yeri olan mera alanları yeterli olmasına rağmen ot verimi düşüktür. Sığır yetiştiriciliğinden sağlanan değerin yaklaşık yarısını üreten Elazığ ili, bölgede en yüksek oranda kültür ırkı sığıra sahip ildir.

Yörede sanayi genelde tarıma dayalıdır.Devletin öncülüğünde 1930 yıllarda başta Malatya merkezde olmak üzere değişik yerlerde kurulan fabrikalar kurulmuştur. Şeker fabrikası, Tekel Yaprak İşletmesi,Tekel Sigara Fabrikası, Sümerbank Pamuklu Dokuma Fabrikası gibi. Akçadağ’da Tigem’e bağlı Sultansuyu Üretme Çiftligi bulunmakta bu çiftlikte, tarım ve meyvecilikle birlikte hayvancılıkta yapılmaktadır. Ülkemizin ünlü yarış atları burada yetiştirilmektedir. Malatya Organize Sanayi Bölgesi Malatya- Ankara Karayolunun 12.km.’de hava alanı yol ayrımı üzerinde 3.000.000 m² alan üzerinde kurulmustur. 1.Organize Sanayi Bölgesi’ nde 125 fabrikadan hepsi faaliyete geçmistir. Kurulmakta olan 2.Organize Sanayi Bölgesinde faaliyete geçen fabrika sayısı her geçen gün artmaktadır.3.Organize Sanayi Bölgesi olan Darende Organize Sanayi Bölgesinin ise yer tespit ve planlama çalısmaları devam etmektedir.Elazığ’da biri ihtisaslaşmış iki adet Organize Sanayi Bölgesi (OSB) bulunmaktadır. Elazığ OSB’lerine bakıldığında ağırlıklı sektörlerin gıda ve tekstil olduğu görülmektedir. Elazığ OSB (Hayvan Ürünleri) 1997 yılında faaliyete geçmiştir

26 milyon ton olan Türkiye krom potansiyelinin %45’lik bölümü Guleman bölgesinde bulunmaktadır. Elazığ, endüstriyel hammadde açısından da başta ilçesindeki Elazığ vişnesi olarak adlandırılan mermer olmak üzere önemli oluşumlara sahiptir. Mermer dışında ildeki diğer endüstriyel hammaddeler florit ve kireçtaşıdır.

Turizmde Akçadağ’a bağlı Levent Beldesi yakınında Levent Vadisinin doğal yapısı ve Hitit kaya kabartmalarıyla jeomorfoturizm açısından planlaması yapılmıştır.Bu amaçla bir seyir terası yapılmıştır. Girmana Vadisi, Hekimhan ilçesine bağlı Girmana beldesindedir. Doğal güzellikleriyle dikkat çeken Girmana Vadisi’nin turizme kazandırılması amacıyla Malatya Valiliği tarafından ‘Girmana Vadisi Çevre ve Rekreasyon Alanı’ projesi hazırlanmıştır. Tohma Çayı Kanyonu, Darende Somuncu Baba Camii ile Taş Köprü arasında kalmaktadır. Bu alanda rafting sporları için başlangıç noktası bulunmaktadır. Sekiz kilometre uzunluğundaki kanyonda rafting yapılmaktadır. Kozluk Çayı Kanyonu Arapkir’de Kozluk Çayı üzerinde bulunan Çiğnir Köprüsü’nden başlayıp, yine Arapgir-Kemaliye karayolunun yakınındaki eski köprü (Eski Kozluk Köprüsü) civarında bitmektedir.Sulu mağara Doğanşehir

206

Polat köyündedir.Günpınar şelalesi Darende’nin Günpınar köyündedir.Göl turizmi açısından Hazar gölü ve Keban,Karakaya baraj gölleri değerlendirilir.

Kış turizmi açısından Sivrice ilçesinde Hazar Baba dağında kayak merkezi kullanılır.

Kültür turizmi açısından Malatya’nın yedi kilometre kuzeydoğusunda, Fırat Nehri’nin batı kıyısı yakınındaki Orduzu beldesinde yer alan Arslantepe Höyüğü, Ulu Cami(Eski Malatya-) ,Eski Malatya şehir surları, Silahtar Mustafa Paşa Kervansaraı(Eski Malatya),Taşhoron kilisesi(Malatya), Osman Paşa Camii(Eski Arapkir), Somuncu Baba Türbesi(Darende), Köprülü Mehmet Paşa cami(Hekimhan),Taşhan(Hekimhan), Malatya konakları (Karakaş Konağı Beş Konaklar),Elazığ’da, Ağa Cami, Esediye (Aslanlı) Cami, Alacalı Mescit, Hoca Hasan Hamamı, Cimşit Hamamı sayılabilir. Kültür turizmi içinde Malatya’da Etnografya Müzesi,Atatürk Evi Müzesi ,İnönü Müzesi, Malatya Müzesi Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi bulunur.

10.2.4. Malatya-Elazığ Yöresinde Ulaşım

Ankara-Kayseri-Malatya üzerinden Elazığ’a gelen devlet yolu yöreyi batıya bağlayan en önemli karayoludur.Bu karayolu Bingöl-Muş-Van’a ulaşır .Yöre kuzeyde Tunceli üzerinden Kuzeydoğu Anadolu ve Karadeniz’e bağlanır. Güneyde Diyarbakır üzerinden Güneydoğu Anadolu’ya geçiş yapılır.

Yörede demiryolunda çevre bölgelere üç tane hat bulunmaktadır. Malatya’dan gelen hat Yolçatı’dan geçerek Maden ve Ergani üzerinden Diyarbakır’a ulaşmaktadır. Elazığ il merkezi 24 km’lik Yolçatı-Elazığ hattıyla Malatya’dan gelen bu hatta bağlanmıştır. Bu hat Elazığ ilinden geçerek Tatvan’a ulaşır.

Yörede Malatya ve Elazığ’da havaalanı mevcuttur. 1940 yılında hizmete giren Elazığ Havalimanının şehre uzaklığı 12 km olup, sivil-askeri kategoridedir. Malatya’da ilk havalimanı Battalgazi’de 1941 yılında hizmete girmiştir.Günümüzdeki yerinde 1984 yılında hizmete başlamıştır.kente 34km uzaklıktadır.

Keban Baraj Gölü üzerinde Elazığ-Pertek, Elazığ-Çemişgezek ve Elazığ-Ağın arasında feribotlarla ulaşım sağlanmaktadır. Söz konusu feribotlar belirtilen ilçe belediyeleri tarafından işletilmektedir. Ayrıca, Malatya’nın Battalgazi ilçesinde Karakaya Baraj Gölü’nden Elazığ’a feribot taşımacılığı yapılmaktadır.

207

Uygulamalar

1)Öğrenci bu bölümde bir Atlas’ta Türkiye haritası üzerinde yöre sınırları çizerek yerleşmeleri öğrenmelidir.

208

Uygulama Soruları

1) Mercan Dağları ve Malatya-Elazığ Yörelerinde yerleşmelerin isimlerini öğrendiniz mi?

209

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Mercan Dağları ve çevresindeki depresyonlar yöresi,Mercan (Munzur) Dağları ve çevresindeki çukur alanları içine alır. Yörenin hidroğrafyasında Karasu ve Murat nehirleri birleştiği yerde kurulan enerji amaçlı Keban barajı(1974) 675km² lik göl alanıyla yörenin batısı ve güneybatısını kaplar. Kuzeyde Karasu, İliç yakınlarına kadar devam eder şeklindedir. Buradan itibaren Keban baraj gölü başlar.Diğer akarsular Mercan suyu(Munzur suyu), Pülümür suyı, Tahar suyu ve Peri suyudur. Yörenin gölleri Otlukbeli ilçesinde Otlukbeli gölü, Çayırlı ilçesinde Aygır gölü ve Yedi göller, İliç ilçesinde Acı göl, Erzincan ve Tunceli arasında Munzur gölü sayılabilir. Munzur Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde yerleşmeler Erzincan , Tunceli,Tercan, Otlukbeli, Kemah, İliç, Pertek, Kemaliye, Divriği, Ovacık, Hozat, Nazimiye, Mazgirt, Çayırlı, Arguvan, Üzümlü ve Yayladere’ dir. Yöre tarımı içersinde ilk sırayı tahıl tarımı ve hayvancılık almaktadır. Erzincan da ekonomiye hâkim sektör tarım sektörüdür. Mevcut sanayi tesislerinden birbölümü tarıma dayalı olarak faaliyet göstermektedir. imalat sanayi genel itibari ile küçük işletmelere dayanmaktadır.Yöre ulaşımda karayolu, demiryolu ve hava yolundan faydalanır.

Doğu Anadolu Bölgesinin güneybatısında Elbistan ovasından başlamak üzere güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda Malatya-Uluova-Palu depresyonuyla devam eden bir çöküntüler dizisi dikkati çeker.Dizinin ilk depresyonu Elbistan ovasıdır.Diğerleri, Malatya ovası, Uluova(Elazığ ovası), Doğanşehir ovasıdır. Malatya ovasının doğusunda Kömürhan Köprüsü Boğazına kadar Kale ovası yer alır. Buranın büyük bir kısmı 1986 yılında Karakaya Baraj Gölü'nün suları altında kalmıştır. Sürgü Ovası, Malatya çöküntü alanının güneybatı ucunda yüksek bir ovadır.Malatya-Elazığ yöresinde yerleşmeler, Malatya , Elbistan, Afşin, Elazığ , Akçadağ, Hekimhan, Darende, Doğanşehir, Arapkir ,Kale, Doğanyol, Kuluncak, Pötürge, Yazıhan, Yeşilyurt,Sarız, Ağın Keban, Baskil, Sivrice, Doğanyol, Gerger, Çelikhan, Ekinözü, Sarız, Arguvan,Sincik,Çüngüş ve Gürün’dür. Başlıca ekonomik faaliyetler tarım ve hayvancılıktır. Yörede sanayi genelde tarıma dayalıdır. 26 milyon ton olan Türkiye krom potansiyelinin %45’lik bölümü Guleman bölgesinde bulunmaktadır. Ankara-Kayseri-Malatya üzerinden Elazığ’a gelen devlet yolu yöreyi batıya bağlayan en önemli karayoludur. Yörede demiryolunda çevre bölgelere üç tane hat bulunmaktadır. Yörede Malatya ve Elazığ’da havaalanı mevcuttur.

210

Bölüm Soruları

1) Aşağıdaki göllerden hangisi oluşumu açısından traverten seti gölüdür.?

a) Munzur gölü

b) Aygır gölü

c) Acıgöl

d) Yedigöller

e) Otlukbeli gölü

2) Munzur Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde havalimanı hangi yerleşmededir?

a) Erzincan

b) Tunceli

c) Kemaliye

d) Divriği

e) Tercan

3) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Munzur Dağları ve Çevresindeki Depresyonlar Yöresinde değildir?

a) Mazgirt

b) Nazimiye

c) Üzümlü

d) Aşkale

e) Otlukbeli

211

4) Mamurat ül-Aziz aşağıdaki yerleşmelerden hangisinin eski ismidir?

a) Hekimhan

b) Arapkir

c) Malatya

d) Elazığ

e) E-)Gürün

5) Arguvan hangi nedenle yer değiştirmiştir?

a) Heyelan

b) Deprem

c) Askerî

d) Sel

e) İdari

6) Elbistan hangi nedenle yer değiştrimiştir?

a) Deprem

b) Sel

c) Heyelan

d) Askerî

e) İdari

7) Mercan Dağları yöresinde Erzincan Üniversitesi dışında diğer üniversite hangi yerleşmededir?

a) Kemah

b) Divriği

c) Tercan

d) Otlukbeli

e) Tunceli

212

8) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisinde havalimanı vardır? a) Elazığ b) Hekimhan c) Darende d) Gerger e) Gürün

9) Aşağıdaki vadilerden hangisine jeomorfoturizm açısından seyir terası yapılmıştır? a) Karasu Vadisi b) Girmana Vadisi c) Munzur Vadisi d) Levent Vadisi e) Tohma Vadisi

10) Malatya-Elazığ yöresinde marka olan “siyah köhi” ve “aşık beyazı” ne çeşididir? a) Erik b) İncir c) Dut d) Üzüm e) Şeftali

Cevaplar

1)e, 2)a, 3)d, 4)d, 5)a, 6)a, 7)e, 8)a, 9)d, 10)d

213

11. BİNGÖL YÖRESİ VE GÜNEYDOĞU TOROSLAR YÖRESİ

214

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

11.1. Bingöl Yöresi

11.1.1. Bingöl Yöresi Fiziki Coğrafyası

11.1.2. Bingöl Yöresinde Yerleşmeler

11.1.3. Bingöl Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

11.1.4. Bingöl Yöresinde Ulaşım

11.2.Güneydoğu Toroslar Yöresi

11.2.1. Güneydoğu Toroslar Yöresi Fiziki Coğrafyası

11.2.2. Güneydoğu Toroslar Yöresinde Yerleşmeler

11.2.3.Güneydoğu Toroslar Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

11.2.4. Güneydoğu Toroslar Yöresinde Ulaşım

215

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Bingöl Yöresinde hangi yerleşmede Üniversite vardır?

2) Eren Üniversitesi hangi şehirdedir?

3) İçinde yüzen adalar olan Turna gölü hangi ilçededir?

216

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl Konu Kazanım elde edileceği veya geliştirileceği

Türkiye Fiziki Yüzey şekilleri ve Ulaşım Haritası ve Karayolu ulaşım ilişkisini öğrenmek haritasını karşılaştırarak

DSİ (Devlet Su Hidroğrafya ve Fiziki Coğrafya İşleri) web sayfasından barajları öğrenmek barajları inceleyerek

217

Anahtar Kavramlar

• Bingöl Yöresi

• Bingöl

• Karlıova

• Kığı

• Solhan

• Genç

• Kovancılar

• Palu

• Çat

• Tekman

• Yedisu

• Adaklı

• Yüzen ada

• Peri suyu

• Genç suyu

• Doğanşehir

• Çelikhan

• Sincik

• Pötürge

• Gerger

• Çermik

• Maden 218

• Alacakaya

• Arıcak

• Hani

• Lice

• Kulp

• Sason

• Mutki

• Bitlis

• Şirvan

• Rahva Düzlüğü

• Çermik Kaplıcası

219

Giriş

Bu bölümde Bingöl Yöresi ve Güneydoğu Toroslar Yöresi fiziki coğrafya ,yerleşmeler ve ekonomik faaliyetler açısından ele alınmıştır.Bingöl yöresinde Bingöl Dağları üzerinde çok sayıda buzul gölü olması bakımından önemlidir.Güneydoğu Toroslar Yöresi dağlıktır.Dağların ulaşım ve ekonomik hayat üstüne etkilerine yer verilmiştir.

220

11.1. Yukarı Fırat Bölümü/Bingöl Yöresi

Bingöl Yöresi Yukarı Fırat Bölümünün bir yöresidir

11.1.1. Bingöl Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 31: Bingöl Yöresinin Fiziki Coğrafyası

Dağlık bir yöre olan Bingöl Yöresinde en yüksek dağ Bingöl dağıdır.(3250m). Diğerleri arasında Şerafettin dağları, Genç dağı, Şeytan dağı sayılabilir. Bingöl ovasının yüzölçümü 80 km² olup, deniz seviyesinde yüksekliği 1150 metredir. Genç, Karlıova ve Sancak ovaları gibi küçük ovalarda mevcuttur.En önemli akarsuyu Murat nehri yörenin güneyinden geçer ve Fırat havzasına dahil olur. Diğer akarsular Peri Suyu ve Genç suyudur. Bingöl dağlarında çok sayıda buzullar tarafından açılmış “sirk” adı verilen küçük göl vardır. Bingöl dağları ismini bu göllerden alır. Solhan ilçesi sınırları içerisinde bulunan Turna gölünde 3 adet “yüzen ada” Tabiat Anıtı olarak korunmuştur.Oğuldere köyünde Buban Bacaları yörenin önemli yerşeklidir.

221

11.1.2. Bingöl Yöresinde Yerleşmeler

Harita 32.Bingöl Yöresinde Yerleşmeler

Bingöl Yöresinde yerleşmeler Bingöl , Karlıova, Kığı, Solhan, Genç, Kovancılar, Palu, Çat, Tekman,Yedisu ve Adaklı’ dır.

Bingöl'ün eski ismi Çapakçur(Cebel-cur) dur. “Cebel” dağ anlamına gelir , “Cur” akan anlamındadır. Bu kelimenin zamanla Çabakçur şeklinde telaffuz edildiği ihtimali kuvvetlidir. Bingöl’ün Aşağı Çarşı semtinden Çapakçur deresi akar. Çabakçur akan temiz su anlamına gelir. Bingöl’ün halk dilinde kullanılan adı Çolig ,Çevlik kelimesinden gelir. Dağdaki kalesinden dere kenarına inen kente bağlık, bahçelik anlamında Çevlik adı verilmiştir. 1872 yılında Çapakçur adıyla ilçe merkezi olmuştur.1945 yılında Bingöl dağlarının adından dolayı Bingöl adıyla il merkezi olmuştur. Kent Roma, Bizans, Akkoyunlu, Safevi ve Osmanlı dönemlerini yaşamıştır.

Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Fırat bölümünde yer alan Bingöl kenti, Bingöl ovasının batısında Çapakçur deresinin ovaya açıldığı kesimde bulunan taraçalar üzerinde kurulmuştur. Deniz seviyesinden yükseltisi 1150-1250 m arasında uzanış gösteren Bingöl, Zimmetepe ve bunun eteklerinde ova tabanına doğru yayılış göstermektedir. Bingöl ve çevresi birinci derecede deprem bölgesi içerisinde yer almaktadır.Bu durum kentin yatay ve dikey gelişimini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Bingöl Üniversitesi 2007 yılında kurulmuştur.

222

11.1.3.Bingöl Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Yörenin ekonomisi temel olarak tarım sektörüne ve hayvancılığa dayanır.Yörenin dağlık olması ve iklim nedeniyle bol kar alıp karın yerde kalma süresinin uzun olması, ekilen ürünlerin yetişme devrelerinin kısalmasına ve özellikle de yöredeki kırsal yerleşmelerin temel ekonomik faaliyetlerinin tarım ve hayvancılık üzerinde yoğunlaşmasına yol açmıştır.

Başlıca tarım ürünleri; buğday, arpa, darı, çavdar, baklagiller, fasulye, şekerpancarı, sebze, kavun ve karpuzdur. Genç ilçesinde, üzüm, bol miktarda elma ve armut yetişir. Bingöl'ün cevizi meşhur olup, lezzetli ve büyüktür

Yöre hayvan varlığı açısından 62.219 büyükbaş, 689.520 küçükbaş varlığına sahip olup arazi varlığının yarısından fazlasını mera ve çayırlar (%54) oluşturmaktadır. Bu da hayvancılığın yöre için nekadar önemli olduğunu gösterir. Hayvancılık tarımsal faaliyetler içinde birinci sırada geçim kaynağı olarak yer almaktadır. Son yıllarda bölge koşullarına bağlı olarak hayvancılık gerilemiştir. Ancak terör olaylarının son bulmasıyla hayvancılık sektöründe yeniden bir canlılık görülmeye başlamıştır. 2000 yılı itibariyle mevcut 160 yayladan 112 tanesi kullanıma açılmıştır. Özellikle yazın Erzurum ve Karlıova yaylalarında otlatılan sürüler, kışa doğru Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi güneye götürülmektedir. İlkbahar mevsiminde ise bu akış tersine dönmektedir. Yörede en çok sığır, keçi ve koyun beslenir. Koyunlar mor ve ak karamandır. Et-Balık Kurumunun kombinesi 1983'te açılmıştır. Arıcılık ve tavuk besiciliği de yapılmaktadır. Canlı hayvan, deri, kıl, yün, yağ, peynir satışı ile önemli gelir elde edilir. Yörenin balı ve kaymağı çok meşhurdur. Bal üretimi bakımından Bingöl iller arasında 15.sırada yer almaktadır

Yörede sanayi gelişmemiştir. "Kalkınmada öncelikli iller" arasında yer alan Bingöl'de, sanayinin gelişmesi için teşvik tedbirleri alınmaktadır. Başlıca sanayi tesisleri yem fabrikası, süt fabrikası, et-balık kurumu kombinası, un, tuğla fabrikasıdır. Köylerde el dokuma tezgahları vardır. Kığı ilçesinde elle dokunan şallar meşhurdur. Kığı kilimleri siyah ve lacivert renkli, çizgili ve geometrik desenlidir. 1988 yılında, günlük 40 ton kapasiteli Çeltik Fabrikası faaliyete geçmiştir.Bingöl Organize Sanayi Bölgesi 2007 yılında tamamlanmıştır.

Termal turizmde Kös kaplıcaları Bingöl-Karlıova karayolunun 20.km’. sindedir.Konaklama tesisleri bulunmaktadır.Yöre kış turizmi için uygundur.Bir kayak alanı Bingöl-Elazığ karayolu üzerinde Yolçatı Köyünde olup, Bingöl’e 22 Km. uzaklıktadır. Kığı’da diğer bir kayak alanı açılmıştır.Haserek kayak alanı hazırlanmaktadır.

Karlıova ilçesinde 3250 m. yükseklikteki Bingöl Dağlarının Kale Tepesi'nden " Güneşin Doğuşu"nu çok farklı seyretmek mümkündür. Her yıl 15 Temmuz-15 Ağustos tarihleri arasında en iyi şekilde seyredilebilir.

11.1.4.Bingöl Yöresinde Ulaşım

Bingöl, batıdan Malatya ve Elazığ'dan gelerek Bingöl'e ulaşan Solhan’dan geçerek Muş’a ve Bitlis’e ulaşan karayolu üzerindedir.Kuzey ve Güney bağlantıları için Erzurum- 223

Bingöl-Diyarbakır hattı, Bingöl için özel bir önem taşımaktadır. Yörede Çat, Genç ve Karlıova’da bu yol üzerindedir.

Doğu Anadolu Bölgesini batıya bağlayan demiryolu yöreden geçer. Kuzey ve güneyden demir yolları Malatya’da birleşir ve Elazığ’dan sonra Genç’e ulaşır buradan Tatvan’a devam eder.

Bingöl merkezine 8 kilometre mesafedeki Çeltiksuyu köyünde 4 bin metrekare kullanım alanına sahip olarak inşa edilen ve 2 bin 300 metre uzunluğunda 60 metre genişliğinde pisti bulunan havalimanı, 12 Temmuz 2013 de hizmete girmiştir. Yıllık 500 bin yolcu taşıma kapasitesine sahiptir.

11.2.Yukarı Fırat Bölümü /Güneydoğu Toroslar Yöresi

Güneydoğu Toroslar Yöresi Yukarı Fırat Bölümünün bir yöresidir.

11.2.1. Güneydoğu Toroslar Yöresi Fiziki Coğrafyası

Güneydoğu Toros Dağları Akdeniz Bölgesinde K.Maraş yakınlarından başlayıp Doğu Anadolu Bölgesinin güney kenarını kaplayarak doğuda İran-Irak sınırına kadar uzanır.Bu dağların doğu kısmı Hakkari Yöresi içinde kalır. Güneydoğu Toroslar yayı, batı, orta ve doğu kesimlerinde yüzey şekilleri ve bakı açısından farklıdır. Fırat nehri vadisinin batısında yüksek ve geniş bir alan kaplar.Bu kısımda Malatya-Fevzipaşa demiryolunun geçtiği bir vadi yer alır. Bu alçak alanın doğusunda dağlar az parçalıdır. Burada Malatya Dağları yer alır.Malatya Dağlarının doğu kesiminde Fırat Boğazı açılmıştır.Fırat vadisiyle Bitlis Dağların arasında dağlar fazla yüksek ve geniş değildir.Bu kısmın orta kesiminden Diyarbakır’ı Lice üzerinden Bingöl’e bağlayan yol geçer ve yükseklik bu kesimde 1800m.nin altına iner. Bu geçidin batısında Akdağlar doğusunda Genç Dağları yer alır.Genç Dağları doğusundaki dağlar Bitlis Dağları ismini alır. Bitlis çayı doğusundaki dağlar Hakkari yöresine girer.Yörenin hidroğrafyasında batısından Fırat nehri, orta kesimden Dicle nehri, doğudan Batman çayı ve kolları geçer.

224

Harita 33: Güneydoğu Toroslar Yöresi Fiziki Coğrafyası

Kralkızı Barajı ve HES(hidroelektrik santrali), Dicle ilçesine 6 km mesafede Dicle Nehri'nin ana kolu olan Maden Çayı üzerinde yer almaktadır. Enerji üretmek amacıyla 1997 yıında tamamlanmıştır.Aynı proje kapsamında Dicle barajı, Maden ve Dibni çaylarının birleşerek Dicle Nehri'ni meydana getirdiği mevkiiden 800 m mesafede 1997 de tamamlanmıştır.Sulama ve enerji amaçlıdır.

Yörenin doğal bitki örtüsünde ters lale( F. İmperialis ve F. Persica) önemlidir. Ağlayan gelin, Hünkâr lâlesi, hatta Osmanlı Devletinin bir devrine ismini vererek Osmanlı Lâlesi olarak da anılmaktadır. Yörede çok olarak yetiştiği endemik ortamlar Gerger ve Sincik ilçeleridir. Bunların doğadan sökülerek ihracı yasaklanmıştır. İhracat sadece üretim yoluyla yapılmaktadır.

11.2.2. Güneydoğu Toroslar Yöresinde Yerleşmeler

Güneydoğu Toroslar Yöresinde yerleşmeler batıdan doğuya doğru Doğanşehir, Çelikhan, Sincik, Pötürge, Gerger, Çermik, Maden ,Alacakaya, Arıcak, Hani, Lice, Kulp, Sason, Mutki, Bitlis ve Şirvan’dır.

225

Harita 34: Güneydoğu Toroslar Yöresinde Yerleşmeler

Bitlis, ismini kaleyi yapan komutan Bedlis’ten alır. Roma, Bizans idaresinde kalmış 1514 yılındaki Çaldıran Savaşıyla Osmanlı egemenliğine girmiştir. Osmanlı Devletinin daresi altında ilim, sanat ve kültür merkezi haline gelmiştir. Birinci Dünya Savaşı sırasında bir süre Çarlık Rusya’nın işgali altında kalmıştır.Şehir, Bitlis çayının oluşturduğu dar vadinin tabanının genişlediği yerde kurulmuştur.Kent , Bitlis için hazırlanan yeni yerleşim planıyla Bitlis- Tatvan karayolu 10km.de bulunan Rahva Düzlüğü adı verilen ovaya taşınmaktadır.Yeni konutlar ve resmi binalar buraya yapılmaktadır. Bitlis Eren Üniversitesi de buraya yapılmıştır(2007).Böylece Bitlis çayı vadisine sıkışan Bitlis gelişmek için yeni bir alana sahip olmuştur.

11.2.3.Güneydoğu Toroslar Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Ekonomik hayatta tarımın önemli bir yeri vardır. Mevcut sanayii kuruluşları tarıma dayalıdır. Halkın geçim kaynağı büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Tarım potansiyelinin büyük bir kısmını tahıl oluşturur. Tahıl üretimi içinde ekim alanı en fazla olan buğdaydır. Daha sonra arpa gelmektedir. Hayvancılıkta ise genellikle küçükbaş hayvancılık yaygındır. Ancak büyükbaş hayvancılık ve arıcılık da önemli bir potansiyel oluşturmaktadır.

Yöre sanayisinde Bitlis’te “gıda ürünleri ve içecek imalatı”, “madencilik ve taş ocakçılığı” ve “bitkisel üretim” sektörleri öne çıkmaktadır.

Maden bakır yatağı, en eski bakır yataklarından biridir, Bölgede Osmanlı döneminde yapılan üretim ile Osmanlı'nın borçlarını ödeyecek kadar üretim yapıldığını tarihi belgelerden öğrenilmektedir. Etibank tarafından ilk üretime 1939 yılında başlanmıştır. İşletme,1994 tarihinden itibaren özel sektöre devredilmiştir. Maden Bakır İşletmeleri'nde yeni yataklar aranmaktadır. Maden ve Ergani birbirine karıştırılır. Bunun nedeni Maden’deki işletmenin adının Etibank Ergani Bakır Maden İşletmesi olmasıdır. Ergani 1846 yılında sancak iken il

226 merkezinin Maden'e taşınması ve bu taşınmayla birlikte isminin Ergani Maden Sancağı olarak anılması ve bu sancağın Diyarbakır'a bağlanmasından kaynaklanmaktadır. Bunlar isim karışıklığına temel oluşturmuştur. 1926 yılında, Türkiye'de yapılan yeni idari düzenlemeyle sancak yönetimine son verilmiştir. Bu bağlamda, 1926 tarih ve 877 sayılı kanunla Ergani Maden Sancağı da kaldırılmış ve Ergani ilçe olarak Diyarbakır'a, Maden ise ilçe olarak Elazığ'a bağlanmıştır.Bir diğer yer altı kaynağı olarak Çermik’te 1990 yılından itibaren mermer yatakları işlenmektedir.

Kış turizminde 2 kayak alanı bulunur .Kentin batısında Altınkalbur kayak alanıdır. Bitlis kentinin kuzeydoğusunda Sapgör(Dideban) kayak alanı bulunur. Termal turizmde Çermik ilçesinde bulunan Çermik Kaplıcası, ilçe merkezine 3 km.uzaklıkta, Diyarbakır- Çermik yolu üzerindedir. Çermik kaplıcaları yılda 200-250 bin ziyaretçi ağırlamaktadır

Kültür turizminde Bitlis kalesi, Çermik kalesi sayılabilir.Lice’de Bırkıleyn mağaraları mağara turizmi açısından ve kültür açısından önemlidir.Artuklu yapısı Haburman köprüsü Çermik ilçesi, Haburman Köyü yakınlarında, Diyarbakır-Malatya yolu üzerinde, Sinek Çayı üzerindedir.

11.2.4.Güneydoğu Toroslar Yöresinde Ulaşım

Yörede geniş alan kaplayan Güneydoğu Toroslar yörede 3 yerde kuzey-güney doğrultusunda ulaşıma olanak verir. Malatya-Kahramanmaraş karayolu Güneydoğu Torosları batıdan aşar, Doğanşehir ulaşımını bu yoldan sağlar.Elazığ-Diyarbakır karayolu ve demiryolu Maden yakınlarından geçer. Bingöl-Diyarbakır karayolu Genç yakınlarından geçer. Bitlis karayollarının merkezi durumundadır. Kuzeyde Muş ve Bingöl’e bağlanır.Doğuda Van’a, güneyde Siirt ve Batman’a bağlanır.

Yöre ulaşımda demiryolundan faydalanır. Batıda Fevzipaşa-Malatya demiryolu Doğanşehir’den geçer. Elazığ-Diyarbakır demiryolu Maden’den geçer.

227

Uygulamalar

1)Öğrenci bu bölümü Türkiye Fiziki haritası eşliğinde okumalıdır.

228

Uygulama Soruları

1)Güneydoğu Toros Dağlarını öğrendiniz mi?

229

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bingöl Yöresinde en yüksek dağ Bingöl dağıdır.Diğerleri arasında Şerafettin dağları, Genç dağı, Şeytan dağı sayılabilir.Yörede Bingöl ovası, Genç, Karlıova ve Sancak ovaları gibi ovalar mevcuttur.En önemli akarsuyu Murat nehri yörenin güneyinden geçer ve Fırat havzasına dahil olur. Diğer akarsular Peri Suyu ve Genç suyudur. Bingöl Yöresinde yerleşmeler Bingöl , Karlıova, Kığı, Solhan, Genç, Kovancılar, Palu, Çat, Tekman,Yedisu ve Adaklı’ dır.Yörenin ekonomisi temel olarak tarım sektörüne ve hayvancılığa dayanır. Başlıca sanayi tesisleri yem fabrikası, süt fabrikası, et-balık kurumu kombinası, un, tuğla fabrikasıdır. Bingöl, batıdan Malatya ve Elazığ'dan gelerek Bingöl'e ulaşan Solhan’dan geçerek Muş’a ve Bitlis’e ulaşan karayolu üzerindedir. Doğu Anadolu Bölgesini batıya bağlayan demiryolu yöreden geçer.Bingöl Havalimanı 2013 yılında hizmete girmiştir.

Güneydoğu Toroslar Yöresi, Güneydoğu Toros Dağlarının,Malatya Dağları, Akdağlar, Genç Dağları içine alır. Yörenin hidroğrafyasında batısından Fırat nehri, orta kesimden Dicle nehri, doğudan Batman çayı ve kolları geçer. Yerleşmeler, Doğanşehir, Çelikhan, Sincik, Pötürge, Gerger, Çermik, Maden ,Alacakaya, Arıcak, Hani, Lice, Kulp, Sason, Mutki, Bitlis ve Şirvan’dır. Ekonomik hayatta tarımın önemli bir yeri vardır. Mevcut sanayii kuruluşları tarıma dayalıdır. Halkın geçim kaynağı büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır.Ulaşımda karayolu ve demiryolundan faydalanır.

230

Bölüm Soruları

1) Çapakçur aşağıdaki yerleşmelerden hangisinin eski adıdır? a) Karlıova b) Solhan c) Genç d) Bingöl e) Palu

2) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Bingöl Yöresinde değildir? a) Genç b) Kovancılar c) Çat d) Tekman e) Pülümür

3) Maden yerleşmesi hangi yer altı kaynağı açısından önemlidir? a) Krom b) Bakır c) Demir d) Kurşun e) Kömür

231

4) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Güneydoğu Toroslar Yöresinde değildir?

a) Bitlis

b) Maden

c) Lice

d) Gerger

e) Bismil

5) Aşağıdaki hangi yerleşmenin yeni kısmı Rahva Düzlüğü’ne inşa edilmektedir?

a) Pötürge

b) Gerger

c) Bitlis

d) Maden

e) Çermik

6) Genç Ovası, Karlıova, Sancak Ovaları hangi yörededir?

a) Bingöl Yöresi

b) Erzurum Yöresi

c) Kars Yöresi

d) Ankara Yöresi

e) Eskişehir Yöresi

7) Güneşin doğuşunun en güzel izlendiği yerlerden birisi olan Kale Tepe hangi dağ üzerindedir?

a) Şerafettin Dağları

b) Şeytan Dağı

c) Malatya Dağları

d) Mercan Dağları

e) Bingöl Dağları

232

8) Elazığ-Diyarbakır demiryolu aşağıda nereden geçer? a) Sincik b) Pötürge c) Çermik d) Maden e) Gerger

9) Kös Kaplıcaları hangi yörededir? a) Erzurum Yöresi b) Kars Yöresi c) Ankara Yöresi d) Bingöl Yöresi e) Güneydoğu Toroslar Yöresi

10) Çermik Kaplıcası hangi yörededir? a) Güneydoğu Toroslar Yöresi b) Bingöl Yöresi c) Ankara Yöresi d) Kars Yöresi e) Eskişehir Yöresi

Cevaplar

1)d, 2)e, 3)b, 4)e, 5)c, 6)a, 7)e, 8)d, 9)d, 10)a

233

12. YUKARI MURAT YÖRESİ, VAN YÖRESİ, HAKKÂRİ YÖRESİ

234

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

12.1. Yukarı Murat Yöresi

12.1.1. Yukarı Murat Yöresi Fiziki Coğrafyası

12.1.2. Yukarı Murat Yöresinde Yerleşmeler

12.1.3. Yukarı Murat Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

12.1.4. Yukarı Murat Yöresinde Ulaşım

12.2. Van Yöresi

12.2.1. Van Yöresi Fiziki Coğrafyası

12.2.2. Van Yöresinde Yerleşmeler

12.2.3. Van Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

12.2.4. Van Yöresinde Ulaşım

12.3. Hakkâri Yöresi

12.3.1. Hakkâri Yöresi Fiziki Coğrafyaıs

12.3.2. Hakkâri Yöresinde Yerleşmeler

12.3.3. Hakkâri Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

12.3.4.Hakkâri Yöresinde Ulaşım

235

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Yüzüncü Yıl Üniversitesi hangi şehirdedir?

2) Alparslan Üniversitesi hangi şehirdedir?

3) İbrahim Çeçen Üniversitesi hangi şehirdedir?

236

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Volkan jeomorfolojisi Volkanları öğrenmek Fiziki Coğrafya konusunda kitap ve makale okuyarak Türkiye ulaşım coğrafyasını Ulaşım haritalarını Ulaşım öğrenmek inceleyerek

237

238

Anahtar Kavramlar

• Yukarı Murat Yöresi

• Ağrı

• Muş

• Varto

• Doğubeyazıt

• Patnos

• Malazgirt

• Hınıs

• Bulanık

• Hasköy

• Eleşkirt

• Diyadin

• Taşlıçay

• Tutak

• Hamur

• Karayazı

• Karaçoban

• Güroymak

• Korkut

• Balık gölü

• Haçlı gölü

• Van

• Tatvan

239

• Erciş

• Adicevaz

• Ahlat

• Gevaş

• Muradiye

• Başkale

• Edremit

• Gürpınar

• Hizan

• Özalp

• Çaldıran

• Saray

• Nemrut Dağı

• Tendürek Dağı

• Süphan Dağı

• İnci Kefali

• Van Kedisi

• Hakkari

• Yüksekova

• Çukurca

• Şemdinli

• Çatak

• Bahçesaray

• Şırnak

240

• Beytüşşebap

• Uludere

• Eruh

• Pervari

241

Giriş

Bu derste Yukarı Murat Yöresi, Van Yöresi,Hakkari Yöresi fiziki coğrafyası, yerleşmeler,ekonomik faaliyetler ve ulaşım incelenmiştir.Ağrı dağı Yukarı Murat Yöresinde yer almaktadır. Tendürek dağı, Aladağ, Süphan dağı ve Nemrut Dağı volkanlar dizisi Van Yöresinde bulunur.Hakkari Yöresinde de dağlar geniş alan kaplar. Yöreler bu açıdan önemlidir.

242

12.1. Yukarı Murat- Van Bölümü :Yukarı Murat Yöresi

Yukarı Murat Yöresi, Yukarı Murat Van Bölümünün bir yöresidir.

12.1.1. Yukarı Murat Yöresi Fiziki Coğrafyası

Yukarı Murat Yöresi, Murat nehri yukarı havzasını ve Murat suyu ve kollarının tabanlarındaki ovaları ve tek dağları kapsar. Birbirinden boğazlarla ayrılan bu ovalar yörenin güneybatısında Muş ovasıyla başlar kuzeydoğuya doğru Varto, Hınıs, Tutak, Bulanık, Malazgirt, Patnos, Eleşkirt-Karaköse, Diyadin ve Doğu Beyazıt ovaları yer alır.Yöre sularını Murat nehriyle Basra Havzasına gönderir. Kuzeydoğuda küçük bir kesim sularını Aras nehriyle Hazar Denizine gönderir. Ovalar geniş alan kaplamasına rağmen yüksek dağlar da bulunur. Ağrı Dağı Doğubayazıt’ın kuzeyinde 5137 metrelik yüksekliği ile Türkiye‘nin en yüksek dağıdır. Ağrı Dağının doğusunda Küçük Ağrı dağı ( 3925 metre) yer alır. Eleşkirt ovasının batısında yer alan Köse dağ 3700m yüksekliktedir. Ağrı Dağı Aralık 2004 tarihinde Milli Park olarak ilan edilmiştir.

Harita 35: Yukarı Murat Yöresi Fiziki Coğrafyası Balık Gölü Türkiye‘nin en yüksek göllerinden biridir. 2241 m. yükseklikte yer alır. Kıyılarında özellikle güneydoğusunda küçük sazlıklar bulunur. Yakın çevresinde tarım alanları ve otlaklar bulunur. Gölde balıkçılık yapılmaktadır. Türkiye‘nin önemli kuş alanlarından biridir. Bölgedeki asıl ünü kırmızı benekli alabalıktan kaynaklanır.Doğubayazıt Sazlığı,Ağrı dağı eteklerinde yer alan Saz Gölü, Gölyüzü Gölü’ nü ve bunların arasında uzanan geniş taşkın ovasıyla, bataklıkları kapsar. Türkiye‘nin önemli kuş alanlarından biridir. Haçlı (Bulanık gölü) Gölü Bulanık’ın güneyindedir. Bir lav seti gölüdür. Yüzölçümü 10 km² kadardır. Gölde derinlik 7 metreyi aşmaz. Haçlı Gölü güneybatıdan akan Şeyhtokum Deresi ile birkaç kaynaktan beslenir. Hamurpet (Akdoğan) Gölleri Varto’nun kuzeybatısında Hamurpet dağlarının batısında yer alır. Büyük Hamurpet gölü 2149 yükseklikte ve 21 metre

243 derinliğindedir. Yüzölçümü 10,88 km²’dir. Kaynak ve kar suları ile beslenir. Küçük Hamurpet Gölü Büyük Hamurpet gölünün yaklasık 300 m kadar güneyinde ve 2173m yüksekliktedir, küçük dairesel bir yapısı vardır. Gölün alanı 1,49 km² dir. 47 metre derinlikte mavi renktedir.. Dipten Büyük Hamurpet’e akıntısı bulunmaktadır.Gaz (Kaz) Gölü Malazgirt ilçesine baglı Aktuzla Bucağının yakınlarınddır karstik bir göldür.Gölün suyu tuzlu ve acıdır. Derinliği azdır ve kenarları sazlıktır.

12.1.2.Yukarı Murat Yöresi Yerleşmeler

Yukarı Murat Yöresinde yerleşmeler Ağrı, Muş, Varto, Doğubeyazıt, Patnos, Malazgirt, Hınıs, Bulanık, Hasköy, Eleşkirt, Diyadin, Taşlıçay, Tutak , Hamur, Karayazı, Karaçoban, Güroymak ve Korkut’ tur.

Harita 36: Yukarı Murat Yöresinde Yerleşmeler

Ağrı 1630m. yükseltide ve ova tabanı üzerinde kurulmuştur Ağrı’nın çok eski bir yerleşim tarihi vardır. Roma, Partlar, Sasaniler, Bagratlılar, Bizans, Selçuklu, İlhanlı, Karakoyunlu, Akkoyunlu dönemlerini yaşamış 1514 Çaldıran savaşıyla Osmanlıların eline geçmiştir.Ağrı’da İbrahim Çeçen Üniversitesi 2007 yılında kurulmuştur.

Eski bir geçmişi olan Muş’un adı “sulak verimli ve otlak” anlamındadır.Yerleşme verimli sulak Muş ovasında kurulmuştur.Adını bir diğer kaynağı Muşkiler tarafından kurulmuş olmasıdır. Roma, Sasani, Bizans, Selçuklu dönemlerini yaşamıştır. Malazgirt savaşıyla Selçuklulara geçmiştir. Eyyubi ,İlhanlı, Karakoyunlu, Akkoyunlu, Safevi idaresinden sonra 1514 Çaldıran savaşından sonra Osmanlı idaresine girmiştir.Muş’ta Alparslan Üniversitesi 2007 yılında hizmete girmiştir.

244

12.1.3. Yukarı Murat Yöresi Ekonomik Faaliyetler

Yöre ekonomisi temelde hayvancılık ve tarım faaliyetlerine dayalıdır.Tarım alanlarının büyük kısmını tahıllar kaplar, tahıllar içinde başta buğday yer alır geri kalan alanlarda arpa ve az miktarda çavdar üretimi yapılır.Sanayi bitkileri içinde sadece şeker pancar ekimi vardır. Şeker pancarı Ağrı ve Muş Şeker Fabrikaları için yapılmaktadır.Yumrulu bitkiler içinde patates üretimi baştadır. Sebze ve meyve üretimi ticari değildir.

Yöre hayvancılık bakımından büyük bir potansiyele sahiptir. Özellikle besicilik, süt inekçiliği ve koyunculuk yoğun olarak yapılmaktadır. Buna paralel olarak yem bitkileri üretimi büyük bir önem kazanmaktadır.Yörede üretimi yapılan yem bitkileri yonca, korunga, fiğ ve az mik.uzaklıkta Bingöl-Erzurum yolu üzerinde 1949 yılında kurulmuştur.

Sanayi imalat ve gıda sanayinde toplanmıştır. Başlıca sanayi tesisleri Ağrı Şeker Fabrikası, Et ve Balık Kurumu Ağrı Et Kombinası, Süt Fabrikası ve Yem Fabrikasıdır.

Turizmde Doğubayazıt’ ın 35 km doğusunda, İran sınırına 2 km uzaklıkta, Gürbulak sınır kapısı ile Sarı Çavuş ( Gülveren ) Köyü arasında yer alan Meteor Çukuru olarak bilinen genişliği 35 m, derinliği 60 m olan çöküntü ilgi görmektedir.Bu çukurluğun yapılan bilimsel çalışmalarla kalkerli arazide erimeyle oluşan bir obruk olduğu belirlenmiştir.

Termal turizmde Diyadin Kaplıcaları, göl turizminde Doğubayazıt ilçesinde bulunan Balıklı göl ve dağcılık sporuna yönelik olarak Ağrı Dağı ile Eleşkirt’de bulunan Güneykaya Kayak Alanı sayılabilir.

Buz Mağarası Küçük Ağrı Dağı‘nın güney eteğinde, Hallaç Köyü‘ne 3 km uzaklıkta bulunmaktadır. Doğal bir anıt durumundaki mağara, 8 metre derinliğinde 100 metre uzunluğunda ve 50 metre genişliğinde elips biçimli bir yapıdadır. Mağara içinde bazalt lavlar, kayalar ve insan büyüklüğüne varan bir çok buzdan dikitler bulunmaktadır. Mağara kış aylarında sıcak yaz aylarında bir buzdolabı kadar soğuktur. Mağara girişinden sürekli sıcak ve soğuk hava akımları eser.

Kültür turizminde İshak Paşa Sarayı Doğu Beyazıt’a 8km uzaklıktadır.1784 yılında son şekli verilmiştir.Yörede ilgi çeken kaleler ,Doğubeyazıt Kalesi, Beyazıt Eski Cami, Diyadin Kalesi, Toprakkale(Eleşkirt), Girik Tepe (Patnos), Havaren Kalesi (Hamur), Malazgirt kalesidir.

Muş’ta tarihi yapılar olarak Ulu Cami, Hacı Seref Camii, Alaaddin Bey (Pasa) Cami, Yıldızlı Han, Muş Kalesi sayılabilir. Murat Irmağı Köprüsü,Muş – Varto yolu üzerinde Muş sehir merkezine 10 km uzaklıktadır. Bir Selçuklu yapısıdır. Malazgirt’in girişindedir. Bir Selçuklu yapısıdır. Kudret Köprüsü Diyadin ilçe merkezine 6 km mesafede olup, çermikler civarında doğal olarak oluşmuştur

Diyadin’in 5 km doğusunda yer alan ve Murat Nehri’nin kenarında bulunan, Yılanlı, Davut ve Köprü adıyla bilinen kaplıcalar bulunmaktadır. 245

12.1.4. Yukarı Murat Yöresinde Ulaşım

Yörenin ana karayolu ulaşım hattı Erzurum- Ağrı-Doğubeyazıt karayoludur.Gürbulak sınır kapısıyla İran’a bağlanır.Diğer bir karayolu Ağrı-Van karayoludur

Ağrı’da 1997 yılında hizmete giren bir havalimanı bulunmaktadır. Muş havalimanı kente 21km uzaklıktadır.1992 yılında sivil uçuşlara açılmıştır.

12.2. Yukarı Murat-Van Bölümü/ Van Yöresi

Van Yöresi Yukarı Murat-Van Bölümünün bir yöresidir.

12.2.1. Van Yöresi Fiziki Coğrafyası

Yörede Van gölü geniş alan kaplar çevresinde yüksek dağlar yer alır.Güneyde Güneydoğu Toros dağlarının Doğu Anadolu Bölgesine giren kısımları yer alır. Batıda kuzeydoğudan güneybatıya doğru Tendürek dağından başlayarak Aladağ, Süphan dağı ve Nemrut Dağı volkanlar dizisi yer alır. Yörenin doğusu İran ile sınırlıdır.Orta kesiminde ise Van gölü yer alır.

Yükseklik yörenin doğusunda alçalır burada 2000m.nin üzerinde platolar yer alır.Bu yönde akarsular birbirine paralel olarak batıya doğru akar ve göle dökülürler (Karasu ve Hoşap suyu).Yörenin batısı ve kuzeyinde tek volkanlar ve lav alanları yer alır.Kuzeyde Aladağ ve Tendürek dağı, Dumanlı dağ yükselir. Karasu’nun kuzeyinde Pirreşit dağı ve diğer 3000m.yi aşan dağlar bulunur.Van gölünün doğusunda Ahte dağı yer alır. Güneydoğuda Keşiş Gölü'nün batı kesimlerinde başlayan yükseltiler arasında ise en önemlisi Erek dağıdır (3250 m). Güneyde ise İhtiyarşahap dağları yer alır. Başlıca ovalar arasında yer alan Van ovası, Karasu ile Hoşap suyu arasında kalır.Van gölünün kuzeyinde Erciş ovası yer alır. Hoşap’ın güneydoğusunda Hoşap ovası ,kuzeyde Bendimahi çayının suladığı Çaldıran ovası bulunur.

Harita 37.Van Yöresi Fiziki Coğrafyası

246

Başlıca akarsular Karasu çayı, Gevaş suyu, Memedik deresi, Hoşap çayı, Deliçay, Zilan çayı, Çatak çayı ve Bendimahi çayıdır. Bendimahi Çayı, Aladağ ve Tendürek dağı arasında doğar Çaldıran ovasını sular Muradiye ovasına gelir. Burada çeşitli büyüklükte şelaleler oluşturarak Van Gölü'ne dökülür. Kotur Çayı, Saray İlçesi 'nin güneyinde, yer alır, bu çay, İran'daki Urumiye Gölü'ne dökülür. Yörede çok sayıda göl mevcuttur. Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü bu yörededir.Diğer göller arasında en önemlileri; Erçek Gölü, Akgöl, Sultan (Süphan) Gölü, Kazlıgöl, Değirmigöl ve Hasantimur Gölü'dür.

Van Gölü'nün suyu acı, tuzlu ve sodalıdır. Bunun başlıca sebebi, akarsuların taşıdığı tuzlu suların gölde birikmesi ve buharlaşma nedeniyle yoğunlaşmasıdır. Tuz oranının yüksek olması, bor ve sodyum karbonatın varlığı, volkanik taşların etkisinden meydana gelmiştir. Göl, soda üretim kaynağı olarak büyük bir rezerve sahiptir. Gölün doğu bölümünde 4 küçük ada vardır: Bunlar, Akdamar, Çarpanak, Adır (Yaka) ve Kuş adalarıdır.Van Gölü çanağında yer yer su kaynakları olduğu saptanmıştır. Ayrıca göle çok sayıda dere ve küçük çay ulaşmaktadır. Tarih boyunca Yüksek Deniz, Nairi Denizi ve Yukarı Deniz dendiği gibi Deryaçe (Küçük Deniz) adını da alır.

12.2.2. Van Yöresinde Yerleşmeler

Van Yöresinde yerleşmeler Van, Tatvan, Erciş, Adicevaz, Ahlat, Gevaş, Muradiye, Başkale, Edremit, Gürpınar, Hizan, Özalp ,Çaldıran ve Saray’ dır.

Eski bir yerleşim tarihi olan Van’da MÖ 900 yıllarında başkentleri Tuşba olan Urartu devleti kurulmuştur. Asur, Pers, Part, Roma Sasani, Bizans, Emevi, Abbasi, 1071 de Selçuklu, Eyyubi, Karakoyunlu ,Akkoyunlu ve Osmanlı dönemlerini yaşamıştır.

Kent kurulduğu günden bu yana genellikle Kazım Karabekir Caddesi ve devamı olan Van-Edremit karayolu üzeri ve Van-Erciş devlet yolu üzerine doğru büyüme deseni oluşmaktadır.van’da Yüzüncü Yıl Üniversitesi 1982 yılında hizmete girmiştir.

Harita 38.Van Yöresinde Yerleşmeler

247

12.2.3. Van Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Van yöresinin ekonomik yapısı genel olarak tarımsal faaliyetlere dayanmaktadır. Bunun yanında ticaret, turizm ve sanayi faaliyetleri de ekonomi de önemli bir yer tutmaktadır.

Yörede hayvancılık önemlidir.Süt ve et başlıca hayvansal ürünlerdir. Yörede küçükbaş hayvancılıkta koyun, keçi yetiştiriciliği önemlidir. Yörede koyun varlığının çoğunluğunu akkaraman yerli ırkı oluşturmakla birlikte, yörenin kuzey kısımlarında morkaraman ırkı yetiştiriciliği ağırlık kazanmakta ayrıca Gürpınar’ın Norduz yöresinde ağırlığı ve süt verimi diğer yetiştiriciliği yapılan yerli ırklara oranla daha yüksek olan Norduz koyunu yetiştiriciliği yapılmaktadır .Keçi varlığının tamamını kıl keçisi yetiştiriciliği almaktadır

Yöre ekonomisinde sanayi, hammaddeyi yerinde işlemek, ihtiyaçları temin etmek ve istihdâma olan katkılarından dolayı önemli bir işlev görmektedir Yörede ilk önemli sanayileşme hareketine, 1966 yılında temeli atılan ve 1969 yılında üretime başlayan Van Çimento Fabrikasının yapımı ile başlanmıştır. Bu sanayileşme hareketini 1977 yılında üretime geçen Van Yün İpliği Sanayi, 1980 yılında üretime geçen Et ve Balık Ürünleri A. Ş. Van Et Kombinası, 1981 yılında üretime geçen Sümer Holding A. Ş. Van Deri ve Kundura Sanayi İşletmesi, 1988 yılında üretime geçen Van-Et Entegre Et Sanayi takip etmiştir. Ayrıca sözkonusu dönemde yörede un ve yem fabrikaları, ağaç sanayi, plastik sanayi ile süt mamulleri işletmesi de faaliyete geçmiştir. Van’da kurulan Organize Sanayi Bölgesi alanında inşa edilen sanayi tesisleri 2000 yılından itibaren üretime geçmeye başlamışlardır. Edremit İlçesinde bulunan Van Çimento Fabrikası, Erciş İlçesinde bulunan Erciş Şeker Fabrikası ve Gürpınar İlçesinde bulunan Van Entegre Et tesisleri diğer sanayi tesisleridir.

İnci kefalı sodalı sulara sahip Van Gölü'nde yaşamaya alışmış olan tek ve endemik balık türüdür. Van Gölü'nde başka bir balık türünün yaşayamaması, bölgenin yüksek dağlar arasında yer alması, uzun süren kış mevsiminde ulaşımın olumsuz yönde etkilenmesi ve denizlerden uzakta bulunması gibi sebeplere bağlı olarak inci kefalının bölge için önemi oldukça fazladır.Bu balık senede bir ay Bendimahi çayına sürü ile göç etmektedir. 15 Nisan - 01 Temmuz tarihleri arasında Van Gölü endemiği olan İnci Kefalı balığının avlanması yasaklanmış olup, üreme dönemi avcılığı engellenmiştir. Van Valiliği, kentin önemli değerlerinden olan ve Alaska'daki somon balıkları gibi akıntının tersine engelleri aşarken havalanan İnci Kefali balığını tüm dünyaya tanıtmak için 4- 11 Haziran tarihleri arasında ‘İnci Kefali Göçü Kültür ve Sanat Festivali’ düzenlemektedir.

Son yıllarda gerek dünya da gerekse Türkiye'de büyük ilgi gören evcil kedilerden biri de Van Kedisi’dir. Ancak Van Kedisine yeterli ilgi gösterilmediğinden nesli tükenmekle karşı karşıyadır. Eskiden Van yöresinde sıkça rastlanan ve hemen her evde bulunan Van Kedisinin sayışı giderek azalmakta ve hızla melezleşmektedir.

Turizmde doğal değerleri arasında Bendimahi Muradiye Çağlayanı, Van Gölü 'ne dökülen Bendimahi çayı üzerindedir .Süphan dağı dağcılık (alpinizm) için önemlidir. Nemrut dağı ise volkanik dağ olarak büyük kalderası ve kaldera içinde gölleriyle ilgi görür.Tatvan’da Nemrut Kayak Alanı kış turizminde kullanılır. 248

Tarihsel turizm içinde Van Kalesi(Tuşpa),Hoşap Kalesi,Bendimahi köprüsü,Aşağı ve Yukarı Anzaf kaleleri,Akdamar Kilisesi sayılabilir.

12.2.4. Van Yöresinde Ulaşım

Yöre karayoluyla Bitlis üzerinden doğu ve güneydoğuya bağlanır. Saray ilçesinde Kapıköy sınır kapısıyla İran’a bağlanır.Van gölü kıyıları karayolu ulaşımına uygundur .Yöre demiryolu ulaşımına sahiptir. Anadolu’dan gelen demiryolu hattı Tatvan’da Van gölünden feribotlarla Van’a ulaşır. Doğuda İran’a bağlanır.(Kapıköy). Van ve Tebriz arasında tren seferleri bulunur. Van-Kapıköy arasında tren rayları ve ahşap traversler yenilenmektedir.Van gölünde feribot taşımacılığı yanında Van-Tatvan-Ahlat arasında deniz otobüsü seferleri başlamıştır(2012).Van hava alanı 1943 yılında hizmete girmiştir. 2001 de ismi Ferit Melen havalimanı olmuştur.(Başbakanlık yapan Ferit Melen Van doğumludur).2009 da Uluslar arası Hava Limanı olmuştur.

12.3. Yukarı Murat-Van Bölümü/ Hakkari Yöresi

Hakkari Yöresi, Yukarı Murat-Van Bölümünün bir yöresidir.

12.3.1. Hakkâri Yöresi Fiziki Coğrafyası

Yörenin büyük bir kısmını Güneydoğu Torosların devamı olan dağlar oluşturmaktadır. Yöreyi kuzeydoğuda ayıran sınır Torosların genişlemiş kesimi ile daralmış olan kesimi( Siirt Van gölü arasındaki) arasındaki sınır alınabilir.

Harita 39: Hakkari Yöresi Fiziki Coğrafyası Güneydoğu Torosların uzantısı olan bu dağlar, Zap, Botan ve Habur çayları tarafından derin şekilde vadilerle yarılmıştır Az bir kısmı ova, diğer kısmı ise yaylalardan meydana gelmiştir. En önemli ovası Yüksekova ovası, en önemli akarsuyu Zap suyudur. Dış Doğu Toroslar Bitlis sınırından sonra Hakkari Dağları ismini alır, İran sınırına kadar devam eder. Dağlar burada doğu- batı doğrultulu uzanır. Ancak yer yer de bu uzantılar, güney-kuzey doğrultulu derin vadilerle parçalanır. Ulaşım bu akarsu yatakları durumundaki vadi 249 yamaçlarında, yer yer ise dağların zirvelerindeki geçişlerden sağlanır. Buzul dağı(Cilo dağı) Uludoruk(Reşko) zirvesinde yükseklik 4135m ye ulaşır.Bu dağın güneydoğusunda bulunan ve ondan bir vadiyle ayrılan Sat dağının yüksekliği 4000m.ye yaklaşır. Bu dağlar buzul dönemine ait buzul topoğrafyasına sahiptir. Yörede diğer dağlar, Sandil (3818m), Mordağ (3810m), Karadağ (3630m), Geverok (3680m) ve Sümbül (3250m) dağlarıdır.Dağlar arasında yaylalar 2500-3000m cıvarındadır.Ovalar çok az yer kaplar yörenin yek önemli ovası Yüksekova’dır. Bu ovadan geçen Nehil suyu Zap suyuna karışır.Yörenin en büyük akarsuyu Zap suyudur. Yörenin kuzeydoğusundan İran sınırı yakınında dağlık alandan doğar derin vadisini kazarak Başkale yakınlarından geçer Yüksekova’dan gelen Nehil suyunu alır, Hakkari yakınlarından geçer Çukurca yakınında Irak topraklarına girer ve Dicle nehrine karışır. Yörede bütün dereler Dicle havzasına dahildir.

12.3.2. Hakkari Yöresinde Yerleşmeler

Hakkari yöresinde yerleşmeler Hakkari , Yüksekova, Çukurca, Şemdinli, Çatak, Bahçesaray, Şırnak, Beytüşşebap, Uludere, Eruh ve Pervari’ dir.

Harita 40: Hakkari Yöresinde Yerleşmeler Hakkari denizden 1650 metre yüksekliktedir. Zap suyu vadisinin 3 km kadar batısında, yükseltileri 3000m.yi aşan dağlarla çevrili bir alanda kurulmuştur. Kent güneyde Çukurca üzerinden Irak’a, Yüksekova üzerinden İran’a ve Başkale üzerinden Van’a giden yollarla çevre illere ve komşu ülkelere bağlanmaktadır.Hakkari Üniversitesi 2008 yılında hizmete girmiştir.

12.3.3. Hakkari Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Yörede tarım arazisi az olduğundan tarla tarımı ,meyvecilik, sebzecilik gelişmemiştir.Ancak yaylaları hayvancılık için oldukça uygundur. Otlakların varlığı geçmiş yıllarda küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğini özendirmiş ve sayısal olarak hayvan 250 varlığı çok olumlu bir noktaya getirmiştir.Yüksekova’da köylerin başlıca gelir kaynağı büyükbaş hayvancılıktır(sığır, koyun, keçi).Bitkisel üretimde tahıllar başta gelir.Şemdinli balı ünlüdür.

Tarihsel turizmde Hakkari’de Zeynel Bey Medresesi, Meydan Medresesi, Şemdinli deresi üzerinde Taş köprü sayılabilir. 1998 yılında Hakkari Kalesi’nin kuzey eteğinde yapılan bir kazı sonucu ortaya çıkarılan Hakkari stelleri arkeoloji çevrelerinde derin yankılar uyandırmıştır. Uzmanların tespitlerine göre bu steller, tüm Anadolu ve hatta yakın doğu sanatı için eşsiz bir görünüm sergilemektedirler.

Yörenin florasında Ters Lâle (Fritallaria imperialis) yöreye özgü endemik bir türdür. Ters Lâle en yoğun olarak Hakkari merkezi ile Şemdinli ve Yüksekova ilçelerinde yetişmekte, yetiştiriciliği buralarda sürdürülmektedir. Özellikle kış sonunda kar topraktan kalkar kalmaz veya karla birlikte çiçek açan türleri vardır. Ters Lâle (Fritallaria imperialis) önemli bir ihracat ürünüdür. Geçmiş yıllarda kaçak sökümlerle bölge dışına çıkarılmaya çalışılmıştır. 1995 yılında yayınlanan yönetmelik buna engel olmuş, böylece çiçek soğanlarının sökümü, üretimi ve ihracatı kontrol altına alınmıştır.

12.3.4.Hakkari Yöresinde Ulaşım

Yöre kuzeye Hakkari-Van karayoluyla batıya Hakkari-Şırnak-Siirt karayoluyla bağlanır. Hakkari-Van karayolundan ayrılan hatla Yüksekova ve buradan Esendere sınır kapısından İran’a ulaşılır.Çukurca’da Irak’la 2014 de Üzümlü sınır kapısı açılmıştır.2013 de Şırnak’ta bir havalimanı(Şerafettin Elçi Havalimanı) açılarak yöre hava ulaşımına kavuşmuştur.Yüksekova’da 2015 yılında havalimanı açılmıştır(Selahaddin Eyyubi hava Limanı).

251

Uygulamalar

1) Bu bölümü öğrenci Türkiye Karayolu Haritası eşliğinde okumalıdır.

252

Uygulama Soruları

1) Türkiye’nin karayolu sınır kapılarını öğrendiniz mi?

253

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Yukarı Murat Yöresi, Murat nehri yukarı havzasını ve Murat suyu ve kollarının tabanlarındaki ovaları ve tek dağları kapsar.Bu ovalar, Varto, Hınıs, Tutak, Bulanık, Malazgirt, Patnos, Eleşkirt-Karaköse, Diyadin ve Doğu Beyazıt ovalarıdır..Yöre sularını Murat nehriyle Basra Havzasına gönderir. Kuzeydoğuda küçük bir kesim sularını Aras nehriyle Hazar Denizine gönderir. Dağlar ,Ağrı Dağı ,Küçük Ağrı dağı , Köse dağ’dır. Yukarı Murat Yöresinde yerleşmeler Ağrı, Muş, Varto, Doğubeyazıt, Patnos, Malazgirt, Hınıs, Bulanık, Hasköy, Eleşkirt, Diyadin, Taşlıçay, Tutak , Hamur, Karayazı, Karaçoban, Güroymak ve Korkut’tur. Yöre ekonomisi temelde hayvancılık ve tarım faaliyetlerine dayalıdır.Yörenin ana karayolu ulaşım hattı Erzurum- Ağrı-Doğubeyazıt karayoludur.İran’a bağlanır.Diğer bir karayolu Ağrı-Van karayoludur.Ağrı’da 1997 yılında hizmete giren bir havalimanı bulunmaktadır. Muş havalimanı kente 21km uzaklıktadır.1992 yılında sivil uçuşlara açılmıştır.

Van Yöresinde, Van gölü geniş alan kaplar çevresinde yüksek dağlar yer alır. Batıda Tendürek dağından başlayarak Aladağ, Süphan dağı ve Nemrut Dağı volkanlar dizisi yer alır. Başlıca ovalar arasında yer alan Van ovası, Karasu ile Hoşap suyu arasında kalır.Van gölünün kuzeyinde Erciş ovası yer alır. Hoşap’ın güneydoğusunda Hoşap ovası ,kuzeyde Bendimahi çayının suladığı Çaldıran ovası bulunur. Van Yöresinde yerleşmeler Van, Tatvan, Erciş, Adicevaz, Ahlat, Gevaş, Muradiye, Başkale, Edremit, Gürpınar, Hizan, Özalp ,Çaldıran ve Saray’ dır. Van yöresinin ekonomik yapısı genel olarak tarımsal faaliyetlere dayanmaktadır. Bunun yanında ticaret, turizm ve sanayi faaliyetleri de ekonomi de önemli bir yer tutmaktadır. Yöre karayoluyla Bitlis üzerinden doğu ve güneydoğuya bağlanır. Saray ilçesinde Kapıköy sınır kapısıyla İran’a bağlanır.Van gölü kıyıları karayolu ulaşımına uygundur .Yöre demiryolu ulaşımına sahiptir. Van hava alanı 1943 yılında hizmete girmiştir. 2001 de ismi Ferit Melen havalimanı olmuştur.

Hakkari Yöresinin büyük bir kısmını Güneydoğu Torosların devamı olan dağlar oluşturmaktadır. Hakkari yöresinde yerleşmeler Hakkari , Yüksekova, Çukurca, Şemdinli, Çatak, Bahçesaray, Şırnak, Beytüşşebap, Uludere, Eruh ve Pervari’ dir. Yörede tarım arazisi az olduğundan tarla tarımı ,meyvecilik, sebzecilik gelişmemiştir.Ancak yaylaları hayvancılık için oldukça uygundur. Yöre kuzeye Hakkari-Van karayoluyla batıya Hakkari-Şırnak-Siirt karayoluyla bağlanır. Hakkari-Van karayolundan ayrılan hatla Yüksekova ve buradan Esendere sınır kapısından İran’a ulaşılır.Çukurca’da Irak’la 2014 de Üzümlü sınır kapısı açılmıştır.2013 de Şırnak’ta bir havalimanı(Şerafettin Elçi Havalimanı) açılarak yöre hava ulaşımına kavuşmuştur.

254

Bölüm Soruları

1) Aşağıdaki göllerden hangisi Yukarı Murat Yöresinde değildir? a) Balık gölü b) Haçlı gölü(Bulanık Gölü) c) B.Hamurpet gölü d) Gaz(Kaz) gölü e) Hozapin(Aktaş) gölü

2) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisinde havalimanı bulunmaz? a) Ağrı b) Muş c) Şırnak d) Van e) Hakkari

3) Anadolu’dan gelen tren vagonları hangi yerleşmeden feribotla Van’a taşınır? a) Ahlat b) Adilcevaz c) Tatvan d) Gevaş e) Başkale

4) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Hakkari yöresinde değildir? a) Hakkari b) Yüksekova c) Şemdinli d) Şırnak e) Ahlat

255

5) Yukarı Murat Yöresi hangi sınır kapısıyla İran’a bağlanır? a) Kapıköy b) Gürbulak c) Esendere d) Üzümlü e) Habur

6) Balık Gölü, Saz Gölü, Gölyüzü Gölü hangi yörededir? a) Yukarı Murat Yöresi b) Van Yöresi c) Hakkari Yöresi d) Bingöl Yöresi e) Kars Yöresi

7) Hakkari Yöresinde İran’la olan sınır kapısı hangisidir? a) Gürbulak b) Aktaş c) Dilucu d) Türkgözü e) Esendere

8) Van Gölünün endemik balık türü hangisidir? a) Sazan b) Levrek c) Hamsi d) İnci kefali e) Palamut

256

9) Zap suyu hangi yörenin en önemli akarsuyudur? a) Bingöl Yöresi b) Kars Yöresi c) Erzurum Yöresi d) Hakkari Yöresi e) Yukarı Murat Yöresi

10) Hakkari Çukurca’da 2014 yılında Irak’la hangi sınır kapısı açılmıştır? a) Gürbulak b) Üzümlü c) Aktaş d) Kapıköy e) Dilucu

Cevaplar

1)e, 2)e, 3)c, 4) e 5)b , 6) a , 7)e , 8)d , 9)d , 10)b

257

13. GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

258

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

13.GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

13.1. Dicle Bölümü/Diyarbakır Havzası

13.1.1. Diyarbakır Havzası Fiziki Coğrafyası

13.1.2. Diyarbakır Havzasında Yerleşmeler

13.1.3. Diyarbakır Havzasında Ekonomik Faaliyetler

13.1.4. Diyarbakır Havzasında Ulaşım

13.2. Dicle Bölümü/Mardin Eşiği Yöresi

13.2.1. Mardin Eşiği Yöresi Fiziki Coğrafyası

13.2.2. Mardin Eşiği Yöresinde Yerleşmeler

13.2.3. Mardin Eşiği Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

13.2.4. Mardin Eşiği Yöresinde Ulaşım

259

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Dicle Üniversitesi hangi şehirdedir?

2) Selahaddin Eyyûbi Ünivesitesi 2013 yılında hangi şehirde açılmıştır.

3) Mardin Eşiği Yöresinde nerede havalimanı vardır?

260

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl elde Konu Kazanım edileceği veya geliştirileceği Yerleşmelerin tarihsel Anadolu kentlerinin tarihini Yerleşme gelişimini öğrenmek okuyarak

Türkiye petrol yataklarını MTA(Maden Tetkik ve Ekonomik Faaliyetler kavramak Arama Enstitüsü) web sayfasını inceleyerek

261

Anahtar Kavramlar

• Diyarbakır Havzası

• Diyarbakır

• Silvan

• Ergani

• Bismil

• Çınar

• Siirt

• Batman

• Kurtalan

• Kozluk

• Beşiri

• Eğil

• Hazro

• Baykan

• Kocaköy

• Tillo(Aydınlar)

• Mardin Eşiği Yöresi

• Mardin

• Kızıltepe

• Derik

• Nusaybin

• Cizre

• Midyat

262

• Dargeçit

• İdil

• Gercüş

• Mazıdağı

• Savur

• Silopi

• Güçlükonak

• Ömerli ve Yeşilli

• Batman Rafinerisi

• Mardin Dağları

• Mazıdağı

263

Giriş

Bu derste Diyarbakır Havzası ve Mardin Eşiği yöresi fiziki coğrafya,yerleşme, ekonomik faaliyetler ve ulaşım açısından incelenmiştir.Diyarbakır Havzası Diyarbakır, Batman, Siirt olmak üzere üç il merkezini içine alır.Mardin Eşiği Yöresinde mardin kenti yer alır. Yörenin yerleşme coğrafyası bu açıdan önemlidir.

264

13.Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Güneydoğu Anadolu Bölgesi iki bölüme ayrılır.Bunlar:

I- Dicle Bölümü

II- Orta Fırat Bölümü’dür.

Dicle Bölümü ikiye ayrılır:

1-Diyarbakır Havzası

2-Mardin Eşiği Yöresi

Orta Fırat Bölümü üçe ayrılır. Bunlar

1-Şanlıurfa Yöresi

2-Adıyaman Yöresi

3-Gaziantep Yöresidir.

13.1. Dicle Bölümü/Diyarbakır Havzası

Diyarbakır Havzası Dicle Bölümünün bir yöresidir.

13.1.1. Diyarbakır Havzası Fiziki Coğrafyası

Güneydoğu Anadolu Bölgesinin kuzeydoğusunda suları Dicle ırmağı tarafından toplanan bir yöredir. Orta kısmından doğu- batı doğrultusunda geniş Dicle vadisi yer alır.

Harita 41: Diyarbakır Havzasının Fiziki Coğrafyası 265

Dicle nehriyle kuzeyde Güneydoğu Toroslar arasında kalan havzaya Diyarbakır Havzası denir. Diyarbakır Havzası ortalama yükseltisi 500-800m olan bir platodur.Bu havzayı kuzeyden Güneydoğu Toroslar, güneybatıdan Karacadağ, güneyden Mardin Eşiği sınırlar. Havzanın eksenini doğu-batı doğrultusunda Dicle vadisi oluşturur. Dicle nehri yöreye kuzeyden girer kuzey-güney doğrultusunda akar ve doğuya döner, Devegeçidi çayı, Çermik çayı, Ambar çayı ve Batman çayı kollarını alır. Yörede başlıca barajlar Devegeçidi barajı, Dicle barajı, Göksu barajı, Batman barajıdır. Yörenin doğusunda Güneydoğu Toroslara doğru yükseklik artar.Bu dağlık alanda Siirt Alt Yöresi ayrılabilir.

13.1.2. Diyarbakır Havzasında Yerleşmeler

Diyarbakır Havzasında yerleşmeler Diyarbakır, Silvan, Ergani, Bismil, Çınar, Siirt, Batman, Kurtalan, Kozluk, Beşiri, Eğil, Hazro,Baykan, Kocaköy ve Tillo(Aydınlar)’ dur.

Harita 42: Diyarbakır Havzasında Yerleşmeler

Diyarbakır, geçmişte Amida, Karaamid, Diyarbekir gibi isimlerle anılmıştır. Karaamid ismi surların ve evlerin yapımında kullanılan siyah renkli bazalt taşlarından dolayıdır. Kentin doğusunu sınırlandıran ve Dicle yatağından 100 m. kadar yükseklikte bulunan Fiskayası isimli sarp kayalıkta İçkale kesiminin buranın ilk yerleşme yeri olduği sanılmaktadır. Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmeyen kentin, Roma Döneminde Mardin Kapı- Yeni Kapı-Dağkapı’ya kadar olan doğu bölümü inşa ettirilmiş, şehir genişletilmiş, ilk yapılan kale, İç Kale durumuna gelmiştir. Kent Dicle tabanından yaklaşık 100m yükseklikte 650m yükseklikte platoda kurulmuştur.Diyarbakır surları içinde kalan kent, ilk olarak 1868- 1875 döneminde sur dışına çıkmıştır.

1940 lı yıllarda sur dışına kamu binaları, Orduevi, Kışlalar, Okul,Tekel Fabrikası, Havaalanı yapılarak kent sur dışına yayılmaya başlamıştır.Fakat sur dışında gelişmesi 1950 li yıllarda çok yavaş olmuştur. Kent kuzeybatı ve batı yönünde gelişme göstermektedir. Doğuda aşağı seviyede Dicle nehri vadisinden dolayı bu yönde doğal bir eşikle sınırlanmıştır.Geniş 266 alanlara ihtiyacı olan tesisler(Üniversite) Dicle nehrinin doğusuna kurulmuştur.Diyarbakır kenti 1950’lere kadar sur içinde kalmış ve eski yapısını önemli ölçüde korumuştur. Bu yıllara kadar ticaret yollarının kente girdiği dört kapı, taşıdığı işlevlere bağlı olarak kentsel arazi kullanımı belirgin şekilde etkilemiştir.

Doğudaki Dört Yol’dan kuzeye ve güneye doğru uzanan ve Yenişehir’e giden yolların bağlandığı cadde üzerinde 1950’den sonra bazı resmi daireler ve çeşitli bürolar bulunmaktadır. Bankalar kent merkezinde, Gazi ve İnönü Caddeleri’nde yer almaktadır. Genel olarak kamu binaları kent içinde değişik bölgelerde toplam 400 ha.lık bir alan üzerinde dağılım göstermektedir. Diyarbakır’ın Büyükşehir statüsüne geçişi, kentin etki alanının genişlemesine ve metropoliten özellikler kazanmasına neden olmuştur.

Diyarbakır kentinde ticaret işlevleri asıl olarak sur içinde yer almaktadır. Sur içinde doğu-batı doğrultusunda uzanan Mardin Kapı ile Dağkapı arasındaki cadde (Gazi Caddesi) kentin ana ticaret eksenini oluşturmaktadır. Bu yolu dik kesen Urfa Kapısı ve Yeni Kapı arasında uzanan yol ile, bu caddelerin sağındaki ve solundaki yollarda ikinci derece ticaret merkezleridir. Kentin sur dışına çıkması konut alanlarının kuzey ve kuzeybatıdan gelişmesiyle bu yönde surun Elazığ Caddesi ticaret ekseni olarak gelişmiştir. Doğu-batı doğrultusunda uzanan ana ticaret ekseninin Dağkapı yakınında açıldığı Dörtyol çevresi kentin “modern çarşısının” odağını oluşturmaktadır. Bu Dört Yol, gerek kentin çeşitli kesimlerine giden başlıca yolların çıkış noktası olması, gerekse ticaretle ilgili başlıca kurumların bu çevrede toplanmış olması nedeniyle kent merkezinin en canlı ve en önemli yeri durumundadır.Dörtyol’dan ana ticaret üzerinde batıya doğru daha çok geleneksel çarşı yer almaktadır. Bu çarşıda ilin kırsal kesimde ve kentin düşük gelir gruplarına hizmet veren küçük üretim, el sanatları ve ticaret kuruluşları bulunmaktadır.

Yörede Dicle Üniversitesi 1974 yılında Diyarbakır’da, Batman Üniversitesi 2007 yılında Batman’da, Siirt Üniversitesi 2007 yılında Siirt’te, Selahaddin Eyyûbi Üniversitesi 2013 yılında Diyarbakır’da kurulmuştur.

13.1.2. Diyarbakır Havzasında Ekonomik Faaliyetler

Tarım alanları Dicle nehri ve Dicle’ye kavuşan dere ve çayların açtığı vadilerde yer alır.Tarımsal ürünler arasında buğday,arpa,mısır,baklagiller(mercimek), sanayi bitkileri arasında pamuk( Merkez, Bismil, Çınar ,Eğil, Silvan), şekerpancarı(Bismil), tütün( Bismil, Silvan) üretimi yapılmaktadır. Diyarbakır‘da sulu arazinin az olması sebze-meyve ve bağ- bahçe üretimini olumsuz yönde etkilemektedir. Mevcut bulunan sebzelik ve bahçeler sadece Dicle Nehri etrafında az miktarda bulunmaktadır. En önemli ürün olarak karpuz üretimi önemlidir.

Orijinal Diyarbakır karpuzu Dicle Nehri kumsalında “kuyu karpuzculuğu”nda yetiştirilmektedir. Kuyu karpuzculuğunun 1995'ten sonra kum ocaklarının sürekli kum çekmesi ve baraj suyunun aşırı bırakılmasından dolayı yapılmamaktadır. Onun yerine kara toprakta Diyarbakır karpuzu yetiştirmeye çalışılmaktadır.Orijinal Diyarbakır karpuzunun üretimi geçmişe oranla azalmış durumdadır. Çiftçiler, tamamıyla turistik ve festival için 267 karpuz yetiştirmektedir. Dicle Nehri kenarındaki çakıllı topraklarda kuyu metodu ile yetiştirilen karpuzların ağırlığı 70 kiloya kadar çıkabilmektedir.Hayvancılıkta koyun, sığır ve kılkeçisi önemlidir.

Büyük endüstriyel kuruluşlar Diyarbakır - Ergani ve Diyarbakır Şanlıurfa karayolları güzergâhlarında yoğunlaşmıştır. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi ( OSB ) Diyarbakır – Ergani karayolu 25 km civarında kurulmuştur.Ergani ve Kurtalan’da çimento fabrikası bulunmaktadır.

Yörenin en önemli yeraltı zenginliği petroldür. 1940 yılında 1288 m. yüksekliğe sahip Raman Dağı’nda ilk petrolün bulunmasıyla Batman hızla değişmeye başlamıştır. Batman kentinin gelişimindeki en önemli yatırımlar olan TPAO, TÜPRAŞ, BOTAŞ gibi tesisler ise merkezin güney kısmındadırlar. Yine son zamanlarda gelişime bağlı olarak yapılan resmi dairelerin büyük bir kısmı kuzey yöndedir.Yörede Batman petrol kuyuları üretim yapmaktadır. Siirt’te Mağrip Petrol Üretim Sahasında,(Kurtalan) petrol tabakası 1.740 m. derinliktedir. Sahada toplam 13 kuyudan günde ortalama 250 varil petrol çıkarılmaktadır. Çelikli Petrol Üretim sahasındaki petrol tabakasının derinliği ise 3.20 m.’dir. Bu sahada üretimde olan 9 kuyudan günde ortalama 270 varil petrol çıkarılmaktadır.Yörenin en önemli tesisi Batman Petrol Rafinerisidir. 1942 yılında Maymuniye Boğazı mevkiinde 10 ton / gün kapasiteli ilk rafineri MTA tarafından kurulmuştur. Ham petrol üretimi arttıkça Maymuniye rafinerisinden daha büyük bir rafineriye ihtiyaç duyulmuş, bu nedenle bu rafineri sökülerek yerine 200 ton/gün kapasiteli “Batman Tecrübe Rafinerisi” kurulmuştur. Bu rafineri 1954 yılında diğer petrol tesisleriyle birlikte TPAO (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı)‘ na devredilmiştir. Bölgede üretilen ham petrolü işleyemez duruma gelen “Batman Tecrübe Rafinerisi” nin yerine 1955 yılında 330,000 ton/yıl kapasiteli “Batman Rafinerisi” kurularak deneme çalışmalarına başlamıştır.1961 yılında İstanbul Petrol Rafinerisi A.Ş (İPRAŞ)’a ait İzmit rafinerisi kurulana kadar “Batman Rafinerisi”, Türkiye’ nin tek modern rafinerisi olarak çalışmıştır. 1960 yılında rafinerinin ham petrol işleme kapasitesi 580 bin ton/yıl’a çıkarılmıştır. 1972 yılında da yeni bir ham petrol ünitesi kurularak Batman Rafinerisi’ nin ham petrol işleme kapasitesi bugünkü düzey olan 1.1 Milyon ton/yıl’ a çıkarılmıştır. Batman Rafinerisi, bölgede T.P.A.O tarafından üretilen yerli ham petrol ile yabancı şirketlerin üretiminden alınan devlet hissesi ham petrolleri işlemektedir.

Ham petrol, bölgede TPAO tarafından işletilmekte olan petrol kuyularından çıkarılarak boru hatları ile BOTAŞ depolama tanklarına transfer edilir.Yörede yaklaşık olarak 16.000 varil/gün petrol üretimi yapılmaktadır.Ülkemizin 27 milyon ton olan ham petrol ihtiyacının 23.5 milyon ton’u TÜPRAŞ tarafından işlenmektedir. Batman Rafinerisi 1 milyon ton ile bunun % 4’ünü işlemektedir.Batman Rafinerisi ülkemizin asfalt ihtiyacının % 28’ ini yani yaklaşık olarak 300.000 ton’unu karşılamaktadır.

Mevcut sanayileşme petrol ve petrol yan ürünleri vasıtasıyla olmuştur. İlk petrolün bulunmasının ardından rafineri yapımı için bugünkü tesislerin yer seçimi yapılmıştır. Yörede rafineri dışında 2 adet LPG dolum tesisi, 5 adet tuğla fabrikası, 3 adet un fabrikası, 1 adet süt

268 ve süt ürünleri fabrikası, 2 adet mercimek işleme tesisi, 5 adet pamuk işleme tesisi, 1 adet gıda, 1 adet plastik, 1 adet karo- mermer, 1 adet makine sanayi, 1 adet tekstil tesisi mevcuttur.

Termal turizmde Sağlarca (Billoris) Kaplıcası Siirt-Eruh karayolunun 15. km.’sinde Botan Çayı kenarındadır.

Kültür turizminde Diyarbakır kentini çeviren surlar dünya çapında önemlidir.Türkiye’nin korunmuş birkaç dış surundan birisidir. Dışkale surlarının kuşattığı alan doğudan batıya 1700m, kuzeyden güneye 1300 m. Surların yüksekliği 8-12m, kalınlıkları 3-5 m, arasında değişmekte olup uzunluğu 5 km’den fazladır. Dışkale surlarında 82 burç vardır.Tarihi yapılar arasında Diyarbakır Ulu Camii , Hazreti Ömer Cami, Sefa Cami, Hazreti Süleyman Cami, Nebi (Peygamber) Cami, Aynı Minare Cami, Hüsrev Paşa Hanı sayılabilir.Hüsrev Paşa Hanı kentin güneyinde yer alan Mardin Kapısının sağında bulunmaktadır. Osmanlı Valisi Hüsrev Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapının daha çok Delliler Hanı olarak bilinmesinin nedeni Hicaz’a giden hacı adaylarına ait kervanları götürecek delillerin(rehberlerin) burada bulunmasındandır.

Yerleşim tarihi çok eski olan yörede arkeolojik turizm açısından da önemlidir. Ergani’nin 7km güneybatısında Çayönü höyüğü ve Hilar Kayalıkları, Silvan-Batman karayolunu kuzeyindeki kayalık mevkide Hassuni mağaraları arkeolojik turizm için sayılabilir.Yörenin kültür turizminde en tanınmış yeri Hasankeyf’tir. 2010 yılında Dicle üzerinde başlanan Ilısu Barajı Hasankeyfi kısmen sular altında bırakacaktır. Gövde hacmi bakımından 2., enerji üretimi bakımından ise 4. Büyük baraj olan Ilısu Barajı Dicle üzerinde en büyük baraj ve hidroelektrik santrali olacaktır.Hasankeyf Raman Dağı eteklerinde yeniden kurulmaktadır. Yeni yerleşim alanında "kültürel park alanı ve müze projesi”yle arkeolojik kazılar sonucunda çıkarılacak tarihi eserler, bu müzede sergilenecek ve Hasankeyf'in sembolü olan tarihi köprüsü ve El-Rızk Camisi'nin yaşatılması amacıyla orijinallerinden esinlenilerek yeni yerleşim yerinde benzer bir cami ve köprü yapılacaktır.

Müzeler arasında Diyarbakır Arkeoloji Müzesi ,Cahit Sıtkı Tarancı (Etnografik) Müzesi, Ziya Gökalp Müzesi, Gazi Köşkü sayılabilir.İnanç turizmi açısından Baykan ilçesi Ziyaret beldesinde Veysel Karâni Hz. Türbesi yöreye canlılık kazandırmıştır.İsmail Fakirullah Hz. ve İbrahim Hakkı Hz. Müzesi Tillo(Aydınlar) dadır.Yöresel el sanatı olarak saf tiftikten üretilen Siirt Battaniyesi önemlidir.

13.1.4.Diyarbakır Havzasında Ulaşım

Ana karayolu hatlarından Diyarbakır-Bitlis karayolu, yörenin kuzey kesimlerinden ve Silvan’dan geçer. Diğer karayolu hattı Diyarbakır-Bismil-Batman-Beşiri-Kurtalan-Siirt karayoludur.Yöre doğuya bu karayollarıyla bağlanır. Yörede Diyarbakır ulaşımda bir merkezdir. Kuzeyde Elazığ ,güneyde Mardin, güneybatıda Şanlıurfa ile ana karayolu hatları bulunmaktadır. Batman-Midyat-Nusaybin yolu üzerinden E-24 karayoluna ve dolayısıyla Irak sınırında bulunan Habur sınır kapısına ulaşmak mümkündür. Yörede Diyarbakır-Batman üzerinden Kurtalan’a kadar demiryolu ulaşımı bulunmaktadır.Hava ulaşımında Diyarbakır

269

Havalimanı, Batman Havalimanı(1992), Siirt Havalimanı(1998) olmak üzere 3 havalimanı bulunmaktadır.

13.2. Dicle Bölümü/Mardin Eşiği Yöresi

Mardin Eşiği Yöresi ,Dicle Bölümünün bir yöresidir.

13.2.1. Mardin Eşiği Yöresi Fiziki Coğrafyası

Diyarbakır Havzasıyla Suriye’ye doğru alçak düzlükler arasına 1500m kadar yükseklikte Mardin Eşiği girer.Bu eşiğin doğu kesimine eklenmiş bulunan Midyat çevresindeki dağları da içine alacak şekilde dağlık kütlenin tümüne birden Mardin-Midyat Eşiği denir.Bu yükseltinin güneyi düzlük kuzeyi ise engebelidir .Yörenin yaklaşık yarısı fazla yüksek olmayan dağlarla kaplıdır.Doğu-batı doğrultusunda uzanan bu dağlar,Mardin ovasından yaklaşık 600 m yükseklikte kuzeyde Diyarbakır Havzasıyla güneyde Yukarı Mezopotamya ovası arasında basmaklarla yükselen bir eşik oluşturur. Genel olarak Mardin Dağları adı verilen dağlık alanda bazı dağların yükseltisi 1000m.nin üstüne çıkar. Dilek Dağı, (1.231 m.) Ziyaret Tepe (1.160 m.) Kalınca Tepe (1.134 m.) ve Alem Dağı (1.041 m.)’dır.Yörenin diğer dağları Mazıdağı, Abdulaziz Dağları ve Midyat Dağlarıdır. Yörenin güneyinde Kızıltepe , Mardin ve Nusaybin Ovaları yer alır.

Harita 43: Mardin Eşiği Yöresi Fiziki Coğrafyası

Yörenin hidroğrafyasında Gümüş suyu batıda akar ve Suriye topraklarına girer. Çağ Çağ Deresi , Karasu ile Beyazsu adındaki iki koldan oluşmaktadır Çağçağ suyu Nusaybin’den sınırlarımız dışına çıkar.Yörenin diğer suları Savur suyu ve Buğur çayı Dicle’ye karışır. Dicle, yörenin doğusundan geçer Habur çayını alarak sınır dışına çıkar.Çağ Çağ Barajı 1968 yılında hizmete açılmıştır.

270

13.2.2.Mardin Eşiği Yöresinde Yerleşmeler

Yörede Mardin , Kızıltepe, Derik, Nusaybin, Cizre, Midyat, Dargeçit, İdil, Gercüş, Mazıdağı, Savur, Silopi, Güçlükonak, Ömerli ve Yeşilli’ dir.

Mardin’in ismi kale anlamına gelen Merdi, Marda, Merdin kelimelerinden gelir.Çok eski bir yerleşim tarihine sahip olan kent Romalılardan itibaren, Bizans, Emevi, Abbasi, Mervani, Selçuklu dönemlerini yaşamıştır. Bu arada Artuklular’dan İlgazi Bey, Mardin’i 1105’te ele geçirerek Artukoğulları Devleti’nin başkenti yapmıştır. Artuklular bölgede büyük bir devlet kurmuş ve yörede 304 yıl egemenlik kurmuşlardır. Bu dönemde Mardin ve yöresinde çok sayıda cami, medrese, hamam ve kervansaray yapılmış ayrıca birçok cami, medrese ve manastır da onarılmıştır. Artuklulardan sonra Karakoyunlu, Akkayunlu, Safevi Devletinin idaresine girmiştir. Yavuz Sultan Selim Mısır seferi sırasında, 1517’de Mardin ve yöresini Osmanlı topraklarına katmıştır.

Harita 44: Mardin Eşiği Yöresinde Yerleşmeler

Mardin’de kentleşme dağ eteğinin aşağılarına Yenişehir Mevkiine taşınmıştır. Çok eski bir yerleşim alanı olan Mardin kenti 1970’lere kadar eski yapısını önemli ölçüde korumuştur. Özellikle 1980’lerden sonra yerleşim Yenişehir mevkiinde gelişmeye başlamıştır. Şehrin diğer bölgeleri (Kuzey, Güney ve Doğu) doğal engellerden dolayı bir gelişme göstermemiş olup, Şehir kuzeybatı istikametinde Mardin-Diyarbakır yolu üzerinde gelişmektedir. Şehrin içinde sıkışmış olan kamu kurum ve kuruluşları 1980’den sonra bazı devlet daireleri (İl Emniyet Müdürlüğü, Orman İşletme Şefliği, Bayındırlık Müdürlüğü gibi) ile kamu kurumlarına ait lojman binalarının (Maliye ve Bayındırlık Lojmanları gibi) şehir dışında yapılmaları ile yeni kentin (Yenişehir) gelişmesine ön ayak olmuşlardır. Mardin Belediyesi tarafından 1983 yılında başlanarak 1987 yılında sonuçlandırılan İmar Planı kentin düzenli bir yapılaşmaya doğru gitmesini sağlamıştır. Turizm Bakanlığı Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nun 29-31 Mayıs 1985 yılında 1425 nolu karara göre Mardin kentinde; Yeniyol Caddesinden Suraltı Mevkisine, Devlet Hastanesinden İl Jandarma Komutanlığı binasının bulunduğu yere kadar olan bölgeyi sit alanı olarak ilan etmiş olup, bu 271 bölgede imar tamamen yasaklanmıştır. 1990’lardan sonra SSK Hastanesi, Mardin Valiliği, Mardin Belediyesi vs. gibi kamu kurum ve kuruluşlarının Yenişehir mevkiine taşınmalarıyla şehrin bu bölgede gelişmesi hızlanmıştır. Devlet Hastanesi, bankalar, orta dereceli okullar, bazı resmi dairelerle çeşitli büro ve odalar şehir merkezinde bulunmaktadırlar. 2000 yılından itibaren kırsal alandan Mardin Merkezine göçün olduğu görülmüştür.Bu nedenle yapılaşma devam etmektedir.Mardin Artuklu Üniversitesi 2007 yılında Mardin’de kurulmuştur.

13.2.3. Mardin Eşiği Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Tarımsal ürünlerde buğday birinci sıradadır.Yörede hayvancılık önemli bir yer tutar. Bunun çeşitli nedenleri vardır.Yörenin topoğrafya ve iklim koşullarının hayvancılığa uygun olması en önemli etkendedir.

Yörede başlıca sanayi tesisleri Mardin’de toplanmıştır(Mardin Çimento Fabrikası, Mardin Boru Fabrikası, Mardin Kireç Fabrikası)

Mardin Organize Sanayi bölgesi 1992 yılında tamamlanıp, hizmete açılmıştır. 1994 yılında Organize Sanayi Bölgesinin içinde Mardin Serbest Bölgesi kurulmuştur. Bunun yanında ilçelerde; Midyat’ta tuğla fabrikası, Ahmetler ve Metal hazır beton tesisleri ve Ninve şarap fabrikası, Nusaybin’de Gülbahar kimya-geri dönüşüm fabrikası, Aysan bitkisel yağ üretim tesisi, Markim boya fabrikası, belediye asfalt plenti ve ,Nus-beton hazır beton tesisi, Kızıltepe’de Türkler ve Mehmet Satış hazır beton tesisleri ve Dem-yol asfalt plenti faaliyet göstermektedir

Yörenin en önemli madeni Mazıdağı Bölgesindeki 68 Milyon ton rezervli fosfattır. Etibank tarafından bölgede bir fosfat zenginleştirme tesisi kurulmuştur. Tesislerin yapımı 1987 yılında tamamlanmıştır fakat faaliyet göstermemektedir. Mardin’de ikinci maden olarak 120 milyon ton rezervli çimento ve kireçtaşı hammaddesi gösterilebilir.Mardin’de bulunan Çimento Fabrikası, Kireç Fabrikası ve diğer Kırma Eleme tesisleri bu madenleri değerlendirmektedir

Yörede petrol rezervi bulunmaktadır. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) Nusaybin İlçesi Kozluca ve Çamurlu mevkilerinde başlattığı petrol arama çalışmaları sonunda açılan 3 kuyuda ham petrol çıkmış, kuyulardan çıkan ham petrolün testi de pozitif çıkmıştır. Yapılan çalışmalarda günlük ortalama her kuyudan 40-60 varil ham petrol elde edildiği ve açılan kuyulara petrolün rezervi için tesislerin kurulduğu belirlenmiştir. Petrolün transferi için çalışmalar devam etmekte olup en kısa sürede faaliyete geçilecektir. TPAO’nun Suriye sınırı bitişiğinde mayınlı tarla olan Sınırtepe’de açtığı kuyuda sondaj çalışmaları da sonuç vermiştir. Yaklaşık 1500 metre derine inilen çalışmada hedefe ulaşılan ve diğer kuyulardan çıkarılan petrolden bağımsız olan bu kuyudan ise günlük yaklaşık 70 varil ham petrol elde edileceği belirlenmiştir.

Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santralı yani Ilısu Projesi, Dicle ve Fırat nehirleri üzerinde bulunan, sulama ve hidroelektrik gücü sağlayan “Güneydoğu Anadolu Projesi”nin

272

(GAP) 22 barajından biridir. Ilısu Barajı, Mardin ve Şırnak il sınırları arasında Dargeçit ilçesinin 15. km. doğusunda, Dicle Nehri üzerinde inşa edilmektedir.

Yörenin Kültür turizminde Mardin Kalesi, Kasımiye Medresesi, Zinciriye Medresesi, Ulu cami, Deyrulzafaran Manastırı, Deyrulumur Manastırı(Midyat), Mor Yakup Manastırı(Nusaybin) sayılabilir.

13.2.4.Mardin Eşiği Yöresinde Ulaşım

Yörenin karayolu kavşak merkezi Mardin’dir. Yöre kuzeye Mardin-Diyarbakır karayoluyla bağlıdır.Diğer bir ana karayolu hattı Şanlıurfa-Mardin-Nusaybin hattıdır.Yörenin güneyinde Ceylanpınar’dan sınırı izleyerek gelen karayolu sınırı izleyerek Nusaybin’den Irak’a ulaşır.Yörede Irak’la Silopi’den Habur sınır kapısı bulunur. Suriye ile yörede 3 sınır kapısı bulunmaktadır.Bunlar Girmeli(Nusaybin) sınır kapısı, Şenyurt sınır kapısı ve Cizre sınır kapısıdır.Mardin Havalimanı Mardin-Kızıltepe arasında 1999 yılında hizmete girmiştir.

273

Uygulamalar

1)DSİ(Devlet Su İşleri) Müdürlüğünin web sayfasını inceleyiniz

274

Uygulama Soruları

1) Dicle Barajı, Göksu barajı, Batman barajı, Devegeçidi barajı, Ilısu barajı hakkında bilgi sahibi oldunuz mu?

275

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Diyarbakır havzası, Dicle nehriyle kuzeyde Güneydoğu Toroslar arasında kalır.Diyarbakır Havzası ortalama yükseltisi 500-800m olan bir platodur. Dicle nehri yöreye kuzeyden girer kuzey-güney doğrultusunda akar ve doğuya döner, Devegeçidi çayı, Çermik çayı, Ambar çayı ve Batman çayı kollarını alır. Yörede başlıca barajlar Devegeçidi barajı, Dicle barajı, Göksu barajı, Batman barajıdır. Diyarbakır Havzasında yerleşmeler Diyarbakır , Silvan, Ergani, Bismil, Çınar, Siirt, Batman , Kurtalan, Kozluk, Beşiri, Eğil, , Hazro,Baykan, Kocaköy ve Tillo(Aydınlar)’ dur. Tarım alanları Dicle nehri ve Dicle’ye kavuşan dere ve çayların açtığı vadilerde yer alır. Büyük endüstriyel kuruluşlar Diyarbakır - Ergani ve Diyarbakır Şanlıurfa karayolları güzergâhlarında yoğunlaşmıştır. Yörenin en önemli yeraltı zenginliği petroldür. Yörede Batman petrol kuyuları, Siirt’te Mağrip Petrol Üretim Sahasında,(Kurtalan), Çelikli Petrol Üretim sahasında petrol çıkarılmaktadır. Yörenin en önemli tesisi Batman Petrol Rafinerisidir. Ana karayolu hatlarından Diyarbakır-Bitlis karayolu, yörenin kuzey kesimlerinden ve Silvan’dan geçer. Diğer karayolu hattı Diyarbakır- Bismil-Batman-Beşiri-Kurtalan-Siirt karayoludur. Yörede Diyarbakır-Batman üzerinden Kurtalan’a kadar demiryolu ulaşımı bulunmaktadır.Hava ulaşımında Diyarbakır Havalimanı, Batman Havalimanı(1992), Siirt Havalimanı(1998) olmak üzere 3 havalimanı bulunmaktadır.

Diyarbakır Havzasıyla Suriye’ye doğru alçak düzlükler arasına 1500m kadar yükseklikte Mardin Eşiği girer.Bu eşiğin doğu kesimine eklenmiş bulunan Midyat çevresindeki dağları da içine alacak şekilde dağlık kütlenin tümüne birden Mardin-Midyat Eşiği denir.Bu yükseltinin güneyi düzlük kuzeyi ise engebelidir .Yörenin yaklaşık yarısı fazla yüksek olmayan dağlarla kaplıdır. Genel olarak Mardin Dağları adı verilen dağlık alanda bazı dağların yükseltisi 1000m.nin üstüne çıkar. Yörenin güneyinde Kızıltepe , Mardin ve Nusaybin Ovaları yer alır. Mardin Eşiği Yöresinde yerleşmeler, Mardin , Kızıltepe, Derik, Nusaybin, Cizre, Midyat, Dargeçit, İdil, Gercüş, Mazıdağı, Savur, Silopi, Güçlükonak, Ömerli ve Yeşilli’ dir. Tarımsal ürünlerde buğday birinci sıradadır.Yörede hayvancılık önemli bir yer tutar. Yörede başlıca sanayi tesisleri Mardin’de toplanmıştır. Yörenin karayolu kavşak merkezi Mardin’dir. Yöre kuzeye Mardin-Diyarbakır karayoluyla bağlıdır.Diğer bir ana karayolu hattı Şanlıurfa-Mardin-Nusaybin hattıdır. Yörede Irak’la Silopi’den Habur sınır kapısı bulunur. Suriye ile yörede 3 sınır kapısı bulunmaktadır.Bunlar Girmeli(Nusaybin) sınır kapısı, Şenyurt sınır kapısı ve Cizre sınır kapısıdır.Mardin Mavalimanı Mardin- Kızıltepe arasında 1999 yılında hizmete girmiştir.

276

Bölüm Soruları

1) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisi Diyarbakır havzasında değildir? a) Batman b) Diyarbakır c) Siirt d) Şırnak e) Kurtalan

2) Diyarbakır Havzasında demiryolu en son hangi yerleşmeye kadar gelir? a) Ergani b) Diyarbakır c) Batman d) Kurtalan e) Siirt

3) Aşağıdaki yerleşmelerden hangisinde havalimanı vardır? a) Batman b) Ergani c) Kurtalan d) Silvan e) Bismil

4) Mardin, Kızıltepe, Derik, Nusaybin, Cizre, Midyat hangi yörededir? a) Diyarbakır Havzası b) Güneydoğu Toroslar Yöresi c) Mardin Eşiği Yöresi d) Hakkari Yöresi e) Bingöl Yöresi

277

5) Kasımiye Medresesi, Zinciriye Medresesi,, Deyrulzafaran Manastırı, Deyrulumur Manastırı(Midyat), hangi yörenin kültür turizmi içindedir?

a) Van yöresi

b) Hakkari Yöresi

c) Mardin Eşiği Yöresi

d) Gaziantep Yöresi

e) Adıyaman Yöresi

6) Aşağıdaki yerleşmelerin hangisinde 2007 yılında üniversite kurulmuştur?

a) Batman

b) Silvan

c) Kurtalan

d) Ergani

e) Kozluk

7) Girmeli, Cizre, Şenyurt sınır kapıları hangi ülke ile Türkiye arasındadır?

a) İran

b) Nahcıvan

c) Gürcistan

d) Irak

e) Suriye

8) Kızıltepe Ovası, Mardin Ovası, Nusaybin Ovası hangi yörededir?

a) Diyarbakır Havzası

b) Mardin Eşiği Yöresi

c) Hakkari Yöresi

d) Van Yöresi

e) Bingöl Yöresi

278

9) Artuklu Üniversitesi 2007 yılında hangi şehirde kurulmuştur? a) Diyarbakır b) Van c) Bingöl d) Mardin e) Siirt

10) Habur sınır kapısı hangi ilçededir? a) Silopi b) idil c) Nusaybin d) Kızıltepe e) Ceylanpınar

Cevaplar

1)d, 2)d, 3)a, 4)c, 5)c, 6)a, 7)e, 8)b, 9)d, 10)a

279

14. ŞANLURFA YÖRESİ, ADIYAMAN YÖRESİ, GAZİANTEP YÖRESİ

280

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

14.1. Orta Fırat Bölümü/Şanlıurfa Yöresi

14.1.1. Şanlıurfa Yöresi Fiziki Coğrafyası

14.1.2. Şanlıurfa Yöresinde Yerleşmeler

14.1.3. Şanlıurfa Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

14.1.4. Şanlıurfa Yöresinde Ulaşım

14 2. Orta Fırat Bölümü/Gaziantep Yöresi

14.2.1. Gaziantep Yöresi Fiziki Coğrafyası

14.2.2. Gaziantep Yöresinde Yerleşmeler

14.2.3. Gaziantep Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

14.2.4. Gaziantep Yöresinde Ulaşım

14.3. Orta Fırat Bölümü/Adıyaman Yöresi

14.3.1. Adıyaman Yöresi Fiziki Coğrafyası

14.3.2. Adıyaman Yöresinde Yerleşmeler

14.3.3. Adıyaman Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

14.3.4. Adıyaman Yöresinde Ulaşım

281

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Harran Üniversitesi hangi şehirde 1992 yılında kurulmuştur?

2) GAP Havalimanı hangi şehirdedir?

3) “Siyah Gül” yetiştiriciliğiyle ünlü yer neresidir?

282

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Kazanımın nasıl Konu Kazanım elde edileceği veya geliştirileceği

Fiziki coğrafya- Barajların Halfeti, Zeugma yerleşmeler yerleşmeler üzerine etkisi hakkında yayın okuyarak

Havaalanlarının Bu konuda Ulaşım kuruluş yeri seçimini sempozyum bildirileri öğrenmek inceleyerek

283

Anahtar Kavramlar

• Şanlıurfa Yöresi

• Şanlıurfa

• Siverek

• Viranşehir

• Ceylanpınar

• Sürüç

• Birecik

• Bozova

• Hilvan

• Akakale

• Harran ve Halfeti

• Karacadağ

• Harran ovası

• Atatürk Barajı

• Birecik Barajı

• Göbeklitepe

• Gaziantep Yöres

• Gaziantep

• Nizip

• Araban

• Oğuzeli

• Şehitkamil

• Şahinbey

284

• Elbeyli

• Karkamış

• Yavuzeli

• Nemrut Dağı

• Adıyaman

• Besni

• Gölbaşı

• Kâhta

• Tut

• Samsat

• Nemrut Dağı Milli Parkı

• Tektek Dağları Milli Parkı

285

Giriş

Bu derste Şanlıurfa Yöresi, Gaziantep Yöresi ve Adıyaman Yöresi fiziki coğrafya,yerleşmeler,ekonomik faaliyetler ve ulaşım açısından incelenmiştir. Atatürk Barajı, Karkamış Barajı, Birecik Barajı önemlidir. Bu barajların faydaları ve yerleşmeler üzerine etkisi incelenmiştir.

286

14.1. Orta Fırat Bölümü/ Şanlıurfa Yöresi

Orta Fırat Bölümü: Güneyoğu Anadolu Bölgesinin bu batı bölümü Fırat nehriyle ikiye ayrılır. Fırat nehrin doğusunda kalan kesim Şanlıurfa Yöresidir. Batısındaki engebeli kesim ise Gaziantep Yöresi ve Adıyaman Yöresi olarak ikiye ayrılır.

14.1.1. Şanlıurfa Yöresi Fiziki Coğrafyası

Yörenin yüzeyşekillerine hafif dalgalı Şanlıurfa Platosu hâkimdir.Bu plato üzerinde doğuda volkanik bir dağ olan Karacadağ(1919m), orta kesimde Tektek dağı(747m), batıda Karadağ ye alır. Platonun güneyinde Halfeti ovası, Suruç ovası, Harran ovası, Viranşehir ovası yer alır.Yörenin hidroğrafyasına batısından geçen Fırat nehri hâkimdir.

Harita 45: Şanlıurfa Yöresi Fiziki Coğrafyası

Halil-Ür Rahman Gölü ve Aynızeliha Gölü Şanlıurfa’nın Gölbaşı semtinde kaynak suları üzerinde oluşmuştur. Fırat nehri üzerinde Bozova’nın 24km kuzeybatısında Atatürk Barajı 1992 de yapılmıştır.2000 yılında tamamlanan Birecik Barajı enerji ve sulama amaçlıdır. Birecik Barajı suları altında kalan Hakfeti 15 km uzaklıkta yeni yerleşim yerine taşınmıştır..Güneydoğu Anadolu Projesi'nin bir bölümünü teşkil eden, Fırat Projesi'nin ikinci ünitesi olan Karkamış Barajı ve HES Tesisi, Fırat Nehri üzerinde, Suriye Sınırı'na 4.5 km. mesafededir.

14.1.2.Şanlıurfa Yöresinde Yerleşmeler

Şanlıurfa Yöresinde yerleşmeler Şanlıurfa, Siverek, Viranşehir, Ceylanpınar, Sürüç, Birecik, Bozova, Hilvan, Akakale, Harran ve Halfeti’dir.

287

Şanlıurfa, 1094 yılında Selçuklu topraklarına katılmıştır. 1098'de Haçlı Kontluğu idaresine girmiştir. Eyyûbi, Memlûk, Türkmen Aşiretleri, Timur Devleti, Akkoyunlular, Dulkadirbeyliği, Safevîler’den sonra, 1516'da Osmanlı sınırları içine katılmıştır.

Şanlıurfa kenti, Kurtuluş savaşında halkın Fransız işgaline karşı göstermiş olduğu kahramanlık ve 11 Nisan 1920 tarihinde Fransız işgaline son verilmesi nedeniyle 12.06.1984 tarihli resmi gazetede yayımlanan 3020 sayılı kanunla T.B.M.M'den "Şanlı" payesini almış ve şehrin adı "Şanlıurfa" olmuştur.

Harita 46: Şanlıurfa Yöresinde Yerleşmeler

Şanlıurfa kenti, kuzey ve doğuya doğru bir gelişme göstermektedir. Bunun nedeni ise yerleşime uygun alanların bu bölgelerde oluşudur. Şanlıurfa merkezinin önemli bir kesimi arkeolojik ve kentsel sit alanı içinde yer almaktadır. Bu alanlar için halen yürürlükte olan bir koruma planı yapılmıştır. Koruma amaçlı imar planında özel planlama alanı olarak belirtilen ve Balıklıgöl çevresi ile geleneksel çarşıları içeren alanda, yenileme - canlandırma - tasarım projesi yapılmıştır.1992 yılından beri süregelen projenin önemli bir kısmı gerçekleştirilmiştir. Harran Üniversitesi kentte 1992 yılında kurulmuştur.

14.1.3. Şanlıurfa Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Başlıca tarımsal ürünler arpa, buğday, mercimek, pamuk, çeltik ve kenevirdir. Halfeti ve Birecik ilçelerinde zeytincilik yapılır. Gün geçtikçe zeytinin yerini daha kârlı olan fıstık ağaçları almaktadır. Tektek Dağlarında yabanî fıstık ağaçları aşılanmaktadır. Antep fıstığı üretimi artmaktadır. Bağcılık ve üzüm üretimi önemlidir. Şanlıurfa tünelleri, GAP’a dâhil büyük bir sulama projesidir. Atatürk barajından başlayıp Şanlıurfa’nın 5km kuzeydoğusuna uzanan yeraltına birbirine paralel 26.4km uzunluğunda iki tünelden oluşur. Atatürk Barajından alınan su bu tünellerden geçerek sulama kanallarıyla yörede ovalar sulanmaktadır.

288

Bitkisel tarımdan sonra en önemli gelir kaynağı hayvancılıktır. Yörede sığır, koyun, kılkeçisi ve hindi beslenir. Arıcılık gelişmektedir. Türkiye’nin en iyi yarış atları bu yörede yetiştirilir.

Orman Bakanlığı Avcılık ve Yaban Hayatı Dairesi Başkanlığı ceylanları korumak ve neslinin devamını sağlamak amacı ile 1977 yılında Ceylanpınar Tarım İşletmesinde tesis edilen ceylan parkında ceylan üretimine başlamıştır. 1993 yılında ceylanlar yeniden tesis edilen ceylan parkına taşınmıştır. Ceylanlar, onları yetiştirip çoğaltmak isteyen kişi ve kuruluşlara satılmaktadır.

Sanayi işletmelerinin sektörel dağılımın %40 ile gıda ürünleri ve %29 ile tekstil ürünleri sektörlerinin ilk iki sırada olduğu görülmektedir. Yörenin başlıca sanayi kuruluşları, Un fabrikaları, tuğla-kiremit fabrikaları, Urfa Pamuk İpliği Sanayi, Çimento Fabrikası, Hilvan Yem Fabrikası, Siverek Tereyağ Fabrikası, Tarım Aletleri ve Makinası Fabrikası, Et ve Balık Kurumu Et Kombinası ve Yapağı Yıkama ve Yün İpliği Fabrikasıdır. Urfa’nın tereyağı çok meşhurdur. Siverek’te yağcılık bir sanayi koludur. I.Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi 1999 yılında, Şanlıurfa II. Organize Sanayi Bölgesi 2010 yılında tamamlanmıştır Şanlıurfa Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin 19 adet sanayi parseli bulunmaktadır

Yöre kültür turizmi açısından önemlidir. Şanlıurfa kenti tarihsel dokusu bu açıdan önemlidir. Tektek Dağları Milli Parkı, Şanlıurfa ili, Merkez ilçesi, Harran ilçesi ve Akçakale ilçesi sınırlarındadır. 2007 yılında Milli Park ilan edilmiştir. Şuayıp Şehri Harabeleri, Soğmatar Harabeleri, Senem Mağarası alandaki önemli arkeolojik kalıntılardır. Halk arasındaki bir inanca göre, Şuayıp peygamber Şuayıp şehrinde yaşamıştır ve kent adını bu peygamberden almıştır. Kalıntılar arasındaki bir mağara Şuayıp peygamberin makamı olarak ziyaret edilir.Harran’ın konik kubbeli evleri kültür turizminde ilgi çeker.Göbeklitepe Şanlıurfa’ya 15km uzaklıktadır. Günümüzden 15 bin yıl önce inşa edilmiş bir tapınaktır.İnanç turizmi açısından dünya çapında önemi bulunmaktadır.

Halfeti’nin büyük çoğunluğu Birecik Barajı suları altında kaldığından ilçenin yeni yerleşim alanı olarak Karaotlak bölgesi tespit edilip yerleşme yeniden inşa edilmiştir. Bir kısmı sular altında kalan eski Halfeti turizm açısından ilgi görmektedir. Halfeti, yetiştirilen “siyah gülü” ile ünlüdür.

Dünyada nesli yok olma tehlikesi altında olan ve Birecik ilçesinde doğal olarak bulunagöçmen Kelaynak kuşları, Birecik’te üretme istasyonunda 112 bireylik koloni halinde varlıklarını sürdürmektedirler

14.1.4. Şanlıurfa Yöresinde Ulaşım

Yörenin karayolu kavşak merkezi Şanlıurfa’dır.Adana-Şanlıurfa otoyolu ana ulaşım hattıdır.Şanlıurfa’dan ayrılan diğer karayolları Şanlıurfa-Mardin, Şanlıurfa-Diyarbakır ve Şanlıurfa-Akçakale’dir. Türkiye-Suriye sınırı boyunca geçen 221 km’lik demiryolu hattında Gaziantep-Nusaybin arasında haftada 3 gün tren işlemektedir. Atatürk Baraj gölünde feribotla

289 iki kıyı arasında taşımacılık yapılmaktadır. Şanlıurfa’da GAP Uluslararası Havaalanı hizmete girmiştir.

14.2. Orta Fırat Bölüm/Gaziantep Yöresi

Gaziantep Yöresi Orta Fırat Bölümünün bir yöresidir.

14.2.1. Gaziantep Yöresi Fiziki Coğrafyası

Harita 47: Gaziantep Yöresi Fiziki Coğrafyası

Yörenin yüzeyşekillerine ortalama yükseltisi 800m olan Gaziantep Platosu hâkimdir.Fırat nehrinin kolları bu platoyu bazı kesimlerde derin bir şekilde yarmıştır.Platonun kireçtaşından oluşan bölümlerinde dolinler ve polyeler yer alır. Gaziantep kentinin kuzeydoğusunda Güllüce polyesi gibi. Ovalar bu platonun kuzeyinde (Araban ve Yavuzeli ovaları) ve güneyde( Oğuzeli ovası) yer alır. Yörenin kuzeybatısında Kartal dağı bulunur. Yörenin hidroğrafyasında doğuda Şanlıurfa yöresiyle paylaştığı Fırat nehri yer alır. Diğer önemli suyu Nizip çayıdır.

14.2.2. Gaziantep Yöresinde Yerleşmeler

Gaziantep Yöresinde yerleşmeler Gaziantep, Nizip, Araban, Oğuzeli, Şehitkamil, Şahinbey, Elbeyli, Karkamış ve Yavuzeli’ dir.

290

Harita 48: Gaziantep Yöresinde Yerleşmeler

Gaziantep’in eski adı Ayıntap’dır.Roma, Bizans, Selçuklu ,Dulkadiroğulları, Memlûkler dönemlerinden sonra 1516 da Osmanlılar’ın idaresine girmiştir.Gaziantep kenti çevresinde engebeli yapı arasında Fırat nehriyle bağlantı kurulabilen en uygun yere kurulmuştur. Tarihi İpek Yolu da kent merkezinden geçmiştir.Gaziantep’te eski yerleşim alanı Kale çevresidir.15.yüzyılda yeni mahalleler oluşmaya başlamış,18.yüzyıla kadar mahalleler arası dolmuştur.1950 lerden sonra kent göç almaya başlamıştır.gaziantp’te 1987 yılında Gaziantep Üniversitesi, 2008 yılında Hasan Kalyoncu Üniversitesi, 2009 yılında Zirve Üniversitesi, 2013 yılında Sanko Üniversitesi kurulmuştur.

14.2.3. Gaziantep Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Tarımsal ürünlerde tahıllarda buğday ve arpa baştadır.Dikili alanlarda antep fıstığı ve zeytin önemlidir. Büyükbaş hayvancılık aile işletmeleri şeklindedir.Küçükbaş hayvancılıkta koyun ve keçi beslenir.

Gaziantep. Sanayi ve ticarette GAP Bölgesi’nin en gelişmiş ilidir. Gıda sanayi( makarna, un, irmik, mercimek, bulgur, fıstık işleme),tekstil sanayi( pamuk ipliği, akrilik iplik, makine halısı, battaniye, triko), başta gelir. Diğer sanayi dalları plastik sanayi, makine imalat sanayi, deri, kimya, inşaat malzemeleri, orman ürünleri sanayidir. Gaziantep’te 4 adet Organize Sanayi Bölgesi faal durumdadır.

Prehistorik turizmde Dülük antik kenti Gaziantep’in 10km kuzeyinde Dülük kentindedir. Karkamış harabeleri Türkiye-Suriye sınırındadır. Nizip’in 10km doğusunda büyük bölümü Birecik barajı suları altında kalan Zeugma antik kenti bulunmaktadır.

Yörede kültür turizmi için Gaziantep Kalesi, Rumkale, Gaziantep’te Ömeriye cami, Boyacı cami, Ahmet Çelebi cami sayılabilir. Gaziantep Antakya’dan başlayan Asya’ya uzanan İpek yolu üzerindedir. Gaziantep’te bu ticaretten kalan hanlar yer alır.Yöre kültür

291 turizminde müzeler açısından zengindir. Gaziantep’te Hasan Süzer Etnografya Müzesi, Gaziantep Mozaik Müzesi ve Kongre Merkezi, Gaziantep Arkeoloji Müzesi, Gaziantep Savaş Müzesi, Gaziantep savunması ve Kahramanlık Müzesi, Bayazhan Kent Müzesi, Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi, Gaziantep Kültür Tarihi Müzesi,Özel Medusa Cam Eserleri Müzesi, Özel Saklı Konak Bakır Eserleri Müzesi yer alır.

14.2.4. Gaziantep Yöresinde Ulaşım

Gaziantep karayolu ulaşımında önemli bir merkezdir.Adana-Şanlıurfa otoyolu üzerindedir. Kuzeyde Kahramanmaraş, güneyde Kilis karayolu hatları önemli hatlardır.

Yöre demiryolu ulaşımından faydalanır.Ana demiryolu hattından Narlı’dan ayrılan bir hat Gaziantep üzerinden Karkamış’a ulaşır. Narlı-Karkamış arasında yük ve yolcu trenleri çalışmaktadır.

1976 da hizmete giren Gaziantep Havalimanı, 2006 da genişletilerek uluslar arası havalimanı olmuştur.

14.3. Orta Fırat Bölümü /Adıyaman Yöresi

Adıyaman Yöresi Orta Fırat Bölümünün bir yöresidir.

14.3.1. Adıyaman Yöresi Fiziki Coğrafyası

Yörenin yüzeyşekillerine kuzeye doğru yükselen ve doğuya Fırat nehrine doğru alçalan plato hâkimdir. Bu plato Fırat nehrine su gönderen akarsularla yarılmıştır. Kuzey kesimi, Torosların uzantısı olan Malatya dağları ile kaplıdır. Başlıca yükseklikler Akdağ(2551m), Tucak dağı (Ulubaba dağı) ve Nemrut Dağı’dır. Güneye inildikçe yükseklikler azalır ve ova nitelikli araziler başlar. Bunlar Adıyaman- Kâhta ovası, Gölbaşı ovası, Çakırhöyük ovası ve Azaplı-İnekli ovasıdır.

292

Harita 48: Adıyaman Yöresi Fiziki Coğrafyası

Yörenin hidroğrafyasında akarsulardan Kâhta çayı ve Fırat nehri bulunur. Fırat nehri barajdan sonra batıya doğru bir büklüm yaparak yörenin güney doğusundan geçer. Burada nehre Göksu karışır. Yörenin gölleri Gölbaşı, İnekli, Azaplı gölleridir. Gölbaşı ve Azaplı Gölleri ile doğal olarak açılan kanallarla birbirine bağlanırlar. Atatürk Barajı Adıyaman’ ın 35km. güneyinde Fırat Nehri üzerinde kurulmuştur. Göl alanı 817 km² dir. 1 ilçe (Samsat) tamamen, 2 ilçe ve üç bucak kısmen 10 köy tamamen, 69 köy kısmen, Diyarbakır ilinde ise 1 köy tamamen, 11 köy kısmen sular altında kalmıştır. Hidroelektrik santralinin ilk ünitesi, 1991’ de, son ünitesi ise 1994’ de devreye girmiştir. Sulamaya 1993’ te başlanmıştır. 874.000 hektarlık alan sulanmaktadır.

14.3.2. Adıyaman Yöresinde Yerleşmeler

Adıyaman Yöresinde yerleşmeler Adıyaman, Besni, Gölbaşı, Kâhta, Tut ve Samsat’ tır.

Adıyaman’ın eski adı Hısn-ı Mansur’dur.Adıyaman’da Mansur’un Kalesi olarak bilinen kaleye halk Hısn-ı Mansur ismini vermiştir.Halk arasında bu isim Hüsnü Mansur olmuştur. Kentin çevresinin meyve ağaçlarıyla kaplı olmasından Vadi-i Leman(Güzel Vadi) kelimesi zamanla Adıyaman’a dönümüştür.Halk arasında bu isim kullanılırken resmi ad Hısn- ı Mansur 1926 da resmen Adıyaman olmuştur.

Harita 49: Adıyaman Yöresinde Yerleşmeler

Adıyaman şehrinin ilk çekirdeğini oluşturan yerleşim alanını şehrin 5 km. kuzeydoğusunda bugünkü Örenli Mahallesi olarak ifade edilen Perre (Pirin) adı ile ortaya çıktığı ve bunun Neolotik döneme kadar uzandığı kesinlik kazanmıştır. Perre (Pirin) şehri Kommagene Krallığı döneminde önemi kazanmış ve dönemin 293

önemli şehirlerinden biri olarak tarihte yerini almıştır. Eskiçağın sonu, ortaçağın başlangıcında Perre (Pirin) şehri terk edilerek, 5 km güneyde Girik köyü veya şimdiki kalenin bulunduğu yerde şehir yeniden kurulmuştur. Bizans Devleti zamanında şimdiki yerinde inşa edildiği izlenimi vermektedir. Kent Roma,Bizans,Emevi, Memluk, Selçuklu, Dulkadiroğulları ve Osmanlı Dönemlerini yaşamıştır.Adıyaman’da 2006 yılında Adıyaman Üniversitesi kurulmuştur.

14.3.3. Adıyaman Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Tarımda bitkisel üretim tahıl tarımı üzerinde yoğunlaşmıştır.En fazla üretimi olan ürünler buğday, arpa, mercimek ve nohuttur. Sulu alanlarda son yıllarda pamuk ve mısır yetiştiriciliği önem kazanmaya başlamıştır. Tütüne kota uygulamasından dolayı tütün alanlarında daralma dolayısıyla bu alanlarda alternatif ürünlere yönelme arayışına sebep olmuştur. Son yıllarda zeytincilik ve trabzon hurması yetiştiriciliği de önem kazanmaya başlamıştır. Yörede Antepfıstığı, tütün, mercimek ve nohut gibi tarım ürünleri üretiminde, son 10-15 yılda gerek kalite gerekse miktar yönünden önemli mesafeler alınmıştır. Ancak tütün üretimine yasal kısıtlamalar getirilmiştir. Hayvancılıkta koyun ve keçi yetiştiriciliği başta gelir. Sığır üçüncü sırada yer almaktadır.

Yörede sanayi Adıyaman’ da, 1967 yılında faaliyete giren ve devlet kuruluşu olan Sümerbank (Pamuklu Sanayi İşletmesi)‘la başlamıştır. Daha sonra yine Devlet Kuruluşu olan Süt, Çimento Fabrikaları ile sanayi gelişme göstermiştir. 1988 yılına kadar sanayileşme konusunda ciddi bir gelişme olmamıştır. Ancak bu tarihten sonra Türkiye ekonomisindeki sanayileşme çabaları ve sanayinin teşvik edilmesi sonucu yatırımların hızlandığı gözlenmiştir. Özellikle yöresel ihtiyaçların sonucu olarak tarıma dayalı un ve tekstil fabrikalarının sayısı hızla artış göstermiştir. Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi kent merkezine 6km mesafede olup, Adıyaman-Adana karayolu üzerinde ve 150 ha bir alanda kurulmuştur(1991). Diğer organize sanayi bölgeleri Besni(2005), Gölbaşı(2005) ve Kâhta’dadır(2008).

Adıyaman Bölgesinde ilk petrol keşfi 1958 yılında California Asiatic Oil Co. Tarafından yapılmış, Kâhta-1 kuyusunda yapılan keşifle petrol bulunmuştur. TPAO’nun Adıyaman Bölgesindeki ilk petrol keşfi ise 1971 yılında gerçekleştirilmiş olup, Adıyaman-2 kuyusunda petrol bulunmuştur. TPAO tarafından 1971 yılından günümüze kadar petrol üretimi yapılan Adıyaman Bölgesi, Türkiye’de petrol bulma olasılığının yüksek olduğu bir yerdir.

294

Adıyaman sahasının keşfinden sonra TPAO’nun bu bölgeye ilgisi artmış, petrol arama sondaj faaliyetlerine hız verilmiştir. 1980’li yılların sonu ile 90’lı yılların başında yeni sahaların, özellikle de Karakuş Sahasının keşfi ile Adıyaman Bölgesi Türkiye’nin en çok petrol üretimi yapılan bölgesi haline gelmiştir. Adıyaman Bölgesinde 2003 yılında, 20 sahadaki 168 kuyudan günde ortalama 12.000 varil petrol üretimi gerçekleştirilmiştir. 1991 yılında TPAO petrol üretiminin %64’ünü karşılayan Adıyaman Bölgesi, 2003 yılında petrol üretiminin %42,1’ini (4,7 milyon varil) karşılamış olup, üretimin %69’u Karakuş ve Cendere sahalarından karşılanmıştır. TPAO Tesislerinin en büyüğü olan Karakuş Petrol Kampı, Karakuş Petrol Sahası içerisinde geniş bir alana kurulmuş olup, Adıyaman Bölge Müdürlüğünün petrol faaliyetlerini yürüttüğü merkez petrol kampı özelliğine sahiptir. 15 sahada bulunan 156 kuyudan günlük ortalama olarak 16 000 varil ham petrol üretimi gerçekleşmektedir. Türkiye’de üretilen petrolün % 60’lık bölümü Adıyaman topraklarındançıkarılmaktadır. Üretilen ham petrol BOTAŞ kanalı ile TÜPRAŞ’a satılarak değerlendirilmektedir.

Arkeolojik turizmde en önemli değeri Nemrut Dağındaki kalıntılardır. Nemrut Dağı’nın 2150 m yükseklikteki zirvesinde Geç Helenistik Devirden kalma tapınaksal mezar anıtı, yeryüzünün en değerli kültür varlıklarından biri olarak kabul edilmiştir. Bu anıt ve çevresi 1987 yılında UNESCO tarafından “İnsanlığın Kültür Mirası” listesine alınmış, 1988 yılında da Milli Park ilan edilmiştir(Nemrut Dağı Milli Parkı)

14.3.4. Adıyaman Yöresinde Ulaşım

Ana karayolu ulaşım hattı Kahramanmaraş-Malatya karayolundan Adıyaman’a ulaşna hattır. Yörede demiryolu ulaşımı batısından Gölbaşı’ndan geçen Adana- Fevzipaşa-Malatya demiryoluyla sağlanmaktadır. Eski Adıyaman-Siverek yolu Atatürk Barajı ile kesilmiştir. Ancak, bu bağlantı feribot seferleriyle tekrar kurulmuştur ve günümüzde işlemektedir. Yöre 1998 tarihinde hizmete giren Adıyaman Havalimanıyla hava ulaşımına sahiptir

295

Uygulamalar

296

1)Bu bölümde öğrenci Türkiye yerleşmeler haritasında Şanlıurfa, Gaziantep ve Adıyaman yörelerinde yerleşmelerinin lokasyonlarını incelemelidir.

297

Uygulama Soruları

1)Orta Fırat Bölümündeki yerleşmeleri öğrendiniz mi?

298

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Şanlıurfa Yöresinde yüzeyşekillerine hafif dalgalı Şanlıurfa Platosu hâkimdir.Bu plato üzerinde doğuda volkanik bir dağ olan Karacadağ(1919m), orta kesimde Tektek dağı(747m), batıda Karadağ ye alır. Platonun güneyinde Halfeti ovası, Suruç ovası, Harran ovası, Viranşehir ovası yer alır.Yörenin hidroğrafyasına batısından geçen Fırat nehri hâkimdir. Şanlıurfa Yöresinde yerleşmeler Şanlıurfa , Siverek, Viranşehir, Ceylanpınar, Sürüç, Birecik, Bozova, Hilvan, Akakale, Harran ve Halfeti’ dir. Başlıca tarımsal ürünler arpa, buğday, mercimek, pamuk, çeltik ve kenevirdir. Bitkisel tarımdan sonra en önemli gelir kaynağı hayvancılıktır. Yöre kültür turizmi açısından önemlidir. Şanlıurfa kenti tarihsel dokusu bu açıdan önemlidir. Tektek Dağları Milli Parkı, Şanlıurfa ili, Merkez ilçesi, Harran ilçesi ve Akçakale ilçesi sınırlarındadır. Yörenin karayolu kavşak merkezi Şanlıurfa’dır.Adana- Şanlıurfa otoyolu ana ulaşım hattıdır. Türkiye-Suriye sınırı boyunca geçen 221 km’lik demiryolu hattında Gaziantep-Nusaybin arasında haftada 3 gün tren işlemektedir. Atatürk Baraj gölünde feribotla iki kıyı arasında taşımacılık yapılmaktadır. Şanlıurfa GAP Uluslararası Havaalanı hizmete girmiştir.

Gaziantep Yöresi,yörenin yüzeyşekillerine ortalama yükseltisi 800m olan Gaziantep Platosu hâkimdir.. Gaziantep kentinin kuzeydoğusunda Güllüce polyesi yer alır. Ovalar bu platonun kuzeyinde (Araban ve Yavuzeli ovaları) ve güneyde( Oğuzeli ovası) yer alır. Yörenin kuzeybatısında Kartal dağı bulunur. Yörenin hidroğrafyasında doğuda Şanlıurfa yöresiyle paylaştığı Fırat nehri yer alır. Diğer önemli suyu Nizip çayıdır. Gaziantep Yöresinde yerleşmeler Gaziantep, Nizip, Araban, Oğuzeli, Şehitkamil, Şahinbey, Elbeyli, Karkamış ve Yavuzeli’ dir. Tarımsal ürünlerde tahıllarda buğday ve arpa baştadır.Dikili alanlarda antep fıstığı ve zeytin önemlidir. Büyükbaş hayvancılık aile işletmeleri şeklindedir.Küçükbaş hayvancılıkta koyun ve keçi beslenir. Gaziantep. Sanayi ve ticarette GAP Bölgesi’nin en gelişmiş ilidir. Gaziantep karayolu ulaşımında önemli bir merkezdir.Adana-Şanlıurfa otoyolu üzerindedir. Kuzeyde Kahramanmaraş, güneyde Kilis karayolu hatları önemli hatlardır.Yöre demiryolu ulaşımından faydalanır.Ana demiryolu hattından Narlı’dan ayrılan bir hat Gaziantep üzerinden Karkamış’a ulaşır. Narlı-Karkamış arasında yük ve yolcu trenleri çalışmaktadır.1976 da hizmete giren Gaziantep Havalimanı, 2006 da genişletilerek uluslar arası havalimanı olmuştur.

Adıyaman Yöresi, yüzeyşekillerine kuzeye doğru yükselen ve doğuya Fırat nehrine doğru alçalan plato hâkimdir. Başlıca yükseklikler Akdağ(2551m), Tucak dağı (Ulubaba dağı) ve Nemrut Dağı’dır. Güneye inildikçe yükseklikler azalır ve ova nitelikli araziler başlar. Bunlar Adıyaman- Kâhta ovası, Gölbaşı ovası, Çakırhöyük ovası ve Azaplı-İnekli ovasıdır. Adıyaman Yöresinde yerleşmeler Adıyaman, Besni, Gölbaşı, Kâhta, Tut ve Samsat’ tır. Tarımda bitkisel üretim tahıl tarımı üzerinde yoğunlaşmıştır. Adıyaman sahasının keşfinden sonra TPAO’nun bu bölgeye ilgisi artmış, petrol arama sondaj faaliyetlerine hız verilmiştir. Türkiye’de üretilen petrolün % 60’lık bölümü Adıyaman topraklarındançıkarılmaktadır. Üretilen ham petrol BOTAŞ kanalı ile TÜPRAŞ’a 299 satılarak değerlendirilmektedir. Ana karayolu ulaşım hattı Kahramanmaraş-Malatya karayolundan Adıyaman’a ulaşna hattır. Yörede demiryolu ulaşımı batısından Gölbaşı’ndan geçen Adana-Fevzipaşa-Malatya demiryoluyla sağlanmaktadır. Eski Adıyaman-Siverek yolu Atatürk Barajı ile kesilmiştir. Ancak, bu bağlantı feribot seferleriyle tekrar kurulmuştur ve günümüzde işlemektedir. Yöre 1998 tarihinde hizmete giren Adıyaman Havalimanıyla hava ulaşımına sahiptir

300

Bölüm Soruları

1) Tek Tek Dağları Milli Parkı hangi yörededir?

a) Adıyaman Yöresi

b) Gaziantep Yöresi

c) Şanlıurfa Yöresi

d) Diyarbakır Yöresi

e) Mardin Eşiği Yöresi

2) Kısmen Birecik Barajı suları altında kaldığından yeni yerinde kurulan yerleşme hangisidir?

a) Siverek

b) Bozova

c) Suruç

d) Viranşehir

e) Halfeti

3) Bütünüyle Atatürk Barajı göl alanı içinde kalan yerleşme hangisidir?

a) Gölbaşı

b) Tut

c) Samsat

d) Kâhta

e) Besni

301

4) Karakuş ve Cendere petrol alanları hangi yörededir?

a) Şanlıurfa Yöresi

b) Diyarbakır Yöresi

c) Gaziantep Yöresi

d) Adıyaman Yöresi

e) Mardin Eşiği Yöresi

5) Hısn-ı Mansur hangi yerleşmenin eski adıdır?

a) Adıyaman

b) Gölbaşı

c) Kahta

d) Tut

e) Samsat

6) Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Sanko Üniversitesi, Zirve Üniversitesi hangi şehirdedir?

a) Adıyaman

b) Şanlıurfa

c) Gaziantep

d) Diyarbakır

e) Siirt

7) Zeugma antik kentinin büyük bölümü hangi baraj suları altında kalmıştır?

a) Atatürk Barajı

b) Birecik Barajı

302

c) Karkamış Barajı

d) Batman Barajı

e) Kralkızı Barajı

8) 2000 yılında Halfeti hangi baraj gölünün suları altında kalmıştır?

a) Atatürk Barajı

b) Birecik Barajı

c) Karkamış Barajı

d) Kralkızı Barajı

e) Batman barajı

9) Hangi dağ tapınaksal mezar anıtıyla UNESCO tarafından insanlığın kültür mirası listesine alınmıştır?

a) Karacadağ

b) Nemrut Dağı

c) Tektek Dağı

d) Akdağ

e) Ulubaba Dağı

10) Harran Ovası, Halfeti Ovası, Suruç Ovası hangi yörededir?

a) Gaziantep Yöresi

b) Hakkari Yöresi

c) Adıyaman Yöresi

d) Şanlıurfa Yöresi

e) Diyarbakır Havzası

Cevaplar

1)c, 2)e, 3)c, 4)d, 5)a, 6)c, 7)b, 8)b, 9)b, 10)d

303

KAYNAKÇA

ALAGÖZ, C.A. (1966) Kızılırmağın Suyu, Coğrafya Araştırmaları Dergisi

ARDEL, A., TÜMERTEKİN, E. (1953-1954) Tuzgölü Bölgesinde Coğrafi Müşahedeler, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi

ARDEL, A. (1955) Yukarı Sakarya Havzası, Türk Coğrafya Dergisi

ARDOS, M. (1974) Karaman Çevresinin Jeomorfolojisi, Türk Coğrafya Dergisi

ARDOS, M. (1986-1987) Hotamış Bataklığı (Konya) ve Yararlanma İmkanları, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Dergisi

BAKIRCI, M. (2012) Adıyaman'da İmalat Sanayinin Gelişimi ve Yapısı, Türk Coğrafya Dergisi

BENEK, S. (2005) GAP’ın Şanlıurfa İlinin Sosyo-Ekonomik Yapısında Meydana Getirdiği Değişme/Gelişmeler, Marmara Coğrafya Dergisi,

BENEK, S. (2006) Şanlıurfa İlinin Tarımsal Yapısı, Sorunları ve Çözüm Önerileri, Coğrafi Bilimler Dergisi

BENEK, S. (2012) GAP Bölgesi’nde Tarımsal Faaliyetlerin Tarihsel Gelişimi Ve Günümüzdeki Durumu, Marmara Coğrafya Dergisi

BİLGE, A. (1974) Konya Bölgesinde Süt ve Mamülleri, Türk Coğrafya Dergisi

BİLGİN, T. (1960) Polatlı-Akşehir Arasındaki Bölgeye Ait Bazı Notlar, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi

BİLGİN, T. (1990) Orta Sakarya Vadisinin Jeomorfolojisi, Coğrafya Araştırmaları

BOYRAZ, Z., ÇİFTÇİ, M.D. (2005) Kuruluş, Gelişme ve Fonksiyonları Açısından Gürün Şehri, Doğu Coğrafya Dergisi

BULUT, İ. (2000) Yozgat’ın Nüfus Coğrafyası Özellikleri, Doğu Coğrafya Dergisi

DEMİR, E. (2002) Adıyaman Ovasındaki Kır Yerleşmelerinde Mesken Tipleri, Türk Coğrafya Dergisi

304

DEMİR, E. (2004) Adıyaman şehrinin yerleşimi, nüfusu ve ekonomik yapısı, Türk Coğrafya Dergisi

ELİBÜYÜK, M. (2003) Şanlıurfa İli’nde Dönemlik ve Geçici Bir Yerleşme: Hollik, Coğrafi Bilimler Dergisi

EMİROĞLU, M. (1967-68) Ankara Şehrinde Hava Kirlenmesini Arttıran Doğal Faktörler, Türk Coğrafya Dergisi

ERİNÇ, S. (1960) Konya Bölümünde ve İç Toros Sıralarında Karst Şekilleri, Türk Coğrafya Dergisi

ERİNÇ, S. (1963) İç Anadolu Karapınar Çevresindeki Kumul Reliefi Hakkında, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi

EROL, O. (1963-64) Tuzgölü Doğusunda Coğrafya Araştırmaları, Türk Coğrafya Dergisi

GÜMÜŞTEPE (KİTAPLIOĞLU), F. (1993) Çumra’da Ziraatin Gelişmesinde Sulamanın Rolü, Türk Coğrafya Dergisi

GÜMÜŞTEPE, F. (1994) Konya-Çumra-Karaman-Karapınar Ovaları Doğal Bitki Örtüsü ve Bunların Ekonomik Değeri, İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Coğrafya Enstitüsü Bülten

GÜNAL, V. (2005) Mardin İli’nde Kültürel Turizm Potansiyeli, Marmara Coğrafya Dergisi

GÜNAL, V. (2005) Mardin İline Gelen Yerli Turistlerin Profil ve Turistik Davranışlarını Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma, Coğrafi Bilimler Dergisi

GÜNAL, V. (2011) Turizmin Olumlu Etkileri Ve Midyat İlçesindeki Geleneksel Taşçılık Sanatı Örneği, Marmara Coğrafya Dergisi

GÜNAL, V. (2012) Batman’da Cadde Adlandırmaları: Toplumsal Bellek Oluşturma Ve Şehirsel Mekâna Hâkim Olma Çabaları, Marmara Coğrafya Dergisi

GÜNEL, K. (1998-1999) Fırat ve Dicle Sularının Paylaşılma Sorunu, Marmara Coğrafya Dergisi

GÜNEY, E. (1997) Diyarbakır'da Sanayileşme, Türk Coğrafya Dergisi

GÜRBÜZ, O. (1995) Turizm Coğrafyası Açısından Nemrut Kalderası, Türk Coğrafya Dergisi

GÜZEL, A. (2005) Şanlıurfa’da Sayfiye Yerleşmeleri, Marmara Coğrafya Dergisi

305

GÜZEL, A. (2009) Tarih Öncesi Bir Yerleşme Olan Şanlıurfa’nın Kuruluşuna Etki Eden Coğrafi Faktörler, Marmara Coğrafya Dergisi

IŞIK, Ş. (1996) Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Nüfusun Miktarı Ve Yapısal Sorunları, Ege Coğrafya Dergisi

KESİCİ, Ö., SÖNMEZ, E. M. (2012) 30 Ocak 2010 Tepecik Köyü (Adıyaman) Heyelanı, Doğu Coğrafya Dergisi

KOCAKUŞAK, S. (1990) Sincan’nın Kentleşme Özellikleri, Coğrafya Araştırmaları

KURTER, A. (1958) Orta Kızılırmak Bölümünde Şeker Pancarı Ziraatı, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi

LOUIS, H. (1943) İç Anadolu ve Coğrafi Hudutları, Türk Coğrafya Dergisi

ÖZDEMİR, M.A., SUNKAR, M. (2005) Çelikhan Ovası (Adıyaman) ve Yakın Çevresinde Doğal Ortam İnsan İlişkileri, Doğu Coğrafya Dergisi

ÖZGEN, N. (2012) Siirt’in İnanç Turizmi Mekânları: Ziyaret (Veysel Karani) ve Tillo (Aydınlar) Örnekleri, Doğu Coğrafya Dergisi

SAYHAN, S. (1998) Ergani (Diyarbakır) Depresyonunda Bazı Morfolojik Müşahedeler, Türk Coğrafya Dergisi

SELÇUK BİRİCİK A. (1985) İnlice Göleti Projesi (Konya), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Dergisi

SELÇUK BİRİCİK A. (1986-1987) Konya’nın İklim Özellikleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Dergisi

SIRAKAYA, N. (1992) Güdül İlçesinde Tarım Faaliyetleri, Türk Coğrafya Dergisi

SOMUNCU, M. (1995) Kayseri Şehrinin Kuruluş ve Gelişmesi, Türk Coğrafya Dergisi

SOMUNCU, M. (1996) Kayseri’de Bağcılık, Coğrafya Araştırmaları Dergisi

SÖNMEZ, E. M., BAŞKAYA, Z. (2012) Sanayi ve Ulaşım Fonksiyonlarına Bağlı Gelişen Bir Şehir: Nizip, Doğu Coğrafya Dergisi

SÖNMEZ, E. M. (2012) Tillo (Siirt) İlçesi'nin Kültürel Turizm Potansiyeli, Türk Coğrafya Dergisi

SUNGUR, K.A. (1970) Konya-Ereğli Havzasında Volkanik Faaliyetler ve Volkanik Şekiller, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi

306

SÜR, A. (1977) Ankara’da Kar Yağışlı ve Karla Örtülü Günler, Coğrafya Araştırmaları Dergisi

ŞAHİNALP, M.S. (2006) Şanlıurfa Şehri’nin Kuruluşuna Etki Eden Etmenler, Coğrafi Bilimler Dergisi

ŞAHİNALP, M.S. (2007) Neden ve sonuçlarıyla Şanlıurfa ilinde yaşanan sel felaketleri (28,29 Ekim, 01 Kasım 2006), Türk Coğrafya Dergisi

ŞAHİNALP, S.M. (2005) Şanlıurfa Şehri’nin Kültürel Fonksiyonu, Marmara Coğrafya Dergisi

ŞENGÜN, M.T., KIRANŞAN, K. (2012) Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde Çöl Tozlarının Hava Kalitesi Üzerine Etkisi, Türk Coğrafya Dergisi

TAPUR, T. (2009) Konya’da Tarihi Bir Yerleşim Merkezi: Sille, Türk Coğrafya Dergisi

TUNÇDİLEK, N. (1952-1953) 1950 “Eskişehir Seylabı Hakkında Tetkik ve Düşünceler” İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi

TUNÇDİLEK, N. (1952-1953) Yukarı Sakarya Vadisinin Ziraat Hayatına Dair Bazı Notlar, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi

TUNÇDİLEK, N. (1953-1954) Eskişehir Ovasının Akarsuların Rejimi ve Yeraltı Su Durumu, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi

TUNÇDİLEK, N. (1956) Eskişehir Bölgesinde Mesken Tiplerine Toplu Bir Bakış, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi

TUNÇDİLEK, N. (1957) İç Anadolu Bölgesinin Kuzeybatı Bölümündeki Köylerde Tarla Şekilleri ve Mülkiyet, Türk Coğrafya Dergisi

TUNÇDİLEK, N. (1960) Karapınar Yöresinin Zirai Ekonomisine Ait Bazı Notlar, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi

TUNÇDİLEK, N. (1960) Orta Sakarya Vadisinde Meskenler, Türk Coğrafya Dergisi

TUNÇDİLEK, N. (1961) İç Anadolu’nun Ekonomisi Hangi İstikamette Geliştirilmelidir? İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi

YALÇINLAR, İ. (1963-64) Orta Anadolu’da Morfolojik Müşahadeler, Türk Coğrafya Dergisi

YAZICI, H. (1995) Kızıldağ (Sivas) Geçidi Çevresinde Coğrafi Gözlemler, Türk Coğrafya Dergisi

307

YENMEZ, N. (2004) Harran Ovasında Seracılık Faaliyetleri ve Sorunları, İ.Ü Ed.Fak. Coğrafya Bölümü Dergisi

YILDIRIM, A. (2003) Gercüş Antiklinali ve Çevresinin Jeomorfolojik Özellikleri, Marmara Coğrafya Dergisi

YILDIRIM, A. (2006) Diyarbakır Suriçi Tarihi Kent Bilgi Sistemi Önerisi, Doğu Coğrafya Dergisi

YILDIZ, M.E., BAYRAM, S. (20089 GAP Bölgesi’nde Kentleşme Hareketleri (1927– 2000), Doğu Coğrafya Dergisi

308