Türk Tarım – Gıda Bilim Ve Teknoloji Dergisi, 6(7): 909-922, 2018

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Türk Tarım – Gıda Bilim Ve Teknoloji Dergisi, 6(7): 909-922, 2018 Türk Tarım – Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 6(7): 909-922, 2018 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Çevrimiçi baskı, ISSN: 2148-127X www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi Sırakaraağaçlar Deresinde (Sinop-Karadeniz Bölgesi) Anyonik Deterjan Kirliliğinin Araştırılması Ayşe Gündoğdu1*, Erdi Gültepe2, Uğur Çarlı3 1Sinop üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, Akliman, Temel Bilimler Bölümü, 57000 Sinop, Türkiye 2Özel Sektör, 38000 Kayseri, Türkiye 3Sinop üniversitesi, Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Uygulama Merkezi, 57000 Sinop, Türkiye M A K A L E B İ L G İ S İ Ö Z Çalışma Mayıs 2014 – Nisan 2015 tarihleri arasında Sinop il sınırları içerisinde bulunan Araştırma Makalesi Sırakaraağaçlar deresinin anyonik deterjan kirliliği ve bazı fiziko-kimyasal özelliklerinin pH, sıcaklık, iletkenlik, tuzluluk, çözünmüş oksijen (ÇO), toplam sertlik (TS), kimyasal -3 Geliş 06 Mart 2018 oksijen ihtiyacı (KOİ), fosfat fosforu (PO4 -P), toplam azot (TN)] belirlenmesi amacı ile Kabul 23 Mayıs 2018 gerçekleştirilmiştir. Bir yıllık ölçüm sonuçlarına göre anyonik deterjan konsantrasyonun minimum ve maksimum değerlerinin 0,02- 0,98 mg/l arasında değiştiği saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Sonuçlar, Türkiye'nin Su Kalitesi Yönetim Yönetmeliği kriterlerine (2008 ve 2016) göre Yüzey aktif madde sınıflandırılmıştır. Sırakaraağaç dere suyunun pH, sıcaklık ve fosfor konsantrasyonlarına Su göre yüksek kalitede ve hafif kirli su (sınıf I ve II) olarak belirlenmiştir. Toplam azot ve Fiziko-kimyasal KOİ parametreleri açısından yüksek kalitede (sınıf I) su olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, Nehir Dere dere suyu, anyonik deterjan konsantrasyonu ve DO değerlerine göre kirlenmiş suya (sınıf Sinop II ve III) eşdeğerdir. Anyonik deterjan konsantrasyonunun yüksek ve oksijen içeriğinin düşük olması suda yaşayan hassas organizmalar için tehlike oluşturabilir. Bu nedenle *Sorumlu Yazar: derenin suyu, özellikle anyonik deterjan ve DO açısından baskı altındadır. Çalışmanın E-mail: [email protected] sonuçları dereyi tehdit eden kirlilik kaynaklarının öncelikle insan ve tarımsal faaliyetleri içeren çevresel faktörler olabileceğini göstermektedir. Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 6(7): 909-922, 2018 Exploration of Anionic Detergent Pollution in Sırakaraağaçlar Creek (Sinop-Black Sea Region) A R T I C L E I N F O A B S T R A C T The study was carried out between May 2014 and April 2015 with the aim of determining Research Article the anionic detergent pollution and some physico-chemical properties PH, temperature, conductivity, salinity, dissolved oxygen (DO), total hardness (TH), chemical oxygen -3 Received 06 March 2018 demand (COD), PO4 -P, total nitrogen (TN)] of the Sırakaraağaçlar creek in Sinop. Accepted 23 May 2018 According to the results of one year measurement, it was established that the minimum and maximum values of the anionic detergent concentration vary between 0.02 and 0.98 Keywords: mg/l, respectively. The results were classified according to Turkey’s Water Quality Surfactants Management Regulation criteria (2008 and 2016). Sırakaraağaç creek water has been Water determined high quality water and slightly dirty water (class I and II) acording to the pH, Physico-chemical temperature and phosphorus concentrations. It was found to be high quality water in River Creek terms of total nitrogen and COD parameters. Additionally, creek water is equivalent to Sinop polluted water (class II and III) according to anionic detergent concentration and DO values. High anionic detergent and low oxygen content can pose a hazard to sensitive *Corresponding Author: aquatic organisms. Thus, the creek is especially under pressure in terms of anionic E-mail: [email protected] detergent and DO. Results of this study showed that the sources of pollution threatening the creek may be primarily the environmental factors that include human and agricultural activities. DOI: https://doi.org/10.24925/turjaf.v6i7.909-922.1891 Gündoğdu ve ark., / Türk Tarım – Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 6(7): 909-922, 2018 Giriş Su kaynaklarında görülen sorunlara neden olan en Deterjanlar su ekosisteminde sadece çözünmeleri ya önemli faktörler; plansız kentleşme, hızlı nüfus artışı, da konsantrasyon artışı nedeniyle etkili olmazlar, aynı tarımsal faaliyetler ve bu alanlardan gelen drenaj suları, zamanda biyodegradasyona uğrayarak suyun çöp dökme alanlarından gelen sızıntı suları, doğal su özelliklerinin değişmesine neden olabilirler. Deterjanların kaynaklarının elektrik enerjisi elde etmek amacı ile gölet biyodegredasyonundan sorumlu olan faktörler: deterjan ve barajlarda toplanması, endüstriyel ve kanalizasyon atık aktif madde sayısı, deterjan konsantrasyonu, ortamın sularının doğal kaynaklara arıtma işlemine tabi bileşimi, mineral maddelerin seviyeleri ve organik tutulmadan verilmesi olarak sıralanabilir (Tüfekçi ve ark., maddeler, mevcut mikroorganizmaların adaptasyon 2003; Karacaoğlu, 2006). Doğal su kaynaklarının dereceleri ve tabiatları, pH, sıcaklık, etkilenme süresi, kirletilmesi dünyada birçok ülkede kullanılabilir su ortamın havalandırılmasıdır. Deterjan kirliliği, sulardaki ihtiyacının artmasına neden olmuştur (UNEP, 2006; biyolojik aktiviteyi etkilemesi açısından önemlidir. Jorgensen ve Rast, 2007). Çiçek ve ark., (2015), Genellikle deniz suyundaki deterjan miktarının 0,1 Türkiye'deki tatlı su habitatlarında toplam 153 balık g/m3’den fazla olması hallerinde organizmalara toksik türünün endemik olduğunu belirtmişlerdir. Üstelik toplam etkiler yapacağı belirtilmektedir (Egemen, 2000). Bu balık türlerinin %41,58'ini tatlı su balıklarının etkiler birçok tür için farklı letal doz değerleri ile işaret oluşturduğunu vurgulamışlardır. Bu nedenle endemik edilmekte ve türün bulunduğu ortam koşullarına ve türlerin hayati faaliyetlerini sürdürmeleri ve doğadaki toleransına bağlı olarak değişim göstermektedir. mevcut nesillerinin tükenmemesi için iç suların kalitesi Gelişmiş organizmalarda bozulan çevre şartlarına oldukça önemlidir. uyum daha uzun zamanda sağlanmaktadır. Temizlik ve Yüzey aktif maddeler; gıda, ziraat, ilaç, tekstil, kimya yıkama maddesi olarak kullanılan deterjanlar için de aynı (deterjan, boya, yapıştırıcılar, selüloz) ve plastik durum geçerlidir. Mikroorganizmalar deterjanları kullanır endüstrisi, fotoğraf endüstrisi, metal işleme, maden ve ve basit olmayan kimyasal olaylarla değişime uğratılırlar. metalürji, petrol saha kimyasalları, yangın söndürücüler, Araştırmacılar tarafından mikroorganizmaların inşaat ve yol yapım malzemeleri gibi oldukça geniş bir deterjanları gıda olarak tükettikleri belirtilmiştir (Güven kullanım alanına sahiptir. Bu maddelerin günümüzde ve Öztürk, 2005; Velázquez-Fernández ve ark., 2012). çevresel etkilerinin bir hayli artış göstermiş olmasından dolayı, kimyasalların etkileri ile ilgili çalışmalar giderek Eskiden kullanılan tetrapropilen benzen sülfonat %30 daha fazla önem kazanmaktadır. Deterjanlar temizleme oranında degredasyona uğrarken, günümüzde kullanılan işlemlerinde kullanılan kimyasal maddelerdir. Genellikle deterjanlar %90 oranında degredasyona uğramaktadır içerisinde yüzey aktif özelliğine sahip olan organik (Minareci, 2007). Anyonik deterjanların biodegredasyona maddeler bulunmaktadır. Bundan dolayı köpük oluşturma uğraması ile ilgili olarak yapılan bir çalışma sonucunda özellikleri bulunmakta olup, su kaynaklarında izlenmesi Achromobacter, Klebsiella, Micrococcus ve gereken parametrelerden birisidir. Anyonik deterjanlar ise Flavobacterium cinslerinin üyelerinin deterjanları düz ya da halkalı yapıya sahip alkil sülfat veya sülfonatlar degredasyona uğrattığı belirtilmiştir (Güven ve Öztürk, olarak karşımıza çıkmaktadır (Salar ve ark., 2004). 2005). Halkalı yapıya sahip olanlar parçalanması çok zor olan Çalışmada, Sinop il sınırları içerisinde yer alan yapılardır. Gerek düz gerekse halkalı yapıda olsun her iki Sırakaraağaçlar deresinin yerleşim ve tarımsal alanlara tür alkil sülfat ya da sülfonatların su ekosistemine zarar yakın olması nedeni ile kirleticilerin çevresel etkilerinin verdiği bilinmektedir (Salar ve ark., 2004). En sık olup olmadığının belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu kullanılan yüzey aktif maddeler anyonik yüzey aktif kapsamda akarsuyun anyonik deterjan kirliliğinin ve bazı maddelerdir ve dünya üretiminin yaklaşık %50’sini temsil fiziko-kimyasal parametrelerin ölçümlerinin yapılması, etmektedirler. hali hazır durumun ortaya konularak gerekli çözüm Evsel, endüstriyel ve tarımsal atık sularla, tarımsal önerilerinde bulunulması ve bu çalışmayla akarsuyun topraklardan drenajla ve yağmur sularıyla gelen azot, sürdürülebilirliğine katkı sağlamak amaçlanmıştır. fosfor ve deterjan miktarı oldukça fazladır. Ayrıca deterjanlar da yapılarındaki fosfatlar nedeniyle su Materyal ve Yöntem ekosisteminde fosfor artışına sebep olabilirler. Su kaynaklarında kaliteyi olumsuz etkileyen ve Çalışma, Sırakaraağaçlar deresinde (Sinop) Mayıs biyoçeşitliliğin azalmasına neden olan olayların başında 2014 – Nisan 2015 tarihleri arasında, farklı özelliklere ötrofikasyon gelmektedir (Vural ve Kumbur, 1982, Patin, sahip dört istasyonda gerçekleştirilmiştir. Örneklemeler 1985; Minareci ve ark., 2009b). Alglerin aşırı derecede aylık olarak, yüzey suyundan yalınmıştır. Su kaynağının artması sudaki çözünmüş oksijeni olumsuz etkilemekte ve su kalitesini belirlemek amacıyla: anyonik deterjan, pH, sularda alg fazlalığından meydana gelen görüntü sıcaklık, iletkenlik, tuzluluk, çözünmüş oksijen (ÇO), kirliliğinin ortaya çıkmasına sebep olabilmektedirler. toplam sertlik (TS), kimyasal oksijen ihtiyacı (KOI),
Recommended publications
  • 10217904BB.Pdf
    T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MELET IRMAĞI SU, SEDİMENT VE BAZI BALIK TÜRLERİNDE AĞIR METAL BİRİKİMİ VE GENOTOKSİK ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI SEDA KONTAŞ DOKTORA TEZİ MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI ORDU 2018 T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI MELET IRMAĞI SU, SEDİMENT VE BAZI BALIK TÜRLERİNDE AĞIR METAL BİRİKİMİ VE GENOTOKSİK ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI SEDA KONTAŞ DOKTORA TEZİ ORDU 2018 ÖZET MELET IRMAĞI SU, SEDİMENT VE BAZI BALIK TÜRLERİNDE AĞIR METAL BİRİKİMİ VE GENOTOKSİK ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI SEDA KONTAŞ ORDU ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ 256 SAYFA (TEZ DANIŞMANI: PROF. DR. DERYA BOSTANCI) Melet Irmağı Orta ve Doğu Karadeniz bölümleri arasında doğal bir sınır oluşturmaktadır. Jeolojik konumundan, maden yataklarınca zengin bir bölgede oluşundan, evsel atıklardan ve fındık tarımınında kullanılan pestisitlerden kaynaklı ağır metaller, ırmağı kirlilik açısından tehdit etmektedir. Bu çalışmada, Melet Irmağı üzerinde belirlenen Mahmudiye, Kıranyağmur, Kocaali ve nehir ağzı istasyonlarından, ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış mevsimlerinde toplanan su, sediment ve balık örneklerinin kas, solungaç ve karaciğerlerindeki bazı elementlerin (Al, Ni, As, Cr, Cd, Pb, Mn, Fe, Co, Cu, Zn) konsantrasyonları belirlenmiştir. İstasyonların su ve sediment numunelerindeki element konsantrasyonlarının genotoksik potansiyellerinin belirlenmesinde, yakalanan balıkların eritrosit hücreleri kullanılarak, mikronukleus
    [Show full text]
  • HARİTALAR Harita-A-1 Harita-A-2 Harita-A-3 Harita-A-4
    HARİTALAR Harita-A-1 Harita-A-2 Harita-A-3 Harita-A-4 Harita-A-5 Harita-A-6 Harita-A-7 Harita-A-8 Harita-A-9 Harita-A-10 Harita-A-11 Ek- 1 Amatör balıkçı belgesi Ek-2 Misafir Amatör Balıkçı Belgesi Ek- 3 Amatör Balıkçılık Turizm İzni Belgesi Ek – 4 AVLANMANIN TAMAMEN YASAKLANDIĞI İÇ SULAR Akyatan, Tuzla gölleri. ADANA Hakkıbeyli Göleti. Gölbaşı Azaplı, Gölbaşı ve İnekli gölleri. ADIYAMAN Kahta Dot, Mülk göletleri. AĞRI Balık Gölü. AMASYA Bayırlı, Yedikır barajları. Beypazarı Dikenlidere, Eğriova Göleti. Çubuk Karagöl Göleti. ANKARA Çamlıdere Çamkoru Göleti. Sorgun Göleti. Güdül Süvari Çayı. Şereflikoçhisar Şereflikoçhisar Barajı. Gazipaşa Bıçkıcı, Çığlık ve Delice çayları. ANTALYA Elmalı Avlan Gölü. Üzümdere. Alanya Alara Çayı. Merkez Hatila Deresi. Borçka Karagöl, Kokolet ve Uğur dereleri. ARTVİN Ardanuç Meşeköy Deresi. Şavşat Bilbilan gölleri, Meşeli Karagöl. İvrindi Altıeylül, Çaparlı, Çarkacı, Patlak (Yeşilköy) göletleri. Fındık Çayı ve yan kolları, Karakütük Deresi ve yan Edremit kolları. BALIKESİR Kızılkeçeli Deresi ve yan kolları, Köprüdere ve yan kolları. Şahin Deresi ve yan kolları, Zeytinli Deresi ve yan kolları. BİNGÖL Merkez Gayt ve Göynük çayları. BİTLİS Nemrut Gölü. Merkez İncegöl, Küçükgöl, Nazlıgöl, Sazlıgöl, Seringöl, Sülük Gölü, Karadere Gölcük Göleti (Özel Avlanma izni hariç) Yedigöller Büyükgöl (Özel Avlanma İzni hariç) Deringöl (Özel Avlanma İzni hariç) BOLU Ayıkaya, Karadere, Etlen dereleri, Çalderesi ve kolları Mengen Geyik gölü, Hızardere, Şirinyazı Göleti. Kıbrıscık Karagöl. Göynük Sünnet Gölü. Mudurnu Abant Gölü (Özel Avlanma İzni hariç) BURSA Osmangazi Aras Dere. ÇANAKKALE Bayramiç Handeresi, Ayazma Deresi. ÇANKIRI Çerkeş Ağılı Deresi ve kolları, Beşir Deresi ve kolları. Göcenovacığı, Çopraşık, Seyitnizam, Oruçpınar, ÇORUM Yeniyapan, Kanlı göletleri.
    [Show full text]
  • Distribution Revised-Fifteen Years of Changes in The
    Transylv. Rev. Syst. Ecol. Res. 21.2 (2019), "The Wetlands Diversity" 69 DISTRIBUTION REVISED- FIFTEEN YEARS OF CHANGES IN THE INVASION OF A FRESHWATER FISH, PSEUDORASBORA PARVA (TEMMINCK AND SCHLEGEL, 1846) IN TURKEY Gülnaz ÖZCAN * and Ali Serhan TARKAN ** * İskenderun Technical University, Faculty of Marine Sciences and Technology İskenderun, Hatay, Turkey, TR-31200, [email protected] ** Muğla Sıtkı Koçman University, Faculty of Fisheries, Kötekli, Muğla, Turkey, TR-48000/University of Łódź, Faculty of Biology and Environmental Protection, Department of Ecology and Vertebrate Zoology, 12/16 Banacha Street, Łódź, Poland, PL-90-237, [email protected] DOI: 10.2478/trser-2019-0013 KEYWORDS: Non-native, topmouth gudgeon, introduction, distribution, Anatolia. ABSTRACT The aim of the present paper is to revise the distribution range of the invasive freshwater fish species, topmouth gudgeon Pseudorasbora parva (Temminck and Schlegel, 1846) in Turkey, based on the literature review. After the first report of the species from the Meriç River in Thrace (European part of Turkey) in 1982, it has spread across the country mainly through human-mediated accidental introductions. The species has now been reported from 66 water bodies in total. Besides the introduction pathways, we also present chronological distribution pattern of the species. This information is useful especially for conservation endemic ichthyofauna due to the negative impact of Pseudorasbora parva, particularly through introducing an emerging infectious eukaryotic intracellular pathogen on the fungal-animal boundary, Sphaerothecum destruens Arkush et al., 2003. ZUSAMMENFASSUNG: Eine überprüfte Verbreitung- fünfzehn Jahre von Veränderungen betreffend die Invasion des Süßwasserfischs Pseudorasbora parva (Temminck und Schlegel, 1846) in der Türkei. Ziel der vorliegenden Arbeit ist es, auf Grund der Durchsicht neuerer Fachliteratur das Verbreitungsgebiet des Süßwasserfischs Pseudorasbora parva (Temminck und Schlegel, 1846) in der Türkei zu revidieren.
    [Show full text]
  • Human Effects and Degradation Processes on the Aegean Coastal Zone
    Environmental Problems in Coastal Regions VII 35 Human effects and degradation processes on the Aegean coastal zone S. Sütgibi Ege University, Faculty of Education, İzmir, Turkey Abstract The subject of this study is to explain the human effects and degradation processes on the Aegean coastal zone. The Aegean coastal zone is different from other coastal zones of Turkey because of its geologic structure, geomorphologic evolution and natural environment properties. As a consequence of this, the Aegean Sea and coasts are of great importance to Anatolian civilization history. As is well known, the Aegean coastal zone has been settled since prehistoric ages and is intensively used and settled nowadays. At present, the Aegean coastal zone has also important environmental problems such as salinization of delta soils, pollution of surface and ground water resources and loss of wetlands due to densely agricultural and tourism activities, and heavy urbanization. Keywords: Aegean coast, human effect, human activities, degradation processes. 1 Introduction The Aegean coastal area of Turkey has a coastal strip with 2593 km of length lying down from Baba foreland in the north to Marmaris bay in the south. The gologic nature, geomorphologic evolution, natural landscape and ecologic characteristics of this coastal zone are different from those of other coasts of Turkey. The mountain ranges lie perpendicular to the sea and flat plains generally extending from east to west take place between them. The long rivers found in these plains have created their large and fertile deltas where they are flowing into the sea by the course of time. These are deltas of Bakırçay, Gediz, Little Meander and Great Meander (Figure 1).
    [Show full text]
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
    KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI HARŞİT ÇAYI SU KALİTESİNİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİNİN İNCELENMESİ VE ASKI MADDE KONSANTRASYONUNUN YAPAY SİNİR AĞLARI YÖNTEMİ İLE TAHMİN EDİLMESİ DOKTORA TEZİ İnş. Yük. Müh. Adem BAYRAM ARALIK 2011 TRABZON KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI HARŞİT ÇAYI SU KALİTESİNİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİNİN İNCELENMESİ VE ASKI MADDE KONSANTRASYONUNUN YAPAY SİNİR AĞLARI YÖNTEMİ İLE TAHMİN EDİLMESİ İnşaat Yüksek Mühendisi Adem BAYRAM Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünce “DOKTOR (İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ)” Unvanı Verilmesi İçin Kabul Edilen Tezdir. Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 05.12.2011 Tezin Savunma Tarihi : 22.12.2011 Tez Danışmanı : Prof. Dr. Hızır ÖNSOY Trabzon 2011 Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalında Adem BAYRAM Tarafından Hazırlanan HARŞİT ÇAYI SU KALİTESİNİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİNİN İNCELENMESİ VE ASKI MADDE KONSANTRASYONUNUN YAPAY SİNİR AĞLARI YÖNTEMİ İLE TAHMİN EDİLMESİ başlıklı bu çalışma, Enstitü Yönetim Kurulunun 06 / 12 / 2011 gün ve 1432 sayılı kararıyla oluşturulan jüri tarafından yapılan sınavda DOKTORA TEZİ olarak kabul edilmiştir. Jüri Üyeleri Başkan : Prof. Dr. Hızır ÖNSOY Üye : Prof. Dr. Mehmet BERKÜN Üye : Prof. Dr. Hasan Basri ŞENTÜRK Üye : Prof. Dr. Lokman ALTUN Üye : Prof. Dr. Mustafa Yılmaz KILINÇ Prof. Dr. Sadettin KORKMAZ Enstitü Müdürü ÖNSÖZ Bu çalışma, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalında Doktora Tezi olarak gerçekleştirilmiştir. Doktora Tez çalışmam süresince çok kıymetli zamanlarını ayırıp, desteğini, emeğini, bilgi ve tecrübesini esirgemeyen danışman hocam, Prof. Dr. Hızır ÖNSOY’a katkılarından dolayı en içten şükranlarımı sunarım. Değerli zamanlarını ayırarak tezimi değerlendiren hocalarım, Prof. Dr. Mehmet BERKÜN, Prof. Dr. Hasan Basri ŞENTÜRK, Prof. Dr.
    [Show full text]
  • Common Diatoms of Phytobenthos in Gediz River Basin Gediz Nehir
    TURKISH JOURNAL OF WATER SCIENCE & MANAGEMENT _______________________________________________________________________________________ Case Study Common Diatoms of Phytobenthos in Gediz River Basin Gediz Nehir Havzasındaki Fitobentozun Yaygın Diyatomeleri Cüneyt Nadir SOLAK1, Tolga ÇETİN2, Yakup KARAASLAN2, Aydın KALELİ1, Elif YILMAZ1, Mustafa DURAN3, Gürçay KIVANÇ3, Taner KİMENÇE2, Şebnem AYNUR KOYUNLUOĞLU4, Burhan Fuat ÇANKAYA2, Deniz YILMAZ AŞIK2 1Dumlupınar University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Biology, Kütahya, Republic of Turkey [email protected], [email protected], [email protected] 2Ministry of Agriculture and Forestry, General Directorate of Water Management, Ankara, Republic of Turkey [email protected], [email protected], [email protected] [email protected], [email protected] 3Pamukkale University, Faculty of Arts and Sciences, Hydrobiology Laboratory, Kinikli Campus, 20070 Denizli, Republic of Turkey [email protected], [email protected] 4TÜBİTAK MAM, Environment and Cleaner Production Institute, Gebze/KOCAELİ, Republic of Turkey [email protected] Received Date: 4.12.2018, Accepted Date: 24.12.2018 Abstract Diatoms (important representatives of phytobenthos) are ecologically significant quality elements for rivers and lakes according to the EU Water Framework Directive (2000/60/EC). We aimed to investigate common diatoms of Gediz River Basin within the scope of the studies for preparation of Gediz River Basin Management Plan. Samples were collected from epilithon and epipelon substrates of 17 rivers, 2 lakes (Gölcük and Marmara) and 4 dams (Demirköprü, Küçükler, Buldan, Afşar) from November 2017 to April 2018. The samples were boiled with H2O2 and HCl for removing the organic matter from frustules. Permanent slides were mounted with Naphrax solution.
    [Show full text]
  • Şahin Deresi (Kazdağı, Balıkesir) Fitoplanktonik Organizmalarının Mevsimsel Değişimi Ve Bazı Fizikokimyasal Parametrelerle İlişkileri
    Sinop Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi Sinop Uni J Nat Sci 1(2): 9 - 17 (2016) ISSN: 2536-4383 Araştırma Makalesi Şahin Deresi (Kazdağı, Balıkesir) Fitoplanktonik Organizmalarının Mevsimsel Değişimi ve Bazı Fizikokimyasal Parametrelerle İlişkileri Kemal Çelik *a a Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü, Çağış, Balıkesir Öz Şahin Deresi Çanakkale - Balıkesir Karayoluna yakın bir noktadan, 2012 yılında mevsimsel olarak fitoplankton örnekleri toplanmıştır. Toplam 33 tür tespit edilimiş ve fitoplankton yoğunluğu ilkbahar mevsiminde en yüksek seviyede (596 birey M-3) ölçülmüştür. Bacillariophyta üyeleri yıl boyunca baskın olup ilkbaharda 816, kışın 504, sonbaharda 450 ve yazın 422 birey M-3’e ulaşmışlardır. Chlorophyta üyeleri ilkbaharda 43, kış ve sonbaharda 21 ve yazın 17 birey M-3’e ulaşmışlardır. Cyanobacteria üyeleri ilkbaharda 37, yazın 14, sonbaharda 12 ve kışın 2 birey M-3,e ulaşmışlardır. Euglenophyta üyeleri yazın 12 ve ilkbaharda 3 birey M-3,e ulaşmışlardır. Bacillariophyta’dan yıl boyu baskınlık gösteren türlerden Luticola cohnii, Nitzschia palea, Cymbella affinis, Stauroneis phoenicenteron ve Chlorophytadan Scenedesmus quadrispina toplam azot (TN) ile, Bacillariophyta’dan Parlibellus crucicula ve Epithemia sorex iletkenlik ile, Nitzschia recta, Nitzschia acicularis ve Pinnularia major silisyum (Si) ve çözünmüş oksijen ile yüksek gösterdikleri tespit edilmiştir. Diğer baskın türler ölçülen herhangi bir parametre ile önemli derecede korelasyon göstermemiştir. Anahtar Kelimeler: Fitoplankton, Fizikokimyasal
    [Show full text]
  • Impact of Large-Scale Irrigation on a Closed Basin
    IMPACT OF LARGE-SCALE IRRIGATION ON A CLOSED BASIN WETLAND: WATER FLOW ALTERATIONS AND PARTICIPATORY IRRIGATION MANAGEMENT EFFECTS ON THE SULTAN MARSHES ECOSYSTEM IN TURKEY A DISSERTATION SUBMITTED TO THE FACULTY OF THE GRADUATE SCHOOL OF THE UNIVERSITY OF MINNESOTA BY FILIZ DADASER CELIK IN PARTIAL FULFILLMENT OF THE REQUIREMENTS FOR THE DEGREE OF DOCTOR OF PHILOSOPHY Patrick L. Brezonik, Heinz G. Stefan, Advisors JULY 2008 © Filiz Dadaser Celik 2008 ACKNOWLEDGMENTS I would like to thank a number of individuals and organizations which made this study possible. First, I would like to thank my advisors Prof. Patrick Brezonik and Prof. Heinz Stefan for their guidance and assistance throughout my Ph.D. education. They patiently provided the vision, encouragement, and advice necessary for me to proceed through the doctoral program and complete my dissertation. I also wish to acknowledge my other committee members Profs. Marvin Bauer, David Mulla, and Jay Coggins. I was very fortunate to have the opportunity to discuss my dissertation work with them. Their suggestions and careful reviews of this dissertation have improved it greatly. This research also benefited from discussions with many professors. I would like to thank Profs. İbrahim Gürer, William Easter, Kenneth Brooks, Mary Renwick, and Kristin Nelson for their comments and suggestions. Special thanks to Dr. Uygar Özesmi who provided much of the inspiration for this research through his earlier work on the Sultan Marshes. He also provided valuable advice and encouragement for me to pursue this research. The Council of Higher Education in Turkey and the Water Resources Science Program, the MacArthur Program on Global Change, Sustainability and Justice, St.
    [Show full text]
  • New Records and Rare Taxa for the Freshwater Algae of Turkey from the Tatar Dam Reservoir (Elazığ)
    Turkish Journal of Botany Turk J Bot (2018) 42: 533-542 http://journals.tubitak.gov.tr/botany/ © TÜBİTAK Research Article doi:10.3906/bot-1710-55 New records and rare taxa for the freshwater algae of Turkey from the Tatar Dam Reservoir (Elazığ) 1, 2 3 3 Memet VAROL *, Saul BLANCO , Kenan ALPASLAN , Gökhan KARAKAYA 1 Department of Basic Aquatic Sciences, Faculty of Fisheries, İnönü University, Malatya, Turkey 2 Institute of the Environment, León, Spain 3 Aquaculture Research Institute, Elazığ, Turkey Received: 28.10.2017 Accepted/Published Online: 03.04.2018 Final Version: 24.07.2018 Abstract: Recently, the number of algological studies in Turkish inland waters has increased remarkably. However, taxonomic and floristic studies on algae in the Euphrates basin are still scarce. This study contributes new information to the knowledge of the Turkish freshwater algal flora. Phytoplankton samples were collected from the Tatar Dam Reservoir in the Euphrates Basin between January 2016 and December 2016. Two taxa were recorded for first time and 14 rare taxa for the freshwater algae of Turkey were identified in this study. The new records belong to the phylum Bacillariophyta, whereas taxa considered as rare belong to the phyla Chlorophyta, Cyanobacteria, Rhodophyta, Charophyta, Euglenophyta, and Bacillariophyta. The morphology and taxonomy of these taxa are briefly described in the paper and original light microscopy illustrations are provided. Key words: Freshwater algae, new records, rare taxa, Tatar Dam Reservoir, Turkey 1. Introduction 2. Materials and methods Algae are the undisputed primary producers in aquatic 2.1. Study area ecosystems. They play also an important role in biological The Tatar Dam Reservoir is located on the border of Elazığ monitoring programs since these organisms reflect the and Tunceli provinces in eastern Anatolia (Figure 1).
    [Show full text]
  • Heavy Metal Deposition in Sediments from the Delta of the Gediz River (Western Turkey): a Preliminary Study
    E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2006 © Ege University Press E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2006 ISSN 1300 - 1590 Cilt/Volume 23, Sayı/Issue (3-4): 445–448 http://jfas.ege.edu.tr/ Research Note / Araştırma Notu Heavy Metal Deposition in Sediments from the Delta of the Gediz River (Western Turkey): A Preliminary Study *Hatice Parlak, Ayşe Çakır, Meltem Boyacıoğlu, Özlem Çakal Arslan Ege University, Faculty of Fisheries, Dept. of Hydrobiology, Bornova, Izmir Turkey *E mail: [email protected] Özet: Gediz Nehri Deltası (Batı Türkiye) sedimentlerinde ağır metal birikimi. Bir Ön Çalışma: Gediz Nehri bölgede tarımsal açıdan önemli olduğu kadar deltası da Dünya Doğal Yaşamı Koruma Federasyonu tarafından Önemli Kuş sahası olarak değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra, Gediz Deltası 1998 yılından beri Ramsar alanı olarak koruma altındadır. Öte yandan Gediz Nehri’nin tarımsal, evsel ve endüstriyel atıklar ile yoğun bir şekilde kirlendiği rapor edilmektedir. Bu ön araştırmada Gediz Deltasından toplanmış sediment örneklerinde bazı ağır metaller (As, Pb, Cd, Ni, Cu, Co ve Cr) analiz edilerek kirliliğin etkisi tayin edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, As, Cu, Cd, Co, Ni ve Pb için bir kirlilik riski olmadığı sonucuna varılabilir. Bununla beraber, arıtma tesisi olmasına rağmen özellikle deri sanayinin atık sularının döküldüğü kanalın birleştiği yer olan istasyon 2 ve 3’de yüksek Cr içeriği saptanmıştır (2565.5 ppm maksimum). Anahtar Kelimeler: Gediz Deltası, Sediment, Ağır metaller, Kirlilik. Abstract: The Gediz River is of great importance for agriculture in the region as well as its delta being an extensive wetland, qualified as an Important Bird Area by the WWF. Besides this, the delta has been protected as a Ramsar site since 1998.
    [Show full text]
  • The Ichthyofauna of Gediz River (Turkey): Taxonomic and Zoogeographic Features
    Annual Research & Review in Biology 6(3): 202-214, 2015, Article no.ARRB.2015.079 ISSN: 2347-565X SCIENCEDOMAIN international www.sciencedomain.org The Ichthyofauna of Gediz River (Turkey): Taxonomic and Zoogeographic Features Salim Serkan Güçlü1* and Fahrettin Küçük1 1Faculty of Eğirdir Fisheries, Süleyman Demirel University, Eastern Campus, Isparta, Turkey. Authors’ contributions This work was carried out in collaboration between all authors. Author SSG designed the study, wrote the protocol and interpreted the data. Authors SSG and FK anchored the field study, gathered the initial data and performed preliminary data analysis. Authors while SSG and FK managed the literature searches and produced the initial draft. All authors read and approved the final manuscript. Article Information DOI: 10.9734/ARRB/2015/14889 Editor(s): (1) George Perry, Dean and Professor of Biology, University of Texas at San Antonio, USA. Reviewers: (1) Anonymous, Nigeria. (2) Anonymous, Italy. (3) Anonymous, India. (4) Anonymous, Turkey. Complete Peer review History: http://www.sciencedomain.org/review-history.php?iid=798&id=32&aid=7619 Received 27th October 2014 th Original Research Article Accepted 17 December 2014 Published 5th January 2015 ABSTRACT Aims: This study was carried out to determine the fish fauna in the Gediz River and by comparing the fish fauna with that of neighboring basins from a zoogeographical point of view. Place and Duration of Study: In order to establish the taxonomic and zoogeographic features of the fish fauna of the Gediz River Basin (Turkey), fish samples were collected using elektrofishing equipment gill nets trammel nets, seine nets and cast nets from June 2010 to July 2012.
    [Show full text]
  • Discharge from Municipal Wastewater Treatment Plants Into Rivers Flowing Into the Mediterranean Sea
    UNEP(DEPI)/MED WG. 334/Inf.4/Rev.1 15 May 2009 ENGLISH MEDITERRANEAN ACTION PLAN MED POL Meeting of MED POL Focal Points Kalamata (Greece), 2- 4 June 2009 DISCHARGE FROM MUNICIPAL WASTEWATER TREATMENT PLANTS INTO RIVERS FLOWING INTO THE MEDITERRANEAN SEA UNEP/MAP Athens, 2009 TABLE OF CONTENTS PREFACE .................................................................................................................................1 PART I.......................................................................................................................................3 1. ΑΒOUT THE STUDY............................................................................................................... 3 1.1 Historical Background of the Study .....................................................................................3 1.2 Report on the Municipal Wastewater Treatment Plants in the Mediterranean Coastal Cities .........................................................................................................................................4 1.3 Methodology and Procedures of the present Study ............................................................5 2. MUNICIPAL WASTEWATER IN THE MEDITERRANEAN..................................................... 8 2.1 Characteristics of Municipal Wastewater in the Mediterranean ..........................................8 2.2 Impacts of Nutrients ............................................................................................................9 2.3 Impacts of Pathogens..........................................................................................................9
    [Show full text]