<<

T.C. KARAMANOĞLU MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ANADOLU’DA ROMA İDARİ DÜZENLEMELERİ ÇERÇEVESİNDE BÖLGESİ

Hazırlayan Nuray AKÇAY

Tarih Ana Bilim Dalı Eskiçağ Tarihi Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi

Danışman Doç. Dr. Mehmet KURT

KARAMAN – 2019

T.C. KARAMANOĞLU MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ANADOLU’DA ROMA İDARİ DÜZENLEMELERİ ÇERÇEVESİNDE ISAURIA BÖLGESİ

Hazırlayan Nuray AKÇAY

Tarih Ana Bilim Dalı Eskiçağ Tarihi Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi

Danışman Doç. Dr. Mehmet KURT

KARAMAN – 2019

i

ÖN SÖZ

Tezimizin konusunu, Anadolu’da Roma idari düzenlemeleri çerçevesinde Isauria Bölgesinde yapılan düzenlemeler oluşturmaktadır. Tarihi dönemler içinde ya da antik kaynaklarda bölgenin sınırları değişiklik gösterse de Eski Çağ’ da Isauria Bölgesi sınırları batıda Pamphylia, kuzeyde Lykaonia, güneyde ve doğuda ise Kilikia ile sınırlanmıştır. Günümüzde ise Konya ilinin güneyinde bulunan Bozkır, Hadim ve Taşkent ilçelerinin içerisinde yer alan sahalar Isauria’nın merkezi alanını oluşturmaktadır.

Isauria Bölgesi’nin engebeli olması, yapılan araştırmalarda bazı zorluklar ortaya çıkarmıştır. Bu durum bölge hakkında yeterli bilgiye sahip olmamızı engellemiştir. Çalışma kapsamında Isauria Bölgesinde yapılan düzenlemeleri araştırırken Romalıların, Anadolu’da etkili olduğu ilk dönemlerden günümüze kadar olan düzenlemelerini ele aldık. Ağırlıklı olarak Antonius Pius ile Diocletianus dönemlerinde yapılan düzenlemeler tezin esas konusunu teşkil etmektedir. Çalışmamızda antik kaynaklar ile arkeolojik ve epigrafik belgeler yeniden gözden geçirilerek Roma Dönemi’nde Isauria Bölgesi’nin idari yapısı ele alınmıştır. Ancak Isauria ile ilgili düzenlemeler bölge ilgili siyasal gelişmelerden kaynaklandığı için bölgedeki siyasi gelişmelere de yer yer değinilmiştir. Çalışmalarım esnasında bilgi ve tecrübelerini benimle paylaşan, her fırsatta çalışmamla yakından ilgilenen, değerli vaktini benden esirgemeyen danışmanım sayın Doç. Dr. Mehmet KURT’a şükranlarımı sunarım. Üniversite hayatımdan yüksek lisansımın son dönemine kadar bana kattığı her bilgi için Prof. Dr. Mehmet MERCAN hocama da müteşekkirim. Tezin konusu ve yöntemi açısından bana yol gösteren Arş. Gör. Şenol YURDAKUL’a ve bazı gerekli antik kaynakları bulmamda yardımcı olan arkadaşım Efehan DOĞAN’a ve her zaman yanımda olan aileme sonsuz teşekkürler. Nuray AKÇAY Karaman - 2019

ii

ÖZET

Isauria, yüksek sıradağlar, geniş platolar ve derin vadilere sahip bir bölgedir. Mare Pamphylium (Antalya Körfezi) ile Aulon Cilicius ( Körfezi) arasında bulunan Taşeli Platosu’nda yer alır. Bu bölgeye antik dönemde Kilikia Trakheia (Dağlık Kilikia) adı verilmiştir. Dağlık Kilikia’nın, Lykaonia Ovası’na bakan yamaçları ise Isauria olarak adlandırılmıştır. Roma İmparatorluğu’nun Anadolu’da (Bergama) Krallığı ile ilişkisi MÖ 205 yılında Makedonia (Makedonya) Kralı Philippos ile yapılan Phonike Antlaşması ile başlamıştır. Pergamon Kralı I.Attalos,bu antlaşma ile Roma’nın müttefiki olmayı kabul etmiştir. MÖ 190 yılının sonlarına doğru Seleukos Kralı III. Antiokhos ile Romalılar arasında Magnesia () Savaşı yapılmıştır. Söz konusu savaşta Seleukoslar Kralı III. Antiokhos ağır bir yenilgi almıştır. Ancak MÖ 188 yılında taraflar arasında Apameia (Dinar) Barışı imzalanmıştır. MÖ 133 yılında Pergamon Kralı III. Attalos kendisinden sonra varisi olmadığı için bütün topraklarını ve hazinesini Romalılara bırakmıştır. Roma, MÖ 129’da Pergamon topraklarının bir bölümünü kapsayan sahalarda Anadolu’daki ilk eyaleti olan Provincia Asia’yı (Asya Eyaleti) kurmuştur. MÖ 101- 102 yıllarında Roma İmparatorluğu Kilikia’ya proconsul olarak Marcus Antonius’u göndermiş ve MÖ 92 yılında Provincia Kilikia (Kilikia Eyaleti) kurulmuştur. MÖ 78 yılında Servilius Vatia beş yıllık komuta yetkisiyle kıyıda ve Isauria’yı içine alan iç bölgelerde korsanlıkla mücadele için görevlendirilmiştir. MÖ 67 yılında ise Pompeius Magnus korsanlık sorununu tamamen ortadan kaldırmıştır. MÖ 31 yılında Marcus Antonius’u yenen Octavianus Roma’nın tek hâkimi olmuştur. MÖ 25 yılında Galatia kralı Amyntas’ın öldürülmesi ile tarafından Provincia Galatia (Galatia Eyaleti) kurulmuştur. Isauria, Roma için dağlık arazi yapısı nedeniyle sık sık isyanların görüldüğü kontrolü zor bir bölge olmuştur. Ayaklanmaları askeri güç kullanarak bastıran Roma her defasında Isauria’yı da ilgilendiren idari düzenlemeler yapmıştır. Bu bağlamda Isauria, MS 2. yüzyılda Kilikia ve Lykaonia ile birlikte Tres eparkheia (üçlü eyalet) içerisinde yer almıştır. Ancak Karaman’ın batısında Losta’dan (Akarköy) ele geçmiş bir onurlandırma yazıtından III. Gordianus zamanında ayrı bir eyalet haline getirildiği anlaşılmaktadır. MS 3. yüzyılın sonlarında Diocletianus, Seleukeia () başkent olmak üzere yeni bir Isauria Eyaleti meydana getirmiştir. MS 4. yüzyılın ilk yarısında yeni eyaletin yöneticileri sadece sivil bir yetkiyi ifade eden praeses unvanını kullanırlarken, aynı yüzyılın ikinci yarısından itibaren dux ve comes gibi askeri yetkiler kullanmaya başlamışlardır. Buradan Isauria’daki olayların şiddeti ile yöneticilerin kullanmış oldukları yetkiler arasında bir ilişkinin olduğu açıkça anlaşılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Isauria, Korsanlık, Kilikia, Roma, Dux, Comes. iii

ABSTRACT

Isauria is a region that has a high chain of mountains, broad plateous and deep valleys. It is placed that between the Mare Pamplium ( Antalya Gulf ) and Aulon Cilicious (Mersin Gulf ) in the Taşeli Plateou. This region was called Kilikia Trakheia (Mountainous Kilikia) in the ancient period. Mountainous Kilikia’s mountain slope which is looking at Lykaonia Plain of was called that Isauria also. The relationship between the The and Pergamon Kingdom began with the Treaty of Phonike which is conluded with Philippos who is the king of the Macedonia (Macedonia ) in the BC 205. I.Attalos accepted with this agreement became an ally of Roman. BC 190 At the end of year it was made Magnesia Waris betweenthe king of the Seleukos, III. Antiokhos, and The Roman Empire. III. Antiokhos got a serious a beating. However; it was entered into Apamenia (Dinar) Peace Settlement between the parties. The king of the Pergamon III. Attalos, left a legacy all the lands to Roman because of lacking of heir in BC 133. Roman’s the first state which was Provincia Asia (Asia State ) in BC 129. BC 101 – 102 The Roman Empire sent Marcus Antonius as a proconsul to Kilikia. BC 78 Servilius Vatia defeated the pirates with the five - year command of power. BC 92 The State of Kilikia established. BC 67 Pompeius Magnus eradicated the piracy problem. BC 31 Octavianus who defeated Marcus Antonius dominated Roman. BC 25 Provincia Galatia (The State of Galatia ) was established. Isauria was regarded as a very difficult place to control for Romans as frequently there were riots there. They had to quash riots with the military forces and each time they had to bring up new administrative regulations that also concerned Isauria. Regarding this, Isauria, with Kilikia and Lykaonia was a part of the Tres Eparkheia region in the second century AD. However, from an honoring tablet that was found at Losta on the west part of Karaman, it was understood that it became a separate province at the time of Gordianius III. In the 3rd century AD, Diocletianius established a new Isauria province making Seleukeia the capital. During the first half of the 4th century AD, while the rulers of the province used only praeses, which represented a civil authority, from the second half of the same century, they started to use dux and comes which represented military authorities as well. Here, it is obvious that there is a relationship between the harshness of the events in Isauria and the authority that the rulers exercised.

Key Words: Isauria, Privacy, Kilikia, Roma, Dux, Comes. iv

İÇİNDEKİLER

ÖN SÖZ ...... i ÖZET ...... ii ABSTRACT ...... iii İÇİNDEKİLER ...... iv KISALTMALAR ...... vi GİRİŞ ...... 1 1. BÖLÜM: ANTİK KAYNAKLAR IŞIĞINDA ISAURIA ADI VE SINIRLARI ...... 4 2. BÖLÜM: COĞRAFİ DURUM 2.1. Fiziki Yapı ...... 8 2.2. Dağlar ...... 8 2.3. Platolar ...... 9 2.4. Akarsular ve Göller ...... 10 2.5. Bitki Örtüsü ...... 11 2.6. İklim ...... 12 2.7. Madenler...... 12 2.8. Yollar ve Ulaşım ...... 13 3. BÖLÜM: ARAŞTIRMA TARİHÇESİ ...... 17 4. BÖLÜM: PROVINCIA SİSTEMİ VE ROMA CUMHURİYET DÖNEMİ EYALET DÜZENLEMELERİ ÇERÇEVESİNDE ISAURIA BÖLGESİ ...... 22 4.1. Provincia Sistemi ...... 22 4.2. Provincia Asia ve Isauria ...... 25 4.3. Provincia Kilikia ve Isauria...... 27 4.4. Publius Servilius Vatia’nın Isauria Seferi ...... 31 4.5. Bağımlı Krallıklar ve Isauria ...... 38 5. BÖLÜM: ROMA İMPARATORLUK DÖNEMİ EYALET DÜZENLEMELERİNDE ISAURIA BÖLGESİ ...... 47 5.1. Galatia Eyaleti ve Isauria ...... 47 5.2. Antoniuslar ve Severuslar Dönemi’nde Isauria Bölgesi...... 53 5.3. Isauria Eyaleti ve Yönetimi...... 60 SONUÇ ...... 69 v

KAYNAKÇA ...... 72 DİZİN ...... 91 EKLER ...... 97 EK 1. Harita ve Resimler ...... 97

vi

KISALTMALAR

Süreli Yayınlara İlişkin Kısaltmalar AnAn Antiqua. AD Anno Domini. AE L’Année Épigraphique. ANRW Aufstieg und Niedergang der Römischen Welt. AnSt Anatolian Studies. AST Araştırma Sonuçları Toplantısı. CAH The Cambridge Ancient History. Cambridge. CIG Corpus Inscriptionum Graecarum. DTCFD Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Dergisi. EA Epigraphica Anatolica. FGrHist Die Fragmente der griechischen Historiker. IGRP Inscriptiones Graecae ad res Romanas Pertinente. ILS Dessau, Inscriptiones latinae selectae. JESHO Journal of the Economic and Social History of the Orient. JHS Journal Of Helenic Studies. JNES Journal of Near Eastern Studies, London. JRS The Journal of Roman Studies. MAMA Monumenta Asiae Minoris Antiquae. OGIS Orientis Graeci Inscriptiones Selectea. PLRE Prosopography of the Later Roman Empire. RE Pauly-Wissowa-Kroll, Real Encyclopādie der klassischen Altertumswissenschaft, Stuttgart. REA Revue des Études Anciennes, Bordeaux. SEG Supplementum Epigraphicum Graecum. TAD Tarih Araştırmaları Dergisi. TİD Tarih İncelemeleri Dergisi. TOD Tarih Okulu Dergisi.

vii

Diğer Kısaltmalar bkz. bakınız c. cilt dn. dipnot Fig. Figür krş. Karşılaştırın MÖ Milattan Önce MS Milattan Sonra s. sayfa S. Sayı vd. ve devamı vol. volume

1

GİRİŞ

Isauria Bölgesi’nin sınırları hakkında ne antik kaynaklarda ne de modern araştırmacılarda bir fikir birliği yoktur. Ancak coğrafi olarak Isauria’nın Konya ili Bozkır İlçesi çevresini olduğu düşünülmektedir. Bir başka ifade ile Isauria, güneyden Göksu Vadisi; batıdan Çarsamba Vadisi (Bozkır çevresi) ve kuzeyden Bozkır-Konya karayoluna hâkim bir konumdadır. Ancak idari sınırların sık sık değiştiği ve Geç Antik Çağda Isauria Eyaleti’nin sınırlarının Silifke’ye kadar uzandığı da bilinen bir gerçektir.

Torosların kuzeyinde dağlık bir coğrafyada yer alan Isauria ile Kilikia Trakheia’nın (Dağlık Kilikia) askeri seferlerde ve diğer amaçlı yolculuklarda önemli bir konuma sahip olması Isaurialıların, Akdeniz ve Orta Anadolu halklarıyla etkileşim içinde olmasını sağlamıştır.

Antik kaynaklarda Isaurialılar genellikle savaşçı ve barbar olarak nitelendirilmiştir. Özellikle Roma İmparatorluk Döneminde Isauria Bölgesi’nde çok sayıda büyük çaplı isyan ve haydutluk faaliyetleri görülmüş, Roma eyalet yönetimi için en sorunlu bölgelerden birisi olmuştur. Isauria’nın kıyı ve düzlük kesimleri Roma kontrolünde olsa bile, kırsal kesimde ve dağlarda sürekli kanunsuzlukların hüküm sürdüğü ve isyanların görüldüğü kabul edilmektedir1. MS 4. yüzyılın ikinci yarısı ve 5. yüzyılın başında Roma yönetimi Isaurialıları askeri açıdan kontrol altına almaya çalışırken sınırlı başarılar elde edebilmiştir. Yolların yapımı, kentleşme ve sosyal yaşam gibi konularda yapılan düzenlemeler2 bölgede tam anlamıyla Roma kültürünün yerleşmesini sağlayamamıştır.

İmparatorluk Döneminde Pax Romana’nın (Roma Barışı) uygulamaya konulması ve bunun sonucu olarak Bölgesi’nde belirli ölçüde de olsa kontrolün sağlanması ile Isauria’da yol yapımı ve şehirleşme başlamıştır3. Bölge MÖ 1. yüzyıldaki korsanlık faaliyetlerinin aksine, sonraki iki yüzyılda karma bir karaktere sahip olmuştur.

1Lenski, 1999b: 417; Pottier, 2005: 448-449. 2 Dağlık Kilikia ve Isauria’da Roma kültürünün etkileri konusunda bkz. Kurt, 2018b: 131-153. 3 Kurt, 2018b: 134-140. 2

Bir yandan hala dağlık bölgelerde eşkıyalar varken öte yandan şehirlerde yollarla büyüyen Isauria vardır. Roma Isauria’da birçok yeni şehir kurdurarak bölgeyi Romalılaştırmaya çalışmıştır. Ancak bölgede tam anlamıyla başarılı olamamıştır.

Isauria ilgili ilk bilgiler Diodoros’ta bulunmaktadır. Diodoros, Büyük İskender’in generali Perdikkas’ın Isaura kentine bir ceza seferi yaptığını ve bölgenin generale karşı savunmasını anlatmıştır4. Isauria hakkında bir diğer kaynak Strabon’dur. Strabon eserinde Isaura Palaia (Eski Isaura) ve Isaura Nova’dan (Yeni Isaura) bahsederek Isauria ilgili tartışmalara neden olmuştur. Strabon, Romalı P. Servilius’un MÖ 78’de Isauria’yı aldığını belirtmiştir5. Bundan dolayı Servilius’a Isauricus unvânı verilmiştir. MÖ 25’te Galatia kralı Amyntas, Isauria’yı yaktırarak yeni surlar, yeni bir ikâmetgah yaptırmak istemiştir. Ancak Homanadlar ülkesine yaptığı seferde öldüğü için bu planını gerçekleştirememiştir.

Diocletianus, Anadolu’da sistem değişikliği yaparak Anadolu’yu on iki diocese (bölge) ayırmıştır. Bu dönemde Isauria’nın sınırları Akdeniz’e kadar uzanmıştır6. MS 392- 395 yılları arasında, Theodosius zamanında Lykaonia, Pisidia ve Isauria’nın sınırları Suğla gölünün güneyinde birleştirilmiştir7.

Isauria Kentinin varlığı 1835 yılına kadar bilinmiyordu. İngiliz bilim adamı ve gezgin W. Hamilton, Zengibar Kale’de bir yazıt bulmuştur. Kırk yıl sonra, E. J. Davis Hamilton’un Zengibar Kale’de bulduğu yazıtı yayınlamıştır. Bölgede yüzey araştırmaları yapılmıştır. Hala Isauria ilgili araştırılacak pek çok konu vardır.

Anadolu’da Roma idari düzenlemeleri çerçevesinde Isauria Bölgesi adlı tez çalışması beş bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Isauria Bölgesi’nin adı ve sınırlarından bahsedilmiştir.

4 Diod., XVIII 21-22. 5 Strab., XIV. 5.1. 6 Doğanay, 2009: 16. 7 Ramsay, 1960: 422; Hild ― Hellenkemper, 1990: 37; Feld, 2005: 99. 3

İkinci bölümde Isauria Bölgesi’nin coğrafi durumu, fiziki yapısı, bitki örtüsü, madenleri, ulaşımı ve yolları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde araştırma tarihçesi ele alınmıştır. Dördüncü bölümde Provincia sistemi ve Isauria’daki etkileri ele alınmıştır. Anadolu’da kurulan eyaletler ve Isauria’da yapılan düzenlemelerden bahsedilmiştir.

Beşinci bölümde Principatus döneminde Isauria bölgesi ele alınmıştır. Roma Cumhuriyeti’nden Roma İmparatorluğu’na dönüşü sırasında yapılan düzenlemelere değinilmiştir. Daha sonra bu düzenlemelerin Isauria Bölgesi’ne etkilerine yer verilmiştir. Aynı bölümde Geç Roma döneminde eyaletlerde bilhassa Isauria’da yapılan değişimler anlatılmış ve Isauria’nın eyalet olmasına değinilmiştir.

4

1. BÖLÜM

ANTİK KAYNAKLAR IŞIĞINDA ISAURIA ADI VE SINIRLARI

Isauria'nın etnik kökeni ve dilleri hakkında pek bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte H. J. Houwink Ten Cate, Isaurialıların Torosların dağlık bölgesinde yaşayan Luwilerden geldiğini öne sürmektedir. Bölgede Luwice olarak adlandırılan bir dil konuşuluyordu8. Luwi dilini konuşan toplumlar kendilerini ne bütünüyle Isaurialı ne de Kilikialı olarak tanımlamışlardır. Isauria ve Isaurialı adı Torosların batı taraflarında bulunan Isauria Vetus ve Isauria Nova köy merkezleri civarında yaşayan Isaurialı halktan gelmiştir9.

Antik kaynaklar ve sikke lejandlarından elde edilen bilgiler doğrultusunda Isaurialılar kendilerini Cetae ya da Cietae10, Kietai, Ketai olarak adlandırıyorlardı. Genel itibariyle Isauria adını Kilikia ile tanımlanan Kode/ Kedi ile bir tutmak isteyenler olsa da bu düşünceye şüphe ile yaklaşılmaktadır11.

Isauria Bölgesi’nin doğu kısmı için Ketis terimi kullanılmıştır. Bölgede yaşayanlar Kietai veya Ketai olarak adlandırılmıştır. MÖ 13. yüzyıldan itibaren Adana ovası ve Isauria’nın güney tarafı Qodi/Qedi, Que, Hue veya Hume olarak bilinmektedir. MÖ 9. yüzyılda da Isauria’nın dağlık kesimine Hilakku adı verilmiştir. Hilakku ismi ise daha sonra ki Kilikia ile ilişkilendirilmiştir12.

Isauria’dan ilk olarak Diodoros'un eserinde Isaura kenti ile ilgili anlatımında bahsedilmektedir:

8Houwink Ten Cate, 1965: 190; Shaw, 1990: 201. 9 Strab., 14.5.1; Plin., 5.23.94; Ptolem., 5.8.6; Shaw, 1990: 202. 10Hild — Hellenkemeper, 1990: 18. 11Casabonne, 1999: 81; Ünal — Girginer, 2007: 247. 12 Mitford — Andrews, 1980: 1245; Shaw, 1990: 203. 5

“Perdikkas ve kral Philippos, Ariarathes’i mağlup ettiler. Kappadokia satraplığını Eumenes’e bırakarak Pisidia’ya geldiler. İki kenti tahrip etmeye karar verdiler. Bu kentler Laranda ve Isaura idi. Laranda ilk hücumda alındı, halkının pek çoğu kılıçtan geçirildi ve çoğu da esir edilip köle olarak satıldı. Laranda kenti de yerle bir edilmişti. Isaurialıların kenti güçlü surlarla çevrilmiş ve yiğit savaşçılarla korunuyordu. Onlar iki gün boyunca savaştılar ve adamlarının pek çoğunu kaybettiler. Büyük kayıplara rağmen cesaretle ölüme gidiyorlar ve dayanmaya çalışıyorlardı. Üçüncü günü birçoğu kılıçtan geçirilmişti. Pedikkas’ın askerleri de pek çok kayıplar vermişti. Kalabalık bir ordu karşısında çok az kalan askerlerle kentlerini koruyamayacaklarını anlayan Isaurialılar, şerefsiz bir ölüm yerine şerefli bir ölüm tercih ettiler. Önce kadın ve çocuklarını evlerine kapattılar ve evlerini ateşe verdiler. Sonra hazinelerini ateşin ortasına attılar. Bu durumu gören Perdikkas’ın askerleri silahlarını alarak kente hücum ettiler. Fakat surları koruyan askerler tarafından geri püskürtüldüler. Perdikkas’ın kaybı çok oldu. Bu sırada Isaurialılar alevlere atlayarak kendilerini de yaktılar ve kül oldular. Güneş doğunca Perdikkas’ın askerleri kenti yağma ettiler. Ateş söndükten sonra da bol miktarda altın ve gümüş topladılar”13.

Strabon, MÖ 1. yüzyılın sonunda "Isaurike" olarak adlandırdığı bölgenin halkı ve coğrafyasıyla ilgili şu bilgilere yer verir:

"Taurosların yakınındaki Isaurike de Lykaonia'ya dâhildir. Burada aynı ismi taşıyan Isaura Palaia ve Isaura Nova diye tanımlanan iki köy yer alır. Birçok köy bunlara bağlıydı ve haydut yatağı olarak tanınıyordu"14.

Strabon eserinin diğer bölümünde ise Isauria ile ilgili şu bilgileri aktarmaktadır:

"Isaurike'nin yanında vardır. Bunlar Kappadokia'ya en yakın ülkedir. Derbe, Tiran Antipatros Derbetes'in kralı ikahmetgahıydı. Derbe ve Isaura Amyntas'ın

13 Diod., 18. 22. 14 Strab., 12. 6, 2. 6 elinde bulunuyordu. Fakat Amyntas Derbetes'e saldırıya geçerek onu öldürmüştür. Amyntas Eski Isaura'yı tahrip ettikten sonra, aynı yerde ikametgâh etti. Fakat orda inşa ettirdiği surun tamamlanmasını göremedi, çünkü Homonadeis ülkesini istila ederken, Kilikialılar tarafından pusuya düşürülerek öldürüldü"15.

Strabon’un aşağıdaki ifadelerinden Isuaria’yı Kilikia'nın bir alt bölgesi olarak düşündüğü anlaşılmaktadır:

"Tauros'un dışında kalan Kilikia'ya gelince onun bir parçası olan Trakheia ve Pedias vardır. Trakheai'nın kıyısı dardır ve düzlük toprağı yoktur. Ve ayrıca Toros'un eteğinde uzanan Isauria bölgesinde ve Homanadeis'ten Pisidia'ya kadar giden yoksul bir geçim sağlar. Aynı ülke Trakheitos olarak adlandırılır ve oturanlara da Trakheiotlar denir"16.

Plinius da eserinde "gens Isaurica" olarak tanımladığı bölgeyi Kilikia Trakheia (Dağlık Kilikia)'nın sınırları içerisinde göstermiştir. Bölge Homanadeis’ten ’a kadar gitmektedir. Ayrıca bölgede Isaura, Clibanus17 ve Lalasis18 gibi şehirler bulunmaktadır19.

Antik kaynakların verdiği bilgilerden yola çıkarak seyyahlar ve modern araştırmacılar da Isauria sınırları konusun da bir takım görüşler ileri sürmüşlerdir. İlk olarak W. J. Hamilton, Isauria Bölgesi’nin sınırlarının Elmasun köyünden başladığını ifade etmiştir20. J. A. Cramer, Isauria Bölgesi’ni Lykaonia Bölgesi içinde ayrı bir bölge olarak tanımlamıştır21.

15Strab., 12.6.3. 16 Strab., 14.5, 1. 17 Syme, 1986:159. 18 Ptolem., V 7,6; Ruge, 1924: 535. 19 Plin., Nat. Hist., 5.23.94. 20 Hamilton, 1842: 326. 21 Cramer, 1832: 73-74. 7

Isauria, Toroslar silsilesi ve Anadolu Platosu sınırında, Anadolu’nun güneyindeki dağlık bölgedir. O ana çizgileriyle batıdan Pamphylia, kuzeyden Lykaonia, güneyden ve doğudan Kilikia ülkeleriyle sınırlanmıştır (Harita 1). Bölge idare edilmesi güç olan bir kabileden oluşmaktadır. Halkın geçim kaynağı ise haydutluktur22.

R. Syme ise Isaura Nova, Isaura Vetus bölgelerine ve yakın kalelere yaptığı seferlerden sonra Servilius’a verilen Isauricus unvanından hareketle Isauria’yı Lykaonia’nın güney batı sınırına yerleştirmektedir23. F. Lequenne, 'dan ayrılan Paulus ve Barnabas güney ve doğu tarafına doğru ilerleyerek ulaştıkları Derbe’yi Isauria şehri olarak tanımlamıştır24.

22 Rougé, 1966: 282; Matthews, 1989: 355. 23 Syme, 1995: 217. 24 Lequenne, 1991: 148. 8

2. BÖLÜM

COĞRAFİ DURUM

2.1. Fiziki Yapı

Isauria Bölgesi, coğrafi olarak yüksek sıradağlar, geniş platolar, derin vadiler ve denize bakan kıyı şeridine sahip olan bir bölgedir. Karstik yüzey şekilleri bakımından oldukça zengindir. Mare Pamphylium (Antalya Körfezi) ile Aulon Cilicius (Mersin Körfezi) arasında yer alan eksik bir yarımadanın kuzeyinde yer alır. Bu yarımadaya coğrafya literatüründe"Taşeli Platosu" adı verilir25. Bu bölgeye Antik dönemde ise Kilikia Trakheia (Dağlık Kilikya) deniliyordu. Bu bölgenin Lykaonia Ovası'na bakan yamaçlarına ise Isauria adı verilmiştir (Harita 2)26.

2.2. Dağlar

Isauria, kuzeyde yüksek Anadolu Yaylası, güneyde Akdeniz tarafından aşındırılmış dik kıyı şeridi ile sınırlanmış dağlık bir bölgedir. Bölgenin en önemli dağ silsilesi olan Toroslar, doğudan batıya doğru uzanan sıradağlar şeklindedir. Dağların zirveleri 2000 m üzerindedir27. Bölgenin en önemli sıradağları şunlardır:

Geyik Dağı28, kuzeybatıda Göçem Beli’nden başlayıp güneydoğuda Oğuz Yaylası ve Delikpınar Beli’ne kadar uzanmaktadır. Bu dağın yüksekliği 2900 m’dir. Dağ çok yüksek ve deve hörgücü şeklinde olup yuvarlak bir sırt şeklindedir. Kuş uçuşu mesafesi 150 km’dir. Dağın en yüksek yerine Geyik Dağı’nın Başı denilmektedir. Yaz aylarının sonunda kuzeye bakan yamaçlarında bulunan oyuklarda bile kar bulunmaktadır.

25 Taşeli Platosu hakkında detaylı bilgi için bkz. Saraçoğlu, 1989: 322-436; Bazin 1991: 245 26 Saraçoğlu, 1989: 322. 27 Hellenkemper, 1986: 626. 28 Geyik Dağı'nda su ve ot çok azdır fakat ince ince çimen olur ve yabani gül de çok fazla yetişmektedir. En başta İpar Çiçeği olarak adlandırılan bir nevi kokmayan bir gül çeşidi vardır. Bu güle Geyi Otu veya Geyi Çiçeği denilmektedir, bkz. Saraçoğlu, 1989: 346. 9

Geyik Dağı’nın, doğuda Söbüçimen'e doğru olan çevresi az şekilde meyillidir fakat güney ve batı tarafı engebelidir29. Bozkır ilçesinin güneyinde ise Hacı Ömer Dağı, Kızılın Dağı, Elmacık Dağı, Yıldız Dağı, Haydar Dağı ve Demir Dağ bulunmaktadır. Bu dağlarda, ayrıca kalkerli arazinin oluşturduğu karstik rölyefler de yer alır30.

Erenler dağı yükseltisi 2234 m’dir. Dağlık sahalar, 1800 ile 2339 m arasında değişmektedir. Plato sahaları ise 1350-1700 m arasındadır. Erenler Dağı ve çevresinde oluşan coğrafi farklılıklar çeşitli yer şekillerinin oluşmasına etki etmiştir31. Erenler Dağı, Üst Miosen- Alt Piosen volkanizması sonucunda meydana gelen volkanik bir dağdır. Volkanik faaliyetlerin değişik hareketleri sonucunda krater, kaldera ve volkanik koniler oluşmuştur. Erenler Dağı, Konya il merkezinin 30 km batısında bulunup kuzeyinde Aladağ, kuzeydoğusunda Kızılören Dağı, doğusunda Çaldağı, güneyinde Alacadağ, batısında da Beyşehir ve Suğla çukur alanında yer almaktadır32.

2.3. Platolar (Yaylalar)

Geyik Dağları üzerinde Yedi Kaza Yaylaları yer alır. Bu yaylalar, Akseki ile Bozkır, Gündoğmuş ile Hadim arasını oluşturur. Buranın ortalama yüksekliği 2000 m’yi geçer. Bu yükseklik üzerinde birçok dağ sıraları yer alır ve burada kışlar çok sert geçer. Normal kar yağışı en az beş ay sürer. Kışın Göksu Vadisi'nde (Resim 3) ve Antalya Körfezi'nde şiddetli rüzgârlar etkisini gösterir33. Bölgeyi derin vadiler, dağ otlakları ve taşlı yaylaları karakterize etmektedir.

29 Saraçoğlu, 1989: 346. 30 Yalçınlar, 1990: 114. 31 Güngör — Bozyiğit, 2013: 401. 32 Güngör ― Bozyiğit, 2013: 399. 33 Saraçoğlu, 1989: 328-329. 10

Orman sınırı bugün ve muhtemelen antik dönemde de yaklaşık 1800 m’dir. Küçük nehirler ve dereler kış ve bahar aylarında geçişleri güç hale getirmektedir34.

2.4. Akarsular ve Göller

Bölgenin en önemli akarsuyu antik kaynaklarda Kalykadnos olarak geçen35 Göksu Nehri’dir (Resim 1 ve 2). Göksu Nehri, Isauria Bölgesi'nin iç kısımlarından geçerek Seleukeia’dan (Silifke) Akdeniz’e dökülür36. Bu havzanın genişliği 10. 000 km2 dir. Uzunluğu ise 250 km'den fazladır. Büyüklük bakımından Güney Anadolu'nun üçüncü veya dördüncü büyük akarsuyudur. Göksuyu ve Hadim Göksuyu olmak üzere iki büyük kola sahiptir37. Bu kollar kaynaklarını Yedi Kaza Yaylaları’nın bulunduğu yüksek dağlardan alır. Hadim Göksu’yu ise Gevne Yaylaları’ndan çıkarak güneye doğru Artanada (Dülgerler), Antiocheia (Nunu Kalesi) yakınlarından derin vadi oluşturarak akar38. Kalykadnos’un güney kolu yani Ermenek Göksuyu Söbüçimen yaylalarından kaynaklanarak Germanikopolis’in (Ermenek) güneyinden derin bir vadi içerisinden akar39.

Bölgenin ikinci akarsuyu ise Bronz Tablette40 geçen Hulaia Nehri olarak düşünülen41 Çarşamba Çayı’dır. Bu çay, Beyşehir Gölü'nden çıkar ve kasabayı ikiye böler. Buradan çıkan akarsu Seydişehir Ovası’na doğru uzanır. Çarşamba Çayı Kisecik Köyü yakınlarına kadar gider. Kapalı bir havza özelliğine sahiptir. Adını Bozkır'dan gelen kolundan almıştır42.

34 Hellenkemper, 1986: 626. 35 Strab., 14. 5.4-5,9; Plin., Nat. Hist., V. 38; Ptolem., V. 7.3; Amm. Marc., 14. 8.1. 36 Ruge, 1919: 1767; Hild — Hellenkemper, 1990: 284. 37 Saraçoğlu, 1990: 209-215; Doğanay, 2005: 20-28. 38 Göksu Nehri hakkında bkz. Saraçoğlu, 1990: 209. 39 Saraçoğlu; 1990: 212. 40 Otten, 1988. 41 Garstang, 1944: 14-37. Hulaia Nehri’ni Göksu’ya eşitleyen görüşler de vardır, bkz. Bahar — Karauğuz — Koçak, 1996: 50-51. 42 Çarşamba Çayı hakkında, bkz. Saraçoğlu, 1990: 293. 11

Çarşamba Çayı Bozkır’dan sonra Fârt boğazına sokulup, 15 km uzunluğundaki Mavi boğaza gelmektedir. Daha sonra Çumra’dan 10 km yukarıda Kısık Yaylası’ndan Konya’ya doğru büyük bir kanal bulunmaktadır. Asıl Çarşamba Suyu bu yayladan doğuya uzanmaktadır. Buradan da çeşitli kanallara ayırılıp Hotamış Bataklığı’na dökülmektedir43.

Isauria Bölgesi'nin en önemli gölü ise antik kaynaklarda Trogitis Limne olarak geçen44 Suğla Gölü’dür45. Seydişehir’in 10 km güneyindedir. 1040 m yükseltiye sahiptir. 135 km²'lik bir alanı kapsar46. Tektonik özelliğe sahiptir47.

Beyşehir Gölü'nden doğru gelen suları; Seydişehir'den, Pınarbaşı'ndan inen Aşağı Mahalle Çayı, Taraşçı'dan çıkan Kapaklı Pınar, Mağmanda Çayı, güneyden gelen Özler Deresi besler48.

2.5. Bitki Örtüsü

Bulunduğu coğrafi konum itibariyle Isauria Bölgesi’nin bazı bölümleri Irano- Turanian (İran Turan), diğer bölümleri Akdeniz fitocoğrafik özellikler gösterir. Bu özelliklerden dolayı Isauria, İç Anadolu ve Akdeniz bölgeleri arasında geçiş bölgesi oluşturur. Denizden yüksekliği 700- 1850 m'ler arasında değişir. "Dağ Akdeniz Katı" olarak ifade edilen bölgede Göksu Nehri'nin kollarından oluşan vadilerden dolayı az da olsa Akdeniz iklimi görülür. Bölgede İç Anadolu iklimi daha fazla görülür49. Isauria Bölgesi yoğun bir orman örtüsüne sahiptir. Bunun nedeni ise deniz etkisinin içlere doğru girmesinden kaynaklanır. Bölgede yaygın şekilde katran ormanları bulunur. Bu ormanlar,

43 Saraçoğlu, 1990: 294; Bahar — Karauğuz — Koçak, 1996: 16. Geniş bilgi için ayrıca bkz. Öztürk, 2006: 2. 44 Strab., XII, 6,1. 45 Konya ve Göller Bölgesi yöresinde su basan bitek yerlere Suğla denir. Bu göl de sazlık ve geniş bataklığa sahip olduğu için adını buradan almıştır, bkz. Saraçoğlu, 1990: 373. 46 Tunçez — Candan, 2009: 65. 47 Gürdal, 2001: 397. 48 Saraçoğlu, 1990: 373. 49 Doğanay, 2009: 17. 12 kuzeyde Gevne Yaylası'ndan başlar, Göksu Vadisi’nin her iki tarafı, Kırkgeçit çevresi ve Gülnar'ın Bardat Yaylası taraflarına kadar devam eder. Suğla Gölü’nün batısında da geniş katran ormanları yer alır. Buna Ağaç Tepesi Ormanı denir. Ormanın güney kısmında Kızılin Dağı eteklerine doğru bu ormanlar azalır. Gezlevi Yaylası’nda da az denecek kadar katran ormanı vardır50. Taşeli Platosu’ndaki Ermenek civarında yer yer sedir ormanları yer alır51.

2.6. İklim

Isauria Bölgesi iklim olarak kışın soğuk, karlı ve yağmurlu bir yapıya sahiptir. Yazları ise, kuru, sıcak ve yüksek derecede nemlidir. Nehirlerin aktığı yerlerde yaz aylarında yakıcı sıcaklıklar meydana gelir. Isauria Bölgesi tümüyle tarım arazisinden çok otlak bir alandır52. Bölgede yer alan Yedi Kaza Yaylası özellikle kış mevsiminde çok soğuktur. Adeta bir antisiklon oluşturur. İlkbaharda bu bölgeye fazla yağmur yağar. Yazın sıcaklığı ancak Haziran ayından itibaren başlar. Mayıs ile Haziran arasında, basınç farklarının ters dönmesi ile birlikte gündüzleri deniz şeridinden yaylaya doğru rüzgâr çıkar; Hadim, Bozkır ve Ermenek çevresine doğru gider. Yazın sonlarına doğru genellikle bölgeye yağmur yağmaz53.

2.7. Madenler

Neolitik Çağ’da Çatalhöyük; Kalkolitik Çağ’da Karaman, Can Hasan ve Mersin- maden yatakları Toros madenciliği için ne kadar önemliyse Anadolu madenciliği açısından da bir o kadar önemlidir. Çatalhöyük’de bulunan obsidyenler Hasan Dağı’ndan, kalsit ve alabaster büyük ihtimal Kayseri’den, mermerler Batı Anadolu'dan, damlataşlar ovanın güney ve batısındaki Toroslardan getirilmiştir54. Çatalhöyük'teki IX. tabakada yer alan bakır ve kurşun küçük eşyaların üretiminde kullanılmıştır. Genel olarak

50 Saraçoğlu, 1990: 78. 51 Saraçoğlu, 1990: 79. 52 Feld, 2005: 14. 53 Saraçoğlu, 1989: 429. 54 Mellaart, 2003: 39; Bahar — Koçak, 2010: 12-13. 13 tabakaların hepsinde bakır ve kurşun bulunmuştur. VI. tabakada ise toplu maden cürufları tespit edilmiştir. Öte taraftan Isauria Bölgesi’nin batısında yer alan Suberde'nin alt katmanlarında ise 4 cm uzunluğunda bir bızın bulunmuştur. Bu da bölgede maden işçiliğinin olduğunu gösterir55.

Konya ve Karaman illeri çevresinde yapılan araştırmalara göre antik madenciliğin en çok olduğu yerler; Konya, Lâdik, Sızma, Geriş ve Erengirit Dağı çevresi ile Karaman'ın Taşkale çevresidir. Bu yerler Konya ve Karaman illerinin güneyinde bulunan dağlık kısımlarıdır. Madencilik faaliyetleri ovalık kısımda oldukça azdır. Fakat Sarayönü Zengen (Özkent), Sarayönü, Dedenin Hüyük, Çumra, Sırçalı, Karaman ve İslihisar gibi bazı ovalık bölgelerde madencilik faaliyetleri göze çarpar56.

Osmanlı dönemine ait yazılı belgeler, 19. yüzyıldan beri bölgeye gelen gezginlerin verdiği bilgiler ve MTA raporlarından bölgenin kurşun, bakır, gümüş ve demir yönünden zengin olduğu anlaşılmaktadır57. W. J. Hamilton'un verdiği bilgilerden anlaşıldığına göre Bozkır ve çevresi kurşun yönünden zengin olup, bu nedenle Bozkır’a "Tris maden" adını vermiştir58.

2.8. Yollar ve Ulaşım

Roma, MÖ 63 yılında Isauria’nın Kilikia Eyaleti’ne dâhil edilmesinden itibaren Isauria hinterlandında yollar (Harita 4) inşa etmiş ve bunları devriyeler ve stationarius59 (yol koruyucularla) güvenli hale getirmiştir. Roma

55 Mellaart, 2003: 39; Bahar ― Koçak, 2010: 13-14. 56 Bahar — Koçak, 2010: 14. 57 Bahar, 1991: 41; Bahar ― Koçak, 2010: 14. 58 Hamilton, 1842: 338. 59 Bu yol koruyucular sadece yolda meydana gelen tehlikelere karşı oluşturulmamış, öncelikle cursus publicus üzerinde sürekli izleme ve güvenlik sağlamaları öngörülmüştür. Stationesler yollardaki barışı güvence altına almak zorundaydı. Genellikle başlarında bir stationarius veya beneficiarius bulunmaktaydı. Bunlar terfilerini amirlerinin bir beneficium’una borçlu olan askerlerdi yasal ve mali işlevleri de icra etmekteydi, bkz. Feld, 2005: 105 -108. 14

İmparatorluğu’nda kaynak eksikliği nedeniyle yolların yapımı birçok yerde ihmal edilmiştir fakat bu durum Iconium’dan Isauria’ya giden yolun yapımını etkilememiştir60.

Başkent Isaura (Zengibar Kalesi) ve çevresindeki yerleşimlerle ulaşımı sağlayan ana yolların ilki, Pisidia Antiokheiası'ndan (Yalvaç) başlayan ve Karalis (Beyşehir Gölü) ile Trogitis (Suğla Gölü) arasında bağlantıyı sağlayıp Isuaria'ya ulaşan antik yoldur61. Bu yol, Colonia Iulia Felix Gemina adıyla Lystra’nın kuruluşuyla birlikte Roma'nın Akdeniz’deki egemenliğini tehdit eden Isaurialılara karşı bölgede inşa ettiği ilk yoldur.

Bu yol sistemi "Via "62 olarak adlandırılır63. Bu yollar özellikle Augustus Dönemi'nde (MÖ 30-MS 14) Roma'nın Pisidia kolonilerini, Isaurialılara karşı korumak için yapılmıştır64.

Konya Ovası ile Akdeniz'e geçişi sağlayan üç ana yoldan ikisi Isauria Bölgesi'ni doğu ve batı yönünden kuşatır. Diğer yol ise Akdeniz kıyılarına kadar devam eder. Ana yollardan ilki Pylai Kilikia (Gülek Boğazı) geçidinden 'a kadar ulaşımı sağlayan "Doğu Yolu"dur65. İkinci yol ise Akseki'den güneye, Pamphylia sınırındaki Korakesion ()'ya kadar devam eden "Batı Yolu66"dur. Üçüncü yol da Laranda

60 Kurt, 2018b:134. 61 Yılmaz, 2005: 52. Isaura’yı Akdeniz kıyılarına bağlayan yol ağı için bkz. Doğanay, 2019: 223-234. 62 MÖ 6 yılında Augustus tarafından araba yolu olarak yapılan via Sebaste ’den başlayıp Pamphylia ve Pisidia’dan geçerek Toros dağlarının kuzeyindeki Pisidia Antiokheia’sı üzerinden Ikonium’a varıyordu; Antiokheia’dan itibaren ele geçmiş çok sayıda mil taşı yolun varlığını kanıtlamaktadır, bkz. Feld, 2005: 105-108; Baldıran — Pehlivan, 2015: 911. 63 Cronin, 1902: 108-110. 64 Doğanay, 2009: 20; Kurt, 2018b: 134. 65 Ramsay, 1960: 395; Ayrıca bkz. Karauğuz — Doğanay 2004: 13 66 Büyük olasılıkla Servilius’un MÖ 1. Yüzyılda Isaurialılara karşı çıktığı seferde kullandığı diğer bir yol, (Aksu) Vadisinden çıkıp, Kremna’dan geçerek Sagalassus’a (Ağlasun) varıyor; bir başkası da Side’nin kuzey doğusundan Melas boyunca ilerleyerek dağlardan Beyşehir 15

(Karaman) 'dan Klaudiopolis (Mut)'a ve buradan da Seleukeia’ya inen “Orta Dağlık Kilikia Yolu67”dur68. Bu anayollar hariç Isauria Bölgesi’nden geçen Orta Anadolu ve Akdeniz kıyılarına kadar uzanan tali yollarda vardır. Günümüzde Isauria Bölgesi’ni Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesine bağlayan yolların önemi Eski Çağ’dan günümüze kadar devam etmektedir. Bu yolların ilki ve en önemlisi Laranda (Karaman), Klaudipolis (Mut), Adrassos (), Germanikopolis (Ermenek) yoludur. Bir diğer önemli yol ise Başyayla’dan geçip Kuşu Hanı’ndan Karaman’a giden İç Anadolu Yolu’dur69.

Laranda (Karaman), Klaudiopolis (Mut), Germanikopolis (Ermenek) yolu, Karaman’dan sonra Sertavul Geçidi’ni takip ederek Klaudiopolis (Mut)’a kadar ulaşmaktadır. Bu yol ikiye ayrılır. Yolların birincisi Mara (Kırobası), (Uzuncaburç), Korasion (Susanoğlu), Korykos (Kızkalesi) üzerinden Seleukia’ya (Silifke) ulaşır. Diğer yol da Göksu Nehri’nin batısındaki Adrassos’dan (Balabolu) Germanikopolis’e (Ermenek) gelir70. Bu yol Ermenek civarında yer alan Çamlıca (Muhallar) Köyü’ne kadar uzanan bir yoldur71. Ayrıca yol Çamlıca Köyü yakınlarında bulunan Damlaçalı Ören yerinden Adrassos’a (Balabolu) gider. Germanikopolis’e (Ermenek) ayrılan bu yoldan Göksu’nun birleştiği Suçatı Köyü civarında bağlanarak Kuskan, Demirözü, Bereket, Şeyhömer, Libas (Ardıçpınarı), Duruhan, Karaseki, Gülnar ve Kelenderis’e (Aydıncık) varır72.

Laranda (Karaman)-Mut üzerinden Ermenek’e giden yola, Karaman’ın güneybatısı’nda yer alan Bucakkışla’dan da geçen ve halk arasında Kıravga Yolu olarak adlandırılan bir yol daha bulunur73. Bucakkışla Köyü’nü geçtikten sonra Balkusan yakınlarında ikiye ayrılır. Yolun bir kolu Ermenek’e kadar giderken öbür kolu ise Özlü,

(Karalis) Gölü havzasına, oradan da, Lykaonia Ovası’ndan Ikonium’a ulaşıyordu, bkz. Feld, 2005: 105-108. 67 Bu yol, günümüzde Ermenek, Mut ve Gülnar merkezli olarak birçok kollara ayırılıp Konya Ovası ve Akdeniz Bölgesi’ne doğru geçiş yapmaktadır, bkz. Karauğuz ― Doğanay, 2004: 13. 68 Belke — Restle, 1984: 94; Hild ― Hellenkemper, 1990: 131; Karauğuz — Doğanay, 2004: 13. 69 Doğanay, 2009: 18. 70 Karauğuz — Doğanay, 2004: 14; Doğanay, 2009: 18-19. 71 Bean — Mitford, 1970: 219-220 no. 251. 72 Zoroğlu, 1994: 25; Karauğuz — Doğanay, 2004: 14. 73 Zoroğlu, 1994: 25. 16

Alaçam ve Çamlıca’dan Mut-Ermenek yoluna bağlanır. Günümüzde de yaygın olarak kullanılan diğer yol ise Bozkır, Üçpınar, Hadim, Taşkent, Sarıveliler, Ermenek, ve Aydıncık yoludur74.

Antik çağda Konya Ovası’nı Kilikia’ya bağlayan bir diğer ana güzergâh Ikonium'dan başlayan ve Lystra’dan (Hatunsaray) geçip Isauria'ya, Germanikopolis üzerinden Anemurium’a ulaşan yoldur75. Anamur-Ermenek arasında Kırkkuyu’da ele geçmiş iki miltaşından76 söz konusu yolun Germanikopolis-Anemurion bölümünün imparator Hadrianus tarafından yapıldığı ve Severuslar zamanında tamir gördüğü bilinmektedir77. Anemurion’dan başlayarak kuzey- güney doğrultusunda uzanan bir diğer ana yol da Germanikopolis, Antiokheia (Nunu Kalesi) üzerinden Laranda’ya ulaşmaktadır78.

74 Doğanay, 2009: 19. 75 Belke ― Restle, 1984: 109-110; Hild, 1991: 311. 76Bean — Mitford, 1970: 189-190 no. 210-211; Mitford ― Andrews, 1980: 1248-1249; Hild —Hellenkemper, 1990: 139; Lenski, 1999a:436. 77 Mitford — Andrews, 1980: 1248-1249; Lenski, 1999a: 436. 78 Bean ― Mitford, 1970: 190; Mitford — Andrews, 1980: 1248; Hild, 1991: 311. 17

3. BÖLÜM

ARAŞTIRMA TARİHÇESİ

Isauria’nın başkenti durumunda olan Isaura ilk kez 1837 yılında W. J. Hamilton tarafından keşfedilmiştir. Yaptığı incelemeler sonucunda "Zengibar Kale" olarak adlandırılan kalenin antik kaynaklarda geçen "Isaura" kenti olduğunu ifade etmiştir (Resim 4). Oradan da Bozkır İlçesi’ne giderek incelemelerde bulunmuştur ve buraya “Tris Maden” adını vermiştir. Daha sonrada Trogitis (Suğla) Gölü’nde araştırma yapmıştır. Çünkü Hamilton bir jeologtur 79.

1854 yılında H. Kiepert ise bölgenin haritasını çıkartıp, yerleşim yerlerine o dönemin adlarını vermiştir. Fakat o dönemde verilen isimler şimdi değişmiştir80.

1879 yılında E. J. Davis, Isauria Bölgesi'nde bulunan bitkiler üzerinde gözlemler yapmıştır. Kendisinden önce bölgede incelemelerde bulunan Hamilton'un yayımladığı Zengibar Kale’de yer alan Isaura adının yer aldığı yazıtı kendisi de tekrar yayımlamıştır81.

J. R. S. Sterrett, The Wolfe Expedition to Asia Minor adlı eserinde Palaea Isaura (Zengibar Kale) de 1888’de ilk ve kendi dönemine kadar en geniş 24 tane epigrafik bulguların çoğunlukta olduğu bir çalışma yapmıştır. Bozkır ve çevresinde birçok kalıntı bölgenin antik adını ilk olarak tespit eden araştırmacı Sterrett olmuştur. Isauria Bölgesi’nde yer alan Tamaşalık kalıntılarının aslında olduğunu ortaya çıkarmıştır. Günümüzde Dülgerler olarak bilinen köyün ise Artanada olduğu bilgisini vermiştir. Sterrett Isauria’ya

79 Hamilton, 1842: 331-339. 80 Kiepert, 1854: Pafta D. III. 81 Davis, 1879: 413. 18

Palaea Isaura, Isaura Sarayı ya da Isaura Kalesi adını vermiştir. Ayrıca Hatunsaray yakınlarında bulunan Dinorma antik kentinin de Isaura Nova olduğunu tespit etmiştir82.

1890 yılında W. M. Ramsay ise bölgenin antik yollarından, kentlerin birbirlerine olan mesafelerinden ve piskoposluklarından bahsetmiştir. Diğer incelemelerinde ise Isaura Nova’nın Bozkır’da olduğunu göstermiştir 83. Ruge ise Isaura Nova’nın Dorla’da olduğunu söylemiştir. Dorla, Çumra’ya bağlı günümüzdeki Aydoğmuş Köyü’dür84. D. French de bölgede araştırmalarda bulunarak Isaura Vetus’u Bozkır İlçesi’ne bağlı Sorkun ve Karacahisar köyleri olduğu bilgisini vermiştir85.

Yine 19. yüzyıl araştırmacılarından olan J. A. Cramer, Isauria Bölgesi'nin Lykaonia Bölgesi'nde ayrı bir bölge olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca Konya'nın güneyinde yer alan dağlık bölge ile Dağlık Kilikia arasında olduğunu söylemiştir86.

İlk çalışmayı 1902 yılında, ikinci çalışmayı ise 1930'lu yıllarda yapan H.Swoboda ve ekibi Isaura kentinin planını çıkarıp, nekropol alanları, sur duvarları, silah kabartmaları, kuleler ve önemli tarihi yapılar hakkında bilgi vermiştir87. Ayrıca H. Swoboda kaya mezarlarının cephe çizimlerini ekibiyle birlikte yapmıştır88.

1952 yılında K. Bittel ve A. Müfid Mansel, K. Erdmann, P. Verzone, H. Çambel, A. Erzen, J. İnan’dan oluşan bir ekip Isauria Bölgesi’ne yaptıkları gezi sırasında Yelbeyi kaya mezarına da gitmişlerdir. 1953 yılında K. Bittel mezar anıtı bilgilerini yayımlamıştır. K. Bittel ve ekibi bu mezarın Isaurialılardan birine ait olduğu fikrine varmıştır. Kaya blokonun, vadi kısmında çerçeveli kapısı bulunan dört köşeli bir mezar

82 Sterrett, 1888: 106-122, no: 180-204. 83 Ramsay, 1960: 17. 84 Ruge, 1916: 2055. 85 French, 1984: 96. 86 Cramer, 1832: 72-78. 87 Swoboda vd., 1935: 119-143. 88 Doğanay, 2009: 14. 19 olduğu bulgusuna varılmıştır89. Aynı yıl içerisinde D. Hereward, Hadim ilçesinde Bolat kasabası yakınındaki Tamaşalık Yaylası Astra antik kentindeki yazıtları araştırarak yayımlamıştır. 1984’ten itibaren Bozkır ve çevresinde yapılan arkeolojik çalışmalara yerli araştırmacılar da katılmıştır. Bu dönemde Bozkır’la ilgili çalışmalarda artış da olmuştur90.

G. E. Bean ve T. B. Mitford, 1964-1968 yılları arasında özellikle Isauria Bölgesi'nin güneyini araştırarak epigrafik çalışmalarda bulunmuşlardır. Bu iki araştırmacı Isauria Bölgesi’nin kuzey bölümü dışında kalan yerlerdeki yazıtlarla ilgilenmişlerdir. Yaptıkları araştırmaların sonucunu ise 1970 yılında kitaplaştırarak yayımlamışlardır91.

1980 yılında Rosenbaum bölgenin güneydoğusunda Mut civarında ye alan Adrassos (Balabolu)'daki mezar anıtları ile ilgili bilgiler vermiştir92.

1984 yılında ise D. French Isauria Bölgesi'nde bulunan mil taşları ve adları bilinmeyen bazı kentlerin lokalizasyonu hakkında araştırmalar yapmıştır93.

1990 yılında M. Yılmaz Bozkır ve Çevresi'nin Tarihi Coğrafyası adlı çalışmasında Isauria Bölgesi'nin antik kentleri ve yolları hakkında bilgileri aktarmıştır94.

Ayrıca 1990 yılında F. Hild ve H. Hellenkemper, Isauria Bölgesi'nde incelemeler yapmıştır. Bölgenin tarihçesi, yerleşimleri, Bizans Dönemi eserleri yanında geniş bir literatüre yer vermişlerdir95.

89 Bittel, 1953: 311. 90 Hereward, 1958: 57-77; Astra ve Astra yazıtları ile ilgili yeni bir çalışma için bkz. Royer ― Bahar, 2011: 149-198. 91 Bean — Mitford, 1970: 113-116. 92 Rosenbaum, 1980: 37-40. 93 French, 2012: 168-222. 94 Yılmaz, 1990: 1-59. 95 Hild — Hellenkemper, 1990: 30-43. 20

1991 yılında H. Bahar’ın doktora tezi olarak tamamladığı çalışması günümüzdeki Bozkır’a başkentlik yapan Isauria Bölgesi'nin tarihi hakkındadır. Yapılan çalışma Isauria Bölgesi’nin erken çağlardan Bizans dönemine kadar olan önemli bilgileri aktarmaktadır96. Bahar ayrıca Isauria’yı konu alan çok sayıda makale hazırlamış ve sempozyumlarda bildiriler sunmuştur97.

2005 yılında M. Yılmaz, Bozkır çevresini anlatan eserinde Zengibar Kalesi'nin mezar stilleri, ostotekler, lahitler, kaya kabartmaları ve mimari yapıları arkeolojik açıdan ele almıştır. Ayrıca Zengibar Kale’de bulunan üç kaya mezarını da incelenerek bilgiler verilmiştir98. M. Yılmaz, Isauria başlıklı kitabı dışında bölgenin arkeolojisi ve tarihi ile ilgili başka çalışmalar da yapmıştır99.

Isauria Bölgesi hakkında en kapsamlı çalışmayı K. Feld yapmıştır100. Bölgenin Roma Dönemi yol ağı, kentleri, dini ve idari yapısı gibi konularda detaylı bilgiler aktarmıştır.

Isauria Bölgesi ile ilgili en fazla araştırma yapan ve yapmakta olan bilim insanlarından birisi de O. Doğanay’dır. Ermenek ve yakın çevresinin tarihi coğrafyası ve yerleşimleri üzerine hazırlamış olduğu yüksek lisans çalışmasını 2005 yılında kitap olarak yayımlamıştır. Bu eserde bölgenin coğrafyası, tarihi ve antik yerleşim yerleri hakkında ayrıntılı bilgi verilmiştir101. 2008 yılında O. Doğanay tarafından bölgenin kaya mezarlıkları ve ölü gömme gelenekleri ile ilgili doktora tezi hazırlanmıştır. Bu çalışma 2009 yılında kitap haline getirilmiştir102. Ayrıca O. Doğanay, 2010 yılından bu yana bölgenin en önemli

96 Bahar, 1991: 7-13. 97 Bahar, 1994-1995: 219-241; Bahar, 1996: 51-91; Bahar, 2016: 1-32. 98 Yılmaz, 2005: 141-163. 99 Yılmaz, 1998: 357-381; Yılmaz, 1999: 99-108. 100 Feld, 2005. 101 Doğanay, 2005. 102 Doğanay, 2009. 21 kenti sayılabilecek olan Isaura (Zengibar Kalesi) ve yakın çevresinde yüzey araştırması yapmakta ve araştırmalarını yayımlamaktadır103.

Isauria Bölgesi’nin özellikle Erken Hıristiyanlık Dönemi ile ilgili bir çalışma P. Pilhofer tarafından yapılmıştır104.

103 Doğanay, 2012: 403-422; Doğanay, 2013: 97-104; Doğanay — Köker, 2014: 207-213; Doğanay, 2016a: 389-408; Doğanay, 2016b: 147-178; Doğanay vd. 2018: 319-330; Doğanay, 2019: 223-234. 104 Pilhofer, 2018. 22

4. BÖLÜM

PROVINCIA SİSTEMİ VE ROMA CUMHURİYET DÖNEMİ EYALET DÜZENLEMELERİ ÇERÇEVESİNDE ISAURIA BÖLGESİ

4.1. Provincia Sistemi

Roma’nın ilk eyaleti Asia ve Isaura’yı ele almadan önce eyalet sistemine kısaca değinmek gerekmektedir. Provincia105, sözlük anlamı “bir görev, ödev, atama” veya “bir kişiye emanet edilen mal”dır. Kelime “providentia”‘dan türemiştir106. Aslında provincia İtalya dışında ele geçirilen topraklardaki mali ve vergi idaresini yürütmek ve kontrol etmek anlamına gelmektedir107. Önceleri fetih edilen topraklar provincia olarak bir Roma yüksek memurunun108 idaresine bırakılmış, bu memur da sınırsız yetkiyle idare etmiştir. Provincia, bir magistratusun görev bölgesini belirtmektedir. Buna ilaveten, Roma devlet hazinesi quaestorun provinciası olarak da ifade edilmekteydi109. Zamanla, provincia eski anlamını kaybetmeden, coğrafi olarak sınırları belirli, İtalya dışında Roma'ya bağlı, Roma kamu sistemini uygulayan, her yıl Roma tarafından atanmış valiler tarafından yönetilen ve belli oranda vergi ödeyen bölge için kullanılmaya başlanmıştır110.

105 ve Delphi'de bulunan Roma yasalarının Yunanca çevirilerinde, provincia, eparkheia olarak geçmektedir. Asia, Makedonia, Lykaonia ve Kaineike Khersenesos toprakları Roma'ya dâhil edildikten sonra provincia terimi kullanılmaya başlanmıştır, bkz. Lintott, 1993: 23. 106 Arnold, 1914: 8. 107 Liv., 3.25.9: 6.30.3; 17.22.2; 14. 44. 1; 65.1.3; 37.2.10; Demircioğlu, 1967: 443; Taşdöner, 2017: 49. 108 Cumhuriyet Dönemi valilerinin görevleri, eyalette düzeni sağlamak, yönetimi sürekli kılmak, vergi toplamak ve eyaleti dış saldırılardan korumaktı, bkz. Arnold 1914: 52. Eyalet valileri ayrıca, görevli oldukları bölgede sivil yargıç görevini de üstlenmişlerdi. İç güvenliği sağlardı. Yerel yönetimleri kontrol ederler, komşu krallıklar ve halk arasında siyasi ilişkilerde bulunurlardı. Orduya komuta eder, kentlerin icraatlarını ve hesaplarını denetlerlerdi, bkz. Arnold, 1914: 42. 109 Lintott, 1993: 123. 110 Mommsen, 1866: 70-71. 23

Roma, İtalya dışında topraklar elde etmeye başlayınca, eyalet sistemi, yani provincialar ortaya çıkmıştır111. Roma ilk provincia'sını, MÖ 242 yılında, Sicilia'nın ele geçirilmesinden sonra oluşturmuştur. Ardından MÖ 235’de Sardinia, Korsika; MÖ 227'de, Hispania, Roma eyaleti haline gelmiş, zamanla eyalet sayısı da artmıştır.

Roma ele geçirdiği toprakları önce senatusun atadığı komisyon ve bir Romalı komutan tarafından eyalet haline getirmiştir112. Ele geçirilen toprakların 1/3'ü, ager publicus yani devlet arazisine aktarılmıştır. Ancak Roma fethettiği topraklarda daima aynı sistemi uygulamamıştır. Bazı yerlerde bir eyalet kurduğu zaman, var olan idari ve adli geleneklere dokunmamıştır. Özellikle, doğu eyaletlerindeki Romalı yöneticiler, kendilerinden önce bilinen ve uygulanan siyasi ve hukuki geleneksel yapıyı dikkate almak zorunda kalmışlardır113.

Roma, doğuda fethettiği topraklarda, daha önce hükmeden kent ve devletlerin siyasetini takip etmiştir ve zorlamalara başvurmamıştır114. Özellikle Doğu Akdeniz’de alınan topraklarda, Hellenistik devletlere yakın bölgelerde bu siyaset göze çarpmaktadır. Bir eyaleti oluşturmadan önce, on kişilik bir komisyon ilhak edilmek istenilen bölgeye gidip, kurumlarını, yasalarını, ekonomisi ve kültürünü incelemiştir115. Çoğu yerde yerel yönetim birimlerini ve memurlarını değiştirmemiştir. Bu nedenle Roma, eyaletleri uyum içinde yönetmiştir116.

Ancak Roma, kendisi için tehlikeli olabilecek bölgelerde, kendi idare sistemini oluşturmuştur. Buna en iyi örneklerden biri, Gallia Eyaleti’dir. Roma'nın güçlenerek yeni

111 Demircioğlu, 1967: 443. 112 Kaya, 2005: 12. 113 "Eyalet yönetiminde uygulanan kanunlar her eyalet için farklıydı. Yasalar, her eyaletin kendi yapısına göre Roma tarafından oluşturulmuştur. Bahsedilen kanunlar, eyalet dâhilindeki kentlerin ve halkın Roma’ya olan sorumlulukları ile Roma’nın bu topraklardaki haklarını içermektedir. Bazı durumlarda, eyalet haline getirilen topraklarda, yaşayanlarla ilgili sorunlarda kendi kanunlarını kullanma izni verilmiştir", bkz. Demircioğlu, 1967: 446. 114 Scullard, 2002: 181. 115 Plin., Epist., 10, no.130; Demircioğlu, 1967:445; Tekin, 2014: 219. 116 Arnold, 1914: 124. 24 topraklar kazanması, hem eyaletlerdeki Romalı vali ve memurların önemini artırmış, hem de bu memurların atamasıyla ilgili yeni düzenlemelerin yapılmasını sağlamıştır117. Eyaletleri, görev süresi dolmuş consul veya praetorlar yönetmiştir. Yardımcıları olarak da quaestorlar118 eyaletin yönetim kadrosuna dâhil edilmiştir. Eyaletlere vali atamaları geleneksel olarak senatus tarafından bir yıllığına yapılmıştır119.

Roma’nın eyaletleri aslında en büyük gelir kaynaklarıydı. Eyaletlerdeki devlet mülkünden, yani ager publicustan alınan kira bedeli en önemli vergi kaynağıydı120.Vergiler nakit veya ürünle ödenirdi. Tributum Capitis denilen baş vergisi121 sahip olunan toprak için ödenen arazi vergisi tributum de doğrudan gelir kaynakları arasında yer almıştır122. Roma İmparatorluğu, kurduğu eyaletleri ekonomik açıdan

117 Eyaletlere yönelik en önemli atama düzenlemesi, MÖ 81 yılında Sulla tarafından yapılmıştır. Eyaletler artık, prokonsul veya propraetor unvanlı valiler tarafından yönetilecekti. Eyaletlerin consul veya praetor eyaleti olması da Roma tarafından yapılan düzenlemelere göre belirleniyordu, bkz, Arnold, 1914: 51; Magie, 1950: I 345. Sulla'nın eyaletle ilgili yaptığı düzenleme zamanla bazı sorunlara yol açmıştır. Özellikle yeni eyaletlerin idaresinde eksiklikler olmuştur. Bunun üzerine Pompeius, öncelikle Caesar'ın Gallia seferi sonrası artan gücünü zayıflatmak ve eyalet valisinin seçiminde kayırmaları önlemek için MÖ 51 yılında “Lex Pompeia Provincialis” adlı eyalet yasasını oluşturmuştur, bkz. Arnold, 1914: 52-54. Buna göre, eyalet valisi olacak kişi memuriyet görevlerini yerine getirdikten sonra, beş yıl Roma'da kalacaktı, bkz. Cass. Dio, 70.46.2; 70.56.1. Bu uygulamaya son veren Caesar, eyalet valilerinin görev süreleriyle ilgili düzenlemeler de yapmıştır. Buna göre praetor düzeyindeki valilerin görev süresi bir yıl, consul düzeyindeki valilerinki iki yıl olarak sınırlandırılmıştır. Caesar praetor eyaletlerinin valilerini atarken, consul eyaleti valilerini de senatus atamıştır. Caesar'ın düzenlemesi de M. Antonius tarafından değiştirilmiştir, bkz. Cass. Dio, 53.13-15. 118 Quaestor, consuller tarafından seçilen ve cinayet davalarına bakmakla yükümlü kılınan önceleri consullerin ve senatus üyelerinin yardımcıları olarak atanmışlar, giderek ayrı bir memurluk haline getirilmişlerdir, bkz. Liv. 2. 41.1; 3. 24. 1. Hazine ve maliyeyle de ilgilenmişler, arşivin yöneticisi olmuşlardır. İlerleyen zamanda her eyalet valisi, yardım ve vergi toplamakla görevli birer quaestor atamaya başlamıştır, bkz. Cass. Dio, 59.2.1. Sayıları zamanla ikiden yirmiye yükseltilmiştir. Roma devletinin genişlemesi ve eyaletlerin kurulmasından sonra eyaletin mali işlerine bakmak üzere quaestorların gönderildiklerini görüyoruz, bkz. Cic., Ad Att., 6,6,4; In Ver., 22, 2,44. 119 Arnold, 1914: 48. 120 Arnold, 1914:194. 121 Liv., 24.15; 39. 7. 44. 122 Sicilia ve Asia gibi tahıl yönünden zengin olan eyaletlerden toplanan arazi vergisi, ürünün onda biri olarak (decumae) bazen de sabit bir tutara çevrilerek alınmıştır, bkz. Cic., In Ver., 2, 42; Arnold, 1914: 198. 25 zenginleşme olarak görse de siyasi olarak egemenlik altına aldığı yerlerin asayiş ve güvenliğini sağlama amacı gütmüştür. Çünkü Romalılar ele geçirdiği yerlerin hepsini eyalet yapmamıştır. Sadece 1/3’ünü eyalet haline getirmiştir. Böylece Roma, eyaletin getireceği ağır sorumluluklardan kurtulmuştur. Her eyalet için genel kanunlar çıkarılarak, lex provincia (eyalet yasası) olarak tanımlanan bir yasa oluşturulmuştur123.

Roma devleti bütün eyaletlerinden vergi almıştır. Her eyalette en yüksek teklifi veren şirket beş yıllığına Roma adına vergi topluyordu. Atlı sınıfına mensup publicani adı verilen vergi memurları vergilerin toplanmasından sorumluydu. Ayrıca, eyaletlerdeki kentler vergileri toplayıp quaestora vermiş veya quaestor vergileri toplamıştır124.

4.2. Provincia Asia ve Isauria

MÖ 133 yılında Pergamon kralı kralı III. Attalos, hiçbir varisi olmadığından ülkesini ve hazinesini vasiyetle Roma'ya bırakmıştı125. Vasiyet, Roma tarafından hemen kabul edilmişti, çünkü Roma’da küçük toprak sahipleri topraklarını kaybetmişlerdi. Artan bir işsizlik vardı. Roma'ya dâhil edilmiş topraklar çiftçilere dağıtılarak bu sorun çözülebilecekti126 .

123 Demircioğlu, 1967: 445. 124 Cic., Pro Flacco, 23; Demircioğlu, 1967: 457. 125 Bu vasiyetle ilgili antik yazarlardan Florus, Attalos'un tüm mülkünü değil sadece “kişisel mülkünü” Romalılara bıraktığı bilgisini vermiştir, bkz. Florus, 1.35.2. Ancak Attalos’un kişisel mülkü sadece kraliyet mülkünü ve kendi malını içermemektedir. Kraliyet arazileri, ormanlar, işlikler ve çok sayıda köle de bu hazineye dâhil edilmiş olmalıdır. Attalos'un vasiyetinin Romalılar tarafından değiştirildiği de ileri sürülmüştür, bkz. Hansen Esther, 1971: 150; Taşdöner, 2017: 92. Krallık sınırları içerisindeki kutsal alanlar, tapınaklar ve özgür Hellen kentleri bu vasiyetin içeriğinde yer almayacaktı, bkz. Strab., 14.6.2. 126 Tiberius Gracchus, toprak reformuyla Roma’da bu sorunu çözmeyi planlamıştı, ama bu fikir zengin sınıfın hoşuna gitmemiş ve öldürülmüştür, bkz. Plut., 7.7-9;14; Magie, 2001: I, 69. 26

Ancak Pergamon kralı Eumenes'in oğlu ve tahtın varisi olduğunu iddia eden Aristonikos ayaklanmış,127 var olan sosyal ve ekonomik düzenden hoşnut olmayan ve kralın vasiyetine karşı çıkan kentler tarafından desteklenmişti128.

Pergamon krallığındaki polislerin çoğunluğunda yaşayan Roma taraftarı olan aristokratlar, bu isyana destek vermemişti. Roma'ya elçiler göndererek Aristonikos'a karşı yardım istemişlerdi129. Roma bu isyanı birçok polis ve Hellenistik krallıklarının yardımlarıyla consul Perperna yönetimindeki Roma ordusuyla üç yıl sonra bastırabilmişti130 .

Senatus, krallığın fakir ve yerli kabilelerin fazla olduğu doğu kesimini bu isyanda kendisine yardım eden krallıklar arasında paylaştırmıştır. Pontos kralı V. Mithridates’e Büyük Phrygia; Kilikia, Kastabala, Kybistra, Derbe ile Lykaonia Kappadokia kralı V. Ariarathes'in (MÖ 163-130) çocuklarına; Lykaonia'nın batısı Galatlara bırakılmıştır. Ayrıca Paphlagonia kralı Pylaimenes'e Phrygia Epiktetos'un kuzeybatısı; Bithynia kralı Nikomedes'e (MÖ149-127) ise Phrygia Epiktetos'un güney kesimi verilmiştir. Isauria’nın ise Kappadokia Krallığı’nın egemenliği altında olduğu düşünülmektedir131.

127 Diod., 34.1;35.3; Hansen Esther, 1971: 152. 128 Ekonomik ve sosyal olarak huzursuzluk artmıştı. Aristonikos hayatından memnun olmayan insanları bir araya getirerek Leukai'de (Çamaltı) ayaklanmıştı, bkz. Florus, 1.35.4 Hatta Galatların bile bu isyanın başlangıcında destek verdiği düşünülmektedir, bkz. Malay, 1987: 40 dn. 193. 129 Aristonikos, (İzmir) ve Ephesos'un (Efes) karşı koyması yüzünden ağır yenilgiye uğramıştı. Hatta Mysia'da oturan Abbaetisliler ethnosu bile Aristonikos'a karşı koymuştu. Ancak, Aristonikos'un ölümünden sonra Mysia Abbaetis bölgesinde Roma'ya direnen grupların olduğu ve MÖ 128 yılında, M. Aquillius'un kontrol altına aldığı bilinmektedir, bkz. Malay, 1987: 45, dn. 224-226. 130 Liv., 59.1; Justinius 36.4.9; Paterculus, 2.4.1; Florus 1.35.6. Bithynia, Pontos, Kappadokia ve Paphlagonia krallıkları, Galatlar ile Pergamon (Bergama) ve Smyrna (İzmir) gibi polisler Roma'ya bu isyanın bastırılmasında yardımcı olmuşlardı, bkz. Malay, 1987: 42. Perperna, bu isyanın bastırılmasına yardım eden Lydia'daki Artemis Persike Tapınağı’nın asylium hakkını genişletmişti, bkz. Tacitus, Annales 2.61.4. 131 Kappadokia Krallığı'na, Pisidia ve Pamphylia bölgelerinin de verildiği düşünülmektedir, bkz. Jones, 1937: 131; Doğanay, 2017: 81. 27

4.3. Provincia Kilikia ve Isauria

Kilikia, tüm tarihi boyunca haydutlar için bir sığınak konumunda olmuştur. Bütün bölge korsanlık ve haydutluk ile özdeşleşmiştir. Bundan dolayı Kilikialı ve Isaurialı isimleri bile hırsızlık ve haydutlarla eş anlamlı kullanılmaya başlanmıştır132. MÖ 2. yüzyılın sonlarına doğru, Anadolu'nun güneybatı kıyılarında korsanların güç kazanması yüzünden Küçük Asya'da korsanlar ortaya çıkmış ve yerleşimleri talan etmeye başlamıştı133. Denizlerde çok güçlü olmayan Roma'nın Doğu Akdeniz'deki ticari faaliyetleri zarar görmüştü. MÖ 102 yılında, Roma korsanları ortadan kaldırmak amacıyla praetor Marcus Antonius'u Kilikia'ya göndermişti. Antik kaynaklarda, bu tarihte Kilikia'dan provincia olarak bahsedilmekteydi, ancak gerçekte bu bir yüksek memurun sorumluluk alanıydı134.

Marcus Antonius, meydana gelen kara ve deniz savaşlarında Kilikia korsanlarını yenmiştir. Fakat M. Antonius’un bu başarısı, bölgenin Roma İmparatorluğu topraklarına ilhak edildiği anlamına gelmiyordu135. Bu durum karşısında daha ciddi önlemler almak zorunda kalan Roma, MÖ 101-99 yılında praetor eyaletleri yasası lex de provinciis praetorisi çıkararak korsanları Roma ile dost ve müttefiklerinin düşmanları olduğunu ilan etmişti136. Marcus Antonius, korsanlara karşı egemen olduğu bölgelerin güvenliğini sağlayabilmek amacıyla Provincia Kilikia’yı (Kilikia Eyaleti) kurmuştur137. Yeni eyaletin adı Kilikia olsa da, Milyas, Lykia, Phrygia, Pisidia ve Pamphylia’yı içine alıyordu138. Lykaonia hatta Kappadokia'ya kadar uzanmaktaydı139. Aslında Kilikia

132 Lenski, 1999b: 417. 133 MÖ 2. yüzyılın korsanları Ephesos'taki Phygela'ya saldırıp yağmalamıştır. Pek çok insanı esir alıp köle olarak satmıştır. Bu durumu öğrenen Astypalaialılar, korsanlara karşı bir sefer düzenlemişlerdi. Korsanları yenen Astypalaialılar, kaçırılan Ephesos vatandaşının çoğunu geri almıştı, bkz. De Souza, 1999: 35. 134 Sherwin-White, 1976: 6. 135 Feld, 2005: 63. Birkaç yıl sonra, korsanlar Marcus Antonius'un kızını kaçırmışlardı, bkz. Plut., Pompeius 24.6. 136 Kallet ― Marx, 1996: 227. 137 Sherk, 1984: 63 no. 55. 138 Liv., 68.1. krş. Plut., Pompeius 24.1. Aslında görev alanı Kilikia olarak belirtilen Romalı valilerin MÖ 102-75 yılları arasında sorumluluk alanı Pamphylia idi, bkz. Mitchell, 2008: 170. 139 Sherwin-White, 1976: 4. 28

Bölgesi’nde hiçbir toprak parçasına sahip değildi140. Çünkü Kilikia Trakheia korsanların ve yerel yöneticilerin; Kilikia Pedias ise Seleukosların kontrolündeydi. Daha sonra ise coğrafi açıdan zor yönetilen bu bölgelerde küçük krallıklar kurulmuştur141.

Roma, korsanlar sorununu çözmeye çalışırken, Pontos Kralı VI. Mithridates Eupator, Karadeniz'in kuzeyini sınırlarına dâhil etmişti. MÖ 109-108 yılında Pontos kralı VI. Mithridates Eupator, Bithynia kralı Nikomedes ile müttefik olmuş, Paphlagonia'yı aralarında bölüşmüşlerdi142.

Kappadokia kralı VI. Ariarathes’in ölümü üzerine krallığı işgal etmişlerdi. Galatlar ile ittifak yapmıştı143. Bunun üzerine, MÖ 99-98 yıllarında consul Marius, Kappadokia'ya gelerek Mithradates'e Roma'nın isteklerini bildirilmiştir144. Daha sonra, Kilikia praetor Sulla'yı MÖ 92 yılında VI. Mithradates Eupator'un kovduğu Kappadokia kralı Ariobarzanes tahtına oturtarak Mithradates’in genişlemesini önlemeye çalışmıştı145. Sulla, aynı tarihte, Euphrates'e (Fırat) doğru genişleyen Parth kralının elçisiyle Melitene (Malatya) yakınlarında görüşmüştü146. Bu görüşme sonucunda, Euphrates iki devlet arasında sınır olarak belirlenmişti147 .

Sulla, Küçük Asya ve Doğu Akdeniz'de egemenliğini sarsan korsan sorununu çözmeye çalışmıştı148. Kilikia Trakheia'nın iç kesimleri, Pamphylia sahillerinin tamamı ve

140 Magie, 1950: II 285 dn. 15. 141 Hild — Hellenkemper, 1990: 31. 142 Magie, 1950: I, 197-198. 143 Galatlar, MÖ 108 yılından MÖ 88 yılına kadar Pontos krallığının yanında savaşmıştır, bkz. Magie, 1950: I 198, dn. 58. 144 Roma'nın çıkarlarını tehdit eden Mithridates ile önce diplomatik yollardan anlaşılmaya çalışılmıştı. Eski gücünü kazanmak isteyen General Marius, Galatia ve Kappadokia'ya yaptığı dini amaçlı bir gezi sırasında, VI. Mithridates Eupator'la görüşmüştü, bkz. Plut., Marius 31.3; Arslan, 2007: 99. 145 App., Mithridates 17; Plut., Sulla 5; Strab., 13.4.17; Magie, 1950: I, 206. 146 Magie, 1950: I, 201. 147 Smyrna (İzmir), Asia Eyaleti valisi Scaevola adına Mukeia festivalinin düzenlemesi için yardım etmiştir, bkz. Cic., In Ver., 2.2.21; Magie, 1950: I, 173. 148 Mithridates korsanlara destek vermişti. Korsanlar sadece gemileri değil, limanları, kaleleri, ticaret 29

Lykia'nın doğu sahilleri korsanların kontrolüne geçmişti149. Side, Attaleia (Antalya) ve Korakesion (Alanya) gibi kentlerin içinde yer aldığı Pamphliya sahillerinin tamamına yakın bir bölümü ve Lykia'nın doğu sahillerinde yer alan korsanları ortadan kaldırıp, Akdeniz'de güvenliği sağlamak amacıyla Kilikia'ya vali olarak Murena atanmıştı. Murena, ilk olarak Moagetes'in sahip olduğu toprakları ele geçirmiş, 'yı (Gölhisar) Asia Eyaleti’ne dâhil etmişti150. Ancak korsanları tamamen ortadan kaldıramamıştı151.

Roma Kilikia Eyaleti'ni, Kilikia Thrakeia'daki korsanları denetlemek ve Doğu Akdeniz'i kontrol altında tutmak için kurmuştu. Kilikia, korsanların yenilip, tüm faaliyetlerine son vermesine kadar Romalı bir yüksek memurun görev eylem alanı olarak görülmüştür. Ancak Kilikia'nın gerçek anlamda bir eyalet olması, korsanları yenen Pompeius döneminde gerçekleşmişti152.

Deniz korsanlarının da Küçük Asya kıyılarında kendileri için müttefik arayışları VI. Eupator ile işbirliği yaparak sağlamışlardır. Deniz korsanları, MÖ 89-63 yıllarında özellikle III. Mithradates Savaşı sırasında kapalı donanma güçleri halinde ortaya çıkararak, Roma İmparatorluğu’na karşı Pontus Kralı Mithradates Eupator’ı desteklemişlerdir153. Bu gelişmelerden sonra korsanların en güvenli buldukları yer Isauria olmuştur. Korsanlar, gemi imalatı için gerekli olan bütün hammaddeleri Isauria’dan temin

merkezlerini yağmalamışlardı. ve kentleriyle, Samos ve Samothrake adalarını hücum ederek talan etmişlerdi, bkz. App., Mithridates 64; 112; McGing, 1986: 139 dn. 28. M.Ö. 80/79'da, korsanlar Illion'a saldırmışlardı. Proconsul Gaius Cladius Nero, Poemeneum kabilesinin yardımlarıyla korsanları yenmişti, bkz. Ormerod, 1924: 206. 149 Olympos, gibi sahil kentleri ile iç kesimdeki , Mnara gibi kentler Kragos dağları ile Kibyratis Bölgesi haydutlar ve korsanlar tarafından işgal edilmiş veya işbirliği içerisindeydi, bkz. Rauh, 1993: 43. 150 Strab., 13.4.17. Pisidia ile Rodos Peraia'sına kadar kontrol altında tutan, Moagetes kardeşi Simmias tarafından öldürülünce, tiranlık önce kardeşi sonra oğulları tarafından MÖ 82 yılına kadar sürdürülmüştür, bkz. Diod., 33.5; Broughton, 1959: 522; Feld, 2005: 65. 151 MÖ 83-81 yılları arasında Kilikia valisi olan Murena, Ege'deki korsanları yenmiş ama yok edememişti. Rodos ve tarafından onurlandırılmıştı, bkz. De Souza, 1999: 123. 152 Arslan, 2003: 110; Feld, 2005: 73; Durukan, 2009: 81. 153 App., Mithridates, 63.262; Feld, 2005: 65. 30 ettikleri için bölge korsanların yuvası haline gelmiştir154. Birçok milletten oluşan ama Kilikialı olarak bilinen korsanların yok edilmesi gerekliydi. İşte bu nedenle Roma Cumhuriyet Senatosu, korsanlara karşı geniş çaplı tedbirlerin alınmasına karar vermiştir155.

Mithradates, Anadolu'daki taraftarlarına rağmen MÖ 85 yılında, Dardanos'ta, (Çanakkale) Sulla'ya yenilip, aldığı tüm toprakları geri vermiştir. Sulla kazandığı zaferden sonra, korsan sorununu çözmek için uğraşmıştır156. MÖ 80'lerde Asia Eyaleti valisi Lucius Murena korsanlara karşı başarılı sonuçlar alsa da157 sorunu tam olarak çözememiştir ancak, Kibyra kentini Asia Eyaletine dâhil etmiştir158.

MÖ 83-81 yılları arasındaki II. Mithradates savaşı, Asia proconsulü Murena'nın, Sulla'nın gücünün altında ezilmemek için senatus’a danışmadan Galat tetrakhesi Deitaros'un da yardımıyla Mithridates'e karşı savaş açması sebebiyle çıkmıştır. Pontos Komana'sını yağmalayan Murena, Mithradates'e yenilmiştir. Bunun sonucunda, Mithradates'in Anadolu'dan atılacağına inanan kentler, Roma'nın yanında yer almamıştır. Mithridates ve korsan sorunuyla uğraşan Roma'da Marius ile Sulla taraftarları arasındaki çekişmeden, MÖ 81 yılında, Sulla galip çıkmıştır 159.

154 App., Mithridates, 92.421; Feld, 2005: 65. 155 Feld, 2005: 65. 156 Strab., 13.2.27; Plut., Sulla 32-35; Arslan, 2003: 99. 157 Murena MÖ 84 yılında kıyı kentlerinde gemiler yapılmasını emretmiş ve bir filo oluşturmuştur. Kısa bir süre Ege'deki korsanları uzaklaştırmıştır. Müttefiki Rodos'tan da yardım almış olabileceği düşünülmektedir bkz. Jones 1998,64. Kaunos halkı Murena'yı kurtarıcı ve koruyucu olarak onurlandırmıştır, bkz. De Souza, 1999: 122. 158 Kibyratis Bölgesi Kibyra (Gölhisar) önderliğinde, Balboura (Asatepe), (İbecik) ve Oinoanda'dan (İncealiler Köyü) oluşmaktadır. M. Vulso'nun MÖ 189 yılında Galat seferinde Kibyra tiranı Moagetes, kentin yağmalanmaması için,100 talentum para ile 1000 medimne buğday vermiştir. Moagetes, Roma ile iyi ilişkilerini güçlendirmek için kente Tanrıça Roma heykeli diktirmişti, bkz. Strab., 13.4.7; Polyb., 21.34.1; OGIS, I 762. 159 Arslan, 2007: 274-275. 31

II. Mithradates savaşlarında, tüm kıyıları haraca bağlayan korsanlar güçlenmişlerdi. Hatta Anadolu'daki bazı limanları yağma etmişlerdi160. Zengin ve güçlü kişileri161 kaçırıp fidye istemişlerdi. MÖ 80 yılında, Sulla'nın komutanlarından Asia proconsulü Gaius Cladius Nero, Mysia kentlerini yağmaya karşı savunmuştur. Ancak bu sorun zaman zaman suistimal edilmişti162.

4.4. Publius Servilius Vatia’nın Isauria Seferi

Roma, Mithradates ile giriştiği savaşta, Kilikia’nın stratejik önemini kavrayarak korsanların faaliyetlerine son verilmesine karar vermiş ve MÖ 78’de Publius Servilius Vatia’yı Kilikia Bölgesi’ne göndermiştir. MÖ 78-74 yılları arasında Kilikia valisi olan P. Servilius Vatia döneminde korsanlara karşı başarılı seferler düzenlemiş ve Kilikia Eyaleti’nin sınırlarını genişlemiştir. Servilius vali olarak görev yaptığı süre boyunca üç önemli sefer yapmıştır.

Düzenlenecek olan söz konusu askeri seferlerle korsanların özellikle Isauria’daki üsleri yok edilecekti. Anadolu’nun güney bölgelerini korsanlardan temizleyerek deniz korsanlarının yayılmasını engellemek amaçlanmıştı. Ancak bu sefer için mevcut bir plan da yoktu163. Ammianus Marcellinus, Servilius’un, Kilikia ve Isauria’nın Roma’ya vergi vereceğinden bahsetmiştir164. Ancak, bu tarihlerde Isauria Bölgesi’nin henüz Roma Cumhuriyeti’nin eyaletlerinden birisi değildir.

Servilius, Lykia ve Pamphylia eyaletlerinde bulunmuştur. Bu bölgelerde, “Non incruenta Victoria’’ diye adlandırılan ve sahil bölgelerini güvensiz kılan deniz korsanlarına

160 Korsanlar, Brundusium ve Ostia limanlarını yağmalamışlardır. Hatta praetor Marcus Antonius, Girit limanındaki tüm gemilerin korsanlar tarafından yakıldığına şahit olmuştur, bkz. App., Mithridates, 10.14.93; Cass. Dio, 35.22.1-2; Arslan, 2007: 292. 161 Iulius Caesar da, MÖ 75-74 yılında Rodos'a giderken Kilikialı korsanlar tarafından yakalanıp, esir alınmıştır, bkz. Paterculus, 2.41.3; Plut., Caesar, 2.1-4; Suet., Julius, 4.1. 162 Gaius Claudius Nero’nun bölge kentleri tarafından onurlandırılması için bkz. OGIS, I, 443. 163 Ormerod, 1922: 51; Doğanay, 2017: 82. 164 Amm. Marc., 14.8.4; Feld, 2005: 67. 32 karşı çeşitli askeri operasyonlar düzenlemiştir165. Korsanlara karşı yaptığı ilk seferde denizde güç kazanmak amacıyla gemi toplamıştır. Lykia sınırlarındaki Korykos, Olympos (Olimpos) ve Phaselis’i ele geçirmiştir. MÖ 2. yüzyılın sonlarında Lykia Federasyonu’na bağlı bir kent olan Olympos’u ele geçiren ve kentin güneyindeki bir kaleyi kendisine üs yapan Zeniketes ile savaşmıştı. Buradan Pamphylia Bölgesi dâhil pek çok kenti denetim altına almıştır.

Servilius Vatia, Olympos’u ele geçirince Zeniketes kendisini ve ailesini ateşe vermişti. Strabon bu olaydan şöyle bahsetmiştir: “Tauros Dağları yamaçlarında Zeniketes’in korsan kalesi bulunuyor. Olympos’u kastediyorum. Hem dağdan, hem kaleden bütün Lykia, Pamphylia, Pisidia ve Milyas görülebilir. Fakat bu dağ Isauricus (=Servilius Vatia) tarafından ele geçirilince, Zeniketes kendini ailesiyle birlikte ateşe verdi. Korykos, Phaselis ve Pamphylia’da daha birçok kent onundu fakat tümü Isauricus tarafından ele geçirildi”166.

Servilius Vatia, elverişli bir limana sahip olan Attaleia’yı (Antalya) Pamphylia ve Pisidia eyaleti topraklarına katmıştır167. Askeri komutanlığının sondan bir önceki yılında Servilius, Isauria’nın da dâhil olduğu iç bölgelere bir kara herakatı başlatmıştır. Bu seferde Toros Dağları’nın kuzeyinde bulunan Orondeis, Homonadeis kabilelerini ve nihayetinde de Isauria halkını hedef almıştır168. Attaleia’dan (Antalya) hareket ettiği bu seferde Kestrus (Aksu) ve Kremna Vadisi’ni solunda bırakarak, Karalis (Beyşehir) Gölü yakınlarına ulaşmıştır. Servilius’un Isaurialılara karşı çıktığı seferde kullandığı diğer bir yolun da Kestrus (Aksu) Vadisi’nden çıkıp Kremna’dan geçerek Sagalassus’a vardığı düşünülmektedir169. Servilius’un bir başka yol güzergâhının da Side’nin kuzey doğusundan

165 Cic., In ver., 2.5.66; Feld, 2005: 67. 166 Strab., 14.5.7. 167 Ormerod, 1922: 42. 168 Feld, 2005: 68. 169 Feld, 2005: 68-69. 33

Melas Çayı boyunca ilerleyerek dağlardan Karalis (Beyşehir Gölü) kıyılarına ulaştığı ileri sürülmektedir170.

Söz konusu bölgelerdeki kabilelerin, deniz korsanları ile çeşitli ekonomik, siyasi, politik ve askeri işbirlikleri içerisinde oldukları ve deniz korsanlarını destekledikleri hatta paralı asker vazifesi gördüklerinden şüphelenilmekteydi171.

Isauria’ya gelen Servilius, Karalis Gölü’nün doğu kıyılarından önce kuzey tarafında bulunan Pisidia’daki Atenia’ya (Kirili Kasabası), Orondeis, Pappa- (Yunuslar), Misthia-Klaudiocaesarea’ya (Fasıllar) saldırı düzenlemiştir172. Daha sonra ise Trogotis Gölü’nün doğu tarafındaki Lykoania, Homonadeis ve bölgelerine saldırmıştır. Ele geçirdiği Orondeis bölgeleri ile Homonadeis bölgelerini Ager Publicus (kamu arazisi) ilan etmiştir. Bu bölgeler, Roma Cumhuriyeti’nin yönetimi ve hâkimiyeti altına girerek, özerklik elde etmişlerdir173.

Servilius, güneydoğu istikametine yönelerek, Isaurialıların Isaura olarak bilinen her iki şehrini de ele geçirmeye çabalamıştır. İlk önce, bir nehir vadisinde yer alan Isaura Vetus’a (Bozkır ?) saldırmıştır, çünkü bu şehre yüksek bir dağın tepesinde yer alan Isaura Nova’dan (Zengibar Kalesi) çok daha kolay bir şekilde ulaşabilmekteydi174. Servilius, işgal ve kuşatma operasyonunu başlatmasından kısa bir süre sonra, Isaura Vetus şehrinin halkı çevredeki bölgelerden gelen Isaurialılar tarafından desteklenmiştir. Toplanan Isaurialılar, işgalci Romalılara gece vakti arkalarından saldırmıştır. Romalılar, kendilerine saldıran Isaurialılara karşı kuşatma ve istila eylemlerine devam etmişlerdir. Romalılar ayrıca Çarşamba dolaylarında bir kanal kazarak, derin ve taş bir nehir yatağına sahip olan ve Beyşehir Kanalı’na doğru akan bir nehrin suyunu başka yöne doğru akıtmışlardır175.

170 Özsait, 1985: 77. 171 Sall., 2.86; Feld, 2005: 70. 172 Kurt, 2017: 125. 173 IGRP, III.79. 174 Feld, 2005: 69. 175 Ergin, 2013: 263. 34

Şehir su sıkıntısından dolayı teslim olduktan sonra, çevredeki köylerin halkı esir alınarak köle pazarlarında satılmaya başlanmıştır176.

Bu durumdan endişeye kapılan Isaura Nova, Romalılara elçiler göndermiştir. Servilius, askeri birliklerini, Isaura Nova şehrinin üzerine doğru sürmüştür. Bununla birlikte Servilius, bölgedeki köyleri yağmalayan askerlerinden de takviye alarak, Roma ordusuna gıda ve teçhizat desteği vermesini sağlamıştır177. Ancak, kuşatılan bu Isauria yerleşiminde Servilius’a teslim olup olmama konusunda kısa zaman içerisinde görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Servilius, Isaura Nova’nın arka tarafındaki çıkışı ve Magna Mater’e ithaf edilen bir dağı ve ayrıca muhtemelen şehrin kuzeyindeki tepeleri, kayalıkları da işgal etmiştir178. Bu tepelerin ve kayalıkların Amyntas tarafından çok daha sonraki tarihlerde şehir surlarının içerisine dâhil edildikleri tahmin edilmektedir179. Sonuçta P. Servilius Vatia, Isaura Vetus ve Isaura Nova adlı tahkimatlı iki yerleşimi ele geçirmiş, halkını da köle olarak satmıştır180. Daha sonra, bugün yeri tam olarak belirlenememiş olan ancak Beyşehir Gölü çevresinde bulunması gereken181 Ager Agerensis ve Ager Gedusanus’a ilerlemiş, Orondeis topraklarını ele geçirmiştir ve bu bölgeler Roma arazisi yapılmıştır182.

Servilius, başarılı bir şekilde sonuçlandırdığı askeri operasyonunu müteakiben yine gelmiş olduğu güzergâhı takip ederek Pamphylia’ya geri dönmüştür. Isauria’nın güneyindeki dağlık arazilerinde, daha sonraları Isauria dekapolis (On kent)183 olarak adlandırılacak olan bölgelerde başka askeri sefer yapmamıştır184. Yani Servilius’un askeri operasyonları aslında iki bölge ile sınırlandırılmıştır: Solyma Dağları’nı da kapsayan

176 Feld, 2005: 69. 177 Sall., 2.87; Feld, 2005: 70. 178 Feld, 2005: 70. 179 Strab., 12.6.2; Feld, 2005: 70. 180 Eutr., 6.3; Feld, 2005: 70. 181 Jones, 1971: 131; Mitchell, 1993: I 90; Kurt, 2017: 125. 182 Ormerod, 1922: 40. 183 Isauria dekapolisi hakkında bkz. Ramsay, 1890: 366; Hild — Hellenkemper, 1990: 235-236; Feld, 2005: 27-30. 184 Feld, 2005: 70. 35

Pamphylia sahil şeridi ve aynı zamanda da Karalis Gölü’nü de içine alan Isaura Nova bölgesidir185.

Servilius Vatia, elde etmiş olduğu başarılara, ordusunu bu şekilde tehlikeye atarak gölge düşürmek niyetinde değildi. İşte bu nedenle askeri operasyonları sırasında deniz korsanlarının bulunduğu Toros Dağları’ndaki kalelerine saldırmaktan vazgeçmiştir186. Servilius, deniz korsanı savaşlarının ana karanın iç bölgelerine doğru yayılmasını istemiyordu. Bunun yerine, deniz korsanlarının Pamphylia, Pisidia ve Isauria’daki hareket alanlarını etkili bir şekilde kısıtlayıp, Kappadokia’ya doğru bağlantı yollarını garanti altına almak niyetindeydi187. Stratejik açılardan değerlendirildiğinde, Pamphylia’nın kontrol altına alınması, Pisidia ve Lykaonia’nın ele geçirilmesi ile birlikte, Mithradates’in egemenliğindeki toprakların güney kesimi Roma tarafından adeta abluka altına alanacaktı. Mithridates bu bölgede kontrol altında tutulabilecekti188. Bu sefer Servilius’u Roma’da daha önemli bir kişi haline getirmiştir. Servilius’un yanı sıra emrinde görev yapan Gaius Julius Caesar, bu bölgede edindiği tecrübeler askeri anlamda başka seferleri yapmasına zemin hazırlamıştır189. Bu tecrübelerinden sonra, tarihte önemli bir yeri olan Galya Seferini yapmıştır.

Servilius, başarılı bir şekilde neticelendirdiği askeri zaferlerini simgeleyen “Isauricus” unvanını kullanmaya başlamıştır. Ancak bu unvanı, Roma Cumhuriyeti dönemindeki bir takım aristokratlar tarafından pek kabul görmemiştir190.

Servilius, korsan seferini bitirdikten sonra, bölgenin idari düzenlemesine geçmiştir. Bu çerçevede Kilikia Thrakeia, Pamphylia, Pisidia ve Lykaonia’nın bir kısmını Kilikia Eyaleti’ne dâhil etmiştir. Bölgede Roma donanmasına ait bir üs kurmuş, ayrıca iç

185 Feld, 2005: 71. 186 Feld, 2005: 71. 187 De Souza, 1999: 129. 188 App., Mithridates, 70; Feld, 2005: 71. 189 Suet., Julius, 3. I; Feld, 2005: 71. 190 Feld, 2005: 72; Doğanay, 2017: 82. 36 bölgelere yapılacak seferler için askeri yol inşa etmiştir191. Servilius, bölgeyi tamamen korsan ve haydutlardan temizleyememesine rağmen, Roma’da Isauria ve Kilikia’nın tamamını ele geçiren bir fatih ve askeri kahraman olarak kalmıştır192 . Geç Antik Çağ’daki panegirikler tarafından Isauria’yı fetheden ve dize getiren bir askeri kahraman olarak anılmaya devam etmiştir193.

Bütün bunlara rağmen Anadolu’nun güneyinde Roma otoritesi sağlanamamıştır194. Nitekim MÖ 74 yılında Servilius’un görevinden ayrılmasından sonra korsan ve haydutlar saldırılarına devam etmiştir.

Servilius’tan sonraki vali proconsul L. Octavius kısa bir süre içerisinde ölmüş ve karada gerçekleştirilmesi planlanan askeri operasyonlar, henüz yeni başlayan III. Mithradates Savaşı nedeniyle pratiğe dönüştürülememiştir195. Deniz yoluyla planlanan askeri operasyonlar MÖ 73 yılında Mithradates’in generallerinden Eumachos tarafından Isauria, Pisidia ve Kilikia’ya yapılmıştır196. Daha sonra Romalılar, Ovalık Kilikia’da Seleukos İmparatorluğu’na karşı tampon bölgelerini kaybetmişlerdir. MÖ 68 yılında Ermeni Kralı I. Tigranes Seleukos İmparatorluğu ile girdiği mücadeleden sonra geri çekilmiştir. Böylece, MÖ 74-67 yılları arasında Kilikia valisi L. Licinius Lucullus’un Seleukos kralı XIII. Antiokhos ile anlaşmaktan başka çaresi kalmamıştır. Roma, bir taraftan bu durumları yaşarken bir taraftan da korsanlık sorununu çözmeye çalışıyordu. Çünkü deniz ticareti durma noktasındaydı197. Korsan sorununu sona erdirmek amacıyla, Gn. Pompeius Magnus, MÖ 67 yılında Lex Gabinia yasasının vermiş olduğu yetkilerle Akdeniz'e yollanmıştır198.

191 Sherwin-White, 1984: 233. 192 Eutr., 1.217; Feld, 2005: 72. 193 Feld, 2005: 72. 194 App., Mithridates, 14.93; Feld, 2005: 72. 195 Plut., Lucullus, 6. I; Feld, 2005:72. 196 App., Mithridates, 75.326; Feld, 2005: 72. 197 Feld, 2005: 72-73. 198 Plut., Pompeius, 25. 2; App., Mithridates, 94; Tac., Annales, 15.25; Mitford — Andrews, 1980: 1238; Hild ― Hellenkemper, 1990: 31; Feld, 2005: 73. 37

Özellikle Kilikia Thrakeia haydut ve korsanların merkeziydi. Bölgedeki sıradağların kıyıya paralel inmesi ayrıca Melas ve ırmakları arasında bulunan limanlar korsanları soğuktan korumak için uygun şartlara sahipti199.

Pompeius, yetmiş gün gibi kısa bir sürede korsan sorununu çözmüştür200. Pompeius, korsan sorununu çözdükten sonra, ele geçirdiği topraklarda düzenlemeler yapmıştı. Roma senatusundan aldığı yetkiyle, Pamphylia, Kilikia Thrakeia (Dağlık Kilikia), Kilikia Pedias (Ovalık Kilikia) ve Isauria’yı da ekleyerek Kilikia Eyaleti’nin sınırlarını genişletmiştir201. Tarsos'u ise bu yeni eyaletin başkenti yapmıştır202. Bu şekilde kıyı şeridini kontrol altına alarak Akdeniz'de Roma egemenliğini güçlendirmeyi amaçlamış olmalıdır.

MÖ 63 yılında Isauria’nın Kilikia Eyaleti’ne dâhil edilmesinden sonra tüm Isauria hinterlandında yollar inşa edilmiş ve bunlar devriyeler ve yol koruyucularla güvenli hale getirilmiştir203.

MÖ 64 yılında başkent Tarsus olmak üzere oluşturulmuş Kilikia Eyaleti, Chelidon adacıklarından Issos Körfezi’ne kadar uzanmaktadır204. Kuzeye doğru Isauria Bölgesi’ni içerdiği de kesindir. Bundan sonra Asya Eyaleti’nden ayrılan Cibyra (Gölhisar), Apameia (Dinar) ve (Şuhut) gibi üç Phrygia kentinin katılımından iki yıl sonra, MÖ 58’de Kıbrıs’ın da katılımıyla Kilikia Eyaleti daha da genişledi. Bu üç conventusun katılımı Phrygia Paroreius ve en azından yargı merkezi için Ikonium’a sahip Lykaonia’nın batı bölümlerinin dâhil edilmesini akla getirmektedir. Pamphylia-Pisidia küçük eyaleti gerçekten genişleme göstermiştir. Kilikia bir kıyı koruma merkezi olmuş, bölge olarak

199 Mittford – Andrews 1980: 1231; Lenski, 1999b: 417; Ünal — Girginer, 2007: 231. 200 Paterculus, 2.32.4; Plut., Pompeius, 27.3.4; App., Mithridates, 14.96; Cass. Dio, 31.37. Pompeius, 10.000 kadar korsanı öldürmüş, 20.000 kadarını da teslim almıştı. Ayrıca Pompeius, 120 kadar yerleşim birimini, 800 kadar gemiyi ve gemi yapımında kullanılan pek çok malzeme ile silah depolarını da ele geçirmişti, bkz. Magie, 1950: I 299-300; Grant, 1978: 195; Mitford — Andrews, 1980: 1237; Arslan — Önen, 2011: 193. 201 Syme, 1995: 299; Hild ― Hellenkemper, 1990: 32. 202 Jones, 1937: 202; Hild — Hellenkemper, 1990: 32. 203 Feld, 2005: 22. 204 Mitford — Andrews,1980: 1238. 38

Pamphylia ve iç bölümlerinin boşluğunu kapattığı gibi korsan saldırılarını önlemede önemli roller üstlenmiştir. Fakat Pompeius dönemi Kilikiası denilen MÖ 56 yılı Kilikiası çok daha önemli bir konumdaydı205. Bundan böyle Anadolu’nun en önemli askeri eyaleti olduğu gibi, Ikonium (Konya) aracılığıyla Efes’e ve Kilikia Kapıları’ndan Tarsos’a ve oradan da Suriye’ye uzanan büyük stratejik öneme sahip bir güzergâha koruyuculuk yapmıştır206.

Kilikia, Ptolemaios’a ait Cyprus (Kıbrıs) adasının MÖ 58/56 yılları arasında Roma’ya teslim olmasının ardından Kıbrıs adası ile birlikte tek bir eyalet durumuna getirilmiştir. Söz konusu durum, Caesar’ın MÖ 48 yılının yaz aylarında Kıbrıs adasını Kleopatra’ya iade etmesine kadar devam etmiştir. Kilikia, Caesar'ın MÖ 47 yılında Pharnaces’e karşı düzenlediği askeri operasyon sırasında yeniden şekillendirilmiştir207.

4.5. Bağımlı Krallıklar ve Isauria

Protektorate, bir krallığın daha küçük krallık, beylik ve yerleşimleri kendi topraklarına dâhil etmeden himayesi yani kontrol altına alarak büyük krallıklara karşı müttefikler edinerek egemenliğini sürdürmesi anlamına gelmekteydi. Tarih boyunca sık sık başvurulan bu yöntemi Roma ele geçirdiği topraklarda uygulamıştır. Özellikle sorun çıkartan halkların toprakları bağımlı krallıklara verilmiştir. Roma, Küçük Asya’da özellikle Kilikia, Isauria ve Pisidia gibi sorunlu bölgelerde208 bağımlı krallıklar kurmuştur209. Toroslar Bölgesi’nin Romalılaştırılması Iulius-Claudius hanedanlığı sırasında şehirlerin kurulmasıyla birlikte meydana gelmiştir. Claudius, MS 49/54 yıllarında elçi olarak gönderdiği Galatyalı M. Annius Afrinus yardımıyla , Claudioderbe, Claudiconium, Claudiolaodicea, Claudiocaeserea Mistea ve Claudio ’nın kuruluşuna zemin hazırlamıştır210 . Afrinus, Isauria’da Trogitis Gölü kıyısında Claudius'un

205 Kurt, 2009a: 126. 206 Mitford- Andrews, 1980: 1237; Kurt, 2009a: 126. 207 Feld, 2005: 74-75; Mitford ― Andrews, 1980: 1238. 208 Kaya, 2005: 19. 209 Golsworthy, 2003: 51. 210 Mitchell, 1993: I, 78. 39 onuruna bir yazıt diktirmiştir211 . Ikonium ve sikkelerinde Afrinus’un portesi görünmektedir212. MS 52 yılında Kietae ile müzakere yoluyla çözülen ihtilaf ve yerel direniş de sona ermiştir. Zaten Roma kontrolünde bulunan bölge kolonilerin kurulmasıyla güvence altına alınmıştır. Roma bölgede iletişimi sağlamak amacıyla yollar inşa ettirmiştir. Güvenliği sağlamak için Isauria ve Homonad213 kökenli askerlerden oluşan VI ferrata lejyonu konuşlandırılmıştır. Böylece Trogitis Gölü’nün batısındaki dağlık bölgede bulunan alan Roma kontrolüne geçmiştir214.

MÖ 44 yılında Caesar'ın öldürülmesinden sonra, Anadolu'daki yerel krallıkların bazıları, varlıklarını sürdürebilmek için Brutus ve Cassius'un yanında yer almıştı. Tarkondimotos ve Deiotarus da, Brutus ve Cassius'un yanında yer almışlardır215 . Bu harekete karşılık olarak Deitarus’a MÖ 36 yılında Galatia Krallığı ve Pisidia’yı yönetme yetkileri verilmiştir. Daha sonra Marcus Antonius Isauria’yı, Lykaonia’nın bazı bölgelerini ve Pamphylia’yı topraklarına katmıştır. Yerel krallıklardan Kappadokia ise Cassius’a destek vermemiştir216. Bu yüzden, Kappadokia Kralı III. Ariobarzanes, Cassius tarafından tahtan indirilerek yerine kardeşi X. Ariarathes getirilmiştir217.

Brutus ve Cassius’u yenen Octavianus ve M. Antonius, Roma’nın idaresini kendi aralarında paylaşmışlardır. Batı Roma’nın batıdaki toprakları Octavianus’un; doğu tarafı ise Antonius’un yönetimine verilmiştir. M. Antonius, bölgede Roma idaresini sağlamlaştırmak adına Anadolu’daki bağımlı krallıkları kullanmıştır218. Antonius, doğuda

211 Magie, 1950: I, 547. 212 Imhoof — Blumer, 1902: II, 416 Br. 16 (Tafel XV 23); Mitchell, 1979: 412. 213 Strabon’un eserinde kavmin adı Homonadeas, Homonadeis, Homonadeus olarak geçmektedir, Homonadeis kelimesi Homona yer adından gelmektedir, bkz. Strab., 12. 6.5; 12. 7.1; Plinius’ta geçen “gens Omanadum quorum intus oppidum Omana” (Omana kentinde oturan Omanadeis gens’i) ifade etmektedir, bkz. Plin., V. 94; Tacitus’ta ise “Homon-“ şeklindedir. Homonadlar için bkz. Levick, 1967: 203; Hall, 1971: 156; Özsait, 1985: 90; Texier, 2002: 121, 290, 295 dn. 478; Doğanay, 2017. 214 Golsworthy, 2003: 51. 215 Cass. Dio, 62.31; Feld, 2005: 76. 216 Feld, 2005: 76. 217Taşdöner, 2016: 31-32. 218Feld, 2005: 76. 40 büyük ve güçlü krallıklar yerine stratejik veya Hellen etkisinin ulaşamadığı toprakları küçük krallıklar eliyle yönetmeyi tercih etmiştir. Egemenliği altındaki topraklarda hüküm süren bağımlı kralları kendisine sadık kişilerden seçerek, özellikle askeri yönden güçlenmeyi hedeflemiş ve Parthlarla Roma arasında tampon bir bölge oluşturmuştur. Bu sebeple, Roma'nın doğusunda özellikle Anadolu’da pek çok yeni kral atamıştır. Anadolu'da atadığı ilk kral Galat kralı olan Deiotarus'un MÖ 40 yılında ölmesinden sonra yerine geçen Tarkondiaros'un oğlu Kastor'du219. Bu krala Paphlagonia'nın iç kesimleri de verilmiştir220. Aynı yıl, Deiotarus'un yazmanı olan Amyntas'a çoğunlukla dağlık kabilelerin yaşadığı ve Hellenistik etkilerden uzak Kilikia, Pisidia, Phrygia Paroeria ve Isauria'yı vermiştir221. MÖ 37'de Kastor ölünce, Galat krallığı da Amyntas'ın yönetimine bırakılmıştır. Ayrıca, Lykaonia ile Doğu Pamphylia'daki Side ve kıyıları da onun krallığına dâhil edilmişti222. Side'de adına sikkeler basılan Amyntas, Asia Eyaleti’nden Doğu Akdeniz'e olan bölgenin güvenliğini sağlamıştır223.

M. Antonius, Kilikia, Pontos ve Bithynia'nın dağlık kabilelerin yaşadığı ve kontrol altına alınmasının zor olduğu topraklarda Roma'ya bağlı küçük krallıklar kurmuştu224. Bu amaçla, Lykaonia'dan Kilikia Thrakeia'ya kadar olan bölgenin yönetimi Zeno’nun oğlu Polemo’ya verilmiştir225. Aynı düzenleme çerçevesinde, Antonius, Issos Ovası’nı ve Taurus Dağları’nın etekleri ile Amanus Dağları’nı Tarkondimotos'a bırakmıştır226.

219 Strab., 12.5.1; Mitchell, 1993: I 37 dn. 130. 220 Magie, 1950: I 433. 221 Mitchell, 1993: I 38. 222 Amyntas'ın krallığı kuzeyde Galat krallığı, güneyde Pisidia ve Doğu Pamphylia, doğuda Lykaonia ve Isauria'yı kapsamaktaydı. Side'de Amyntas'a verilmiştir. Ayrıca, Pisidia ile Isaura sınırından güneye doğru sahile inen yolu da kontrol ederek bir anlamda Doğu Akdeniz'i de egemenliği altına almıştır, bkz. Özsait. 1985: 82-83 dn.400-401. 223 Barclay, 1911: 747. 224 Kurt, 2018c:3. 225 Cass. Dio, 59.22.3; Strab., 12.2.24. Bu konuda ayrıca bkz. Sayar, 1999: 193-211; Kurt, 2009b: 31. 226 Syme, 1995: 163; Tobin, 2001: 381. 41

Dağlık Kilikia’daki Olba Tapınak Krallığı eski bir haydut şefi olan Zenophorus'un kızı Aba'ya bırakılmıştır227. Olba Tapınak Krallığı’na, Elausseia-Sebaste (Ayaş), Kantytelis (Kanlıdivane) ile Korykos'un bulunduğu kıyı kesimi de verilmiştir228. MÖ 36 yılında kereste açısından zengin olan Kilikia Thrakeia'yı (Dağlık Kilikia) Zeno'nun oğlu Polemo'dan alıp Kleopatra'nın yönetimine vermişti229. Marcus Antonius tarafından Kleopatra’ya bağışlanan yerlerin sınırları tam olarak bilinmemekle birlikte (Elikesik) ve Eleussia (Ayaş) gibi kereste açısından zengin ve bu keresteyi Mısır’a en kolay yoldan ulaştıracak yerlerin verilmiş olduğu düşünülmektedir230. O halde Kleopatra, Kilikia Thrakeia'nın, iç kesimlerine de hâkim olmuştur231. Kilikia Pedeias (Ovalık Kilikia) ise aynı dönemde Suriye eyaletinin bir parçasıydı232.

Isauria ve çevresi de Roma için çok büyük sorundu. Servilius’un yaptığı sefer Isaura’nın Roma’nın kontrolüne geçmesini sağlasa da korsan ve haydutlar bölge yakınlarında varlıklarını sürdürmüşlerdir. Roma ise çıkarları doğrultusunda bu kişilerin yönetimlerine göz yummuşlardır. Derbeli Antipater233 bu duruma güzel bir örnektir. Marcus Antonius, zamanında Derbe (Kerti Höyük) ve Laranda'da (Karaman) hüküm süren korsan Antipater'i hem dağlık kabileleri kontrol altında tutması hem de Parthlara karşı bölgenin güvenliğini sağlaması için bölgedeki kabilelerin şefi olarak atamıştı234 .

227 Aba evlilik yoluyla Olba Tapınak Krallığı’nı yönetmeye başlamıştı. Marcus Antonius ve Kleopatra ile kurduğu iyi ilişki sonucunda Olba'nın yönetimini ele geçirmişti, bkz. Strab., 14.5.3; Jones, 1937: 209. 228 Mitford, 1980: 1281. Bu kraliçenin soyundan gelenler Olba'yı Tiberius (MS 14-37) Dönemine kadar yönetmişlerdi. Aba, Roma yanlısı bir politika takip etmişti, ancak; maddi kültür anlamında Augustus'a kadar bir etkileşim olmamıştır. Kanytelis'teki (Kanlıdivane) nekropolün güneyinde yer alan Aba'nın eşi ile iki oğluna ait anıt mezar için bkz. Durukan, 2011: 153. 229 Strab., 14.5.3. Antonius, Kleopatra ile Tarsos'ta buluştuğu zaman Kilikia Thrakeia'yı ona vermiştir, bkz. Plut., Antonius, 36.2; Feld, 2005:76. 230 Kurt, 2009a: 128; Kurt, 2018d: 133-134. 231 Kurt, 2009a: 129; Kurt, 2018d: 133-134. 232 Cass. Dio, 49.22.3; Feld, 2005: 76. 233 Ormerod, 1924: 192-193. 234 Kurt, 2012: 39. 42

Strabon Antipater ile ilgili şu bilgileri vermektedir:“Isaurike’nin yanında Derbe bulunur ve burası Kappadokia’ya en yakın ülkedir. Derbe, Tiran Antipatros Derbetes’in kralî ikametgâhı idi. Bu tiran Laranda’ya da sahipti. Fakat benim zamanımda Derbe ve her iki Isaura’da Amyntas’ın elinde bulunuyordu. Amyntas, Isaura’yı Romalılardan aldığı halde Derbetes’e saldırıya geçerek onu öldürmüştür. Amyntas, Isaura Vetus’u (Eski Isaura) tahrip ettikten sonra aynı yerde kendisi için kralî bir ikametgâh yaptı. Fakat orada inşa ettirdiği surun tamamlanmasını göremedi, çünkü Homonadeis ülkesini istila ederken, Kilikialılar tarafından pusuya düşürülerek yakalandı ve öldürüldü” 235. Strabo’nun verdiği bilgilere göre bölgedeki en güçlü yerel otorite Antipater idi.

Cicero, Kilikia eyalet valiliği görevi sırasında Ikonion’dan (Konya) Lykaonia ve Kappadokia sınırına yolculuğunda Derbeli Antipater’in misafiri olmuştur236. MÖ 51 yılında Antipater hâkimiyet alanını genişletmiştir. Uşak’ta bulunan yazıta ait bir bölümden ve Cicero’nun Q. Philippus’a yazdığı mektuptan Antipater’in Roma ile olan ilişkisinin bozulduğunu görmekteyiz. Buna rağmen MÖ 36 yılında Roma tarafından ortadan kaldırılıncaya kadar hâkimiyeti altındaki bölgeyi yönetmeyi başarmıştır237.

Antonius, Derbe ve Laranda hâkimi Antipater’e MÖ 40 yılında Parthlara karşı Kilikia Kapıları’nı savunma görevini vermişti238. S. Mitchell, Antipater’in Parthlara karşı koymadığını iddia etmektedir239. Antipater, sınırlarını Olba Tapınak Krallığı’na kadar genişletmiştir. Antipater, hem sınırlarını korumak hem de denize ulaşmaya çalışmıştır. Bu şekilde Isauria’nın doğu kısmındaki geçitleri kontrol altına almış olacaktı240. M. Antonius, ayrıca MÖ 40-39 yılında Anadolu’da yaptığı düzenlemelerle Zeno’nun oğlu Polemo’ya kral unvanını vermiştir. Labienus liderliğinde Anadolu’ya saldıran Parthlara karşı, halkı kendi kentlerini savunmaları konusunda cesaretlendiren Zeno’nun oğlu Polemo’ya

235 Strab., 12.6.3 236 Belke ― Restle, 1978-1980: 7; Syme, 1986: 162. 237 Kurt, 2010: 4 238 Syme, 1939: 328; Kurt, 2012: 39. 239 Mitchell, 1993: I 38. 240 Syme, 1939: 310; Shaw, 1990: 238-270; Lewin, 1991: 167-181. 43

Isaura’nın batısı Lykaonia Ovası ve Dağlık Kilikia ve özellikle Toroslardaki Kilikia Kapıları olarak adlandırılan bölgeler bırakılmıştır241.

Octavianus (Augustus) ile başlayan Principatus Döneminde de bağımlı krallıklar eliyle yönetim devam etmiştir. Augustus, Antonius'un müttefiği olan Tarkondimotos son savaşta ölünce, oğlu Tarkondimotos Philopator’un da Antonius taraftarı olabileceği için tahta çıkmasına on yıl izin vermemiştir242. Tarkondimotos’un krallığına ait Kilikia Pedias'ın (Ovalık Kilikia) kıyı şeridini Kappadokia kralına verince, Tarkondimotos Philopator’a verilen bölgelerin denizle bağlantısı kesilmiş, siyasi ve ekonomik olarak gerilemişti. Roma için Kilikia Pedias'ın ortasında Parth'lara karşı tampon bir bölge haline gelmişti.

Toros Dağları’nda, Roma müttefiki olan hanedanlıklara isyancı kabilelere karşı yardımcı olmak gerektiğinde legio VII Macedonica’nın harekât yapacağı bir üs olarak kullanılmıştır243. Galatia’nın güney kısmından iki tabur ve üç alay bulunmaktaydı. Augustus, bunun yanında Hellenleşmemiş kabilelerin yaşadığı Pisidia’da da koloniler kurdurmuş, kolonileri neredeyse yan yana kurarak bir savunma hattı oluşturmuştur. Pisidia'da kurulan ilk askeri koloni, MÖ 25-21 yılında birçok yolun kesiştiği kavşak noktasında olan Colonia Caesarea'dır244. Augustus tarafından kurulan diğer koloniler, Colonia Iulia , , Colonia Iulia Augusta , Colonia Iulia Augusta , Colonia Iulia Augusta idi 245. Colonia Iulia Felix Gemina Lystra ise Lykaonia'da kurulmuştu246.

Augustus kurduğu bu koloniler sayesinde Roma kültürünü yaymayı ve siyasi birliğinin tam anlamda oluşmasını amaçlamıştır247. MÖ 25'te Augustus, Kilikia Pedias'ın

241 Strab., 12.2.24; Kaya, 2005:146; Kurt, 2009a:127. 242 Cass., Dio, 51.2.2; Magie, 1950: I 455. 243 Parker, 1993: 148. 244 Levick, 1967: 35. 245 Res Gestae 5.35-36; Özsait, 1985: 88-89. 246 Özsait, 1985: 90. 247 Calder, 1910: 76-77. 44 büyük bölümünü Suriye Eyaleti’ne dâhil etmiştir. MÖ 19 yılında, Roma ile ilişkilerini düzeltebilmek adına II. Tarkondimotos, ’a Kaisereia adını vermiştir248.

Tiberius’un Anadolu’da bağımlı krallıklara uyguladığı politika özellikle hâkimiyetinin ilk yıllarında etkili olmuştur. İmparatorluğunun üçüncü yılı olan MS 17’de Anadolu’daki üç bağımlı krallığı ilhak etmiştir249. Bu krallıklardan biri de Kappadokia krallığıydı. MS 17'de Kappadokia Kralı Arkhaleos, MÖ 6 yılında Tiberius Rodos'ta iken kendisine destek vermeyip Augustus'un torunu Gaius'un yanında yer alması sebebiyle ihanetle suçlanmıştır250 .

Arkhaleos'un bu şekilde suçlanması sadece bir bahaneden ibaret olup kendi menfaatleri için planlarının olmasıydı. Kappadokia Krallığı, Hindistan'a kadar uzanan ticaret yolunun üzerinde bulunması, tarım ve hayvancılığa elverişli toprakların yanı sıra maden bakımından zengin olması gibi nedenlerle bir Roma eyaleti haline getirilmek istenmiştir251. Bununla birlikte Parthia gibi düşman bir krallığa karşı doğudaki eyaletleri korumak ve Armenia Krallığı’nı denetim altında tutmak da diğer bir sebep olarak gösterilebilir. Roma’ya çağrılan Arkhaleos, suçlamalara dayanamayarak seksen yaşında ölünce Kappadokia Krallığı ilhak edilerek eyalet haline getirilmiştir 252 . İlk valisi de atlı sınıfına mensup, procurator Quintus Veranius olmuştur253. Doğu Lykaonia ve Kilikia Thrakheia topraklarının idaresi Arkhaleos’un oğlu, Arkhaleos’a bırakılmıştı254. Kilikia Thrakeia'daki Kietae ethnosuna ait topraklar da Arkhaleos'un yönetimine verilmiştir255 .

Kappadokia’nın eyalet olması sadece siyasi açıdan değil, Roma ekonomisi için de önemlidir. Bu ilhaktan sonra, Roma’da aerarium militare (askeri hazine) için alınan

248 Sayar, 2001: 279. 249 Tac., Annales, 1. 42. 2; Cass. Dio, 57.17. 3; Suet., Tiberius, 37. 4; Magie, 1950: I 494; Kaya, 2005:20. 250 Tac., Annales, 2.42; Magie, 1950: I, 494-495; Hild — Hellenkemper, 1990: 32; Feld, 2005: 79; Taşdöner,2016: 38. 251 Magie, 1950: I 491. 252 Tac., Annales, 2.56; Cass. Dio, 57.17. ; Rémy, 1989: 187. 253 Tac., Annales, 2.56.4; Rémy, 1989: 179. 254 Tac., Annales, 6.41; Magie, 1950: I 494. 255 Magie, 1950: I 507. 45 yüzde birlik satış vergisi yarıya indirilmiş ve hazineye aktarılmıştır256. Ayrıca, Kappadokia toprakları imparatorluk hazinesine aktarılmıştı. Kaesarea'da (Kayseri) bir darphane kurdurulmuş, gümüş ve bronz sikke basılmıştır257.

Tiberius'un Anadolu'da ilhak ettiği ikinci krallık ise Parth krallığı ve Roma arasında tampon bölge vazifesi gören Kommagene idi. MS 17 yılında, Kommagene Kralı III. Antiokhos ölmüştü258. Halkın bir kısmı krallık rejimi ile yönetilmek isterken, bir kısmı da ilhak edilerek Roma eyaleti olmak istemişlerdir. Bu sebeple Roma’ya elçiler yollamışlar, hatta veliahdı tanımamışlardır. Çok geçmeden Kommagene ilhak edilerek eyalet haline getirilmiştir259. Q. Servaeus da Kommagene’nin ilk Roma valisi olmuştur260. Daha sonra ise Tarkondimotos Philapator’un ölmesi üzerine Kommagene Eyaleti’nde kargaşa çıkmıştır. Yaşanan bu durum eyaletin sınırlarının genişlemesini durdurmuştur261. Bunun üzerine Tiberius'un emriyle krallık toprakları Roma adına Germanicus tarafından ilhak edilerek Suriye Eyaleti’ne dâhil edilmiştir262.

Caligula zamanında, Anadolu'da uygulanan yerleşim politikasında bağımlı krallıklarla ilgili yapılan düzenlemeler önemli rol oynamıştır. MS 38 yılında Caligula, Roma’da beraber büyüdüğü çocukluk arkadaşı IV. Antiokhos'a yaklaşık yirmi yıldır ilhak edilmiş krallık toprakları için yüz milyon sestersi ve Kommagene krallığı ile daha önce Tarkondimotos’a ait olan Kilikia'nın kıyı kesimini Suriye Eyaleti’nden ayırarak egemenliği altına vermiştir263. Antik kaynaklar ve nümismatik belgelerden ,

256 Tac., Annales, 2.56; Magie, 1950:I 495. 257 Sutherland, 1984: 8. 258 Tac., Annales, 2. 42; Magie, 1950: I 496. 259 Tac., Annales, 2.56; Hild ― Hellenkemper, 1990: 32; Feld, 2005:80. 260 Magie, 1950: I 496. 261 Krallıkta Kilikialı bir soylu öldürülmüş ve kargaşa çıkmıştır, bkz. Tac., 2.42.7; Hild — Hellenkemper, 1990:32. 262 Tac., Annales, 2.43.56; Magie, 1950: I 499. 263 Suet., Caligula, 16.3; Cass. Dio, 59.8.2; Hild — Hellenkemper, 1990:32; Lenski, 1999a: 419; Feld, 2005:80. 46

Kelenderis (Aydıncık), Anemurium (Anamur), Ketis ve Lakanitis’i içine alan Kilikia Thrakeia ile Lykaonia’nın yönetiminin Antiokhos’a verildiği anlaşılmaktadır264.

Torosların kuzeyindeki Güney Lykaonia'ya kadar olan kesim de Kommagene kralllığı sınırlarına dâhil olmuştur. Isauria da Kommagene’nin Krallığı’nın idaresi altında olmuştur. Kral da Kieate toprakların da Eirenopolis (Çatalbadem), (Gökçeseki) ve Germanikopolis gibi kentler kurmuştur265. Bunlardan Germanikopolis’e IV. Antiokhos tarafından Caligula’nın Germanicus unvanına izafeten bu ad verilmiştir266. Bu düzenleme kısa süre uygulamada kalmış ve Lykaonia’da Antiokhos’a ait topraklar Galatia Eyaleti’ne dâhil edilmiştir267.

Vespasianus’un MS 69 yılında Roma imparatoru olmasıyla özellikle imparatorluğun doğuda kalan bölgelerinde yeni bir takım düzenlemelere gidilmiştir. Vespasianus da öncellikle Roma’ya sorun çıkarttığını düşündüğü bağımlı krallıkları Tiberius gibi Roma topraklarına dâhil etmiştir. Parthlara karşı Anadolu’nun sınır güvenliğini sağlamak için önlem olarak Galatia ve Kappadokia’yı tek bir eyalet haline getirmiş ve consul yetkili bir legatın yönetimine verilmiştir. Isauria da bu eyaletin içerisinde yer almıştır 268.

264 Cass. Dio, 59.8.20; Mitford — Andrews, 1980: 1243; Hild ― Hellenkemper, 1990: 32; Feld, 2005: 80. 265 Magie, 1950: II 1408-1409; Hild — Hellenmekper, 1990: 32; Feld, 2005: 80. 266 Hild — Hellenkemper, 1990: 258; Kurt, 2018d: 138. 267 Ramsay, 1960: 414. 268 Rémy, 1986: 65. 47

5. BÖLÜM

ROMA İMPARATORLUK DÖNEMİ EYALET DÜZENLEMELERİNDE ISAURIA BÖLGESİ

MÖ 31’deki Actium Savaşı’nda Antonius’u yenen Octavianus, Roma’nın tek hâkimi olmuştur. MÖ 27 yılında Augustus, Roma'da iyileştirme hareketlerine başlamıştır. Akdeniz dünyasında Pax Romana (Roma Barışı) adı altında huzur ve barış sürecinin başlamasına etki etmiştir269. Huzur ve barış içindeki eyaletler senatus’un yönetimine yeni ele geçirilenler, savaş veya benzeri kargaşalar içinde bulunanlarsa imparatorun kontrolüne verilmişti. Senatus’a bağlı eyaletlerin yönetimini, senatörler arasından kura yoluyla seçilen proconsullere; imparatora bağlı eyaletlerin yönetimini ise imparatorun bizzat atadığı legatuslara bırakılmıştır270. İmparator eyaletlerinde vergileri procuratorlar toplamıştır. Bu görevlilere procurator Augusti adı verilmişti. Senatus ve imparator eyaletleri zaman zaman el değiştirmiştir271. Roma halkı yapılan bu köklü reformlardan memnun kalmıştır272.

5.1. Galatia Eyaleti ve Isauria

Galatia, kuzeybatıda Bithynia, kuzeydoğuda Paphlagonia, doğuda Pontos, güneydoğuda Kappadokia ve batıda Phrygia bölgeleriyle çevrilidir (Harita 5)273.

MÖ 3. yüzyılda, Avrupa üzerinden Küçük Asya'ya göç eden Keltlere Galatlar denilmiştir274. MÖ 278 yılında Bithynia Kralı I. Nikomedes'in çağırması üzerine paralı asker olarak hizmet vermek üzere Anadolu’ya gelmişlerdir275. Anadolu’ya gelen Galatlar

269 Cass. Dio, 53. 2; Kaya, 2011: 136; Tekin, 2014: 174. 270 Cass. Dio, 53.12. MS 6 yılında birçok proconsul un görev süreleri 1 yıl daha uzatılmıştır, bkz. Cass. Dio, 55.28.2; Kaya, 2005: 22-23. 271 Cass. Dio, 54.34.4; Kaya, 2005: 23. 272 Freeman, 2013: 495. 273 Strab., 12.5.1; Arslan, 2000: 56; Sevin, 2016: 259. 274 Pausanias, 1.4.1; Doğanay, 2017:9. 275 MÖ 278 yılında I. Nikomedes, çok sayıda Galat'ın Küçük Asya'ya gelmesini sağlamıştır, bkz. Polyb., 1. 6. 48

üç kabileydi. Tolistobog, Trokme ve Tektosag Tolistobogiler; Ankyra'nın (Ankara) batısı ve güneybatısına; Tektosaglar, Ankyra'ya ve Trokmiler; Tavion (Nefesköy) ve Pontos ile Kappadokia yakınlarına yani Halys'in (Kızılırmak) doğusuna yerleşmişlerdir276. MÖ 1. yüzyılda, Tektosaglar sınırlarını Pisidia'nın bir bölümünü içine alır şekilde genişlemiştir277. Tolistobogiler ise Sangarios (Sakarya) Nehri'nden Tembris'e (Porsuk) kadar genişlemiştir278.

Pompeius, Mithridates savaşlarında Roma'nın yanında yer alan Galat kabilelerini de ödüllendirmişti279. Galatia'yı Tolistobogilerin tetrakhesi Trokmi Brogitaros ve adı bilinmeyen Tektosages tetrakhesi arasında paylaştırmıştı. Deiotaros'u Galatia kralı yapmıştı. Gazelonitis'ten, Amisos kent surlarından Pharnekeia Bölgesi’ne kadar olan bölge ile Kolkhis, Küçük Armenia ve Trapezus, Deiotaros'un kontrolüne verilmişti280. Bu düzenlemeyle, Galatia ve Kappadokia komşu olmuştu281. Deiotaros'un damadı Trokmilerin lideri Brogitaros'a Mithridation Kalesi ile Pontos Krallığı’nın güneybatısı verilerek egemenlik alanı genişletilmişti282. Tektosages'lerin tetrakhesi olan Kastor Tarkondiaros'un egemenlik alanı değişmemiştir283. Deiotarus’un ölümünden sonra Galatların kralı Amyntas

5; Liv., 38.16.1-5; Strab., 4.1.13; Doğanay, 2017: 9. 276 Liv. 38. 19. 1; 24.1. Pessinus (Ballıhisar) ve (Yassıhöyük), MÖ 3. yüzyıl boyunca Tolistobogiler tarafından iskan edilmemiştir. MÖ 189 yılında, Pessinus'ta geçmişi eskiye dayanan bağımsız bir tapınak devleti vardı, bkz. Strab., 12.5.3; Lequenne, 1991:136; Sevin, 2016: 259. 277 Kaya, 2011: 48. 278 Liv., 38.18.11-12; Strab., 12.5.3; Arslan, 2000: 57-58. 279 MÖ 87 yılında, Mithradates altmış Galat şefini ve ailelerini öldürünce, Galat kabileleri Roma tarafında yer almış, Mithradates'e karşı savaşmışlardı, bkz. App., Mithridates, 46.58; Magie, 1950: I 223, dn. 372; Mitchell, 1993: I 31. Diğer taraftan, neredeyse savaşın sonuna kadar Mithridates'e bağlı Galatlar vardı. MÖ 73 yılında, Herakleia Pontike kentinin askeri faaliyetlerini üstlenen Konnakoriks bir Galat'tı, bkz. Memnon, 29.1; 34.4; 35.1-4; 49. Mithridates'in özel muhafız kıtası da Galatlardan oluşmaktaydı, bkz. Sullivan, 1990: 51 dn. 42. 280 Strab., 12.3.13. Tolistobogilerin Peion'da sarayı (Tabanoğlu) ve Blucion'da (Karalar) hazinesi vardı, bkz. Strab., 12.5.2; Arslan, 2000: 150. 281 App., Mithridates, 114; Arslan, 2000: 66; Doğanay, 2017: 10. 282 Strab., 12.5.2; Mitchell, 1993: I 91; Arslan, 2000: 151. 283 Kral unvanı almadığı düşünülen Tektosageslerin tetrakhesi Kastor, Ankyra ve Gorgeus kalelerine sahipti, bkz. Strab., 12.5.3; Kaya, 2011: 125. 49 olmuştur. Yukarıda da bahsedildiği gibi bu dönemde Galatia en geniş sınırlarına ulaşmıştır. MÖ 25 yılında Amyntas'ın ölümünden sonra bu krallığa ait topraklarda çıkan huzursuzluktan dolayı Augustus, Amyntas'ın varisleri olmasına rağmen, krallığa ait toprakları Roma topraklarına dâhil etmişti284. Amyntas'ın kontrolünde olan Men Askaenus tapınağına ait araziler de Augustus'un mülkü olmuştur285. MÖ 25 yılında, Augustus doğrudan imparatora bağlı Galatia eyaletini kurmuştur286. Roma'nın yeni eyaleti Galatia'nın sınırları çok genişti. Eyalete Galatia Bölgesi’nin yanı sıra Phrygia Paroreia, Pisidia, Lykaonia, Isauria, Kilikia Trakheia ve Side'de dâhil edilmiştir. Pamphylia Bölgesi’nin bir bölümü de Galatia Eyaleti’ne aitti287. Pampyhlia'nın diğer kısmı Kilikia Eyaleti’ne bağlanmıştır. Augustus, Amyntas'tan sonra Pisidia, Kilikia Thrakeia ve Isauria'da kontrolü Roma lejyonlarının sağlamasına karar vermiştir. Ayrıca Hellen etkisinin ulaşmadığı bu bölgeyi Romalılaştırmak amacıyla koloniler kurmuştur. Actium Savaşı’ndan sonra, M. Antonius ve kendi askerlerini yerleştirmek için yerleşimlere ihtiyaç duymuştur288. Augustus, hem bu askerler için yerleşimler kuracak, hem de Roma kültürel unsurlarını kullanarak bölgeyi Romalılaştıracaktı289. Bu kolonilerle beraber yerleşimlerde Romalı isimler artmaya başlamış, hatta kırsal kesimlerde bile Romalı isimlere rastlanılmıştır290.

284 Amyntas'ın vasiyetle krallığını Roma'ya bıraktığını düşünmektedir. Ancak bu konuyla ilgili kesin bir bilgi yoktur, bkz. Kaya, 2005: 15. 285 Levick, 1967: 73. Amyntas'ın köleleri bile Augustus'un mülkü olmuştur, bkz. Mitchell, 1993: I 61-62. 286 Eutr. 7.10; Levick, 1967: 29. Galatia Eyaleti’nin güneyinde Antiokheia’ya yerleştirilen lejyonların Homonad kabilerine karşı konuşlandırıldığı düşünülmektedir. Adı geçen kabile pasifize edildikten sonra bölgeden ayrılmışlardır, bkz. Kaya, 2011: 108. 287 Strabon’a göre, Amyntas’ın krallığının tamamı Galatia Eyaleti’ne dâhil edilmiştir, bkz. Strab., 12.5.1. Ancak, Pamphylia'nın Galatia'dan ayrı bir eyalet olduğuna değinmiştir, bkz. Cass. Dio 53.26.3. Pamphylia'nın bu eyaletin sınırları içerisinde yer alıp almadığı bilinmemektedir, bkz. Magie, 1950: I 453; Levick, 1967: 30. 288 Legio V Gallica, Roma Cumhuriyeti'ne son veren iç savaş boyunca, Marcus Antonius'un emrindeydi, Legio VII ise Augustus ordusunda görevli idi. Antiokhei'anın olduğu Yalvaç'da Augustus Dönemi’nde yaşayan askerlere ait mezar yazıtları bulunmuştur, bkz. Drew-Bear, 1997: 75; Arslan, 2000: 172. 289 Levick, 1967: 3. Bu askerler vergiden muaf tutulmuştur, bkz. Takmer, 2013: 121 dn.81. 290 Calder, 1910: 76-77. 50

Galatia eyaletinin bilinen ilk valisi Marcius Lollius, MÖ 22 yılına kadar bu görevde kalmıştır291. Başkenti Ankyra (Ankara) olan Galatia Eyaleti kuruluşundaki sınırlarını koruyamamıştır. MÖ 20 yılında Kilikia Thrakheia, Kappadokia kralı Arkhaleos’a verilmiştir292. MÖ 6-5 yılında ise, Galatia Eyaleti başkenti Gangra (Çankırı) olan Paphlagonia Bölgesi eklenerek genişletilmiştir. Daha sonra MÖ 3-2 yılında başkenti Amaseia () olan Pontos Galaticus Bölgesi bu eyalet topraklarına dâhil edilmiştir293.

MS 34 yılında bir tapınak devleti olan Komana Pontika (Gümenek), Galatia Eyaleti sınırları içerisine dâhil edilmiştir. MS 54-17 yıllarında Roma eyaleti olan Kappadokia geçici olarak Galatia Eyaleti’ne eklenmiştir294. MS 54 yılında ise, başkenti Neocaesareia (Niksar) olan Pontus Polemanicus bu eyaletin sınırlarına katılmıştır295. İki yıl sonra da Kappadokia, Galatia eyaletinden ayrılmıştır.

MS 72 yılında, Vespasianus; Komagene Krallığı’nı Syria (Suriye) Eyaleti’ne ilhak etmiştir. Roma imparatoru Vespasianus; Syria Eyaleti’nin valisi L. Iunus Caesennius Paetus’un ve Seleukos kralı Antiokhos’un sahip olduğu bölgeleri yeniden düzenlemiştir. Bağımsız bir tapınak devleti konumundaki Olba Krallığı kendi yetkilerini yeni kurulmuş olan polis ’ya (Uzuncaburç) devretmek mecburiyetinde kalmıştır296. Isauria’nın çekirdeğini teşkil eden topraklar ve aynı zamanda Lykaonia da Galatia’ya dâhil edilmiştir297. W. M. Calder ve G. E. Bean, MS 63-72 yılları arasındaki Roma eyaletleriyle ilgili bir harita uluşturmuştur. Bu haritada, Isauria Bölgesi’nin güney ve doğusu Strategia Antiokheiana içerisinde yer almaktadır298. MS 72 yılında Kappadokia ve Galatia eyaletleri tekrar birleştirilmiş, adı Galatia-Kappadokia olmuştur299.

291 Eutr., 7.10.2; Magie,1950: I 450. 292 Strab., 12.1.4; Hild — Hellenkemper, 1990: 32; Feld, 2005: 76-77. 293 Magie, 1950: I 454. 294 Kaya, 2005: 11. 295 Mitchell, 1993: I 32 dn. 63. 296 Magie, 1950: I 576. 297 Feld, 2005: 82. 298 Calder- Bean, 1958: 19. 299 Suet., Vespasianus, 8; Ramsay, 1960: 304; Bahar, 1991: 94. 51

MS 77 yılında Vespasianus, Seleukia yakınlarındaki Kalykadnos Nehri (Göksu) üzerine bir köprü inşa ettirmiştir; otoritesini sağlamlaştırmak amacıyla Isauria halkının vatandaş olmasını kolaylaştırmıştır. Bu vesileyle Isauria, Roma İmparatorluğu’na entegre olmaya başlamıştır300.

MS 98-117 yıllarında Traianus ise çok büyük olan Kappadokia-Galatia eyaletini birbirinden ayırmıştır. Lykaonia’yı Galatia eyaletine eklemiştir. Isauria’nın da bu eyalet içerisinde yer aldığı düşünülmektedir301. Roma İmparatoru Hadrianus, Isaura’yı Lykaonia’nın bir metropolisi haline getirmiştir. Roma İmparatoru Hadrianus’un onuruna kentin meydanında bir zafer takı inşa edilmiştir (Resim 6 ve 7)302. Bu zafer takı günümüze kadar oldukça iyi bir durumda gelebilmiştir. Roma İmparatoru Hadrianus’un yönetiminde, Kilikia Eyaleti ve Kilikia Aspera (Dağlık Kilikia) Bölgesi, legatus Augusti Pro Praetore statüsünde bir Roma İmparatorluğu eyaletiydi303.

Galatia eyaleti içerisinde yer alan Isauria’da sık sık isyanlar olmuştur. Isaurialıların Roma İmparatorluğu’na karşı ilk ayaklanmasının MS 6 yılında meydana geldiğinden bahsedilmektedir. Artık yaşlanmakta olan Augustus yönetimindeki eyaletlerin idaresinde de oldukça zayıf bir dönem yaşanıyordu. İşte bu ayaklanma, Dio Cassius’a göre doğrudan bir savaşla sonuçlanmıştı ve Galatia’da konuşlandırılan Legio VII askeri birliklerini komuta eden M. Plautius Silvanus’un yaklaşık bir yıl zamanını almıştı304. Bu yüzden bölgede yardımcı birlikler bulundurulmuştur. Tiberius’un imparatorluğu sırasında Pisidia Antiokheia’sında en az bir yardımcı birliğin mevcut olduğu bilinmektedir305.

MS 17 yılında, Suriye elçisi Cn. Piso, Germanicus’un ölümünden hemen sonra ayaklanmıştır. Bu eylemi sırasında Isaurialı birlikler tarafından desteklenmiştir. Cn. Piso, önce Kilikia olarak adlandırılan bölgenin güney sahilinde sıkı bir şekilde korunan

300 Magie, 1950: II 1440. 301 Sherk, 1979: 169. 302 IGRP III 286. 303 Hild ― Hellenkemper, 1990: 33; Feld, 2005: 82. 304 Cass. Dio, 55.28.1; Feld, 2005: 78. 305 Sherk, 1984: 55. 52

Kelenderis (Aydıncık) kampını ele geçirmiştir. Burada Kilikialı ve Isaurialı yardımcı askeri birlikler, acemi askerler, firariler ve kölelerden oluşan yaklaşık 6.000 askerden oluşan bir birliği bir araya toplamıştır306. Kampın önünde konuşlandırılan ve daha tecrübeli askerlerden oluşan VI. lejyona karşı işini şansa bırakması mümkün değildi. Cn. Piso daha sonra Roma’ya gitti, burada Germanicus’u zehirlemekle itham edildi ve hakkında çeşitli iddialar ortaya atıldı. Henüz yargılanamadan intihar ettiğinden bahsedilmektedir307.

Isauria, Roma için Hellenleşmemiş barbar kabilelerin yaşadığı yerdi. Bu bölge ve yakınlarında yaşayan halklar da aynı adla anılmıştır. Bu duruma güzel örneklerden biri Kilikia Thrakheia’da yaşayan Kietae kabilesiydi. Kietae kabilesi MS 36 yılında vergi vermemek için ayaklanmıştır308. Öyle anlaşılıyor ki Kappadokia kralı II. Arkhaleos’un yönetimindeki Kilikia Thrakeia'da yaşayan Kietae kabilesi vergi toplamak amacıyla yapılan nüfus sayımına karşı isyan etmiştir. Ayaklanma Suriye valisi Vitellius’un görevlendirdiği Marcus Trebellius tarafından kanlı bir şekilde bastırılmıştır309.

Isauria Bölgesi’nde Lykia’nın ilhakından sonra sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu sorunların en önemlisi MS 43 yılında Lykia’da Roma vatandaşlarının öldürülmesidir. Roma İmparatorluğu yaşanan bu olaydan sonra Lykia’ya vali olarak Quintus Veranius’u310 göndermiştir311. Daha sonra Quintus Veranius emrindeki askerlerle birlikte Isauria’da castellum Tracheotarum’u kuşatmıştır312.

MS 52’de, Dağlık Kilikia/Isauria’da Kietae kabilesi tekrar ayaklanmıştı. Suriye valisinin atlı birlikleri de bu ayaklanmayı bastıramamıştır. Kommagene kralı IV. Antiokhos, Kietae kabilesini yenip bölgede tekrar Roma kontrolünü sağlamıştır. Bu zafer

306 Tac., Annales, II.80.1; Feld, 2005: 79. 307 Magie, 1950: I 499, II 1329. 308 Tac., Annales, 4.41.1; Feld, 2005:79. 309 Magie, 1950: I 507. 310 MS 49 yılında vali olarak görevini icra etmiştir, bkz. Feld, 2005: 80. 311 Cass. Dio, 60.17.3; Suet., Claudius, 25; Lenski, 1999a: 420; Kurt, 2018c: 7. 312 Tac., Annales, 12.56.1; Kurt, 2018c:7. 53

üzerine, bu kabilenin yerleşim yeri yakınlarında Eirenepolis (Çatalbadem) kenti kurulmuştur313.

Galatia Eyaleti, Antonius Pius zamanına kadar toprak bütünlüğünü korumuştur. Isauria, bu imparator yönetimine kadar Galatia eyaleti sınırları içerisinde kalmıştır.

5.2. Antoniuslar ve Severuslar Dönemi’nde Isauria Bölgesi

Antoninuslar ve Severuslar yönetimi eyalet düzenlemelerinde de Isauria’nın önemli bir yer tuttuğu anlaşılmaktadır. İmparator Antoninus Pius, MS 138-161 ve MS 138- 146 yılları arasında Isauria’yı Lykaonia’nın güneyi ile birlikte Kilikia Eyaleti sınırları içerisine dâhil etmiştir314. Böylece Galatia ve Kilikia eyaletlerinin toprakları üzerinde Kilikia, Isauria ve Lykaonia’dan oluşan Tres eparkheia (üçlü eyalet) meydana getirilmiştir315.

Diğer bir ifade ile bu düzenleme sonucu Isauria ve Lykaonia da bütün Dağlık Kilikia Bölgesi’nin yönetiminden sorumlu olan Kilikia valisinin idaresi altına girmiştir. Eyaletlerde yapılan bu düzenleme Galatia’nın aleyhine olmuştur316. Tres eparkheia ile Kilikia’nın sınırları genişlemiş, Lykaonia’nın kuzeyi ve (Bostandere) Galatia Eyaleti’ne katılmıştır. Kilikia, Lykaonia ve Isauria üçlü eyaletinin A. Claudius adında bir valisi de bilinmektedir317.

313 Magie, 1950: I 550; Hopwood, 1994: 381; Kurt, 2018d: 139. Jones ise kentin Nero Dönemi’nde kurulduğunu iddia etmektedir, krş. Jones, 1937: 211. 314 Rémy, 1986: 79. Araştırmacıların bazıları bu sistemin Hadrianus ile başladığını düşünmektedir, bkz. Sayar, 1999: 211; Kurt, 2018c: 9. 315 Eparkheia, Roma imparatorluk eyaletlerinin daha küçük boyuttaki yönetim birimleridir. Eyaletlerdeki etnik köken esas alınarak oluşturulmuş yönetim mekanizmalarıdır, bkz. Rémy, 1986: 81. Eparkheialar valilik merkezi değildi ama bölgede yaşayan insanlar için hem adli hem de kültürel merkezlerdi. Tres eparkheia’nın valisi Legatus Augusti Pro Praetore unvanına sahipti, bkz. Feld, 2005: 84. 316 Magie, 1950: I 600; Kurt, 2018c: 9. 317 Rémy, 1989: 345; Kurt, 2018c: 9. 54

A. Claudius Charax’dan sonra üçlü eyalette G. Etreilius Regillus Laberius Priscus valilik yapmış olmalıdır. Isaura’da (Zengibar Kalesi) bulunan ve MS 147-149 yılına tarihlenen bir yazıttan318 Antoninus Pius’un elçisi G. Etreilius Regillus Laberius Priscus’un Isauralıların bolue ve demosu tarafından Kilikia, Isauria ve Lykaonia eyaletlerinin valisi olarak onurlandırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Yazıtta, C. Etrilius Regillus Laberius Priscus için Kilikia, Isauria ve Lykaonia eyaletlerinin propraetorian legatusu ifadesi kullanılmıştır319. Bu yazıtta Laberius Priscus, kentin euergetes’i (hayırsever) olarak onurlandırılmıştır. Kentteki imar faaliyetlerinde parasal yardımda bulunmuş olduğu düşünülmektedir. Adı geçen valinin onurlandırılması için gerekli masrafları epimeletes düzeyinde yüksek bir yönetici olan Kallimakhos oğlu Pasion kent adına üstlenmiştir320.

Gazipaşa yakınlarındaki Nephelion’dan ele geçmiş yazıtta321 eyalet valisi ve imparator elçisi Cornelius Dexter, Nephelion kenti tarafından onurlandırılmaktadır. Bir Batı Kilikia kentinden ele geçmiş bu yazıt, Cornelius Dexter’in Kilikia, Lykaonia ve Isauria’yı kapsayan eyaletin valisi olduğunu belgelemiştir322.

G. Etrilius Regillus Laberius Priscus’un halefi olarak MS 149-151 yılları arasında görev yapmış olan P. Cassius Dexter ve sonra gelen eyalet yöneticileri legati Augusti pro praetore provinciae unvanı ile görev yapmışlardır323.

318 Paris — Radet, 1885: 433-434 no. 1; Sterrett, 1888: 115 no. 190; ILS 8827. “Vatanın babası İmparator Caesar Titus Aelius Hadrianus Antoninus Pius’un elçisi Kilikia, Isauria, Lykaonia eyaletlerinin valisi, consul G. Etreilius Regillus Laberius Priscus’u İsauralıların boule ve demos’u kendilerinin euergetes’ini epimeletes Kallimakhos oğlu Pasion aracılığıyla (onurlandırdı.)”. Yazıtın Türkçe çevirisi için bkz. Kurt, 20016: 70 dn. 23. 319 Ballance, 1957: 149. 320 Kurt, 2016: 70. 321 Sayar, 1995: 127-129. 322 Feld, 2005: 86 dn.177; Kurt, 2018c: 10. 323 Rémy, 1989: 350-351. 55

G. Etrilius Regillus Laberius Priscus, sonraki Kilikia eyalet legatlarının unvanlarında Lykaonia ve Isauria’nın yer almamasından dolayı bu düzenlemenin MS 149 yılından önce sona erdiği düşünülmektedir324.

Isauria, MS 180-205 yılları arasında Kilikia Eyaleti’nden ayrılmıştı. MS 180 yılında ise batısından bulunan ve bir senatör tarafından yönetilen Lykia-Pamphylia Eyaleti’ne dâhil edilmiştir325 .

Tam olarak tarihi bilinmeyen ancak Commodus (MS 180-193) veya Septimius Severus’un (MS 193-211) imparatorluğunun başına ait olması gereken bir yazıtta326 M. Flavius Carnininus Athenagoras adında bir vali Lykia, Pamphylia, Isauria eyaletlerinin proconsulu olarak geçmektedir327. O halde Isauria, bir proconsul tarafından yönetilen Lykia-Pamphylia eyaletine dâhil edilmişti. MS 144’ten önce Pisidia Antiokheia’sının güney bölümlerinin de eklendiği eyalete Isauria’nın da dâhil edilmesiyle bu zamanda sakin bir dönem yaşayan küçük eyaletin stratejik önemi artmıştır 328. Küçüknefes’te Galatia’nın yöneticisi C. Atticius Norbanus Strabo’nun adının geçtiği MS 198 yılına tarihlenen mil taşı bulunmuştur329. Bu durumda Lykaonia yeniden Galatia eyaletine bağlanmış olmalıdır330. MS 202 yılında Septimus Severus bu düzenlemeyi değiştirmiş, Isauria ve Lykaonia’yı Kilikia Eyaleti’ne eklemiştir331.

MS 204 yılından itibaren düzenlenen oyunlarda Tarsos, Tres eparkheianın merkezi unvanına sahipti. Tarsos ile benzer unvanlara Anazarbus (Anavarza) da sahipti. Zira Tarsus ve Anazarbus (Anavarza) şehirlerinde basılan sikkelerde Tres eparkheia ilgili figürler resmedilmiştir332. İki şehir arasında bu anlamda ortaya çıkan anlaşmazlık ve

324 Rémy, 1986: 79. 325 Feld, 2005: 88. 326 MAMA VI, 27 no. 74. 327 Magie, 1950: II 1529. 328 Sartre, 1995: 175. 329 AE, 1906: 7 no. 21. 330 Sherk, 1979: 170. 331 Feld, 2005: 88; Kurt, 2018c: 10. 332 Ziegler, 1993: 308. 56

çatışmalar, MS 3. yüzyılda Diocletianus aracılığıyla bir çözüme kavuşturulmuştur. Tarsos ve Anazarbus (Anavarza), Kilikia Eyaleti’nin birinci ve ikinci dereceden başkentleri olmuştur333.

MS 211-217 yıllarında Septimus Severus’un oğlu ve halefi Caracalla yönetiminde, MS 215 yılında Kilikia, Lykaonia ve Isauria eyaletlerinde consularis unvanlı valiler tarafından yönetim devri başlamıştır. Bu sistem, Septimius Severus tarafından da uygulanmıştır. Böylece, Antoninus Pius’un sistemine dönüş yapılmıştır 334.

MS 218-235 yılları arasında, Caracalla, Elagabalus ve Alexander Severus’un dönemlerinde bulunan sikkelerde tres eparkheia lejandı görülmektedir. Bu unvan metropolislerin kültürel fonksiyonlarını ifade etmek için kullanılmıştır335.

Historia Augusta’da Alexander Severus Dönemi’nde Isauria’da çıkmış isyandan bahsedilmiştir. Ancak başka hiçbir antik kaynakta söz edilmediği için kuşkuyla yaklaşılmaktadır336.

Alexander Severus’un öldürülmesi üzerine 3. yüzyıl krizi çıkmıştı337. MS 235- 284 yılları arasında Roma imparatorluğunda kaos ve anarşi mevcuttu. Tahta çıkacak imparatoru askerler belirliyordu. Kriz diğer bir açıdan da ekonomik taraflıydı. O dönemde resmi para büyük değer kaybetmişti. Bunun yanı sıra alım satımı kolaylaştıran bir araç olan yerel para sistemi Gallienus’un yönetimi sırasında ortadan kaldırılmıştır. Eyaletlerdeki kentlerde gerçekleştirilen inşa faaliyetleri, kentlerde her türlü kamusal olayla ilgilenen hatta birçoğunu finanse eden sosyal tabaka gücünü kaybetmişti338. Bu dönemde merkezi yönetimi zayıflayan, ekonomik olarak çökmeye başlayan Roma dış istilalara açık hale

333 Mitford ― Andrews, 1980: 1250. 334 Rémy, 1986: 96. 335 Wroth, 1883: 179. 336 Syme, 1971: 277. 337 Grant, 1996: 42. 338 Hopwood, 1994: 218. 57 gelmiş aynı zamanda iç savaş da ortaya çıkmıştı339. Roma’nın Doğu eyaletlerinde ayaklanmalar ve iç karışıklıklar, MS 260 yılında, Sasani kralı I. Şapur’un istila ve saldırısından sonra meydana gelmiştir340.

Roma, doğuda MS 1. yüzyıldan itibaren Parthlarla uğraşmıştır. Genişleme ve doğudaki topraklarını güvence altına almak için Parth krallığıyla askeri ve siyasi yollardan mücadele etmiştir. Zamanla doğuda askeri gücü azalan Roma’nın karşısına Perslerin mirasçısı olduğunu ileri süren ve Anadolu’da bu krallığa ait toprakları geri almak isteyen Sasani Krallığı ortaya çıkmıştır. Bu krallık, MS 224 yılında I. Ardaşir tarafından kurulmuştur341. Sasaniler kendilerini Perslerin mirasçısı olarak görmüş ve Perslerin Anadolu’daki topraklarını Roma’dan geri istemesi Sasani-Roma anlaşmazlığının temelini oluşturmuştur342. Bu yüzden Sasani kralı I. Ardaşir ile Roma imparatoru Alexander Severus MS 230-233 yılları arasında savaşmıştır. Ancak ne Roma ne de Sasaniler birbirlerine üstünlük sağlayamamıştır343. Fakat antik kaynakların bazıları Severus’un bu savaşı kazandığı bilgisini vermiştir344.

Karaman’ın batısında Hacıbaba Dağı’nın kuzeyinde yer alan Losta’da (Akarköy) MS 238-244 yılları arasına tarihlenen Latince bir yazıt ele geçmiştir345. 1886 yılında yayımlanmış olan yazıtta ilk defa Isauria Eyaleti’nden söz edilmektedir. Bu durumda Isauria III. Gordianus zamanında Kilikia Eyaleti’nden ayrılarak bağımsız bir eyalet haline gelmiş olmalıdır346. O zaman elde edilen bu bilgi doğrultusunda Isauria’nın eyalet olarak ayrılması Aurelian (MS 270-275), Probus (MS 276-282) veya Diocletianus (M S 284-305) döneminde gerçekleşmemiştir347.

339 Alfoldi, 1939:185 340 Mutafian, 1988: 223. 341 Cass. Dio, 80.3.1.2; Magie, 1950: I 694-695. 342 Frye, 2008: 466. 343 Daryae, 2009: 12. 344 Eutr. 8.23; Orosius, Historiae, 7.18.7; Bilgiç, 2012: 27. 345 Paris ― Radet, 1886: 511 no. 26. 346 Kurt, 2018a: 805. 347 Ramsay, 1960: 379; Feld, 2005: 86. 58

Romalılar, Isaura ve çevresinde idari düzenlemelere devam etmiştir. Fakat merkezi yönetimin zayıflaması, ekonomik sorunların ortaya çıkması ve haydutların faaliyetlerinin artmasıyla Toroslar ve Güney Anadolu’da 3. yüzyıl krizi ortaya çıkmıştır. Yaşanan bu isyanlar nedeniyle Romalı yöneticiler zor durumda kalmıştır ve bölgede otorite boşluğu meydana gelmiştir.

Isauria’da çıkan isyanlarda ve bunun sonucunda yapılmış olan düzenlemelerde Sasani kralı I. Şapur’un isyanı da önemli bir rol oynamış olmalıdır. Roma imparatoru Valerianus MS 259 yılında Sasanilere karşı sefere çıkmıştı. Ancak Valerianus komutasındaki Roma ordusu yenilgiye uğramış ve imparatorla birlikte askerlerin büyük çoğunluğu esir alınmıştı348. Res Gestae Divi Saporis’e göre349 bu savaşın ardından tüm Anadolu Sasani istilasına uğramıştır. Kral, Kappadokia’nın büyük kentlerini ve Ovalık Kilikia’yı tamamen ele geçirdikten sonra Dağlık Kilikia/Isauria’da Zephyrion (Mersin), Elaussa-Sebaste (Ayaş), Korykos (Kızkalesi), Kelenderis (Aydıncık), Anemurium (Anamur), (Gazipaşa), Myonpolis, Antiokhia (Endişegüney), Seleukeia (Silifke), Domitiopolis (Dindebol/Katranlı) kentlerini istila etmiştir350.

İlk olarak İmparator Gallienus zamanında (MS 253-268) Isauria’da Trebellianius adlı birisi iktidar boşluğundan yararlanarak isyan etmiş ve kendisini imparator ilan etmiştir. Historia Augusta’da Isaurialıların kendilerine lider olarak Trebellianius’u seçtiğini belirtmiştir. Hatta Isaura’daki sarayına Isaura Palatium adını verdiğini, adına sikke bastırdığını da eklemiştir351.

348 Eutr., 9. 7. ; Feld, 2005: 86. 349 Maricq, 1958: 310-314. 350 Ensslin, 1947: 110-112; Frye, 1983: 372; Dodgeon ― Lieu, 2002: 49, 312 dn. 41, 43-44; Lenski, 1999a: 445; Feld, 2005: 120-121; Syvänne ― Maksymiuk, 2018: 97-98 Fig. 21; Kurt, 2018a: 804-805; Kurt, 2018c: 11. 351 “Trebellianus‟tan sonra Isauria‟lılar barbar olarak adlandırılmışlardır; çünkü aslında onların bölgeleri Romalılara ait toprakların ortasında olmasına rağmen, bir sınır tahkimatına benzer yeni bir savunma sistemi ile gözaltına alınmıştır, çünkü insanlar tarafından değil bölgenin doğası ile müdafaa edilir”, bkz. Historia Augustae, 26. 1; Lenski, 1999a: 420. 59

Sınırda veya sınıra yakın bölgelerde istilalar artmıştı ancak Roma askeri kuvvetleri bu saldırılara karşı koyamıyordu. Bu durumda halk toprağını savunacak bir lider seçmiştir. Isauria’da Trebellianus bu yüzden ortaya çıkmıştır352. MS 253-268 yılları arasında Roma’ya isyan eden Trebellianius, Gallienus’un iki komutanı tarafından öldürülmüştür353.

MS 267-268 yıllarında veya MS 270 yılında Palmyra İmparatorluğu’nun Doğu’da güç kazanmasının ardından, Kilikia ve Isauria Palmyra kraliçesi Zenobia’nın egemenliği altına girmiştir354.

MS 268-270 yıllarında Claudius, Isaurialıları Kilikia Bölgesi’ne yerleştirmek için limes (sınır) oluşturmuştur. Bu sınırı Isaurialıları durduracağı düşüncesiyle kurmuştur355.

Probus’un MS 280 yılında, Isauria’da yaptığı doğu seferi sırasında Isauria’da Palfuerius356 adlı bir haydutu öldürerek bölgeyi huzura kavuşturduğundan bahsedilmektedir357. Rostovzeff bu kişinin yerel bir aristokrat aynı zamanda bir Roma vatandaşı olduğunu ileri sürmüştür358. Bu olaydan sonra bölgede önlem olarak haydutlardan boşalan yerlere emekli askerleri yerleştirmiş ve bunların çocuklarının on sekiz yaşını doldurduktan sonra askere alınmasına karar vermiştir359.

352 Lenski,1999a: 420. 353 Eutr., 9.8; Mitford — Andrews, 1980: 1250. 354 Feld, 2005: 90. 355 Hellenkemper, 1986: 625–634; Hild ― Hellenkemper, 1990: 37. 356 Kurt, 2018a: 805. 357 Hild ― Hellenkemper, 1990: 34. 358Rostovtzeff, 1957: 477 dn. 23 359 Histoira Augustae, 16. 6; Grünewald, 2004: 88-89; Kurt, 2018b: 145. 60

Zosimos, MS 276-282 yılları arasında adamlarıyla Pamphylia ve Lykia’ya saldıran Lydos’tan bahsetmiştir. Lydos, Roma ordusunun müdahalesi karşısında Kremna’ya çekilmiş ve burası kuşatıldıktan sonra ise öldürülmüştür360.

5.3. Isauria Eyaleti ve Yönetimi

MS 284 yılında tahta çıkan Diocletianus 3. yüzyıl krizine son vermiştir. Otokratik bir yönetimi benimseyen Dioclatianus, tetrarşi yönetimini oluşturmuştur361. Diocletianus idari, askeri ve ekonomik alanlarda yaptığı düzenlemelerle imparatorluğun dağılmasını geciktirmiştir. Diocletianus’un yaptığı reformlardan eyaletler de etkilenmiştir. Roma İmparatorluğu‘nda eyaletlerin sayısı artmış, merkezi yönetim güçlendirilmiştir. Aynı zamanda, imparatorluk ve senatörlük eyaletleri arasındaki ayrım kaldırılmıştır362.

Diocletianus, eyaletlerin yeniden düzenlenmesine yönelik olarak yapmış olduğu reformlar çerçevesinde III. Gordianus’tan itibaren ayrı bir eyalet olarak varlığını sürdüren Isauria Eyaleti’ni Dağlık Kilikia ile birleştirmiş ve Seleukeia (Silifke) başkent olmak üzere yeni bir Isauria Eyaleti oluşturmuştur363. Yeni eyaletin sınırları ise batıda Korakesion’dan (Alanya) doğuda Lamos’a (Limonlu) kadar uzanıyordu364. Diğer bir ifade ile Isaura Vetus ve Isauria Nova’yı da içine alan merkezi Isauria, Güney Lykaonia, Isauria dekapolisi ve Kilikia Aspera’yı içine almakta idi365.

360 Zosimos 1. 69; Grünewald, 2004: 126. 361 Tetrarşi dörtlü yönetim anlamına gelmektedir. İmparatorluğun yönetimi doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Her iki Augustus kendilerine birer Caesar atayacaktı. Augustusların görev süresi bittiğinde Caesarlar Augustus olacaktı. Bu sistemi ilk defa Diocletianus MS 292 yılında uygulamıştır. Doğu tarafının Augustus’u Diocletianus, batı tarafının ise Maximianus olmuştur, bkz. Corcoran, 2000: 34. 362 Jones, 1964: 45. 363 Mitford ― Andrews, 1980: 1250; Hild ― Hellenkemper, 1990: 34-35; Kurt, 2018a: 805. 364 Rougé, 1966: 283; Ünal ― Girginer, 2007: 251. 365 Hild ― Hellenkemper, 1990: 34. 61

Yeni oluşturulan Isauria Eyaleti’nin atlı sınıfından gelen ve Seleukia’da ikamet eden yöneticileri praeses Isauriae unvanı ile sivil bir yetki kullanıyorlardı366. Eyaletin ilk valisi bir yazıttan367 bilinen Amyntas olup, Galatia krallarının soyundan geldiği tahmin edilmektedir368.

Isauria Eyaleti’nin 4. yüzyıldaki ilk yöneticisi ise Seleukeia’da ele geçmiş iki Latince ithaf yazıtından bilinen Lucilius Crispus’tur. Biri Valerius Constantius’a369 diğeri ise Maximinus Daia’370ya ithaf edilmiş bu iki yazıttan Lucilius Crispus’un MS 306-309 yılları arasında Isauria’da praeses olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır371. Lucilius Crispus’tan sonra Isauria’da Flavius Severianus yöneticilik yapmıştır. Seleukeia’da Maximius Daia’ya372 ve Galerius Valerius Maximianus’a373 yapmış olduğu ithafı gösteren iki Latince yazıttan Flavius Severianus’un MS 309-313 yılları arasında Isauria Eyaleti’nin praesesi olduğu belgelenmektedir374. Flavius Constantinus’a yapılmış bir ithafı gösteren yazıttan375 Flavius Severianus’tan sonra 313-324 yılları arasında Aurelius Fortunatus’un praeses Isauriae olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır376. Bu yöneticilerin kullanmış oldukları sivil bir yetkiyi gösteren praeses unvanından MS 4. yüzyılın ilk ilk çeyreğinde Isauria Eyaleti’nin sakin bir dönem yaşadığı değerlendirmesinde bulunulabilir.

MS 4. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak Isauria Eyaleti çok büyük isyanlara ve karışıklıklara sahne olmuştur. Bu isyanlardan en önemlileri ise MS 353-354377, 359378,

366 Feld, 2005: 88. 367 IGRP, III 850. 368 Feld, 2005: 88. 369 AE 1978: 239 no. 814; Şahin, 1991: 152-153 no. 2. 370 AE 1978, 239 no. 815; Şahin, 1991: 152 no. 2. 371 Feld, 2005: 88. 372 Şahin, 1991: 152 no. 2. 373 AE 1972: 206-207 no. 652. Ayrıca bkz. Martindale, 1980: 493; Kurt, 2018a: 807. 374 Feld, 2005: 88. 375 AE, 1978: 239-240 no. 816; Şahin, 1991: 153. 376 Kurt, 2018: 807-808. 377 Amm. Marc. 14.2.1-20; Rougé, 1966: 292-294; Matthews, 1989: 360-361; Pottier, 2005: 444-447; Kurt, 2018a: 808-809. 62

368379, 375380 ve 492381 yıllarında gerçeklemiştir. Bununla bağlantılı olarak Isauria askeri önemi gittikçe artan bir eyalet şekline dönüşmüştür382. Eyalet içerisinde Legio I Isaura sagittaria, Legio II Isaura ve Legio III Isaura olmak üzere üç lejyonun konuşlandırılmış olduğu bilinmektedir383. Ancak Notitita Dignitatum’dan II. ve III. Isaura lejyonlarının Isauria’da konuşlandırılmaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Nitekim Notitia Dignitatum’da (Resim 8 ve 9) yer alan Isauria ile ilgili görselin altındaki iki mimari yapının bu iki lejyonun karargâhlarını temsil edebileceği düşünülmektedir384. Notitia Dignitatum’da I. Isaura sagittaria lejyonunun magister militum per Orientem altında kaydedildiği görülmektedir385. Söz konusu görseldeki beş mimari sembol ise bölgedeki kaleleri ve gözetleme kulelerini göstermektedir386. Nitekim Romalıların haydutlardan gelebilecek tehditlere karşı Toros Dağları’nın stratejik noktalarında müstahkem mevkiler (limes) oluşturdukları bilinmektedir387. Isauria Eyaleti’nin üç adet askeri lejyonunun yanı sıra, MS 288 yılında Diocletianus, bir dördüncü lejyon olan Legio I Pontica’yı Batı Isauria Bölgesi’nde Kolybrassus (Ayasofya), Side ve Koracesium (Alanya) arasında bulunan bölgeye konuşlandırmıştır388. Söz konusu lejyonun haydutların ve korsanların Toros sıradağlarının güneyinde, Kilikia Eyaleti’nin Pamphylia Eyaleti’ne doğru uzanan sahil bölgesinden geçiş yapmalarını engellemek amacıyla konuşlandırıldığı düşünülmektedir389.

MS 4. ve 5. yüzyıllardaki büyük çaplı isyanlarla ilişkili olarak Isauria’nın askeri açıdan önemli bir eyalet haline geldiğini bu yüzyıllardaki yöneticilerin kullanmış

378 Amm. Marc. 19.13.1-2; Rougé, 1966: 294; Matthews, 1989: 361; Hopwood, 1999: 203; Feld, 2005: 144- 146; Kurt, 2018a: 809-811. 379 Amm. Marc. 27.9.6-7; Rougé, 1966: 295; Matthews, 1989: 361; Feld, 2005: 147-150; Kurt, 2018a: 811- 813. 380 Hild ― Hellenkemper, 1990: 37-38; Feld, 2005: 150-155. 381 Stein, 1949: 81-84; Feld, 2005: 332-335; Alkan – Kurt, 2017: 68-70. 382 Hellenkemper, 1986: 625. 383 Amm. Marc. 14.2.14; Burgess, 1995: 81; Feld, 2005: 93. 384 Burgess, 1995: 87; Alkan – Kurt, 2017: 56. 385 Not. Dig. Or. VII 56; Or. XXIX 7, 8. Bu konuda detaylı bilgi için bkz. Alkan ― Kurt, 2016: 104-111. 386 Lewin, 1991: 179; Matthews, 1989: 356; Alkan ― Kurt, 2017: 56. 387 Rougé, 1966: 307; Ünal ― Girginer, 2007: 251; Kurt, 2018a: 818. 388 Feld, 2005: 93. 389 Lenski, 1999a: 430. 63 oldukları unvanlardan da anlayabilmekteyiz. Öyle anlaşılıyor ki yukarıda sözü edilen karışık dönemlerde Isauria yöneticilerinin sivil bir yetki olan praeses unvanına, askeri yetkiler de veren comes eklenmiş, yeni unvan comes rei militaris olmuştur390. Bu şekilde bir yöneticiye comes et praeses olarak birleştirilmiş askeri ve sivil yetki verilmiştir391. İki yetkinin kesin birleştirilme tarihi bilinememekle beraber MS 354 yılında Seleukeia’nın kuşatılması sırasında olmuş olabileceği düşünülmektedir392. Zira MS 354 yılındaki yönetici Castricius’un comes Isauriae olduğu bilinirken393, onun halefi olan ve MS 355-359 yılları arasında yöneticilik yapmış olan Aurelius Iustus’un comes et praeses unvanını kullandığı bilinmektedir394. Ayrıca Aurelius Iustus, decapolisteki Eirenopolis şehrinin sur ile çevrilmesini de sağlamıştır395.

Onun halefi Bassidius Lauricius’un da comes et praeses unvanına sahip olduğu Hadim Göksuyu vadisinde Bucakkışla Beldesi’ne bağlı Çukur köyü yakınlarındaki Nunu Kalesi’ndeki yazıttan bilinmektedir:

“Iussu D(ominorum) N(ostrorum) Constantii triumfatoris | Augusti et Iuliani nob(ilissimi) Caesaris, | Castellum diu antea a latronibus | possessum et provinciis perniciosum, || Bassidius Lauricius, v(ir) c(larissimus), com(es) et | praeses, occupavit, a[tq]ue ad perpe|tuam [q]uietis firmitatem militum | praesidio munitum Antiochiam | nuncupavit: Efendilerimiz muzaffer İmparator Constantius ve en soylu Caesar Iulianus’un emriyle, en parlak adam, comes et pareses (vali) Bassidius Lauricius, uzun zamandan beri eşkıyalar tarafından işgal edilen ve eyaletlere zarar veren bu kaleyi ele geçirdi ve

390 Kulikowski, 2000: 365; Kurt, 2018a: 815. 391 Hild ― Hellenkemper, 1990: 35; Feld, 2005: 89. 392 Feld, 2005: 92; Kurt, 2018a: 815. Isauria’nın haricinde bu hususun her zaman tehdit altında bulunan Mısır için de uygulanmış olduğu konusunda bkz. Jones, 1964: 1090; Bean ― Mitford, 1970: 154-155, no. 157; Burgess, 1985: 28; Feld, 2005: 89. 393 Amm. Marc. 14.2.14; Rougé, 1966: 304 dn. 2; Feld, 2005: 92. 394 Bean ― Mitford, 1970: 205-206 no. 231; Hellenkemper, 1986: 633; Kurt, 2018a: 815. 395Hellenkemper, 1986: 631; Hild ― Hellenkemper, 1990: 36; Lenski, 1999a: 422; Öztürk, 2006: 174; Ergin, 2013: 268. 64 emniyetin devamlılığı için askeri birliklerin yardımıyla tahkim etti ve Antiokheia adını verdi” 396.

Bassidius Lauricius, MS 357’de Armenia’da dux veya praeses olarak görevli idi397. Muhtemelen MS 358’de Kıbrıs’ta görev yaptıktan sonra398 359 yılında Isauria’da görevlendirilmiştir399. Yazıttan anlaşıldığına göre Bassidius Lauricius, haydutlardan kaleyi ele geçirmiş ve adını Antiokheia’ya çevirerek bir Roma garnizonu yerleştirmiştir. Lauricius, muhtemelen MS 362’ye kadar eyaletin comes et praesesi olarak kalmıştır 400.

Bassidius Lauricius’un yerine MS 363-365 yılları arasında praeses olarak Isauria yöneticiliği yapan Olympius Palladius getirilmiştir401. MS 366-367 yıllarında Isauria’da büyük ihtimalle praeses olarak yöneticilik yapan Flavius Uranius402’un Korasion’da (Susanoğlu) bir imar faaliyetinde bulunduğu da bilinmektedir403.

MS 370-372 yıllarında Isauria Eyaleti giderek küçülmüştür. Isauria Eyaleti’nin merkezinin kuzeyi ile Laranda’ya (Karaman) kadar olan bölge, daha sonra ise Pisidia Eyaleti’nin doğu bölümleri ve Galatia Eyaleti’nin güney bölümleri Lykaonia Eyaleti’ne dâhil edilmiştir404. Yeni oluşturulan bu Roma eyaleti, ilk defa Caesarealı Basilius’un bir mektubunda geçmektedir405. Caesarealı Basilius, eyaletin yönetimi ve eyalette meydana gelen değişikliklerle ilgili hiç bilgi vermemiştir. Ancak bu mektuptan yeni eyaletin

396 Néroutsos, 1878: 16-19; Davis, 1879: 367; CIL 6733; ILS 740; Bean – Mitford, 1970: 205-206. Türkçe çevirisi ile birlikte yazıt için ayrıca bkz. Alkan ― Kurt, 2017: 48 dn. 123. 397 Bu konuda bkz. PLRE I, 497; Conti, 2004: 68; Feld, 2005: 92. 398 Cayla, 1998: 71-76. 399 Seeck, 1924: 1023-1024; PLRE I, 497; Preiser ― Kapeller, 2001: 26. 400 Conti, 2004: 67. 401 PLRE, I 662; Hall, 1972: 215; Hild ― Hellenkemper, 1990: 35; Feld, 2005: 94-95. 402 Hild ― Hellenkemper, 1990: 37; Lenski, 1999c: 310. 403 MAMA III, 102 no. 3. Flavius Uranius için bkz. Rougé, 1966: 296; Feld, 2005: 95; Hellenkemper, 1986: 630. 404 Hild — Hellenkemper, 1990: 37; Feld, 2005: 99 405 Feld, 2005: 99. 65 oluşturulmasının Isauria’daki piskoposluk bölgelerindeki yeni görevlendirmeler üzerinde önemli rol oynadığı düşünülmektedir406.

Flavius Uranius’tan sonra 375-377 yılları arasında Isauria Eyaleti’nde comes et praeses Isauriae unvanı ile Flavius Saturninus görev yapmıştır407. Isaura Nova (Zengibar Kalesi) yakınlarında ele geçmiş bir yazıttan408 anlaşıldığına göre bir başka comes Isauriae unvanlı yönetici de Valerius Valentianus’tur409. Yine yazıtta bir binanın Valerianus Valentinianus’un emri ile tamir ettirildiği yazmaktadır. MS 382 yılında çıkartılan bir kanun sayesinde Valerius’un halefinin dux Isauriae unvanlı Natalis olduğu anlaşılmaktadır410. Natalis’ten sonra 382-383 yıllarında dux et praeses Isauriae olarak görev yapmış olan Matronianus, Anemurium (Anamur) şehrinin yeniden inşa edilmesi ve surlarının tamir edilmesi görevi verilmiştir411. Libanius tarafından yazılmış ve Demonicus’un komutası altına girmek isteyen askerlerden söz eden mektuptan Matronianus’un muhtemel halefinin Demonicus olduğu anlaşılmaktadır412. Domenicus da comes Isauriae unvanını kullanmıştır.

Bir diğer Isauria yöneticisi ise 395-400 yılları arasında magister militum per Orientem olarak görev yapmış olan Got asıllı Flavius Fravitta’dır413. Kilikia’dan Filistin’e kadar olan bölgeleri Isaurialıların yağmasından kurtarmakla görevlendirilmiş olan Flavius Fravitta, MS 400’de bu görevi başarıyla tamamlamıştır414.

406 Feld, 2005: 99. 407 Feld, 2005: 95 dn. 148; Kurt, 2018a: 816. 408 Hall, 1972: 213-216. 409 Feld, 2005: 95. 410 PLRE I, 617; Feld, 2005: 96, 354 Liste 2. 411 Alföldi-Rosenbaum, 1972: 183-186; Shaw, 1990: 249; Feld, 2005: 96. Matronianus için bkz. PLRE I, 568. 412 PLRE I, 249; Feld, 2005: 96, 354 liste 2. 413 PLRE I, 372; Feld, 2005: 96, 354 liste 2. Flavius Fravitta hakkında ayrıca bkz. Alkan ― Kurt, 2016: 108; Kurt, 2018a: 817. 414 Zosimus V 20. 1; PLRE I, 372; Feld, 2005: 96. 66

Ayrıca Fravitta’nın magister militum per Orientem görevine gelmeden önce comes Isauriae olarak Isauria’da bir isyanı bastırdığı da düşünülmektedir415.

Arcadius’un ölümünden sonraki otuz yıl süre içinde imparatorluğun kademelerindeki görevlerle ilgili tarihi kaynaklar pek yeterli değildir. MS 5. yüzyılın hemen başındaki Isauria yöneticisi Flavius Leontius, sivil ve askeri yetkileri birlikte kullanmıştır416. Zira Diokaesareia’nın (Uzuncaburç) kuzey kapısında yer alan yazıttan adı geçen Isauria yöneticisinin comes primi ordinis et dux Isauriae unvanını taşıdığı anlaşılmaktadır417. Onun döneminde Diocaesarea şehrinin savunmasının güçlendirilmesinin MS 4. yüzyılda meydana gelen Isauria ayaklanmalarına karşı bir önlem olduğu tahmin edilmektedir418.

Flavius Leontius’tan sonra da comes primi ordinis et dux olarak göreve Arbazacius gelmiştir. Arbazacius, Isaurialıları ve isyan eden Got kavminin lideri Gainas’ı yenmiştir. Zosimus’a göre Arbazacius ise Pamphylia’da düzeni yeniden kurmakla başlamıştır. Daha sonra da kalelerini tahrip ederek ve sakinlerine büyük bir kıyım yaparak Isauria’nın merkezine sızmıştır. Öyle görünüyor ki üslerinden yoksun bırakılmış Isaurialılar teslim olmayı kabul etmiştir419.

MS 430 yılı dolaylarında ise Isauria birlikleriyle hareket eden ve comes olan Longinus karşımıza çıkmaktadır. Longinus, Kappadokia Eyaleti’ndeki ’da (Kemerhisar) bulunan kilisenin sorunlarına müdahale etmiştir. Bunu comes et praeses Isauriae unvanı ile yapmamıştır. Çünkü komşu eyalette böyle olaylara karışması, kendi görev ve yetkilerini aşacağı anlamına gelmektedir. O zaman Longinus’un, magister militum per Orientem veya bir alt rütbesi olan comes rei militaris olarak görev yaptığı

415 Woods, 1998: 114-117; Kurt, 2018a: 817. 416 PLRE II, 395-402. 417 MAMA III, 71 no. 73. 418 Lenski, 1999a: 453; Feld, 2005: 97. 419 Zosimos, V. 27; Rougé, 1966: 299; Hild — Hellenkemper, 1990: 38; Lewin, 1991: 179; Woods, 1998: 109-110; Lenski, 1999a: 425; Pottier, 2005: 451, Feld, 2005: 97; Onur, 2009: 308; Ergin, 2013: 269. 67 düşünülmektedir420. Isauria, II. Theodosius ve Leo’nun yönetimleri altında yükselişe geçmiştir. I. Zeno döneminde ise Isaurialılar ’da etkili olmaya başlamışlardır421.

Comes et praeses Isauriae görevi, sadece İmparator Leo ve Isauria kökenli olan İmparator Zeno’nun egemenliği altındaki Isauria vatandaşlarına verilen bir unvan olarak kabul edilmiştir. Daha sonra, imparator Zeno’nun rakibi durumunda olan Illus422, comes et praeses Isauriae olarak göreve getirilmiştir. MS 473 yılında Elaiussa-Sebaste antik şehrindeki su kemerinin üzerinde yer alan bir yazıtta Illus’tan “şehrin hayırseverlerinden” diye söz edilmektedir423.

Illus’tan sonra ve comes Isauriae olarak görev yapan Aetius gelmektedir. Aetius’un etnik kökeni ile ilgili pek bilgi yoktur. Fakat onun döneminde etnik kökenler konusunda oldukça titiz davranması, Aetius’un da Isauria kökenli olduğu tahmin edilmektedir. Usurpator Marcia’ın emrinde hareket eden Isaurialılar, Kilikia Eyaleti’ni istila ederek Korykos (Kızkalesi) ve Elauissa-Sebaste (Ayaş) şehirlerini kuşatmıştır. MS 479 yılında ise Isauria askeri birliklerine komuta etmiştir424.

Illus’un üvey kardeşi olan Lilingis425, imparator Zeno’nun ölümüne kadar comes Isauriae olarak görevine devam etmiştir. Çünkü Anastasius’un tahta geçmesinden hemen sonra isyan eden Isaurialıların tarafında yer almıştır.

MS 392-395 yılları arasında Bizans İmparatoru Theodosius döneminde, Lycaonia, Pisidia ve Isauria birleştirilmiştir. MS 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılmış ve Isauria bölgesi de Doğu Roma yani Bizans’ın sınırları içinde kalmıştır426.

420 Hild ― Hellenkemper, 1990: 39; Feld, 2005: 97. 421 Mitford ― Andrews, 1980: 125; Burgess, 1985: 30; Hild ― Hellenkemper, 1990: 41; Feld, 2005: 97. 422 SEG, XXXVI 1240. 423 Hild ― Hellenkemper, 1990: 41; Feld, 2005: 98. 424 Feld, 2005: 98 dn. 261; Hild ― Hellenkemper, 1990: 41. 425 Hild — Hellenkemper, 1990: 41; Shaw, 1990: 255; Lenski, 1999a: 451. 426 Lenski, 1999c: 313. 68

Isaurialı olan Zenon MS 474-491 yılları arasında Bizans imparatoru olmuştur427. Anastasius zamanında (MS 492-498), eyalette hiçbir sorun çıkmamasına rağmen, bölge tamamen askerden temizlenmemiştir428. Çok sayıda Isaurialı Trakya’ya sürgün edilmiştir. Bazı Isaurialılar, İmparator Jüstinyen tarafından Persler, Vandallar ve Gotlara karşı yürütülen savaşlarda görevlendirilmiştir429.

427 Brooks, 1893: 212. 428 Lenski, 1999a: 429. 429 Feld, 2005: 100. 69

SONUÇ

Bilindiği gibi Romalılaştırmayı eyaletlerde uyguladığı politikanın merkezine oturtan Roma, zaman zaman askeri güce de başvurmuştur. Dağlık bölgelerin savaşcı kabileleri Anadolu’daki egemenliklerinin başından itibaren Roma için daima sorun ouşturmuşlardır. Bu durumun en karakteristik örneklerinden birisi de Isauria ve Isaurialılar olmuştur.

Isauria, ulaşılması güç dağlık bir bölge olduğundan buradaki insanlar zaman zaman haydutluk ve korsanlık faaliyetlerine katılmışlardır. Genellikle hem antik kaynaklarda hem de araştırmalarda hâkim görüş, Isauria deniz kenarında, Roma kontrolünde bulunan medenileşmiş şehirleri olsa bile kırsal kesimleri ve dağları ile barbar bir bölgedir. Ancak bu görüş, Roma İmparatorluğunun MS 4. yüzyılın ikinci yarısı ve 5. yüzyılın başında isyancı kabileleri askeri açıdan kontrol altına almaya çalışırken kısmen başarısız olduğu zamanlara tekabül etmektedir. Ayrıca, araştırma esnasında medeni ve medeni olmayan Isaurialılar arasında sırf Isauria’nın en ücra köşelerinde bile yüksek şehirleşme seviyelerine rastlanılmaktadır. Büyük İskender ve Roma Dönemi'nde uygulanan Hellenleştirme politikalarına rağmen Isaurialılar, dillerini 4. ve 5. yüzyıllara kadar korumuşlardır.

MÖ 133 yılından sonra Anadolu’da doğrudan yönetim politikası uygulamaya başlayan Roma, savaşçı Isauria halkının kendisine sorun çıkartacağının farkındaydı. Isauria korsanlar için de sığınak haline gelmişti. Aynı zamanda stratejik anlamda önemli bir konumda olan Isauria’yı kontrol altına alarak Anadolu ve Suriye’yi kontrol etmesini kolaylaştıracaktı. Bu amaçla, MÖ 78 yılında Servilius Isauria’yı Roma egemenliği altına almıştır.

Galatia kralı Amyntas Isauria Bölgesi’ne hâkim olmuş ve Isaura Palaia/Vetus (Eski Isaura) kentinde krali ikametgâhını yapmaya başlamıştır. Fakat Strabon’un anlattıklarına göre Amyntas, Isaurialıların batı komşusu Homonadlar üzerine sefere gidince 70

Homonad şefinin karısı tarafından öldürülür ve Isaura Palaia’da yapmaya başladığı surlar tamamlanmamıştır.

Romalılaşmayı kabul etmeyen Isauria halkı zamanla Roma’ya entegre olmuşlardır. Bu durum MS 3. yüzyıl krizine kadar devam etmiştir. Bu yüzyılda Isauria’da Roma devletinin yapılarına katılma ve kentleşmede dikkat çekici bir artış gözlemlenmiştir. Arkeolojik ve epigrafik kaynaklar da Romalıların kurduğu eyaletlerde yol ağı inşa ettiği veya bozulan yolları tamir ettiği bilgileri yer almaktadır. Bu durum Romalıların ticarete önem vermesinin yanı sıra koloni ağının ne kadar geliştiğini de gösterir. Diğer bir önemli konu da Romalıların Isauria Bölgesi ve çevresine inşa ettiği kaya kabartmaları, lahitler ve mimari yapılardır. Bu faaliyetler Roma’nın dini ve kültürel gelişmelere önem verdiğini bize açık bir şekilde gösterir.

MS 3. yüzyılda oluşan Roma’daki kriz eyaletleri de vurmuştur. Anadolu da bu durumdam etkilenmiştir. Merkezi otoritenin zayıfladığı eyaletlerin merkezden bağımsız davrandığı bu yüzyılda Isauria’da isyanlar çıkmıştır. Roma bu isyanları bastırmada zaman zaman etkisiz kalmıştır. Isauria MS 3. yüzyılda isyancı Treballianus’a sığınak olmuştur. Bununla birlikte Gallienus’un yönetimi altında Roma idaresine karşı Isauria’da ayaklanmalar olmuştur. Gotların ve Perslerin istilaları da isyanların çıkmasında etkili olmuştur.

Yukarıda da söz edildiği üzere dağlık arazi yapısı nedeniyle kontrolü oldukça zor olan Isauria’da sık sık isyanlar ve haydutluk faaliyetleri görülmüştür. Bu nedenle Roma hemen her defasında Toroslar Bölgesi’nde idari düzenlemelere gitmiş ve Isauria’da şu veya bu şekilde söz konusu düzenlemeler içerisinde yer almıştır. Isauria, MS 2. yüzyılda Kilikia ve Lykaonia ile birlikte Tres Eparkheia’yı oluşturmuştur. Karaman’ın batısında Losta’dan (Akarköy) ele geçmiş ve III. Gordianus’un onurlandırıldığı bir yazıtta Isauria ilk defa ayrı bir eyalet olarak anılmaktadır. MS 3. yüzyılın sonlarında Diocletianus, Galatia'nın sınırlarına kadar uzanan bölgeyi Isauria-Lykaonia eyaleti yapmış daha sonra bu eyaleti de ayırarak Seleukeia (Silifke) başkent olmak üzere Isauria Eyaleti’ni oluşturmuştur. Torosların güneyine geçmeyen eyaletin sınırlarına Pisidia’nın bir bölümü ve Pamphylia’nın doğusu da dâhil edilmişti. Yeni eyalet gittikçe askeri bir karakter 71 kazanmıştır. Nitekim MS 4. yüzyılın ilk yarısında eyalet yöneticileri sadece sivil bir yetkiyi karşılayan praeses unvanını kullanmaktadırlar. Ancak 4. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Isauria’da çıkan büyük karışıklıkların etkisiyle Isauria yöneticileri dux ve comes gibi askeri yetkiler kullanmaya başlamışlardır. Yani Isauria’daki sakin ve karışık dönemlerle yöneticilerin kullanmış oldukları yetkiler arasında bir ilişkinin olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bölgedeki olaylarla bağlantılı olarak askeri ve sivil yetkilerin birleştirilmesi veya ayrılması yoluna gidilmiştir.

72

KAYNAKÇA

Antik Kaynaklar

Amm. Marc. Ammianus Marcellinus, vol III, with an English Translation, J.C. Rolfe (ed.), Loeb Classical Library, London 1986.

App. Appianus, Historia Romana, ed. H. White, Loeb, London, 1955

App. Appianus, Bellum Civiorum, Appian’s Roman History, With an English translation by. H. White I- IV. Cambridge, Mass- London, 1912-1913.

Cass. Dio Cassius Dio, Historia Romana (Dio’s Roman History), With an English Translation by E. Car, The Loeb Classical Library, London 1961.

Cic. Cicero, Pro Flacco, ed. Louis R. Lord, Loeb, London, 1937.

Cic. Cicero, In Verrem, ed. H.G. Greenwood, Loeb, London, 1985.

Cic. Cicero, ad. Fam., Epistuale ad Familiares. Letters to his his friends. With an English Translation by W. G. Williams, The Loeb Classical Library, London-New York 1927.

Cic. Cicreo, ad. Att., Cicero’s Letters to Atticus, edited D. R. Stackleton Bailey, Volume III, At The University Press, Cambridge 1968.

Diod. Diodoros, Diodori Bibliotheka Historika, Vol 4-5, (edd) I. Bekker- L. Dindorf –F. Vogel-K. T. Fischer, Leipzing 1903-1906.

Eutr. Eutropius, Breviarium Historiae Romanae, (çev. Çiğdem Menzilcioğlu), Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2006.

Flor. Florus, Epistoma de tito Livio, (Ed. E.S. Forster) Loeb, London, 1966.

Historia Augustae, Volume I: . Aelius. Antoninus Pius. Marcus Aurelius. L. Verus. Avidius Cassius. Commodus. Pertinax. Didius Julianus. Septimius Severus. Pescennius Niger. Clodius Albinus translation by D. Magie. Loeb, London, 1921. 73

Justin. Justinus, Historiae, ed. J.C. Th. Von Otto, Jena, 1842.

Liv. Titus Livius, Ab Urbe Condita (From the Founding of the City), With an English Translation by B. O. Foster, The Loeb Classical Library, London 1957.

Memnon Peri Herakleias, ed. C. Müller. FGrHist III 536, Paris 1853.

Not. Dign. Notitia Dignitatum: Accedunt notitia urbis Constantinopolitane et Laterculi provinciarum, O. Seeck (ed.), Berlin 1876.

Orosius, Historiae Adversus Paganos, ed.Zangemeister, Karl, Pauli Orosii historiarum adversum paganos libri VII; accedit eiusdem, Liber apologeticus, Corpus Scriptorum Ecclesiasticorum Latinorum 5, Vienna, 1882.

Pausanias, Descriptio Graeciae, ed. W. H. S. Jones, Loeb, London, 1964.

Plin. Plinius, Genç Plinus’un Anadolu Mektupları, (Çev. Ç. Dürüşken), YKY, İstanbul 2003.

Plin. Plinius, Natural History With an English Translation In Ten Volumes, H. R. Rackham), Volume II, Libri III-VII, The Loeb Classical Library, Massachusetts Harward University Press London 1961.

Plut. Plutarkhos, Bioi Paralleloi, ed. B. Perrin, Loeb, London 1959.

Polyb. Polybios, Historiae, ed. W.R. Paton, Loeb, London1960.

Ptolem. Claudius Ptolemaios, Geographia, K. F. A. Nobbe (ed.), Claudii Ptolemaei Geographia, Leipzig 1845.

Res Gestae (Çev. Hamit Dereli), MEB Klasik Yayınları, İstanbul 1949.

Sall. Sallustius, Historia Augusta (Çev. John T. Ramsey), Loeb, New York, 2015.

Strab. Strabon, Geographika (Antik Anadolu Coğrafyası XII-XIII-XIV), (Çev: A. Pekman), Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2012. 74

Suet. Suetonius, On İki Caesar'ın Yaşamı, (Çev. Gül Özaktürk -Fafo Telatar), T.T.K, Ankara, 2008.

Tac. Ann. Tacitus, Annales (The Annals of Tacitus), With an English Translation by J. Jacson, The Loeb Classical Library, London 1963.

Velleius Paterculus, Historia Romana, ed. Frederick W. Shipley, Loeb, London, 1924.

Zosimus, Historia Nova,ed. L. Mendelssohn. Teubner. Leipzig. 1887.

Modern Kaynaklar

Kitaplar ve Tezler

Alkan, M. ― Kurt, M. (2016), Hacıbaba Dağı Isauria Bölgesi’nde Bir Epigrafi ve Eskiçağ Tarihi Araştırması, İstanbul.

Alkan, M. ― Kurt, M. (2017), Aşağı Akın Isauria Bölgesi’nde Bir Kale Yerleşimi, İstanbul.

Arnold, T. (1914), The Roman Provincial Administration To The Constantine The Great, New York.

Arslan, M. (2000), Antikçağ Anadolusu’nun Savaşcı Kavmi Galatlar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul.

Arslan, M. (2007), Mithradates VI Eupator Roma’nın Büyük Düşmanı, Odin Yayıncılık, İstanbul.

Bahar, H. — Karauğuz, G. ― Koçak, Ö. (1996), Eskiçağ Konya Araştırmaları-I (Phrygia Paroreus Bölgesi: Anıtlar, Yerleşmeler ve Küçük Buluntular), İstanbul.

Bahar, H. (1991), Isauria Bölgesi Tarihi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Konya.

Barclay, V. Head. (1911), Historia Nummorum: A Nummoria of Greek Numasmitic, Oxford. 75

Barnes, T. D. (1998), Ammianus Marcellinus and the Representation of Historical Reality, New York.

Bean, G. E. — Mitford T. B. (1970), Journeys In Rough Cilicia, 1964-1968, Österreichische Akademie der Wissenschaften Phil.-hist. Kl. Denkschriften 102, Ergänzungsbände zu den Tituli Asiae Minoris 3. Vienna.

Belke, K. ― Restle, M. (1984), Galatien und Lykaonien, Tabula Imperii Byzatini 4, (Denkschriften ÖAW, Phil.-hist. K1. 172), Wien.

Burgess, W. D. (1985), The Isaurians In the Fifth Century A.D. (Candidus, Zeno, Peutinger Table, Notitia Dignitatum),The University of Wisconsin- Madison.

Calder W.M ― Bean G. (1958), A Classical map of Asia Minor, British Institute of Archaelogy at Ankara, Ankara.

Conti, S. (2004), Die Inscriften Kaiser Julians, Stuttgard.

Corcora, S. (2000), The Empire of the Tetrarchs: Imperial Pronouncements and Government, AD 284-324, Clarendon Press, Newyork.

Cramer, J. A. (1832), A Geographical and Historical Description of Asia Minor; with a Map, II, Oxford.

Daryae, T. (2009), Sasanian Persia: The Rise and Fall of an Empire, IB Tauris& Co; London

Davis, E. J. (1879), Life In Asiatic , A Journal of Travel In Cilicia (Pedias and Trach(ea), Isauria and Parts of Lycaonia and , London.

Demircioğlu, H. (2015), Roma Tarihi, I. Cilt Cumhuriyet, I. Kısım Menşe'lerden Akdeniz Havzasında Hâkimiyet Kurulmasına Kadar, TTK Yayınları, Ankara.

Dodgeon, M. H. ― Lieu, S. N. C. (2002), The Roman Eastern Frontier and the Persian Wars AD 226-363, London-New York. 76

Doğanay, O. (2005), Ermenek ve Yakın Çevresindeki Antik Yerleşim Birimleri, Çizgi Kitabevi, Konya.

Doğanay, O. (2009), Isauria Bölgesi Kaya Mezarları ve Ölü Gömme Gelenekleri, Çizgi Kitabevi, Konya.

Doğanay, O. (2017), Torosların Savaşcı Kavmi Homonadlar, Ege Yayınları, İstanbul.

Ensslin, W.(1947), Theoderich der Grosse, Müncher Verlag.

Ergin, G. (2013), Anadolu’da Roma Hâkimiyeti, Direniş ve Düzen, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul.

Ergin, Y. G. (2009), Anadolu’da Roma Hâkimiyeti: İsyanlar, Tepkiler ve Huzursuzluklar Asia Eyaleti’nin Kuruluşu’ndan (MÖ 129) Iustinianus Döneminin Sonuna Kadar (MS 565), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul,

Feld, K. (2005), Barbarische Bürger Die Isaurier und das Römische Reich, NewYork.

Freeman, C. (2013), Mısır, Yunan ve Roma Tarihine Giriş, İletişim Yayınları, İstanbul.

French, D. H. (2012), Roman Roads and Milestones of Asia Minor, Vol.3 British Institute at Ankara, Ankara.

Frye, R. N. (1983), The History of Ancient Iran, München.

Golsworthy, A. (2003) The Complete Roman Army, Thames&Hudson, London.

Graindor, P. ― Greigore H. (1993), Byzantion Revue Internationale Des Etudes Byzantimes, TOME, LXIII, (Broxelles Boolevard De L’empereur, 4) FONDEE EN 1924.

Grant, M. (1978), History of Rome, United States of America.

Grant, M. (1978), History of Rome, United States of America. 77

Grunewald, T. (2004), Bandits in the Roman Empire Myth and Reality, (Trans. John Drinkwater), Routledge.

Gürdal, M. (2001), Türkiye Turizm Coğrafyası, Muğla Üniversitesi Matbaası, Muğla.

Hamilton, W.J. (1842), Researches in Asia Minor, Pontus and Armenia, Volume II, London.

Hansen Esther, V. (1971), The Attaloss of Pergamon. Ithaca, New York, Cornell University Press.

Hild, F. — Hellenkemper H. (1990), Kilikien und Isaurien, Tabula Imperii Byzantini 5, Verlag Der Österreichischen Akademie Der Wıssenchaften Wien.

Houwink Ten Cate, P. H. J. (1961), The Luwian Population Groups of and Cilicia Aspara during the Hellenistic Period, Leiden.

Imhoof ― Bulumer, F. (1902), Kleinasiatische Münzen II, Wien

Jones, A. H. M. (1971), The Cities Of The Eastern Roman Provinces, Oxford.

Jones, A.H. M. (1964), The Later Roman Empire, 284-602, Oxford University Press, Oxford.

Jones, A. H. M. (1937), Eastern Roman Greek Cities, Oxford University Press, Oxford.

Kallet ― Marx R. (1996), Hegemony to Empire The Development of the Roman Imperium in the East from 148 to 62 B.C., Berkeley, Oxford, Los Angeles, California University Press.

Kaya, M. A. (2011), Anadolu’daki Galatlar ve Galatya Tarihi, Çizgi Kitabevi, İzmir.

Kiepert, H. (1854), Karte von Kleinasien, Berlin.

Kurt, M. (2012), Karaman (Laranda) Çevresindeki Kaya Yerleşimleri, Çizgi Kitabevi, Konya. 78

Kurt, M. (2018d), “Ermenek Havzası’nın Antik Dönem Tarihi ve Kentleri”, Ermenek Araştırmaları –I, Palet yayınları, İstanbul 2018, 133-146.

Lequenne, F. (1991), Galat'lar, (Çev: Suzan ALBEK), TTK Yayınları, Ankara.

Levick, B. (1967), Roman Colonies in Southern Asia Minor, Oxford.

Lintott, A. (1993), Imperium and Romanum: Politics and Administration, London, New York.

Magie, D. (1950), Roman Rule in Asia Minor, I-II, Princeton/New Jersey.

Magie, D. (2001), Anadolu’da Romalılar I, (Çev. Nezih Başgelen — Ömer Çapar), Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul.

Matthews, J. (1989), The Roman of Ammianus With A New Introduction, Michigan Classical Press, London.

McGing, B.C. (1986), The Foreign Policy of Mithridates VI Eupator, King of Pontos, Leiden.

Mellaart, J. (2003), Çatalhöyük, Anadolu’da Bir Neolitik Kent, (Çev: G.B. Yazıcıoğlu), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.

Mitchell, S. (1993), Anatolia. Land, Men and Gods in Asia Minor I-II: The Celts and the Impact of Roman Rule, Oxford-New York.

Mommsen, T. (1866), The History Of Rome, Vol.1-2, Cambridge, Cambridge University Pres.

Mutafian, C. (1988), A Cilicie au Carrefour des Empires I-II, Les Belles Lettres, Paris.

Ormerod, H.A. (1924), Piracy In The Ancient World, An Essay In Mediterranean History, Liverpool – London.

Otten, H. (1988), H. Die Brunzetafel aus Boğazköy, Ein Staatsvertrag Tuthaliyas IV, Wiesbaden. 79

Özsait, M. (1985), Pisidya Tarihi, İstanbul Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul.

Öztürk, H. S. (2006), M.Ö. II. – M.S. IV. Yüzyıllarda Likya-Pamphylia Bölgesinde Kırsal Alan Güvenliği, Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul.

Parker, H. M. D. (1993), Roman Legions, G.B. W. Hefter, Chicago.

Pilhofer, P. (2018), Das Frühe Christentum im Kilikish-Isaurischen Bergland Die Christen der Kalykadnos-Region in den Ersten Fünf Jahrhunderten, Berlin-Boston.

PLRE I, The Prosopography of the Later Roman Empire I, A. D. 260-395, H. M. J. Jones – R. Martindale (edd.), Cambridge 1971.

PLRE II, The Prosopography of the Later Roman Empire, volume II, A. D. 395-527, j. r. Martindale (Ed.), Cambridge 1980.

Preiser, J. — Kapeller (2001), Die Verwaltungsgeschichte des byzantinischen Armenien, vom 5. bis zum 7. Jahrhundert (Entstehung des Themas Armeniakon) Diplomarbeit zur Erlangung des Magistergrades der Philosophie aus der Studienrichtung Byzantinistik und Neogräzistik eingereicht an der Geistesund Kulturwissenschaftlichen Fakultät der Universität Wien, Wien

Ramsay, W. M. (1960), Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, (Çev. Mihri Pektaş), MEB Yayınları, İstanbul.

Rauh, K. N. (1993), The Sacred Bonds of Commerce: Religion, Economy and Trade Society at Hellenistic Roman Delos, 166-87 B.C. , Brill, Amsterdam.

Rémy B. (1989), “Les carrières sénatoriales dans les provinces romaines d’Anatolie au Hout-Empire (31 av. J.-C. – 284 ap. J.-C.)., (Pont-Bithynie, Galatie, Cappadoce, Lycie-Pamphylie et Cilicie” Institut Français d’Études Anatoliennes-Georges Dumézil, (Varia Anatolica 2), İstanbul, 1-424. 80

Rémy, B. (1986), L’évolution administrative de L’anatolie aux trois premiers siècles de notre ère, collection du d’études Romaines et Gallo-Romaines, Nouvelle série no. 5, Lyon.

Rosenbaum, A. E. (1980), The Necropolis of Adrassus (Balabolu) in Rough Cilicia (Isauria), Werlag Der Österreichischen Akademie Der Wissenchaften Wien.

Rostovtzeff, M. (1957), The Social and Economic History of the Roman Empire I-II, Clarendon Press, Oxford.

Saraçoğlu, H. (1989), Akdeniz Bölgesi, MEB Yayınları, İstanbul.

Saraçoğlu, H. (1990), Bitki Örtüsü Akarsular ve Göller, MEB Yayınları, İstanbul.

Sartre, M. (1995), L’Asie Mineure et l’Anatolie d’Alexandre à Dioclétien (IVe s. av. J.- C./IIIe s. ap. J.-C.), Armand Colin, Paris.

Scullard, H.H. (1961), A History of Rome of the Roman World : 753-146 BC, New York, Methuen.

Sevin, V. (2016), Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası I, TTK Yayınları, Ankara.

Sherk, R. (1984), Rome and the Greek East to the Death of Augustus, Cambridge, Cambridge University Press.

Sherwin ― White, A. N. (1984), Roman Foreign Policy in The East (168 B.C. to A.D. 1), London.

Souza, P. De, (1999), Piracy in Graeco-Roman World. Cambridge University Press, UK, USA.

Stein, E. (1949), Histoire du Bas-Empire II: De la dispartion de l’empire d’Occident à la mort de Justinien (476-565), Paris-Brüksel-Amsterdam.

Sterrett, J.R. S. (1888), The Wolfe Expedition To Asia Minor, Vol. III, Archeological Anstitute of America Papers of the American School of Classical Studies at Athens, Boston. 81

Sullivan, R. D. (1990), Near Eastern Royalty and Rome, 100-30 BC,.Toronto, London.

Sutherland, C. H. V. (1984), The Imperial Roman Coinage from 31 B.C. to A.D 69, Vol.1, London.

Swoboda, H. ― Keil J. — Knoll, F. (1935), Denkmäler aus Lykaonien Pamphylien Und Isaurien, Deutsche Gesellschaft Der Wıssenchaften Und Künste Für Die Tschekhoslowakische Rebuclic In Prag, Wien.

Syme, R. (1971), Emperors and biography: studies in the 'Historia Augusta, Clarendon Press, Oxford.

Syme, R. (1995), Anatolica Studies In Strabo, Clarendon Press, Oxford.

Syvänne, I. ― Maksymiuk, K. (2018), The Military History of the Third Century Iran, Siedlce.

Taşdöner, K. (2017), Anadolu’da Roma Eyaletleri Augustus Dönemi, Bilgi Kültür Sanat Yayınevi, İstanbul.

Tekin, O. (2014), Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş, İletişim Yayınları, İstanbul.

Texier, Ch. (2002), Küçük Asya, Coğrafyası, Tarihi ve Arkeolojisi, (Çev. A. Suat), c. 3, Enformasyon ve Dokümantasyon Hizmetleri Vakfı, Ankara.

Tunçez, S. ― Candan, E. (2009), Konya 2009 Yılı İl Çevre Durum Raporu, Ankara.

Ünal, A. — Girginer K. S. (2007), Kilikya- Çukurova İlk Çağlardan Osmanlılar Dönemi'ne Kadar Kilikya'da Tarihi Coğrafya, Tarih ve Arkeoloji, Homer Kitabevi, İstanbul.

Yılmaz, M. (1990), Bozkır ve Çevresinin Tarihi Coğrafyası, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya.

Yılmaz, M. (2005), Bozkır Çevresinin (Hadim-Ahırlı- Yalıhüyük) Antik Tarihi ve Eserleri Isauria, Selçuk Üniversitesi Basımevi, Konya.

Zoroğlu, L. (1994), Kelelnderis I Kaynaklar, Kalıntılar, Buluntular, Dönmez Ofset Basımevi, Ankara. 82

Süreli Yayınlar ve Bildiriler

Alfoldi, G. (1939), “The crisis of the Empire AD 249-270”. CAH, XII, 175-231

Alföldi, A. ― Rosenbaum (1972), “Matronianus, Comes Isauriae: An Inscription from the Sea Wall of Anemurium” , , Vol. 26, S. 2, 183-186.

Altun, S. — Altun Ö. (2016), “ Isaura Nekropolleri”, Uluslararası Sempozyum: Geçmişten Günümüze Bozkır (06-08 Mayıs 2016), Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, Konya, 129- 146.

Andraede, N. (2011),“Local authority and Civic Helenism: Tarcondimotus, - and the Cult of Perasia” AnSt, 61, 123-132.

Arena, G. (2004), “Il fuoco, la Croce, Le Bestie: I Supplicia Dei latrones Fra Punizione, Vendetta E Terrore”, Annali, vol. 3, 55-77.

Arslan, M. — Tüner Önen, N. (2011), “Akdeniz’in Korsan Yuvaları: Kilikia, Pamphylia, Lykia ve Ionia Bölgelerindeki Korykoslar”, Adalya, XIV, 189-206.

Arslan, M.(2003), “İÖ 188 Yılından İÖ 67 Yılına Kadar Lykia, Pamphylia ve KilikiaTrakheia Sahillerindeki, Korsanlık Faaliyetleri, Nedenleri ve Sonuçları”, Adalya, VI, 91-118.

Bahar, H. ― Koçak, K. (2010), "Antik Dönemde Toroslar'daki PB, ZN ±AG±CU±SN Madenciliği", Selçuk Üniversitesi Mühendislik- Mimarlık Fakültesi Dergisi, 25/3, 11-24.

Bahar, H. (1994-1995), ‘‘Konya ve Çevresi Tarih Araştırmaları-1: Hititler’den Romalılar’a

Kadar Isauria Bölgesi", Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Edebiyat

Dergisi, IX-X, 219-241.

Bahar, H. (1996), “Isauria Bölgesi’nin Antik Çağdaki Yerleşim Merkezleri”, Anadolu Araştırmaları XIV, Prof. Dr. Afif Erzen’e Armağan, İstanbul, 51-91. 83

Bahar, H. (2016), "Antik Dönemde Bozkır Jeopolitiği", Uluslararası Sempozyum: Geçmişten Günümüze Bozkır (06-08 Mayıs 2016), Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, Konya, 1-32.

Baldıran, A. ― Pehlivan, E. (2015), “Historical Geography of Lykaonia Region”, World Academy of Science, Engineering and Technology International Journal of Social, Behavioral, Educational, Economic, Business and Industrial Engineering, 9/3, 908-912.

Ballance, M.H. (1957), “The site of Derbe: A new inscription”, AnSt, 7, 147-151.

Bazin, M. (1991), “Le Pays de Taşeli (Cilicie Trachee: les apports de la geographie actuelle a la comprehension de l’ occupation antique”, AnAn, I, 242-252.

Belke, K. ― Restle, M. (1978-1980), "Die Feustungsanlage auf dem Baş Dağ (Kara Dağ):

Eine Hellenistische Burg im zentralen Kleinasien", Jahreshefte des

Österriechischen Archaologischen Instituts in Wien, LII, 1-30.

Bilgiç, E. (2012), "M.S. III. Yüzyıl Roma-Sasani İhtilaflarına İlişkin Birdeğerledirme: Pers Kralı I. Şapur’un Roma İmparatoru Valerianus’u Esir Alması", Mediterranean Journal of Humanities, II/2, 25-34.

Bittel, K. (1953), "Bazı Anadolu ve Mezopotamya Kaya Tasvirleri Üzerine Düşünceler, Belleten, XVII/ 67, 307-320.

Brooks, E. W. (1893), “The Emperor Zenon and the Isaurians”, The English Historical Review, 80/30, 209-238.

Broughton, T. R. S. (1959), "Roman Asia Minor", An Economic Survey of , Vol. IV. Baltimore, (Birinci ed. 1934), 505-949.

Burgess, W. D. (1995), “Isauria and the Notitia Dignitatum”, The Ancient World, 26,79-88.

Calder, W. M. (1910), "A Cult of the Homonades", The Classical Review, 24/3, 76-81.

Casabonne, O. (1999), ‘‘Notes Ciliciennes’’ AnAn, VIII, 89-103. 84

Cayla, J.- B, (1998), “Bassidius Lauricius governeur de Chypre? Une nouvelle hypothese a propos de la restauration d’un monument incendié a Paphos”, Centre d’Etudes Chrypriotes Cahier, 27, Melanger Olivier Masson, De Boccard 1998, 71-77.

Cronin, H. S. (1902), “First Report of a Journey in Pisidia, Lycaonia, and Pamphylia”, JHS, 22, 94-125.

Demircioğlu, H. (1967), “Roma Devleti’nin Eyalet (Provincia) Sistemi Hakkında”, TİD, 8/5, 443-459.

Doğanay, O. ― Köker, E. (2014), ““Zengibar Kalesi (Bozkır/Konya) 2012 Yılı Yüzey Araştırmaları”, AST, 31/1, 207-213.

Doğanay, O. ― Kurt, M. ― Aydaş, M. ― Eraslan, H., (2018), “Zengibar Kalesi (Konya/Bozkır) 2016 Yüzey Araştırmaları”, AST, 35/2, 319-330.

Doğanay, O. (2012), “Zengibar Kalesi (Bozkır/Konya) 2010 Yılı Yüzey Araştırması”, AST, 29/3, 403-422.

Doğanay, O. (2013), “Zengibar Kalesi (Bozkır/Konya) 2011 Yılı Yüzey Araştırması”, AST 30/2, 97-104.

Doğanay, O. (2016a), "Zengibar Kalesi (Isaura) 2010-2015 Yılları Yüzey Araştırmaları, İlk Sonuçlar ve Düşünceler" İdil, 5/21, 389-408.

Doğanay, O. (2016b), " Zengibar Kalesi (Isaura) Yüzey Araştırmalarının (2010-2015) Geldiği Aşama, Kazı ve Restorasyon Proje Önerisi", Uluslararası Sempozyum: Geçmişten Günümüze Bozkır (06-08 Mayıs 2016), Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, Konya, 147-178.

Doğanay, O. (2019), “Ancient Road Networks Reaching Central Anatolia and the Mediterranean Coast from Isaura (Zengibar Castle): A First Assessment”, 9th Internationale Anamed Annual Symposium Crossroads Konya Plain from Prehistory to the Byzantine Period, edited by Çiğdem Maner/9. Uluslar Arası Anamed Yıllık Sempozyumu Kavşaklar Prehistorik Çağ’dan Bizans Dönemine Konya Ovası, Yayına Hazırlayan Çiğdem Maner, İstanbul, 223-233. 85

Drew - Bear, T. (1997), “Pisidia Antiocheiası’ndan Yeni Yazıtlar”, AST, 14, 73-76.

Durukan, M. (2011), “Olba Teritoryumunda Helenleştirme ve Romalılaştırma Politikalarının Arkeolojik İzleri”, Adalya, 137-189.

Durukan, M. (2009), “The Connection of Eastern and Central Cilicia with Piracy” Adalya, XII, 77-102.

French, D.H. (1984), “The Site of Dalisandus”, EA, 4, 85-97.

Frye, R. N. (2008), “ The Early Sassanians”. CAH, XII, 464-472.

Garstang, J. (1944), “The Hulaya River Land and Dadassas A Crucial Problem ın Hittite Geography”, JNES, III, 14-37.

Güngör, Ş. — Bozyiğit, R. (2013), "(Konya) /Erenler Dağı ve Çevresinde (Konya) Fonksiyon Değişikliğine Uğramış Köyaltı Yerleşmeleri", III. International Geography Symposium- GEOMED, 399-410.

Hall, A. S. (1971), “The Gorgoromeis” AnSt, Vol. 21, 125-166.

Hall, A. S. (1972), “Valentinianus, Praeses of Isauria”, AnSt, 22, 213-216.

Hellenkemper, H. (1986), "Legionen im Bandenkrieg -Isaurien jm 4. Jahrhundart", Studien Zu Militargrenzen Roms III, Kommissions verlag Konrad Theiss Verlag-Stuttgart, 625-634.

Hereward, D. (1958), "Inscriptions from Pamphylia and Isauria" The Journal of Hellenic Studies, 78, 57-77.

Hild, F. (1991), “ Die Route der Tabula Peuntingeriana (Tab. Peut) von Iconium über Ad Fines und Tetrapyrgia nach in Kilikien” , AnAn, 1, 311-316.

Homolle, T. (1878), “Remaques sur le praeses Bassidius Lauricius”, BCH, 2, 19-22.

Hopwood, K. (1983), “Policing the Hinterland: Rough Cilicia and Isauria” S. Mitchell (ed.), Armies and Frontiers in Roman and Byzantine Anatolia. BAR International Series 156. Oxford. 86

Hopwood, K. (1994), “Rough Cilicia in the third century A.D.3”, 12. Türk Tarih Kongresi Bildirileri, 217-225.

Hopwood, K. (1999), “Ammianus Marcellinus On Isauria”, The Late Roman World and Its Historian Interpreting Ammianus Marcellinus, Edited by Jan Willem Drijvers And David Hunt, London and New York.

Karauğuz, G. ― Doğanay, O. (2004), "İ.Ö. II. Binden Bizans Dönemine Kadar Orta Anadolu'nun Güneyinden Akdeniz Kıyılarına Kadar Uzanan Yolağı Üzerine Düşünceler", Olba, X, 1-43

Kaya, M. A. (2005), ‘‘Anadolu’da Roma Eyaletleri: Sınırlar ve Roma Yönetimi’’, TAD, 24/38, 11-30.

Kulikowski, M. (2000), "The Notitia Dignitatum as a Historical Source"; Historia, 49/3, 358-377.

Kurt, M. (2009a), "Roma Cumhuriyeti Yönetiminde Kilikya Bölgesi ve Yerel Güçler", Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, XI/ 1, 116- 139.

Kurt, M. (2009b), “Marcus Antonius’un Kilikya Politikası”, TİD, XXIV/2, 31-46.

Kurt, M. (2010),“Antik Lykonia’da Yönetim ve Şehirleşme”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 28, 1-10.

Kurt, M. (2011) “Ovalık Kilikya’da M.Ö. I. Yüzyıl Roma Yönetim Olgusu ve Tarkondimotos Krallığı”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 31, 429-446.

Kurt, M. (2016), "Yazıtlar Işığında Zengibar Kalesi'nde (Isaura) Roma Dönemi İmar Faaliyetleri ve Euergesia", Uluslararası Sempozyum: Geçmişten Günümüze Bozkır, (06- 08 Mayıs) , Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, Konya, 65-81.

Kurt, M. (2017), “Roma Döneminde Beyşehir Gölü (Karalis) Çevresinin Sosyal ve Ekonomik Yapısı”, History Studies, 9/4, 123-137. 87

Kurt, M. (2018a), “ MS 4. Yüzyılda Isauria Eyaleti’nin Siyasal ve İdari Yapısı”, Belleten, Vol. LXXXII, S. 295, 803-828.

Kurt, M. (2018b), “Dağlık Kilikia ve Isauria’daki Kentleşme ve Sosyal Yaşam Üzerine Roma Kültürünün Etkileri”, History Studies, Vol. 10, S. 3, 131-153.

Kurt, M. (2018c), “Roma’nın Principatus Dönemi Anadolu Politikaları ve Eyalet Düzenlemeleri Çerçevesinde Dağlık Kilikia Bölgesi” , Çukurova Araştırmaları Dergisi, 4 (1), 1-16.

Lenski N. (1999a), “Assimilation and Revolt in the Territory of Isauria from the 1st Century BC to the 6th Century AD", JESHO, 42/4, 413-465.

Lenski, N. (1999b), " Relations Between Coast And Hinterland In Rough Cilicia", La Cilicie: Espaces et Pouvoirs Locaux Table Ronde Internationale, Varia Anatolica XIII, 417-423.

Lenski, N. (1999c), “Basil And The Isaurian Uprising Of A.D. 375”, Phonix, 53, 308-329.

Lewin, A. (1991), “Banditismo E Civilitas Nella Cilicia Tracheia Antica E Tardoantica” Quaderni strorici, 76, 167-185.

Malay, H. (1987), “Batı Anadolu’da Aristonikos Ayaklanması (İ.Ö. 133-129)”, TİD, 3/1, 13-48.

Maricq, A. (1958), “Classica et Orinetalia 5. Res Gestae Divi Saporis”, Syria, 35, 295-360.

Martindale, J. R. (1980), “Prosopography of the Later Roman Empire: Addenda et Corrigenda to Volume I”, Historia: Zeitschrift für Alte Geschichte, 29, 474-497.

Michael, K. (2000), "The Notitia Dignitatum as a Historical Source"; Historia, 49/3, 358- 377.

Mitchell, S. (1979), "Iconium and Ninica: Two Double Communities in Roman Asia

Minor", Zeitschrift für Alte Geschichte, 28/4, 409-438

88

Mitchell, S. (2008), “Geography, Politics, and Imperialism in the Asian Customs Law”. The Customs Law of Asia. Ed. by M.Cottier, M. H. Crawford et al, 165-2.

Mitford, T. B. — Andrews, St. (1980), ‘‘Roman Rough Cilicia’’, ANRW, II, 7. 2, 1230- 1261.

Mitford, T. B. (1962), “Sites Old and New in Rough Cilicia”, AnSt, Vol.12, 185-217

Néroutsos, T. D.(1878), “La forteresse d’Antioche en Isaurie et le praeses Bassidus Lauricius”, BCH, 2, 16-19.

Onur, F. (2009), “The Roman Army in Pamphylia: From the Third to Sixth Centuries A.D.”, Adalya, XII, 300- 318.

Ormerod, H. A. (1922), “The Campaigns of Servilius Isauricus against the Pirates”, JRS, 35-56.

Öztürk, B. (2006), ‘‘Çarşamba Çayı Boğazı’nın (Suğla ve Konya Ovası Arası) Oluşum ve Gelişim Özellikleri’’, Türk Coğrafya Dergisi, 45, 1-14.

Paris, P. — Radet, G.A. (1885), “Deux nouveaux gouverneurs de provinces”, BCH, 9, 433- 436.

Paris, P. — Radet, G.A. (1886), “Inscriptions de Pisidie, de Lycaonie et d’ Isaurie”, BCH, 10, 500-514.

Pottier, B. (2005), “ Banditisme et révolte en Isaurie au IV et V siècles vus par les Isauriens eux-mêmes. La Vie de Saint Conon”, Mediterraneo Antico, VIII/2, 443- 476.

Rougé, J. (1966), "L'Historie Auguste et L'Isaurie AuIVeSiécle”, REA, 68/3-4, 282-315.

Royer, A. ― Bahar H. (2011), “Astra en Isaurie”, AnAn, 19, 149-198.

Ruge, W. (1916) “Isaura Nova”, RE, X/2, 2055.

Ruge, W. (1919), "Kalykadnos", RE, X/2, 1767. 89

Ruge, W. (1924), “ Lalasis” , RE, XII/1, 535.

Russo, C. A. (2012), “La Difficile Realta Dell’Isauria Tardoantica: Il Casso Dei Latrones”, Anesteria, 1, 475-481.

Sayar, M. H. (1995), “Cornelius Dexter, Satthalter de Provinz Kilikien”, EA, 24, 127-129.

Sayar, M. H. (1999), “Antik Kilikya’nın Şehirleşmesi”, XII. Türk Tarih Kongresi Bildirileri, Vol.1, 193-211.

Sayar, M. H. (2001), “Kilikia’da Epigrafi ve Tarihi- Coğrafya Araştırmaları 1999”, 18. AST, Ankara, 275-288.

Scharf, R. (1990), “Die Matroniani – Comites Isauriae”, EA, 15, 147-151.

Seeck, O. (1924), “Bassidius Lauricius”, RE, XI/1, 1023-1024.

Shaw, B. D. (1990), "Bandit Highlands and Lowland Peace: The Mountains of Isauria- Cilicia", JESHO, 33/ 2, 199- 233.

Sherk, R.K. (1979), “A Chronology of the Governors of Galatia: A.D.112-285”, The American Journal of Philogy, 100, 166-175.

Sherwin-White, A. N. (1976), "Pamphylia and Cilicia, 133-70 B.C.", JRS, 66, 1-14.

Sherwin-White, A.N. (1977), “Roman Involvement in Anatolia, 167-88 B.C.”, JRS, 67, 62-75.

Slotjes, D. (2014), “Late Antiqua Administrative Structures: On the Meaning of Dioceses and their Borders in the Fourth Century ad”, Aspects of Ancient Institutions and Geography, ed.Danielle Slotjes, Brill, Leiden, 177-195.

Sviatoslav, D. (2000), “Observations on the Historical Geography of Roman Lycaonia”, Greek, Roman, and Byzantine Studies, 41, 349–375.

Syme, R. (1939), ‘‘Observations on the Province of Cilicia’’, AnSt, Presented W. H. Buckler (Edited W. M. Calder, J. Keil), 299-332. 90

Syme, R. (1986), ‘‘Isauria In Pliny’’, AnSt, 36, 159-164.

Şahin, S. (1991), “Inschriften aus Seleukeia am Kalykadnos (Silifke)”, EA, 17, 139-166.

Takmer, B. (2013), “Anadolu’nun Önemli Tarihi Yazıtları 4. Lex Portorii Provinciae Asiae (Asia Eyaleti Gumruk Yasası)", Eski çağ Yazıları 4, Akyürek Şahin N. E., Takmer B., Onur F., Ed., Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 102-126.

Taşdöner, K. (2012), “Romalı Triumvir Marcus Antonius'un Anadolu'da Siyasi Düzenlemeleri”, TAD, 31/51, 209-236.

Taşdöner, K. (2016), “Anadolu’da Roma’ya Bağımlı Bir Krallık: Kappadokia (İÖ 54 İS 17), TOD, S. XXVII, 25-42.

Tobin, J. (2001), “The Tarcondimotid Dynasty in Smooth Cilicia”, É. Jean et al. (eds), La Cilicie: Espaces et Pouvoirs Locaux, Varia Anatolica, Vol.13, 381-388

Woods, D. (1998), “Arbazacius, Fravitta, and the Government of Isauria CA A. D. 396- 404” Phoenix, Vol. 52, S. 1/2, 109-119.

Wroth, W. (1883), “Coins of Isauria and Lykaonia”, The Numismatic Chronicle and Journal of the Numismatic Society, Vol. 3, 177-180.

Yalçınlar, İ. (1990), "Bozkır'da Fosilli Kambro-Ordovisiyen Tabakalar (Konya)", Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Coğrafya Araştırmaları Dergisi, 2, 113-128.

Yılmaz, M. (1998), “Mezar Steli Betimlemelerine Göre İsauria Bölgesinde Bağcılık ve Bağbozumu Şenlikleri”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 4, 358-381.

Yılmaz, M. (1999), “Bir Yazıtın Işığında İsauria Bölgesinde Korsanlık”, Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Edebiyat Dergisi, 13, 99-108.

Ziegler, R. K. (1993), Heer und Städtisches Geld: Untersuchungen zur Münzprägung von Anazarbos und anderer Ostkilikischer Städte (Ergänzungsbände zu den Tituli Asiae Minoris 16, Vienna. 91

DİZİN Attalos, ii, iii, 25, 26

Augusti, 47, 51, 53, 54 A Aulon Cilicius, ii, 8 A. Erzen, 18 B A. Müfid Mansel, 18 Barnabas, 7 Adana, 4 Bassidius Lauricius, 63, 64, 84, 85, 89 Aetius, 67 Başyayla, 15 Afrinus, 38 Beyşehir, 9, 10, 11, 14, 32, 33 Akdeniz, 8, 10, 11, 14, 15, 23, 27, 28, 29, Bithynia, 26, 28, 40, 47 36, 37, 40, 75, 80, 86 Bozkır, i, 9, 10, 11, 12, 13, 16, 17, 18, 19, Akseki, 9, 14 20, 81, 82, 83, 84, 86, 90 Alacadağ, 9 Brutus, 39 Aladağ, 9 Bucakkışla, 15 Alexander, 56, 57

Alt Piosen, 9 C Amyntas, 2, 5, 34, 40, 42, 48, 49, 61 C. Etrilius Regillus Laberius Priscus, 54 Anastasius, 67, 68 Caligula, 45 Anemurium, 6, 16, 46, 65, 82 Capitis, 24 Annius, 38 Cassius, 24, 30, 31, 37, 39, 40, 41, 43, 44, Antalya, ii, iii, 8, 9, 32 45, 46, 47, 49, 51, 52, 54, 57, 72 Antalya Körfezi, ii, 8, 9 Chelidon, 37 Antiocheia, 10, 14, 51 Cicero, 24, 25, 28, 32, 42, 72 Antipatros, 5, 42 Claudiconium, 38 Antonius, i, ii, iii, 24, 27, 31, 39, 40, 41, Claudioderbe, 38 42, 43, 47, 49, 53, 90 Claudiolaodicea, 38 Appianos, 28, 29, 30, 31, 35, 36, 37, 48 Claudiopolis, 38 Arbazacius, 66, 90 Claudius, 38, 46, 52, 53, 54, 59, 73 Ariarathes, 5, 26, 28, 39 Clibanus, 6 Aristonikos, 26, 87 Colonia Iulia Felix Gemina Lystra, 43 Artanada, 10 Comes Et Praeses, 66, 67 Attaleia, 29, 32 Comes Primi Ordinis Et Dux, 66 92

Comes Rei Militaris, 66 Eupator, 28, 29, 78 Comites, 89 Euphrates, 28 Cornelius Dexter, 54 F Ç F. Hild, 19 Çaldağı, 9 F. Lequenne, 7 Çamlıca, 15, 16 Flavius Leontius, 66 Çarşamba Çayı, 10, 11, 88 Flavius Saturninus, 65 Çatalhöyük, 12, 78 Flavius Uranius, 64, 65 Çumra, 11, 13, 18 G D G. E. Bean, 19 Dardanos, 30 G. Etrilius Regillus Laberius Priscus, 54 Deitaros, 30 G.E. Bean, 50 Delikpınar, 8 Gaius Cladius Nero, 29, 31 Delphi, 22 Gaius Julius Caesar, 35 Demir Dağ, 9 Galatia, ii, iii, 2, 28, 30, 43, 46, 47, 48, Derbe, 5, 7, 26, 41, 42, 83 49, 50, 51, 53, 55, 61, 64, 70, 89, 100 Derbetes, 5, 42 Galatlar, 26, 28, 47, 48, 74, 77 Diocletianus, i, ii, 56, 57, 60, 62, 70 Gallia, 23, 24 Diodoros, 2, 4, 5, 26, 29, 30, 72 Gallienus, 56, 58, 59, 70 Duruhan, 15 Geyik Dağı, 8 Dülgerler, 10, 17 Gezlevi, 12 Göçem belinden, 8 E Göksu, 1, 9, 10, 11, 12, 15, 101 E. J. Davis, 17 Gülnar, 12, 15 Elmacık Dağı, 9 Gündoğmuş, 9 Elmasun, 6 Eparkheia, 53, 55 H Epiktetos, 26 H. Çambel, 18 Erenler Dağı, 9, 85 H. Hellenkemper, 19 Ermenek, 10, 12, 15, 16, 20, 76 H. J. Houwink Ten Cate, 4 Eumenes, 5, 26 H.Swoboda, 18 93

Hacı Ömer Dağı, 9 J Hadim, i, 9, 10, 12, 16, 19, 81 J. A. Cramer, 6, 18 Hasan Dağı, 12 J. İnan, 18 Haydar Dağı, 9 J. R. S. Sterrett, 17 Hispania, 23 Julius, 31, 35, 38 Homonadeis, 6, 32, 33, 39, 42 Hotamış, 11 K K. Feld, 20 Hue, 4 K.Bittel, 18 Hulaia, 10 Kalykadnos, 51, 88, 100, 101 Hume, 4 Kanlıdivane, 41 Hüyük, 13 Kantyleis, 41 I Kapadokia, 50 Ikonium, 14, 37, 39, 85 Karalis, 14, 15, 32, 33, 35 IIIus, 67 Karaman, i, 12, 13, 15, 57 Irano, 11 Kastabala, 26 Irano-Turanian (İran Turan), 11 Kedi, 4 Isauria, i, ii, iii, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, Ketis, 4, 46 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 25, Kırkgeçit, 12 26, 27, 29, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, Kısık, 11 40, 41, 42, 46, 47, 49, 50, 51, 52, 53, 54, Kızılın Dağı, 9 55, 56, 58, 59, 60, 61, 64, 65, 66, 67, 69, Kietai, Ketai, 4 70, 74, 75, 76, 80, 81, 83, 85, 86, 87, 89, Kilikia, i, ii, iii, 4, 6, 7, 8, 13, 14, 16, 18, 90, 97, 98, 99, 100 26, 27, 28, 29, 31, 35, 36, 37, 38, 40, 41, Isauria Nova, 4, 5 42, 43, 44, 45, 46, 49, 50, 51, 52, 53, 54, Isauria Palaia, 5 55, 56, 57, 58, 59, 62, 67, 87 Isauria Vetus, 4, 34, 42 Kisecik, 10 Isauricus, 2, 7, 32, 35, 88 Klaudiopolis, 15 Issos, 37 Klaudiopolis , 15 Knidos, 22 İ Kode, 4 İran Turan, 11 Kommagene, 45, 52 İslihisar, 13 konsül, 24, 26 94

Konya, i, 9, 11, 13, 14, 15, 16, 18, 42, 74, Murena, 29, 30 76, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 88, 90 Mysia, 26, 31 Korakesion, 14, 29 N Korykos, 15, 32, 41, 67 Neocaesareia, 50 Kybistra, 26 Neolitik, 12, 78 L Nephelion, 54 Lalasis, 6, 89 Nikomedes, 26, 28, 47 Laranda, 5, 14, 15, 16, 41, 42, 64 Notitia Dignitatum, 75, 83, 86, 87 Legatus, 51, 53 Nova, 2, 7, 18, 33, 34, 35, 74, 88 Legio, 49, 51, 62 O Leo, 67 Oğuz Yaylası, 8 Lilingis, 67 Olba, 15, 41, 42, 50, 85, 86 Longinus, 66 Olympius, 64 Lucius, 30 Olympius Palladius, 64 Luwi, 4 Olympos, 29, 32 Luwice, 4 Osman Doğanay, 20 Lykaonia, i, ii, iii, 5, 6, 7, 8, 15, 18, 22,

26, 27, 35, 37, 40, 42, 43, 44, 46, 49, 50, P 51, 53, 54, 55, 56, 64, 70, 83 P. Verzone, 18 Lykia, 27, 29, 31, 32, 52, 55, 60 Palmyra, 59 Lystra, 7, 14, 16 Pamphylium, 8 Pamphylia, i, 7, 14, 26, 27, 28, 32, 35, 37, M 40, 49, 55, 60, 62, 66, 79, 84, 85, 88 M. Yılmaz, 19, 20 Paphlagonia, 26, 28, 40, 50 Mare, ii, iii, 8 Parth, 28, 41, 43, 45, 57 Mare Pamphlium, 8 Paulus, 7 Matronianus, 82 Pax Romana, 47 Men Askaenus, 49 Pedias, 6, 75 Mersin, ii, iii, 8, 12, 86 Perdikkas, 2, 5 Milyas, 27, 32 Perperna, 26 Mithridates, 26, 28, 30, 35, 36, 37, 48, 78 Phaselis, 29, 32 Moagetes, 29, 30 95

Philipp, 5 Rosenbaum, 19, 80, 82 Phrygia, 26, 27, 30, 37, 40, 47, 49, 74 S Pisidia, 5, 6, 14, 26, 27, 29, 30, 32, 33, Sallustius, 33, 34, 73 35, 36, 37, 38, 40, 43, 48, 49, 51, 55, 64, Sarayönü, 13 67, 70, 84, 85 Sardinia, 23 Plinius, 4, 6, 10, 23, 39, 73 Sasaniler, 57 Pompeius, ii, iii, 24, 27, 29, 36, 37, 38, 48 Seleukeia, 10, 15 Pontica, 62 Seleukia, 15 Pontus Polemanicus, 50 Servilius, ii, iii, 2, 7, 31, 32, 33, 34, 35, Praeses, 67, 85 36, 41, 69, 88 Praetore, 51, 53 Seydişehir, 10, 11 praetorlar, 24 Sırçalı, 13 Pro, 25, 51, 53, 72 Söbüçimen, 9, 10 Probus, 57, 59 Strabon, 2, 5, 6, 10, 11, 25, 28, 29, 30, Protektorate, 38 32, 34, 39, 40, 41, 42, 43, 47, 48, 49, 50, Provincia, iii, 3, 22, 25, 27 69, 73 Publius Servilius Vatia, 31 Suberde, 13 Q Suğla, 2, 9, 11, 12, 14, 17, 88 Q. Philippus, 42 Sulla, 24, 28, 30, 31 Qodi/Qedi, Que, 4 Syria, 50 quaestorlar, 24 T Quintus Veranius, 44, 52 T. B. Mitford, 19 R Tarkondiaros, 40, 48 R. E. Davis, 2 Tarkondimotos, 43 R. Syme, 7 Tarsus, 14, 37, 55 Ramsay, 14, 15, 18, 46, 57, 79 Taşeli Platosu, 8, 12 Roma, i, ii, 1, 2, 3, 13, 14, 22, 23, 24, 25, Tetrarşi, 60 26, 27, 28, 29, 30, 31, 33, 34, 35, 36, 37, Theodosius, 2, 67 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, Tiberius, 25, 41, 44, 45, 46, 51 49, 50, 51, 52, 53, 56, 57, 58, 59, 60, 64, Tolistobogi, 48 67, 69, 70, 75, 76, 81, 86, 87 Toroslar, 7, 8, 58, 82 96

Trakheia, ii, iii, 6, 8, 49 Via Sebaste, 14 Trakheio, 6 W Trakheitos, 6 W. J. Hamilton, 6, 13, 17 Trebellianius, 58, 59 W.M. Calder, 50 Tres eparkheia, ii, 53, 55

Tributum, 24 Y Trogotis, 11, 33 Yedi Kaza Yaylaları, 9, 10 Turanian, 11 Yıldız Dağı, 9 Yumuktepe, 12 Ü

Üst Miosen, 9 Z Zengibar, 2, 14, 17, 20, 54, 84, 86, 102 V Zengibar Kalesi, 14, 20, 84, 86, 102 Valerianus, 58 Zenon, 68, 83 Valerius, 65 Zenophrus, 41 Valerius Valentianus, 65 Zosimos, 60, 66 Vespasianus, 46, 50, 51

97

EKLER

EK 1. Harita ve Resimler

Harita 1: Siyasi ve İdari Sınırlarıyla Birlikte Isauria Bölgesi ve Komşu Bölgeler (Doğanay, 2009: 621.)

98

Harita 2: Antik Isauria Bölgesi (Bahar, 2016).

Harita 3: Isauria ve Komşuları (Matthews, 1989). 99

Harita 4: Isauria Bölgesi Antik Yerleşmeler ve Antik Yollar (Bahar, 1991). 100

Harita 5: Galatia West. French, D. H. (2012), Roman Roads and Milestones of Asia Minor, Vol.3 British Institute at Ankara, Ankara.

Resim 1: Kalykadnos nehrinin yatağı ile derin bir şekilde kesilmiş olan Isauria dağları.(Hellenkemper, 1986: 626) 101

Resim 2: Kalykadnos (Göksu) ve Seleukia (Silifke) (Ergin, 2009: 729)

Resim 3: Göksu Vadisi ( Ergin, 2009: 728.)

102

Resim 4: Zengibar Kalesi Sayısal Drone Görüntüsü ve Sit Sınırları (Doğanay, 2016b).

103

Resim 5: Topografik Haritada, Isaura Antik Kentinin Konumu ve Çevresindeki Günümüz Yerleşimleri( Altun ― Altun, 2016: 143.)

Resim 6: Hadrianus Zafer Anıtı, önden görünüm (Doğanay, 2016b: 177) 104

Resim 7: Hadrianus Zafer Anıtı, arkadan görünüm (Doğanay, 2016b: 177.)

Resim 8: Notitia Dignitutum’daki Isauria Görseli (Burgess, 1985: 42.) 105

Resim 9: Notitia Dignitutum’daki Isauria Görseli (Burgess, 1985: 47.)