Dijital Ortamda
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
1915’TEN BUGÜNE: ERMENİ PORTRELERİ Gazete Karınca Zan Vakfı Yayınları – 3 Nisan 2018 Yayına Hazırlayan: Çağdaş Kaplan Editör: Bekir Avcı Çeviri: Tolga Er & Lokman Sazan Mizanpaj ve Sayfa Tasarım: Sinan Balık Kapak Tasarım: Kemal Bozkurt Baskı ve Cilt: Ceylan Matbaa Maltepe Mah. Davutpaşa Cad. 318 Güven San. Sit. B Blok Zeytinburnu, İstanbul Zan Vakfı Yayınları İktisadi İşletmesi Yenişehir Mahallesi, Lise Caddesi, Boğaziçi Apartmanı, No:01, D:07 Yenişehir Diyarbakır Tel: 0 412 223 3023 Gazete Karınca Caferağa Mah. Sakızgülü Sk. No:33-A Kadıköy/İSTANBUL ISBN: 978-605-82811-3-4 Alıntı ve tanıtımlar dışında, tamamı veya bir kısmı Gazete Karınca ve Zan Vakfı Yayınları’ndan izinsiz çoğaltılamaz. Bu kitap Gazete Karınca ve The Aurora Prize ortaklığıyla hazırlanmış, Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin desteği ile çıkartılmıştır. Bursa’dan Fransa’ya: Serge Avedikyan.....................................................141 Kars’tan Gümrü’ye: Anna Mazmanyan.....................................................147 GİRİŞ.............................................................................................................4 Elazığ’dan Amerika’ya: Eric Bogosyan....................................................154 SUNUŞ..........................................................................................................5 Ankara’dan Arjantin’e: Ana Laura Menini ve Cecilia Mardirosyan.........157 Dersim’den Amerika’ya: Avrora Mardiganyan............................................ 6 Bitlis ve Elazığ’dan Amerika’ya: Alexis Ohanyan................................... 162 Sivas’tan İstanbul’a: Arto Tunçboyacıyan.................................................... 9 Malatya’dan Amerika’ya: Muriel Mirak-Weissbach.................................167 Yozgat’tan Uruguay’a: Lilian Keşişyan.......................................................12 Antep’ten Buenos Aires’e: León Carlos Arslanyan...................................171 Kapadokya’dan Fransa’ya: Mark Nişanyan.................................................16 Maraş’tan Buenos Aires’e: Diana Buyukkurt............................................175 Van ve Erzurum’dan Odessa’ya: Maria Guleghina......................................20 Urfa’dan Buenos Aires’e: Don Jorge Sarafyan.........................................178 Muş’tan Ermenistan’a: Civan Gasparyan.....................................................24 Malatya’dan Fransa’ya: Denis Donikyan................................................. 184 İstanbul’dan Fransa’ya: Shamiram...............................................................28 Tekirdağ’dan Bükreş’e oradan Erivan’a: Varduhie Varteresyan................190 Malatya’dan Kanada’ya: Atom Egoyan.......................................................36 Afyon’dan Fransa’ya: Philippe Raffi Kalfayan.........................................195 Bitlis’ten Ermenistan’a: Gor Avetisyan.......................................................40 Amasya’dan Amerika’ya: Margaret Acemyan Ahnert............................. 200 Tokat’tan Buenos Aires’e: Brenda Vaneskehyan.........................................45 Tokat’tan Rusya’ya: Ruben Dishdishyan..................................................204 Doğu Anadolu’dan Arjantin’e: David Nalbantyan......................................50 Adapazarı ve Amasya’dan Fransa’ya: André Manukyan..........................209 Bursa’dan Fransa’ya: Janine Altunyan........................................................55 Amasya’dan Fransa’ya: Michel Mosesyan................................................215 Antalya’dan Kanada’ya: Greg Sarkisyan....................................................60 Çorum’dan Amerika’ya: Kim Kaşkaşyan..................................................220 Erzurum’dan Ermenistan’a: Eva Harut.......................................................63 Micheal Omartyan.....................................................................................224 Erzurum’dan Fransa’ya: Pascal Manukyan.................................................68 Maraş’tan Amerika’ya: Lucie Abdalyan....................................................229 Kocaeli ve Adapazarı’ndan Buenos Aires’e:Arzumanyan kardeşler...........74 Vagan Egiazaryan......................................................................................233 Kars’tan Rusya’ya: Alexey Maschan..........................................................78 Gomidas Vartabet......................................................................................236 Doğu Anadolu’dan Japonya’ya: Stephanie Topalyan.................................84 TEŞEKKÜR..............................................................................................242 Adapazarı’ndan Rusya’ya: Archi Galentz...................................................87 Urfa’dan Brezilya’ya: Şahinyan kardeşler.................................................. 92 Yozgat ve Kayseri’den İstanbul’a: Dikran Altun....................................... 97 Muş’tan Britanya’ya: Vartan Melkonyan................................................. 102 Elazığ’dan Arjantin’e: Gregorio Hairabedyan..........................................106 Karen Stepanyan.......................................................................................110 Kars’tan Rusya’ya: Mariam Merabova.....................................................114 Adapazarı’ndan Fransa’ya: Patrice Djololyan..........................................118 Adapazarı’ndan Lübnan’a: Emil Lahud....................................................124 Musa Dağı’ndan Lübnan’a: Aline Kamakyan.......................................... 129 Diyarbakır’dan Kanada’ya: Arsine Hancıyan...........................................134 SUNUŞ GİRİŞ Buradakiler diasporadan sesler. Ata topraklarında yetişmiş olsalar çok farklı hayatlara sahip olabilecek kişilerin sesleri buradakiler. Gazete Karınca yayın hayatına başladığı 2016 yılının Ekim ayından Daha birkaç ay önce beni “Türk” sinemacı olarak anlatan bir internet bu yana Aurora Prize’ın Soykırım’ın 100. yılı vesilesiyle hazırladığı Er- meni portrelerini okurlarıyla paylaşıyor. Çünkü Karınca ekibi, mülakatlar sitesinden bazı kelimeleri çıkarmalarını istedim. Mısır’da Ermeni bir ailede ile oluşturulan bu portrelerin İngilizce, Fransızca ve İspanyolcadan sonra doğan ve Kanada’da büyüyen biri olarak hâlihazırda uğraşmam gereken baş- Türkçeleştirilmesinin elzem olduğu görüşünde. Öyle ya Muş, Urfa, Yoz- ka birçok kimliğim vardı. “Türk” etiketi benim alışık olmadığım bir şeydi. gat, Erzurum ya da Van’daki insanları kendi evlerinden ve topraklarından Aynı zamanda bu durumda rahatsız edici bir şey de vardı. Dedem Arap- eden ve onları Arjantin’e ya da Fransa’ya sürükleyen şey başka bir yerden kir’den ayrılmaya zorlanmış olmasaydı belki de Türk olacaktım. Elbette o değil tam da buradan başladı. Bu yüzden bu anlatılarla okurlarımızı kar- da Ermeni Soykırımı’ndan ötürü yetim olan büyükannem ile hiçbir zaman şılaştırmayı görev bildik. Bu gaye ile portreleri internet sitemizde peyder- tanışamayabilirdi. Kimse onun hangi kent veya köyden geldiğini bileme- pey yayınlanmaya başladık. Zamanla bunu kitaplaştırma fikri olgunlaştı, yecekti. Yine de bir anlığına da olsa Türkiye’de tanışıp orada kaldıklarını hakeza 1915’ten bugüne uzanan Ermeni portreleri kitap olarak bugün siz hayal edelim. Bu kitapta birçok dilden -anne ve babalarımızın, büyükanne okurlarımızın elinde. ve büyükbabalarımızın kaçtığı yeni dünyadaki diller- Türkçeye çevrilen Kitabı hazırlarken Aurora Prize’ın formatının dışına çıkmamaya özen nice sesin, modern Türkiye devleti vatandaşlarının sesleri olduğunu hayal gösterdik. Ancak 1915’teki Soykırım’la başlayan savruluşun zamansal edelim. ve mekânsal boyutunun özellikle altını çizmek istedik –ki bunun için ki- Bizler neler yapıyor olurduk? Ben film yapar, operalarımı yönetir miy- tabımızın adını “1915’ten Bugüne: Ermeni Portreleri” koyduk. Okur bu dim? Bu “başarı hikâyeleri” aynı itibar ve saygınlığa erişir miydi? Hepi- kitapta 1915’te hayatta kalmayı başarmış Mihran’ın, Araksi’nin ya da miz sağlıklı bir Türk toplumunun parçası olur muyduk? Bizim bu ülkedeki Hovannès’in Urfa’tan Buenos Aires’e veya Amasya’dan Fransa’ya uzun varlığımız burayı farklı seslere daha çok yer açan, daha açık ve sağlıklı bir yolculuğunun hikâyesini oğul veya torunlarının bugüne taşıdığı anlatılar yer haline getirir miydi? aracılığıyla okuyacaktır. Bu soruların yanıtını asla bilemeyeceğiz. Bildiğimiz tek bir şey var o da Yönetmen Atom Egoyan’ın dediği gibi bu kitaptaki sesler “ata toprakla- Ermenilerin seslerinin burada bir araya getirildiği ve bunların, şu an için rında yetişmiş olsalar çok farklı hayatlara sahip olabilecek kişilerin sesleri.” bizlere gizemli ve yabancı gözüken, ancak büyükannelerimizin ve büyük- Gazete Karınca babalarımızın hepsinin konuştuğu bir dilde sunuluyor olduğu. Bu jestten ötürü çok duygulandım. Bu, sanki varlığımızın oldukça önemli olduğu bir yerden bizleri ayıran tarihsel bir yaraya yönelik küçük bir hareket. Şimdiy- se bu çeviriler aracılığıyla bizden alınan herkesin hayaletinden size geri fısıldıyoruz. Atom Egoyan 4 5 leri tarafından yeniden yakalanır ve tekrar kaçar. Dersim dağlarında çıplak ayak yürüyerek, mağaralarda ve ağaçların arasında saklanarak, bitki kök- leri yiyerek geçen 18 ayın ardından yarı çıplak ve aç bir şekilde Rusya’nın kontrolüne geçen Erzurum’a ulaşır. Burada Amerikalı misyonerler onunla ilgilenir. New York’ta yaşayan Ermeni bir aile tarafından evlat edinilmesinin ar- dından katliamlar öncesinde ABD’ye taşınan erkek kardeşi Vahan’ı bula- bilmek için gazete ilanları verir. Söz konusu ilanlar