Osmanl› Kad›n› Hakk›nda Hukuk Kaynaklar›na Dayal› Çal›flmalar 43

Türkiye Araflt›rmalar› Literatür Dergisi, Cilt 5, Say› 10, 2007, 43-76

Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças›

Mine MENG‹*

Girifl

EDEB‹YATIN ‹K‹ ana anlat›m yolundan biri olan nesir, Eski Türk Edebiyat› dö- neminde XIV. yüzy›l›n bafllar›ndan XIX. yüzy›l›n ortalar›na kadar beflyüz y›ll›k bir zaman dilimi içinde, fliirle birlikte varl›k göstermifltir.1 Ancak, nesrin fliirden sonra ortaya ç›kt›¤› ve fliire göre ikinci planda kalarak geliflti¤i görüflü yayg›n- d›r. Bafllang›çta Türklerin yer de¤ifltirmeleri sonucu siyasî birlik ve düzene ka- vuflmalar›n›n zaman almas›, yerleflik düzen ve huzur isteyen edebiyat›n özel- likle de düflünce temeline dayanan nesrin hemen geliflip güçlenmesini engel- lemifltir. Bu tarihi geliflmeyle birlikte; duygusall›¤›, ak›c›l›¤›, k›sal›¤› dolay›s›yla ak›lda daha kolay kalmas› vb. özellikleri geçmiflin hemen her döneminde fliiri öne ç›karm›flt›r. Bu ba¤lamda, derecesi ne olursa olsun, a¤›rl›kl› olarak lirik içe- rikli olan Divan fliirinde de naz›m nesre göre daha etkili bir iletiflim arac› olarak öne geçmifl ve estetik beklentinin fliir arac›l›¤›yla karfl›lanmas› yoluna gidilmifl-

* Prof. Dr., Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyat› Bölümü. 1 Bu makalenin haz›rlanmas›nda bafll›ca afla¤›daki kaynaklardan yararlan›lm›flt›r: Ahmet Atilla fientürk ve Ahmet Kartal, Üniversiteler ‹çin Eski Türk Edebiyat› Tarihi, ‹stanbul: Der- gah Yay›nlar›, 2004; Türk Dünyas› El Kitab›-Edebiyat (Türkiye), III cilt, Ankara: Türk Kül- türünü Araflt›rma Enstitüsü Yay: 158, 1998; Mustafa ‹sen, Osman Horata vd., Eski Türk Edebiyat› El Kitab›, Ankara: Grafiker Yay., 2005; Mine Mengi, Eski Türk Edebiyat› Tarihi, Ankara: Akça¤ Yay., 2003; Mustafa ‹sen, Filiz K›l›ç vd., fiair Tezkireleri , Ankara: Grafiker Yay., 2002; Fahir ‹z, Eski Türk Edebiyat›nda Nesir (XIV. Yüzy›ldan XIX. Yüzy›l Ortas›na Ka- dar Yazmalardan Seçilmifl Metinler), c. I, “Önsöz”, ‹stanbul, 1964, s. v-xxii; Büyük Türk Klasikleri, Divan Edebiyat›nda Nesir, c. I, s. 239 vd.; “Divan Edebiyat› Nesri”, Türk Dili ve Edebiyat› Ansiklopedisi, c. II, s. 340 vd.; Serhan Aklan, “XIII-XV. As›rlarda Divan Nesrine Genel Bir Bak›fl”, Yedi ‹klim, Haziran 1994, c. VII, s. 11 vd.; Ali R›za Özuygun, “XVI. ve XVI- I. Yüzy›l Divan Edebiyat›nda Nesir”,Yedi ‹klim, Temmuz 1994, c. VII, s. 13 vd. 44 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi tir. Dolay›s›yla edebiyatta hüner ve marifet, fliirle var say›lm›fl; fliir, edebi gücü gösterme arac› olarak kabul görmüfltür. Nesri güzellefltirmek, anlam›n› güçlendirip etkileyici k›lmak amac›yla nesre fliir katmak nesrin özelliklerinden biri olmufl; mensur metin içinde beyit, dize, dörtlük vb. manzum parçalar, Eski Türk nesrinin ilk örneklerinden bafllayarak pek çok metinde yer alm›flt›r. Öte yandan, nesri fliire yaklaflt›rmak, nesirde de hüner gösterme iste¤inin, dolay›s›yla süslü anlat›m›n baflka bir deyiflle “in- fla”n›n do¤mas›na neden olmufl ve nesir dilindeki söz konusu sanatl› anlat›m gücü yüzy›llar ilerledikçe artm›flt›r. Tarihi ak›fl› içinde nesir, (1) Divan nesri, ve (2) Halk nesri olarak geliflim gösterir. Divan nesri konular›na göre flu türlerde eser vermifltir: 1. Dinî-tasav- vufî türler (Akaid, tefsir, hadis, tasavvuf vb. konulu eserler), 2. ‹slâm tarihleri (Siyerler, k›sas-› enbiyalar, tezkiretü’l-evliyalar, makteller), 3. Dinî-destanî tür- ler (Menak›bnameler, velayetnameler, daniflmendnameler, Hamzanameler, Battalnameler vb.), 4. Hikâyeler ( Dede Korkud, Kelile ve Dimne, K›rk Vezir, Muhayyelat-› Aziz Efendi vb.), 5. Tarihler ( Destani tarihler, vakanüvis tarihle- ri, özel tarihler), 6. fiuara tezkireleri ve baflka biyografik eserler, 7. Seyahatna- meler, 8. Sefaretnameler, 9. Münfleatlar, 10. fierhler, sözlükler vb. edebî eserler

Klasik Türk Edebiyat› Nesrinin Tarihi Geliflimi

Türkçenin ilk yaz›l› belgeleri olarak bilinen Orhun Yaz›tlar› Türk nesrinin de ilk örnekleridir. Orta Asya’da Orhun ve Turfan bölgelerinde bulunan ‹slâmiyet öncesi döneme ait bu eserler, Göktürkler’e ait olup didaktik ve destanî içerikli- dir Göktürk dönemi eserlerini Uygur dönemi eserleri izler. Bunlardan Turfan bölgesindekiler, Budizm’i ve Maniheizm’i ö¤reten dinî metinlerdir. Budizm’in esaslar›n› anlatan Altun Yaruk (Alt›n Ifl›k), Prens Kalyanamkara Papamkara hi- kâyesi bu dinî-didaktik metinlerin en dikkate de¤er olanlar›d›r. ‹slâmî döneme ait ilk mensur eserler de Orta Asya’da verilmifltir. Bu yörede varl›¤› bilinen ilk mensur örnek, XIII. yüzy›lda Karahanl› Türkçesi ile manzum yaz›lm›fl olan Kutadgu Bilig ’in mensur mukaddimesidir. XIII. yüzy›lda Anadolu sahas›n›n ilk mensur eserleri Farsça yaz›lm›flt›r. Bunlar aras›nda Mevlânâ’n›n Fihi Mâfih’i, Mektûbât’›, Mecâlis-i Seb’a’s› ve Sul- tan Veled’in Maarif’i say›labilir. Söz konusu eserlerin Farsça yaz›lm›fl olmalar› Türk nesir dilinin bafllang›c› aç›s›ndan olumsuz bir geliflmedir. Yazar› bilinme- yen Behcetü’l-hadâik bu yüzy›l nesrinin Anadolu sahas›ndaki bilinen Türkçe yaz›lm›fl tek örne¤idir. XIV. yüzy›l›n ilk mensur örnekleri yine Orta Asya Türk sahas›nda ve Do¤u Türkçesi ile verilmifltir. Orta Asya K›pçak sahas›nda, Do¤u Türkçesi ile yaz›lm›fl varl›¤› bilinen ilk örneklerden biri Seyf-i Serayi’nin Gülistan Tercümesi’dir. Sa- Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 45 di’nin Gülistan’›ndaki mensur hikayelerin baflar›yla dönemin Türkçesine çev- rildi¤i eserde manzum parçalar da bulunmaktad›r. Tercümeye yer yer Seyf-i Serayi’nin kendi fliirleri de eklenmifltir. Farsça eserin Türkçe’ye kazand›r›lma- s›nda yarat›c› bir üslup kullan›lm›fl olan Gülistan tercümesi söz varl›¤› ve gra- mer özellikleri bak›m›ndan önemli bir kaynakt›r (1-3).* Bu sahan›n ad› an›lma- s› gereken önemli baflka bir eseri de 55 varakl›k anonim bir eser olan Codex Cu- manicus’tur (4-6). Alman rahipler taraf›ndan yaz›ld›¤› tahmin edilen eserin ya- z›ld›¤› yer ve yaz›l›fl tarihi bilinmemektedir. ‹çinde dini metinlerin, atasözleri ve bilmecelerin de yer ald›¤› eser, esas olarak, Almanca-K›pçakça, Latince-K›p- çakça iki sözlük olup; sözlüklerden ilki alfabetik ikincisi ise konuya göre düzen- lenmifltir. K›pçak sahas›nda yaz›lm›fl baflka bir eser olan Kitâbu ‹drâk Li Lisâ- ni’l-Etrâk ise Türkçe bilmeyen Araplar’a Türkçe ö¤retmek için Ebu Hayyan ta- raf›ndan yaz›lm›flt›r (7). Bilinen Türkçe ilk dilbilgisi kitab›d›r. Eser, alfabetik olarak haz›rlanm›fl bir sözlükle bir dilbilgisi kitab›ndan ibarettir. XIV. yüzy›lda Harezm sahas›nda yaz›lm›fl mensur örneklerden biri Rabgu- zi’nin K›sasü’l-Enbiya’s›d›r. Dinî konulu olan eserde, Kur’an’da ad› geçen pey- gamberlere iliflkin k›ssalara yer verilmifl olup bunlar›n bir k›sm› Hz.Muham- med’e aittir. ‹çinde yer yer Arapça, Türkçe söylenmifl mülemma gazeller bu- lunmakla birlikte K›sasü’l-Enbiyâ anlafl›l›r bir dille yaz›lm›flt›r (8). XIV. yüzy›la ait baflka bir mensur eser de Nehcü’l-Ferâdis’tir. Nehcü’l-Ferâdis, dünya ve ahi- ret mutlulu¤unu kazanmak için yap›lmas› gerekenlerin anlat›ld›¤›, dinî-ahlâkî bir eserdir (9-10) . XIV. yüzy›l Anadolu sahas›na gelince; Ayd›no¤lu Umur Bey ad›na Kul Mesud taraf›ndan Farsça’dan çevrilmifl olan Kelile ve Dimne bu yüzy›l›n ilk mensur ör- neklerindendir. ‹çinde yüz dolay›nda hikâyenin bulundu¤u Kelile ve Dimne Çe- virisi, içinde manzumelerin de yer verildi¤i didaktik bir eserdir. Kul Mesud, di- daktik amaçla eserde sade ve anlafl›l›r bir dil kullanmakla birlikte mensur bö- lümlerin çevirisinde Farsça cümle yap›s›n› korumufltur (11). Yüzy›l›n flairlerin- den olan fieyho¤lu Mustafa’n›n mensur eserleri de vard›r. Bunlardan Marzu- bannâme çevirisi, didaktik bir eserdir. ‹çindeki hayvan hikâyeleri arac›l›¤›yla devlet yönetimi ve ahlâkî konularda ö¤ütler verilmifltir. Bu özelli¤iyle Kelile ve Dinme gibi fabl türü bir eserdir (12-15). Bu yüzy›l›n Anadolu sahas› eserlerinden olan Kenzü’l-Küberâ ve Mehekkü’l-Ulemâ da fieyho¤lu Mustafa’ya aittir. Eser, Necmüddîn Dâye’nin Mirsâdü’l-ibâd’›ndan yap›lm›fl bir çeviridir. Kutadgu Bi- lig’den sonra devlet yönetimi hakk›nda yaz›lm›fl önemli eserlerden biri olarak kabul edilir (16). fieyho¤lu Mustafa’n›n önemli baflka bir eseri de Germiyan Be- yi Süleyman fiah’›n iste¤iyle Farsçadan çevirdi¤i Kabus-nâme’dir (17-18). Erzu- rumlu Kad› Darir, Hz. Muhammed’in hayat›n› anlatt›¤› Sîretü’n-nebî’siyle bu

* Parantez içerisinde verilen rakamlar, kronolojik s›ra temel al›narak haz›rlanm›fl ve makale- nin sonunda verilmifl kaynakçada yer alan eserlerin s›ra numaras›n› göstermektedir. 46 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi yüzy›lda edebiyat›m›z›n dinî-destanî içerikli ilk siyer örne¤ini verir. Sade bir dil- le Arapçadan çevrilmifl ve befl cilt olan eser, kendisinden sonra yaz›lan pek çok siyer kitab›na örnek olmufltur (19-20). XIV. yüzy›l›n mensur eserleri aras›nda varl›¤› bilinen Fütûhu’fl-flâm ise Kad› Darir’in baflka bir çeviri eseridir. Eserde Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer zaman›nda Suriye’nin Müslümanlar taraf›ndan fethi anlat›lmaktad›r. Üç ciltlik eserde yer yer manzum parçalar da bulunmaktad›r (21-22). Darir’in söz konusu edilmesi gereken bir di¤er mensur eseri Yüz Hadis Tercümesi’dir. Eserde, Türkçeye çevrilen her hadisin alt›nda iyilik, do¤ruluk, güzellik gibi insani de¤erlerin ifllendi¤i bir de hikâye anlat›lm›flt›r (23). Yüzy›l›n çeviri eserleri aras›nda kimin taraf›ndan çevirildi¤i bilinmeyen Sa’lebi’nin K›- sas-› Enbiyâ’s› ile Attâr’›n Tezkiretü’l-evliyâ’s› da bulunmaktad›r (24). Bu dönemin Anadolu’sunda verilmifl baflka bir mensur eser de Hz. Ham- za’n›n kahramanl›klar›n›n anlat›ld›¤›, dinî içerikli Hamzanâme’dir. Eser, XIV. yüzy›l›n ünlü flairi Ahmedî’nin kardefli Hamzavî’ye ait olup as›l ad› bilinmeyen yazar›n, bu eser dolay›s›yla Hamzavi olarak tan›nd›¤› tahmin edilmektedir. Hamzanâme, sade ve canl› üslûbu nedeniyle yüzy›llar boyu halk aras›nda sevi- lerek okunmufltur. Hamzavî’nin ayr›ca bir de mensur ‹skendernâme’si vard›r. Anadolu’nun Türkleflmesi ve ‹slâmlaflmas› dönemi ürünleri aras›nda bulunan dinî-destanî konulu mensur eserlerden Seyyid Battal Gazi ile Daniflmend Ah- med Gazi’nin kahramanl›klar›n›n anlat›ld›¤› Battal-nâme ve Dâniflmend-nâ- me’yi de yüzy›l›n eserleri aras›nda saymak gerekir (25-26). Bu yüzy›l genelde konular› de¤iflik çeviri eserlerin varl›¤› ile dikkat çeker. Arap tarihlerinden ‹bn- i Kesir ve Taberî Tarihi çevirileri bunlardand›r. Bu yüzy›l›n tarihî konulu siya- setname türü baflka bir eseri de ‹rfladü’l-Müluk ve’s-Selatin’dir (27). XIV. yüzy›lda yukar›da adlar› geçen dinî-destani vb. konulu eserlerin yan› s›ra t›p konusunda yaz›lm›fl mensur ürünler de bulunmaktad›r. Anadolu’da ya- z›ld›¤› bilinen ilk Türkçe çeviri t›p kitab› Ayd›no¤lu Umur Bey ad›na yap›lm›fl olan Müfredât-› ‹bn-i Baytar Tercümesi ad›yla tan›nan ancak kimin taraf›ndan çevrildi¤i bilinmeyen eserdir. Bu yüzy›l›n mensur eserleri aras›nda bulunan ilk telif t›p kitab› ise 1390 tarihinde ‹shak bin Murad ‘›n yazd›¤› Edviye-i Müfre- de’dir (28). Bu yüzy›l›n önemli t›p kitaplar›ndan baflka biri de Hac› Pafla diye bi- linen Celâlüddin H›z›r’›n Müntehab-› fiifâ’s›d›r. Eser özellikle dönemin dil özellikleri aç›s›ndan önemlidir (29). Söz konusu mensur eserlerin halk›n anla- yabilmesi için sade dille yaz›lm›fl olduklar›n› belirtmek gerekir. Nesir aç›s›ndan bafllang›ç dönemi olarak kabul edebilece¤imiz bu yüzy›l›n mensur eserlerinin ço¤unun dinî-ahlâkî ve destanî konulu, önemli bir k›sm›- n›n da Arapça’dan çeviri eserler olduklar› görülür. Dinî-ahlâkî ve destanî konu- lu söz konusu eserlerde ayr›ca hikâyelere yer verildi¤ini ve bu hikâyelerin di- daktik amaçl› kullan›ld›klar›n› belirtmek gerekir. Baflka bir deyiflle, rivayet ve k›ssa yan› olan bu hikâyelerin k›ssadan hisse ç›kartmak yani telkin ifllevleri var- Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 47 d›r. Genel olarak bu dönem eserlerinde cümlelerin k›sa, dilin yal›n say›labile- cek biçimde ve konuflma dili özellikleri gösterdi¤i söylenebilir. XV. yüzy›l nesri Orta Asya Türk sahas›nda ve Anadolu’da geliflimini sürdür- müfl ve her iki co¤rafyada da de¤iflik mensur türlerde örnek eserler verilmifltir. Orta Asya Türk sahas›nda Ali fiir Nevâyi’nin mensur eserleri önem ve say›ca öne ç›kmaktad›r. Muhakemetü’l-Lugateyn, Mecâlisü’n-Nefâis, Nesâyimü’l-Ma- habbe min-fiemâyimi’l-Fütüvve, Mizânü’l-Evzân adl› mensur eserleri onun yaln›z bu yüzy›lda de¤il daha sonraki yüzy›llarda da okunan eserleri aras›nda- d›r. Bu eserlerden Muhakemetü’l-Lugateyn, Nevâyi’nin anadili bilincini sergi- leyen ve Türk dilinin zenginli¤ini göstermek amac›yla yazm›fl oldu¤u bir eser- dir. An›lan eserde, Türkçeyle Farsça karfl›laflt›r›larak Türkçenin anlat›m gücü bak›m›ndan Farsçaya üstün oldu¤u görüflü savunulmufltur (30). Mecâlisü’n- Nefâis ise Türk edebiyat›n›n ilk fluara tezkiresidir. Herat, Horasan, Azerbaycan yöresinde yetiflmifl, ço¤u Farsça fliir söyleyen 461 flairin tan›t›m›n›n yap›ld›¤› eser, içeri¤i ve etkileri bak›m›ndan önemlidir (31). Nesâyimü’l-Mahabbe min fiemâyimi’l-fütüvve, Nevâyi’nin çeviri eserlerindendir. Eser, Molla Câmî’nin velilerin yaflam öykülerini anlatt›¤› ünlü Nefahatü’l-Üns adl› ünlü tezkiresinin Ça¤atayca’ya çevirisidir (32). Mizânü’l-evzân, aruz hakk›nda bilgi vermek ama- c›yla yaz›lm›flt›r (33). Nevâyî’nin ayr›ca baflta dinî-ahlâkî konulu olmak üzere de¤iflik konularda yaz›lm›fl mensur risaleleri vard›r (34). XV. yüzy›l›n Anadolu sahas›nda yaz›lm›fl olan mensur eserlerine gelince: Bu yüzy›lda ad›ndan öncelikle söz edilmesi gereken sanatç› Ahmed-i Dâi’dir. Ah- med-i Dâi’nin Tercüme-i Tefsîr-i Ebu’l-leys Semerkandî adl› eseri Anadolu’da Türkçeye çevrilen ilk Kur’an tefsiridir. Cinân-› Cenân, Miftahü’l-Cenne Dâi’nin baflka mensur eserleri olup bunlardan Miftâhü’l-Cenne, Arapçadan Türkçeye çevrilmifl olan bir akaid kitab›d›r. Rüya tabirlerinden söz eden Tercüme-i Ta’bîr-nâme’den baflka, konusu astronomi ve astroloji olan Tercüme-i Eflkâl-i Nâs›r-› Tûsî, Tercüme-i Tezkiretü’l-Evliyâ, Sirâcü’l-Kulûb ile sa¤l›¤›n korunma- s› hakk›ndaki hadislerden oluflan Tercüme-i T›bb-› Nebevî ve Vesiletü’l-Mülûk li Ehli Sülûk Ahmed-i Dâi’nin söz konusu edilmesi gereken baflka çeviri eserle- ridir. Dâi’nin önemli eserleri aras›nda bulunan mektuplaflma ve kompozisyon yazma kurallar›n›n süslü nesir diliyle anlat›ld›¤› Teressül ise türünün ilk örnek- lerindendir (35). Teressül gibi süslü nesirle infla tarz›nda yaz›lm›fl ve adlar›ndan söz edilmesi gereken bu yüzy›lda yaz›lm›fl baflka eserler ise, Yahyâ bin Meh- med el-Kâtib’in Menâhicü’l-‹nflâ’s›, fieyh Mahmud bin Edhem’in Gülflen-i ‹n- flâ’si ile Mesîhî’nin Gül-i Sad-berg’idir (36). Baflka bir mensur eser, Eflrefo¤lu Rûmî’nin Müzekki’n-Nüfûs’udur. XV. yüzy›l Anadolu sahas›n›n mensur eser sahibi olan önemli kiflilerden biri de Sinan Pafla’d›r. Sinan Pafla, Tazarrunâme, Tezkiretü’l-Evliya ve Maarifnâme adl› mensur eserlerin sahibidir. Bunlardan Tazarrunâme ya da yayg›n bilinen ad› ile Tazar- 48 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi ruât, yazar›n en ünlü eseri olup eserde kullan›lan anlat›m dili daha sonra “Si- nan Pafla Üslûbu” olarak bilinen süslü nesir dilinin ad›, eser de süslü nesir di- linin kullan›ld›¤› ilk örnek olarak kabul edilegelmifltir. Tasavvuf konulu bir eser olan Tazarruat’ta ilâhî aflk› yaflama özlemi, iste¤i içtenlikle dile getirilir. Eser, Tanzimat sonras› Türk edebiyat›nda revaç görecek olan mensur fliir tarz›n›n ilk örne¤i olarak da düflünülebilir (37). Maarifname, dinî ö¤ütler veren didaktik içerikli bir eserdir (38). Sinan Pafla’n›n dinî-tasavvufî konulu baflka bir eseri de Tezkiretü’l-evliyâ’d›r. Eser Ferididdün-i Attar’›n Tezkiretü’l-evliya’s›n›n Türkçe çevirisidir (39). Bu yüzy›la ait baflka bir eser Kabusnâme Tercümesi’dir. ‹ran hü- kümdarlar›ndan Keykavus’un, o¤lu Gilân fiah için yazd›¤› Kabusnâme, siyaset, ahlâk, çeflitli bilim ve sanat konular›na iliflkin bilgileri ve ö¤ütleri içeren didak- tik bir eserdir. Kabusnâme tercümesi Mercimek Ahmed taraf›ndan yaz›lm›flt›r. XV. yüzy›l nesrinin temsilcilerinden Ahmed Bican’›n Envârü’l-Âfl›kîn ve Acâi- bü’l-Mahlûkât adl› mensur eserlerinden ilki dinî, tarihî konulu hikâyelerle des- teklenen ö¤ütleri içeren didaktik bir eserdir. Acâibü’l-Mahlûkât’ta ise, yer, gök, denizin de¤iflik özelliklerinden söz eden rivayet ve efsaneler bulunmaktad›r. fieyh Ahmed yazar› bilinmeyen Dâstân-› K›rk Vezir’i hikâye türünün baflar›l› örneklerinden biri olarak bu yüzy›lda yazm›flt›r (40-41). Firdevsi-i Rûmî (Fir- devsi-i Tavil)’nin yazd›¤› Süleymannâme tarihî-destanî konulu bir eserdir. XV. yüzy›lda yaz›lm›fl adlar› ön s›rada verilmesi gereken tarihler ise Âfl›k Pa- flazade’nin Tevârîh-i Âl-i Osman’› ve Neflri’nin Cihân-Nümâ’s›d›r. Âfl›kpaflaza- de’nin yazm›fl oldu¤u eser, “Tevârîh-i Âl-i Osman”lar›n ilk örne¤i olmas›n›n yan› s›ra Osmanl› devletinin kuruluflunu ve kurulufl sonras› geliflmeleri anlat›l- mas› bak›m›ndan da önemlidir (42-44). Neflri’nin Cihân-nümâ’s› Neflri Tarihi ve Tevârîh-i Âl-i Osman olarak da bilinir. Eserde Osmanl› Devleti’nin kurulu- flundan 1485 tarihine kadar yaflanan olaylar anlat›lm›flt›r (45). Dönemin di¤er tarih konulu eserleri aras›nda Yaz›c›o¤lu Ali’nin Selçuk-nâme’si, K›vâmî’nin Gazavatnâme’si, Arif Ali’nin Dâniflmend-nâme’si, Ebu’l-Hayr-› Rûmî’nin Sal- tuk-nâme’si (46-47) ve Tursun Bey’in Tarih-i Ebu’l-Feth’i (48) bulunmaktad›r. Dede Korkud Kitab›, bu dönem Anadolu’sunun kayda de¤er bir baflka ese- ridir. O¤uzname özelli¤i tafl›yan Dede Korkud Hikâyeleri daha önceki yüzy›llar- da halk aras›nda ortaya ç›km›fl; ancak bu yüzy›lda yaz›lm›flt›r. Eser bu özelli¤iy- le sözlü edebi dilin daha do¤rusu halk edebiyat› gelene¤inin yaz›ya geçirilmifl örne¤idir. Eserde eski Türk toplumu ve karakterine iliflkin hikâyeler ve fliirler de bulunmaktad›r (49-50). XV. yüzy›l›n Anadolu sahas› mensur eserleri aras›nda konusu tasavvuf olan eser say›s› bir hayli kabar›kt›r. Bunlar aras›nda Ahmed-i Bîcan’›n Envârü’l-Âfl›- kîn’i ile Kaygusuz Abdâl’›n Budalanâme’si, Kitâb-› Miglâte’si ve Vücûdnâme’si bulunmaktad›r. Envârü’l-Âfl›kîn, a¤abeyi Yaz›c›o¤lu Mehmed’in Megâribü’z- zemân adl› eserinin Türkçe tercümesidir. Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 49

Ayr›ca dönemin dinî-destanî mensur ürünleri aras›nda adlar› söylenmesi gereken menak›bnâmeler vard›r. Bunlar yazar› bilinmeyen Hac› Bektafl-› Veli Velâyetnâmesi, Küçük Abdâl’›n Velâyetnâme-i Otman Baba’s›, Eflrefo¤lu Rû- mî’nin hayat›n› ve kerametlerini anlatan Eflrefo¤lu Menâk›bnâmesi ve ’in veziri Mahmud Pafla’n›n menkabevî hayat›n› anlatan Menâk›b-› Mahmud Pa- fla vb.dir. Söz konusu eserler sade dille yaz›lm›fllard›r. XV. yüzy›lda ayr›ca de¤iflik bilimler ve konularla ilgili mensur eserler yaz›l- m›flt›r. Bunlardan biri Bedr-i Dilflad’›n de¤iflik cevherleri tan›tt›¤› Tuhfe-i Mu- râdî adl› eserdir Eser 32 bölümden ibaret olup her bölümde ayr› bir cevher hakk›nda bilgi verilmifltir (51). Eczac›l›kla ilgili fiirvanl› Mahmud’un Kemâli- ye’sinde ilaç yap›m› ve bu ilaçlar›n kullan›m› konu edilmifltir (52). Kitâbü’t-ta- bîh Arapça’dan çevrilmifl olan bir yemek kitab›d›r. Bu yüzy›lda yaz›lm›fl tarihî konulu bir çeviri eser de Târîh-i ‹bn-i Kesir Tercümesi’dir (53). Önceki yüzy›lda oldu¤u gibi XV. yüzy›lda da t›p kitaplar› yaz›lm›fl ya da tercüme edilmifl olup bu eserler Anadolu’da bir bilim dilinin oluflmas›na katk›da bulunmufllard›r. Bun- lar aras›nda Cerrah Mesud’un Hulâsa adl› çevirisini, Sabuncuo¤lu fierefed- din’in Akrabadin Tercümesi’ni, Cerrahiyetü’l-hâniye’sini ve Mücerreb-nâme’yi sayabiliriz. Bu yüzy›lda Sadi’nin Gülistan’›n›n Türkçeye mensur çevirisi Mah- mud B. Kadi-i Manyas taraf›ndan yap›lm›flt›r (54). XVI. yüzy›la gelindi¤inde, yaz›lm›fl mensur eserlerin say›lar›nda ve türlerin- de art›fl oldu¤u görülür. Bu yüzy›lda Do¤u Türkçesiyle yaz›lm›fl mensur eserler- den Babür-nâme önemlidir. Hindistan’da Ça¤atay edebiyat›n›n nesir alan›n- daki en güçlü eserlerinden olan Babürname’de Babür’ün hayat› ve görüflleri baflar›l› bir dille anlat›lm›flt›r (55-56). XVI. yüzy›l Anadolu sahas›nda verilen mensur eserlere bak›ld›¤›nda, önce- ki yüzy›llardan farkl› olarak, sade ya da k›smen secili ve terkipli dille yaz›lm›fl örneklerle birlikte art›k sanatl› nesir diliyle yaz›lm›fl eserlere de rastlanmakta- d›r. Bu yüzy›ldaki mensur eser say›s›ndaki art›fl›n yan› s›ra türlerde çeflitlilik gö- rülür. Bunlar biyografik eserler ve fluara tezkireleriyle tarihler baflta olmak üze- re, dinî-tasavvufî konulu eserler, flerhler ve de¤iflik konularda yaz›lm›fl baflka eserlerdir. An›lan türlerden biyografik eserlerle fluara tezkireleri, verilen örnekler bak›- m›ndan en zengin olanlard›r. Daha sonraki yüzy›llarda da kendisine yaz›lan zeyllerle önemini korumufl ve ad› unutulmam›fl olan fiakaiku’n-nu’mâniyye fi Ulemâi’d-devleti’l-Osmâniyye Taflköprî-zâde Ebulhayr ‹sâmeddin’in bu yüzy›l- da ad›ndan öncelikle söz edilmesi gereken biyografik eseridir. Eserde, Osman Gazi’den bafllanarak 1558 y›l›na kadar yaflam›fl 371 Osmanl› bilginiyle 150 mu- tasavv›f›n biyografileri verilmifltir. Eserdeki biyografik bilgiler, Osmanl›’n›n ku- ruluflundan itibaren tahta geçmifl her padiflah döneminde yaflam›fl bilgin ve mutasavv›flar için ayr›lm›fl olan bölümler içinde yer al›r (57). Arapça olan eser 50 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi daha sonra Muhtesib-zâde Mehmed Hâkî taraf›ndan Hadâiku’r-reyhân ad›yla, Dervifl Ahmed Efendi taraf›ndan ed-Devhatü’l-irfâniyye fî Ravzati’l-Osmaniye ad›yla ve Mehmed b. Sinânüddîn Yûsuf taraf›ndan da Menâk›bu’l-ulemâ ad›y- la Türkçeye çevrilmifltir. Ancak fiakaiku’n-numâniyye’nin Türkçeye yap›lm›fl olan en tan›nm›fl çevirisi Edirneli Mehmed Mecdî’nin yapt›¤› Hadâiku’fl-flaka- ik’tir (58). Hadâiku’fl-flakaik s›radan bir çeviri olmay›p baz› eklemelerle daha sonra geniflletilip zenginlefltirilmifltir. Örne¤in, dönemin fluara tezkirecilerin- den Âfl›k Çelebi esere zeyller yazm›flt›r. Âfl›k Çelebi, iki zeylinden Tetimmetü’fl- flakâ›k›’n-nu’mâniyye ad›yla yazd›¤› Arapça zeyli Sokullu Mehmed Pafla’ya, Türkçe zeyli ise II. Selim’e sunmufltur. Ayr›ca, Ali b. Bâlî, fiakaik’e, el-Ikdü’l- manzûm fî-Zikri Efâdili’r-Rûm adl› Arapça bir zeyl yazm›flt›r. Eserde Taflköp- rülü-zâde’nin b›rakt›¤› yerden bafllan›p 1583 y›l›na kadar yaflam›fl Osmanl› bil- gin ve mutasavv›flar› hakk›nda bilgi verilmifltir. Bu yüzy›la ait baflka bir biyog- rafik eser, Künhü’l-ahbâr’d›r. Aslen bir tarih kitab› olan Künhü’l-ahbâr bir özelli¤i ile de biyografik eserdir. Çünkü eserde her padiflah döneminin tan›t›m› yap›ld›ktan sonra o dönemin din adamlar›, bilgin ve flairleri hakk›nda bilgi ve- rilmifltir (59). XVI. yüzy›lda Anadolu’da edebiyat tarihçili¤i gelene¤inin ilk ürünleri olan fluara tezkireleri de yaz›lm›flt›r (60). Eski Türk nesrinin önemli eserleri olan flu- ara tezkirelerinde, her flairin yaflam›na iliflkin genel çizgileriyle baz› bilgiler yer ald›ktan sonra; an›lan flairin fliirlerinden örnekler verilerek biyografik tan›t›m yap›l›r. Anadolu’da fluara tezkiresi yazma gelene¤i ’in 1538 de yazd›¤› Heflt-bihiflt’le bafllar. -i Sehî olarak da bilinen Sehi Bey Tezkiresi bir ön- söz, flairlerin tan›t›mlar›n›n yap›ld›¤› her birine bihiflt denilen sekiz ana bölüm ve bir hâtime yani son sözden ibarettir. Heflt-bihiflt Anadolu sahas›nda yaz›lm›fl tezkirelerin ilk örne¤i olarak sade say›labilecek bir Türkçe ile yaz›lm›fl olup eserde 241 flair tan›t›lm›flt›r. Eser, daha sonraki tezkirelere model olmas› bak›- m›ndan önemlidir. Sehi Bey, eserini yazarken Arap ve Fars gelene¤indeki taba- kat sistemiyle yaz›lm›fl eserlerden yararlanm›fl ancak esas olarak Ali fiîr Nevâ- yî’nin Mecâlisü’n-nefâyis’ini örnek alm›flt›r. Eserin de¤iflik tarihli bask›lar› ve eser üzerinde yap›lm›fl çal›flmalar vard›r (61-65). Anadolu’da ikinci tezkire Latîfî taraf›ndan 1546 tarihinde yaz›lm›fl olan Tez- kiretü’fl-fluarâ ve Tabs›ratu’n-nuzemâ’d›r. Eser önsöz, flairlerin tan›t›ld›¤› üç fa- s›l ve hâtimeden ibarettir. Tezkirenin birinci fasl›nda Osmanl› topraklar›nda yetiflmifl 13 din büyü¤ü flair; ikinci fas›lda 7 hükümdar flair; son fas›lda ise 314 flair tan›t›l›p fliirlerinden örnek verilmifltir. Tezkirede farkl› gruptaki flairlerin tan›t›ld›¤› her bir fas›lda bulunan flairlere alfabetik s›raya göre yer verilmifltir. Sehi Bey Tezkiresi’ne göre daha hacimli ve daha sanatl› bir dille yaz›lm›fl olan Latîfî Tezkiresi üzerinde de yap›lm›fl çal›flmalar bulunmaktad›r (66-71). XVI. yüzy›l›n Anadolu sahas› fluara tezkirelerinden ad› an›lmas› gereken Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 51 baflka tezkireler; Ahdî’nin yazm›fl oldu¤u Gülflen-i fiu’arâ, Âfl›k Çelebi’nin 1568’de yazd›¤› Meflâ’irü’fl-flu’arâ, Hasan Çelebi taraf›ndan 1586 tarihinde ya- z›lm›fl olan K›nal›-zâde Tezkiresi ile Beyânî’nin yüzy›l›n sonunda (1597-1598) kaleme ald›¤› Beyânî Tezkiresi ‘dir. Bunlardan Ahdî Tezkiresi olarak da tan›nan Gülflen-i fiu’arâ ilk düzeniyle bir mukaddime, ravza ad› verilmifl olan flairlerin tan›t›ld›¤› üç bölüm ile hâti- meden meydana gelmifltir. Ancak Ahdî, daha sonra tezkireye ekledi¤i yeni bir bölümle flairleri tan›tt›¤› ravza say›s›n› dörde ç›kar›p önceki ravzalara da ekle- meler yaparak eserini geniflletmifltir. Tezkirede toplam olarak 325 flaire yer ve- rilmifl ve de¤erlendirme yap›lm›flt›r. Ahdi yaln›zca döneminin flairlerini tan›t- m›flt›r. Tezkirenin kayda de¤er en önemli özelli¤i; eserde yer verilmifl olan fla- irlerin önemli bir k›sm›n›n ‹mparatorlu¤un do¤u bölgesinin flairleri olmalar› ve bu flairler hakk›nda bilgi veren tek kaynak olmas›d›r (72). XVI. yüzy›l›n önemli tezkirelerden biri de Âfl›k Çelebi’nin Meflâ’irü’fl- flu’arâ’s›d›r. Eser biri girifl, biri de flair biyografilerinin yer verildi¤i iki bölüm- den oluflmaktad›r. fiair biyografilerinin bulundu¤u bölümde 427 flair tan›t›l- m›flt›r. Özelliklerinden biri, tezkireye al›nan flairlerin alfabetik s›raya göre de¤il; ebced s›ras›na göre verilmifl olmas›d›r. Hacimli olan eserin önemli özelliklerin- den bir baflkas› da flairler hakk›nda verilen bilgilerin flairlerin kendilerinden ya da yak›nlar›ndan duyulan bilgilere dayanmalar› ve bunlar›n Âfl›k Çelebi tara- f›ndan yorumlanmas›d›r. Dili süslü, anlafl›lmas› zor olan eser; verdi¤i bilgiler bak›m›ndan önemlidir (73-74). K›nal›-zâde Hasan Çelebi Tezkiresi de yüzy›l›n hacimli tezkirelerinden biri- dir. Mukaddime ve mukaddimeden sonra yer alan üç fas›ldan oluflmufltur. Ese- rin ilk iki fasl›nda yer verilen 6 padiflah ve 5 flehzade flair kronolojik, son fas›lda yer alan 627 flair ise alfabetik olarak s›ralanm›fllard›r. Hasan Çelebi, dönemin padiflah› III. Murad’la tezkireyi sundu¤u Hoca Saadettin Efendi’ye mukaddi- mede yer vermifl; daha çok ilmiye s›n›f› flairlerini tezkireye alm›fl; ayr›ca tan›d›- ¤› ve ünlü flairlerin tan›t›m›n› da ötekilere göre daha uzun tutmufltur. Tezkire- nin anlat›m› süslü, dili a¤›rd›r (75-76). Beyânî Tezkiresi bu yüzy›lda yaz›ld›¤› bilinen son tezkire olup aslen K›nal›- zade Tezkiresi’nin özetidir. Tezkire’de mukaddemeyi izleyen, flairlerin biyogra- filerinin yer ald›¤› iki bölüm bulunmaktad›r. Bunlardan ilkinde 5 padiflah, 4 flehzade flairle ikinci bölümde 368 flair biyografisi bulunmaktad›r (77-78). XVI. yüzy›l›n say›ca zengin ve önemli mensur eserleri aras›nda tarihler de bulunmaktad›r. Bunlardan ilk büyük Osmanl› tarihi olarak kabul edilen Kemâl- pafla-zâde’nin yazd›¤› Tevârîh-i Âl-i Osman, 1533 y›l›na kadar Osmanl› co¤raf- yas›nda yaflanan olaylar› anlat›r. Kemalpafla-zâde ya da yayg›n bilinen ad›yla ‹bn Kemal, yaln›zca olaylar› anlatmakla kalmay›p bunlar›n neden ve sonuçlar› üzerinde de durmufltur. Eser önceki tarihlerde bulunan menkabe ve rivayetle- 52 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi re dayal› tarih bilgisi vermek yerine, tarihi kay›tlara dayal› elefltirel bilgiye yer vermesi bak›m›ndan önceki tarihlerden ayr›l›r. Bu özelli¤iyle de klasik dönem Osmanl› tarihçili¤inin ilk örne¤i say›lmaktad›r (79-80). Kanunî dönemi sadra- zamlar›ndan Lütfi Pafla taraf›ndan yaz›lm›fl olan Tevârîh-i Âl-i Osman’da ise, 1553 y›l›na kadar yaflanan olaylara yer verilmifl olup eser yüzy›l›n süslü nesir di- liyle yaz›lm›fl örneklerindendir (81). XVI. yüzy›lda yaz›lm›fl tarih konulu eserle- rinden baflka biri de Celâlzade Mustafa Çelebi’nin Selim-nâme’sidir (82). Hem bu yüzy›l›n, hem de daha sonraki yüzy›llar›n önemli tarih kitaplar›ndan olan Tacü’t-tevârîh, Hoca Sadeddin bin Mehemmed bin Hasan Can taraf›ndan ya- z›lm›fl olup Hoca Tarihi diye de bilinmektedir. Eserde Osmanl› Devleti’nin ku- ruluflundan 1574 y›l›na kadar yaflanan olaylar anlat›lm›flt›r (83). Baflka bir eser Selânikî Tarihi ad›yla da an›lan Selanikli Mustafa Efendi’nin yazd›¤› Tevârih-i Âl-i Osman’d›r. Eserde, 1563-1600 y›llar› aras›nda meydana gelen olaylar anla- t›l›r. Selaniki Tarihi, günü gününe olaylar› anlatmas› bak›m›ndan bir rûz-nâ- medir (84). Gelibolulu Mustafa Âli’nin Künhü’l-ahbâr’› ise bu yüzy›l›n en ünlü eserlerindendir. Dört bölüm olarak düzenlenmifl olan eserin ilk üç bölümünde Osmanl› öncesi genel tarih bilgisi verilmifl; dördüncü bölümde Osmanl›’n›n kurulufl tarihi olan 1299’dan bafllanarak 1589 kadar olan olaylar anlat›lm›flt›r. XVI. yüzy›lda yukar›da sözü edilen eserlerden baflka de¤iflik konularda ya- z›lm›fl mensur eserler de verilmifltir. Bunlar›n en önemlilerinden biri; Bahrü’l- ma’ârif’tir. Bahrü’l-ma’ârif, Osmanl› co¤rafyas›nda yaz›lm›fl edebiyat bilgileri veren ilk eser olup Gelibolulu Mustafa Surûrî’nindir (85). Uzun bir süre med- reselerde ders kitab› olarak okutulan K›nal›zade Ali Çelebi’nin Ahlâk-› Alâyi’si ise 1564’te yaz›lm›fl didaktik bir eserdir. Ahlâkî konulu mensur eserlerden bir baflkas› da Rumelili Zâifî’nin Gülflen-i Mülûk’udur. Ayr›ca Gelibolulu Mustafa Âli’nin Hilyetü’r-ricâl’i vard›r (86). Mevlânâ’n›n Mesnevi’sine yap›lm›fl çeflitli flerhler de yüzy›l›n mensur eser örneklerindendir. Bunlardan varl›¤› bilinen an- cak kütüphanelerde henüz tam nüshas› bulunamam›fl olan Sûdî’ye ait Mesne- vi fierhi, fiem’î’nin fierh-i Mesnevi’si, Mevlânâ’n›n Mesnevisi’nin 6 cildinin mensur tercüme ve flerhidir. Ayr›ca bu yüzy›lda Fars edebiyat›n›n ünlü eserle- rinden olan Sa’dî’nin Gülistan ve Bostan’› ile Hâf›z-› fiirâzî’nin Divan’› de¤iflik kifliler taraf›ndan mensur olarak flerh edilmifltir. Gülistan’a fiâhidî, Lâmi’i, Sû- dî, Hevâyî, fiem’î taraf›ndan Türkçe flerhler yaz›lm›flt›r. Bostan’› ise Sürûrî, fiem’î, Sûdî ve Hevâyî flerh etmifllerdir. Bunlar›n en ünlüsü Sûdî’ninkidir (87). XVII. yüzy›la gelindi¤inde; bu yüzy›lda da önceki yüzy›la göre mensur eser- lerin say›s›nda art›fl oldu¤u görülür. De¤iflik türler aras›nda özellikle biyografik eserlerin say›s› artm›flt›r. XVII. yüzy›l Orta Asya Türk sahas›nda Ebü’l-gazi Ba- had›r Han, toplumun milli kimli¤ini güçlendirmek amac›yla fiecere-i Terakime ve fiecere-i Türk adl› iki önemli eser yazm›flt›r. Bunlardan ilki Reflidüddin’in Ca- miü’t-Tevarihi’nde bulunan O¤uz-name’nin baflka O¤uz-namelerle karfl›laflt›- Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 53 r›lmas› suretiyle yaz›lm›flt›r. ‹çerisinde Hindistan’da yaflayan de¤iflik Türk gruplar›na ait rivayetlerin yer ald›¤› fiecere-i Terakime de¤iflik tarihlerde yay›m- lanm›flt›r (88-90). Ebü’l-gazi Bahad›r Han’›n ikinci mensur eseri olan fiecere-i Türk, Özbek hanlar›ndan Yadigaro¤ullar›’n›n fleceresi ve tarihi hakk›nda bilgi- ler içermektedir. Eserin dili sadedir. Söz konusu iki eser de destan ve tarih yö- nünden oldu¤u kadar dil ve edebiyat aç›s›ndan da önemlidir. Osmanl› sahas›ndaki ilk örnekler olan XVI. yüzy›l fluara tezkirelerine ek ola- rak bu yüzy›lda da birçok tezkire yaz›lm›flt›r. Bu yüzy›l›n tezkirelerinde flairleri tan›t›c› bilgilerin daha k›sa tutuldu¤u, buna karfl›n verilen örnek beyit ya da fli- irlerin say›s›nda art›fl oldu¤u görülmektedir. Baflka bir ifadeyle, XVII. yüzy›lda yaz›lm›fl fluara tezkireleri önceki yüzy›llar›n biyografik eser görünümü yerine, antolojik eser görünümü kazanmaya bafllam›fllard›r. XVII. yüzy›lda yaz›lm›fl fluara tezkirelerinin ilki, yüzy›l›n bafl›nda yaz›lm›fl olan Riyâzî’nin Riyâzü’fl-flu’arâ’s›d›r. Eser, önceki yüzy›l›n biyografi nitelikli tezkireleri ile bu yüzy›l›n antoloji nitelikli tezkireleri aras›ndaki geçifl dönemi- ne aittir. Tezkiresi, 1586’da yaz›lm›fl olan Hasan Çelebi Tezkiresi’nin zey- li olup önsöz ve ana bölüm olarak flairlerin yer ald›¤› iki ravzadan meydana gel- mifltir. Bu ana bölümde toplam 424 flair hakk›nda bilgi verilmifltir. Tezkirede flairlerin sosyal statülerine göre dil kullan›lm›fl; sade nesir diliyle anlat›lan bi- yografilerin yan› s›ra süslü nesir diliyle yaz›lm›fl flair biyografilerine de yer veri- lir. Yüzy›l›n önemli tezkirelerinden olan Riyazü’fl-flu’arâ’da flairlerin ölüm ta- rihlerine yer verilmesinin yan› s›ra, ölüm yerlerinin ve söyleyeni kesin bilinme- yen baz› fliirlerin flairlerinin bildirilmesi tezkirenin önemini art›rm›flt›r (91). Riyazi Tezkiresi’nden sonra, XVII. yüzy›lda yaz›ld›¤› bilinen ikinci tezkire Kafzâde Fâizi’nin Zübdetü’l-efl’âr’›d›r. Tezkirede XV. yüzy›l ortalar›ndan eserin yaz›ld›¤› tarihe, yani 1621 y›l›na kadar yaflam›fl olan 14’ü kad›n toplam 515 fla- ir alfabetik s›rayla tan›t›lm›flt›r. Eser antolojik nitelikli ilk tezkiredir. Riyazî Tez- kiresi’nde oldu¤u gibi flairlerin ölüm tarihlerinin verildi¤i bu tezkirede de, bi- yografik bilgi s›n›rl› tutulmufl; fliir örneklerine daha çok yer verilmifltir (92). XVII. yüzy›l›n ilk yar›s›nda yaz›lm›fl baflka bir tezkire de R›za Tezkiresi’dir. Tezkire k›sa bir önsözle flairlerin tan›t›ld›¤› iki ana bölümden meydana gelmifl- tir. Söz konusu bölümlerden ilkinde 9 flair padiflah, ikincisinde ise 1591-1640 y›llar› aras›nda yaflam›fl olan 257 flair tan›t›lmaktad›r. Bu tezkirede de biyogra- fik bilgilerin uzunlu¤u flairlerin tan›nm›fl olup olmad›klar›na göre uzun ya da k›sa tutulmufltur (93). XVII. yüzy›lda yaz›lm›fl tezkirelerden biri olan Yümnî Tezkiresi ise, Fâizî’nin Zübdetü’l-efl’âr’›n›n zeylidir. Ancak tezkire, yazar›n›n ölümü nedeniyle tamamlanamam›fl; daha sonra Ali Emiri taraf›ndan tamamla- narak kitap haline getirilmifltir. Yümni’nin ça¤dafl› olan 29 flair hakk›nda k›sa bilgi verilen tezkirede, tan›t›lan flairlerden 11’i hakk›nda baflka kaynaklarda bil- gi bulunmamaktad›r (94). Zeyl-i Zübdetü’l-efl’âr’›n yazar› As›m olup eser, Kaf- 54 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi zâde Tezkiresi’ne zeyl olarak yaz›lm›flt›r. Zeyl-i Zübdetü’l-efl’âr, antoloji niteli¤i- ni tafl›yan tezkireler aras›nda en çok fliir örne¤i verip içinde en az biyografi bil- gisi bulunan eser olarak bilinmektedir. Afflar Türklerinden olan Sâd›kî-i Kitâbdâr ise Mecma’u’l-havâs’› yazm›flt›r. Mecma’u’l-havâs, bu yüzy›lda Anadolu d›fl›nda yaz›lm›fl varl›¤› bilinen ikinci tezkiredir. Bir önsözle flairlerin tan›t›ld›¤› sekiz tabaka ve hatimeden ibarettir. Ça¤atayca yaz›lm›fl olan tezkirede, fiah ‹smail I döneminden eserin yaz›ld›¤› döneme kadar gelen ‹ran ve Türk as›ll› flairler tan›t›lmaktad›r. Türk as›ll› flairle- rin bir k›sm› Anadolulu, bir k›sm› ise Anadolu’ya d›flardan gelmifl flairlerdir (95) Bu yüzy›lda tezkireler d›fl›nda baflka biyografik eserler de yaz›lm›flt›r. Bun- lar›n en tan›nm›fl› yüzy›l›n mesnevi flairlerinden Nev’i-zâde Atâ’î’nin Hadâi- ku’l-hakây›k fi Tekmileti’fl-flakây›k adl› eseridir. Zeyl-i fiakây›k ya da Zeyl-i Atâ’i adlar›yla da bilinir. Eser, Taflköprî-zâde Ahmed’in fiakây›ku’n-nu’mâniyye’sine Mecdî’nin yapt›¤› Hadâiku’l-hakây›k adl› Türkçe tercümenin Türkçe zeylidir. Atâ’î, Mecdî’nin an›lan eserini esas al›p bu esere kendinden önce yap›lm›fl olan baflka zeyllerden de yararlanarak an›lan biyografik eserini haz›rlam›flt›r. Eserin düzeninde Taflköprî-zâde’nin fiakay›ku’n-nu’mâniyye’sine uyan Atâ’î, 1558- 1634 y›llar› aras›nda Kanuni’den IV. Murad dönemine kadarki her padiflah dö- nemine ait Osmanl› co¤rafyas› içinde yaflam›fl olan fleyhleri, bilginleri ve flair- leri ayr› tabakalara ay›rarak tan›tm›flt›r (96-97). Taflköpri-zâde’nin an›lan eseri- ne bu yüzy›lda Ali bin Bâlî taraf›ndan el-Ikdü’l-manzûm fi Zikri Efâd›li’r-Rûm adl› bir de Arapça zeyl yaz›lm›flt›r. Ali bin Bâlî, Taflköpri-zâde’nin b›rakt›¤› yer- den III. Murad dönemine kadar yaflam›fl olan bilgin ve fleyhlerin biyografileri- ni vermifltir. XVII. yüzy›l nesrinin önde gelenlerinden Kâtip Çelebi’nin Arapça yazd›¤› Keflfü’z-zünûn, bibliyografyayla ilgili önemli bir eserdir. Söz konusu eser, ‹slâm dünyas›na iliflkin de¤iflik konularda yaz›lm›fl eserler ve yazarlar› hakk›nda bilgi veren bibliyografik bir sözlüktür. 10 bin dolay›nda yazar ve flairle 14 bin dola- y›nda kitap ve risale ad›n›n kaydedildi¤i eser; gerek Do¤u gerekse Bat› bilim dünyas› taraf›ndan önemli baflvuru kayna¤› olarak kabul edilip üzerinde çal›fl- malar yap›lm›flt›r. Keflfü’z-zünûn önce Flügel’in Latince tercümesi ve indeks eklenmesiyle birlikte Bat›’da, daha sonra da Flügel’in yay›n›ndaki yanl›fllar dü- zeltilerek ikinci kez Türkiye’de bas›lm›flt›r (98-99). XVII. yüzy›lda yaz›lm›fl olan Evliya Çelebi Seyahat-nâmesi yaln›zca bu yüz- y›l›n de¤il bütün dönemlerin seyahatname türünde yaz›lm›fl mensur eserleri aras›nda en ünlü olan›d›r. Seyâhat-nâme-i Evliya Çelebi ad›yla da tan›nan Se- yahat-nâme 10 ciltlik hacimli bir eserdir. Evliya Çelebi, eserinde, baflta Osman- l› co¤rafyas› olmak üzere, ‹ran, Ortado¤u, M›s›r, Balkanlar, Avrupa vb. yerleri tarihi, co¤rafyas›, insan›, folkloru, kültürü vb. özellikleriyle tan›tmaktad›r. Çe- lebi, bilgisi, görgüsü, tasvir ve mizah gücüyle sa¤lad›¤› renkli anlat›m›yla Seya- Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 55 hat-nâme’de sürükleyici, ilginç bir eser örne¤i ortaya koymufltur. XIX. yüzy›l- dan günümüze Evliya Çelebi Seyahat-nâmesi üzerinde de¤iflik çal›flmalar ya- p›lm›flt›r (100-108). XVII. yüzy›lda Seyahatname türünde yaz›lm›fl bir baflka eser de Nâbî’nin hac yolculu¤unu anlatt›¤› Tuhfetü’l-Harameyn’idir. Eserde Nâbî, ‹stanbul’dan Mekke’ye gidifli s›ras›nda bafl›ndan geçen olaylar› anlatm›fl; ayr›ca tarih, co¤rafya ve sosyolojiyle ilgili bilgilere yer vermifltir. ‹çinde Arapça, Farsça, Türkçe manzum parçalar›n da bulundu¤u Tuhfetü’l-Harameyn, Türk- çe hac seyahatnamelerinin süslü nesir diliyle kaleme al›nm›fl bilinen en edebî örne¤idir (109). XVII. yüzy›l tarih türünde yaz›lm›fl mensur eserler bak›m›ndan da zengin- dir. Yüzy›l›n ilk çeyre¤inde yaz›lm›fl olan Târîh-i Âl-i Osman, Hasan Bey-zâde Ahmed’e ait olup Solak-zâde ve Naîmâ Tarihleri’ne kaynakl›k etmifltir. Bafl›nda Tâcü’t-tevârih’in özetinin yer ald›¤› eserde daha sonra I.Ahmed döneminin sonlar›na kadar yaflanm›fl olan olaylar anlat›l›r. Dönemin ünlü tarih yazarlar›n- dan Peçevî ise tarihinde 1639 y›l›na kadar olan olaylara yer vermifltir. Sokullu ailesine mensup olan Peçevi, tarihini yazarken baz› yafll› devlet adamlar›n›n an›lar›ndan ve Macar tarihlerinden yararlan›r. Eserinde dönemin kültürel ve sosyal olaylar›yla devlet adamlar›ndan baz›lar›n›n biyografilerine de yer veren Peçevî, bu özelli¤iyle eserine k›smen biyografya niteli¤i katm›flt›r (110-111). Dönemin tarihlerinden biri de Karaçelebi-zâde Abdülaziz’in Ravzatü’l-ebrâr’› olup eser, genel dünya tarihidir. Dört bölümlük eserin dördüncü bölümü Os- manl› tarihine aittir (112). Karaçelebizâde’nin ayr›ca, Tâcü’t-tevârih’e zeyl ola- rak yazd›¤› Kanunî dönemini anlatan Süleyman-nâme’si vard›r (113). Tarih-i Feth-i Revân ve Bagdâd adl› zafer-nâmesi de Revan ve Ba¤dat’›n fethini konu edinmifltir. XVII. yüzy›l tarihçileri aras›nda Naîmâ ünlüdür. Osmanl› devletinin ilk vak’anüvisi olarak bilinen Naîmâ’n›n yazd›¤› iki ciltlik tarih, k›saca Naîmâ Ta- rihi olarak bilinmekle birlikte eserin tam ad› Ravzatü’l-Hüseyn fi Hulâsâti Ah- bârü’l-Haf›kîn ‘dir. Eserde XVI. yüzy›l›n son çeyre¤iyle XVII. yüzy›l›n ilk yar›s›n- da Osmanl› co¤rafyas›nda yaflanan olaylar özetlenmifltir. Naimâ Tarihi, verdi- ¤i bilgilerinin sa¤laml›¤›n›n yan› s›ra yazar›n›n canl›, sürükleyici üslûbuyla da be¤enilen bir eserdir (114-115). Ayn› zamanda biyografik bir eser olan Kâtip Çelebi’nin Fezleke’si Arapça yaz›lm›fl genel bir tarih kitab›d›r. Eserin zeyli Türk- çe olup tarih ve edebiyat araflt›rmalar› aç›s›ndan de¤er tafl›r. Kronolojik olarak y›llara göre düzenlenmifl olan Türkçe Fezleke’de Kâtip Çelebi, 1591-1655 y›lla- r› aras›nda Osmanl› co¤rafyas›nda yaflanan tarihi olaylar› anlatt›¤› gibi, her y›- l›n sonunda o y›l içinde ölen devlet adamlar›, fleyh, bilgin ve flairlerin k›sa bi- yografileriyle eserlerinin adlar›na da yer vermifltir. Kâtip Çelebi’nin konusu ta- rih olan bir baflka eseri de Tuhfetü’l-kibâr fi Esfâri’l-bihâr’d›r. Eser Girit Seferi dolay›s›yla kaleme al›nm›fl bir denizcilik tarihidir (116). Takvimü’t-tevârih adl› 56 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi eserinde ise Kâtip Çelebi, Adem Peygamber’den bafllayarak 1648’e kadar tarih eserlerinin yer verdi¤i olaylardan söz eder. XVII. yüzy›lda yaz›lm›fl di¤er tarih eserlerine gelince: Solakzade Mehmed Hemdemî’nin yazd›¤› Solakzâde Tarihi, Silahdar F›nd›kl›l› Mehmed A¤a’n›n Silahdar Tarihi’yle Nusret-nâme, Abdî’nin Abdi Tarihi, Kâfzâde Fâizi’nin Hase- nât-› Hasen adl› eseri, fieyhülislâm Mehmed Efendi’nin ‹btihacü’t-tevârih’i ve Edirneli Abdurrahman H›brî’nin Defter-i Ahbâr’›. Bu yüzy›lda yaz›lm›fl dolayl› olarak Osmanl› tarihiyle ilgili bir baflka ünlü eser de Koçi Bey Risalesi’dir. Risale’de Koçi Bey, kendilerine yak›n oldu¤u dö- nemin padiflahlar› IV. Murad ile ‹brahim’e; devletin yanl›fl yönetilmesinden ve baz› uygulamalardan dolay› ortaya ç›kan sorunlar› dile getirmifltir. Risa- le’nin IV. Murad’a sunulan ilk bölümünde devlet düzenindeki bozukluklar› bildirerek elefltiren Koçi Bey; Sultan ‹brahim’e sundu¤u ikinci bölümde dev- let yönetimiyle ilgili tavsiyelerde bulunmufltur. Söz konusu risale, Osmanl› devlet düzeni, yönetimi, devlet görevlilerinin protokoldeki yerleri vb. konu- larda içerdi¤i bilgiler bak›m›ndan önemlidir. Eserle ilgili üç yay›n bulunmak- tad›r (117-119). XVII. yüzy›lda tezkirelerin, tarihlerin ve yukar›da sözü edilen seyahatname- lerin yan› s›ra de¤iflik konularda yaz›lm›fl baflka mensur eserler de vard›r. Bu ba¤lamda, yüzy›l›n en dikkate de¤er kiflilerinden olan Kâtip Çelebi’nin, daha önce zikredilen eserleriyle birlikte de¤iflik konularda yazd›¤› baflka mensur eserleri de vard›r. Yazd›klar›n› kaynaklara ve belgelere dayand›rmas›, anlatt›k- lar›nda tarafs›z kalmas›, Çelebi’nin, döneminin önde gelen kiflilerinden say›l- mas›na neden olmufltur. Kâtip Çelebi’nin kayda de¤er baflka bir eseri de Düs- tûrü’l-amel fi Islâhi’l-halel’de, devlet yönetimine iliflkin görüfllerine yer verir. Bir mukaddime ile üç ana bölüm ve sonuçtan ibaret olan eserde yazar; Kanunî döneminden bafllayarak bozulan devlet ekonomisiyle siyasî yap›n›n düzeltil- mesi için baz› önerilerde bulunur (120). Kâtip Çelebi’nin bu yüzy›lda yazd›¤› önemli bir baflka eser de Mizânü’l-hakk fi ‹htiyâri’l-ehakk’t›r. Çelebi bu eserin- de, o dönemde tart›flmalara neden olan tütün, afyon, kahve, raks, flark› söyle- me, rüflvet vb. konular›nda görüfllerini belirtmifltir. Eser 1656 tarihinde yaz›l- m›flt›r. Mizânü’l-hak, Tanzimat döneminde fiinasi taraf›ndan Tasvir-i Efkâr’da bölüm bölüm yay›mlanm›fl, daha sonra da de¤iflik tarihlerde ayr›ca bas›lm›flt›r (121). Kâtip Çelebi’nin mensur eserleri aras›nda yer alan Cihân-nümâ ise Os- manl› dünyas›n›n sistematik olarak düzenlenmifl ilk co¤rafya kitab›d›r. Kâtip Çelebi’nin tamamlayamad›¤›, ondan sonra da tamamlanamam›fl olan Cihân- nümâ, kendinden önce yaz›lm›fl Arapça, Farsça, Türkçe co¤rafya kitaplar›ndan yararlanmas›n›n yan› s›ra Bat›l› yazarlar›n eserlerinden de etkilenerek genifl bir kaynakçaya sahip olmas› ve dünya co¤rafyas›na iliflkin bilgiler vermesi bak›- m›ndan son derece önemlidir (122). Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 57

XVII. yüzy›l nesrinin sözü edilmesi gereken iki önemli ismi daha vard›r: Vey- sî ve Nergisî. Veysî’nin Hâb-nâme’si ünlüdür. Hâb-nâme bir rüya tabiri kitab›- d›r. Eserde iki tarihi kifli; dönemin padiflah› I. Ahmed ile Büyük ‹skender rüya- da, dünyan›n gelmifl geçmifl kötülükleri üzerinde de¤iflik hikâyeler anlatarak konuflturulmakta ve dünyada yaflanan olumsuzluklar›n giderilmesi için çözüm- ler önermektedirler. Çözümler aras›nda devlet yönetiminde liyakatl›, hünerli ki- flilerin görev yapmas› gerekti¤i vb. görüfllere yer verilmektedir. Eser bir tabir-nâ- me olmas›n›n yan› s›ra ayn› zamanda bu özelli¤iyle de bir siyaset-nâmedir. Hâb-nâme M›s›r’da ve ‹stanbul’da de¤iflik tarihlerde bas›lm›flt›r (123-125). Vey- sî’nin baflka mensur eserleri de bulunmaktad›r. Bunlar aras›nda, dinî-ahlâkî ko- nulu ve menkabevî Siyer-i Veysî, Düstûrü’l-amel, Tevbe-nâme vb. eserleriyle birlikte M›s›r tarihiyle ilgili ancak tamamlanamam›fl olan Fütûh-› M›sr, de¤iflik devlet adamlar› ve dostlar›na gönderdi¤i mektuplar›n vb. mensur yaz›lar›n›n bulundu¤u Münfleat’› vard›r. Genelde Veysî’nin nesir dili külfetli, zor anlafl›l›r olup eserleri münfliyane nesrin örnekleridir. Münfliyane üslûpla eser veren bu yüzy›l›n bir baflka temsilcisi olan Nergisî, mensur Hamse’siyle ün kazanm›flt›r. Hamse içinde bulunan eserler: Nihâlis- tân, ‹ksîr-i Sa’âdet, Meflâku’l-uflflâk, Kânûnu’r-reflâd, Gazavât-› Mesleme’dir. Bunlardan Nihâlistân ço¤u âfl›kane olmak üzere, ahlâkî vb. konulu 25 hikâye- den oluflmufltur. ‹ksîr-i Sa’âdet, ‹mam Gazzâlî’nin ‹hyâ-y› Ulûm’unun k›salt›la- rak verilmesi ve Kimya-y› Sa’âdet adl› Farsça eserinin bir bölümünün Türkçe çevirisinden ibarettir. Hamse içerisinde yer alan Meflâku’l-uflflâk, biri müellifi- nin kendi bafl›ndan geçen olmak üzere toplam 10 aflk hikâyesinden oluflmak- tad›r. Hamse-i Nergisî’ nin dördüncü kitab› olan Kânûnu’r-reflâd, ‹lhanl› hü- kümdar› Mehemmed Hüdâbende ad›na yaz›lm›fl olan Ahlâku’s-saltana adl› eserin Türkçe çevirisidir ve IV. Murad’a sunulmufltur. Ancak Osmanl› tarihin- den ve Nergisî’nin bizzat kendisinin görüp yaflad›¤› baz› olaylardan da ekleme- ler yap›lm›fl olan Ahlâku’s-saltana, s›radan bir çeviri olmaktan çok, telif bir eser hüviyetindedir. Gazâvât-› Mesleme ise Emevi kumandan› Mesleme bin Abdül- melik’in ‹stanbul’u kuflatma ve savafllar›yla ilgilidir. Sözü edilen eserlerin ta- mam› yay›mlanm›flt›r (126). Nergisi’nin ayr›ca Münfleat’› vard›r. Münfleat’ ta kazasker, kad› ve müderris vb. dönemin ileri gelen devlet görevlilerine yaz›lm›fl mektuplar bulunmaktad›r. XVII. yüzy›lda Mevlânâ’n›n Mesnevi’si için çeflitli mensur flerhler yaz›lm›fl- t›r. Bunlar aras›nda Mesnevi’ye yap›lm›fl olan flerhlerin en hacimlisi ve en ba- flar›l›s› olarak kabul edileni Ankaral› ‹smail Rüsûhî Efendi’nin Fütûhü’l-eb- yât’›d›r. Bu flerhi dolay›s›yla ‹smail-i Ankaravî’ye “Hazret-i fiârih” ünvan› veril- mifltir. Ayr›ca bu yüzy›lda yap›lm›fl olan Mesnevi flerhleri aras›nda; Sar› Abdul- lah Efendi’nin Cevâhir-i Bevâhir-i Mesnevî adl› eseri de bulunmaktad›r. Bu eser Mesnevi’nin yaln›zca ilk cildinin befl ciltlik flerhidir. Eser bir flerh kitab› ol- 58 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi mas›n›n yan› s›ra içerdi¤i tasavvuf bilgisiyle ayni zamanda bir tasavvuf ansik- lopedisidir. Bu yüzy›lda yaz›lm›fl önemli flerh kitaplar›ndan bir baflkas› da Bos- nal› Abdullah’›n Fusûsü’l-hikem fierhi’dir. Tam ad›, Tecelliyâtü Arâ’isi’n-nüsûs fî Manassâti Hikemi’l-füsûs olan eserde, Tasavvufun vahdet-i vücûd inanc› ta- n›t›lm›fl ve tasavvuf terminolojisi verilmifltir (127-128). XVIII. yüzy›lda nesir, önceki yüzy›l›n nesir gelene¤i çerçevesinde baflta bi- yografi ve tarih türü eserler verilerek geliflmifl; ayr›ca sefaretnâme türünde ya- z›lan mensur eserlerin say›s›nda art›fl olmufltur. Yüzy›l›n mensur eserlerinden olan fluara tezkireleri ile biyografik eserler flunlard›r: XVIII. yüzy›lda yaz›ld›¤› bilinen ilk fluara tezkiresi Diyarbak›rl› Mustafa Mucib’in 1710 tarihinde yazd›- ¤› Tezkire-i Mucib’dir. Tezkirede XVI. yüzy›l›n sonlar›ndan 1710 tarihine kadar yetiflmifl olan 107 flairin biyografisi bulunmaktad›r. Riyazî Tezkiresi’ne zeyl olarak yaz›lan Mucib Tezkiresi, IV. Murad’›n biyografisiyle bafllar; flairler alfa- betik olarak s›ralan›r. fiairlerin biyografilerinin k›sa tutuldu¤u tezkirede vefe- yatname gelene¤ine uyularak flairlerin ölüm tarihleri verilmifl; daha sonra da her flairden örnek beyit ya da gazel verilmesine özen gösterilmifltir. Dili sade olan Mucip Tezkiresi’nde daha önceki tezkirelerden Hasan Çelebi, Riyazi ve R›za Tezkireleri’nde bulunmayan 11 flaire yer verilmifltir. Mucib Tezkiresi ya- y›mlanm›flt›r (129) Bu yüzy›lda yaz›lm›fl bir baflka tezkire Safâyî Tezkiresi’dir. Tam ad›, Nuhbe- tü’l-âsâr min Fevâidi’l-efl’âr olan Safâyî Tezkiresi, 1720 tarihinde yaz›lm›flt›r. Eserde bir önsöz, 18 takriz ve 493 flair biyografisi bulunmaktad›r. Safâyî Tezki- resi R›za Tezkiresi’nin zeylidir. Bafl›nda yer alan takrizlerden dolay› biçim ola- rak önceki tezkirelerden ayr›lan eserde, flairler adlar›n›n üçüncü harfine kadar alfabetik olarak s›ralanm›fllard›r. Mahlas› ayn› olan flairlerin s›ralan›fl›nda ölüm tarihi esas al›nm›flt›r. Süslü nesir üslûbuyla kaleme al›nm›fl olan bu hacimli tez- kirede, flair biyografilerinde edebi kifliliklerin tan›t›m›na ve örnek fliir verilme- sine özen gösterilmifltir. Eser özellikle Lâle Devri flairlerini tan›tmas› bak›m›n- dan dikkate de¤erdir. Tezkire üzerinde akademik düzeyde iki çal›flma yap›l- m›flt›r (130-131). XVIII. yüzy›l›n sanatkârane nesir üsûbuyla yaz›lm›fl bir baflka tezkiresi de Sâ- lim Tezkiresi’dir. Eser 1722 y›l›nda tamamlanm›fl olup bir girifl olmak üzere üç bölümden oluflmufltur. Girifl sonras› yer alan ilk bölümde dönemin padiflahlar› III. Ahmed ve II. Mustafa’n›n biyografilerine yer verilmifl; ikinci bölümde ise al- fabetik olarak dizilmifl 426 flair tan›t›lm›flt›r. Biyografilerin uzun tutuldu¤u eser- de, Safâyî Tezkiresi ile fieyhi’nin Vekâyiu’l-fuzelâ’s›n›n etkisi bulunmaktad›r. Sâlim Tezkiresi’ne daha sonra Râmiz ve Fatîn taraf›ndan birer zeyl yaz›lm›flt›r. Eski harflerle bas›lm›fl olan eser üzerinde akademik çal›flma yap›lm›flt›r (132). Yüzy›l›n tezkirelerinden olan Nuhbetü’l-âsâr li-Zeyli Zübdeti’l-efl’âr ise Bur- sal› Beli¤ taraf›ndan 1727’de yaz›lm›flt›r. Ad›ndan da anlafl›laca¤› gibi Kaf-zâde Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 59

Fâ’izî’nin Zübdetü’l-efl’âr’›n›n zeyli olan tezkirede flair biyografilerinden ziyade örnek metin verilmifl, dolay›s›yla eser antoloji görünümü kazanm›flt›r. Nuhbe- tü’l-âsâr’da önce -fliirlerinde Necîb mahlas›n› kullanan- III. Ahmed’in, daha sonra da alfabetik s›rayla 413 flairin tan›t›m›na yer verilmifltir. Eser yay›mlan- m›flt›r (133). XVIII. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda yaz›lm›fl olan Râmiz Tezkiresi, Sâ- lim’in Tezkiretü’fl-flu’arâ’s›n›n zeylidir. Esas ad› Âdâb-› Zurefâ olan tezkirede, 1720-1784 aras› yetiflmifl olan 375 flairin biyografilerine alfabetik olarak yer ve- rilmifltir. Verdi¤i bilgiler bak›m›ndan dönemin güvenilir tezkirelerinden olan Âdâb-› Zurefâ’da baz› flairlerin yaln›zca adlar›n›n zikredilerek geçilmifl olmas›, baz›lar›nda ise tan›t›m s›ras›nda boflluk b›rak›lmas› tezkirenin tamamlanama- m›fl oldu¤u izlenimini vermektedir. Münfliyane üslûpla yaz›lm›fl olan tezkire, XVIII. yüzy›l›n iki önemli tezkiresi Sâlim ve Safâyî Tezkireleri’nde adlar› veril- memifl ve Lâle Devri’nden sonra ünlenmifl olan baz› flairleri tan›tmas› aç›s›n- dan da önemlidir. Eser yay›mlanm›flt›r (134). Bu yüzy›la ait bir baflka tezkire de Silâhdâr-zâde Mehmed Emin’in 1790 y›- l›nda yazd›¤› Tezkire-i fiu’ârâ’d›r. Beli¤ Tezkiresi’nin zeyli olan eserde, 1751- 1790 y›llar› aras›nda yetiflmifl 127 flairin biyografisine yer verilmifltir. Baz› flairle- rin k›sa tan›t›mlar›n›n yap›ld›¤›, baz› flairlerin de yaln›zca adlar›n›n ve ölüm ta- rihlerinin verildi¤i tezkire çok say›da fliir örneklerini bünyesinde bulundurmas› bak›m›ndan antolojik nitelikli olup edebiyat tarihi aç›s›ndan fazla önemli de¤il- dir. ‹kinci derece kaynaklar aras›nda kabul edilen bir baflka tezkire de Mustafa Safvet’in Nuhbetü’l-âsâr fi-Fevâ’idi’l-efl’âr’›d›r. Tezkire, Safâyî Tezkiresi’nden seçilmifl olan 326 flairin biyografilerinin k›salt›larak verilmesiyle haz›rlanm›flt›r. Esrar Dede’nin yazd›¤› Tezkire-i fiu’arâ-y› Mevleviyye, Mevlânâ’dan baflla- yarak yaz›l›fl tarihi olan 1796’ya kadar yetiflmifl yaln›zca Mevlevî flairlere yer vermesi bak›m›ndan yüzy›l›n öteki tezkirelerinden farkl› özellik gösterir. Esrar Dede Tezkiresi olarak da bilinen eserde 212 flairin biyografisi bulunmaktad›r. Mevlevî flairleri bir araya toplam›fl olmas› bak›m›ndan önemli olan tezkirenin dili a¤›rd›r. Tezkire-i fiu’ârâ-y› Mevleviyye yay›mlanm›flt›r (135). Ayr›ca, Ali En- ver, Esrar Dede Tezkiresi’nden seçti¤i flairlerin k›sa tan›t›mlar›n› yaparak ese- ri Semâhâne-i Edeb ad›yla yay›mlam›flt›r (136). XVIII. yüzy›l›n tezkireleri ara- s›nda ad› zikredilmesi gereken son tezkire Enderunlu Âkif Bey’in yazd›¤› Mir’ât-› fii’r’dir. Tezkire, Enderunlu Âkif Bey Tezkiresi diye de bilinir. Mir’at-› fii’r’de yaln›zca Enderun’da yetiflmifl olan 24 flaire yer verilmifltir ve tezkirenin dili a¤dal›d›r (137). XVIII. yüzy›lda yukar›da sözü edilen flu’arâ tezkirelerinin yan› s›ra baflka mensur biyografik eserler de yaz›lm›flt›r. Bunlar aras›nda Taflköprî-zâde Ah- med’in efl-fiakâiku’n-nu’maniyye fî-Ulemâi’d-devleti’l-Osmaniyye adl› ünlü eserine yaz›lm›fl olan zeyller bulunmaktad›r. Atâyî’nin eserine bu yüzy›lda zeyl yazm›fl olanlardan biri Uflflâkîzâde Hasib’dir. Hasib’in, Zeyl-i fiakâik ya da 60 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi

Zeyl-i Atâyî adl› eseri befl tabakadan ibaret olup 1633-1695 y›llar› aras›nda ya- flayan bilgin, fleyh, kad›, flair vb. kiflilerin biyorafileri verilmifltir. fiakâiku’n- nu’maniyye’ye yaz›lm›fl olan baflka bir zeyl de Vakâyi’ü’l-fuzalâ’ d›r. Eser; önce- ki yüzy›la ait Atâyî’nin fiaka’îk Zeyli’ne yeni bir zeyl olarak bu yüzy›lda yaz›lm›fl önemli bir baflka biyografik eserdir. Eserin yazar› olan fieyhî Mehmed Efendi, Atâyî’nin b›rakt›¤› yerden devam etti¤i eserinde, 1633-1730 y›llar› aras›nda ya- flam›fl olan bilginler, fleyhler ve flairler hakk›nda bilgi vermifltir. fieyhî Mehmed Efendi, 3 ciltlik eserin birinci cildinde, 1633-1687 aras›nda, k›smen IV. Murad, Sultan ‹brahim, IV. Mehmed dönemi, ikinci cildinde 1687-1718 y›llar› aras›n- da, yani II. Süleyman, II. Ahmed ve II. Mustafa ve k›smen III. Ahmed dönemin- de, üçüncü cildinde ise 1718-1730 aras› yani III. Ahmed döneminin sonuna ka- dar yetiflmifl olan bilginleri, fleyhleri ve flairleri tan›tm›flt›r. Eserde IV. Mehmed döneminden itibaren, veziriazamlar›n biyografileri de bulunmaktad›r. fiey- hî’nin sa¤l›¤›nda eserin iki cildi tamamlam›fl olup müsvedde halinde b›rak›l- m›fl olan üçüncü cilde müellifin o¤lu taraf›ndan son biçimi verilerek dönemin padiflah› I. Mahmud’a sunulmufltur. Vakâyi’ül-fuzalâ’da her padiflah dönemi- ne bir tabaka ayr›larak biyografileri verilenler ölüm tarihlerine göre s›ralanm›fl- lard›r. Eser yay›mlanm›flt›r (138). Yüzy›l›n baflka bir biyografik eseri de Mecelle- tü’n-nisâb fî’n-nisbi ve’l-künâ ve’l-elkâb’d›r. Mecelletü’n-nisâb, Müstakim-zâde Süleyman Sadeddin taraf›ndan Kâtip Çelebi’nin Süllemü’l-vusûl ilâ Tabakâti’l- fuhûl adl› eserine zeyl olarak yaz›lm›flt›r. Eserde ‹slâm dünyas›n›n tan›nm›fl ki- flilerinin lâkap, künye, mahlaslar› verilerek k›sa tan›t›mlar› yap›lm›flt›r. Müsta- kimzade, Kâtip Çelebi’nin b›rakt›¤› yerden bafllay›p kendi dönemine kadar ge- tirdi¤i eseri alfabetik olarak düzenlemifltir. Eserin Süleymaniye Kütüphane- si’ndeki yazma nüshas› t›pk›bas›m olarak yay›mlanm›flt›r (139). Müstakimzâ- de’nin ayr›ca Tuhfe-i Hattâtîn adl›, ‹slam dünyas›ndan 1650 civar›nda hattat›n biyografilerini verdi¤i bir eseri daha bulunmaktad›r. Eser t›pk›bas›m olarak ya- y›mlanm›flt›r (140). Müstakimzâde Süleyman Sadeddin Efendi’nin yazd›¤› bir baflka biyografik eser de Devhatü’l-meflâyih’dir. Müstakimzâde bu eserinde, ilk Osmanl› fleyhülislam› Molla Fenari’den Feyzullah Efendizâde Seyyid Musta- fa’ya kadar gelmifl geçmifl sadrazamlar›n biyografilerini vermifltir. Esere daha sonra Müstakimzâde’nin kendisi ve Antepli Mehmed Münib taraf›ndan zeyller yaz›lm›flt›r. Eser zeylleriyle birlikte yay›mlanm›flt›r (141). XVIII. yüzy›la ait bir baflka biyografik eser, Ahmed Resmî’nin Hamîletü’l-küberâ’s›d›r. Eser darüs- saade a¤alar›n›n yani k›zlara¤alar›n›n biyografilerini vermektedir. Kendi türü- nün bilinen tek örne¤i olan eserde 37 darüssaade a¤as›n›n tan›t›m› yap›lm›flt›r. Eser yay›mlanm›flt›r (142). XVIII. yüzy›l›n mensur biyografik eserleri aras›nda vefeyatlar da bulunmak- tad›r. Ünlü kiflilerin yaln›zca ölüm tarihlerini verip daha sonra da söz konusu kifliye iliflkin k›sa biyografik bilgiye yer veren vefeyatlar›n bu yüzy›ldaki en ta- n›nm›fl örne¤i Bursal› ‹smail Beli¤’in Güldeste-i Riyâz-› ‹rfan ve Vefeyât-› Dâ- Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 61 niflverân-› Nâdiredân’›d›r. 1722 tarihinde yaz›lm›fl olan eser Damat ‹brahim Pafla’ya sunulmufltur. Bir önsöz ve gülbün ad› verilen befl bölümden ibarettir. Bursa’n›n kültür tarihi aç›s›ndan önemli olan eserin befl gülbününden ilkinde padiflah, flehzade, vezirler; ikincisinde din büyükleri, üçüncüsünde âlimler, dördüncüsünde flairler, beflincisinde ise musikiflinas, nakkafl, hattat, meddah vb. sanatkârlar ve hüner sahipleri tan›t›lm›flt›r. Eser, metin bölümü t›pk›bas›m, k›sa tan›t›m, içindekiler ve indeks eklenerek yay›mlanm›flt›r (143). Esere, Eflref- zâde fieyh Ahmed Ziyaeddin, Gülzâr-› Sülehâ ve Vefeyât-› Urefâ adl› bir zeyl yazm›flt›r. XVIII. yüzy›l›n mensur türleri aras›nda fluara tezkireleri ve di¤er biyografik eserlerin yan› s›ra tarihler de önemli bir yere sahiptir. Osmanl› tarih yaz›c›l›¤›- n›n bir kolu olarak daha önce ortaya ç›km›fl olan vak’anüvis tarihçili¤i yani res- mi tarih yaz›c›l›¤› bu yüzy›lda geliflme göstererek örnekler vermeyi sürdürmüfl- tür. Dönemin kaynaklarda adlar› geçen önemli vak’anüvisleri, Râflid, Çelebizâ- de Âs›m, Sâmî, fiâkir, Subhî ve Süleyman ‹zzî’dir. Bunlardan Râflid, Tarih-i Râ- flid ad›yla bilinen ve bir bak›ma Naimâ Tarihi’nin devam› olan eserinde 1659- 1722 aras›nda meydana gelen olaylar› anlat›r. Küçük Çelebizâde Âs›m ise, Âs›m Tarihi’nde 1722-1730 tarihleri aras›ndaki olaylara yer vermifl olup Âs›m Tarihi, Râflid Tarihi’nin devam›d›r. Eser Lâle Devri için önemli bir kaynak olarak bili- nir. Ayn› zamanda flair olan divan sahibi Arpaeminizâde Mustafa Sâmi, üç y›l süreyle vak’anüvislik yapm›fl, onu s›ras›yla Hüseyin fiâkir ve Mehmed Subhî Osmanl› Saray›’n›n vak’anüvisleri olarak izlemifllerdir. Söz konusu bu üç vak’anüvisin tarihleri bir arada Târih-i Sâmî, fiâkir ve Subhi ad›yla bas›lm›flt›r Eserde Lâle Devri sonras› 1730-1744 tarihleri aras›nda vuku bulan olaylar anla- t›lm›flt›r. 1744-1752 y›llar› aras›nda vak’anüvislik yapan Süleyman ‹zzi ise Tâ- rîh-i ‹zzî’de, görevde bulundu¤u tarihler aras›ndaki olaylar›n anlat›m›na yer verir. Yüzy›l›n ikinci yar›s›nda görev yapan resmi tarih yaz›c›lar› aras›nda ise Hâkim Tarihi’nin yazar› Seyyid Mehmed Hâkim, Çeflmizâde Tarihi yazar› Çefl- mizâde Mustafa Râflid, Müneccimbafl› Musazâde Mehmed Abdullah, Seyyid ‹brahim Behcetî, Haf›z Süleyman Molla vb. resmî tarih yaz›c›lar› bulunmakta- d›r. Bunlardan Behcetî, Köprülü ailesinin tarihini yazmakla görevlendirilmifl ve bu görev gere¤i Târîh-i Sülâle-i Köprülü adl› tarihi yazm›flt›r. XVIII. yüzy›lda adlar› verilmifl olan bu vak’anüvisler d›fl›nda baflka tarih yazarlar› da yetiflmifl- tir. Bunlar Defterdar Mehmed Pafla, Silahdar F›nd›kl›l› Mehmed A¤a, fieyhi Mehmed Abdî vb.d›r. XVIII. yüzy›lda resmî tarih yaz›c›l›¤›n›n yan› s›ra devlet erkân›n›n biyografi- lerinin yaz›ld›¤› eserlerin varl›¤› da bilinmektedir. Bunlardan dönemin flairle- rinden Osmanzâde Ahmed Tâib’in Hadîkatü’l-mülûk ve Hadîkatü’l-vüzerâ ad- l› eserlerinin ilkinde Osman Gazi’den 1703’te tahttan indirilen II. Mustafa’ya kadar tahta oturmufl olan 22 Osmanl› padiflah›n›n do¤um, tahta ç›k›fl ve ölüm 62 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi tarihleriyle yapt›klar› savafllar ve hay›rlar anlat›lm›flt›r. Damat ‹brahim Pafla’ya sunulmufl olan esere fiehrîzâde Mehmed Said, Gülflen-i Mülûk ad›yla bir zeyl yazm›flt›r. Bu eserde de III. Ahmed’in hayat›, saltanat›, savafllar› ve yapt›¤› ba- flar›l› ifllerden söz edilmektedir. Osmanzâde Tâib’in Hadikâtü’l-vüzerâ’s›nda ise Osman Gazi’nin o¤lu ilk vezir Alâeddin Pafla’dan II. Mustafa’n›n son sadra- zam› Râmî Mehmed Pafla’ya kadar sadaret makam›na geçmifl olan 108 devlet adam›n›n biyografileri verilmifltir. Esere, biri Dilâver A¤azade Ömer Vahid’in di¤erleri de fiehrîzâde Mehmed Said ve Câvid Ahmed’in olmak üzere üç zeyl yaz›lm›flt›r. Ömer Vahid esere, III. Ahmed döneminde görev yapan 13 sadraza- m›n biyografilerini, fiehrizâde Gül-i Zîbâ ad›n› verdi¤i eserinde 30 sadrazam›n biyografilerini eklemifltir. Cavid Ahmed de Verd-i Mutarra adl› zeylinde fiehrî- zâde’nin b›rakt›¤› yerden itibaren 1805’e kadar görev yapan sadrazamlar›n bi- yografilerini vermifltir. Ahmed Resmî ise, Hadikatü’l-vüzerâ’ya örnek olarak yazd›¤› Halikatü’r-rüesâ adl› eserinde Niflanc› Celâlzade Mustafa Çelebi’den bafllayarak göreve gelmifl 64 reisülküttap hakk›nda biyografik bilgi vermifltir. Eser Koca Rag›b Pafla’ya sunulmufl olup onun tavsiyesiyle Sefinetü’r-rüesa ad›yla an›lm›flt›r. Musiki konusunda yaz›lm›fl bu dönemin bir mensur eseri de fieyhülislâm Es’ad Efendi’nin Atrabü’l-âsâr fî Tezkireti Urefâ’i’l-edvâr’›d›r. Eserde, XVII. yüzy›l ile XVIII. yüzy›l›n ilk çeyre¤i aras›nda yaflam›fl olan musikî- flinaslar tan›t›l›p eserlerinden örnekler verilmifltir. Tezkire-i Hanendegân ve Tezkire-i Musikî-flinâsân adlar›yla da bilinen eser münfliyane üslupla yaz›lm›fl- t›r. Atrabü’l-âsâr’›n dili sadelefltirilerek yay›mland›¤› gibi eser üzerinde akade- mik çal›flma da yap›lm›flt›r (144). XVIII. yüzy›l toplumsal tarih yönünden oldukça zengin malzeme içeren sûrnâmelerin de yaz›ld›¤› bir yüzy›ld›r. fiehzadelerin sünnet dü¤ünleriyle ev- lenmeleri s›ras›nda yap›lan flenliklerin konu edildi¤i sûrnâmelerde, tarihî ve otobiyografik bilginin yan› s›ra edebiyat aç›s›ndan önemli zengin tasvirler de bulunmaktad›r. Bu yüzy›lda yaz›lm›fl olan Sûrnâmelerin bir k›sm› manzum ol- makla birlikte mensur sûrnâmeler de vard›r. Bunlar›n bir k›sm›n›n kimin tara- f›ndan yaz›ld›¤› bilinmemektedir. Yüzy›l›n, yazar› bilinen mensur sûrnameleri ise Seyyid Vehbi, Haflmet, Hazîn ve Melek ‹brahim’e aittir. Bunlar aras›nda Seyyid Vehbi’nin III. Ahmed’in dört flehzadesinin sünnet dü¤ünü ve II. Musta- fa’n›n iki k›z›n›n dü¤ünleri için yazm›fl oldu¤u Surnâme, dönemin k›yafetleri, çeflitli e¤lence ve gösteriler, hediyeler hakk›nda bilgi vermesi aç›s›ndan türün baflar›l› örne¤idir (145). XVIII. yüzy›l›n zikredilmeye de¤er nesir türleri aras›nda sefâretnâmeler de bulunmaktad›r. Osmanl› Devleti’nin di¤er devletlere haber göndermek ya da onlarla iliflkilerini art›rmak amac›yla XVII. yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan itibaren yabanc› ülkelere elçi gönderildi¤i bilinmektedir. Elçilerin yolculuklar›n› anlat- t›klar› raporlar daha sonra resmî tarihlerde belge olarak kullan›ld›¤› gibi bu ra- Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 63 porlardan bir k›sm› da bazen elçinin kendisi, bazen de yanlar›nda giden edip ya da flair taraf›ndan sefâretnâme olarak gelifltirilip yaz›lm›flt›r. Bu yüzy›l›n se- fâretnâme türünde yaz›lm›fl eserleri aras›nda Yirmisekiz Çelebi Mehmed’in Fransa Sefâretnâmesi ünlüdür. 1720 y›l›nda Fransa’yla iliflkileri gelifltirmek amac›yla Paris’e gönderilen Yirmisekiz Çelebi Mehmed, Paris’te gördü¤ü yer- leri ve izlenimlerini canl› üslûbuyla anlatm›flt›r. Eserin tan›nmas›nda Çele- bi’nin bu kendine özgü üslûbunun katk›s› vard›r. Ayr›ca, Osmanl› devlet rica- linin savafl d›fl›nda Bat›’yla iliflkisini anlatan ilk eser olmas› da Sefâretnâ- me’nin önemini art›rmaktad›r (146). Ad›ndan söz edilmesi gereken baflka bir sefâretnâme Avusturya’ya elçi giden Râtib Efendi’nin yazm›fl oldu¤u Nemçe Sefâretnâmesi’dir. Ayr›ca Dürrî Ahmed’in ‹ran Sefâretnâmesi de bu yüzy›lda yaz›lm›fl sefâretnâmelerdendir. Raflid Tarihi’yle birlikte onun içinde yay›mla- nan eser, ‹ran’› toplum yap›s›, co¤rafyas› ve siyasî durumuyla tan›tmas› bak›- m›ndan ilginçtir. XVIII. yüzy›lda yaz›lm›fl tarihi eserler aras›nda say›labilecek baflka bir nesir türü de siyâset-nâmelerdir. Bu dönem siyasetnamelerinde, yaflanan siyasî, ida- rî vb. sorunlar›n dile getirilip bunlara çözümlerin aranmas› dikkat çekmekte- dir. Bu özellikleri ile siyasetnameler, nasihatname türü eserlerin özelliklerini tafl›r. Söz konusu siyasetnameler aras›nda ad› öncelikle zikredilmesi gereken eser Nesâyihü’l-vüzerâ ve’l-ümerâ’d›r. Defterdar Sar› Mehmed Pafla’n›n yazm›fl oldu¤u eserde, devlet yönetimine iliflkin aksakl›klar dile getirilerek bunlar›n gi- derilmesi için baz› önerilere yer verilmifltir. Eser, metin ve ‹ngilizce tercümesi birlikte önce Amerika’da bas›lm›fl, daha sonra da Türkiye’de sadelefltirilmifl Türkçe metin orijinal metnin ilavesiyle tekrar yay›mlanm›flt›r (147). Bu tür eserlerden baflka biri de ‹brahim Müteferrika’n›n yazm›fl oldu¤u Usûlü’l-hikem fî-Nizâmi’l-ümem’dir. Eserde ordunun modernlefltirilmesi için Müteferri- ka’n›n yap›lmas›n› gerekli gördü¤ü düzenlemeler konu edinilmifltir (148-149). Bu eserin konu bak›m›ndan bir benzeri olan Koca Sekbanbafl›’n›n yazd›¤› Hü- lâsatü’l-kelâm fî-Reddi’l-avâm’da da ordunun teknik donan›m›n›n modernlefl- tirilmesi üzerinde durulmufl olup eser yay›mlanm›flt›r (150). XVIII. yüzy›l›n son çeyre¤inde yaz›ld›¤› bilinen Tedâbirü’l-gazavât ise Canikli Ali Pafla’ya ait olup Osmanl›’n›n içine düfltü¤ü ekonomik, toplumsal, askerî ve yönetimle ilgili so- runlar› anlat›r. Eser konusu bak›m›ndan nasihatname türünde yaz›lm›fl bir eserdir. Risâle-i Garîbe adl› yazar› bilinmeyen eserde de mizahî bir dille toplu- mun sorunlar› dile getirilmifltir. Eser yay›mlanm›flt›r (151). Nasihatü’l-vüzerâ an Nahîfî Efendi, Nahifî Süleyman’›n dönemindeki rüflvet, anarfli, yol güvenli- ¤i yoklu¤unu vb. konular› iflledi¤i eseridir. Ayr›ca; ‹smail Hakk› Bursevî’nin Sü- lûku’l-mülûk’u, ‹shak Efendi’nin Risâle fî-Âdâb› Hizmet’i, Akoval›zade’nin Minhâcü’l-ümerâ fî-Ahvâli Selâtîn ve’l-ümerâ adl› eseri yüzy›l›n yine nasihat- name türü örneklerindendir. 64 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi

XVIII. yüzy›lda ayr›ca dinî, ahlâkî konulu mensur eserler de yaz›lm›flt›r. Bunlar›n en bilinenlerinden biri Erzurumlu ‹brahim Hakk›’n›n Ma’rifet-nâ- me’sidir. Ansiklopedi türünde yaz›lm›fl hacimli bir eser olan Ma’rifet-nâme’de de¤iflik konulara yer verilmifltir. Bu konular aras›nda astronomi, co¤rafya, hik- met, felsefe, tasavvuf, ahlâk, musiki, t›p, matematik, ilm-i k›yafet vb. bulun- maktad›r. Eserin tamam› ayr›ca k›yafetnâme bölümü yay›mlanm›flt›r (152- 153) Söz konusu dinî-ahlâkî eserlerden bir baflkas› da bu dönemin ünlü müel- liflerinden Bursal› ‹smail Hakk›’n›n Rûhü’l-beyân adl› tefsiridir. Bir tefsir kita- b› olmas›n›n yan› s›ra ‹smail Hakk›-i Bursevî’nin Bursa Ulu Camii’nde verdi¤i vaazlar›n da yer ald›¤› eser bu özelli¤iyle ayn› zamanda bir mevi’ze hüviyetin- dedir (154). XVIII. yüzy›l, münfleat mecmualar› yönünden de önemli mensur örneklerin verildi¤i bir dönemdir. Süslü nesir üslûbuyla yaz›lan münfleat mecmular›ndan bu döneme ait ünlü bir münfleat mecmuas›, Koca Rag›p Pafla’ya aittir. Telhîsât ad›yla da tan›nm›fl olan Mecmua’da Rag›b Pafla’n›n her türlü resmî ve özel ya- z›flmalar›na yer verilmifltir. Kânî’nin Münfleat› da türün kayda de¤er örnek eserlerinden biridir. Eserde, tebrik, arzuhal, tavsiye vb. 120 mektup bulunmak- tad›r. Ayr›ca, Osmanzâde Tâib’in içinde 50’ye yak›n mektubunun bulundu¤u Münfleat’› önemlidir. Bunlara ek olarak, As›m Efendi, Râflid, Nevres-i Kadim, Âkif Mehmed Bey, ‹ki Bayrak-zâde Seyyid Mehmed Nesib bu yüzy›lda münfle- at mecmuas› sahibi olan di¤er kiflilerdir. XVIII. yüzy›lda fliir ve flair hakk›nda bilgi verip de¤erlendirmeler yapan mensur eserler de bulunmaktad›r. fiair Haflmet’in Senedü’fl-flu’arâ’s› bunlar- dan biridir. Münfliyane nesir üslûbuyla yaz›lm›fl dört bölüm ve bir hatimeden ibaret olan eserde, baflta aruz ve belagat›n de¤iflik konular› olmak üzere Hz.Muhammed döneminde yaflam›fl flairlerin tan›t›m›na yer ayr›lm›fl; hatime- de de fliirin önemine de¤inilmifltir. Eser yay›mlanm›flt›r (154). Müstakim-zâde Sadeddin’in Ist›lâhâtü’fl-fli’riyye’sinde ise ‹slâmiyette fliir ve flairin yeri belirtil- dikten sonra baflta edebi sanatlar olmak üzere baz› fliir terimleri hakk›nda bil- gi verilmifltir. XVIII. yüzy›l daha önceki yüzy›llarda örnekleri verilmifl olan çeflitli flerh me- tinlerinin de yaz›ld›¤› ya da tercüme edildi¤i yüzy›ld›r. Özellikle, Mevlânâ, Mol- la Câmî, Feridüddin-i Atar vb. mutasavv›flar›n eserlerine flerhler yaz›lm›flt›r. Örne¤in fieyh Gâlib’in yüzy›l›n sonlar›na do¤ru 1789 tarihinde yazm›fl oldu¤u fierh-i Cezîre-i Mesnevi, Yusuf-› Sineçâk’›n Mevlânâ’n›n Mesnevisi’nden seçti¤i beyitlerden oluflan Cezîre-i Mesnevi adl› eserinin flerhidir. fieyh Gâlib’in sanat- kârane bir üslupla yazd›¤› eserin flerhi s›ras›nda âyet ve hadislerin yan› s›ra Arapça, Farsça, Türkçe dinî-tasavvufî k›ssalardan da yararlan›lm›flt›r. Eser ya- y›mlanm›flt›r (155). Hoca Nefl’et’in Terceme-i fierh-i Du Beyt-i Molla Câmî’si ‹ranl› ünlü mutasavv›f Molla Câmî’nin Risâle-i fierh-i Bostân-› Mesnevi-i Mev- Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 65 levi’sinin Türkçe’ye çevirisidir. XVI. yüzy›lda fiâhidî’nin yazm›fl oldu¤u man- zum Farsça-Türkçe sözlük Tuhfe-i fiâhidî’ye bu yüzy›lda 15 flerh yaz›ld›¤› bilin- mektedir. XVIII. Yüzy›lda yaz›lm›fl flerh metinleri aras›nda ayr›ca, Abdurrah- man fieref’in fierh-i Mu’amma-y› Sagîr li-Mevlânâ Câmî’sini, Kâmî’nin fierh-i Hicv-i fiifâî’sini, ‹smail Hakkî-i Bursevî’nin Mevlânâ’n›n Mesnevisi’nin flerhi olan Rûhü’l-Mesnevi’si ile Yaz›c›o¤lu Mehmed’in Muhammediyye’sinin flerhi olan Ferâhu’r-rûh adl› eser say›labilir. XVIII. yüzy›l›n mensur eserleri aras›nda bulunan sözlüklere gelince: Yüzy›- l›n ilk yar›s›nda kaleme al›nm›fl olan Lehcetü’l-lugat, fieyhülislâm Esad Efen- di’nin eseridir. Türkçe’den Arapça ve Farsça’ya olan sözlük, Divanu Lugâti’t- türk vb. Türkçe’den baflka dillere olan ilk dönem sözlüklerinden sonra yaz›lm›fl ilk Türkçe sözlüktür. Eserde yaklafl›k 3700 dolay›nda madde bafl› kelime bulun- maktad›r. Miftah-› Gülistân, Ali b. Hac› Osman taraf›ndan Sâ’dî’nin Gülis- tan’›ndaki Farsça ve Arapça bilinmesi zor kelime, tabir ve beyitlerin anlafl›lma- s› için yaz›lm›flt›r. Miftâh-› Gülistân’a benzeyen baflka bir sözlük de yazar› bi- linmeyen Lügat-› Gülistân-› Sa’dî’dir. Eserin yaz›l›fl tarihi de belli olmamakla birlikte bu yüzy›lda yaz›ld›¤› tahmin edilmektedir. Sözlükte Gülistan’da geçen Arapça ve Farsça kelimelerin Türkçe karfl›l›klar› verilmifltir. XIX. yüzy›la gelince… Bu yüzy›lda da geçmiflten gelen geleneksel yap›ya ba¤l› kal›narak de¤iflik türlerde mensur örnekler verilmifltir. Ancak, önceki yüz- y›llar›n, özellikle XVIII. yüzy›l›n verimlili¤i art›k görülmemektedir. fiuara tezki- recili¤i ya da genel olarak biyografya ve tarih gene eser verilen öncelikli nesir türleridir. Sefaretnameler önemlerini koruyarak varl›klar›n› sürdürmüfllerdir. Bu yüzy›l›n nesir dili önceki yüzy›lda oldu¤u gibi gene genelde a¤›rd›r. Uzun, terkipli ve secili cümle kullan›m› sanatl› anlat›m›n bir parças› olarak sürmekte- dir. Ancak XIX. yüzy›lda nesir dilinin sadeleflmesi, anlafl›l›r olmas› yolunda ça- l›flmalar da vard›r. Bu ba¤lamda gazetecili¤in bafllamas›n›n, sadeleflme e¤ilimi- nin artmas›nda önemli etken oldu¤unu belirtmek gerekir. XIX. yüzy›l›n nesir dilindeki sadeleflme resmî dilde ve gazete dilinde bafllam›flt›r. XIX. yüzy›l›n fluara tezkireleri say›ca belli bir yo¤unlu¤a sahip olmakla bir- likte geçmifl dönemlerin tezkirelerinden baz› özellikleri bak›m›ndan de¤ifliklik göstermektedirler. Önceki dönemlerin tezkirelerine göre bu dönem tezkireleri, nitelik yönünden daha az, eksik, dolay›s›yla yetersiz biyografik bilgi içerirler. Ancak kaynak kullan›m›nda geçmifl dönemlerin tezkirelerinden farkl› teknikle yaz›lm›fl olan biyografik eserler de vard›r. Örne¤in Fatin Tezkiresi’nde, müelli- fin kendi yaz›flmalar›ndan ve gazete bilgisinden yararlanma iste¤i dikkat çek- mektedir. XIX. yüzy›lda yaz›lm›fl olan ilk tezkire antolojik nitelikli fiefkat Tezki- resi’dir. fiefkat’in Tezkiretü’fl-flu’arâ’s›nda, 1730-1814 aras›nda yaflam›fl 125 flair alfabetik olarak s›ralan›p çok k›sa tan›t›lm›fl; ayr›ca flairlerin fliirlerinden örnek- ler de verilmifltir. Dili a¤›r olan fiefkat Tezkiresi, Beli¤ Tezkiresi’nin zeyli say›la- 66 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi bilir. Yüzy›l›n baflka bir tezkiresi Esad Mehmed Efendi’nin yazm›fl oldu¤u Ba¤- çe-i Safâ-endûz’dur. Yayg›n olarak bilinen ad› Esad Efendi Tezkiresi olan eser, içinde Arap ve Fars flairlerinin de yer ald›¤› 209 flairi tan›tmaktad›r. fiiir örnek- lerinin Sâlim ve Fatin Tezkireleri’nden al›nd›¤› eser Salim Tezkiresi’nin zeylidir. Eser üzerinde çal›flma yap›larak yay›mlanm›flt›r (156). XIX. yüzy›l tezkirelerin- den Ârif Hikmet Tezkiresi’nde de 1592-1837 y›llar› aras›nda yaflam›fl olan 203 flairin biyografileri hakk›nda k›sa bilgi verilerek tan›t›m yap›lm›flt›r. Eser, genifl bir co¤rafyada yetiflmifl flairlere yer vermifl; ayr›ca ‹ranl›, Âzeri ve Buharal› baz› flairlerin tan›t›mlar› da yap›lm›flt›r. Bu yüzy›l›n ad› duyulmufl tezkirelerinden biri de Fatin Efendi’nin Hâtimetü’l-efl’âr’›d›r. 672 flair biyografisine yer verilmifl olan bu tezkirede Fatin Efendi’nin flair olarak de¤erli bulduklar›n›n yan› s›ra müteflair olarak kabul ettikleri de bulunmaktad›r. Eserde ad› geçen flairlerin - özellikle yaflayanlar›n- do¤um tarihlerinin ve ölüm tarihlerinin verilmesine dikkat edilmifltir. ‹çerdi¤i flair biyografisi say›s› bak›m›ndan en kapsaml› tezki- re olarak kabul edilmesi gereken Hâtimetü’l-efl’âr Sâlim Tezkiresi’nin zeylidir. Mehmed Tevfik taraf›ndan yaz›lm›fl olan Mecmuatü’t-terâcim’inde ise flairler d›fl›nda baflka kiflilere de yer verilmifltir. Bunlar aras›nda Arap ve Fars flairleri de vard›r. Eser üzerinde akademik düzeyde bir çal›flma yap›lm›flt›r (157). Ad›ndan söz edilmesi gereken yüzy›l›n son tezkiresi Mehmet Tevfik’in Kâfile-i fiu’arâ’s›- d›r. Tezkire Osmanl› Devleti’nin bafllang›c›ndan 1873’e kadar yetiflmifl olan fla- irleri bir araya toplamak amac›yla kaleme al›nm›fl; ancak tamamlanamam›flt›r. Eserin “d” harfine kadar olan bölümü bas›lm›flt›r (158). XIX. yüzy›lda fluara tezkirelerden baflka biyografik eserler de yaz›lm›flt›r. Bunlar tezkire gelene¤inde oldu¤u gibi daha önce yaz›lm›fl olan biyografik eserleri tamamlamak amac›yla yani biri ötekinin zeyli olarak dönemin mensur örnekleri aras›nda yerlerini alm›fllard›r. Söz konusu biyografik eserlerden biri; Ahmet R›fat’›n Müstakimzâde Süleyman’›n Devhatü’l-meflâyih’ine yazd›¤› son zeyldir. Osmanl› fleyhülislamlar›n›n hal tercümelerinin verildi¤i esere daha ön- ce de Ay›ntabl› Mehmed Münîb, Süleyman Faik ve Abdülaziz Mektubîzâde ta- raf›ndan üç zeyl yaz›lm›flt›r. Ahmed Rifat’›n yazm›fl oldu¤u iki zeyl daha bulun- maktad›r. Bunlardan ilki Osmanzâde Tâib’in sadrazamlar› tan›tmak amac›yla yazm›fl oldu¤u Hadikatü’l-vüzerâ’n›n zeyli Verdü’l-hakâ’ik, öteki ise Devha- tü’n-nukabâ’d›r. Osmanl› nakîbü’l-eflrâflar›n›n hal tercümelerinin verildi¤i eser, Ahmed Nazîf’in Riyâzü’n-nukabâ adl› biyografik eserine 6 kifli daha ek- lenmifl olmas› bak›m›ndan zeyl görünümünde olmakla birlikte, verdi¤i bilgiler itibariyle söz konusu kaynak eserden farkl›l›klar göstermektedir (159). fieyhü- lislâm Ârif Hikmet, Kâtib Çelebi’nin Keflfü’z-zünûn’una “c” harfine kadar olan bir zeyl yazm›flt›r. Mehmed ‹zzed’in Harita-i Kapudan-› Derya’s›, Süleyman Fâik’in Halifetü’r-rüesâ’s›, ‹ranl› Habîb’in Hat ve Hattâtîn’i yüzy›l›n di¤er bi- yografik eserleri aras›ndad›r. Ayr›ca, Taflköprîzâde’nin fiaka’›ku’n-nu’mâniy- Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 67 ye’si Mektûbîzâde Abdülaziz taraf›ndan zeylleriyle birlikte Tabakât-› Terâcim ya da Terâcim-i Ahvâl-i Ulemâ ve Meflây›h ad›yla özetlenmifltir. Eser Osman Gazi’den III. Murad dönemine kadar geçen dönemin bilgin ve fleyhlerinin k›sa biyografilerini vermektedir. fieyhî Mehmed Efendi’nin Vakâyiü’l-fuzalâ’s›na Tekmiletü’fl-flakâik fî Hakk› ehli’l-hakâik adl› zeyl de F›nd›kl›l› ‹smet taraf›ndan yaz›lm›flt›r (160). An›lan eser 8 cilt olarak yaz›lm›fl olmakla birlikte eserin bir k›sm› elde bulunmamaktad›r. Bu yüzy›l›n önemli biyografik eserlerinden biri de Mehmed Süreyya’n›n Sicill-i Osmanî’sidir. Eserde Osmanl› Devleti’nin ku- ruluflundan 1899 y›l›na kadar yaflam›fl olan hemen her meslekten ve çeflitli ka- demelerden kiflinin biyografileri alfabetik olarak verilmifltir. Eser eski ve yeni harflerle bas›lm›flt›r (161-162 ). Âyine-i Zürefâ, Karsl›zâde Mehmed Cemaled- din Efendi’ye ait olup eserde Kemalpaflazâde’den Es’ad Efendi’ye kadar Os- manl› tarihçileri eserleriyle birlikte tan›t›lm›flt›r. Söz konusu biyografik eser ya- y›mlanm›flt›r (163). Bu yüzy›lda Enderun’da yetiflmifl devlet adamlar› hakk›nda bilgi veren eserler de yaz›lm›flt›r. Bunlardan biri, Enderun’da yetiflti¤i için En- derunî lakâb›yla da tan›nm›fl olan Tayyarzâde Atâ’n›n Târîh-i Atâ adl› 5 ciltlik eseridir. Bir baflkas› da Haf›z H›z›r ‹lyas’›n yazm›fl oldu¤u Vekâyi-i Letâ’if-i En- derûn’dur. Bu eserde padiflah, flehzade ve Enderun flairlerinin fliir ve nesir ör- neklerine de yer verilmifltir. Bu özelli¤iyle eser, antolojik nitelikli tezkirelere benzemektedir. XIX. yüzy›lda yaz›lm›fl biyografik eserler aras›nda ayr›ca, Reca- îzâde Mahmud Ekrem’in Kudema’dan Birkaç fiair’i (164), ’nin Osmanl› fiairleri (165-166) ve Esâmî’si (167) Faik Reflad’›n Eslâf’› (168-169) ve Terâcim-i Ahvâl’i (170) ile Hac›beyzâde Ahmed Muhtar’›n fiair Han›mlar›m›z (171) adl› eseri bulunmaktad›r. XIX. yüzy›l resmî ve özel tarihler yönünden de zenginlik göstermektedir. Yüzy›l›n tarihlerinin ço¤u vakanüvis tarihçiler taraf›ndan yaz›lm›flt›r. Bu tarih- çilerin önde gelenlerinden biri Mütercim As›m’d›r. Âs›m’›n 1786-1807 tarihleri aras›ndaki olaylar› anlatt›¤› 2 ciltlik tarihi bulunmaktad›r. Âs›m’dan sonra va- kanüvisli¤e atanan fiânizâde Mehmed Ataullah Efendi’nin de 1808’den 1821’e kadar olan olaylardan söz etti¤i 4 ciltlik tarihi vard›r. XIX. yüzy›l›n en çok men- sur eser sahibi olan müelliflerinden biri Sahaflar fieyhîzâde Hac› Ahmed’in o¤- lu Es’ad’d›r. ‹ki ciltlik tarihi olan Es’ad, yeniçerili¤in kald›r›lmas› olay›n› yani Vak’a-i Hayriyye’yi de Üss-i Zafer adl› eserinde anlatm›flt›r. Ayr›ca Osmanl› ‹m- paratorlu¤u’nun teflrifat sistemini anlatt›¤› Teflrîfât-› Kadîme adl› eseri bulun- maktad›r. Bu yüzy›l›n gerek resmî, gerekse özel tarihçi olarak dikkat çeken en ünlü tarihçisi ise Ahmet Cevdet Pafla’d›r. Cevdet Pafla’n›n tarih konusunda yaz- d›¤› en önemli eseri Hammer’in tarihine zeyl olarak yazd›¤› 12 ciltlik Tarih-i Cevdet’tir. Eserde 1774 Küçük Kaynarca Andlaflmas›’ndan bafllanarak 1826 ta- rihinde yeniçeri oca¤›n›n kald›r›lmas›na kadar geçen olaylara yer verilmifltir. Zengin bir kaynakçaya dayanan eserde olaylar Cevdet Pafla’n›n kendi bak›fl aç›- 68 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi s› ve üslûbuyla anlat›lm›flt›r. Eserin de¤iflik biçimlerde düzenlenmifl bask›lar› vard›r (172-173). Vakanüvislerden Ahmed Lütfi de Cevdet Pafla’n›n b›rakt›¤› 1825 tarihinden 1879 tarihine kadar olan dönemin tarihini sade bir dille yaz- m›flt›r. Eser yay›mlanm›flt›r (174). Bu yüzy›l›n özel Osmanl› tarihleri aras›nda Ahmed Vefik Pafla’n›n Târîh-i Osmânî’si bulunmaktad›r. Vefik Pafla’n›n an›lan tarihi, Osmanl›’n›n kuruluflundan Sultan Abdülaziz’e kadar gelen dönemin si- yasî, askerî, sosyal ve kültürel yap›s›n› anlatt›¤› eserini alt› bölüm olarak düzen- lemifltir Eser bas›lm›flt›r (175). Hayrullah Efendi’nin Devlet-i Aliyye-i Osmaniye Tarihi’nde ise bafllang›çtan I. Ahmed dönemine kadar yaflananlar objektif ola- rak de¤erlendirilmifltir. XIX. yüzy›l›n mensur eserler aras›nda adlar›ndan söz edilmesi gereken se- fâretnâmeler de vard›r. Bu yüzy›l›n sefaretnameleri Osmanl› Devleti’nin s›k› iliflkiler içinde bulundu¤u Fransa ve ‹ran’la ba¤lant›l›d›r. Yüzy›l›n ilk yar›s›nda Mehmed Said Galib ile Seyyid Emin Vahid’in Fransa Sefaretnamesi, Seyyid Mehmed Refî ile Yasincizâde Seyyid Abdulvehab ise ‹ran Sefaretnamesi yaz- m›fllard›r (176). Ayr›ca Mehmed Nam›k Pafla’n›n Londra Sefaretnamesi, Meh- med Sad›k Pafla’n›n da ‹talya Sefaretnamesi vard›r. XIX. yüzy›lda seyahatname türünde eserler verildi¤i de görülmektedir. Bunlar›n bafll›calar›, Es’ad Efendi’nin yazm›fl oldu¤u Âyâtü’l-hayr ve Mehmed Hurflid’in Seyahatnâme-i Hudûd’udur. ‹lkinde II. Mahmud’un Tuna’ya yapt›- ¤› gezi, ikincisinde ise Osmanl› devlet ricalinden bir grubun Do¤u Anadolu ve Irak’a yapt›¤› inceleme gezisi anlat›lm›flt›r (177). Ayr›ca, Ömer Faiz, Sultan Ab- dülaziz’in Avrupa seyahatini ruzname tarz›nda yazd›¤› Sefaretnamesinde an- latm›flt›r (178 ). XIX. yüzy›l›n mensur eserleri aras›nda sözlükler ve münfleat mecmualar› da bulunmaktad›r. Sözlükler aras›nda Mütercim As›m’›n Farsçadan ve Arapçadan çevirdi¤i iki sözlük ilk akla gelenlerdir. T›byân-› Nâfî der Terceme-i Burhân-› Kât› (179-180), Mütercim As›m’›n Farsçadan; el-Okyanusü’l-basît fî Terceme- ti’l-kâmûsi’l-muhît’i ise Arapçadan çevirdi¤i sözlüklerdir (181). Ayr›ca fiem- seddin Sâmî’nin Kâmûs-› Türkî’si ile 6 ciltlik Kamûsu’l-a’lâm’› bu yüzy›lda ya- z›lm›fl sözlüklerdir. An›lan bu eserler günümüzde de baflvuru eserleri olarak yararlan›lan önemli kaynaklard›r. Kâmûsu’l-a’lâm, genel tarih, co¤rafya ve ün- lü kiflilerin biyografilerinin verildi¤i ansiklopedik özellikli bir sözlüktür. Eser de¤iflik tarihlerde bas›lm›flt›r (182-183). Bu yüzy›l›n nesir örnekleri aras›nda sö- zü edilmesi gereken münfleat mecmualar› ise flunlard›r: Hac› Nuri Efendi’nin Münfleat-› Azîziye fî-Âsâr› Osmâniyye’si, Numan Mahir’in Münfleat-› Nu’man Mâhir Beyefendi’si, Ziya’n›n Güzîde-i Münfleât’›, Rifat’›n Nüzhetü’l-Münfleat’› ve Hasan H›fz›’n›n Münfleat-› Hukûk’u. Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 69

Eski Türk Edebiyat› Mensur Eserleri Üzerine Yap›lm›fl Çal›flmalar Kaynakças›2

1. Seyfi Serayi Gülistan Tercümesi, Feridun Nafiz Uzluk’un önsözü ile, Ankara, 1954. 2. Karamanl›o¤lu, Ali Fehmi, Seyfi Sarayi, Gülistan Tercümesi (Kitab Gülistan bi’t-tür- ki), ‹stanbul: Milli E¤itim Bas›mevi, 1978. 3. Bodrogligeti, A., A fourteenth century Turkic Translation of Sa‘di’s Gülistan [Sayf-› Sarayi’s Gülistan bi’t-türki], Budapeflte: Akademiai K›ado, 1969. 4. Kuun, C. G., Codex Cumanicus, Budapeflte: Bibliothecae ad Templum divi Marci Venetiarum, 1880. 5. Grönbech, K., Codex Cumanicus, Kopenhag: cod. Marc. Lat. DXLIX, faksimile, 1936. 6. Drimba, V., Codex Cumanicus, Bükrefl, 2000. 7. Cafero¤lu, Ahmet, Abu Hayyan el-G›rnatî Kitabü’l-idrak li-lisani’l-etrak, ‹stanbul, 1931. 8. Ata, Aysu, K›sasü’l-Enbiya (Peygamberler K›ssalar›), I. Girifl, Metin T›pk›bas›m II. Di- zin, Ankara: TDK Yay. 681-1, 1997. 9. Nehcü’l-ferâdis, Janos Eckmann (haz.), Ankara: TDK.Yay., 1956. 10. Nehcü’l-Feradis I. T›pk›bas›m II. Metin, çeviriyaz›: J. Eckmann, Semih Tezcan ve Hamza Zülfikar (haz.), Ankara: TDK Yay. 518., 1984. 11. Toska, Zehra, “Türk Edebiyat›nda Kelile ve Dimne Çevirileri ve Kul Mesud Çeviri- si”, Doktora Tezi, ‹stanbul: ‹Ü SBE, 1989. 12. Zacajzkowski, A., “Anadolu Türk Edebiyat›n›n XIV. Asra Ait Mühim Bir Vesikas›, Marzuban-nâme”, Türklük Mecmuas›, 1939, c. I, sy. l, s. 5-12. 13. Korkmaz, Zeynep, “Kâbus-nâme ve Marzuban-nâme Çevirileri Kimindir”, TDAY, Belleten 1966, Ankara 1967, s. 267-278. 14. Kleinmichel, Sigrid, Das Marzubanname, 1969, Altaistica, c. XVIII, sy. 3, . 15. Korkmaz, Zeynep, Sadru’d-din fieyho¤lu, Marzuban-nâme Tercümesi, (‹nceleme- Metin-Sözlük-T›pk›bas›m), Ankara, 1973. 16. Yavuz, Kemal, fieyho¤lu, Kenzü’lküberâ ve Mehekkü’l-ulemâ (‹nceleme-Metin-‹n- deks), Ankara, 1991. 17. Qabus-nama, Reuben Levy (nefl.), Londra, 1951. 18. Toksa, Zehra, “Türk Edebiyat›nda Kelile ve Dinme Çevirileri ve Kul Mesut Çeviri- si”, Doktora Tezi, ‹stanbul: ‹Ü SBE, 1989. 19. Gürtunca, M. Faruk, Kitab-› Siyer-i Nebî, 3 cilt, ‹stanbul, 1977. 20. Erkan, Mustafa, “Siretü’n-nebî”, Doktora Tezi, Ankara: AÜ SBE, 1986. 21. Kaya, Önal, “Fütûhu’fl-flâm Tercümesi”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara: AÜ SBE, 1981. 22. Yi¤it, Mehmet, “Fütûhu’fl-flâm Tercümesi”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara: AÜ SBE, 1980-1981. 23. Erkan, Mustafa, “Mustafa Darir, Yüz Hadis ve Yüz Hikâye”, Yüksek Lisans Tezi, An- kara: AÜ DTCF Türk Dili, 1979. 24. Köksal, Hasan, Battal Gazi Destan›, Ankara, 2003.

2 Kaynaklar, eserlerin verildi¤i yüzy›llara göre kronolojik olarak s›ralanm›flt›r. 70 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi

25. Melikoff, Irene, La Geste de Melik Dâniflmend: Etude Crituque du Dâniflmendnâ- me, c. I: Tercümeye Girifl, c. II: Tahkikli Metin, Paris, 1960 26. Giese, Friedrich ve N. Ats›z, Âfl›kpaflao¤lu Ahmed Âfl›kî, Tevârih-i Âl-i Osmân, ‹s- tanbul, 1949. 27. Toparl›, Recep, ‹rfladü’l-Müluk Ve’s-Selatin, Ankara: Türk Dil Kurumu Yay›nlar›: 555, 1992. 28. Canpolat, Mustafa, “XIV. Yüzy›lda Yaz›lm›fl De¤erli Bir T›p Eseri: Edviye-i Müfre- de”, Türkoloji Dergisi, 1973, c. V, sy. 1, s. 21-47. 29. Önler, Zafer, Celâlüddin H›z›r (Hac› Pafla) Müntehab-› fiifâ I (Girifl-Metin ), Anka- ra: Türk Dil Kurumu Yay›nlar›: 559, 1990. 30. Özönder, Sema Barutçu, Alî fiîr Nevâyî, Muhakemetü’l-lügateyn (‹ki Dilin Muha- kemesi), Ankara: Türk Dil Kurumu Yay›nlar›, 1996. 31. Eraslan, Kemâl, Alî fiîr Nevâyî, Mecâlisü’n-nefâyis I (Girifl ve Metin), II (Çeviri ve Notlar), Ankara: Türk Dil Kurumu yay›nlar›: 788, 2001. 32. Eraslan, Kemâl, Alî fiîr Nevâyî, Nesâyimü’l-mahabbe min-fiemâyimi’l-fütüvve-I Metin, ‹stanbul: ‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay›nlar›: 2654, 1979. 33. Eraslan, Kemâl, Ali fiir Nevâyî, Mizânü’l-evzân (Vezinlerin Terazisi), Ankara: Türk Dil Kurumu Yay›nlar›: 568, 1993. 34. Abik, Ayflehan Deniz, “Ali fiir Nevâyî’nin Risaleleri,Tarih-i Enbiyâ ve Hükemâ, Ta- rih-i Mülûk-› Acem, Münfleat, Metin- Gramatikal ‹ndeks-Sözlük I-II”, Dokto- ra Tezi, Ankara: AÜ SBE, 1993. 35. Derdiyok, Çetin, “Eski Türk Edebiyat›’nda mektup yazma kurallar› hakk›nda bilgi veren eski eser: Ahmed-i Dâ’i’nin Teressülü”, Toplumsal Tarih, Haziran 1994, s. 6, s. 56-59. 36. Derdiyok, Çetin, “15. Yüzy›l fiairlerinden Mesihi’nin Gül-i Sad-berg’i”, Doktora Te- zi, Adana: Çukurova Üniversitesi, 1994. 37. Tulum, Mertol, Sinan Pafla Tazarru-nâme, ‹stanbul: ‹Ü Ed. Fak Yay., 1971. 38. Ertaylan, ‹smail Hikmet, Maârifnâme, ‹stanbul, 1961. 39. Naskali, Emine Gürsoy, Sinan Pafla Tezkiretü’l-evliyâ, Ankara, 1987. 40. Kavruk, Hasan, Eski Türk Edebiyat›nda Mensur Hikâyeler, ‹stanbul: MEB Yay: 2789, 1998. 41. Gibb, E. J. W., The History of The Fourty Vezirs or The Story of the Fourty Morns and Eves, Londra, 1886. 42. Ali Bey, Âfl›kpaflazade, Tevârîh-i Âl-i Osman, ‹stanbul, 1332. 43. Giese, Friedrich ve N. Ats›z; Âfl›kpaflao¤lu Ahmed Âfl›kî, Tevârîh-i Âl-i Osman, ‹s- tanbul, 1949. 44. Yavuz, Kemal ve M. Yekta Saraç, Afl›kpaflazade, Osmano¤ullar›n›n Tarihi, ‹stanbul, 2003. 45. Unat, Faik Reflit ve Mehmet Altay Köymen, Mehmed Neflri, Kitâb-› Cihânnümâ Neflrî Tarihi, Ankara, 1949-1957. 46. Akal›n, Haluk, Ebu’l-Hayr Rûmî Saltuk-nâme, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanl›¤› Yay›nlar›, c. I –II: 1988, c. III: 1990. Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 71

47. Yüce, Kemal, Saltuk-nâme’de Tarihî, Dinî ve Efsanevî Unsurlar, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanl›¤› Yay.: 832, 1987. 48. Tulum, Mertol, Tursun Bey, Târih-i Ebu’l-feth, ‹stanbul, 1977. 49. Rossi, Ettori, II “Kitâb-› Dede Qorqut”, Vatikan, 1952. 50. Tezcan, Semih ve Hendrik Boeschoten, Dede Korkut O¤uznameleri, ‹stanbul: YKY, 2001. 51. Argunflah, Mustafa, Muhammed b.Mahmud fiirvânî , Tuhfe-i Murâdî, Ankara, ts. 52. Yelten, Muhammet, fiirvanl› Mahmud, Kemaliye, ‹stanbul, 1993. 53. Yelten, Muhammet, fiirvanl› Mahmud, Tarih-i ‹bn-i Kesir Tercümesi (Girifl-‹ncele- me-Metin-Sözlük), Ankara, 1998. 54. Özkan, Mustafa, Mahmud b. Kadi-i Manyas, Gülistan Tercümesi, (Girifl-inceleme- Metin-Sözlük), Ankara: Türk Dil Kurumu Yay›nlar›: 562, 1993. 55. Arat, Reflit Rahmeti, Babürname-Babür’ün Hat›rat›, 3 cilt, ‹stanbul, 1986. 56. Thackston, W. M., Zahuriddin Muhammad Babür Mirza, Babürnama, 3 cilt, Har- vard University, Sources of Oriental Languages and Literatures: 18, 1993. 57. F›rat, A. Suphi, Taflköprülüzade Ahmed Efendi, Efl-fiakaiku’n-nu’mâniyye fî Ule- mâi’d- devleti’l-osmâniyye, ‹stanbul, 1985. 58. Özcan, Abdülkâdir, Mecdî Mehmed Efendi, fiakaik-i Nu’maniye ve Zeyilleri, Hadai- ku’fl- flakaik, ‹stanbul, 1989. 59. ‹sen, Mustafa, Künhü’l-ahbâr’›n Tezkire K›sm›, Ankara: Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi Yay›n› nr. 93, Tezkireler Dizisi, nr. 2, 1994. 60. ‹pekten, Halûk, Türk Edebiyat›n›n Kaynaklar›ndan Türkçe fiu’ara Tezkireleri, Er- zurum: Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Yay›nlar› nr. 4, 1988. 61. Mehmed fiükrü, Âsâr-› Eslâftan Tezkire-i Sehî, ‹stanbul, 1325. 62. Refler, O. ve Necati Lugal, Türkische Dichterbiographien I. Sehi’s Tezkere, Tübin- gen, 1941. 63. Kut, Günay, Heflt Behiflt, The Tezkire by Sehî Beg, Harvard, 1978. 64. ‹sen, Mustafa, Sehi Bey Tezkiresi, Heflt Bihiflt, ‹stanbul, 1980 ve Ankara, 1998. 65. Tolasa, Harun, Sehî, , Âfl›k Çelebi Tezkirelerine göre 16. Yüzy›lda Edebiyat Araflt›rma ve Elefltirisi, ‹zmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay. No. 4, 1983. 66. Ahmed Cevdet, Tezkire-i Latîfî, ‹stanbul, 1314. 67. Chabert, Theodor V., Latîfî, oder Biographische Nachricten von Vorzüglichen Tur- kischen Dichtern, nebst einer Blumenlese aus ihren Werke, Zürih, 1800. 68. Rescher, O., Turkische Dichterbiographien II, Latifi’s Tezkire, Tübingen, 1950. 69. Andrews, Walter G., The Tezkire-i fiuara of Latifi as a Source for the Critical Evalu- ation of , The University of Michigan, 1970. 70. ‹sen, Mustafa, Latifi Tezkiresi, Ankara, 1990, 1998. 71. Can›m, R›dvan, Latîfî, Tezkiretü’fl-flu’arâ ve Tabs›ratü’n-nuzama (‹nceleme-Metin), Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yay. 225, 2000. 72. Solmaz, Süleyman, “Gülflen-i fiu’arâ, ‹nceleme-Tenkitli Metin”, Doktora Tezi, An- kara: Gazi Üniversitesi SBE, 1994. 72 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi

73. Owens, Meredith, Meflâirü’fl-fluarâ or Tezkire of Âfl›k Çelebi, Londra, 1971. 74. K›l›ç, Filiz, “Meflâ’irü’fl-flu’arâ (‹nceleme-Tenkitli Metin)”, Doktora Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi SBE, 1994. 75. Kutluk, ‹brahim, K›nal›-zade Hasan Çelebi, Tezkiretü’fl-fluarâ, 2 cilt, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yay›nlar›, 1981. 76. Eyduran, Aysun Sungurhan, “K›nal›zade Hasan Çelebi, Tezkiretü’fl-flu’arâ, ‹ncele- me-Tenkitli Metin”, 2 cilt, Doktora Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi SBE, 1999. 77. Kutluk, ‹brahim, Beyânî Mustafa bin Carullah, Tezkiretü’fl-fluarâ, Ankara, 1997. 78. Sungurhan, Aysun, “Beyânî Tezkiresi, ‹nceleme-Tenkitli Metin”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi SBE, 1994. 79. Corteille, Pavet de, Histoire de La Cammpagne de Mohacz, Paris, 1859. 80. Turan, fierafettin, ‹bn Kemâl Tevârih-i Âl-i Osman, Ankara, 1991. 81. Atik, Kayhan, Lütfi Pafla ve Tevârîh-i Âl-i Osman, Ankara, 2001. 82. U¤ur Ahmet ve Mustafa Çuhadar, Celâl-zâde Mustafa, Selim-nâme, ‹stanbul, 1997. 83. Parmaks›zo¤lu, ‹smet, Hoca Sadettin Efendi, Tacü’t-tevârih, 5 cilt, Eskiflehir, 1992. 84. ‹pflirli, Mehmet, Selânikî Tarihi, Ankara, 1989. 85. fiafak, Yakup, “Sürûrî’nin Bahrü’l-ma’ârif’i ve Enisü’l-uflflâk ile Mukayesesi”, Dok- tora Tezi, Erzurum: Atatürk Üniversitesi SBE, 1991. 86.Özezen, Muna Yüceol, “Gelibolulu Mustafa Âli’nin Hilyetü’r-ricâl’i (Metin-Gra- mer-Dizin)”, Yüksek Lisans Tezi, Adana: Çukurova Üniversitesi SBE, 1994. 87. Kartal, Ahmet, “Sadî-i fiirâzî’nin Bostan ‹simli Eserinin Türkçe Tercüme ve fierhle- ri” Türk Kültürü ‹ncelemeleri Dergisi, 2001, sy. 5, s. 115-119. 88. Kononov, Rodoslovnaya Türkmen, Moskova, 1958. 89. Ergin, Muharrem, fiecere-i Terakime Türklerin Soy Kütü¤ü, Ebülgazi Bahad›r Han, Tercüman 1001 Temel Eser: 33. 90. Ölmez, Zuhal Karg›, fiecere-i Terakime (Türkmenlerin Soy Kütü¤ü), Ankara, 1996. 91 Aç›kgöz, Nam›k, “Riyâzî Mehmed Efendi, Riyâzü’fl-flu’arâ, Metin-Dizin”, Yüksek Li- sans Tezi, Ankara: AÜ DTCF, Ankara, 1982. 92. Kayabafl›, Bekir, “Kafzade Fâizî’nin Zübdetü’l-eflâr’›”, Doktora Tezi, Malatya: ‹nö- nü Üniversitesi SBE, 1996. 93. Ahmet Cevdet, Tezkire-i R›za, ‹stanbul: ‹kdam Matbaas›, 1316. 94. Erdem, Sad›k, “Mehmed Sad›k Yümni, Tezkire-i fiu’arâ-y› Yümni”, Türk Dünyas› Araflt›rmalar› Dergisi, 1988, sy. 55, s. 85-112. 95. Tezkire-i Mecma’u’l-havas be-Zebân-› Turki-yi Çagatay (Tercüme-i Ân be-Zebân-› Fârisi be-Hâme-i Doktor Abdurresûl Hayyampûr),Tebriz, 1327. 96. Nev’izâde Atâ’i, Hadâiku’l-hakây›k fi Tekmileti’fl-flakây›k, 2 cilt, ‹stanbul, 1268. 97. Özcan, Abdülkadir, Nev’izâde Atâ’î, Hadâiku’l-hakây›k fi Tekmileti’fl-flakây›k, fia- kâik-i Nu’maniye ve Zeyilleri, 2 cilt, faksimile, ‹stanbul, 1989. 98. Flügel, Gustav L., Lexicon Bibliographicum et Ancyclopaedicum a Mustafa ben Ab- dullah Kâtip Jelebi dicto et nomine Haji Khalfa celebrato, c. I-VII, Londra, 1835-1838. 99. Yaltkaya, fierefettin; Min Kitâbi Keflfi’z-zunûn ‘An-Esâmî’l-Kütübi ve’l-Funûn, 2 cilt, ‹stanbul, 1971. Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 73

100. Evliya Çelebi, Seyahat-nâme, c. I, ‹stanbul, 1314. 101. Dan›flman, Zuhuri, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Mehmed Z›lli o¤lu Evliya Çele- bi, ‹stanbul: Zuhuri Dan›flman Yay›nevi, Kitap 1-2: 1969, Kitap 3-11: 1970, Ki- tap 12-15: 1971. 102. Ats›z, Nihal, Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nden Seçmeler, 2 cilt, ‹stanbul: MEB Yay. Türk Klasikleri: 26, 1990. 103. Parmaks›zo¤lu, ‹smet, Evliya Çelebi, Seyahatname (Rumeli-Solkol ve Edirne), An- kara: Kültür ve Turizm Bakanl›¤› Yay›nlar›: 580, 1000 Temel Eser Dizisi: 102, 1984. 104. Tekin, fiinasi, Gönül Alpay Tekin ve Fahir ‹z, Evliya Çelebi Seyahatnamesi I. Kitap, ‹stanbul Topkap› Saray› Ba¤dat 304 Yazmas›n›n T›pk›bas›m›, I. cüz, 1a-106a, Harvard: Sources of Oriental Languages & Literatures, Harvard University Press, 1989. 105. Tekin, fiinasi, Gönül Alpay Tekin ve Fahir ‹z, The Seyahatname of Evliya Çelebi Book One, Index Based on the Facsimile Edition of Topkap› Saray› Ba¤dat 304 Part I, Harvard: Sources of Oriental Languages & Literatures 12, Harvard University, 1989. 106. Dankoff, Robert, An Evliya Çelebi Glossary Unusual, Dialectal and Foreign Words in the Seyahatname, Harvard: Sources of Oriental Languages & Literatures 14, Harvard University Press, 1991 107. Gökyay, Orhan fiaik, Yücel Da¤l›, Seyit Ali Kahraman ve Robert Dankoff, Evliya Çelebi b. Dervifl Muhammed Z›lli, Evliya Çelebi Seyahatnamesi -Dizini, c. I- IX, ‹stanbul: Yap› Kredi Yay., 1996-2005. 108. Dankof, Robert ve Semih Tezcan, Evliya Çelebi Seyahatnamesi Okuma Sözlü¤ü, ‹stanbul: Türk Dilleri Araflt›rmalar› Dizisi: 37, 2004. 109. Coflkun, Menderes, Manzum ve Mensur Osmanl› Hac Seyahatnameleri ve Nâ- bî’nin Tuhfetü’l-Harameyn’i, Ankara: T.C. Kültür Bakanl›¤› Yay›nlar›: 2900, Kültür Eserleri Dizisi: 375, 2002. 110. Peçevî, Tarih-i Peçevî, ‹stanbul, c. I: 1281, c. II: 1283. 111. Baykal, Bekir S›tk›, Peçevi ‹brahim Efendi, Peçevi Tarihi, c. II, Mersin, 1992. 112. Karaçelebi-zâde Abdülaziz, Ravzatü’l-ebrâr, Bulak, 1248. 113. Karaçelebi-zâde Abdülaziz, Süleyman-nâme, Bulak, 1248. 114. Na’îmâ, Târîh-i Na’îmâ, c. VI, ‹stanbul: Matbaa-i Âmire, 1280-1281. 115. Dan›flman, Zuhûrî, Na’îmâ, Târîh-i Na’îmâ, c. VI, ‹stanbul, 1967-1969. 116. Gökyay, Orhan fiaik, Tuhfetü’l-kibâr fî Esrâfi’l-bihâr (Deniz Savafllar› Hakk›nda Büyüklere Arma¤an), 2 cilt, ‹stanbul, 1980. 117. Aksüt, Ali Kemâlî, Koçi Bey Risalesi, ‹stanbul, 1939. 118. Dan›flman, Zuhûrî, Koçi Bey Risalesi, Ankara, 1985. 119. Kurt, Y›lmaz, Göriceli Koçi Bey, Koçi Bey Risalesi (Eski ve yeni harflerle), Ankara: Ecdad Yay., 1994. 120. Gökyay, Orhan fiaik, Düstûrü’l-amel fî Islâhi’l-halel, Ankara, 1982. 121. Gökyay, Orhan fiaik, Kâtip Çelebi, Mizânü’l-hakk fi ‹htiyâri’l-ehâkk (En Do¤ruyu Seçmek ‹çin Hak Terazisi), ‹stanbul, 1980. 74 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi

122. ‹brahim Müteferrika, Kâtib Çelebi, Cihân-nümâ, ‹stanbul, 1145. 123. Veysî, Hâb-nâme, Bulak, 1252. 124. Veysî, Hâb-nâme, ‹stanbul, 1263. 125. Veysî, Hâb-nâme, ‹stanbul, 1293. 126. Nergisî, Hamse-i Nergisî, ‹stanbul, 1285. 127. Tecelliyâtü Arâ’isi’n-nüsûs fî Manassâti Hikemi’l-fusûs, Bulak, 1252. 128. Tecelliyâtü Arâ’isi’n-nüsûs fî Manassati Hikemi’l-fusûs, ‹stanbul, 1290. 129. Altun, Kudret, Tezkire-i Mucib (‹nceleme-Tenkidli Metin-Dizin-Sözlük), Ankara, 1997. 130. Aynagöz, Pervin, “Mustafa Safâyî Efendi, Tezkire-i Safâyî, Nuhbetü’l-âsâr min Fe- vâ’idi’l-eflâr (‹nceleme-Metin-‹ndeks)”, Yüksek Lisans Tezi, Elaz›¤: F›rat Üni- versitesi SBE, 1988. 131. Altuner, Nuran, “Safâyî Tezkiresi”, Doktora Tezi, ‹stanbul: ‹Ü SBE, 1989. 132. ‹nce, Adnan, “Sâlim Tezkiresi”, Doktora Tezi, Elaz›¤: F›rat Üniversitesi SBE, 1992. 133. Abdulkadiro¤lu, Abdulkerim, ‹smail Beli¤, Nuhbetü’l-âsâr li- Zeyli Zübdeti’l-efl’âr, Ankara: Gazi Üniversitesi Yay., 1985, 1999. 134. Erdem, Sad›k, Râmiz ve Âdâb-› Zurafâ’s› (‹nceleme-Tenkidli Metin-‹ndeks-Söz- lük), Ankara: AKM Yay. sy. 79, fiuara Tezkireleri Dizisi, sy. 1, 1994. 135. Genç, ‹lhan, Esrâr Dede, Tezkire-i fiu’arâ-y› Mevleviyye, Ankara, 2000. 136. Ali Enver, Semâhâne-i Edeb, ‹stanbul, 1309. 137. K›lc›, Mehmet, “Enderunlu Akif’in Mir’at-› fii‘r’i”, Yüksek Lisans Tezi, Adana: Çu- kurova Üniversitesi SBE, 2001. 138. Özcan, Abdülkadir, fiakaik-i Nu’maniyye ve Zeyilleri, Vakâyi’ü’l-fuzalâ I-II-III, fieyhî Mehmed Efendi, ‹stanbul, 1989. 139. Müstakimzâde Süleyman Sadeddin , Mecelletü’n-nisâb (T›pk›bas›m), Ankara, 2000. 140. ‹bnülemin Mahmud Kemal (‹nal), Müstakimzâde Süleyman Sadeddin, Tuhfe-i Hattâtîn, ‹stanbul, 1928. 141. Müstakîmzâde Süleyman Sadeddin Efendi, Devhatü’l-meflâyih Ma’a Zeyl, ‹stan- bul, 1978. 142. Turan Ahmed Nezihî, Ahmed Resmî Efendi, Hamîletü’l-küberâ, ‹stanbul, 2000. 143. Abdülkadiro¤lu, Abdulkerim, Güldeste-i Riyâz-› ‹rfân ve Vefeyât-› Dâniflverân-› Nâdiredân (‹smail Beli¤), Ankara, 1998. 144. Yüce›fl›k, Zeynep Sema, “fieyhülislam Esat Efendi, Atrabü’l-âsâr fî Tezkireti Ure- fâi’l-edvâr (Girifl-Metin-Tercüme-Terimler-Dil Notlar›)”, Doktora Tezi: ‹s- tanbul: ‹Ü SBE, 1990. 145. Arslan, Mehmet ve ‹. Hakk› Aksoyak, Haflmet Külliyat›, Sivas, 1994. 146. Uçman, Abullah, 28 Çelebi Mehmed Efendi’nin Fransa Sefaretnamesi, Tercüman, 1001 Temel Eser: 82, ts. 147. U¤ural, Hüseyin Rag›p, Defterdar Sar› Mehmet Pafla, Devlet Adamlar›na Ö¤ütler, ‹zmir, 1990. 148. fien, Adil, ‹brahim Müteferrika ve Usûlü’l-hikem fî-Nizâmi’l-ümem, Ankara, 1995. 149. Reviczki, Baron, Traite de la Tactique ou Methode Artificielle pour Ordonnance des Troupes, Viyana, 1769. Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› 75

150. Uçman, Abdullah, Hülasatü’l-kelâm fî-Reddi’l-avâm, ‹stanbul, 1975. 151. Develi, Hayati, XVIII. Yüzy›l ‹stanbul Hayat›na Dair Bir Risale-i Garibe, ‹stanbul, 1998. 152. Erzurumlu ‹brahim Hakk›, Ma’rifet-nâme, Bulak, 1257. 153. Çelebio¤lu, Âmil, “K›yâfe(t) ‹lmi ve Akflemseddinzâde Hamdullah Hamdi ile Er- zurumlu ‹brahim Hakk›’n›n K›yafetnâmeleri”, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Araflt›rma Dergisi Ahmet Cafero¤lu Özel Say›s›, 1979, sy. 11. 154. ‹smail Hakk› Bursevi, Ruhü’l-Beyan Tefsiri, c. I-X, ‹stanbul, 1995. 155. Karabey, Turgut, Mehmet Vanl›o¤lu ve Mehmet Atalay, fieyh Galib, fierh-i Cezîre- i Mesnevi, Erzurum, 1996. 156. O¤rafl, R›za, Esad Mehmed Efendi ve Ba¤çe-i Safâ-Endûz, (‹nceleme-Tenkitli Me- tin-Dizin), Burdur, 2001. 157.Mehmed Tevfik, Kafile-i fiu’arâ, ‹stanbul, 1291. 158. Zübeyiro¤lu, Ruhsar, “Mecmuatü’t-terâcim”, Doktora Tezi, ‹stanbul: ‹Ü SBE, 1989. 159. Yüksel, Hasan ve M. Fatih Köksal, Osmanl› Toplumunda Sâdât-› Kirâm ve Naki- büleflrâflar, Ahmed Rif’at, Devhatü’n-nukabâ, Sivas, 1998. 160. Özcan, Abdülkadir, F›nd›kl›l› ‹smet Efendi Tekmiletü’fl-flakâik fî Hakk› ehli’lha- kâik, fiakâik-i Nu’maniye ve Zeyilleri, 5 cilt, ‹stanbul, 1989. 161. Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî, 4 cilt, Matbaa-i âmire, ‹stanbul 1308-1311. 162. Akbayar, Nuri ve Seyit Ali Kahraman, Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî (Eski Ya- z›dan Yeni Yaz›ya Osmanl› Ünlüleri), 6 cilt, ‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›n- lar›, 1996. 163. Arslan, Mehmet ve Mehmed Cemaleddin, Osmanl› Tarih ve Müverrihleri-Âyine- i Zürefâ, ‹stanbul, 2003. 164. Recaî-zâde Mahmud Ekrem, Kudemadan Birkaç fiair, ‹stanbul, 1305. 165. Muallim Naci, Osmanl› fiairleri, ‹stanbul, 1307. 166. Kurnaz, Cemal, Muallim Naci, Osmanl› fiairleri, Ankara, 1986. 167.Muallim Naci, Esâmî, ‹stanbul, 1308. 168. Fâik Reflad, Eslâf, 2 cilt, 1311-1312. 169. Kutlu, fiemsettin, Faik Reflad, Eslâf, Tercüman 1001 Temel Eser: 65, ‹stanbul. 170. Faik Reflad, Teracim-i Ahval, ‹stanbul, 1313. 171. Hac›-bey-zade Ahmed Muhtar, fiair Han›mlar›m›z, ‹stanbul, 1311. 172. Cevdet Pafla, Tarih-i Cevdet, c. I-III: 1854-1857, c. IV-XII: 1884. 173. Cevdet Pafla, Tarih-i Cevdet, Tertib-i Cedid, ‹stanbul: Matbaa-i Amire, 1891. 174. Hezarfen, Ahmed, Yücel Demirel ve Tamer Erdo¤an, Vak‘anüvis Ahmed Lütfi Efendi Tarihi, ‹stanbul, 1999. 175. Ahmed Vefik Pafla, Fezleke-i Tarih-i Osmani, ‹stanbul, 1286. 176. Mehmed Refi, ‹ran Sefaretnamesi, ‹stanbul, 1333. 177. Eser, Alâattin, Seyahatnâme-i Hudûd, ‹stanbul, 1997. 178. Kutay, Cemal, Sultan Abdülaziz’in Avrupa Seyahati, ‹stanbul, 1991. 179. Mütercim As›m, T›byan-› Nafi der-Terceme-i Burhan-› Kat›, ‹stanbul, 1287. 76 TAL‹D, 5(10), 2007, M. Mengi

180. Öztürk, Mürsel ve Derya Örs, Mütercim As›m Efendi, Burhan-› Kat›, Ankara, 2000. 181. Mütercim As›m, El-Okyanü’l-Basit fî Tercemeti’l-Kamusi’l-Muhit, 3 cilt, ‹stanbul: Matbaatü’l-Osmaniye, 1305. 182. fiemseddin Sami; Kâmûsu’l-a’lâm, 6 cilt, ‹stanbul, 1306-1316. 183. fiemseddin Sâmî, Kâmûsu’l-a’lâm, 6 cilt, t›pk›bas›m, Ankara: Kaflgar Neflriyat, 1996.

The Prose in old : Its development ahd Bibliography Mine MENG‹

Abstract Classical Turkish Literature has yielded, besides poetry, various works in prose betwe- en fourteenth and nineteenth centuries. However, compared to prose, poetry keeps its place better in literary art. After the acceptance of Islam, beginning with fourteenth century, prose both in the Central Asia and has given literary works of didac- tical nature in particular religous and ethical subjects. But then, throughout the cen- turies prose has improved subjectwise to cover biography, history, travel, story telling, letter writing etc. In style, plain, mediocre and artistic forms have been used accor- ding to the subject of prose and the style of authors. In this paper, starting with early works and presenting prose forms for each century, the development of prose has be- en examined; and at the end a bibliography has also given for the works involving this development.

Keywords: Classical Turkish Literature, Prose, Works in Prose, Tazkirah, History.

Eski Türk Edebiyat›nda Nesir: Geliflimi ve Kaynakças› Mine MENG‹

Özet Eski Türk Edebiyat› nesri XIV.-XIX. yüzy›llar aras›nda fliirin yan› s›ra varl›k gösterir. Ancak çeflitli nedenlerle edebî gelenekte fliir, nesre göre önceli¤ini hemen her dönem- de korumufltur. ‹slâmiyetin Türkler taraf›ndan kabul edilmesinden sonra önce Orta Asya Türk sahas› daha sonra da Anadolu’da mensur örnekler verilmifl ve yüzy›llar iler- ledikçe hem nesir türlerinde, hem de eser say›s›nda art›fl olmufltur. ‹lk örneklerinin di- nî, tasavvufî, ahlâkî konulu ve didaktik amaçl› kaleme al›nd›¤› nesir yüzy›llar ilerledik- çe, tarih, biyografya, gezi, hikâye, mektup, siyaset vb. konularda çeflitlilik göstermifltir. Anlat›mda, türe ve sanatç›n›n üslubuna göre sade, orta ve süslü nesir dili kullan›lm›fl- t›r. Bu yaz›da, ilk nesir örneklerinden bafllay›p her yüzy›la ait mensur eserler tan›t›la- rak nesrin yüzy›llar içindeki geliflimi gösterilmeye çal›fl›lm›flt›r. Yaz›n›n sonunda da, söz konusu eserler üzerine yap›lm›fl çal›flmalar›n kaynakças› verilmifltir.

Anahtar Sözcükler: Klasik Türk Edebiyat›, Nesir, Mensur Eser, Tezkire, Tarih.