Cıtıes In Dust

Selamlar,

Dr.Skull’ı hatırlayan kaç kişi var bilemiyorum ama epey- Bu ayki kapak konumuz Chuck Schuldiner. Sert müzik ce özleyeni olduğunu tahmin ediyorum. İlk sayıdan bu cephesinin yaratıcılarından Schuldiner’ı bu ay aramız- yana yer vermeyi düşündüğüm bu şahane topluluğa, bu dan ayrılışının yedinci yılında anıyoruz. Schuldiner’ı, sayımızda Türk müzik camiasının duayen yazarlarından ona olan hayranlığı çok uzun yıllara dayanan usta ka- Süreyya İzgi’nin kaleminden yer verdik. Bizim jene- lem Atilla Çelik’ten dinledik. rasyonun henüz eli kalem tutmazken bir çok önemli Bu ay ayrıca saçmasapan bir dergide yazıları yayınlanan cinayete kurban giden efsa- İzgi, Dr.Skull yıllarının da nevi southern metal adamı bizzat tanığı olduğundan, Dimebag Darrell’ın da ölüm epeyce lezzetli bir yazı or- yıldönümü. 8 Aralık 2004’te taya koydu. kaybettiğimiz müzisyen için Ankara’da ölüm yıldö- Bu ay iki önemli konser var. nümünde bir anma etkinliği Birisi 6 Aralık’ta İstanbul düzenlenecek. Parkorman’da gerçekleşti- rilecek olan Amon Amarth Türk rock camiasının ya- konseri. Ankaralı topluluk kından tanıdığı bir topluluk Ominous Grief de bu kon- olan Diken, 15 seneyi aşan serde ön grup olarak yer kariyerinin ardından da- alıyor. ğılma kararı aldı. Diken’in “Düşlerim Ölümsüzdür” Bir diğer konser ise yılbaşı ge- EP’sini taa lisedeyken din- cesi Yedikule Zindanları’nda lerdim. Eminim benim gibi gerçekleştirileceği duyuru- bir çokları için de Diken lan Lizzy Borden konseri. özel bir topluluktu. Diken Bana da çok inandırıcı gel- son olarak geçtiğimiz ay memişti ancak Lizzy Borden offi cial MySpace sayfasın- Raven Records etiketiyle “İsyan” adlı albümünü yayın- da duyuruldu konser. Gelişmeleri merakla bekliyoruz. lamıştı. Bir çok başarılı çalışmaya imza atan böyle bir topluluğu kaybetmek üzücü. Geçtiğimiz ay birbirini kovalayan yılların özlemi sona erdi ve Yeni Guns N’ Roses albümü Chinese Democracy Önümüzdeki sayılarda sizlere statik bir dergiden fazla- yayınlandı. Ne yazık ki albümün adını taşıyan parça- sını verebilmek için bir takım çalışmalar içerisindeyiz. nın çekiciliği, geri kalan parçalardan uzaktı. Albümü Yeni yılda görüşmek üzere, mutlu yıllar... en çok beğenen yazarımız Can Çakır, Axl’a yazdığı açık mektupta içini döktü. Selim Varışlı

:: EDİTÖR // YAYIN VE SANAT YÖNETMENİ :: SELİM VARIŞLI [email protected]

:: YAZARLAR :: ATİLLA ÇELİK, SÜREYYA İZGİ, BAHA ÖZER, BURAK ÖZDEMİR, CAN ÇAKIR, CİHAN TEKİN, ÇİĞDEM KOCAMAN, DENİZ ERATAK, DERYA OKUMUŞ, EGEMEN LİMONCUOĞLU, ELİF ATÇI, EMRE DEDEKARGINOĞLU, ERDEM YABAŞ, FATİH KANIK,GAMZE YILMAZ, GÜVENÇ ŞAHİN, HAKAN KAHRAMAN, HİDAYET DOĞAN, İPEK ATCAN

:: FOTOĞRAF :: SERHAT HOŞGÜL :: www.serhathosgul.net | DERYA ENGİN :: www.myspace.com/shae666

:: İLETİŞİM :: E-Mail: [email protected] | MySpace: www.myspace.com/siyahbeyazonline

2008 Sakin grubunun yılı oldu diyebiliriz. Bu yıl Sakin men bu grubu günden güne çok sevdim, sevmemdeki ismini konserlerde, televizyon programlarında çokça en büyük sebep sanırım bana biraz İstanbul’u hatırla- duyduk. Son dönemlerde mantar gibi türeyen yüzlerce tıyor. Bir de sözler benim için çok önemli, bazen mü- alternatif grupların yanında bir anda yıldızı parlayan ziklerini çok beğendiğim şarkıların sözleri kötü olduğu bu grubun özelliği acaba nedir? için, içimden dinlemek de gelmiyor, Sakin grubunun müziklerinin sözlerine baktığınız zaman sanki her par- Grup, vokalde Onur Özdemir, gitarda Özdemir Dereli, çanın ayrı anısı ve ruhu olduğunu düşünüyorsunuz. Bu basgitarda Cenker Kökten ve davulda Soner Özışık’tan yıl yayınladıkları “Hayat” adlı albümdeki şarkıları tek oluşuyor. 1999 yılında kurulan grup açıkçası bu seneye tek dinlediğinizde sözler sizin de dikkatinizi çekecek- kadar benim dikkatimi çok çekmemişti ancak bu be- tir. Özellikle Edepsiz Komedya’yı arka arkaya defalar- nim eksiğim olacak ki, 2005 yılından itibaren ciddi bir ca dinleyebilirim. Sözler muhteşem, vokalin sesi tam hayran kitlesi oluşturmuş. Aslında bugün Hayat isimli damar daha ne olsun. son albümlerinde yer alan birçok bestenin temeli de 2005 yılında atılmış, uzun çalışmanın ürünleri. Grubun sevdiğim başka bir özelliği de benim için yeni dönem apolitik sanatçılar arasında toplumsal konu- Ben kendime adıma, son zamanlarda dinlenen rock ları da müziklerinde işlemeleri. Tamam “işçisin sen gruplarının, Gripin, Çilekeş ve Sakin’in müzik dünya- işçi kal” demiyorlar ama kendilerince bazı eleştirileri mıza çok farklı renkler getirdiklerini düşünüyorum. müziklerine yansıtıyorlar. Yani rock müziğin bir isyan, haykırış müziği olduğunu düşündüğümüzde bence mü- Sakin bana ilk başta oldukça sıradan görünmesine rağ- ziklerinde bunu yansıtmaları onları farklı kılıyor.

DDENENİZ ERATAKERATAK AATTİLLALLA ÇELÇELİK “70’li yılların sonunda bu müzik çok ilgi ve dikkatimi çeki- rebileyim, geri kalan parayla gitar teli takımı alabileyim, yordu. Kiss çok hoşuma gidiyordu. Ama pek revaçta değildi daha fazlasını neden isteyim ki” diyen bir müzisyen mode- bu müzik. Grupların albümlerine ulaşmamız çok zor olu- linin aramızdan ayrılışı tabii ki üzücü oluyor. yordu. Müzik marketlerin vitrinine bir Heavy Metal albümü- nün koyulması inanılmaz bir şeydi o dönemlerde. Vitrinde Sanatçı modelinin tanımına uyabilecek özelliklere sahip Heavy Metal albümlerini gördüğüm zaman büyülenmiş gibi olduğu söylenebilirdi. Topluma bir şeyler veren, olumlu bakıyordum. O sıralarda bazı düşünceler beynimi kemiri- anlamda bir şeyler aktaran, örnek tavırlar sergileyen, bir yordu. Bu müziği neden fazla kişi dinlemiyordu? Niçin bu ekolü temsil eden ve toplumun yaralarına parmak basan bir ATİLLA ÇELİK kadar gizli saklıydı? Bu hep böyle mi devam edecekti? Bu insan modelidir sanatçı açılımı. Aslında Death’i kurmasının düşünceler ışığında bu müziği yapmaya karar vermiştim.” ve önemli büyüme gösterip kaliteli bir müzisyen olmasının anlamı Chuck’ın kardeşi Frank’ın ölümünde gizlidir. Kar- Bunları söyleyen Chuck Schuldiner 1980’li yılların başında deşi Frank ölünce, 9 yaşında olan Chuck’ın hayatında bazı müzik hayatına başlıyor, daha önce hiç bilinmeyen bir mü- şeyler değişmiş. Başlangıçlarda içine kapanmış, kendisini zik tarzını ortaya koyuyordu. Death adıyla bir grup kurdu, müziğe vermiş, hayatın inceliklerini sorgulamış. Frank’ın bir tür yarattı, kendine özgü melodilerle beslenmiş eserler ölümüyle ilişkili tutarak DEATH adında bir grup kurmuş ve ortaya koydu ve 13 Aralık 2001’de kanserden dolayı ara- liriklerinde yer yer bu tür acı anlamlara da yer vermiştir. mızdan ayrıldı. İçinde bulunduğumuz ayda ölümünün ye- dinci yılı saygıyla anılacak. 13 Mayıs 1967’de New York Long Island’de doğan Chuck, 13 Aralık 2001 yılında 34 yaşındayken hayata gözlerini ka- Müzikten elde ettiği cüzi rakamı tekrar müziğe yatıran, padı. Beynindeki uru ve kanseri yenmek için çok mücadele beynindeki ur için hastane masrafl arını karşılayacak para- etti, sürekli kemoterapi tedavisi gördü. Amerika gibi tıbbi ya azla yetinmesinden dolayı sahip olamayan, hastalığıyla imkanların en üst düzeyde olduğu bir ülkede mücadele ve- mücadele ederken ümidini yitirmeyen, sadece hastalığıy- rirken ölmesi ve günlük hayatını normal insanlar gibi yaşar- la ilgilenmesi gerekirken müzikten kopmayan ve bunun da ken böyle bir sonuçla karşılaşmak müzik fanları tarafından mücadelesini veren, “İki köpeğime her gün yemek götü- şok edici olmuştu. Hayatın mücadeleden ibaret olduğu, daima güçlü olmamız Kariyerinde hangi yönleri yaşadığı, hangi yönünden gurur gerektiği, felsefe, psikoloji, insanoğlunun iç dünyası, ha- duyduğunu bilmek için şu söylediklerini okumak gereke- yatın bizzat kendisi gibi liriksel temalarla Death’in ağır, bilir: “Bir çok şey hakkında iyi şeyler hissettim. Ama öte fi lozofça tüm sözlerini yazan Chuck, sevgi ve evliliğe dair yandan kötü zamanlar, acı veren zamanlar, depresif za- kısa bir anekdot geçmekte mahsur görmeyecekti: “Evlili- manlar oldu. Bazı şeylerin niçin kötü gittiğini, bazı kişile- ğin çok büyük bir mesele olduğunu düşünüyorum. Maalesef rin neden arkadan işler çevirdiğini bilemezken, bazı kişiler evlilik boş sözcükler yüzünden yıkılmaktadır. Evlilik benim de bizi destekledi. Bir grup olmanın ötesinde daha önemli için bir kağıt parçasından daha önemlidir. Evlilik sözleş- olan şeyleri yapmaya özen gösterdik. Hala birlikteyiz. Bizi mesi yok edilebilir ama insanların iç derinliklerinde yok ezmeye çalışan endüstrinin içinde solmadık ve ezilmedik. edilemeyecek şeyler var. Sevgi en derindedir. Evlilik hayatı Asla içki problemim olmadı, başarımıza dil uzatanlardan kısıtlayabilir ve boş sözcüklerle bir hayatı kolayca alt üst yakınmadım ve Kurt Kobain gibi kendimi şutlamadım. Başa- edebilir. Eğer evlenirsem kesinlikle kilisede olmayacak, rıyı benim rüyalarıma bağlayanlardan dolayı da üzgünüm. sahillerinde bir yerde olacak. Bunu özel olarak ya- Müziğimizin daha da büyümesi ve onaylanması için benim pacağım, tabii yapabilirsem.” (Haziran 1999, Spark Maga- ismim matbaalarda basılıp durmadı. Böyle bir şey olursa zine / Çek Cumhuriyeti) da şaşırmayacağım. Eğer bir gün ilhamımın azaldığını, öl- düğünü görürseniz tahmin ediyorum ki bir restaurant açıp, Konser sahnesinde olmaktan mutlu göründüğü gözlerden aşçılık yapacağım” (Nisan 1995, World Magazine / kaçmazdı. Bir metal konseri olmasına rağmen taşkınlık gös- ABD) termek ve beden diliyle çok enerjik bir performans göster- mekten ziyade, tamamen yaptığı müziğe konsantre olan ve Death için yazdığı liriklerde hayata nasıl baktığını anlı- kendilerini izlemeye gelen seyircilere %100’ünü vermeyi, yorduk. Sürekli mücadeleden söz eden, yaşam çizgisinin onları eğlendirmeyi düşünen bir konser mantalitesi vardı. ışığında bir şeyleri sorguladığı, olumsuzluklardan umuda Mütevazı hareketleriyle ve sadece müziğiyle ilgi çekmeyi doğru yelken açmaktan yola çıkarak ruhani ve toplumsal başarabiliyordu. dokumalardı bu. Ama yazdığı liriklerin bir köşesinde derin bir acı, karamsarlık ve garip bir rahatsızlık vardır. Kardeşi “Individual Thought Patterns” ve “Destiny” şarkılarında Frank’in ölümünün ardından benliğine çöken karamsar tor- belki de izleri görünüyor: tunun bu liriklere karışması makul karşılanabilirdi. “Zihinsel aldatmanın esirleri kendi kararının içinde özgür Chuck’ın çocukluğunu annesi Jane Schuldiner’dan dinleye- olur. Kütleleri idare etmek için kelimeleri değiştirmek, bi- lim: “Chuck müthiş bir çocuktu. Doğallığıyla herkes tara- rinin kendi güvensizliğini örtmek, bir ilacın beslediği gibi fından çok seviliyordu. Her zaman onu yabancılara karşı felç olmuş akılların hayal gücünü besler. Hipnotik bozulma- uyarıyordum, çünkü aynı zamanda arkadaşıydım. Chuck ya uğramış liderlerin takipçileri, sadece kusur bulmak için okul döneminde beyzbol ve futbol oynadı, özellikle fut- yaşamlarını yaşarlar. Bireysel düşünce modelini yaratmak bolu çok severdi. Okul yaşamı iyiydi, başarılıydı. İnsanla- için resmi çizdiğimizde, görünmez çizgi nerededir?” ra sürpriz yapmaktan hoşlanıyordu ve daima mükemmel davranışlarda bulundu. Biz yıllar boyunca kamplarda, doğa “Zaman kabul etmek zorunda olduğumuz bir kavram. Ba- ile iç içe yaşamıştık. Çocuklar böyle ortamda yetiştiler ve zen beklenmedik anlarda korkarım. Ben kargaşanın arka- Chuck kamp yapmayı, ormanları, doğayı, balık tutmayı, kır sında bizim için gerçeği bekleyene inanırım. Baktığımız yürüyüşlerini çok severdi. Bazen yeşillikler arasında kom- engellerden sonra yaşamımıza değer biçer ve güvenirim. şulara giderdik, Chuck’ı da alırdım yanıma. 2 yaşındayken Yaşamlarında hangi yolları niçin denediklerini sorgulama- arkadaşlarıyla ağaçtan yapılmış kaleler ve evlerde zaman nın yılları... Böylece ruhlarımızı birleştirebilirdik. Onayla- geçirirdi. Çok harika ve mutlu bir çocukluk geçirdiğini size mak zorunda kaldığımız acıdan kaçabilmek için hiç bir yol söyleyebilirim.” (Ocak 2003 Rockaxis Magazine / Şili) olmadığını biliyorum. Gerçek olan diğer yarısını bulmak. Kader hepimizin neyi bulmaya çalıştığıdır, kader seni ve Chuck müzikal hayatına ilk başladığı zamanlarda, büyük beni bekliyordu” bir eski korku fi lmi fanı olduğu için korku fi lmi öğelerine, kanlı kavramlara yer vermişti. Zamanla kendi orijinalliği- İronik şekilde dokundurmalar yaptığı The Philosopher par- ni ortaya koymuştur ve sözlerini tamamen olgulaştırmıştır. çası derinliğinde önemli bir eleştiri saklar: “Benim neyi gibi bir müzik türünü oluşturan bir müzisyen hissettiğimi hisseder misin, ne gördüğümü görür müsün, ne olduğu söylenmekle birlikte bunu kabul etmemektedir. işittiğimi işitir misin? Senin hayal dünyan ile gerçekliğin Death Metal çizgisi içinde özgün bir müzik ve fi lozofça li- arasında çizmek zorunda olduğun bir çizgi vardır. Ya şamımı riklerle büyük etkisi olmuştur. Onun en çok dikkat çeken yaşar mısın yada aldığım nefesi paylaşır mısın? Düşünce- yönlerinden biri düşündürücü, sorgulayıcı, güçlü temaları lerin bizzat sana ait değildir, nasıl farz edeceğim hakkın- yansıtarak yazdığı şarkı sözleriydi. da vaaz verirsin, lakin kendi cinsel özelliklerini bilmezsin. Yalanlar senin diğer kararlarını besler. Filozof... Sen her Chuck’ın hayatı Kiss’in “Destroyer” albümünü almasıyla şeyin en iyisini bilirsin.” çok değişmiştir. Bu müziğin bir fanı olmuş ve neler yapabi- leceğini düşünmüştü. İlk zamanlarında korku fi lmi hayran- Chuck “Symbolic” parçasında geçmişi, anıları ve bu anı- lığından dolayı daha sert çalışmalar sunmuştu. O sıralarda ların hediyelerini irdelemeyi ihmal etmiyordu: “Ben yaşa- tüm sert-brutal gruplar satanist grup yaftasını yiyordu ve mayı kastetmiyorum, ama ben kendim yardım edemem. Death de bundan nasibini almıştı. Başlangıçta gruba böyle Yaşamın bir anında, anıların tadına bakmayı hissederken, bir yaklaşım gösterilmesinin nedenini Chuck’ın ağzından yıllar hala aynı gözükürken, gözlerimi kapatıyorum ve ken- dinleyebiliriz: “Bir çok grup başlangıçlarda otomatik ola- di içimde açıyorum. Değerli anıların hediyelerini anımsı- rak çok sert olabilir ve şeytani öğeler yansıtabilir. Aslında yorum” bunun nedeni yapılan çalışmaların normalden daha vahşi yapılması. Müzikal olarak en başlarda Death de bunu içer- Yıllar boyu yaşadığımız hayat bize aynı gelebilirdi ama ince di, ama diğer insanların dediği gibi ben şeytan gibi şeylere düşündüğümüz ve geçmişe baktığımızda güzel şeylerin de inanmam ve herhangi bir mezhebi de onaylamam. Ben lirik- olduğunu görecek, anılarımızda kalmış o anların bize haz lerimde bunlarla ilgilenmiyorum. Ben şeytani öğeli Venom, verebileceğini, kendimizi yeni bir yöne çekebileceğimizi Mercyful Fate ve Celtic Frost gibi grupları dinledim ama öğrenecektik. Çünkü ne olursa olsun yaşanan şeylerde her farklı bir şeydi bu. Death için yazdığım lirikler yaşam üze- zaman bir anlam vardı ama önemli olan insanların bunu rinedir. Beni karşılayan ve bana bir şeyler veren yaşam...” nasıl karşıladığı, nasıl reaksiyon gösterdiği ve hayatını han- (Haziran 1999, Spark Magazine / Çek Cumhuriyeti) gi yöne çektiğiydi. “Symbolic” parçası bu bağlamda derin Onu karşılayan ve ona bir şeyler veren yaşam… şeyler ifade eder. Hayatın zor bir bütün olduğunu, bazı şeylerin yetersiz kala- olduğunu kavramayı üstlenirsin. Yarınları tasarlayıp duran cağını, bazen karamsar düşüncelerin bize hakim olabilece- yılların sorusuna beni katıyor musun? Cevaplar için yılların ğini ve bunu yansıtan ruh halini “Empty Words” parçasında sorusunu araştıran, izlenen rüyalar nerede ve zaman bir bizlere şöyle sunuyordu: “Küller ve umutlar bir bağı pay- sınamadır. Bu yazılan sözcüklerin arkasında basit bir planı laşır. D e ğişim rüzgarları sözcüklerle uzaklara eser. Görün- paylaşıyor, hissettiğimiz yola asıyorum. Üzüntünün nehir- tüler düşüncelerinde dövmelenmeliyken, güçlü yürümek lerinden, okyanusların derinliklerine kadar, umutlarımla bazen zoru aramaktır. Cevaplar bulunamadı başkalarının yolculuk ettim onlarda. Şimdi, geriye dönüş yok. Niçin so- yazısında yada eğitilmiş bir aklın sözcükleri hafızalarımı- rularımı soruyorum? Bugün nedir? Yarın ne zaman?” zın değerli dünyasında. Kendimizin hapsedildiğini buluruz, ustura gibi keskin pençeler ruhumuzu yırtar. Umutlar po- Ve de insanoğlunun güçlü bir yapıda olması gerektiğini, tansiyel bir inciniş, hiçbir şey gerçek değil midir? Sonsuza umutlarının ölmemesini, hayatta her şeyin olabileceğini, dek derinliklerde olurken, boş sözcüklerin dünyasında, bu güzel zamanları elde etmenin kolay olmayıp içimizdeki saldırılardan kaçış yok. Boş sözcükler...” mevcut güçle bunu elde edeceğimizi ve güzel zamanların tadının çıkarılmasından bahsettiği “The Flesh And The Po- “Perennial Quest” eserinde belli bir dönem içinde yaşat- wer It Holds” parçasında “İhtiraslar rüzgarla taşınan ateşte tığı sorgulamalar ve kuşkuyu görüyor gibiydik: “Yolculuk olduğu gibi yakar. Bir zamanın sonu, bir zamanın başlan- merakla başlar ve ruhla gelişir, soruları hisseder. Yürüdü- gıcıdır. Seni bir yolun yukarısına inşa eder ve gözyaşları. ğümüz taşların üzerinde bir seçim yaparız yönümüzde. Ba- Geri doğrulursun, bir zamanın sonunda bir zaman başlar. zen asla bilinemez, bazı zamanlar oldukça çok bilinir. Bizi Dokun, tadına bak, solu, tüket” diyecekti. arkada tutan kötülükler süzülür. Açlığının gerçekliğinin ne Kendisine yazdığı sözler hakkında sorulan soruya şöyle ce- bir hayalin varsa bunu yapmak için yola koyulursun. Kendi vaplar verecekti: “Aslında lirikler kayıtların yansımasının açımdan müzik benim rüyamdır. İnsanlar benim hakkımda da ötesinde, gerçekliği bütünüyle yansıtıyor. Bilindiği gibi kötü konuşarak beni yıkmayı deneyebilir ve ne olursa ol- gerçeklik, iyi, kötü, doğruları sorgulamak, güçlü olmak ve sun kendi yoluma engeller koyabilir ama ben yine de bazı engelleri yenmek gibi kavramlar yansıtılıyor. Temelde in- şeyleri koruyarak yoluma devam edeceğim, amaçlarıma sanların hayatlarında bazı tırmanışlara geçebileceğini, ha- erişmeye çalışacağım. Bu bağlamda kapak çok önemlidir. yatları için en iyi şeylere erişmelerini ve kendi rüyalarını Onlar yaşamımda, yapmaya çalıştığım şeylerin bir yansı- gerçekleştirmelerini betimliyor. “Ben bir hayalperestim. masıdır. ” Benim için müzik bir rüya ve en iyi şeylere erişmeyi, koru- mayı düşünürüm. Bu benim amacımdır. Lirikler benim için Yıllar önce müziğe ilk başladığı sıradaki Chuck ile şimdiki hayatın gerçeklikleridir. Benim için lirikler gerçektir, müzik Chuck arasındaki fark sorulduğunda “15 yaş daha yaşlıyım. gibi çok önemlidir, her ikisi kesinlikle birbirine bağlıdır. ” Kesinlikle, çok farklı. 16 yaşından 31 yaşına geldiğiniz za- man çok farklı bir şekilde düşünürsünüz. Çok toyduk, 16 Kendisine “dahi” mi yoksa müzikal açıdan mecazi anlamda yaşında çocuklardık. Çok şey öğrendim, umutla bir çok “psikopat” mı olduğu sorulduğunda “aslında ilkini tercih iyi şeyi öğrendim, ama aynı zamanda bir çok saçmalık da ederdim ama bir dahi olduğumu düşünmüyorum. Yaptığı- oldu. Müzikle olmak kendimi iyi hissettirdi. Benim için, mız şeyler inanarak ve hissederek yaptığımız kişisel şey- müzik burada olmamım sebebidir. Müzik yapmak ve insan- lerdir, bir dahiliği ortaya koymaz ama rahatsız da etmez. ları umut vererek eğlendirmek için buradayım. Benim için Benim için yaşamda her ne olursa olsun inandıklarınızı yap- bir çok mesele önem taşır ve el ele, hep beraber gide- malısınız. Neleri yapabileceğime inanırım ve trendlere dik- rek bir şahsiyet olarak ve müzikal olarak bir çok büyüme kat etmem, her şey grubumun çevresinde döner ve trend oldu.” demiştir. adına diğer şeyleri umursamam. Benim için esas olan doğru şeyleri yapıp durmak ve müziğin içine duyguları yerleştir- Heavy Metal’e neler katmış olabileceği sorusuna da şöyle mek. İnsanların samimi olması ve gerçek şeyleri koruması yanıt vermiştir: “Katkım varsa nasıl bir katkıdır bilmiyo- gerektiğini düşünüyorum. Bunun, bu müziğin önemli bir rum. Bunu diğer insanlar kararlaştırır. Ama umut ediyorum parçası olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle...” demiştir. ki metal müzik ruhunun gücünü korumak, yanlış akımlara gitmemesi yada trendin bir parçası olmaması gerektiği gibi Son albümleri “The Sound Of Perseverance” albümünün katkılarım oldu. Çünkü trendlere eğilmenin metal müziği kapağındaki “dağ motifi ” için hayata dair şöyle bağlantı yaraladığını düşünüyorum. Amerika’da diğer kişiler trendin kuracaktı: “Bu pozitif bir dağ türüdür. Korkutucu görünebi- gücünün kurbanı olurlarken ben Amerika’daydım ve asla lir ama sadece sorular betimleniyor, daha çok sorular! Bazı trendin bir parçası olmak istemedim. Gitar çalan bir adam şeylere ulaşmak ve elde etmek için tırmanabileceğimizi, gibi yada bir fan gibi asla yolumdan ayrılmadım. Gerçek belki bazı zamanlar düşebileceğimizi ama yine de yukarıya şeyleri koruyarak daima ileriye gitmek istedim. Bu benim tırmanabileceğimizi, bazı insanların en dipte, bazılarının temel sorumluluğumdu.” ortada, bazılarının da en yüksekte olabileceğini söylüyo- rum albümde. Bu yüzden yaşamımızda bu bağlamda attı- Genel bakış açılarından biri de şöyle olmuştu: “Ben bir ha- ğımız adımlar var. Eğer senin özellikle yapmak istediğin yalperestim ve 15 yıldır bu hayalimi gerçekleştirmek için Seni tümüyle özlüyoruz Seni tümüyle özleyeceğiz Tüm yaptıklarını Yapacak olduklarını Söylediklerini Söyleyeceklerini Seni sevmeyi özlüyoruz Ve bize karşı sahip olduğun sevgiyi Fazlaca sevgi, neşe, umut, huzur ve düşlerimiz vardı Şimdi huzurumuzu, umudumuzu ve geleceğimizi parçalayan Acılarımız, üzüntümüz, kederimiz, kaybımız, öfkemiz, Vicdan azabımız, kırılmış kalpler ve düşlerimiz var. Şimdi değerli anılarımızı bekliyoruz Fakat asla yeterli olmayacak. Seni kaybettiğimiz zaman Sahip olacağımız yada yapacağımız hiçbir şey, Kalbimizdeki bu boşluğu dolduramaz. Her zaman seni özlemek Sonsuza dek seni sevmek Seni asla unutmamak…

Jane Schuldiner

çok zor olan bir endüstride amaçlarımı gerçekleştirmek ko- şöyleydi: “Bu sadece yaşadığım hayatın bir parçası. Bunun nusunda hayatımı sürdürüyorum. Tek istediğim müzik yap- haricinde hayatım gösterişsiz bir şekilde devam etti. Çok mak ve Amerika’da kaybolmak üzere olan gerçek Heavy küçük bir apartman dairesine sahibim. Zengin değilim. Bir Metal’i yeniden ortaya çıkarmak, yüceltmek.” çok genç müzisyen gibi benim için çok avantajsız olan, bana para kazandırmayacak sözleşmelere imza attım. As- Bir röportajda kendisine Death Metalin babası tanımlaması lında daha fazla paraya sahip olabilirdim ama bu farklı bir yapılınca şunları söylemiştir: “Böyle bir şeye katılmıyorum çalışma. Ben şikayet etmiyorum. Eğer şikayet edersem bu ve yapılan şeyler Death Metal adına yapılmıyor. Ben sadece kendi hatamdır, iyi bir avukat tutabilirdim bu konuda. Ben bir grupta yer alan bir adamım ve Death, bir metal grubu- durumumdan memnunum, iki tane büyük köpeğim var ve dur. ‘Sizin bir stil oluşturduğunuza inanıyoruz’ diyorsanız, onların her gün yiyeceklerini karşılayabiliyorum. Eğer para Metal müzik için güzel şeyler yaptığımızı umut ediyorum. kalırsa da kalan parayla gitarıma tel takımı alabiliyorum. Ben bir Heavy Metal fanıyım. Bu müziğin güzel tarafl arını Daha fazlasını neden isteyim ki?” (Eylül 1998 – Aardschok göstermek imkanı elimde varsa bunu yapmaya çalışırım. Magazine / Hollanda) Özellikle son zamanlarda Metal müziği yaralayan yeni şey- ler çıktı, özellikle Amerika’da. Mesela Korn ve Limp Bizkit Ölmeden 2 yıl önce sağlığı hakkında sorulan soruya şöyle kesinlikle Metal değildir. Gerçek Metal müziği yaralıyorlar bir cevap vermişti ve kapanış lafıyla fanlarının ruh halleri- ve bir an önce bu durumu düzeltmeliyiz. Burada yardıma ni sarsmıştı: “Şimdilerde günlerin bitkin bir şekilde geçtiği ihtiyacımız var ve umarım son çalışmamız (The Sound Of gerçek. Aralık ayında sağlık muayenesinden geçmek üzere Perseverance) gerekli yardımı sağlayabilir. Avrupa müzik New York’a gideceğim ve bu muayenede tümörlerin rönt- konusunda daha zengin ve Amerika bu açıdan kötü durum- geni çekilecek. Umarım çok küçük çıkacaklar. Önceden altı da. Hammerfall ile beraber tur düzenlemiş ve insanları şok hafta tedavide kalmıştım. Altı hafta boyunca evimdeydim. etmiştik. Gerçek bir metal turuydu, sahte metal ve hip- O zaman fazla yapacak bir şey yoktu. Bayağı bir dinlen- hop metal gibi saçmalıklar yoktu. Ortada sadece iki tane meye ihtiyacım var. Aynı zamanda sakinleşmeye, ama ben gerçek metal grubu vardı ve umarım böyle devam eder” müzik yapıyorum, bir çok lirik yazıyorum. Şu anki konu- (Aralık 1999 – Rock Hard Magazine / Almanya) mum sevinçten uzak olsa bile, yapacak fazla bir şey yok, Umudum ve parmaklarım en iyisini yapmaya çalışacaktır” Müziği çok içten yaptığı, bu konuda inatçı bir çocuk ol- Chuck’ın, annesi Jane Schuldiner ve ailesi ile ilişkileri çok duğu, bu işten kazanamadığı sorulduğunda verdiği cevap sıcaktı. Chuck öldükten sonra annesi “emptywords.org” sitesinde bir çok açıklamalarda bulundu. Oğlunun hasta- pardı. Evde sinema izler, yürüyüşler yapardık. Yaşamımız ne masrafl arını karşılamak için büyük mücadele örneği sürekli Chuck ile doluydu ve şu an yaşam benim için çok sergiledi, oğlunun ölmesi sebebiyle ikinci grubu Control boş, hepimiz için. Chuck hastalığını bana açıkladığında Denied’ın yarıda kalan albümünün çıkması için de çabalar harap olmuştum. Bana sarılmış ve birbirimize uzun uzun sarf etmiştir. Çünkü Chuck’ın en önemli dileklerinden biri sarılarak durmuştuk. O asla kendini koy vermedi, hemen yarıda kalan Control Denied’ın ikinci albümünün tamam- mücadeleye başladı. Kız kardeşini çağırdım ve onunla be- lanmasıydı. Oğlunun yaptığı müziği yürekten destekleyen raber Chuck’a sürekli yardım ettik, her zaman birlikteydik. bir anne profi lini çizmiştir Jane Schuldiner. Chuck’ı mücadelesinde güçlendiren etkenler ailesi, yaptığı müzik, hiçbir zaman yalnız bırakmayan fanları oldu. Has- Jane Schuldiner’a Chuck sonrası yaşamın nasıl olduğu so- talığıyla mücadele ederken müzik onun için çok önemli bir rulduğunda şöyle yanıtlar vermiştir: “Onsuz hayat benim olguydu ve depresif bir şey dinlediğini asla görmedim.” için günlük bir mücadele, savaş halini aldı. Chuck’ı çok derinden seviyorum ve onunla yaptığımız bir çok şeyi özle- Müziğe nasıl başladığı sorusu sorulduğunda da annesi şöyle dim. O çok içten sevgi beslerdi ve bana karşı çok sorumlu- cevap vermiştir : “Chuck müzikle 9 yaşındayken ilgilenme- luk dolu, ilgiliydi. Müzik dışında zamanını sürekli benimle, ye başladı. Kardeşi Frank, bir kazada öldüğü zaman harap kardeşleri ve akrabalarıyla geçiriyordu. Evde hep birlikte oldu ve içine kapandı. Bir gitar alıp derslere başladı. Çal- yemek yiyorduk. Yemek yapmayı çok sever ve barbekü ya- mayı çok seviyordu ve çok hızlı bir şekilde öğrendi. Kiss

grubunu çok seviyordu ve 13 yaşındayken onu ilk kez Kiss Beyninde tümör bulunduğunu öğrendiği sırada o an neler konserine götürmüştüm. Chuck’ın müziği çok gürültülüydü hissettiği ve neler olduğu konusunda kapanışı Chuck’ın ağ- ve bir şeyler yaptığı zaman bana dinletiyordu. Onun çalış- zından dinleyerek yapalım: “Bir hayal gibiydi. En başlarda malarını sevdim. Gitar çalışı konusunda kendisini çok ça- boynumda bir ağrı vardı, asla kötü bir şey olacağını düşün- buk geliştirmesi beni şaşırtmıştı. Ayrıca bir çok enstrüma- memiştim. Masaj, akupunktur yaptırdım ama bir faydasını nı çalabiliyordu. Çok ilginç bir kişilikti ve benim garajım, göremedim. Gün geldi beyin tümörüne sahip olduğumu öğ- müziğe aç olan muhteşem genç çocuklarla dolu oluyordu. rendim. En başta çok ağır bir haberdi ve büyük bir şoktu. Ben onun yaptığı müziği sürekli destekledim. Çünkü Chuck Ailem ve herkes yanımda oldu, sürekli ilgi gösterdiler ve asla problemli bir çocuk olmadı ve onu her yönüyle kabul cesaret verdiler. Ama bu şoku atlatmamda müzik yardımı- ettim. Chuck hayvanları ve yemek yapmayı çok seviyordu. ma koştu. Şunu söyleyebilirim ki ne zaman tekrar lirikleri Bana eğer müzisyen olamazsa aşçı yada veteriner olacağını yazmaya başladım, büyük bir terapi oldu bu benim için. söylerdi. Ben her zaman grubun isminin DEATH oluşunun Ben müziği her şeyiyle seviyorum. Sen besteleri yapmaya kardeşi Frank’ın ölümünden sonra kaynaklandığını düşün- başladığında başka bir dünyaya gidersin ve o an için za- düm ve kelimelerin içinde acı dolu anılar yer alıyordu. manı unutursun. Farkına varmadan oturursun ve saatlerce Bunlara itiraz etmedim. Chuck’ın son anında ailesi olarak çalarsın. İnsanların müzik dinlediği zaman farklı boyutla- yanındaydık, son sözleri sevgi dolu olmuştu ve çok rahat ra uçtuğunu görmek harika değil mi?” (Aralık 1999 – Rock konuşmuştu. Onun böyle gidişi kalbimde ve ruhumda daha Hard Magazine / Almanya) derin kırılganlıklar oluşturdu ve bunu hala hissedebiliyo- rum” (Ocak 2003 Rockaxis Magazine / Şili) Heavy Metal’in kalbur üstü sanatçısını ölümünün yedinci yılında saygıyla anıyoruz. Pek sayın Siyah Beyaz okuyucuları,

Müsaadenizle bu ayki yazımı muhatabına açık mektup olarak yazmak istiyorum. Bu üslupla yazılan yazılar hoşunuza gidiyor mu bilmiyorum, ancak bu sefer gerçek- ten çok içimden geldi. Ki gariptir, Guns N’ Roses birçok genç erkeği (ve daha da çok genç kızı) duygusal isterilere gark etmiş bir grup olmasına rağmen ben bu adamları dinlerken göz musluklarımı aç- maya hiç gerek duymadım. Ancak yine de kişisel bir yazı olacak. Grubun ka- deri sanırım. Devamını okursanız mutlu CCANAN ÇAKIRÇAKIR olurum elbette, ancak mouse’unuzun iki tıkıyla sayfayı çevirmek de isteyebi- lirsiniz. Karşı çıkmam, çıkamam, bunu gelip suratıma alelade söyleseniz de alınmam. Sevgili Axl Rose,

Herşeyden önce senden özür dileyerek başlamak is- tiyorum mektubuma. Sanırım şu birkaç yıllık dinleyi- cilik hayatımda senden daha fazla kimsenin günahını almadım. “Chinese Democracy”’nin çıkmayacağına, çıksa da elle tutulacak bir kayıt olmayacağına dair sonsuz inancım için apayrı özür dilerim, ancak emi- nim ki bu günahı milyonlarca insanla paylaşıyorum. Zaten bu konudaki kefaretime ilerideki paragrafl arda değineceğim, sadece istedim ki hatamı evvelden bir itiraf edeyim, sen de suratına o tüm kızların hasta olduğu “nası kodum” sırıtışını yerleştir.

Tüm kızların hasta olması demişken, evet şayet mev- cutlarsa iki omzuna tünemiş olan melekleri şirket muhasebecilerine çeviren zibilyonlarca günahlarının bir kısmını üzerime yaptırmış olmamın en büyük se- beplerinden biridir tüm kızların sana hasta olması. Belki de çevremde ergenlikte ünlü ve taş hatunlara bakıp bakıp ağzının suyu akma furyasına en az kapı- lan insanlardan biri olduğumdan (valla) bu hareke- ti tekrarlayanlarla bu konuda sık sık dalga geçmeyi kendime bir borç bilmişimdir. Kadın kısmısının oturup saatlerce salak salak fotoğrafl arına baktığı erkekler listesinde birinci sırayı çeken SENDİN AXL! Tabii eski halindi, yeni kırmızı sakallı göbekliyi kim ne yapsın, bu gerçeği sen de takdir ediyorsundur. Ama gerek hanım olsun, gerek hanımın (ve benim) en yakın ar- kadaşımız olsun, sana hastalardı Axl. Seni çok kıskan- dım. Haketmediğin yere sana çok küfrettim. Özür dilerim.

Amma velakin küfürlerimi hak etmediğin zamanlar olsun, Paul Newman fi lmi sample’ları olsun, her yönüyle başarılı ötesi bir da az değildi sevgili Cumhurbaşkanı’yla aynı soyadı şarkı. Senin yüzünden ‘You Could Be Mine’da az gaza gelip söylenmemesi taşıyan müzisyen! Spesifi k bir tarih vereyim sana, gereken şeyleri söylemedim Axl, ama çok şükür sonuç verdiler, o konuda takvimler 12 Temmuz 2006’yı, saatler 21:00’ı gös- hakkını yemeyeyim. Lafı fazla uzatmayayım ama birkaç şarkıdan da ismen terirken yüzlerce kişi bize arkadan dayarken biz bahsetmeden geçmemek lazım, efendim ‘Estranged’ olsun, ‘Rocket Que- kaburgalarımıza manasız dövmeler yaptırıp yaptır- en’ olsun, ‘Paradise City’ olsun… Hepsi için tekrar teşekkürler. Ama ‘Don’t madığımız sorularına maruz kalma riskini göze ala- Cry’ olmasın, bunu da araya sıkıştırayım. rak bekliyorduk seni. Ya sen ne yaptın? Her zamanki kaprislerini yaptın, tamı tamına iki saat beklettin Yaptığın bunca güzel şarkıdan sonra müzikal anlamda uzun bir sessizliğe bizi! Evet, ‘Welcome to the Jungle’ın ilk notaları du- bürünmeni hiç hoş karşılamamıştık Axl. Sen 1994’te bu albümü çıkarma- yulduğunda “Yaratan Allah’ın adıyla oku!”’yanlardan ya çalışırken ben daha d ve b’leri ters yazıyordum, albüm 2008’de çıktı, biri de bendim, hatta ve de hatta konserin sonuna baksana ben dergilere yazıyorum! Ne zaman grupta eleman değişikliği olsa doğru sahneye çağırdığın Izzy Stradlin’in tam benim sana küfrettik (Buckethead’in gelişi hariç). Ne zaman medyada albümün ve arkadaşımın önüne gelip, bizi işaret edip, bununla maliyeti hakkında bir haber çıksa sana küfrettik. Ne zaman yeni şarkıla- da kalmayıp EYVALLAH çekmesi; Kopenhag uçağında rın bulunduğu söylenen bir konser videosu internete düşse, düşük kaliteli ile beraber uçup adamların pasaport birşeyler izleyip sonra sana yine küfrettik. Açıkçası bu ay içinde albümün kontrolünden geçmesine yardım etmemle beraber demo versiyonunu dinledik, sana yine küfrettik! Ama ben bu küfürleri geri konser anılarımda birinci sırayı paylaşır, ama bu se- almaya hazırım. Sen şu albüme ‘This I Love’, ‘Street Of Dreams’, ‘Sorry’, nin sorumsuzluğuna mazeret değil Axl beyefendi! ‘Prostitute’, ‘There Was A Time’ koydun ya, ben bu küfürlerin %90’ını geri almaya hazırım. Kalan %10’unu da Better için saklıyorum, uyuz oldum o Şimdi üstte yazdığım paragrafı bir daha okudum da, şarkıya, zaten kusura bakma da bir arkadaşımın dediği gibi “yemiş yemiş sanki babanmışım gibi çemkirmişim sana. Affet beni s*çamamış” gibi söylüyorsun onda. Şu dakikaya kadar içimde kalan herşeyi akşamüstü, gölgem uzarken. Ama düşüncelerimin so- sana döktüm Axl, bunu da dememiş olmayayım: Demodan sonra bile, hatta nuna kadar arkasındayım, bunu yapmamalıydın Axl. özellikle demodan sonra, böylesini beklemiyordum! Neyse, kötü yanlarını bir yana bırakayım da suratına yine o sırıtışı koyayım. Guns N’ Roses’la yaptığın bazı Mektubuma son vermenin zamanı geldi gadasını aldığım. Sana geçmişteki şarkılar için sana özel olarak teşekkür etmek istiyo- muazzam şarkılar için tekrar teşekkür etmek, yeni albüm için seni tebrik rum Axl. Mesela bir klasikle yapayım açılışı: ‘Novem- etmek ve hatalarını sıfatına sıfatına vurmak büyük bir zevkti. Kusurlarını ber Rain’. Bu grubu beraber kurduğun yoldaşın Tra- sana çemkirme konusunu bir daha düşünüyorum da, aslında bir bakıma sen cii Guns’ın dediğine göre şarkıyı piyasaya sürmeden milyonlarca albüm satmış, onlarca efsane şarkı yazmış, dillere destan bir önce 9-10 yıl civarında çalışmışsın üzerinde. Elleri- müzik adamısın, bense sadece bir dinleyiciyim. Yine de biz olmasak senin ne sağlık Axl, ne diyeyim. Müzik dünyasında ilk giriş yüzüne doğruyu kim söyleyecek Axl? diyor ve karşında saygıyla… eğilecek notasında insanın kalbine kesici delici aletleri sokup kadar yavşak olmasam da, elimi kalbime götürüyorum. son notasına kadar çevirebilen şarkılara çok sık rast- lamışlığım yoktur, ancak sor deseler herhalde söy- Saygılarımla, leyeceklerimin ilk 5’inde yer alır rahatça. Ya ‘Civil War’a ne demeli? Sesinin tüm aralıklarını kullanman CAN ÇAKIR SSÜREYYAÜREYYA İZZGGİ

Fotoğrafl ar: FATİH ÇAKMAKÇI

Çok iyi hatırlamıyorum, Mart ya da Nisan 1990 olmalı… Güneş da oradaki espriyi algılayamadıysam da yine de haklıydım, kasetin Gazetesi’nde müzik yazarlığı yapmaya çalışıyordum. Şimdi 19. yı- üzerinde de Vory Zover yazıyor çünkü! lına geldiğim bu yola yeni başlamışım, daha kilometre değil, ancak birkaç yüz metre almışım… Şimdi bakınca mizah yazmışım gibi geli- O kaset aylarca jelatini açılmadan evde durdu, durdu, durdu… 1990 yor bana! Baştan belirteyim, bu yazı bir grup tarihçesi olmayacak. sonbaharında olmalı, “tırışka” kasetler arasında bir temizlik yapar- Hatırlayıp hiç yazmamış olduklarımı yazmak istiyorum, bilinmeyen ken jelatini bile açılmadan nasıl olup da hurdaya ayrılmış olduğuna birkaç detay işte... O günlerde İstanbul’dan bakınca böyleydi, şaşırarak aldım elime Wory Zover’ı ikinci kez. Teybe yerleştirdim, Ankara’dan gülmeyin sakın :) makaralar dönmeye başladı, ben o an yediğim tokadı hiç unuta- mıyorum. ‘Wory Zover’ bitti beni sarsarak, ‘Gate of Brandenburg’ O zamanlar Ada Müzik diye bir plak şirketi vardı. Alpay’ın albüm- başladı. Aklım almıyordu, olamazdı… (O nasıl olup da ıskaladığımı lerini yayınlardı, temiz ve kaliteli işler yapardı. Oradan bir zarf anlamadığım albüm, aylarca kasetçalarımdan hiç çıkmadı, sanıyo- içinde, üzerinde sonradan Vehbi olduğunu öğreneceğim kuru kafa rum bant koparmaktan 3 kez de satın aldım. O kasetlerden biri şu bulunan bir kaset çıkmıştı. “Ne yazık” diye söylenmiştim, “şu Türk an yanımda dururken şimdi evde CD’si bangır bangır çalıyor!) Albü- rock grupları yeni yeni fi lizleniyor ama İngilizce’den haberleri yok, mü iyice sindirdikten sonra ertesi gün işe gider gitmez önce Ada’yı, bu ne özensizlik…” Kapakta Wory Zover yazıyor ya! E herkes bilge oradan aldığım bilgiyle de hemen davulcu Alper Yarangümeli’yi ara- doğmuyor, toyluğuma verin :) Ben öyle yaptım! Ama ilk baktığım- dım. Albümün çıkışından aylar sonra gelen ilk röportaj talebine çok Hepimiz sürünün içinde birer kara koyun- duk “Hershey Yolunda”yken! Şartlar ne kadar düzenin içine sokmaya çalıştıysa da biz o düzenin asileri olduk hep. Marşları- mız da Dr. Skull’dandı o yıllarda...

şaşırmıştı Alper. Tam “unutulduk, kimse kaale bile almadı” derken miş Alper’in yüzünün aydınlandığı kareyi kapağa koymuştuk, nefi s o zaman krizde bile olsa ülkenin en prestijli gazetelerinden biri olmuştu.) Dergi piyasaya çıktı, telefonum çaldı, arayan Alper’di. olan Güneş’ten, haftalık eki Güneş Gençlik’e röportaj için aran- Kapak olduklarına inanamıyordu. Ben hala, bu grubu nasıl bu kadar mışlardı zira. Birkaç dakikada sanki yıllardır tanışan iki dost gibi geç fark edebildiğimi anlamaya çalışıyordum. Kimse abarttığımı olduk Alper ile. Röportajı telefonda yaptık, profesyonel fotoğraf- düşünmesin, o zaman, 1990’da, yerli gruplar deyince, heyecanlı çıları Fatih Çakmakçı’nın çektiği fotoğrafl ar da birkaç gün içinde gençler çoktu da dikkate alınabilecek kıvamda şarkılar yapabilen, İstanbul’a ulaştı. Albümden sonra fotoğrafl arın da mükemmelliğini organize olabilmiş çok da fazla hard rock ve türevleri yapan seçe- görünce kapağa koymaya karar verdik hemen. Şanssızlık sürüyordu nek yoktu; Pentagram, Akbaba, belki Whisky, belki biraz Guilloti- ki, yaklaşık bir yıldır kuşe kağıda basılan ve sanki parayla satılan ne, Metalium, Mirage, Kramp, hadi Devil de benden olsun… İsimler bir müzik dergisi kıvamında olan Güneş Gençlik, tam da o hafta itiraza açıktır ama belirttiğim kriterlere göre gerçekten yoktu. Hep gazetenin girdiği batış sürecinde gazete kağıdına basılmaya baş- bugünkü gibi gazete-dergi-radyo-TV kanallarının her albüm yapana landı… Ne üzüldüğümü düşünüyorum da şimdi… Yine de Ankara’da açık olduğunu sanmıyorsunuz değil mi? O zaman bir TRT, bir de kısıtlı bir çevre dışında ismi bile duyulmamış bir grup, ulusal basına Magic Box vardı, bilmem anlatabildim mi? verdiği ilk röportajda yaklaşık 200 bin tirajlı bir gazetenin ek der- gisine kapak olmuştu. (Çok aramama rağmen o dergiyi bulamadım, 1990 Aralık ayında Kadıköy ve Taksim civarında her yer “1990’ın son karanlık bir ortamda trampetin içinden verilmiş ışıkla davula giriş- konseri” afi şleriyle bezeliydi. Afi şler bangır bangır, Tuncay Özkınay tarafından düzenlenen Akbaba ve Dr. Skull konserini duyuruyordu. içimizi eritiyordu. “Rools 4 Fools” albümündeki “No , 30 Aralık 1990’da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi tıka basa dolmuş- just wood” ibaresi, ifl ah olmaz bir Queen fanı olarak onlar da tu. Akbaba’nın ‘Devil’, ‘Talkin’Bout Love’ gibi tempolu şarkılarıyla elektroniği keşfedene kadar aynı yolda olduklarından beni daha bir alışık olduğumuz güçlü, seyirciyi kudurtan performansından sonra etkiliyor, zaten full gaz olan albüme olan saygımı artırıyordu. “Ro- Dr. Skull ilk kez İstanbul seyircisinin karşısına çıkıyor ve Kadıköy ols 4 Fools” piyasaya çıktıktan sonra rock çevrelerinde yine büyük Halk Eğitim Merkezi adeta yıkılıyordu. Alper, Vehbi’yi de İstanbul’a heyecan yarattı. O zamanın gözde gençlik çatışması olan rap-rock getirmiş, konserde krosun üzerine yerleştirmişti. Düşünün ki, yıl- kavgasına Dr. Skull “Metal on Metal” şarkısında Alper’in yaptığı rap ların Akbaba’sı bile onurla Dr. Skull’ın alt grubu durumundaydı. O solo ile cevap veriyordu. O dönemde Alper, ikimizin de -bu yazı dönemde neredeyse her gün rock konserlerini okul okul, salon sa- yazılırken telefonda karşılıklı hafızalarımızı zorlayıp- yabancı ama lon dolaşan gençler olarak öyle bir “yıkımı” çok az görmüştük. O kim olduğunu hatırlayamadığımız önemsiz bir grupla Pentagram’ın konserde çektiğim fotoğrafl arın Dr.Skull`ın ilk İstanbul konserinden birlikte verdikleri konser için İstanbul’a gelmişti (söz konusu yaban- yayınlanmış yegane resimler olacağını bilsem herhalde kudurmayı cı grubun Alman Thrash grubu Protector olması kuvvetle muhtemel bırakıp sadece fotoğraf çekerdim... /ed). İki gün birlikte İstanbul rock alemlerinde, Akmar Pasajı’ndan Köprüaltı Kemancı’ya, gezinip konsere gitmiştik. Hatta gece o za- O tarihten sonra Alper ile defalarca konuştuk. İyi arkadaş olmuş- mana ait bir arkadaşımızdaki ev partisinde hep beraber içip, azıp, tuk. Öyle ki, ikinci albümün kayıtları bittiğinde herhalde ilk dinle- kudurup dağıtmıştık... Bunları neden anlattım? Artık bilinsin iste- yenlerden biriydim. Alper ile o kayıtlar elime ulaştığında yaptığı- dim, Alper’in bu güzel gezisi, Dr. Skull’ın 1993’te EMI-Kent Plak’tan mız telefon görüşmesini hatırlıyorum da... Seslerimizin titremesi, çıkan Türkçe sözlü üçüncü albümü “Hershey Yolunda”da şarkılara gözlerimizin dolması kıvamına gelmiştik desem abartmış olmam. konu olmuştu çünkü. Dinleyin yakalarsınız mutlaka! Hatta o gezide Ortaya çıkan albüm, o günün şartlarında inanılmaz bir sounda sa- “Little Beach”in de kime yazıldığını da öğrenmiştim ama tabii ki hipti ve özellikle Baştepe’nin vokali, bütün Laneth tayfası olarak söylemeyeceğim! Gelelim o 1993’e, “Hershey Yolunda”ya... 1993 yılında söz konusu Zaman aktı, Dr. Skull’ın Op. Dr. Skull olduğu yıllar, beraberinde plak şirketinde çalışıyordum. Dr. Skull “Rools 4 Fools” ile hiç ke- profesyonel ayrılıklar getirdi. Alper, Kara Kedi ile deneysel rock ‘n sinleştiremediğimiz rivayetlere göre 20 bini aşkın satış yapmıştı. roll çalışmaları yaparken Baştepe Amerika’ya, Musti İngiltere’ye Pentagram da 1992’de yayınladığı ikinci albümü “Trail Blazer” ile gitmişti. Ersöz de Ankara’da kalan üye oldu. Grubun bence kim- benzer rakamlara ulaşıp rock camiasını hareketlendirmişti. Yola liğiyle hiç uyuşmayan solisti Serdar ile ilgili yıllarından çok fazla Ada Müzik ile devam etmeyen Dr. Skull’ı EMI-Kent’e kazandırmanın söz etmek istemiyorum. Skull ruhu açısından Baştepe’nin yerini en uygun zamanıydı. İşte o görüşmelere başladığımızda Dr. Skull’ın doldurması gibi bir durum söz konusu olamayacağı gibi, solistliği Türkçe sözlü şarkılarıyla karşılaştım. Ağzından girdim, burnundan de asla bir rock grubuna uygun değildi. Haziran 1994’te İstanbul’da çıktım, şirketin başkanı (o zaman her şey daha normaldi, CEO diye Die Toten Hosen’e alt grup olarak çıktıkları ikinci İstanbul konser- bir şey yoktu...) Ümit Güner’e kabul ettirdim ve “Hershey Yolun- leri, gerek solistin Baştepe’yi aratan performansı, gerekse Türk- da” EMI-Kent Plak etiketiyle yayınlandı. Hepimiz o albümün kapa- çe şarkıların yeterince bilinmemesi ve “Wory Zover” ile “Rules 4 ğındaki gibi sürünün içindeki birer kara koyunduk. Hiçbir zaman da Fools”daki şarkılar kadar hit kimliği taşımaması nedeniyle pek par- kurban olmadık! lak değildi. Ama zaten o konserde sahne performanslarından çok çıkan olaylar akıllarda kalmıştı… Dr. Skull farklı bir gruptu. Müzikal anlayışında güçlü hard rock öğe- lerini punk anarşistliğine yakın sözlerle birleştiriyor ve rock camia- Dr. Skull ile ilgili yazılacak o kadar çok şey var ki… Onları bir başka sında herkes tarafından seviliyordu. O kadar yılı içinde geçirdiğim yazıya bırakıyorum. Hele bir de bugün öğrendiğim ama yazamaya- rock camiasında “onlardan nefret eden” kimseyi görmedim. Gru- cağım şeyler var ki, bu gruba hala sevgi besleyen herkesi sarsabilir. bun Ankara’da olması ve fazla göz önünde olmaması da karizmayı Yazmıyorum! güçlü kılan unsurlardan biri oldu, herkeste hep saygı uyandırdı. Onları Gates Of Ishtar ile tanıdık, sadece 3 albüm çıka- başladı.Albümün belki de, grubun hatırı sayılır ilk video rıp dağıldılar. Fakat unutulması mümkün olmayan tatlar klip’i “Shoot It In” parçasına çekildi.Kırbaç gibi hava- bıraktılar, öyle ki şu gün olmuş halen “Dawn of Flames” yı yararcasına çalan güçlü baslar ve bıçak kadar keskin albümünü bıkmadan dinlerim. Yaptıkları müzik, dinle- riffl erle gerçektende albümün prestij parçası oldu.Yine dikçe yeni şeyler keşfedeceğiniz türden. Gates Of Ishtar aynı albüm içinde geçen, yoğun ritimlerle bezenmiş olan projesi toprak altına gidince grubun aslarından Mikael “Hours Are Wasted” parçası ayrı bir güzeldir.Grubun ge- Sandorf ve Oskar Karlsson, The Duskfall ile karşımıza nel olarak tarzı ve çizgisi bu albümle iyice belli oldu, çıktılar (şunu üzülerek söylemeliyim ki The Duskfall da kendi deyimleriyle “Sweden’s Deadly Trashers”, thrash dağıldı, 3 ay kadar oluyor, bu açıklamayı yazının sonuna etkilerini ve izlerini taşıyan Death Metal diyebiliriz. saklayamadım). Ve gelelim son albüme “The Dying Wonders Of The Grup ilk olarak “Fraility” albümü ile dinleyenlerini şa- World”, tarzlarının iyi geliştiğini, deyim yerindeyse bir şırttı. Çünkü yeni grubun tarzı çok daha farklı, agresif akıma dönüştüğünü görüyoruz, bu kez bizi “The Wheel ve deyim yerindeyse “thrashy” diyebileceğimiz türden- And The Blacklight” parçasıyla coşturuyorlar.Albümdeki di. Albümdeki 10 parçadan 5 tanesi ilk dinlemede zih- diğer parçalarda dinledikçe güzelleşen cinsten.Albümü ninizde yer edecek türden (The Light, None, Farewell aralıksız ve sırasıyla dinlediğiniz zaman, günlük Death , Just Follow, Deliverance). Yalnız ilk albümleriyle vitamininizi almış oluyorsunuz.Özellikle altını çizmek beraber bende daha sonra kolayca unutacağım bir ha- istiyorum, bu albüm teknik potansiyeli çok yüksek par- yal kırıklığı oluştu. (Kolayca çünkü, tarzlarına alıştıktan çalar içeriyor, özellikle muhteşem diyebileceğimiz “I’ve sonra, Gates Of Ishtar ‘dan aldığım hazzın aynını The Only Got Knives For You” daha önce Duskfall dinlememiş Duskfall ‘dan da duymaya başladım.) Parçalar arasında birini bile kolaylıkla cezdebecek cinsten. acaba Gates Of Ishtar ‘dan izler var mı diye araştırırken, Farewell parçasının ortasındaki melodik solo kısmını tam 2009’a 1 ay var, Mikael Sandorf’un Duskfall ‘dan ayrılalı bir GOI solosuna benzettim. O yüzden ki, bu parçayı ayrı 3 ay olmuş, içimizde buruk bir hüzün var, zira grup, Mike bir severim efendim. olmadan yollarına devam edemeyeceğinden dağılmayı seçtiler. Daha önce Duskfall’ı dinlemediyseniz henüz bir BBURAKURAK ÖZDEMÖZDEMİR Bu albümden sonra bu tarza alışmak pek zor olmadı, şeyler kaybetmiş değilsiniz, fakat tüm albümleri dinle- hemen ardından 2. albüm Source çıktı. Albüm ama ne dikten sonra benim duyduğum üzüntüyü sizinden duya- albüm, her parçasında başka bir macera var. O sıralar cağınızdan eminim.Bu kadar başarılı bir grubun neden metroda ne zaman kafa sallayarak müzik dinleyen me- dağıldığını en az bende sizin kadar merak ediyorum, talci görsem, acaba Source albümünü mü dinliyor de- ama en azından Mike’ın yaptığı açıklamaya göre “Daha mekten kendimi alamazdım. Bu arada albümün adını farklı projelerle karşımıza çıkacakmış”. Aslında ben bu taşıyan “Source” parçasını tavsiye etmeden yapamaya- açıklamadan sonra Mike ‘a baya bir kızdım, çünkü grup cağım. Kesinlikle dinlenmesi lazım, solo kısmı dinleme- içerisinde pek fazla ön plana çıkamayışı, ve bireysel ça- ye değer, özellikle tüm sololarda kullanılan keskin har- lışmalar yapma isteği onu biraz bencil yapıyor. Umarım monik sesler bu parçada zirveye ulaşıyor. Mikael Sandorf tekrar grubu bir arada tutmak için geri döner (Bu her ne kadar benim bir hayal olsa da, yinede Son iki albümün beğeni toplaması, ve grubun tarzının istiyorum!), çünkü grup yaptığı müziğin zirvesindeyken oturmasından sonra, 2 yıl içinde 2 yeni albüm yayınladı- bıraktığı için, grup elemanları işin meyvelerini topla- lar.İlki, önceki 2 albümün re-release hali olan “Fraility yamadan bırakmak zorunda kaldılar. Bizlerde elimizde & Source” albümü, diğeri ise “Lifetime Supply Of Guilt” sadece 4 tane albümle, müziklerine doyamadan kala albümü idi.İşte gruptaki asıl yükseliş bu albümle beraber kaldık! OOnlarnları GatesGates OfOf IshtarIshtar ileile tantanıdık,k, sadecesadece 3 albümalbüm çıka-ka- bbaaşladladı.Albümün.Albümün belkibelki de,de, grubungrubun hathatırı saysayılır ilkilk videovideo rıp dadağıllddıllar.ar. FakatFakat unutulmasunutulması mümkünmümkün olmayanolmayan tatlartatlar kklip’ilip’i “Shoot“Shoot ItIt In”In” parçasparçasınana çekildi.Kçekildi.Kırbaçrbaç gibigibi hava-hava- bırraktaktılar,lar, öyleöyle kiki şu güngün olmuolmuş halenhalen “Dawn“Dawn ofof Flames”Flames” yı yararcasyararcasınana çalançalan güçlügüçlü baslarbaslar veve bıçakçak kadarkadar keskinkeskin aalbümünülbümünü bıkkmadanmadan dinlerim.dinlerim. YaptYaptıklarkları müzik,müzik, dinle-dinle- rrififfl erleerle gerçektendegerçektende albümünalbümün prestijprestij parçasparçası oldu.Yineoldu.Yine ddikçeikçe yeniyeni şeylereyler kekeşfedecefedeceğiinizniz türden.türden. GatesGates OfOf IshtarIshtar aaynynı albümalbüm içindeiçinde geçen,geçen, yoyoğunun ritimlerleritimlerle bezenmibezenmiş olanolan pprojesirojesi ttoprakoprak altaltınnaa gidincegidince grubungrubun aslaraslarındanndan MikaelMikael ““HoursHours AreAre Wasted”Wasted” parçasparçası ayrayrı birbir güzeldir.Grubungüzeldir.Grubun ge-ge- SSandorfandorf veve OskarOskar Karlsson,Karlsson, TheThe DuskfallDuskfall ileile karkarşımızaza nnelel olarakolarak tarztarzı veve çizgisiçizgisi bubu albümlealbümle iyiceiyice bellibelli oldu,oldu, çıkkttıllarar (şuununu üzülereküzülerek söylemeliyimsöylemeliyim kiki TheThe DuskfallDuskfall dada kkendiendi deyimleriyledeyimleriyle “Sweden’s“Sweden’s DeadlyDeadly Trashers”,Trashers”, thrashthrash ddaağıllddı, 3 ayay kadarkadar oluyor,oluyor, bubu açaçıklamayklamayı yazyazının sonunasonuna eetkilerinitkilerini veve izleriniizlerini tataşıyanyan DeathDeath MetalMetal diyebiliriz.diyebiliriz. ssaklayamadaklayamadım).m). VVee gelelimgelelim sonson albümealbüme “The“The DyingDying WondersWonders OfOf TheThe GGruprup ilkilk olarakolarak “Fraility”“Fraility” albümüalbümü ileile dinleyenlerinidinleyenlerini şa-a- WWorld”,orld”, tarzlartarzlarının iyiiyi geligeliştitiğini,ini, deyimdeyim yerindeyseyerindeyse birbir şırrttttı. ÇünküÇünkü yeniyeni grubungrubun tarztarzı çokçok dahadaha farklfarklı, agresifagresif aakkımmaa dönüdönüşttüüğüününü görüyoruz,görüyoruz, bubu kezkez bizibizi “The“The WheelWheel vvee deyimdeyim yerindeyseyerindeyse “thrashy”“thrashy” diyebilecediyebileceğimizimiz türden-türden- AAndnd TheThe Blacklight”Blacklight” parçasparçasıyylala cocoştturuyorlar.Albümdekiuruyorlar.Albümdeki ddi.i. AlbümdekiAlbümdeki 1010 parçadanparçadan 5 tanesitanesi ilkilk dinlemededinlemede zih-zih- ddiiğeerr parçalardaparçalarda dinledikçedinledikçe güzellegüzelleşenen cinsten.Albümücinsten.Albümü nninizdeinizde yeryer edecekedecek türdentürden (The(The Light,Light, None,None, FarewellFarewell aaralralıksksız vvee sırrasasıyylala dinledidinlediğiniziniz zaman,zaman, günlükgünlük DeathDeath SSong,ong, JustJust Follow,Follow, Deliverance).Deliverance). YalnYalnız iilklk albümleriylealbümleriyle vvitamininiziitamininizi almalmış oluyorsunuz.Özellikleoluyorsunuz.Özellikle altaltını çizmekçizmek bberabereraber bendebende dahadaha sonrasonra kolaycakolayca unutacaunutacağım birbir ha-ha- iistiyorum,stiyorum, bubu albümalbüm teknikteknik potansiyelipotansiyeli çokçok yüksekyüksek par-par- yyalal kırıklklığı oluoluştu.tu. (Kolayca(Kolayca çünkü,çünkü, tarzlartarzlarınana alalıştıktanktan ççalaralar içeriyor,içeriyor, özellikleözellikle muhtemuhteşemem diyebilecediyebileceğimizimiz “I’ve“I’ve ssonra,onra, GatesGates OfOf IshtarIshtar ‘dan‘dan aldaldığım hazzhazzın aynaynını TheThe OOnlynly GotGot KnivesKnives ForFor You”You” dahadaha önceönce DuskfallDuskfall dinlememidinlememiş DDuskfalluskfall ‘dan‘dan dada duymayaduymaya babaşlladadımm.).) ParçalarParçalar arasarasındanda bbiriniirini bilebile kolaylkolaylıklakla cezdebecekcezdebecek cinsten.cinsten. aacabacaba GatesGates OfOf IshtarIshtar ‘dan‘dan izlerizler varvar mı diyediye araaraştırırken,rken, FFarewellarewell parçasparçasının ortasortasındakindaki melodikmelodik solosolo kısmsmını tamtam 22009’a009’a 1 ayay var,var, MikaelMikael Sandorf’unSandorf’un DuskfallDuskfall ‘dan‘dan ayrayrılallalı bbirir GOIGOI solosunasolosuna benzettim.benzettim. O yüzdenyüzden ki,ki, bubu parçayparçayı ayrayrı 3 ayay olmuolmuş, içimizdeiçimizde burukburuk birbir hüzünhüzün var,var, zirazira grup,grup, MikeMike bbirir severimseverim efendim.efendim. oolmadanlmadan yollaryollarınana devamdevam edemeyeceedemeyeceğiindennden dadağılmaylmayı sseçtiler.eçtiler. DahaDaha önceönce Duskfall’Duskfall’ı dinlemediysenizdinlemediyseniz henüzhenüz birbir BURAK ÖZDEMİR BBuu albümdenalbümden sonrasonra bubu tarzatarza alalışmmakak pekpek zorzor olmadolmadı, şeeyleryler kaybetmikaybetmiş dedeğilsiniz,ilsiniz, fakatfakat tümtüm albümlerialbümleri dinle-dinle- hhemenemen ardardındanndan 2.2. albümalbüm SourceSource çıkkttı. AlbümAlbüm amaama nene ddiktenikten sonrasonra benimbenim duyduduyduğuumm üzüntüyüüzüntüyü sizindensizinden duya-duya- aalbüm,lbüm, herher parçasparçasınndada babaşkkaa birbir maceramacera var.var. O sırralaralar ccaağınızdanzdan eminim.Bueminim.Bu kadarkadar babaşararılı birbir grubungrubun nedenneden mmetrodaetroda nene zamanzaman kafakafa sallayaraksallayarak müzikmüzik dinleyendinleyen me-me- ddaağıldldığını enen azaz bendebende sizinsizin kadarkadar merakmerak ediyorum,ediyorum, ttalcialci görsem,görsem, acabaacaba SourceSource albümünüalbümünü mümü dinliyordinliyor de-de- aamama enen azazındanndan Mike’Mike’ın yaptyaptığı açaçıklamayaklamaya göregöre “Daha“Daha mmektenekten kendimikendimi alamazdalamazdımm.. BuBu aradaarada albümünalbümün adadını ffarklarklı projelerleprojelerle karkarşımızzaa çıkkacakmacakmış””.. AslAslınndada benben bubu ttaaşıyyanan “Source”“Source” parçasparçasını tavsiyetavsiye etmedenetmeden yapamaya-yapamaya- aaççıklamadanklamadan sonrasonra MikeMike ‘a‘a bayabaya birbir kızdzdım,m, çünküçünkü grupgrup ccaağımm.. KesinlikleKesinlikle dinlenmesidinlenmesi lazlazım,m, solosolo kısmsmı dinleme-dinleme- iiçerisindeçerisinde pekpek fazlafazla önön planaplana çıkamaykamayışı, veve bireyselbireysel ça-ça- yyee dedeğeer,r, özellikleözellikle tümtüm sololardasololarda kullankullanıllanan keskinkeskin har-har- lışmmalaralar yapmayapma isteisteği onuonu birazbiraz bencilbencil yapyapıyor.yor. UmarUmarım mmonikonik seslersesler bubu parçadaparçada zirveyezirveye ulaulaşıyor.yor. MMikaelikael SandorfSandorf tekrartekrar grubugrubu birbir aradaarada tutmaktutmak içiniçin gerigeri ddöneröner (Bu(Bu herher nene kadarkadar benimbenim birbir hayalhayal olsaolsa da,da, yinedeyinede SSonon ikiiki albümünalbümün bebeğenieni toplamastoplaması, veve grubungrubun tarztarzının iistiyorum!),stiyorum!), çünküçünkü grupgrup yaptyaptığı müzimüziğinin zirvesindeykenzirvesindeyken ooturmasturmasındanndan sonra,sonra, 2 yıl içindeiçinde 2 yeniyeni albümalbüm yayyayınladnladı- bırraktaktığı için,için, grupgrup elemanlarelemanları işinin meyvelerinimeyvelerini topla-topla- llar.ar.İllki,ki, öncekiönceki 2 albümünalbümün re-releasere-release halihali olanolan “Fraility“Fraility yyamadanamadan bırakmakrakmak zorundazorunda kaldkaldılar.lar. BizlerdeBizlerde elimizdeelimizde & Source”Source” albümü,albümü, didiğeeriri iseise “Lifetime“Lifetime SupplySupply OfOf Guilt”Guilt” ssadeceadece 4 tanetane albümle,albümle, müziklerinemüziklerine doyamadandoyamadan kalakala aalbümülbümü idi.idi.İşİştete gruptakigruptaki asasıl yükseliyükseliş bubu albümlealbümle beraberberaber kkaldaldık!k! Selim: Selam Arın. İlk olarak son dönemde sıkça sorulan S: Ülkemizde rock müzik cephesini, önde gelen bir prodük- soru ile başlayalım istersen. Yeni Catafalque albümünün tör ve müzisyen olarak nasıl değerlendiriyorsun? Dikkatini çalışmaları ne aşamada? Yeni albümün soundu konusunda çeken isimler var mı? neler söyleyebilirsin? A: Son dönemde ülkemizde rock müziğin geliştiğine dair Arın: Yeni albümün soundundan bahsetmek için henüz çok söylemlere katılmıyorum. Sadece bir anda trend haline ge- erken ancak Catafalque için, asla kendini tekrar etmemek len bu müziğin ve görüntüsünün rock ile ilgisi olan olmayan ilk sırada gelir. O nedenle bir sonraki albüm de diğerlerin- pek çok kişiye ve gruba çekici geldiğini düşünüyorum. Din- den daha farklı ve daha iyi olacaktır. leyicinin, onlara ne pazarlandığıyla pek de ilgilenmediği bu dönemde maalesef dikkatimi çeken kimse yok. S: Prodüksiyon alanında, “Dialectique” sonrası parmakla gösterilen isimler arasındasın. Prodüktörlüğünü veya kayıt S: Catafalque ve Özge Özkan albümlerinin yayınladığı CTF sorumluluğunu üstlendiğin diğer gruplar neler? Bu alanda Records’dan biraz bahseder misin? Başka ürünler de yayınla- ileriye dönük planlarından bahsedebilir misin? dınız mı veya yayınlamayı planlıyor musunuz CTF etiketiyle? A: Dialectique sonrasında Özge Özkan solo projesinin pro- Çalışmalarınızı kendi fi rmanızdan yayınlamanızın avantajla- düktörlüğünü, tüm kayıt, edit, mix ve masteringini yaptım. rı veya dezavantajları nelerdir? Şu anda da Soul Sacrifi ce’ın 2.albümünün kayıt, edit, mix ve A: CTF, ben ve Gökhan Diren ortaklığıyla 2007’de kurulmuş mastering işlerini üstlenmiş bulunmaktayım. bir prodüksiyon şirketi ve stüdyosu. Sırada Soul Sacrifi ce’ın 2. albümü ve ardından Catafalque’ın ilk albümü Unique’in S: Solo projelerin veya bu konuda planların var mı? remaster’ı var. Sonrası için planladığımız bir kaç isim daha A: Bir müzisyen olarak hiç bir zaman öne çıkmak istemedim mevcut. ya da kendimi ilk etapta enstrumanist olarak göstermeyi. Kendi şirketimizden albüm yayınlamanın en güzel tarafı, Bu sebeple solo proje ya da albüm yapmak değil, bir grubun aradan 3. şahısların kalkması ve olayla tamamen bizim il- şarkılarını yazmak ve müziğine hükmedebilmek benim için gileniyor olmamız. Tabi bu durum, her tür zorluğu da bizim çok daha keyifl i. halletmemizi gerektiriyor. S: Dialectique’deki orijinal altyapı çerçevesinde sormak istediğim bir soru var. Elektronik müziğe bakış açın ne- dir? Ayrıca EBM ve Aggrotech gibi tarzlarla ilgileniyor musun? A: Bazılarımız bunun utanç verici olduğunu düşünse de, birçok metal severin aksine ben, pop, elektronik, dark pop gibi tarzları da beğenmekteyim. Müzik türlerinin birbirleri içine makul ölçülerde girebil- mesinden ve beraber başka lezzetler, başka hisler orta- ya çıkarmasından büyük zevk alıyorum. Burada demek istediğim asla “sentez” değil yanlış anlaşılmasın. :) Kendi yazdığım müzikte de birçok dijital sound kullanıp, belli belirsiz bunları metal kalıplarının içine sokma ola- yından da extra bir keyif alırım.

S: Mp3 ve dijital müzik paylaşımı konusunda düşüncele- rin nelerdir? A: Konu gerçekten paylaşımsa bence sonuna kadar ol- malı. Fakat “paylaşmak” ve “çalmak” arasındaki farkı insanlar algılayamamaktalar. Mp3’e maalesef karşıyım. Bir ses mühendisi olarak, kafayı kırıp uğraştığımız, di- dindiğimiz güzelim kayıtların, bir anda sıkıştırılıp kü- çücük ses dosyacıkları haline dönüşüp sound kalitesinin bozulmasına kılım.

S: Klişe sorumuz var sırada. Dünyaya bir müzik albümü olarak gelseydin, hangi albüm olmak isterdin? A: Carcass -

S: Yanıtların için çok teşekkürler, eklemek istediklerin varsa söz senin. A: Röportajınız için çok teşekkür ederim. BBAHAAHA ÖZERÖZER

“Gökyüzünün mavisinde pusun arasında Ben, senin isminde denize bir gül attım şimdi dinle, bu gece bir yerlerde rüzgârın gözyaşları var…” O yok artık. Her kayıp insanın hayatında bir eksiklik bir üzüntüdür. konuğu vardı. Bunlardan ilki ’ın kendine has voka- Ve bu kayıp yine bir insanın hayatında değer taşıyıp ona türlü türlü listi James LaBrie idi. LaBrie ile Baker’ın büyülü düeti “I Believe” hatıralar yaşatıyorsa bu yitirişi unutması olanaksızdır. Ani olaylar, adlı şarkıda buluşuyordu. Bu şarkıda LaBrie bir “baba” karakterin- zamansız kaybedişler hayatımızın gerçeği olarak bize sunulmuş deydi ve kısa ama etkili vokaliyle kendisini göstermişti. İkinci ko- durumda ve biz bu durumda üzülmekten başka bir şey yapamıyo- nuk ise grubunun yakın arkadaşlarından birisi olan ruz. Mike Baker daha 45 yaşında ani bir kalp krizi sonucu aramız- Laura Jeager’dı. “Spoken Words”de tıpkı Trans Siberian dan ayrıldı. Kendisi grubu Shadow Gallery’nin şarkılarını anımsatan bir hava yakalanmıştı ve Laura Jeager’ın et- kurucu üyelerinden birisiydi. Shadow Gallery dinleyicileri iyi bilir kileyici tarzı Baker’ın romantik haykırışlarıyla buluşuyordu. Üçün- ki Mike Baker’ın kaybıyla artık “büyülü ses” yankılanmayacak ve cü önemli konuk ise eski vokalisti D.C. Cooper’dı ve haykırmayacaktı… Ve onun ardından artık fl ütler ağıt yakmaya albümdeki “New World Order” adlı eserde iki karakteristik vokalin başladı… atışmasını dinliyorduk. Bu şarkı gerçektende dinlenmesi gerekli olan eserlerden bir tanesi, çünkü tamamı teatral bir şekilde geç- İLK YILLAR mesi ve müzikal olarak ta çok üst noktalarda bulunması sebebiyle o güne kadar Progressive Metal eserlerinde pek görülmeyen, kla- Mike Baker ciddi olarak müzik yaşantısına başlamadan önce yoğun sik müziğin heavy metal ile buluşmasını yaşatan yegâne eserler- olarak haşır neşir olduğu bas gitarıyla meşguldü. Müzikal olarak den birisi olması nedeniyle dinlenilmesi gerektiğini düşünüyorum. ilk önce ile tanışan Mike Baker onu daha sonra idol- Baker’ın bu albümde Geoff Tate etkisi daha da ortaya çıkıyor. Kon- lerinden birisi olarak görecekti. Hatta aldığı ilk albümlerden bi- sept yapısı nedeniyle tıpkı “Operation:Mindcrime” albümündeki risi de 72 tarihli Alice Cooper’ın “School’s Out” albümüydü. Alice gibi vokal yazımları olduğu gün gibi açık. “Christmas Day”, “Roads Cooper’dan başka o dönemlerde yoğun olarak Rush, Styx, Iron Ma- of Thunder” ve “Victims” gibi eserlerde de bu kural bozulmuyor iden, ve dinleyen Baker bu gruplardan ve Symphony X, ve Savatage gibi gruplarda rastla- etkileşimini aldıktan sonra kendisini vokallerinde geliştirecek şe- nan vokal melodileri bu “Tyranny” albümünde gün yüzüne çıkıyor. kilde Geoff Tate, Bruce Dickinson, Rob Halford ve Geddy Lee’den 2001 yılında ise Shadow Gallery’nin en iyi albümlerinden birisi de yoğun bir şekilde etkilendi. ’da yaşayan Baker, sayılabilecek “Legacy” çıkmıştı. Baker’ın bu albümde vokalinin 70’lerde ve 80’lerde bir çok rock grubunu canlı olarak izleme daha da ön planda olduğu anlaşılıyor. Vokal tabanlı bestelerin içe- şansına kavuştu ve orada yaşayan arkadaşları John Cooney, Carl- risinde Mike’ın yarattığı etkiler “Destination Unknown”, “Colors” Cadden James ve Ron Evans ile 1985 tarihinde Sorcerer isimli bir ve yine bir epik şaheser olan “First Light”da sürüyor… Özellikle cover grubunda şarkı söylemeye başladı. Bu grupla genellikle Rush “First Light”da Baker’ın üzerinde daha önce Savatage’de de söy- şarkıları söyleyen Baker nadiren diğer dönemin eski toplulukları leyen Zachary Stevens’ın ve Trans Siberian Orchestra’nın değeri da dahil Malmsteen’den de bir çok şarkı seslendirmiştir.1990’ların verilmemiş vokalistlerinden Jody Ashworth’un yoğun etkileşimleri başında bu gruptan Carl-Cadden James ve John Cooney ile yanla- olduğu anlaşılıyor. Yine aynı yıl bir diğer proje olan Magellan’dan rına Teksas’lı gitarist Brendt Alman ve daha sonra klavye çalacak Trent Gardner’ın solo projesi Leonardo: The Absolute Man’de olan Chris Ingles ile Shadow Gallery’i kurarlar. Mike Baker’da “Melzi” karakterine hayat vermişti. Leonardo Da Vinci’nin hayatının anlatıldığı bu eserde Mike Baker’dan başka SHADOW GALLERY VE DİĞER ÇALIŞMALAR James LaBrie, Ice Age’den Josh Pincus, Cairo’dan Bret Douglas, ve ’de yer almıştı. Shadow Gallery ilk bestelerini Magna Carta şirketine vermesi 1991 yılına rastlar. 8 şarkılık demo ile bu şirketin kapısını çalan grup mü- 2004 yılında piyasaya çıkan ’un en iyi albümlerinden birisi zik tarihinin ilk “epic progressive metal” çalışmalarını dinleyiciye sayılan “”da ise Mike Baker “Father” rolü- sunar. Mike Baker’ın karakteristik sesi albümde müzikal etkinin nü üstlenmişti. Arjen Lucassen bu albüm hazırlığında “Loser” ve önüne geçer. Bu etkinin yansımasının sebebi ise Baker’ın sesindeki “Have You Gonna See Me Now” gibi şarkılarda tıpkı Alice Cooper’ı farklı estetik anlayışlardı. “Say Goodbye to the Morning”, “Mysti- anımsatacak bir vokalist arıyordu ve Mike Baker için bu rol biçil- fi ed”, “Darktown” ve aslen Freddie Mercury’e adanmış 17 daki- miş kaftandı. Arjen Lucassen fazla düşünmedi ve Mike Baker “The kalık epik şaheser “The Queen of City of Ice”da Baker tam anla- Human Equation”da çok önemli bir rol üstlendi. Kayıtlarını Baker mıyla istenileni yaratmıştı. Ses tellerini fazla yormadan kullandığı Pennsylvania’dan kendisine göndermişti ve sonuç tek kelimeyle falsetto’lar çok ilgi çekiciydi. Kendi zamanının diğer vokalistleri kusursuzdu. 2005 son Shadow Gallery albümü “”ın çıkış arasında da en iyilerden bir tanesiydi. Aynı vokal tarzını Shadow yılıydı ve “Tyranny” konseptinin devamı niteliğindeki bu albümde Gallery’nin ikinci albümü “Carved In Stone”da da kullanan Baker Laura Jeager Baker ile “Comfort Me” adlı çalışmada yine buluştu. bu albümdeki “Crystalline Dream”, “Alaska”, “Warcry” ve Rush’a Albümün genel yapısı “Legacy” albümünü hatırlattığından vokal saygı niteliğindeki “Deeper Than Life” adlı çalışmalarda ustalığını tabanlı bir albüm olduğunu düşünebiliriz. “Vow”, “Torn” ve “Rain” konuşturur. Bu albümün epik çalışması “Ghost Ship”te ise karakte- gibi eserler Baker’ın unutulmaz performansları arasında kolaylık- BAHA ÖZER ristik vokalinin bir başka yüzüyle karşılaşırız. Baker’ın sesi gerek- la yer aldı. Aynı cd’nin “sınırlı sayıda” baskısında ise “Floydian tiğinde kızgın ve gerektiğinde ise çok romantikti. İşte kendisinin Memories” adında ’a saygı niteliğinde bir çalışma yer farklılığı burada yatmaktadır. Bir “Warcry” gibi eleştirel ve kızgın almıştı. Müthiş müzisyen Gary Wehrkamp’ın önderliğinde hazırla- bir şarkıya karşın bir “Alaska”daki ortaya çıkardığı yumuşak ve nan bu çalışmada Mike Baker yine o büyülü vokalleriyle ön planda temiz vokal tarzıyla kendisini hemen hissettirmektedir. yer alıyordu.

Magna Carta şirketi 90’ların ortalarında Yes, Genesis, Rush, Emer- SABAHA ELVEDA DE son Lake & Palmer ve Jethro Tull gibi büyük grupların tribute al- bümlerini yayınlamaya başlamıştı. Bu albümlerde Dream Theater, Zamanının çoğunu stüdyolarda devamlı müzikle geçiren Mike Ba- Enchant, Magellan, Fates Warning, Cairo, World Trade gibi o dö- ker her şeyden önce bir müzik insanı bir müzik emekçisiydi. Ken- nemin /metal grupları bu tribute albümlerde yer disini en son 2008 yılında ise ülkemizin başarılı Power Progressive bulmuştu. Shadow Gallery ise bu çalışmalara Genesis’in “Supper’s Metal gruplarından birisi olan Dreamtone’un Iris Mavraki ile buluş- Ready” tribute albümünde yer alan “Release, Release”, Rush tri- tuğu Neverland projesinin “” albümünün aynı adlı bute albümü “Working Man”de “The Trees” ve Pink Floyd’un “The şarkısında dinledik. Bu albüme de yine Shadow Gallery’den Gary Dark Side of the Moon” albümünün yeniden yorumlanışı olarak Wehrkamp, Blind Guardian’dan Hansi Kürsch ve Evergrey’den nitelendirilebilecek olan “The Moon Revisited”de ise “Time” adlı Tom Englund konuk olmuştu… Kim derdi ki 29 Ekim günü onun eserde yer almıştı. Baker bu eserlerin hepsinde ama özellikle kaybı ile karşılaşacağımızı… Kim derdi ki onu Shadow Gallery’nin Rush’ın “The Trees”inde çok başarılı bir performans göstermişti. ilk albümündeki “Say Goodbye to the Morning” şarkısıyla uğurla- yacağımızı… Ve kim derdi ki yıllar sonra bir kayıbın, bir ölümün 1998 yılında Progressive Metal’in kilometre taşı çalışmalarından ardından çalınacağını... Flütler hiç susmayacak ve biz kendisini birisi sayılabilecek “Tyranny” albümünde Mike Baker’ın üç önemli hiç unutmayacağız. AATTİLLALLA ÇELÇELİK Bazı gruplar kendi orijinalliklerini yansıtarak ortaya gruba yıllarca dünyayı kasıp kavuran ve protest yönüyle toplumsal özgü orijinal değerler toplamı çıkarırlar. Bize de gruba bü- yaralara parmak basan alanı temsil ederler. Florida ve Bay yük bir saygı duymak düşer. Onlar türünün en iyilerindendir Area alanı kesinlikle sağlam müziği hedef alır ve onlar için ve haklarında tartışmaya girmeye asla gerek olmaz. Eller para-piyasa değil, gerçek ve erdemli fanlar önem kazanır. birleştirilir, başlar öne eğilir ve sonsuz bir güvenle yere Milyonlara seslenmektense –az olsun öz olsun- mantığıyla bakılır. Carcass onlardandı ve İngiliz mantığının içine tü- belirli bir kitleye seslenirler. En azından yıllarca önce öy- kürmüşlerdi. Arkaya baktıklarında da bir efsane olduklarını leydi. görmüşlerdi. Swedish Death Metal brutal bir tür olan Death Metal’in has Dünya Heavy Metal piyasasının lokal bazda kendisine has özelliğinden sıyrılarak brutallikten ziyade çok sert olmayan özellikleri vardır. Florida Death Metal, Bay Area Thrash öğelerin melodiyle birleşiminden oluşur. Saf Death Metal’e Metal (San Francisco), Swedish Death Metal, İskandinavya tezat olarak daha yumuşak melodileri barındırır ve piyasa- Black Metal, Alman Ekolü ve Yapısı, İngiliz Ekolü ve Yapısı, ya daha arzcı görünür. Death Metal’in kendine has gücü, Underground Death Metal - Kültürü vb gibi… Tür- vuruculuğu ve sertliği farklılaşmıştır. lere tek tek baktığımız zaman şöyle sonuçlar çıkarabiliriz: İskandinavya Black Metali hakkında fazla açıklama yapma- Florida Death Metal dendiği zaman acımasız, ödün ver- ma gerek yok. Kendine has bir sound, fi kirler ve davranışlar meyen, güçlü bir death metal yapısını algılarız. Genelde bütünü, lokal-iklimsel-dinsel ve geçmişlerine dayalı pagan en sağlam, sert, teknik ve brutal death metal grupları bu inanışların etkileri başı çeker. Görüntüsel tema büyük önem arenadan çıkar. Bay Area alanındaki gruplar 80’li yıllara kazanır. Çok hızlı ve tekdüze bir müzik yapısını temsil eder. damgasını vuran, Thrash Metal adı altında bir tarz yaratan, Teknik, melodi, müzikal ahenk hak getire…

ATİLLA ÇELİK Underground death ve grindcore grupları da söz konusu mü- Ve de Carcass gibi... ziğin en ekstrem uçlarını temsil ederler. Kısıtlı fanlara ses- lenirler. Kanlı kavramlar ve fantastik öğelere yönelirler. Bu Bu gruplar İngiliz mantığının içine eden ve kendi benlikleri- öğelerle müziğin eğlence yönünü sergilerler. Bu hallerinden ni, özünü, samimi duygularını ve ne yaptıklarını tam anla- çok memnundurlar ve daha fazlasını istemezler. Onlar için mıyla bilen yönlerini sergilerler. underground kavramı içinde kalmak büyük bir onurdur. Yazının girişinde bahsettiğim güven duygusunu Carcass’a Alman ekolünde her zaman çok sağlam gruplar oluyor ve karşı her zaman çok derinden hissetmiştim. Paragöz eği- ortaya müzikal bir güç çıkıyor. Alman ekolü dendiği zaman limli İngiliz piyasasının içinde gibi kendi ka- müziğin sertliğinden taviz vermeyen grupları anlıyoruz. Bir bında yoğrulmuştu. Genelde tanınan bir grup olmasına rağ- çok metal fanı için Almanya Metal müziğin kalesidir. men underground yapı içinde değerlendirilmişlerdi. Piyasa amaçlı bir grup olmadıkları internet sitelerinde Carcass İngiliz ekolüne geldiğimiz zaman çok kaliteli gruplarla fark- elemanlarının resimlerini ararken çektiğimiz zorluktan an- lı formattaki grupların bir arada yaşadığını görüyoruz. Fark- laşılıyor. Bunda dağılan bir grup olmalarının etkisi de var lı formattaki grupların dikkat çeken özelliği piyasaya çok tabi ki. Gizliliklerine rağmen dünyada en tanınan ve sevilen önem vermesi ve asıl önemin parada bitmesidir. Bu türde gruplardan olması grubun müzikal kalitesine işaret ediyor- tam bir tezatlar bütünü vardır. İngiliz ekolünde heavy ve du. Onların reklamı ortaya koydukları emek, müzikal man- rock türevleri bir çok parçalanmaya maruz kalmış, araya taliteleri ve ustalıklarıydı. popülist yaklaşımlar girmiş, popüler müzikten de demetler sunulmuştur. Paraya ve piyasaya tapan İngiliz mantığının Carcass, müziğinden taviz vermeyen gruplardan biriydi. içinde öyle gruplar vardır ki İngiliz olduklarına inanılamaz: Uyumlu, ilk dönem grindcore / ikinci dönem teknik death gibi… Bolt Thrower gibi… metal fi lminin perdesinden eşsiz görünüm, senaryo ve oyun- culuk gücünü sundular. Yaptıkları müziği diğer grindcore gruplarıy- la kıyaslayamazdık. Genelde brutal vokal yapısındaki grindcore’un içinde teknik, derinden gelen ve hırslı çığlık vokaliyle kendi gırt- laklarımızda bir acı duymamıza sebep olurlardı. Bizi de kanser ederlerdi. Kendilerini de… Fi tarihindeki yazıtların derinliklerin- deki bir söylenceye göre, vokalist Jeff Walker bir zamanlar kan- sermiş ama iyileşmiş. Yine vokal yaparsa kanser olma ihtimaline karşılık müzikten kopamamış. Bu muhabbetin doğruluğunu Hero- dot araştırsın yıllar öncesinden… Gerisi bizi aşar.

Grindcore/death metal temeli içinde virtüözlük gerektiren teknik gitar riffl eri ve solo gitarlar bir Carcass imzası olsa gerek. Özel- likle gitarist ’ın melodik, insan içine işleyen solo gitar partisyonları ayrıca irdelenmeliydi. Carcass yıllar geçtikçe tadı mükemmelleşen bir şarabı andırmıştı. Emekleme dönemlerindeki tek düzelik ve yalın öğelerden sıyrılarak teknik, virtüözlük isteyen ve üstün markalı gitar riffl eriyle ustalıklarını ehlileştirmişlerdi. Gitarist Bill Steer’in parmaklarının bu işte parmağı(!) olduğunu düşünmemek mümkün değil. Bill Steer zatının parmaklarını bede- ni küçük, bacakları çok uzun bir örümceğin ayaklarına benzetebi- lirsiniz. Hanidir, normal parmaklara sahip bir Ademoğlu örümcek parmaklarına sahip Bill Steer riffl erine nasıl erişebilecekti?

Carcass 1985 yılında İngiltere Liverpool’da gitarda Bill Steer, da- vulda , bassta Jeff Walker ve vokalde Sanjiv tarafın- dan kurulmuştu. Bu kadroyla ilk demolarını “Flesh Ripping Sonic Torment” adıyla yayınlamışlardır. Grubun lideri Jeff Walker bir biyoloji öğrencisiydi. İlerleyen zamanlarda “Excoriating Abdomi- nal Emanation” ve “Crepitating Bowel Erosion” gibi klasikleşmiş parçalarda olduğu gibi insan anatomisi üzerine ve tıp bilimi terim- lerini kullandığı kusma, yaralanma, çürüme, bağırsak yırtılmaları ve sakatat fonksiyonlarından bahseden bir çok parça yazacaktı. Onların yaklaşımı karmakarışık yaylım ateşi içinde hastalıklı ölüm hırıltılarıyla tanımlandı ve bass gitar egemenliğini de gözler önüne serdiler.

Bill Steer demodan sonra Napalm Death grubuna girecek, Godfl esh’den Justin ile Napalm Death’in grindcore dünyasına sa- vurduğu en harika çalışmalardan olan “Scum” albümünde çala- caktı. Carcass, Bill Steer’in ayrılması ile başlamadan bitmiş gibi görünecekti. Ki Bill Steer geri dönerek Carcass 1987 yılında tam anlamıyla kurulmuştur. İkinci başlangıç trio’dan ibaret olmuştu: Jeff Walker (Vokal/Bas), Bill Steer (Gitarlar) ve Ken Owen (Da- vul).

Daha sonra İngiltere’nin underground ve çok sert gruplarını bün- yesinde bulunduran ile sözleşme imzalamışlardır. Bu bağlılıklarını sonuna kadar devam ettirmişlerdir. Gittikçe gro- tesk bir havada büyüyecek olan grup 1988 yılında ilk albümleri “”ı çıkardı. Jeff Walker bu albümü sanki sin- dirim sisteminin görevlerine adamıştı. Albümdeki 22 parça baştan aşağıya tıbbi terimler, betimlemeler, insan anatomisinin incelik- lerinden(!) bahseder bir haldeydi. Doğrusunu söylemek gerekirse ortada çok kötü bir prodüksiyon vardı. Bana göre tek kötü Carcass albümü olmuştu. Çünkü gerçekte iyi olan riffl er, kayıt sisteminin gürültülü ve kötü olmasından dolayı anlamsız sesler halini almış- tı.

Umudunu kırmayan grup çalışmaya devam ederek 1988 yılı so- nunda bir çok yeni materyal yazarak “” demosu adı altında kaydetmişti. Aralık 1988’de kaydedilip Ocak 1989’da yayınlanan “Peel Sessions” kayıdından sonra, “Symphoni- es Of Sickness” ile “Peel Sessions” kayıtlarını birleştirip üzerine 4 yeni parça ekleyerek Ağustos 1989’da “Symphonies Of Sickness” adıyla ikinci albümlerini yayınlamışlardır. Bu sefer korkulan olma- mış, kaliteli bir prodüksiyon ile öğütücü bir müzik sunul- berinde işliyordu. Katil gibi bir albümdü. Hoş bir uyum muştur. Carcass ilk şansızlıkları aşarak deneyim kazan- sağlanmış ve teknik-grind öğeli bir albüm çıkmıştı kar- mış, müzikal çizgisini yükseltmişti. Parçalar daha uzun, şımıza. prodüksiyondaki detaylar ve nüanslarla daha iyi olmuştu. Bu albümde Carcass saf grindcore türünü uygulamış, hız Carcass bu albümle kariyerinde yeni bir düzeye çıkmış, ihtiyacı hissedenleri memnun etmiş, “Exhume To Consu- yeni sanatların büyümesi beraberinde gelmiştir. Parçalar me”, “Cadaveric Incubator Of Endoparasites” ve bunun birbirinden kaliteliydi. Özellikle “Corporal Jigsore Quan- gibi bir çok saf grindcore klasiğine imza atmıştı. Kerrang dary” parçası müzikal enfesliğiyle göz kamaştırıyordu. dergisi albümü klasikler içine katmış ve (5/5) puan ver- Albüm, patolojik introlarla kuşatılmış, Jeff Walker voka- mişti. li, Bill Steer gitar tekniğiyle harika bir eser olmuştur. Al- büm bir kadın sesiyle başlıyor, “Inpropagation” kulakları- Dünyaca ünlü “Grindcrusher” turunda grup ikinci gitaris- mıza doluyor ve insanların nasıl öldüğünü mesele ederek te ihtiyaç duymuştu. Eski Carnage elemanı Mike Amott yanma ve çürümelerle aktarıyordu. Ya “Carneous Cacof- katılınca grup dört eklemden oluşan grind makinesine fi ny”? İnsanoğlunun bütün telleri kullanarak nasıl bir sen- dönüştü. Amott’un gruba girmesiyle grup yeni parçalar foni ürettiğinin yaratıcılığını gösteriyordu. Bu Carcass’ın hazırlama konusunda ekstra boyutlar kazanmıştı. Üçüncü büyüleyici dünyasıydı. Carcass albümü “Necroticism - Descanting The Insalub- rious” 1991 yılında piyasaya bomba gibi düşmüştü. Bu Albüm sonrasında Carcass sağlam turnelerde yer almıştı. albüm, sonraki albümleri Heartwork gibi teknik değildi, 1992 yılında eski Napalm Death vokalisti Lee Dorian’ın Symphonies gibi grindcore değildi ama her ikisini bera- yeni grubu Cathedral, Entombed ve Confessor gruplarıyla “Gods Of Grind” turnesi Carcass’ın tanınırlılığını arttırmıştı.

Bu turdan kısa bir süre önce grup “Tools Of Trade” isimli mini bir albüm yayınladı. Ayrıca Carcass’ın “Gods Of Grind” turne- sinde diğer 3 grupla birlikte yer aldığı “Gods Of Grind” CD’si de mevcuttur.

Saf grind ve sert müzik öğeli albümlerden sonra Carcass ina- nılmaz bir değişim gösterecekti. Carcass Tarihi’nin en kaliteli şaheseri, bizi de kalpten vuran ismiyle 1994 yılında ekstrem müzik piyasasında bir devrim başlatıyordu : “Heartwork”

Yoğun bir albümdü; gerçek manasıyla tam bir kalp işiydi. Al- büm, Carcass üzerinde bir çok olumlu değişimi beraberinde getirmişti. Bu albüme kadar gore konseptlerle dikkati çeken grup, H.R.Gigger’ın yardımıyla albüm kapağına değişimine atıfta bulunuyordu. Grindcore etkisinden uzaklaşıp teknik death metal öğesine kayma görülmüştür. Teknik ve virtüöz- lük isteyen yeni müzikal oluşum yeni imzalarıydı. Albümdeki parçaların solo gitar partisyonları çok melodiktir. Bu albümle Necroticism’deki çizginin çok ötesine gidilmiş, daha anlaşılır ve teknik yapıyla ustalıklarını göstermişlerdir. Ayrıca grup li- riksel düzeyde büyük bir devrimi gerçekleştirerek gore, ana- tomik ve patolojik liriklerden öğretici ve çok yönlü liriklere kaymıştır. Artık kan dökmeler, otopsiler ve birbirinin kopyası sözler tarihe karışmıştı. Sürekli savaşan dünyayı ve ırkları an- lattıkları “Carnal Forge”, teknolojiden bahsettikleri “Death Certifi cate”, din olgusundan bahsettikleri “Embodiment”, Ademoğlunun hissizliğini ve makineleşmesini anlattıkları “No Love Lost” gibi… Albüm bana göre mükemmeli yakalamıştı. Nazarımca Heavy Metal’in en iyi albümleri listesinde rahat- lıkla yer alacak bir çalışmadır.

Carcass’ın son albümü 1996 tarihli “Swansong” olmuştur. Al- büm çok değişik bir tarzı içermiş ve tür değiştirilmiştir. Gitar riffl eri kesik kesik sunulmuş, hız kesilmiş, bateri yavaşlamış ve daha farklı, daha teknik yollara başvurulmuştu. Grubu din- lemeye Swansong ile başlamış olan fanlar eski albümlerdeki Carcass’a iğreti bir gözle bakabilirler. Heavy Metali bütün ola- rak dinleyen kişiler bu albüme şapka çıkaracaklardır. Teknik anlamda metal dünyasının en kaliteli işlerinden biridir. Has- talıklı gitar riffl eriyle “nasıl be?” sorusunu sordurmaktadır.

Daha sonrasında hiç beklemediğimiz gelişmeler oldu. Carcass’ın bel kemiği Bill Steer artık farklı bir tarzta müzik yapmak istemiş olacak ki gruptan ayrıldı. Onun ayrılması Carcass’ın ölümü oldu. Bana göre Carcass’ın özgünlüğü sağla- yan kişi Bill Steer’dan başkası değildi. Grubun dağılmasından sonra Jeff Walker ve Ken Owen “Black Star” adı altında grup kurdular. Bill Steer da “Firebird” adında bir grup kurmuştur. Her iki grup eski müzik tarzlarıyla tamamen kel alaka olan bir müzik yapmaktadır.

Sonu hazin biten bir grup hikayesine tanık olduk. Ama Car- cass yaptığı eserlerle ekstrem müzik dünyasının efsaneleri arasında yer almaktadır. Grubun dağılmasının ince noktası, tahminimce, müzikal türde artık değişim zamanının geldiğini idrak etmeleri ve farklı şeyler yapma istekleridir. Haliyle bu müzik tarzı Carcass adı altında uygulanamazdı. Carcass top- rak altında çürümeye bırakılmalıydı.

Her şeye rağmen onlar Carcass’dı ve İngiliz mantığının içi- ne tükürmüşlerdi. Arkaya baktıklarında bir efsane olduklarını görmüşlerdi… EEMREMRE DDEDEKARGINOEDEKARGINOĞLLUU

70’lerin son yılları... Punk müzik, piyasayı dağıttıktan tal ve karanlık bir albümdür. İki baterist kullanılmasından sonra kendisini dağıtmaya başlamış, birçok alt türe bölün- ötürü çivi gibi şarkılara işlenen bateriler, karanlık bas par- müş. Müziği basite indirgeyen Punk akımı, sokaktan gelen tisyonları ve Gira’nın kontrolsüz vokalleri ile birleşerek, hayatların sesini artık No Wave, Post-Punk, Swans’ı kritiklerin gözünde oldukça aşırı ve agresif bir gibi farklı alt dallarla seslendiriyor. New York’ta temelle- grup konumuna sokmaya yetmiştir bile... nen No Wave akımına gönül veren ’da sokak- tan gelen binlerce sesten sadece birisi... Anne ve babası Swans ayrıca konserlerinde oldukça yüksek ses seviyeleri kendisi henüz gençliğe yeni adım atarken ayrılan Gira’nın kullanması nedeniyle de dünyanın en gürültülü grupların- hayatındaki değişimler böylece başlamış olur. Annesi al- dan birisi olarak isim yapmıştır. Öyle ki, seyircileri fi zik- koliktir, henüz ergen bir birey için hiç iyi bir model değil- sel açıdan bile rahatsız hale getirecek derecede yüksek dir. Gira daha sonra babasının yanına gönderilir fakat o, seslere çıkıldığı olmuş ve polis tarafından birçok defa şov Avrupa’ya kaçar ve bu umutsuz kaçışı İsrail’de uyuşturucu yarıda kesilmiştir. satarken yakalanmasıyla sona erer. Yaşı hala genç olma- sına rağmen işlediği suçun ağırlığı nedeniyle yetişkinlerin 1984’te ikinci albüm “Cop” yayınlanır. Filth’te estirilen ceza evine konulur. Fakat babasının yardım eli gecikmez, terör aynen devam ediyordur. Gira rahatsız vokal tarzı ve Gira İnterpol yardımıyla bulunur ve tekrar Amerika’ya ge- ürkütücü sözlerini yine dinleyiciye sunmuştur. Gruptaki tirilir. minimalist, karanlık ve bunaltıcı müzik anlayışı korunmuş, yer yer drone tarzını andıracak derecede ağır kısımlar ek- Kendisini sanata adamak isteyen Gira, kısa süreli sanat lenmiştir. Grup artık Joy Division’dan aldığı mirası bam- okulu macerasından sonra 1979’da hayat hikayesinin baş- başka boyutlara taşımıştır. Herkesin dinleyemeyeceği ka- ladığı yere, New York City’e döner. Dönemin güncel akım- dar aykırı bir müzik yapmaktadır. Cop’un ardından gelen larını oluşturan No Wave ve Noise Rock sanatçılarından “Young God”, Kurt Cobain gibi isimleri bile etkilemiş, gru- etkilenir ve yeni bir grup kurmaya karar verir. Bu grup, bun en brutal, en rahatsız eserlerini içerir. Özellikle adıy- tarz kavramının sınırlarını yakıp yıkacak grup olarak bili- la çok dikkat çeken ‘Raping A Slave’ bu yayındadır. Grup, nen Swans’tır. Cop’taki müziği daha deneysel ve vahşi bir zemine taşır, perküsyon adına zincir ve metal masa bile kullanılmıştır. 1982’de ilk EP “Swans”ı yayınlayan grup, dominant bas Müzikteki tekrarlara dayanan hipnotik etki, varolan vahşi partisyonları ve tekrar eden Noise Rock bazlı riffl er ile yapıyı daha da belirginleştirmektedir, Gira’nın kontrolsüz örülü müziğiyle dikkat çeker. Fakat Gira, henüz asıl dar- vokalleri ise tüyler ürpertici bir hal almıştır. A ğır, Noise besini yapmamıştır. EP’den hemen sonra çıkan ilk albüm Rock etkileri taşıyan Young God ile beraber Swans için de- Filth, adına yaraşır şekilde şarkılar içeren, gürültülü, bru- ğişim rüzgarları esmeye başlar. EMRE DEDEKARGINOĞLU

Grubun ikinci döneminin en önemli isimi olarak görülen te Light From The Mouth Of Infi nity”i çıkarırlar. Albüm ’nin gruba girmesiyle grup müziğindeki ilk köklü Hard Rock’tan akustik müziğe kadar geniş bir perspektife değişimi yapar. “ (Bastard)” EP, 1986’da yayılmış etkileşimler taşır. Albüm, grubun yayınladığı en yayınlanır, grup önceki albümlerindeki karanlık ve bunal- kompleks albüm olarak kabul edilir. Albümü takip eden tıcı atmosferi büyük ölçüde terketmiş, sample kullanımı- “Love Of Live”, öncülündeki deneyselliği devam ettirir. na yönelmiştir. Gira’nın vokallerinin kaotikliği azalmıştır. Grup artık Post-Rock ve Art Rock gibi türlerden de tatlar Yine aynı yıl çıkan grubun üçüncü albümü “Greed”de ise taşır hale gelmiştir. Takvim 1995’i gösterdiğinde grup en EP’de verilen ipuçlarının daha geniş bir özeti dinleyiciye direkt albümü olan “The Great Annihilator”u yayınlar. Al- sunulur. Sample, , piyano gibi enstrumanlar bümdeki şarkıları belli tarzlara koymak çok zordur, belli müziğe eklenir, grubun edindiği vahşi ve gürültülü Rock bir bütünlükle bağlı kalmadan, birçok tarzdan etkiler ta- yapısından daha melodik bir yapıya geçilir. Jarboe’nin şıyan bir albüm yaparak bu konuda belki de zirvesine ya- katkıları ile albüm daha farklı bir boyut kazanır. Fakat kınlaşmıştır Swans... Öyle ki çok geçmeden Michael Gira, hala statik ve karanlık müzik yapmaktadırlar. 1987’de grubu bir fi nal albümüyle bitirmeye karar verir. “Olmayan grup “Children Of God” albümünü çıkarır. Albümde Jarboe bir fi lmin müziği” mantığıyla adlandırılan “Soundtracks ilk defa solo vokal yapmaya başlar, grupta artık vokaller For The Blind”, iki CD olarak 1997’de piyasaya sürülür. kesin bir şekilde Gira ve Jarboe arasında paylaşılmakta- Grubun müziğindeki ilerleme devam etmektedir, bu sefer dır. Gira tarafından grubun müzikal açıdan dönüm nokta- minimalist ve ambiyans tarzlarından etkiler alınmıştır. sı olarak kabul edilen Children Of God, grubun en farklı 80’lerin sonundan beri sürdürdükleri tarzları yıkarak al- açılımlarını sergilediği albümü olur, grup hala karanlık büm yapma tavırları artık zirvesine ulaşmıştır. Swans, de- atmosferini korumaktadır ama müzikal açılımlar oldukça neysel Rock müziğin tahtına sahip en önemli isimlerden çeşitlenmiştir, akustik gitarlar, piyanolar ve farklı tarzla- birisi olmuştur. 1995-1997 arası turnelerinin canlı kayıt- ra göz kırpan yapılar kullanılmıştır. Bu albümden sonra larını dinleyicilerine “Swans Are Dead” adıyla sunduktan tarz kavramlarını bir bir yıkmaya başlarlar. Jarboe’nun sonra müzik sahnesinden çekilirler. vokal bazında gruba getirdiği derinlik, Gira’nın umutsuz- luk, ölüm ve karanlıkla işlediği sözlerini dinleyicinin içini Michael Gira şu an kendi kurduğu ’u karartırcasına okuduğu bas yorumuyla birleşince grup ol- işletmekte ve bir yandan da Swans sonrası kurduğu Angels dukça farklı bir tat yakalamıştır. Of Light ile yoluna devam etmekte. Jarboe ise solo çalış- malarına devam ediyor. En son Mayhem’den Atilla Csihar Birlikte yaptıkları yan proje ve Joy Division’un ‘Love Will ve Pantera/Down vokali Phil Anselmo’nun da bulunduğu Tear Us Apart’ yorumuyla birlikte dikkatleri iyice üstüne “Mahakali” adlı solo albümünü dinleyenlerine sundu. çeken Gira ve Jarboe, 1989’da ilk defa büyük bir fi rma- dan albüm çıkarır: “The Burning World”. Albüm tamamen Hiçbir zaman ana akıma oynamayan Gira ve Jarboe, akustik gitar bazlıdır, yer yer etnik müziklerden tatlar ta- Swans’ı çoğu zaman arka planda kalmış ve adlarını şır ve o zamana kadar yayınlanan en direkt ve ulaşılabi- çok duyurmamış bir grup olarak devam ettirmiş olsalar lir Swans albümü olur. Gira’nın vokalleri o zamana kadar da, grup hala sadık bir hayran kitlesine sahip ve Aaron yaptığı en sakin vokalleridir. Stainthorpe’dan Kurt Cobain’e kadar birçok kişiye ilham kaynağı olmuş bir grup statüsünde tarihe geçmiş bulun- Uni/MCA ile birliktelikleri bir albümlük sürer çünkü Gira makta... Belli bir tarza sınırlı kalmadan, ana akıma oyna- plak şirketinden yana çok rahatsızlık duymaktadır. Plak madan, sadece istedikleri müziği yaparak on beş senelik şirketinden ayrıldıktan sonra, o zamana kadarki en estetik bir kariyer yapmak kolay değildir. Ama Swans bunu ba- ve müzikal açıdan çeşitliliğe sahip albümleri olan “Whi- şarmıştır. AAlbümelbüme gelengelen tepkilertepkiler nasnasıl?l? OlumluOlumlu veve olumsuzolumsuz anlamdaanlamda aalamadlamadığı birbir müzikmüzik soundunusoundunu cesaretcesaret edipedip ortayaortaya dinleyebildiğim her şeye müzik diyorum. Element olarak daha iyi anlayabiliyoruz. Bundan onlar da gayet mutlu. nnelereler duyuyorsunuz?duyuyorsunuz? kkoymamoymamız.z. OlumsuzOlumsuz pekpek eleeleşttiriiri yokyok ancakancak dahadaha sertsert yaya Türkiye’de sınırlı ama kemik kitlesi olan bir müziği yap- CCEM:EM: TepkilerTepkiler geneldegenelde olumluolumlu yönde.yönde. EnEn çokçok duyduduyduğuumuz,muz, ddaa İngilizcengilizce hardhard rockrock icraicra etmemizetmemiz yönündeyönünde eleeleştirileritirileri maya çalışıyoruz. Türkiye’deki müzik sektörü ve medya hakkında neler bbuu tarzda,tarzda, hattahatta birazbiraz dahadaha sertlesertleştirerektirerek devamdevam et-et- ddikkateikkate alalıyoruz.yoruz. İ: Türkçe hard’n’heavy… İcra edilen müziklerde sert- düşünüyorsunuz? mmemizemiz konusundakikonusundaki ısrarlar.srarlar. OlumsuzOlumsuz olarakolarak ise,ise, Me-Me- lik bakımından incelersek üstün altı. O neresi derseniz C: Bir pop bataklığına saplanmış gidiyorlar işte. ttallicaallica veve JudasJudas Priest’ePriest’e nelerneler deniyorsadeniyorsa bizebize dede onlaronlar AAlbümlbüm çıktktıkktantan sonrasonra sizesize nene gibigibi artartılarlar sasağladladı? Pentagram’ın bir alt dozu diyebiliriz. İ: Ne diyeyim ki. Çıkarlarına göre takılıyorlar. Belli müzik ddeniyoreniyor işte…te… O şöyleöyle çalmçalmış, bubu böyleböyle yapmyapmış… OlumsuzOlumsuz CC:: AlbümAlbüm sayesindesayesinde şarkarkılarlarımız kkorsanorsan mp3mp3 sitelerinesitelerine T: Element’in müziği genel anlamda 80-90 dönemi türlerini pohpohluyorlar, posası çıkınca da başka türlere eeleleşttiriiri olmadanolmadan zatenzaten müzikmüzik olmaz.olmaz. ggirdiirdi veve dahadaha çokçok dinleyiciyedinleyiciye ulaulaştı. (Evet(Evet bubu bencebence dede hard’n’heavy ve 90-2000 dönemi Power Metal reçete- yöneliyorlar. Yakında bir çok posası çıkmış alternatif gru- İSSMAMAİLL:: HerHer ikiiki tepkitepki dede geliyorgeliyor dodoğalal olarak.olarak. AmaAma ttartartışmayamaya açaçık birbir yanyanıt /Ed)/Ed) lerini kendine rehber almakta. Bu durum bizi popüler plar görebiliriz. Popçuları saymıyorum zaten. ddahaaha çokçok olumluolumlu yönde.yönde. BireBire bebeş oranoranınnda.da. OlumsuzOlumsuz İ: PaylaPaylaşım arttarttı tabii.tabii. BaraBara veve kendikendi stüdyomuzastüdyomuza tıkılmlmış Türk rock grupları ile underground heavy metal grupları T: Pop istilası olduğu yıllar baya örseledi bizi. Allah’tan eeleleşttirilerinirilerin çoçoğu müzisyenmüzisyen arkadaarkadaşlardanlardan geliyor.geliyor. Detay-Detay- oolanlan grubumuzgrubumuz büyükbüyük kitlelercekitlelerce dinlenmeyedinlenmeye babaşladladı. arasında bir yere koyuyor. Genel anlamda melodik, en- adına rock denen biraz ekşitilmiş pop yapılmaya başlandı llaraara taktakılıyyorlar.orlar. BBiziz vvirtüözirtüöz oolmaklmak içiniçin uğraraşmıyoruzyoruz kki,i, TT:: EElinizdelinizde albümalbüm olunca,olunca, birbir dede kliplekliple desteklenincedesteklenince dahadaha erjik ve enstrüman hakimiyetine dikkat eden bir tarz da rahatladık. bbirir şeeyleriyleri paylapaylaşmmakak önemliönemli olan.olan. TabiiTabii bubu eleeleştirilerintirilerin üüstst seviyeseviye organizasyonlardaorganizasyonlarda yeryer bulmabulma şansansınız artartıyor.yor. oluşturmaya çalışıyoruz. K: Türkiye’de müzik sektörü sanatı değil ticareti destek- öözündezünde “bak“bak benben biliyorumbiliyorum olayolayı” dada yokyok dedeğiil.l. BizBiz dahadaha SScorpions’corpions’ın altalt grubugrubu olmaolma şansansını böyleböyle yakaladyakaladık.k. K: Bizim müziğimizin tadı Türkiye’de yapılan bir çok liyor, bu çok net. O yüzden sabit fi kirliler. Bu tutar, bu ççokok gelengelen eleeleşttirilerdenirilerden yapyapıcı olanlarolanları dikkatedikkate alalıyoruz.yoruz. KK:: TanTanınmamnmamızaza yardyardımcmcı oldu,oldu, ayrayrıcaca dinleyicidinleyici yorumlaryorumları müziğin aksine daha çok enstrümanlarda saklı. Dinlerken tutmaz… O kadar. Sanatı desteklemeyi risk olarak görüy- BBazazı eleeleşttirilerdenirilerden şüphelendiküphelendik hattahatta içimizdeniçimizden birisibirisi mimi iikincikinci albümalbüm içiniçin yolumuzuyolumuzu belirlemedebelirlemede yardyardımcmcı oldu.oldu. dinleyiciye bir şekilde tempo tutturan, enerji veren, yeri orlar. Türkiye’de icra edilen müziğin dış-dışa düşeniyiz, yyazdazdı diye.diye. geldiğinde ise düşündüren armoniler içeriyor. 80lerin bu bizi sektör adına endişelendiriyor. Eğer bir gün TTUFAN:UFAN: BuBu piyasapiyasa şartlarartlarındanda bubu tarztarz birbir albümalbüm çıkartankartan KKonserlerinizonserleriniz nasnasıl gidiyor?gidiyor? YakYakın zamanlardazamanlarda sizisizi hard’n’heavy’sine yakın. yapımcıların ve medyanın tahminlerinin aksine başarılı eendernder gruplardangruplardan biribiri olduolduğumuzuumuzu belirtenbelirten yorumlaryorumları çokçok nnerelerdeerelerde izleyebiliriz?izleyebiliriz? olup satış yakalarsak sektörün dengesi bozulabilir. aaldldıkk.. BuBu enderliktenenderlikten dolaydolayı herher türüntürün dinleyicisidinleyicisi eleeleştiritiri CC:: TarihlerTarihler açaçıklanacak,klanacak, geligelişmelermeler www.elementrock.www.elementrock. Dinleyici kitleniz ile bütünlüğünüzü nasıl sağlıyorsunuz? yyapmaapma durumunadurumuna geldi,geldi, bazbazılarları “daha“daha sertsert yapyapın”,n”, nnetet üzerindenüzerinden ilanilan edilir.edilir. Web sitenizde çok samimisiniz. Hatta çekeceğiniz kli- Albüm kaydı Öztop stüdyosunda Serdar ÖZTOP ile yapıldı. bbazazıllararı “İnngilizcegilizce yapyapınn”,”, bazbazıllararı dada “daha“daha sakinsakin yapyapın”n” pleri bile onların oyladığı anketlerle belirliyorsunuz. Öztop ülkemiz rock'ı için dişli bir üstat. Onunla yolunuz ddedi.edi. MMüziüziğiniziinizi tantanımlarmlar mısınız?z? Element,Element, kendinikendini Türkiye’deTürkiye’de Bunun zorlukları olmuyor mu? Malum, herkesin görmek nerede ve nasıl kesişti? KKIVANÇ:IVANÇ: EleEleşttirileririler geneldegenelde olumlu.olumlu. ÖneÖne çıkankan yo-yo- iicracra edilenedilen müzimüziğinin neresindeneresinde görüyor?görüyor? istediği "Element" kendine göre farklı olmalı... C: Stüdyo aşamasında gerçekten bize çok yardımcı oldu, rrum,um, günümüzdegünümüzde birbir çokçok grubungrubun yaya dada yapyapımcmcının gözegöze CC:: KulaKulağa hohoş gelipgelip dede sinirlerimisinirlerimi zıplatmadanplatmadan C: Samimiyet içten gelen bir şeydir. Kimseden saklayacak tekrar teşekkürler Serdar. bir tarafımız yok. Demokratik bir oylama yaptık, seyirci İ: Tufan ile ben, Export grubu ile 1992 yılında yaptığımız de klipleri belirledi. Zor bir taraf yoktu yani. Herkes albüm çalışmasında Serdar ile çalışmıştık. Tufan ile görmek istediği Element’i görsün bence mahsuru yok… Serdar’ın arkadaşlığı daha da eskiye dayanıyor. Detaylar İ: Demokrasiyi kullandık. Ama önemli olan dinleyici Tufan’da. ile arada perde koymamak. İnsanlar kendilerinden bir T: Serdar benim ortaokuldan sınıf arkadaşım, 90’ların şey buluyor ki dinliyorlar bizi. Önemli olan bu samimi başından beri hangi grupla kayıt işimiz olsa ona gider- EELEMENTLEMENT paylaşım. im. T: İzleyicinin grubun müziğine bakışı hakkında genel bir 22004004 yılınndada kurulankurulan topluluk,topluluk, ilkilk albümüalbümü "Cehennem"i"Cehennem"i geçtigeçtiğiimizmiz yıl bilgi sahibi olmak faydalı. Sonuçta zevk almadığımız bir Müziğinizi icra ederken etkilendiğiniz isimler var mı? şey yapmayız ama ince ayar için bu interaktif ilişki de- C: , Black Sabbath, Deep Purple, Rainbow… yyayayınladnladı. ScorpionsScorpions İstanbulstanbul konserinikonserini izleyenizleyen okurlarokurlarımızın Scorpions’Scorpions’ın vam etmeli. İ: Çok değişken müzik türleri ve grupları dinliyorum an- öönn grubugrubu olarakolarak hathatırlayacaklarrlayacakları topluluklatoplulukla sizlersizler içiniçin söylesöyleştik.tik. K: Müziği sadece kendimizi tatmin etmek için yapmıyoruz, cak genelde power metal grupları (Kamelot, Savatage aynı zamanda alternatife çok kaymış olan rock camiasına gibi) farklı bir müzik sunuyoruz, onların fi kirleri bizim için T: Genel olarak 80’ler hard’n’heavy diyebilirim. oldukça önemli. Samimi ve demokratik olarak dinleyiciyi K: 80’ler hard rock ve 90 sonrası power metal.

CİHHANAN TEKTEKİN Albüme gelen tepkiler nasıl? Olumlu ve olumsuz anlamda alamadığı bir müzik soundunu cesaret edip ortaya ddinleyebildiinleyebildiğiimm herher şeeyeye müzikmüzik diyorum.diyorum. ElementElement olarakolarak ddahaaha iyiiyi anlayabiliyoruz.anlayabiliyoruz. BundanBundan onlaronlar dada gayetgayet mutlu.mutlu. neler duyuyorsunuz? koymamız. Olumsuz pek eleştiri yok ancak daha sert ya TTürkiye’deürkiye’de sınırlrlı amaama kemikkemik kitlesikitlesi olanolan birbir müzimüziği yap-yap- CEM: Tepkiler genelde olumlu yönde. En çok duyduğumuz, da İngilizce hard rock icra etmemiz yönünde eleştirileri mmayaaya çalçalışıyoruz.yoruz. TTürkiye’dekiürkiye’deki müzikmüzik sektörüsektörü veve medyamedya hakkhakkındanda nelerneler bu tarzda, hatta biraz daha sertleştirerek devam et- dikkate alıyoruz. İ: TürkçeTürkçe hard’n’heavy…hard’n’heavy… İcracra edilenedilen müziklerdemüziklerde sert-sert- ddüüşüünüyorsunuz?nüyorsunuz? memiz konusundaki ısrarlar. Olumsuz olarak ise, Me- llikik bakbakımındanndan incelersekincelersek üstünüstün altaltı. O neresineresi dersenizderseniz CC:: BirBir poppop bataklbataklığınnaa saplanmsaplanmış gidiyorlargidiyorlar işte.te. tallica ve Judas Priest’e neler deniyorsa bize de onlar Albüm çıktıktan sonra size ne gibi artılar sağladı? PPentagram’entagram’ın birbir altalt dozudozu diyebiliriz.diyebiliriz. İ: NeNe diyeyimdiyeyim ki.ki. Çıkarlarkarlarınana göregöre taktakılıyorlar.yorlar. BelliBelli müzikmüzik deniyor işte… O şöyle çalmış, bu böyle yapmış… Olumsuz C: Albüm sayesinde şarkılarımız korsan mp3 sitelerine TT:: EElement’inlement’in müzimüziği genelgenel anlamdaanlamda 80-9080-90 dönemidönemi ttürleriniürlerini pohpohluyorlar,pohpohluyorlar, posasposası çıkıncanca dada babaşkaka türleretürlere eleştiri olmadan zaten müzik olmaz. girdi ve daha çok dinleyiciye ulaştı. (Evet bu bence de hhard’n’heavyard’n’heavy veve 90-200090-2000 dönemidönemi PowerPower MetalMetal reçete-reçete- yyöneliyorlar.öneliyorlar. YakYakındanda birbir çokçok posasposası çıkmkmış alternatifalternatif gru-gru- İSMAİL: Her iki tepki de geliyor doğal olarak. Ama tartışmaya açık bir yanıt /Ed) llerinierini kendinekendine rehberrehber almakta.almakta. BuBu durumdurum bizibizi popülerpopüler pplarlar görebiliriz.görebiliriz. PopçularPopçuları saymsaymıyorumyorum zaten.zaten. daha çok olumlu yönde. Bire beş oranında. Olumsuz İ: Paylaşım arttı tabii. Bara ve kendi stüdyomuza tıkılmış TTürkürk rockrock gruplargrupları ileile undergroundunderground heavyheavy metalmetal gruplargrupları TT:: PPopop iistilasstilası olduolduğu yıllarllar bayabaya örselediörseledi bizi.bizi. Allah’tanAllah’tan eleştirilerin çoğu müzisyen arkadaşlardan geliyor. Detay- olan grubumuz büyük kitlelerce dinlenmeye başladı. aarasrasındanda birbir yereyere koyuyor.koyuyor. GenelGenel anlamdaanlamda melodik,melodik, en-en- aaddınana rockrock denendenen birazbiraz ekekşitilmiitilmiş poppop yapyapılmayalmaya babaşlandlandı lara takılıyorlar. Biz virtüöz olmak için uğraşmıyoruz ki, T: Elinizde albüm olunca, bir de kliple desteklenince daha eerjikrjik veve enstrümanenstrüman hakimiyetinehakimiyetine dikkatdikkat edeneden birbir tarztarz ddaa rahatladrahatladık.k. bir şeyleri paylaşmak önemli olan. Tabii bu eleştirilerin üst seviye organizasyonlarda yer bulma şansınız artıyor. ooluluştturmayaurmaya çalçalışıyoruz.yoruz. KK:: Türkiye’deTürkiye’de müzikmüzik sektörüsektörü sanatsanatı dedeğilil ticaretiticareti destek-destek- özünde “bak ben biliyorum olayı” da yok değil. Biz daha Scorpions’ın alt grubu olma şansını böyle yakaladık. KK:: BizimBizim müzimüziğimizinimizin tadtadı Türkiye’deTürkiye’de yapyapılanlan birbir çokçok lliyor,iyor, bubu çokçok net.net. O yüzdenyüzden sabitsabit fi kirliler.kirliler. BuBu tutar,tutar, bubu çok gelen eleştirilerden yapıcı olanları dikkate alıyoruz. K: Tanınmamıza yardımcı oldu, ayrıca dinleyici yorumları mmüziüziğinin aksineaksine dahadaha çokçok enstrümanlardaenstrümanlarda saklsaklı. DinlerkenDinlerken ttutmaz…utmaz… O kadar.kadar. SanatSanatı desteklemeyidesteklemeyi riskrisk olarakolarak görüy-görüy- Bazı eleştirilerden şüphelendik hatta içimizden birisi mi ikinci albüm için yolumuzu belirlemede yardımcı oldu. ddinleyiciyeinleyiciye birbir şekildeekilde tempotempo tutturan,tutturan, enerjienerji veren,veren, yeriyeri oorlar.rlar. TTürkiye’deürkiye’de icraicra edilenedilen müzimüziğinin dış-d-dışa düdüşeniyiz,eniyiz, yazdı diye. ggeldieldiğiindende iseise düdüşüündürenndüren armonilerarmoniler içeriyor.içeriyor. 80lerin80lerin bbuu bizibizi sektörsektör adadınana endiendişeelendiriyor.lendiriyor. Eğerer birbir güngün TUFAN: Bu piyasa şartlarında bu tarz bir albüm çıkartan Konserleriniz nasıl gidiyor? Yakın zamanlarda sizi hhard’n’heavy’sineard’n’heavy’sine yakyakın.n. yyapapımcmcılarların veve medyanmedyanın tahminlerinintahminlerinin aksineaksine babaşararılı ender gruplardan biri olduğumuzu belirten yorumları çok nerelerde izleyebiliriz? ooluplup satsatış yakalarsakyakalarsak sektörünsektörün dengesidengesi bozulabilir.bozulabilir. aldık. Bu enderlikten dolayı her türün dinleyicisi eleştiri C: Tarihler açıklanacak, gelişmeler www.elementrock. DDinleyiciinleyici kitlenizkitleniz ileile bütünlübütünlüğünüzüünüzü nasnasıl sasağlıyorsunuz?yorsunuz? yapma durumuna geldi, bazıları “daha sert yapın”, net üzerinden ilan edilir. WWebeb sitenizdesitenizde çokçok samimisiniz.samimisiniz. HattaHatta çekeceçekeceğiniziniz kli-kli- AAlbümlbüm kaydkaydı ÖztopÖztop stüdyosundastüdyosunda SerdarSerdar ÖZTOPÖZTOP ileile yapyapıldldı. bazıları “İngilizce yapın”, bazıları da “daha sakin yapın” pplerileri bilebile onlaronların oyladoyladığı anketlerleanketlerle belirliyorsunuz.belirliyorsunuz. ÖÖztopztop üülkemizlkemiz rock'rock'ı içiniçin didişllii birbir üstat.üstat. OnunlaOnunla yolunuzyolunuz dedi. Müziğinizi tanımlar mısınız? Element, kendini Türkiye’de BBunununun zorluklarzorlukları olmuyorolmuyor mu?mu? Malum,Malum, herkesinherkesin görmekgörmek nneredeerede veve nasnasıl kesikesişti?ti? KIVANÇ: Eleştiriler genelde olumlu. Öne çıkan yo- icra edilen müziğin neresinde görüyor? iistedistediği "Element""Element" kendinekendine göregöre farklfarklı olmalolmalı...... CC:: StüdyoStüdyo aşamasamasındanda gerçektengerçekten bizebize çokçok yardyardımcmcı oldu,oldu, rum, günümüzde bir çok grubun ya da yapımcının göze C: Kulağa hoş gelip de sinirlerimi zıplatmadan CC:: SamimiyetSamimiyet içteniçten gelengelen birbir şeydir.eydir. KimsedenKimseden saklayacaksaklayacak ttekrarekrar teteşekkürlerekkürler Serdar.Serdar. bbirir taraftarafımız yok.yok. DemokratikDemokratik birbir oylamaoylama yaptyaptık,k, seyirciseyirci İ: TufanTufan ileile ben,ben, ExportExport grubugrubu ileile 19921992 yılındanda yaptyaptığımız ddee klipleriklipleri belirledi.belirledi. ZorZor birbir taraftaraf yoktuyoktu yani.yani. HerkesHerkes aalbümlbüm çalçalışmasmasındanda SerdarSerdar ileile çalçalışmıştık.k. TufanTufan ileile ggörmekörmek istediistediği Element’iElement’i görsüngörsün bencebence mahsurumahsuru yok…yok… SSerdar’erdar’ın arkadaarkadaşlığı dahadaha dada eskiyeeskiye dayandayanıyor.yor. DetaylarDetaylar İ: DemokrasiyiDemokrasiyi kullandkullandık.k. AmaAma önemliönemli olanolan dinleyicidinleyici TTufan’da.ufan’da. iilele aradaarada perdeperde koymamak.koymamak. İnnsanlarsanlar kendilerindenkendilerinden birbir TT:: SerdarSerdar benimbenim ortaokuldanortaokuldan sınıf arkadaarkadaşım,m, 90’lar90’ların şeeyy buluyorbuluyor kiki dinliyorlardinliyorlar bizi.bizi. ÖnemliÖnemli olanolan bubu samimisamimi bbaaşındanndan beriberi hangihangi gruplagrupla kaykayıt işimizimiz olsaolsa onaona gider-gider- ELEMENT ppaylaaylaşımm.. iim.m. TT:: İzzleyicininleyicinin grubungrubun müzimüziğineine bakbakışı hakkhakkındanda genelgenel birbir 2004 yılında kurulan topluluk, ilk albümü "Cehennem"i geçtiğimiz yıl bbilgiilgi sahibisahibi olmakolmak faydalfaydalı. SonuçtaSonuçta zevkzevk almadalmadığımız birbir MMüziüziğiniziinizi icraicra ederkenederken etkilendietkilendiğiniziniz isimlerisimler varvar mı? şeeyy yapmayyapmayız aamama inceince ayarayar içiniçin bubu interaktifinteraktif iliilişkiki de-de- CC:: IronIron Maiden,Maiden, BlackBlack Sabbath,Sabbath, DeepDeep Purple,Purple, Rainbow…Rainbow… yayınladı. Scorpions İstanbul konserini izleyen okurlarımızın Scorpions’ın vvamam etmeli.etmeli. İ: ÇokÇok dedeğişkkenen müzikmüzik türleritürleri veve gruplargrupları dinliyorumdinliyorum an-an- ön grubu olarak hatırlayacakları toplulukla sizler için söyleştik. KK:: MüziMüziği sadecesadece kendimizikendimizi tatmintatmin etmeketmek içiniçin yapmyapmıyoruz,yoruz, ccakak geneldegenelde powerpower metalmetal gruplargrupları (Kamelot,(Kamelot, SavatageSavatage aaynynı zamandazamanda alternatifealternatife çokçok kaymkaymış olanolan rockrock camiascamiasınana ggibi)ibi) ffarklarklı birbir müzikmüzik sunuyoruz,sunuyoruz, onlaronların fi kirlerikirleri bizimbizim içiniçin TT:: GGenelenel olarakolarak 80’ler80’ler hard’n’heavyhard’n’heavy diyebilirim.diyebilirim. ooldukçaldukça önemli.önemli. SamimiSamimi veve demokratikdemokratik olarakolarak dinleyiciyidinleyiciyi KK:: 80’ler80’ler hardhard rockrock veve 9090 sonrassonrası powerpower metal.metal.

CİHAN TEKİN AAynynı sahneyisahneyi paylapaylaşmakmak istediistediğiniz,iniz, "hayallerinizin"hayallerinizin gru-gru- CC:: BuBu sırralaralar çalçalışmadmadığım içiniçin günlerimingünlerimin çoçoğu evdeevde yeniyeni bbu"u" desem?desem? Eğeerr varsavarsa tektek birbir isim!isim! aalbümlbüm içiniçin temalartemalar aramaklaaramakla geçiyor.geçiyor. SporSpor tutkunuy-tutkunuy- CC:: IronIron Maiden.Maiden. uumm diyebilirim,diyebilirim, herher türlütürlü sportifsportif etkinlietkinliği izlemeyeizlemeye İ: Kamelot,Kamelot, IronIron Maiden,Maiden, BlackBlack SabbathSabbath veve Scorpions.Scorpions. ççalalışıyorum.yorum. BirBir dede deneyseldeneysel yemekyemek çalçalışmalarmalarım sözsöz TT:: BBlacklack Sabbath.Sabbath. kkonusuonusu bubu sıralar.ralar. KK:: Stratovarius.Stratovarius. İ: DeneyiDeneyi neyseneyse kiki bizimbizim üzerimizdeüzerimizde yapmyapmıyorsunyorsun Cem.Cem. HHobilerimobilerim kitapkitap okumakokumak (felsefe,(felsefe, tarihtarih veve spritüelspritüel SSahnedeahnede olmak…olmak… ElementElement içiniçin “orada“orada olmanolmanın”n” kelimel-kelimel- ağılıkkllı) veve BJKBJK maçlarmaçlarının takibi.takibi. BuBu senesene kombinelerkombineler eerlerle dışa vurumuvurumu nasnasıldldır?r? bbooşa gitmezgitmez ininşallah.allah. CC:: OrasOrası hephep olmakolmak istediistediğimim yer.yer. SürekliSürekli TT:: MüzikMüzik hariciharici hobihobi olarakolarak hardcorehardcore ssahnedeahnede olsamolsam sıkıllmammam asla.asla. HerkesinHerkesin ggameramer olarakolarak ananılabilirim.labilirim. ggözününözünün üstündeüstünde olduolduğuununu bilmekbilmek veve KK:: BuBu aralararalar iş dışı vakitvakit yaratamasamyaratamasam oonlaranlara hükmetmekhükmetmek mükemmelmükemmel birbir duy-duy- ddaa geneldegenelde susu veve kış sporlarsporlarıylayla ilgileni-ilgileni- ggu…u… yyorum.orum. AyrAyrıcaca graphicgraphic adventureadventure veve sur-sur- İ: O duyguduygu anlatanlatılmazlmaz yayaşananır.r. Mükem-Mükem- vvivalival horrorhorror kkitapitap veve oyunlaroyunları hohoşuumama mmelel ötesiötesi dede diyebiliriz.diyebiliriz. ggider.ider. TT:: BuBu işi yapmayapma sebebim.sebebim. KK:: ÖzgürlükÖzgürlük veve enerjienerji paylapaylaşımı… EEnn çokçok zıttllığa düdüşttüüğüünüznüz konukonu ne?ne? CC,, İ, T:T: TaraftarTaraftarı olduolduğumuzumuz sporspor kulü-kulü- AAlbümlbüm veve konserlerkonserler hariciharici projelerinizprojeleriniz pplerileri herhalde.herhalde. vvarar mı? CC:: İkkinciinci albümüalbümü hazhazırrlamaklalamakla ÇÇokok teteşeekkürkkür ediyoruz.ediyoruz. DinleyenlerinizeDinleyenlerinize uğrraaşıyyoruz.oruz. 22009009 baharbaharınndada çıkkmasması vvee SiyahSiyah BeyazBeyaz okurlarokurlarınana söylemeksöylemek pplanlanlanlanıyyor.or. iistedistediğiniziniz sonson birbir şeylereyler vardvardır belki...belki... TT:: İkkinciinci albümüalbümü demodemo aşamasamasındanda CC:: SarSarıııııııı, Laciveeeerrtt…Laciveeeerrtt… hhazazırrllıyyoruz,oruz, Şubatubat 20092009 gibigibi kaykayıtlaratlara babaşlamaklamak niyet-niyet- İ: DergininDerginin adadı mükemmel.mükemmel. Element’inElement’in genelgenel slogansloganını iindeyiz.ndeyiz. kkullanayullanayım,m, “Sert“Sert KalKalın!”n!” TT:: EErkekrkek adamadam renklirenkli taktakım tutmaz.tutmaz. (Bu(Bu noktadanoktada GGruprup elemanlarelemanları arasarasındanda müzikmüzik hariciharici hobilerihobileri olanolan ddergimizinergimizin ismininisminin futbolfutbol ileile uzaktanuzaktan yakyakındanndan ilgisiilgisi vvarar mı? ToplanToplanıp müzikmüzik yapmakyapmak hariciharici birbir gününüzgününüz nasnasıl oolmadlmadığını belirteyimbelirteyim kiki sorunsorun olmasolmasın /Ed)/Ed) ggeçer?eçer? KK:: Rock'n’rollRock'n’roll fforever…orever…

GAMZE YILMAZ Aynı sahneyi paylaşmak istediğiniz, "hayallerinizin gru- C: Bu sıralar çalışmadığım için günlerimin çoğu evde yeni bu" desem? Eğer varsa tek bir isim! albüm için temalar aramakla geçiyor. Spor tutkunuy- C: Iron Maiden. um diyebilirim, her türlü sportif etkinliği izlemeye İ: Kamelot, Iron Maiden, Black Sabbath ve Scorpions. çalışıyorum. Bir de deneysel yemek çalışmalarım söz T: Black Sabbath. konusu bu sıralar. K: Stratovarius. İ: Deneyi neyse ki bizim üzerimizde yapmıyorsun Cem. Hobilerim kitap okumak (felsefe, tarih ve spritüel Sahnede olmak… Element için “orada olmanın” kelimel- ağılıklı) ve BJK maçlarının takibi. Bu sene kombineler erle dışa vurumu nasıldır? boşa gitmez inşallah. C: Orası hep olmak istediğim yer. Sürekli T: Müzik harici hobi olarak hardcore sahnede olsam sıkılmam asla. Herkesin gamer olarak anılabilirim. gözünün üstünde olduğunu bilmek ve K: Bu aralar iş dışı vakit yaratamasam onlara hükmetmek mükemmel bir duy- da genelde su ve kış sporlarıyla ilgileni- gu… yorum. Ayrıca graphic adventure ve sur- İ: O duygu anlatılmaz yaşanır. Mükem- vival horror kitap ve oyunları hoşuma mel ötesi de diyebiliriz. gider. T: Bu işi yapma sebebim. K: Özgürlük ve enerji paylaşımı… En çok zıtlığa düştüğünüz konu ne? C, İ, T: Taraftarı olduğumuz spor kulü- Albüm ve konserler harici projeleriniz pleri herhalde. var mı? C: İkinci albümü hazırlamakla Çok teşekkür ediyoruz. Dinleyenlerinize uğraşıyoruz. 2009 baharında çıkması ve Siyah Beyaz okurlarına söylemek planlanıyor. istediğiniz son bir şeyler vardır belki... T: İkinci albümü demo aşamasında C: Sarıııı, Laciveeeerrtt… hazırlıyoruz, Şubat 2009 gibi kayıtlara başlamak niyet- İ: Derginin adı mükemmel. Element’in genel sloganını indeyiz. kullanayım, “Sert Kalın!” T: Erkek adam renkli takım tutmaz. (Bu noktada Grup elemanları arasında müzik harici hobileri olan dergimizin isminin futbol ile uzaktan yakından ilgisi var mı? Toplanıp müzik yapmak harici bir gününüz nasıl olmadığını belirteyim ki sorun olmasın /Ed) geçer? K: Rock'n’roll forever…

GGAMZEAMZE YILMAZYILMAZ Gamze: Selamlar. Türk metal sahnesinin öncü gruplarından G: Bu şarkı sözleri ve bestelerin ne kadar zamanlık bir birisiniz. Forumlarda çok dikkatimi çekiyor. En sağlam met- geçmişi var? Ne kadar zamanda toparlandı bu albüm? al grubu denilince herkesin listesinde kocaman bir Almora S: Bu albümü yaklaşık iki yıllık bir süre içinde hazırladım. yazısı mevcut. Yeni albüm çıktı, konserler devam etmekte. Memnun musunuz gidişattan? G: Yapım şirketleriyle ilişkileriniz ne durumda? Albümleri Soner: Selamlar. Övgülerin ve verdiğin değer için çok yaparken yeterince özgür olabiliyor musunuz? teşekkürler. Evet, her şey çok güzel gidiyor gerçekten de. S: Yapım şirketleri ile bir sorunum olmadı bugüne ka- “Kıyamet Senfonisi” de diğer Almora albümleri gibi yoğun dar. Almora’nın büyük bir kitlesi olması dolayısı ile ilgi bir ilgi ile karşılaştı. Bu albümün Türkçe sözlere sahip ilk bakımından da bir sıkıntı yaşamadım. Örneğin son albüm Gotik albüm niteliği taşıması hem basın, hem de dinleyi- çok uzun bir zaman D&R en çok satanlar listesinde kaldı, ciler tarafından çok özel bir yere konulmasına yol açtı. hatta bir numaraya kadar çıktı. Özgürlük meselesine ge- Bunun dışında konserler de çok güzel geçiyor, geçen ay lince, o konuda da bir sıkıntım olması mümkün değil, içinde Eskişehir ve İstanbul’daydık. Her iki konserde de çünkü bu benim müziğim ve kimseyi müziğime karıştırmam muhteşem atmosferlerde çaldık. zaten.

G: Piyasada bu kadar anlaşılması zor ya da arz-talep kaygısı G: Size müzik yapma ilhamını veren gruplar hangileri? güdülerek yazılmış şarkı sözü varken, siz kendi içinizden Genel olarak dinlediğiniz, beğendiğiniz gruplar kimler? geldiği gibi yaptınız bu işi. Hiç “beğenilmeme” kaygınız S: Aslında rock ve metal grupları olarak herkesin oldu mu? dinlediğinden farklı şeyler dinlemiyorum. Iron Maiden, S: Hayır olmadı. Benim tek kaygım müziğimde anlatmak Motörhead, Running Wild, Pink Floyd, Rainbow vb. Ancak istediğim şeyleri yeterince iyi anlatabilme kaygısıdır. Şarkı bunun yanında çok farklı tarzları ve bestecileri de dinliyo- yazarken bunun dışında bir şeyle ilgilenmiyorum zaten. rum tabii ki. Barok müzikten folk’a, caz’dan blues’a kadar birçok tarzı içine alıyor bu tanım. G: Yurt içi veya yurtdışında herhangi kesinleşmiş bir organizasyon mevcut mu? S: 20 Aralık’ta Bursa’da da bir konser olacak. Onun akabinde İstanbul’da Ocak ayı başında bir akustik per- formans görünüyor.

G: Türkiye’deki konser organizasyonlarını nasıl buluy- orsunuz? Ne gibi eksiklikler var ve neler yapılmalı? S: Bu işi hakkı ile yapanların yanı sıra tamamen bilgi- sizce yapanlar da var ve bunlar diğerlerinin iyi niyetli çabalarını da boşa çıkarıyorlar. Bu nedenle Almora’nın yer alacağı organizasyonları titizlikle seçiyorum. Ben bir organizatör olmadığım için bu konuda pek ahkâm kesebilecek biri değilim ama söylediğim tipteki özen- siz organizatörleri gördükçe hep aklıma çok sevdiğim dostum Erdem’in (Çapar) bir lafı geliyor: “Organiza- syon yapmak, afi ş yapmak demek değildir!”

G: Türkiye’de şu an sizin izinizde yürüyen gruplar var. Takipçilerinize verebileceğiniz tavsiyeler var mı? S: Verebileceğim tek tavsiye, çabalarını özgün ve farklı bir müzik yaratma yolunda harcamaları ve inandıkları müzikte ısrar etmeleri olabilir sadece.

G: Peki genel olarak Türkiye piyasası hakkında neler söylemek istersiniz? S: Zamanla daha iyi işler ve daha başarılı isimler göreceğiz bence. Ama şöyle bir negatif bir eleştirim de var bugün için: İyi sound yapmanın her şeyi hallettiğini düşünen arkadaşlar var, iyi sound yapmak güzel tabii ama kaliteli ve özgün bir müzik de üret- meleri gerekiyor.

G: Dinleyicileriniz günlük yaşamınızı da merak ediyor- lar, müzik dışında nasıl gidiyor hayat? S: Hayat güzel gidiyor bu aralar. Ben müzik dışında bilgi teknolojileri yöneticisi olarak çalışıyorum. İş ve müzik dışındaki tüm zamanımı ise aileme ayırıyorum.

G: Sanal dünya ile aranız nasıl? Takip ettiğiniz webzine’ler var mı? S: Çok fazla vakit ayıramıyorum açıkçası. Ancak bun- dan bir süre önce www.rockdream.net isimli portaldan bir yazarlık teklifi gelmişti bana. Müzik adına değerli çabaları var ve bu nedenle ricalarını kıramadım, aylık yazılar yazıyorum oraya.

G: Son söz sizin… Eklemek istedikleriniz, bizlerle paylaşmak istedikleriniz varsa alalım :) S: Çok teşekkürler, bu büyük sevginin karşısında bana söyleyecek pek bir şey kalmıyor :) AATTİLLALLA ÇELÇELİK

“Denizin derinliklerinde gizemli yaşamlar, renkli dünyalar; Doğa Ana kanunlarının kendisini her alanda gösterdiği tılsımlar; Yeryüzünde yaşayanların içine girmedikleri sürece anlayamayacakları bir dünya Ve derinlerin kralı Büyük Beyaz!” Dünyanın bir çok yerinde değişik yaşamlar var. Bazıları 1978 yılından beri birlikte çalıyorlardı. Russell ve Kendall gözlerimizin önünde cereyan etmekte, bazıları da gizli aynı yıl ekibi oluşturmuş, günümüze kadar birlikte çalan, kapaklı gözlerimizden ırak gerçekleşmektedir. Bazen soru- birbirinden ayrılmayan iki dost olmuşlardı. İkisi haricinde lar sorulur bizlere genel kültür babında, “dünyanın en de- bir çok eleman girip çıkmıştı. 1980’li yılların Glam Rock rin deniz diplerinde yaşam var mıdır” diye. Kimisi basit tarzına tezat olarak, Blues temelli bir sound benimseyen düzlemde düşünerek, “o kadar dipte oksijen ne arar?” , o zamandan beri hafızalara kazınan şarkılar deyip “tabii ki yoktur” cevabını verebilmektedir. üretmeye devam ediyor. 1982 yılında çıkardıkları ilk eserl- eri “Out of the Nigth”ın (EP) 20.000 kopya satması, EMI ile Gelelim bir de kendi yaşamımıza ve çevremizde sözleşme imzalamalarına ve ilk albümleri “Great White”ı yaşananlara. Her şey var: Sevinç, hüzün, mutluluk, 1984 yılında çıkarmalarına yetmişti. karamsarlık, asabiyet, stres, keder, eğlence... Tüm bu duyguların gerçekleşme nedeni bellidir. Bir şeyler yaşarız Güney California’lı grup ilk olarak 1984 yılında blues ve bunlar bize demin sıraladığımız hisler olarak geri dön- – rock grubu olarak dikkatleri çekti. Ama başlangıçta er. Kimi insanlara en büyük maddi değerleri verseniz bile onlara Hair grubu gözüyle bakılmıştı. Russell böyle bir asla mutlu ve tatminkar olamayabilir. Kimileri de Polyan- tanımlandırmaya katılmamıştı. Kabul edilebilir bir şöhrete na hesabı ufacık şeylerle keyfi ni ve yolunu bulur, hayatın ulaştılar ve tüm albümleri dünya çapında 6 milyonun tadını çıkarır. Bir anlık mutsuzluğa bürünse dahi bazı şeyler üzerinde sattı. “Once Bitten, Twice Shy” parçasıyla “En vardır. Basit ve sıradan gibi görünür diğer insanlara. Ama İyi Hard Rock Performansı” dalında Grammy ödülünü görünen öyle değildir halbuki! Yapılması gereken sadece kazandılar ve o parçanın bulunduğu Twice Shy albümü iki kulak kabartmaktır. platin plak kazandı.

Sahi ya!!! Denizin en dibinde hayat var mıdır sizce? Her Kendilerine tarihlerinin en iyi turu sorulduğunda 80’lerdeki neyse! Bu ne kadar önemli ki? Denizlerin, kara parçaları Whitesnake ve Tesla ile verdikleri konseri işaret ediyorlar. üzerinde yaşananlar gibi çok renkli yaşamlara sahip Monster of Rock konserinde 60.000 kişiye konser verdik- olduğunu biliyoruz. Belki daha renkli ve etkileyici olduğunu lerini hatırlıyorlar ve bu onların en kalabalık konseriydi. bile söyleyebiliriz; bir müzik, bir nota, melodiler ya da bir Russell en favori albüm olarak “Can’t Get There From köpek balığı gibi!!! Here”ı (CGTFH) gösteriyor. “Hooked” ile “Sail Away” albümlerinin çok iyi parçalara sahip olmasına rağmen Derin bir müzik düşünün. Dinlediğinizde denizin dipler- prodüksiyon açısından kendisini memnun etmediğini kabul inde yaşadığınızı farz edin ve kendinizi denizin kralı olmuş ediyor. “Büyük Beyaz” köpekbalığı gibi hissedin. Mutsuzsanız ATİLLA ÇELİK mutluluğu ve neşeyi bulun. Kendinizi birden çok güçlü Blues temelli olup, güçlü bir ruhu ve yapıyı temsil eden hissetmeye başlayacaksınız. Çevresine korku veren Büyük “Rock Me”, “Save Your Love” ve “Face The Day” gibi Beyaz gibi. Great White gibi... harika hitlerin yanında, CGTFH albümüyle yeryüzüne başka hitleri de sokmayı başarmışlardır. Bu konuda voka- Müzik dünyasının en yetenekli, coşkulu, usta gruplarından list ’ın bakış açısı farklıdır. Grup güçlü çen- biri olan Great White, Hard Rock arenasında kendisini dün- tikler atmıştı kulvarında ve bunu “Great White, sadece yaya kabul ettirmesinin yanında, müziğinin ötesine giden daha büyük ve daha iyi olan bir gruptur” sözüyle açıklığa bir yöne sahip. Çok ama çok erdemli bir yöne. Ve onların kavuşturuyordu. yaptığı müzik, erdemleri nedeniyle okyanusların en dip- lerinde bile yaşar. Vokalist Russell, Don Dokken gibi uzun zamandır arkadaşı olduğu kişilerin desteğini de alarak geçmişteki hayatının “BÜYÜK BEYAZ” KÖPEKBALIĞI GİTARI ELİNE ALIRSA! izlerini sözlere monte etmeyi iyi başarmıştır. Geçmişteki eğlenceli hayatını “Rollin’ Stoned” ve düşkünlüğün daha Grubun vokalisti Jack Russell ve gitaristi , da ötesine giden adrenalin dolu uzun şiirini “Gone to the Dünyanın bir çok yerinde değişik yaşamlar var. Bazıları dünyaya kabul ettirmesinin yanında, müziğinin ötesine gözlerimizin önünde cereyan etmekte, bazıları da gizli giden bir yöne sahip. Çok ama çok erdemli bir yöne. Ve kapaklı gözlerimizden ırak gerçekleşmektedir. Bazen onların yaptığı müzik, erdemleri nedeniyle okyanusların sorular sorulur bizlere genel kültür babında, “dünyanın en diplerinde bile yaşar. en derin deniz diplerinde yaşam var mıdır” diye. Kimisi basit düzlemde düşünerek, “o kadar dipte oksijen ne “BÜYÜK BEYAZ” KÖPEKBALIĞI GİTARI ELİNE ALIRSA! arar?” deyip “tabii ki yoktur” cevabını verebilmektedir. Grubun vokalisti Jack Russell ve gitaristi Mark Kendall, Gelelim bir de kendi yaşamımıza ve çevremizde 1978 yılından beri birlikte çalıyorlardı. Russell ve Ken- yaşananlara. Her şey var: Sevinç, hüzün, mutluluk, dall aynı yıl ekibi oluşturmuş, günümüze kadar birlikte karamsarlık, asabiyet, stres, keder, eğlence... Tüm bu çalan, birbirinden ayrılmayan iki dost olmuşlardı. İkisi duyguların gerçekleşme nedeni bellidir. Bir şeyler yaşarız haricinde bir çok eleman girip çıkmıştı. 1980’li yılların ve bunlar bize demin sıraladığımız hisler olarak geri Glam Rock tarzına tezat olarak, Blues temelli bir sound döner. Kimi insanlara en büyük maddi değerleri verseniz benimseyen Great White, o zamandan beri hafızalara bile asla mutlu ve tatminkar olamayabilir. Kimileri de kazınan şarkılar üretmeye devam ediyor. 1982 yılında Polyanna hesabı ufacık şeylerle keyfi ni ve yolunu bulur, çıkardıkları ilk eserleri “Out of the Nigth”ın (EP) 20.000 hayatın tadını çıkarır. Bir anlık mutsuzluğa bürünse dahi kopya satması, EMI ile sözleşme imzalamalarına ve ilk bazı şeyler vardır. Basit ve sıradan gibi görünür diğer albümleri “Great White”ı 1984 yılında çıkarmalarına insanlara. Ama görünen öyle değildir halbuki! Yapılması yetmişti. gereken sadece kulak kabartmaktır. Güney California’lı grup ilk olarak 1984 yılında blues Sahi ya!!! Denizin en dibinde hayat var mıdır sizce? – rock grubu olarak dikkatleri çekti. Ama başlangıçta Her neyse! Bu ne kadar önemli ki? Denizlerin, kara onlara Hair grubu gözüyle bakılmıştı. Russell böyle parçaları üzerinde yaşananlar gibi çok renkli yaşamlara bir tanımlandırmaya katılmamıştı. Kabul edilebilir bir sahip olduğunu biliyoruz. Belki daha renkli ve etkileyici şöhrete ulaştılar ve tüm albümleri dünya çapında 6 mily- olduğunu bile söyleyebiliriz; bir müzik, bir nota, me- onun üzerinde sattı. “Once Bitten, Twice Shy” parçasıyla lodiler ya da bir köpek balığı gibi!!! “En İyi Hard Rock Performansı” dalında Grammy ödülünü kazandılar ve o parçanın bulunduğu Twice Shy albümü Derin bir müzik düşünün. Dinlediğinizde denizin dip- iki platin plak kazandı. lerinde yaşadığınızı farz edin ve kendinizi denizin kralı olmuş “Büyük Beyaz” köpekbalığı gibi hissedin. Kendilerine tarihlerinin en iyi turu sorulduğunda Mutsuzsanız mutluluğu ve neşeyi bulun. Kendinizi birden 80’lerdeki Whitesnake ve Tesla ile verdikleri konseri çok güçlü hissetmeye başlayacaksınız. Çevresine korku işaret ediyorlar. Monster of Rock konserinde 60.000 veren Büyük Beyaz gibi. Great White gibi... kişiye konser verdiklerini hatırlıyorlar ve bu onların en kalabalık konseriydi. Russell en favori albüm olar- Müzik dünyasının en yetenekli, coşkulu, usta gruplarından ak “Can’t Get There From Here”ı (CGTFH) gösteriyor. biri olan Great White, Hard Rock arenasında kendisini “Hooked” ile “Sail Away” albümlerinin çok iyi parçalara sahip olmasına rağmen prodüksiyon açısından kendisini insanların nereye gittiğini anlayabilmeleri için lirik memnun etmediğini kabul ediyor. yazımında modern olmayı denediğimi düşünüyorum. Aslında kendi yolumuzdaki aynı hikayeleri kendimize an- Blues temelli olup, güçlü bir ruhu ve yapıyı temsil eden latabilmek çok önemli. Bu şarkılar, hayatımın merkezinde “Rock Me”, “Save Your Love” ve “Face The Day” gibi yaşadığım şeyleri bana hatırlatan, her zaman anılmaya harika hitlerin yanında, CGTFH albümüyle yeryüzüne değer olan basit ve temel şeyleri aktaran şarkılardır. ” başka hitleri de sokmayı başarmışlardır. Bu konuda voka- list Jack Russell’ın bakış açısı farklıdır. Grup güçlü çen- KARANLIK VE TRAJEDİNİN ERDEME DÖNÜŞMESİ tikler atmıştı kulvarında ve bunu “Great White, sadece daha büyük ve daha iyi olan bir gruptur” sözüyle açıklığa Bazı grupların trajik ve karanlık bir öyküsü vardır. O gru- kavuşturuyordu. plardan biri de Great White. Söz konusu olay, CNN’de bile önemli yankı uyandırmıştı. Vokalist Russell, Don Dokken gibi uzun zamandır arkadaşı olduğu kişilerin desteğini de alarak geçmişteki hayatının 20 Şubat 2003 gecesi başladı her şey. Rhode Island’da izlerini sözlere monte etmeyi iyi başarmıştır. Geçmişteki konser veren grup, konser alanında çıkan yangın eğlenceli hayatını “Rollin’ Stoned” ve düşkünlüğün daha sonrasında cehennemin ortasında kaldı. 300 kişi kapa- da ötesine giden adrenalin dolu uzun şiirini “Gone to the siteli kulüp, haddinden fazla seyirci almıştı ve yangın Dogs” parçasıyla yansıtmaktan çekinmemiştir. Aslında çıkınca herkes tek bir kapıya yöneldiği için sonuçları çok Russell’ın yapmak istediği şey; geçmişteki hayatından korkunç olmuştu. 96 kişi yanarak ölmüştü. Bazı beden- ve tecrübelerinden yola çıkarak, hem iyiliğin hem de ler çok feci yandığından ancak DNA testi ile kimlikleri kötülüğün keşfedilmesini sağlamaktır. “Saint Lorraine”, saptanabilmişti. 187 insan yaralanmıştı. “Ain’t No Shame”, “Sister Mary” ile iyi ilişkilerinden yola çıkmışken, “Loveless Age” parçasıyla kötü ilişkiden Bu olay Great White tarihinin en karanlık ve elîm gece- bir örneği gözler önüne sermiştir. Ama CGTFH albümü sidir. Sadece hayranlarını kaybetmemişler, kendileriyle 3 daha geniş sosyal yorumları beraberinde getirmiştir: yıldır beraber olan ve yeteneğiyle göz kamaştıran genç Dinlerin çarpık iki yüzlülüğünden “Wooden Jesus” ve ev- gitaristleri Ty Longley’i de kaybetmişlerdir. Seyircilere siz insanların dokunaklı halinden “Hey Mister” şarkıları yardımcı olmak isteyen Longley alevler içinde kalmıştır. ile bahsetmeleri, ellerine aldıkları sosyal sorumluluğun bir parçası gibiydi. Ayrıca Longley’in bir kız arkadaşı vardı ve daha yeni bebeğe sahip olmuşlardı. Grubun gitaristi Mark Kendall’ın Bu bakış açıları, bir şarkının konuları ama Russell eşi ve Longley’in kız arkadaşı sürekli irtibat halindeler. bu gerçeklikleri kavramayı, korumayı es geçmez ve Kendall ile Russell, bebeğe mali yönden yardımcı olmak mütevazılığını konuşturur: “Şarkı yazarlığında, daha için Los Angeles’da birkaç akustik şov gerçekleştirmiş ve önce kimsenin duymadığı şeyler hakkında yenilikçi lirik- 10.000 dolar toplamışlardır. K ıssadan hisse, grup üye- lere imza atmak gibi bir denemeye girmedim.” Bunun leri ölen arkadaşlarının sevgilisine ve çocuğuna ebeveyn nedenini ise şöyle açıklar: “Bazen yazdığım liriklerde olmuşlardır. ““Evimiz”Evimiz” diyordiyor oradanoradan birasbirasını yudumlayanyudumlayan AAkkşaamm ilerleyenilerleyen saatlerdesaatlerde insanlarinsanlar kalabalkalabalıktanktan Münir kocaman fıçıyı kapmış getiriyor. aarkadarkadaş. “Buras“Burası evimiz…”evimiz…” ssokaktanokaktan geçemiyor.geçemiyor. DorockDorock artartık sokakta.sokakta. Bahçe,Bahçe, Müzisyenler ara vermeden çalıyor. Herkes mem- iiçerisiçerisi bizlerlebizlerle dolmudolmuş. Şöyleöyle birbir karkarşıyaya geçersen-geçersen- nun. Saat sabah 5’e gelirken sahne son buluyor. BBeyoeyoğllu’nunu’nun binlercebinlerce barbarındanndan biribiri Dorock.Dorock. On-On- iizz herher şeeydenyden sıyryrılıp kapkapıyaya dodoğruru bakbakınn.. O za-za- Mekan hala çok kalabalık. Herkesin kafası güzel ddanan çokçok dahadaha konforlukonforlu olanlarolanlar var.var. ÇokÇok dahadaha iyiiyi mmanan ruhuruhu göreceksiniz.göreceksiniz. DedikDedik ya,ya, DorockDorock yayaşıyor.yor. ama herkes hala birbirinin en yakın dostu. hhizmetizmet verenlerverenler belkibelki de.de. AmaAma hiçhiç birbir mekanmekanın SSevildievildiğiinini hissediphissedip gülümsüyorgülümsüyor veve herkesiherkesi tektek DDorockorock kkadaradar sadsadık mümüştterisierisi yok.yok. ÇünküÇünkü bizbiz birbir ttekek inceliyor.inceliyor. Yok,Yok, henüzhenüz kafamkafam güzelgüzel dedeğiil.l. Be-Be- Mekanın önündeki midyeci yine rekor satışta. kkültürüültürü temsiltemsil ediyoruz.ediyoruz. BurasBurası dada bizimbizim evimiz.evimiz. nnimim yaptyaptığım gibigibi yapyapın,n, parmaklarparmaklarınızın ucundaucunda Yan taraftaki büfe de öyle :) Buradan insanları yyükselipükselip Dorock’Dorock’ı izleyin.izleyin. OnuOnu göreceksinizgöreceksiniz :):) dağılırken izleyin. Artık gidin diyor Dorock İmmamam AdnanAdnan Sokak’taSokak’ta düzayakdüzayak birbir girigirişi varvar çalışanları :) Evinize gidin :) Buradan ya balıkçıya, DDorock’orock’ınn.. SabahSabah 1111 gibigibi izlemeyeizlemeye babaşlıyoruz.yoruz. YYoldanoldan geçengeçen insanlarinsanlar içeriyeiçeriye dodoğruru bakmaktanbakmaktan ya çorbacıya… Gece bitmiyor. Münir’i birisine tak- ÇÇalalışaanlarnları sakinsakin sakinsakin bahçeyibahçeyi düzenlemeyedüzenlemeye kkendileriniendilerini alamalamıyorlar.yorlar. ÇÇünküünkü izdihamizdiham var.var. Cu-Cu- si parası olmadığı için para verirken görebilirsiniz. bbaaşlıyyorlar.orlar. AAkkşaamama hazhazırrllık var.var. YanYan taraf-taraf- mmartesiartesi MurderMurder KingKing gecesi.gecesi. Kaçmaz!Kaçmaz! Müşteri velinimettir :) ttakiaki büfedenbüfeden sosislisosisli sandviçsandviç kokularkokuları gelmeyegelmeye bbaaşllamamış bile.bile. MüzikMüzik yineyine yükseliyoryükseliyor içeriden.içeriden. OOnurnur motorumotoru ileile yanayanaşıyyoror ddörtört yıldldır yyaptaptığı gibi.gibi. Sabaha karşı tam bu saatlerde tekrar karşıya geçip DDorockorock kkendineendine çalçalıyor.yor. BurasBurası yayaşıyor.yor. İççeriyeeriye geçipgeçip babaşlıyoryor ddavulununavulunun zillerinizillerini kur-kur- parmak ucunuzda yükselin. O gözlerin yavaşça mmaya.aya. SonrasSonrasındanda Özhan’Özhan’ı görüyoruz.görüyoruz. ÇakÇakırkeyifrkeyif kapandığını göreceksiniz. Dorock yorgun. Tam o İllkk misamisafi rlerinirlerini öğlenlen saatlerindesaatlerinde ağırlamayarlamaya bbaaşlıyoryor hherkesleerkesle konukonuşmaya.maya. Fıratrat dada geldi.geldi. Hızlzlı an fark etmeden gülümseyeceksiniz. bbaaşlıyyor.or. HHerkeserkes birbirinibirbirini tantanıyoryor nnee dede olsa.olsa. BuBu hızzllı sahneyesahneye geçiyor.geçiyor. ÖnceÖnce birbir etrafaetrafa bakbakıyoryor mmekanaekana gelmekgelmek içiniçin insanlarinsanlar öncedenönceden sözlesözleşmiyor.miyor. vvee babaşlıyyoror hhazazırrlanmaya.lanmaya. ÖzgürÖzgür dede gözüktü,gözüktü, Dorock yaşıyor… MMutlakautlaka bizdenbizden birileribirileri var.var. MutlakaMutlaka sizsiz ordasordasınız.z. kkadroadro tamam.tamam. MurderMurder sahnede.sahnede. Özgür’ünÖzgür’ün saçlarsaçları BBahçeahçe yavayavaş yavayavaş uyanuyanıyor.yor. hhavalanavalanıyor.yor. MMüziküzik babaşlıyor!yor! Hala Dorock’ı görmemiş olanlar, sizce de zamanı gelmedi mi? AAkkşaamüstümüstü midyecimidyeci mekanmekanın önündekiönündeki yeriniyerini HHerkeserkes kendindenkendinden geçmigeçmiş. MüzikleMüzikle beraberberaber aallıyyor.or. MekanMekan kalabalkalabalıklaklaşmayamaya babaşlıyor.yor. MünirMünir ssaatleraatler ilerliyor.ilerliyor. KadKadın erkekerkek herkesinherkesin saçlarsaçları hhepep buralardaburalarda birbir yerde.yerde. MekanMekanın sahibisahibi mimi yoksayoksa ssavruluyor.avruluyor. TümTüm parçalarparçalar enen sertsert halleriylehalleriyle birbir mmüüştterieri mimi anlamanlamıyorsunuz.yorsunuz. HerkesleHerkesle sohbette,sohbette, ağızzdandan söyleniyor.söyleniyor. SahneSahne sisesise gömülüyorgömülüyor veve hherkeserkes onaona abiabi diyor.diyor. GerekGerek mekanlamekanla gerekgerek biz-biz- sseses yükseliyor:yükseliyor: “Nöbetçiler“Nöbetçiler sahneyesahneye birabira ala-ala- iimlemle ilgiliilgili herher şeyieyi dinliyordinliyor o.o. MekanMekanın enen çileliçileli bbilii4uthirogp…”ilii4uthirogp…” BuBu cümlenincümlenin sonson kelimesinikelimesini aslaasla eemektarmektarı :):) ttamam olarakolarak duyamazsduyamazsınız :):)

HHerkeserkes arkadaarkadaş bubu mekanda.mekanda. HerkesHerkes birbirinebirbirine O eğllenceninencenin içindekiiçindeki sistemlisistemli çalçalışmaymayı farkfark bbenziyor.enziyor. KadKadınnlarların hepsihepsi siyahsiyah giyinmigiyinmiş. FarklFarklı eetmeniztmeniz içiniçin sıyryrılmanlmanız gerekgerek yineyine ortamdan.ortamdan. mmakyajlarakyajlarıylayla hemenhemen farkfark ediliyorlar.ediliyorlar. HerHer yayaştantan SServiservis elemanlarelemanları şarkarkı söyleyipsöyleyip gülümseyerekgülümseyerek bbirileriirileri varvar burada.burada. ErkeklerinErkeklerin çoçoğunununun saçsaçı uzun,uzun, bbiraira dadağıttttığı içiniçin anlamanlamıyorsunuzyorsunuz bilebile görevligörevli kkadadınnlarları kısskandkandırırrcascasınna.a. BiralarBiralar yudumlanyudumlanıyor,yor, oolduklarlduklarını. BarBarın arkasarkasındanda enen yakyakın dostunuzdostunuz iiçeridençeriden halahala müzikmüzik yükseliyor.yükseliyor. BurasBurası yayaşıyor.yor. vvarar zaten.zaten. HissetmiyorsunuzHissetmiyorsunuz barmenbarmen olduolduğunu.unu.

ÇİİĞĞDDEMEM KOCAMANKOCAMAN “Evimiz” diyor oradan birasını yudumlayan Akşam ilerleyen saatlerde insanlar kalabalıktan MMünirünir kocamankocaman fıçıyı kapmkapmış getiriyor.getiriyor. arkadaş. “Burası evimiz…” sokaktan geçemiyor. Dorock artık sokakta. Bahçe, MMüzisyenlerüzisyenler araara vermedenvermeden çalçalıyor.yor. HHerkeserkes mem-mem- içerisi bizlerle dolmuş. Şöyle bir karşıya geçersen- nnun.un. SaatSaat sabahsabah 5’e5’e gelirkengelirken sahnesahne sonson buluyor.buluyor. Beyoğlu’nun binlerce barından biri Dorock. On- iz her şeyden sıyrılıp kapıya doğru bakın. O za- MMekanekan halahala çokçok kalabalkalabalıkk.. HerkesinHerkesin kafaskafası güzelgüzel dan çok daha konforlu olanlar var. Çok daha iyi man ruhu göreceksiniz. Dedik ya, Dorock yaşıyor. aamama herkesherkes halahala birbirininbirbirinin enen yakyakın dostu.dostu. hizmet verenler belki de. Ama hiç bir mekanın Sevildiğini hissedip gülümsüyor ve herkesi tek Dorock kadar sadık müşterisi yok. Çünkü biz bir tek inceliyor. Yok, henüz kafam güzel değil. Be- MMekanekanın önündekiönündeki midyecimidyeci yineyine rekorrekor satsatışta.ta. kültürü temsil ediyoruz. Burası da bizim evimiz. nim yaptığım gibi yapın, parmaklarınızın ucunda YYanan taraftakitaraftaki büfebüfe dede öyleöyle :):) BuradanBuradan insanlarinsanları yükselip Dorock’ı izleyin. Onu göreceksiniz :) ddaağılırrkenken izleyin.izleyin. ArtArtık gidingidin diyordiyor DorockDorock İmam Adnan Sokak’ta düzayak bir girişi var ççalalışaanlarnları :):) EvinizeEvinize gidingidin :):) BuradanBuradan yaya balbalıkçkçıya,ya, Dorock’ın. Sabah 11 gibi izlemeye başlıyoruz. Yoldan geçen insanlar içeriye doğru bakmaktan yyaa çorbacçorbacıyya…a… GeceGece bitmiyor.bitmiyor. Münir’iMünir’i birisinebirisine tak-tak- Çalışanları sakin sakin bahçeyi düzenlemeye kendilerini alamıyorlar. Çünkü izdiham var. Cu- ssii parasparası olmadolmadığı içiniçin parapara verirkenverirken görebilirsiniz.görebilirsiniz. başlıyorlar. Akşama hazırlık var. Yan taraf- martesi Murder King gecesi. Kaçmaz! MMüüştterieri velinimettirvelinimettir :):) taki büfeden sosisli sandviç kokuları gelmeye başlamış bile. Müzik yine yükseliyor içeriden. Onur motoru ile yanaşıyor dört yıldır yaptığı gibi. SSabahaabaha karkarşı tamtam bubu saatlerdesaatlerde tekrartekrar karkarşıyaya geçipgeçip Dorock kendine çalıyor. Burası yaşıyor. İçeriye geçip başlıyor davulunun zillerini kur- pparmakarmak ucunuzdaucunuzda yükselin.yükselin. O gözleringözlerin yavayavaşçaça maya. Sonrasında Özhan’ı görüyoruz. Çakırkeyif kkapandapandığını göreceksiniz.göreceksiniz. DorockDorock yorgun.yorgun. TamTam o İlk misafi rlerini öğlen saatlerinde ağırlamaya başlıyor herkesle konuşmaya. Fırat da geldi. Hızlı aann farkfark etmedenetmeden gülümseyeceksiniz.gülümseyeceksiniz. başlıyor. Herkes birbirini tanıyor ne de olsa. Bu hızlı sahneye geçiyor. Önce bir etrafa bakıyor mekana gelmek için insanlar önceden sözleşmiyor. ve başlıyor hazırlanmaya. Özgür de gözüktü, DDorockorock yyaaşıyor…yor… Mutlaka bizden birileri var. Mutlaka siz ordasınız. kadro tamam. Murder sahnede. Özgür’ün saçları Bahçe yavaş yavaş uyanıyor. havalanıyor. Müzik başlıyor! HHalaala Dorock’Dorock’ı görmemigörmemiş olanlar,olanlar, sizcesizce dede zamanzamanı ggelmedielmedi mi?mi? Akşamüstü midyeci mekanın önündeki yerini Herkes kendinden geçmiş. Müzikle beraber alıyor. Mekan kalabalıklaşmaya başlıyor. Münir saatler ilerliyor. Kadın erkek herkesin saçları hep buralarda bir yerde. Mekanın sahibi mi yoksa savruluyor. Tüm parçalar en sert halleriyle bir müşteri mi anlamıyorsunuz. Herkesle sohbette, ağızdan söyleniyor. Sahne sise gömülüyor ve herkes ona abi diyor. Gerek mekanla gerek biz- ses yükseliyor: “Nöbetçiler sahneye bira ala- imle ilgili her şeyi dinliyor o. Mekanın en çileli bilii4uthirogp…” Bu cümlenin son kelimesini asla emektarı :) tam olarak duyamazsınız :)

Herkes arkadaş bu mekanda. Herkes birbirine O eğlencenin içindeki sistemli çalışmayı fark benziyor. Kadınların hepsi siyah giyinmiş. Farklı etmeniz için sıyrılmanız gerek yine ortamdan. makyajlarıyla hemen fark ediliyorlar. Her yaştan Servis elemanları şarkı söyleyip gülümseyerek birileri var burada. Erkeklerin çoğunun saçı uzun, bira dağıttığı için anlamıyorsunuz bile görevli kadınları kıskandırırcasına. Biralar yudumlanıyor, olduklarını. Barın arkasında en yakın dostunuz içeriden hala müzik yükseliyor. Burası yaşıyor. var zaten. Hissetmiyorsunuz barmen olduğunu.

ÖZGÜR ÖZKAN ÇİĞDEM KOCAMAN MURDER KING FFATATİH KANIKKANIK

Fatih KANIK: İlk soruya geçmeden önce şunu belirtmek sizden gördüm ve öyle başladım” dedim. O da “bir gün isterim ki bence çok hisli bir neyzensin Burak. Bize biraz inşallah seninle aynı sahneyi paylaşırız” dedi. Sevinçten ney ile olan geçmişinden bahseder misin? Ney üfl emeye uçmuştum tabi… nasıl ve ne zaman başladın? Kendi albümleriyle bazı CD’ler verdi bana. Mail adresler- Burak MALÇOK : Küçüklüğümden beri, duyduğum bir imizi aldık. Antalya’ya tekrar geldiğinde buluştuk an- ses vardı. Çok içli bir sesti. Hiç bir zaman hangi enstrü- cak erkenden ayrılmam gerekiyordu. “Ben gidiyorum” man olduğunu bilemedim. Lise 2’nin yazında bir gün, dediğimde “dur biraz, sen bu neye layıksın” diyerek bana saat 1 sularında uyumak üzereyken, Mercan Dede ile bir kendi neyini armağan etti. O gece hiç uyuyamamıştım söyleşiye denk geldim. Ney çıkardı ve üfl edi. Birden o heyecandan. aradığım sesin bu ses oldugunu anladım. Meğer o enstrü- man “Ney” imiş! Rahat 15 gün neyle beraber uyudum. Neyi verirken “bir dahaki karşılaşmamızda seni canlı dinleyeceğim” Mercan Dede’yi dinlemek için ilk defa babamla discoya demişti. gittik. Ama bir de baktık ki house, trance modunda parçalar çalınıyor. DJ kabininin tam önündeydim, mil- Üçüncü kez geldiğinde kuliste Mercan Dede’nin “Nar-ı let tamamen uçmustu. Ben Mercan Dede’ye kitlendim. ney” parçasını ilk kez üfl emiştim. Başlayalı henüz 1 sene Bir anda ney taksimi girdi. Göz göze geldik bir an. DJ olmamıştı. Çok mutlu olmuştu. 3 yıldır ney üfl eyen biri setinin ortasında bir cinslik yapıp adamdan imza isted- gibisin dedi bana :) Çok mutlu olmuştum. im, kalem bulmak için bayağı bir zaman arandı. :) “Hep böyle güzel kal” diye bir not yazılıydı kağıdın üstünde. Dördüncü buluşmamızda (Antalya’da yine) bu kez Mer- Set bitince MD’ye “Bir aydır ney üfl üyorum, neyi ilk başta can Dede olarak gelmişti. Gruptaki bütün elemanlarla Neyzen Burak Malçok ile Keyifl i bir Sohbet

tanıştık. Herkes çok sıcak kanlıydı ve bir gün beraber çala- boşluğunu hissettim. Çünkü neyin içinde her şey var. bilmeyi diliyorlardı. Sadece hüzün ve dini unsurlar yok bence. İranlı neyzenin çaldıgı kıvrak nağmeler neyin nasıl neşeli olduğunu da İlk o zaman konservatuara girme düşüncesi belirdi aklımda. gösterdi. Bir nevi ney ciddi anlamda herşeyi anlatıyor, ÖSS’ye 20 gün kala yine Arkın abi (Mercan Dede’nin içinde her şey var. Çok hoş bir söz duymuştum. Sevgili gerçek adı Arkın Ilıcalı’dır, ayrıca Arkın Allen adıyla da Ömer Erdoğdular hocamla (ki Ömer hocamın hala benim müzisyenlik yapmaktadır/ed) Hacettepe Üniversitesi ba- üzerimde çok etkisi vardır) onun hocası olan Kutb-i Nayi har şenliklerine gidecekti. “Gitmem gerek” dedim kend- (Neyzenlerin kutbu) Niyazı Sayın’ın arasındaki anı aklıma ime ve gittim. Yine çok güzel bir konser olmuştu ve burada geldi. Ömer hoca ilk defa ney üfl eyecek ve Niyazi hocanın Arkın abi ile uzun uzun konuştuk. Ney ile ilgili yapmam yanına gidiyor. Niyazi hocanın ilk sözü “oğlum hiç aşık ol- gereken şeyleri anlattı bana. dun mu?” oluyor. Ömer hoca ise ilk defa büyük bir hocanın karşısında ve pot kırmaktan çekiniyor; utangaç bir şekilde ÖSS’de düşük bir puan aldığım halde konservatuara 3115 “hayır hocam” diyor. Niyazi Hocanın çok güzel bir yanıtı kişiden seçilen 45 kişiye dahil olarak girdim. var: “Ne üfl eyeceksin o zaman bunun içine?” F: Mercan Dede’nin son albümündeki performansını dinl- edim, çok başarılı ve hisli buldum. Bize biraz bu albümdeki Anlatmak istedigim şu, ben o gün sevgiyi ve birliği his- performansından ve bugüne kadar yer aldığın projelerden settim. Farklı ülkelerden herkesi toplayan bir enstrüman bahseder misin? ve sevgi ile üfl emeye çalışan herkesin oluşturdugu bir ruh vardı, benim için çok önemli idi. B: Çok teşekkür ederim Fatih. Son albümünde Arkın abi benim de yer almamı istedi. İlk başta bunun altında F: Ney calarken kapıldığın hissiyattan ve neyin sende kalkamayacağım korkusu beni sarmıştı, fakat o bana yine yarattığı atmosferden biraz bahseder misin? çok destek oldu. Onun içtenligi ve samimiyetiyle o parça FATİH KANIK çıktı yani. Ayrıca albüm olarak bu yıl öncelikle Kanada’da B: Ney ile ilgili hislerimi anlatmak gerçekten çok zor ki yayınlanan Tanya Evanson’un “The Memorist” albümünde zaten tarif edemediğim için, bir cümle bulamadığım bir parçada ney üfl eme şansım oldu. 3-4 ay içinde için aşk deniyor. “Her konuda uçuşan kalemim aşka ge- Türkiye’de de çıkacak bu albüm. Çeşitli TV kanallarında lince kırıldı kaldı” diyor Mevlana. Bu onun gibi bir şey. ve belli başlı programlarda yer alma imkanım oldu. Ayrıca Ney benim için anlatamadım bir şey. Fakat ney üfl erken Mercan Dede ile yurt içi ve yurt dışında konserlere çıktım ben değilim aslında üfl eyen. Üfl eyen başka bir şey veya ki bu benim en büyük hayallerimden biriydi. üfl eten var. O anda öyle bir kanal açılıyor ki, sanki zaman duruyor. Üfl emeli bir enstrüman olduğu için senden bir F: Geçtigimiz yıl İstanbul’da Mevlana’nın 800. yıl etkin- parça, nefesinle icra ettiğin bir enstrüman ve tam bir bir- likleri kapsamında “Uluslararası Neyzenler Buluşması” lik oluyor. Salih Bilgin’in (yine çok önemli bir neyzendir) gerçekleştirilmişti. Duyduğuma göre Türkiye de dahil olmak çok güzel bir sözü vardır: “Ney bomboş bir kamış parçası, üzere bu organizasyonda 10 ülkeden neyzenler bir araya içinde hiçbir şey yok. Fakat hiçligin içindeki her şey ney”. geldi ve aralarında sen de vardın. Bu bence çok anlamlı Bu çok güzel bir cümle ve beni çok etkleyen bir tanımdır. bir olay. Bize biraz bu organizasyondan, çeşitli ülkeler- Samimiyetimle söylüyorum, bomboş bir kamış parçası gibi den gelen neyzenlerin makamlarından ve hissiyatlarından görünen enstrüman benim hayatımda en önemli kapıları bahseder misin? açan anahtar oldu. Güzel olan herşeye vesile oldu. En büyük dostum, sırdaşım, arkadaşım, sevgilim, bir nevi B: Benim için çok özel ve güzel bir proje idi. Okuldaki ney herşeyim oldu. hocalarımdan Ali Tüfekçi’nin beni Süleyman Erguner’e önermesiyle bu projenın içinde yer almış oldum. Projeyi F: Burakcım hikayen gerçekten çok güzel. Bu güzel Süleyman Erguner düzenliyordu ve Fransa, Yunanistan, serüvenini ve hislerini bizimle paylaştığın için çok teşekkür Lübnan, Suriye, İran gibi ülkeler de vardı. Bu projede ederiz. Fransa ve Yunanistan gibi ülkelerin bizim çaldığımız ney tavrından çok etkilendigini gördüm. Fakat doğu ülke- B: Asıl ben teşekkür ederim Fatihcim. Keyifl i muhabbetin lerinin kendilerine has bir ruhu olduğu belliydi. Bu kon- için ve ilgin için çok teşekkür ederim. serde aslında ney camiasında çok fazla ayrım olmasının 16 Mayıs 1976, İstanbul Beyoğlu doğumlu. 1995 yılına kadar çeşitli denemeler yazdı. 1995 yılında miras yolu ile fotoğrafa başladı. 2004 yılına kadar başkalarının çalışmaların- dan etkilenmemek adına tek başına bir şeyler yapmaya çalıştı. 2004 yılında yaptığının yanlış olduğunu fark ederek Fototrek’de Altan Bal, Cenk Gençdiş, Mehmet Özşimşek, Faruk Kurt, Özcan Yurdalan, Hakan Kırıcı, Selim Süme gibi hayatını fotoğrafa adamış insanlardan ilk eği- timlerini aldı. 2005 yılında eğitim aldığı ku- rumda asistan olarak göreve başladı ve iki ay sonra Temel ve Uygulamalı Temel Fotoğrafçı- lık seminerlerinde ders vermeye başladı. 2006 yılından bu yana kendi atölyesi var. Atölyesin- deki malzemeleri (profesyonel olanlar hariç) kendi yapıyor. O yüzden atölyesi için “benim cennetim” diyor. Atölyesinin diğer adı da “Öz- gürlükler Ülkesi”. Ticaret Lisesi mezunu ve İş- letme 2. sınıf emeklisi olarak 2008 Mayıs ayı- na kadar muhasebe/fi nans işi ilgili çalışırken, aldığı radikal bir kararla fotoğraf dünyasında ismini duyurmaya çalışıyor. Ağırlıklı olarak portre, makro ve artistik nü çalışmalar yapı- yor. Uzun süre Photoshop karşıtlığı yaptıktan sonra yeni yeni Photoshop öğreniyor ve öğren- meden önce geçirdiği günlere lanet ediyor. Son dönemlerde festival, düğün, kurgu ve stok fotoğrafl arına da merak salan arkadaşımız en son 11. Rock Station Open Air Festival’de gö- rev aldı. Ankara’ya ilk gelişi soğuk kış günle- rine denk geldiği için Ankara’dan nefret eden arkadaşımız ikinci gelişinde camianın önde gelen isimleri ve yaşadığı güzel günler saye- sinde Ankara’ya tekrar gelmeye can atar du- ruma geldi. Aynı zamanda Art Niyet grubunun fotoğrafçılığını yapmakta. En son yaptığı Do- rock Bar çekimleri ile rock dünyasına hizmet etmeye çalışıyor. Fotoğrafl arında ruh aradığı için adeta bir psikolog gibi çalışarak elinden geldiğince karşısındaki insanı tanımaya çalı- şıp, içindeki (onun tabiri ile) şeytanı çıkarma- ya çalışıyor. Aykırı düşünceleri nedeniyle nor- mal insanların çok fazla yafta yapıştırmasını gülerek izliyor. “Toplumun insanlara empoze etmeye çalıştığı ve yapma dediği ne varsa yap, yoksa aklında kalır ve düşüncesi seni kemirir” mantığıyla hareket ediyor. Neşeli ve güleç bir kişiliği olan Serhat Hoşgül, bekar, çocuksuz ve İngilizce dahil hiçbir yabancı dil bilmiyor, öğ- renmek de istemiyor.

Bilgeliği ve kalıpları yıkıcı felsefesiyle cümle aleme nam rağmen zamanının en güçlü isimleri tarafından görüşleri salmış Ömer Hayyam. Rubailerini okuyan ve duyan her insanın benimsenmiş, Melikşah ve Nizamülmülk tarafından dokunul- zihnindeki melek sesi ve içinden gelen samimi fısıltılar ona maz ilan edilmiştir. Dizelerini ve bilimsel araştırmalarını icra aittir. Döneminin en büyük bilim adamıdır. Bu ünvana sahip edebilmesi için sınırsız bir şekilde samimiyetle desteklenmiştir. olmasının nedeni matematik, geometri, aritmetik, fi zik, as- Hayyam Baba’nin bilimsel kariyerini ve almış olduğu bir çok troloji, felsefe, mantık vs. dallarındaki çalışmalarıdır. Bu desteği önemsememesinin, şairane bir yaşam biçimini seçmes- çalışmaları ile dünyanın sahip olduğu bilim anlayışına adeta inin ana nedeni, dizelerinden de anlayabileceğimiz gibi kuantum sıçrayışı yaşatmıştır. Matematikteki “x” bilinmeyenini dünyanın beyhude olmasıdır. Dizelerinde ve felsefesinde sıkça yaratan, kübik denklem çalışmalarını yaratan, Pascal üçgeni vurguladığı “bizim özümüz sonsuzluktur, dünya denen gezegen olarak bilinen Hayyam ücgenini yaratan, Binom açılımını ilk ise bir kaç yıllığına konakladığımız bir yerdir. Ecel bizi ziya- kullanan, dünyadaki ilk rasathaneyi kuran, dünyanın en has- ret edecek ve bu içinde bulunmuş olduğumuz beden formu sas takvimi olan Celali takvimini hazırlayan ve daha bir çok yok olacaktır. Aslında bir yerden bir yere gitmiyoruz. Dünya ilke adını kazıyan bu baba zat, tüm bu dehalarının yanı sıra ve beden de sonsuzluğun içindedir. Varoluş her yeri kapsar ve dünyanın en seçkin dizelerinden sayılan ve “Rubaiyat” olarak dolayısıyla biz varoluşun ta kendisiyiz.” gibi temaların yanı sıra, bilinen efsanevi dörtlüklerin de babasıdır. Bu şair bilimadamının anda yaşamayı, doğmamış yarına ve ölmüş düne aldırmamayı, namı, Selçuklu sultanı Melikşah da dahil olmak üzere dönem- doğayla ve varoluşla uyum içinde akmayı öğütler. Arzu ve inin bütün hükümdarları ve bilim otoriteleri tarafından büyük korkularımızın, bağımlılıklarımızın, kendimizi beden, zihin ve bir itibarla anılmıştır. onların içeriklerinden ibaret sanmamızın, kendimizi dünya ile özdeşleştirmemizin, bedeni ve hayallerimizi putlaştırmamızın, İnsanı dönüştürücü etkiye sahip olan, insanın içindeki pası na- potansiyelimizi kovalamamanın, hırsın, kinin, açgözlülüğün, zikçe ve keyifl i bir şekilde söküp atan efsanevi dizelerine ge- cimriliğin, tamahkarlığın, düşmanlığın, savaşların, sevgiden yok- lince, derin bir nefes alıp başını öne eğerek bu dünyanın ve sun olmanın yanlış olduğunu ve bunlar bizlere hakim iken kend- insanoğlunun mundarlıklarına sövmeden edemiyor insan. Çünkü imizi idrak edemeyeceğimizi, cehennemin bu olduğunu, cen- Hayyam Baba’nın her dizesinden kendimize döndüğümüzde netin ise bunlardan arınmak olduğunu ve bütün mundarlıkların bu istek zihnimizde karşı konulmazcasına beliriyor. Dizeler- gerçek sevgi ve samimiyet ile yok olacağını neredeyse her diz- inde genellikle insanoğlunun kardeşliği, varoluşun birliği, esinde anlatır. Bütün bu anlattıklarını akıl yoluyla samimi bir keyif, evrenin özü, aşk, sevgi, samimiyet, ayrıca toplumsal şekilde düşünerek herkesin anlayabileceğini söyler. Bu akılcı adaletsizlik, bağnazlık, cehalet, savaş, dövüş, bilumum şiddet felsefesiyle, batıda kendisinden yüzyıllar sonra gerçekleşecek unsurları ve türevlerine karşı olan bakış açıları, dünyanın il- olan Rönesans akımının atası niteliğindedir. Bunların yanı sıra lüzyonu gibi çok geniş içerikli konulara değinmiştir. Bu büyük Hayyam Baba aşk ve nefretin, gece ve gündüzün, doğum ve insan, döneminin yıkmaya çalıştığı cehaletine yenik düşmüş; ölümün, yani dünyadaki tüm zıtların bir olduğunu söyler ve ayyaş, dinsiz ve beyin yıkayıcı olarak nitelendirilmiştir. Her- bu konu hakkında çok önemli bir eser de hazırlamıştır. Bu alde bu nitelendirme bizim dünyamıza has kötü bir gelenek “karşıtların birliği” görüşünü Antik Mısır’da Enoch’tan bu yana, olsa gerek. Nitekim Sokrates, Ezop, Hallacı Mansur vb. isim- Antik Yunan’da Sokrates öncesi ve sonrası bütün fi lozofl ar, Antik lerini saymakla bitiremeyeceğimiz aydın bilgelerin başlarına da Çin’de Lao Tzu, Antik Hindistan’da Tantrik Saraha ve Buda, orta aynı kara etiketler yapıştırılmıştır. Hayyam Baba’nın dizeleri çağ ve yeni çağdaki neredeyse bütün fi lozofl ar desteklemekte- bütün dinlerin gerçek özünü anlatır niteliktedir. Fakat her daim dir. Hayyam Baba’nın felsefesi tema olarak doğu felsefesiyle olduğu gibi o zamanlarda da insanoğlunun cehaletiyle meydana çok benzer nitelikte sayılabilir ama kendine has yaklaşımıyla çıkan yozlaşma akımı, gerçekliğin üzerini kapkara bulutlarla da hiç bir felsefeye ya da görüşe benzememektedir. Bu, Hay- örtmüştür. Hayyam Baba aslında bir şarap ve eğlence düşkünü yam Haba’nın özel ve üstün yaklaşımıdır, bütün dünyayı içindeki değildir. Cünkü dizelerinden ve felsefesinden de anlaşılacağı tükenmez sevgiyle utandırmıştır. gibi Hayyam Baba zaten dünyada olan bağımlılıkların her çeşidinden arınmış durumdadır ve rubailerinde de dünyaya ait Bu yüzyıllar öncesinde yaşamış üstün ve aydınlatıcı insan körü körüne bağımlılıklardan arınmamızı öğütler. Ancak nefsine günümüzde yaygın olarak tanınmaktadır. Yaygın olmasının uymadan, yani başkalarının hakkını yemeden, hırs, bencillik, nedeni ise onun sınırsız sevgisidir. İnsanlar sevgileri bertaraf tamahkarlık gibi insan aklına uzak sıfatların tuzağına düşmeden edebiliyorlar ama o yok olmaz nitelikte olduğu için kırıntılar özgürce bu dünyadan keyif almayı öğütler. Bu bütün dinlerin ve sonsuza kadar fi lizlenmek zorundadır… çoğu felsefe akımının anlatmak istediği konudur. Yani kalıpları yıkıp özgür irade ile yaşamak, bedenin ve zihnin ötesine Ömer Hayyam Baba’yı efsane rubailerinden biri eşliğinde geçmek. Ömer Hayyam bu gerçekliği neredeyse bütün dizeler- saygıyla anıyoruz… inde dile getirmiştir. Yaşamış olduğu dönemde ise insanlara daha çok dikte ettirilen, dünya hayatından tamamen yüz çevirmek Durmadan kurulup dağılan bu yerde ve onlar için yorumlanmış kalıplara uymaları gerektiğidir. Bu Hiç bir dost arama. sistem ilk günlerinde samimiyetle ortaya çıkmış olabilir ama Güvenilir bir sığınak, hiç! yozlaşmaya en açık sistemlerden biridir ki öyle de olmuştur. Dolayısıyla Hayyam Baba bu görüşleriyle zamanının genel geçer Bırak acı yüreğinde konaklasın görüşlerine açık bir şekilde ters düşmüştür. Çoğunluğun kabul Olmaza çare arama... ettiği yoz düşünceler ise Hayyam Baba’nin evrensel dizelerini Kimse sana gülmeden sen acıya gülümse, rahatça karalamıştır. Çok rahat bir şekilde karalanmasına Yaşamana bak! FATİH KANIK GGÜVENÇÜVENÇ ŞAAHHİN

Warhead, CRYTEK fi rması tarafından EA işbirliği ile piya- SİLAHLAR VE EKİPMANLAR saya sürülmüş bir FPS oyunu. Aslında bir çeşit devam oyunu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Oyun geçen yıl piyasaya Warhead bize ilk oyun olan Crysis’i oynamış olanlar için çıkan Crysis adlı oyunun devamı niteliğinde. sürpriz olmayacak silah ve ekipmanlar sunmakta. Aslında hikayenin paralel gitmesi sonucunda bu oldukça mantıklı Kuzey Korelilerin yönetimindeki bir adaya Amerikan özel bir hal almış. Ancak yinede daha gelişmiş yada daha fazla kuvvetleri gizli bir operasyon düzenlemektedir. Ancak iki sayıda farklı silahlar eklenseydi oyuna biraz daha eğlence taraf içinde sürpriz olacak bazı gelişmeler sonucunda, op- katabilirdi. Ancak sanırım tasarımcılar ilk oyunda olduğu erasyon sadece Kuzey Korelilerle savaşmaktan çok daha gibi Warhead için de nanosuit’in diğer silahlara olan ilgiyi öteye gidecektir. Crysis’i oynayanlar için bir sürpriz olmasa kendi üzerine toplayacağını düşünmüş olmalılar. da ilk kez Warhead’i oynayacaklar için daha fazla detay vererek spoiler yapmak ve oyunun tadını kaçırmak istem- Nanosuit mi? O da nedir? iyorum. Nanosuit oyunda oldukça sık bir şekilde özelliklerinden Oyunu özel kuvvetlere bağlı seçkin askerlerden biri olan yararlandığımız ve özel kuvvetler askerlerine verilen son Çavuş Michael “Psycho” Sykes karakterinin gözünden oynuy- teknoloji ürünü bir çeşit giysi ya da zırh (bunun haya- oruz. Bu karakter aynı zamanda orijinal Crysis’de de adı li bir şey olduğunu belirtmeme gerek yoktur sanırım). geçen bir karakter ve ilk oyundaki kahramanımız olan No- Nanosuit’imizin özelliklerine gelecek olursak, ilk oyundaki mad ile geçmişten kalan bir takım sorunları mevcut. Oyun standart özelliklere bir ek gelmemiş. içi diyaloglardan bu sorunlar hakkında bilgi ediniyor ve nedenlerini öğreniyoruz. Bu durum oyuna oldukça gerçekçi Bu özellikler; ve duyguların da hikayeye dahil olduğu bir tat katmış. HIZ: Bu özellik karakterimize insanüstü bir hız kazandırır. ZIRH: Zırh özelliği aktif hale getirildiğinde nanosuitimiz kadar kullanılmış durumda. sertleşir ve kurşun geçirmez (ya da daha az geçirir) hale gelir. Seslere gelecek olursak bu konuda söylenecek çok şey var. Oyun ülkemizde piyasaya Türkçe seslendirilmiş sürümü GÜÇ: Bu seçenek karakterinize insan üstü bir güç verir ve ile çıktı. Warhead gibi dünya piyasalarında boy gös- normalden çok daha yükseğe sıçramayı sağlar. teren önemli bir oyunun nasıl olup da Türkiye gibi oyun piyasası çok gelişmemiş bir ülke için ayrıca seslendirildiğini PELERİN: Pelerin modu bir çeşit kamufl aj görevi görür ve anlayamayanları hemen aydınlatalım. Oyunun yapımcı görünmez olmanızı sağlar. fi rması olan CRYTEK, Avrupa’da yaşayan 3 Türk kardeşe ait. Yerli (soyadları) kardeşler daha önce de yaptıkları gibi SİLAH: Silah modunu seçerek elinizdeki silaha modifi kasy- bu oyunlarında da ülkelerini düşünerek Türkçe bazı eklen- onlar yapabilirsiniz. tiler yapmışlar. Seslendirilmeler oldukça başarılı ve gerçeği yansıtan nitelikte. Belki son derece sık bir şekilde argo Not: Tüm bu modlar seçilip kullanıldıklarında tükenirler kullanılmasını yadırgayabilirsiniz. Ancak unutmayın ki siz ve özelliğe göre belirlenen bir sürede yeniden dolmaya son derece zor koşullarda savaşan bir askersiniz ve ortam başlarlar. kibar konuşmalar için çok da uygun değil.

GRAFİK VE SESLER SONUÇ

Oyun CRYENGINE2 gibi bir grafi k motoruna sahip olduğu Bilgisayar oyunları ile çok fazla aranız olmasa bile sadece için grafi kler konusunda söyleyecek çok fazla sözüm yok. Türkçe seslendirme ile bir oyun oynamanın zevkine varmak Oyunda motorun sağladığı tüm grafi ksel özellikler sonuna için bile Warhead denemeye değer.

GÜVENÇ ŞAHİN Öncelikle merhaba. Grup hakkında kısaca bir bilgi alarak başlayalım isterseniz. Cem: Merhaba. Undertakers 2005 yılında Arsen İbabekçi tarafından Melodic Death - Metalcore tarzlarının te- sirinde kuruldu. Grup geçen zaman içerisinde epeyce kadro değişikliği yaşadı. Şu anki kadromuz, vokalde Arsen İbabekçi, gitarlarda Tuğrul Özbecene ve Alper- en Sezgin, bas ve geri vokalde Yetkin Taşkın, davulda Cem Süel şeklinde.

Etkilendiğiniz ya da tarz olarak kendinizi yakın bulduğunuz müzisyenler var mı? Cem: Aslına bakarsanız etkilenmemeye çalışıyoruz. Sonuçta biz Undertakers’ız ve kendimize ait bir müzik yaptığımızı düşünüyoruz. Herhangi bir grubu örnek ASLINDA PİMİ alarak onun yolunda gitme gibi bir durumumuz yok. Öte yandan Arsen bir Pantera hayranı, Alperen In KENDİLERİ ÇEKTİLER Flames... Yetkin: Benim için ise herşeyden önce Death :) ...

Rock Station’da sahne aldınız. Genel izlenimleriniz nelerdi? Yetkin: Bizim için büyük ve güzel bir tecrübeydi. Her şeyden önce sahne aldığımız ilk festivaldi. Büyük isimlerle beraber sahne almak heyecan vericiydi. Bunların dışında güzel bir ortamdı ve gerçekten herkes çok ilgiliydi. Bunlar da bizim için mutluluk vericiydi. Cem: Gerçek bir festival havası, büyük sahne, sağlam ses sistemi, sağlam dinleyiciler. Her şeyiyle dört dörtlük bir festivaldi. Yetkin: O sahnede yer almak büyük bir fırsattı bizim için ve iyi kullandığımızı düşünüyoruz.

Gelelim yeni çıkan EP’nize… Cem: Parçalar üzerinde uzun zaman çalıştık yoğunlaştığımız anda hazır olduğumuza karar ver- dik. Kayıtları İstanbul’daki Kafakabin stüdyosunda aldık. EP 200 adet basıldı. İstanbul’da çeşitli müzik mağazalarında bulunabilir. Edinmek isteyenler olursa internet üzerinden de bize ulaşabilirler.

Bestelerinizin çıkış noktaları neler? Yetkin: Aslında ıÜüherkes stüdyoya kafasında bir şeylerle geliyor. Sonra bunlar yeni fi kirlerle yoğrularak şarkı haline geliyor. Birlikte çalışmayı seviyoruz, EEkimkim ayayındanda 11.si11.si gerçeklegerçekleştirilentirilen rahatlıkla konsantre oluyoruz yeni çalışmalarımıza. RRockock StationStation OpenOpen AirAir Fest’deFest’de birbir kezkez Geleceğe dair planlarınız neler? Albümden bahsedebi- ddahaaha canlcanlı performanslarperformanslarınnaa şaahithit olmaolma lir miyiz şu an için? şaansnsı yakaladyakaladım.m. Şovlarovları halahala dillerdedillerde Yetkin:ıÜü Şu an çalışıyoruz. Yeni besteler üzerinde uğraşıyoruz. Yeterli sayıda bestemiz olduğunda albüm ddolanmakta.olanmakta. BenBen dede dilimedilime dolananlardolananları çalışmalarına başlayacağız. Kesin olmamakla birlikte ssöyleyeyim,öyleyeyim, sizlerinsizlerin dede merakmerak ettikleriniettiklerini önümüzdeki seneye albüm planımız var. öğrreneyimeneyim diyediye buldumbuldum kendilerini.kendilerini. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? BBaaşlladadıllarar anlatmaya...anlatmaya... Cem:Dur durak vermediğimiz konserlere yenilerini ekleyerek yolumuza devam edeceğiz. Yıkıma devam! EELLİF ATÇIATÇI Orada olun!

Gösterdiğiniz yakınlık ve samimi cevaplarınız için teşekkürler. Asıl biz teşekkür ederiz yer verdiğiniz için.Umarız daha bir çok organizasyonda hep beraber oluruz :) ÖÖnceliklencelikle merhaba.merhaba. GrupGrup hakkhakkınndada kısacasaca birbir bilgibilgi aalaraklarak babaşlayallayalım isterseniz.isterseniz. CCem:em: Merhaba.Merhaba. UndertakersUndertakers 20052005 yılınndada ArsenArsen İbbabekçiabekçi ttarafarafınndandan MelodicMelodic DeathDeath - MetalcoreMetalcore tarzlartarzlarının te-te- ssirindeirinde kuruldu.kuruldu. GrupGrup geçengeçen zamanzaman içerisindeiçerisinde epeyceepeyce kkadroadro dedeğişiiklikliği yayaşadadı. Şu ankianki kadromuz,kadromuz, vokaldevokalde AArsenrsen İbbabekçi,abekçi, gitarlardagitarlarda TuTuğrulrul ÖzbeceneÖzbecene veve Alper-Alper- eenn Sezgin,Sezgin, basbas veve gerigeri vokaldevokalde YetkinYetkin TaTaşkın,n, davuldadavulda CCemem SüelSüel şeklinde.eklinde.

EEtkilenditkilendiğiniziniz yaya dada tarztarz olarakolarak kendinizikendinizi yakyakın bbulduulduğuunuznuz müzisyenlermüzisyenler varvar mı? CCem:em: AslAslınnaa bakarsanbakarsanız eetkilenmemeyetkilenmemeye çalçalışıyoruz.yoruz. SSonuçtaonuçta bizbiz Undertakers’Undertakers’ız vvee kendimizekendimize aitait birbir müzikmüzik yyaptaptığımızı düdüşüünüyoruz.nüyoruz. HerhangiHerhangi birbir grubugrubu örnekörnek aalaraklarak onunonun yolundayolunda gitmegitme gibigibi birbir durumumuzdurumumuz yok.yok. ÖÖtete yandanyandan ArsenArsen birbir PanteraPantera hayranhayranı, AlperenAlperen InIn FFlames...lames... YYetkin:etkin: BenimBenim içiniçin iseise herherşeydeneyden önceönce DeathDeath :):) ......

RRockock Station’daStation’da sahnesahne aldaldınız.z. GenelGenel izlenimlerinizizlenimleriniz nnelerdi?elerdi? YYetkin:etkin: BizimBizim içiniçin büyükbüyük veve güzelgüzel birbir tecrübeydi.tecrübeydi. HerHer şeeydenyden önceönce sahnesahne aldaldığımız iilklk festivaldi.festivaldi. BüyükBüyük iisimlerlesimlerle beraberberaber sahnesahne almakalmak heyecanheyecan vericiydi.vericiydi. BBunlarunların dışınndada güzelgüzel birbir ortamdortamdı veve gerçektengerçekten herkesherkes ççokok ilgiliydi.ilgiliydi. BunlarBunlar dada bizimbizim içiniçin mutlulukmutluluk vericiydi.vericiydi. CCem:em: GerçekGerçek birbir festivalfestival havashavası, büyükbüyük sahne,sahne, sasağlamlam sseses sistemi,sistemi, sasağlamlam dinleyiciler.dinleyiciler. HerHer şeyiyleeyiyle dörtdört ddörtlükörtlük birbir festivaldi.festivaldi. YYetkin:etkin: O sahnedesahnede yeryer almakalmak büyükbüyük birbir fırrsattsattı bizimbizim iiçinçin veve iyiiyi kullandkullandığımızı düdüşünüyoruz.ünüyoruz.

GGelelimelelim yeniyeni çıkankan EP’nize…EP’nize… CCem:em: ParçalarParçalar üzerindeüzerinde uzunuzun zamanzaman çalçalıştık yyooğuunlanlaştığımız aandanda hazhazır ooldulduğumuzaumuza kararkarar ver-ver- ddik.ik. KayKayıtlartları İstanbul’dakistanbul’daki KafakabinKafakabin stüdyosundastüdyosunda aaldldıkk.. EPEP 200200 adetadet basbasıllddı. İsstanbul’datanbul’da çeçeşiitlitli müzikmüzik mmaağaazalarzalarınndada bulunabilir.bulunabilir. EdinmekEdinmek isteyenleristeyenler olursaolursa iinternetnternet üzerindenüzerinden dede bizebize ulaulaşabilirler.abilirler.

BBestelerinizinestelerinizin çıkış noktalarnoktaları neler?neler? YYetkin:etkin: AslAslınndada ıÜÜüherkesüherkes stüdyoyastüdyoya kafaskafasındanda birbir şeeylerleylerle geliyor.geliyor. SonraSonra bunlarbunlar yeniyeni fi kirlerlekirlerle yoyoğrularakrularak şaarkrkı halinehaline geliyor.geliyor. BirlikteBirlikte çalçalışmaymayı seviyoruz,seviyoruz, Ekim ayında 11.si gerçekleştirilen rrahatlahatlıklakla konsantrekonsantre oluyoruzoluyoruz yeniyeni çalçalışmalarmalarımıza.za. Rock Station Open Air Fest’de bir kez GGeleceeleceğe dairdair planlarplanlarınız nneler?eler? AlbümdenAlbümden bahsedebi-bahsedebi- daha canlı performanslarına şahit olma llirir miyizmiyiz şu anan için?için? şansı yakaladım. Şovları hala dillerde YYetkin:etkin:ıÜüÜü Şu anan çalçalışıyoruz.yoruz. YeniYeni bestelerbesteler üzerindeüzerinde uğrraaşıyyoruz.oruz. YeterliYeterli saysayıdada bestemizbestemiz olduolduğundaunda albümalbüm dolanmakta. Ben de dilime dolananları ççalalışmmalaralarınnaa babaşlayacalayacağızz.. KesinKesin olmamaklaolmamakla birliktebirlikte söyleyeyim, sizlerin de merak ettiklerini öönümüzdekinümüzdeki seneyeseneye albümalbüm planplanımız vvar.ar. öğreneyim diye buldum kendilerini. SSonon olarakolarak eklemekeklemek istediistediğiniziniz birbir şeyey varvar mı? Başladılar anlatmaya... CCem:Durem:Dur durakdurak vermedivermediğimizimiz konserlerekonserlere yenileriniyenilerini eekleyerekkleyerek yolumuzayolumuza devamdevam edeceedeceğiiz.z. Yıkımmaa devam!devam! ELİF ATÇI OOradarada olun!olun!

GGösterdiösterdiğiniziniz yakyakınlnlık veve samimisamimi cevaplarcevaplarınız içiniçin tteeşeekkürler.kkürler. AAssıl bizbiz teteşeekkürkkür ederizederiz yeryer verdiverdiğiniziniz için.Umariçin.Umarız ddahaaha birbir çokçok organizasyondaorganizasyonda hephep beraberberaber oluruzoluruz :):)