Sahile Ulaşim Için Alternatif Yol Alucra-Kurtbeli-Yağlidere-Espiye Yolu

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Sahile Ulaşim Için Alternatif Yol Alucra-Kurtbeli-Yağlidere-Espiye Yolu Alucra-Kurtbeli-Yağlıdere-Espiye Yolu Murat Dursun Tosun SAHİLE ULAŞIM İÇİN ALTERNATİF YOL ALUCRA-KURTBELİ-YAĞLIDERE-ESPİYE YOLU FTG.f.. 196 13.03.1909 Bir yol yapım çalışmasında görevli dört şahıs. (TFR1.FTG1/53) Osmanlı Arşivi Belgelerinde Yol Yapım Çalışmaları Yol bir bölgenin gelişmesine, imarına ve halkının refaha kavuşmasına vesile olan bir bayındırlık hizmetidir. Geçmişte insanlar yola kavuşabilmek için devletin öncülüğünde ve yönlendirmesinde ücretsiz olarak yol işçiliğinde çalışmayı kabul etmişlerdir. Kazma kürek ve küskü demiri ile açılan yollarda aylarca bin bir güçlükle çalışmışlardır ki yolları olsun ve bu sayede ihtiyaç duydukları ürünler kendilerine kendi ürettikleri ürünler de kolayca pazara ulaşabilsin. Bölgemizde yol yapım çalışmalarında emeği geçen ve teşvikçi olan şahıs hiç şüphesiz Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa’dır. Sivas vilayetini komşu vilayetlere bağlamak ve il içindeki ulaşımı rahatlatmak için kilometrelerce yol, köprü ve menfez inşa ettirmiştir. Şebinkarahisar-Alucra ve Şebinkarahisar-Giresun yolları onun zamanında tesviye edilmiştir. Halit Rıfat Paşa bir sözünde “Ulaşamadığın yer senin değildir” demiştir. Onun bu sözü dillere pelesenk (sık sık tekrarlanır) olmuştur. 1 Alucra-Kurtbeli-Yağlıdere-Espiye Yolu Murat Dursun Tosun Halil Rıfat Paşa’nın büstünün altındaki açıklama, taş kitabe üzerindeki Osmanlıca metnin çevirisidir. Eskinin yolları genelde toprak olmakla birlikte daha dayanıklı olabilmesi için yer yer şose olarak da inşa edilmişlerdir. Şose yol yapmak da öyle kolay bir iş değildir. Şose yol yapımı için öncelikli olarak toprak kazılır ve tesviye edilir, zemin kayalıksa barut kullanılarak patlatılır ve yol açılırdı. Zemin düzeltmesi yapıldıktan sonra önce kalın taş, sonra daha ince taş ve üzerine ince mıcır veya kum serilerek boşluklar doldurulmak suretiyle düzgün bir zemin elde edilirdi. Daha sonra üzerinden silindir geçirilmek suretiyle sıkıştırılırdı ki yol kolayca bozulmasın. Yapılan ilkem sonucunda bir nevi stabilize yol elde edilirdi. Fakat gerek araçların etkisiyle gerekse mevsim şartlarının etkisiyle aşırı yağış, sel veya heyelan sonucu bozulabilmekteydi. Aynı sorunları günümüz şartlarında da yaşayabilmekteyiz. Özetle şose yol için dönemin asfalt yoluydu desek yanlış söylemiş olmayız. 2 Alucra-Kurtbeli-Yağlıdere-Espiye Yolu Murat Dursun Tosun Osmanlının menzil yollarının sol kolu Merzifon’dan itibaren Lâdik - Niksar - Koyulhisar - Karahisar-ı Şarki - Alucra – Şiran - Kelkit - Aşkale- Erzurum yoluyla Hasankale üzerinden bir kolu Kars’a, diğer kolu da Tebriz’e ulaşırdı.1 Birçok belgede bu yol Erzurum-Erzincan yolu olarak belirtildiği gibi Şebinkarahisar-Alucra arası İran Caddesi olarak da geçmektedir. Ancak eskiden karayolları zayıf olduğundan daha çok deniz yolu ile Karadeniz iskelelerine (limanlarına) ulaşarak buradan kara yoluyla Şebinkarahisar ve/veya Alucra’ya ulaşarak buradan iç kesimlere gitmeye çalışırlardı. İlk zamanlar Şebinkarahisar’dan Giresun’a ulaşımı sağlayan yol günümüzde Çiftlik olarak bilinen ve Göreze mevkiinden sonra ulaşılan yerden kuzeye yönelilerek Sayderesi ve Kazankaya üzerinden Kümbet’e oradan Kulakkaya’ya ve nihayetinde Giresun’a gidilirdi. Fakat bu yol kışın birkaç ay ulaşıma kapandığından irtibat kesilirdi. Hasan Tahsin Okutan, ise kitabında Fatih Sultan Mehmet’in Kazankaya geçidine iki adet kervansaray yaptırdığını ve bunların halen mevcut olduğunu 1949’da belirtmiştir.2 1 https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/01/31/osmanli-menzilleri-ve-alucranin-tarih-kokan-yollari/ https://muratdursuntosun.wordpress.com/2012/04/03/sebinkarahisar-ve-alucradan-ne-ordular-gecti/ 2 https://muratdursuntosun.wordpress.com/2012/12/26/uzun-bir-yol-hikayesi-ordu-giresun-karahisar-yolu/ 3 Alucra-Kurtbeli-Yağlıdere-Espiye Yolu Murat Dursun Tosun Gerek bunun etkisiyle gerek Asarcık’da bulunan Licese madenini işleten yabancı işletmecinin de taleplerinin benimsenmesinin etkisiyle yol buradan kaydırılarak Eğribel üzerine alınmıştır. Ancak mevcut yolun da Kazankaya yolunun kışın ortaya çıkardığı olumsuz şartlardan geri kalır yanı bulunmamaktadır.3 Batıdan gelen ticari malların İran’a ulaştırılmasında Trabzon limanının sıklıkla kullanılması devletin de buradan Erzurum’a ulaşan yola ağırlık vermiş olmaları Giresun-Şebinkarahisar yolunun gelişmesine sekte vurmuştur. Bu arada alternatif bir ulaşım olarak Ordu iskelesine ulaşmak üzere Koyulhisar, Hamidiye (Mesudiye) üzerinden de bir yol açılmıştır. 1900 yılı öncesi ve başına ait belgelerde Sivas, Tokat, Harput, Divriği, Koçgiri, Erzincan, Kemah, Refahiye, Eğin, Kuruçay, Arapkir, Malatya ve Diyarbakır havalisi ahalisinin özellikle hınta (buğday) ve şair (arpa) gibi tarımsal ürünlerinin fazlasını satmak için Giresun ve Ordu’ya getirdiği, dolayısıyla buralardan Karahisar’a uzanan bağlantı yollarını kullandıkları belirtilmektedir. Keza li-ecli’t-maslahat (bir iş için) veya gurbet için Der-saadet’e gidecekler de bu yolu kullanmışlardır. Yine o dönemlere ait belgelerde belirtilen ulaşım mesafeleri şöyledir: Giresun-Ordu arası 15-16 saat, Ordu-Karahisar arası 35 saat, Ordu-Ulubey arası 5 saat, Ulubey-Aktaş arası 6 saat (Ordu’dan Ulubey, Gevurca Gediği ve Aktaş üzerinden Karahisar’a gelen 35 saatlik yol, hayvan yolu olma özelliğinde olup, yaz kış kapanmamaktadır. Bu yolun 6 saatlik kısmı tamir edildiğinde yan yana araba işler duruma gelmesi mümkünmüş) Giresun-Karahisar arası 24 saat (bunun 15 saati Giresun hududu dâhilinde, 9 saati ise Karahisar hududu dâhilindedir. Aksu mevkii her iki sancağın hududu olmaktadır. Yolun tesviyesinden sonra 18 saate düşmesi planlanmaktadır) Karahisar-Erzincan arası araba işler tarik olarak 16 saat, Sivas-Tokat arası 36 saat, Sivas-Samsun arası 60 saat, Karahisar’dan Çemişgezek tarikinden Harput’a 36 saat, Harput-Samsun arası 120 saat, Kayseri-Aziziye (Zara) arası 12 saat. Şebinkarahisar-Giresun yolunun Sayderesi-Kazankaya hattından alınarak daha aşağıya Tamzara-Asarcık-Eğribel güzergâhına kaydırılması özellikle iç kesimden sahile çıkmak isteyenleri daha da mağdur etmişti. Şebinkarahisar, Bağlardan sağa saparak Kütküt’den yokuş yukarı Eğribel’e doğru tırmanmak insanların olduğu kadar hayvanların da nefesini kesiyordu. Bu nedenle sahile en kısa mesafeden ulaşabilmek için alternatif arayışına girişildi. Bu safhada Alucra-Yağlıdere-Espiye hatta Alucra-Tirebolu yol güzergâhı kullanılmaya başlandı. Konuyla ilgili olarak Y. PRK. UM. / 25 ve 15 sayı Şevval Sene (12)97 (20 Eylül 1880) tarih ile kayıtlı özet olarak Hamidiye kazası halkının umumi ihtiyaçları hakkındaki layihada şöyle yazılıdır: Kazamız sahil-i bahrde kâin (bulunan) Ordu iskelesine on sekiz saat mesafede vaki olub ahalimizin mezkûr iskele ile ezher cihetle münasebet-i tammeleri ve ale’l-husus (özellikle) Diyarbekir ve Mamuretü’l-aziz (Elazığ) vilayetleri ahalisinden Der-saadet’le münasebeti olanların rah-ı kadimeleri (eski yolları) olan Kazankaya nam cebel (dağ) tarikiyle Giresun iskelesinden dolaşmak suubetinden (zorluğundan) kurtulub ve hem de o makulelerden beş 3 https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/03/07/egribelden-kurtbeline-cilelerden-cile-begen/ 4 Alucra-Kurtbeli-Yağlıdere-Espiye Yolu Murat Dursun Tosun gün evvel sıhhat-i maksuda duhullerini mucib olacağı (varmalarını sağlayacağı) cihetle herkesin Akşehirabad ve Koyulhisar tarikiyle buradan azimet ve avdete rağbet edecekleri (ilgi gösterecekleri) derkârdır (açıktır). Bu açıdan Kurtbeli yolu Ardıç-Kurtbeli arası hariç neredeyse iniş ve düz bir yoldur. Rakım olarak Eğribel’den daha alçak seviyede olduğundan ulaşım şartları bakımından daha elverişli durumda olup, bu yolun kış şartlarında açık tutulması daha kolaydır. 1904’de bu yol araba ulaşımına da elverişli olacak şekilde planlanmış ve haritalara işlenmiştir. Çakrak’ın önceden Tirebolu’ya bağlı olduğu4 dikkate alındığında Tirebolu bağlantısı daha iyi anlaşılacaktır. Harita aslında Trabzon Eyaleti’ne ait olmakla birlikte Karadeniz sahilinden Sivas, Karahisar ve Alucra’ya uzanan bağlantı yollarını göstermektedir. Bahse konu haritada Karahisar ile Giresun arasında ikinci derecede bir yol olduğu ve bu yolun bir kısmında yol inşaatının devam ettiği belirtilmiştir. Ancak, en önemlisi Karaçayır (Alucra) ile Tirebolu arasında yapılması düşünülen bir yol gözükmektedir. Kurtbeli yolu Espiye’ye çıksa da 1950’lerde Tirebolu’dan ayrıldığından aslında aynı yoldur. Durum onu gösteriyor ki bu yol 1904’de planlanmasına rağmen ne hikmetse sonradan bu konuda bir şey yapılmamıştır. Arşiv Fon Kodu: Y.PRK.BŞK. Dosya No: 68, Gömlek No: 84, Tarihi: 1320 (1904), Konusu: Tirebolu-Erzincan yoluna dair harita. Haritanın en altında yazan yazılar, sağdan sola: Sadak, Karaçayır, Karahisar 4 https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/09/22/1896da-cakrak-emeksen-ve-yenikoyun-karahisara- baglanmasi/ 5 Alucra-Kurtbeli-Yağlıdere-Espiye Yolu Murat Dursun Tosun İŞARAT-I MAHSUSİ (ÖZEL İŞARETLER) Vilayet Hududu Sancak Hududu Büyük Caddeler Der-dest tamir olan caddeler İkinci derecede yollar Der-dest tamir olan yollar İnşası mutasavver olan yollar (Mutasavver: tasavvur edilen, ileride yapılması düşünülen) Mükellefiyet-i nizamiye haricinde olarak ahali tarafından yapılmış yollar Mükellefiyet-i nizamiye haricinde olarak yapılmakta olan yollar İnşası mutasavver olan hususi yollar Konak mahalleri Yol bekçilerinin mevkileri (Kantonya) 1904 yılında Tirebolu’dan Erzincan’a kadar bir yol yapılması kararlaştırılmış, inşasına da başlanılmış ise de sonradan nedense vaz geçilmiştir. Yukarıdaki haritada da görüleceği gibi Alucra’ya ulaşan yol buradan muhtemelen Şiran üzerinden Erzincan’a ulaşacaktı. Bu yolun tarihi geçmişi bulunmaktadır. Çakrak’tan itibaren sahile ulaşana kadar 14 kemer
Recommended publications
  • Giresun Ili Maden Ve Enerji Kaynaklari
    GİRESUN İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Karadeniz Bölgesinin Doğu Karadeniz Bölümünde yer alan Giresun ili, doğusunda Trabzon ve Gümüşhane, batısında Ordu, güneyinde Sivas ve Erzincan, güneybatısında yine Sivas illeriyle komşu olup, kuzeyi Karadeniz ile kuşatılmıştır. Giresun ili kabaca Karagöl Dağı ile Tohumluk Beldesi arasında uzanan büyük tektonik hattın kuzeyi ve güneyinde birbirinden farklı istiflenme özelliklerine sahip iki tektonik ünite üzerinde bulunur. İlin kuzey kesimindeki en yaşlı kayalar Paleozoyik yaşlı metamorfik şistler ve Permiyen yaşlı mermerlerdir. Kuzey istifindeki intrüzif kayalarsa başlıca Kampaniyen-Eosen yaşlı granit ve diyoritlerden oluşur. Güney istifinin tabanını Permo-Triyas yaşlı metamorfik şistler oluşturur. Güney istifinde Üst Paleozoyik granitoyidleri ile Kampaniyen-Eosen yaşlı granit ve diyoritler yer alır. Bölge yoğun bir şekilde volkanizmanın etkisi altında kalmıştır. Bu volkanizmaya bağlı olarak VMS (Volkanik Masif Sülfid) olarak adlandırılan metalik maden yatakları oluşmuştur. İl ve çevresinde önemli metalik maden yatakları bulunmaktadır. Özellikle bakır-kurşun- çinko yatakları açısından oldukça zengin potansiyele sahip bir ilimizdir. İlin tüm ilçelerinde bakır- kurşun-çinko yatak ve zuhurlarına rastlamak mümkündür. Bunlardan en önemlileri Espiye, Tirebolu ve Şebinkarahisar ilçelerinde yer almaktadır. Espiye-Lahanos piritli bakır yatağında % 3.5 Cu ve % 2.38 Zn tenörlü bakır için 2.408.380 ton; çinko için de 2.312.000 ton görünür rezerv belirlenmiştir. Yatak özel sektör tarafından işletilmektedir. Ayrıca Espiye ilçesinin güneyinde eski işletme izleri olan çok sayıda zuhur bilinmektedir. Tirebolu ilçesindeki önemli bakır-kurşun-çinko yatakları ise Harkköy ve Köprübaşı piritli yataklarıdır. Harkköy bakır kurşun-çinko pirit sahasında % 0.96 Cu, % 0.94 Zn ve % 0.27 Pb tenörlü 6.213.958 ton rezerv belirlenmiş olup, yatakta özel sektör tarafından işletme hazırlıkları yapılmaktadır.
    [Show full text]
  • Gġresun Ġlġ 2014 Yili Çevre Durum Raporu
    T.C. GĠRESUN VALĠLĠĞĠ ÇEVRE VE ġEHĠRCĠLĠK ĠL MÜDÜRLÜĞÜ GĠRESUN ĠLĠ 2014 YILI ÇEVRE DURUM RAPORU HAZIRLAYAN GĠRESUN ÇEVRE VE ġEHĠRCĠLĠK MÜDÜRLÜĞÜ GĠRESUN - 2015 Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. ÖNSÖZ Sanayileşmenin hızla artmasıyla ortaya çıkan plansız kentleşme tüm canlıların yaşamını olumsuz yönde etkileyerek önemli çevre sorunlarını da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle çevrenin ana unsuru olan hava, su ve toprak gibi temel yaşam unsurlarının korunması giderek daha bir önem kazanmaktadır. Anayasamızın 56. maddesinde “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirliliğini önlemek devletin ve vatandaşların görevidir” denilmektedir. Buna göre çevre sorunlarının çözümü için topyekûn bir çalışma yürütülmesi gerekmektedir. Doğal çevrenin korunması ve tahribe uğramış çevrenin yeniden kazanılabilmesi, her bireyin üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmesiyle mümkün olur. Dolayısıyla toplumumuzda çevre konusunda bilincin artırılması, çevreye duyarlı ve kalıcı davranışların geliştirilmesi zorunluluk arz etmektedir. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakmak için bize emanet edilen değerleri korumanın görevimiz olduğunu bilmeliyiz. Unutmamak gerekir ki sağlıklı ve temiz bir dünyada yaşamanın ilk şartı çevreyi korumaktır. Bu amaç için hazırlanan ve Giresun’un çevre sorunlarına ışık tutacak olan Çevre Durum Raporu’nda sunulan bilgilerin bir araya getirilmesi, güncellenmesi ve sizlere ulaştırılmasında emek sarf eden Müdürlüğümüz personellerine ve raporumuzu destekleyen tüm kamu, kurum ve kuruluşlarına katkılarından dolayı teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum. Cengiz VAROL Ġl Müdürü ii Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa GĠRĠġ 1 A. Hava 2 A.1. Hava Kalitesi 2 A.2. Hava Kalitesi Üzerine Etki Eden Unsurlar 3 A.3.
    [Show full text]
  • Giresun Ili 2017 Yili Çevre Durum Raporu
    T.C. GİRESUN VALİLİĞİ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ GİRESUN İLİ 2017 YILI ÇEVRE DURUM RAPORU HAZIRLAYAN GİRESUN ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ GİRESUN - 2018 i BU VATAN, ÇOCUKLARIMIZ VE TORUNLARIMIZ İÇİN CENNET YAPILMAYA DEĞER. ii Tüm canlılar yeryüzüne geldiği andan itibaren önce çevresini tanır zamanla çevre ile etkileşime geçer. İnsanoğlu yüzyıllar boyunca doğayı sınırsız bir kaynak olarak görmüş, onu hor kullanmış, kirletmiş ve çevre sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bir tarafta hızla artan nüfus olgusu diğer tarafta ise tükenmekte olan doğal kaynakların varlığı insanlık için yeni çözüm arayışlarını zorunlu kılmıştır. Bu çerçevede ortaya koyulan çözüm, doğal kaynakların tamamen tüketilmeden, gelecek nesillere de aktarılmasının sağlanması olarak özetlenebilecek olan sürdürülebilir kalkınma anlayışıdır. Bu anlayış, özünde insana önem veren, mevcut nüfusun ekonomik ve toplumsal ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli çaba sırasında gelecek kuşakların da ihtiyaçlarını gözeterek doğal ve kültürel kaynakların özenli bir biçimde tüketilmesini öngören sürdürülebilir kalkınma kavramını ortaya çıkarmıştır. Doğal kaynakların sınırlı olduğu ve tükenebileceği gerçeği karşısında çevrenin korunması ve bu durumun süreklilik arz etmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bu veriler ışığında çevrenin korunması için geleceğe ilişkin planlar oluşturulmalı ve bu planlar çerçevesinde gerekli önlemler alınmalıdır. İlimizin çevresel durumu ve çevre sorunlarını belirlemeye yönelik olarak, yenilenen formatta hazırlanan Giresun Çevre Durum Raporu ile ilimizin
    [Show full text]
  • The Effects of Temperature and Humidity Around the Beehives On
    Journal of Environmental Science and Engineering B 5 (2016) 513-522 doi:10.17265/2162-5263/2016.11.001 D DAVID PUBLISHING The Effects of Temperature and Humidity around the Beehives on the Distribution of Nosema ceranae, and also Geographical and Seasonal Activity of the Infection in the Eastern Black Sea Region of Turkey Onur Tosun1 and Mustafa Yaman2 1. Giresun University, Alucra Turan Bulutçu Vocational School, Giresun 28700, Turkey 2. Karadeniz Technical University, Department of Biology, Trabzon 61080, Turkey Abstract: 20 localities were randomly selected in Eastern Black Sea Region of Turkey and samples were collected from around the beehives from April to September. Total of 4,640 dead adult worker bees were examined during the study. Total infection rate in worker bees was 21.23%. Nosema ceranae was identified in all localities with molecular techniques. Temperature and humidity values were measured from around the beehives during field studies. The infection rate of N. ceranae increased proportionally with increasing temperature and humidity factors. Humidity was more effective than temperature on the infection rate of N. ceranae. The seasonal activity of N. ceranae was studied. The highest infection rates were observed in June and July. N. ceranae infection rate was higher in localities that were in low-altitude than in localities that were in high-altitude. Key words: Temperature, humidity, geographical distribution, Nosema ceranae, Apis mellifera, Turkey. 1. Introduction approximately 50% in terms of honey production in Turkey [2, 3]. There are few studies about the Apis mellifera is economically the most important Nosemosis disease in Turkey. Especially, there are no bee for beekeeping in the world wide [1].
    [Show full text]
  • State Imposed Place Name Change in Turkey and the Response of Giresun Residents
    STATE IMPOSED PLACE NAME CHANGE IN TURKEY AND THE RESPONSE OF GIRESUN RESIDENTS by Daniel Fields Submitted to the Graduate School of Arts and Social Sciences in partial fulfillment of the requirements for the degree of Master of Arts Sabancı University June 2013 STATE IMPOSED PLACE NAME CHANGE IN TURKEY AND THE RESPONSE OF GIRESUN RESIDENTS APPROVED BY: Cemil Koçak ......................................... (Thesis Supervisor) Leyla Neyzi ......................................... Akşin Somel ......................................... DATE OF APPROVAL................................ ii © Daniel Fields 2013 All Rights Reserved iii STATE IMPOSED PLACE NAME CHANGE IN TURKEY AND THE RESPONSE OF GIRESUN RESIDENTS Daniel Fields Turkish Studies M.A. Thesis, 2013 Prof. Dr. Cemil Koçak Keyword: Place Names, Toponymical Change, Giresun, Turkey Abstract: In 1913, the Ottoman state began attempting to systematically impose new place names across the territory under its control. Although the intensity of the efforts varied greatly, place name change would continue through the end of the Ottoman Empire and on into the Republic of Turkey. By 1968, when a volume containing all the changes was published by the Interior Ministry, roughly thirty percent of settlement names in Turkey had been changed. Renaming continued sporadically until the 1990s. This thesis inquires into these attempts at name change in Turkey with a focus on how people responded to the changes in their everyday lives. The value of place names as formulated in human and cultural geography is explored in order to determine why people may have rejected or accepted the state imposed names. Place name change, rather than being approached solely as a nation-building project motivated by Turkification, is also considered as being a technique of governmentality.
    [Show full text]
  • The Herpetofauna of the Ordu-Giresun Region
    Tr. J. of Zoology 22 (1998) 199-201 © TÜBİTAK The Herpetofauna of the Ordu-Giresun Region Yusuf KUMLUTAŞ, Varol TOK Department of Biology, Buca Education Faculty, Dokuz Eylül University, Buca, İzmir-TURKEY Oğuz TÜRKOZAN Department of Biology, Zoology Section, Faculty of Science, Ege University, Bornova, İzmir-TURKEY Received: 24.02.1997 Abstract: In this study, 17 reptile and amphibian species were recorded from 19 different localities in the Ordu-Giresun region. Of these, 3 belong to the urodelans species group, 6 belong to anurans, 4 belong to lizards and 4 belong to snakes. Key Words: Ordu, Giresun, Herpetofauna, zoogeography Ordu-Giresun Bölgesinin Herpetofaunası Özet: Ordu-Giresun bölgesinde yapılan bu çalışmada 19 farklı lokaliteden amfibi ve reptillere ait 17 tür tespit edilmiştir. Bunlardan üçü kuyruklu kurbağa, altısı kuyruksuz kurbağa, dördü kertenkele ve dördü yılanlar grubuna dahildir. Anahtar Sözcükler: Ordu, Giresun, Herpetofauna, zoocoğrafya Introduction Recent papers by foreign or Turkish researchers on The material of this survey consists of a total of 314 the reptiles and amphibians of Turkey have been on a previously and newly collected specimens and is deposited specific species or a group of species. However, in order in ZDEU (Zoology Department, Ege University) collection. to give the distribution of amphibian and reptilian fauna The specimens were collected using different methods of Turkey in detail, research results on specific regions during field studies in the region. Frog species living in have also been published (1). the water were caught using a dip net, whereas the toads Our research area, the Ordu-Giresun region, is were caught by hand. Lizards were caught under stones, isolated from the southern regions by the Canik and among bushes near streams, in stony habitats and Giresun mountains extending parallel to the Black Sea generally in open fields.
    [Show full text]
  • ESPİYE VE BULANCAK İLÇELERİNDE (GİRESUN) YETİŞEN KOCAYEMİŞLERİN (Arbutus Unedo L.) FENOLOJİK Ve POMOLOJİK ÖZELLİKLERİ
    ESPİYE VE BULANCAK İLÇELERİNDE (GİRESUN) YETİŞEN KOCAYEMİŞLERİN (Arbutus unedo L.) FENOLOJİK ve POMOLOJİK ÖZELLİKLERİ MUSTAFA PEKDEMİR YÜKSEK LİSANS TEZİ BAHÇE BİTKİLERİ ANA BİLİM DALI i T.C ORDU ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ESPİYE VE BULANCAK İLÇELERİNDE (GİRESUN) YETİŞEN KOCAYEMİŞLERİN (Arbutus unedo L.) FENOLOJİK ve POMOLOJİK ÖZELLİKLERİ MUSTAFA PEKDEMİR YÜKSEK LİSANS TEZİ BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI DANIŞMAN Prof. Dr. Tarık YARILGAÇ ORDU-2010 ii T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Bu çalışma jürimiz tarafından 25/02/2010 tarihinde yapılan sınav ile Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı'nda YÜKSEK LİSANS tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan: Prof. Dr. Tarık YARILGAÇ (Danışman) Üye: Prof. Dr. Turan KARADENİZ Üye: Prof. Dr. Yakup ÖZKAN ONAY : Yukarıdaki imzaların adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu onaylarım. ..../02/2010 Yrd. Doç. Dr. Beyhan TAŞ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü iii ESPİYE VE BULANCAK İLÇELERİNDE (GİRESUN) YETİŞEN KOCAYEMİŞLERİN (Arbutus unedo L.) FENOLOJİK ve POMOLOJİK ÖZELLİKLERİ ÖZET 2008-2009 yıllarında yürütülen bu araştırmada Giresun İli Bulancak ve Espiye ilçelerinde yetişen kocayemişlerin (Arbutus unedo L.) pomolojik ve fenolojik özelikleri belirlenmeye çalışılmıştır. 2008 yılında 48 kocayemiş tipi belirlenmiş, belirlenen bu tiplerden 2009 yılında tartılı derecelendirmeye göre seçilen 24 tip üzerinde çalışılmıştır. Çalışma sonucunda meyve ağırlıkları 2,28 g ile 11,00 g, meyve enleri 16,51 mm ile 28,05 mm, meyve boyları 13,06 mm ile 22,03 mm, suda çözünebilir kuru madde içerikleri (SÇKM) % 24,0 ile % 31,0 arasında, pH 3,64 ile 4,10 arasında ve titre edilebilir asit içerikleri (TEA) % 0,77 ile % 1,19 arasında bulunmuştur. Tiplerde en erken çiçeklenmenin 28 G 36 tipinde en geç çiçeklenmenin 28 G 16 ve 28 G 26 tiplerinde olduğu görülmüştür.
    [Show full text]
  • Surveillance and Control of Invasive Aedes Species in the Eastern Black Sea Area of Turkey
    Araştırma Makalesi/Original Article Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi Makale Dili “İngilizce”/Article Language “English” Surveillance and Control of Invasive Aedes Species in The Eastern Black Sea Area of Turkey Türkiyenin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde istilacı Aedes türlerinin izlenmesi ve kontrolü Muhammet Mustafa AKINER1, Berna DEMIRCI2, Hilal BEDIR3, Murat ÖZTÜRK1, Rıdvan DEMIRTAŞ1, Ahmet Ferhat DOĞAN4, Akgün GÖKDEMIR5, Seher TOPLUOĞLU6, Ünal ALTUĞ6, Zehra Özlem KURTCEBE6, Hasan IRMAK7 ABSTRACT ÖZET Objective: Invasive mosquito species are a huge Amaç: İstilacı sivrisinek türleri tüm kıtalarda problem world-wide and can cause serious mosquito büyük problem olup birçok alanda sivrisinek kökenli borne disease epidemics. Recent surveys in Europe ciddi hastalık salgınlarına neden olabilmektedir. revealed that many autocthonous cases of chikungunya Avrupa Kıtasındaki son araştırmalar, pek çok otonom are related to the invasive Aedes albopictus and chikungunya vakalarının, istilacı Aedes albopictus ve Aedes aegypti species. Extensive surveillance of these Aedes aegypti türleri ile ilişkili olduğunu göstermiştir. species and other invasive Aedine mosquito species Bu türlerin ve diğer istilacı Aedine sivrisinek türlerinin is required for the prevention and timely response to kapsamlı şekilde izlenmesi, muhtemel salgınları possible outbreaks. This study focuses on surveillance önlemek ve zamanında müdahale etmek için gereklidir. and control operation success in the Eastern Black Sea Bu çalışma, Doğu Karadeniz bölgesinde izleme ve kontrol region of Turkey. çalışmalarının başarısı üzerine odaklanmıştır. Methods: This surveillance study was performed Yöntem: İzleme çalışması 2016-2017 vektör aktif during the 2016-2017 vector active season. Three cities sezonda ve üç şehirde ECDC ve CDC yönergelerine göre were surveyed according to ECDC and CDC guidelines. gerçekleştirilmiştir. Kontrol çalışmaları, 2017 vektör Control operations were performed during the second aktif sezonun ikinci yarısında T.C.
    [Show full text]
  • Giresun Adliyesi
    20 1/192 İçindekiler ..................................................................................................... Adalet Komisyonu Başkanı Sunuşu ...................................................................................................................................................................... 4 Cumhuriyet Başsavcısı Sunuşu .................................................................................................................... 5 A. ADLİYENİN FİZİKİ YAPISI ......................................................................................................... 6 • MERKEZ ADLİYESİ ..................................................................................................................... 6 • BULANCAK ADLİYESİ ............................................................................................................... 7 • DERELİ ADLİYESİ ....................................................................................................................... 7 • ESPİYE ADLİYESİ ....................................................................................................................... 8 • GÖRELE ADLİYESİ ..................................................................................................................... 8 • TİREBOLU ADLİYESİ ................................................................................................................. 9 B. MAHKEMELER, CUMHURİYET SAVCILIKLARI ve DİĞER BİRİMLERE İLİŞKİN BİLGİLER .........................................................................................................................................
    [Show full text]
  • Ek-8 Findik Alim Ekipleri Ve Hinterland Listesi
    EK-8 FINDIK ALIM EKİPLERİ VE HİNTERLAND LİSTESİ ŞUBE ADI ALIM NOKTALARI ALIM MERKEZİNE ÜRÜN SATILACAK İLÇELER Terme, Bafra, Çarşamba, Tekkeköy, İlkadım, Canik, Atakum, Bafra Salıpazarı, Ayvacık, Alaçam, Ondokuzmayıs, Asarcık, Yakakent, Sinop Merkez, Ayancık, Dikmen, Erfelek, Gerze, Türkeli, Terme, Bafra, Çarşamba, Tekkeköy, İlkadım, Canik, Atakum, Çarşamba Reysaş Salıpazarı, Ayvacık, Alaçam, Ondokuzmayıs, Asarcık, Yakakent, Sinop Merkez, Ayancık, Dikmen, Erfelek, Gerze, Türkeli Terme, Bafra, Çarşamba, Tekkeköy, İlkadım, Canik, Atakum, Çarşamba Şeker Salıpazarı, Ayvacık, Alaçam, Ondokuzmayıs, Asarcık, Yakakent, Fabrikası Sinop Merkez, Ayancık, Dikmen, Erfelek, Gerze, Türkeli SAMSUN Terme, Bafra, Çarşamba, Tekkeköy, İlkadım, Canik, Atakum, Terme Söğütlü Salıpazarı, Ayvacık, Alaçam, Ondokuzmayıs, Asarcık, Yakakent, Sinop Merkez, Ayancık, Dikmen, Erfelek, Gerze, Türkeli Terme, Bafra, Çarşamba, Tekkeköy, İlkadım, Canik, Atakum, Çarşamba Merkez Salıpazarı, Ayvacık, Alaçam, Ondokuzmayıs, Asarcık, Yakakent, Sinop Merkez, Ayancık, Dikmen, Erfelek, Gerze, Türkeli Tokat Erbaa Erbaa Altınordu, Akkuş, Aybastı, Çamaş, Çatalpınar, Çaybaşı, Fatsa, Ordu Merkez Gölköy, Gülyalı, Gürgentepe, İkizce, Kabadüz, Kabataş, Korgan, Kumru, Mesudiye, Perşembe, Ulubey, Ünye Altınordu, Akkuş, Aybastı, Çamaş, Çatalpınar, Çaybaşı, Fatsa, Fatsa Gölköy, Gülyalı, Gürgentepe, ikizce, Kabadüz, Kabataş, Korgan, Kumru, Mesudiye, Perşembe, Ulubey, Ünye Altınordu, Akkuş, Aybastı, Çamaş, Çatalpınar, Çaybaşı, Fatsa, Ünye Gölköy, Gülyalı, Gürgentepe, İkizce, Kabadüz, Kabataş, Korgan,
    [Show full text]
  • Espiye'de Halk Dindarliği
    T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI DİN SOSYOLOJİSİ BİLİM DALI ESPİYE’DE HALK DİNDARLIĞI DOKTORA TEZİ Melda Medine GÜLEÇ BURSA - 2012 T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI DİN SOSYOLOJİSİ BİLİM DALI ESPİYE’DE HALK DİNDARLIĞI DOKTORA TEZİ Melda Medine GÜLEÇ DANIŞMAN: Doç. Dr. Vejdi BİLGİN BURSA - 2012 ÖZET Yazar Adı ve Soyadı : Melda Medine GÜLEÇ Üniversite : Uludağ Üniversitesi Enstitü : Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı : Felsefe ve Din Bilimleri Bilim Dalı : Din Sosyolojisi Tezin Niteliği : Doktora Tezi Sayfa Sayısı : XIII+172 Mezuniyet Tarihi : Tez Danışmanı : Doç. Dr. Vejdi BİLGİN ESPİYE’DE HALK DİNDARLIĞI İnsanların diğer yörelerden farklı olarak tarihsel, ekonomik, sosyolojik ve kültürel deneyimleri bağlamında geliştirdikleri inanç ve uygulamaları kendi başlarına özgünlüklerini oluşturur. Bu özgünlüklerin ve buradan hareketle de halk dindarlığı görünümlerinin açığa çıkarılması bu çalışmanın hedefidir. Hedefe ulaşırken sosyolojinin bilimsel yöntemleri kullanılarak Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Giresun İli’nin bir ilçesi olan Espiye’de halk dindarlığı araştırılmıştır. Sosyolojik bir kurum olarak din, siyasal anlamda çekişmelere sahne olsa da, çalışmada ele alınan halk dindarlığı bu sahnenin uzağındadır. İki bölümden oluşan çalışmada önce yörenin genel yapısı ele alınmış, daha sonra yörede halk dindarlığının temel görünümleri incelenmiştir Anahtar Sözcükler: Din sosyolojisi, dindarlık, halk dindarlığı, inanış, mistisizm, kült,
    [Show full text]
  • Final Report
    Japan International Cooperation Agency (JICA) State Planning Organization The Republic of Turkey THE STUDY ON THE REGIONAL DEVELOPMENT PLAN FOR THE EASTERN BLACK SEA REGION IN THE REPUBLIC OF TURKEY (DOKAP) Final Report Volume III Economic Sectors October 2000 NIPPON KOEI CO., LTD. RECS INTERNATIONAL INC. LIST OF REPORTS (This Volume is indicated by ) Volume I Executive Summary Volume II Master Plan Volume III Economic Sectors Volume IV Social Sectors Volume V Environment Volume VI Spatial Development and Infrastructure Volume VII Institutional Development Volume VIII Project Reports Currency Equivalents US$ 1 = 462,280 TL 1,000 TL = US$0.00216 (September, 1999) THE STUDY ON THE REGIONAL DEVELOPMENT PLAN FOR THE EASTERN BLACK SEA REGION IN THE REPUBLIC OF TURKEY Final Report Volume III Economic Sectors Table of Contents page 1. AGRICULTURE AND FORESTRY CHAPTER 1 INTRODUCTION ............................................................................... 1-1 CHAPTER 2 PRESENT SITUATION....................................................................... 1-2 2.1 Demography.................................................................................................. 1-2 2.2 Economic Structure....................................................................................... 1-3 2.3 Natural Environment ..................................................................................... 1-4 2.3.1 Climate ............................................................................................ 1-4 2.3.2 Soil conditions ................................................................................
    [Show full text]