<<

MERSİN- KUZEY BÖLGESİNİN JEOLOJİSİ

Dr. Zati TERNEK

A - HÜLÂSA Bu tabakalardaki fosiller : (Rotalia sp., Bölge topografyası kuzeyden Gü- Miliolidae, Asterigerina sp., Amphis neye doğru 2000 m. den deniz seviye- tegina sp., Miscellanea miscella, Alve- sine kadar alçalır. Başlıca yükseklik- olinellidae, Chlamys, Mercan parçaları ler: Elmalı (2500 m.), Samlar dağı ve Briozoa) lardır. (1050 m.), ve Cuma dağı (975 m.) dir. Oligosen : Rusupları, göl, kara ve estuarin karâkterlidir. Gri kırmızı marn Stratığrafi: kumlu marn, gre kalker ve konglo- En eski arazi Paleozoik yaşında meralardan ibaret olup (Planorbidae, olup siyah, beyaz veya gri, ince do- Meretrix incrassata Sowerby, Arca kulu, rekristalize, fena kokulu kalker- Glymeris, Pecten, Pirula, Ampulina, lerden, gri renkli grelerden, mavimsi münferit mercan, nebat) fosillerini ih- şist ve kloritli şistlerden ibarettir. tiva eder. Bölgemizin kuzeybatı sınırına ya- Alt Miyosen, transgressif olup kong- kın Fındıkpınarı mevkiinde aynı kris- lomera, marnlı kalker, kumlu kalker, talize kalkerlerde Fusulina bulunmuş- marn ve kalkerlerden ibarettir. Kong- tur. Paleozoik mostralar, kuzeyde fazla lomeralar 350 m. ve bütün alt Miosen saha kaplar, orta kısımlarda zincirvari 700-1000 m. kalınlıktadır. Alt Miyosen şekilde sıralanıp Çakıt'a doğru uza- tabakaları arasında birinden diğerine nırlar. yan geçişler vardır. Bazı kısımlarda Mesozoik arazisinden Kretase mev- kalkerler yer yer resifal karakter taşır- cut olup 2 fasies gösterir: lar. Alt Miyosen'e ait formasyonlarda bulunan başlıca fosiller: (Flabellipecten, a) Beyaz, gri, bazan rekristalize Turho, Pectunculus semicassis, Ostrea kalkerler, penbe renkli, sert, ince do- Sowerby, Schizaster cf. Lovisatoi Cot- kulu, sublitoğrafik kalkerler, b) Fliş. teau,. Amussium cristatum Bronn mut. Ancak sublitoğrofik kalkerlerde (Oto- Badense Fontannes, Clypeaster Latiros- bigerina sp., Globotruncana Linnei) tris Agassiz, Echtnolampas aff. Tagli- fosilleri bulunur. aferroi Cotteau, Globigerina, Miliolidae, Tersiyere ait Numulitik (Paleosen, Archais, Lithothamnium) lardır. Oligosen) ve Neojen (Miyosen, Pliosen) Orta Miyosen: Helvesien ve Torto- arazileri mevcuttur. nien mevcuttur. Helvesien'i alt Helve- Paleosen: Kretase üzerine diskor- sien orta Helvesien üst Helvesien diye dansla oturan kaide konglomeralariyle diye ayırabildik. Bunlar da sırası ile: başlar, sırasile gri pembe renkli, fo- l -Pterepod'lu marnlar (a — Plaket silli grezö kalker tabakaları bulunur. marnlar, b — Mavimsi marnlar,) = 18 Alt marnlar = Alt Helvesiyen, 2 — Kaba bidendata var. Cingilatior Sacco, Tereb- gre ve kalkerler (O. Helvesien), 3 — ralia lignitarum Eichwald) fosilleri Heterostegin'li gri marnlar = alt marn- mevcuttur. Kalker seviyeli marn ve gre lar = alt Helvesien. Plaket marnlarda münavebeli formasyonda ise (Linga (Cavolinia Audenini Vinassa, Vaginella, columbella Lamarck, Lithophagus Lin- Amussium cristatum mut. badease Fon- ne, Pecten aduncus Eichwald. Pecten tannes, Cuspidaria, Lunulites)leri ve yu- praebenedictus Tournouer, Os. digita- muşak marnlar da (Hyalaea Amussium lina Dubois., Thracia cf. pubescens duodecimlamellatum Bronn, Cavolinia Pultaney, Codakia aff. Leonina Bas- Audenini Vinassa, Balantium Pedemon- terot, Carduim aff. Turonicum Mayer, tanum Mayer) adlı fosilleri bulduk. Alt Pyrula aff. rediculata Lamarck, Turri- Helvesien'e koyduğumuz kartone marn- tella: cf. (Archimediella) bicarinata lar vardırki bunlarda da. (Litocarpus, Eichwald in Hoernes.) fosillerini muh- Bryozoa) fosilleri vardır. Orta Helve- tevidir. Tortonien greleri içinde beyaz sien'e ait formasyonlarda (Heteroste- renkli şeritvari uzanan diatomeli erup- gina, Globigerina, Lunulites, Clypeas- tif tüf tabakaları vardır. ter aff. depressus Vadasz, Amussium Pliosen : Tortonien üzerine konglo- cristatum Bronn mut. badense Fon- mera tabakaları diskordansla oturur. tannes, Pecteri aff. subarcuatus Tour- Konglomeralar üzerine de sıra ile an- nouer, Chlamya Solarium Lamarck.) hydritler, satıhları pembe veya kahve- fosillerini tesbit ettik. Üst Helvesien rengimsi greler,, kalker çakılları ve marnlarında: Heterostegina sp., Tur- marnlar gelir Konglomera ve anhydrit- ritella turris Basterot var. taurocras- ler 500 m., gre ve marnlarda 200-300 sula Sacco. Turritella (Archimediella) m. olmak üzere Pliosen'in mecmu ka- bicarinata (Eiehwald) fosilleri bulunur. lınlığı takriben 700-800 m. dir. Alt Helvesien 1000-,1400 m., O. Hel- vesien 400-700 m., Ü. Helvesien de Kunterner: Kaliş, aluvion ve bazı 400-600 m. dir. traça teşekküllerinden ibarettir.

Helvesien'i müteakip 100 -150 m. Paleocoğrafya, Tektonik ve vol- lik kırmızı renkli marn ve greli marn- kanizma lardan ibaret (Geçit tabakaları) teşek- kül etmiştir. Bölgemiz Hersinien hareketlerine maruz kalmıştır (muhtemelen Pfalzien Tortonien :a) Ostrea'lı greler, b) safhası). Böylece Paleozoik butonier- kalker seviyeli marn ve gre münave- lerin nüveleri meydana gelmiştir. Tri- beli formasyon, c) gri renkli marnlar asik ve Jurasik teressüp etmiş, aşın- gre ve greli marn münavebeli formas- mış veya hiç teşekkül etmemiştir. Sub- yon olmak üzere üç tip arzeder. kontinental Kretase denizi bölgeyi iş- Ostreali grelerdeki ostrea zonuya gal etmiş, Kretase kalkerleri teressüp (İkinci Ostrea seyiyesi) adını verdik. etmiş ve aynı zamanda Ofiolitik entrüz- Ostreali grelerde (Os. crassisima yonlar başlamıştır. Kretase derinleşmiş Lamarck, Os. eduli var. Lamellosa deniz dibi ossilasion hareketleri yapmış Broch Turritella Haistator triplicata böylece Fliş teressüp etmiştir. Bilâhare Brocchi aff. var. Depressiplicata Sacco., bir iltiva hareketi olmuş (Laramien Pleurotoma sp., Conus (dendroconus) safhası). Sonunda sığlaşan Kretase de- berghausi Michelotti, Pleurotoma cf. nizi bir transgrosionla araziyi kap- Culcarata Lamarck, Lutraria (Psammo- lamış bu deniz Palosende de devam ) oblonga Chemmtz, Terebralia etmiştir. 19 Paleosende Kayseri - Akdeniz ara- olanları vardır. İltivalar (SW veya W sında geniş bir boğaz halinde deniz (istikamete doğru) alçalırlar. Antiklinal- kolu vardı. Bölgemizde değilse de ku- lerin Güney yamaçları umumiyetle da- zeybatı sınırında bazı yerler orta ye ha diktir. Üst Eosen denizleriyle de kaplanmış- Bölgenin Paleozoik substratumu tır. Umumî bir yükselme ve müteaki- NE - SW doğrultuda antiklinoriumlar ben erozion olmuştur. (Pirene iltiva vücüde getirmiştir. Mesozoik ve Tersi- safhası). er rüsupları altında az çok birbirine Burdigalien başında yeni bir trans- paralel gömülü tepeler ve sırtlar mev- gresyon olmuştur. Sonunda da reg- cuttur. Bunlardan bellibaşlı yüksek o- resyon ve iltivalanma olmuştur (Sty- lanları kısmen satıhta görülenleri, ku- rien safhası). zeydeki Paleozoik, orta kısımda sırala- nan Paleozoik butonierler ve bölge dı- Helvesien başında deniz ani bir şında kalan Misis dağları hattıdır. Ter- transgresyon yapmış, daha sonra da sier rüsupları altında yukarıda bahset- deniz dibi ossilasyon hareketlerine tiğimiz üç hâttâ paralel gömülü sırtla- başlamıştır. Bu denizin derinliği Orta rın mevcudiyeti kuvvetle muhtemeldir. Helvesiende azalmış, Ûst Helvesiende Esaslı üç Paleozoik mania hatları ara- de tekrar artmıştır. Helvesien sonunda sında kalan Tersier rüsuplarının böl- ani Regresyonla kısmen kara, kısmen gemizdeki Paleozoik butonierler hattı lâğüner bir rejim başlamıştır. nın kuzeyinde bulunan tabakaların Gü- Tortonien başında da bir transgres- neyde kalanlardan daha fâzla sıkışma- yon olmuştur. Deniz çok harektli bir ğa maruz kalacakları antiklinal ve denizdi. O. Tortoniende deniz dibi os- senklinal genişliklerinin (daha umumi silâsion hareketlerine başlamış bulun- manada iltiva genişliklerinin) daha dar maktadır. Tortonien sonunda da umumî olacağı kanaatındayız. Yine Paleozoik bir yükselme olmuş, deniz çekilmiş, butonierler hattı ile Misisler arasında somatr, lâğüner formasyonlar teşekkül her iki taraftan merkeze doğru gittikçe etmiştir. iltiva genişliklerinin artacağı ve taba- ka meyillerinin azalacağı kânaatindeyiz. Pliosen başında laküstr, lâğüner şartlar vardı. Kuaternerde ise tamamen Bölgemizde kretase esnasında ser- karasal şartlar hüküm sürmüştür, Epi- pantin ve bazik erupsiyonlar başlamış; rojenik hareketler devam etmiş, yük- devam etmiş ve Eosende nihayet bul- selmeler olmuştur. Topografya genç- muştur. Orta Milosen esnasında zayıf leşmiş, bin netice şiddetli erozionlar ve bir eruptif faaliyet daha olmuştur. karasal depolanmalar olmuştur. Etüt sahamızda Ekonomik malze- Bölgede Paleozoik iltivalar takriben me olarak: Çimento yapmağa yarar NŞ-SW tir. İkinci zamana ait tabaka- kalker, kil, marn-, jips, eruptif tüfler ve ların iltiva istikameti de genel olarak inşaat malzemesi olarak ta kalker, gre, NE-SW tir. Tersier iltivaları da NE SW çakıl mevcuttur. Kalişler en muvafık olup ekseriyetle EEN-WWS, nadiren de inşaat malzemesidir. Bütün bölgede en EW te yakındır. Bölgemizdeki Tersier çok kullanılan inşaat malzemesidir, iltivaları genel olarak homoklinal kıv- Etüt edilen sahada kısmen tazyik- rılmalardır. Teras strüktürler teşekkül li yer altı sularının bulunduğu kanaa- etmiş olup, tipik olmıyan antiklinal tındayız. Başlıca yer altı su seviyele- ve senklinaller mevcuttur. Bu antiklinal ri: l - Alluvion suyu, 2 - Kuaterner ve senklinallerin 2-28 km. uzunlukta konglomeralarındaki sular, 3-Pliosen 20 gre ve konglomeralarının kapsadığı suplarının yan geçiş yaptıkları yerler- su, 4 - Tortonien grelerinde ki sular, de petrol bulabilmek kuvvetle muhte- 5 - Burdigalien'in kumlu kalker ve kong- meldir. lomeraların daki sular, s. 6 -Oligosen Sondajla aramaların Burdigalien'in konglomeralarındaki sulardır. güney sınırlarında azamî l0-15 km. Petrol ihtimalleri: Güneye kadar olan sahadan daha gü- neye gidilmemesi, muhtemel gömülü Emare azdır. Bölgenin NW sınırı- tepe ve sırtların civarından yine fâzla na yakın Fındıkpınar mevkiinde rekris- uzâklaşılmaması tercih olunmalıdır. talize Paleozoik kalkerlerinin boşluk- larında petrol habbeleri görülmüştür. Mersin -Tarsus bölgesinde sondajla Hacıkırı civarında da Burdigalien kal- inilmesi lüzumlu derinliklerin Adana kerlerinde yine petrol emaresi görül- bölgesine nazaran daha az olması göz müştür. önüne alınarak tercihan bu bölgede Ana sahreler, hazne sahreleri ve de arama sondajlarının yapılmasının örtü tabakaları: Paleszoik kalkerler ana doğru olacağı kanaatındayız. Şüphe- sahre olabilirler. Kretasenin fosilli siz ki bundan evvel detay Jeolojik ve fonları, Eosenin bol fosilli kumlu Jeofizik etütlerin yapılması lüzumludur. kalkerleri de ana taş olabilir. Fakat B - GİRİŞ bölgemizde ve Adana havzasında ön planda gelen ana sahreyi Burdigalien 1948 yılında altı aylık saha etüdü- kalkerleri olarak kabul etmekteyiz. Bu nü ve 4 ay da laboratuar işlerini yap- kalkerlerin bol fosilli yer yer mesami tığımız bu etüd vazifesi M.T.A. Ensti- oluşu ve bölgemiz sınırlarına yakın ba- tüsü tarafından bize verilmiştir. Bu im- zı yerlerde asfalt ihtîva etmesi kıyme- kanı verdiklerinden Enstitü idaresine tini arttırmaktadır Aynı kalkerlerin teşekkürlerimizi bildiririz. mesami, boşluklu olan kısımlarının Mersin -Tarsus kuzey bölgesi diye hazne taşı da olabileceği kanaatine var- adlandırdığımız bu bölge Türkiye har- dırır. Alt Helvesien marnları örtü ta- talarından 1/500,000 likte Adana, bakası vazifesini mükemmel görürler. 1/800.000 likte Konya paftası içinde bu- Tortonien greleri de biraz ana sahre lunmaktadır. 1/100.000 lik detay lövesi- ve hazne taşı da olabilecek karekterde- ni de yaptığımız bu arazi Ulukışla dirler. Gerek Helvesien gerek Torton- 110/4, Mersin 127/1 ve 2 paftaları için- ien greleri hazne taşı olabilirler. Üzer- dedir. Doğuda Yenice,-Pozantı demir- lerinde örtü tabakaları Vardır. yolu, kuzeyde Çakıt Boğazı, Alamadağ, Bölgede petrol toplanması muhte- Gülek Boğazının 6 km. kuzeyi, Şahin- mel bazı bünyeleri: l - Teras bünyele- gediği, Batıda Olukkonağı, Namrun na- rinde, 2-Gömülü, tepe ve sırtların hiyesi, Gözne, Fındıkpınar-Çevlik köy çevrelerinde (Sarı İbrahimler, Yaka köy, yolu, Güneyde Akdeniz ile sınırlanmış- Karacailyas arasında takriben 1500 m. tır. lik bir deneme sondajı yapmağa değer), Bölgede Temmuz ve Ağustosta ha- 3 - Kapan = (trap) ler; Burdigalien kal- raretin yüksekliği sebebiyle çalışmak kerlerinin alt marnlarla örtülü kısım- zorlaşır. Kasım ayı ortalarında yağ- larında faylarını trap vucüde getirece- murların başlaması yüzünden çalışmak ği yerlerde, 4-Fasies değişmeleri: Bur- imkânları çok azalır. Sıcaklar arttıkça digalien kalkerlerinin ; marnlı kalker kuzeye çıkmak şartiyle yazın en sıcak veya marnlarla yan geçiş yaptığı yer- aylarında da kısmen, çalışmak imkanı lerde, bundan başka Orta Miosen rü- bulunur. 21 Bu etütleri yaparken saha çalış- II - Bölgenin hidrografisi : malarının sonlarında bana çok yardımı Mersin-Tarsus bölgesinin en büyük akar dokunan kıymetli meslekdaşım Jeolog suyu Seyhan nehridir. Seyhan nehrinin bes- Hayri Uysala teşekkürü borç bilirim. lenme havyası Adana kuzeyindedir Kolları Çalışmalarımızın başında Üni- Ulukışlaya ve Niğde yakınlarına kadar uza- nır ve bölgemizde Karaburun mevkiinde (13j) versitesi Tabiiye Enstitüsü okurların- Akdenize dökülür. Bu nehrin Çakıt suyu adın- dan Şakir Özfırat ve Emin Apak refa- daki en batıdaki kolu bölgenin kuzeyinde kat etmişlerdir. Yardımlarından ve iyi Hacıkın civarından, Çakıt kanyonundan ge- arkadaşlıklarından kendilerine teşek- çer. Mersin-Tarsus bölgesinin diğer akarsu- kür ederim. Makro fosillerin tayinini ları doğudan batıya doğru sırasile Kosunde- resi (Tarsus - Pozantı asfaltı doğusunda) Tar- yapan Bayan Lütfiye Erentöz'e ve bir sus çayı, Delice çayı, Efrenk deresi, Bozan kaç Echinid fosillerinin tayiniyle meş- deresidir. gul olan Bayan Nuran Teker'e de ay- Bu akarsulardan bazıları bir kaç derenin rıca teşekkür ederim. Mikrofosillerin birleşmesinden hasıl olmuşlardır. Bütün bu tayinlerini Cemal Öztemür yapmıştır. akarsular genel olarak kuzeyden güneye doğ- kendilerine teşekkürü borç bilirim. ru akarlar. Torosların kalkerli arazilerinde derin Kapızlardan geçerler. Bunlardan Çakıt kanyonu en meşhurudur. Tarsus çayı ve Deli C - BÖLGESİNİN FİZYOGRAFİK ANA çay üzerinde de muhtelif derinliklerde Kapız- HATLARI lar mevcuttur. l - Bölgenin orografisi : Bahsettiğimiz akarsular kâr suları ile, Arazi güneyde deniz seviyesinden başla- kısmen de kaynaklarla beslenirler. Bunlardan yıp kuzeye doğru yavaş yavaş yükselir. Bu Tarsus çayı daha ziyade Bolkar dağlarının yükseliş Külek Boğazı civarında 1500-2000 m. karları ile beslenir. yi bulur. Genel olarak güneyden kuzeye, ku- zey doğu ve kuzey batıya doğru arazi yükse- D - STRATİGRAFİ lir. Bu yükseliş tedricî olur. Güneyden kuze- Mersin - Tarsus bölgesinde l, 2, 3 ye deniz, seviyesinden düzlük ovaya, sonra küçük tepelere, nihayet dağlık araziye gelinir. ve 4 üncü zamanlara ait Tortul arazi Doğuda bu irtifa değişmesi batıdakinden da- mevcuttur. Bunlardan l nci zaman, De- ha tedricîdir. Düzlük, ovalık seviye batıdan vön ve Karbon arazilerini andırmakta- doğuya gittikçe genişler. dır. 2 nci zaman, Kretaseyi, 3 ncü za- Sırtların uzantısı genel olarak sahile di- man, Paleosen'i, Oligosen'i, Miosen'i, keydir. Orografinin ana doğrultusu NE-SW Pliosen'i, 4 ncü zaman da Allüvion ve olup bunlar bölgemizin kuzeyine, kuzey batı- Kalişleri ihtiva etmektedir. sına düşen Toros dağları, Kolkar dağları NE-SW doğrultusundadır ve bölgemizin arı- zaları da bunların güneye doğru olan temadi- Birinci zaman : PALEOZOİK leri ve onların kollarıdır. Etüd sahamızın Mersin - Tarsus böl- Şu halde bölgenin kuzey ve kuzey batı gesinde etüd sahamızın kuzeyinde, ku- sınırlarında NE- SW, kısmen E-W, güneye in- zey batısında bir de güney (doğuşunda dikçe bu dağların kolları bölgemizde denize olmak üzere iki sahada Paleozoik ara- doğru açılmış bir elin parmakları şeklinde zisi vardır. Genel olarak denilebilir ki uzanırlar ki bunların da genel doğrultuları NNE-SSW dir. bir kuzey batıda bir de NE - SW doğ- rultusunda az çok birbirine paralel iki Bölgedeki bir kaç küçük dağ ve yüksek- paleozoik bölge vardır. likler şunlardır : Paleozoik umumiyetle siyah renkli, Cuma, dağı 975 m. , Samlar dağı 1050 m. rakımlıdırlar. Bölgenin kuzeyinde Elmalı etek- kısmen beyaz ve gri, ince zerreli, re- leri 2500 m. ve Gülek boğazının hemen doğu- kristalize ve fena kokulu kalkerlerden, sundaki yükseklikler 2000 m. dir. gri renkli gre, mavimsi renkli şişt ve 22 kloritli şistlerden ibarettir. Barı yerler- gosen arazisi içinde yarımadalar halin- de greler görülmüşse de nadirdir. de uzanırlar. Arazinin çoğu kısmım daha ziyade fe- na kokulu kalkerler teşkil ederler. Bu b) Güneydoğudaki Paleozoik : kalkerler ekser muntazam tabakalar ha- Bölgenin doğu sınırına yakın Tar- linde olup kalınlıkları muhteliftir. Bu susun l0 km. kuzey batısında Ashabı- kalkerlerde ne makro ve ne de mikro kehif tepesinden başlayıp takriben N fosil bulamadık. Yalnız bölgemizin gü- 45E istikamete doğru ikinci bir Pa- ney batısında, I numaralı kesitin tema leozoik adaya rastlanır. Körlü, Muzul, disinde 8-5 km. bölgemizin dışında Sakızçukuru köyleri civarında üç muh- kalan Fındıkpınarı mevkiinde bulduğu- telif şekilde adalar halinde 3 üncü za- muz kumlu kalker ve kalkerde bol mik- man arazisi içinde görülen bu Paleozoik tarda (Fusulina) vardır. Fındıkpınarı arazisi körlüden (61) itibaren N 25-30W kalkerleri bu fosile göre Permokarbo- istikamatte gidilirse Tarsus-Pozantı nifer yaşındadırlar. Bölgemizdeki diğer asfalt yoluna pek yakın olarak küçük Paleozoik kalkerlerini Blumenthal de küçük adacıklar teşkil eder. Hartadan (19) Karbonifer yaşını sermektedir. Biz da anlaşıldığına göre Güneydoğudaki de Fındıkpınarındaki fosillere istinaden Paleozoik arazi devamlı olmayıp ada- bölgemizdeki Paleozoik sahrelerinin cıklar halinde görülmekte, ve bu ada- Permokarbonifer yaşında olduklarını ların sıralanışları da güneyden Ku- sanıyoruz. Tabaka meyilleri (25-70) zeye evvela 40 derece.NE'e doğrudur, arasındadır, istikametleri de (NE-SW) sonra birdenbire dönüş yaparak N-25- tedir. 30 derece W doğrultusunu alır. Kader- Yukarıda genel özelliklerinden bah- li köyünün (5 İ) kuzeyinde artık Pa- settiğimiz Paleozoik arazisini iki ayrı leozoik adacıklar görülmez. Yanlız böl- yerde gruplayacak olursak: gemizin N-NE sınırında Hacıkırı (2 j) civarında Çakıt kanyonundaki Paleozo- a) Kuzeydeki Paleozoik ik'in bir kolunun (ENE ten WSW)e b) Kuzeydoğudaki Paleozoik doğru bölgemize girmiş olduğu görü- diyebiliriz. lür. Eğer yukarıda bahsettiğimiz Pa- leozoik adacıklarla Çakıttaki bu Pale- a) Kuzeydeki Paleozoik: ozoik'in irtibatını ararsak güney doğu- daki Paleozoik'in Miosen arazisi altın- Gülekboğazının 4-5 km. kuzeyin- da şöyle iki ucu kesik bir S harfi şek- den başlayıp Güneybatıya doğru böl- linde devam etmesi akla gelir. Bu du- gemizde takip edilir, bölgeyi kısmen rum Paleocoğrafya bahsinde daha zi- sınırlandırır. Bu kısımda Paleozoik he- yade incelenecektir. men hemen sırf fena kokulu, rekris- talize kalkerlerden ibarettir. En iyi Şimdi güneydoğudaki bu Paleozoik görüldüğü yer Şahingediği (lf) civa- butonierleri birer birer gözden ge- rındadır (Şekil l, 2). Buradaki kalker- çirelim: ler muhtelif istikamatte çatlakları havi olup, tabaka kalınlıkları da daha faz- Ashabıkehif Paleozoik'i: Buradaki ladır. Bu kalkerler üzerine kırmızı, gri Paleozoik Kalkerler, ve şistlerden iba- marn, gre ve konglomera interkalas- rettir. Kalkerler hemen hemen tama- yonlu tabakalar (Oligosen veya Oligo-mi- men mermerleşmiş olup renkleri siyah yosen) Diskordans olarak otururlar, ve beyazdır, çekiçle vurulunca çok fena (kesit VIII. Paleozoik kalkerler Oli- kokarlar. Kalkerler ortalama olarak 23 (N35 E) doğrultulu, ve (55 SE) meyil- yolunun 40 nci km. sinde Kavaklıhan lidirler. Bu mermerleşmiş kalkerlerin mevkiinin l km. kuzeyindeki Paleozoik: üzerlerine ayni istikamette ve Paleozo- ik adanın Güneydoğu kenarında bulu- Burada beyazımsı Burdigalien kal- kerleri siyah renkli ve fena kokulu nan yeşilimsi mavi renkli şistler gelir. Paleozoik kalkerler üzerine diskordans Bunların dar üzerinde siyah kalker ete- olarak oturur. Paleozoik kalkerleri- manlı breşler bulunur (kesit VI, şe- kil 3). nin istikametleri N 25 E, ve yatımla- rıda 29 SE dir. (Şekil 4). Aşağıkösebalcı Paleozoik adası: Pozantı şosesinin 46 ncı km. si ci- Bu sırf fena kokulu kalker- varında tabakaların stratigrafik durum- lerden ibarettir. Mersin Pozantı asfalt ları şöyledir: şekil 5

üstte : Ostreali greler —Zaviyevi diskordans Sarımsı renkli sert kalkerler Miosen — Zaviyevi diskordans Kloritli şistler Gri ve siyah renkli, şistimsi kalkerler Gri renkli, kristalize, ince dokulu ve fena kokulu Paleozoik kalkerler altta : Siyah renkli, rekristalize ve fena kokulu kalkerler

Sakızçukuru köyü Paleozoik bu- Kelkadirtepe yakınında (6İ) ve toniyeri (veya Bozağaç P. butoniyeri): şosenin kenarındaki Paleozoik ada- (Şekil : 21), . cığı: Bu ada hemen hemen sırf açık Bu küçük tepecikte, üzerleri demir renkli veya siyah ince dokulu rekrista- oksitli kısımları havi, rekristalize ve lize, fena kokulu kalkerlerden ibarettir. ince dokulu kalkerler vardır. Bu kal- kerler muhtelif istikametlerde çatlaklı- Körlü'nün kuzeyindeki Paleozoik butoniyer : (Şekil : 6). dır. Bunların üzerlerini Kretase ya- şında olduklarını sandığımız kalkerler 5 numaralı manazırî krokiden de diskordansla örterler. Bunlarında üzer- anlaşılacağı üzere bu Paleozoik ada asfalt yol kenarındadır. Adayı Gülek lerim ikinci bir diskordansla marnlar boğazından gelen dere destere gibi örtmüştür. Görülüyor ki burada da kesmiş, ve bir Kapız vücuda getirmiştir. bir Double diskordance yardır. Şekil: 8 Yine burada stratigrafik durumu in- celersek şöyledir: Kaderilköy Paleozoik butoniyeri: Altta: Fena kokulu gri renkli şisti Burada Paleozoik çok ince dokulu, kalkerle, ve şistler siyah renkli ve fena kokulu kalkerler- Diskordans, lerden ibarettir. Bunların üzerlerinde Paleozoik elemanlı Konglomera çok ince dokulu, hafif yeşilimsi renkli, Üstte Miyosen (Burdigalien) kalker- boşluk ve çatlakları demir oksitlerle leri Şekil: 7 dolmuş grezo kalkerler vardır. 24 Hacıkırı Paleozoik butoniyerleri: örter. Mersin-Pozantı yolunun 79 ncu Hacıkırı Paleozoik butoniyeri Ça- Km. sinde Kör Alibanı mevkiinde (2G), kıt kanyonundaki Paleozoik butoni- Şekil : l0: Bilhassa Paleosen Marno yerinin bölgemize doğru olan bir kalker tabakalarının ince bir kaide uzantısıdır. Siyahımsı kahverenkte olan konglomera tabakasını müteakip Kre- çok sert rekristalize kalkerler ve gre- tase, hattâ Üst Kretase kalkerleri üze- lerdir. Biraz fazlaca çatlaklı olan bu rine diskordans olarak oturduğu gö- sahreler üzerine Hacıkırı'nın biraz rülür. Şekil: 11, 12. Bahsedilen mev- kuzeyinde doğuya doğru açılan vadi- kide Üst Kretase kalkerlerinin durumu lerde sert; ince dokulu, beyaz Alt Mi- N55W, 31 SW, Paleosen tabakalarının yosen kalkerleri diskordansla otururlar. ise NS, 23 Wtir. Büyük bir dikordans mevcuttur. İkinci zaman (Mezozoik) Kretase Genel olarak ince, rekristalize olan kretase kalkerleri yeryer çok ince, Etüt edilen sahada İkinci zamana adeta sublitografik karakterde, ve bu ait ancak Kretase devri sahreleri mev- çok ince olanların çok açık gri, bej, cuttur. Bu Kretase arazisi de bölgenin beyaz hattâ penbe renkte olanları var- Kuzeyinde ve Batısında bulunur. Arada dır. Bu sublitografik olanların bazı- adacıklar halinde bir iki yerde daha larının içinde sileks nodülleri bulun- görülürse de okadar önemli değildirler. maktadır (Korali hanı mevkiinde) (2G). Kretase iki fasies gösterir : Kanaatımıza göre bu ince dokulu a) Kalkerli fasies kalkerlerin hepsi üst kretaseye aittir. b) Fliş fasiesi Zaten kretase tabakaları bünyeleri e — Kretase kalkerleri: bakımından da yukarıya doğru incel- mekte ve nihayet Fliş fasiesine kalbol- Çakıt kanyonu batısında, Gülek maktadır. Kretase kalkerlerinin ekse- boğazı güneyinde, (2G), Cuma dağı riyetle ince dokulu ve biraz kristalize güneyinde (4f), Kadıncık ırmağı üze- olanlarında nadiren fosil bulunmaktadır. rinde, Parmakkurdu güneyinde, ve Ilı- cahamamları (l0d ) mevkiinde Kretase Kaderli köy doğusunda ve Tarsus- kalkerlerine rastlanılmıştır. Bunlar Pozantı şosesinin de doğusundan ge- umumiyetle beyaz, gri veya penbe çen bir profilde görüldüğü üzere çok renkli, sert çok ince dokulu, bazen sert, oldukça ince kalker tabakası rekristalize kesif kalkerlerdir. Tabaka- vardır. Bu kalkerin içinde tek tük lar çatlaklı, iltivalı ve kısmen faylıdır- Paleozoik elemanlara rastlanır. Bu kı- lar. Asıl kırıklı ve fayh yeri Gülek sımlarda Paleozoik pek derinde ol- boğazı (Külekboğazı) civarıdır. Burada mayıp üzerinde adeta sıvantı şeklinde hattâ bir Şarıyaj başlangıcı bile mev- bir Kretase kalkerinin mevcudiyetini zubahis olabilir. Kesit VIII, Şekil 9, görüyoruz. da bu durum gösterilmiştir. Kretase Kretase kalkerlerinde nadiren fosil arazîsinde fayların istikametleri: (N30- bulunduğunu yukarıda bahsetmiştik. 35E) -(EEN - WWS) o kadar mütehav- Köralihanı mevkiinde sileks nodüllü, vildir. çok ince dokulu kalkerlerde: Bu kalkerler bazı yerde Fliş, bazı Olobigerina sp. yerde Eosen (Paleosen); bazı yerde de Nodosaria sp. Oligosen veya Burdigalien sahrelerin Textularta sp. 25 Globotruncana Linnei Mersin-Pozantı asfalt yolunun 78-79 Ostracod uncu kilometreleri civarında görüler Globorotalta jeolojik durum şekil 13 deki gibi renk- gibi fosiller bulunmuştur. Bu fosillere li sert kretase kalkerleri üzerine gri göre mevzubahis kalkerlerin yaşları renkli sert Eosen (Paleosen) kalkerleri (Üst Kretase) dir. diskordansla oturmaktadır. Kretase kal- kerlerinin oturdukları temel görülme- Mersin-. Ulukışla asfalt yolunun 78 mektedir. Parmakkurdunun (9 E) bir- inci km. leri hizasında, ve şosenin do- buçuk kilometre güneyinde kapızın ğusunda biraz marnlı, gri ve yer yer içindeki tabii bir kesitte çok iltivalı penbe ve harici umumî manzarası ağaç olarak görülen kalker tabakalarının da kütüğü gibi dallı budaklı kalkerlerin Kretase yaşında olmaları muhtemeldir. ince kesitlerinde de. mikroskop altında: Bu çok güzel iltivalı tabakalar üzerine Globigerina sp. Burdigalien kalkerleri hafif ve geniş Globorotalia • ondülssyonlu bir iltiva yaparak diskor- Globotruncana dans olarak oturmuştur. fosilleri bulunmuştur. Mültevi, levhalı; İçme hamamlarının kuzeyin de 330 kimi yeri ağaç manzaralı olan bu kal- metre rakımındaki tepede muhtelif fay- kerler mikrobreşoit olan daha sert ve larla yükselmiş çok çatlaklı, muntazam biraz rekristalize olanlara raslanmıştır. ince tabakalı, sert, içinde arahatlar ve- Penbe, kısmen gri çok ince dokulu ya nodüller halinde demiroksit ve sileks- Üst Kretase kalkerlerine Çakıt kanyonu leri havi, kınlına satıhları sert, keskin sağ versanında. Hacıkırı kuzey batısın- köşeli sert kalkerler mevcuttur. İltivalı da (2i)-rastlanır. Burada bahsi geçen ve faylı olan bu kalkerler daha ziyade kalkerler daha sık iltivalı, kırıklı ve fay- tabakasız çatlaklı, sert, sütbeyâzı ve lıdırlar (Kesit IX). çok ince rekristalize olan fena kokulu Keza Eminlik Köyü (2İ) civarında kalkerler üzerine yaslanmaktadır. gri ve penbe kretase kalkerlerinden ibaret küçük bir saha vardır. Üzerle- Hartadan da anlaşılacağı üzere muh- rine breş ve breşoid kalkerler gelmek- telif istikamette bulunan faylar bahse- tedir. Şekil 11. dilen tabakaların durumunu karışık bir şekle sokmuştur. Çok küçük mostralar halinde görü- len, ve içinde kat'i olarak fosil bulama- Çok ince, rekrestalizâ, sütbeyâzı dığımız çok ince dokulu açık yeşilimsi renkli fena kokulu kalkerlerin Paleozo- veya grimsi renkli boşluklarına demir ik'e ait olmaları melhuzdur. Bunların oksit dolmuş kalkerler mevcuttur ki, üzerindeki koyu gri çok fosilli kalker- bunları da kaydi ihtiyatla Kretaseye so- lerde görünüşleri itibariyle en üstte kuyoruz. Bahsedilen bu kalkerler Ka- diskordans vaziyette duran Burdigalien derli köyünün (İ5) 85 derece kuzey kalkerlerinden farklıdırlar. İçleri kal- doğusunda ve şosenin de 50 metre doğu- sitle dolmuş, muhtelif istikamette mev- sunda ki küçük tepeciktedir (Şekil 8). cut çok ince çatlakları havi aynı za- Paleozoik ile aralarında diskor- manda pertavsiz ve mikroskop altında oolitik bir manzarada görülen bu kal- dans bulunan çok ince dokulu açık ye- kerleri de daha ziyade Kretase kalker- şilimsi renkli, boşluklarına demir oksit lerine benzetiyoruz: dolmuş ve tabaka kalınlığı da çok az bulunan kalkerlerin- Kretaseye ait ol- Adeta Block faulting mıntıkası di- duklarını tahmin ediyoruz. yebileceğimiz içme hamamları (Ilıca) 26 mevkiindeki muhtelif istikametlerde bu- naatindeyiz. Çünkü serpantinler ve gab- lunan piyano tuşu şeklindeki fayların roik sahreler Kretase sahrelerinin ba- yardımıyla cüz'i miktarda Paleozoik zen aralarına girmiş, bazen de tama- ve daha fazlada Kretase tabakaları böy- men üzerlerine intibak etmişlerdir. M. lece meydana çıkmış bulunmaktadır. Blumenthal (19) radiolaritli serinin Üst Kretaseyi (Senonien-Maestristien)i tem- b Kretase Filiş fasiesi : sil ettiklerinden ve bu serpantin, gab- Bu fasies iki sahada mevcuttur. Fa- roik entrüzyonların da aşağı yukarı bu siese bölgenin kuzeyinde gayet küçük yaşta olduklarından bahseder. Bu ent- bir sahada rastlanır (3 g.). Hartamızın rüzyonlara bir yaş vermek lazımsa Üst ölçeğine göre gayet küçük bir sahaya sınırın Paleosen'le tahdit edildiğini söy- inhisar eden tamamiyle tipik olmayan liyebiliriz. Bu entrüzyonlar kısmen Kre- bu Kretese filisi çok ezilmiş, kırıklı, tase içinde, kısmen de Kretase dışında Şistimsi Marn ve Marno Kalker, kumlu olmuştur. Yeşil sahre elemanları Üst kalker, hattâ kısmen gre ve kalkerler- Kretase tabakalarının hiçbir yerinde den ibaret karışıkça bir fliş fasiesidir. görülmemiş, ancak Oligosen ve aşağı Mi- Filiş fasiesinin bulunduğu ikinci saha osen konglomeralarının bünyelerinde bölgenin batısında kısmen serpantin- elemanları görülmüştür. lerle karışık şişt kalker, pek az miktar- Netice olarak şunu anlıyoruz ki da da radiolaritleri muhtevi bir saha Mezozoik içerisinde büyük bir teressüp vardır ki, bu sahadaki fasies metamor- boşluğu mevcuttur. Ancak kretase taba- fize olmuş flişimsi bir fasiesi hatırlatır. kalarını görüyoruz. Ondan evvelki teres- Geniş manada bu saha fasiesini de sübata ait hiçbir emare yoktur. Ku- benzerliğinden ötürü fliş fasiesine sok- zeyden, batı-batı güneyden bölgeyi ade- tuk. Görünüşü itibariyle umumiyetle ta kucaklıyan Kretase arazisi büyük yanmış kavrulmuş gibi bir manzaralı akar suların vadileri içinde güneye silisleşmiş şistimsi kalker, daha az me- doğru uzanmış kollar halinde tersiyer tamorfize olmuş açık gri kalkerler, bi- arazisi altından meydana çıkar. Bölge- raz koyu renkli, gre münavebeli olan nin diğer yerlerinde ise Kretase mos- bu fasies serpantin ve gabroik grup- traları daha ziyade fayların yardımıyla tan sahreleri de ihtiva etmektedir. Me- meydana çıkmıştır. tamorfizmaya uğramış olan bu fasieste Trias ve Jura bölgemizde görülme- metamorfizma tesiri güneyde daha az- mişse de teressüp edip bilâhere erozyon- dır. larla aşınmış olması pek muhtemeldir. Serpantinler ve yeşil sahreler : Üçüncü Zaman (Tersier). Bölgenin batı ye güney batı kıs- Bölgemizde Tersiyer arazisine ait mında rastlanılan bu sahreler bölgenin Nummulitik ve Neojen mevcuttur. dışarısına doğru uzanır ve geniş alan- lar kaplar. Kuzey batıdaki serpantinli Nummulitik sahada radiolaritler de görülmüşsede Nummulitik araziye ait Paleosen ve gayet azdır. Serparstinlerle ilişimsi Kre- Oligosen mevcuttur. Paleosen rüsupları tasenin sınırları her yerde pek bariz çok küçük bir sahada görülmüştür. değildir. Serpantinler ve gabroik sahrelerin Paleosen entrüsyonlarının Nummulitıkten evvel, Paleosen arazisi bölgenin kuzeyin- Kretase sonlarına doğru olduğu ka- de gayet, küçük bir sahaya inhisar 27 eder. Külekboğazı güneyinde, Mersin- Bu marko fosiller tatmin edici ol- Pozantı asfalt yolunun 79 uncu km. madığından mikroya müracaat edilmiş sinde Köralihanı (2G) mevkiinde bil- ve yukarıda zikredilen fosiller bulun- hassa bu hanın arkasında (doğusunda) muştur ki bunlara istinaden de araziye ki küçük vadilerde görülen Paleosen Alt Eosen Paleosen yaşı verilmiş- mostraları (şekil l0) Kretase kalkerleri tir. üzerine bir iki metrelik bir kaide Namrun-Tarsus yolu üzerinde, Sa- konglomerasıyla diskordans bir vaziyet- rıkavak civarında bölgemiz sınırı kena- te oturur. Şev şeklinde doğuya doğru rında diğer bir Eosen sahası vardır ki incelen bu kaide konglomerası umumî bu saha bölgemizin dışında kalır. olarak açık renkli bir konglomera olup elemanları, kısmen sivri köşeli, kısmen Korali han'ın batı kenarına yakın de yuvarlak köşeli, siyah renkli rekris- bulunan arazi, çok fosilli, grimsi renkli talize Paleozik kalkerlerinden ve sileks marnlar ve marnlı kalkerlerden ibaret- parçalarından ibarettir. Elemanlar muh- tir. Çok az bir sahayı kaplıyan bu ara- telif büyüklüktedir. En irisi 0,80 m. ziyi de kaydı ihtiyatla Eosen'e koy- çapında Kretase kalkeridir. Konglome- duk. Şekillerde görüldüğü gibi Burdiga- ranın çimentosu kalkerdir. Konglome- lien kalkerleri'nin tabanını teşkil eden ra üzerinde NS, 23 W istikamet ve meylini konglomeraların altında gri renkli, Tur- (doğrultu ve eğimini) gösteren gri renkli ritella'lı marnlar, yine açık gri renkli, çok ince tabakalar halimde ve çok fosil ve iyi muhafaza edilmemiş birçok ihtiva eden sert kalkerler bulunur. Bu Gasiroropod ve Lamellibranş fosillerini kalkerlerin orta kısımlarını pembemsi ihtiva eden kalkerler mevcuttur. Bu kırmızı renkli Aloevlin'li kalkerler marnlar içinde 4-5 m. de şerit halinde, teşkil eder. Bol mikro fosilli bu kalker- satıhları sarı, içleri gri; 0.05 m. lik da- içinde: ha sert marn'dan ibaret ara tabakaları vardır. Bütün kalınlık 40 m. dir. Alt- Rotalin Sp. taki kalker kısmı da 6-7 m. olup marn Biloculina Sp. ve marnlı-kalker enterkalasyonu halin- Trilodulina Sp. de ve yer yer adeta Lumaşel manzara- Mercan kesiti parçası sındadır. Dentridınu (Peneropliade) Asierigerina Sp. Şekilden de anlaşılacağı gibi faylarla Amphistegina Sp. az çok karışık bir halde bulunan bu Penoropİis bölgede Burdigalien'in kalker ve konglo- Miscelanea-miscella meralarının altında görülen bu sah- Aluonellidae (Alveolina?) releri şimdilik Eosen'e sokmaktan baş- Bryozoa ka çare bulamadık. mikro fosilleri bulunmuştur. Bahsedi- len bu kalkerlerin en üst seviyesinde Oligosen de: Bölgenin kuzey batısındaki Paleo- Campaline parçası zoik veya Kretase üzerine yaslanmış Chlamys multistriaius Poli ye olan Oligosen arazisi genel olarak gri, benzer şekiller, kırmızı marn ve kumlu marnlar, gre kalker ve konglomeralardan ibaret olup Nemocardium kalıpları ve daha ziyade kara teşekkülleridir. Rü- Exogyra benzer şekillerde fosiller supları göl, kara ve estuarine evsaf ta- bulunmuştur. şırlar. Az çok bir enterkalasyon göste- 38 ren bu tabakaların kalkerli, marnlı ve l— Yeşil renkli serpantinler greli olanlarında bilhassa Gülek boğa- Diskordans zı kuzeyinde nebat fosilleri Planorbi- dae fosilleri bulduk aynı fosilleri M. 2— 40-50 kırmızı renkli, demir Blumenthal (20) bulmuştur. Bütün bun- oksitli, karasal marnlar. lara istinaden bu araziye Oligosen ya- 3 — 2 m. Gevşek çimentosu pek şını verdik. Paleozoik ve Kretase taba- az olan bir konglomera kalariyle Diskordans durumda görülen Elemanlar, kısmen yuvarlak, yeşil bu formasyon'u bölgemizde Eosen'le sahre ve serpantinler. olan vaziyetini göremedik. Fakat M. Blu- menthal (20) bu formasyonun bölgemiz En irisi 0.1-0.15 m. dışında, Namrun-Sarıkavak arasındaki 4 — Lâmellibranş ve Gastropod'lu boğazda Lutesien favnalı kalkerlerle gri ince dokulu, marnlı greler. Planorbides'li marnlı kalkerler arasın- Stratifikasyon yukarıya doğru da- da aşikâr, bir diskordans görmüştür. ha muntazamlaşır. Kırmızı renkli marnları, kırmızı de- 5 — 0.15 m. Gevşek dokulu grenler, mir oksitle sıvanmış, çakılları biraz içinde yeşil elemanlar vardır. karasal rejimi gösteren marn, kumlu marn ve konglomeralardan ibaret olan 6 —- 6 m. yeşilimsi gre'ler. Bu Burdigalien kalkerleri altındaki konglo- greler üst tarafa doğru marnlı kalker- meraların arasındaki münasebetler kat'i lere geçiyor. olarak bulunamamıştır. Her ikisi ara- 7 —-8 m. Serpantin ve eruptif sındaki intibak durumu pek aşikâr sahre elemanlarını havi marnlı kalker. olmamakla beraber her ikisine birden l — l m. gri renkli, sert, irice Oligo-Miosen yaşının verilebileceği elemanlı fosilli greler. kanaatındayız. Bu şekilde belki daha doğru bir iş yapılmış olur. Hartamızda Bütün bunların üzerlerine diskor- Oligosen diye gösterdiğimiz formasyon dans olarak bej renkli, marnlı kalker- içindeki konglomeralar muntazam taba- ler gelir ki bu marnlı kalker ve üzerin- kalar halinde, sert, bazı yerlerde de yu- deki tabakaların Burdigalien yaşında muşak hatta biraz gevşekçe gre ve konglomeratik gre halindeki, Konglo- oldukları aşikârdır, mera elemanları muhtelif olup, köşeli 4 Numara ile gösterdiğimiz marnlı eleman nadir görülür. En çok beyaz grelerde bulduğumuz fosiller: veya siyah renkli Paleozoik kalkerler, serpantinler, ve yeşil elemanlar mev- Meretrix inorassata (Sowerby) ye cuttur. Bunlardan başka eruptif benziyor. eleman ve gre'den ibaret bazı eleman- (Oligosen). lar daha vardır. En iri eleman 0.1-0.15 Arca m. çapında kalker elemanlarıdır. Glycumeris Evrenli (9d) kuzeyindeki Oligosen: Pecten Genel olarak vasıflarından bahset- Septifer tiğimiz Oligosen formasyonlarından baş- Tıırritella'lara benzer iç kalıplar ka Evrenli (9d) de görülen formas- yonun durumu şöyledir: Pirula Sp. Ampulina Aşağıdan yukarıya şu vaziyette gö- rülür. müfredit mercan'lar bulunmuştur. w Miyosen kalınlık her yerde aynı değildir. Bilhas- sa Kretasenin erozyon sathı üzerinde Etüd sahamızın çoğu kısmını teşkil çukurlukları dolduran bu konglomera eden Miyosen arazisi alt ve orta Miyosen muhtelif yerde muhtelif kalınlıklar gös- diye ayrılabilmiştir. Orta Miyosen'de Hel- terir ve kretase üzerinde ilk teressüp vesiyen ve Tortoniyen olmak üzere tefrik etmiş kısımlar tamamen breş halindedir. edilebilmiştir. Bunlara ait muhtelif se- Külekboğazı vadisinden doğuya doğru viye ve fasiesleri mümkün olduğu ka- gittikçe kalınlık azalır, hattâ bazan çok dar ayırmıya çalıştık. inceldiği yerlerde konglomera kesik ke- sik, adeta adeseler halinde görülür. Ba- Alt Miyosen (Burdigalien) zı yerlerde de konglomeralar tamamen Alt Miyosen, konglomera, marnlı kaybolur, kretase kalkerleriyle Burdiga- kalker, marn ve kalkerlerden ibarettir. lien kalkerlerinin doğrudan doğruya Hartamızın mikyası nisbetinde bunları temasa geldikleri görülür. Fakat Çakıt kısmen hartaya kaydetmiş, kısmen de vadisine yaklaşınca breşik olan konglo- basit profillerle izaha çalışmış bulunu- meraların kalınlıkları tekrar artar ve yoruz. Çakıt kanyonunun sağ versanında Üst Burdigalien'in ihtiva ettigi sahreleri Kretase kalkerleri üzerinde azamî şekli- alttan itibaren sıra ile tetkik edelim : ni alır. Çukurbağ (2 g) da 300-350 m. ve bunun 3 km. doğusunda (Çukurbağ'- Konglomeralar : ın doğu mahallesinde) 70 in. bir kalın- Yukarıda da bahsolunduğu gibi bu lık görülür Şekil 12. Tarsus - Bozantı konglomeraların Oligosen konglomera- asfalt yolunun 78-79 uncu km. leri ara- sında Çukurbağ'ın doğusundaki vadinin larından tefriki bunlarda gri veya kır- sağ versanı yukarıya doğru takip edi- mızı marnlı ara tabakalarının bulunma- lirse şu tabakalar görülür : yışı ile olmuştur. Bezi yerde tamamen breş evsafı, bazı yerde konglomera- — Bol miktarda mikro fosilleri ha- tik gre evsafını taşıyan bu konglomera- vi marnlı kalkerler. ların, Oligosen konglomeraları üzerine — 6-7m. ince tabakacıklar halinde gelişi ve aralarındaki sınır, pek iyi ta- lumaşel kalkerlerle, marn ve marnlı kal- yin edilememiştir. Bölgenin daha ziya- ker münavebesi. Bu kalkerler içinde de Kuzey kısmında Külek boğazından mebzul miktarda Lamellibranş ye Gas- gelen vadinin her iki versanında güne- fropod'lar vardır. ye doğru uzanan bu konglomeralar, — 35-40 m. gri renkli, elle ufala- bazı yerde Oligosen'in gre ve konglo- nabilir sertlikte marnlar. Bu marnlar meraları üzerine, bazı yerde de Eosen içi de muhtelif fasılalarla 0.05 m. lik konglomeraları üzerine ve yine bazı sert marn ara tabakaları görülür. Bu yerde de Kretase kalkerleri üzerine gel- mektedir. tabakada tektük Lamdlibranş ve fazla miktarda Turritella fosillerini muhte- Bilhassa Eosen ve Kretase ile dis- vidir. kordans bulunan konglomeralar üzer- Bu yukarıda bahsedilen Lumaşel lerindeki Burdigalien kalkerlerinin kai- kalkerinin ve marnların stratigrafik du- de konglomeralarıdır. rumları Paleosen tabakalarıyla Burdi- Oldukça muntazam bir stratifikes- galien konglomeraları arasında bulun- yon gösteren konglomeralar 0.3 m. -1.5- malarıdır. Fosillerin tayinleri yapılama- 2 m. tabakalar halinde olup, serinin dığından bu tabakalara kat'i bir yaş bütün kalınlığı 350 m. kadardır. Bu veremiyoruz. 30 Marnlar üzerine gelen konglome- kaide konglomeraları oldukları kanaatin- ralardan itibaren Miosen başladığına deyiz. göre marnların yaşı Miyosenden fazladır. Alt Miyosen'in marnlı kalker, kum- 300-350 m. kalınlıkta olan konglo- lu kalker, marn ve kalkerleri: mera elemanlarının ekserisinin kö- şeleri yuvarlaktır. Konglomera eleman- Yukarıda bahsedilen alt Miosen'in ları beyaz veya bej renkli kalkerler, kaide konglomeraları olarak kabul ettiği- sileks, siyah rekristalize ince dokulu miz konglomeraların üzerine alt Miyose- kalkerler, yeşil sahreler ve eruptif sah- nin kalker veya marnları gelir. Bu kalker- relerdir. En iri eleman beyaz kalker lerin muhtelif seviyeleri vardır. Hatta elemanları olup 0.2 m. çapında olanı daha doğrusu marn, marnlı kalker ve görülmüştür. Marnların üzerindeki kalker münavebesi vardır. Bölgede etüt konglomeralar evvelâ kahverenkteki gre, yapan M. Blumenthal de (22) Burdiga- kalkerlerle başlar. Grelerin de üzerle- lien'i sırf kalkerli olarak göstermiştir. rine, harici tesirlerle satıhları esmer Halbuki ekseri kısmı kalkerli olan bu renk alan beyaz gre konglomeratikler formasyonun marnlı kalker ye marnlı ve konglomeralar gelir. Bu konglome- seviyeleri vardır. Bundan başka kalker- ralar Çukurbağ'ın kuzey doğusunda lerle marnlı kalkerler ve marnlar ara- şoseye yakın yerde 30 derece meyille sında yan geçişler mevcuttur. kuzey batıya doğru yatmışlardır. Alt Miosen'in marnlı kalker ve marn- Konglomeralar, Burdigalien kalker- ları üzerinde üst Miosen marnlarının lerinin aşınması ile Fenk (4 h) in 3 km. bulunduğu yerlerde aradaki kontakt güney doğusunda ve Kızlarkalesi'nin sınırlarını takib edebilmek müşkül ol- (4 h) de 3 km. batısında birer ada gibi muştur. Evvelce yalnız kalkerli olarak görülür. Fenk yakınındaki vaziyet şekil kabul edilen Miosen'in bu yeni özellik- 21 de gösterilmiştir. Keza Kuşçular leri tarafımızdan bulunmuş, Mersin-Ada- Eminlik arasında (2 i) ince breş tabaka- na bölgesindeki çalışmalarda bu nokta- ları yine görülür. (Şekil 11). lara önem verilmesi lüzumu daha arazi çalışmalarımız sırasında bildirilmişti. Burdigalien konglomeraları bazı yerlerde faylıdır. Meselâ Mersin-Pozantı Alt Miosen (Burdigalien) nin kalker asfalt yolunda, 61 nci km. taşı civarında marn ve marnlı kalkerlerinin umumî yolun kenarında büyük vadiden kuzey kalınlığını 700-1000 m. tahmin etmek- doğuya doğru uzanan fay konglomera- teyiz. Bu kalınlık muhtelif yerlerde ları kesmiştir. Keza aynı yolun muhteliftir. Bölgenin Batısında bu kalın- 65 nci km. sinde yine bir fay görülür lık daha fazladır. Paleozoik nüvelerin 64 üncü km. de vaziyet daha aşikâr (adacıklar) bilhassa Güney ve Güneydoğu görülür Şekil 14. yamaçlarında görülen Burdigalien kal- kerlerinin kalınlıkları pek azdır. Bölge- Konglomeralar, bahsettiğimiz yer- nin Doğusunda Bucak (4i) Hacıkırı lerden mada Paleozoik üzerinde de yer (2i) arasında 500-600 m. kalınlık mev- yer mevcut olup Paleozoik ile Burdiga- cuttur. Külekboğazı (I g) Tarsus (9 i) lien kalkerleri araşma adeta bir kama arasında Dr. Suat Erk ve Jeolog Cemal gibi girmiştir. Bölgede diğer formas- Öztemür'ün yaptıkları 1/20.000 lik ke- yonların ortasında adalar halindeki bü- sitte kalkerlerin kalınlıkları 550 ın. ola- tün Paleozoik formasyonların üzerinde rak tesbit edilmiştir. Fakat bu kalınlı- aynı konglomeralar görülür Şekil 3. ğın daha fazla olduğu kanaatindeyiz. Bu konglomeraların da Burdigalien'in Hacıkırı'dan Doğuya doğru kalınlık 31 azalmaktadır. Bölgenin Batısında kalın- Yukarıda zikredilen Pecton Cham- lık artar. Hartamızın dışır da Silifke'ye lys ve Ostrea fosilleri Burdigalien-Plio- doğru kalınlık daha da çoğalır. Yerine sen'i temsil etmekte iseler de fosilleri göre 1000 m. yi de aşar. tayin eden Bn. Lütfiye Erentöz, Adana- Mersin havzasında bunların Alt Miosen'i M. Blumentharin (19) Çevre kalker- temsil ettiği fikrindedir. Biz de aynı ka- leri ismini verdiği, birbirinden tefrik naatte bulunuyoruz. edilmesini çok güç addettiği Kretase-Ne- ojen kompleksi tamamen kalkerlerden Konglomera serisinin üzerine gelen ibaret olmayıp Kretase ve Neojenin de Burdigalien kalker serisi hemen her ince etütlerle tefriki imkânı vardır. Her yerde açık grimsi veya bej renkli, kırık- iki kalker arasındaki Burdigalien kon- lı yahut nodüllü diyebileceğimiz marn- glomerasının bulunduğu yerlerde bu lı kalkerlerle başlar. Bunların içinde güçlük yoktur.Aradaki konglomeranın Alg, Mercan, Brynzoerler vardır. Bur- inceldiği veya yer yer tamamen kaybol- digalîen kalkerleri'nin en alt seviyele- duğu kısımlarda hakikaten bu güçlük rinde Alg'i ve Mercan'lı kalkerle adeta ortaya çıkar Alt Miosen'in kalkerli ve adalar teşkil etmiştir. Bu Alg'li adalar marnlı seviyelerini bir kaç yerde göre- devamlı olmayıp Burdigalien içinde alt lim : seviyelerde yer yer mevcuttur. Mezar oluk = (Güzel oluk) (4g) da Gülek (== Çamalan )'ın doğusunda- Pozantı-Mersin asfalt yolunun takriben ki vadi asfalt yoldan itibaren vadinin 65-66 kilometresinde, yolun- doğusunda başına doğru takip edilirse, aşağıdan aşağıdan yukarıya doğru şu kesit ta- yukarıya doğru şu tabakalar görülür: kip edilebilir. Kahve rengine kaçan penbe renkli, En üstte sert, beyaz kalın taba- bazı kısımları kumlu, bazı kısımları da kalar, adeta banklar kaimde kalkerler. marnlı olan kalkerler. (Oligosen). 0.1-02.m. lik şeritvari tabakalar ha- — Konglomeralar (Burdigalien) linde sarımsı kahve renkli, küçük La- — 1-2 m.bej renkli, sert, ve fosilli mellibranşlı kalkerler. kalkerler. — Nodüllü, az miktarda Alg'lı kal- Pecten, Echinid, Miliolidae (Pyrgo) kerler. Ayrıca Ostrea'ları da havidir. ve Archais (Burdigalien) (=l inci Ostrea zonu) Ostrea cras- — Kahvemsi renkli, irice elemanlı sisima Sowerby gre. Küçük Lamellibranş ve bazı nebat — Sarımsı renkli ve bol Pecten'li izlerini havidir. marnlı kalkerler. Pecten, chlamys aff. —2 m. beyaza yakın açık renkli, Scabrelia LK. sert, biraz kumluca ve az fosil ihtiva Buraya kadar olan yukarıdaki 4 eden kalker (Lamellibranş parçaları ve tabaka serisinin mecmu kalınlığı Miliolidae). 200-250 m. tahmin edilmektedir. — l m. Konglomeratik greler. Ele- — Konglomeralar (Burdigalien'n manları (siyah veya beyaz renkli kal- kaide konglomeraları). kerler, breş, mikrobreş ve sleks.)lerdir. Buraya kadar saydığımız 5 tabaka — 4 m. içinde tek tük çakılları muh- serisi Burdigalien'e aittirler, tevi sert kalkerler. — Pembemsi kahve renkli kumluca — l0 m. sarımsı renkli, sert ve no- kalkerler. (Oligosen). düllü (yumrulu) kalkerler. 32 — 5 m. Gri renkli, kumlu kalker- beyaz, sarımsı renkli ve sert olan kal- ler. kerleri vardır. (Chlamys, Pecten, Penctunculus, Cuma dağı (4f): Semicassis, Meretrix sp.) Cumadağı zirvesiyle Kadıncık ırma- — l m. Fosilli kalkerler. (Flabelli- ğı arası takip edilirse aşağıdan, yukarı- pecten?, Turbo vs.) ya doğru normal olarak şu tabakalar görülür: — 14 m. Arada bir m. kalınlıkta bir kalker tabakasını havi muntazam — Kretase kalkerleri. levhalara ayrılan kumlu marnlar, (Echi- — Breşli bir seviye. nid). — Kalker ve konglomera münave- — 40 m. Gri veya sarımtrak renk- besi ve bazı gri veya kırmız, marnlı li, sert, biraz marnlı kalkerle, marnlı, seviyeler. (Oligosen). fakat nodüllü kalkerlerin enterkalasyo- nu (Globigerina, Textularia, Rotalia, Satıhları sarı, içleri beyaz kalker Discorbis) (l inci Ostrea zonu?) — 50 m. Tabanda bir iki metrelik Chlamys?, Flabellicten. Alg'lı ve Mercanlı kalkerle başlıyan — Beyaz, sert, az mikro fosilli kal- - beyazımsı renkli, biraz marnlı, fosilli ker. kalkerler. (Echinid ve Lamillibranş- — Sarımsı marnlı kalkerler. lı seviye) Schizaster cf. Louisatoi Cotteau, Amussium cristatum Bronn — Bol fosilli sert kalkerler mut. badense Fonannes, Pectunculus — Sarımsı renkli, ince tabakalı ve iç kalıp. fosilli marnlı kalkerler. — 1-2 m. Bezaz, sert ve mikro fo- Bu kalkerlerde: silli kalkerler. Miliolidae, Archais, Sorites, Aloe- — 50-80 m. Bol fosilli marnlı kal- olinellidae gibi mikrofosiller bulunmuş- kerler. tur. — Birkaç yüz metre kalınlıkta, Çukurbağ köyü (3 g) Pozantı-Mer- sert, beyaz kalkerler. sin şosesi doğusundaki mahallesi: Şekil 12 Sırasıyla takribi kalınlıklarını Ve Buradada aşağıdan yukarıya doğ- karakterlerim verdiğimiz bu tabakalar ru tabakaların sıralanışı şöyledir: serisi alt Miosen (Burdigalien) yaşında- En altta Kretase subasmanı bunun dır. Gerçi makro fosillerin etüdünü ya- pan Lütfiye Erentöz bu serideki fosil- üzerinde de: lere Burdigalien-Vindebonien demişse de 70 metre konglomeralar. Burdigalien olması ihtimalinin daha Sarımsı renkli marnlı kalkerler kuvvetli olduğunu düşünerek bu kara- (Pecten, Thracia cf. Pupescens, orta rı bize bırakmıştır. Bize göre bu seri- Miosen-alt Miosen, Clypeaster af. la- nin Burdigalien yaşında olması, kuv- tirostrts Agassiz) Burdi - Helvet. vetle muhtemel, aynı zamanda arazideki müşahedelerimize de uygundur. Çünki, Sert, sathan sarı içleri beyaz renkli, bu kesitin en altında Burdigalien kaide ince elemanlı ve bol fosilli kalkerler konglomeraları, en üstünde de alt Mü (Miliolidae, Quinqueloculina, Amphis- osenin her yerde gördüğümüz tipik; tegina, Sorites?) Burdi.? 33 Bu kalkerin daha üst seviyelerine mevcuttur. Mikrobreşoid beyaz kalker- doğru da (Lithothamnium, Textularia, lerde Miliolidea ( Quinqueloculina), Mercan parçaları) bulunmuştur. Pyrgo ve Archais fosilleri bulunmuş- tur. Mersin-Kuzucubelen (12a) yolunda ve Kuzucubelen'in iki kilometre Güne- Kaderli köyü yakınından (h.5.6) ge- yindeki vaziyet şekil 15 de gösterilmiş- çen basit profilde (şekil 8) görüldüğü tir. Burada üç numaralı tabakanın yeryer gibi Paleozoik üzerine diskordansla ge- çok ince zerreli, gre manzaralı seviye- len çok ince, adeta sıvaşmış gibi bir kal- leri vardır. Asıl kalker veya marn, karto- ker vardır. Bu kalkerlerde Globigerina ne manzaralı ve yaprak yaprak ayrıla- sp. ve Bryozoa'lar bulunmuştur. Bu ta- bilir vaziyettedir. Yapraklar arasında bakanın da Kretase olması çok muhte- mikrofosil ve bilhassa pul pul 0.02-0.05m. meldir. Ayni basit kesitte 2 No. lı mik- kutrunda nebat fosilleri (Litocarpus)lar robreşoid kalkerde de (Amphistegina. vardır. sp., Heterostegina sp., Textularia sp., Myogypsina sp.,) ler bulunur. Bu kal- Mersin-Pozantı asfaltının 65 inci kerlerin de Burdigalien olması ihtimali kilometresinde görülen marnlı kalker- kuvvetlidir, lerden Echinolampas aff. tagliaferroi Cottreau fosili bulunmuştur ki bu da Burdigalien kalkerlerinin Paleozoik Burdigalien'i temyiz eder. tepeler etrafındaki durumu hakkında 3 No. lı şekil bir fikir verebilir. Burdigalien kalkerinin alt seviyele- rinde, Burdigalien'in bütün sınırı bo- Alt Miosen tabakalarında yukarıda yunca yer yer adacıklar halinde gerek kaydettiğimiz gibi kalker, marnlı kalker Alg ve gerekse Mercanları ve bazan da ve marn seviyeleri mevcuttur. Aşağıdan bunlardan yalnız birini muhtevi mücer- yukarıya doğru bu şekil tabaka tevali- ret tepelere rastlanır. Bu seviyeler da- si görüldüğü gibi kalkerlerden marnlı ha ziyade Burdigalien altında subas- kalkere, hattâ marna canibi geçişler de manın Burdigalien denizinin Alg ve vardır. Şekil 16 da gösterildiği gibi Mercan (Coral) yaşama şartlarının mü- Kızlarkalesi (4i) civarında görmek nasip olduğu seviyeler olup, Burdiga- mümkündür. Bundan başka ayni kal- lien'in Alg ve mercan'lı kalkerleri böy- kerden marnlı kalkere canibi geçiş lece teşekkül etmiştir. Parmakkurdu (8 e) nun l km. Kuzey ba- tısında görülmüştür. Keza Çiftlikköy Mersin-Pozantı şosesinde, Körlü'- (5h)deki kalker, marnlı kalker ve marn- nün 600 m. Güney batısındaki kalker- lar arasında böyle bir canibi geçiş var- lerde (Clypeaster, Heterostegina sp.?: dır. Amphistegina sp.? ve büyük Pecten'ler Burdigalien kalkerleri bahsini ka- vardır. Bu kalkerlerin kalınlıkları Sa- patırken ileride tekrar ele alacağımız rıkavak Paleozoik kalkerlerine yaklaş- Kuyulu (13 b) ve Çavak (12 c) arasında- tıkça azalır. Şekil 5 de Paleozoik siyah ki mebzul Miyogypsina ihtiva eden kalkerleri ile Tortonien greleri arasında kalkerlerin de Burdigalien'e dahil edil- bulunan kalkerlerin durumu gösteril- mesinin doğru olup olmıyacağını ispat miştir. Bu sert, beyaz, mikrobreşoid edemiyeceğiz. kalkerler burada çok incelmiştir. Paleo- zoiklüzerine diskordansla oturur. Bu- Orta Miosen nun da üzerine Tortonien greleri ikin- ci bir diskordansla gelir. Demek ki bu- Mersin Bölgesindeki Orta Miosen'in rada bir double diskordans (çift dis.) Helvesien ve Tortonien olmak üzere iki f kısma ayrılabileceğini ve bunların da koridor halinde uzanır. Keza yine Arap- her birinin muhtelif seviyelerinin mev- lar'dan Kuzey doğuya doğru Burdigali- cut olduğunu gördük. Bunları sıra ile en kalkeri üzerinde muhtelif adalar ele alalım. ve körfezler yaparak Durak (4 j) a ka- dar olan sahil. Bilhassa Kuzey doğuya Helvesien doğru geniş alanlar kaplıyan Helvesi- en'in bu alt seviyesi gri, hatta bazan ma- Genel olarak Helveşien yaşını ver- viye kaçan gri renkli, ekseriya konko- diğimiz tabakalar: idal kırılma satıhlıdır. Stratifikasyon'da pek iyi görülmez. Bu Pterepod'lu marn- 1) Pterepod'lu marn seviyesi ile baş- lar. lar (Alt Helvesien) esaslı iki tip arze- derler. 2) Marnların üzerine kaba gre ve kalkerler gelir. a) Plaket halindeki Pterepod'lu marnlar. 3) Bunların da üzerine Heteroste- gin'li gri marnlar gelir. b) Gri, mavsimsi gri renkli, Ptere- pod'lu yumuşak marnlar. Bu şekilde Helvesien arazisi esaslı a) Plaket halinde Pterepod'lu olarak üç seviye göstermektedir. Bu üç marnlar: Mersin-Pozantı asfalt yolu- seviyeyi de birbirinden ayırabilecek nun 58 nci km. sinde ve bu civardaki Paleontolojik, Petrografik ve hattâ To- gri renkli bol fosilli marnlar plaket ha- poğrafik karakterler vardır. lindedir. Altta yumuşak olan bu marn- lar yukarı doğru muntazam tabakalı, 1 — Alt Helvesien marnları: (Pte- daha açık gri renkli, sert ve levha ha- repod'lu marnlar) lindeki marnlara geçer. Bu birinci tip- Alt Helvesien arazisi Araplar kö- teki marnlar diğer tipe nazaran çok yünden (11 d) Güney doğuya doğru bir mevzii kalırlar. Bu marnlarda:

Cavolinia sp. çok Pterepode Cavolinia Audenini Vinassa (Helvesien) Vaginella çok

Amussium cristatum. mut. badense Fontannes (Burdi.-Vindo.) Lamellibranş Amussium sp. Cuspidaria

assa (kalıp) kaçıklar halinde (0.003-0.02 m.) mikro- Gastropod N Solarium (kalıp) breşoid kalker veya gre tabakcıkları Conus (kalıp) ile münavebeli olan bu Pterepod'lu marnlar bölgemizde daha geniş alan- Bryozoa Lunulites lar kaplamaktadır. Bu marnlar içinde başlıca fosil bulunan yerler: Yanıkkış- fosilleri mevcuttur. Bunlar az derin la, Kaderliköy civarları, Ulaş-Keşbükü denizlerin fosilleridir. arasında Kılıçiçmesi mevkii, içme ha- b) Pterepod'lu yumuşak marn- mamları vadisi, Araplarköy kuzeyi, lar: Ekser yumuşak, gri, bazan ma- Durak ve civarıdır. Bulduğumuz baş- yimsi gri renkli ve yer yer ince taba- lıca fosiller de şunlardır: Hyalaea (Pte- 35 repod), Amussium duodecimlamellatum 2 — Orta Helvesien; (Kaba greler Bronn (Vindebonien), Cavolinia Audeni- ve kalkerler) ni Vinassa (Helvet.), Balantium Peder Çiriştepe (8f) ve Çevlik (13 b) ara- montanum Mayer (Helvet.). sında Kuzey - doğu Güney - batı istika- Bunlardan başka tâyin edilemiyen metinde dar bir şerit hâlinde uzanan bazı Pterepodve Lamelilibranşlar var- afazi, sarımtrak kahverenkli, bazan da dır. Paleontologun fikrine göre ve ta- açık gri, kaba grelerle, yine ek- yin edilen fosiller nazarı itibare alı- seriyetle kaba olan bej ve sarımsı nırsa Helvesien hattâ alt Helvesien renkli kalkerlerden ibarettir. Bunlar- yaşını verdiğimiz bu Pterepod'lu marn- dan başka marn ve marnlı greler var- lar sahası İtalya'nın Piemonte havza- sa da ehemmiyetsiz sayılacak derecede- sındaki alt Helvesien ile mukayese dir. edilebilir. Bunlar umumiyetle derin de- Bahsedilen orta Helvesien'in aynı niz teressüpleridir ve plaket tipindeki cins sahreleri dahi her yerde ayni ka- marnlarla mukayese edilirse bunların rakterde değildir. En Batı kısımdan daha derin deniz teressüpleri olduğu Bozan'a (12 b-c) kadar olan kısmı da- anlaşılır. ha ziyade kaba, beyaz, sarı renkli ve Alt Helvesien'in bu iki tip sahre- bol mikrofosillidir. Bozan'dan Araplar'a lerinden başka Kuzucubelen'in (12b) (11 d) kadar gri, beyaz, sarımsı renk- 3-4 km. Güneyinde beyaz renkli karto- lerde, fakat daha kesif sert ve makro- ne marnlara benzer ve yer yer 0.003- fosilleri havi kalkerlerdir. Araplar-He- 0.004 m. lik detritik seviyeleri havi billi (lO e) arasındaki kalkerler kesa- marnlar da vardır. Bu marnlarda nebat fet itibariyle en Batıdaki kalkerleri an- fosilleri (Litocarpus), detritik olan kı- dırır vaziyette beyaz ve açık sarımsı sımlarda da (Bryozoa) bulunmuştur. renkli çok kaba, Kumluca kalkerler- dir. Bu aradaki kalkerlerde fosil bula- Alt Helvesierı marnlarının kalınlığı madık. Hebilli'den Çiriştepe'ye (9f) ka- Batıdan Doğuya doğru gittikçe artar. dar da umumiyetle açık gri renkli, Bölgemizin Doğu sınırında bu kalınlığı Kumluca ve sert kalkerler mevcuttur. 1000-1400 m. kadar tahmin ediyoruz. Çiriştepe'den Çevlik'e kadar bütün or- Genel olarak karekterlerinden bah- ta Helvesien sahasında greler ve hattâ sedilen alt Helvesien formasyonu hak- yer yer marnlı gre, greli marn taba- kında daha teferuatlı malûmat harta- kaları da vardır. Fakat kalker ve gre- nın, kesitlerin mütalâasından ve (18, 19) ler hâkimdir diğerleri ise çok azdır. numaralı şekillerin tetkiki ile edinile- Kalkerlerin bu çeşitliliği ancak yer yer bilir. canibi bir geçişin mevcut olabileceği fikrini veriyor. Sahre bakımından ca- Bunlardan Körlü (6i) civarında nibî geçiş de yapan bu kalkerlerler Cırbıklar-Karayayla arasındaki sahada genel olarak kumlucadırlar. (şekil 6)Alt Helvesien'in altta Burdiga- lien kalkerleri üstte de Tortonien gre- Çevrik-Çiriştepe arasında şeritvari leri ile temasını görmek mümkündür. uzanan sahanın kalker, gre ve marnlı Burdigalien kalkerlerini yarı kuşatmış grelerinde şu fosiller bulunur: gibi görülen marnların Batıya doğru Heterostegina. ince uzantısı Tortonien grelerine bir yan geçiş gibi görünürse de daha in- Textularia ce tetkik neticesi bunların grelerin al- Globigerina tına daldıkları anlaşılır. Miliolidae 36 Lumulites kaç yerinden katederek şunları göre- Clypeaster sp. biliriz: Clypeaster aff. depressus VADASZ Kuzucubelen (12 g) - Çevlik (13 b) Melanopsis arasında (şekil 15) de görüldüğü gibi 2 No. lı kaba, kumlu kalkerler Orta Amussium Cristatum Bronn mut. Helvesiene konulabilir. budense Fontannes Burdi. Pecten aff. Suparcuatus TOURNOUER Vindo. Menteş Kuzeyinde Çavak deresi sağ versanından Çavakköyün 500 met- Chlamys Solarium LAMARCK Bur- re Batısına doğru bir kesit yaparsak di. - Sahalien aşağıdan yukarıya sıra ile şunları gö- Genel olarak gördüğümüz Orta rürüz: Helvesien sahreleri aşağı yukarı 400- Gri beyaz renkli, konkoidal marn 700 m. kalınlıktadırlar. Bu sahayı bir te kısmen kalkerli marn (Alt Helvesien).

Muntazam çatlaklı, parke taşı gibi manzara arze- den kumlu kalkerler. Sarımsı gri, stratifikasyon satıhları düzgün olmı- yan, içleri sarımsı beyaz renkli kaba kalkerler. Gri renkli, içlerinde penbe renkli dandritimsi izler Orta Helvesien bulunan gre. Gri renkli, kumlu ve çok fosilli kalkerler.

Araplar'ın (11 d) hemen kuzeyinde Pterepod'lu marnlar üzerine sıra ile beyaz renkli, güzel sratifiye olmuş şu tabakalar gelir : kumlu kalkerler vardır. Konkoidal kırılma satıhlı, gri ma- Ilıcahamamları (l0 d) mevkiinde vimsi renkli ve nodüllü marnlar.

Sarımsı bej renkli, sert 0.15 m. lik tabakalar halinde, kısmen 150 200 m. nodüllümsü ve satıhları pürtüklü kumlu kalkerler. Kaba, elle ufalanabilen, yer yer sert ve sarımsı bej renkte greler.

Sarı kahverenkli elle ufalanabilen gıdan yukarıya doğru şu şekilde sıra- yumuşak greler. landıkları görülür : l m. sert, sarımsı kahverenkli lü- 300 m. tahmin ettiğimiz kahvemsi maşelimsi ve kumlu kalkerler. sarı renkli, yer yer sert, çapraz taba- kalanmalı ve bazı kısımları iri elemanlı 30 m kumlu, sert, konkresyone ve- greler. ya kırıklı kalkerler. 5 m. beyaz renkli, kaba, bazı yer- Bu kırıklı kalkerler Camili (11 d) leri kumlu kalkerler. de görülmektedir. l0 m. beyaz renkli, yer yer kaba Camili-Karadağ (10 e - f) arasındaki dokulu greler, sırtlar Kuzeyden Güneye doğru katedl- 10-15 m. sarımsı renkli, sert, bazı lirse Orta Helvesien tabakalarının aşa- yerleri breşoid gibi olan fosilli kal- terler (Alg, mercan, lamellibranş ve Bu gri renkli kumlu marnlarda Miliolide'ler). bulduğumuz başlıca fosiller şunlardır: Karadağ (l0 e - f ) kuzey batısında, Heterostegina sp. bol Deliçay'ın sol versanında da alttan Turritella sp. üstte doğru şu tabakaları görürüz: Turitella turris BASTEROT var. Sert, gri renkli ve fosilli kumlu Tauro Crassula SACCO Helvet., Turri- kalkerler. tella (Haustator) triplicata (BROCCHİ) Vindo. - act. 5 m. konkoidal kırılma satıhlı, üst kısımları levhalı, nebat fossilli ve killi Turritella (Archimediella) bicari- marnlar. nata (EİCHWALD) Mio. 1,5 metre sert, gri kumlu kalker- Turritella ( Haustator ) triplicata ler (büyük Pekten ve Klypeaster'ler). (BROCCHl) var. Superneaplicata SAC- CO Tort. l0 m. konkoidal kırılma satıhlı yer yer sert seviyeleri havi gri marnlı Chenopus Utteringerianus RİSSO greler veya greli marnlar (küçük La- Mio. - Plio. mellibraşlar). Turricula (Uronitra) l0 m. sarı renkli greler. Turricula (Costellaria) İçleri beyaz, satıhları gri, sert kum- Natica lu kalkerler. Nassa Gerek genel karakterleri ile, ge- Conus (Lithoconus) sp. rekse yer yer teferruatlı olarak gör- düğümüz Orta Helvesien arazisinin Cardita sp. bazı kısımları meselâ orta kısmı hemen Mevzuubahis olan Üst Helvesien hemen hiç fosilsiz ve bazı kısımları da sahasının her yerinde az çok Heteros- bol fosillidir. Bu fosillerden bir çok- tegin'ler bulunmakta ise de yegâne larının meselâ Klypeaster ve bazı Pec- bol bulunduğu fosil yatağı Arpaç (11 d) tert'lerin Burdigalien kalkerlerinden köyünün Kuzey batısındaki geniş vadi- geldiği yani burada yerli bulunmadık- lerdir. ları kanaatindeyiz. Hattâ bu gibi bazı fosiller daha üst seviyelerde meselâ Helvesien'in en üst seviyesi olabi- Tortonien greleri içindede bulunurlar. leceğine kanaat getirdiğimiz bu Hete- rostegin'li ve Turritella'lı marnlar de- rin deniz teressüpleridir. Üst seviye- 3) Üst Helvesien (Heterostegin'li ve Turritella'lı gri marnlar) — Üst lere, Güneye ve Doğuya doğru bu marnlar. derin deniz evsafı gittikçe kaybolur. Bozan'dan (12 c) Hebilli'ye (l0 e) kadar Güney Batıdan Kuzey Doğuya Tortonien doğru bir kaç kilometre genişliğinde uzanan arazi gri renkli konkoidal Bölgemizdeki tipik fosilli Tortonien marnlardan ibarettir. Bu marnlar üst Ostrealı grelerdir. seviyelere doğru daha ziyade kumlu marn ve hattâ marnlı grelerden ibaret Bozan'dan (12 b ) İncirgediği'ne münavebeli tabakalar haline inkilâb ( 5 j) kadar uzanan, Güneyde aşağı ederler. yukarı Karayayla (7 j), Camtepe (8 j), 3* Tepeköy (11 f) köyleri ile sınırlanan Umumiyetle gri renkli, bazan hafif Tortonien arazisi Ostrealı grelerden sarımsı kahverenkli olan bu grelerin başka kalker seviyelerini muhtevi marn alt tabakaları, bazı yerlerde iri eleman- ve gre enterkalasyonlu bir seriden, lı, hatta kaba, bazı yerlerde sert ve ba- gri renkli marnlı greler ve greli zan da elle ufalanabilecek derecede yu- marnlardan müteşekkil diğer bir fasies- muşak grelerdir. Yine umumî olarak ten ibarettir. bu grelerin tabakalaşma durumu mun- tazam olmayıp, hattâ Doğu Batı kısmın- Bunlara ilâveten bölgenin doğu daki tabakalar kambur kumbur bir va- kısmında İncirgediği ( 5 j) civarında ziyetledir. Bir çok yerde ve bilhassa Helvesien'den Tortonien'e geçerken alt seviyelerde çapraz tabakalaşma gös- görülen kırmızı renkli marn ve greli terir Şekil 20. Muhtelif seviyelerde marnlardan ibaret Geçit Tabakalarını Ostrea fosil yataklarını havi bulunan da Tortonien içerisine sokabiliriz. bu grelerin kalınlığı 500-700 m. ka- dardır. İçlerinde bulduğumuz ve tayin Kırmızı renkli marnlar ve greli marnlar : (Geçit Tabakaları) edilebilen başlıca fosiller de şunlardır : İncirgediği (5 j) Güneyinde, Doğu- Ostrea Crassisima LAMARCK Bur- dan Batıya Doğru şarap kırmızısı renk- di. Saha. li, konkoidal kırılma satıhlı marnlar ve Ostrea edulis var. Lamellosa kumlu marnlardan ibaret olan bu for- BROCCHI Burdi.-Tort. masyonun sahreleri, gri renkli ve stra- tifikasyon satıhları gayri muntazam Paleontologa göre bu fosiller Ada- olan greler üzerinde bulunurlar. Arada na havzasında Tortonien ve belki Üst hafif bir diskordans vardır. Helvesien için karakteristiktir. Biz bun- ları daha ziyade Tortonien olarak ka- Geçit tabakaları adı verilen bu ka- bul ediyoruz. Osfrea'lardan başka gre- rasal formasyonun altındaki ve üstün- lerin üst seviyesine yakın bir yerinde deki gri renkli greler Osfrealı'dırlar. diğer bazı fosiller de bulunmuştur. Bu Helvesien marnlarının üzerine ge- fosiller : len Tortonien grelerinin biraz deva- Turritella sp. mından sonra bu kırmızı marnlar baş- Turritella Haistator triplicata. lar. Bu karasal rejimin, Tortonienin baş- BROCCHI aff. var. depressiplicata larında ve bölgemizin muayyen bir kıs- Sacco Tort. mında hüküm sürdüğünü söyliyebiliriz. Bu kırmızı marn ve greli marnlar için- Pleurotoma sp. de fosil bulamadık. Bu formasyon tak- Conus (dendroconus) berghausi riben 100-150 m. kalınlıktadır. MICHELOTTI Vindo.

Tortonien grelerl (İkinci Ostrea Pleurotoma cf. Calcarata. Lamarck seviyesi) : Vindo. Bölgeden tipik olarak fosilleri ile Natica. sp. teşhis edilen Tortonien arazisini Os- Lutrarta (Psammophila} Oblonga trea'lı greler temsil edebilirler. Bölge- CHEMNITZ Helvet-act. nin orta ve Doğu kısmında daha fazla inkişaf eden Tortonien greleri, Batı Cardium sp. kısmında pek az meydana çıkmış olup, Terebratula bidendata var. Cingu- Doğudan Batıya doğru incelmektedir. latior SACCO Helvet. m Terebralia lignitarum EİCHWALD Linga Columbella LAMARCK Mio- Aquit. - Tort. act. Paleontolog bu fosilli seviyeleri Lithophayus cf Lithopagus LINNE Pterepod'lu marnların hemen üstü ve- Mio.-act. ya onların kıyı fasiyesi olarak tahmin Cardium sp. etmekte ise de yukardaki fosillerin bu- Pecten sp. lunduğu Sarıveli (9 f) nin iki kilomet- re kadar Kuzey Doğusundaki Damlama Pecten sp. (aff. pecten aduncus mevkii küçük dar bir sahadır ve Ost- EİCHWALD) Vindo. realı grelerin (2 nci Ostrea seviye- Pecten aduncus EICHWALD si) üst seviyesine yakın bulunur. Bu sebepten Tortonien'e sokuyoruz. Pecten praebenedictus TOURNO- HUER Vindo. Umumî durumunu gördüğümüz Tortonien grelerinin detaylı bir kesi- Ostrea digitalina Dubois Bur.-Tort. dini şekil 7 de görebiliriz. Bu kesitte Thracia cf. Pubescens PULTENY gerek Tortonien grelerinin Burdigalien o. Mio.-act. kalkerlerinin üstüne diskordansla otur- Astarte sp. duğu ve gerekse içinde 2 nci Ostrea serisi ismini verdiğimiz Ostrea yatağı- Cardium sp. nın ayrı ayrı bir kaç zondan ibaret ol- Corbula sp. duğu görülür. Keza Mersin - Pozantı as- Cordakia aff. Leonina BASTEROT falt yolundan 46 nci km. sinde şekil 5 o. ve Ü. Mio. de gösterildiği gibi bir çift diskordans Cardium aff. Turonicum MAYER ve Tortonien grelerinin durumu görül- Aquit-Tort. mektedir. Pyrula aff. reciculata LAMARCK Kalker seviyelerini muhtevi marn Vindo. ve gre münavebeli Tortonien formas- yonu : Meretrix sp. Ostrealı grelerin üzerine gelen bu Turritella cf. (Archimediella) bica- seri de ekseriyetle grelerden, nadiren rinata EICHWALDin HORNES Vindo. de kalker tabakalarından ibarettir. Fosillerin tayinini yapan Paleonto- Stratifikasyonu, pek düzgün olmı- loğa göre yukarıda kaydedilen fosiller- yan bu tabakalar fosilce zengindirler. den Linga columbella LAMARCK, Pec- Bilhassa kalker tabakaları fosillidir. ten aduncus EICHWALD ve Pecten Formasyonun içindeki kalker tabakala- Praebenedictus Tornouer fosilleri kom- rı ancak üst seviyelere doğru sıklaşır şu havzalardan Tortonien'i karekterize ve kalınlıkları artar. Bu kalkerlerin eder. Bu seferki tabakalanma vaziyetini renkleri sarımsı kahverengi, biraz kum- daha iyi anlamak için seriyi bir iki lu, boşlukları havi ve içlerinde bol yerde katederek incelemeler yapalım. miktarda Lamellibranş ve Gastropod fosilleri vardır. Bu fosillerin çoğu iç Damlama mevkii - Yampara (l0 f) kalıp halindedir. Bu fasiesteki bazı ta- arasından alttan üste doğru tabakalar bakalarda yer yer ripplemark'lı bir iki şöyle sıralanmıştır: seviye görülmüştür. Tortonien'in bu en Gri renkli, çok fosilli ve yukarıya üst seviyesinde bulduğumuz başlıca fo- doğru marnlı gre haline geçen koyu-gri siller şunlardır: namlar (Turritella'h marnlar). 40 İri taneli beyaz greler. 3 m. greli marn veya marnlı gre, Gayri muntazam stratifikasyon sa- daha doğrusu geniş manada ince marn tıhlı kaba, sathen beyaz, gri greler. ve gre tabaka münavebesi. 2-8 m. çapraz tabakalı, iri elemanlı Kalkerler. greler. Arada 0.5 m. lik bir kısım var- Ostrea zonu. dır. Bu ara kısımda 2-3 cm. lik iri ele- Gri greler. manları havi bir band devam eder. Beyaz yumuşak marn. Diskordans. Beyaz yer yer kumlu ve fosilli marn. Açık gri marn veya tüfojen bir sah- Kayadibi (7 i) Batısı ile Dadala (8 i) relle başlıyan Kaliş. arasında seriyi yine Kuzeyden Güneye doğru katedersek alttan doğru şu taba- Aşağı Kösebalcı (8 h) - İncirlikuyu kaların sıralandığını görürüz: (9 g) arasında (şekil 4) yapılan basit profilde. Tortonien'in münavebeli gre, Gri veya beyaz renkli, irice eleman- marn, kalker tabakalarından ibaret olan lı, bazan elle ufalanabilen greler. fasiesi hakkında fikir verir. Sarımsı beyaz renkli biraz mikro- Keza Bozağaç-Kayadibi (7 i) arasın- breşimsi kalkerler. daki basit profil (şekil 21) bu civar Tor- Greler. tonien'i hakkında bir fikir verebilir. Gri renkli, konkoidal kırılma satıh- lı marnlar. Tortonien'in gri renkli marnlı gre ve greli marnları : Gri beyaz renkli, bazı seviyeleri Tortonien'in tipik Ostrea'lı greleri çakıllı, veya iri elemanlı elle ufalanabi- üzerine gelen seri, Tarsus Çayının Ba- len yumuşak greler. tısında ve Doğusunda ayrı ayrı fasiesler Yumuşak, marnlı greler. halinde gözükür. Her iki fasies arasın- daki yegâne fark, doğudaki fasieste Elle ufalanabilen yumuşak greler, kalker tabakalarının hemen hiç mevcut Kerimler'de (9 g) ve civarında yine olmaması ve fosilce de çok fakir oluşu- gre, marn münavebeli tabakalar görül- dur. mekle beraber 6-7 m. kalınlıkta beyaz, kaba tüf ojen bir gre tabakası vardır. Tarsus Çayının Doğusundaki Tor- tonien'in bu gri gre ve marn münave- Yampara (l0 f) da gre, kalker ve beli tabaka tenavübünden ibaret olan marn tabakalarının münavebesi aşağı- dan yukarıya doğru şöyle görünmekte- fasiesî içinde Doğudan itibaren İnekçi, dir: Koşutaşı, Kayadibi N 4 5 E istikametin- de uzanan ve yer yer kesilen beyaz Beyaz renkli kumlu marn tabaka- ları. renkli, çok kaba Diyatomit veya tüfe benzer bir sahre bulunur. Seride bu l m. açık yeşil, kısmen ince, sert marn. Bu tabaka yukarıya doğru marn- beyaz renkli tüf bir nevi (Key Horizon) lı kalkere inkilâp etmektedir. olabilir. Bu beyaz kuşak Doğudan Ba- tıya formasyon içinde takip edilebilir. 4-6 m. gayri muntazam stratifikas- yon satıhlı sert, irice elemanlı, dışkrı Sondajlarda fosil tabakalarının meselâ gri, içleri beyaz gri ve çapraz tabakalı Ostrea seviyelerinin yaptığı işi bu di- greler. yatomit veya tüf tabakası da yapacaktır. 41 Pliosen le renkleri ile bir kara teşekkülü ev- safında ise de bazılarının sahilde su- Bölgemizde Pliosen arazisi Doğu ların altında teşekkül ettiğini tahmin kısmında görülmektedir. Yenice (8 k) ettiğimiz yerler de vardır. Nadiren Ka- - Hacıkırı (2 j) trenyolu Batısından Tar- liş'in altında, bilahere kalişten sızan sus Çayına kadar olan arada Karayay- kalkerli sularla çimentolanmış konglo- la (7 j) - Camtepe (8 j) hattının Güne- mera gibi hal almış çakıllı tabakalar yinde Pliosen'e rastlanır. vardır. Kaliş, üzerinde teşekkül ettiği Tortonien üzerine diskordansla formasyonun morfolojisini muhafaza et- konglomera tabakası oturmaktadır. miş ve alttaki morfolojinin şeklini al- Konglomeranın lO cm. kutrunda olan mıştır. Bir çok yerde kaliş tabaka his- elemanları muhtelif menşeli ve yuvar- sini verircesine kalın banklar halinde- laktırlar. Konglomeralar üzerinde sıra dir. ile gri renkli Anhydrit'ler, satıhları Bunların gösterdiği meyillerin kıy- kahverengi veya penbemsi olan kaba meti olmayıp tektonikle alâkası pek greler, yeşil killer; gevşek, pek iyi yoktur. çimentolanmamış çakıl tabakaları, marn- lar ve greler gelir. Gri veya sarımsı Gerek Çamalan'ın Doğu batısında- greler killi marnlarla münavebelidirler. ki ilk iki çay boyunca, gerekse Tarsus Çayının mecrası boyunca çok dar bir Fosil bulmamakla beraber Tortoni- şerit halinde, devamlı olmıyarak uza- en üzerinde diskordansla oturan yukar- nan ve traça teşkil eden 3-8 m. ka- daki formasyonun Pliosen olması çok lınlıkta, sonradan çimentolanmış kuva- muhtemeldir. Orta Miosen'le Pliosen terner konglomeraları vardır, (şekil 1). arasında üst Miosen'e rastlanamamıştır. Bu konglomeralar ya ufkî veya ha- Bize göre bölgemizde üst Miosen yok- fifçe Güneye doğru meyillidir. Büyük tur. akarsu boylarınca bu sonradan çimen- Bölgenin jips ve konglomera serisi tolanmış çakıllar muhtelif traçalar teş- takriben 500 m., bunun üstündeki gre- kil ederler. Fakat bunlar üzerinde li marn serisinde 200-300 m. olmak fazla durmadık. üzere bütün Pliosen serisi 700 - 800 Allüvionlar. m. kalınlıktadır. Bölgenin Güneyinde geniş bir sa- hanın allüvionla kaplı olduğu görülür. Kuvarterner Bu kum, kil çakıl karışığından ibaret, Güneye ve kısmen Doğuya doğru ka- Dördüncü zaman arazisine ait Ka- lınlığı artan allüvyonlar bölgemizde lış (Galiche), allüvionlar ve bazı traça geniş alanlar kaplar. Bu allüviyonun teşekkülleri vardır. çok killi bulunduğu yerlerde su biri- Kaliş: kintileri ve bataklıklar teşekkül etmiş- tir. Bölgemizde allüvyonların tahmini Bölgenin Güney kısmında geniş kalınlığı ortalama olarak 50 -125 m. alanlar kaplayan bu teşekkülât, beyaz dir. kırmızı kahverengi, bazan da penbe renkte olup yumuşak çok kaba bir ne- vi travertendir. (Ca C03) ihtiva eden E. Volkanizma suların satha kadar çıkıp satıhta ihtiva Bölgemizde Volkanizma faaliyetleri ettikleri bu (Ca C03) ü tersibetmesin- azdır. İlk olarak Kretase içerisinde gö- den hasıl olan bu teşekkülât ekseriyet- rülen Serpantinler bölgemizin kuzey 4t batı sınırına yakın ve bölge dışındaki lanan Paleozoik sahreleri bu denizde kısımda boldur. Stratigrafi bahsinde de tersip edilmiştir. Fosil bakımından ga- anlatılan serpantinlerin bölgemizde te- yet fakir olan sahreler şistleri de ihti- şekkülü Kretasede başlar, Kretasede de- va ederse de daha ziyade siyah, kıs- vam eder, Paleosen'de nihayet bulur. men de beyaz, rekristalize fena koku- Bazı yerde serpantinler radiolaritlerle lu kalkerlerden ibarettir. Bu fena ko- beraberdir. Parmakkurdu (8 E) - Nam- kulu kalkerlerin Bolkardağ ünitesinde run (4D) arasında, Kuzucubelen'in (12B) M. Blumenthal (19) Füzülinideler bul- 5-6 km. Kuzey kısmında bu serpantinlere muştur. Üst karbonifer veya Permo mebzulen rastlanır. Bilhassa Kuzucube- Karbonifer yaşındaki bu rüsupların len Kuzeyinde biraz rekristalize kalker- derin bir denizde teressüp etmiş ol- ler bu serpantin ve radiolaritler'le kıs- maları muhtemeldir. Permo Karbonifer men enterkale, kısmen de kalkerler bü- yaşında olmaları kuvvetle muhtemel yük adasevî bloklar halinde görülmek- olan bu rüsuplar Hersinien hareketle- tedir. Serpantinlerle beraber ekseriya rine mâruz kalmışlardır. Muhtemelen bazik entrüzyonlara da rastlanır. (Pfalzien safhası). Bölgemizdeki Paleosen de, bölge- Bu iltiva ile ikinci -zaman rüsup- miz kenarındaki Namrun civarında (4 d) larının substratumunun taslağı meyda- Lütesien içerisinde volkanik faaliyet na gelmiş olur. Bu kıvrılmanın yüksek izlerine rastlanmamıştır. Paleosen'den seviyeleri, Kuzey batıda Şahingediği orta Miosen (Tortonien) e kadar volka- -Namrun arasındaki Paleozoik (Bolkar- nizmada bir sükunet devresi vardır. dağ eski masifinin bugün görülen etek- Tortonien tabakaları arasında çok az leri), Güney doğuda da Misisler'de diatomit'i muhtevi, kalın, beyaz bir tüf Belviran civarındadır. Paleozoik'in bu- tabaka serisi teressüp etmiştir. Bay- gün satıhta görülen bu iki kısmı ara- ramlı (71) civarında, Tarsus-Pozantı sında geniş bir basen mevcuttur ki bu şosesini kateden bu tabaka NE-SW doğ- basenin bölgemizdeki kalan kısmı Asha- rultusunda şosenin her iki tarafına doğ- bıkehif ve civarında adalar halinde ru devam eder. Doğuda Yenice-Hacıkı- görülen Paleozoik yüksek şeddi, bonbe- rı arasında tren yoluna hatta tren yo- manı ile ikiye ayrılmış bulunuyordu. lunun Doğusuna doğru devam eder, Tersier örtüsünün altında, adalar halin- Batıda da Mersinin kuzey-kuzeybatısın- de çıkmış görülen bu bonbeman bir da Hristiyan - Öseli köyleri arasında antiklinoriumdur. Bunun Kuzey batı- rastlanır. Bu tabaka Tortonien esna- sında ve Güney doğusunda bulunan sa- sında civarda bir erupsiyon'un vukua halarda birer senklinorium olarak ka- geldiğine işaret etmektedir. Tortonien'- bul edilebilir den sonra yine volkanizmada bir sü- Ashabıkehif, Aşağı Kösebalcı, Boz- kunet vardır. Netice itibariyle bölgede ağaç, Körlü, Kederliköy Paleozoik ada- volkanizma faaliyetleri ancak bir iki cıklarında tabaka istikametleri (N-S) ten defa çok hafif geçmiştir. (E-W) e kadar değişmekle beraber vasa- ti olarak (NE-SW) dir. Tabaka yatımları F. Paleocoğrafya ve Tektonik: da muhtelif yöne, bilhassa Kuzey batı- Paleozoik'te (alt Karbonifer veya ya ve Güneye doğuya doğru olup 10- Permo Karbonifer) bölge deniz altında 60 derece arasında değişir. idi. Etüt sahamızda gerek Güney doğu- Ashabıkehif'den Körlü'ye doğru da serpinti halindeki Paleozoik, gerek- muhtelif şekillerde uzanan Paleozoik se Kuzeyde Bolkardağ silsilesine bağ- mostroların, Körlü civarında Doğuya ! 48 doğru veya Güney doğuya doğru aşağı Kretase'nin (Muhtemelen orta Kretase) yukarı S harfine benzer bir şekil ala- beyaz, grimsi kalkerleri tersibedilmiş- rak ve genel doğrultusu Güney batı-Ku- tir. Orta Kretase'den itibaren ofiolitik zey doğu olarak uzanır. Kuzeyde Ha- sahre entrüzyonları başlıyor. Bu ent- cıkırı Paleozoik butonieri ile birleştiği rüzyonlar Kretase denizinin bazı kısım- fikrindeyiz. Bu sırtın Ashabıkehif ten larında üst Kretase sonunu kadar devanı Güney batıya, ihsaniye sırtlarından etmiş bulunmaktadır. Üst Kretase'de de- Çataltepe (12 f) - Deliçay mansabı ara- nizin derinliği artmıştır. Bu denizin , sına doğru Tersier ve Kuvaterner örtü hayat şartlarının daha iyi olduğunu an- tabakaları altında devam ettiği kuvvet- lıyoruz. İçlerinde diğer Kretase kalker- le muhtemeldir. Hali hazır topograf- lerine nazaran oldukça bol mikrofosilli, yada Ashabıkehif'in Güney batı temadi- kırmızı, pembe, ince dokulu hatta bazen sinde bulunan İhsaniye tepelerinin ci- biraz marnlı kalkerler tersibedilmiştir. var topografyadan farklı durumu ve Bölgenin bilhassa Batı kısmında ise Karacailyas köyünün (11 f) iki buçuk bir taraftan mebzul denizaltı erüpsü- kilometre kadar doğusunda gravimetrik yonları olurken diğer taraftan denizin etütleri neticesinde bir yüksek anoma- derinliğini gittikçe azaltan ossilasyon linin tespiti Paleozoik sırtın Güney hareketleri olmuştur. İşte bu hareket- batıya uzandığı fikrine vardırmıştır. ler tesiri iledir ki münavebeli olarak Bundan başka ayni gravite etüdleri (30) ince, kalın elemanlı rüsuplar serisi, ge- neticesinde biri Hasanağa köyünün niş mânada flişimsi seri bir teşekkül et- (12 i)5 km. batısında, diğeri Tarsus şeh- miştir. Kretase denizinin, Ashabıkehif rinin 2-3 km. Güneyinde yine birer Paleozoik sırtlarımın ancak eteklerini yüksek anomali bulmuşlardır ki bu iki- dolaştığı ve eteklerine kadar rüsupları si de aşağı yukarı Kuzey-kuzey doğu tersibettiği muhtemeldir. Kretase deni- Güney - güney batı istikametindedir. Bu- zi gittikçe sığlaşmıştır. Nihayetinde nun da diğer bir Paleozoik sırt olma- bir iltiva hareketi olmuş (Laremien il- sı ihtimali düşünülebilir. tiva safhası), bununla da bazı kısımlar su üstüne çıkmışlardır. Bu su üs- Sırt teşkil eden bu orta kısımdaki tüne çıkan kısımlar bilhassa eski Pa- Paleozoik mostralar Ashabıkehif'ten leozoik subasmanında da yüksek olan maada hemen hepsini aşağı yukarı alt Kordilier kısımlardır. (Ashabıkehif Miosende orta Miosen arasındaki sınır hattı gibi). hattı boyunca görünmeleri de ayrıca enteresan bir olaydır. Paleozoik'i müte- Gittikçe sığlaşan Kretase denizi bi- akip Trias ve Jura'yı karakterize ede- raz süratli bir transgresyonla Paleosenin cek rüsuplar bölgemizde görülmediğine konglomera, kırmızı gre, kumluca göre teressübün olmadığı veyahut olup kalkerleri, gri kalker ve marnları ter- da bilâhere aşındığı fikri ileri sürülebi- sibedilmiştir. Alttaki Kretase kalkerleri lir. ile diskordans vaziyette olan Paleosen formasyonu (şekil l0) bize gösteriyor Bölgemizin kuzey sınırına yakın ki üst kretase'den sonra Mezozoik for- Belemedik civarında kenar kalkerleri- masyonuna bir iltiva safhası geçirmiş- nin alt seviyelerinde M. Blumenthal lerdir. Bu iltivayı müteakip de bugün (17) Trias ve Jura rüsupları bulmuş- bölgede küçük bir aflörmanına rastla- tur. Kenar kalkerlerinin (22) alt sevi- nabilen Paleosen transgresyonu olmuş- yeleri bölgemizde görülmedi. tur. Üst kretase, Paleosen arasındaki Kretase denizi bölgeyi işgal etmiş- bu iltiva safhası (Laremien) safhasına tir. Süp kontinental olan bu denizde aittir. 44 Üst Kretase sonlarına doğru Lare- Miosen başlangıcında Oligosen'deki mien safhasında yükselen arazi içinde erozyon aynı şekilde devam etmiştir. bir ucu bölgemizin Kuzeyinde, Kayseri Alt Miosen denizi transgresyonu ile böl- istikametinden geldiği, diğer ucuda Ak- gede evvelâ kalın konglomera ve gre- deniz ve Orta Toroslar'dan geldiği tah- ler tersip olunmuştur. Kuzeyde trans- min edilen Eosen denizinde bir boğaz gresyon daha yavaş, Batı ve Güney Ba- mevcuttur. Bu deniz sıcak bir denizdir tı kısmında biraz daha süratli olmuştur. ve hayat şartlarıda mükemmeldir. Çünkü Kuzeyde Burdigalien konglome- Orta ve üst Eosen esnasındaki böl- raları daha fazla kalınlıktadır. Bazı gemizin paleocoğrafyası hakkında, söz yerlerde transgresyon daha süratle ol- söyliyebilmek için elimizde bir şey ol- duğundan konglomeralar değil de kum- mamakla beraber bölgemizin Kuzey luca kalkerler, kısmen greler tersib Batı sınırında Namrun-Sarıkavak arasın- edilmişlerdir. Alt Miosen (Burdigalien) da M. Blumenthal (20) tarafından Lü- denizi orta sıcaklıkta ve mükemmel ha- tesien kalkerleri bulunmuştur. Misis yat şartlarına haiz bir denizdi. Burdi- dağlarının Batı kenarında Belviran kö- galien'in kaide konglomeralarının ter- yünde Paleozoik üzerine diskordansla sipten sonra bu denizden münavebeli oturan ve alttan itibaren sıra ile Nü- olarak bol fosilli (Alg; Lamellibranş, mülitik kalker, gre ve filisi ihtiva etti- Oastropod, Ekinid, Mikroorganizma) ğini gördük. Buda bize gösteriyor ki kumlu kalkerler (Birinci Ostrea sevi- Misis-Namrun arasında Adana havzası yesi), kalker, marnlı kalker ve yerine çevresini Orta ve üst Eosende deniz göre marnları tersib etmiştir. İlk kal- kaplamıştır. Fakat Oligosen esnasında ker seviyesini tersib ederken denizin bölgede hemen hemen umumî bir yük- bazı müsait şartlı yerlerinde bugün selme ve denizden kurtulma hareketi Burdigalien kalkerinin en alt seviyele- olmuştur. İşte yükselen bu kısımlar rinin bazı yerlerinde yer yer gördüğü- şiddetli bir Erozyana tabi tutulmuşlar, müz mercan resifleri teşekkül etmiştir. ancak kenar köşede, çukurluklarda Bu resif adalar Burdigalien denizinin kalan lagünlerde hem alttaki formasyon biraz sığca yerlerini aynı zamanda de- da kısmen (mesalâ Eosen rüsupları) nizin biraz kıyısını işaret ederler. Alt muhafaza edilmiş hem de Oligosen rü- Miosen denizinde tersib olunan kalker, supları tersip olunmuşlardır. Orta ve kumlu kalker, marnlı kalker ve marn- üst Eosenin bu şekilde yükselmeleri lar aşağıdan yukarıya doğru bu deği- (Pirene iltiva safhası) ile olduğu kana- şiklikle sıralandıkları gibi birbirine ca- atindeyiz nibî geçiş de yaparlar. Hartamızda bu Oligosen'de daha ziyade göl ve lâ- isop hatları çizmeye çalıştıksa da bunun güner tatlısu, estuarin şartlar vardır. için daha detaylı çalışmalara lüzum Bazı yerlerde bulduğumuz kahverengi vardır. kalkerlerdeki Planorbides'ler liğnit Burdigallen'in sonuna doğru deniz ve nebat izleri, bunların lagün ve göl çekilmeye başlamıştır (regresion) aynı teşekkülleri olduklarını göstermiştir. zamanda hafif iltivalannaa olmuştur Oligosen esnasında çok şiddetli eroz- (styrien safha). yonlar olmuştur. Erozyona uğrayan civar yüksekliklerin elemanları bu la- Helvesien başında Miosen denizi günlere tersib olunurken aynı zaman- tekrar ilerlemeler yapmıştır. Bu ilerle- da ormanlık bölgelerde sürüklenen ne- me bölgemizde anî olmuş, deniz birden- bat parçalarına zaman zaman tersip bire derinleşmiş, Pteropod'lu marnları olunuyordu. tersib etmiştir. Bu marnların içinde 45 birkaç metrelik seviye farklariyle de- neticesine varılır. Zaten Paleozoik sonu vam eden ince gre bankları alt Helve- bir sırt teşkil eden Ashabıkehif ve onun sien esnasında deniz dibinin çok batı temadisi olan bu sahanın aşağı yukarı Ossilasyon hareketleri yaptığını göste- müteakip bütün devirlerde de bazı kı- rir. Miosen denizinin bu evsafı devam sımlarının ya tamamen su üstünde kal- edecek ve kısmen devrî denilebilecek dığı, yahut da su sathına en yakın bu- rüsupları tersib edecektir. lunduğunu burada söyliyebiliriz. Helvesien denizi daha sonra gre ve Tortanien esnasında ufak tefek ba- kumlu kaba kalkerleri tersib etmiş, zı denizaltı andezitik erüpsiyonları ol- böylece deniz sığlaşmaya başlamıştır. muştur. Pozantı - Tarsus şosesinde Bay- Çiriştepe'den (8 f) Güney Batıya doğru ramlı (7 j) civarında ve, Mersin'in Ku- bir şerit halinde bu kalkerler görüle- zeyinde ve Kuzey Batısında Tortonien bilir. Güney Batıya ve Doğuya doğru greleri arasında andezitik tüfler görül- bu gre ve kalkerlerin yan geçişlerle müştür. Bu erüpsiyon Tortonien'in de- daha ince rüsuplar, meselâ marn olma- nizaltı erûpsiyonudur. Eruptif tüfler ları muhtemeldir. Tortonien tabakaları arasında bulun- maktadırlar. Tortonien'in ortasından iti- Üst Helvesien esnasında deniz ha- baren Tarsus ırmağının bugünkü tal- fifçe derinleşmiş yine mükemmel hayat veg hattının Doğusunda gri renkli marn- şartlarına ait bir denizdi. Heterostegin'- lı gre ve greli marnları, Batıda da kal- li marn ve kumlu marnları tersib eden ker, marn, gre enterkalasyonlu, birbi- bu deniz birdenbire regresyon yapmış- rinden ayrı iki fasies teşkil etmiştir. tır. Bir çok yerden deniz tamamen çe- Buna sebep Tarsus ırmağı boyunca kilmiş, kısmen kara kısmen de lâğüner Tortonien'in ortalarında mahallî bir ha- rejim hüküm sürmeye başlamıştır. Böy- reketle hafif bir yükselmenin oluşu, lece Karasal kırmızı marn, gre ve kon- veyahut bir fay teşekkül ederek Doğu glomeralar teşekkül etmiştir. Helvesien kısmının alçalıp Batının yüksekte kalı- sonunda lagün ve kara rejimine geçme şı ile birbirinden biraz farklı olan iki sırf şakulî yükselmelerle değil, Miosen ayrı fasiesin hasıl oluşu şeklinde izah iltivalanma hareketlerinin yeniden bir olunabilir. Orta Tortonien'den itibaren uyanması ile olmuştur. İşte bunun ne- denizdibi tekrar Ossilasyon hareketleri- ticesi Helvesien rüsupları da hafifçe ne hız vermiştir. Bu Ossilasyon hare- dalgalı ondüle bir vaziyete girmişlerdir. keti mevzuubahis hattın batısında biraz Bu iltivalanma de Styrien safhasıdır. daha şiddetli ve sık sık olmuş, böylece Tortonien de transgresiftir. Evvelâ ince gre, marn kalker münavebeli ta- iri elemanlı rüsuplar tersib olunmuştur. bakalar tersib olunmuşlardır. Batı fa- Tortonien'in hemen ortalarına kadar siesinde kalker ara tabakalarının bulu- denizin derinliği aynı kalmış, detritik rü- nuşu Tortonien denizinin Doğudaki (bu- subların tersib olunduğu bu denizlerde günkü Tarsus çayının talveg hattının hayat şartları iyi idi. Çok hareketli olan Doğusu) kısmının daha derin deniz, ay- bu denizde büyük Osfrea'lar yaşamış- nı zamanda Kuzeydeki kalkerli arazinin lardır. Körlü civarında bu detritik, Tor- daha uzak ve akan su akıntılarının ba- tonien rüsuplarının doğrudan doğruya tıdaki fasiesin sahasına doğru bulun- Burdigalien kalkeri veya Paleozoik üze- duğu ve bu sebeplerden Kuzeydeki kal- rine diskordansla oturduğu görülür ki kerli sahalardan gelen akarsuların Batı bu hale göre o sahanın Tortonien'e kısımdaki Tortonien denizine ihtiva et- kadar Paleozoik kalkerinin veya Bur- tikleri malzemeyi getirip tersib ettikle- digalien kalkerinin sahili teşkil ettiği ri fikrine varılabilir. Batıdaki bu deniz- 46 de hayat şartları gittikçe artmış, bilhas- ber iltivalı hareketlerinin de bu işte sa makroorganizmalar için şartlar daha biraz hissesi vardır. münasip şekiller ihdas etmiştir. Orta Kuaterner'de arazi yükselmeleri Tortonien'den itibaren zaman zaman halâ devam etmektedir. Zira millâttan- kalkerli tabakaları tersib eden bu de- beri Tarsus çayı mansabı Tarsus'tan nizde Tortonien sonlarında kalker ter- bugünkü yerine kadar ilerlemiştir. Ke- sip işini daha sık sık yapmış, böylece za Tarsus çayında bile bir iki taraça kalker teressübatının kalınlığı gittikçe seviyesi görülmüştür. Bu taraçaların artmış, en sonunda bol makroorganiz- adedi bölgemizin daha doğusunda Sey- malı kalkerler tersib olunmuştur. Tor- han nehri mecrasında adetçe daha faz- tonien sonunda umumî bir yükselme dır. olmuş, bölgeden deniz çekilmiş, Somatr ve Lagüner formasyonlar teşekküle baş- Tektonik'in inkişafı, Antiklinal ve lamıştır. Adana havzasının diğer kısım- Senklinaller: larında bu Laküstr lagüner rüsuplara rastlanır. İçel bölgesinde bunlara çok Paleozoik tabakalarının doğrultula- rastlıyamadık. Burada yükselme iltiva rı arasında (NS) e yakın olanlar bulun- safhası daha şiddetli olmuş, muhakkak duğu gibi (EW)e yakın olanlarda var- ki erozyonlar da daha şiddetli devam dır. Paleozoik mostraların takip ettik- ederek bu işe yardım etmişlerdir. leri iltiva doğrultusunu nazarı itibare Pliosen başında şartlar tamamen alarak genel doğrultunun (NE-SW) ol- laküstr lâğüner vaziyettedir. Bu for- duğunu, bilâhere vukua gelen Alp ha- masyonlardan başlıcaları jipsli formas- reketlerinni bu genel doğrultu üzerine yondur. Bununla beraber çapraz taba- tesirler yaptığı kanaatındayız. Üçüncü kalı gre ve konglomeralar da vardır. zaman hareketlerine mükemmelen uya- mayan, yani sertliklerini kazanmış olan Tersier ve Kuaterner arasında ta- Paleozoik sahrelerde çatlaklar ve fay- mamen karasal rejim hâkim olmuş, lar vücude gelmiştir. topografya tamamen teşekkül etmiştir. Gerek menba suları gerekse şariyetle ikinci zamana ait sahrelerin de taba- tabakaların küçük çatlaklarından ve ka ve iltiva istikametleri aşağı yukarı yine (NE-SW) doğrultusundadır. Yani faylarından gelen CaCO3 la meşbu su- lar satha çıkınca ihtiva ettikleri fazla Paleozoik sahreler için bahsettiğimiz hadiseler kısmen bunlar üzerinde de CaCO3, bırakarak tersier sonu topograf- yası üstüne kalıp gibi geçen bugün vaki olmuştur. Üçüncü zaman hareket- adına kaliş (bir nevi traverten) leri teş- leri Paleozoik sahrelerinde olduğu gibi kil etmişlerdir. Bu kalişler topografya- Mezozoik sahreleri üzerinde de tesirle- nın şeklini almış ve alttaki rüsupları rini göstermişlerdir. İltiva istikametle- erozyondan adeta kurtarmıştır. rine tesir ettikleri gibi faylar da vücu- de getirmişlerdir. Kuaterner'de de Üst Miosen ve Pliosen'de ki umumî epirojenik ha- Bölgede Üçüncü Zaman tabakala- reketlerle olan yükselmeler devam rının ve iltivalarının doğrultuları ge- etmiş, akarsuların erozyon şiddetleri nel olarak (NE-SW) tir. Bununla bera- artmıştır. Böylece muazzam miktarda ber ekseriyetle (E EN-W WS) doğrul- erozyon mahsulleri teraküm etmiş, bu- tuları ve nadiren de (E-W) e çok yakın günkü Mersin-Adana ovası vücûda doğrultular kaydedilmiştir. Üçüncü za- gelmiştir. Bu yükselmeler daha ziyade manın ortasından itibaren olan hare- Epirojenik hareketlerle olmakla bera- ketler Torosları bir kitle halinde yük- 47 setmiştir. Bilhassa (Burdigali'en hareket- dır. Teras teşkil eden antiklinallerin leri) Burdigalien konglomeraları bölge- bölgedeki öneminden ileride bahse- mizin Kuzey kısmında (2000) rakımlar- deceğiz. da bulunur. Burdigalien'in konglome- Küçük tipte bazı antiklinal ve raları üzerine gelen kalker, marnlı-kal senklinaller de mevcuttur. Bunlara ait ker ve marnlarına gelince bunlar hem en güzel misaller şekil 13, 11, 12, 18, aşağıdan yukarıya doğru tevali ettiği 22, 23, 24 de görülür. En güzel, tipik gibi ayni zamanda yan geçişler (lateral bir antiklinal modeli Yanıkkışlada passage) de yaparlar. Bu yan geçişler (Şekil 23, 24) görülürse de küçüktür. genel durumlarıyla el parmaklarının Bölgedeki antiklinal ve senklinallerin karşılıklı olarak birbirileri aralarına çoğu NE-SW doğrultusundadırlar. Bu girmesine benzer. Kuzeyde kalker fa- doğrultudaki antiklinal ve senklinaller siesinde gördüğümüz Burdigalien'in Kuzeyden Güneye doğru bir alçalma Güneye ve Doğuya doğru Burdigalien gösterdikleri gibi ayni zamanda ço- denizinin derin kısımlarını teşkil ettik- ğu da Kuzey Doğudan Güney Batıya lerinden, kalker fasiesinde kalmayıp doğru da bir alçalma gösterirler. An- marnlı kalker veya marn fasiesinde tiklinal ve senklinallerin uzunlukları- bulunabileceği tabiidir. Ancak Burdi- na gelince 2-28 km, arasında olup, ek- galien denizinin sığ bulunduğu yerler- serisi 8-10 km. uzunluğundadırlar. En de, meselâ sahile yakın yerlerde yahut- uzun olduğunu tahmin ettiğimiz antik- ta deniz dibinin deniz sathına çok ya- linal aşağı yukarı tamamen Burdigali- kın bulunduğu yerlerde yine kalker en formasyonları içinde uzanan 28. km. teressüp etmiştir. Ashabıkehif ve Paleo- uzunluğunda , Yukarı Çandır- coğrafya bahsinde izah ettiğimiz, bu- dan geçip, Kadıncık ırmağına kadar uza- nun temadisi olan sırtların ve buna benzer satıhta görmediğimiz tepelerin, nanıdır. Antiklinal ve senklinaller daha sırtların üzerlerinde veya etraflarında ziyade Burdigalien formasyonları içinde yine kalker teressüp etmiştir. tespit edilmiştir. Bir çoğunun Güney yamaçları diktir, fakat bunda istisnalar Tabaka durumlarına göre (yatım ve da vardır. Antiklinal ve senklinallerin doğrultu) bölgede bilhassa Üçüncü Za- durumuna bakılırsa tazyik istikame- man tabakalarının kıvrılma (iltivalanma) ti (NW-SE)tir. Ekseriyetle SW veya durumu nazarı itibare alınırsa devamlı (W) e doğru alçalmaktadırlar. Bu hal veya devamsız antiklinal ve senklinal bilhassa Ulaş'taki antiklinalde ve Asha- ler vardır. Bu antiklinal ve senklinal- bıkehiften Güney Batıya uzanan antik- ler bütün karekterleriyle tipik antikli- linalde görülür. Antiklinal ve senk- nal ve senklinaller değildir. Bunlar linallerin genişlikleri de muh- Üçüncü zaman tabakalarının Toroslar- teliftir. 200-300 m. den 4 km. dan itibaren Akdenize doğru gerek genişlik arasında tehalüf eder. Antikli- topografikman, gerekse tektonikman nal ve senklinallerin genişlikleri ayni geniş ondülasyonlarla, adeta basamak zamanda ayni antiklinal ve senklinalin basamak alçalarak inmesinden ibarettir. muhtelif yerinde de değişebilir. Genel kesitlere bakılacak olursa (kesit Kıvrılmaya uğrıyan tabakaların I-IX) bu durum göze çarpar. vücude getirecekleri şekiller, tazyikin Kıvrılmaların gösterdikleri şekiller şiddetine, subasman'ın (31) vaziyetine, antiklinal ve senklinaller olmakla bera- tabakaların kalınlık, sertlik ve yumu- ber umumiyetle homokün kıvrılmalar şaklıklarına göre şekiller alacağı ma- olup Teras teşkil eden şekillerde var- lûmdur. Mersin bölgesinde de bütün 48 bu âmiller rol oynamakla beraber, bu- ları görülmüş, Güney yatımları ise al- rada başlıca âmil subasman ve tazyik luvionlarla kaplı bulunduklarından gö- olmuştur. Üçüncü zaman sahreleri için rülememiştir. Fakat Tektonik stile ba- subasman kat'i olarak satıhtaki aflör- kılırsa bu Kuzey meyillerinden 5-6 km. manlarıyle gördüğümüz Paleozoik'in Güneyde Güney meyillerinin bulunması kalkerleri, şistleri ve Kretase'nin kalker, çok kuvvetle muhtemeldir. Böyle Kuzey Fliş teşekkülleri olduğuna göre, bu su- yatımları Yaka köy'ün (11F ) 1200 m. basman umumiyet itibariyle serttir. Ge- Batısında, Camtepenin (8İ) bir km. ka- rek bunlar üzerine, gerekse Serpantin- dar. Güney Doğusunda ve Manda'nın ler üzerine teressüp eden üçüncü za- 2,5 - 3 km. Batısında görülmüştür. Ka- man gre, kalker ve marnları yandan zanlı - Yaka köy arasından geçen, bir gelen (SE-NW) tazyikle umumiyetle ucu Aşhabıkehiften diğer ucu muh- tazyike amut olarak (NE-SW) doğrul- temelen Çataltepeye (12F) doğru uzan- tusunda kıvrımlar vücude getirmişler- ması lâzım gelen bir antiklinal mev- dir. Bu yan tazyik gerek materyelin cuttur. Ebulhadi (9 İ), Kördös (8 J) Ca- yumuşaklığı, gerekse tazyikin uzaktan mili (7K) hattının hemen Kuzeyinden gelmiş olmasından orta ve Üst Tersier veya. bu hat üzerinden de bir antikli- tabakalarında tesirini az göstermiştir. nal mihverinin geçmesi çok kuvvetle Bu tabakaları daha ziyade ancak me- muhtemeldir. Güney yatımlarını jeolo- yillendirmiştir. Miosende bilhassa ilti- jikman bulamıyacağımızdan buralarda valanmalar daha ziyade göze çarpmak- Jeofizik yapılarak antiklinal aksının tadır. Miosen subâsmanı'nın yükselmiş kat'i yerini tayin etmek imkân dahilin- bulunduğu, yani Miosen'in ince bulun- dedir. duğu kısımlarda (l-Ashabıkehif tepesi, bunun NE-SW temadisinde bugünkü Kırık, Çatlak ve Faylar : topografya sathına çıkmış olan Paleo- Bölgede gerek müşahede edilen, zoik mostralar, yahutta Miosen tabaka- gerekse muhtemel görülen bazı faylar ları altında kalmış tepe veya sırtlar, kaydedilmiştir. Bu faylar daha ziyade 2- İçmehamamları veya Ilıcalar mevkiî, Kretase ve Tersier =Üçüncü zaman for- 3-Külek boğazı civarı vs.). Buralarda mosyonlarında kaydedilmiştir. Paleo- yan tazyik, (tefazulu selabet) sertlik zoik serilerde de çatlaklar ve faylar farkından dolayı daha ziyade tesirini çok bulunmakla beraber bunlar üze- göstermiş, kuvvetler bu civarlarda adeta jinde fazla durulmamıştır. gençleşmiş gibi olup, herhangi bir kü- çük kabartı daha ziyade büyümüştür. Hiç şüphesizki Orta ve Üst Ter- sier'in yumuşak formasyonları içi de Antiklinal ve senklinallerden bazı- muhtelif çatlak ve faylar vardır. Fakat larının birer noktada birleşme ihtimal- bilhassa marnlı ve greli sahalarda bun- leri hartada görülmektedir. Ayrıca Pa- ları görebilmek biraz müşkülleşir. Marn- leozoik nüvelerinin görüldüğü yerlerde, larda hiç görülmez. Çatlaklar ve faylar bu civarda Üçüncü zaman tabakaları Kretase ve Burdigalien kalkerlerinde iltivalanırken, bu sert nüve kütleler bariz olarak görülmektedir. Burdiga- yakınında sıkışarak adeta küçük mik- lien kalkerinin bilhassa Kretase kal- yasta birer virgasyon'umsu şekiller vücude getirmişlerdir (Ashabıkehıf Ba- kerleri veya serpantinler üzerine oturan kısımlarında faylar bariz görülür. Ge- tısında bu hal aşikâr olarak görülür). rek Kretase kalkerinin gerekse serpan- Çok kuvvetle muhtemel gördüğümüz tinlerin sertliği dolayısiyle bunların bazı antiklinallerîn ancak Kuzey yatım- üzerindeki Burdigalien kalkerinin kıs- 49 men iltivalanması, kısmen de bu bariz iki maniadan havzanın merkezine doğru görülen çatlak ve fayları vücude getir- yaklaştıkça iltivaya maruz kalma, iltiva mesi tabiidir. şiddeti kısmen azalacaktır. Her iki taraf- Yukarıda bahsolunduğu gibi iltiva tan merkeze doğru geldikçe, antiklinal şiddeti bölgenin Kuzeyinde umumiyetle ve senklinallerin genişliklerinin arta- daha fazla olduğuna göre büyük fay- tacağı, fayların da atımlarının ve âdetle- ların da buralarda Tersier tabakaların- rinin tedricen azalacağı çok muhtemel- dan daha sert olan Kretase kalker- dir. Ashabıkehif sırtlarının Doğu ve lerinde bulunacağı şüphesizdir. Ayrıca Güneyinde kalan Tersier rüsupları hem Kretase kalkerlerinden daha az sert daha kalın hem de Ashabıkehif Misis olan Burdigalien kalkerlerinde, onların manialarının aralarında mesafenin bü- da sert subasmana çok yakın bulun- yük oluşundan iltivalar daha munta- duğu, kalınlıklarının da Güneye naza- zam, geniş ondilasyonlar yapmış ol- ran daha ince bulunduğu Kuzey ve ması ve faylarının daha az olması muh- Kuzeybatı bölgelerinde rastlanacağı ta- temeldir. Esasen bu kısımda daha yu- biidir. Esasan Paleocoğrafyada da bahis- muşak olan Tersier rüsupları mevcut- olunduğu gibi Ashabıkehiften Güney tur. Batıya doğru Deliçay'ın Mersin-Tarsus Misisdağları hattı île Ashabıkehif yolunu kestiği yerde diğer taraftan ve bunun temadisi olan sırt hattı aşağı Körlü, Kelkadirtepe'den geçerek Hacı- yukarı bir birine parelel gibidir. Bu kırıya uzanan kıvrık hat boyunca Pa- iki mania arasındaki sahada, Tersier leozoik mostralar bölgenin esaslı bir tabakaları altında talî derecede olan di- sırt hattını teşkil ettiğine ve bu sırt bo- ğer Paleozoik sırtlar varsa da bunların yunca bölgemiz iki havzacığa ayrıldığı- yerlerini jeofizik etütlerle tespit etmek na, Mesozoik sonlarına kadar da bu mümkün olabilir. Asıl mühim olan ma- ayrılma devam ettiğini kabul ettiğimize nialar Misis ve Ashabıkehifin temadisi nazaran Kuzey Havzacıkta teressüp eden olan sırtlar olduğu için talî derecedeki Tersier teressübatı (tortuları) iltivalan- muhtemel diğer Paleozoik tepe ve sırt- ma esnasında biri bölgemizin Kuzeyin- lar yukarıda ileri sürdüğümüz mütala- de bulunan Paleozoik kütle, diğeri de alara engel teşkil etmez. Ashabıkehif- Ashabıkehif ve temadisi olan sırtlar sırtlarının Güneydoğusuna doğru, Ter- olmak üzere iki mania arasında kalmış- sier tabakalarının altında bu sırtlara tır. Ashabikehif ve temadisi olan Pale- paralel ve kademe kademe alçalan tali ocografik sırtlar (gömülü sırtlar) ın derecede bazı Paleozoik, Mesozoik sırt- Güneyinde kalan Tersier teressübatı da larının bulunması-ihtimal dahilinde de Ashabıkehif sırtları maniası ile bugün- olsa muhakkaktır ki Tersier tabakaları- kü Misis dağlarına Paleozoik ve Meso- nın iltivalanmaları esnasında bunların zoik serilerinin NE-SW doğrultusunda rolü Misislerin ve Ashabıkehif sırtları- teşkil ettikleri sırt maniası arasında kal- nın rolleri kadar olmamıştır. mışlardır. Şüphesiz ki Ashabıkehif sırt- ları kuzeyindeki havzacıkta kalan Ter- Bölgemizdeki belli başlı esaslı fay- sier teressübatı daha küçük ve daha lar şunlardır: dar sahada kaldıklarından, Güneyde ge- Gülekboğazı fayı (şekil 9), Mersin niş bir sahada bulunan Tersier teressü- - Pozantı yolunun 65 inci km. sindeki batından, daha çok ve daha şiddetli fay, ayni yolun 64 üncü km. sindeki iltivalanmaya maruz kalmışlardır. Gü- (şekil 14) faylar, Kaderliköyün Kuzey- neydeki sahada Ashabıkehif sırtları hat- batı kenarında muhtemel bir fay, Cu- tından ve Misisler hattından yani her madağı'nın Batı kenarındaki muhtelif 50 faylar, Efe]er (4F) Güneyinde 2 fay, radaki faylar bölgedeki fayların en de- Aşağı Gözne (8D). Damseki (9D) arasın- rini olduklarından bunlardan sıcak; kü- daki fay, Ilıcalardaki (l0 D) muhtelif kürtlü sular çıkmaktadır. Bu sıcak su- faylar, Ofun'nun (11 A) Doğu kena- ların hararetlerinin en az 25-30 derece rındaki fay mevcuttur. Pek az bir ihti- olduklarına göre bu faylardan bir iki- malle Tarsus çayı talveki'nin ve Deli- sinin amudi atımlarının en az 750-1000 çay'ın esas talvek'inin de birer faya m. olması sıcak suların bu derinlikler- tekabül etmesi düşünülebilir. den geldikleri kana'atını vermektedir.

Yukarıda saydığımız faylardan en G.— Ekonomik Malzeme : mühimmi Gülekboğazı fayıdır. Burada Kretase kalkerleri yatık bir iltiva ha- a — Çimento malzemesi : liyle kalmayıp daha fazla bir tazyik gö- Mersin-Tarsus arasında, veya bu rerek Kuzeye devrik antiklinalin Kuzey şehirlerden birinde bir çimento fabri- cenahı incelerek fay haline inkılap kası kurulduğu taktirde iptidaî mad- ediyor. İtme daha da şiddetlenince üze- denin temini gayet kolaydır. Bunun rindeki Oligosen konglomeralarının için lüzumlu kalker, kil (veya marn), üzerine doğru çıkarak hafifçe ilerlemiş- jibs ve eruptif tüf mostraları Yenice- tir. Bölgemizde görülen bu Gülek bo- Tarsus-Mersin yolunun Kuzeyinde bu- ğazı fayı Bailey Willis'in (31) kitabında- lunur. ki (P. 475, Plate H) iltiva tecrübelerin- deki şekillere benzemektedir. Oldukça Kalkerler : devamlı, uzun olan Gülek fayı, bize taz- En yakın kalker mostraları Mersin yikin kuzey tarafından daha şiddetli tarafında asfalt yolun 12 km. Kuzeyin- geldiğini, aynı zamanda biraz da derin- de, Araplar köyü civarında Burdigali- den geldiğim ifade eder mahiyettedir. en kalkerleri vardır. Ayni kalkerler Şekil 14 te görülen faylar da Tarsus'un 9 km. Kuzeybatısında Asha- Burdigalien sahreleri içersindedir. Bu bıkehif civarında ve 3 km. daha uzak- fayların amudi atımları (rejet'leri) tak- ta Ulaş köyünde bulunur. Bundan baş- ka Tarsus'un 3-4 km Kuzey batısında riben 100 m kadardır. Ilıcalar'daki fay- ların bazıları birbirlerine parelel olmak- Tarsus-Ulaş yolunda, Tarsus'a 3 km., la beraber asıl haritaya geçirilebilenler Mersin'e 19 km. mesafede, asfalt yolun- da 3 km. Kuzeyinde Nacarlı köyde ay- adeta şuaî vazıyette, piyano tuşları rıca Tarsus'a l0 km., Mersine 15 km. şekline azçok benzer, ayni zamanda bir mesafede Evcili ve Sarıibrahimler köy- merkezden çıkan faylardır. Burada Ter- leri çevrelerinde muhtelif seviyeler ha- sierden eski substratum'un durumu, linde çıkan kaba, kumlu veya marnlı Tersier formasyonu altında bir tepe Tortonien yaşındaki bazı kalker tabaka- teşkil etmiş olmasından, yan tazyik ge- ları da çimento imaline müsaittir. Bun- lince eski subsratum üzerindeki civar- ların renkleri ekseri bej, sarı, bazen do dakilere nazaran daha ince olan Mio- beyaza yakındır. Diğer bir kalker (Tor- sen formasyonunun evvelâ kırışmasına; tonien kalkerleri) de Çiriştepe civarın- bilâhare bu kırışmalar boyunca ufaklı dadır. Burası Tarsus'a 18 km. mesafe- büyüklü kırıklıkların ve fayların teşek dedir. Aynı kalker Mersin'in 9 km. Ku- külüne sebep olmuştur. Ilıcalar mevki- zey-kuzey batısında Çavak köyünde-bu- inde kırıklıkların ve fayların biraz şu- lunur. aî tarzda teşekkülü sırf bu mihaniki- Mersin ve Tarsus'un kenarlarına yetle olsa gerektir. Aynı zamanda bu- kadar sokulmuş diğer bir tip kalker- 51 ler vardır. Bunlar Yenice-Mersin hattı- de gri renkli, konkoidal kırılma satıhlı nın hemen Kuzeyinde şoseye paralel killi marnlar mevcuttur, Aynı mesafeler- uzanır. Bu kalker Yenice istasyonuna de Tarsus civarında da marn ve killeri 5 km. mesafede, ayni kalker Mersin'in bulmak kabildir. Bunların da çıkarma ve 2 km. Kuzeyinde, Tarsus'un da 2-3 km. taşınması ucuz olacaktır. Kuzeyinde mostra verir. Bu kalkerler geniş manada bir nevi traverten olup Kuaterner Konglomeraları: evvelce Adana bölgesinde çalışan jeolog- Tarsus'un hemen Kuzey kenarında, lar tarafından Kaliş ismi verilmiştir. Tarsus çayı kenarında kalınlıkları Biz de bölgemizdeki aynı kalkerler (4-12 m.) arasında değişen Kuaterner için kaliş ismini muhafaza edeceğiz. Mi- yaşındaki konglomeranın elamanları osen'in topografya sathını adeta bir hemen hemen % 90 kalker elemanıdır. kabuk gibi örterek onu muhafaza eden Elemanların hemen hepsi yuvarlaktır. gayri muntazam kalınlıkta, (3-15-m.) Çimentosu kalkerdir. Lüzumunda çi- olan kaliş Mersin-Tarsus hattının yakın- mento imali için bu konglomeralardan larında, hem sırtları hem de vadileri ör- da istifade edilirse de konglomeralarda ter. Kuzeye gittikçe adalar halinde tepe- muhtelif sertlikte elemanların bulunuşu leri ve sırtları, örtmüş vaziyette bulunur. ve kısmen silisli elemanın da mevcudiyeti Bu kalkerler (Kaliş) topografyanın şeklini almış olup Güneye doğru Allüvionlar- konglomeranın tercih edrecesini azalt- ın altına girerler. Kaliş kaba, yer yer mıştır. sert, ekseriya beyaz grimsî, bazı yerle- ri demiroksitlerle penbemsi, kahveren- Jips: gimsi, hatta kırmızımsı renkte olup Tarsus'a 10-12 km. mesafede, Tar- yer yer çakılları ihtiva eder. Çakılların sus-Pozantı yolunun Batısında Camtepe ekserisi kalker, bazısı da serpantindir. köyü ve civarında, birde Tarsus'un Kaliş teşekkülleri Mersi n ve Tarsus' un 10-15 km. Kuzeydoğusunda Karayayla hemen yakınlarında, yer yer allüvionla- köyünde Pliosen yaşında olduklarını rın altındada adacıklar halinde görün- tahmin ettiğimiz jips teşekkülleri vardır. düklerinden allüvionların ince olduğu yerlerde kuyu açarakta kalişi bulmak Kalkerin bol bulunduğu Mersin- kabildir. Tarsus bölgesinde sertliği çok az, çıkar- tılması kolay ve bazı yerlerinde marnı Bahsettiğimiz bir kaç tip kalker- da ihtiva eden Kaliş'in ve bir de Kaba den kaliş'lerin Mersin ve Tarsus'a ya- Tortonien kalkerlerinin kullanılması kınlıkları, gerek çıkarma ve işlenmesi- şayanı tavsiyedir. Mersin ve Tarsus'a nin çok ucuza mâl olacağı, bazı yerleri- çok yakın yerlerde Kaliş aranırsa bu nin marnları da ihtiva etmesi önemli gö- şehirlerin Güneyine pek geçmeden, bil- rülmüş, daha ziyade bunlar üzerinde hassa Kuzey kenarlarında allüvion al- durulmuş olup Burdigalien ve Tortoni- tında çukurlar açarak araştırmalar yap- en kalkerlerinden daha elverişli olduğu mak icabeder. kanaatına varılmıştır. Tortonien tabakaları arasındaki Marn ve killer: (Tarsus-Pozantı yolunda Kurbanlı köyü civarı) biraz Diyatomeyi muhtevi beyaz Kalişlerin altında bazı yerde grele- re, bazı yerde de Marnlara rastlanır. renkli eruptif tüflerin de çimento işle- Kaliş'in bulunduğu yerlerde marn da rinde tâli bir materyel olabileceği ka- bulmak kabildir. Mersine 6 km. mesafe naitindeyiz. 52 b. — İnşaat Malzemesi : kerler mevcuttur. Rekristalize olan İnşaat malzemesi olarak birinci de- kalkerlerin boşluklarında kahve ren- recede Ashabıkehîf tepesinin yarı mer- gimsi veya sarımsı renkte, mayi halin- merleşmiş olan kalkerleridir. Bu kalker- de petrol habbeleri görülmüştür. Ser- lerin bilhassa beyaz veya biraz grimsi pantinlerin teşekkülü sırasında Paleo- olanları daha kıymetlidir. zoik (Permien) kalkerlerindeki petrolün hicret etmesine, kısmen sürtünmeleri- Burdigalien kalkerleri de inşaat ta- ne ve kısmen de distilasyonuna sebep şı olarak kullanılırsa da bunlardan an- olmuştur. Fındık Pınarında serpantin- cak civarındaki köyler istifade etmekte- ler içerisinde daha bir kaç yerde asfalt dir. sızıntısı da söylenmektedir. Bütün bun- Gerek yontulmasının, gerekse çı- lar bize gösteriyor ki menşeî Paleozoik kartılmasının ve taşınmasının kolay- olan ve muhacerete uğrayan bu petrol lığı, aynı zamanda mostralarının da tercihan serpantinler içindeki çatlak- Yenice-Tarsus-Mersin yoluna yakınlığı ları ve fayları kaygan olduklarından kendilerine yol seçmişlerdir. Muhacerete bakımından bölgenin en önemli yapı taşı Kalişlerdir. Bütün bölgenin ya- uğrayan ve sızıntı teşkil eden petrolün pı inşaatında da evvelce de ekseriyetle evvelâ Paleozoik formasyonu çatlak- Kalişler kullanılmış, halen de kullanıl- ların dan yukarıya doğru ilerleyip son- maktadır. rada Paleazoik'in serpantinlerle teşkil ettikleri kaygın diskordans satıhların- Gerek Tarsus çayı talvekinde gerek- dan ceryan ettiğini ve bu diskordans se Deli çay ve Mersinden geçen dere sathından yukarıya doğru çıktığını tah- içinden alınacak kumlar ve hatta Deli min ediyoruz. Hem bu diskordans sathın- çaydaki mebzul çakıllarda inşaat mal- dan hem de bizzat serpantinler içinde zamesi olarak kullanılabilir ve halen de emarelerin gözükmesi petrol sızıntısı- kullanılmaktadır. Bilhassa Deli çay va- nın daima serpantinin faylarını, kaygın disindeki mebzul çakıl ve kum bütün sathını kendisine yol olarak tercih et- civarın bu ihtiyacını görmektedir. mesindendir. Az da olsa petrolün böl- gemizde teşekkül ettiğine dair deliller Tarsus ve Mersin yolunun hemen vardır. Bundan başka emare olarak kuzeyinde, ilk plânda gelen sırtlarda Şamlar köyünde (6 G) açılan su kuyu- mevcut Tortonien kalkerleri de yine larında asfalt parçaları çıktığı Samlar inşaat malzemesi olarak kullanılmakta- köylüleri tarafından söylenmektedir. dır. Emareler bölgemizde az olmakla beraber esas Adana Havzasının Mersin H — Bölgenin Petrol İhtimalleri bölgesindeki fasiyeslere müşabih for- Herşeyden evvel Mersin bölgesin- masyonlarında muhtelif petrol emare- deki petrol emarelerinin bahsedilmesi leri (gaz, asfalt, sızıntı petrol v.s,) gö- gerekirse de bu bölgede bilinen emare rüldüğünden Mersin bölgesi için de fazla değildir. Şimdiye kadar yegâne kül halinde bütün havzayı ele almış bilinen emare Fındık Pınarındaki pet- olduğumuzda bu emareler ümit verici rol sızıntısı olup serpantinlerle rekris- olabilir. Esasen gerek Adana ve ge- talize Paleozoik kalkerlerinin kontak rekse bunun bir cüz'ü olan Mersin noktasında bulunur. Yine Fındık Pı- bölgesinde petrolün teşekkül etmiş ol- narında petrollu Rekristalize kalker- duğuna kanaatliniz vardır: Petrol ihti- lerin hemen yanında adesevi, meto- mallerini ele alırken emarelerden baş- morfize olmamış Schwagerina'lı kal-, ka petrol için icabeden ana sahre, 53 hazne sahresi ve örtü tabakalarının ve lerinin gayet iyi bir Hazine taşı ola- müsait strüktürlerin mevcut olup ol- bileceğini tekrar kaydederiz, madıklarını ele almamız icabeder. Alt Helvesien marnları bu Burdi- Ana sahreler, Hazne sahreleri ve galien kalkeri üzerinde gayet güzel ör- örtü tabakaları : tü tabakası olabilir. Permokarbonifer kalkerlerinin boş- Tortonien'in kalkerli fasiesi de bir luklu, biraz kumluca olanları anataş dereceye kadar mebzul miktarda fosili olabilirse de (Fındık Pınarında Schwa- ihtiva etmesi bakımından ana sahre ola- gerina) petrollü kalkerleri ve greleri bilir. Aynı zamanda hazine taşı vazife- fazla metamorfizmaya maruz kalmış, si de görebilir. Bunun üzerine yine ay- hattâ yarı mermerleşmiş olan bazı kı- nı fasiesin bünyesindeki münavebeli sımlarının anataş evsafını pek taşıma- marn ve gre tabakaları veyahut Pliose- nin marnları örtü tabakası vazifesini dığı kanaatındayız. Bu metamorfizma görebilirler. hâdisesinin mevzii ve kısmen de hafif geçtiği çoğu yerlerinde, permokârbo- Orta Helvesien greleri ve Tortoni- nifer kalkerleri yine ana sahre karak- en greleri de hazine taşı olabilirler. Bu terini muhafaza etmiştir. greler bir dereceye kadar ana sahre ev- safını da haizse de greler fosil bakımın- Kretasenin ve bilhassa üst kretase- dan Burdigalien kalkerleri kadar zen- nin bol fosilli kalkerleri birazcık olsun gin olmadıklarından ana sahre vasfı az- uzviyetin mevcudiyetinden ötürü ana dır. Bu greler yer yer fosil kümelerini taş evsafını taşırsa da bu vasıf biraz havi bulunduklarından umumî olarak zayıftır. değil de bâzı kısımlarının petrol ana Eosenin bol fasilli kumlu kalker sahresi olabileceğini sanıyoruz. Porozite ve kalkerleri gerek Makro gerek Mik- bakımından hazine taşı olmağa çok mü- ro organizmayı havi bulunduğundan sait olan gerek Helvesien ve gerekse ana taş olabilecek karakterdedirler. Tortonien greleri üzerlerinde örtü taba- kaları olabilecek evsafta tabakalarla ör- Bölgemizde, hattâ bütün Adana hav- tülmüşlerdir. Üst Tortonien'in greli zasında birinci kalitede ana sahre ola- marnları veyahut diğer fasiesindeki kal- rak Burdigalien kalkerlerini kabul et- ker seviyeli gre ve marn münavebeli ta- mekteyiz. Bu kalkerlerin bilhassa Alg, baka serisi örtü tabakaları olabilirler. Mercan — Coral ve Mikro organizmayı fazlasiyle havi bulunması, aynı zaman- Muhtemel petrolün bulunabileceği da Adana bölgesinde bu kalkerlerde tabakalar en kuvvetli Burdigalien kal- bazı asfalt emarelerinin de bulunuşu kerleri ve bundan maada ikinci ve üçün- (bölgemiz dışında Çakı civarında) bu cü derecelerde Kretase kalkerleri ve Or- fikrimizi teyid eder mahiyettedir. ta Miosen formasyonlarıdır. Paleozoik- tede petrol ümit edilirse de Paleozoik - Fosil zenginliği ile beraber bazı sahreleri uzun zaman bir Erozion dev- seviyelerinin oldukça mesami oluşu, rine maruz kaldıklarından petrolün uç- hattâ bazı kısımlarının kumlu oluşu muş, kaçmış olması da muhtemeldir. Burdigalien kalkerinin petrol bakımın- dan kıymetini birkaç daha arttırır. Bölgemizdeki petrolün toplanması Burdigalien kalkerleri ana sahre ka- muhtemel görünen bazı bünyeleri de rakterini taşımakla beraber hazine taşı gözden geçirelim : evsafını da haizdir. Bu kalkerin bil- Muhtemel gördüğümüz petrolün bi- hassa boşluklu, kumluca olan seviye- rinci derecede teras bünyelerinde top- 54 l -landığım sanıyoruz. Keza üzerlerinde tık. Bu, gibi yerlerde marnlı kalker ve petrolü beklediğimiz tabakaların teres- marnların sert Burdigalien kalkerleriy- süp etmiş olduğu Gömülütepeler'in Gö- le kontağından birkaç kilometre uzağın- mülüsırt'ların çevrelerinde petrol bekli- da marnlı kalker veya marnlar delinirse" yebiliriz. Bunlardan da bilhassa Kreta- alttan, sert tipik Burdigalian kalkerleri- se ve Paleozoike ait olan Gömülütepe ne rastlanır. Böylece muhtemel görü- ve sırtları zikredebiliriz. Meselâ Eshabı- nen petrola rastlanmış olur. Bu petro- kehif tepesinin güney batısında İhsani- la üsteki maralı kalker veya marnlar ye köyünden Karacailyas istikametinde örtü tabakası vazifesini görebilirler, böyle bir Gömülüsırt'ın mevcudiyeti çok Bunun için de en münasip olan yerler kuvvetle beklenebilir. Bu Gömülüsırt'ın alt Helvesien marnlarında ve bunun üzerindeki Tersier tabakalarında görü- kuzey sınırında veya bu sınıra yakın len strüktürün de mevcudiyetine göre yerlerde yapılacak aramalardır. Bugün Sarıibrahim, Yakaköy, Karacailyas ara- Tersier formasyonunun ortasında ada sında bir deneme sondajı yapmağa de- gibi görülen Paleozoik Eshabıkehif ğer. Bu sondajla Burdigalien kalkerine tepesini çevreliyen Burdigalien kalker- 1.500 metreler civarında rastlanabilmesi leri mevcuttur. Bunun Güney batısında kuvvetle muhtemeldir, Bunun için de İhsaniye, tepelerinin altında da böyle daha katî olarak söz söyliyebilmek için Paleozoik bir sırtın mevcudiyetini dü- jeofizik ve detay jeolojik etüdlerin neti- şünüyoruz. Yine bu gömülüsırt'ın etra- cesini almak lâzımdır. fına da Burdigalien kalkerlerinin teres- Üçüncü olarak da bölgede petrol süp etmiş olmasını Eshabıkehif tepesi için muhtelif tip Kapanları = Trap'leri civarını halkavari çevreleyen Burdigali- zikredebiliriz. Bunlardan strüktürel Ka- en formasyonunu görerek istidlal ediyo- panlarla fay Kapanları vardır. Burdiga- ruz. İşte esasen Kuzeyde büyük sahalar lien kalkerinin bilhassa Helvesien marn- halinde meydanda görülen Burdigalien , ları ile örtülü kısımlarında kalkerin Hel- kalker sahasından uzaklaşmadan bu sa- vesien marnları altında paylandığı yer- halarda yapılacak sondajların önemli lerde Kapanların mevcut olması ihtima- olacağını, tahmin ediyoruz. Bahsedilen li çoktur. Kretase kalkerlerinin yine bu saha hartada Burdigalien formasyo- Kretase flişi ile kontağında, Burdigalien- nunun Güney sınırına azamî l0 km. alt Helvesien kontağında da petrol bul- uzaklıkta olan sahalardır Esasen Böl- mak ihtimali vardır. Bölgemizde bun- gemizin batı kısmı, bütün Adana hav- lardan başka yani teras strüktürleri, zasını bir kül halinde düşünürsek hav- Kapan ve Diskordans satıhlarından maa- zanın kenarı sayılır. Burdigalien kalke- da petrolün yine toplanması, ihtimali rim ana sahre ve hazine taşı olarak olan diğer bir vaziyet de fasies değiş- aldığımıza göre Burdigalien kalkerle- meleridir: Fasies değişmelerinde,de pet- rinde arıyacağımız petrol bu kalker af- rolün toplanabileceği sahalar olabilir. lörmanların bulunduğu sahudan pek Yeter ki petrolün Hazini sahresi üzerin- uzak olmamalıdır. de bir Örtü tabakası bulunsun. Fasies Burdigalienden daha derin formas- değişmeleri Burdigalien kalkerinin da- yonlarda arıyacağımız petrol için bu ha doğrusu Burdigalien formasyonu- bölgede yapılan jeofizik etütlerinin ne- nun kendi bünyesinde de görüldüğüne ticesini beklemek jeoloji ile enterpretas- göre sert; mesami, fosilli Burdigalien yonlarını yaptıktan sonra fikir vermek kalkerinin beyaz ve biraz grimsi marn- daha doğru olur. Yanlız şimdilik şunu lı kalker ve hattâ bazan marnlara geç- diyebiliriz ki Kretase formasyonlarında tiğini stratiğrafi bahislerinde anlatmış- kalkerlere örtü tabakası vazifesini gö- 55 rebilecek flişimsi sahalar varsa da d) Adana ve Mersin'de petrol see- bunlar mahduttur. Paleozoik for- page'leri mevcuttur. masyonlarında petrola örtü tabakası e) Her iki sahada petrolü tutacak yapabilecek flişimsi seri mevcutsa da muhtelif vaziyetler vardır. (Fındıkpınarı civarı ki bölgemizin dış kenarlarındaki Paleozoik formasyonlar f) Gerek Mersin ve gerek Adana tının bulunduğu yerlerde) ana sahreye sahalarında Tersierdeki petrol için bek- örtü tabakası olacak bir flişimsi seri lediğimiz Burdigalien formasyonu mev- varsa da bu serinin tamamen Paleozoik cuttur. veya Mesozoik'e ait olduğu halen şüp- g) Mersin bölgesi Adana havzasının heli durumdadır. Şayet bu seri Paleo- kenar kısmı sayılabileceğinden Burdi- zoik'e ait ise Paleozoik kalker ve gre galien formasyonlarına Mersin bölge- serisi ne örtü tabakası rolünü ifa edecek daha az derinde erişmek imkân bir flişimsi seri var demektir. Böylece dahilindedir. Paleozoikteki petrolda yukarıda bahset- tiğimiz şekilde uçmuş ve kaçmış sayı- h), Mersin bölgesi Adana'ya nazaran lamaz. Aksine olarak bir kıymet kazan- denize daha yakın bulunmaktadır. mış olur. i) Adana bölgesinde faylar dolayı- Yukarıda da belirttiğimiz gibi Mer- siyle Miosen formasyonlarının etütle- sin bölgesi Adana havzasının kenar sa- rinde tekerrürler çok görülebilir. Buda hası sayılacağından havzanın ortalarına kalınlıklar hakkındaki hakikate daha nazaran petrol arama bakımından ge- yakın malümat almayı güçleştirir. Mer- rek daha az derine sondajlarla netice- sin bölgesinde bu güçlük yok denecek ye varılabileceği gerekse istenilen for- kadar azdır. masyonun buralarda bulunabileceği ka- j) Saha genişliği bakımından Ada- naatindeyiz. Bu bakımdan Mersin böl- na sahası daha geniştir. gesi bizce daha ziyade ehemmiyeti ha- 2 — İskenderun Hatay bölgesi ile izdir. Burası için yalnız saha hususun- Mersin bölgesinin mukayesesi: da Adana'ya nazaran daha dar bir sahaya malik olduğu ileri sürülebilir. a) Tersier formasyonlarının umumî Halbuki diğer bakımlardan daha avan- kalınlığı İskenderun Hatay bölgesinde tajlıdır. aşağı yukarı Mersin bölgesindeki ka- dar olacağını tahmin ediyoruz. Hatay — Bazı petrol sahaları ile mukaye- bölgesinde bu kalınlık daha fazla ola- seler : bilir, fakat az olamaz. 1) Adana havzası içerisinde Adana- b) İskenderun Hatay Anadolu İran Mersin bölgelerinin küçük bir mukaye- kenar ihtivaları içerisinde Mersin sahası sesi: ise Toridler bölgesi içersinde bulun- a) Tersier formasyonları Adana'da maktadır. Mersin'dekilerden daha kalındır. c) İskenderun bölgesinde strüktür- ler Mersin'dekilere nisbetle daha mü- b) Yine Tersier formasyonları Ada- kemmel fakat Mersin bölgesindeki sedi- na'da Mersin'dekilerden daha az defor- mantasyonunun ve strüktürlerin mü- masyona mâruz kalmışlardır. kemmeliyetinin İskenderun'dakilerden c) Strüktürler her iki sahada da ay- aşağı olmadığı hattâ sendimantosyonca nı gibidir. Hiç biri ideal strüktürler sa- daha müsait durumda, olduğu kana- yılmaz. atindeyiz.

56 d) Petrol teşekkülü bakımından İs- c) Raman sahasında Tersier taba- kenderun ve Hatay bölgesi Mersin böl- kalarında fasies değişiklikleri yok gibi- gesi ile hem ayar gibidir. dir. Mersin bölgesinde ise bu değişik- 3 — Mersin bölgesi ile Raman ve likler çoktur. civarının basit mukayesesi: d) Tektonik f aylanma, erupsion, a) Mersin bölgesinde petrol Tersier'- metaforfizma faaliyetleri Mersin bölge- in üst seviyelerinde beklenmektedir. Ra- sinde Raman sahasından daha şiddetli man bölgesinde ise petrol masif Kreta- olduğu kanaatindeyim. se kalkerlerinde bulunmuştur. e) Mersin sahası Akdeniz'in kenarın- b) Raman ve civarında strüktürler da bulunması bakımından petrol bulun- Mersin'dekilere nazaran çok mükemmel- duğu taktirde Raman sahasına nazaran dir. Ve sahaları da geniştir. kıymetinin artmış olacağı kanaatindeyiz.

57 SUMMARY

The stratigraphy of the region: lower Miocene resembling an interfin- In this region the oldest rocks are Pa- gering series shows the lateral chan- leozoic in age. They consist of fine ging. In some places limestones show cristalline limestones with H2S ador, gray reef characteristics. colored sandstones, bluish and cloritic The presense of the Helvetian and schists. The Paleozoic rocks cover a the Tortonian series were recorded large area in the Northern part of the in the middle Miocene. It is possible Mersin. The other Paleozoic rocks to sab divide the Helvetian formations cropout as small islands, forming a as lower, middlle and upper. They are chain toward Çakıt in SW-NE direction. as follows: 1-shaies with Pterepoda The Mesozoic rocks are made of white (a - laminated shales, b - bluish shales). or gray colored limestones and pinkish They are also called «lower shales» colored, hard, fine textured sublitogra- and the «lower Helvetian », 2 - Limes- phic limestones. These rocks are Creta- tones and Coarse grained sandstones ceous in age. The Mesozoic rocks rep- (middle Helvetian), 3 - Gray colored resent two different facies such as li- shales with Heterostegina. They are mestone and flysch. also called «Lower shales» and «Lower The Nummulitic period consists of Helvetian». the Paleocene and the Oligocene. The The thickness of the Helvetian for- Neogene consist of the Miocene and mations as follows: Lower Helveti- the Pliocene. an is 1000-1400 m., middle Helvetian The conglomerates of the Paleocene is 400 - 700 m. and the upper Helveti- overlies the Cretaceous limestones, un- an is 400-600 m. conformably. The fossilifereous pin- kish gray limestones overly the con- The reddish and the sandy shales glomerates. The Oligocene sediments were deposited after the Helvetian for- are lacustrine, continental and estua- mation. The shaly series form a rine. The gray reddish shales, sandy (Transition zone) between the Helveti- shales, sandstones and limestones make an and Tortonian. up the Oligocene formations. They are The Tortonian formations consist fossilifereous. of a) sandstones with Ostrea, b) Alter- The lower Miocene series are trans- nating shales, sandstones and c) Alter- gressive. These series are composed nating gray colored shaly sandstones of conglomerates, shaly and sandy li- and sandy shales. The sandstone with mestones, shales and limestones. The Ostrea is called (Second Ostrea Zone) thickness of the conglomerates is 350 in this report. m. and the total thickness of the lower A white volcanic tuff is interceded Miocene series is 700 - 1000 m. The with the Tortonian sandstones. It 58 extends for a long distance and may and later the oscilation movement had be used as a kley zone. started at the sea bottom. The Pliocene conglomerates overly The sea became shallower in the the Tortonian formations uncomfor- middle Helvetian and deeper in the mably; The conglomerates are overlain upper Helvetian. At the end of the toward the top by the anhydrites, brow- Helvetian partially continental and la- nish or pinkish sandstones, limestone goon features took place, following the pebbles and shales. The total thickness sudden regression. Another transgres- of the Pliocene formations is 700-800 m. sion took place at the beginning of the Tortonian. The sea was very active. The main formations of the Quater- The sea bottom oscilation movements nary are caliche, alluviums and some had started during the middle Tortonian. terrace conglomerates. At the end of the Tortonian, the sea The Hercanian movements (Pro- retreated after a general uplifting and babbly pfalzien phase) had occured in the brackish, lagoon formations were the region. By this movements the deposited. core of the Paleozoic islands were for- At the beginning of the Pliocene med. The Triassic and Jurassic sedi- lacustrine condition was present. During ments were either deposited and later the Quaternary, the continental condi- eroded, or they were not deposited tions were predominent and the gene- at all. A Sub-Continental sea invaded the ral upliftings took place. The Topog- Mersin region during the Cretaceous. raphy rejuvenated and afterwards a The ophiolitic intrusions had taken place feevere erosion took place and the con- during the deposition of the limesto- tinental deposition followed. nes. The bottom of the subcontinental sea subsided slowly and at the same The general direction of the Pale- time the ossilation movements took ozoic movements are in (NE-SW) direc- place. For this reason flysh formations tons. The direction of the movements were deposited. Following this deposi- of the Mesozoic sediments are generally tion the orogenic movement had occu- (NE-SW). red (Laramian phased The Tertiary movements were gene- * At the end of the Cretaceous, the rally in (NE-SW) directions. Seldom sea retreated. Then it suddenly occu- they are almost in E-W directions. The pied the entire area. The invasion of Tertiary movements in our region are the sea continued. At that time the generally represented by homoclines. two seas in Kayseri and Adana regions The Terrace structures and poor antic- were connected through a channel. lines and synclines are present. Some- During the middle and the upper Eo- of these anticlines and synelines extend cene, some neighbouring areas were from 2 to 28 km. The anticlines plun- invaded by the sea. A general Uplif- ge toward SW or W. The Southern ting had taken place at the end of the flanks of the anticlines are rather tectonic era (Pyrenean phase). The steep. The Paleozoic substratum in deposition of the Burdigalian formati- our region form anticlinoriums and ons began with the transgressions end syclinoriums. later regression of the sea. Later Underline the Mesozoic and Tertiary an arogenic movement had occured sediments are burried hills and ridges (styrian phase). At the beginning the parallel to each other. The most impor- Helvetian, the sea suddenly transgressed tant ones of these features which are 59 visible at the surface, occur along a of the pores and the cavities make us line extending from the Misis moun- believe that these limestones may also tains to the Paleozoic islands on the be reservoir rocks. The lower Helve- North. It is belived that the width of tian shales form good cover beds. The the structures will increase and the dips Tortonian sandtones are somewhat sui- of the formation will decrease toward table to be source and reservoir rocks. the center of the line between Misis Either the Helvetian or the Tortonian mountains and the Paleozoic islands. sandstones may be reservoir rocks. The serpantine and the basic erup- They are overlain by some cover beds. tions had started during the Cretaceous Some possible structures in the arid continued through the beginning region for oil accumulation : of the Eocene. Another weak eruption took place during the middle Miocene. 1) In the terrace structures, 2) Construction materials have an Along the edges of the burried hills economic value in this region. The and ridges (A 1500 m. test drilling area is also suitable for ground water. between the villages of Sarı İbrahim- ler and Karaca İlyas may be recom- Oil Possibilites : mended), 3) In the traps: In the locali- ties, where the Burdigalian limestone Indications are scarce. Oil droplets is overlain by the lower shales, the were observed in the pores of the re- faults may form oil traps, 4) In the crystallized Paleozoic limestones, near facies changes: It is possible that the Fındıkpınarı, close to the NW boundary oil is present in localities where the of the region. Oil indications were also Burdigalian limestones are interfinge- observed in the Burdigalian limestone ring with the shaly limeston S. and near Hacıkırı. shales. Also, there is a lateral litholo- Source rocks, reservoir rocks and gic change in the middle Miocene se- coyer beds : diments. The Paleozoic limestones may be In-the Well locations: Weil seights source beds. The fossilifereouse zones should hot be more than 10-15 km. of the cretacbus has the characteristics away toward the south, from the sou- of a source rocks. Highly fossilifereous, thern boundary of the Burdigalian li- sandy limestone of the Eocene may mestone and also they should not be also be a source rock. But in our re- too far away from the possible bur- gion and in Adana district, the Bur- ried hills and ridges. It is recomman- digalian limestones are assumed to be ded that the drillings exploration the main source rock. The presence should also be made in the Mersin- of asphaltie material in the pores, ma- Tarsus region, where the oil bearing kes these limestones even more im- zone (Burdigalian) will be shallower portant as a source rock. The presence than it would in the Adana district.

60

B İ B L İ Y O G R A F İ

1 — C. E. TAŞMAN : Cenup batı Türkiye 14 — J. P. ROOTHAN: Garbi Çukurova. M.T.A Adana-Hatay Petrol ihtimalleri 1946 Ra- Rap. No. 1169. 939. por No. 1702 15 - KENNETH K. LANDES: Petroleum Geo. 2 — C. E. TAŞMAN : Türkiye bitümlü teza- Igy. New York. hürlerin stratigrafik yayımı. John Willey and Sons. Inc. 1951. M. T. A. Mecmuası No. 40, 1950 16 — J. W. LEROY: Subsurface Geologie Me- 3 — CECIL G. LALICKER : Principales of thods. (As symposium) Colorado school petroleum. Geology. of. Mines Department of puplication, Gol- New York. Appleton - Century Crofls. den, Colorado, 1950. Inc. 1949. 17 — L. DE LOCZY : Adana havzası batı böl- gesinde jeolojik müşahedeler ve bu böl- 4 — CUNN1NGHAM CRAIG : Türkiye Petrol genin arzettiği petrol ihtimallerinin in- ihtimalleri. celenmesi. M. T. A. Rap. No. 697, 1938. 1949. M.T. A. Rap. No. 1835. 5 — D. B. ERICSON : Hatay Jeolojisi M.T.A. 18 — M. M. BLUMENTHAL : Büyük Çatıkçayı Rap. No. 1118, 1940. boğazının kıvrılma diskordansları. 6 — EDWARD J. FOLEY : Seyhan Havalisi- Türkiye Coğrafya kurumu mecmuası. 947. nin Stratigrafisi Hakkında Rapor. M. T. A. Rapor. No. 248, 1937. 19 — M. M. BLUMENTHAL : Niğde ve Adana Torosları. 7 — EDWARD PAREJAS : Türkiye'nin Jeolo- M. T. A. Seri: B. No. 6, 1941. jik Tarihi, İstanbul Üniversitesi Konfe- rasları. 1941 -1942. 20 — M. M. BLUMENTHAL: İçel Vilâyeti Nam- run mıntakası dahilindeki Toros'un jeo- 8 — EDWARD PAREJAS : Türkiye Arzani lojisine umumî bakış ve bu havalide bu- Tektonik'i, lunan Boksit zuhuru. İ. Ü. F. Fakültesi Monografileri, (Tabii M. T. A. Mecmuası 941,/4/21 ilimler kısmı) Sayı 1. 1941, 21 — M. M. BLUMENTHAL : Kilikya Torosla- 9 — H. M. KIRK : Seyhan Jeolojik istikşafı. rının çok dikkate değer bir parçası Ka- M. T. A. Rap No. 218. 1935. ranfil dağı M. T. A. Mecmuası sene 4, Sayı 2/36 S. 257, Aralık 946; 10 —KURT SCHMİTD: Seyhan havalisi. M.T.A. Rap. No. 220. 22 — M. M. BLUMENTHAL: Adana havzası nın Kozan ile Seyhan nehri arasındaki 11 — H. N. PAMİR : Tarsus su yolu jeolojisi. şimal kısmının jeolojik bünyesi. M. T. A. Rap. No. 1270. 941 M. T. A. Rap. No. 677. 12 — J. H. MAXON: Adana civarı petrol strük- 23 — M. CAMMON : Topallı - Kocalı. M. T. A. türleri. Rap. No. 1527. . M. T. A. Rap. No. 231. 936. 24 — NECDET EGERAN : Adana havzası jeo- 13 — J. H. MAXON : Adana havalisi. M. T. A. lojik karekterleri ve petrol imkânları. Rap. No. 257. 936. M. T. A. Mecmuası 949- No. 39 61 25 - O. BAYKAL : Hocalı strüktürü. 1951 28 — S. W. TROMP : Hocalı strüktürü M.T.A. M.T.A. Rap. No. 1871 Rap. 1524-942 29 — ULUG-KİRMAN : Mersin Asfalt istikşa- 26 — P. ARNİ: Şarki Anadolu ve mücavir mın- fı 944. M. T. A. Rap No. 1574 takalarının tektonik ana hatları. M.T.A. 30 — ERGİN KÂZIM : Mersin . Tarsus Gravi- Seri B. İrdeller No. 4 Ankara 1939. metrik etüdü 949. M. T. A. Rap. No. 1912 27 —SLOMNİCKİ : Hatay Asfalt ihbarı. 941. 31 — BAİLEY WİLLlS : Geologie Structures. M. T.A. 1202 London 1934

62