misi. sözcükler: Anahtar CİLT sorunları ilebirlikte tartışılmaktadır. planlama alanın bağlamında ekonomisi turizm etkileri, rindeki yerleşmesinin tarihsel süreci, su ile ilişkisi ve bu ilişkinin yerleşme kimliği üze Avanos çalışmada Bu göstermiştir. sürecinde gelişme ve yapısı ekonomik kimliği, Avanos’un etkiyi bir yük bü- daha yerleşmelerden diğer bölgesinde KapadokyaKayalık ve Kapadokyaalmaktadır. Kızılırmak yer kıyısında Kızılırmak’ın olan akarsuyu uzun en ve içinde havzasının su büyük en ikinci maktadır. Araştırmaya konu olan Kapadokya Bölgesi Türkiye’nin ve yerleşmelerin varoluş sebebi olan “su” öğesi üzerinde durul- olan var yerleşmelerde bazı makalede Bu öğelerdir.sağlayan oluşmasını işlevlerinin yerleşmenin belirleyen, rolleri dikleri üstlenkonusutarihini,söz- ve kimliğini, yerleşmelerin olan var yerleşmelerde bazı sadece ise ikincisi işlevler, gelişen olarak bağlı ve bu öğelere öğeler oluşturulan eliyle insan zengin- leştirilen, geliştirilen, içinde zaman tarafından yerleşmeler ve olan var yerleşmede her oluşum birisi çekmektedir.Bunlardan dikkat iki farklı birbirinden temelde irdelendiğinde açıdan işlevsel kimlikleri gelişimleri, süreçleri, tarihsel Yerleşmelerin VOL. Cultural Heritage StudyofAvanos, CappadociainRelation to its Waterfront 10-SAYI Kıyı yerleşmeleri; kültürel miras; turizm ekono- turizm miras; kültürel yerleşmeleri; Kıyı NO. © 2015 Yıldız Teknik ÜniversitesiFakültesi Mimarlık -©2015Yıldız Technical University, Faculty ofArchitecture 4 ÖZ Yıldız Teknik Üniversitesi Fakültesi, Mimarlık ve Şehir Planlama Bölge Bölümü, . Avanos Kültür Varlıkları Çalışması, Kapadokya Bölgesinde Suyunİzi Başvuru tarihi:04Kasım2015-Kabul 13Kasım2015 [email protected] Hülyaİletişim: BERKMEN.e-posta: Hülya BERKMEN - omy. Keywords: the tourism economy andplanningissues of the region. process and identity of Avanos is discussed, with an emphasis on historical the on effects its and water with ter.relationship The wa- ground and river the feed that streams as such resources, water all River,but Red the only not includes element” “water the settlement of Avanos, located on the river’s banks. Here, the of structure economic and identity, development, the on effect greater a had has it region, the of structure cultural and tion forma- physical the both in role active an played has Kızılırmak the longest river in the second largest basin in . While the River,Kızılırmak of banks “Redthe River,”locatedor on is which the existence of certain settlements. The region of is for reason the as water addresses study present The functions. ment that determine its role, history, and identity, and dictate its settlement. The second concerns elements particular to a settle been developed and enriched over time, and are present in every have which functions, their and elements man-made concerns One out. differentfunctionally, formationslyzed stand very two When historical development and identity of settlements is ana- DOI: 10.5505/MEGARON.2015.00533 MEGARON 2015;10(4):595-609 Waterfront settlements; cultural heritage; tourism econ- tourism heritage; cultural settlements; Waterfront ABSTRACT MAKALE 595 -

m garonjournal.com Giriş yer alan Avanos yerleşmesinin tarihsel süreci, su ile iliş- Dünya üzerinde başta gelen medeniyetlerin su kı- kisi ve bu ilişkinin yerleşme kimliği üzerindeki etkileri, yıları üzerinde yer aldıkları1 ve su kıyısında gelişen bu üçüncü bölümde ise küresel politikalar ve özellikle tu- medeniyetlerin zaman içinde biriktirdikleri değerlerin rizm ekonomisi bağlamında çalışma alanının planlama kültürel çeşitliliğin oluşumunda temel bir etken olduğu sorunları üzerinde durulmaktadır. 2 bilinmektedir. Medeniyet – Kimlik Bugün su kıyısında bulunan ve bir biçimde, kısa süre Uygarlık tarihi yerleşmeler tarihi3 olup bu çerçevede de olsa bu medeniyetlerin herhangi bir dönemine ta- tarih boyunca coğrafyanın toplumları nasıl etkilediği ya nıklık etmiş ve suyun olanaklı kıldığı kültürel çeşitliliğe da insan topluluklarına kazandırdıkları değerler, farklı- sahip olan yerleşmeler, sadece fizik-mekan özellikleri lıklar (kimlik, kültür, teknoloji, çeşitlilik) sorgulanmak- nedeniyle de olsa ulusal-uluslararası, küresel-yerel dü- tadır. “Medeniyet” kavramı ilk kez 18. yüzyılda Fransız zeylerde ‘kültürel miras’, ‘ortak miras’, ‘sit alanı’ gibi düşünürler tarafından “barbarlık” karşıtı bir kavram korunması ve sonraki nesillere aktarılması gereken ön- olarak geliştirilmiştir. Bu kabul uzun dönemler özellikle celikli alanlar olarak tanımlanmaktadır. Bu yerleşmeleri Batılılar tarafından ulaşılması gereken bir ideal olarak korumaya değer alanlar yapan, söz konusu özgün fizik benimsetilmeye, standart ölçütlerle tanımlanmaya ça- mekanların oluşmasına neden olan temel faktörler lışılmıştır. yerleşmede suya bağlı gelişen ekonomik, örgütsel, kül- Medeniyet ve kültür genellikle aynı kavramlar ola- türel çeşitliliktir. rak kullanılabilmekte, belirli bir toplumda birbirlerini Türkiye’de özellikle son bir kaç yılda bu çeşitlilik ya izleyen kuşakların birinci derecede önem verdikleri da çok kültürlü yapılar konusunda özellikle Avrupa değerler, normlar, kuramlar ve düşünce biçimlerini Birliği kapsamında yeni politikalar izlenmektedir. Son içermektedir.4 Kültürel yapı kavramı -sosyoloji ve ant- altmış yıldır Avrupa Birliği’ne girme hedefiyle ve özel- ropolojide olduğu gibi- planlama çalışmalarında da likle 2000 yılından itibaren Avrupa Birliği ile olan ilişki- yerleşmelerin kimliklerini, içinde bulundukları bölge lerin hızlanıp yavaşladığı süreçte ülke politikalarının ve ya da alt bölgelerde üstlendikleri rolleri açıklamak için uluslararası müzakerelerin önemli bir bölümünü Türki- kullanılan bir kavramdır. Bu noktada ‘kimlik’ kavramı- ye’deki kültürel çeşitlilik oluşturmaktadır. nın değişken, dinamik bir kavram olduğunun, durağan Yerel ve merkezi yönetimler böylesi alanların bir kalamayacağının altını çizmek gerekmektedir. ‘Kimlik’ yandan sürdürülebilirliğinin sağlanması ve korunma- kavramı canlılar ya da nesneler için ayırt edici, farklılığı sı için çabalar harcar ve planlama çalışmalarıyla bu yaratan özellikler olarak tanımlanabilir.5 Yerleşmelerin yerleşmeleri odak noktaları haline getirirlerken diğer farklı yapıları yerleşme kimliği kavramıyla açıklanmak- yandan ekonomik, politik, yararlar sağlamak üzere söz tadır. Bu kimlik uzun bir zaman dilimi içinde biçimlenip, konusu yerleşmelere alt bölge, bölge ya da ülke bütü- yerleşmenin coğrafi yapısı, kültürel düzeyi, mimarisi, nünde sürekli yeni roller vererek ve koruma politika- yerleşme dokusu, yerel gelenekleri, yaşam biçimi gibi larıyla örtüşmeyen planlama kararları alarak çelişkiye tüm niteliklerinin karışımıyla biçimlenir.6 Yerleşme kim- düşmektedirler. liğini oluşturan en önemli faktör doğal yapıyı oluşturan Bu makalede bir akarsu havzası olan çalışma alanını öğelerin farklılığı olup, bu farklılıklar yerleşmeleri birbi- su, su kıyısı, suya bağlı gelişen ekonomik yapı, suyun rinden ayırır, tanımlar, özgün kılar ve kimliği oluşturur. taşıdığı kültür, çokkültürlülük ilişkisi içinde irdelene- Beşeri kimliği oluşturan ise birey ve toplumdur. Bireyin 7 rek küresel politikalar, turizm ekonomisi ve planlanma kimliği yaşadığı çevre içinde olgunlaşır. Kendi geçmi- bağlamındaki sorunlar ortaya konmaktadır. Özellikle şiyle ilgili bilinçli, bilinçsiz tüm algıları, bilgileri, birikim tartışılmak istenen; medeniyet, kimlik, çokkültürlülük ve deneyimleri, düşünceleri, davranışları, gelecek ile kavramları arasında hem kavramsal, politik, örgütsel ilgili beklentileri ve tahminleri, gereksinim ve istekleri hem de mekansal anlamda bağlantılar bulunduğunu ayrıca içinde yaşadığı topluluğun adet, gelenek, inanç- seçilen “su kıyısı yerleşme’’ özelinde ortaya koymaktır. ları kimliğini biçimlendirir. Bu nedenle ‘kimlik’ belirli bir zaman içindeki kültürel yapının sahip olduğu nitelik Makalenin birinci bölümünde medeniyet, kimlik, olarak anlaşılmalıdır. Medeniyetler açısından ‘kimlik’ kültür, çokkültürlülük kavramları su öğesi kapsamın- da ele alınmakta, ikinci bölümde araştırma alanı olan 3 4 Kapadokya Bölgesi ve bölge içinde Kızılırmak kıyısında Z. Yenen, İnsan Yerleşmelerinin Young, 1995, s.31. Evrimi Ders notları, 2010-2011 5 Robins, Morley, 1997, s.35-37. Eğitim Dönemi, Güz Yarıyılı, Yıldız 6 Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fa- Suher, 1995, s.3-12. 1 Clay, 1979, s. 5-6. kültesi, Şehir ve Bölge Planlama 7 Önem, Kılınçaslan, 2005, s. 115- 2 Dunne, Leopold, 1978. s.46-47; Hassan, 2004 s.11. Bölümü, İstanbul. 125.

596 CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 Kapadokya Bölgesinde Suyu İzleyen Kültürler kavramının ayırıcı aynı zamanda en nesnel ölçütleri ‘dil’ İşte bu farklılıkların konusu olan zaman içinde ismi ve özellikle ‘inanç’ unsurlarıdır. Bu nedenle insanlık ta- ve içeriği de farklılaşmış olan çokkültürlülüğün sözlük rihindeki temel medeniyetler büyük ölçüde dünyanın anlamı genel olarak aynı ülkede pek çok kültürün birlik- büyük dinleri ile tanımlanmış olup özellikle Hıristiyanlık te varoluşudur. Geçmişte birçok toplumun birden fazla ve İslamiyet gibi büyük dinler tarihsel süreç içinde çok kültürel topluluktan oluştuğu düşünüldüğünde bu yeni çeşitli ırklardan halkları bir araya getirmişlerdir.8 bir kavram değildir. 1996 ve 1999 yıllarında Demorgen Medeniyet geniş bir kavram olup milliyetler, dinsel ve Glazer tarafından yapılan araştırmalar çokkültürlü- gruplar, etnik gruplar gibi farklılıkları kapsamaktadır. lük konusunun tartışmayı yapan disiplin, ülke, kültür Örneğin Türkiye’nin kuzeyindeki bir köyün kültürü gü- ve hatta konunun tartışıldığı döneme göre içeriğinin ve neyindeki bir köyün kültüründen farklı olabilir ama isminin değiştiğini göstermektedir. her iki köyde yaşayanlar da kendilerini herhangi bir Türkiye’deki çokkültürlülük olgusu, fiziksel özellikle- Avrupa ülkesinin köyünden (köyünde yaşayanlardan) ri bakımından birbirinden kolayca ayırt edilemeyen ve örneğin İngiliz köylerinden ayıran bir Anadolu ya da aralarındaki dinsel farklılıkların mezhep ayrışmaların- Türk kültürünü paylaşmaktadırlar. Başka bir söyleyişle dan kaynaklandığı, etnik anlamda Türklerin büyük ço- bir Kapadokyalı, Avanoslu kendini, yoğunluğu değişen ğunluğu oluşturduğu etnisitelerden oluşan bir çeşitlilik derecelerde olmak üzere Kapadokyalı, Avanoslu, Türk, olarak tanımlanmaktadır.13,14 Müslüman (Müslümanlık içinde bağlı olduğu farklı bir Osmanlı İmparatorluğu döneminden çok önceleri mezhep ya da tarikat nedeniyle) Alevi, Kürt, Kürt-Alevi, de Anadolu toprakları üzerinde yaşamış olan uygar- İç Anadolulu gibi farklı kültürel değerlerle tanımlayabilir. lıklar ve bu uygarlıklar içinde var olan farklı kültürler Medeniyet hem dil, din, tarih, gelenekler ve kurum- bu coğrafyada halen farklı boyutlarıyla devamlılıklarını lar gibi ortak nesnel öğelerle hem de halkın öznel ola- sürdürmektedirler. rak kendisini tanımlamasıyla belirlenmektedir. Bu bölgelerden birisi de çalışma alanı olan Kapadok- Kültür - Çokkültürlülük ya Bölgesi ve Avanos yerleşmesidir. Kültür; bilgi, inanç, sanat, ahlak, hukuk, örf ve adet- lerle insanın, toplumun bir üyesi olarak elde ettiği Kapadokya yeteneklerden oluşmuş bir bütündür.9 Tüm kültürler Kapadokya’nın sınırları Strobon’un Geographi- başlıca iki kaynaktan beslenmektedir. Bunlar; ‘öz’ ve ka15 adlı eserinde güneyde Toros Dağları, batıda Tuz ‘yabancı’ ya da ‘iç’ ve ‘dış’ kaynaklardır. Özkaynak, ya- Gölü’nün doğusundan itibaren kuzeye doğru Haymana bancı kaynağa oranla daha sınırlı ve yoksundur. Yaban- Ovası’nı takip ederek Karadeniz’e ulaşırken, bölgenin cı kaynak öz kültürün dışında kalan bütün kültürleri doğu sınırını Malatya Ovası ve kuzeyde Bafra Ovası’nı içermektedir.10 Bu nedenle ‘başka’ya ya da ‘yabancı’ya da içine alacak şekilde Karadeniz oluşturmaktadır. olan açılım kültürel gücün itici gücüdür. Unutulmama- sı gereken kültürlerin gelişmek için etkileşim içinde 13 Özhan, 2006, s. 22-23. muştur. Bu nedenle Türkiye’de olmaları ve yeni içerikler bulmak zorunluluğunda ol- 14 Türkiye gibi ulus devlet yapısının çokkültürlülük ve bunun politik sonuçlarıyla ilgili tartışmalar her 11 türdeş bir millet tanımına dayan- malarıdır. Sürekli değişim içinde olan ya da karşılıklı dırıldığı ülkelerde çokkültürlülük zaman Kürt sorunu ile kesiştiğin- etkileşim içinde olan kültürler aynı zamanda içinde yer tartışmasının aldığı biçim kendi- den bu konuda ciddi bir mesafe ne özgü bir seyir izlemektedir. katedilememiştir ve edileme- aldıkları ekonomi, politika ve diğer kurumları biçimlen- Türkiye’de 1924 Anayasası’na mektedir. Tarihsel süreç olarak dirirken bu kurumlar da kültürü biçimlendirmektedir. göre ülke toprakları üzerinde ya- irdelendiğinde; Osmanlı İmpara- şayan ve müslüman olan herkes torluğu gayri Müslim azınlıkları Kültür insan ve toplumbilimcilerin ortak ilgi alanı Türk sayılırken Türk olduğu halde barındıran bir ülke olmuştur. Os- -1923 Lozan Anlaşması’nın uzan- manlı İmparatorluğu’nun millet olup, bilgi ve bilim alanlarını birbirlerinden ayıran nite- tısı olarak- sadece başka dinlere sistemi dinsel hoşgörü bakımın- likler ise sadece kültürel farklardır. Küreselleşme poli- mensup olan birçok etnik grup dan dikkat çekici bir modeldir. azınlık kavramı içine girmekte- Müslüman olmayanlar kültürel tikalarıyla kültürel farklar ortadan kaldırılmaya çalışılsa dir. O zamanki koşullarda geçer- alanda geniş, siyasi alanda ise da, tüm kültürler birbirine yaklaşsa, bölgesel ve etnik lilik değeri çok yüksek düzeyde daha az haklarla yaşamışlardır. olan bu tanımın bugün neden Buradaki önemli bir fark günü- faktörler giderek yok olmaya başlasa da, kültürel ben- olduğu sorun Türklerin müslü- müzde olanın aksine geçmiş za- zeşmeler sadece ulusal düzeyde değil uluslar ve kıta- man olmalarına karşılık, bütün manlardaki kültürlerin kendile- müslümanların Türkçe konuş- rine tanınan bağımlı konumları lararasında gerçekleşmiş olsalar da kültürler tamamen muyor olduğu gerçeğidir. Türk kabul etmeleridir. Baskın grup- ortadan kalkmamış ancak birbirlerine yaklaşmışlardır.12 olmanın cumhuriyetin kurulu- ların azınlıklara tanıdığı sosyal şunda kazandığı bu içerik deği- ve siyasal hakların, azınlıklar şik dönemlerde izlenen değişik tarafından kabul edilmesi, hatta onlara verilen coğrafi alanların 8 11 politikalarla farklı uygulamalara Ortaylı, 2008, s. 12-13. Kula, 1992, s.37-41. neden olmuş olsa da genellikle dışınaçıkmamaları da bu kabu- 9 Tylor, 1996, s. 27 12 Kula, 1992, s.52. açık olarak ifade edilemeyen lün göstergeleridir. 10 Tunçay, 2003, s. 101-102 dinsel bağ varlığını hep koru- 15 Strabon, 2000, s. 21-22.

CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 597 Kapadokya Bölgesi günümüzde idari sınır olarak Nevşehir içinde kalırken, çalışma alanını oluşturan Ka- yalık Kapadokya Bölgesi’nin kuzey sınırını Kızılırmak ve ırmak kıyısındaki Avanos yerleşmesi, doğu sınırını Kızılırmak’ın kolu olan Damsa Çayı ve Damsa Barajı, Ürgüp yerleşmesi, güneyini Güvercinlik Vadisi ve Nev- şehir-Kayseri otoyolu, batısını Nevşehir İlçe Merkezi ve Acıgöl Platosu oluşturmaktadır. Doğu ve Batı arasında her dönem köprü olduğu ifa- de edilen Anadolu, özellikle su kaynakları, iklim koşul- ları, verimli toprakları nedeniyle tarihin her dönemin- de yerleşmek için tercih edilen bir bölge olmuştur.16 Kapadokya Bölgesi’nin verimli toprakları üzerinde, Şekil 1. Masa oluşumu ve peribacaları.22 Kızılırmak’ın bölgeye kazandırdığı ekonomik işlevler (Kızılırmak kilinin kullanıldığı çanak–çömlek atölyeleri, halı, kilim dokumasında kullanılan kökboyaların elde edilmesi, tarım topraklarının sulanması vb.), bölgenin önemli bir su havzası içinde yer alması sadece önemli yerleşmeler kurulmasına neden olmamış, bölge aynı zamanda İpek ve Kral yolu gibi önemli ticaret yollarının da güzergâhı olmuştur.17 Bu nitelikler bölgede kurulan yerleşmelerin kendi dönemleri ve kendi hâkimiyet kurdukları sınırlar içinde üretim, yönetim, eğitim, ticaret, krallık, piskoposluk, metropolitlik, hükümdarlık şehri roller üstlenmeleri- ne neden olmuş ve sözkonusu kimlikler de günümüze kadar kısmen de olsa izleri devam ettirmişlerdir. Böl- gedeki etkileyici izler, sadece burada yaşamış mede- niyetlerden değil bölgenin jeomorfolojik yapısından Şekil 2. Çat Vadisi - Güvercinlik.23 da kaynaklanmaktadır. Kolayca şekil alan tüf (doğal 18 malzeme), iklim koşullarının da etkisiyle peribacalari, aynı alan üzerinde üst üste gelen korunması gerekli 19 20 kırgıbayırı ve masa gibi doğal oluşumlara neden ol- farklı değerler bulunmaktadır. Korunması gerekli bu muş, bu oluşumların doğal barınaklar olarak kullanma- alanlar çeşitli tarihlerde farklı derecelerde ve nitelikte ya elverişli olması nedeniyle pekçok höyük, mağara ve sit alanları olarak ilan edilmiştir. Nevşehir ili Kayalık Ka- yeraltı şehri ortaya çıkmıştır. Sözkonusu bu doğal olu- padokya sınırları içinde 112 arkeolojik, 11 kentsel, 19 şumların en yoğun bulunduğu yer Kayalık Kapadokya doğal sit alanı bulunmaktadır. Bölgesi’dir”21 (Şekil 1). Kayalık Kapadokya Bölgesi’nde peribacası, kırgıbayı- Kayalık Kapadokya Bölgesi içinde hem tarihi, kül- rı gibi doğal oluşumlar yanında bölge içinde yer alan ve türel değerleri hem de doğal yapısı nedeniyle bazıları “güvercinlikler”, “güvercinlik vadileri” olarak tanınan alanlar da bulunmaktadır (Şekil 2). 16 Bixio, Burri, Castellini, Pensabe- yamaçlarda tüfler üzerinde çiz- ne, 1995, s. 45-47 gisel aşınma sonucu oluşmuş Bölgenin doğal malzemesi olan tüfün kolayca ka- 17 Marro, 2004, s.91-120. yuvarlak, yassı ve keskin kenarlı zılması ve biçimlenmesi nedeniyle 18. yüzyıldan beri 18 Peribacaları: Vadi yamaçlarından oyuntu şekillerdir. Kırgıbayırları oluşumlarını tamamlamış kaya- yapılan güvercinliklerin günümüze kadar gelenleri gelen sel sularının dik yamaçlar- 24 da kendine yol bulması sert ka- lardır. 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başlarına aittir. Soğan- yaların çatlamasına ve rüzgarın 20 Masa (tafellands): Akarsuların lı ve Çat güvercinlikleri Kapadokya’nın en bilinenleri tüflerden oluşan yapıyı aşındır- yakın çevresindeki tektonik kay- masıyla ortaya çıkan oluşumlar- naklı oluşumlardır. Masa olu- olup, güvercinlikler genellikle 7–8 katlıdır. Kapadokya dır. şumlarının dikkati çeken çizgileri, Bölgesi’nde güvercinliklerin yapılma nedenleri arasın- 19 Kırgıbayırı (badlands): Yarı kurak yatay tabakalı yapının sonucu iklim bölgelerinde bitki örtü- olarak, küçükvadilerle yarılmış da gübresinin bölge halkının kısıtlı tarım topraklarında, sünden yoksun yamaçların üze- olmasıdır. Ketin, 1983, s.23 rinden akan sel suları ve küçük 21 Bixio, Burri, Castellini, Pensabe- dereceklerin etkisiyle az eğimli ne, 1995, s. 47-48. 22 Hülya Berkmen, 2003. 23 Hülya Berkmen, 2003. 24 Dirik, 2009.

598 CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 Kapadokya Bölgesinde Suyu İzleyen Kültürler bağ-bahçelerinde verimliliği arttırmak için kullanmaları gayretide yer almaktadır. Kapadokya ve Kültür Tarihsel süreç Kapadokya tarih boyunca hep aynı kalmış gibi görün- se de doğal yapısı içinde aynı kalan tek öge Kızılırmak, su öğesidir; bölgenin doğal ve bu doğal yapı üzerindeki kültürel yapısı da (birinci bölümde ‘’kültür’’ kavramının özellikleri bahsinde belirtildiği gibi) yüzyıllar içinde sü- rekli değişim halinde olmuştur. Kapadokya Bölgesi’nde yapılan yüzey araştırmaları ve kazı çalışmalarından elde edilen sonuçlarda özellik- le Nevşehir, Aksaray ve Kayseri kentlerinde tarih öncesi paleolitik, neolitik, kalkolitik dönemlere ait örnekler ve yerleşmeler saptanmıştır. Bu örneklerin en belirgin olanları Nevşehir İli’nin Avanos İlçesi’ne bağlı Çat Köyü ile Aksaray İli’nin Çatalsu Köyü’ndeki Güvercin Kayası höyükleridir.25 İlk çağ medeniyetlerinden sonra Kızılırmak Havzası içinde yaşamış olan ve günümüze en fazla iz bırakan medeniyetlerden biri Hitit’lerdir. Hitit’lere ait izleri Kapadokya Bölgesi’nde özellikle su kenarındaki yüksek kayalara rölyef olarak işlenmiş anıtlarda, doğu ile ticari ilişkileri sağlayan kervan yol- larıüzerindeki geçitlerde, Geç Hitit Dönemi’ne (1200- 1700) ait bulguları ise Nevşehir İli’nin özellikle Gülşe- Şekil 3. Göreme Açık Hava Müzesi plan ve kesiti.30 hir, Acıgöl, Hacıbektaş yerleşmelerinde Hitit hiyeroglifi ile yazılmış kaya anıtlarda, mühürlerde, madeni kaplar, Bu bölge Göreme ve Güvercinlik Vadisi’ni içine ala- çanak-çömlek üzerinde görmek mümkündür.26 cak şekilde 1950 yılında açık hava müzesi ilan edilmiş, Bölgenin coğrafi ve jeolojik yapısı ticaret ve yerleş- 1985 yılında ise UNESCO tarafından Dünya Kültür Mira- mek için olduğu kadar saklanmak, korunmak içinde ta- sı Listesi kapsamına alınmıştır.28 rihin farklı dönemlerinde önemli roller üstlenmiştir. Bu Bu açık hava müzesinde bugün 365’den fazla kilise özgün coğrafi dokuyu kullanarak Hıristiyanlığı yaymaya olduğu bilinmekle birlikte, Yılanlı, Karanlık Kiliseler ile çalışanlar önce Kayseri sonra Kayalık Kapadokya Böl- rahipler ve rahibeler manastırları bölgenin kimliğini en gesi’ kayalar içinde manastır hayatını başlatmışlardır. iyi yansıtan, kayalar içinde saklı en bilinen dini yapılar- Bu süreçte Doğu Roma İmparatorluğu’nun egemenlik dır (Şekil 3).29 alanında kalan Kapadokya’da başka kavimlerle inanç Hıristiyanlığın başlangıç ve yayılma dönemlerine ait çatışmaları ve 651 yılında Arap-Emevi göçleri, mez- kayalık alanlar içinde yer alan kilise, şapel ve manas- hep çatışmaları sonrası müslümanlıktan etkilenen III. tırlar Göreme dışında Kayalık Kapadokya Bölgesi’nin Leon’un ikonları yasaklaması nedeniyle Anadolu’nun diğer önemli yerleşmeleri olan Ürgüp, Avanos ve Nev- diğer bölgelerinde yaşayan ikon yanlısı keşişlerin şehir Merkez’inde de bulunmaktadır. Kapadokya’ya sığınmaları ile çokkültürlülük çeşitlen- Kültürel çeşitlenme Oguz Türkleri’nin Orta Asya’dan 27 miştir. Bu durum Göreme’nin 11–13. yüzyıllar arasın- Anadolu’ya gelmeleri ile artarak sürmüş ve bölge, Ana- da başpiskoposluk merkezi ve önemli bir inanç merkezi dolu Selçukluları Dönemi’nde doğu ile batı arasında ti- haline gelmesine neden olmuştur. Bu nedenle Kayalık cari ve kültürel bir köprü vazifesi görmüştür. Bir anlamda Kapadokya Bölgesi içinde en fazla kilise, manastır Gö- Kapadokya Bölgesi Anadolu’ya aktarılan ve Anadolu’dan reme ve çevresinde bulunmaktadır.

28 T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, mailto:kültürvarlikmuze@kültür.gov.tr 25 Kealhofler, Grave, Genz, 2009, 26 Birmingham, 1961, s.185-195. 29 Bixio, Burri, Castellini, Pensabene, 1995, s. 54. s.275-300. 27 Birmingham ,1961, s.185-195. 30 Bixio, Burri, Castellini, Pensabene, 1995, s. 54.

CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 599 devralınan kültür mirasının buluşma yeri olmuştur. Tica- rete ve kültürel ilişkilere önem vermesiyle, doğu ile iliş- kileri sağlayan Konya, Aksaray, Nevşehir, Kayseri, Sivas gibi merkezlerden geçerek İran ve Türkistan’a ve Konya, Nevşehir, Ankara, Sinop ve Konya, Kayseri, Elbistan, Ma- latya, Diyarbakır güzergâhından Irak’a giden yollar üze- rinde pek çok kervansaray yapılmıştır.31,32 Kapadokya içindeki kayadan oyma mağaralar, ye- raltı şehirleri Anadolu Selçuklularının dağılma döne- minde bir kez daha sığınma, saklanma işlevi görmüş ve Selçuklu Sultanları arasında çıkan anlaşmazlıklarda Şekil 4. Yavuz Sultan Selim Köprüsü (1514). sultanların sığınma yerleri olarak kullanılmıştır.33 Bu sü- rece kadar Kapadokya Bölgesi tarihin önemli çağlarının liyesi (1730), Nevşehir Kalesi’dir. Osmanlı Dönemi’nde her birine ait izleri üzerinde taşırken üst üste gelenler de -Selçuklu Dönemi’nde olduğu gibi- bölgede yaşayan ya da yeni gelenle eskinin karşılaştığı dönemlerde kül- hristiyanlara karşı hoşgörülü davranılmıştır.36 türler birbirini yoketmeden ya da birbiri içinde yokol- madan devamlılıklarını sağlayabilmişlerdir. Cumhuriyet Dönemi’nde Kapadokya Bölgesi’nin ye- niden gündeme gelmesi, yabancılar tarafından ziyaret 13. yüzyıl Kapadokya Bolgesi’nin inanç ve mez- edilmesi gereken yerler olarak yeniden keşfedilmesiyle hepler açısından farklı bir kültürle tanıştığı dönemdir. başlamıştır. 1954 yılında Nevşehir’in güneyinde yaklaşık Horasan’dan o dönemki adıyla Niğde’ye bağlı Suluca 300 km. uzaklıkta Adana’da açılan İncirlik Hava Üssü’nde yerleşmesine yerleşen ve ölene kadar burada yaşayan, yaşayan Amerikalıların kayadan oyma kilise ve manas- Bektaşi-Alevi anlayışını oluşturarak yayılmasını sağla- tırları ziyaret etmesiyle bölge 1960’lı yılların başlarında yan Hacı Bektaş-ı Veli, Kapadokya Bölgesi’nin sahip ol- yabancı ziyaretçilerle ve turizmle tanışmaya başlamıştır. duğu kültürel çeşitlilikte önemli bir etkendir.34 Bu yıllarda Fransız ve Alman arkeologların bölgede araş- Günümüzde özellikle Alevilerin önemli bir ziyaret, tırma yapmalarıyla Kapadokya Avrupalılar tarafından 35 hatta hac yeri olan yerleşme nüfusunun %95’i Alevidir. ziyaret edilen bir turizm destinasyonu olmaya başla- Kapadokya Bölgesi tarih öncesi devirlerden Osmanlı mıştır. 1980’li yılların sonlarında yabancılar bölgeyi bir- İmparatorluğu dönemine kadar oldukça kuvvetli göç- kaç gün ziyaret etmekle yetinmeyip Kayalık Kapadokya ler, savaşlar ve kültür çatışmalarına sahne olurken, Bölgesi’nde özellikle Avanos ve Ürgüp’den konut satın bugünkü Kayalık Kapadokya Bölgesi’ni kapsayan Nev- almaya başlamışlardır. Konutları satın alanların bir bölü- şehir Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan Ana- mü yılın sadece belirli dönemleri bölgede yaşarken sü- dolu isyanlarına kadar İmparatorluğun uzak bir beldesi rekli ikamet etmeyi seçenler de bulunmaktadır.37 gibi kalarak sessizliğini korumuştur. Bölgedeki Osmanlı İmparatorluğu’na ait en önemli iz, Yavuz Sultan Selim’in Avanos (1514) doğu seferi sırasında izlediği güzergâh üzerinde Avanos Kızılırmak’ın kuzey ve güney kıyılarında iki olan Avanos İlçesi’nin Özkonak Kasabası’nda Yavuz Se- alt bölgeden oluşan bir yerleşmedir. Yerleşmeyi kuzey- lim Köprüsü’dür (Şekil 4). den çevreleyen yaklaşık %35 eğimli kayalık alan aynı 18.yüzyılda Nevşehirli İbrahim Paşa’nın saraya da- zamanda Kayalık Kapadokya Bölgesi’nin de kuzey sını- mat olması ile bölgede cami, külliye, çeşme gibi imar rını oluşturmaktadır. Yerleşmenin güneyini verimli ta- hareketleri gelişmiştir. Bunlardan en önemlileri; Gülşe- rım toprakları ile Nevşehir-Ürgüp otoyolu, batı ve doğu hir Karavezir Külliyesi (1779), Damat İbrahimpaşa Kül- sınırlarını ise bağ-bahçe alanları tanımlamaktadır (Şekil 5–7).

31 Ökse, 2005, s:34. vansaraylar dışında günümüze Avanos gerek politik gerek dini açıdan Kapadokya 32 Kapadokya Bölgesi ve özellikle kalan izler arasındaXII.yüzyılda Krallığı içinde Ürgüp ve Göreme’den sonra tarihsel sü- Nevşehir’de bulunan kervansa- yapılmış olanNevşehir Kalesi, 38 raylardan en önemlileri, Çay Han, Nevşehir Kızılkaya Camii (1293), reç içinde üçüncü önemli merkezdir. Avanos’un bili- Horozlu Han, Zazadın Han, Sultan Taş Camii (1290) sayılabilir. Han, Ağzıkara Han, Tepesidelik 33 Dirik, 2009. Han, Alay Han ve Saruhan birer 34 Düşünce ve fikirleri ölümünden 36 Kayalık Kapadokya Bölgesi’nin si ve Gülşehir’deki 19. yüzyıla ait menzillik (yaklaşık 40 km. ara ile ) sonra özellikle 16.yüzyılda yayılan en önemli yerleşmesi olan Dimitrisu adına yapılan kiliseler mesafedeki kervansaraylar olup, Hacı Bektaş-ı Veli’nin mezarı bu Ürgüp’ün, Sinosis (Mustafapa- bu hoşgörünün örnekleri arasın- Nevşehir, Kayseri, Sivas ticaret yerleşmeye yapılarak ilçenin adı şa) yerleşmesinde 18.yüzyıla ait da sayılabilir. yolu üzerinde yer almaktadırlar. Hacı Bektaş olarak değiştirilmiştir. Konstantin Eleni Kilisesi, Derin- 37 Yakar, Özügül, 2003, s.54-79. Selçuklular Dönemi’nden ker- 35 Çetin, 2008, 7-8. kuyu İlçesi’ndeki Ortodoks kilise- 38 Strabon, 2000, s.61-62.

600 CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 Kapadokya Bölgesinde Suyu İzleyen Kültürler

Şekil 5. Kızılırmak ve Avanos Yerleşmesi.39

Şekil 6. Avanos’tan bir görünüm.40 Şekil 7. Kızılırmak, Avanos, Taşköprü. nen tarihi Bronz Çağı ile başlamakta, yerleşmenin Hi- bir rol oynamaktadır. Ancak Avanos’un kimliğinde, ge- tit, Frig, Asur, Med ve Pers egemenliklerinin ardından lişiminde, ekonomik yapısında “su” öğesinin etkisi böl- M.Ö. 332 yılında sistemli bir yerleşme düzenine geçtiği ge içindeki diğer yerleşmelerden daha fazladır. Burada bilinmektedir. Helenistik Çağ ve Roma dönemlerinden sözkonusu olan “su” öğesi sadece Kızılırmak olmayıp, sonra önemli bir merkez olan yerleşme bugünkü doku- ırmağı besleyen dereler, yeraltı suları da dahil olmak suna Anadolu Selçuklular, özellikle Karamanoğulları ve üzere bütün “su” kaynaklarıdır. Osmanoğulları dönemlerinde kavuşmuştur. Kapadokya Bölgesi’nin bütün yerleşmelerinde bü- “Su” - Yerleşme Kimliği İlişkisi yüklü küçüklü yeraltı şehirleri bulunmaktadır. Yeraltı şehirlerinin su ile olan ilişkileri ya da başka bir deyişle Kapadokya ve Kayalık Kapadokya Bölgesi’nin gerek su kaynaklarının yeraltı şehir ve depoları için önemini fizik-mekan gerekse kültürel yapısında Kızılırmak etkin bu yeraltı şehirlerinin içinde bulunan özellikle ibadet bölümlerindeki vaftiz havuzları ile uzun süre insanla- 39 Hülya Berkmen. 40 Hülya Berkmen. rın ve hayvanların buralarda saklanmalarını sağlayan

CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 601 su kuyularından anlamak mümkündür. Kapadokya Bölgesi’nin en büyük (8 katlı) yeraltı şehrine, bulun- duğu yerleşme ve çevresinde herhangi bir su kaynağı olmamasına karşın yeraltında sahip olduğu yaklaşık 20 metre derinliğindeki büyük kuyu nedeniyle ismi verilmiştir (Şekil 8).41 Avanos’un Özkonak kasabasında bölgedeki yeraltı şe- hirlerinin diğerlerinden daha az katlı ve küçük bir benze- ri mevcuttur. Avanos yerleşmesinde yeraltı şehirleri ola- rak yapılmış ancak daha çok soğuk hava deposu ya da doğal gıda deposu olarak kullanılan yeraltı depoları bu- lunmaktadır. Bu yeraltı depoları bölge için yeraltı şehir- leri kadar önemli bir ekonomik kaynak ve potansiyeldir. Volkanik tüflerin yapısında bulunan çatlaklar, içine Şekil 8. Derinkuyu Yeraltı Şehri.42 sızan yağış ve yüzey akış sularının bir kısmını bu çat- lak sistemi içinde toplayarak yeraltı suyunu tutar. Bu sular topoğrafyanın oluşturduğu tüf kayalar arasın- daki bazı çatlaklardan çıkış gözleri bularak çok küçük debili kaynaklar halinde yeryüzüne çıkar ya da -yeraltı şehirlerinde olduğu gibi- volkanik tüfün aşağıya doğru derinlemesine oyulması ile yeraltı şehri içinde küçük havuzcuklar oluşmasını sağlar. Suyun varlığının yeraltı şehirleri ve soğuk hava depoları için bir başka önemi de volkanik malzeme olan tüfün suyu çekme kapasi- tesinin %25 oranında olması ve bu değerin tüf malze- mesinin şişmesine neden olarak yeraltı şehir ve depo- larının doğal şekilde iklimlendirilmesini sağlamasıdır. Şekil 9. Avanos yeraltı depoları. Bu özellikler nedeniyle yeraltı şehir ve depoları yazları serin, kışları ılık olmakta, aynı zamanda içerdeki hava- nın nem oranı da sabit kalmaktadır. Bölgede üretilen tüm patates ürünü, aynı zamanda Akdeniz Bölgesi’nde üretilen narenciye, özellikle limon Avanos’daki bu do- ğal depolarda saklanarak doğal renkleri ve kokuları ko- runmaktadır (Şekil 9, 10). Bilindiği gibi, volkanik dağlar ve volkanik püskürme- lere dayalı jeolojik oluşumlar aynı zamanda jeotermal kaynakların oluşumunun da nedenidir. Kapadokya Bölgesi ve özellikle Nevşehir jeotermal kaynaklar açı- sından zengin olup, bunların en önemlisi Kozaklı yer- leşmesindeki Kozaklı Kaplıcası’nın bulunduğu alan ve diğeri ise Aleaddin Keykubat tarafından Avanos’da hamam yaptırılan bölgedeki kaynaktır. Gerçekten de Şekil 10. Avanos’da yeraltı patates deposu.43 Avanos’un ilk yerleşme alanının konumu yerleşmenin su ile olan ilişkisine dayanmaktadır. Anadolu Selçuklu Bu hamam ve cami etrafında daha sonra Avanos’un dönemi sultanlarından Aleaddin Keykubat döneminde ilk evleri yer seçerek yerleşmenin ilk mahallesini oluş- Nevşehir-Kayseri kervanyolu üzerinde Saruhan Kervan- turmuşlardır.44 sarayı güzergâhında inşa edilen hamam ve caminin yer Yerleşmenin makro formunu etkileyen ikinci temel seçimi tesadüfi değildir. Kızılırmak kıyısında olan cami unsur, Kapadokya Bölgesi’nin de doğal yapısı olan kaya- ve hamam ayrıca jeotermal bir kaynak üzerinde ko- numlanmaktadır. 42 Bixio, Burri, Castellini, Pensabene, 1995, s. 65. 43 Hülya Berkmen. 41 Bixio, Burri, Castellini, Pensabene, 1995, s. 55. 44 Avanos Belediyesi, Ilce Kültür Müdürlüğü Raporu, 2003.

602 CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 Kapadokya Bölgesinde Suyu İzleyen Kültürler

Şekil 11. Avanos - geleneksel doku.45 lık alanlar, aynı zamanda Avanos’un kuzeye doğru geliş- lığın yayılma sürecinde rahiplere ilk dini seminerlerin mesini engelleyen doğal eşiktir. Kızılırmak’ın kuzeyinde verildiği Haçlı, Geyikli, Üzümlü, Balıklı kiliselerinin de yerleşmenin ilk mahallesinin ve özgün dokunun olduğu bulunduğu bölgedir. Avanos yerleşme merkezinden bu alan kentsel ve arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir. Bu farklı olarak Zelve Rumların yerleşim alanı olmuş, ancak geleneksel dokuda kayadan oyma evler sokaklarla içiçe 1924 yılında yapılan mübadele ile Rumlar Yunanistan’a geçmiş, hatta sokaklarla bütünleşerek özgün bir doku göç ettiğinde yerlerine Türkler yerleştirilmiştir. Bu- ne oluşturmuştur. Yerleşme sırtını dağa yasladığından denle kayadan oyma hacimler içinde -kiliseler yanın- evler arasındaki ilişki dar, dolambaçlı sokaklar ve bazı da- camiye de rastlanmaktadır. 1940’lardan sonra böl- sokakların üstü ev olan kemerli çatı altlarından devam gede toprak kaymalarının artması, bakımsızlık, gerekli eden bir labirent biçimindedir (Şekil 11). ilginin gösterilmemesi sonucu, evler içinde yaşayanlar Yerleşmenin kimliğini Kızılırmak’a bağlı olarak etki- için tehlike oluşturunca, 1950 yılında bölgenin bir bölü- leyen diğer öğeler ırmak üzerindeki köprülerdir. Bun- mü ve 1952 yılından sonra ise tamamı boşaltılarak alan lardan günümüze kadar ulaşan en eski köprü, aynı ören yeri ilan edilmiş ve açık hava müzesi olmuştur. zamanda yerleşmenin kuzeyi ve güneyi arasında 1. de- “Su” Ekonomik Yapı İlişkisi recede ulaşımını sağlayan Taşköprü’dür Kızılırmak, Kapadokya Bölgesi’nin bütünü için önem- Avanos’un bu özgün yerleşme dokusuna 3 km. uzak- li bir değerdir ancak bölge içinde Avanos Yerleşmesi’ne lıkta bulunan Zelve bölgedeki en önemli ören yerlerin- ekonomik yönden farklı potansiyeller sunmaktadır. den biridir. Peribacalarının en yoğun olduğu, hristiyan- Tarım Kayalık Kapadokya Bölgesi’nin ve dolayısıyla Nev- 45 Hülya Berkmen. şehir İli’nin tarım alanları olarak tanımlanan iki ovası

CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 603 Kızılırmak’ın kuzeyinde ve güneyinde doğu-batı doğrul- lanılan topraklarda ürünlerin olumsuz koşullara daya- tulu alanlar olup, Nevşehir’in kıyı ovaları olarak tanım- nıklılıkları yüksek düzeyde ve gelişimleri de hızlı oldu- lanmaktadır. Kızılırmak vadisinin genişlediği Avanos ğundan kaliteleri de artmaktadır. Kapadokya Bölgesi ve yerleşmesinde alüvyal ve kolüvyal topraklarla kaplı bu Avanos’da güvercinliklerin fazla olmalarının bir nedeni ovanın genişliği 2–3 km. olmakla birlikte Avanos’un gü- de bölgedeki su kaynaklarıdır. Anadolu’da inşa edilen neyinde ovanın genişliği 6 km.ye çıkmakta46 ve küçük tüm güvercinliklerin / güvercin evlerinin su kaynakları- bir alan olmasına karşın özellikle endüstriyel ve yumru na yakınlıkları bilinmektedir.49 bitkilerin üretimi açısından bölge ve Avanos yerleşmesi Yeraltı Zenginlikleri için büyük önem taşımaktadır. Kayalık Kapadokya Bölgesi’nin ve Avanos’un en Avanos Yerleşmesi’nin toplam tarım alanı 104 500 önemli yeraltı kaynakları oniks ve “Nevşehir Taşı” ya ha.olup, bunun %71’i ekilebilir arazidir. Ekilebilir arazi- da “Kepez” ve pomza çıkarılan taş ocaklarıdır. Bu taş nin %68’i tahıl, %13’ü bağ alanı, % 10’u patates, %2’si jeotermal kaynakların ürünü olup geleneksel yapı mal- sebze, %2’si meyve bahçeleri olarak kullanılmakta ka- zemesi olarak kullanılmaktadır.50 Taş, volkanik yapı ne- lanı nadasa bırakılmaktadır. Türkiye’nin patates üreti- deniyle, ocaktan çıktığında yumuşak olduğundan çok minin %10’unu üreten Kapadokya Bölgesi’nde bu üre- rahat işlenebilmekte, hava ile temas ettikten sonra timin %5’i Avanos’dan sağlanmaktadır (2012). sertleşerek dayanıklı bir yapı malzemesine dönüşmek- Nevşehir İli’nde tahıl ve patates üretiminden sonra tedir.51 gelen üzüm üretimi-bağcılık, aynı zamanda bölgenin Taş ocaklarına bağlı olarak Nevşehir İli’ndeki 10 adet kimliğini oluşturan önemli öğelerden biridir. Kayalık tuğla fabrikasının altısı Avanos’da olup tuğla fabrikala- Kapadokya Bölgesi’nde toplam ekilebilir alan 352 217 rının fırınlarının bir bölümü yerleşmede yaygın olan ça- ha. olup, bunun %10’unu bağ alanları oluşturmakta ve nak-çömlek atölyeleri tarafından da kullanılmaktadır. bu bağ alanlarının da %4’ü Avanos’da bulunmaktadır. Ponza ise inşaat sektöründe kullanılan bir taş olmakla Üretilen yaş üzümün bir kısmı yerleşmede bulunan ta- birlikte bölgedeki ocakların kalitesinin iyi olması nede- rım kredi kooperatifleri tarafından ülke bütünündeki niyle inşaat sektörü dışında da kullanılabilecek nitelik- büyük özel şarap fabrikaları, sirke ve pekmez imalat- tedir. hanelerine satılmakta, bir kısmı da iç piyasada tüketil- mektedir.47 Nevşehir Taşı ve pomzadan sonra bölgenin en fazla oniks rezervine52 sahip yerleşmesi olan Avanos’da bu- Bölgede üzüm yetiştiriciliği ve şarabın ortaya - çık lunan üç adet oniks atölyesi turizm açısından önemli ması yerleşmenin tarihi kadar eskiye48 dayanmakta- bir potansiyeldir. Halk arasında “oniks” veya “damarlı dır. Bölgedeki şarap üretimi sadece 13.yy. ortalarında akik” olarak bilinen yarı değerli bu taşın adı bölgenin Moğol saldırıları sırasında kesintiye uğramış ve bağcılık tarihinde yer almış Asurlular zamanına dayanmakta olumsuz anlamda etkilenmiştir. Bölgenin bağcılık ve olup Asur dilinde “yüzük”, “halka” anlamına gelen söz- şarapçılık üretiminin Türklerin yerleşmesiyle gerilediği cükten türetilmiştir. 13. yüzyıldan sonra Hacı Bektaş-ı düşünülmekle beraber, Kapadokya aynı zamanda Ale- Veli dergâhına bağlı olanların taşıdıkları kolyelerin ya- vi-Bektaşiliğin merkezi olduğundan, şaraba hoşgörüyle pımında kullanılmaya başlanan bu taş günümüzde he- yaklaşılmış ve bağcılık ilerleme göstermiştir diyelik süs eşyası yapımında kullanılmaktadır.53 Avanos‘da bağcılıktan sözedilmesinin en önemli Çömlekçilik nedeni arazi yapısına bağlı olarak toprağının volkanik özellikler taşımasının yanısıra iklim koşulları dışında Avanos’un Kayalık Kapadokya Bölgesi içindeki diğer bölge ve toprağının daha verimli olması için gerek hris- yerleşmelerden en önemli farklılığı Hititler dönemin- tiyanlar gerekse müslümanlar tarafından tarih boyun- den itibaren varolan çanak-çömlek imalatıdır. Bunun ca güvercin gübresi kullanılmasıdır. Güvercin gübresi en önemli nedeni ise çömleğin hammaddesi olan “kil” oldukça değerli bir verim artırıcı gübre olup, bileşimin- ve özellikle Kızılırmak kilinin nitelikleridir. de yaklaşık %25 organik madde, %2 azot, %1 fosforik Kil oluşumunda tektonik olaylar, havza oluşumu, je- asit bulunmaktadır. Bu nedenle güvercin gübresi kul- olojik yapı etkilidir. Çanak-çömlek, seramik yapımında

46 Bakan, Özkoç, Tülek, Cüce, 2010, gerek kutsal içki olarak Tanrılara 49 Dengiz, Ceyhun, Ekberli, Özde- 53 H. Yakar, S. Turgut, D. Özügül, H. s.453-462. sunulmuş gerekse ticari bir ürün mir, 2009, s.184-193. Uzbek (2001-2003); Planlama 47 Nevşehir İli’nin yaş üzüm üreti- olarak önem kazanmıştır. Kapa- 50 Kapta, 2008, s. 3-7. Stüdyoları IV, V, VI kapsamında ya- mi 2009 yılında 141 140 tondur. dokya sınırları içinde İvriz Kaya 51 pılan araştırmalar ve analiz, sentez (Nevsehir İl Tarım Md. Raporu, Kabartması‘nda (MÖ 7. yüzyıl) Ketin, 1983, s.13. raporları, çoğaltma, Yıldız Teknik 2010). Hitit kralı tanrıya üzüm salkımları 52 Nevşehir İl Cevre ve Orman Mü- Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, 48 Üzüm ve şarap Hitit döneminde sunarken betimlenmiştir. dürlüğü Raporu, 2009. Şehir ve Bölge Planlama Bölümü.

604 CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 Kapadokya Bölgesinde Suyu İzleyen Kültürler kullanılabilmesi için kil malzemesinin su tutma kapasi- çanak-çömlek üretimi gibi, evlerde daha çok kadınların tesinin yüksek, hacim ağırlığının düşük ve içindeki kil geleneksel yöntemlerle çalıştıkları bir el sanatı olarak oranının %40’lardan fazla olması gerekmektedir. (Akın- başlamış olsa da günümüzde bazı halı dokuma atöl- cı, 2009) Kızılırmak’tan alınan çamurun kil oranı %68 yeleri aynı zamanda dokuma eğitiminin de verildiği hatta ırmağın bazı yerlerinde %75 olup, geçirgenlik dü- kurslara dönüşmüştür. Avanos yerleşmesinde doku- zeyi düşüktür.54 malarda genellikle kök boya kullanılmakta, kök boya Kızılırmak kilinin bu özel yapısı nedeniyle yerleş- yerleşmenin yakın çevresindeki dağlardan toplanan menin tarihsel sürecinde çömlekçilik her dönem öne muhtelif otların kaynatılmasıyla elde edilmektedir. Bu çıkan ve Anadolu’nun diğer yerleşmelerinde üretilen bitkilerin en önemlisi Çehri’dir.56 Bitkinin meyvesinden çanak-çömlekten farklılaşan bir ekonomik alt sektör elde edilen renk sarı olduğu için dokunan halı ve ki- olmuştur. Avanos’da çanak-çömleğinin Kızılırmak kili limlerde sarı ve tonları özellikle Selçuklu motiflerinde kullanılmasından öte farklılıkları %50’sinin geleneksel kullanılmaktadır. Çehri bitkisinin boya olarak kullanıl- yöntemlerle yapılması ve yerinden pazarlanmasıdır.55 ması 19.yüzyıldan sonra yaygınlık kazanmış, özellikle Üretim biçiminin yanısıra Avanos’da çömlek atölye- Nevşehir ve Kayseri’de yetişen bitki başta İngiltere ol- lerini farklılaştıran bir başka unsur da depolama, sergi- mak üzere tekstil endüstrisinin gelişmiş olduğu ülkele- 57 leme hatta ulusal ve uluslararası pazarlara yapılan top- re uzun süre ihraç edilmiştir. tan satışlar ile perakende satışların, üretimin yapıldığı Turizm mekânlarda yapılmasıdır. Bunun bir nedeni Avanos’da Kayalık Kapadokya Bölgesi ve Avanos’un fizik mekan çömlek atölyelerinin ilk olarak yerleşme merkezinde nitelikleri, sosyal, kültürel ekonomik yapısı, kısaca sa- kayadan oyma hacimlerde başlamış olmasıdır. Bu ka- hip olduğu kimlik bağlamında ülke bütününde önem- yadan oyma odaların bir ya da birkaçında geleneksel li bir turizm bölgesi olduğu bu bölüme kadar yapılan yöntemlerle ve babadan oğula geçen, usta-çırak iliş- açıklamalarla ortaya konulmuştur. kisi içindeki üretim yıllar içinde süreklilik kazanmış ve Kayalık Kapadokya Bölgesi ve Avanos’u ülke ve böl- aile işletmesi olarak gelişmiştir. Geleneksel yöntemle gesi içinde turizm anlamında farklı kılan diğer bir ni- yapılan üretimin sergi ve satışlarının özellikle buev- teliği tarih, kültür turizminin yanısıra özellikle 2000’li atölyelerde yapılması turizm açısından daha özgün yıllardan sonra “inanç turizmi’dir.58 Kayalık Kapadokya bir fizik mekan yapısı oluşturduğundan farklı bir yere Bölgesi’nde ve Avanos’da Göreme, Zelve açık hava mü- taşınma gereği duyulmamıştır. Üretimin artması ve zeleri, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak yeraltı şehirleri, yeni alanlara ihtiyaç duyulması halinde kayadan oyma Kızılvadi-Güvercinlik Vadisi’ndeki rahipler ve rahibeler mekanlarda tüf malzemesinin kazılmasıyla oda sayıları manastırları inanç turizmi kapsamında ziyaret edilmek- arttırılabildiğinden üretim yerleri ailelerin yaşadıkları tedir. evlerin önemli bir parçası haline gelmiştir. İnanç turizminin yanısıra bölgede turizmi geliştir- Günümüzde özellikle Avanos’un merkezinde yer mek, canlandırmak adına çeşitli festivaller de düzenlen- alan bu konut atölyeler aynı zamanda sergi niteliği taşı- mektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda özellikle 2010 makta ve neredeyse haftanın yedi günü çanak-çömlek yılında bölgeye gelen ziyaretçi sayısında göreceli bir üretimi, yerleşmeyi ziyaret edenlerin izleyebildikleri artış kaydedilmiştir. 2010 yılı sonu itibariyle Türkiye’ye bir gösteriye dönüşerek devam etmektedir. toplam 36 837 900 turist gelmiş, bunun %7.74’ü (2 852 Halı ve Kilim Dokumacılığı 000 kişi) Nevşehir’i ziyaret etmiştir.59 Avanos’da çanakçılık kadar önemli olan diğer ekono- mik alt sektör halı - kilim dokumacılığıdır. Dokumacılık, 56 Somuncu, 2004, s.99-125. 59 15-19 Nisan’da; Avanos, Ürgüp, 57 Somuncu, 2004, s.99-125 Göreme, Hacı Bektaş ve Ihlara’da 58 Kutsal yerlerin bu dinlere men- Uluslararası Turizm Haftası, 23- 54 Dengiz, Ceyhun, Ekberli, Özdemir, 2009, s.184-193. 31 Mayıs’da Anamur’da Bendir 55 sup turistlerce ziyaret edilme- Yerleşmede üretilen çanak-çömlek ürünleri yıllar içinde değişikliğe sinin turizm olgusu içinde de- ve Ritm Festivali, 5-6 Haziran uğramıştır. Tarih öncesi dönemlerden itibaren bölgenin ihtiyaçları ğerlendirilmesi “inanç turizmi” Avanos, Ürgüp ve Göreme’de doğrultusunda örneğin; tahıl ölçmek için kullanılan tahıl ölçeği, su olarak tanımlanmaktadır. İnsan- Uluslararası Kapadokya Dağ Fes- ve tahıl muhafaza etmek için yapılan küpler, idare ve bezir lambaları ların devamlı ikamet ettikleri, tivali, 12-16 Haziran’da Avanos, olarak üretilen modeller günümüzde üretilmemektedir. Ancak geçmiş çalıştıkları her zamanki doğal Ürgüp, Göreme ve Ortahisar’da dönemlerde de yemek pişirmek için kullanılan güveçler, içine şarap ihtiyaçlarını karşıladıkları yer- Kapadokya Balon Festivali, 31-31 konulan küpler, sürahiler halen üretilmekte, bunların yanında vazo, lerin dışına dini inançlarını Ağustos’da Avanos’da Avanos, El bardak gibi yeni objeler hediyelik eşya kapsamında üretilmektedir. gerçekleştirmek için yaptıkları Sanatları ve Turizm Festivali, 17- Çark adı verilen ve ayakla döndürülen tezgâh üzerinde çamur şekillen- turistik amaçlı gezilerin turizm 18 Ekim’de Göreme’de Göreme dirilmekte, önce güneşte sonra gölgede kurutulduktan sonra saman olgusu içerisinde değerlendiril- Yöresel Yemek Festivali ve 21-23 ve talaşla yakılan fırınlarda çömleğin işlevine göre 800 dereceden mesi inanç turizmi olarak tanım- Ekim’de Ürgüp’de Uluslararası 1200 dereceye kadar kadar değişen sıcaklıklarda pişirilerek kullanıma lanmaktadır. Tapur, 2009, s:2-9. Ürgüp Bağbozumu Festivalleri hazır hale getirilmektedir. Sahinde, 1999, s.1017-1023. yapılmıştır.

CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 605 Ekonomik Yapının Değerlendirilmesi gelişmeler olmakla birlikte bütünden kopuk olduğu, Avanos yerleşmesinin “su” öğesine dayalı gelişen stratejik ve kapsamlı bir planlamanın öğeleri olmadı- ekonomik alt sektörlerinin birbirleri ile bağlantılı, baş- ğı için istenilen yankının sağlanamadığı görülmektedir. ka bir deyişle, birbirini destekleyen sektörler olması Bölge içindeki her yerleşmenin potansiyellerini öne hem yerleşmenin mekansal kurgusuna yansımakta çıkarmak, en fazla yatırımcıyı, turisti bölgeye çekmek hem de yerleşmenin turizm ekonomisi anlamında fark- adına bir iki gün arayla etkinlikler düzenlenmesi bölge lılaşmasına neden olmaktadır. ve yerleşmeleri ekonomik anlamda sıkıntıya sokmakta, Tarım sektörünün en önemli ürünü olan patates, birbirine yakın tarihlerde düzenlendiğinden katılımcıla- yerleşmenin jeolojik yapısı nedeniyle sahip olduğu ye- rın ilgisini ve katkılarını azaltmaktadır. raltı depolarında saklanmakta (depolanmakta), aynı Çokkültürlülük Bağlamında Değerlendirme yeraltı depoları üretilen yaş üzümlerden elde edilen Kayalık Kapadokya ve Avanos tarihsel süreç içinde şaraplar için mahzen görevi görmektedir. Üretilen şa- çok farklı medeniyetlerin, kavimlerin, kültürlerin kar- rapların saklandığı, sergilendiği, kayadan oyma şarap şılaştığı, savaştığı, zaman zaman birlikte yaşadığı, hem evleri, çanak-çömlek atölyeleri ya da atölye-evlerle fizik-mekan hem sosyal yapı anlamında üst üste gelmiş yanyanadır. Bazı çanak-çömlek atölyelerinde aynı za- katmanlardan oluşan özgün bir dokuya sahiptir. Os- manda şarap da üretilmektedir. Bu şaraplar yine yer- manlı İmparatorluğu döneminde Kayalık Kapadokya leşmede üretilen çömlek kaplar içinde sergilenmekte, müslümanlar (Türkler, Aleviler, Kürtler, Kürt Aleviler), satılmakta, çömlek kadehler içinde tattırılmaktadır.60 hristiyan ortodoks ve katoliklerden oluşmaktaydı. Geç- Aynı güzergâhlar üzerinde yer alan oniks ve halı do- mişteki bu çeşitlilikten ve karşılıklı etkileşimden kay- kuma atölyeleri de yerleşmede yapılan tüm imalat gibi naklanan kültürel yaşam bugün de Avanos’un en bü- kayadan oyma mekanlar içinde, ancak kapalı kapılar yük zenginliğidir. Günümüzde yerleşme nüfusunun62 ardında değil, ziyaretçilerin gözleri önünde hatta kimi % 99’unu aralarında mezhep ayrılıkları bulunan müs- zaman ziyaretçilerin de çömlek, halı, oniks tezgahların- lüman Türkler oluşturmaktadır. Türkiye’de demografik, da deneyimlerde bulunabildiği karşılıklı bir etkileşime özellikle dini ve etnik yapının sorgulanmasında halen (interaktif ilişki) dönüşmekte ve bu durum Avanos’u sıkıntılar yaşanmaktadır; vatandaşların dini ve etnik turizm açısından farklılaştırmaktadır. kimliklerini açıklıkla belirtmeleri her zaman mümkün Bölgenin özellikle Kızılırmak etkisiyle gelişen eko- olmadığından, bu kapsamda yapılan çalışmalar da kı- nomik yapısı (çanak, çömlek, halıcılık, bağcılık vb.) sıtlı olduğundan doğru istatistiki verilere ulaşılama- başka bir gelişmeye de öncülük etmiştir. 2005–2006 maktadır. yıllarında Kapadokya Bölgesi’nin Mustafa Paşa yerleş- Kapadokya’da müslüman Türklerin yanısıra özellikle mesinde kurulan Kapadokya Meslek Yüksek Okulu bir 1980’li yıllardan sonra mülk satın alarak, yeni bir iş kur- vakıf okulu olarak bölgenin potansiyellerini değerlen- mak ya da emeklilik dönemlerini geçirmek üzere yer- dirmek, bölgeye eğitimli işgücü kazandırmak adına ku- leşmiş yabancılar da bulunmaktadır. rulmuş olup, diğer meslek yüksekokullarında yer alan bölümlerin yanısıra şarap üretimi teknolojileri, ahçılık Yapılan çalışmalar sonucunda bölgede yaşayan 205 ve mutfak sanatları, organik tarım, atçılık ve at antre- yabancıdan 38’inin Avanos’da yaşadığı, ilk üç sırayı nörlüğü, sivil havacılık kabin işletmeciliği, balon pilotu %35 ile Fransızlar, %25 ile Belçikalılar, %15 ile Almanla- 63 eğitimi, turizm ve otelcilik, fotoğrafçılık, seramik, cam, rın oluşturduğu görülmektedir. çini programlarıyla61 tamamen bölgenin potansiyelle- Bu hem geçmişten gelen hem de özellikle 1980’li rini yansıtan bir program sunmakta ve mezunlarının yıllardan itibaren -sayıları az da olsa- yurtdışı göçlerle bölgede iş bulmasına olanak sağlamaktadır. zenginleşen çokkültürlü yapı bölgenin kimliği, turizm Bölgedeaynı kullanıcı ve yatırımcılara dönük pekçok ekonomisi adına önemli bir potansiyel olmakla birlikte festival ve turizm etkinliği, yanısıra özel kuruluşlar, ba- ülkenin izlediği gerek sosyal ve ekonomik gerek koru- kanlıklar, devlet ve vakıf üniversiteleri tarafından bilim- ma politikalarının birbirleriyle örtüşmemesi nedeniyle sel toplantılar, çalıştaylar düzenlenmektedir. Bu iyi ni- önemli sorunlara da yol açmaktadır. yetli çalışmalar bölgenin geleceği açısından çok önemli Çokkültürlü yapının sunduğu farklılıklar ülke bütü- nünde kültürel, tarihsel, mekansal ve turizm ekonomi- 60 H. Yakar, S. Turgut, D. Özügül, H. Uzbek, 2001-2003 Dönemi, Planlama si açısından bölgeyi farklılaştırmaktadır. Bu farklılıklar Stüdyosu IV, V, VI kapsamında yapılan analiz, sentez çalışmaları raporları, basılmamış analitik çalışma raporu, Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Sehir ve Bölge Planlama Bölümü, İstanbul. 62 61 http://www.kapadokya.edu.tr/ – [email protected] 63 Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü, Yabancılar Şube Müdürlüğü, 2012.

606 CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 Kapadokya Bölgesinde Suyu İzleyen Kültürler merkezi ve yerel yönetimler tarafından bilinmekle bir- Rum ayinlerine katılmaları, halen Hıdırellez,66 Paskal- likte sadece gerekli görüldüğü zamanlarda gündeme ya,67 Ramazan,68 Aşure69 zamanı gibi dini özel günlerin getirilmektedir. Örneğin her yıl Hacı Bektaş-ı Veli’yi birlikte kutlanması bir gelenektir. Bugün de Kayalık Ka- anma şenliklerinin açılış konuşmalarında, Alevilik ve padokya Bölgesi’nde bu özel günler çeşitli etkinliklerle Aleviler adına iyi niyetler ortaya konulmakta, Avrupa kutlanmakta ve farklı dinlerin mensuplarının katılımıy- Birliği müzakere süreçlerinde ayrımcılık konusu gün- la gerçekleşen törenler yapılmaktadır.70 deme geldiğinde Aleviler, Kürtler üzerine birkaç olum- Yukarıda çokkültürlü yapının mekansal yansımala- lu söz söylenmekte, UNESCO, ICOMOS bünyesindeki rının politik yansımalarından daha fazla hissedildiğine uluslararası tarihi ve kültürel değerleri koruma çalış- vurgu yapılarak; yabancıların özellikle Avanos yerleş- maları kapsamında Kayalık Kapadokya’da incelemeler, me merkezinde terkedilmiş, köhneme sürecine girmiş araştırmalar yapıldığı dönemlerde kiliselerin, manas- eski yapılara ilgi göstermeleri, önem vermeleri ve bu tırların korunması, bakım, onarım ve restorasyonları yapıları satın almaları ile bir yandan emlak piyasası, gündeme gelmektedir. Belirli günlerde belirli kültür- bakım, onarım anlamında inşaat faaliyetleri canlanır lere hoş gözükmek adına yapılan eylemler genellikle ve istihdam yaratılırken bir yandan da rant artışı, ye- sonrasında unutulan verilmiş sözler olarak bir köşede tişmiş usta, çırak gibi ara eleman eksiklikleri, özgün kalmaktadır. yapı malzemesine ulaşma gibi sorunlar gündeme gel- Kavramsal yaklaşım bölümünde de belirtildiği gibi, mektedir. Ancak bunların farkına varılması dahi bölge iki ya da daha çok kültürel topluluğu içinde barındıran ve Avanos yerleşmesi için bir gelişme olarak anlaşıl- toplumları “çokkültürlü” olarak tanımlamak ve günü- malıdır. Bu gelişmelerle geleneksel doku ve yapıların müzde toplumların önemli bir bölümünün çokkültürlü korunması sağlanırken farklı kültürlerin yaşam biçim- toplumlar olduğunu belirtmek yadsınamaz bir gerçek- leri, estetik değerleri gibi konular ortaya çıkmaktadır. liktir. Tarihsel süreçte toplumlar birçok farklı nedenle Örneğin avlulu sistemler yanında teras ve veranda (göçler, savaşlar vb.) belirli toprak parçaları üzerlerinde kullanımları, kapı tokmakları, zilleri, bahçe / avlu ka- kaynaşmışlar ve farklı kültürlerin birarada yaşadığı mo- pıları, tabelalar gibi kent mekanlarında çok önemli zaikler oluşturmuşlardır. (Chatterjee, 2000) Çokkültür- olan ancak her zaman gözardı edilen kent mobilyaları lülük ve çokkültürcülük aynı zamanda siyasi ve ideolo- vb. detaylar konusunun hassasiyet kazanması, örnek jik yönleri de olan hassas kavramlardır. Çokkültürlülüğü uygulamalar yapılması, bu uygulamaların yerel kulla- ulusal, uluslararası politikalar düzeyinde kabul etmek, nıcılar tarafından da taklit edilmesi kazanımlar olarak benimsemek, benimsendiğini söylemek ile bu kavramı yorumlanabilir. hayata geçirmek, uygulamaya dönüştürmek söylendiği Avanos’a yerleşen yabancıların önce özel gruplar ya da tartışıldığı düzeyde kolay olmamaktadır. (Rocke- için olsa da kitle turizminin yerine kültür turizmini des- feller, 1996) Tarihsel süreçte medeniyetler çokkültürlü- tekleyen ziyaretçilerin gelmesini sağlamaları, ev pansi- lük açısından irdelendiğinde, çokkültürlülüğü tanıyan, yonculuğu yapmaya başlamaları da bölge ve yerleşme farklılıkların varlığını kabul edenlerin genellikle büyük için önemli gelişmeler arasında değerlendirilebilir. Bu- imparatorluklar olduğu görülmektedir.64 radaki kritik konu (sakınca) yerel işletmeler, emlakçılar Çokkültürlülük tanımlamalarında iktidar kavramı ile yabancılar arasındaki dengenin kurulması ve yerel bulunmamaktadır ya da yönetimsel düzeyde çokkül- işgücünün kayba uğramasını önleyecek yasal ve yönet- türlülük açılımlarına yer verildiği sık rastlanabilen bir sel önlemlerin alınmasıdır. durum değildir. Böyle toplumlarda bazı kültürler içiçe yaşıyor olsa dahi temelde tek bir grup iktidarı elinde 66 65 Ülkemizde Hıdrellez 6 Mayıs tarihinde kutlanır. Bu tarih hristiyanlarca da tutmaktadır. baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir. Ortodoks- lar tarafından AyaYorgi, Katolikler tarafından St.Georges günü olarak Bugün gelinen noktada gelişmiş ülkeler dahi bir yön- kutlanmaktadır. Hıdrellezi ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre maletmek den çokkültürlülüğü benimsediklerini ifade ederlerken olanaksızdır. Ilk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Balkan- lar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle diğer yandan toplumun tüm üyelerini birbirine ben- belli başlı doğasal döngüler için sevinç duyulduğu görülmektedir. (Brown, zetmeye çalışan politikalar üretmeye devam etmekte- 1997). 67 Paskalya Hristiyanların en büyük bayram günlerinden biridir, İşa Mesih’in dirler. Bu yaklaşım ülkemizde de geçerlidir çünkü çok- dirilis günü olarak kutlanır. kültürlü yapılanmaları toplumsal, örgütsel yaşamda 68 Ramazan ayı İslamiyette oruç tutma ayıdır. görmek politik yaşamda görmekten daha yaygın ve ko- 69 Alevi inanisında Muharrem ayında tutulan oruçla birlikte yenilen ve cev- reye de yenmesi için dağıtılan bir tür tatlıdır. laydır. Örneğin özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda Türklerin 70 H. Yakar, S. Turgut, D. Özügül, H. Uzbek, 2001-2003 Dönemi, Planlama Stüdyosu IV, V, VI kapsamında yapılan analiz, sentez çalışmaları raporları, basılmamış analitik çalışma raporu, Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık 64 Kymlicka, 1998, s.12. 65 Brown, 1997, s.3-4. Fakültesi, Sehir ve Bölge Planlama Bölümü, İstanbul.

CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 607 Yabancıların yerleşmede sürekli yaşamaları ya da tolia in The Eight and Seventh Centuries B.C” Anatolian sıklıkla ziyarete gelmeleri bölgenin ve Avanos yerleş- Studies, 11:185-195, London. mesinin kültürel çeşitliliğine, ekonomik olarak zen- Cetin, O. (2008) “The relation of religious identity to politics: ginleşmesine, ve en önemlisi de bölgenin istihdam the case of Alevi identity / Dinsel Kimliğin Siyaset ile iliş- kisi: Alevi Kimliği Örneği, Civil Academy Journal of Social olanaklarının artması nedeniyle -2000 yılı öncesine Sciences, June2008, London. kıyasla- dışarıya olan göç hızının göreceli olarak azal- Clay, T. (1979) Water and Landscape, A Landscape Architec- 71 masına neden olmuştur. ture Book, Cambridge. Bu açılardan bakıldığında; Kayalık Kapadokya ve Dengiz, O. Ceyhun, G., Ekberli, I., Ozdemir, N. (2009) “Farklı Avanos’da -tarihsel süreç içinde olduğu gibi- bir top- Alüvyal Teras Şekilleri Üzerinde Oluşmuş Toprakların Da- lumsal ilişkiler sistemi oluşmakta ve kültürler birbir- ğılımı ve Özelliklerinin Belirlenmesi”, Anadolu Tarım Der- lerini karşılıklı tanıyarak bir bütünü oluşturmaktadır. gisi, 24(3), ss:184-193. Bu nedenle kültürlerin sürdürülebilmeleri için bu kül- Dirik, K. (2009) “Kapadokya Bölgesi’nin Jeolojisi, Jeomorfo- loji ve Bunların Bölge’deki Medeniyetler Üzerine Etkisi” I. türel kimliklerin tek bir kimlik olarak değil, sürekli bir Jeoloji Çalıştayı, 30 Ekim-1 Kasım, Nevşehir. yeniden oluşum içinde ve farklılıkları da onanarak, Ertem, E. (1999) “Charateristics of Hittite Pottery Sherds birbirleriyle içiçe geçmeleri gerekmektedir. Buna göre, from Sites in the Kızılırmak Basin”, Journal of Archaeolo- etnik grup, azınlık ya da genel içinde “ötekiler” olarak gical Science, v:26, pp: 1017-1023. adlandırılanları diğer gruplar açısından tanımlayan öl- Güvenç, B. (2004) Kültürün ABC’si, Yapı Kredi Yayınları, İs- çüt toplumsal sınırlardır; uygulanan tüm politikalar söz tanbul. konusu toplumsal sınırları ortadan kaldırmayı amaçla- Harmancıoğlu, B., Alpaslan, N., Boelee, E. (2001) Irrigation, malıdır. Health and Environment: A Review of Literature from Turkey, International Water Management Instute, Future Ayrım yapılmaksızın tüm kültürleri kavrayıcı, bütün- Harvest Center, USA. cül bir politika oluşturulmalı, bölgedeki çok kültürlü ya- Hassan, F. (2004) Water Ethics: A Historical Perspective, pıyı geçmiş ve günümüzdeki çağdaş gelişmelerle birlik- Unesco International Hydological Programme, London. te bütünleştirici, koruyucu bir toplumsal, ekonomik ve Kapta, E. (2008) “Türkiye’de madencilik tarihi içinde kala- mekansal politika izlenmelidir. Konu sadece fizik-me- yın önemi ve kökeni”, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, kan değerlerini korumak ya da koruyamamak olarak Müze İcra Kurulu, Ankara. ele alınmamalı, geçmişte olduğu gibi bu farklı kültürle- Ketin, I. (1983) Türkiye Jeolojisine Genel Bir Bakış, ITU, Ma- rin bölgenin ekonomisinde, kültürel yaşamında birlikte den Fakültesi Yayınları, İstanbul. huzurlu yaşaması için gerekli çalışmalar yürütülmelidir. Kealholfer, P., Grave, H., Genz, M.B., (2009) “The re-emerge of polity in iron age Bogazkoy, Central Anatolia”, Oxford Zayıf bağlara sahip bir toplum için farklılıklar bir Journal of Archaeology 28 (3) 275-300 2009, Blackwell tehdittir, bu toplum farklılıkları hoş karşılayacak, fark- Publishing Ltd., Oxford, UK. lılıklarla birlikte yaşamayı sağlayacak olan güven ve Kymlicka, W. (1998) “Çokkültürlü Yurttaşlık” Azınlık Hakları- istekten yoksundur. Böyle bir durumun tersine, çok- nın Liberal Teorisi, … … kültürlülük olgusu -ilk etapta çelişkili gibi görünse de- Marro, C. (2004) “Upper Mesopotamia and the Caucasus: uzun vadede toplumların devamını sağlayan bir avan- An essay on The Evolution of Routes and Road networks from the old Assyrian Kingdom to the Ottoman Empi- taja dönüşebilmektedir. Bir toplumda var olan çeşitlilik re”, Ancient Near Eastern Studies, Supplement 12 (Ed) ne kadar büyük ve derinse toplum kendisini bir arada A.Sagana. tutmak ve çeşitliliği sürdürmek için daha fazla birlik ve Nevşehir İl Tarım Md. Raporu (2010). uyuma gereksinim duymaktadır. Ortaylı, I. (2008) Avrupa ve Biz, Seçme Eserler 1, Türkiye İş Bu yaklaşımı benimseyerek oluşturulacak toplum- Bankası yayınları, İstanbul. sal, ekonomik politikalar Kayalık Kapadokya Bölgesi ve Okse, T. (2005) “Kızılırmak ve Fırat Havzalarını Birbirine Bağ- Avanos yerleşmesinin mekansal olarak devamlılıkları- layan Eski Kervan Yolları, Bilig, no.34, Ahmet Yesevi Üni- nı, sürdürülebilirliklerini sağlayacak araçlardır. versitesi. Önem, B., Kılıncaslan, İ. (2005) “Haliç Bölgesi’nde Çevre Algı- Kaynaklar lama ve Kentsel Kimlik”, ITU Dergisi/a, mimarlık, planla- Bixio, A., R., Burri, E., Castellani, M., Castellani, V., Pensabe- ma ve tasarım, cilt 4, n:1, ss:115-125, İstanbul. ne, G. (1995) Evidences For Hydröğeological Planning in Ozcan, I. (2007) “Farklılaşmanın Özel Görünümleri Olarak Ancient Cappadocia in “The Underground Town of Cap- Çokkültürlülük ve Çokkültürcülük”, Gazi Üniversitesi Sos- padocia”, Societa Speleologia Italiana, Italy. yal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı, ba- Birmingham, J.M. (1961) “The Overland Route Across Ana- sılmamış Y. lisans tezi, Ankara. Quality Assessment of Kızılırmak River and Its Coastal Envi- ronment”, Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Scien- 71 H. Yakar, 2009-2014 Alan Çalışmaları. ces, v:10, pp: 453-462.

608 CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 Kapadokya Bölgesinde Suyu İzleyen Kültürler

Robins, K., Morley,D. (1997) Kimlik Mekanları, Ayrıntı yayın- of Konya”, The Journal of International Social Research, ları, ss:35-37, İstanbul. v.2/9 Fall. Sahinde, D. (1999) “Characteristics of Hittite Pottery Sherds Tylor, C. (1996) “Çokkültürlülük, Tanınma Politikası”, Yapı From Sites in the Kızılırmak Basin”, Journal of Science, 26, Kredi Yayınları, İstanbul. pp: 1017-1023. Tunçay, M. (2003) “Çokkültürlülük Perspektifleri”, Sivil Top- Sargın, S. (2006) “Yalvaç’da İnanç Turizmi”, Fırat Üniversitesi, lum ve Demokrasi, konferans yazıları, no:2, İstanbul Bilgi Sosyal Bilimler Dergisi: 16 (2), s:1-18, Elaziğ. Üniversitesi, Sivil Toplum Kuruluşları Eğitim ve Araştırma Somuncu, M. (2004) “Cehri üretimi ve ticaretinin 19. yüz- Birimi, İstanbul. yılda Kayseri ve Çevresi Ekonomisindeki Önemi”, Erciyes Woodward, K. (1997) “Culture, Media and Identities: Iden- Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Dergisi, tity and Difference”, Sage Publications, London. sayı:22, Ocak- Haziran 2004, ss:99-125. Young, C. J. (1995) “Colonial Desire: Hybridity in Theory, Cul- Suher, H. (1995) “Kent Kimliğinde Etkili Yasa Uygulamaları” ture and Race”, Routledge, London. Mimari ve Kentsel Çevrede Kalite Arayışları Sempozyu- Yakar, H., Özügül, D. (2003) “Kapadokya’nın Sosyo-Kültürel mu, ss:3-12, ITU, İstanbul. Çevresinin Değişiminde Yeni Dinamiklerin Fiziksel Meka- Strabon, (2000) Antik Anadolu Coğrafyası, Arkeoloji ve Sanat na Etkileri: Ürgüp ve Avanos Yerleşmeleri Üzerine Bir İn- Yayınları, İstanbul. celeme”, Kapadokya, ss: 54-79, Yıldız Teknik Üniversitesi, Tapur, T (2009) “ The Cultural and Belief Tourism in Vicinity Mimarlık Fakültesi Yayını, İstanbul.

CİLT VOL. 10 - SAYI NO. 4 609