57 yaşında bir çınar Dünden bugüne bir okul görevini üstlenen TRT, her daim Türkiye’nin görsel ve işitsel hafızası oldu. Mayıs ayı da TRT için kilometre taşlarını barındıran önemli bir ay. Bundan tam 57 yıl önce, 1 Mayıs 1964’te büyük bir özveri ve heyecanla kurulan Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun teslim aldığımız değerli bayrağını taşımanın gurunu yaşıyoruz. Bu yolda, sadece ulusal değil uluslararası düzeyde de sektöre yön veren bir kuruluş olmanın bilinci içinde hareket ediyoruz. Marka değerini sürekli artıran TRT Türkiye’nin dünyaya açılan yüzü haline geldi. Yarım asrı geçkin bu çınar, milletimizin bize önemli bir emanetidir. Bizler de, bu emanete sahip çıkmak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.

Mayıs ayı aynı zamanda ülkemizde radyoculuğun da miladı olarak anılır. Radyolarımızdan duyulan ilk anonsun üzerinden tam 94 yıl geçti. 6 Mayıs 1927’de Eşref Şefik’in Sirkeci Büyük Postane’den yankılanan ilk anonsu, aradan geçen zamanla birlikte mesafeleri aşıp şehirlere, köylere ulaştı. Bir süre sonra ise ülke sınırlarını aştı. Radyolarımız evlerimize misafir, yolda arkadaş, gönüllerimize yaren, yabancılara ise bizi tanıtan ses oldu. Nice usta sanatçıdan, nice emektardan bizlere miras kalan bu sesi önemsiyor, teknolojinin getirdiği imkânlarla radyonun değerini yukarılara taşımak için çalışıyoruz. “Radyo daima” diyoruz. Bu anlamda “TRT Dinle” dijital platformumuzun da radyolarımıza güç katacağına inanıyoruz.

TRT’nin yeni yaşını kutlarken, çalışma arkadaşlarımızla “Kuruluşunun 57. Yılında TRT” buluşmasında bir araya geldik. Yeni dönemdeki dizilerimizden yapacağımız oyunlara, dijital platformlarımızdan görevde yükselme sınavlarına, uluslararası yayın stratejimizden Türkçe’nin doğru kullanımına kadar birçok konuyu konuşma fırsatı bulduk.

İsrail’in Filistin üzerinde gerçekleştirdiği insanlık dışı, uluslararası ve insan hakları hukukuna karşı gelerek gerçekleştirdiği saldırılar hepimizi derinden üzmeye devam ediyor. TRT World, TRT Arabi, TRT Deustch, TRT Russian, TRT Haber ve diğer kanallarımızda gelişmeleri gün gün, saat saat paylaştık, paylaşmaya devam edeceğiz.

Kurumumuzun yeni yaşını kutladığımız bugünlerde “Özü Sözü İnsan” şiarıyla başarılı işlere imza atmaya devam devam ediyoruz. Bu anlayış içerisinde gençlerimiz şüphesiz büyük bir öneme sahip. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tanıtımını yaptığı TRT Spor Yıldız kanalımızla, futbol dışındaki tüm branşlarda bayrağımızı göndere çeken her branşta milli sporcularımızı ekranlara taşırken, onları ekran başında izleyen çocuklarımız ve gençlerimize de spor kültürü aşılamayı hedefliyoruz. TRT Spor Yıldız Kanalımız hayırlı olsun. Bu vesileyle kurulduğu günden bu yana TRT’nin başarılarına katkıda bulunan herkese teşekkür ediyor, ebediyete intikal eden çalışma arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum.

Milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor, şanlı tarihimiz boyunca verdiğimiz istiklal ve istikbal mücadelelerinde şehit düşenlere Allah’tan rahmet diliyorum.

İbrahim Eren Yönetim Kurulu Başkanı Genel Müdür İÇİNDEKİLER 10

14 24 01 Başyazı

10 Bayramda TRT’de buluştuk TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON Ramazan Bayramı’nın sevincini KURUMU ADINA SAHİBİ TRT ekranlarında yaşadık İbrahim KELEŞ 14 Zaferin ilk adımı GENEL YAYIN YÖNETMENİ 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik Masum EKİNCİ ve Spor Bayramımız kutlu olsun

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ 24 Türkiye’nin görsel ve işitsel Ceren BÖLÜKBAŞIOĞLU hafızası 57 yaşında 28 1 Mayıs 1964’te başlayan EDİTÖRLER hikâyemiz gururla yazılmaya Özlem KARADAYI DOĞAN devam ediyor Zeynep ÖYMEZ 28 Radyo, daima YAZI KURULU Radyonun 94. yılını kutluyoruz Ela GÜRMAN Meral ÜNSAL 32 Kuruluşunun 57. Yılında TRT Mine Sultan ÜNVER TRT Yönetim Kurulu Başkanı Özlem KARADAYI DOĞAN ve Genel Müdürü İbrahim Öztürk Miraç SARAL Eren Kurum çalışanlarının Umay KARADAĞ sorularını yanıtladı Yeliz KARAKÜTÜK Zeynep ÖYMEZ 40 #BirYıldızDoğuyor Türkiye’nin ilk olimpik spor kanalı 32 KONUK YAZAR TRT Spor Yıldız yayın hayatına Kürşat SAYGILI başladı

GRAFİK TASARIM 46 TRT doğrunun yanında Gamze ÖZGÖREN TRT Filistin’de gazetecilik dersi veriyor YÖNETİM YERİ TRT GENEL SEKRETERLİK TRT SİTESİ B BLOK KAT: 11 54 Pandemide en çok TV izledik ORAN/ANKARA Koronavirüs sürecinin yıldızı 06550 televizyon oldu Tel : (312) 463 23 00 Faks: (312) 463 23 07 60 Ruhlara şifa olan yarışma Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ISSN 1308-7495 Yarışması, iftarda evlerimize 40 YAYIN TÜRÜ Yaygın/Süreli konuk oldu

BASIM TARİHİ 64 Tarihin sessiz tanıkları 22 Mayıs 2021 “Ne Yazıyor?” programında kitabelerin tanıklığına BASILDIĞI YER başvuruluyor Ege Reklam Basım Sanatları San. Tic. Ltd. Şti. 76 Düşükler Yassıada’da Esatpaşa Mah. Ziyapaşa Cad. No:4 Karanlık Oda’da tartışmalı bir 34704 Ataşehir / İstanbul propaganda filmini inceliyoruz Tel : (216) 470 44 70 Faks : (216) 472 84 05

www.trt.net.tr/vizyondergisi facebook.com/TRTVizyonDergisi 46 instagram.com/trtvizyon [email protected] AYIN KARELERİ Meral ÜNSAL / [email protected]

4 TRT VİZYON TRT VİZYON 5 Meral ÜNSAL / [email protected]

Doğanın canlanışı Anadolu’nun kadim kültürünün zenginliklerinden biridir Hıdırellez… Her yörede ufak değişikliklerle kutlansa da özünde iyilik, doğa ile barış içinde yaşama ve onun nimetlerini fark etme, gönülden dilenen dileklerin gerçekleşeceğine olan inanç vardır. Hızır ve İlyas peygamberlerin buluştuğu gündür… İnanca göre, darda kalanların yardımcısı Hızır ile denizlerin hakimi İlyas yeryüzünde buluşurlar. Doğa canlanmış, ağaçlar çiçeklenmiştir. Gün kutlama günüdür, gün doğanın içinde yemyeşil kırların bağrına koşma günüdür. Dilekler, kalplerin en derininden dualarla gökyüzüne yükselir. Bu Hıdırellez’de tüm güzel dilekleriniz gerçek olsun. Fotoğraf: Shutterstock 4 TRT VİZYON TRT VİZYON 5 6 TRT VİZYON TRT VİZYON 7 “Gönüller yapmaya geldim” Yunus Emre… İnsani değerlerin, sevginin, barışın, sufizmin ve duru Türkçe’nin önemli ismi… Sadece yaşadığı devrin değil, çağımızın da güçlü ışık kaynağı. Her yıl 8 Mayıs Yunus Emre’yi Anma Günü olarak anılıyordu. Bilindiği gibi 2021 yılı UNESCO tarafından “Yunus Emre Yılı”, Cumhurbaşkanlığı tarafından da “Yunus Emre ve Türk Dili” yılı ilan edilmişti. Yani bu yıl 8 Mayıs’ı da içine alarak, her gün, Yunus Emre’nin bize bıraktığı değerli mirası yâd etmenin ve anlamanın zamanı. Bu kare ise Eskişehir’den. Yüzyıllar öncesinden günümüzü aydınlatan Yunus Emre, vefatının 700’üncü yılında Mihalıççık ilçesindeki kabri başında dualarla anıldı. Fotoğraf: AA 6 TRT VİZYON TRT VİZYON 7 8 TRT VİZYON TRT VİZYON 9 Ramazan Bayramı Çocukluğumuzun bayramlarını özlerken, şimdi birkaç yıl önceki bayramları bile arar olduk. Sevdiklerimizle bir araya gelip sarılıp, büyüklerimizin ellerini öpemediğimiz bir Ramazan Bayramı daha geçirdik. Yine de umutlarımızı tazeleyip, gelecek yıl bayramımızı eskisi gibi kutlayacağımıza olan inancımızla iletişim olanaklarını kullanarak sevdiklerimizin bayramını kutladık. Bayram namazında ise, saflar salgın kuralları gereği mesafeliydi. Nice güzel bayramlar dileğimizle… Fotoğraf: Depophotos 8 TRT VİZYON TRT VİZYON 9 TRT’DEN Özlem KARADAYI DOĞAN / [email protected] Bayram neşesi TRT’de

Bu bayram da biz bizeydik yine evlerimizde. Çekirdek ailemiz ve tabii ki ilk göz ağrımız TRT.

apanmanın gölgesinde İnanıyoruz, bekliyoruz; umutla ve hasretle… Hayati İnanç ve Dursun Ali Erzincanlı gibi sessiz, sakin geçirdiğimiz bir TRT, sokağa çıkma kısıtlamasından dolayı isimler konuk olarak katıldı. Canlı yayında Ramazan’ın ardından tatlı bir Ramazan Bayramı’nı evde geçirmek zorunda sohbetlere bayramlaşmalara ve tasavvuf bayram telaşı sardı içimizi. Hoş kalan izleyicilerini yine yalnız bırakmadı. müziği konserlerine yer verildi. pandemi tedbirleri nedeniyle Özlediğimiz bayram tadını yaşatabilmek biraz buruk geçse de bu için şarkılardan türkülere, tarihten edebiyata Zamanda tatlı bir yolculuk bayram olsun, “önce sağlık olsun” demek her konuda özel programlarla buluşturdu Kültürden sanata, edebiyattan tarihe, Kgerek. Aramızda fiziksel mesafeler olsa izleyicilerini. sinemadan müziğe ve felsefeye kadar da kalplerimiz bir. Sarılmalar, kavuşmalar, hayatın tüm renklerini bünyesinde barındıran öpüşüp koklaşmalar bir başka bayrama TRT 1 dolu dolu TRT 2, bayram haftasına özel yayınlarıyla kalsa da hissiyatımız aynı. Elbet tutmadı, 87 yıl sonra ilk kez Ayasofya-i Kebir Cami-i da göz doldurdu yine. “Tarih Söyleşileri”nde tutmaz görüntülü bir görüşme kucaklaşmanın Şerifi’nde kılınan Ramazan Bayramı Dr. Coşkun Yılmaz ve Prof. Dr. Mehmet yerini. Elbet banka hesabına gönderilenle, namazını canlı olarak ekrana getiren TRT 1, İpşirli eski bayramları konuştu; izleyicilerini minik bir avuca sıkıştırılmış bayram harçlığı “Bayram Sevinci” programı ile izleyicilerinin zamanda tatlı bir yolculuğa çıkardı. aynı olamaz. Yine de eksilmeden bir arada bayram coşkusuna ortak oldu. Ali Bektaş ile “Hayat Sanat” programında ise bayram kalabilmenin kıymeti yadsınamaz. Nasıl olsa Mustafa Cihat’ın sunuculuğunda gerçekleşen geleneklerimiz arasında yer alan lokum ve geçecek bu karanlık günler ve biz hakkıyla programa, Ömer Tuğrul İnançer, Halil şekerleme kültürüne yer verildi. yaşayabileceğiz sayısız bayram sevincini. Necipoğlu, Halit Yerebakan, Osman Egin, Yeşilçam’a damgasını vuran filmlerin

10 TRT VİZYON TRT VİZYON 11 TRT 1, 87 yıl sonra ilk kez Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde kılınan Ramazan Bayramı namazını canlı olarak ekrana getirdi

dizilerinin yeni bölümlerini ekrana getirdi Ailenin Yeni Üyesi, Şefin Özel Konuğu, Usta Sevdiklerimizle buluşamasak bayram boyunca. Türkiye’de tüm zamanların Eller Masalı, Büyük Düşler Büyük İşler, da eksilmeden bir arada en iyi açılışını yapan yerli animasyon filmi Şehirden Uzakta, Büyük Aile Çiftliği, Savaşın kalabilmenin kıymeti “Rafadan Tayfa Dehliz Macerası” bayramın Efsaneleri ve Yiyeceğin Serüveni yeni birinci günü, Türkiye’de tüm zamanların bölümleriyle ekrana geldi. yadsınamaz. Sokağa çıkma en çok izlenen animasyon filmi rekoruna Ayrıca, Çanakkale Savaşı’nda görev alan kısıtlaması nedeniyle bir sahip Rafadan Tayfa Göbeklitepe bayramın gönüllü bir hemşirenin savaşın kaderini bayramı daha evlerimizde ikinci günü, Kaptan Pengu ve Arkadaşları: değiştiren hikâyesini konu alan “Cihadiye Mandalina’nın Günlüğü filmi ise bayramın 1332” belgeseli ile güneş ışığının, okyanus geçirirken, TRT bayram üçüncü günü büyük küçük herkesi aynı akıntılarının ve yanardağların dünyadaki boyunca renkli ve eğlenceli ekrana kilitledi. büyük yaşam çeşitliliğini şekillendirmek ve içeriklerle evlerimize konuk desteklemek için nasıl birlikte çalıştığını TRT’den belgesel şöleni gözler önüne seren “Mükemmel Gezegen” oldu. TRT Belgesel ekranında bayram boyunca belgeseli ilk kez izleyiciyle buluştu. yayınlanan içeriklerde tarihten maceraya, unutulmaz şarkıları, sinema eleştirmenleri yemekten kültüre, insan hikâyelerinden Doya doya müzik Alin Taşçıyan ve Mehmet Açar’ın keyifli eğlenceye kadar 12 ayrı yeni bölüm Bayram boyunca müzik keyfinin adresi anlatımıyla “Bir Yeşilçam Hikâyesi” izleyicilerin beğenisine sunuldu. Kanalın TRT Müzik oldu tabii ki. Evden Eve Müzik, programında izleyiciyle buluştu. Bayramda ilgiyle izlenen yapımlarından Gizemli Tarih, Arşivden, Solistler Geçidi, Nazende Şarkılar sinema keyfi yaşamak isteyenler için Dunkirk ve Red Garden televizyonda ilk kez TRT 2’de ekrana geldi.

Avaz’da özel yayınlar TRT Avaz ise bayram için özel hazırlanan içerikler izleyicilerle buluştu. Arife günü Mehmet Kemiksiz’in sunumuyla tasavvuf musikisinin en seçkin örneklerinin sergilendiği “Enderun’dan Nağmeler” ve BBC’nin “Kazak Game Of Thrones” olarak adlandırdığı ilk Kazak Hanlarının tarihini anlatan Kazak yapımı “Elmas Kılıç” ekranlardaydı. Ayrıca bayram boyunca “Kazak Hanlığı: Altın Taht”, “Suyun Rengi”, “Kurmancan Datka” ve “Dağların Kraliçesi” isimli filmler de izleyenlerin beğenisine sunuldu.

7’den 70’e herkes aynı ekranda TRT Çocuk, sevilen sinema filmlerini ve çizgi Bir Yeşilçam Hikâyesi

10 TRT VİZYON TRT VİZYON 11 Eski bayramlardan sıcacık sohbetlere, ilk kez ekrana gelen filmlerden şarkılara, türkülere ne ararsanız vardı TRT kanallarında. Buruk bir bayramı sevince dönüştüren içeriklerle yine izleyicinin gönül teline dokundu TRT.

bayram özel bölümleriyle; Sahnede, Yedikule Hisarı Konserleri, Canlı Performans ve Rumeli Hisarı Konserleri en sevilen bölümleriyle ekranlarda yerini aldı. Bestekâr programı ise büyük bestecilerin eşsiz besteleri ile bayrama eşlik etti. Christopher Nolan’ın Dunkirk filmi tam bir görsel şölen Köyde bayram TRT Kurdî’de bayramın üç günü “Bayram Özel” programı canlı olarak buluştu izleyicileriyle. Canan Oğurlu’nun sunumu ile bayramların hayatımızdaki yeri ve önemine dair sıcacık sohbetlere farklı sanatçıların müzik dinletileri eşlik etti. Bayramın ilk günü Mardini Show Bayram Özel ekrana geldi. Program konukları Zekeriya Ünlü, Elif Abalı, Hezal Ceylan ve Emine Arancak, Berdan Mardini’nin sunumuyla izleyicilerine eğlenceli dakikalar yaşattı. Bayramın ikinci günü Alkış Bayram Özel ekrana gelirken; Nehir - Rubar adlı gezi programında ise Hakkâri’nin bir dağ köyü ziyaret edilerek köylerde bayram anlatıldı. İzleyiciler, köylülerin sazları ve sözleri ile eski bayramların coşkusuna tanık Elmas Kılıç oldular.

Radyoda bayram sevinci TRT Radyoları “Özü Sözü İnsan” ilkesi doğrultusunda, bu Ramazan Bayramı’nda da dinleyicilerin bayram coşkusuna inancımızda ve kültürümüzde yer etmiş güzelliklerle eşlik etti. Ulusal ve bölgesel radyo kanallarında birlik ve beraberlik, barış ve kardeşlik, paylaşma ve dayanışma gibi bayramda hatırlamamız gereken duygulara özel içerikler üretirken TRT FM, TRT Türkü, TRT Nağme ve Radyo-3 kanallarında da günün anlam ve önemine uygun müziklere yer verildi. Başta TRT FM kanalı olmak üzere bütün radyoların canlı programlarında dinleyicilerin katılımıyla yurdun dört köşesinden bayram gelenekleri üzerine söyleşiler yapılırken, dinleyicilerin sevdiklerine bayram armağanı olarak şarkı isteklerine de yer verildi. Aizanoi Senfonik Türküler

12 TRT VİZYON TRT VİZYON 13 12 TRT VİZYON TRT VİZYON 13 GÜNCEL Meral ÜNSAL / [email protected]

19 Mayıs Bağımsızlığa ilk adım Türk milletinin kendi gücüne inanarak tekrar şahlanışının, küllerinden doğuşunun, bağımsızlığı uğruna direniş ateşini yakışının 102. yılı kutlu olsun…

14 TRT VİZYON TRT VİZYON 15 Meral ÜNSAL / [email protected]

eçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da ne yazık ki, hem dini hem de milli bayramlarımızı salgın koşullarında kutladık, kutluyoruz. Bu ay, çok güzel bir tesadüfle iki bayramı birden, hem Ramazan Bayramı’nı Ghem de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyoruz. Ramazan Bayramı’nı büyüklerimizden, sevdiklerimizden uzakta ama yine de onlarla iletişim kurarak geçirdik. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı da yine sıra dışı ama içimizde daha da alevlenen bir coşkuyla kutlayacağız. İçimize hiç sığmayan o gurur ve coşkuyu, bu kez yine salgın nedeniyle zorunlu olarak Bandırma Vapuru’nun Samsun’daki kopyası evlerimizden yaşayacağız. Ama biliyoruz ki, yüreğimize sığmayacak bu coşku, evlerimizden de taşacak… Yine bayraklarla ve Atamızın fotoğraflarıyla süslediğimiz balkonlarımızdan, pencerelerimizden hep bir ağızdan İstiklal Marşımızı söyleyeceğiz. Bize bu bayramı, bu ülkeyi ve bu bağımsızlığı sağlamak adına canlarını ortaya koyan atalarımıza dualar okuyacağız. En büyük dileğimiz de salgın biter bitmez bayramımızı eski günlerdeki gibi sokaklarda, okullarda, meydanlarda, tören alanlarında, Anıtkabir’de kutlamak olacak.

“Ölmekle denk” 19 Mayıs ruhunu anlamak, ancak o günlerin “Ahval ve şerait”ini anlamakla mümkün olabilir düşüncesindeyiz. Şimdi Bandırma Vapuru dilerseniz, 102 yıl öncesine gidelim… öğütlüyordu. Hatta o dönemde henüz 14 Atatürk’ün henüz İstanbul’dan yola Yaşlı, yorgun ama cesur yaşında olan ve sonrasında kütüphanecisi çıkmadan Bandırma Vapuru’nun Bandırma Vapuru ağır ağır olacak Nuri Ulusu’ya da bunu söylemişti: batırılacağı istihbaratına ulaştığı o ana, “Bu ülke hepimizin; ama esas siz gençlerin! kendi cümleleriyle tanık olalım… Atatürk, harekete geçerken ülkeyi Mücadeleden yılmak yok. Tamam mı?” o gün yaşadıklarını şöyle anlatır: “Bir bağımsızlığa taşıyacak an yalnız kaldım ve düşündüm. Bu “İdeal ve iman” taşıyordu dakikada düşmanların elinde idim. Bana yolculuk da başlamış her istediklerini yapamazlar mıydı? oluyordu aslında. 16 Mayıs Yaşlı, yorgun ama cesur Bandırma Vapuru ağır ağır harekete geçerken Beynimden bir şimşek geçti. Tutabilirler, 1919 Cuma günü, öğle sürebilirler, fakat öldürmek! Bunun için beni ülkeyi bağımsızlığa taşıyacak yolculuk Karadeniz’in coşkun dalgaları arasında üzeriydi. Vapur hareket da başlamış oluyordu aslında. 16 Mayıs yakalamak lazımdır. Bu ihtimal mantıklı etmişti etmesine de, 1919 Cuma günü, öğle üzeriydi. Vapur idi. Ancak benim için artık yakalanmak, hareket etmişti etmesine de, daha tutuklanmak, sürülmek, düşüncelerimi daha Kızkulesi açıklarına Kızkulesi açıklarına vardığında önü yapmaktan alıkonmak hepsi ölmekle vardığında önü kesilmişti. kesilmişti. İngilizler, gemide arama yapmış, denk idi. Hemen karar verdim, otomobile belki silah, belki asker, gemiyi yolundan atlayarak Galata rıhtımına geldim.” bu yolculuğa çıkarken, asla geri adım alıkoymak üzere bir kanıt aramışlardı. atmayacağının kararını çoktan vermişti Oysa kısır hayal güçleri kadar, yüreklerinde “Yılmak yok!” Mustafa Kemal Atatürk. Mücadeleden de vapurun ne taşıdığına dair en ufak bir Zorlu ve tehlikeli, en başta da Karadeniz’in yılmayacağını kendisi bilse de, hisleri yoktu. hırçın dalgalarıyla ve hiç öngörülemeyen etrafındakilere de her fırsatta bu mesajı İngilizlerin gemide göremediklerinin ne sıkıntılarla mücadele edeceğini bildiği veriyor ve onların da cesaretini toplamasını olduğunu Mustafa Kemal Atatürk şu

14 TRT VİZYON TRT VİZYON 15 “Her şeye rağmen muhakkak bir aydınlığa doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletim hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik görmemdir…” Mustafa Kemal ATATÜRK

sözleriyle açıklıyordu: “Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız madde! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, Anadolu’ya ne silah ne cephane götürüyoruz. Biz ideali ve imanı götürüyoruz.”

Son durak, ilk adım Vapur Karadeniz’e açıldığında peşine düşen bir gemi daha vardı. Daha önce Rauf Bey tarafından istihbaratı edinilen ve Atamıza bildirilen o İngiliz gemisi, Bandırma Vapuru’ nu izlemeye başlamıştı. Ancak Karadeniz’in fırtınası bu kez işe yaramış, gemi Bandırma Vapuru’nun izini kaybetmişti. Bütün olasılıkları değerlendiren 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal, Bandırma’nın kaptanı İsmail Hakkı Bey’e karaya yakın bir rota izlemesini ve düşman saldırısı halinde gemiyi en yakın sahile oturtmasını emretmiş ve yaklaşık 4 gün süren yolculuk her şeye rağmen salimen başlamıştı… Havanın ve denizin sert oluşu bu eski vapuru ve içindekileri yıldırmamış ve sırasıyla İnebolu Limanı, Sinop Limanı duraklarından sonra 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü Samsun’a varılmıştı.

Tütün iskelesi Kurmay Binbaşı Mahmut Ekrem Bey, sandalla gemiye yanaşmıştı. Güvertede bulunan Mustafa Kemal Paşa’nın yanına giderek asker selamı vermiş ve “Hoş geldiniz paşam” demişti. Birinci Dünya Savaşı’nda Ruslar tarafından Samsun’daki bütün iskeleler

16 TRT VİZYON TRT VİZYON 17 bombalanmıştı. Yalnızca kentte sigara uygulamaya başladığımız karar, bu karar üreten Fransızlara ait Reji İskelesi, yani “Gençler! Benim gelecekteki olmuştur.” Tütün İskelesi sağlam kalmıştı. emellerimi gerçekleştirmeyi Sevgili okurlarımız, olur da yolunuz salgın Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları üstlenen gençler! Bir gün bitince bir gün Samsun’a düşerse, Tütün Bandırma Vapuru yolculuğunun son İskelesi ve orada Mustafa Kemal Atatürk bulduğu, şanlı tarihimizde yepyeni bir bu memleketi sizin gibi, ile beraberindekilerin balmumu heykellerini sayfayı açacak ve Anadolu’da kurtuluş beni anlamış bir gençliğe mutlaka görün. Hatta Bandırma Vapuru’nun mücadelesine doğru ilk adımın atıldığı bırakacağımdan dolayı çok replikasını ve yine içerisinde balmumu yere Samsun’daki Tütün İskelesi’ne heykelleri, fotoğrafları görün. Görün ki, vardıklarında onları bir grup karşılamıştı. memnun ve mesudum.” bugün vatanımızın bağımsızlığını borçlu İskelenin her iki tarafına sıralanmış halk ve Mustafa Kemal ATATÜRK olduğumuz o insanları, olayları, gözünüzde işgal kuvvetlerince silahlarına el konmuş daha iyi canlandırma fırsatı bulun. bir müfreze tarafından karşılanan Mustafa Havza’da 18 gün kalır ve ardından Kemal, Mantika Palas Oteli’ne yerleşti. Amasya’ya geçer. Bayramımız kutlu olsun Otelin balkonuna 9. Ordu Müfettişliğinin İşte bundan tam 102 yıl önce, Samsun’daki bayrağı asıldı. Karargâhı ise Karadeniz Bağımsız Türk devleti o iskelede yanan kıvılcım, bağımsız Türkiye Oteli’ne geçti. Sonrasında yaşananlar da bir destan ateşi olup bu topraklarda yaşayan her gibi ve pek çoğunu detaylarıyla çok vatandaşın yüreğinde o gün bugündür İlk miting, ilk genelge kez okuduk, öğrendik. Zaten, Mustafa hiç sönmeden yanıyor. Her 19 Mayıs’ta Atatürk, Samsun’da 6 gün kalır ve Milli Kemal’in daha yola çıkarken, ölümü daha da alevlenen bu ateş, gücünü Mücadele’yi örgütlemek için uygun ortamı göze alarak, dönmemek ve Anadolu’nun başta Atatürk’ün: “Ey yükselen yeni nesil, bulacağı Havza’ya 25 Mayıs’ta geçer. işgalden kurtuluşuna dek çarpışmak gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; Havza’da gerçekleşen ilk miting artık üzere verdiği mücadele her noktasıyla onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz” Samsun’da ateşlenen kıvılcımın, halkın birer ders niteliğinde. Hedefinin ne dediği gençlerden, sonra da her bir katılımıyla büyüyüp tüm Anadolu’ya olduğunu kendisi de şöyle dile getirmişti: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından alıyor. yayılacak bir bağımsızlık ateşine “… Ulus egemenliğine dayanan, tam Ay yıldızlı al bayrağımız sonsuza kadar dönüşeceğinin de müjdesidir bir bakıma. bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak. göklerimizde dalgalanırken, yine Atamızın Ardından 28 Mayıs’ta Havza Genelgesi İşte, daha İstanbul’dan çıkmadan dediği gibi Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yayınlanır. Bu genelge ile halkın işgallere önce düşündüğümüz ve Samsun’da payidar kalacak… Bu güçlü inançla bir kez tepki göstermesi, milli bilincin uyandırılması Anadolu topraklarına ayak basar basmaz daha 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve amaçlanır. Mustafa Kemal Atatürk, Spor Bayramımızı kutluyoruz.

16 TRT VİZYON TRT VİZYON 17 GÜNCEL Umay Karadağ / [email protected]

Kahraman Türk anası Nene Hatun Sadece silahlarıyla değil, ruhları ve yürekleriyle vatanı vatan yapanların mirasıdır bu topraklar.

işisel belleğimiz kendi Osmanlı - Rus Savaşı ya da 93 Osmanlı ordusu Erzurum’a çekilir ve hayatımızı nasıl Harbi takviye kuvvetleriyle savunmaya hazırlanır. şekillendiriyorsa toplumsal 16. yüzyıl ve 20. yüzyıl arasında Osmanlı Bu arada durumu fırsat bilen Rus yanlısı hafızamız da aynı şekilde Devleti ve Çarlık Rusya’sı arasında yapılan Ermeni çeteleri, Aziziye Tabyalarındaki kendi geleceğimizi savaşlardan biri olan 1877 harbi Rumi askerlerin yanına gizlice sokulur ve Türk biçimlendiriyor. Geçmişten takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden askerlerinin kullandığı parolaları öğrenir. bugüne topraklarımızın her bir karışında 93 Harbi olarak bilinir. Savaş alanı olan “Sene 1877. İkinci teşrin ayının yedisini Kverilen savaşlar, kurulan uygarlıklar, sekizine bağlayan gece. Bu iki tabyanın Balkanlar’da milliyetçilik akımları hâkimdir. yaşanılan her bir olay kültürel belleğimizi Rusya, Balkanlar’da izlediği Panslavizm arka tarafına düşen iki Ermeni köyünden oluşturuyor. Şanslıyız ki; geçmişimiz gururla politikasıyla Osmanlı yönetiminden kalabalık bir çete harekete geçiyor. hatırlayacağımız ve aktaracağımız sayısız çıkmak isteyen halkı daha da kışkırtır. Rus Sinsi sinsi bizim tabyalara yanaşıyorlar. kahramanın ve onların hikâyelerinin üstünde İmparatorluğu sıcak denizlere inme ve Bilinmez nasıl bir dalavereye başvurarak yükseliyor. Toprağımızı vatan belleten bu Balkanlar’ı ele geçirme arzusuyla harekete içeri giriyorlar. Yarı uyur, yarı uyanık isimlerden biri de 93 Harbi’nde Ruslara geçer. Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit ve bütün askerlerimiz kılıçtan geçiriliyor. Beri karşı savaşan Nene Hatun’dur. Anadolu’nun Rus Çarı II. Alexander döneminde yapılan taraftan da Ruslar gelip, bilhassa Aziziye kilidi olarak nitelendirilen ve geçmişten savaşta; Osmanlı, Tuna ve Kafkasya tabyasını hemen tamamı ile elde ediyor.” günümüze yurdun önemli kalesi konumunda Cephesi olmak üzere iki cephede birden (Doğan Nadi - “Aziziye Tabyasının Yaşayan olan Erzurum’da 1877-1878 yılları arasında savaşmak zorunda kalır. Kafkasya Cephesi Kahramanları”) Ruslara karşı yaşanan savaşta kadınıyla Kars - Erzurum hattı olan savaşın cephe Türk hattını çökertecek bir saldırıyı Ruslarla erkeğiyle, ihtiyarıyla çocuğuyla tek vücut kumandanlığını Ahmet Muhtar Paşa planlayan Ermeniler, tabyaya girerek çarpışan isimlerden biridir Nene Hatun… yapmaktadır. Rusların taarruzu karşısında nöbetçileri öldürürler. Hazırlıksız yakalanan Türk askerleri Ermeni çetelerce kılıçtan

18 TRT VİZYON TRT VİZYON 19 Umay Karadağ / [email protected]

Tabyalar Tabyalar; Osmanlı Devleti’nin çeşitli dönemlerinde top teknolojisine karşı savunma amacıyla, kale ve surların önüne topraktan yapılan ve özellikle Rus işgalinde askerlerin yiyecek, içecek ve barınma ihtiyaçlarını karşıladığı yapılardır. Erzurum Tabyaları Erzurum’da yapılan ilk tabyaların tarihi 18’inci yüzyıldaki Osmanlı - İran savaşına kadar uzanır. Şehri korumak amacıyla inşa edilen bu stratejik yapıların içlerinde karargâh binaları, askeri barınaklar, eğitim sahaları, yemekhaneler, sarnıçlar, pusu odaları yer alır. Büyüklükleri ve konumları değişen tabyaların en önemlileri şehrin hemen Aziziye Tabyası Anıtı Rölyefi doğusunda bulunan Mecidiye ve Aziziye tabyalarıdır. Tabyaların tamamı taştandır, mimari üsluptan ziyade sağlamlık ve kullanım esasları ön plandadır. Yan yana odalardan meydana gelen tabyaların, üzerleri kalın bir toprak tabakasıyla örtülüdür. Düşmanın geleceği yönün öteki tarafında askerlerin toplantı avluları, depo, revir gibi bölümler vardır. Tabyaların en geniş bölümünde kışla odaları bulunurken, bunlar birbirleri ile bağlantılı dikdörtgen şeklindedir. Çoğunlukla tek katlı olan kışla odalarının bazıları yer kazanmak amacıyla ahşap kalaslarla ikiye bölünerek iki katlı hale getirilmiştir. Aziziye Tabyaları Sultan Abdülaziz ‘in emriyle Erzurum Valisi Müşir Fosfor Mustafa Sıtkı Paşa tarafından Topdağı’nda yaptırıldı. Şehitlik-“Bu gelinlik kızlar, ihtiyar erkek ve neneler kendi namusları ve Türk milletinin şan ve şerefi için Güneyden kuzeye doğru üç adettir. I, II savaştılar ve öldüler. Şimdi Türk milletinin kalbinde yatıyorlar ve III no’lu diye adlandırılırlar. Erzurum ili Paşa şehrin savunulmasını emreder. Bir sel ki; sınırları içerisinde bulunan Camilerden yükselen müezzin sesleri halkı Her damlası bir insan, Topdağı eteklerinde yer alırlar. Tabyalar yardıma çağırır. Her damlası kadın, erkek, C şeklinde bir plan üzerine yerleşiktir. “Uyanın ey ümmet-i Muhammed! Düşman Yaşlı, genç, Erzurum - Kars yolunun geçtiği Hamam Aziziye Tabyalarına girmiş, askerimizi şehit Her damlası Deresi’ni kontrol altında tutmak amacıyla ediyor! Şu anda tabyalarda kanlı bir savaş Can…” (İsmet Barlıoğlu “Aziziye Destanı”) yapılmışlardır. sürüyor! Allah’ını seven, eli silâh tutan, Kaynak: AA asker evlâtların imdadına yetişsin!” Nene Hatun’un ağzından… “… “Müezzin Abdullah Efendi’nin haykırışı ile geçirilir. Rus askerleri hiçbir zorlukla Selin ovadan dağlara yürüdüğünü biz de uyandık, diğer taraftan muharebe karşılaşmadan tabyayı ele geçirir. Ömründe ilk kez gördü tarih, gürültüleri yakınımıza kadar geliyordu. Erzurum’dan Aziziye Tabyalarına yukarı Kocam baltasını kaptığı gibi dışarı fırladı. Son savunma hattı: Erzurum akan bir sel, Biraz sonra tekrar eve dönerek ‘Nene, Rusların bu şehri alması halinde Bir insan seli, dedi. Ruslar tabyalara girmiş. Sen çocuğa bütün Doğu Anadolu’nun ellerine Bir sel ki; bak, sakın arkamdan gelme. Biz Rus’u geçebileceğinden korkan Ahmet Muhtar Dipten üste vuran, kükremiş depremler gibi, durdururuz.’

18 TRT VİZYON TRT VİZYON 19 Anadolu’nun kilidi olarak nitelendirilen ve geçmişten günümüze yurdun önemli kalesi konumunda olan Erzurum’da 1877-1878 yılları arasında Ruslara karşı yaşanan savaşta kadınıyla erkeğiyle, ihtiyarıyla çocuğuyla tek vücut çarpışan isimlerden biri Nene Hatun.

Kocam gittikten sonra düşündüm. Daha on beş gün önce, köyümüzü düşman işgal ettiği için, Erzurum’a gelmiştik. Bütün şehir halkı Ruslara karşı giderken, ben evde nasıl oturabilirdim? Ufak yavrumu Allah’a emanet edip mutfakta bulunan satırı aldım ve tabyalara doğru sel gibi akan kalabalığa karıştım. Mecidiye Tabyası’nı aşıp da aşağıya inerken düşmanın şiddetli bir ateşi ile karşılaştık; Türk kadınının cesaret ve kahramanlığının simgesi: Nene Hatun fakat bu ateşten yaralanan ve ölenlere Türk kadınının kahramanlığının simgesi Nene Hatun, Osmanlı tarihinin önemli savaşları ehemmiyet vermeksizin Aziziye Tabyası’na arasında yer alan ve “93 Harbi” olarak bilinen 1877 - 1878 Osmanlı - Rus savaşında doğru koşmaya devam ettik. Bu sırada genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla gönüllerde taht kurdu. önümüze çıkan her Rus’u baltalarımızla, - 1853 - 1854 Nene Hatun 1270’de Erzurum’un Çeperli (Çepelli) köyünde dünyaya satırlarımızla, sopalarımızla deviriyorduk. geldi. Nihayet bir taraftan biz, diğer taraftan asker - 16 yaşındayken Erzurumlu Mehmet Efendi ile evlenerek Erzurum Taşmescit kardeşlerimiz Aziziye Tabyası’na girdik.” Mahallesine gelin gitti. Erzurum halkı, Aziziye Tabyası’na doğru - 1877 - 1878 Osmanlı tarihinin en önemli savaşlarından Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı kazma, kürek, av tüfeği gibi ellerine açısından büyük bir mağlubiyetle sonuçlandı. geçirdikleri her silahla Osmanlı askerleriyle - Rus ordusunun baskınla aldığı kent merkezi yakınındaki Aziziye Tabyaları, Erzurum birlikte saldırıya geçer. Bu beklenmedik halkının da yardımıyla yapılan karşı baskınla Ruslardan geri alındı. karşı saldırı karşısında tabyaya yerleşmiş - Savaş sırasında, bütün sıkıntılara rağmen Erzurum ahalisi şehri terk etmedi ve Türk olan Rus askerleri halka yaylım ateşi askerlerini yalnız bırakmadı. açarlar. Ölenlere karşın halk ve asker - Nene Hatun 22 yaşında, bebeğini beşikte bırakarak kadın erkek tüm Erzurum halkıyla ilerleyişine devam eder. birlikte Aziziye Tabyasını geri almak için hücuma katıldı. “Neneler ve Fatmalar, Gülsümler, Gülizarlar - 1952 Kore Zaferi’nden sonra NATO’da görevli General Matthew Ridgway, 3. Ordu Hem de Muhtar Paşa ile ön safta yürüyorlar. Müfettişi (Kumandanı) Nurettin Baransel Paşa ile birlikte Nene Hatun’u evinde ziyaret Dadaşlar, şevk içinde, kalplerinde yok korku, ederek elini öptü. - Cumhuriyet döneminde “Kırkgöz” soyadını alan Nene Hatun’un 4’ü erkek, 2’si kız 6 Cenge böyle gidilmez, bir düğün alayı bu. çocuğu dünyaya geldi. Hiç bir millet düşmandan almak için intikam, - İlk çocuğu Nazım’ı ve sonradan doğan iki oğlunu Birinci Dünya Savaşı’nda şehit verdi. Mert göğsünü yapmadı çelikten bir Kızlarını kaybettikten sonra hayatta tek oğlu Yusuf kaldı. istihkâm…” (Salim Özmen “Aziziye - 1954 3. Ordu Kumandanı Nurettin Baransel Nene Hatun’u evinde ziyaret ederek Türk Destanı”) Silahlı Kuvvetleri’nin “Ninesi” olduğunu kendisine ifade etti. - 1955 Türk Kadınlar Birliği tarafından 2 Mayıs 1955’te ‘Yılın Annesi’ ilan edildi. Maarif Tüfeğe karşı kılıç, bombaya karşı Nezareti Müdürler toplantısının kararı ile ismi Erzurum Kız Öğretmen Okulu’na verilerek balta “Nene Hatun Öğretmen Okulu” oldu. Halk; tüfeğe karşı kılıçla, bombaya karşı - Yakalandığı soğuk algınlığı ve zatürre nedeniyle kaldırıldığı Numune Hastanesi’nde 22 balta ve satırla hücum eder. Askerle Mayıs’ta vefat etti. Cenazesi askeri merasimle kaldırıldı. birlikte, askerle omuz omuza savaşmaya - 1877 - 1878 Osmanlı - Rus savaşında “Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah başlar. Düşene bakmadan tabyalara bakar” diyerek bebeğini beşikte bırakıp cepheye koşan Nene Hatun’un bu cesareti ve doğru koşarak duvarlara ulaşmayı fedakârlığı nesilden nesle aktarılıyor. başarırlar. Pencerelerden yağmur gibi Kaynak: M. Talat Uzunyaylalı / AA yağan kurşunlara aldırmayıp hep birlikte

20 TRT VİZYON TRT VİZYON 21 Aziziye 1-2 ile Mecidiye tabyalarının yer aldığı Nene Hatun Milli Parkı

kapıya yüklenir ve içeri girerler. İçeri ilk “…O gün akşama kadar kan ve ateş içinde girenler, düşmanın açtığı yoğun ateşle dövüştüler. Akşam düşman Erzurumlunun Mezar Kitabesi “1877-78 Osmanlı-Rus Harbinde şehit olurlar. Fakat halk yola çıkmıştır bir kahramanlığı karşısında yenilmiş ve perişan Aziziye Tabyası’nda, genç bir kız iken kere… Önlerinde kim durabilir, onları kim bir şekilde Aziziye Tabyasını terk etmişti.” (Ali Rus askerleriyle göğüs göğse çarpışarak durdurabilir? Fuat Cebesoy – “Moskova Hatıraları”) Türk kadınının savaşçılık ve asaletini “Top Dağındaki bizim on beşlik toplar Dünyaya tanıtan kahraman Türk Anası tabya üzerinde korkunç gürültü ile patlıyor, Rus ilerleyişi Erzurum’da Nene Hatun’un ruhuna Fatiha. düşman kışlanın damından müthiş bir durduruldu Vefatı: 22 Mayıs 1955” surette yaylım ateşi açıyordu. Bizden Sonuçta, Doğu Anadolu’da Rus ilerleyişi çok zayiat oluyordu, fakat kimse farkında Erzurum’da durduruldu. Kazanılan zafere Ayşe, Peru, Sultan, Hatice, Adile, Mavi, İffet, değildi. Kadınlar taş yağdırıyor, ‘komayın karşın Ruslar Kars’ı ve Erzurum çevresindeki Pembe, Şerife Hanım, Kara Fatma, Topal kafirleri, sizleri bugün için doğurduk, çoluk çeşitli yerleri alırlar. Rus orduları Yeşilköy’e Gülizar, Name ve Hürmüz’dür adı. Kurtuluş çocuğu, bizler, ayaklar altında bırakmayın, dayanır. İmzalanan Berlin Antlaşması ile Savaşı’nda Hatice Hatun, Tayyar Rahmiye, korkmayın, arkanızda bizler varız!’ gibi Osmanlı Devleti çok fazla toprak kaybeder Melek Hanım, Yirik Fatma, Nazife Kadın, sözleri avazları çıktığı kadar bağırıyorlardı.” ve Balkanlar’daki nüfuzunu büyük ölçüde Gördesli Makbule ve Asker Saime Hanım… (Osmanlı-Rus harbinde, Milliye alayında yitirir. Askerlerimizin yanında yiğitçe savaşmış, bulunan Mehdi Efendi Mahallesinden anne yüreğiyle vatanına bağlı kadınlardır Dülgerler Şeyhi Oğullarından Dedeoğlu Bu topraklarda emeği olan her biri… Vatanını gözünden sakınan, Tosun Efendi) tüm canlara ve Mustafa Kemal vatanının üstüne titreyen ve olası bir tehlike Atatürk’e saygıyla… karşısında canını hiçe sayanlardır. Harcımız Nene Hatun’un ağzından… Altı çocuğundan ikisini 1. Dünya Savaşı’nda kanla, gözyaşıyla ama en çok da vatan “Düşman azalan kuvvetleri mütemadiyen şehit veren Nene Hatun, 1955’te Türk sevgisi ve güzel yüreklerle karılmış. Kurtuluş tamamlıyor, ölenlerin yerlerini dolduruyordu. Kadınlar Birliği tarafından Yılın Annesi unvanı Savaşı’ndan önce ve Kurtuluş Savaşı’nda Türkler ise şehitlerin ruhlarıyla bir kat daha verilen ilk kadın oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri askerimizle birlikte omuz omuza savaşmış kuvvetlenip hürriyet uğruna şahlanıyordu… tarafından verilmiş olan “3. Ordunun Nenesi” tüm canlara ve toprağımızı vatan belleten Bu hızla önümüze çıkan düşman bir mum unvanını da taşıyan Nene Hatun 101 yıllık Mustafa Kemal Atatürk’e saygıyla… gibi dakikadan dakikaya eriyor, eriyordu.” yaşamından geriye güzel bir isim ve o “Bazen ne kadar benzemiyor kendine insan Rus askerleri, askerlerle birlikte ölümüne ismiyle hatırlanan onurlu bir geçmiş bıraktı. Erkek acaba kimdir? Eğer sen de kadınsan. savaşan halk karşısında ne yapacağını Topraklarımızda meydana gelmiş her bir Ruhun adı olmaz: Ne kadınsın, ne de kızsın; şaşırır. Gönüllüler; ellerindeki balta, nacak, savaşta akan her bir damla kanın mirasını Bir dane değilsin Nene Hatun, sayısızsın. taş ve satırları indirdikçe Aziziye Tabyası’nın taşıyoruz. Her zaman asker ya da cephane Evladı ölüm dersi alırken anasından taş koridorları ve koğuşları cesetle dolar. sayısında denk olamasak da, eşit koşullarda Hep anneler akmış Meriç’inden, Tabyadan canını kurtarabilen düşman savaşa katılamasak da baskın gelen bir Tuna’sından. kaçmaya başlar. Birbirlerini çiğneyerek özelliğimiz var: Yürek ve ruh! Yoksa bunca Yurdunda şehit ülkesi vardır analardan, Deveboynu’na ulaşmaya çalışır. Kaçanların badireden nasıl kurtulur ve özgürlüğümüze Kaç bin kişisin, git onu sor Dumlupınar’dan. bir kısmı kurşunla, diğerleri süngüyle kavuşurduk. Nene Hatun ve nicelerinin Tarihi yapanlar, bağıran fırtınalardır; haklanır. Sonunda Ruslar tabyalardan dışarı yüzü suyu hürmetinedir aldığımız her bir Bazen de fakat sesleri çıkmaz analardır.” atılır. özgür nefes… Kurtuluş Savaşı’ndan önce (Mithat Cemil “Nene Hatun’a”)

20 TRT VİZYON TRT VİZYON 21 TRT’DEN Mine Sultan ÜNVER / [email protected] En çok indirilen uygulama “TRT Bil Bakalım” yayınlandığı ilk birkaç günde, en çok indirilen uygulamalar arasında zirveye yerleşti. Bilginizi ölçmek, eğlenirken öğrenmek ve sevdiklerinizle keyifli zaman geçirmek istiyorsanız uygulamayı indirerek heyecana ortak olabilirsiniz.

ilgi yarışmalarına katılmak bir bilgi yarışmasını hayata geçirdi. TRT’nin “Tarih”, “Spor”, “Genel Kültür”, “Sinema ve izlemek kimilerimiz için dijital atılımlarının son meyvesi olan TV” ve “Sanat” gibi ana başlıklar ile çeşitli müptelalık. Çoğu zaman yarışmanın adı “Bil Bakalım”. alt kategorilerin yer aldığı oyunda toplanan ödül vaat edilmesine bile Üstelik “TRT Bil Bakalım” yayınlandığı ilk puanlar, liderlik tablosunda zirveye çıkma gerek yok. Nitekim TRT, günden itibaren çok indirilen uygulamalar şansını artırıyor. Ücretsiz ve reklamsız olan bir kamu yayıncısının arasına girdi ve ardından uygulama uygulamada yer alan sorular farklı şekillerle vizyonuna ve misyonuna hizmet edebilecek marketlerinde zirveye yerleşti. Ücretsiz, tekrar tekrar kullanıcıya sorulmuyor. Biçeriği barındıran bilgi yarışmalarına reklamsız ve sürekli güncellenen Uygulama içindeki soru sayısı tam 17 bin televizyon ve radyolarında sıklıkla yer sorularıyla en çok indirilen uygulama olan ve bu sayı her geçen gün artıyor. Sürekli verdi, vermeye de devam ediyor. “TRT Bil Bakalım”, daha ilk birkaç gün eklenen yeni sorularla güncelliğini koruyan Televizyon ve radyolardan bilgi yarım milyonu aşkın kullanıcı tarafından “TRT Bil Bakalım”da, üst üste doğru cevap yarışmalarını takip ederek kendisini indirildi. veren oyuncuları sürpriz puanlar da bekliyor. sınayan ve aynı zamanda yeni bilgiler İlgi alanlarına uygun, eğlenceli, kaliteli ve öğrenmeyi sevenlerin son yıllardaki Nasıl bir yarışma? zengin sorular sunan program, bilgisini gözdesi ise telefon üzerinden oynan TRT tarafından hazırlanan yeni nesil bilgi sınamak veya sevdikleriyle keyifli vakit bilgi yarışması uygulamaları. Dolayısıyla yarışma uygulaması “TRT Bil Bakalım”, geçirmek isteyen kullanıcıları bekliyor. TRT, izleyici ve dinleyicilerinin değişen güvenilir içerikleriyle oynarken öğrenmeye Uygulama, Android ve iOS marketlerden tercihlerine hitap edecek şekilde yeni nesil de imkân tanıyor. “Coğrafya”, “Bilim”, indirilebiliyor.

22 TRT VİZYON TRT VİZYON 23 Mine Sultan ÜNVER / [email protected]

Alanında uzmanlarla birlikte Kitlelere sunulmadan önce, yarışma uygulamasına TRT çalışanlarının erişimi çalışılan, titiz bir hazırlık sağlandı. TRT çalışanlarının uygulamayı sürecinin sonucunda deneyimlemesinin ardından gelen geri dönüşler dikkate alınarak oyuna son hâli ortaya çıkan “Bil Bakalım” verildi ve uygulamamarketlerinde yerini öncelikle TRT çalışanları aldı.Yayınlandığı ilk birkaç gün içerisinde tarafından denendi. Geri en çok indirilen uygulamalar arasına giren “TRT Bil Bakalım” bilgisine güvenenlerin dönüşler dikkate alınarak adresi oldu ve uygulama marketlerinde oyuna son hâli verildi ve zirveye yerleşti. uygulama marketlerinde Ramazan kategorisi büyük ilgi yerini aldı. gördü Yarışmanın içeriği oynarken öğrenmeye format ise karşılık oyun modu özelliği ile imkân tanıyor. Dönemsel tema içerikleri ile kullanıcının karşısına çıkıyor. “TRT Bil “Bil Bakalım”ın en çok oynanan kategorisi Tek başına ya da karşılıklı oyna Bakalım”da kişi kendi oyununu kurup, ise Ramazan oldu. Ramazan ayı boyunca Tek başına ya da karşılıklı olmak üzere dilediği kişiye davet gönderebiliyor, dilerse açık olan kategoride tarihten dini bilgilere, “TRT Bil Bakalım”da iki farklı oyun modu 10 kişilik oyun oluşturabiliyor. gelenek ve göreneklerden Ramazan bulunuyor. Tek başına oyun modu; sofralarına kadar sorular yarışmacıların kullanıcının bireysel olarak tecrübe ettiği İlk oynayanlar TRT çalışanları karşısına çıktı. bir etkinlik özelliği taşıyor. Yarışmacı oldu En çok oynanan kategoriler sıralamasında dilediği kategoride oynayıp puan ve altın “TRT Bil Bakalım” alanında uzmanlarla “Ramazan” kategorisini sırasıyla tüm kazanarak liderlik tablosuna girebiliyor. birlikte çalışılan, titiz bir hazırlık kategorilerin birleşimi olan “Karışık” ve Uygulamayı diğer oyunlardan ayıran sürecinin sonucunda ortaya çıktı. “Genel Kültür” izliyor.

22 TRT VİZYON TRT VİZYON 23 TRT’DEN Meral ÜNSAL / [email protected]

TRT 57 yaşında TRT, 1 Mayıs 1964’te, kurulduğunda radyo dinleyicilerine adeta televizyon yayınlarını da müjdeliyordu. Ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, yani hepimizin TRT’si bu yıl tam 57. yaşını kutluyor.

izler de zamanın hızla büyük bir gururla, hem de TRT ailesinin miladıydı. İşte TRT köklü radyoculuk aktığını düşünüyor fertleri olarak tanıklık ediyoruz. Kim geleneğini de bünyesine aldı ve 1968 musunuz? Birbirini takip bilir belki gelecek kuşaklar da bizim bu yılında televizyon yayınını başlatarak eden günler, haftalar ve tanıklığımızdan aktardıklarımızı okuyarak isminin hakkını vermeyi başardı. aslında çabucak geçen bir bugünün TRT’sini daha iyi anlayabilirler. ömür… İnsan ömrü sınırlı… Tek kamu yayıncısı Yine de kimi şanslı insanlar ömürleri Radyoculuk geleneği Radyolarımızla ilgili geniş bir yazıyı Ssüresince, bazı değişim ve gelişimlere Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT), arkadaşımız Ela Gürman’ın kaleminden tanıklık edebiliyor. devlet adına radyo ve televizyon yayınlarını dergimiz sayfalarından okuyabilirsiniz. İşte 1 Mayıs 1964 tarihini bizzat gerçekleştirmek amacıyla, 01 Mayıs Dilerseniz biz televizyon yayınlarının yaşayanlar, o gün Türkiye Radyo 1964’te, özel yasayla özerk tüzel bir kişiliğe başlamasından kısacık bahsederek Televizyon Kurumunun kuruluşuna ve sahip olarak kurulduğunda ülkemizde yazımıza devam edelim. Hatırlayacağınız sonrasında adeta dallanıp, meyve veren radyo yayınları çoktan başlamıştı aslında. gibi geçtiğimiz ocak ayında, TRT çatısı bir ağaç gibi büyüyüşüne de tanıklık Çeşitli kaynaklar ve dergimizin ilk sayısı altındaki ilk televizyon yayınının 53. yaşını ettiler. Sonraki kuşak olarak, o ilk günleri radyonun ülkemizdeki ilk deneme yayınını kutladık. 31 Ocak 1968 tarihinde kısıtlı göremesek de, bizim için büyük anlam 19 Mart 1923’e tarihlese de, 6 Mayıs olanaklarla başlanan televizyon deneme ifade eden TRT’nin 57. yıldönümüne 1927 gerçek anlamda radyo yayınlarının yayınları, haftanın üç günü üçer saatlik

24 TRT VİZYON TRT VİZYON 25 İbrahim Eren sosyal medyadan da kutladı TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür İbrahim Eren, TRT’nin 57. yılı için sosyal medya hesaplarından da kutlama mesajları yayınladı. Eren, Küçük Ağa TRT izleyicilerinin unutamadıklarından Instagram ve Twitter hesabında 57. yıl için hazırlanmış videoyu ve bir mesaj paylaştı. İbrahim Eren’in “TRT 57yaşında” ve “ÖzüSözüİnsan” etiketleriyle ve “1 Mayıs 1964’te başlayan yolculuğumuzda 57 yılı geride bıraktık. TRT, ülkemizin dünyaya açılan yüzü konumunda… TRT’nin başarılarına katkıda bulunan herkese teşekkür ediyor, tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ nü kutluyorum” mesajıyla yaptığı paylaşımlar, önde gelen isimlerden, çok sayıda geri dönüş mesajı aldı. Hatırlanacağı üzere, TRT Genel Müdürü ve üst düzey yetkiler geleneksel olarak her yıl 1 Mayıs tarihinde Anıtkabir’i ziyaret ediyorlardı. Bu geleneksel ziyaret, iki yıldır salgın nedeniyle gerçekleştirilemiyor.

57 yılda dünyada ve Üzgünüm Leyla dizisi unutulmazlar arasında ülkemizde çok önemli olaylar benzersiz kılan bir başka özellik de son yaşandı ve yaşanmaya 57 yılın görsel, işitsel hafızasını elinde devam ediyor. TRT geçmişte bulundurması. Bu kıymetli hazine ile geçmişimize ışık tutarken, gelecek olduğu gibi bugün de kamu nesiller için yeni hazineler oluşturmayı yayıncılığı sorumluluğuyla da sürdürüyoruz. TRT’nin izleyici ve hayata dair ne varsa dinleyicisine ulaşan yayınları kadar bu beni ikna etmede kararlıydı; “Ağabey, bu yayınların hazırlığı sırasında yaşananlar da kız Ajda’yı tahtından indirecek bir sese izleyicisine aktarma görevini yayıncılık tarihi açısından çok değerli anılar sahip” dedi. O kız Sezen Aksu’ydu. büyük bir şevkle yerine içeriyor. Bugünün TRT’sini aslında hepimiz Biz Hafta Sonu yayın kuşağında daha getiriyor. yakından biliyor, tanıyor ve izliyoruz. çok, henüz ünlü olmayan sanatçılara yer Dilerseniz TRT’ye, yıllar önce derlediğimiz verirdik. Ünlüler Pazar Televizyonu’na yayınlarla devam etmiş ve TRT 2 yayın bu anılardan bir kaçının izinden bakalım. çıkmak isterdi. Mesela, İzzet Altınmeşe ve hayatına başlayana dek Türkiye tek Selahattin Alpay ilk kez Hafta Sonu’nda kanaldan dünyada olup biteni izlemişti. Ünlen Demiralp - Prodüktör yer almışlardı. Bugün ülkemizde yayın yapan kaç (Emekli) televizyon ve radyo kuruluşu ve kanalı “Ajda’yı tahtından indirecek kara - kuru Bahattin Özcan - Drama var bilmiyoruz ama TRT, kamu yayıncılığı kız” 1975 Prodüktörü (Emekli) sorumluluğundan aldığı ivme ile hâlâ Hafta Sonu yayın kuşağı programı “Kars’a kamyonla kar taşımak zorunda ülkemizin öncü yayıncı kurumu olarak “tek” cumartesi günleri yayınlanıyordu. 1974 kalınca” 1987 olma özelliğini sürdürüyor. - 1975 yayın döneminde Faruk Üçok, bir 1987 Mart ayı. Gecenin Öteki Yüzü’nün gün yanında genç bir kızla geldi. Sesini çekimleri var Kars’ta. Telefon görüşmesi Uzun yılların hafızası dinlememi, beğenirsem de televizyona yaptık. Kars’ta sahneleri kurtaracak kadar Türkiye Radyo Televizyon Kurumunu çıkarmamı istedi. Kara kuru bir kızdı. Faruk kar olduğunu öğrendik. Yola çıktık. Fakat 24 TRT VİZYON TRT VİZYON 25 Fahrettin Altun: “Ülkemizin Mehmet Nuri Ersoy: “Kaliteli hafızası TRT” yapımlar” rahatsızlandım. Arkadaşlar durumumu İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm telefonla amirlerimize bildirdi. Hemen bir TRT’nin kuruluş yıl dönümünü Twitter Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da yayınladığı doktorla irtibatımızı sağladılar. Doktora mesajıyla kutladı. İletişim Başkanı Twitter mesajıyla Türkiye Radyo durumumu anlatınca mide kanaması Altun, 1 Mayıs 2021 günü gönderdiği Televizyon Kurumunun 57. Kuruluş yıl geçirdiğimi söyledi. Dışarıda sıfırın altında tweet’de: “Kamu yayıncılığının gerektirdiği dönümünü kutladı. Kültür ve Turizm en az 30 derece soğuk ve şiddetli fırtına hassasiyetle 57 yıldır ülkemizin görsel Bakanı Ersoy gönderdiği tweet’de vardı. Gece saat 3’e doğru, paletli kar ve işitsel hafızasını oluşturan Türkiye şunları ifade etti: Kamu yayıncılığı üstü aracı verici istasyonuna ulaştı. Beni Radyo Televizyon Kurumunun kuruluş yıl ilkesiyle ürettiği öncü programları ve kurtarmaya gelen arkadaşlar aracın dönümünü kutluyorum.” dedi. dünyaya açılan kaliteli yapımlarıyla paleti çıktığı için yüz metre aşağıya bizleri gururlandıran TRT’nin 57.kuruluş sürüklenmişler. Yani ölüm tehlikesi yıldönümünü kutluyor, Genel Müdür atlatmışlar. Sabaha karşı araştırma Sayın İbrahim Eren nezdinde tüm TRT hastanesinin acil servisine yetiştirildim. çalışanlarını tebrik ediyorum.” İstanbul Radyosu, Anılar, yaşantılar kitabı İskender Salgırlı - Yönetmen “Atatürk’ün isteği”- 1932 “Eurovision orkestrasının Timur Selçuk Yıl 1932… Şubat ayı… Kadir Gecesi’nden tezahüratı” 1974 bir gün önce… Telefon çalar… Radyo 1974’te TRT’nin aldığı kararla Eurovision Müdürü Hayrettin Hayreden telefonu Şarkı Yarışması’na katıldık. Çok güzel bir açar. Karşısındaki kişi, Atatürk’ün ekip çalışması oldu. Sadece TRT değil, yakın arkadaşı ve İstiklal Mahkemesi Türkiye’deki bu alanda uğraşan bütün başkanlarından Kılıç Ali’dir. Kılıç Ali, besteciler, bütün söz yazarları canla başla Hayrettin Hayreden’e “Gazi Kadir Gecesi çalıştı, katkıda bulundu. Ve Stockholm’e Yayın dünyasında yarım Ayasofya Camii’nde okunacak mevlidi gidildi. Orada orkestra kurulmuştu. Bu asrı çoktan geride bırakan dinlemek istiyor, yayınlayabilir misiniz?” orkestra Eurovision standartlarında bir der. Hayrettin Hayreden eldeki olanaklar TRT bugün tüm dünyaya; orkestraydı. Orkestrayı kurma ve yönetme uygun olmadığı için “iki saat düşüneyim” görevi de Timur Selçuk’a verilmişti. İlk 17 farklı uydudan, 4 bin 359 der. Telefonu kapar. Hayreden şöyle orkestra provası yapılacağı gün, tabii karasal vericiden ve dijital anlatır: “Postane ile cami arasına kablo adettendir, orkestra şefi ayağa kalkarak çektirdim. Mikrofon kuruldu. İkindiye medya platformlarından; 17 karşılar: Timur Selçuk salona girdiğinde doğru mikrofonu açıp postaneden orkestranın hemen hemen yarısı Timur’a televizyon kanalı, 17 radyo dinleyelim dedim. İkindi namazı kılınıyordu. öyle bir tezahürat gösterdiler ki… Konuşmalar sanki mikrofonun yanında kanalı, 4 basılı dergisiyle ve Sonradan öğrendim, o büyük tezahüratı gibi geliyordu. Bu kadar akustiği iyi bir yer. yapanlar, Timur’un Paris’ten konservatuvar 41 dilde ulaşıyor. Deneme olumluydu. Mevlit yayınını çok arkadaşlarıymış. Bu gerçekten Türkiye iyi gerçekleştirdik. Harikulade bir neşriyat Kars güllük gülistanlık. Sahne gereği, için ilginç bir puandı. Çok heyecanlandık. olmuştu. Atatürk tebrik etti. Posta yayınını kar kızakları var, kar manzaraları var Ama ne yazık ki, bu yazılı basında çok sürdürürken Bağdat, Şam, Tunus ve çekmemiz gereken. Kar erimiş. Okan işlenmedi, Semiha Yankı işlendi. İskeçe’den tebrikler geliyordu. Uysaler ile birlikte çalışıyoruz, rahmetli. Bir öğlen başladık, geceye kadar, Kars’a 30 Ekrem Aytekin - Vericiler - Münip Senyücel - Prodüktör kilometre uzaktan, yaklaşık 200 kamyonun Başteknisyen “İpe asılıp kurutulan filmler” üzerinde kar taşıdık. Kars’a kar taşımak bir “Benim mide kanamam arkadaşlarımı Ankara’da Kaynak Apartmanı… taraftan trajikomik bir durum. Sabah, Kars öldürüyordu”- 2003 Televizyonun ilk yılları. O dönemde arşiv halkı bir uyandı ortalık kardan geçilmiyor, 2003 yılının kışıydı. Ejder vericisinde olmadığı için apartman dairelerinden bize sitem ettiler. nöbetteyken bir gece aniden birinin banyosundaki musluklar sökülerek

26 TRT VİZYON Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, dünyadaki tüm teknolojik gelişmeleri kendine uyarlıyor ve medya sektöründe ülke dışında da öncü bir marka haline gelmek için gece gündüz çalışıyor. borulara tıkaçlar takılmış. Bir gün o tıkaçlar patladı ve arşivi su bastı. Her şey ıslanmıştı. Filmler, 6. kattan ip gerilip aşağı doğru sarkıtılarak asıldı ve kurutuldu. En komik hallerimizden biriydi bu. Bir de Kıbrıs Harekâtı anımız var.

“TRT az kalsın Kıbrıs Harekâtı’nı başlatıyordu!” Yılmaz Dağdeviren yayın yönetmeni olan kişileri yani bizi çağırdı. “Çok kritik bir döneme girdik. Hepimiz alarma geçtik. Bundan sonra televizyonda 24 saat yayın nöbeti tutulacak. Münip ilk nöbet senin” dedi. Normal yayın sürüyor. 11’de bitiyor yayın ama sabaha kadar biz bekleyeceğiz Bir dönemin unutulmaz dizisi Cesur Kuşku orada. Biraz sonra teknik ekipteki ya da örneği olmadan yürütülmüş. Aslında çocukların canı sıkıldı. Geldiler “Abi biz Öznel satırlar TRT’nin diğer tüm yayın kuruluşlarına bant koyalım bir iki şarkı dinleyelim” Öyle sanıyorum ki, TRT’nin 57. yıldönümü rehberlik, hamilik edişinin değeri de tam dediler. Olmaz, dedim. Bize verilen emre şerefine birkaç öznel satır yazmamı burada teslim edilmeli. Türkiye Radyo göre hiçbir TRT cihazı kullanılmayacak. okurlarımız hoş karşılarlar: Belki daha Televizyon Kurumu, bugün hâlâ duruşuyla, Ama kendinize ait radyonuz varsa dinleyin, okula gitmiyorken, radyolarından yaptığı yayın ve organizasyonlarla, dedim. Biraz söylendiler ama gittiler. Ertesi dinlediğim Arkası Yarın’lar, Çocuklarla sektörü beslediği kanallarla kendisine Başbaşa’lar ya da televizyondan gün, benden sonraki yayın sorumlusuna da atfedilen “okul” ve “amiral gemi” sıfatlarını izlediğim Uykudan Önce’lerle başladı benzer bir şey söylemişler. O da “Tamam, tartışmasız bir şekilde hak ediyor. TRT okulundaki öğrenciliğim. TRT’nin kapalı devre dinleyin” demiş. Meğer link TRT bugün tüm dünyaya; 17 farklı kapısından girdiğimde o 29, ben 23 açıkmış 24 saat. Operasyonda da şuymuş, uydudan, 4 bin 359 karasal vericiden yaşındaydık. Aradan geçen bunca yıl, TRT yayına geçerse en yüksek alarm. ve dijital medya platformlarından; 17 birlikte büyürken çok şey öğrendim Bütün ordunun televizyonları açıkmış. televizyon kanalı, 17 radyo kanalı, 4 basılı ondan. TRT’nin deneyimli spikeri Gülden Ve tek kanal biziz. Bunun üzerine Ege dergi ve 41 dilde ulaşıyor. Sektörün ihtiyaç Özel yıllar önce kendisiyle yaptığımız bir Ordu Komutanlığı, Genelkurmay’a acele ve gelişmelerini göz önünde bulundurarak, röportajda Kurumumuzun kendisi için bildirmiş; “TRT’de yayın var. Ne oluyor?” yenilenen ve sürekli değişen yeni medya “Baba evi gibi” olduğundan söz etmişti. diye. Operasyonun başlaması için de ve iletişim kanallarını da kullanıyor ve izler Öyle haklıydı ki, bir okul, bir yuva olan şifre Emel Sayın’dan “Bir gece ansızın kitlesine bu kanallardan da sesleniyor. TRT’miz, yazımızın satır aralarına sızdığı gelebilirim” parçası. Ondan sonra Yılmaz şekilde bir aşk aynı zamanda… Adının Medya sektöründe yalnızca ülkemizde Dağdeviren geliyor ve tabii bağırıyor. Bir başındaki “Türkiye” ye, vatanımıza değil, tüm dünyada öncü bir marka haline sonraki gün galiba harekât başlıyor. duyduğumuz aşk kadar büyük ve sahici bu gelmek için gece gündüz çalışıyor. İnancın, duygu. Bunun pek çok meslektaşımız için umudun, insanlığın, iyiliğin dünyada sesi Anılardan bugüne de böyle olduğunu biliyoruz. Bizler yeni olmaya çalışan yayıncılık anlayışıyla yeni Bu anıları aktaran büyüklerimizden hayatta kuşaklara bayrağı devrederken bu sevgiyi, projeler üretiyor. Uluslararası arenada olanların ömrü uzun ve sağlıklı, ebediyete bu aidiyet duygusunu ve TRT’nin ne kadar yayıncılık alanında bırakacağı etkiyi uğurladıklarımızın ruhları şad olsun. Bu özel olduğunu da aktarabilirsek bundan önemsiyor ancak aynı zamanda milli ve bunun gibi anılar o kadar çok ki… onur duyarız. Kocaman ailemizin, gurur değerler ve ortak vicdana da öncelikleri Zamanın koşulları dikkate alındığında, pek duyduğumuz TRT’mizin doğum günü kutlu arasında yer veriyor. çok iş, önlerinde hiçbir yayıncılık rehberi olsun.

TRT VİZYON 27 TRT’DEN Ela GÜRMAN / [email protected] Eskimeyen değer radyo ile nice yıllara İlk resmi radyo yayını 6 Mayıs 1927 tarihinde, İstanbul Sirkeci’de, Büyük Postane’nin stüdyoya dönüştürülen üst katından gerçekleştirildi. Bugün radyonun 94. yılını kutluyoruz.

esiller boyu anlayamamanın Dünden bugüne İstanbul’da, ardından da Ankara’da ilk ya da anlaşılamamanın Tam 94 yıldır, 6 Mayıs’ta kutladığımız radyo radyo stüdyolarını hizmete soktu. önemli nedenidir kuşak yayıncılığımız gelişerek ve büyüyerek farkı. Oysa bazı alanlara devam ediyor. Dünyada ilk radyoculuk Devlet radyoculuğu dokunamaz bu yaş denemeleri 1920’lerin hemen başında İlk resmi radyo yayını 6 Mayıs 1927 farklılıkları. Her ne kadar ortaya çıktı. Türkiye’deki radyo yayıncılığı tarihinde, İstanbul Sirkeci’de, Büyük zevkler ve fikirler başkalaşsa da dededen da neredeyse dünya ile eş zamanlı. Postane’nin stüdyoya dönüştürülen Ntoruna, anneden çocuğa bir noktada üst katından gerçekleştirildi. Türk Bu alanda ilk ciddi çalışmalar 1925 buluşturuverir onları bazı mecralar: Aynı yılına uzanıyor. 1926 yılında, Ankara ve radyoculuğunda “Şirket Dönemi” olarak radyo gibi. Doğum tarihiniz ne olursa İstanbul’da haberleşme amacıyla kurulan anılan 1927 - 1936 yılları arasında yayınlar olsun radyo hayatınızda ve olmaya devam tesislere gerekli eklemeler yapılarak akşam saatlerinde başlıyor, ağırlığı müzik edecek. Sesiyle, sözüyle, özüyle… bunlar radyo yayınları için de kullanılır oluşturuyordu. Müziğin yanı sıra haberler TRT ise bu yolda en önemli yoldaş… hâle getirildi. Bu istasyonlar, Avrupa radyo ve Darülbedai sanatkârlarından monologlar Çünkü emeğiyle, gücüyle, anlayışıyla ve yayın postalarının en güçlülerindendi. da yayın akışında yer buluyordu. 1936 sevgisiyle radyo tarihi içinde büyük bir Bu radyoların işletilmesi için kurulan sonrasında radyoların yönetimi sırasıyla paya sahip. Türk Telsiz Telefon Anonim Şirketi, önce PTT’ye, Matbuat Umum Müdürlüğüne,

28 TRT VİZYON TRT VİZYON 29 Ela GÜRMAN / [email protected]

Matbuat Umum Müdürlüğünün Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğüne dönüştürülmesiyle de bu teşkilata bağlandı. TRT’nin kuruluşuna kadar süren bu dönem ise “Devlet Radyoculuğu” dönemi olarak kayıtlara geçti. Sayısız değerli program içerdi 40’lı yıllar radyoculukta düzenli yayın kavramının hayat bulduğu, radyonun “Halk Üniversitesi” olarak nitelendirildiği bir dönemdi. Bunda dönemin programlarının örgün eğitimi destekleyen içeriklere sahip olmasının büyük payı vardı: Dr. Galip Ataç’ın “Evin Saati”, Ahmet Şükrü Eşref Şefik tarafından Esmer ve Burhan Belge’nin konuşmaları, gerçekleştirilen ilk radyo anonsu Nurettin Artam’ın “Radyo Gazetesi”, “Ziraat Takvimi Saati”, “Kitap Saati”, “Doktorunuz farklı dillerde olmak üzere), 5 bölgesel radyolarının, ülkemizde ulusal, bölgesel ve Konuşuyor” gibi nice söz programı, Sadi (Antalya, Çukurova, Erzurum, GAP yerel ölçekte yayın yapan özel radyoların Yaver Ataman’ın başlattığı ve sonrasında Diyarbakır, Trabzon), 3 uluslararası, toplam ve yurt dışında Türkçe yayın yapan radyo Muzaffer Sarısözen’in önderliğinde Yurttan 17 kanalı ile ülkenin her noktasına ve temsilcilerinin buluşmasına sahne oldu. Sesler Topluluğu’na dönüşen açıklamalı bütün dünyaya sesini ulaştırabilen etkin Genç iletişimciler, akademisyenler, basın halk müziği programları, Türk sanat ve bir güç konumunda. Dinleyicinin ihtiyaç mensupları, yayıncılığa ilgi, merak duyanlar Türk halk müziği alanında kurulan nota ve eğilimlerine uyumlu içerik planlaması, ve elbette bu sese ortak olan dinleyiciler… kütüphaneleri, toplumun tiyatroya ve edebi gelişmiş yayın teknolojisi, deneyimli “Radyo Daima” diyen herkes aynı çatıda eserlere ilgisini artırma, Türk dilinin doğru yapım - yayın kadrosu, usta ses ve saz bir araya gelmenin coşkusunu yaşadı. ve güzel kullanımını teşvik etme görevini sanatçıları, orkestra ve koroları, güçlü üstlenen “Radyo Tiyatroları”, Ayşe Abla karasal verici ağı, internet, uydu ve “TRT Her koşulda kutlamaya devam olarak tanınan Neriman Hızır’ın büyük Dinle” mobil uygulaması ile geçmişten Radyo Günleri, tüm dünyayı etkisi altına emek verdiği Radyo Çocuk Kulübü… geleceğe uzanan bir ses köprüsü. alan pandemi nedeniyle 2020 ve 2021 Kimisi bugün de aynı adla devam yıllarında mekândan azade, dilde ve eden kimisi de adı “Ailece”, “Gündem”, Radyo daima gönüllerde kutlandı, kutlanıyor. Ulusal “Günaydın Türkiye”, “İyilik Sağlık” olarak Televizyonun olmadığı senelerde haber, ve bölgesel yayınlarda günün anlam ve değişip, format olarak yenilense de aynı eğlence ve eğitim aracı olan radyo önemine ilişkin konular ele alınırken çevrim heves ve inançla üretilen nice program cihazları, evlerin baş köşesinde yer aldı. içi toplantılar, atölye çalışmaları ve “Bir olarak devam etti. Etrafına toplanan aile fertlerinin onu radyodan beklediğiniz her şey” temalı hayal gücüyle beslediği, ondan duyulan özel yayınlarla Radyo Günleri coşkusu TRT ile seslerin evlerin misafiri addedildiği yıllardı. yaşanmaya devam ediyor. 1 Mayıs 1964’te, 359 sayılı yasayla Göz nuru örülen dantel örtüsü üstünde 6 Mayıs 2021 Perşembe günü, saat TRT’nin kurulması, radyo yayıncılığının tüm ihtişamıyla dururdu özenli yerinde. 10.00 - 12.00 arasında; 5 bölge - 3 merkez güçlü bir kurumsal yapıya kavuşarak hızlı Verdiği en büyük dert büyüklerin “Aman bir gelişim sürecine girmesi anlamına radyosundan bütün yapım ve yayıncı pili bitmesin!”, küçüklerin “Bu kutunun geliyordu. 60’lı yıllar aynı zamanda TRT personelin katılımına ve katkısına açık içine bunca insan nasıl sığıyor?” diye il radyolarının da yayın ağına katıldığı bir bir forum düzenlendi. TRT Genel Müdür düşünmesiydi. Televizyon gelişiyle bir dönemdi. 1970’ler teknolojik alt yapının Yardımcısı Erkan Durdu’nun iştirak ederek heyecan yaratsa da radyo bulunduğu yenilendiği, radyo kanallarının yeniden radyonun önemini, Türk radyoculuğunun köşeden kaldırılsa da gelişen teknolojiyle yapılandırıldığı, program planlamalarının geldiği noktayı değerlendirdiği toplantı, de yine kendine yer buldu ve her daim merkezi sisteme bağlandığı ve bölgesel “Benim için anı, hepimiz için alınacak ders” gönüllerden de hayatımızdan da çıkmadı. yayınların başladığı yıllardı. Özel radyoların başlığına uygun paylaşımlarla devam ses verdiği 1990 sonrası ve 2000’lerde ise Radyo Günleri etti. Saat 14.00 - 16.00 arasında ise yurt radyo yayıncılığı, bilgi-iletişim teknolojisinin içi ve yurt dışında Türkçe yayın yapan TRT, sadece hayata değil dinleyicilerinin rüzgârını da arkasına alarak kanatlandı radyolardan temsilcilerin katıldığı, “Benim kalplerine de dokunan radyonun ülkemizde adeta. Tematik yayıncılık anlayışına hâkim Radyom, sizden de katkı bekleriz” başlığı yayına başlamasını, 2009’dan bu yana oldu; içerikler öznelleşti ve yeni program altında, katılımcının kendi radyosunu yurdumuzun farklı illerinde gerçekleştirilen biçimleri devreye girdi. anlattığı, kanal kimliği ve yayın içeriği uluslararası katılımlı etkinliklerle kutladı. hakkında bilgileri paylaştıktan sonra, diğer İstanbul, Antalya, İzmir, Bursa, Malatya ve Etkin gücü tartışılmaz katılımcılardan ne tür katkı beklediğini 2019 yılında da Konya, ev sahibi şehir oldu Bugün TRT Radyoları, farklı kimlik ve ortaya koyduğu konuşmalar yapıldı. TRT Radyo Günleri’ne. Kent meydanları TRT formatlarda yayın yapan, 9 ulusal (3’ü FM kanalında sohbetler “Radyo benim

28 TRT VİZYON TRT VİZYON 29 İbrahim Eren TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Radyo yayıncılığımızın 94. yaşı kutlu olsun! “TRT olarak radyonun kıymetinin bilincindeyiz. Nice usta sanatçıdan, nice emektardan bizlere miras kalan bu sesi can kulağımızla dinliyoruz. Teknolojinin sağladığı imkânlar, kamu yayıncılığının ilkeleri ve ‘Özü Sözü İnsan’ anlayışımızın gereklerini bir araya getiriyor; radyolarımızı yarınlara taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. İnşallah yakın zamanda tanıtımını yapacağımız ‘TRT Dinle’ dijital platformumuzun da radyolarımıza güç katacağına inanıyorum. Salgın sürecinin beraberinde getirdiği zorluklara rağmen fedakârca çalışan spikerlerimize, yapımcılarımıza, TRT Radyo sanatçılarımıza ve tüm çalışma arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türkiye’nin işitsel hafızası olan radyolarımıza Eşref Şefik’in ilk anonsundan bu yana katkıda bulunan tüm emektarlarımıza şükranlarımı sunuyor, ebediyete irtihal edenleri rahmetle yâd ediyorum. Nice güzel yıllara...” için… Radyolu anılarım… Ben radyocu Dünyada ilk radyoculuk denemeleri 1920’lerin hemen olsam…” gibi dinleyicilerin görüş ve önerilerini dile getirmesine olanak tanıyan başında ortaya çıktı. Türkiye’deki radyo yayıncılığı da başlıklar çerçevesinde yapıldı. neredeyse dünya ile eş zamanlı. 1 Mayıs 1964’te, TRT’nin TRT çalışanlarıyla radyo üzerine kurulması, radyo yayıncılığının güçlü bir kurumsal yapıya Radyo Dairesi Başkanı Ahmet Akçakaya kavuşarak hızlı bir gelişim sürecine girmesi anlamına ile radyonun doğum gününde, TRT geliyordu. personelinin katılımıyla gerçekleşen, “geçmişten günümüze radyonun hayatımızdaki yeri” konulu bir buluşma gerçekleşti. Akçakaya, insanoğlunun ilk gününden itibaren sesin var olduğunu belirterek radyonun bir ses aracı olması nedeniyle “Önce radyo vardı” diyerek başladığı konuşmasında radyo ve TRT radyoları hakkında bilgi verdi. Radyo üzerine gerçekleşen, soruların da cevaplandığı buluşmada radyonun tüm detayları keyifle konuşuldu.

Neşriyatımıza başlıyoruz! 6 Mayıs 1927, sadece radyocular için değil, sesin gücüne ve büyüsüne inanan herkes için önemli bir tarih. “Alo alo, muhterem samiin… Burası İstanbul Telsiz Telefonu… 1200 metre tul-u mevç, 250 kilosaykıl… Bugünkü neşriyatımıza başlıyoruz.” anonsu ülkemizde ilk resmi radyo yayınının başlangıcını müjdelerken, toplumsal hayatta yeni bir dönemece de işaret ediyordu. Öyle ya bundan böyle radyo, her evin başköşesinde bütün azameti ve zarafeti ile yerini alacak, yıldan yıla gelişerek, dönüşerek, güçlenerek küçük dünyalarımızın büyük paydaşı olacaktı. Radyo Günleri, 2009’dan bu yana, yurdumuzun farklı illerinde gerçekleştirilen uluslararası katılımlı etkinliklerle gerçekleştiriliyor

30 TRT VİZYON Ahmet Akçakaya TRT Radyo Dairesi Başkanı Türk radyoculuğu 94. yaşını kutluyor

Hayalin sese, sesin hayale dönüştüğü, dudaktan kulağa değil, dilden gönle akan sihirli bir dokunuş radyo... Hayatın akışını zihin perdesinde görüntüye dönüştüren; bilgi, haber, müzik ve eğlencenin vazgeçilmez adresi. Bazen bilgilenir, haberdar olur bazen dans edersin, bazen klasiğin kanatlarıyla havalanır, bazen unutulmaz bir nağmeyle derinlere dalarsın, bazen de türkü türkü dolaşırsın Anadolu’nun dört bir yanını. Öyle ya beraber olmak, aynı mekânı paylaşmak değildir her zaman. Radyonun kendi anlamında vücut bulduğu gibi, gönülden gönle kurulan bağla kısalır mesafeler, uzaklar yakın olur. Önce ses vardı, sonra söz… Sonra radyo… Dudaktan kalbe sihirli bir dokunuş, dilden gönle şırıl şırıl bir akış… İnsana dair her duyguyu kendi anteninden yansıtır. Hüznü - sevinci, aşkı -ihaneti, sılayı - gurbeti… Güçlü bir sözün, etkili bir seste büyüye dönüşünü bir düşünün… Söz; aklımızdan geçen, ses; kulaklarımızda çınlayan ve müzik; gönül telimizi titreten… Şimdi bir daha düşünün radyonun 94 yıllık serüvenini. Ülkemizde radyo yayıncılığı 6 Mayıs 1927’de İstanbul Sirkeci’deki Büyük Postane’nin stüdyoya dönüştürülen çatı katından başladı. Amatör bir heyecan, profesyonel bir merak, güçlü bir inançla… Toplumu bilgilendirmek, eğitirken eğlendirmek, dünyadan haber vermek, Türkiye’nin sesini dünyaya duyurmak amaçlandı. Türküsüyle, şarkısıyla, masalıyla, destanıyla bizi biz ve bir yapan kültür unsurları işlendi incelikle. Nice ustalar; müziği ve bu toprağın sesini harmanlayan nice programlar gönül telimizi titretti. Yerelden evrensele bir ses köprüsü inşa etti radyolarımız. Gelenekten geleceğe uzanan bir ses köprüsü radyo. Hızla değişen, dönüşen bilgi - iletişim teknolojisinin temposuna uyum sağlayarak kendini yenileyebiliyor. Bir taraftan değer farkındalığını geliştirirken öte taraftan dijital dünyanın kodlarını iyi analiz edebilme becerisine sahip. Teknolojinin sunduğu olanaklardan daha kaliteli ses, web yayıncılığı, sosyal medyanın etkin ve verimli kullanımı, dijital yayıncılık gibi alanlarda yararlanarak 94 yıl önceki vazgeçilmez konumunu sağlamlaştırıyor. Bugün TRT Radyoları, 94 yıllık köklü geçmişinden güç alarak, kamu hizmeti ilke ve esasları rehberliğinde “Özü Sözü İnsan” odaklı, dinamik yayın anlayışıyla bu alanda öncü rolünü üstlenmektedir. Farklı kimlik / formatlarda yayın yapan toplam 17 kanalı ile karasal vericiler, uydu ve internet üzerinden tüm dünyada dinlenebilmektedir. Bütün dünyayı etkisi altına alan ülkemizi de tehdit eden pandemi, medya organlarının olağanüstü durumlarda, sürecin yönetilmesine katkı boyutunda aktif rol üstlenmesi gerektiğini ortaya koymuştur. TRT Radyoları, yayın içeriklerinin hızla dönüştürülmesi, moral - motivasyon artırıcı program planlaması, güncel bilgi ve uyarı spotlarına yer verilmesi noktasında sorumlu bir yayıncılık örneği sergilemiştir. TRT Radyo sanatçılarımız, TRT İstanbul Hafif Müzik ve Caz Orkestrası, evlerinde seslendirdikleri ve sosyal medya üzerinden yayınlanan mini konserlerle “evdekal” çağrısını yinelerken, radyo ile kurulan bağın hiçbir koşulda kopmayacağını da göstermişlerdir. Bu gönül bağının sağlıklı ve güzel günlerde güçlenerek sürmesini temenni ediyor; milletimizin ses hafızası olan radyoya 6 Mayıs 1927’den bugüne kamuda ya da özelde hizmet veren bütün yayın emektarlarına ve dinleyicilerimize en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Nice yıllara, radyo daima...

TRT radyoları 94 yıl önce başladığı yayın hayatına 16 kanalda bölge radyolarıyla devam ederken, bir yandan da podcaste dönüştürülen içerikleri ve TRT Dinle uygulamasına aktarılan on binlerce saatlik yayınlarıyla dijital dünyada var olma iddiasını koruyor TRT’DEN Öztürk Miraç SARAL / [email protected] Kuruluşunun 57. yılında TRT TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren çevrim içi gerçekleşen buluşmada Kuruma dair son gelişmeleri paylaşırken çalışanlardan gelen soruları cevaplandırdı.

32 TRT VİZYON TRT VİZYON 33 TRT personeli sohbete Zoom programı aracılığıyla katıldı

ayıs ayı, Türkiye Radyo ortamda gerçekleşti. Yine bir mayıs günü “TRT’ye geldiğimizde şunu Televizyon Kurumu için düzenlenen ve moderatörlüğünü TRT hep ayrı, hep başka Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu’nun gördük, kurumdaki bütün anlamlara sahiptir. yaptığı “Kuruluşunun 57. yılında TRT” arkadaşlarımız içerik üretmek Çünkü ülkemizin görsel buluşmasında yeni dönemdeki dizilerden, istiyor. Hepsinin istediği, ve işitsel hafızası oyunlara, Türkçenin güzelliğinden, “Özü TRT’nin yolculuğu 1964 yılında 1 Mayıs sözü insan” şiarının ayrıntılarına kadar zamanında çok başarılı Mgünü başlamış, yine başka bir Mayıs pek çok farklı konu konuşuldu. Bu keyifli olmuş TRT’yi o günlere günü olan 6 Mayıs’ta dünyanın en buluşmanın satırbaşlarını sizin için döndürebilmek. Biz de bu saygın seslerinden olan TRT Radyoları derledik. kurulmuştur. TRT’nin hikâyesi bir yolda önlerini açmaya gayret anlamda Türkiye’nin hikâyesi olduğu Kamu yayıncılığı nasıl kurtulur? ediyoruz.” için kurumumuzdaki işe yeni başlamış Sohbet tabii ki TRT’nin bugüne ulaşana personelden en tecrübelisine kadar yolu kadar geçirdiği süreç ile başladı. Kurum başkanlığını da yaptığım için yakından buradan geçmiş herkes için de daima tarihinin kısa bir özetini paylaşan Genel tanık oluyorum, tüm kamu yayıncıları özeldir bu ay. Müdür İbrahim Eren, 70’li yıllardan özel tek bir sorunun cevabını arıyor: Kamu Türkiye’nin tek kamu yayıncısı olan TRT, kanalların açılışına kadar yayıncılık yayıncılığı nasıl kurtulur?” Bu zor soruya uzun zamandır bir değişim ve dönüşüm sektörünün her şeyinin TRT merkezli cevap verebilen kurumlardan birinin TRT süreci içerisinde bulunuyor. Bu süreçte olduğunu belirtti. Faruk Bayhan, Tomris modeli ile kendileri olduğunu anlatan amaç eskiyi unutmadan, önceden Giritlioğlu gibi önemli yapımcıların Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Eren, bu yapılanların üzerine koyarak, çağa kurumdan yetişme olduğunu söyleyen modeli dünyayla paylaştıklarını da anlattı: uygun stratejilerle ve yeni bir vizyonla Eren, 90’larda ise özel kanalların “Biz ise TRT olarak son yıllarda yaptığımız TRT’yi dünyanın en önde gelen marka açılmasıyla aslında yayın kalitesi ataklarla birlikte kamu yayıncılığında yayıncılarından bir tanesi haline getirmek. anlamında hem bir kaos hem de verimli TRT modeli olarak anılmaya başlandık. Bu değişimin şifreleri daha önce TRT bir sürecin yaşandığını; sektöre insan Çok şükür geldiğimiz bu noktada Avrupa Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel yetiştirilen bu dönemde Kurumdan önemli Yayıncılar Birliği ve Asya - Pasifik Yayın Müdürü İbrahim Eren tarafından 23 miktarda personelin bu kanallara geçiş Birliği’nde TRT markası olarak Türkiye’nin Eylül 2020’de Ankara Oran’daki Genel yaptığını belirtti. Bugün aslında hâlâ artan bir itibarı var. Son bir ay içerisinde iki Müdürlük Kampüsü’nde düzenlenen Kurumun belkemiğini oluşturan kadroların yabancı ülkeden Kültür Bakanları bizimle “Strateji ve Vizyon Buluşması”nda TRT 1998’de giriş yaptığını söyleyen İbrahim TRT modelini kendi ülkelerine taşımak personeliyle paylaşılmıştı. Buna benzer bir Eren, küresel kamu yayıncılığının bir için görüşmek istediler. Sürekli yakın organizasyon, bu sefer çevrim içi olarak, kriz durumuyla karşı karşıya olduğunu coğrafyamızdan eğitim konusunda talepler biraz daha samimi biraz daha içten bir anlattı: “Asya - Pasifik Yayın Birliği’nin alıyoruz.”

32 TRT VİZYON TRT VİZYON 33 TRT World’ün 15 Kasım 2015’teki gala gecesine Cumhurbaşkanı Erdoğan katılmıştı

“Biz TRT’de çalışan herkesi yayıncı olarak görüyoruz. Şu anda TRT’deki tüm çalışanlarla beraber aynı hedefe doğru ilerliyoruz. Hedefimiz de açık ve net: TRT’yi ulusal noktada en iyinin de iyisine kalıcı şekilde taşımak, aynı zamanda uluslararası alanda büyük bir etki oluşturmak.”

yönetici olarak TRT’ye geldiğinde otuz üç yaşında olduğunu belirterek, kamu tecrübesi konusunda başlarda biraz İstanbul Radyoevi hizmet vermeye devam edecek zorlandığını, özellikle 17 Aralık ve 15 Temmuz süreçlerinde hepimiz gibi değil TRT’ye iş yapmak isteyen birisi olarak Herkesin yolu TRT ile kesişir kendisinin de kolay olmayan zamanlar gerçekleşti. Kolay değil, çok zor şekilde Samimi bir ortamda geçen sohbet geçirdiğini ifade etti. toplantısında konu Boğaziçi Üniversitesi randevu ayarlayarak gelmeyi başardım. Uluslararası İlişkiler mezunu olan İbrahim Kendi firmamı kurarak ufak tefek işler yapmaya başladım. Mutfak ürünleri sattığım Entrikasız reyting Eren’in okul hatıralarına geldi. Eren gülerek Çevrim içi buluşmada İbrahim Eren’in özel bir yer vardı. Bir sosyal site yapmıştım, bu simasının üniversitede pek tanınmadığını kanaldaki televizyonculuk deneyimleri ve siteye üye olup birbiriniz hakkında bilgiler çünkü okula uğramak yerine genelde TRT’deki farklı yansımaları da gündeme sunabiliyordunuz, bir çeşit online referans yazılım, web sitesi ve animasyon işleriyle geldi. Özel kanallardaki “entrika dizisi” sitesi gibiydi. Onlarla uğraşırken bir yandan uğraştığını anlattı. O zamanların modası olmadan reyting olmaz düşüncesine hiçbir da TRT’ye gelip gittiğim, iş yapmaya “interaktif cd” yapımına zaman ayırdığını zaman katılmadığını belirten Eren, TRT gibi çalıştığım, zorlandığım, bazen başardığım belirten İbrahim Eren, yolunun TRT ile bunun tam da tersinin yapılması gereken bazen başaramadığım ara bir zaman kesişmesinin yöneticiliğinden daha önceye bir ortamda çalışmasının önemine dikkat olmuştu.” dayandığını ifade etti: “TRT binasına ilk çekti: “TRT’de bizim önceliğimiz saygın girişim, Genel Müdür Yardımcısı olarak Genel Müdür Eren yıllar sonra yeniden

34 TRT VİZYON TRT VİZYON 35 bir içerik üretmek olmalı. İzlenebilir, milli - manevi değerlerimizi gözeten ama aynı zamanda sürükleyici, heyecanlı, tempolu işler üretebiliriz. Açıkçası denedik… Başarısız olma ihtimalimiz de vardı ama denememiz gerekiyordu çünkü sadece denersen başarabilirsin, denemezsen başarmak için ihtimalin de olmaz. Bu yolda ‘Ekmek Teknesi’ gibi dizilerden de ilham aldık. Tabii ki Allah’ın yardımı ve inayeti olmasa başarılı olamayacağımızı da düşünüyorum.” Genel Müdür Eren, “İstişarede daima bir hikmet olduğuna inanıyorum, değer veriyorum. Biliyorsunuz dinimizin en çok tavsiye ettiği konulardan bir tanesi danışmadır, istişaredir. Çok görüşen, fikir alan, istişare eden birisi olmaya çalışıyorum. TRT’deki görüşmelerimizde çıkan ortak noktalardan en önemlisi, vatandaşlarımızdaki özgüven duygusunu, ‘biz de yapabiliriz’ hissini arttırmamız gerekiyordu” sözleriyle Diriliş Ertuğrul dizisinin toplumsal önemine vurgu yaptı.

Türkiye’nin ligi TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, kendisi için dönüşüm ve değişim sürecinde en çok emek verdiği konulardan birinin TRT World olduğunu söyledi. Kanal için “en büyük işimizdi” diye konuşan Genel Müdür, şu anda Türkiye’de ekran kalitesi, içerik ve editöryal standartlar bakımından daha iyi bir kanal olmadığına inandığı belirterek kanalın kuruluş yolculuğunu anlattı: Steam platformunda yakında TRT’nin ürettiği Alp oyununu indirebileceksiniz “İddiamız şuydu, bir kanal kurmalıyız ve tüm dünyaya Türkiye’nin ligini belli etmeli. insan kaynakları çalışmaları yapıyorduk. doğru içeriği, doğru zamanda izleyiciye TRT World bizim en büyük işimizdi ve Şu anda sadece başvuru alıyoruz. TRT aktarmak. Bunu en izlenir zamanda kanal için uzun süre arkadaşlarımızla World ve TRT Arabi’de o seviyeye ulaştık. yapmak benim televizyoncu yetkinliğimle beraber çok emek verdik. TRT World’ün İki buçuk senede kurduğumuz TRT alakalı. Kanalların hepsinin stratejisini stratejisini ilk günden ortaya koyduk. ‘Özü World, o sürenin her gününü dolu dolu baştan belirlemek, ona göre hareket sözü insan’ şiarımız aslında TRT World yaşadığımız bir operasyon oldu.” etmek, ortak karara uymak, istişarelere zamanlarından başladı. İlk başladığımızda güvenmek ve insanı merkeze almak ise bu da bugün de insanı daima merkeze koyan TRT’nin şifreleri işin sırrı.” bir yayıncılık anlayışımız var. Bir yerde Buluşmada TRT’nin yeni vizyonunun Dijitalleşmenin önemine de değinen patlama olursa bakacağımız ilk şey, enerji detaylarına, bu vizyonu özel hale getiren Eren, kamu yayıncısı görevinin sadece piyasalarının nasıl etkilendiği değil o şifrelere de değinildi. Genel Müdür İbrahim yayıncılığı kapsamadığını, Türkiye’nin bölgedeki insanların bu felaketten nasıl Eren, bugüne kadar yapılan her şeyin yurt dışındaki yumuşak gücünü temsil etkilendiği oldu.” ekip çalışmasının sonucu gerçekleştiğini, gerekliliğini de belirtti. Kanalın küresel etkisinin nasıl ölçecekleri kendisinin yönetici olarak işlevinin yön üzerine sıkça düşündüklerini belirten Eren, vermek ve strateji belirlemek olduğunu dile İçerik kraldır bugün TRT World’le ilgili diğer ülkelerden getirdi. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, öneri, tavsiye veya şikâyet aldıklarını, “Bence” kelimesinden hiç hoşlanmadığını ülkemizde yayıncılığa dair pek çok şeyde yurt dışında farklı yerlerde kanalın sesini itiraf eden Eren, yeni stratejinin olduğu gibi dijitalleşme alanında da duyduklarını belirtti: “Sektör algısı da şifrelerini kısaca özetledi: “Ben bir kamu başı çekip, öncülük yapıyor. Kurumun önemli, ilk zamanlarında TRT World ile yayıncısıyım, kanunda yazan görevlerim dijitalleşme sürecine değinilen çevrim çalışacak arkadaşlar bulmak için ciddi var. Görevim birinci olmak değil görevim içi buluşmada, Genel Müdür çağdaş

34 TRT VİZYON TRT VİZYON 35 sıraya oturdu. TRT Çocuk Kitaplık’a çok önem veriyoruz, eğer indirirseniz çocuklara uygun kitaplar var. Dinlemek özellikle çocuklar için çok önemli bir deneyim çünkü dinlemek hayal gücüyle ilintili bir şey. İzlemek bir yerde hayal gücünüzle sınırlı. Dinlediğinizde ise hayaller sınırsız, kahramanı istediğiniz yere götürebilirsiniz.”

Konsol oyunu yolda Oyun dünyası tüm dünyada etki, ekonomi ve takip edilme açısından sinemayı geride bırakmış bile olabilir. Bu sektör öylesine büyük ki günümüzde artık oyun direktörleri, film yönetmenlerinden daha çok kazanabiliyor. Oyunların senaristleri film senaristlerinden daha donanımlı. Oyun stüdyolarının bütçeleri, Hollywood’un büyük şirketleri ile yarışıyor, hatta onları geçiyor. Oyun dünyası yayıncılık dünyasında var olmak isteyen herkes için bir zorunluluk haline dönüştü. Bu durum tabii ki TRT için de geçerli, zaten TRT’nin de önceden mobil oyun geleneği vardı, bu geleneğin yanına daha büyük bütçeli projeler de geliyor. Ayrıntıları İbrahim Eren açıkladı: “Diriliş Ertuğrul dizimizin temasına yakın, Alp adıyla bir oyun yapıyoruz. Alp, Playstation Store ve Steam gibi platformlarda yer alacak, direkt konsol veya bilgisayarınızdan oynayacaksınız. Oyunun geliştirilmesine başladık ama verimli bir sonuç alabilmemiz için önümüzde en az 1,5 yıl olduğunu belirtmek gerek. Çünkü sektör güçlü bir sektör, özellikle yerli oyun tasarımcılarının hepsi başarılı olduğu için yeni bir iş alma konusunda ketum davranıyorlar.” Alp oyununun detaylarını ise kendisine özgü ama özünü kamu yayıncılığının etik TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, 3 milyardan ilkelerinden alıyor: “Biz oyun yapacağız fazla kişiye hitap eden ABU’nun da ama bunu elbette TRT sorumluluğuyla başkanlığını yürütüyor yapacağız. Mesela Alp oyununda siz bir kişiyi canınız istediği için öldüremezsiniz. yayıncılığın haber programlarında bile Doğru içeriği doğru mecrada yayınlamak Kimseye arkadan saldıramazsınız, aslında duygulara hitap ettiği düşüncesine artık neo-yayıncılığın anahtarlarından aman dileyene vuramazsınız, yalan inandığını söyledi. Televizyon çıkınca bir tanesi. Çünkü neyi nerede ne kadar söyleyemezsiniz. Oyunlarımızda bunun radyonun öleceğinin düşünüldüğünü ama süreyle izlediğiniz, ekran süremizin 5 - 6 gibi etik değerlerimiz olacak. Bu yaptığımız bugünkü durumda bunun tam tersi olduğu saati geçtiği günümüz dünyasında çok işlerde genel olarak cüretkârız, ama analizinde bulundu: “Günümüzde radyo önemli. Peki, TRT’nin bu yeni mecra bundan da heyecan duyuyoruz.” dönüştü, başkalaştı. Bugün dijitalden içerik âlemine hazırlıkları nelerdir? Cevabı Genel Alp projesi dışında TRT Çocuk’taki dinleme inanılmaz bir trend haline dönüştü. Müdür Eren verdi: “TRT olarak bu sürece oyunların sürekli güncellendiğini belirten Spotify, Youtube Music, Apple TV Music ve uyum sağlamamız kaçınılmazdı. Önce TRT Eren, bundan sonra uygun ekran Fizy gibi dinleme platformlar ortaya çıktı. Dinle uygulaması üzerine çalıştık, yakında projeleriyle birlikte tıpkı Star Wars veya Sesli kitap sektörü büyüdü. Şunu rahatlıkla lansmanını yapacağız. TRT İzle devam Harry Potter gibi eş zamanlı şekilde ifade edebilirim ki geldiğimiz noktada ediyor, son olarak Bil Bakalım diye bir oyunlarının da yayınlanmasını istediğini mecrası neresi olursa olsun içerik daima uygulamamız var. Uygulama marketlerinde söyledi. kraldır.” en çok indirilen uygulamalarda hemen ilk

36 TRT VİZYON TRT VİZYON 37 hepsini de sadece popüler içerik istediğini geçeceğiz ama bunu sosyal alanların Çevrim içi buluşmadan düşünmememiz gerekiyor. Bizim bilime fazla olduğu modern bir bina tasarımıyla satırbaşları meraklı gençlere de içerik üretmemiz gerçekleştireceğiz. Mimarlık şirketiyle Neredeyse iki saat süren bu özel gerekiyor.” yaptığımız görüşmede bize önceliğimizi buluşmada A’dan Z’ye pek çok konu Aynı konu başlığında artık medyada ve sorduklarında tek bir cevap verdim: başlığı açıldı. Sizler için özellikle kulislerde sıkça konuşulmaya başlanan Çalışanlarımız adım attıkları an kendilerini TRT’nin gelecekteki projelerine dair TRT’nin “Netflix benzeri platform” konusu değerli hissetsinler.” önemli satır başlarını özetledik. da açıldı. TRT’nin dijital platformunun Buluşmada daha önce TRT Strateji ve hazırlıklarının sürdüğünü söyleyen Eren, Vizyon Buluşması’nda da paylaşılan film • TRT’nin yeni YouTube kanalı TRT 0 bizde televizyon izlemenin toplu bir eylem, platolarının ve stüdyoların son durumu da galaya hazırlanıyor. bu tür platformlarda ise yalnız yapılan bir gündeme geldi: “İstanbul Çekmeköy’de • TRT Dijital Platformun hazırlıkları devam eylem olduğunun altını çizerek devam etti: iki tane, Konya’da bir tane büyük ediyor. “Teşkilat dizisi televizyonda yayınlanıyor. arazi aldık. Her ikisi de 300 dönümün • TRT’nin yerli oyunu Alp, Playstation ve Biz bu diziyi 45 dakika çok daha tempolu, üstünde. Buralara da hem binalar hem PC ortamları için geliştirilmeye devam hareketli yapabilir miydik, yapardık. Fakat de uluslararası film platoları yapıyoruz. ediliyor. bunu haftada bir üretemezdik, en fazla Platoların önemli kısmını hayata geçirdik • Bil Bakalım Uygulaması Android ve IOS da 15 bölüm yapabilirdik. Sizin nereden şu anda Barbaros ve Uyanış dizimiz orada ne tükettiğiniz bir alışkanlık meselesi. çekiliyor. Sevdiğimiz bir iş oldu, gidenlerin ortamında en çok indirilen uygulama oldu. Televizyon bizde toplu olarak izlenir. etkilendiği görkemde bir yere dönüştü. • İstanbul Harbiye’deki Radyo Binası Yalnız başınıza kaldığınızda ise işte o Çekmeköy’e ayrıca bir büyük stüdyo ve sadece radyo ve bölge müdürlüğü olarak zaman 45 dakikalık, sıkı dizilere dikkat Hollywood’dakine benzer büyük hangarlar hizmet vermeye devam edecek. ayırabiliyorsunuz. Platform şart, platform yapıyoruz. TRT’nin özellikle stüdyo • Ulus’ta TRT World, TRT Haber ve TRT içeriği de şart. Önümüzdeki dönemde alanındaki imkânlarını hem İstanbul’da Arabi olacak. Diğer birimler ise Tepebaşı mevcut kanalları yukarıya taşırken, bunun hem Ankara’da önümüzdeki 30 yıl yetecek ve Çekmeköy’de yer alacaklar. gibi projeler için de daha çok çalışmamız kadar genişletmeyi amaçlıyoruz. “ • TRT Genel Müdürlüğü Kampüsü’nde gerekecek.” geniş çaplı bir tadilat yapılacak Yerli sinemaya can suyu • ASALA Terör Örgütü’nün Esenboğa Yarına miras yapılar Koronavirüsün en çok vurduğu alanlardan Havalimanı Baskını, Dr. Sadık Ahmet Türkiye’nin en büyük yayın kurumu bir tanesi de sinema oldu. Neredeyse ve Eren Bülbül konulu sinema filmlerinin olmanın kapsamı sadece yayıncılık iki yıldır sinema salonlarında film çekimleri devam ediyor faaliyetiyle sınırlı değil elbette. TRT aynı izleyemiyoruz. Dünyada ve Türkiye’de • İstanbul Çekmeköy’de sinema zamanda yayıncılığın yapılış şeklini pek çok filmin çekimleri durduruldu, akademisinin yanında stüdyo ve ve yapıldığı mekânları da yeniden bazılarının gösterimi ertelendi, büyük Hollywood’dakine benzer hangarlar inşa tasarlamak zorunda. Üzerinde aynı stüdyolar küçülmeye, ağırlıklarını dijital ediliyor. zamanda Cumhuriyet tarihinin sembol platformlara vermeye başladılar. Bundan • TRT Türkçe’nin evi projesi üzerinde binalarından bazılarının sorumluluğu yerli sinema da ve artık yerli sinemanın çalışılıyor. da var. Tarihi binalarımızın son durumu, büyük bir paydaşı olan TRT de etkilendi. • TRT ortak yapımı Quo vadis, Aida? kampüsümüzdeki dönüşüm ve yeni Bu etki hakkında konuşan İbrahim Eren, (Nereye gidiyorsun Aida?) filmi Oscar’da stüdyolar da buluşmada konuşulanlar bu süreçte akıllı yatırımlar yapmaya, gerek heykelcik için yarıştı. arasındaydı. Ankara Oran’daki Genel Box Office (gişe sineması) gerek festival Müdürlük Kampüsü gibi kapsamlı bir yapıyı filmleri açısından önemli işler yapmaya Merhaba TRT 0! miras bırakan dönemin yöneticilerine çalışıldığına parantez açtı: “Salgın TRT’nin ilk göz ağrısı, adı üstünde teşekkür eden Genel Müdür, bisiklet - nedeniyle sinema tabii ki etkilendi ama “1 numarası” TRT 1 kanalıdır. Çünkü yürüyüş yolları, peyzaj düzenlemesi ve biz akıllıca yatırımlar yapmaya devam Türkiye’de televizyon yayıncılığı TRT 1 bakımıyla modernize etmesinde aracı ediyoruz. Rafadan Tayfa gibi işlerden çok ile başlamış; ülkemiz tarihi pek çok ilke olan Destek Hizmetleri Başkanlığının karşılık aldık. Üç milyon izlendik, ciddi bu kanalda tanık olmuştur. Şimdi ise TRT emeklerine değindi. Mimari değeri bulunan bir ciro yaptık. Doktor Sadık Ahmet’in kanallarına farklı bir mecrada, Youtube’da yapılarımızdan da bahseden İbrahim Eren, ve Eren Bülbül’ünki gibi iki - üç önemli bir kardeş geliyor: TRT 0. TRT 0’a dair birincil önceliğin tarihi binalarımızı TRT sinema filmini yapıyoruz. Sinemada şöyle daha derin ayrıntılar da personelle ilk markası altında gelecek nesillere aktarmak bir yolumuz var: Ya Box Office ya festival kez çevrim için görüşmede, Genel olduğunu belirtti: “İstanbul’daki tarihi işi yapıyoruz. Ya ciddi gişe getireceğine Müdür İbrahim Eren’in kendisi tarafından binalarımızı koruyoruz; Harbiye Binası’nı inandığımız ya da festivallerde etki açıklandı: “TRT 0’ı TRT 1’in de öncesi gibi restore ediyoruz. Ulus’taki binamızı bırakacak, sanatsal yönü yüksek projeler düşünüyoruz. TRT 0, bir Youtube Kanalı. bir kısmını yeniden yaparak restore yapıyoruz.” 10-16 yaş ağırlıklı ama 10-24 arasını da ediyoruz. Oran’daki kampüsümüzle ilgili Sinema noktasında çalışma arkadaşlarını hedefliyor. Biraz isyankâr, dolu dolu bir de A-B-C bloklarının yani Mavi Bina’nın da tebrik eden Genel Müdür, özellikle kanal; tarzı, imajı farklı. TRT 0’da popüler mimari açıdan yeniden tasarlanmasını TRT 12 Punto Senaryo Günleri’nin içeriklerimiz de yer alacak ama gençlerin amaçlıyoruz. Ağırlıklı olarak açık ofise önemine dikkat çekti: “TRT 12 Punto

36 TRT VİZYON TRT VİZYON 37 izleyicilerimiz için “TRT’de bizim önceliğimiz de özellikle gençler için bu konuda saygın bir içerik üretmek ciddi çalışmalarda olmalıydı. İzlenebilir, milli- bulunacağız.” TRT Yönetim Kurulu manevi değerlerimizi Başkanı ve Genel gözeten ama aynı zamanda Müdürü Eren, bu sürükleyici, heyecanlı, tür meselelerde hiçbir şeyin anlık tempolu işler üretebilirdik. reaksiyonlarla Başarısız olma ihtimalimiz yapılmadığını, her de vardı ama denememiz şeyin bir plan ve strateji ölçeğinde gerekiyordu çünkü sadece hayata geçirildiğini denersen başarabilirsin, anlatarak, Yayın Strateji Merkezi denemezsen başarmak için özelinde TRT’nin ihtimalin de olmaz.” stratejik konulara yaklaşımını anlattı: Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim “Yayın Strateji Eren, kurumun hedefini açık, net ve kesin Merkezimizde bir şekilde açıkladı: “Biz şu anda TRT’deki yapıtaşlarımız var. İlki tüm çalışanlarla beraber aynı hedefe Türkiye’nin uluslararası doğru ilerliyoruz, hedefimiz de çok açık arenada anlatması ve net: TRT’yi ulusal noktada en iyinin Rafadan Tayfa Göbeklitepe, ülkemizin en çok izlenen animasyon filmi oldu gereken konulardır. de iyisine kalıcı şekilde taşımak, aynı PKK/PYD Meselesi, zamanda uluslararası alanda büyük bir etki Senaryo Günleri gibi kısmetli işlerimiz Terör meselesi, oluşturmak.” çok keyifli, hatırlarsanız yarışmanın ilk güvenlik meselesi, DEAŞ meselesi ve TRT’nin iyi işler yapacağına inancını hep sene jüri başkanı Oscar’ı da düzenleyen Ermeni Meselesi gibi. Mesela biz şu anda koruyan ve bunun da ötesinde şu anda Akademi’nin başkanı John Bailey olmuştu. ASALA Terör Örgütü ile ilgili Etimesgut çalışan, emekli olmuş, TRT’ye katkıda Oradaki iyi işlere destek verdik. Bosna’da Havaalanı Baskını’nı merkeze alan bir bulunmuş tüm çalışma arkadaşlarına destek verdiğimiz Quo vadis, Aida? sinema filmi planlıyoruz.” teşekkür eden Genel Müdür, TRT gibi (Nereye gidiyorsun Aida?) filmi Oscar’da Yayın Strateji Merkezi’nde ele alınan önemli bir kurumda emek vermenin Türk ortaklı bir film olarak heykelcik için diğer konulara da değinen Eren, her zorluklarını paylaştı: “Yaptığımız iş kolay yarıştı.” şeyden evvel “hangi işi neden yapmamız değil, herkesin bir fikri var Kurum ile ilgili; gerekiyor?” sorusunun cevabının sürekli bir eleştiri ağırlığının altındayız. Yalanlarla mücadele arandığı, bu arayışta alanında uzman Yaptığımız iş güçlü bir irade, inanmışlık ve Ülkemizin yurt dışındaki yumuşak güç (soft isimlerle beraber çalışarak ortaya raporlar adanmışlık gerektiriyor. Kamu yayıncılığı power) olma görevini de ifa eden TRT, çıkartıldığı gibi ayrıntıları paylaştı: “Temel sorumluluğu var, milli bilinci gelecek son zamanlarda gündeme gelen Ermeni konularla ilgili gündemimiz daima bâki, nesillere bırakmak gibi değerli bir göreve yalanlarıyla ilgili etki bırakan projelerde hep takip ediyoruz. Mesela edebiyat talibiz.” yer alıyor. Türkiye Cumhuriyet Devleti ile uyarlamaları çalıştık. İki bine yakın eser TRT’nin bütünlüğünden bahseden İbrahim ortak proje olan Osmanlı Subayı, yabancı incelendi, senaristlere okutuldu. İki bin Eren, herhangi bir başarının özünde küçük ülkelerde yayınlanan onlarca belgesel otuz dokuz sayfalık bir dosya oluştu. detayların yattığına inandığını söyleyerek, gibi etki bırakan işlerin dışında asıl güçlü Gençlik girişimcilik, Türkçe mecrası, dayanışmaya ve kurum içi dostluğa dikkat mücadeleyi yapan TRT markasının Çocuk dosyası, söylem stratejileri ve çekti: “TRT bir bütün. İnsan Kaynakları kendisi oluyor: “TRT’nin yaptığı en büyük kadın dosyası gibi dosyalar çalıştık. Bütün Dairesi Başkanlığı sorunları çözmese, etki bizzat TRT’nin yurt dışındaki kendi çalışmalarımız bir sistem, strateji içerisinde Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı gücüdür, inandırıcılığımızdır. Mesela gerçekleşiyor, İbrahim Eren bu konuyu sorumluluklarını yerine getirmese, Satın Uyanış: Büyük Selçuklu dizimiz yurt önemsiyor, o yüzden çalışıyoruz gibi bir alma Dairesi Başkanlığımız sadece bir gün dışında popülerleşmeye başladı. Masumlar durumumuz zaten olamaz.” işlerini aksatsa kurumdaki hiçbir iş sağlıklı Apartmanı’nı onlarca ülkeye sattık. Biz yürümez. Sizler, bizler yani hepimiz bu işe bunlarla TRT’nin zaten marka değerini Her şey gülümsemekle başlıyor inanırsak gerçekleşir yoksa saman alevi yükseltiyoruz, TRT World ve TRT Arabi ile Yaklaşık iki saat süren buluşmanın gibi söner, kalıcı hale dönüşmez. Her şey yaptığımız haberler daha çok dinlenmeye, sonunda konu kurum ve kurum kültürüne kurumdan içeri girdiğimizde birbirimize izlenmeye başlandı. Onun dışında bu geldi. TRT’de çalışan herkesi yayıncı gülümsemekle, selam vermekle ve yardım konuyla ilgili bir tane festival, bir tane de olarak gördüğünü söyleyen TRT Yönetim etmekle başlıyor.” Box Office filmimiz olacak. Türkiye’deki

38 TRT VİZYON

KAPAK Yeliz KARAKÜTÜK / [email protected]

Türkiye’nin ilk olimpik spor kanalı yayında “TRT Spor 2” ismi ile test yayınlarını tamamlayan Türkiye’nin ilk olimpik televizyon kanalı TRT Spor Yıldız, 19 Mayıs 2021’de yeni yayın hayatına başladı. Futbol dışındaki tüm spor dallarına yer verilecek kanalda, spor dünyasına bambaşka ufuklar açılarak, Türkiye’nin gururu yeni spor yıldızlarının yetişmesine de katkı sağlanacak.

dı gibi yıldız sporcuların umudu, kimi ise dünyaya adını duyurmuş amatör ve profesyonel dalların yer aldığı şampiyonluk yolundaki bir şampiyon… Türkiye’nin gururu bu bir spor kanalı geliştirilmesi fikri ile ortaya hikâyelerinde, onların her sporcular, yayın dünyasında parlayacak çıkıyor. Bu amaç ile yapılan çalışmalar an yanında olmaya adanmış “TRT Spor Yıldız” ile yeni bir şampiyonluk neticesinde kanal; 27 Eylül 2019 tarihinde bir spor kanalı TRT Spor yoluna çıkıyorlar. Kimsenin bilmediği ‘2019 Dünya Atletizm Şampiyonası’ Yıldız. Bu adanmışlık, hikâyeleri ile ekranlara geliyor, hiçbir müsabakaları ile test yayınlarına başladı. insana dair değerlerin temel alındığı yerde yayımlanmayan müsabakalar ile 2020 yılında Covid-19 salgının etkisi yayıncılıkA felsefesinin yanına, 19 Mayıs gibi daha geniş bir izleyici ve destekçi kitlesine kanalın test yayın sürecinin uzamasına önemli bir tarihi de milat alarak anlamını ulaşacak olmanın heyecanını yaşıyorlar. sebep olurken, 19 Mayıs 2021’de pekiştiriyor. Atatürk’ün gösterdiği hedeflerle yenilenen yüzü ve logoları ile Türkiye’nin ilk ilerleyen sporun gençlerine bir armağan Bakanlık ve TRT ortak çalışması olimpik spor kanalı olarak yayın hayatına olarak bu özel günde yola çıkması kanal TRT Spor Yıldız’ın hikâyesi; “Sporun merhaba dedi. kimliğine ayrı bir anlam yüklüyor. Yaygınlaştırılması Projesi” kapsamında TRT Spor Yıldız’ın, Gençlik ve Spor Kimi henüz sadece ailesinin bildiği bir Gençlik ve Spor Bakanlığı ile TRT iş Bakanlığı ile TRT ortaklığında yeni yıldız, kimi doğduğu küçük kasabanın birliğinde, başta olimpik olmak üzere tüm sporcuların yetişmesine katkı sağlaması

40 TRT VİZYON TRT VİZYON 41 Yeni Logo’yu Cumhurbaşkanı tanıttı TRT Spor 2 adı ile test yayınlarını tamamlayan Türkiye’nin ilk olimpik spor kanalının yeni adı ve logosu ilk kez 19 Mayıs 2021’de yapılan tanıtım programında ev sahibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sunumu ile duyuruldu. Kanalın yenilen logosu ise; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “TRT Spor 2’nin TRT Spor Yıldız’a dönüşümüne hep birlikte şahitlik ediyoruz” sözleri ile canlı yayında değiştirildi.

TRT Spor Yıldız, madalyalı ve madalyasız tüm şampiyonların hikâyesini yazmak, onlara bu yolda ihtiyaç duydukları cesareti verip, kendilerine olan inancı arttırmalarını sağlamak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan özel yayınların yapıldığı TRT’nin duayen spikerlerinden Orhan “Gençlerimize ve sporculara Türkiye’nin ilk ve tek olimpik Ayhan ile TRT’nin tecrübeli spikeri Göktuğ bayram hediyesi” Kırca’nın sunuculuğunu üstlendiği tanıtım kanalı. Cumhurbaşkanı Külliyesi’nde programına; ev sahibi Cumhurbaşkanı gerçekleştirilen TRT Spor Yıldız tanıtım Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte, programında ev sahibi olarak kanalın hedefleniyor. Ülkemizde her geçen gün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yeni logosunun sunumunu gerçekleştiren çoğalan aktif sporcu sayısı ve farklı Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip dallardaki sporlara olan ilginin artması ile Muharrem Kasapoğlu, Cumhurbaşkanlığı Erdoğan, konuşmasında; “Rengini ve yükselen yeni bir kültürün de inşasında İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ruhunu olimpiyatlardan alan sporun her önemli bir medya ayağı olarak görev Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın rengini yediden yetmişe sporseverlerimizle alacak. ve TRT Spor Yıldız kanalının kurucusu, buluşturacak olan TRT Spor Yıldız TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel kanalımızın, ülkemize, milletimize, özellikle Açılış Cumhurbaşkanlığı Müdürü İbrahim Eren katıldı. 81 ilden gençliğimize hayırlı olmasını diliyorum” Külliyesi’nde yapıldı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden dedi. Cumhurbaşkanı yeni kanalın sporun 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve gelen sporcu gençlerin temsilcilerinin her dalına verdiği öneme dikkat çekerken, Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında, ağırlandığı günde TRT Spor Yıldız kanalı, engelli spor müsabakalarının da TRT Spor Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Milli Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Yıldız için ayrıca önem taşıdığını vurguladı. Kongre ve Kültür Merkezi’nde TRT Spor gençlere ve tüm ülke sporcularına armağan Erdoğan, konu ile ilgili “Yeni kanalımızın Yıldız için bir açılış töreni düzenlendi. edildi. engellilerin spor müsabakalarına ayrıca yer

40 TRT VİZYON TRT VİZYON 41 verecek olmasını da takdir ile karşılıyorum. Bu güzel hizmetin hayata geçmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Sporun yaygınlaştırılmasına yönelik her çabayı olduğu gibi bu gayreti de destekliyor emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yönetimleri boyunca spor tesisleri ve futbol dışındaki spor dallarına verdikleri önemden bahsederek; “Mahallelerimize ve köylerimize kadar uzanan tesisleşme hamlesinin neticesini yeni yetenekler keşfederek alıyoruz. Alt yapının da güçlenmesi ile ülkemizdeki profesyonel sporcu sayısı sürekli artıyor” diye konuştu. Ayrıca TRT Spor Yıldız kanalının gençlerin motivasyonunu yükseltecek bir mecra olacağına inandığını söyleyerek, TRT Spor Yıldız’ın bir bayram hediyesi olduğunu şu sözlerle ifade etti; “Milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor bayramını tebrik ediyorum, gençlerimize ve sporcularımıza bayram hediyesi olan TRT Spor Yıldız kanalının tekrar hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenleri kutluyorum.”

“Spor geleceğimizin miladı” Türkiye’nin olimpiyat yıldızlarının yetişmesine önemli katkılar sağlayacak yeni spor kanalının mimarlarından Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, tanıtım programında TRT Spor Yıldız’ın önemine dair bir konuşma yaptı. Konuşmasına, “Bu bayram gününde önemli bir adımı daha atmanın heyecanı ve sevinci içindeyiz” sözleriyle başlayan Kasapoğlu; “Bu çalışma spor geleceğimiz Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu için de önemli bir miladı oluşturacak” dedi. Bakan Kasapoğlu, TRT Spor Yıldız’ın “Türkiye’nin spor ülkesi olma idealine doğru olan güçlü yürüyüşüne” büyük katkı sağlayacağını belirtti.

“TRT’yi küresel bir marka haline getiriyoruz” TRT Spor Yıldız kanalının kurucusu, TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren tanıtım programındaki konuşmasında, TRT’nin kurulan tüm kanallarında temel alınan kamu yayıncılığı bilinci ile insana dair değerler etiği üzerinde durdu. Eren; “TRT olarak insanı merkeze alan bir kamu yayıncılığı yapmaktayız. TRT World, TRT Arabi, TRT Deutsch, TRT Russian gibi uluslararası haber platformlarımızla kısık seslerin sesi oluyoruz, mikrofon uzatılmayanlara

42 TRT VİZYON TRT VİZYON 43 Türkiye’nin 81 ili ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen temsilci gençler Sporun her rengini izleyicilerle buluşturma misyonu ile yola çıkan TRT Spor Yıldız, test yayınlarına başladığı 27 Eylül 2019’dan itibaren ampute futboldan atletizme, basketboldan bilardoya toplam 38 branşta 1150 ayrı canlı yayını sporseverlerle buluşturdu.

neticesinde futbol dışındaki branşların yer alacağı bir kanalın ihtiyaç olduğunu ortaya çıkarttık. Sayın Cumhurbaşkanımızın mikrofon uzatıyoruz. Tıpkı bugün Kudüs’te, dedi. Sözlerine, “Türkiye’nin olimpiyat büyük destekleri ve tensipleri ile uzun Gazze’de Filistinli kardeşlerimizin tüm oyunlarındaki başarılarımızdan söz süren çalışmaların neticesi olarak TRT seslerini dünyaya duyurduğumuz gibi. ederken TRT Spor Yıldız’ı da konuşuyor Spor 2 kanalımız bir süre önce test Merkezine insanı ve insana ait değerler olacağız” ifadeleri ile devam eden İbrahim yayınına başlamıştı. Başarıyla tamamlanan bütününü alarak TRT’yi küresel bir marka Eren, kanala olan inancının altını çizdi. testler neticesinde güreşten hentbola, haline getiriyoruz.” dedi. “Binin üzerinde canlı yayın judodan haltere kadar 38 farklı branşta Olimpiyat başarılarına etki gerçekleştirdik” binin üzerinde canlı yayın gerçekleştirdik. Bu canlı yayınlarda da birçok gencimizin edecek TRT Genel Müdürü Eren, tanıtım ilk heyecanına, madalya almalarına, rekor TRT’nin tüm kanal politikalarına programındaki konuşmasında yayınlardaki kırmalarına hep beraber şahit olduk.” yaygınlaştırılan bu yayıncılık anlayışının bir ihtiyaca da dikkat çekti: “Biz TRT Eren, önümüzdeki Tokyo Olimpiyat TRT Spor Yıldız kanalında da etkin olarak kamu yayıncılığı hassasiyeti Oyunları’nı da işaret ederek bir temennide olacağını vurgulayan Eren; “TRT Spor ile futbol dışındaki spor dallarına yer bulundu; “Milli sporcularımızın Türk Yıldız’da Rıza’nın, Taha’nın minderdeki vermeye özen göstersek de, yayınlamakta bayrağını göndere çektikleri o eşsiz anı zaferlerini izleyen çocuklarımızın geleceğin güçlük çektiğimiz, yayınlayamadığımız yüzlerce binlerce defa TRT Spor Yıldız‘da güreşçisi olacağına inanıyoruz. İbrahim’in turnuvalar, müsabakalar olmadı değil. yayınlamak nasip olur, inşallah” dedi. hepimizi heyecanlandıran o hareketlerini Sayın Bakanımız Mehmet Kasapoğlu izleyen gençlerimizin jimnastiğe ayrı bir Bey’in sporun her dalına verdiği önemi “Spor bilinci artacak” ilgi duyacağını biliyoruz. Kısacası TRT biliyorduk. Amatör sporları Türkiye sathına TRT Spor Yıldız, test yayınını Spor Yıldız sayesinde gençlerimize, yaygınlaştırmak için yoğun çaba sarf tamamlayarak yeni yayın hayatına çocuklarımıza ilham oluyor, onlarla beraber ettiğini biliyor, kendisi ile bu konuda sık sık başladığı 19 Mayıs 2021 günü, tanıtımın hayal kuruyor ve o hayalleri hep beraber konuşuyorduk. Gençlik ve Spor Bakanlığı gerçekleştirildiği Cumhurbaşkanlığı gerçekleştireceğimize de inanıyoruz” ile yaptığımız çalışmalar ve araştırmalar

42 TRT VİZYON TRT VİZYON 43 Bu yaz, “TRT Spor Yazı” sloganı ile sporun uluslararası platformdaki en önemli müsabakaları TRT 1, TRT Spor ve TRT 4K ile birlikte TRT Spor Yıldız ekranlarından da sporseverlerle buluşacak.

değil, ailelerin de spor yapma bilinci ve kültürüne de hitap edeceğiz. Bu yayınlarla spor bilincini topluma kazandıracağımızı düşünüyoruz.” “TRT Spor tarihinin en geniş TRT Spor Kanal Koordinatörü Mehmet Buğra Şahin ve yayınını yapacağız” TRT Spor ekibi TRT Spor Kanal Koordinatörü Mehmet Külliyesi’nden özel yayınlar gerçekleştirdi. ülkemizde ve dünyada bir futbol gerçeği Buğra Şahin, ise yeni kanalın yayın Tanıtım programının ardından TRT Spor var. Futbol dominant bir spor dalı olduğu hayatına başlamasından duyduğu Yıldız’ın ilk konukları arasında yer alan için, futbolun olduğu yerde diğer olimpik heyecanı dile getirdi. Şahin, “Bizim TRT Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu branşlar geri planda kalabiliyordu. Onun için olağanüstü bir gündü. Özellikle kanalın sporu tabana yaymaktaki görevi için müstakil bir kanal ile diğer branşları da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik üzerine önemli tespitlerde bulundu. ekrana taşımamız gerektiğini düşündük. ve Spor Bayramı’nda ve Sayın Durdu; “Sporun hayatımızdaki olumlu Tecrübe ile de gördük ki; canlı yayınlarla Cumhurbaşkanımızın huzurunda bu etkilerini, spor yapan kendi çocuklarımdan müsabakalarını vermiş olduğumuz açılışın gerçekleşmesi, farklı bir anlam yakinen gözlemliyorum. Özellikle Sayın branşların belirli bir başarı elde etmesinde, ve değer kattı. Çok pozitif geri dönüşler Spor Bakanımızın ve Sayın Genel bu yayınlar etkili oluyor. Bizzat o sporu aldık. Bu kanalın farklı bir misyonu var. Müdürümüzün de talimatıyla sporu aile yapan arkadaşlarımız da bizlere yayınların Bizim sloganımız ‘Sporun her rengi.’ Yani hayatımızda bir yaşam biçimine, bir etkisini iletiyor. İnşallah bu yayınlardan sonra her branş bu kanalda kendini görebilme kültüre dönüştürebilmek için böyle bir şunu bekliyorum ki, futbol gibi diğer popüler fırsatını bulacak. Futbolu olabildiğince uzak branşların haricindeki spor dallarına da ilgi kanala ihtiyacın olduğunun analizlerini tutmaya çalışacağız. Bunun da bir istisnası artacak. Ama sadece sporcular anlamında ve araştırmalarını yaptırdık. Çünkü var, ampute futbol ile B1 görme engelliler

Fotoğraflar: Ahmet Gümüş 44 TRT VİZYON TRT VİZYON 45 TRT Spor Yıldız’da ilk müsabakalar Ulusal ve uluslararası tüm amatör, profesyonel ve engelli spor branşları ile prestijli spor organizasyonlarını ekranlara taşıyacak olan TRT Spor Yıldız, ilk büyük organizasyon olarak 25 Mayıs – 25 Haziran 2021’de A Milli Kadın Voleybol takımımızın da katılacağı FIVB Voleybol Milletler Ligi maçlarını yayımlayacak. Ardından 28 Haziran - 11 Temmuz 2021’de tenis sporunun en eski ve en prestijli turnuvası olan Wimbledon Tenis Turnuvası ekranlara gelecek. Covid-19 sebebiyle ertelenen Tokyo Olimpiyat Oyunları ise 23 Temmuz - 8 Ağustos 2021’de TRT Spor Yıldız ekranlarından sporsever ile buluşacak. Yakın tarihteki bu önemli turnuvaların dışında bu sene içinde Dünya Güreş Şampiyonası, 3 Bant Bilardo Dünya Kupası, Dünya Atletizm Şampiyonası, Snowboard Dünya Kupası, Kayak Dünya Kupası, Jimnastik Avrupa Şampiyonası, Avrupa Artistik Buz Pateni Şampiyonası ve Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu da TRT Spor Yıldız’dan canlı aktarılacak müsabakalar arasında.

sunuculuğunu üstlenen Ayhan, Muhammed Ali ve Joe Frazier arasındaki müsabakayı dün gibi hatırlıyor. Ayhan; “ Bu dönemde insanlar boks izleyerek bu sporu sevdi. Sabaha karşı olan yayınlar için tüm aile erkenden uyanırdı” dedi. TRT Spor spikeri ve yazarı Orhan Ayhan “Önce olimpik seyirci” futbolu kanalımızda olacak. Kurum olarak Duayen Orhan Ayhan’ın sunumu Ayhan izleyicinin bir spor dalı için önemine biz engelli sporcularımıza destek olmaya renk kattı vurguyu TRT Spor Yıldız üzerinden her zaman devam edeceğiz” dedi. TRT Spor Yıldız’ın tanıtım programı, spor şöyle ifade etti, “TRT Spor Yıldız da bir Mehmet Buğra Şahin, temmuz ayında dünyasının duayen isimlerini de ağırladı. milattır. Çünkü yıllardır olimpiyatlarda başlayacak Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda Bu isimlerin en önemlilerinden birisi ise daha çok madalya almaktan bahseder, TRT Spor ve TRT Spor Yıldız olarak tanıtım programının sunuculuğunu TRT’nin sporcularımızın başarılarını olimpiyat önemli yayınlar yapılacağını vurguladı. başarılı spikerlerinden Göktuğ Kırca ile sahalarında daha çok izlemek isteriz. Olimpiyat heyecanının TRT Spor Yıldız’da paylaşan emekli spor spikeri yazarı Orhan Ancak bunu arttırmanın yolu öncelikle yaşanacağını da ifade eden Şahin, Ayhan’dı. Spor dünyasının duayen ismi olimpik seyirciyi oluşturmaktır. Olimpik “Bunun öncesinde ise yine önemli spor Orhan Ayhan, protokol konuşmalarının seyirci olmadan olimpik sporcu olmaz. organizasyonları var. Bunun da müjdesini davetini gerçekleştirirken paylaştığı anıları TRT Spor Yıldız bu olimpik seyircinin verelim. Kadın Voleybol Milli Takımımızın ve renkli sunumları ile tanıtım programına oluşumuna, dolayısıyla da olimpiyat da yer alacağı Milletler Ligi kanalımızda heyecan kattı. sporcusunun yetişmesine büyük katkı olacak. Haziran ayının sonunda Wimbledon Tanıtım programı öncesi Göktuğ Kırca sağlayacaktır” dedi. Göktuğ Kırca ise bu ve Orhan Ayhan ile kuliste yaptığımız Tenis Turnuvası da TRT Spor Yıldız mesleğe ilgi duymasında büyük öneme kısa söyleşide TRT Spor Yıldız’ın spor ekranında olacak. Olimpiyatlarda ise TRT sahip olduğunu söylediği spor spikeri dünyasına sağlayacağı etkileri üzerine Spor tarihinin en geniş yayınını yapacağız. Orhan Ayhan ile aynı sahneyi paylaşacak konuştuk. Orhan Ayhan; spor spikerliğine Hemen hemen her branşın yayını TRT olmaktan onur duyduğunu ifade etti. Kırca 1963’te boks yayıncılığı ile başladığını Spor Yıldız kanalında olacak. Tabii TRT TRT Spor Yıldız’ın spora ve sporcuya anlatırken, 8 Mart 1971’de TRT’nin Spor kanalımız da buna destek olacak.” sunacağı destek ile de çok önemli bir etki Amerika’dan canlı olarak yayınladığı ilk değerlendirmesinde bulundu. yaratacağını dile getirdi. boks yayınını da unutamıyor. Bu yayının

Fotoğraflar: Ahmet Gümüş 44 TRT VİZYON TRT VİZYON 45 GÜNCEL Zeynep ÖYMEZ / [email protected]

TRT doğrunun tarafında Tarih, Bosna Savaşı’nda Müslüman katliamı yapanları maşeri vicdanlarda mahkûm ettiği gibi, savaş suçu işleyenleri de elbet bir gün mahkûm edecek. O gün mazlumların sesini duyuranların haklılığı ortaya çıktığı gibi bugün de doğru olan anlaşılacak. TRT ve AA, İsrail’in katliamlarını dünyaya duyuran haberciliğiyle tarihin doğru tarafında yerini aldı.

srail bildiğiniz gibi! Yaşananları “orantısız Şeyh Cerrah Mahallesi’nin Müslüman görüntüler son derece endişe veriyor. güç kullanımı” olarak tanımlamak sakinlerinin İsrail askerleri tarafından Filistinli direnişçi grupların İsrail’e 10 Mayıs yetersiz kalıyor. Özellikle son yıllarda zorla evlerinden çıkarılmaya çalışılması saat 18.00’e kadar bölgeden çekilmeleri Ramazan ayını ve bayramını kan ve Filistinlilerin buna karşı direnmesi çağrısına İsrail, Gazze’yi bombalayarak gölüne çeviren İsrail, yine sivil, kadın, ile alevlenen çatışmalar maalesef hâlâ cevap verdi. Hamas’ın cevabı ise çocuk, yaşlı demeden şehit etmeye; sürüyor. Yerleşimci İsraillilerin Müslümanları roketatarlarla oldu. Böylece iki tarafın Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’da kışkırtmak için her türlü yolu denediği birbirine saldırıları artarak devam etti. İnamaz kılınmasını, ibadet edilmesini mahallede artık sivil Yahudilerin de ellerinde 19 Mayıs tarihi itibariyle İsrail’in, Gazze engellemeye devam ediyor. tüfeklerle dolaştığı ve etrafa ateş açtıkları Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda yaşamını

46 TRT VİZYON TRT VİZYON 47 Kudüs’te yaşananların olsun görevimi yapmaya devam edeceğim.” sanılandan çok farklı Gazeteciler ölümle burun buruna olduğunu ortaya çıkaran çalışıyor AA’nın Orta Doğu Editörü Turgut TRT ve AA habercileri, İsrail Alp Boyraz, TRT Haber’e canlı keskin nişancılarının ve yayında bağlandığı sırada bombalı saldırılarının hedefi bacağından iki plastik mermiyle yaralandı. AA foto muhabirleri oluyor. Son on günde birçok Mostafa Alkharouf ve Esat Fırat, gazetecimiz yaralandı; tek AA kameramanları Faiz Abu tesellimiz onlar hâlâ ayaktalar Rmeleh ve Muhammed Dahlan da görevlerini yaparken yine plastik ve görevlerinin başındalar. mermi ve şarapnel parçalarıyla yaralandı. Şu ana kadar can kaybı yitirenlerin sayısı 63’ü çocuk, 36’sı kadın yaşanmaması en büyük tesellimiz. olmak üzere 221’e yükseldi. Her geçen Malezya - Endonezya Gazeteci gün bu rakamın artması vicdanı olan tüm Dostlar Birliği (ISMAWI) ve yürekleri sızlatıyor. Malezya Basın Enstitüsünün (MPI) organizasyonuyla internet ABD ve İsrail’in algı yönetimi ortamında gerçekleşen “24 Saat Uluslararası medya tekelleri de bildiğiniz Küresel Gazetecilik Forumu”nda, gibi! Abluka altında zaten hayatta kalmak Filistin’de yaşadıklarını anlatan için büyük mücadele veren Filistinlileri AA Ortadoğu Editörü Turgut öldürmeye devam eden İsrail, tüm dünyada, Alp Boyraz, “İsrail, Hamas’ın uluslararası medya kuruluşlarının yanlı kendilerine roket attığı andan haberleri yüzünden “teröristlere karşı kendini başlayarak ayrı bir hikâye savunuyor” olarak biliniyor. ABD yönetimi yazmak istiyor. Uluslararası de bu söylemi destekliyor. Böylece algılar ana akım medya da İsrail’in yönetiliyor. Tam tersi bir durum olmasına propagandalarından etkileniyor. rağmen; Müslümanlar terörist, Yahudiler Biz ise Hamas’ı İsrail’e roket ise mağdur olarak biliniyor. Medya sadece yerinde çizikler ve morluklar oluştu. O an atacak noktaya getiren olayları ve Hamas saldırılarına yer veriyor, öncesinde öleceğimi düşündüm ve kelime-i şehadet gelişmeleri dünyaya anlatıyoruz.” sözleriyle neler yaşandığını görmezden geliyor. “Haklı” getirmeye başladım. Daha sonra hastaneye bölgede yaşananları aktardı. olarak bilinen İsrail, bu algının değişmesini gittim, tedavi gördüm. Sağlık durumum istemiyor; asla izin vermiyor. Gerçekleri şu an iyi. Doktorlar fiziksel ve ruhsal “İsrail’in zulmünü anlatmaya dile getiren medya mensupları ise bir bir olarak birkaç gün istirahat etmemi önerdi. devam edeceğiz” İsrail polisi tarafından vuruluyor, ofisleri Ancak vatani ve mesleki sorumluluğum İsrail askerlerinin gazetecileri hedef alan bombalanıyor. gereği ilerleyen saatlerde şartlar ne olursa saldırılara tepkiler gecikmedi. İsrail, TRT ve AA’yı hedef alıyor Türkiye’nin bağımsız gür sesleri, en güçlü medya aygıtları TRT ve Anadolu Ajansı, saldırıların en sıcak noktalarında tüm dünyaya gerçekleri anlatıyor. Bu sebeple de maalesef İsrail’in hedefi oldular. TRT Arabi muhabirlerinden Sami Berhum, Gazze’den canlı yayındayken bulunduğu yerin yakınlarına İsrail tarafından saldırı düzenlendi. Berhum, yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaştı: “Gece 01.00 sularında bağlandığım haber bülteninde gelişmeleri aktardığım bir sırada İsrail savaş uçakları bizden sadece onlarca metre ötedeki hükümete ait kurumları hedef İşgal altındaki Şeyh almaya başladı. Patlamanın şiddetiyle Cerrah Mahallesi’nde metrelerce uzağa savruldum. Yere düştüm İsrail güçleri, çok ve bir duvarı siper aldım. Vücudumun her sayıda kadını darp etti

46 TRT VİZYON TRT VİZYON 47 TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, “Gazze’de görev yapan TRT Arabi çalışanlarımıza geçmiş olsun. İsrail’in zulmünü her zorluğa rağmen tüm dünyaya aktarmaya devam edeceğiz.” ifadeleriyle kararlılık mesajı verdi. TRT Arabi muhabiri Sami Berhum İsrail’in bombalı saldırısında kurulduğu günden bu yana kısık seslerin yaralandı sesi oldu. Hakkın tarafında bir yayıncılık anlayışı benimsedi. Uluslararası kanallarımızla tüm dünyaya gerçeği haykırmaya, İsrail’in zulmünü anlatmaya devam edeceğiz. @trtworld @TRTArabi @ TRTDeutsch @TRTRussian” “Gazze’de görev yapan TRT Arabi çalışanlarımıza geçmiş olsun. İsrail’in zulmünü her zorluğa rağmen tüm dünyaya aktarmaya devam edeceğiz.” mesajları ile yaşananlara tepki gösterdi. Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz mesajında “Anadolu Ajansı olarak Filistin’de olanları dünyaya duyurmaya AA’nın Orta Doğu Editörü devam edeceğiz. Arkadaşlarımız bütün Turgut Alp Boyraz Mescid-i tedbirlere rağmen İsrail saldırılarında Aksa’da görevini yaparken sürekli yaralanıyorlar. Habercilere İsrail keskin nişancıları tarafından vuruldu yapılan saldırılar Filistin’den haber akışını engelleme amaçlı…” ifadelerini kullandı. Tüm medya kuruluşlarını mesleki dayanışma içinde olmaya çağıran Karagöz, İsrail tarafından ofisleri bombalanan AP ve Aljazeera’ye dayanışma mesajı göndererek “Çalışanlarınız Gazze’deki AA ofis ve hizmetlerinden yararlanabilirler” açıklamasında bulundu.

AA ve TRT’yi hedef gösterdi Tüm bunlar yaşanırken İsrail’in Jerusalem Post gazetesinde Seth J. Frantzman imzalı, Türkiye medyasını hedef gösteren bir analiz(!) yayınlandı. Anadolu Ajansı (AA) ve TRT’nin, işgal altındaki Filistin toprakları ve Gazze’deki gelişmeleri dünyaya duyurmasından İsrail yönetiminin rahatsızlık duyduğunu açıkça dile getiriyordu. Bu iki yayın Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin göstermediğini bir kez daha gösterdiğini kuruluşunun İsrail’in Gazze saldırılarında Altun, Anadolu Ajansından (AA) sonra TRT bildirdi. yaşamını yitiren Filistinlileri “şehit” olarak Arabi’nin Gazze Ofisi’ne hava saldırısı TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel nitelendirmesi, ısrarla İsrail’in başkenti düzenleyen İsrail’in hiçbir değere saygı Müdürü İbrahim Eren “TRT World, olarak Tel Aviv’i zikretmesi, İsrail devletinin

48 TRT VİZYON TRT VİZYON 49 gerçekliğe ayna tutmanın peşinde. Bu yönüyle uluslararası toplumun haber alma hakkı için çaba sarf ediyorlar. İsrail’in alıştığı, ‘düzenin bekçileri’ ayarındaki “embedded” gazeteciliğin dışına çıkılması bu yüzden rahatsızlık uyandırıyor.”

“Ya öldürülen çocuklar…” Aslında TRT ve AA’nın yayın politikası sadece İsrail’i değil ABD mercilerini de rahatsız ediyor. Beyaz Saray ve ABD Dışişleri sözcüleri muhabirlerimizin sordukları sorularla zor anlar yaşıyorlar. TRT World Muhabiri Yunus Paksoy’un “Filistinlilerin İsrail’e yönelik roket saldırılarını kınadınız ama dün İsrail saldırılarında öldürülen çocuklar konusunda bir kınama yapmadınız. Öldürülen çocukların resimlerini gördünüz mü? Bu konuda Bakanlık olarak diyeceğiniz bir şey var mı?” şeklindeki sorusu karşısında donup kalan ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price cevap vermekte zorlanmıştı. “Önce İnsan” ilkesiyle yayın politikasını oluşturan TRT, çok dilli yayıncılık anlayışıyla gerçekleri seslendirmeye devam ediyor. TRT Haber ve uluslararası haber kanalları TRT World, TRT Arabi, TRT Deuch, TRT Russian ile 41 dilde yayın yapan radyoları kimsesizlerin kimsesi olmak için tüm engellemelere rağmen yayın yolculuğuna devam ediyor. New York’tan Londra’ya, Berlin’den İstanbul’a kadar dünyanın her yerinde İsrail protesto edildi İsrail’in işlediği suçları haberleştirmek, görüntülemek antisemitizm değildir. İsrail, terörist olarak kabul ettiği unsurlara verilen ve göstergelerin dolaşıma girmesini antisemitizm silahını Hamas füzelerine desteğin kanıtıydı Frantzman’a göre. engellemenin peşinde. karşı kullandığı Iron done “demir kubbe” İsrail küresel bağlantıları ve Siyonist silahından çok daha etkili, çok daha Neden? lobileri aracılığıyla kendisi aleyhine sosyal küresel boyutta kullanıyor. AA ve TRT’nin tarafsız yayıncılığı İsrail’i medyada yer alan içeriklerin dolaşımını rahatsız ediyor. Yayın kuruluşlarımızın engelleme konusunda bu şirketlerle iş birliği hedef alınmasının, gazetecilerimize içinde. İsrail’in işlediği suçları ve cinayetleri saldırılmasının arkasındaki gerçekleri iyi gösteren pek çok yazı ve görsel, sosyal anlamak gerekiyor. Bu hedefle İstanbul medya şirketleri tarafından dolaşımdan Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi kaldırıldı. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Özkır, Sonuçta İsrail, iletişim akışının kesilmesiyle, AA için kaleme aldığı analiz yazısında Filistin topraklarında yaptığı katliamların ve önemli tespitler yapıyor. Gelin altı çizilmesi işlediği suçların dünya kamuoyu tarafından gereken bu tespitlerden bazılarına beraber öğrenilmesini engellemenin peşinde. bakalım: Bu yüzden özgür ve bağımsız medyayı “İsrail işlediği savaş suçlarını, susturabilmek için elinden geleni yapıyor. gerçekleştirdiği katliamları ne kadar Dünya kamuoyunun haber alma hürriyeti saklayabilirse ve hakikati anlatan için çalışan AA ve TRT bu yüzden hedef içeriklere ne kadar kurşun sıkılabilirse gösteriliyor. Fakat habercilik gerçeklerin o oranda “haklı” kalabileceğine inanmış aktarılması için yapılır. AA ve TRT de durumda. İsrail bu yüzden katliamlarıyla abartmadan, ayrımcılık yapmadan, eş zamanlı şekilde medyayı susturmanın gizlemeden, kurguya yer vermeden çıplak

48 TRT VİZYON TRT VİZYON 49 TRT’DEN Ela GÜRMAN / [email protected] Karabağ’a dönüş “Doğu’nun Kayıp Silüetleri”, dünya medyasından çok az basın üyesinin girebildiği Karabağ’da, acı bir hikâyeyi şahitler eşliğinde anlatıyor.

oğaüstü inanışlar, belgesel serisi, her bölümünde Doğu Yaraları sarmak zaman alacak göçebeler, bilinmeyen coğrafyasına ait ve bize çok uzak kültürler Doğu’nun görünen kültürlerin aslında bize ne kadar Azerbaycan halkının özlemle beklediği sevgilisi Karabağ, yıllarca kurtarılmayı derinliklerinden beyaz cama da yakın olduğunu hayat hikâyeleri bekledi. yansıyor. Doğu’nun kapıları üzerinden aktarıyor. Ancak belgeselin açılıyor ve bilinmeyene 1 Mayıs Cumartesi günü, saat 20.00’de Ermenistan’ın Karabağ’ı işgal etmesiyle birlikte binlerce insan öldü. Bugün bile yeri bilenemeyen yolculuk sürüyor. Zorlu doğa şartlarında yayınlanan, Mazlum Kiper’in seslendirdiği kayıplar var. 1 milyonu aşkın insan göç etmek Dhayata tutunmaya çalışan, geçmişlerine bölümü ayrı bir önem taşıyor. zorunda kaldı. ve inançlarına sıkı sıkıya bağlı, 20. yüzyılda sistematik olarak gerçekleştirilen kahraman olduklarının farkında olmayan Toprakta mermi, evlerde yıkım Ermeni saldırıları Hocalı Katliamı ile zirveye kahramanların hikâyeleri, “Doğu’nun “Doğu’nun Kayıp Silüetleri”, dünya ulaştı. 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere Kayıp Silüetleri” programında her bölüm medyasından çok az basın üyesinin girdiği toplam 613 Azerbaycan Türkü, Ermeniler ayrı bir heyecan yaşatıyor. Dikkat çeken Karabağ’da… Terk edilen, yıkılan evler, tarafından öldürüldü. Cesetler üzerinde pek çok bölümüyle bir süredir TRT vurulmuş tanklar, ters dönmüş arabalar daha sonra yapılan incelemede ağır işkence Belgesel’de ekrana gelen belgesel çarpıcı ve sivillere zarar vermek için döşenen gördükleri anlaşıldı. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı olayını Karabağ’da yapılan en büyük bir bölümle yine karşınızda. mayınlar arasında… Karabağ’da toprağa katliam olarak nitelendirdi. Yıllardır Ermenistan düşen mermiler yüzünden güllerin boynu işgali altındaki Karabağ, 45 gün süren savaş Ayrı bir önemi var eğik. sonrası Azerbaycan Ordusu tarafından alındı. Bu Yapımcılığını Hüseyin Kılıç’ın, Yapım ekibi, Karabağ’da yaşanan durum tüm Azerbaycan’da coşkuyla karşılandı. yönetmenliğini Göknil Duygulu’nun katliamın tanıklarından Sevindik Ancak yaraları sarmak zaman alacak. üstlendiği “Doğu’nun Kayıp Silüetleri” Mehmetov ve 21 yaşındayken Tıp

50 TRT VİZYON TRT VİZYON 51 Ela GÜRMAN / [email protected]

Fakültesinde okuyan oğlunu Birinci Karabağ Savaşı’nda şehit veren Sona Ferhatova 32 yıllık süreç ile birlikte köylerine gidiyor. Hasret diniyor Dağlık Karabağ meselesi, 1988 yılından beri çözülemeden günümüze kadar belki ama köyler tanınmaz halde. Öyle ki, gelen, donmuş bir çatışma olarak nitelendirilmekteydi. bu iki insan doğdukları evlerini bulmakta Birinci Dağlık Karabağ Savaşı, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı Dağlık zorlanıyor, yıkılan köyleri karşısında acı Karabağ Özerk Oblastı’nın Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlanmasını içinde haykırıyorlar: “Bir insan bir insana isteyen Ermeniler ile bunu kabul etmeyen Azerbaycan Türkleri arasında başladı. Bu bunu nasıl yapar?” savaş, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmaya dönüşerek Şubat 1988 - Mayıs 1994 tarihleri arasında sürdü. Rahat uyu 2020 Dağlık Karabağ Savaşı’nda ise çatışmalar 27 Eylül 2020 sabah, 1988 ile 1994 “Doğu’nun Kayıp Silüetleri - Karabağ” arasında süren Karabağ Savaşı sonrasında kurulan temas hattında başladı ve her iki taraf ile bir hüzün oturuyor kalplere… 27 yıl da askeri ve sivil kayıplar bildirdi. Silahlı çatışmalar, 32 yıl sonra Azerbaycan Ordusu’nun başarılı operasyonuyla kısa bir süre içinde Azerbaycan lehine çözüme kavuşturuldu. önce Ermenistan saldırıları yüzünden Azerbaycan’ın askeri ve diplomatik zaferi ile sonuçlanan savaşın ardından yeniden imar doğduğu toprakları terk etmek zorunda çalışmaları başlatıldı ve yerinden edilmiş on binlerce Azerbaycan Türkü geri dönmeye kalan iki insan: Sevindik Mehmetov ve başladı. Savaş sonunda İlham Aliyev tarafından 10 Aralık 2020’de, Türkiye Cumhuriyeti Sona Ferhatova, Azerbaycan Ordusu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla, başkent Bakü’de geniş kapsamlı Karabağ’ı tekrar almasıyla, özel bir izinle bir askeri geçit töreni düzenlendi. Azerbaycan halkının coşku ve mutluluğu aynı oranda köylerini görmeye gidiyor. Koştukları, Türkiye’de de yaşandı. ağaçlara tırmandıkları, evlatlarının büyüdüğü topraklardan bir anı kırıntısı bulmak için… Gözleri dut ağaçlarını, Terk edilen, yıkılan evlerinin odalarını arıyor ama karşılaştıkları manzara hayal ettikleri gibi değil. evler, vurulmuş Doğduğu topraklara yıllar sonra tanklar, ters döndüğünde gördükleri karşısında dönmüş arabalar gözyaşları içinde kalıyor “27 yıldır doğum günümü kutlamadım” diyen Sevindik ve sivillere zarar Mehmetov. 1990 yılında Ermenistan vermek için Ordusu’yla gerçekleşen savaşta ölen beş şehidin mezarları ziyaret ediliyor. döşenen mayınlar Ve Mehmetova’nın şehit olan yakının arasında, geçmişin kabri başında şu sözler çıkıyor ağzından: ayak izlerini “Rahat uyu. Artık senin şehit olduğun bu topraklarda Azerbaycan askerleri geziyor!” arayan insanların büyük hüznü…

Sevindik Mehmetov ve eşi

50 TRT VİZYON TRT VİZYON 51 TRT’DEN Mine Sultan ÜNVER / [email protected]

İşkenceden kaçış TRT World ekranında TRT World’ün ödüllü belgesel serisi Off the Grid, “Suriye’nin Mahpus Kadınları: İşkenceden Kaçış” bölümüyle ekrana geldi. Belgesel, Suriye cezaevlerinde yıllarca işkence gördükten sonra kurtulan kadınların dramını, yaşadıklarını ve yeni hayatlarını tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor.

ahte yaşamların küçük dramı var. Hatta bu dram sınırlarımızı geçip yakınlıklarımız nedeniyle onları en iyi acıları vardır, denir. Aslında topraklarımıza yayıldı, o acının insanları anlayan ve sağır dünyaya anlatanın bizler her yaşam sahicidir fakat artık aramızda bizlerle yaşıyor. Kimi zaman olması gerekiyor. hissedilen acı değişkendir. hor görülen, vatanında kalmadı diyerek Nitekim dünyanın dört bir yanında Kimimiz için virüs salgını kolayca yargılanıveren kadın, erkek, çocuk zorlu yaşam koşulları altındaki mazlum nedeniyle evde kalmaktan ve yaşlı Suriyeliler onlar. insanların hikâyelerini ekranlara taşımayı sıkılmak en büyük dert, hayatı kâbusa Bizim sınırlarımızı da aşıp Avrupa misyon edinen, Türkiye’nin uluslararası Sçeviren travmadır. Kimisi için çocuğunun ülkelerine yayılan bu insanların dramı, haber platformu TRT World, bir yapımıyla akademik anlamda başarısızlığı, kimisi ilticaları sırasında denizlerde yaşadıkları daha dikkatleri Suriye’ye çekti. Kanalın içinse üst model bir araca sahip olamamak ölümler, geri çevrilmeler ve mülteci ödüllü belgesel serisi Off the Grid, Suriye vs. vs… oldukları ülkelerde istenmeyişleriyle hapishanelerinde yaşanan işkence ve Hâl böyleyken hemen yanı başımızda, devam ediyor. Bu durum ülkemize ve biz dramı mercek altına aldı. Suriye’deki iç güney sınırımızda yaklaşık on yıldır insanlarına önemli bir sorumluluk yüklüyor. savaşın 10. yılı için özel olarak hazırlanan yaşanan derin bir acı, büyük bir insanlık Coğrafi, inanç ve kültür anlamında “Suriye’nin Mahpus Kadınları: İşkenceden

52 TRT VİZYON TRT VİZYON 53 Mine Sultan ÜNVER / [email protected]

Kaçış” belgeselinde, Beşşar Esed’in cezaevlerinde işkence görmüş kadınların kurtuluş hikâyeleri ve yeni hayatları işlendi.

Suriye’deki sistematik işkencenin mağdurları TRT World’ün insanı haberin merkezine alan anlayışı, Suriye halkının acılarını sürekli ekrana taşıdı. Kanalın Suriye temalı en yeni yapımı olan Off the Grid belgesel serisinin “Suriye’nin Mahpus Kadınları: İşkenceden Kaçış” bölümünü TRT World Haber Müdürü Erman Yüksel, kısaca şöyle tanımlıyor: “Suriye’deki büyük dramın 10. Kadın olmak yeterince zorken Suriyeli kadınlar hem savaşın yılı vesilesiyle yaptığımız bu belgeselle, kadınları, hem mülteciler, hem de pek çoğu anne… ülkedeki kadınların işkence ve zulümle dolu hikâyelerine ve yeniden hayata tutunabilme mücadelelerine ışık tutuyoruz.” Hakikaten de belgesel için TRT World’e konuşan kadınların söyledikleri, savaşın milyonları aşkın hayatı nasıl kararttığını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Belgeseli izleyenler ise bazı acıların gerçekten ne kadar da büyük olduğunu görerek dehşete kapılıyor ve bu çağda Belgeseli izleyenler ne büyük acıların yaşandığını görerek dehşete kapılıyor ve ülkemizde yeni başlangıçlar böylesine vahşetlerin yaşanıyor olmasına yapan nice Suriyeliyle empati kurmadan edemiyor inanamıyor. İzleyici, ülkemizde yeni başlangıçlar yapan nice insanın, Suriye’de neler yaşamış olabileceğini öğrenerek empati yapmadan edemiyor. İşte; ilk kez 5 Mayıs Çarşamba günü TRT World ekranında izleyicisiyle buluşan, tekrar yayınlarında ya da internet üzerinden izleyebileceğiniz belgesel bölümünden kimi anlatımlar...

Dokuz metrekarelik hücrede 32 kişi Suriye’de kadınların tutulduğu bir hapishanede işkence gördüğünü söyleyen Lola Agha, yaşadıklarını ve tanık olduklarını korku filmine benzetiyor. Hapishanede bileklerinden iple duvara Ödüllü bir belgesel serisi; Off the Grid bağlanarak ayak parmakları üzerinde Off the Grid belgesel serisinin daha önce yayınlanan “Suriye’nin Katliam Evleri” isimli durmaya zorlandığını belirten Lola, “Dokuz bölümünde Suriye hapishanelerindeki işkenceler ele alınmıştı. Suriye rejiminin elinde bulunan metrekarelik bir hücrede 32 kişi kalıyorduk. ve İnsan Hakları Veri Analiz Grubu tarafından “devlet öldürme makinesi” olarak tanımlanan Günde üç kez sadece belli saatlerde Saydnaya Hapishanesi’nde yaşanan olayları konu alan belgeselde, 2011 Mart ile 2015 Aralık tuvalete gitmemize izin veriliyordu. Çoğu tarihleri arasında aylık ortalama 300 olmak üzere toplamda 18 bin kişinin öldürüldüğü iddiası zaman tuvalet ihtiyacımızı hücrede araştırılmıştı. Geniş yankı uyandıran belgesel, birçok prestijli ödüle layık görülmüştü. gidermek zorunda kalıyorduk” ifadelerini kullanıyor. tarafındaki ışıkları gören çocuklarım çok başlangıç yaptığını ancak çektiği acıların Hapisten çıktıktan sonra yaşadığı mutlu oldu” diyor. iyileşmesinin çok zaman aldığını söylüyor. İdlib’in Kafranbel beldesinin yoğun Ailesinin kendisiyle konuşmadığını belirten rejim bombardımanı altında olduğunu “Üç kez intihara kalkıştım” Mira, “Bazen keşke ölseydim diyorum. söyleyen Lola, “Yeni bir hayat kurmak Hapiste işkence gördüğünü ve tecavüze Üç kez intihara kalkıştım. Artık hiçbir için çocuklarımla Türkiye’ye gitmeye uğradığını anlatan Mira isimli kadın ise, şey hissedemiyorum” açıklamalarında karar verdim. Sınıra vardığımızda Türkiye çocuklarıyla Türkiye’ye gelerek yeni bir bulunuyor.

52 TRT VİZYON TRT VİZYON 53 GÜNCEL Yeliz KARAKÜTÜK / [email protected]

Pandeminin galibi “televizyon” Pandemi ile değişen pek çok şey arasında televizyon izleme alışkanlıklarımız da yer alıyor. TİAK’ın, televizyonun yıldızının parladığını gösteren araştırma verilerinden yola çıkarak değişen izleme alışkanlıklarımızı inceledik.

iç şüphesiz gelişen geçmeyen üzülüyor” nidaları arasında, Temmuz 2020’den itibaren tam zamanlı teknolojinin olanakları ile televizyon izleme verilerinin ölçülmesinde raporlanan kanallar arasına geçmesi birlikte izleme alışkanlıklarımız tek yetkili kuruluş olan TİAK (Televizyon ile değiştirdiği dengeler. TRT Çocuk’un televizyondan ziyade dijital İzleme Araştırmaları A.Ş.) önümüze ilginç raporlamalara girmesi, Türkiye genelinde bir platformlara doğru kayıyor. veriler seriyor. TİAK Genel Müdürü Dursun anda en çok izlenen türün çocuk programları Son dönem araştırmalar da Güleryüz ve ekibinin hazırladığı bu çalışma, kategorisine kaymasını sağlıyor. gösteriyor ki en fazla medya büyümesi yine pandemi döneminde televizyonun yıldızının Pandemi döneminin başlangıcını ve Hbu dijital platformlar üzerinden gerçekleşiyor. yeniden parlayarak “hane ortalaması” ve ilerleyen süreçlerini içine alan geniş bir Film, dizi, eğlence içeriklerine yönelik “kişi başı” televizyon izleme verilerinde zaman dilimini inceleyebildiğimiz araştırma, pek çok yapım ile bu mecralara aktarılan ciddi oranda artış olduğunu gösterdi. Aynı 7/24 takip edilen 2020 yılı TV İzleyici yatırımlar da gün be gün artıyor. İşte tam zamanda pandemi döneminde haber Ölçümü verilerini kapsıyor. Günlük olarak da böyle bir süreçten geçerken, “televizyon programları ve diziler önemli ölçüde bu elde edilen bu izleme verileri; yaklaşık tahtını dijital mecralara kaptırıyor”, “çok izlenirliğe katkı sağlıyor. sayılarla 4 bin 400 hanede yaşayan 14 bin az kaldı televizyon bitti, bitiyor”, “dijitale TİAK’ın bir önemli tespiti de TRT Çocuk’un kişiyi ve bu haneleri ziyaret eden ve hanede

54 TRT VİZYON TRT VİZYON 55 TV izleyen günlük 750 misafirin izleme süreleri üzerinden raporlanıyor.

Covid-19 TV izleme davranışlarımızı değiştirdi TİAK verilerine göre; Türkiye’de ilk Covid-19 vakalarının ortaya çıktığı Mart 2020 itibarıyla etkisini göstermeye başlayan salgın ve buna bağlı olarak alınan karantina önlemleri, hanelerde televizyon izleme davranışları üzerinde önemli etkiler oluşturdu. Evlere Grafik 1 kapandığımız ilk aylarda “televizyon izlemeye ayrılan toplam süre” artarken, doğal olarak televizyon izlemeye ayrılan “kişi başı ortalama süre” verilerinde de artış gözlemleniyor. Üstelik bu artış, veri niteliğini oluşturan ve AB, ABC1, TOTAL Grafik 2 gibi ölçüm değerleriyle de bildiğimiz tüm cinsiyet, yaş ve sosyoekonomik grupları kapsayacak şekilde etki ediyor. Artıştan etkilenmeyen herhangi bir demografik grup ya da bölge olmaması ile birlikte bu etkinin Türkiye genelinde tüm bölgeleri ve haftanın tüm günlerini de kapsıyor olması araştırma sonuçlarını ayrıca etkileyici hale getiriyor. Sonuçlar gösteriyor ki; “Ben hiç televizyon izlemem” diyen pek çok kişi salgının özellikle ilk üç ayı televizyon başından ayrılmıyor. (Bknz. Grafik 1) Pandemi döneminde “kişi başı ortalama” televizyon izleme sürelerinde bir önceki Grafik 3 yılın aynı dönemine göre; Mart ayında (Bknz. Grafik 2) +48 dakika, Nisan ayında +86 dakika ve 2019 - 2020 karşılaştırması yapıldığında Araştırma kapsamı ve örnekleme Mayıs ayında +48 dakika olarak görülüyor. bir önceki seneye göre TOTAL bazında yöntemi 2020’de genel ortalamada “en çok artış süresi 19 dakika (yüzde 7,5) iken, bu Sorularımızı bir yıllık bir araştırma televizyon izlenen ay” 6 saat ile Nisan ayı artış süresi AB sosyoekonomik statüdeki içindeki verilere göre değerlendiren TİAK olurken, en çok televizyon izlenen gün 6 izleyicilerde 22 dakika (yüzde 10) olarak Genel Müdürü Dursun Güleryüz; TV saat 48 dakika ile 29 Mart oluyor. Haziran gerçekleşiyor. AB sosyoekonomik grupta İzleyici Ölçümü kapsamının, 40 ildeki ayından sonra izleme süreleri bir önceki görülen bu artış, son 4 yılın en yüksek izleyicilerin 2020 yılı boyunca 7/24 takibi yılla aynı seviyelere geliyor ama Kasım ve izleme süreleri olarak da kayda geçiyor. ile sağlandığını vurguluyor. Yine TİAK TV Aralık aylarında pandeminin ikinci yükseliş (Bknz. Grafik 3, Grafik 4) İzleyici Ölçüm Paneli Evreni’ni ise; RTÜK evresiyle bir önceki yıla göre sırasıyla 24 ve Yönetmeliği gereği yerleşim yeri alt sınırı 29 dakikalık artışlar gerçekleşiyor. Son 6 yılın en yüksek izleme (İlçe toplam nüfusu) 10 bin olacak şekilde, verileri ölçümün yapıldığı 40 ilde en az bir çalışan AB statüsündeki izleyicinin TV Hanelerdeki toplam televizyon izleme televizyonu olan, konut olarak kullanılan izleme oranı arttı süreleri de pandemi döneminde kişi başı tüm haneler ve bu hanelerde yaşayan 5 Televizyon izleme ölçüm verileri için izleme sürelerinde görülen artışa bağlı yaş ve üzerindeki kişileri içeriyor. kullanılan demografik özelliklere göre olarak yükseliyor. 2019 yılında hanelerde Örnekleme yöntemi olarak ise izleme belirlenen izleyici gruplarının izleme günlük televizyon izleme süresi ortalama 7 paneli yerleştirmesi usulünde de davranışları da bu dönemde farklılık saat 3 dakika iken, 2020 yılında hanede TV kullanılan yöntem üzerinde çalışılıyor. gösteriyor. En fazla TV izleme alışkanlığının karşısında geçirilen süre günlük ortalama Panel hanelerinin seçimi ve panele TOTAL diye nitelendirilen “Tüm İzleyiciler” 7 Saat 28 dakika olarak gerçekleşiyor. Bu dâhil olma süreçleri olasılıklı örnekleme grubunda olduğu bilinirken, daha az TV süre hane bazlı verilerde, son 6 yılın en yöntemlerinden “çok aşamalı, tesadüfi izleyen eğitim ve geçim düzeyi yüksek yüksek süresi olarak da kayda geçiyor. örnekleme” yöntemi ile gerçekleştirildiği olan AB grubu izleyicilerin son bir yıl (Bknz. Grafik 4) de araştırmayı okumada yardımcı olacak içindeki izleme sürelerindeki artış, TOTAL Kişi başı ortalama TV izleme sürelerindeki hususlardan biri olarak geçiyor. grubundan daha yüksek seviyede oluyor. artışlarda olduğu gibi hanedeki toplam

54 TRT VİZYON TRT VİZYON 55 Grafik 4

Grafik5 Veri analizi ve paylaşımı Dursun Güleryüz TİAK Genel Müdürü Veri toplama yöntemimiz davranış ölçümlemelerinde kullanılan en etkin uygulama olan pasif gözlem yöntemidir. Panelistlerin evlerinde yaptıkları bütün izleme kayıtları evlere kurulan, televizyon ve ses sistemleri ile bir arada çalışan PeopleMeter cihazı ile toplanıyor. PeopleMeter cihazı hangi kanalın izlendiğinin saptanmasını sağlar. Ayrıca panelistler izleme yaptıkları zamanlarda PeopleMeter’ın uzaktan kumandasında kendilerine tanımlanmış tuşlara basarlar, böylece izleme verisinin hangi hane bireyinin izlemesini temsil ettiği televizyon izleme sürelerindeki bir önceki veriyor. Haber kanallarında ve program anlaşılabiliyor. yıla göre en önemli artışlar yine Mart (+62 içeriklerinde her gün birçok enfeksiyon ve Hanelerden gelen izleme verileri Dakika - yüzde 13,4), Nisan (+95 Dakika - bulaşıcı hastalıklar uzmanı doktorunun ölçüm şirketi tarafından analiz edilerek yüzde 20,7) ve Mayıs (+45 Dakika - yüzde açıklamaları ile Covid-19’dan korunmanın raporlamaya hazırlanır. Yine ölçüm 10,3) aylarında görülüyor. Nisan 2019’da yollarını aradığımız 2020’de, en çok haber şirketi tarafından geliştirilen özel yazılım hanede yapılan ortalama izleme süresi 7 kanallarının izlenmesi elbette şaşırtıcı değil. verilerin istenilen tüm detaylarda saat 38 dakika iken bu süre Covid-19’u Türkiye izleyicisinin anı ve gündemi takip raporlanabilmesini sağlıyor. Tüm TİAK etmek için en büyük aracının televizyon anlamaya ve tanımaya çalıştığımız dönem aboneleri izleme verilerini analiz etmek olduğunu gösteren bu veriler, pandemi olan Nisan 2020’de 9 saat 13 dakika olarak için gerekli yazılıma sahiptir. Ayrıca sürecinde haber kanallarının geçmiş yıllara günlük özet veriler TİAK tarafından gerçekleşiyor. (Bknz. Grafik 5 ) göre izleyiciler tarafından daha yoğun takip onaylanmış tüm abonelerle paylaşılıyor. edildiğini ortaya koyuyor. Pandemi döneminde en çok haber Haber kanallarındaki bu yükseliş ile birlikte ve dizi film izledik önemli bir izlenme payına sahip olan bir TRT Çocuk dengeleri değiştirdi TİAK’ın TV izleme ölçümlerinden yola diğer tür ise “diziler” olarak görülüyor. Bir önceki yılla kıyasladığımızda, 2020 çıkarak yorumladığımız pandemi dönemi Dizilerin TV izlenme oranlarındaki etkisi yılında en büyük izlenme artışının çocuk izleyici davranışları, o günlerin toplumsal geçmiş yıllarda olduğu gibi pandemi programlarında olduğu görülüyor. Rapor, refleksleri üzerine de yorum yapmaya imkân döneminde de kendini hissettiriyor.

56 TRT VİZYON Televizyonun yıldızının paylaşılan grafiklere baktığımızda; durumun tarihinde TV izleme oranlarında fark edilir Türkiye’den çok farklı olmadığını, dünya bir düzeyde yükseliş gözlemleniyor. Hong parladığı pandemi ülkelerinin de pandemiyi televizyondan takip Kong’da 25 Ocak, Slovakya’da 12 Mart, döneminde en çok ihtiyaç ettiğini ve eve kapanma süreçlerinde de Danimarka 13 Mart, Peru’da 15 Mart, geçmiş yıllara oranla daha çok televizyon Arjantin’de 19 Mart, Brezilya, İsviçre ve duyulan güvenilirliği ve izleme eğiliminde olduğunu görüyoruz. Kolombiya’da 20 Mart, Şili’de 22 Mart, zengin içerikleri, tüm Dünyada salgının başlangıç yeri olan Özbekistan 23 Mart gibi salgının ülkelerdeki türlerde yapımlarla izleyiciye Çin’de, Ocak 2020’de TV izleme oranları yükseliş zamanı olan tarihlerde, televizyon zirve yaparak, takip eden bir iki ay aynı izleme oranları ciddi bir şekilde artıyor. başarıyla aktaran TRT, oranda devam ediyor. Vakaların ilk yükseliş (Hong Kong, Slovakya, Danimarka, dengeleri değiştirerek zirveye evresinden sonra ise Çin halkı neredeyse salgın öncesinden daha az televizyon TV izleme süreleri değişmeyen oturan televizyon kanalı oldu. izleme eğilimine doğru gidiyor. Salgının ülkeler ilk zamanlarını büyük zorluklarla atlatan Covid-19’un TV izleme oranlarını nerdeyse çocuk programlarındaki izlenme oranına İngiltere’de de Covid-19, İngiliz halkını hiç değiştirmediği ülkelerin de grafikleri TRT Çocuk’un sağladığı etkiye ayrıca vurgu televizyon ekranlarına kilitliyor. Pandeminin dikkat çekici. Bir önceki yıla oranla diğer yapıyor. Bu değere raporda; “2020 yılı dünyaya yayılma haberlerinin ilk duyulmaya ülkeler gibi izleme oranlarında büyük çocuk programları artışında TRT Çocuk’un başladığı 1 Ocak 2020 itibariyle İngiltere’de sıçramaların olmadığı, çok ufak puanlarla (1 Temmuz 2020) tam zamanlı raporlanan televizyon izleme oranlarında ciddi bir bu dönemi geçiren ülkeler arasında; Norveç, kanallara geçmesinin etkisi bulunmaktadır” artış görülüyor. Şubat’da yükseliş devam Kazakistan ve Filipinler’i görüyoruz. (Norveç ifadeleriyle yer veriliyor. ederken, ilk vakaların görülmeye başladığı, - Filipin - Kazakiskan Grafikleri) Çocukların, okul ve kreşleri ile park ve 20 Mart 2020 tarihinden itibaren zirve bahçelerinden uzak kaldıkları bu dönemde ölçümler yapılıyor. Takip eden birkaç ayın Salgından galip çıkan televizyon TRT Çocuk, TRT EBA ile birlikte çok önemli ardından izleme oranları düşerek geçen yılın oldu bir görevi üstlendi. Çocukların eğitimine TRT verilerine yakın bir düzeye geliyor. TİAK’ın verilerinden ve ölçüm EBA ile birlikte, önemli katkılar sağlayan Covid-19’un ilk aylarında ülkece ağır göstergelerinden okunan tablo bize içerikler üreten TRT Çocuk, karantinada faturalar ödeyen İspaya’da ise, vakaların gösteriyor ki; Türkiye gibi tüm dünya çocukları evlerde tutabilmenin en keyifli ve ülkede artmaya başladığı 14 Mart 2020 ülkeleri salgın dönemini televizyon başında eğitici yanı oldu.

Tüm dünya televizyona kitlendi TİAK ile haberimiz için yaptığımız görüşmede Sayın Genel Müdür Dursun Güleryüz’e, Türkiye dışında dünya ülkelerinde pandeminin TV izleme oranlarına nasıl etki ettiğini de sorduk. Konu ile ilgili

TRT VİZYON 57 Televizyon, pandemide gösterdiği etkin performans ile Covid-19 salgınından galip çıkan medya aracı oldu. Böyle bir dönemde tüm kesimden insanlara en kısa sürede ve etkin bir şekilde ulaşarak salgınla mücadelede üstlendiği görevi başarıyla yerine getirdiği söylenebilir.

devlet yönetimleri, hem sağlıkçılar, hem de haberciler açısından çok daha etkin ve verimli kullanıldığı ortada. Gelişen tedavi yöntemleri ve aşılar ile birlikte salgının kısmen de olsa eski etkinliğinin kırılmış olmasına rağmen, televizyon ilk önce haber devamında ise bir eğlence ve kültür ağı olarak kullanılmaya devam ediyor. Bir başka deyişle televizyon, pandemide gösterdiği etkin performans ile bu salgından galip çıkan medya aracı oldu. Yıllar içinde çoğalan pek çok televizyon kanalı ile niteliği bozuldu derken, farkındalık yaratan bir izleyici kitlesini de yanına alan nitelikli kanallarla adını döneme yazdırdı. Televizyonun, bu zor günlerde tüm kesimden insanlara en kısa sürede ve etkin bir şekilde ulaşarak salgınla mücadelede üstlendiği görevi başarı ile yerine getirdiğini söyleyebiliriz.

TRT’nin başarısı tesadüf değil Televizyonun yıldızının parladığı bu dönemde Türkiye bazında bir değerlendirme yaparsak; en çok izlenen türler arasında olan haber, dizi ve çocuk programları ile Türkiye’nin en güçlü ve güvenilir kanallarına sahip TRT’nin yükselişi de bir tesadüf değil. Etkin haber kanalları, sunduğu içeriklerle tüm izleyici gruplarından ailelerin çocuklarına hitap eden TRT Çocuk kanalı, aile kanalı olarak TRT 1’de her kesimden izleyicinin gönlünü kazanan dizileri ile Türkiye’de son dönemin en çok izlenen kanalları TRT ailesinden çıkıyor. geçirdi ve geçirmeye de devam ediyor. web portallerindeki galeri haberciliği ve Televizyonun tahtını kimseye kaptırmadığı Salgının ülkelerdeki yayılım hızının bilginin dijitalde manipüle edilmeye açık pandemi döneminde, en çok ihtiyaç duyulan arttığı ve vakaların çoğaldığı dönemlerde olması televizyon haberciliğini hiç kuşkusuz güvenilirliği ve zengin içerikleri, tüm türlerde insanlar bilgileri en hızlı ve doğru bir daha güvenilir yapıyor. Televizyonun yapımlarla izleyiciye başarıyla aktaran TRT, şekilde alabilmek için ilk önce televizyon tüm sosyoekonomik statüden insanlara bu yükselişin zirvesinde dengeleri değiştiren kanallarına yöneliyor. Dijitaldeki bilgi kirliliği, ulaşmaktaki gücünü de hesap edersek; hem yerini daha da sağlamlaştırdı.

58 TRT VİZYON TRT VİZYON 59 58 TRT VİZYON TRT VİZYON 59 TRT’DEN Zeynep ÖYMEZ / [email protected] Ruhlara şifa olan yarışma Beş yıldır TRT 1 ekranında hayırda yarışan Kur’an bülbülleri, salgın nedeniyle tam kapanmanın yaşandığı bu Ramazan ayında ruhlara şifa oldu.

urt dışında ve yurt içinde gibi bu yılda da Cumhurbaşkanlığı ev aldı. Misafir hocaların yanı sıra yarışmanın büyük ses getiren ve bir sahipliğinde gerçekleşen final bölümüne daimi jüri üyeleri, program baş danışmanı TRT klasiği haline gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Okuma Yarışması” bu Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Osman Şahin, Dr. Mehmet Ali Sarı, Halil yıl “İftar Özel” formatıyla Fahrettin Altun, Diyanet İşleri Başkanı Ali Necipoğlu ve Osman Egin oylarıyla bu yıl evlerimize konuk oldu. Seslerini Kur’an Erbaş ve TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve da yarışmanın birincisini seçti. Yile güzelleştiren karilerin birbirinden güzel Genel Müdürü İbrahim Eren katıldı. Yarışmanın daimi jüri üyeleri final okuyuşları ile program jürisinin Kur’an’ı TRT İç Yapımlar Dairesi Başkanlığı gecesinde izleyicilere önemli mesajlar daha iyi anlamak ve yaşamak üzerine tarafından hazırlanan program Mustafa verdiler. Bu yarışmanın Kur’an-ı sadece yaptığı sohbetler iftar sofralarına eşlik etti. Cihat’ın sunumuyla gerçekleşti. Salgın camii görevi icra eden insanların okuduğu Beş yıldır, Türkiye’nin bir numaralı kanalı koşulları nedeniyle o güne dek çevrim bir metin değil, milletçe her ne meslek TRT 1’de izleyici ile buluşan program içi olarak katılan misafir hocalar bu kez grubundan olursa olsun herkesin güzel Ramazan ayının son günü final bölümüyle tüm önlemler uygulanarak Beştepe Millet bir seda ile okuyabileceği gerçeğini ekrana geldi. Önceki yıllarda olduğu Kongre ve Kültür Merkezi’nde yerlerini gösterdiğinin altını çizdiler. Bu yarışmanın

60 TRT VİZYON TRT VİZYON 61 7’den 70’e gerek yarışmaya Beştepe Millet Kongre katılan gerekse katılmayan herkesi bir Kur’an talebesi ve Kültür Merkezi’nde yaptığını ve herkesin bu gerçekleşen final ekranlar önünde bir tedrisat, gecesinde konuşan bir eğitim sürecinden geçtiğine dikkat çekerek TRT’ye teşekkür Cumhurbaşkanı Erdoğan, ettiler. “TRT, bu yarışma Ödüllerini programıyla hanelerimizi Cumhurbaşkanı’nın Kur’an bülbüllerinin elinden aldılar sesleriyle güzelleştirerek, Büyük final günü de bu hususları ispatlıyordu. Finale burukluğumuzu bir nebze kalan yarışmacılardan üçü olsun gidermiştir.” dedi. Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması ikincisi Diyanet İşleri Başkanlığı Hafız Serkan Yıldız personeli, diğer üçü ise farklı meslek gruplarındandı. Ali Suresi” hattı, ikincisi Yıldız’a Hattat Mahmood, Serkan Yıldız, Ali Hüsrevoğlu’nun “Bismillah” eseri, Mustafa Özyılmaz, Mesut üçüncü Topçuoğlu’na ise yine Hattat Topçuoğlu, Muhammed İsmail Ali Hüsrevoğlu’nun “Elif Lam Mim” hattı Demirel ve Tuna Kaya’nın Cumhurbaşkanı tarafından hediye edildi. yarıştığı final gecesi unutulmaz Ayrıca yarışmanın birincisi 50, ikincisi 25, Kur’an tilavetlerine sahne oldu. üçüncüsü de 15 cumhuriyet altını kazandı. Gecenin galibi Muhammed İsmail Demirel olurken “TRT burukluğumuzu bir nebze yarışmanın 2’ncisi Serkan olsun giderdi” Yıldız, 3’üncüsü ise Mesut “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması” Topçuoğlu oldu. final gecesinde konuşan Erdoğan, Yarışmada dereceye girenler alınan tedbirlerden dolayı teravihlerin ödüllerini Cumhurbaşkanı evde kılındığı, iftar sofralarının sadece aile üyeleri ile paylaşıldığı, birbirimizi Erdoğan’ın elinden aldılar. Yarışmanın birincisi Demirel’e ziyaret edemediğimiz buruk bir Ramazan Hattat Sirvan Kemal geçirdiğimizi hatırlatarak Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması üçüncüsü TRT’nin bu sene 5’incisini düzenlediği Mesut Topçuoğlu Ali Berzenci’nin “Fatiha “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma

60 TRT VİZYON TRT VİZYON 61 5 yılda 64 bin başvuru “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması”na 5 yıl boyunca 64 bin müracaat yapıldı. Bu müracaatlar titizlikle değerlendirildi ve bin 485 kişi yarışmaya katıldı. Bin 248 yarışmacının yaş ortalamasının 20 olması, gençlerin yarışmaya büyük ilgi gösterdiğini ortaya koydu. Son iki yıl içinde yarışmaya müracaat edenlerin yüzde 60’ını lise öğrencilerinin oluşturması bu bilgiyi doğrular nitelikte. Gençlerin yarışmaya ilgisi 2021 yılında da artarak devam etti. Bu yılki müracaatların yüzde 68.5’ini 15 ile 25 yaş arasındaki gençler oluşturdu. 2021 yılında 135 yarışmacı davet edildi. Yarışmanın ekran yüzleri beş yıldır her Ramazan ayında hanelere konuk oluyor Davet edilen yarışmacılardan 18 kişi farklı meslek gruplarındandı. 62 kişi Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışıyordu. 46 kişi lise öğrencisi, 9 kişi ise üniversite öğrencisi idi. Yarışmaya bu yıl yabancı uyruklu 112 kişi başvurdu. Bunlardan 4’ü davet edildi; biri büyük finale kadar yükseldi Beş yıl boyunca yarışmaya katılan yarışmacılardan birçoğunun hayali Türkiye’nin selatin camilerinde (Osmanlı sultanları tarafından yaptırılan camiiler) görev yapmaktı. Şu ana kadar yarışmacılardan 17’si ülkenin farklı selatin camilerine imam hatip ve müezzin olarak görevlendirildiler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT Genel Müdürü Eren, DİB Başkanı Erbaş ve jüri üyeleri bir arada “Salgın bize Batı’nın gerçek Yarışması”nın böyle bir iklimde çok “TRT yönetimini tebrik ediyorum” yüzünü bir kez daha ifşa etti” farklı bir mana kazandığını söyledi. “TRT yönetimini nitelikli, özgün, milli “Birleşmiş Milletler kürsüsünden yıllardır Erdoğan, “TRT, bu yarışma programıyla ve manevi değerlerimize sahip çıkan dile getirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ hanelerimizi Kur’an bülbüllerinin sesleriyle programlara imza attıkları için tebrik çağrımızın haklılığına hep birlikte şahitlik güzelleştirerek, burukluğumuzu bir nebze ediyor, başarılar diliyorum. Diyanet İşleri ettik.” diyen Erdoğan sözlerine şöyle olsun gidermiştir.” dedi. Başkanlığımıza da evlatlarımızı Kur’an-ı devam etti: “Tüm insanlığı etkileyen salgın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Kerim ile buluşturan faaliyetleri dolayısıyla günlerinde, ne yazık ki gelişmiş ülkeler akşamlarının bir klasiği haline gelen takdir ve tebriklerimi iletiyorum.” diyen ve uluslararası kurumlar, iyi bir imtihan yarışmayı her yaştan ve her kesimden Erdoğan, Kur’an’ın tüm insanlığı barışa, veremedi. Batı’nın, başkalarının kanı, insanın beğeniyle takip ettiğini huzura, felaha çağıran kutlu mesajlarının emeği, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri vurgulayarak “Her ne kadar birileri rahatsız çok daha iyi idrak edilen bir dönemden üzerinde inşa ettiği şatafat düzeni, salgınla olsa da yarışmanın da etkisiyle gençlerimiz geçildiğinin altını çizdi. birlikte bir kez daha ifşa oldu. ve evlatlarımızın Kur’an’ı öğrenmeye, Şimdiye kadar 3 milyonu aşkın insanın Salgının ilk günlerinde maske, ilaç ve güzel okumaya, hafızlığa olan ilgilerinin de hayatına mal olan koronavirüs salgının, solunum cihazı konusunda yaşanan bizlere sadece dünya hayatının faniliğini arttığını müşahede ediyoruz. Katılımcılar acımasız rekabetin, şimdi aşıyla beraber değil, aynı zamanda dünya imtihanını arasında gençlerimizin oranının her geçen ayyuka çıktığını görüyoruz. Ağızlarından başarıyla vermenin yollarını da tekrar yıl çoğalmasından, büyük bir bahtiyarlık insan haklarını düşürmeyenler, milyarlarca hatırlattığını; paylaşmanın, merhametin, duyduğumu belirtmek istiyorum. Kur’an-ı insanın aşıya uygun şartlarda erişimi kardeşliğin, empatinin, yaratılana Kerim en çok da gençlerimizin o davudi Yaratandan ötürü değer vermenin öneminin konusunda kıllarını dahi kıpırdatmıyor. seslerine yakışıyor. Rabbim her birinin bir kez daha görüldüğünü; insanların, hırs Dünyada halen 100’e yakın ülkenin sesine, nefesine, yüreğine kuvvet versin ve tahakkümle dünya üzerinde adaleti tesis ilk doz aşıya ulaşamamış olması, kimi diyorum.” şeklinde konuştu. edemeyeceğini tekrar anlattığını ifade etti. ülkelerin risklerinden dolayı vatandaşlarına

62 TRT VİZYON TRT VİZYON 63 uygulamaktan vazgeçtikleri aşıları güya yemek için yeterli hale gelmiştir. Bilhassa tercih ettikleri kılık - kıyafetle sosyal yardım kılıfı altında Afrika ve Asya’ya başörtülü kadınlar, Avrupa’da yükselen hayatta var olma hakkı sınırlandırılacaktır. göndermek istemesi, meselenin vahametini bu nefret dalgasından en fazla mağdur Müslüman genç kızlara getirilen göstermek açısından kâfidir.” olan kesimdir. Hemen her gün sokakta, başörtüsü yasağı ise ayrı bir garabettir. iş yerinde, okulda, otobüste, pazarda, Yasa tasarısıyla gençlerimiz, bir dönem “İslam düşmanlığı virüsü, çarşıda, markette ırkçı faşistlerin ülkemizde olduğu gibi, eğitimleri ile itikatları koronavirüs kadar tehlikelidir” saldırısına uğrayan bir vatandaşımızın, arasında tercih yapmaya zorlanacaklardır. Salgın sürecinin Batı toplumuna sirayet Müslüman bir hanım kardeşimizin haberini Yine bu yasayla Müslüman toplumun eden sosyal marazları da gün yüzüne alıyoruz.” örgütlenme hakkı, eğitim hakkı, çıkarttığını vurgulan Cumhurbaşkanı ibadetlerini özgürce yerine getirme hakkı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu yasa tasarısı Fransız gasbedilecektir. İnsan haklarıyla, inanç “Irkçılık, ayrımcılık, göçmen karşıtlığı, demokrasisine indirilmiş bir hürriyetiyle, Avrupa değerleriyle alenen tahammülsüzlük bu sosyal hastalıklardan giyotin” çelişen böyle bir tasarının kanunlaşması, sadece birkaçıdır. Hiç şüphesiz bunların Avrupalı siyasetçilerin, toplumu saran İslam Fransız demokrasisine indirilmiş bir arasında koronavirüs kadar tehlikeli olanı düşmanlığı virüsüyle mücadele yerine, giyotin olacaktır. Müslümanların rızası İslam düşmanlığı virüsüdür. Bu virüs, bunu istismar etmenin hesabını güttüğünü gözetilmeden, ‘ben yaptım oldu’ inadıyla özellikle Avrupa ülkelerinde hızla yayılıyor. ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, atılacak adımların faydadan çok zarar Gerek nefret suçlarıyla ilgili istatistikler, “Fransa hükümetinin, Müslüman toplumun getireceğine inanıyoruz. Bu bakımdan gerek Müslümanlara ait kurumlara tepkisine rağmen ‘aşırıcılıkla mücadele başta Fransa Devlet Başkanı Sayın yapılan saldırılar, gerekse orada yaşayan yasasını’ geçirme ısrarı, endişelerimizi Macron olmak üzere, Fransız makamlarını vatandaşlarımızdan gelen şikâyetler, bu daha da artırmıştır.” dedi. buradan aklıselimle hareket etmeye gerçeği açıkça ortaya koyuyor. 6 milyonu Müslümanları ötekileştiren, sivil toplum davet ediyoruz. Fransa hükümetinin, 12 Türk olmak üzere 35 milyon Müslümanın kuruluşlarını baskı altına alan söz konusu Nisan tarihinde Senato’da kabul edilen bu yaşadığı Avrupa, bugün kardeşlerimiz tasarının, mevcut haliyle yürürlüğe girmesi yasa tasarısından bir an önce dönmesini için giderek bir açık hava hapishanesine halinde, aşırıcılıkla mücadeleden ziyade bekliyoruz. Türkiye olarak, terörle dönüşüyor. Başta Fransa olmak üzere aşırıcılığı teşvik edeceğini vurgulayan mücadele ve entegrasyon konusunda birçok Batı ülkesinde Müslüman olmak, Erdoğan, şöyle konuştu: Fransa dahil herkesle çalışmaya hazır Müslümanca yaşamak, ‘öteki’ yaftası “Yasa tasarısıyla Müslüman kadınların olduğumuzu ifade etmek istiyorum.”

“Bu program çocukluk rüyamızdı” “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması” 5. yıl birincisi Hafız Muhammed İsmail Demirel oldu. Demirel, Balıkesir Dursunbey Kızılcaören köyünde büyüdü. İstanbul’da eğitimini tamamladı. Hafızlığını Adalı Hafız Ahmet Hızal Kur’an Kursunda yaptı. İstanbul’da değişik kurslarda Arapça tedrisatı gördü. Kur’an eğitimine çeşitli kurslarda devam etti. 2018 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı sınavını kazanarak teşkilatta görev aldı ve halen görevine devam ediyor. Evli ve iki çocuk babası. Babasının teşviki ile yarışmaya katıldığını ifade eden Hafız Muhammed İsmail Demirel duygu ve düşüncelerini dergimiz okuyucuları ile paylaştı: “Gerek TRT ekibinin gerekse hocalarımızın, heyecanımızı Muhammed yenebilmemiz için çok ciddi gayretleri oldu. Kameramanından İsmail Demirel kuaförüne tüm ekip çok yardımcı oldu. Her bir etaptaki arkadaşlıklarımız, dostluklarımız anlatılabilecek gibi değildi. Çok güzel insanlar tanıdık çok güzel dostlar edindik. TRT buna da vesile oldu Allah razı olsun. Gün yarışmasında okuduktan sonra Allah’ın izni ile gün etabını kazanacağıma dair bir his geldi içime. İstediğim gibi hatasız bir okuyuş sergileyebildim; inşallah kazanırım diye ettiğim dua kabul edildi sanırım. Ama akabindeki finallerde çok güçlü rakiplerim vardı. Her birisi Türkiye’nin farklı illerinden gelmiş güzel sesleriydi. Umutlarımı tam yitirmiştim ki Osman Şahin Hocam son bir hak tanıdı ve yarı finale taşıdı bizi. Kendi adıma ve milletimiz adına TRT’ye teşekkürlerimizi sunuyoruz. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Diyanet İşleri Başkanlığımızın destekleriyle, TRT’nin ev sahipliğinde beş sezondur aksamadan yürütülen ve dünya çapında ses getiren bir program icra ediliyor. Gelecek nesillerimize ışık tutacak bir yarışma. Gerek yarışmacıların gösterdiği performans gerekse jüri hocalarımızın yarışmacılara yönelik yönlendirmeleri ve tavsiyeleri gerekse Kur’an’ı anlamaya yönelik mesajları çok önem arz ediyor. Milletimiz için harika bir program. Allah inşallah eksikliğini milletimize göstermesin. Örnek oldu bu program. Keşke daha önceden yapılsaydı böyle programlar. TRT’de böyle bir Kur’an programı yapılması bizim çocukluk rüyamızdı. Bu rüya günümüzde gerçekleşiyor. Bu rüyanın bir parçası olduğumuz için de hamd ediyorum Rabbime.”

62 TRT VİZYON TRT VİZYON 63 TRT’DEN Mine Sultan ÜNVER / [email protected] Tarihin sessiz tanıkları Kitabeler Kimi günümüze ulaşabilen, pek çoğu ise okunmaz hâle gelen kitabeler, varlıklarıyla bir şeyler haykırırken bizler onların önünden habersizce geçip gidiyoruz. Tahribattan ve yurt dışına kaçırılmaktan kurtulan bu kitabeler üzerinde ne yazıyor hiç merak ettiniz mi?

edeniyetimizde, her çeşit Kitabeler bulunduğu yapıya dair bilgiler hafızamızdır. Medeniyet ve sanat tarihi bina, köprü, çeşme, kale, verir; adeta abidelerin kimlik kartı olarak; araştırmaları için önemli olduğu kadar dil bent, kule gibi yapıların eserin sahibi, mimarı, hangi maksatla ve tarih çalışmaları, araştırmaları için de uygun yerine kitabe yapıldığı, inşa tarihi gibi bilgiler sunar. önemli kaynak ve belge özelliğine sahiptir. konulması geleneği vardı. Tarihe şahit ve aynı zamanda kaynak Oyma veya kabartma yoluyla kazandığı Böylelikle abidevi eserlere olan levhalardır. Dolayısıyla kitabeler estetik görüntüyle, mimarinin önemli bir yerleştirilmiş kitabeler, yüzyıllar sonrasına kültürün, medeniyetin gelecek nesillere öğesi olmakla birlikte edebi metniyle de Mbırakılmış önemli tarihi vesika olma niteliği aktarılmasında en önemli belgelerdir, milli kıymetlidir. kazandılar.

64 TRT VİZYON TRT VİZYON 65 Mine Sultan ÜNVER / [email protected]

Lale Devri üslubunu yansıtan Sultan III. Ahmet Çeşmesi’nin kitabesinde yer alan sözler bizzat Sultan Ahmet’e aittir: “Tarihi Sultan Ahmed’in cari zebân-ı lûleden. Aç Besmeleyle iç suyu Han Ahmet’e eyle dua.” Kitabeler estetik anlamda mimari yapıyı tamamlarken bir yandan da; eserin sahibi, mimarı, hangi maksatla yapıldığı, inşa tarihi gibi bilgiler verir. Bu bilgiler, döneme dair bir nevi fotoğrafik kayıttır, en önemli tarihi vesikadır. Keşfetmeyi hayat tarzı edinenler için de güzel bir araçtır.

Maalesef değeri tartışmasız kitabeler, geçen zamanın olağan tahribatının yanı sıra, şehirleri modernize etme amacıyla da bilinçsizce yok edildi. Yurt dışına kaçırılanlar olduğu gibi, kimi kitabeler de, yapıların kimlikleri bilinmesin diyerek belli amaçlara yönelik ortadan kaldırıldı. Günümüze kalabilen, pek çoğu ise okunmaz hâle gelen kitabeler; sahipsiz, zamansız eserler, varlıklarıyla bir şeyler haykırırken Kütüphane gibi yapılarda sıklıkla şu hadise rastlanır: “Hikmetin başı Allah korkusudur.” 64 TRT VİZYON TRT VİZYON 65 Kitabeler internette Kitabeler üzerinde çalışmalar Avrupa’da 17. yüzyıl sonlarında başlamış ve zamanla ‘epigrafi’ adını almış. Bizde bu alandaki ilk ilim adamlarından biri, Cevri Kalfa Mektebi’nin kitabelerini bütünüyle kazınmaktan kurtaran Halil Edhem Bey. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Rıfkı Melul Meriç, İbrahim Hakkı Konyalı, Mübarek Galib, Ekrem Hakkı Ayverdi gibi ilim adamları, daha sonra Selçuklu ve Osmanlı devri kitabeleri üzerinde ciddi çalışmalar yapmış. Günümüzde de Osmanlı kitabeleri üzerinde çalışan akademisyenler ve sanatçılar var. Şehir şehir ya da Balkanlar, Yemen gibi bölge bölge çalışanlar olduğu gibi son yıllarda daha kapsamlı çalışanlar da mevcut. Topraklarımızda yer alan, asırlar öncesinden kalma kitabelere bizler pek ilgi göstermesek de dünya genelinde nice araştırmacı sırlarını çözmek için çeşitli zamanlarda ülkemize gelmiş, özellikle de İstanbul’da kitabeleri okumuş, kayıt altına almış. 2009 yılında Hatice Aynur, Hakan Karateke ve Kayako Hayashi yönetiminde Galata Kulesi kitabesi önemli kitabelerden bir tanesi. Dünyanın en eski kulelerinden olan ve 528 yılında başlayan ve Türk Tarih Kurumu ile Bizans kralı Anastasius tarafından fener kulesi olarak inşa edilen yapının giriş kapısının üzerinde süslemelerle Sultan II. Mahmud tuğrası işlenmiş. Tamir kitabesi çeşidine örnek gösterilen kitabeye Tokyo Yabancı Diller Okulu tarafından ay-yıldız motifleri de işlenmiş. Maalesef bir dönem kazınmış olan tuğranın alt kısmında Nuri Dede imzalı desteklenen projeyle ise; İstanbul, Edirne dört bölüm halinde celi talik ile 1832 tarihi not düşülmüş. Kitabenin şairi ise Pertev. ve Bursa kitabeleri fotoğraflanarak çözümlenmiş ve internete aktarılarak seri yapımlarından olan “Ne Yazıyor?” her ilgililere sunulmuş. Alakalı nice basılı gün önünden geçtiğimiz tarihi eserlerin yayının yanı sıra, internet üzerinden de üzerinde neler yazdığını anlatıyor, yüzyıllar pek çok kitabede ne yazdığını öğrenebilme öncesinden günümüze kalan ve önemli imkânımız var. Pek çok web adresi bilgiler sunan bu tarihi kimlik kartlarına meraklısına ayrıntılı bilgi sunuyor. dikkat çekiyor. Programın amacı; her türlü yıpranmaya karşı dayanıklı olan taştan yapıldığı için Kimi aydınların, sanat eseri asırları aşıp günümüze uzanmış kitabelerin izinde, tarihi yapılarımızı keşfetmek, bu ve tarihi vesika olarak yapıların kimi zaman tebessüm ettiren, kimi sahiplenmesi sayesinde zaman hüzünlendiren, kimi zaman şaşkına bazı kitabeler günümüze çeviren hikâyelerini devrin siyasi, sosyal ve kültürel özelliklerini seyirciyle paylaşmak. ulaştı. Fakat maalesef pek çok kitabenin yurt Kitabe nedir? Kitabe kelimesi Arapça “ketebe” kökünden dışına kaçırılmasına türemiş bir kelime. “Yazılı belge” anlamına engel olunamadı. Sadece geliyor. Sembolik, dini ve edebi referanslar Rusya’ya, Osmanlı’ya ait yoluyla eserin sahibi, mimarı, hangi Çeşmelerde sıklıkla şu ayet yazar: “Hayatı olan her maksatla yapıldığı, inşa tarihi gibi bilgiler 300 kitabenin götürülmüş şeyi sudan yarattık.” sunan kitabeler aynı zamanda dönemin olması vahim. siyaset, sanat, edebiyat ve hukuk tarihi bizler onların önünden habersizce açısından da sağlam kaynaklar olarak bir dönemin kültür ve medeniyetiyle ilgili çok geçip gidiyoruz. Ait oldukları mimarilerin çeşit fotoğrafik hafıza değerinde. Örneğin önemli veriler elde edebiliriz. içindeyken dahi ne söylediklerinden bir çeşme kitabesine bakarak dahi, o Topraklarımızda eski medeniyetlerden bihaberiz. İşte TRT 2’nin minimum süreli, 66 TRT VİZYON TRT VİZYON 67 kalma nice kitabe ve anıt olmakla birlikte kitabenin nereye konulduğunun bile derin medrese, han, hamam, köşk, saray ve en çok kitabe Osmanlı zamanından kalma. bir anlamı olabiliyor. resmi binaların içinde veya dışında; Osmanlılar inşa ettikleri cami, çeşme, Yapının kimin tarafından, ne zaman kapılarında, iç duvarlarında bulunuyor. türbe, medrese, kütüphane, hamam, kale, yapıldığı gibi bilgiler içeren kitabelere “tarih Hatta köprülere de asılmış. Öte yandan vakfiye, saray gibi anıtsal ve kamusal kitabesi”, tamiri hakkında bilgiler içerenlere mezar taşları da birer kitabe. yapılara inşa tarihi, yaptıranı, yapılış amacı “tamir kitabesi”, kemerler veya iç kapılar Genellikle cami kapılarında ve avlularda gibi temel bilgileri de içeren bazen uzun, üzerinde olanlara ise “kitabe levhası” bulunan levhalarda “Namaz müminler bazen kısa ve edebi, genellikle Türkçe ve deniyor. üzerine vakitleri belli bir farzdır”, Arapça bazen Farsça, genellikle sülüs ve mihraplarda “Artık yüzünü Mescid-i Haram celi sülüs, bazen ta’lik hattıyla, nazım ve Kitabeler yapının neresinde? tarafına çevir”, çeşmelerde ise “Her nesir kitabeler yazmışlar. Bu kitabelerde Kitabeler, mimarinin estetik tamamlayıcısı, canlıyı sudan yarattık”, “Rableri onlara temel bilgilendirmelerle yetinilmemiş, çoğu süs ve ihtişam unsuru olarak da dikkat tertemiz bir içecek içirir” gibi ayetler var. zaman sembolik anlamlar da yüklenmiş. çekiyor. Her biri sanat ve mimari harikası Kütüphanelerin girişlerinde ise genellikle Binaların estetik dekorunu da tamamlayan ve yapıyla uyum içinde. Cami, mescit, “Orada esaslı kitaplar vardır” yazar.

Washington’daki dikilitaş anıtında Osmanlı tuğrası Üç kıtaya yayılmış medeniyetin izini kitabeler yoluyla sürüyoruz. Hatta 19. yüzyılda Osmanlı’nın Amerika’daki saygın konumunu yine bir kitabe sayesinde anlıyoruz ki bu kitabe Washington’daki meşhur dikilitaş anıtında kazılı. Washington Anıtı’na hem kendi eyaletlerinden hem de başka devletlerden birer hatıra taşı veya kitabe koymak isteyen ABD yetkilileri, 1853 yılında J.P. Brown adlı elçilerini Osmanlı hükümetine gönderirler ve taleplerini bildirirler. Sultan Abdülmecit talebi kabul eder ve kitabeye kazınacak beyiti yazma görevini Ziver Paşa’ya verir. Abdülmecit’in tuğrasının da bulunduğu beyiti mermere kazıma işini ise Kazasker İzzet Efendi yapacaktır. Kitabeler kimi gerçekleri Üstelik bu beyitte, diğer ülkelerin yaptığı gibi George Washington’ı övmek gün yüzüne çıkarmak yerine, ABD ile dostluğun devamını anlamında da değerlidir. temin için Sultan Abdülmecit’in adının Selanik’te Beyaz Kule Washington’daki yüksek taşa yazıldığı belirtilir. Metnin aslı şöyledir: diye bilinen güzide Devâm-ı hılleti te’yid içün Abdülmecid yapının Venediklilere Han’ın Yazıldı nâm-ı pâki seng-i bâlâya ait olduğu söylenirken, Vaşington’da. Washgington’da O zamanlar ABD’nin İstanbul’da bulunan kitabe büyükelçisi bile yokken, Osmanlı’dan kitabe istemesi nasıl açıklanabilir? fotoğrafı sayesinde Büyük ihtimalle bunun nedeni, aslında Kanuni 1848 ayaklanmasında Avusturya ve Sultan Süleyman’ın Rusya’ya karşı mağdur durumdaki Macar ve Polonyalı mültecilere kucak emriyle yaptırıldığını açan tek devletin Osmanlı oluşudur. öğreniyoruz.

66 TRT VİZYON TRT VİZYON 67 TRT’DEN Zeynep ÖYMEZ / [email protected] Mavi Vatan geçilmez! Türkiye yerli ve milli sismik araştırma ve sondaj gemilerimiz ile tüm engelleme çalışmalarına rağmen Mavi Vatan’da faaliyetlerine devam ediyor. Denizlerimizde neler yaşandığı TRT Haber’in “Mavi Vatan” belgeselinde tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.

aptan-ı derya Barbaros gösterdi ki bu tarihi deniz ipek yolu aynı Barış Anlaşması, Sevilla Anlaşması Hayreddin Paşa, beş asır zamanda enerji kaynaklarının yatakları. hangi hükümleri içeriyor, nasıl anlamamız önce dönemin ulu sultanı Türkiye’nin milli gemileri Barbaros gerekiyor? Kanuni Sultan Süleyman’a Hayrettin Paşa Sismik Araştırma Gemisi, “Denizlere hâkim olan cihana Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi, Yavuz Denizi, havası ve karası ile vatan hâkim olur” demişti. Paşa Sondaj Gemisi, Fatih Sondaj Gemisi bir bütündür kazandığı zaferlerle Osmanlı’nın en parlak Doğu Akdeniz’de; Kanuni Sondaj Gemisi Zihinlerdeki pek çok soruya cevap veren Kdönemine damgasını vurarak bu sözünde Karadeniz’deki çalışmalarına devam “Mavi Vatan” belgeseli TRT Haber’de ne kadar haklı olduğu ispatlamıştı. ediyor. Milli gemilerimiz, denizlerimizde yayınlandı. Birçok bilinmeyeni gün yüzüne Akdeniz’i “Türk Gölü” haline getiren Türkiye’nin ve KKTC’nin haklarını çıkaran belgesel TRT Haber’in tamamen Barbaros o günlerden bu günleri görür korumaya, ülkemizin denizlerdeki varlığını kendi imkânlarıyla hayata geçirildi. gibiydi. Bugün Doğu Akdeniz’de bir oyun güçlendirmeyi sürdürüyor. Bu gemilerin Belgesel için TRT Haber ekibi, 8 bin oynanıyor ve Türkiye bu oyunun dışında varlığı ne anlam ifade ediyor? Kimi, neden kilometre yol kat etti. bırakılmak isteniyor. Peki, ama neden? rahatsız ediyor? Çekimleri 10 kişilik ekiple 40 gün 2 bin 280 km ile Akdeniz’e en uzun kıyısı “Mavi Vatan”, “kıta sahanlığı”, “kara suyu”, süren belgeselin yapımcılığını Didem olan Türkiye üç tarafı çevrili bir yarım ada “münhasır ekonomik bölge”, “navtex” gibi Şahsuvaroğlu, yönetmenliğini Kemal malumunuz. Karadeniz, Boğazlar, Ege bu süreçte sıkça duyduğumuz kavramlar Soğukdere, sunuculuğunu Ahmet Denizi ve Akdeniz dünyanın en stratejik ne ifade ediyor, nasıl anlamız gerekiyor? Görmez, editörlüğünü Ahmet Bağçeci suyolları. Son keşifler de bir kez daha Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Lozan üstlendi.

68 TRT VİZYON TRT VİZYON 69 Mersin Uluslararası Limanı

Mavi Vatan doktrini, 783 bin kilometrekare kara, 462 bin kilometrekare deniz alanıyla birlikte Türkiye’nin sınırlarının 1 milyon 245 bin kilometrekare olduğunu ifade ediyor. Burada bir parantez açarak Mavi Vatan ile ne kastedildiğini anlatalım. Türkiye’nin deniz yetki alanlarına, denizlerdeki sınırlarımız olan 462 bin kilometrekare’nin de vatanın parçası olduğu görüşüne dayanıyor Mavi Vatan. Ülke sınırlarının 783 bin kilometrekare’den ibaret olmadığı, 462 Mavi Vatanı “Denizlerdeki Misakı Millimiz” önemli” sözleri bugün yaşananları özetler bin kilometrekare deniz alanıyla birlikte 1 olarak tanımlayarak “Türkiye’nin verecek gibiydi. milyon 245 bin kilometrekare olduğunu ifade ne bir avuç toprağı ne de bir damla suyu Mavi Vatan’ın Uluslararası Mersin ediyor. Çünkü vatan savunması denizlerde vardır.” dedi. Limanındaki konuğu ise akademisyen başlıyor. Belgeselde Mavi Vatan’a dair tüm Emekli Tümamiral Dr. Ali Deniz Kutluk, Prof. Dr. İlhan Ege idi. Ege, dünya deniz ayrıntılar anlatılıyor. Kardak’ta yaşananlar, adalar ve kayalıklar; ticaretini sırtlayan konteynır gemilerinin kıta sahanlığı, kara suyu ve münhasır her dördünden birinin Süveyş Kanalı yolu “Denizlerdeki Misakı Millimiz” ekonomik bölge konularında bilgiler ile Doğu Akdeniz yolunu kullandığına Belgeselde çok önemli isimlerin aktarırken önemli noktalara dikkat çekti. dikkat çekti. Prof. Dr. Ege Güney Kıbrıs görüşlerine de yer verildi. Doğu Akdeniz’de Türkiye, Tuna-1 olarak bilinen Sakarya Gaz Rum Kesiminde Çin’in bir liman ve tersane dengeleri değiştiren; Libya ile Türkiye Sahası’nda 320 milyar metreküp doğal gaz işlettiğine dikkat çekerek önemli bilgiler rezervi keşfederek büyük bir başarıya imza arasında, Münhasır Ekonomik Bölgelerin aktardı. attı. Sahada görev yapan enerji uzmanı belirlenmesine yönelik imzalanan Kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler anlaşmanın fikir babası ve mimarı olarak Emin Emrah Danış “Arayamaz dediler TRT Haber’in Mavi Vatan belgeselini bilinen Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı aradık. Bulamaz dediler bulduk. Çıkaramaz TRT’nin sosyal medya hesaplarından önemli ayrıntılar paylaştı. Bahçeşehir dediler çıkarıyoruz. Türkiye’nin yapılamaz izleyebileceklerini hatırlatarak sözlerimizi Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler denileni kendi milli ve yerli varlığıyla noktalayalım. Merkezi (BAU DEGS) Başkanı olan Yaycı, başarması, insan kaynağını yetiştirmesi çok

68 TRT VİZYON TRT VİZYON 69 GÜNCEL Ela GÜRMAN / [email protected] Salgında küçük dostlarımıza tutunduk Kimi zaman evlere kapandığımız kimi zaman kısıtlı sosyalleştiğimiz bugünlerde evcil hayvanların dostluğuna sığınıyoruz.

elki de hiç tahmin ferdi olduğunu, yaşamsal hakları etmedik salgının olduğunu unutmamak gerek. bu kadar uzun süreceğini... Çocuklar açısından hayvan Sarsıcı toplumsal sevgisi önemli etkilerinin farklı Son dönemde, çocuklar ilk defa alanlarda görüldüğü hastalık, evde küçük bir dostla yaşama Bher birimiz için değişik ısrarlarının karşılığını alıyor. Bu açılımlara neden oldu. İş sayede çocuklara büyük oranda hayatımız, okul düzenimiz, aşılanıyor hayvan sevgisi. Onlara sosyal ilişkilerimiz hatta arkadaşlık edecek karşılıksız monoton ev yaşantımızdaki sevginin kaynakları hayvanlar, köklü değişimler bizi yeni sosyal ortamdan, okullarından normallere adapte etti. Peki, uzak kalan çocuklar için değerli bir ne kadar alıştık bu yeni öğreti şansı. Şüphesiz bu önemli düzene ve nasıl daha kolay paylaşımın sonu, çocukların hâle getirdik bu durumu? hayatında yanlış bir öğretiye İlk günler, ilk aylar yeni varmamalı. Onlar, sevdiklerini yarı uğraşlar, hobiler kazandırdı yolda bırakmanın, merhametsiz bize. Salgın nedeniyle olmanın, sorumlu olduğu bir candan kapanmalar oldukça spora, ev vazgeçmenin yanlışlığının bilincinde işlerine, meditasyona yöneldik. olmalı. Zor zamanda yaslandıkları Alışkanlıklarımızı değiştirdik, evcil hayvanları bırakmamak üzere çalışma şartlarımızı yeniden sahiplenmeyi bilmeliler. Bu doğruyu oluşturduk. Hastalık, vefat, ki artan talep karşısında veterinerler ve aşılama görevi ise tartışmasız aşı, doktor yorumları, istatistikler derken evcil hayvan malzemesi satan esnaflar ebeveynlerin. psikolojimizi korumak adına her birimiz şaşkınlıklarını gizleyemedi. bize en yakın gelen rahatlama yöntemini Sadece ülkemizde değil tüm dünyada Evcil hayvanınızın cins olması seçtik. Ancak dünya geneline bakıldığında evcil hayvan sahiplenmede artış gözlendi. şart mı? görülüyor ki dikkat çekici oranda küçük Öyle ki Amerika Birleşik Devletleri’nde, Bir evcil hayvan sahibi olmak aslında dostlarımıza yönelmişiz. barınaklarda, kedi veya köpek başlı başına bir değişim. Hayatı, başka kalmadığının belirtildiği şehirler oldu. canlıların gözünden görmek farklı bir boyut. Sahiplenme oranı arttı Hele hele insan dostlarının gözünün içine Evcil hayvan sahiplenme oranının kat be Onlardan vazgeçmeyin bakarken, hasta olduklarında başlarından kat arttığı bir dönemden geçiyoruz. Bu Bu ilgi oldukça değerli olsa da hayvan ayrılmazken, çılgınca oynarlarken, sıkıntılı zamanın en nahif kazançlarından severlerin en büyük korkusu pandemi dertlerini konuşmadan anlatırken biri hayvan sevgisine dönüş olsa gerek. bitince bu dostlardan vazgeçilmesi. Bu, hissettirdiklerinin karşılığı yokken... Ancak Sosyalleşemeyen insanoğlu başka bir sayısız hayvanın evsiz, yurtsuz, aç kalması unutulmamalı ki bu kıymet, sadece cins canlının dostluğuyla, karşılıklı sevgiyle demek. Oysa onlar merhametin, sadakatin, olarak addedilen evcil hayvanlara özgü huzur bulma yoluna girdi. Onun ihtiyaçlarını sevgi ve şefkatin öğreticileriyken… Elbette değil. Yüksek ücretlerle satın alınan giderirken, kendi boşluğunu doldurdu. bir gün pandemi bitecek. Ancak en büyük hayvanların aksine barınaklardan, Yaşamsal koşturmaları içinde bir hayvanın temenni o gün, insanoğlunun bu süreçten sokaklardan kurtarılan dostlarımızın sorumluluğunu almaktan kaçanlar veya elde ettiği kazanımlarını kaybetmeden değeri diğerlerinden az değil. Hatta bir onlardan korkanlar bambaşka bir dünyanın eski düzenine dönmesi. Hele hele bir canlı canlıyı soğuktan, açlıktan, susuzluktan, kapılarını aralamış oldu kendileri için. Öyle söz konusu ise onların artık ailemizin bir hastalıktan kurtarmanın manevi tatmini

70 TRT VİZYON TRT VİZYON 71 Ela GÜRMAN / [email protected]

Hayvan hakları Yaşayan tüm canlılar doğal haklara sahip olmalıdır. Bu hakların yok sayılması hem hayatın işleyişi hem de tabiat üzerinde ciddi tahribatlara sebep olur. Bu nedenle, tümünün ya da bir kısmının, kendilerine ait bir özerkliğe sahip oldukları ve acıdan kaçınma gibi temel çıkarlarının tıpkı insanların temel çıkarlarının korunduğu gibi korunması gerektiğini savunuyor “hayvan hakları” fikri. Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi, Ekim 1978’de, Paris UNESCO’da ilan edildi. Dünyada pek çok ülkede, hayvanlara işkence yapılması, hayvan üzerinden para kazanma amacıyla düzenlenen hayvan dövüşleri gibi olumsuz durumlar Evlere kapandığımızda en çok küçük çeşitle cezalarla engellenmeye dostlarımızın ne hissetiğini anladık çalışılıyor. Ülkemizde, hayvan hakları 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında düzenleniyor. Bu kanun, tüm hayvanların eşit olduğunu ve kanun hükümleri çerçevesinde yaşama haklarına sahip olduklarını belirtiyor. Hayvanlara yönelik eziyet, kötü muamele, öldürme gibi eylemlerde hapis cezası öngören hayvan hakları ile ilgili yasa teklifi üzerinde ise çalışmalar sürüyor.

açısından çok daha önemliler. Üstelik tüm dünyada işkence görerek yaşamsal hakları ellerinden alınan hayvan sayısının boyutu açıkça ortadayken.

Pandemi koşulları onları da etkileyebilir Bu küçük dostların pandemi süreci içinde Ev onlarındı biz ise misafir ilgi gördüğü bir gerçek ancak bir endişe de hâkim. Yaşanan bu hastalığın hayvanları ne kadar etkilediğinin bilinmemesi… Son yapılan açıklamalar bu yönde net bir bilgi vermese de daha önce yapılan “hayvandan insana virüs geçmez” beyanlarının yanı sıra bir grup bilim insanı, salgınının yayılmasını veya yeniden ortaya çıkmasını engellemek için köpek ve kedi gibi evcil hayvanlara da aşı yaptırılması gerekebileceğini söylüyor. Şüphesiz kendimizi koruduğumuz gibi onları da korumak, onların bir can olduğunu unutmamaktan geçiyor. Onlar bize mutluluk verirken bizim de onları kendimizden, fiziki ya da hakları açısından ayırmamamız gerekiyor. Hatırlatmakta fayda var: Dışarıda yaşayan nice küçük dostlarımız özellikle sokakların boş olduğu Onlardan vazgeçmeyelim günlerde yardımımızı bekliyor.

70 TRT VİZYON TRT VİZYON 71 GÜNCEL Meral ÜNSAL /[email protected]

Ünlü tablolar bir süredir dijital olanaklarla sergileniyordu Sanatın kripto hâli Dijital dünya her gün başka bir kavramla bizi şaşırtmaya devam ediyor. Şimdi ise milyon dolarlara alıcı bulan kripto sanat ürünleri revaçta.

ıllar önce, dergimiz başlanan, değişen ve belki de önemli First 5000 Days” bu yıllar boyunca yaptığı için Fikret Otyam ile ölçüde dijitalleşen dünyada sanat resimlerden seçerek hazırladığı kolaj… İleri bir sergisinde röportaj kavramını yeni bir noktaya taşıyan “kripto görüşlülük tam olarak bu olsa gerek! gerçekleştirmiştik. Zaten sanat” ürünleri ise gerçekten dudak Eser, 11 Mart 2021’de ünlü müzayede çok etkilendiğimiz tablolarını uçuklatan rakamlarla sahiplerinin oluyor. kurumu Christie’s aracılığıyla yapılan açık yakından gördüğümüzde Örneğin Beeple adıyla tanınan sanatçı artırmada satılmış. Rakamı bir kez daha, ise, onlardan birini duvarımıza asabilmeyi, Mike Winkelmann’ın tamamen dijital bu kez Türk Lirası ile tekrar edelim mi? Kur Yo kocaman gözlü kadınlarla her gün göz ortamda yer alan kolaj eserinin 69,3 milyon farkını ve küsuratları unutun, yaklaşık 526 göze olabilmeyi hayal etmiştik. Kendisi dolar değerinde olduğunu söyleyelim ve milyon Türk lirası… Eser neden böylesi de emekli bir TRT çalışanı olan Yalçın bu ilgi çekici konuyu birlikte anlamaya bir rakama satılmış derseniz, tıpkı diğer Gökçebağ’ın ya da Orhan Cebrailoğlu’nun çalışalım. eserler gibi ilk ve tek olduğu için, yani nadir tabloları için de bu hayalimiz aynıydı. olduğu için cevabı veriliyor. Yani internette Sanat eserlerinin benzersiz ve paha Dijital dünyaya doğanlar kopyasını bulsanız, hatta onu dilediğiniz biçilemez olması bir yana, elbette sabit 1981 doğumlu Mike Winkelmann, dijital ebatta bastırabilecek bile olsanız, eserin geliri olan insanlar için gerçek bir sanat çağın içine doğan kuşaktan. Aslında orijinali NFT ile nadirlik sertifikası almış. eserine kavuşmak hep hayal olarak grafiker. Bilgisayarında her gün bir dijital Peki nedir bu NFT? Yine anladığımız kalmaya mahkûm. resim yapmaya karar vermiş ve bu kararını kadarını aktaralım. Ancak bu arada Klasik sanatta hâl böyle… Peki kripto 14 yıla yakın sürdürmüş. İşte neredeyse 70 unutmadan ekleyelim bu eserler kripto para sanatta? Şimdilerde yeni yeni duyulmaya milyon dolara satılan eseri “Everydays: The birimiyle alınıp satılıyor. Son dönemde

72 TRT VİZYON TRT VİZYON 73 Johannes Vermeer’in başyapıtlarından İnci Küpeli Kız, Edvard Munch’un Çığlık tablosu ya da Vincent Van Gogh’un Yıldızlı Geceler adlı muhteşem eseri… Michelangelo’nun Davut Heykeli ya da Mimar Sinan’ın Süleymaniye Camii… Her biri paha biçilemez, eşsiz sanat şaheserleri. Peki alışageldiğimiz sanat Munch’un Çığlık Tablosu 120 Milyon Dolara satılmıştı eserlerinin dışında, kripto sanat olarak adlandırılan yeni alan nedir?

üzerinde çok konuşulan sanal paralar, anladığımız kadarıyla sanal sanatın da yolunu açmış.

Nedir bu NFT? Konunun içine girince çok sayıda terim karşımıza çıkıyor ama biz şimdilik NFT kavramını biraz açalım ve konunun geri kalanında kullanacağımız bu kavramı dilimiz döndüğünce aktarmaya çalışalım. Uzun uzun kelime açılımlarıyla kafa Dijital sergileme izleyenleri hayran bırakıyor karıştırmak istemiyoruz. Bu kavramı “bir otoriteye ihtiyaç duymadan orijinalliğin bir başka kripto sanat üreticisi Alana teyidi” olarak tanımlayan açıklama bizim Edgington adında bir kadın. Aslında en anlayabileceğimiz oldu. “Bir şeye sanatla hep uğraşan, ama çalışmalarını kimin sahip olduğunu belgeleyen dijital bir türlü dış dünyaya açmamış bu sanatçı, sertifikalar” tanımı daha da netleştirdi. ekonomik zorluklar yaşarken internet Örneklendirerek bir kere daha sayesinde bir anda hayatı değişmiş. somutlaştıralım. Diyelim ki bir fotoğraf Tuvale yaptığı yağlı boya tablolarının çektiniz. Bu fotoğrafın NFT’sini görüntülerini internet üzerinden oluşturduğunuzda, o fotoğrafın tek, satabileceğini keşfeden Alana, ilk orijinal olduğunu da dileyen herkese bu müzayedesinde binlerce dolarlık teklif yolla ispatlamış oluyorsunuz. Dolayısıyla almış ve 16 tablosunun dijital imajları 100 fotoğrafınızın pek çok kopyası olsa bin Kanada dolarına satılmış. 35 yaşındaki da, orijinalini almak isteyen birisi üç çocuk annesi sanatçı, sonuca hâlâ için onun adeta kimliği, karnesi gibi inanamadığını belirtiyormuş. düşünebileceğimiz NFT’si referans oluyor. Bu arada kripto sanat eserleri el Bu arada NFT’lerin sadece sanat eseri için değiştirirken, diğer sanat eserlerinin olmadığını, konser biletinden diplomaya, alınıp satılması sırasında yaşanmayan bir Kerem Topuz’un NFT çalışması ilk Türk tapu, sertifika gibi benzeri olmayan her farklılık da olabiliyormuş. Eserin asıl telifi hemşireyi resmediyor şeyin NFT haline getirilebildiğinin altını yaratıcısında kalıyormuş ve eğer eser el çizelim ve asıl konumuza geri dönelim. değiştirirse sanatçı belli bir miktar daha Parlayan yıldızımız çok kazanıyormuş… Sanata ve sanatçıya Gelelim ülkemize… Bu alanda da sessiz Annelikten kripto sanatçılığa değer veren bu uygulama takdir edilesi… sedasız isim yapanlar, sanal paralarla Son dönemlerde haberlere yansıyan küçük çaplı servete kavuşanlar, ünü

72 TRT VİZYON TRT VİZYON 73 İlk tweet bir Türk’e satıldı Kripto sanat söz konusu olduğunda yalnızca dijital resimler ya da o tür üretimler konuşulmuyor. Farklı ürünler de yazımızda dile getirdiğimiz sistemle alınıp satılıyor. Geçtiğimiz günlerde Twitter’ın kurucusu ve CEO’su Jack Dorsey’in paylaştığı ilk tweet, açık artırma sürecinin ardından kripto para ile 2.9 milyon dolara satıldı. Yazımızda değindiğimiz NFT açık Kripto paralar NFT alışverişinde kullanılıyor artırma platformlarından birinde düzenlenen dijital bir müzayedede, ülkemiz sınırlarını aşanlar var. Kripto Şimdilerde birkaç satışın Dorsey’in 15 yıl önce attığı ilk tweet’i sanat alanında adları parlayanlardan ilk kripto para ile bir başka CEO Sina karşımıza çıkanlar Murat Yıldırım, Pak, çok yüksek rakamlara Estavi satın aldı. Jack Dorsey, Tarık Tolunay gibi isimler. Belki ilerleyen ulaşmasıyla adı duyulmaya satıştan elde edilen gelirin yüzde sayılarımızda bu isimlerden birisiyle 95’ini aldı. Dorsey, “Twitter’ımı şimdi kuruyorum” yazan tweetinden elde dijital sanat kavramının derinliklerine başlanan, değişen ve belki de önemli ölçüde dijitalleşen edilen paranın, Afrika’ya yardım yapan uzanan bir söyleşi gerçekleştirebiliriz. bir kuruluşa aktarılacağını belirterek Şimdilik isimlerini zikretmekle yetinelim dünyada sanat kavramını Estavi’ye teşekkür etti. Eğer Estavi, ve çalışmalarına göz atmanızı önerelim. yeni bir noktaya taşıyan Tweeti tekrar satmak isterse; yüzde Özellikle de Tarık Tolunay’ın Fraktal 87.5’i kendisinin, yüzde 10’u Jack İstanbul adlı uzun soluklu çalışmasını çok “kripto sanat” ürünleri her Dorsey’in olacak. etkileyici bulduğumuzu da ekleyelim. alanda karşılık bulabiliyor. İşi bizler açısından beklenmedik Kripto sanat, dijital dünyanın sarmal bir şekilde daha da ilginç kılan ise, kollarından biri. Kimilerine göre tıpkı kadar anlayabiliriz sanırız. Yine de sizden Sina Estavi’nin Twitter hesabından Türk asıllı olduğunu açıklaması oldu. kripto paralar gibi şimdiden yatırım aldığımız cesaretle, geniş bir çerçeve Satışın ardından Twitter hesabı yapılması gereken, ileride çok daha çizmeye çalıştık. ziyaretçi akınına uğrayan Estavi’nin fazla değerlenecek ürünler söz konusu. attığı Türkçe tweetler merak konusu Kimilerine göre ise, şimdilik yükselen bir Kripto para çevre düşmanı olunca, Sina Estavi Türk asıllı değer gibi görünse de bir süre sonra adeta Araştırmalarımız sırasında çok olduğuna dair bir tweet paylaştı. bir balon gibi sönecek bir alan… önemsediğimiz bir bilgiye de ulaştık. Kripto sanat konusunun dışında gibi görünse Kuşaklar arası de, ödemelerin kripto para ile yapıldığını su kirleniyor. Sera gazı salınımı ile iklim Kripto sanat kavramını ne kadar anlayıp hatırladığımızda konu bu yazıda dile değişikliğine yani dünyamızın sonunu ne kadar anlatabildik bilmiyoruz. Daktilo ile getirilebilecek gibi duruyor. getirecek kaosa katkıda bulunuluyor. yazdığımız yazıların, dizgicimiz tarafından Meğer kripto paraların üretilmesi sırasında Yazılım mühendisi Stephen Diehl, Bitcoin bilgisayara geçirildiği, grafikerimiz inanılmaz derecede elektrik enerjisi ağının tek başına küresel ısınmayı 2 tarafından kâğıt üzerinde elle çizilerek harcanıyormuş. Çevre muhabiri ve yazarı derece arttırabileceğini dile getiriyor derginin mizanpajının yapıldığı bir dönemi Emily Atkin’e göre: “Tek bir Bitcoin işlemi, ve ekliyor: “Düşünün ki Bitcoin, dünya yaşadık bizler. Redaksiyon sırasında bir ailenin bir haftada harcadığı kadar için bu kadar zararlı olabilecek kripto yazıdan bir satır çıkacaksa, grafiker kretuar enerji gerektiriyor.” Korkunç değil mi? Daha para ağlarından yalnızca biri…” Bunun denilen bıçakla ince işçilik yapar, o satırı da korkuncunu öğrenmek ister misiniz? tam aksini yani kripto para üretimi keserek çıkarırdı. O dönemden dijital Bir günde yaklaşık 300 bin işlem yapılıyor. için yenilenebilir enerji kaynaklarının dünyaya doğan kuşağa bahsetsek, ne Elektrik enerjisi de hepimizin bildiği gibi kullanıldığını öne sürenler olsa da, ilk kadar gözünde canlandırabilirse, biz de bu genellikle fosil yakıt gerektiren enerji varsayımın doğru olma olasılığı bize göre kripto para ve sanat dünyasını ancak bu kaynaklarından sağlandığından, hava ve ürkütücü.

74 TRT VİZYON TRT VİZYON 75 74 TRT VİZYON TRT VİZYON 75 KARANLIK ODA Kürşat SAYGILI / [email protected] Ucube bir film: Düşükler Yassıada’da Karanlık Oda’da sinema ile propaganda arasındaki derin ilişkiyi tartışmalı bir film üzerinden inceliyoruz.

ubat ayının dördünde, yıl ve hâlâ nefes aldıkları ortaya çıkınca ikinci seyredenler gibi tereddütsüz bir şekilde onu 1906’da dört adam Kolombiya atışların yapılması emredildi. Ardından dört destekleyeceklerini düşündü. Bu fotoğrafların devlet başkanını öldürmeye tabut getirilerek cesetler mezarlığa götürüldü. en ilginç yanı mezarlık fotoğrafının ardından çalıştı. Correo Nacional Ülke siyasi istikrarsızlıkla çalkalanıyordu. başlıyordu. Kimin fikri olduğu bilinmemekle gazetesinin 6 Mart 1906 Bu sebeple Devlet Başkanı Rafael Reyes birlikte infaz fotoğraflarının yarattığı etkiyi Ştarihli Bogota baskısında bir istisnaya imza attı. Normalde infazlar fark eden Başkan Reyes, polis müdürü ve dönemin Kolombiya Devlet Başkanı General Piyade Okulu’nun avlusunda gerçekleştirilirdi. fotoğrafçı ile birlikte infaz öncesini yeniden Rafael Reyes’e suikast girişiminde bulunan Fakat bu defa öyle olmadı. Bunun yerine canlandırmaya karar verdiler. Devlet dört kişinin idamının detaylarına yer verilen kamusal bir alanda ve 10 bin kişinin önünde Başkanına yapılan saldırıyı ve saldırganların bir yazı yayımlandı. Suikast girişiminde gerçekleştirildi. Rafael Reyes bu olayı dört yakalanmasını yeniden hikâyeleştirdiler. bulunanlar, suikast girişiminin vuku bulduğu yıl önce biten ama ülkeyi perişan eden iç Ortaya çıkan şey tarihçilerin verdiği isimle aynı yerde kurşuna dizilerek idam edildiler. savaşın bakiyesi olarak görmüştü. Kendi bir sahte belgeydi. Hikâyenin anlatıldığı Kimin hazırladığı bilinmeyen haber son siyasi partisine mensup kişileri kamusal bir 22 fotoğrafın 18’i teatral bir mizansendi. derece detaylı yazılmıştı. İdam edilenlerin alanda infaz etmek hem bir güç göstergesi Kolombiya tarihindeki fotoğraflarla anlatılan şapkasının rengine kadar detaylarla hem de liberaller ve muhafazakârlar ilk masaldı. Bu ufak öyküleme girişimi süslenmişti. Gazeteci, idam mangasının arasında süregelen çatışmayı sonlandırmaya geleneksel olarak ülkede sinemanın doğuşu komutanıyla röportaj da yapmıştı. Komutan yönelik bir adımdı. Mümkün olduğunca olarak kabul edildi. soğukkanlılıkla hiçbir şeyin kutsal olmadığını geniş bir kitleye ulaşabilmek için Reyes Kolombiya’da sinemanın doğuşunu söylüyordu. İdam mangasının komutanının “10 Şubat” adında bir kitap bastırdı. Kitapta hazırlayan bu fotoğraflı mizansenler kitabı işaretiyle birlikte ilk atış sesleri duyuldu. olay fotoğraflarla anlatılıyordu. Reyes tarihimizdeki çok kritik bir noktayla, 27 Sonra bir grup doktor mahkûmları kontrol etti fotoğrafları gören insanların tıpkı infazı canlı Mayıs darbesiyle benzerlik gösterir. 27

76 TRT VİZYON TRT VİZYON 77 Düşükler Yassıada’da propaganda filminin afişi Adnan Menderes daima siyasi tarihimizin en önemli figürlerinden birisi oldu

Mayıs’ın seneidevriyesinde Kolombiya manipüle etmezlerse halkı darbeye ikna Demokrat Parti’yi yeren sözlerle değiştirilerek: Devlet Başkanı gibi darbeci subayların Halk edemeyeceklerini biliyorlardı ve planlarını “Olur mu böyle olur mu? /Kardeş kardeşi Partililer, gazeteciler ve akademisyenlerin de devreye koydular. Gazeteler o dönemin vurur mu? /Kahrolası diktatörler/Bu vatan desteğiyle nasıl mizansenler kurduklarını, etkin iletişim araçlarından biriydi ve yalan size kalır mı?” şeklinde okunuyordu. Aynı kitle iletişim araçlarını nasıl kontrol ettiklerini haberlerle halk darbeye ikna edilmek istendi. tarihlerde marşa ilave edilen sözlerin ve iletişim araçları üzerinden kitleleri nasıl Neticede 60’larda kitle iletişim araçları “Olur mu böyle olur mu? /Kardeş kardeşi manipüle etmeye çalıştıklarını anlatacağım. sınırlıydı; ancak darbenin meşruiyetini vurur mu?” kısmı posta pullarına basılarak Bu elbette sinema ile propaganda arasındaki ihtilalde arayan darbeciler halkı ikna yayınlandı. Tarihin acı bir cilvesi olarak, pullar derin ve ayrılmaz bağdaşık ilişkiyi gözler etmek için birçok yalana başvurmakta beis elden ele dolaşırken ve radyodan sık sık önüne serecektir. Önce özetle kitle kültürüyle görmüyordu. Bedii Kireçtepe’nin bildirisi atılan bu marş çalınırken marşın esas yazıldığı ilgili basit bir tanımlama yapalım. ilk taştı. Arkası gelecekti. Gazete, radyo, kişi olan Gazi Osman Paşa’nın torunu sinema ve fısıltı gazetesi çalışmaya başladı. Fatin Rüştü Zorlu Yassıada zindanlarında 27 Mayıs sabahından sonrası işkenceden geçiyordu. Bir ziyaret sırasında Şimdi kitle kültürünün tarifini aklımızda Yassıada cehennemi gözünün neden mor olduğunu soran tutarak 27 Mayıs 1960 tarihine gidelim ama Darbeciler 1958 yılında bir darbe annesine voleybol oynarken top çarptı hikâyemizi 27 Mayıs’tan bir hafta önce durumunda DP’lileri nereye götüreceklerini diyerek yakınlarına bir şey belli etmemeye başlatalım. 27 Mayıs’tan birkaç gün önce düşünmüşler ve Yassıada’da karar çalışsa da Yassıada’nın bir cehennem ve Adnan Menderes yurt gezisine çıkmıştı. kılmışlardı. Mahkeme salonu, hücreler ve tecrit yeri olduğu su götürmez bir gerçekti. İzmir’de onu coşkulu bir kalabalık karşıladı. benzeri her şey planlanmıştı. Yassıada’da Adnan Menderes’in duruşmalardaki yorgun Ankara’da darbe söylentileri vardı ama kurulan kukla mahkeme de tamamen ve bitkin hali halkta şüpheler uyandırıyordu; Menderes bu coşkulu kalabalığı görünce darbecilerin kontrolü altındaydı. Ada fakat Yassıada kapalı bir rejimdi. Ne içerden darbe ihtimalini yok saydı. Darbeden bir komutanı Tarık Güryay duruşmalara dışarı bilgi girebiliyordu ne de içerden dışarı gün önce de Eskişehir’deydi. Darbeci katılıyor ve süreci ona emredildiği şekliyle bilgi çıkabiliyordu. Mektuplar elli kelimeyle askerler Menderes’in konuşma yapacağı yönetiyordu. Öyle ki Hasan Polatkan’ın sınırlandırılmıştı ve sansürden geçiyordu. mikrofonun kablolarını keserek konuşmasını idam kararının açıklanacağı duruşmada Görüşlerde askerler daima bulunuyor ve engellediler. O günün gecesinde de darbe son sözlerinin bile tamamlanmasına izin Yassıada hakkında bilgi verilmesine müsaade oldu. Darbe bildirisi sabaha karşı radyodan verilmeden kalemi kırıldı. Tüm duruşmalar edilmiyordu. yayınlandı. Menderes Eskişehir’den boyunca radyoda Yassıada Saati adıyla Gazetelerde, 28 Nisan öğrenci olaylarında Kütahya’ya geçecekti ve darbe olduğu bir program yayınlanıyordu. Bu programı öldürülen ve asfalta gömüldüğü iddia edilen haberini almasına rağmen Kütahya’ya doğru önce Bedii Faik Akın sonraları Orhan Birgit, 100 kadar öğrenciden bahsediliyordu. yola çıktı. O sabah Eskişehir Örfi İdare Feridun Fazıl Tülbentçi, Orhan Aldıkaçtı Bu öğrencilerin ne aileleri vardı ne de Komutanı Bedii Kireçtepe matbuatın basması ve Baki Süha Ediboğlu hazırlıyordu. Altan isimleri… Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü için “herkesin dikkatine” bir bildiri yayınladı. Soykök de programı sunuyordu. Yassıada Faruk Oktay’a Adnan Menderes’ten ve Bildiride Adnan Menderes ve arkadaşlarının mahkemelerindeki bebek davası, köpek Celal Bayar’dan emir alarak öğrencileri iki uçak dolusu altın ve dövizle yurt dışına davası gibi ciddiye alınamayacak davaların öldürdüğünü itiraf etmesini istiyorlardı. kaçarken yakalandıkları yazıyordu. Bu radyolardan düzenli yayınlanması sağlanarak Ortada böyle bir olay yoktu. Bizans’tan kalma haber belediye hoparlörlerinden yayınlandı halk üzerinde bir tesir uyandırılmak zindanlarda günlerce akıl almaz işkenceler ve matbuata servis edildi. Halkın Menderes isteniyordu. Yayınlar sırasında fon müziği gören Faruk Oktay işkenceler sırasında öldü. ve arkadaşlarına teveccühünü bilen olarak da Plevne Marşı çalınıyordu. Marşın Menderes’e de yoğun bir şekilde işkence darbeciler, iletişim araçlarını kullanarak halkı Gazi Osman Paşa’yı anlatan kısımları ediliyor, bakanlar tekme tokat dövülüyordu. 76 TRT VİZYON TRT VİZYON 77 Kolombiya Devlet BaşkanıRafael Reyes’in siyasi propaganda filmi ülkede sinemanın doğuşuna Yassıada yargılamalarındaki bütün hukuki dayanaklar 24 Haziran 2020’de TBMM’de alınan kararla yürürlükten neden oldu kaldırıldı

Darbeciler bu haberlerin yine de bir şekilde bakıyor” mesajı veriliyordu. Film çekimi sızmasını engelleyemiyordu. Halkı manipüle Film nihayet kurgulandı demokratları yıkıntıya uğrattı. Celal Bayar etmek için bir şey yapmak gerekiyordu ve ve sinemalarda gösterime bu aşağılamaya dayanamayıp intihar kameranın sihirli objektifi devreye girdi. sokuldu. Elbette bu filmin girişiminde bulundu. Elli kelimelik sansürlü mektuplara sığamayacak duyguları Tevfik Düşükler Yassıada’da bir kurgu olduğunu anlayan İleri eşine yazdığı mektupta “filmimizi Milli Birlik Komitesi İrtibat Bürosu, Foto insanlar da vardı ama kitleler gördünüz mü?” diye acı ve ironik bir feryat Film’e bir film çektirmeye karar verdi. ile sitemkâr bir dille ifade etti. Film nihayet Darbeciler sinemaları da kontrol altında bir şekilde simülasyona kurgulandı ve sinemalarda gösterime tutuyordu. Hatta Yassıada duruşmaları dâhil edildi. Düşükler sokuldu. Elbette bu filmin bir kurgu olduğunu devam ederken ilginç bir tevafuk yaşandı. Yassıada’da filmi okullarda anlayan irfan sahibi insanlar da vardı Emile Zola’nın meşhur Dreyfus davasını ele ama kitleler bir şekilde simülasyona dâhil aldığı 13 Ocak 1898 tarihli “İtham Ediyorum” gösterildi. Öğrencilere edildi. Düşükler Yassıada’da filmi okullarda başlıklı makalesinden mülhem “İtham izlettirildi. Tarihimizin gösterildi. Öğrencilere izlettirildi. Tarihimizin Ediyorum (I Accuse!) filmi de o sıralarda en ucube filmi böylece vizyondaki yerini vizyondaydı ve darbeciler filmin halkta bir en ucube filmi böylece almıştı. karşılık bulmasından endişe duyarak filmi vizyondaki yerini almıştı. vizyondan kaldırtmıştı. Şimdi sinemalarda Propaganda güçtür kendi çektikleri filmin oynama vakti subaylar ise olmayan bir şeyi olmuş gibi Hitler’in propaganda bakanı olan Goebbels’e gelmişti. Hızlıca hazırlık yapıldı ve Nusret gösteriyorlardı, yani tarihi istedikleri gibi isnat edilen meşhur cümlede anlatıldığı Eraslan yönetmenliğinde bir film çekildi. yeniden yazıyorlardı. Mahkemede adil bir gibi yeterince büyük bir yalan söyleyen ve Bir gece yarısı demokratlar uyandırıldı. duruşma varmış gibi yapıldı. Bir belgesel onu tekrar etmeye devam eden darbeciler, Takım elbiselerini giymeleri emredildi. Tüm gibi kurgulanan filmin üst sesi aşağılayıcı bir şekilde halkın bir kısmını ikna etmişti. mizansenler kurgulanmıştı. Demokratların bir üslup kullanıyordu. Celal Bayar’ın Türkiye’de sinema ve propaganda ilişkisi adaya getirilişi yeniden canlandırıldı. Tekme havyara alıştığı için adadaki yemeği yeterince irdelenmedi. Televizyon, sinema, tokat adaya getirilen milletin vekillerine beğenmediğini söylüyordu bu aşağılayıcı sosyal medya, dijital platformlar gibi kitle filmde çok iyi davranılıyordu. Bir figüran ses. Oysa adada yenilen yemeklerin parası iletişim araçlarının kitleleri yönetmedeki etkin gibi zorla oynatıldılar. Düşünün, yıllarca bile maaşlarına el konulmuş ailelerden gücü şüphesiz su götürmez bir gerçektir. 27 bu ülkeye hizmet etmiş Menderes dâhil temin ediliyordu. On yıla yakın bakanlık Mayıs darbesi bunun en güzel örneklerinden birçoğu istiklal madalyası sahibi Kurtuluş yapmış ve II. Abdülhamit’ten sonra en çok biridir. Adnan Menderes’in idam edildikten Savaşı gazilerine figüranlık yaptırdılar. liseyi açmış, imam-hatipleri açmış, ODTÜ, sonra fotoğrafının çekilip servis edilmesi, Berber getirip tıraş ettirdiler, yemekhanede Karadeniz Teknik Üniversitesi, Erzurum duruşmalara hasta halde çıkartılıp yorgun yemek yedirdiler. Adada sanki keyifleri Atatürk Üniversitesi’ni açmış ve sayısız ve bitkin halinin servis edilmesi ve yıllarca çok yerindeymiş gibi davranmalarını esere imza atmış Demokrat Parti’nin bu fotoğraflar ve görüntüler üzerinden istediler. Bu Kolombiya Devlet Başkanı efsanevi Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’nin tarihin tersine çevrilip yeni nesillere gerçeğin Reyes’in kurguladığı mizansenden dikili bir ağacı yoktu. Yemek paralarını manipüle edilerek aktarılması bu araçları daha acımazsız ve daha alçakça bir göndermesi için henüz ergenlik çağındaki ellerinde tutanların tarihi de bir şekilde mizansendi. En azından Reyes gerçek oğlu Cahit İleri çalışmaya başlamıştı. yeniden yazdıklarını, gerçeği değil ideolojiyi bir olayı yeniden canlandırıyordu; cuntacı Fakat filmde ordu Demokrat Partililere “iyi dayattıklarını göstermektedir.

78 TRT VİZYON TRT VİZYON 79 SİNEMA Özlem KARADAYI DOĞAN / [email protected] Oscar’ın ardından 93. Akademi Ödülleri, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ilklere sahne oldu. İki ay gecikmeli olarak pandeminin gölgesinde gerçekleştirilen ödül töreni, canlı yayınla TRT 2’den izleyicilerle buluştu.

80 TRT VİZYON TRT VİZYON 81 eyecanını biraz yitirmiş olsa da, eskiye nazaran daha sönük geçse de değerinden bir şey kaybetmiyor Oscar töreni. Yine en çok konuşulan, yine aylar öncesinden başlayıp günlerce Hkritiği yapılan, yine en çok ses getiren ve önemsenen sinema etkinliği dünyanın büyük çoğunluğu için. Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri “En İyi Film”, “En İyi Akademisi tarafından 1929’dan bu yana Yönetmen” ve “En İyi verilen Oscar Ödülleri, bu yıl 93. kez Kadın Oyuncu” sahiplerini buldu. Sinema dünyasının ödüllerini en prestijli ödülleri kabul edilen Oscar toplayan “Nomadland” gecenin yıldızı oldu Ödülleri, bu yıl pek çok ödül töreninin salgın nedeniyle sanal sahnede ve uzaktan bağlantı yoluyla yapılmasına rağmen yüz yüze bir etkinlik olarak düzenlendi. 92. Akademi Ödülleri, 2020 Şubat’ında henüz pandemi ilan edilmeden gerçekleştiği için diğer pek çok festival ve etkinlik gibi ertelenme ya da iptal edilme durumuyla karşı karşıya kalmamıştı. Ancak bu yılki ödül töreni, salgın koşulları nedeniyle iptal olmasa da iki ay gecikmeli olarak yapıldı. Tabii pandeminin gölgesinde. Oscar tarihinde En İyi Korona önlemleri nedeniyle geçen yıllara Yönetmen ödülünü kazanan ikinci kadın göre çok az sayıda kişinin davet edildiği olan Chloé Zhao, ilk tören, test ve sosyal mesafe önlemleri Asyalı kadın olarak da alınarak Los Angeles’taki iki ayrı mekânda bir ilki gerçekleştirdi gerçekleştirildi: Ödül töreninin geleneksel “Nomadland” filminin başrol oyuncusu evi Dolby Tiyatrosu ve Union Tren Garı “En İyi Film”, “En İyi Frances McDormand’in, “En İyi Kadın Son iki yıldır olduğu gibi yine resmi bir Oyuncu” ödülünün sahibi olduğu gecede “En sunucusu olmayan 2021 Oscar Ödülleri Yönetmen” ve “En İyi İyi Erkek Oyuncu” ödülüne aynı zamanda töreninde, kırmızı halı geçidinin ardından Kadın Oyuncu” ödüllerini “En İyi Uyarlama Senaryo” dalında da sinema dünyasının en iyileri açıklandı. toplayan “Nomadland”in ödül kazanan “The Father” filminin başrol oyuncusu Anthony Hopkins, layık görüldü. Gecenin yıldızı: Nomadland yönetmeni Chloé Zhao, The 83 yaşındaki Anthony Hopkins, bu ödülü 93. Akademi Ödülleri’ne bu yıl “Nomadland” Hurt Locker’a imza atan alan en yaşlı kişi olarak kayıtlara geçti. İkinci filmi damgasını vurdu. “Nomadland”, “En Bigelow’dan sonra En İyi kez Oscar alan Hopkins, “The Father”da bir İyi Film”, “En İyi Yönetmen” ve “En İyi demans hastasını canlandırıyor. Kadın Oyuncu” ödülleri olmak üzere toplam Yönetmen ödülünü kazanan Gecede, “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” üç Oscar kazandı. Film, 60’lı yaşlarında ikinci kadın, ilk Asyalı kadın ödülünü “Minari” filmindeki performansı ile bir kadının ekonomik krizden sonra Yuh-Jung Youn kazandı. Bu kategoride Nevada’daki bütün malvarlığını kaybedip oldu. ödül alan ilk Güney Koreli aktris olan Youn, bir karavan alarak ABD’nin batı eyaletlerini ödülünü Brad Pitt’ten aldı. Youn yaptığı dolaşmasını konu alıyor. Geçtiğimiz yıl görülmüştü. Ödül töreninde bu yıl da bir ilk konuşmada, “Adım adım inşa edilmiş uzun verilen ödüller konusunda oldukça cesur yaşandı. “Nomadland”in yönetmeni Chloé bir kariyerim var. Hiçbir şey ‘pat’ diye olmadı davranan Akademi, yeni bir döneme Zhao Oscar tarihinde bu ödülü kazanan ve bu ödülü almak benim için çok büyük bir girdiğinin sinyallerini vermişti sanki. En ikinci kadın yönetmen oldu. Ve tabii Asyalı mutluluk” dedi. “İyi Film Ödülü” Oscar tarihinde ilk defa ilk kadın… “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünü ise yabancı dilde çekilen bir filme verilmiş; 39 yaşındaki Çinli yönetmen, ödülünü “Judas and the Black Messiah” filmindeki “Parazit/Parasite”, “En İyi Film” ve “En İyi kabul ederken yaptığı konuşmada, “Bu performansı ile Daniel Kaluuya elde etti. Uluslararası Film” kategorilerinde Oscar ödülü, ne kadar zor olursa olsun içlerindeki Kaluuya ödül konuşmasında, kendisini alırken; “En İyi Yönetmen” ödülüne de iyiliğe ve birbirlerinin içindeki iyiliğe dünyaya getirdikleri için annesi ve babasına “Parazit”in yönetmeni Bong Joon Ho layık tutunmak için cesaret ve inanca sahip olanlar için alıyorum” dedi. teşekkür etti.

80 TRT VİZYON TRT VİZYON 81 “En İyi Film” ve “En İyi Yönetmen” dâhil Ödüle layık görülenler toplam 10 dalda ödüle aday gösterilen En İyi Film: Nomadland David Fincher imzalı “Mank” ise “En İyi En İyi Erkek Oyuncu: Anthony Hopkins (The Father) Görüntü Yönetmeni” ve “En İyi Yapım En İyi Kadın Oyuncu: Frances McDormand (Nomadland) Tasarım” dallarında olmak üzere sadece iki En İyi Yönetmen: Chloé Zhao (Nomadland) ödülle yetinmek zorunda kaldı. En İyi Uyarlama Senaryo: The Father En İyi Uluslararası Film: Another Round “Quo Vadis, Aida?” da finaldeydi En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Daniel Kaluuya (Judas And The Black Messiah) En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Youn Yuh-Jung (Minari) En İyi Özgün Senaryo: Emerald Fennell (Promising Young Woman) En İyi Saç ve Makyaj Tasarımı: Ma Rainey’s Black Bottom En İyi Kostüm Tasarımı: Ma Rainey’s Black Bottom En İyi Ses: Sound of Metal En İyi Film Kurgusu: Sound of Metal En İyi Görsel Efekt: Tenet En İyi Kısa Film: Two Distant Strangers En İyi Kısa Animasyon: If Anything Happens I Love You En İyi Animasyon: Soul En İyi Özgün Müzik: Soul En İyi Özgün Şarkı: “Fight For You” (Judas And The Black Messiah) Bosna Hersek’in Oscar adayı olarak En İyi Belgesel: My Octopus Teacher listeye giren TRT ortak yapımı “Quo Vadis, En İyi Kısa Belgesel: Colette Aida? - Nereye Gidiyorsun Aida?” 93. En İyi Sinematografi: Mank Oscar ödüllerinde “En İyi Uluslararası En İyi Yapım Tasarımı: Mank Film” kategorisinde yarışacak 5 adaydan biri olarak seçilmiş ve yüzümüzü güldürmüştü.“Nereye gidiyorsun Aida?”nın Danimarka’dan “Another Round”, Hong Kong’dan “Better Days”, Romanya’dan “Collective” ve Tunus’tan “The Man Who Sold His Skin” filmleriyle yarıştığı gecede ödül, Danimarka’ya gitti. Bosna Hersek’in Srebrenitsa kentinde Sırp askerleri tarafından kadınlar ve çocuklar dâhil on binlerce Bosnalının öldürüldüğü soykırım günlerinde geçen ve insanlık tarihinin en kara sayfalarından biri Srebrenitsa katliamına mercek tutan Jasmila Žbanić imzalı film, ödül kazanamamış olsa da, gerçekleri tüm dünyaya büyük harflerle haykırmış olması sebebiyle büyük bir alkışı hak ediyor. “Nereye gidiyorsun Aida?”nın Danimarka’dan “Another Round”, Hong Kong’dan “Better Days”, Romanya’dan “Collective” ve Tunus’tan “The Man Who

Daniel Kaluuya - En İyi Sold His Skin” filmleriyle Yardımcı Erkek Oyuncu Youn Yuh-Jung - En İyi yarıştığı gecede Ödülü (Judas And The Black Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü Messiah) (Minari) ödül, Danimarka’ya gitti.

82 TRT VİZYON İçsel bir yolculuk Chloé Zhao’nun üçüncü filmi olan “Nomadland”, 2008 krizi sonrası her şeyini kaybeden altmışlı yaşlarındaki bir kadının, Kuzey Amerika’nın batısında karavanıyla birlikte yaşadığı göçebe hayatını konu ediniyor. Fern ekonomik krizin sebep olduğu işsizlik ve eşini kaybetmenin verdiği duygusal yıkımla baş etmeye çalışan yalnız bir kadındır. Nevada’daki küçük yerel şirketin batması sonucu, Fern her şeyini toplar ve karavanıyla birlikte günümüz göçebelerinin yaşamlarını keşfetmek üzere yollara koyulur. Amerika’nın batısındaki uçsuz bucaksız düzlükler boyunca devam eden bu serüvende Fern’e yoldaşlık eden günümüzün gerçek göçebeleri Linda May, Swankie ve Bob Wells ile de tanışıyoruz. Jessica Bruder’in “Nomadland: Surviving America in the Twenty - First Century” kitabından uyarlanan filmde başrol oyuncusu Frances McDormand’ın yanı sıra David Strathairn, Linda May, Charlene Swankie, Bob Wells, Derek Endres, Peter Spears ve Tay Strathairn yer alıyor. Senaryo ve kurgu çalışmalarını da yönetmen Chloé Zhao’nun üstlendiği filmde, görüntü yönetmenliğini Joshua James Richard üstlenirken, filmin atmosferine şiirsel bir hava katan müzikler ise İtalyan besteci Ludovico Einaudi’ye ait. Belgesel tadındaki film izleyenleri bir anlamda içsel bir yolculuğa da çıkarıyor.

Çin’den sansür uygulaması Pekin doğumlu Zhao’un başarısı, uluslararası basında geniş yankı uyandırırken, Çin’in resmi yayın organları CCTV ve Xinhua bu başarıyı görmezden geldi. Ülkenin sosyal medya platformlarından Weibo’da, 14 milyondan fazla takipçisi olan film dergisi Watch Movies tarafından Zhao’nun yönetmenlik başarısını duyuran bir bildirim, paylaşılmasından birkaç saat sonra sansürlendi. Ayrıca “Chloé Zhao, En İyi Yönetmeni kazandı” etiket çalışması da sansüre maruz kaldı. Film meraklıları arasında popüler bir uygulama olan Douban, “Nomadland” ve “Zhao (Cao) Ting” için yapılan aramaları yasaklayarak “arama sonuçlarının ilgili yasa ve yönetmeliklere göre görüntülenemediği” uyarısını paylaştı. Uygulamada Zhao’nun başarısıyla ilgili birçok konuşma zinciri silinirken, ülkedeki en büyük mesajlaşma uygulaması olan WeChat’teki bir haber de silindi. Zhao, geçen ay en iyi yönetmen ödülünü kazandığı Altın Küre Ödülleri’nde yaptığı konuşma sebebiyle Çin’de tepkiyle karşılanmıştı. Yönetmenin, ülkenin yönetim sistemiyle ilgili yaptığı yorumlarla kendi ülkesine hakaret ettiği iddia edilmişti. Kaynak: AA

“Nomadland”deki performansı ile “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü alan Frances McDormand, yönetmen Chloé ile birlikte KISA KISA Mine Sultan ÜNVER / [email protected]

TRT ortak yapımı “Gölgeler İçinde”ye Los Angeles’tan ödül Dünya prömiyerini 42. Moskova Uluslararası Film Festivali’nde yapan TRT ortak yapımı “Gölgeler İçinde”, festival yolculuğunu sürdürüyor. Geçen ay Fantaspoa Uluslararası Fantastik Film Festivali’nde başrol oyuncusu Numan Acar ile “En iyi Erkek Oyuncu” ödülünü alan yapım, bu ay Los Angeles’ta düzenlenen South East European Film Festivali’nde “En İyi Sinematografi” ödülüne layık görüldü. Türkiye prömiyerini 57. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gerçekleştiren yapım, festivalden Film-Yön En İyi Yönetmen ve SİYAD En İyi Film ödülleri başta olmak üzere toplam 5 ödülle dönmüştü. “Gölgeler İçinde”, 8. Boğaziçi Film Festivali’nde de jüri tarafından “En İyi Yönetmen” ve “En İyi Görüntü Yönetmeni” ödüllerine layık görülmüştü. Erdem Tepegöz’ün yazıp yönettiği film, ilkel teknolojiyle yönetilen bir fabrikada işçilerden birinin sistemi sorgulamasıyla değişmeye başlayan hayatlarına odaklanıyor. Çekimleri Gürcistan’da hâlâ aktif olan bir maden kasabasında yapılan bilim kurgu türündeki filmin başrolünde Numan Acar yer alırken, Vedat Erincin, Ahmet Melih Yılmaz, Emrullah Çakay, Muharrem Bayrak ve Selin Kavak da rol alıyor.

TRT ortak yapımı “Bir Düş Gördüm”e Nepal ve Hindistan’dan ödül “Bir Düş Gördüm”, Nepal Uluslararası Film Festivali’nde (NIFF) International Federation of Film Societies (IFSS) tarafından seçilmiş festivallerde verilen “The Don Quijote Award”a layık görüldü. Ödül sahibi, İtalyan film yapımcısı Laura Mancuso Prizzitano, Hint film aktivisti Madhurima Barua Sen ile Nepalli film yapımcısı Ritar Sherpa’dan oluşan jürinin değerlendirmesiyle belirlendi. “Bir Düş Gördüm” en son 11. Dada Saheb Phalke Film Festivali, BangkokThai Uluslararası Film Festivali’nde ödül almıştı. Yönetmen Murat Çeri’nin ilk uzun metraj filmi “Bir Düş Gördüm”de “Akıllı Zeki”yi canlandıran oyuncu Recep Çavdar, “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünün sahibi olmuştu. Recep Çavdar, bu ödülle Nejat İşler’in Dakka Film Festivali’nde “En İyi Erkek Oyuncu” seçilmesinin ardından bu yıl uluslararası festivallerde ödül alan ikinci erkek oyuncu oldu. Film ayrıca İskandinav Uluslararası Film Festivali’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda uluslararası festivalden çeşitli ödüller aldı. TRT’nin ortak yapımcılığında çekilen ve uluslararası ismi “In My Dream” olan filmin görüntü yönetmenliğini Durmuş Sorkut, kostüm tasarımını ise Ebru Tunçoktay üstlendi. 2018’de düzenlenen Boğaziçi Film Festivali’nde Bosphorus Film Lab’in finalistlerinden olan, aynı yıl Malatya Film Festivali’nden de “TRT Ön Alım Yapım Desteği” ile dönen “Bir Düş Gördüm”de ayrıca Nevzat Yılmaz, Harun Reha Pakoğlu, Ferda Işıl, İsmail Hakkı, Nurdan Albamya, Mustafa Halazaroğlu, Emin Yalçın, Fatih Dokgöz, İsmail Kavrakoğlu, Furkan Aydın Çelik, Muhammed Emir Balcı, Muhammed Yakup Baybars ve Yusuf Ekinci rol alıyor. Dokuz yaşındaki Tarık’ın yaşadığı bir trafik kazası sonrası başından geçenlere odaklanan “Bir Düş Gördüm”ün konusu şöyle: Kazada babası hayatını kaybeden, annesi komaya giren Tarık, hafıza kaybı yaşar. Geçmişiyle bağı sadece gördüğü simgesel düşlerdir. Kazadan sonra köye dedesinin yanına giden Tarık, bu yeni hayatını, düşlerini ve orada yaşadıklarını hayata tutunma aracı olarak kullanır. Bu arada Tarık, annesi ölen bir sıpayı yaşatma çabasındadır. Film, yakın zamanda “Budapeşte Bağımsız Film Festivali”nde, “Bükreş Film Ödülleri Festivali”nde, “İbiza Uluslararası Bağımsız Film Festivali” panorama kategorisinde, İran’da ise “Roshd Film Festivali”nde yarışmaya devam edecek.

84 TRT VİZYON Mine Sultan ÜNVER / [email protected]

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden TRT Nağme’ye ödül Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 1959 yılından bu yana sürdürdüğü Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri’ni kazananlar açıklandı. 2020 Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri’nde TRT Nağme’de yayınlanan “Radyolu Günler” ödül kazandı. Radyo kategorisinde program dalında, Çiğdem Işık ve Sevilay Tunalı’nın TRT Nağme’de 2 Aralık 2020 tarihinde yayınlanan “Radyolu Günler” adlı programı ödüle değer bulundu. Radyoyu var eden, radyoya emek veren ve sevdiren sesleri tanıtmak, o ışıltılı dönemin eğlenme zevkini günümüze taşımak amacıyla hazırlanan “Radyolu Günler” ömrünü radyoculuğa adamış kıymetli isimlere selam ediyor. Her hafta çarşamba günü, saat 20.00’de TRT Nağme’de yayınlanan program, emekli TRT baş spikerlerinden Emin Baykırık’ın sunumuyla müzikseverlerle buluşuyor.

TRT Çocuk unutulmaya yüz tutmuş masalları ekrana taşıyor TRT Çocuk, küçüklere kültürel değerlerin kazandırılması amacıyla hazırlanan “Kız Kulesi Masalları” programıyla, unutulmaya yüz tutmuş masalları çocuklarla buluşturuyor. 23 Nisan’dan bu yana yayımlanan programla her hafta yeni masallar ekrana taşınıyor. Çoğunlukla Türk - Anadolu masallarına yer verilen programla, çocuklara kültürel değerlerin kazandırılması amaçlanıyor. Çünkü masallar, sunduğu samimi iletişim dili ve renkli hayal dünyası sayesinde çocukların zihinsel ve duygusal gelişimine destekte bulunuyor, nesiller arası iletişimde önemli bir kültürel taşıyıcı olarak rol oynuyor. Her bölümünde farklı bir ünlünün yer aldığı programın masal anlatıcıları arasında Burak Kut, Seray Gözler, Mustafa Sandal, Engin Altan Düzyatan, Serdar Kılıç, Ferman Akgül, Bahadır Yenişehirlioğlu, Ecem Özkaya, Hikmet Körmükçü, Begüm Öner, Hasan Kaçan ve Pelin Çift gibi isimler bulunuyor. Psikolog, pedagog ve çocuk gelişimi uzmanlarından oluşan ekip tarafından özenle seçilen masallar ve her bölüm için özel hazırlanan animasyonlarla zenginleştirilen program, müzikleriyle de beğeni topluyor. Her hafta sonu, saat 21.15’te ekrana gelen “Kız Kulesi Masalları”, 15 Mayıs’tan itibaren 21.20’de yayınlanmaya başlandı.

TRT VİZYON 85 TRT’den yabancı medya mensuplarına medya akademisi eğitimi TRT Eğitim Dairesi, Türkiye’de ikamet eden yabancı medya mensuplarına yönelik medya akademisi eğitimleri düzenliyor. Eğitimlerin ilki, TRT ile Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) arasındaki iş birliği çerçevesinde, “Asya Pasifik Çevrim İçi Medya Akademisi-II” kapsamında düzenlenecek. Türkiye’de ikamet eden çevrim içi televizyon kanallarında faaliyet gösteren yabancı medya mensuplarına yönelik program, 17 -21 Mayıs ve 31 Mayıs - 4 Haziran arasında çevrim içi yapılacak. TRT’nin alanında uzman isimleri tarafından verilecek eğitimlerde, “Sosyal Medya İçin Video Yapımı, Akıllı Cihazlar ile Fotoğraf ve Video Çekim Teknikleri, Fotoğraf Uygulaması, Ekranda Haberin Belirleyici Unsurlarını Oluşturma, Yapımcılık, Dekor/Sahne Tasarımı ile Temel Metin ve Senaryo Yazarlığı” konuları işlenecek. Medya mensuplarının kapasitelerine katkıda bulunmanın amaçlandığı eğitimlerle, farklı ülkeler için haber ve program yapan gazeteciler ile ikili ilişkiler geliştirilerek, Türkiye’nin tek kamu yayıncısı TRT tecrübesinin yabancı medya mensuplarıyla paylaşılması hedefleniyor. TRT ile Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı iş birliğinde, bu yıl boyunca yabancı gazetecilere yönelik sekiz farklı program yürütülecek. Katılımcı kitlesine göre, Türkçe, İngilizce veya farklı dillerde verilecek eğitimlerin Kasım ayında sonlanması planlanıyor.

TRT, AA ve YTB iş birliğiyle Afrika ülkelerine medya eğitimleri Afrikalı medya temsilcilerine yönelik, 24 - 31 Mayıs tarihlerinde 8 gün düzenlenecek AFMED 2 eğitim programında Anadolu Ajansı’nın ve TRT’nin deneyimli kadrosundan gazeteciler ve akademisyenler yer alacak. Programda dezenformasyonla mücadele, haberciler için sosyal medya takibi, fotoğrafçılık uygulamaları, temel fotoğraf düzenleme uygulamaları, temel video uygulamaları, haber yazma teknikleri, yeni medya ve sosyal medya uygulamaları ve ileri röportaj teknikleri gibi dersler verilecek. Programı başarıyla tamamlayan katılımcılara sertifika verilecek. AFMED’in ilki, AA ve YTB iş birliğinde 23 - 12 Kasım 2019’da düzenlenmiş, medya alanında teorik ve pratik eğitim verilen programa 13 ülkeden 20 Afrikalı gazeteci katılmıştı.

“TRT Çocuk Kitaplık” uygulaması zirveyi zorluyor TRT İstanbul Radyosu Çoksesli Gençlik Korosu Türkiye’nin en kapsamlı dijital çocuk kütüphanesi olma “11. Dünya Korolar Festivali”nde hedefiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda 32 ülkeden, 73 koronun katıldığı ve 08 Mayıs 2021 kullanıma açılan “TRT Çocuk Kitaplık” uygulaması, 3 günde tarihinde Yunanistan’da gerçekleştirilen “11. Dünya Korolar 100 bin kişi tarafından indirildi. Çocuk ve ebeveynler tarafından Festivali”nde, TRT İstanbul Radyosu Çoksesli Gençlik Korosu büyük ilgi gören uygulama, sesli kitap seçeneğiyle kullanıcılara “Gül Yine Sen” isimli şarkıyla ülkemizi başarı ile temsil etti. farklı bir deneyim sunuyor.

86 TRT VİZYON TRT’den 19 Mayıs Atatürk’ü TRT Müzik konserleri Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Zeynep Bastık, Oğuzhan Koç ve Eser özel yayınları Yenerler’in katılımı ile gerçekleşen TRT geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Gençlik ve Spor Bakanlığınca bayram coşkusunu özel programlarıyla düzenlenen “19 Mayıs Gençlik Konseri” evlere taşıdı. 23 Nisan Ulusal 19 Mayıs Çarşamba günü saat 21.00’de Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda canlı yayınla TRT Müzik’te ekrana geldi. olduğu gibi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Birinci Ordu Bölge Bandosu, Türk Gençlik ve Spor Bayramı’nda da Silahlı Kuvvetleri Mehteran Birliği ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk özel içeriklerini televizyon ve radyo TRT İstanbul Radyosu Çoksesli Gençlik TRT EBA’da kanallarında izleyici ve dinleyiciyle Korosu’nun gerçekleştirdiği “19 Mayıs TRT EBA Ortaokul ve TRT EBA Lise buluşturdu. 100. Yıl Konseri” İstiklal Mücadelesi’nin kanalında saat 09.00 itibarıyla yayınlanan 102. yıl dönümünde tekrar TRT Müzik’te “Doğan Güneşin İzinde” programında izleyiciyle buluştu. lise öğrencileri hazırladıkları sunumlarla Milli Mücadele sürecini anlattı, müzik performansı ile izleyiciler keyifli anlar yaşadı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un da çevirim içi katılımı ile 81 ilden öğrenciler Bakan Selçuk’a merak ettiklerini sorma imkânı buldu. TRT 2’de Hacettepe Gençlik Ayrıca TRT EBA Anaokulu’nda ekrana Senfoni Orkestrası konseri gelen “Takvim” programı, 19 Mayıs Şef Burak Tüzün yönetiminde Hacettepe kapsamında spor yapmanın, sağlıklı Gençlik Senfoni Orkestrası’nın TRT Radyoları özel programları yaşam ve beslenmenin beden, ruh ve düzenlediği konser 19 Mayıs Çarşamba Ulusal ve bölgesel yayın yapan tüm TRT zihin sağlığına olan katkılarını oyun temelli günü saat 16.00’da TRT 2’de yayınlandı. Radyoları bu yıl da 19 Mayıs Atatürk’ü etkinliklerle ele aldı. Solist olarak klarnetist Efil Özdemir, Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Yeni yarışma programı “Uzaktan Erişim kontrbas Atakan Altun, çellist Berfin coşkusunu dinleyicileriyle birlikte TRT EBA” 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Karagüzel ve piyanist Alp Güngör’ün yer yaşadı. Bu kapsamda, bütün TRT Gençlik ve Spor Bayramı özel bölümünde aldığı konserde, Giovanni Bottesini’nin Radyo kanalları yayın akışlarını günün Tozkoparan İskender dizisinin çocuk Grand Düo, Eduard Lalo’nun Re minör anlam ve önemine uygun içeriklerden oyuncuları Mustafa Kemal Atatürk ve Milli Konçerto, Beethoven’in Si bemol Majör oluşturuldu. Mücadele dönemiyle ilgili soruları yanıtladı. 2. Piyano Konçerto eserleri seslendirildi.

“Geldikleri Gibi” belgeseli TRT Belgesel’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100. yılına özel olarak hazırlanan “Geldikleri Gibi” belgeseli, kurtuluş mücadelesinin 102. yılında saat 19.35’te TRT Belgesel’de ekrana geldi. Belgeselde, Mondros Mütarekesi’nden başlayarak Kurtuluş Savaşı’na kadar olan Milli Mücadele süreci anlatılıyor. TRT Haber, “19 Mayıs Özel” programını 09.00-12.00 saatleri arasında uzman konuklar eşliğinde Samsun’dan canlı yayınla ekranlara getirdi. TRT 1 ise saatler 09.00’u gösterdiğinde Anıtkabir’deki 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı atmosferini canlı yayınla ekranlara taşıdı.

TRT VİZYON 87 AYRAÇ Mine Sultan ÜNVER / [email protected] Anneler pes etmez! Konuşamaz, yürüyemez denilen, serebral palsi hastası oğlunun hayata tutunabilmesi için pes etmeyen bir annenin tecrübeleri kendi cümleleriyle bu kitapta. Mucizeleri annesiyle birlikte yaşayan Emre bugün yürüyebiliyor, ihtiyaçlarını karşılıyor; hem Türkçe hem İngilizce konuşuyor.

eril Tokcan Üç haftalık diye gittikleri Avustralya’da yolculuk üç aya uzadı. eğitim aldı, grafik Çünkü işe yarıyordu tasarımı okudu, ve Emre’de her gün bir şirket kurdu, nice değişim vardı. Tanısı önemli işlere konduğunda “konuşamaz, imza attı. Evlendiğinde pek yürüyemez!” denilen Bçok kadın gibi anneliği tatmak Emre hareketlendi, kimi istedi fakat acı bir kabulleniş bilişsel değerlerini oldukça onu bekliyordu. Çünkü geliştirdi. Türkçe’nin yanı ikiz doğan çocuklarından sıra İngilizceyi öğrendi ve Emre, kardeşi Deniz’le konuşmaya başladı. Mutlu kıyaslandığında gelişim olarak ve farkındalığı yüksek, çok daha geriden geliyordu; müthiş espri anlayışına başını tutamıyor, desteksiz oturamıyordu. Emre 13 sahip bir çocuk oldu. Üç aylıkken, MR çekildiğinde buçuk yaşındayken, bir bir ebeveyn için en korkunç yaz, koltuğa yaslanmış ihtimallerden biri gerçekleşti; ayakta durup annesine serebral palsi teşhisi konuldu. “Anne, sen hep bana hazır Beril Tokcan yıkılmıştı. 29 olduğumda kendi başıma haftalık doğdukları için ayakta durabileceğimi uzun süre yoğun bakımda söylüyordun, bak işte kalan çocuklarının artık hazırım!” dedi ve ağırlığını sağlıcakla büyüyeceklerini, öne getirerek kendi başına gelişeceklerini düşünmüştü ayakta durdu ilk defa. ama öyle değildi. Yeni bir Bağımsız adımlar atmaya mücadeleyi kabullenmesi başladı. Hedefleri ise çok zor oldu, MR raporunu büyüktü; kaykayla takla aldığında çok ağladı. Fakat atmak ve dalga sörfü sonra her zamankinden daha yapmak. güçlü olması gerektiğini fark Oğlunun geçirdiği değişimi etti. Çünkü Emre enerjisini ve dönüşümü başka annesinden alıyordu. çocukların da yaşamasını Bunları neden yaşadığını isteyen Beril Tokcan, grafik deneyimlerini paylaştıkları forumları yeteri kadar sorgulamıştı. tasarım mesleğini bırakıp ABM eğitmeni Beril Tokcan savaşacaktı ve bunun için inceledi. Yüzlerini bile görmediği farklı olmaya karar verdi ve tecrübelerini tüm de bütün imkânlarını seferber edecekti! ülkelerden pek çok anneyle arkadaş oldu. ayrıntılarıyla kitaplaştırdı. Serebral palsili Tüm birikimini, hayat tecrübesini oğlu için Sonunda ABM’yi keşfederek bir umut bir çocuğun dönüşüm yolculuğunu anlatan değerlendirecekti. yakaladı. Etrafında benzer bir süreç yaşamış, Anat Baniel metodunu anlatan “Kids kitabı Anat Baniel Metodu, NöroHareket Beyond Limits” Amerika’da yeni çıkmıştı. tecrübelerinden faydalanabileceği hakkında muazzam bir anlayış ve iç Kitap, Beril Tokcan’ın başucu kitabı oldu. kimse yoktu. Nörologlar ise Emre’nin görüyle yazılmış. Bu kitap gerçek bir Ardından ABM’yi denemek için yurt dışına yapamayacağı şeylerden bahsedip, umut ve dönüşüm hikâyesi. Farklı gelişim gittiler. ABM; beynin kendini yenileme ve en karanlık tabloları çiziyorlardı. Tanı gösteren çocukların ebeveynlerinin, hatta değiştirme gücünden faydalanarak bireyin her ebeveynin, torun sahibinin, çocuklarla koyulduktan sonraki günlerde bilgisayar fiziksel, bilişsel ve duygusal gelişimini çalışan profesyonellerin bu kitabı okuması başından kalkmadan araştırma yaptı Beril artırma amacıyla yapılan bir farkındalık ne güzel olur. Tokcan. Yurt dışında ailelerin birbiriyle çalışmasıydı.

88 TRT VİZYON TRT VİZYON 89 12 HAZİRAN’DAN İTİBAREN HER CUMARTESi 14.30