N‹CE ALTI YILLARA

Y›l: 6 Say›: 21 Emekli olalı (pardon iş değiştireli) bir hayli zaman olmuş. Nisan-May›s-Haziran 2011 Zamanı durdurmak olanaksız. Hele yoğun tempo ile ISSN:1306-6595 çalışınca zaman kavramına da yeni bir tanımlama gerekiyor. Emekli olduğum günden beri hiç off günüm Mavi fiemsiye Turizm Ltd. fiti. Ad›na ‹mtiyaz Sahibi ve Genel Yay›n Müdürü yok. Bu yazıyı yoğun bir pazar gecesinden sonra saat Süreyya ÜZMEZ 02:00’da yazıyorum. Ama çok mutluyum. Beni bir gün dinlendirecek kadar boş geçmeyen yoğunlukta bir işim Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Mahmure ÜZMEZ var. Pazar günleri bizlerle birlikte olmaktan büyük keyif alan müdavimlerimiz var. Bizi daha da ileriye götürmeye Yay›na Haz›rlayan ve sevk ediyorlar. Yay›n Koordinatörü Recep Peker TANITKAN Son 6 aydır Discovery Channel bizi dünyaya tanıtıyor. [email protected] Kolombiya’dan, Brezilya’dan gecenin 23:00’ında bile yabancı müşteriler geliyor. Trilye’yi ilk devraldığım gün demiştim: “10 yıl sonra Fransız aşçılar bile gelip Trilye’de neler oluyor, bu lezzetler nasıl oluşuyor diye merak ede- Editör cekler.” Galiba dileklerim yerine geldi, Tanrı hedeflerimi Ayflegül DO⁄AN ele geçirmeme yardımcı oldu. Verdiğim sözler tutuldu.

Kapak Foto¤raf› Çünkü onuncu yılın dolmasına aylar kaldı. Çıtayı A. P›nar KÖKSAL yükseltmeyi ve alışkanlık yapmayı sürdüreceğiz. (Turgutreis-BODRUM) Bu arada dergimiz 6. yılını doldurdu. Mutlulukları sizlerle Reklam Servisi paylaşmaya, güzellikleri ifşa etmeye devam edeceğiz. Mavi fiemsiye Turizm Ltd. fiti. Daha iyi olmaya çalışmayan iyi olarak da kalamaz. Yay›n ‹dare Merkezi Trilye Restaurant Bol balıklı ve sağlıklı günler dileğiyle… Reflit Galip Caddesi Hafta Sokak 11/B Süreyya Üzmez Gaziosmanpafla-ANKARA Tel:(0312) 447 12 00-446 59 76 www.trilye.com.tr http://blog.trilyerestaurant.com/ http://social.trilyerestaurant.com/ http://www.facebook.com/trilyerestaurant http://friendfeed.com/trilye http://twitter.com/trilyefish

Grafik-Tasar›m Yusuf MEfiE- (Ajans-Türk)

Bask› & Cilt

Ajans-Türk Gazetecilik Matbaac›l›k ‹nflaat Sanayii A.fi. ‹stanbul Yolu 7. Km. ‹nönü Mahallesi Necdet Evliyagil Sokak No: 24 Bat›kent / ANKARA Tel: 03.312 278 08 24 - Fax: 0312 278 18 95 www.ajansturk.com.tr - [email protected]

Bas›m Tarihi: 05.04.2011

Dergideki reklamlar›n sorumlulu¤u firmalara, yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Bu yay›n›n bir bölümü ya da tamam› yay›nc›s›n›n izni olmaks›z›n ço¤alt›lamaz ve yay›nlanamaz.

Yay›n Türü: Yerel Süreli Yay›n Üç ayda bir yay›nlan›r. ‹Ç‹NDEK‹LER

Trilye’den Esintiler ...... 8 FERRİN KAYMAKLI Pazar Günleri Bal›k Yiyoruz ...... 22 BATMAN’DAN KAĞITHANE AYVA TATLISI Trilye’nin Çocuklar› ...... 24 EN İYİ 10

Müren Bal›¤› ...... 26

Meze Tepsisi ...... 28 58 36 44

Deniz Mahsullü Börek ...... 30

Deniz Mahsullü Salata ...... 31

Trilye’nin Yeni Lezzetleri ...... 32

Ka¤›tta Ahtapot ...... 34 BENİM TATLI PROF. DR. TRİLYE’NİN MELEĞİM MEHMET BİNNET YENİ LEZZETLERİ Kaymakl› Ayva Tatl›s› ...... 36

Benim Tatl› Mele¤im ...... 38 Bir Portre–Niyazi Ercan ...... 42 38 62 32 K⤛thane ...... 44

Sardes ...... 48

Colosseum ...... 52 Trevi ...... 54 DENİZ MAHSULLÜ BİR PORTRE MÜREN BALIĞI San Pietro ...... 56 SALATA NİYAZİ ERCAN

Ferin Batman’dan En ‹yi 10 ...... 58 Prof. Dr. Mehmet Binnet ...... 62 31 26 42 Durance ...... 64

Baflak Temel ...... 66

Famous People Visit Trilye ...... 70

Moray Eel ...... 74

Trilye’s Flavors ...... 76 COLOSSEUM MEZE TEPSİSİ DURANCE

New Flavors ...... 78

52 28 64 www.trilye.com.tr Trilye’den Esintiler... Trilye’de ağırlayan Yaşar Seyman’ın bu misafir- Ankara ve İç Anadolu Bölge Başkanlığını sür- perverliğini yakınen izleme olanağım oldu. Be- dürmektedir. Altan Öymen’in Genel Başkan ol- ni masaya çağırıp Koreli konuklarıyla tanıştır- duğu dönemde CHP Genel Başkan Yardımcılı- dı. Koreli başkan, Seyman’dan o kadar etkilen- ğı görevinde de bulunan Seyman, ulusal gaze- mişti ki Seyman’ın her söylediğini not alıyor- telerde yıllardır köşe yazarlığı yapmaktadır. Sa- du. Ona “lotus çiçeği” adını takmıştı. Entellek- yısız ödül sahibi olan Seyman’ın pek çok yazı- tüel bir insan olan Koreli sendika başkanının lı eseri bulunmaktadır. 1998 yılında Sabah Ga- taktığı bu isim dünyanın diğer ülke sendikacı- zetesince Cumhuriyet’in 75. yıldönümü nede- ları ile de paylaşılınca “globalleşen lotus çiçe- niyle seçilen “Aydınlanmanın 75 Kadını”ndan ği” olarak anılmaya başladı Seyman. Lotus çi- biri olan Seyman, 23 Nisan 2007’de Global çeği zorluklar içinde açar. Doğanın mucizele- Union (UNI) tarafından verilen “Avrupa’nın rinden birisidir. Çamur içinde büyümesine Başarılı Kadın Sendikacısı” ödülünü Atina’da rağmen saf ve kirlenmeden açar. O “gerçek na- almıştır. zik çiçek” olarak ifade edilir. Hiç tükenmeyen enerjisi ve her zaman göster- Yaşar Seyman Erzincan doğumludur. Fahriye diği güler yüzüyle her görüşten insanın sevgi Abla’dan sonra şiirlerde, kitaplarda en çok ismi ve sempatisini kazanan Seyman tam bir dost duyulan bayandır. Ama o tam bir Ankara sev- zenginidir. Başarılarınıza sevinen, başarısızlık- dalısıdır aynı zamanda. larınıza üzülen, bizi üzgün görünce öteki dost- lara haber verip bizimle ilgilenmelerini iste- B‹R AYA⁄I KANADA’DA yen, bir başka kıtada yaşasa da ya da günde 18 B‹R AYA⁄I Ç‹N VE JAPONYA’DA saat çalışsa da kendisine gereksinim duyduğu- nuz anda, yardımınıza koşan, gerçek bir dost- Seyman Türkiye’de açan ama dünyayı saran, tur Yaşar Seyman. Yaşamda aranılan en büyük kucaklayan bir sevgi çiçeğidir. Onun her soh- zenginlik böyle dostlara sahip olmaktan başka betinde dostluk, insanlık vardır. Güzellikleri bir şey değildir herhalde. Sevilecek biri olma- insanlarla paylaşmayı yeğlemiştir her zaman. dığınız zamanlarda bile sizi seven. Sarılacak bi- Bir ayağı Kanada’da, bir ayağı Çin’de Japon- ri olmadığınız zamanlarda bile size sarılan. Da- GLOBALLEfiEN LOTUS Ç‹ÇE⁄‹ ya’dadır. Gittiği her ülkede gülen güzel yüzüy- yanılmaz olduğunuz zamanlarda bile size da- le hem kendini hem de Türkiye’yi sevdirir ya- yanan. Bütün dünya sizi üzdüğünde size moral üyük Okyanus’un ortasında batan gemiden insanın içebileceği kadar tatlı suyu ve yiyebile- bancılara. Anadolu’nun kokusunu taşır dünya- veren, ağladığınızda size ağlayan. Btahliye sandalıyla ayrılan bir adam vardı. ceği kadar ekmeği olduktan sonra hayatta hiç- ya. Yaptığı konuşmalarla, tutarlı davranışlarıy- Sevincinizi çarpan Bu adam yirmi bir gün boyunca okyanusun or- bir şeyden şikayet etmemesi gerektiğidir.” la dünya sendikacılığına ışık tutar adeta. Üzüntünüzü bölen tasında çaresizce kurtulmayı bekledi. Nihayet Yaşar Seyman yaşamı boyunca emekçi insanla- ‹NANÇLI KARARLI K‹fi‹L‹K Geçmişinizi çıkaran yeri tespit edilen adam mutlu sona ulaştı. rın, çalışanların içebilecekleri tatlı suyu, yiye- Yarınınızı toplayan İnançlı ve kararlı, yalnız yapabileceği konular- Kalbinin derinliklerinde ihtiyacınızı Bir gün Rickenbacker adlı bu adamla karşıla- bilecekleri ekmeği olması için çalışan, onların yaşam standartlarının çağın gereksinimlerine da söz veren ve yerine getiren bir insandır Ya- hesaplayan şan Amerikalı ünlü yazar Dale Carnegie ona ayak uydurabilecek düzeyde olması için uğraş şar Hanım. Herkese güven verir. İşi bitince sizi bir tarafa atmayan… yaşadığı bu büyük tecrübeden neler öğrendiği- veren, bu konuya kendisini adayan çok değer- Ankara Eğitim Enstitüsü ve Bankacılık Ensti- İşte böyle bir dosttur, böyle bir kadındır Yaşar ni sordu. li sendikacı hanımefendidir. 4 yıl önce sıcak tüsü’nü bitirdikten sonra iş yaşamına İş Banka- Seyman. Adamın verdiği cevap oldukça düşündürücüy- bir yaz akşamı Kore Finans İş Kolu Sendikası sı’nda başlayan Seyman, 1983’ten bu yana BA- Unutmamak gerekir ki uygarlıklar seçkin dü. “Bu tecrübeden edindiğim en büyük ders (KFIU) Genel Başkanı Yang Byung-Min’i SİSEN (Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası) kadınların eseridir.

8 9 Trilye’den Esintiler...

Ele aldıkları her işe içtenlikle sarılan Hakan Bey’in en yakın destekçisi eşi Asuman Hanım’dır. Müşteri beklentilerini nitelikli hizmetleriyle karşılayan çift yıllardır birlikte pek çok başarıya imza atmışlardır. Hakan Bey’in son derece zevkli ama sade döşenmiş odasına adım attığınız andan itibaren farklılığı hisse- dersiniz. Size sunduğu çayın bardağı, bardak altlığı, tepsisi bile tasarım harikasıdır. Siz işinizle ilgili ko- nuşmaya başladığınızda kronometreye basılır ve on- lar sizin işinizi düşünmeye başlar. Sonuca varmak için düzgün bir gidiş yolu çizilir. Ekibin sunduğu profesyonel tasarımlar yaşamdaki yerlerini almayı bekler. Sonucu görünce gözleriniz kamaşır. Duygu TR‹LYE’N‹N TADI hissetmediğiniz, farklılıkları göremediğiniz ve yaşa- yamadığınız zaman yazı yazmak da çok zordur. Ama B‹R BAfiKA bir şeyler yakaladıysanız ve size uyan farkındalıkla- rıyla duyularınızı hareketlendiren güzelliklerse bun- ok yaşayan mı yoksa çok gezen mi bilir lar kaleminiz akıverir. Hele bir de mazisini bilip 20 Çdiye fazla düşünmeye gerek yok… Elbet- yılda geldiği seviyeyi gözlerinizle görüyorsanız, be- te ki çok gezen bilir. İnsanın bilgisi yaşıyla öl- nim ülkemde de böyle ince ruhlardaki insanlar çülemez. Uzun bir ömür süren ama doğdugu yerden ayrılamayan kimselerin bilgileri sınır- zevklerin en haz verici zirvelerinde yer tutabiliyorsa lıdır. Oysa çok gezen, çok yer gören ve bunun yazmak da çok kolay oluyor. üzerine gezdiği ve gördüğü yerler hakkında Hakan Bey’in Beşrenk firması, Tandoğan’a sığmadı. yazılar okuyan insanlar daha bilgilidirler. Şaşmaz’da fabrika oldu. Projeli fuar standları, özel Çok gezen biliyor, gezemeyen de Trilye’de üretim tanıtım ve satış standları, mağaza görsel de- gezdirilebiliyor. Mersin’deki limon bahçele- korasyonları gibi daha pek çok ürünü üretiyor. İstih- rinden tutun da, balıkların getirildikleri yer- FARKLILIK YARATANLAR dam sağlıyor, krizlere meydan okuyor, işine olan lerden bahsettiğimiz hoş sohbetler bize öyle sevgisi gözlerinden okunuyor. canlı anlatılıyor ve sunuluyor ki gezmis kadar Türkiye’nin her yerine en kısa sürede sorunsuz iş oluyoruz. Kaş’ta daldığımız sürede öğrendiği- 968 yılında Meksika Olimpiyat Oyunları’na Beşrenk Tanıtım Hizmetleri idi. Sahibi de Hakan teslim etmesiyle de tanınan Beşrenk her zaman kol- miz balık çeşitleri ve özellikleri kadar, Tril- kadar bütün yüksek atlamacılar, yüzleri öne Yurteri. 1 tuklarımızı kabartmaktadır. ye’de geçirdiğimiz bu güzel iki saatlik zaman doğru dönük olarak yüksek atlama yaparlardı. 1991 yılında Tandoğan’da kurulan Beşrenk Tanı- diliminde de, tarifleri de dahil, o kadar çok Dünya rekoru 1,73 cm idi. tım Hizmetleri ve Hakan Bey’i o yıllardan bugü- Sosyal sorumluluk projelerinde isminin anılmasın- dan bile hoşlanmayan ama yardım meleği olarak anı- şey oğrendik ki; lakerdada tat bulan torik, Ama ismi hiç duyulmamış bir atlet 2,23 cm atla- ne tanırım. Ödün vermeden yürüttüğü işlerini mürekkep balığı, levrek, lüfer, palamut, so- yarak yeni bir dünya rekoru kırdı. Daha önce hiç başarıyla sürdürmektedir. Herkesin yaptığından lan Asuman Hanım, özellikle lösemili çocuklar yara- rına yapılan pek çok yardım faaliyetlerine öncülük mon sarma … Hepsinin tadına bakamasak da- kimsenin yapmadığını yaptı; çıtaya yüzünü değil farklı yaratıcılıklar sergilediği için de konusunda hi, önümüzde, şahane bir şekilde hazırlanmış, etmiş, plaketler almıştır. Tam bir doğa aşığı olan sırtını döndü ve sırt üstü atladı. Bu atletin adı hep aranan olmuştur. Teknolojiyi sürekli takip tuzlanıp buharda pişirilmiş toriği yerken, Asuman Hanım, eşiyle birlikte fırsat buldukça deni- Dick Fosbury’di. Tarihte en yüksek sıçrayan tek ederek, iş yerleri, fuar standları, tanıtımlar, kon- sohbetimizde yer alan diğer balıklar, gelecek- ze, civardaki göllere açılıp balık tutar. Ama sakın ola adamdı. Herkesin aksini düşünerek. greler, showroomlar, bayiler, marketler, alışveriş te Trilye’de nelerin tadına bakmamız gerekti- ki onun yanında yavru ya da dişi balık yakalamayın. Ankara’ya atandığım yıllarda ilk tanıştığım kişi- merkezleri gibi satış ve pazarlamayı ilgilendiren ğine dair ipuçlarıydı… Balık yasağı döneminde avlanmaması gereken balık- lerden birisi Turizm İl Müdürü Doğan Acar’dı. mekanlarda gerekli olan her türlü tanıtım ve gör- lardan uzak durun. Başınız derde girebilir, benden Bu limon bahçesinin iştah açıcı etkilerinden Beni sık sık ziyaret ederek, yeni açılan güzel res- sel dekorasyon hizmetleri verme konusunda bir kurtulamayarak, 3 çeşit tatlıdan sonra balığa söylemesi! toranlara davet edip, yenilikçi girişimcilerle ta- hayli uzmanlaşmıştır. Bünyesinde her çeşit dijital geçen ilk misafir olarak, Kaş’ta yaptığımız da- nıştırırdı. Bir gün Maltepe’deki makam odasın- baskı, serigrafi baskı, CNC kesim, folyo kesim, Başardığımız her iş bizi köleleştirir çünkü daha iyi- lışlardan sonra, bir kez daha kendimizi balık dayken “Süreyya Bey, müsaitsen hemen yakını- laminasyon, bloklama, ahşap ve demir atölyesi sini yapmaya zorlar. Ama başarının bir de zor tarafı cennetinde bulduk. Gezmeyi bilenlerin, balık mızda Tandoğan’da seni bir firmaya götüreceğim ile montaj ekiplerini buluşturan entegre bir fir- vardır ki her zaman başarılı olmak zorundasınız. sevenlerin mekanı burası… çok etkileneceksin” demişti. Bahsettiği firma madır Beşrenk. Daha nice yirmi yıllara Asuman ve Hakan Yurteri. Bahar ve P›nar CAMÖZÜ

10 11 Trilye’den Esintiler...

MICHEL PLATINI TR‹LYE RESTORAN’DAYDI AVUSTRALYA DIfi‹fiLER‹ BAKANI ir zamanlar attığı frikiklerle insanların yüre- ye’de akşam yemeği yedi. Deniz ürünlerine ol- Bğini ağzına getiren, 20’nci yüzyılın en iyi dukça meraklı olan Platini’ye Türkiye denizle- TR‹LYE’DEYD‹ 7’nci futbolcusu seçilen efsane Michel Platini 23 rinden seçme ürünler sunuldu. Kalamara ve kal- Şubat salı günü Avustralya Dışişleri Bakanı len bakanlarından birisi olarak anılan Kevin Şubat Çarşamba akşamı Trilye Restoran’daydı. kan balığının lezzetine hayran kalan Platini’ye 1Kevin Rudd, Dışişleri Bakanı Ahmet Davu- Rudd, kendisine Avustralya’nın dünyaca ünlü Trilye’nin girişinde kendisine özel yapılan pan- yemeğin sonunda özel yapılmış Antep baklavası toğlu’nun konuğu olarak Trilye Restoran’daydı. Bondi plajının adıyla anılan bir tabakla leblebi kartta “Büyülü Kare” yazısını görünce duygula- ikram edildi. Kendisine üzerinde fotoğrafının Çok uzun bir uçak yolculuğundan yorgun ola- tatlısı sunulunca çok mutlu oldu. Yorgunluğu- rını gizleyemedi, “Bunu görüntüleyelim arka- bulunduğu Türk şarabı hediye edilince çok şa- rak Türkiye’ye gelen Rudd, Trilye’de değişik nun bu öğle yemeği molasında tamamen gide- daşlar” dedi ve hatıra fotoğrafı çektirdi. UEFA şırdı. Restoran sahibi Süreyya Üzmez “Trilye’nin deniz ürünleriyle karşılaşınca adeta dinlendiği- rildiğini söyleyen konuk bakan ve heyeti keyif- Başkanı olan Platini, Başbakan Tayyip Erdoğan Balık Sevdası” isimli kitabını hediye edince, ni hissetti. Avustralya’daki kabinenin en sevi- li bir şekilde restorandan ayrıldı. ile görüştükten sonra Futbol Federasyonu Baş- “Eşim deniz ürünlerine çok meraklıdır, restora- kanı Mahmut Özgener, Başkanvekili Lütfi Arı- nınızda yediğim aynı güzellikteki balıkları yap- boğan, Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Özerten, es- ması için bu kitabı kendisine vereceğim” dedi. ki UEFA Başkanı Şenes Erzik, İstanbul Büyükşe- Sempatik tavırlarıyla restorandaki yabancı FAZIL SAY’IN LEZZETTEN GÖZLER‹ DOLDU hir Belediyespor Kulüp Başkanı Göksel Gümüş- ve Türk konukların ilgi odağı olan Platini çok Mart’ta Bilkent Senfoni Orkestrası ile dağ ve UEFA Genel Sekreteri ile birlikte Tril- güzel duygularla restorandan ayrıldı. 5gerçekleştireceği konser için Anka- ra’da bulunan Fazıl Say, öğle yemeğinde BM KALKINMA PROGRAMI BAfiKANI Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ve eşi avukat Birgül Feyzioğ- HELEN CLARK TR‹LYE'DEYD‹ lu’nun konuğu olarak Trilye’deydi. Ünlü Mart Perşembe günü Türkiye ziyareti için Anka- Orkestra Şefi Prof. Dr. Gürer Aykal, viyo- 10ra’da bulunan Birleşmiş Milletler Kalkınma Progra- lonsel sanatçısı Didem Erken Metin, Bil- mı Başkanı ve eski Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark, kent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatla- Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın konuğu olarak Trilye Res- rı Fakültesi’nin genç dekanı Işık Metin, ti- toran’daydı. Toplantı havasında geçen yemekte konuk baş- yatro sanatçısı Çiğdem Erken, Fazıl Say’ın kan oldukça keyifliydi. Kemal Derviş’ten boşalan koltuğa babası yazar Ahmet Say ve menajeri Kadir oturan Clark, Türkiye’ye karşı oldukça yakın bir isim. De- Dursun’un da bulunduğu yemek oldukça niz ürünlerine çok meraklı olan Helen Clark, çok iyi izle- keyifli geçti. nimlerle ayrıldı.

12 13 Trilye’den Esintiler...

serpmekte ve ülkemizin geleceği ile ilgili ümit- lerimizin yeşermesini sağlamaktadır. Orhun Metal Madencilik A.Ş. 1986 yılında ku- rulup 10 yıl boyunca hurdacılık alanında faali- yet göstermiştir. 1996 ve 2002 yılları arasında ise Elazığ Eti Krom’un üretmiş olduğu yarı ma- mul ferrokromun uluslararası alanda pazarlan- masını sağlamıştır. Daha sonraki yıllarda Türki- ye’nin krom ve diğer maden havzası sayılabile- cek yörelerinden ihale yoluyla sahalar edinerek, bu sahalardaki üretimiyle işletmeci ve ihracatçı olarak krom sektöründeki pazar payını arttır- mıştır. 2006 yılından itibaren Ergüden Metal Madenci- lik Limited Şirketi olarak krom üretiminin yanı sıra demir, kurşun, çinko ve altın madeni üreti- mi de yapmaktadır. Çin’in dışında pek çok ülke- T‹T‹Z, DÜRÜST ye ürünlerini ihraç eden firma, Türkiye kromu- Ç‹N’E UZANAN BAfiARI nu dünya pazarında layık olduğu yere getirmek, DEVLET ADAMI orta ve küçük ölçekli üreticinin cevherlerini de- 914 yılının aralık ayında çıkan bir yangında Yangından üç hafta sonra Edison ilk fonografını ğerlendirmek için cansiperane çalışmaktadır. 1Thomas Edison’un laboratuarı tamamen yok yapmayı başardı. ltan Sungurlu, Gümüşhane’nin bağrın- oldu. Hasarın maliyeti iki milyon dolardan faz- Aydın Ergüden hayatı boyunca büyük mücade- Balıkesir’in Dursunbey İlçesi’nde krom zengin- Odan kopup Türk siyasetine damgasını laydı ama bina sadece iki yüz otuz sekiz dolara leler vermiş, çabalamış, didinmiş ve başarıyı ya- leştirme fabrikası da bulunan şirket, çağın ge- vuran çok değerli bir devlet adamıdır. Şair sigorta ettirilmişti çünkü betonarme bir binaydı kalamış bir iş adamıdır. Her zaman, ilgilendiği rekliliklerine ayak uydurarak deneyim ve biri- ve devlet adamı, Mahmut Radi’nin torunu; ve yangına dayanıklı olduğu sanılıyordu. sektörde en iyi olmayı hedeflemiştir. kimlerini ekleyerek büyümektedir. Yedek parça, devlet adamı, siyasetçi şair Süleyman Faik O aralık gecesi Edison’un bir ömür boyu çalıştı- Orhun Metal Madencilik İnşaat Sanayi ve Tica- otomotiv alanında da faaliyet gösteren Aydın Er- Sungurlu’nun oğludur. ğı şeyler alevlerin arasında kaldı. Yangının en ret A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı olan Ergü- güden balık ve deniz ürünlerine çok meraklıdır. 1983 yılında Anavatan Partisi’ni kuran, şiddetli olduğu sırada Edison’un yirmi dört ya- den, vizyon sahibi, ülkesinin kalkınması için Zarif eşi Emel Hanım, güzel ikiz kızları Tuğçe ve 1986 yılında Adalet Bakanı olan; 1983, şındaki oğlu Charles dumanın ve yıkıntıların büyük hedefleri olan bir girişimcidir. Çise ile birlikte vakit bulduklarında Trilye’ye 1987, 1991, 1995 yıllarında 4 kez milletve- arasında babasını arıyordu. Sonunda onu sakin Türk-Çin Dostluk Derneği’nin üyesi olmam sı- balık yemeğe gelen Aydın Bey, ailesine, ülkesine, kili seçilen Sungurlu 7’den 70’e, köylüsün- bir biçimde yangını izlerken buldu. Ateşin parıl- fatıyla Çin Halk Cumhuriyeti devletinin yetkili- gelenek ve göreneklerine bağlılığıyla dikkat tısı yüzüne yansımıştı, beyaz saçları rüzgarda leri ile karşılıklı ziyaretler çerçevesinde zaman den şehirlisine, elindeki tek kuruşuna ka- uçuşuyordu. zaman Çin’e giderim. Türklere karşı yüzyıllardır çekmektedir. Ülkemizde böyle gizli kahraman- dar harcayıp hemşerilerinin derdine deva Charles: “Ona içim acıdı” dedi. “Altmış yedi ya- değişik bakış açısıyla bakan Çinliler çok misafir- ların nasıl sessiz sedasız başarılar elde ettiğini olmaya çalışır. şındaydı, artık genç bir adam değildi ve alevler perverdir. Ziyaretlerimizde kendi ülkemizde gi- gördükçe gelecek ile ilgili ümitlerim hep art- Beş ayrı hükümette Adalet Bakanlığı görevi- her şeyi yutuyordu. Beni görünce, ‘Charles an- biyizdir. Elimizi cebimize attırmazlar. Türk mi- maktadır. ni yürüten Oltan Sungurlu, benim Genel- nen nerede?’ diye bağırdı. Bilmediğimi söyleyin- safirperverliğinin bir benzerini orada görürüz. Bir yere ulaşmanın ilk adımı, olduğumuz yerde kurmay ve MSB Sosyal Hizmet Başkanlığı ce, ‘Git onu bul ve buraya getir’ dedi. ‘Ömrü bo- Yalnız ilgililerden iki ülkenin ticaret hacmi ile il- kalmayacağımıza karar vermektir. Bunun için görevini yürüttüğüm yıllarda 53’üncü hü- yunca bir daha böyle bir şey göremez’ ” gili bilgileri aldığımda hep üzülüyorum. Neden önce düşünmek ve sonra görmek gerekir. Aka- kümetin Savunma Bakanı’ydı. Titiz, ciddi, Ertesi gün Edison yangından geri kalanlara bak- ithalatımız ihracata göre çok büyük fark teşkil tı ve şöyle dedi: “Felaketlere değer biçilmez. Bü- ediyor diye. İşte son yıllarda bu binde zihnimizi yormalı ve çalıştırmalıyız. Zih- son derece dürüst davranışlarıyla temayüz tün hatalarımız yanıp kül oldu. Artık sıfırdan ülkeye önemli ölçüde krom madeni satan Aydın nimiz ise bir paraşüt gibidir, ancak açıldığında iş eden ve Türk siyasetinde asla silinmeyecek başlayabiliriz.” Ergüden bir nebze olsun benim yüreğime su görür. ve unutulmayacak isimlerden biridir.

14 15 Trilye’den Esintiler...

çerçeveletip restoranın duvarlarına asayım” nım bu sürede sağlıklı bir ayakkabı yapmanın dedim ve öyle yaptım. olanaksız olduğunu anlatır ve telefon konuş- Hüseyin Demirel ünlü Karmen ayakkabı fir- ması biter. Beş dakika sonra çalan telefona Se- masının sahibidir. Kendisi sık sık “Neler geldi her Hanım bakmak istemez. Hüseyin Bey ahi- neler geçti felekten, un elerken deve düştü zeyi kaldırıp kendini tanıtınca, “Nasılsın ca- elekten” benzetmesini yaparken başarılarla nım kardeşim benim?” diyen canlı bir bayan dolu bir ömürde, başarıyı yakalamanın bedeli- sesiyle karşılaşır. Tansu Hanım hemen istediği nin ne kadar ağır olduğunu ima etmektedir. botların renklerini söyler. Hüseyin Bey’e ko- 8 yıl önce tanıştığım Hüseyin Bey’le bir gün nuşma fırsatı vermeden, “Lacivert, siyah ve Kalecik İlçesi’ni ziyaret etmiş ve yeni kurulan gri” der. Hüseyin Bey “Tabi efendim” der. üzüm bağlarını gezmiştik. Her sohbet fırsatı Gümrük Birliği toplantısına katılacağını söy- bulduğumda onun mücadele dolu yaşam öy- leyen Çiller’e zor anlarda bile esprili tavırla- küsünden anektodları not ederim. rıyla çözüm üreten Hüseyin Bey, “Efendim ben sizi sırtımda götüreyim ama botları yetiş- First Lady’lerin ayakkabıcısı Hüseyin Demirel, tiremem” der. Ama sabaha kadar uykusuz bir uzun yıllardır cumhurbaşkanı ve başbakan eş- gece geçirip ayakkabıları yetiştirir. lerinin ayakkabılarını hazırlamaktadır. 2008 yılında Başbakanın eşi Emine Erdoğan hanı- Aktif girişimcilik, güçlü planlama ve yeni üre- mefendinin yanına Başbakanlık Konutuna git- tim dünyası hakkında net bir vizyona sahip tiğinde merak edip sorar; “Efendim, size beni olan Hüseyin Bey, kendini sürekli olarak yeni- kim önerdi?” Hanımefendi de “Yurt dışındaki lemekte, yenilikleri takip etmek için binlerce büyükelçi eşleri” diye yanıt verince Hüseyin kilometre yolu yıllardır tepmektedir. Müşteri Bey çok mutlu olur. Ankara’da Tunalı ve Gor- taleplerini karşılamaya odaklanmış iş yapısı dion şubelerinde hizmet vermekte olan Kar- onu her zaman rekabetin önünde götürmüş- men firması, dünyadaki 252 satış şubesine tür. Sürekli “Neleri daha iyi ve daha farklı ya- ürün göndermektedir. pabilirim?” diye kafa yoran Demirel, sayısız ödül sahibidir. Ama bu ödüllerden bir tanesi ÜRETT‹KLER‹YLE GURURLANANLAR Hüseyin Bey’in oğlu Turgay, 2009 yılında onu anlatmaya yeter. 2003 yılında İsviçre’de ABD’nin New York şehrinde balayını geçirir- aldığı “Kalite ve Üstün Hizmet Ödülü” İsviç- eyecanlı bir genç adam yöresindeki bilge dı. Bilgenin yanına geri döndü ve bu kez de ken Manhattan’da kendi ürününün indirim Hve yaşlı kişiler hakkında sağda solda atıp ona kuyumcuda olanları anlattı. Bilge genç sezonunda dört misli fiyatla satıldığını görün- relilerin dünyada 100 iş adamından birine tutuyordu. Bir gün bilgelerden birisi küçük adama döndü ve: ce çıldırır! Pek çok ünlü marka tarafından sa- verdiği çok özel ödüldür. bir ders vermek istedi ve genç adamı yanına “Dünyadaki her varlığın gerçek değerini anla- tılan ürünleri Ankara’da el emeği ve göz nuru Yılların özverili çalışması Hüseyin Bey’i farklı çağırarak parmağındaki yüzüğü eline tutuş- man için kulaktan dolma sözlere inanma, çok ile yapılmaktadır. kılmıştır. Oğullarından Turgay Demirel, İtal- turdu, çalışıp oku ve işin uzmanı ol” dedi. ya’nın Milano şehrinde ayakkabı tasarım mas- “Şimdi pazara git ve bu yüzüğü bir altına sat” Ayakkabı konusunda tam bir bilge olan ama Ç‹LLER’‹N AYAKKABILARI terı yapmıştır ve babasının uzun soluklu yarı- dedi. hiç balık yemeyen vefalı dostum Hüseyin De- Yaşama dopdolu bağlı, dinamik, çalışkan ve şında bayrağı taşımaktadır. Diğer oğlu Tolgar Demirel, Amerika’nın Los Angeles şehrinde Genç adam yüzüğü satmak için pazara gitti fa- mirel, ocak ayında elinde bir çift ilginç deri ile yaratıcı bir insan olan Hüseyin Demirel en iyi başarıdan başarıya koşmaktadır. En büyük kat kimse yüzüğe 10 gümüşten fazla vermi- beni ziyarete geldi. “Süreyya Bey bunlar Atlas müşterilerinden birinin eski başbakanlardan Okyanusu’nda yakalanan müren balıklarının desteği eşi Seher Hanım her zaman yanında yordu. Çaresiz bilgenin yanına geri döndü ve Tansu Çiller olduğunu söylemektedir. Bir gün derileridir, 40 yıldır saklıyordum. Günün bi- olmuştur. olanları anlattı. Bilge ona şöyle dedi: akşam üzeri Tunalı Hilmi Caddesi’ndeki ma- rinde yerini bulacağını tahmin ediyordum ve ğazanın telefonu çalar. Başbakanlık özel ka- Tanıdığım gerçek mutlu insan, başkalarına “Şimdi kuyumcuya git ve bu yüzüğün değeri- sana getirdim, güzel bir ayakkabı yapalım” de- lemden ararlar. Hüseyin Bey’in zarif hayat ar- nasıl güzellikler yapacağını bilen insandır. İn- nin ne kadar olduğunu sor.” di. Çok duygulandım ama ayakkabıya itiraz kadaşı Seher Hanım çıkar telefona. Tansu Ha- sanlardan hiçbir beklentisi olmayanlar ise çok Genç adam kuyumcuya gitti, kuyumcu yüzü- ettim, “Böyle değerli bir hazinenin ayakkabı nım’ın üç çift bot istediğini ve yarına yetişme- mutludur çünkü onlar hiçbir zaman hayal kı- ğe tam 1000 altın paha biçti. Genç adam şaşır- olarak zayi edilmesi hoş olmaz, ben onları si gerektiğini söyler Suna Pelister. Seher Ha- rıklığına uğramayacaktır.

16 17 Trilye’den Esintiler...

ken 1992 yılında Ankara Sanayi Odası Çevre ZORLUKLARLA YAPILAN Ödülü’nü almıştır. Doğada parçalanabilir özel- Ö⁄REN‹M likteki bir madde olan “labsa” ile deterjan üreti- mini Türkiye’de ilk kez Birka yapmıştır. Ayrıca Muğla’da köyünün ilkokulunda başarılı bir öğ- deniz dostu ilk deterjan olan ve Çevre Bakanlı- renci olan Rauf Birol, ailesinin yanından ayrılıp ğı’nın tekne ve marinalarda kullanımını onayla- pansiyona yerleşir ve ortaokulu hem çamaşır dığı tek ürün Birka Marin’i de üretmiştir. hem bulaşık yıkayarak ve yemek yaparak bitirir. Fabrika sahasında dikili binlerce ağaç ve kimya- Ünlü Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaç- sal-biyolojik arıtma tesisi ile çevre sorumluluğu- lı’nın Bodrum’dan çocukluk arkadaşıdır. Sene- nu layıkıyla yerine getiren Birka’nın sahibi Rauf nin önemli bir bölümünü geçirdiği Bodrum’daki Bey doğadaki tüm canlılara ölümsüz bir sevgi ile evi Barlar Sokağı’ndadır. sarılmaktadır. Emekli olduktan sonra hiç dinlenmeksizin Uluslararası kalite belgesi veren kuruluşların amansız bir çalışma temposunda bulmuş kendi- özellikle de hijyen, kalite yönetimi gibi sistemle- sini Rauf Bey. Babasının kendisine koyduğu ko- rin listelerinde restoran, hastane, okul gibi yer- tayı doldurmak için her bakkalın kapısını çalar lerde kullanılması gereken temizlik maddeleri ve Birka çamaşır sularını satmak istermiş. Kötü arasında Birka’nın isminin geçmesi Ankaralı ola- bir arabayla akşama kadar dolaşırmış. Meşruti- rak beni çok gururlandırıyor. yet’te bir bakkal onun gayretini görünce dayana- Bazıları her şeyi olduğu gibi görür, “Niçin?” di- mayıp elinde kalan çamaşır sularını satın alır- ye sorar. Ben hiç var olmamış şeyleri düşünü- mış. Ama ne yaparmış biliyor musunuz? Döker- rüm, “Neden olmasın?” diye sorarım. Rauf Bey miş. Yaşamı boyunca hep pozitif düşünceye yer hiç var olmamış ilkleri gerçekleştiren çok değer- UNUTULMAZ ANKARA BAfiARILARI vermiş kafasında. Hiçbir zaman “Of be!” “Ah li bir iş adamıdır. Ankara’ya ve ülkeye katkıları be!” dememiş, negatif elektrik yaymamış etra- azımsanmayacak kadar övgüye layıktır. Zorluk- 940’lı yıllarda Notre Dame takımının orta sa- söylemek zorundaydım,” diye yanıt verir. fındakilere. Hep “Oh be!” demiş. Bugünü gün larla dolu yaşamı örnek bir başarı öyküsüdür. ha oyuncusu olan Frank Szymanski bir dava- Rauf Birol koşullar ne olursa olsun asla başarıla- 1 ışığıyla, geleceği hayalleriyle, geçmişi güzel anı- Zorluklar ne kadar büyük olursa, onların altın- da tanık olarak dinlenilmektedir. rından bahsetmeyecek, ünü dünyaya yayılan larıyla aydınlatarak bugünlere gelmiş Rauf Bey. dan kalkmakla erişilecek ihtişam da o derece Hakim sorar: “Bu yıl Notre Dame takımında mı Ankara markasının sahibi olan bir beyefendidir. Birka Kimyevi Maddeler Sanayi ve Ticaret A.Ş.’yi parlak olur. Usta kaptanlar, maharetlerini ve top koşturuyorsunuz?” Kendisini yıllardır tanırım. Mart ayında Trilye’ye hep zirvede tutan Birol, çevreye oldukça duyarlı saygınlıklarını atlatmış oldukları fırtınalarla elde “Evet efendim.” saygıdeğer eşi İltekin hanımefendi ile geldiğinde bir şahsiyettir. Bu titizliğini yıllardır sürdürür- etmişlerdir. “Hangi pozisyondasınız?” yemeğin sonunda yaptığımız bir söyleşi sırasın- da yarbay rütbesinde Silahlı Kuvvetler’den “Orta sahada oynuyorum efendim.” emekli olduğunu öğrendim. Henüz görevdey- LÜKSEMBURG VEL‹AHT PRENS‹ VE DIfi “Orta sahada ne kadar iyisiniz?” ken ünlü Birka çamaşır suyu fabrikasının temel- Szymanski yerinde kıpırdadıktan sonra, “Efen- lerini attığını anlattı. T‹CARET BAKANI ANKARA'DAYDI dim ben Notre Dame’ın şimdiye kadarki en iyi 1953 yılında kireç kaymağından çamaşır suyu, ürkiye ziyareti için Ankara’da bulunan Lüksem- orta saha oyuncusuyum.” tuzdan tuz ruhu üretmek fikriyle yola çıkan Ra- Tburg Veliaht Prens Guillaume ile Ekonomi ve Mahkeme salonunda yerini almış olan antrenör uf Bey, temizlik piyasasına ilk adımını atmıştır. Dış Ticaret Bakanı Jeannot Krecke 22 Mart Salı gü- Frank Leahy şaşırır. Szymanski hep alçakgönül- Yabancı sermayenin büyük boyutlu reklam nü Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in konuğu olarak lü, kendi değerini pek takdir etmeyen bir futbol- kampanyasına karşın, ağızdan ağıza dolaşan ka- Trilye Restoran’daydı. Son derece sıcak geçen ye- cudur. lite üstünlüğü, bilinçli tüketici desteği ve makul mekte iki ülke ile ilgili yakın ilişkiler konuşuldu. Sorgulama bittikten sonra Szymanski’yi bir kö- fiyatıyla yakaladığı başarıyı yarım asırdan fazla Restorandaki hizmetten ve deniz mahsullerinin ka- şeye çeker ve neden öyle söylediğini sorar. bir süredir devam ettirmektedir. Çocukları Cü- litesinden son derece memnun olan prens, ayrılır- Szymanski kıpkırmızı olmuştur. neyt ve Ömer, babalarının yakaladığı başarıyı ken birlikte fotoğraf çekme talebimize “Eğer çerçe- “Bunu söylemek çok zoruma gitti aslında. Ama daha ileriye götürme çabası içerisinde yoğun fa- ve yaptırıp duvara asacaksanız çektiririm” diye espri kutsal kitap üzerine yemin ettiğimden gerçeği aliyet göstermektedirler. yaptı. Heyet, güzel anılarla restorandan ayrıldı.

18 19 Trilye’den Esintiler...

KUVEYT ULUSAL MECL‹S BAfiKANI TR‹LYE’DEYD‹ BMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in konuğu cıoğlu’nun Al-Kharafi onuruna verdiği yemekte Tolarak Türkiye’ye gelen Kuveyt Ulusal bir araya gelen heyet, oldukça keyifli vakit ge- çirdi. Trilye Restoran’ın mutfağından oldukça Meclis Başkanı Jassem Mohammed Al-Kharafi memnun kalan Jassem Mohammed Al-Kharafi 9 Aralık Perşembe akşamı Trilye Restoran’day- hem kendi fotoğrafçısının hem de Trilye perso- dı. Türkiye-Kuveyt Parlamentolararası Dostluk nelinin fotoğraf çekmesinin ardından mutlu bir Grubu Başkanı Siirt Milletvekili Yılmaz Helva- şekilde restorandan ayrıldı. ANKARA’DAN SERVUS’A GENÇ CEO rımız bir şirkettir. Kurulduğu günden beri sü- rekli büyüyen Servus’un Ankara Genel Müdürü İlker Uğur’u Trilye’nin açıldığı ilk günden beri tanırım. Zekası, ekip çalışmasına verdiği önem, şirketinin zirveye oturmasında etkili olan konu- lardan sadece birkaçıdır. O hem başkalarının güç bulduğu şeyi yapmak için gerekli yeteneğe hem de yetenekli insanların olanaksız gördüğü şeyi yapma özelliğine sahip çok özel birisidir. Geçtiğimiz günlerde kendisinin benzer pek çok özelliği kısa sürede değerlendirildi ve Türki- yıldır Türkiye’nin her sektörden çok sayı- ye’nin ilk 500 şirketinden biri olan Servus’a 22da kurumuna ürün ve kaliteli hizmet su- CEO olarak atandı. Servus’un tarihinde bir ilk nan Servus Bilgisayar A.Ş. bilişim teknolojileri olan atama Servus ailesi kadar Trilye çalışanları- konusunda ülkemizin önde gelen, medar-ı ifta- nı da çok mutlu etti.

20 21 Pazar Günleri Balık Yiyoruz...

Arzu-Güven Burcu-Kemal KUZU YEN‹GÜN Balık ve deniz ürünlerine çok meraklı Burcu ve Kemal Yenigün çifti kızları olan Güven Kuzu, eşi Arzu Hanım, Yağmur ile birlikte pazar günleri çocukları Vefa, Özge ve Nazar ile Trilye’ye gelerek deniz ürünleri ve birlikte pazar günleri Trilye’de bulun- balığın keyfini çıkarıyorlar. maktan çok keyif alırlar.

Derya-fiefik Canel-Emre TÜZÜN KOCA Derya ve Şefik Tüzün çifti, oğulları Tolga Ankara’da bulunduğu sürece Canel ve Emre Koca Trilye’ye geldik- ailece Trilye’de bir araya geliyorlar. lerinde ilk önce ıstakoz siparişi verir- Deniz levreği ve kalkan balığının ler. Kızları Maya hemen kalamar tava tadından vazgeçemiyorlar. ister.

Maria-Serdar Sevinç-Ahmet Taner BACAKSIZ KESK‹N Maria ve Serdar Bacaksız, oğulları Sevinç ve Ahmet Taner Keskin, Deniz ve Derya ile pazar müdavimle- kızları Yağmur da pazar günleri balık rinden. Kalamar tava, brokoli salatası yemeyi çok sevenlerden. Yağmur ve çinekop kuşu Deniz ve Derya’nın en tatlı olarak makomat pay’dan sevdikleri Trilye lezzetleri. vazgeçmiyor.

22 23 Özlem ve Levent Dolunay’›n o¤ullar› Demet ve Zafer K›r›c›’n›n o¤ullar› Onur, hem Trilye’de bal›k yemekten çok Bar›fl çok büyüdü. Trilye’de çinekop keyif al›yor hem de dergimizi ilgiyle yiyerek büyüyen Bar›fl art›k lüfer okuyor. seviyor.

Elif ve Melik Özyörük çiftinin o¤ullar› Demir ve Doruk’un Trilye’de yemek- Ilg›n ve Orhan Avasl› çiftinin o¤ullar› ten en çok keyif ald›klar› lezzet Kaan Trilye’nin makomat pay›n› ›zgarada k›l›ç tranç. severek yiyor.

Arzu ve Güven Kuzu çiftinin küçük k›zlar› Nagihan ve Egemen Akçora’n›n Nazar Trilye’de do¤um gününü kutlarken minik k›zlar› Öykü, kalamar tava bize de gülümseyerek poz verdi. Biz de yerken kahkaha at›yordu. Yandaki ona “nazar de¤mesin” temennisinde masalar bile Öykü’nün neflesine bulunduk. kat›lmadan edemediler.

24 25 MürenMüren Bal›¤›Bal›¤›

armen Ayakkab›lar›’n›n sahibi de¤erli dostum KHüseyin Demirel bir ö¤le vakti ziyaretime geldi. Elindeki paketi bana uzatt›: “40 y›ld›r bu k›ymetli de- rilerden ayakkab› yapacak birisini ar›yordum, nihayet buldum” dedi. “Olmaz” dedim. “Olsa olsa müzedeki eser gibi Trilye’nin duvarlar›na asar›m.” Öyle de yap- t›m 40 y›l önce Atlas Okyanusu’nda yakalanan müren bal›klar›n›n derilerini. Müren bal›¤› 120 civar›nda türe sahiptir. Boylar› 3 metreye kadar de¤iflir. Tropik ve astropik denizlerde, 45 metreye kadar olan derinlik- lerde, kaya koruklar›nda, mercan resiflerinde ve ma- ¤aralarda yaflarlar. Gövdesinin ön k›sm› ve kafas›, gövdenin di¤er taraf›na oranla daha iri ve genifltir. Türlerin ço¤unda, çenelerde s›ra halinde çok sivri difller vard›r. Baz› türlerin dama¤›nda sivri bir difl bu- lunur. Sald›rgan bal›klar aras›nda say›lmakla beraber üzerine gidilmedi¤i ve rahats›z edilmedi¤i sürece sal- d›rmaz. Kafas›n› kovu¤undan ç›kar›p sonra tekrar içe- riye sokar. Ad› hak etmedi¤i kadar kötüye ç›kar›lm›fl- t›r. Denizde yüzenlere, dalg›çlara, resiflerde ›stakoz, iri tarak ve di¤er kabuklular› toplayanlara sald›rd›¤› söylenmifltir. Asl›nda gerçek baflkad›r. ‹nsanlar mü- ren bal›¤›ndan ne kadar kaçmaya çal›fl›rsa, bal›k da insanlardan o derece uzaklaflmak ister. Ancak bir kö- fleye s›k›flt›r›ld›¤› veya z›pk›nland›¤› zaman sald›r›r ve kaçabilmek amac›yla müthifl bir güçle insan› ›s›r›r. Bu tür karfl›laflmalar sonucu ciddi yaralar alan kiflilerin tedavileri uzun sürer. Bal›¤›n difllerinin dibinde zehir- li maddeler bulundu¤u için yaralarda kolayl›kla ilti- haplanmalar olur. Sald›r›rken zehirli bir y›lan gibi dav- ran›r. Kafas›n› ve gövdesinin ön k›sm›n› kald›r›r ve afla¤› do¤ru vurur. Bunu hem denizde hem de gövde- sinin ön k›sm› sudan ç›kar›ld›¤› zaman yapar. Meze Tepsisi inlilerin yayg›n bir sözü vard›r: “Göz doymadan mide doymaz!” Bizim Çmeze tepsimizde gerçekten insan›n önce gözü doyuyor. Tepsideki bütün ürün- lerimiz y›ld›z ürünler. Hiçbirinden vazgeçemiyoruz. Çünkü her biri ayr› özellikte ve güzellikte. Yine de bal›k yiyecekseniz meze tepsisine çok dikkatli bakmay›n. Benden söylemesi. Deniz Mahsullü Deniz Mahsullü Börek Salata

alıkların beyaz etleri, sebze ve baharatla zenginleştirilmiş olarak yufkaya sarılır ve sıvı alık lokantası olur da insanlar salatayı sadece marul, domates, nane ve diğer yeşilliklerle Byağda çıtır çıtır pişirildikten sonra tadına doyum olmaz. Bbirlikte mi tüketir? Üzerine deniz kokusuyla birlikte İskenderun Körfezi’nden yeni gelmiş, haşlanmış karidesler sıra sıra dizilse gözle birlikte midemiz de doymaz mı? Arzu KAR‹DESL‹ BÖREK edene ahtapot ve kalamar söğüş de eklenebilir. Kabuklarını çıkardığınız karidesi yufkaya yerleştirip, birazcık baharatla zenginleştirin. Sarıp fritözde pişirin. Ana yemek öncesi güzel bir aperatif. Trilye’nin Yeni Lezzetleri Dilim Kokoreç Somon C›zb›z uzu kokoreci andırıyor ama beyaz etli lahoztan özenerek hazırlanıyor. Canı sokak omondan vazgeçemeyenler, yüksek oranda omega 3 almak isteyenler için çok Ksatıcılarından kokoreç çekenler için sağlıklı bir alternatif. Shoş bir sıcak başlangıç.

Karides & Karides Ayva Soslu Tarak iltlerinin yaşlanmasını istemeyenler için. Karidesin kabuğunun yaşlandırmayı geciktirdiğini arak, deniz ürünlerinin vazgeçilmez bir lezzetidir. Canlısı daha makbuldür. Ancak canlı tarak ve Cbilmeyen yok. Karides karides pişirilmeden önce tamamen karides kabuklarından yapılan Tcanlı istiridye tüketme alışkanlığı ülkemizde yaygın değildir. Bir de işin sağlık boyutu eklenin- una bulanarak pişiriliyor. ce durum farklı oluyor. Çünkü canlı deniz ürünlerinde bile çok az miktarda da olsa bakteri bulu- nuyor. En iyisi mi her ikisini de pişirerek yemekte fayda var. Alışmak zor ama vazgeçmek daha zor. Ka¤›tta Ahtapot

htapotu seviyorsanız bu lezzet ile hemen tanışmalısınız. Hem do- Ayurucu hem sunum güzelliği gibi özellikleri olan kağıtta ahtapotu ana yemek olarak bile alabilirsiniz. İsterseniz vantuzlu, isterseniz van- tuzları alınmış seçeneklerden birini tercih edebilirsiniz. Özgün bir lez- zet. Ahtapotun baharatlarla zenginleştirilip fırında pişirilmesi. Aman parmaklarınıza dikkat edin.

34 35 Kaymakl› Ayva Tatl›s› skilerin söyledikleri hep çıkıyor. Elbette ki bu söylemler uzun yılların Edeneyimlerinden kaynaklanıyor. Ayva bol olduğunda kış sert geçiyor. Gerçekten de bu yıl öyle oldu. Hem ayva boldu hem de sert bir kış geçirdik. Ama en önemlisi ayvalar çok lezzetliydi. Kaşıkla dövüp üzerine limon sıktık ve bol bol yedik. Kalanları da tatlı yaptık. Ayvaları ortadan kesip üzerine şeker dökün, elmanın kabuklarını da soyup tepsiye koyun. Daha sonra önceden ısıttığınız fırına tepsiyi yerleştirin. Pişirdikten sonra üzerine güzel bir manda kaymağı ekleyip kendinizi ödüllendirin. Göz zevkiniz için de birazcık nane.

36 MET‹N ARSLAN, ANKARA’DA Benim Tatl› Mele¤im Trilye’nin sanatsever dostlar›, “Metin Arslan” ad›n› mutlaka bilir. Ne- reden bilir?.. ‹.Ü. Konservatuar›’nda Y›ld›z Kenter gibi bir ustan›n ‘torna tezgâh›ndan’ geçti¤i için bilir… Haldun Dormen’le, Gencay Gürün’le çal›flmalar›ndan bilir...

YAZI: Muzaffer Ayhan KARA

OYUNCU, YAZAR VE YÖNETMEN

Metin Arslan, tiyatroda sadece harika çocuk oyunu; “Benim oyuncu olarak de¤il, yazar ve Tatl› Mele¤im” ve “Çizmeli Ke- yönetmen olarak da bir yer di”yi yazd› ve yönetti. “Pinokyo” edinmifltir hakl› olarak. 1992’de ve “Kelo¤lan” da yönetti¤i ço- konservatuardan mezun oldu- cuk oyunlar› aras›nda. Sinema ¤u y›l Dormen’de “fiahane Zü- ve televizyona pek yüz vermez. ¤ürtler”deki rolüyle sahneye Arad›¤› çizgileri, tonlar› bulmal›- profesyonel olarak ad›m att›. d›r. ‹lkeli bir duruflu vard›r. Arslan, Tiyatro Stüdyosu’nda 2010’da beyaz perdede vizyo- ve Dormen’de; “Acaba Hangi- na giren “Mahpeyker Kösem si”, “Sylvia”, “Tuhaf Bir Çift”, Sultan”da rolü vard› son olarak. “Ç›lg›n Hafta Sonu” “Hastal›k Ondan önce, “Fikret Bey” Hastas›”, “Komik Para”, “Oyun (2006), “Yaz› Tura”, (2003), Kar›flt›”, Olacak fiey De¤il”, “Bu “Abuzer Kaday›f”› (2000) VARSA YOKSA T‹YATRO Filmi Görmüfltüm”, “Ifl›k ‹nsan- an›ms›yorum. “Suçlu”(2003, Metin Arslan, son derece naif lar›” oyunlar›nda rol ald›. Oyun- k›sa film) ve “Ah Yaflamak Var ve hümanist kimli¤inin belirledi- cular Tiyatro Grubu’nda “Kadife Ya!” (2002, televizyon dizisi) ¤i bir atmosferde tiyatroya Çiçekleri”ni yönetti. ‹stanbul’da rol ald›¤› baflka yap›mlard› adanm›fl bir hayat› sürdürme- çok ses getiren ve be¤enilen iki akl›ma gelen. nin telafl›yla ad›m atmaktad›r.

38 39 Varsa yoksa tiyatro; bu noktada durmak hakika- rim ki, kendi kategorisinde fevkalade usta iflidir. Arslan’›n haz›rl›k ve prova sürecinde k›l› k›rk Benlio¤lu, A. Can Öztan, Onur Yüksel, Bar›fl Ya- ten zor günümüzde ve o, bunu baflarmaya çal›- Bu y›l kategorisinde rakipsiz olarak birçok ödülü yard›¤›n› biliyorum. Oyun daha da oturmufltur ilk man, Abdülkadir Yurtsever. flanlardan. Bir röportaj›nda flöyle dedi¤ini not et- toplamas› sürpriz olmayacakt›r. Kuflkusuz, bu bir ay sonras›nda. Müzikler, Arslan’›n vazgeçe- “Olsun Vars›n” flark›s›nda usta oyuncu ve yönet- miflim: “Tiyatro, insan› insanla anlatan tek sanat oyun, Metin’e Ankara’n›n, Devlet Tiyatrolar›’n›n medi¤i Meltem Taflk›ran’a ait. Dans düzeni Ya- men Cihan Ünal ile Gülsüm Soydan ve Elif Çe- dal›. Konusu insan ve insanla ilgili her fley! Her kap›s›n› sonuna kadar açacakt›r. Belki de ‹stan- semin Erkan, dekor Hakan Dündar, kostüm Ce- likcan oyuna renk ve de¤er kat›yor. alanda tiyatroyu kullanabilirsiniz. Mesela öyle bir bul, Metin’in de¤erini uzaktan daha iyi fark ede- ren Karahan, ›fl›k Yakup Çart›k imzas›n› tafl›yor. Oyunun konusu hakk›nda da ipucu verelim: Ba- oyun yazars›n›z ki, politikac›lara seviyeli politika cektir. Oyunda rol alan kalabal›k kadrodaki isimler flöy- bas›yla birlikte yaflayan Selim, zeki, duygusal ve yapmay› ö¤retebilirsiniz… Öyle bir oyun yazars›- “BEN‹M TATLI MELE⁄‹M” le: Dara Tan, Süheyla Gürkan, Pervin Balc›, Ha- içe kapan›k bir çocuktur. Çevresiyle iletiflim kur- n›z ki, adaletin tarafs›z bir yarg›da bulunmas› Biraz da oyundan bahsedelim… “Benim Tatl› kan Coflar, Elif Aykanat, Do¤ukan Özman, Elif makta zorluk çekti¤i için en zor anlarda gerçek gerekti¤ini anlat›rs›n›z ya da öyle bir oyun yazar- Mele¤im” 5–17 yafl aras›na sesleniyor ama bü- Çelikcan, Müge Taflp›nar, Burak Tal›, Mert Tir- yaflamdan kaçmakta ve kendi hayal dünyas›na s›n›z ki, tarafl› bir yarg›y› anlat›rs›n›z. Bunu her yüklerin de çok keyif alaca¤›n› rahatl›kla söyle- yaki, Meltem Erden, Ayfle K. Çal›flkan, Perran s›¤›nmaktad›r. Selim’i hayal dünyas›ndaki yolcu- türlü gösterebilirsiniz; dramla, komediyle, müzi- yebilirim. O yüzden çocuklar›n›zla birlikte kendi- Vurdum, Yasemin Ball›, Berk Bozo¤lu, Umut Y›l- luklarda yaln›z b›rakmayan dostu, arkadafl›, sev- kalle!” nize de bilet alman›z› özellikle öneririm. Birçok maz, Serhat Eren, Y. Ozan Demirbafl, M. Ber- gilisi; k›saca her fleyi olan çok de¤erli birisi var- Kader, a¤lar›n› onun için bu kez Ankara’da ör- tiyatro severin oyunu ikinci kez izlemek isteyece- kant Varol, U¤ur Erbektafl, Günefl Uydafl, A. d›r: Melek! Selim, Melek’le yapt›¤› yolculuklarda meye bafllad›. Yazd›¤› ve yönetti¤i “Benim Tatl› ¤ini de betimleyebiliyorum. O yüzden biletlerinizi Can Öztan. Orkestra da flu isimlerden olufluyor: eksik kalan yan›yla yüzleflir ve gerçek yaflamda Mele¤im” ile Devlet Tiyatrosu’nda, flimdi geçti¤i- erken al›n, s›ra size gelemeyebilir! Tolga Yüksel, A. ‹smail Sa¤›ro¤ullar›, Harun Sa- üstesinden gelemedi¤i durumlar› aflmaya çal›- miz aydan bu yana Baflkentte tiyatro severlerle fiimdilik Devlet Tiyatrolar›’n›n Çayyolu’ndaki Cü- ¤›ro¤ullar›, Asl›han Sa¤›ro¤ullar›, Oytun Çetin, fl›r. bulufluyor. Oyunu ‹stanbul’da sahnelendi¤i y›l- neyt Gökçer Sahnesi’nde oynanan müzikli ve N. Hande Çak›r, Burak Coflkuner, Hüseyin Sanata, tiyatroya katt›klar›n için teflekkürler larda izleyen birisi olarak kesinlikle söyleyebili- dansl› oyunun yazar› ve yönetmeni olan Metin Acun, Kerem Çetinkaya, Defne Ayd›n, Kübra N. Metin Arslan; size iyi seyirler.

40 41 B‹R PORTRE

Sanatçı, “Üzgünüm ama aklım o sırada yeni yap- tığım besteyle öylesine meşguldü ki hiçbir şey fark edemedim” dedi. Polisler bu durumda işlerinin oldukça zor oldu- ğu düşüncesiyle tam kapıdan çıkacakken sanatçı “Hatırladım!” diye bağırdı. Polisler hemen geri dönüp bilgileri not etmek için kağıt kaleme sarıldılar bu arada sanatçı da ne hatırladığını söyledi: “Arabanın egzosundan böyle bir ses çıkıyordu: Do, Mi, Fa!” İşine konsantrasyonu hiç eksilmeyen Beypazarı Maden Suyu firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan, şubat ayında Trilye’ye ziyarete gelin- ce yakın geçmişime bir uzanıverdim. Yüksel Savunma Sistemleri A.Ş.’nin Yönetim Ku- rulu Murahhas Üyesi dostum Hayri Esen’in ta- nıştırdığı Gürcistan eski Askeri Ataşelerinden Al- bay Temur Kereselidze bir gece sohbet sırasında Gürcistan ordusundaki bir albayın, amansız has- talığa yakalanan eşine dağ tepe demeden derman diktiği bu güzide tesis Ercan’ın titizliği, çalışkan- aradığını, sonunda Borjomi mineralli suyunu lığı ve işinin başında olmasıyla çok başarılı işlere bulduğunu ve eşinin kurtulduğunu anlatmıştı. imza atmaktadır. Yıllardır yenilikçi bir ruh ile ça- Maden suyunun bu kadar mucizevi rivayetlere lışan Niyazi Bey “Yenilenmeyen yenilir” düşün- konu olduğunu ilk kez o zaman öğrenmiştim. cesiyle sektöründeki tüm yenilikleri takip etmek- te ve tesisinde uygulamaktadır. Beypazarı maden YARIM ASIR Z‹RVEDE KALANLAR Aradan yıllar geçti, yine iki yıl önce Çinlilerin suyu işletmesi Ankara’nın Beypazarı İlçesi’nde, Beypazarı maden suyuna talip olduğunu duyun- etrafında yerleşim alanı olmayan, şehirden 6 km ca bir şok daha geçirdim. Dedim ki “Tanrım bize uzaklıkta, doğa ile baş başa ve Avrupa standartla- ne nimetler sunuyorsun hem de burnumuzun di- rı ölçüsünde konuşlandırılmıştır. Bu nedenle bine koyuyorsun ama farkında olamıyoruz.” toprağa karışıp maden suyunun mineral değerle- Niyazi Ercan Avuç dolusu dövizler ödediğimiz Fransız ve İtal- rine zarar verecek herhangi bir zararlı madde ol- yan markalarına kıyasla hemen yanı başımızdaki madığından üretimini doğadan gelen doğal mi- doğal mucizeyi dünyanın bir ucundaki ülkelerin neralli su ile sürdürmektedir. este çalışmalarına oldukça kendini kaptı- “Hayır” dedi sanatçı. görmesi hayret ettiriyor gerçekten. İnsan sağlığına hizmet eden, tüketicisini sağlık- Bran sanatçı, rüyasında bile beste yapıyor- “Peki markası neydi?” Avrupa’da restoranlara gittiğinizde size çok güzel lı içecekler konusunda koruyan ve uyaran bir du. Yine bir gün kafasında oluşturduğu melo- “Onu da görmedim.” ambalajlarda, bir tepside envai çeşit maden suyu üretici anlayışına sahip olduğunu ifade eden Ni- dilerle yoldan karşıya geçerken, arabanın biri “Bize yardımcı olabilecek, hatırladığınız bir sunarlar. Maalesef ülkemizde maden suyuna ilgi yazi Ercan, yaptığı atılımlarla zirveye bayrağı çok yeterli değil. Halbuki öyle yararları olduğu dikmiştir ve hiç inmeyeceğe benzemektedir. kendisine çarpıverdi. Sanatçının yere yuvar- şey var mı?” söyleniyor ki osteoporozdan, cilt güzelliğine, gri- Türkiye pazarındaki hakim yerinden başka 15 lanmasıyla ona çarpan araba da hızla olay ye- Sanatçı düşündü fakat çarpan araba hakkın- be ve pek çok hastalığa karşı. ülkeye ihracat yapan böyle değerleri gözbebeği- rinden uzaklaştı. Hastaneye kaldırılan sanat- da hiçbir şey aklına gelmedi. Polisler ümitsiz Niyazi Ercan 54 yıllık firmayı zirveye taşımış çok miz gibi korumak ve alkışlamaktan başka ne çı, gözlerini açtığında yanı başında polislerle bir şekilde “Üstat” dediler, “Ne olur biraz değerli bir iş adamıdır. Desteksiz, banka kredisi yapılabilir ki? karşılaştı. Polisler sordu: “Size çarpan araba- daha düşünün, belki hatırlayabildiğiniz bir kullanmadan, öz sermaye ile bugünkü Beypazarı Başarı, ulaşılacak son durak değil, bitmeyen bir nın plakasını alabildiniz mi?” şey çıkar.” mucizesini yaratmıştır. Dünya markalarının göz yolculuktur.

42 43 TAR‹H‹N‹ ARAYAN BELDE Daye Hatun’dan Lale Devri’ne Bugünlerde televizyonda izlenen Muhte- şem Yüzyıl dizisindeki karakterlerden Da- ye Hatun adına 16. yüzyıl başlarında yapı- lan eserleri; Daye Hatun Camii, Daye Ha- tun Sübyan Mektebi’ni dikkate alırsak, Ka- K⤛thane ğıthane’nin Kanuni Sultan Süleyman dö- YAZI: Muzaffer Ayhan KARA neminde de dikkate değer bir belde oldu- FOTO⁄RAFLAR: Kâg›thane Belediyesi ARfi‹V‹ KOLLEKS‹YONERLER: Hüseyin IRMAK - Emre DÖLEN, ğunu görürüz. Keza, Kanuni, Mimar Si- nan’a da muhitin çeperlerindeki su kemer- lerini de yaptırmıştı. Kağıthane deresini de içine alan vadinin mesire yeri olma özelli- Ka¤›thane, Bizans’tan sonra Osmanl›’da Lale Devri ile y›ld›z› par- ği ise bambaşkadır. Kağıthane, Osman- layan, hatta ondan önce de hat›r› say›l›r bir yeri olan, günümüzde lı’nın yükselişinin doruğu olan 17. yüzyı- lın sonları ve 18. yüzyılın başlarında yaşa- ‹stanbul’da kent merkezinin hemen k›y›lar›ndaki konumu ile gele- nan Lale Devri’nde bambaşka bir çehre ka- zanmış, payitahtın en gözde mesire yeri cek vaat ederken bir yandan da geçmiflini, tarihini arayan bir bel- haline gelmiştir. Şair Nedim’in “İskelede üç kayık amade/Gidelim servi revanım yü- de. Bizans ve Osmanl›’da a¤aç bollu¤undan ötürü ka¤›t atölyeleri rü Sadabad’e” dizeleriyle belleklere kazı- bar›nd›ran, mand›rac›l›k alan› olarak hizmet veren Ka¤›thane, nan Sadabad, Lale Devri’nin kalbidir. Ka- ğıthane Deresi, berrak suları, içinde gezi- 1983’e kadar fiiflli’nin Ayaza¤a ile birlikte iki köyünden biri iken, nen balıklarıyla; etrafındaki bin bir çeşit çiçekleri, ağaçları, kuşlarıyla sanki cennet- 1983’te ilçe yap›larak ayr› belediye de olmufltur. ten bir köşedir. Kağıthane, bugün 500 bini zorlayan nüfu- suyla bir yandan geleceğini ararken bir yandan da tarihe meraklı belediye başkanı Fazlı Kılıç’la birlikte geçmişini arıyor. Ka- ğıthane, başkan Kılıç’ın ve bu satırların ya- zarının yarım yüzyılı bulan tanıklığında nefes alıp veriyor. İkimiz de iki yaşında adım atmışız. O zamanlar, yani 1960’ta he- nüz mandalar da, mandıralar da, at araba- larıyla her gün bahçelerden taze sebze ser- visi yapan Arnavut bahçıvanlar da, yemye- şil bayırlar ve 3. Selim döneminden beri talim yapılan koru içindeki talimgah da duruyordu. Bayram namazları köy içinde- ki Daye Hatun Camii’nde kılınır, jandarma kumandanlığının bitişindeki Arnavut ber- berde hem diş çekilir hem sünnet yapılır hem de tıraş olunurdu. Devir, ustura dev- riydi. Kağıthane denilince, Süreyya Üz- mez’den bahsetmemek olmaz… Kara Harp Okulu’nu bitirip teğmen rütbesiyle subay çıktığında ilk görev yeri Kağıthane- Hasdal Kışlası’dır. Otuz yılı biraz geçen bir zaman diliminden söz ediyoruz. Tarih Ka¤›thane’de Aya¤a Kalk›yor Kağıthane’de Kanuni dönemi eserlerinin yanında, 3. Murat, 1. Mahmut, 3. Ah- met, 3. Selim, 2. Mahmut, döneminden ve sonrasından çeşmeler, saraylar var- dı… İmrahor Kasrı olarak da bilinen Mir-i Ahur Kasrı, Sadabad Sarayı (Sultan 2. Mahmut Sened-i İttifak’ı buradaki tö- renle imzalamıştır), Atiye Sultan Sarayı, Poligon Sarayı, Koşu Köşkü bu dönem yapılarının başlıcalarıydı. Sultan Aziz döneminde yaptırılan ve güreş merakıy- Tarih envanteri ve yay›nlar la bilinen padişahın etrafında güreş tut- Tabii, ilçenin tarih envanterinin ç›kar›lmas›, sözlü tuğu Sadabad (Aziziye) Camii günü- tarih çal›flmas› söz konusu. müzde geçirdiği restorasyonlarla ayakta Baflkan K›l›ç bu çal›flmalarda içinde arfliv dünya- kalan ve hala kullanılan eşsiz bir eserdir. Kimbilir, s›ndan, bilim dünyas›ndan isimlerinden de oldu¤u Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, Belki Bir Bayram Sabah›… genifl bir ekipten yararlan›yor. Bas›n Dan›flman› Kağıthane’de tarih adına ne varsa ayağa Hüseyin Irmak ise tarih ve kültür alan›ndaki çal›fl- Başkan Kılıç, bu yıl Kağıthane deresine Bo- kaldırıyor. Göreve gelişinin sekizinci yı- malar›n kitaplaflmas›na katk›da bulunuyor editör ğaz’dan pompalarla deniz suyu getiriyor. İs- lına girerken bu alanda ortaya koyduğu olarak. Her biri iki bin bas›lan çok say›da kitap, çalışma dikkate değer. tanbul’un en önemli hava koridorlarından birinde akan Kağıthane Deresi Cendere adeta Ka¤›thane’nin tarih-kültür hazinesi niteli¤in- -Kağıthane demiryolu keşfedildi, kitap mevkiinden bilmem kaç bin yıldır Alibey de. Kitaplardan baz›lar›n› anmak yerinde olacak: ve bir belgesel filme konu oldu. Demir- Deresi ile birleşip Haliç’e akarken, şimdi ar- -Ka¤›thane/Kemerburgaz/A¤açl›/Çiftalan Demiryo- yolu güzergahına kültür turları düzen- tık Boğaz’ın suları Kağıthane ile buluşuyor. lu 1914-1916 lendi ve İstanbul metropol planlarına Kimbilir, belki de Daye Hatun Camii’ndeki -Ka¤›thane Gravürleri işletilerek yeniden inşası için projelen- bir bayram namazında da başkan Fazlı Kı- -Ka¤›thane’de Geçmiflle Bugün dirildi. lıç, bu satırların yazarı ve subaylığının ilk -Osmanl› Belgelerinde Ka¤›thane -Sadabad ve Hasbahçe mesire alanları demini Kağıthane’de yaşayan Süreyya -Daye Hatun S›byan Mektebi/Ka¤›thane rehabilite edilerek halkın kullanımına Üzmez buluşur. Ne demişler; “Dağ dağa ka- -Sadabad Camii açıldı. Sadabad Camii ve çevresi restore vuşmaz, insan insana kavuşur.” edildi. -Tarihi Ka¤›thane Köyünün Aileleri/1-2 -Atiye Sultan Sarayı, Kağıthane Süvari Kitaplar›n d›fl›nda tarihe ›fl›k tutan cd’ler, “Düfl ‹s- Karakolu, Kağıthane Sübyan Mektebi, tasyonlar›-9. ‹stasyon” gibi belgeseller de var bafl- Daye Hatun Camii, Sadabad Karakol kan K›l›ç’›n yapt›rd›¤›. Koğuşu, Sadabad Sarayı ve çeşmelerin restorasyon-proje çalışmaları gündeme alındı. Sadece bu kadar değil, başkan Kılıç, Ka- ğıthane’de önemli cirit, güreş, okçuluk şampiyonaları düzenliyor. “Kağıthane Mesiresi”, “Kağıthane’de sosyal yaşam”, “Demiryolu” konulu sempozyumlara bildiriler sunuldu. “Osmanlı Belgelerin- de Kağıthane” ve “Osmanlı’dan Günü- müze Temizlil İşçileri” sergisi açılarak bazı illerde de tekrarlandı.

47 SardesSardesLYD‹A’NIN BAfiKENT‹

Salihli yak›nlar›nda bulunan antik yerleflim yeri Sardes, Lydia’n›n baflkentidir… Atalar›m›z bizlere “para” y›, Sardes’te hediye ettiler… Anadolu topraklar› tarihi boyunca her bir köfle- sinde say›s›z uygarl›klara ev sahipli¤i yapm›fl, ›fl›lt›l› tarihiyle günümüze hakl› gurur kayna¤› olan eserler b›rakm›flt›r. Gezmek, geçmifli sevmek ve geçmifle, kültüre sahip ç›kmak

ad›na yapt›¤›m›z bu yolculuktaki yeni dura¤›m›z Sardes… ntik “Kral Yolu” nun günümüzdeki uzantı- ilave olmuş. Bizanslılardan kalma hamam, sina- gog ve mermer taşlarla döşeli yol boyunca uzanan YAZI: Necati EKMEKÇ‹O⁄LU • [email protected] Ası olan İzmir - Ankara (D–300) yolunda İz- mir’i Ankara yönünde 70 km geride bırakıp, dükkânların tüm ihtişamı adeta bizi o yıllara gö- Manisa’nın Salihli ilçesinde bağlı Mustafa Kö- türüyor. Yer yer asfaltın altında kalan yolda ilerle- yü’ne geliyoruz. Salihli, Manisa’ ya 72 km, De- dikçe karşımıza Lydia devrinin son agora kalıntı- nizli’ ye 110 km, Balıkesir’ e 144 km mesafede- larını ve Bizans döneminden kalma surları görü- dir. Geldiğimiz yol bizi antik şehrin içerisine yoruz. Surların arasından ilerlediğimizde karşı- kadar getiriyor. Tarihi MÖ 1300 yılına kadar mıza MÖ 215’de yapılmış, yaklaşık 400 yıl ayak- inen Sardes’e yapacağımız bu ilk ziyaretimizde, ta kaldıktan sonra büyük bir deprem sonucu zamanın adeta donduğu hissediyoruz. Kendimizi, yıkılmış yirmi bin kişilik bir tiyatro çıkıyor. Batı Anadolu’da kurulmuş ve yaklaşık 750 yıl ayakta kalmış Lydia Devletinin başkentinde bu- luyoruz. Bu değerli topraklar Anadolu medeni- yetlerinin hep gözdesi oluyor. Perslerin, Büyük İskender’in eline geçiyor, Seleukosluların, Berga- ma Krallığının, Roma İmparatorluğunun ege- menliği altına giriyor. Bir dönem Bizanslıların din merkezi oluyor, Piskoposluk Merkezi olarak anılıyor. Anadolu’ nun ilk kiliseleri bu şehirde in- şa ediliyor. Bu önemli Antik Kilise, Artemis Tapı- nağının hemen yakınında olduğu biliniyor. Antik şehri; yol üzerindeki yerleşim yeri (Sar- des), Akropolis, Bintepe Mezarları ve Paktolos Vadisi olarak planlayarak gezmeye başlıyoruz. Sardes’in şehir merkezindeki en önemli eser ola- rak karşımıza, yakın zamanda restore edilen Gymnasion Hamam Kompleksi çıkıyor. Sütunlu ve görkemli bir avludan girilen hamam MS 161 de yapılmış. MS 300’lerde yanı başına bir sinagog

48 “Trilye’nin Bal›k Sevdas›” Tüm Seçkin Kitapevlerinde

Gezideki diğer bir durağımız olan akropole doğru yorucu ve 330 metrelik bir tırmanışı yapıyoruz. Muhteşem yapı tüm yorgunluğumuzu bizlere unutturuyor. Artemis kültürünün en eski tanıkla- rının misafiri oluyoruz. Artemis Tapınağı’nın ya- nısıra, dinler tarihinin Anadolu’da bulunan en es- ki kiliselerinden birine ve mermer kuleye hayran kalıyor, asırlar önce burada Anadolu’nun Bereket Tanrısı Kybele’ye tapılmış olunduğunu öğreniyo- ruz. İon başlıklı çok sayıda sütunlar düzenine sa- Pers Kralı Kyros, kahramanca savaşan bu yiğit hip yapı adeta halkın akıl ve hikmet sahibi bir me- soylu ve ona sadakatle bağlı güzel eşi için bu pira- deniyetin mensupları olduklarını bizlere işaret mit şeklindeki anıt mezarı yaptırdı. Sardes’de, ediyor. Salihli’nin kuzey batısındaki kral tümülüs- 1900’ lü yılların başında başlayan Amerikalı arke- lerinin olduğu Bintepe’de tarihe bir kez daha şa- ologların kazı çalışmaları birçok eseri gün yüzüne hitlik ediyor, gezimizin son durağı olan Pakdolos çıkarmıştır. Ancak bu kazı çalışmaları eserleri ger- Çayına bakan bir tepede kurulu basamaklı bir ya- çek sahibi olan bu topraklardan kopmasına neden pı olan basamaklı piramit mezarı görmeye gidiyo- olmuştur. Artemis Tapınağı ve binlerce Lydia me- ruz. Bu anıt mezar Susalı bir soylu olan Abradates zarı kazılmış, çıkan eserler yurt dışına yasal götü- ile karısı Pantheia’ya ait. Efsaneye göre Abradates, rülmüştür. Eserler şimdilerde New York Metropo- Persler için savaşırken hayatını burada kaybetti. litan Müzesinde sergilenmekte, Amerikalı arke- Karısı güzeller güzeli Pantheia bu acıya dayana- ologların kazı çalışmaları günümüzde de bölgede mayıp kocasının cesedi üzerinde hayatına kıydı. devam etmektedir. Tarih sayfaları arasında gezin- mek, her saniyesinin tadının çıkarılması gereken geçmişimize yapılan ve sahip çıkılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu unutmayalım. Tarih bize gezgince yaşarken hayatı hızlı koşmamayı, rotamız neresi olursa olsun, nereden geldiğimizi ve nereye gideceğimizi hatırlatıyor. Tarihte gezin- mek adeta flört etmek gibi, kalıp bu medeniyetin bir parçası olabilirsiniz. Ama en iyisi gitmek olsa gerek! Daha görülecek o kadar yer var ki…

Reflit Galip Caddesi Hafta Sokak 11/B G.O.P. ANKARA TEL: 0.312 447 12 00 - www.trilye.com.tr 51 e iflte, turist otobüslerinin, çevresine s›ram s›ram dizildikleri tüm dünyaya hâkim olduklar› hazz›n› tekrar tekrar yaflar, ne iyi et- VColosseum! Elli bin seyircilik bu amfi tiyatro, hem Roma’n›n tik de geldik derlermifl birbirlerine! Gerçi, Colosseum tüm Roma sembolü, hem de en büyük an›t›! Bu dev an›t›n iki bin y›ll›k tarihi- vatandafllar›na aç›km›fl, ancak oturma durumu, cinsiyet ve sosyal ROMA’NIN SEMBOLÜ ne karfl›n hâlâ sapasa¤lam durdu¤unu görmek insanda ciddi flafl- s›n›f gözetilerek s›k› s›k›ya kurallara ba¤lanm›fl! Zenginler ön taraf- k›nl›k yarat›yor. Elips fleklindeki amfi tiyatro elli yedi metre yüksek- taki beyaz s›ralara kurulurken, yoksullara da gerilerdeki kahveren- li¤inde ve tam dört katl›. Amfi tiyatronun birinci kat›ndaki sütunlar gi s›ralar düflermifl. Herkesin haddini ve oturaca¤› yeri bildi¤i bu Dor, ikinci kat› ‹on, üçüncü kat› ise Korint nizam› sütun bafll›klar›y- amfi tiyatroda gladyatör dövüflleri 404 y›l›nda yasaklanm›fl olmas›- Colosseum la bir güzel donat›lm›fl. Roma’n›n sembolü olan Colosseum’un üç na karfl›n, hayvan dövüflleri bir as›r daha sürmüfl! YAZI: Murat ÖZSOY• [email protected] kat›n›n her birinde seksen tane yuvarlak kemer oldu¤u söyleniyor. Roma’n›n kuruluflunun bininci y›ldönümü nedeniyle 249 y›l›nda Gerçekten de öyle mi deyip delinin pösteki saymas› gibi amfi tiyat- düzenlenen flenliklerde, iflte bu amfi tiyatroda yüzlerce hayvan dö- ronun maketi üzerindeki kemerleri tek tek say›yorum. Do¤ruymufl! vüfltürülmek suretiyle öldürülmüfl! Filden aslana, kaplandan su ay- Colosseum’un içi de d›fl› gibi son derece görkemli ve iyi durumda. Gerçi oyun ve dövüfllerin üzerinde yap›ld›¤› platform y›k›lm›fl ama g›r›na, zebradan zürafaya kadar yüzlerce hayvan... Ancak, anlafl›l- birazc›k iyimserlik oyunu oynayacak olursak bunda da bir hay›r mas› zor olan nokta flu: Bir kent kurulmufl, ad›na da Roma demifl- vard›r diyebiliriz! Çünkü, platform y›k›ld›¤›ndan, alt›ndaki vahfli ler. Vatana, millete, Romal›lara ve tüm insanl›¤a hay›rl›, u¤urlu ol- hayvanlar›n dövüfller öncesinde tutulduklar› odac›klar› rahatl›kla sun! E, bin y›l boyunca da her türlü kaza, belaya karfl›n haritadan görebiliyoruz flimdi. Bu amfi tiyatronun içinde, sembolik deniz sa- silinmeyip 249 y›l›na ulaflm›fl. Buna da bir diyece¤imiz yok! Binin- vafllar›, turnuvalar ve ölümle noktalanan her türlü “oyun” coflkuy- ci y›ldönümlerini kutlamak tabii ki dönemin tüm Roma ahalisinin la sahneleniyormufl o dönemlerde! Halk›n iki temel düflüncesi var- hakk›! ‹nan›n, gözümüz, hasedimiz yok! Ancak, Roma bin y›l yafla- m›fl: “ekmek ve oyunlar”... Önemli kutlamalar s›ras›nda arena suy- d› diye, zavall› fillerden, zürafalardan ve hayvanlar âleminin yüzler- la doldurulur ve mini yelken yar›fllar› düzenlenirmifl. Ayr›ca, çukur- ce yarat›¤›ndan ne istediniz? Ne isteyecekler can›m! Öyle ya, “Bir lar kaz›l›r, kentler, da¤lar, orman ve hayvanlardan oluflan muhte- insan bir kaplan› öldürürse, bunun ad› spordur; oysa, bir kaplan bir flem bir dekor yarat›l›rm›fl. Bu hayali dekorlar sayesinde Romal›lar, insan› öldürürse, bu vahflettir!” de¤il mi ama?. ROMA’NIN AŞK ÇEŞMESİ TreviTrevi şk Çeşmesi’nin bulunduğu Piazza di Trevi, su- rünüyor ki! Etrafına da insan gövdeli, balık kuy- Aların çağıl çağıl aktığı, gece gündüz tıklım tık- ruklu mitolojik Yunan deniz ilahlarının heykelleri lım bir meydan. 1950’lerde ünlü yönetmen Felli- serpiştirilmiş. Trevi Çeşmesi’ne para atıp Roma’ya ni’nin La Dolce Vita adlı filminde Anita Ekberg ve tekrar gelebilmeyi dileyenlerin ardı arkası kesilmi- Marcello Mastroanni’nin bir gece yarısı yıkandığı yor. Kimileri, çeşmeye arkalarını dönüp parayı baş- ünlü çeşmenin tam karşısındayız! Trevi Çeşmesi larının üzerinden havuza fırlatıveriyorlar. Âşıklar, tek başına Trevi Meydanı’nın önemli bölümünü el ele, diz dize oturup birbirlerinin gözlerinin içine kaplıyor. İki bin yıllık bir su kemerinin noktalandı- derin derin bakmakta iken yankesicilerin de icra-i ğı yere kurulmuş bu çeşme. Asırlar boyunca kade- sanat eylemek için fırsat kolladıkları bir gerçek! rine terk edilmiş durumdayken, 1453’te papanın Çeşme başında, şarkı söyleyenler, gitar çalanlar, şa- emriyle onarılmış. Papa, bu çeşmeyi şaraptan alınan vergilerle yaptırdığından, halk, “Bize su vermek rap şişelerini peş peşe devirenler ise hiç mi hiç ek- için şarabımızı aldı!” diye homurdanmış. Aradan sik olmuyor. Turist kızlara ilan-ı aşk etmek için çeş- iki buçuk asır geçmiş. 1700’lere gelindiğinde, bu me başında bekleşen İtalyan erkeklerinin sayısı da kez de o dönemin papasının emriyle, heykel ve ka- hayli kabarık doğrusu! Trevi’nin onarılıp süslenme- ya gibi dekoratif unsurlar eklenmiş çeşmeye. Deni- sini buyuran dönemin papaları bu manzaraları gö- zatları tarafından çekilen dev bir deniz kabuğuna rebilseler, kaderine terk edilmiş çeşme için parmak- binmiş tanrı Okyanus’un heykeli öyle azametli gö- larını oynatırlar mıydı bilemiyoruz!

YAZI: Murat ÖZSOY• [email protected] VATİKAN’IN MEYDANI

an Pietro Kilisesi önündeki Vatikan’a ait meydan, sanki bir sütun ormanıyla çevrelenmiş. Bu sü- Stunların üzerine de aziz ve şehitlere ait yüz kırk heykel yerleştirilmiş. Elips şeklindeki meydanda San Pietro bir o yana, bir bu yana dolaşıyoruz. İkişer katlı iki dev çeşme yanı sıra, bunların ortasına yerleştiril- miş bir dikilitaşa da ev sahipliği yapıyor bu geniş alan. Dikilitaşı Mısır’dan getiren de kimmiş biliyor Mavi giysili, beyaz yakal›, eldivenli ve bereli muhaf›zlar›n de¤iflik bir musunuz? Hakkında, suçluları aslanlara attığı, üç kız kardeşiyle yattığı, atını konsül ilan etmek iste- diği şeklinde türlü çeşitli rivayetler dolaşan Roma imparatoru Caligula! Kayıtlara bakılırsa, dikilitaşın asker selam› verdiklerini görünce flafl›r›yoruz. Esas›nda, k›yafetlerine Vatikan’a taşınması son derece ciddi sorun olmuş. Sırf bu iş için kullanılan insan ve yük hayvanı sayısı bini aşmış! Ve tam dört ay sürmüş dikilitaşı taşıma operasyonu! Ortaçağ boyunca dikilitaşın bak›p onlar› muhaf›za benzetemedi¤imizden olsa gerek flaflk›nl›¤›m›z! tepesindeki altın kürenin içinde Jül Sezar’ın küllerinin bulunduğuna inanılırmış. Oysa içinde olan, sadece ve sadece eski bir haçtan arta kalanlarmış! YAZI: Murat ÖZSOY• [email protected] FER‹N BATMAN’DAN EN ‹Y‹ 10 Beslenme ve Diyet Uzman› - www.ferinbatman.com ErkeklerErkekler ‹çin‹çin EnEn ‹yi‹yi 1010 YiyecekYiyecek

Erkekler, bütün sa¤l›k haberleri ve diyet önerilerinin her zaman kad›nlara yöne- lik oldu¤unu bilmek sizin biraz can›n›z› s›km›yor mu? O zaman, de¤ifliklik ola- rak size biraz özel ilgi tan›maya karar verdik. Hepimiz biliyoruz ki sizler kendi- nizi arada bir fl›martmay› seviyorsunuz (haydi kabul edin!), biraz kendinize ve sa¤l›¤›n›za bakman›z gerekir! Size ‘Erkekler ‹çin En ‹yi 10 Yiyecek’ listesini su- nuyorum… Merak etmeyin hiç de san›ld›¤› gibi lahana ve salata ile yap›lan s›k›- c› diyetlerden de¤il, hatta birkaç sürprizle de karfl›laflabilirsiniz! bir sar›msak alt› ya¤l› bal›k

u küçük kokulu fleyin çok faydal› oldu¤unu söyleyebiliriz! Sar›msakta, labal›k, ton bal›¤›, uskumru ve ringa gibi bal›klar önemli ya¤ asitler içerir- Bkanser ve bakteri oluflumunu engelleyici özelli¤i; so¤uk alg›nl›k ve öksürük Aler. Bunlar Omega-3 ve Omega-6 olup, kalp hastal›klar›n›, baz› kanserleri, için soluk almay› kolaylaflt›r›c› özelli¤i; kolesterol düflürücü ve kan arterit ve depresyonu önleyenler olarak kan›tlanm›fllard›r. Özellikle uskumruda p›ht›laflmas›n› sa¤layan phyto kimyasal maddesi vard›r. Lezzet vermek için yüksek miktarda selenyum bulunur. Cornell Üniversitesi’nin araflt›rmalar›na gö- piflirme s›ras›nda yeme¤e sar›msak katabiliriz. E¤er ay›rt edici tad› ve kokusu re günlük 200mcg selenyum takviyesi alanlarda %63 daha az prostat kanserine size itici gelmiyorsa, pizzay› piflirirken f›r›na bir difl sar›msak atabilirsiniz. ve %39 daha düflük oranda genel kanser türlerine rastlanm›flt›r. Bunun için haf- K›zarm›fl sar›msak yumuflar ve ekme¤in üzerine ya¤ gibi sürülebilir. tada en az iki gün ya¤l› bal›k yemeye çal›fl›n; bu ton bal›¤› sandviçi olabilir veya iyi piflmifl bir alabal›kla patates püresi veya pirinç pilav›.

iki brokoli yedi bira

olik asit içeren brokoli sadece hamile kad›nlara gerekli olan bir destekleyici vet do¤ru! Biran›n içinde bulunan phyto kimyalar›n kalp hastal›klar›n› Fde¤ildir. Erkeklerin de homocysteine denilen, kandaki amino asit düzeyini azalt- Eönledi¤i görülmüfltür. Ayn› zamanda midede asit üretimini destekledi¤i maya yarayan, Folat veya folik asit ihtiyaçlar› vard›r. Yüksek homocysteine düzeyinin için hazma yard›mc› olabilir. Sa¤l›kl› bir diyette belli ölçüde (!) alkol tüketimi, kalp hastal›klar› ve kalp krizleri ile ba¤lant›s› vard›r. Brokoli ayn› zamanda C vitami- kalp hastal›klar›n›n azalmas› ile ba¤lant›l›d›r. ANCAK DURUN! Bu size ni, beta-karoten, potasyum ve kanser riskini azaltmaya yarayan sulhoraphane ad›nda hoyratça içmenize izni vermez! Unutmay›n ki bu sonuçlar orta karar içicilerde phyto kimyasal içerir. Brokoliyi taba¤›n›zda görmeye dayanam›yorsan›z makarna görülür ki bu da günde iki bardakt›r. Afl›r› tüketim bütün faydalar› götürür, sosunuza kar›flt›r›n, ac› biber sosu ekleyin ve makarna ile yiyin. (Ayr›ca bu sosu piz- onun için abartmamaya çal›fl›n! zaya da kullanabilirsiniz.) Çeflitli sebzeler yemeliyiz çünkü hepsi antioksidanlar ve di¤er hastal›klarla savaflan bilefliklerle doludur.

üç muz sekiz biftek

u ç›lg›n meyve hem enerjinizi yükseltir, ayn› zamanda da potasyum ›rm›z› et harika bir zink, B12 vitamini ve demir kayna¤›d›r. Zinkin, DNA üre- Bdüzeyinizi. Sinirleri, kalp ve tansiyonu kontrol alt›na almak için pota- Ktiminden, tat alma duyumuza kadar vücudumuzda yüzlerce görevi vard›r. B12 syuma ihtiyac›n›z vard›r. Muzlar geceden kalma sendromuna da iyi gelir! vitaminin de birçok görevleri vard›r, örne¤in enerjiyi serbest b›rakmak gibi. Demirin ise oksijeni ci¤erlerden vücudun tümüne tafl›mak gibi çok önemli bir göre- vi vard›r. E¤er spor yapmaktan hofllan›yorsan›z bu besinleri tüketmeniz gereklidir. Ancak yüksek oranda doymufl ya¤ içeren hamburgerlerden uzak durun ve ya¤s›z etleri tercih edin. Ayr›ca haftada üç günden fazla k›rm›z› et tüketmemeye özen gös- terin. dört patates dokuz süt

cuz ve nefleli, hafllanm›fl veya piflmifl her flekilde sizi tok ir vücut daha ne isteyebilir? Süt önemli bir kalsiyum kayna¤›d›r Ututmaya yeterlidir. Patateste, vitamin ve mineral d›fl›nda, Bve az miktarda al›nan kalsiyum kalp hastal›klar›ndan, kolon bolca C vitamini bulunur. Derisini lif için tüketin ancak cips kanserine ve ostropoza kadar yol açabilir. Ostroporoz sadece yafll› çeflitlerinden uzak durun! kad›nlar› etkileyen bir hastal›k de¤ildir. Art›k oniki erkekte bir gö- rülen ostropozu engellemek için belli miktarlarda kalsiyum tüketil- melidir. Proteinli ve ya¤ oran› düflük bir kalsiyum kayna¤› için az kaymakl› veya kaymaks›z sütler tercih edin.

befl ketçap on f›nd›k ve çekirdekler

omateste bol miktarda antioksidan likopen vard›r. Araflt›rmalara göre liko- üm f›st›klar›n dikkatine..! Bu güzel kuruyemifller vitamin ve minerallerle dolular. Dpen’in kalp rahats›zl›klar›n› ve kanseri (özellikle de prostat kanserini) engelle- TBrezilya f›st›klar› özellikle magnezyum ve selenyum aç›s›ndan çok zengindir ve bu yen çok önemli görevi oldu¤unu göstermifltir. Likopen, di¤er besinlerin aksine, çi¤- antioksidanlar kalp hastal›klar›n› ve kanseri önleyiciler olup, prostat sa¤l›¤› aç›s›ndan den ziyade piflmifl olan domateslerde daha etkilidir. K›zarm›fl patateslerin üzerine da yararl›d›rlar. Daha faydal› olmas› aç›s›ndan, tah›ll› kahvalt›l›klar›n›z›n üzerlerine biraz ketçap eklemeniz o kadar da zararl› de¤ildir. Ancak marketlerde sat›lan ket- keten tohumu ekin veya f›st›k ezmeli tost ekme¤inizin üzerine bir avuç serpin. çaplar fleker ve tuz içerdi¤inden dolay› diyetinizde domates püresini tercih etmeli- siniz. Domates püresini türlüye, güvece, domates çorbas›na, domates soslu veya k›y- mal› makarnaya kat›n, hatta pizzan›z› ekstra domates dilimleriyle zenginlefltirin. Prof. Dr. Mehmet S. B‹NNET Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi ‹bni Sina Hastanesi SA⁄LIK Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dal›

bundan olumsuz etkilenir. Tedavi edilmeyen Erişkin kök hücre tedavi uygulamalarının, veya tedavi edilemeyen bu tür kıkırdak zede- günümüzde daha cazip tedavi seçenekleri ol- lenmeleri ilerleyen dönemde halk arasında ki- mayan ve çözüm bekleyen eklem hasarının reçlenme olarak bilinen osteoartrit denilen veya hastalık süreçlerinin doğal tabiatını de- ileri derecede eklem bozukluğuna yol açarlar. ğiştirme potansiyeli vardır. Eklem hastalık ve Bu zedelenmelerin sık karşılaşılan belirtileri tedavilerinin uzmanlık alanı olan ortopedik dizlerde ağrı, takılma, su toplaması, şişlik ve cerrahideki uygulamalar içerisinde öncelikle hareketlerde güçlüktür. kıkırdak hücreleri üzerine odaklanılmıştır. Bu Peki ne önlem alacağız ve ne yapacağız da ek- yüzden kıkırdak problemleri hücresel tedavi- lemin bizden beklediği hassasiyeti ondan esir- lerin öncelikli uygulama alanı olarak belirlen- gemeyeceğiz. Önce sağlıklı besleneceğiz ki miştir. Bu yöntemle kişilerin kendi kıkırdak mümkün olduğunca bizi taşıyan yapılara az hücrelerinin çoğaltılarak laboratuarda çoğal- yük bindirelim. Çünkü fazla kilo demek kı- tarak tekrar kişiye aşılanması esasına dayanan kırdaklarımızın taşıyamayacağı ve zorlanacağı bir yöntemdir. yük demek. Normalden fazla binen yük erken aşınmaya zemin hazırlayan en önemli faktör. Bunun yanı sıra olmazsa olmazlardan ikincisi egzersizlerle diz çevresi adalelerimizi kuvvetli tutmaktır. Adalelerimiz yeterli kuvvette değil- se ekleme binen yük de tartışmasız daha faz- lalaşıyor. O yüzdendir ki eklemlere yardımcı olmak için egzersiz yaşamımızın bir parçası olmak zorunda. Bütün bunları yaptıktan sonra gene de dizi- mizdeki problemler günlük yaşamımızı güç- leştiriyorsa bu durumda bir doktora başvur- Dizlerinizdeki mak gerekiyor. Çünkü yaşanan sorunlar kişi- lerin etkinliklerini ve yaşam kalitelerini düşü- rür ve tedaviyi kaçınılmaz kılar. Doğal olarak Laboratuar koşullarında kıkırdak hücreleri Kıkırdak Zedelenmelerine Dikkat Edin! cerrahi ve cerrahi olmayan bir dizi tedavi se- çoğaltılabilmekte ve eklem kıkırdağını yeni- çenekleri uygulanabilinir. Eklem kıkırdağının den oluşturabilecek kapasiteye erişebilmekte- kaybı ile birlikte gelişen ilerleyici bozuklukla- dirler. Bu yöntem ilk kez 1994 yılında İsveçli rın tedavisi günümüz hareket sistemi cerrahi- bir grup tarafından tanımlanmış ve kullanıl- taşıma ve sürtünmeyi azaltarak hareket açıklı- ücudumuzu ve tüm yüklenmelerimizi ta- sinin çözüm bekleyen sorunlarının başında mıştır. O tarihten bu yana ABD’de ve Avru- Vşıyan eklemlerimiz ve de bunlar içerisin- ğı sağlamak gibi çok önemli fonksiyonları gelir. Aksi halde büyük kıkırdak kayıpları ile pa’da çok sayıda uygulama yapılarak etkinliği de en büyük eklem olan dizlerimiz bizlerden vardır. Çünkü bu hassas yapı bir defa bozu- birlikte olan kıkırdak yaralanmalarının bu gü- kanıtlanmış bir yöntemdir. Son on yıldır Tür- hak ettikleri hassasiyeti göstermemizi bekli- lursa bir daha da kolay kolay düzelmiyor. Ve ne kadar uygulanan tedavi yöntemleri kısa sü- kiye’de de yöntem başarı ile uygulanmaktadır. yorlar. Bu yüzdendir ki eklemlerimize iyi bak- yaralanmış olan eklem kıkırdağının hiçbir şe- reli bir iyilik hali sağlasa da, hastanın kendi Bu güne kadar yapılan operasyonların sonuç- mamız gerekiyor çünkü kemiklerin eklem kilde tekrar iyileşmeyeceği düşüncesi binlerce orijinal kıkırdağının tekrar yerine konulması ları incelendiğinde %80 oranında çok başarılı yüzlerini oluşturan o 3-4 mm kalınlığındaki yıldır süregelen bir inanıştır. Erişkin ve genç- mümkün olmamaktadır. Ve de hastalığın iler- sonuçlar alındığı tespit edilmiştir. Hastaların kıkırdak tabaka çok hassas bir yapı. Yaralan- lik çağındaki kişilerde eklem kıkırdaklarında lemesi engellenememektedir. büyük bir çoğunluğunda belirtiler tamamen malarına bağlı kıkırdak problemleri öncelik- oluşan zedelenmeler sıklıkla iyileşme bozuk- Son on beş yıl içerisinde hücresel tedavilerin ortadan kaldırılmakta daha da önemlisi eklem le amatör, profesyonel sporcularda ve aktif bir luğu gösteriyorlar. Kıkırdak zedelenmelerinin giderek yaygınlaşması gözlemlerimiz, bu tek- performansları tamamen düzelmektedir. yaşam tarzı olanlarda sıklıkla görülmektedir. bir sonucu olarak eklemde erken bozukluk nolojinin hareket sistemine de uygulanabile- Özellikle profesyonel kişiler için hasarsız Kıkırdak dokusunun mekanik olarak yük ve yaşlanma oluşur ve de eklem mekaniği ceği görüşünün benimsemesine yol açmıştır. olarak işlerine dönmeleri sağlanmaktadır.

62 63 TRİLYE’YE VANİLYA KOKULARIYLA GİRİYORUM

DuranceDuranceişisel hijyene önem veren birisi olarak Durance firmasını yıllardır bilirim. KÖzellikle beni ilgilendiren traş kremleri, sabunları, losyonları, balsamları artık yanı başıma geldi. Stoklarım bitince kara kara düşünmeyeceğim. Pro- vence bölgesine zaman zaman seyahat ederim. Pazarını erkenden dolaşırım. Ekolojiye saygılı, kimyasallardan uzak üretim prensibiyle çalışan Durance, kendine, kaliteye, sadeliğe, zarafete ve doğaya önem veren duyarlı bir kitleye hitap etmesiyle tanınır. Trilye’nin kapısından içeriye ilk adımı attığınızda bur- nunuza gelen güzel vanilya kokuları, Durance’ın yanan mumumdan gelir. Nenehatun Caddesi’ne çok şık mağaza açan Özlem Oktar Varoğlu aynı zamanda markanın Türkiye temsilciliğini yürütüyor. Sağlık ve doğal yaşam alanında uluslararası marka olan Durance artık yanı başımızda. Nenehatun Caddesi No: 42/B Gaziosmanpafla / Ankara Tel: 0312 447 10 29 Baflak Temel aflak Temel’in 2008’de Kültür ve Turizm mutlulu¤unu, öfkesini, hayallerini ve izlenim- BBakanl›¤› deste¤i ile Devlet Resim ve Hey- lerini tümüyle tuval üzerine renk-biçim-doku kel Müzesinde açt›¤› ilk kiflisel sergisi, gerçe- gibi görsel ö¤eler olarak aktaran Baflak Te- ¤i ile eflzamanl› olarak “web’in 3 boyutlu” ha- mel, eserlerinde kar›fl›k teknikle çal›flmakta, li olarak tan›mlanan SecondLife’ta aç›lan ilk akrilik boya, sprey boya, toz yald›z ile renk- Türk sergisi olmufltur. Ocak 2011’de ‹stanbul lendirdi¤i ifllerinde kolajlarda ayna, rölyefler CRR’de aç›lan 2. kiflisel sergisi “Benim Hip- için ise silikon ve sicim kullanarak, bilinen nozum” ise oto-hipnoz deneyimi ile aç›lan ilk malzeme ve tekniklerin olanaklar›n› son dere- sergidir. Ortado¤u Teknik Üniversitesi Sosyo- ce genifl ve yarat›c› bir biçimde kullanarak öz- loji bölümü mezunu olan Baflak Temel'in re- gün estetik t›n›lar oluflturmaktad›r. Çal›flmala- simle olan iliflkisi ilkokul ça¤lar›ndayken bafl- r›nda soyut ve sembolik biçimleri yaflam›n rit- lam›fl, sanat e¤itimcisi annesinden ald›¤› te- mini yans›tacak biçimde düzenlenmekte, çe- mel resim e¤itimi ile çal›flmalar›n› gelifltirerek flitli ton ve nüanslarda kullan›lan renkler, akri- devam etmifltir. Üretkenlik ve yarat›c›l›¤›n in- lik boyan›n mat dokusu ile yald›z ve aynalar›n san hayat›nda geliflim ve mutlulu¤un vazge- parlakl›¤› aras›ndaki z›tl›k iliflkisi ile birlefle- çilmez kayna¤› oldu¤u inanc› ile devam et- rek çok özel bir armoni ve görsel etkileme ya- mekte oldu¤u resim çal›flmalar›n› bugün de ratmaktad›r. meslek hayat›yla beraber sürdürmektedir. Ha- Baflak Temel, çal›flmalar›ndan örnekleri ve yattaki duruflunu, yaflam felsefesini, dene- blog yaz›lar›n› www.basaktemel.com adresinde yimlerini, duyarl›l›klar›n›, yaflama sevincini, paylaflmaktad›r. s h l i g n E i n w 69o N Famous People Visit Trilye

UEFA PRESIDENT MICHEL PLATINI VISITS TR‹LYE egendary football player Michel Platini, the 7th top player of the 20th century, visited LTrilye Restaurant on the evening of February 23. Upon entering the restaurant and seeing LUXEMBOURG’S CROWN PRINCE AND the “Magic Square” banner, he could not hide his feelings: “we should capture this moment”, as he took a photo. After meeting with Prime Minister Tayyip Erdoğan, Platini came to Trilye FOREIGN TRADE MINISTER OF for dinner with Football Federation President Mahmut Özgener, Vice President Lütfi Arıboğan, Board Member Ufuk Özerten, Former UEFA President Şenes Erzik, İstanbul Büyükşehir Belediyespor President Göksel Gümüşdağ and the UEFA General Secretary. It was LUXEMBOURG IN ANKARA clear that Platini was a huge fan of the calamari and black sea turbot fish, and was treated to rown Prince Guillaume of Luxembourg and Luxembourg Minister of Economy and specially prepared Antep baklava for dessert. He was pleasantly surprised to find his own Foreign Trade Jeannot Krecke were in Ankara on Tuesday, March 22 as the guest of photo on a bottle of Turkish wine. When Trilye’s owner, Süreyya Üzmez presented Platini with C Turkish Finance Minister Mehmet Şimşek at Trilye Restaurant, where the two parties discussed a book titled “Trilye’s Passion for Fish”, Platini confessed, “My wife loves seafood and I will their warm relations over dinner. The prince was extremely pleased with the quality of the give her this book so we can enjoy the same delicious fish that we have enjoyed here tonight.” service and food at the restaurant, requesting to have his photo taken as he left the restaurant, Platini was undoubtedly the center of attention at the restaurant that evening for all guests, and quipped, “I will only take this photo if you will frame it and hang it on the wall.” The Turkish and foreign, and he clearly left the restaurant with good feelings. delegation left the restaurant with nice memories.

70 71 Famous People Visit Trilye AUSTRALIAN FOREIGN MINISTER KUWAIT’S PARLIAMENTARY PRESIDENT VISITS TR‹LYE A GUEST AT TR‹LYE n Tuesday, February 1, uwait National Parliament OAustralian Foreign Minister KSpeaker Jassem Mohammad Kevin Rudd was a guest of Al-Kharafi, who came to Turkey Turkish Foreign Minister Ahmet as the guest of National Turkish Davutoğlu at Trilye Restaurant. Grand National Assembly Presi- After a long flight, Rudd relaxed dent Mehmet Ali Şahin, visited to a delicious seafood dinner. Trilye on December 9. Turkey- Recognized as the most popular Kuwait Parliamentary Friendship member of the current Australian Group Deputy Chairman Yılmaz government’s ministers, Rudd Helvacıoğlu hosted a pleasant was pleasantly surprised by the dinner in honor of Al-Kharafi and honor of a chickpea dessert his delegation. Speaker Jassem named after Australia’s famous Mohammed Al-Kharafi was truly Bondi beach. After being enjoy- satisfied with Trilye’s cuisine, ing their delicious lunch break, even having photos taken of him- the minister and the delegation self and the Trilye staff at the end left the restaruant satisfied and of the evening. relaxed.

TR‹LYE’S CUISINE BRINGS TEARS UNITED NATIONS DEVELOPMENT PROGRAM TO THE EYES OF FAZIL SAY PRESIDENT HELEN CLARK VISITS TR‹LYE

n the day of the Bilkent Symphony nited Nations Development OOrchestra’s March 5 concert, which UProgram President and featured famous composer and pianist Former New Zealand Prime Fazıl Say, the artist was a lunch guest at Minister Helen Clark was a guest Trilye with Ankara Bar Association of State Minister Cevdet Yılmaz at President Professor Doctor Metin Trilye Restaurant on March 10. Feyzioğlu and his wife, lawyer Birgül The guests enjoyed themselves at Feyzioğlu. Recognized Conductor the dinner meeting with Professor Doctor Gürer Aykal, cellist President Clark, who is quite Didem Erken Metin, Bilkent University fond of seafood, and were left Music and Peforming Arts Faculty Dean with a good impression of Trilye’s Işık Metin, stage actress Çiğdem Erken, cuisine. Ahmet Say, writer and father of Fazıl President Clark holds the posi- Say, and manager Kadir Dursun were tion formerly occupied by Kemal also guests of the pleasant evening. Derviş.

72 73 MORAY EEL Although it is considered among the aggressive fish, if you don’t disturb the animal, it won’t y dear fellow Huseyin Demirel, the owner of Karmen Shoes, paid us a visit for lunch attack you. But if it wants to frighten another, it inserts its head into the cove, retracts, and Mrecently. He approached me with a package in his in hand and said, “I have been then comes back again. But this is all just an undeserved reputation. There have been searching for 40 years for someone to make a pair of shoes from this special leather. I’ve reported attacks on swimmers, divers, and people collecting reef lobster, large scallops, finally found you!” “Impossible,” I said. “I’d love to create them as a museum piece for Trilye and other shellfish. In fact the reality is quite different. The moray eels wants to distance to hang on its walls.” And I did so-I hung the leather from a Moray eel caught in the Atlantic themselves as much as people try to escape from eels in the water. In the instance that Ocean 40 years ago. an eel finds itself cornered or about to be harpooned, an eel will bite with great strength in There are approximately 120 species of Moray eel, some growing as long as three meters order to protect itself. The treatment of persons with serious wounds as a result of such in length. They survive in tropical and subtropical seas, at depths of up to 45 meters, at encounters will take longer. This is due to the toxic substances in the eels’ teeth. The site sedums, coral reefs and caves. The front portion of its body plus its head is much larger of the wound can be easily inflamed from these toxins. When it attacks, it behaves like a and wider than the rear. Most species have rows of very sharp teeth on the bottom jaw, poisonous snake. It lifts its head and the front portion of its body, then quickly slamming its while a few species have a single sharp tooth on their upper palates. body down, when both above and below water.

74 75 Trilye’s Flavors Seafood Salad Seafood Pastry

an you imagine a fish restau- ou won’t be able to get Crant that serves salad with Yenough of this dish, made of only lettuce, tomato, mint and white fish meat, vegetables and other greens? With the scent of spices wrapped in phyllo dough the sea and the taste of the Gulf and fried in oil until crispy. of ‹skenderun comes our new salad with boiled shrimp that SHRIMP PASTRY will tempt both your eyes and Take deveined shrimp with the your taste buds. If you wish, shells removed, add special you can add chilled octopus and spices, wrap it up in phyllo calamari. dough, and deep-fry them. A nice appetizer before the main course…

Scallops With Octopus in Quince Sauce Parchment

he taste of scallops is one that f you love octopus, you must Tshouldn’t be missed–particu- Itry this dish! With its beauti- larly if it’s alive. However, in ful presentation and special Turkey it’s not so common to con- spices, baked in the oven in sume live scallops and live oysters. parchment paper, the generous From a health perspective, this is portion will fill you up either as not surprising when you consider an appetizer or a main dish. You consuming live shellfish, because can order it with the its suckers even in live seafood there are bac- on or off according to your teria, albeit just a small amount. preference. It is a unique taste For this reason it is best to con- that's so delicious, you'll want to sume both scallops and oysters lick your fingers! cooked. It may be difficult to get used to, but it is even more difficult to give up. NEW FLAVORS

Sliced Intestines

his dish resembles the classic lamb intestine, but this dish Tis prepared using the white meat of white grouper. It is a healthy alternative for the famous version sold on the street. NEW FLAVORS NEW FLAVORS

Shrimp & Shrimp Grilled Salmon

or those that would like to avoid aging skin. or those that can’t resist salmon, this fish is a great FEveryone knows that shrimp shells have a natural Fsource of omega-3 and a delicious hot starter. anti-aging effect. These shrimp are shelled and coated in a flour mixture made entirely of their own shells.

81