Çin Tarzı İslam: Konfüçyanist Müslümanlık (Hui-Ru) Chinese Style Islam: Confucıant Islam and Muslims (Huı-Ru)
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
ISSN 2146-1759 Çin Yıl/Year/: 7 Sayı/Volume/:20 Mayıs 2017 Sertifika Nu: ISSN:2146-1759 İmtiyaz Sahibi/Owner TYB Vakfı İktisadi İşletmesi adına D. Mehmet Doğan Yayın Yönetmeni/Editor in Chief Dr. Muhammet Enes Kala Yazı İşleri Müdürü/Editorial Director Mustafa Ekici İngilizce Editör/Editor for English Dr. Beyazıt Akman Bu Sayının Editörü /Volume editör Prof. Dr. Abdurreşit Celil Karluk Yayın Kurulu/Members of Editorial Board İbrahim Arpacı, Burcu Bayer, Süleyman Elik (Dr.), Murat Erol, Ali Ertuğrul (Doç.Dr.), Cengiz Karataş (Dr.), Mehmet Kurtoğlu, Atilla Mülayim, Said Okumuş, Şamil Öçal (Doç.Dr.), Osman Özbahçe, Şahban Yıldırımer (Dr.) Yayın Danışma Kurulu/Publication Board of Overseers İbrahim Ulvi Yavuz, Muhsin Mete, Nazif Öztürk, Fatih Gökdağ, Mehmet Nezir Gül, Tarkan Zengin Dergi Sekretaryası/Sekretariat of the Journal Dilâra Çoşkun Enes Dağ Yönetim yeri/Administration address Millî Müdafaa Cad. 10/13 Kızılay-Ankara 0.312 417 34 72 - 417 45 70 - 232 05 71 www.tybakademi.com [email protected] Baskı ve Tasarım/Publishing and Design mtr medya tasarım - Göktuğ Ofset Fiyatı 20 TL Abone Bedeli 40 TL Kurumlar için 90 TL Hesap No Vakıfbank Başkent Şb. IBAN: TR34 0001 5001 5800 7297 391004 Ziraat Bankası Başkent Şb. IBAN: TR23 0001 0016 8350 1199 485001 TYB AKADEMİ hakemli bir dergidir. TÜBİTAK ULAKBİM’de taranmaktadır. Dört ayda bir yayımlanır. Dergide yayımlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Yazılar yayıncının izni olmadan kısmen veya tamamen, basılamaz, çoğaltılamaz ve elektronik ortama taşınamaz. Yazıların yayımlanıp, yayımlanmamasından yayın kurulu sorumludur. Bilim Kurulu Scientific Board Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç Prof. Dr. Abdullah Soysal Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu Prof. Dr. Ali Rıza Abay Prof. Dr. Arif Bilgin Prof. Dr. Beril Dedeoğlu Prof. Dr. Birol Akgün Prof. Dr. Cevat Özyurt Prof. Dr. Hüseyin Çınar Prof. Dr. Kenan Çağan Prof. Dr. Mustafa Çevik Prof. Dr. Mustafa Çufalı Prof. Dr. Mehmet Karakaş Prof. Dr. Muhittin Ataman Prof. Dr. Musa Yıldız Prof. Dr. Mustafa Orçan Prof. Dr. Recep Kılıç Prof. Dr. Salih Yılmaz Prof. Dr. Zülfikar Güngör Bu Sayının Hakemleri Jury for this volume Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, (AYBÜ, İTBF, Sosyoloji Bölümü) Prof. Dr. Fahri Bayıroğlu (AYBÜ, Tıp Fakültesi) Prof. Dr. Fırat Purtaş, (Gazi Üniversitesi, İBF Uluslararası İlişkiler Bölümü) Prof. Dr. İbrahim Maraş, (Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi) Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, (AYBÜ, İTBF, Felsefe Bölümü) Prof. Dr. Salih Yılmaz (AYBÜ, İTBF, Tarih Bölümü) Prof. Dr. Seyfullah Oktay Arslan (AYBÜ, Tıp Fakültesi) Prof. Dr. Yonca Anzerlioğlu, (Hacettepe Üniversitesi İBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı) Doç. Dr. Ali Ertuğrul (Düzce Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi) Doç. Dr. Fatih Toktaş (Dokuz Eylül Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi) Doç. Dr. Mehmet Hakkı Suçin (Gazi Üniversitesi, Yabancı Diller Eğitimi, Arap Dili Eğitimi) Yrd. Doç. Dr. Rahim Ay (AYBÜ, İslami İlimler Fakültesi) Yrd. Doç. Dr. Selçuk Erincik (Ankara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi) Dr. Nazif Öztürk Dr. Özlem Zerrin Keyvan (Hacettepe Üniversitesi - ANKASAM) İçindekiler/Contents D. Mehmet Doğan 7-8 Sunuş:Uzaktaki Yakın Komşu Çin Abdürreşit C. Karluk 9-48 Çin Halk Cumhuriyeti’nde Dinî Yapı ve Müslüman Milliyetler Religion Structure and Muslim Nationalities in the People Republic of China Elvida Ünal 49-68 Çin Tarzı İslam: Konfüçyanist Müslümanlık (Hui-Ru) Chinese Style Islam: Confucıant Islam and Muslims (Huı-Ru) Muhammet Enes Kala 69-95 Kadim Çin Ahlak Felsefesinin Kurucu Çerçevesi-Konfüçyüs-Laozi-Mozi The Constitutive Framework Of Ancient Chinese Ethics -Confucius-Lao Tzu-Mo Tzu Umut Ergunsü 97-124 İpek Yolu’nun Yeniden Canlandırılması ve Türkiye - Çin Halk Cumhuriyeti İşbirliğine Etkileri Reviving the Silk Road and Its Effects on Turkey – People’s Republic of China Cooperation Nimetcan Mehmet 125-137 Çin’de HIV/AIDS Epidemiyolojisi HIV/AIDS Epidemiology in China Nilgün Eliküçük 139-162 Çin Tehdidi Retoriğine Karşı bir Barışçıl Benlik Üretimi: Ahenkli Dünya ve Çin Rüyası A Peaceful Self-Production Against China Threat Rhetoric: Harmonious World and Chinese Dream Haluk Karadağ 163-177 Çin Kurtuluş Ordusu (PLA) ve Çin’in Askeri Gücü Üzerine Bir Değerlendirme People’s Liberation Army (PLA) and an Assessment on Chınese Military Power Giray Fidan 179-190 Kang Youwei’in Gözünden 1908 İstanbul’u 1908’s İstanbul According to Kang Youwei Söyleşi Abdürreşit Celil Karluk / Söyleşi (Konuşan: Dilâra Coşkun) 193-204 Sunuş Uzaktaki Yakın Komşu Çin Çin dünyanın en kalabalık nüfuslu ülkesi değil sadece. Aynı zamanda, geleceğin dünyasını şekillendirebilecek güçler arasında adı en çok zikir edilen bir ülke. Ekonomisi sürekli gelişiyor, on yılda bir iktisadî varlığı ikiye katlanıyor. Dünya Çin’in gelişmesini hayretle ve belki de dehşetle izliyor. Mao’nun komünist Çin’i, kapitalizmin kuralları içinde dünyaya meydan okuyacak bir ekonomik gelişme gösteriyor. Komünizmin sembolleri pek sık olmasa da hâlâ görülebiliyor. Mao’nun resmi Çin parasının üstünde durmaya devam ediyor. Urumçi’de göremediğimiz heykellerinden biri Türk-İslam medeniyetinin doğu kalesi Kaşgar’da devasa boyutlarda karşımıza çıkıyor. Dünya siyasetinde Çin istese de istemese de var. Bu konum, onun dünya siyasetini takip etmesini zorunlu hale getiriyor. Son yıllara kadar dünyaya aldırmaz nazarlarla bakar görünen Çin’in artık eskisi kadar bu tavrını sürdüremeyeceği anlaşılıyor. Sovyet-Rus bloğu çözüldüğünde, paralel bir gelişme Çin’den de beklendi. Beklenen olmadı ama Çin de olduğu gibi kalmadı. 1989’da patlak veren Tiananmen Meydanı olayları hatırlardadır. Bu meydanda ortaya çıkan sivil protestolar tanklarla bastırıldı. O günden bu güne benzer olaylar Çin anakarasında yaşanmazken 14 Mart 2008’de Tibet’in başkenti Lhasa’da, 5 Temmuz 2009’da Ürümçi’de daha kanlı bir şekilde yaşanmıştır. Artık komünist Çin otoriter ve milliyetçi kapitalizm yolunda hızla ilerliyor. Sovyet bloğunun çözülmesinden sonra ortaya atılan “Medeniyetler çatışması” tezi, İslâm dünyası ile konfüçyan dünyanın Batı’ya karşı bir blok oluşturması fikri üzerine bina edilmişti. Belki de Batı siyaseti, bir süre bu yakınlaşmayı önlemek üzerine kuruldu. Çin Batı’yı tedirgin etmeden siyasetini hayata geçirmeye çalışıyor olabilir mi? Ülkemizde Çin’le ilgili haberler ekseriya ülkenin batısındaki Doğu Türkistan’daki uygulamalar ve bu uygulamalara karşı ortaya çıkan tepkiler dolayısıyla gündemimize giriyor. Son yıllarda özellikle belli bir kesimin ülkemizde Çin resmi söylemleri ile propagandasını yapmaya başlaması da dikkat çekici. Çin’in batısındaki Uygur Özerk Bölgesi, günümüzde her bakımdan ülkenin en az gelişmiş bölgesi. Geniş bir coğrafyada az bir nüfus. Müslümanların büyük çoğunluk teşkil ettiği bölgede, zorunlu iskân siyaseti ile yarıya yakın Çinli nüfus yerleştirilmiş durumda. Müslümanlar resmi verilere göre yine çoğunluk, ama bu çoğunluk halinin yeni “Modernleşme” hamleleri ile bertaraf edilmeye başlandığı görülmektedir. Urumçi, yani ÇKP dönemi Şinciang Uygur bölgesinin başkenti (bölgenin tarihsel başkenti Kaşgardır), herhangi bir dünya şehri. Bu şehirde Türklerin ve Döngenlerin yoğun yaşadıkları bazı yerlerde camiler var. Elbette onunla rekabet edebilecek başka dinî yapı yok. Çünkü Çin artık dinî kurumlar üzerinden kimlik ortaya koymuyor. Belki o Çin tarzı modernizmle kendini kabullendirmek istiyor. Modernizm, büyük binalarla, geniş caddelerle Urumçi’yi kendine ram ettikçe, Urumçi’nin bilerek, görünürlük sağlamak için iki katlı yapılmış camileri, bu camilerin mimarî açıdan fonksiyonel olmayan yüksek kubbeleri ve minareleri şehrin manzarasında eski durumunu koruyamıyor. Modernliğe kazanılan her şehir alanı, camileri sınırlıyor ve görünürlüğünü etkiliyor. Bazı yeni modern yerleşim birimlerinde yoğun Müslüman nüfusa rağmen yeni mescidler yapılmaması bu tarz “modernlik”le açıklanabilir belki. Urumçi’den sonra Kaşgar’da aynı tarz bir şehir planlamasının yürürlüğe konulduğu anlaşılıyor. Tasarlanan şehir, eski Kaşgar’ı, tamamen yok etmiyor. Fakat artık kimlik belirtici bir unsur olmaktan çıkarılıyor. Çin’in Batı’ya doğru coğrafî bir atılım yapması, Türkleri (ve İslâm dünyasını) yakından ilgilendiriyor. Çünkü Uygur bölgesi bu atılımın üssü olmak durumunda. Komşuları Pakistan, Afganistan, Tacikistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan olan bir bölgeden söz ediyoruz. Çin’in Orta Asya (veya Batı Türkistan) hamlesi bu ülkelerle birlikte, uzaktaki yakın ülke Türkiye’yi de ilgilendiriyor. Çin’in Uygur bölgesine, Kaşgar’a yatırımı, bu bölgeyi orta Asya Türk cumhuriyetleri nezdinde bir câzibe merkezi yapmaya yönelik olabilir mi? “Böyle olması kaçınılmaz”, diyebiliriz. Kaşgar ve civarındaki kültürel-manevî miras bütün Türk dünyasını yakından ilgilendiriyor. Bu aynı zamanda İslâm dünyasının da ilgisini hak eden bir miras elbette. Çin’in Doğu Türkistan’ı câzibe merkezi yapma hamlesi iki türlü olabilir. Birincisi, sadece modernlik üzerinden yapılır ve geleneksel kültür çeşnisi kabilinden kullanılır ve sadece şekil olarak değerlendirilebilir. İkincisi ise, bölgenin Türk ve Müslüman halkına hareket alanı açarak çok daha etkileyici bir hamle yapılabilir. Görünen o ki günümüzde birinci türden bir hamle ile karşı karşıyayız. Bu hamlenin kısa vadeli ve başarısızlığa mahkûm bir siyaset olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda Türk Dünyası başta olmak üzere İslâm dünyası ile özellikle enerji, hammadde ve pazar açısından iyi ilişkiler geliştirmek zorunda olan Çin için işbu birinci hamlenin yanlış olduğu, ikinci türden hamlenin daha mantıklı ve kalıcı olacağı aşikârdır. İslamiyet öncesi Türk tarihinin Çin olmaksızın anlatılması mümkün değil. Eski