<<

T.C. KARABÜK VALİLİĞİ

ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Doç. Dr. Recep KARACAKAYA Yrd. Doç. Dr. İsmail YÜCEDAĞ Nazım YILMAZ

İSTANBUL 2013 Proje Sahibi İzzettin KÜÇÜK (Karabük Valisi)

Yayına Hazırlayanlar Doç. Dr. Recep KARACAKAYA (Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi) Yrd. Doç. Dr. İsmail YÜCEDAĞ (Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi) Nazım YILMAZ (Başbakanlık Osmanlı Arşivi Uzmanı)

Fotoğraflar Yrd. Doç. Dr. Bülent Nuri KILAVUZ (Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi)

Teknik Hizmetler Mustafa SULU Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Konservasyon ve Restorasyon Şube Müdürü

Grafik: Bülent Engez - Özgür Bahçe

Baskı-Cilt Seçil Ofset www.secilofset.com

ISBN No: 978 - 605 - 149 - 015 - 1

Karabük Valiliği Kültür Yayınları Karabük Valiliği 78100 Karabük/Türkiye Tel: 0 (370) 413 04 00

İstanbul 2013 Sunuş

Ülkemizde son dönemlerde önemi artan yerel tarih çalışmaları, genel tarihe yaptığı katkılar açısından değerlendirildiğinde ayrı bir önem arz etmektedir.

Bilindiği gibi sosyo-kültürel yapı, toplum yapısının temel unsurlarından biridir. Toplum yapısının genel durumunu ve bu yapıya ilişkin verileri sağlam bir zemine oturtabilmek için ise, öncelikle bilimsel ölçeklere uygun yerel tarih araştırmalarının yapılması gerekir.

İlk elden kaynaklara dayalı olarak yapılan yerel tarih araştırmaları, ülke tarihinin ana yapı taşlarını oluşturacaktır. Yerel tarih çalışmalarının yapılmadığı bir ülke tarihinde eksikliklerin bulunması kaçınılmazdır. Bir kentin tarih ve kültür yapısının bilinip kayıtlara geçirilmesi, o kentte yaşayanların kültürel bilinçlenmesini de kuşkusuz arttıracaktır. Son yıllarda bu tür çalışmaların bir hayli arttığını, şehir tarihleri ile ilgili yayınlarla ve düzenlenen sempozyumlarla görmekteyiz ki bunlardan da onur duyduğumuzu belirtmek isterim.

Karabük ilinin tarihi de bu bağlamda ele alınmalıdır. Gerek Osmanlı ve gerekse Cumhuriyet dönemi arşiv vesikaları başta olmak üzere Karabük bölgesi ile ilgili diğer yazılı kaynaklardan da yararlanılarak yapılan bu çalışmanın Karabük’ün tarihine ışık tutmasında ve sosyal, kültürel, dini, ekonomik ve idari yapısının özelliklerinin aydınlatılmasında önemli bir boşluğu dolduracağı inancındayım.

Bu çalışma ile bölge ve şehir tarihçiliği açısından önemli bir kaynak eser halkımızın hizmetine sunulmaktadır. Bu tür yayınlar aynı zamanda bilimsel temellere dayalı, kaliteli telif eserlerin ortaya çıkmasına da zemin hazırlayacaktır. Bu çerçevede Arşiv Belgelerinde Karabük adlı çalışma önemli bir referans eser konumundadır.

Çalışmanın bilim çevrelerine ve konuyla ilgilenenlere yararlı olmasını diler, eserin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ederim

İzzettin KÜÇÜK Karabük Valisi Önsöz

Bünyesinde bulunan belgeler göz önünde bulundurulduğunda, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, dünyanın en zengin arşivlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Özellikle Osmanlı Arşivi bünyesinde bulunan belgeler, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan bölgeler için değil aynı zamanda Osmanlı Devleti ile doğrudan veya dolaylı ilişkisi bulunan 40’tan fazla ülkeyi ilgilendirmektedir. Dolayısıyla arşivler, şehir ya da bölge tarihleri ile ilgili çalışmalar açısından birinci elden kaynak özelliği taşımaktadır. Elinizdeki çalışma ile Karabük’ün idari, mülkî, sosyal, ekonomik, dini, eğitim, sağlık ve askeri yapısından, orijinal ve otantik kaynaklara dayanarak bazı kesitler sunulmuştur. Seçilen belgelerin, bölgenin yerel özelliklerini yansıtması başlıca amacımızdır. Çalışma, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı Osmanlı Arşivi ve Cumhuriyet Arşivi daire başkanlıkları bünyelerinde bulunan binlerce belge arasından 95 adet belgenin seçilmesiyle oluşturulmuştur. Kitap, bir giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında, Karabük ve çevresinin tarihi, 1071 Malazgirt Meydan Savaşı’ndan 1971 yılına kadar geçen bin yıllık süreç çerçevesinde arşiv belgeleri ve bilimsel kaynaklara dayanılarak ele alınmıştır. Birinci bölümde Osmanlı Arşivi’nde bulunan 76 adet belge transkriptleri ve özetleri ile birlikte yer almaktadır. Belgeler konularına göre 5 ayrı kategoriye ayrılmıştır. Bu bölümde idari ve mülki yapı ile ilgili 1530-1919 yıllarını kapsayan 28, sosyal ve ekonomik yapı ile ilgili 1659-1920 yıllarını kapsayan 20, dini yapı ile ilgili 1702-1906 yıllarını kapsayan 16, eğitim ve sağlık yapısı ile ilgili 1734-1909 yıllarını kapsayan 8, askerî yapı ile ilgili 1743-1843 yıllarını kapsayan 4 adet belge bulunmaktadır. Her kategorideki belgeler kendi içinde kronolojik sıraya dizilmiştir. Belgelerin bir kısmının orijinalinde bulunan silinti, yıpranma veya yırtılma nedeniyle okunamayan bazı kelimeler (…..) şeklinde gösterilmiştir. İkinci bölümde ise Cumhuriyet Arşivi bünyesinde bulunan ve 1935-1971 yıllarını kapsayan 19 adet belge yer almaktadır. Bu bölümdeki belgelerin büyük bir kısmı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının kuruluş sürecindeki çalışmalarını yansıtmaktadır. Eserde, Osmanlı Arşivi’nin çeşitli fonlarında bulunan 95 adet belge yer almaktadır. En eski tarihli belge 1530, en son tarihli belge ise 1971 yılına ait olup belgeler yaklaşık 441 yıllık bir zaman dilimini kapsamaktadır. Ayrıca esere Osmanlı döneminden günümüze Karabük ile çevresinin tarihi ve kültürel dokusuna ışık tutacak fotoğraflar eklenmiş ve okuyucuya kolaylık sağlayacağı düşüncesiyle ve genelde belgelerde geçen kelime ve kavramları içeren bir sözlük düzenlenmiştir. Eserin hazırlanmasında öncülük edip her türlü yardımlarını esirgemeyen Karabük Valisi Sayın İzzettin Küçük’e teşekkürlerimizi sunarız. Ayrıca esere katkıda bulunan Osmanlı Arşivi uzmanları Nedim Pakırdağ ve Abdullah Sivridağ’a teşekkür ederiz. Yine Karabük valiliğinden temin ettiğimiz Karabük’ün tarihini yansıtan fotoğraflar için de Muammer Özyurt ve Hikmet Şeyhoğlu’na teşekkür ederiz. Eserin Karabük’ün tarihine ve kültürüne katkıda bulunması dileklerimizle…

Recep Karacakaya, İsmail Yücedağ, Nazım Yılmaz İstanbul 2013 İçindekiler

Sunuş...... 3

Önsöz...... 5

Kısaltmalar...... 15

Giriş...... 16

Birinci Bölüm Osmanlı Arşivi Belgeleri...... 35

İdari ve Mülki Yapı...... 37

1. 16. Yüzyılda Taraklıborlu Kazasında Bulunan Vakıflarlaİlgili Kayıtlar...... 38

2. Taraklıborlu’da Musahip Mustafa Paşa’nın Yaptırdığı Köprünün Bakımı.....44 3. Hakkında Şikayet Bulunan Kızılbel Ayanı Kahvecizade Mehmet Ağa’nın Yargılanması...... 46 4. Taraklıborlu Kazasında Soğanlı ve Araç Nehirleri Üzerinde Sadrazam Musahip Mustafa Paşa Tarafından Yaptırılan Büyük Köprünün Bakım ve Tamiri...... 50 5. Sadrazam Musahip Mustafa Paşa’nın Soğanlı ve Araç Nehirlerinin Birleştiği Yerde Yaptırdığı Büyükköprünün Bakımı...... 54 6. Eflani, Yenice-İ Eflani, Kızılbel ve Perşembe’de Görevli İmam ve Muhtarların İsimleri...... 58

7. Kızılbel Kazasının 1256 Yılı Temettuatı...... 70 8. Eflaniborlu Kazası Müdürü Hacı Mustafa Ağa Hakkındaki Şikayetlerin Araştırılması...... 74 9. Viranşehir Kaymakamı Mehmet Emin’in ’ya Gelerek Görevine Başlaması...... 76 10. Viranşehir Sancağına Bağlı Kazalardan Bazılarının Birleştirilmesi ile Bartın ve ’nın Ayrı İdare Edilmesi Talebi...... 78

11. Viranşehir Sancağının Güvenlik Sorunlarının Giderilmesi...... 82 7 12. Lağvedilen Safranbolu Kaymakamlığının Tekrar Viranşehir Sancağı Kaza Merkezi Yapılması Hakkındaki Talep...... 86 13. Viranşehir, Yenice ve Mengen Kazalarında Şehit Ailelerine Bağlanan Maaşların Kayıtları...... 90 14. Viranşehir Sancağı Kaymakamlığı’nın Müdürlüğe Dönüştürülmesine Rağmen Safranbolu’nun Büyük ve Merkezî Bir Yer Olması Sebebiyle Tekrar Kaza Merkezi Yapılması...... 100

15. Viranşehir Kaza Merkezinin Bayındır’a Nakledilmesinden Vazgeçilmesi...... 110 16. Ovacıklı İbrişzade Ali Efendi’nin Hükümet Konağı Olarak Kullanılmak Üzere Evini Bağışlaması...... 112 17. Eflani Nahiyesinin Belediyeye Dönüştürülerek Burada Bir Belediye Binası Yapılması...... 114

18. Yenice Nahiyesi Halkına Borç Olarak Verilen Zahire Bedelinin Tahsili.116 19. Safranbolu’nun Aktaş Nahiyesi Müdürlüğü’nü Mustafa Efendi’nin Vekaleten Yürütmesi...... 120 20. Hamidiye Kazası Yenice Nahiyesi Ormanlarında Ruhsatsız Meşe Ağacı Kesiminin Engellenmesi...... 124

21. Safranbolu Hükümet Konağının Kira Bedeli...... 126 22. Safranbolu’da Yapılan Hükümet Konağının Açılış Töreni ve İnşaatın Yapımında Emekleri Görülenlerin Taltif Edilmeleri...... 128 23. Bartın, Zonguldak ve Hamidiye Kazalarının Safranbolu’ya İlhakıyla Bir Liva Teşkil Edilmesine Dair Harbiye Nezareti’nden Görüş İstenmesi ..... 132

24. Bayındır ve Ovacık Nahiyeleri Hükümet Konaklarının Kira Bedelleri...... 138

25. Ovacık’a Bağlı Kilise Adlı Köyün Adının Hatipoğlu Olarak Değiştirilmesi.142 26. Ovacık Nahiyesi Merkezinin Cingiller Köyünden Alınarak Pelitçik Köyüne Nakledilmesi ve Şehabeddin Adıyla Anılması ...... 144 27. İlkbaharda Yazlıklarına Taşınan Safranbolu Ahalisinin Burada Bir Belediye Teşkil Edilmesi Hakkındaki Taleplerinin Kabul Edilmemesi...... 146 28. Eşkıyalık Yapan Garipoğlu Mehmet ile Eğri Ahmet ve Üç Arkadaşı Hakkında Araştırma Yapılması...... 148

8 Sosyal ve Ekonomik Yapı...... 153 29. Aktaş, Şehabeddin, Kızılbel ve Ulakderesi Kazalarının Zahire Sürsat Bedeli...... 154 30. Viranşehir’in Kapıcılar Köyündeki Zaviyenin Zaviyedarlarının Akşemsettin Evladındanolmaları Nedeniyle Vergi Muafiyetleri...... 156 31. Safranbolu Kazasında Eşkıyalık Yapan Kazdağlıoğlu Kara Mehmet’in Yakalanarak İstanbul’a Gönderilmesi...... 158 32. Taraklıborlu Kazasının Konarı Köyü Bitişiğindeki Büyük Nehir Üzerinde Bulunan Köprülerin Tamir ve Bakımı...... 162

33. Viranşehir Sancağı Kazalarının Vergi Gelirleri...... 166 34. Kızılbel Kazası Eski Kaymakamı Ömer Cemal Ağa’nın Zimmetinde Kalan Paranın Tahsil Edilmesi...... 178

35. Kızılbel Kazasındaki Köprünün Tamir Masrafının Karşılanması...... 180 36. Safranbolu’nun Kıran Köyünde Çıkan Yangın Sonrasında Yeni Yapılacak Evlerin Çatılarının Kiremitle Örtülmesi...... 182 37. Safranbolu’nun Kıran Köyünde Çıkan Yangında Zarar Gören Rumlara Yardım Yapılması...... 184 38. Safranbolu ve Köylerinde Yoğun Kar Yağışı Nedeniyle Yüzden Fazla Evin Yıkılması...... 186 39. Viranşehir, Yörük, Kurukavak, Ulak, Kızılbel, Eflani, Ova, Ulus, Keçinos ve Tefen Kazalarına Bağlı Köylerin Vergi Miktarları...... 188 40. Safranbolu’nun Bulak Köyünde Çıkan Yangında Hasara Uğrayan Bina ve Dükkanların Onarımı...... 196 41. Yenice Nahiyesindeki Kuraklık Nedeniyle Halka Yemeklik ve Tohumluk Zahire Verilmesi...... 200

42. Safranbolu’da Meydana Gelen Deprem...... 204 43. Safranbolu’da Çıkan Büyük Yangında Zarar Görenlere Yardım İçin Bir Komisyon Kurulması...... 206

44. Safranbolu Kadın Hapishanesinin Kira Bedeli...... 208

9 45. Safranbolu’da Kışın Şiddetli Geçmesinden Dolayı Çekilen Yiyecek ve Yakacak Sıkıntısının Giderilmesi...... 210 46. Ovacık ve Bayındır Nahiyelerinde Meydana Gelen Heyelanda Mağdur Olanlara Yardım Edilmesi...... 212

47. Ovacık Nahiyesinde Yeni Bir Hükümet Konağı İnşaatına Başlanması.... 214

48. Safranbolu’da Elektrik Üretimi İçin İşletme İmtiyazı Verilmesi...... 216

Dini Hayat...... 219 49. Burunsuz Köyünde Bulunan Yusuf Ağa Camii’nin Müezzinlik Görevinin Devri...... 220 50. Kızılbel’e Bağlı Sipahiköy’de Bulunan Hacı Murat Camii’nin Hitabet Görevi...... 222

51. Kızılbel Nahiyesindeki Zora Tekkesi’nde Fakirlere Verilen Yemek Bedeli.... 224 52. Safranbolu’nun Kızılbel Kazası Kayı Köyünde Ahmet Ağa Camii’nin Hitabet Görevi...... 228 53. Kızılbel Kazası Karaağaç Divanı Yortan Köyü Mescidinin Camiye Çevrilmesi...... 232 54. Taraklıborlu’da İzzet Mehmet Paşa’nın Yaptırdığı Çeşmelere Ait Suyollarının Tamiri...... 236 55. Karabük Köyündeki Arif Sultan Zaviyesi Vakfı’na Ait Arazilerin Öşür Gelirlerinin İdaresi...... 238

56. Viranşehir Sancağında Bulunan Vakıfların İdaresiyle İlgili Kayıtlar...... 242

57. Kızılbel Kazası Ödemiş Divanı’ndaki Çeşmenin Tamir Edilmesi...... 250

58. Viranşehir Sancağında Bulunan Vakıflara Ait Kayıtlar...... 252 59. Safranbolu’daki İzzet Mehmet Paşa Camii’nin Şadırvanı ile Suyollarının Tamir Edilmesi...... 258 60. Safranbolu’daki Köprülü Mehmet Paşa Vakfı’na Ait Çeşme ile Şadırvanın Tamiri...... 260

61. Safranbolu’da İzzet Mehmet Paşa Camii’nin Tamiri...... 262

10 62. Safranbolu’da İçkale ve Dışkale Camilerinin Kayyımlık Ücretlerine Zam Talebi ...... 264

63. Karabük Köyünde Bulunan Arif Sultan Zaviyesi’nin Masrafları...... 268

64. Karabük Köyünde Bulunan Arif Sultan Zaviyesi’ne Tayin...... 272

Eğitim ve Sağlık...... 277 65. Viranşehir Kazasına Bağlı Kuruyaka Köyünde Ortaya Çıkan Taun Dolayısıyla Köyün Nüfusunun Dağılması...... 278 66. Safranbolu’nun Kapullu Köyündeki Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa Vakfı’na Bağlı Mektebe Tayin Olunan Görevliler...... 280 67. Viranşehir Sancağına Bağlı Kaza ve Köylerde Bulunan Göl ve Nehirlerden Sülük Avlanması...... 282 68. Viranşehir Sancağında Görülen Cilt Hastalığının Tedavisi İçin Doktor Gönderilmesi...... 286 69. Frengi Hastalığının Tedavisi İçin Safranbolu ve Sinop’ta Hastane Yapılması...... 290

70. Yenice’de Rüşdiye Mektebi Açılması Talebi...... 294

71. Safranbolu’da Yanan Sıbyan Mektebinin Tamiri...... 296

72. Eczacı Mehmet Hidayet Efendi’nin Askere Alınmaması Talebi...... 298

Askerî Yapı...... 303 73. İran’a Düzenlenecek Sefer Sebebiyle Bolu, Karıpazarı ve Eflani Ahalilerinin Boğaz Kazası Halkına Yardım Etmeleri...... 304 74. Osmanlı Rus Savaşı Sebebiyle 12-70 Yaş Arası Ahalinin Silah Altına Alınması...... 308

75. Viranşehir ve Bağlı Kazalarında Görevli Askerlerin Maaşları...... 312

76. Viranşehir Sancağında Bulunan Zaptiye Askerlerinin Masrafları...... 330

11 İkinci Bölüm Cumhuriyet Arşivi Belgeleri...... 337 77. H.A. Brassert Co. Ltd. Şirketi Namına M. Mackenzie’nin Karabük’de Kurulacak Olan Demir ve Çelik Fabrikası İçin 1935 Yılında Ekonomi Bakanı Celal Bayar’a Gönderdiği Teklif Mektubu...... 338 78. Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’na Göre Karabük’de Kurulacak Ağır Demir Çelik Sanayi ile Birlikte Buraya Gidip Gelecek Ham ve Mamul Madde Miktarının Yıllık 1,15 Milyon Ton Olacağı, İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nda İse Yine Burada Kurulacak Ek Tesislerle % 40 Artacağı Öngörülerek Bu Çerçevede; Karabük-Filyos-Ereğli Demiryolu Hattının Yetersizliği ve Güvenlik Problemleri, Filyos ve Zonguldak’da Yapılması Düşünülen Limanın Sakıncaları, Bunun Yerine Ereğli’de Bir Liman Yapılmasının Daha Uygun Olacağı Konuları ile Tefen-Zonguldak Hatları Konusunda İktisat Vekili Celal Bayar Tarafından Başvekâlet’e Gönderilen Yazı...... 346 79. Karabük’te Demir ve Çelik Fabrikası Kuracak Olan H. A. Brassert And Ltd-London Şirketi ile İmzalanmış Olan Anlaşmanın Mustafa Kemal Atatürk Tarafından Onaylanması...... 352 80. Karabük Demir Çelik Fabrikası İnşasında Çalıştırılmak Üzere 29 İngiliz Uzmana Çalışma İzni Verilmesi...... 353 81. Karabük Demir Çelik Fabrikası Adına Staj Yapmak Üzere Londra’ya Gönderilecek Olan On İki Mühendisin Ücretlerinin Döviz Olarak Verilmesi...... 354

82. Karabük’ün Şehirlerarası Telefon Görüşmelerine Başlaması...... 355

83. Karabük’te Belediye Teşkil Edilmesi...... 358 84. Başbakan Celal Bayar ile Karabük Demir Çelik Fabrikası’nı İnşa Eden H. A. Brassert And Ltd-London Şirketi Mümessili G. F. Hopkinson Arasında Fabrikanın Daha İyi İşletilmesi ve Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Yapılan Görüşmenin Zabtı...... 363 85. Karabük’e Ait Şehir Planlarını Yapan Fransız Mimar Henry Prost’a Verilecek Olan 26.000 Liradan 22.000 Lirasını Yurtdışına Çıkarmasına İzin Verilmesi...... 367 86. Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın Denetleme ve Kontrol İşlemlerinin Sir Alexander Gibb Firmasına Verilmesi...... 370

12 87. Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın Kurulması ile Safranbolu Kazası Merkez Nahiyesine Bağlı Arıcak ve Öğlebeli Köylerinin Aktaş Nahiyesine Bağlanması, Nahiye Merkezinin Aktaş (Zobran) Köyünden Alınarak Karabük’ün Nahiye Haline Getirilmesi...... 374 88. Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın Hava Saldırılarına Karşı Korunması Amacıyla Alınması Gereken Önlemler...... 377 89. Karabük Şehir Planının Nafia, Dahiliye, Sıhhat ve İctimai Muavenet Vekaletleri Tarafından Oluşturulacak Bir Komisyon Tarafından Yapılması...... 384 90. 1 Şubat 1944 Tarihinde Meydana Gelen Depremde Karabük’teki Askeri Tesislerde Oluşan Hasarlar...... 387 91. Safranbolu İlçesi Karabük Bucağı Arıcak Köyünün Kayabaşı ve Yenimahalle Semti ile Kapullu Köyü Pembe Evler Semtinin Karabük Belediyesi Sınırları İçerisine Alınması...... 390 92. Safranbolu Kazasının Merkez Nahiyesine Bağlı Bulak ve Kılavuzlar Köylerinin Karabük Kazası Merkez Nahiyesine Bağlanması...... 393 93. 7 Temmuz 1962 Tarihinde Karabük’te Meydana Gelen Yangında Zarar Gören Şahıslara ve Karabük Belediyesi’ne Yapılacak Dükkanlar ile Arazi, Yol, Su ve Kanalizasyon Tesisleri İçin Fondan 1.750.000 Lira Ayrılması... 398 94. Karabük İlçesi Yeşil Mahalle’de Meydana Gelen Yer Kayması Nedeniyle Zarar Gören 84 Aileden 38 Ailenin Her Birine İnşaat Yardımı Olarak Fondan 15.000 Lira Verilmesi...... 399 95. Karabük İli Yenice Bucağı ile Bolu İli Mengen İlçesi Merkez Bucağı Arasındaki Sınırın Belirlenmesi...... 402

Kaynakça...... 406

Sözlük...... 407

13

Kısaltmalar

A. DVN. Bab-ı Asafi Divan-ı Hümayun DİA. Diyanet İslam Ansilopedisi Kalemi EV. d. Evkaf Defterleri A. MKT. Sadaret Mektubi Kalemi Evrakı HAT. Hatt-ı Hümayun A. MKT. MVL. Sadaret Mektubi Kalemi HH. Hazine-i Hassa Meclis-i Vala Evrakı İ. EV. İrade Evkaf A. MKT. UM. Sadaret Mektubi Kalemi Umum İ. ML. İrade Maliye Vilayat Evrakı İ. MMS. İrade Meclis-i Mahsus A. RSK. d. Bab-ı Asafi Ruus Kalemi Defteri İ. MVL. İrade Meclis-i Vala BCA. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi KK. d. Kamil Kepeci BEO. Babıali Evrak Odası Evrakı MC. Muallim Cevdet Bkz. Bakınız MF. MKT. Marif Mektubi BOA. Başbakanlık Osmanlı Arşivi ML. MSF. Maliye Masarıfat C. AS. Cevdet Askeriye ML. MSF. d. Maliye Masarıfat Defterleri C. BH. Cevdet Bahriye ML. VRD. Maliye Varidat c. cilt ML. VRD. d. Maliye Varidat Muhasebesi C. DH. Cevdet Dahiye Defterleri C. EV. Cevdet Evkaf ML. VRD. TMT.d. Maliye Varidat Temettuat Çev. Çeviren Defterleri d. defter MV. Meclis-i Vükela Mazbataları DH. İ. UM. Dahiliye Nezareti İdare-i MVL. Meclis-i Vala Evrakı Umumiye Evrakı NF. Nafia DH. İD. Dahiliye Nezareti İdare Evrakı NFS. d. Nüfus defterleri DH. MB. HPS. Dahiliye Nezareti Mebani-i nr. Numara Emiriye-Hapishaneler s. sayfa Müdüriyeti Evrakı ŞD. Şura-yı Devlet Evrakı DH. MKT. Dahiliye Nezareti Mektubi TT. d. Tapu Tahrir Defterleri Kalemi Y. A. HUS. Yıldız Sadaret Hususi Maruzat DH. MTV. Dahiliye Nezareti Mütenevvia Evrakı Evrakı Y. MTV. Yıldız Mütenevvi Maruzat DH. TMİK. S. Dahiliye Nezareti Tesri-i Evrakı Muamelat ve Islahat Komisyonu Y. PRK. OMZ. Yıldız Perakende Evrakı Orman, Islahat Maadin ve Ziraat Nezareti DH. UMVM. Dahiliye Nezareti Umur-ı Maruzatı Mahalliye ve Vilayat Müdürlüğü Y. PRK. UM. Yıldız Perakende Evrakı Umumi Evrakı ZB. Zabtiye

15

Giriş ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Ağustos 1071 tarihinde Selçuklular ile Bizans İmparatorluğu arasında 26yapılan Malazgird Meydan Savaşı’nda Bizans’ın mağlubiyete uğratılması, Anadolu’da yoğun bir Türk yerleşmesinin başlangıcını oluşturmuştur. Malazgird Meydan Savaşı’ndan çok daha önceleri de Türkler tarafından Anadolu’ya birçok akınlar yapılmıştır. Ancak bu akınlar daha çok Karadeniz’in kuzey tarafındaki yolları kullanarak yapılmış akınlar olduğundan, o dönemlerde Anadolu’nun siyasî, sosyal, kültürel ve demografik yapısını değiştirecek mahiyette ve yoğunlukta olmamıştır. Anadolu’da asıl büyük ve köklü değişim, Malazgirt Meydan Savaşı’ndan sonra büyük kitleler halinde başlayan büyük Oğuz/Türkmen göçü ile başlamıştır. Bu dönemde, Bizans’ta siyasî ve ekonomik bir istikrarın olmamasından dolayı, Anadolu’nun yerli halkı kendileri için daha güvenli olan müstahkem kale veya şehirler ile sahil kesimlerine doğru çekilmiş1, Anadolu’nun kırsal kesimi iyice boşalmıştır. Bu sebeplerden dolayı Türkler, 1071 Malazgirt Meydan Savaşı’nda Bizansı mağlubiyete uğrattıktan sonra daha fazla bir direnişle karşılaşmadan çok kısa bir süre içinde Ege Denizi ve İznik’e kadar olan yerlere ulaştılar. Hatta Anadolu’nun fatihi olarak bilinen Kutalmışoğlu Süleyman Şah, 1075’te İznik şehrini fethetti ve burasını Anadolu Selçuklu Sultanlığı’nın merkezi yaptı. Bu durumun tabiî bir sonucu olarak özellikle Orta Asya’nın Anadolu sınır bölgesine sıkışan Oğuz/Türkmen boyları, kitleler halinde Anadolu’ya doğru akmaya başladılar2. Malazgirt zaferini takiben kesif bir şekilde Anadolu’ya yayılan Türkmen nüfusu bilhassa Batı Anadolu’da birikmişti. Batı Anadolu’da meydana gelen bu Türkleşme ve İslamlaşma hareketinden tabiî olarak Karabük ilinin bugün içinde bulunduğu coğrafya da derinden etkilenmiştir. Kastamonu ve Bolu civarına Türkmenlerin yerleşmeleri bir asırdan fazla sürmüştür. Özellikle Kayı boyuna mensup Çobanoğulları ve Alayundlu boyuna mensup Candaroğulları Selçuklular döneminde 100.000 çadır olarak Kastamonu- Ankara arasındaki bölgeye yerleştirilmişlerdir3. Bu ilk göç dalgasından sonra ikinci göç dalgası, 1221-1260 yılları arasındaki Moğol istilaları ile daha büyük boyutlara ulaştı4.

1 İbrahim Kafesoğlu, Selçuklu Tarihi, İstanbul 1992, s. 42. 2 İlhan Şahin, "Anadolu'da Türk Yerleşmesi Sürecinde Safranbolu", I. Ulusal Tarih İçinde Safranbolu Sempozyumu (4-6 Mayıs 1999), Ankara 2003, s. 7. 3 Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul 1984, s. 507. 4 Şahin, aynı makale, s. 7.

18 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Selçuklu Sultanı Rükneddin Süleyman Şah’ın 1196 yılında tahta geçmesinden sonra kardeşi Ankara Meliki Muhiddin Mesud, Kastamonu civarında Bizanslılara karşı bir buçuk yıl boyunca savaşarak bir çok esir aldı. Dadybra’yı (Zalifra- Safranbolu) ise mancınıklarla kuşatarak Bizans İmparatoru’nun yardıma gönderdiği Babadağı garnizonuna ait askerleri de esir aldı. Dört ay süren kuşatma sonucunda, ümidini kaybeden Hristiyan halkın şehri terk etmesi şartıyla canları bağışlandı ve yerlerine Türkler iskan edildi. Böylece çok kısa bir zaman zarfında Ankara, Çankırı, Bolu ve Eskişehir bölgesi Mesud’un hakimiyeti altına girdi5. İlhanlıların baskısı ile birlikte dağılmaya başlayan Anadolu Selçuklu Devleti yerine uç bölgelerde bağımsız ve yarı bağımsız Türk beylikleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Orta ve Doğu Anadolu yaylalarında büyük kitleler halinde yaşayan Türkmen boyları Bizans’ın doğu, Anadolu’nun ise batı sınır boylarına yığıldılar. Karadeniz dağlık kesimi ile Kastamonu’dan Antalya’ya kadar uzanan dağlık bölgeler eski otlaklarını kaybeden Türkmenler ile dolup taştı6. Kastamonu bölgesinde, tahminen XII. Yüzyılın sonlarında Oğuzların Kayı boyu mensubu olan Emir Hüsameddin Çoban tarafından Çobanoğulları Beyliği kurulmuştur. 1219-1220 yılllarında Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad’ın tahta çıkışında Hüsameddin Çoban’ın Konya’ya giderek bağlılığını arzettiği görülmektedir. Hüsameddin Çoban, beyliği döneminde Kırım’a sefer yaparak Suğdak’ı Moğolların elinden aldığı gibi Kıpçak hanı ve Rus meliklerinin itaatlerini sağlamıştır. Ancak, Selçukluların Moğol hakimiyetine girmeleri ile birlikte Çobanoğulları Beyliği de Moğollara tâbi olmuştur7. Yine bu dönemde Anadolu Selçuklu Devleti tarafından Candaroğlu Beyliği’nin kurucusu olan Şemseddin Yaman Candar’a hizmetleri karşılığı olarak 1291-1292 yıllarında Sinop ve Kastamonu’yu içine alan bir bölge verilmiştir. Moğol istilası akabinde Şemseddin Yaman Candar’a İlhanlı Hükümdarı Geyhatu tarafından Eflani ve civarının iktâ olarak verilmesi8 ile birlikte burası beyliğin merkezi ittihaz edilerek Candaroğulları Beyliği kurulmuş ve bu bölgede hüküm sürmüş olan Çobanoğulları Beyliği’nin yerini almıştır. Eflani’de beyliğini kuran Şemseddin Yaman Candar, yaşadığı süre zarfında İlhanlı Devleti’nin hakimiyetini kabul etmiş, ölümünden sonra da oğlu Süleyman Paşa beyliğin başına geçmiştir. 1300’lü yılların hemen başında beyliğin başına geçtiği tahmin edilen Süleyman Paşa, Kastamonu ve çevresi bu tarihlerde Çobanoğullarından Muzaffereddin Yavlak

5 Osman Turan, aynı eser, s. 219, 261. 6 Feridun Emecen, "Kuruluştan Küçük Kaynarca’ya Osmanlı Siyasi Tarihi", Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi, İstanbul 1994, s. 6. 7 Yaşar Yücel, "Çobanoğulları Beyliği", DİA, c. 8, s. 354. 8 Yaşar Yücel, "Candaroğulları Beyliği", DİA, c. 7, s. 146-149.

19 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Arslan’ın oğlu Emir Mahmud Bey’in yönetiminde olduğu için, babası gibi Eflani’de oturmak zorunda kalmıştır. Süleyman Paşa Eflani’de bulunduğu süre içinde bilhassa etrafındaki Türkler’den asker toplayarak kuvvetini arttırmıştır9. 1309 yılında Kastamonu’ya yaptığı ani baskınla Emir Mahmud’u yakalayıp öldürmesi akabinde ise beyliğin merkezini Eflani’den Kastamonu’ya nakletmiştir10. Bir süre Bizans idaresinde kalan Safranbolu ve kalesinin de 1304 tarihinde Candaroğlu Süleyman Paşa tarafından ele geçirildiğ görülmektedir. Candaroğulları idaresine geçen Safranbolu’da Süleyman Bey’in yaptırdığı cami ve medrese ile birlikte ilk sivil yerleşme alanları oluşmuş, Türkmenler daha çok kalenin bulunduğu tepe ile güney taraflarına yerleşmişlerdir. 1332 yılında Safranbolu’ya gelen İbn-i Battuta, Candaroğulları Beyliği’ne bağlı olan Safranbolu’nun tepe üzerine kurulmuş küçük bir yerleşim yeri olduğundan bahsederek, kalenin aşağısında bulunan Süleyman Bey Medresesi’ne indiğini ve şehrin idarecisi olarak kalede bulunan Süleyman Padişah’ın oğlu Ali Bey ile görüştüğünü yazar11. Candaroğlu Süleyman Paşa, Safranbolu ve çevresini de içine alan oldukça geniş topraklara sahip olmasına rağmen babası gibi İlhanlılar’a bağlığını sürdürmüş, Osmanlılar’a karşı da oldukça ihtiyatlı bir dış politika takip etmiştir. Candaroğulları Beyliği’nin gerçek manada kuran bey olarak kabul edilen Süleyman Paşa’nın 1341 yılından önce öldüğü tahmin edilmektedir. Süleyman Paşa’nın ölümünden sonra, beyliği 1361 yılı veya daha öncesi başa geçtiği tahmin edilen Kötürüm Bayezid’e kadar İbrahim, Yakup ve Adil beyler yönetmiştir. Kötürüm Bayezid’in beyliğinin ilk dönemlerinde Karadeniz’de Ceneviz ve Venediklilere karşı önemli başarılar elde ettiği, çağdaşı olan I. Murad ile de gayet dostane bir ilişki içinde olduğu görülmektedir. Ancak, Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Balkanlarda genişlemeye başlaması ve istikrarlı bir şekilde yükselmesi Kötürüm Bayezid’i endişelendirmiş, Osmanlı karşıtı ittifaklar içinde yer almaya başlamıştır. Candaroğulları Beyliği, Kötürüm Bayezid’in oğlu Süleyman Bey ile iktidar mücadelesine giriştiği dönemde, Osmanlı Devleti’nin müdahelesi sonucu Sinop ve Kastamonu kolu olarak ikiye ayrılmış, II. Süleyman Osmanlı’nın desteği ile Kastamonu’ya hükmetmeye başlamıştır. Bu iktidar mücadelesinin sonunda Sinop’a çekilen Kötürüm Bayezid’in 1385 yılında vefatı üzerine de yanında bulunan diğer oğlu Sinop’un idaresini eline almıştır. I. Murad’ın yardımı ile Osmanlı’ya tâbi olarak beyliğin Kastamonu koluna hükümran olan II. Süleyman Paşa, iktidarının ilk yıllarında Osmanlı Devleti ile

9 Yaşar Yücel, "Candaroğulları Beyliği", Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, İstanbul, 1988, c. 8, s. 550-561. 10 Yaşar Yücel, “Candaroğulları Beyliği”, Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi Uygarlığı, Ankara 2006, c. 1, s. 165. 11 Feridun Emecen, "Safranbolu", DİA, c. 35, s. 481-482.

20 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

dostane ilişkiler içinde olmuş, I. Murad’ın Karaman seferi ve I. Kosova Savaşı’na yardımcı kuvvetler göndermiştir. I. Murad’ın ölümü ile birlikte 1389 yılında Osmanlı tahtına geçen I. Bayezid’in ilk dönemlerinde de bu dostane ilişkilerin devam ettiği görülmektedir. Ancak, Candaroğlu Süleyman Paşa‘nın, Yıldırım Bayezid’in Anadolu birliğini kurma çalışmalarından korkarak Osmanlı Devleti’ne karşı Karamanoğlu ve Kadı Burhaneddin ile işbirliğine girişmesi sonunu getirmiştir. Yıldırım Bayezid, 1392 tarihinde büyük bir ordu ile Candaroğlu Süleyman Paşa’yı mağlup ederek onu öldürmüş ve Candaroğulları Beyliği’nin Kastamonu bölümününü Osmanlı topraklarına katmıştır. 1402 yılında Timur’un Anadolu’ya girerek Ankara’da Yıldırım Bayezid’i mağlup etmesi üzerine, bu fırsatı değerlendiren Sinop hakimi olan İsfendiyar Bey, Kastamonu ve civarını tekrar ele geçirmiştir. Timur’un Semerkand’a dönmesi ile birlikte, Osmanlı Devleti’ni tekrar toparlamaya çalışan Çelebi Mehmed, taht kavgası yaşamakta olan İsfendiyar Bey’e karşı onun oğlu Kasım bey’i destekleyerek Kastamonu üzerine yürümüş ve Sinop’u kuşatmıştır. Yapılan anlaşma sonucunda Candaroğlu Beyliği tekrar ikiye ayrılarak Ilgaz sınır kabul edilmiş ve Kasım Bey beyliği babası ile paylaşmıştır. Çelebi Mehmed’in ölümünden sonra harekete geçen İsfendiyar Bey, önce oğlu Kasım’ın elindeki toprakları geri almış, akabinde yeni padişah olmuş olan II. Murad’a karşı Çelebi Mehmed’in küçük oğlu Mustafa’nın ayaklanması olayında onu desteklemiş ve hatta emrindeki kuvvetlerle Tarakborlu’ya (Safranbolu) kadar ilerlemiştir. Bunun üzerine Bolu-Gerede arasında Osmanlı Devleti ile Candaroğulları Beyliği arasında yapılan savaşta ağır yenilgiye uğrayan İsfendiyar Bey Sinop’a çekilmek zorunda kalmıştır. İsfendiyar Bey’i takip eden Osmanlı kuvvetlerinin Kastamonu ve Bakır Küresi’ni alması üzerine, ileri gelen devlet adamlarının araya girmesi ile birlikte 1423 tarihinde barış yapılmış ve İsfendiyar Bey’in torunu Hatice Sultan II. Murad ile evlendirilerek akrabalık bağı oluşturulmuştur12. İsfendiyar Bey’in 1439 yılında ölümünden sonra yerine oğlu İbrahim Bey, onun erken ölümü ile birlikte 1443 yılında beyliğin başına İsmail Bey geçmiştir. İsmail Bey II. Murad ile gayet dostane ilişkiler kurmuştur. Bu dostluğu Fatih Sultan Mehmed ile de devam ettiren İsmail Bey, İstanbul’un fethine bizzat kuvvetleriyle birlikte katılmış, hatta Bizans İmparatoru’na gönderilen heyet içinde yer almıştır13.

12 Yaşar Yücel, "Candaroğulları Beyliği", s. 148-149. 13 Feridun M. Emecen, Fetih ve Kıyamet 1453, İstanbul 2012, s. 180-181, 235, 238, 292-294.

21 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Ancak, Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’un fethi akabinde Anadolu birliğini oluşturma politikasından rahatsız olan İsmail Bey, batı Hristiyan dünyası ile irtibat kurduğu gibi, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan ve Karamanoğlu ile ittifak oluşturma çabaları içine girmiştir. Bu sebeplerden dolayı, Candaroğulları Beyliği’nin 1461 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından yıkılarak Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır. Böylece, Anadolu’da Karamanoğulları Beyliği’nden sonra en uzun süre hüküm süren beylik olan Candaroğulları Beyliği tarih sahnesinden silinmiştir Fatih dönemi ile birlikte, kesintisiz olarak Osmanlı hakimiyetine girerek bir daha devletlerarası şavaşlar ve iktidar mücadelerinin yaşanmadığı bir yer haline gelen Karabük ve çevresi, 16. yüzyıl Osmanlı İdari yapısına bakıldığında Bolu Sancağı’na bağlı gözükmektedir Bu dönemde Anadolu Beylerbeyliği’nin bir sancağı durumunda olan Bolu Sancağı 16 nahiyeden oluşmaktadır14. Bu nahiyeler; Bolu, Çağa, Mudurnu, Taraklıborlu, Gerede, Mengen, Benderegli, Kıbrıs, Konrapa, Dodurga, Yenice, Hızırbegli, Ulus, Yedidivan, Onikidivan, Viranşehir’dir15. Karabük ise bu 16 nahiyeden biri olan Taraklıborlu’ya bağlı bir köy konumundadır. Bu döneme ait Karabük ili ve çevresiyle ilgili ana kaynaklar tahrir ve vakıf defterleridir. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi’nde bulunan Hicri 937 Miladi 1530 tarihine ait 438 numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri’nde, Karabük ve çevresi ile ilgili önemli bilgiler vardır. Bolu sancağına bağlı Taraklıborlu kazası dahilinde yer alan Karabük, kayıtlarda o dönemde küçük bir köy olarak yer almaktadır. Bu defterde, “Karabük’de Dolaşa divanında Arif Şeyhin elli müddlük yeri evladına vakıfdır”16 kayıdı bulunmaktadır. Yine bu döneme ait bir başka vakıf defterinde Karabük ile ilgili oldukça ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır17. Bu vakıf defterinde, “Karye-i Karabük’de Arif Şeyh’in Dolaşa Divanı’nda elli müdlük vakıf yeri vardır. Candaroğlu Bayezid Bey’den ve Süleyman Paşa’dan ve Bayezid-i Hüdavendigar’dan Emir Süleyman Çelebi’den bitileri vardır. Eski defter sureti bu şimdi mezkur Arif Şeyh’in oğlu oğlu Seydi Ahmet ve birader-i Seydi Mahmud …” şeklinde başlayıp devam eden kayıtlar da Karabük ve çevresi ile ilgili bize çok önemli tarihi bilgiler vermektedir. Bu vakıf defterindeki kayıtlara göre; 10 hanelik bir yerleşim yeri olan Karabük köyü ve çevresi, ilk olarak Candaroğulları Beyliği’nin hakimiyetine geçmiş,

14 Bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Kenan Ziya Taş, Tapu Tahrir Defterlerine Göre 16.Yüzyılda Bolu Sancağı, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilimdalı, Basılmamış Doktora Tezi. 15 BOA. TT.d. 438, s. 420-581. 16 BOA. TT.d. 438, s. 64. 17 Belediye Kütüphanesi, MC. B-15.

22 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Candaroğlu Bayezid Bey ve Süleyman Paşa bu bölgedeki vakıf arazilerinin tasarrufu ile ilgili beratlar vermişlerdir. Daha sonra ise Karabük ve çevresinin Osmanlı Devleti’nin hakimiyetine girmesi ile birlikte söz konusu vakıf ile ilgili olarak Arif Şeyh’in torunlarına Yıldırım Bayezid ve Emir Süleyman Çelebi zamanında da beratlar verildiği anlaşılmaktadır. 16. yüzyılın ikinci yarısında Safranbolu, Eflani ve Kızılbel ile birlikte tek bir kaza haline getirilmiştir. İdari sınırları bu yüzyılın ilk yarısındaki sınırlar ile aynı olmakla birlikte, Eflani ve Kızılbel, kaza içinde ayrı yöreler olarak düşünülmüş ve herhalde kaza merkezine bağlı alt idarî birimler haline getirilmişlerdir. 17. yüzyılın sonlarına doğru Bolu sancağı lâğvedilerek voyvodalık haline getirilmiştir. 1742 tarihli Anadolu Ahkam Defteri’nde yer alan bir hükümde; Taraklıborlu ve Kızılbel kadılarına ve Bolu Hassı Voyvodası’na verilen bir emirde Musahip Mustafa Paşa tarafından Karabük’te yaptırılan köprüden bahsedilmektedir18. Musahip Mustafa Paşa19, Bolu sancağına bağlı Taraklıborlu kazâsında yer alan Soğanlı ve Araç nehirlerinin birleştiği yerde bir köprü yaptırmış ve bu köprünün bakım ve onarımıyla ilgili olarak Taraklıborlu kazasına bağlı Arıcak köyü ve Kızılbel kazâsına bağlı Karabük köyü halkından otuzbeş kişiyi köprücü20 olarak görevlendirilmiştir. Köprücü olarak tayin edilen bu iki köy halkı hizmetleri mukabilinde Avârız, Tekâlîf-i Örfiye, Mirlivâ Maktû‘u ve diğer vergilerden muaf tutulmak üzere kendilerine ferman verilmiş, bu ferman her padişah değişikliğinde yenilenmiştir. Bu iki köy halkının vergi muafiyetleri olmasına rağmen, vergi ödemeleri konusunda sık sık mahalli idareciler ile de problemler yaşadıkları görülmüştür. 19. yüzyıl başlarında, bu konuyla ilgili olarak Arıcak ve Karabük köyleri ahalisinin bir arzuhal ile padişaha müracaat etmeleri üzerine, Hazine-i Amire’de bulunan kayıtlar incelenmiş, adı geçen köylerden defter kayıtları ve kanuna aykırı olarak vergi

18 BOA. A. DVN. AHKAM 2, 74/331. 19 Musahib Mustafa Paşa, 1640 tarihinde Safranbolu’da doğdu. Sanatkar, bestekar ve saz şairi olan Kuloğlu Süleyman Ağa’nın oğludur. Tahsilini Enderûn-ı Hümayûn’da tamamlayarak Hazine Odası’na dahil oldu. Temmuz 1663’de Has Oda’ya nakil olunarak, aynı yılın Ağustos ayında musahiplik unvanını aldı. Ağustos 1666 tarihinde, Padişah’ın musahibi ve ikinci vezir oldu. Kasım 1673’de “Rikâb-ı Hümayûn Kaymakamlığı”na yükseldi. Sultan IV. Mehmed’in büyük kızı Hatice Sultan ile Temmuz 1675’de evlenmiştir. 20 Aralık 1683’de Silahtar Mustafa Paşa’nın yerine Kaptan-ı Derya, daha sonra Aralık 1684’de, Mora Seraskeri, Eylül 1685’de Boğazhisar’ına muhafız tayin olunmuştur. Sanatkarların ve sanatın hamisi ve sanat ehli bir insan olan Musahib Mustafa Paşa 1685 Ekim ayında vefat etmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Sami Ağaoğlu, “Musahip Mustafa Paşa Vakfı”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, sayı: 15, Konya 2004. 20 Köprücüler Osmanlı memleketlerinin muhtelif yerlerinde, bilhassa orduların geçiş yerlerinde bulunan köprüleri tamir ve muhafaza ile mükellef olan zümredir. Ekseriya civar köyler halkı bu işe mükellefiyetle memur olurlar ve buna karşılık avarız-ı divaniyyeden muaf tutulurlardı. Tanzimat Fermanı’nın ilanından sonra bu işleri devlet üstlendiği için, bu halk da vergiye tabi tutuldu. Bkz. Mithad Sertoğlu, Osmanlı Tarih Lugatı, İstanbul 1986, s.191.

23 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

alınmaması ve korkutulmamaları hususunda 12 Ekim 1821 tarihinde II. Mahmud tarafından yeni bir ferman verilmiştir21. Ancak, verilen bu fermanın hemen akabinde 1824 yılında, Karabük köyü ve Arıcak köyünde yaşayan halktan yeni vergiler alınmaya çalışıldığı görülmektedir. Taraklıborlu naibi; Arıcak ve Karabük köyleri ahalisinin köprücü olmaları sebebiyle, Benderegli, Akçaşehir ve Bartın sahalarında inşa olunan gemilerin kerestesi bedelinden ve rayiç mübayaa hıntasından paylarına düşen vergileri vermediklerini belirterek, bu gibi vergilerin adı geçen köylülerden alınması için emr-i şerif verilmesini istemiştir. Bunun üzerine kayıtlar yeniden incelenmiş, adı geçen köyler ahalisin ellerinde Avarız-ı Divaniye, Tekalif-i Örfiye, Mirliva Maktu’u ve sair vergilerden muaf olduklarını gösteren emr-i şerif olduğu, ancak, köprücü olan 25 neferin dışında bu iki köyde yaşayanların, İstanbul için gerekli zahire, donanma için lazım olan kereste ve sefer-i hümayun vukuunda üzerlerine düşen vergiyi ödemeleri gerektiği bildirilmiştir22. Konuyla ilgili olarak 18. yüzyıl ve 19. yüzyıl arşiv belgeleri incelendiğinde, Tersane-i Amire için Ereğli’de imal edilen gemilerde kullanılan kerestelerin Karabük ve çevresinden tedarik edildiği birçok hükümden anlaşılmaktadır23. Bölge, Osmanlı Devleti için gemi yapımı için önemli bir merkez olması yanında, imparatorluğun bir çok yeri24 ile İstanbul’da yapılan bina, saray25 ve askeri tesisler için de önemli bir kereste tedarikçisi konumunda olmuştur26 Karabük ve çevresi halkı, Osmanlı Devleti döneminde kereste tedarikinin yanında, devlet için büyük öneme sahip diğer bir çok görevi de üstlenmişdir. I. Mahmud döneminde 1743 tarihinde İran’a düzenlenen sefer üzerine ordunun ihtiyacı olan şahi toplar ve mühimmat arabalarının geçiş güzergahında olan yolların genişletilmesi, temizlenmesi ve onarılması için Eflani ve çevresindeki halkın görevlendirildiği görülmektedir27. Yine, 1828 yılında Rusya ile başlayan harp dolayısıyla ülkede seferberlik ilan edilmiş, bu çerçevede; eli silah tutan 12-70 yaş arası herkesin silah altına alınarak Serasker tayin edilen Hüsrev Mehmed Paşa’nın komutasına girmek üzere İstanbul’a

21 BOA. HAT. 471/23072. 22 BOA. C. DH, 5368. 23 BOA. C. BH, 1912; BOA. C. BH, 51/2456; BOA. C. BH, 17/831; BOA. C. BH, 123/5959. 24 Viranşehir Naibi Hasan’ın 1801 yılına ait İstanbul, Rumeli ve Anadolu’ya gönderilecek kereste hakkında arzı. BOA. AE. SSLM. III, 8605. 25 Sulan Abdulaziz döneminde İstanbul Boğazı’nda yaptırılan Çırağan Sarayı’nda, Karabük ve çevresindeki dağlardan elde edilen keresteler kullanılmıştır. BOA. A. MKT. MHM, 256/22; BOA. HH. d. 31-32 ve 12224. 26 BOA. AE. SSLM. III, 8596. 27 BOA. C. AS, 21529.

24 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

gönderilmelerine dair Bolu, Viranşehir, Kastamonu, Kütahya, Ankara, Çankırı ve Eskişehir hakim ve müteselimlerine emirler gönderilmiştir28. Karabük ve çevresi ile ilgili askeri yapılanmaya bakıldığında ise, Safranbolu, Kızılbel, Kurukavak, Eflâni, Yörük, Yenice, Ova, Ulus, Perşembe, Aktaş, Ulak, Gölpazarı’nda derbendlerin29 olduğu görülmektedir. Bu derbendlerin bulunduğu yerlerde süvari ve piyadele askerleri görevlendirildiği gibi30 yine, Yenice, Aktaş, Şehabeddin Gölpazarı ve Ulak’da zabtiye askerleri bulunmaktadır31. Tanzimat Fermanı’nın ilanından sonra yapılan düzenlemeler çerçevesinde yeni vergiler konulmuş ve bu vergilerin kaydedildiği Temettuat defterleri denilen defterler serileri ortaya çıkmıştır. Yani kişiye kazanç sağlayacak tarla, bahçe, ev, dükkan, hayvan, her türlü mal varlığı ile bundan başka gelir getiren bir mesleği varsa bunların hepsi tespit edilerek her mükellefin kişisel servetine ve senelik kazancına göre bir vergi konmaya çalışılmıştır. Herkesin kazancına göre vergi alınması usulü, Tanzimat Fermanı’ndaki eşitlik ilkesine dayanarak uygulamaya konulmuş ve Tanzimat’ın cari olduğu yerlerde 1840-1845 yıllarında iki sayım yapılmıştır. Temettuat defterlerindeki kayıtlara göre Karabük köyü 21 haneden oluşmaktadır. Bu defterde, Karabük köyünün başladığı sayfada dikkat çekici bir şekilde kırmızı mürekkeple yazılı; “Zirde muharrer Karabük karyesi ahalisi müteveffa Musahip Mustafa Paşa’nın Soğanlı ve Araç nehirleri üzerlerinde mücedded bina eylediği bir kıta köprünün tamir ve termimine Köprücü tayin olunarak tekalifden muaf oldukları mülabesesiyle tekalif alınamaz isede Tanzimat-ı Hayriyye icabınca ale’l-hesab evvel ve saniden hasılaları alınmakta olduğu“ kayıtı vardır Bu kayıttan anlaşıldığı üzere, Tanzimat Fermanı’nın ilanından sonra Karabük köyü halkının köprücülük vazifesi nedeniyle sahip olduğu vergi muafiyeti ortadan kalkmış ve yeniden vergi vermeye başlamışlardır.32. Karabük ili ve çevresi tarihiyle ilgili arşiv kayıtları 19.yüzyılın ortalarından itibaren yoğun bir şekilde artmaktadır. Osmanlı Arşivi Nüfus Defterleri’nde bulunan kayıtlara göre; Karabük, bu dönemde Viranşehir sancağı Kızılbel kazasının Ödemiş divanına bağlı 21 hane ve 46 nüfustan oluşan bir köy konumundadır 33. Kızılbel kazası ise 11 divandan oluşmaktadır. Bu divanlar, Burunsuz, Kayı, Gölviran, Nefs-i Kızılbel, Saidler, Karaağaç, Belen, Gökviran, Kethüdalar, Zora ( Diğer adı Kal’a).ve Ödemiş’dir. Hepsi günümüzde de aynı adlarla Karabük iline bağlı köyler durumunda

28 BOA. C. AS, 10829. 29 Derbend, iki dağ arasındaki geçit ve boğazyeri; Dağ üzerindeki geçit ve boğazlarda bulunan karakol. Bkz. M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1983, c. 1, s. 25. 30 BOA. ML. MSF. d. 4640. 31 BOA. KK. d. 6115. 32 BOA. ML. VRD. TMT, 4242. 33 BOA. NFS. d. 768.

25 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

olan bu divanlar, Karabük ilinin 19.yüzyıldaki tarihi ile ilgili bize ayrıntılı bilgiler vermektedir34. 19. yüzyılda Osmanlı Devleti, önceki dönemlere oranla kapsamlı bir modernleşme ve değişim sürecine girmiş, Bolu Voyvodalığı’na dahil topraklarda, Bolu ve Viranşehir adları altında iki ayrı sancak kurulmuştur. Yeniçeri Ocağı lağvedildikten sonra Anadolu’daki eyâletlerde “redif” adı verilen askerî birliklerin kurulması kararlaştırılmış, askerî ihtiyaçlara göre yeniden yapılandırılan bu eyâletlere “müşirlik” denilmiştir. Bolu sancağı Hüdavendigâr Müşirliğine, Viranşehir sancağı da Ankara merkez olmak üzere Çankırı, Kastamonu ve Çorum sancaklarıyla birlikte, “Redif-i Mansure-i Vilâyet-i Ankara Müşirliği”ne bağlanmıştır35. Modern anlamda ilk nüfus sayımının yapıldığı 1831 yılında, Osmanlı idarî yapısı kendi içinde liva ve sancaklara ayrılan 29 eyalet haline gelmiştir. Bu alt bölümlerden biri eyalet yönetiminin merkezi olarak seçilmiş ve paşa sancağı olarak adlandırılmıştır. Liva veya sancaklar bir kadının idaresi altındaki hukuki bölgeler olan kazalara, kazalar ise belli sayıda köyden oluşan kırsal bölgeler olarak nahiyelere bölünmüşlerdir36. 1834 yılında Sultan II. Mahmud 28 eyalet, 31 sancak ve kendi içinde 126 liva ve 1267 kazaya bölünen bağımsız 54 voyvodalıktan oluşan, yeni bir idarî bölünmeyi yürürlüğe koymuştur. Ancak bu yeni bölünme, beş yıl sonra terk edilmiş ve İmparatorluk eski idarî sistemine geri dönmüştür37. 1842 yılında Bolu, Kastamonu, Viranşehir ve Kocaeli sancakları birleştirilerek, “Bolu Müşirliği” adı altında bir eyâlet haline getirilmiş, eyâlet merkezi de Bolu olmuştur. Bu idarî düzenleme de çok fazla sürmemiş, bir kaç yıl sonra Kastamonu vilâyet olarak konumlandırılmıştır. Kocaeli, Bolu ve Viranşehir sancakları da bu vilâyete bağlanmışlardır38. 1850’li yılların başında Osmanlı Devleti’nde eyaletler, liva ya da sancağa, liva ve sancaklar kazalara ve kazalar da nahiyelere bölünmüşlerdi39.

34 Geniş bilgi için bk. Recep Karacakaya, “XIX. Yüzyılın Ortalarında Arşiv Belgelerinde Karabük”, Kuruluşundan Bugüne Karabük ve Demir Çelik Sempozyumu, 2-3 Nisan 2010, Ankara 2010, s. 46-55. 35 Vecihi Tönük, Türkiye'de İdare Teşkilâtı, Ankara 1945, Seri: 3, Sayı: 1, s. 91. 36 Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914), Çev: Bahar Tırnakçı, İstanbul 2003, s. 45, 154. 37 Karpat, aynı eser, s. 45. 38 Tönük, aynı eser,, s. 110. 39 Karpat, aynı eser, s. 45.

26 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

1864 yılı sonlarında yapılan idarî değişiklikler çerçevesinde Viranşehir Sancağı lağvedilerek müdürlüğe dönüştürülmüş, buraya bağlı kazalardan 12 tanesi Bolu’ya, 8 tanesi de Kastamonu’ya bağlanmıştır. Ancak, 18 Temmuz 1865 tarihli bir belgeden anlaşıldığına göre; büyük ve gelişmiş bir merkez olması, Bolu ve Kastamonu’ya uzaklığı sebebiyle ahalinin mağdur olması ve asayişin temininde güçlük çekilmesinden dolayı Safranbolu tekrar kaza merkezi yapılarak40, Ulus, Eflâni ve Aktaş nâhiyeleri de kendisine bağlanmıştır41. Bu tarihe kadar Karabük köyünün bağlı olduğu kaza konumunda olan Kızılbel kazası da, yeni yapılanma ile birlikte Kastamonu sancağına bağlanmıştır42. Daha sonra ise Kızılbel kazası lağvedilmiş, Karabük köyü ve bu kazaya bağlı diğer köyler Aktaş nahiyesine bağlanmıştır. Bu durum 1927 yılına kadar devam etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyet’in ilanı akabinde Türkiye’de ağır sanayi hamlelerine başlaması, Karabük şehrini ortaya çıkaracak girişimlerin de başlangıç noktasını oluşturmuştur. 1926 yılında Ereğli- Ankara arasında demiryolu hattının yapımına karar verilmesi43, ileride Karabük şehri ve demir çelik fabrikasının kurulmasında belirleyici bir rol oynamıştır. Bu hat Ereğli’den başlayarak Zonguldak, Filyos, Tefen, Karabük, , Çerkeş ve Çankırı üzerinden Ankara’ya ulaşacaktır. Ereğli’den başlayarak Ankara’ya kadar ulaşacak olan bu demiryolu projesi, demiryolu güzergahı üzerindeki şehir ve kasabalarda büyük bir heyecan yaratmıştır. Gelişmelerinde önemli rol oynayacak bu teşebbüsten dolayı da halkın memnuniyet ve coşkuyu ifade eden teşekkür mektupları peş peşe Ankara’ya gönderilmiştir44. Ankara-Sivas demiryolu üzerinde bulunan Irmak İstasyonu’ndan ayrılarak, Zonguldak ve Ereğli’ye ulaşacak olan bu demiryolu projesi “Kömüre Giden Demiryolu” projesi olarak adlandırılmış olup, Irmak-Filyos ve Filyos Ereğli olmak üzere iki kısımdan oluşmuştur. 1927 yılında inşasına başlanan bu demiryolu hatlarından Irmak’tan Çankırı’ya kadar olan 102 kilometrelik kısım Nisan 1931 tarihinde tamamlanarak törenlerle açılmıştır45 Filyos tarafından devam eden demiryolu yapımı 1930 yılında Balıkısık İstasyonu’na, 1934 yılında da Eskipazar’a ulaşır. Ancak, bu hat Çankırı–Çerkeş arasındaki demiryollarımızın en uzun tüneli olan 3.444 metre uzunluğundaki Batıbel

40 BOA. İ. MVL, 535/24024-2406. 41 Salname-i Devlet, sene 1285, s. 182. 42 BOA. İ. MVL, 535/24024-2406. 43 BCA. 30.18.01.01.22.74.18 ve BCA. 30.18.01.01.18.15.7. 44 BCA. 30.10.151.69.24; BCA. 30.10.151.69.17; BCA. 30.10.146.46.15. 45 BCA. 30.10.152.76.10; BCA. 30.10.151.71.11; BCA. 30.10.147.48.12.

27 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

tünelinin yapım çalışmaları sebebiyle bekler. Bu tünelin 1935 yılında tamamlanması ile birlikte Irmak ve Filyos tarafından ilerleyen 391 kilometre uzunluğundaki iki hat Eskipazar’da birleşmiş ve 14 Kasım 1935 tarihinde Filyos’ta düzenlenen tören ile hizmete açılmıştır. Filyos tarafından gelen demiryolu hattının 1932 yılı sonlarına doğru Karabük’e ulaştığını görüyoruz. 29 Kasım 1932 tarihinde Karabük Garı’na ilk defa gelen tren halk tarafından büyük bir coşkuyla karşılanmış, o gün bayram olarak kabul edilmiştir. Bu demiryolunun inşası ve güzergahının Karabük köyüne olan yakınlığı dolayısıyla buradaki istasyona Karabük adının verilmesi, Karabük şehrinin doğuşunu belirleyen en önemli etkenlerden birisi olmuştur. Türkiye’de ağır sanayi hamlelerine başlaması çerçevesinde “Demir Sanayiinin Tesisine Dair 786 Numaralı Kanun” 29 Mart 1926 tarih ve 334 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun ve sonrasında gelişen olaylar ile birlikte, demiryolu güzergahı üzerinde oluşu, maden kömürü havzalarına yakınlığı, Jeolojik bakımdan ağır endüstri kurulmasına elverişli oluşu ve askeri açıdan güvenli bir yer olması sebepleriyle ilk demir çelik fabrikasının Karabük’de kurulmasına karar verilmiştir. 21 Kasım 1935 tarihinde, H. A. Brassert and Co. Ltd. Şirketi Karabük’de demir çelik fabrikası kurulması ile ilgili olarak teklif mektubunu Ekonomi Bakanı Celal BAYAR’a sunmuştur. Bu teklife göre; 1- Kurulacak fabrika için Londra’dan kredi alınması gerektiği, ancak o günkü şartlarda kredi tedarikinin ne kadar zorlu bir durum olduğu ortaya konulduktan sonra Türkiye Cumhuriyeti ile Brassert firması ortaklığı ile kurulacak bir müessese aracılığı ile Türkiye’den çıkarılacak yüksek kalitede madenlerin Londra piyasasında satılabilecek ve böylece hem kredi sağlanabileceği gibi hem de alınan kredinin rahatlıkla geri ödenebilecektir. 2- İki buçuk yılda tamamlanması düşünülen fabrika için gerekli olan kredi miktarı 2.500.000 Sterlin olup, kredinin geri ödenme süresi 8 yıldır. Ancak, bu süre 10 yıla kadar uzatılabilecek ve 6 aylık taksitler halinde ödenecektir. 3- Türkiye Cumhuriyeti-Brassert firması ortaklığı ile kurulacak bir müessese aracılığı ile Türkiye’den manganez, krom, molibdenin, volfram, kurşun, antimuvan, zımpara,ve kükürt madenleri İngiltere’ye ihraç edilecektir. Bu madenlerden elde edilecek tahmini yıllık 400.000 ile 500.000 Sterlin arasındaki meblağ da kredi geri ödemelerinde kullanılacaktır.

28 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Brassert firması teklif sonunda, Ekonomi Bakanlığı’nın kendileri ile ciddi manada görüşmeleri durumunda, bu projenin daha da genişletilebileceği ve diğer sanayi tesislerini de kurabileceklerini belirtmişlerdir46. Karabük’de demir çelik fabrikası yapımı ile ilgili olarak Brassert firması ile birlikte 8-10 firma daha teklif vermiş, yapılan değerlendirmeler sonucu ise son ikiye Alman Krupp ve İngiliz Brassert firmaları kalmıştır. Krupp firması daha düşük teklif vermesine rağmen demir çelik fabrikasının yapım işi İngiliz Brassert firmasına verilmiştir. 1936 yılında İngiliz Kralı VII. Edward’ın Türkiye’yi ziyareti, 20 Temmuz 1936 yılında imzalanan Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nde İngiltere’nin Türkiye’nin görüşünü desteklemesi ve bu tarihte Almanlar’ın Ren havzasını işgal ederek yayılmacı bir politika izlemeleri, Karabük’de demir çelik fabrikası yapımı işinin İngiliz Brassert firmasına verilmesinde belirleyici bir rol oynamıştır. Reis-i Cumhur Mustafa Kemal ATATÜRK’ün onayladığı 11 Temmuz 1936 tarih ve 4995 sayıl kararname ile, Karabük’de kurulacak demir ve çelik fabrikası yapımı ihalesini kazanan H. A. Brassert şirketi ile Londra’da anlaşma yapmak üzere İktisat Vekaleti Müsteşarı Faik KURTOĞLU ve Sümerbank Umum Müdürü Nurullah Esat SÜMER görevlendirilmiştir47. H. A. Brassert and Ltd-London şirketi ile Karabük’de demir ve çelik fabrikası kurmak üzere Londra’da imzalanmış olan 29. 09. 1936 tarihli anlaşma Reis-i Cumhur Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından 30 Aralık 1936 tarihinde onaylanmıştır48. 3 Nisan 1937 tarihinde, ellerinde köylerinin ve nahiyelerinin adları yazılı bayraklarla bekleyen halk tarafından coşkulu ve heyecanlı bir şekilde karşılanan Başvekil İsmet İNÖNÜ, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü ARAS, Ekonomi Bakanı Celal BAYAR, Gümrük İnhisarlar Bakanı Ali Rânâ TARHAN ve Orgeneral Fahrettin ALTAY ile İngiltere Büyükelçisi Sir Presi LOREN ve Brassert Şirketi İdare Meclisi Başkanı B. BRASSERT tarafından Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın temeli atılarak Türkiye’de ağır sanayi hamlesi başlatmıştır49. Türkiye’nin sanayileşmesine öncülük edecek bu temel atma töreni ile birlikte, ileride buradan elde edilecek üretim ve birikim Türkiye’nin her köşesinde kullanılarak ülkenin kalkınmasında önemli bir rol oynayacaktır50.

46 BCA. 030.10.207.413.20. 47 BCA. 030.18.01.02.66.59.19. 48 BCA. 030.18.01.02.70.98.17. 49 Ulus, 4 Nisan 1937. 50 Belge ve Fotoğraflarla Karabük(Katalog), İstanbul 2010.

29 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

3 Nisan 1937 tarihinde temeli atılarak hızlı bir şekilde inşa ve montaj çalışmaları devam eden Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın inşasıyla ilgili olarak Sümerbank ile Brassert firması arasında bir takım problemler yaşanmasına rağmen çözümler üretilerek çok kısa zamanda birbirini tamamlayan entegre tesisler 1939 ve 1940 yıllarında peş peşe açılmaya başlamıştır. Sırasıyla, 6 Haziran 1939 tarihinde Kuvvet Santralı, 27 Temmuz 1939 tarihinde I. Kok Fabrikası, 9 Eylül 1939 tarihinde I. Yüksek Fırın, 15 Kasım 1939 tarihinde Şakuli Boru Fabrikası, 9 Ocak 1940 tarihinde Çelikhane C Ocağı, 10 Nisan 1940 tarihinde 29’luk Trio Haddehane, 1 Haziran 1940’da 12’lik Haddehane ve 3 Temmuz 1940 tarihinde 16’lık Haddehane açılmış, bunu 7 Kasım 1941 tarihinde 16’lık Sac Haddehanesi takip etmiştir. 1942 yılında Karabük Demir Çelik Fabrikası içinde Nitrat Asidi Fabrikası51, 1943 Eylül’ünde ise Hamızı Kibrit Fabrikası inşasının devam ettiği görülmektedir. Aynı yıl içinde, Sülfat Asit ve Süper Fosfat Fabrikası’nın yapım çalışmalarının da devam ettiği görülmektedir52. Bu tesis de 1 Haziran 1944 tarihinde tamamlanarak hizmete açılmıştır. Bunu müteakiben 7 Ocak 1950 tarihinde 2 No’lu Yüksek Fırın, 1952 yılında II. Kok Fabrikası, 1953 yılında Sinter Tesisi, 31 Mayıs 1954 tarihinde Santrifüj Boru Fabrikası, 6 Aralık 1962 tarihinde III. Kok Fabrikası ve 10 Aralık 1962 tarihinde 3 No’lu Yüksek Fırın hizmete açılmış, ileriki yıllarda bunu irili ufaklı diğer tesisler takip etmiştir. Dünya’nın daha I. Dünya Savaşı felaketi yaralarını sarmadan II. Dünya Savaşı’na doğru yol alması, Türkiye’de ilk defa kurulacak demir çelik fabrikasının güvenlik ve savunma endişelerini ön plana çıkarmıştır. zaten bu sebep de fabrikanın denizden uzak bir mevki olan Karabük’de bir vadi içinde kurulmasında önemli rol oynamıştır. II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte “3502 Sayılı Hava Taarruzlarına Karşı Korunma Kanunu ve Nizamnamesi” çerçevesinde İngiliz uzmanlar tarafından yapılan incelemeler soncunda, Karabük Demir Çelik Fabrikası’nda hava taarruzları neticesinde çıkabilecek yangınların tesirlerini en aza indirebilmek amacıyla fabrika üniteleri arasında perde halinde 600 metre uzunluk ve 10 metre yükseklikte beton duvarlar inşa edilmesi gerektiği rapor edilirken Hava Kuvvetleri Komutanlığı da hava taarruzlarına karşı fabrikada bir kamuflaj yapılmasını talep etmiştir53. Zaten, Demir Çelik Fabrikası’nın kuruluşundan hemen sonraki tarihte, Öğlebeli Mahallesi’nin bulunduğu tepenin arkasında ve Demir Çelik Fabrikası’nın

51 BCA. 030.10.171.189.9. 52 BCA. 030.18.01.02.101.11.16; BCA. 030.18.01.02.103.68.3. 53 BCA. 030.10.51.333.34.

30 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

kurulduğu vadinin hâkim noktasında konuşlanan askeri birlik bu amaçla bu noktaya yerleştirilmiştir. Söz konusu askeri birlik son yıllara kadar da buradaki mevcudiyetini devam ettirmiştir. 1957 tarihli bir belgeden de burada, yapılacak bir hava saldırısına karşı Karabük Demir Çelik Fabrikası’nı korumak üzere XV. Uçaksavar Topçu Taburu’nun konuşlandırılmış olduğunu görüyoruz54. Yine başka bir kayıtta ise, 1944 yılında meydana gelen depremde buradaki top ve mühimmatın derin yarıklara düştüğü, bataryalara giden yolun ise heyelan sonucu çöktüğünden bahsedilmektedir55. Yukarıda bahsolunduğu üzere o günkü dünya şartlarında Türkiye’nin, bu güzide ve öncü tesislerini korumak için her türlü tedbiri aldığını görmekteyiz. Demir çelik fabrikasının kuruluşu ile birlikte fabrika yakınında başlayan yapılaşma ile çok hızlı bir şekilde yeni bir kasaba oluşmaya başlamış ve iktisadi açıdan çevresindeki yerleşim yerlerinin cazibe merkezi haline geldiği gibi Türkiye’nin değişik bölgelerinden ciddi göçler almıştır. Mesela 1938 yılında Artvin Yusufeli ve Erzurum’un İspir ilçesinden 400 tuğla işçisi fabrika yapımında çalıştırılmak üzere Karabük’e getirilmiştir56 Bütün bunlar Karabük’ün idarî yapısında da çok önemli ve hızlı değişikliklere yol açmıştır. Karabük şehrinin kurulduğu mevkide 1935’li yıllara kadar hiçbir yerleşim yeri ve nüfus mevcut değil iken, Ereğli-Ankara demiryolunun Karabük köyü yakınlarından geçmesi ile birlikte Karabük İstasyonu etrafında yavaş yavaş barakalar belirmeye başlamıştır. 3 Nisan 1937 tarihinde Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın temelinin atılmasıyla birlikte Sümerbank ve fabrikayı inşa eden Brassert firmasının mühendisleri için konut yapımına başlanılmış, bunu memur ve işçi evleri takip etmiştir. Bütün bunlara bağlı olarak ticari hayatın da ortaya çıkması ile birlikte dükkan ve mağazaların inşa edilmeye başlanması Karabük’ü inanılmayacak hızda bir şantiye alanına dönüştürmüştür. Bu hızlı gelişme ile birlikte ortaya çıkan ihtiyaca binaen daha fabrikanın kuruluşu tamamlanarak faaliyete geçmeden 1938 yılında belediye teşkili için seçim yapılmıştır. Yapılan bu seçimlere, kayıtlı 2.294 seçmenin 1.482’si katılmış ve katılanların 1.475’i belediye teşkil edilmesi yolunda oy kullanmıştır. Burada yaşayanların her türlü ihtiyaçlarının karşılanması için belediye teşkiline ciddi manada ihtiyaç hissedildiği yolundaki Tahkik Heyeti raporuna binaen Şura-yı Devlet’in 03

54 BCA. 030.18.01.146.39.10. 55 BCA. 030.10.120.850.3. 56 Hür Kalyoncu, Cumhuriyet Kenti Karabük, İstanbul 2007, s.74.

31 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Aralık 1938 tarihli kararı57 ve Cumhurbaşkanlığı’nın 31 Aralık 1938 tarihli onayı58 ile Karabük’de belediye tesis edilmiştir. Karabük’de belediye tesisinden hemen bir yıl sonra, Cumhurbaşkanlığı’nın 4 Ocak 1940 tarihinde onayladığı kararname ile daha önce Aktaş olan nahiye merkezi, uzun yıllardan beri hiçbir gelişme gösteremediği ve nahiye merkezi olmaya da uygun bir yer olmadığı gerekçeleriyle Karabük’e nakledilmiştir. Yine bu kararname ile Safranbolu Merkez nahiyesine bağlı Arıcak ve Öğlebeli köylerinin Karabük’e çok yakın mahaller olması sebebiyle Karabük’e bağlanmasına karar verilmiştir59. 1940 yılında 6.825’e ulaşan nüfus, 1950 yılında, 9.778, 1960 yılında 31.440 ve 1970 yılına gelindiğinde ise 64.999 olmuştur. İleriki yıllarda ise bu rakam artarak Karabük’ün il olması ve kendisine bağlana ilçe nüfusları ile birlikte 250.000’e ulaşmıştır. 1952 yılında, Zonguldak ili Safranbolu ilçesine bağlı Karabük bucağı Arıcak köyünün 986 nüfusa sahip olan Kayabaşı Mahallesi’nden 389, yine aynı köyün 386 nüfusu olan Yenimahalle mevkiinden 295 kişinin müracaatları ve Zonguldak Valiliği’nin gördüğü idarî lüzum üzerine Kapullu köyü Pembeevler semtinin Karabük Belediyesi sınırları içine alınması isteği, Danıştay İkinci Dairesi’nin 15 Şubat 1952 tarihinde oybirliği ile aldığı karar ve Cumhurbaşkanı Celal BAYAR tarafından 5 Mayıs 1952 tarihinde onayladığı kararname ile gerçekleşmiştir60. Bütün bu gelişmelere bağlı olarak Karabük 3 Mart 1953 tarihinde çıkan 6068 sayılı kanunla Zonguldak İline bağlı bir ilçe haline gelmiştir. Karabük’ün ilçe olması ile birlikte de Safranbolu’ya bağlı olan bir çok köyün çeşitli sebepler ileri sürerek Karabük’e bağlanmak istediği görülmektedir. Aynı yıl, Safranbolu kazası Merkez nahiyesine bağlı Bulak ve Kılavuzlar köyleri Karabük kazası Merkez nahiyesine bağlanmak üzere müracaatta bulunmuşlardır. Müracaatlarında, Safranbolu’ya daha yakın olmalarına rağmen, Safranbolu ile köyleri arasındaki dereden yaya ve atlı olarak geçişlerinin çok zahmetli ve problemli olması sebebiyle uzak mesafedeki Karabük’e daha kısa zamanda ulaşabildikleri, köy halkının mahsullerini Karabük’e getirerek buradan Zonguldak’a sevk edebildikleri, Karabük‘ün gün geçtikçe gelişen yapısı, iktisadi imkanları ve sürekli ticari ilişki içinde bulundukları bu ilçede aynı zamanda devlet dairelerinde olan resmi işlemlerini çok rahatlıkla halledebilecekleri gibi gerekçeler ileri sürmüşlerdir.

57 BCA. 030.10.82.538.18. 58 BCA. 030.11.1.127.48.12. 59 BCA. 030.11.1.136.1.5. 60 BCA. 030.11.1.231.11.21.

32 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

İçişleri Bakanlığı’nca da uygun görülen bu istek, Cumhurbaşkanlığı’nın 25 Şubat 1955 tarih ve 27546 sayılı onayı ile Bulak ve Kılavuzlar köyleri Karabük kazası Merkez nahiyesine bağlanmıştır61. Hemen bir yıl sonra Safranbolu kazasına bağlı Bürnük (Kalafatlı) köyü, Safranbolu’ya doğrudan yolu olmaması, Safranbolu’ya 29 km. Karabük’e ise 16 km. mesafede bulunması, iktisadi açıdan Karabük’e bağlı olması gibi sebeplere bağlı olarak halka idarede kolaylık sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanlığı’nın 19 Temmuz 1954 tarih ve 27085 sayılı onayı ile62 Karabük kazası Merkez nahiyesine bağlanmıştır. 1940 yılında Karabük’e bağlanan Öğlebeli köyü ise Cumhurbaşkanlığı’nın 07 Temmuz 1967 tarihli onayı63 ile köy olmaktan çıkarılarak Karabük Belediyesi sınırları içinde bir mahalle haline getirilmiştir. 23 Aralık 1969 tarihinde ise Karabük ilçesi Yenice bucağına ait mahalle ve köy muhtarları toplu olarak vermiş oldukları dilekçelerinde; mahalle ve köylerinin ayrı ayrı nüfuslarını verdikten sonra bu tarih itibariyle toplam nüfuslarının 32.617 olduğunu belirtip, bağlı bulundukları Karabük ilçesi ile irtibatlarının coğrafi olarak zorluğu ve uzaklığı sebebiyle halkın büyük güçlükler çektiğini öne sürerek Karabük ilçesinden ayrılıp müstakil bir ilçe olmak istediklerini beyan etmişlerdir64. Bu başvurusu söz konusu tarihte gerçekleşemeyen Yenice, 18 yıl bekledikten sonra 1987 yılında Zonguldak iline bağlı bir ilçe haline gelmiş, 1995 yılında ise Karabük’ün il olması ile birlikte Karabük’ün ilçeleri arasında yer almıştır65.

61 BCA. 030.11.1.249.7.12. 62 BCA. 030.11.1.246.26.20. 63 BCA. 030.11.1.327.27.1. 64 BCA. 030.01.115.735.70. 65 Geniş bilgi için bkz. Nazım Yılmaz, “Arşiv Belgeleri Işığında Karabük Şehri ve Karabük Demir Çelik Fabrikası Tarihi Süreci”, Kuruluşundan Bugüne Karabük ve Demir Çelik Sempozyumu, 2-3 Nisan 2010, Ankara 2010, s. 1-16.

33

ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

1

38 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. TT, 438, s. 463-466 39 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

16. YÜZYILDA TARAKLIBORLU KAZASINDA BULUNAN VAKIFLARLA İLGİLİ KAYITLAR 16. yüzyılda Taraklıborlu kazası merkezinde bulunan vakıflarla, bu kazaya bağlı Eflani , Kızılbel, Karabük, Bürnük, Kapulluözü, Melisa ve Bağra gibi divan ve köylerle diğer mevkilerdeki vakıflar ve gelirlerine dair Tapu Tahrir Defteri kayıtları. 937/1530

Defter-i Evkaf-ı Kaza-i Tarakluborlu

S. 463

Pınarcıközünde Hacı Fakih’in bir çiftlik yeri Yünek Karaağaç’da Mustafa Fakih’in yarım evladına vakfdır çiftlik yeri evladına vakfdır Hasıl 310 Hasıl 106

Çukur Peçelik [Çukurgelik]de Mehmed Fa- Pınarcıkda Şeyh İne Bey’in yarım çiftlik yeri kih’in bir Çiftlik yeri evladına vakfdır. vakf-ı ammdır Hane 2, Mücerred 1 Hasıl 138 Hasıl 249

Bağra köyünde Ahad Şeyh’in buçuk çiftlik yeri Melisa divanında Murad Fakih Karaca Fakih evladına vakfdır dutageldüği yer evladına vakfdır Hasıl 81 Hasıl 106,5

Yağdan’da Yunus Fakih tasarruf idegeldüği yer Saçak’da Bedrüddin Fakih atasının bir çiftlik vakf-ı ammdır yeri imamet içün vakfdır Hane 3, muhassıl 2 Hasıl 178,5 Hasıl 215

Söğüdüzeri’nde Yusuf Fakih’in yeri vakf-ı Derinçal [Döşekçal]’da Hacı Fakih yeri evladı- ammdır na vakfdır Hasıl 157,5 Hasıl 160

40 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

S. 464

Kadıbükü’nde Donuzsaray ve Aktaş İhtiyar Karabük’de Dolaşa divanında Arif Şeyh’in elli Fakih evladına vakfdır müddlük yeri evladına vakfdır Hane 4 Hane 11, mücerred 1, muhassıl 1, asiyab bab 1 Hasıl 494,5 Hasıl 979

Öküz divanında Kızılbel’de İlyas Şeyh’in yer- Eflâni divanında Hacıağaç adlu köyde Mevlana leri evladına vakfdır Muslihüddin Fakih’in yeri vakf-ı ammdır Hane 6, mücerred 2 Hasıl 146 Hasıl 432

Konarıkozu’nda Hacı Menteşe ve Muslihüddin Bürnük divanında Elekci yeri ki bir evlek yer- tasarruf iddükleri yerler evladına vakfdır hasıl dir Çağa ırmağı köprüsü çün vakfdır 486 Hasıl 131,5

Nefs-i Borlu’da merhum Süleyman Paşa’nın Borlu’da mukassem-i baladan ne hasıl olursa camiine ve medresesine bir hamamı vakfdır müderris içün vakfdır Hasıl 3.100 Hasıl 720

Karye-i Kapuluözü maa davala-i şehir Süley- man Paşa merhumun medresesine ve iki cuma Mezra-i Ermişe tabi-i karye-i Kapulu hitabet mescidine vakfdır içün vakfdır Hane 62, mücerred 10, asiyab bab 11 Hasıl 474 Hasıl 20.648,5

Merhum Mamak Bey bostanlığı yeri ki bağdır Baba zaviyesi’nin evkafı Borlu hatibi Mevlana Muslihüddin’in evladına Dükkan bab 9, bostan kıta 1, zemin bir mikdar vakfdır Hasıl 640

41 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

S. 465

Mezkur Baba mescidi’nin evkafı bunlardır ki Eflâni tevabiinde Mevlana Şemsüddin’in iki imam müezzin tasarruf iderler çiftlik yeri evladına vakfdır Dükkan bab 6, zemin bir mikdar Hane 17, mücerred 3 Hasıl 450 Hasıl 786,5

Eflâni’de Polad Fakih’in iki buçuk çiftlik yeri Kızılbel’de imam Ahad Fakih’in on müddlük evladına vakfdır yeri evladına vakfdır Hane 4 Hasıl 146 Hasıl 259

Eflâni’de Mevrük divanında merhum Mevlana Ağaçkilise’de Tanrıvirmiş çiftliği evladına Yakub Fakih’in tasarrufunda olan yerler evladı- vakfdır na vakfdır Hasıl 199 Hasıl 246

Bedilviran çiftliği vakf-ı ammdır Kızılbel’de Saru Şeyh oğlu Demürci Şeyh Hane 5, mücerred 1 çiftliği evladına vakfdır Hasıl 874 Hasıl 149,5

Pınarcıközünde İsa’nın yeri evladına vakfdır Kızılbel’de Işıklu Emre oğlu Segid Şeyh’in altı Hane 4, mücerred 1 müddlük yeri vakf-ı ammdır Hasıl 183 Hasıl 278

Tarakluborlu’da Terhane nam mevzide Yusuf Mahruse-i Tarakluborlu’da Hatuncuk hamamı- Fakih’in elinde olan yerlerün nısfı evladına nın meşihatı ve vakf-ı ammdır vakfdır Kıst-ı hamam fi sene 450, zemin bir mikdar 50 Hane 4 Hasıl 500 Hasıl 159

42 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

S. 466

Mezra-i Demilyas evkaf-ı Süleyman Paşa mer- humun evladının türbesinde cüz okunmak içün Güğercinlik divanında İsa Fakih’in dört müdd- vakfdır lük yeri vakf-ı ammdır Hane 2, mücerred 1, asiyab bab 4 Hasıl 75 Hasıl 893

Kösece Hacı nam kimesne Nefs-i Borlu’da bir dükkan bina idüb kirasın Bostanbükü ırmağı Kasaba-i Tarakluborlu’da Hacı Durmuş mesci- köprüsüne vakf eylemiş dinin imamına cüz okumak içün vakfdır Dükkan 1 bab Hasıl 360 Hasıl 180

Karye-i Daye tabi-i Borlu vakf-ı Fatıma Hatun Karye-i Tarze tabi-i Borlu vakf-ı Fatıma Hatun İznik’de şeyh Fazıl mürşid-i kamil Şeyh Abdi İznik’de merhum Şeyh Abdi bin Eşref tabe-se- bin Eşref tabe-serahu mezarına vakfdır rahu mezarına vakfdır Hane 27, mücerred 4, muhassıl 1 Hane 14, mücerred 1, muhassıl 1, asiyab bab 3 Hasıl 1442,5 Hasıl 1364

Mezraa-i Doğanoğlu Hacı Bayram der-karye-i Konarı dört müddlük yerdir vakf-ı ammdır Hasıl 205

Yekun-ı Evkaf-ı der-kaza-i Tarakluborlu Cami 2, medrese 1, mescid 1, hamam 2, dekakin 16, zaviye 1, kura ve mezari 26, kura 2, mezari 24, asiyab 19, çiftlik 10, muhassıl 5, hane 165, mücerred 25 Hasıl 38.702

Yekun-ı kaza-i Tarakluborlu Nefs 1, cami 3, mescid 2, hatib 3, imam 6, müezzin 8, hafız 10, kura ve mezari 140, kura 105, mezari 35, medrese 1, müsteid 1, sadat 4, zaviye 1, dekakin 16, hamam 2, kethüda 1, ser-mahfil 1, nazır 1, sipahi mütekaid 2, kayyim ve muarrif 3, pir-i fani 13, muhassıl 35, çiftlik 13, asiyab 19, hane 2.550, mücerred 311 Hasıl 253.217

43 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

2

BOA, C. EV, 16460 44 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

TARAKLIBORLU’DA MUSAHİP MUSTAFA PAŞA’NIN YAPTIRDIĞI KÖPRÜNÜN BAKIMI Taraklıborlu’da Musahip Mustafa Paşa’nın yaptırdığı köprünün bakımı için vakfettiği Arıcak ve Karabük köylerinin nazırı olan Salih oğlu Hacı Abdullah’ın vefatı üzerine yerine Mehmet Halife’nin tayin edilmesi 23 Zilhicce 1181 [11 Mayıs 1768]

Ber-mûceb-i defter-i Hazîne-i Âmire der-nezâret-i hazret-i ağa-yı Bâbu’s- sa‘âde Vakf-ı kurâ-i Arıcak ve Karabük berây-ı meremmât-ı cisr-i merhûm Musâhib-i Şehriyârî Mustafa Paşa der-kazâ-i Taraklıborlu der-livâ-i Bolu Hacı Abdullah bin Salih en-Nâzır ber-vech-i hasbî Vech-i meşrûh üzre defterde mastûrdur fermân devletlü sultânım hazretlerinindir. Mûcebince tevcîh olunmak buyuruldu. 23 Z. sene [1]181 [11 Mayıs 1768]

Der-i devlet-mekîne arz-ı bende-i kemîneleridir ki Nezâretimizde olup Bolu sancağında Taraklıborlu’da vâki‘ merhûm Musâhib Mustafa Paşa’nın meremmâtı içün vakf eylediği kurâ-i Arıcak ve Karabük nâm kurâların ber-vech-i hasbî nâzırı olan Hacı Abdullah ibn-i Salih fevt olup yeri hâlî ve mu‘attal kalmağın yerine bir mu‘temedün-aleyh ve mütedeyyin kimesneye muhtâc olmağla mahall-i mezbûr sükkânından Mehmed Halîfe her vechile rü’yete kâdir ve mahall ve müstahıkk olduğunu arzuhâl birle istid‘â-yı inâyet etmeğin cihet-i mezbûr müteveffâ mahlûlünden merkûm Mehmed Halîfe’ye ber-vech-i hasbî tevcîh ve her vechile rü’yet etmek şartıyla yedine berât-ı şerîf-i âlî-şân sadaka ve ihsân buyurulmak recâsına der-i devlet-medâra arz olundu. Bâkî emr [ü] fermân der-adlindir. Ez‘afü’l-ibâd Mustafa Ağa-yı Bâbu’s-sa‘âde nâzır-ı vakf hâlâ

45 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

3

BOA. C. ZB, 2324 46 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

HAKKINDA ŞİKAYET BULUNAN KIZILBEL AYANI KAHVECİZADE MEHMET AĞA’NIN YARGILANMASI Bolu sancağında Viranşehir’e bağlı Kızılbel kazasının ayanı olan Kahvecizade Mehmet Ağa’nın, halka yaptığı zulümden dolayı Samsun Kalesi’nde kalebend edilmesi için emir çıkarılmasına rağmen bir yolunu bularak bu cezadan kurtulması ve zulümlerini artırarak devam ettirmesi üzerine yeniden yargılanması 19 Ramazan 1205 [22 Mayıs 1791]

Zikri âtî kimesnelerin Dîvân-ı Âlî’ye takdîm eyledikleri arzuhâlleri hülâsasıdır. Fî 11 N. sene [1]205 [14 Mayıs 1791] Ta‘yîn olunun mübâşir ma‘rifetiyle merkûm Mehmed mahallinde huzûr-ı şer‘a ihzâr ve iddi‘â-yı hukûk ve ta‘yîn-i mâdde eden husemâsıyla terâfu‘-ı şer‘ ve zimmetinde sâbit ve mütehakkık olan hakk-ı fukarâ ashâbına istirdâd birle ihkâk-ı hakka dikkat olunmak içün Viranşehir voyvodasına ve kâdîsına hitâben hükm buyuruldu. Fî 19 N. sene [1]205 [22 Mayıs 1791]

Bolu sancağında vâki‘ Viranşehir’e tâbi‘ Kızılbel kazâsında a‘yân olan Kahvecizâde Mehmed Ağa nâm kimesne derebeyi olup merkûmun zulmüne fukarânın tâkatleri kalmadığını bundan akdem lede’l-inhâ merkûm Mehmed Samsun Kal‘ası’na kal‘a-bend olunmak üzre bir kıt‘a emr-i âlî sâdır ve mübâşir ile vârid olmuşiken merkûm kuvvet-i irtişâ ile mahall-i menfâsına gitmeyüp kendüyi ıtlâk etdirmekden nâşî kendüden iştikâ etdiklerini der-pîş ederek fukarâyı evvelkinden ziyâde tecrîm ve hânelerini harâb ve beldelerinin her ne kadar harb ü darb erbâbı var ise ikişer yüz guruş ahz ve seferden men‘ ve fakat yetmiş nefer aceze ve ashâb-ı dirlikden âdem tertîb etmiş olup ancak her ne kadar adîmü’l-beyân iseler dahi bir vechile sefer-i hümâyûndan nükûlleri olmadığını beyân birle eğer merkûm Mehmed te’dîb olunmaz ise bir dürlü vilâyetlerine gidemeyeceklerinden başka vilâyetde olanlarının dahi hâlleri perîşân olacaklarından bahisle merkûm kemâ-fi’s-sâbık Samsun’a nefy olunmasını ve Derviş Ali ve Hacı Mehmed nâm kimesneler birer kıt‘a arzuhâllerinde tahrîr ederler. 47 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Merkûm Kahvecioğlu Mehmed ile

Tamışlar karyesinde sâkin Hacı Mur-

taza oğlu Murtaza nâm kimesnelerin Merkûm Kahvecioğlu Mehmed'in ber- haklarında olunan iştikâ ba‘zı ashâb-ı vech-i muharrer zulmünden bahisle ağrâzın hilâf-ı inhâsı olmağla mer- Sinob Kal‘ası'na kal‘a-bendi niyâzında kûmân kal‘a-bend teklîfiyle ta‘addî olduklarını hâvî Kızılbel kâdîsının olunmaması bâbında evâ’il-i Şaban i‘lâmı sene [1]204 ve sene [1]205 târîhlerinde 1 kıt‘a evâmir-i aliyye verildiği mezkûr ar-

zuhâller bâlâlarına Dîvân-ı Hümâyûn

tarafından derkenâr olunmuş

48 Karabük ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

4

BOA. HAT, 471/23072 50 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

TARAKLIBORLU KAZASINDA SOĞANLI VE ARAÇ NEHİRLERİ ÜZERİNDE SADRAZAM MUSAHİP MUSTAFA PAŞA TARAFINDAN YAPTIRILAN BÜYÜK KÖPRÜNÜN BAKIM VE TAMİRİ Taraklıborlu kazasında Soğanlı ve Araç nehirleri üzerinde Sadrazam Musahip Mustafa Paşa tarafından yaptırılan büyük köprünün bakım ve tamiri görevine Bolu’ya bağlı Arıcak ve Kızılbel kazasına bağlı Karabük köyleri ahalileri tayin edildiklerinden bunlara daha önce her türlü vergiden muaf olduklarına dair verilen fermanın Sultan II. Mahmut tarafından yenilenmesi 15 Muharrem 1237 [12 Ekim 1821]

Mahmud Hân bin Abdülhamid el-muzaffer dâ’imâ Mûcebince amel oluna.

Düstûr-ı mükerrem müşîr-i mufahham nizâmü’l-âlem müdebbiru umûri’l- cumhûr bi’l-fikri’s sâkıb mütemmimü mehâmi’l-enâm bi’r-re’yi’s-sâ’ib mümehhidü bünyâni’d-devleti ve’l-ikbâl müşeyyidü erkâni’s-sa‘âdeti ve’l-iclâl el-mahfûfu bi- sunûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Bolu sancağı mutasarrıfı vezirim paşa edâma’llâhu te‘âlâ iclâlühû ve kıdvetü’l-kuzât ve’l-hükkâm ma‘denü’l fazl ve’l-kelâm Taraklıborlu ve Kızılbel kâdîları zîde fazluhumâ tevkî‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki: Bin iki yüz yigirmi üç senesi Cemâziye’l-âhiri’nin dördüncü günü taht-ı âlî baht-ı Osmânî üzre cülûs-ı hümâyûn-ı meymenet-makrûnum vâki‘ olup umûmen tecdîd-i evâmir olunmak fermânım olmağın binâ’en alâ-zâlik Bolu sancağında vâki‘ Taraklıborlu kazâsında müteveffâ Musahib Paşa’nın Soğanlı ve Araç nehirleri üzerinde müceddeden binâ eylediği cisre Bolu kazâsına tâbi‘ Arıcak divanı ve Kızılbel kazâsına tâbi‘ Karabük divanı cisr-i mezbûr meremmâtıyla avârızhâneleri hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ile ta‘yîn olunan tekâlîf-i sâ’ireden bi’l-külliyye mu‘âf ve müsellem olup bir tarîkle dahl olunmak îcâb etmez iken mîr-i mîrân ve mütessellim ve voyvoda vesâ’ir ehl-i örf tâ’ifeleri zulm ü ta‘addî ve bi-gayri hakkın tecrîm eyleyüp re‘âyâ fukarâları fakîrü’l-hâl ve cisr-i mezkûr merammâtına adem-i kudretlerinden nâşî mürûr edenlere küllî usret olmağla fîmâ-ba‘d mîr-i mîrân ve mütesellim ve voyvoda vesâ’ir ehl-i örf tâ’ifesi ve kazâ ahâlîleri taraflarından dîvân-ı mezbûr re‘âyâları fukârâlarına bir tarîkla dahl ü ta‘arruz eyleyüp birinin cürmü zuhûrunda ol tarafda berât-ı âlî-şânımla nâzır olan ma‘rifeti ve ma‘rifet-i şer‘le

51 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

cezâları tertîb olunup taraf-ı âhardan bir kimesneye dahl ü ta‘arruz etdirilmemek bâbında emr-i şerîfim sudûrunu mukaddem istidâ etmiş olduklarından Hazine-i Âmirem’de mahfûz Mevkûfat Kalemi kuyûduna nazar olundukda Kızılbel kazâsına tâbi‘ Bük karyesinin on nefer ve ber-mûceb-i tahrîr-i cedîd Borlu kazâsına tâbi‘ Arıcak nâm karyenin yigirmi beş nefer köprücüleri olup kurâ-i mezbûrun civârında cârî nehrin Soğanlı ve Araç sularıdır müctemi‘ oldukları mahallere Musâhib Mustafa Paşa kendü mâlıyla müceddeden binâ ve ihyâ eylediği cisr-i azîmin ta‘mîr ve termîmine ta‘yîn ve köprücüleri olup hidmetleri mukâbelesinde avârız ve tekâlîf-i örfiyyeden ve mir-i livâ maktû‘undan vesâ’ir cem‘-i tekâlîfden mu‘âf ve müsellem olalar deyü yedlerinde hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûnum ile mu‘anven evâmir-i şerîfeleri olmağla mu‘âfiyetleri mahalline kayd olunduğu derkenâr olunup i‘lâm olundukda arzı ve derkenârı mûcebince amel olunmak emrim olunup dahi zikr olunan köprücüler hidmetleri mukâbelesinde hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ile avârız-ı dîvâniyye ve tekâlîf-i örfiyye ve mîr-i livâ maktû‘undan vesâ’ir cümle tekâlîfden mu‘âf ve müsellem olmalarıyla mu‘âfiyetlerine mugâyir mezbûrlara hilâf-ı kânûn ve defter rencîde ve remîde etdirmeyüp ta‘addîlerini men‘ u def‘ eylesiz deyü hüdâvendigâr-ı esbak zamânlarında bâlâsı hatt-ı hümâyûn ile mu‘avven tecdîden verilen evâmir-i şerîfe mûceblerince hüdâvendigâr-ı esbak ammi-zâdem Sultân Selîm Hân zamânında bâlâsı hatt-ı hümâyûn ile verilen emr-i âlî mûcebince Bâbü’s- sa‘âdetim ağası arzı mûcebince karındaş-ı vâlâ-gevherim hüdâvendigâr-ı sâbık Mustafa Hân tâbe serâhu zamânında bâlâsı hatt-ı hümâyûn ile müveşşah iki yüz yigirmi üç senesi Saferi’nde emr-i şerîfim verilmiş olup bu def‘a tecdîdi husûsunu karyeteyn-i mezbûreteyn ahâlîleri bâ-arzuhâl istid‘â etmiş oldukları beyânıyla emr-i mezkûrun kaydı mûcebince tecdîdi husûsunu bi’l-fi‘l Babü’s-sa‘âdetim ağası iftihârü’l-havâs ve’l-mukkarrabîn Mustafa Ağa dâme ulüvvuhû arzıyla tecdîdin recâ etmekle imdi şürûtu ve arzı mûcebince tecdîden fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur buyurdum ki hükm-i şerîfim vardıkda mukaddemâ vârid ve hâlâ vech-i meşrûh üzre şeref-yâfte-i sudûr olan işbu emr-i şerîf-i âlî-şânımın mazmûn-ı münîfi üzre âmil olup hilâfına bir dürlü rızâ ve cevâz göstermeyesiz. Şöyle bilesin, alâmet-i şerîfeme i‘timâd kılasın. Tahrîran fi’l-yevmi’l hâmis aşer şehr-i Muharremü’l-harâm sene seb‘a ve selâsîn ve mi’eteyn ve elf. Be-Makâm-ı Kostantıniyye

52 Karabük ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

5

BOA. C. DH, 5368 54 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SADRAZAM MUSAHİP MUSTAFA PAŞA’NIN SOĞANLI VE ARAÇ NEHİRLERİNİN BİRLEŞTİĞİ YERDE YAPTIRDIĞI BÜYÜK KÖPRÜNÜN BAKIMI Sadrazam Musahip Mustafa Paşa’nın Soğanlı ve Araç nehirlerinin birleştiği yerde yaptırdığı büyük köprünün bakımı için Taraklıborlu kazasının Arıcak köyünden on ve Kızılbel kazasının Karabük köyünden on iki kişiyi köprücü tayin etmesi ve bunların vergiden muaf tutulması 12 Cemaziyelahir 1240 [1 Şubat 1825]

İzzetlü defterdâr efendi takrîriniz mûcebince emr-i şerîf ısdâr etdirdesiz deyü buyuruldu. Fî 12 C. sene [12]40 [1 Şubat 1825]

Taraklıborlu kazâsına tâbi‘ Arıcak ve Kızılbel kazâsına tâbi‘ Karabük karyeleri ahâlîleri kurb ve civârlarında vâki‘ Soğanlı ve Araç nehirlerinin cem‘ olduğu mahalde vâki‘ cisrin ta‘mîr ve termîmine köprücü ta‘yîn olunduklarını vesîle ile bâ-evâmir-i aliyye vâride olan tekâlîfden ve Bendereğli ve Akçaşehir ve Bartın sâhalarında inşâ olunan sefâyin kerestesini bedelinden ve râyic mübâya‘a hıntasından hisselerine isâbet edeni vermediklerinden bahisle o makûle tekâlîfi edâ eylemeleriyçün emr-i şerîf i‘tâsı niyâzında olduklarını Taraklıborlu nâ’ibi bir kıt‘a i‘lâmıyla inhâ eder. Kuyûda mürâca‘at olundukda Bolu sancağında vâki‘ Taraklıborlu kazâsına tâbi‘ Arıcak karyesi yigirmi beş nefer köprücü ile mukayyed olup karye-i mezbûre civârında cereyân eden Soğanlı ve Yengi ve Araç nehirlerinin müctemi‘ oldukları mahalde Sadr-ı esbak müteveffâ Mustafa Paşa’nın inşâ eylediği cisr-i azîmin ta‘mîr ve termîmine Kızılbel kazâsına tâbi‘ Karabük karyesiyle Arıcak karyesi ahâlîsi ta‘yîn olunup hıdmetleri mukâbili avârız-ı dîvâniyye ve tekâlîf-i örfiyye ve şâkka ve mîr-i livâ maktû‘undan vesâ’ir cemî‘-i tekâlîfden mu‘âf ve müsellem olmak üzre yedlerinde bâlâsı hatt-ı hümâyûn ile mu‘anven mevcûd olan evâmir-i aliyye mûcebince ibkâ-i mu‘âfiyetlerini hâvî tecdîden emr-i şerîf verilmiş olduğu

55 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

ve Âsitâne-i Sa‘âdet lâzımesiyçün Bendereğli İskelesi’ne nakl ve tenzîl olunmak üzre Bolu sancağı kazâlarından yetmiş bin keyl râyic hıntası ve Akçaşehir ve Bartın ve Bendereğli sâhalarında inşâsı irâde buyurulan süfün-i hümâyûn lâzımesiyçün ma‘lûmü’l-kıta‘ât kereste tertîb olunmuş olduğu ve ba‘zı hıdmet mukâbelesinde mu‘âf olanların mu‘âfiyetlerine mevâdd-ı sâ’ire de halel gelmeyerek kadîmî vechile amel ve i‘tibâr olunmak şartıyla fakat Âsitâne-i Sa‘âdet zahîresi akçesiyle bey‘ u şirâ kabîlinden olduğundan mahallinde ma‘rifet-i şer‘ ve cümle ma‘rifetiyle tanzîm olunan tevzî‘ defteri mûcebince mu‘âf ve gayr-i mu‘âf ve havâs ve evkâf cümlesi yek-sân ve siyyân tutulmak mübâya‘a şürûtundan ve sefer-i hümâyûn vukû‘unda mürettebât-ı seferiyye içün matlûb olunan her ne ise mu‘âf ve gayr-i mu‘âf ve havâs ve evkâf cümlesi dâhiller idüği şürût-ı seferiyyeden olduğu derkenârlardan müstebân olmağla bu sûretde karyeteyn-i mezkûreteyn ahâlîsinden köprücü ta‘yîn olunan yigirmi beş neferin cisr-i mezkûrun muhtâc-ı ta‘mîri olan mahallerine gereği gibi ta‘mîr ve termîm eylediklerinden sonra avârız-ı dîvâniyye ve tekâlîf-i örfiyye ve şâkka ve mîr-i livâ maktû‘u vesâ’ir cemî‘-i tekâlîfden mu‘âf ve müsellem olup ancak Âsitâne-i Sa‘âdet lâzımesiyçün müretteb zehâ’ir ile kalyon-ı hümâyûn kerestelerinden ve sefer-i hümâyûn vaktinde mürettebât-ı seferiyyeden ber-mûceb-i defter tevzî‘ isâbet eden hisselerini tamâmen edâ ve yigirmi beş neferden ziyâde karyeteyn-i mezkûreteynde sâkin ve mütemekkin olan re‘âyâ bi’l-cümle tekâlîfden isâbet eden hisselerini tâbi‘ oldukları kazâ ahâlîsiyle bi’l-ma‘iyye edâ eylemeleriyçün emr-i şerîf i‘tâsı iktizâ eylediği Mevkûfât’dan derkenâr olunmuşdur. Ma‘lûm-ı devletleri buyuruldukda emr ü fermân devletlü, sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir.

56 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karabük57 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

6

58 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

59 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

60 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. A. RSK.d. 1673 61 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

EFLANİ, YENİCE-İ EFLANİ, KIZILBEL VE PERŞEMBE’DE GÖREVLİ İMAM VE MUHTARLARIN İSİMLERİ Viranşehir sancağının Eflani, Yenice-i Eflani, Kızılbel ve Perşembe kazalarına bağlı köylerinde 1834 yılında görevli imam ve muhtarların isimlerinin yer aldığı defter kayıtları 15 Rebiülevvel 1250 [22 Temmuz 1834]

Bâ‘is-i defter oldur ki Âsitâne-i Sa‘âdet’de karâr-gîr olan nizâm-ı müstahsene-i aliyye üzre bâ- irâde-i seniyye ta‘alluk buyurulan Viranşehir sancağının hâvî olduğu kazâlarından Eflâniborlu kazâsının imâm ve muhtârân defteridir ki ber-vech-i esâmî zikr ve beyân olunur. Fî 25 M. sene [1]250 [3 Haziran 1834] Mukayyed Kazâ-i Eflâniborlu Divan-ı Bedil tâbi‘-i Kazâ-i Eflânibolu

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Bekir bin Halil Mehmed bin Osman Ahmed bin İsmail Divan-ı Süne tâbi‘-i mezbûr

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Ali bin Mustafa Hüseyin bin Mehmed Hüseyin bin Mustafa Divan-ı Emirler

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Ahmed bin Mustafa Osman bin Mehmed İbrahim bin Salih Divan-ı Paşabey tâbi‘-i mezbûr

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Mehmed bin Ahmed Mehmed bin Eyüb Tahir bin Mehmed Divan-ı Mevrik

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Ahmed bin Veli Ali bin Ahmed Ahmed bin Ahmed

62 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Divan-ı Hacıağaç

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Ömer bin Mehmed Mustafa bin Salih Mehmed bin Ömer Divan-ı Celebler

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Ahmed bin Hasan Ömer bin Mahmud Ahmed bin Ömer Divan-ı Pınarözü

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî İsmail bin Halil Mümin bin Mehmed Hasan bin Mümin Divan-ı Yağlıca

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Hüseyin bin Hüseyin Memiş bin Mustafa Mehmed bin Mustafa Divan-ı Şamlar

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Mehmed bin İsmail Emin bin Salih Mehmed bin Ömer Divan-ı Çal tâbi‘-i mezbûr

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Mehmed bin İsmail Abdullah bin Ömer Mahmud bin Mustafa Divan-ı Çalışlar

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Tahir bin Hüseyin Mehmed bin Mustafa Mehmed bin Hasan Divan-ı Bürüncek

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Mehmed bin İsmail Abdullah bin Ömer Mahmud bin Mustafa Divan-ı Kocacık

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Osman bin Abdullah Süleyman bin Mehmed Mustafa bin Kudsi Divan-ı Tabaklar

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Hasan bin Hasan Emin bin İsmail Ahmed bin Resul Divan-ı Dibcik

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Hasan bin Hasan İbrahim bin Salih Osman bin Mehmed 63 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Divan-ı Kavak

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Salih bin Davud Emin bin Ali Ahmed bin Emin Divan-ı Saçak

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Halil bin Ahmed Ali bin Osman Mehmed bin İsmail Divan-ı Çukurviran

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Osman bin Mustafa Hüseyin bin Mustafa Mehmed bin Mustafa Divan-ı Yalacık

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Mustafa bin İbrahim Mehmed bin Emin Abdurrahman bin Emin Divan-ı Akviran

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Mustafa bin İbrahim Mehmed bin Süleyman Salih bin Halil Divan-ı Ulugeçit

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Esad bin Mehmed Mustafa bin Ahmed Ali bin Salih Divan-ı Afşar

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Mustafa bin Halil Bekir bin İbrahim Feyzullah bin Bekir Divan-ı Çukurgelik

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Halil bin Mahmud Süleyman bin Ömer Mehmed bin Ahmed

Hurrire hâzihi’d-defter bi-ma‘rifeti’ş-şer‘ ve ahâlî-i kazâ nemmekahu’l-fakîr ileyhi azze-şânühû es-Seyyid Abdülkerim el-müvellâ-hilâfeten be-kazâ-i Eflâniborlu gufira-leh [Mühür]. es-Seyyid Abdülkerim

64 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Bâ‘is-i defter oldur ki Âsitâne-i Sa‘âdet usûl-i hasenesine tatbîkan her bir eyâlât ve kasabât ve kurâda mütemekkin nüfûsun küfelâya rabtıyla taht-ı zâbıtaya idhâline irâde-i seniyye ta‘alluk ederek bundan akdemce Viranşehir sancağıyla kürsiyy-i livâsı olan medîne-i Taraklıborlu nâm-ı diğer Zağferanborlu ve Bendereğli ve Bartın kasabalarında imâm ve muhtârân nasb olunduğu vechile livâ-i mezbûr kazâlarından Yenice-i Eflâni kazâsının beher divanı’na cümlenin intihâbıyla nasb u ta‘yîn olunan imâm ve muhtârân esâmîleri defteridir ki ber-vech-i âtî zikr olunur.

Fî 15 Ra. sene [1]250 [22 Temmuz 1834] Mukayyed Kazâ-i Yenice-i Eflânî Karye-i Hisar

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Karagöz Hatîboğlu Receb Beyzâde Mühürdâroğlu Hüseyin bin İsmail Mehmed bin Hasan Selim bin Mehmed Karye-i Tır

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Karabalta oğlu Receb Beyzâde Receb Bey oğlu Mehmed bin Mehmed Selim bin Hasan Ahmed bin Selim Karye-i Güney

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Hacı Hasan oğlu Hacı Hasan oğlu Münib oğlu Mustafa ibn-i Ahmed Ahmed bin Mustafa Ahmed bin Yusuf Karye-i Çeltük

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Ömer Kâdî oğlu Bekdaş oğlu Resul oğlu Abdullah bin Ömer Osman bin Bekdaş Mehmed bin Abdullah Karye-i Bağbaşı

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Ömer Bey oğlu Softaoğlu Receb Sipahi oğlu Hacı Süleyman bin Mustafa Hacı Ahmed bin İbrahim Çatık Osman bin Osman Karye-i Ibrıcak

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Balcıoğlu A‘yân oğlu Hacı Bey oğlu Halil bin Halil Mustafa ibn-i Mustafa İsmail bin Mehmed 65 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karye-i İn

Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî İmâm Hacı Muharrem oğlu Hacı Muharrem oğlu Kemal oğlu Numan bin Musa İbrahim bin Mehmed İsmail bin İbrahim Karye-i Satuk

İmâm Muhtâr-ı sânî Muhtâr-ı evvel Debbâğ oğlu Hacı İsmail oğlu Ferrâcoğlu İbrahim bin Halil İsmail bin Mustafa Ömer bin Mehmed Karye-i Firuz

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Cıbıroğlu Ömer bin Osman Cıbıroğlu İsmail bin Osman Büzmeoğlu Halil bin Hüseyin Karye-i Cemik

İmâm Muhtâr-ı sânî Muhtâr-ı evvel Ömer Beşe oğlu Osmancık oğlu Ağa oğlu Mehmed bin Salih Osman bin Osman Ömer bin Hüseyin Karye-i Söbüler

İmâm Muhtâr-ı sânî Muhtâr-ı evvel Karadana oğlu Karadana oğlu Karadana oğlu Osman bin Ali Ali bin Ömer Hüseyin bin Ali Karye-i Yortan

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Katırcıoğlu Alagözüğlu Ağaoğlu Mehmed bin Hasan Mehmed bin Osman İbrahim bin Osman

Hurrire hâzihi’d-defter bi-ma‘rifeti’ş-şer‘î ve bi-ma‘rifeti ahâlî ve’l-muhtâr nemmekahu’l-fakîr ileyhi azze-şânühû Hasan el-Kâdî-i be-kazâ-i Yenice-i Eflâni [Mühür]: Hasan

66 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Livâ-i Viranşehir

Kazâ-i Kızılbel

Ödemiş ve Karabük Zora ma‘a Gökviran Kayı ve Gölviran Burunsuz Divanı divanları divanları divanları Saidler ve Kethüdalar Nefs-i Kızılbel ve Karaağaç Divanı divanları Belen divanları Livâ-i m. Kazâ-i Perşembe

Burun karyesi Nacak karyesi Dereli karyesi Culbat karyesi Danişmend ve Abdurrahman Ayazma ve Günay ve Kızılbel-i kebîr karyesi karyeleri Dive karyeleri Dargılıca ve Kızılbel-i Çay ve Yakacık Balgur karyesi Derziler karyesi sağîr karyeleri karyeleri Giremidsi-i Kebir Besad ve Emirşah ve ve Giremidsi-i sağîr Muharremşah Dağ karyesi Belenviran karyeleri karyeleri karyeleri

Mukayyed Kazâ-i Kızılbel Ödemiş ma‘a Karabük Divanı

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Vezirlioğlu İzzet Efendi bin Veli Bey oğlu Ömer Efendi oğlu Mustafa Mehmed bin Selim Yusuf bin Emin Zora ma‘a Gökviran Divanı

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî [İmâm]oğlu Ahmed Efendi bin Sancakdaroğlu Mehmed bin Nebi oğlu Ömer bin Mehmed Hüseyin Ahmed Burunsuz Divanı

İmâm Muhtâr-ı sânî Muhtâr-ı evvel Abdurrahman oğlu Osman Gökmen oğlu Abızar oğlu Veli bin Halil Efendi bin Ömer Emin bin İbrahim Divan-ı Kayı ilhâkan ve Gölviran Divanı

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Şaban Bey oğlu Kahvecioğlu Ahmed bin Sarı Ahmed oğlu Mustafa bin İbrahim Efendi bin Mehmed Mustafa Halil

67 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Saidler ilhâkan Kethüdalar Divanı

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Kör Beşe oğlu Osman Efendi Süleyman Bey oğlu İbrahim Muharrem Bey oğlu Feyzullah bin Bekir bin Ahmed bin Ahmed Nefs-i Kızılbel ilhâkan Belen Divanı

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Aziz oğlu Halil Efendi bin Beşir Ağazâde Ahmed bin Ömer Beyzâde Ahmed bin İbrahim Beşir Ahmed Karaağaç Divanı

İmâm Muhtâr-ı evvel Muhtâr-ı sânî Uzunoğlu Mehmed Efendi bin Baki Bey oğlu Mehmed bin Baki Bey oğlu İsmail bin Ahmed Ahmed Mehmed

Hurrire hâze’d-defter bi-ma‘rifeti’l-a‘yân ve’l-ahâlî nemmekahu’l-fakîr ilâ keremi Rabbü’l-bâkî es-Seyyid Mehmed Naim el-müvellâ-hilâfeten Kızılbel [Mühür]: es-Seyyid Mehmed Naim

68 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Yenice69 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

7

ML. VRD. TMT. d. 4242 70 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

KIZILBEL KAZASININ 1256 YILI TEMETTUATI Safranbolu Muhassıllığı’na bağlı Kızılbel kazasının nüfus, emlak, arazi, hayvanat ve elde edilen ürünlerin tespiti amacıyla 1256 yılında yapılan tahririn defteri 1 Muharrem 1256 [5 Mart 1840]

Zîrde muharrer Karabük karyesi ahâlîsi müteveffâ Musâhib Mustafa Paşa’nın Soğanlı ve Araç nehirleri üzerlerinde mücedden binâ eylediği bir kıt‘a köprünün ta‘mîr ve termîmine köprücü ta‘yîn olunarak tekâlîfden mu‘âf oldukları mülâbesesiyle tekâlîf alınmaz ise de Tanzîmât-ı Hayriye îcâbınca ale’l-hisâb evvel ve sânîden hisseleri alınmakda olduğu.

Karye-i Karabük tâbi‘-i divan-ı Ödemiş Hâne: 1 Orta boylu, ter bıyıklı Ömer Dede oğlu İsmail bin İsmail’in emlâkı

Tarla 12 dönüm, fî 35 Merkeb Temettu‘âtı Kıymet 1 re’s 200 guruş 420 guruş Kıymet 52 guruş

Mezrû‘ Hâlî 2 dönüm 10 dönüm

Yekûn: 472 guruş

Kıymet-i emlâk Kıymet-i hayvânât Temettu‘âtı 420 guruş 52 guruş 200 guruş

71 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Hâne: 2 Kısa boylu, kara sakallı Mahmud oğlu Ahmed bin İsmail’in emlâkı

Merkeb Sağmal Tarla 54 dönüm, Bağ 3 dönüm, Merkeb Camuş sıpası, 2 ineği fî 35 fî 200 1 re’s 1 çift re’s 4 re’s Kıymet 1890 Kıymet 600 Kıymet Kıymet Kıymet 40 Kıymet guruş guruş 40 guruş 500 guruş guruş 160 guruş

Mezrû‘ Hâlî 26 28 dönüm dönüm

Ganem, 5 Kuzu, 3 Öküz, 1 re’s Bârgîr, 1 re’s Buzağı, 3 aded aded, fî 20 aded Kıymet Kıymet Kıymet Kıymet Kıymet 70 guruş 250 guruş 45 guruş 100 guruş 24 guruş

Temettu‘âtı 500 guruş

Yekûn: 3719 guruş

Kıymet-i emlâk Kıymet-i hayvânât Temettu‘âtı 2490 guruş 1229 guruş 500 guruş

Hâne: 3 Kısa boylu, köse sakallı Mahmud oğlu Osman bin İsmail’in emlâkı

Sağmal Öküz Tarla 18 dönüm, Bağ 0,5 Merkeb Buzağı Temet- ineği 1 çift fî 35 dönüm 2 re’s 1 aded tu‘âtı 3 re’s Kıymet Kıymet Kıymet Kıymet Kıymet 300 Kıymet 200 630 guruş 70 guruş 90 guruş 15 guruş guruş 150 guruş guruş

Mezrû‘ Hâlî 9 9 dönüm dönüm

Yekûn: 1155 guruş

Kıymet-i emlâk Kıymet-i hayvânât Temettu‘âtı 700 guruş 455 guruş 300 guruş

72 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Hâne: 4 Orta boylu, şâbb-ı emred Ömer Dede oğlu Ahmed bin Ömer’in emlâkı

Tarla 7 dönüm, fî 35 Sağmal ineği Buzağı Temettu‘âtı Kıymet 1 re’s 2 aded 200 guruş 245 guruş Kıymet 42 guruş Kıymet 30 guruş

Mezrû‘ Hâlî 3 dönüm 4 dönüm

Yekûn: 317 guruş

Kıymet-i emlâk Kıymet-i hayvânât Temettu‘âtı 245 guruş 72 guruş 200 guruş

73 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

8

BOA. A. MKT. UM, 221/94 74 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

EFLANİBORLU KAZASI MÜDÜRÜ HACI MUSTAFA AĞA HAKKINDAKİ ŞİKAYETLERİN ARAŞTIRILMASI Viranşehir’e bağlı Eflaniborlu Kazası Müdürü Hacı Mustafa Ağa hakkındaki şikayetlerin doğruluğunun araştırılıp bildirilmesi 13 Cemaziyelevvel 1272 [21 Ocak 1856]

Kastamonu Vâlîsine Viranşehir sancağına tâbi‘ Eflâniborlu kazâsı müdîri bulunan Hacı Mustafa Ağa nâm kimesnenin uygunsuz harekâtı tebeyyün eylediğine mebnî fîmâ-ba‘d umûr-ı memlekete karışmamak üzre azl olunmuş olduğu hâlde bu kerre yine bir takrîb müdîrlik-i mezkûru bi’t-tahsîl meclis-i memleket a‘zâsından Hacı Ali nâm kimesne ile yekdil ve yekcihet olarak kazâ-i mezkûr ahâlîsinden askerîde bulunan kesânın vesâ’irenin ıyâl ü evlâdını meccânen hıdmetlerinde istihdâma cür’et vesâ’ir gûne zulm ü ta‘addîye cesâret etmekde oldukları ve bu keyfiyyet perîşânî-i hâllerini müstelzem idüği beyânıyla müdîr-i merkûmun bi’l-azl yerine diğer münâsibinin nasb u ta‘yîni husûsu kazâ-i mezkûr ahâlîsi tarafından bâ-müzekkere inhâ ve istid‘â kılınmış olmasıyla keyfiyyet Meclis-i Vâlâ’ya lede’l-havâle hakîkat-i hâl buraca mechûl ise de merkûmânın şu hareketleri mukârin-i sıhhat ise mugâyir-i rızâ-yı âlî olarak tecvîz olunamayacağından ve bi’t-tahkîk iktizâsına bakılması lâzımeden bulunduğundan ba‘dehû îcâbına bakılmak üzre evvel-emirde bunların hâl ve hareketlerinin ve haklarında beyân olunan ta‘addiyât sahîh olup olmadığının savb-ı vâlâlarından isti‘lâmı tezekkür olunmuş olmağla keyfiyyetin bi’t-tahkîk bâ-mazbata inhâsı husûsuna himmet buyurmaları siyâkında şukka.

75 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

9

BOA. A. MKT. UM, 500/25 76 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR KAYMAKAMI MEHMET EMİN’İN SAFRANBOLU’YA GELEREK GÖREVİNE BAŞLAMASI Viranşehir Kaymakamlığı’na tayin olunması üzerine İstanbul’dan hareket ederek görev yeri olan Safranbolu’da gelen Mehmet Emin’in, görevine başlaması ve bu görevin kendisine verilmesinden dolayı gönderdiği teşekkür yazısı 15 Rebiülevvel 1278 [20 Eylül 1861]

Atûfetlü efendim hazretleri Âsâr-ı nev-cihân-ı aliyyeleri olarak avâtıf-ı aliyye-i şâhâne ve avârıf-ı behiyye-i hazret-i hüsrevâneden Viranşehir Sancağı Kâ’immakâmlığı min gayri liyâkatin uhde-i âcizâneme ihâle ve ihsân-ı hümâyûn buyurulmuş olmakdan nâşî Dersa‘âdet’den hareketle merkez-i me’mûriyet-i âcizânem olan Zağferanborlu’ya muvâsalat ve umûr-ı me’mûre-i kemterâneme bede’ ve mübâşeret olunmuş ve işbu inâyet-i celîle-i hazret-i pâdişâhîye mazhar ve nâ’iliyyetim mücerred semere-i teveccühât-ı bî-kıyâs-ı aliyyeleri olduğunda kat‘an ve kâtıbeten şekk ve şübhem olmamağla farîza-i zimmet-i ubûdiyetim olan du‘â-yı devâm-ı ömr ü ikbâl-i hazret-i pâdişâhî ve füzûnî-i eyyâm-ı âfiyet ve tezâyüd-i şân ve şükûh-ı iclâl-i aliyyeleri tekrâr ale’t-tekrâr tezkâr ve îsâl-i kabûl-hâne-i cenâb-ı perverd-gâr kılınmış olduğu beyân ve inhâ ve mücerred îfâ-yı merâsim-i teşekkür ve mahmedet ve icrâ-yı levâzım-ı ubûdiyetime müsâra‘atla istid‘â-yı bekâ-yı teveccühât-ı ma‘âlî-âyât-ı kerîmâneleri niyâzında terkîm ve takdîm-i arîza-i âcizâneme cür’et kılındığı inşâ’allâhu te‘âlâ ma‘lûm-ı ma‘âlî-melzûm-ı seniyyeleri buyuruldukda ol bâbda emr ü irâde hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fî 15 Rebî‘u’l-evvel sene [12]78 [20 Eylül 1861] Bende Kâ’immakâm-ı Livâ-i Viranşehir Mehmed Emin

77 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

10

78 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. MVL, 630/31 79 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR SANCAĞINA BAĞLI KAZALARDAN BAZILARININ BİRLEŞTİRİLMESİ İLE BARTIN VE AMASRA’NIN AYRI İDARE EDİLMESİ TALEBİ Viranşehir sancağına bağlı kazalardan birbirine yakın olan kazaların birleştirilmesi ile Bartın ve Amasra’nın İstanbul’dan gönderilecek ayrı ayrı birer müdürle idare edilmesi hakkında Safranbolu Naibi Seyyid Ali Sururi’nin Sadaret’e gönderdiği arizası 28 Zilkade 1278 [27 Mayıs 1862]

Hâk-i pâ-yı fehâmet-ihtivâ-yı hazret-i Vekâlet-penâhî’ye

Ma‘rûz-ı dâ‘î-i kemîneleridir ki Pîş-gâh-ı âlî-i Vekâlet-penâhîlerine leffen mütecâsir-i takdîmi olduğum pusulada beyân olunduğu üzre Viranşehir sancağı kâ’immakâm makarrı olan Zağferanborlu’dan başka on dokuz kazâyı hâvî olup ba‘zıları cüz’î ma‘âş ve ba‘zılarında bilâ-ma‘âş yerlü müdîrleri istihdâm olunmakda bulunup böyle cüz’î ma‘âş veyâhûd bilâ-ma‘âş müdîrliği oldukça liyâkat ve dirâyeti bulunan kabûl etmeyüp efkâr-ı Devlet-i Aliyye’yi bilmez ve nîk-bedi fark etmez bir takım nâ-ehlin kabûl eyleyeceği ve livâ-yı mezkûr kazâlarında müstahdem müdîrler ise Rumeli ve Anadolu’da sâye-i hazret-i şâhânede bu makûle hıdmet görmüş ve hânedânlık etmiş kimesnelerden olmayup ve bu cins âdemlerden burada bulunamayup bayağı âdemlerden olduklar[ın]dan hırsız ve edebsiz makûlesi bunlara karâbet ve ahbâb nazarıyla bakup zâbıt nazarıyla bakılmağa şâyân olmadıklarından başka câhil cesûr şeyler olmalarıyla müdîrlik masrûflarını çıkarmak üzre olur olmaz şeylere el uzatmakdan hâlî olmayacakları derkâr ve oldukca erbâb-ı liyâkatden birer müdîrin bulunması muhassenât-ı adîdeyi mûcib olacağı emr ve âşikâr olup sâlifü’l-beyân on dokuz kazânın yedi sekizi yüzer ikişer yüz hâneden ve büyükçeleri sekiz yüz, bin hâneden ibâret bulunup pusula-i melfûfede sırasıyla gösterildiği vechile birbirlerine mesâfe olmayarak mahlût bulunan kazâlar birleşdirilüp şehriyye biner guruş ma‘âş ile beş aded müdîrlik ve Bartın ve Amasra kazâları bunlara nisbetle cesâmetlice ve iskele bulunarak vapurlar uğramakda ve li-ecli’t-ticâre teb‘a-i ecnebiye dahi bulunmakda olarak bu iki kazâya biner guruş ma‘âş ile başka başka birer müdîrin Der‘aliyye’den me’mûr ve ta‘yîn buyurulması tesviye-i umûr-ı Devlet-i Aliyye ve fukarâca ve süfün-i şâhâne içün matlûb buyurulan kerestenin bi’s-suhûle vakt 80 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

[ü] zamânıyla tenzîline ve mârrîn [ve] âbirînin emniyetlerini mü’eddî olacağından suver-i mezkûrede derkâr olan muhassenât-ı mahalliyenin bâ-mazbata arz ve ifâde kılınmasını bi’l-münâsebe meclis-i livâda makâm-ı tezekkürde ifâde-i âcizânemde a‘zâdan Mustafa Bey kabûl etmemiş ve izzetlü kâ’immakâm ağa dahi efkâr-ı mûmâ- ileyhden ayrılmayacağı gibi a‘zâ-yı sâ’ire muvâfakat etmeğe mecbûr olduklarından bâ-mazbata arz ve beyân kılınamamış mûmâ-ileyhin muhâlefeti hakka muvâfık olmayup Der‘aliyye’den müdîrler geldiği hâlde menâfi‘-i zâtiyyesinden mahrûm olacağı ve yerlü müdîrler ise kendi âdemleri olduklarından neş’et etmekle rızâ-yı âlî-i Vekâlet-penâhîlerine tevâfuk eylediği hâlde birbirlerine mahlût ve mevki‘an münâsib idüği pusula-i mütekaddimede beyân olunan kazâlar birleşdirilüp beş aded müdîr ve Bartın ve Amasra kazâlarına dahi biner guruş ma‘âş ile başka başka birer müdîr me’mûr ve ta‘yîn buyurulması mûcib-i memnûniyyet-i fukarâ olup ve ez- her-cihet muhassenât-ı zâhiresine tahsîl kılınan ma‘lûmât-ı mahalliye-i âcizâneme mebnî min gayri haddin işbu arzuhâl-i ubeydânemle arz ve ifâdesine cür’et eyledim icrâ-yı îcâbı rızâ-yı meyâmin-irtizâ-yı hazret-i Vekâlet-penâhîlerine tevâfuk eylediği hâlde mûmâ-ileyh Mustafa Bey’in ve yerlü müdîrlerin vahşiyet-i müsellemelerinden me’mûl olan kin ve husûmetlerinden sâlim olmaklığım içün arz ve beyân-ı ubeydânemin mektûmiyyetine dahi müsâ‘ade-i ihsân-âde-i Sadâret-penâhîlerinin şâyân buyurulmasında ve her hâlde emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 19 Zi’l-ka‘de sene 1278 [18 Mayıs 1862] El-abdü’d-dâ‘î es-Seyyid Ali Sururi en-Nâ’ib-i be-livâ-i Zağferanborlu

Viranşehir kazâsı Kızılbel kazâsı Aktaş kazâsı Kurukavak kazâsı

Zerzene kazâsı Keçinos kazâsı Yenice kazâsı Gölpazarı kazâsı

Ulak kazâsı Yörük kazâsı Şehabeddin kazâsı

Eflâni kazâsı Ova kazâsı Ulus kazâsı

Perşembe kazâsı Tefen kazâsı Çarşamba kazâsı

Bartın kazâsı Amasra kazâsı

Bâlâda mastûru’l-esâmî kazâlardan Kurukavak kazâsının iki yüz elli ve Şehabeddin kazâsının üç yüz ve Ulus kazâsının üç yüz, Gölpazarı kazâsının üç yüz, Çarşamba kazâsının dört yüz, Bartın kazâsının beş yüz guruş muhassas müdîrlik ma‘âşları olup bunlardan başkasının ma‘âşları olmayarak ekserîsi yerlü ve çend kazâda dahi Zağferanborlu’dan müdîrler ile idâre olunmakda bulunmuş ve ber- mûceb-i pusula sırasıyla yazılmış olan kazâların birbirlerine bu‘diyeti olmayup hem- hudûd ve mahlût oldukları. 81 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

11

BOA. İ. MVL, 511/23073 82 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR SANCAĞININ GÜVENLİK SORUNLARININ GİDERİLMESİ Viranşehir sancağına bağlı bazı kazaların kaymakamlıklarının lağvedilerek Bolu Sancağı’na bağlanmasından dolayı ortaya çıkan güvenlik açığının giderilmesi için Bolu’da bir araştırma meclisi oluşturulması 9 Safer 1281 [14 Temmuz 1864]

Meclis-i Mahkeme-i Adliyye Aded: 127 Geçende kâ’immakâmlığı lağv olunan Viranşehir sancağı kazâlarından ba‘zılarının Bolu sancağına ilhâkından dolayı orada dahi bir meclis-i tahkîk teşkîli ve buna mahallî hânedânından Lütfullah Efendi’nin re’îs ve Salih ve Rıza Beyler ile Abdurrahman Ağa’nın a‘zâ ve şehriyye beş yüz guruş ma‘âş ile Akif Efendi’nin kâtib ta‘yîni lüzûmuna dâ’ir Bolu Meclisi’nden sebkat eden inhâ üzerine meclis-i mezkûrun lüzûm ve adem-i lüzûmu teftîş me’mûru atûfetlü Ahmed Vefik Efendi hazretlerinden isti‘lâm olunmuşidi. Efendi-i müşârun-ileyhin cevâben vârid olup Meclis-i Vâlâ’ya havâle buyurulan bir kıt‘a tahrîrâtında livâ-i mezkûrun idârece kesb-i ehemmiyet eylemesi cihetiyle öyle bir tahkîk meclisinin teşkîline lüzûm-ı sahîh olarak kitâbet ma‘âşı olmak üzre tahsîsi gösterilen beş yüz guruşun dahi Zağferanbolu ketebe vesâ’ire ma‘âşından kat‘ ve tenzîl kılınan mebâliğden tesviyesi mümkin olacağı iş‘âr olunmuş olup işbu meclis-i tahkîkin vazîfe-i asliyyesi erbâb-ı cinâyet ve töhmetin tedkîkât-ı istintâkiyyesini icrâya münhasır olmasından ve Bolu’nun tevessü‘-i dâ’ire-i mülkiyesi cihetiyle bu makûle işlerde merkez-i livânın meşâgili tezâyüd etmek emr-i tabî‘î bulunmasından nâşî şu meclisin teşkîli zâbıta-i livânın merci‘i demek olacağına mebnî münâsib görünüp esâs-ı iş‘âriyesi müfettiş-i müşârun-ileyhin taht-ı tasdîkinde olduğundan ve istenilen kâtib ma‘âşına karşuluk tedârüki dahi va‘d edildiğinden mûmâ-ileyh Lütfullah Efendi’nin re’îs ve Salih ve Rıza Beyler ile Abdurrahman Ağa’nın a‘zâ ve Akif Efendi’nin dahi ol mikdâr ma‘âş ile kitâbete ta‘yîniyle meclis-i mezkûrun hemân teşkîli husûsunun bâ-emirnâme-i sâmî Bolu kâ’immakâmına iş‘ârıyla hazînece icrâ-yı muktezâsının dahi Mâliye Nezâret-i Celîlesi’ne havâlesi tezekkür kılınmış ise de ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 28 Muharrem sene [1]281 ve fî 21 Haziran sene [1]280 [3 Temmuz 1864]

Lagofet Şerîf es-Seyyid Yusuf Bey Ali Mehmed Mehmed Mehmed Abdurrahman Mahmud Kamil. nâ-mizâc Arif Tahir Sami Edhem

83 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

84 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Safranbolu85 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

12

86 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. MVL, 696/63 87 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

LAĞVEDİLEN SAFRANBOLU KAYMAKAMLIĞININ TEKRAR VİRANŞEHİR SANCAĞI KAZA MERKEZİ YAPILMASI HAKKINDAKİ TALEP Safranbolu Kaymakamlığı’nın lağvıyla müdürlüğe dönüştürülmesinden dolayı ahalinin, resmi işleri için Kastamonu’ya, ticari işlerini görmek için de Bolu’ya gidip gelmekte güçlük çekmeleri, ayrıca güvenlik güçlerinin sayısının azaltılması sebebiyle ahalinin emniyetinin sağlanamaması üzerine eskiden olduğu gibi Safranbolu’nun Viranşehir Sancağı kaza merkezi yapılması için ahalinin verdiği dilekçenin Meclis-i Vâlâ-yı Ahkam-ı Adliye’de görüşüldüğü ve bu konuda Kastamonu Mutasarrıflığı’ndan görüş talep edildiği. 11 Receb 1281 [10 Aralık 1864]

[Kastamonu Mutasarrıflığı’na] Zağferanborlu Kâ’immakâmlığı’nın müdîrliğe tahvîl olunması cihetiyle mesâlih-i vâkı‘a ve zabt u rabt husûsları şîrâzesinden çıkup emniyyet ve âsâyiş-i mahalliye münselib olduğu tafsîlâtıyla kemâ-fi’s-sâbık kâ’immakâmlık ile idâre olunmasını müsted‘î umûm ahâlî tarafından takdîm olunan mahzar ile beraber olan i‘lâm Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye’ye lede’l-i‘tâ ma‘lûm-ı sa‘âdetleri olduğu vechile kâ’immakâmlık-ı mezkûr mukaddemce Me’mûriyet-i Teftîşiyye cânibinden vukû‘ bulan inhâ üzerine müdîrliğe tahvîl kılınmış ve reviş-i istid‘âya nazaran îcâb-ı keyfiyyetin ve bu bâbda olan mütâla‘a-i şerîfelerinin iş‘ârı tezekkür olunmuş olmağla îcâbının bâ-mazbata inhâsı husûsuna himmet eylemeleri siyâkında şukka. Der-i devlet-mekîne arz-ı dâ‘î-i kemîneleridir ki: Medîne-i Zağferanborlu’da sâkinûn ulemâ ve meşâyih ve e’imme [ve] hutebâ ve muhtârân ve vücûh ve tüccârân vesâ’ir ahâlî-i fukarâ bi-esrihim meclis-i şer‘a gelüp şöyle takrîr-i kelâm ve istirhâm ederler ki ıslâhât ve tenkîhât-ı umûr-ı mühimme esnâsında seksen senesi Martı ibtidâsından i‘tibâren Viranşehir Sancağı Kâ’immakâmlığı müdîrliğe tahvîl ile derdest tesviye ve icrâ buyurularak Müdîr Ömer Efendi me’mûren gelmiş ve livâ-i mezbûr ise yetmiş seksen seneden berü mütesellim ve muhassıl ve kâ’immakâmlık ile idâre olunagelüp ve bu hâl üzre cümle ahâlî-i fukarâ ve sekene idâre ve ta‘ayyüş ve hâl-i âcizânelerimizi alâ merâtibihim yoluna koyup sâye-i muvaffakat-vâye-i hazret-i mülûkânede geçine gelüp bu yüzden îfâ-yı farîza-i zimmet olan du‘â-yı efzâyiş-i ömr ve iclâl-i hazret-i pâdişâhînin tekrârına muvâzabet kılınmakda bulunmuş olduğumuz hâlde şu yüzlü tahvîlâtdan dolayı cümle ahâlî-i fukarâ münkesirü’l-kalb ve her bir umûr ve husûsâtlarımızın şîrâze-i nizâmından çıkmasına bâdî ve bâ‘is olduğundan başka istid‘â-yı hukûkiye vesâ’ireden dolayı hasbe’l-usûl zarûrî kürsî-i livâya

88 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

mürâca‘at olunacağı derkâr olduğu misillü ilhâkiyeti tensîb buyurulan Kastamonu sancağı mesâfe-i ba‘îde olduğu gibi livâ-i mezbûrun hâvî olduğu Amasra ve Bartın ve Viranşehir vesâ’ir sevâhil kazâları Bolu sancağına mülhak olarak her birerleri kırk elli sâ‘at mesâfe-i ba‘îde olduğundan ashâb-ı mürâca‘at gidüp gelmekde kemâl-i mertebe usret ve meşakkat çekdiği ve masârıf-ı râhiyyeden dahi haylüce zarar görüldüğü âşikâr idüğine binâ’en ve bâ-husûs merkez-i kâ’immakâmlık olan Zağferanborlu kasabası sengistân olması cihetiyle ekserî ahâlîlerimiz taşralarda ve sevâhil kazâlarda ticâret ile geşt ü güzâr etmekde olduğumuzdan kazâhâ-yı mezbûrların Bolu sancağına ilhâkı sebebiyle umûr-ı şer‘iyyesi Zağferanborlu’dan ve hükûmeti Bolu sancağından olmasıyla her bir umûr-ı vâkı‘alarımız teşvîşden hâlî olmadığından alınmaz verilmez derecelerine varmağla ticâretlerimizi gâ’ib ve bütün bütün mûcib-i perîşâniyyetimize bâ‘is olduğu misillü kasaba-i mezbûr ahâlîleri eyyâm-ı sayfda bağlara ve şitâda şehre nakl olunup çoluk ve çocuklarımız bağa ve şehre gelür giderken uygunsuz takımlarından dâ’imâ havf üzre olunup ve müdîrlik olmasıyla zabtiye neferâtının kılleti cihetiyle yolların ve derûn-ı kasabanın ve Hristiyân mahallerinin emr-i muhâfazası kâ’immakâmlık zamânı gibi zarûrî müretteb olmadığından ırz ve nâmûs kaziyyesine dahi bir vechile emniyyet-i kâmilemiz olmayup ve beher hafta gelmekde olan postanın kat‘ı cihetiyle asâkir-i muntazama-i şâhânenin peder ve mâderleri vesâ’ireler dahi mekâtib alamayup veremediklerimizden evlâd ü iyâllerimiz taraflarından haberdâr olamadığımız ecilden el-intizâru eşedd-i mine’n-nâr mefhûmuna mâ-sadak olup şu yüzden dahi pek aşurı me’yûs olduğumuzdan ez-her-cihet râhatlarımız meslûb olmuş ve sâye-i ihsân-vâye-i hazret-i Hilâfet-penâhî’de her bir teba‘-i Saltanat-ı Seniyye’nin emn ve istirâhat-i dâ’imiyyeleri efkâr-ı âdile-i tâc-dârîleri bedîhî idüğinden şu yolda vergü- yi seneviyyelerimizi ve mürettebât-ı sâ’irelerimizi vakt [ü] zamânıyla kudretlerimiz ta‘alluk etdüği mertebede aslâ kusûrumuz yok iken bu tahvîlât mâddesi her bir umûr ve husûsâtlarımıza sekte îrâs etdiğinden merâhim-i aliyye-i âsafânelerinden niyâzımızdır ki livâ-i mezbûru kemâ-fi’s-sâbık kâ’immakâmlığa tahvîl ile cümle ahâlî-i fukarânın âsâyiş ve istirâhat ve huzûr-ı esbâbının istihsâline müsâ‘ade-i seniyye-i hidîvâneleri erzân ve şâyân buyurularak cümleden cenâb-ı mükemmelü’l- mecd ve’ş-şeref hazret-i zıllu’llâhî içün isticlâb-ı da‘avât-ı hayriyyelerimize mecbûr ve mazhar buyurulmak bâbında bizler arzuhâl yollu mahzar tanzîm eyledik siz dahi bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘iyyeniz ile tasdîk ediverin deyü bu abd-i dâ‘îlerine takrîr ve iltimâsları nefsü’l-emre mutâbık ve hakîkat-i hâle muvâfık olduğu ol ki vâki‘u’l- hâl bi’l-iltimâs der-bâr-ı ma‘delet-karâra arz ve i‘lâm olundu. Bâkî emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min Recebi’l-ferd li-sene ihdâ semânîn ve mi’eteyn ve elf. [11 Receb 1281] [10 Aralık 1864] Seyyid Mehmed Hilmi 89 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

13

90 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. ML. MSF, 17267 91 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR, YENİCE VE MENGEN KAZALARINDA ŞEHİT AİLELERİNE BAĞLANAN MAAŞLARIN KAYITLARI Viranşehir, Yenice ve Mengen kazaları ahalisinden askerde şehit olanların dul ve yetimlerine aylık on kuruş tutarında bağlanan maaşın müfredat defteri. 10 Zi’l-ka‘de 1281 [6 Nisan 1865]

Yenice kazâsı ahâlî-i sekenesi askeriyesinden mesâ’il-i zâ’ilede şehîden vefât eden künyeleri zîrde muharrer şehîdânın hânelerinde mevcûd ıyâl ve evlâdlarına şehriyye onar guruş atiyye-i şâhâne tahsîs buyurulan zükûr ve inâs bî-kesânın seksen senesi ibtidâsından Mart’ı ibtidâsından Şubat’ı gâyesine kadar işlemiş bir senelik ma‘âşlarının yoklama defteridir ki zikr olunur. Sekiz yaşında bir Altmış yaşında alîle nefer sağîre kız Yetmiş yaşında alîle Yetmiş yaşında alîle vâlidesi Hediye Hâtûn çocuğu â’ilesi vâlidesi Havva ber- vâlidesi Zeyneb ber- bilâ-zevc hânesinde hânesinde ber-hayât hayât olduğu hayât olduğu ber-hayât olduğu olduğu Hâne: 8 Hâne: 15 Hâne: 12 Hâne: 1 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 4 [Sıra no]: 4 Karye-i Hisar Karye-i İn Karye-i mezbûrdan Karye-i Ibrıcak Yahya oğlu Receb bin Davud oğlu Hasan bin Musa Bey oğlu Emin Hacı Bey oğlu Ömer Davud bin Ahmed Süleyman bin İsmail Elli beş yaşında alîle Altı, dört yaşında Sekiz ve beş Elli yaşında bî-kes zevci Fatıma ile sağîre kızları yaşlarında iki nefer zevcesi Fatıma Hâtûn sekiz yaşında sağîre Hanife ve Kezban oğulları Mehmed ve bilâ-zevc hânesinde kız çocuğu Zeyneb hânelerinde ber-hayât İsmail ber-hayât ve ber-hayât olduğu hânesinde ber-hayât oldukları hânelerinde oldukları oldukları Hâne: 11 Hâne: 13 Hâne: 18 Hâne: 7 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 Karye-i mezbûrdan Karye-i mezbûrdan Karye-i Bağbaşı Karye-i Satuk Hacı Bey oğlu Tabakoğlu Halil bin Hasan Bey oğlu Yusuf Bey oğlu Receb Mehmed bin Hüseyin Mustafa Ahmed bin Hasan bin Osman Elli beş yaşında Sekiz yaşında bir Yetmiş yaşında alîle Dört yaşında bir nefer zevcesi Havva ile altı nefer oğlu Mehmed vâlidesi Havva ber- sağîre oğlu Süleyman yaşında sağîre oğlu hânesinde ber-hayât hayât hânesinde ber-hayât olduğu Hüseyin hânesinde olduğu olduğu ber-hayât oldukları Hâne: 14 Hâne: 2 Hâne: 8 Hâne: 1 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 3 [Sıra no]: 1 Karye-i Hisarönü Karye-i Keyfallar Karye-i mezbûrdan Karye-i nefs-i Söbüler tâbi‘-i Satuk tâbi‘-i Firuz Hüseyin Bey oğlu Bostancıoğlu Ömer Zaim oğlu Osman bin Büzmeoğlu İsmail bin Süleyman bin Halil bin Ali Osman Halil

92 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Sekiz yaşında bir Sekiz yaşında sağîre Sekiz yaşında kız Yetmiş beş yaşında nefer oğlu İbrahim bir nefer oğlu İbrahim çocuğu Zeyneb alîle vâlidesi İnsan hânesinde ber-hayât hânesinde ber-hayât hânesinde ber-hayât Hâtûn hânesinde ber- olduğu olduğu olduğu hayât olduğu Hâne: 11 Hâne: 2 Hâne: 18 Hâne: 1 [Sıra no]: 3 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 3 [Sıra no]: 5 Karye-i Döngeller Karye-i mezbûrdan Karye-i Yortan Karye-i Ağaoğlu tâbi‘-i Yortan Bostancıoğlu İbrahim Uzunoğlu İbrahim bin Ağaoğlu Mehmed bin Döngeloğlu İbrahim bin Ömer Halil Mehmed bin Ahmed Altmış yaşında Altmış yaşında alîl pederi Mustafa ve Elli beş yaşında pederi Ali ile elli beş elli yaşında vâlidesi Yetmiş yaşında pederi zevcesi Havva bilâ- yaşında alîle vâlidesi Zeyneb ile beş Ahmed hânesinde zevc hânesinde ber- Ayişe hânesinde ber- yaşında oğlu Mustafa ber-hayât olduğu hayât olduğu hayât oldukları hânelerinde ber-hayât oldukları Hâne: 3 Hâne: 7 Hâne: 8 Hâne: 7 [Sıra no]: 4 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 4 [Sıra no]: 7 Karye-i mezbûr Karye-i mezbûr Karye-i mezbûr Karye-i mezbûr tâbi‘-i Yortan tâbi‘-i Yortan Kara Şaban oğlu Ali Süleyman oğlu Gazanfer oğlu Mehteroğlu Osman bin Ali Mustafa bin Mustafa Mehmed bin Ahmed bin Ömer

Sekiz yaşında bir nefer sağîr kızı Emine hânesinde ber- On yaşında alîle zevcesi Ayişe Sekiz yaşında bir nefer sağîre hayât olduğu bilâ-zevc hânesinde ber-hayât kızı Emine hânesinde Yetmiş beş yaşında alîle olduğu ber-hayât olduğu vâlidesi Ayişe hânesinde ber- hayât olduğu Hâne: 11 Hâne: 2 Hâne: 16 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 3 [Sıra no]: 2 Karye-i Çakırlar tâbi‘-i Yortan Karye-i Çengeller Karye-i Nodullar Köseoğlu Mehmed bin tâbi‘-i Yortan tâbi‘-i Yortan Süleyman Yetîmoğlu İbrahim bin Uzunoğlu Hüseyin bin Halil Karındaşı İbrahim bin İbrahim Süleyman Elli beş yaşında zevcesi Emine yedi ve beş yaşlarında oğlu Mehmed ile kızı Zeliha hânelerinde ber-hayât oldukları Hâne: 18 [Sıra no]: 3 Karye-i Dere tâbi‘-i Yortan Çoban Ahmed oğlu Mehmed bin İsmail Neferât: 25 3000 guruş, sene [12]80 Mart ilâ gâye-i Şubat, 12 mâh, beheri 120 guruş. Yalnız üç bin guruşdur

93 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Yenice kazâsı sükkânından bulunan asâkir-i redîfeden mesâ’il-i sâbıkada şehîden vefât eden ber-mûceb-i bâlâ yigirmi beş nefer şühedânın hânelerinde zükûr ve inâs bî-kes kalan familyalarına şehriyye onar guruş atiyye-i şâhâne inâyet ve ihsânı şâyân-ı merhamet buyurulmuş ve ol vechile ma‘âş-ı mezkûr bî-kesân-ı merkûmeye şehren be-şehren i‘tâ ve teslîm olunmakda bulunmuş ise de içlerinden vefayâtı olup olmadığının ve esnânı gelüp gelmediklerinin ve anasından kocaya varmış ve bülûğa yetişüp yetişmediklerinin yoklamaları ber-vech-i tedkîk icrâ olunarak şühedâ- yı merkûmenin künyeleri bâlâsına şerh verilmiş ve bunların seksen senesi Martı ibtidâsından gâyesine kadar bir senelik ma‘âşları ber-vech-i bâlâ üç bin guruşa resîde olmuş idüğinin beyânında bizler bu mahalle şerh ile bi’t-temhîr takdîm kılındı. Fî 27 Şevvâl sene [12]81 [25 Mart 1865] Ta‘alluk-ı nazarî el-fakîr şânühû Ahmed Şakir Müftî ve Vekîlü’n-nâ’ibü’ş- şer‘ der-Kazâ-i Devrek ve mülhakâtihâ. [Mühür]: Abduhû Ahmed Şakir, bende a‘zâ Mehmed, ed-dâ‘î Nâ’ib-i Kazâ-i Yenice el-Hâc İbrahim Kazâ-i mezbûr asâkir-i redîfesinden mes’ele-i sâbıkada harben vefât ve mazhar-ı şehâdet edüp bâlâda isim ve şöhretleri muharrer yigirmi beş neferin hânelerinde bî-kes kaldıklarına merhameten şehriyye onar guruş atiyye-i şâhâne inâyet ve ihsân buyurulmuş olan familyaları seksen senesi Martı ibtidâsından berü Şubatı gâyesine değin kemâl-i müdekkikâne yoklanup ol vechile tahkîk ve bi’t- tashîh şühedâ-yı merkûmenin vereselerinden peder ve mâder ve zevce ve esnâna girmemiş ve henüz ere verilmemiş kimileri hâne-berdûş ise cümlesi şühedâ-yı merkûmenin künyeleri bâlâsında gösterilmiş ve bu hâlde veresehâ-yı merkûmenin bir senelik atiyye-i müstahıkkaları ber-mûceb-i bâlâ üç bin guruşa bâliğ olarak mebâliğ-i mezbûr Devrek merkezi sandığından her birine yeden be-yed bi’l-i‘tâ cânib-i seniyyü’l-menâkıb-ı hazret-i pâdişâhiyçün isticlâb-ı da‘avât-ı hayriyyeye ibtidâr kılınmış olmağla icrâ-yı mahsûbu bâbında emr ü fermân hazret-i men lehü’l- emrindir. Fî 10 Za sene [12]81 ve fî 25 Mart sene [12]81 [6 Nisan 1865] Bende an a‘zâ Ali, bende kâtib Osman Vasfi, bende an a‘zâ (…), bende an a‘zâ Abdülkadir, bende an a‘zâ , bende an a‘zâ Halil Rifat, ed-dâ‘î Müftî ve Vekîl-i Nâ’ib-i kazâhâ-i merkûme abduhû Ahmed Şakir, bende Müdîr-i kazâ-i Devrek ve mülhakâtihâ Abdülkadir Numara: 36 Mülhakâtıyla Viranşehir kazâsından asâkir-i redîfede bî-kes olarak vefât eden neferâtın hânelerine atiyye-i şâhâne olmak üzre seksen senesi mâh-ı Kânûn-ı evvel ibtidâsından şehr-i Şubat nihâyetine kadar üç mâh zarfında verilmiş olan mebâliğin mikdârını mübeyyin defteridir. 94 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i (…) Karye-i Beke Karye-i Kızılcaviran Demirciler Dolacık Hâne: 5 Hâne: 3 Ortaköy Hâne: 2 Hâne: 8 Hâne: 6 [Sıra no]: 3 [Sıra no]: 1 Hâne: 2 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 1 Muharrem Hacı Ali oğlu [Sıra no]: 1 Hacı Yahya Topaloğlu Hacı Musa oğlu Süleyman Osman bin Çavdaroğlu Ali oğlu Receb bin Receb bin oğlu Hasan bin bin Hasan Osman bin Mehmed Mehmed İsmail İsmail 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 guruş guruş guruş guruş guruş guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş Karye-i Karye-i Karye-i nefs-i Karye-i Dolacık Karye-i Karye-i Örencik Kapıcılar Bağçepınar Hâne: 3 Kıranköy Kapıcılar Hâne: 5 Hâne: 28 Hâne: 2 [Sıra no]: 1 Hâne: 10 Hâne: 9 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 4 Mahmud Bey Diğer oğlu [Sıra no]: 2 Perver oğlu Şeyh Mehmed Yusuf Bey oğlu Mehmed Şakir bin Arslan oğlu Hasan bin oğlu Osman oğlu Yusuf bin bin Mahmud İsmail Halil bin Ömer Ahmed bin Hasan İbrahim 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 guruş guruş guruş guruş guruş guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Haslı Karye-i Bürecik Hamamlı Hamamlı Hamamlı Hâne: 3 Kayacık Hâne: 7 Hâne: 6 Hâne: 9 Hâne: 2 [Sıra no]: 3 Hâne: 4 [Sıra no]: 12 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 3 [Sıra no]: 1 Kara Ali oğlu [Sıra no]: 3 Bağalıoğlu Kaba Hasan İsa Bey oğlu Veli Beşe oğlu Mustafa bin Kadıoğlu Tahir Raşid bin oğlu Receb bin Hasan bin Mehmed bin Mustafa bin Ahmed Hasan Ali Osman Halil 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 guruş guruş guruş guruş guruş guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş Karye-i Haslı Karye-i Karye-i Belen Karye-i Sarpın Karye-i Sarpın Hâne: 7 Şeyhler Karye-i Çayır Hâne: 7 Hâne: 5 Hâne: 5 [Sıra no]: 2 Hâne: 10 Hâne: 7 [Sıra no]: 3 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 4 Kalaycıoğlu [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 4 Uzun Halil Mehmed Beşe Mahmud Bey Ahmed bin Hacı Hasan Saçlıoğlu Emin oğlu Mustafa oğlu Halil bin oğlu İzzet bin Süleyman oğlu Hasan bin bin Mustafa bin Ali Osman Mustafa Mehmed 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 guruş guruş guruş guruş guruş guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Kulat Karye-i Karye-i Bayraklı Dereköy Çömlekçiler Hâne: 1 Dereköy Kuzviran Hâne: 10 Hâne: 4 Hâne: 7 [Sıra no]: 2 Hâne: 5 Hâne: 6 [Sıra no]: 3 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 Cebecioğlu [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 3 Eğrioğlu İlancıoğlu Hatiboğlu İbrahim bin Veli oğlu Halil Kasım oğlu Ali Hüseyin bin Osman bin Abdullah bin Hüseyin bin Osman bin Mehmed Mehmed Hasan Mehmed

95 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 guruş guruş guruş guruş guruş guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Topça Çömlekçiler Çömlekçiler Yahyalar Karye-i Topça Karye-i Ozan Hâne: 5 Hâne: 2 Hâne: 7 Hâne: 28 Hâne: 1 Hâne: 18 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 1 Abdi Beşe Temellioğlu Temellioğlu Mîrâhûroğlu Boyacıoğlu Ali Karaoğlu Salih oğlu Mehmed Hasan bin Ahmed bin Mustafa bin bin Mehmed bin Halil bin Ali Osman Hasan Emin 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 guruş guruş guruş guruş guruş guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Aşağı Karye-i Beciler Karye-i Pazarbaşı Pazarbaşı Sağırlar Karahasanlar Hâne: 1 Köyceğiz Hâne: 5 Hâne: 3 Hâne: 8 Hâne: 7 [Sıra no]: 2 Hâne: 17 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 1 Zeynel oğlu [Sıra no]: 2 Mahmud oğlu Danaoğlu Uzun Şaban Hacı Hasan Hasan bin Mehmed bin Mustafa bin Mahmud bin oğlu Halil bin oğlu Ömer bin Bayram Ahmed Mustafa Hasan Abdullah Hasan 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 guruş guruş guruş guruş guruş guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Aşağı Karye-i Babalar Yazıkavak Yazıkavak Köyceğiz Karahasanlar Yazıkavak Hâne: 2 Hâne: 2 Hâne: 30 Hâne: 3 Hâne: 22 Hâne: 10 [Sıra no]: 4 [Sıra no]: 3 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 4 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 2 Gulamoğlu Türkmenoğlu Sarıhanlıoğlu Şahin oğlu Çörekçioğlu Türkemoğlu Feyzullah bin Hüseyin bin Mustafa bin Receb bin Ahmed bin Emin bin Abdullah Memiş Ömer Durmuş Ahmed Memiş 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 guruş guruş guruş guruş guruş guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş Karye-i Aşağı Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Han Doğancılar Çayırsundak Sofular Dereköy Hasanlar Hâne: 22 Hâne: 6 Hâne: 1 Hâne: 2 Hâne: 6 Hâne: 10 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 Hacı Osman Kasım oğlu Hacılıoğlu Timurtaşoğlu Kadıoğlu Abdüsselam oğlu Mehmed Murad bin Mustafa bin Hasan bin İsmail bin oğlu Mehmed bin Osman İbrahim Hüseyin Hasan İbrahim bin Ali 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 guruş guruş guruş guruş guruş guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş

96 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karye-i Karye-i Karye-i Sofular Karye-i Çandır Söbüçimen Söbüçimen Karye-i Meşeler Hâne: 13 Hâne: 3 Hâne: 8 Hâne: 60 Hâne: 70 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 3 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 Hacı Himmet Bostancıoğlu Kapusuzoğlu Göbekoğlu Kara Hacı oğlu oğlu Ahmed bin Mustafa bin Ali Emin bin Mehmed bin İsmail bin Ali Hüseyin Abdurrahman Ahmed 1 mâh, 10 guruş 1 mâh, 10 guruş 1 mâh, 10 guruş 1 mâh, 10 guruş 1 mâh, 10 guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş Yekûn Neferan: 59 1 mâh: 590 guruş 3 mâh: 1770 guruş

Kazâ-i Mengen

Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Karye-i Nazırlar Şeyhler Güğüm Şeyhler Düzağaç İlyaslar Hâne: 23 Hâne: 9 Hâne: 6 Hâne: 21 Hâne: 13 Hâne: 41 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 Çelebioğlu Karaköle Köseoğlu Akbaşoğlu Tombakoğlu Softaoğlu Halil İbrahim bin oğlu Halil bin Hasan bin Emin bin Halil bin bin Mehmed Mustafa Mehmed Selim Hasan Mehmed 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 1 mâh, 10 guruş guruş guruş guruş guruş guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş Karye-i Karye-i Karye-i Karaishak Karye-i Karandı Karye-i Pazar Rükneddin Karaşeyhler Hâne: 13 Hâne: 4 Hâne: 18 Hâne: 10 Hâne: 22 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 1 [Sıra no]: 2 [Sıra no]: 3 [Sıra no]: 1 Murtaza oğlu Eyüb Kadı oğlu Topaloğlu Halil Kara Eyüb oğlu Bayatlıoğlu Hüseyin bin İbrahim bin bin Osman Feyzullah bin Mustafa bin İbrahim Osman Hüseyin Mehmed 1 mâh, 10 guruş 1 mâh, 10 guruş 1 mâh, 10 guruş 1 mâh, 10 guruş 1 mâh, 10 guruş 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 3 mâh 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş 30 guruş Yekûn Neferan: 11 1 mâh: 110 guruş 3 mâh: 330 guruş Cem‘an yekûn Neferan: 70 1 mâh: 700 guruş 3 mâh: 2100 guruş

97 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Mülhakâtıyla Viranşehir kazâsından ordu-yı hümâyûnda bî-kes olarak vefât eden asâkir-i şâhâneden bâlâda muharrer yetmiş neferin hânelerine atiyye-i şâhâne olmak üzre tahsîs buyurulan mâhiyye onar guruşdan iki yüz seksen senesi mâh-ı Kânûn-ı evvel ibtidâsından sene-i merkûme mâh-ı Şubatı nihâyetine kadar üç mâh zarfında ber-vech-i bâlâ iki bin yüz guruş Viranşehir kazâsının seksen senesi a‘şâr bedelinden ve kazâ-i mezkûr mâl sandığından tamâmen ve kâmilen i‘tâ kılınmış olmağla icrâ-yı mahsûbiyeti bâbında ve her hâlde emr ü fermân hazret-i men lehü’l- emrindir. Fî 19 Şevvâl sene [12]81 [17 Mart 1865] Bende a‘zâ Mehmed Memiş, bende a‘zâ Ahmed Şakir, bende a‘zâ, bende a‘zâ, bende Kâtib Ahmed Şükrü, ed-dâ‘î Müftî-i belde es-Seyyid Mehmed Tahir, ed-dâ‘î Nâ’ibü’ş-şer‘, bende Müdîr-i Kazâ-i Viranşehir es-Seyyid Mehmed Fehmi, bende a‘zâ Mehmed, bende a‘zâ Receb, bende a‘zâ es-Seyyid Mehmed İzzet, bende a‘zâ Osman, bende a‘zâ Hüseyin Efendi bulunmadığı

98 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Safranbolu99 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

14

100 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

101 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. İ. MVL, 535/24025-24026 102 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR SANCAĞI KAYMAKAMLIĞI’NIN MÜDÜRLÜĞE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE RAĞMEN SAFRANBOLU’NUN BÜYÜK VE MERKEZÎ BİR YER OLMASI SEBEBİYLE TEKRAR KAZA MERKEZİ YAPILMASI Viranşehir Sancağı Kaymakamlığı’nın müdürlüğe dönüştürülerek bağlı kazalardan on ikisinin Bolu’ya diğer sekizinin Kastamonu’ya bağlanmasına karar verilmiş ise de, Safranbolu’nun üç bine yakın hanede yedi bini aşan nüfusuyla büyük, gelişmiş ve merkezî bir yer olması, Bolu ve Kastamonu’nun Safranbolu’ya olan uzaklığından dolayı halkın mağduriyeti ve asayişin sağlanmasında güçlük çekilmesinden dolayı Safranbolu’nun tekrar kaza merkezi yapılarak, kaymakamlığına Tekirdağ sabık kaymakamı Ali Bey’in tayin edilmesi. 23 Safer 1282 [18 Temmuz 1865]

Atûfetlü efendim hazretleri Meclis-i Vâlâ’nın mazbata-i ma‘rûzası me’âlinden müstebân olduğu üzre Viranşehir Kâ’immakâmlığı’nın lağvıyla hâvî olduğu kazâlardan ba‘zılarının ve Kütahya sancağında kâ’in Mihalgazi kazâsının bi’t-tefrîk Bolu sancağına ilhâk kılınmasından dolayı livâ-i mezkûr kazâları münâsebet-i mevki‘iyelerine göre yekdiğeriyle birleşdirilerek ve on müdîrliğe taksîm olunarak ta‘yîn kılınan müdîrân ve ketebe ve sandık ümenâsıyla zabtiye asâkirine Me’mûriyet-i Münfesiha-i Teftîşiyye tarafından şehriyye kırk dokuz bin iki yüz otuz guruş ma‘âş tahsîs olunup bunların ma‘âş-ı kadîmleri olan kırk dokuz bin üç yüz kırk guruş karşuluk ittihâz kılınmış ise de bunun kırk bir bin altı yüz otuz sekiz guruşu kuyûd-ı hazîne hükmünce muhassas olarak kusûr yedi bin sekiz yüz yetmiş altı guruşun yedi yüz seksen beş guruşu Kastamonu me’mûrları ma‘âşlarına karşuluk ittihâz olunmuş idüği ve dokuz yüz doksan altı guruşu el-hâletü hâzihi Viranşehir kazâsında bin beş yüz guruş aylıkla müstahdem bulunan tabîbin vergüye ilâveten tahsîs edilmiş olan ma‘âşından Bolu sancağına ilhâk olunan kazâlar hissesi olup ve dört bin dört yüz doksan bir guruşu ba‘zı tasavvurâta mebnî tahsîs kılınup mu’ahharan kat‘ olunan ketebe ma‘âşları olduğuna ve iki bin altı yüz guruşu livâ-i mezbûrda muvakkaten müstahdem olarak ruhsat verilen asâkir-i zabtiye ma‘âşları bulunduğuna binâ’en bu hâlde şehriyye yedi bin beş yüz doksan iki guruş açık görünmüş idüğinden tabîb-i merkûma ruhsat i‘tâsıyla ve ma‘âşından dokuz yüz doksan altı guruşun karşuluk

103 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

ittihâzıyla açığın mikdârı altı bin beş yüz doksan altı guruşa tenezzül edeceği ve mezkûr ma‘âşlar seksen senesi Nisan ve Mayıs’ından berü tahsîsât-ı cedîde vechile îfâ olunacağı anlaşılmış olup bu açığın muhassasât-ı asliye-i cüz’iyye ile idâresi kâbil olamayan ba‘zı kazâ müdîrlikleri aylıklarının zamâyimi ve kâtib ve sandık emînlerinin tavzîfi mâddelerinden ilerü gelmesi ve buna ise mevki‘an ve maslahatan her zamânda ihtiyâc derkâr olması mülâbesesiyle şu akçeleri hazîne lüzûm üzerine vereceğinden ve bu cümle ile beraber ahâlînin sıhhatine hıdmet eylemekde olan tabîbe ruhsat i‘tâsı uyamayacağı gibi Viranşehir sancağının bu kerre cereyân eden tahkîkât ve iş‘ârât münâsebetiyle yine eski yolda kâ’immakâmlık idâresine verilmesi diğer tezkire-i senâverîde istîzân kılınmış olmakdan nâşî bu kâ’immakâmlığın hîn-i ilgâsında gayr-i ez tahsîs hazîne-mânde edilmiş olan aylığın dahi hisâb-ı meşrûha karşuluk tutulamaması îcâb eylediğinden tabîb-i merkûmun kemâ-kân istihdâmıyla ol hâlde tesviye-i ma‘rûzanın açığı olan şehriyye yedi bin bu kadar guruşun hazînece îfâsı umûr-ı zarûriyyeden olmağın icrâ-yı iktizâsının Mâliye Nezâret-i Celîlesi’ne havâlesi tezekkür kılınmış ise de ol bâbda her ne vechile irâde-i seniyye-i hazret-i pâdişâhî şeref-sunûh ve sudûr buyurulur ise ana göre hareket olunacağı beyânıyla tezkire-i senâverî terkîm olundu efendim. Fî 22 S. sene 1282 [17 Temmuz 1865]

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki Resîde-i dest-i tevkîr olan işbu tezkire-i sâmiye-i âsafâneleriyle mezkûr mazbata manzûr-ı ma‘âlî-mevfûr-ı hazret-i cihân-dârî buyurulmuş ve tezekkür ve istîzân olunduğu üzre tabîb-i merkûmun kemâ-kân istihdâmıyla tesviye-i ma‘rûzanın açığı olan şehriyye yedi bin bu kadar guruşun hazînece îfâsı husûsunun nezâret-i müşârun-ileyhâya havâlesi inâyet-efzâ-yı sudûr buyurulan emr ü irâde-i seniyye-i cenâb-ı mülûkâne mantûk-ı celîlinden olarak sâlifü’z-zikr mazbata yine savb-ı sâmî-i Vekâlet-penâhîlerine i‘âde kılınmış olmağla ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fî 23 S. sene 1282 [18 Temmuz 1865]

104 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Mülgâ Viranşehir sancağı kazâlarından Kastamonu sancağına ilhâk olunan

Fî şehr Guruş Zağferanbolu kazâsı Yörükan-ı Taraklı kazâsı Kızılbel kazâsı 1500 Eflâni kazâsı Kurukavak kazâsı Aktaş kazâsı Şehabeddin kazâsı 1000 Ulak kazâsı [Yekûn] 2500

Meblağ-ı mezbûrun bin iki yüz yedi guruşu hazîne-mânde edilerek kusûr üç bin üç yüz elli guru- şun bin üç yüz elli guruşu seksen senesi Nisan'ının ikinci gününden i‘tibâren Bolu sancağı kâ’im- makâmı sa‘âdetlü Tevfik Efendi'nin muhassası olan dört bin altı yüz elli guruş ma‘âşına zam olu- narak altı bin guruşa iblâğ olunduğu ve bâkî kalan iki bin guruşun dahi târîh-i mezkûrdan i‘tibâren Zağferanbolu müdîriyle kazâlardan ma‘âşı pek dûn olanlara karşuluk ittihâz kılındığı kuyûddan mütebeyyindir. Fî şehr Guruş Mülgâ Viranşehir sancağı kâ’immakâmlık 4557 ma‘âşı

Zağferanborlu Kâ’immakâmlığı’nın müdîrliğe tahvîl olunması cihetiyle mesâlih-i vâkı‘a ve zabt u rabt husûsları şîrâzesinden çıkup emniyyet ve âsâyiş-i mahalliye münselib olduğu hasebiyle kemâ-fi’s-sâbık kâ’immakâmlık ile idâre olunması umûm ahâlî tarafından bâ-mahzar istid‘â kılınmış olduğundan ve kâ’immakâmlık-ı mezkûr mukaddemâ Me’mûriyet-i Teftîşiyye cânibinden vukû‘ bulan inhâ üzerine müdîrliğe tahvîl edilmiş idüğinden îcâb-ı keyfiyyetin ve bu bâbda mütâla‘a-i âcizînin bâ-mazbata arz ve iş‘ârı geçende şeref-vârid olan emirnâme-i sâmî-i hazret-i Sadâret-penâhî’de irâde ve fermân buyurulmuş olmasından nâşî emirnâme-i mezkûr Meclis-i Kebîr’e havâle ve çünkü kâ’immakâmlık-ı mezkûrun müdîrliğe tahvîli Me’mûriyet-i Teftîşiyye’nin uzakdan anlayup yazmasıyla vukû‘ bulmuş bir keyfiyyet idüğinden bunun gibi olmamak içün bi’z-zât gidüp idâre-i hâliyeyi ve müdîrliğin yine kâ’immakâmlığa tahvîli arzu olunması vücûh ve mütehayyizân-ı memleketin kendü fırıldaklarını çevirememekliklerinden midir

105 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

yohsa hakîkaten ve sahîhahan umûm ahâlî temşiyet-i umûr ve mesâlihde dûçâr-ı müşkilât ve su‘ûbet olmalarından mıdır şuralarını anlamaklığım ve bu vesîle ile tahsîlât-ı emvâl-i mîriyye vesâ’ireye bakmaklığım münâsib-i mütâla‘a ve müzâkere olunarak ol vechile çend gün mukaddem kazâ-i mezbûra azîmet etmiş idim. Şu tahvîl mâddesinden dolayı ahâlînin görmüş olduğum hâl-i pür-melâlleriyle kazâ-i mezbûrun idâre-i müşevveşe-i vahîmetü’l-avâkıbının kemâl-i hüzn ve me’yûsiyetle bir vicdânî beyânına ibtidâr ederim. Zağferanborlu kazâsı şu havâlîce en büyük kazâlardan olup şehri azîm ve ma‘mûr olmak ve altı yedi bin nüfusu ve üç bine karîb hâneyi câmi‘ bulunmak cihetiyle bir vaktde müdîrlik ile idâre olunmayup ahâlî kâ’immakâmlık vechile idâreye alışmış olduklarından kâ’immakâmlık şerefinden dûr olmalarını kendülerine bâ‘is-i melâlet bilerek umûmen kendülerine bir derece mahzûniyyet gelmişdir ki ta‘rîfi mümkin olamaz. Hattâ ol tarafa azîmet ve şehr-i mezkûra muvâsalat-ı âcizânem birkaç sâ‘atlik mahalle takarrub etmiş olduğu mesmû‘ları olduğu anda umûm ahâlî-i nisâ ve ricâl ve sıgâr ve kibâr şehrin hâricine dökülüp ve kâffe-i İslâm ve Hristiyân mekteb çocuklarını yanlarına alup memleketlerinin müdîrliğe tahvîlinden dolayı kendülerine vâki‘ olan melâlet ve hüzne bir vechile tâb-âver-i tahammül olamadıklarından ve pâdişâh, teb‘a birdir efendimiz hazretleri bu hâl-i me’yûsiyeti revâ görmeyeceklerini bildiklerinden hakîkat-i hâllerinin der-bâr-ı merhamet-karâra arz ve inhâsıyla yine kemâ-kân kâ’immakâmlığa tahvîl etdirilmesi istirhâm ve bu istirhâmlarını hâvî olarak tasnîf etdikleri manzûmeyi makâm-ı mahsûs ile bi’l-kırâ’e ezdil ü cân sadâ-yı emîn rikkat-bahş-ı kulûb-ı sâmi‘în olarak cümle huzzâr çeşme gibi gözlerinden eşk-i nisâr ederekden derûn-ı şehre muvâsalat olundukda resm-i hoş-âmedîyi ba‘de’l-îfâ istirhâm-ı vâkı‘alarını kemâl-i söz ve güzâr ile tekrâr be- tekrâr istid‘â ve recâ eylemişlerdir. Ol vakt mülgâ Me’mûriyet-i Teftîşiyye cânibinden vâki‘ olan emr ü iş‘âr üzerine Bolu Sancağı kâ’immakâmı sa‘âdetlü Tevfik Bey zikr olunan Zağferanborlu kasabasına bi’l-vürûd mülgâ kâ’immakamlık-ı mezkûrun mülhak kazâlarını taksîm ederek mine’l-kadîm livâ-i mülgâ-yı mezkûrun iskeleleri bulunan Bartın ve Amasra ve Perşembe kazâlarıyla sâ’ir mu‘teber kazâların münâsebât-ı mevki‘iyyesine ve bu‘d ve kurb mesâfesine bakmayup kendü idâresi dâhilinde olan Bolu sancağına telhîk ve nefs-i Zağferanborlu kazâsıyla ma‘lûmü’l-aded ufak tefek kazâları dahi mezkûr Zağferanborlu’ya ilhâk ile bir müdîrlik olarak Kastamonu’ya verilmesini bi’t-tasvîb emvâl-i mîriyyesini dahi tefrîk birle avdet eylemişdir. Hâlbuki zikr olunan Amasra ve Bartın ve Perşembe kazâlarının makarr-ı kâ’immakâmı olan Bolu’ya bu‘diyyeti elli altmış sâ‘at olup ahâlî-i kazâhâ-i merkûme tesviye-i umûr ve maslahatlarında livâ-i mezbûra azîmet ve mürâca‘atda ve emvâl-i mîrî naklinde ahâlîsini fevka mâ- teyassur tasayyubâta düşürmüşdür ve Virahşehir kazâsı Zağferanborlu kasabasına 106 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

dokuz sâ‘at mesâfede bulunduğu cihetle Zağferanborlu’ya ilhâk olunmak lâzım gelür iken yigirmi dört sâ‘at bu‘diyyetine bakılmayarak Bolu sancağına alınmış ve Viranşehir kazâsından dört sâ‘at ilerüde Bolu tarafında bulunan Kurukavak kazâsının Zağferanborlu’ya ilhâk olunması mûcib-i istiğrâb görünmüşdür. Zikr olunan kazâlar mezkûr Zağferanborlu ahâlîsiyle dâ’imâ bey‘ u şirâ ve ahz u i‘tâları olduğundan hükûmetlerinin tefrîkinden dolayı ticâretce olan emniyetleri zâ’il ve kendüleri ilerüde perîşân ve muzmahill olma derecelerine varacaklarını ahâlî-i merkûme fehm ve idrâk etmiş olduklarından dûçâr-ı telâş oldukları mertebe-i tahkîka vâsıl olmuşdur. Mülgâ Viranşehir Kâ’immakâmlığı yüz elli altı nefer zabtiye ile idâre olunur ve bu zabtiyeden elli neferi ancak nefs-i Zağferanborlu’da ve mevsim-i sayfda ahâlînin bağlara naklinde zabt u rabt-ı memleket hıdmetlerinde istihdâm kılınur iken kâ’immakâm-ı mûmâ-ileyh cümlesini Bolu zabtiyesine ilhâk etdirüp mezkûr Zağferanborlu kazâsıyla mülhakâtına bir zabtiye bile bırakmayup gûyâ Kastamonu zabtiyesinin ziyâde görünmesinden nâşî buranın derece-i kifâyede olmayan ve emsâli eyâlet ve sancaklara nisbeten pek dûn bulunan asâkir-i zabtiye-i mevcûdesinden yigirmi neferini kazâ-i mezbûr içün bi’t-tefrîk îcâbını icrâ etdirmişdir. Ma‘a-mâ-fîh mülhakâtıyla Zağferanborlu kazâ ve kasabasının etrâfı eşkiyâ yatağı bulunduğundan zikr olunan yigirmi nefer zabtiye hiç hükmünde olup eğerçi livâ-i mülgâ-yı mezkûrun lağvından ve müdîrliğe tahvîlinden berü mezkûr zabtiyeler ile idâre olunur denilür ise bu mahzâ sâye-i şâhânede me’mûrîn üzerlerinde bulunan derecât-ı nüfûsun ve kâ’immakâmlık zamânı idâresinin kuvvetinin henüz zâ’il olmamasından dolayı olup yohsa bir müddet dahi müdîrlik idâresinde bırağılmış olsa zabt u rabt husûsu muhtell ve müşevveş olarak emr-i idâre nâ-kâbil olacağı cümle indinde rûşenâ bulunmuşdur. Kastamonu eyâletinin asâkir-i zabtiye-i kadîmesi umûr-ı inzibâtiye-i eyâlete vefâ eder etmez derecede iken bend-i sâbıkda beyân olunduğu üzre mu’ahharan yigirmi nefer zabtiyenin mezkûr Zağferanborlu’ya alınmasından ve binâ’en- aleyh Kastamonu asâkir-i zabtiyesi tenezzül bulmasından nâşî umûr-ı inzibâtiye ve tahsîliyeye sektelenmiş ve bâ-husûs bir müddetden berü merkez-i mahbûsîn olan Sinob Hapishânesi’nde bulunan mücrimînin ba‘demâ mahallerinde hapsle icrâ-yı te’dîbleri emr ü iş‘âr-ı âlî iktizâsından bulunmuş olması mülâbesesiyle o makûle mücrimînden Kastamonu hissesi olarak Kastamonu mahbesine hayli âdem gönderilmiş ve anların muhâfazası dahi fazla zabtiyeye muhtâc bulunup ancak kâ’immakâmlık-ı mezkûr ibkâ buyurulduğu hâlde tenzîl olunan neferât-ı mezkûrenin bi’t-tabi‘ yine Kastamonu’ya ircâ‘ıyla eyâlet-i mezkûrenin asâkir-i zabtiyesi dahi mehmâ-emken derece-i kefâyeye gelmiş ve umûr-ı inzibâtiye vesâ’iresi yoluna girmiş olacağı bî-iştibâhdır. Tahkîkât-ı vâkı‘aya ve müşâhedât-ı ayniyyeye nazaran kâ’immakâmlık-ı

107 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

mezkûrun lağvı Zağferanborlu ve mülhakâtı kazâlar ahâlîsinin vücûh ile perîşânî-i hâllerini ve insilâb ve inhilâl-i âsâyiş ve emniyetlerini mûcib olup zerre kadar muhassenâtı görülemeyüp eğerçi kâ’immakâm ve mâl me’mûrlarının ma‘âşlarından merbût pusulada gösterildiği vechile beş bin guruşdan ziyâdece menâfi‘-i hazîne görünmekde ise de mazarrat-ı âmme menfa‘at-i hazîneye müreccah idüğinden ve âzâde-i tavzîh olduğu üzre kâ’immakâmlık idâresinin Hazîne-i Celîle’ye fevâ’id ve menâfi‘-i külliyesi olacağı derkâr bulunduğundan kemâ-fi’s-sâbık Hazîne-i Celîle’den terki veyâhûd terki şâyed uyamadığı hâlde ahâlî vergüleri üzerine zam ve ilâveye dahi râzî olacaklarını ifâde eylemekdedirler. İşte ahvâl-i müşevveşe-i mesrûdeden mâ‘adâ kâ’immakâmlık-ı mezkûrun lağvı münâsebetiyle kuyûdâtın kimisi Bolu’ya ve kimisi Kastamonu’ya geçmesinden umûr-ı mühimme ve mâliye ve müsta‘cele hakkında bi’t-tabi‘ Bolu Kâ’immakâmlığı ile Kastamonu Mutasarrıflığı’nın cereyân-ı muhâberât ve mükâtebâtına ihtiyâc mess etdirmesinden nâşî bu gibi bir takım müşkilât zuhûru te’ehhur-ı umûr ve mesâliha sebebiyet vermekde bulunmuşdur. Kâ’immakâmlık-ı mezkûrun lağvından murâd ne idüği tahkîk olundukda Bolu kâ’immakâmı mûmâ-ileyh Tevfik Bey’in müfettiş-i müşârun-ileyhe ibrâz-ı hıdmet garazıyla sûret-i hakdan görünerek hulûl etmiş ve maksad-ı aslîsi Bolu sancağına kesb-i cesâmet etdirüp encâm-kâr etrâf sancakların dahi ilhâkıyla vilâyet ittihâzıyla kendüsünün Bolu vâlîsi olabilmesine bir çâre aramakdan ibâret olduğu rivâyet olunduğu ve bu da akla yakîn göründüği çünkü mîr-i mûmâ-ileyhin an asl kendüsü livâ-i mülgâ-yı mezkûr dâhilinde iken Bolu sancağına ilhâk etdirmiş olduğu Ereğli kazâsı ahâlîsinden olmak ve birâderinin usûl-i sâbıkda Viranşehir sancağı mütesellimi bulunmak hasebiyle icrâ-yı Tanzîmât-ı Hayriyye mülâbesesiyle külliyetlü bakâyânın tahsîline müddet-i vefîre dest-res olamadığını ahâlî-i kazâ-i mezbûrun iğmâz ve müsâmahalarına vererek bu ser-rişte ile icrâ-yı garaz teşebbüsünden neş’et etmiş ve müfettiş-i müşârun-ileyh hazretleri buralarından haberi olmaksızın mûmâ-ileyhe emniyyet ve teslîmiyyet hâsıl ederek oralarca umûr-ı teftîşiyyeye â’id ba‘zı mesâlih ve mevâddın tahkîkât ve icrâ’âtını kendüsüne havâle etmesinden dolayı hüsniyyât ve kabhiyyâtını kable’l-mütâla‘a ve’t-tahkîk mîr-i mûmâ-ileyhin kavl-i mücerrediyle gâ’ibâne livâ-i mezkûrun lağvını tecvîz etmişdirler. Netîce-i tahkîkâtımıza ve îcâb-ı hâl ve mevki‘ ve maslahata nazaran livâ-i mülgâ-yı mezkûrun kemâ-kân kâ’immakâmlıkla bi’l-ibkâ idâresi hâlinde fevâ’id ve muhassenâtı mûcib ve zükûr ve nisvân ve İslâm ve Hristiyân cümlesinin ta‘rîf kabûl etmez derecede mesrûriyyet ve âsâyiş ve emniyetlerini müstevceb olacağı derkârdır. Hattâ kasaba-i mezkûra ba‘de’l-vusûl ahvâl-i hâzırasını li-ecli’t-teftîş bi’l- cümle cevâmi‘ ve medâris-i şerîfe ve mekâtib-i İslâmiye gezildiği sırada Hristiyân mekteblerine dahi azîmet olundukda pâdişâhımız efendimiz hazretlerine bir ağızdan 108 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

îfâ-yı hayr-du‘âdan sonra îrâd eyledikleri nutkun me’âli memleketlerinin müdîrlik ile idâresi baba ve akribâlarının idâre-i ta‘ayyüş ve ahz u i‘tâlarını bozmuş ve her ne kadar rızk-ı maksûm-ı ilâhîsi her nerede olsa âdemi arayup bulacağı derkâr bulunmuş ise de fıkdânî-i vesâ’it ve esbâb-ı ta‘ayyüşden her neye mâlik iseler satup savup bizim tahsîlimiz yoluna sarf edecekleri ve sonra sarf-ı mühimle dönüp üst ve altlarında bir şey kalmayacağı cihetle ol vakt idâreden ızhâr-ı acz ile artık bize dahi para vermeğe ve mektebe tahsîle göndermeğe vakitleri kalmayacağı hasebiyle tahsîl-i ulûm ve fünûndan bî-behre kalacağız, pâdişâh-ı ma‘ârif-perver ve merhamet-i mülûkânesi herkesden ezyed ve pertev olan ve şehin-şâh-ı sâhib-i merâhim ve üstâd ve büstân-ı mekârim bulunan veliyy-i ni‘metimiz veliyy-i ni‘met-i âlem efendimizin azîz başı ve bizim gibi bir takım etfâl-i mahzûnü’l-bâlin gözü yaşı içün yine vatanımızı kemâ- kân kâ’immakâmlığa tahvîl ediniz de buradan öyle gidiniz deyü rikkat ve hüzn ve gedûreti muharrik bir takım kelimât ile arz-ı niyâz ve istirhâmda ve bunlarla beraber bi’l-cümle Hristiyân ahâlî dahi bu yolda recâ ve temennâda bulunduklarından bu bâbda mevâ‘id-i îcâbiyye îfâsına mübâderetle mu‘âvedet eylemişimdir. Fî 17 Zi’l-hicce sene [1]281 [13 Mayıs 1865] Rıza Tevfik

Makâm-ı Âlî-i Nezâret-i Celîle-i Hâriciye’ye Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki Viranşehir sancağının kâ’immakâmlıkdan müdîrliğe tahvîli ve mülhâk kazâlardan on ikisinin Bolu’ya ve diğer sekizinin Kastamonu’ya ilhâkları vaktinden berü Bolu sancağının kırk altı ve Kastamonu’nun dahi altmış sâ‘at mesâfede bulunması ve zabtiye neferâtının dahi kılleti cihetleriyle emr-i inzibâtda ve ahâlî fukarâ kullarının ahz u i‘tâsında su‘ûbet husûlünden başka li-ecli’t-ticâre âmed-şüd edenlerden esnâ-yı râhda ara sıra âdem dahi telef olunmakda olup cümleten havfa dûçâr ve hâlet-i perîşâniyete giriftâr olduklarından sâye-i âsâyiş-vâye-i hazret-i mülûkânede emr-i ticâretlerinden men‘ olunmayup işlerine suhûlet ve emniyyet-i hâl ile devâm edebilmek üzre mezkûr Viranşehir sancağının sâbıkı vech üzre kâ’immakâmlık ile idâresi husûsuna müsâ‘ade-i mekârim-âde-i seniyyenin bî-dirîğ ve sezâvâr buyurulması ahâlî-i Rum kulları tarafından niyâz ve istirhâm olunmakda idüği muhât-ı ilm-i mekârim-şümûl-i hidîvîleri buyuruldukda ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 4 Muharrem sene [12]82, 18 Mayıs sene [12]81 [30 Mayıs 1865] Bende Safronyos Patrik-i Rum İstanbul ve Memâlik-i Mahrûse hâlâ

109 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

15

BOA. ŞD, 1642/5 110 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR KAZA MERKEZİNİN BAYINDIR’A NAKLEDİLMESİNDEN VAZGEÇİLMESİ Viranşehir kaza merkezinin Bayındır’a nakledilmesi akabinde, buranın köylere olan uzaklığı sebebiyle ahalinin çektiği sıkıntı göz önünde bulundurularak eskiden olduğu gibi kaza merkezinin Viranşehir nahiyesine iade edilmesi talebiyle Bayındır Nahiye Meclisi’nden gönderilen mahzar üzerine, Sadaret‘in konuyla ilgili Kastamonu Valiliği’nden bilgi istemesi 27 Şaban 1289 [30 Ekim 1872]

Kastamonu Vilâyeti’ne Emir-nâme-i Sâmî

Viranşehir nâhiyesi merkez-i idâresi hîn-i teşkîlâtda Bayındır’a nakl olunmuş ise de bunun hâvî olduğu kurâya onar ve on ikişer sâ‘at bu‘d mesâfesi olduğu cihetle ahâlî mürâca‘atda müşkilât ve su‘ûbet görmekde olduklarından ve Viranşehir ise vasatda bulunduğundan merkez-i idârenin yine oraya nakli istirhâmına dâ’ir nâhiye-i mezkûre meclisinden vârid olan mazbata Şûrâ-yı Devlet’e lede’l-havâle ba‘dehû iktizâsına bakılmak üzre mazbata-i merkûmenin sûret-i muhrecesinin irsâliyle hakîkat-i hâlin savb-ı sa‘âdetlerinden isti‘lâmı Dâhiliye Dâ’iresi’nden ifâde olunmuş ve sûret-i mezkûre leffen gönderilmiş olmağla keyfiyyetin bi’t-tahkîk îzâhan inhâsına himmet olunması siyâkında şukka.

111 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

16

BOA. DH. MKT, 1388/54 112 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

OVACIKLI İBRİŞZADE ALİ EFENDİ’NİN HÜKÜMET KONAĞI OLARAK KULLANILMAK ÜZERE EVİNİ BAĞIŞLAMASI Çerkeş kazasının Ovacık nahiyesinde hükümet konağı olarak kullanılması için evini bağışlayan Ovacık ahalisinden İbrişzade Ali Efendi’nin bağışladığı evin devlet malı olarak kayda geçirilmesi 3 Rebiulahir 1304 [30 Aralık 1886]

Evrâk numarası: 2349/26 Tesvîdi târîhi: 29 Ra. sene [1]304 [26 Aralık 1886] Tebyîzi târîhi: 3 R. sene [1]304 [30 Aralık 1886]

Kastamonu Vilâyet ve Mâliye Nezâret-i Celîlelerine Çerkeş kazâsına tâbi‘ Ovacık nâhiyesinin mahsûs hükûmet konağı olmadığından birkaç seneden berü îcârla ikâmet edilmekde olduğu hâlde bu kerre bir hıdmet-i müftahare olmak ve hükûmet konağı ittihâz edilmek üzre nâhiye-i mezkûre ahâlîsinden İbşirzâde Ali Efendi iki bâb beş oda ve bir âhûru müştemil hânesini terk ve teberru‘ ederek mu‘âmele-i ferâğiyesi icrâ kılındığı ifâdesine dâ’ir* şeref- vârid olan 15 Safer sene [1]304 târîhlü tahrîrât-ı aliyye-i âsafâneleri muhâsebe-i nezârete havâle ile ol bâbda i‘tâ kılınan müzekkerede nâhiye-i mezkûre me’mûrîni içün mahal istîcârıyla bedel-i îcâr tahsîs ve i‘tâsına dâ’ir bir gûne ma‘lûmât-ı kuyûdiyeye dest-res olunamadığından ba‘dehû îcâbına bakılmak üzre me’mûrîn-i mezkûre içün kangı târîhden i‘tibâren ve ne makûle iş‘âra istinâden kaç guruş bedel-i îcâr ile nasıl mahal istîcâr edildiğinin ve icâre-i mezkûre ne vakte kadar hangi karşulukdan tesviye kılındığının savb-ı âlî-i vilâyet-penâhîlerinden istîzâhıyla zikr olunan hânenin emsâline tevfîkan emlâk-ı emîriyye adâdına kayd ve ilâvesi zımnında Mâliye Nezâret-i Celîlesi’ne iş‘âr-ı keyfiyyet olunması ifâde olunmuş ve mûcebince nezâret-i müşârun-ileyhâya ma‘lûmât verilmiş olmağla ber-minvâl-i muharrer keyfiyyetin tahkîk ve iş‘ârı husûsuna himem-i aliyye-i düstûrîleri şâyân buyurulmak bâbında. Mâliye’ye *Kastamonu Vilâyet-i Celîlesi’nden meb‘ûs tahrîrât Muhâsebe ifâdesiyle leffen irsâl kılınmış olmağla mezkûr hânenin emsâline tevfîkan emlâk-ı emîriyye adâdına kayd ve ilâvesi hakkında mu‘âmele-i lâzımenin icrâsı husûsuna himem. Müzekkere Muhâsebe’ye 113 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

17

BOA. DH. MKT, 1410/21 114 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

EFLANİ NAHİYESİNİN BELEDİYEYE DÖNÜŞTÜRÜLEREK BURADA BİR BELEDİYE BİNASI YAPILMASI Safranbolu kazasının Eflani nahiyesi ile Selanik’in Yenice-i Karacaabad nahiyesinin merkezi olan Feşan kasabasının belediyeye dönüştürülerek buralara birer belediye dairesi yapılması 11 Receb 1304 [5 Nisan 1887]

Evrâk numarası: 55/56/8 Tesvîd târîhi: 8 Receb sene [1]304 [2 Nisan 1887] Tebyîz târîhi: 11 Receb sene [1]304 [5 Nisan 1887]

Kastamonu ve Selanik Vilâyet-i Celîlelerine Zağferanbolu kazâsına tâbi‘ Eflâni nâhiyesinin cesâmetine ve mevki‘an terakkî-i ticârete müsta‘idd ve mühim bir noktada bulunmakla beraber vâridâtının dahi kifâyetine mebnî Vilâyât-ı Belediye Kânûnu zeyli mûcebince üç yüz üç senesi Martı’ndan i‘tibâren nâhiye-i merkûmede bir dâ’ire-i belediye teşkîli mukarrer bulunduğundan bahisle icrâ-yı îcâbı ifâdesini hâvî* tevârüd eden tahrîrât-ı aliyye-i fehîmâneleri Şûrâ-yı Devlet’e lede’l-havâle ol bâbda Tanzîmât Dâ’iresi’nden verilen mazbatada Vilâyât-ı Belediye Kânûnu’na zeylen tanzîm ve mevki‘-i icrâya vaz‘ olunan mâdde-i kânûniyede bu makûle nevâhî merkezleriyle kâbil-i i‘mâr olan cesâmetli karyelerde mahsûs beledî dâ’ireleri teşkîl olunacağı musarrah olmasına ve zikr olunan nâhiyenin cesâmet ve kâbiliyyetinden bahisle dâ’ire-i belediye teşkîli içün gösterilen lüzûma nazaran ve ehemmiyeti vâridât-ı hâzırasının belediye teşkîline kifâyeti beyân kılınmakda bulunmasına nazaran ber-mûceb-i inhâ îfâ-yı muktezâsı husûsunun savb-ı âlî-i düstûrîlerine teblîğ ve izbârı tezekkür olunduğu gösterilmiş olmağla ol vechile icrâ-yı îcâbına himem-i aliyye-i vilâyet-penâhîleri masrûf buyurulmak bâbında. Selânik Vilâyeti’ne Selânik dâhilinde kâ’in Yenice-i Karacaabad nâhiyesinin makarr-ı hükûmeti olan Feşan kasabasının cesâmet ve kâbiliyetine mebnî Vilâyât-ı Belediye Kânûnu’na zeyl edilen mâdde-i kânûniye mûcebince oraya mahsûs dâ’ire-i belediye teşkîli hakkında.*

115 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

18

BOA. MV, 74/107 116 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

YENİCE NAHİYESİ HALKINA BORÇ OLARAK VERİLEN ZAHİRE BEDELİNİN TAHSİLİ Kastamonu’nun Yenice nahiyesi halkına önceki yıl borç olarak verilen beş bin kile zahirenin bu hasat mevsiminde alınması mümkün olmadığından, yarısının bu yıl kalan yarısının da gelecek yıl hasadından tahsil edilmesine hususunda Meclis-i Vükela kararı 23 Şevval 1310 [10 Mayıs 1893]

Meclis-i Vükelâ Müzâkerâtına Mahsûs Zabıt Varakasıdır

Zabıtnâme rakamı: --- Cild rakamı: ---

Târîh Meclisin küşâdı Hâzır bulunan zevât-ı fihâmın Arabî Rûmî esâmîsi Dakîka Sâ‘at

Fî 23 Şevvâl Fî 28 Nisan ------sene 310 sene 309

Müzâkere olunan mevâdda müte‘allık varakanın nev‘iyle hülâsa-i me’âli ve Bâb-ı Âlî Evrâk Oda- sı'nca olan numarası ve meclise havâlesi târîhi ve melfûfâtı kaç kıt‘a olduğu

Nev‘i Aded-i melfûfâtı Evrâk Odası numarası Târîh-i havâlesi

Arabî Rûmî ------

Hülâsa-i me’âli Kastamonu vilâyeti dâhilinde Yenice nâhiyesi muhtâcînine ta‘vîzan verilen beş bin İstanbul kilesi zahîrenin bu sene mevsim-i hasâdda tamâmen istihsâli kâbil olamayacağından ve nâhiye-i merkûme ahâlîsinin zikr olunan beş bin kile zahîre ile tehvîn-i ihtiyâcâtı gayr-i mümkin bulunduğu anlaşıldığından bahisle daha on bin kile zahîrenin i‘tâsıyla bunların bedelâtından nısfının bu sene ve nısf-ı di- ğerinin gelecek sene mevsim-i hasâdda istîfâsı ve Konya vilâyeti dâhilinde yer- leşdirilen Rumeli ve Ahısha muhâcirlerinden muhtâc-ı i‘âne olanlara üç bin beş yüz ve Sivas ve Yıldızeli kazâları ahâlîsinden tohumluk zahîresi bulunmayanlara tevzî‘ olunmak üzre dahi on yedi bin beş yüz keyl-i İstanbulî zahîrenin ta‘vîzan verilmesi Kastamonu ve Konya ve Sivas vilâyetlerinden bildirildiği beyânıyla icrâ-yı îcâbâtı hakkında Dâhiliye Nezâreti'nden meb‘ûs üç kıt‘a tezkire okundu.

117 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karârı Tohumluk ve yemeklik zahîresi olmayan ahâlînin tehvîn-i ihtiyâcâtı içün mu‘âvenât-ı mümkinenin îfâsı lâzımeden ise de bu sûret hüdâ-nekerde âfât-ı semâviye ile felâket-zede olanlara münhasır olup yohsa ihtiyâcından bahisle isti‘âne eden her şahsa zahîre verilmesi Hazîne-i Celîle'ce gayr-i kâbil olmasıyla ba‘d-ezîn yemeklik ve tohumluk zahîreye ihtiyâc-ı sahîhî bulunanların ya mahalleri zirâ‘at bankası şu‘belerinden istikrâz veya mahallerince erbâb-ı hamiyet tarafından edilecek i‘âne ile def‘-i ihtiyâcları esbâbının istihsâline sarf-ı himmet olunmasının vilâyât ile müstakil mutasarrıflıklara ta‘mîmen iş‘ârının ve mezkûr Yenice nâhiyesi erbâb-ı ihtiyâcına mukaddemâ ta‘vîzan verilmiş olan beş bin kile zahîrenin esbâb-ı muharrereden dolayı bu sene mevsim-i hasâdında istirdâdı kâbil olamayacağı anlaşılmağla ber-mûceb-i iş‘âr zikr olunan zahîre nısf-ı bedelinin sene-i hâzıra mevsim-i hasâdında ve nısf-ı diğerinin dahi gelecek senenin mahsûl zamânında istîfâ kılınması münâsib olacağından ana göre Kastamonu Vilâyeti'ne teblîğ-i keyfiyet olunmasının Dâhiliye Nezâreti'ne havâlesi kararlaşdırıldı.

Hüseyin Tevfik, Galib, (…), Nüzhet, (…), Hüseyin, Rıza, Rıza, Mehmed Cemaleddin, Cevad

Zabıt müsevvidine Amedî mu‘âvinliğine Âmedciliğe mahsûs Müsteşârlığa mahsûs mahsûs imzâ mahalli mahsûs imzâ mahalli imzâ mahalli imzâ mahalli

Târîh Târîh Târîh Târîh

118 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Şeker Kanyonu - Yenice119 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

19

120 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. DH. TMİKS, 7/36

121 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’NUN AKTAŞ NAHİYESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NÜ MUSTAFA EFENDİ’NİN VEKALETEN YÜRÜTMESİ Safranbolu’nun Aktaş Nahiyesi Müdürü Nazif Ağa’nın ölümü üzerine yerine tayin edilen kaza idare meclisi azasından Mustafa Efendi’nin bu görevi vekaleten yürütmesi 13 Şubat 1312 [25 Şubat 1897]

Kastamonu Vilâyeti Mektûbî Kalemi Aded: 451

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne

Devletlü efendim hazretleri Zağferanbolu kazâsı dâhilinde kâ’in Aktaş Nâhiyesi Müdîri Nazif Ağa’nın füc’eten vefâtı vukû‘ bulup meclis-i idâre-i kazâ a‘zâ-yı sâbıkasından Mustafa Efendi’nin vekâleten gönderildiği kazâ-i mezkûr kâ’immakâmlığından iş‘âr olunmuş ve mezkûr müdîrliğin ma‘âş-ı muhassası dört yüz guruş olup Islâhât Lâyihası hükmünce nâhiye müdîrlerine iki yüz ellişer guruş ma‘âş tahsîsi mukarrer olduğu gibi vukû‘ bulan istîzâh üzerine cevâben şeref-vârid olan 1 Kânûn-ı evvel sene [1]312 târîhli telgrafnâme-i âlî-i âsafânelerinde dahi mevcûd nevâhî müdîr ve kâtibleri ma‘âşâtının îcâbâtı nevâhî teşkîlâtı icrâsından sonra bildirileceği cihetle nevâhî-i mevcûdenin ol vakte kadar hâliyle idâresi irâde buyurulmuş olmasına binâ’en mevcûd müdîrliklerden münhal vukû‘unda nevâhî teşkîlâtının hitâmına intizâren vekâletle idâresi veyâhûd şimdiden asâleten birisinin intihâb ve ta‘yîni şıklarından kangısının ihtiyârı münâsib olacağının ve şıkk-ı sânînin ihtiyârı hâlinde ma‘âşının tahsîs-i kadîmî veyâhûd teşkîl olunacak nâhiye müdîrlerine verilmesi mukarrer mikdâr üzerinden mi i‘tâsı lâzım geleceğinin istîzânına ibtidâr kılınmağın ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 18 Şa‘bân sene [1]314 ve fî 9 Kânûn-ı sânî sene [1]312 [22 Ocak 1897] Kastamonu Vâlîsi bende Tevfik 122 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Tesrî‘-i Mu‘âmelât Komisyonu’nun Telgraf Müsveddâtına Mahsûs Varakadır.

Târîh-i tebyîz: 13 Şubat sene [1]312 [25 Şubat 1897]

Kastamonu Vilâyet-i Aliyyesi’ne Tahrîrât

Yazıla Vârid olan 9 Kânûn-ı sânî sene [1]312 târîh ve 451 numarolu tahrîrât-ı aliyyelerine cevâbdır. Münhal kalan Aktaş nâhiyesinin iş‘âr-ı âlîleri vechile şimdilik vekâletle idâresi münâsib olacağından ol sûretle îcâbı icrâ ve bir tarafdan nevâhî teşkîlâtına müte‘allık mu‘âmelâtın sür‘at-i ikmâliyle iş‘ârına i‘tinâ buyurulması Tesrî‘-i Mu‘âmelât Komisyonu ifâdesiyle beyân olunur, ol bâbda.

Bende Şerif Muhtar Nazım Ali Ziver

123 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

20

BOA. Y. PRK. OMZ, 2/74 124 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

HAMİDİYE KAZASI YENİCE NAHİYESİ ORMANLARINDA RUHSATSIZ MEŞE AĞACI KESİMİNİN ENGELLENMESİ Hamidiye kazasının Yenice nahiyesi tarafında bulunan meşe ormanlarından birkaç gün içinde ruhsatsız olarak dokuz bin beş yüz seksen altı meşe ağacının kesildiğinin haber verilmesi üzerine ruhsatsız kesimlerin engellenmesi 8 Şevval 1318 [29 Ocak 1901]

Orman ve Ma‘âdin ve Zirâ‘at Nezâreti Mektûbî Kalemi Aded Serkurenâ-yı Hazret-i Şehriyârî Atûfetlü Hacı Ali Beyefendi Hazretlerine Atûfetlü efendim hazretleri Ereğli ma‘denine yigirmi sâ‘at ve daha ziyâde mesâfede kâ’in olup ma‘denlere bir gûne civâriyet ve münâsebeti ve şimdiye kadar sütun kat‘ı mesbûk olmayan Hamidiye kazâsında vâki‘ Yenice ciheti meşe ormanlarından birkaç gün içinde ruhsatsız olarak dokuz bin beş yüz seksen altı aded meşe direği kat‘ olunarak tahrîbât ve tecâvüzâta yine devâma başlandığı ve mezkûr ormanlar ma‘denlere mahsûs olduğundan bahisle kesilen direklerden orman resmi aranılmayarak imrâr etdirilmesi Ma‘den Nezâreti’nden taleb edilmekde olduğu Kastamonu Orman Sermüfettişliği’nden bu kerre alınan telgrafnâmelerde gösterilmiş ve mezkûr ormanların ma‘dene mahsûs bulunduğuna dâ’ir nezâret-i âcizîce bir gûne kayd ve ma‘lûmât olmadığı gibi ruhsatsız olarak birkaç gün içinde dokuz bin beş yüz seksen altı küsür direk kesilmiş olması da tahrîbât ve tecâvüzâtın derece-i ehemmiyetini isbâta delîl ve mu‘âmele-i vâkı‘a ise evvel ve âhir şeref-sudûr buyurulmuş olan emr ü fermân-ı hümâyûn-ı cenâb-ı Hilâfet-penâhîye külliyen muhâlif idüği müstağnî-i arz ve tafsîl bulunmuş olduğundan nizâmsız ve ruhsatsız kat‘iyyâtın serî‘an men‘iyle tahrîbât ve tecâvüzâtı tecvîz etmekde olduğu mu‘âmelât-ı câriye ile müsbet bulunan nezâret-i mûmâ-ileyhâ hakkında da mu‘âmele-i lâzıme îfâsı bu kerre de Bâb-ı Âlî ile Bahriye Nezâret-i Celîlesi’ne yazılmış ise de mu‘âmelât-ı câriyeye nazaran men‘-i tecâvüz edilmeyeceği melhûz bulunduğundan keyfiyetin arz-ı hâk-i pâ-yı âlî buyurulması bâbında emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 8 Şevvâl sene [1]318 ve fî 16 Kânûn-ı sânî sene [1]316 [29 Ocak 1901] Orman ve Ma‘âdin ve Zirâ‘at Nâzırı bende Selim 125 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

21

BOA. BEO, 1748/131030 126 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU HÜKÜMET KONAĞININ KİRA BEDELİ Safranbolu hükümet konağının tamir edilemeyecek derecede harap olmasından dolayı hükümet konağı olmak üzere kiralanan binanın aylık iki yüz otuz kuruş tutarındaki kira bedelinin Kastamonu Valiliği’nce karşılanması 2 Şaban 1319 [14 Kasım 1901]

Şûrâ-yı Devlet Mâliye Dâ’iresi Aded: 2055 Dâhiliye Nezâreti’nin Şûrâ-yı Devlet’e havâle buyurulan 16 Cumâde’l-âhire sene [1]319 târîhlü ve üç bin on yedi numarolu tezkiresi Mâliye Dâ’iresi’nde kırâ’et olundu. Me’âlinde; Zağferanbolu hükûmet konağının ta‘mîri kâbil olamayacak sûretde harâb olması cihetiyle hükûmet konağı ittihâz olunmak üzre istîcâr edilen hânenin şehrî iki yüz otuz guruş bedel-i îcârına vilâyet muvâzenesinde karşuluk bulunamadığı beyânıyla havâle-nâmesinin irsâli Kastamonu Vilâyeti’nden bildirildiğinden ve Dâhiliye muvâzenesinin merkez kısmında da karşuluk bulunamadığından bahisle zikr olunan hânenin târîh-i istîcârından i‘tibâren meblağ-ı mezbûrun büdceye ilâveten tesviyesi istîzân kılınmış ve meblağ-ı mezkûrun cüz’iyyet-i mikdârıyla beraber muvâzeneye zamâyim icrâsını îcâb edecek mâhiyetde görülememesine binâ’en bunun vilâyetin eyyâm-ı hâliye ma‘âşâtı mevkûfâtından tesviyesi husûsunun nezâret-i müşârun-ileyhâya havâlesi tezekkür olundu. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 2 Şa‘bân sene 1319 ve fî 31 Teşrîn-i evvel sene [1]317 [14 Kasım 1901] Şûrâ-yı Devlet

A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan Şerîf A‘zâdan A‘zâdan Muhsin bin Reşad Bey Tahsin Bin Lütfi Efendi Abdullah Paşa (…) (…) Mehmed bulunmadı Ali bulunmadı bulunmadı Mâliye A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan Dâ’iresi A‘zâdan Hüseyin A‘zâdan Mehmed Raif Efendi Niyazi Bey Re’îsi (…) Nazım Bey (…) Feyzi Bin bulunmadı bulunmadı Cemaleddin bulunmadı Ali A‘zâdan A‘zâdan Tahazâde A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan Ali Fethi Bey Mehmed İlyas Efendi (…) Mansur Nefi. bulunmadı Murad

127 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

22

BOA. DH. MKT, 1042/35 128 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’DA YAPILAN HÜKÜMET KONAĞININ AÇILIŞ TÖRENİ VE İNŞAATIN YAPIMINDA EMEKLERİ GÖRÜLENLERİN TALTİF EDİLMELERİ Safranbolu’da halkın katkılarıyla inşaatı üç senede tamamlanan hükümet konağının padişahın doğum yıldönümü gününde açılışının törenle yapıldığı; bu inşaatın yapımında büyük emek ve gayretleri görülen Kaza Naibi Rahmi, Müftü Rıfat, Evkaf Vekili Ragıp Bey, Kaza İdare Meclisi azaları Hacı Mehmet ve Mehmet Efendiler ile eski belediye başkanı Tevfik Bey’in uygun şekilde taltif edilmeleri 29 Şevval 1323 [27 Aralık 1905]

Zağferanbolu Kâ’immakâmlığı Tahrîrât Kalemi Aded: 203

Huzûr-ı Sâmî-i Cenâb-ı Vilâyet-penâhîye Ma‘rûz-ı bende-i kemîneleridir; Asr-ı mes‘ûd-ı hazret-i Hilâfet-penâhîyi tezyîn eden me’ser-i umrân-kârî-i cenâb-ı cihân-bânîden olarak Zağferanbolu’da üç sene evvel inşâsına mübâşeret olunan hükûmet konağının emr-i inşâ’âtı bi’l-ikmâl vilâdet-i bâhiru’l-mefharet-i hazret-i pâdişâhîye şeref-musâdif olan rûz-ı sa‘d en-rûzda teyemmünen resm-i küşâdının icrâ edildiği fî 2 Teşrîn-i evvel sene [1]321 târîhli telgrafnâme-i çâkerânemle makâm-ı mu‘allâ-yı âsafânelerine arz olunmuşidi. Resm-i küşâd esnâsında ahz etdirilen fotoğrafîlerden nüsah-ı lâzımesi de ahîran ihzâr edilmekle manzûr-ı hikmet- mevfûr-ı hazret-i veliyy-i ni‘amî buyurulmak üzre bunlardan kâfî mikdârı da bu posta ile takdîm kılındı. Dâ’ire-i cedîde-i hükûmet şân-ı âlîye hakîkaten lâyık bir bedî‘a-i ma‘rifet ve kazâ içün Südde-i Seniyye-i veliyy-i ni‘met-i bî-minnet-i a‘zamîye ithâfa cedîd bir numûne-i himmet olmasıyla ahd-i celîl-i vilâyet-penâhîlerine tesâdüfü nâm-ı ma‘âlî-ittisâm-ı dâverîlerini enzâr-ı ibtihâca ta‘lîk etdirilen levha-i menkûşun tazammun etdiği vechile buraca da mebde’-i târîh-i ma‘mûriyet add etdirecek bir hâtıra-i şükrân olacağı gibi yâverî-i tevfîkât-ı hidîvâneleriyle ikmâl-i ameliyyâta muvaffakiyet-i çâkerânemde kitâb-ı me’mûriyetimin dîbâcesini tebcîl ve sahâ’if-i 129 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

âtiyesini tezyîn eyleyecek fâtiha-i mefharetden bulunduğundan muvaffakiyet-i vâkı‘adan dolayı teşekkürât-ı fâhire-i müstemidd-ânemi hâk-i pâ-yı sâmî-i dâver-i a‘zamîlerine arz ve takdîm içün müsâra‘at-ı tehâlük-kârâne ibrâz eylemekle beraber dâ’ire-i hükûmetin inşâ’âtı üç sene devâm etmiş ve i‘ânât-ı fütüvvet-mendân ile yapılmasından nâşî i‘ânâtını istihsâl, inşâ’âtını netîce-i mükemmeliyete îsâl epeyce emeklere, gayretlere iftikâr etmiş olduğundan bu müddet zarfında me’mûrîn ve eşrâf-ı mahalliyeden pek çoklarının maddî, ma‘nevî himmetleri mesbûk kaldığı lede’t-tahkîk anlaşılarak ba‘zıları taraf-ı çâkerânemden takdîrât-ı münâsebe ile geçiştirilmiş ise de inşâ’ât-ı vâkı‘ada cidden ibrâz-ı ikdâm eden Nâ’ibü’ş-şer‘ Rahmi ve Müftî Rifat Efendi dâ‘îlerinin birer pâye-i mücerrede ile ve hükûmet konağı ameliyyâtında mesâ‘î-i kâmileleri masrûf, himmetleri el-yevm de ma‘tûf bulunan eşrâf-ı mahalliyeden ve sâniye sınıf-ı sânîsi ashâbından Evkâf Vekîli izzetlü Ragıb Bey ve Meclis-i İdâre a‘zâsından ve Dergâh-ı Âlî kapucıbaşılığı pâyelülerinden rif‘atlü Hacı Mehmed ve a‘zâdan diğer Mehmed Efendiler ve biraz evveline kadar îfâ eylediği beledî riyâsetinde inşâ’ât-ı vâkı‘anın hisâbâtını bi’z-zât tanzîm ve nezâretini der‘uhde eyleyen ve rütbe-i râbi‘ası bulunan re’îs-i sâbık fütüvvetlü Tevfik Bey bendelerinin de tensîb-i âlî-i vilâyet-penâhîlerine ta‘alluk edecek sûretde avâtıf-ı cezîle-i hazret-i Hilâfet-penâhî’den vâyedâr-ı minne ve mübâhât buyurulması husûsunun eltâf-ı inâyet-ittisâf-ı dâver-i a‘zamîlerine arz ve i‘lâsı îcâb-ı maslahatdan ve her gün meşhûd-ı ebsâr-ı ibtihâc olan ulüvv-i a‘tâf-ı cenâb-ı gîtî- sitânîye ve emsâlinin neyyir-i husûlüne hâdim vecîbe-i mahmedetden görüldüğü muhât-ı ilm-i âlî-i cenâb-ı vilâyet-penâhîleri buyuruldukda ve kâffe-i ahvâlde emr ü fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fî 16 Ramazânü’l-mübârek sene 1323 ve fî 31 Teşrîn-i evvel sene 1321 [14 Kasım 1905]

Zağferanbolu Kâ’immakâmı bende Mehmed Cemal

130 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Hükümet Konağı - Safranbolu131 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

23

132 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

133 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. DH. MUİ, 52-1/24 134 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BARTIN, ZONGULDAK VE HAMİDİYE KAZALARININ SAFRANBOLU’YA İLHAKIYLA BİR LİVA TEŞKİL EDİLMESİNE DAİR HARBİYE NEZARETİ’NDEN GÖRÜŞ İSTENMESİ Bartın, Zonguldak ve Hamidiye kazalarının ilhakıyla Safranbolu’da bir liva teşkil edilmesinin Kastamonu Umumi Meclisi’nce kararlaştırıldığı; bu kararın uygun olup olmayacağına dair Harbiye Nezareti’nden görüş istenmesi 18 Cumâde’lâhire 1325 [7 Temmuz 1909]

Dâhiliye Mektûbî Kalemi

Evrâk numarası: 1388-24/1345/20

Tesvîd târîhi: 22 Haziran sene [1]325 [5 Temmuz 1909]

Târîh-i tebyîzi: 18 Cumâde’l-âhire sene [1]327 [7 Temmuz 1909]

Kastamonu Vilâyet-i Aliyyesi’ne Zağferanbolu’nun taksîmât-ı mülkiye ve vaz‘iyet-i coğrafiyesi nokta-i nazarından vilâyetin bir kıt‘a-i mühimmesinin merkezinde bulunması hasebiyle livâya tahvîlinde menâfi‘-i azîme hâsıl olacağı beyânıyla iktizâsının îfâsı istid‘âsını hâvî ahâlî nâmına Müftî-i belde Mehmed Rifat vesâ’ire imzâlarıyla gelen telgrafnâme leffen savb-ı atûfîlerine irsâl kılınmışdır. Kazâ-yı mezkûrun livâya tahvîli içün vukû‘u tabî‘î olan masârıfa büdcede karşılık olmadığından taleb ve istid‘â-yı vâkı‘ın şimdilik tervîci kâbil olamayacağının îcâb edenlere tefhîmi husûsuna himmet.

135 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye Posta ve Telgraf Nezâreti Telgrafnâme Devlet muhâberât-ı telgrafiyeden dolayı hiç mes’ûliyet kabûl etmez Mahrec merkezi: Ereğli Sevk numarası: 156 İrsâl târîhi: 19 Haziran sene [1]325 [2 Temmuz 1909]

Huzûr-ı Sâmî-i Sadâret-penâhî’ye Zağferanbolu’muzun taksîmât-ı mülkiye ve vaz‘iyet-i coğrafiyesi nokta-i nazarından havza-i vilâyetin bir kıt‘a-i mühimmesinin merkez-i vasatiyesinde kâ’in olmasına mebnî o zamân nâhiye hâlinde bulunan Bartın ve Amasra ve Hamidiye vesâ’ir havâlînin ilhâkıyla Viranşehir ve nâm-ı diğeri Taraklıborlu nâmı altında livâ merkezi iken tekâmül ve te‘âlî-i memleketin menâfi‘-i zâtiye ve ihtirâsât-ı nefsâniyeye fedâ edilmek i‘tiyâd-ı sakîme-i müteğallibânesinin te’sîr-i nüfûzuyla teşkîlât-ı ahîrede kazâlığa tenzîl edilmiş ise de kazâmız fî yevminâ hâzâ livâlık umrânının zâyi‘ etmemiş olduğundan müstahıkk-ı kadîmî bulunan livâlığının i‘âde buyurulması zımnında fî 18 Nisan sene [1]325 târîhinde makâm-ı sâmîlerine bâ-telgraf mürâca‘at olunduğu gibi ma‘rûzâtımızın tatbîk-i fenniyesini irâ’e eder harita-i mürtesimesi merbût olduğu hâlde ahâlî-i umûmiye tarafından mahzâ tahtîm ve takdîm kılınan o lâyiha-i âcizânemiz meclis-i umûmî-i vilâyetce tezekkür ve tedkîk edilerek ba‘zı kazâlarında vukû‘ bulan aynı mutâlebâtı hâvî nevâhîye tercîhan lâyihamız müfâdı meclis-i müşârun-ileyhin tensîb ve tasdîkine iktirânen makâm-ı dâver-i efhamîlerine arz ve inhâ olunmasından ma‘rûzât-ı mütekaddimeyi te’kîd ve tekrârla muhîtimizin ehemmiyet-i mevki‘iye ve siyâsiyesinden ber-vech-i âtî arza müsâra‘at olunur: Zağferanbolu’muzun etrâf kazâların turuk-ı muvâsalasıyla sevkü’l-ceyşin teshîl ve te’mîne hâdim sarîha-i fenniyesi derkârına mebnî dört redîf taburunun alay merkezi ve Bartın ile o civâr sevâhil ve be-tahsîs i‘mârı bu kerre Nâfi‘a Nezâret-i Celîlesi’nin icrâ’ât projesine bi’l-idhâl keşfiyyât-ı evveliyesinin icrâsına me’mûr-ı mahsûs ta‘yîn buyurulan Amasra Limanı’nın her cihetden iktisâb-ı şeref ve umrâniyetinin mâ-bihi’l- husûlü olup bu derece-i müterakkiyede vüs‘at-i ticâriye ve zirâ‘iye ve sınâ‘iyesine inzimâm eden kereste mu‘âmelâtına gelince cenâb-ı fâtır-ı hakîkînin bu havâlîye bahşâyiş-i Samadâniyesi’nden şöhret-gîr-i âfâk olan vilâyetimiz ormanlarının en mühim kısmı kazâmız dâhilinde bulunmağla bu mu‘âmelenin kesb-i intizâmında

136 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

mazhar-ı terakkiyât olacağı senevî on bin liraya karîb vâridât-ı hâzırasıyla sâbitdir. Kazânın nüfûs-ı umûmiyesi altmış beş bin, vâridât-ı umûmiye-i senevîsi üç buçuk milyon guruşu mütecâviz ve tekâmül ve terakkî temâyülâtına isti‘dâd-ı medeniye-i kâmilesi âşikâr ve kasaba ile kasaba mahallâtından ma‘dûd bir karyede sekiz yüzü mütecâviz hâneyi işgâl eden Rum unsuruyla üç bin hâneli beldemizin vâsi‘ bir mikyâsda vaz‘iyet-i asliyesi hasebiyle ehemmiyet-i mevki‘iyesi derkâr idüğinden hakk-ı lâhıkı Bolu’nun livâ merkezine inkılâb ederse hem vâridât-ı devlet iz‘âf-ı muzâ‘af hâlini iktisâb ve hem de iltihâk edecek kazâlarla anâsır-ı muhtelifeden mürekkeb üç dört yüz bin ahâlî mazhar-ı refâh ve sa‘âdet olmağla beraber terakkiyât-ı memleket ta‘âliyâtı vesâ’ilini istishâb eyleyecekdir ki bunun fâ’ide ve muhassenât-ı adîde-i ledüniyyesi öteden berü hasâkat-kârânesiyle mahâfil-i âliyede hâ’iz-i fuhûl-i zât-ı sâmî-i nezâret-penâhîlerine karşu müstağnî-i arz ve îzah bulunmuş olduğundan icrâ’ât-ı sâmiye-i terakkî-cûyânelerinden kazâmızla iltihâk edecek kazâlar ahâlîsinin de nasîbe-dâr olması husûsuna müsâ‘ade-i hidîv-i efhamîleri müsterhamdir fermân.

Zağferanbolu ahâlî-i Vekîl-i Ticâret Odası Belediye Re’îsi umûmiyesi Ma‘ârif Re’îsi Metrepolid Papa Re’îsi Mustafa Tevfik nâmına Müftî-i Ata Yermanos Şevket belde Mehmed Rifat

137 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

24

BOA. DH. MB. HPS, 27/51 138 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BAYINDIR VE OVACIK NAHİYELERİ HÜKÜMET KONAKLARININ KİRA BEDELLERİ Çerkeş kazasına bağlı Bayındır ve Ovacık nahiyelerinde hükümet konağı olarak kiralanan binaların kira bedellerinin tutarı olan üç yüz doksan kuruşun bütçeden karşılanması 16 Şubat 1328 [1 Mart 1913]

Kastamonu Vilâyeti Tahrîrât Müdîriyeti Aded: 550 Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne Hülâsa: Bayındır ve Ovacık nâhiyeleri hükûmet konakları bedel-i îcârı hakkında

Devletlü efendim hazretleri Çerkeş kazâsına merbût Bayındır nâhiyesi hükûmet dâ’iresinin geçende kazâ’en muhterik olmasından nâşî me’mûrîn-i mahalliyenin şurada burada icrâ- yı vazîfe eylemeleri dolayısıyla ahâlînin dûçâr olduğu müşkilât nazar-ı i‘tibâra alınarak mahall-i mezkûrda i‘âne-i mahalliye ile evvelbahârda bir hükûmet konağı yapdırılmak üzre taht-ı ta‘ahhüde aldırılmış ve ol vakte kadar 1 Teşrîn-i sânî sene [1]328 târîhinden i‘tibâren şehrî otuz beş guruşla istîcâr edilen bir bâb hâne hükûmet konağı ittihâz edilmiş olduğu gibi kazâ-i mezkûre merbût Ovacık nâhiyesinin merkezi olan Cingiller karyesinde yine evvelbahârda i‘âne-i mahalliye ile bir bâb hükûmet konağı inşâ etdirilmek üzre karye-i âharda harâb bir odada ikâmet ve icrâ- yı hükûmet etmekde olan me’mûrînin mezkûr Cingiller karyesine 1 Teşrîn-i evvel sene [1]328 târîhinden i‘tibâren şehrî elli guruşla üç odalı bir hâne istîcâr edilerek nakl edilmek sûretiyle vazîfelerini suhûletle îfâ etmeleri husûsu te’mîn edilmiş olup istîcâr ve hükûmet konağı ittihâz olunmuş olan mezkûr iki binânın ancak mezkûr hükûmet konaklarının ol vechile inşâsına değin sene-i hâliyeye â’id cem‘an üç yüz doksan guruş bedel-i îcârının muvakkaten mu‘âmele-i tahsîsiyesinin icrâsıyla bir kıt‘a havâlenâmesinin celbi lüzûmu Kengırı Mutasarrıflığı’ndan bildirilmiş olmağla îfâ-yı îcâbı muhâsebe-i vilâyet ifâdesiyle ma‘rûzdur. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 1 Rebî‘u’l-evvel sene [1]331 ve fî 26 Kânûn-ı sânî sene [1]328 [8 Şubat 1913] Kastamonu Vâlîsi Mehmed Galib bin Said 139 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kastamonu Vilâyeti’nin işbu tahrîrâtında beyân olunduğu üzre Bayındır nâhiyesi hükûmet konağı içün şehrî otuz beş guruşdan târîh-i îcârı olan 1 Teşrîn-i sânî sene [1]328 târîhinden i‘tibâren sene nihâyetine kadar yüz seksen ve Ovacık nâhiyesi hükûmet konağı içün de şehrî elli guruşdan 1 Teşrîn-i evvel sene [1]328 târîhinden i‘tibâren Şubat nihâyetine kadar iki yüz elli guruşun sene-i hâliye muvâzenesinin dördüncü faslının birinci hükûmet konakları mâddesinden bi’t-tahsîs havâlenâmesinin tanzîmiyle mahalline gönderilmek üzre idâre-i âcizîye tevdî‘i husûsunun Muhâsebe Müdîriyeti’ne emr ve havâle buyurulması bâbında emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir.

Fî 7 Şubat sene [1]328 [20 Şubat 1913]

Dâhiliye Nezâreti Mebânî-i Emîriye ve Hapishâneler İdâresi

Mûcebince fî 7 minh.

1744/32 numaro ve 16 Şubat sene [1]328 [1 Mart 1913] târîhli havâle-nâmesi yazıldı. Celaleddin

Kayd edilmişdir.

140 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Ovacık141 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

25

BOA. DH. İD, 97-2/38

142 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

OVACIK’A BAĞLI KİLİSE ADLI KÖYÜN ADININ HATİPOĞLU OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ Çankırı’nın Ovacık nahiyesine bağlı Kilise adlı köyün adının Hatipoğlu şeklinde değiştirilmesi talebi. 3 Cemaziyelahir 1332 [29 Nisan 1914]

Kastamonu Vilâyeti Mektûbî Kalemi Aded: 163

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne

Devletlü efendim hazretleri Kengırı sancağına mülhak Ovacık nâhiyesinin Kilise karyesinde bir gûnâ âsâr-ı atîka ve kilise gibi mebânî bulunmaması ve ahâlîsi ise sırf İslâm unsuruna mensûb olması cihetiyle Kilise nâmının Hatîboğlu karyesi unvânına tahvîli Kengırı Mutasarrıflığı’nın 3 Nisan sene [1]330 târîh ve yüz on sekiz numarolu tahrîrâtında izbâr olunmuş ve lede’l-havâle keyfiyyet meclis-i umûmî-i vilâyetce de tensîb edilmiş olmağla iktizâsının îfâ ve inbâ buyurulması bâbında emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 3 Cumâde’l-uhrâ sene [1]332 ve fî 16 Nisan sene [1]330 [29 Nisan 1914] Kastamonu Vâlîsi Mehmed Reşid

143 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

26

BOA. DH. İ.UM, 45-1/54 144 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

OVACIK NAHİYESİ MERKEZİNİN CİNGİLLER KÖYÜNDEN ALINARAK PELİTÇİK KÖYÜNE NAKLEDİLMESİ VE ŞEHABEDDİN ADIYLA ANILMASI Çerkeş kazasına bağlı Ovacık nahiyesinin merkezi olan Cingiller köyünün, kış aylarında derelerdeki suların yükselmesiyle birlikte çevreyle irtibatının kesilmesi sebebiyle, nahiye merkezinin Pelitçik köyüne nakli ile yeni nahiye merkezine Şehabeddin adının konması 15 Receb 1333 [29 Mayıs 1915]

Kastamonu Vilâyeti Mektûbî Kalemi Aded: 1635/111 Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne

Hülâsa: Ovacık nâhiyesi merkezinin Pelidcik karyesine nakliyle Şehabeddin nâmıyla tevsîmi hakkında

Devletlü efendim hazretleri Çerkeş kazâsına tâbi‘ Ovacık nâhiyesinin merkezi olan Cingiller karyesinin eyyâm-ı şitâda ve suların tuğyânı zamânında her tarafla münâsebâtı munkatı‘ olarak mu‘âmelât-ı iktisâdiye ve ticâriyesi sektedâr ve bu yüzden ahâlî-i mahalliye zarar ve müşkilâta dûçâr olmakda bulunduğundan bahisle nâhiye merkezinin Zağferanbolu ve Çerkeş tarîki güzergâhında vâki‘ ve ez-her-cihet nâhiye merkezi ittihâzına sâlih olmakla beraber hâlen ve istikbâlen terakkî ve umrâna müsta‘idd olan Pelidcik karyesine nakliyle mezkûr nâhiyenin Şehabeddin nâmıyla tevsîmi kazâ-i mezkûr meclis-i idâresinin Kengırı Meclis-i İdâresi’nden musaddakan mevrûd mazbatasında izbâr olunmuş ve iş‘âr-ı mahallî encümen-i vilâyetce de bi’t-tensîb ol vechile iktizâsının îfâsı mahalline teblîğ edilmiş olmağla icrâ-yı îcâbı ma‘rûzdur ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 11 Cemâziye’l-âhir sene [1]333 ve fî 13 Nisan sene [1]331 [26 Nisan 1915] Kastamonu Vâlîsi bende Mehmed Reşid 145 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

27

BOA. DH. UMVM, 86/42 146 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

İLKBAHARDA YAZLIKLARINA TAŞINAN SAFRANBOLU AHALİSİNİN BURADA BİR BELEDİYE TEŞKİL EDİLMESİ HAKKINDAKİ TALEPLERİNİN KABUL EDİLMEMESİ İlkbahar’ın gelişiyle birlikte kasabanın dışında bulunan yazlıklarına taşınarak buradaki bağlarıyla uğraşan ve kış aylarında tekrar kasabaya dönen Safranbolu ahalisinin; yazlıkların korunması, temizliği ve su ihtiyacının giderilmesi için burada bir belediye teşkili hakkındaki taleplerin de kabul edilmemesi 18 Kanunusani 1332 [31 Ocak 1917]

Kastamonu Vilâyeti Mektûbî Kalemi Aded: 790

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne

Devletlü efendim hazretleri Zağferanbolu kasabası ahâlîsi İlkbahâr’ın hulûlünü müte‘âkib kasabadan bir çâryek ve yarım sâ‘at mesâfede bulunan sayfiyelerine nakl ve kışın dahi kasabaya avdet etmekde oldukları cihetle kışın muhâfazasız kalan bu sayfiyelerin bağ ve bağçeleri hayvânâtın ta‘arruzundan muhâfaza olunmak ve yazın dahi bunlara bir nisbet-i mütesâviyede su tevzî‘ ve isâlesini te’mîn etmek ve tanzîfat ve i‘mârâtına bakmak üzre mezkûr sayfiyelerde bir belediye teşkîline meclis-i umûmî-i vilâyet Zağferanbolu a‘zâları tarafından lüzûm gösterilmesi üzerine mezkûr sayfiyelerin kasabadan ma‘dûd olup olmadığının ve kasabadan ma‘dûd olmadığı takdîrde bin kadar hâneyi muhtevî olan bağlarda ayrıca bir dâ’ire-i belediye teşkîliyle belediye kavânîn ve nizâmâtının tatbîkine müsâ‘ade buyurulmasının nezâret-i celîlelerinden temennîsi meclis-i mezkûrca karârgîr olmuş olmağla muktezâsının emr ve inbâsına müsâ‘ade buyurulması ma‘rûzdur. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü’l- emrindir. Fî 24 Rebî‘u’l-evvel sene [1]335 ve fî 5 Kânûn-ı sânî sene [1]332 [18 Ocak 1917] Kastamonu Vâlîsi Atıf 147 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

28

BOA. DH. İ.UM, 19-3/1-76 148 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

EŞKIYALIK YAPAN GARİPOĞLU MEHMET İLE EĞRİ AHMET VE ÜÇ ARKADAŞI HAKKINDA ARAŞTIRMA YAPILMASI Akviran köyünden Garipoğlu Mehmet ve Safranbolu kazasında Eğri Ahmet ile üç arkadaşı, köylerde halka işkence ederek zorla fidye toplamaları ve kanunsuz hareketleri nedeniyle ihbar edildiklerinden durumunaraştırılması 1 Kanunısani sene 1335 [1 Ocak 1919]

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne

Ma‘rûz-ı çâkerânemdir; Memleketimiz bulunan Zağferanbolu kazâsının üç senedir çekmiş ve çekmekde olduğu felâketi arz ve tasdî‘a cür’et eylerim. Kazâmızda birçok askerî firârîlerinin ba‘zı ufak şekâvetlerinden sarf-ı nazar öteden berü türemiş Eğri Ahmed nâmıyla ma‘rûf bir çete el-yevm hâl-i şekâvet ve fa‘âliyetde olup hükûmet bunları el-ân tenkîle muvaffak olamadığının esbâbı ise jandarma kumandanlığında bulunan çavuş rütbesinde bir çocukdur bu da ahâlîye azamet-fürûşlukdan başka hiçbir şeye vukûfu olmadığı müsellemü’l-enâmdır. Şakî Eğri Ahmed çetesi dört kişiden ibâret olup re’îs Eğri Ahmed Çerkeş kazâsının Ovacık nâhiyesinden diğeri Receb nâhiye-i mezkûre ahâlîsindendir, üçüncüsü Çorumlu Kürd nâmıyla ma‘rûfdur, dördüncüsü de Tahir nâmında bir şakîdir. Bu dört nefer şakî bundan üç sene evvel Ankara Mevkûfhânesi’nden her nasılsa firâra muvaffak olarak Akviren karyesinden Garib Ağa oğlu Mehmed Ağa’nın hânesinde ilticâ ederler. Şakîlerden Receb nâm seferberlikden evvel dört sene kadar merkûm Mehmed Ağa’nın nezdinde hizmetkârlıkda bulunduğundan ma‘a’l-memnûniye şakî-i merkûmûnu hânesinde ihtifâ eder. Bu hunhârlara ihtifâ-gâhlarında îş [ü] işret etmekdeler iken sâ’ika-i sekrle hânenin muhterik olmasına ve bundan sirâyet eden diğer üç hânenin de yanmasına sebebiyet vermişler harîkin itfâsı içün âhar karyeden ahâlînin bi’z-zât şakîlerin Mehmed Ağa’nın hânesinde muhtefî olduklarını aynen müşâhede etmişlerdir. Muhterik hâne sâhibleri hükûmete Mehmed Ağa hakkında şikâyetde bulunmuşlar karyede edilen tahkîkât ba‘dehû aks-i sûretde mazbata tanzîm edilerek Zağferanbolu Mahkemesi’nde maznûn Mehmed Ağa berât karârına binâ’en müdde‘îler Ankara’ya

149 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

istînâf-ı da‘vâ ederek orada dahi müştekî-i merkûmânın iddi‘âları akîm kalmışdır. Başluca esbâb da şakî-i merkûmânı el-hâletü hâzihi himâye ve mu‘âvenet eden Zağferanbolu Meclis-i İdâre a‘zâsından Hacı Hüsnü Efendi’dir. Binâ’en-aleyh şakî-i merkûmûn Kadıköy karyesinden Molla oğlu Hüseyin Efendi’ye Davudobası’ndan Hacı Abdullah, Pelidviran karyesinden Mustafa Usta ve Mehmed Ağalardan fidye-i necât olmak üzre her birbirlerinden müte‘addid def‘alar iki yüz, üç yüz altun aldıkları cümlenin ma‘lûmudur. Bu def‘a da Sırçalı karyesinden Hacı Mustafa Ağa’nın bârgîrini gündüz alarak Akviran karyesine avdet ederler, karye-i mezkûre ahâlîsinden Hâfız Mustafa Efendi’den dört yüz lira fidye-i necât talebinde bulunurlar, darb ve işkence etdikleri esnâda sâlifü’l-arz yataklık eden Garib Ağa oğlu Mehmed’in kefâletiyle tahlîs olunur ise yine karyeden İhsan ve diğer Mehmed Efendi haklarında dahi aynı mu‘âmele cereyân eder yine karye-i mezkûrede Makineci Hâfız Mustafa Efendi’ye sıra gelir. Mûmâ-ileyhi fidye-i necât içün darb ve işkence edildikde üç gün sonra vefâtına sebebiyet vermişlerdir. Ba‘dehû şakî-i merkûmûn Garib oğlu Mehmed’le beraber karyeden çıkarlar ba‘de’l-müşâvere tekrâr karyeye gelüp Emin Ağa’nın hânesine duhûl ederler, hânede mevcûd zî-kıymet eşyâ [ve] nukûd-ı mevcûdeyi alup giderler iken Emin Ağa’nın kız çocuğu altun sâ‘atinin alınmasından dolayı feryâd eder. Her nasılsa Garib oğlu Mehmed merhamete gelerek çocuğun sâ‘atini şakîlerden istirdâd ederek mezbûreye verir. Şakî-i merkûmûnun merkezde birincisi kendülerine mu‘âvenet eden meclis-i idâre a‘zâsı Hacı Hüsnü Efendi olup Hacılarobası’nda mutasarrıf olduğu değirmende ikâmet etmekdedirler ve bu da cümlece ma‘lûm ve müberhendir. İkincisi Garib oğlu Mehmed’in köprü başındaki hânı da şakî-i merkûmûnun melce’lerine tahsîs edilmişdir ve daha ba‘zı karyelerde daha yataklık eden eşhâs-ı esâfil var ise de bizce isimleri mechûl bulunduğundan gerek himâye ve yataklık eden ve gerek şakî-i merkûmûnun zulmünden bî-çâre ve bî- vâye ahâlî korkularından şakk-ı şefe etmeğe cesâretleri olmayup şakî-i merkûmûnun tenkîliyle kendülerine yataklık eden mütecâsirlerin de tebeyyün edecek hâle göre mücâzât olunmaları içün lâzım gelenlere emir-nâme-i nezâret-penâhîlerinin şeref- sudûr buyurulmasını kemâl-i sûzişle arz ve istirhâm eylerim. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 28 Kânûn-ı evvel sene [1]334 [28 Aralık 1918] Muhbir-i sâdık bendeleri

150 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Cinci Hanı - Safranbolu151 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

152 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

153 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

29

BOA. E. lV. MEHMED, 6992 154 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

AKTAŞ, ŞEHABEDDİN, KIZILBEL VE ULAKDERESİ KAZALARININ ZAHİRE SÜRSAT BEDELİ 1659 yılı Aktaş, Şehabeddin, Kızılbel ve Ulakderesi kazalarının zahire sürsat bedelinin Mübaşir Bekir Ağa’ya tahvil edilmesi 30 Zilkade 1069 [19 Ağustos 1659]

Hîn Fî selh-i Za. sene 1069 An tahvîl

An akçe-i bahâ-i zahîre-i bedel-i sürsat kazâ-i mezkûrîn der-livâ-i Bolu el- vâki‘ fî sene 1069 an yed-i Bekir Ağa el-Mübâşir

157250 akçe

An kazâ-i Aktaş ma‘a An kazâ-i Ulakderesi An kazâ-i Şehabeddin An kazâ-i Kızılbel ma‘den ma‘a ma‘âdinciyân 41150 akçe 42300 akçe 24500 akçe 49300 akçe

155 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

30

BOA. C. EV, 9183 156 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR’İN KAPICILAR KÖYÜNDEKİ ZAVİYENİN ZAVİYEDARLARININ AKŞEMSETTİN EVLADINDAN OLMALARI NEDENİYLE VERGİ MUAFİYETLERİ Viranşehir’in Kapıcılar köyünde bulunan zaviyenin zaviyedarları, Fatih Sultan Mehmet Han’ın hocası Şeyh Akşemsettin oğlu Şeyh Ömer evladından olmaları ve temessükleri gereğince her türlü vergiden muafiyetleri sebebiyle vergi konusunda kendilerine kanuna aykırı muamelelerde bulunulmaması. 8 Safer 1184 [3 Haziran 1770]

Kânûn üzre amel [oluna deyü] buyuruldu. Fî 8 S. sene [1]184 [3 Haziran 1770] Devletlü, inâyetlü, merhametlü, sultânım hazretleri sağ olsun; Arzuhâl-i kullarıdır ki merhûm ve mağfûrun-leh Ebu’l-feth Sultân Mehmed Hân aleyhi’r-rahmeti ve’l-gufrân hazretlerinin şeyhi kutbü’l-ârifîn zahru’l-vâsılîn Şeyh Akşemseddin hazretlerinin oğlu müteveffâ Şeyh Ömer evlâdlarından olup selâtîn-i mâziyye temlîki mûcebince Viranşehir kazâsına tâbi‘ nâm-ı diğer Kapucılar karyesinde vâki‘ vakf eylediği zâviyesinde ber-vech-i iştirâk meşrûtiyyet üzre zâviyedârları olup karye-i mezbûre toprağında bi’l-fi‘l zabt u tasarrufumuzda hâne-i avârıza bağlu tekâlîf alınmak îcâb eder kadîmî re‘âyâ emlâk ve arâzîmiz olmayup tekâlîf talebiyle ta‘addî ve rencîde olunmak îcâb etmez iken kazâ-i mezbûr ahâlîleri zuhûr vâki‘ olan avârız ve imdâd-ı seferiyye ve hazariyye ve katır ve deve vesâ’ir evâmir-i şerîfe ile vâride olan tekâlîfden sizler dahi bizimle ma‘an hisse veriniz deyü üzerlerimize musallat ve mübâşir gönderüp ve ta‘yîn eyledikleri levendât müft ü meccânen yem ve yiyecek ve diş kirâsı mutâlebesiyle hilâf-ı kânûn ta‘addî ve rencîdeden hâlî olmayup perâkende ve perîşân olmalarımıza sebeb olacakları muhakkak olup merâhim-i aliyyelerinden mercûdur ki mezbûrların hilâf-ı kânûn ol vechile olan müdâhale ve ta‘addîleri men‘ u def‘ olunmak bâbında emr [ü] fermân devletlü sultânım hazretlerinindir.

Bendegân Bendegân Bendegân Mustafa Seyyid eş-Şeyh Şeyh Osman İbrahim Halîfe ve el-Hâc Ömer Sofu Mehmed ve es-Seyyid Mahmud Ahmed ve Derviş Hüseyin Abdurrahman

157 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

31

BOA. C.ZB, 3478 158 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU KAZASINDA EŞKIYALIK YAPAN KAZDAĞLIOĞLU KARA MEHMET’İN YAKALANARAK İSTANBUL’A GÖNDERİLMESİ Safranbolu kazasında birkaç yıldır eşkıyalık yapan Kazdağlıoğlu Kara Mehmet’in ölü veya diri yakalanarak İstanbul’a gönderilmesi için Bolu Voyvodası Hacı Ahmet’in görevlendirilmesi 30 Receb 1193 [13 Ağustos 1779]

Buyuruldu Kayd olunmuşdur. Bolu sancağında vâki‘ kazâların kuzât ve nüvvâbı ve serdârân ve kethüdâ yerleri ve zâbitân ve a‘yân ve iş erlerine hüküm; Zağferanborlu kasabasında birkaç seneden berü ref‘-i alem-i şekâvet ve civâr kazâlara tasallut ve katl-i nüfûs ve gasb-ı emvâl ve hetk-i a‘râza cesâret eden Kazdağlıoğlu Kara Mehmed nâm şakînin izâle ve i‘dâmına cezmen ve kat‘an irâde-i hüsrevânem ta‘alluk etmekle Dergâh-ı Mu‘allâm kapucıbaşılarından hâlâ Bolu hâssı voyvodası el-Hâc Ahmed dâme mecduhûya hitâben sâdır olan emr-i münîfimde tafsîl-i keyfiyyet musarrah ve mastûr olmağla mefhûmu cümleye ma‘lûm olur âsî-i mezbûr Zağferanborlu Kal‘ası’na tahassun edüp beher hâl cümlenin mu‘âvenet ve ittifâkına muhtâc olduğu vâridînin ihbârlarından mesmû‘-ı dâverânem olmakdan nâşî siz ki mevlânâ ve serdârân ve kethüdâ yerleri ve zâbitân ve a‘yân ve iş erleri mûmâ-ileyhimsiz kazâlarınızda bulunan sunûf-ı askeriyye ve il erlerini ma‘iyyetinize isticlâb ve voyvoda-i mûmâ-ileyhin emr ve re’yine tebe‘iyyet ve istedüği mahalde yanına ictimâ‘ ve bi’l-ittifâk Zağferanborlu Kal‘ası’na teveccüh ve azîmet ve hâ’in-i mezbûrun etrâf ve cevânibini sedd ü bend ve bi-eyyi vechin- kân hayyen ve meyyiten ahz ve cezâsını tertîb ve ser-i maktû‘unu Dersa‘âdetim’e ib‘âsa şitâb ve müsâra‘at eylemeniz bâbında me’mûriyetinizi hâvî işbu emr-i şerîfim ısdâr ve ile irsâl olunmuşdur bu misillü esâfil ve erâzilin ferce bulmaları mücerred serdârân ve a‘yân ve memleket ihtiyârlarının te’dîb-i eşrârda adem-i ittihâdlarından neş’et eylediğinde kat‘â iştibâh olmadığına binâ’en bu def‘a dahi voyvodanız ile müttefikan hâ’in-i mezbûru ele getürmeyüp tedmîr ve istîsâlinde taksîr ve rehâvet eylediğiniz sûretde beher hâl vüzerâ-yı izâmımdan kavî ve muktedir bir vezîr asker-i küllî ile ta‘yîn ve şakî-i mezbûr izâle ve tedmîr olacağından mâ‘adâ encâmı sizin hakkınızda dahi mûcib-i vehâmet olacağı ma‘lûmunuz oldukda gözünüzü açup ve aklınızı başınıza devşirüp ber-vech-i muharrer size voyvoda tarafından kâğıd vardığı sâ‘at kazâlarınızın sunûf-ı askeriyye ve ricâl-i harb ü darbını isticlâb ve dilediği mahalde ictimâ‘ ve bi’l-ittifâk bâgî-i merkûmun üzerine varup tertîb-i cezâsına ve ser-i maktû‘unu Der‘aliyyem’e tesyîre nisâr-ı vüs‘ u kudret ve kusûr ve tekâsülden hazer ve mübâ‘adet eylemeniz bâbında. Fî evâhir-i B. sene [1]193 [13 Ağustos 1779] 159 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

160 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kazdağlı Camii - Safranbolu161 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

32

BOA. C. NF, 760 162 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

TARAKLIBORLU KAZASININ KONARI KÖYÜ BİTİŞİĞİNDEKİ BÜYÜK NEHİR ÜZERİNDE BULUNAN KÖPRÜLERİN TAMİR VE BAKIMI Taraklıborlu kazasının Konarı köyü bitişiğindeki büyük nehir üzerinde bulunan üç köprünün tamir ve bakımları için görevlendirilen köy ahalisinin fakir durumda olmaları ve bu görevi yürütmekte zorlanmaları sebebiyle yardım talepleri 18 Şevval 1210 [26 Nisan 1796]

İzzetlü defterdâr efendi zikr olunan cisrler mahall-i lüzûmda vâki‘ olduğu ma‘lûmumuz olan hâlâtdan olmağla bu def‘a rabtı istid‘â olunan üç aded nüzülhânesinin senevîsi ne mikdâr eder hisâb etdirdüp ana göre iktizâ- yı nizâmına bakılmak içün keyfiyyeti tekrâr bâ-takrîr ifâde eyleyesin deyü buyuruldu. Fî 17 L. sene [1]210 [25 Nisan 1796]

Medîne-i Taraklıborlu kazâsına tâbi‘ Konarı nâm karye ahâlîlerinin dîvân-ı âlîlerine takdîm eyledikleri bir kıt‘a mahzar ve arzuhâlleri mefhûmunda karye-i mezbûre ittisâlinde kâ’in Eflâni kazâsından cereyân eden nehr-i azîmin üzerinde ibâdullâhın mürûr u ubûr eylediği üç aded cisr-i kebîrin ta‘mîr ve termîmleriyçün vakfı olmadığından bu âna değin ta‘mîr ve termîmi iktizâ etdikçe karye-i mezbûre ahâlîleri ta‘mîr edegelüp ancak birkaç seneden berü karye-i mezbûre ahâlîleri za‘îfü’l-hâl olduklarından cüsûr-ı mezkûreyi ta‘mîre adîmü’l-iktidâr olduklarına mebnî mürûr u ubûr eden ibâdullâhın azîm zahmet çekdiklerini beyân birle karye-i mezbûrenin üzerlerinde mukayyed olan on bir aded avârız ve nüzülhânesinin üç adedi zikr olunan cisrlerin ta‘mîr ve termîmine rabt ile mukâbelesinde ahâlî-i karye-i merkûme cüsûr-ı mezkûreyi ta‘mîr ve termîm eylemek içün bir kıt‘a emr-i şerîf sudûrunu tahrîr ve istid‘â ederler. Derkenâra havâle olundukda Bolu sancağında vâki‘ Taraklıborlu kazâsının hâvî olduğu mahallât ve kasaba ve kurâsının iki yüz yigirmi bir aded avârız ve nüzülhânesiyle on yedi bin altı yüz seksen akçe bedel-i avârız-ı mütekâ‘idîn mâlı olduğu ve kazâ-i mezbûra tâbi‘ Konarı ma‘a mahalle-i Safi karyesinin on bir aded avârız ve nüzülhânesi olup asıl kazâsının icmâl-i hânesine dâhil idüği ve Kastamonu sancağında Kinolu kazâsına tâbi‘ Hamlay karyesinin iki buçuk aded avârızhânesi emsâli mûcebince karye-i mezbûre ahâlîlerinin müceddeden

163 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

binâ ve inşâ eyledikleri Akçay cisrini beher sene kendü mâllarıyla ta‘mîr ve termîm eylemeleri şartıyla mukayyed olan mârru’z-zikr iki buçuk hânesi üzerlerinden ref‘ ve mîrîye kesr ü noksân gelmemek üzre kazâ-i mezbûrun icmâl-i hânesine zam olunup sûret ve emr-i şerîf verilmiş olduğu emsâl olarak Mevkûfât’dan derkenâr olunmuşdur. Bu sûretde derûn-ı arzuhâlde muharrer cisrlerin mürûr u ubûr eden ibâdullâhın meşakkate dûçâr olmamalariyçün ta‘mîr ve termîmi muktezî olup karye-i mezbûre ahâlîlerinin köprücü ta‘yîni lâzım mıdır ve fi’l-hakîka lâzım geldiği hâlde tenzîli istid‘â olunan üç hânenin îcâb eden mâl-ı mîrîsine kesr gelmemek içün emsâli üzre kazâ-i mezbûra tâbi‘ sâ’ir mütehammil olan kurâya tarh ve tahmîl olunmağa ahâlî-i kazâ ve kurâ râzîler midir ve keyfiyyeti Der‘aliyye’ye arz ve inhâ olunmak üzre isti‘lâmı hâvî emr-i şerîf ısdârı muvâfık-ı irâde-i aliyyeleri buyurulur ise emr ü fermân devletlü sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir. Mevkûfât’dan hisâb oluna Ber-mûceb-i takrîr ve fermân-ı âlî hisâb şüde-fermûde bâ-fermân-ı şerîf

Avârız-nüzül 3 hâne

4050 akçe

36 guruş, 35 para

Hânehâ-i bedel-i Hânehâ-i avârız nüzül Fî beher hâne ma‘a Fî beher hâne ma‘a ma‘âş ve gayr ma‘âş ve gayr 3 hâne 3 hâne 690 akçe 660 akçe

2070 akçe 1980 akçe

Tenzîli istid‘â olunan üç hânenin mâl-ı senevîsi fermân buyurulduğu üzre hisâb olundukda ol mikdâr guruş eder fermân devletlü sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir. Fî 18 L. sene 1210 [26 Nisan 1796] Vâridât-ı mîriyyeye kesr gelmemek üzre kazâ-i mezbûrun asıl icmâl-i hânesine zam olunarak tanzîmi takrîr oluna.

164 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karabük

Karabük 165 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

33

166 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

167 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

168 BOA. ML. VRD-d. 972 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR SANCAĞI KAZALARININ VERGİ GELİRLERİ Viranşehir sancağının Safranbolu, Yörük, Kurukavak, Viranşehir, Kızılbel, Eflâni, Ova, Bartın, Amasra, Ulus, Keçinos, Zerzene, Çarşamba, Perşembe, Tefen, Yenice, Aktaş, Şehabeddin, Gölpazarı ve Ulak kazalarının vergi, öşür, gebran cizyesi, kıptiyan ve diğer vergilerden 1843 yılında elde edilen gelirlerin listeleri. 1 Şubat 1259 [13 Şubat 1844]

Sayfa: 2 Viranşehir Kâ’immakâmlığı Zağferanborlu Kazâsı Vergü-yi mah- Gebrân ciz- Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı sûsası yesi hâsılâtı Kazâ-i mezkûrun hâvî 376445,5 11670 guruş olduğu ma‘lûmü'l-esâmî Zikri câ’î rüsûmu vâridât bedelâtı guruş kurâ a‘şâr bedelâtı 71391 guruş Guruş Âdet-i ağnâm rüsûmu 5000 Bâc-ı bâzâr rüsûmu 3500 Tahmîshâne rüsûmu 5025 Kereste öşrü rüsûmu 2867 Kantar rüsûmu 2300 Damga-yı cülûd 9500 rüsûmu Zecriye rüsûmu 0550 28742 Yekûn: 100133 guruş

Ber-vech-i emânet idâre olunan vâridât hâsılâtı Guruş Resm-i keyl hâsılâtı vâcib an Mart ilâ Şubat sene [1]259 10900 Ferâğ-ı temessükâtı harcı vâcib-i mezbûr 00245 Mürûr tezâkiri harcı vâcib-i mezbûr 07599 Fürûht olunan posta bârgîri esmânı vâcib der-mâh-ı Mart sene [1]259 01073 Mezkûr bârgîrlerin eyer ve yelleme bahâsı vâcib-i mezbûr 00034 Karantina hâsılâtı vâcib der-mâh-ı Temmuz ve Eylül sene [1]259 00042 19893 Cem‘an yekûn: 508138,5 guruş 169 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Yörük Kazâsı

Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezbûrun hâvî Kazâ-i mezbûrun âdet-i ağnâm 46980,5 guruş olduğu ma‘lûmü'l-esâmî rüsûmu kurâ a‘şâr bedelâtı 15631,5 guruş 1657,5 guruş Yekûn: 17289 guruş Cem‘an yekûn: 64269,5 guruş

Kurukavak Kazâsı

Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezkûrun muhtevî olduğu ma‘lûmü'l-esâmî Kazâ-i mezbûrun âdet-i ağnâm 21694,5 guruş kurâ vesâ’ire a‘şâr be- rüsûmu delâtı 1400 guruş 710 guruş Yekûn: 2110 guruş Cem‘an yekûn: 23804,5 guruş

Viranşehir Kazâsı Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle kılınan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezbûrun hâvî olduğu ma‘lûmü'l-esâmî 194444,5 guruş Âti'l-beyân rüsûmu vâridât bedelâtı kurâ vesâ’ire a‘şâr bedelâtı 41420 guruş Guruş Âdet-i ağnâm rüsûmu 5900 Bâc-ı bâzâr rüsûmu 1000 Damga-yı cülûd 0300 rüsûmu 7200 Yekûn: 48620 guruş

Ber-vech-i emânet idâre olunan resm-i keyl hâsılâtı vâcib an Mart ilâ Şubat sene [1]259 810 guruş Cem‘an yekûn: 243874,5 guruş

170 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kızılbel Kazâsı

Kıbtiyân Vergü-yi mâl-ı mak- Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı mahsûsası tû‘u Kazâ-i mezkûrun hâvî 89766,5 olduğu ma‘lûmü'l- Kazâ-i mezkûrun âdet-i ağnâm 375 guruş guruş esâmî kurâ vesâ’ire rüsûmu a‘şâr bedelâtı 25000 guruş 4333 guruş Yekûn: 29333 guruş Cem‘an yekûn: 119474,5 guruş

Eflâni Kazâsı

Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezbûrun muhtevî olduğu 164711 guruş Âti'z-zikr rüsûmu vâridât bedelâtı ma‘lûmü'l-esâmî kurâ vesâ’ire a‘şâr bedelâtı 29649 guruş Guruş Âdet-i ağnâm 1182 rüsûmu Bâc-ı bâzâr rüsûmu 1250 2432 Yekûn: 32081 guruş

Ber-vech-i emânet idâre kılınan resm-i keyl hâsılâtı vâcib an Mayıs ilâ Şubat sene [12]59 435 guruş Cem‘an yekûn: 197227 guruş

Ova Kazâsı

Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezkûrun hâvî olduğu ma‘lûmü'l- Kazâ-i merkûmun âdet-i ağnâm 82840 guruş esâmî kurâ vesâ’ire rüsûmu a‘şâr bedelâtı 9150 guruş 857 guruş Yekûn: 10007 guruş Cem‘an yekûn: 92847 guruş 171 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Bartın Kazâsı

Vergü-yi mahsûsası Gebrân cizyesi hâsılâtı Kıbtiyân mâl-ı maktû‘u 642734,5 guruş 885 guruş 980 guruş

Maktû‘an ihâle kılınan öşrü ve rüsûmu vâridât Ber-vech-i emânet idâre olunan bedelâtı vâridât hâsılâtı Kazâ-i mezbûrun muhtevî olduğu ma‘lûmü'l-esâmî Zikri âtî rüsûmu vâridât bedelâtı Guruş kurâ vesâ’ire a‘şâr bedelâtı Duhân gümrüğü hâsılâtı vâcib der- 55000 guruş Guruş 177 mâh-ı Kânûn-ı sânî sene [12]59 Karantina hâsılâtı Âdet-i ağnâm 1030 vâcib an Mart ilâ 1588 rüsûmu Şubat sene [12]59 Tahmîshâne 1750 1765 rüsûmu Kantar rüsûmu 0750 Damga-yı cülûd 2500 rüsûmu Kereste öşrü 115250 rüsûmu 121270 Yekûn: 176270 guruş Cem‘an yekûn: 822633,5 guruş

172 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Amasra Kazâsı

Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezkûrun hâvî olduğu ma‘lûmü'l- 312047,5 guruş Âti'l-beyân rüsûmu vâridât bedelâtı esâmî kurâ vesâ’ire a‘şâr bedelâtı 47820 guruş Guruş Kereste öşrü rüsûmu 12000 Âdet-i ağnâm 256 rüsûmu 12256 Yekûn: 60076 guruş

Ber-vech-i emânet idâre kılınan vâridât hâsılâtı Guruş Duhân gümrüğü hâsılâtı vâcib an Haziran ilâ Şubat sene [12]59 110 Karantina hâsılâtı vâcib-i mezbûr 1101 1211 Cem‘an yekûn: 373334,5 guruş

Ulus Kazâsı

Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezbûrun hâvî olduğu ma‘lûmü'l- Kazâ-i mezkûrun âdet-i ağnâm 113475 guruş esâmî kurâ vesâ’ire rüsûmu bedeli a‘şâr bedelâtı 20048 guruş 1317 guruş Yekûn: 21365 guruş Cem‘an yekûn: 138840 guruş

173 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Keçinos Kazâsı

Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezbûrun hâvî olduğu ma‘lûmü'l- Kazâ-i mezkûrun âdet-i ağnâm 76981 guruş esâmî kurâ vesâ’ire rüsûmu a‘şâr bedelâtı 11100 guruş 68 guruş Yekûn: 11168 guruş Cem‘an yekûn: 88149 guruş

Zerzene Kazâsı

Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle kılınan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezbûrun muhtevî olduğu Kazâ-i merkûmun âdet-i ağnâm 80874,5 guruş ma‘lûmü'l-esâmî kurâ rüsûmu a‘şâr bedelâtı 17979 guruş 56 guruş Yekûn: 18035 guruş Cem‘an yekûn: 98906,5 guruş Çarşamba Kazâsı

Maktû‘an ihâle kılınan âti'l-beyân öşrü ve rüsûmu vâridât Vergü-yi mahsûsası bedelâtı Kazâ-i mezbûrun hâvî olduğu ma‘lûmü'l- 173751,5 guruş, 21 akçe Zikri câ’î rüsûmu vâridât bedelâtı esâmî kurâ vesâ’ire a‘şâr bedelâtı 45850 guruş Guruş Âdet-i ağnâm 4595 rüsûmu Kereste öşrü rüsûmu 2075 Damga-yı cülûd 1000 rüsûmu 7670 Yekûn: 53520 guruş

Ber-vech-i emânet idâre olunan resm-i keyl hâsılâtı vâcib an Mayıs ilâ Şubat sene [12]59 343 guruş, 48 akçe Cem‘an yekûn. 227615 guruş, 9 akçe 174 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Sayfa No: 6 Perşembe Kazâsı

Kıbtiyân Vergü-yi mâl-ı mak- Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı mahsûsası tû‘u Kazâ-i mezbûrun hâvî olduğu ma‘lû- 167199 guruş 390 guruş Âti'z-zikr rüsûmu vâridât bedelâtı mü'l-esâmî kurâ a‘şâr bedelâtı 40572 guruş Guruş Âdet-i ağnâm rüsû- 1232 mu Damga-yı cülûd 100 rüsûmu 1332 Yekûn: 41904 guruş

Ber-vech-i emânet idâre olunan duhân gümrüğü hâsılâtı vâcib an Ağustos ilâ Şubat sene [1]259 99 guruş, 6 akçe Cem‘an yekûn. 209592 guruş, 6 akçe

Tefen Kazâsı

Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezbûrun hâvî olduğu ma‘lû- Kazâ-i merkûmun âdet-i ağnâm 28910,5 guruş mü'l-esâmî kurâ a‘şâr rüsûmu bedeli bedelâtı 6031 guruş 300 guruş Yekûn: 6331 guruş Cem‘an yekûn: 35241,5 guruş

175 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Yenice Kazâsı Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle kılınan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezbûrun hâvî olduğu ma‘lûmü'l- Kazâ-i merkûmun âdet-i ağnâm 92246 guruş esâmî kurâ a‘şâr be- rüsûmu bedeli delâtı 6068 guruş 726 guruş Yekûn: 6794 guruş Cem‘an yekûn: 99040 guruş

Aktaş Kazâsı Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle kılınan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezkûrun hâvî Kazâ-i mezbûrun âdet-i ağnâm rüsû- 34138 guruş olduğu ma‘lûmü'l-esâmî mu bedeli kurâ a‘şâr bedelâtı 5600 guruş 900 guruş Yekûn: 6500 guruş Cem‘an yekûn: 40638 guruş

Şehabeddin Kazâsı Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezkûrun hâvî olduğu ma‘lûmü'l-esâmî Kazâ-i merkûmun âdet-i ağnâm 89241 guruş kurâ vesâ’ire a‘şâr be- rüsûmu delâtı 13184 guruş 2200 guruş Yekûn: 15384 guruş Cem‘an yekûn: 104625 guruş

Gölpazarı Kazâsı Kıbtiyân Vergü-yi mah- mâl-ı mak- Maktû‘an ihâle olunan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı sûsası tû‘u Kazâ-i mezbûrun hâvî 128109,5 olduğu ma‘lûmü'l-esâmî 280 guruş Âti'l-beyân rüsûmu vâridât bedelâtı guruş kurâ vesâ’ire a‘şâr be- delâtı 25000 guruş Guruş 183 guruş, 54 Âdet-i ağnâm rüsûmu akçe Kereste öşrü rüsûmu 2300 guruş 2483 guruş, 54 akçe Yekûn: 27483 guruş, 54 akçe Cem‘an yekûn: 155872 guruş, 54 para 176 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Ulak Kazâsı

Vergü-yi mahsûsası Maktû‘an ihâle kılınan öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı Kazâ-i mezbûrun muhtevî olduğu ma‘lû- Kazâ-i mezkûrun âdet-i ağnâm 200975 guruş mü'l-esâmî kurâ ve- rüsûmu bedeli sâ’ire a‘şâr bedelâtı 29240 guruş 3702 guruş Yekûn: 32942 guruş Cem‘an yekûn: 233917 guruş

Cem‘an Yekûn Guruş Akçe Ber-vech-i bâlâ vergü-yi mahsûsası 3121562,5 21 Ber-mûceb-i bâlâ öşrü ve rüsûmu vâridât bedelâtı 0717345,5* 54 Ber-mu‘tâd-ı bâlâ gebrân cizyesiyle kıbtiyân mâl-ı maktû‘u 0014580** Ber-mantûk-ı bâlâ emâneten idâre kılanan müteferrika rüsû- 0024552 54 mu vâridât hâsılâtı [Yekûn] 3878041 9

Guruş Akçe Öşrü vâridât bedelâtı-Rüsûmu vâridât bedelâtı 717345,5 54

Guruş Akçe Gebrân cizyesi 12555 Kıbtiyân mâl-ı maktû‘u 2025 [Yekûn] 14580

177 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

34

BOA. A. MKT, 227/40 178 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

KIZILBEL KAZASI ESKİ KAYMAKAMI ÖMER CEMAL AĞA’NIN ZİMMETİNDE KALAN PARANIN TAHSİL EDİLMESİ 1263 senesinde Kastamonu’dan İstanbul’a gönderilen topçu ve redif askerlerine sarf edilip Kızılbel Kazası Mal Sandığı’ndan verilen beş bin sekiz yüz kuruşun kaza kaymakamı Ömer Cemal Ağa’nın zimmetinde kaldığı, Ömer Cemal Ağa’nın başka yere tayin edilmesi üzerine bu paranın kendisinden tahsil edilip Kızılbel Kaza Müdürlüğü’ne gönderilmesi 14 Zilkade 1265 [1 Ekim 1849]

Mâliye nâzırı devletlü paşa hazretleri iktizâsına himmet buyuralar deyü buyuruldu. Fî 14 Za. sene [12]65 [1 Ekim 1849]

Devletlü efendim hazretleri

Arzuhâl-i kullarıdır ki: Bu kulları Viranşehri sancağında Kızılbel kazâsı müdîri kulları olup geçen altmış üç senesi Kastamonu Eyâleti tarafından Der‘aliyye’ye gelen topçu ve redîf asâkirlerine mâl sandığından almak üzre ol târîhde kâ’immakâm bulunan Ömer Cemal Ağa’nın emriyle beş bin sekiz yüz guruş sarf olunup mâl sandığından te’diye kılınmaksızın ağa-yı mûmâ-ileyh azl olmak mülâbesesiyle mahalline nasb olunan kâ’immakâm tarafından matlûb olunmuş ise de mûmâ- ileyh Ömer Cemal Ağa’nın zimmetinde kaldığını telkîn etmiş olduklarına bundan akdem bâ-mazbata Der‘aliyye’ye gelüp cânib-i Mâliye’de ağa-yı mûmâ-ileyh hâzır olarak meblağ-ı mezbûr kendü üzerinde olduğunu ikrâr ve üzerine tebeyyün etmiş ve mârru’l-beyân mebâliği kable’t-tahsîl kâ’immakâmlık ile diyâr-ı âhara gitmiş olduğuna merâhim-i rahîmânelerinden mercûdur ki ağa-yı mûmâ-ileyhden usûlü vechile meblağ-ı mezbûrun tahsîli ve kullarına tavsîli niyâzım bâbında emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 15 L. sene [1]265 [3 Eylül 1849] Bende el-Hâc Ali müdîr-i kazâ-i mezbûr 179 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

35

BOA. İ. MVL, 245/8894 180 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

KIZILBEL KAZASINDAKİ KÖPRÜNÜN TAMİR MASRAFININ KARŞILANMASI Kızılbel kazasındaki köprünün tamir masrafı olan dört bin dört yüz kuruşun 1852 yılı Nafia Nezareti bütçesinden karşılanması 23 Zilkade 1268 [8 Eylül 1852]

Atûfetlü efendim hazretleri Meclis-i Vâlâ’dan kaleme alınup Mâliye Nezâret-i Celîlesi’nin takrîriyle beraber manzûr-ı âlî buyurulmak içün arz ve takdîm kılınan mazbata me’âlinden müstebân olduğu vechile Viranşehir sancağında Kızılbel kazâsında olup keşf-i evvelinden yüz doksan üç guruş noksân olduğu hâlde ta‘mîr olunmuş olan cisrin masârıfı bulunan dört bin dört yüz bu kadar guruşun altmış altı senesi Nâfi‘a tertîbinden tesviyesi husûsunun nezâret-i müşârun-ileyhâya havâlesi tezekkür olunmuş ise de ol bâbda her ne vechile emr ü fermân-ı hazret-i pâdişâhî müte‘allık buyurulur ise ana göre hareket olunacağı beyânıyla tezkire-i senâverî terkîm kılındı efendim. Fî 20 Za. sene [12]68 [5 Eylül 1852]

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki Hâme-zîb-i ta‘zîm olan işbu tezkire-i sâmiye-i âsafâneleriyle mezkûr mazbata ve takrîr manzûr-ı mekârim-mevfûr-ı hazret-i pâdişâhî buyurulmuşdur. Tezekkür ve istîzân buyurulduğu vechile meblağ-ı mezbûrun sene-i merkûme Nâfi‘a tertîbinden tesviyesi husûsunun nezâret-i müşârun-ileyhâya havâlesi şeref-rîz-i sunûh ve sudûr buyurulan emr ü irâde-i seniyye-i hazret-i cihân-bânî iktizâ-yı münîfinden olarak sâlifü’l-beyân mazbata ve takrîr yine savb-ı sâmî-i âsafîlerine i‘âde kılınmış olmağla ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fî 23 Za. sene [12]68 [8 Eylül 1852

181 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

36

BOA. A. MKT. UM, 365/92 182 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’NUN KIRAN KÖYÜNDE ÇIKAN YANGIN SONRASINDA YENİ YAPILACAK EVLERİN ÇATILARININ KİREMİTLE ÖRTÜLMESİ Safranbolu’nun Kıran köyünde Danaköy Suyu denen nehirin civarında bulunan Hıristiyan mahallesinde çıkan yangın sonucu dört yüz elli haneden ancak elli kadarının kurtarılabilmesi üzerine yeni yapılacak evlerin çatılarının eskisi gibi ahşap ile değil de kiremitle kapatılmasının uygun olacağı 15 Safer 1276 [13 Eylül 1859]

Kastamonu Vâlîsine Zağferanborlu kazâsına tâbi‘ Gıran [Kıran] karyesi derûnunda kâ’in Danaköy suyu demekle ma‘rûf nehrin yemîn ü yesârında İslâm ve Hristiyân mahalleleri olup mevcûd olan hânelerin üzerleri kiremid yerine pedavra tahtası pûşîdelü olduğuna binâ’en bu kerre Hristiyân mahallesinden zuhûr eden ateş pedavraların üzerlerine nüzûl ile sirâyet etmesinden nâşî dört yüz elli hâneden ibâret olan mahalleden ancak elli bâb hâne kurtulabilmiş ve bu kerre inşâ olunmakda olan hânelerin üzerine ashâbı tarafından kemâ-fi’s-sâbık pedavra döşenmek üzre bulunmuş idüği ve bunların mazarratı meydanda iken tekrâr inşâsı câ’iz olamayup ma‘a-mâ-fîh kendüsi hânesine kiremid pûşîde edecek ise de etrâfındaki hâneler pedavralu olduğu hâlde bir semere hâsıl olamayacağı beyânıyla bunun men‘iyle umûmen kiremid ferş etdirilmesi mezkûr hâneler ashâbından Vican nâm kimesne tarafından bâ- arzuhâl istid‘â kılınmakdan nâşî keyfiyyet Meclis-i Vâlâ’ya lede’l-havâle bu makûle mazarrat îrâs edecek şeylerin terki îcâb-ı hâlden ve muhterik mahallerin sûret-i muntazamada inşâsı kâ‘ide-i mer‘iyyeden bulunduğuna binâ’en işbu yapılacak ebniyenin sirâyet-i nâr mahzûrundan masûn olmak üzre her tarafda cârî olduğu vechile kiremid örtdürülmesi içün ahâlîye tenbîhât ve teşvîkât îfâsıyla beraber tevsî‘ ve tesviye-i tarîk mâddelerine vesâ’ir teferru‘âtına ri‘âyet olunması ve eğer oralara karîb mahalde kiremidhâne olmayup da mahâll-i ba‘îdeden masârıf-ı kesîre ile celb ve nakli lâzım gelerek ashâb-ı ebniyece müşkilât anlaşıldığı hâlde kiremidci celbiyle civâr ve münâsib mahalde i‘mâl etdirilmesi gibi veyâhûd vesâ’ir dürlü ve’l-hâsıl nasıl tedbîr ittihâzı muktezî ise harîk-zedegân ahâlî lüzûmu olan kiremidin ehven bahâ ile satdırılması zımnında teshîlât ve mu‘âvenet-i mukteziyyenin tamâmen icrâ kılınması husûslarının savb-ı vâlâlarına bildirilmesi tezekkür kılınmış olmağla ol vechile îcâbının icrâ ve inhâsına himmet buyurmaları siyâkında şukka. Yazılacak. 183 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

37

BOA. A. MKT. UM, 376/19 184 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’NUN KIRAN KÖYÜNDE ÇIKAN YANGINDA ZARAR GÖREN RUMLARA YARDIM YAPILMASI Safranbolu’nun Kıran köyünde çıkan yangında evleri yanan ve zor durumda bulunan Rum ahaliye Rum Patrikhanesi’nin yardım talebine bağlı olarak yardım yapılması ve geçici olarak uygun yerlere yerleştirilmeleri için detaylı rapor talebi 9 Rebiulahir 1276 [5 Kasım 1859]

Kastamonu Vâlîsine

Zağferanborlu kazâsına tâbi‘ Kıran karyesinde vukû‘ bulan harîkde Rum milletinin ebniyeleri muhterik olarak kendüleri şuraya buraya dağılup şâyân-ı âtıfet ve mu‘âvenet bulundukları Rum Patrikhânesi tarafından bâ-takrîr istid‘â ve bu bâbda olan Rûmiyyü’l-ibâre mahzar takdîm ve isrâ olunmakdan nâşî keyfiyyet Meclis-i Vâlâ’ya lede’l-havâle vukû‘ bulan harîkden dolayı karye-i mezkûre ahâlîsinin musâb ve mutazarrır oldukları gösterilmiş ise de îzâhât-ı kâfiye olmadığından Hristiyân mahallesi külliyen muhterik mi olmuşdur yohsa bir mikdâr hâne mi yanmışdır ve ashâbının birazı erbâb-ı iktidârdan veyâ mecmû‘u âciz ve fakîr makûleden midir buralarının zâhire ihrâcı ve Hazîne-i Celîle’nin ahvâl-i ma‘lûmesinin muvâzenesi ile ba‘dehû iktizâsına bakılmak üzre bunlar hakkında ne vechile mu‘âvenet olunmak lâzım gelür buralarının serî‘an bi’t-tahkîk îzâhan bâ-mazbata iş‘ârı ve sâye-i mekârim-vâye-i cenâb-ı pâdişâhîde bunların vâdî-i perîşânîde kalması lâyık olamayacağından şimdiden kendülerinin münâsib yerlere yerleşdirilmesi ve esbâb-ı âsâyiş ve istirâhatlerinin istihsâli her nasıl tedbîre mütevakkıf ise bi’l-icrâ haklarında lâzım gelen mu‘âvenet ve teshîlâtın tamâmî-i îfâsı husûsunun savb-ı vâlâlarına bildirilmesi tezekkür olunmuş olmağla ber-minvâl-i muharrer iktizâsının icrâ ve inhâsına himmet buyurmaları siyâkında şukka

185 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

38

BOA. A. MKT. UM, 454/71 186 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU VE KÖYLERİNDE YOĞUN KAR YAĞIŞI NEDENİYLE YÜZDEN FAZLA EVİN YIKILMASI Safranbolu ve civar köylerinde on günden fazla devam eden kar yağışı sonucunda can kaybı olmamakla birlikte yüzden fazla ev ve dükkânla, hapishane ve zaptiye koğuşlarının da yıkıldığı 2 Şaban 1277 [13 Şubat 1861]

Pîş-gâh-ı Aliyye-i Müsteşârî-i Hazret-i Sadâret-i Uzmâ’ya Rabbimiz te‘âlâ ve tekaddes hazretleri bilâd-ı İslâmiyye’yi âfât-ı semâviyye ve arziyyeden masûn ve mahfûz buyursun. İşbu mâh-ı Receb-i şerîf’in on ikinci Perşembe gününden bede’ ile mâh-ı merkûmenin on beşinci Cum‘a-ertesi gününe kadar üç gün ale’t-tevâlî kesret üzre nüzûl eden kardan rû-yi zemînde on karış mikdârı kar bu havâlîde terâküm etmiş ve ahâlî-i kasaba ve kurâ bir karyeden diğer karyeye azîmete yol bulamayup kapanmış kalmış olduğundan başka yalnız merkez-i kâ’immakâmlık olan Zağferanborlu kasabası ahâlîsinin bağlar ve gerek şehirde olan hânelerinden yüzden ziyâde hâne ve dekâkîn göçüp münhedim olmuş ve bunlardan mâ‘adâ kal‘a derûnunda mîrî ebniyesi bulunan hapishâne ve zabtiye koğuşları dahi kezâlik münhedim olup ancak fe-li’llâhi’l-hamd ve’l-minne zükûr ve inâsdan nüfûsca bir telefiyyât vukû‘ bulmamış ve bu makûle vukû‘ât-ı semâviyye ve arziyyenin derhâl pîş-gâh-ı aliyyelerine inhâ ve iş‘ârı derece-i vücûbda görünmüş olmağla beyân-ı hâli mutazammın terkîm ve takdîm-i mazbata-i âcizânemize cür’et kılınmışdır. Ol bâbda emr ü irâde hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fî 19 Receb sene [12]77 [31 Ocak 1861]

Bende a‘zâ es-Seyyid Mehmed Bende a‘zâ Bende a‘zâ (mühür) Rifat Bende a‘zâ Mîr Ali li-maslahatin kazâda Bende a‘zâ Mustafa Bende a‘zâ (mühür) bulunduğu Bende Kâtib-i Tahrîrât Bende Müdîr-i Evkâf Bende Serkâtib-i Mâl henüz (mühür) es-Seyyid Mehmed gelmemiş olduğu El-abdü’d-dâ‘î Müftî el-abdü’d-dâ‘î Nâ’ib Bende Kâ’immakâm-ı Livâ-i es-Seyyid Mehmed Hilmi Hamdullah Refet Viranşehir Mehmed Nuri Bende a‘zâ , Bende a‘zâ Mehmed Salim

187 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

39

188 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

189 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. ML. VRD-1478 190 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR, YÖRÜK, KURUKAVAK, ULAK, KIZILBEL, EFLANİ, OVA, ULUS, KEÇİNOS VE TEFEN KAZALARINA BAĞLI KÖYLERİN VERGİ MİKTARLARI Viranşehir, Yörük, Kurukavak, Ulak, Kızılbel, Eflani, Ova, Ulus, Keçinos ve Tefen kazalarına bağlı köylerden tahsil edilen bir yıllık vergi miktarlarını gösteren defter kayıtları. Tarihsiz

Divan-ı Ilbarıt Divan-ı Çerçen Divan-ı Bürnük Divan-ı Kuzyaka Divan-ı Karıt vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 6250 guruş 6000 guruş 10000 guruş 12500 guruş 7600 guruş Divan-ı Divan-ı Kızılcaviran-ı Divan-ı Kızılcaviran-ı Divan-ı Melisa Divan-ı Kapullu Sağîr vergü-yi Bostanbükü Kebîr vergü-yi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi senevîsi vergü-yi senevîsi senevîsi 3250 guruş 12500 5751 guruş, 20 4000 guruş 8000 guruş para Divan-ı Kılavuzlar Divan-ı Bulak vergü- Divan-ı Başköy Divan-ı Arıcak vergü- vergü-yi senevîsi yi senevîsi vergü-yi senevîsi yi senevîsi 8500 guruş 23042 guruş, 20 para 3700 guruş 4500 guruş Yekûn: 281229 guruş Cem‘an yekûn: 376445,5 guruş

Kazâ-i Yörük

Divan-ı nefs-i Divan-ı Divan-ı Divan-ı Divan-ı Memikli Yörük vergü-yi Davudobası Karacatepe Köprübaşı vergü-yi senevîsi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 5916 guruş 14950 guruş 4790 guruş 4720 guruş 1520 guruş Divan-ı Geren vergü- Divan-ı Hacılarobası Divan-ı Çavuşlar Divan-ı Öğlebeli yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 1822 guruş 8080 guruş 4360 guruş, 20 para 1822 guruş Yekûn: 46980 guruş, 20 para

191 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kazâ-i Viranşehir

Divan-ı Babalar-ı Kebîr vergü- Divan-ı nefs-i Viranşehir yi senevîsi vergü-yi senevîsi Divan-ı (...) 9280 guruş 4685 guruş Divan-ı Duma vergü-yi Divan-ı Dereköy vergü-yi senevîsi senevîsi (...) 3250 guruş 1200 guruş Divan-ı Bayındır vergü-yi Divan-ı Hamamlı vergü-yi senevîsi senevîsi (...) 7120 guruş 7420 guruş

Divan-ı Beke Divan-ı Divan-ı Kapaklı Divan-ı Karesi Divan-ı Geynik vergü-yi Çömlekçiler vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi senevîsi vergü-yi senevîsi 2200 guruş 3450 guruş 1385 guruş 3700 guruş 2760 guruş Divan-ı Divan-ı Divan-ı Divan-ı Divan-ı Pelitçik Söbüçimen Demirciler Çandırlar vergü- Yemişler vergü- vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi yi senevîsi yi senevîsi 6050 guruş 5645 guruş 5430 guruş 6090 guruş 4600 guruş Divan-ı Sarpın Divan-ı Güne Divan-ı Seben Divan-ı Semail Divan-ı Kuzyaka vergü-yi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi senevîsi 5000 guruş 4450 guruş 6400 guruş 2410 guruş 5260 guruş Dîvân-ı Kulat Divan-ı Sevindik Divan-ı Yörük Divan-ı Göceğiz Divan-ı Babalar vergü-yi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi senevîsi 5385 guruş 2110 guruş 10050 guruş 2380 guruş 2100 guruş Divan-ı Divan-ı Belen Divan-ı Dereözü Divan-ı Haslı Divan-ı Yalak Kapıcılar vergü-yi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi senevîsi 5250 guruş 8000 guruş 5150 guruş 9200 guruş 4150 guruş Divan-ı Yürecik vergü-yi senevîsi 1530 guruş Yekûn: 194444 guruş, 20 para Kazâ-i Kurukavak

Divan-ı Adiller vergü-yi senevîsi Divan-ı Hamzalar vergü-yi senevîsi 11455 guruş, 20 para 10239 guruş Yekûn: 21694 guruş, 20 para. Kazâ-i (…)

Divan-ı Üçbaş vergü- Divan-ı Çukurca (...) (...) yi senevîsi vergü-yi senevîsi 4138 guruş 5041 guruş

192 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kazâ-i Ulak

Divan-ı Divan-ı Duma Divan-ı Dere Divan-ı Bağra Divan-ı Harmancık vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi Andaboru vergü- vergü-yi senevîsi 11598 guruş, 20 7845 guruş, 20 8869 guruş, 20 yi senevîsi 9269 guruş, 20 para para para 7732 guruş para Divan-ı Karye-i Kavak Karye-i Kızara Divan-ı Estiye Divan-ı Belen Göynükviran vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 6540 guruş, 20 4475 guruş, 30 7478 guruş, 25 2973 guruş, 10 13339 guruş para para para para Divan-ı Divan-ı Erkeç Divan-ı Divan-ı Koltuk Avlağıkaya Divan-ı Yığınot vergü-yi senevîsi Yaylacılar vergü- vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 6016 guruş, 20 yi senevîsi 7061 guruş 6343 guruş, 15 3939 guruş para 5132 guruş para Divan-ı Boyalı-i Divan-ı Acıöz Divan-ı Boyalı-i Divan-ı Divan-ı İkikilise Süflâ vergü-yi vergü-yi senevîsi Ulvî vergü-yi Ganibeyler vergü-yi senevîsi senevîsi 6496 guruş, 20 senevîsi vergü-yi senevîsi 9379 guruş 10419 guruş, 20 para 10322 guruş 4500 guruş para Divan-ı Divan-ı Abdallar Divan-ı Divan-ı Divan-ı Gümelik Pürçükkören vergü-yi senevîsi Kavaklar vergü- Anbarözü vergü- vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 4775 guruş, 10 yi senevîsi yi senevîsi 5526 guruş 7483 guruş para 4471 guruş 8450 guruş Divan-ı Ahmedler vergü-yi Divan-ı Ekincik vergü-yi Divan-ı Ovacık vergü-yi senevîsi senevîsi senevîsi 4500 guruş 7818 guruş 8240 guruş Yekûn: 200975 guruş. Kazâ-i Kızılbel

Divan-ı Divan-ı Divan-ı Ödemiş Divan-ı Belen Divan-ı Kethüdalar Gökviran vergü- vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi Karaağaç vergü- vergü-yi senevîsi yi senevîsi 21933 guruş, 20 4039 guruş, 20 yi senevîsi 4852 guruş, 20 8591 guruş, 30 para para 8799 guruş para para Divan-ı nefs-i Kızılbel vergü-yi Divan-ı Saidler Divan-ı Gölviran senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi (…) (…) 4952 guruş, 20 3746 guruş (Kesik), 10 para para Divan-ı Zora vergü-yi senevîsi 20015 guruş Yekûn: (Kesik) 766 guruş, 20 para

193 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kazâ-i Eflâni

Divan-ı Çal Divan-ı Saçak Divan-ı Bedil Divan-ı Paşabey Divan-ı Tabaklar vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 11729 guruş, 10 13280 guruş 9904 guruş 9904 guruş 9644 guruş para Divan-ı Divan-ı Çalışlar Divan-ı Yalacık Divan-ı Kocacık Divan-ı Pınarözü Ulugeçid vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 7819 guruş, 20 7298 guruş, 8 8340 guruş, 32 9382 guruş 6516 guruş, 10 para para para para Divan-ı Divan-ı Divan-ı Süne Divan-ı Mevrük Divan-ı Emirler Çukurviran Hacıağaç vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 15899 guruş, 24 7037 guruş, 22 5994 guruş 6516 guruş, 10 5473 guruş, 26 para para para para Divan-ı Divan-ı Celebler Divan-ı Akviran Divan-ı Kavak Divan-ı Avşar Çukurgelik vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 5994 guruş, 8 4170 guruş, 16 2867 guruş, 6 5213 guruş 1822 guruş, 24 para para para para Divan-ı Şamlar vergü- Divan-ı Tepecik Divan-ı Bürüncek Divan-ı Yağlıca yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 1303 guruş, 10 para 1303 guruş, 22 para 521 guruş 6776 guruş, 10 para Yekûn: 164711 guruş Kazâ-i Ova

Divan-ı Divan-ı Divan-ı Bulamaç Divan-ı Bedrik Divan-ı Çakmak Danışmanlı Bağcıgaz vergü- vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi yi senevîsi 10389 guruş, 20 8986 guruş, 20 3807 guruş, 20 4936 guruş, 20 12120 guruş para para para para Divan-ı Divan-ı Ağranos Divan-ı Divan-ı Tahta Doğanşah vergü- ve Şeyhler Akçakise vergü- Divan-ı Karataş vergü-yi senevîsi yi senevîsi vergü-yi senevîsi yi senevîsi vergü-yi senevîsi 3882 guruş, 20 1464 guruş, 20 2113 guruş, 20 4404 guruş, 20 5565 guruş para para para para Divan-ı Divan-ı Cuca Divan-ı Kazya Kuzviran vergü- Divan-ı Çalış vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi Divan-ı (…) yi senevîsi (…) 2052 guruş, 20 2363 guruş, 20 2188 guruş, 20 para para para (yırtık) (yırtık) Yekûn: (yırtık)

194 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kazâ-i Ulus

Divan-ı Örme Divan-ı Divan-ı Dodurga Divan-ı Ağa Divan-ı Alpı ma‘a Derecik Bölükviran vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 13522 guruş 4347 guruş 5287 guruş 16685 guruş 8225 guruş Divan-ı Divan-ı Dere Divan-ı Arpacık Divan-ı İslamlar Divan-ı Orca Şahinciler vergü- vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi yi senevîsi 3525 guruş 1292 guruş 2585 guruş 5874 guruş 2585 guruş Divan-ı Divan-ı Divan-ı Dağ Divan-ı Yörükler Divan-ı Sarnıç Ortatarhana Baştarhana vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 2937 guruş 4129 guruş 7637 guruş 6345 guruş 4952 guruş Divan-ı Beğmiş-i Divan-ı Güney vergü- Divan-ı Aldaş vergü- Divan-ı Beğmiş-i Ulvî Süflâ vergü-yi yi senevîsi yi senevîsi vergü-yi senevîsi senevîsi 6110 guruş 10274 guruş 3827 guruş 7337 guruş Yekûn: 117475 guruş

Kazâ-i Keçinos

Divan-ı Divan-ı Divan-ı İlindir Divan-ı Akviran Divan-ı Helkeme Hisaryakası Keçideresi vergü-yi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi vergü-yi senevîsi 15200 guruş senevîsi 10300 guruş 10000 guruş, 20 16550 guruş 12000 guruş para

Divan-ı Doğan vergü-yi senevîsi Divan-ı Dive vergü-yi senevîsi 7630 guruş, 20 para 5800 guruş Yekûn: 76981 guruş

Kazâ-i Tefen

Divan-ı Demirciler Divan-ı Dere vergü-yi Divan-ı Ahmedler Divan-ı Sekse vergü- vergü-yi senevîsi senevîsi vergü-yi senevîsi yi senevîsi 9129 guruş 10500 guruş 5477 guruş, 20 para 3804 guruş Yekûn: 28910 guruş, 20 para

195 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

40

196 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. BEO, 75/5618 197 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’NUN BULAK KÖYÜNDE ÇIKAN YANGINDA HASARA UĞRAYAN BİNA VE DÜKKANLARIN ONARIMI Safranbolu’nun Bulak köyünde çıkan yangında, Musahip Mustafa Paşa’nın yaptırdığı Kebir Camii, yirmi iki hane, iki kahvehane, üç dükkân ve yüz seksen talebeyi barındıran büyük bir medresenin tamamen yanması ve beş evin de yıkılması nedeniyle bunların onarımı için gerekli araştırmanın yapılması 1 Rebiülevvel 1310 [23 Eylül 1892]

Telgrafnâme Mahall-i irsâli: Kastamonu Mevridi: Der‘aliyye Numara: 4943 [Keşîde târîhi]: 7 Eylül sene 1308 [20 Eylül 1892] Müsta‘celdir.

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne Cenâb-ı hâfız-ı hakîkî bi’l-cümle bilâd-ı şâhâneyi her bir âfât ve musâbından masûn buyursun. Zağferanbolu Kâ’immakâmlığı’ndan vârid olan 6 Eylül sene [1]308 telgrafnâme sûreti aynen zîre naklen ma‘a’t-te’essüf arz olunur fermân. Fî 7 Eylül sene [1]308 [20 Eylül 1892] Vekîl-i Vâlî-i Kastamonu Nâ’ib Fayiz

198 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Rabbimiz te‘âlâ ve tekaddes hazretleri memâlik-i mahrûse-i şâhânenin bi’l- cümle bilâd-ı ensârını âfât-ı semâviyye ve arziyyeden masûn ve mahfûz buyursun. Şehr-i hâl-i Rûmî’nin altıncı Pazar gecesi sâ‘at altı râddelerinde Zağferanbolu kasabasına bir sâ‘at mesâfede vâki‘ Bulak karyesinden İmâmoğlu Hüseyin ve birâderi Hasan ve Osman ve Bekir’in müştereken mutasarrıf olup ikâmet etmekde bulundukları hâneden kazâ’en ateş zuhûr eylediği haber alınarak derhâl mevcûd zabtiyegân ile iki aded tulumbayı bi’l-istishâb bi’z-zât mahall-i harîke gidilüp itfâsına haylüce çalışılmış ise de civâr hânelerin kâmilen ahşâb bulunmasıyla beraber sıkca bulunduğu ve rûzgârın dahi o aralık şiddetlice vezân eylemesinden nâşî etrâfa sirâyetle yigirmi iki hâne ve Musâhib Mustafa Paşa’nın ihyâ-kerdesi olan Kebîr Câmi‘-i şerîf ve iki kahvehâne ve üç dükkân ve bir sıbyân ve yüz seksen talebeyi istî‘âb eder cesîm bir medrese kâmilen muhterik ve beş hâne münhedim olduğu velehü’l-hamd ve’l-minne nüfûsca bir gûnâ telefât olmadığı hâlde basdırılmışdır. Arz olunan medrese müderrisi olup bu havâlîce ilm ve fezâ’il-i müsellemesinden istifâde edilmekde olan İbrahim Efendi’nin halka-i tedrîs-i enîsinde bulunan yüz seksen kadar talebenin açıkda kaldığı ve medrese-i mezkûrenin müceddeden inşâ ve tüllâbın istikmâl-i irâhaları ise ancak inâyet-i celîle-i hazret-i zıllu’llâhîye vâbeste bulunduğundan iktizâsının îfâ ve diğer musâbînin ise sâye-i müderris-vâye-i hazret-i şehin-şâhîde lâzım gelen mahalde birleşdirildiği ve işbu harîkin îrâs eylediği hasârât ise ale’t-tahmîn altı bin lira râddesinde bulunduğu ma‘a’t-te’essüf arz olunur fermân.

199 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

41

BOA. MV, 74/68 200 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

YENİCE NAHİYESİNDEKİ KURAKLIK NEDENİYLE HALKA YEMEKLİK VE TOHUMLUK ZAHİRE VERİLMESİ Kastamonu’nun Hamidiye kazasına bağlı Yenice nahiyesinde meydana gelen kuraklık dolayısıyla on dört köyde üç bin dokuz yüz altmış iki kişi zor durumda kaldığından, bunlardan muhtaç olanlara dağıtılmak üzere yemeklik ve tohumluk beş bin kile zahirenin satın alınıp, hasat sonunda geri alınmak şartıyla dağıtılmasına dair Meclis-i Vala kararı 18 Ramazan 1310 [5 Nisan 1893]

Meclis-i Vükelâ müzâkerâtına mahsûs zabıt varakasıdır.

Hâzır bulunan zevât-ı fihâmın Zabıtnâme rakamı Cild rakamı esâmîsi Târîh Meclisin küşâdı Arabî Rûmî Dakîka Sâ‘at 18 Ramazân 23 Mart sene sene [1]310 [1]309 Müzâkere olunan mevâdda müte‘allık varakanın nev‘iyle hülâsa-i me’âli ve Bâb-ı Âlî Evrâk Oda- sı'nca olan numarası ve meclise havâlesi târîhi ve melfûfâtı kaç kıt‘a olduğu Nev‘i Aded-i melfûfâtı Evrâk Odası numarası Târîh-i havâlesi Arabî Rûmî Hülâsa-i me’âli: Kastamonu vilâyeti dâhilinde Hamidiye kazâsına mülhak Yenice nâhiyesi ahâlîsinin devâm eden kuraklıkdan vesâ’ireden dolayı yemeklik ve tohumluk ve zahîreye ihtiyâcları tebeyyün edenlere ta‘vîzan ve bî-kudret olanlara meccânen verilmek üzre beş bin keyl-i Âsitânî zahîrenin mübâ- ya‘asıyla i‘tâsı lüzûmuna dâ’ir vilâyet-i mezkûreden vukû‘ bulan iş‘ârdan bahisle icrâ-yı îcâbını mutazammın Dâhiliye Nezâreti'nden meb‘ûs tezkire kırâ’et olundu. Karârı: Yemeklik ve tohumluğa muhtâc olan ahâlînin mikdârı on dört karyede üç bin dokuz yüz altmış iki nüfûsdan ibâret olup bunlar içün mahallinden istenilen zahîreye mukâbil şimdilik mezkûr beş bin keyl-i Âsitânî zahîrenin i‘tâsı derece-i vücûbda olduğu sûret-i iş‘ârdan anlaşılmış olduğundan ahâlî-i merkûmeden zahîreye en ziyâde ihtiyâcı olanlara ta‘vîzan ve kefâlet-i müteselsile ile veril- mek ve mevsim-i hasâdda istîfâ olunmak üzre mezkûrü'l-mikdâr zahîrenin bi'l-mübâya‘a tevzî‘ ve i‘tâsı zımnında vilâyet-i mezkûreye telgrafla me’zûniyet i‘tâsının Dâhiliye Nezâreti'ne havâlesi ve Mâliye Nezâreti'ne de ma‘lûmât verilmesi tezekkür kılındı. [Meclis-i Vükelâ azaları imzaları] Hüseyin Tevfik, Zühdü, (…), Ali, (…), Zühdü, (….), (…), Rıza, Rıza, Mehmed Cemaleddin, Cevad Zabıt müsevvidine Âmedî Mu‘âvinliği'ne Âmedciliğe mahsûs Müsteşarlığa mahsûs mahsûs imzâ mahalli mahsûs imzâ mahalli imzâ mahalli imzâ mahalli Târîh Târîh Târîh Târîh

201 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

NO

BELGE NO 202 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karabük, Safranbolu,BELGE NO Eflani, Ovacık, Eskipazar, Yenice ve çevresini kapsayan 1/100.000 ölçekli 203harita ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

42

BOA. Y. MTV, 138/121 204 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’DA MEYDANA GELEN DEPREM Safranbolu’da sabaha karşı saat dokuz buçuk sıralarında beş saniye kadar süren hafif bir deprem meydana geldiğine dair Kastamonu Valisi Mehmet Tevfik’ten alınan telgraf 20 Mart 1312 [1 Nisan 1896]

Telgrafnâme

Mahall-i irsâli: Kastamonu Mevridi: Mâbeyn-i Hümâyûn Mutavassıt olan merkez: Der‘aliyye Numara: 12 Târîhi: 20 Mart sene 1312 [1 Nisan 1896]

Telgraf Nezâreti’yle Rasathâne-i Âmire Müdîriyeti’ne Mevrûd Telgrafnâme Sûretidir.

Zağferanbolu’da bu gece ale’s-sabâh Alafranga sâ‘at dokuz buçukda Şimâl’den Cenûb’a doğru hafîfce hareket-i arz vukû‘ bulup beş sâniye kadar imtidâd etdiği me’mûrluğundan bu ahşâm sâ‘at on ikide alınan fî 20 Mart sene [1]312 târîhli telgrafnâmesinde bildirilmekle berây-ı ma‘lûmât ma‘rûzdur fermân. Fî 20 Mart sene [1]312 [1 Nisan 1896] Mehmed Tevfik

205 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

43

BOA. Y. PRK. UM, 35/69 206 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’DA ÇIKAN BÜYÜK YANGINDA ZARAR GÖRENLERE YARDIM İÇİN BİR KOMİSYON KURULMASI Safranbolu’da kazayla meydana gelen büyük yangında bir cami, bir tekke ve bir okuldan başka yüz on sekiz hane ve kırk samanlığın yandığı; yangında zarar görenlere ekmek yardımı yapıldığı, genel bir yardım için de bir yardım komisyonu kurulması için kaymakamlığa emir verildiğine dair Kastamonu Valisi Refik Bey’in telgrafı

7 Ağustos 1312 [18 Ağustos 1896]

Telgrafnâme

Mahall-i irsâli: Kastamonu Mevridi: Mâbeyn-i Hümâyûn Mutavassıt olan merkez: Dersa‘âdet Numara: 4171 Târîhi: 7 Ağustos sene 1312

Mâbeyn-i Hümâyûn Başkitâbet-i Celîlesi’ne Fî 2 Ağustos sene [1]312 telgrafla arz olunan Zağferanbolu harîkinin kazâ’en zuhûru tahakkuk etmiş ve bir bâb câmi‘-i şerîf ve tekye ve mektebden mâ‘adâ yüz on sekiz hâne ve kırk samanlık muhterik olup bunların kıymeti beş yüz yigirmi üç bin beş yüz ve derûnlarında yanan eşyâ vesâ’irenin bahâsı da üç yüz elli bin yedi yüz guruşdan ibâret bulunmuş idüği ve sâye-i refâhiyet-vâye-i hazret-i pâdişâhîde harîk-zedegân îvâ edilerek şimdilik açıkda kimse kalmadığı ve bunların içinde en ziyâde muhtâc-ı mu‘âvenet olanlara etmek verdirilmekde bulunduğu gibi celb-i i‘âne içün hemân bir komisyon teşkîli kâ’immakâmlığa teblîğ kılındığı ve muhtâcîn-i merkûmenin sezâvâr-ı âtıfet-i seniyye bulundukları ma‘rûzdur fermân. Fî 7 Ağustos sene [1]312 [18 Ağustos 1896] Kastamonu Vâlîsi Refik

207 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

44

BOA, DH. MKT, 619/38

208 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU KADIN HAPİSHANESİNİN KİRA BEDELİ Safranbolu’da kadın hapishanesi olmadığından suçlu kadınlar için Bolu sancağı kazalarında olduğu gibi hapishane yapmak üzere bir yer kiralanarak bedelinin Safranbolu Belediyesi’nden karışlanması 26 Şaban 1320 [28 Kasım 1902]

Adliye ve Mezâhib Nezâreti Umûr-ı Cezâ’iye Müdîriyeti Aded: 266

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne

Devletlü efendim hazretleri Zağferanbolu kazâsında nisâ hapishânesi olmadığı beyânıyla maznûn ve mahkûm ba‘zı kadınlar zâbıtadan tevkîf ve haps olunmamakda bulunduğundan nezâret-i celîlelerince mutasavver tedbîrin mevki‘-i fi‘le îsâline kadar Bolu sancağı kazâlarında olduğu misillü mahallî belediyesinden verilmek üzre münâsib bir mahal istîcâr olunarak nisâ hapishânesi ittihâzı muvâfık-ı maslahat olacağı Kastamonu Adliye müfettişinin iş‘ârından anlaşılmış olmağla iktizâsının îfâ ve inbâsına himem-i aliyye-i dâverîleri derkâr buyurulmak bâbında irâde hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 9 Şa‘bân sene [1]320 ve fî 28 Teşrîn-i evvel sene [1]318 [11 Kasım 1902] Adliye Nâzırı Abdurrahman

209 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

45

BOA. DH. MTV, 52-1/13 210 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’DA KIŞIN ŞİDDETLİ GEÇMESİNDEN DOLAYI ÇEKİLEN YİYECEK VE YAKACAK SIKINTISININ GİDERİLMESİ Safranbolu’da kışın şiddetli geçmesinden dolayı halkın yiyecek ve yakacak sıkıntısı çekmesi ve hatta bu yüzden ölümlerin olması sebebiyle acilen istenilen yirmi bin kuruşluk yardımın Kastamonu Valiliği Defterdarlığı’na gönderilmesi 7 Safer 1329 [7 Şubat 1911]

Mâliye Nezâreti Muhâsebe-i Mâliye Müdîriyeti Masârıf-ı Umûmiye-i Mâliye Kalemi Umûmî: 5821 Husûsî: 123 Huzûr-ı Sâmî-i Sadâret-penâhî’ye

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir; Zağferanbolu’da şiddet-i şitâdan dolayı yiyecek ve mahrûkât tedârükünden âciz kalan ahâlînin tehvîn-i ihtiyâcları ile kesret-i berfden gayr-i kâbil-i mürûr bir hâle gelen zukakların tathîrâtına sarf edilmek üzre Kastamonu Vilâyeti’nce kemâl-i ehemmiyetle taleb olunan yigirmi bin guruşun masârıf-ı gayr-i melhûza tertîbinden tesviyesi lüzûmuna dâ’ir Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’nden takdîm kılınan tezkirenin leffen irsâl kılındığı beyân-ı âlîsiyle mündericâtına nazaran iktizâsının îfâ ve inbâsı ve melfûfun i‘âdesi resîde-i dest-i ta‘zîm olan 18 Kânûn-ı sânî sene [1]326 târîhlü tezkire-i sâmiye-i Sadâret-penâhîlerinde emr ü iş‘âr buyurulmuş olmasına mebnî meblağ-ı mezbûr hakkında tanzîm olunan 3398/44 numaralu havâle-nâmenin vilâyet-i mezkûre defterdârlığına irsâl ve keyfiyyet telgraflarda teblîğ edilmiş ve leffen irsâl kılındığı beyân buyurulan tezkire zuhûr etmemiş idüğinin arz ve beyânına ibtidâr kılındı. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fî 7 Safer sene [1]329, fî 25 Kânûn-ı sânî sene [1]326 [7 Şubat 1911] Mâliye nâzırı nâmına müsteşar

211 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

46

BOA. DH. İD, 85/31

212 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

OVACIK VE BAYINDIR NAHİYELERİNDE MEYDANA GELEN HEYELANDA MAĞDUR OLANLARA YARDIM EDİLMESİ Çerkeş kazasının Ovacık ve Bayındır nahiyelerinde meydana gelen heyelan sonucu on köyde iki yüz otuz nüfusu barındıran kırk beş hane halkının perişan durumda olması sebebiyle bunların ihtiyaçlarının karşılanması hakkında Kastamonu Valiliği’nden yirmi bin kuruş gönderilmesine dair talep

23 Mayıs 1328 [5 Haziran 1912]

Bâb-ı Âlî Dâ’ire-i Sadâret Tahrîrât Kalemi 704 Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne

Devletlü efendim hazretleri Çerkeş kazâsına tâbi‘ Ovacık ve Bayındır nâhiyelerinin ba‘zı kurâsında heyelân vukû‘uyla musâb olan ahâlînin iskânı içün masârıf-ı gayr-i melhûza tertîbinden yigirmi bin guruşun tesviyesi hakkında nezâret-i celîleleri vekâletinden mürsel 9 Mayıs sene [1]328 târîhli ve 59210/660 numarolu tezkire üzerine bi’l-muhâbere Mâliye Nezâreti Vekâlet-i Celîlesi’nden bu kerre alınan cevâbda bu gibi muhtâcîne hükûmetce mu‘âvenet îfâsı gerçi muktezî ise de senenin henüz üçüncü mâhı olduğu hâlde masârıf-ı fevka’l-âde ve müsta‘cele karşılığı olan mezkûr tertîbin nısfından fazla mikdârı sarf edilmiş olup bu minvâl üzerine sarfiyâtda devâm olunduğu takdîrde bakiyye-i tertîbin karîben biteceği derkâr olduğu bi’l-beyân zuhûr edecek mübrem sarfiyât karşılıksız kalmamak üzre tertîb-i mezkûrun mümkin olduğu kadar tasarrufla isti‘mâli zarûrî bulunduğu der-miyân kılınmışdır efendim. Fî 16 Cumâde’l-âhire sene [1]330, fî 20 Mayıs sene [1]328 [2 Haziran 1912] Sadr-ı a‘zam Said

213 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

47

BOA. DH. İ.UM, 1333/B-6 214 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

OVACIK NAHİYESİNDE YENİ BİR HÜKÜMET KONAĞI İNŞAATINA BAŞLANMASI Çerkeş kazasının Ovacık nahiyesinde, nahiye müdürünün hükümet konağı var iken, donanma için toplanan parayla başka bir yerde hükümet konağı inşaatına başladığı ve bu inşaatın durdurulması gerektiğine dair telgraf

6 Mayıs 1331 [19 Mayıs 1915]

Telgrafnâme Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye Telgraf İdâresi

Mahreci: Zağferanbolu Numara: 284

Târîh: 6 Mayıs 1331

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne Çerkeş’in Ovacık nâhiyesinin el-yevm merkezi olan Cingiller mevki‘inde hükûmet nâmına meccânen terk olunan binânın hükûmet dâ’iresi ittihâzı ile hükûmet konağı içün cem‘ olunup nâhiye müdîri nezdinde mevcûd yigirmi dokuz bin beş yüz kırk guruşun Donanma-yı Hümâyûn i‘ânesi nâmına kabûlüne dâ’ir mütekaddem 14 ve 15 Nisan târîhlü telgraf ve ta‘ahhüd istirhâmnâmeler netîcelenmeksizin müdîr-i nâhiye arzû-yı umûmî hilâfına âhar mahalle inşâ’âta mübâşeret etmekde olduğundan netîceye değin inşâ’âtın sûret-i serî‘ada te’ehhürüne emr verilmesi müsterhamdır fermân. Alemdârzâde Hüseyin Ağa Kasımzâde Mehmed Ağa

215 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

48

BOA. İ. DUİT, 34/33 216 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’DA ELEKTRİK ÜRETİMİ İÇİN İŞLETME İMTİYAZI VERİLMESİ Safranbolu’daki Gümüşdere Çağlayanı’ndan elli yıllık süreyle elektrik üretmek üzere, Bolu Mebusu Necati, Safranbolulu Seğmenzade Ali Cevdet ve Recepzade Hasan Salih’e yapılan mukavele ve şartname çerçevesinde işletme imtiyazı verilmesi

21 Muharrem 1339 [5 Ekim 1920]

Bâb-ı Âlî Sadâret-i Uzmâ Âmedî-i Dîvân-ı Hümâyûn 268 İrâde-i Seniyye

Mahmud Hayreddin

Zağferanbolu kasabası civârında mevcûd çağlayandan tercîhan ve netîce-i keşfiyyâtda bundan istifâde mümkin olamadığı takdîrde buhar ile elektrik kuvveti bi’l-istihsâl mezkûr kasabanın tenvîri ve mezkûr kuvvetin sınâyi‘a da tatbîki içün mukâvele ve şartnâme-i mahsûs ahkâmına tevfîk-i mu‘âmele olunmak üzre elli sene müddetle Bolu meb‘ûs-ı sâbıkı Necati ve Zağferanbolulu Seğmenzâde Ali Cevdet ve Recebzâde Hasan Salih Efendiler nâmlarına imtiyâz i‘tâsına Şûrâ-yı Devlet ve Meclis-i Vükelâ karârları ile ruhsat verilmişdir. Bu irâde-i seniyyenin icrâsına Nâfi‘a nâzırı me’mûrdur. Fî 21 Muharrem sene 1339, fî 5 Teşrîn-i evvel sene 1336 [5 Ekim 1920]

Ticâret ve Zirâ‘at Sadr-ı a‘zam ve Nâzırı ve Ma‘ârif Bahriye Nâzırı Dâhiliye Nâzırı Şeyhü’l-islâm Hâriciye Nâzırı Nâzır Vekîli Ahmed Reşid Mümtaz Nuri Damad Ferid Mehmed Hadi

Nâfi‘a Nâzırı Mâliye Nâzırı Adliye Nâzırı Şûrâ-yı Devlet Harbiye Nâzırı Zeki Hüseyin Sabri Rüşdü Re’îsi Rıza Tevfik Hasan Hüseyin

Evkâf-ı Hümâyûn Nâzırı Hilmi.

217 218 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Safranbolu219 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

49

BOA. AE. ll. MUSTAFA, 14/1362 220 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BURUNSUZ KÖYÜNDE BULUNAN YUSUF AĞA CAMİİ’NİN MÜEZZİNLİK GÖREVİNİN DEVRİ Kızılbel kazası kadısı İbrahim’in teklifiyle Burunsuz köyündeki Yusuf Ağa Camisi’nin müezzini Feyzullah’ın kendi rızasıyla görevini kardeşi Sunullah’a devretmesi

21 Zilkade 1113 [19 Nisan 1702]

Dîvân kaydı görüle Sahîhdir Mü’ezzinlik-i Câmi‘-i Şerîf-i Yusuf Ağa der-karye-i Burunsuz tâbi‘-i kazâ-i Kızılbel. Nişân oldur ki râfi‘ Feyzullah gelüp câmi‘-i mezbûrda yevmî bir akçe ile mü’ezzin olan Osman fevt olup mahlûl olmağla kendüye verilmek bâbında inâyet recâ etmeğin fevti vâki‘ ise nişân yazılmışdır. Fermân devletlü sultânımındır. Fî evâ’il-i L. sene [1]103 [25 Haziran 1692] Kayd-ı Âsitâne Derkenâr-şüd Fî 14 Za. sene [1]113 [12 Nisan 1702] Mührü mutâbık

Sahh Mûcebince nişân buyuruldu Fî 21 Za. sene [1]113 [19 Nisan 1702] Der-i devlet-mekîne arz-ı dâ‘î-i kemîne budur ki: Kızılbel kazâsına tâbi‘ Burunsuz karye nâm Emirsultan el-vâki‘ Yusuf Ağa binâ eyledüği câmi‘-i şerîfin yevmî bir akçe ile mü’ezzini Feyzullah karındaşı Sunullah üzerine kendü hüsn-i irâdâtıyla ferâgat eyledüği ecilden ve Sunullah dahi her vechile mahall-i müstahıkk olmağla işbu râfi‘-i rif‘at-i ubûdiyyet mezbûra yevmî bir akçe vazîfe ile Sunullah üzerine tevcîh olunup berât-ı şerîf-i âlî-şân sadaka ve ihsân buyurulmak recâsıyla der-i devlet-masîre arz ve i‘lâm olundu. Bâkî fermân ve lütf [ve] ihsân der-adlindir. Sene selâse aşer ve mi’ete ve elf. [sene 1113]

Ez‘afü’l-ibâd el-hakîr İbrahim hilâfeten be-kazâ-i Kızılbel 221 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

50

BOA. C. EV, 19681 222 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

KIZILBEL’E BAĞLI SİPAHİKÖY’DE BULUNAN HACI MURAT CAMİİ’NİN HİTABET GÖREVİ Kızılbel kazasına bağlı Sipahiköy’de bulunan Hacı Murat Camisi’nin hatibi Ahmet Halife’nin vefat etmesiyle yerine Ali’nin görevlendirilmesi

25 Şevval 1190 [7 Aralık 1776]

İzn-i hümâyûnum olmuşdur

Arz-ı bende-i bî-mikdâr oldur ki şevketlü, kerâmetlü, mehâbetlü, kudretlü veliyy-i ni‘metim efendim pâdişâhım.

Erbâb-ı istihkâkdan Ali Halîfe arzuhâl sunup Kızılbel kazâsına tâbi‘ Sipahiköyü nâm karyede vâki‘ Hacı Murad Câmi‘i’nin hitâbeti mahlûl olmağla mahlûlünden kendüye sadaka buyurulmak bâbında istid‘â-yı inâyet etmeğin bâlâsı “izn-i hümâyûnum olmuşdur” deyü hatt-ı hümâyûn-ı inâyet-makrûnlarıyla tezyîn buyurulmak bâbında emr ü fermân şevketlü, kerâmetlü, mehâbetlü, kudretlü, veliyy-i ni‘metim efendim pâdişâhımındır.

223 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

51

BOA. C. EV, 330/16799 224 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

KIZILBEL NAHİYESİNDEKİ ZORA TEKKESİ’NDE FAKİRLERE VERİLEN YEMEK BEDELİ Safranbolu’ya bağlı Kızılbel nahiyesinde Halveti Tarikatı’ndan Zora Tekkesi’ndeki fukaraya yemek bedeli olarak Bolu mukataası malından yıllık altmış sağ akçe olarak yapılan tahsisata ait üç adet beratın yanması nedeniyle yeni beratların verilmesi

11 Cemaziyelahir 1248 [5 Kasım 1832]

Kaydı Ber-mûceb-i defter-i hüddâm An mâl-ı mukâta‘a-i hâshâ-i Bolu

Be-cihet-i ta‘âmiye-i dervîşân-ı Zâviye-i Zora an zevâyâ-yı Halvetiye tâbi‘-i nâhiye-i Kızılbel an muzâfât-ı kazâ-i Zağferanbolu

Yevmiyye üç akçe sağ

Ber-mûceb-i ez-an sebeb ki fî 177 guruş an sene 1199 an mâl-ı mezbûr hisse ve mu‘âmele-eş an 60 akçe yevmiyye ve be-defter-i hüddâma kayd ve berât-dâde fermûde bâ- telhîs ve bâ-ru’ûs-ı hümâyûn fî 9 C. sene 1199 [19 Nisan 1785]

Be-cihet-i zâkir-i zâviye-i Zora an zevâyâ-yı Halvetiye tâbi‘-i nâhiye-i Kızılbel an muzâfât-ı kazâ-i Zağferanbolu

Yevmiyye onbeş akçe sağ

Berât-sited fî 9 C. sene 1199 [19 Nisan 1785]

Be-cihet-i mü’ezzin-i zâviye-i Zora an zevâyâ-yı Halvetiye tâbi‘-i nâhiye-i Kızılbel an muzâfât-ı kazâ-i Zağferanbolu

225 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Yevmiyye on beş akçe sağ

Berât-sited fî 9 C. sene 1199 [19 Nisan 1785]

Vech-i meşrûh üzre hüddâm defterinde mastûr ve mukayyedlerdir emr ü fermân devletlü sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir. Fî 11 C. sene 1248 [5 Kasım 1832]

Kaydları mûcebince zâyi‘den berâtları i‘tâ olunmak buyuruldu Fî 11 C. sene [12]48 [5 Kasım 1832]

Devletlü, inâyetlü, merhametlü, sultânım hazretleri sağ olsun. Arzuhâl-i dâ‘îleridir ki Viranşehir sancağında vâki‘ Kızılbel nâhiyesinde kâ’in olup meşîhati uhde-i dâ‘iyânemde olan Tarîk-i Halvetî’den Zora Tekyesi’nde sâkin fukarâya ta‘âmiye olmak üzre Bolu hâssı mukâta‘ası mâlından otuz ve yine tekye-i mezkûrede zâkir ve mü’ezzin olanlara onbeşer akçeden otuz akçe ki cem‘an yevmî altmış sağ akçe vazîfelerin üç kıt‘a berevâtı bi-kazâ’illâhi te‘âlâ muhterikan zâyi‘ olmuş olmağla merâhim-i aliyyelerinden mercûdur ki kaydları ba‘de’d-derkenâr ma‘lûm-ı âlîleri buyuruldukda kaydları mûcebince zâyi‘den berevât-ı âlî-şân ihsân buyurulmak bâbında emr ü fermân devletlü, inâyetlü, merhametlü, sultânım hazretlerinindir.

Ed-dâ‘î el-Hâc Şeyh Mehmed ibn-i Şeyh el-Hâc Mustafa

226 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

İzzet Mehmet Paşa Camii - Safranbolu227 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

52

BOA. HAT, 1595/52 228 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’NUN KIZILBEL KAZASI KAYI KÖYÜNDE AHMET AĞA CAMİİ’NİN HİTABET GÖREVİ Safranbolu’nun Kızılbel kazasına bağlı Kayı köyünde Ahmet Ağa’nın yaptırdığı camiinin hatibi olan Ahmet oğlu Mehmet Tahir’in kendi rızasıyla görevini bırakması üzerine hitabet görevinin liyakat sahibi olan oğlu Hasan’a verilmesi

1 Receb 1251 [23 Ekim 1835]

Vâki‘ olan tevcîhâtı Evkâf-ı Hümâyûn nâzırı sa‘âdetlü atûfetlü efendi hazretleri arz ve i‘lâmlarıyla olunmak nizâmındandır emr ü fermân devletlü sultânım hazretlerinindir. Fî gurre-i B. sene 1251 [23 Ekim 1835] Vakf-ı mezbûr bilâ-nezâret […] mukayyed ise de bu def‘a bâ-irâde-i seniyye Evkâf-ı Hümâyûn’a ilhâk olunmağla şerh verildi. Ber-mûceb-i defter-i Hazîne Vakf-ı câmi‘-i şerîf sâhibü’l-hayrât Ahmed Ağa der-karye-i Kayın der-kazâ-i Kızılbel Mehmed Tahir Veledeş Hatîb Ber-vech-i hasbî Berât-sited an L (mahlûl-i) Ahmed bin Hüseyin bâ-arzuhâl-i hod Fî 23 S. sene 1230 [4 Şubat 1815] Vech-i meşrûh üzre hitâbet-i mezkûre mezbûr Mehmed Tahir veledeşin üzerinde rûznâmçe defterinde mastûr ve mukayyeddir emr ü fermân devletlü, sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir. Fî gurre-i B sene 1251 [23 Ekim 1835] Muktezâsı Ru’ûs-ı Hümâyûn’dan Cihet-i mezkûre kasr-ı yedinden oğlu dârende-i arza tevcîhi husûsu Evkâf-ı

229 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Hümâyûn nâzırı atûfetlü efendi hazretlerinin i‘lâmlarına mütevakkıf mevâddan olduğuna mebnî nâzır-ı mûmâ-ileyh efendi hazretlerine havâle buyurulmak bâbında emr ü fermân devletlü sultânım hazretlerinindir. Evkâf-ı Hümâyûn nâzırı iktizâsını i‘lâm eyleyesin deyü buyuruldu. Fî [gurre-i B. sene 1251] [23 Ekim 1835] Telhîs Ma‘rûz-ı bendeleridir ki Nezâret-i Evkâf-ı Hümâyûn’a mülhak evkâfdan Kızılbel kazâsına tâbi‘ Kayı karyesinde vâki‘ câmi‘-i şerîfde ber-vech-i hasbî hatîb olan Mehmed Tahir Halîfe’nin hüsn-i rızâsıyla cihet-i mezkûru erbâb-ı istihkâkdan oğlu Hasan Halîfe’ye ferâğ ve kasr-ı yed etmiş olduğundan bahisle tevcîhini kazâ-i mezbûr nâ’ibi savb-ı çâkerîye havâle buyurulan işbu i‘lâmında inhâ eder. Cihet-i mezkûr el-yevm fâriğ-i merkûmun uhdesinde olduğu derkenârdan nümâyân olmağla bu sûretde cihet-i mezkûr babası merkûmun ferâğından bi’n-nefs bilâ-kusûr edâ-yı hıdmet etmek ve terk ve tekâsül eder ise ref‘inden âhara verilmek şartıyla oğlu merkûma bâ-hatt-ı şerîf-i şâhâne ve bâ-ru’ûs-ı hümâyûn tevcîh ve yedine kaleminden berâtı i‘tâ olunmak bâbında emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Es-Seyyid Mehmed Hasib Berâtı mutâlebe olunmaya

Der-i devlet-mekîne arz-ı dâ‘î-i kemîneleri budur ki Kızılbel kazâsına tâbi‘ Kayı karyesinde vâki‘ [a]shâbü’l-hayr[âtdan] Ahmed Ağa binâ eyledüği câmi‘-i şerîfde hatîb olan Tahir ibn-i Ahmed dâ‘îleri hitâbet-i mezkûreye muktedir olmayup hâlâ hatîb olan Tahir dâ‘îlerinin oğlu Hasan dâ‘îleri hitâbet-i mezkûreye lâyık ve müstahıkk olmak hasebiyle pederi Tahir dâ‘îleri oğlu Hasan dâ‘îlerine kasr-ı yed edüp her vechile ehl-i Kur’ân ve ehl-i tecvîd ve ehl-i diyânet kulları olup pederinin kasr-ı yedinden Hasan dâ‘îlerine [sadaka ve ihsân olunmak] recâsına ve karye ahâlî-i fukarâ dâ‘îleri dahi bi’l-iltimâs niyâz etmeleri ile hasbeten li’llâhi te‘âlâ pâye-i serîr-i a‘laya arz ve i‘lâm olundu. Bâkî emr hazret-i men lehü’l-emrindir.

230 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karabük231 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

53

BOA. C. EV, 15829 232 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

KIZILBEL KAZASI KARAAĞAÇ DİVANI YORTAN KÖYÜ MESCİDİNİN CAMİYE ÇEVRİLMESİ Kızılbel kazası Karaağaç divanına bağlı Yortan köyü yakınında cami bulunmadığından Müslümanların aşırı sıcak ve soğuklarda güçlük çekmemeleri için köyde bulunan mescide minber konularak Cuma ve bayram namazları kılınmasına izin verilmesi, imam ve hatipliğine de aynı köyden İsmail oğlu Süleyman’ın maaşsız olarak tayin edilmesi

10 Şevval 1255 [17 Aralık 1839]

Muktezâsı Ru’ûs-ı Hümâyûn’dan Bu makûle karyenin kurb ve civârında edâ-yı salât-ı Cum‘a ve îydeyn olunur câmi‘-i şerîf olmadığı hâlde ashâb-ı hayrâtın binâ eylediği mescid-i şerîfe müceddeden minber vaz‘ ve ikâme-i salât-ı Cum‘a ve îdeyne izn-i hümâyûn-ı hazret-i şâhâne erzânî ve ber-vech-i hasbî hitâbeti dahi ba‘zı kesâna tevcîh buyurula geldiği mesbûkdur. Emr ü fermân devletlü sultânım hazretlerinindir. Sahh Telhîs

Tatbîk Mutâbıkdır. İbrahim Zühdü

233 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Der-i devlet-mekîne arz-ı dâ‘î-i kemîneleridir ki Viranşehir sancağında vâki‘ Kızılbel kazâsına tâbi‘ Karaağaç divanı mülhakâtından Yortan nâm karyeye karîb câmi‘-i şerîf olmadığından Cum‘a ve salât-ı îydeynde ibâd-ı müslimîn şiddet-i sayf ve şitâda küllî usret çekilmiş olmağla karye-i mezkûrda sâhibü’l-hayrın müceddeden binâ ve ihyâ eyledüği câmi‘-i şerîfde ber-vech-i hasbî salât-ı Cum‘a ve îydeyn edâ etmek içün karye-i mezbûre ahâlîsinden Süleyman bin İsmail erbâb-ı istihkâkdan hitâbete her vechile lâyık ve müstahıkk olmağın mezkûr dâ‘îleri yedine bir kıt‘a berât-ı şerîf-i âlî-şân sadaka ve ihsân buyurulması karye-i mezbûre ahâlîlerinin niyâz ve isticlâb-ı da‘avât-ı hayriyyelerine mazhar buyurularak vâki‘u’l-hâl hasbeten li’llâhi’l-meliki’l-müte‘âl bi’l-iltimâs pâye-i serîr-i saltanat-ı a‘lâya arz ve i‘lâm olundu. Bâkî emr li-hazreti men lehü’l-emr. Tahrîran fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min şehri Şa‘bâni’l-mu‘âzzam li-sene hamse ve hamsîn ve mi’eteyn ve elf.

El-abdü’d-dâ‘î li’d-devleti’l-aliyyeti’l-Osmâniyye es-Seyyid el-Hâc Mehmed Esad el-müvellâ-hilâfeten be-kazâ-i Kızılbel Fî 10 L. sene [12]55 [17 Aralık 1839]

Yazılmışdır.

234 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

İncekaya Su Kemeri - Safranbolu235 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

54

BOA. A. MKT, 14/27 236 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

TARAKLIBORLU’DA İZZET MEHMET PAŞA’NIN YAPTIRDIĞI ÇEŞMELERE AİT SUYOLLARININ TAMİRİ Taraklıborlu’da Sadrazam İzzet Mehmet Paşa’nın yaptırdığı çeşmelerin suyollarını günlük on beş akçe bedel karşılığında tamir etmekle görevli Mihail oğlu Yani’nin vefatı üzerine yerine İstefan oğlu Yani’nin tayin edilmesi

25 Cemaziyelahir 1260 [12 Haziran 1844]

Der-i devlet-mekîne arz-ı dâ‘î-i kemîneleridir ki: Sadr-ı esbak merhûm el- Hâc İzzet Mehmed Paşa’nın medîne-i Taraklıborlu’da binâ ve ihyâsına muvaffak olduğu çeşmeler su yollarının ta‘mîrine yevmî on beş akçe vazîfe ile bâ-berât-ı âlî mutasarrıf olan Yani veled-i Mihail zimmî bilâ-veled hâlik olup hıdmet-i mezkûre mahlûl olmağla yerine erbâb-ı istihkâkdan medîne-i mezbûr re‘âyâsından Rum milletinden Yani veled-i İstefan zimmî her vechile lâyık ve müstahıkk olmağla hâlik-i mersûmun mahlûlünden mersûm Yani zimmîye vazîfe-i ma‘lûmesiyle tevcîh ve yedine müceddeden berât-ı şerîf-i âlî-şân sadaka ve ihsân buyurulmak recâsıyla ol ki vâki‘u’l-hâl bi’l-iltimâs der-bâr-ı ma‘delet-karâra arz ve i‘lâm olundu. Bâkî emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Hurrire fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min şehri Cemâziye’l-âhir li-sene sittîn ve mi’eteyn ve elf. [25 Cemâziye’l-âhir 1260]

El-abdü’d-dâ‘î li’d-devleti’l-aliyyeti’l-Osmâniyyeti’l-mü’ebbede Müderrisîn-i kirâmdan Hâfız Ömer el-müvellâ-hilâfeten be-medîne-i Taraklıborlu

237 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

55

BOA. C. EV, 217/10820 238 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

KARABÜK KÖYÜNDEKİ ARİF SULTAN ZAVİYESİ VAKFI’NA AİT ARAZİLERİN ÖŞÜR GELİRLERİNİN İDARESİ Kızılbel kazasının Karabük köyündeki Şeyh Arif Sultan Zaviyesi Vakfı’nın zaviyedarı Şeyh Ahmet Efendi’nin, vakfa ait arazilerin öşür gelirlerinin Evkaf Nezareti Hazinesi vasıtasıyla değil de eskiden olduğu gibi vakıf tarafından idare edilmesi talebi

16 Muharrem 1265 [12 Aralık 1848]

İzzetlü efendim;

Şeyh Ahmed Efendi’nin Nezâret-i Evkâf-ı Hümâyûn-ı Mülûkâne’ye mülhak evkâfdan Viranşehir sancağı dâhilinde vâki‘ Kızılbel kazâsına tâbi‘ Karabük karyesinde kâ’in ceddi merhûm Şeyh Arif Sultân Zâviyesi Vakfı’nın zâviyedârlığı ber-vech-i evlâdiyet ve meşrûtiyet bâ-berât-ı âlî uhdesinde olmasıyla vakf-ı mezbûrun karye-i mezkûrede vâki‘ arâzîsi öteden berü tarafından bi’t-ta‘şîr fukarâ ve dervîşân it‘âm olunugelür iken çend seneden berü arâzî-i mezkûre cânib-i hazîneden ta‘şîr ile vakf-ı mezbûrun masârıfı ba‘de’l-ihrâc kusûru ibkâ olunması cihetle fukarâ ve dervîşânın nafaka ve ta‘âmiyesine kesr u noksân terettüb etmiş olduğu beyânıyla a‘şâr-ı mezkûrenin kemâ-fi’s-sâbık zâviye-i merkûme tarafından zabt ve ta‘şîri husûsu mûmâ-ileyh tarafından mukaddemâ bâ-arzuhâl lede’l-istid‘â ber-mantûk-ı kuyûd zâviyedârlık-ı mezkûr ciheti vazîfe-i mu‘ayyene ile mûmâ- ileyhin ve yevmî bir akçe vazîfe ile zâviyedârlık hissedârlığı dahi Seyyid Derviş Mehmed Ali bin Süleyman’ın bâ-berât-ı aliyye uhdelerinde olarak vakf-ı mezbûrun karye-i mezbûrede vâki‘ elli müdlük mahalli kırk yedi senesinden i‘tibâren üç yüz yetmiş beş guruş bedel ile merkûm Derviş Ali uhdesinde olmak üzre dâhil-i defter olup meblağ-ı bedel-i mezbûrun yetmiş beş guruşu ma‘âş-ı muharrer tertîbi olarak Evkâf-ı Hümâyûn Hazînesi’ne â’id olduğundan bi’t-tenzîl kusûr üç yüz guruş altmış iki senesi Haziran’ı taksîtine değin merkûma ve yetmiş beş guruş dahi altmış bir senesi nihâyetine kadar hazîne-i merkûmeye i‘tâ olunmuş ve meblağ-ı bedel-i mezbûr sâ’ir bu misillü evkâf bedelâtıyla ma‘an altmış iki senesi Eylül’ü taksîtinden i‘tibâren hazîne-i merkûmeden ashâbına verilmek üzre bâ-irâde-i seniyye hazîne-i mezkûreye nakl olunarak mezkûr Eylül taksîti dahi hazîne-i merkûmeden îfâ

239 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

kılınmış ve vakf-ı mezbûrun iki yüz elli sekiz senesi Mart’ı ibtidâsından elli dokuz senesi Şubat’ı gâyetine kadar rü’yet olunan muhâsebesinde livâ-i mezbûr emvâl sandığından senevî bedel-i öşr esmânı nâmıyla ikişer bin guruş olarak i‘tâ olunan dört bin guruşdan masârıf-ı vâkı‘ası bi’t-tenzîl kusûru sâhib-i arzuhâl mûmâ-ileyh yedinde tevkîf olunmuş ve sâlifü’z-zikr elli müdlük vakf mahallin mahsûlât ve rüsûmâtı kadîmî vechile ber-vech-i vakfiyyet mutasarrıfları tarafından zabt olunmak muktezâ-yı kuyûd-ı Defter-i Hâkânî’den bulunmuş ise de zâviye-i mezkûrenin ber- minvâl-i bâlâ elli müdlük mahalli kable’t-Tanzîmât üç yüz bu kadar guruş bedel ile dâhil-i defter olmasına nazaran sene be-sene mahallinde emvâl sandığından a‘şâr esmânı olarak verilen mezkûr iki bin guruşun keyfiyyeti kayden bilinememiş olduğundan ba‘dehû îcâbına bakılmak üzre zâviye-i mezkûreye muhassas mezkûr elli müdlük mahallin kâffe-i hâsılâtı ber-minvâl-i muharrer kırk yedi târîhinde üç yüz yetmiş beş guruş bedel ile merkûm Seyyid Derviş Ali’nin uhdesinde olarak mı dâhil-i defter olmuşdur yohsa nısfiyyet üzre olup da mûmâ-ileyh Şeyh Ahmed Efendi’nin mahall-i mezbûrdan hissesi hâric ez-defter mi kalmışdır ve ba‘de’t-Tanzîmât hisse-i mezbûreye sene be-sene emvâl sandığından ikişer bin guruş verilmesi mahallince dâhil-i defter olmasından mı neş’et etmişdir hakîkat-i keyfiyyetin ber-vech-i îzâh bâ-mazbata inhâ ve iş‘ârı zımnında 25 Ca. sene [12]63 târîhinde makâm-ı nezâret-i muhibbîden Viranşehir Kâ’immakâmlığı tarafına tahrîrât tastîr ve tesyîr kılınmış ise de henüz cevâbı zuhûr etmemiş ve merkûm ise her bâr istifsârdan gayr-i hâlî bulunmuş olmağla ba‘d-ezîn te’hîri tecvîz olunmayarak ve bir dahi te’kîde hâcet bırağılmayarak ber-vech-i muharrer keyfiyyetin bâ-mazbata îzâhan inhâ ve iş‘ârı husûsuna himmet buyurmaları siyâkında şukka-i muhibbî terkîmine ibtidâr kılındı. Fî 16 Muharrem sene [12]65 [12 Aralık 1848] [Mühür]

240 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

241

Safranbolu ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

56

242 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. EV-d_14874 243 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR SANCAĞINDA BULUNAN VAKIFLARIN İDARESİYLE İLGİLİ KAYITLAR 1852 yılında Evkaf Nezareti’ne bağlı Viranşehir sancağı, kazaları ve köylerindeki bütün vakıfların idaresinin kimlere ne miktarla verildiğini gösteren defter kayıtları 15 Ramazan 1268 [3 Temmuz 1852]

Nezâret-i Evkâf-ı Hümâyûn-ı Mülûkâne’ye mülhak evkâfdan Viranşehir sancağı kazâları kurâlarında vâki‘ bi’l-cümle evkâf-ı şerîfelerin bâ-ma‘rifet-i meclis ve ma‘rifet-i âcizânemle işbu bin iki yüz altmış sekiz senesine mahsûben tâliblerine verilmiş olan evkâf-ı şerîfelerin der‘uhde ve iltizâm defteridir ki ber-vech-i âtî zikr ve beyân olunur.

Kazâ-i Zağferanborlu

Der‘uhdegân Cici Ahmed oğlu Hacı Der‘uhdegân Döngenzâde Der‘uhdegân mütevellîleri Mustafa Ağa ve Hidayetzâde İsmail Ahmed Efendi an ahâlî Hacı Abdullah Ağa ve Bey ve Hasan Ağazâde Hacı Halil Ağa Kasaba-i mezbûrda vakf-ı Feyzullah Ağa ve Ahmed Ağa Kasaba-i mezbûrda Kapuluözü ma‘a müşârun-ileyh hazretlerinin Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı havâle-i şehr ta‘bîr olunur müteveffâ bir bâb çifte hamâm îcârı Hamide Hâtûn Gâzî Süleyman Paşa Vakf-ı Şerîf a‘şârı 600 guruş Guruş Guruş 27525 Îcâr-ı hamâm 1200 Altmış yedi senesi bedel-i müzâyedesinden mikdâr-ı mebâliğ Îcâr-ı Cinci 07305 0800 noksânıyla bâ- Hânı ma‘rifet-i şer‘ ve meclis ihâle ve iltizâm olunmuş olduğu İşbu altmış sekiz senesi icrâ olunmuş olan 20220 2000 bedel-i müzâyedesi

244 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Der‘uhdegân mütevellîsi Der‘uhdegân mütevellîsi Der‘uhdegân mütevellîsi Sülünoğlu Osman Efendi Salim Ağa ve Raci Efendi ve Ali Efendi oğlu Ali Ağa Baş karyede an Vakf-ı Ermişe Mehmed Efendi Bostanbükü karyesinde vâki‘ hitâbetine meşrûta Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı an Vakf-ı Gevher Sultân Hân 1700 guruş Demilyas

Guruş Guruş

400 800

Zammı sene Zammı sene 050 050 [12]68 [12]68

450 850

Der‘uhdegân karye-i mezbûr Der‘uhdegân mütevellî-i ahâlîsinden Muhtâr Ahmed Der‘uhdegân Ağaçkilise mezbûrların pederi Kuşlu Hacı Ağa ve Mustafa Bey ve Hatîb karyesi muhtârı Mustafa Osman Ağa Mehmed Efendi ve Hacı oğlu Gavvâs Kadıbükü karyesinde an Abdurrahman Gökviran karyesinde an Vakf-ı Vakf-ı İhtiyâr oğlu Mahmud Konarı karyesinden an Vakf-ı Şeyh Abdi 1625 guruş Doğan oğlu Hacı Bayram

Guruş Guruş

1075 300

Zammı sene Zammı sene 0015 020 [12]68 [12]68

1090 320

Bedel-i sâbıkıyla tâlibi Der‘uhdegân bulanmadığından emâneten Molla Ahmedzâde Ali Efendi Der‘uhdegân mütevellîsi tarafından rü’yet an ahâlî Gaçoğlu Halil Ağa ve tesviyesi Çiftlik-i Ulvî karyesinde an Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Çavuşlar karyesinde an Vakf-ı Vakf-ı Şahneköy ve Öküz Hatuncuk Derehamâmı îcârı Ekmekçi Mezra‘ası Depesi 500 guruş 650 guruş 50 guruş

245 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Yekûn Guruş 37225 Zamâ’imi sene [12]68 00135 37360 Ber-mûceb-i bâlâ Süleyman Paşa Vakfı'nın nok- 07305 sânı 30055

Kazâ-i Kızılbel Bâ-emr-i âlî müstesnâ olduğundan Der‘uhdegân nefs-i der‘uhdegân Kızılbel divanı muhtârı Der‘uhdegân Der‘uhdegân meclis mütevellîsi Ahmed Yusuf Bey oğlu mütevellîsi İslam oğlu a‘zâsından Mustafa Efendi[ye] terk İbrahim Ağa Emin Ağa Bey olunduğu Işıklar karyesinde an Burunsuz karyesinde an Ödemiş karyesinde an Karabük karyesinde an Vakf-ı İlyas Dede Vakf-ı Emre Sultân Vakf-ı Murad Fakih Vakf-ı Sultân Arif 210 guruş 3000 guruş Guruş Guruş 625 300 Zammı [Zammı 475 sene 010 sene 1268] [12]68 1100 310

Yekûn Guruş 4135 Zamâ’imi sene [12]68 0485 4620

Kazâ-i Viranşehir

Der‘uhdegân Himmet Der‘uhdegân Der‘uhdegân Der‘uhdegân Hasan Bey oğlu Memiş Ağa mütevellîsi Coşkun mütevellîsi Erkeçoğlu Çavuşzâde Halil Bey an ahâlî Halil Efendi İbrahim Efendi Kuzyaka divanında an Kabaca nâm karyede Kaya divanında an Bağtaş nâm-ı diğer Vakf-ı Sekioluğu an Vakf-ı Gâzî Vakf-ı Şeyh Süleyman Şerefüddin karyesinde Süleyman Paşa an Vakf-ı Hacıpınarı Guruş Guruş Guruş Guruş 4700 175 800 600 Zammı Zammı Zammı Zammı sene 0010 sene 005 sene 010 sene 150 [12]68 [12]68 [12]68 [12]68 4710 180 810 750

246 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Yekûn Guruş 6275 Zamâ’imi sene [12]68 0175 6450

Kazâ-i Kurukavak Kazâ-i Şehabeddin Der‘uhdegân mütevellîsi oğlu Ahmed Ağa Der‘uhdegân muhtârı Ali Ağa Hamzalar divanında an Vakf-ı Veledşeyh Meydan divanında an Vakf-ı Musa Fakih vakfı mezra‘ası Guruş Guruş 350 60 Zammı sene [12]68 315 Zammı sene [12]68 45 665 105

Kazâ-i Eflâni Der‘uhdegân Kilecioğlu Kara Der‘uhdegân mütevellîsi Ali ve Hatîboğlu Ahmed ve Der‘uhdegân mütevellîsi Türbelioğlu Mehmed Efendi Mehmed Bey oğlu Mustafa ve Ali Efendi Akviran karyesinde Çaldöşek Hacı Himmet oğlu Emin an Söğüdözü karyesinde an Vakf-ı nâm mahalde an Vakf-ı Hacı ahâlî Veli Fakih ve zemîn-i Süleyman Fakih Örencik karyesinde an Vakf-ı 300 guruş 150 guruş Tanrıvermiş mezra‘ası Guruş 500 Zammı sene 010 [12]68 510

Der‘uhdegân mütevellîsi Der‘uhdegân mütevellîsi Der‘uhdegân mütevellîsi Mehmed Efendi Osman Efendi Mehmed ve İsa Efendiler Evhadlar karyesinde an Vakf-ı Yağdınca nâm karyede an Vakf-ı Kocacık karyesinde an Vakf-ı Yakub Fakih Yunus Fakih İsfendiyar Hâtûn 400 guruş 200 guruş Guruş 250 Zammı sene 055 [12]68 305

247 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Bedel-i sâbıkıyla tâlibi Der‘uhdegân Molla Ahmed Der‘uhdegân mütevellîsi Hatîb bulunmadığından taraf-ı oğlu Ali Efendi Hacı Halil Efendi mu‘accelâtdan tesviye Çukurgelik nâm karyede an Saçak karyede an Vakf-ı Şeyh olunacağı Vakf-ı Müftî Mehmed Efendi Bedrüddin Bedil divanında ve Pınarözü Mescidi 125 guruş divanında an Vakf-ı Meş‘aleci 200 guruş 300 guruş

Kazâ-i Keçinos

Der‘uhdegân mütevellîsi Der‘uhdegân Müdîr-i Kazâ Hacı Ali Ağa Bağdatlıoğlu Ali Efendi Uluköy ve Şabanlar ve Kuşça ve Musa Reviyyet karyeleri Dive divanında an Vakf-ı Câmi‘-i şerîf 950 guruş 420 guruş

Yekûn: 1370 guruş

Kazâ-i Yenice

Der‘uhdegân Alagözoğlu Mustafa an ahâlî Söbüler karyesinde an Vakf-ı Câmi‘-i şerîf 125 guruş

Kazâ-i Ulak

Der‘uhdegân mütevellîsi Yahya oğlu Ömer Ağa Boyalı-ı Ulvî divanında Süller karyesinde an Vakf-ı Numan Fakih Guruş 575 Zammı sene [12]68 010 585

Cem‘an yekûn

Guruş Bedel-i sâbıkı sene [12]68 79335 Zamâyimi sene [12]68 01510 80845 Bâlâda mastûr Süleyman Paşa Vakfı'nın 07305 noksânı 73540

248 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

İcrâ-yı ihâlesi irâde-i seniyye iktizâsından olan bi’l-cümle evkâf-ı şerîfeden Viranşehir sancağında vâki‘ kâffe-i evkâf-ı şerîfe işbu altmış sekiz senesine mahsûben livâ-i mezbûr evkâf müdîri hamiyyetlü efendi bendeleri dahi hâzır oldukları hâlde livâ-i mezbûr meclisinde bir gûnâ kapatma ve cebr olmayarak alenen bi’l-müzâyede karâr-dâdesi vechile ber-beyân-ı bâlâ evkâf-ı mezkûreler bedelât-ı mukarrere-i mukayyedesi üzre zuhûr eden tâlibânına şeref-vürûd edecek irâde-i seniyyelerine tevfîkan fakat Zağferanborlu’da Süleyman Paşa Vakfı’nın bâlâda mastûr olduğu vechile sene-i sâbık bedel-i müzâyedesiyle tâlibi bulunmadığından noksân bedel ile ihâlesi vakfı tarafından nef‘i ve ol vechile ihâle ve iltizâm olunmuş ve kâffe-i evkâf-ı şerîfe-i mezkûre bedelât-ı sâbıkıyla bi’l-muvâzene sene-i sâbıkdan bir senede bin beş yüz on guruş fazla-i vâkı‘a ile ma‘an yetmiş üç bin beş yüz kırk guruş olmuş olmağın hazînece icrâ-yı îcâbı bâbında ve her hâlde emr [ü] fermân hazret-i men lehü’l-emrindir.

Fî 15 N. sene [12]68 [3 Temmuz 1852]

Bende Müdîr-i Bende Bende Evkâf Mehmed Bende Müdîr-i Bende Müftî Kâ’immakâm Hâkimü’ş-şer‘ Said (Müdîr-i Mâl es-Seyyid Hüseyin Hilmi Hüsnü es-Seyyid Hasan Evkâf der-livâ-i Mehmed Zihni Viranşehir) Bende a‘zâ Bende Kâtib-i Bende a‘zâ Bende a‘zâ Bende a‘zâ es-Seyyid Tahrîrât Kamil es-Seyyid Salih Mustafa Mehmed Osman Tevfik Bende a‘zâ Bende a‘zâ Bende Kocabaşı Bende a‘zâ es-Seyyid Mustafa (mühür) Mehmed

249 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

57

BOA. A. MKT. MVL, 91/59 250 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

KIZILBEL KAZASI ÖDEMİŞ DİVANI’NDAKİ ÇEŞMENİN TAMİR EDİLMESİ Safranbolu sancağı Kızılbel kazası Ödemiş divanındaki çeşmenin harap durumda olması nedeniyle, halk aşırı derecede su sıkıntısı çektiğinden yapılan keşif sonucu çeşmenin vakıf gelirlerinden on sekiz bin kuruş harcanarak tamir edilmesi. 23 Rebiülevvel 1274 [11 Kasım 1857]

Kastamonu Vâlîsine

Zağferanborlu sancağı dâhilinde kâ’in Kızılbel kazâsında Ödemiş divanında kâ’in çeşmenin çend seneden berü harâb olması ve oralarda sâ’ir mâ-i cârî dahi bulunmaması cihetiyle ahâlînin su husûsunda aşurı sûretle muzâyakaya dûçâr oldukları beyânıyla icrâ-yı îcâbı husûsu istid‘â ve mezkûr çeşmenin mahallinde şer‘-i şerîf ve erbâb-ı vukûf ma‘rifetiyle keşf ve münâkasası icrâ olunarak on sekiz bin guruşdan aşağı masrafla tesviyesine tâlib bulunamadığı inhâ olunmuş olmasıyla masârıf-ı mezkûrenin tebeyyün eden vakfı mevcûdundan rü’yet ve îfâ olunmak üzre çeşme-i mezkûrun keşf ve inhâ olunduğu vechile ma‘rifet-i şer‘ ve meclis nezâreti ile ta‘mîrâtının icrâsı husûsu Evkâf-ı Hümâyûn Nezâret-i Celîlesi’nin takrîri üzerine Meclis-i Vâlâ’da tezekkür ve tensîb olunarak bi’l-istîzân irâde-i seniyye-i hazret-i pâdişâhî dahi ol merkezde müte‘allık ve şeref-sudûr buyurulup mantûk-ı âlîsi vechile keyfiyyet nezâret-i celîle-i müşârun-ileyhâya ktoüıbildirilmiş olmağla ber-mûceb-i irâde-i seniyye icrâ-yı iktizâsı husûsuna himmet buyurmaları siyâkında şukka. Fî 23 Ra. sene [12]74 [11 Kasım 1857] Himmet buyurula.

251 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

58

BOA. EV-d-16070 252 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR SANCAĞINDA BULUNAN VAKIFLARA AİT KAYITLAR Evkaf Nezareti’ne bağlı Viranşehir sancağı kazaları ve köylerinde bulunan vakıflara ait 1858 yılı muhasebe kayıtları 17 Receb 1274 [3 Mart 1858]

Nezâret-i Evkâf-ı Hümâyûn-ı Mülûkâne’ye mülhak evkâfdan Viranşehir sancağının hâvî olduğu kazâlarında vâki‘ bi’l-cümle evkâf-ı şerîfelerin yetmiş üç senesi ibtidâsından gâyetine değin bâ-ma‘rifet-i şer‘-i şerîf ve ma‘rifet-i âcizânemle muhâsebeleri bi’r-rü’ye îcâb eden mümzâları bi’t-tanzîm zîrde muharrer keyfiyetini mübeyyin defteridir.

Numara Guruş 1 Zağferanborlu kazâsında an Vakf-ı İzzet Paşa muhâsebesi 57,5 2 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Salih Paşa muhâsebesi 00 3 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Kazdağlı Alioğlu muhâsebesi 00 4 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Hüseyin Çelebi muhâsebesi 52 5 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Gâzî Süleyman Paşa muhâsebesi 00 109,5 6 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Hamide Hâtûn muhâsebesi 050 7 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Ermişe mezra‘ası muhâsebesi 000 8 Kasaba-i mezbûrda Demilyas Vakfı muhâsebesi 062,5 9 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Gevher Sultân muhâsebesi 069 10 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Hacı Bayram muhâsebesi 000 291 11 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Hatuncuk-ı Abdi muhâsebesi 00 12 Kasaba-i mezbûrda an Vafk-ı Hatuncuk muhâsebesi 00 13 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Etmekçi mezra‘ası muhâsebesi 75 14 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı Şahne karyesi muhâsebesi 00 15 Kasaba-i mezbûrda an Vakf-ı İhtiyâroğlu Mahmud muhâsebesi 257,5 623,5 16 Kızılbel kazâsında an Vakf-ı Şeyh Arif muhâsebesi 000 17 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı İlyas Dede muhâsebesi 057,5

253 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

18 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Emre Sultân muhâsebesi 000 19 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Murad Fakı muhâsebesi 077,5 20 Viranşehir kazâsında an Vakf-ı Şeyh Süleyman muhâsebesi 507,5 1266 21 Viranşehir kazâsında an Vakf-ı Sekioluğu muhâsebesi 000 22 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Hacı Bayram Pınarı muhâsebesi 000 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Kırca ve Süleyman Paşa müderrisine meşrûta 23 000 muhâsebesi 24 Kurukavak kazâsında an Vakf-ı Veled Şeyh mezra‘ası muhâsebesi 135 25 Şehabeddin kazâsında an Vakf-ı Musa Fakı muhâsebesi 000 1401 26 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Ahmed Dede muhâsebesi 000 27 Ulak kazâsında an Vakf-ı Numan Fakih muhâsebesi 145 28 Eflâni kazâsında an Vakf-ı Hacı Fakih muhâsebesi 067,5 29 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Tanrıvermiş muhâsebesi 250 30 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Veli Fakih muhâsebesi 077,5 1941 31 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Yakub Fakih muhâsebesi 000 32 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Yunus Fakih muhâsebesi 050 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı İsfendiyar Hâtûn ve Ova kazâsında Kuşoğlu 33 106 Mehmed Fakih muhâsebesi 34 Kazâ-i mezbûrda Müftî Mehmed Efendi Mescidi muhâsebesi 000 35 (…) muhâsebesi 000 2159,5 36 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Bedrüddin muhâsebesi 000 37 Ova kazâsında an Vakf-ı Ömer Fakı muhâsebesi 087,5 38 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Turbeyi muhâsebesi 100 39 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Şeyh Hamza muhâsebesi 087,5 40 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Mansur Fakı muhâsebesi 045 2479,5 41 Kazâ-i mezbûrda Hatm-hân muhâsebesi 000 42 Ulus kazâsında an Vakf-ı Ömer Fakih muhâsebesi 007,5 43 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Şeyh Yusuf muhâsebesi 040 44 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Sultân Bayezid muhâsebesi 100

254 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

45 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Abdüssamed oğlu Yusuf muhâsebesi 034 2661 46 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Kara Halil muhâsebesi 0037,5 47 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı İbrahim ve Halil Fakih muhâsebesi 0037,5 48 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Bölükviran Fakih muhâsebesi 0038,5 49 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Gürmende Ahmed Fakih muhâsebesi 0035 50 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Yakubyeri muhâsebesi 0032,5 2842 51 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Hızır Fakih muhâsebesi 0050 52 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Demirviran muhâsebesi 0025 53 Amasra kazâsında an Vakf-ı Şeyh Arif muhâsebesi 0044 54 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Koca Fakih muhâsebesi 0091 55 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Hüsamüddin muhâsebesi 0000 3052 56 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı (…) muhâsebesi 0000 57 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Göçgeri muhâsebesi 0025 58 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Hitâbet muhâsebesi 0000 59 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Camua muhâsebesi 0032,5 60 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Câmi‘-i şerîf muhâsebesi 0000 3109,5 61 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Câmi‘-i şerîf muhâsebesi 0000 62 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Müezzin muhâsebesi 0000 63 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Kiriş muhâsebesi 0025 64 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Şeyh Hızır muhâsebesi 0047,5 65 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Ömer Seydi muhâsebesi 0025 3207 66 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Defterdâr Câmi‘-i şerîfi muhâsebesi 0000 67 Bartın kazâsında an Vakf-ı Geçen Efendi muhâsebesi 0993 68 Kazâ-i mezbûrda [an Vakf-ı] Şâlî muhâsebesi 0125 69 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Demirci Köprüsü muhâsebesi 0000 70 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Şeyh Süleyman muhâsebesi 0080 4405 Nakl-i yekûn 4405

255 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

71 Bartın kazâsında an Vakf-ı Câmi‘-i şerîf muhâsebesi 0000 72 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Alemağaç muhâsebesi 0000 73 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Akpınar Câmi‘i muhâsebesi 0000 74 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Derbend muhâsebesi 0000 75 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Derbend muhâsebesi 0028 4433 76 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Hacı Fakih muhâsebesi 0400 77 Keçinos kazâsında an Vakf-ı Câmi‘-i şerîf muhâsebesi 0000 78 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Şabanlar ve Kuşca muhâsebesi 0097,5 79 Zerzene kazâsında an Vakf-ı Hamza oğlu Turhid muhâsebesi 0205 80 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Şeyh İbrahim ve Şeyh Bayezid muhâsebesi 0087,5 5223 81 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Seydi Hoca muhâsebesi 0162,5 82 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Göceğiz mezra‘ası muhâsebesi 0212,5 83 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı İdris Çiftliği muhâsebesi 0105 84 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Çanşa muhâsebesi 0025 85 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Şeyh Turhan ve Burhan muhâsebesi 0050 5778 86 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Turbeyi muhâsebesi 0035 87 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Şeyh Turhan muhâsebesi 0063,5 88 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Elvan Fakih muhâsebesi 0057,5 89 Gölpazarı kazâsında an Vakf-ı Gökceler mezra‘ası muhâsebesi 0175 90 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Câmi‘-i şerîf muhâsebesi 0000 6109 91 Perşembe kazâsında an Vakf-ı İlyas Fakı muhâsebesi 0082,5 92 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Çiftlik-i İsfendiyar muhâsebesi 0119 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Cebeller ve Şeyh Yusuf ve Yunus Fakı muhâ- 93 0200 sebesi 94 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Câmi‘-i şerîf muhâsebesi 0000 95 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Hisararkası muhâsebesi 0115 6625,5 96 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Nebi ve Mahmudyeri muhâsebesi 0050 Çarşamba kazâsında an Vakf-ı Şeyh Tura ve Bartın kazâsında Abdurrah- 97 0299 man muhâsebesi

256 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

98 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Hatîb muhâsebesi 0100 99 Kazâ-i mezbûrda an Vakf-ı Câmi‘-i şerîf muhâsebesi 0000 100 Yenice kazâsında an Vakf-ı Hitâbet muhâsebesi 0000 7074,5 Tahsîs buyurulan hums-ı çâkerî 1415 5659,5 An ibtidâ-yı Eylül sene [12]72 ilâ gâye-i Şubat sene [12]73 on sekiz mâh 0600 Şeyh Hasan Efendi ma‘âşı, 1 kıt‘a sened 5059,5 An ibtidâ-yı Eylül sene [12]72 ilâ gâye-i Şubat sene [12]73 on sekiz mâh 0360 Hatîb Ömer Efendi ma‘âşı, 1 kıt‘a sened 4699,5 Fî sene [12]72 Kânûn-ı sânî ibtidâsından yetmiş üç senesi Şubatı gâyetine 0000 değin kâtib ma‘âşı Ma‘âş-ı kâtib, 1 kıt‘a sened 0000 Guruş 1 mâh 500 14 mâh 7000 Hâsıl olan vâridât minhâ 4699,5 2300,5

Bâlâ-yı defterde münderic livâ-i mezkûrun hâvî olduğu kazâlarda kâ’in bi’l- cümle evkâf-ı şerîfelerin yetmiş üç senesine mahsûben îcâb eden muhâsebesi bâ- ma‘rifet-i şer‘ ve ma‘rifet-i âcizâne ile usûl ve nizâmına tevfîkan rü’yet ve tesviye olunarak kâffe-i vâridât-ı vâkı‘ası yedi bin yetmiş dört buçuk guruşa bâliğ ve resîde olmuş ve mebâliğ-i mezbûrdan â’idât ve sadaka-i şehriyârî fürû-nihâde oldukda kusûr dört bin altı yüz doksan dokuz buçuk guruş kalmış ve ma‘âş-ı kâtib bulunan yedi bin guruşdan mezkûr dört bin altı yüz doksan dokuz buçuk guruş bi’t-tenzîl mâ‘adâ iki bin üç yüz buçuk guruş vâridâtı vefâ etmemiş olduğundan Hazîne-i Celîle-i Evkâf-ı Hümâyûn’dan i‘âdesi husûsuna müsâ‘ade-i seniyyeleri erzân buyurulmak niyâzı bâbında emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 17 Receb sene [1]274 [3 Mart 1858]

Es-Seyyid Mehmed Müdîr-i Evkâf-ı Livâ-i Viranşehir

257 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

59

BOA. BEO, 693/51914 258 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’DAKİ İZZET MEHMET PAŞA CAMİİ’NİN ŞADIRVANI İLE SUYOLLARININ TAMİR EDİLMESİ Safranbolu’da Sadrazam Mehmet İzzet Paşa Vakfı’ndan olan caminin şadırvanı ile çeşitli çeşmelere bağlı suyollarının harap olmas nedeniyle, masrafları vakıf gelirlerinden karşılanarak tamir edilmesi

20 Rebiulahir 1313 [10 Ekim 1895]

Atûfetlü efendim hazretleri Evkâf-ı mülhakadan Sadr-ı esbak Mehmed İzzet Paşa Vakfı hayrâtından Zağferanbolu’da vâki‘ câmi‘-i şerîf şâdurvânıyla müte‘addid çeşmeye cârî su yollarının harâb olmasına mebnî mahallince icrâ kılınan keşfi mûcebince Mecidî on dokuz guruş hisâbıyla on iki bin beş yüz üç guruş otuz para ile ve mahallî evkâf komisyonu ve müdîri ma‘rifet ve nezâretleriyle emâneten icrâ-yı ta‘mîri ve meblağ-ı mezkûrun vakf-ı mezbûrun fazla-i vâridâtından tesviyesi husûsunun Evkâf-ı Hümâyûn Nezâret-i Celîlesi’ne havâlesi tezekkür kılındığına dâ’ir Şûrâ-yı Devlet Dâhiliye Dâ’iresi’nin mazbatası melfûfuyla arz ve takdîm kılınmağla ol bâbda her ne vechile irâde-i seniyye-i hazret-i Hilâfet-penâhî şeref-müte‘allık buyurulur ise mantûk-ı münîfi infâz edileceği beyânıyla tezkire-i senâverî terkîm kılındı efendim. Fî 6 Rebî‘u’l-âhir sene [1]313 ve fî 14 Eylül sene [1]311 [26 Eylül 1895] Sadr-ı a‘zam Said

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki Resîde-i dest-i ta‘zîm olup melfûflarıyla manzûr-ı âlî buyurulan işbu tezkire-i sâmiye-i Sadâret-penâhîleri üzerine mûcebince irâde-i seniyye-i cenâb-ı Hilâfet- penâhî şeref-müte‘allık buyurulmuş olmağla ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fî 20 Rebî‘u’l-âhir sene [1]313 ve fî 28 Eylül sene [1]311 [10 Ekim 1895] Serkâtib-i Hazret-i Şehriyârî Tahsin

259 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

60

BOA. BEO, 763/57152 260 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’DAKİ KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA VAKFI’NA AİT ÇEŞME İLE ŞADIRVANIN TAMİRİ Safranbolu’da Sadrazam İzzet Mehmet Paşa Camii’nin yapılan keşfi neticesinde masrafı olan otuz altı bin dört yüz otuz sekiz kuruşun vakfın gelirlerinden karşılanmak üzere tamir edilmesi 14 Muharrem 1318 [14 Mayıs 1900]

Atûfetlü efendim hazretleri Zağferanbolu kasabasında Köprülü Mehmed Paşa Vakfı hayrâtından bulunan çeşme ile şâdurvânın muhtâc-ı ta‘mîr olmasına mebnî keşfi mûcebince Mecidî on dokuz guruş hisâbıyla on beş bin yetmiş üç guruş on para sarfıyla ve mahallî evkâf muhâsebecisi ile erbâb-ı vukûfdan teşkîl kılınacak komisyon ma‘rifetiyle emâneten icrâ-yı ta‘mîri ve meblağ-ı mezbûrun vakf-ı mezkûrun fazla-i vâridâtından olmak üzre mahallî hâsılât-ı vakfiyesinden ve bin üç yüz on bir senesi büdcesinden tesviyesi husûsunun Evkâf-ı Hümâyûn Nezâret-i Celîlesi’ne havâlesi tezekkür kılındığına dâ’ir Şûrâ-yı Devlet Dâhiliye Dâ’iresi’nin mazbatası melfûfuyla arz ve takdîm kılınmağla ol bâbda her ne vechile irâde-i seniyye-i cenâb-ı Hilâfet-penâhî şeref- sunûh ve sudûr buyurulur ise mantûk-ı münîfi infâz edileceği beyânıyla tezkire-i senâverî terkîm kılındı efendim. Fî 16 Şevvâl sene [1]313 ve fî 19 Mart sene [1]312 [31 Mart 1896] Sadr-ı a‘zam Rifat

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki Resîde-i dest-i ta‘zîm olup melfûfuyla manzûr-ı âlî buyurulan işbu tezkire-i sâmiye-i Sadâret-penâhîleri üzerine mûcebince irâde-i seniyye-i cenâb-ı Hilâfet- penâhî şeref-müte‘allık buyurulmuş olmağla ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fî 21 Şevvâl sene [1]313 ve fî 24 Mart sene [1]312 [5 Nisan 1896] Serkâtib-i Hazret-i Şehriyârî Tahsin 261 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

61

BOA. BEO, 1489/111647 262 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’DA İZZET MEHMET PAŞA CAMİİ’NİN TAMİRİ Safranbolu’da Şehzade Gazi Süleyman Paşa Vakfı’na bağlı İçkale ve Dışkale camilerinin kayyımlık ücretlerine zam talebinin kabul edilmediği 12 Muharrem 1319 [1 Mayıs 1901]

Atûfetlü efendim hazretleri

Evkâf-ı Hümâyûn Nezâret-i Celîlesi’nden bi’l-vürûd Şûrâ-yı Devlet’e havâle olunan tezkire üzerine Mâliye Dâ’iresi’nden tanzîm ve leffen arz ve takdîm kılınan mazbatada evkâf-ı mülhakadan Zağferanbolu kasabasında kâ’in Sadr-ı esbak İzzet Mehmed Paşa Câmi‘-i şerîfi’nin ber-mûceb-i keşf Mecidî on dokuz guruş hisâbıyla otuz altı bin dört yüz otuz sekiz guruşla ve mütevellî-i vakf ma‘rifeti ve evkâf muhâsebecisi ve mahallince teşkîl olunacak komisyon-ı mahsûsusun nezâretleri ile emâneten icrâ-yı ta‘mîri ve meblağ-ı mezbûrun mütevellî yedindeki mevcûd-ı vakfdan olmak üzre sarfıyla vakfın muhâsebesine masraf kaydı husûsunun nezâret-i müşârun-ileyhâya havâlesi lüzûmu gösterilmiş olmağla ol bâbda her ne vechile irâde-i seniyye-i cenâb-ı Hilâfet-penâhî şeref-sunûh ve sudûr buyurulur ise mantûk-ı âlîsi infâz edileceği beyânıyla tezkire-i senâverî terkîm kılındı efendim. Fî 9 Muharrem sene [1]318 ve fî 25 Nisan sene [1]316 [9 Mayıs 1900] Sadr-ı a‘zam Rifat

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki Resîde-i dest-i ta‘zîm olup melfûflarıyla manzûr-ı âlî buyurulan işbu tezkire-i sâmiye-i Sadâret-penâhîleri üzerine mûcebince irâde-i seniyye-i hazret-i Hilâfet- penâhî şeref-sudûr buyurulmuş olmağla ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l- emrindir. Fî 14 Muharrem sene [1]318 ve fî 30 Nisan sene [1]316 [14 Mayıs 1900]

Serkâtib-i Hazret-i Şehriyârî Tahsin

263 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

62

BOA. BEO, 1657/124221 264 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’DA İÇKALE VE DIŞKALE CAMİLERİNİN KAYYIMLIK ÜCRETLERİNE ZAM TALEBİ Safranbolu’da Şehzade Gazi Süleyman Paşa Vakfı’na bağlı İçkale ve Dışkale camilerinin kayyımlık ücretlerine zam talebinin kabul edilmediği 12 Muharrem 1319 [1 Mayıs 1901]

Şûrâ-yı Devlet Mâliye Dâ’iresi Aded: 477 Evkâf-ı Hümâyûn Nezâreti’nin Şûrâ-yı Devlet’e havâle buyurulan 22 Zi’l- ka‘de sene [1]318 târîhli takrîri Mâliye Dâ’iresi’nde kırâ’et olundu. Me’âlinde; Şehzâde Gâzî Süleyman Paşa tâbe serâhu hazretleri vakfından Zağferanbolu’da kâ’in dış kal‘a câmi‘-i şerîfi kayyumluk cihetine mahallince evkâf sanduğundan senevî yüz ve derûn-ı kal‘a câmi‘-i şerîfi kayyumluk cihetine dahi senevî altmış guruş vazîfe i‘tâ olunmakda olduğundan bahisle vezâ’if-i mezkûrenin şimdiye kadar verilmiş olanların kabûl ve mahsûbuyla mezkûr câmi‘-i şerîflerden dış kal‘a câmi‘-i şerîfi kayyumluk cihetine mahallince sarf olunagelen senevî yüz guruş vazîfenin ba‘d-ezîn dahi kemâ-kân sarf olunmak üzre tahsîsi ve kal‘a derûnundaki câmi‘-i şerîfin kayyumluk cihetine kezâlik mahallince senevî verilegelmiş olan altmış guruş vazîfenin üzerine kırk guruşun zammıyla senevîsinin yüz guruşa iblâğı mahallinden inhâ olunması üzerine icrâ kılınan tedkîkâtda vâkıf-ı müşârun-ileyhin Zağferanbolu’da iki câmi‘-i şerîfi ve fakat iki akçe vazîfe ile bir kayyumluk ciheti mukayyed olduğu ve dış kal‘a câmi‘-i şerîfi kayyumluk ciheti içün senevî yüz ve derûn-ı kal‘a câmi‘-i şerîfi kayyumluk ciheti içün senevi altmış guruş mikdârında mahallince sarf olunagelmiş olan sâlifü’z-zikr vazîfeler büdcede dâhil olup vakfı vâridâtı da zam ve tahsîsi istenilen vazîfelere müsâ‘id bulunduğu anlaşılmış olduğundan ve kayyumluk ciheti ise lüzûmlu cihâtdan bulunduğundan bahisle bu iki câmi‘-i şerîfden birinin dış kal‘a ve diğerinin derûn-ı kal‘a câmi‘-i şerîfleri nâmlarıyla yâd olunmak üzre kaydlarının tesviyesi ve bir kayyumluk içün mukayyed iki akçe vazîfe kaydının terkîni ve bir kayyumluk cihetinin müceddeden kaydı ile

265 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

beraber şimdiye kadar büdceye dâhil olarak mahallince ta‘âmülen verilegelen kayyumluk cihetleri vazîfelerinin de bi’l-mahsûb bunlardan derûn-ı kal‘a câmi‘-i şerîfi kayyumluk ciheti vazîfesi olan senevî altmış guruşun üzerine kırk guruşun zammı ile dış kal‘a câmi‘-i şerîfi kayyumluk vazîfesi derecesinde senevîsinin yüz guruşa bi’l-iblâğ üç yüz on yedi senesi büdcesine ilâvesi istîzân kılınmış ise de bu gibi masârıfın senenin ibtidâsı olmak münâsebetiyle büdcenin hîn-i tanzîminde nazar-ı i‘tinâya alınarak ana göre teklîf sütûnuna vaz‘ edilmesi lâzım geldiği hâlde henüz tanzîm ile tasdîk-i âlîye iktirân etmeyen bir büdceye zamâyim icrâsı gibi bir mu‘âmeleye lüzûm gösterilmesi gayr-i câ’iz bulunmuş olduğundan ana göre îfâ- yı mu‘âmele olunması lüzûmunun nezâret-i müşârun-ileyhâya havâlesi tezekkür olundu. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 12 Muharrem sene 1319 ve fî 19 Nisan sene [1]317 [1 Mayıs 1901]

Şûrâ-yı Devlet

A‘zâdan A‘zâdan Şerîf A‘zâdan A‘zâdan Şerîf A‘zâdan Reşad Mehmed Halis Hüseyin Bey Lütfi Efendi Abdullah Paşa Bey bulunmadı bin Abdullah bulunmadı bulunmadı bulunmadı

Mâliye Dâ’iresi Re’îsi A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan Mustafa A‘zâdan Fethi Cemal Bey es-Seyyid İbrahim Niyazi bin Ziya Bey bulunmadı müzâkeresinde Mustafa bin Mehmed Ali bulunmadı

A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan Sıddık Tahazâde İlyas Efendi es-Seyyid Ali A‘zâdan Fuad bin Bekir Mehmed Murad bulunmadı Osman bin Halil

A‘zâdan Filip A‘zâdan A‘zâdan Mansur A‘zâdan Ali A‘zâdan Hüseyin Melhame Efendi es-Seyyid Paşa bulunmadı Nefi Nazım bulunmadı Mehmed Arif.

266 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Safranbolu267 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

63

BEO, 1921/144027 268 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

KARABÜK KÖYÜNDE BULUNAN ARİF SULTAN ZAVİYESİ’NİN MASRAFLARI Safranbolu’nun Aktaş nahiyesine bağlı Karabük köyünde bulunan Gazi Arif Sultan Zaviyesi’nin taamiye, zaviyedarlık ve aydınlatma bedelinin vakfın gelirlerinden karşılanması 12 Cemaziyelahir 1320 [16 Eylül 1902]

Şûrâ-yı Devlet Mâliye Dâ’iresi Aded: 2061

Evkâf-ı Hümâyûn Nezâreti’nin Şûrâ-yı Devlet’e havâle buyurulan 22 Zi’l- ka‘de sene [1]318 târîhli takrîri Mâliye Dâ’iresi’nde kırâ’et olundu.

Me’âlinde; Zağferanbolu kazâsında Aktaş nâhiyesine tâbi‘ Karabük karyesinde vâki‘ Gâzî Arif Sultân Zâviyesi’nin senevî bin dört yüz yigirmi yedi guruş vâridâtı olduğu hâlde bir gûne muhassas ta‘âmiyyesi olmadığı ve zâviyedârlığın vazîfesi dahi vazîfe-i mu‘ayyeneden ibâret idüği mahalliyle cereyân eden muhâbereden anlaşılmış ve vazîfe-i mu‘ayyene ta‘bîri üç akçeden kırk akçeye kadar şâmil bir ta‘bîr olup bu hisâba göre zâviyedârlığa muhassas vazîfe-i kadîme dahi pek cüz’î bulunmuş olduğundan mezkûr bin dört yüz küsûr guruş vâridât-ı vakfdan olmak üzre zâviye-i mezkûreye şehrî ellişer guruşdan senevî altı yüz guruş ta‘âmiyye ve zâviyedârlığa muhassas vazîfe-i mu‘ayyene kaydının terkîniyle vâkıf-ı müşârun-ileyhin türbesi hıdmeti dahi îfâ olunmak şartıyla zâviyedârlığa şehrî yigirmişer guruşdan senevî iki yüz kırk guruş vazîfe ve zâviye-i mezkûre içün senevî yüz altmış guruş masârıf-ı iş‘âliye ve müteferrika tahsîsiyle vakfın bâkî kalacak dört yüz yigirmi yedi guruş fazla-i vâridâtının hayrâtının masârıf-ı ta‘mîriyesine karşuluk ittihâzına ve vakf-ı

269 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

mezkûr evkâf-ı mülhakadan olmak mülâbesesiyle vâridât ve masârıfının büdceye ta‘alluku olmadığından rü’yet olunacak muhâsebelerine idhâli istîzân olunmağla ber-mûceb-i istîzân icrâ-yı îcâbının nezâret-i müşârun-ileyhâya havâlesi tezekkür kılındı. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir.

Fî 12 Cumâde’l-âhire sene 1320 ve fî 2 Eylül sene [1]318 [16 Eylül 1902]

Şûrâ-yı Devlet

A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan (…) Muhsin bin A‘zâdan (…) Mehmed A‘zâdan (…) Lütfi Efendi Mehmed Feyzi bulunmadı A‘zâdan Mâliye A‘zâdan Şerîf A‘zâdan A‘zâdan Dâ’iresi Hüseyin Abdullah A‘zâdan (…) Mehmed Raif Bey Re’îsi Nazım Bey Paşa Feyzi bin Ali bulunmadı Cemaleddin bulunmadı bulunmadı A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan Mehmed A‘zâdan Ali Safveti Bey Fethi Bey Murad Bey Mansur Paşa Aziz bin Nefi bulunmadı bulunmadı bulunmadı bulunmadı Vecihi A‘zâdan A‘zâdan Abdullah A‘zâdan (…) Ahmed Paşa Fehim. bulunmadı

270 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Safranbolu271 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

64

BOA. BEO, 2836/212644 272 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

KARABÜK KÖYÜNDE BULUNAN ARİF SULTAN ZAVİYESİ’NE TAYİN Safranbolu’nun Karabük köyünde bulunan Arif Sultan Zaviyesi’nin zaviyedarlık görevine Şeyh Ahmet Efendi’nin vefatıyla torunu Hasan Efendi’nin tayin edilmesi. 28 Rebîulevvel 1324 [22 Mayıs 1906]

Şûrâ-yı Devlet Mâliye Dâ’iresi Aded: 640

Evkâf-ı Hümâyûn Nezâreti’nin 23 Muharrem sene [1]324 târîh ve yigirmi altı numarolu takrîri 25 Muharrem sene [1]324 târîhinde Şûrâ-yı Devlet’e havâle buyurulmağla Mâliye Dâ’iresi’nde kırâ’et olundu. Me’âlinde; Zağferanbolu kazâsında Karabük karyesinde vâki‘ Arif Sultân Zâviyesi Vakfı’nın vazîfe-i mu‘ayyene ile zâviyedârlık cihetine mutasarrıf olan Şeyh Ahmed Efendi oğlu Mustafa’yı ve Mustafa dahi oğlu Hasan Efendi’yi terk ederek vefât eyledikleri beyânıyla cihet-i mezkûrenin Şeyh Ahmed Efendi mahlûlünden hafîdi mûmâ-ileyh Hasan Efendi’ye tevcîhi Kastamonu Vilâyeti İdâre Meclisi’nden vârid olan mazbata ile i‘lâm-ı şer‘î üzerine lede’t-tedkîk mezkûr zâviyedârlık ciheti 17 Rebî‘u’l-âhir sene 1266 târîhli ru’ûs-ı hümâyûn mûcebince evlâdiyet ve meşrûtiyet üzre tevcîh olunur cihâtdan olarak Şeyh Ahmed Efendi’nin bâ-berât-ı âlî uhdesinde bulunduğu ve bunun turuk-ı aliyyeden birine mensûbiyeti olmayup hıdmeti zâviyede it‘âm-ı ta‘âmdan ibâret idüği ve zâviye-i mezkûrenin bin dört yüz yigirmi yedi guruş vâridât-ı seneviyyesinden müşârun-ileyhin türbesi hıdmeti dahi îfâ olunmak şartıyla zâviyedârlığa 15 Cumâde’l-âhire sene [1]320 ve 5 Eylül sene [1]318 târîhli buyuruldu-i âlî mûcebince şehrî yigirmişer guruşdan senevî iki yüz kırk guruş vazîfe ve zâviye içün de şehrî ellişer guruşdan senevî altı yüz guruş ta‘âmiye tahsîs kılındığı anlaşılmış idüğinden mezkûr zâviyedârlık cihetinin mûmâ-ileyh Şeyh Ahmed Efendi’nin mahlûlünden hafîdi Hasan Efendi’ye tevcîhi

273 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

ve vazîfe-i mu‘ayyene kaydının bi’t-terkîn ber-mûceb-i buyuruldu-i âlî muhassas olan vazîfe ve ta‘âmiyelerin derci ile mûmâ-ileyh Hasan Efendi’ye berât-ı âlî i‘tâsı istîzân kılınmış ve tervîc-i iş‘âr umûr-ı tabî‘iyyeden görülmüş olmağla ol vechile îfâ- yı muktezâsının nezâret-i müşârun-ileyhâya havâlesi tezekkür kılındı. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 28 Rebî‘u’l-evvel sene [1]324 ve fî 9 Mayıs sene [1]322 [22 Mayıs 1906]

Şûrâ-yı Devlet

A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan Nuh Bey Cemal Bey Rıza Bey Reşad Bey Lütfi Bey Mehmed bulunmadı bulunmadı bulunmadı bulunmadı bulunmadı Şerif A‘zâdan Mâliye Şerîf Dâ’iresi A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan Ali Abdullah Re’îsi Ahmed Bey A‘zâdan (…) es-Seyyid Galib Paşa Mehmed bulunmadı Nusret bulunmadı Nuri A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan Tahazâde Mehmed Feyzi Bey Safveti Bey Fethi Bey es-Seyyid Mehmed Aziz bin bulunmadı bulunmadı bulunmadı (…) Murad Vecihi A‘zâdan A‘zâdan A‘zâdan es-Seyyid A‘zâdan Hüseyin Hasan Mehmed Mansur Nazım Hüseyin. Nesib

274 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karabük275 276 277 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

65

BOA. C. ML, 21726 278 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR KAZASINA BAĞLI KURUYAKA KÖYÜNDE ORTAYA ÇIKAN TAUN DOLAYISIYLA KÖYÜN NÜFUSUNUN DAĞILMASI Bolu Sancağı’nın Viranşehir kazasına bağlı Kuruyaka köyünde meydana gelen taun hastalığı nedeniyle köyün nüfusunun tamamen dağılıp iki hanesi kalması ve vermek zorunda oldukları avarızhane vergisini ödeyememeleri nedeniyle bu hanelerin civardaki Dağlıovacık köyü avarızhanesine ilave edilmesi 17 Muharrem 1147 [19 Haziran 1734]

Tatbîk Arzın mührü mutâbıkdır fermân devletlü sultânımındır. Dergâh-ı felek-medâr ve bârgâh-ı gerdûn-iktidâr türâbına arz-ı bende-i bî- mikdâr-ı hâk-sâr budur ki Bolu sancağında vâki‘ Viranşehir kazâsına tâbi‘ Kuruyaka nâm karyenin bir buçuk mukayyed hâneleri olup ahâlîlerinin tâğûndan ekseri fevt olup bâkîsi dahi fakîru’l-hâl olmağla mukayyed olan hânelerine isâbet eden mâl-ı mîrîyi edâya bir vechile iktidârları olmayup ol vechile birkaç re‘âyâları celâ-yı vatan eyleyüp el-yevm karye-i mezbûrda ancak iki nefer re‘âyâ kalmağla yine kazâ-i mezbûra tâbi‘ Dağlıovacık karyesinin hâneleri kalîl ve hâlleri ma‘mûr olmağın karye-i mezbûrenin bir hânesini mezkûr Dağlıovacık karyesine tahmîl ve nakl ve mezbûr Kuruyaka karyesinin bir hâneleri tenzîl olunmak recâsına vâki‘ hâli arz ediver deyü kazâ-i mezbûr ahâlîleri ve karye-i mezbûr fukarâları bu kullarına gelüp ilhâh etmeleriyle hâl ber-minvâl-i muharrer olduğu bu kullarının dahi kemâ-yenbagî ma‘lûmum olmağın ol ki vâki‘-i hâldir ma‘rûz-ı Dergâh-ı Âlî kılındı. Bâkî fermân men lehü’l-emrindir. Fî 29 Za. sene [1]146 [3 Mayıs 1734] Bende Yusuf Voyvoda-i Bolu hâlâ

279 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

66

BOA. C. MF, 1523 280 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’NUN KAPULLU KÖYÜNDEKİ SADRAZAM KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA VAKFI’NA BAĞLI MEKTEBE TAYİN OLUNAN GÖREVLİLER Safranbolu’nun Kapullu köyünde Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa Vakfı’ndan olan mektebin vefat eden görevlileri Hüseyin oğlu Mehmet’in yerine oğlu Abdullah ve Ali oğlu Halil’in yerine de oğlu Abdullah’ın tayin edildikleri

2 Cemaziyelevvel 1209 [25 Kasım 1794]

Ber-mûceb-i defter-i Hazîne Vakf-ı merhûm Sadr-ı a‘zam-ı sâbık Köprülü Mehmed Paşa der-İstanbul ve gayruhû. Halil bin Ali Halîfe Mu‘allim-i Mekteb Ahmed bin Mehmed Efendi Der-karye-i Kapullu der-kazâ-i Borlu Yevm: Üç akçe Vech-i meşrûh üzre mu‘allimlik ciheti mezkûrun üzerinde mastûr ve mukayyeddir emr ü fermân devletlü sa‘âdetlü sultânım hazretlerinindir. Fî 2 Ca. sene 1209 [25 Kasım 1794] Mûcebince tevcîh olunmak buyuruldu. 2 Ca. sene [1]209 [25 Kasım 1794] Tatbîk Mührü mutâbıkdır fermân devletlü sultânım hazretlerinindir. Arz-ı bendeleridir ki Bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn evlâdiyet ve meşrûtiyet üzre mütevellîsi olduğum cedd-i emcedim Sadr-ı a‘zam-ı esbak Köprülü Mehmed Paşa Evkâfı’ndan Zağferanborlu vakf-ı şerîfinde Kapullu nâm karyede vâki‘ mekteb-i münîfinde yevmî üç akçe vazîfe ile halîfe-i mekteb olan Halil Halîfe fevt olup cihet-i mezbûr sulbî oğlu işbu bâ‘is-i arz-ı ubûdiyet Abdullah kullarına vazîfe-i mersûmesiyle tevcîh ve yedine berât-ı âlî-şân i‘tâ ve ihsân buyurulmak bâbında der-i devlet-medâra arz olundu. Ol bâbda emr ü fermân der-adlindir. Bende Mehmed Said el-Mütevellî hâlâ 281 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

67

BOA. C. ML, 2580 282 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR SANCAĞINA BAĞLI KAZA VE KÖYLERDE BULUNAN GÖL VE NEHİRLERDEN SÜLÜK AVLANMASI Askerî hastanelerde kullanılmak üzere Viranşehir sancağına bağlı kaza ve köylerde bulunan göl ve nehirlerden 1841 yılında sülük avlama iltizamının Gergeloğlu adlı zimmiye iltizam edildiği 25 Zilkade 1256 [18 Ocak 1841]

Mâliye nâzırı müşîr-i mükerrem sa‘âdetlü atûfetlü paşa hazretleri iktizâsının icrâsına himmet buyuralar deyü buyuruldu. Fî 22 Za. sene [12]56 [15 Ocak 1841] Takrîr-i kullarıdır ki Elli beş senesinden elli altı senesinin i‘tibâriyle Gergeloğlu zimmî ma‘rifetiyle Mâliye Hazîne-i Celîlesi cânibinden Viranşehir sancağı dâhilinde vâki‘ kazâhâ ve karyelerinde bulunan göllerin sülûk saydı fürûht olunmuş olduğu ma‘lûm-ı muhât-ı ilm-i âlem-ârâ-yı hidîvâneleri buyuruldukda mersûm kulları ma‘rifetiyle ne vechile fürûht olunmuş ve iltizâmına kimler tâlib olmuş hakîkat-i hâlini Vâridât Muhâsebesi defterlerinden kayd zâhire ihrâc ve derkenâr buyurulmak bâbında mübârek ve mes‘ûd hâk-i pâ-yı ma‘âlî-peymâ-yı vezîrânelerine takrîre cesâret kılındı. Bu bâbda ve her hâlde emr ü fermân devletlü efendimiz hazretlerinindir. Fî 15 Za. sene [12]56 [8 Ocak 1841] Kayd fî 25 Za. sene [1]256 [18 Ocak 1841]

283 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Keyfiyyet ve iktizâsı Vâridât’dan Viranşehir sancağında husûle gelen sülük saydiyyesi asâkir-i muntazama-i şâhâne hastahânelerine mâhiyye bilâ-semen beş vukiyye sülük i‘tâ kılınmak ve sene-i âtiyesinde galî mikdâr zam olunmak şartı ve on bin guruş bedel ile elli dört senesine mahsûben kendüye ihâlesini Marbini nâm zimmî ol vakt bâ-arzuhâl istid‘â etmiş ve bu makûle sülük vâridâtının cânib-i hazîneden re‘âyâ ve müste’menâna ihâlesi gayri mesbûk olunmuş olduğundan ve ekserî mahalleri müşîr ve mütesellimlerine der‘uhde olunageldiğine binâ’en mersûma cevâb verilerek şerâ’it-i muharrere ve bedel-i murakkam ile sene-i merkûmeye mahsûben hâlâ Edirne Eyâleti müşîri atûfetlü İzzet Paşa hazretlerinin Ankara Eyâleti Müşîrliği hengâmında uhdesine bâ-ta‘ahhüd-i sarrâf ihâle kılınarak zabtı hâvî emr-i şerîf tasdîr kılındığı mukayyed olup ancak memâlik-i mahrûsede vâki‘ enhâr-ı ma‘lûmede husûle gelen sülük saydiyyesinin elli altı senesinden i‘tibâren emr ü irâdesi bâ-irâde-i seniyye Ticâret Hazînesi cânibine nakli cihetiyle mârru’z-zikr Viranşehir sancağında husûle gelen sülük saydiyyesinin sene-i merkûma mahsûben sûret-i ihâlesi keyfiyyeti Ticâret Muhâsebesi’nden derkenâr olunmak iktizâ eder fermân devletlü inâyetlü sultânım hazretlerinindir. Fî 24 R. sene 1256 [25 Haziran 1840]

284 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karabük İstasyonu’na gelen ilk lokomotifi ziyaret - 1932

285 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

68

BOA. A. MKT. MVL, 119/50 286 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR SANCAĞINDA GÖRÜLEN CİLT HASTALIĞININ TEDAVİSİ İÇİN DOKTOR GÖNDERİLMESİ Viranşehir sancağında görülen cilt hastalığının tedavisi için Mekteb-i Tıbbiye mezunlarından iki personelin sürekli görev yapmak kaydıyla gönderilip maaşlarının da Bolu ve Viranşehir halkının yıllık vergilerinden karşılanması 11 Safer 1277 [29 Ağustos 1860]

Mekteb-i Tıbbiye nâzırına ve Mâliye Nezâret-i Celîlesi’ne ve Viranşehir ve Bolu kâ’immakâmlarına

Viranşehir sancağına gönderilmiş olan tabîb ile cerrâh ve eczâcının ma‘âşları vergüye ilâveten tesviye olunacağından ve hisselerine isâbet eden meblağın i‘tâsına kudretleri olmadığından bahisle meblağ-ı mezbûrun vergülerine ilâvesinden sarf-ı nazar olunması hakkında Ova kazâsı ahâlîsi tarafından takdîm olunan mahzar ve arzuhâl üzerine zât-ı sa‘âdetleriyle olunan muhâberenin gelen cevâbına nazaran zikr olunan Viranşehir sancağıyla Bolu sancağında zuhûr eden illet-i sâriye-i muzırradan dolayı vergü-yi ahâlîye ilâveten bin sekiz yüz guruş ma‘âşla iki nefer tabîb ve sekizer yüz guruş mâhiyye ile ma‘iyyetlerine birer nefer cerrâh ve eczâcı ta‘yîn ve i‘zâm kılınmış ise de tahkîkât-ı ahîreye nazaran ol havâlîde zuhûr eden hastalık rivâyet olunduğu gibi olmayup ahâlînin hıfz-ı sıhhate mugâyir hareketlerinden nâşî ba‘zı emrâz-ı cildiye vukû‘ bulmuş olmasıyla şu hâlde ziyâde ma‘âş ile orada tabîb bulundurmağa hâcet kalmamış olduğundan me’mûriyetlerinin lağvıyla yerlerine Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne’de tefennün etmiş olan şâkirdândan dâ’imî sûretle bulunup ahâlînin hastalarına meccânen bakmak ve îcâbında kazâları yalnız bârgîr ücretleri mâl sandığından verilerek dolaşmak üzre bin beşer yüz guruş ma‘âşla iki nefer tabîb ta‘yîni münâsib olacağı beyân ve iş‘âr kılınmış olduğundan keyfiyyet Meclis-i Vâlâ’ya lede’l-havâle eğerçi ahâlî-i merkûme bu ma‘âşların vergülerine ilâvesine muvâfakat etmek istemiyorlar ise de muhâfaza-i sıhhat-i umûmiye içün ihtiyâr olunan böyle bir akçenin istihsâlinde pekde muvâfakatlarına bakılmak îcâb etmeyeceğine ve bu ma‘âş şu hâlde iki sancak ahâlîsine â’id olup efrâd-ı ahâlîye kıyâsen pekde bâr olmayacağına mebnî mezkûr üç bin guruş vergü-yi ahâlîye ilâveten

287 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

tahsîs olunmak ve zikr olunan tabîblerin îfâ-yı vazîfe-i me’mûriyet etmedikleri hâlde hemân azl ve tebdîl kılınmak üzre ta‘yînleri husûsunun savb-ı sa‘âdetlerine ve hazînece icrâ-yı îcâbının Mâliye Nezâret-i Celîlesi’ne* havâlesiyle mahallerine dahi beyân-ı keyfiyyet olunması tezekkür ve tensîb olunarak bi’l-istîzân irâde-i seniyye-i cenâb-ı pâdişâhî dahi ol merkezde müte‘allık ve şeref-sudûr buyurulmuş ve keyfiyyet** nezâret-i celîle-i müşârun-ileyhâ ile mahallerine bildirilmiş olmağla ber-mûceb-i irâde-i seniyye îcâbının icrâsı husûsuna himmet eylemeleri siyâkında tezkire. *nâzır-ı müşârun-ileyh hazretleriyle mahallerine bildirilmiş olmağla hazînece îcâbının icrâsı husûsuna himmet buyuralar deyü.

Viranşehir ve Bolu’ya ** havâlesi tezekkür ve tensîb olunarak bi’l-istîzân irâde-i seniyye-i hazret-i pâdişâhî dahi ol merkezde müte‘allık ve şeref-sudûr buyurulmuş ve mûcebince îcâbı icrâ kılınmış olduğu beyânıyla şukka. Fî 11 S. sene [1]277 [29 Ağustos 1860]

288 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Safranbolu289 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

69

BOA. İ. MMS, 92/3899 290 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

FRENGİ HASTALIĞININ TEDAVİSİ İÇİN SAFRANBOLU VE SİNOP’TA HASTANE YAPILMASI Kastamonu ve bağlı kazalarında yaygın olan frengi hastalığının tedavisi için bölgeye gönderilen dört doktor ve iki eczacıdan yeteri kadar verim alınamamasından dolayı Safranbolu ve Sinop’ta birer hastane yapılarak masraflarının belediye gelirlerinden karşılanması 25 Zilkade 1304 [15 Ağustos 1887]

Bâb-ı Âlî Meclis-i Mahsûs

Kastamonu vilâyeti ahâlîsinden illet-i efrenciye ile ma‘lûl bulunanların tedâvîsi içün mukaddemâ dört seyyâr tabîb ile iki eczâcı ta‘yîn olunmuş ise de bunlardan bir fâ’ide görülemediğinden zikr olunan tabîb ve eczâcıların ilgâsıyla masârıfı emsâli vechile mahalleri devâ’ir-i belediyesi vâridâtından tesviye olunmak üzre illet-i mezkûrenin şiddetle devâm etdiği anlaşılan Bartın ve Daday ve Araç ve Çerkeş kazâlarının vasatında vâki‘ Zağferanbolu kasabasıyla bu kabîlden bulunan İstefan ve Boyabad kazâlarıyla nevâhî-i sâ’iresiyçün merkez ittihâzına münâsib olan Sinob’da illet-i mezkûre içün birer hastahâne te’sîs olunarak mezkûr tabîb ve eczâcıların ma‘âşları bulunan cem‘an yedi bin altı yüz guruşdan bin ikişer yüz ellişer guruş aylıkla sâlifü’z-zikr iki hastahâneye birer nefer tabîb ve altışar yüz guruş ma‘âşla birer de eczâcı ta‘yîniyle kusûr üç bin dokuz yüz guruşun münâsafaten mezkûr Zağferanbolu ve Sinob hastahâneleri masârıfına karşuluk ittihâzı karârlaşdırıldığından ve Zağferanbolu Hastahânesi’nin geçen sene inşâsına ibtidâr edildiği misillü diğerinin dahi bu sene yapdırılmasına mübâşeret edileceğinden bahisle me’zûniyet-i lâzımenin i‘tâsı hakkında vilâyet-i mezkûre vâlîliği cânibinden vukû‘ bulan iş‘ârın tervîci tezekkür kılındığına dâ’ir Şûrâ-yı Devlet Dâhiliye Dâ’iresi’nden kaleme alınan mazbatanın leffiyle Dâhiliye Nezâreti’nden meb‘ûs tezkire meclis-i bendegânemizde kırâ’et olundu. Sûret-i iş‘âra göre mukaddemâ ta‘yîn edilen seyyâr tabîb ve eczâcıların lağvıyla anların yerine biri Zağferanbolu’da ve diğeri Sinob’da

291 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

birer hastahâne inşâsı illet-i efrenciyenin men‘-i sirâyeti esbâbının istihsâli hakkında ittihâz edilen tedâbîrin te’mîn-i semerâtı kaziyyesine müstenid olmakla beraber bu husûsda edilecek masrafın dahi lağv edilecek tabîb ve eczâcılardan kalacak akçe ile tesviye edileceği ve hastahânelerde mahalleri devâ’ir-i belediyesi vâridâtından inşâ kılınacağı anlaşılmağla sûret-i muharrere yolunda ve münâsib göründüğünden mûcebince icrâ-yı îcâbı içün vilâyete me’zûniyet verilmesinin Dâhiliye Nezâreti’ne havâlesi miyâne-i âcizânemizde dahi bi’t-tensîb mezkûr tezkire ve mazbata arz ve takdîm kılınmış olmağla ol bâbda ve kâtıbe-i ahvâlde emr ü fermân hazret-i veliyyü’l- emr efendimizindir. Fî 24 Zi’l-ka‘de sene [1]304 ve fî 2 Ağustos sene [1]303 [14 Ağustos 1887]

Şûrâ-yı Devlet Dâhiliye Nâzırı Bahriye Nâzırı Hâriciye Nâzırı Ser‘asker Ali Re’îsi Arifî Paşa es-Seyyid Hasan Hüseyin Seyyid Mehmed Rıza bin İbrahim hîn-i temhîrde Ahmed Münir bin Hüsnü bulunamadı Şeyhü’l-islâm Sadâret Ticâret ve Sadr-ı a‘zam Uryânîzâde Müsteşârı Ma‘ârif Nâzırı Nâfi‘a Nâzırı Mehmed Kamil Ahmed Esad bin Şefkatî Efendi Münif es-Seyyid bin Salih Mehmed Said nâ-mizâc Mustafa Vehbi Evkâf-ı Hümâyûn Nazırı Mâliye Nâzırı Adliye Nâzırı Mansurîzâde Zühdü Paşa Ahmed Cevdet es-Seyyid nâ-mizâc Mustafa

292 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Safranbolu Hastanesi293 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

70

BOA. MF. MKT, 186/13

294 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

YENİCE’DE RÜŞDİYE MEKTEBİ AÇILMASI TALEBİ Bolu sancağı Yenice kazası ahalisinin rüşdiye mektebi açılması talepleri

28 Teşrin-i evvel 1309 [9 Kasım 1893]

Muharrerât-ı vâridenin nev‘i: Yenice ahâlîsinden mazbata.

Numarası: 338

Târîhi: 15 Eylül sene [1]309 [27 Eylül 1893]

Müsvedde hülâsası: Bolu sancağına tâbi‘ Yenice nâhiyesinde küşâdı istirhâm

olunan rüşdiye mektebi hakkında isti‘lâm

Târîh-i tesvîd: 11 Teşrîn-i evvel sene [1]309 [23 Ekim 1893]

Kastamonu Vilâyeti Ma‘ârif Müdîriyeti’ne

Bolu sancağına tâbi‘ Yenice nâhiyesinde bir rüşdiye mektebi küşâdı istirhâmına dâ’ir ahâlî-i mahalliye tarafından vârid olan mazbata yine i‘âde olunmak üzre leffen irsâl kılındı. Bu bâbdaki ma‘lûmât ve mütâla‘âtınızın iş‘ârı siyâkında rakîme-i muhibbî terkîm kılındı.

Fî 28 Teşrîn-i evvel sene [1]309 [9 Kasım 1893]

295 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

71

BOA. BEO, 1438/107789 296 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

SAFRANBOLU’DA YANAN SIBYAN MEKTEBİNİN TAMİRİ Safranbolu’da Gazi Süleyman Paşa Vakfı’ndan olup yanan sıbyan mektebinin, yapılan keşif gereğince on sekiz bin üç yüz elli kuruş otuz para tutarındaki tamir masrafının Evkaf Nezareti bütçesinden karşılanarak tamir edilmesi 30 Ramazan 1317 [1 Şubat 1900]

Atûfetlü efendim hazretleri Zağferanbolu’da kâ’in Gâzî Süleyman Paşa Vakfı’ndan muhterik olan sıbyân mektebinin ber-mûceb-i keşf Mecidî on dokuz guruş hisâbıyla on sekiz bin üç yüz elli guruş otuz para ile emâneten inşâsı ve meblağ-ı mezbûrun üç yüz on beş senesi büdcesinden tesviyesi husûsunun Evkâf-ı Hümâyûn Nezâret-i Celîlesi’ne havâlesi tezekkür edildiğine dâ’ir Şûrâ-yı Devlet Mâliye Dâ’iresi’nin mazbatası melfûfuyla arz ve takdîm olunmuş olmağla ol bâbda her ne vechile irâde-i seniyye-i cenâb-ı Hilâfet-penâhî şeref-müte‘allık buyurulur ise mantûk-ı âlîsi infâz edileceği beyânıyla tezkire-i senâverî terkîm kılındı efendim. Fî 4 Şa‘bân sene [1]317 ve fî 25 Teşrîn-i sânî sene [1]315 [8 Aralık 1899] Sadr-ı a‘zam Rifat

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki Resîde-i dest-i ta‘zîm olup melfûflarıyla beraber manzûr-ı âlî buyurulan işbu tezkire-i sâmiye-i Sadâret-penâhîleri üzerine mûcebince irâde-i seniyye-i cenâb-ı Hilâfet-penâhî şeref-sudûr buyurulmuş olmağla ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fî 30 Ramazân sene [1]317 ve fî 19 Kânûn-ı sânî sene [1]315 [1 Şubat 1900]

Serkâtib-i Hazret-i Şehriyârî Tahsin

297 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

72

BOA. DH. MUİ, 10-1/81 298 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

ECZACI MEHMET HİDAYET EFENDİ’NİN ASKERE ALINMAMASI TALEBİ Safranbolu Hastanesi Eczacısı Mehmet Hidayet Efendi’nin bilfiil hizmetine devam etmesi dolayısıyla emsalleri gibi askere alınmaması talebinin uygun bulunması. 26 Şaban 1327 [12 Eylül 1909]

Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriyye ve Umûr-ı Tıbbiye-i Mülkiye Nezâreti Tahrîrât Kalemi Aded: 277

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi’ne

Hülâsa: Zağferanbolu beledî eczâcısının efrâd-ı me’zûne miyânına idhâl edilmesine ve teferru‘âtına dâ’ir.

Atûfetlü efendim hazretleri Üç yüz yigirmi iki senesinde Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye’de tahsîlde iken ismine kur‘a isâbet etmiş ve sene-i mezkûre zarfında ikmâl-i tahsîl ile Zağferanbolu Hastahânesi Eczâcılığı’na muvazzafen bi’t-ta‘yîn ol vakitden berü îfâ-yı hıdmet etmekde bulunmuş ise de mekteb-i mezbûrdan me’zûn etibbâ ve eczâcılar teklîf olunan bir me’mûriyeti kabûlden imtinâ‘ etmedikce ve âmâde-i hıdmet bulundukca hükmen edâ-yı hıdmet ediyor nazarıyla bakılarak hıdmet-i askeriyelerince tazyîk edilmeyüp efrâd-ı me’zûne miyânında bulundurulmaları mukaddemâ ittihâz olunan usûlden olduğu hâlde bi’l-âhare Kânûn-ı Esâsî’nin i‘lânıyla münfesih olan karâr ve usûl cihet-i askeriyece hıdmet-i hükûmetde müstahdem bulunan tabîb ve eczâcılara da bi’t-teşmîl bu kerre bi’l-fi‘l hıdmet-i devletde bulunduğu hâlde sevkine lüzûm gösterilmekde olup el-yevm mer‘iyyü’l-icrâ bulunan Ahz-ı Asker Kânûnu’nun yigirmi sekiz ve yigirmi dokuzuncu mâddelerinde mekâtib-i âliye ve Mekteb-i

299 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Fünûn-ı Tıbbiye-i Mülkiye me’zûnlarının hıdmet-i devletde müstahdem bulundukca efrâd-ı me’zûne miyânında bulunacaklarına dâ’ir sarâhat-i kat‘iyyeye ve hıdmet-i devletde müstahdem mekâtib-i âliye me’zûnlarının hıdemât-ı askeriyeleri hakkında Meclis-i Umûmî’ce bir karâr ve kânûnun adem-i mevcûdiyetine göre me’mûriyet-i resmiyesinden ahzıyla sevki cihetine gidilmesi mûcib-i gadri olacağına binâ’en hakk ve adle muvâfık ve îcâbât-ı Meşrûtiyet’e mutâbık bir karâr ittihâzı istid‘âsını hâvî Zağferanbolu Hastahânesi Eczâcısı Mehmed Hidayet Efendi mürsel arzuhâli lede’l-havâle efendi-i mûmâ-ileyhin bi’l-fi‘l îfâ-yı hıdmet etmekde olması hasebiyle efrâd-ı me’zûne miyânına idhâli lâzım geleceğinin Harbiye Nezâret-i Aliyyesi’ne emr ve iş‘âr buyurulmasının taraf-ı sâmîlerine izbârı Meclis-i Tıbbiye-i Mülkiye ve Sıhhiye-i Umûmiye’den ifâde kılınmış olmağla îfâ-yı muktezâsına müsâ‘ade-i celîleleri râygân buyurulmak bâbında emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 26 Şa‘bân sene [1]327 ve fî 29 Ağustos sene [1]325 [12 Eylül 1909]

Meclis-i Tıbbiye-i Mülkiye ve Sıhhiye-i Umûmiye Re’îsi Besim Ömer

300 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Köprülü Mehmet Paşa Camii - Safranbolu 301

ASKERÎ YAPI ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

73

BOA. C. AS, 21529 304 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

İRAN’A DÜZENLENECEK SEFER SEBEBİYLE BOLU, KARIPAZARI VE EFLANİ AHALİLERİNİN BOĞAZ KAZASI HALKINA YARDIM ETMELERİ İran’a düzenlenecek sefer sebebiyle İstanbul’dan gönderilen top ve mühimmat arabalarının geçiş güzergâhındaki yolların genişletilmesi ve temizlenmesi için Bolu, Karıpazarı ve Eflani ahalilerinin Boğaz kazası halkına yardım etmeleri hakkında hüküm 26 Şaban 1156 [15 Ekim 1743]

Yazıla

Boğaz ve Eflâni ve Karıpazarı ve Bolu kâdîlarına ve Bolu voyvodası ve Dergâh-ı Âlî gediklülerinden Çerkeşli Hidayetullah zîde mecduhumâya ve kethüdâ yerleri ve Yeniçeri serdârları ve a‘yân-ı vilâyet iş erlerine hüküm ki: İşbu sene-i mübârekede İran tarafına sefer-i hümâyûn vukû‘u mütehakkık olmakdan nâşî ordu-yı hümâyûnum ile gidecek şâhî topların vesâ’ir mühimmât arabalarının mürûr u ubûr edecek mahalleri tevsî‘ ve tathîr olunup ve çukur ve batak olan yerleri gereği gibi doldurulup ve cisrleri ber-vech-i istihkâm yapdırılup hâzır ve âmâde etdirilmesi bâbında bundan akdem emr-i şerîf-i âlî-şânım ısdâr ve irsâl kılınmışidi. Lâkin Boğaz kazâsı za‘îf ve çürük bir kazâ olduğundan ahâlîsinin yalnız kendüleri tathîr-i tarîka kâdir olamamalarıyla hâllerine merhameten Eflâni ve Bolu ve Karıpazarı kazâlarının ahâlîleri bedenen i‘ânet eylemeleri şartıyla kazâ-i mezbûr ahâlîlerinin ma‘iyyetlerine ta‘yîn olunmak recâsıyla sen ki Boğaz kâdîsı mûmâ- ileyhsin bu def‘a Dersa‘âdetim’e i‘lâm eylemen ile zikr olunan kazâların ahâlîleri Boğaz kazâsı hudûdu dâhilinde olan tarîkin tathîr ve tevsî‘ine ancak bedenen i‘ânet eylemeleri fermânım olmağın imdi siz ki Bolu voyvodası ve Çerkeşli Hidayetullah zîde mecduhumâsız işbu emr-i şerîf-i âlî-şânım vusûlünde tarîk-i mezbûrun tathîri sizlerden matlûb olunmağla kat‘â te’hîr u tevakkufa ruhsat ve cevâz göstermeksizin Boğaz kazâsı hudûdu dâhilinde olan tarîkin tathîri içün zikr olunan kazâlar ahâlîleri bedenen i‘ânet eylemeleri şartıyla kazâ-i mezbûr ahâlîlerinin ma‘iyyetlerine ta‘yîn ve ordu-yı hümâyûnum varmazdan mukaddem ber-vefk-i dil-hâh tathîr

305 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

ve tekmîl eylemeğe bezl-i vüs‘ u kudret ve sarf-ı bât ve tâkat eyleyesiz ve siz ki kuzât-ı mûmâ-ileyhim ve kethüdâ yerleri ve yeniçeri serdârları ve a‘yân-ı vilâyet iş erlerisiz kazâ-i mezbûr hudûdu dâhilinde olan tarîkin tathîr ve tevsî‘ine kazâlarınız ahâlîsine bedenen i‘ânet birle biran akdem ve bir sâ‘at mukaddem tathîr ve tevsî‘ ve tekmîl etdirmekde cümleniz ale’l-ittifâk bezl-i vüs‘ u kudret eyleyesiz şöyle ki ordu-yı hümâyûnum ile gidecek topların imrârı tarîk-i mezbûrun tathîrine mevkûf iken ma‘âza’llâhi te‘âlâ ihmâl ve müsâmaha üzre hareket birle ordu-yı hümâyûnum varmazdan mukaddem tathîr ve tevsî‘ olunmamak lâzım gelür ise sen ki mûmâ- ileyh Hidayetullah zîde mecduhûsun ze‘âmet ve gediğin ve sen ki Bolu voyvodası mûmâ-ileyhsin voyvodalığın ref‘i ile iktifâ olunmayup diyâr-ı ba‘îdeye nefy ve iclâ olunacağınızı mukarrer bilüp ana göre encâm-kârınızı gereği gibi fikr ve mülâhaza birle bu emr-i mühimmin te’diyesine te’kîd ve müsâra‘at eylemeniz bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Fî 26 Ş. sene 1156 [15 Ekim 1743] Muhâsebe’den Yazılmışdır.

306 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karabük307 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

74

BOA. C. AS, 10829 308 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

OSMANLI RUS SAVAŞI SEBEBİYLE 12-70 YAŞ ARASI AHALİNİN SİLAH ALTINA ALINMASI Osmanlı-Rus Savaşı sebebiyle ilan edilen seferberlik üzerine eli silah tutan 12 - 70 yaş arası herkesin silah altına alınarak İstanbul’a gönderilmesi, aksine hareket edenlerin şiddetle cezalandırılmaları hakkında hüküm 20 Zilhicce 1243 [3 Temmuz 1828]

Kayd şüd

Kütahya sancağında vâki‘ kazâların kuzât ve nüvvâbına ve livâ-i mezbûr mütesellimi zîde mecduhûya ve voyvodagân ve a‘yân ve vücûh-ı memleket ve bi’l- cümle iş erleri zîde kadruhuma hüküm: Cümleye ma‘lûm olduğu üzre adüvv-i dîn-i mübîn olan Moskov keferesi ümmet-i merhûme-i Muhammediye hakkında cibillî ve samîmî derkâr olan sû-i kasd ve ihânetini icrâ ve hâfızu’llâhi te‘âlâ beyza-i beyzâ-yı münevvere-i İslâmiye’yi kesr u âfet zu‘m-ı bâtılıyla kuvvet ve miknetine dayanarak mağrûrâne memâlik-i İslâmiye’ye taraf taraf muhâceme ve iftihâm etmekde ve Anadolu ve Rumeli cânibinden sevk ve ta‘yîn olunan guzât-ı muvahhidîn dahi muktezâ-yı gayret-i dîniyyeleri üzre def‘-i sâ’il-i a‘dâ maslahatıyla uğraşmakda iseler de kefere-i dûzah-karînin kesretine nazaran el-hâletü hâzihi mevcûd olan asâkir-i zafer-me’ser mukâbele-i a‘dâya gayr-i kâfî olacağı zâhir ve bu sefer esfâr-ı sâbıkaya makîs olmayup kefere-i makhûrenin bu tavr ve hareketine göre gazâ ve cihâd kâffe-i ehl-i İslâma beş vakit namâz gibi farz-ı ayn olmuş ve farziyyeti emr-i vâcibü’l-inkiyâd-ı pâdişâhânemle te’kîd eylemiş olduğundan ma‘âza’llâhi te‘âlâ bu farz-ı kat‘îde her kim bilâ-özr-i şer‘î ta‘allül ve muhâlefet eder ise ism ve âsî olarak müstahıkk-ı mücâzât olacağı cânib-i şerî‘at-ı garrâdan beyân buyurulmuş olduğuna binâ’en memâlik-i mahrûsemde eli silâh tutan ve harb ü darbe kâdir olan ehl-i îmâna durup oturacak vakitler olmayup mücerred muhâfaza-i dîn-i mübîn ve muhârese-i memâlik-i müslimîn içün mukâbele-i düşmende bulunan dîn karındaşlarımızın imdâdına erişüp üzerlerine farz-ı ayn olan emr-i gazâ ve cihâdı icrâya çalışmaları lâzıme-i zimmet-i diyânet ve râtibe-i uhde-i hamiyyet idüği cümleye müstağnî-i ta‘rîf ve iş‘âr olmakdan nâşî Kütahya sancağından çiftçi ve çoban ve aceze ve alîl makûlesinden ve matrûd takımından olmayarak on

309 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

iki yaşından yetmiş yaşına kadar eli ve ayağı tutar ve cenk ve peygâra yarar ve esliha kullanur piyâde ve süvârî bi’l-cümle ehl-i İslâm’ın ale’l-umûm hâlâ Anadolu vâlîsi ve Bolu ve Viranşehir ve Kastamonu ve Ankara ve Kengiri ve Eskişehir sancakları mutasarrıfı ve bi’l-istiklâl Asâkir-i Mansûre Ser‘askeri düstûr vezîrim Hüsrev Mehmed Paşa iclâluhû ma‘iyyetinde istihdâm olunmak ve cümlesi gönüllü olarak hasbeten li’llâhi te‘âlâ emr-i gazâ ve cihâdda bulunmak üzre Dersa‘âdetim’e i‘zâm ve irsâl kılınmaları husûsu siz ki kuzât ve nüvvâb ve mütesellim vesâ’ir mûmâ- ileyhimsiz bu def‘a ser‘asker-i müşârun-ileyh cânibinden sizlere bâ-buyuruldu tenbîh ve iş‘âr ve mahsûs mübâşir dahi ba‘s ve tesyâr kılınmış olmağla mürettebât-ı sâ’ireye halel gelmemek şartıyla ser‘asker-i müşârun-ileyhin tıbkı tahrîr ve tenbîhi vechile livâ-i mezbûrun on iki yaşından yetmiş yaşına kadar büyük ve küçük umûmen erbâb-ı harb ü darbının süvârî ve piyâde gönüllü olarak fî sebîli’llâh ikâme-i farîza-i gazâ ve cihâd içün seyr-i serî‘ ile Dersa‘âdetim’e erişdirilmeleri emrine kemâl-i ikdâm ve mübâderet eylemeniz fermânım olmağın tenbîhen ve ifhâmen mahsûsen işbu emr-i celîlü’l-kadrim ısdâr ve ile tesyâr olunmuşdur. İmdi bu sefer esfâr-ı sâbıkaya bir vechile makîs olmayup ber-muktezâ-yı şer‘-i şerîf gazâ ve cihâd ferden ferden kâffe-i ehl-i îmâna farz-ı ayn olmuş idüğinden bu emr-i dînde ibrâz-ı gayret ve sadâkat eyleyenler dâreynde kât ender kât hasenesini müşâhede edecekleri misillü ma‘âza’llâhi te‘âlâ hilâfını irtikâb edenler dünyâda pençe-i gazab-ı pâdişâhânemden tahlîs-i girîbân edemeyeceklerinden başka ma‘âza’llâhi te‘âlâ firâr ani’z-zahf ekber kebâ’irden olmak mülâbesesiyle rûz-ı cezâda dahi azâb-ı elîme giriftâr olacaklarında şübhe olmadığı zâhir ve celî olmağla işbu emrim tarafınıza vardığı gibi biran ve bir dakîka imrâr-ı vakti tecvîz etmeyerek livâ-i mezbûrun piyâde ve süvârî cümleten günüllü olmak ve çiftçi ve rençber ve marîz ve derbeder makûlesinden ve matrûd takımından olmamak ve mürettebât-ı sâ’ireye halel gelmemek üzre on iki yaşından yetmiş yaşına kadar umûmen erbâb-ı harb ü darbinin ma‘iyyet-i sar‘asker-i müşârun- ileyhde emr-i gazâ ve cihâdda istihdâm olunmak üzre ucâleten ve müsâra‘aten Dersa‘âdetim’e sevk ve irsâli husûsuna bi’l-ittifâk kemâl-i ikdâm ve sür‘at eylemeniz kat‘î matlûb-ı pâdişâhânem idüği ve bu emr-i dînde her kim ta‘allül ve muhâlefet eder ise ve ben gitmem fülân gitsün lakırdılarına cür’et eyler ise şer‘-i şerîfe ve emr-i ulü’l-emre adem-i itâ‘at olunmuş olacaklarından o makûlelerin icrâ-yı cezâ-yı sezâlarında dakîka fevt olunmayacağı cezmen ve yakînen ma‘lûmunuz oldukda ana göre davranup icrâ-yı emr ve irâde-i kâtı‘a-i mülûkâneme bi’l-ittihâd sarf-ı vüs‘ ü kudret ve zinhâr iğmâz ve rehâvet ve imrâr-ı vakt misillü vaz‘ ve hâlet vukû‘undan gâyetü’l-gâye hazer ve mücânebet eylemeniz bâbında.

310 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Fî evâsıt-ı Z. sene [1]243 [3 Temmuz 1828] Bir sûreti: Bolu sancağı mütesellimi kapucıbaşıya ve Bolu sancağında vâki‘ kazâların hükkâmına vesâ’ire. Aslı gibi Bir sûreti: Viranşehir sancağında vâki‘ hükkâma ve mütesellimi zîde mecduhûya vesâ’ire. Kezâlik Bir sûreti: Kastamonu sancağı mütesellimi kapucıbaşıya ve Kastamonu sancağının hükkâmına vesâ’ire. Kezâlik Bir sûreti: Ankara sancağında vâki‘ hükkâma ve livâ-i mezbûr mütesellimine vesâ’ire. Kezâlik Bir sûreti: Kengiri sancağının hükkâmına ve livâ-i mezbûr mütesellimine vesâ’ire. Kezâlik Bir sûreti: Eskişehir sancağında vâki‘ hükkâma ve livâ-i mezbûr mütesellimine vesâ’ire. Ber-sibâk-ı sâbık

311 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

75

312 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

313 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. ML. MSF-d-4640 314 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR VE BAĞLI KAZALARINDA GÖREVLİ ASKERLERİN MAAŞLARI Viranşehir ve bağlı kazaları Safranbolu, Kızılbel, Kurukavak, Eflâni, Yörük, Ova, Ulus, Perşembe, Aktaş, Ulak, Gölpazarı ve buralardaki bazı derbentlerde görevli süvari ve piyadelerin isimleri, yaşları ve aldıkları maaşları gösteren listeler [31] Mart 1259 [12 Nisan 1843]

Der-livâ-i Viranşehir der-şehr-i Mart vâcib sene [12]59 Kazâ-i Zağferanborlu

Karıt karyesinden Uzun boylu, Orta boylu, Karaoğlu Yozgatlı Uzun boylu, açık kaşlı, ela açık kaşlı, ela Uzun boylu Uzun boylu, açık açık kaşlı, ela göz- gözlü, kara gözlü, kara açık kaşlı ela kaşlı, ela gözlü, lü, sarı bıyıklı bıyıklı Süley- bıyıklı gözlü, kır sakal- kara bıyıklı İbrahim veled-i man veled-i Süleyman lı Hacı Ahmed Ali veled-i Ahmed Hüseyin Abdullah veled-i Ali veled-i Meh- Sinni 35 Sinni 27 Sinni 30 Sinni 30 med 115 guruş 115 guruş 400 guruş 150 guruş Sinni 45 200 guruş Karaçullu, Bulak karyesinden Uzun boylu, Düzceli, uzun boylu, Orta boylu, Dayıoğlu, uzun açık kaşlı, ela kısa boylu, açık açık kaşlı, ela açık kaşlı, ela göz- boylu, açık kaşlı, gözlü, ter bı- kaşlı, ela gözlü, gözlü, ter bı- lü, sarı bıyıklı ela gözlü, kumral yıklı sarı bıyıklı yıklı Osman veled-i bıyıklı Halil veled-i Mustafa veled-i Osman veled-i Ahmed Ömer veled-i Mus- Abdullah Ahmed Ali Sinni 30 tafa Sinni 25 Sinni 27 Sinni 27 115 guruş Sinni 35 115 guruş 115 guruş 115 guruş 115 guruş Karabük Çiftlik Bulak karyesinden karyesinden Câmi‘-i Kebîr karyesinden Kastamonulu, Cebecioğlu, Teke Hasan mahallesinden Köroğlu, uzun uzun boylu, açık uzun boylu, oğlu, uzun boy- Şamlıoğlu, uzun boylu, açık kaşlı, ela gözlü, açık kaşlı, ela lu, açık kaşlı, boylu, açık kaşlı, kaşlı, ela gözlü, sarı bıyıklı gözlü, kara ela gözlü, sarı ela gözlü, kara kara bıyıklı Hasan veled-i bıyıklı bıyıklı bıyıklı Hüseyin veled-i Hüseyin İsmail veled-i İbrahim veled-i Mustafa Feyzullah Hasan Sinni 35 Ömer Yahya Sinni 35 Sinni 30 115 guruş Sinni 30 Sinni 35 115 guruş 115 guruş 115 guruş 115 guruş

315 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Câmi‘-i Kebîr Karaali Karaali Çomakviran mahallesinden mahallesinden Hacıdurmuş ma- mahallesinden karyesinden Coşgaroğlu, Mütevellîoğlu, hallesinden Tara- Lazoğlu, uzun Zâ‘îmoğlu, orta uzun boylu, uzun boylu, şoğlu, uzun boylu, boylu, açık boylu, açık kaşlı, açık kaşlı, ela açık kaşlı, ela açık kaşlı, ela kaşlı, ela gözlü, ela gözlü, sarı gözlü, kara gözlü, kara gözlü, kara bıyıklı kara bıyıklı bıyıklı bıyıklı bıyıklı Ali veled-i Fey- Ali veled-i Süleyman veled-i Ahmed veled-i Hacı Hüseyin zullah Mahmud Ahmed Mehmed veled-i Hasan Sinni 40 Sinni 30 Sinni 45 Sinni 35 Sinni 35 115 guruş 115 guruş 115 guruş 115 guruş 115 guruş Câmi‘-i Kebîr Kapullu Hacıdurmuş Hüseyinkethüda Hüseyinkethüda mahallesinden karyesinden mahallesinden mahallesinden mahallesinden Ka- Kacıroğlu, orta Serdâroğlu, Doğanoğlu, Hidayet çırağı, orta cıoğlu, orta boylu, boylu, açık orta boylu, açık orta boylu, açık boylu, açık kaşlı, açık kaşlı, ela kaşlı, ela gözlü, kaşlı, ela gözlü, kaşlı, ela gözlü, ela gözlü, sarı gözlü, ter bıyıklı sarı bıyıklı kara bıyıklı kara sakallı bıyıklı Hacı Mehmed Hacı Emin Mustafa veled-i Ahmed veled-i Salih veled-i Ab- veled-i İsmail veled-i Ali Osman Mustafa dullah Sinni 30 Sinni 35 Sinni 35 Sinni 35 Sinni 25 100 guruş 115 guruş 115 guruş 115 guruş 100 guruş Kavak Babasultan Tekye Karaali mahallesinden mahallesinden Hacıali mahallesinden mahallesinden Molla Ömer Akçasancakdar mahallesinden Hatîboğlu, kısa Hacı Ömer oğlu, oğlu, uzun boy- oğlu, orta boy- Hacı Ali oğlu, boylu, açık orta boylu, açık lu, açık kaşlı, lu, açık kaşlı, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kaşlı, ela gözlü, ela gözlü, kara ela gözlü, kara kaşlı, ela gözlü, ter kara bıyıklı kara bıyıklı bıyıklı bıyıklı bıyıklı Ömer veled-i Mehmed veled-i Hüseyin veled-i Ali veled-i İbrahim Halil Abdullah Mehmed Ahmed Abdullah Sinni 40 Sinni 30 Sinni 35 Sinni 40 Sinni 35 100 guruş 100 guruş 100 guruş 100 guruş 100 guruş Çomakviran Müslimânpolat Müslimânpolat Eğinli, karyesinden Der‘aliyyeli, mahallesinden mahallesinden uzun boylu, Çiçekoğlu, orta orta boylu, açık Kocaoğlu, orta Gökçeoğlu, orta açık kaşlı, ela boylu, açık kaşlı, ela gözlü, boylu, açık kaşlı, boylu, açık kaşlı, gözlü, kara kaşlı, ela gözlü, kır sakallı ela gözlü, kara ela gözlü sarı bı- bıyıklı kara bıyıklı Osman veled-i bıyıklı yıklı Mustafa veled-i Ali veled-i Ahmed İsmail veled-i Hacı Abdullah Abdullah Ahmed Sinni 45 Abdullah veled-i Mustafa Sinni 35 Sinni 30 100 guruş Sinni 40 Sinni 42 100 guruş 100 guruş 100 guruş 100 guruş

316 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kirkille Babasultan Hacıhalil Müslimânpolat Babasultan mahallesinden mahallesinden mahallesinden mahallesinden mahallesinden Mehmed Usta Kâdıhan oğlu, Günoğlu, uzun Gulâmoğlu, orta Yaseminoğlu, orta oğlu, orta boy- uzun boylu, boylu, açık boylu, açık kaşlı, boylu, açık kaşlı, lu, açık kaşlı, açık kaşlı, ela kaşlı, ela gözlü, ela gözlü, kara ela gözlü, sarı ela gözlü, sarı gözlü, kırca sarı bıyıklı bıyıklı bıyıklı bıyıklı sakallı Hacı Mahmud Mehmed veled-i Ahmed veled-i Mehmed veled- Hacı Ahmed veled-i Abdul- Hasan Mehmed i Abdullah veled-i İsmail lah Sinni 30 Sinni 25 Sinni 28 Sinni 45 Sinni 35 100 guruş 100 guruş 100 guruş 100 guruş 100 guruş Bulak Karaali Çavuş Bulak Bulak karyesinden karyesinden mahallesinden mahallesinden karyesinden Kö- Salih oğlu, uzun Kâdîbüklüoğlu, Gulâmoğlu, Müezzinoğlu, roğlu, orta boylu, boylu, açık kaşlı, orta boylu, açık orta boylu, açık orta boylu, açık açık kaşlı, ela ela gözlü, kara kaşlı, ela gözlü, kaşlı, ela gözlü, kaşlı, ela gözlü, gözlü, kara bıyıklı bıyıklı kara bıyıklı kara bıyıklı sarı bıyıklı Ahmed veled-i Mehmed veled-i Mehmed veled- Ahmed veled-i İsmail vele-i Hüseyin Hüseyin i Hasan Ali Abdullah Sinni 25 Sinni 30 Sinni 25 Sinni 35 Sinni 30 100 guruş 100 guruş 100 guruş 100 guruş 100 guruş Babasultan Karaali Bulak Babasultan Hüseyinkethüda mahallesinden mahallesinden karyesinden mahallesinden mahallesinden Murad oğlu, Çiftliklioğlu, Araboğlu, uzun Ağyaroğlu, uzun Çakıroğlu, orta uzun boylu, uzun boylu, boylu, açık boylu, açık kaşlı, boylu, açık kaşlı, açık kaşlı, ela açık kaşlı, ela kaşlı, ela gözlü, ela gözlü, kara ela gözlü, kara gözlü, sarı gözlü, kara kara bıyıklı bıyıklı bıyıklı bıyıklı bıyıklı Mehmed veled- Hüseyin veled-i Hurşid veled-i Mehmed veled- Hüseyin veled- i Hasan Abdullah Mustafa i Hasan i İsmail Sinni 30 Sinni 30 Sinni 30 Sinni 35 Sinni 32 100 guruş 100 guruş 100 guruş 100 guruş 100 guruş Yenice Kirkille Babasultan Çorumlu, Akıskalı, kazâsından Ha- mahallesinden mahallesinden orta boylu, açık orta boylu, açık san Bey oğlu, Hasan Bey oğlu, Çiçekoğlu, orta kaşlı, ela gözlü, kaşlı, ela gözlü, orta boylu, açık uzun boylu, açık boylu, açık kaşlı, kara bıyıklı kara bıyıklı kaşlı, ela gözlü, kaşlı, ela gözlü, ela gözlü, kara Ahmed veled-i Eyüb veled-i kır sakallı kara sakallı bıyıklı Musa Yusuf İsmail veled-i Mehmed veled-i Mehmed veled-i Sinni 30 Sinni 25 Süleyman Süleyman Osman 100 guruş 100 guruş Sinni 40 Sinni 36 Sinni 30 100 guruş 100 guruş 100 guruş

317 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

İskilib kazâsından Yörük Babasultan Kastamonulu Müezzinoğlu, kısa kazâsından Hamid mahallesinden Çolak Muhzıroğlu, orta boylu, boylu, açık kaşlı, ela oğlu, uzun boylu, Ali oğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, gözlü, sarı bıyıklı açık kaşlı, ela gözlü, açık kaşlı, ela gözlü, kara bıyıklı Hasan veled-i Ab- kara sakallı sarı bıyıklı Mehmed veled-i Hü- dullah Mustafa veled-i Ali Abdullah veled-i Ali seyin Sinni 30 Sinni 40 Sinni 27 Sinni 30 100 guruş 100 guruş 100 guruş 100 guruş

Fî guruş Neferan Guruş Tomruk ağası 400 1 400 Karavul mülâzımı 200 1 200 Hapishâne müdîri 150 1 150 000 03 0750 Süvari 115 20W 2300 Def‘a süvari 100 36 3600 000 59 6650

Piyâdegân

Kirkille Hacıoğlu Bostanbükü Karaali Kızılbel kazâsında mahallesinden mahallesinden karyesinden Deli mahallesinden Ödemiş divanından Deli Osman Kara Hüseyin Ahmed oğlu, Araboğlu, uzun Cakaloğlu, orta oğlu, orta oğlu, orta orta boylu, açık boylu, açık boylu, açık kaşlı, boylu, açık boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kaşlı, ela gözlü, ela gözlü, kır sakallı kaşlı, ela gözlü, kaşlı, ela gözlü, sarı bıyıklı kara bıyıklı Hasan veled-i kara bıyıklı kara bıyıklı Hüseyin veled-i Ali veled-i Mehmed Mehmed Mehmed Ahmed Abdullah Sinni 45 veled-i Osman veled-i Hüseyin Sinni 27 Sinni 30 40 guruş Sinni 28 Sinni 25 40 guruş 40 guruş 40 guruş 40 guruş Hacıali Hacıhalil Müslimânpolat Karaali mahallesinden mahallesinden Karıt mahallesinden mahallesinden Hacı Mahmud Hezar Emin karyesinden Ahmed oğlu, orta Bıyıklıoğlu, orta oğlu, orta oğlu, orta orta boylu, açık boylu, açık kaşlı, boylu, açık kaşlı, boylu, açık boylu, açık kaşlı, ela gözlü, ela gözlü, kara ela gözlü, kara kaşlı, ela gözlü, kaşlı, ela gözlü, kara bıyıklı bıyıklı sakallı ince bıyıklı ter bıyıklı Hasan veled-i Mehmed veled-i Ahmed veled-i Ömer veled-i Yakub veled-i Mehmed Ahmed Mehmed Mehmed Ahmed Sinni 30 Sinni 40 Sinni 32 Sinni 25 Sinni 27 40 guruş 40 guruş 40 guruş 40 guruş 40 guruş

318 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kapullu Müslimânpolat Kastamonulu karyesinden Manavoğlu, orta mahallesinden Arıklıoğlu, Hacı Ömer oğlu, orta boylu, boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kara orta boylu, açık kaşlı, ela açık kaşlı, ela gözlü, kara bıyıklı gözlü, kara sakallı bıyıklı Ahmed veled-i Hasan İsmail veled-i Abdullah Hüseyin veled-i Abdullah Sinni 28 Sinni 40 Sinni 35 40 guruş 40 guruş 40 guruş

Yekûn: 520 guruş Cem‘an yekûn

Guruş Süvari 6650 Piyâdegân 0520 7170

Kazâ-i Viranşehir

Sarpın Karaca Dereözü Yemişler Söbüçimen divanından divanından divanından divanından divanından Mahmud Bey Himmet Bey Hamza oğlu, orta Kaymakcıoğlu, Sazoğlu, orta oğlu, orta boylu, oğlu, orta boylu, boylu, açık kaşlı, orta boylu, açık boylu, açık kaşlı, açık kaşlı, ela açık kaşlı, ela ela gözlü, sarı kaşlı, ela gözlü, ela gözlü, kara gözlü, kara gözlü, kara bıyıklı kumral bıyıklı bıyıklı bıyıklı bıyıklı Mehmed veled-i Ali veled-i Ahmed veled-i Hasan veled-i Ali veled-i Mehmed Mehmed Musa Mustafa Hasan Sinni 32 Sinni 30 Sinni 40 Sinni 35 Sinni 30 90 guruş 90 guruş 90 guruş 90 guruş 90 guruş Dolacık divanından Said oğlu, orta boylu açık kaşlı, ela gözlü, sarı bıyıklı Süleyman veled-i Said Sinni 33 90 guruş Yekûn: 540 guruş Kazâ-i mezkûr civârında Kurugöl derbendinde istihdâm olunan derbendci neferâtının mikdârı

Belen divanından Çerkeşlioğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kır sakallı Emin veled-i İbrahim Sinni 40 90 guruş Yekûn: 630 guruş

319 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Hacılı divanından Kapaklı divanından Yörük divanından Tavukcuoğlu, uzun boylu, açık Abdi oğlu, orta boylu, açık Mollaoğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, sarı bıyıklı kaşlı, ela gözlü, kır sakallı kaşlı, ela gözlü, ter bıyıklı Ahmed veled-i Salih Mustafa veled-i Abdullah Hasan veled-i Abdullah Sinni 25 Sinni 40 Sinni 23 35 guruş 35 guruş 35 guruş Yekûn: 105 guruş Kazâ-i mezkûr civârında Kurugöl derbendinde istihdâm olunan derbendci neferâtının mikdârı

Demirciler Belen Belen divanından Divan-ı mezbûrdan divanından divanından İsa oğlu, orta boylu, Fındıkoğlu, orta Sırımcıoğlu, orta Dalkılınçoğlu, orta açık kaşlı, ela gözlü, boylu, açık kaşlı, ela boylu, açık kaşlı, ela boylu, açık kaşlı, ela ter bıyıklı gözlü, sarı sakallı gözlü, kara sakallı gözlü, kumral bıyıklı Mehmed veled-i Ahmed veled-i Muslu veled-i Mustafa veled-i Ali Mehmed Mustafa Mehmed Sinni 40 Sinni 40 Sinni 30 Sinni 50 40 guruş 40 guruş 40 guruş 40 guruş Yekûn: 160 guruş Kazâ-i mezkûr civârında Cumcalu derbendinde istihdâm olunan derbendci neferâtının mikdârı

Beke divanından Köse Halil oğlu, orta boylu, Divan-ı mezbûrdan Köse Halil oğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kara sakallı açık kaşlı, ela gözlü, ter bıyıklı Selim veled-i Hasan Ahmed veled-i Selim Sinni 50 Sinni 22 40 guruş 40 guruş Yekûn: 80 guruş Kazâ-i mezkûr civârında Hamamlu derbendinde istihdâm olunan derbenci neferâtının mikdârı

Sadeyaka Bayındır divanından Yemişler divanından divanından Sancakdaroğlu, orta boylu Kara Hacı oğlu, orta boylu, Fetihlüoğlu, orta boylu, açık açık kaşlı, ela gözlü, kara açık kaşlı, ela gözlü, kara kaşlı, ela gözlü, kara sakallı sakallı sakallı Mustafa veled-i Hasan Mustafa veled-i Durmuş Emin veled-i Abdullah Sinni 35 Sinni 35 Sinni 50 40 guruş 40 guruş 40 guruş Yekûn: 120 guruş Kazâ-i mezkûr civârında Gökçeağaç derbindinde istihdâm olunan derbendci neferâtının mikdârı

320 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Sadeyaka divanından Derviş oğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, sarı sakallı Ahmed veled-i Ahmed Sinni 42 40 guruş Yekûn: 505 guruş

Guruş Süvari 630 Piyâdegân 505 1135 Kazâ-i Kurukavak

Adiller divanından Kahvecioğlu, uzun boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kara sakallı Mustafa veled-i Halil Sinni 40 90 guruş Piyâdegân

Adiller divanından Mısırlıoğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kumral bıyıklı Emin veled-i Mustafa Sinni 25 35 guruş

Guruş Süvari 90 Piyâdegân 35 125 Kazâ-i Kızılbel

Karaali mahallesinden orta boylu, açık kaşlı, Saidler divanından Horosoğlu, orta boylu, açık ela gözlü, kara bıyıklı kaşlı, ela gözlü, kır sakallı Hacı Hasan veled-i Ahmed Halil veled-i Durmuş Sinni 35 Sinni 45 90 guruş 90 guruş Yekûn: 180 guruş Kazâ-i mezkûr civârında vâki‘ Keldeboğazı derbendinde istihdâm olunan derbendci neferâtının mikdârı

321 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kethüdalar divanından Muharrem Bey oğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kırca sakallı İbrahim veled-i Halil Sinni 40 90 guruş

Guruş Süvari zabtiye 180 Süvari derbendci 090 270 Piyâdegân

Saidler divanından Hatîboğlu, orta boylu, açık Zora divanından Dayıoğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kara sakallı kaşlı, ela gözlü, sarı bıyıklı Ahmed veled-i Ali Ali veled-i Hüseyin Sinni 40 Sinni 35 35 guruş 35 guruş Yekûn: 70 guruş Kazâ-i mezkûr civârında vâki‘ Keldeboğazı derbendinde istihdâm olunan derbendci neferâtının mikdârı

Karaağaç divanından Zora divanından Resül oğlu, Kayı divanından İmâmoğlu, Gülibikoğlu, orta boylu, açık orta boylu, açık kaşlı, ela orta boylu, açık kaşlı, ela kaşlı, ela gözlü, sarı bıyıklı gözlü, kır sakallı gözlü, kara bıyıklı Mehmed veled-i Ali Mehmed veled-i Hüseyin Ahmed veled-i Abdullah Sinni 35 Sinni 25 Sinni 40 40 guruş 40 guruş 40 guruş Yekûn: 120 guruş Cem‘an yekûn: 190 guruş

Guruş Süvari zabtiye ma‘a derbendci 270 Piyâdegân-ı zabtiye ma‘a derbendci 190 460

Kazâ-i Eflâni

Afşar divanından Mollaoğlu, Celebler divanından İbrahim Saçak divanından Hacı Bekir orta boylu, açık kaşlı, ela Efendi oğlu, orta boylu, açık oğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kumral bıyıklı kaşlı, ela gözlü, kara sakallı gözlü, kır sakallı Emin veled-i Ali Emin veled-i Ömer Mehmed veled-i İsmail Sinni 35 Sinni 38 Sinni 45 90 guruş 90 guruş 90 guruş

322 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Yekûn: 270 guruş

Piyâdegân

Saçak divanından Akviran divanından Afşar divanından Akviran divanından Yakalıoğlu, orta Haymanalıoğlu, orta Türkoğlu, orta boylu, Keleşoğlu, orta boylu, boylu, açık kaşlı, ela boylu, açık kaşlı, ela açık kaşlı, ela gözlü, açık kaşlı, ela gözlü, gözlü, köse sakallı gözlü, sarı bıyıklı sarı sakallı kara bıyıklı İsmail veled-i Bekir Ali veled-i Receb Mustafa veled-i Halil Veli veled-i Abdullah Sinni 40 Sinni 25 Sinni 32 Sinni 35 35 guruş 35 guruş 35 guruş 35 guruş Yekûn: 140 guruş

Guruş Süvari 270 Piyâdegân 140 410 Kazâ-i Yörük

Hacılarobası karyesinden Bayram oğlu, orta Karye-i mezbûrdan Derviş oğlu, orta boylu, boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kara sakallı açık kaşlı, ela gözlü, kara sakallı Ömer veled-i Hasan Mehmed veled-i Hüseyin Sinni 37 Sinni 35 90 guruş 90 guruş

Yekûn: 180 guruş Kazâ-i Ova

Bulamac divanından Günoğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kumral bıyıklı Salih veled-i İsmail Sinni 38 90 guruş

323 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Piyâdegân

Bulamac divanından Dendek divanından Dursanlı divanından Kâdîoğlu, orta boylu, açık Conoğlu, orta boylu, açık Arab Ali oğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, ter bıyıklı kaşlı, ela gözlü, kara bıyıklı kaşlı, ela gözlü, kara bıyıklı Feyzullah veled-i Feyzullah Hüseyin veled-i Osman Ali veled-i Süleyman Sinni 35 Sinni 35 Sinni 25 35 guruş 35 guruş 35 guruş Yekûn: 105 guruş

Guruş Süvari 90 Piyâdegân 105 195

Kazâ-i Ulus

Yörük divanından Çavuşoğlu, uzun boylu, Dodurga divanından Furuncuoğlu, orta boylu, açıkkaşlı, ela gözlü kır sakallı açık kaşlı, ela gözlü, kara bıyıklı Halil veled-i Mustafa Mehmed veled-i Abdullah Sinni 40 Sinni 28 90 guruş 90 guruş Yekûn: 180 guruş Piyâdegân

Ulus divanından Kâdîoğlu, Obaca divanından Halil Bey Bölükviran divanından orta boylu, açık kaşlı, ela oğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela Kuloğlu, orta boylu, açık gözlü, kara sakallı gözlü, kara bıyıklı kaşlı, ela gözlü, ter bıyıklı Hüseyin veled-i Mustafa Mehmed veled-i Abdullah Halil veled-i İsmail Sinni 40 Sinni 35 Sinni 30 35 guruş 35 guruş 35 guruş Yekûn: 105 guruş

Guruş Süvari 180 Piyâdegân 105 285

324 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kazâ-i Perşembe

Abdurrahman divanından Çay divanından Mansur Kâdî Danişmend divanından Akça Hasan Bey oğlu, orta boylu, oğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela Ali oğlu, orta boylu, açık açık kaşlı, ela gözlü, sarı gözlü, kara bıyıklı kaşlı, ela gözlü bıyıklı İsmail veled-i Mehmed Kara Mustafa veled-i Ali Mustafa veled-i Halil Sinni 35 Sinni 33 Sinni 35 90 guruş 90 guruş 90 guruş Yekûn: 270 guruş Piyâdegân

Danişmend Nacak divanından Divan-ı mezbûrdan Dereli divanından divanından Akoğlu, Kamışoğlu, orta Sakaoğlu, orta boylu, Kemal oğlu, orta orta boylu, açık kaşlı, boylu, açık kaşlı, ela açık kaşlı, ela gözlü, boylu, açık kaşlı, ela ela gözlü, kara bıyıklı gözlü, kara bıyıklı kara sakallı gözlü, kır sakallı Hasan veled-i Ömer veled-i Hüseyin Kerim veled-i Osman Hasan veled-i Ömer Mehmed Sinni 45 Sinni 35 Sinni 46 Sinni 36 35 guruş 35 guruş 35 guruş 35 guruş Yekûn: 140 guruş

Guruş Süvari 270 Piyâdegân 140 410

Kazâ-i Aktaş

Çukurca divanından Mollaoğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kara sakallı Osman veled-i Ahmed Sinni 45 90 guruş Piyâdegân

Aktaş divanından Kuru Ömer oğlu, orta boylu, Tandır divanından Çamkertenoğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kara sakallı açık kaşlı, ela gözlü, kara bıyıklı Osman veled-i Hüseyin Halil veled-i Hasan Sinni 36 Sinni 26 35 guruş 35 guruş

Yekûn: [70] guruş

Guruş

325 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Süvari 90 Piyâdegân 70 160 Kazâ-i Şehabeddin

Dudaş divanından Hacı Mehmed oğlu, orta Pelitcik divanından Hacı Baki oğlu, orta boylu, boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kumral bıyıklı açık kaşlı, ela gözlü, kara sakallı Beşir veled-i Mehmed Mustafa veled-i İbrahim Sinni 30 Sinni 40 90 guruş 90 guruş Yekûn: 180 guruş Piyâdegân

Belen divanından Hamid oğlu, orta boylu, açık Pelitcik divanından Korukoğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela gözlü, kır sakallı kaşlı, ela gözlü, kara bıyıklı Mehmed veled-i Halil Halil veled-i Hasan Sinni 42 Sinni 35 35 guruş 35 guruş Yekûn: 70 guruş Kazâ-i mezkûr civârında vâki‘ Bağarsak deresinde istihdâm olunan piyâde derbendci neferâtının mikdârı

Pelitcik divanından Divan-ı mezbûrdan Divan-ı mezbûrdan Alaeddin Za‘îmoğlu, orta boylu, açık Za‘îmoğlu, orta boylu, açık oğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela kaşlı, ela gözlü, kumral kaşlı, ela gözlü, kırca sakallı gözlü, ter bıyıklı Ahmed veled-i Mustafa Mehmed veled-i Ömer Mehmed veled-i Ahmed Sinni 32 Sinni 50 Sinni 25 40 guruş 40 guruş 40 guruş Yekûn: 120 guruş

Guruş Süvari 180 Piyâdegân-ı zabtiye ma‘a derbendân 190 370

326 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kazâ-i Ulak Ovacık divanından Kasım oğlu, orta boylu, açık Ağaçkilise karyesinden Murad oğlu, orta boylu, kaşlı, ela gözlü, kara sakallı açık kaşlı, ela gözlü, kırca sakallı Mehmed veled-i İbrahim Mehmed veled-i Ahmed Sinni 35 Sinni 45 90 guruş 90 guruş Yekûn: 180 guruş Piyâdegân

Koltuk divanından Ovacık divanından Ovacık divanından Bağra divanından Katırcıoğlu, orta Müezzinoğlu, orta Kasım oğlu, orta Kasaboğlu, orta boylu, açık kaşlı, boylu, açık kaşlı, ela boylu, açık kaşlı, ela boylu, açık kaşlı, ela ela gözlü, ter bıyıklı gözlü, sarı bıyıklı gözlü, kumral bıyıklı gözlü, ter bıyıklı İbrahim veled-i Mustafa veled-i Osman veled-i Mehmed veled-i Mehmed Osman Mustafa Osman Sinni 25 Sinni 30 Sinni 25 Sinni 25 35 guruş 35 guruş 35 guruş 35 guruş Yekûn: 140 guruş

Guruş Süvari 180 Piyâdegân 140

320

Kazâ-i Gölpazarı

Turfa divanından Serdâroğlu, orta boylu, açık Divan-ı mezbûrdan Bıçakcıoğlu, orta boylu, kaşlı, ela gözlü, kara sakallı açık kaşlı, ela gözlü, kara sakallı Mehmed veled-i Osman Mehmed veled-i Mustafa Sinni 45 Sinni 35 90 guruş 90 guruş Yekûn: 180 guruş Piyâdegân

Tor divanından Çavuşlar divanından Karkın divanından Hasan Bey Kahramanoğlu, orta boylu, Gürzoğlu, orta boylu, açık oğlu, orta boylu, açık kaşlı, ela açık kaşlı, ela gözlü, kara kaşlı, ela gözlü, kara sakallı gözlü, kara bıyıklı bıyıklı (…) Mehmed veled-i İsmail Halil veled-i Hüseyin Sinni 35 Sinni (…) Sinni 28 35 guruş [35 guruş] [35] guruş Yekûn: 105 guruş

327 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Guruş Süvari 180 Piyâdegân 105 285

Süvari Piyâdegân Fî guruş Neferan Guruş Fî guruş Neferan Guruş Tomruk ağası 400 1 400 40 13 0520 Karavul 200 1 200 35 54 1890 mülâzımı Hapishâne 150 1 150 40 16 0640 müdîri 000 03 0750 00 83 3050 Süvari 115 20 2300 Def‘a süvari 100 36 3600 000 59 6650 Def‘a süvari 090 44 3960 Def‘a süvari-i 090 02 0180 derbendân 000 105 10790

Cem‘an yekûn: 13840 guruş Viranşehir sancağının umûr-ı mâliye ve zabtiyesinde istihdâm olunan süvari ve piyâde asâkirinin işbu künyelü defter nâtık olduğu üzre işbu iki yüz elli dokuz senesi Mart’ına mahsûben asâkir-i merkûmeye sergi ferşiyle yeden bi-yedin ber- mûceb-i bâlâ yalnız on üç bin sekiz yüz kırk guruş i‘tâ olunmuş olmağla ol bâbda ve her hâlde fermân hazret-i men lehü’l-emrindir.

bende el-Hâc Bende el-Hâc Ömer a‘zâ Bende Mehmed bende el-Hâc bende Kâtib bende Kâtib Salih Nakîb me’mûriyetde a‘zâ Osman a‘zâ (…) Mehmed İzzet idüği bende bende bende bende Vekîl-i bende el-Hâc bende Müftî Kâ’immakâm Hâkimü’ş-şer‘ Kocabaşı metrepolid Mehmed Hüseyin Hilmi es-Seyyid Hâfız Ömer (mühür) (mühür) vücûh Hüseyin Rüşdü bende Mustafa Asârzâde vücûh

328 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Karabük 329Köyü ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

76

330 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA. KK. d. 6115 331 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

VİRANŞEHİR SANCAĞINDA BULUNAN ZAPTİYE ASKERLERİNİN MASRAFLARI Viranşehir sancağının Yenice, Aktaş, Şehabeddin, Gölpazarı ve Ulak kazalarında bulunan zaptiye askerlerinin miktarları ile bunlara yapılan harcamaların listesi.

4 Şevval 1259 [28 Ekim 1843]

Yenice Kazâsı’nın Masârıf-ı Vâkı‘ası

Mukayyid İbrahim Efendi Zabtiye asâkirinin ma‘âş ve ta‘yînât bahâ Masârıf-ı vâkı‘ası ma‘âşı 50 guruş Guruş Neferan Fî guruş Guruş Bahâ-i kırtâsiye, 3 90 1 90 Süvari 18 deste, fî 6 guruş 70 2 35 Piyâdegân 160 3 Yekûn: 228 guruş. Aktaş Kazâsı’nın Masârıf-ı Vâkı‘ası

Mukayyid Ömer Efendi Zabtiye asâkirinin ma‘âş ve ta‘yînât bahâ Masârıf-ı vâkı‘ası ma‘âşı 20 guruş Guruş Neferan Fî guruş Guruş Zağferanbolu'ya akçe naklinde 1 90 1 90 Süvari 16 bârgîr, 8 sâ‘at, fî 2 guruş Bahâ-i kırtâsiye: 70 2 35 Piyâdegân 3 deste, fî 6 18 guruş Bahâ-i şem‘-i 160 3 frengî: 15 aded, 07,5 fî 20 para 41,5 Yekûn: 221,5 guruş. 332 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Şehabeddin Kazâsı’nın Masârıf-ı Vâkı‘ası

Mukayyid Hamza Efendi Zabtiye asâkirinin ma‘âş ve ta‘yînât bahâ Masârıf-ı vâkı‘ası ma‘âşı 25 guruş Fî Guruş Neferan Guruş guruş Zağferanborlu'ya akçe naklinde: 2 180 2 90 Süvari 36 bârgîr, 9 sâ‘at, fî [4] guruş Bahâ-i kırtâsiye, 70 2 35 Piyâdegân 18 3 deste, fî 6 guruş Piyâdegân-ı derbend-i 120 3 40 Bağırsak deresi

370 7 54

Yekûn: 449 guruş.

Gölpazarı Kazâsı’nın Masârıf-ı Vâkı‘ası

Mukayyid Mehmed Efendi Zabtiye asâkirinin ma‘âş ve ta‘yînât bahâ Masârıf-ı vâkı‘ası ma‘âşı 50 guruş Fî Guruş Neferan Guruş guruş Bahâ-i kırtâsiye, 18 2 90 Süvari 24 4 deste, fî 6 guruş Bahâ-i merkeb, 105 3 35 Piyâdegân 02 20 aded, fî 4 para

285 5 26

Yekûn: 361 guruş.

333 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Ulak Kazâsı’nın Masârıf-ı Vâkı‘ası Mukayyid Mustafa Efendi ma‘âşı Zabtiye asâkirinin ma‘âş ve ta‘yînât bahâ Masârıf-ı vâkı‘ası 100 guruş Guruş Neferan Fî guruş Guruş Zağferanborlu'ya akçe 180 2 90 Süvari naklinde, 2 bârgîr, 14 56 sâ‘at, fî 2 guruş Bahâ-i kırtâsiye, 4 140 4 35 Piyâdegân 24 deste, fî 6 guruş Bahâ-i tobra, 4 aded, fî 320 6 12 3 guruş Bahâ-i urgan, 3 aded, 06 fî 2 guruş 98 Yekûn: 518 guruş. Cem‘an yekûn: 29575,5 guruş Minhâ Meblağ-ı mezbûr âti’z-zikr emvâlden sarf olunmuş olmağla hazînece îrâd ve masrafının icrâsı lâzım gelen Elli dokuz senesinin bedel-i maktû‘ a‘şâr peşînâtından Bartın kazâsının Guruş elli dokuz senesi Kazâ-i Çarşamba 9170 öşr-i kereste rüsûmu Kazâ-i Perşembe 1405,5 bedelinin Haziran taksît-i sânîsinden 10575,5 19000 guruş

Yekûn: 29575,5 guruş Ber-vech-i bâlâ me’mûrîn ma‘âşı ve masârıfât-ı sâ’ire olarak mâh-ı merkûma mahsûben Viranşehir Sandığı’ndan i‘tâ olunan mebâliğ-i mezbûr yigirmi dokuz bin beş yüz yetmiş beş [buçuk guruş] livâ-i mezbûr kazâlarından bâlâda mastûru’l-esâmî kazâların elli dokuz senesi bedel-i maktû‘-ı a‘şâr peşînâtından ve öşr-i kereste rüsûmu bedelinin Haziran taksît-i sânîsinden bi’t-tahsîl sarf olunmuş olmağla hazînece îrâd ve masrafı icrâ buyurulmak içün işbu mahalle şerh verilüp temhîr olundu. Fî gurre-i Ş. sene [12]59 [27 Ağustos 1843]

Bende Mustafa Bende el-Hâc Bende el-Hâc Bende Mehmed Bende el-Hâc Osman vücûh Salih Nakîb Ömer a‘zâ a‘zâ a‘zâ Bende Kâ’immakâm Bende Kâtib Bende Kâtib Bende Müftî Bende Hâkimü’ş- es-Seyyid Hüseyin Mehmed Hurşid Mehmed İzzet Hüseyin Hilmi şer‘ Hâfız Ömer Rüşdü Bende Mîr Bende Kocabaşı Mehmed vücûh.

334 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Hâk-i pâ-yı âlîlerine ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki Bolu eyâleti dâhilinde kâ’in Viranşehir sancağı kazâlarının işbu iki yüz elli dokuz senesi mâh-ı Ağustos ibtidâsından gâyetine kadar bir mâh zarfında vukû‘ bulan tahsîlât ve irsâlât ve masârıfâtının mikdâr ve kemmiyyetini ve mezkûr kazâlarda müstahdem süvari ve piyade zabtiye neferâtının künyelerini mübeyyin livâ-i mezbûr kâ’immakâmı sa‘âdetlü efendi bendeleri tarafından tevârüd eden zîri mazbatalu üç kıt‘a defteri leffen takdîm-i pîş-gâh-ı sâmîleri kılınmış olmağla icrâ-yı iktizâsı bâbında emr ü fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 21 N. sene [12]59 [15 Ekim 1843] Hüsnü, Mehmed Salih Zabtiye yoklamasından tatbîk oluna Berây-ı ma‘a ta‘yînât bahâ ma‘âş ve mâhiyye-i zâbitân ve neferât-ı asâkir-i zabtiye mürettebât-ı livâ-i Viranşehir ve kazâ-i mezbûr ve derbendân-ı sâ’ire vâcib ibtidâ-yı Ağustos sene 1259 ilâ gâye-i şehr-i mezbûr sene-i minh ber-mûceb-i defter-i vâride ve hisâb-ı yoklama ve bâ-fermân-ı sâmî.

Neferan Guruş Yüzbaşı-i tomruk 00,5 0400 Mülâzım-ı re’îs-i karavul 00,5 0200 Çavuş-ı me’mûr-ı hapishâne 00,5 0150 Neferât-ı süvari 100 9840 Neferât-ı piyâdegân 083 3050 186 13640

Fermân-ı sâmîleri buyurulduğu üzre asâkir-i merkûmenin ma‘a ta‘yînât bahâ i‘tâ olunan ma‘âş ve mâhiyyeleri ber-mûceb-i nizâm zabtiye yoklamasından tatbîk ve hisâb olundukda vech-i meşrûh üzredir fermân devletlü sultânımındır. Fî 4 L. sene 1259 [28 Ekim 1843]

335 336

ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

77

H.A. Brassert Co. Ltd. Şirketi namına M. Mackenzie’nin Karabük’de kurulacak Olan demir ve çelik fabrikası için 1935 yılında Ekonomi Bakanı Celal Bayar’a gönderdiği teklif mektubu

22 Kasım 1935

338 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

339 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA, C. EV, 16460

340 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

341 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA, C. EV, 16460

342 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BCA. 030.10.00.00.207.413.20

343

Karabük Demir Çelik Fabrikasının Yapımı İçin Londra’da Yapılan Anlaşma Töreni 29 Eylül 1936 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

78

Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’na göre Karabük’de kurulacak ağır demir çelik sanayi ile birlikte buraya gidip gelecek ham ve mamul madde miktarının yıllık 1,15 milyon ton olacağı, İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nda ise yine burada kurulacak ek tesislerle % 40 artacağı öngörülerek bu çerçevede; Karabük-Filyos-Ereğli demiryolu hattının yetersizliği ve güvenlik problemleri, Filyos ve Zonguldak’da yapılması düşünülen limanın sakıncaları, bunun yerine Ereğli’de bir liman yapılmasının daha uygun olacağı konuları ile Tefen-Zonguldak hatları konusunda İktisat Vekili Celal Bayar tarafından Başvekâlet’e gönderilen yazı.

25 Temmuz 1936

346 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

347 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA, C. EV, 16460

348 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BCA. 030.10.171.187.27 349

Başbakan İsmet İnönü ve Beraberindeki Heyetin Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın Temel Atma Törenine Gelişi ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

79

BCA. 030.18.01.02.70.98.17

Karabük’te Demir ve Çelik Fabrikası Kuracak olan H. A. Brassert And Ltd-London Şirketi ile imzalanmış olan anlaşmanın Mustafa Kemal Atatürk tarafından onaylanması

30 Aralık 1936

352 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

802

BCA. 030.18.01.02.78.80.15

Karabük Demir Çelik Fabrikası inşasında çalıştırılmak üzere 29 İngiliz uzmana çalışma izni verilmesi

17 Eylül 1937

353 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

81

BCA. 030.18.01.02.79.83.3

Karabük Demir Çelik Fabrikası adına staj yapmak üzere Londra’ya gönderilecek olan on iki mühendisin ücretlerinin döviz olarak verilmesi

01 Ekim 1937

354 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

82

BCA. 030.10.00.00.159.117.8

Karabük’ün Şehirlerarası Telefon Görüşmelerine Başlaması

6 Ekim 1938

355

Karabük imar planı ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

83

Karabük’te Belediye Teşkil Edilmesi

31 Aralık 1938

358 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

359 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

360 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

361 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BCA. 030.11.1.127.48.12; BCA. 030.10.82.538.18

362 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

84

Başbakan Celal Bayar ile Karabük Demir Çelik Fabrikası’nı inşa eden H. A. Brassert and Ltd-London Şirketi Mümessili G. F. Hopkinson arasında fabrikanın daha iyi işletilmesi ve alınması gereken tedbirler hakkında yapılan görüşmenin zabtı

20 Ocak 1939 363 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

364 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

365 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BCA. 030.01.3.17.1 366 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

85

BCA. 030.18.01.02.87.57.2

Karabük’e ait şehir planlarını yapan Fransız Mimar Henry Prost’a verilecek olan 26.000 liradan 22.000 lirasını yurtdışına çıkarmasına izin verilmesi

15 Haziran 1939

367 Başbakan İsmet İnönü temele konulan belgeyi imzalıyor / 3 Nisan 1937

ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

86

Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın denetleme ve kontrol işlemlerinin Sir Alexander Gibb firmasına verilmesi

28 Aralık 1939

370 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BCA. 030.10.132.946.2

371

2 Nolu yüksek fırın Zeynep’in ateşlenmesi 7 Ocak 1950 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

87

Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın kurulması ile Safranbolu kazası Merkez nahiyesine bağlı Arıcak ve Öğlebeli köylerinin Aktaş nahiyesine bağlanması, nahiye merkezinin Aktaş (Zobran) köyünden alınarak Karabük’ün nahiye haline getirilmesi

4 Ocak 1940 374 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

375 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BCA. 030.11.1.136.1.5 376 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

88

Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın hava saldırılarına karşı korunması amacıyla alınması gereken önlemler

25 Eylül 1941

377 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

378 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BCA. 030.10.51.333.34

379

100 Evler 1940’lı yıllar

Karabük Demir Çelik Fabrikaları inşaatı ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

89

Karabük şehir planının Nafia, Dahiliye, Sıhhat ve İctimai Muavenet vekaletleri tarafından oluşturulacak bir komisyon tarafından yapılması

10 Kasım 1941

384 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

385 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BCA. 030.10.00.00.81.535.7

386 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

90

BCA. 030.10.00.00.120.850

1 Şubat 1944 tarihinde meydana gelen depremde Karabük’teki askeri tesislerde oluşan hasarlar

21 Şubat 1944

387

Ankara Caddesi 1940’lı Yıllar ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

91

Safranbolu İlçesi Karabük Bucağı Arıcak Köyünün Kayabaşı ve Yenimahalle Semti ile Kapullu Köyü Pembe Evler Semtinin Karabük Belediyesi sınırları içerisine alınması

5 Mayıs 1952

390 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

391 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BCA. 030.11.1.231.11.21

392 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

92

Safranbolu Kazasının merkez nahiyesine bağlı Bulak ve Kılavuzlar köylerinin Karabük Kazası merkez nahiyesine bağlanması

25 Şubat 1955

393 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

394 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BCA. 030.11.1.249.7.12

395

İran Şahı Rıza Pehlevi ve eşi Süreyya’nın 20 Mayıs 1956 tarihinde Karabük Demir Çelik Fabrikası’nı ziyaretleri ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

93

BCA. 030.18.01.165.34.2

7 Temmuz 1962 tarihinde Karabük’te meydana gelen yangında zarar gören şahıslara ve Karabük Belediyesi’ne yapılacak dükkanlar ile arazi, yol, su ve kanalizasyon tesisleri için fondan 1.750.000 lira ayrılması

27 Temmuz 1962 398 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

94

BCA. 030.18.01.176.18.18

Karabük İlçesi Yeşil Mahalle’de meydana gelen yer kayması nedeniyle zarar gören 84 aileden 38 ailenin her birine inşaat yardımı olarak fondan 15.000 lira verilmesi

03 Nisan 1964

399 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA, C. EV, 16460

400 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BOA, C. EV, 16460

Karabük Demir Çelik Fabrikaları401 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

95

Karabük İli Yenice Bucağı ile Bolu İli Mengen İlçesi Merkez Bucağı arasındaki sınırın belirlenmesi

19 Nisan 1971

402 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

BCA. 030.11.1.363.16.11

403 Irak Kralı II. Faysal’ın 1955 yılında Karabük Demir Çelik Fabrikası’nı ziyareti

Afgan Kralı Zahit Han’ın 1956 yılında Karabük Demir Çelik Fabrikası’nı ziyareti 6 Ekim 1959 tarihinde Japon Büyükelçisi Taka Jiroina ve beraberindeki heyet ile Genel Müdür Cevat Süberk’in Karabük Demir Çelik Fabrikası’nı ziyareti Kaynakça

ARŞİV BELGELERİ1 A. DVN. AHKAM A. MKT. MHM HH. d. AE. SSLM. III C. AS C. BH C. DH HAT İ. MVL KK. d. ML. MSF. d. ML. VRD. TMT NFS. d. TT.d. BCA MC. B-15, Belediye Kütüphanesi

KİTAP VE MAKALELER Ağaoğlu, Sami, “Musahip Mustafa Paşa Vakfı”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, sayı: 15, Konya 2004 Belge ve Fotoğraflarla Karabük(Katalog), İstanbul 2010 Emecen, Feridun, Fetih ve Kıyamet 1453, İstanbul 2012 ------, “Kuruluştan Küçük Kaynarca’ya Osmanlı Siyasi Tarihi”, Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi, İstanbul 1994 ------, “Safranbolu”, DİA, c. 35 Kafesoğlu, İbrahim, Selçuklu Tarihi, İstanbul 1992 Kalyoncu, Hür, Cumhuriyet Kenti Karabük, İstanbul 2007 Karacakaya, Recep, “XIX. Yüzyılın Ortalarında Arşiv Belgelerinde Karabük”, Kuruluşundan Bugüne Karabük ve Demir Çelik Sempozyumu, 2-3 Nisan 2010, Ankara 2010 Karpat, Kemal,Osmanlı Nüfusu (1830-1914), Çev: Bahar Tırnakçı, İstanbul 2003 Pakalın, M. Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1983, c. 1 Salname-i Devlet, sene 1285 Sertoğlu, Mithad, Osmanlı Tarih Lugatı, İstanbul1986 Şahin, İlhan, “Anadolu’da Türk Yerleşmesi Sürecinde Safranbolu”, I. Ulusal Tarih İçinde Safranbolu Sempozyumu(4-6 Mayıs 1999), Ankara 2003 Taş, Kenan Ziya, Tapu Tahrir Defterlerine Göre 16.Yüzyılda Bolu Sancağı, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilimdalı, Basılmamış Doktora Tezi Tönük, Vecihi, Türkiye’de İdare Teşkilâtı, Ankara 1945, Seri: 3, Sayı: 1 Turan, Osman, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul 1984 Yılmaz, Nazım, “Arşiv Belgeleri Işığında Karabük Şehri ve Karabük Demir Çelik Fabrikası Tarihi Süreci”, Kuruluşundan Bugüne Karabük ve Demir Çelik Sempozyumu, 2-3 Nisan 2010, Ankara 2010 Yücel, Yaşar, “Candaroğulları Beyliği”, Dğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, İstanbul, 1988, c. 8 ------“Candaroğulları Beyliği”, DİA, c. 7 ------, “Candaroğulları Beyliği”, Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi Uygarlığı, Ankara 2006, c. 1 ------, “Çobanoğulları Beyliği”, DİA, c. 8

GAZETELER Ulus, 4 Nisan 1937

1 * Giriş yazısında kullanılan Başbakanlık Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivi belgelerinin numaraları dipnotlarında gösterilmiştir. 406 Sözlük

A sarayı. Atşân: Susuz, susamış, susayan. Âb: Su. Atîk berât: Eski berat. Adem: Yokluk, bulunmama. Âti’l-arz: Aşağıda sunulan arz. Adem-i ma’lûmât: Bilgisi olmamak. Âti’l-beyân: Aşağıda beyan edilen. Âhar: Başka. Âti’z-zikr: Aşağıda zikredilen. Ahfâd: Oğul oğulları, torunlar, yardımcılar, Avâid: Aidatlar. hizmetkârlar. Avârız: Olağanüstü durumlar ve savaş nedeniyle Âhir: Son, sonraki. toplanan vergi. Ahz ü kabz: Ele geçirmek. Âyân: Belli, açık, meydanda. Akîb: Bir diğerinin arkasından gelen. Âyende ve revende: Gelenler ve gidenler. Akâr: Gelir getiren mülk. Ayn: Göz, bir şeyin eşi, kendisi, tıpkısı, aslı, Akdem: Önce. pınar, kaynak. Aklâm: Kalemler. Akmîşe: Kumaşlar. Akvâm: Kavimler. B Bâ: İle. Âl: Aile, evlat, sülale. Bâb: Kapı. Alâmet-i şerîfe: Şerefli alamet, tuğra. Bâbında: Hususunda, hakkında. Alef: Hayvan yemi, ot, saman. Bâc-i bazâr: Pazardan alınan vergi. Âmil: Vergi tahsildarı, mütesellim, mütevelli, vali. Ba‛de’l-ahz: Aldıktan sonra. Âmme: Umûmî. Herkese ait. Ba’del istihsâl: Elde ettikden sonra. An-cânib: Tarafından. Ba’de’n-nazar: Bakıp gördükten sonra. An-mahalleş: Yerce. Ba’de’s-suâl: Soru sorulduktan sonra. An-mevâcib: Mevâcibden, üç ayda bir ödenen Ba’de’t-tescîli’ş-şer’î: Şer-î sicile aylıktan. kaydedildikten sonra. An-tahvîl: Tahvilden. Bâdî: Sebep, sebep olan. An-tertîb: Tertibinden. Bâ fermân-ı âlî: Yüce ferman ile. An-vâcib: Ulufe geliri. Bahâ-eş: Onun bahası. An-yed: Elinden, vasıtasıyla. Bâis: Sebep. Ard: Buğday unu. Bâ’is-i hâze’l-vesika: Bu belgenin yazılmasına neden olan. Arîza: Küçük makamlardan yüksek makamlara yazılan yazı. Bâlâ: Yüksek, yüce, yukarı, üst, boy. Arûs: Gelin. Bâne: Ilıca. Arz: Bir büyüğe sunma, gösterme, bildirme, Bâni: Bina eden, yapan, kuran, kurucu. önüne koyma. Bâr: Tanrı, Allah. Arz-ı dâ’î-i kemîne: Zavallı, aciz duacının arzı. Bâr-ı Hudâ: Tanrı, yük. Arz-ı hâl: Dilekçe, istida, arzuhal. Bây ü Gedâ: Zenginle fakir. Âsâ: Gibi. Bâz: Geri iade. Asel: Bal. Bâz-âverden: Tekrar geri getirmek. Âsitâne-i Saâdet: Mutluluk eşiği, payitaht, taht Bâz be-hazine: Hazineye iade etmek. şehri, İstanbul. Be-cây: Yerine. Aşr-hân: Cüz okuyan. Be-cihet: Cihetine. Atebe-i felek-mertebe: Osmanlı padişahlarının Be-cihet tezkiresi: Bir iş için hazineden

407 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

verilecek paraya ait tezkire. Bî-vech: Nedensiz. Bed: Başlama, başlayış. Bu’d: Uzaklık, aralık, mesafe. Be-hesâb: Hesabınca. Bûde: Olmuş. Be-hızâne-i âmire: Hazine-i âmireye. Buk’a: Yer, toprak, ülke. Behiyye: Güzel. Burya: Hasır. Beher yevm: Her bir gün. Butlân: Boş, beyhude, yalan, batıl, çürük. Behre: Hisse. Bülend: Yüksek, yüce. Bekâ: Devam, sebat, önceki durum üzerine Bünyâd: Asıl, esas, bina, temel, yapı. kalma. Be-makâm-ı Kostantiniyye: İstanbul’da. C-Ç Be-mübâşeret: Kendisinin işe başlamasıyla. Câ: Mevki, makam, yer. Bende: Kul, köle, bağlı. Câ-namâz: Namaz yeri. Ber: Üzere. Câbî: Vergi tahsildarı. Ber-mantûk: Konuşulduğu üzere. Câm: Sırça, cam, bardak, kadeh. Ber-minvâl’i muharer: Yazıldığı şekilde. Câmeha: Elbiseler. Ber-mûceb: Gereğince. Cedd: Dede, büyük baba, annenin veya babanın Ber-vech: Olduğu gibi. babası. Ber-vech-i iştirâk: Ortaklık yoluyla. Cedd-i a’lâ: Soy kökü. Berat: Nişan, rütbe, imtiyaz ve taltif için verilen Cedîd: Yeni. resmî kağıt. Celb: Yazı ile çağırma, kendine çekme. Berat-dâde: Berat verildi. Celî: İslam yazılarını iri yazma türü. Berat-sitâde: Berat almak. Celîlü’ş-şân: Şan ve şerefi çok büyük. Berây: İçin Cemâl: Yüz güzelliği, erkek adı. Besâtîn: Bostanlar. Cemm-i gafîr: İnsan kalabalığı. Bevvâbîn-i Dergâh-ı Âlî: Dergâh-ı Âlî Cennet: Uçmak, bahçe, çok ferah ve havadar kapıcıları. Topkapı Sarayı’nın Bâbüsselâm yer. Sekiz cennet vardır: Dârü’l-celâl, Dârü’s- Kapısı’nı bekleyen kapıcılar. selâm, cennetü’l-adn, cennetü’l-firdevs, Beyân-birle: Açık söyleme, bildirme. cennetü’l- huld, cennetü’l-karâr, cennetü’l- Beyyine: Delil. me’vâ, cennetü’n-naîm. Bidâyet: Başlangıç. Cennet-mekân: Yeri cennet olan. Bidâyet Mahkemesi: Asliye hukuk Cerîde: Resmî dairelerin hesaplarının mahkemesinin eski adı. kaydedildiği defter, gazete. Bî-diriğ: Elinden geleni yapan, esirgemeyen. Cev: Arpa. Bî-garaz: Tarafsız, taraf tutmayan, garazsız. Ceyyid: Hoş, iyi, saf. Bihişt: Cennet, uçmak. Cihân-sitân: Cihanı zapt eden, padişah. Bî-kes: Kimsesiz. Cihât: Taraf, yan, yer, mahal, nazar, vazife, Bilâ-fermân: Fermansız. maaş. Bi’l-cümle: Bütün, hep, toptan. Cihet: Yön. Bi’l-fi’l: Gerçekten. Cilâ: Parlatma, parlaklık. Bi’l-ifrâğ: Ayırarak, bölerek. Cizye: Müslüman olmayanlardan alınan vergi. Bi’l-külliye: Tamamıyla. Cûş: Coşma, kaynama. Binâen-aleyh: Bunun üzerine, bundan dolayı. Cülûs: Padişahların tahta çıkması. Bi’n-nefs: Bizzat, kendisi. Cüneyne: Bahçe. Biti: Yazılmış şey, senet, mektup, belge, berat, Cürm: Suç. ferman. Cüzhan: Camilerde namazdan önce veya Bi’t-tav’: İstek ile. türbelerde Kur’an okuyanlar. Bi’t-tefrîk: Ayırarak, ayrı ederek. Çâk çâk: Çok yırtık, parça, parça.

408 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Çend: Birkaç, birkaç defa. Dîde: Göz. Çerağ: Fitil, mum. Dil-güşâ: Gönül açan, iç açan, kalbe ferahlık Çeşme-sâr: Çeşmeleri çok olan yer. veren. Çuka: Yünden imal edilmiş bir tür kumaş. Dil-teşne: Gönlü susamış, pek istekli. Dîvânî hattı: Rik’a yazısının değiştirilmesinden ortaya çıkmış bir yazı türü. İnce, kırma ve celî D şekilleri mevcuttur. Divânî ve celî dîvânî daha Dâd: Adalet, doğruluk, ihsan. çok berat ve ferman yazımında kullanılmıştır. Dahl: Girme, karışma, müdahale etme. Duhân: Tütün. Dâde: Verilmiş, verilen. Dühn: Yağ. Dâde-fermûde: Verilmesi emredilmiş. Dâme-mecduhû: Ululuğu, yüceliği artsın. Darendegân: Elinde tutan, saklayan, getiren ve E ulaştıranlar. Eben an-ceddin: Babadan, dededen, kuşaktan kuşağa. Dâr-ı huld: Beka evi, cennet. Ecl: Neden, illet. Dârü’l-ulûm: İlim yurdu. Ecved: Pek, daha, en iyi. Dârüssaâde ağası: Saraydaki harem ağalarının başı. Edâ-yı salât: Namaz kılma. Dârü’s-saltana: Saltanat yeri, İstanbul. Ednâ: Pek aşağı. Dârü’s-selâm: Cennet, Bağdat’ın eski adı. Edevât: Aletler. Defter-i atîk: Tahrirden sonra bir önceki defter Efâdıl: Çok bilgililer, pek mümtaz olanlar. durumuna düşen. El-hâletü hâzihi: Şu an. Defter-i cedîd: Tahririn kaydedildiği defter. Ehemm: Mühim. Dek: Hile, oyun, dilenci, dilencilik, sağlam, Elf: Bin. muhkem. El-muhtass: Bir kimseye veya şeye mahsus Dekâkîn: Dükkânlar. olan. Dellâliye: Dellâl vasıtasıyla satılan bir şey için El-vâki: Oldu. satın alan kişi tarafından dellâla ödenen yüzde iki Emed: Son, nihayet. oranındaki para. Emedd: Uzun, çok sürekli. Der-anbâr: Ambarda. Enbâr: Dolu, yığın, küme. Der-dest: Tutma, elde etme, yapılmakta olan iş. Encâm: Son, nihayet. Der-i devlet-mekîne: Güçlü devlet kapısı. Engüşt: Parmak. Der-kenâr: Bir yazının kıyısına yazılmış kenar Erba’în: Kanûnievvel ayının 9’undan notu, çıkma yazı. Kanûnisâninin 17’sine kadar 40 gün süren kışın Der-kurb: Yakınında. en soğuk günleri. Der-pâre: Para cinsinden. Ercmend/Ercümend: Muhterem, şerefli, seçkin. Der-sene: Yılında. Erşed: Daha, en, pek, reşit, ergin, doğru yola Derûn: İç, içeri, dâhil. yakın olan, daha iyi olan. Dest: El. Erz: Pirinç. Devletlü fehâmetlü: Sadrazamlara hitap. Erzen: Darı, tahıl, hububat. Devletlü atûfetlü: Seraskerlere ve hanedan Esâmî: İsimler. yakınlarına hitap. Eser: Nişan, iz, alamet, basılmış kitap. Devletlü inâyetlü: Dârüssaâde ağalarına hitap. Eslemek: Dinlemek, kabul etmek, baş eğmek. Devletlü necâbetlü: Hanedan mensuplarına Es-seyyid: Hz. Hüseyin’in soyundan olan. hitap. Esterân: Katırlar. Devletlü semâhatlü: Şeyhülislamlara hitap. Eş: Onun. Devletlü siyâdetlü: Mekke emirlerine hitap. Eşcâr-ı müsmire: Meyveli ağaçlar. Deyn: Borçlar. Eşrâr: Kötülükler, günahlar.

409 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Evâhir: Hicrî ayların son on günü. Gâh gâh: Zaman zaman. Evâil: Hicrî ayların ilk on günü. Gâib: Hazır olmayan, kayıp, bulunmayan. Evâsıt: Hicrî ayların 10-20 arası günleri. Galle: Mahsul, zahire, gelir. Evkâf: Vakıflar. Garrâ: Güzel, süslü, gösterişli, parlak. Evkât-ı hamse: Beş vakit namaz. Ganem: Koyun, koyunlar. Evsat: Orta. Garîk-i isyân: İsyana dalmış. Eymen: Sağ taraftaki, hayırlı, kutlu, talihli. Gark: Batma, batırma, boğulma. Evvel emirde: İşin başında, her şeyden önce. Garrâ: Güzel, süslü, gösterişli, parlak. Ez’af: Daha zayıf, kuvvetsiz, dermansız. Gâye: Hicrî ayın son günü. Ez-an sebeb: O sebepten. Gayr-i ez: …..den gayri. Ez-her cihet: Her yönden. Gebrân: Hristiyan. Ezyed: Daha, pek, fazla, çok. Gedâ: Yoksul, dilenci. Ez-ziyâde: Fazlası. Gedik: Ticaret ve sanatla uğraşma yetkisi. Ticaret ve sanat için gerekli alet ve edevata da F gedik denir. Gendüm: Buğday. Fahlân: At. Gerdûn: Dönen, sema, dünya, felek. Fâriga: Ayrılma, çekilme. Gev: Kahraman, yiğit bahadır. Fazl: Fazlalık, üstünlük, iyilik, erdem, lütuf, fazilet. Gufrân: Affetme, merhamet etme. Fermân: Emir, buyruk, padişah tarafından Gurre: Hicrî ayın ilk günü. verilen emir. Guruş: Kuruş. Osmanlı para birimi. Devirlere Fermûde: Emir, emredilmiş. göre 80-120 akçe arasında değişirdi. 1 Kuruş= 40 Para Ferş: Döşeme, yaygı. Gûş: İşitme, dinleme, kulak. Ferzend: Oğul, çocuk. Güşt: Et. Fevkânî: Birden fazla katı olan ev, evin üst katı. Güzeşte: Geçmiş. Fevt olmak: Ölmek, kaybetmek. Fevz: Zafer, selamet, kurtuluş, üstünlük, galiplik. Feyz: Bolluk, çokluk, verimlilik, gürlük, bereket, H suyun taşıp akması. Hâb: Uyku, rüya. Fıkdân: Yokluk, kıtlık, darlık. Habbâzân: Ekmekçiler. Fısk: Hainlik, dinsizlik, günaha dalma, hak Hâcât: Dilekler, istekler. yoldan sapma. Hâdime: Kadın hizmetçi. Fî: Değer, kıymet, bedel. Hafîd: Torun. Fihâm: Nüfuz ve itibar sahibi. Hafîde: Kız torun. Fikr-i âmm: Toplumun fikri, düşüncesi, idraki, Hâil: Engel olan, perde. görüşü. Hamiyyet: Onur ve haysiyet, kadın adı. Firişte: Melek. Handân: Sevinçli, mutlu, gülen, güler yüzlü. Firkat: Ayrılış, ayrılık. Harâb: Yıkık, viran. Fîrûz: Mutlu, sevinçli, mesut, uğurlu. Harâret: Sıcaklık, ısı. Fî sebîlillâh: Allah yolunda. Hârân: Yiyen. Furuht: Satmak. Harc: Masraf. Fuzûlî: Boş yere, boşuna, gereksiz. Haremeyn: Mekke ve Medine’nin ikisine birden Fülfül: Karabiber. verilen isim. Hasbeten-lillâh: Allah rızası için. G Hâss: Özel. Gadr-i küllî: Çok haksızlık, çok zulüm, eziyet. Hasenât: Sevap kazandıran işler. Gafûr: Bağışlayan, merhamet eden, Hâsıl: Gelir, ürün.

410 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Haşr: Ölüleri diriltip mahşere çıkarma, toplama, İhkâk-ı hak: Mahkeme sonunda bir hakkı hak kıyamet. sahibine verme. Hatt-ı Hümâyûn: Bir hususta genellikle padişah İhtimâm: Özen gösterme. tarafından veya bazen onun adına mabeyn İhtiyâr: Seçme, seçilme. kâtiplerince yazılan emirler. İhyâ: Diriltme, canlandırma. Hayavân: Canlılar, diriler, insanlar. İhyâ-kerde: İhya edilmiş, meydana getirilmiş, Hayme-i Hâssa: Padişahın çadırları. yapılmış. Hayrât: Sevap kazanmak için kurulan kurumlar. İhzâr: Hazır etme, hazırlayıp huzura götürme. Hazine tezkiresi: Bir işin yapılması için İ’lâm: Bildirme, duyurma. Mahkeme hükmünü verilecek paraya ait emir. bildiren resmi karar yazısı. Hazine-mânde: Hazineye kalan para. İlhâh: Zorlama, direnme, üzerine düşme. Hâzirûn: Hazır bulunanlar. İlhâk: Katma, katılma. Hemîşe: Her zaman, daima, her vakit. İmâmet: İmamlık. Herze: Boş lakırdı, saçma. İnâyet: Lütuf, iyilik, ihsan. Hınta: Buğday, kendüm. İnbâ: Haber verme. Himem: Emekler, gayretler, çalışmalar. İnhâ: Bir konu hakkında memurun amirine Himmet: Yardım. yazdığı yazı. Hisse-mend: Pay alan, hisse sahibi. İn kadar meblağ: Bu kadar meblağ. Hitâm: Son, bitme, tükenme. İrâde-i seniyye: Padişah emri. Hiyme: Odun. İrsâl: Gönderme. Hod: Kendi. İrtihâl: Göçme, ölme. Hubz: Ekmek. İstifsâr: Sorma, sorulma. Hudâ-pesendâne: Allah katında makbul olacak İstihzâ: Biriyle eğlenme, alay etme. şekilde. İstimâ’: Dinleme. Hudâvendigâr-ı sâbık: Eski hükümdar. İstirbâh: Faize para yatırma. Hulle: Cennet elbisesi. İstirhâm: Merhamet dileme, yalvarma. Hulûl: Girme, gelip çatma. İstişhâd: Şahit gösterme. Hurda: Perakende. İş’âr: Yazı ile bildirme. Hurûş: Coşma, gürültü, çağıltı, telaş, şamata. İtmâm: Bitirme, tamamlama. Husemâ: Düşmanlar, hasımlar. İttihâz: Edinme, kabul etme, itibar etme. Hüccet sitâde: Hüccet almak. İ’zâm: Gönderme. Hüküm: Emir. İzbâr: Bildirme. Hümâm: Himmetli, azimli, bir işe sımsıkı sarılıp başarma. K Hüsn-i âdâb: Güzel terbiye, görgü. Kâbil-inkâr: İnkârı kabul eden, gizlediğini Hüsn-i hitâm: İyi sona erme. söyleyen. Hüsn-i nazar: İltifat, teveccüh. Kadîm: Eski. Kâf: Yaran, yarıcı. İ Kâim-makâm: Birinin yerine geçen, yerine İbkâ: Yerinde bırakma. geçen, kaymakam. İbrâ: Aklanma, beraat. Kalemiyye: Yazı bedeli yerinde kullanılan bir İbrâz: Meydana çıkarma. vergi. İbtidâr: Başlama, başlangıç. Kâm: Arzu, emel, istek, meram, damak, ağzın İcâre: Kira. üst tarafı, damak. İcrâ: Yapma, bir işi yürütme. Karâr-dâde: Kararı verilmiş. İdüği: Olduğu. Karye: Köy. İhfâ: Gizleme. Kasr-ı yed: Bir haktan kendi isteğiyle vazgeçmek.

411 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Kassâm: Varisler, mirasçılar arasında mirası M taksim eden ve küçüklerin hakkını koruyan şeriat Ma’âlî: Yüksek, derin fikirle. memuru. Kısım kısım ayıran, kısım kısım veren. Mâcid: Şan ve şeref sahibi, Allah’ın Kâşâne: Köşk, malikane, yuva. isimlerinden biri. Kat’â: Kesinlikle. Mahall: Yer. Kâtıbe: Hep, bütün. Mâ hasal: Meydana gelen şey, hâsıl olan, netice. Kayd-ı atîk: Eski kayıt. Mahfil-i kazâ: Kaza toplantı yeri. Kayd-şud: Kayıt olunmuş. Mâ hüve’l-vâki’: Olageldiği üzere. Kâzib: Yalancı. Mahzâ: Yalnız, ancak, tam, tek, sade, katkısız. Kaziyye: İş, husus, mesele, hüküm. Mahzûr: Sakınca. Kelâm-ı kadîm: Kur’an. Mâ-i leziz: Tatlı su. Kelâm-ı kibar: Atasözü hükmüne geçmiş Manzûr: Bakılmış, görülmüş. hikmetli, meşhur söz. Masar: Muharrem, Safer, Rebiülevvel ayları. Kemâ-kân: Önceden olduğu gibi. Maskat-i re’s: İnsanın doğduğu yer. Kemterâne: Acizce, hakirce. Masrûf: Sarf olunmuş, harcanmış. Kerde: Yapma, yapılmış. Mazbata: Kararname, tutanak. Kesb: Kazanma. Mazmûn: Anlam, mana, kavram. Kesb-i cesâmet: Büyüme. Meb’ûs: Gönderilmiş. Kesr: Kırma, bozma. Mebzûl: Bol. Ketb olundu: Yazıldı. Mecd: Şan, şeref, ululuk, büyüklük. Kevkeb: Yıldız. Me’cûr: Ecir ve sevabı verilmiş olan, kiraya Kevser: Kalabalık nesil, maddi ve manevi verilen. çokluk, Cennette bir havuzun adı. Meclis-i şer’: Şeriat mahkemesi. Kıdvetü’l-kuzât: Kadıların önde geleni. Mefâhir: Övünülecek şeyler. Kıst: Borcun parça parça ödenmesi, taksit. Memerr: Yol. Kıyâm: Kalkma, ayağa kalkma, ayakta durma. Memleha: Tuz çıkarılan yer, tuzla. Kile: Hububat ölçeği. Memnû’: Yasaklanmış. Kutbü’l-ârifîn: Ariflerin kutbu, en ileri gelen, Menâb: Vekil olma, birinin yerini tutma. önder. Menkûha: Nikâhlı kadın. Kuyûd: Kayıtlar. Menût: Övülmüş. Külef: Zahmetler, sıkıntılar, yorgunluklar, zorluklar, merasimler, seremoniler. Merbût: Bağlanmış. Küngüre: Kubbenin tepesi, en yüksek yeri. Meremmât: Onarım. Küşâd: Açma, açılma. Merfû’: Kaldırılmış. Mer’î: Yürürlükte olan. Mergûb: İstenilen, sevilen, beğenilmiş, L aranılmış, herkesçe takdir edilmiş. Lâ: Olumsuzluk edatı, menfi. Merhûm: Allah’ın rahmetine kavuşmuş. Lâc: Çıplak. Merkûm: Adı geçen. Lahd: Kabir, mezar, çukur. Mesned-nişîn: Bir makamda bulunan. Lebbeyk: ‘Buyurunuz, emir sizindir efendim!’ Mestûr: Yazılmış. anlamında kullanılan bir kelime. Meşhed: Bir kişinin şehit olduğu veya bir Lede’l-arz: Arz üzerine. şehidin defnedildiği yer. Leffen: Dürülmüş, sarılmış olarak. Meşmûl: Kaplanmış, etrafı çevrilmiş, bir şeyin Lezez: Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayları. içinde bulunan. Li-ecli’ş-şehâde: Şahitlik için. Meştâ: Kışlak. Lûle: Lüle, çeşme. Metrûke: Kocası tarafından ortada bırakılmış kadın.

412 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Me’vâ: Makam, yer, yurt, mesken, sığınacak yer. Muvâzaa: Taraflar hiç bir işlem yapmadıkları Mevâcib: Yeniçerilere üç ayda bir ödenen maaş. halde üçüncü kişilere karşı işlem yapmış gibi Mevkûfât: Para bedelleri, boş tımar gelirleri, görünmeleri. hazineye ait gelir fazlası. Mübâşeret: Başlama, girişme. Meyve-i höşk: Kuru yemiş, kuru meyve. Mübâyaa fî: Satış fiyatı. Meyve-i ter: Taze meyve. Müberrât: Sevap kazanmak için kurulan hayır Mezîd: Artma, çoğalma. eserleri. Mezra’a: Ekilecek yer. Mübeyyin: Ortaya koyan, açıklayan, bildiren. Mihr’i muaccel: Nikâh akdi ile hemen verilen Mücâseret: Cesaret etme. bedel. Mücerred: Evlenmemmiş bekâr erkek. Mihr’i müeccel: Daha sonra verilecek olan Mümtâz: İmtiyazlı, üstün. nikâh bedeli. Münâcât: Allah’a yalvarma, dua etme. Min-ba’d: Bundan sonra. Mün‘atıf: Sapan, bir tarafa doğru dönen. Min-gayri haddin: Haddini aşarak, edepsizce. Münîf: Yüksek, ulu, yüce. Minvâl: Tarz, yol, şekil. Münkir: Yaptığını gizleyen, söylemeyen, inkâr Mîrî: Devlete ait menkul ve gayrimenkul eden. değerler. Müntehib: Yağma eden, çapulcu, yağmacı. Mîr-i mîrân: Beylerbeyi, eyalet valisi, Mürâfaa: Mahkemeye verme; mahkemeye mülkiyede paşa unvanını kazanan bir rütbe. getirtme; duruşma, yüzleşerek mahkeme olunma. Mîrlivâ: Sancak beyi, Tuğgeneral. Mürâselât: Mektup, tahrirat. Misâl-i Hümâyûn: Ferman. Müsinn: Yaşlı. Misillü: Gibi, benzer. Müşârun-ileyh: Kendisine işaret olunan, adı Muallâ: Yüksek, yüce. geçen erkek. Mu’âraza: Kavga, çekişme. Müşârun-ileyhâ: Kendisine işaret olunan, adı Mûceb: İcap etmiş, gerekmiş. geçen kadın. Mugâyir: Aykırı. Mütekâid: Emekli. Muhallefât: Vefat edenin bıraktığı menkul ve Mütesellim: Vergi tahsildarı. gayrimenkul mallar. Müteveffâ: Vefat etmiş olan, ölmüş erkek. Muharrem: Haram kılınmış, hicrî ayların Müteveffiye: Ölmüş kadın. birincisi. Müvellâ: Bir işi takip için görevlendirilen Muhâseme: Hasım, düşmanlar. memur. Mukâtaa: Hazineye ait bir gelirin belirli bir Müverrah: Tarihli, tarihi atılmış, tarihlenmiş. bedel karşılığı kiralanması. Müzâhim: Zahmet, sıkıntı veren. Mukâtaa-i zemîn: Yer vergisi. Müzekkire: Üst makama yazılan yazı. Mukâbele şüd: Karşılık verildi. Müyesser: Kolay gelen, kolayı bulunup yapılan. Mukaddemâ: Daha önce. Müzâhim: Zahmet, sıkıntı veren. Muktezâ: Lazım gelmiş, gerekmiş. Musanna’: Usta elinden çıkmış, çok süslü, sanat N eseri. Nâ-çâr: Çaresiz, ister istemez, zorunda kalmış, Musarrah: Açık söylenmiş, belirtilmiş. zavallı. Mustantık: Sorgu hâkimi. Nâib: Kadı vekili. Mutâbık: Uygun. Nâ-gâh: Ansızın, birden bire, vakitsiz. Mutahhir: Temizleyen. Nân: Ekmek. Mutasarrıf: Bir sancağın en büyük mülkî amiri, Narh: Satılan şeyler için resmi makamlarca vali. belirlenen fiyat. Mutazammın: İçine alan. Navul: Gemi kirası. Muttasıl: Bitişik, aralıksız. Nazaran: Göre, bakarak, nispeten. Muvakkit: Vakti tayin eden kimse.

413 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Necât: Kurtuluş, kurtulma, selamete erme. R Nefy ü iclâ: Sürgüne yollama. Rabt: Bağlama. Nemek: Tuz. Râfi’: Kaldıran, yükselten. Nemekahû: Onu yazdı. Rakkâ: Büyük ve mahir büyücü. Nemîka: Mektup. Ramazan: Hicrî dokuzuncu ay, oruç ayı, erkek Nesih hattı: Kitap istinsahında ve matbuatta adı. kullanılan yazı türü. Rânâ: Güzel, hoş, latif. Nev: Yeni, taze, körpe. Receb: Hicrî yedinci ay, erkek adı. Nevrûziyye: Müneccimbaşının her yıl 22 Mart Recec: Rebiülahir, Cemâziyelevvel ve günü padişaha yeni takvimi sunması nedeniyle Cemaziyelahir ayları. aldığı hediye. Nevruz tatlısı. Ref’: Yüceltme, kalkındırma. Neyyir: Nurlu, parlak. Re’fetlü: Seraskerlere verilen bir unvan. Nezâfet: Temizlik, paklık. Reft: Kaydı silindi, gitti. Nısf: Yarım. Remîde: Ürkmüş, korkmuş. Nigâh: Bakma, bakış. Resîd: Sona erdi, yerine vardı. Nîm: Yarım, buçuk. Resm: Devlet adına tahsil olunan vergi. Nişân-ı hümâyûn: Padişah fermanı. Tuğra Reşen: Receb, Şaban ve Ramazan ayları. anlamında da kullanılmıştır. Revgan: Yağ. Nişân-ı şerîf: Şerefli ferman. Bkz. Nişân-ı Rıdvân: Razı olma, hoşnutluk, Cennetin kapıcısı hümâyûn. olan büyük melek. Nûş: Tatlı, bal, içki, içen, içici. Rûz: Gün. Nüşûr: Dağıtmalar, yaymalar, öldükten sonra Rûz-i cezâ: Kıyamet günü. dirilme. Rüsum: Vergiler. Nühas: Bakır. Rüsumat idaresi: Gümrük idaresi, vergi dairesi. Nüvişte: Yazıldı, yazılan şey. Nüvişte fermûde: Yazılması emredildi. Nüzhet: Neşe, eğlence, tazelik, sevinç, ferahlık. S-Ş Sâdır: Sudur eden, çıkan. O-Ö Sadrazam buyruldusu: Sadrazamın emirleri. Safer: Hicrî ikinci ay. Ol vechile: O suretle, o şekilde. Sahh: Berat ve fermanlar ile bazı belgelerin Okka: Tahıl Ölçü birimi. 1 okka=1283 gr. doğruluğunu onaylamak amacıyla üzerine Öşr ü resm: Öşür ve vergi. konulan işaret. Sâlifü’l-beyân: Beyanı geçen. P Savb: Taraf, yön, cihet. Pâk: Temiz, saf, halis. Sâlyâne: Bazı şahıslara ödenen yıllık maaş. Pasbânân: Bekçiler. Sâbân: Padişah develerine bakan görevliler. Pây-i-dâr: Darağacının dibi. Sebeb-i tahrîr: Yazma sebebi. Payze: Şahin. Sehv: Yanlış. Peder: Baba. Sekene: Bir yerde sakin olan, oturan ahali. Penbe: Pamuk. Selh: Hicrî ayların son günü. Pes: Ard, arka, geri. Sene-i minhü: Adı geçen yıl. Pezîde: Pişirilmiş. Seng: Taş. Pinte: Yarım litre. Ser â ser: Baştanbaşa. Sırma ile işli ipekli Pîşe: Meslek, sanat, alışkanlık, adet, huy, tabiat. kumaş. Pîş-ezîn: Bundan önce. Ser-gerde: Asi. Pûş: Örten, giyen, giyinmiş. Sermed: Daimi, sürekli. Pür-nûr: Nurlu. Sevb: Elbise.

414 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Sezâ: Yakışır, uygun düşer. Temettu: Kâr, kazanç, gelir. Sezâ-vâr: Münasip, uygun. Temhîr: Mühürlenmiş. Sibâk: Bir şeyin üst kısmı, geçmişi, bağlantı. Termîmât: Tamir etme, onarma. Sitâde: Ayakta duran. Teshîl: Kolaylaştırma. Siyâk: Sözün gelişi, ifade şekli. Tesmiye: İsimlendirme, ad verme, besmele Subaşı: Zabıta amiri. çekme. Subh: Sabah. Tesrî’: Hızlandırma. Surh: Kırmızı. Tesviye: Ödeme. Sükkân: Oturanlar, sakinler. Tesyîr: Yürütme, gönderme. Şaban: Hicrî sekizinci ay, erkek adı. Teşne-gân: İstekliler, susamışlar. Şâdân: Sevinçli, keyifli, erkek adı. Tetebbu’: Etraflıca inceleyip araştırma. Şa’îr: Arpa. Tevârüd: Vürud etme, gelme. Şâm: Akşam. Tevcîh: Memuriyet ve rütbe vermek. Şem-i asel: Balmumu. Tevdî’: Bırakma, emanet etme. Şehr: Ay. Tevfîk: Uyma, uygun olma, Allah’ın yardımına Şude: Oldu. kavuşma. Şude bude: Olmuştu. Tevliyet: Bir şahsın bir vakfa mütevelli tayin Şude fermûde: Olması emrolundu. olunması. Şübbân: Gençler, delikanlılar, yiğitler. Tevsî’: Genişleme, büyüme. Şüterân: Develer. Tezekkür: Hatıra gelme, hatırlama.. Tezkire: Aynı şehir ya da kasabadaki resmî kuruluşların veya halkın birbirine yazdıkları T belgeler. Ta’addî: Geçme, öteye geçme, zulmetme, Tezkire-i edâ dâde: Edâ tezkiresi verildi. saldırma. Tezkire-i hazîne nüvişte: Hazine tezkiresi Tâbe serâhu: Toprağı, kabri temiz ve güzel yazıldı. kokulu olsun. Tezkiye: Aklama, temize çıkarma. Tabhiyye: Pişirme ücreti. Tezyîd: Artma, çoğalma. Tahkîkât: Soruşturma. Tezkire-i senâverî: Birini övene ait, onunla ilgili Tahsîsât: Ödenek. tezkire. Tahtânî: Tek katlı ev, bir evin alt katı. Tımar: Belli bir hizmet karşılığı işletilen ve Tahvîl: Çevirme, çevrilme. yıllık geliri 20.000 akçeden az olan toprak Takrîr: Konuşma, anlatma, sadrazam tarafından parçası. padişaha yazılan yazı. Tîc: Taçlar. Taksîr: Kusur, eksiklik, kabahat, suç, günah Tîğ: Kılıç. Tâle bekâhu: Devleti ve ömrü uzun olsun. Tîr: Ok. Tanîn-endâz: Tınlayan, çınlayan. Tuğrâ: Berat, ferman ve ahitnamelerin başına Tasaddî: Bir işe girişme, başlama. padişah adına çekilen ve padişahın imzası yerine Tavattun: Vatan, yurt tutma, bir şehirde, bir geçen sembol. yerde oturma. Tuğrâkeş: Tuğra çeken. Tebeyyün: Anlaşılma, belli olma. Tecdîd-i berevât: Beratların yenilenmesi. U-Ü Tefâvüt: İki şey arasındaki fark. Uhde: Bir işi üzerine almak, söz vermek. Tefrîk: Ayırma, ayrılma. Uht: Kız kardeş. Tekâlîf: Teklifler, vergiler. Ukbâ: Ceza, öteki dünya, ahiret. Telhîs: Sadrazam tarafından padişaha görüşünü Ukde: Düğüm. kısaca belirtmek amacıyla yazılan yazı. Ulemâ: Âlimler, bilginler. Temessük: Borç için alınıp verilen senet.

415 ARŞİV BELGELERİNDE KARABÜK

Ulûfe: Asker ve devlet görevlilerine üç ayda bir Z verilen maaş. Zâmin: Ödeyen, kefil, tazmine mecbur olan. Ulüvv: Yücelik, yükseklik, büyüklük. Zâviye: Tekkenin küçüğü. Ummâl: Valiler, mutasarrıflar, idare memurları. Zeâmet: Yıllık geliri 20.000-100.000 akçe Utekâ: Azad edilmiş köleler, cariyeler. arasında olan toprak parçası. Ümenâ: Eminler. Zeberced: Zümrütten daha açık yeşil ancak onun Ümm: Anne, nine, asıl, esas. kadar değeri olmayan bir taş. Ürz: Pirinç. Zecr: Önleme, yasaklama. Zelîl: Hor, hakir, aşağılanan, alçak. Zemm: Yerme, ayıplama, kınama. V- Y Zenb: Günah, kabahat, suç. Vâcib: Ulûfe, mevâcib. Zergerân: Kuyumcular, altın işlemecileri. Vâlâ: Yüce, yüksek. Zevâid: Vergilere sonradan ilave edilen kısım. Vâridât: Gelirler, gelir kaynakları. Zımnında: Hususunda. Vech: Yüz, çehre, surat, satıh, yer. Zîde-fazlühüm: Onların fazileti çoğalsın. Vech-i hâl: Duruma, vaziyete göre. Zilhicce: Hicrî on birinci ay. Vedûd: Çok şefkatli, çok muhabbetli, Allah’ın Zilkade: Hicrî on ikinci ay. sıfatı. Zi’lka’deteyn: Zilkade ve Zilhicce ayları. Veled-eş: Onun oğlu. Zimem-i nâs: İnsanların elinde bulunan. Verge: Kereste. Zimmet: Borç. Vezne: Çeki. Zîr: Aşağı. Vezzân: Veznedar, kantarcı. Zirâ’: Yetmiş beş santim tutarında uzunluk Virdibar: Gemi yapımına özgü kereste. ölçüsü Vudıa min zâlik: Bundan şu kadar masraf Ziyâde: Artan kısım. yapıldı. Zuhûr etme: Ortaya çıkma. Vuzû’: Abdest, abdest alma. Zülâl: Saf, güzel, hoş, tatlı su. Vürûd: Gelme, geliş. Vusûl: Ulaşma, erişme, varma, gelme. Yâfte: Bulmuş, bulunmuş. Yâve: Başıboş, sahipsiz hayvan. Yed: El, güç, kuvvet. Yesâr: Varlık, zenginlik, sol taraf. Yevm: Gün. Yezdân: Tanrı. Yuvarlak: Gülle. Yük: Yüz bin akçe.

416