Koral Çalgınınyapıtı, Ulvi Cemal Erkin üstüne yazılmış bir ilk kitap Ulvi Cemal Erkin belgeseli

sevdi mi ölesiye sever, alındı mı burnundan solur, kü­ Duyuşlar (Ulvi Cemal Erkin) / Prof. ser, barışana kadar kök söktürür, heyecanlandı mı yüreği duracak gibi olur, müzikle ilgili bir hata yapıl­ Koral Çalgan / Müzik Ansiklopedisi dı mı ya bembeyaz ya da yemyeşil kesilir, güzel müzik karşısında ise sevinç göz yaşları arasında insanın boy­ Yayınları / Editör: Ahmet Say. , nuna sarılırdı. Her duygu sonuna kadar yaşanırdı 1991 onunla. Koral Çalgan’ın “Ulvi Cemal Erkin - Duyuşlar” FİLİZ ALİ başlıklı çalışması, ülkemizde hemen hemen yok de­ necek bir alanın ilk örneklerinden biri. Elimdeki kitabın arka kapağın - Biyografi, özellikle müzisyen biyografisi yazılmıyor dan o sevecen, içten, aydınlık yü­ ülkemizde. Oysa Batı’da gerek edebiyat, gerek sanat züyle gülümsüyor Koral Çalgan. alanında adı geçen, biraz sivrilmiş kişilerin daha ha­ Kitabın ön yüzünde ise bütün öğ­ yattayken bile biyografilerini yazmak neredeyse bir rencilerinin aşkla bağlandıkları zorunluluktur. Üstelik, bir bilim adamı, bir müziko­ tatlı sert kişiliği sanki sepia renkli log “Mozart’ın hakkında onca eseryazıldı, ben ne ya­ fotoğraftan dışarı taşan sevgili zayım artık?” diye de komplekse girmez. Kitapçıla­ hocamız Ulvi Cemal Erkin otur­ rın raflarında sıra sıra Beethoven,- Stravinsky, Bach, muş, eserlerinden birini mürek­ Chopin, Bonlez vb. biyografileri yer alır! kepli kalemiyle temize çekiyor, belli. Her zamanki Tabii, Batı’nın en büyük avantajı “arşiv” olgusu­ gibi şık, gömleği tiril tiril, kostümünün kumaşında nun taa Ortaçağdan bu yana Batı kültür yapısı içinde mutlaka bordo rengi bulunmalı. Gülmeye her an ha­ yerleşmiş olması. zır yüzü ile ne kadar canlı. Sanki fotoğraftan dışarı çı­ Oysa, bakıyorum da mektup saklamak, günlük kıverecek, ya çok kızacak ve alınacak bir şeye ya da yazmak, belge toplamak ve bütün bunları arşivle- sarılıp, öpecek sizi. mek, çoğumuzun üşendiği ve yapmak istese de bir Koral Çalgan m kitabının adı “Duyuşlar’’ Ulvi Ce­ türlü yapamadığı işler. Belge saklamak ne demek, mal Erkin’in 1937’de piyano için yazdığı onbir par­ bestecilerimizin eserlerinin notalarını arşivleyip, sak­ çanın da adı “Duyuşlar. ” Ne güzel bir başlık Ulvi Ce­ Ulvi Cemal Erkin ve Ferhunde Remzi evlendikleri gün. lamayı beceremiyoruz, hatta kaybolmalarına bile göz mal Er kin ki tabı için. Onun kadar duyguları ile yaşa­ mak, yetişmiş insanlarımızı ve onların değerli ürünle­ yumuyoruz. yan pek az insan tanımışızdır hayatımızda. Hocanın Koral da önsözünde bu eksikliğimize değinerek ya­ rini, tanıtıcı bilgilerini gelecek kuşaklara aktarmak “duyguları” her zaman açıkta ve hep uç noktalarda raya parmak basıyor ve diyor ki: “Arşivlemek, saîda- gibi bir görevin önemini kavrayamadık. Oysa uygar­ seyrederdi. Kızdı mı ter ter tepinir, sevindi mi uçar, laşmanın en önemli belirtilerinden biri de korumak ve yarına bırakmaktır. Bu konuda en yoksul alan ise müziktir.” Koral Çalgan’ın bu kitabı, kitabın yayıncısı Ahmet Say’ın arka kapakta değindiği gibi “...... müzikolojik açıdan iddia taşımayan, ama Erkin gibi önemli bir bestecimizin yaşamöyküsünü sergilemek amacıyla gerekli tüm verileri özenle bir araya getiren bir derleme niteliğindedir. Bundan da önemlisi, bir kompozitörümüz üzerine Türkiye’de ilk kez bir kitap hazırlama kadirbilirliğinin belgesi­ dir...” Koral Çalgan, “Muzika-ı Hümayun”dan Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrasına, oradan da Cum­ hurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’na dönüşen İlk sen­ fonik orkestramızın üyelerinden Turgut Çalgan’ın oğludur. Dolayısıyla müzik virüsü Koral’a kanla geç- miştirve de iflah olması imkânsızdır. Koral da vurgunu küçük yaşta nasıl yediğini, kitabı­ nın birinci bölümünün bir çırpıda okunuveren ilk sayfalarında anlatıyor. İlk keman derslerini babasın­ dan alan Koral Çalgan, Ankara Devlet Konservatuva- rı’m 1962 yılında bitirdi. Necdet Remzi Atak’ın öğ­ rencisiydi Koral. Necdet Remzi Atak, Ulvi Cemal Er- kin’in eşi piyanist Ferhunde Erkin’in kardeşiydi. Böylece KoraTın kitabında Ulvi Hoca ile birlikte Fer­ hunde ve Necdet Remzi kardreşlerin hayatını da izle­ me olanağı buluyoruz. Ferhunde ve Necdet Rem- zi’nin hayatı söz konusu olduğunda doğal olarak 1925 yılında Avrupa'ya gönderilen üç gencimiz. Ekrem Zeki, cezml Rtfkı, Ulvi cemal Erkin Türk müzik yaşammı uzun yıllar etkisi altında tutmuş

SAYFA 16 CUMHURİYET KİTAP SAVI 67 olan efsanevi keman hocası dan ilgilenmiş, kafa yormuş ve Kari Berger gündeme geliyor. destekleyici olmuşlar. Koral Çalgan, kitabının 2. bö­ 1960’lardan sonra aydınları­ lümünde, Ulvi Hoca’mn eşi mızın müzikle, daha da kötüsü Ferhunde Erkin’in anılarına kendi kişisel ilgi alanları dışın­ geniş yervermiş, onun anlattık­ da kalan sanat kollarının hiçbi­ larından yola çıkarak, Cumhu­ riyle ilgilenmedikleri ve ko- riyet öncesinde veliaht Abdül- pukluklann, uçurumîaşmaya mecit Efendi’nin himayelerin­ kadar vardığı görülmekte. Ko­ de başlayan konser kariyerleri­ ral Çalgan’m kitabında topar­ nin Cumhuriyetle birlikte geliş­ ladığı belgeler konuya bu açı­ mesine, Almanya’da sürdürü­ dan bakıldığında daha da vu­ len eğitimin Atatürk’ün deste­ rucu nitelikler taşıyorlar. ğiyle Ankara’daki Musiki Mu­ Ulvi Hoca için “kimler neler allim Mektebinde ve Ankara dedi, kimler neler yazdı” “Du­ Devlet Konservatuvarı’nda so­ yuşların dördüncü bölümün­ nuçlanmasına kadar uzanan se­ de bulunabilir. Koral Çalgan, rüveni ayrıntılı olarak işlemiş­ eserinin 5. bölümünü Erkin’in tir. yapıtlarına ayırmış. Burada Er­ Çalgan’ın kitabının 3. bölü­ kin’in tüm eserleri, en ufak ay­ mü Erkin’in bestecilik serüve­ rıntısına kadar belgelenmiş. ninin belgeselinin dökümünü 222 sayfa olan kitapta, ayrıca içeriyor. Bu bölüm de ilginçtir. Erkin’in yönettiği ve ba­ Yaşar Nabi, Peyami Sefa, Bur­ leler, opera çevirileri, plağa han Toprak, Hikmet Münir, alınmış yapıtlarının listesi, kay­ Halid Fahri Ozansoy, Suut Ke­ nakça ve “Duyuşlar”m ilk par­ mal Yetkin gibi müzisyen ol- Ulvi Cemal Erkin, Ülkemizde uzun yıllar çalışmış Macar kemancı Llko Amar'la. çası olan “Oyun”un tıpkı ba­ mayan yazarların, Türk beste­ sım notası yer alıyor. Çalgan ciliği, çağdaş Türk müziği, “Türk Beşleri” ve Ulvi Ce- Halil Bedii Yönetken ve Mesut Cemil Tel gibi yetkin bir de “Index” yapsaymış, tam dört başı mamur bir mal Erkin’le ilgili gazete ve dergi yazıları yer almakta. müzik yazarları kadar aydın yazar ve edebiyat adam- çalışma olacakmış, ama bu kadar kusur da kadı kızın­ Belgeler ve yazılardan anlaşılıyor ki, 1930’lu yıllar ile lanınız da müzikle, müzikte yaratıcılıkla, çağdaş Tür- da bile olur. Üstelik baskı kalitesi ve fotoğrafların 1960 lı yıllar arasında Mahmut Ragıp Gazimihal, kiye kültürü çerçevesi içinde müziğin yeri ile yakın- netliğiiledeövülesibirçalışmabu. □

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi