medeniyetler Çınarkavşağında bir ilçe

Editör Yusuf Kenan Haspolat © T.C. ÇINAR KAYMAKAMLIĞI cinar.gov.tr E-posta: [email protected] ISBN: 978-605-149-718-1

YAPIM Uluslararası Piri Reis Kültür Ajansı Kazım Özalp Mah. Rabat Sok. No:27/2 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon : 0312 446 21 56 e-posta: [email protected] www.pirireisajans.com

Koordinasyon Serhat Buhari Baytekin

Kitap Tasarım ve Uygulama Ezgi Zorlu

Çizimler Yeter Baysal

Düzeltme Türkân Önal

BASKI MRK Matbaası

Baskı Yeri, tarihi Ankara, 2015

1.000 adet basılmıştır.

Yayınların bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilerek kısa alıntı yapılabilir. Kısmen ya da tamamen çoğaltılamaz.

4 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar Önsöz

zerinde doğup büyüdüğümüz ve yaşamımızı sürdürdüğümüz Anadolu coğraf- yası; bu topraklar üzerinde doğup gelişen büyük kültürlerin varlığını, çeşitlili- Ü ğini ve sayıca çokluğunu anlatabilecek eserlerle doludur. Diyarbakır da büyük medeniyetlere ev sahipliği yaparak Anadolu coğrafyasının bu zengin mirasından büyük pay alan illerin başında gelmektedir. Diyarbakır’ın her ilçesinde geçmişten izler taşıyan tarihî değerlerimize rastlamak mümkündür. Çınar ilçemiz de tarihin eski çağlarından beri birçok medeniyete ve farklı kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Hazırlanan bu kitapla ilçenin başta tarihî, kültürel ve ekonomik yönleri olmak üzere tasavvuf ve dinî yaşamı ayrı ayrı ele alınmıştır. Tarihî eserlerimize, coğrafi güzelliklerimize, bunlarla ilgili kültürü ve değer- leri bize aktaran bilgilere her zamankinden daha fazla değer vererek, günümüze kadar kalabilen eski anıtları ve eserleri korumak ve insanlığın hizmetine sunmak, tarihe ışık tutmak zorundayız. Çınar Kaymakamlığımızın yapmış olduğu çalışma- nın, ilçemizin sahip olduğu değerleri tanıtma bakımından önemli bir ihtiyaca cevap vereceğini, bölgemizle ilgili ileride yapılacak bilimsel çalışmalara ışık tutacağını ve ilçemizin gelişimine katkı sunacağını umut ediyorum. Sizleri bu kitapla buluşturarak ilçemizin gelişimine büyük katkı sağlayan kita- bın hazırlanmasında emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür eder, tüm okuyuculara faydalı olmasını dilerim.

Hüseyin AKSOY Diyarbakır Valisi

Sunuş

iyarbakır’ın güzel ilçesi Çınar’ın bütün yönleriyle anlatıldığı bu çalışmamız, ele aldığı ko- nularla araştırmacılar ve okuyucular için oldukça kapsamlı bir eser niteliği taşımaktadır. D Ayrıca bu kitap, ilçe tarihinde bugüne kadar yayınlanmış en detaylı, geniş ve okuyucuların ilçe hakkında farklı bilgi, araştırma ve görselleri bulabileceği bir kaynak kitap olarak hazırlanmıştır. Birçok medeniyete yerleşim merkezi olmuş Çınar ilçesinin tarihiyle başlayan bu çalışma, eski zamanlardan günümüze ilçemizde yaşamış medeniyetleri inceliyor. Ayrıca kitabımızda Çınar’ın tarihî mekânları deyince ilk akla gelen Zerzevan Kalesi’nin bilimsel veriler ışığında tarihî ve mi- mari özellikleri anlatılıyor. Ardından “Resmi Yıllıklarda Çınar” makalesinde ilçenin geçmişine ve o dönemlerdeki ya- şayışına ilişkin önemli bulgulara yer verilmiştir. Bir başka konu olarak Çınar’ın geçim kaynakları olan tarım ve hayvancılık konusunda detaylı bilgiler titizlikle hazırlanmış, ilçenin tarım üretimi ve hayvancılığı ile ilgili veriler yıllara göre tasnif edilerek okuyucuya sunulmuştur. Çınar ilçesinin zengin folkloru da kitabımızda ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Halk oyunların- dan giyim kuşama, kız istemeden asker uğurlamaya kadar bu yöreye has kültürel, folklorik özel- likleri bu sayfalarda bulabilirsiniz. “Çınar Mutfak Kültürü” makalesi ise kullanılan malzemeden yemek çeşitlerine, baharatlardan kış hazırlıklarına kadar görsel açıdan zengin bir bölüm olarak hazırlandı. Mutfak deyince de meşhur Karacadağ pirinci akla geliyor hemen. “Geçmişten Gü- nümüze Karacadağ Pirinci” makalesi sulak bir bölgede kaynak sularıyla ve doğal gübre ile yetişen ünlü Karacadağ pirinci ile ilgili bilgilere yer veriyor. İlgilenenler, Çınar ilçesi ve çevresinin jeopolitik özelliklerinin anlatıldığı harita ve fotoğraflar- la desteklenmiş bilimsel makaleyi yine bu çalışmamızda okuyabilecekler. “Çınar-Göksu Barajı Kuş Türleri” makalesi bölgedeki kuş türleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler sunuyor. “Bir Leoparın Ardından” yazısı bölgedeki biyolojik çeşitliliğin önemine değinerek türlerin korunması gerekliliğine işaret ediyor. Çınar ilçesinin ve yöresinin büyük bir ilim ve kültür merkezi olduğunun en büyük kanıtı, yörede bulunan medreseler ve bu toprakların yetiştirdiği büyük mutasavvıflardır. Bu kitapta, başta Abdurrahman Aktepe ve Aktepe Medresesi olmak üzere birçok sahada yetişmiş olan ilim adam- larına ve tarihi medreselere yer vermeyi bir görev bildik, bu değerlerin gün ışığına çıkmasına katkı sunmayı amaçladık. Profesyonel bir ekibin yoğun ve özverili çalışmaları neticesinde hazırlanan bu kitabın ilçemi- zin tanınması ve tanıtılmasına büyük bir katkı sunacağına inanıyoruz. Kitabın hazırlanmasında bize destek olan başta Çınar Kaymakamlığı çalışanları olmak üzere makale yazarlarına, teknik ekibe ve Çınar halkına teşekkür eder, iyi okumalar dileriz.

İsmail ŞANLI Çınar Kaymakamı 8 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar İçindekiler Çınar’da Tarih,Mimari ve Ekonomi

Çınar Tarihi 12 Aygül Doru, Eyüp Ay • Çınar İlçesindeki Kültür Varlıkları 26 İrfan Yıldız, Zekai Erdal, Dursun Yıldız

• Zerzevan Kalesi Kazıları 92 Aytaç Coşkun • Resmî Yıllıklarda Çınar 98 Mehmet Ali Abakay, Ayşegül Ümran

Abakay • Çınar’da Tarım ve Hayvancılık 104 Sait Kılıç, İsmail Gül • Geçmişten Günümüze Diyarbakır Karacadağ

Pirinci 130 Mehmet Ali Abakay Çınar’da Kültür ve Yaşam

Çınar İlçesi ve Yaşam 136 Aygül Doru, Halil Aksoy • Çınar Üzerine Notlar 148 Mehmet Ali Abakay, Ayşegül

Ümran Abakay • Çınar Mutfak Kültürü 160 Mehmet Ali Abakay, Ayşegül Ümran Abakay Çınar’da Tasavvuf ve Dinî Yaşam

Çınar’da Medfûn Bulunan Meşâyih ve Mutasavvıflar 170 Murat Özaydın • Çınar’ın Medar-ı İftiharı Şeyh

Abdurrahman Aktepî 184 M. Zahir Ertekin • Eski Çınar’da İlim Mekânları 192 Kenan Haspolat Çınar’a Bilimsel Bakış

Çınar’da Yaban Hayatı ve Doğa 198 Murat Biricik, Şemsettin Tuğra, Hamza Deniz • Bir Leoparın Ardından

206 Murat Biricik • Çınar-Göksu Barajı Kuş Türleri 212 Recep Karakaş, Ahmet Kılıç • Çınar İlçesi ve

Çevresinin Jeolojik Özellikleri220 Orhan Kavak Ekler 248 Çınar Kültür Varlıkları Haritası 250 Kısaltmalar 252 Çınar’da Tarih, Mimari ve Ekonomi

Çınar İlçesindeki Kültür Varlıkları İrfan YıldızZekai Erdal, Dursun Yıldız 26

Çınar Tarihi Aygül Doru, Eyüp Ay 12 Zerzevan Kalesi Kazıları Aytaç Coşkun Resmî Yıllıklarda Çınar Mehmet Ali Abakay, 98 Ayşegül Ümran Abakay

Çınar’da Tarım ve Hayvancılık Sait Kılıç, İsmail Gül 104

Geçmişten Günümüze Diyarbakır Zerzevan Kalesi Kazıları Karacadağ Pirinci Aytaç Coşkun 92 Mehmet Ali Abakay 130 Aygül Doru, Eyüp Ay* Çınar Tarihi

ınar ilçesinin tarihçesi, Diyarba- menliğine girmiş ve Roma egemenliği, Çkır’ınkine paralel bir durum arz M.S. 4. yüzyıla kadar sürmüştür. Hz. etmektedir. İlçe, birçok uygarlı- Ömer Dönemi’nde, 639’da İslam ege- ğa yerleşim merkezi olmuştur. Bazı köy menliğine, 1085’te Sultan Berkyaruk isimlerinden anlaşıldığı üzere ilçenin çok zamanında Selçukluların egemenliği- eski bir yerleşim birimi olduğu ortaya ne girmiştir. İnaloğulları, Artukoğulları çıkmaktadır. İlçeye bağlı “Huri-Hurik” ve Eyyubiler’in de egemenliğinde kalan (Sırımkesen köyü) ile Beneklitaş köyü- yöre daha sonra Anadolu Selçukları, İl- ne doğru geçit veren “Bestahuriyan”ın hanlı ve Timur egemenliğine girmiştir. (Hurriler Deresi) M.Ö. 1500-3000 yıl- Yönetimi, Timur’dan alan Akkoyunlular, ları arasında bu yöreye egemen olan 1502’de Safevi Hükümdarı Şah İsmail’e Hurri Devleti zamanından izler taşıdığı yenilince, yörenin hâkimiyeti Safevilere anlaşılmaktadır. Yöreye sonraları Mi- geçtiyse de halk bunu tanımayıp Yavuz tanniler, M.Ö. 1250’lerde ise Asurların Sultan Selim’e bağlılıklarını belirtmiştir. egemen oldukları anlaşılmaktadır. Yöre, Çaldıran Seferi’nden sonra 1515’te Os- * Yrd. Doç. Dr., Gaziantep Üniversitesi, daha sonra Medler, Persler, Makedonlar, manlı İmparatorluğu’na bağlanan bölge- Fen-Edebiyat Fakültesi/Arkeoloji Selevkoslar ve Partların egemenliğine de I. Dünya Savaşı’ndan sonra başka bir Bölümü Pr. ve Önasya Arkeolojisi girmiştir. M.Ö. 3. yüzyılda Roma ege- işgal olmamıştır. ABD. Bşk.

12 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR TARİHİ

Cumhuriyetin ilk yıllarında Di- Hurriler da Karataş, Arısu, Gümüşyuva, Derin- yarbakır kent merkezine bağlı şirin su köyleri metinidir.1 Hurriler, M.Ö. 2000 yıllarından iti- bir köy olan Çınar, 23 Haziran 1937 Mitanni Kralları: “Dirta, Suttar- baren, kuzeyde Kafkaslar’dan, güney- tarihinde, 3223 sayılı Kanun ile ba- na, Parsasattar, Artatama, Sauşşattar, de Suriye ve Yukarı Mezopotamya’ya, ğımsız ilçe hâline gelmiştir. Önceleri Aratatama, Tuşratta, Artassumara, batıda Toroslar’dan, doğuda İran’daki adı Melkis olup merkezi daha sonra Kelu hepa, III. Suttarna, Mattivaza, Zagros Dağları’nın ötesindeki Urmiye Hanakpınar köyü yakınlarına taşınan Tatu hepa, Vasatsa, I. Şattuara, Waşa- Gölü’ne kadar uzanan, oldukça geniş 2 ilçenin, 1937’den önce adı Akpınar ve şatta, II. Satuara.” bir coğrafik alana yerleşmişlerdi. Hur- Hanakpınar olarak bilinmekteydi. İlçe Artatama (M.Ö. 1412-1402), riler Diyarbakır’da iç kaleyi kurmuştur. 1939 -1950 arasında Bulgaristan ve Tuşratta (M.Ö. 1364-1347), Sauşşattar Çınar, Hurri ve Mitanni yurdu- Kudüs’ten gelen göçmenlerin bölgeye (M.Ö. 1440-1410), Mattivaza (M.Ö. dur. Hur-hurik (Sırımkese) köyü ile yerleşmeleriyle büyümüş ve gelişmeye 1380-1345), I. Sattuara (M.Ö. 1365- bu köyün batısına düşen ve Keldiz başlamıştır. 1330) yıllarında hükümdar oldu. Mitanni (Beneklitaş) köyüne doğru geçit veren Devleti’nin son kralı II. Sattuara olup Çınar’ın Tarihini Besta Huriyan (Hurriler deresi) Hur- Asur kralı I. Salmanassar’ın çağdaşıdır rilerin mekânı olduğunu düşündürür. 3 Aydınlatacak Mekânlar (M.Ö. 1274-1245). Hani, Hurrilerin merkezidir: Hani il- Çınar’da 11 köy ve 4 mezrada 1. İlçeye bağlı Hur-Hurik çemize bağlı Huri (Gömeç) ve Hurrik Metinan Aşireti üyeleri yaşamaktadır. (Sırımkesen köyü) ile bu köyün (Aka) köyleri o zamandan kalmadır. Bu köylerin isimleri sırasıyla; Alancık batısına düşen ve Beneklitaş (Guhan), Ballıbaba (Ligus), Tılver Mitanniler köyüne doğru geçit veren (Tılver), Salyazı (Meşitk), Bilme- Bestahuriyan’ın (Hurriler Babil’in kuzeyinde -Fırat arasın- ce (Golberan), Höyükdibi (Melkiş), Deresi) M.Ö. hüküm süren daki bölgede bir devlet kurmuşlardır. Halkapınar (Bımbareki), Aşağı Mol- Hurri Devleti’nin bir yerleşim Diyarbakır çevresinin kuzeybatı, batı laali (A. Meleli), Karababa (Gelli), merkezi olduğu sanılmaktadır. ve güneybatı bölümü de Mitanni ül- Yukarı Ortaviran (Verteviran) ve Av- kesinin sınırları içerisinde kalıyordu. dalı (Birabazın)’dır. Mezralar ise Ab- 2. Asurlular zamanında Toşhan- Hurri İmparatorluğu’nun ardın- riş, Aşağı Ortaviran, Muratcık (Bırık) Toşhana adıyla anılan bir dan kurulan, tarihte Aryen Hane­ ­ ve Qerewere’dır. Derik, Mazıdağı ve şehir olduğu bilinmektedir. dan­lığı’nın ilki olan Mitanni Devleti Çınar’ın yanı sıra yine aşiret üyeleri- Bu şehrin, ilçenin kuzey ilk defa Diyarbakır, Urfa, Mardin ve nin yoğunlukta yaşadığı bir diğer yer doğusunda yer alan Altınakar Sincar arasında yapılanmıştır. Kuruluş Diyarbakır merkeze bağlı olan Çarıklı köyü civarında Tavşantepe 4 aşamasından sonra Mitanni Devleti, beldesidir. adı verilen höyük olduğu M.Ö. 1500-1350 yıllarında bir dünya sanılmaktadır. imparatorluğuna dönüşmüştür. Zerzevan Kalesi 3. İlçenin güney doğusu ile Uzun süre Hurri adı altında ya- Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde Roma doğusunu kaplayan Kikan şayan boylar, nihayet M.Ö. 2. bin or- Dönemi’ne ait ‘’Zerzevan Kalesi’’ bu- Ovası’nın da adını Asur talarında, biri Hurri, diğeri Mitanni lunmaktadır. Diyarbakır-Mardin kara krallıklarından “Kikia” nın adında iki konfederasyona ayrıldılar. yolunda, Demirölçek köyü yakınların- adından aldığı tahmin ediliyor. İlk zamanlarda bu iki krallıktan birin- daki yüksek bir tepedeki Kale’de yak- cisi olan Hurri Krallığı daha büyük ve laşık 100 su sarnıcı ile kilise yer almak- 4. Karacadağ’ın güney tarafı kuvvetliydi. Fakat sonraları küçük bir tadır. Kale’nin, Mardin ve Diyarbakır’a Mahal-Mitanan (yani birlik olan Mitanni Krallığı yavaş ya- 50, Çınar ilçesine de 17 km mesafede, Mitinaların yeri ve yurdu) adını vaş Hurri Krallığı aleyhine genişlemiş Roma Dönemi’ne ait olduğu bilinmek- taşır ki halk arasında Mahal ve sonunda onu ortadan kaldırmıştır. tedir. Metinan diye söylenmektedir. Karacadağ’ın güney tarafı Mahal Mi- Zerzevan Kalesi’nin iç kısmının Buradan hareketle bu yörenin tanan (Mitanlar yurdu) adını taşır. merdiven yapısı, Eğil Kalesi ile aynı- de Mitannilerin bir yerleşim Halk buna Mahal Metinan demekte- dır. Su yatağına kalenin içindeki ge- merkezi olduğu söylenebilir. dir. Mazıdağı-Derik ile Çınar arasın- çit ile inilmektedir. Geçidin su için

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 13 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

“Bit Zamanili adam ilanının kenti Damdamusaya (Amidin güneyinde Kazıktepe) yaklaştım. Kenti kuşattım. Amed’i kentinden ayrılarak Kaşiyari Dağı’nın (Karacadağ) geçidine girdim.”5

Karacadağ’da yaşadıkları düşünülen Nerbiler (Nêrıbîler), M.Ö. 1100-650 yılları arasında zaman za- man Amed (Diyarbakır), Farqîn (Silvan) Telia ve Hani taraflarına hükmetmiş bir prenslik-beylik ve halk idi. Ta- rihteki isimleri Nêrıb, Nirib, Nribu, Nirbo olarak geçen Nêrıbîler’in ilk merkezi Karacadağ’ın güney etekleri ile Vi- ranşehir (o zamanki ismiyle Telia) olduğu Asur kaynakla- rından anlaşılmaktadır. Üç sıra duvarla çevrili, pek kuvvetli bir şehir olan Telia/Til-H/Telâ, Nirbolar’ın en büyük şehri

Zerzevan Kalesi ve merkezi idi. Nirbolar’ın akrabaları veya bir kolu olduğu zannedi- len Neberdunlar/Nirdonlar ise Karacadağ’ın doğusunda olup olmadığı bilinmemektedir Bu geçit, aynı zamanda Ortaviran’a yakın yerlerde otururlardı. Bunların merkezle- Kale’nin dışa açılan kapısıdır. Belki de savaş ya da olağan ri de dört sıra duvarla çevrilmiş Madra şehri idi. Bu şehir üstü hâllerde Kale’nin içine alınacak unsurların kontrollü şimdiki Mirhızir/Mirhıdır Kalesi’nin bulunduğu yere denk biçimde kaleye girmesini sağlamak için açılmış olduğu dü- gelmektedir. Madra semtlerinde M.Ö. 870 yıllarına doğru şünülmektedir. Ura/Urna adlı büyük bir şehir zikrolunuyorsa da yeri belli Zerzevan Kalesi’nde çok sayıda sarnıç bulunmaktadır. değildir. Bunlar, kalenin iç kısmından dışa açılan basamaklı geçidin, su almak üzere dereye inmek için yapıldığı ihtimalini zayıf- Hz. İbrahim’in Doğduğu Ur Şehri latır. Kalenin içinden kayalık zeminin oyularak merdivene Hz. İbrahim’in doğduğu Ur şehri, Şattülarap’taki de- dönüştürülmesi, sadece su amaçlı olamaz. ğil Güneydoğu’dakidir. Ugarit ve Ebla metinlerinde Son yıllarda tescil edilmesine rağmen Kale’deki tahri- Güneydoğu’da Ura şehrinden bahsedilmektedir. Karacadağ batın önüne geçilememiştir. Köydeki bir çok yapının esas bölgesinde bir “Ura” şehrinin olduğuna tarihî vesikalarda malzemesini oluşturan kale taşları, çoğunlukla tepeden yu- rastlamaktayız. Bu da bize Hz. İbrahim’in doğduğu şehrin varlanarak, parçalanmış ve evlerde kullanılmıştır. Çınar ilçesi yakınında olabileceğini göstermektedir. Kalenin ayakta duran kısmı “saray” ve bazı kısımla- O zamanlar bahsedilen bölge ve çevresinde, Kummuh rının toprak altında olduğu görülen kalıntıları günümüze ve Kirhi prenslikleri de vardı. Büyük devletler olan Asur kadar ulaşmıştır. Bu kalıntıların arkeolojik kazılarda gün ve Hitiler de bölgeye hâkim olmaya çalışıyorlardı. Sonra- dan bunlara Urartular da eklendi. M.Ö. 1280 yılında Asur ışığına çıkarılması beklenmektedir. Hükümdarı I. Salmanasar öncülüğünde Asurlular’ın böl- Zerzevan Kalesi’nin yapılış amacı, Roma Dönemi’nde, geye seferler düzenlemesi üzerine Nirbo, Kummuh ve Kir- İpek Yolu’nun korunmasına yönelik olabilir. Kalede yap- hi prenslikleri birleşip müttefik bir güç oluşturarak karşı tığımız araştırmalarda yazı, kabartma ve işareti çağrıştıra- koymuşlardır. Asur ordusu Kinabu civarında müttefik kuv- bilecek belgeye rastlanmamıştır. Zaman içinde köylülerin vetler tarafından karşılanmıştır. Yapılan büyük bir çarpışma bulduğu söylenilen sikkelere de ulaşılamamıştır. müttefikler aleyhinde neticelenmiştir. Parçalanan mütte- Kalede muhtelif yapılara ait oturma alanları, sığınak fiklerin bir kısmının Kinabu Kalesi’ne kapandığı esnada kümeleri görülmekteyse de bu kalıntıların esaslı biçimde Nirbular da güneye doğru çekilmeye mecbur olmuşlardır. ele alınmayışı, bizim tahminlerde bulunmamızı güçleştir- Asuriler, önce şiddetli bir hücumla Kinabu Kalesi’ni mektedir. düşürmüşlerdir. Kale’nin üç bin beş yüz savunucusundan altı yüzü öldürülmüştür. Geri kalanlar da esir edilmiş; im- Asurlular ve Karacadağ 6 paratorun emriyle diri diri yakılmışlardır. Nariru ahalisi Asurnasirapli Kalhu, 866’ya tarihlenen yazıtında şöyle de- bu sırada üç yüz elli silahla Kinabu’nun imdadına koşmuş- mektedir: lardır. Bunlar da Asur kuvvetlerine toslayıp ellisi dışında

14 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR TARİHİ

Beygür Tepesi (Karacadağ) bozulmuş ve dağılmışlardır. Ötekiler diri diri yakılmaya Eşleştirme olarak Çınar çevresindeki höyükler ele mahkûm edilmişler, şehirleri de düşman eline düşmüştü. alınmıştır: Güneye doğru çekilen Nirbular’ın yarısı El-Cezire çöllerine kaçmış, yarısı da Ohira (Karacadağ) eteğine, ken- İncirtepe = Kinabu di beylik merkezleri olan ve kuvvetli üç surla çevrili bulu- Sıhra = Şıhratepe nan Tella’ya girebilmişti. Tavşantepe = Damdamusa Bu dönemden sonra Nirbular’ın ve Kirhiler’in çeşitli Tuşhan = Üçtepe isyanları olduysa da başarılı olamamışlardır. Zaman zaman Aktepe = Tela Asurluların elinden alınan Karacadağ (Masiyus, Kashiari) bölgesi ve Kuzey el-Cezire’deki Arami şehirleri Kral Sal- Asur Devleti’nin kuzey sınırı olarak Dicle nehri mü- manasar tarafından M.Ö. 835 yılında tekrar alınmıştır.7 talaa edilmekte ve Asur kentlerinin Dicle’nin güneyinde olduğu düşünülmektedir. Tavşantepe’de, Orta Asur Döne- 8 Çınar Höyükleri mi seramikleri ön plandadır. Ancak bir Mitanni serami- Kurh monolitinde Asurnasirapli’nin 882 yılındaki seferi ği de mevcuttur; bir de kadeh bulunmaktadır. Yani Orta anlatılmaktadır. Muhtemelen bu seferde Mardin-Diyar- Asur Dönemi öncesi Mitanni Dönemi söz konusudur. bakır yolu kullanılmıştır. Kaşyari-Mazıdağı’nı geçtiğini, Tavşantepe’nin çevresinde verimli Kikan Ovası vardır. Bu, Kinibu’yu aldığını şehrin yöneticisinin derisini Damdamu- muhtemelen Asur Kralı Kikia’dan gelmektedir. İlk Tunç sa kenti duvarına astığını, Mariru kentini tahrip ettiğini, Çağı’na ait seramikler, Erken Demir Çağı’na ait idol baş- monolitteki: “Nirbu ülkesindeki Tela’ya geldim, güçlü du- ları da bulunmaktadır. II. Asurnasirapli’nin Kurh monoliti varlarını tahrip ettim. Oradan Tuşhan’a geldim ve sarayımı ve Kalhu yazıtında Damdamusa için (URU) kent tanımla- yaptım ” ifadesinden anlaşılmaktadır. ması vardır.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 15 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Kağıztepe Höyüğü

Hücceti Şükürlü Yer: Diyarbakır-Çınar-Hücceti Yer: Diyarbakır-Çınar-Şükürlü Diyarbakır’ın 27 km güneydoğusunda, Diyarbakır’ın 17 km güneydoğusunda, Konumu: Hücceti köyünün 1 km kadar Şükürlü köyünün 1,5 km batısında, TRT Konumu: güneybatısında, Dicle’nin sağ kıyısında istasyonunun 500 m doğusunda, Dicle’nin sağ kıyısında. Boyutları: 50×40×5 m Yayvan ve alçak höyük. Üzerinde tarım Boyutları: 70×80×5 m Özellikleri: yapılmakta ve bu nedenle yoğun tahribat Höyüğün üzeri bazalt yapı taşları ile kaplı vardır. Özellikleri: durumda. Yerleşimler geniş bir alana Kalkolitik (“Halaf Malı”, “Ubeyd Malı”, yayılmış ve tahribat çok fazla. “Saman Yüzlü Mal”, “Coba Malı”), İTÇ Kalkolitik (“Ubeyd Malı”), STÇ (Krem-Kahve (Krem-Kahve Bitki Katkılı Mal), OTÇ (Kahve Dönem: Bitki Katkılı Açkılı Mal), DÇ (Krem-Kahve Dönem: Astarlı Mal, Kiremit Astarlı Mal, Kiremit Mal, Bitki Katkılı Mal). Devetüyü-Krem Mal, Krem Astarlı Mal), STÇ Araştırmalar: K. Kökten 1946; V. Sevin 1986-1992. (Krem-Kahve Bitki Katkılı Mal, “Nuzi Malı”). Araştırmalar: P. Benedict 1963; V. Sevin 1986-1992. Kaynak: Köroğlu 1998: 8

16 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR TARİHİ

Arbane Höyüğü

Kazıktepe Murattaşı (Pornak) Yer: Diyarbakır-Çınar-Kazıktepe Yer: Diyarbakır-Çınar-Beşpınar Diyarbakır’ın yaklaşık 20 km Diyarbakır-Batman karayolunun güneydoğusunda, Çınar ilçe merkezinin üzerinde, Çınar ilçe merkezinin 8 km Konumu: yaklaşık 30 km kuzeybatısında, Kazıktepe Konumu: kuzeybatısındaki Beşpınar köyünün 2 km köyünün 500 m güneybatısında, Dicle’nin kuzeydoğusunda, Murattaşı mezrasında, güney kıyısında. Dicle’nin sağ kıyısında.

Boyutları: 90×1,80×35 m Boyutları: 250×175×20-30 m Sivri konili höyük. Doğusu ve güneyi teraslı. Kuzeyi dik ve bu kesimde Dicle’ye bakan Höyük yüzeyinde zirveye yakın kesimde Özellikleri: geniş bir girinti yer almakta. Höyüğü Horasan harçlı duvar izleri, eteklere doğru çevreleyen bazalt sur izleri var. Özellikleri: küçük ve orta boy bazalt duvar taşları, İTÇ (“Metallic Ware”, Kiremit-Kahve Açkılı doğu kesimde ise geç bir yerleşimin Mal, Krem-Kahve Bitki Katkılı Mal), İTÇ-OTÇ kalıntıları görülebilir. Geçiş Dönemi (Boya Bantlı Mal), OTÇ (Gri İTÇ (“Metallic Ware”, Kiremit-Kahve Açkılı Dönem: Astarlı Mal, Kahve Astarlı Mal, Gri Mal, Mal), İTÇ-OTÇ Geçiş Dönemi (Boya Bantlı Kiremit Astarlı Mal, Devetüyü-Krem Mal, Mal), OTÇ (Gri Astarlı Mal, Kahve Astarlı “Habur Malı”), DÇ (Krem-Kahve Bitki Katkılı Dönem: Mal, Kiremit Astarlı Mal, Kiremit Mal, Krem Mal). Astarlı Mal), STÇ (Krem-Kahve Bitki Katkılı J. G. Taylor 1866; K. Kökten 1946; P. Araştırmalar: Mal), DÇ (Krem-Kahve Bitki Katkılı Mal). Benedict 1963; V. Sevin 1986-1992. J. G. Taylor 1866; A. Dönmez ve W. C. Brice Benedict, 1980, s. 131; Kessler 1980: 113; Araştırmalar: Kaynak: 1947; P. Meriggi 1965; V. Sevin 1986-1992. Köroğlu 1998: 57; 2002: 457. Meriggi, 1967: 289; Kessler 1980: 112; Kaynak: Köroğlu 1998: 57-58; 2002: 457.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 17 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Aktepe Höyüğü

Sıhratepe Höyükdibi (Melkiş) Yer: Diyarbakır-Çınar-Sıhra Yer: Diyarbakır-Çınar-Höyükdibi Çınar ilçe merkezinin 8 km kuzeyinde, Diyarbakır’ın yaklaşık 25 km güneyinde. Konumu: Sıhratepe köyünün 2 km güneydoğusunda. Çınar ilçe merkezinin 13,5 km batısında, Konumu: Dicle’nin güney kıyısında. Höyükdibi Mahallesi’nde, Dicle’nin güney kıyısında. Boyutları: 140×80×40 m Özellikleri: Sivri ve alçak höyük. Boyutları: 90×70×15-20 m Kalkolitik (“Halaf Malı”, “Ubeyd Malı”, Yayvan ve alçak höyük. Üzerinde modern mezarlık, güney eteğinde ise modern “Saman Yüzlü Mal”, “Coba Malı”), İTÇ Özellikleri: (“Simple Ware”, Kiremit-Kahve Açkılı Mal, köy evleri yer alır. Toprak alımı nedeniyle Krem-Kahve Bitki Katkılı Mal), OTÇ (Kiremit tahribat yoğun. Dönem: Mal, Devetüyü-Krem Mal, Krem Astarlı Mal, Kalkolitik (“Ubeyd Malı”), İTÇ (Kiremit- “Habur Malı”), STÇ (Krem-Kahve Bitki Katkıl, Kahve Açkılı Mal), OTÇ (Gri Astarlı Mal, Dönem: Açkılı Mal), DÇ (Krem-Kahve Bitki Katkılı “Habur Malı”), STÇ (Krem-Kahve Bitki Katkılı Mal). Mal). A.T. Olmstead 1907; P. Meriggi 1965; V. Araştırmalar: P. Meriggi 1965; V. Sevin 1986-1992. Araştırmalar: Sevin 1986-1992. Meriggi, 1967, S:289; Kessler 1980: 112; Kaynak: Kaynak: Meriggi, 1967, S. 289; Kessler 1980: 113 Köroğlu 1998: 57; 2002: 457.

18 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR TARİHİ

İncietepe Höyüğü

Aktepe İncirtepe (Tilarap) Yer: Diyarbakır-Çınar-Aktepe Yer: Diyarbakır-Çınar-İncirtepe Çınar ilçe merkezinin 20 km doğusunda, Diyarbakır’a 45 km uzaklıkta, Çınar ilçe Konumu: Aktepe köyünün kuzeyinde höyük. merkezinin yaklaşık 15 km doğusunda. Konumu: Dicle’nin güney kıyısında. İncirtepe köyünün hemen batısında höyük. Dicle’nin güney kıyısında. Boyutları: 140×100×25 m Yayvan höyük, Kuzeyi dik ve bir kaynak Boyutları: 200×135×15-20 m suyu tarafından, doğusu Kazancı-Çınar Sivri höyük. Doğu-batı doğrultulu, güneyi Özellikleri: karayolu tarafından sınırlandırılmış. Doğu- biraz daha dik, batısında, kuzeyinde ve batı yönlü uzanmakta. doğusunda geniş bir terası vardır. Köy Özellikleri: Kalkolitik (“Halaf Malı”), İTÇ (“Simple Ware”, evleri doğudaki teras üzerine doğru “Metallic Ware”, Krem-Kahve Bitki Katkılı yükselmekte. Üzerinde modern bir Mal, Kahve-Kiremit Üçgen Tutamaklı Mal), mezarlık bulunmaktadır. İTÇ-OTÇ Geçiş Dönemi (Boya Bantlı Mal), İTÇ (“Simple Ware”, “Metallic Ware”, Kiremit OTÇ (Gri Astarlı Mal, Kahve Astarlı Mal, Gri Kahve Açkılı Mal, Krem-Kahve Bitki Katkılı Dönem: Mal, Kiremit Astarlı Mal, Devetüyü-Krem Mallar), İTÇ-OTÇ Geçiş Dönemi (Boya Mal, Krem Astarlı Mal, “Habur Malı”), STÇ Bantlı Mal), OTÇ (Gri Astarlı Mal, Kahve (Krem-Kahve Bitki Katkılı Açkılı Mal, Krem- Dönem: Astarlı Mal, Gri Mal, Kiremit Astarlı Mal, Kahve Bitki Katkılı Mal, Krem Astarlı Bitki Kiremit Mal, Devetüyü-Krem Mal, Krem Katkılı Mal, “Nuzi Malı”), DÇ (Krem-Pembe Astarlı Mal, “Habur Malı”), STÇ (Krem-Kahve Yivli Mal, Krem-Kahve Bitki Katkılı Mal) Bitki Katkılı Mal), DÇ (Krem-Pembe Yivli Mal, Araştırmalar: A.T. Olmstead 1907; V. Sevin 1986-1992. Krem-Kahve Bitki Katkılı Mal) Kessler 1980: 113; Köroğlu 1998: 59; Araştırmalar: V. Sevin 1986-1992. Kaynak: 2002: 457. Kaynak: Köroğlu 1998: 58-59; 2002: 457.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 19 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Tavşantepe

Pir İbrahim Tavşantepe Yer: Diyarbakır-Çınar Yer: Diyarbakır-Çınar-Altınakar Çınar ilçe merkezinin 5 km Çınar ilçe merkezinin 3 km kuzeyinde, güneydoğusunda, Diyarbakır-Mardin Altınakar köyünün 1 km kadar güneyinde, Konumu: Konumu: karayolunun ve Göksu’nun sol tarafında, Tavşantepe mezrasının doğusunda. Göksu baraj alanı içinde. Dicle’nin güney kıyısında.

Boyutları: 80×60×10 m Boyutları: 150×125×30 m Alçak bir höyük. Doğusu yayvan ve buğday Yayvan, doğusu dik höyük. Eteklerinde Özellileri: tarlalarına doğru uzanmakta. Özellikleri: taştan ev izleri görülür. Çok yoğun tahribat OTÇ (Devetüyü-Krem Mal), STÇ (Yeşil Bitki vardır. Dönem: Katkılı Mal). İTÇ (“Simple Ware”, “Metallic Ware”), İTÇ- Araştırmalar: V. Sevin 1986-1992. OTÇ Geçiş Dönemi (Boya Bantlı Mal), OTÇ (Gri Astarlı Mal, Kahve Astarlı Mal, Gri Mal, Bibliyografya: Köroğlu 1998: 8 Dönem: Kiremit Astarlı Mal, Kiremit Mal), STÇ (Krem- Kahve Bitki Katkıl, Açkılı Mal, Krem-Kahve Bitki Katkılı Mal, Krem Astarlı Bitki Katkılı Mal). Araştırmalar: P. Meriggi 1965; V. Sevin 1986-1992. Meriggi, 1967, S:289; Kessler 1980: 113; Kaynak: Köroğlu 1998: 58; 2002: 457.(2)

20 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR TARİHİ

Beygür Tepesi (Karacadağ)

Çınar’ın Arkeolojik Durumu9 Arkeolojik Yüzey Araştırması ve Ulaşılan 2005 yılında Çınar ilçesinde bir yüzey araştırması yapılmış- Sonuçlar tır. Çalışmamızda 2 öğretim üyesi, 4 arkeolog, 1 bakanlık Çınar ilçesi sınırları içinde kalan alan, tamamen taran- temsilcisi ve 1 şoför olmak üzere toplam 8 kişilik bir ekip mış ve 31 Antik Çağ yerleşimi saptanmıştır. 2004 yılında görev almıştır. 2005 yılı Çınar ilçesi yüzey araştırmamızın saptanan 24 merkez ile birlikte Çınar ilçesi Eski Çağ en- planlanmış üç temel hedef vardır: vanterine toplam olarak 55 yerleşim birimi kaydedilmiştir. 1. Yerleşim birimlerinin iskân tiplerine göre dağılımı aşağıda 2004 yılında başlatılan Arkeolojik yüzey belirtildiği gibidir: araştırmasının sonuçlandırılması, a. 2. Şanlıurfa-Mardin ve Diyarbakır illeri sınırları 32 Höyük (M.Ö. 5000’den günümüze değin Eski içinde kalan Karacadağ ve çevresi erken dönem Çağ’ın değişik dönemleri) b. Türk yerleşmelerinin tespiti; 12 Antik yerleşme (Roma-Bizans-İslam) c. 4 Kale (Roma-Bizans-İslam) 3. Bölgenin Eski Çağ Dönemi Roma yol d. 3 Kale-Kent (Roma-Bizans-İslam) güzergâhının tespitine de ışık tutacak Kanuni’nin e. 2 Lejyon/Karakol (Roma-Bizans) Irakeyn Seferi ile IV. Murad’ın Bağdat Seferi’nin f. 2 Ören Yeri/Düz Yerleşme (Roma-Bizans) güzergâhlarının saptanması ve bölgenin haritasına işlenmesi...

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 21 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Tablo 1. Yerleşim Birimlerinin Listesi

2004 Yılı 2005 Yılı 1 Kırmasırt Höyük 1 Tavşantepe Höyük 2 Kazıktepe Höyük 2 Göktepe Höyük 3 Mirhasan/Mirhessin Höyük 3 Aktepe Höyük 4 Kakayi Höyük 4 Hırb Bızıle Höyük 5 Murattaşı Höyük 5 Höyük 6 Orta Yazı Höyük Doda 7 Kuyulu Höyük 6 Til Arap/İncirtepe Höyük 8 Höyük Dibi Höyük 7 Zerzavan Höyük 9 Kamer Sekü Kale/Kent 8 Tıbıni/Köksalan Antik Yerleşme 10 Tilhaboş Höyük 9 Kaniya Tu/Kürekli Antik Yerleşme 11 Karpuztepe Höyük 10 Bıbareke/Halkapınar Antik Yerleşme 12 Karpuz Seki Düz Yerleşme 11 Hegecuk/Buçuktepe Höyük 13 Pala Gır Höyük 14 Tilşeref Höyük 12 Düher Düz Yerleşme 15 Demirçi Kale-Kent 13 İnce Baba Antik Yerleşme 16 Dızık Kale 14 Belenli/Omera Antik Yerleşme 17 Ören Yeri Kılıçkaya 15 Sefdin/Çakırkaya Kale 18 Adaklı/İmamakıl Höyük 16 Gıra Pıra Hane Kale 19 Özgider Höyük 17 Gırzebeş Ören Yeri 20 Keloşk Lejyon/Karakol 21 Ziraretoki Höyük 18 Kesane Höyük 22 Kabahıdır Höyük 19 Boztepe Antik Yerleşme 23 Kufari Lejyon/Karakol 20 Gıre Mezela Höyük 24 Ballıbaba Örenyeri 21 Hızırbaba Kale 22 Yukarı Mezra Antik Yerleşme 23 Çakırtutmaz Antik Yerleşme 24 Sisan (Mazıdağı) Antik Yerleşme 25 Gola Gule Antik Yerleşme 26 Gendel Kale 27 Göksu Baraj Höyüğü Höyük 28 Kaynartepe/Şükürlü A Höyük 29 Kaynartepe/Şükürlü B Höyük 30 Kaynartepe/Şükürlü C Höyük 31 Dahle/Topyolu Höyük

22 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR TARİHİ

Bağacık harabeleri

Erken Dönem Türk Yerleşmelerinin Arkeolojik gibi türbe/yatırların bölgenin ruhaniyetini hâlâ ciddi bir Yöntemlerle Tespiti şekilde etkilemesi dikkate değer bir bulgudur. ’deki Alevi Türkmen köylerinin (Türkmen Hacılar Köyü Ziya- Erken Dönem Türk yerleşmelerinin tespitine ilişkin yapı- ret Edildi/ Cemevi görüldü Hasan Dede Efendiyle söyleşi lan alan taramasında, yatır, mezarlık, yer isimleri ve aşiret odaklı çalışılmıştır. Bu çalışmada erken dönem (Osmanlı yapıldı) günümüze değin yaşamını başarıyla sürdürmesi öncesi) Türk iskânına ilişkin önemli kanıtlar toplanmış ve umut verici bir olgudur. bunların literatürü oluşturulmaya başlanmıştır. Bu bağlam- Karacadağ eteklerinde saptanan yer isimleri ara- da özellikle Heterodoksi (Alevi/Bektaşi) Türkmen babala- sında Demirçi, Kamersekü, Sube(a)tan, Balluca, Beş(o), rından İnce Baba, Erge Baba, Aslan Baba, Pir Hatap, Sin Nergizlu(ye), İncirlü(ye), Kızılayşan, Dedekargın, u Seydoş babalar ile Şahkulu (Kızıltepe), Şah Velet (Derik) Karakuzu(ye) gibi tümüyle Türkçe isimler erken dönem

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 23 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Hurriler Deresi Sırımkesen Mağarası

Türk izlerine ilişkin işaretler olarak algılanmalıdır. Ayrı- Irakeyn Seferi, Ruha-Diyarbekir ile IV. Murad’ın Bağdat ca bu alanda yerleşik olan yarı göçebelerin giyimlerindeki Seferi, Ruha-Kara Amid güzergâhı şu şekilde belirtilmek- renkler, dokudukları kilimlerdeki Orta Asya Türk motif- tedir: Ruha-Cüllab; Abidun-Elmalu; Akpınar/Karacadağ- leri ile Enne/Ane=Ana, Sögulme=patlıcan yemeği, koç- Kızıltepe; Kangırd Çayı-Kara Amid/Diyarbekir. koçeri=göç-göçerlik ile (y)em, yemlik-guzlık (kuzu grup Yaptığımız yüzey araştırmasında Karacadağ’daki Ak- isimleri) gibi hayvancılığa ilişkin terimlerin günlük yaşam- pınar mevkii, günümüzde Mir Cemal Pınarı adıyla anıl- da hâlâ kullanılıyor olmaları buradaki demografik yapının makta olup, Ovabağ’ın 8 km güneybatısında Karacadağ’ın Osmanlı öncesi anılarını dillendirmesi açısında önemli Et- zirvesinin yakınındadır. Kızıltepe menzili, Ovabağ’ın yak- no-Arkeolojik verilerdir. laşık 2 km kuzeyinde Gıre Sor adıyla bilinmekte olup, 11. yüzyıl Arap kaynakları ile Divan-ı Lugat-it Türk’te, Ovabağ’ın Mezarlığı olarak kullanılmaktadır. Yaptığımız Kalenderan, Tat ve Beydilli (Badıllı-Badini-Behdini) aşi- alan araştırmasında Kankırd Çayı üzerinde hâlen Sultan retlerinin Orta Asya ve Horasan’dan gelip Diyarbakır- Murat Yolu adıyla bilinen bir geçit ve yol parçası saptadık. Mardin-Hasankeyf üçgeninde yerleştikleri yazılıdır. Buna göre Kankırd Çayı üzerinde yer alan Topyolu köyün- Hâlen, Mardin’in güney ve güneydoğusundaki düz- den Sultan Murat, yola geçmekte ve oradan Fabrika köyü- lükte yerleşik bulunan Kalenderan ve Tat boylarının yu- ne yönelmektedir. karıda da belirtildiği gibi 11 ve 12. yüzyılın başlarında bu Günümüz yer isimlerine bağlı olarak Sultan Murat yöreye geldikleri ve sıra dışı dinî akım üyeleri oldukları Yolu Diyarbakır sınırları içinde şu güzergâhı izlemektedir: bilinen Türkmen boyları olduğu bilinmektedir. Ancak ne yazık ki günümüzde Kalenderanlar Kürtleşerek, Tatlar ise Fiskaya/Höyük Fabrika köyü Araplaşarak tamamen asimile olmuşlardır. Karacadağ’ın Fabrika Köyü Topyolu köyü Güneybatısında yerleşik bulunan Karakeçili aşiretinin de Topyolu Köyü Kabahıdır Höyüğü aynı akıbeti izlediği görülmektedir.7 (Diyarbakır İl Yıllığı- 1967.s.275) Kabahıdır Höyüğü Soğansu köyü Tarihî Karacadağ Güzergâhları Soğansu Köyü Buyuransu köyü Buyuransu Köyü Kızıltepe/Ovabağ köyü Kanuni’nin Irakeyn Seferi ile IV. Murad’ın Bağdat Kızıltepe/Ovabağ Mir Cemal Pınarı Seferi’nin Güzergâhının Tespiti Halaçoğlu’nun 2002 yılında yazdığı Osmanlılarda Yol- Sultan Murat Yolu bu noktadan itibaren Batı’ya yöne- lar, Menziller ve Posta Teşkilatı adlı eserinde Kanuni’nin lerek Şanlıurfa il sınırlarına girmektedir.10

24 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR TARİHİ

Demirci Yolu olarak isimlendirilen bir yolun varlığı, Si- açılmıştır. 2000 yıl öncesi izlerini taşımaktadır. Söylentilere verek-Urfa arasında bugünkü modern yola alternatif olarak göre burada Süleyman Ağa adında biri oturmuştur ve ma- ortaya atılmıştır. Bu yol Kanuni Sultan Süleyman’ın Irakeyn ğaraların adı da buradan gelmektedir. Seferi’nde günlük tutan Matrakçı tarafından kaydedilmiş ve haritalarla gösterilmiştir. Buna göre, Diyarbakır’dan 2. Şikeftan Mağaraları: Aşağıkonak köyü yakınlarında başlayıp Karacadağ, Haçgöz, Elmalı ve Cullap/Edene’den Göksu Çayı kenarındadır. Süleyman Ağa Mağaraları ile Urfa’ya giden alternatif bir yol görülmektedir. Bu yol, mo- benzer özellikler taşımaktadır. Aynı döneme aittir. dern Urfa-Siverek yolundan yaklaşık 20-25 km daha kısa olup üzerinde köprü ve höyükleri yer almaktadır. Bundan Kaynaklar dolayı Geç Hitit Çağı’nda bu yolun kullanılmış olma olası- Mehmet Ali Abakay. Çınar, Bismil, Dicle İlçesi Tarihî Eserler lığı üzerinde durulmaktadır. Envanterine Bakış Denemesi. Diyarbakır’da Tarım Çevre ve Doğa Siverek’e bağlı Haçgöz, Siverek-Merkez, Taşlı gibi Sempozyumu, 2011. birbirilerine yakın olan bu yerleşim yerleri, muhtemelen Çınar Kaymakamlığı. www.cinar.gov.tr İzala ülkesine ait kentler olmalıydı. II. Assurnasirapli’nin ikinci ve onuncu seferleri sırasında vergi alındığı bilinen İzala ülkesi, Liverani’nin de söylediği gibi bugünkü Siverek Notlar ile Karacadağ bölgesi arasında olmalıdır. İzala ülkesinde 8 1 Esra Ekin. “Mitanni Kürt Devleti”. Mizgin, s. 49. yerleşimin bulunduğunu ve bu yerleşimlerden bazılarının 11 2 Mehmet Ali Abakay. Çınar, Bismil, Dicle İlçesi Tarihî Eserler isimlerinin yazılarda geçtiğini bilmekteyiz. Envanterine Bakış Denemesi. Diyarbakır’da Tarım Çevre ve Doğa Güzergâh Köprüleri Sempozyumu, 2011, c.2. Dilaver Köprüsü, Diyarbakır valilerinden Diyarbakır Paşa 3 Ekrem Akurgal. Andolu Kültür Tarihi.TÜBİTAK. 2008, s.173, 17. tarafından yaptırılmıştır. H.1262’de ise Hacı Ragip Bey 4 Safiye Ateş Durç. Türkiye’de Aşiret ve Siyaset İlişkisi: Metinan kendi parasıyla tamir ettirmiştir. Aşireti Örneği Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2009. Bağacık Köprüsü, barajın yapılması ile sulara gömül- müştür. Göksu Barajı’nın sularının azaldığı yaz mevsimin- 5 Serdar Özbilen, Prof. Vecihi Özkaya, Tavşantepe. I.D.Ü.Arkeoloji de köprünün bir kısmı görülebilmektedir. Bu köprünün Bölümü Yüksek Lisans Tezi. Diyarbakır, 2005. tek gözlü yapısı vardır. Köprünün Artuklulara ait olduğu 6 Yeri belli değildir. Kinabu’nun oldukça yakınında, güneydoğuya ifade edilmektedir. Ayrıca Diyarbakır’dan Karacadağ’a gi- doğru bir yerde olduğu sanılmaktadır. dildiğinde Çınar’ın Karacadağ kısmında yer alan iki köprü bulunmaktadır. İlk köprü yıkılmış ise de kalıntıları büyük 7 Halis Ataksoy, Diyarbakır Tarihinde Komuk Eli, Çeltüt Matbaacılık, , 1988, s. 4, 22, 33. ölçüde mevcuttur. İkinci köprü faal hâldedir.12 Çınar Güzelşeyh Konağı 8 Nilgün Coşkun Köse. Diyarbakır-Bismil Yüzey Araştırmasında (Dicle’nin Güneyi) Saptanmış Yerleşimlerin Çanak Çömlek Çınar’ın Güzelşeyh mezrasında yer alan ve kısmen yıkık Malzemesinin Değerlendirilmesi. Yüksek Lisans Tezi. Yüzüncü Yıl olan Konak, Cumhuriyetin ilk yıllarında korumasız kal- Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji Anabilim Dalı mıştır. Sultan II. Abdulhamid Dönemi’nde, 1905 yılında Van, 2005. beyaz taş ile inşa edilen Konak, ilçede, süslemeleri olan na- 9 2005 Yılı Çınar İlçesi Arkeolojik ve Etno Arkeolojik dir yapılarındandır. Araştırmasının Sunumu. Çınar’da bulunan bu eski konağın Şeyhlere ait olduğu bilinmektedir. Üç katlı duvarları taştan ve iç kısımları ker- 10 Eyüp Ay. Gaziantep Üniversitesi Fen-Edeb. Fakültesi/Arkeoloji piçten yapılmış konağın günümüzde ilk katı ayakta kalmış- Bölümü Pr. ve Önasya Arkeolojisi ABD. Bşk. 2005 yılı Çınar ilçesi Arkeolojik ve Etno-Arkeolojik araştırmasının sunumu. tır. Konak oldukça bakımsızdır. Mağaralar 11 Bahattin Çelik. Şanlıurfa-Siverek İlçesinde Ele Geçen Geç Hitit Çağına Ait Yeni Bir Stel Kaidesi Anadolu / 28, 2005. s.15-16. 1. Süleyman Ağa Mağaraları: Aşağıkonak köyü yakınla- rında Göksu Çayı kenarında halk arasında Karaçay deni- 12 Mehmet Ali Abakay. Çınar İlçesi, Diyarbakırda Çevre ve Doğa len bölgededir. Kayalık olan yüksek bir dağ oyularak odalar Sempozyumu, 2011 s.342.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 25 İrfan Yıldız* , Zekai Erdal**, Dursun Yıldız*** Çınar İlçesindeki Kültür Varlıkları

ınar ilçesi günümüzde Diyarbakır - Çınar ilçesi Osmanlı Dönemi’nde de köy Mardin yolu üzerinde, Diyarbakır’a konumunu korumuştur. Köy konumu, il- Ç20 km mesafededir. 23 Haziran çedeki imar faaliyetlerini de etkilemiştir. 1937 tarihli Resmî Gazete’’de yayınlanan İlçede günümüze ulaşan en kadim kültür 3223 sayılı Kanunla merkezi “Melkiş” varlığı Çem-i Reş Kaya Yerleşimi’dir. İlk olmak üzere Çınar ilçesi kurulmuştur. yapımı Paleolotik Dönem’e dayanan bu Sonradan ilçe merkezi bugünkü yeri- kaya yerleşiminin daha sonraki dönem- ne, Eski Akpınar (Hanakpınar) köyüne de de kullanıldığı anlaşılmaktadır. Çem-i taşınmıştır. İlçe merkezi olan Akpınar Reş Kaya Yerleşimi’nden sonra yöredeki köyü, Tarihî Mardin-Diyarbekir (Amid) en eski kültür varlıkları Roma ve Bizans Kervan Yolu üzerinde bulunan bir köy- dönemine ait eserlerdir. Zerzevan Kalesi, dür. Amid’den, Mardin’e gidişteki ilk ko- Filizören köyü Kaya Mezarları ve sarnıç- * naklama yeridir. Eskiden bu yol üzerinde ları Roma ve Bizans dönemine ait dikkat Doç. Dr., Dicle Üniversitesi, Ziya yalnızca bir pınar bulunmaktaydı. Pına- çekici eserlerdir. İlçe, 1515 tarihinde Os- Gökalp Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü rın yanına sonradan bir han yapılmıştır. manlı egemenliğine girmiştir. Osmanlı ** Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi Han ve pınardan dolayı köy, Hanakpınar döneminde bölgede başlayan Kürt med- Öğretim Görevlisi olarak anılmıştır. Osmanlıdan önceki dö- rese geleneği günümüzde Çınar ilçesine *** Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım nemde bir köy konumunda olan bugünkü bağlı olan Aktepe ve Altınakar köylerin- Bölümü Lisans Öğrencisi

26 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI de de devam ettirilmiştir. Bu köylerde medrese geleneğinin Margdis (Μάργδις) Mardin, Lournês (Λούρνης), Idriphthon başlamasıyla beraber imar faaliyetleri de hız kazanmıştır. (Ἰδριφθὸν), Atachas (Ἀταχὰς), Siphriŭs (Σίφριός), Rhipalt- Günümüze ulaşan Aktepe ve Altınakar köylerindeki, med- has (Ῥιπαλθὰς), Banasymeôn (Βανασυμέων), Sinas (Σινὰς), rese, kasır ve camiler bu dönemde inşa edilen eserlerdir. Bu Rhasios (Ῥάσιος), Dabanas (Δαβανάς)’dır.4 Ancak bu kale- medreselerde yetişen alimler için ölümlerinden sonra ayrı- lerden hangisinin Zerzevan Kalesi olduğu belli değildir. ca türbeler de inşa edilmiştir. Bu türbelerin bir kısmı çeşitli Roma/Bizans dönemi yol ağını gösteren Tabula onarımlarla günümüze ulaşmıştır. Mevcut medreselerde Peutinger’de, Tigranocerta (Erzen)-Nusaybin arasında ve yetişen talebeler Cumhuriyet Dönemi’nde de bu geleneği Sardebar’da kesişen iki güzergâh üzerindeki yerleşim bi- devam ettirmeye çalışmışlardır. Meydan (Şorşup) köyünde rimleri zikredilmiştir. Bu yerler ise5: mevcut olan Şeyh Ahmet Camii ve Türbesi bunun en gü- zel örneğidir. Bu çalışma kapsamında Çınar ilçe sınırları 1. Güzergâh: Tigranocarten (Erzen), Thalbasaris, Sitae, içerisinde tarafımızdan tespit edilen ve daha önce tespiti Adipte, Sardebar, Arcaiapais, Sammachi, Aque Frigide, yapılan tüm kültür varlıkları incelenmiştir.1 Arcamo, Thamaude, Nisibi (Nusaybin) Bu çalışma, Dicle Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Proje Koordinatörlüğü ve Çınar Kaymakamlığının katkı- 2. Güzergâh: Tigranocarten (Erzen), Colchana, Harar- larıyla yürütülmüştür. Kendilerine teşekkür ederiz. ra, Ad Tygrem (Amid), Sardebar, Arcaiapais, Sammachi, Aque Frigide, Arcamo, Thamaude, Nisibi (Nusaybin) 1- Zerzevan Kalesi Bu güzergâh üzerinde zikredilen yerlerden bazıla- Mardin-Diyarbakır karayolunun hemen doğusunda, Çınar rının günümüzde hangi yerlere denk geldiği noktasında ilçesinin 15 km., Aşağıkonak köyünün ise 2 km. güney- tartışmalar bulunmaktadır. Tartışmalı yerlerden ikisi de doğusunda, Demirölçek (Kale-i Zerzevan) köyü sınırları Sardebar ve Sammachi’dir. Bu iki yerleşimden hangisinin içerisinde, denizden 900 m, hemen yanındaki karayoluna Zerzevan Kalesi’ne denk geldiği üzerinde farklı görüşler göre ise 100 m yükseklikteki bir tepe üzerinde yer almak- bulunmaktadır. B. Henderson, Sardebar’ın Kale-i Zerze- tadır. Kale’nin üzerinde bulunduğu tepenin doğu, batı ve van olduğunu iddia eden araştırmacılardandır.6 kuzeyinde derin vadiler görülürken, güneyden karşısındaki M. Marciak7 ve M. Comfort8 Zerzevan Kalesi’ni Sa- bir tepeyle bağlantısı bulunmaktadır. machi olabileceğini yazmaktadır. Kale’nin ilk olarak kimler tarafından ve ne zaman yap- Sammachi’nin Zerzevan Kalesi’ne denk geldiğini id- tırıldığı belli değildir. Kale hakkında yapılan araştırmaların dia edenlerin en önemli mesnedi ise Kale ile Kerk (Göksu) çoğunluğu yabancılar tarafından gerçekleştirilmiştir. Asur arasındaki çayın isminin I. Dünya Savaşı öncesinde, İn- kralları tarafından Mezopotamya’nın kuzeyine gerçekleş- giltere Savaş Ofisi tarafından hazırlatılan raporda “Sham- tirilen seferler hakkında bilgi veren yazılı tabletlerde Di- merkh Chai” olduğudur.9 Ancak bu iddianın rapordaki yarbakır-Mardin çevresindeki kaleler zikredilmiştir. A.T. bilgilerin daha dikkatlice incelendiğinde tutarlı olmadığı Olmstead bu kalelerden ”Kinabu”nun Zerzevan Kalesi’ne açıkça görülmektedir. denk geldiğini belirtirken2; bir başka Batılı araştırmacı ise Zira İngiltere Savaş Ofisi tarafından hazırlanan ve “Sarduri” kalesinin Zerevan Kalesi olduğunu iddia etmek- 1917 yılında yayımlanan raporda “Mardin-Diyarbakır” tedir. güzergâhı ve bu güzergâh üzerindeki köyler ve çevresinde- Kale hakkındaki en erken bilgiler o dönemde yaşa- ki önemli noktalar hakkında bilgiler verilmiştir. Bu köyler- mış olan ve Iustinianus Dönemi savaşlarını, binalarını ve den birisi “Khaneki Yuqari” şeklinde tesmiye edilen Yukarı tarihî olaylarını anlatan Tarihçi Procopisu’tur (500-565). Konak köyüdür. Bu köy anlatılırken yolun “Shammerkh Porcopius, kaleme aldığı De Aedificiis- Iustinianus’un Bi- Chai” tarafından oluşturulan dar bir vadiye indiği belirtil- naları isimli eserinde, Pers tehlikesine karşın Doğu Roma mektedir.10 (Bizans) İmparatoru I. Iustinianus (527-565), Dara-Ami- “Khaneki Ashaghi” ismiyle zikredilen köy günümüzde da arasındaki birçok kaleyi yeniden yaptırdığı veya tahkim de aynı isimle “Aşağı Konak” şeklinde adlandırılmaktadır. ettirdiği ve İmparator tarafından inşa ettirilmeleri nedeniy- Raporda günümüze “Karasu” olarak adlandırılan ve köyün le de bu kalelere “Basileon” kaleleri denildiğini belirtmek- 2 km. batısındaki suyun isminin “Göksu” olduğu yazılıdır.11 tedir.3 Yukarıdaki bilgiler göz önüne alındığında Yukarı Ko- Procopius’un bahsettiği bu kaleler ise: Daras (Δάρας) nak köyü, Zerzevan Kalesi’nin yaklaşık olarak 5 km. gü- Dara, Ciphas (Κιφὰς) Hasankeyf, Sauras (Σαυρὰς) Savur, neydoğusundadır. Aşağı Konak köyü ise kalenin yaklaşık

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 27 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Çizim 1: Zerzevan Kalesi’nin planı (Peschlow-Deichmann’dan). olarak 2 km. kuzeyindedir. Yukarı Konak köyünün yakının- Sonrasında ise Guyer’in kız kardeşi Hanna Schatti-Guyer, daki derenin isminin “Shammerkh Chai” şeklinde olması Kale ve üzerindeki köy hakkında bilgiler vermiştir.14 araştırmacıları Tabula Peutinger’de zikredilen “Sammachi” Kale ile ilgili en kapsamlı yayını F. W. Deichmann-U. yerleşimini anımsatmış ve Kale ile Sammachi’i birleştir- Peschlow kaleme almıştır. Esere göre Kale askerî bir sınır mişlerdir. Ancak kelimelerin eşsesli olmasından hareketle karakolundan ziyade hemen yanından geçen yolu korumak, bir konumlandırma yapılması doğru değildir. Benzer şe- emniyetini sağlamak, ilerisinde ve gerisindeki diğer kale- kilde hareket edilecek ise Mazıdağı ilçesinin eski ismi de lerle haberleşmeyi sağlamak için inşa edilmiş bir yapıdır.15 “Şamrah” olup ilçenin batısında “Şamrah Kalesi”nin ka- Anadolu’nun Samsun-Hatay hattının doğusundaki lıntıları mevcuttur. İsimlerin birbirine benzemesi ya da kültür varlıkları hakkında geniş ve kapsamlı bir aştırma ya- eşsesli olması hareket noktası olacak ise “Sammachi” yi pan T. Sinclair, Kale’nin doğu surunun içerisindeki küçük Mazıdağı’nda aramak gerekir. köy yerleşiminin XVIII. yüzyıl sonu XIX. yüzyılda ıssızlaş- XVII. yüzyılda yöreyi ziyaret eden Evliya Çelebi tehli- maya başladığını ve savaşların sonunda tamamen başların- keli ve korkulu dar ve karanlık emniyetsiz bir boğaz diyerek da terk edildiğini belirterek Kale’nin Orta Çağ sonrasında “Menzil-i Zırzıva Boğazı”nı tarif etmiştir. Kale hakkında da kullanıldığını açıkça göstermektedir.16 bilgi yoktur. Sadece, Kale’nin denetimindeki yolun geçtiği Cumhuriyetin ilk yıllarında Dâhiliye Vekâleti (İçişle- vadiyi anlatmıştır.12 ri Bakanlığı) tarafından 1928 yılında yayımlanan köylerin Kale hakkında bilgi veren ilk Batılı araştırmacı C. listesinde “Kale-i Zerzevan” ismi açıkça okunmaktadır.17 Niebuhr’dur. Mayıs 1766 yılında Kale’yi inceleyen Nie- Günümüzde Çınar’a bağlı olan Demirölçek köyünün eski buhr, burada harap binaların olduğunu, kayalardan yontu- ismi Kale-i Zerzevan olarak geçmektedir. larak mekânların elde edildiğini ve bazı binaların yüksek Kale düzgün olmayan bir oval plana sahiptir. 330 m üçgen çatılarının olduğunu ayrıca bu mekânda herhangi uzunluğunda ve en geniş yerinden ise 130 m genişliğin- bir kitabeye rastlamadığını belirtmektedir13. Sonrasında dedir. Kale, üzerine kurulduğu tepedeki kayalık alanın taş Carl Ritter, E. Sachau’da Kale hakkında az da olsa bilgi ocağı olarak kullanılmasıyla inşa edilmiştir. Tamamen ka- veren Batılı araştırmacılardandır. 1910 yılında Kale’yi zi- yalık zemin üzerinde yükselmektedir. Kale içinde çeşitli yaret eden Conrad Preusser buradaki kalıntılar hakkında ebatlarda mekânlar, zeminde, ana kayanın oyulmasıyla inşa kısa bir bilgi verdikten sonra kilisenin çizimini yapmıştır. edilmiş onlarca sarnıç, kare ve yarım daire formunda burç- Kale hakkındaki en kapsamlı ilk çalışma ise Samuel Guyer lar ve bunları birbirine bağlayan sur kalıntıları yer almakta- tarafından gerçekleştirilmiştir. Kilisenin planını çizmiştir. dır. Kalın surlar ve burçlar savunmanın zayıf olduğu güney

28 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 1: Zerzevan Kalesi’nin genel görünüşü.

kesimde yoğunlaşmaktadır. Kale, kuzeyden güneye doğru Burcun doğu cephesinde temel düzenlemesi dikkati yükselen bir eğime sahiptir. İki uç arasında yaklaşık 30 m çekmektedir. Beş sıra blok taş dizisi birbiri üzerine bir ka- kot farkı vardır (Çizim 1; Fotoğraf 1). deme geriye kaydırılarak basamaklı bir düzenlemeyle inşa 1982 yılına kadar iskân görmüş olması gerek surların edilmiştir. Burç bu düzenlemenin üzerinde yükselmektedir. gerekse burçların tahrip olmasının en yüksek nedenidir. Burç eğimli bir alanda yükselmesi nedeniyle temel se- 1977 yılında kalede inceleme yapan Peschlow-Deichmann viyesindeki blok taşlar aynı eksen üzerinde yükselmemek- yapıda 10 adet burç tespit etmiştir.18 Burçlar, Kale’nin do- tedir. Taş dizisi içeriye doğru basamak şeklinde kaydırılmış ğusunda yoğunlaşmıştır. Batı surlarında ise bir burç bulun- ve üstünde burç yerleştirilmiştir. maktadır. Peschlow-Deichmann’ın yapmış olduğu plana Burcun güneyi yıkıldığı için orjinalde kaç katlı olduğu göre: belli değildir. Mevcut izler burcun üç katlı olduğunu gös- termektedir. Burcun güneyinin yıkılması nedeniyle katların I. Burç: Kale’nin güneyinde yer almaktadır. Yapının en bü- plan şeması belli değildir. I. katın doğu ve batısında yu- yük ve görkemli burcudur. Kale’nin savunma yönünden en varlak kemerli nişler görülmektedir. Batı cephede yuvarlak zayıf olduğu yer de olması nedeniyle itinayla yapılmış ol- kemerli iki adet niş vardır. Bu katın düz dam örtüye sahip duğu anlaşılmaktadır. Burcun üst kısımları ve güneyi yıkıl- olduğu, kemerlerin üstündeki profilli taşlardan anlaşılmak- mış olup surlarla bağlantılı kuzeyi kısmen ayakta kalmıştır. tadır (Çizim 2; Fotoğraf 2). Kalan izlerden de anlaşılacağı üzere burç üç katlı bir dü- II. kat ise kuzey, doğu ve batıdan yuvarlak kemerli niş- zenlemeye sahiptir (Çizim 1, 2; Fotoğraf 1, 2). lerle hareketlendirilmiştir. Kuzeydeki nişin içindeki iki adet

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 29 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Çizim 2: Zerzevan Kalesi güneydeki I. burcun kesit ve cephesi (Peschlow-Deichmann’dan). pencereden üstteki dörtgen formda, alttaki de mazgal pen- V. Burç: Kale’nin kuzeydoğusunda ve büyük sarnıcın he- cere şeklindedir. Doğudaki nişin içinde de alttaki mazgal, men doğusunda yer almaktadır. Dıştan kare planlıdır (Çi- üstteki dörtgen şeklinde iki adet pencere bulunmaktadır. zim 1). Bu kat tonoz örtüye, muhtemelen de beşik tonoz örtüye sahiptir. Bu katın doğu cephesinde yuvarlak kemer dikkati VI. Burç: Kale’nin kuzeyindedir. Surun kademelenme yap- çekmektedir. Bu katın güney cephesinde doğu cephede de tığı yerdeki burç, dikdörtgen şeklindedir. Güney duvarında olduğu gibi bir yuvarlak kemerin yarısı görülmektedir. giriş açıklığı bulunmaktadır (Çizim 1). En üst kat ise kuzey ve doğuda yuvarlak kemerli niş- lerle hareketlendirilmiştir. Doğudaki nişte bir adet mazgal VII. Burç: Kale’nin tam kuzeyinde olup kuzeye doğru çıkın- pencere, kuzeydeki nişte ise düz lentolu bir kapı ve üstte tı yapmaktadır. Dikdörtgen şeklindedir. Güneyinde giriş yan yana düzenlenmiş dörtgen şeklinde 3 tane pencereden açıklığı vardır (Çizim 1). sadece iki tanesi görülmektedir. Bu kat da beşik tonoz ör- VIII. Burç: tülü olmalıydı (Çizim 2; Fotoğraf 2). Kale’nin batısında ve surun orta kısmındadır. Çizim 1 Burcun kuzeybatı köşesinde “L” şeklinde düzenlenmiş Kare formdadır ( ). ve beşik tonoz örtülü bir merdiven yer almaktadır. Yıkı- IX. Burç: Kale’nin güneybatısındaki burç, içten ve dıştan lan taşlarla bir kısmı dolan merdiven, burcun zemin katıyla dikdörtgen şeklindedir. Doğusunda kapı açıklığı bulun- bağlantılı olmalıdır. maktadır (Çizim 1). II. Burç: Kale’nin güneydoğusundadır. Kuzey-güney yö- nünde uzanan dikdörtgen bir forma sahiptir. Fazla bir yük- X. Burç: Kalenin güneyinde I. burcun batısındadır. İçten ve selti mevcut değildir. Burcun temelindeki düzgün kesme dıştan yarım daire formundaki burcun kuzeyinde giriş ka- taş bloklardan üçüncü sıra taş dizisinin dışa bakan köşesi pısı görülmektedir. Kapı içten yuvarlak kemerli, dıştan ise boydan boya pahlanmıştır. Burç, bu pahtan itibaren yükse- düz lentolu bir forma sahiptir (Çizim 1). lerek cephede bir kademelenme oluşturulmuştur (Çizim 1). Kalan izlerden, Kale kendi içinde doğu-batı yönün- de uzanan duvarlarla 3 kısma ayrılmıştır. Yapının üzerin- III. Burç: Kale’nin doğusundadır. Dıştan kare içten yarım de kısmen sağlam kâgir, kaya oyma ve kâgir+kaya oyma daire formundadır. Fazlasıyla tahrip edilmiştir (Çizim 1). mekânlar yer almaktadır.

IV. Burç: III. Burcun hemen kuzeyindedir. Fazla bir kalıntı Kilise mevcut değildir. Ancak, yarım daire formunda olduğu an- Kale’nin en önemli yapısı olup tam ortada yükselmekte- laşılmaktadır19 (Çizim 1). dir. Kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığı belli değildir.

30 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 2: Zerzevan Kalesi’nin I. burcu.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 31 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

tolu bir kapı ile nartekse, kuzeydeki düz lentolu kapıyla apsise22, güney duvarındaki üçüncü kapı ile de güney- deki diğer bir mekâna bağlanmaktadır. Bu kapılardan apsisle bağlantılı olan günümüzde mevcut değildir (Çi- zim 3, 4; Fotoğraf 5). Apsisin güneyindeki odanın güneyinde, bu oday- la bağlantılı büyük bir mekân daha bulunmaktadır. Bu mekân kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen bir plana sahip olup 7,60 × 6,15 m ölçülerindedir. Mekân ortadaki bir duvarla iki kısma ayrılmıştır. Batı cephe- Çizim 3: Zerzevan Kalesi Kilisesi’nin planları (Peschlow-Deichmann’dan). sindeki düz lentolu bir kapıyla bu mekâna girilmektedir. Mekânın doğu, batı ve güney duvarlarında pencerelere yer verilmiştir.23 Bu mekânın batı beden duvarının gü- Üzerinde de bilgi verecek herhangi bir kitabe bulunmamak- ney kısmı, güney beden duvarı sağlam iken, diğer beden tadır. Mevcut kalıntılardan kilise olduğu bile tam anlaşılama- duvarları temel seviyesine kadar yıkılmıştır. (Çizim 3, 4; yan yapının mahiyeti 1912 yılında burayı inceleyen Samuel Fotoğraf 4). 20 Çizim 1 Guyer’den öğrenilmektedir ( ). Kalan izlerden mekânların üzeri dıştan, başlangıcı Doğu-batı yönünde uzanan kilise dikdörtgen formdadır. profilli ve iki yöne eğimli bir çatıyla örtülü olduğu anla- Yapının narteksi alışılagelmişin dışında kilisenin güneyinde şılmaktadır. Mekânların ise içten, kesin olmamakla be- yer almaktadır. Nartekse güney cephedeki düz lentolu iki raber, tonoz örtülü olduğu sanılmaktadır. Yapının beden kapı açıklığıyla girilmektedir. Kapıların lento ve söveleri pro- duvarları ve üst örtüsü düzgün kesme taş malzemeden Çizim 3, 4; Fotoğ- filli sade bordürlerle hareketlendirilmiştir ( yapılmıştır. raf 3). Narteks, doğu-batı yönünde uzanan dikdörtgen bir pla- Büyük Sarnıç na sahip olup 12,30 × 3,30 m ölçülerindedir. Beden duvarları Kale’nin kuzeyindeki büyük sarnıç kaya oyma+kâgir temel seviyesine kadar yıkılmış durumdadır. Narteksin gü- tekniğinde inşa edilmiştir. Kuzeybatı-güneydoğu yö- ney duvarındaki düz lentolu bir kapı ile apsisin güneyindeki nünde uzanan sarnıcın ana gövdesi, tamamen ana kaya- mekâna geçilmektedir. Narteksin kuzey duvarındaki iki kapı nın oyulmasıyla elde edilmiş olmasına karşın üst örtüleri açıklığıyla naosa geçilmektedir. Kapılardan doğudaki sağlam kâgir beşik tonozla örtülüdür. 22 × 12 m ölçülerindeki olup düz lentoludur. Yarım daire formundaki alınlığı pen- sarnıç, birbirine paralel iki mekândan oluşmaktadır. Her cere şeklinde değerlendirilmiştir. Kapı ve pencerenin güney iki mekân ana kayanın oyulması ile meydana getirilmiş cepheleri profilli silmelerle hareketlendirilmiştir. Diğer pen- olup beşik tonoz örtüleri de iri blok taşlardan oluştu- cerenin ise sadece söveleri ayakta kalmıştır. Doğudaki kapı- rulmuşlardır. Tonoz örtünün sadece güney kısmı ayak- nın alınlığının üst kısmında yan yana sıralanmış dikdörtgen ta kalabilmiştir. Bu kalıntılarında üstünde kare formda oyuklar dikkati çekmektedir. Duvarın en üst kısmında naosla bağlantılı dikdörtgen şeklinde bir pencere vardır (Çizim 3, 4, Fotoğraf 4). Naosun sadece güney beden duvarı kısmen sağlam iken diğer duvarlar temel seviyesine kadar yıkılmıştır. S. Guyer ta- rafından çizilen plan ve Deichmann-Peschlow tarafından ya- pılan rekonstrüksiyon çizimine göre naos doğu-batı yönünde uzanan dikdörtgen planlı olup tek neflidir. Naosun doğusun- daki apsis, içten yarım yuvarlak formda iken dıştan düz duvar şeklinde belirtilerek apsisin çıkıntısı dışarı yansıtılmamıştır21 (Çizim 3). Yapının en ilginç özelliği ise apsisin güneyindeki mekândır. Mekân, kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı olup 4,70 × 3,35 m ebatlarındadır. Oda, batısındaki düz len- Çizim 4: Zerzevan Kalesi Kilisesi’nin 2013 yılı vaziyet planı.

32 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 3: Zerzevan Kalesi Kilisesi’nin genel görünüşü.

Fotoğraf 4: Zerzevan Kalesi Kilise’nin günümüzdeki mevcut durumu.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 33 Fotoğraf 5: Zerzevan Kalesi Kilisesi apsisinin güneyindeki mekân.

ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

34 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 35 Fotoğraf 6: Zerzevan Kalesi büyük sarnıcının genel görünüşü.

ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

36 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 37 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

birer açıklık daha bulunmaktadır. Her iki mekânında güney duvarında güneyden gelen suların iç mekâna ak- masını sağlayan birer su oluğu yer almaktadır (Çizim 5; Fotoğraf 6). I. Mekân: Kalenin orta yerinde yer almaktadır. Ku- zey-güney yönünde uzanan iki mekândan oluşmaktadır. Batıdan ana kayaya dayanmaktadır. Her iki mekânında ortasında alttaki kalın üstteki ince iki kademeli birer paye vardır. Kuzeydeki mekân 5,7 × 4,85 m ölçülerindedir. Kuzey ve güney duvarında bol miktarda irili ufaklı nişler vardır. Doğu duvarının ortasında giriş açıklığı, bu açık- lığında her iki yanında içten kemerli birer açıklık daha vardır. Bunlar muhtemelen pencerelerdir (Fotoğraf 7). Güneydeki mekânında doğu duvarının ortasında kapı açıklığı ve bu kapının da her iki yanında birer açıklık daha vardır. Mekânın kuzey ve güney duvarında birer niş Çizim 5: Zerzevan Kalesi büyük sarnıcının planı. yer almaktadır. Mekân 6,05 × 4.8 m ölçülerindedir.

Fotoğraf 7: Zerzevan Kalesi I. mekân.

38 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Kuzey duvarında iki adet niş yer almaktadır. Ortadaki ikinci mekân da 6,05 × 6 m ölçülerinde kare planlıdır. Batı duvarının ortasında düz lentolu kapı açıklığı ile bir pencere yer almak- tadır. Kuzeydeki mekânın kuzey duvarı ile kuzeybatı duvarı yıkılmıştır. Bu mekân da 6,97 × 4,85 m ölçülerindedir (Çizim 6- Fotoğraf 9). Surlarla çevirili alanın dışındaki yapılar ise: Küçük Sarnıç Kale’nin yaklaşık olarak 200 m güneyinde karşı tepeliğin ba- tısında yer almaktadır. Doğu-batı yönünde uzanan sarnıç kü- çük ebatlı olup dikdörtgen formdadır. Tamamen ana kayanın Fotoğraf 8: Zerzevan Kalesi II. mekân. oyulmasıyla elde edilmiştir. Üzeri de yine aynı yönde uzanan bir beşik tonozla örtülmüştür. Tonoz kuru yığma tarzında iri II. Mekân: Kuzey güney yönünde uzanan bitişik blok taşlardan yapılmıştır (Fotoğraf 10). nizamda iki mekândan oluşmaktadır. İri blok taşlardan yapılmıştır. İlk mekân, 9,25 × 5,9 m ölçülerinde olup dikdörtgen planlıdır. Batı cephenin ortasında giriş ka- pısı açıklığı vardır. Doğudan, doğrudan yontulmuş ana kayaya dayanmaktadır. Güney duvarı sadedir kuzey duvarında ise batıdaki kapı olmak üzere üç adet açık- lık vardır. Kuzeydeki mekân 6 × 5,9 m ölçülerindedir. Duvar kalınlığı 0,8 mdir. Yapının ana kayadan oluşan doğu ve güney duvarları sağlam diğer kısımlar yıkılmış- tır (Fotoğraf 8). III. Mekân: Kuzey-güney yönünde uzanmaktadır. Üç mekândan oluşur. Her bir mekânın önüne denk gelecek şekilde giriş kapısının hemen yanında ve ze- minde ana kayanın oyulmasıyla elde edilmiş sarnıçlar vardır. Güneydeki mekân 7,75 × 5,14 m ölçülerindedir. Fotoğraf 10: Zerzevan Kalesi’nin küçük sarnıcı. Batı duvarının ortasında düz lentolu kapı açıklığı vardır.

Fotoğraf 9: Zerzevan Kalesi III. mekân. Çizim 6: Zerzevan Kalesi III. mekân planı.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 39 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 11: Zerzevan Kalesi su kanalı.

Su Kanalı mekân genişletilmiştir. Duvarlar sıvalıdır. Güneydeki nişin güney ve doğu duvarında, kemerlerinde kızıl renkli doğal Kale’nin güneyinde bulunan büyük burcun da güneyinde, boyadan geometrik bezemeler ile haç motifinin izleri gö- tepenin doğu eteğinde başlayan kanal, yarım daire şeklinde rülmektedir. bir yol izleyerek kıstağı geçip düz bir hat şeklinde Kale’nin Kuzeydeki mezar odasının da orta kısmı dörtgen doğusundaki surun alt kısmında devam etmektedir. Kanal formda olup kuzey, güney ve doğusunda yuvarlak kemerli muhtemelen büyük sarnıçla bağlantılıdır. Su kanalı tama- nişler bulunmaktadır (Fotoğraf 12, 13). men ana kayanın oyulması ile elde edilmiştir. Üzeri açık olan kanal 0,5 m derinliğinde ve 0,5 m genişliğinde olup Kaya Mezarlar-Sarnıçlar büyük bir kısmı toprak dolmuştur. Kanalın yaklaşık olarak Kale’nin güneybatısındaki kaya oyma mezarın kuzeyinde 100 m’lik kısmı açıkça gözükmektedir (Fotoğraf 11). iki farklı seviyede yapılmış beş adet mezar dikkati çekmek- Kaya Oyma Mezar tedir. Tamamen ana kayanın oyulması ile elde edilmiştir. Aynı formdaki mezarlar kuzey-güney yönde uzanan dik- Kale’nin güneybatısında surların alt tarafında ve kayalığın dörtgen formda olup aşağı seviyede bir tane, üst katta ise batı yamacında yer almaktadır. Tamamen kayanın oyulma- dört adet mezar vardır. Yaklaşık olarak 2,3 × 0,9 m ölçüle- sı ile elde edilmiştir. Batı cephedeki iki kapı açıklığıyla iç rindedir. Orijinalde mezar olan bu yapılar sonradan sarnıca mekâna girilmektedir. Kuzeydeki kapı düz lentolu iken di- çevrilmiştir. Çünkü bu kaya mezarlarının etrafında yağmur ğeri basık kemer formundadır. İç mekân kuzeybatı-güney- suyunun bu mezarların içine akmasını sağlamak için ka- doğu yönünde uzanan birbiri içinden geçilen iki mekândan yaya oyulmuş küçük su kanalları açılmıştır. Bunların ha- oluşmaktadır. Güneydeki mekânın ortası kare planlı olup ricinde üst kattaki dört mezarın doğusunda boydan boya güney, kuzey ve doğusunda yuvarlak kemerli nişlerle iç uzanan yine bir su kanalı gözükmektedir (Fotoğraf 14).

40 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 12: Zerzevan Kalesi kaya oyma mezarlar.

Fotoğraf 13: Zerzevan Kalesi kaya oyma mezarın içten görünüşü.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 41 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 14: Zerzevan Kalesi kaya oyma mezarlar (sarnıçlar).

42 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

2- Mir Hıdır Kalesi Kale, Çınar ilçesi, Hızırbey (Kale Mirhıdır) köyünde, köye hâkim bir tepede bulunmakta- dır. Kale’nin sur duvarlarının taşları köylüler tarafından alınıp evlerin inşasında kullanıldı- ğında yapıdan geriye sur kalıntısı kalmamış- tır. Yüksek bir kayalık üzerine yapılan kalenin temel izleri günümüzde mevcuttur. Kale’nin içinde kaya oyma birçok sarnıç bulunmakta- dır24 (Fotoğraf 15, 18).

Fotoğraf 15, 16: Mir Hıdır Kalesi’nin genel görünüşü.

Fotoğraf 17: Mir Hıdır Kalesi’nin içi.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 43 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 18: Mir Hıdır Kalesi’ndeki sarnıçlar.

3- Güzelşeyh Kasrı ve Medresesi Kasır, Altınakar köyü Gelensu (Güzelşeyh) mezrasında, mezranın dı- şında çevresine hâkim bir yerdedir. Kasır ve bitişiğindeki medreseden ibarettir (Fotoğraf 19). Kasr’ın kim tarafından ve hangi tarihte yapıl- dığına dair herhangi bir yazılı belgeye rastlanmamıştır. Kullanılan mal- zeme, süsleme ve inşa tekniğinden eserin Osmanlı Döneminde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Kasr’ın bünyesinde bulunan medreseye bağış- lanan bir kitabın arka sayfasında vakfedildiği H 1288/M 1871 tarihi bulunmaktadır. Buradan hareketle eserin 1871 tarihinden önce inşa edildiğini söyleyebiliriz. Köşk kısmı iki katlı olan eser oldukça harap bir hâldedir. İki renkli taş malzemeden inşa edilmiştir. Doğu-batı yönünde uzanan dikdörtgen bir plana sahiptir. İç sofalı bir planlama göstermek- Çizim 7: Güzelşeyh Kasrı’nın ve medresesinin alt ve tedir (Çizim 7). Yapının zemin katında batıdaki mekânlar sağlam iken üst kat planı.

44 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 19: Güzelşeyh Kasrı’nın ve medresesinin genel görünüşü doğudaki mekânlar temel seviyesine kadar yer yer yıkılmış- lam bir şekilde ulaşmıştır. İkili pencere düzenlemesinin üst tır. I. katta ise batıdaki iki birimin beden duvarları kısmen kısmında ise birer mazgal pencereye yer verilmiştir. Kuzey ayakta olup diğer birimlerin ne şekilde oldukları alt katın cephede ise sadece iki tane yuvarlak kemerli pencere var- yıkılması nedeniyle tespit edilememiştir. dır. Cephenin tam ortasında sofaya açılan yuvarlak kemerli açıklık görülmektedir. Yuvarlak kemerin yüzeyinde oyma Zemin kat cephelerinde moloz taş malzeme yoğun olarak tekniğinde yapılan bitkisel süslemeler vardır (Fotoğraf 20). kullanılmıştır. Ancak kasrın beden duvarlarının köşele- rinde, kapı ve pencere kenarlarında farklı renkte düzgün Yuvarlak kemerli açıklıktan 39 × 3,53 m ölçülerin- kesme taş malzeme kullanılması dikkat çekicidir. Zemin de, doğu-batı yönünde uzanan dikdörtgen planlı iç sofaya kat sadedir. Güneybatı cephede iki mazgal pencere bulun- geçilmektedir. Sofa, doğu-batı yönünde beşik tonozla ör- maktadır. Kuzeybatı duvarı yıkık olduğu için cephenin ne tülüdür. Tonozun büyük bir kısmı yıkılmıştır. Sofanın her şekilde olduğu belli değildir. Güney cephede ise her bir iki yanında simetrik düzenlenmiş odalar görülmektedir. odaya açılan yuvarlak kemerli ikişer pencere bulunmak- Sofanın güneyindeki iki oda tamamen, bir oda ise kısmen tadır. Bu pencerelerden sadece beş tanesi günümüze sağ- ayaktadır. Sofanın kuzeyindeki bir oda tamamen iki oda

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 45 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 20: Güzelşeyh Kasrı’nın ve medresesinin batı cephesi

Fotoğraf 21: Güzelşeyh Kasrı’nın ve medresesinin genel görünüşü

46 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 22: Güzelşeyh Kasrı’nın ve medresesinin genel görünüşü

Fotoğraf 23: Güzelşeyh Kasrı’nın ve medresesinin kuzeybatı cephesi

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 47 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ ise kısmen günümüze ulaşmış- tır. Odalara açılan kapılar basık kemer açıklıklıdır. Odalar beşik tonoz örtülüdür. Odaların du- varlarında çeşitli ebatlarda nişler açılmıştır (Çizim 7). Sofanın hem kuzey, hem de güney kanadındaki mevcut üçer odanın doğusundaki odalar yer yer temel seviyesine kadar yıkıl- mıştır. Mevcut odalarda simetrik düzenleme görülmektedir. Yı- kılan odaların da aynı simetrik düzenleme anlayışı içinde ya- pılmış olması muhtemeldir. Bu nedenle de her iki kanatta beşer odanın olduğu kalan izlerden an- laşılmaktadır. Bu odalar medrese odaları olup öğrencilerin dersha- neleri ve yatma hücreleridir. Ze- min kat planının ortada sofa ve sofanın kuzey ve güneyinde se- kizerden onaltı odalı bir düzenle- Fotoğraf 24: Güzelşeyh Kasrı’nın üst kat odalarından biri meye sahip olduğu anlaşılmakta- dır (Fotoğraf 21, 22). II. kat tamamen açık renkte düz- gün kesme taş malzemeyle inşa edilmiştir. Cephelerde yoğun bir süsleme programı görülmektedir (Fotoğraf 23). Süslemeler pen- cereler etrafında yoğunlaşmış olup hepsi bitkisel karakterlidir. En çok kullanılan süslemeler ortabağı, palmet ve rumilerdir. Mardin ve Midyat sivil mimari- sinde görülen süslemelerle hem motif hem de teknik ve yöntem olarak birebir benzemektedir (Fotoğraf 23, 24). Bu benzerlik yapının inşasında Mardinli us- taların çalıştığının göstergesidir. İç mekânda süslemeler daha çok nişlerde toplanmıştır.

4- Şeyh Ahmed Camii Eser, Meydan (Şorşup) köyünde, köy içindeki yeni caminin hemen Fotoğraf 25: Güzelşeyh Kasrı’nın üst kat odalarından başka bir örnek

48 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 25: Şeyh Ahmet Camii’nin genel görünüşü. batısındadır. Her iki cami birlikte kullanılmak- tadır. Kesin olarak hangi tarihte inşa edildiği bi- linmeyen yapının giriş kapısı üzerindeki kitabe- ye göre H 1367 – M 1948 yılında Şeyh Ahmet tarafından onarıldığı anlaşılmaktadır. Cami, do- ğu-batı doğrultusunda düzgün dikdörtgen planlı olup dıştan 15,8 × 10,3 m ölçülerindedir (Çizim 6). Caminin cepheleri sade olup güney cephede yuvarlak kemerli iki pencere iç mekânı aydın- latmaktadır. Batı cephede ise sonradan açılmış yuvarlak kemerli bir kapı açıklığı ile bir mazgal pencere vardır (Fotoğraf 25, 26). Yapının ana giriş kapısı, mevcut yeni cami- nin kuzeybatısında olup cephe tamamen fayans kaplıdır. Kapı lentolu olup lentonun iç yüzünde çarkıfelek motifi görülmektedir. Lentonun orta- sında bir kitabe bulunmaktadır. Kitabe yıprandı- Çizim 8: Şeyh Ahmet Camii’nin planı.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 49 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

ğından okunmamaktadır. Lentonun üzerinde ise yuvarlak kemerli alınlık görülmektedir. Alınlığın cephesinde, taş- ların derzleri belirgin hâle getirilmiştir. Her bir taşın yü- zeyinde ok ucunu anımsatan üçgen biçiminde birer motif görülür. İç mekân doğu-batı yönünde uzanan mihraba paralel iki sahınlı bir düzenlemeye sahiptir. Harim 13,75 × 8,27 m ölçülerindedir. Sahınlar 0,95 × 0,95 m ölçülerindeki kare planlı iki payeye oturan üç yuvarlak kemerle birbi- rinden ayrılmaktadır (Çizim 8). Her bir sahın üç çapraz tonozla örtülmüştür. Kıble duvarında yan yana düzenlen- Fotoğraf 26: Şeyh Ahmet Camii’nin genel görünüşü miş yarım daire formlu iki mihrap nişi yer almaktadır (Fo- toğraf 27,28). Nişlerin her iki yanında dikdörtgen şeklide birer niş görülmektedir.

Fotoğraf 27, 28: Şeyh Ahmet Camii’nin iç mekânı

Fotoğraf 29: Aktepe Köyü Minaresi’nin genel görünüşü Çizim 9: Aktepe Köyü Minaresi’nin planı

50 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 30: Aktepe Köyü Minaresi’nin genel görünüşü

5- Aktepe Köyü Minaresi nümüzde örülerek kapatılmıştır. Pabuç kısmının köşeleri mukarnaslarla hareketlendirilmiştir. Silindirik gövde sade Köyün içinde özel mülkiyete ait bahçenin içerisinde yer olup bir kaval silmeyle sonlanmaktadır. Gövdede açılan almaktadır. Minare şerefe altına kadar sağlam kalmış- mazgal pencere iç mekânı aydınlatmaktadır. Bilezikten he- tır. Kaide de pabuç kısmına kadar toprağa gömülmüştür. men sonra şerefe altı yükselmektedir. Bu kısım beyaz renkli Minarenin üzerinde herhangi bir yazıt bulunmamaktadır. düzgün kesme taşlarla yapılmıştır (Fotoğraf 29). Kaynaklarda Şeyh Hasan Nurani’nin hocasının dönemin Minarenin 1,8 m kuzeydoğusunda, doğu batı yönün- padişahı Sultan Abdülmecid Han’a (1839-1861) bir mek- de uzanan 1,43 × 0,37 m ölçüsünde bir duvar kalıntısı yer tup yazarak talebesinden bahsettiği ve bunun üzerine Sul- almaktadır (Çizim 9). Kalan izlerden bu kalıntının düzgün tan Abdülmecid Han’ın Diyarbakır’a bağlı eski bir köy olan kesme taş malzemeden inşa edilen caminin harim bölümü Ak (Aktepe köyü) Karyesi arazisinden 52 parselin tapusu kalıntısı ve medresenin kalıntısı olduğu anlaşılmaktadır. ve o köyde bir tekke ve medrese kurma emrini verdiği bil- Harim bölümü kalıntısının kuzeyinde yan yana düzenlen- 25 gisi bulunmaktadır. Bu bilgilerden hareketle Aktepe kö- miş aralarında 3,1 m mesafe bulunan köşeleri pahlı kare yündeki medrese, cami ve minarenin Sultan Abdülmecid formlu birer paye görülmektedir. Payelerin doğu ve batı Han (1839-1861) Döneminde 1839-1861 yılları arasında yüzlerinde kemerlerin başlangıçları açıkça görülmektedir. inşa edildiğini söyleyebiliriz. Bu izlerden bu kısmın caminin önünde bulunan üç gözlü Minare, kare kaide üzerinde yükselmektedir. Ka- son cemaat yeri olduğu anlaşılmaktadır. Son cemaat yeri- ide 2,38 × 2,38 m ölçülerindedir (Çizim 9). Giriş kapısı nin duvar ve payeleri, siyah ve beyaz taşlardan münavebe- kaidenin doğu cephesindedir. Minarenin giriş kapısı gü- li olarak inşa edilmiştir (Fotoğraf 30). Yapıyla ilgili eski

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 51 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Eizze-i Kiramdan (Saygıdeğer Zatlardan) Şeyh Kasım Efendi Hazretleri Şark Nahiyesinde Altınahır Karyesinde medfundur bilgisi bulunmaktadır.26 Kaynak- larda türbenin 1880 tarihinde Şeyh Kasım Enveri’nin oğlu Şeyh Muhammed Neytullah tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir. Ancak bu tarihin nereye da- yandırıldığına dair herhangi bir bilgi verilmemiştir.27 Saşak kısmındaki Türkçe yazıya göre türbe 1962 yılında Halit Gülpınar tarfından tamir edilmiştir. Giriş kapısı üzerindeki Türkçe tanıtım levhasında ise türbenin 1994 yılında Vahit Altunakar tarafından onarılarak bugünkü şeklini aldığı anlaşılmaktadır. Türbe XIX. yüzyılın başlarında inşa edilmiş olmalıdır. Eser, kare planlı olup içten ve dıştan kubbeyle örtülüdür. Düzgün kesme taş malzemeden inşa edilmiştir. Dıştan 7,8 × 7,8 m ölçülerindedir. Giriş kapısı güney cephededir. Diğer cephelerde zikzak şeklinde düzenlenmiş kaval ve oluk silmeli niş içine alınmış düz lentolu birer pencere görülmektedir (Fotoğraf 32). Giriş kapısının her iki yanında silindirik formlu birer sütunce vardır. Kapı açıklığında iç mekâna girilmektedir. İç mekân 5,32 × 5,32 m ölçülerindedir. Pandantif geçişli bir kubbe ile örtülüdür. İç mekânda altı adet kabir bulun- maktadır (Çizim 10). Bu kabirlerden üç tanesi Şeyh Kasım Enveri ile oğulları Şeyh m Sait ve Şeyh Muhammed Nimetullah’a aittir. Diğer kabirler ise onların ailelerine aittir. İç mekân sadedir (Fotoğraf 33).

Fotoğraf 31: Aktepe Köyü Minaresinin Eski Bir Fotoğrafı (K. Haspolat›tan). bir fotoğrafta Caminin bitişiğindeki medrese ile L şeklinde bir plana sahip olduğu ve toprak adamlı olduğu anla- şılmaktadır (Fotoğraf 31). 6- Şeyh Kasım Türbesi Türbe Altınakar (Altınahır) kö- yünde, köyün dışındaki mezarlığın içindedir. Türbenin kesin inşa ta- rihi bilinmemektedir. 1316/1801- 1802 tarihli Salname-i Diyarbekir’de

Fotoğraf 32: Şeyh Kasım Türbesi’nin genel görünüşü.

7- Şeyh Hasen-i Nûrani Türbesi Türbe, Aktepe köyünde, köyün girişinde köy mezarlığının içindedir. 1316/1801- 1802 tarihli Salname-i Diyarbekir’de: “Eizze-i Kiramdan (Saygıdeğer Zatlar- dan) Şeyh Hasan Efendi Hazretleri Şark Nahiyesinde Ak Karyesinde medfun- dur” bilgisi bulunmaktadır.28 Kaynaklarda türbenin Şeyh Hasen-i Nûrani’nin oğlu Şeyh Mehmet Siraç’ın Hanımı Halime Hatun tarafından 1283/1866-67 tarihinde yaptırıldığı bilgisi mevcuttur.29 XIX. yüzyılda yapıldığı tahmin edi- Çizim 10: Şeyh Kasım Türbesi’nin planı. len türbe günümüzde büyük oranda yenilenmiştir. 1976 yılında Şeyh Şafii Işık

52 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 33: Şeyh Kasım Türbesi’nin iç mekânı.

tarafından tamir edilmiştir. Nakşibendi Tarikatı mensupları ta- rafında ziyaret edilen eser her yılın Mayıs ayının 20. gününde toplu ziyaret edilmektedir. Kare planlı türbe yüksek tutulmuş tromplar üzerine oturan bir kubbeyle örtülür. Türbe dıştan 7,60 × 7,60 m ölçülerinde- dir. Cepheler ve üst örtü beyaz sıvalı olup cephelerdeki taşla- rın derzleri siyah sıvayla belirgin hâlde vurgulanmıştır. Yapının biri güneydoğu köşede diğeri de batı cephenin ortasında olmak üzere iki tane giriş kapısı bulunmakdır (Fotoğraf 34). Güney- doğu köşedeki ana giriş kapısı süslemeleriyle dikkati çekmekte olup süslemeli tek unsurdur. Kapı açıklığı yuvarlak kemerli olup hemen üzerinde Latin harfleler yazılmış Türkçe bir yazı yer al- maktadır. Kapı kemerinin yüzeyinde yanlarda merkezinde çok kollu yıldız motifi olan birer yarım madalyon, ortada ise altı kollu yıldız etrafına yerleştirilmiş yarım sekiz kollu yıldız mo- tifleri vardır. Ara da kalan yerlerde ise basit bitkisel süslemeler yer almaktadır. Kapının her iki yanında zencerek motifiyle dol- durulmuş silindirik gövdeli ve mukarnas başlıklı birer sütunce Çizim 11: Şeyh Hasen-i Nûrani Türbesi’nin planı. bulunmaktadır. Batı cephenin ortasında ise yarısına kadar dik-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 53 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 34: Şeyh Hasen-i Nûrani Türbesi’nin genel görünüşü. Fotoğraf 35: Şeyh Hasen-i Nûrani Türbesi’nin iç mekânı.

dörtgen bir niş içine alınmış yuvarlak kemerli sade ikinci birlerin üzerinde kime ait olduğunu gösteren herhangi giriş kapısı vardır. Kuzey ve güney cephelerin ortalarında bir yazıt bulunmamaktadır. Türbede Şeyh Hasan Nurani dikdörtgen bir niş içine alınmış yuvarlak kemerli birer pen- (1201-1283/ 1785-86-1866-67), Şeyh Hasan’ın eşi Şeri- cere iç mekânı aydınlatmaktadır. fe, kızı Rukiye, oğulları Şeyh Abdurahman Aktepi (1854- İç mekân, 6,42 × 6,42 m ölçülerindedir. Kare planlı 1910), Şeyh Mehmet Siraç, Şeyh Mehmet Can ve Şeyh mekân tromp geçişli bir kubbe ile örtülmüştür. İç mekânda Hasan Nurani’nin gelini Şeyh Abdurahman Aktepi’nin eşi toplam yedi adet kabir yer almaktadır (Çizim 11). Ka- Ayşe’nin kabirleri vardır (Fotoğraf 35).

Fotoğraf 36: Şeyh Ahmet Türbesi’nin genel görünüşü.

54 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Çizim 12: Şeyh Ahmet Türbesi’nin planı. Fotoğraf 37: Şeyh Ahmet Türbesi’nin iç mekânı.

8- Şeyh Ahmet Türbesi belirgin bir hâlde vurgulanmışken diğer cepheler sıvalıdır. Doğu cephede yer alan giriş kapısı yuvarlak kemer formlu- Türbe (Şorşup) köyünde, köye hâkim bir tepe üzerindeki dur (Fotoğraf 36). mezarlığın içinde yer almaktadır. Türbenin üzerindeki ki- Yuvarlak kemerli kapı açıklığından iç mekâna giril- tabe, köylüler tarafından boyandığından tam olarak okun- mektedir. Kapının kilit taşında ve hemen üzerinde olmak mamaktadır. Kitabede H 1369 / M 1950 tarihi mevcuttur. üzere iki adet kitabe yer almaktadır. İç mekân 5,2 × 5,2 Bu tarih Şeyh Ahmet’in vefat tarihidir. Kitabedeki tarihte m ölçülerinde kare planlı olup tromp geçişli bir kubbeyle türbenin H 1369 / M 1950 tarihinde yaptırıldığı anlaşıl- örtülüdür. İç mekânda 5 adet baş ve ayak şahideli kabir yer maktadır. Köy sakinleri türbenin Şeyh Ahmed’in oğlu Ne- almaktadır (Çizim 12). Kabirlerden üç tanesinin şahide- sihi tarafından inşa edildiğini beyan etmektedirler. lerin de celî sülüs hatla yazılmış kitabeler yer almaktadır. Eser, kare planlı olup tromp geçişli bir kubbeyle örtül- Kabirler Şeyh Ahmet, eşi Ferah Hanım ve Şeyh Ahmed’in müştür. Kubbe sekizgen kasnağa oturmaktadır. Kesme taş oğlu Şeyh Mehmed Vecihi’ye aittirler. Diğerlerinin üze- malzemeden inşa edilmiştir. Yapının beden duvarlarının rinde yazı bulunmamaktadır. Bu kabirlerden birinin Şeyh köşeleri 0,15 m ölçüsünde verevlidir. Cepheler sade olup Ahmed’in oğlu Şeyh Macid’de ait olduğu köylüler tarafın- açılan kapı ve pencere açıklıklarıyla hareketlendirilmiş- dan beyan edilmiştir. Şeyh Ahmet’in kabrinin baş şahidesi tir. Batı ve kuzey cephelerde bir adet, güney cephede ise kavuklu, ayak şahidesi ise sivri kemer formludur. Eşinin iki adet düz lentolu pencere iç mekânı aydınlatmaktadır. kabrinin baş ve ayak şahideleri kaval ve oluk silmeli profil- Beden duvarlarının köşelerinde taşlar arasındaki derzler lidir (Fotoğraf 37). 9- Ballıbaba Köyü Çeşmesi: Eser, Ballıbaba (Luküs) köyünün yakınında yer almakta- dır. Kaçak kazılar sonucu ortaya çıkarılan çeşmenin sadece kemerli kısım ayakta kalmıştır. Köylüler yapının önünde iri blok taşlardan yapılmış bir havuzun olduğunu belirt- mektedirler. Havuzun kalıntıları günümüzde mevcuttur30 (Fotoğraf 38). Çeşme, iri, düzgün kesme taş malzemeden yapılmıştır. Çizim 13: Ballıbaba Köyü Çeşmesi’nin planı. Doğu batı yönünde dikdörtgen planlı olan yapı güney ta-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 55 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 38: Ballıbaba Köyü Çeşmesi’nin genel görünüşü. Fotoğraf 39: Ballıbaba Köyü Çeşmesi’nin çeşme nişi.

rafta toprak kotundadır. Çeşme yuvarlak kemerli bağım- sız meydan çeşmeleri grubundadır. Eser yaklaşık olarak 3 m uzunluğunda ve 1,18 m genişliğindedir. Kemer açıklığı 2,05 m olup kemer derinliği 0,9 m’dir (Çizim 13), (Fo- toğraf 39). 10- Üçlü Köprü I (Se Pira) Köprüsü Bugünkü Diyarbakır-Viranşehir yolunun kuzeyinde, Diyarbakır-Viranşehir Eski Kervan Yolu’nun üzerinde- dir. Eser Ballıkaya Dersesi üzerinde doğu batı yönün- de uzanmaktadır (Fotoğraf 40). Köprünün vakfiyesi ve Çizim 14: Üçlü Köprü I (Se Pira) Köprüsü’nün planı, ölçek 1/50 üzerinde inşa ya da onarım kitabesi bulunmamaktadır. (Diyarbakır Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü Tarihçesi hakkında bilgi veren herhangi bir arşiv kaydı [D.K.V.K.B.K.M] arşivinden).

Çizim 15: Üçlü Köprü I (Se Pira) Köprüsü’nün ü mansap cephesi rölöve görünüşü (D.K.V.K.B.K.M. arşivinden).

56 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Çizim 16: Üçlü Köprü I (Se Pira) Köprüsü’nün mansap cephesi restitüsyon görünüşü (D.K.V.K.B.K.M. arşivinden).

Fotoğraf 40: Üçlü Köprü I (Se Pira) Köprüsü’nün menba cephesi. olmayan köprünün kesin inşa tarihi bilinmemektedir. Böl- lerindedir (Fotoğraf 42). Batıdaki kemer kısmen sağlam gedeki yol güzergâhı üzerinde yapılan inşa faaliyetleri göz olup açıklığı 3,75 × 3 m ölçülerinde olup sivri kemerlidir önüne alındığında Üçlü Köprü I (Se Piran) Köprüsü’nün (Çizim 14, 16), (Fotoğraf 43). Köprünün özgün döşemesi XVII. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. ve özgün korkuluğu kısmen günümüze ulaşmıştır. Moloz Köprü, çok gözlü, sivri kemerli, yolu düz olan köp- taş malzemeden inşa edilen köprünün, korkuluğu yığma rü plan şemasını sergilemektedir. Yapı günümüzde harap tekniğinde moloz taş malzemeden, döşemesi de moloz durumdadır (Fotoğraf 41). İki gözlü eser 38,4 m uzunlu- taştan yapılmıştır. Köprünün zaman içinde zarar görmesi ğunda, 3,9 m genişliğindedir. Köprü “S” şekli çizmektedir. nedeniyle iki kemer açıklığı ile doğu ve batı tempan duvar- Doğudaki kemer yıkılmış olup açıklığı 4,73 × 3,9 m ölçü- larına sonradan yeni eklemeler yapılmıştır.

Fotoğraf 41: Üçlü Köprü I (Se Pira) Köprüsü’nün mansap cephesi.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 57 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Çizim 17: Üçlü Köprü II (Se Pira) Köprüsü’nün planı ölçek 1/50 (D.K.V.K.B.K.M. arşivinden).

Çizim 18: Üçlü Köprü II (Se Pira) Köprüsü’nün mansap cephesi rölöve görünüşü (Diyarbakır K.V.K.B.K.M. arşivinden).

58 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 42: Üçlü Köprü I (Se Pira) Köprüsü I. göz. Fotoğraf 43: Üçlü Köprü I (Se Pira) Köprüsü II. göz.

11- Üçlü Köprü II (Se Piran) Köprüsü Bugünkü Diyarbakır-Viranşehir yolunun hemen yanın- da yer almaktadır. Diyarbakır-Viranşehir Eski Kervan Yolu’nun üzerindedir (Fotoğraf 45). Köprü’nün üzerinde inşa ya da onarım kitabesi veya vakfiyesi bulunmamakta- dır. Tarihçesi hakkında bilgi veren herhangi bir arşiv kaydı olmayan köprünün kesin inşa tarihi bilinmemektedir. Böl- gedeki yol güzergâhı üzerinde yapılan inşa faaliyetleri göz önüne alındığında Üçlü Köprü II (Se Piran) Köprüsü’nün XVII. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Dere üzerine kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda kurulan eser, tek gözlü, sivri kemerli, yolu eğimli olan köp- rülerdendir. Yaklaşık olarak 14,87 m uzunluğunda, 3,85 m genişliğinde, 3,24 m yüksekliğinde olan eserin kemer Çizim 19: Üçlü Köprü II (Se Pira) Köprüsü’nün mansap cephesi açıklığı 5,10 m’dir (Çizim 17:19). Köprünün üzerinde her- restitüsyon görünüşü (Diyarbakır K.V.K.B.K.M. arşivinden).

Fotoğraf 44: Üçlü Köprü II (Se Pira) Köprüsü’nün menba cephesi. Fotoğraf 45: Üçlü Köprü II (Se Pira) Köprüsü’nün mansap cephesi.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 59 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

hangi bir süsleme unsuru bulunmamak- tadır. Yapı, günümüzde oldukça haraptır. Tek gözlü eserin kemeri ve döşemesi yıkılmış, tempan duvarları ise ayakta- dır. Köprünün ayakları, akarsu yatağının iki yanındaki kayalık zeminler üzerinde yükselmektedir. Ayakların alt sırası, mo- loz taşlardan oluşmaktadır. Günümüze, üzengi taşı üzerindeki üç sıra kesme taş örgü ile gelebilmiş kemerin, alınlık ve karın taşlarının düzgün kesme taş oldu- ğu anlaşılmaktadır (Fotoğraf 45). Bura- dan hareketle köprünün inşasında moloz taş ve kesme taş malzemenin kullanıldı- ğını söyleyebiliriz. Çizim 20: Dilaver Köprüsü menba ve mansap cephesi rölöve görünüşü (D.K.V.K.B.K.M. arşivinden). 12- Dilaver Köprüsü Dilaver Köprüsü, Diyarbakır’ın güney- batısında, eski Diyarbakır-Viranşehir Kervan yolunda Dilaver Çayı üzerinde- dir. Bu tarihî kervan yolu, Diyarbakır’dan Derik’e, oradan Viranşehir’e, Viran­ şe­ ­ hir’den bir kol Ceylanpınar üzerinde Suriye’ye, diğer kol da Urfa üzerinden Akdeniz ve Halep’e devam etmektedir. Dilaver Köprüsü’nün hemen yanı başın- da bulunan han kalıntısı ve yol üzerinde- ki diğer köprüler bu yollun tarihî kervan yolu olduğunu kanıtlamaktadır. Köprü, Diyarbakır il merkezine yaklaşık olarak 31 km, Çınar ilçesine ise 17 km mesa- fededir. Bu günkü Diyarbakır-Viranşehir karayolunun üzerinde bulunan eser Şeyh Çizim 21: Dilaver Köprüsü’nün menba ve mansap cephesi restitüsyon görünüşü Çoban köyü sınırında, Karababa (Geli) (D.K.V.K.B.K.M. arşivinden). ile Şeyh Çoban köyleri arasındadır (Fo- toğraf 46). Dilaver Köprüsü’nün üzerinde herhangi bir yazıt bulunmamaktadır. Kaynaklarda Dilaver Köprüsü’nün inşa tarihi ile ilgili herhangi bir bilgi bulun- mamaktadır. Eser, Diyarbakır Valisi Di- laver Paşa tarafından yaptırıldığından Dilaver Köprüsü olarak adlandırılmış- tır. Dilaver Paşa 1204-1030/1615-1620 yılları arasında Diyarbakır’da valilik yapmıştır. Abdulgani Fahri Bulduk, Di- yarbakır Valileri adlı kitabında, Dilaver Fotoğraf 46: Dilaver Köprüsü’nün menba cephesi onarımdan önce. Paşa’nın Diyarbekir valiliği döneminde

60 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 47, 48: Dilaver Köprüsü’nün menba cephesi onarımdan sonra.

Diyarbekir’in Mardin Kapısı haricinde ve iki saat mesafe- kabayonu taş malzeme kullanılmıştır. Yapının, uzunluğu de yolcular için bir han yaptırdığı ve hanın kitabın yazıl- 33,86 m genişliği ise 4,85 m’dir. Köprünün su seviyesinden dığı dönemde harap olduğunu belirtmektedir.31 Abdulgani kilit taşına olan yüksekliği 5,30 m’dir (Çizim 20, 21). Köp- Fahri Bulduk’un tarif ettiği han Dilaver Köprüsü’nün yanı rünün menba yüzünde üç adet sel yarana yer verilmiştir. başında bulunmaktadır. Handan günümüze bir kaç kalıntı Selyaranlar üçgen tabanlı olup üst kısmı üçgen bir külahla ulaşmıştır. Köprünün de Diyarbakır Valisi Dilaver Paşa ta- sonlanmaktadır. Köprünün üzerinde herhangi bir süsleme- rafından, Diyarbakır valiliği döneminde XVII. yüzyılın ilk ye veya taşçı işaretine rastlanmamıştır (Fotoğraf 48). yarısında (1615-1620 yıllarında) hanla beraber inşa edil- diğini söyleyebiliriz. Köprü malzemesi, inşa tarzı, formu 13- Taşhelvası I Köprüsü bakımından Osmanlılar Döneminde XVII. yüzyılda inşa Taşhelvası-I Köprüsü, Diyarbakır-Mardin karayolunun edilen köprülerle benzerlik göstermektedir. Köprünün üze- güneyinde, Taşhelvası (Bedürlü) köyü sınırları içerinde rinde bulunduğu ticaret yolu güzergâhı da bu tarihi doğru- yer almaktadır. Köprü, kuzeybatı-güneydoğu doğrultu- lar niteliktedir. sunda Ballıkaya Deresi’nin üzerine kurulmuştur (Fotoğraf Köprü, çok gözlü, sivri kemerli, yolu düz olan köprü- 49). Taşhelvası-I Köprüsü’nün, yaklaşık 1,5 km. uzağında ler grubuna girmektedir. Eser, kayalık bir zemine oturtul- Taşhelvası-II ve Taşhelvası-III köprüleri bulunmaktadır. muştur. Dört gözlü olan köprünün gözlerinde sivri kemer Taşhelvası-I Köprüsü’nün vakfiyesi ve üzerinde inşa ya kullanılmıştır (Fotoğraf 47). Kesme bazalt taştan inşa edi- da onarım kitabesi bulunmamaktadır. Tarihçesi hakkında len eserin tempan duvarlarında daha sonraki dönemlerde bilgi veren herhangi bir arşiv kaydı olmayan köprüde, dö-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 61 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 49: Taşhelvası I Köprüsü’nün menba cephesi. Fotoğraf 50: Taşhelvası I Köprüsü’nün mansap cephesi. nem işareti sayılabilecek bir süsleme unsuruna da rastlan- doğru eğimli bir şekilde uzanmaktadır (Fotoğraf 50). mamıştır. Bu nedenle köprünün kesin inşa tarihi bilinme- Üç kemer, dört ayak tarafından taşınmaktadır. Birinci ve mektedir. Bölgedeki yol güzergâhı ve yol güzergâhı üzerinde ikinci ayak dere yatağına otururken üçüncü ve dördüncü yapılan inşa faaliyetleri göz önüne alındığında Taşhelvası-I ayaklar kayalık zemine oturmaktadır. Köprü’nün birinci Köprüsü’nün XVII. yüzyılda inşa edildiği anlaşılmakta- gözü 3,23 m, ikinci gözü 3,19 m, üçüncü gözü ise 2,09 dır. Köprü, mimari tasarım ve malzeme-teknik kullanı- m’dir. Menba yönünde üçgen formlu, üçgen biçimli ya- mı açısından da XVII. yüzyıl özelliklerini göstermektedir. rım piramidal külahla sonlanan selyaran bulunmaktadır Taşhelvası-II ve Taşhelvası-III köprüleri kervan yollu üze- (Çizim 22). Yolu hafif eğimli olan köprünün tabliyesinin rinde bulunmasına rağmen Taşhelvası-I Köprüsü’nün yakı- nında bulunan yerleşim yerine bağlantıyı sağlamak amacıyla taş döşemesi özgündür. Döşemede geç dönemde, çimen- yerel ihtiyaçtan dolayı yapıldığı anlaşılmaktadır. to harcıyla onarımların gerçekleştirildiği görülmektedir. Ballıkaya Deresi üzerinde bulunan eser çok gözlü, sivri Mevcut durumda Köprü’nün kornişsiz ve korkuluksuz kemerli, yolu hafif eğimli olan köprüler grubunda değerlen- yapıldığı anlaşılmaktadır. Köprü’nün kemer alınlıkları dirilebilir. Üç gözlü köprü, yaklaşık eş büyüklükteki iki sivri ve tempan duvarları düzgün kesme taştan, kemer ka- kemer ile yuvarlak kemerli bir boşaltma gözünden ibaret- rınları ise moloz taştan yapılmıştır. Köprü’nün üzerinde tir. Köprü, boşaltma gözünün bulunduğu kuzeybatı yönüne herhangi bir süsleme unsuru yoktur.

Çizim 22:Taşhelvası I Köprüsü’nün menba cephesi görünüşü (D.K.V.K.B.K.M. arşivinden).

62 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 51: Taşhelvası II Köprüsü’nün mansap cephesi. Fotoğraf 52: Taşhelvası II Köprüsü’nün menba cephesi.

14- Taşhelvası II Köprüsü Derinliği fazla olmayan, dere üzerine kurulu köprü, çok gözlü, yolu hafif eğimli köprüler grubuna girmek- Taşhelvası-II Köprüsü, Diyarbakır-Mardin karayolunun tedir. Üç gözlü köprünün orta kısımda yer alan eş bü- güneyinde, Taşhelvası (Bedürlü) köyü sınırları içerinde yüklükteki iki gözünde sivri kemer, güneydoğu köşedeki yer almaktadır. Ballıkaya Deresi’nin üzerine, kuzeybatı- gözde ise basık sivri kemer kullanılmıştır (Fotoğraf 51). güneydoğu doğrultusunda kurulmuş olan Taşhelvası-II Eserin uzunluğu 27,09 m, genişliği ise yaklaşık 4,38 m, Köprüsü’nün hemen yakınlarında Taşhelvası-III Köprüsü, yüksekliği yaklaşık olarak 1,53 m’dir. Köprünün birinci bulunmaktadır. gözü 4,23 m, ikinci gözü 4,1 m, üçüncü gözü ise 2,9 Taşhelvası-II Köprüsü’nün vakfiyesi ve üzerinde inşa m’dir (Çizim 23). Eserin tabliyesinde taş malzeme kul- ya da onarım kitabesi bulunmamaktadır. Tarihçesi hakkın- lanılmıştır. Özgün tabliye döşemesi günümüze ulaşmış- da bilgi veren herhangi bir arşiv kaydı olmayan köprüde, tır. Döşemede ağırlıklı olarak bazalt cinsinden moloz dönem işareti sayılabilecek bir süsleme unsuruna da rastlan- ve dere taşı kullanılmıştır. Mevcut izlerden köprünün mamıştır. Bu nedenle Köprü’nün kesin inşa tarihi bilinme- kornişi ve korkuluğunun olmadığı anlaşılmaktadır (Fo- mektedir. Taşhelvası-II Köprüsü’nü, aynı yerleşim sınırları toğraf 52). içerisindeki Taşhelvası-I ve Taşhelvası-III köprülerinde ol- Tempan duvarı, kemerler, kemer karnının ayak ile duğu gibi mimari tasarım, kemer biçimi ve malzeme-teknik birleşen kısımları düzgün kesme taş, diğer kısımları ise kullanımı açısından, XVII. yüzyıla tarihlendirilebilir. Dö- moloz taş örgülüdür. Köprü’nün üzerinde herhangi bir nem içerisinde yaygın olarak görülen sivri kemer biçimi bu süsleme unsuru yoktur. Köprü’nün menba yönünde üç köprülerde de görülmektedir. selyaran bulunmaktadır. Üçgen planlı olan selyaran-

Çizim 23:Taşhelvası II Köprüsü’nün menba cephesi görünüşü (D.K.V.K.B.K.M. arşivinden).

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 63 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 53: Taşhelvası III Köprüsü’nün menba cephesi.

Fotoğraf 54: Taşhelvası III Köprüsü’nün mansap cephesi. lardan güneydoğudaki daha geniş ve büyük boyutludur. Kalan izlerden selyaranların üçgen biçimli külahla son- landığı anlaşılmaktadır. 15- Taşhelvası III Köprüsü Eserin, üzerinde inşa ya da onarım kitabesi bulun- mamaktadır. Tarihçesi hakkında bilgi veren herhangi bir Taşhelvası-III Köprüsü, Diyarbakır-Mardin karayolunun güneyinde, Taşhelvası (Bedürlü) köyü sınırları içerinde arşiv kaydı olmayan köprünün kesin inşa tarihi bilinme- yer almaktadır. Ballıkaya Deresi’nin üzerine, kuzeybatı- mektedir. Taşhelvası-III Köprüsü, aynı yerleşim sınırla- güneydoğu doğrultusunda kurulmuş olan Taşhelvası-III rı içerisindeki Taşhelvası-I ve Taşhelvası-II köprüleriyle Köprüsü’nün hemen yakınlarında Taşhelvası-II Köprüsü aynı tarihlerde XVII. yüzyılda inşa edildiği tahmin edil- bulunmaktadır. mektedir.

Çizim 24:Taşhelvası III Köprüsü’nün menba cephesi görünüşü (D.K.V.K.B.K.M. arşivinden).

64 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 55: Dilaver Değirmeni’nin genel görünüşü.

Köprü, çok gözlü, yuvarlak kemerli, yolu düz olan köprüler grubunda değer- lendirilebilir. Köprü’nün uzunluğu 24,58, m, genişliği ise 3,30 m’dir. Köprü, biri diğerlerinden daha büyük olmakla birlikte, farklı ölçülerdeki üç yuvarlak kemerli açıklıktan ibarettir. Birinci açıklık 2,18 m, ikinci açıklık 2 m, üçüncü açıklık ise 2,83 m’dir (Çizim 24). Köprü’nün inşasında kesme taş malzeme kullanılmıştır. Günümüze ulaşan özgün döşemede ise moloz taş malzeme tercih edilmiştir (Fotoğraf 54). Akar- suyun akış hızı güçlü olmadığından köprünün ayaklarında selyaranlar yoktur. Kornişsiz ve korkuluksuz yapılan eserin üzerinde herhangi bir süsleme unsuru bulunmamaktadır. 16- Dilaver Değirmeni Dilaver Köprüsü’nün batısında yer almaktadır. Değirmen derenin güney yama- cındadır (Fotoğraf 55). Güneyinden de stabilize bir yol geçmektedir. Değirme- nin su kulesi kuzey-güney yönünde uzanmaktadır. 10,9 m uzunluğunda 3 m ge- nişliğindedir. Su kanalının büyük bir kısmı harap olmuş olup 0,65 m genişliğe Çizim 25: Dilaver Değirmeni’nin planı.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 65 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 57: Dilaver Değirmeni’nin değirmen odası.

Fotoğraf 56: Dilaver Değirmeni’nin genel görünüşü.

sahiptir. Suyun döküldüğü kuyu ise 1,46 m çapındadır (Çi- anlaşılmaktadır. Yapı, su kulesi, su kanalı ve değirmen oda- zim 23). İçerisi kısmen dolmuştur (Fotoğraf 56). sından ibarettir (Fotoğraf 59). Su kanalı moloz taş mal- Kulenin hemen önünde doğu-batı yönünde uzanan zemeden yapılmış olup dairesel planlıdır. Günümüzde dikdörtgen planlı değirmen odası yer almaktadır. Değir- kısmen dolan su kulesinin derinliğini tespit etmek güçtür. Su kanalı yaklaşık 500 m uzunluğunda olup Taşhelvası I men odasının beden duvarları kısmen, üst örtü ise tama- Köprüsü’nün yanında aldığı suyu su kulesine taşımaktadır men yıkılmıştır (Fotoğraf 57). (Fotoğraf 60). Eserin değirmen odası “L” şeklinde bir plan 17- Taşhelvası I Değirmeni göstermektedir. Moloz taş malzemeden inşa edilen değir- men odasının kapısı, güney cephede açılmış olup düz len- Değirmen Taşhelvası I Köprüsü’nün yaklaşık olarak 500 m toludur. Değirmen odasının örtüsü ahşap kirişleme üzerine kuzeydoğusundadır. Değirmen derenin kenarındadır (Fo- toprak dam örtü olup günümüzde yıkılmıştır. Değirmen toğraf 58). İnşa tarihi bilinmeyen değirmenin 1981 tari- odasının duvarlarında küçük ebatlı birkaç niş açılmıştır hinde onarıldığı duvarındaki bir taş üzerine yazılan tarihte (Fotoğraf 61).

66 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 58: Taşhelvası I Değirmeni’nin genel görünüşü.

Fotoğraf 59: Taşhelvası I Değirmeni’nin genel görünüşü.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 67 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 60: Taşhelvası I Değirmeni’nin su kulesi ve su kanalı.

Fotoğraf 61: Taşhelvası I Değirmeni’nin değirmen odası.

68 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 62: Taşhelvası II Değirmeni’nin genel görünüşü.

18- Taşhelvası II Değirmeni Fotoğraf 63: Taşhelvası II Değirmeni’nin güneybatı cephesi. Değirmen, Taşhelvası III Köprüsü’nün yak- laşık olarak 500 m güneydoğusundadır (Fo- toğraf 62). İnşa tarihi bilinmeyen değirmenin duvarındaki bir taş üzerine yazılan tarihe göre 15.10.1969 yılında Mehmet Aslan tarafından onarıldığı anlaşılmaktadır. Yapının yakınındaki Taşhelvası II ve Taşhelvası III köprüleriyle aynı tarihlerde XVII. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Yapı, su kulesi, su kanalı ve değirmen oda- sından ibarettir (Fotoğraf 63). Su kulesi moloz taş malzemeden yapılmış olup dairesel plan- lıdır. Günümüzde kısmen dolan su kulesinin günümüzdeki derinliği 3 m’dir. Su kanalı yak- laşık 500 m uzunluğunda olup Taşhelvası III Fotoğraf 64: Taşhelvası II Değirmeni’nin su kulesi ve su kanalı.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 69 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 65: Taşhelvası II Değirmeni’nin güneydoğu cephesi.

Köprüsü’nün yakınında aldığı suyu su kulesine taşımakta- beşik tonoz örtülüdür (Fotoğraf 67). Moloz taş malzeme- dır (Fotoğraf 64). Eserin değirmen odasına güney cephede den inşa edilen değirmen odasının kapı, pencere kenarla- açılan yuvarlak kemerli bir kapıdan geçilmektedir. Kapı- rında ve duvar köşelerinde düzgün kesme taş malzeme kul- nın doğusunda yuvarlak kemer açıklıklı su tahliye açıklığı lanılmıştır. Beşik tonoz moloz taş malzemeden yapılmıştır. bulunmaktadır. Tahliye açıklığının üstünde iç mekânı ay- Değirmen odasının duvarında yuvarlak kemerli ocak nişi dınlatan küçük bir pencere açılmıştır. Değirmen odası do- açılmıştır. Doğu duvarında dikdörtgen formlu, düz lentolu ğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup aynı yönde bir niş açılmıştır. (Fotoğraf 67).

Fotoğraf 66, 67: Taşhelvası II Değirmeni’nin değirmen odasının iç mekânı.

70 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 68: Dilaver Hanı’nın günümüzdeki durumu. Fotoğraf 69: Dilaver Hanı’nın günümüze ulaşan kalıntıları.

19- Dilaver Hanı 20- Sürendal Köyü Kaya Mezarı Dilaver Hanı, Diyarbakır’ın güneybatısında, eski Diyar- Sürendal (Celikan) köyünde birçok kaya mezarı bulun- bakır-Viranşehir Kervan yolunda Dilaver Köprüsü’nün maktadır (Fotoğraf 70). Yapılardan sadece birkaç tanesi yanı başında yapılmış günümüzde sadece kalıntısı mev- inceleme kapsamına alınmıştır. Kaya mezarı köy girişinde, cuttur (Fotoğraf 68). Bu tarihî kervan yolu Diyarbakır’dan kayalık arazinin güney yamacındadır. Ana kayanın oyul- Derik’e, oradan Viranşehir’e, Viranşehir’den bir kol Cey- masıyla elde dilmiştir. Doğu-batı yönünde uzanmaktadır. lanpınar üzerinde Suriye’ye, diğer kolda Urfa üzerinden Akdeniz ve Halep’e devam etmektedir. Han kalıntısının hemen yanı başında bulunan Dilaver Köprüsü bu yol üzerinde bulunan köprülerden biridir. Han, Diyarbakır il merkezine yaklaşık olarak 31 km, Çınar İlçesine ise 17 km mesafededir. Bu günkü Diyarbakır-Viranşehir karayolu- nun kenarında bulunan eser, Şeyh Çoban köyü sınırında, Karababa (Geli) ile Şeyh Çoban köyleri arasındadır. Han, Diyarbakır Valisi Dilaver Paşa tarafından yaptırıl- dığından Dilaver Hanı olarak adlandırılmıştır. Dilaver Paşa 1204-1030/1615-1620 yılları arasında Diyarbakır’da valilik yapmıştır. Abdulgani Fahri Bulduk, Diyarbakır Valileri adlı kitabında, Dilaver Paşa’nın Diyarbekir valiliği döneminde, Diyarbekir’in Mardin Kapısı haricinde ve iki saat mesafe- de yolcular için bir han yaptırdığı ve hanın kitabın yazıldığı dönemde harap olduğunu belirtmektedir.32 Abdulgani Fahri Bulduk’un tarif ettiği Han’ın kalıntıları günümüzde Dila- ver Köprüsü’nün yanı başındadır. Han’ın yeri günümüzde tam olarak bellidir. Han’ın bulunduğu mıntıka yöre halkı tarafında Han Mevkisi olarak adlandırılmaktadır. Han’dan günümüze bir kaç moloz kalıntı ulaşmıştır (Fotoğraf 69). Dilaver Köprüsü halk arasında Han Köprüsü olarak da ad- landırılmaktadır. Çizim 25: Sürendal köyü kaya mezarlarından birinin planı.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 71 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 70: Sürendal köyü kaya mezarlarının genel görünümü.

72 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 71: Sürendal köyü kaya mezarlarından birinin iç mekânı.

Batıdaki 1,1 m ölçüsündeki kapı açıklığında iç mekâna girilmektedir. İç mekân, ardı ardına düzenlenmiş iki mekândan oluşmaktadır. Batı- daki ilk mekân kuzey-güney yönünde uzanmak- tadır. Düzgün olmayan bir plana sahiptir. Kuzey ve güneyinde birer kline vardır. Doğudaki ikinci mekân ise 2,43 × 2,33 m ölçülerinde dikdörtgen bir plana sahiptir. İç mekânın kuzey, güney ve doğu tarafında yuvarlak kemerli birer kline yer almaktadır (Çizim 25), (Fotoğraf 70). 21- Filizören Köyü Mahmudi Tepe Kaya Mezarı Eser, Filizören (Herzemi) köyünün yakınındaki Mahmudi Tepe olarak tanımlanan kayalık bir te- penin zirvesinde yer almaktadır. Kaçak kazılarla tahrip edilmiştir (Fotoğraf 72). Kuzey-güney

Çizim 26: Mahmudi Tepe Kaya Mezarı’nın planı.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 73 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

yönünde uzanmaktadır. Güney tarafta açılan 0,90 m ge- nişliğindeki kapı açıklığından iç mekâna girilmektedir. İç mekân 2,10 × 2,10 m ölçülerinde olup kare planlıdır. İç mekânın doğu, batı ve kuzeyinde yuvarlak kemerli birer kline (ölü yatağı) yer almaktadır (Çizim 26), (Fotoğraf 73). 22- Filizören Köyü Kaya Mezarı Kaya mezarı, Filizören (Herzemi) köyünün girişindeki kayalık alanda yer almaktadır. Bu alanda kayalık zemi- ne oyulmuş sarnıçlar göze çarpmaktadır. Kaya Mezarı, kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanmaktadır (Fotoğraf 74). Güneybatıdaki 6 basamaklı ve 0,9 m genişliğindeki Fotoğraf 72: Filizören köyü Mahmudi Tepe Kaya Mezarı’nın genel bir koridorla giriş açıklığına inilmektedir (Fotoğraf 75). görünümü. Açıklık 1 m genişliğinde olup hemen önünde iç mekâna ulaşmayı sağlayan 0,45 × 0,35 m ölçülerinde bir basamak yer almaktadır (Çizim 25). İç mekân 2,5 × 2,24 m ölçüle- rinde dikdörtgen bir plana sahiptir. Kuzeydoğuda 2 adet, batı ve güneydoğuda da birer tane olmak üzere toplamda 4 adet kline (ölü yatağı) vardır. Güneybatıda ise bir niş bulunmaktadır (Çizim 27), (Fotoğraf 76).

Fotoğraf 73: Filizören köyü Mahmudi Tepe Kaya Mezarı’nın iç mekânı.

Fotoğraf 74: Filizören Köyü Kaya Mezarı’nın genel görünümü. Çizim 27: Filizören Köyü Kaya Mezarı’nın planı.

74 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 75: Filizören Köyü Kaya Mezarı’nın inişi sağlayan basamaklar.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 75 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 76: Filizören Köyü Kaya Mezarı’nın iç mekânı.

23- Filizören Köyü Mahmudi Tepe I-II. Sarnıçlar Filizören (Herzemi) köyü Mahmudi Tepe’de kayalık alanın eteğinde daire formunda ve ana kayanın oyulmasıyla elde edilmiş iki adet sarnıç yer almak- tadır (Fotoğraf 77). Bu sarnıçlardan kuzeydekinin ağız çapı 0,90 m’dir. İçe- risi taşlarla doldurulmuş olup mevcut derinliği 3,5 m’dir (Fotoğraf 78). Gü- neydeki sarnıcın üst kısmı tamamen yı- kılmış olup içerisinde yabani incir ağacı bulunmaktadır (Fotoğraf 79). İçerisi taşlarla doldurulmuş olup mevcut de- rinliği 3 m’dir. Mevcut açıklık elips şek- Çizim 28: Filizören köyü Mahmudi Fotoğraf 78: Filizören köyü Mahmudi Tepe I. linde olup 7,3 m çapındadır (Çizim 28). Tepe I. ve II. sarnıcın planı. sarnıcın içi.

76 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 77: Filizören köyü Mahmudi Tepe I. ve II. sarnıcın genel görünüşü.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 77 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 79: Filizören köyü Mahmudi Tepe II. sarnıcın içi.

78 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 80: Filizören köyü Mahmudi Tepe III. sarnıcın genel görünümü.

24- Filizören Köyü Mahmudi Tepe III. Sarnıç (Havuz) Filizören (Herzemi) köyü, Mahmudi Tepe’deki diğer iki sarnıcın hemen üst kısmındadır (Fo- toğraf 80). Sarnıç silindirik planlı, yukarısındaki sarnıç/havuz dikdörtgen planlıdır. Her iki sarnıç ana kayanın oyulmasıyla elde edilmiştir. Düz- gün olmayan dörtgen bir şekle sahip olan sarnıç/ havuz 5 × 3,95 m ölçülerindedir. Derinliği 0,65 m’dir. Kuzey taraftan 0,35 m uzunluğunda ve 0,32 genişliğindeki bir kanalla diğer sarnıca bağ- lanmaktadır. Bu sarnıç silindirik planlı olup 1,10 m çapındadır. Derinliği 0,92 m’dir (Çizim 29).

Çizim 29: Filizören köyü Mahmudi Tepe I. ve II. sarnıcın planı.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 79 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 82: Filizören köyü Mahmudi Tepe IV. Fotoğraf 84: Karabudak köyü kaya sarnıcın içi. mezarlarından birinin iç mekânı.

26- Karabudak Köyü Kaya 27- Aşağı Konak Köyü Mezarları Çem-i Reş Kaya Oymaları Karabudak köyü içinde ve köyün kar- Kaya oymaları Aşağı Konak (Hanika şısındaki tepede birçok kaya mezarı Jer, Aşağı Hanik) köyü Çem-i Reş bulunmaktadır (Fotoğraf 83). Bu kaya Mevkii’ndeki kayalığın güney yüzün- mezarlarının içi kısmen toprak ve çöp- de yer almaktadır. Doğu-batı yönün- lerle dolduğunda içlerine girilememiş- de yan yana sıralanmış ve ana kayanın tir. İç mekânlarında üçer adet kline (ölü oyulmasıyla elde edilmiş kaya mezarı yatağı) bulunmaktadır (Fotoğraf 84). ve yaşama mekânlarından ibarettir (Fotoğraf 85). Hemen önünden bir Çizim 30: Filizören köyü Mahmudi Tepe dere akmaktadır. IV. sarnıcın planı.

25- Filizören Köyü Mahmudi Tepe IV. Sarnıç Filizören (Herzemi) köyünün Mah- mudi Tepe’deki kaya mezarının he- men yakınındadır (Fotoğraf 81). Ta- mamen ana kayanın oyulmasıyla elde edilmiştir. 0,8 m genişliğinde ağız ça- pına sahiptir. Derinliği ise 3 m’dir. Sar- nıç armudi bir forma sahiptir (Çizim 30), (Fotoğraf 82).

Fotoğraf 81: Filizören köyü Mahmudi Tepe IV. sarnıcın genel görünümü. Fotoğraf 83: Karabudak köyü kaya mezarlarından birinin genel görünümü.

80 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 85: Çem-i Reş kaya yerleşiminin genel görünümü.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 81 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Çizim 31: Çem-i Reş kaya yerleşiminin planı.

I. Kaya Mezarı: Kayalığın doğu ucundadır. 0,55 m genişli- ikisi arasındaki mesafe de 1,45 m’dir. Yıkılan sarnıcın ğindeki bir açıklıktan iç mekâna girilmektedir. İç mekân 1,9 yarıçapı 1,33 m dir. Diğer sarnıç ise 1,66 m çapında si- Çizim 29 × 1,69 m ölçülerinde dikdörtgen planlıdır. Mezar odasında lindirik formda olup 1,6 m derinliğindedir ( ). doğu ve batı duvarındakiler büyük güneydoğudaki daha kü- IV. Mekân: İkili silindirik sarnıçtan sonra yarısı yıkılmış çük toplam üç adet ölü yatağı vardır (Fotoğraf 86). doğu-batı yönünde uzanan 4 × 3,85 m ölçülerinde bir mekân yer alır. Güneydoğusunda 1,65 m genişliğinde II. İkili Sarnıç: Kaya mezarının 10,6 m batısında iki sarnıç var- yuvarlak kemer formunda bir niş vardır. Bu mekândan dır. Doğudaki sarnıç elips şeklinde olup ağız açıklığı 1,4 × sonra 8,34 m derinliğinde üçgen biçiminde bir doğal 1,26 m ölçülerindedir. Derinliği 0,74 mdir. İçerisi dolmuştur. yarık vardır (Çizim 29). Bu sarnıcın 0,6 m batısında 5 × 2 m ölçülerinde düzgün olma- yan dörtgen şeklinde ikinci sarnıç yer alır. Sarnıcın derinliği V. Mekân: Doğal yarığın hemen yanında yer almak- 1 m’dir. tadır. Bu mekânında yarısı yıkılmıştır. 6,51 × 4,05 m ölçülerindedir. Düzgün bir forma sahip değildir. Doğu III. Sarnıçlar: İkili sarnıcın 10.4 m batısında ikisi de silindirik duvarı girintili çıkıntılı olup ortasında 0,70 m genişli- formlu doğudakinin yarısı yıkılmış iki sarnıç daha vardır. Her ğinde silindirik bir çukur vardır (Çizim 29).

Fotoğraf 86: Çem-i Reş kaya yerleşimindeki kaya mezarının iç mekânı. Fotoğraf 87: Çem-i Reş kaya yerleşimindeki VII. mekânın içi.

82 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 88: Çem-i Reş kaya yerleşimindeki üst kat X. mekânın içi.

VI. Mekân: Beşinci mekânın 9,2 m batısındadır. Yan yana zeydeki ilk mekânın kuzeyi tamamen yıkık olduğundan düzenlenmiş iki mekân şeklindedir. Kuzey kısımları yıkıl- eyvan görünümündedir. Batı duvarında yarı elips şeklinde mış olup eyvan biçiminden bir şekil almışlardır. Batıdaki 4 adet niş yer almaktadır. Güney tarafta bulunan 1,7 m’lik açıklıktan arkadaki ikinci mekâna girilmektedir. Bu kısım ilk mekân 2,27 × 2.1 m ölçülerindedir. Doğu duvarında iki 5,9 × 3,13 m ölçülerindedir. Güney ve kuzey duvarlarında adet, güney ve batı duvarında da birer tane olmak toplam 4 farklı boyutlarda üçer niş, kuzeybatı duvarında da bir tane niş vardır. Doğudaki ikinci mekân da 2,7 × 2,06 m ölçüle- olmak üzere toplamda yedi tane niş vardır (Fotoğraf 87). rindedir. Sadece kuzeybatı duvarında bir niş vardır (Çizim 29). VIII. Mekân: Bir önceki mekândan 1,3 m batıdadır. Bu mekânın kuzeyi tarafının yıkılması nedeniyle eyvan şek- VII. Mekân: Altıncı mekânın 5.12 m batısındadır. 7.75 × lindedir. 4,16 × 3,72 m ölçülerindedir. Güney, batı ve doğu 5.33 m ölçülerindedir. Mekânlar peş peşe yapılmıştır. Ku- duvarlarında birer niş vardır (Çizim 31).

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 83 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

IX. Mekân: Bir önceki mekânın 4,75 m batısındadır. Her iki- ulaşılmaktadır (Fotoğraf 88). Eyvanın zemininde altı adet sinin arasında 1,4 m çapında bir sarnıç vardır. Burada da peş silindirik şekilli küçük ölçekli oyuk vardır. Bu mekânın batı- peşe ikili bir düzenleme ile iki katlı bir uygulama görülmek- sında yaklaşık yarım daire planlı bir mekân yer alır. Eyvanın tedir. Zemin kattaki mekânlardan doğudakinin de kuzeyi doğusundaki 1.50 mlik ikinci bir tünelle çoğunluğu yıkılmış yıkıldığından eyvan şeklindedir. 10.86 × 3.84 m ölçülerinde diğer kısımlara geçilmektedir. Burada kayalık içine tünel bi- olup düzgün bir şekil göstermemektedir. Güneyinde 1.06 çiminde açılmış insanın rahatça giremeyeceği iki tane farklı m’lik bir platformun üstünde yan yana iki niş vardır (Çizim ölçüde mekân vardır. 29). Ayrıca batı duvarında da bir niş daha vardır. Mekânın kuzeybatısında yan yana iki sarnıç yer almaktadır. Her ikisi de silindirik planlıdır. Mekânın batı duvarındaki bir yük- 28- Filizören Köyü Mahmudi Eski Yerleşim seltinin üzerindeki bir kapı açıklığından ikinci mekâna ge- Eski yerleşim, Filizören (Herzemi) köyünün yaklaşık ola- çilmektedir. Bu mekân kuzey-güney yönünde uzanan dik- rak 2 km. kuzeydoğusunda Mahmudi Tepe olarak tanım- dörtgen planlı olup 11,30 × 2,7 m ölçülerindedir (Çizim 29). lanan bölgededir. Yerleşim yeri yaklaşık olarak 3 km’lik Doğuda ve batıda birer adet, güney duvarında ise ortadaki üst kata çıkışı sağlayan merdivenin olduğu üç tane geniş niş bir alanı kaplamaktadır. Günümüzde yapıların kalıntıları yer almaktadır. Üst kata, merdivenli bir tünelle çıkılmakta- ulaşmıştır. Alanda çok sayıda sarnıç ve birkaç kaya mezarı dır. Tünelin başlangıcında beş, orta kısmında da dört mer- bulunmaktadır. Alanda bulunan kaya mezarlarından hare- diven basamağı vardır. Üst kat doğu-batı yönünde uzanan ketle yerleşim yerinin Geç Roma veya Bizans dönemine ait düzgün olmayan bir plan arz etmektedir. Tünelden eyvana olduğu tahmin edilmektedir (Fotoğraf 89, 90).

Fotoğraf 89: Filizören köyü Mahmudi eski yerleşim yerinin genel görünümü

84 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 90: Filizören Köyü Mahmudi eski yerleşim yerinin kalıntıları..

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 85 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Fotoğraf 91: Küfri eski yerleşim yerinin genel görünümü

29- Küfri Eski Yerleşim Eski yerleşim, Çınar köyü Danışır (Küfri) mez- rasındadır. Mezra günümüzde tamamen bo- Fotoğraf 92: Küfri eski yerleşim yerinin genel görünümü. şaltılmıştır. Eski yerleşim yeri, mezranın arka kısmında mezranın yaklaşık olarak 200 m kuze- yindedir. Günümüzde yapıların kalıntıları, du- varları ve temel izleri ulaşmıştır. Yapıların inşa- sında bazalt taş kullanılmıştır. Alanda çok sayıda sarnıç bulunmaktadır. Yerleşim yerinin hangi döneme ait olduğu tespit edilememiştir. Orta Çağ’da kullanılan yerleşim yerinin Osmanlının son dönemine kadar kullanıldığı tahmin edil- mektedir (Fotoğraf 91, 94).

Fotoğraf 93: Küfri eski yerleşim yerinin kalıntıları.

Fotoğraf 94: Küfri eski yerleşim yerinin kalıntıları.

86 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Fotoğraf 95: Kore (Bayırkonak köyü) Kalesi ve eski yerleşim yerinin genel görünümü.

30- Kore (Bayırkonak Köyü) Kalesi ve Eski Yerleşim Yeri Eski yerleşim ve kale bugünkü Bayırkonak (Kore) köyünün bulunduğu yerdedir. Bayırkonak köyü eski Kore yerleşim yerinin üzerine kurulmuştur. Fotoğraf 96: Kore (Bayırkonak köyü) Kalesi’nin kalıntıları. Eski yerleşim yeri günümüzde büyük oranda tah- rip olmuştur. Kalıntıları kısmen günümüze ulaş- mıştır. Kore (Bayırkonak Köyü) Kalesi’nin ise temel kalıntıları, sur kalıntıları ve kale kapıları günümüze ulaşmıştır. Kale kapısında kullanılan yuvarlak kemer formundan ve kalenin inşa tek- niğinden kalenin Roma Döneminde inşa edildiği Fotoğraf 97: Kore anlaşılmaktadır. Kale’nin inşasında bazalt taş kul- (Bayırkonak köyü) lanılmıştır (Fotoğraf 95, 97). Kalesi’nin kalıntıları.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 87 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Değerlendirme men yanından geçen Kral Yolu’nun yeni yolun büyük ölçüde çakıştığını ehemmiyeti ve asayişin sağlanmasının ve Kale’nin hemen yanında bulunan, Çınar’daki Kültür Varlıkları adlı ça- gerekliliği nedeniyle kalenin mev- ikiye ayrılmış Hanik köyünün iyi bir lışmamız kapsamında toplam 28 kül- 37 cut olduğu anlaşılmaktadır. Zira Pers konaklama yeri olduğunu belirtir. tür varlığı ve eski yerleşim yeri tanı- Kral Yolu’nun güzergâhı anlatılırken Kiliselerdeki, apsisin güneyinde tılmıştır. Bu eserler 2 kale, 1 cami, 1 Diyarbakır-Mardin istikametindeki mekân uygulaması Tur’abdin Bölge- minare, 3 türbe, 1 kasır ve medrese, 1 güzergâhın günümüzdeki yol ile aynı si’ndeki kiliselerde görülen bir özel- çeşme, 6 köprü, 3 değirmen, 1 han ka- olduğu ve yol üstündeki müstahkem lik olmasına karşın Tur’abdin dışında lıntısı, 4 kaya mezarı, 4 sarnıç, 1 kaya mevki olarak da Zerzevan Kalesi zik- Zerzevan Kalesi’ndeki kilisede de gö- yerleşimidir. Eserlerin çoğu Osmanlı redilmektedir.33 rülmesi önemli bir özelliktir. Apsisin Döneminde yerel tarzda inşa edilen Kale, Roma-Pers mücadelesi- güneyindeki apsisle bağlantılı mekân eserlerdir. Eserler içerisinde köprüler nin güzergâhında olan yol nedeniyle uygulaması Şanlıurfa Viranşehir Ak- ve kaleler dikkat çekicidir. Zerzevan önemini bu süreçte de korumuştur. kese Kilisesi, Mardin Arnas Mar Cyri- Kalesi, yapısı ve konumu itibariyle bu Zira Kale, Roma İmparatorluğu’nun acus Kilisesi’nde görmek mümkündür. eserler arasında en ilginç olanıdır. Kuzey Mezopotamya’daki savunma Güneyde narteks uygulaması Arnas Zerzevan Kalesi, konumu itiba- 38 riyle çevresine hâkim bir kıstak üze- sisteminin iki önemli kilit kalesi olan Mar Cyriacus Kilisesi’nde de vardır. rindedir. Roma/Bizans-Part/Sasani Dara ve Amida arasındaki bağlantıyı Kilise’nin narteksindeki profil- mücadeleleri nedeniyle bölgeye hâkim sağlayan yolun hemen üzerindedir. li kemerlerin benzerleri VI. yüzyılda olan devletler, topraklarını korumak Porcopius’un’da belirttiği üzere Pers inşa edilen Mardin Deyru’l-Zafaran için farklı noktalarda muhtelif kaleler tehlikesine karşın Roma İmparatoru Manastırı, Salah Mar Yakub, Hadra, inşa etmişlerdir. Kaleler sınırları ko- I. Iustinianus Dara-Amida arasında- Diyarbakır Kosma ve Şanlıurfa Deyr rumak, haberleşmeleri sağlamak veya ki birçok kaleyi yeniden yaptırmıştır. Yakub Kiliseleri ile Rusafa ve Dara’da- İmparator tarafından inşa ettirilmele- kilerine benzemesi açısından önemli- önemli yol ve derbentlerdeki güvenliği 39 sağlamak için yapılmışlardır. ri nedeniyle de bu kalelere “Basileon” dir. Roma/Bizans İmparatorluğu, denilmiştir. Bu kalelerden birisi de Zerzevan Kalesi’nde onlarca sar- Part/Sasanilere karşı özellikle Dic- Zerzevan’dır. Kalenin güney ucundaki nıç bulunmaktadır. Mevcut mekânlar le Nehri’nin doğusunda ve batısında büyük kulenin de diğer kalelere haber incelendiğinde mekânların giriş ka- sınır olmak üzere güneyden kuzeye vermek için yapılan işaret kulesi oldu- pılarının hemen yanında ve zeminde 34 doğru belli noktalarda inşa ettikleri ğunu belirtmektedirler. . ana kayanın oyulması ile elde edilmiş kalelerle sınırlarını korumaya çalış- J. Crow kaleyi planlama açısın- birer sarnıç bulunmaktadır. Bu sarnıç- mıştır. dan Balkanlardaki “quadriburgium” lar mekânların su ihtiyacını karşıla- Zerzevan Kalesi ise konumu iti- tarzındaki kaleler ile III. yüzyıl’ın mak için yeterli gelmiş olmalıdır. Bu bariyle sınır hattını doğudan gelecek sonlarından itibaren Suriye ve Arap küçük sarnıçlar haricinde Kale’nin ku- düşman saldırılarına karşı koruyacak eyaletlerindeki Strata Diocletiana bo- zeydoğusunda ve surlara bitişik hâlde karakol mahiyetindeki kalelerden bi- yunca inşa edilmeye başlayan kalelere en büyük sarnıç görülmektedir. 35 risi değildir. Kale hemen batısından benzetmektedir. Büyük sarnıç kaya oyma+kâgir geçen ve günümüze kadar da ehem- Zerzevan, Şablon evler (basmaka- tekniğinde yapılmıştır. Kuzey-güney miyetini koruyan Mardin-Diyarbakır lıp) ve dar sokaklarıyla yüksek bir tepe yönünde uzanan iki sahından oluşan yolunun güvenliğini sağlamak için ya- üzerinde surların sınırlandırdığı alan- yapının üzeri kâgir beşik tonozla ör- pılmış olmalıdır. Kale’nin güneyinde- daki inşa faaliyetleri açısından Zerze- tülmüştür. Benzer sarnıç uygulaması- ki büyük burç ise hem kalenin en za- van Kalesi’nin bir benzeri de Balkan- nın en güzel örneği ise Mardin Dara 36 yıf yeri olan güney kesimini korurken lardaki Şumnu Hisarlak Kalesi’dir. (Anastasiopolis) Kalesi’ndedir. Dara hem de diğer kalelerle iletişimi (ateş/ Diyarbakır-Mardin arası mesafe Kalesi’ndeki sarnıçta kaya oyma+kâgir duman vb.) sağlama görevini üstlen- 96 km olup günümüzde hâlâ önemi- tekniğinde olup doğu-batı yönünde miştir. ni korumakta ve aktif olarak kullanıl- uzanan dokuz sahından oluşmaktadır. Asur sonrasında yöreye egemen maktadır. Diyarbakır-Mardin arasın- Sahınlar Zerzevan Kalesi’ndeki gibi olan Persler Dönemi’nde ise Kale daki hanlar ve güzergâhlar hakkında kaya oyma olup kâgir beşik tonoz ör- yine önemini korumuştur. Çünkü he- araştırma yapan O. C. Tuncer, eski ile tüye sahiptir.

88 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Çalışmamıza konu olan bir diğer tek kubbeli bir planlama göstermekte- genişlik ve derinlikleridir. Dar ve de- kale ise Mir Hıdır Kalesidir. Kale, do- dir. Anadolu’da benzer plan şemasında rin su yatakları üzerine genellikle tek ğal bir kayalığın üstüne savunmanın inşa edilen pek çok türbe bulunmak- kemer açıklıklı köprüler yapılmış- zayıf olan yerlerine surların inşa edil- tadır. Çınar’daki türbelere plan şeması tır. İncelediğimiz köprülerden; Üçlü mesiyle yapılmış bir kaledir. Benzer ve üst örtü özelliği bakımında ben- Köprü II Köprüsü tek gözlü köprüdür. uygulamaları, Eğil Kalesi, Cebabir zerlik gösteren en yakın örnekler Sa- Diyarbakır ili ve ilçelerinde tek gözlü 40 Kalesi, Kefrun Kalesi, Van Kalesi, vur Başkavak köyü Şeyh Abdulhalim plan formunu yansıtan diğer örnek- Piran (Dicle) Kalesi, Kozluk Kalesi, (XIX. yüzyıl) ve Savur Başkavak köyü 43 ler İskele Köprüsü, Yiğityolu Köprü- Kozluk Rabat Kalesi, Kozluk Şeyhbaç Şeyh Muhammed Bahaddin (1845) sü, Koky Köprüsü, Gabon Köprüsü, 41 Kalesi’nde görmek mümkündür. türbeleridir. Çüngüş Köprüsü ve Hüseyin Ağa Çınar ilçesinin Güzelşeyh mezra- Çınar da incelediğimiz minare Köprüsü’dür.44 sında bulunan Güzelşeyh Kasrı, köşk bölgedeki minare tipolojisini yansıt- ve medrese kompleksinden meydana ması bakımından önemlidir. Aktepe Çok Gözlü Köprüler: Yayvan, geniş gelmesi bakımında ilgi çekicidir. Böl- köyü Minaresi kare kaideli, silindirik yataklı, düşük debili ve çok derin ol- gede yaptığımız araştırmalarda benzer gövdeli, tek şerefeli plan şemasını yan- mayan akarsuların üzerinde genelde bir uygulamaya şimdiye kadar rastla- sıtmaktadır. Bölgede benzer formda sıra gözlü uzun köprüler yapılmıştır. birçok minare bulunmaktadır. nılmamıştır. Kasır planı, malzemesi Bu gözlerin kemer açıklıkları birbirine Çınar Ballı Baba Köyü Çeşme- ve süsleme tekniği açısından Mardin, yakın boyuttadır. Çalışmamıza konu si gerek kemer formu ve gerek inşa Midyat evleriyle benzerlik göstermek- olan Üçlü Köprü I Köprüsü, Dilaver tarzıyla bölgedeki diğer çeşmelerden tedir. Kasır iki katlı, önündeki medre- Köprüsü, Taşhelvası I Köprüsü, Taş- farklı bir özellik arz etmektedir. Çeş- se ise tek katlı olarak inşa edilmiştir. helvası II Köprüsü ve Taşhelvası III Çalışma kapsamında incelenen me, yuvarlak kemer formu, kullanılan Köprüsü çok gözlü köprü plan şema- Şeyh Ahmet Camii, Çınar bölgesin- malzeme ve inşa tekniği bakımından sında tasarlanmıştır. İncelediğimiz çok de sağlam olarak günümüze ulaşan daha çok Roma çeşmelerinin özellik- gözlü eserlerden Üçlü Köprü I Köprü- tek camidir. Aktepe köyünde bulunan lerini göstermektedir. sü 2 gözlü, Dilaver Köprüsü 4 gözlü, cami ise yıkılmış sadece minaresi ve Çınar ilçesinde tespit edilen kül- Taşhelvası I Köprüsü, Taşhelvası II son cemaat yerinin kalıntıları günü- tür varlıklarından köprüler sayıca di- Köprüsü, Taşhelvası III Köprüsü, 3 müze ulaşmıştır. Şeyh Ahmet Camii ğer eserlerden fazladır. Bu köprülerden enine dikdörtgen planlı, mihraba pa- Taşhelvası I, Taşhelvası II, Taşhelvası gözlü plan şemasını yansıtmaktadır. ralel uzanan iki sahınlı, çapraz tonoz III köprüleri özgün tempan duvarları, Diyarbakır ve çevresinde çok sayıda örtülü uygulamasıyla Mardin, Midyat özgün döşemeleri bakımından dikkat çok gözlü köprü örneği bulunmak- ve Savur’daki camilerle benzeşmek- çekicidir. Taşhelvası köprüleri fazla bir tadır. Bunlardan birkaçı Şeytanderesi tedir. Mardin’in Savur ilçesine sınır müdahleye maruz kalmadan özgün Köprüsü, Serdi Köprüsü ve Goderni 45 olan köyde bulunan caminin inşasın- şekliyle günümüze ulaşmıştır. Çalışma Taş Köprüdür. kapsamında incelenen köprüler plan da Mardinli taş ustalarının çalıştığı İkinci gruplama yol durumuna tipolojisi bakımından hem açıklık ve tahmin edilmektedir. Yapı, özellikle göre yapılmıştır. Yol durumuna göre çapraz tonozlu üst örtüsüyle Mardin göz sayıları hem de yol durumları- na göre gruplandırmak mümkündür. köprüler aşağıdaki gibi gruplandırıl- bölgesindeki geleneği devam ettirme- mıştır. si açısından önemlidir. Şeyh Ahmet Yapıları, göz sayısı bakımından tek Yolu Düz Olan Köprüler: Camii, planı ve çapraz tonoz örtüsü gözlü, çok gözlü, yol durumuna göre Bu tür köp- bakımından Savur Ulu Camii (1880), ise yolu düz, yolu eğimli ve yolu hafif rüler aralarında fazla kot farkı bulun- Savur Sürgücü Eski Camii (1825)42, eğimli olan köprüler adı altında grup- mayan, iki kıyıyı birbirine bağlamak Midyat Hacı Abdurrahman Camii landırmak mümkündür. amacıyla yapılmıştır. Bu köprülerin (1913) ile benzerlik göstermektedir. Birinci gruplama göz sayısına kemerleri arasında yükseklik ve ge- İncelenen türbelerde kare planlı, göre yapılmıştır. nişlik bakımından büyük bir fark yok- tek kubbeli plan şeması uygulanmış- Tek Gözlü Köprüler: Köprülerin bi- tur. İncelediğimiz eserlerden, Dilaver tır. Şeyh Ahmet, Şeyh Kasım ve Şeyh çimlenmesindeki en büyük etken Köprüsü, Taşhelvası III Köprüsü yolu Hasen-i Nûrani türbeleri kare planlı üzerinde yer aldıkları su yataklarının düz olan köprülerdir.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 89 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Yolu Eğimli Olan Köprüler: Bu köp- Düzgün kesme taş malzeme az sayı- Evliya Çelebi, Seyahatname, IV, (Çev.: Yücel Dağlı-Seyit Ali Kahraman), İstanbul, rüler daha çok aralarında seviye farkı daki eserin yapımında kullanılmıştır. 2001. fazla olan iki kıyıyı birbirine bağlamak Eserlerin bir kısmı günümüzde sağ- amacıyla yapılmıştır. Bu tür köprüler- lamdır. Bir kısmı günümüzde kısmen F. W. Deichmann- Peschlow, U., Zwei tahrip olmuştur. Bir kısmı ise tama- Späntantike Ruinenstätten in de ortadaki geniş ve yüksek kemere Nordmesopotamien, Wien, 1977. doğru her iki yandan güçlü bir çıkış men yıkılmıştır. bulunmaktadır. Çınar ilçesinde bulu- İrfan Yıldız, Savur’daki Tarihi Eserler, İstanbul, 2011. nan köprülerden Üçlü Köprü II Köp- Kaynakça rüsü yolu eğimli olan köprüler grubu- A.T. Olmstead, “The Calculated Frightfulness — —, “Diyarbakır’ın Dicle İlçesi’nde na girmektedir. of Ashur Nasir Apal”, Journal of The Yeni Tespit Edilen Kültür Varlıkları”, American Oriental Society, 38, 1918, Uluslararası Katılımlı XV. Ortaçağ ve Yolu Hafif Eğimli Olan Köprüler: pg.209-263. Türk Dönemi Kazıları ve sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu, Anadolu Anadolu Selçuk ve Osmanlı dönem- Abdulgani Fahri Bulduk, Diyarbakır Valileri Üniversitesi-Eskişehir, 19-22 Ekim 2011, lerinde karşımıza çıkan kemer gözleri (Yayına Haz. Eyüzyılüp Tanrıverdi - Cilt:2, Eskişehir, 2012, s.881-889. Ahmet Taşğın), İstanbul, 2007. arasında yükseklik ve genişlik bakı- — —, Eğil’in Kültürel Mirası, Diyarbakır, mından büyük fark bulunmayan sa- Ali Boran – TÜFEKÇİOĞLU Abdülhamit 2012. dece suyun yoğun olarak aktığı gözü Vd., Batman Kültür Varlıkları Envanteri Kozluk, Ankara, 2008. — —, “Diyarbakır’ın Kulp İlçesi’nde tespit diğer gözlere göre biraz daha büyük Edilen Kültür Varlıkları”, Uluslararası tutulan köprüler bu grupta değerlen- Anonim, A Handbook of , IV, Katılımlı XVI. Ortaçağ-Türk Dönemi dirilmektedir. Çınar’daki köprülerden London, 1917. Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Üçlü Köprü I Köprüsü, Taşhelvası Anonim, Diyarbakır Salnameleri (1286- Sempozyumu Bildirileri 18-2- Ekim 2012, I Köprüsü ve Taşhelvası II Köprüsü 1323/1869-1905) IV, (Yay. Yön. Ömer C.II, Sivas, 2014, s.829-42. yollu hafif eğimli olan köprülerdir. Tellioğlu), İstanbul, 1999. İrfan Yıldız Vd., “Diyarbakır İli ve İlçeleri Anonim, Diyarbakır Salnameleri V, ( Yay. Yön. Ortaçağ ve Sonrasına Ait Mimari ve Çem-i Reş mevkiinde bulunan Ömer Tellioğlu), İstanbul, 1999. Sanat Eserlerinin İncelenmesi Yüzey kaya oymalar İlk Çağ’dan itibaren Araştırması-2012 “Ergani-Çınar İlçeleri”, Anonim, T.C. Dâhiliye Vekâleti, Son Taksimatı bölgede birçok örneği bulunan kaya 31. Araştırma Sonuçları Toplantısı, I., Mülkiyede Köylerimizin Adları, İstanbul, (27-31 Mayıs 2013 Muğla), Muğla, yerleşimidir. Özellikle Dicle Nehrine 1928. veya Dicle Nehri’nin daha küçük kol- 2014, s.127-44. Basri Konyar, Diyarbekir Yıllığı III, Ankara, James Crow, “Fortifications and the Late ları olan çaylara hâkim kayalıklarda bu 1936. kaya oyma mekânlara rastlanılmakta- Roman East: From Urban Walls to Long Walls”, I, War and Warfare in Late dır. Bernard W. Henderson, “Controversie in Armenian Topography: I. The Site of Antiquity, Leiden, 2013, pg.397-432. Kaya mezarları ana kayanın yon- Tigranocerta”, The Journal of Philology, Kenan Haspolat, “Diyarbakır’ın Manevi tulmasıyla yapılan eserlerdir. Geç Vol. 28, London, 1903, pg.99-121. Envanteri”, Nebiler, Sahabiler, Azizler ve Roma, Erken Bizans Dönemi özel- Bülent Nuri Kılavuz, Güneydoğu Anadolu Krallar Kenti Diyarbakır, 2, Diyarbakır, liğini gösteren bu mezar odalarının Bölgesi Minareleri, (Yüzüncü Yıl 2011. içinde klineler bulunmaktadır. Yörede Üniversitesi Yayınlanmamış Doktora Martin Comfort, Roads on the Frontier Tezi) Van, 2005. çok sayıda benzer kaya mezarı bulun- Between Rome and Persia, (University of maktadır. C. Niebuhr, Voyage en Arabie, Tom. II, Lyon, Exeter, PhD Thesis), Exeter, 2008. Çınardaki kültür varlıkları mima- 1780. Michal Marciak, “The Cultural Landscape ri ve süsleme özellikleri bakımından David French, “Pre- and Early- Roman of Sophene From Hellenistic to Early taşradaki eserlerin özellikleri göster- Roads of Asia Minor. The Persian Royal Byzantine Times”, Göttingen Forum für mektedir. Günlük kullanım için yapı- Road”, Iran, 36, 1998, pg.15-43. Altertumswissenschaft, 2014, pg.13-56. lan eserlerde işlev ön plana çıkarılmış- Dillemann, Louis, Haute Mésopotamie Orhan Cezmi Tuncer, “Diyarbakır Mardin ve tır. Yörede ekonomik zayıflığı sanat Orientale et Pays Adjacents, Paris, 1962. Diyarbakır Urfa Kervan Yolu”, Atatürk eserlerine de yansımıştır. Güzelşeyh Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Elif Keser Kayaalp, “A Newly Discovered Dergisi, 7, Erzurum, 2001, 113-126. Kasrı ve Medresesi dışındaki eserler Rock-Cut Complex: Monastery of genelde süslemesiz sade eserler olup Phesiltha”, Istanbuler Mitteilungen, Procopius, The Buildings of Procopius, Book II, moloz taş malzemeden inşa edilmiştir. İstanbul, 2008, pg.261-283. (İng. Çev.: H.B. Dewing), 1940.

90 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESINDEKI KÜLTÜR VARLIKLARI

Rahmi Hüseyin Ünal, Diyarbakır İli’ndeki 14 F. W. Deichmann-U. Peschlow, 31 Abdulgani Fahri Bulduk, Diyarbakır Bazı Türk – İslam Anıtları Üzerine Bir Zwei Späntantike Ruinenstätten in Valileri (Yayına Haz. Eyüzyılüp İnceleme, Erzurum, 1975. Nordmesopotamien, Wien, 1977, Tanrıverdi - Ahmet Taşğın), İstanbul, T. Sinclair, Eastern : An Archtectural and pg.30-31. 2007, s.46-47. Archaeological Survey”, III, London, 1989. 15 Deichmann-Peschlow, Zwei 32 Bulduk, Diyarbakır…, s. 47. Späntantike…, pg.33-34-35. Notlar 33 David French, “Pre- and Early- 16 T. Sinclair, Eastern Turkey: An Roman Roads of Asia Minor. The 1 Araştırmamıza katkıları olan Çınar Archtectural and Archaeological Persian Royal Road”, Iran, 36, 1998, Kaymakamları Serdar KÖSE ve İsmail ŞANLI’ya, ekip arkadaşlarım Dr. Survey”, III, London, 1989, pg.312. pg.25, d.n. 27, fig. 10. Zekai ERDAL’a, Dursun YILDIZ’a 17 Anonim, T.C. Dahiliye Vekaleti, Son 34 F. W. Deichmann-U. Peschlow, Zwei ve Bakanlık Temsilcisi Erkan KOÇ’a Taksimatı Mülkiyede Köylerimizin Späntantike…,pg.33-34-35. teşekkür ederim. Adları, İstanbul, 1928, s.593. 35 James Crow, “Fortifications and 2 A.T. Olmstead, “The Calculated 18 Deichmann-Peschlow, Zwei the Late Roman East: From Urban Frightfulness of Ashur Nasir Apal”, Späntantike…, pg.8. Walls to Long Walls”, I, War and Journal of The American Oriental Warfare in Late Antiquity, 2013, Society, 38, 1918, 227, d.n., pg.40. 19 Deichmann-Peschlow, Zwei pg.412. Späntantike…, pg.8. 3 Procopius, The Buildings of Procopius, 36 Crow, Fortifications…, pg.424. Book II, (İng. Çev.: H.B. Dewing), 20 Deichmann-Peschlow, Zwei 1940, pg.130. Späntantike…, pg.19. 37 Orhan Cezmi Tuncer, “Diyarbakır Mardin ve Diyarbakır Urfa Kervan 4 Procopius, The Buildings…, s.130. 21 Deichmann-Peschlow, Zwei Yolu”, Atatürk Üniversitesi Güzel Späntantike…,pg.18, 19, 25. 5 Louis Dillemann, Haute Mésopotamie Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 7, Orientale et Pays Adjacents, Paris, 22 Deichmann-Peschlow, Zwei Erzurum, 2001, 117, 120. 1962, Fig. XII. Späntantike…, pg.25. 38 Elif Keser Kayaalp; “A Newly 6 Bernard W. Henderson , 23 Deichmann-Peschlow, Zwei Discovered Rock-Cut Complex: “Controversie in Armenian Späntantike…, pg.25. Monastery of Phesiltha”, Istanbuler Topography: I. The Site of Mitteilungen, İstanbul, 2008, 272. Tigranocerta”, The Journal of 24 İrfan Yıldız Vd., “Diyarbakır İli Philology, Vol. 28, London, 1903, ve İlçeleri Ortaçağ ve Sonrasına 39 Peschlow-Deichmann, Zwei pg.119-120. Ait Mimari ve Sanat Eserlerinin Späntantike…,pg.23. İncelenmesi Yüzey Araştırması-2012 7 Michal Marciak, “The Cultural 40 İrfan YILDIZ, Eğil’in Kültürel “Ergani-Çınar İlçeleri”, 31. Araştırma Landscape of Sophene From Mirası, Diyarbakır, 2012, s.120. Sonuçları Toplantısı, I., (27-31 Mayıs Hellenistic to Early Byzantine 2013 Muğla), Muğla, 2014, s.134. 41 Ali Boran – Abdülhamit Tüfekçioğlu Times”, pg.38-39. Vd., Batman Kültür Varlıkları 25 Kenan Haspolat, “Diyarbakır’ın 8 Martin Comfort, Roads on the Envanteri Kozluk, Ankara, 2008, Manevi Envanteri”, Nebiler, Sahabiler, Frontier Between Rome and Persia, s.59. (University of Exeter, PhD Thesis), Azizler ve Krallar Kenti Diyarbakır, 2, 42 Exeter, 2008, pg.328. Diyarbakır, 2011, s.130. İrfan Yıldız, Savur’daki Tarihi Eserler, İstanbul, 2011, s.26,43. 9 Comfort, Roads…, pg.111. 26 Anonim, Diyarbakır Salnameleri (1286-1323/1869-1905) IV, ( Yay. 43 Yıldız, Savur’daki…, s.56-64. 10 Anonim, A Handbook of Mesopotamia, Yön. Ömer Tellioğlu), İstanbul, 1999, IV, London, 1917, pg.271. 44 İrfan Yıldız, “Diyarbakır’ın Kulp s.211. İlçesi’nde tespit Edilen Kültür 11 Anonim, Handbook…, pg.271. 27 Haspolat, Diyarbakır’ın…, s.131. Varlıkları”, Uluslararası Katılımlı 12 Evliya Çelebi, Seyahatname, IV, XVI. Ortaçağ-Türk Dönemi Kazıları 28 Anonim, Diyarbakır Salnameleri….., (Çev.: Yücel Dağlı-Seyit Ali ve Sanat Tarihi Araştırmaları s.211. Kahraman), İstanbul, 2001, s.42. Sempozyumu Bildirileri 18-2- Ekim 29 Haspolat, Diyarbakır’ın…, s.131. 2012, C.II, Sivas, 2014, s.848. 13 C. Niebuhr, Voyage en Arabie, Tom. II, Lyon, 1780, pg.323. 30 Yıldız Vd., Diyarbakır…, s.133. 45 Yıldız, Diyarbakır’ın Kulp …, s.848.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 91 Aytaç Coşkun* Zerzevan Kalesi Kazıları erzevan Kalesi, Diyarbakır ili, Kale’ye giriş antik yolun da bulundu- Çınar ilçesine 13 km uzaklık- ğu doğudan, iki büyük burcun arasından Z ta, Demirölçek köyü yakınla- sağlanmaktadır. Girişten itibaren izlenen rında yer alır. Kale, Diyarbakır-Mardin yerleşim alanındaki cadde ve sokaklar karayolunun 45. km’sinde, yolun doğu rahatlıkla takip edilebilmektedir. Bütün kenarında, yoldan 105 m yükseklikteki yerleşim yaklaşık 12-15 m yüksekliğinde, kayalık bir tepe üzerine kurulmuştur. 2,10 - 2,50 m kalınlığındaki surlarla çev- Yüzeyde geniş bir alana yayılmış kaleye relenmiştir. İki büyük kesme blok arası ait kalıntılar ve nekropol alanı rahat- moloz ve harç ile doldurularak oluşturul- lıkla görülebilmektedir. Kale duvarları muş 1,2 km uzunluğundaki surlar, ara- ve burçların bir kısmı ayakta olan yer- zinin topografik yapısına göre konum- leşimde, saray olabilecek büyük bir yapı landırılmış, kuzeye doğru alçalan alanda kompleksi, konutlar, villalar, hamamlar, ise yerleşim bütün tepeye yayılmıştır. Sur tahıl - silah depoları, büyük su sarnıçları, duvarına belirli aralıklarla dışa çıkıntılı işlevi şu an belirlenemeyen birçok yapı burçlar ve burçlar arasına da destek du- ve bir kiliseye ait mimari kalıntılar yer varları yerleştirilmiştir. Yerleşimin güne- almaktadır. Bununla birlikte kale çevre- yindeki gözetleme ve savunma amaçlı üç * Yrd. Doç. Dr., Dicle Üniversitesi, sinde, kaleye su sağlayan kanallar, kaya katlı büyük kulenin 19 m’ye kadar olan Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji mezarları ve tonozlu mezarlar da izlene- kısmı korunmuş, buranın orijinal yüksek- Bölümü, 21280 Diyarbakır, bilmektedir. liğinin ise 22 m olduğu tespit edilmiştir. [email protected]

92 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ZERZEVAN KALESİ

Cadde ve sokakların izlenebildiği kuzeye doğru alça- pının içinde ise bir mezar bulunmaktadır. Kilisenin kuze- lan bölge konut alanıdır. Konutlar birden fazla mekândan yinde yerleşimin en büyük yapısı yer almaktadır. Dar, uzun oluşmakta, temel kısımları ana kayaya oyulmuş, ana kayanın forma sahip bu yapı 11 × 36 m boyutlarında, üçgen çatıya oyulması ile elde edilen bloklar yapı duvarlarında kullanıl- sahiptir. Buranın silah ya da tahıl deposu olduğu düşünül- mıştır. Yerleşimde güney bölümde, yüksek kısımda kamu mektedir. Yapının doğu duvarı yıkıldığı hâlde kalıntıları yapıları bulunmaktadır. Kentte en iyi korunmuş kamu görülebilmektedir. yapılarından birisi doğu-batı doğrultusunda 4 mekândan Yerleşimde su ihtiyacını karşılayan ana kayaya oyul- oluşan kilisedir. Kiliseye güneydeki avludan girilmekte, ya- muş 54 sarnıç tespit edilmiştir. Konutlara ait olanların

Zerzevan Kalesi’nin hava fotoğrafı

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 93 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

94 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ZERZEVAN KALESİ

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 95 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

96 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ZERZEVAN KALESİ dışında ortak kullanıma yönelik bü- yük sarnıçlar da göze çarpmaktadır. Alt bölümü ana kayaya oyulmuş, doğu duvarı sura dayanmış, 11 × 22 m boyutlarında, iki bölümlü, üzeri kemerlerle örtülmüş büyük su sarnı- cının kentin ana su kaynağı olduğu düşünülmektedir. Kentin güneyinde yer alan ve günümüzde de takip edi- lebilen büyük bir kanalın söz konusu sarnıca su sağladığı açıktır. Zerzevan Kalesi, bütün vadiye hâkim konu- muyla, antik ticaret yolu üzerinde, geniş bir alanı kontrol altında tutan, stratejik bir Roma sınır garnizonu- dur. Roma-Sasani arasında büyük mücadelelere sahne olan ve antik ismi Samachi olan yerleşimin, mevcut ka- lıntılardan yola çıkarak M.S. 4. yüz- yıldan 7. yüzyıla kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır. Zerzevan Kalesi’ndeki ilk kazı ve restorasyon çalışmaları, Kültür ve Tu- rizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izin- leri ile Diyarbakır Müze Müdürlüğü başkanlığında, tarafımızdan yapılan bilimsel danışmanlıkla 2014 yılında başlatılmıştır. Diyarbakır’ın Roma Dönemi hakkında bugüne kadar kapsamlı herhangi bir kazı gerçek- leştirilmemiş olması nedeniyle bölge- nin, özellikle de Diyarbakır’ın klasik dönemleri çok fazla bilinmemekte- dir. Bölgenin en önemli yapılarından olan Zerzevan Kalesi’nde yapılacak uzun süreli kazı çalışmalarıyla Diyar- bakır ve çevresinin Roma Dönemi’ne ışık tutulacağı gibi, gerçekleştirilecek restorasyon projeleri ve çevre düzen- lemeleriyle de alan ziyaretçilerin ge- zebileceği bir ören yeri hâline getiri- lerek Diyarbakır ve bölge turizmine önemli katkılarda bulunacaktır. Zerzevan Kalesi’nde yapılan araştırmalar

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 97 Mehmet Ali Abakay* , Ayşegül Ümran Abakay** Resmî Yıllıklarda Çınar umhuriyet Dönemi il yıllıkları Akpınar Köyü taranmış ve Çınar’a dair bilgiler, Diyarbekir’e 30 km mesafede bulunan Cönemine binaen bir araya getiril- Akpınar, yeni bir kasabadır. Eskiden yal- miştir. Bu yıllıklarda yer alan bilgiler ol- nız yol üzerinde bulunan bir pınar ve bu- duğu gibi verilmiş, bilgilerin kimi eleşti- nun yanında sonradan yapılmış bir han risi, tashihi en sonunda yapılmıştır. bulunmaktaydı. Bugün bu han yıkılmış- 1936 İl Yıllığında Çınar tır. Eski adı (Hanapınar) idi ki bu ad, han ve pınardan ötürü verilmiştir. Diyarbekir-Mardin yolu üzerindedir. 86 1296 tarihinden evvel mamuriyetini Köylü ve 10.620 nüfuslu büyük bir na- kaybetmiş harap bir köy hâlinde idi. Bu hiyedir. Ziraatı mebzuldur. Karacadağ gün 41 evlidir. Sekenesi 1296’dan sonra semtlerinin havası güzel ve suları boldur. şuradan ve buradan gelen Türk ve Zaza- Bu nahiyede vadiler ağaçlıdır. Şahsi te- lardır. şebbüslerle yetiştirilmiş bahçeler haricin- 1300’lü yıllarda çıkan bir taun dola- de ağaç görünmez. Mardin yolu üzerinde yısıyla şimdi eski Akpınar denilen mevkii bulunan (Kale-i Zerzevan) ile Mirhıdır terk edilerek, bugünkü yere göçüldüğü ri- * Araştırmacı, yazar. kaleleri asarı kadimedendir. vayet edilir. ** Arkeolog.

98 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar RESMÎ YILLIKLARDA ÇINAR

Batıl İnanışlar Diş ağrısı için üzerliği ateşe atarak tütsüsünden istifade edilir. Nazar değmemesi için ateşe tuz atılır. Nazar değmemek için kurşun dökülür. Bazen üzerlik ipe takılarak kullanılır ve yine nazar değmemek için boyunlarına mavi boncuk takılır. Bu boncuklar eve ve hayvanlara da konulur. Kurt dişi, yılan boynuzu veya yılan gözü de nazar değme- sin diye takılır. (…) Sıhhatin bozulmasını Allah’ın mücazatı bilirler. Her kabahatin bir cezası vardır. Bu cezalara kabir azabı (telemse) diyorlar. Akpınarlı köylüler Çocuk ölmesin diye isim değiştirirler ve yaşayan kimselerin ad- (1936 İl Yıllığı, M. Ali Abakay Arşivi) larını verirler. Kız ise, şekli erkek kıyafetinde, erkek ise kız kılığın- da gezdirilir. Yahut pek çok itikat ettikleri bir yatıra adaklarlar. Ve o yatırın ismini çocuğa verirler. Bu sayede çocuğun yaşayacağına itikat Akpınar’ı Diyarbekir’e bağlayan yol üze- ederler. Çocuk bir yatıra adaklandıktan sora artık ölüsü dirisi o yatı- rinde sol tarafta ve Akpınar’a yarım km me- rındır. Yatır hayatta olmadığından en yakını kim ise çocuğun hayatı safede (Kürha) denilen mevkide bir manastı- ona mevdudur. Mesela çocuk bir kız ise kocaya vermek bile o yatırın ra ait olması muhtemel enkaz vardır. Burada varisine ait bir iştir. daha önceleri taşla örülmüş bir kuyu vardı. Herkesin uğurlu bir günü olduğuna kanidirler. Taşları alındığından şimdi yerinde bir çukur Baykuşun ötmesi uğursuz telâkki edilir. Karğanın ötüşü bir müjde kalmıştır. Akpınar’ın yanıbaşındaki tepede veya sevdiğin geleceğine alamettir. mühim mebaniye delalet eden büyük tuğla ve Müjde arısı dedikleri bir arı birinin etrafında uçacak olursa hayır- sair enkaz çıkmaktadır. lı addedilir. Evlere bazen uğur için geyik boynuzu takılır. Akpınar’ın cenup tarafında (Dumulan) Bir çocuk anlayışlı olmak için kamış kalem içindeki ince telleri dağlarının alt eteklerinde (Koçgüzel) denilen veya buğday arasında bulunan kum taşı denilen taneyi yutar, sabahları bir yerin tekin olmadığı söylenir. Akpınar ile- tatlı yer. risinde Reşandan gelen Göksü üzerinde Pîr Kaplan derisi eyer üzerine serilecek olursa ata binecek kimsenin İbrahim yatırı vardır. Mağara gibi bir yerdir. heybetli ve vakarlı görünmesine yarar. Ekin zamanı biçimden bir gün evvel yemekler Ruhlara hâkim olmasa da memnuniyetlerini celp ederek bu su- yapılarak bu ziyarete gidilir ve ondan bereket retle dilediği ruha merbut olmağa çalışır. Bu yüzden herhangi bir ya- umulurdu. tırın ruhunu çağırırlar ve geleceğine inanırlar. Akpınar şarkı cenubîsinde Bahteri köyü Ahvali Havaliye Ait Bilgiler vardır. Burasının vaktiyle mamur bir yer ol- duğu eski bina temellerine ait çıkmakta olan Yazın çok sıcak olması, kışın çok şiddetli olacağına delalet eder. Mev- büyük büyük taşlardan anlaşılmaktadır. simin kaçıncı gününde rüzgâr esmiş veya fırtına olmuşsa, kışın aynı Evler gününde o derece şiddetli bir soğuk ve keskin bir fırtına olacağı istid- lal olunur. Umumiyetle kerpiçten ve bir katlıdır. İnsan ve Kızıl arılar fazla olduğu zaman kış şiddetli geçer. hayvanlar hep bu çatı altında barınır. Kapıla- Göz ve sair damarların oynamasından birer mana çıkarılır. rın üzerine soğan veya sarımsak asılır. Bulutlar şark ve garba doğru gidecek olurlarsa yağmur yağacağı- Bu evler döşek, kilim ve keçe gibi şeylerle na, cenup tarafına açılırsa yağmayacağına, şimalden rüzgâr eserse fırtı- döşenir. Kap kacakları da bir kaç çukur sahan- naya, ay etrafında hale olursa yağmur yağacağına hükmedilir. dan, tepsi ve bir de lengerden ibarettir. Kırlangıç sürüleri bir istikamette telaşla uçuşup gelirlerse behe- Kadınlar palas, çorap ve başlarına giydik- mal arkasından bir dolu tufanı kopacaktır. leri küm dedikleri başlığı imal ederler. Halk, hayvancılık ve çobanlıkla iştiğal Giyinme eder. Çobanlık mübarek bilinir. Pîrleri de Hz. Yetişmiş kızlar uzun bir gömlek, yelek ve darî veya takî denilen önü Musa’dır. açık iki taraftan yırtmaçlı üç etek entari giyerler. Elbise kollarını el

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 99 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Çınar’ın yöresel kıyafetleri işleriyle süslerler ki bu süslere kâbe Kuruçay Halveran köyü istikametin- rinin sınır noktasından çıkar. Reşan, derler. Önlerinde de ekseriya bir peş- de Karacadağ eteğinden gelir. Soldan Kelek, Aşağı Hanik, Şikeftân, Bağa- tamal bulunur. Adi beyaz bezden iba- Kori, Çitnar, Kobik, Şeyhçoban, Sey- cık, Kaşmer, Eburîş, Tilarap, Kıtın, ret olan bu bez muhtelif dikişlerle kat dek, Kancıgaz, Karkat, Evlendi, Sel- Ömeran ve Kerh köylerinden geçerek kat bükülerek boyaya batırılır. Dikiş man, Saçulu, Kubacık, Harmani ve Dicle’ye dökülür. yerleri derin çiçekler hâlinde boyan- Akaret Köprü’den geçerek Dicle’ye Bu suların geçtikleri köyler umu- mayarak beyazlığını muhafaza eder. dökülür. miyetle ziraat noktasından istifade Boyadan çıkarıldıktan sonra dikişler eder. Yalnız bu suları azalır. Sağdan Mîrhasan, Kânîspi, Cafe- sökülerek süsler meydana çıkar. rik, Tilâbuş, Celebdar, Kara Köprü’den Su Kaynakları Sular Dicle’ye dökülür. Tavşantepe altındaki suyun adı Tav- Kara Köprüden geçen Kuruçay ve Göksu-Şemrah nahiyesinin Şe- şantepe suyudur. Fazla kireçlidir. Sepirk, (Üç Köprü Suları) bunlardan vaşı, Dürrin, Tubini ve Reşan köyle- Altın akarsuyu, Tavşantepe ile Altın akar arasında, ateş suyu Şirik köyü harabesi yanında Şirk, Akpı- nar, Tezharap, Aktepe, Yuvacık, Şıhre Tepe, Pornak, Bacıvan, Şükürlü, Ha- şimoğlu… Hüyükler Tavşantepe, Kerh, Binema, Şihretepe, Pornak, Göktepe, Kazıktepe, Aktepe, Melkiş, Batirik, İmamıukeyl.1 1967 ve 1973 İl Yıllığı’nda Çınar 1967 yıllığındaki bilgiler, aynı şekil- de 1973 il yıllığında da yer almak- tadır. Çınar ilçesi 23 Haziran 1937 İlçeden bir görünüm tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan

100 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar RESMÎ YILLIKLARDA ÇINAR

Çınar saat kulesi

3223 sayılı Kanunla merkezi “Mel- isminde üç mahallesi ve 593 hanesi ovalarla ilin tahıl ambarı durumunda kiş” olmak üzere kuruldu. Sonradan vardır.2 olan Çınar; Göksu Irmağı yanındaki ilçe merkezi bugünkü yerine (eski “Mir Hıdır, Zerzevan, Aminî mesire yeri, şifalı Hızır Suyu, Pîr İb- Akpınar veya Hanakpınar köyüne) kalelerinin harabelerinden bile eser rahim Mağarası, Kale-i Zerzevan ve nakledildi. İlçe merkezi olmadan önce kalmamıştır. Sadece isim ve yer olarak Mîr Hıdır kaleleriyle bu önemini daha küçük bir köyden ibaretti. Bu nedenle bilinmektedir.”3 da artırıyor. ilçe merkezi geçici olarak bir süre için Halk tarım ve hayvancılık yapar. Aşağıkonak’a taşındı. 1939 yılında 1995 İl Yıllığı’nda Çınar Diyarbakır’a çok yakın olması, ürünü- 110 hanelik göçmen mahallesi ve hü- nün değerlendirilmesini de kolaylaş- “Eski adı Hanakpınar, daha sonra Ak- kümet konağı inşa edildi. İlçe merkezi tırmaktadır. Çınar’a nakledilerek çalışmaya koyul- pınar olan bu ilçemiz, Diyarbakır’a Coğrafî Durumu du. yakındır. Diyarbakır-Mardin karayolu Çınar Kasabası, Diyarbakır’ın bu ilçenin içinden geçer. Yakın zama- Coğrafi yapı bakımından Çınar, iki 32 km güneydoğusunda, Diyarbakır- na dek küçücük bir köy olan bu ilçe bölüme ayrılır. Doğusu düz ve geniş Mardin şosesi üzerine kurulmuştur. merkezi giderek büyümüş ve önemli bir ovalık, batısı ise dağlık ve engebe- Yükseltisi 650 m’dir. Cumhuriyet Ma- bir yerleşim merkezi kimliğine ka- li arazilerden oluşur. Diyarbakır’a 32 hallesi, Eski Mahalle, Yeşil Mahalle vuşmak üzeredir. Çevresindeki geniş km uzaklıkta olup deniz seviyesindeki

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 101 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

16 Mart 1980 tarihinde Çınar yüksekliği 660 m’, yüzölçümü ise 1952 bunu kanıtlayacak yerleşim merkezi Sonuç ve Değerlendirme km2. Çınar, kuzeybatıdan Diyarbakır kalıntılarına rastlanır. 1936 il yıllığında yazarın belirttikle- il merkezi, batıdan Urfa’nın Siverek İlçeye bağlı Hur-hurik (Sırım- ri aynen alınmıştır. O dönemin şart- ilçesi, güney ve güneybatıdan Mardin kesen köyü) ile bu köyün batısına dü- larına göre belirtenleri tenkit etme ilinin Mazıdağı ve Derik ilçeleriyle, şen ve Beneklitaş köyüne geçit veren Bestahuriyan hakkımız bulunmamaktadır. Sadece Doğudan Mardin’in Savur ilçesi ve İl’e (Hurriler Deresi) M.Ö. hüküm süren Hurri Devleti’nin bir ilave edeceğimiz bilgiler, edindiğimiz (Diyarbakır’a) bağlı Bismil ilçesi ile tespitlere dayanarak şu şekilde özetle- komşudur. Kikan adıyla tanınan çok yerleşim adı olduğu sanılıyor. Keza Asurlular zamanında Toşhan-Toşha- nebilir: geniş ve verimli bir ovaya sahip olan na adıyla anılan bir şehir olduğu da 1974-1975’te yapılan kazılarda ilçede kışın kabarıp yazın kuruyan biliniyor. Bu şehrin, ilçenin kuzeydo- ilçe merkezinde büyük bir alanı içine derelerden ayrı olarak önemli sayıla- ğusunda yer alan Altınakar köyü ci- alan mezarlığa rastlanmıştır. Merkez bilecek akarsularından Göksu Çayı varındaki Tavşantepe adı verilen bir ilkokul altı, hamam ve bu yükseltinin vardır. Durgun su kaynakları olarak höyük olduğu sanılıyor. Ayrıca ilçe- belediye bahçesine varan çizgisinde Ortaören ve Bozçalı köyü yakınında- nin güneydoğusu ile doğusunu kap- sağlı-sollu olmak üzere etrafında orta- ki Beşpınar göletlerinden başka doğal layan Kikan Ovası’nın da adını Asur ya çıkartılan mezarlıkta gördüğümüz olanları yoktur. Krallarından Kikia’nın adından aldığı şeklide bir işarete rastlamamakla be- Tarihçesi tahmin edilmektedir. Bunlardan başka raber, mezarların doğuya bakması, yö- Karacadağ’ın güney tarafı Mahalmita- nelmiş olması, bu alanda yaşamış olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin, nan (Yani Mitannilerin yeri veya yur- halkın inançlarına dair bize bazı izler özellikle Diyarbakır’ın tarihi ince- du) adını taşır ki, halk arasında Mahal vermektedir. Buradaki defin işlemi- lendiğinde buna koşut olarak ilçenin Metinan diye söylenir. Buradan hare- nin şekli ahalînin Şemsî-Yezidi veya de birçok eski uygarlıklara yerleşim ketle bu yörenin de Mitanniler’e ait bir Hristiyan olduğunu gösterir. Hamam, merkezi olduğu görülecektir. Yer isim- yerleşim merkezi olduğu söylenebilir. hükümet konağı, kaymakam konutu, lerine göre tarih belirtmek gerekirse, (…)4 postane, ilçe tarım müdürlüğü yapıla-

102 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar RESMÎ YILLIKLARDA ÇINAR rının bu alan üzerinde inşa edildiğini, nın “Çınar Üzerine Notlar” adlı ma- o dönemde ortaya çıkan mezarlık alan kalesinde eski yerleşim isimleri yeni sebebiyle bilmekteyiz. adlarla bir arada verilmiştir. 1936 il yıllığında geçen taun-veba Toşhana-Tavşantepe, Huri-Hur- tespiti, herhâlde bu alanla ilgilidir ya hurik, Mehalla Metinan olmak üzere da yerleşim alanına fazla uzak olma- tarihte burada egemenlik kuran uy- yan bir yerleşim alanıdır. garlıklarla ilgili araştırmalarımız, ile- İl yıllıklarının 1973 senesinde ride müstakil olarak yayımlanacaktır. geçen Zerzevan Kalesi ve Mîr Hı- 1995 il yıllığında verilen bilgiler, oldu- dır kalesi için “Mir Hıdır, Zerzevan, ğu gibi verilmiştir. Aminî kalelerinin harabelerinden bile Yıllıklarda Akpınar’da, Çınar’da eser kalmamıştır. Sadece isim ve yer ola- medreselere dair bilgiler verilmemiştir. rak bilinmektedir” ifadesine istinaden Oldukça önemli olan Ah Tövbe (Ah- Aşağıkonak’a ve Kel’a-Gavana de- tepe-Aktepe) ve Altohar (Altunakar- nilen Mîr Hıdır’a araştırma yapmak Altınakar) köylerine ait bilgi verilme- için gittiğimizde Zerzevan Kalesi’nin miştir. Bahteri köyünde mevcut alana köylülerin yıkıma ve zamanın her değinilmiş ise de Bağacık’ta mevcut türlü tahribatına ayakta kalan m’lerce tarihî alan, Sipyak’taki kalıntılar, Ka- uzayan bölümlerinin olduğunu fotoğ- racadağ’daki köyler gezilmediği veya rafladık. Mîr Hıdır Kalesi’nin yıkılmış ulaşım zorluğu sebebiyle hâlen köy- olmasına rağmen, bulunduğu yer ve lerimizde mevcut önemli buluntular, taşlarının varlığı, kimi yıllıkları hazır- günümüze kadar gelebilmiştir. layanların sadece bu tarz tarihî eserler için bazen duyumlarla hareket ettiğini Okuma göstermektedir. Yazarın bahsettiği ki- 1. Mehmet Ali Abakay. “İlçe İlçe lise-manastır yeri tarafımızdan tespit Diyarbakır Çınar” Diyarbakır Ticaret edilmemiş olmakla beraber, Eski Ma- Borsası Borsa Dergisi, Yıl 2, S. 7, Nisan, hallede üç-dört su kuyusunun varlığı Mayıs, Haziran 2004, s. 20. gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu su kuyu- 2. — —, M. Şimşek. Cumhuriyet Öncesi larından ikisinin varlığı ve yeri bilin- ve Sonrası Diyarbakır’da Eğitim. mektedir. Diyarbakır, 1988, s. 61. Yine yazarın “Müjde Arısı” dedi- 3. — —. “Çınar İlçesi Tarihi Eserler ği, “Uğur Böceği” olmalıdır. Nahiyede Envanterine Bakış” Diyarbakır Tarım sadece Türklerle Zazaların ikamet et- Doğa ve Çevre Sempozyumu Bildirisi 01- mekte olduğu hususunda yazarın ya- 03 Haziran 2010, C. 2, s. 343 -346. nıldığını söyleyebiliriz. 1934 senesinde 4. — —. “Çınar İlçesi Tarihi Eserler hazırlanan, 1936’da tamamlanıp bası- Envanterine Bakış-Araştırma” Diyar lan bu eser, tarih itibarıyla göz önün- Life. Ağustos 2010 s. 40-43. de bulundurulursa Akpınar’da sadece 5. — —. Yeni Yurt Gazetesi Çınar Özel Sayısı Çınar Üzerine Notlar Kürt ahali olduğu görülür. İlçe merke- Yıkılmadan önce Çınar Yeşil Camii zinde yaptığımız araştırmada 1990 ve sonrasında yaşlılarla konuşmalarımız- Notlar şekilde sadece yerleşim, Eski Mahalle da, görüşmelerimizde ilçede Zazaca 1 s. 294-298, 1936. konuşulmadığı, nahiye hâlinde iken ile Muhacir Mahallesi’nden ibarettir. 2 s. 206. ev-hane sayısının hatırlarında en çok 1936 il yıllığında yer-köy isimle- yirmi olduğu yer almaktadır. 1950’li ri aynen verilmiştir. 1973 il yıllığında 3 s. 368. yıllarda ilçeye göç eden babamın ve ismi değiştirilen köylerle mezralar yer 4 2000’e Beş Kala Diyarbakır. Diyarbakır İl Hacı Süleyman Önk’ün ifade ettiği almaktadır. Bu ortak kitap çalışması- Valiliği Yayını Diyarbakır 1995, s. 369 vd.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 103 Sait Kılıç* , İsmail Gül** Çınar’da Tarım ve Hayvancılık

İlçenin Konumu Tarihi ınar ilçesi Diyarbakır Havzası’nın Cumhuriyetin ilk yıllarında Diyarbakır’ın güney kesiminde Diyarbakır-Mar- merkezine bağlı şirin bir köy olan Çınar, Çdin arasında yer almaktadır. İlçenin 23 Haziran 1937 tarihli ve 3223 sayılı kuzeybatısında Diyarbakır’a bağlı Bağ- Beş Kaza Teşkili Hakkında Kanun ile ba- lar ve Sur ilçeleri; batısında Şanlıurfa’ya ğımsız ilçe hâline gelmiştir: bağlı Siverek ve Viranşehir; güney ve “Mardin Vilâyetinde merkezi güneybatısında Mardin’e bağlı Mazıdağı Hazak olmak üzere İdil ve merkezi ve Derik; doğusunda ise yine Mardin’e Şamrah olmak üzere Mazıdağı bağlı Savur ve Diyarbakır’a bağlı Bismil Kazaları; Erzurum Vilâyetinde ilçeleri vardır. 1.952 km2 yüz ölçümüyle merkezi Bayraktar olmak üzere * coğrafi alan itibarıyla Diyarbakır’ın en Karayazı; Diyarbekir Vilâyetinde Zir. Yük. Müh., Dicle Üniversitesi, merkezi Melkiş olmak üzere Çınar; Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri büyük ilçesidir. İlçe topraklarının güney Tunceli Vilâyetinde merkezi Mameki Anabilim Dalı, Doktora Öğrencisi, ve batısı dağlıktır. Batısında Karacadağ olmak üzere Kalan Kazaları teşkil 21280, Diyarbakır. yer alır. İlçenin diğer bölümünde Kiki olunmuştur. Bu kazaların sınırları ** Doç. Dr., Dicle Üniversitesi, Ziraat Ovası vardır. Bu ovayı Ballıkaya Deresi icra Vekilleri Heyetince tesbit Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü, ile Göksu Çayı sular. olunur.” 21280, Diyarbakır.

104 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK

Önceleri adı Melkîs olup merkezi daha sonra Ha- Çizelge 1: 2000 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre nakpınar (Xanaaxpar) köyü yakınlarına taşınan ilçenin, i̇lçe ve köylerin nüfusu (DİE, 2001) 1937’den önce adı ‘Akpınar’ ve ‘Hanakpınar’ olarak bilin- mekteydi. İlçenin tarihi Diyarbakır ili tarihine paralel bir durum arz eder. İlçe birçok uygarlığa yerleşim merkezi ol- İlçe Adı İlçe Nüfusu Köy Nüfusu Toplam muştur. Çaldıran Muhaberesi’nden sonra 1515’te Osmanlı Bağlar 177.452 180.275 357.727 İmparatorluğu’na bağlanan bölgede 1. Dünya Savaşı’ndan Bismil 55.819 55.137 110.956 sonra düşman işgali olmamıştır. İlçe 1939-1950 yılları ara- Çermik 25.091 25.566 50.657 sında Bulgaristan ve Kudüs’ten gelen göçmenlerin bölgeye Çınar 34.238 34.292 68.530 yerleştirmeleriyle büyüme ve gelişmeye başlamıştır. Çüngüş 6.536 6.561 13.097 Yüzey Biçimleri Dicle 20.077 20.516 40.593 2’ İlçenin yüzölçümü 1.952 km dir. Denizden yüksekliği 660 Eğil 11.497 11.569 23.066 m’dir. İl merkezine 32 km uzaklıktadır. İlçe, 40º-25,2’ doğu Ergani 59.826 61.246 121.072 boylamları ile 37º-43,8’ kuzey enlemleri arasında bulun- maktadır. Hani 16.058 16.756 32.814 Hazro 8.501 8.719 17.220 İklim Kayapınar 137.190 140.299 277.489 İlçemizde yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağış- Kocaköy 8.131 8.240 16.371 lı olan karasal bir iklim hâkim olup yıllık ortalama yağış Kulp 18.270 18.526 36.796 miktarı 400 m3. Lice 12.545 14.170 26.715 Nüfus Silvan 42.780 43.313 86.093 2000 yılı nüfus verilerine göre Çizelge 1’de Çınar ilçesinin Yenişehir 101.361 103.596 204.930 nüfusu ilçe merkezi 13.059 kişi, köy ve beldeler 48.617 kişi TOPLAM 735.372 748.781 1.484.126 olup toplam 61.676 kişiden oluşmakta ve il toplam nüfusu Çizelge 2 1.382.732’dir. 2013 yılı nüfus verilerine göre ile Çizelge 2: 2013 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre Çizelge 3’te Çınar ilçesi merkez nüfusu 50.309 kişi olup 12 yıl boyunca hızlı bir artış görülmüştür. Köy ve beldelerin Çınar i̇lçe merkezi ve köylerin nüfusu (TÜİK, 2013) nüfusu 54.971 kişiden oluşmakta ve artmış bulunmaktadır. İlçe toplamında 105.280 kişi yaşamaktadır. İl genel top- Çınar 34.292 34.238 68.530 lamı 12 yıl boyunca ilçelerden ve diğer illerden göç alarak İl Genel Toplamı 784.781 735.372 1.484.126 1.592.167 kişiden oluşmaktadır.

Gazi Mahallesi ve Eski Mahalle’den bir görünüm

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 105 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Çizelge 3: 2013 Yılı Nüfus Sayımı Sonuçlarına Göre Çınar İlçesine Bağlı Belde ve Köylerin Nüfusu (TÜİK, 2013)

Köy İsmi Eski İsim Toplam Erkek Kadın Köy İsmi Eski İsim Toplam Erkek Kadın Ağaçsever Bodikan 1.128 559 569 Öncülü Kitmiran 178 89 89 Akçomak Berbero 370 192 178 Özgider Direjik 358 189 169 Aktepe Aktepe 138 73 65 Özyar Hatuni 309 156 153 Alancık Gühan 342 163 179 Pembeviran Pembeviran 398 188 210 Altınakar Altınakar 163 92 71 Selyazı Mesit 140 60 80 Arafat Arafat 203 106 97 Solmaz Nivi 297 142 155 Aşağı Mollaali Aşağımollaali 210 104 106 Sürendal Celikan 577 288 289 Aşağıkonak Aşağıhanik 2.008 1.028 980 Şekerören Şakırveran 129 62 67 Avdalı Birbazin 590 309 281 Şeyhçoban Şeyhçoban 188 96 92 Bağacık Bağacık 874 410 464 Şükürlü Şükürlü 559 276 283 Ballıbaba Lüküs 442 218 224 Taşhelvası Bedilün 332 162 170 Başaklı Hücceti 1.628 830 798 Tekkaynak Şıhratepe 78 40 38 Başalan Sergelyan 1.462 727 735 Tilver Tilver 434 225 209 Belenli Ömeran 415 203 212 Toraman Hamrani 388 193 195 Bellitaş Hırbasitil 538 277 261 Yaprakbaşı Bari 1.712 823 889 Beşpınar Beşpınar 1.336 651 685 Yazçiçeği Herbero 650 311 339 Bilmece Gölbaran 137 69 68 Yukarıortaören Yukarıortaveran 558 276 282 Bozçalı Dikini 283 137 146 Yuvacık Yuvacık 1.519 766 753 Bulutçeker Kullik 770 382 388 Alabaş İhlivan 1.115 565 550 Çakırkaya Delgur 915 443 472 Ayveri Ayveri 1.046 509 537 Çakırtutmaz Misrik 167 81 86 Bayırkonağı Kore 473 236 237 Çataltarla Biname 95 45 50 Beneklitaş Keldiz 593 313 280 Çınarköy Çınarköy 862 417 445 Bira Mehmet Ağa Piremehmet 169 90 79 Çukurbaşı Ruber 198 92 106 Boğazören Harabeko 729 365 364 Demirölçek Kaleyizerzevan 493 248 245 Çeltikaltı Kübeyşi 79 39 40 Dikmencik Harapkurt 29 15 14 Çömçeli Husikan 1.488 720 768 Düzova Kerhita 653 330 323 Dişlibaşak Kalacuk 580 284 296 Ekinveren Bahteri 125 56 69 Görece Dere 427 206 221 Filizören Herzemi 304 156 148 Gümüştaş Kericini 834 408 426 Göktepe Göktepe 875 419 456 Halıören Halıveran 1.048 521 527 Gürses Davudi 20 9 11 Harabe Harabe 295 145 150 Halkapınar Mübarekin 502 247 255 İnanöz Küfri 791 422 369 Hasköy Hasköy 201 100 101 Karaçevre Gobin 1.705 843 862 Höyükdibi Melkiş 234 123 111 Karasungur Şahinhan 2.090 1.060 1.030 İncirtepe Tilarap 312 146 166 Kılıçkaya Kerrik 1.623 783 840 Karababa Geli 565 291 274 Kuyuluhöyük Herbelu 291 138 153 Karabudak Sipyak 658 344 314 Leblebitaş Çepenyan 1.098 542 556 Ovabağ Kilvan 1.011 513 498 ... Karalar Karalu 167 75 92 Kazıktepe Kazıktepe 76 37 39 Sevindik Hacıtan 1.126 528 598 Kırkağaç Kırkağaç 254 124 130 Sırımkeser Horhorik 426 212 214 Köksalan Tobni 236 115 121 Soğansuyu Küşkiyan 437 216 221 Kübacık Kübacık 252 123 129 Yarımkaş Kanipanik 527 248 279 Kuruyazı Caferik 407 200 207 Yeşilbağ Hams 860 437 423 Kutluk Katin 110 60 50 Yeşiltaş Yeşiltaş 552 267 285 Kürekli Kanisipi 343 167 176 Yıllarca Gökveri 951 461 490 Meydanköy Şarsop 459 237 222 Belde ve Köylerin Toplamı 50.309 25.159 25.150 Muratcık Muratcık 333 164 169 İlçe Merkezinin Toplamı 54.971 27.253 27.718 Ortaşar Elvendi 921 446 475 Genel Toplam 105.280 60.296 58.871

106 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK

Diyarbakır il merkezine yakın olması nedeniyle Çınar ilçesinin nüfusu ve gelişimi hızlı bir şekilde art- mıştır. Agro-Ekolojik Alt Bölgeler Agro-ekolojik bölgelendirme, arazinin çevresel özel- likleri, potansiyel verim ve arazi uygunluğu benzer olan özelliklere sahip alt alanlara bölünmesini ifade etmek- tedir. Agro-ekolojik bölge, iklim, arazi formu, toprak yapısı ve yetiştirilen ürün guruplarına göre yani arazi örtüsüne göre belirlenmektedir. Bu nedenle Diyarbakır ili 4 alt agro-ekolojik bölgeye ayrılmış ve haritalandırıl- mıştır. Çizelge 4’te görüldüğü üzere, tarımsal ürünlerin yetiştirildiği araziler toprak yapılarına; bunun yanı sıra tarım alanları, arazi kabiliyet sınıflarına göre ayrıldığın- da 1-4. sınıf arazilerin bulunduğu, yetiştirme periyodu baz alındığında ise tarımsal açıdan en iyi koşula sahip olan bölgenin I. alt bölge olduğu anlaşılmaktadır. II, III ve IV. alt bölgelerin ise arazi yapılarının engebeli, dağlık alanların daha çok olduğu ve önem sırasına göre tarım- sal açıdan düşük sınıf arazilere sahip oldukları görül- mektedir. 5 ve 8. sınıf arazi kabiliyet sınıfı bakımından ise I ve II. alt bölge ile III ve IV. alt bölgeler arasında değerlere sahipler. Çınar ilçesi, I. alt bölge değerlerine sahiptir. Çizelge 4: Diyarbakır i̇linin agro-ekolojik alt bölgeleri (TİM, 2005, 2013)

I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge Bismil Hazro Dicle Çüngüş Çınar Kulp Eğil Çermik Silvan Lice Hani Ergani Kocaköy Kayapınar Sur Yenişehir Bağlar

İlçenin Geçim Kaynağı Çınar ilçesinde geçim, tamamen tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Buğday, arpa, pamuk ve çeltik önemli gelir kaynaklarındandır. Özellikle küçükbaş ve büyük- baş hayvan yetiştiriciliği önde gelir. Sebze ve meyve bahçeleri de gelir kaynağı açısından önemli bir yer tutar. Pirinç hasatı

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 107 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Tahıl hasatından sonra bir tarım alanı Toprak Mahsülleri Ofisi ve depoları

Tarım Çizelge 7: Çınar i̇lçesine ait bitkisel üretimde arazi dağılımı İlçenin ticari altyapısını oluşturur. İlçede yetiştirilen tarım ürünleri; buğday, arpa, mercimek, nohut, ayçiçeği, çeltik, pa- (TİM (a), 2014) muk vb.’dir. Son yıllarda açılan yer altı su kuyuları sayesinde Ürün Çeşidi Alan (Dekar) sulama açısından yetersiz olan arazilerde sulu tarıma geçilmiş- Buğday 375.651 tir. Arpa 65.150 Çizelge 5: Çınar i̇lçesine ait arazi dağılımı (TUİK, 2013) Pamuk 95.700 Tarım Alanları Dağılımı Alan (da) Mısır 25.000 Tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekilen alanı 584.651 Mercimek 20.250 Sebze bahçeleri alanı 167 Nohut 1.600 Meyveler, i̇çecek ve baharat bitkilerinin alanı 450 Mısır (Sılajlık) 1.300 Nadas alanı 1.000 Soğan (Kuru) 750 Toplam Alan 586.268 Sarımsak (Kuru) 5

Çizelge 6: Diyarbakır iline ait arazi dağılımı (TUİK, Meyve Üretimi 450 2013) Bağ 6.000 Sebze 167 Tarım Alanları Dağılımı Alan (Dekar) Tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekilen alanı 5.165.718 Diyarbakır İlinde ve Çınar Sebze bahçeleri alanı 167.414 İlçesinde Buğday Üretimi Meyveler, i̇çecek ve baharat bitkilerinin alanı 252.028 Beslenmede taşıdığı büyük önem ne- Nadas alanı 121.650 deniyle dünyanın en stratejik ürün gru- Toplam Alan 5.706.810 bunu oluşturan hububat, dış ticarette ülkemiz için büyük önem taşımaktadır. Çınar ilçesinde tarım arazisinin dağılımı, Çizelge 5 ve 1980’li yıllara gelinceye kadar tüm hu- 6’da görüldüğü gibi tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekildi- bubat ürünlerinde net ihracatçı olan ül- ği alan, Diyarbakır ilinin %10,86’sını oluşturmaktadır. Sebze kemiz artık buğdayın da ithalatçısı bir bahçelerini kapsayan alan Diyarbakır ilinin %12,73’ünü, yine ülkedir. Türkiye uzun yıllardır kaliteli Çınar ilçesindeki meyveler, içecek ve baharat bitkilerinin ekil- buğday açığını kapatmak için gerçek- diği alan, Diyarbakır ilinin %5,68’sini oluşturmaktadır. Toplam leştirdiği ithalatı artık stok açığını ka- tarım alanlarında da Çınar’ın tarım alanları, Diyarbakır ilinin patmak için de gerçekleştirmektedir. %10.47’sini oluşturmaktadır. Çizelge 7’de Çınar ilçesinde ye- Diyarbakır ilinde tarım alanları- tiştirilen ürünlerin alan dağılımları gösterilmektedir. nın büyük çoğunluğunu tahıllar oluş-

108 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK turmaktadır. Özellikle sulama imkânı tadır. İlimizde kurulan sanayi tesisleri- İl genelinde tahıl ekili alanla- bulamayan ve Dicle Havzası dışında nin çoğunluğu, tahıl ürünlerini işleme- rın %67,3’ünü buğday, %26’sını arpa, kalan alanların çoğunluğunda tahıl ye yöneliktir. Çizelge 8’de görüldüğü %3,7’sini mısır, %3’ünü de yulaf, çav- ekimi mevcuttur. Tahıl ekili alanların gibi ilçemizde de en çok ekimi yapılan dar, kaplıca, darı, pirinç, kuşyemi ve bazılarında sulama imkânı bulunmak- ürünü buğday oluşturmaktadır. nohut almaktadır.

Çizelge 8: Diyarbakır ilinde önde gelen ürünlerde üretim miktarları (TİM, 2005-2012)

Ürün/Yıllar 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Hasat Edilen 281.320 286.800 281.650 289.000 308.195 313.900 321.654 Alan (ha) Buğday Üretim 454.833 604.570 897.020 912.435 941.213 902.084 941.760 Miktarı (ton) Ürün/Yıllar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Hasat Edilen 2.758.826 2.827.463 1.595.801 3.469.377 3.670.610 3.627.842 3.479.550 Alan (da) Buğday Üretim 780.657 820.265 249.629 953.810 1.031.031 1.113.989 1.042.182 Miktarı (ton)

Çizelge 9: Çınar ilçesinde önde gelen ürünlerden buğdayda 2012 yılı verilerine göre üretim miktarları (TÜİK, 2014)

Ürün Adı Ekilen Alan (Da) Hasat Edilen Alan(da) Üretim (Ton) Verim (kg/da) Buğday (Durum) 300.000 300.000 132.000 440 Buğday (Diğer) 75.651 75.651 33.286 440

Çizelge 10: Diyarbakır İlinde önde gelen ürünlerden buğdayda 2012 yılı verilerine göre üretim miktarları (TÜİK, 2013)

Ürün Adı Ekilen Alan (Da) Hasat Edilen Alan(da) Üretim (Ton) Verim (kg/da) Buğday (Durum) 1.486.226 1.486.226 433.436 292 Buğday (Diğer) 1.993.324 1.993.324 608.746 305

İncirtepe köyü Taşönü mezrasında uzanan sulama kanalı

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 109 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Çizelge 9 ve 10’da görüldüğü gibi ilçemiz durum buğdayında %20,58, diğer buğday türlerinde ise %3,62 oranında Diyarbakır ilinin toplam ekilen alanına oranını oluşturmaktadır. Üretimde ise durum buğdayında %27,73, diğer tür buğdayda ise %5,37 oranında bir katkıyı Diyarbakır’a ilçemiz buğday üretimi sağlamaktadır.

Şekil 1: Diyarbakır i̇linde buğday pazarlama kanalları

Üretici

TMO Tüccar

İşletme sanayi

Toptan ve Diğer işletme sanayi perakendeciler

Tüketici

Buğday üretiminin fırsatları şöyle sıralanabilir; sertifikalı tohum- luk kullanımına verilen desteğe devam edilmelidir. Kaliteli ürün için üreticiler gerek devlet gerek sanayici tarafından daha etkin bir şekilde teşvik edilmelidir. Buğday üretiminin kısıtları ise şöyle sıralanabilir; Sertifikalı tohumluk kullanımının sınırlı olması, girdilerin buğday fi- yatına nazaran fazlaca artan maliyetleri, kaliteli ürün bilincinin yete- rince oluşmamış olması. Diyarbakır İlinde ve Çınar İlçesinde Arpa Üretimi Arpa, hayvan besiciliğinde büyük yer tutması nedeniyle dünyanın en önemli ürün gruplarından birini oluşturmaktadır. Diyarbakır ilinde tarım alanlarının büyük çoğunluğunu tahıllar oluşturmaktadır. Özel- likle sulama imkânı bulamayan ve Dicle Havzası dışında kalan alan- ların çoğunluğunda tahıl ekimi mevcuttur. Arpa üretimi ilimizde ve Çınar’da buğday, tahıl üretiminin büyük kısmını ilçemizde buğday üretiminden hemen sonra gelmektedir. Genellik- oluşturmaktadır. le kullanım alanı yem hammaddesidir. İlimizde kurulan yem sanayi

110 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK tesislerinin çoğunluğunun arpa ihtiyacı bölge içerisinden karşılanmaktadır. Diyarbakır ilinde tahıl ekili alanların %26’sı gibi önemli bir kısmını arpa oluşturmaktadır. Çizelge 11: Diyarbakır i̇linde arpa üretimi (ton), (TİM, 2005-2012).

ÜRÜNLER 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Arpa 214.699 507.225 14.880 414.632 417.634 400.725 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Arpa 401.673 377.122 60.732 129.791 180.864 172.198

Çizelge 12: Çınar ilçesinde önde gelen ürünlerden arpada 2014 yılı verilerine göre üretim miktarları (TÜİK, 2014)

Ürün Adı Ekilen Alan (da) Hasat Edilen Alan(da) Üretim (ton) Verim (kg/da) Arpa 65.000 65.000 28.405 437

Çizelge 13: Diyarbakır i̇linde önde gelen ürünlerden arpada 2012 yılı verilerine göre üretim miktarları (TÜİK, 2013)

Ürün Adı Ekilen Alan (da) Hasat Edilen Alan(da) Üretim (ton) Verim (kg/da) Arpa 554.045 554.045 197.959 357

Çizelge 12 ve 13’te görüldüğü gibi ilçemiz Diyarbakır ilinin arpa ekili alanının %12.09’unu oluştur- maktadır. Toplam üretimde ise %13.75’lik bir katkıyı ilçemiz arpa üretiminde sağlamaktadır. Çınar ilçesin- de dekar başına arpa verimi il genel ortalamasının üstündedir.

Ekili tahıl arazileri

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 111 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Barajı sayılabilir. Sulanabilir arazinin artırıla- Şekil 2: Diyarbakır i̇linde arpa pazarlama kanalları bilmesi için gerek Diyarbakır İl Özel İdaresi- ne gerekse Devlet Su İşleri Bölge Müdürlü- Üretici ğüne büyük görevler düşmektedir. Çizelge 14: Çınar i̇lçesine ait makine alet ekipman varlığı (TÜİK, 2014)

Makine Alet Ekipman Çeşidi Adet TMO Tüccar Traktör 1.350 Biçerdöver 150 Süt sağım makinesi (seyyar) 45 Kulaklı pulluk 2.500 İşletme sanayi Kültüvatör 2.000 Kombine hububat ekim makinesi 1.500 Orak makinesi 115 Balya makinesi 10 Sırt pülverizatörü 500 Besici Batöz 50 Patos makinesi 51 Pamuk toplama makinesi 35 Arpa üretiminin fırsatlarını şu şekilde sıralayabiliriz; sertifikalı to- Mısır silaj makinesi 10 humluk kullanımına verilen desteğe devam edilmelidir. Kaliteli ürün Mısır hasat makinesi 5 için üreticiler gerek devlet gerek sanayici tarafından daha etkin bir şe- Yağmurlama sulama tesisi 500 kilde teşvik edilmelidir. İlde hayvancılık için önemli bir fırsattır. Arpa Damlama sulama tesisi 350 üretiminin kısıtlarını da şu şekilde sıralayabiliriz; sertifikalı tohumluk Römork 2.200 kullanımının sınırlı olması, girdilerin yüksek olması, kaliteli tohumluk Su tankı 750 azlığı, fiyatların düşük olması. Tarımsal Desteklemeler Çınar İlçesine Ait Makine Alet Ekipman Varlığı İlçemizde tarıma elverişli alanların bir kısmı sulanabilir durumda ol- Çınar Gıda Tarım ve Hayvacılık İlçe Mü- duğundan, tarım makine ve ekipmanları yaygın şekilde kullanılarak dürlüğünce son yıllarda olduğu gibi 2013 yılı yüksek verim alınmaktadır. Halkımızın kendi imkânları dâhilinde itibarıyla; ürün, sertifikalı tohum, mazot, güb- arazilerine kuyu açarak tarlalarını sulama yoluna gitmektedirler. Gök- re ve toprak analizi gibi alanlarda işletmelere su Çayı, Dilaver Çayı ve Dicle Nehri önemli akarsular olup bunların tarımsal destek sunulmuştur. Diyarbakır Siirt civarlarında çok sayıda durgun su kaynakları mevcuttur. Bunlardan Batman Kalkınma Projesi kapsamında Çınar başlıcaları; Beşpınar, Yukarı Ortaviran ve Künreş göletleri ile Göksu ilçemizde yapılan desteklenmelerde örnek bahçe faaliyeti, tarımsal alet ve ekipmanlar, %50 hibe katkılı tarımsal üretim ve sulama projeleri ile kırsal altyapı inşaat işleri başlıkla- rında üreticilerimiz desteklenmiştir. Demonstrasyon (Örnek Bahçe) faaliye- tinde; Çınar ilçesi, Beşpınar köyünde 5,2 de- karlık badem bahçesi projesine 9.452 TL’lik toplam maliyetli ve Şükürlü köyünde 9,6 de- karlık badem bahçesi için 15.684 TL’lik hibe Pamuk biçeri verilmiştir.

112 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK

Çizelge 15: %50 hibe katkılı tarımsal üretim ve sulama projeleri listesi (DSBPK, 2013)

Alan Gerçekleşen Yılı Köy Alt sektör Hibe Ödemesi (TL) (da) Toplam Yatırım (TL) 2009 Gürses Bağcılık 20, 0 44.950, 19 TL 22.475, 10 TL 2009 Ekinveren Badem Yetiştiriciliği 15, 0 16.551, 79 TL 8.275, 90 TL 2010 Gürses Badem Yetiştiriciliği 25, 0 43.479, 79 TL 21.739, 90 TL 2010 Altınakar Badem Yetiştiriciliği 50, 0 52.633, 98 TL 26.316, 99 TL 2011 Gürses Bağcılık 20, 0 55.200, 00 TL 27.600, 00 TL 2011 Bozçalı Elma Yetiştiriciliği 15, 0 45.260, 00 TL 22.630, 00 TL 2012 Ekinveren Elma Yetiştiriciliği 25, 0 55.990, 00 TL 27.995, 00 TL 2012 Yuvacık Badem Yetiştiriciliği 8, 0 25.375, 00 TL 12.687, 50 TL

Tarımsal Hizmetler sağlanmasında da aksaklıklar yaşanmaktadır. Diyarbakır ilinde tarıma destek veren kuruluşlar ve sağladığı hizmetler Tarımsal üretimi destekleme hizmetleri (tarımsal tekno- tabloda gösterilmiştir. loji, hayvan sağlığı, tohum ve damızlık gibi girdi dağıtı- Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü tarafın- mı ve pazarlama) büyük ölçüde devlet kuruluşları, koo- dan çiftçilerimize yönelik zirai konulardaki yayın çalışma- peratifler, sivil toplum örgütleri, özel sektör kuruluşları ları sürdürülmektedir. Yıl içinde meyve ağaçlarında kışlık tarafından sağlanmaktadır. Diyarbakır ilinde çok sayıda ve budama, bağda budama, toprak işleme, gübreleme, bitki dağınık yerleşim yerinin bulunması yüzünden sadece eko- hastalık ve zararlıları konularında köylerimizde yayın ça- nomik hizmetlerin değil aynı zamanda sosyal hizmetlerin lışması yapılmıştır.

Çizelge 16: Tarımsal organizasyonların fonksiyonları ve sorumlulukları (TİM, 2005).

Verilen Hizmetler İlgili Kurum Yayım-eğitim Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Araştırma TKB araştırma enstitüleri Sulama DSİ (büyük ölçekli), i̇l özel i̇dare (küçük ölçekli) Orman köylerini kalkındırma Orman ve Su İşleri Bakanlığı Veteriner hizmetleri Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve özel veteriner hekimler Sun’i tohumlama Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Damızlık Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve diğer çiftçiler Tarımsal girdiler (tohum, gübre, zirai Özel şirketler, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, diğer çiftçiler mücadele ilaçları) Tarımsal kredi T.C. Ziraat Bankası, TKK Ürün pazarı TMO, tüccarlar Canlı hayvan ticareti Tüccarlar Bal pazarlama Tüccarlar Süt pazarlama Küçük aile işletmeleri Et işleme Et ve Süt Kurumu (Özelleştirildi), özel et entegre tesisleri KOBİ’ler, TEMA Vakfı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, KHGB, Diyarbakır İl Para kaynakları Özel İdaresi, SYDV. Hibe projeleri Karacadağ Kalkınma Ajansı, TKDK, BSDKP

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 113 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Ay çiçeği

modern tarıma geçilememesi, bağcılı- ğa olan yönelmeyi oldukça artırmıştır. İlçede birçok üzüm çeşidi yetiştiril- mektedir. Pamuk Bağ asmaları yüksek olmayıp yerden 1 veya 1,5 m yüksekliktedir. az olduğu alanlardır. Çınar ilçemiz Asmanın kökü yerden 30 veya 40 cm 1. derece organik tarıma uygun alan yüksek olup üç dört ana kola ayrılır. 40 olmakla birlikte 2. ve 3. derecede de veya 50 cm’lik bu kollardan ise üzüm çubukları uzanır. Asmalar mart ayının Mısır tarlası uygun alanlardan oluşmaktadır. İl- çemizde, geniş çayır-mera alanları başlarında budanır ve “serbine”lere sarılır. Serbine, dayanıklı ağaçlardan Organik Tarım bulunduğundan dolayı hayvancılık açısından da uygun organik tarım uy- (meşe, kavak) yapılan çatallı, boyu 1 Tarımsal kapasite ve kirlilik param’leri gulamaları olabilmektedir. m ile 140 cm arasında değişen 3-4 açısından organik tarım sistemine en Diyarbakır ilinde organik tarıma cm kalınlığında ince, düz çubuklardır. uygun alanların tespit edildiği bir ça- uygun alanların belirlendiği ve harita- Üzüm çubukları dört-sekiz kol arasın- lışmada, Diyarbakır ilinin %74,35’inin lama çalışmalarıyla söz konusu alan- da değişir. Şire üzümü; bu üzüm çeşidi organik tarıma 1. derecede uygun larda uygun organik ürün deseni ve beyaz ve yuvarlaktır. Olgunlaşmış bir alanlar olduğu tespit edilmiştir. Bu planlamasının yapıldığı bir çalışmada, üzümün çapı bir-iki cm’dir. Don ol- alanlar, ağırlıklı olarak ilin kuzey kesi- Çınar ilçesinin, anason, arpa, ayçiçeği, mamak kaydıyla soğuğa karşı dayanık- minde Kulp, Lice, Hani, Dicle, Erga- ekmeklik buğday, makarnalık buğday, lı bir üzüm çeşididir. Bazen uygun ve ni; kuzeybatıda Çüngüş; batıda Çer- erkenci pamuk, orta erkenci pamuk, bakımlı bağlarda bu üzümler kesilme- mik ilçeleri ve güneyde Karacadağ’ın patates, çeltik, kolza, mısır, sorgum, yip güzün son aylarına kadar bekletilir. Çınar ilçesi sınırlarında kalan kısım- nohut ile kırmızı mercimek tarımına Bunlar, kış bağı olarak da değerlendi- ları ile Silvan ilçesinin kuzeyinde yer uygun olduğu tespit edilmiştir. Yine rilir. Bu üzüm çeşidi ilçe merkezinde alan ve Kulp ilçesine sınır olan alanlar elma, kayısı, kiraz ve üzüm meyvecili- ve Diyarbakır şehir merkezinde satıl- ile Silvan ilçesinin güneyinde yer alan ğine uygun olduğu belirtilmiştir. maktadır. Yılın en son üzümü olduğu ve Batman Çayı ile sulanmayan alan- Bağcılık için itibar görür. Bu üzümden pekmez, ları ile birlikte Bismil ilçesinin kuzey pestil, sucuk, kesme vb. kışlık yiyecek- kesimi ve Hazro ilçesinin büyük bir Çınar ilçesinde yaklaşık olarak 5.300 ler yapılır. kısmından oluşmaktadır. Karacadağ dekarlık alanda bağcılık yapılmakta- Arıcılık bölgesi dışında kalan bölgeler arazi dır. İlçe, bağcılık için son derece ve- kullanım kabiliyeti düşük, küçük par- rimli topraklara sahip olması, iklimi, Yöremiz bitki örtüsü arıcılığa elverişli çalı, dağınık, ağırlıkla ekstansif tarımın ürünlerin uzun süre güneşlenmesi ola- olduğu hâlde yapılan arıcılık aile işlet- yapıldığı, kimyasal girdi kullanımının nağının bulunması, kırsal kesimlerde meciliği şeklindedir. Yapılan arıcılık,

114 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK dağ köylerinde ise “kara kovan” şek- hastalıklara karşı yetiştiricileri bilinç- Kovan Varlığı linde yapılmaktadır. Karacadağ’ın dağ lendirmek, yöreye uygun arı ırklarını 2004 yılı verilerine göre Diyarbakır köylerinde, yaylalarda bulunan bitki tespit edip yetiştirmek gerekmektedir. ilinde 3.185 adet ilkel kovan, 23.120 örtüsünün yaz aylarında yeşil ve çeşitli adet fenni kovan olmak üzere toplam olması arıcılık için coğrafi koşulları el- Bu koşullar yerine getirildiği takdirde 26.305 adet kovan bulunmaktadır. verişli hâle getirmiştir. yörede arıcılık gelişecek ve birçok aile Hem kovan sayısı hem de bal üretimi geçimini bu alandan sağlamış olacak- miktarı bakımından Diyarbakır ilinin Fenni Arıcılık Türkiye içerisindeki payı çok düşüktür. tır. Bunlar sağlandığı takdirde arıcı- Çınar’daki modern arıcılığı yaygın- Grafik 1’de görüldüğü üzere ko- laştırmak için yetiştiricilerin gerekli lığın yöre ekonomisine büyük katkı van sayısı I. alt bölge olan Merkez-Sil- olan fenni kovana geçişini sağlamak, sağlayacağı su götürmez bir gerçektir. van alt bölgesinde en yüksektir.

Grafik 1: diyarbakır i̇linin alt bölgeler bazında arı kovanı dağılımı (TİM, 2005)

Adet 15.000

12.000 13.883

9.000

6.000 6.300

3.000 1.167 4.020 970 880 3.370 395 0

I. Alt bölge II. Alt bölge III. Alt bölge IV. Alt bölge

İlkel kovan Fenni kovan

Diyarbakır ili zengin nektar kaynaklarına sahip olmadığından göçer arıcılar için de cazip değildir. Çok az miktarda göçer arıcı bulunmakla birlikte üretilen bal ikinci ek gelirdir ve öz tüketime dayalıdır. Arı kovanları

Çizelge 17: Diyarbakır i̇li hayvansal üretim değerleri (TİM, 2005).

Üretim (ton) Ürün Toplam I. Alt bölge II. Alt bölge III. Alt bölge IV. Alt bölge Bal 131,1 27,6 25,2 90,8 274,7 Bal mumu 9,1 3,2 2,4 1,6 16,3

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 115 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

116 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK

Çizelge 17’de görüldüğü üzere Diyarbakır ili bal üre- nelinin bal üretiminin %10’unu ve bal mumunun %20’sini timi 274,7 ton ve bal mumu üretimi 16,3 tondur. Alt böl- üretmektedir. III. alt bölge bal üretiminin %10’unu ve bal geler bazında karşılaştırma yapıldığında I. alt bölgenin ilin mumu üretiminin ise %15’ini karşılamaktadır. IV. alt böl- toplam bal üretiminin %48’ini ve bal mumunun %56’sını gede ise toplam balın %33’ünü ve balmumunun %10’unu gerçekleştirmekte olduğu görülmektedir. II. alt bölge, il ge- üretmektedir.

Çizelge 18: Diyarbakır i̇li ve Çınar i̇lçesi hayvansal üretim değerleri (TÜİK, 2013).

Köy sayısı Toplam Kovan sayısı Bal üretimi (Ton) Balmumu Üretimi Ton) Çınar ilçesi 3 643 4.500 0, 450 Diyarbakır İli 188 74.993 1.178.239 39.371

Çizelge 18’de görüldüğü gibi 2013 verilerine göre biber, patlıcan, soğan, sarımsak ve salatalıktır. Yetiştirilen Çınar ilçesindeki bal üretiminde Diyarbakır ilindekinin sebzelerin bir kısmı ilçe içinde, bir kısmı da Diyarbakır’da %0,38’ini oluşturmaktadır. satılmaktadır. Son zamanlarda kuyu açma ve sondajla su Sebzecilik ve Meyvecilik çıkarma sayesinde sulama olanakları arttığından sebzecilik İlçede karasal iklimden dolayı yaz sebzeciliği yaygındır. daha da yaygınlaşmıştır. Yetiştirilen sebzelerin bir kısmı tüketilmekte ya da kuru- Yetiştirilen ürünlerden elma, nar, badem, şeftali, kayısı, tulup kışın yenilmektedir. Yetiştirilen sebzeler, domates, ceviz, erik daha çok tüketime yöneliktir.

Çizelge 19: Diyarbakır ili alt bölgeler bazında yoğun üretimi yapılan sebze üretim alanları (TİM, 2005).

Üretim Alanı (ha.) Ürün Toplam (ha.) I. Alt bölge II. Alt bölge III. Alt bölge IV. Alt bölge B. Lahanası 0 0 1 1 2 Hıyar 600 56 39 220 915 Patlıcan 935 40 55 420 1.450 Domates 2.275 133 95 162 2.665 Biber (dolma) 335 113 20 118 586 Biber (sivri) 470 59 26 58 613 Taze soğan 45 1 0 2 48 Kavun 2.750 31 480 255 3.516 Karpuz 5.700 71 420 70 6.261

Türkiye genelinde tarım alanlarının %3’ünde sebze I. alt bölgede yoğunlaşmaktadır. Diyarbakır ilinde yetişti- üretimi yapılmaktadır. Diyarbakır ilinde sebze üretimi Çi- rilen tüm sebzelerin üretim alan toplamları 18.149 ha.’dır. zelge 19 ’da görüldüğü gibi kavun, karpuz, domates ve pat- Sebze üretimi de meyve üretimi de daha fazla ek gelir geti- lıcan ağırlıklı yapılmaktadır. Bu sebzelerin üretimi özellikle rici ve öz tüketim amacıyla yapılmaktadır.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 117 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Grafik 2: Diyarbakır ili meyve ağacı sayılarının alt bölgelere göre dağılımı (TİM, 2005).

Adet (bin) 60 52.000 50.000 50 38.400 40 34.000 33.000

30 28.000 18.500 20 17.500 15.500 12.000 12.000 9.000 10 5.600 5.500 4.900 3.000 2.500 2.500 2.400 2.200

0

I. Alt bölge II. Alt bölge III. Alt bölge IV. Alt bölge

Elma Erik İncir Dut Ceviz

Türkiye genelinde meyve üretimi yapılan alanlar tarım alanlarının %5’ini oluşturmaktadır. İlde genel olarak elma, erik, kayısı, kiraz, dut, incir, üzüm üre- timi yapılmaktadır. Kiraz, üzüm, incir, ceviz ve badem yetiştiriciliğinin gelişti- rilmesi için uygun potansiyel vardır. An- cak I ve IV. alt bölgeler dışında meyve üretimi daha çok öz tüketime yönelik yapılmaktadır. 2004 yılı verilerine göre il genelinde meyve veren ağaç, 831.321 adettir. Mey- vecilik II ve III. alt bölgelerde daha çok tahıl üretimi ve hayvan yetiştiriciliğinin yanında aile ihtiyacını karşılamaya yö- nelik bir uğraş olarak yapılmaktadır. Meyve ağaçları

118 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK

Çizelge 20: Çınar ilçesinde 2012 yılı verilerine göre Yem Bitkileri sebze ekim ve üretim değerleri (TÜİK, 2013) Hayvansal üretimin gelişmiş olduğu ülkelerde yem bitkile- Ürün Adı Ekilen Alan (Da) Üretim (Ton) ri, ekili alanların %25-30’unu teşkil ederken, bu oran ülke- mizde ancak %3,25 dolayındadır. Bu durum yem bitkileri Domates (sofralık) 1.500 5.858 yetiştiriciliğinin yetersizliğinin açık bir göstergesidir. Yem Hıyar (sofralık) 1.310 2.660 bitkileri, ekiliş alanları itibarıyla alt bölgeler bazında karşı- Biber (dolmalık) 700 1.400 laştırılacak olursa; fiğ üretim alanlarının büyük kısmı I .alt bölgede olup II ve VI. alt bölgede ise daha düşüktür. III. alt Biber (sivri) 500 1.000 bölgede ise ekim alanı bulunmamaktadır. Korunga üretim Patlıcan 500 1.500 alanları I, II ve III. alt bölgede yapılmakta olup en fazla III. Kavun 3.000 9.000 alt bölgede gerçekleşmiştir. IV. alt bölgede ise ekilişi yok- tur. Yonca üretim alanları ise IV. alt bölgede yoğunlaşmış Karpuz 13.000 65.000 olup yoncanın, sırasıyla IV, I, III, ve II. alt bölgelerde ekimi Soğan (kuru) 785 1.138 yapılmaktadır. Çınar ilçesinde toplam 3.000 dekar alanda yem bitkileri yetiştirilmekte, bunun tümünü silajlık mısır Sarımsak (kuru) 60 20 oluşturmaktadır.

Çizelge 21: Diyarbakır ili yem bitkileri üretiminin alt bölgelere göre dağılımı (TİM, 2004).

Üretim (ton) Ürün Toplam (ton) I. Alt bölge II. Alt bölge III. Alt bölge IV. Alt bölge Korunga 7 0 570 0 577 Fiğ (ot) 977 0 180 64 1.221 Burçak (ot) 100 76 200 0 376 Yonca 1.000 240 450 2.780 4.470

Yem bitkileri üretim miktarları alt bölgeler bazında karşılaştırıldığın- da yonca üretimi il genelinde toplam 4.470 ton olup bunun 2.780 tonu IV. alt bölgede, 1.000 tonu I. alt bölgede, 450 tonu III. alt bölgede ve en az 240 ton ile II. alt bölgede gerçekleşmiştir. Korunga üretimi Diyarbakır ge- nelinde 577 ton olup bu üretimin 570 tonu III. alt bölgede, 7 tonu ise I. alt bölgede gerçekleşmiştir. Burçak üreti- mi 100 ton ile I. alt bölgede, 200 ton ile III. alt bölgede gerçekleşirken, bu üretim II. alt bölgede 76 ton olarak görülmektedir. Fiğ üretimi özellikle I. alt bölgede yoğunlaşmış olup 977 ton Mevsimin uygun olması nedeniyle sebze üretiminde domates ve biber üst sıralardadır. Biberin üretim gerçekleştirilmiştir. Bu bölgeyi farklı çeşitlerinin yetiştirildiği Çınar’da bu ürün genelde İlçede ve Diyarbakır genelindeki 64 ton ile IV. alt bölge ve 180 ton ile piyasaya sunulmaktadır. II. alt bölge takip etmektedir.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 119 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Grafik 3: Diyarbakır ili yem bitkileri ekim alanlarının Alan (ha) alt bölgelere göre dağılımı, (TİM, 2005). 255 260 240 220 200

180 170 160 140 120 100 100 95 100 80

80 70 57 50 60 47 40 20 20 0 0 20 0 0 0

I. Alt bölge II. Alt bölge III. Alt bölge IV. Alt bölge

Korunga Fiğ Burçak Yonca

Hayvancılık çok kıl keçisi yetiştirilmektedir. Düzlük alanlar- da ise büyükbaş hayvancılığı yapılmakta ve koyun İlçemizin geçim kaynaklarından biri de hayvan- yetiştirilmektedir. Hayvan yetiştiriciliği geleneksel cılıktır. 2005 yılı itibarıyla ilçemizin mevcut hay- yöntemlerle yapılmaktadır. Hayvanlardan elde edi- van varlığında sığır 44.140, koyun 154.000, keçi 41.500, tek tırnaklı 265, kanatlılar 65.000 adet- len verim çok düşüktür. Yazın yapılan mera hayvan- tir. İlçemize bağlı Beşpınar köyünde 1.495 dekar cılığı, kışın ahır hayvancılığı şekline dönüşmekte- alan üzerine kurulu olan hipodrom 2009 yılında dir. Hayvancılığı geliştirmek için soyların ıslahının, yapımı tamamlanarak at yarışlarına açılmıştır. kredi imkânlarının, hayvansal ürünleri değerlendi- Geçmişten günümüze at yetiştiriciliği geleneği recek kurumların bulunması gerekmektedir. Süt ve olan bölgemizde at yetiştiriciliğinin hipodrom süt ürünlerini değerlendirecek ve ekonomik değeri- ile birlikte geliştirilmesi planlanmaktadır. ni yükseltecek fabrikaya ihtiyaç vardır. Bu etkenler İlçedeki yeryüzü şekilleri ve iklim, hayvan- gerçekleştiğinde hayvancılık gelişecek, ilçe ekono- cılık için elverişlidir. Engebeli olan yerlerde daha misi büyük bir canlılık kazanacak, iş imkânları sağ-

120 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK lanacaktır. Böylece ilçeden yoğun göç de önlenmiş olacaktır. Hayvancılıkta elde edilen gelirin düşük olmasının bir nedeni de yem fiyatlarının yüksek ol- masıdır. Koşullar iyileştirildiği takdir- de ilçe ekonomi ve halkın refah düzeyi yükselecektir. Büyükbaş Hayvan Varlığı Diyarbakır ilinde 2004 yılı itibarıy- la büyükbaş hayvan 251.046 adettir. Türkiye genelinde mevcut büyükbaş hayvan sayısı 11.031.000 adet olup, bu rakamın %3’ü Diyarbakır ilinde Profesyonel hayvancılık işletmelerinin yanında, bir ya da daha fazla hayvan yetiştiren aileler bulunmaktadır. de vardır. Diyarbakır ili sahip olduğu bü- yükbaş hayvan varlığı açısından 870 baş, sağılan manda sayısı 490 olup Büyükbaş hayvan varlığı bakı- Türkiye’de sıralamaya girmekte olup üretilen süt miktarı 465,025 tondur. mından I. alt bölgeyi sırasıyla III. alt Grafik 5 hayvancılık önemli bir sektör hâlini ’ten de anlaşılacağı üzere Di­ bölge, II. alt bölge, IV. alt bölge izle- almıştır. İlçemizde aşağıdaki çizelge- yar­ba­kı­r’ın I. alt bölgesinde hayvan mektedir. Grafik 6’da da görüleceği den de görüldüğü gibi son 10 yılda yetiştiriciliği yüksek oranda yapıl- melez ve kültür sığırlarında büyük maktadır. Bu bölge Diyarbakır ilinin gibi yerli ve melez hayvan sayısının bir artış olmuştur. 2012 yılı verilerine en büyük yüzölçümüne (896.226 ha.) en yüksek olduğu alt bölge I. alt bölge göre ilçemizde toplam manda sayısı sahip alt bölgesidir. olan Merkez-Silvan alt bölgesidir.

Çizelge 22: Diyarbakır ili ve Çınar ilçesi büyükbaş hayvan sayısı değerleri (TÜİK, 2014).

Tür Yetişkin Genç-yavru Toplam hayvan Sağılan hayvan Süt verimi (ton)

2013 Sığır (Yerli) 16.250 4.800 21.050 8.352 10.490,112 2013 Sığır (Melez) 9.440 4.100 13.540 3.698 10.301,235 2013 Sığır (Kültür) 6.000 1.750 7.750 3.045 11.835,915 2012 Sığır (Yerli) 16.600 5.000 21.600 8.439 10.599,384 2012 Sığır (Melez) 9.200 4.000 13.200 3.654 10.180,044 2012 Sığır (Kültür) 6.450 1.850 8.300 3.306 12.850,422 2011 Sığır (Yerli) 16.100 4.700 20.800 8.265 10.380,840 2011 Sığır (Melez) 8.200 3.500 11.700 3.567 9.937,662 2011 Sığır (Kültür) 6.000 1.700 7.700 3.045 11.835,915 2010 Sığır (Yerli) 14.500 4.400 18.900 7.830 9.834,480 2010 Sığır (Melez) 7.000 2.500 9.500 3.480 9.695,280 2010 Sığır (Kültür) 5.300 1.600 6.900 2.610 10.145,070 2013 Koyun (Yerli) 96.000 53.500 149.500 79.200 6.494,400 2012 Koyun (Yerli) 98.500 55.500 154.000 80.960 6.638,720 2011 Koyun (Yerli) 96.000 53.000 149.000 79.200 6.494,400 2010 Koyun (Yerli) 85.000 44.000 129.000 70.400 5.772,800 2013 Keçi (Kıl) 26.500 12.000 38.500 21.000 2.205,000 2012 Keçi (Kıl) 28.000 13.500 41.500 21.840 2.293,200 2011 Keçi (Kıl) 26.000 11.000 37.000 21.000 2.205,000 2010 Keçi (Kıl) 20.700 19.200 39.900 16.800 1.764,000

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 121 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Grafik 4: Yıllara göre Diyarbakır ili hayvan varlığı karşılaştırması, (TİM, 2005). Adet (bin)

900 836.456 810.225 800

700

600

500

400

300 247.804 249.985

200 121.425 118.382 91.989 100 80.876 19.409 19.787 19.485 27.039 5.163 6.475 0

2000 2001 2002 2003 2004

Yerli Melez K. Irkı

122 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK 725.626 717.156 689.610 303.934 257.108 249.663 94.521 124.395 98.217 96.542 85.314 85.014 41.247 42.143 15.961 17.045 5.579 7.136 17.280 4.270 4.553

2000 2001 2002 2003 2004

Dana-Düve Boğa Koyun Kıl keçisi

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 123 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Grafik 5: Diyarbakır ilinde alt bölgeler %10,2 bazında büyükbaş hayvan varlığı (TİM, 2005).

%16,1

I. Alt bölge: 257.108 %59,4 II. Alt bölge: 35.752 %14,3 III. Alt bölge: 40.457 IV. Alt bölge: 25.514

Grafik 6: Alt bölgelerde ırklara göre büyükbaş hayvan varlığı (2003) (TİM, 2004).

Adet (bin)

120 118.901 110 100 90 80 70 60 50

40 30.700 30 25.536 25.816

20 12.273 8.300 7.537 7.338 344 770 4.302 1.775 30.700 523 0

10 12.273 0

I. Alt bölge II. Alt bölge III. Alt bölge IV. Alt bölge

Yerli Melez Kültür Manda

124 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK

Diyarbakır ilinde manda sayısı 2003 yılı verile- barıyla yapılan hayvan ıslah çalışmaları doğrultusun- rine göre 3.512 adet iken 2004 yılında toplam 3.670 da Diyarbakır’ın büyükbaş hayvan populasyonunda adet olmuştur. Çınar ilçemizde 2012 yılı verilerine genotip değişiminin sağlanması ile birlikte kültür göre yetişkin manda 805, genç-yavru manda 65 ol- melezi ve kültür ırklarında artış olduğu eldeki verilere mak üzere toplam 870 manda bulunmaktadır. Sağı- göre tespit edilmiştir. lan manda sayısı 490 olup bu hayvanlardan 465,025 Küçükbaş Hayvan Varlığı ton süt üretimi gerçekleştirilmektedir. Diyarbakır ili sığır populasyonunun genetik kalitesinin yükseltilme- Aşağıdaki çizelgede görüldüğü üzere Çınar ilçemizde si amacıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına 2012 yılında yerli koyun sayısı 107.357, kıl keçisi sayı- bağlı il müdürlüğü personelince bedelsiz yürütülen sı 51.359’dur. 2012 yılında 154.000 yerli koyun sayısı suni tohumlama çalışmaları 1995 yılında yapılan ya- artmış ve 41.500 baş kıl keçisi sayısında düşüş olmuş- sal değişiklik sonucunda bedelli hâle dönüştürülmüş, tur. On yıl itibarıyla küçükbaş hayvan sayısı artmak- böylece özel sektör kuruluşları için de çekici hâle geti- tadır. 2012 yılı verilerine göre 154.000 yerli koyundan rilmiştir. Diyarbakır ilinde yürütülen hayvan ıslahı ça- kırkılan yün tiftik 266,882 ton, kırkılan 34.000 kıl ke- lışmalarının %7,3’ünde tabii tohumlama, %98,7’sinde çisinden 20,400 ton yün kıl tiftik üretilerek il merkezi ise suni tohumlama yöntemi kullanılmıştır. Yıllar iti- ve ilçelerinde kullanılmıştır.

Çizelge 23: Diyarbakır ili ve Çınar ilçesi küçükbaş hayvan sayısı değerleri (TÜİK, 2013).

Yer Yetişkin Genç-yavru Toplam Sağılan hayvan Süt verimi (ton) Çınar 2002, koyun (yerli) 81.857 25.500 107.357 69.696 4.948,416 Çınar 2002, keçi (kıl) 41.359 10.000 51.359 30.542 2.473,866 Çınar 2012, koyun (yerli) 124.500 29.500 154.000 80.960 6.638,720 Çınar 2012, keçi (kıl) 34.000 7.500 41.500 21.840 2.293,200 Diyarbakır 2012, koyun (yerli) 512.809 207.239 720.048 310.192 25.436 Diyarbakır 2012 kıl keçisi 154.480 65.960 220.440 80.113 8.412

Grafik 7: Diyarbakır ilinde alt bölgeler bazında küçükbaş hayvan varlığı (TİM, %21,2 2005).

%14,2 %58,9 Adet

I. Alt bölge: 422.556 II. Alt bölge: 151.400 %5,7 III. Alt bölge: 101.910 IV. Alt bölge: 41.290

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 125 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

126 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK

Koyun sürüsü

2004 yılı Tarım İl Müdürlüğü verilerine göre dövize endeksli olarak ithal edilmektedir. Bu hammaddelerin Diyarbakır’da küçükbaş hayvan 717.156 adettir. önemli oranda ülkemizde sulu tarım alanlarında yetiştirilmeleri Grafik 7’de I. alt bölgede küçükbaş hayvan varlığının mümkündür. Çınar’da yumurta tavukçuluğunun ilimiz içindeki diğer alt bölgelere oranla yüksek olduğu görülmek- payı %11,34, hindi yetiştiriciliğininki %10,81, ördek yetiştirici- tedir. İlde yetiştirilen koyunların çoğunu yerli koyun liğininki %17,49 ve kaz yetiştiriciliğininki de %20,48’dir. ırkı olan ak karaman, bir kısmını da merinos ırkı Çizelge 24: Diyarbakır ili ve Çınar ilçesi kümes olan koyunlar, keçilerin ise tamamına yakınını yerli ırk olan kıl keçisi oluşturmaktadır. hayvancılığı değerleri (TÜİK, 2013). Grafik 7 ’de görüldüğü üzere Gıda Tarım ve Yer Kümes Hayvancılığı Adet (bin) Hayvancılık İl Müdürlüğü verileri; son 10 yıllık dö- nemde Türkiye geneli küçükbaş hayvan varlığının Çınar 2012 Yumurta tavuğu 52.000 önemli ölçüde azaldığını göstermektedir. Çınar 2012 Ördek 2.700 Son yıllarda küçükbaş hayvan populasyonunda Çınar 2012 Hindi 7.000 meydana gelen hızlı azalma meraya olan baskının azalması nedeniyle mevcut populasyon için mera Çınar 2012 Kaz 3.300 olanaklarının belli ölçüde de olsa iyileşmesi sonu- Diyarbakır 2012 Yumurta tavuğu 458.682 cunu doğurmuştur. Bu durum sektörden pazara Diyarbakır 2012 Ördek 15.434 yönelik hayvansal üretimin artacağı beklentisini doğurmaktadır. Artış gerçekleştiğinde ise ıslah ça- Diyarbakır 2012 Hindi 64.766 lışmalarına olan talebin artması beklenebilir. Di- Diyarbakır 2012 Kaz 16.116 yarbakır ilinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu ve Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü kaynaklı projelerle damızlık koyun ve koç dağıtımı yapılarak, eldeki mevcut koyun ırkının daha yüksek verimli ırklara dönüşümü teşvik edilmektedir. Kanatlı Hayvan Varlığı Ülkemizde diğer sektörlerle karşılaştırıldığında, ge- lişmiş ülkelerdeki standartlara en yakın hayvancılık dalı tavukçuluktur. Kurulu kapasite itibarıyla iç tü- ketim karşılandıktan sonra ihracat imkânlarımız da mevcuttur. Ancak, tam kapasite ile üretim yaparak tavukçuluk ürünleri ihracatını sektörde yer alan so- runlar nedeniyle yeterince gerçekleştirilememekte- dir. Sektördeki gerek damızlık materyal ve gerekse kanatlı kümes hayvanlarının beslenmelerinde kulla- nılan karma yem hammaddelerinin önemli bir kısmı Tavuk

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 127 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Çınar’da bulunan kümes hayvanları arasında en az nüfusa sahip olan tür ördektir.

Bölgenin yaz aylarında çok sıcak olması Grafik 8: Türkiye ve Diyarbakır ilinin kanatlı nedeniyle yumurta tavukçuluğu yeterince ge- liştirilememiştir. Broyler (et tavuğu) yetiştiri- hayvan varlığı (adet) (TİM, 2005). ciliği ise sıcak yaz ayları dışında yapılmakta fakat gereksinimi karşılamaktan yoksun bir Adet (milyon) üretim söz konusudur. Diyarbakır ilinde, özel- 250 likle entansif hindi eti üretiminin artırılabil- mesi için entansif hindi yetiştiriciliğine önem verilmesi ve ayrıca ilimiz koşullarının bıldırcın 200 ve deve kuşu yetiştiriciliğine uygun olması ba- kımından bu tür hayvanların yetiştiriciliğinin 245.776.000 de arttırılması için çalışmaların yapılması ge- rekmektedir. 150

100

50 721.800 3.762.000 1.670.000 1.294.000 154.700 23.650 33.600 0

Tavuk Hindi Ördek Kaz

Türkiye Diyarbakır

Hindiler

128 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA TARIM VE HAYVANCILIK

dönük tesislerin bulunmaması, birlik, kooperatif gibi çiftçi örgütlenmeleri- Grafik 9: Diyarbakır ilinin alt bölgeler bazında nin az olması, çiftçilerimizin daha çok kanatlı hayvan varlığı (TİM, 2005). küçük ölçeklerde tarımsal faaliyetler yürüttüklerinden pazara yönelik kali- Adet (bin) teli ve yeterli miktarda üretimin olma- ması, ilçenin başlıca tarımsal sorunla- 350 rını oluşturmaktadır. 316.850 300 Sonuç Tarımsal açıdan desteklenen Çınar il- 250 çemizde özellikle büyükbaş ve küçük- 220.000 baş hayvancılık, sebzecilik, bağcılık, 200 arıcılık ve mısır, pamuk, çeltik, merci- mek ve buğday üretiminin yapılması 159.850 150 üreticilerimizin gelirlerinin artmasın- da büyük katkı sağlayacaktır.

100 84.000 Kaynaklar

57.500 Bilinmeyen Diyarbekir: Diyarbekiri Yeniden 50 42.700 Keşfedin. www.bilinmeyendiyarbekir.com 27.040 18.500 750 3.000 6.600 Çınar Belediyesi. www.cinar.bel.tr 0 0 Coğrafya Dünyası. “Diyarbakır: Ekonomik Faaliyetler”. Erişim tarihi: 5 Ekim 2014. DİE, 2001. Devlet İstatistik Enstitüsü verileri Broiler Yumurtacı Diğer 2001. DSBKP, 2013. Diyarbakır, Siirt, Batman Kalkınma Projesi (UNDP), Diyarbakır, 2013. KKA., 2010. Diyarbakır İlinde Organik Diyarbakır’da rakımın yüksek bu bölgede diğer alt bölgelere göre Tarıma Uygun Alanların Belirlenmesi ve Haritalanması Projesi 2011. 2010 olduğu yerlerde tavukçuluk geliştiri- fazladır. Yılı Doğrudan Faaliyet Mali Destek lebilir. İlimizde hindi etine karşı talep Programı Karacadağ Kalkınma Ajansı, İlçenin Tarımsal Sorunları diğer illerle karşılaştırıldığında yük- TRC2-10-DFD/30, 2010. sektir. Ancak üretim yeterince geliş- Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Mü- TİM, 2004. Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı İl Müdürlüğü verileri, 2004. tirilememiştir. Kanatlı hayvan üretimi dürlüğünde yaptığımız bütün çalış- TİM, 2005. Tarım Gıda ve Hayvancılık artırılarak, tavuk, hindi, bıldırcın ve malarda üreticilerle arasında koor- dinasyon sıkıntısı, çiftçi eğitim ve Bakanlığı İl Müdürlüğü verileri, 2005 ördek başta olmak üzere kanatlı kü- Yılı master planı, 2005. yayım çalışmalarında kullanılacak mes hayvanları üretimi, tüketimi ve TİM (a), 2013. Tarım Gıda ve Hayvancılık alet ve ekipmanların yetersiz olma- ihracatı özendirilmelidir. Bakanlığı Çınar İlçe Müdürlüğü verileri sı, üreticilerin çağın gerektirdiği ta- 2013. Diyarbakır ilinde ticari olarak et rımsal mekanizasyonu ve teknolojiyi Türkiye Cumhuriyeti Diyarbakır Valiliği. www. ve yumurta üretimi yapan işletmele- kullanamamaları, tarım arazilerinin diyarbakir.gov.tr rin sayısı ve kapasiteleri düşüktür. I. sulama çalışmalarının tamamlana- Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı Çınar alt bölgede yumurtacı, broyler ve di- mamasından dolayı kullanılamaması, İlçe Müdürlüğü verileri 2013. ğer kanatlı sayısında artış olup üretim ilçemizde ürün işleme ve pazarlamaya TÜİK, 2013.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 129 Mehmet Ali Abakay* Geçmişten Günümüze Diyarbakır Karacadağ Pirinci ündelik yaşamda yemek, insanoğ- dolayı ekmeğin yerini aldığı gibi, Çin, lu için “Anasır-ı erba’a” denilen Hindistan gibi nüfusça yoğunluğun çok Gcanlılarda hayatın olabilmesi için olduğu ülkelerde pirinç, sofraların vaz- dört ana unsuru tamamlayan beşinci geçilmezidir. öğedir: Su, hava, toprak ve ateş. Diyarbakır’da ismi volkanik Ka- İnsanoğlunun yemek kültüründe racadağ ile bütünleşmiş olan pirinç, bakliyat ve hububat, vazgeçilmez be- yüzyıllardır “Karacadağ Pirinci” olarak sinlerdir. Dünyanın hangi kıtasında yemek geleneğinde yerini almıştır. Ka- bulunursanız bulunun buğday ve pirinç, racadağ Pirinci’nin bu denli ünlenme- sofraların doyuruculuk açısından baş- sinin sebebi, yörenin su kaynaklarının ta gelen tahıl ürünleridir. Günümüzde çokluğu, toprağın münbitliğine dayan- buğdayın ihtiyaca cevap veremediği, maktadır. iklim şartları sebebiyle az yetiştiği ül- Karacadağ Pirinci’nin lezzeti, diğer kelerde beslenmeden doğan eksikliğin pirinç çeşitlerine göre suyu fazla çek- yerini pirinç tamamlamaktadır. Kara- mesi, tanelerinin dolgunluğu, pişirim deniz Bölgesi’nde mısır, iklim şartları sonrasında lapalaşmaması, tanelerinin sebebiyle buğdayın yetişmemesinden birbirine yapışmaması, diri oluşu, sayı- * Araştırmacı, yazar.

130 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DİYARBAKIR KARACADAĞ PİRİNCİ labilecek oranda birbirinden ayrılması, kendiliğinden gübrelenmiş olur. Hay- ler yaptığı ortaya çıkarılabilir. İlgi ala- sunî gübreye ihtiyaç duymayışından vancılıkla geçinen Karacadağ yöresin- nımız, araştırma olduğu için alanımız kaynaklanmaktadır. Yörede ve Diyar- de hayvanın bolluğu, ekim zamanında dışında olan bu hususun doğruluğu bakır genelinde talep görmesi de lez- tohumun toprağa karışmasını kolay- hakkında doğrudan bir hüküm verme- zetinden ve kullanışlılığından kaynak- laştırmaktadır. İyice su verilen arazi- miz söz konusu olamamaktadır. Yine lanmaktadır. den hayvan sürülerinin geçirilmesi, de soğuk su ile yetiştirilen ürünlerin, Karacadağ pirincinin tarihî seyir hem suyla gübrenin iyi biçimde kay- diğer ürünlere oranla farklı lezzette içinde hükümdarların yemek ziya- naşmasını, hem tohumun ilk aşamada olduğu yıllarca yetiştiricilik ameliye- fetlerinde, aşiretlerin düğün, barışma, ekiminde önemlidir. si içinde olanların ortak görüşüdür. bayram etkinliklerinde yemeklerde et Pirincin yetiştirildiği diğer yöre- Lice’de ve Çermik’te soğuk kaynak ile baş sırada yer alması göz önünde lerde bu tarz incelikler uygulanmakta sularıyla yetiştirilen domatesin tadı, bulundurulduğunda diğer pirinç çeşit- mıdır? Uygulamalar, Karacadağ yöre- hacmi ve rengi diğer domateslerden lerine göre daha fazla talep edilmesi- sinde böyle iken, diğer yerlerde ekim farklıdır. Domatesin ekşiliği, büyüklü- nin bir göstergesidir. aynı olmakla beraber sürülerin çoklu- ğü söz konusu iken, bunun toprak ile Karacadağ pirincinin kaynağın- ğu söz konusu değildir. Kaynağından bir ilgisinin bulunmadığı da bilinenler dan gelen soğuk sularla sulanmış ol- soğuk suyun çeltiğe verdiği dirilik de içindedir. İklime uygunluk gösteren ması yanında gözden kaçırılmaması göz önünde bulundurulduğu vakit, ürünlerin, soğuk su kaynakları ile ye- gereken en önemli hususlardan biri de Karacadağ pirincini emsalsiz yapan tiştirilmesi üzerinde duran yetiştirici- şudur: Çeltik ekilmeden çok önce kü- hususlar ortaya çıkmaktadır. lerin, elbette sunî gübre kullanmayıp çükbaş hayvan sürülerinin sağım alanı, Günümüzde Karacadağ suyunun doğal gübre kullanmaları, ürünlerin çeltiğin yapılacağı toprak üzerindedir. içim özelliklerinin diğer içme sularına tadının, şeklini ve ağırlığının farklı ol- Haftalarca süren sağım ve sürülerin göre daha hafif oluşu yüzyıllar önce masının sebebidir. dinlenme noktaları, çeltiğin ekileceği keşfedilmiş olmasına rağmen, hazır Yazımızda Karacadağ pirinci alanlar olduğu için, hayvan gübresinin su sektörü ile buluşması, beş-on yıllık hakkında yazılı kaynaklarda yer alan toprağa karışması kolaylaşmaktadır. bir zaman dilimi içindedir. Araştırma- bilgilerin geniş bir özetini sunacağız. Bilerek yapılan süt sağımı ve hay- lar uzmanlarınca yapıldığında çeltiğin Kaynaklar, sadece il yıllıkları ile sınırlı vanın dinlenme alanı olarak çeltiğin sulandığı suyun değerlerinin verimde tutulduğu için birçok kaynağa atıflar- ekileceği toprak alanları, bu sebeple ve çeltiğin tadında ne gibi değişiklik- da bulunulmamıştır. Diyarbakır mut- fak kültürünü konu alan kimi maka- leler ve kitaplar bulunmasına rağmen Karacadağ pirinci ile yapılan yemek tarifleri de sadece bir yemek kitabın- dan aktarılacaktır.* Diyarbakır’da düğün yemekle- rinde kullanılan pirinç dendiği za- man, akla gelen pirinç, Karacadağ Pirinci’dir. Diğer pirinçlerin Karaca- dağ pirincine oranla az su çekmesi, artırımının çok olmayışı, ilk bakışta Karacadağ pirincinin fiyatını fazla gösterse de Karacadağ pirinci, genelde ağırlığının en az üç katı kadar su çek- mektedir. Artırımı diğer pirinçlerden fazla olduğu için, lezzetçe farklılığı, sadece düğün, nişan değil bayram, ba- rış, kutlama, şenlik, şölen, sünnet gibi etkinliklerde vazgeçilmez olandır. Bir Çeltik tarlası

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 131 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Hasat aile ne kadar yoksul olsa da, sonbahar- pirincin stoklandığı gözlenmektedir. Karacadağ pirincinin özellikle la birlikte üretimi başlayan Karacadağ Halk günümüzde “naylon” tabir edilen sonbaharda temini, şehirdeki çeltik pirincinden mutlaka edinmektedir. pirince yönelmiştir. fabrikalarından yüklü miktarda yapı- Ailelerin ekonomik varlıklarına göre Toplu alışveriş merkezlerinin lacak alımlar, sadece sınırlı sayıda olan edindikleri pirinç miktarı yıllık olarak Diyarbakır’ın “büyükşehir” oluşuyla üreticiye, üretimden çok önce sipariş en az 50 kilogramlık tek bir çuval ola- birlikte artması, Batı bölgesinin pi- vermekle mümkündür. Az miktarda bilmektedir. Bazı aileler nüfus ve eko- rinciyle halkın tanışmasını sağlamıştır. yapılan Çeltiğin fabrikalara verilişi ve nomik durumlarına göre birkaç çuval İthal pirinç, daha çok dolma ve sarma çıkışı arasındaki zaman sonrası geçen daha pirinç satın alabilmektedir. amaçlı tüketilirken, baldo türü pirinç süreç kısadır. Bu yüzden bazı aileler Halka göre diğer pirinçler, “nay- pilavlık olarak kullanılmaktadır. Ço- pirinci edinmek için bizzat fabrikalara lon” olarak adlandırılır. Baldo türü rum, Osmancık olmak üzere tercih gidip pirinci buradan temin edebil- pirinç her ne kadar bunun dışında ise edilen pirincin yine de Karacadağ’da- mektedir. Son yıllarda, Karacadağ’da de genel kanaat bu yöndedir. Toprak kinin yerini tutmadığını, otuzu aşkın üretilmediği hâlde bazı pirinç çeşit- Mahsülleri Ofisinin 1980 ve sonrası ev hanımı ve on üç lokantacıyla yap- lerinin “Karacadağ” ismiyle piyasaya pirinç ithalinden sonra Güneydoğu’da, tığımız görüşmede tespit ettiğimizi sürüldüğü de görülmektedir. özellikle Diyarbakır ile Şanlıurfa’da, belirtmekte yarar görmekteyiz. pirinç satışlarına halkın yoğun talepte Mutfak Kültüründe Son beş yılda şehir merkezli bulunmayışı, yabancı pirinçten duyu- kimi firmaların Karacadağ pirincini Karacadağ Pirinci ve lan memnuniyetsizliğin göstergesi idi. Bilinmeyen Yönleri Üzerinden çeyrek yüzyıldan fazla bir alışveriş merkezleri ve marketlerde zamanın geçtiği o dönemler, halkın ambalajlayarak satışa sunduğu görül- Diyabakır’da pirinç pilavının pişirilme beğenisine hitap etmeyen pirincin sof- mektedir. Karacadağ pirincinin şeh- çeşitleri farklılık arz eder. Kimi zaman ralarda yerini almadığı yıllardı. rin örüklü peyniri, Dicle karpuzu gibi pirinç yıkanır, suda pişirilir. Suyunu Karacadağ pirincinin tüketimi diğer şehirlere hediyelik götürüldüğü, çeken pirinç üzerine yeteri kadar kız- zaman içinde halkın alım gücünün İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere dırılmış yağ eklenerek, kapağı kapatı- düşmesi nedeniyle azalmıştır. Buna metropol şehirlere yerleşmiş Diyar- lır. Yağ, emildikten sonra pilav servise rağmen yine de rağbet görmektedir. bakırlılarca her yıl ihtiyaca göre toplu hazırlanır. Bazen de pirinç, yağda kı- Hatta kimi zaman üretimin ihtiyaca olarak alındığını, bu alımın üretimin zartıldıktan sonra kaynar suda pişiril- çoğunlukla cevap vermediği görül- %50 oranını aştığını söylemek müm- meye bırakılır. mektedir. Örneğin bazen önemli gün- kündür. Karacadağ’ın birçok otelde ve Diyarbakır’da pirinç pilavının lerde ve büyük toplantılarda yapılacak turistik tesislerde aranan ürün olduğu sebzelisi, soğanlısı, kavurmalısı, kara- yemekler için kullanmak üzere bu da bilinmektedir. ciğerlisi, domateslisi, salçalısı (Meyha-

132 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DİYARBAKIR KARACADAĞ PİRİNCİ

pirinç kırığı kullanılırken sarmada ter- Pirinççioğlu” olduğunu unutmuşuz cih edilen bulgurdur. yıllardır. Pirinçten zarar eden baba, Yaşlılar yokluk yıllarında pirincin, sonradan bu soyadını “Tarancı” olarak bayram günlerinde zengin sofraların- değiştirince, bu vakadan yüz yıl sonra da ancak görüldüğünü belirtmektedir. bu soyadını taşıyan akranların kimisi, Geçmişte Çınarlıların ve köylülerinin Karacadağ pirincinden alınan bu so- daha çok bulgur pilavı ile yetindiği de yadını çok zor hatırlar. “Pirinççizade” söylenmektedir. Diyarbakır’da bazı denildiğinde Diyarbakır küçelerini ailelerin verdiği düğün ve bayram ye- Hasat bir dolaşın. Ulu Cami’den Ziya Gö- meklerinde etli pirinç pilavının oldu- kalp İlköğretim Okulu’na sapmadan ğunu büyüklerimiz söylemektedir. önce sokağın “Pirinççi Sokak” oldu- Geçmişte kimin evinde pirinç pilavı pişirilirse, o eve zengin gözüyle ğunu göreceksiniz. Sebebi de Cahit bakılmaktaydı. Bu sebeple dünün ya- Sıtkı’nın şimdi müze olan baba evidir. şantısında pirinç, az önce de değindi- Diyarbakır Mutfağı’ndan Bir ğimiz gibi varlıklı olmanın işaretiydi. Günümüzde dünün iptidai üretim Pilav Tarifi: Duvaklı Pilav biçimleri, yerini modern üretim şekil- Malzemeler: lerine bırakmış, pirinci hemen her sof- 2 su bardağı Karacadağ rada bulmak mümkün hâle gelmiştir. pirinci, 4 bardak su, 2 yemek kaşığı te- Bugün üretimde karşılaşılan zor- reyağı, tuz Karacadağ Pirinci luklar kalmadığı gibi sıtma gibi hasta- Duvağı için malzeme lıklara davetiye çıkartan olumsuzluk- : ½ kg yağsız lar da bulunmamaktadır. kıyma, 1 su bardağı badem, 1 kaşık te- ne Pilavı), etlisi, şehriyelisi, nohutlusu, Pirinç, Diyarbakır’da başlı başı- reyağı, karabiber, yenibahar, tuz kıymalısı, kengerlisi, zerdelisi olmak na pilav olarak yanında kırılan bir baş Yapılışı: üzere yaklaşık yirmi çeşidi bulunmak- soğanla yemeğe dönüşebilirken başka Pirinç ılık suda biraz tuz ila- tadır. mutfaklarda yan yemek olma özelliği ve edilerek 1 saat kadar bekletilip bol Diyarbakır mutfağında pilav- bulunmaktadır. Batı görgü kuralları- su ile yıkanır, süzülür. Pilav pişirilecek da kullanılan yağ, tereyağı olmalıdır. na göre pilavın çatalla yenmesi tavsi- kaba tereyağı konur. Pirinç kavrulur. Son otuz yılda tereyağının yerini önce ye edilmekteyken hâlen Diyarbakır’da Pirinçler birbirine yapışmaya başla- margarin almıştı. Şimdi de margarin pirinç pilavını çatalla yemek, gelenek- yınca kavrulma işlemi tamamlanmış yerine ayçiçeği yağı, çok nadir olarak sel açıdan hoş karşılanmamaktadır. olur. Dört bardak kaynar su ilave edi- da zeytinyağı kullanılmaktadır. Hâlen Bir dönem tahta kaşıklarla yeni- lir. Ağız kapatılıp, kısık ateşte suyunu kimi aileler, pirinç pilavını tereyağı ile len Karacadağ pilavı, bugün tereyağla çekinceye kadar pişirilip demlenmeye yapmaya devam etmektedir. tekrar eski parlak günlerine döndürü- bırakılır. lebilir. Bu pirinçten yapılan yemek çe- Pirinç pilavı yanında pirincin Diğer tarafta kıyma kavrulur, kullanıldığı yemekler de bulunmakta- şitleri, çevre illerden örnek alınanlarla otuza yaklaşabilir. tuzu ve baharatları konur. Ağartılmış dır: Güneydoğu’ya özgü iç sakatattan Sözden dönenin kaşığının pilav- bademler 1 kaşık tereyağında pembe- kibe-mumbar, Davud paşaî, sarma, da kırılması, tuzsuz pilav, temcid pilavı leşinceye kadar kavrulup kıymaya ilave dolma... Kimi sütlü-yoğurtlu, tatlı ve olmak üzere folklorda yerini alan ata- edilir. Pilav servis tabağına yerleştirilir. ayranlı çorbalarda pirinç kırığı tercih sözleri, özdeyişler de pirinçten bahse- Üzerine duvak yayılır. Sıcak servis ya- edilmektedir. Pirinç çorbası, yayla çor- dilirken unutulmamalıdır. pılır. bası buna birer örnektir. Bazen kelle- Biz: “Yaş otuz beş yolun yarısı mumbarda bulgur da kullanılabilmek- eder” mısrası ile Cahit Sıtkı’yı hemen Kaynaklar tedir. Bulgur, daha çok yoksul ailelerce hatırlıyoruz da gerçek soyadının baba Diyarbakır Mutfağı. DİTAV, İstanbul 2003, kullanılmaktadır. Dolma çeşitlerinde mesleğinden gelen “Pirinççizade- s. 53.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 133 Çınar İlçesi ve Yaşam Aygül Doru, Halil Aksoy 136

Çınar’da Kültür ve Yaşam Çınar Üzerine Notlar Mehmet Ali Abakay, Ayşegül Ümran Abakay 148

Çınar Mutfak Kültürü Mehmet Ali Abakay, Ayşegül Ümran Abakay 160 Aygül Doru, Halil Aksoy Çınar İlçesi ve Yaşam lçemiz Diyarbakır havzasının güney kesi- Ballıbaba köyü yakınlarında zengin fosfat ya- minde, Diyarbakır-Mardin arasında yer al- taklarına rastlanmıştır. İlçe merkezi 6 mahal- İ maktadır. İlçenin kuzeybatısında Diyarba- leden oluşup 1 belde, 72 köy, 58 mezra ve 14 kır il merkezi, batısında Şanlıurfa’nın Siverek komdan oluşur. İlçe’de geniş araziler bulun- ve Viranşehir ilçeleri; güney ve güneybatısında maktadır, bu sebeple tarım ve hayvancılık ilçe Mardin’in Mazıdağı ve Derik ilçeleri; doğu- ekonomisinin en önemli bölümlerini oluştur- sunda ise Mardin’in Savur ve Diyarbakır’ın maktadır. İlçe topraklarının %46’sı tarıma el- Bismil ilçeleri vardır. Rakımı 660 m olan verişli bölümden oluşmaktadır. Bölgede açılan İlçe’nin Diyarbakır merkezine olan uzaklığı Göksu Sulama Barajı’nın hizmete girmesiyle 32 km’dir. sulu tarımda da büyük ilerleme kaydedilmiş- İlçe’de kışın kabarıp yazın kuruyan akar- tir. Çınar ilçesinde hububat ve pamuğa daya- sulardan başka önemli akarsu­ olarak Göksu lı bir tarım ekonomisi bulunmaktadır. Yine, Çayı ile Dilaver Çayı vardır. Durgun su kay- bir bölümü ilçemiz sınırları içerisinde kalan nakları olarak ise Beş­pınar, Yukarı Ortaviran Karacadağ’da yaşayan halk özellikle hayvan- ve Künreş göletleri ve Göksu Barajı vardır. İl- cılıkla uğraşarak geçimlerini sağlamaktadır. çemizde yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve Sınır ticareti gelişmiştir. İlçenin ortasından yağışlı olan karasal bir iklim hâkim olup, yıllık geçen transit yol Irak ve Suriye’den gelen araç- ortalama yağış miktarı 400 m3’tür. İlçe’ye bağlı lar bu ticarete katkıda bulunmaktadır. Bu yol

136 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESİ VE YAŞAM aynı zamanda İlçe’yi Mardin ve Diyarbakır’a bağlamaktadır. İlçe, yer yer yeşil Tablo 2. Çınar İlçe Nüfusu (26) bitki örtüsü ve ağaçlarla kaplıdır ve bu örtü genelde su kaynakları etrafında Yıl Toplam Şehir Köy toplanmaktadır. 2012 12.037 Şekil 1. Çınar haritası 2011 11.634 47.328

Hazro 2010 11.666 57.284 68.844 Çüngüş Ergani Silvan SİİRT 2009 67.504 11.627 55.877 Çermik DİYARBAKIR 2008 65.964 11.936 54.028 2007 62.871 12.725 50.146 Bismil 2000 58.583 13.282 45.301 1990 50.445 10.080 40.365 Çınar ŞANLIURFA 1985 42.988 8.049 34.939

MARDİN 1980 35.668 6.115 29.553 1975 30.272 4.949 25.323 1970 28.344 3.823 24.521 İlçelerin arazi kullanımı Şekil 2. 1965 24.354 2.344 22.010

Eğitim 2014 yılında ilçede 111 okul, 712 Diğer derslik mevcuttur. 32 ilkokul, 26 orta- %20 Tarım: 903.900 okul, 3 lise, 2 ana okulu vardır. 20.706 öğrenci, 914 öğretmen mevcuttur. Mera: 516.000 Orman Tarım Çınar’a 1937 yılında maarif me- %8 %46 Orman: 160.000 murluğu ihdas edilmiştir. Daha sonra ilköğretim ve ilçe eğitim müdürlüğü, Diğer: 372.000 1983 tarihinde Milli Eğitim Genç- Mera lik Ve Spor Bakanlığı Teşkilat Ve Gö- Toplam: 1.952.000 %26 revleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye dayanılarak 1985 tari- hinde ilçe milli eğitim gençlik ve spor müdürlüğü ihdas edilerek eğitim teş- kilatının kuruluşu tamamlanmıştır. Kaynak: KHGM, Diyarbakır, Siirt arazi varlığı kitapçığı Kurum Kaymakamlık binasında hizmet vermektedir. Çınar İlçe Millî İlçemiz Çınar, Diyarbakır Havzası’nın güney kesiminde yer almaktadır. Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı 3 lise, 32 Diyarbakır ve Mardin gibi Mezopotamya’nın kadim iki tarihî kenti arasında ilkokul, 26 ortaokul, 48 BSİ, 2 bağım- bulunmaktadır. Çınar, 4000 yıllık tarihe sahip olan Diyarbakır-Mardin ka- sız ana okul, 1 halk eğitim merkezi, rayolu üzerinde yer almaktadır. 1 özel rehabilitasyon merkezi eğitim Çınar, 1.952 km2 yüzölçümüyle, kapladığı coğrafik alanı itibarıyla öğretim yapmaktadır.. İlçemizdeki Diyarbakır’ın en büyük ilçesi, Türkiye’nin de 9. büyük ilçesidir. anadolu lisesi 2007-2008 eğitim-öğ- Son sayımlara göre ilçe nüfusu 68.950’dir. 94 köy sayısı ile birlikte 60 retim yılında eğitime başlamıştır. İlçe- mezra bulunmaktadır. mizde bulunan yatılı ilköğretim bölge

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 137 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

dekarlık alanında susuz, 87.070 büyük bir katkı sağlayabileceğini dekarlık alanında ise sulu tarım ifade eden Yıldız mantar için şu Çınar Köyleri yapılmaktadır. Başlıca tarım ürün- açıklamalarda da bulunmuştur: Aktepe İnanöz leri: pamuk, pirinç, buğday, arpa, Akçomak İncirtepe mercimek ve nohuttur. İlçemizin “Domalan mantarının Alabaş Kabahıdır ekonomik olarak getirisi Alancık Karababa Karacadağ yöresinde hayvancılık iyi olan bir mantar çeşidi Alatosun Karabudak yaygındır. Henüz modern ve kül- Altınakar Karalar olduğunu söyleyebiliriz. tür ırkı hayvancılığı gelişmemiştir. Arafat Karasungur Konya’daki tüccarlar bunu iyi Avdalı Karaçevre İlçede kayıtlı çiftçi sayısı 4.522 ki- şekilde pazarlıyorlarsa, biz niye Ayveri Kazıktepe şidir. Ağaçsever Kılıçkaya yapamayalım. Bu mantarların Aşağıkonak Kubacık Diyarbakır’ın Bismil ve Çınar köylüler tarafından Aşağımollaali Kuruyazı ilçelerinde bol miktarda bulunan Ballıbaba toplandıktan sonra bir Kutluk domalan mantarı üzerinde yaptığı Bayırkonağı Kuyuluhöyük kurum veya kuruluş aracılığı Bağacık Köksalan araştırmalarla TÜBİTAK tarafın- ile gerekli izinler alınarak Başaklı Kürekli dan projeleri onaylanan Dicle Üni- pazarlamasının yapılması Belenli Leblebitaş versitesi Fen-Edebiyat Fakültesi mümkün görünüyor. Bunun Bellitaş Meydanköy Beneklitaş Ortaşar Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim yapılması hâlinde ekonomik Beşpınar Ovabağ anlamda önemli katkıların Bilmece Üyesi Prof. Dr. Abdulnasır Yıldız, Öncülü Biramehmetağa olacağını düşünüyorum.” Özyar bu mantar çeşidinin Diyarbakır’da Bozçalı Pınaroğlu ucuz, ancak Avrupa’da satışının Boğazören Selyazı 2014-2015 eğitim öğretim Bulutçeker pahalı olduğuna vurgu yaptmıştır. Sevindik Buyuransu yılında açılan 68 kursa katılan 896 Sırımkesen Konya’da domalan mantarının Çakırkaya kursiyer bulunmaktadır. Yine ilçe- Solmaz Çataltarla Almanya gibi Avrupa ülkelerine Soğansuyu de Aile Destek Merkezi aracılığıy- Çeltikaltı gönderildiğini ifade eden Yıldız Sürendal Çınar, Diyarbakır şöyle demektedir: la deri işlemeciliği, giyim üretimi Çınarköy Şekerören Şeyhçoban teknolojisi, aşçılık, kuaförlük ve el Çukurbaşı “Domalan mantarı Çömçeli Şükürlü sanatları meslek edindirme kurs- Demirölçek Taşhelvası özellikle yağışların fazla ları açılarak 137 bayanın katılımı Tilver olduğu dönemlerde oldukça Dikmencik sağlanmıştır. Dişlibaşak Toraman yaygın olarak yetişen bir Uzgider Düzova mantar çeşidi. Diyarbakır’ın Ekinveren Uzunbahçe Filizören Yaprakbaşı Çınar ve Bismil ilçelerinde Ekonomik Kurum ve Göktepe Yarımkaş köylü vatandaşlar tarafından Kuruluşlar Görece Yazçiçeği toplanan bu mantarın kilosu Yeşilbağ Gümüştaş 5 TL’ye satılıyor. Ancak Gürses Yeşiltaş Ziraat Bankası: 1954 yılında faali- Konya’da tüccarlar tarafından Halıören Yıllarca yete geçmiştir. 6 personeli mevcut- Halkapınar Yukarımollaali bu mantar çeşidi Almanya’ya Harabe Yukarıortaören gönderiliyor ve burada, tur. Bankacılık hizmetlerinin yanı Hasköy Yuvacık kilosu 100 avro’dan satılıyor. sıra pamuk destekleme primi öde- Höyükdibi Ziyaret Mahallesi Mantar çeşitleri içerisinde mekte, çiftçilere kredi vermektedir. besin değeri yüksek ve lezzetli olan domalan mantarı iyi Tarım Kredi Kooperatifi: 1985 yı- okulu ise 1994-1995 eğitim-öğretim yılın- bir organizasyonla Avrupa lında hizmete girmiştir. 54 köyden da eğitim-öğretime başlamıştır. ülkelerine gönderilebilir. Bu 1.208 üyesi vardır. mantar çeşidi ciddi anlamda Ekonomi bir antibiyotik özelliği de TMO Ajans Müdürlüğü: 60 ton- taşımaktadır.” İlçemiz ekonomisi tarım ve hayvancılığa luk baskül, 10.000 ton kapasiteli dayanmaktadır. Toplam 1.952.000 dekarlık Ekonomik olarak doma- iki adet yatay deposu ile malzeme alanımızın 903.900 dekarlık (%46) bölü- lan mantarının pazar bulunması ve su depoları bulunmaktadır. 12 mü tarıma elverişlidir. Bu alanın 816.830 hâlinde Çınar köylüsünün gelirine personeli vardır.

138 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESİ VE YAŞAM

Karacadağ bölgesinde çeltik tarlalarında pirinç hasadıyla uğraşan Çınarlılar

Çeltik “İlde pirinç ekimi çok önemli bir yer tutar. Diyarbekir pirinçleri artım ve tat itibarile çok yüksek bir derecededir. Kara Düz alanlarda doğrudan biçerdöver ile yapılan kılçık, ak kılçık, kırmızı kılçık denen üç cins çeltik vardır. Kara çeltik hasatı, Diyarbakır ili Çınar ilçesine bağ- kılçık cinsinin taneleri ufak, yuvarlak ve serttir. Başağından güç lı ve Karacadağ bölgesinde bulunan Höyükdibi ayrılır. Akkılçığın taneleri ise büyük ve uzundur. Bu pirinç daha (Melkiş) köyünde bir çeltik üreticisine ait yakla- çok tutulur ve diğerlerinden daha güzeldir. Fiyat itibarile de şık 1.000 dekarlık bir alanda gerçekleştirilmiştir. farklıdır. Kırmızı kılçık ise açık kırmızı renkte olup bugün hemen hemen ekilmemektedir. İlin en güzel pirinçleri Karacadağ’da Denemeler, yörede yaygın olarak üretimi yapılan yetişen pirinçlerdir.” yerel Karacadağ çeltik çeşidinin ekildiği alanlar- da yürütülmüştür. Karacadağ yerel çeltik çeşidi; Karacadağ çeltiğinin kök yapısı saçak köklüdür. Kısa ve dik geçici bir çeşit olup soğuğa ve kurağa dayanıklı- olan yapraklar güneş ışınlarının alt yapraklara ulaşmasına olanak dır. Kılçıklı ve uzun boylu olan çeşidin yatmaya sağlar. Sap; boğum ve boğum aralarından oluşur. Yukarıya doğru dayanıklılığı zayıftır. Pirinç randımanı %50-60 boğum arası uzunlukları artar. Karacadağ çeltiğinde bitki boyu ge- dolayında olup, yöre halkı tarafından çok tutu- nellikle uzun olup yetiştirme koşullarına bağlı olarak 75-120 cm. lan kendine özgü tadı ve aroması olan yerel bir arasında değişir. Ana saptaki boğum ve buna bağlı olarak yaprak çeşittir. sayısı fazladır. Karacadağ çeltiğinde kardeş sayısı 5-12 arasında de- 1937 yıllarına ait bir kitapta çeltikten şöyle ğişir. bahsedilmektedir: Kardeşlerin salkım bağlama oranı ekolojinin uygunluğu nede- niyle çok yüksektir. Bitki biyolojik verimi 150-400 g/bitki civarın- dadır. Dekara tane verimi ise 220-600 kg. arasında değişir. Kara- cadağ çeltiğinde ortalama bitki başına salkım sayısı, her salkımda Yöre pirinci deyince durmak lazım! Taşlık ortalama tane sayısı ise 34-83 adet arasında değişir. Her salkımdan ve soğuk suyla beslenen toprakta yetişiyor. ortalama 1,18-2,39 gr tane ürün elde edilmektedir. Yedi yılda bir ekilmesi gerek, yoksa toprağın Bilimsel literatürde yalnızca bölgemizde Karacadağ’da siyah bereketi kalmaz. Arazinin yapısına göre bire taşların arasında yetiştirilen inci gibi beyaz ve parlak, Karacadağ’ın 60 ürün verebilir. Bir ölçeğe dört beş ölçek su koymak lazım ki, beyler sofrasının pirinci kıva- organik çeltik ve pirinci için 2014 yılında ilk kez “Çınar Kültür ve mını bulsun! Ahmed Arif bam telini yakalamış: Karacadağ Pirinç Festivali” düzenlenmiştir. Festival, Çınar Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından, Yarımkaş köyünde Karacadağ’da çeltikler düzenlenmiştir. Bir kız çocuğunun gözyaşı gibi Ayak bileğinde bir dizi boncuk Geven Bitkisi ve Arıcılık Sol omzunda nazarlık Dağ başında unutulmuş, üşümüş Geven bitkisinin çiçekleri beyaz, sarı ve pembemsi renkte olup, Minicik bir aşiret kızının yastık şeklindedir. Bu bitkinin yaprakları yaşlandıkça dökülür ve Damla damla, berrak olur pirinci diken hâlini alır, yere yakın yayılan dikenli bitkilerdendir. Gövde- Kamyonlarla, katır kervanlarıyla Beyler sofrasına gider. leri 3–4 cm kalınlıkta olup boru şeklindedir ve gövdesinden 1–2 cm yarık açılması durumunda zamk elde edilebilir. Gummi Traga- canthae adlı kitre zamkı eldesi için gövde üzerinde kambiyuma

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 139 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

TÜİK’e göre 2011 yılında 2.100 kg bal, 700 kg ise balmumu elde edilmiştir. Karacadağ Tereyağı Pirinç üretiminin yanı sıra hayvancılığın da etkin bir şekilde ya- pıldığı Karacadağ’da hayvansal gıda üretimi de yapılmaktadır. Etkin bir şekilde üretilen doğal tereyağı yörede beslenen hay- vanlar sayesinde özel bir lezzete sahiptir. Diyarbakırlı yazar Mıgırdiç Margosyan’ın bu tereyağıyla ilgili izlenimleri dikkat çekicidir. Yazar, küçüklüğünde Karaca- dağ tereyağıyla güneşte pişirip özenle hazırlanan kayısı reçelinin ekmeğe sürerek yemeyi en büyük zevki olarak hatırladığını be- lirtmiştir. Ayrıca erimiş Karacadağ tereyağının, toz şeker veya pekme- zin saçta pişirilen sıcak yufka ekmeğe dökülmesiyle hazırlanan Arı kovanları yemeğe taş ekmeği denmektedir. kadar özel bir bıçakla kesmek gerekmektedir. Tragacantha Türkiye’nin önemli ihraç maddeleri arasında yer alır. Anadolu’nun hemen her yerin- de bulunan ve step ikliminin de göstergesi olan geven bitkisi, değişik bölgelerde farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Örneğin geven bitkisinden Kayseri-Develi yöresinde Kitre Zamkı üretilmektedir. Erzurum ve Kars yöresinde olgunlaşmış meyveleri yenmek- te, Ege ve Akdeniz bölgesinde yem bitkisi olarak değerlendirilmekte, Van’da tezeğin tutuşturucusu olarak kullanılmakta, Diyarbakır-Karacadağ yö- resinde ise, arıcılık başta olmak üzere tezek tutuş- turucusu ve yem olarak kullanılmaktadır. Gevenin arıcılık dışındaki yararlanma sistemi ve biçimi, bu bitkinin sürekli olarak azalması ve giderek orta- dan kalkmasına neden olmaktadır. Bunun sonu- cunda ise toprak savunmasız kaldığından erozyon hızlanmakta ve yalnızca sürdürülebilir yararlanma biçimi olan arıcılık için de gerekli ortam yok ol- maktadır. Geven bitkisinden elde edilen bal; açık renkli, kıvamlı ve su oranı düşüktür. Diğer bir özelliği ise geç kristalize olmasıdır enzim değeri de yüksektir. Bu özelliklerinden dolayı geven balı tüketiciler tarafından tercih edilmektedir. Arıla- rını konaklatmak amacıyla Karacadağ’a getiren arıcılar, ortalama 40–45 gün yörede kalmaktadır. Üreticiler bu dönemde her kovandan 15–25 kg süzme geven balı elde etmektedir. Bazı yıllar iki sağımın yapıldığı da arıcılarca belirtilmiştir. Karacadağ

140 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESİ VE YAŞAM

Dicle Nehri

Ağaç Örtüsü nan kısımlarda birçok çeşit ağaca rastlamak mümkündür. Karacadağ’da ise meşe ağırlıklı ağaçlandırma eğilimi bu- 1949 yılında Diyarbakır’ı ziyaret eden gazeteci Cahit Be- lunmaktadır. ğenç izlenimlerini Ulus gazetesinde yazmış, Diyarbakır ve Raman isimli kitabında da bu izlenimlerini detaylandır- Karacadağ’ın doğal vejetasyonunda meşe ormanları, mıştır: Besrek Tepesi, Bedro Yaylası ve Leblebitaş köyü etrafında küçük topluluklar hâlinde mevcuttur. Bunun yanında alan- Güneyden Dicle’ye doğru sıralanmış olan Çınar ilçesi da, Leblebitaş dışında alıçlar çok az sayıda bireyden oluşan dağlarında da meşelikler vardır. ve alt örtüsü otlatma nedeniyle yok olmuş topluluklar oluş- Çınar ilçesinin merkezinde ve bazı bölgelerinde yeşil turmaktadır. Alandaki aşırı tahribat nedeniyle gerek orman Akdeniz maki tipi ağaçlık bölgeler bulunmaktadır. Çınar gerekse step toplulukları homojen bir yapı arz etmemekte- son yıllarda açılan barajlarla birlikte ileriki yıllar için Yeşil dir. Alanda tanımlanan birliklerin tamamı tek ve çift teker- bir çehreye hazırlanmaktadır. Çınar İlçe sınırından geçen rürlü türlerin bol olarak bulunduğu insan etkisi altındaki Dicle Nehri kıyılarında ve Reşan Çayı etrafında bulu- tahribatı işaret eden açık birlikler hâlindedir.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 141 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Kadın giysileri çok gösterişli ve renkliydi. Diba, atlas ve canfes man- tin denen ağır ve ünlü kumaşlardan entari giyer, bele gümüş kemer bağ- lanırdı. Kışın kadife, ağır yünlü ku- maşlardan, atlastan entari üzerine işlemeli hırkalar giyilirdi. Entariye fistan veya zübun denir, başlarını fitos veya kundakbaşı denen şekil- de bağlar, etrafı oyalı çit (yazma) veya oyalı garz (bir nevi krep) kul- lanırlardı. Boyunlarına altın haplar, yahut 4-5 korlu (sıralı) kişniş ger- danlık takar, kollarını Diyarbakır’ın ünlü hasır bileziği süslerdi. Gez- melerde gümüş işlemeli veya sade mantin çarşaf örtünür, yüzlerine peçe çekerlerdi. Kız İsteme Özel bir şenlikte yöresel kıyafetler giymiş Çınarlı kadınlar Çınar ilçesinde evlililik gelenek- leri ve davranışları, Anadolu genel Karacadağ’da doğal olarak yetişen birer renk ve ahenk cümbüşü hâlinde kültürüyle eştir. Evlenmesi istenen bazı bitki türleri sebze olarak kulla- günümüze taşıdığı görülmektedir. ve 20’li yaşlara gelmiş genç erke- nılmaktadır. Bunlardan Diyarbakır’da Çalgı aletleri olarak; bağlama, san- ğin ailesi, gencin rızasını alarak kız yaygın olarak satılanlar, kenger ve tur, kaval, çağırtma, zil, maşa ve tef kul- aramaya başlamaktadır. Öncelikle akban bitkileridir. Sebze olarak kul- lanılırken, günümüzde darbuka ve zili kız ailesinin kendi ailelerine denk lanılanlar; tere, kenger, yarpuz, tuzik, de bunlara eklenmiştir. Bu gün bu çal- olması, kızın bir evi idare edebi- çoban çantası, hardaldır. Meyve olarak gılardan çoğu bilinmemektedir. Halk lecek nitelikte çalışkan, düzenli, kullanılan alıç türleri, dardagan türleri oyunları geçmişte olduğu gibi bu gün görgülü, namuslu ve büyüklerine Ahlat’ta yetişir. de davul zurna ile oynanır. saygılı olması ve evlenecek gencin beğenebileceği güzellikte olması Giyim Kuşam Çınar’da Kültür gözetilmektedir. Bu vasıflara sahip Geçmişte erkek giysileri, meslek grup- kız bulununca hatırı sayılır yaşlı bir Müzik ve Halk Oyunları larına ve zenginlik durumuna göre de- kadın kız evine gönderilmekte ve Çınar, Diyarbakır’ın genelinde olduğu ğişirdi. Genellikle erkekler; şar’i, yedi bu niyetleri uygun bir şekilde ile- gibi çok zengin ve çeşitli folklora sa- veziri, mol elmedin, mantin, aki denen tilmektedir. Kız tarafı genç erkek hiptir. İlçe ve köylerinde geçmiş mede- kumaşlardan yapılmış önü yırtmaçlı hakkında bilgi edinmek ve durumu niyetlerin birikimlerinden oluşan köklü entari giyer, bellerine yazın ağabani, kı- aile arasında değerlendirmek için ve geniş bir kültür mevcuttur. Köyler- şın şal kuşak bağlarlardı. Bir kısım halk genelde üç gün süre istemektedir. de dokunan kilim ve sicimlerde, heybe da şalvar giyer, üstüne de işlik denen Kız tarafı uygun bulduğu takdirde çorap ve keçelerinde işlenen renk renk gömlek ve kırkdüğme yelek giyilirdi. aracı kadına olumlu cevabı iletmek- motifler, tarihin derinliklerinden gelme Başlarına ise dafles veya fes giyer, etra- tedir. Bunun üzerine genç erkeğin çeşitli sembollerin canlı ve sıcak birer fına ağabani, sarık veya puşu sararlardı. babası, yakın akrabaları ve hatırı örneklerini sunmaktadır. Yörede; Es- Kışın bu elbiselerin üzerine kürk, hırka sayılır birkaç aile dostuyla birlikte, mer, Delilo, Tik, Gorani, Lorke, Çaçan veya aba alınırdı. Ayaklarına kalıç, fo- önceden kararlaştırılan bir gün ve adı taşıyan halk oyunlarında, yöre insa- tin, puçuklu kundura veya yemeni gi- saatte kız evine gidilmektedir. İs- nının atadan kalma kahramanlıklarını yilirdi. teme sırasında kız babası ve yakın

142 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESİ VE YAŞAM

akrabaları hazır bulunmaktadır. Hâl bir hafta evvel kız evine mum ve kına gecesine iki tarafın yakın akrabaları ve hatır sorulduktan sonra oğlan babası gönderilmektedir. Bu arada çeyiz üç dostları çağrılmaktadır. Çalgıcı kadın- veya usul bilen, hitabeti iyi biri tara- gün süreyle kız evinde sergilenmekte- lar temin edilmekte, türlü yemişler ve fından konu açılmakta ve Allah’ın dir. Üç gün sonra çeyiz kaldırılarak lis- çörekler ikram edilmektedir. Bunun- emri Peygamberin kavliyle kız isten- tesi çıkarılmaktadır ve liste taraflarca la birlikte o gece türküler ve maniler mekte ve söz kesilmektedir. Söz ke- imzalanmaktadır. Liste, kız babasına söylenmekte ve oyunlar oynanmakta- siminden sonraki bir hafta içinde kız verilmektedir. Sonrasında çeyiz, me- dır. Bu faaliyetler arasında geline kına tarafına şeker ve şerbet gönderilmek- rasimle damat evine gönderilmektedir. yakılmaktadır. Kına yakıldıktan sonra tedir. Üç gün sonra oğlan şerbet içimi- Bundan sonra oğlan evinde dü- gelin odasına çekilmekte ve eğlence ne davet edilmektedir. Bundan sonra ğün hazırlıkları, kız evinde de kına geç saatlere kadar devam etmektedir. başlık ve nişan gönderilmekte ve kız gecesi hazırlıkları yapılarak, davet edi- Ertesi gün düğün başlamaktadır. tarafı da çeyiz hazırlamaya başlamak- lecekler belirlenmektedir. Gelinin da- Düğün günü öğlene doğru ge- tadır. Çeyiz hazırlanınca düğün tarihi mat evine gideceği günün arifesinde lin evine sağdıç katı denilen gelinlik tespit edilmektedir. Düğün gününden akşam kına gecesi yapılmaktadır. Kına takımı gönderilmektedir. Bu takım;

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 143 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

yumurta verilir, gelin kapının eşiğine çalarak yumurtayı kırar ve Diyarbakır Çınar İlçesine içeri girer. Masum çocuk gibidir benim doğduğum ilçe Bu arada başka bir evde de damat hazırlanmaktadır. Damadın Gözümü onda açtım şirin ilçemdir Çınar misafirleri bir odada eğlenirken, damat da yanında sağdıcı ve bir- Güzel gelin gibidir uzaktan görülünce kaç arkadaşıyla ayrı bir odada tıraş olmakta, tıraştan sonra damat Bakıp da doymadığım şirin ilçemdir Çınar Girişinde mezarlık sağında Gün hastanesi giydirilmektedir. Gerdek zamanı geldiğinde damat, hazırlandığı Ötesinde halı saha ve belediye bahçesi evden bir koluna bekâr, diğer koluna da evli bir arkadaşı girmek Birbirinden güzel olan farklı altı mahallesi suretiyle ilahiler, naatlar eşliğinde yola çıkmaktadır. Evin önüne Hepsinde hatıram var şirin ilçemdir Çınar gelindiğinde damat, arkadaşları tarafından sırtından tokatlanarak Düz geniş ovasıyla meşhur olmuştur Çınar Ovayı verimli kılan o Göksu barajı sular gerdek evine itilmektedir. Evine giren damat büyüklerin ellerini Ondan istifade eder ova hayvan insanlar öpmektedir. Kız kardeşi, yoksa damadın mahremlerinden bir ha- Bir de balık avlarlar şirin ilçemdir Çınar nım, başının üzerinde Kuran’ı Kerim tutarak koluna girmekte onu Birçok köye sahiptir Tavşantepe Beşpınar odasına götürmektedir. Ta Ovabağdan tut varsa şu Altunakar Hepsine sahip çıkar sevgi ile kucaklar Askere Uğurlama Bütün bunlara sahip şirin ilçemdir Çınar Elli seneye yakın Mazıdağ Pirandan geldik Askerlik çağına gelen gençlerin babaları, asker ocağına gidecek bir O altı mahalleden Eski mahalleye yerleştik genç yetiştirmenin gururu ve onurunu yaşamaktan ötürü kurban Onda doğduğum için bu mahalleyi çok sevdik kesmekte ve tüm ahaliyi yemeğe davet etmektedir. Öte yandan ya- Çocukluk devrem sende Ey şirin ilçem Çınar kınları ve komşuları da birkaç gün öncesinden genci yemeğe davet İnsanın en güzel evresi çocukluk dönemidir Sadece yer içer gezer oynamaksa işidir etmektedirler. Yemek sonrasında büyükler kendi askerlik anılarını Bence bir tek bu dünya onlar için anlatırlar. Askere gidilecek günün sabahı bütün köy dolaşılarak bü- Hep o yaşta kalmayı istiyordum ey Çınar yüklerin elleri öpülür ve hayır duaları alınır. Askere sağ salim gidip Bir de bu eski mahallede kış ayına girince dönsün diye, imam tarafından iki muska yapılarak bir tanesi askere Geçemezdik çamurdan ilkokuldan dönünce Ayakkabıyla batardık kuvvet yoktu ki çekmeye gidecek gence, diğeri de gencin evine verilmektedir. Yola çıkarken Bir o çamurunu sevmedim ey şirin ilçem Çınar uğurlamaya gelenlerce gence harçlık verilmektedir. Asker, genelde Ayakkabılar olmadan kerpiç evimize gelirdik davullu-zurnalı, bazen de sade bir şekilde uğurlanarak askere yolcu Öğle yemeği yerine anadan dayak yerdik edilmektedir. Anaya darılmazdık çünkü onu severdik Sende anama iyi baka yoksa küseriz ey Çınar Sünnet Bak büyüdüm ey Çınar ve şu an gurbetteyim Hasretinden mum gibi her gün erimekteyim Sünnet, erkek çocukların erkekliğe ilk adımı olarak kabul edildi- Sana tez kavuşmak için dualar etmekteyim ğinden, oldukça önem verilir. Sünnet öncesi aile çevresinden bir Elbet bir gün dönerim bekle beni ey Çınar kirve seçilir. Sünnet kıyafeti dahil, düğünün bütün masrafları kirve (Hüseyin Acar) tarafından karşılanır. Eş, dost davet edilir, mevlüt okunur, yemekler yenir. Çocuk sünnet olurken, kirve onu tutar ve sünnet yapılır. İlk önce kirve takısını takar, daha sonra misafirler ve akrabalar hediye- gelinlik, rob, duvak, tel, iç çamaşırlar ve çoraptan lerini verirler. Kirve artık aileden biridir. oluşmaktadır. Gelin bir sini (büyük tepsi) içine Halk İnanışları oturtularak giydirilmektedir. İkindi vakti damat • Yol üzerinde kaplumbağa ve tavşana rastlanması evinden bir kadın topluluğu gelini almaya gel- uğursuzluk sayılır. mektedir. Giydirilme ve süslenme bitince per- çemleme faslına geçilmektedir. Geline gümüşle • Geceleri tırnak kesilmez. bağdatkarı kerebant süslenmiş ve denilen simli • Evin süprüntüleri, gece dışarı atılmaz. Bunun evin hayır ve bir çarşaf giydirilmekte, başına peçe yerine al bir bereketinin azalmasına neden olacağına inanılır. yazma örtülmektedir. Vedalaşma esnasında geli- nin başına şemsiye açılmakta ve gelin, damat evine • Cuma gecesi dikiş dikilmez, Cuma namazına kadar ev yollanmaktadır. Damat yatsı zamanı geleceği için süpürülmez. gelin, odasına götürülür, oda kapısında bir hanım • Çarşamba günleri yıkanmak doğru değildir. Ağrı ve sızıları başının üzerinde bir kılıç tutar, gelinin eline bir davet eder.

144 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESİ VE YAŞAM

Urfa’dan, Viranşehir’den ve başka zorlandığı koşuyu bile kazanırdı. Sporda yalnız Diyarbakır’ın yerlerden Arap atları getirilirdi. Eve geldiğimizde büyüklerimiz değil, Güneydoğu Anadolu Böl­ Karacadağ mıntıkasından Sabri sorardı: Kim kazandı? Diye ge­si’nin en başarılı ilçesi oldu. Keya’nın (kâhya) kır atı kendi bizim cevabımız hep “Tahar Ağa” (14-Haziran 2006.İHA) branşında daima birincilik olurdu. alırdı. Mızmız Muhammed, Tahar Ağa ölünce at yarışları Göçmen Bekir gibi jokeyler da öldü mü? Ölmedi. Diyarbekir’e • İki bayram arasında nikâh çeşitli mesafelerde birincilikleri yakın bir köye taşındı at kıyılmaz. Bu nikâhın uğur olan, Diyarbakırlı için tanınan yarışlarının yapıldığı yer. Fakat getirmeyeceğine inanılır. simalardı. Hakem heyeti koşu o günkü sevgi öldü, o günkü pistinin içindeki binadan ruh öldü, çünkü “Tahar Ağa” da • Konuşurken veya bir dürbünlerle yarışları takip ettikleri öldü. Öldüğünde şöyle bir söz temennide bulunurken, aksırılır gibi heyetten bir kısmı da koşu duymuştum: “ Su testisi suyolunda ya da ezan okunursa o işin meydanının içinden at yarışlarını kırıldı” Rahmetle anıyoruz. olacağına işaret sayılır. izler, usulsüz hareketlerde bulunanları diskalifiye ederlerdi. 1927 yılı birincileri Karacadağ’dan • Baykuşun ötüşünü görmek Sabri Keya’nın kır atı kendi dalında uğursuzluktur. O evin virane Mevlüt Mergen, Tahar Ağa’yı birinci olurdu. Mızmız Muhammed’le olacağına inanılır. şöyle anlatmaktadır: Göçmen Bekir ise çeşitli mesafelerde birincilik alırdı. Kaymakamlıkça spor- • Ateşe su dökerek söndürmek Dünün Diyarbekir’inde olup caiz değildir. da bugün yitirdiğimiz kültür culara malzeme desteği verilmekte- dir. Çeşitli dönemlerde Çınar, sporda • Geceleri sakız çiğnenmez. zenginliklerinden biri de at yarışlarıdır. Şimdilerde koşuyolu önemli başarılara imza atmıştır. • Yeni doğan bebeği cinlerin diye bilinen ve burada büyük bir Futboldan halk oyunlarına, tek- kötülüğünden korumak için, park oluşturulan yerde her yıl at vandodan kick-boksa kadar birçok yattığı oda kırk gün boyunca yarışları düzenlenir ve Diyarbekir sportif faaliyette Çınar sporcuları, aydınlatılır ve yastığına iğne oraya taşınırdı. Tozun toprağın hem takım hem de ferdi olarak birin- takılır. içinde olmasına rağmen kimse cilikler kazanmıştır. Bunun yanında umursamaz, herkes yer kapmak yine, bu alanlarda minikler ve yıldız- • Kedi dövmek veya öldürmek için çok önceden koşu sahasını lar kategorilerinde ikincilikler, bölge uğursuzluktur. doldururdu. Atların koştuğu yerde şampiyonlukları elde etmiştir. Ayrıca, tel örgü falan da bulunmaz atlar önümüzden geçerken istesek çeşitli özel organizasyonlarda çeşitli Spor dokunabilirdik. Burasını tabir başarılar ve resmî müsabakalarda Tür- Tarihte Diyarbakır’da atçılık çok re- yerindeyse mahşeri bir insan kiye şampiyonlukları kazanılmıştır. vaçtaydı. Ancak Çınar’a bağlı Karaca- kalabalığı doldurur, limonatacısı, Çınar için en büyük gururlardan biri dağ atçılığı çok daha dikkat çekiciydi. şerbetçisi, çekirdekçisi paramızı de, halk oyunları ekiplerinin kazandığı Diyarbakır’da at sporlarını Ab- harcadığımız seyyar satıcılar Diyarbakır birincilikleridir. düssettar Hayati Avşar’dan dinleyelim: olurdu. Bu arada, kaymakamlık tarafın- At yarışlarına çok kişi katılırdı dan ilçede kick-boks kursu açılmış, İlk olarak 1927’yi 1928’e ancak biz birinciyi bilirdik. O hiç Çınar Kaymakamlığı Spor Okulu’nda bağlayan günlerde Arap atının değişmezdi. Tahar Ağa, her yarışın da 50 kişi futbol antrenmanlarına ka- ıslahı için at yarışları devlet galibiydi. Son zamanlarında tılmıştır. Kaymakamlığa ait halı saha tarafından Diyarbekir’de sonradan yaşlanmış olmasına rağmen Koşuyolu adını alan yerde koşmaktan geri durmamış ve da gençlik merkezine devredilmiştir. yapılmaya başlanır. İlkbahar Diyarbakır’ ın at yarışlarını devam Hipodrom ile sonbahar mevsimleri at ettirmişti. Zayıf, nahif vücuduyla Türkiye’ nin sekizincisi olan Diyarbakır yarışlarının yapıldığı dönem atın üzerinde öylesine ustaca 2 olarak Diyarbekir’linin hafızasına oturuşu vardı ki, bazen sanırdınız Hipodromu 1.494.750 m Arazi üze- işler. O yıllarda Cuma günü tatil at koşuyor üzerinde Tahar ağa rinde yer almakta olup şehir merkezine olduğu için genellikle cumaları yok. Kendisi bazen zorlanırdı, 22 km uzaklıktadır. İlk resmî yarışlar, yarışlar yapılırdı. Adana’dan, fakat ne eder, ne yapar bu 23 Eylül 2009 tarihinde 10 Yarış günü

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 145 Diyarbakır Hipodromu

ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

146 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESİ VE YAŞAM olarak yapılmıştır. Yarış severlerin de ilgisiyle Diyarbakır Hipodromu’nda at yarışı heyecanı her geçen gün arta- rak devam etmektedir. Türkiye’nin en büyük arazisine sahip olan Hipodrom arazisi içerisinde; idari bina ve 1.357 adet seyirci koltuğu ve 220 adet VİP koltuğa sahip büyük tribün binası ile modern bir at hastanesi ile dikkat çek- mektedir. Jokey odası, eyerleme, do- ping binası, at rampası, kuru ot ve yem deposu, güvenlik binası, pony club (4 box), kırkahvesi, berber dükkânı, mar- ket, 3 adet kamera kulesi, 61 m2 LED yansıtıcı ile at ilgililerine ve yarış sever- lere hizmet vermektedir. Pansiyonlar bölgesinde 19 blok çift katlı 456 adet box ahır yer almaktadır. Hipodrom Yaklaşık 200 dekar araziye 20 bin adet değişik türde fidan dikilmiş ve bu Cahit Beğenç. Diyarbakır ve Raman. Ulus Mıgırdiç Margosyan.Biletimiz İstanbula arazinin 50 dekarı piknik ve mesire ala- Basımevi. Ankara. 1949, s. 39. Kesildi. Aras. 5. bsk. İstanbul, 2003, s.61. nı olarak düzenlenmiş olup yarış sever- Çınar Belediyesi. www.cinar.bel.tr — —. Gavur Mahallesi.Aras.10. bsk. 2006, s. lerin ve halkın istifadesine sunulmuştur. Çınar Haritası. www.adres.com/harita/ 785. Hipodromun pist sahası 1.600 diyarbakir-21/cinar-21053/ Recep Karakaş. Diyarbakır Çınar Göksu Barajı m’dir. Padok sahasının etrafı tellerle Çınar İlçesi 1973 İl Yıllığı Avifaunası. Yayımlanmamış Yüksek Çınar Kaymakamlığı. www.cınar.gov.tr Lisans Tezi. Dicle Üniversitesi Biyoloji çevrilmiştir. 1.350 kişi kapasiteli kapalı Bölümü. Diyarbakır, 1999. tribüne sahip olan hipodromda, atların Çınar Kaymakamlığı. Çınar. 2000. Diyarbakır Çınar Haritası. www.netkayit.com/ Reşat Esgici. GAP Bölgesi Karacadağ ve seyislerin barınacağı (120 at ve 120 Diyarbakir/Diyarbakir-Cinar/Harita/ Yöresinde ÇeltikTarımının Hasat-Harman Mekanizasyonu. Yayımlanmamış Doktora seyisin) odalarının olduğu binaların Diyarbakır Söz. “Domalan mantarı geçim Tezi. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri inşaatları 2009 yılında bitirilmiş olup kaynağı olabilir.” www.diyarbakirsoz.com. Enstitüsü, Adana, 2012. hizmete açılmıştır. 14 milyon dolara Haber Tarihi: 25 Temmuz 2009. Selçuk Ertekin. Karacadağ Bitki Çeşitliliği. Diyarbakır Söz. 25 Eylül 2010. mal olan tesis, Türkiye’nin 8. hipod- Sürdürülebilir Kırsal ve Kentsel romudur. Diyarbakır’daki hipodrom, Diyarbakır Söz. “Çınar HEM’den büyük sergi” Kalkınma Derneği. Diyarbakır, Şubat 1.500 dönüm arazi üzerine kurulan Haber Tarihi: 30 Mayıs 2013. 2002, S. 91-93. Diyarın Sesi: Diyarbakır’ın Son Dakika Haber Türkiye’deki en büyük hipodrom ara- Şefik Korkusuz. Bir Zamanlar Diyarbekir. İst, Merkezi. www.diyarinsesi.org Erişim 1999. zisidir. Alanda 1.600 m uzunluğunda Tarihi: 2 Kasım 2012. T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Diyarbakır-Çınar kum pisti yer almaktadır. Bu nedenle Faik Bulut. “Döngüsel Hayatlar”. Atlas S. 154, İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü. cinar.meb. yarışlar normal standartlarda gerçek- Ocak 2006. gov.tr leştirilebilmektedir. Haberler.com: Güncel Haber. www.haberler. Usman Eti. Diyarbekir. Diyarbekir Matbaası. com. Erişim Tarihi: 2 Kasım 2012. 1937. s.25. Kaynaklar Hüseyin Pulat. “Hayvancılık”. Mikro Bölge Vikipedi. tr.wikipedia.org Kalkınma Modeli İçin Bir Araştırma www.haritatr.com Aydın Alp. “Çeltik”. Mikro Bölge Kalkınma Karacadağ Kırsalında Sektörel Gelişim Modeli İçin Bir Araştırma Karacadağ Planı. Ankara: DPT, 2011, s. 97. www.turkiyerehberi.com Kırsalında Sektörel Gelişim Planı. Ankara: İhsan Işık (ed). Diyarbakır Ansiklopedisi. Z. Kırmızı. Amidi Nur. Diyarbakır Büyükşehir DPT, 2011, s. 64. Elvan. Ankara, 2013.1/317. Belediyesi. 2009, s. 27. B. Araç İ. Daşkıran. “Diyarbakır İli Keçicilik M. Tahir Dadak. “Karacadağ Mikro Bölgesi: İşletmelerinin Yapısal Özellikleri”. Hızlı Kırsal Değerlendirme Çalışması”. Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 2010 7 Mikro Bölge Kalkınma Modeli İçin Bir (3), s. 173. Araştırma Karacadağ Kırsalında Sektörel Gelişim Planı. Ankara: DPT, 2011, s. 17.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 147 Mehmet Ali Abakay* , Ayşegül Ümran Abakay** Çınar Üzerine Notlar

lçelerin tarihine dair not düşmek ol- la Diyarbakır’ın bir semti konumunda dukça zordur. Hele insanın doğduğu, özellik arz etmektedir. İ çocukluğunun geçtiği ilçesine dair bu Çınar’a dair kapsamlı bir eserin konuda yazı kaleme alması biraz güçtür. kaleme alınmayışı, konuyla ilgili kay- Daha önce yazdığımız makaleler olduğu nak yetersizliği, gereken desteğin sağ- için konuya dair kolaylıklar ortaya çık- lanmayışı, zaman ve mekân hususunda mıştır. güçlükler, ilçe hakkında bir kitap ortaya Çınar’ın ilçe olarak kabulü, 1937 çıkarmamıza zemin hazırlamaktan bizi senesindedir. 1937’den bugüne geçen uzak tutmuştur. 2000’li yıllarda giriştiğimiz kitap zaman, ilçenin merkeze en yakın mesa- hazırlığı, sonuçsuz kalmış olmasına rağ- fede olan ilçesi olması sebebiyle birta- men, birçok köye, mezraya gidişimiz, kım avantajlara sahip olmasına rağmen bu yerleşim alanlarını görmüşlüğümüz, birçok dezavantajlara da sahiptir. Bu de- özellikle yaşlılarla konuşmalarımız, bu zavantajlar sebebiyle ilçe bazı hususlar- makalenin omurgasını oluşturmuştur. da gelişememe, kendi kendisine yeterli Bir kitap çalışmasında önemli gör- olamama gibi önemli sonuçlarla karşı düğümüz bu notları, herkesin anlayaca- karşıya kalmaktadır. Bu aşamada ilçe, ğı bir anlatımla, genel kabul göreceğine * Araştırmacı, yazar. günümüz şartlarında şehrin ulaşımıy- inandığımız bir içerikle sunmak istedik. ** Arkeolog.

148 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR ÜZERİNE NOTLAR

Doğduğumuz, çocukluğumuzu, genç- liğimizi yaşadığımız, yaşlılarımızın defnedildiği, kopmaz bağlarla bağlı olduğumuz Çınar hakkında sundu- ğumuz doğrular herkese, yanlışlıkların da eksik bilgilendiğimiz için bize ait olduğunu belirtiriz. Umarız bu ortak kitap çalışma- sında size sunduğumuz bu notlar, il- çemizi tanıma ve tanıtma alanında Eski mahalle genç kuşağa yararlı olur, ilçeden göçüp gurbette yaşayanlar için nostaljik tat- lar içerir. kalıntılarını bildiğimiz han, zaman yerleştirildiği mahalle, Macır (Muha- içinde ortadan kalkmıştır. Bu hanla il- cir) Mahallesi olarak bilinmekteyse de İlçe Olarak Çınar gili fotoğraflar, ne yazık ki temin edi- ismen Cumhuriyet Mahallesi olarak geçmektedir. Kuruluşu lememiştir. İlçenin Mahalleleri Öncelikle Karacadağ’ın bir köyü ola- Cumhuriyet Mahallesi: Şimdiki ko- rak seçilen ilçe merkezi, ismini Çı- “Eski Mahalle” olarak bilinen ilçe numda Diyarbakır-Mardin karayolu- nar köyünden alır. İlçe kurulurken, merkezi, çevre köylerden gelen iç göç- nun sağında yer almaktadır. Karayolu Karacadağ’daki yer seçiminin uygun le birlikte nevş u nema bulmuş, eski yapımında âdeta bir sınır olan yüksel- olmayışı, Diyarbakır ve Mardin ara- yerleşim alanı olan Eski Mahalle, yer ti tepelik ortadan kaldırılmış, Macır sında bir ilçenin bulunmayışı sebe- alanı olarak Aşağı Çeşme’den eski Camii ve etrafındaki küme evlerden biyle ilçeye farklı bir yer aranır. Çınar Ziraat Bankası olan alandan Maliye oluşmaktadır. Göçmenlere bahçeli ve köyü, dönemin koşulları göz önünde Konutları’nın altından mezarlığa ve arsası geniş, ahırlı genelde iki oda ve müştemilata sahip olan kiremit çatılı bulundurulduğunda ulaşım güçlüğü, oradan kavis çizerek elektrik santrali- evler yapılmıştır. Bu mahallede yerli emniyet alanındaki zafiyet, iki il ara- ne kadar olan bölgeyi kapsamaktaydı. halkın olmayışı, yerli-göçmen arasın- sında seyahat edenlerin güvenli yolcu- Göçmenler Mahallesi: luğu, köylere eşit mesafe durumu, ilçe Balkanlardan daki çekişmenin varlığı gençlik yılla- merkezinin Aşağı Konak’a (Hanıka ve Filistin’den getirilen göçmenlerin rımıza kadar uzanmıştır. Jer) taşınmasını gündeme getirmiş ve Aşağı Konak, bir süre Çınar adıyla ilçe statüsüne geçmiştir. Aşağı Konak’ın ilçe statüsünden çıkarılmasıyla birlik- te, “Hana Ahpar” ilçe olarak düşünül- müştür. Akpınar olarak Türkçeye çev- rilen birkaç evden oluşan köy, Çınar’la isim değiştirmiştir. İlçe olmanın resmî tarihi: 3223 Sayılı Kanun ve 23 Ha- ziran 1937. Çınar’a taşınan ilçe tarihi: 1939. Hana Ahpar İpek Yolu üzerinde yolcuların ko- naklaması, kervanların dinlenmesi için yapılan han, kalıntılarıyla Kâniya Jer (Aşağı Çeşme) ve belediye bah- çesi civarındaydı. 1970’lere kadar Eski mahallenin mezarlığından görüntüsü

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 149 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Belediye bahçesindeki yüzme havuzu

Has Mahallesi: Has köyünden gelen- ederken, eski nostaljik hususiyetiyle orta yaş kuşağın dinlenme, yüzme ve ken- lerden isim alan mahalle genelde Mar- disini ayrıcalıklı hissetme mekânıdır. din kısmına düşen yapılaşmayı içine Köylerin İsimleri almaktadır. Diğer ilçelerden ve köylerden kan davası, kavgalar, işsizlik sebebiyle göç edip Yeşil Mahalle: Eski Mahalle ile sı- ilçeye gelenler, daha çok aynı mahallede bir arada bulunmaya dikkat etmiştir. nır olan cadde ile ortaokuldan Yeşil Bu sebeple aileler, geldikleri köylerin isimleriyle anılmıştır: Şemikî, Cellıkî, Cami’ye kadar olan alanı içine alır. Sipyagî, Helelî, Kasımî, Kırdilekî, Şutî, Şemrehî, Derikî, Barî, Şorşıpî, Bağcağî, Cıllinî, Hasî, Piranî... Günümüzde diğer mahalleler, ar- tan nüfusa paralel oluşmuştur. Belediye Bahçesi “Bahçe” denince akla gelen Muhittin Aydın’dır. Daha çok “Hale Mıhe” ola- rak çağrılan ve ömrünü bu bahçeye adayan emektar hizmetli, belediyeye ait bu parkın korunmasında önemli paya sahiptir. Diyarbakır’dan ilçe giri- şinde yer alan bahçe, günümüzde be- lediye tarafından sosyal donatılar ne- deniyle eski biçimini koruyamamıştır. Bahçe, ilçenin ilk yüzme havuzu- na sahiptir. İçindeki kahvehanesi, “Ku- lüp” olarak bilinir, daha çok memurla- rın girip çıktığı, ayrıcalıklı bir yerdir. Başka havuzların eklendiği bahçe- park, yeni düzenleme ile farklılık arz Belediye çay bahçesi

150 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR ÜZERİNE NOTLAR

Günümüzde kan davalarının nama-Çataltarla; Kubeşiyé-Çeltikaltı; çoğu barışla sonuçlandığı için isten- Çınarké, Çınaré-Çınar; Hüsika-Çöm- meyen tatsız durumlar, nihayetlen- çeli; Ruberé-Çukurbaşı; Kelazerze- miştir. Özellikle Karacadağ’ın Çınar’a van-Demirölçek; Gundık-Dikmencik; ait köylerinde göç azalmıştır. Son on Kalecuhé-İşlibaşak; Kerhétâ-Düzova; yılda bu tarz köylerden gelen ve aynı Bahteriyé-Ekinveren; Herzem-Filizö- sokaklarda, mahallelerde yaşayan ak- ren; Daré-Gerece; Merpolaté-Göktepe; rabalar, ilçede yeni yerleşim alanlarına Kerecıné-Gümüştaş; Haravera-Halıö- taşınınca, bu tablo değişmiştir. ren, Halkapınar; Harbe, Hasé-Hasköy; Bazen bir köylüye köyünün ismi- Melkış-Höyükdibi; İnanözü, Tılarava- Hükümet konağı ni sorarsanız, ismin daha çok Kürtçe İncirtepe; Kabahıdır, Gelî-Karababa; olduğunu öğrenirsiniz. Türkçe köy Sipyagé-Karabudak; Cobiniyé- isimleri fazla kullanılmaz. Bunun se- Karaçevre; Karalîyé-Karalar; Nahırt- Mellealiyajor-Yukarımollaali; İranâjor- bebi, verilen isimlerin köyün geçmi- maç-Karasungur; Kerıké-Kılıçkaya; Yukarıortaviran; Yévacığe-Yuvacık; şiyle ve değerleriyle uyuşmamasıdır. Tobınî-Köksalan; Kubecığé-Kubacık; Sergelya-Başalan; Darbî-Alatosun… Uzun süre içinde yaptığımız araş- Caferké-Kuruyazı; Kıtiné-Kutluk; tırmada köyleri, eski ve yeni ismiyle Herbelû-Kuyuluhöyük; Kanispiyé- Göç Verilen İller şu şekilde tespit etmeye çalıştık. Çok Kürekli; Çepelya-Leblebitaş; Mel- Şehrin, nüfusu kadar göç verdiği söy- az köy, tek isimle adlandırıldığı için lealiyajer-Aşağımollaali; Şor- lenebilir. Diyarbakır şehir merkezinde sadece bilinen ismiyle bu listede yer şıp-Meydan; Elvendiyé-Ortaşar; Çınarlılar daha çok Bağlar’da bulun- almıştır: Kilvan-Ovabağ; Kazuktepé-Kazıktepe; maktadır. Kısmen Şehitlik’te de kalan Botıka-Ağaçsever; Berbero-Akço­ ­­ Davudîye-Gürses; Şeyhçobanké- Çınarlılar vardır. İstanbul’da Kartal ve mak; Ahtepe-Aktepe; İğliyan-Ala­ baş;­ Şeyhçoban; Hıtmerân-Öncüllü; Soğanlık, Çınarlı’nın en çok bulundu- Guhané-Alancık; Altohare­ -Altınakar; Dırejiké-Özgider; Hatuniyé-Özyar; ğu ilçelerdir. İstanbul’u İzmir ve Ma- Erefat-Arafat; Hanı­ ké­ -Aşağıkonak; Mezrîk-Pınaroğlu; Meşik-Salyazı; nisa izlemektedir. Birabazın-Avdalı;­ Ayveré-Ayveri; Hacota, Hacitan-Sevindik; Hurhuriké- Bağcağé-Bağa­ cık;­ Lugusé-Ballıbaba; Sırımkesen; Kuştiya-Soğansu; Hizmet Birimleri Hüccetî-Başaklı;­ Koré, Korî- Nivé-Solmaz; Cellıkâ-Sürendal; Bayırkonak; Ome­ ra­ -Belenli; Hırbesi- Şekırverân-Şekerören; Şükürliyé- Hükümet Konağı tıl-Bellitaş; Keldız­ -Beneklitaş; Benç- Şükürlü; Bedurlû-Taşhelvası; İlk hükümet konağının şimdiki Yeşil par-Beşpınar; Golbe­ ra­ né­ -Bilmece; Tilveré-Tılver; Harmané-Toraman; Cami’nin yukarısında yer aldığı be- Biramehmedağa, Boğazören, Dikeniyé- Balûcî-Uzunbahçe; Baré-Yaprakbaşı; lirtilmektedir. Sonradan Ziraat Ban- Bozçalı; Kubiké-Bulutçeker; Şembeko- Kanipanké-Yarımkaş; Herberû- kası yanındaki iki katlı kerpiç binada Buyuransu; Delguré-Çakırkaya; Bı- Yazçiçeği; Gogeriye, Gogirî-Yıllarca; işlev gören hükümet konağı, şimdiki

Şanlıurfa karayolu

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 151 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

arasında elektriğin sürekliliği ger- Gençlerden kaçı bunu biliyor aca- çekleşince Aşağı Çeşme’nin hemen ba... Bunun yerini bahçe traktörü aldı üstünde olan elektrik üretim santrali önce... Şimdi çöp toplama işlemi, bir- devre dışı bırakılmıştır. Elektrik üre- çok çöp toplama aracıyla yapılmakta- tim santraline Cücük lakaplı Hüseyin dır. Emektar Balkan Göçmeni Çöpçü (Aydın) yıllarca bakmıştır. O dönem- Ali’yi hatırlayan kaç kişi kaldı? de elektrik, belediye denetimindeydi. Mezarlıklar Balkan Göçmeni Cücük Hüseyin, santralde tek görevli olarak hatırda Geleneğimizde mezarlıkların yol kalmıştır. güzergâhında yapılması âdeti, ilçede Çınar’da Su Sorunu hâlen belirgindir. Ölümün hatırla- tılmasına esas olan ve gelip gidenle- Yoğun biçimde susuzluk çeken ilçeye rin ölümlü dünyayı hatırlamalarına Göksu’dan getirilen suyla çözüm aran- zemin oluşturan mezarlıklar, Fatiha mış, zaman içinde su ihtiyacı artmış, okunmadan geçilmeyen tek yerlerdir. geçimini hayvancılıkla yapan köylü- Eskiden düzenlilik arz etmeyen me- ler tarafından açıkta olan su boruları zarlıkların görünümü, son on yılda sürekli delinmiş, ilçe uzun zaman su- değişmiş, her perşembe, mezar ziya- suzluğa terkedilmiştir. Günümüzde reti ilçemizde yaygın bir âdet hâlini Su Kulesi, o dönemin hatırası olarak almış durumdadır. Günümüzde ilçe- kalmıştır. Şimdi Karacadağ’dan geti- nin yeni mezarlık yeri ihtiyacı bulun- rilen su ile ilçenin susuzluk problemi maktadır. giderilmiştir. Eski Mezarlık: İlçenin ilk mezarlığı Çöp Arabaları Eski Mahalle’de yer alır. Çok eski iki İlçe çöpünün eşek arabası ile toplan- mezar, yakın zamana kadar ayak ve baş Çınar’da kar dığı dönemi bırakalı otuz beş yıl oldu. kaidesi ile sağlamdı. Ne yazık ki bu

öğretmenevi binasında hizmete baş- lamıştır. Nüfusun artmasıyla öğret- menevi yanında olan bina hükümet konağı olarak 1980’lerde hizmet ver- meye başlamıştır. Postane Sürekli yer değiştiren postanenin bil- diğimiz ilk yeri, Yeşil Cami’nin üst ta- rafıydı. Sonradan hükümet konağına yakın kerpiç binada hizmet veren pos- tane, yeni hükümet konağı karşısında yapılmıştır. Mektupların atlı görevli ile köylere ulaştırıldığı son dönemi hatırlayanlarımız oldukça azdır. Elektrik Santralı İlçenin elektrik ihtiyacı, 1970’lerde kurulan elektrik santrali ile sağlanmış, 1970’lerden sonra 1974-1975 yılları Eski mezarlık

152 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR ÜZERİNE NOTLAR iki eski mezar, şu anda tahrip edilmiş Esnaf durumdadır. Aile büyüklerimizin de Kahvehaneler ebedî istirahatgâhı olan eski mezar- lıkta, Dönemin Belediye Başkanı Ser- Eski Mahalle’de Davudun Kahve- si, Cumhuriyet Mahallesi’nde Ma- met Akkaynak ile diğer isimler de yer cır Kahvesi yer alırken, zamanla irili almaktadır. İhtiyaca cevap vermekten ufaklı kahvehaneler artmış, çay ocak- uzak düşmüş mezarlığın son şeklinde ları fazlalaşmıştır. İşsizliğin artmasıy- ihata duvarları yapılırken, ağaçlandır- la kahvehaneler, yaz ayı dışında adres manın da ihmal edilmediğini görmek- bilindiği Çınar’da günümüzde eski teyiz. etkinliğini yitirmiştir. Terziler Müdde-î Umumî Mezarlığı: İlçe giri- İlçede el emeği göz nuruna dayanan şinde dönemin Müdde-î Umumîsinin terzicilikte Mardinli Enver Yaramiş intihar etmesiyle oluşan mezarlık, gü- Usta ve futbol ile bu mesleği devam ettiren Çam Tüccar Terzi Mehmet nümüzde ihtiyaca cevap vermektedir. Çam, sonradan Aziz Usta, işe hakkını Ağaçlandırılan mezarlık, ilçe girişinde veren isimler olarak akılda kalmıştır. Yaşlı bir Çınarlı belirginlik arz eder. Mardinli olan Enver Usta’ya veri- len pantolon kumaşı, aylarca bekletilir Şimdi emekli olan ve futbolu bı- Cumhuriyet Mahallesi Mezarlığı: Es- gibi iken, pantolon kumaşı, bazen baş- rakan Mehmet Usta, bu mesleği kar- kiden ilçe dışında yer alan, şimdi ilçe kasına nasip olurdu. Kişinin gönlünü deşi ve çocuklarıyla devam ettirmek- alan Usta, beğenilen bir kumaşı satın içinde kalan mezarlık, Diyarbakır- tedir. alır, kişiyi memnun ederdi. Bazen si- Berberler Mardin Karayolu kenarında, ilçe çıkı- nirlenen müşteriyi teskin etmek, yatış- şına yakındır. Mezarlık, genelde defin tırmak için Merhum Usta, söylenene Berberlik, daha önce dişçilik ile bir işlemine kapalı durumdadır. itiraz etmezdi. arada yapılırdı. İlçenin en eski berberi Abdurrahman Atay’dı. Memurların ve zenginlerin tıraşını yapan berber, Yu- suf Barlı idi. Aslen göçmen olan Barlı, soyadı zor söylendiği için, “Barlo” ola- rak anılırdı. Berber Abdurrahman’ın oğlu Kemal Atay’dır. Ayrıca bu mes- leği devam ettirenler içinde Berber Şeyhmus Aydın, şakaları ve renkli kişiliğiyle ön plandadır. Bu kişi, 2013 itibarıyla mesleğinin 40. yılındadır. Fotoğrafçılar Balkan Göçmeni Karanî Ural ile baş- layan fotoğrafçılık, “Foto Lider” adıyla işyeri açan Ekrem Babur tarafından devam ettirilmiştir. Şimdi Foto Lider’i işleten, ilçe futbol takımlarına emeği geçen Nusret Babur, ilçe fotoğraf arşi- Çınar Belediyesi hizmet binası vi alanında önemli isimlerdendir.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 153 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Çınarlı Şairler-Yazarlar Yaptığımız araştırmada ilçemizden çı- kan ve birçok eser yayınlayan isimler tespit edilmiştir. Bu isimlerden ba- zıları: Mahmut Şimşek, Musa Dinç, Mehmet Yılmaz, Mehmet Ali Aba- kay, Mehmet Sait Tekin, ... Milletvekilleri ’Çınar ile ilgili yaptığımız araştırma- larda Meclise giden iki milletvekili tespit edilmiştir. Mahmur Altunakar, 1980 sonrası iki dönem, Kutbettin Arzu ise bir dönem milletvekilliği yapmıştır. Şuan Gıda Tarım ve Hay- vancılık Bakanlığında Bakan Yardım- cılığı yapmaktadır. İlçelinin Lakapları

İlçe halk kütüphanesi Kel (Gurî), Kopo (Sakat-ortopedik özürlü), Dîno (Deli), Lalo (Dilsiz), Şemo (Patavatsız-şaklaban), Vıro (Ya- Kültür Elbette lakaplarıyla da ismi belir- lancı), Cambaz (Aldatan-kandıran), .. tilecek çok isim vardır, geçmişin için- Unutulmayan İsimler den. Biz, notlar hâlinde kimi ayrıntıla- Sinemalar İz bırakan isimlerin hepsini kısa an- ra girmeden konuların meraklılarınca İlçede üç sinema salonu, akıllarda yer latımda belirtmek oldukça zor bir da araştırılmasını istiyoruz, bu üslupla. almıştır. İlki şimdiki Kaymakamlık durumdur. Esprileriyle unutulmayan- İlçenin minibüs-kamyon sürücü- Konutu’nun bulunduğu alanın arka- lar içinde vefat edenlerden Abdullah lerinden Haydar Aydın hâlen hayatta- sında ilçe otogarının üst kısmında Efendi (Keké), Ethem Paşa, Kasap dır. Esprili tavrı ve ustalığıyla kendisi- uzanan yazlık sinema ve kışlık sinema Sabri, Lokantacı Zübeyir Abakay, Ser- ni kabul ettirmiş Aydın, emeklidir. bulunmaktaydı. met Akkaynak, Şeyhmusé Alo, Haci “Veli” olarak bilinen kişi, hikmetli İkinci sinema, ilçe merkezinde- Yahya (Muhtar), Ademé Dengé (Hacı sözleri karşısında insanı daima şaşırt- ki yakıt istasyonunun yanı başında Adem Aydın), Cambaz Şemso (Şem- mıştır. Ayağınızı yere vurduğunuz- bulunmaktayken, üçüncüsü “Kapa- lı Çarşı” olarak akılda kalan altı-yedi settin Eren), Şeyh Kadé (Pîrhattablı), da durmadan gülen ve gülme krizine dükkândan müteşekkil çarşının üze- Kadé Şıvan (Abdulkadir Yılmaz), geçen namazında niyazında kişidir. Şeyh Musa (Sultan Şeyhmuslu), Haci rinde bulunmaktaydı. Kimseye zararı olmayan, halkın yardı- Ağit (Çelik), Mehmet Bilen, Hacı Sü- İşletmecileri zamanla el değişti- mıyla ihtiyacını karşılayan, parası ol- leyman Önk, Muhittin Önk... ren sinemalardan sadece üçüncüsünün dukça yardım kabul etmeyen bu ermiş Kadınlar içinde, Göçmen Hav- mekânı, kısmen günümüze gelmiştir. va Bacı, geçmiş kuşağın unutmadığı insanı unutmak mümkün değildir. Sonrasında bazı sinema salonları, isimlerdendir. Kızının hemşire oluşu Yine Mardinli olan, küçücük on sekiz yaş altının gidemediği, öğren- sebebiyle daha çok tanınmıştır. Mele dükkânında meşrubat ve gaz yağı sa- cilere yasak olan yerler hâlini almıştır. Sor (Molla Şemsettin Bilen), sonra- tan Emmo Fereç vardı. Diyarbakır’dan Zaman içinde televizyonun yaygın- dan ilçeye gelmiş, esnaflıkla geçimi- getirdiği Ünal Gazozu’nu satardı. Gaz laşmasıyla bu salonlar terkedilmiş, ni sağlamış biriydi. Şeyh Selahattin yağı ocaklarının ve çakmakların da hatıralarda yerini almıştır. Hâlbuki Ekinci, Hacı Memduh Arzu eski be- tamircisi olan bu yaşlı adam, kimsesiz bu sinema salonunda hem filmler iz- lediye başkanlarındandı. biçimde vefat etti. lenir, aynı zamanda konserler verilir,

154 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR ÜZERİNE NOTLAR toplantılar gerçekleştirilirdi. Bugün Diyarbakır şehir merkezinde modern sinemalar bulunmaktadır. Gazeteler Çınar’da ilk gazete Çınar adıyla çıka- rılmıştır. Diyarbakır’da basılıp ilçeye getirilen gazetenin sahibi Abdüssettar Hayati Avşar’dır. İkinci gazete Çına- rın Sesi ismiyle dönemin Kaymakamı Hüsnü Kansız tarafından çıkartıl- mıştır. 2000’li yıllarda yayın hayatına başlayan Çınar Şafak Gazetesi, haftalık olarak yayımlanmaya devam etmekte- dir. Dergiler İlçede ilk dergi, Söz Bizde adıyla Mer- kez İlkokulunca üç sayı çıkartılmıştır. Sonradan Çınar Ağacı adıyla bir lise tarafından yayımlanan diğer bir dergi, tek sayıda kalmıştır. Çınar’a mahsus çıkan şehir dışında dergi bulunma- maktadır. Türkiyê’de Beldeler isimli derginin Çınar Sayısı bulunmaktadır. Kurucu Üyesi olduğumuz Çınarlı- lar Eğitim ve Dayanışma Derneği’ne hazırladığımız derginin, derneğin ka- panmasıyla birlikte yayını da durmuş- tur. Konuşulan Diller İlçe merkezinde Kürtçe ve Türkçe ko- nuşulurken, Karacadağ’da Zazaca bas- kın dildir. Ovalık alanlardaki köylerde Kürtçe konuşulur. Yeşil Cami Kirvelik Kirvelik, daha önce kardeşlik bağları- Böylece onun ya da o ailenin kirvesi nun sebebi, anlaşmazlıkların önüne na eş dostluğun, maddi ve manevi bir- olur. geçmek ve durumlara daha tarafsız bir likteliğin gereği olarak görülmektedir. Kirve olan aileler, birbirlerini dı- gözle bakabilmeyi sağlamak içindir. Birbirine destek olmanın adıdır kir- şarıdan gelebilecek her türlü etkiden Kirve olanlar, birbirlerine karşı velik... Normalde köyün ileri gelenleri korumakta, birbirinin maddi manevi daima saygılı, hürmetkâr davranmak- arasındaki bir durumdur. Ancak kişi menfaatini kollamakta, zaman zaman tadırlar. Birbirlerine her konuda des- sayısının az olduğu aileler arasında güç birliğinde bulunmaktadırlar. Kirve tek olmaktadırlar. Bunun bilincindeki da bu kirvelik gelişmiştir. Dinî özel- aileler akraba olmasalar bile akrabalık çevre halk, bu birliktelik karşısında liği yoktur ve gelenekten beslenmek- derecesinde bir payeye sahip olmak- temkinli davranmakta, bu ailelere tedir. Kişi, kirvesi olacağı erkek çocuk tadırlar. Kimi zaman kirve çocukları karşı herhangi bir yanlış davranışta sünnet edilirken onu kucağında tutar. birbiriyle evlendirilmemektedir. Bu- bulunmaktan geri dururlar. Geçmişte

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 155 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

tadır. Kimi düğün salonlarında yapılan solda, içeride kalan cami, betonarme sünnet şöleni, zaman içinde yapılır- yapılırken, düzensiz biçimde inşâ edil- ken, eski öneme, itibara sahip değil- miştir. Minaresiz yapının yeniden in- dir. Sadece aileler ile uzun zamandır şası düşünülmelidir. görüşülmediği için, eğlencenin baskın olduğu, takıların takılma mecburiye- Dört Yol Camii tinde bulunulduğu, varlıklı ailelerin Dört Yol denilen mevkide, Cumhuri- kendilerince adından söz ettirdiği ka- yet Mahallesi’nde bulunan yapı, top- palı alan etkinliğine bürünmüştür. rak damlıdır ve kerpiçten yapılmıştır. Göçmenlerin tanınan ve sevilen ismi, Mimari fotoğrafçılığı ilçeye getiren Kara- ni Ural öncülüğünde yapılan cami, Camiler Cumhuriyet Mahallesi’nin artan nü- Çocukluk yıllarında bildiğimiz dört fusuna paralel mahalleli öncülüğünde adet cami vardı. Yeşil Cami, beyaz yeniden yapılmış, kubbeli ve minareli taştan yapılmıştı. Eski Mahalle, Cum- şekline kavuşmuştur. Camiler içinde huriyet Mahallesi ve Has Mahalle Ca- bahçesi olan, abdesthanesi müstakil, Dört Yol Camii mii, topraktandı. etrafı yapılardan bağımsız tek camidir. Has Cami ve belki de günümüzde hâlâ kirvelik Yeşil Cami bağı, aralarında anlaşmazlık olan ai- Mardinli Mimar Timur tarafından ya- Toprak damlı, kerpiç yapı iken yeni- leler arasında kurulurdu. Anlaşmaz- pılan caminin minare kaidesinde yer den yapılan Has Camii, günümüzde lıkları gidermek ve sükuneti sağlamak alan kitabe, hâlen durmaktadır. minareli bir camidir. Yeşil Cami, dönemine göre bu kirvelik ile tesis edilirdi. Hacı Mehemmed Camii Günümüzde ilçede ve çevrede güne de hitap eden tarzda yapılmıştır. Bağacıklı Hacı Mehmed Tunç tara- yaygınlaşan sosyal hayatın gelişimi, İhtiyaca binaen ve duvar çatlaklarının fından yaptırılan ve sonradan yıktı- devletin kolluk gücünün yeterliliği, oluşmasıyla Yeşil Cami’nin inşa edilen rılıp minare eklenerek, yeniden hiz- kirveliğin bu etki alanını daraltmış ve ilk kubbesi yıktırılmış, yerine bu gün- mete açılan cami, taziye evine sahip zamanla ortadan kaldırmıştır. kü kubbe yapılmıştır. Yeşil Cami Mi- tek camidir. Bu cami, toprak damlı ve Çınar’da bulunan Müslüman naresi, gri-sarı taştan yapılmıştır. Tek kerpiçten yapılı iken, ilçedeki ihtiyacı ahalî ile Yézidî topluluğun bir hitap merdiven çıkışlı minare, tek şerefelidir. karşılayan medrese konumundadır. şekli olan kirve ifadesi, iki tarafın da Cami, düz-tek katlı yapısıyla il- birbiri arasında iletişim sağlamasına çedeki en eski camidir. Önü caddeye Medreseler Kirve zemin hazırlamıştır. hitabı, iki bakan, üç tarafı jandarma karakolu ile İlçeden daha eski yerleşim alanları tarafça da benimsenmiştir. Şeytanké çevrili hâlde olan Caminin, günümüz- olan Altoher, Ahtepe (Ah Tobe), Ser- ve Davudî yerleşim alanlarında de meydana gelen yapılaşmadan dola- gelya ve Yuvacığe köylerinde medrese- Yézidîlerin göçüyle beraber bu hitap yı avlusu daralmıştır. Hem avlusunun ler bulunmaktaydı. Kendine özgü bu şekli unutulmuştur. hem de etrafının genişletilmesine ihti- medreselerde Arapça ve Kürdçe tedri- Kirvelik kuran taraflar, düğün- yaç duyulmaktadır. sat yapılır, buradan icazet alan Fakîler, lerden daha fazla bir önem verdiği Cami yıktırılırken kendisine özgü zamanla bölgede imam olarak görev sünnet şölenine, her tarafta bulunan mihrabı ve taş minberi, tarafımızdan yapardı. Çoğu zaman bölgenin en iyi akrabalarını çağırırken, kendilerine fotoğraflanmış, cami içi fotoğrafları âlimleri, bu medreselerden çıkardı. hasım olan tarafları da davet ederek, ilk kez tarafımızdan yayınlanmaktadır. bir güç gösterisinde bulunmayı ihmal Çınar Hamamı etmezdi. Eski Mahalle Camii 1970’lerde ilçede yapılan hamam, Günümüzde kirvelik, sadece an- Toprak damlı, kerpiç yapıda namaz iki sene işletildikten sonra kapan- lattığımız mananın dışında sembolik kıldığımız günler, kırk seneyi geride mıştır. Bu hamam, askerî sınır- bir âdet olarak yaşatılmaya çalışılmak- bırakmıştır. Eski Mezarlığa giderken lar içinde kalınca ilçeli tarafından

156 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR ÜZERİNE NOTLAR

Yatılı ilköğretim bölge okulu bilinmemektedir. Mezun olduğumuz şapka ile gidişimiz, fotoğraflarda kal- Mağaralar Merkez İlkokulu’nun aşağısında, ka- mıştır. Lise açılınca ilk senede şapkalı Tespit edilen mağaraların, Göksu Çayı eğitim sona ermiştir. rakol ile sınırdaş olan hamam, bugün etrafındaki mağaralarla sınırlı olduğu atıl durumdadır. İlçede günümüzde, lise sayısı bilinmektedir. Daha geniş saha araş- Okullar imam hatip lisesi, meslek lisesi, ana- tırması yapılmamıştır. Değişik köy- dolu lisesi ile üçe çıkmış iken ilkokul- lerde tespit ettiğimiz kimi kaya me- Zamanımızda ilkokul, beraberinde or- ortaokul sayısı artmış, bir de anaokulu zarlarına da mağara denilen Çınar’da, taokul vardı. İlkokulu siyah önlükle ve açılmıştır. Köylerde açılan ilkokullarla Karacadağ’daki sarp alanlarda birçok dış yardım denilen süt tozu ve kokulu ortaokullar, ilçedeki öğrenci sayısını mağaranın bulunduğu görülmüştür. ekmekle bitirdiğimizi hatırlıyorum, azaltmıştır. Baré köyünde mevcut buluntular hak- kırk dört sene önce... süt tozu içeceğini Ortaokuldan mezun olanların kında bir araştırma yapılması gerek- içmediğimiz ve ekmeği yemediğimiz lise bulunmadığı için Diyarbakır’da mektedir. için ceza aldığımızı hatırlayan orta yaş okuduğu dönemi, şimdi dershanelere Bağacık köyünde mevcut kaya grubumuz oldukça çoktur. Ortaokula giden öğrenciler izlemektedir. mezarlar, tarihî bir alan içinde yer al-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 157 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

likle Karacadağ’da mevcut höyükler hakkında sağlıklı bilgilere sahip bu- lunmamaktayız. Bilinen höyükler, Ka- bahıdır, Melkış, Tavşantepe, Pornak, Şığre Tepe, Tılharap-Tılarap, Ahtepe- Aktepe, Kazuktepe ve Tılléarbané ve Kuyuluhöyük olarak özetlenebilir. Höyüklerin haberleşme amaçlı yapıldığı söylense de esas amaç haber- leşme beraberinde yapılan kuşatma ve saldırılarda en son sığınılan merkez olduğu düşünülürse, her höyük kü- çük bir kale yapısında düşünülmelidir. Etrafı surla çevrili olan Tavşantepe, tümüyle bir site şehir devletidir. Tes- pit ettiğimiz bulgular, her höyüğün etrafının surlarla geniş biçimde çevrili olduğunu, höyüğün kimi kuşatma- larda etrafı gören ve ona göre tedbir alınabilen savunma merkezi olduğunu göstermektedir. Tavşantepe Höyüğü: Bu höyük Toş- hana Site Devleti’nin merkezinde yer almaktadır. Höyüğün yanı başında Zerzevan Kalesi kalıntıları bulunan su kaynağı, etrafın konutlar- la çevrili olduğunu göstermektedir. Son yirmi senede görülen yapılaş- maktadır. Bahteri ve Siyak köylerinde Köprüler mada rastlanan bulgular, bu alanın hanlara ve değişik yerleşim alanlarına En eski köprü, Bağacığı Mardin’e bağ- Altoher’den önceki yerleşim alanı rastlanmıştır. layan Artuklulara nisbet edilen köp- olduğunu ispatlamaktadır. Osmanlı Aşağı Konak Şıkeftleri (Mağa- rüdür. Bu köprü, Göksu Barajı altında Dönemi salnamelerinde bölgenin en büyük medreselerinden birine sahiplik ra: Şıkeft) ile Şıkefté Sileyman Ağa, kalmıştır. İkinci Köprü Pıra Reş’tir ki Osmanlı Padişahı Sultan IV. Murad’ın eden yerleşim alanı, tarihte “Toşhana” Çeme Reş üzerinde (Çınar sınırından Irak’ı fethe çıkma amacıyla yaptırdığı adıyla bilinmektedir. sonra Göksu Çayı) yer alır. Özellikle söylenir. Üçüncü köprü, Karacadağ’da Pornak Höyüğü: Süleyman Ağa Mağaraları, bölgedeki yer alan Pıra Hané’dir. Pıra Hané’ye Bismil yolu üzeri ilk yerleşim alanları sayılabilecek ka- varmadan küçük bir köprü daha bu- Şükürlü köyünü geçtikten sonra sağda yer alan höyük, Pornak köyü içinde yer dar geçmişe sahiptir. Kayaya oyulan lunmaktadır. alır. odacıklardan oluşan mağara dizisi, Sil- Höyükler van’daki yerleşim alanı olan Hassunî’yi Tarihî öneme sahip höyüklerin içinde Şığretepe Höyüğü: Yuvacık köyü hatırlatır. Korumasız bırakılan mağa- Tavşantepe, Aktepe, Tılarap sayılabilir. mezrası içinde yer alan höyük, Tavşan- ralarda insan tahribatı oldukça fazla- Yapılan araştırmada genelde bilinme- tepe ve Pornak Höyüğü biçimindedir. si gereken höyükler, aşağıdaki şekilde dır. Pir İbrahim Ziyareti, Göksu Baraj yerinde görülüp fotoğraflanmıştır. Aktepe (Ahtepe, Ah Tobe) Höyüğü: alanı içinde yer almaktadır. Buradaki Çınar’da höyükler zamanla araş- Köy yerleşim alanında bulunan höyük, kabir, üst kısma kaldırılmıştır. tırılıp ortaya çıkarılmaktadır. Özel- zigurat şeklinde bir yapıya sahiptir.

158 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR ÜZERİNE NOTLAR

Bağacık kaya mezarları

Kazıktepe Höyüğü: Kazıktepe kö- yünde yer alan höyük hakkında çalış- malar, tescil ile sınırlıdır.

Tıllé Erbane: Bağacık köyü arkasın- da yer alan höyük, hiçbir araştırmaya konu olmamıştır.

Kuyuluhöyük: Höyük, bugün aşağı- sında kuyu olduğu için bu ismi almış ve Herbelî, resmîyette bu isimle anıl- maktadır. Höyükler hakkında arkeo- lojik çalışmalar sınırlı yapılmış olup, Cem-e Reş zaman içinde çevrelerinde ve sürülen tarlalarda değişik buluntulara rastlan- dığı bilinmektedir. köşkün sahibi şeyh, aklanmıştır. Kas- Zerzevan Kalesi için Aşağıkonak’a rın günümüzdeki hâli, acilen restoras- gidilmiştir. Kale’nin bazı ana bölüm- Konaklar yona tabii tutulmasını gerektirmekte- lerinin çeşitli tahribatlara rağmen İlçede mevcut olan ve kalıntıları gü- dir. Üst tavanı tümüyle çökmüştür. Yer ayakta durduğu görülmüştür. Mir Hı- nümüze ulaşan Eski Mahalle Konağı, yer duvarları göçen Kasr’ın, alt kısmı dır Kalesi içinse Karacadağ’a gidildi. Kale’nin etrafındaki surların harap daha önce üç katlı, geniş bir çevreye sağlam durmaktadır. Köşkün işlemeli yayılmış alana sahiptir. İç süslemele- olması, köylülerin ev yapımında kale iç ve dış kısımları, yapının işlemelerin- taşlarını almasından kaynaklı olduğu rinden bir bölümü kalan konak, tek de usta ellerin çalıştığının ispatıdır. kat şeklindedir. Kimi taşlarının bulun- tespit edilmiştir. duğu avluda görülen kalıntılar, kona- Zerzevan fotoğraflarını yayınla- Kaleler dığımızda, artık bu kalenin emsalle- ğın ilçede mevcut en eski yapı olduğu- rine göre bazı kısımlarının ayakta bu- na işarettir. Çınar’da mevcudiyeti bilinen iki kale vardır: Kelazerzevan-Zerzevan Ka- lunduğu ortaya çıkmıştır. Bu konuda: Gozel Şeyh Kasrı: Kasır, Mardinli lesi, Kela Gavana-Mir Hıdır Kalesi. “Tek bir taşı yok” şeklinde yazılanların Ünlü Mimar Lole tarafından 1900’lü Diyarbakır konulu çalışmalarımızda da gerçeği yansıtmadığı ortaya kon- yılların başında tamamlanmıştır. Taş- muştur. Mîr Hıdır için de aynı tespit- rastladığımız şekilde her iki kaleden larının Bağacık köyünden elden ele lerimiz söz konusudur. taşınarak getirildiği rivayet edilmekte- geriye bir şeyin kalmadığı, kalelerin Zerzevan’da kapaklı ve kapaksız dir. Yapılan bu kasır-köşk ile sahipleri yıkılmış olduğunu belirten yıllıklar ve su sarnıçları, yer yer seçilen evler, ka- halk tarafından İstanbul’a şikâyet edil- yayınlar görülmüştür. Bunun üzerine lenin ana bölümü, nöbetçilere mahsus miştir. Yapılan araştırmada şikâyetlerin kale yerlerini bizzat görmek icabet- gözetleme alanları, değişik tarzda gö- asılsız olduğu anlaşılmıştır. Bu sayede miştir. rüntüler, yerinde fotoğraflanmıştır.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 159 Mehmet Ali Abakay* , Ayşegül Ümran Abakay** Çınar Mutfak Kültürü 937’de kurulan Çınar’ın günümü- Baharatlar ze ulaşan yetmişi aşkın sene içinde 1yerleşik olan halkı, genelde çevre Mutfakta kullanılan baharatlar, ge- ilçelerden ve köylerden göç edenlerin nelde pul biber, karabiber, kekik, toplamıdır. 1937’de birkaç haneden pung, maydanoz, nane, kişniş, beş oluşan Hana Ahpar, böylelikle Mar- türlüdür. Toz biber, susam, sumak ve din-Diyarbakır ve çevre ilçelerinin çörek otudur. karma hususiyetlerini taşımıştır mut- Son zamanlarda toz biber fazla fağına. Yaptığımız araştırmada, Ma- kullanılmamaktadır. Baharatlardan zıdağ, Derik ve Karacadağ’ın baskın kekik, pung, nane, kişniş, maydanoz olduğu nüfus, bulunduğu çevrenin ev ortamında kış mevsimi için hazır- mutfağını zaman içinde bütünleştir- lanan baharatlardır. Pul biberin Şanlıurfa ve Kahra- diği etkilenmelerle günümüze taşı- * manmaraş menşeli olmasına dikkat Araştırmacı, yazar. mıştır. ** Arkeolog.

160 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR MUTFAK KÜLTÜRÜ edilir. Pung, soğuk su kaynaklarından mevsimde yapılır. Pirinç, son dönem- Ekmekler toplanır. Maydanoz ve nane daha çok lerde yaygınlaşmıştır. Çınar’da ekmek çeşidi, şu şekilde sı- Sultan Şeyhmus köyünden gelenlerce ralanabilir: Tandır ekmeği, sac emeği- mahalle aralarında satılır. Kurutmalıklar nané şıllıki, çörek, bulgur ekmeği. Ağustosun sonuna doğru eylülün Sebzeler Tandır, hemen hemen her evde bu- başında kurutmalıkların yoğun gö- lunan, aileye ekmek pişirmede lazım İlçe mutfağında en çok kullanılan rüldüğü ilçede kurutulan sebzeler olan, olmazsa olmazlardan bir gerek- sebzeler patlıcan, domates ve biberdir. ve bitkiler şunlardır: Biber çeşitleri, liliktir. Tandır, daha çok civar köylerde Sıcak yemekler içinde en çok güveç- patlıcan, domates, kabak, nane, may- ya da işi bilen kadınlarca yapılmakta te-tırşıkta kullanılan biber, patlıcan ve danoz, yarpuz… Kurutmalık patlıcan olan kendine has toprak bir fırındır. domatestir. Her üçünün de kış mevsi- ve kabak, içinden ayrılır. İç kısımlar, mi için çok kurutulduğu ilçede kabak ayrı biçimde kurutulmaya bırakılır. Tandır Ekmeği ve patates, tüketilen sebzeler içindedir. Patlıcan ve kabak, ipe dizilerek, kurut- Farklı çevrelerde tandır, toprak zemin Bamya, taze iken fazla tüketil- maya terk edilir. Biberlerin tohumları altında yapılırken Çınar’da toprak üs- mez. Yeşil fasulye, zamanında kul- çıkartılarak, ipe dizilir. Domatesin ku- tünde kurulur. Zemin altında, odalık lanılır. Mantar, mutfakta kendisine rutma şekli biber, patlıcan ve kabağa alanda yapılan tandırın soğuğu önle- fazla yer bulmamıştır. Köylerden gelen göre farklıdır; zeminde kurutulur. me amaçlı olduğu görülür. Çınar’da mantar yerine kültür mantarı tercih Bamyanın da kurutulduğu ilçede, ye- avluda ya da mahallelinin faydalana- edilir. Salatalarda salatalık, domates, şil fasulyenin de yer yer kurutulması bileceği alanda toprak üzerine yapılır. kuru soğan ve biber sıklıkla kullanılır. söz konusudur. Her ev, ihtiyacı olan Tandırın sağında ve solunda örülen Mevsiminde çıkan sebzeler, ol- naneyi, yarpuzu-pungu, maydanozu taş dolgu, kenarlarda uzatmalarla ha- dukça tüketilir. Sebze mevsimi öncesi, kurutur. Daha çok gölgede kurutulan murun ve ekmeğin bırakılacağı alan- şehir merkezinden ihtiyaç karşılanır. baharat çeşitleri, arada bir karıştırılır. lardan oluşur. Tandırın ağzı oldukça Sebze ve meyve halinin olmadığı ilçe- Sebze kurutulduktan sonra iplerle ya geniş olmayan, gövdesi şişkin, alt kıs- de, yerli üretim sebze ve meyveler, çar- kilere taşınır ya da torbalara bırakıla- mı tutuşturmak ve külü almak için ha- şıya yakın alanlarla mahalle aralarında rak saklanır. valandırmadan oluşur. tüketime sunulur. Meyveler Barajın faaliyete geçmesiyle birlikte meyve üretiminde ve çeşitliliğinde artışın olduğu ilçede kavun-karpuz artık sulu tarımla yetiştirilmektedir. Farklı köylerde şeftali, kaysı, fıstık, çilek, elma, üzüm, armut yetiştiriciliği yaygınlaşmıştır. Özellikle Göksu Ba- raj suyunun ulaştığı alanlarda seracılık artmıştır. Tahıllar- Hububat Buğdayın dane, bulgur ve köftelik çeşitleri yaygın kullanılır. Mercimek, çorba dışında köftelerde de yaygın bir biçimde kullanılır. Mısır, mutfağa fazla girmemiştir. Fasulye, kış mevsi- minde ve bayramlarda daha çok tüke- tilir. Nohut, ana yemek olarak soğuk Sac ekmeği yapımı

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 161 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

Pişirilen ekmekteki göz hakkı orada bulunanlara bir ekmeğin sunul- ması ile giderilir. Mahalle tandırında ekmek pişirilirse hamurun iki-üç ek- mek fazla olmasını gerektirir. Kimi zaman ekmek isteyenlere bu ekmek verilir. Diğer pişirimde ekmeği alan, iadesini yapar. Sac Ekmeği İnce yufkalar şeklinde açılan hamur, bombeli iç yapıdan oluşan sacın üze- rine serilir. Hamur, yufka olarak açılır, kızgın sacın üstüne bırakılır. Yufkanın yağlı veya yağsız hâli vardır. Bazen yağ yedirilmemiş yufka pişirildikten sonra üstünde yağ gezdirilir ya da sac yağla- nır. Pişen ekmek, ya üst üste bırakılır veya muska biçiminde sarılır. Genelde iki kez katlanır. Bayram Çöreği Bayram ya da özel günlere mahsus çörek hamuru, su yerine sütle yoğru- Tandır lur. Hamura, kişniş, çörek otu, susam,

Tandırı yakmak ve kızdırmak pılabilir. Tandır kızıştığında sağ tarafta için kullanılan tahta parçaları, kısmen bir kaba su bırakılır. Ele alınan hamur, odun ve tezektir. Tezek, son zamanlar- ıslatılan elle birkaç seri el hareketiyle da kullanılmamaktadır. Pamuk tarla- yassılaştırılır. İsteğe göre hamur, kalın larından hasat sonrası toplanan bitki ya da ince olacak şekilde şekillendirilir. sapları, genelde tandır için idealdir. İstenildiğinde susam ya da çörek otu Un, teşte yayılır, yeteri kadar sı- serpilir. Bazen çırpılmış yumurtayla cak-ılık su ve tuz katılır. Bir gün ön- üstü sıvanır. Yumurtayla sıvanan ek- cesinin ekşimiş hamuru maya olarak, meğin üst kısmı, ekmeğin erken ku- suda eritilerek, teşte eklenir. Oldukça rumasını önler. Bulamaça susam ya da Sac ekmeği zahmet ve güç isteyen yoğurmada, kı- çörek otu da katılabilir. Avuçla tandır vamını bulan hamur, dinlenmeye bı- duvarına süratlice yapıştırılan hamur, rakılır. Teştin üstü, mutlaka kapatılır, bir-iki dakika içinde renk değiştirir, sıcak tutulur. Bunun için kalın dokun- muş battaniye gibi örtüler kullanılır. kısa sürede pişer. Pişme süresi geçerse Birkaç saati bulan dinlenmede ekmeğin kırılması, yanması söz konu- mayalanan hamur, kabarmışsa, tandır- sudur. Yuvarlak olan tandır ekmeği, da pişirme işlemi başlar. Tandır, ayar- hemen alınır. Elin yanmaması için pa- lanmıştır. Bu esnada, her ekmek için muktan bir bezle el, ateşten, ısıdan ko- yeteri kadar hamur, kesilir, unla yapış- runur. Genelde pişirilen ekmek sayısı kanlığı giderilir. Teşte bırakılan hamur on iki-on beş arasıdır. Eğer bir komşu topakları, üzerine bırakılan geniş bezle tandırında ekmek pişirilirse büyüklü- ayrılır. Bu işlem, tandır başında da ya- ğüne göre yedi-sekiz ekmektir. Tandır ekmeği

162 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR MUTFAK KÜLTÜRÜ

Bunun önüne geçmek için bazen fırınlara da gönderilen çörek, tandırdaki tadından biraz uzaktır. Klorik şeklindeki çörekler, yaklaşık yirmi beş santim şeklinde uzatılan hamurdan yapılır. Hamur, bir halka oluşturulacak biçimde çevrilir, kalan ha- murla bu halkalar artırılır. Hamurun sonu, klorik, içten başlatılmışsa dışına, dıştan başlatılmışsa içine doğru saklanır. Üstü, çörekte olduğu gibi bir fırça yardımıyla yumurta karışımıyla parlatılır. Bulgur Ekmeği “Soğanlı ekmek” olarak da adlandırılır. Yağ, soğan, biber, salça gibi değişik Çörek damak zevkine göre bulgur ve un karışımına katılan malzeme iyice yoğrulur. Hamur, dinlenmeye bırakılır. Tandırda hamur açılırken, elin ıslatılması gere- kir. Çabuk dağılabilen bulgur ekmeği, ustalıkla tandıra verilmeli ve tandırdan alınmalıdır. Kış Hazırlıkları Çınar’da kış hazırlıkları, mutfak için önemlidir. Önceleri son- baharla buğday, ekmeklik ve bulgurluk olarak alınırdı. Konserve Mutfak için bulgurluk alınan buğday, ma- halleli olarak ortak çabayla kaynatılır, dövülür, ayıklanır ve çeşidine göre ayrılır- dı: Pilavlık, köftelik. Haşlanan buğday, sıcak biçimde etrafa ikram edilir, üstünde yağ gezdirilerek yenirdi. Buğdayın kurutulması da apayrı bir emek gerektirir- di. Bazen, curnlarda tahta Kurutulmak üzere asılan biberler tokmakla saatlerce buğday danesinin kabuğundan ay- yumurta olmak üzere farklı malzeme rılması için çalışılırdı. katılır. Bazen sadece tarçın, şeker ka- Ekmeklik buğday, ço- ğunlukla ayıklanır, torba- tıldığı da olur. Hamura yağın iyice ye- lara konur ve istenildiği za- dirilmesi gerekir. man değirmene yollanırdı. Su Dinlendirilen hamur, kalınca bi- değirmenlerinin kapanmasıyla çimde şekillendirilir. Elle yassılaştırı- ekmeklik buğday, ilçe merkezin- lır, bıçakla yatay şeklinde kesilir. Her deki değirmenlere gönderilirdi. çöreğin üstü, yumurta, çörek otu, su- Hâlen çalışan değirmenlerin bu- samdan oluşan bulamaçla zenginleş- lunduğu Çınar’da, buğday kepeği tirilir. Tandıra alelacele verilen çörek- isteğe göre una karıştırılmaktadır. lerde şekil bozulması kaçınılmazdır. Çorba için mercimek ayıklanır, el

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 163 ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

doğranır, yağda kızartılır. Bulgur veya pirinç pilavına, pilav tam pişmeden katılır.

Bulgur Pilavı: Kızdırılan yağa yete- rince su eklenir. Kaynamaya başlayan suya yeterince tuz eklenir. Bulgur, su ölçüsü gözetilerek katılır. Birkaç defa karıştırılan pilav, suyunu çekmeye doğru ateşten indirilir. Kapalı tutul- duktan sonra suyunu çeken pilav, ser- vise hazırlanır.

Soğanlı Pilav: İnce ince doğranan soğan, yağda pembeleşinceye kadar kızartılır. Kaynamakta olan bulgura eklenir. Pişimi tamamlandıktan sonra dinlenmeye bırakılır.

Kengerli Pilav: İlkbaharda yetişen kenger, toplanır, yıkanır, ayıklanır. Kenger, kızartılır ya da suda haşlanır. Kimi zaman haşlanan kenger, avuç Tavuklu pirinç pilavı içinde sıkılır, suyu alınır. Pirinç ya da bulgura katılır. değirmeninde bulgur gibi oldukça yo- sadece pekmez bulamacına batırılan rucu biçimde öğütülürdü. Günümüz- ağaç dalları, çubuklarla kışlık yiyecek- de bulgur çeşitleri ve mercimek, hazır leri tamamlanırdı. biçimde alınmaktadır. Kışlık ihtiyaçlar için saklanan dut Kışlık et ihtiyacı için kavunun, kurusu, ceviz, badem diğer ürünleri karpuzun, yeşilliğin bol olduğu yaz oluşturmaktadır. Etli kavunlar, dilim- aylarında ev önünde bir kuzu ya da ler hâlinde güneşte yarıya yakın kuru- koyun beslenir. Kışla beraber bu ko- tulur, stoklanırdı. yunlarla evin kavurmalık ihtiyacı kar- şılanırdı. Kimi ailelerin iki-üç kuzu Pilavlar beslediği olurdu Çınar’da... İlçede pilav çeşitleri, mevsimin seb- Ayran Çorbası-Mehir Sonbahar mevsiminden ocak ayı- zelerine göre farklılık göstermektedir. na kadar saklanılabilen yeşil domates- Pilavda kullanılan sade yağ, şimdilik Serbızer: Mercimek ya haşlanır ya da ler, saman içinde saklanır, soğuk ha- tamamen unutulmuştur. Katı yağdan yağda kızartılır. Sonrasında kaynayan valarda kırmızıya çalar renge bürünen vazgeçen çoğunluk, ayçiçeği yağını suya bulgur ile katılır. Pişme tamam- domatesler yenirdi. kullanmaktadır. landıktan sonra dinlenmeye bırakılır. Üzüm, kimi ailelerce tevekte ko- Ciğerli Pilav: Karaciğer, küçük par- Bu esnada sade yağ, kızdırılıp üzerine runur ya da oda ortamında ipe salkım çalar hâlinde doğranır. Ciğer, haşla- gezdirilir. salkım dizilir, kış mevsiminde tüketi- nıp kızartıldıktan sonra Karacadağ lirdi. Pirinci’ne katılır. Şehriyeli pilav: Daha önce evde kesi- Her evin kilerinde pekmez, pestil, mi yapılan şehriye yerine şimdi hazır Sebzeli Pilav: sucuk, kesme küplerinin ağzı, toprak El altında bulunan do- şehriye kullanılmaktadır. Şehriyenin sıva ile kapatılırdı. “Darık” adı verilen mates, biber, patlıcan, küçük küçük

164 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR MUTFAK KÜLTÜRÜ

Yumurtalı Yemekler lır, kaynatılırdı. Zaman içinde kibe- mumbar, ayrı kaynatılmakta, kelle ve Pekmezli Yumurta: Sahanda yumur- paçayla karıştırılmamaktadır. Tadın taya pekmezin katılmasıyla yapılan farklılığı, bazı sakatatın fazla haşlan- pekmezli yumurta, kış ve ilkbahar ması ya da az haşlanmış olması, farklı mevsiminde tüketilmektedir. kaynatma sebebidir.

Pestilli Yumurta: İnce ince doğranan İç malzeme olarak, genelde pirinç pestil-bastık, yağda kızartılır, üstüne kırığı, nane, maydanoz, az miktarda yeterince yumurta kırılarak yenilir. soğan, isteğe göre kıyılmış et, ceviz, badem ile işkembe ve bağırsak üze- Yumurtalı Tırşık: Etin bulunmadığı bu rindeki iç yağ kullanılır. Harmanlanan yemekte yumurta kullanılır. Domates- malzeme, işkembenin dikime hazır le biberin ana malzeme olduğu yeme- parçalarına bırakılır, parçanın üç ta- Mumbar ğe ekşilik vermesi için az miktarda rafı dikilirken bir kısmı açık bırakılır. limon tuzu katılır. Yumurtaların piş- Bağırsak da dışa çevrilerek doldurulur. evde yapılmış olanıyla bulgur pilavı, meye yakın zamanda kırıldığı yemek, Dolumu bittikten sonra dikilir. eşsiz lezzete sahiptir. dinlenmeye bırakılır. Kelle ve paça, ateşten geçtikten sonra temizlenmeye başlanır. Temiz- Çorbalar Sakatat Yemekleri lenen kelle ve paça, tuzlanır ve haşlan- maya bırakılır. Çorba, genelde mercimekle sınırlıdır. Kelle Paça-Hur u Revî/Kibe Mumbar: Oldukça dikkat isteyen hijyenle Mercimek dışında başka isimlerle anı- Daha önce bu sakatat, iç içe karıştırı- hazırlanması gereken bu sakatat çeşi- lan kimi sıcak yemekler, ilçede çorba kapsamında değerlendirilir. Sıcak Ayran Aşı: Bir çeşit çorba kabul edilir. Ayran aşı, dövülmüş buğday da- nesinin koyun yoğurduyla karışımıdır. Sulandırılmış yoğurt, buğday danesiy- le kaynatılır. Daima karıştırılan karı- şıma mevsimine göre pung-yarpuz ya da taze kabak doğranarak eklenir. Sıcak yenildiği gibi, soğutularak da servis edilir.

Şorbeşir: Süt ve pirinçle yapılan şor- beşir, çok yaygın değildir. Genelde hastalara mahsus bir çorbadır. Sütlaç gibi şekerli değildir. Çorba ve süt keli- melerinden türetilerek “Şorbeşir” şek- linde adlandırılır.

Balık Çorbası: Bazı zamanlarda kimi evlerde balık kafasından da çorba ya- pıldığı, bu çorbaya bol miktarda su- mak katıldığı görülür. Balık çorbası, daha çok soğuk havalarda balığın gö- nül rahatlığıyla yendiği kışın yapılır. Biber dolması

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 165 İçli köfte

ÇINAR’DA TARİH, KÜLTÜR VE EKONOMİ

166 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR MUTFAK KÜLTÜRÜ di, hayvanın yaşına göre saatleri bulan kısık ateşte kaynatılır. Tercih edilen sakatat, kuzu ve oğlaktır. Soğuk mevsim yemeği olarak ha- zırlanan bu yemek, fakir kesimin ba- zen misafir yemeği hâlindedir. Karaciğer: Kasaptan alınan akciğer ve karaciğer, genelde kızartılır. Yağda kızartılan ciğer, kızartılmadan önce mutlaka yumurta ve undan yapılan bulamaca batırılır. Bazen sacda kızar- tılan karaciğer yanına yine kızartılan biber, domatesten oluşan karışım ek- lenir.

Köfteler

İçli Köfte: Kıyma, kuyruk, nane, may- danoz, soğan ve az miktarda istenirse pirinçten harç yapılır, iç içe kızartılır. Daha önce hazırlanan köftelik bulgur, itina ile avuç içinde köfte için açılır. Kuru patlıcan ve biber dolması Harç, bulgur içine bırakılır. Biraz din- lenen, çeken köfte kaynar suda haşla- nır. Bir-iki taşımlık kaynamadan sonra dağılmaması için kevgirle alınır. ten oluşur. Yuvarlanan küçük köfteler, larla sarmalar, çoğunlukla yapılırken İçli köftenin bir kısmı yağda kı- haşlanır. Ayrı tencerede yapılan sos komşulara da ikram edilir. zartıldıktan sonra haşlanmış olanla eklenerek kaynatılır, servis yapılır. servis yapılır. Serviste domates, yeşil Kızartmalar soğan, maydanoz sofraya eşlik eder. Dolmalar-Sarmalar Sebzelerin kızartılması yanında yo- Mardin’de avuç içinde yassı, küçük ğurtlu kabak kızartması, patates en Kış mevsiminde kurutulmuş, mevsi- şekline ırrok denir. Irrok, sadece yağda çok kızartması yapılan sebzelerdir. kızartılır. minde taze biber, domates, patlıcan- Değişik otların kızartması yaygındır. dan yapılan dolmalar, mevsimine göre Etli Köfte: Kenger, semizotu-pırpar, tollık en çok Etli köfte, çiğ köftelik dö- lahana veya asma yaprağı sarmasıyla vülmüş, sinirinden arınmış etin, ısla- tercih edilenler içindedir. Çabuk ha- zenginleştirilir. tılmış bulgurla karışımından oluşur. zırlandığı için biber-domates ve pat- Harcında kıyılmış et ya da kıy- Soğan, nane, baharat eklenen bu köfte lıcan kızartması yaygındır. ma, kuyruk yağı, pirinç, nane, soğan, çeşidi, kızgın yağda kızartılır, servise baharat kendi ölçüsüne göre bulunur. Etli Yemekler sıcak sıcak sunulur. Çınar’da yapılan köfte, daha hacimlidir. Bazen çiğ köf- Sumağın tat verdiği dolmalarda ve Etli patates haşlaması, et haşlama- tenin kalmasıyla da yapılan bu köf- sarmalarda, harca bazen kırık pirinç sı, güveç, karnıyarık, meftune, dolma, te çeşidi, etli köftenin verdiği tattan yerine bulgurun katıldığı da olur. Ka- sarma ve tava, etli yemeklerin başlıca- uzaktır. racadağ Pirinci tercih edilir. larını oluşturur. Yaygın olan yemekler Kalabalık misafir ağırlamada veya oldukları için tarifleri yapılmayan bu Davudî Köfte: Bu ismi taşıyan köfte kadınların kendi aralarında toplanma yemeklerde belirgin olan özellik yağlı harcı; baharat, soğan, kıyma ve pirinç- günlerinin vaz geçilmezi olan dolma- ve acılı oluşudur.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 167 Çınar’da Medfûn Bulunan Meşâyih ve Mutasavvıflar Murat Özaydın 170

Çınar’da Tasavvuf ve Dinî Yaşam

168 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar Çınar’ın Medar-ı İftiharı Şeyh Abdurrahman Aktepî M. Zahir Ertekin 184

Eski Çınar’da İlim Mekânları Yusuf Kenan Haspolat 192

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 169 Murat Özaydın* Çınar’da Medfûn Bulunan Meşâyih ve Mutasavvıflar ur’an’ı Kerîm’de, ümmetleri- him (a.s.)’in davetine karşı ateşten başka ne tevhit inancını ileten büyük çıkış bulamayan Nemrut’un bağnazlığı, K şahsiyetlerle onlar karşısındaki Karun’un, Haman’ın, Ashab-ı Uhdud’un, negatif liderler arasında meydana gelen Fil ashabının, peygamber kavimleri aris- olaylar sunulurken şu husus dikkati çe- tokratlarının insaf bilmez kişilikleri, ilahi ker: Peygamberler her zaman toleranslı, davet karşısındaki “kadim telaşı” çok net nazik, yumuşak ve samimi davranmışlar- bir biçimde ortaya koymaktadır. dır. Tehdit unsurunu kullanmamışlardır. Tevhit inancını sunmak noktasında Anlaşma zemini bulunduğu müddetçe olan insanlar muhatap kim olursa olsun, işi silahlı eyleme döktürmemişler, her hâlukarda “silm” yani barış yolunu açık yumuşak ve kuşatıcı tavırlarını terk et- tutmuşlardır. memişlerdir. Hz. Lokman (a.s.)’nın oğ- Karşı tarafta yer alan diktatörler luna tavsiyede bulunurken kullandığı na- ise; sert, acımasız, gaddar ve insafsız zik ifadelerden çok önce “Ey oğulcuğum” bir görüntü sergilemişlerdir. Hz. Musa diye başlaması, Hz. İbrahim (a.s.)’in put (a.s.)’nın getirdiği dine boyun eğen sihir- imal eden babasına, aşağıdan alarak say- bazlara karşı Firavun’un tavrı, Hz. İbra- gı ve merhametle, hitabına “Babacığım” * Yrd. Doç.

170 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA MEDFÛN BULUNAN MEŞÂYİH VE MUTASAVVIFLAR tarzıyla başlaması hayati önem taşıyan araçlarının meydana getirdiği fitne ve insanlar bu fâni alemden göçüp gitmiş noktalardır. karalama yangınını söndürebiliriz. olsalar da hâlâ aramızda yaşamakta- Asrımıza gelindiğinde, İslam’ı Bu nedenle insanlarımızın bize dırlar. anlatmak zorunda olan, âlimler, velîler, gelmesini beklemeden biz onlara git- Maddi hayatımızı idame için din büyükleri ve Allah (c.c.) dostları meli, kapılarında direnerek, zorluklara Hakk (c.c.)’ın lütfettiği vasıtalar, ulvi dediğimiz davetçilerin bir türlü ko- katlanarak, İslam rahmetinin onları da gayelere yöneltilmedikçe topluma hiç- ruyamadıkları işte bu hassas çizgidir. kuşatmasını sağlamaya çaba sarf et- bir fayda sağlayamazlar. Bu fani dün- İtici, yatışmaz ve insaf kabul etmez meliyiz. Aksi takdirde onların düştüğü yadan nice sultanlar, nice Karunlar görüntümüz dışında; kullandığımız çukurun altını biraz da biz derinleştir- gelip geçerek, her biri isyan karanlık- üslup, seçtiğimiz cümleler, verdiğimiz miş oluruz ve rûz-i mahşerde bunun larında kaybolup gitmişlerdir. İnsan- örnekler çoğu kez kalbi İslam’a açıla- sorumluluğundan ve vebâlinin ağırlı- ların gönlünde taht kuran müstesna cak insanlara da maalesef kapıyı ka- ğından dolayı hesap veremez duruma şahsiyetler ise ebediyete doğru beşerin patmıştır. İslam’ı en iyi biz biliyoruz, geliriz. vicdanında tarih olmuşlardır. anlattığımız her şey tartışılmaz doğ- İslam’ı anlatacak insanların izle- Büyük insanlar, büyük milletlerin rulardır şeklinde özetleyebileceğimiz yecekleri bazı öncüller, temel ilkeler bağrından fışkıran hayat pınarlarıdır. sert yapımız, bazen bizim de hatala- olmalıdır. Daha doğru bir ifadeyle Milletleri kuran irade, âbide şahsiyet- rımızı düzeltmeden yaşayıp gitmemi- Peygamber (s.a.v.)’in Mekke ve Me- lerin varlığı ile gerçekleşir. Peygam- ze sebep olmaktadır. İslam’a, camiye, dine dönemlerindeki pratiğini bir berimizden günümüze kadarki tarihî cemaate, Kur’an’a yabancı olan yüz program dahilinde bilmek, bize haya- seyir içerisinde değişik ilim dallarında binlerce insanın ürkütücü cehaletin- tımızda, gerek ikili, gerekse toplumsal binlerce Fukaha, Muhaddis, Mutasav- de; daha çok tebliğ görevini gerektiği ilişkilerimizde oldukça büyük faydalar vıf, Tarihçi, Müfessir (v.s.) gibi önemli tarzda yerine getirmeyen insanları- sağlayacaktır. şahsiyetler göze çarpmaktadır. mızın büyük rolü vardır. Camiye ge- Zaman devamlı akıp giderken Bu şahsiyetlerden en önde ge- len Müslümanları doyuramamakta- birçok şeyleri de beraberinde alıp leni XIX. ve XX. yüzyılları arasında yız, yeni problemler karşısında vahiy götürmektedir. Dünyadaki hizmeti Diyarbakır’da yaşamış bulunan 54 kaynaklı çözümler sunamamaktayız. ahirete taşıma gayreti ile ömür süren yıllık ömrünün tamamını, tasavvufa Cami dışındaki dünyada ise hiç ama hiç denecek kadar kötü bir pozisyonda ne acıdır ki sesimiz-soluğumuz duyul- mamakta, varlık-yokluk arasında bir ikilem yaşanmaktadır. Kendimizi Nuh (a.s.)’un gemi- sindeki mü’minlere benzetip, bütün dünyayı tufanda kabul etmenin insan- lığa sunacağı müspet bir mesajı yoktur. Tâif’te taşlara hedef olurken bile, rah- met duası yapmaktan vazgeçmeyen Hz. Muhammed (s.a.v.)’in geniş mer- hametini İslam’ı bilen her Müslüman olarak bizzat taklit etmek zorundayız. O zaman belki çevremizde gördüğü- müz, küfür, cehalet ve dengesizliklere neşterimizi vurabilir, insanlara ula- şabilme imkânını yakalayabiliriz. O zaman İslam’ı ters yüz ederek, değiş- tirerek, nassları tahrif ederek sinsice karalamaya çalışan kitapların, dergi- lerin, gazete ve her türlü kitle iletişim Aktepe ziyareti

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 171 ÇINAR’DA TASAVVUF VE DİNÎ YAŞAM ve ilme adayan, medrese eğitimi almış, din, itikat, fıkıh, tasavvuf, kelâm, astronomi ve edebiyat alanlarında oldu- ğu gibi İslami, fennî ve edebî konularda da kendini her yönden mükemmel bir şekilde ikmâl etmiş, ilim ve ica- zet sahibi, ehli takva, ehli tasavvuf ve bir mürşit-i kâmil olan şeyh Abdurrahman Aktepe hazretleridir. Abdurrahman Aktepe Şüphesiz tarih, çok büyük insanları ebedîleştirmiştir. Yüce Allah yoluna davet eden, birçok salihlerin ve büyük evliyaların isimlerini sahifelerinde tescil etmiştir. Fakat tarihin geniş kapılarına giren ancak evliyadan bir bö- lümüdür. Büyüklerden azınlık bir kısımdır. O kısım ki üstün ahlakla süslenmiş ve yüce faziletlere haiz olmuştur. Bu aziz ve az tâifenin içerisinde yer alan mümtaz şahsiyetlerden biri de Rabbâni kutup, Yüce Allah’ın Abdurrahman Aktepe Türbesi ve ziyaretçileri ipine (İslam dinine) sımsıkı sarılan, Resulullah’a aşık, müridlerinin efendisi, senedi, dayanağı, iftiharı, istim- dat kaynağı Nakşbendî tarikatının büyük şeyhlerinden Şeyh Abdurrahman, bambaşka şahsiyet sahibi bir in- biri olan Şeyh Abdurrahman Aktepe hazretleridir. Yüce sandı. Girdiği her mekânda ve her yerde hiç çekinmeden Allah sırrını pak eylesin. Bizleri ve tüm Müslümanları Yüce Allah yoluna davet ederdi. İnsanları, büyük bir dehâ feyzine nail eylesin. ve genel bir çağrıyla yol göstererek irşat ederdi. Öyle ki Şeyh Abdurrahman hazretleri yaşamış olduğu köye onun çağrısı şümûlü erkeği, kadını, büyüğü, küçüğü, amiri, nisbetle, “Aktepe”olarak anılmıştır.1 Şeyh Abdurrahman; memuru, fakiri, Arabı ve Acemi içine almaktaydı. yaşamış olduğu dönemde bir medresesi olan, devrinin Şeyh hazretlerinde, güzel ahlak, insani olgunluklar önde gelen ilim adamlarından biri ve Nakşbendî Tari- kemâli ile mevcut idi. Güçlü bir imana, yüksek bir hizmete, katı mürşitlerinden biri olan Şeyh Hasen-i Nûrani ’nin salih bir amele, yılmaz bir iradeye, keskin bir akla, görür oğludur. bir basirete sahip idi. Bu meziyetleri ve bunlara benzer ye- Şeyh Abdurrahman kendi eserinde kendisi hakkın- teneklerinin kaynağı ise üstün takvası, mükemmel ihlası, da şu bilgilere ulaşmaktayız: Şeyh Abdurrahman; ismi- haramlardan sakınma, iyilik dolu, halis ve güzel niyetli olu- nin Abdurrahman, mahlasının “Rûhi” olduğunu, birçok şunda gizli idi. şiirlerinde bu mahlası kullandığını, bazen de “Rûhiyâ” Şeyh hazretleri iman için, parlayan bir güneş, fışkı- (Ey Ruhi) şeklinde telaffuz ettiğini, “Şemsüddîn” ismi- ran bir kaynak gibiydi. Dergâhından ayrılmayı istemeyen ni çok sevdiğinden bu ismi de kendisine lakap olarak seçkin, ilmi ile amil bir şahsiyetti. Yüksek ilmi sayesinde kullandığını ifade etmektedir. Beyitlerin devamında ise âlimleri terbiye eder bu şekilde ariflerin bayrağını yüksel- mezhep imamının Şafii, akide imamının Eş’arî, tarikat tirdi. Tarikatı Nakşbendiyye’nin âşığı, Yüce Allah’ın dini- olarak da Nakşî-Hâlidî olduğunu beyan etmektedir. Bu nin güvenilir bekçisi idi. beyitleri burada zikretmemizin faydalı olacağı kanaatin- Şeyh Abdurrahman hazretleri, insanlara gayet açık, deyiz: sade ve anlaşılır bir dille hitap eder ve onları şu şuura er- dirirdi: Şu zayıf ve güçsüz kul Abdurrahman’dır. Lakabı Şemsüddin, kendisi zâlim ve câhildir.2 “Mutluluk ve insan için gerçek ve ebedî hayat, ancak Ciğeri pâre pâre, Şafiî, Rûhî. Allah’a bağlanmakla ve dosdoğru tarikat yürümek ile Yüzü kara, vatan olarak Aktepî. tamam olabilir. Böyle bir şuûru vermekteki asıl gaye şudur: Bu devirde insanoğlu, izzet ve onurunu, saadet ve Îtikattaki imamı Eş’arî. mutluluğunu Allah’ın dininden uzak kalmakta ve harama Bilki tarikat olarak Nakşî-Hâlidî. girmenin gölgesinde gerçekleşebileceğini hayal etmekte Nakşîlerin seccadesini kendine kemer edinen. olduğu için, yukarıda zikredilen hususlarla bilinçlendirmek O velîlerin sadık hizmetkarlarından biridir. 3 ve yönlendirmek âdeta bir farziyet mesabesindedir.”

172 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar Ziyareta Dara

ÇINAR’DA MEDFÛN BULUNAN MEŞÂYİH VE MUTASAVVIFLAR

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 173 ÇINAR’DA TASAVVUF VE DİNÎ YAŞAM

türbesini ziyaret etmektedir. Bu ziya- retlerde insanın aklına hemen şeyhin bu kerametli sözü gelmektedir: “Dostlarım, emri Hakk tecelli edince insanlar ölürler ve zaman ilerledikçe bir süre sonra insanlar artık unutulur ve akla hayale gelmez olurlar. Ancak ben fakir Abdurrahman Cenab-ı Mevlâ’nın sonsuz inâyet ve rahmetiyle inşallah unutulmayacağım ve ölümümden sonra yıllar geçtikçe, zaman ilerledikçe daha da yenileneceğim ve hatırlanacağım.”

Bu sözün alameti olarak her yıl gittikçe katlanarak artan sayıda ziya- retçi akınıyla karşılaşılmaktadır.5 Şeyh hazretleri, irşat, tarikat, sü- luk, ibadet, takva, cömertlik, fazilet, atılganlık, cihat, sadelik, velîlik, yu- Ziyareta Dara muşamayı bilmeyen Hakk kelamı, ha- ramlardan ve şüphelilerden sakınma ve züht hayatı itibarıyla takipçisi ol- buyurmuştur. Şüphesiz bu övülür has- resindeki geniş bir araziyi, irşat va- duğu büyükleri andırmış ve hayatının letler ve güzel menkibelerin bir şahısta zifesinde ve tekkenin faaliyetlerini son anına kadar bu çizgisinden ayrıl- toplanması eşine az rastlanır hadise- daha iyi yürütmek adına şeyhe hibe mamış ve bu prensiplerinden asla taviz lerdendir. Fakat görüldüğü gibi tüm bu bağlamında hediye etmiş, hatta gön- vermemiştir. güzel hasletler ve meziyetler, Cenab-ı derdiği bir fermanla da bu işi âdeta Şeyh hazretleri, Resulullah aşkı- 4 Mevlâ’nın inayetiyle büyük kutup ve resmîleştirmiştir. nın bir eseri olarak, her yönüyle onun mürşit Şeyh Abdurrahman hazretle- Şeyh Abdurrahman hazretleri varisliğine tam bir örnek teşkil etmek- rinin şahsında yerleşmiştir. Bundan kendine örnek olarak, başta Resu- teydi. Suretçe, siretçe, sülukça, terbi- dolayıdır ki, ümmet daima bu şahsiye- lullah Efendimizi seçmiş, ardından yece, cihadça, ilim ve amelce kâmil, tin güzelliklerini anmaktadır. Şeyhin Hulefâ-i Râşidini, seçkin sahabeleri mükemmel ve münevver bir insandı. örnek hayatından anlamlar çıkararak ve onların yolundan giden müctehit ve Bütün bu bol ve üstün manalar ilham almaktadırlar. Şeyhin hayat tar- imamların ve tarikat büyüklerinin sıkı onun şahsiyetinde toplanmış durum- zı, Kur’an ve sünnete bağlılığı, takvası, takipçisi olmuş ve onların hayatındaki daydı. Şeyh hazretleri ümmet bilinci- ihlası, doğruluğu ve sadakati gibi me- güzellikleri ve üstün meziyetleri haya- ne sahip, nadide bir şahsiyetti. ziyetleri kendisinden sonrakilere birer tında uygulamayı başarabilmiş büyük Şeyhin vefatından sonra dahi, örnek olmuştur. Bu hasletlerinden do- bir mürşit-i kamildir. vefatının üzüntüsüyle dolu gönüller, layı, sevgisi gönüllerin tamamını cel- Yukarıda zikrettiğimiz hususlar hüzün ve hasrete gark olmuş, fakat betmiş, onun bu güzellikleri ruhları ve sebebiyle, insanlar gruplar hâlinde, müritlerinin ve sevenlerinin bağrında nefisleri esir eylemiştir. cemaat, cemaat, ona bey’at ederler, kalplerinin derinliklerinde şeyhin ma- Şeyh Abdurrahman hazretlerin- intisâb ederlerdi. Daha önce hiç ben- nevi hayatı onlar için en büyük teselli deki bu güzelliklerin bir yansıması zeri bulunmayan bir şevk, bir yönel- kaynağı olmuştur. olarak devrin Osmanlı hükümdarı me ve büyük bir sevgi ile tarikatına Şeyh Abdurrahman hazretleri- sultan Abdülmecit Han ziyaretine bağlanmak isterlerdi. Bu sevginin bir nin kutupluk makamına yükselmesi gelmiş, şeyhe olan teveccühünün bir alâmeti olarak, şeyhin vefat yıldönü- ve halkı irşat etmesi, İslam tarihi açı- nişanesi olarak Aktepe köyü ve çev- münde her yıl yaklaşık 100.000 kişi sından son derece olumlu ve faydalı

174 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA MEDFÛN BULUNAN MEŞÂYİH VE MUTASAVVIFLAR bir iz, hak manada bir tasavvuf içinde lunduğu Basret köyüne kadar gider, şereflenerek icazet aldı. Hocasının va- sağlam bir fikir oluşturmuştur. Çünkü sohbetinde bulunurdu. siyeti üzerine vefatından sonra Basret şeyh hazretleri o pak ve parlak tarika- Şeyh Seyyid Sibğetullâh-i köyünde insanları irşat ile meşgul oldu tı Nakşbendiyye’nin âdâbında Selef-i Arvâsi Hazretleri, Hâlid-i Cezerî ve bölgenin halkını irşat etti.13 Sâlihîn yolunu takip etmiş, çizgi- Hazretleri’ni yanında zahiri ve batini Kerametleri pek çoktur. Cinler sinden asla taviz vermemiş, yaşadığı ilimleri tamamlamak üzere “Bende de onun sohbetinden istifade etmek sürece sapasağlam bir şekilde değiş- nasibin yok” diyerek amcası Seyyid için huzurunda toplanırdı. Buhtan meler, katlamalar ve atamalar olmak- Tâha Hazretleri’nin yanına göndere- Emiri Bedir Han’ın oğullarından biri sızın tarikatı canıyla, malıyla layıkıyla rek Seyyid Tâha’dan icazet almasını ölmüştü. Talebelerinden bir kısmı ile 9 korumasını bilmiş, muhafaza etmiş ve söyledi. birlikte Bedir Han’a taziyeye gittiler. kendisinden sonrakilere şerefle tak- Şeyh Hâlid-i Cezerî Haz­ret­le­ Talebeleri yolda, Emire; “Allah ecrini dim etmiştir. ri’nin en büyük kerameti, şer’i şerîfe artırsın, sabır versin.” gibi şeyler söy- uyması idi. Pek çok insanın saadete lenmesi için aralarında konuştular. Şeyh Hâli̇d-i Cezerî kavuşmasına vesile olmuştur. Bunlar- Bedir Han onların geldiğini duyunca İnsanları Hakk’a davet eden, dan biri Şeyh Hamid Mardinî’dir. Bu adamlarıyla birlikte karşılamaya çıktı. onlara doğru yolu gösterip, hakiki zat Mardin ve yöresinde irşat ile gö- Şehir dışında karşılayıp Şeyh Salih-i saadete kavuşturan ve kendilerine revlendirildi. Diğer halifesi de Şeyh Sıbkî Hazretleri’nin elini öptü. Atının 10 “Silsile-i Âliyye” denilen büyük Salih-i Sıbkî’dir. üzengisinden tutup arkasından yürü- âlim ve velilerin 31.’sidir.6 Şeyh Hâlid-i Cezerî’nin ha- dü. Şehre girince oturdukları mecliste lifelerinden Şeyh Salih-i Sıbkî emirler, âlimler ve halk toplandı. Saygı Anadolu’nun manevi zenginliği Hazretleri’nin talebelerinden hilâfete ile huzurunda oturdular. Bedir Han’a olan Allah dostlarındandır. Cizre’de hak kazanan Şeyh Hâlid-i Cezerî’nin oğlunun vefatından dolayı başın sağ doğdu. Doğum tarihi bilinmemekte- damadı Şeyh İbrahim, Şeyh Hasen-i olsun derken Emire sanki bir tale- dir. 1255/1839 yılında vefat etti. Tür- Nûrani ve Şeyh Hâmid-i Mardini’ye besine hitap eder gibi; “Allah ecrini besi, Şimas’ın Basret köyünün karşı- 7 der ki; “Siz hilâfete hak kazandınız arttırsın. Ey Emir! Oğlunun vefatını sındaki kabristandadır. ancak edeben gidin üstadım olan Şeyh duyunca çok sevindim! İnşallah diğer Tasavvufda büyük veliler- Hâlid-i Cezerî’den hilafeti alınız.” oğullarının büyüğü, küçüğü de ölür! den Mevlâna Hâlid-i Bağdâdi demiştir ve bu üç zat da gelip Şeyh Yaşarlarsa senin gibi zalim olurlar!” Bu 11 Hazretleri’nin sohbetlerinde kema- Hâlid-i Cezerî’den hilâfet almışlar. sözleri söyleyince; meclisinde bulu- le erdi. İlim tahsiline Cizre’de baş- Yüce Allah sırrını mukaddes ve nanlar ve talebeleri Emir Bedir Han’ın ladı. Sonra Irak’ta Mevlâna Hâlid-i mübarek kılsın. zalim bir kimse olduğunu bildikleri Bağdâdi Hazretleri’nde zahir ve batın için kızıp ona zarar vermesinden çok ilimlerini tahsil etti. Aynı zattan ica- Şeyh Salih-i Sıbkî korktular. Emir çok kızmasına rağmen zet alıp, irşat için memleketine döndü. İnsanları Hakk (c.c.)’a davet eden, on- bir şey diyemedi. Ancak kendi kendi- Bir müddet Cizre’de ilim ve irşat hiz- lara doğru yolu gösterip, hakiki saade- ne: “Ben bu zatı bir tecrübe edeyim. metleriyle meşgul oldu. Sonra Buhtan te kavuşturan ve kendilerine “Silsile-i Eğer gerçekten veli bir zat ise ona ta- 8 Dağı köylerinden Basret’e gitti. Âliyye” denilen büyük âlim ve velilerin lebe olurum. Öyle değilse şiddetli bir O sırada Buhtan aşiretlerinden iki 32.’sidir.12 Bitlis velilerindendir. Aslen ceza vereyim!” dedi. aşiret arasında büyük çatışma çıkmıştı. Bitlislidir. Doğum tarihi kesin olarak Şeyh Salih-i Sıbkî köyüne dön- Bu kabileleri barıştırmaya gitti. Onları bilinmemektedir. Şeyh Salih-i Sıbkî dükten sonra, Emir, adamlarından barıştırdı ve o yörede irşat hizmetle- (k.s.) Hazretleri, (h.1269/m. 1852) se- birine helal malından kırk mecidiye rinde bulundu, bu köyde bir cami ve nesinde Cizre’nin Buhtan Dağı köy- para verdi. Bu paraların arasına da ha- birde tekke yaptırdı, aynı köye yerleşti. lerinden Basret’te vefat etti. Türbesi ram bir para karıştırdı. Eğer bu haram Bulunduğu bölgede, ayrıca Siirt bu köydedir. Evliyanın büyüklerinden parayı ayırmadan hepsini alırsa o veli ve Mardin yörelerinde adı duyulup, Şeyh Hâlid-i Cezirî’nin sohbetinde değildir, diyerek gönderdi. Emir’in pek çok insan sohbetine geldi. Dev- kemale erdi. Bu hocasının ikamet et- adamı Basret köyüne varıp paraları rin ve bölgenin meşayihi Molla Halid tiği Basret köyüne gidip ondan zahi- Şeyh Salih-i Sıbkî hazretlerine verip: Siirdî de merkebine binip onun bu- ri ve batıni ilimleri öğrenip hilafetle “Bunlar size, Emir Bedir Han’ın hedi-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 175 ÇINAR’DA TASAVVUF VE DİNÎ YAŞAM

hammed Fersafi, Şeyh Muhammed tişerek layık olduğu şeyhlik makamına Aynî, Şeyh Muhammed Ahtâbi, ulaşmıştır. Şeyh Hasen-i El-Nûrani’dir.16 Vefa- Şeyh Kâsım, ilim tahsilini Muş’un tına yakın halifelerinden Şeyh Mu- köylerinden birinde bitirerek icazet hammed Aynî’nin makamına geçip, alır, aynı zamanda ilim tahsili sıra- Basret de kendine vekâlet etmesini sında Şeyh Salih-i Sibkî’nin yanında vasiyet etti. Şeyh Hasen El-Nûrani’yi tarikata girer ve müridi olup amel et- Diyarbakır’ın Bismil ilçesi Aktepe meye başlar.21 17 Köyüne irşat ile vazifelendirmiştir. Şeyh onları Diyarbakır’da yakalar, Şeyh Salih-i Sıbkî Hazretleri; tale- görüşür ve helallik isteyerek ayrılırlar. belerinden hilafete hak kazanan Şeyh Şeyh Kâsım buradan geri dö- İbrahim, Şeyh Hasen-i Nûrani ve nerken, yolunun üstündeki “Aktepe” Şeyh Hamid-i Mardini’ye der ki; “Siz köyünde bulunan ve aynı zamanda hilafete hak kazandınız ancak ede- şeyhinin halifesi olan Şeyh Hasen El- ben gidin üstadım olan Şeyh Hâlid-i Nûrani’nin yanında birkaç gün misafir Cezerî’den hilâfeti alınız!” demiştir kalır, ardından izin alıp memleketine ve bu üç zat da gidip Şeyh Hâlid-i geri döner. Bir müddet sonra akraba- 18 Aktepe ziyareti Cezerî’den hilâfet almışlar. Basret larını görmek için tekrar Diyarbakır’a köyündeki türbesi ziyaret mahallidir. gelir ve yine dönüşte Şeyh’in misafiri Türbesine ziyarete gelenlerden ge- olur. Şeyh Hasan Efendi misafirindeki yesidir” diyerek kırk mecidiyeyi önüne reken edebi göstermeden içeri giren üstün zekâ ve ilim kabiliyetini hisse- kimselerin, bir belaya tutulduğu halk der ancak hiç konuşmaz, birkaç gün koydu. Emir’in helal paralar arasına 19 karıştırdığı haram parayı göstererek; arasında meşhurdur. geçtikten sonra Şeyh Kâsım evine git- “Bunu Emir’e götür. Bu para haramdır. mek ister ancak, Şeyh Efendi bir türlü Şeyh Kasim El-Hâdî (Altun 22 Onun helal malından değildir!” diye- “gidebilirsin” diye izin vermez. rek gelen kimseye geri verdi. Emir’in Akarli) Tam bu sıralarda İstanbul’dan adamı gelip durumu anlatınca, Emir Aslen Şırnak’ın Derveş köyünden Diyarbakır’a, bir konuda Şeyh’ül Bedir Han onun veli bir zat olduğunu olan Şeyh Kâsım, yörenin tanınmış İslam’ın bir fetvası gelir. Diyarbakır anlayıp ona âşık oldu. Huzuruna gidip bey ailelerinden olan “Bedirhaniler” uleması, bu fetvayı beğenmeyip yan- elini öptü ve sadık talebelerinden olup, den olup, resmî ilim görevlisi payesine lış olduğuna kanaatle kabul etmezler, adil, tebaasını gözeten, haktan ayrıl- sahip olan Hasan Efendi’nin oğlu ve valilikte kargaşa çıkar, çözüm için fet- mayan bir emir oldu. O kadar adil ve sırasıyla nam yapmış olan; Sefer, Şibli vanın bir nüshası incelemesi için, iyi güzel ahlaklı bir emir oldu ki, adaleti ve Ömer Efendi’nin de torunudur.20 bir âlim olan şeyh Hasen-i Nûrani’ye ve güzel ahlakı, âlimler ve halk arasın- Şeyh Kâsım Efendi, daha küçük- gönderilir, Şeyh Hasan fetvayı inceler da darb-ı mesel halini aldı.14 ken ilim tahsili için tedrisata gönderilir ve yanında bulunan (o dönemde he- Şeyh Salih-i Sıbkî hazretlerinin ve uğurlama esnasında annesi kendisi- nüz Molla Kâsım) diye çağırılan Şeyh Şeyh Yahya isminde bir oğlu vardır. ne “Oğlum sakın ağaların ve beylerin Kâsım Efendi’ye verir ve “Şuna bir bak Talebesi Şeyh Kâsım El-Toğari tari- yemeğini yeme, parasını alma. Çün- bakalım. Diyarbakır uleması haklı mı- kata girer amel etmeye başlar. İlimde kü çoğunun mülkünde haram vardır, dır?” der. de büyük yol kat ederek mecuzi olur. ben seni, elimden geldiğince kimseye Şeyh Kâsım Efendi fetvayı iyice Şeyh Salih-i Sıbkî vefatına yakın muhtaç bırakmadan okutacağım” der inceledikten sonra; “Efendim bana Şeyh Kâsım’ı Şeyh Hasen-i Nûrani’ye ve uğurlar. göre Diyarbakır uleması yanılıyor, gönderir. İcazetini Şeyh Hasen-i Şeyhin annesi gerçekten bu uğur- fetva doğrudur.” der. Şeyh Hasan; Nûrani’den alması gerektiğini söyler.15 da evinde neyi varsa, çanak, çömlek “Diyarbakır’a gidip bunu ispat ettire- Şeyh Salih-i Sıbkî Hazretleri’nin cinsinden ne varsa onların hepsini bilir misin?” der. Şeyh Kâsım’ın cevabı halîfeleri şunlardır: Şeyh İbrahim, satarak oğluna harcamış ve işte böyle “evet” olur. Şeyh Kâsım Diyarbakır’a Şeyh Hâmid-i Mardini, Şeyh-ül- daima helal yoldan beslenen paralarla gelince doğruca Fatih Paşa Camisi’ne Hazin lakabıyla meşhur Şeyh Mu- büyüyen bu çocuk güzel bir şekilde ye- (Kurşunlu Camii) gider ve orada yer-

176 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA MEDFÛN BULUNAN MEŞÂYİH VE MUTASAVVIFLAR leşir. Ulema kesimi buraya gelir ve yaşlarında iken Şeyh Salih Sibki’nin ikinci hanımı Şerife Hanım’dan 4 er- tartışma başlar, Şeyh Kâsım Efendi halifesi olur.27 kek, 2 kız çocuğu olmuştur.31 fetvanın doğru olduğunu delilleri ile Şeyh Hasan’ın üstün kabiliyeti- bir güzel izah edip ulemanın takdir- ni bilen hocası Şeyh Salih Efendi, o Çocuklarının isimleri; lerini kazanır, o mecliste Şeyh Kâsım’a dönemde Osmanlı tahtında bulunan • Abdurrahman (Meşhur Şeyh Ab- Vali tarafından; kalması ve Reis-ul ve kendisi ile arası çok iyi olan Sultan durrahman Aktepe bu zattır.) Ulema makamı ile tedrisat yapması Abdülmecid Han’a yazdığı bir mek- • Muhammed Can teklif edilmesine rağmen, Şeyh Kâsım tup vasıtasıyla talebesinden bahseder, • Muhammed Nur bu teklifi kabul etmeyip memleketine bunun üzerine Abdülmecid Han, Di- • Muhammed Sirac geri döneceğini beyan eder ve geri dö- yarbakır iline bağlı çok eski ve tarihî • Rukiyye ner. Şeyh Kâsım’ın Diyarbakır’da kal- bir köy olan Aktepe köyü arazisinden • Çağı Nebat (genç yaşta vefat etmiş- ması için vali tarafından gizlice Şeyh 52 parselin tapusunu şeyhe hibe eder tir.) Hasen-i Nûrani’ye haber gönderilir ve ayrıca bir tekke ve medrese kurma- ve ikna etmesi istenir ancak bir sonuç ları içinde emir verir, her türlü imkânı Şeyh Hasan Efendi, orta boylu, alınmaz.23 seferber eder, bu gelişmelerden sonra kumral, sakalı tamamıyla beyazlanma- Şeyh Kâsım Aktepe’ye gelir ve Şeyh Hasan Efendi Aktepe’ye yerleşir mış ve sireten de çok halîm ve selim 28 bir zattı. Şeyh hayatında bir defa da birkaç gün daha kalır, ancak bir türlü ve irşada başlar. 32 Şeyh Efendi’den “Evine gidebilirsin.” Halk arasında bu rivayet meşhur- hac yapmıştır. diye bir çıt yok, dayanamayıp sorar24 dur. Denilir ki; o dönemlerde Aktepe Şeyh Hasan Efendi birçok eser ve daha sonra belirli bir süre geçince köyü ve civarındaki köyler İslami açı- kaleme aldığı halde, bunların birço- kendisine gitme izni verilir. dan gayet cahil olduklarından ve Şeyh ğu zaman içersinde çeşitli olaylardan Hasan Efendi’nin oraya yerleşip mü- dolayı kaybolmuş veya başkaları tara- Şeyh Hasen-i Nûrani kemmel bir eğitim ve irşat vazifesinin fından zayi edilmiş bu sebeple de gü- nümüze ulaşamamıştır. Ancak yapılan Adı Hasan, lakabı Nûrani’dir. Şeyh ardından âdeta orasının nurlanması ve araştırmalar sonucunda torunlarının Hasan (k.s.) hazretleri, Garzan böl- ayrı bir güzelliğe bürünmesi ile kendi- 29 yanında, yalnızca kendisi tarafından gesinin Koh köyünde (Bu köy, Vey- lerine “Nûrani” lakabı verilmiştir. istinsah edilmiş olan; Şeyh Abdül- sel Karani’ye yakın bir köydür). Aslında bu rivayet yabana atılır gani en-Nablusi tarafından kaleme 1201/1786 ) tarihinde dünyaya gel- ve gerçeklerden uzak, hayal ürünü bir alınmış olan “El Miftâhu’l Mâiyye. miştir. Babasının adı İshak, dedesinin anlatım olmaktan çok uzak ve gerçek- 25 Fi’t-Tarikat’in-Nakşibendiyye” adlı adı Suvar’dır. lerle örtüşen bir mana içermektedir. eserdir. Bu eser Şeyh Hasan tarafın- Şeyh Hasan’ın ailesi önceleri Çünkü Şeyh Hasan Efendi, bizzat dan (1265/1848) yılında istinsah edil- Hakkari taraflarında yaşarken, çeşitli şeyhi, Şeyh Salih Sibki’nin emir ve 33 miştir. olaylar sebebiyle dedelerinden birinin telkinleriyle bu bölgeye gelmiş irşat ve Şeyh Hasan Efendi, vefat tari- memleketi terk ederek Garzan bölge- eğitim faaliyetlerine başlamıştır. hi kesin olmamakla beraber, Suriye sine yerleşir, Şeyh Hasan da burada Şeyh Hasan Efendi, kendi geçi- de Nakşibendilik üzerine hazırlan- dünyaya gelir.26 mini, tekke ve medresenin her türlü mış bir doktora tezinde, Şeyh Hasan Şeyh Hasan ilim tahsilini yörede ihtiyacını kendilerine sultan tarafın- Hazretleri’nin (1280/1863) yılında meşhur olan âlimlerden, Molla Halil-i dan verilen arazileri ekerek temin et- 34 vefat ettiği kaydı düşülmüştür. Siirt’i ve Salih Sibki’nin yanında yapar. mekteydi. Şeyh Hasan Efendi hayatını ilme İlim hocalarından olan Salih Sibki, Şeyh Hasan Efendi’ye yaptığı adamış, birçok insan yetiştirmiştir, aynı zamanda Nakşibendi Meşayihin- ilmi ve manevi hizmetlerine karşılık halifelerinden tespit edebildiklerimiz den Şeyh Halid-i Cezerî’nin halifesi olarak, Sultan Abdülmecid Han tara- 35 şunlardır; olduğundan, Şeyh Hasan, tasavvufi fından bir sancak ve çeşitli hediyeler amelini de onu yanında yapar ve bu gönderilir.30 • Şeyh Abdurrahman-i Aktepe (Şeyh şekilde hem ilim ve hem de tarikat Şeyh Hasan Efendi, iki evlilik Hasen-i Nûrani’nin oğludur.) icazesini Şeyh Salih Sibki’den alma yapar ve bu evlilikleri sonucunda ilk • Molla Hasen-i Bare. (Bare Çınar’ın şerefine ulaşır. Şeyh Hasan yaklaşık 35 eşi Halime Hanım’dan çocuğu olmaz, bir köyüdür.)

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 177 ÇINAR’DA TASAVVUF VE DİNÎ YAŞAM

mahal vermemek için sen Şam’a git ve Mevlana Halitgil- lerden icazeni al, bu daha iyi ve isabetli olur.” buyurmuş- tur.38 Bunun üzerine Şam’a giden Şeyh Muhammed Can, kısa bir zaman içinde oradan da hilafeti layıkıyla alarak geri döner. Bu hadiseden dolayı Şeyh Muhammed’e halk ara- sında “Şeyh Şame” diye hitap edilirdi.39 Şeyh Muhammed Can, abisi ve şeyhi Şeyh Abdurrahman’ın vefatından sonra, Aktepe’de medresede- ki öğrencilere ders vermeye başlar ve tüm sorumlulukları üzerine alır. Şeyh Muhammed Can hayatında bir evlilik yapar ve bu evlilikten 3 erkek 4 kız çocuğu olur, hanımı- nın adı Halime, çocuklarının bazılarının isimleri ise sıra- sıyla; Muhammed Hasib, Zübeyde, Belkıs, Sümbülazar ve Amber’dir.40 Şeyh Muhammed Can, ömründe bir kez hacca gitmiş ve ardından 4 halife ve 2 eser bırakmıştır. Şeyhin halifelerinin isimleri şunlardır;41 1) Şeyh Hasib (Şeyh Muhammed Can’ın oğludur.) 2) Muhammed Reşid-i Şeyh Selameta 3) Hanili Şeyh Fettah 4) Şeyh Mustafa (Terkan’ın Cırnık köyündendir.) Eserlerine gelince; 1) Leyla-u Mecnûn: Bu eser Kürtçe olarak kaleme alın- Altınakar Türbesi mış, 1308 tarihli bir eser olup, Mesnevi tarzında yazılmış 200 küsur sayfadan oluşan bir eserdir. Eser aynı zamanda • Şeyh Kâsım-i Altunakar.(Altınakar Çınar’ın bir köyü- Avrupa’da basılmıştır.42 dür.) • Şeyh Eyyüb-i Cırnık. (Cırnık Terkan’ın bir köyüdür.) 2) Sarf ve Nahiv: Arap Dili ve Belagatı hakkında malu- 43 • Şeyh Ahmed-i Hânevî. (Şeyh Hasan teberrüken hilafet matlar veren dilin incelikleri anlatan bir eserdir. vermiştir.) • Şeyh Muhammned-i Zilan Şeyh Kerbelâ • Şeyh Muhammed Emîn-i Şeyh Selameta Şeyh Muhammed Kerbelâ, Şeyh Abdurrahman Aktepe’nin Şeyh Muhammed Cân-i Aktepe oğlu, Şeyh Hasen-i Nûrani’nin torunudur. Şeyh Kerbelâ, 1313/1896 tarihinde Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Şeyh Hasen-i Nûrani’nin oğlu olan Şeyh Muhammed Aktepe köyünde dünyaya gelmiştir.44 Can, (h.1274/m.1857) yılında Diyarbakır’a bağlı Aktepe Şeyh Muhammed Kerbelâ, hem ilim hem de tasavvu- köyünde dünyaya gelmiştir. Mahlası “Haki” dir. Halk ara- fi amelini babası Şeyh Abdurrahman’ın yanında tamam- 36 sında da “Şeyh Şame” diye meşhur olmuştur. lar, ancak tasavvufi amelinin nihayetinde güçlü bir cezbe Şeyh Muhammed Can, ilim tahsilini önce babasının ve istiğrak’a girdiğinden şeyhlik yapmaz bu hali vefatına yanında, basınının vefatından sonra ise abisi ve mürşiti olan kadar sürer.45 37 Şeyh Abdurrahman-i Aktepe’nin yanında tamamlar. Şeyh Kerbelâ, amcası Şeyh Muhammed Can’dan son- Şeyh Muhammed Can, ilimden sonra, tasavvufi ame- ra, köydeki medreselerinde kendisi ders vermeye başlar. lini de abisinin yanında tamamlayarak hilafet alır. Ancak Şeyh Kerbelâ, ilme duyduğu yoğun iştiyak sebebiyle babası abisi Şeyh Abdurrahman kendisine; “Her ne kadar sana Şeyh Abdurrahman’ın vefatından sonra bırakmış olduğu, hilafet veriyorsam da, halkın arasında dedikodu çıkmasına tüm emlak ve akar’ı kardeşlerine ve bacılarına bırakmış,

178 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA MEDFÛN BULUNAN MEŞÂYİH VE MUTASAVVIFLAR bunlara el sürmemiş, yalnızca babası- 2) Mirsâdu’l-Etfâl: (Çocukların gö- Şeyh Abdurrahman’i Şeyh nın ve dedesinin kitaplarını kendisine zetleme yeri) isimli bu eser 1334 ta- Selâmeta miras olarak kabul etmiş ve bunları sa- rihli olup, manzum, Kürtçe ve Farsça 46 Şeyh Abdurrahman Diyarbakır’ın hiplenmiştir. bir sözlüktür. 1350 kelimedir.51 Şeyh Kerbelâ, engin bir kültüre Hani ilçesine bağlı Şeyh Selameta sahip olup, aynı zamanda mükemmel köyünde 1335/1917 yılında dünyaya 3) Edebî bir mektup: Bu mektup 56 bir Arapça ve Farsçaya sahipti. Şeyh gelmiştir. Şeyh Kâsım’ın torunu, Şeyh Muham- Kerbelâ, Şeyh Sait olayları sırasında Şeyh Abdurrahman, meş- med Neytullah’ın oğlu, Muhammed kendisi içinde “Dahli var” suçlamasıy- hur Nakşi şeyhi, Şeyh Muhyiddin la tutuklanarak, Uşak ve Adana’ya sür- Sıddık’a yazılmış olan tahkir amaçlı Efendi’nin oğludur. Şeyh Abdurrah- gün edilir, iki yıl sürgünde kalır ancak bir mektuptur. Bu tür mektuplar tüm man ilim tahsilini babasının yanında suçsuzluğu anlaşıldıktan sonra hemen dünyada genellikle ilim ve tasavvuf yapmış, tasavvufi eğitimi ve hilafetini serbest bırakılır.47 ehlinde, çeşitli ilmi konulardan do- de, 1952 yılında yanında amel ettiği Bu olaydan sonra Şeyh Kerbelâ, layı zaman zaman yazıldığı variddir. Tılhoranlı Şeyh Abdülhadi’den almış- 57 yine merkeze bağlı “Çule” köyüne yer- Bu mektupta yine böyle bir mevzuda tır. leşir. Bu köyde hem sürgünde çektiği 58 ortaya çıkan fikir ayrılığını bertaraf et- Tarikat silsilesi şöyledir; zorluklar sonunda düçar olduğu onul- mek için yazılmıştır.52 maz hastalıktan ve hem de dönemin Şeyh Abdurrahman - Şeyh Ab- akıl almaz nahoş özelliklerinden dola- Şeyh Veysi Ekinci dülhadi - Şeyh Muhammed Can yı tam 12 yıl dışarılara çıkmadan tüm - Şeyh Abdırhmani Aktepe - Şeyh zamanını okuyup yazmayla geçirir. Meşhur Şeyh Kâsım Altunakar’ın Hasen-i Nûrani - Şeyh Salih Sibki - Bu dönemde birçok eser kaleme alır, neslinden olan Şeyh Veysi Ekinci Şeyh Halidi Cezerî ... Bu silsile yukarı ancak ne acıdır ki gelişen süreçte yağ- 1337/ 1919 yılında Diyarbakır’a bağlı doğru devam etmektedir. malama olaylarından bu kitaplar da Ta’vik köyünde dünyaya gelmiştir. İlim nasibini fazlasıyla almış ve günümüze Şeyh Hasib Efendi 48 tahsilini meşhur âlim Molla Hasen-i bir şey ulaşamamıştır. Ta’vik’inin yanında, ameli eğitimini de Asıl adı Muhammed Hasib, la- Şeyh Kerbelâ, yukarı da zikretti- babasının vasiyeti üzerine yörece meş- kabı Hasbi’dir. Aktepe köyünde ğimiz özelliklerini kendisi vefatı es- 1301/1884) yılında dünyaya gelen hur şeyhlerden biri olan Cizreli Şeyh nasında bir dizeyle şöyle ifade etmiş- Şeyh Hasib Efendi, Şeyh Muhammed Seyda’nın yanında yapar.53 tir. “Ben ağzı kapalı bir sandık olarak Can’ın oğlu, Şeyh Hasen-i Nûrani’nin geldim, ağzı kapalı olarak gidiyorum.” Şeyh Veysi 1954 yılında Şeyh torunudur.59 Bu dizeler gerçekte çok şeyi ifade et- Seyda’nın yanına gider ve tam üç yıl Şeyh Hasib Efendi, daha küçük mektedir. Şeyh Kerbelâ 1939 yılında ameli eğitime kesintisiz devam et- yaşlardan itibaren, babasının yanında 49 “Çule” köyünde vefat etmiştir. tikten sonra 40 günlük riyazata girer hem ilim, hem de tasavvufi amelini Şeyh Kerbelâ hayatı boyunca hiç ve sonunda tam bir izin ile 12 Mayıs yapmaya başlamış ve ilim icazetini de 60 evlenmemiş olduğundan çocukları 1954’te hilâfet alır.54 babasından almıştır. yoktur. Ayrıca Şeyh Kerbelâ kimseye Şeyh Veysi Efendi 2 defa evlen- Şeyh Hasib Efendi, ilim okuma- amel ettirmediğinden halife de bırak- miş, bu evliliklerden beş kız, sekiz yı sevdiği kadar çalışmaktan da büyük mamıştır. erkek toplam on üç çocuğu olmuştur. zevk alan birisiydi. Bu sebeple, arazi Şeyhin günümüze ulaşan eserleri ekimi ve hayvancılık işleriyle de uğ- Çocuklarının hepsi halen hayattadır şunlardır. raşır, iaşesini ve geçimini bu şekilde ve yaşamlarını Diyarbakır’da sürdür- 55 sağlardı. 1) Dîvân: Bu eser, bitiş tarihi olarak, mektedirler. Şeyh Muhammed Hasib, dört 1333 tarihlidir. Kürtçe, Arapça, Fars- Şeyh Veysi’nin yazılı bir eseri bu- evlilik yapmış, bu evlilikleri sonucun- ça, Türkçe olarak yazılmış olup, son- lunmamaktadır. Şeyh yaşamı boyunca da üç erkek ve üç kız çocuğu olmuştur. radan babasının divanıyla birlikte ba- sadece bir halife yetiştirmiştir. Bu ha- Erkek çocuklarının isimleri, Salih, Ab- sılmıştır.50 lifesi de Bingöl’de ikamet etmektedir. dullah Haydar ve Muhammed’dir.61

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 179 ÇINAR’DA TASAVVUF VE DİNÎ YAŞAM

Şeyh Hasib Efendi de babaları Şeyh Muhammed Neytullah, ve üzülerek söylüyoruz ki bunlardan gibi “Velud” bir müellif olduğundan ömründe 2 evlilik yapmıştır, hanım- hiçbiri günümüze ulaşamamıştır.71 kendisi de eserler yazmıştır. Eserleri larının isimleri, Ayşe ve Fatma’dır. Buna paralel olarak Şeyh Neytullah şunlardır;62 Bu iki eşinin dışında, şeyh bir dönem Efendi’ye ait her şey imha edildiği için İstanbul’a gittiği vakit, ismi Refia olan yazmış olduğu bir eserinin bulunup Sümbül: “Firdevsi” türünde yazılmış bir Çerkez cariye getirir, bu cariyeden bulunmadığı sorusu da bu çerçevede mükemmel bir Kürt tarihidir. Muhammed isminde bir oğlu olur an- cevapsız kalmıştır. cak gençken vefat etmesi sebebiyle bu Divan: Bu eser de Kürtçe olup, çeşitli cariyeden nesli kesilir. Şeyh Muhammed Râşid nedenlerden dolayı imha edilmiştir. Osmanlı arşiv kayıtlarında, med- (Rıştî) resede eğitim gören talebelerin ve tek- Asıl adı Muhammed Raşid olan bu Şeyh Hasib Efendi, 1947 yılın- keye gelen misafirlerin çokluğundan zat, Şeyh Selameta köyünde dünyaya da Çınar’da vefat etmiş ve cenazesi bunlara bakacak gücünün kalmadığı- gelmiş ve doğum tarihi kesin olarak Aktepe’ye getirilmiş ve buraya defne- na ve dolayısıyla medrese ve tekke için bilinmemektedir. Şeyh Muhammed dilmiştir.63 Ta’amiye (aylık yiyecek ücreti) bağlan- Raşid aynı zamanda yöredeki meş- ması için yazılmış yazışma belgeleri Şeyh Muhammed Neytullah 68 hur şeyhlerden, Şeyh Emine Şeyh tarihî bir vesika olarak mevcuttur. Selameta’nın oğludur.72 Bir Nakşibendî-Hâlidî şeyhi olan, Bir başka belgede, arazi mesele- Şeyh Raşid, ilim tahsiline baba- Şeyh Muhammed Neytullah Efendi, si hakkında yapılmış şikayet üzerine sının yanında başlar ancak babasının (1284/1868) tarihinde Diyarbakır’ın Şeyh Muhammed Neytullah’ın, Di- kendisi küçük yaştayken vefat etmesi Çınar ilçesine bağlı Altınakar köyün- yarbakır valisinin yaptıklarından dola- 64 sebebiyle yöredeki meşhur âlimlerden de dünyaya gelmiştir. yı İstanbul’a gönderdiği, konu ile ilgili Molla Abbas isimli zatın yanına gider Babası meşhur ulemadan, aynı za- şikayet mektuplarını içeren vesikalar- ve bu zatın yanında ilim tahsiline de- manda Şeyh Hasen-i Nûrani’nin hali- dır. 65 vam ederek, onun yanında ilim icaze- fesi olan Şeyh Kâsım Altunakar’dır. Şeyh Muhammed Neytullah, he- tini alır.73 Şeyh Muhammed, ilim ve tarikat nüz çok genç denebilecek bir yaşta, Şeyh Raşid, tasavvufi terbiyesini tahsilini babasının yanında yaparak 48 yaşında 1916 yılında vefat etmiş, de, yöredeki meşhur şeyhlerden Akte- hem ilim hem de tarikat icazesini ala- cenazesi Altınakar köyüne defnedil- 66 69 peli Şeyh Muhammed Can’ın yanında rak babasının halifesi olur. miştir. tamamlar ve onun halifesi olur.74 Şeyh Muhammed, babası vefat Şeyh Muhammed’in halifele- Şeyh Raşid, aynen babası gibi, ettiğinde 21 yaşında genç, dinamik, rinin çok olduğu rivayetine rağmen Mayıs aylarında dağlara, yaylalara ir- hırslı ve azimli olduğu için hemen biz burada isimlerine ulaşabildiğimiz şada çıkar ve eylül ayının sonlarına medresede tedrisata ve tekkede de ir- iki halifesini zikretmekle yetineceğiz. kadar inmezdi. Bu dönemlerde yaptığı şada başlar. Bu üstün gayretlerinin so- Şeyhin bilinen iki halifesinin isimleri 70 tek faaliyet irşat idi. Tekkesinde daima nucu olarak, birçok ulema ve meşayih şunlardır ; hatm-i Hacegan kurar ve çok çok Al- yetiştirir. Bunlardan meşhur birkaçını lah (c.c.)’ı zikrederdi. burada zikretmemiz uygun olur;67 • Şeyh Ahmedi Kûri • Şeyh Muhammed Cela- Şeyh Raşid’in en önemli vasıfla- • Molla Hasani Ta’vikî leddin (Şeyh Muhammed rın birisi şudur; Şeyh, hilafet aldıktan • Molla Muhammed Emîni Neytullah’ın oğludur.) sonra yüzüne bir peçe örtmüş, dışar- Boti dan yabancılara asla göstermemiş ve Şeyh Neytullah Efendi’nin eser- vefatına kadar artık hiç kimse onun • Molla Muhammedî Kopekli 75 • Molla Abdurrahman Basiyâti lerine gelince; Şeyhin, babasından yüzünü görmemiştir. • Molla İbrahimi Botî kalma kitaplar dahil olmak üzere Şeyh Raşid, ömründe iki evlilik 20.000’ni aşkın zengin bir kütüphane- yapmıştır. Birinci hanımı, Lice’nin Zikrettiğimiz bu beş şahıs, yörede ye sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Firdevs köyünden Ayşe hanım, ikinci- oldukça meşhur olmuş ve oldukça ses Ancak ne acı ve üzüntü vericidir ki, si ise Aktepeli Halime hanımdır. Şey- getirmiş ve adlarından söz ettirmişler- bu eserler, meydana gelen yağmalama hin bu iki evlilikten yedi erkek ve beş dir. olaylarında nasibini fazlasıyla almış kız çocuğu olmuştur. İsimleri bilinen-

180 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA MEDFÛN BULUNAN MEŞÂYİH VE MUTASAVVIFLAR

Hasen-i Nûrani Türbesi ler şöyledir; Aziz, Tevfik, Nezir (1889- Muhammed Raşid-i Rişti (Bir köyün Şeyh Muhyiddin’in ilk hanımın- 1971), Askeri (1904-1946), Muham- ismidir.)’nin oğludur. Lakabı “Şeyhu’ş- dan üç erkek çocuğu olmuştur. Bun- med Nüzhet (1904-1946)’ tir.76 Şeriati”dir.79 ların isimleri şunlardır; Abdurrah- Kız çocuklara gelince Şeyhin bi- Şeyh Muhyiddin Efendi, daha man, Muhammed (1920-1976), Şafii rinci kızı, Aktepeli Şeyh Muhammed küçük yaşta Şeyh Abdurrahman-i (1927-1942).82 Can’ın oğlu Hasib Efendi ile evlen- Aktepe’nin nazarı dikkatini çekmiş Şeyh Muhyiddin Efendi, 22 Ey- dirilmiş, ikinci kızı, Comekan şeyhi, ve ailesi içinde çıkmış en büyük âlim lül 1950 Cuma gecesi (aynı zamanda Şeyh Şerif Efendi ile evlendirilmiş, olarak bilinir. kurban bayramı gecesi) Hakk’a yürü- üçüncü kızı, meşhur Seydayi Alipari Şeyh Muhyiddin, tarikatta Şeyh müş ve Şeyh Selameta köyüne def- (Molla İbrahim) Efendi ile evlendiril- Abdurrahman-i Aktepe’ye intisap nedilmiştir. Şeyhin birçok keramet- miş, dördüncü kızı, Seydayi Alipari’nin ederek ondan hilafet alır. Şeyhin almış lerinden bahsedilir ve bu kerametler kardeşi, Molla Reşit Efendi ile evlen- olduğu tarikat icazesi, babasının icaze- ağızdan ağza dolaşır.83 dirilmiş, beşinci kızı Eğil beylerinden, si ve evindeki tüm kitapları, 1925’teki 77 Aziz Bey ile evlendirilmiştir. olaylardan dolayı evlerinin yakılması Sonuç Şeyh Muhammed Raşid Efendi, sonucunda hepsi yok olup gitmiştir.80 Bir milletin geleceğinden emin ola- rivayet edilir ki o sıralarda vuku bulan Şeyh Muhyiddin Efendi, ilmi ile bilmesi, ilmî ve fikrî yönden gelişme- I. Dünya savaşı’na ma’nen katılmış ve temayüz ettiğinden, civarda olan her- si, geçmişteki kültür mirasını çok iyi orada yaralanmış, daha sonra almış ol- hangi bir şer’i müvazaada hemen ken- bilmesine ve benimsemesine bağlıdır. duğu yaranın azması sonucunda 1917 78 dilerine gelinip fetva alınırdı. İlmi ile Bu kültür mirasının temel taşları da yılında vefat etmiştir. amil bir insandı. yetiştirdiği büyük şahsiyetlerdir. Biz Şeyh Muhyiddîn-i Şeyh Şeyh Muhyiddin ömründe 3 evli- bu tarihe mal olmuş büyük insanları lik yapmıştır. Birinci hanımı, Aktepeli takdir etmeyip, yeni kuşaklara aktar- Selâmeta Şeyh Muhammed Can’ın kızı Sünbül madığımız takdirde, onlar kendilerine Asıl adı Muhyiddin Teyfûri olan bu Hanım’dır. İkincisi, Gülanlı Kudret başka kültürlerin ürünü olan şahsiyet- zat 1304/1887 yılında Şeyh Selame- Hanım, üçüncüsü de teyzesinin kızı leri örnek alacak, dolayısıyla bir kül- ta köyünde dünyaya gelmiştir. Şeyh Emine Hanım’dır.81 türel yozlaşma ortaya çıkacaktır. Bu

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 181 ÇINAR’DA TASAVVUF VE DİNÎ YAŞAM sebeple İslam âlemi, yetiştirdiği bu Üzülerek söylemek gerekir ki, bölgede zım rol oynama ve denge unsuru olup, büyük şahsiyetleri iyi tanımak ve onla- özellikle Diyarbakır’da bulunan kültü- asayişi sağlama ve toplumu yönlendir- rın kristalleşmiş fikir ve davranışlarını rel varlıklarımız, gelip geçen herkesi me konusunda başarılı olamamakta- örnek almak durumundadır. âdeta “beni kurtarın, beni kurtarın” dırlar. Unutulmamalıdır ki büyük insan- diye devamlı ihtar etmekte, yardım Gerek Güneydoğu Anadolu’da ve lar, çevresindeki manevî atmosferi ay- istemekte, ilgi beklemekte, ilgililerden gerekse özellikle Diyarbakır’da tarihî dınlatan billûrlaşmış avizeler gibidir- incelenme ve araştırılma istemektedir. seyir içerisinde birçok sahalarda yetiş- ler. Onların manevî gücünün ışıkları, Bu yüzyıllarda, Diyarbakır, Bit- miş olan ilim adamları üzerinde, özel- sonradan gelen nesilleri aydınlatmaya lis, Norşin, Tillo (Aydınlar), Suriye likle manevî şahsiyetler bakımından devam eder. Mensubu oldukları mille- ve Bağdat aynı çizgide bulunan birer gerçek manada akademik bir çalışma ti sonsuzlaştıran bu şahsiyetler, yalnız- ilim ve kültür merkezleridir. Bu kültür maalesef yapılmamış, yapılanlar da ca kendi asırlarındaki insanları değil, hareketlerinde, Anadolu’nun İslam’a oldukça dar bir çerçeveyle sınırlı kal- sonradan gelecek olan kuşakları da açılan kapısı olması şerefine sahip mıştır. etkileyerek yüceltirler. Onların yüksek olduğundan Diyarbakır belli başına İnanıyoruz ki, gerçek manada fikirleri, yaptıkları işler ve ilmî çalış- merkezi bir konum oluşturmuştur. akademik çalışmalar yapıldığı takdir- maları insanlığa ve ümmete bırakılan Bu makalenin hazırlanmasındaki de, birçok gerçeğin ve tarihin sayfala- mirasların en şereflisi ve en ihtişamlı- asıl amaç ve ana hedef, Şeyh Abdur- rında kaybolmuş olan nadide şahsiyet- sıdır. Onlar geçmişle bugünü birbirine rahman Aktepe’yi ve Çınar bölgesin- lerin gün yüzüne çıkacağı bir gerçektir. bağlamakta, geleceğin daha iyi olma- deki mutasavvıfları tanıtmak, anmak, Temennimiz odur ki bu çalışmamız sına yardım etmektedirler. Bazen bir topluma kazandırmak, geçmişten bu- bölgede yapılacak olan değerli çalış- mutasavvıfın veya ilim adamının bir güne ve bu yüzyıllardaki Diyarbakır’ın malar için bir ışık olur ve ardından tek fikri bile insanlığın hafızasında kültürel durumunu sergilemek, Şeyh birbirinden kıymetli çalışmaların yüzyıllarca kalır ve sonunda da o mil- Abdurrahman Aktepe ile bu yolda ilk oluşmasına öncülük eder. letin günlük hayatlarına girer. Çağlar adımı atarak, unutulmaya yüz tutmuş boyu yaşayacak olan bu şahsiyetler ve tüm nadide şahsiyetleri gün ışığına Notlar fikirler, hatiften gelen bir ses gibi yüz- çıkararak, kültür mirasına ve topluma 1 “Aktepe” Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı bir köyün adıdır. Bu köy daha yıllarca devam ederler. kazandırarak, bir anlamda onlara olan önceleri Diyarbakır’ın Bismil ilçesine Bu makaleyi hazırlamadaki ama- vefa borcumuzu yerine getirerek onları bağlı idi. Daha sonra Bismil’den alınarak, cımız, Şeyh Abdurrahman Aktepe ve hayırla yâd ederek, onlarla gurur duya- Çınar ilçesine bağlanmıştır. Aktepe köyü, onun gibi Diyarbakır ve çevresinde cağımız ve anılmalarını sağlayacak bir Çınar ve Bismil’in ortasında şirin bir yetişmiş olan Allah dostlarını, şöhre- eser ortaya koymaktır. yerleşim beldesidir. te ulaşan güzideleri, tasavvuf, edebiyat Birer lider olan bölgedeki bu na- 2 Şeyh hazretlerinin burada zalim ve cahil ifadelerini kullanma sebebi şudur: ve ilim hayranları için, ilmî bir araş- dide şahsiyetler, her bakımdan halkın Burada her iki kelimenin manasına göre tırma konusu yapmak, bu nadide şah- seviyesine inmiş, halkın içinde halktan yorumlamamak gerekmektedir, mana siyetleri ilim dünyasına ve toplumun bir fert olarak onlara önderlik etmiş, mecâzidir. Şeyh, kendi nefsinin isteklerini istifadesine kazandırmak, özellikle yol göstermiş, toplum fertlerini kay- karşıladığı için, Yüce Allah’ın emir ve yasaklarını gerçekleştirme bağlamında de ilgilenenlerin dikkatine sunmaktır. naştırmış, gerçek anlamda denge un- ve nefsinin azgın isteklerini dizginleme Zira, XIX. ve XX. yüzyıllara bakıldı- suru olup, nazım rol oynamışlardır. noktasında zayıf kaldığını ve bunları ğında Diyarbakır ve çevresi, evliya ve Günümüze gelindiğinde bugün, layıkıyla yerine getirmediği için, kulluk ârifler yatağı, bilgin ve ulema otağıdır. yerleri kolay kolay doldurulamayan bağlamında gerçek manada Allah’a Aslında bölge bu konularda henüz böylesine seçkin, güzide insanların bı- layık bir kul olamamanın üzüntüsüyle kendisini bu hususta son derece zalim çok bakirdir. Geniş ve detaylı bir bi- rakmış oldukları boşluk, kendini açık olarak nitelemektedir. Aynı şekilde çimde ilmî incelemeye tabi tutularak, bir şekilde hissettirmektedir. Günü- cahil kelimesinde de anlatılmak istenen bölgenin, özellikle Diyarbakır’ın dünü müzde bölgede az da olsa bu seçkin şudur: Şeyh, kulluk bağlamında, Cenab-ı ve bugünü bütün ayrıntılarıyla gözler insanların soyları devam etmektedir. Mevla’nın sonsuz ve ezel-ebed olan ilmi karşısında kendisinin ne kadar çaresiz, önüne serildiği takdirde, buna paralel Ancak, bunların eskisi gibi, tesir sa- zayıf ve yetersiz olduğunu belirtmek olarak bölgenin makus talihi de bir haları fazla olmayıp, bazı nedenlerle ve yerine getirilmesi gereken hususlar anlamda değişim sürecine girecektir. sınırlıdır. Bu yüzden, ecdatları gibi na- konusundaki bilgisizliğini ve acziyetini

182 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA MEDFÛN BULUNAN MEŞÂYİH VE MUTASAVVIFLAR

ifade edebilmek için kendisini cahil 8 Korkusuz, a.g.e, s. 66; yukarıda zikredilen 47 Korkusuz, a.g.e. s. 147; Aynı kaynaklar; olarak niteler. Her iki kelimede de şeyh kaynaklar. Mehmet Manisali, Osmanlı Döneminde hazretleri büyük bir tevazu göstererek 9 Korkusuz, a.g.e, s. 66; Aynı kaynaklar. Yazılan Kürtçe Eserler Üzerine, Tarih ve kendi nefsini ayaklar altına sermiştir. İşte; 10 Korkusuz, a.g.e, s. 67; Aynı kaynaklar. Toplum Dergisi, Haziran 1988, sy. 54, Allah dostlarının tamamının sergilemiş 11 Korkusuz, a.g.e, s. 68; Aynı kaynaklar. s. 59. olduğu bu davranış, tam anlamıyla açık bir 12 Korkusuz, a.g.e, s. 75; “Kitâb-u Ahvâlu’d- beyanla Kur’an ve Peygamber ahlakından 48 Korkusuz, a.g.e, s. 148; Aynı kaynaklar. Dürriyye fî Silsileti’i Zibâriyye; İstanbul başka bir şey değildir. 49 Korkusuz, a.g.e, s. 149; Aynı kaynaklar. ve Anadolu Evliyaları Ansiklopedisi, 3 Abdurrahman Aktepe, Dîvân-ı Rûhî, ss. Pamuk yayıncılık, s. 774; Türkiye Gazetesi 50 Korkusuz, a.g.e, s. 148; Aynı kaynaklar. 3-4. Evliyalar Ansiklopedisi, c. X, s. 330. Bu eser Kürt Enstitüsü tarafından 2002 4 Şeyh Abdurrahman’ın torunu Şeyh 13 Korkusuz, a.g.e, s. 76; Aynı kaynaklar. yılında İstanbul’da Berdan Matbaacılık Şafii Efendiyle yaptığımız görüşmede, 14 Korkusuz, a.g.e, s. 77; Aynı kaynaklar. tarafından basılmıştır. zaman içerisinde yaşanan sıkıntılar ve 15 Korkusuz, a.g.e, s. 77; Aynı eserler. 51 Korkusuz, a.g.e, s. 149; Aynı kaynaklar. yağmalama olayları arasında birçok 16 Korkusuz, a.g.e, s. 78; Aynı eserler. 52 Korkusuz, a.g.e, s. 148; Aynı kaynaklar. kıymetli eserle birlikte bu fermanın 17 Korkusuz, a.g.e, s. 65; Aynı eserler. da yok olduğu bilgisine ulaştık. Birçok 53 Korkusuz, a.g.e, s. 207; Bilgiler Şeyh 18 Korkusuz, a.g.e, s. 66; Aynı eserler. kıymetli eserin bir kısmı, medreseye Veysi Efendi’den derlenmiştir. 19 Korkusuz, a.g.e, s. 67; Aynı eserler. gelenler tarafından çalınmış bir kısmı da 54 Korkusuz, a.g.e, s. 207; Aynı kaynak. 20 Korkusuz, a.g.e, s. 140; Bilgiler, torunu yakılmak suretiyle ortadan yok olmuştur. 55 Korkusuz, a.g.e, s. 208; Aynı kaynak. Şeyh Veysi Efendi’den ve Osmanlı Muhtemeldir ki zikredilen ferman Arşivlerinden derlenmiştir. 56 Korkusuz, a.g.e, s. 220. da bu olaylar sırasında yok olup gitmiştir. 21 Korkusuz, a.g.e, s. 141. 57 Korkusuz, a.g.e, s. 221. Böyle bir belgenin varlığına delil oarak 22 Korkusuz, a.g.e, s. 142. 58 Korkusuz, a.g.e, s. 221. şu anda ailenin elinde bulunan araziler en sağlam kanıt niteliğindedir. Hâlâ 23 Korkusuz, a.g.e, s. 144; Uzun, a. g. e, s. 87; 59 Korkusuz, a.g.e, s. 253. o belgede geniş bir arazi aile adına Aynı kaynaklar. 60 Korkusuz, a.g.e, s. 254. 24 Korkusuz, a.g.e, s. 65; Aynı eserler. kayıtlıdır. Her yıl ekilmekte, ürün 61 Korkusuz, a.g.e, s. 253. kaldırılmakta ve geçimi sağlama yönünde 25 Korkusuz, a.g.e, s. 250; Bilgiler 62 Korkusuz, a.g.e, s. 254. bir kaynak olarak aile için büyük bir Torunlarından Şeyh Şafiî Efendi’den önem taşımaktadır. derlenmiştir. 63 Korkusuz, a.g.e, s. 254. 5 Şeyh hazretlerinin bu keramet dolu 26 Korkusuz, a.g.e, s. 250; Aynı kaynak. 64 Korkusuz, a.g.e, s. 288; Bilgiler Mahmut sözleri kendisinin manevî büyüklüğünü 27 Korkusuz, a.g.e, s. 251; Aynı kaynak. Altunakar’dan derlenmiştir. bir kez daha gözler önüne sermektedir. 28 Korkusuz, a.g.e, s. 251; Aynı kaynaklar. 65 Korkusuz, a.g.e, s. 289; Aynı kaynaklar. Şeyhin vefatından yaklaşık yüz yıla yakın 29 Korkusuz, a.g.e, s. 252; Aynı kaynaklar. 66 Korkusuz, a.g.e, s. 288; Aynı kaynaklar. bir zaman geçmiş olmasına rağmen her 30 Korkusuz, a.g.e, s. 253; Aynı kaynaklar. 67 Korkusuz, a.g.e, s. 289; Aynı kaynaklar. yıl şeyhin doğum yıldönümü olan 20 31 Korkusuz, a.g.e, s. 254; Aynı kaynaklar. 68 Korkusuz, a.g.e, s. 290; Aynı kaynaklar. Mayıs tarihinde giderek artan sayıda 32 Korkusuz, a.g.e, s. 252; Aynı kaynaklar. 100.000’lere ulaşan bir sayıda ziyaretçi 33 Korkusuz, a.g.e, s. 253; Aynı kaynaklar. 69 Korkusuz, a.g.e, s. 288; Aynı kaynaklar. türbeye akın etmektedir. Türbeye gelen 34 Korkusuz, a.g.e, s. 254; Aynı kaynaklar. 70 Korkusuz, a.g.e, s. 289; Aynı kaynaklar. araç sayısı karakol kayıtlarında 7000’den 35 Korkusuz, a.g.e, s. 253; Aynı kaynaklar. 71 Korkusuz, a.g.e, s. 290; Aynı kaynaklar. fazladır. Bu bilgileri Aktepe köyü girişinde yer alan karakoldaki resmî 36 Korkusuz, a.g.e. s. 274; Aynı kaynak; 72 Korkusuz, a.g.e, s. 296; Bilgiler Enver kayıtlardan naklettik. Her yıl türbeye Uzun, “Antolojiya Edebiyata Kürdî”, Teyfûri Efendi’den derlenmiştir. İstanbul 1995, Tüm Zamanlar Yayıncılık, giden ziyaretçiler, halkın şeyhe olan 73 Korkusuz, a.g.e, s. 297; Aynı kaynaklar. ss. 136-140. teveccühü, orada yaşanan izdiham, trafik 74 Korkusuz, a.g.e, s. 298; Aynı kaynaklar. yoğunluğu ve coşkunluk medyada da 37 Korkusuz, a.g.e, s. 275; Aynı kaynaklar. 75 Korkusuz, a.g.e, s. 299; Aynı kaynaklar. geniş bir yankı bulmakta ve haberlere 38 Korkusuz, a.g.e, s. 274; Aynı kaynaklar. konu olmaktadır. 39 Korkusuz, a.g.e, s. 276; Aynı kaynaklar. 76 Korkusuz, a.g.e, s. 298; Aynı kaynaklar. 6 Korkusuz, a.g.e s. 65; Kitâb-u Ahvâlu’d- 40 Korkusuz, a.g.e, s. 275; Aynı kaynaklar. 77 Korkusuz, a.g.e, s. 298; Aynı kaynaklar. Dürriyye fî silsileti’z-Zibâriyye; İstanbul 41 Korkusuz, a.g.e, s. 276; Aynı kaynaklar. 78 Korkusuz, a.g.e, s. 299; Aynı kaynaklar. ve Anadolu Evliyaları Ansiklopedisi, 42 Korkusuz, a.g.e, s. 276; Aynı kaynaklar. 79 Korkusuz, a.g.e, s. 310; Aynı kaynaklar. Pamuk yayıncılık, s. 776; Türkiye Gazetesi 43 Korkusuz, a.g.e, s. 277; Aynı kaynaklar. 80 Korkusuz, a.g.e, s. 311; Aynı kaynaklar. Eviyalar Ansiklopedisi, c. XI, s. 330; 44 Korkusuz, a.g.e, s. 146; Aynı kaynaklar; 81 Korkusuz, a.g.e, s. 312; Aynı kaynaklar. Türkiye Diyanet Vakfı, İslam Ansiklopedisi, Uzun, a.g.e, ss. 112-117. Hâlidîlik maddesi, Cezerî Bölümü, s. 298. 45 Korkusuz, a.g.e, s. 147; Aynı kaynaklar; 82 Korkusuz, a.g.e, s. 313; Aynı kaynaklar. 7 Korkusuz, a.g.e, s. 65; yukarıda zikredilen Bedri Yorulmaz. 83 Korkusuz, a.g.e, s. 312; Aynı kaynak. kaynaklar. 46 Korkusuz, a.g.e, s. 148; Aynı kaynaklar.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 183 M. Zahir Ertekin* Çınar’ın Medar-ı İftiharı Şeyh Abdurrahman Aktepî

oğu ve Güneydoğu Anadolu mekteyiz. Medreselerden mezun olan bölgelerinde yakın zamana ka- bu zatların/şahsiyetlerin birçoğu, ya bir Ddar “Şark/Kürdistan Medresele- medrese bünyesinde hocalık yapmaya ri” adıyla bilinen günümüz üniversiteleri başlamış veya bizzat kendisi bir medrese gibi nitelikli eğitim veren kurumlarda açarak yeni bir okulun/tedrisatın açılma- birçok âlim yetişmiştir. Bu medreseler- sına vesile olmuştur. Eğitim öğretim bu deki ciddi ve disiplinli tedrisatın sonu- şekilde devam ederken, yetişen yeni ho- * Dr., Bingöl Üniersitesi, Kürt Dili ve cunda, alanına hâkim pek çok otoritenin calar da birikim ve tecrübelerini paylaş- Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi, (âlimin) varlığını eserlerinden öğren- mak için farklı mekânlarda ders vermeye [email protected]

184 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’IN MEDAR-I İFTİHARI ŞEYH ABDURRAHMAN AKTEPÎ başlamışlardır. Ancak burada yetişip Diyarbakır-Mardin yolu üzerinde 13 de eser veren hocaların sayısı, ilimle- km içeriye doğrudur2. rini şifahen dağıtan âlimlere nazaran Aktepe Medresesi’nin kurucusu daha azdır. Şeyh Hasan (ö. 1863) aslen Hakkari Bu âlimler daha çok tedrisatla yöresindendir. Şeyh Hasan’ın ailesi uğraşmış, telif eser verme konusunda dönemin olaylarından dolayı Xerzan ciddi bir çaba içerisine girmemişlerdir. bölgesine göç etmek zorunda kalmış- Bu da ortaya çıkan kitabî ürünlerin sa- tır. Şeyh Hasan, Veysel Karanî’ye ya- yısının azlığına sebep olmuştur. Bun- kın olan Baykan ilçesinin Hawêl kö- lara örnek olarak büyük müdekkik yünde doğmuştur. Bir süre Baykan’da Molla Abdulvahab Derizbinî, Mol- kalmıştır. Dönemin ünlü âlimlerinden la Hüseyin Kiçik, Molla Sadreddin, olan Mela Xelilê Sêrti (ö. 1843) ve Molla Muhammed Arapkendî, Sey- Şeyh Salih Sıbki3 (ö. 1852)’nin yanın- yid Hasan Girikî, Molla Muhammed da dini eğitimini tamamlamış ve Şeyh Zivingî, Molla Hasan Tilmizî, Molla Salih Sıbki’nin halifesi olmuştur4. Muhyeddin Havelî, Molla Abdur- O dönemde Şeyh Salih ile pa- rahman Şavirî ve Seyda Hacı Fettah dişah Abdülmecit’in arası çok iyiydi. gibi büyük âlimleri sayabiliriz. Bu Şeyh Abdurrahman Aktepî Şeyh Salih padişaha gönderdiği bir âlimlerin çoğu ya hiç eser vermemiş ya mektubunda halifesi Şeyh Hasen-i da çok az sayıda eser vücuda getirmiş- Nûrani’den bahsetmiştir. Şeyhinin lerdir. Ancak Molla Halil Siîrdî, Şeyh isteği üzerine, Abdülmecit Han ken- Abdurrahman Aktepî, Molla Fah- tadır. Bu da rutubetli oda köşelerin- disine Aktepe köyünde 52 parsel ara- rettin Batmanî gibi âlimler tedrisatla de çürümeye yüz tutan birçok eserin kaybolmasını engellemek ve tarihin birlikte, birçok konuda eser vermişler zi hibe edilmiş ve kendisi burada bir bilinmeyen sayfalarında kaybolmaya ve böylece kalıcı bir miras ile gelecek medrese ve tekke inşa etmek için va- yüz tutmuş onlarca yazarı tekrar di- nesiller tarafından tanınan ve bilinen zifelendirilmiştir. Bu karardan sonra 1 riltmek açısından son derece önem arz âlimler listesine eklenmişlerdir . 1850’li yıllarda Aktepe köyüne gelip etmektedir. Bu medreselerde yetişen âlimlerin yerleşen, Şeyh Hasan ve ailesi bura- Çalışmamıza konu olan Şeyh Ab- yazdıkları eserler açısından da bazı da bir tekke ve medrese inşa etmiş, durrahman Aktepî de mezkûr medre- muhtelif çalışmalar görmekteyiz. Sa- bu medrese, Aktepe Medresesi ya da selerde yetişmiş, tedrisatını tamamla- dece dini hususları yazanlar olduğu dıktan sonar talebe yetiştirmiş, Arapça gibi, edebiyat, sanat ve bilim dünyası- ve Kürtçe eserler bırakmış önemli bir Çınar’da Kutlu Doğum nı etkileyecek eserler yazanlar da ol- heyecanı sürüyor. şahsiyettir. muştur. Eserlerini Arapça, Farsça veya 2 Nisan 2013 Kürtçe yazanlar olduğu gibi adı geçen Aktepe Medreseleri Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı dillerin tümünde de kitap telif eden Sırımkeser Köyü’nde düzenlenen Kut- ve Aktepîlerin Eğitim lu Doğum programında, peygamber âlimlere rastlamak mümkündür. Sade- sevgisinin önemine değinilerek, kişinin ce bir alanda yazanlar olduğu gibi, yıl- Öğretime Katkıları ahirette sevdiği kimselerle haşr olacağı dız biliminden, hadis ve belagat ilmine Kürt medreseleri dinî/siyasi/sosyal vurgulandı. Çınar ilçesine bağlı Sırımkeser’de kadar birçok alanda eser bırakanlar da açıdan ve eğitim açısından bölge hal- Molla Bahattin Demirel ve Abdül- olmuştur. Bu tür ilmi ve akademik ça- kı üzerinde büyük etkiler bırakmış- bari Çelik hocanın katılımıyla kutlu doğum programı gerçekleşti. Abdül- lışmalar sayesinde bu şahsiyetler, gü- tır. Aktepe köyünde kurulan Aktepe bari Çelik hoca da yaptığı konuşma- nümüze kadar eserleriyle varlıklarını Medresesi de bunlardan biridir. Ak- da, Karacadağ’ın eteklerinde yapılan devam ettirmektedirler. tepe köyü şu an Diyarbakır’ın Çınar Resulullah’a bu sadakate Karacadağ’ın İnşallah şahit olacağını ifade ederek bu Yasakçı zihniyetin ortadan kalk- ilçesine bağlıdır. Çınar ilçe olmadan programa gelenlerin cennet bahçele- masıyla bölgemizdeki âlimlere ait önce Aktepe köyü Bismil ilçesine rinde buluşması duasında bulundu. neredeyse her gün yeni bir divan veya bağlı idi. Aktepe köyü Diyarbakır’a (Vedat Aydın - İLKHA) bir yazma eser gün yüzüne çıkmak- 50, Mardin’e 65 km uzaklıkta olup

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 185 ÇINAR’DA TASAVVUF VE DİNÎ YAŞAM

Aktepe köyü

Aktepe Sübyan Mektebi yani Aktepe İlkokulu olarak nam diği gibi Osmanlı Devleti’nin eğitim sisteminde beş ve altı salmıştır. yaşlarındaki kız ve erkek çocuklarına “sabi” deniliyordu ve Şeyh Sırac’ın oğlu Şeyh Fehmi ve kuzeni Şeyh Hasip onların okullarına “mekteb-i sıbyan” yani “ilkokul” deniyor- Diyarbakır’a; Şeyh Muhammed Nur’un oğlu Şeyh Sıddık du5. Sıbyan okulları çoğunlukla camilerin yanındaydı ve Ergani’ye; Şeyh Abdurrahman’ın oğlu Şeyh Askerî Birsin’e büyük bir odadan oluşuyordu. Çoğu zaman devlet büyük- ve Şeyh Kerbela-yi de Çuli’ye yerleşmiştir. Bu şekilde ai- leri ya da zengin kişiler tarafından inşa ediliyor ve mas- lenin dağılmasından sonra Aktepe medresesi de kapan- 6 rafları da halk tarafından karşılanıyordu . Burada okuma, mıştır. Zaten o dönemde medreseler yasaklanmıştır. Şimdi alfabe ile başlıyor ve Kur’an, tecvit, dini ahlak, sarf ve nahiv köyde medresenin yıkıntıları, Şeyh Hasen-i Nûrani, Şeyh okutuluyordu. Abdurrahman-ı Aktepî ve ailenin bazı üyelerinin mezarları vardır. Aynı zamanda medresenin yaklaşık 80 talebesinin İkinci yönü ise Kürt eğitim sisteminde çok dilli bir veba hastalığından vefat ettiği ve burada gömüldüğü söy- eğitim sisteminin burada icra edilmiş olmasıdır. Akte- lenmektedir. pe medresesi tasavvufi yönden Basret dergâhına bağlıdır. Bir eğitim kurumu olarak Aktepe medresesinin iki Medresenin kurucusu şeyh Hasan halifeliği Şeyh Salih-i yönü vardır. Bunlardan birincisi Osmanlı eğitim sistemi Sibki’den almıştır. Bu dergâh aracılığıyla Mevlana Xalid-i içerisinde “Sübyan Mektebi” statüsünde olmasıdır. Bilin- Şehrezori’ye ulaşır.7

186 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’IN MEDAR-I İFTİHARI ŞEYH ABDURRAHMAN AKTEPÎ RAVDU’N-NAÎM ADLI ESERİNİN İLK BÖLÜMÜNÜN KÜRTÇESİ (ORİJİNALİ) VE TÜRKÇE AÇIKLAMASI

Birinci Bölüm: Bendê Ewwel: Besmele Hakkında Der Mebhesê Besmele Her iki kâinatın yaratıcısının adı ile Bi namê xûdawendê herdû sera Ki O, affedici, bağışlayıcı, Kerim ve Allah’tır. ‘Efûww û Xefûr û Kerîm û Xwuda Yok olması, ölümü, yerinden edilmesi olmayan Şahların Şahı Şehînşahê bê ‘ezl û fewt û zewal Ezelden beri var idi, sonsuza kadar var olacak Ezel her hebûye ebed layezal Arştan ferşe kadar insan ve cinleri Ji ‘erşan heta ferş û însan û cin Ey Allah ‘Ol’ emrinle sen var ettin Xwudaya te anîn wûcûdê bi “Kun” Yılan, solucanla birlikte bitki ve kuşlar da Di gel mar û mûr û nebat û tûyûr Geniş lütfundan meydana geldiler Ji lûtfa ‘emîma te hatin zûhûr Bütün deniz canlıları ve uçan kuşlar Hemî hûtê behran û mûrxê hewa Bütün şahlar, sultanlar, zengin ve fakirler Hemî şah û sûltan û pay û geda Hazinenden nasiplerini talep ederler Telebdarê rûzê ji xizna te ne Kapında ricacı ve boynu büküktürler Rîcadar û mûlxwarê babê te ne Allah, süs ve tezyinattan uzaktır Mûnezeh ji neqş û nûqûşê Xwuda Allah, ayıp ve kusurlardan beridir Mûberra ji ‘eyb û qûsûrê Xwuda Kudretinle sen meydana getirdin gökleri Te anîn wûcûdê ji qûdret felek Süsledin yıldızlarla, doldurdun melekleri Mûzeyyen bi kewkeb tijî ez melek Yıldızlar gece ve gündüz hareket ediyorlar Kewakib teherrûk dikin rûz û şeb Melekler edep ile ibadet ediyorlar Melaîk ‘îbadet dikin ba edeb Sen verdin gökler ve galaksilerin her birine ayrı ayrı Te da çerx û eflakê her yek cûda Yüksek arşından ayrı bir hareket tarzını Bi new ‘ek teherruk ji ‘erşê ‘ûla Kendi emrinden yarattın on iki burcu Te çêkir ji emrê xwo dûwanzde bûrûc Güneş onlarda batıyor ve doğuyor Dikit Şemsê tê da dûxûl û xûrûc Eşit kat ediyor durakları ay Heman menzîlan tey dikit qûrsê mah Gece ve gündüzün hatasızlığı göstergesidir ‘Elamet şeb û rûze bê îştîbah Ki dünya ehli takvim hesabını bilsinler Ku ehlê cîhanê bizanin hîsab Sorgusuz sualsiz ibadet etsinler ‘İbadet bikin bê sûal û cewab Yokluk hazinesinden meydana getirdin Te anî wûcûdê ji kenza ‘edem Doğru dönmekte Çok haşmetli küre Sehîh îstîdare kurra pur heşem Âlemin ortasına bıraktın yeryüzünü Wedî’kir di nîv westê ‘alem te erd Genişliği ve uzunluğu ile o toprak cismi Evî cismê xakê digel tûl û ‘erd Yerden hafif bir buhar kaldırdın Te rakir ji erdê bûxara xefîf Yumuşak hava ile birleştirdin Mûmezzec bi cismê hewayê letîf Küçük parçacıklar ile beraber su damlacıkları Digel cuzê hûrî reşîşatê ma Yer ve gök arasında itaatkâr Mûsexxer di mabeynê erd û sema Ağır buluttan oluşuyor Mûrekkeb ji wî cismê ebrê seqîl Yağış ve yağmur için en büyük delil Ji bû xeys û baranê eqwa delîl İniyor temiz ve pak su Nûzûlê dikit abê pak î temîz O yumuşak ve değerli buluttan Ji wî cismê ebrê letîf î ‘ezîz Ölümsüz olan Kadir Allah zemini yarıyor Zemîn şeq dikit Qadirê la Yemût Bitkilerin tanelerinden yiyecek ve kut için Ji hebbê nebatê ji bo zuxr û qût Âleme tedbir ve hikmet verdin Tedabîr û hîkmet te da ‘alemê Kal u bela’dan şimdiye kadar Ji Qal û Belayê heta vê demê Biliyorsun bütün eksiğimizi ve tamamımızı Tû zanî hemî neqs û tamê di me Bütün sözlerimizin saf yalan olduğunu Hemî kîzbê mehde kelamê di me Yer ve gök senin isminle ayaktadır Bi îsmê te qaîm sema û zemîn Gizli ve açık her şey senin isminledir Bi İsmê te her aşîkar û nehîn Bütün herkes kalkıyor ve oturuyor Qiyam û qû ‘ûdê dikin cumle kes Dikenler ıslanıyor, çöpler kuruyor Rûtûb û yûbûsê dikin xar û xes Senin ismindendir varlığın ve mekânın görünmesi Ji îsmê te peydane kewn û mekan Senin isminledir zamanın dolaşması ve dönmesi Bi îsmê te ye gerr û fetlê zeman Senin isminle dönüyor dokuz gezegen Bi îsmê te dewran dikin neh felek Senin isminle Kuddusi melekler Bi îsmê te qûddûsiyanê melek Her daim Subbuhun, Kuddusun diyorlar Sûbbûhûn qûddûsûn dibêjin mûdam Bütün herkes senin ibadetini yapıyorlar Dikin ta‘etê te hemî xas û ‘am Senin isminle nurlu aydınlık güneş Bi îsmê te xurşîdê nûrîn şu‘a’ Doğudan burçlardan yükseliyor Ji şerqê di burcan dikit îrtîfa’ Varlığın bütün ve parçaları hepsi sonunda Nîhayet hemî cuz û kullê wûcûd Senin isminle yapıyorlar o kalkma ve oturmaları Bi îsmê te ye wan qîyam û qû‘ûd Gizli ve açık her şeye yapılan yardım Medara hemî aşîkar û nîhan Her zaman senin temiz ismin üzerinedir Li ser îsmê pak ê te ye her zeman Allah’ım, Ruhi’yi utandırma Îlahî tû Rûhî nekî şermîsar Sağır, dilsiz ve şaşırmış yardım edeni yoktur. Kerr û lal û gêj e tu nîne medar Not: Çevirideki katkısından ötürü Nurettin Ertekin’e teşekkür ediyoruz. medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 187 ÇINAR’DA TASAVVUF VE DİNÎ YAŞAM

Şeyh Abdurrahman Aktepî’nin Doğumu, Eğitim Hayatı ve Aldığı İlmî Diplomalar Şeyh Abdurrahman Aktepî, 1854 yılında Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Aktepe kö- yünde dünyaya gelmiştir. Babası meşhur şeyh Hasen-i Nûrani’dir. İlk tahsilini babasının ya- nında yaptığı gibi ilim icazetini de babasından almıştır. Babasının vefatından sonra, babasının halifelerinden Molla Muhammed Efendi’nin yanında eğitimine devam etmiş ve kısa bir süre sonra bu zattan halifelik icazetini almıştır. Di- yarbakır ve çevresindeki medreselerin yanı sıra Irak ve Suriye gibi ülkelerde de eğitim aldıktan sonra kendi köyüne dönerek, babasının medrese- sinde ders vermeye başlamıştır. Hilafet aldıktan sonra Aktepe ve çevresinde irşat faaliyetlerine başlamış, geniş bir alana hitap etmiştir8. Aktepî, müderris olmasına rağmen okuma, yazma ve araştırmaya ağrılık vermiş. Özellikle babasının kütüphanesinden istifade etmek sure- tiyle pek çok ilmi sahada eserler kaleme almıştır. Şeyh Abdurrahman, Şeyh Hasen-i Nûrani’nin en büyük oğludur. Onun dışında Şeyh Hasan’ın; Şeyh Muhammed Can, Şeyh Muhammed Sîrac ve Şeyh Muhammed Nûr isimli üç oğlu daha vardır. Kaynaklardan öğren- diğimiz kadarıyla iki oğlu; Şeyh Muhammed Can ve Şeyh Muhammed Kerbela babalarının yolundan giderek eser telif etmişlerdir. İkisinin de Kürtçe kaleme alınmış birer divanları bulun- maktadır. İki divan da hem Arap alfabesiyle hem de Latin alfabesiyle yayımlanmıştır9. Aile Hayatı Şeyh Abdurrahman dört defa evlenmiş ancak bu evlilikleri art arda olmamıştır. Hanımları vefat ettiği için tekrar evlenmiştir. Rukiye Hanım ile evliliklerinden Muhammet Şevket, Muhammet Kerbela, Muhammed Askeri isimli üç erkek ve Rukiye, Şah-i Nebat ve Pirozhan isimli üç kızı dünyaya gelmiştir10. Vefatı Şeyh Abdurrahman, 1910 yılında Diyarbakır’da vefat etmiş ve Aktepe’de babasının yanına def- Aktepe köyündeki medrese kalıntıları nedilmiştir11.

188 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’IN MEDAR-I İFTİHARI ŞEYH ABDURRAHMAN AKTEPÎ

İlmi Şahsiyeti kurmuştur. Eserlerine kısaca göz ata- lım. Çınar’da Kutlu Doğum Aktepî hem müspet hem de dini ilim- Ravdu’n-Naîm 2 Nisan 2013 lerde söz sahibi bir âlimdir. O tıptan Diyarbakır Çınar ilçesine bağlı Ala- mantığa, edebiyattan Arap belagatine Kürtçenin Kurmanci lehçesiyle yazıl- baş (İğilyan) köyünde düzenlenen “Kut- kadar pek çok alanda eser vermiştir. lu Doğum” etkinliği yoğun bir katılımla mış manzum bir eserdir. Hz. Peygam- gerçekleşti. Mevlit programında yapılan Şeyh Abdurrahman Aktepî’nin en berin hayatına dair kesitlerin oldukça konuşmalarda Hz. Muhammed’in cesa- önemli özelliklerinden biri de astrono- yoğun işlendiği bir eserdir. Eser 1884 ret ve kahramanlığına değinildi. Peygamber Sevdalıları Platfor­ ­ mi ilmiyle uğraşmasıdır. Ceviz ağacın- yılında kaleme alınmıştır. Hz. Pey- mu’nun üye derneklerden Köy, Mezra dan yapmış olduğu dünya küresi, saat gamber ile ilgili konular başta olmak ve Beldeler ile Yardımlaşma ve Daya- nışma Derneği (Köy-Der), Diyarbakır’ın ve takvim çalışmaları düşünüldüğünde üzere miraç konusu da etraflı bir şe- Çınar ilçesine bağlı Alabaş (İğilyan) kö- kendi döneminde dini ilimler ile müs- kilde ele alınmaktadır. Kürt edebiya- yünde kutlu doğum etkinliği düzenledi. pet ilimleri birleştirdiğini görmekteyiz tının ilk ve en kapsamlı mesnevisi ve Mevlit etkinliği yoğun katılımlı gerçek- 12 leşirken, programda Hz. Muhammed’in ki bu durum medrese âlimleri açısın- miraçnamesi olması açısından büyük cesaret ve kahramanlığı temasına vurgu dan nadirattan sayılmaktadır. Ayrıca öneme haizdir. Bu eserdeki oluşturdu- yapıldı. Aktepî, büyük bir kütüphane kurmuş, ğu yüksek dil zevki ve Kürtçeye giy- (Osman İçli - İLKHA) ancak bu kütüphaneden sadece 260 el dirdiği selaset sayesinde Aktepî’ye II. yazması kitabı günümüze ulaşmıştır. Ahmedê Xanî denmiştir. Eser, 35 ayrı Bu da aslında Aktepî’nin hem ilme bölüm ve 4531 beyitten oluşmaktadır. “Şemseddin” mahlasını kullanmıştır. verdiği değeri hem de arşivcilik yanını Aruz vezni ve 11’li hece ölçüsüyle ilk 471 beyit ve 28 bölümden oluşan di- ön plana çıkarmaktadır. Kürtçe mevlidin edebî şeklini hatır- van 1876 yılında kaleme alınmıştır. latmaktadır. Bu eserin 20. bölümünde Bu eserde beyitler halinde ilahi aşk Eserleri “Der Mersîyeê Şehzadegan Hesen û konusu ve tasavvufi meseleler işlen- Şeyh Abdurrahman, birçok eser kale- Huseyn” başlığı altında Hz. Hüse- miştir. Eserde, Osmanlı Türkçesi, me almış ancak bunlardan günümüze yin ve Kerbela üzerine yazılmış bir Kürtçe, Arapça ve Farsça olmak üzere mersiye yer almaktadır ki, bu mersi- on üç tanesi ulaşabilmiştir. Eserle- 4 dilin kullanılma zenginliği dikkat ye Kürt edebiyatındaki mersiyelerin 14 rinde “Rûhî” mahlasını kullanmıştır. çekmektedir. Divan’ın ilk baskısı şahı kabul edilmektedir. Pek çok el Eserlerinde Arapça, Farsça, Osmanlı 1988 yılında Zeynelabidin Zinar ta- yazma nüshası yanında eserin orjinal Türkçesi ve Kürtçe gibi birçok farklı rafından Jîna Nû Yayınevi tarafından nüshası da bulunmaktadır. Eserde dili kullanarak zengin bir dil havuzu Uppsala’da yapılmıştır.15 İkinci baskısı 35 bölüm mevcuttur. Bölümler kendi oluşturan Aktepî’nin edebî sanatlara aralarında bağımsız konulardan mü- 2002 yılında İstanbul Kürt Enstitüsü hâkim olduğunu ve güçlü bir şiir dili teşekkildir. Aruz vezninin başarılı bir tarafından yapılmıştır. Son baskısı da oluşturduğunu görmekteyiz. En meş- şekilde uygulandığı eser Klasik Kürt Belki Yayınları tarafından 2013 tari- hur eserleri “Mesnevî” tarzında yazmış Edebiyatı’nın en önemli eserlerin- hinde Diyarbakır’da yapılmıştır. Bu olduğu “Ravdu’n-Naîm” ve “Dîvân-ı den birisi olarak kabul edilmektedir. baskıların tamamında divan Latin al- Rûhî” adlı eserleridir. Bu iki eseri de İlk olarak 1966 yılında Ahmet Hilmi fabesiyle neşredilmiştir. Kürtçedir. Ayrıca râbıta ve tarikat el-Koğî tarafından yayımlanmıştır. Kitâb’ul-İbrîz âdâbı üzerine yazılmış iki risâlesi de Bu yayın Arap alfabesiyle yapılmıştır. mevcuttur. Astronomiye olan merakı İkinci kez 1986 tarihinde Zeynelabi- Arapça olarak kaleme alınmış olan doğrultusunda ceviz ağacından yap- din Amedî tarafından yine Arap alfa- bu eser, 81 sayfadan oluşmaktadır. El mış olduğu bir dünya küresi ve böl- besiyle yayımlanmıştır. Üçüncü kez yazmasıdır. Kur’an-ı Kerim’in vahye gesel takvim çalışmaları da dikkate dayalı bir kitap olduğuna dair delilleri Zeynelabidin Zinar tarafından 1991 16 değer çalışmalardır. Şeyh Abdurrah- yılında Stockholm’da bu defa Latin içermektedir . 13 man, dinî, itikadi, tasavvufi, fıkhi, ke- alfabesiyle basılmıştır . Keşfu’z-Zulâm fî Akâidi lami, astronomi, fennî, İslami ve edebî alanlardaki birikimlerinin ve ilmi Dîvân-ı Rûhî Farki’l-İslâm bağlılığının bir sonucu olarak el yaz- Şiirlerinde genelde “Rûhî” mahlası- Mezheplerle ilgili kaleme alınan bu ması eserlerden oluşan bir kütüphane nı kullanan Aktepî nadiren de olsa eser el yazmasıdır. Bir kaynakta 2517

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 189 ÇINAR’DA TASAVVUF VE DİNÎ YAŞAM bir kaynakta ise 3518 sayfa olduğu be- açılımlara yer vermiş, ayrıca felsefi ko- Kürtçenin korunup günümüze gelme- lirtilmiştir. Eserde İslam’daki mezhep- nulara da değinmiş ve bazı hususlarda sinde önemli rol oynamıştır. ler arasındaki benzerlikler ve farklılık- isabetli yorumlar yapmıştır.24 Klasik Kürt edebiyatında dini, ta- lar incelenmiştir. Risâletu’r-Râbıtâ savvufi hususiyetler çok net bir şekilde Minhâcu’l-Usûl ön plana çıkmaktadır. Melayê Cizîrî bu Tarikattaki rabıta hususunu ele almış tahtın üstüne oturan bir otoritedir. Bu Fıkıh üzerine yazılan bu eser 50 sayfa- ve rabıtanın caiz olduğu kanaatini is- 19 klasik yol ve tasavvufi gelenek Feqiyê dan ibaret olup basılmamıştır . patlamıştır. Teyran, Melayê Batê ile Ehmedê Xanî Astronomi Üzerine Yazılmış Risâletu’l-Edeb ve’l-Âdâb ile büyük merhaleler kaydetmiştir. Bu Eser edebiyat akımının 19. yüzyıldaki en Bu eserde Aktepî, tarikat mensupları- güçlü temsilcilerinden biri de kuşku- Aktepî’nin astronomi ile ilgilendiği- nın uymaları gereken prensipler hak- suz Şeyh Abdurrahman Aktepî’dir. nin en büyük delili bu eseridir. Diyar- 25 kında bilgi vermektedir . Kürt tasavvuf edebiyatında öne bakır ve çevresindeki ay, güneş, yıldız çıkan imgelerin neredeyse tamamı- ve gezegen hareketlerini takip etmiş, Sonuç nı (saki, mey, kadeh, meyhane…) ceviz kabuğundan bir küre şeklinde Aktepe Şeyhlerinin ilk ve en çok eser Aktepî’nin eserlerinde özellikle dünya şekli ortaya çıkararak tüm ge- bırakan âlimi Şeyh Abdurrahman Rewd’naîm’de görmek mümkündür. zegenlerin adlarını bu küre üzerinde Aktepî’dir. Bu yönüyle kendisinden Medreselerdeki eğitim ortamının sağ- isimleriyle yerleştirmek suretiyle bunu sonrakilere örnek olmuştur. Aktepî; ladığı olanaklarla yorum yeteneği geli- eserinde kullanmış, buna ilave olarak edebiyattan gramere, astronomiden şen Kürt şeyh ve melelerinin tasavvuf astronomi üzerine yazılan bir eserin 20 İslam hukukuna dek pek çok alanda edebiyatında kullandığı kavramlar, de çevirmenliğini yapmıştır . eser vermiş velûd bir şahsiyettir. Hem aslında gerçek anlamı yansıtmaz. Ör- Takvim müsbet hem de dini ilimlerle uğraşıp, neğin şarap ya da mey kavramı, nere- Aktepî, Aktepe köyü, Diyarbakır ili ve her iki sahada da eser vermesi onu pek deyse bu kavramın kullanıldığı tüm çevresine ait, bir yıllık namaz vakitle- çok medrese âliminden ayırmakta ve edebî ürünlerde Allah’ın hikmetlerine, rini belirten 18 sayfalık bir takvim ha- onun çok yönlü âlim kişiliğini ortaya ilahi kudretine karşılık gelir. Bazen de zırlamıştır21. koymaktadır. Muhammedî hakikate karşılık olarak Şüphesiz onun en meşhur eser- da kullanılır. Saki, sıradan bir şarap Kitabu’s-Sarf ve’n-Nahv leri Kürçte kaleme aldığı Rewd’naim dağıtıcı değil, yol gösterendir, ermiş 50 sayfa civarındaki bu eser Arapça ve Divan’ıdır. Elbette tasavvuf ile ilgili bir kılavuzdur. Meyhane de çoğu kez 22 gramerine dairdir . eserlerini de zikretmek gerekmektedir. içinde ilim irfanın olduğu, dünya ve 26 Kitâbu’t-Tıb Çünkü o aynı zamanda Nakşibendi ta- ahiretin öğretildiği medresedir . rikatının önemli halifelerindendir. Bu Aktepî’nin, Kürtçe eserlerinde Kitap isminden de anlaşılacağı üzere bağlamda Rewd’naim ve Divan’ında Melayê Cizîrî, Ehmedê Xanî, Melayê tıp üzerine yazılmıştır. Hangi hasta- da tasavvufi coşku başarılı bir şekilde Batê gibi büyük ediplerden etkilendi- lığa nelerin şifa olacağına dair malu- işlenmiştir. ği açıkça görülmektedir. Zaten klasik matlar vermektedir. Aktepî, eserlerinde Arapça, Os- Kürt edebiyatı konusunda günümüze Risâle manlıca, Kürtçe ve Farsçayı iyi bir şe- kadar gelebilen şairlerin neredeyse 1894 tarihli ayrı bir manzumesi ve 17. kilde kullanmak suretiyle çok dilli bir tamamının Melayê Cizîrî’den etki- yüzyıl Osmanlı şairlerinden Nabi’nin âlim olduğunu ispatlamıştır. lendiklerini söylemek abartı olmaz. yazdığı bir gazele üç mısra ekleyerek Kürtlerin İslam’ı kabul ettikten Aktepe şeyhlerinin ve şairlerinin piri yazdığı Türkçe bir muhammesi var- sonra oluşturdukları edebiyata bugün Şeyh Abdurrahman da bu kategoriye dır23. Klasik Kürt Edebiyatı adı verilmekte- dâhildir. dir. Bu edebiyatın mimarları medrese Aktepî hakkında Murat Özaydın Kitâbu’l Mantık hocaları ve bu hocaların mekânı da tarafından 2008 yılında yapılan dok- Aktepî, mantık üzerine her biri yak- medreselerdir. Bu açıdan denilebilir tora tezi kayda değer ciddi bir çalış- laşık 90 sayfa civarında iki eser yaz- ki, bu medreseler hem İslami ilimlerin madır. Hayatı, eserleri ve tasavvufi mış, bu eserlerinde mantıkla ilgili neşv û nemasına vesile olmuş hem de görüşlerini irdeleyen eser bu sahanın

190 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’IN MEDAR-I İFTİHARI ŞEYH ABDURRAHMAN AKTEPÎ araştırmacılarına ışık tutmaktadır. Ünalan, Abdülkerim, “Moll Fahrettin 9 Şeyh Askeri’nin müstakil divanı Ancak Aktepî’nin edebi yönü, belaği Batmanî ve İlmi Kişiliği”, İbrahim Hakkı Kürtçedir. Aruz vezniyle yazılan ve Siirt Uleması Sempozyumu, İstanbul: divanda pek çok konu işlenmiştir. vechesi ve müsbet ilimler hususundaki 2008. Divan Zeynelabidin Zinar tarafından kabiliyeti gibi mevzular tezlere konu basılmıştır. Bkz.; Keşkol, Şêx Eskerî, Zinar, Zeynelabidin, “Medreseya Aktepeyê”, yayına haz. Zeynelabidin Zinar, Doz olmamıştır. Özellikle Klasik Kürt Nûpelda Dergisi, Van 2012. Edebiyatı alanındaki katkıları bu güne Yayınları, İstanbul 2009; Kerbelayî kadar incelenmiş değildir. Bu müte- — —. “Di Nava Medreseyên Kurdî De de manzum Kürtçe-Farsça bir sözlük Girîngiya Medreseya Axtepeyê”, olan Mîrsadu’l-Etfal ve yine Kürtçe bir vazı çalışmanın bu konuyu nihayet- Medrese ve İlahiyat Kavşağında İslami divan kaleme almıştır. Kerbelayî’nin bu lendirmeye/derinlemesine irdelemeye İlimler Sempozyumu, Bingöl 2013. eseri üzerine yüksek lisans yapılmıştır. imkânı yoktur. Bu bakımdan özelde Bkz.; Ramazan Pertew, Mîrsadu’l-Etfal, Şeyh Abdurrahman genelde Aktepe (Şahrahê Kûdekan), Ferhenga Menzûm Notlar a Kurdî-Farisî, Artuklu Üniversitesi Köyü bir Kürt edebıyatı merkezi (Na- 1 Abdülkerim Ünalan, Molla Fahrettin Yaşayan Diller Enstitüsü, Mardin 2012. vendeke Wêjeya Kurdî) olarak mercek Batmanî ve İlmi Kişiliği, İbrahim Hakkı 10 Özaydın, a.g.e., s.48. alntına alınmalıdır. ve Siirt Uleması Sempozyumu, İstanbul, 2008, s.502. 11 Özaydın, a.g.e., s.48., Zinar, a.g.e., s.8. Kaynakça 2 Ramazan Pertew, Mîrsadu’l-Etfal, 12 Miraçname: Miraciyye, İslam edebiyat ve Akyüz, Yahya, Türk Eğitim Tarihi, Kültür (Şahrahê Kûdekan), Ferhenga Menzûm sanatlarında Hz. Muhammed’in miracını Koleji Yayınları, İstanbul, 1994. a Kurdî-Farisî, Artuklu Üniversitesi konu alan müstakil eserlere verilen Yaşayan Diller Enstitüsü, Mardin, 2012, genel ismi ifade eder. Daha çok edebiyat Beysanoğlu, Şevket, Diyarbakırlı Fikir ve s.14. alanında manzum ve mensur olarak Sanat Adamları, c. I, İstanbul 1957; c. II, ürünler vermiştir. Anadolu sahasında İstanbul 1959; c. III, Ankara 1978; c. IV, 3 Tehsîn Îbrahîm Doskî, “Şêxên yazılan ilk miraciyye, XV. yüzyılın Ankara 1997. Neqşîbendî û Bedirxan Beg” Kovara başında Ahmedî’nin Tahkîk-i Mi‘râc-ı Nûbihar, j.117, 2012, r. 18. Diyarbakır Salnâmeleri, (1286-1323), Resûl başlıklı 497 beyitlik eseridir. (1869-1905), DBB. Yay. Acar Matbaası, 4 M.Şefik Korkusuz, Tezkire-i Meşayih-i Bkz. International Periodical For The İstanbul 1999. Amid, c.I-II, Kent Yayınları, İstanbul, Languages, Literature and History of 2004, s. 250-251. Turkish or Turkic Volume 8/1 Winter Doski, Tehsîn Îbrahîm, “Şêxên Neqşîbendî 2013, p.2257-2349, Ankara. û Bedirxan Beg” Kovara Nûbihar, j.117, 5 Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, Kültür 13 Zinar, a.g.e, s. 7-8.; Zinar, a.g.m., s. 23. 2012. Koleji Yayınları, İstanbul, 1994, s. 72. 14 Özaydın, a.g.e., s.73. Şevket Beysanoğlu, Işık, Fehim. “Ji klasîkên me: Şêx Evdirehmanê 6 Pertev, a.g.e., s.16. “Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamaları”, Axtepî” Kovara Rohanî. www. 7 Zeynelabidin Zinar, “Medreseya c. IV, s. 9; Mehmet Uzun, “Antolojiya ronahikovar.com/?Syf=22&Mkl=422513 Kürdî”, s. 65. (Erişim Tarihi: 19.09.2014). Aktepeyê”, Nûpelda Dergisi, Van 2012, s.22.; Zeyneabidin Zinar, “Di 15 Zinar, a.g.e., s.9. Korkusuz, M. Şefik, Tezkire-i Meşayih-i Amid, Nava Medreseyên Kurdî De Girîngiya 16 Zinar, a.g.e., s.10.; Özaydın, a.g.e., s.74. c. I-II, İstanbul 1997. Medreseya Axtepeyê”, Medrese ve 17 Özaydın, a.g.e., s.74. İlahiyat Kavşağında İslami İlimler Qanatê Kurdo, Tarîxa Edebyata Kurdî, Öz-Ge Sempozyumu, Bingöl 2013, s. 127-128. 18 Zinar, a.g.m., s.23. Yayınları, Ankara, 1992. 19 Özaydın, a.g.e., s.74. 8 Murat Özaydın, Şeyh Abdurrahman Pertew, Ramazan, Mîrsadu’l-Etfal, (Şahrahê Aktepe: Hayatı, Eserleri ve Görüşleri, 20 Özaydın, a.g.e., s.74. Kûdekan), Ferhenga Menzûm a Kurdî- Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Farisî, Artuklu Üniversitesi Yaşayan 21 Özaydın, a.g.e., s.74. Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Diller Enstitüsü, Mardin 2012. 22 Özaydın, a.g.e., s.75. Ankara 2008, s. 47-48.; Zeynelabidin Özaydın, Murat, Şeyh Abdurrahman Aktepe: Zınar, Rewdneîm, Stockholm 1991, 23 M. Şefik Korkusuz, Tezkire-i Meşayih-i Hayatı, Eserleri ve Görüşleri, Ankara r. 7-8.; http://www.ronahikovar. Amid, c. I, İstanbul 1997, s:48. Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, com/?Syf=22&Mkl=422513. 24 Özaydın, a.g.e., s.75. Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara 25 Özaydın, a.g.e., s.75. Aktepî’nin el yazma 2008. kitaplalrı, torunlarından Şeyh Şafi’nin Şêx Evdirehmanê Axtepî, Rewdneim, Yayına yanında muhafaza edilmektedir. Hazırlayan: Zeynel Abidîn Zinar, 26 http://www.baweri.com/modules.php Stockholm, 1991. ?name=News&file=article&sid=757. (29.09.2014) Uzun, Mehmet, Kürt Edebiyatı Antolojisi, İthaki Yayınları, Ankara 2011.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 191 Yusuf Kenan Haspolat Eski Çınar’da İlim Mekânları iyarbakır Çınar’da Alatosun oğullarının mezarının yer aldığı türbe, köyü türbesi, Aktepe Şeyh her mayıs ayında yapılan anma etkinlik- DHasen-i Nûrani türbesi, Altı- leriyle adından söz ettirir. nakar köyünde bir türbe (Şeyh Kasım) Diyarbakır ve Mardin dolayların- dinî mekânlardır. da ahali üzerinde büyük tesirler bırak- mış olan Aktepe Medresesi coğrafik Aktepe Medresesi olarak Diyarbakır ilinin Çınar ilçesi- Medreseye Nûranî olarak da anılır. ne bağlı Aktepe (Aqtep) köyünde bu- Aktepe’de Medrese’den kalma yarıya ya- lunmaktadır. Aktepe köyü, Diyarba- kını yıkılmış bir minare bulunmaktadır. kır-Mardin şehirlerarası karayolunun Bunun yanında Aktepe’nin isminin de yaklaşık olarak 50. km’sinde, yolun sol Ah Tövbe’den geldiği söylenmektedir. tarafında 13 km içerde bulunmaktadır. Aktepe’ye gelip tövbe eden mürit sayı- Yerleşim olarak köy toprakları, Çınar sının çokluğu burayı bir tövbe merkezi ve Bismil ilçeleri arasında yer almak- yapmış ve zaman içinde yaptıklarından tadır. Medresenin kurucusu olan Şeyh pişman olanların dilinde “Ah Tövbe”, Hasen-i Nûrani (Şex Hesene Nûranî), köye bakan ziguratı andıran tepeye asıl olarak Hakkari bölgesindendir. Ai- nispetle, “Aktepe” biçiminde Türkçede lesi, o dönemde vuku bulan bir takım yerini almıştır. Şeyh Abdurrahman ve hadiselerden dolayı Garzan taraflarına * Prof. Dr.

192 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ESKİ ÇINAR’DA İLİM MEKÂNLARI göç etmiş, Şeyh Hasan da bugünkü linin çocuklarını eğitmeye başlamıştır. Siirt ilinin Baykan ilçesine bağlı Vey- Daha sonra Aktepe Medresesi veya Gırbesitil Köyü’nde kutlu sel Karani ziyaretgâhına yakın olan Aktepe Sübyan Mektebi adlarıyla doğum programı Koxî köyünde, 1786 senesinde dün- meşhur olacak olan medrese kısa süre 5 Nisan 2011 yaya gelmiştir. Bir müddet bu köyde içerisinde bölgenin en tanınmış ve en Peygamber Sevdalıları Platformu, Diyarbakır’ın Çınar İlçesine bağlı Ğır- kalan Şeyh Hasan yörenin tanınmış itibarlı eğitim kurularından biri hâline besitil (Belliktaş) Köyü’nde kutlu doğum âlimlerinden Molla Halil (Mele Xelîle gelmiştir. Aktepe Medresesi, bölgede programı düzenlendi. Sertî) ve Şeyh Salih Sıbki (Şex Salihe âdeta bir üniversite işlevi görmüştür. Peygamber Sevdalıları Platformu üye olan Köy Der, İki cihan güneşi Hz. Sibqî) efendiden eğitimlerini almış ve Halk arasında buraya “Medreseye Muhammed’in (s.a.v) kutlu doğumu mü- Şeyh Salih Sıbki Efendi’den icazetini Nûrani” yani nurlu, ışık saçan med- nasebetiyle Gırbasitil (Bellitaş) köyünde mevlit etkinliği düzenledi. Köylülerin alarak onun halifelerinden biri olmuş- rese denmesinin en büyük nedeni de yoğum ilgi gösterdiği “Kutlu Doğum” tur. Devrin Osmanlı padişahı Abdül- budur. Zira bu medresenin açılmasın- programı Kur-an’ı Kerim tilaveti ile baş- ladı. Ardından Kürtçe Mevlit okundu. mecid Han’la ilişkileri çok güçlü olan dan sonra civar köydeki çocuklar ge- İlahi sanatçıları Bilal ile Aksa İlahi Grubu Şeyh Salih Efendi, padişaha gönder- lip burada öğrenim görmeye başlamış ve küçük kız çocuklarının seslendirdiği miş olduğu bir mektubunda talebe- ve kısa sürede halkın eğitim seviyesi bir birinden güzel ilahiler, peygamber sevdalılarına duygulandırdı. si ve halifesi olan Şeyh Hasan’dan gözle görülür bir şekilde artmıştır. (Salih Keskin/Said Bal İLKHA) övgüyle bahsetmiş ve isteği üzerine Şeyh Hasan Efendi’nin 1863 senesin- padişah Abdülmecid’in fermanıyla de vefatından sonra büyük oğlu Şeyh kendisine Aktepe köyünde 52 parsel Abdurrahman Efendi (Şex Evdireh- tedir. İsmi bütün yörede yayılmış ve arazi hibe edilmiş ve orada bir tekke mane Aqtepüt’tif ’ı 1910) medresenin Şeyhü’l Kiram olarak anılır olmuştu. ve medrese kurmak için görevlendi- idaresini ele almıştır. Şeyh Abdurrah- Şeyh Abdurrahman döneminde med- rilmiştir. Bu gelişmeyle beraber, 1850 man dinî ilimler ve edebiyatta oldukça resede okuyan öğrenci sayısındaki ar- yıllarınca kendisi de Aktepe köyüne yetkin idi. Anadili Kürtçenin yanında tıştan dolayı, medrese binasına ilaveler gelip oraya yerleşmiştir. Ailesiyle be- Arapça, Farsça ve Türkçeyi çok iyi bi- yapılmıştır. Aktepe Medresesi toplam raber köyde tekke ve medrese kuran len Şeyh Abdurrahman’ın Fransızcayı 16 hücre/derslikten oluşmaktaydı. Şeyh Hasan Efendi, burada civar aha- da okuyup anladığı rivayet edilmek- Derslikler uzun bir koridorun iki ta- rafında karşılıklı olarak yer almakta idi. Eskiden haşereler kitaplara zarar vermesin diye odaların duvarları kireç ve kum karışımı olan horosanla sıva- nırdı. Horosan olarak tabir edilen bu yer, hem kitaplık ve hem de Şeyh’in çalışma odası olarak kullanılmaktay- dı. Caminin bitişiğinde bir kütüphane inşa edilmişti. Kütüphanede, matbu birçok kitabın yanı sıra elyazması 244 adet eser tespit edilmiştir. Şeyh Abdurrahman Efendi, medresede okuyan öğrencilere ders vermenin yanı sıra ardında edebî ve ilmî değerleri çok yüksek onlarca eser bırakmıştır. 56 yaşında vefat eden Şeyh Abdurrahman’dan sonra oğlu Şeyh Muhammed Kerbela (Şex Mıhemed Kerbelayî, 1885–1939) medresenin Aktepe köyündeki medrese kalıntıları müderrisliğini üstlenmiştir. Yakla-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 193 ÇINAR’DA TASAVVUF VE DİNÎ YAŞAM

Aktepe Medresesi’nde Şeyh Ahmet Türbesi Eğitim-Öğretim Türbe, Çınar İlçesi Meydan köyünde- Aktepe Medresesi’nde tam tekmil bir dir. Türbede Şeyh Ahmet, hanımı Fer- eğitim-öğretim faaliyetinin olduğu, da ve oğulları Şeyh Vecik ve Şeyh Ma- aile üyelerinin telif eserlerinden anla- cid medfundur. Türbe, 1950’li yıllarda şılmaktadır. Yani 12 ilimin (Divvanz- Şeyh Ahmet’in oğlu Nesih tarafından de ilim) hepsinin verildiği gerek icazet yaptırılmıştır. Köşeli taşlarlardan ya- belgelerinden ve gerekse öğrencilere pılı türbe yuvarlak ve kubbeli olup okutulan ders kitapları ve yardımcı Osmanlı mimari sitilindedir. Şeyh Aktepe köyündeki medrese kalıntıları kaynakların mahiyetinden açık bir şe- Ahmet, çevrede büyük bir din âlimi ve kilde görülmektedir. tarikat şeyhi olarak tanınmaktadır. Medresede eğitim-öğretim dili şık 15 yıl medresede ders veren Şeyh Pîr İbrahim Ziyareti ağırlıklı olarak Kürtçe (Kurmancî Muhammed Kerbela, 1925 Kürt Ha- lehçesi) idi. Arapça verilen derslerin Çınar kasabasının 6 km Güneydoğu- reketiyle (Şeyh Said Olayı) ilişkisi dışında, Farsça gramerinin de ayrı bir sunda, Göksu Çayı’nın doğu kıyısında, olduğu gerekçesiyle 1926 senesinde oldukça yüksek bir mağaradadır. Bu- önce Uşak’a sürgün edilmiş, ardın- ders olarak okutulduğu bilinmektedir. raya, ancak bir kişinin tırmanabileceği, dan da Adana’ya gönderilmiştir. Şeyh Hatta Farsça öğrenmeyi kolaylaştır- özel olarak yapılmış ince bir yoldan Muhammed Kerbelayi’nin sürgün mak için Şeyh Muhammed Kerbe- varılır. Yatırın bulunduğu mağara 30 edilmesiyle beraber, ailenin diğer üye- la tarafından Mirsadu’l-Etfal adında m yüksekliktedir. Kalker olan büyük lerinden Şeyh Fehmi ve Şeyh Hasip Kürtçe-Farsça manzum bir sözlük de ve yüksek bir kaya parçası oyularak Diyarbakır’a, Şeyh Sidik Ergani’ye, hazırlanmıştır. Aktepe Medresesi’nde meydana getirilmiştir. Pîr İbrahim’in Şeyh Askeri Birsin’e yerleşmiştir. Böy- Kürtçe telif edilen eserlerin çeşitlili- taştan yapılmış mezarı mağaranın orta lece Aktepe Medresesi’nde eğitim- ği ve çokluğu göze çarpmaktadır. Üç kısmındadır. Üstü yeşil bir örtüyle ör- öğretim fiilen durmuştur. Şeyh Mu- kuşak boyunca, bu gelenek bozulma- tülmüştür. Kimliği hakkında bir bilgi hammed Kerbela’yı da 1927’de sürgün mış ve sürekli olarak değişik muhte- edinilememiştir. sonrası bir daha Aktepe köyüne uğ- valı Kürtçe eserler yazılmıştır. Aktepe ramamış ve Diyarbakır yakınlarında Ekolü olarak adlandırabileceğimiz bu Şeyh Kasım el-Hadi bulunan Çuli (Tavşantepe) köyüne özelliğiyle, klasik Kürt edebiyatın- el-Toğari Türbesi yerleşmiştir. Zaten o dönem çıkan ka- da müstesna bir yere sahip olmuştur. nunla beraber diğer bütün medreseler Aktepe, bu yönleriyle bölgedeki diğer Şeyh Kasım (Altun Akarlı) as- gibi Aktepe Medresesi de resmen ka- Kürt medreselerinden ayrışmaktadır. len Şırnak’ın Derşev köyündendir. patılmıştır. Köyde medrese binasının yıkıntılarından kalan temel ve öğrenci mezarlığı halen mevcuttur. Rivayete göre veba hastalığından dolayı hayatı- nı kaybeden 80 öğrencinin naaşı orada defnedilmiştir. Her sene, Şeyh Abdurrahman’ın doğum günü olan 20 Mayıs’ta ailenin sevenleri ve Şeyh Abdurrahman’ın ta- kipçilerinden oluşan on binlerce insan Aktepe köyünde bir araya gelip fes- tival düzenlemektedirler. Bu durum Aktepe Medresesi’nin bölge üzerin- deki derin etkisinin halen de devam ettiğinin en kuvvetli işareti olarak ka- bul edilmektedir. Şéxe Zırav Türbesi

194 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ESKİ ÇINAR’DA İLİM MEKÂNLARI

Gençliğinde Çınar’ın Aktepe köyü- ne gelip yerleşmiştir. Burada Şeyh Hasen-i Nûrani’nin yetişmiş ve onun halifesi olmuştur. Nakşibendi tarika- tına mensup olan Şeyh Kasım iyi bir âlim idi. Türbe, Diyarbakır ili Çınar İlçesi Altınakar köyündedir. Türbede Şeyh Kasım, oğulları Şeyh Mııham- med Neytullah, Şeyh Mııhammed Sait ve o ailelere mensup 3 hatun türbesi vardır. 1880 yılında türbe Seyh Kasım Enveri’nin oğlu tarafından yaptırılmış daha sonra kendisi de oraya defnedil- mistir. Türbe Osmanlı mimarı stilinde yapılmış olup, kesme taşlan kubbesi ve dört köşelidir, içeri sinde 6 mezar bulunmaktadır. Müştemilatında başka bir şey yoktur. Seyh Enveri Nakşiben- di tarikatına mensup olup birçok alim yetiştirmiştir. Altınakar köyündeki türbe Şeyh Kasım Efendi tarafından oğlu Şeyh Çınar’da bir ziyaret Mehmet Sait’in gömüldüğü tepede yapılmıştır. Yapılış tarihi kat-i olarak bilinmemekle beraber, Şeyh Hasen-i Şeyh Kasım Efendi Şeyh Hasen-i 2. defa ise keza torunlarından 1994 yı- Nûrani Hazretleri’nin vefatından ve Nûrani Hazretleri’nden feyz, nis- lında Vahit Altınakar tarafından tamir türbesinin yapılışından hemen sonra pet ve hilafet almışlardır. Aktepe ettirme bahtiyarlığına nail olmuştur. yapıldığı muteber raviler tarafından Medresesi’’nde uzun müddet oku- söylenegelmiştir. Zira meskûn tür- muş ve mürşidi Şeyh Hasen-i Nûrani Kaynaklar benin Şeyh Hasen-i Nûrani Hazret- Hazretleri’ne mürit olmuş ve icaze- Çınar Kaymakamlığı. Çınar, 2000. lerinin türbesinden daha küçük ve tini o büyük mürşit ve zattan almış- M.Şefik Korkusuz. Tezkire-i Meşayihi Amid. mütevazı olmasına bilhassa dikkat tır. Bilahare Altınakar Köyü’ne gelip Kent Yay. İst. 2004. edilmiştir. yerleşmiş ve mürşidinin tarikatı olan Dr.Murat Özaydın. Abdurrahman Aktepe. Türbede Şeyh Kasım Efendi, Nakşibendî Halidî yaymaya başlamış- Cihan Yay. İst. 2009. s.94 Şeyh Mehmet Sait ve Şeyh Muham- tır. Birçok halife yetiştirmiştir. Başlı- Aziz Mahmut Ak: Alatosun Köyü. D.Ü. med Neytullah ismindeki halife ve caları Kamişlu Köyü’nden Şeyh Yusuf Eğitim Fak. Coğrafya Bölümü. postnişinler yatmaktadır. Yine mute- “Cengiz Ailesi’nin Dedeleri”, Silvan’a Diyarbakır. 1993. s.11 ber ravilerden bugüne kadar gelen... bağlı Zilan Köyü’nden Şeyh Muham- Ali Melek - Abdullah Demir, Dini Değerleri Şeyh Hasen-i Nûrani Hazretleri Gev- med Efendi ve keza Siverek İlçesi’nin İle Diyarbakır, Diyarbakır Müftülüğü Yay., Diyarbakır, 2009 ran mıntıkasındaki irşatlarından dön- Gülpınar Köyü’nde Medfun oğlu düklerinde Hızır Aleyhisselam ağacı Şeyh Halid Efendi’ye hilafet ve nispet Mehmet Ali Abakay. Çınar, Bismil, Dicle İlçesi Tarihî Eserler Envanterine Bakış olarak bilinen ve hâlâ kısmen çürüme- vermiş ve halen bu bağ devam etmek- Denemesi Diyarbakır’da Tarım Çevre ve miş dut ağacının enkazı altında dinle- tedir. Vefatından evvel oğlu Şeyh Mu- Doğa Sempozyumu. 2011 nirlerken müritlerine dönerek “— Ey hammed Neytullah ismindeki oğlunu Ramazan Pertev. “Aktepe Medresesi” İhsan cemaat, gördüğünüz bu yakın tepede halife ve kaymakam olarak tayin et- Işık(ed.) Diyarbakır Ansiklopedisi. Elvan bir gün bir zat yatacak. O’nun etrafı- miş ve emanetleri ona teslim etmiştir. Yay. Ank. 2013. c.1. s.46 na gömülenlere kıyamet günü kefilim” Meskûn türbe 1962’de torunlarından Zeynel Abidin Çiçek. Diyarbakır’ın Fethi ve diye buyurmuşlardır. Halid Gülpınar tarafından 1. defa ve Kültürü. Diyarbakır Söz Yay. 2007

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 195 Çınar-Göksu Barajı Kuş Türleri Çınar’a Bilimsel Recep Karakaş, Ahmet Kılıç Bakış Çınar’da Yaban Hayatı ve Doğa 198 Murat Biricik Şemsettin Tuğra Hamza Deniz

Bir Leoparın Ardından Murat Biricik 206

196 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar Çınar-Göksu Barajı Kuş Türleri Recep Karakaş, Ahmet Kılıç 212

Çınar İlçesi ve Çevresinin Jeolojik Özellikleri Orhan Kavak 220

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 197 Murat Biricik*, Şemsettin Tuğra**, Hamza Deniz*** Çınar’da Yaban Hayatı ve Doğa on yıllarda, çeşitli araştırmalar ve- düşer. Bu fark, jeolojik geçmiş, toprak ve silesiyle Diyarbakır genelinde ger- arazi yapısı, iklim, doğal bitki örtüsü ve Sçekleştirdiğimiz gözlemler sırasın- sulak alanlar açılarından gözlenen çeşit- da, Çınar’ın özgün karakterli doğasını ve lilikle birleşince ortaya birbirinden fark- sahip olduğu canlı çeşitliliğini kısmen de lı yaşam alanları, dolayısıyla da oldukça olsa belirleme fırsatı bulduk. Ayrıca, bu zengin bir biyolojik çeşitlilik çıkar. değerli biyolojik çeşitliliği tehlike altı- na iten faktörlerden belli başlıları da bu Karacadağ süreç içerisinde belirginlik kazandı. Bu- Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en rada, çok genel olarak, ilçede öne çıkan önemli doğa alanlarından Karacadağ, bir doğal yaşam alanlarını ve buraları yurt uçtan bir uca 120 km’yi bulan oldukça edinmiş belli başlı canlı türlerini tanıt- mayı amaçlıyoruz. geniş yayılım alanıyla, birbirine komşu Diyarbakır kent merkezinin güne- üç il arasında paylaşılmış gibidir. Dağın yindeki Çınar, iki bin km2 civarındaki en yüksek kesimleri ile doğu ve güneydo- idarî yüzölçümüyle ilin en geniş ilçesidir. ğuya bakan etekleri Çınar ilçesi sınırları Yükselti itibariyle büyük farklılıklar gös- içerisinde kalır. * Prof.Dr., Dicle Üniversitesi Fen teren ilçe arazisi, Çınar’ın batı sınırını Yaban hayatı bağlamında Kara­ ­ca­ Fakültesi Biyoloji Bölümü oluşturan Karacadağ’ın zirvesinde 1958 da­ğ’ın ilk akla gelen özelliği, zengin bir [email protected] m’ye ulaşırken, kuzeydoğu kesimindeki bitki çeşitliliğine sahip olmasıdır. Araş- **, *** Doğaseverler Derneği Dicle nehri yatağında 536 m’ye kadar tırmalar, yörede 534 bitki türünün ye- [email protected]

198 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA YABAN HAYATI VE DOĞA

Çınar’ın Diyarbakır’daki konumunu ve yükselti özelliklerini gösteren harita üzerinde, bu yazıya temel oluşturan verilerin elde edildiği gözlem noktalarının dağılımı.

DİYARBAKIR

Başaklı Şükürlü Sarılar Alatosun Kutluk

Aktepe Ovabağ Çınar

Solmaz

tiştiğini göstermiştir. Yayılış alanı küçük bir bölgeyle sınırlı olduğu bilinen türlerden 32’si Karacadağ’da bulunur. Bunlardan üç tanesi (Türkiye Bitkileri Listesi’ndeki ad- larıyla, gelin burçağı, karaca çarşağı ve dost akşamyıldızı) Karacadağ’a, altı tanesi (antep kafesotu, kirpi nohutu, sahra sıracası, cılız sı- ğırkuyruğu, üç şemsiyeotu ve dicle körmeni) ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne özgü- dür. Ayrıca, soyu tükenme tehlikesi altında olan 17 tür bitki burada yetişir. Karacadağ, günümüzde en yaygın şekilde ekimi yapılıp tüketilen buğdaygil ve baklagil kültür bitki- lerinden birçoğunun yabani atasının hâlen yetiştiği yer olması itibariyle de özel öneme sahiptir. Ancak, yörede özellikle yoğunlaşan hayvancılık faaliyetleri nedeniyle aşırı otlat- ma baskısı altında kalan alanda, bitki örtüsü Karacadağ eteklerinden bir görünüm.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 199 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

yoğun şekilde tahrip edilmektedir. Özellikle nisan ile ekim ayları arasındaki dönemde kalabalık hayvan sürülerinin otlatılması gibi, yöre için karakteristik bitkiler olan geven- lerin sökülerek yakacak olarak kullanılması da birçok yerde bitki örtüsünün hemen hemen tamamen ortadan kalkma- sına neden olacak kadar ileri boyutlara ulaşmaktadır. Oysa Karacadağ’ın doğal bitki örtüsü, burada yaşayan sayısız hayvan türünün de varlık nedenidir; bu hayvanlar beslenme, yuvalanma ya da korunma gibi yaşamsal gerek- sinimlerini karşılayabilmek için bitkilere muhtaç durum- dadır. Karacadağ, küçük bir ötücü kuş türü olan bozkır ötleğeninin hâlen Türkiye’deki bilinen tek üreme alanını oluşturur. Dağın en yüksek kesimlerini kaplayan gevenler Yuvasındaki yavrulara yiyecek taşıyan bozkır ötleğeni. arasında her yıl düzenli olarak tahminen 100 ila 200 çift bozkır ötleğeni yuva yapar ve yavru yetiştirir. Nesli tehli- ke altında olan küçük kerkenez ve boz kirazkuşunun yanı sıra, kınalı keklik gibi avcılığı yapılan türlerin de aralarında bulunduğu 37 kuş türünün daha, burada kuluçka yaptığı belirlenmiştir. Karacadağ’da, çeşitli kemirgen ve yarasa türlerinden başka, memeli hayvanlardan tilki, çakal, porsuk, sincap, yabanî tavşan, uzunkulaklı çöl kirpisi, kaya sansarı, alaca sansar ve yaban kedisinin yaşadığı bilinmektedir. Nesli tehlike altında bir tür olan çizgili sırtlan da yörede görül- mektedir. Çizgili sırtlan, özellikle hayvansal atıklarla bes- lenen, gündüzleri saklanarak geçiren ve geceleri dolaşmaya çıkan, oldukça ürkek bir hayvandır. Ülkemizde sayıları çok azaldığından yasal mevzuatla koruma altına alınmıştır.

Küçük kerkenez, çekirge ve diğer tarım zararlılarını avlayarak Karacadağ, sürüngenler açısından da oldukça zengin- çiftçilere yardımcı olur. dir. Kayalık alanlarda Kayseri kertenkelesi ve dikenli keler, doğal düzlüklerde ise tarla kertenkelesi ve bozkır keleri yörenin tipik kertenkelelerindendir. Yılanlardan en yaygın olanları kara yılan ve su yılanıdır; ayrıca Urfa yılanına da rastlanmaktadır. Diğer sürüngen grupları (kertenkeleler ve kaplumbağalar) gibi onlar da yasal açıdan koruma al- tında oldukları halde, yılanların görüldüklerinde çoğu kez öldürüldüğüne tanık olunmaktadır. Oysa yılanlar, tarımsal ürün kaybına neden olan kemirgenlerle beslendikleri için, zararlılarla mücadelede çiftçilere yardımcı durumundadır- lar. Geçmişte Karacadağ’ın geniş bir kesiminin özellikle meşe ağaçlarıyla kaplı olduğu bilinmektedir; ancak doğru- dan doğruya veya odun kömürüne dönüştürülerek yakacak olarak kullanılması sonucu, meşe toplulukları iyice seyrel- miş ve ağaçlıklardan çok çalılıklar halinde kalmıştır. Oysa yüksek boylu, gövdesinde kovuklar taşıyan, yaşlı meşe ağaçları bölgemizde gitgide daha az rastlanan birçok tür Gevenlerle kaplı alanda kınalı keklik. için kritik önem taşıyan sığınaklar gibidir.

200 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA YABAN HAYATI VE DOĞA

Yaban hayvanlarının karşı karşıya kaldığı tek tehlike yaşam alanlarının bozulması değildir; yörede ciddi bir kuraldışı avcılık sorunu vardır. Av mevsimi dışında kalan zamanlarda, izin verilenden daha fazla sayılarda veya yasal mevzuatın suç saydığı yöntemler- le avlananlar doğaya ağır tahribatlar verebilmektedir. Örneğin canlı mühre kullanılarak yapılan kınalı kek- lik avı gibi, yumurta toplayıcılığı da yörede ne yazık ki doğayı tehdit eden yasa dışı uygulamalardandır. Başta soğanlı süs bitkileri olmak üzere, yiyecek olarak da tüketilen bazı bitkilerin doğadan bilinç- sizce ve kontrolsüz olarak aşırı miktarda toplanarak satıldığını, ekonomik açıdan uzun vadede sürdürül- mesi mümkün olmayan bu uygulamanın doğaya da Tilki, yörede rastlanan memeli hayvanlardandır. büyük zarar verdiğini vurgulamak gerekir. Sulak Alanlar Hâlihazır mevzuatta tanımlandığı şekliyle her ne ka- dar henüz teknik anlamda “sulak alan” ilan edilmiş olmasalar da, ilçedeki, başta Dicle nehri olmak üze- re, onu besleyen irili ufaklı akarsu kolları ve bu su- lar üzerinde inşa edilmiş baraj gölü ve göletler, sucul yaşam alanlarına bağımlı olarak varlığını sürdüren türler için kritik önem taşımaktadır. Güneydoğu Anadolu’nun kadim hayat kaynağı Dicle, yaklaşık 16 km’lik güzergâhı boyunca Çınar idarî bölgesinin kuzeydoğu sınırını oluşturur. Doğ- rudan doğruya nehir suları içinde yaşayan balıklar ve su bitkileri gibi sucul organizmalardan başka, daha birçok canlı için, Dicle’nin taşlık adacıkları, kumlu kıyıları ve kıyılarındaki bitkiler vazgeçilmez önemde yaşam alanlarıdır. Göçmen kuşlar buralarda konakla- yarak, zorlu yolculukları için gerekli enerjiyi sağlaya- Kayalıklarda saklanan bir yaban kedisi. cak besinleri arar, bazıları sazlık, çalılık ve ağaçlıklar- da, hatta bazen doğrudan doğruya yerde, otların veya taşların arasında yuva yapar, yavrularını beslemeye çalışırlar. Türkiye’de ancak Güneydoğu Anadolu’da ve Akdeniz bölgesinin doğusundaki bazı yerlerde görü- lebilen alaca yalıçapkını Dicle’nin en güzel kuşların- dandır. Sık sık, suyun m’lerce üstünde, kanat çırpıp aynı noktada durarak balıkları izlerken birden pike yaparak içlerinden birini avladığı gözlenir. Ne yazık ki alaca yalıçapkını, yuvalanabileceği doğal kıyıları kaybettiği için ülkemizde gitgide azalmakta ve yok Ülkemiz doğasının en nadir ve en karizmatik yırtıcı memelisi olan oluşa sürüklenmektedir. parsın, muhtemelen doğu yönünde yüzlerce km uzaklara yayılan Dicle’nin geniş vadisi içerisinde kalan alanda yaşam alanı, Çınar topraklarını da kapsamaktaydı. önemli sayıda leylek yuvası göze çarpar. Ülkemiz için

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 201 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

hir kenarında ve yılın ancak belli bir döneminde, son- baharda görülebilir. Bu yönüyle, yörenin bir başka göç- men kelebeği olan Mezopotamya kolotisi’ne benzer. Dicle’yi besleyen çaylar ve dereler, sadece insanlar için değil, doğa için de hayat kaynağı- dır. Ne var ki buralar ilçede artık doğal özel- liklerini büyük ölçüde yitirmiş durumdadır. Bu akarsuların taşıdığı suyun neredeyse tamamen tarımda kullanılması, katı ve sıvı haldeki kir- leticilerle karışması, çevrelerindeki doğal bitki örtüsünün ve kıyılarının tahrip edilmesi nede- niyle buralar gitgide, doğadaki türlerin yaşayabileceği yerler olmaktan çıkmaktadır. Öte yandan, bu akarsuların önü baraj bentleriyle kesilerek tutuldukça yapay göl alanları ortaya çıkmakta ve zaman içerisinde, daha önce orada yaşayanlardan farklı bazı canlıların bu alanları kul- lanmaya başladıkları, böylece akan suya bağımlı türler kaybolurken, durgun Bölgede nadir görülen çizgili sırtlan, sularda yaşayabilenlerin bunların yerini aldıkları görülmektedir. İşte bu süreçte koruma altında bir memeli türüdür. Çınar’da oluşmuş su toplama alanlarından Göksu Barajı ve Beşpınar Göleti, ge- tipik bir yaz göçmeni olduğu halde, hemen her kış bazı leyleklerin göç etmeyip Dicle civarında kaldığı da bilinmektedir. Halkımızın sevdiği, bazı yerlerde yuva kurmasına yar- dımcı olmak üzere kendisi için özel kuleler inşa ettiği bir kuş olmasına karşın, akarsulardaki bozulmalar yüzünden besin bulmakta güçlük yaşaması dolayısıyla yörede leylek- lerin de zaman içerisinde azalacağı beklenmektedir. Dicle’de yaşayan omurgalı hay- vanlardan en çok öne çıkan tür Fırat yumuşakkabuklu kaplumbağasıdır. Bütün dünyada yalnızca Fırat ve Dicle’de yaşayan bu nehir kaplum- bağası, yaşam alanlarını büyük bir hızla kaybettiği için ileri derecede tükenme tehlikesi altında bulun- maktadır. Fırat kaplumbağasının neslini ciddi şekilde tehdit eden sebeplerin başında barajlar ve kum ocakları ile nehir kıyılarındaki tah- ribat ve kirlilik gelmektedir. Yurdumuzda görülebilen ke- lebeklerden Dicle güzeli, adının da çağrıştırdığı üzere, tipik olarak ne- Sincap, yaşlı meşe ağaçlarını mesken tutar.

202 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA YABAN HAYATI VE DOĞA rek hacimleriyle ve gerekse barındırdıkları tür çeşitliliğiyle öne çıkmaktadır. Özellik- le kış aylarında ve ilkbahar göçü sırasında buralarda toplanan su kuşları hatırı sayılır ölçüde kalabalık gruplar oluşturmaktadır. Ancak, çok sayıda kuşun varlığı kural dışı avlanan çok sayıda kişiyi de buralara çek- mekte ve aşırı avcı baskısı yüzünden, doğa için taşıdığı destekleyici potansiyele rağ- men bu değerli sulak alanları kuşların terk etmek zorunda kaldıkları gözlenmektedir. Çayır ve Bozkır Alanlar Çınar’da, insan yerleşimleri, yollar veya benzeri yapılarla, Karacadağ’ın volkanik kayalarıyla ya da sularla örtülü arazi dışın- da kalan kesimler yoğun şekilde tarım ya da hayvancılık amacıyla kullanılmaktadır. Esasen doğal çayır ve bozkırlardan oluşan bu alanlar, ağaçlık ve çalılıkların kesilerek veya yakılarak ortadan kaldırılmasının ardından, sürülerek tarlalara dönüştürül- müştür. Günümüzde ancak tarıma elve- rişli olmayan engebeli yerlerde, parçalar halinde kalan bu kesimler, genellikle mera olarak kullanılmaktadır ve aşırı otlatma baskısı altındadır. İlçenin doğu yarısında kalan arazi neredeyse tamamen, modern tarım yapılan geniş tarlalara dönüşmüş durumdadır. Doğa açısından büyük bir nitelik kaybı anlamına gelen bu değişim sürecine rağmen, hâlen buraları kullandığı bilinen çok özel türler vardır. Pars (leopar), Türkiye’de uzun bir ara- dan sonra, 2010 yılında Siirt’te, 2013 yılı Kasım ayında ise Çınar’da görüldü. Ne yazık ki her iki birey de ancak öldürül- melerinin ardından kesin şekilde kayıtlara geçmiş oldu. Solmaz köyü yakınlarında vurulan bireye ilişkin haber ve yorum- lar uzun süre Türkiye gündeminde kaldı. Benzer ve bir o kadar üzüntü verici başka bir olay, yine Çınar’ın başka bir köyünde, bir çizgili sırtlanla ilgili olarak yaşandı. Bu tekil olaylar, yörenin hâlen yaban ha- yatı açısından sahip olduğu değeri ortaya koyan somut örnekler olması dolayısıyla Yöre halkı tarafından sevilen, hatta saygı gösterilip korunan leylek, sulak alanlardaki bozulma nedeniyle yavrularını yeterince besleyememe riskiyle karşı karşıyadır. önemlidir.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 203 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Dicle güzeli, her yıl kısa süreliğine nehir kıyılarını ziyaret eden göçmen bir kelebek türüdür.

Göç veya üreme dönemlerinde çayır ve bozkır alanları ve tükenme sürecinin durdurulması için çaba gösterilmesi kullanan sayısız kuş türü arasında, burada özellikle söz ko- gerekmektedir. nusu edilmesi gereken iki tür öne çıkmaktadır. Bunlardan, Sürmeli kızkuşunun dünya üzerindeki nüfusunun ülkemizde nesli tehlike altına girmiş olması dolayısıyla yalnızca birkaç bin bireyden oluştuğu tahmin edilmekte, koruma altına alınıp avlanması yasaklanmış bir kuş olan dolayısıyla nesli küresel ölçekte kritik tehlike altında ola- toy, kaçak avcılığın hedefi olması dolayısıyla, geçmiş yıllar- rak kabul edilmektedir. Çok nadir bir tür olan bu kuşun da düzenli olarak gözlenmekte olduğu ilçe topraklarından hâlihazırda Çınar’da gözlendiğine ilişkin herhangi bir kayıt bugün muhtemelen tamamen çekilmiş durumdadır. Umut bulunmamakla birlikte, mevcut bilgiler göz önünde bulun- edilebileceği üzere gelecekte toyun yörede yeniden ortaya durulduğunda, göç sırasında Çınar’dan geçiş yapması ihti- çıkması durumunda ise bu türün hassasiyetle korunması mal dâhilindedir.

204 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR’DA YABAN HAYATI VE DOĞA

Mezopotamya’ya özgü bir tür olan Fırat yumuşakkabuklu kaplumbağası, adının çağrıştırdığının aksine, bugün Fırat’ın ülkemizdeki kesiminde neredeyse tükenmiştir ve sadece Dicle’de görülebilmektedir.

Sonuç • Yörede yasal mevzuatla korunan alanlar oluşturulmalı- dır. Eldeki bilgi ve bulgular ışığında bir bütün olarak değer- • Bilimsel araştırmalarla mevcut durum ve değişimler lendirildiğinde, Çınar’da yaban hayatının, yaşanmakta sürekli izlenmeli, güncellenmeli ve belli aralıklarla ra- olan birçok olumsuz faktöre rağmen hâlen çok özel öğeler porlanarak konuyla ilgili kişi ve kurumlar bilgilendiril- barındırdığı ve ülke çapında önemli bir zenginlik oluştur- melidir. duğu, ancak bu durumun kırılgan nitelikte olduğu, etkin • Tarımda pestisit ve gübre kullanımı azaltılmalıdır. koruma önlemleriyle güvence altına alınamaması duru- • Doğal çevreyi doğrudan etkileyen tarımsal su kullanı- munda bu zenginliğin yakın gelecekte kaybedilebileceği mı ve atık suların bertaraf edilmesi işlemlerinin doğru görülmektedir. İlçede doğanın korunması ve geliştirilmesi uygulanmasını sağlayacak etkin tedbirler alınmalıdır. için yapılabilecekler şu şekilde özetlenebilir: • Toplumun bütün kesimlerine yayılan bilinçlendirme • Doğal alanların daha fazla tahrip edilmesi ön- ve bilgilendirme faaliyetleri yapılmalıdır. lenmelidir. Kalkınmaya yönelik projeler planlanırken ve • Etkin denetimlerle, doğadaki canlıların kural dışı av- hayata geçirilirken doğal çevreye olan etkileri hassasiyetle lanması ya da toplanması önlenmelidir. değerlendirilmelidir.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 205 Murat Biricik* Bir Leoparın Ardından arih 3 Kasım 2013. Güzel bir Murat Bey ve çalışma arkadaşlarıyla sonbahar günü; Diyarbakır’da öteden beri zaman zaman birlikte araziye T yağışlar da başlamamış henüz, çıkarız, kendilerinin düzenledikleri avcı soğuklar da. Günlerden pazar. Vakit öğ- eğitim çalışmalarına akademisyen arka- leyi geçmiş. Telefonum çalıyor. Orman ve daşlarımla birlikte eğitmen olarak destek Su İşleri İl Müdürlüğünden Doğa Koru- veririz, yılda bir kez toplanan yerel av ko- ma ve Milli Parklar Mühendisi Murat misyonu toplantılarına katılırım, orada (Yıldırım) Bey arıyor. “Hocam,” diyor, bir araya geliriz; velhasıl kendileriyle öte- “bir ihbar aldık, köyün birinde bir hayvan den beri tanışır, yardımlaşırız. Şimdi de, bir çocuğa saldırmış, çocuk yaralanmış. herhâlde bir insana saldırıp kendisi or- Birazdan durum tespiti için oraya gide- tadan kaybolmuş bir hayvanın ne tür bir ceğiz, isterseniz sizi de alalım.” Sorula- şey olabileceği konusunda görüş belirte- rım oluyor hâliyle, ama kendilerinin de rek katkıda bulunabileceğimi kuruyorum olayla ilgili pek bir ayrıntı alamadıklarını kendi kendime. Saldırının şekline, yerine söylüyor. Şahsen aklıma ilk gelen, “küçük ve zamanına, yol açtığı sonuçlara bakarak bir çocuğu muhtemelen evcil bir hayva- bir fikir yürütmenin mümkün olacağını nın, belki de bir köpeğin ısırmış olabile- düşünüyorum. Ne de olsa, yörenin artık ceği” şeklinde basit bir senaryo, ama bir yıllardır araştırmakta olduğumuz yabani yaban hayvanının söz konusu olduğunu hayvan varlığına oldukça aşinayım. * Prof.Dr., Dicle Üniversitesi Fen öğrenince olay yerine gidip durumu an- Araç önce beni alacak. Bunu haber Fakültesi Biyoloji Bölümü lamak gerektiği anlaşılıyor. verirken, Murat Bey, ne olduğu bilinme- [email protected]

206 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar BIR LEOPARIN ARDINDAN yen söz konusu hayvanın öldürülmüş, amcasının oğlu Mahmut Kaplan var. soruyor: “Daha önce Diyarbakır’da hatta fotoğrafının sosyal medyada Özetle şunları anlatıyor: “Çobanlık leopar görülmüş mü?” Zaten köyün paylaşılmış olduğunu, fotoğrafı ken- yapıyoruz. Bu sabah 09:30 sularında yaşlıları da şaşkınlık içinde, o civar- disinin de görmediğini ama hayvanın koyunların başındayken bu hayvan da böyle bir şeyi ne görmüş ne duy- “çok değişik bir şey” olduğunu öğren- geldi ve bana saldırdı, birlikte m’lerce muşlar; o yüzden de hayvanın adını, diğini de bildiriyor. Hemen bilgisayarı yerde yuvarlandık. Neyse ki amcaoğlu ne Kürtçe ne de Türkçe, bilmiyorlar. açıp araştırıyorum ama herhâlde pay- yakınımdaydı, kırmayı doğrultup ateş Anlatıyorum: “Yetmişli yıllarda An- laşımcının gizlilik ayarlarından do- etti, hayvanı öldürdü ve beni kurtar- kara civarında bir birey avcılar tara- layı, bu konuda herhangi bir şey bu- dı. Sonra hayvanı traktöre atıp köye fından vurulmuştu. O zamandan beri, lamıyorum. Az sonra da araç geliyor, getirdik. Ambulans çağırdık, beni doğu illerimizde zaman zaman gö- arazi çantamı alıp çıkıyorum. Çınar’a, hastaneye götürdüler, yarala- rüldüğü iddia edilse de doğrulanmış Solmaz köyü, kentin hemen gü- rımı sardılar.” kaydı yoktu. Son olarak, 2010 yılında neyinde; kuş uçuşu uzaklığı 30 km Kalabalığın arasında bir TV Eruh’ta öldürülmüş bir bireyin postu bile değil. Oraya varışımız kırk beş ekibi var ve çekim yapıyor. Bir diğer geçen yıl ortaya çıktı ve leoparın bu dakikayı geçmiyor. Köyün girişinde ekibin daha önce köye gelip görüntü topraklarda hâlen yaşadığı kanıtlan- birkaç kişiyi bir arada görünce duru- aldıktan sonra gittiğini de öğreniyo- mış oldu. Yalnız, buradaki bu birey, yoruz. Daha, “Burada bir hayvan...” ruz. Oradakiler henüz bu hayvanın ne türün bu civarda kalıcı olarak yaşadı- diye sormaya kalmadan, elleri az ile- olduğunu bilmiyor. Köyün gençlerin- ğını göstermez, çünkü yaşamlarının rideki sokağı işaret ediyor. Sokağın den bazıları “çita” diyor, bazıları “kap- bir döneminde erkeklerin eş bulmak başına ulaştığımızda karşılaştığımız lan”, hatta “aslan” olduğunu iddia eden ve alan edinmek üzere uzak mesafeler görüntü hepimizi şaşkınlıktan afalla- bile var. Bunun bir leopar, diğer adıyla kat ettiklerini biliyoruz. tıyor, neredeyse dilimiz tutuluyor! bir pars olduğunu bildirince kamera Bu birey de muhtemelen daha Birikmiş kalabalığın ilgisinin da üzerime çevriliyor. Ancak haber- doğudan bir yerlerden buralara gel- odaklanmış olduğu nesne, yerde yatan cilere, görüntülü röportaj vermek is- miş olmalı.” ölü bir leopar. İnanılır gibi değil ama temediğimi, isterlerse sorularını sözlü işte orada, öylece yatıyor. Tıpkı bu olarak yanıtlayabileceğimi söylüyo- Ne Olacak Şimdi? topraklarda daha önce vurulmuş tür- rum. Bunun üzerine, ses kayıt cihazı- Bu arada, öldürülen hayvanın bir le- deşlerinin fotoğraflarından bildiğimiz na konuşuyoruz. Tekrardan hayvanın opar olduğunu hemen İl Müdürü gibi. türü soruluyor, “Bu bir leopar,” diyo- Erdal (Seven) Bey’e telefonla haber İlk şaşkınlık geçer gibi olduğun- rum. Muhabir daha önce öyle bir ta- veriyoruz. O da Bakanlık yetkilileri- da, oradakilere kendimizi tanıtıyor, bir duymuş olmalı ki, “Anadolu leopa- ni arayıp durumu bildiriyor; hepimiz olayın aktörleriyle tanışıyoruz. Ko- rı mı?” diye soruyor. Cevabım, “Onu oradan gelecek talimata göre hareket lunda ve sırtında taşıdığı gazlı bez şimdiden söylemek zor.” Türkiye’de edeceğiz. Erdal Bey de köye gelmek parçalarıyla hemen dikkatleri üzerin- leoparın iki alt türünün bulunduğu, üzere yola çıkıyor. Jandarmanın da de toplayan Kasım Kaplan’a geçmiş daha doğrusu bunlardan birinin bir haberi oluyor ama olay yerine gelme- olsun diyor, olayın nerede ve nasıl zamanlar Anadolu’da yaşamış olduğu lerini gerektirecek bir durum yaşan- gerçekleştiğini soruyoruz. Yanında düşünülüyor. Sizin “Anadolu leoparı” mıyor. dediğiniz, örnek sayısının yetersizliği Hayvanı çeşitli açılardan fotoğ- dolayısıyla bilimsel açıdan yeterince rafladıktan sonra yakından inceliyo- doğrulanamamış, dolayısıyla varlığı rum. Bir erkek birey. Burun ucundan tartışmalı olan, işte o alt tür. Bir de kuyruğun başlangıç noktasına kadar İran’da, Kafkas ülkelerinde, Irak’ın ku- olan boyunu 138 cm, kuyruğunu ise zeyinde ve Türkiye’nin doğusunda ya- 88 cm olarak ölçüyorum. Omuz hi- şayan bir alt tür daha var, ona da bazı zasında vücudun en üst kısmı ile ön kaynaklarda “İran leoparı” deniyor. ayak ucu arasındaki mesafe 77 cm. Bu bireyin bunlardan hangisine ait Ağırlığını belirlemek için bir kantar Diyarbakır’ın Çınar ilçesi. Tarih: 3 Kasım olduğu ancak gerekli incelemeler ya- veya basküle ihtiyaç var, ancak köyde 2013, Saat: 15.10 pıldıktan sonra anlaşılacak. Muhabir bu amaca uygun bir alet bulunamıyor.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 207 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Solmaz köyü

Ama hayvanın ölüsünün tek kişinin bir araç duruyor ve iki kişi iniyor. İlçe nın uzaklığı ve ulaşımın zorluğu hem kaldıramayacağı kadar ağır, muhteme- Tarım’dan geldiklerini söyleyip onlar de artık akşam karanlığının çökmekte len 60 kilogramın üzerinde olduğunu da tutanak tutuyorlar. Muhtar ve am- olması nedeniyle bunu yapamıyoruz. söylemek mümkün. cazade Kaplan’lar, tıpkı bizim ekibin Ölü hayvanın saatlerdir yatmakta ol- Sağına yatmış durumdaki hayva- tutanağını imzaladıkları gibi bu kâğıdı duğu yere bir miktar kireç döktürdük- nın vücudunda yaralar arıyorum. Tam da imzalıyorlar. Ardından, İlçe Tarım ten sonra yola çıkıyoruz. ensesinde, birbirine yaklaşık 1 cm me- yetkilisi, hayvanın kafasını kesip ala- Orman ve Su İşleri İl Müdürü ve safede, birbirinin eşi iki delik var. Her cağını ve kuduz incelemesi için ilgili ekibiyle yolda karşılaşıyor ve araçları birinin çapı 7-8 mm civarında olmalı. birime göndereceğini söylüyor. He- bir akaryakıt istasyonuna çekip bun- Buradan hâlâ kan sızıyor. Ağızdan da men bir bıçak bulunup getiriliyor. Du- dan sonra yapılması gerekenleri tar- kan gelmiş olmalı. Ayrıca ağzının sağ rumu haber verdiğimiz ve henüz yolda tışıyoruz. Telefonlarımız, köydeyken köşesinde bir yırtılma var; herhâlde olan il müdürümüz telefonla devreye olduğu gibi burada da hiç susmuyor. biri sonradan sert bir cisimle bu böl- giriyor ve ilgili kişiyle görüşüyor, neyse Hayvanın ölüsü kokuşmaya başlamış geyi zorlamış diye düşünüyorum. Ölü ki onu bu girişiminden vazgeçirme- durumda ve hemen müdahale edilme- vücudu çevirip bakıyorum, sağ yanın- si uzun sürmüyor. Bunun yerine, bir si gerek. Bana kalırsa öncelikle rönt- da da başka yara göremiyorum. Hay- tutanak da iki ekip arasında tutuluyor gen çekilip otopsi yapılmalı ve ölümü vanın dili dışarıda, dişlerinin arasına ve leoparın başı oracıkta kesilmekten aydınlatacak bir rapor hazırlanmalı. sıkıca kısılmış hâlde kuruyup kalmış. kurtulmuş oluyor. Bilimsel araştırmalar için doku ve kan Bunu kimin niçin yaptığını soruyo- İlk işlemler tamamlandıktan son- örneklerinin alınması, iç organları- rum, kimseden cevap alamıyorum. ra, artık köyde daha fazla kalmanın nın koruyucu ortamlara konulması ve Dilini düzeltmek için hayvanın ağzı- uygun olmadığına karar veriyoruz ve postunun yüzülmesi gerekiyor. Bütün nı açmaya çalışıyorum ama ne kadar hayvanın ölü vücudunu birkaç kişinin bu işlemlerin Diyarbakır’da hemen o uğraşsam da kaskatı kesilmiş çeneyi yardımıyla aracımıza yüklüyoruz. As- akşam gerçekleştirilmesi ise mümkün aralamak mümkün olmuyor. lında leoparın vurulduğu alana gidip görünmüyor. Ölü vücudu en azından Haberi alıp civar köylerden gelen olayın tam olarak nasıl gerçekleştiğini ertesi güne kadar bozulmaktan ko- meraklılarla dolu arabalar arasında yerinde tespit etmek var ama hem ala- ruyabilmek için Dicle Üniversitesi

208 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar BIR LEOPARIN ARDINDAN

zülüyor. Post, işlenmek ve daha sonra sırada içinde gülleleriyle av tüfeğinin müzede sergilenmek üzere İstanbul’a hazır olması olağan sayılabilir mi? götürülürken diğer kısımları anatomik Nasıl oldu da leopar başka bir ye- incelemeler için Diyarbakır’da kalıyor. rinden değil de ensesinden vurulabil- di; yan yana iki güllenin buraya isabet Nasıl Oldu da Oldu? etmiş olması nasıl yorumlanabilir? Olan olmuş, bu topraklarda bir leopar Kaplan’ların, kendilerine saldırıp öldürülmüştü. Konu henüz sıcak gün- yaralayan bu kadar tehlikeli bir hayva- demdeyken çok kimse çok şey söyledi, nı mecburen öldürmek zorunda kal- Muhteşem bir hayvan ama ne yazık ki artık demeçler verildi, konunun uzmanları dıklarını ama aynı zamanda onu vur- ayakları üzerinden değil kamuoyuna bilgiler aktardı, tartış- dukları için de pişmanlık duyduklarını malar oldu. Ama henüz söylenmemiş söylemeleri çelişki oluşturmuyor mu? Veterinerlik Fakültesinden yardım şeyler de var. Zaten o yüzden yazıyo- Bütün bunları konunun muha- taplarına soran oldu mu, olduysa ne isteniyor. Kadavranın orada formol rum şimdi bütün bunları. yanıtlar aldı, bilmiyorum. Belki bu havuzuna alınabileceği öğreniliyor. Ne Her şeyden önce, çobanların an- arada kendilerine, leopar öldürmenin var ki bu yöntem birçok amaç için uy- lattıklarında bazı gariplikler vardı: onlara cidden ağır gelecek bir cezası- gun değil. Bakanlık yetkililerinin yön- Normal koşullarda gececi olan, nın olduğunu ne zaman öğrendikleri lendirmesiyle sonraki gün hayvanın yani ancak geceleri dolaşıp avlanan bir de sorulmuştur. Yoksa öldürülen hay- postunu almak üzere Diyarbakır’a ge- hayvan niçin güpegündüz ve durup vanın fotoğrafları ortalığa düştükten lecek olan İhsan (Yey) Bey ile telefon- dururken ortaya çıkmıştı? sonra olayın failleri değil mağdurları da görüşüyor, yapılması ve yapılma- Normal koşullarda insanlardan ması gerekenleri konuşuyoruz. Erdal olduklarını göstermek için mi böyle uzak duran, onlardan kaçan bir hayvan Bey hemen bir derin dondurucunun bir ifadeye başvurmak zorunda kaldı- neden şimdi tam tersine insanların üs- Müdürlük binasına getirilip kurulma- lar? Bunu da bilemiyoruz. tüne üstüne gitmişti? sını sağlıyor. Biz de oraya gidiyoruz. Aslında şunu sormak gerek: On- Normal koşullarda daha küçük Bu arada TV haberlerinde görün- ların yerinde bir başkası olsa acaba boyutlu hayvanlarla beslenen bir hay- tüler yayınlanmış bile. Leoparı gör- nasıl davranırdı? Daha açıkçası: Kır- van neden ortada onca koyun ve keçi mek ve görüntü almak isteyen daha salda yaşayan ve yaşadığı yer civarında varken onlara değil de çobana saldır- birçok kişi kuruma geliyor. Veteriner büyükçe bir yabani hayvanın dolaştı- mıştı? Fakültesinden iki öğretim üyesi de bu ğı bilgisini alan ortalama bir Türkiye değerli numuneyi almak üzere oraya Normal koşullarda avının boy- Cumhuriyeti vatandaşı ne yapardı? geliyor. Sonuçta, gitgide bozulmakta nunu, boğazını hedef alan çok güçlü Gördüğü her yılanı akrebi öldürmeyi olan ölü bedeni daha fazla tahrip ol- bir hayvan, nasıl olmuştu da ölümcül boynunun borcu bilen insanlarımız maktan korumak için en uygun yolda dişlerini kullanmak yerine, saldırdığı sizce azınlıkta mı? Peki ya vahşi ve karar kılıyoruz. Buna göre, kan ve doku kişiyle boğuşmaya çalışmıştı? etçil bir dört ayaklıyı? Yanıtlar aslında örnekleri alındıktan sonra hayvanın Kayalık ve taşlık bir arazide le- açık, öyle değil mi? Hepimiz biliyoruz vücudu uygun şekilde açılarak, kokuş- oparla birlikte 10 m’lik uçuruma yu- ki bu ülkede her gün sessiz sedasız nice maya öncelikle neden olan iç organları varlanan bir kişinin vücudunda çokça hayvanın kurşunlara, saçmalara hedef çıkarılacak ve bunlar Veteriner Fakül- ezilme ve sıyrılmaların olması gerek- olması ya da zehirlenmesi vaka-i adi- tesinde saklanacak, geri kalan kısmı mez miydi? yedendir ve ancak sıra dışı bir durum ise derisi en kısa zamanda yüzülmek Çok güçlü pençelere sahip bir olduğunda sorun bir süreliğine ayyuka üzere derin dondurucuda korunacak. hayvanın saldırdığı kişide çok daha çıkar, konuşulur, sonra hızla unutulur. Leoparı tekrar araca yükleyip Veteri- derin yaraların oluşması beklenmez ner Fakültesinin yolunu tutuyoruz. miydi? Nasıl Olmasın ki! Ertesi gün, Bakanlık için ça- Daha önce sürüye kurt veya ben- Öyleyse, benzer şeylerin tekrar yaşan- lışan Tahnit Uzmanı İhsan Yey, zeri hayvan saldırısının söz konusu ol- masının önüne geçmek için ne yap- Diyarbakır’a geliyor. Leoparın dondu- madığı, dolayısıyla çobanların nadiren malı? Ama gelin daha önce, bu soru- rulmuş vücudu çözülüyor ve derisi yü- silah taşıdığı bir yörede, olay yaşandığı yu tersyüz edelim ve “ne yapmamalı”,

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 209 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

sınlar ki, kabul ettiğimiz bu gerçek bahis konusu sorunun da temellerindeki bir parça nihayetinde. Üniversitelerimizin bilgiye ve bilime giden yolda top- luma örnek ve önder olma görevini yerine getirmekten uzak olduğu da bu vesileyle bir kez daha anlaşıldı. Altya- pı, donanım ve bilgi eksikliği yine görünür oldu. Düpedüz yanlış olan ya da maksadını aşıp yanlış algılamalara yol açacak demeçler, görüntüler verdik; akademik saygınlığa gölgeler düşürdük. Devlet kurumları arasındaki uyum ve eş güdüm so- runları bu örnekte nispeten çabuk giderildi, ama aynı şeyler başka bir yerde ve başka inisiyatif sahipleriyle ya- şansaydı sonuç nasıl olurdu, bunu düşünmek gerektiğini anlamış olduk. Ayrıca, konunun ilk elden muhatabı olan, Türkiye’de doğanın korunmasından sorumlu kurumun bu gibi durumlarda nasıl hareket edileceğiyle ilgili net bir fik- rinin olmadığını, âdeta hazırlıksız yakalandığını da anla- dık. Nesli ileri derecede tehlike altında, böylesine nadir bir tür söz konusu olduğunda bile hangi işlemlerin nerede ve kimler tarafından yapılacağının pek belli olmadığı, soru- nun planlı programlı hareket edilmekten çok el yordamıyla hâlledilmeye çalışılmasından anlaşıldı. Öncelik, hayvanın ölüm nedeninin, dolayısıyla neden korunamadığının, an- laşılmasına yarayacak olan, ancak hızla bozulup yok olma sürecine girmiş durumdaki kanıtların ve bilimsel verilerin değil, değerli kürkün elde edilmesine verildi. Taşıdıkları tüfeğin kurallara uygunsuzluğundan dolayı, Amcazade Kaplan’lara 325 lira ceza ödetildi. Hâlâ yürüyen herhangi bir soruşturma veya dava var mı1, varsa sonuçları onun cevabını bulalım hep birlikte. Zira bu olay vesilesiyle ne olur, bunlar olayda adı geçen kişiler açısından önemli gün yüzüne çıkan ve yüzleşmemiz gereken bazı şeyler var. olabilir ama ülkemizde doğanın korunması açısından fazla Pek çoğumuz iyi sınav vermedik leopar olayında. bir şey ifade etmiyor artık. Yüklü cezaların caydırıcı olacağı Medyadan başlayalım. Birçok kaynakta haberin akta- iddia edilebilir ama unutulmamalı ki o zaman da bu gibi rılma biçimi nedense fazlasıyla magazine kaydı; sadece me- vakalar azalmaz, sadece daha fazla gizli saklı kalır, o kadar. rak ve hayret uyandıracak, sonuçta insanları eğlendirecek Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün bir şeymiş gibi sunuldu. Objektif ve araştırmacı habercilik bu olayı her yönüyle masaya yatırıp irdelemesi gerek. Tür- bir yana bırakıldı; leopar suçlu, saldırgan ve tehlikeli ilan leri koruma altında ilan etmekle ve ceza yazmakla koruma edildi, dahası alay konusu bile oldu. Örnekler vermeye ge- önlemi alınmış olmuyor. Zaten cezayı da ancak yakalaya- rek var mı hiç sanmam ama merak eden olursa gazetelerin bildiklerinden bazılarına yazıyor kurum; mevcut personel web sayfaları henüz yerinde duruyor. ve ekipman yapısıyla, istese bile, dağ bayır dolaşıp her yeri O sayfalara göz atanlar lütfen birçoğunun altındaki ve herkesi denetlemesi mümkün değil. Açılan avcı kursları- okur yorumlarına da bir baksınlar. Bazılarının nasıl bilgi- nın ise uygulamada işe yarayıp yaramadığını bilimsel yön- den, ciddiyetten ve olayın özünden uzak, alaycı, ona buna temlerle belirleyen kimse olmuş mudur, hiç sanmam. Esa- hakaret dolu, dahası ayrımcılığa ve ırkçılığa varan ifadeler sen, mevcut anlayış ve doğaya bakış tarzıyla kurumun etkili içerdiğini görecekler. Henüz birçoğumuz doğada yaşayan bir koruma yapacağına dair pek azımızın umudu var. Öte canlıların da bir milliyeti, bir etnik kimliği olduğunu bil- yandan, leopar canlıyken korunamamış olsa da, postunun miyoruz anlaşılan. “Ne yapalım yani, bu durum her habere korunması için özel çaba harcandığını kimse inkâr edemez. yazılan yorumlar için geçerli” diyecekler ise lütfen unutma- Ne var ki, şimdiki kaygımız, usta tahnitçilerin elinde ne-

210 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar BIR LEOPARIN ARDINDAN redeyse “eskisinden bile daha iyi” hâle doğuda ve daha kuzeydeki geniş bir koyduğu çalışmanın sonuçları arasın- gelmesini beklediğimiz doldurulmuş bölgede bu türün yaşayabileceği alan- da, öncelikle korunması gereken tür- hayvanın nerede ve nasıl sergilenece- lar henüz var. Üstelik yalnız onun de- lere ve alanlara ilişkin çok sayıda öneri ği, doğayı belgesellerden bile öğren- ğil, biyolojik çeşitliliğimizin daha bir- de yer alıyordu. Ne var ki, devletimi- me merakı taşımayan çocuklarımıza, çok nadide öğesinin tutunmuş kalmış zin yetkili organları, yine bir devlet gençlerimize böylece hangi bilgi, duy- olduğu eşsiz özellikte yerler var. Ama kurumunun ısmarlayıp yaptırdığı bu gu ve mesajların verilmiş olacağıdır. gelin görün ki koskoca Güneydoğu çalışma sonunda tüm gerekçeleriyle Leoparımız bir şekilde AVM lobi- Anadolu’da, barındırdığı biyolojik çe- sunulan önerileri dikkate almaya gerek lerinde boy gösterirse hiç şaşmamalı. şitlilikten dolayı gerçek anlamda ko- duymadı. Bu öneriler arasında, şimdi Ne de olsa ülkemizde çağdaş anlamda runan en küçük bir doğal alan yok2. leoparın da kullandığı anlaşılan bölge- doğa tarihi müzesi diye bir şey nere- Şimdi lütfen Google Earth’ü açıp leri kapsayacak şekilde çeşitli koruma deyse yok gibi; mesela evrim gibi “za- Diyarbakır’ı, hemen güneyindeki Çı- alanları oluşturulması da vardı. Söz rarlı” fikirleri çağrıştırabileceği için nar ilçesini ve Solmaz köyünü bulun konusu rapor, yazılıp çizilen daha baş- yenilerinin kurulma ihtimali de söz ve oraya bir işaret koyun. İkinci bir sa- ka benzerleri gibi, öylece raflarımızda konusu olamaz herhâlde. Hem, müze nal sarı raptiyeyi Eruh civarına sapla- duruyor. ziyaret etme alışkanlığımız da ortada. yın. Bu iki örneğin konumuna, ayrıca Bütün bunları yan yana koyup Leoparlarımızı ve yok oluş tehdidi arazinin yapısına, yerleşim yerlerinin, baktığımızda, bölgede daha nice leo- altında yaşayan daha birçok türümüzü tarlaların, kalabalık yolların dağılı- par vakası yaşamamamız için sizce pek nasıl koruyacağız peki? İnsanlarımızı mına bakarak, muhtemelen doğudan bir neden, fazlaca bir umut var mı? bilgilendirmemiz ve bilinçlendirme- batıya yol almış olan bu bireyin, yine miz gerektiği açık. İnsanlarımızdan muhtemelen insanlara ve köy köpek- Notlar kasıt, sadece “sokaktaki adam” değil, lerine görünmeden, evcil hayvanlara 1 Bu yazı 22 Kasım 2013 günü son şeklini her şeyden önce görevi itibarıyla do- herhangi bir zarar vermeden son kez aldı; bu tarihten sonra bir gelişme ğayı etkileyen konularda imza yetkisi nefes aldığı yere ulaşana kadar hangi olduysa onu burada bulamayacaksınız. ve karar verme sorumluluğu olanların güzergâhı izlemiş olabileceğini anla- 2 Güneydoğu’daki Nemrut Dağı muhteşem geniş bilgi sahibi kişiler olması şart. maya çalışalım3. Şimdi ekranınızda tarihî mirasından dolayı, Tektek Dağları Bunun nasıl sağlanacağını tartışmak ise bilemediğim ve öğrenemediğim bir imlecin gezindiği yerler, doğu batı nedenle milli park. Bölgede biri ceylanlar, ise bu yazının amacını ve sınırlarını yönünde süreklilik gösteren ve rakımı biri kelaynaklar için, biri de her nedense fazlasıyla aşıyor. yer yer bin m’yi aşan yükseltiler olma- bir baraj gölünün su kuşları için olmak lı. Buralar büyük ölçüde meşeliklerle üzere üç yerde yaban hayatı geliştirme Acaba Nereliydi? kaplı, insan kalabalığının ve yoğun sahası var. Burç, Dülükbaba, Gölpınar, Hisar Çamlığı, Hz. Veysel Karani, Talihsiz leoparın nereden çıkıp gel- tarım alanlarının pek olmadığı alan- Gölbaşı Gölleri ve Malabadi adlarıyla diği hâliyle merak konusu oldu. lardır. Doğuda, Şırnak yönünde iler- yedi tane tabiat parkı bulunuyor. Bir ağaç Hâlihazırda bilinenler ışığında, bu lerseniz karşınıza Dicle nehri çıkar. ise tabiat anıtı statüsünde. Bölgede hiç konuda şu an ancak bazı tahminlerde Oturduğunuz yerden göremezsiniz tabiatı koruma alanı yok. bulunulabilir. Bana öyle geliyor ki, ca- tabi ama Dicle’nin en az bozulmuş, en 3 Türün tipik yaşam alanının (habitatının) nına kıymış olduğumuz birey İran’dan muhteşem manzaralı kanyonları bu- genel özelliklerini merak edenler, veya Irak’tan yola koyulup buralara radadır. Oralarda yaşayan envai çeşit aralarında Türkiye’nin de bulunduğu çeşitli ülkelerden elde edilmiş verilere kadar gelmemişti; kısa ömrüne bizim hayvanı ve bitkiyi de göremeyeceksi- dayanan şu makaleden yararlanabilirler: ülkemizde göz açmış, bu toprakları niz ve tabii Ilısu Barajı inşaatında harıl Gavashelishvili, A. & V. Lukarevskiy vatan diye bellemişti. Gerçi bu ayrın- harıl çalışan iş makinelerini de. (2008): Modelling the habitat tıdan daha önemli olanı, bu şahane ya- Coğrafyacıların Mardin Eşiği requirements of leopard Panthera pardus ratığın bizim coğrafyamızda da hâlen diye adlandırdıkları bu yörenin biyo- in west and central Asia.- Journal of Applied Ecology 45(2): 579-588. yaşıyor olması ve bundan sonra da ya- lojik çeşitlilik açısından önemi 2001- şama şansı bulup bulamayacağı. Aynı 2003 yıllarında GAP İdaresinin Doğal 4 Raporun künyesi şöyle: Welch, H. J. (Ed.) (2004): GAP Biyolojik Çeşitlilik akıbete uğradığı geçen yıl ortaya çıkan Hayatı Koruma Derneğine yaptırdığı 4 Araştırma Projesi 2001-2003, Sonuç türdeşi, Türkiye’de leoparın Siirt’te var bir araştırmada da vurgulanmıştı . Uz- Raporu.- Doğal Hayatı Koruma Derneği, olduğunu göstermişti. Buradan daha manların yoğun emek harcayıp ortaya İstanbul.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 211 Recep Karakaş* , Ahmet Kılıç** Çınar-Göksu Barajı Kuş Türleri

iyarbakır şehir merkezinin 40 kitapları aracılığı ile teşhis edilmiştir. Ba- km güneydoğusunda ve Çınar raj civarında hem hububat tarımı hem de Dilçesine de beş km mesafede yer sulu tarım yapılmaktadır. Bu alanlar kuş alan Göksu Barajı’nın kuşları 1998-1999 türleri için uygun bir yaşam ortamı teşkil yılları arasında incelenmiştir. Göksu Çayı etmektedir. Yapılan çalışma sonunda ça- üzerinde kurulu olan baraj, 1993 yılında lışma alanımızın kuş türleri bakımından sulama amaçlı olarak hizmete açılmıştır. zengin olduğu ortaya çıkmıştır. Baraj gölünü besleyen akarsular; Kırmı- Çalışma süresince görülen türlerin zımezar Deresi, Göksu Çayı, Çay Dere, birey sayıları, görüldükleri alanlar ve gö- Pepeya Deresi, Karaçay ve Hüllo Deresi’ rüldükleri tarihler düzenli olarak kayde- dir. dilmiştir. Kayıtlar gözlem esnasında arazi Çınar Göksu Barajı ve çevresini defterine kaydedilip daha sonra asıl göz- kapsayan bu çalışma bir yıllık süre zar- lem formlarına geçirilmiştir. Bölgede ta- fında gerçekleştirilen düzenli haftalık nımlanan bütün kuşların verileri düzenli gözlemlerle tamamlanmıştır. Arazi göz- olarak alınmış, üreyen türlerin tespitinde lemleri çıplak gözle ve dürbün aracılı- kur davranışı, yuva, yumurta/yavru gör- ğı ile yapılmıştır. Gözlemler sırasında mek yeterli sayılmıştır. 10×50 büyütmeli Berkut marka dürbün, Çalışma kapsamında Çınar-Göksu * Minolta DYNAX 7000i marka fotoğraf Barajı ve yakın çevresinde 16 Ordo ve Doç. makinesi kullanılmıştır. Çalışma süresin- 44 familya mensubu 135 kuş türü tespit ** Prof. Dr. ce arazide tespit edilen türler ornitoloji el edilmiştir.

212 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR-GÖKSU BARAJI KUŞ TÜRLERİ

Çınar-Göksu Barajı Kuşları Listesi

Ordo Podicipediformes Lopludalgıçlar Fulica atra Sakarmeki Familya Podicipedidae Lopludalgıçgiller Familya Gruidae Turnagiller Podiceps cristatus Tepeli Batağan Grus grus Turna Podiceps auritus Kulaklı Batağan, Ordo Charadriiformes Yağmurkuşları Podiceps nigricollis Karaboyun Batağan Familya Recurvirostridae Avozetkuşugiller Ordo Pelecaniformes Kürek Ayaklılar Himantopus himantopus Uzunbacak Familya Phalacrocoracidae Karabatakgiller Familya Charadriidae Yağmurkuşugiller Phalacrocorax carbo Karabatak Charadrius dubius Kolyeli Küçük Yağmurkuşu Ordo Ciconiiformes Leyleksiler Charadrius hiaticula Kolyeli Büyük Yağmurkuşu Familya Ardeidae Balıkçıllar Vanellus vanellus Kızkuşu Ardea cinerea Gri Balıkçıl Familya Scolopacidae Çullukgiller Ardea purpurea Erguvani Balıkçıl Calidris minuta Küçük Kumkuşu Egretta alba Büyük Akbalıkçıl Tringa hypoleucos Akkarın Yeşilbacak Egretta garzetta Küçük Akbalıkçıl Gallinago gallinago Bataklık Çulluğu Bubulcus ibis Öküz Balıkçılı Familya Burhinidae Kocagözgiller Familya Ciconiidae Leylekler Burhinus oedicnemus Kocagöz Ciconia ciconia Akleylek Familya Glareolidae Bataklıkkırlangıcıgiller Ordo Anseriformes Kazsılar Glareola pranticola Bataklık Kırlangıcı Familya Anatidae Ördekgiller Familya Laridae Martıgiller Anser anser Bozkaz Larus ridibundus Karabaş Martı Anser albifrons Küçük Sakarca Kazı Larus canus Küçük Martı Tadorna ferruginea Angıt Larus argentatus Gümüşi Martı Anas platyrhynchos Yeşilbaş Ördek Larus ichthyaetus Büyük Karabaş Martı Anas strepera Külrengi Ördek Familya Sternidae Deniz Kırlangıcıgiller Anas querquedula Çıkrıkcın Chlidonias leucopterus Palamutkuşu Anas penelope Fiyu Chlidonias hybrida Akbıyık Denizkırlangıcı Anas clypeata Kaşıkgaga Gelochelidon nilotica Gülen Sumru Aythya ferrina Elmabaş Sterna hirundo Sumru Aythya fuligula, Tepeli Patka Sterna albifrons Akalın Denizkırlangıcı Aythya nyroca Pasbaş patka Ordo Columbiformes Güvercinler Aythya marila Akgaga Familya Pteroclidae Steptavuğugiller Mergus albellus Sütlabi Pterochles orientalis Karakarın Steptavuğu Ordo Accipitriformes Yırtıcı Kuşlar Familya Columbidae Güvercingiller Familya Accipitridae Yırtıcı Kuşlar Columba livia Kaya Güvercini Milvus migrans Karaçaylak Columba palumbus Tahtalı Güvercin Accipiter nisus Atmacasa Streptopelia decaocto Kumru Accipiter gentilis Çakır Kuşu Streptopelia turtur Üveyik Circus aeruginosus Saz Delicesi Ordo Strigiformes Gece Yırtıcıları Circus cyaneus Gökçe Delice Familya Strigidae Baykuşgiller Buteo rufinus Kızıl Şahin Asio flammeus Bataklık Baykuşu Buteo buteo Şahin Otus scops Cüce Baykuş, İshak Kuşu Hieraaetus pennatus Küçük Kartal Athena noctua Kukumav Kuşu Aquila chrysaetos Kaya Kartalı Ordo Caprimulgiformes Çobanaldatanlar Aquila heliaca Şah Kartal Familya Caprimulgidae Çobanaldatangiller Aquila clanga Büyük Bağırgan Kartal Caprimulgus europeus Çobanaldatan Familya Pandionidae Balıkkartalları Ordo Apodiformes Sağanlar Pandion haliaetus Balıkkartalı Familya Apodidae Ebabilgiller Ordo Falconiformes Doğanlar Apus apus Ebabil, Kara Sağan Familya Falconidae Doğangiller Apus melba Akkarın Ebabil Falco tinnunculus Kerkenez Apus affinis Akkuyruksokumlu Ebabil Falco cherrug Uludoğan Apus pallidus Gri Ebabil Ordo Galliformes Tavuklar Ordo Coraciiformes Kuzgunkuşları Familya Phasianidae Tavuksular Familya Alcedinidae Yalıçapkınıgiller Perdix perdix Çil Keklik Ceryle rudis Gri Yalıçapkını Ordo Gruiformes Turnamsılar Familya Meropidae Arıkuşugiller Familya Rallidae Yelvegiller Merops apiaster Arıkuşu

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 213 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Göksu Barajı Gölü

Familya Coraciidae Kuzgungiller Hippolais longuida Beyaz Mukallit Coracias garrulus Kuzgun Hippolais pallida Gri Mukallit Familya Upupidae Çavuşkuşugiller Sylvia curruca Akgerdan Ötleğen Upupo epops Hüthüt, Çavuşkuşu Sylvia communis Çalı Ötleğeni Ordo Piciformes Ağaçkakanlar Sylvia borin Bahçe Ötleğeni Familya Picidae Ağaçkakanlar Phylloscopus collybita Cifcaf Dendrocopus minor Küçük Ağaçkakan Phylloscopus trochilus Söğüt Bülbülü Ordo Passeriformes Ötücü Kuşlar Regulus regulus Altıntavukcuk Familya Alaudidae Tarlakuşugiller Familya Muscicapidae Sinekkapangiller Melanocorypha calandra Boğmaklı Tarlakuşu Muscicapa striata Gri Sinekkapan Melanocorypha bimaculata Küçük Boğmaklı Tarlakuşu Ficedula semitorquata Yarımband Sinekkapan Calandrella brachydactyla Bozkır Toygarı Familya Paridae Baştankaragiller Calandrella rufescens Küçük Bozkır Toygarı Parus caeruleus Mavi Baştankara Galerida cristata Tepeli Toygar Parus major Büyük Baştankara Alauda arvensis Tarlakuşu Familya Oriolidae Sarıasmagiller Familya Hirundinidae Kırlangıçgiller Oriolus oriolus Sarıasma Hirundo rustica İs Kırlangıcı Familya Laniidae Çekirgekuşları Familya Motacillidae Kuyruksallayangiller Lanius collurio Çekirgekuşu Anthus campestris Kır İncirkuşu Lanius minor Karaalın Çekirgekuşu Anthus trivialis Ağaç İncirkuşu Lanius senator Kızılbaşlı Çekirgekuşu Motacilla flava Sarı Kuyruksallayan Familya Corvidae Kargagiller Motacilla cinerea Dağ Kuyruksallayanı Pica pica Saksağan Motacilla alba Akkuyruksallayan Pyrrhocorax pyrrhocorax Kızılgaga Dağkargası Familya Troglodytidae Çitkuşları Corvus monedula Cüce Karga Troglodytes troglodytes Çitkuşu Corvus frugilegus Ekin Kargası Familya Prunellidae Bozboğazgiller Familya Sturnidae Sığırcıkgiller Prunella modularis Bozboğaz, Çitserçesi Sturnus vulgaris Sığırcık Familya Turdidae Ardıçkuşugiller Familya Passeridae Serçegiller Cercotrichas galactotes Kızıl Çalıbülbülü Passer domesticus Ev Serçesi Erithacus rubecula Narbülbülü, Kızılgerdan Passer montanus Dağ Serçesi Luscinia svecica Buğdaycıl, Mavigerdan Passer hispaniolensis Bataklık Serçesi, Söğüt Serçesi Irania gutturalis Akgerdan Familya Fringillidae İspinozgiller Phoenicurus phoenicurus Bahçekızılkuyruğu Fringilla coelebs İspinoz Oenanthe isabellina Toprakrenkli Kuyrukkakan Carduelis chloris Florya, Yelvekuşu Oenanthe deserti Çöl Kuyrukkakanı Carduelis carduelis Saka Turdus merula Karatavuk Carduelis cannabina Ketenkuşu Turdus viscivorus Ökseotu Ardıcı Bucanetes githagineus Çöl Şakrağı Familya Sylvidae Ötleğengiller Familya Emberizidae Kirazkuşugiller Cettia cetti Setti Bülbülü Emberiza schoeniculus Bataklık Kirazkuşu Acrocephalus melanopogon Bıyıklı Ardıçkuşu Emberiza melanocephala Karabaş Kirazkuşu Acrocephalus scirpaceus Saz Ardıçkuşu Emberiza calandra Tarla Kirazkuşu Acrocephalus arundinaceus Büyük Saz Ardıçkuşu

214 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR-GÖKSU BARAJI KUŞ TÜRLERİ

Tablo 1. Çalışma alanında kaydedilen kuş türleri ile bunlara ait tehlike kategorileri ve ilgili aylara ilişkin maksimum birey sayıları. (* = Olasılıkla bölgede üreyen tür; ** = Ürediği kanıtlanan tür; + = sayılmayan). Tehlike kategorileri (Stattersfield & Capper 2000): VU = Hassas, ve NT = Tehlike altına girmeye yakın.

Aylar Türler Statü 1999 1998 Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Podiceps cristatus* 18 3 9 2 2 3 6 Podiceps auritus 1 Podiceps nigricollis 7 Phalacrocorax carbo 2 3 Bubulcus ibis 1 Egretta garzetta* 6 6 1 Egretta alba* 3 2 12 1 Ardea cinerea* 14 7 30 9 2 10 4 23 1 12 11 18 Ardea purpurea 20 Ciconia ciconia** 3 1 2 2 3 Anser albifrons 98 113 2 123 Anser anser 38 Tadorna ferruginea 47 Anas penelope 12 Anas strepera* 39 1 Anas platyrhynchos* 106 158 68 22 1 10 17 50 Anas querquedula* 33 6 8 2 Anas clypeata 30 Aythya ferina 2 3 Aythya nyroca NT 4 19 19 3 1 1 Aythya fuligula 18 27 28 18 22 Aythya marila 6 5 Mergus albellus 2 Milvus migrans 1 1 Circus aeruginosus* 1 1 Circus cyaneus* 2 1 2 1 Accipiter gentilis* 6 1 Accipiter nisus* 1 1 Buteo buteo 6 13 1 Buteo rufinus 3 10

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 215 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Göksu Barajı

Aylar Türler Statü 1999 1998 Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Aquila clanga* VU 2 Aquila heliaca VU 5 Aquila chrysaetos* 1 3 Hieraaetus pennatus* 1 3 Pandion haliaetus 2 1 Falco tinnunculus** 1 2 3 1 2 3 1 2 Falco cherrug 1

216 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR-GÖKSU BARAJI KUŞ TÜRLERİ

Aylar Türler Statü 1999 1998 Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Perdix perdix** 2 Fulica atra* 23 38 38 58 2 3 42 Grus grus 80 Himantopus himantopus* 5 Burhinus oedicnemus* 1 1 1 2 10 Glareola pratincola* 2 Charadrius dubius** 16 5 17 14 6 1 Charadrius hiaticula* 4 Vanellus vanellus 213 19 8 1 11 Calidris minuta 42 Gallinago gallinago 3 Actitis hypoleucos* 4 3 6 6 17 12 Larus ichthyaetus 2 21 3 Larus ridibundus* 8 4 7 3 5 5 16 2 8 Larus canus 1 Larus argentatus* 1 1 4 1 2 14 35 2 3 1 3 Gelochelidon nilotica* 3 1 1 Sterna hirundo* 5 5 8 3 1 Sterna albifrons* 2 Chlidonias hybrida* 1 Chlidonias leucopterus* 22 2 1 1 1 Pterocles orientalis* 2 14 6 4 Columba livia** 12 11 2 6 Columba palumbus 22 8 Streptopelia decaocto* 29 6 Streptopelia turtur* 37 24 Otus scops* 1 2 Athena noctua** 1 6 1 Asio flammeus 1 Caprimulgus europaeus 1 Apus apus* 17 34 13 5 Apus pallidus* 17

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 217 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Aylar Türler Statü 1999 1998 Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Apus melba* 2 Apus affinis* 14 Ceryle rudis* 1 2 1 3 Merops apiaster** 12 15 1 2 15 Coracias garrulus* 2 6 7 Upupa epops* 3 1 Dendrocopus minor* 1 Melanocorypha calandra** 67 46 41 22 7 Melanocorypha bimaculata** 21 30 6 Calandrella brachydactyla** 15 Calandrella rufescens* 8 Galerida cristata** 17 42 21 22 13 13 4 16 75 Alauda arvensis* 15 5 26 Hirundo rustica* 46 49 47 35 30 21 Anthus campestris* 7 2 5 Anthus trivialis 5 6 12 Motacilla flava* 1 7 Motacilla cinerea 3 2 1 3 Motacilla alba* 2 15 23 2 3 11 Troglodytes troglodytes 1 Prunella modularis 2 Cercotrichas galactotes* 1 3 Erithacus rubecula 6 8 7 9 8 7 Luscinia svecica* 1 1 Irania gutturalis 1 Phoenicurus phoenicurus* 1 1 10 Oenanthe isabellina* 20 22 2 3 1 2 Oenanthe deserti* 3 Turdus merula 1 Turdus viscivorus 1 Cettia cetti 1 Acrocephalus 8 melanopogon* Acrocephalus scirpaceus* 2 2

218 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR-GÖKSU BARAJI KUŞ TÜRLERİ

Aylar Türler Statü 1999 1998 Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Acrocephalus arundinaceus* 3 4 2 1 2 Hippolais pallida* 4 2 2 Hippolais languida* 2 Sylvia curruca* 1 2 2 3 Sylvia communis* 7 3 Sylvia borin* 3 2 Phylloscopus collybita* 6 4 2 Phylloscopus trochilus* 15 Regulus regulus 1 Muscicapa striata* 6 Ficedula semitorquata 8 Parus caeruleus 2 6 Parus major 6 2 4 Oriolus oriolus* 1 Lanius collurio* 4 5 8 Lanius minor* 1 Lanius senator* 6 5 Pica pica** 17 19 17 28 7 13 21 20 3 6 8 Pyrrhocorax pyrrhocorax 1 Corvus monedula 1 Corvus frugilegus* 1 22 11 Sturnus vulgaris 108 38 Passer domesticus** + + + + + + + + + + + + Passer hispaniolensis* 43 45 65 7 Passer montanus 3 Fringilla coelebs 13 25 6 2 Carduelis chloris 1 1 Carduelis carduelis** 5 11 3 1 7 12 Carduelis cannabina 2 Bucanetes githagineus 2 Emberiza schoeniclus 38 5 2 Emberiza melanocephala* 18 65 7 Miliaria calandra** 44 17 4

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 219 Orhan Kavak* Çınar İlçesi ve Çevresinin Jeolojik Özellikleri**

ınar, Diyarbakır ilinin bir ilçesi- Çınar, coğrafi yapı bakımından iki dir. Cumhuriyetin ilk yıllarında bölüme ayrılır. Doğusu düz ve geniş bir * Ç Diyarbakır merkeze bağlı büyük ovalık, batısı ise dağlık ve engebeli arazi- Yrd. Doç. Dr., Jeoloji Yüksek Mühendisi, Dicle Üniversitesi bir köy olan Çınar, 23 Haziran lerden oluşur. Diyarbakır’a 32 km uzak- Mühendislik Fakültesi Maden 1937 yılında, 3223 sayılı Kanun ile ba- lıkta olup deniz seviyesinden yüksekliği Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji 2 ğımsız ilçe hâline gelmiştir. Önceleri adı 660 m, yüzölçümü ise 1952 km ’dir. Çı- Anabilim Dalı 21280-Diyarbakır; “Melkis” olup merkezi daha sonra “Ha- nar, kuzeybatıdan Diyarbakır il merkezi, [email protected]; orkavak@ nakpınar” köyü yakınlarına taşınan ilçe- batıdan Şanlıurfa’nın Siverek, Viranşehir dicle.edu.tr ** Bu Çalışma okuyucuların nin, 1937’den önce adı “Akpınar” ve ilçesi, güney ve güneybatıdan Mardin faydalanması için muhtelif internet “Hanakpınar” olarak bilinmekteydi. ilinin Mazıdağı ve Derik ilçeleriyle do- siteleri ve kaynaklardan derleme Birçok uygarlığa yerleşim mer- ğudan Mardin’in Savur ilçesi ve ile bağlı olarak hazırlanmış olup “Diyarbakır kezi olan Çınar, Diyarbakır il merke- Bismil ilçesiyle komşudur (Şekil-1a ve b İli Hani İlçesi’nin Jeolojik Özellikleri: zine en yakın (32 km) coğrafi açıdan 2; 3; 4). (Kavak, 2013) ” makalesine birimler 2 aynı olması nedeniyle paralellikler Diyarbakır’ın en büyük (1952 km ) nü- Karasal iklim söz konusudur. Ça- arz etmektedir. Formasyon fus açısından da dördüncü büyük (57 rıklı beldesinin etkisinden ve Bismil’den adlamaları ağırlıklı olarak Yılmaz, E bin) şirin bir ilçesidir. 88 köy ve 2 bele- gelen çöl sıcaklarının etkisinden yazları ve Duran., O. (1997) kaynağından diyesi vardır. çok sıcak geçer, ancak Çınar genelde ha- alınmıştır.

220 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI

Şekil 1a: Diyarbakır ili mevki haritası

ziran ve ağustos aylarında yüksek sıcaklıklar yaşar. İlçede, faydalanılmıştır. Bu haritaya göre yörede Kuvaterner alüv- haziranda en yüksek 45,2, ağustosta da 48,9 dereceyi bulan yonlar dışında farklı kaya türleri yer almaktadır (Şekil 6). gölge sıcaklık değerleri ölçülmüştür. Kışın ise Karacadağ’ın Bölgedeki en yaşlı birim bir bindirme ile kuzeyden gü- da etkisiyle soğuk geçer. En düşük kış sıcaklığı 31 Aralık neye Miyosen birimler üzerine doğru hareket eden allok- 2007 tarihinde ölçülen -28,7 derecedir. ton kütleden oluşmuştur. Üst Kretase’den Miyosen’e farklı İlçe, ilin 13 km güneydoğusundadır. İlçe arazisi güney- evreleri bilinmekte olup hat boyunca birçok bindirmenin den kuzeye doğru tatlı meyille ara yerde dik yamaçlı sırtlar olduğu bir kuşak oluşmuştur. Jeolojik haritada bir çizgi hâlinde Dicle Vadisi’ne doğru inmektedir. İlçenin güney- hâlinde gösterilen bu kuşak Çermik-Ergani-Dicle-Lice- doğusundan Göksu Deresi geçmektedir. Kulp hattı boyunca gözlenebilmektedir (Genç, 1985). Bu İlçenin zemini, Miosen yaşlı değişik kalınlıkta kil, allokton kütlenin en önemli iki üyesi ofiyolitler ve meta- kum ve konglomeraların ardalanmasından oluşmuştur. Yer morfik kayaçlar. Ofiyolitler Kampaniyen-Alt Mestrihtiyen altı suyu derindedir. 2. derecede tehlikeli deprem bölgesin- dedir. Civar deprem merkezlerinin tesirindedir (Şekil 5). Şekil 1b: Diyarbakır ili mevki haritası Jeolojik Konum

Genç Kovancılar MUŞ Jeolojik Evrim ELAZIĞ Palu Kulp Diyarbakır, Arap plakası ile Avrasya kıtasının çarpıştı- Arıcak Lice Alacakaya Hani ğı yere yakın bir konumdadır. Bu çarpışma Diyarbakır’ın Dicle Sason Sivrice Maden Hazro Kozluk Eğil Kocaköy kuzeyinden geçen D-B yönlü bir kenet kuşağının geliş- Doğanyol Ergani mesine neden olmuştur. Kenet kuşağı boyunca metamor- Çüngüş Silvan Çermik fik kayaçlar ile ofiyolitik kayaç birlikleri yoğun olarak Gerger DİYARBAKIR Beşiri yüzeylemektedir (Güven v.d., 1991). Çalışmanın amacını BATMAN Bismil göz önünde bulundurarak bu karmaşık jeolojinin ayrıntı- Hasankeyf Siverek Çınar larına burada değinilmeyecek, sadece çalışmanın alanı ve Savur çevresindeki kayaçların dağılımı göz önünde bulunduru- Mazıdağı Midyat lacaktır. Bu nedenle Türkiye’nin 1/200.000 ölçekli jeoloji haritası baz alınarak basitleştirilmiş bir jeoloji haritasından

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 221 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

kireçtaşı ardalanmasından oluşan bir istif çökelmiştir. Bu Şekil 2: Diyarbakır’ın ilçeleri kireçtaşı düzeyleri çok iyi blok verdiklerinden, yapı taşı ola- rak en olumlu kireçtaşı seviyelerini oluşturmaktadır. Diyar- bakır, Hazro, Hani, Ergani, Çermik, Çüngüş ve Adıyaman Lice yöresinde bu seviyelerde açılmış pek çok taş ocağı bulun- Lice Hani Dicle maktadır. Karacadağ volkanizması, Üst Miyosen’de başlayarak Çüngüş Kocaköy Hazro Eğil Ergani Silvan (Haksal, 1981) tarihsel zamanlara değin etkin olmuştur. Yenişehir Çermik Sur Genellikle bazik lavlarla temsil edilen tipik kalkan şek- Kayapınar linde bir volkandır. Karacadağ volkanizmasında üç ana Bağlar Bismil püskürme dönemi saptanmıştır (Şaroğlu ve Emre, 1987). Diyarbakır’ın kuzeybatısında yer alan bazaltlar, masif, düz- Çınar gün kırık sistemleriyle kesilmiş, yüzeyde yarı köşeli ve çeşit- li boyutlarda sağlam bloklar hâlindedir (Ercan v.d., 1991). Kırık yüzeylerinde, koyu gri tonlarında ve afanitik doku gösterirler (Lustrino v.d., 2010; Toprak ve Kavak, 2012). Bölge, Güneydoğu Anadolu Bindirme Kuşağı’nın gü- neyindeki Kenar Kıvrımları Kuşağı’nda yer alır. Miyosen, Şekil 3: Çınar ilçesinin karayolları tektonik olayların oldukça etkin olduğu bir dönem olup Midyat grubuna ait birimler regresif olarak çökelimlerini tamamlamış, ardından Miyosen başında bölgenin kuzeyi alçalmaya, deniz seviyesi yükselmeye başlamıştır. Bunun sonucunda transgresif olarak Silvan grubuna ait Fırat For- masyonu çökelmeye başlamıştır. Orta Miyosen başlarında sıkışma tektoniğinin etkinlik kazanmasıyla birlikte Lice Formasyonu çökelmiş ve Alt Miyosen çanağı kapanmıştır. Güneydoğu Anadolu’nun hemen tamamında yayı- lım sunan Miyosen çökelme çanak/çanaklarının evrimi, Neotetis’in güney kolunun kapanmaya başlamasıyla ya- kından ilişkilidir (Şengör, 1980). Eosen’de okyanus taba- nının dalıp batarak tüketilmesi sonucunda farklı tektonik birlikler birbirlerine yakınlaştırılmıştır. Okyanusal levha- nın tüketilmesine rağmen Güneydoğu Anadolu genelinde denizel ortam varlığını sürdürmüştür. Bu durum giderek sığlaşmasına rağmen denizel çökelimin sürekliliğinden an- laşılmaktadır (Yılmaz, 1983). Kuzey güney yönlü sıkıştırma hareketine bağlı olarak gelişen sıkışma ve kısalma, önce bölgeyi topluca yükselt- meye başlamış yükselme, denizel ortamın giderek sığlaş- yaşta olup genellikle serpantinleşmiş ultrabazik kayaçlar- masına yol açmıştır. Denizel ortamın çekilmesiyle karaya dan oluşmaktadır. Metamorfik kayaçlar egemen olarak çıkan otokton birimler, bu dönemde aşındırılmaya başla- mermerlerden oluşmaktadır. Kretase yaşlı kayaçlar genel mış olu bu esnada da kuzey kesimlerde ise denizel ortam, olarak ince tabakalı pelajik kireçtaşları ile temsil edilir. sığlaşmakla birlikte varlığını sürdürmüştür. Denizel olan Eosende bölge geniş bir karbonat platformuna dönüş- bu kesimlerin karasal hâle gelmesi Orta Miyosen’e denk müş ve bu arada çok kalın kireçtaşı düzeyleri çökelmiştir. gelmektedir. Rejyonal ölçekte sığlaşan denizel ortamda Miyosen’de bölgenin doğu kesiminde sığ şelf karbonatları Fırat Formasyonunun çökelmesine sebep olmuştur. Daha ve resifal kireçtaşları çökelirken, batı kesiminde derin şelf- sonra Allokton kütlelerin otokton üzerine ilerlemeleri, te yer yer kireçtaşı düzeyleri içeren kil-marn, tebeşirli killi otokton karbonat birimleri üzerine kırıntılardan oluşan fliş

222 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI

benzeri bir birim olan Lice Formasyonu’nun çökelmesine Şekil 4: Çınar’ın sınırları neden olmuştur. Allokton kütlelerin güney sınırı ile otokton arasın- daki ortamda gelişen bu türbiditik birim, sıkışma sistemi

Büyükkadı nedeniyle giderek sığlaşan bir ortamın varlığını göster- Üçkuyu mektedir. Allokton kütlelerde bu sıkışma sistemine bağlı

Karaçalı olarak, kendi içlerinde şariyajlanıp kuzeyden güneye doğru Diyarbakır D360 yükselmeye başlamışlardır. Bu gelişmenin sonucunda, Lice Bismil D350 türbiditik istifine, daha yaşlı ve altta olup da itilerek üste Tepe doğru yükselen nap dilimlerinden, malzeme gelimine ne- D950 den olmuştur. ÇINAR Lice Formasyonu bu dönemde olasılıkla, ilerleyen allokton ile otokton şevi arasında gelişen bir çizgisel fliş havzası çökelleriyle, buna kuzeyden kanallarla katılan kaba klastiklerin dil ve yelpazelerinden oluştuğu var sayılmakta- dır. Aynı sürede otokton en güney denizel sınırında ise reg- Mazıdağı resif istifler ve resifler gelişmiştir. Lice Formasyonu denizin kapanma döneminde ve sıkışma rejimi içinde gelişmiş bir

Derik birimdir. Bu özelliği nedeniyle de oluşumu jenetik olarak bir molas çökelimi gibi değerlendirilebilmektedir. Sıkışma tektoniğinin Orta Miyosen döneminde etkinlik kazanma-

Şekil 5: Diyarbakır ili deprem risk Haritası (Deprem.gov.tr)

ağaçlı akçayır Kulp Lice 1. Derece Hani hamzalı Dicle kayacık 2. Derece Hazro 3. Derece Karakaya B. Eğil Kocaköy Cüngüş Ergani çatak köprü Silvan İl merkezi ahmetli mermer bağdere Çermik Devegeçidi B. Atatürk B. İlçe merkezi yoğun Bucak merkezi DİYARBAKIR

pirinçlik Nehir Bismil salat Diri faylar (MTA) tepe Otoban ovabağ Çınar

DEPREM ARAŞTIRMA DAİRESİ ANKARA

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 223 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Şekil 6: Diyarbakır ili jeoloji haritası

Kulp

Lice

Hani

Dicle

Kocaköy Hazro Ergani Eğil

Çüngüş Silvan Çermik

DİYARBAKIR Bismil

Çınar

Ölçek: 1/1.200.000 km

SEDİMENTER KAYALAR VOLKANİK KAYALAR Kuvaterner Bazalt Kuvaterner Ayrılmamış Pliyosen Bazalt Pleyistosen Ayrılmamış karasa kırıntılar Pliyosen Piroklastik kayalar Pliyo-kuvaterner Ayrılmamış karasa kırıntılar Üst Miyosen-Pliyosen Ayrılmamış volkanitler Orta-Üst Miyosen Ayrılmamış karasa kırıntılar Üst Miyosen Bazalt Neritik kireçtaşı Alt Miyosen Üst Miyosen Piroklastik kayalar Alt Miyosen Kırıntılar ve karbonatlar

Alt Miyosen Evaporitli sedimenter kayalar METAMORFİK KAYALAR Oligosen Evaporitli sedimenter kayalar (bazen üst eosen ve alt miyosen dâhil) Jura-Kretase Mermer

Alt-Orta Eosen Volkanik sedimenter kayalar Üst Paleozoyik Şistler

Eosen Neritik kireçtaşı Üst Paleozoyik Metagarnitoyid

Permiyen Mermer Orta Eosen-Alt Miyosen Kırıntılılar ve karbonatlar

Alt Eosen Karasal kırıntılılar Prekambriyen Gnays Prekambriyen Gnays, şist Üst Kretase-Paleosen Kırıntılılar ve karbonatlar Prekambriyen ve/veya Paleozoyik Metagarnitoyid Üst Senoniyen Kırıntılılar ve karbonatlar

Üst Senoniyen Pelajik kireçtaşı OFİYOLTİK KAYALAR * Kretase Neritik kireçtaşı Üst-Krase Ofiyolitik melanj

Kretase Pelajik kireçtaşı, radyolarit, çört, şeyl vb. Mesozoyik Ayrılmamış bazik ve ultrabaz !

Orta Triyas-Kretase Neritik kireçtaşı İŞARETLER

Orta Triyas-Kretase Pelajik kireçtaşı, radyolarit, çört, kırıntılar vb. Dokanak yer yer ofiyolit dilimli Ters fay bindirme Alt Triyas Karbonatlar ve kırıntılar Sürüklenim Tanımlanmamış fay Permiyen-Karbonfiber Karbonatlar ve yer yer kırıntılar Olası fay

Siluriyen-Alt Devoniyen Karbonatlar ve kırıntılar Aktif fay Olası aktif fay Yerleşim merkezi

224 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI sı Alt Miyosen döneminde oluşan çökelim çanaklarının sıra eski ve yeni alüvyonlar detaylı bir şekilde anlatılmıştır genelde kapanmasına neden olmuş, böylece, Güneydoğu (Şekil 7). Anadolu’nun günümüzdeki tektonik konumunu belirle- yen sürüklenimler gelişmeye başlamıştır. Bölgede sıkışma Midyat Grubu kuvvetlerinin etkisinin artmasıyla Üst Miyosen döneminde Mardin ili Midyat ilçesi dolayında tipik olarak yüzeylen- K-G yönlü açılma çatlakları gelişmiş ve bunun sonucunda mektedir. Midyat Grubu; Gercüş, Kavalköy, Hoya, Ga- Karacadağ volkanitleri bölgedeki daha yaşlı birimleri ört- ziantep, Havillati ve Germik Formasyonları olmak üzere müştür (Şaroğlu ve Emre 1987). altı ayrı formasyondan oluşmaktadır. Grubun tabanını Karacadağ volkanitleri olarak tanımlanan volkanik oluşturan Alt Eosen yaşlı klastik kayalar Gercüş Formas- alan kuzey bölümde Dicle ve Fırat nehirleri ile yine volka- yonu; Alt Eosen yaşlı ince tabakalı kireçtaşları Kavalköy nitlerin dokanağından gelişmiş olan bunların yan dereleri Formasyonu; Alt Eosen-Alt Oligosen yaşlı kireçtaşı ve do- ile sınırlanır. Güneyde belirli bir topografik sınırı çizileme- lomitlerden oluşan istif Hoya Formasyonu; Alt Eosen-Üst yen volkanitler Urfa-Mardin karayoluna kadar ulaşmak- Oligosen yaşlı çörtlü marn ve killi kireçtaşlarından oluşan istif Gaziantep Formasyonu; Orta-Üst Eosen yaşlı, ince ta- tadır. Söz konusu volkanitlerde hava fotoğrafları ve arazi bakalı, killi, derin denizel kireçtaşları Havillati Formasyonu gözlemlerine göre üç ana etkinlik dönemi saptanmış ve bu ve Orta Eosen-(?) Oligosen yaşlı dolomit ara katkılı eva- özellik göz önüne alınarak volkanitler üç bölümde incelen- poritlerle temsil edilen istif ise, Germik Formasyonu olarak miştir. Bu ayrımda ilksel volkan morfolojisinin korunma adlandırılmaktadır (Şekil 8). şekli, drenajla yarılma oranı, aşınma derecesi, toprak örtüsü Formasyon aşamasında, ilk kez Maxson (1936) tara- ve en önemlisi de stratigrafik ilişkiler ölçüt olarak kulla- fından Hermis antiklinalinde “Midyat limestone” ismi ile nılmıştır. Volkanitlerin ayırtlandığı her evre, tümü yörenin tanımlanmış ve tarif edilmiştir. Grup aşamasında ise, ilk en büyük volkan konisi durumunda olması nedeniyle fark- kez Gossage (1956) Gölbaşı, Gerger, Kahta ve Karababa lı alanlardaki çıkış merkezlerinden yüzeylenmiş olmasına dağında “Gercüş formation” veya daha yaşlı formasyonlar ile Şe- rağmen Karacadağ volkanitleri olarak tanımlanmıştır ( “Adıyaman gravel group” arasında yer alan çoğu Eosen, yer kil 6 ). yer de Paleosen ve Oligosen-Miyosen yaşlarını da içeren Stratigrafi karbonatlan “Midyat limestone group” adı altında toplamış- tır. Periam, (1958)’de Karababa dağında ölçülen kesitte, Çınar ve yakın çevresinde tabandan yukarıya doğru şu bi- Orta Eosen yaşlı karbonatlar “Kavaklık formation” olarak rimler yer almaktadır: altta Midyat grubuna ait Alt Eosen- tariflenmiş ve “Midyat group” adı kullanılmıştır. Gossage Alt Oligosen yaşlı kireçtaşı ve dolomitlerden oluşan istif (1958) ise, Adıyaman ilinin güneybatısında, Kayacık an- Hoya Formasyonu; Alt Eosen-Üst Oligosen yaşlı çörtlü tiklinalinde ölçtüğü kesitte (Kayacık ÖSK’da), Periam, marn ve killi kireçtaşlarından oluşan istif olan Gaziantep (1958)’den uyarlayarak Eosen-? Miyosen yaşlı karbonatlan Formasyonu; bunların üzerlerine, Silvan grubuna ait kong- “Kavaklık formation” ve “Dibe formation” olarak tanımlamış lomera, evaporit ara tabakalı şeyl, silttaşı ve kumtaşından ve bu formasyonları “Midyat group” adı altında toplamış- oluşan Kapıkaya Formasyonu; daha sonra Şelmo For- tır. Günümüzdeki stratigrafık konumu ise, Açıkbaş ve diğ. masyonu, son olarak da 3 ayrı seviyeden oluşan Karadağ (1979) ile kazanmıştır. Volkanitleri ve bunların üzerine de eski ve yeni alüvyonlar Midyat Grubu; bölge genelinde Amanos Dağları yöre- Şekil 7 gelmektedir ( ). sindeki bazı alanlarda, Siirt ili civarında, Kavikadağ, Sadak, Stratigrafiye genel anlamda bakıldığında sırasıyla Tavan ve Dodan yükselimlerinin bulunduğu geniş alanlar- Midyat Grubu, Silvan Grubu, Şelmo Formasyonu ve Ka- da, Şırnak ili Cizre ilçesinin kuzeyinde, Kızılsu nahiyesi ci- racadağ Volkanitleri yer almaktadır. Bu çalışmada Çınar ve varında, Hakkari ilinin güneyinde, Selat ve Kavalköy köy- civarında yer alan Midyat Grubuna ait Hoya ve Gaziantep leri dolaylarında Germav Formasyonu üzerine; Gaziantep Formasyonları, Silvan Grubuna ait Kapıkaya Formasyonu, ilinin kuzeybatısında, Çarpin köyünün güneyindeki Kepez- Şelmo Formasyonu (Yeniköy ve Gölpınar Formasyonları) dağı ve Sakçagözü nahiyesi civarında Belveren Formasyo- her ne kadar farklı araştırmacılar tarafından bu formasyon nu üzerine; Adıyaman ilinin kuzeyinde, Hozik-Sermikan Yeniköy ve Gölpınar Formasyonu olarak ayırtlanmış ise uzantısında ve Artan antiklinalinde, Diyarbakır ili Hazro de tarafımızdan Şelmo Formasyonu olarak benimsenmiş- ilçesi dolayında Antak Formasyonu üzerine; Sürüklenim tir ve 3 farklı fazda bulunan Karacadağ Bazaltlarının yanı örtüleri güneyinde Mardin Grubu üzerine; Amanos Dağ-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 225 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Şekil 7: Çınar ilçesinin jeolojik durumu (mta.gov.tr)

DİYARBAKIR Bismil

Çınar

ları’ndaki bazı alanlarda, Diyarbakır ili Çermik-Çüngüş diskordan; Hakkari ili dolaylarında, Geçitli nahiyesi güne- ilçeleri ile Ergani ilçesinin yakın kuzeybatısındaki Zırnak yinde, Tuğlu ve Urşe köyleri civarında da Hakkari Karma- tepe civarında, Dicle-Hani ilçeleri arasında, Hani ilçesinin şığı ile tektoniktir. yakın doğusundaki alanlarda, Hakkari ilinin kuzeyinde, Grubun bölge genelinde kalınlıkları Amanos Dağları Yüksekova ilçesi Urşe köyü civarında Koçali-Karadut Kar- yöresinde 70-700 m; Kahramanmaraş ili dolaylarında 340- maşıkları üzerine; Şırnak-Hakkari arasında kalan alanlar- 640 m; Kilis ili civarında 1101 m; Gaziantep ili dolayların- da Sayındere ve Germav Formasyonları, Mardin ve Cudi da 127-432 m; Adıyaman ili Gölbaşı, Besni ve Tut ilçeleri Grupları ile Koçali Karmaşığı’nın üzerine diskordan; Kilis dolaylarında 100-533 m; Adıyaman ili kuzeybatısındaki ilinin kuzeybatısında, Beşenli köyü civarında, Adıyaman- alanlarda 245-479 m; Adıyaman ili güneybatısında 466- Diyarbakır illeri dolayları ile Çamurlu-Yolaçan kuyularının 596 m; Adıyaman ilinin kuzey ve kuzeydoğusundaki alan- yer aldığı alanlarda, Mardin ilinin yakın batı-güneybatısın- larda 63-600 m; Kahta ilçesi Narince nahiyesi dolayında da, Avcılar köyü civarında Germav Formasyonu üzerine 241-739 m; Diyarbakır ili Korudağ-Çermik-Çüngüş do- konkordan olarak gelmektedir (Duran ve diğ., 1989). Gru- laylarında 120-610 m; Ergani ilçesi civarında 78 m; Dicle bun üst dokanak ilişkisi ise, Diyarbakır ili Hazro ilçesi do- ilçesi dolayında 95-370 m; Hani ilçesi civarında 183-265 layında, Siirt ili civarında, Kavikadağ, Sadak, Tavan ve Do- m; Hazro-Hezan dolayında 275-1125 m; Kulp ilçesi civa- dan yükselimlerinin bulunduğu geniş alanlarda (Yılmaz ve rında 123 m ); Maden-Guleman yörelerinde 200 m; Mar- Duran, 1997), Şırnak ili Cizre ilçesinin kuzeyinde, Kızılsu din ili Derik ve Mazıdağı ilçeleri civarında 29-731 m; Bat- nahiyesi civarında, Hakkari ili dolayında, Selat ve Kavalköy man ili Hasankeyf, Gercüş ve Dargeçit ilçeleri dolaylarında köyleri civarında Silvan Grubu’nun Kapıkaya Formasyonu; 78-750 m; Siirt ili Baykan, Kurtalan ve Şirvan ilçeleri do- Adıyaman ilinin kuzeyinde, Hozik-Sermikan uzantısın- laylarında 105-680 m; Eruh, Pervari ilçeleri ile İspandika da, Artan antiklinalinde, Diyarbakır ili Çermik-Çüngüş ve Körkandil dolaylarında 353-582 m; Şırnak ili Cizre il- ilçeleri ile Ergani ilçesinin yakın kuzeybatısındaki Zırnak çesi civarında 577-786 m; Beytüşşebap ilçesi civarında 248 tepe civarında, Hani ilçesinin yakın doğusunda, Hakkari ili m’den fazla; Hakkari ili yöresinde 43-357 m; Yüksekova il- Geçitli nahiyesi güneyi ile Tuğlu köyü dolaylarında Silvan çesi civarında 467-480 m (Perinçek, 1980b; Duran ve diğ., Grubu’nun Fırat Formasyonu; Dicle-Hani ilçeleri arasında 1989). Amanos Dağları yöresinde, Kahramanmaraş-Gazi- Silvan Grubu’nun Lice Formasyonu; Kilis ilinin kuzeyba- antep illeri arasındaki alanda, Adıyaman-Gaziantep illeri tısında, Beşenli köyü civarında, Mardin ili yakın batı-gü- arasında, Adıyaman ili Gölbaşı-Gerger ilçeleri arasında neybatısında, Avcılar köyü civarında Şelmo Formasyonu ile kalan sahada, Diyarbakır ili Korudağ-Çermik-Çüngüş do-

226 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI laylarında, Ergani-Hani-Dicle-Lice-Haz- ro-Siirt hattında, Lice-Hamzalı-Mardin Şekil 8: Midyat Grubunun genelleştirilmiş stratigrafi ili kuzeyindeki Savur-Sürücü dolaylarında, kesiti (Duran ve diğ., 1989’dan faydalanarak hazırlan- Derik-Mazıdağı ilçeleri arasında, Kerburan mıştır). ilçesi civarında, Batman ili Gercüş, Hasan- keyf, Sason ve Kozluk ilçeleri dolaylarında, Siirt ili Baykan, Şirvan, Pervari ve Eruh do- laylarında, Şırnak ili Cizre, Silopi, Uludere ve Beytüşşebap ilçesi ile Hakkari ili dolay- larında yaygın olarak mostra vermektedir ta-Üst Oligosen Gaziantep

(Yılmaz ve Duran, 1997). Or Formasyonu Grubun Gercüş Formasyonu çakıltaşı, “kireçtaşı üyesi” kumtaşı, şeyl, marn, silttaşı ve killi kireçtaşı- kireçtaşı; Kavalköy Formasyonu ince-orta tabakalı kireçtaşı; Hoya Formasyonu ince- çok kalın tabakalı-som kireçtaşı ve dolomit; Hoya üyesi” Alt Oligosen ormasyonu

Gaziantep Formasyonu tebeşirli kireçtaşı, F tebeşirli marn, çört-silisifiye kireçtaşı; Ha- “tebeşirli dolomit villati Formasyonu ince-orta tabakalı, çört Germik Formasyonu yumrulu, killi, pelajik kireçtaşı ve Germik Formasyonu ise, dolomit ara katkılı şeyl jips litolojilerinden oluşmaktadır. Grubun yaşı Eosen-Oligosen (Duran ve diğ., 1988 ve 1989) olup Akarsu-alüvyon yelpazesi-sı- nırlı/yarı sınırlı sığ epirik deniz- sığ normal Üst Eosen deniz-şelf kenarı/önü-yamaç/yamaç ötesi- derin deniz (Duran ve diğ., 1988 ve 1989) Havillati ortamında çökelmiştir. Formasyonu Hoya Formasyonu: Diyarbakır ili Çüngüş ilçesi 2 km güneybatısındaki Hoya köyü dolayında tipik olarak yüzeylenmektedir. Hoya Formasyonu Midyat Grubu’nun formasyonudur. İlk kez Hoya köyü dolayında, Sungurlu (1977) ta- Midyat grubu rafından adlandığı Perinçek (1979f)’de be- ta Eosen Gaziantep Or lirtilmesine rağmen, literatür taramalarında Formasyonu bu referans bulunamamıştır. Bu nedenle, ilk adlayan Perinçek (1978a) olarak kabul edil- miştir. Perinçek (1978a) hazırlamış olduğu Güneydoğu Anadolu otokton ve allokton kaya birimleri jeoloji sembolleri haritasında “Midyat Grubu” içinde “Hoya Formasyonu” Kavalköy adını isim bazında kullanmıştır (Yılmaz ve formasyonu

Duran, 1997). Alt Eosen Gerçüş Stratotipinde, Sungurlu (1977; in formasyonu Perinçek, 1979i) referansı bulunamadı- ğından ve Perinçek (1978a)’da da Hoya Formasyonu’nun holostratotipi belirtilme-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 227 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Şekil 9: Hoya Formasyonu’nun neostratotipi Şekil 10: Hoya Formasyonu’nun (Hoya ÖSK; Görür ve diğ., 1981 (in Görür hipostratotipi (Uzunargıt ÖSK; Şemşir ve ve Akkök, 1982c)’den faydalanarak diğ., 1986 (in Duran ve diğ., 1987)’den hazırlanmıştır). alınmıştır).

Litoloji Açıklamalar Litoloji Açıklamalar Yaş Grup Formasyon Kalınlık

Kireçtaşı: Açık gri-bej renkli, orta tabakalı,

Alt algli mercanlı. Fırat Yaş Yaş Grup Formasyon Üye (m) Kalınlık Silvan Miyosen

Çakıltaşı: Kırmızı kahver renkli, Kireçtaşı: Koyu gri-siyah renkli, ince-orta ta-

sen polijenik elemanlı. Oligo bakalı, bol ekinit parçalı, az pelojik foramlı.

Kireçtaşı: Koyu gri-siyah renkli, ince-orta ta- Silvan bakalı, pelojik foramlı. Kapıkaya Alt Miyosen

Kireçtaşı: Koyu gri-siyah renkli, slit, boyu bi- Dolomit: Orta tabakalı, killi ve kireç- yojenik malzemeli (pelojik foram+kavkı parçası, killi. li, yer yer kavkılı. Kireçtaşı: Koyu gri-siyah renkli, ince-orta tabakalı, pelojik foramlı ve silt boyu biyojenik malze- meli, killi. Dolomit: Kalın – çok kalın tabakalı – Kireçtaşı: Ekinif parçalı. som, kireçli. 211 603 Hoya Midyat Hoya Kireçtaşı: Bej renkli ince orta tabakalı, iri ben- Dolomit: Orta, yer yer ince tabakalı, 265 Tebeşirli dolomit üyesi Tebeşirli Eosen tonik ferominiferli kireçli. Midyat

Dolomit: Açık gri renkli, orta-kalın ve kötü Alt eosen-Alt oligosen tabakalı, karstik görünümlü.

Kireçtaşı: Gri-bej renkli, orta kalınlıkta munta- Kireçtaşı: Orta – kalın, yer yer çok zam tabakalı, bol ufak bentikli ve kırmızı algli, yer yer kalın tabakalı, bol fosilli. dolomit ara katkılı. 54

Dolomit: Orta tabakalı. Kireçtaşı

Gercüş Çakıltaşı Çakıltaşı Alt eosen

diğinden, Diyarbakır ili Çüngüş ilçesinin 2 km güneyba- ilk 152 m’si içinde kireçtaşı egemendir (Şekil-91). Sadece, tısındaki Hoya köyü dolayında, 1/25000 ölçekli L42-C1 82-90 m’ler arasında dolomite rastlanır (Görür ve Akkök, haritasında, Görür ve diğ. (1981) tarafından ölçülen Hoya 1982b; Duran ve diğ., 1989). Kireçtaşları; gri, bej renkli, ölçülmüş stratigrafi kesiti Hoya Formasyonu’nun neostra- orta (10-100 cm) kalınlıkta muntazam tabakalı, bol milio- totipi olarak önerilmiştir. Birimin hipostratotipi ise, Di- lidli, alveolinidli, ekinit parçalı ve kırmızı alglidir. Bu kireç- yarbakır ili Hazro ilçesinin yakın güneyinde, Uzunargıt taşları yer yer kısmen dolomitleşmiştir. 152-222 m’ler ara- (Zuğur) köyünde, 1/25000 ölçekli L45-C1 haritasında sında 70 m kalınlığında dolomit izlenir. Açık gri renkli ve başlangıç; K 33375, D 55725 ve bitiş; 33775, D 56375 ko- kötü tabakalı olan bu dolomitler, orta-kalın (1 m’den fazla) ordinatları arasında Şemşir ve diğ. (1986; in Duran ve diğ., tabakalaşması, karstik görünümü ve rengiyle kireçtaşından 1987) tarafından ölçülen Uzunargıt ölçülmüş stratigrafık kolayca ayrılır. Dolomitler; ince-orta kristalli, hipidiyo- kesiti ile Batman ili Hasankeyf ilçesinin 5 km kadar doğu- topik, yer yer ayırt edilebilen fosil izleri ve hayalleri içer- güneydoğusunda, Dimi köyünde, 1/25000 ölçekli M46-c2 mektedir. 222’nci m’den sonra tekrar kireçtaşlarıyla devam haritasında başlangıç; K 41 75300, D 7 16850 ve bitiş; K eden istif Miyosen yaşlı resifal kireçtaşlarının başlamasıyla 41 76700, D 7 17100 koordinatları arasında, Şemşir ve diğ. son bulur. 222’nci m’den sonra izlenen kireçtaşları daha alt (1987; in Duran ve diğ., 1987) tarafından ölçülen Softek düzeylerde belirgin bir korniş yapan kireçtaşından farklıdır ölçülmüş stratigrafık kesitidir (Yılmaz ve Duran, 1997). (Şekil 9). Neostratotipinde (Hoya ÖSK’da) toplam 603 m ka- En altta 12 m kalınlığında bej renkli, ince-orta ka- lınlıkta ölçülen Hoya Formasyonu’nun tabandan itibaren lınlıkta muntazam tabakalı, iri bentik foraminiferli, mik-

228 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI ritik kireçtaşı ile temsil edilir. Üste doğru koyu gri, siyah daki alanda, Kurtalan-Baykan-Şirvan-Pervari ilçeleri do- renkli, ince tabakalı, çörtlü, yaygın planktik foraminiferli, laylarında, Eruh ilçesinin kuzeybatısındaki Üzümlük köyü silt boyutunda biyojenik malzemeli (planktik foram+kavkı civarında, Şırnak ili Cizre ilçesinin kuzeyindeki Kasrık parçası), ara katkılar hâlinde ince-orta kum boyutunda Boğazı’nda, Beytüşşebap ilçesinin batısında, Hakkari ilinin bol ekinid parçalı, mikritik kireçtaşı ve bol ince-orta kum doğu ve güneydoğusundaki alanlarda Gercüş Formasyo- boyutunda ekinid parçalı, az miktarda korunmuş planktik nu; Diyarbakır ili Korudağ-Çermik-Çüngüş dolaylarında, foramlı, yer yer dolomitik kireçtaşlarına dönüşür. Bu pela- Lice ilçesinin kuzeyindeki güneye devrik asimetrik yapının jik istifin en belirgin özelliklerinden biri, içinde nodul ve ve Körha yükseliminin çekirdeklerinde, Batman ili Sason tabakalar hâlinde çörtler içermesi, az derecede dolomitleş- ve Kozluk ilçeleri ile Siirt ili Baykan, Şirvan ve Pervari il- me ile üst düzeylerinde metamorfizma ve didolomitleşme çeleri dolaylarında, Hakkari ilinin güney ve batısında, Ka- göstermesidir. valköy köyü dolayında Kavalköy Formasyonu; Mardin ili- Hipostratotipinde (Uzunargıt ÖSK’da), toplam 265 m nin yakın batısındaki Avcılar köyü civarında, Mardin ilinin kalınlıkta ölçülen Hoya Formasyonu’nun litolojisi alttan kuzeyindeki Sürgücü nahiyesi civarında, Nusaybin-Cizre üste doğru şu şekildedir (Şekil-92): 6 m kalınlıkta, çok ince ilçeleri arasındaki Yolaçan kuyularının yer aldığı bölgede, kristalli ve hipidiyotopik dokulu dolomit (dolosparit); 48 Germav Formasyonu üzerinde uyumlu; Amanoslar ve Su- m kalınlıkta bol miliolid, az nummulit fosilli, kavkı parçalı, varlı-Belveren dolaylarında, Gaziantep ilinin kuzeybatısın- yer yer dolomitleşmeli, vaketaşı-istiftaşı çökel dokusunda- daki Sakçagöz nahiyesinde Belveren Formasyonu; Hakkari ki kireçtaşı; 3 m kalınlıkta ekinit ve mollusk kavkı parçalı, ilinin kuzeybatısında Germav Formasyonu; Gaziantep ili orta-kaba kalsit mozayikli, neomorfik kireçtaşı; 127 m ka- Araban ilçesi kuzeyindeki Sarıkaya köyü yakın civarında lınlıkta çok ince-ince, yer yer orta kristalli, hipidiyotopik Hezan Grubu; Şırnak ili Beytüşşebap ilçesinin batısında- dokulu, kireçli (%5-40), biyojenik malzemeli, taban sevi- ki Esenler civarında Çüngüş Formasyonu; Gaziantep ili yelerinde dolomikrit bantlı, üste doğru iskeletsel olmayan Araban ilçesinin kuzeybatısındaki Taştepe tepe mevkiin- allokem (intraklast) kalıntılı, iyi poroziteli, porozite alan- de, Suvarlı nahiyesi güneyi ve Emirhaydar köyü civarında, ları kısmen sparikalsit dolgulu dolomit (dolosparit); 81 Suvarlı antiklinalinde, Diyarbakır ili Dicle ilçesinin kuzey- m kalınlıkta biyojenik malzemeli, killi ve kireçli, zayıf-iyi doğusunda, Hani ilçesinin yakm doğusunda, Lice ilçesinin gözenekli dolomit (dolomikrit, dolomikrosparit ve yer yer kuzeyinde, Hakkari ili Yüksekova ilçesi Urşe köyü civa- biyodolomikrit). Uzunargıt ÖSK’da formasyonun egemen rında Koçali veya Karadut Karmaşığı üzerinde uyumsuz; litoloji tipini oluşturan dolomitler gayri resmi “Tebeşirli do- Diyarbakır-Mardin-Batman-Siirt dolaylarında Gercüş lomit üyesi” olarak adlandırılmıştır (Şekil-10) (Yılmaz ve Formasyonu üzerinde bazen uyumsuz, bazen de geçişli bir Duran, 1997). dokanak ilişkisi ile yer almaktadır. Hoya Formasyonu’nun Dokanak ilişkileri Neostratotipinde, Gercüş Formas- üst dokanak ilişkisi ise, Amanos Dağları’nda, Suvarh-Ara- yonu üzerine uyumlu olarak gelen Hoya Formasyonu Mi- ban dolaylarında, Araban ilçesi kuzeyindeki Sarıkaya köyü yosen yaşlı resifal kireçtaşları (Fırat Formasyonu) ile uyum- civarında, Taşbaşı tepe mevkiinde, Suvarlı nahiyesi güneyi suz olarak örtülmektedir. Hipostratotiplerinde (Uzunargıt ve Emirhaydar köyü civarında, ve Softek ÖSK’larda), altında yer alan Gercüş Formasyonu Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesinin güneydoğusun- ile uyumlu olup Silvan Grubu’nun Kapıkaya Formasyonu daki Akçakoyunlu köyü yakınında Gaziantep Formasyonu; tarafından diskordan olarak örtülmektedir. Hakkari ilinin kuzeybatısında Fırat Formasyonu; Hakka- Hoya Formasyonu; Amanos Dağları’nda, Gaziantep ri ilinin doğu ve güneydoğusunda, Halilderesi mevkiinde ilinin kuzeybatısında, Kepez dağı civarında, Adıyaman ili Havillati Formasyonu ile uyumlu; Diyarbakır ili Dicle il- Suvarlı-Besni dolaylarında, Diyarbakır ili Dicle-Hani ilçe- çesinin kuzeydoğusunda, Dicle-Hani ilçeleri arasındaki leri arasındaki Yeşilsırt mevkiinde, Hani ilçesinin batısı ve Yeşilsırt mevkiinde, Hani ilçesinin batı ve doğusunda Lice doğusunda, Dicle ilçesinin yakın kuzeyinde, Hazro antikli- Formasyonu; Ergani ilçesinin kuzeybatısındaki Zırnaktepe nalinde, Cacas-Hani yöresi kuzey sahalarda, Gölap, Belaşa, mevkiinde, Dicle ilçesinin yakın kuzeyinde, Hani ilçesinin Göderni, Zengilan yapılarının çekirdeklerinde, Mardin ili yakın doğusunda, Lice ilçesinin kuzeyinde Fırat Formas- Mazıdağı ilçesi civarmda, Dargeçit ilçesinin kuzeyinde, Bat- yonu; Hazro antklinalinin güney kanadında, Kulp ilçesinin man ili Gercüş ilçesinde, Gercüş ilçesinin kuzeybatısındaki güneydoğusunda, Batman ili Gercüş ilçesinin kuzeybatı- alanda, Hasankeyf ilçesinin doğusundaki Softek civarında, sındaki alanda, Hasankeyf ilçesinin doğusundaki Softek Hasankeyf ilçesinin kuzeyinde, Siirt ilinin güneybatısın- civarında, Siirt ili Baykan, Şirvan, Kurtalan, Pervari ilçe-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 229 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Suvarlı antiklinalinin güney kanadında, Tilkiler-Harman- Şekil11: Gaziantep Formasyonu’nun cılı-Ardil köyleri arasında, Akçalar-Şaluşağı köylerinde, lektostratotipi (Beşenli ÖSK; Şemşir ve diğ., Tutdağ’da, Gölbaşı-Gerger ilçeleri arasında kalan alanda, 1987 (in Duran ve diğ., 1989)’dan alınmıştır). Sermikan, Sincik, Harun ve Tümrüz köylerinde, Palanlı yapısında, Hoşikan yükseliminde, Hirso çayı kuzey yama- Litoloji Açıklamalar cında, Nemrut dağında, Çukur köyünden Fırat nehrine kadar, Fırat vadisinde Karakaya’dan Çüngüş-Çermik ara- sı Katrandağı falezlerine kadar olan alanda, Diyarbakır ili Korudağ-Çermik-Çüngüş dolaylarında, Çermik ilçesinin Yaş Yaş Grup Formasyon Üye (m) Kalınlık yakın kuzeyinde, Ergani ilçesinin yakın kuzeybatısında, Mi Çakıltaşı yo Şel sen mo Dicle-Hani-Lice ilçeleri arasında, Hani ilçesinin kuzey ve Kireçtaşı: Bej renkli, orta, yer yer kalın doğusunda, Lice ilçesinin kuzeyindeki disharmonik kıv- 238 tabakalı, ekinidli, kırmızı algli. Kireçtaşı Oligosen rımların kanatlarında, Hazro yapısında, Hazro ilçesinin Kireçtaşı: Bej, açık kahve renkli, orta – kalın - çok kalın tabakalı – som. kuzeydoğusundaki Barbuş köyü civarında, Kulp ilçesinin Kireçtaşı: Beyaz renkli, çok ince – ince taba- güneydoğusundaki Zori çayı vadisinde, Lice-Hani-Ham- kalı, killi, pelojik foramlı.

Örtülü zalı-Siirt hattında, Cacas-Hani arasında, Gölap, Belaşa, Göderni ve Zengilan yükselimlerinde, Mardin ilinin yakın Kireçtaşı: Açık gri, krem, yer yer beyaz renkli, ince – orta tabakalı, tebeşirli, pelojik foramlı. batı-güneybatısında, Mazıdağı ilçesinin güneybatısında, Midyat Gaziantep

863 Dargeçit ilçesinin kuzeyindeki Gökçepınar köyü yakın 1101 Eosen Örtülü civarında, Batman ilinin güneyinde, Batman-Hasankeyf Kireçtaşı: Açık gri, krem, yer yer beyaz renkli, yolu üzerindeki Demirbilek köyünde, Hasankeyf ilçesi- ince – orta tabakalı, tebeşirli, pelojik foramlı.

Kireçtaşı: Beyaz renkli, çok ince – ince taba- nin kuzeyindeki Sinni deresinde, Gercüş ilçesi civarında, kalı, killi, tebeşirli. Gercüş ilçesinin kuzeybatısındaki Dimi köyünde, Siirt ili Kireçtaşı: Açık gri, yer yer bejimsi renkli, orta – kalın tabakalı, killi, çört nodüllü, pelojik Kurtalan ilçesi civarında, Dodan strüktürünün güney ka- foramlı. nadı ile doğu-batı devamında, Şeyhömer dağında, Sereküp Marn – killi kireçtaşı: tepesinde, Baykan-Şirvan-Pervari ilçeleri dolayında, Sadak

yükseliminin doğu-batı devamında, Kavikadağ yükselimi üzerinde batıda Finnik köyünün doğusundan başlayarak leri dolaylarında, Eruh ilçesinin kuzeybatısındaki Üzüm- doğuda Herakol dağına kadarki geniş alanda, Kavikadağ lük köyü civarında, Şırnak ili Cizre ilçesinin kuzeyindeki yükselimi kuzey kanadındaki Seberej mevkii ile Köprü- Kasrık boğazında, Hakkari ilinin kuzebatısında Kapıka- çay köyü arasında yer alan yükselim boyunca ince bir şerit ya Formasyonu; Mardin ilinin yakm batısındaki Avcılar hâlinde, Herakol dağı yöresinde, Tavan yükselimi doğu- köyü civarında, Siirt ilinin güneybatısındaki alanda Şemo batı devamında, batıda Serşikoft mahallesinden başlayarak Formasyonu; Diyarbakır ili Hazro ilçesi, Batman ili Ha- doğuda Şirze tepeye kadarki alanda, Şirvan yükseliminde, sankeyf-Softek ve Siirt ilinin batısındaki alanlarda bazen batıda Harçıkan mahallesi doğusu ile doğuda Betaki köyü Kapıkaya Formasyonu, bazen de Fırat Formasyonu ile dis- arasında, Eruh ilçesinin kuzeybatısında, Üzümlük köyünün kordanslıdır (Yılmaz ve Duran, 1997). kuzeydoğusundaki Zarova vadisinde, Şırnak ili Cizre ilçe- Hoya Formasyonu; Antakya ili ile Yayladağı ilçesi sinin kuzeyindeki Kasrık boğazmda, Uludere ve Beytüşşe- arasında, Harbiye nahiyesinin yakın doğusunda, Şenköy bap ilçeleri civarında, Hakkari-Şırnak illeri arasında kalan civarında, Altınözü ilçesi dolayında, Reyhanlı ilçesinin gü- alanda, Hakkari ili yöresinde ve Yüksekova ilçesi Urşe köyü neyinde, Serinyol-Kırıkhan arasında, grabenin batısını sı- civarında mostra vermektedir. Hoya Formasyonu Güney- nırlayan sırtların başlangıcında, Soğukoluk’un güneyinde, doğu Anadolu’da mostra verdiği yerlerde, genelde dik yarlar Kahramanmaraş ili Narlı nahiyesi dolayında, Akçakoyunlu oluşturan kireçtaşları ile bunların diyajenetik değişimleri köyü yakınında, Sakçagözü-Pazarcık arasında Gaziantep ile oluşan yaygın dolomitlerden meydana gelir ve zayıf-iyi ilinin kuzeybatısında, Kepez dağı dolayında, Carpin köyü- hazne kaya özellikleri sunar. Kireçtaşları; krem, bej, gri, be- nün güneyinde, Araban ilçesi Sarıkaya köyü ve Belveren yaz, kirli beyaz renkli, ince-orta-kalın-çok kalın tabakalı, nahiyesi civarında, Adıyaman ili Suvarlı nahiyesi ile Besni yer yer som, bol küçük ve iri bentik foramlı, algli, kötü-iyi ilçesi arasında, Suvarlı nahiyesi doğu ve kuzeydoğusunda, gözenekli, sert-sertçe, yer yer çörtlü, köşeli kırılmalı, yer yer

230 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI dolomitik; dolomitler ise, krem, bej, grimsi beyaz renkli, marn dönüşümlü ve marn ara bantlı, kalın-orta tabakalı ki- sertçe, ince-orta-kalın tabakalı, çok ince-ince-orta kristalli, reçtaşı; 180 m kalınlıkta açık gri, krem, yer yer beyaz renk- yer yer şeker dokulu, orijinal dokuya ait kalıntı biyojenik li, sertçe, bol planktik foramlı, ince kavkı parçalı, yer yer malzemeli, kısmen stromatolitik yapılı, alg yaygılı, yer yer kahve renkli, hidrokarbon lekeli, kötü poroziteli, tebeşirli, paleosoil ve didolomit özellikli, çört nodul ve ara bantlı, killi, pirit, glokoni ve fosfatlı, çok ince-ince-orta tabakalı ince kalsit damarlı ve iyi gözeneklidir. Diyarbakır ili Hazro kireçtaşı; 114 m kalınlıkta toprak örtüsü; 602 m kalınlıkta ilçesi, Siirt ili batısı ile Batman ili Hasankeyf-Softek dolay- beyaz renkli, kırılgan, bol orta-iyi korunmuş planktik fo- larındaki mostralarda gözlenen beyaz, krem renkli, sertçe, ramlı, ince kavkı parçalı, kötü poroziteli, tebeşirli, killi, pirit kalın tabakalı-som, erime özellikli ve karstik, bol tebeşirli, ve fosfatlı, çok ince-ince tabakalı, kısmen örtülü kireçtaşı; çok ince-iri kristalli, idiyotopik-hipidiyotopik ve şeker do- 38 m kalınlıkta bej, açık kahve renkli, sert, bol ince-iri kavkı kulu, çok iyi-iyi kristaller arası ve erime gözeneklere sahip ve nummulit parçalı, ekinid plakalı, tabanda planktik/ben- dolomitler Duran ve diğ. (1988 ve 1989) tarafından gayri tik foram karışımlı, seyrek kırmızı algli, yer yer çörtlü, kötü resmi “tebeşirli dolomit üyesi” olarak adlandırılmıştır (Yıl- poroziteli, orta-kalın-çok kalın-som tabakalı, neomorfık maz ve Duran, 1997). kireçtaşı; 194 m kalınlıkta bej renkli, sert, ince, yer yer or- Formasyonun yaşı Alt Eosen-Alt Oligosen (Duran ve ta-iri kavkı parçalı ve ekinidli, ince-iri kırmızı algli, seyrek diğ., 1988 ve 1989) olup sınırlı/yarı sınırlı sığ epirik deniz- iri bentik faunalı, yer yer miliolidli, kötü yer yer iyi erime sığ normal deniz-şelf kenarı/önü (Duran ve diğ., 1988 ve boşluğu poroziteli, neomorfık, orta, yer yer kalın tabakalı 1989) ortamında oluşmuştur. kireçtaşı; 6 m kalınlıkta bej renkli, sert, bol iyi korunmuş ve parçalanmış nummulitli, kırmızı alg ve ekinit parçalı, Gaziantep Formasyonu: Kilis ili dolayında tipik olarak kötü-iyi poroziteli, sparitik kireçtaşıdır. Lektostratotipin- yüzeylenmektedir. Midyat Grubu’nun formasyonudur. de, tabanda Germav Formasyonu ile olan dokanak ilişkisi Wilson ve Krummenacher (1959)’da, Gaziantep saha- uyumlu olup Şelmo Formasyonu tarafından da uyumsuz sında “Midyat limestone” olarak bilinen sedimanlar için ilk olarak örtülmektedir (Şekil 11). kez Van der Maarel tarafından “Gaziantep formation”olarak Gaziantep Formasyonu, Antakya ili-Kahramanma- önerildiği ve Staeger (1954) tarafından da kullanıldığı be- raş ili Narlı nahiyesi hattının doğusunda, Kahramanmaraş lirtilmesine rağmen bu referanslar bulunamamış, Krausert ili kuzeyinde, Araban ilçesinin kuzeybatısındaki Taşbaşı ve diğ. (1958), Krausert ve Tank (1958), Turner (1958) ve tepede, Araban-Suvarlı-Besni dolaylarında Hoya For- Peksü (1958a ve b) tarafından Gaziantep sahasında ölçü- masyonu; Gaziantep-Kilis ve Adıyaman-Tut dolayların- len yüzey kesitlerinde “Gaziantep chalk” ve/veya “Gaziantep da, Tut ilçesinin doğusundaki Göksu deresinde Çetirge chalk member” olarak kullanıldığı gözlenmiştir (Yılmaz ve Dağları’nda Germav Formasyonu üzerine uyumlu; Narlı Duran, 1997). ilçesinin güneydoğusunda, Suvarlı nahiyesi doğu ve güne- Değişik araştırmacılar tarafından Gaziantep sahasında yindeki senklinallerde Hoya Formasyonu; Gaziantep ilinin ölçülen yüzey kesitlerinde “Gaziantep chalk” ve/veya “Ga- güneyinde, Beşenli dolayında ve Carpin civarındaki Kepez ziantep chalk member” olarak tariflenen istif, günümüzdeki dağda Germav Formasyonu üzerine uyumsuz olarak gel- Gaziantep Formasyonu’nun alt seviyelerine karşılık gelmesi mektedir. Kahramanmaraş ili kuzeyinde Lice Formasyonu; nedeniyle, Kilis ilinin yaklaşık 9 km kadar kuzeybatısındaki Narlı ilçesinin güneydoğusunda, Pazarcık ilçesinin güney- Beşenli köyü civarında, 1/25000 ölçekli 038-a4 haritasında, doğusundaki Ganidağ’da ve Güllüce mevkiinde, Gaziantep başlangıç; K 40 72300, D 3 26600 ve bitiş K 40 73200, D 3 ilinin güneyinde, Beşenli dolayında ve Carpin civarındaki 31000 koordinatları arasında Şemşir ve diğ. (1987; Duran Kepez dağda, Gaziantep-Kilis ve Adıyaman-Tut dolayla- ve diğ., 1989) tarafından ölçülen Beşenli ölçülmüş stratig- rında, Suvarlı nahiyesi doğu ve güneyindeki senklinallerde rafi kesiti Gaziantep Formasyonu’nun lektostratotipi olarak yer alan bazı alanlarda, Araban-Suvarlı-Besni dolaylarında önerilmiştir. Şelmo Formasyonu ile Gaziantep ilinin yakın güneyindeki Lektostratotipinde (Beşenli ÖSK‘da), toplam 1101 m Bağlarbaşı mevkiinde ve Şanlıurfa ili güneybatısında Bire- kalınlıkta ölçülen Gaziantep Formasyonu alttan üste doğru cik köyü Namazlı Mahallesi’nde genç bazaltlar tarafından şu litolojilerden oluşmaktadır (Şekil-93): 67 m kalınlıkta diskordan olarak örtülmektedir (Yılmaz ve Duran, 1997). açık gri, yer yer bejimsi renkli, kırılgan, bol orta-iyi korun- Lektostratotipinde 1101 m kalınlıkta olan birimin malı planktik foraminiferli, ince kavkılı, killi-çok killi, kötü diğer kalınlıkları şu şekildedir: Amanos Dağları’nda, An- poroziteli, glokoni, pirit ve fosfatlı, çört nodüllü, yer yér takya ilinin güneyindeki Şenköy civarında 200 m; Kah-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 231 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ ramanmaraş ili kuzeyinde 280-310 m; Kahramanmaraş Şekil 12: Silvan Grubu'nun genelleştirilmiş stratigrafi kesiti ilinin doğu-güneydoğusunda mostra veren kısmı 25-115 (Duran ve diğ., 1989'dan faydalanarak hazırlanmıştır). m; Narlı nahiyesi civarında 147 m; Gaziantep-Kahraman- maraş arasında 280 m; Kilis ili civarında 797 m; Gazian- tep-Adıyaman illeri arasındaki alanda 138 m; Gaziantep ili Araban ilçesi kuzeyinde mostra veren alt kısmı 200 m; ta Miyosen Gaziantep ili civarında 200-800 m; Adıyaman ili Suvarlı Or nahiyesi dolayında 145-269 m; Adıyaman ili Tut ilçesinin güneyinde, Çedirge Dağları’nda yüzeyleyen kısmı 315-

457 m; Kayacık antiklinalinde mostra veren kısmı 596 m; Lice Formasyonu Kapıkaya Gaziantep-Şanlıurfa yolu üzerinde, Fırat Nehri’nin yakın Formasyonu doğusundaki Birecik köyü dolayında mostra veren kısmı 286 m. Gaziantep Formasyonu, yer altında, Adıyaman ili gü-

neyinde, Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa illeri civarında açılan Silvan grubu

kuyularda yaklaşık olarak 250-570 m arasında değişen ka- Allt Miyosen Fırat lınlıklarda kesilmiştir (Duran ve diğ., 1989). Formasyonu Gaziantep Formasyonu; Amanos Dağları’nda, An- takya ili ile Yayladağı ilçesini birleştiren hattın batısında, Şenköy, Okçular köyü dolayında, Kahramanmaraş ilinin kuzey ve kuzeydoğusunda, Pazarcık ilçesi dolayında, Sar- van güneydoğusunda, Uzungüney dere boyunca geçen yol yarmasında, Çağlayancerit kuzeyinde, Zorkun derede yer alan Daztepe antiklinali çekirdeğinde, Ahırtepe civarında, Pazarcık ilçesinin güneydoğusundaki Gani dağda, Pazar- cık-Araban arasında, Güllüce mevkiinde, Suvarlı antik- tebeşirli; marnlar ise, beyaz, krem, sarımsı bej renkli, gevşek linalinin güney kanadındaki Ardil’de, Suvarlı nahiyesi ile tutturulmuş, glokonin, planktik foramlı, yer yer çakıllı ve doğu ve güneyindeki senklinallerde, Tetirli-Emir Haydar çört nodüllüdür. Duran ve diğ. (1988 ve 1989) Adıyaman köyü yakınında, Araban ilçesi kuzeybatısındaki Taşbaşı te- ili batısı ile Göksu vadisi, Gaziantep-Kilis, Suvarlı, Araban pede, Gaziantep-Adıyaman illeri arasında, Çayır köyünün ve Narlı dolaylarında, Gaziantep Formasyonu’nda “kireçta- güneyindeki Çansah deresi boyunca, Gaziantep ve Kilis şı üyesi” ayırımını yapmışlardır. Bu üye, Sungurlu (1974a) illeri dolayları ile bu bölgenin kuzeybatısında, Oğuzeli-Pa- tarafından “EM2n3” simgesiyle Adıyaman dolaylarında ha- zarcık-Yavuzeli-Nizip-Barak üzerinden geçen hattın gü- ritalanmıştır. neyinde, Karabıyıklı civarında, Adatepe, Heyikkalesi tepe Perinçek (1979e) tarafından Adıyaman ilinin kuze- ve İncesu dolaylarında, Bağlarbaşı mevkiinde, Adıyaman ili yinde ölçülen kesitlerde Eosen’e dahil edilmiştir. Gaziantep Besni ve Tut ilçeleri dolaylarında, Çedirge dağda, Kayacık dolaylarında ise, Peksü (1966 ve 1970; in Duran ve diğ., antiklinalinde, Tümrüz köyünde, Şanlıurfa ili güneybatı- 1988 ve 1989) derlediği haritalarda söz konusu üyeyi “ Fı- sındaki Birecik köyü Namazlı mahallesinde mostra ver- rat Formasyonu” olarak göstermiş, Tuna (1973) ise, Suvarlı mektedir (Yılmaz ve Duran, 1997). dolayında “Fırat üyesi” adını kullanmıştır. Gaziantep For- Gaziantep Formasyonu, sahada tipik tebeşirli görü- masyonu “kireçtaşı üyesi” mostra verdiği alanlarda beyaz, nümü ve yumuşak topografya oluşturması ile karakteris- krem renkli, sertçe-sert, kırılgan, orta-kalın, yer yer som ta- tiktir. Tebeşirli kireçtaşı, tebeşirli marn, mercek ve kanal bakalı, bol fosilli, bazı alanlarda iri bentik foraminiferlerin görünümlü kireçtaşı, çört-silisifıye kireçtaşlarının egemen oluşturduğu yığınak tipi karbonat görünümlü, genellikle olduğu litolojilerden oluşmaktadır. Tebeşirli kireçtaşları ince-orta tabakalı, bar/kanal nitelikli karbonat kum fasiyes- beyaz, krem renkli, gevrek, planktik foramlı, glokonili, in- lerine geçişli kireçtaşlarıyla; bazı alanlarda ise, beyaz, krem ce-orta-kalın tabakalı, bol çört nodul ve ara bantlı; kireç- renkli, ince-kalın tabakalı, tebeşirli, iri ve küçük bentik fo- taşları gri, beyaz, bej, krem renkli, ince-orta-kalm tabakalı, raminiferli, mollusk ve ekinid kırıntılı, seyrek bol düz ve/ sert, bol bentik foramlı, algli, mercanlı, yer yer çörtlü ve. veya U-şekilli iz fosilli ve tebeşirlidir (Duran ve diğ., 1989).

232 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI

Gaziantep Formasyonu “kireçtaşı üyesi”, Hoya ve Gaziantep mümkündür. Bütün alanlarda, Şelmo Formasyonu tarafın- Formasyonlarının transgresif çökeliminden sonra başlayan dan da uyumsuz olarak örtülür. Kavalköy dağı dolayında regresyonun başladığı ve sonuçlandığı (Üst Eosen-Alt Oli- ise, Hakkari Karmaşığı tektonik olarak Siivan Grubu’nun gosen) bir dönemde, kuzeyden güneye progresif olarak ge- üzerinde yer almaktadır (Görür ve Akkök, 1984). lişmiştir (Duran ve diğ., 1988). Gaziantep Formasyonu ile Grubun Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kalınlıkları uyumlu ilişkiler sunar ve yanal/düşey yönde fasiyes geçiş batıdan doğuya şu şekildedir: Kahramanmaraş ili kuzeyin- özellikleri gösterir (Yılmaz ve Duran, 1997). de 250 m (Yılmaz ve diğ., 1987); Diyarbakır ili Korudağ- Birimin yaşı Alt Eosen-Üst Oligosen (Duran ve diğ., Çermik-Çüngüş dolaylarında 500 m (Perinçek, 1979f); 1988 ve 1989) olup Havza-yamaç-yamaç ötesi-şelf kenarı- Ergani ilçesi dolayında 494-1250 m (Perinçek, I979f; Du- karbonat kum sığlıkları-resifal/bank (Duran ve diğ., 1989) ran ve diğ., 1989); Dicle ilçesisinin yakın kuzeydoğusunda ortamında oluşmuştur. mostra veren kısmı 331 m, Lice ilçesinin kuzeyinde mostra veren kısmı 819 m (Duran ve diğ., 1989); Hazro ilçesi do- Silvan Grubu layında 113-481 m (Perinçek, 1979f; Yılmaz, 1982; Amo- Diyarbakır ili Silvan ilçesi kuzey ve kuzeydoğusunda tipik co, 1989; Duran ve diğ., 1989); Kulp ilçesinin güneydoğu- olarak yüzeylenmektedir. Silvan Grubu alttan üste doğru sunda mostra veren kısmı 373 m (Duran ve diğ., 1989); Kapıkâya, Fırat, ve Lice Formasyonları olmak üzere üç bi- Batman ili Sason ilçesi civarında mostra veren kısmı 1118 rime ayrılır. Kapıkâya Formasyonu konglomera, evaporit m; Siirt ilinin batısında mostra veren kısmı 472 m, Kurta- ara tabakalı şeyl, silttaşı ve kumtaşından; Fırat Formasyonu lan ilçesinin kuzeybatısında 143-628 m (Açıkbaş ve diğ., karbonat çakıllı kireçtaşı ve resifal kireçtaşından ve Lice 1981; Duran ve diğ., 1989); Şırnak ili Cizre ilçesinin kuze- Formasyonu da filiş karakterli kumtaşı, marn, silttaşı, ki- yinde mostra veren kısmı 108 m, Hakkari ili dolaylarında reçtaşı ardalanmasından oluşmaktadır (Şekil-12). mostra veren kısmı 135-159 m (Görür ve Akkök, 1984; “Silvan” adı ilk kez Tolun (1960) tarafından, Diyar- Duran ve diğ., 1989). bakır sahasında bugünkü Fırat Formasyonu’na karşılık ge- Silvan Grubu birimleri, yer altında, Diyarbakır ilinin lecek şekilde formasyon aşamasında kullanılmıştır. Duran kuzey ve kuzeydoğusunda açılan kuyularda 0-630 m’ler ve diğ. (1988) ise, Güneydoğu Anadolu bölgesi genelinde arasında değişen kalınlıklarda kesilmiştir (Duran ve diğ., yapmış oldukları çalışmada Kapıkâya, Fırat ve Lice For- 1989). Silvan Grubu birimleri; Adıyaman ilinin kuzeydo- masyonlarını grup aşamasında birleştirerek “Silvan Grubu” ğusu ile Batman-Siirt hattının kuzeyinde, şaryaj güneyinde adını vermişler ve gruba bugünkü konumunu kazandır- ve Hakkari-Şırnak illeri arasındaki alanlarda mostra ver- mışlardır. Silvan Grubu’nun karbonat kesimi, Güneydoğu mektedir. Grubu oluşturan Kapıkaya Formasyonu çakıltaşı, Anadolu’da tipik adlama öncesinde “Midyat kalkeri”, “Mid- kumtaşı, silttaşı, şeyi, yer yer evaporit ve gölsel kireçtaşı; yat limestone”, “Midyat Formasyonu”, “Midyat formation” gibi Fırat Formasyonu resif/bank tipi kireçtaşı; Lice Formasyo- tanımlamalarda en üst seviyelere karşılık gelecek şekilde nu ise, fosilli, kumlu kireçtaşı ve killi kireçtaşı ara katkıları ve daha sonraları “Silvan Formasyonu”, “Silvan formation”, içeren kumtaşı, silttaşı, şeyl, mam gibi fliş tipi litolojilerden “Silvan kalkeri”, “Silvan limestone” olarak tanımlanmıştır oluşmaktadır (Yılmaz ve Duran, 1997). (Yılmaz ve Duran, 1997). Grubun yaşı Miyosen (Açıkbaş ve diğ., 1981; Duran Silvan Grubu birimleri, Güneydoğu Anadolu’da ve diğ., 1988 ve 1989; Batı, 1991) olup taşkın ovası-kıyı mostra verdiği yerlerde, bir aşınma ve çökelmezlik fazın- çizgisi-bank/resifal-yamaç-havza (Duran ve diğ., 1988 ve dan sonra uyumsuz olarak Midyat Grubu birimleri üzeri- 1989) ortamında oluşmuştur. ne gelir (Duran ve diğ., 1988 ve 1989). Grup, Diyarbakır Kapıkaya Formasyonu: Siirt ilinin yaklaşık 32 km kadar ili Korudağ-Çermik-Çüngüş dolaylarında, Hani ilçesinin batı-kuzeybatısındaki Kapıkaya (Kevrihamo) köyü dola- kuzeyindeki asimetrik yapıların kuzey kanatlarında, Hazro yında tipik olarak yüzeylenmektedir. Silvan Grubu’nun en antiklinalinin güney kanadında, Diyarbakır ili kuzeyinde, alt formasyonudur. Silvan-Siirt ve Mardin-Cizre dolaylarında Hoya Formas- yonu; Siirt ili Pervari ilçesi Narlı nahiyesi batısındaki Selat İlk kez Perinçek (1980c) tarafından hazırlanan Gü- köyü dolayında Gercüş ve Germav Formasyonları; Hakkari neydoğu Anadolu otokton kaya birimleri korelasyon çi- dolayında da Havillati Formasyonu üzerinde diskordanslı- zelgesinde kumtaşı, çakıltaşı, kireçtaşı ve evaporitlerden dır. Diyarbakır ili Hazro ilçesi civarında ve Siirt ili kuzeyin- oluşan Alt Miyosen yaşlı istif için “Kapıkaya Formasyonu” deki Tom köyü civarında söz konusu diskordansı görmek isim bazında kullanılmıştır. Ancak, Açıkbaş ve diğ. (1981)

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 233 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ birimi Siirt ilinin Batı-Kuzeybatı alanlarında “Midyat Gru- bu” içinde “Kapıkaya Formasyonu” olarak gerçek anlamda Şekil13: Kapıkaya Formasyonu’nun ilk adlayanlardır. Kapıkaya Formasyonu, eski çalışmalarda lektostratotipi (Kevirihamo ÖSK; Keskin Germik Formasyonu içinde “Germik evaporitleri (evapo- ve Önem, 1968 (in Keskin, 1968b)’den rites)”’, “Basur çakıltaşı üyesi”, “Zokayıt kalkeri (limestone)”, faydalanarak hazırlanmıştır). “Derge üyesi” gibi isimler içinde değerlendirilmiştir . Kapıkaya Formasyonu’nun holostratotipi Perinçek Litoloji Açıklamalar (1980c)’de belirtilmediğinden, Açıkbaş ve diğ. (1981) Siirt ili Kurtalan ilçesi Kevirihamo ve Zokayıt köyleri civarında, Yaş Grup Formasyon Kalınlık Kireçtaşı: Algli, mollusklu, kalın tabakalı. Kireçtaşı: Algli, kuvars ve sileksit çakıllı.

1/25000 ölçekli L47-d3, L47-d4, M47-a2 haritalarında, Fırat başlangıç; K 28500, D 11140 ve bitiş; K 34640, D 07780 Şeyl: (Açık kahve renkli, çok ince tabakalı, mi- kalı) Miltaşı: (Açık kahve renkli) ve Kumtaşı: koordinatları arasında, Keskin ve Önem (1968; in Keskin, (Açık kahve renkli, mikalı, kalker çimentolu) 1968b) tarafından ölçülen Kevrihamo birleşik kesitini Ka- Ardalanması. pıkaya Formasyonu’nun lektostratotipi olarak almışlardır. Diyarbakır ili Kulp ilçesinin yaklaşık 27 km güneydoğu- Örtülü Kumtaşı: Açık kahve renkli. sundaki Seyhalı tepe civarında, 1/25000 ölçekli L46-a3 ha- Miltaşı: Bej renkli. ritasında, başlangıç; K 44590, D 88825 ve bitiş; K 43625, Şeyl: Yeşilimsi kahve, açık kahve renkli, yer yer laminalı.

D 87250 koordinatları arasında, Şemşir ve diğ. (1986; in Kumtaşı: (Kırmızı, pembemsi, grimsi, bej Silvan renkli, ince tabakalı) ve Miltaşı: (Açık kahve,

Duran ve diğ., 1989) tarafından ölçülen Ayhan ölçülmüş Alt miyosen şarabi renkli) Ardalanması. 176.50 stratigrafi kesiti ile Siirt ilinin yaklaşık 12 km kadar batı- Kapıkaya Örtülü Ы Miltaşı: Gri, bej renkli. sındaki Aktaş köyü civarında, 1/25000 ölçekli M47- ha- Şeyl: Alacalı, kurşuni, pembe renkli, yer yer ritasında, başlangıç; K 03350, D 45675 ve bitiş; K 05325, alacalı renkli, ince anhidrit ara bantlı. D 44675 koordinatları arasında, Şemşir ve diğ. (1986; in Miltaşı: Grimsi renkli, mikalı. Duran ve diğ., 1989) tarafından ölçülen Aktaş ölçülmüş Kumtaşı: Yeşilimsi kırmızı renkli. stratigrafi kesiti Kapıkaya Formasyonu’nun hipostratotiplerı Kireçtaşı: İnce – orta, yer yer kalın tabakalı, genelde biyoklastik, üst seviyelerde killi, ta- ‘olarak alınabilir (Yılmaz ve Duran, 1997). banda şeyl ara bantlı. Lektostratotipinde (Kevrihamo birleşik kesitinde), Ka- Konglomera: Sileksit ve kireçtaşı çakıllı. pıkaya Formasyonu’nun taban kesimleri mostra vermez. Birimin tabanını 7 m kalınlıktaki çoğun sileksit çakıllı, kısmi kireçtaşı çakıllı, lamelli kavkılı, kötü boylanmış, yu- şu litolojilerden oluşur (Şekil-98): 13 m’si kırmızı renk- varlaklaşmış çakıltaşları oluşturur (Şekil-97). Çakıltaşları li, yanal yönde devamlılığı olmayan şeyl; 30 m’si kızıl, gri üzerine 25 m kalınlıkta tabanda kırmızı renkli şeyl ara ban- renkli, iri çakıl-blok arası elemanlı, yarı köşeli-köşeli taneli, dı içeren ince-orta, yer yer kalın tabakalı, biyokalkarenit ve kötü boylanmalı, karbonat çakıllı, kil bağlayıcı-karbonat algli biyomikritlerle temsil olunan kireçtaşları gelmektedir. çimentolu, tane destekli, som, yanal yönde kalınlığı ince- Bu kireçtaşları üzerinde ise, alacalı yeşil renkli, kırılgan, yu- len çakıltaşı; 10 m’si gri renkli, peloidal görünümlü, kılcal muşak ince anhidrit-jips tabakaları içeren kiltaşı (açık kah- çatlakları kalsit dolgulu, bol killi, mikritik kireçtaşı; 30 ve renkli, gevşek, az mika pullu, az kireçli), silttaşı (grimsi, yeşilimsi, pembemsi, açık kahve, bej, şarabi renkli, orta-iyi m’si krem, bej renkli, kavkılı, killi, mikritik kireçtaşı ve jips boylanmalı, laminah, killi, yer yer oldukça sert, mika pullu, ara bantları içeren kırmızı, kahve renkli, yumuşak marn- karbonat çimentolu), kumtaşı (yeşilimsi, pembemsi, grimsi şeyl; 26,5 m’si kızıl, kahve, pembemsi renkli, peloidal gö- bej, açık kahve, kırmızı renkli, çok ince-ince ve köşeli tane- rünümlü, dolomitli ve dolomit klastlı, jips inklüzyonlu ve li, yer yer sert, ıslak yüzde yumuşak, orta-iyi boylanmalı, yer ara bantlı, killi kireçtaşı; 19,5 m’si kırmızı, tuğla kırmızısı yer laminalı, biyotit ve muskovitli, karbonat çimentolu) ve renkli, ince jips ara bantlı şeyi; 56 m’si marn (gri renkli, şeyl (grimsi bej, alacalı, kurşuni pembe, kahve, yeşil, kırmızı yumuşak) ve dolomit (beyaz renkli, jips kurtçuklu) ara sevi- renkli, gevşek, kırılgan, az beyaz renkli mika pullu, az kireç- yeleri içeren kırmızı renkli şeyl; 12 m’si gri renkli, yumuşak li) ardalanması bulunmaktadır (Şekil 13). marn ve bej renkli, bol küçük bentik fosilli, orta-iri mollusk Hipostratotipinde (Ayhan ÖSK’da ise), toplam 333 m kavkılı, killi kireçtaşı ardalanması; 48 m’si boz, mavimsi gri, kalınlıkta ölçülen Kapıkaya Formasyonu alttan üste doğru yer yer yeşilimsi gri renkli, yumuşak, kırılgan, bol mollusk

234 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI

yanal ve düşey fasiyes ilişkileri gösterir (Yılmaz ve Duran, Şekil14: Kapıkaya Formasyonu’nun 1997). hipostratotipi (Ayhan ÖSK; Şemşir ve diğ., Lektostratotipinde ölçülebilen kalınlığı 178.50 m olan 1986 (in Duran ve diğ, 1989)’dan alınmıştır). Kapıkaya Formasyonu’nun diğer kalınlıkları batıdan doğu- ya şu şekildedir: Diyarbakır ili Hazro antiklinalinin güney Litoloji Açıklamalar kanadında 26-115 m; Hazro ilçesinin kuzeydoğusunda 36-39 m; Batman ili Hasankeyf ilçesinin Softek yapısında Yaş Grup Formasyon Kalınlık mostra veren kısmı 49 m (Duran ve diğ., 1989); Germik Kireçtaşı: Bej renkli, sert, bol kırmızı alglı, kalın – çok kalın Fırat tabakalı. sahasında, Garzan strüktürü batısında 429 m (Bolgi, 1961); Kireçtaşı: Bej renkli, pelojik foramlı, çok ince – ince, yer yer orta tabakalı. Cacas-Sason-Kozluk dolayında, Gölap ve Belaşa antikli- nallerinin güneyinde 20-300 m (Savcı ve Dülger, 1980); Siirt ili Kurtalan ilçesi civarında mostra veren kısmı 628 Kireçtaşı: Koyu bej renkli, sert, bol mollusk kavkılı, çok ince – ince, yer yer orta tabakalı. m; Reşan strüktürü kuzeyinde, Basur çayı vadisinde 490 m (Bolgi, 1961); Aydınlar ilçesi kuzeydoğusunda mostra Şeyl: Boz, mavimsi gri, yer yer yeşilimsi gri renkli, yumu- şak, kırılgan, bol mollusk kavkılı. veren kısmı 236 m (Duran ve diğ., 1989); Baykan-Şirvan-

Kireçtaşı: Bej renkli, ufak bentonik foramlı, mollusk kavkı- Pervari dolaylarında 10-100 m; Hakkari ilinin kuzeyba- Silvan lı, gri renkli mornlar ile ardalanmalı. tısında 124 m (Duran ve diğ., 1989) (Yılmaz ve Duran, Alt Miyosen

176.50 Şeyl: Kırmızı renkli. Kapıkaya Dolomit: Beyaz renkli, jipsli. 1997). Şeyl: Kırmızı, tuğla kırmızısı renkli, ince, jips bantlı. Kapıkaya Formasyonu, yer altında, Diyarbakır ili ku-

Kireçtaşı: Kızıl, kahve, pembemsi renkli, peloidal görü- zey ve kuzeydoğusunda açılan kuyularda 50-500 m, Nu- nümlü, dolomitli, jips inklüsyonlu ve ara bantlı, killi. Jips saybin-Cizre sahalarındaki kuyularda 120-400 m arasında Şeyl-Marn: Kırmızı , kahverenkli, yumuşak. değişen kalınlıklarda kesilmiştir (Duran ve diğ., 1989). Kireçtaşı: Gri renkli, çok kalın tabakalı, bol killi.

Çakıltaşı: Kızıl, gri renkli, som, iri çakıl – blok arası karbo- Kapıkaya Formasyonu; Diyarbakır ili Hazro ilçesi do- nat çakıllı, kötü boyanmalı, karbonat çimentolu. Şeyl: Kırmızı renkli. layında, Kulp ilçesinin güneydoğusunda, Zori çayı vadisin-

Orta Mid Ho Dolomit: Krem, açık bej renkli, çok ince billurlu. Eo yat ya de, Batman-Siirt illeri dolaylarında, Raman yükseliminin sen kuzey kanadında, Garzan yükseliminin batı dalımında, Kabristan dağı yükselimi ile Softek yükselimi arasında kalan alanda, Girhana ve Girdara köyleri arasında, Gusir kavkılı şeyl; 31 m’si koyu bej renkli, sert, bol mollusk kav- tepesinde, Botan çayı batısında, Reşan dağı kuzeyinde, Ba- kılı, küçük bentik fosilli, killi, mikritik kireçtaşı; 57 m’si bej sur çayı vadisinde, Mağaralar mevkiinde, Zokayıt köyünde, renkli, planktik foramlı, az küçük bentik fosil ve ince kavkı Siirt ili kuzeyindeki Karabağlar-Kavikadağ trendinde, Ca- parçalı, killi, mikritik kireçtaşıdır. Stratotipinde, Kapıkaya cas-Sason-Kozluk dolaylarında, Tanzi köyü dolayında ve Formasyonu’nun tabanı görülmediğinden alt dokanak iliş- Herent köyü doğusunda, Kurtalan ilçesinin kuzey-kuzey- kisi bilinmemektedir. Birimin üzerinde uyumlu olarak Fı- doğusunda, Baykan-Şirvan-Pervari ilçeleri dolaylarında, Eski Garzan-Reşan yükseliminin kuzey kanadında ve batı rat Formasyonu yer almaktadır. Hipostratotipinde, Ayhan devamında, batıda Eski Garzan nahiyesinden başlayarak ÖSK’da ise, altta Midyat Grubu’nun Hoya Formasyonu ile Bada, Kevrihamo, Deymserk ve Bora köylerinin bulundu- uyumsuz, üstte Fırat Formasyonu ile uyumlu bir dokanak ğu alanda ince bir şerit hâlinde, Malacendik ve Berhürük ilişkisi göstermektedir (Şekil 14) (Yılmaz ve Duran, 1997). köyleri yöresinde, Kavikadağ yükseliminin batı devamında, Kapıkaya Formasyonu: Midyat Grubu’nun Hoya Finnik ve Salus mahalleleri arasında, Salus dere yatağında, Formasyonu üzerine bir aşınma ve çökelmezlik fazından Kavika sırtının hemen kuzeyindeki dar alanda, Elankoz sonra uyumsuz olarak gelmiş bir birimdir (Savcı ve Dül- ve Toranto derelerinin yataklarında, Basur çayı vadisinden ger, 1980; Açıkbaş ve diğ., 1981; Yılmaz, 1982; Görür ve Pervari ilçesine doğru olan alanda, Hakkari ilinin güney- Akkök, 1984; Duran ve diğ., 1988 ve 1989; Perinçek, 1989 batısında, Kavalköy köyü dolayında mostra vermektedir . ve 1990). Siirt ili Pervari ilçesi Narlı nahiyesinin batısında- Diyarbakır ili Hazro ilçesi, Siirt ili Baykan ve Pervari ki Selat köyü dolayında, Gercüş Formasyonu ve Germav ilçeleri ile Batman ili arasında kalan alanda, Kapıkaya For- Formasyonu üzerine uyumsuz olarak gelmektedir (Perin- masyonu kırmızı, kahve, alacalı renkli çakıltaşı-kumtaşı, çek, 1989 ve 1990). Üzerinde yer alan Fırat Formasyonu ile silttaşı-çamurtaşı litolojilerinin egemen olduğu, ancak bazı

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 235 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Şekil15: Şelmo Formasyonu’nun Şekil16: Şelmo Formasyonu’nun holostratotipi (Basur çayı vadisi Miyosen hipostratotipi (Tamo-Bihavs arası Miyosen tip seksiyonu; Yılmaz ve Duran,1997’dan normal seksiyonu; Yılmaz ve Duran,1997’dan alınmıştır). alınmıştır).

Litoloji Açıklamalar Litoloji Açıklamalar Yaş Grup Formasyon Kalınlık Yaş Grup Formasyon Kalınlık

Lah Pli Lah ti yo ti sen

Miltaşı – Kumtaşı: Yeşilimsi gri, yeşil, kırmızımsı Konglomera: Yeşilimsi gri, koyu gri, alacalı kahve renkli, yer yer çakıllı, ince – orta – kalın renkli, ince şeyl ve sarımsı gri, gri renkli, tabakalı, kırmızımsı kahve renkli şeyl ara seviyeli. konglomeratik kumtaşları ile ardalanmalı.

Kumtaşı: (Mavimsi, yeşilimsi, sarımsı gri – gri renkli kalın tabakalı) ve Şeyl (Açık kahve, sarımsı gri renkli) ardalanması. Miltaşı: (Açık kahve, yeşilimsi gri renkli, yer yer şeyl dönüşümlü) ve Kumtaşı (Morumsu, sarımsı, yeşilimsi gri, sarımsı gri renkli, şeyl ara bantlı) ardalanması. 967 Şelmo Şelmo 455,53 Orta-üst Miyosen Orta-üst

Miyosen-Pliyosen Kumtaşı: (Açık kahve, grimsi kahve, yeşilimsi gri, alacalı renkli, yer yer iyi tabakalanmalı) ve Şeyl (Morumsu gri, kahve renkli) Ardalanması. Miltaşı – Şeyl: Kırmızımsı, yer yer yeşilimsi gri renkli, beyaz renkli jips ara tabakalı.

Şeyl: Gri morumsu kahve, yeşilimsi, alacalı, kırmızımsı renkli, ince jips, miltaşı ve kumtaşı Kiraçtaşı: Beyaz renkli, çakıllı. ara bantlı.

Çakıltaşı – Miltaşı –Şeyl Kireçtaşı: Grimsi sarı, sarımsı gri, beyaz renkli, Alt Fırat Alt Silvan kalın tabakalı. Silvan Miyosen Miyosen Kapıkaya

alanlarda da gölsel kireçtaşı ile evaporitlerin gözlendiği, Si- çakıllı, zaman zaman karbonat çimentolu kumtaşı-çakıl- irt ili kuzeyindeki Karabağlar-Kavikadağ trendinde ise, iki taşı geçişlidir. Baykan-Şirvan-Pervari ilçeleri dolaylarında, kırıntılı arasında kireçtaşı istifinin yer aldığı bir birimdir Kavikadağ yükseliminin batı devamında, Finnik ve Salus (Duran ve diğ., 1988 ve 1989). mahalleleri arasında ve daha doğuda Kavika sırtının hemen Çakıltaşları ince-çok iri elemanlı, yer yer bloklu, kö- kuzeyindeki dar alan ile Siirt ili merkezinin yakınlarındaki şeli-yarı köşeli, polijenik elemanlı (karbonat, çört ve ofı- yersel alanlardaki mostralarda, Kapıkaya Formasyonu’nun yolit elemanlı), kötü boylanmalı, kil matriksli-karbonat tabanını kötü boylanmış çakıltaşları oluşturmaktadır çimentolu, hamur-tane destekli ve kanal geometrilidir. (Açıkbaş ve diğ., 1981). Bu seviye “Basur çakıltaşı üyesi” ola- Kumtaşları; gri, yeşilimsi gri renkli, gevrek ve dağılgan, in- rak ayrılmıştır. “Basur çakıltaşı üyesi” genellikle kırmızı ve ce-kalın tabakalı, çapraz laminalı, derecelenmeli, ince-orta alacalı renkli, kaim tabakalı veya tabakalanmasız, polijenik tane boylu, yarı köşeli-yarı yuvarlak, tane yer yer hamur elemanlı (çoğun çört, kuvars ve kireçtaşı), az köşeli-az düz, destekli, orta-iyi boylanmalı, kil matriksli, kanal geometrili kötü boylanmış, kırmızı renkli kireçli kil hamurlu çakıl- ve yanal yönde kamalanmalı, bazı alanlarda ise, yaygı tipi taşlarıyla temsil olunur. Üye içinde kırmızı renkli, sıkı do- görünümlüdür. Çamurtaşı-silttaşları; açık kahve, kırmızı kulu, sert, karbonat çimentolu silttaşı tabakaları olağandır. renkli, yumuşak-sertçe, laminalı, çok ince tabakalı ve jips Çakıltaşları üzerine biyokalkarenit ve algli biyomikritlerle ara bantlıdır. Evaporitler; şeffaf, beyaz renkli, gevrek, lifli, temsil olunan ve “Zokayıt kireçtaşı üyesi” olarak adlandırılan kil inklüzyonlu, yer yer çamurtaşı merceklidir. Kireçtaşları; kireçtaşları gelmektedir. Ancak, bu biyojen kireçtaşları ince krem, bej renkli, ince-kalın tabakalı, bol küçük bentik fo- ve devamsız olup genellikle yanal yönde merceklenirler. silli, alg, mollusk, yer yer ekinid kavkılı, seyrek-bol kum ve “Zokayıt kireçtaşı üyesi”, krem, boz renkli, mikro kristalen,

236 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI kristaller arası zayıf gözenekli, sert, köşeli kırıklı, kumlu, kırmızımsı renkli, laminalı-ince tabakalanmalı, iyi tabaka- algli, killi kireçtaşı (biyokalkarenit) ile başlar. Taban ke- laşmış, sert, sıkı dokulu, yer yer gevrek, az-bol mikali, ince simlerinde karadan türemiş kırmızı renkli, kumlu şeyl ve jips, silttaşı ve kumtaşı ara bantlı); 240 m kalınlıkta kumtaşı çakıllı kaba kumtaşı tabakaları içerir. İstif üste doğru, kaim (açık kahve, grimsi kahve, yeşilimsi gri, alacalı renkli, ince tabakalı biyojenik kireçtaşları (mollusklu biyokalkarenit) yuvarlak taneli, yer yer iyi tabakalanmalı, gevşek, yer yer ile devam eder. Biyoklastik bileşenler yanında karadan tü- sık dokulu, az killi, az mikali) ve şeyl (morumsu gri, kahve remiş kum boyu silisli malzeme de görülür. “Zokayıt kireç- renkli, sert, yer yer yumuşak, seyrek mikali) ardalanması; taşı üyesi”nin en üst bölümünü ise, boz renkli, ince tabakalı, 110 m kalınlıkta kumtaşı (morumsu, sarımsı, yeşilimsi gri, killi kireçtaşları (kalsirudit) oluşturur. En üst seviyelerde yeşilimsi sarı renkli, çok ince-ince, yer yer orta yuvarlak ta- killi malzeme oranında bir artma görülmüştür. Özellikle neli, gevşek-sık dokulu, yer yer sert, mikali, kahve renkli, biyojenik aktivitenin egemen olduğu kesimlerde lamellib- yumuşak şeyi ara bantlı) ve silttaşı (açık kahve, yeşilimsi ranş, ekinid, mercan ve sığ sularda yaşayan mikro organiz- gri renkli, sert-yumuşak, az mikali, yer yer şeyl dönüşümlü) maların kırıntıları görülür. “Zokayıt kireçtaşları” üzerine ise, ardalanması; 184 m kalınlıkta kumtaşı (gri, mavimsi, yeşi- ince jips tabakalı, şarabi renkli, kil, silttaşı, kumtaşı ve şeyl limsi, sarımsı gri, sarı renkli, çok ince-ince yuvarlak taneli, ardalanmasından oluşan ve “Derge evaporit üyesi” olarak ad- sık dokulu, sert, yer yer gevşek, kalın tabakalanmalı, az mi- landırılan klastikler gelmektedir. “Derge üyesi” genel olarak kali, yer yer konglomeratik) ve şeyl (açık kahve, sarımsı gri alacalı, kırmızı ve şarabi renkli ince kırıntılılardan oluşmuş- renkli, killi) ardalanması altında yer alan Kapıkaya Formas- tur. İstifin tabanını alacalı, kırmızı ve yeşilimsi boz renkli, yonu ile olan dokanak ilişkisi normal gösterilmiştir. Lahti polijenik elemanlı, ince-orta taneli, orta boylanmalı, mikali, Formasyonu tarafından da uyumsuz olarak örtülmektedir. orta-kalın tabakalı, karbonat çimentolu kumtaşı, boz renk- Şelmo Formasyonu’nun üst dokanağı gözlenmez. Alt do- li, orta boylanmalı, ince kumlu, beyaz mika pullu, köşeli ta- kanak Fırat Formasyonu ile uyumlu olarak gösterilmiştir neli silttaşı ve yeşilimsi boz renkli, gevşek dokulu, dağılgan, (Yılmaz ve Duran, 1997). mika pullu, kireçli şeyl ardalanması oluşturur. Aynı ardaşık Şelmo Formasyonu; Adıyaman ovasında, Palanlı, Ar- istif üste doğru devam eder ve beyaz renkli jips tabakala- tan, Halof yapılarının arasında ve güneyinde Midyat Gru- rında belirgin bir artış görülür (Yılmaz ve Duran, 1997). bu; Diyarbakır ili Korudağ-Çermik-Çüngüş dolaylarında, Birimin yaşı Alt Miyosen (Köylüoğlu, 1986; Duran ve Hazro antiklinali güney kanadında, Silvan, Gölap-Belaşa diğ., 1988 ve 1989) olup Akarsu-taşkın ovası- kıyı çizgisi- ve Sason-Kozluk-Baykan yörelerinde, Hakkari ili dolayla- sığ deniz (Duran ve diğ., 1988 ve 1989) ortamında oluş- rında Silvan Grubu’nun Fırat Formasyonu üzerinde açılı muştur. diskordandır. Üst dokanağı ise şaryajlı olup Miyosen sonu sürüklenim kütleleri Şelmo Formasyonu üzerine itilmiştir. Şelmo Formasyonu Diyarbakır sahasında Karacadağ Bazaltı; Adıyaman-Fı- Formasyon Batman ili Sason ilçesinin güneybatısındaki rat nehri ile Dicle nehri-Batman-Siirt arasında Pliyoku- Şelmo köyü dolayında tipik olarak yüzeylenmiştir. “Şelmo vaterner yaşlı kaba çakıltaşları diskordan olarak Şelmo Formasyonu” ismi, ilk kez Bolgi (1961) tarafından Siirt ve Formasyonu’nun üzerine gelmektedir (Yılmaz ve Duran, Batman illeri dolayında kullanılmıştır. 1997). Toplam 455,53 m olarak ölçülen Şelmo Formasyonu, Ortalama olarak 455,53 m kalınlıkta olan Şelmo grimsi yeşil, pembe, yer yer kahvemsi mor renkli kumtaşı, Formasyonu’nun diğer kalınlıkları batıdan doğuya doğru şeyl, kumlu silttaşı, yer yer jips ara tabakalı, karbonat çimen- şu şekildedir: Adıyaman ovasında tahminen 300-350 m; tolu, yumuşakça, kötü boylanmak, kaba dokulu, poröz, altta Adıyaman ili civarındaki Alidağ-Çemberlitaş arasında 900 ince tabakalı, dağınık kireçtaşı çakıllı, üstte kalın ve çapraz m; Diyarbakır ili Korudağ-Çermik-Çüngüş dolaylarında tabakalanmalı, sertçe kumtaşı hâlindedir. Tarno köyünün ve Hazro antiklinali güneyinde 500 m; Cacas-Sason-Koz- yakın batısında başlanan ve daha sonra kaydırılarak Bihavs luk dolaylarında 400-800 m; Batman ili Softek antiklinali köyünün yakın doğusunda bitirilen Tamo-Bihavs arası kuzeyinde, Dicle nehri yakınında 100-200 m; Raman- Miyosen normal seksiyonunda, 967 m kalınlıkta ölçülen Garzan arasındaki sahada mostra veren kısmı 290 m; Şır- Şelmo Formasyonu alttan üste doğru şu litoloji tiplerinden nak ili Cizre-Silopi ilçeleri dolayında, Sorbutum-Zadikan oluşmuştur. 2 m kalınlıkta çakıltaşı (alacalı renkli, orta-iri köyleri arasında 1100 m; Hakkari-Beytüşşebap-Narlı-Per- taneli, genelde kireçtaşı çakıllı, karbonat çimentolu); 151 vari yakınından geçen Miyosen şariyaj hattı boyunca allok- m kalınlıkta şeyl (gri, morumsu kahve, alacalı, yeşilimsi, ton birimlerin altında 0-85 m; Hakkari-Çukurca ve Kör-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 237 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ kandil dağı dolaylarında 20 m yer altında, Bismil-Batman belirsiz kalın tabakalı, polijenik elemanlı, köşeli çakıllı, hattının hemen güneyinde, Dicle vadisinden itibaren sıfır zayıf-orta karbonat çimentolu, kötü boylanmak, orta sert- kalınlıkta başlayan Şelmo Formasyonu, kuzeye doğru ka- sert-yumuşak, jips mercek ve ara katkılı), kumtaşı (açık lınlaşmakta ve şariyaj altında gözlenebildiği kadarıyla 900 gri, beyaz, kirli sarı, sarımsı gri, yeşilimsi gri, kahve, şarabi m’ye ulaşmaktadır. Çelikli sahasının güneyindeki Atabağ-1 renkli, ince-orta-iri taneli, ince-orta-kalın, yer yer belirsiz kuyusunda 1403 m ile en fazla kalınlık değerine erişir. Gü- tabakalanmalı, zayıf-orta çimentolu, yumuşak-orta sert, yer ney sahalarda ise, 73-692 m arasında değişen kalınlıklarda- yer çapraz tabakalı ve laminah, kötü boylanmak, polijenik dır (Yılmaz ve Duran, 1997). elemanlı), silttaşı (kirli sarı, şarabi renkli), şeyl (açık gri, be- Şelmo Formasyonu, Adıyaman ovasında, Palanlı, Ar- yaz renkli) ve marn (sarımsı gri, açık gri, kahve renkli) arda- tan, Halof yapılarının arasında ve güneyinde, Büyük Pi- lanmasından oluşmaktadır. Siirt ili Baykan-Şirvan-Pervari rin köyünün doğusunda, Değirmen sırtı, Uzun sırt. Öküz ilçeleri dolaylarında, Şelmo Formasyonu’nu “evaporit Şelmo tepe, Barsak tepe ve Cebeli köyünün 1 km doğusundan üyesi” ve “üst Şelmo üyesi” olmak üzere gayri resmî olarak iki akan Değirmen çayının yamaçlarında, Akgevirmahallesi üye ayırarak incelemişlerdir. Formasyonun tabanını oluştu- ve Girik köyleri güneyinde, Adıyaman-Malatya yolunun ran “evaporit Şelmo üyesi”nin tabanını jips ve tuz tabakalı Değirmenderesi’ni kestiği köprünün civarında, Çember- kumtaşı ve çamurtaşı ardalanması oluşturur. Grovak tipli litaş antiklinalinin çevresinde ve Adıyaman antiklinalinin kumtaşlarının renkleri koyu kahve ile boz arasında deği- kuzey yamacında, Zey köyünün güneydoğusundaki Zey şir. Tabana yakın seviyelerde mercekler hâlinde evaporit deresi civarında, Halilan mahallesinin kuzeybatısındaki ve kalın tuz tabakaları gözlenmiştir. Basur çayı vadisinde yamaçta ve Alidağının kuzeydoğusundaki tepelerde, Di- ise, “evaporit Şelmo üyesi” beyaz renkli jips tabakalı, alacalı yarbakır ili Çermik-Ergani ilçeleri karayolu ve Korudağ’ın boz renkli, polijenik elemanlı, ince taneli, taneler arası za- güneyinde, Hazro antiklinali güney kanadında, doğu-batı yıf-düşük gözenekli, dağılgan, az köşeli, orta boylanmalı, istikametinde uzanan geniş alanlarda, Diyarbakır-Silvan çakıllı, mika pullu, kireç çimentolu kumtaşı, kırmızı, ye- düzlükleri, Gölap-Belaşa antiklinallerinin güneyindeki sa- şilimsi boz renkli, kompakt, sertçe, yarılgan, dilingen, ince halarda, Hani-Cacas-Sason-Kozluk dolaylarında, Batman kumlu ve siltli, beyaz renkli mika pullu, az kireçli şeyi ve ili Kozluk ilçesi güneyinde, Mergi-Nevruvan arasındaki alacalı renkli silttaşı ardalanmasmdan oluşur, “üst Şelmo dere boyunca, Pisyar vadisi kuzeyinde, Softek antiklinali üyesi” kırmızı, alacalı, boz renkli, kalın tabakalı, polijenik kuzeyinde, Dicle nehri yakınında, Siirt ili Baykan-Şirvan- elemanlı, kötü boylanmalı, zayıf çimentolu çakıltaşı; ye- Pervari ilçeleri dolaylarında, batıda Pisyar çayı ve Mele- şilimsi boz, bozca kırmızı renkli, ince-iri taneli, polijenik fan köyü dolayından başlayarak doğuda Siirt il merkezine elemanlı, kalın tabakalı, az köşeli, kötü boylanmalı, gevşek kadar olan geniş alanda, Dodan antiklinalinin doğu-batı dokulu, mika pullu, karbonat çimentolu kumtaşı; pembe, devamında ve yükselimin kanatlarında, Tavan yükselimi- bozumsu renkli, yumuşak, siltli, kireçli, mika pullu silttaşı nin kanatlarında, Şirvan ilçesi yakın yöresinde ve Şirvan ve çamurtaşı ardalanmasından oluşur (Yılmaz ve Duran, yükseliminin kanatlarında, Kavikadağ yükselimi kuzey 1997) (Şekil-15;16). kanadında, Kavikadağ ve Sadak yükselimleri arasında yer Formasyonun Yaşı Üst Miyosen-Alt Pliyosen. Ortamı alan senklinalde, Sadak yükselimi güney kanadındaki Çır- ise plaj kumları-geçiş-gel-git düzlüğü-plaja-karasal (akar- pılı, Üzümlü köyleri ile Eruh ilçesi yakın yöresinde, Hera- su) olarak belirlenmiştir (Yılmaz ve Duran, 1997). kol dağı kuzeyindeki Çobantepe güneyinde, Pervari ilçesi Egemen litolojisi çakıltaşı olan ve karasal kırıntılılar- güneydoğusundaki Kaşımağa tepe dolayında ve bu tepe- dan oluşan birime, Riggi ve Cortesini (1964), tarafından nin doğusunda, Eruh ilçesi ile Şırnak ili arasındaki saha- “Adıyaman Formasyonu” denmişse de bugün “Şelmo For- da, Tanzi ve Girdara köyleri arasındaki alanda, Divik köyü masyonu” adıyla yaygın bir kullanımda incelenmektedir civarında, Erenkaya köyü doğusunda ve Eruh vadisi bo- (Bağırsakçı ve diğ, 1995). yunca, Şırnak ili Cudi dağının güneyindeki Cizre-Silopi Birim çalışma alanının KB’sında mostra vermektedir. ilçeleri arasında, Beytüşşebap ilçesi, Siirt ili Pervari ilçesi Lice Formasyonu’nun üzerine uyumsuz olarak gelmiştir. ve Van ili Narlı nahiyesi yakınından geçen Miyosen şariyaj Çalışma alanında tamamen kumtaşlarıyla temsil olunmak- hattı boyunca, Hakkari ili dolaylarında mostra vermektedir tadır. Tip mevkii Sason (Siirt) yakınındaki Şelmo Köyü ci- (Yılmaz ve Duran, 1997). varındadır (Bağırsakçı ve diğ, 1995). Şelmo Formasyonu; çakıltaşı (kirli sarı, pembe, şa- Birim çalışma alanında ise konglomera seviyesinin rabi, sarımsı gri, alacalı, kırmızı, kahve renkli, iri taneli, üzerinde kaba kumtaşları ile temsil edilir. Kumtaşları içeri-

238 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI

Şekil17: Karacadağ Bazaltların Google Earth’ten Görünüşü.

sinde merceksel konglomeratik seviyeler gözlenir. Bu kum- Irak’taki Üst Fers formasyonları ve ayrıca V. Petrol bölge- taşları çapraz tabakalanma sunar. Bunların üzerine ince sindeki, Adıyaman Formasyonu ile korele edilebilir (Bağır- taneli plaj kumunu andıran kumtaşı seviyeleri gelir. Birim sakçı vd., 1995). bu haliyle karasal kırıntılardan ibarettir. Genel rengi grinin Şelmo Formasyonu, Bağırsakçı vd. tarafından bu böl- tonları şeklindedir. Birim çalışma alanında altındaki Lice gede Yeniköy Formasyonu ve Gölpınar diye ayırtlanmıştır. Formasyonu üzerine uyumsuz olarak gelir. Çalışma alanın- da birimin kalınlığı 20 m kadardır. İnceleme alanında bi- Yeniköy Formasyonu rimden yaş verebilecek fauna tespit edilememiştir. Çalışma Çalışma alanının orta ve güney kesimlerinde yüzeyleyen alanı dışında Lice ilçesi (Diyarbakır) Perinçek (1979) tara- çamurtaşı silttaşı ardalanmasından oluşan birim, ilk kez fından Üst Miyosen’in tatlı su ortamına ait; Candona, Il- Turhan vd., (1990) tarafından Şelmo Formasyonu’ndan yocypris tribullata, Ostracoda gibi fosiller tespit edilmiştir. ayrı olması gerektiği düşünülmüş ve Yeniköy Formasyonu Bölgede birimin altındaki Alt Miyosen yaşlı Lice For- olarak adlandırılmıstır. Birimin tip yeri Dicle Nehri’nin masyonu üzerine gelmesi ve çalışma alanı dışında, Çınar, sol sahilinde bulunan ve su anda yıkılmış olan Yeniköy’ün Ergani (Diyarbakır) yörelerinde üzerine Pliyosen yaşlı doğu eteklerinde ve Kırklardağı’nın kuzey eteklerinde göz- çökel volkaniklerin gelmesi değerlendirilerek, ayrıca eski lenebilmektedir. Birim, genel olarak taşkın ovası çökeli çalışmacılara da dayanılarak birime Üst Miyosen-Alt Pli- olup gri- açık kahve renkli, ince taneli çakıltaşı-kumtaşı yosen yaşı düşünülmüştür. Birim genelde karasal olarak mercekleri içeren, kırmızı kahverenkli çamurtaşı ve açık bilinir. Çoğu en üst kesimde flüvyal çökelimlerin izlerini kahverengimsi gri silttaşı ardalanmasından oluşmaktadır. taşır. Birimde yer yer açık kahverengimsi bej ve açık yeşilimsi Kumtaşları geçiş ortamı, çakıltaşları da akarsu çöke- ince mercekler hâlinde bentonitik kil seviyeleri gözlenmek- li olarak düşünülebilir. Şelmo Formasyonu tümüyle ele tedir. Formasyonda gözlenen kumtaşları ince taneli, olgun alındığında yelpaze çökelleri olarak yorumlanabilir. Birim, ve polijeniktir. Çakıllar ise ince orta taneli olup tane boyutu

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 239 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Şekil18: Karacadağ Bazaltlarının Evrelerini Ahmetli Gösterir Harita (Keskin v.d, 2012).

Pirinçlik

ORTA EVRE Diyarbakır Dağbaşı Pirinçlik Bucak

Siverek ERKEN Çınar EVRE Solmaz Yücelen Nohut Şekerli Bayırkonak Hilvan Saluca GEÇ Kazançlı Gölcük EVRE

Karakeçi Demirci

Dorik Eyüpnebi Koşullu Meşelik Büyükzok Kavacık

Viranşehir Kocatepe

Başak Kızlar Büyükbardacık

Karatepe Yazgüneşi Arıklı

1 cm. yer yer 10 cm. düzeyindedir. Çakıllar da, kumtaş- içinde bazalt çakıllarına rastlanmadığı gözlenmektedir. Bi- ları gibi olgun ve polijenik yapıdadırlar. Çakıl mercekleri rimin üst dokanağına yakın 15-20 m kalınlığında kırmızı içinde bazı seviyelerde kum mercekleri gözlenmekte ve ça- kahverenkli, yüksek plastisiteli çamurtaşı düzeyi gözlen- kıllar arası boşlukların ince kum ve silt dolgulu olduğu gö- mektedir (Bağırsakçı ve diğ, 1995). rülmektedir (Dursun, 2008). Gerek kumtaşlarını, gerekse Yeniköy Formasyonu inceleme alanı içerisinde Dicle çakıltaşlarını olusturan tanelerin hemen hemen tümünün Nehri’nin sağ sahili boyunca Karacadağ Volkanitleri al- kuzeydeki Bitlis Masifi’nden kaynaklandığı ve bunların tında yer almaktadır. Bazı bölgelerde geniş mostralar ver-

240 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI mektedir. Birimin alt dokanağı inceleme alanında gözlen- malı bir dokanak gösterirken, üst kesimlerde Karacadağ memektedir (Dursun, 2008). Üst dokanağı ise Gölpınar Volkanitleri’ne ait bazalt lav akıntıları ile örtülmektedir. Formasyonu ile aşınmalı taban olarak örtülmüştür. Bazı Birimin inceleme alanında gözlenen kalınlığı 5-6 m’den, noktalarda da özellikle Karacadağ Volkanitleri tarafından 30 m’ye kadar değişim göstermektedir. Formasyonun yaşı örtülmektedir. Birimin görünür kalınlığı Nehir yatağın- tanımlayabilecek herhangi bir makro veya mikro fosile da alüvyonların örttüğü kesimlerde yaklaşık 50 m’, diğer çalışma alanında rastlanmamıştır. Ancak altında yer alan alanlarda 90 m’ye varmaktadır. Birimin yaşı Bağırsakçı vd., Yeniköy Formasyonu’nun Üst Miyosen- Pliyosen yaşında (1995) Ergani-Çınar dolayında yaptıkları çalışmada birim- olması, birimin gevşek tutturulmuş olması ve stratigrafik den, Sequoia aff. Langsdorfrii Brongn, Quercus aff. Seyfri- konumu nedeniyle yaşı, Pleistosen olarak düşünülmüştür edi A. Brongn yaprak fosillerini derlemiş ve birimin yaşını (Bağırsakçı vd., 1995). Birimin içerisinde çökelme ile yaşıt Üst Miyosen-Pliyosen olarak tanımlamıştırlar, ortamını küçük eğim atımlı faylar geliştiğinden bazaltların yerleş- ise Formasyonun sunduğu iç yapı, kaya türü, tane yapısı mesiyle aynı anda oluştuğu görüşü güçlenmektedir (Dur- ve tane boyutu ile birimlerin birbirleriyle olan ilişkileri göz sun, 2008). Çalışma sahasındaki bazaltların çoğunun ikinci önüne alındığında, akarsu taşkın ovası çökeli olduğu söyle- evre bazaltları olması ve yaş tayinlerinde 1, 9 milyon yıllık nebilir. Bu taşkın ovaları yer yer büyük göller oluşturmuştur bir yaş bulgusu elde edilmesi (Ercan vd., 1990), Formasyon (Bağırsakçı ve diğ, 1995). yaşının Pleistosen olmasını kuvvetle muhtemel kılmakta- Gölpınar Formasyonu: Birim çalışma alanın güney kısımla- dır. Birimin içyapısı, tabakalanma biçimi, litolojisi ve tane rında yüzeyleyen birim ilk kez Bağırsakçı vd., (1995) aktar- büyüklüğü göz önüne alındığında örgülü akarsu ortamında dığına göre Turhan vd., (1990) tarafından adlandırılmıstır. ve yüksek enerji altında çökelmiş olduğu söylenebilir (Ba- Yer yer iyi, yer yer zayıf tutturulmuş karasal çakıltaşların- ğırsakçı ve diğ, 1995) dan oluşan birimin tip kesiti Diyarbakır-Silvan karayolu, Gölpınar Köyü dolayında gözlenebilmektedir. Birim açık Karacadağ Volkanitleri gri renkli, polijenik, tanelerin tamamı Bitlis Masifi’nden Karacadağ volkanizması Üst Miyosen’de başlamış ve ola- kaynaklanan mağmatik ve metamorfik, olgun, tane boyu 0, sılıkla tarihsel devirlere kadar sürmüştür. Genelde bazalt- 5 cm‘den yer yer 20 cm’ye kadar değişim gösteren, ortalama larla temsil edilen kalkan şekilli bir volkandır. Volkanizma 3-5 cm boyutunda, üst kısımlara doğru irileşen çakıllardan K-G yönlü sıkışmanın ürünü olarak yine K-G doğrultulu oluşmuştur. Tane araları ince kumlarla dolmuş ve karbo- açılma çatlaklarında yüzeylenmiştir. Karacadağ volkaniz- nat çimentoyla tutturulmuştur. Taneler bazı kesimlerde son masında üç ana püskürme dönemi ayırt edilmiştir. Vol- derece sağlam bir yapı gösterirken, bazı kesimlerde gevşek kanizma KB’dan GD’ya doğru gençleşme gösterir. İlk iki tutturulmus bir yapı göstermektedir. Tanelerden silisli evre arasında peneplenleşmeye yakın bir aşınım yüzeyi olanlarda belirgin bir bozuşma görülmemesine rağmen, yer alır. Üçüncü evre bazalt lavları ikinci evre volkanitleri mağmatik çakılların bazıları iyice bozuşma göstermektedir. üzerinde gelişmiş olan günümüz drenajını doldurmuş ve Birim içerisinde ara kesimlerde 4-5 m yanal yayılımı olan halen ilksel volkan morfolojisini korumaktadır (Şaroğlu ve ve yer yer daha geniş yayılım gösteren kum mercekleri göz- Emre, 1987). Plato bazaltları şeklinde gelişmiş olan Kara- lenmektedir (Dursun, 2008). Çakıllar yer yer imbrikleşme cadağ volkanitlerinin dışında kalan alanlarda izlenebilen ve gösterirken yer yer çok düzgün teknesel ve kamasal çapraz petrol açısından önemli olan yapıların veya benzerlerinin tabakalanmalar göstermektedir. Örgülü akarsu ürünü olan söz konusu bazalt örtüsünün altında da bulunması olasıdır birimin bazı kesimlerinde çakıllar çok iyi yıkanmışken bazı (Şekil-17; 18). kesimlerinde asılı malzeme oranı fazla olup çakılların ara- sına girmekte ve tane aralarına kil- silt boyu malzemenin Birinci Evre Volkanitleri: Çalışma alanında en geniş yayı- dolmasına neden olmaktadır. Ancak hakim litoloji kumta- lım gösteren volkanitlerdir. Diyarbakır, Derik-Viranşehir, şı mercekleri içeren çakıltaşlarından oluşmuştur (Dursun, Siverek ve Ergani arasında kalan alanda Karacadağ kütlesi 2008). Tanelerde belirgin bir boylanma gözlenmemektedir. dışında kalan düzlüklerde izlenir. Siverek-Karacadağ buca- Taneler arasına giren asılı malzemenin oranına bağlı olarak ğı çizgisi kuzeyinde kalan kısım dışındaki alanlar da üzer- hakim renk, griden, açık kahverengiye kadar değişen fark- lerine gelişmiş olan ve kalın bir toprak örtüsü ile tanınan lılıklar göstermektedir. Birim, Karacadağ Volkanitleri’nin aşınım düzlüğü bu dönem volkanitlerini diğer evrelerden altında değisen kalınlıklarda mostralar verdiği gözlenmek- ayıran karakteristik özelliktir. Siverek-Karacadağ bucağı tedir. Birimin alt dokanağı Yeniköy Formasyonu ile aşın- çizgisi kuzeyi ise bu döneme ait çıkış merkezlerinin yoğun-

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 241 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Karacadağ Genç Volkanitlerin Görüntüsü luk kazandığı bir alandır ve bu alan ilk dönemin topoğrafik ulaşmaktadır. Volkanitler yataya yakın konumdadır. Bu olarak en yüksek bölümünü meydana getirir (Şaroğlu ve alanda volkanitlerin üç fazda çıktıkları izlenmiştir (Şaroğlu Emre, 1987). ve Emre, 1987). Diyarbakır güneyinde Haramsu dere vadisinin Dicle İlk evreye ait volkanitlerin örttüğü en genç yaştaki çökel nehrine yakın bölümünde lavların Şelmo Formasyonuyla kaya topluluğu Üst Miyosen yaşlı Şelmo Formasyonu’dur. olan alt dokanağında pilow lav şeklinde geliştikleri izlen- Volkanitlerle bu formasyon arasındaki ilişki KB’da Fırat miştir. Akıntının alt yüzeyindeki lavlar içersinde Şelmo nehri vadisi ve özellikle Diyarbakır yöresinde Dicle neh- Formasyonu’nun üst seviyelerinde bulunan çakıltaşı ve ri ve bunun yan derelerinde açık olarak izlenebilmektedir. kumlar izlenmektedir. Yine burada ve Diyarbakır batısında Diyarbakır şehri Devegeçidi barajı arasında Şelmo For- düzlüklerde yüzeylenen akıntıların üst yüzeyleri yuvarlak masyonu üzerinde izlenen lavlar bu alandaki volkan koni- bloklar hâlindedir. Diğer bölümlerde yine bu düzlüklerde lerinden çıkmıştır. Vadilerde Şelmo Formasyonu ile olan yer alan lavların üst yüzeyleri köşeli bloklar içermektedir. dokanağında 5-10 m arasında değişen volkanitlerin kalın- Diyarbakır yöresindeki lavların alt ve üst yüzeylerinde izle- lığı çıkış merkezlerine yaklaşıldıkça artmakta ve 100 m’ye nen bu veriler lavların su ortamında aktığı göstermektedir.

242 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI

Diyarbakır yöresinde ilk evreye ait plato bazaltları üze- Siverek-Karacadağ bucağı çizgisi kuzeyindeki bölümde rinde kalınlığı yer yer 5 m’ye ulaşan bir toprak örtüsü izle- volkanitlerin kalınlığının 700 m’ye ulaştığı söylenebilir. Bu nir. Bu bölümde Çınar-Ovabağ arası toprak örtüsünün en alandaki vadilerde çok sayıda lav akıntısı izlenmiştir. Vadi iyi gelişme gösterdiği alandır. Aynı yükseklikte bulunması- yamaçlarında izlenen basamakların her biri bir akıntıya na rağmen toprak örtüsünün gelişmediği, volkanitlerin yü- karşılık gelmektedir. Lav akıntıları yataya çok yakın ko- zeylediği alanlar olasılıkla lav akıntılarının sırt bölümlerine numdadırlar (Şaroğlu ve Emre, 1987). karşılık gelmektedir. Çınar GB’sında ilk evre volkanitleri Söz konusu akıntıların yüzeylendiği Karacadağ bucağı Midyat grubuna ait kireçtaşları ile dokanak hâlindedir. Bu KB’sında çok sayıda çıkış merkezi yer alır. Bu çıkış merkez- alanda Dilaver köprüsü mevkiinde lav akıntılarının kireç- lerinin yüksekliklerinin az olmasına karşılık kaideleri çok taşları üzerinde açılmış olan vadileri doldurmuş olduğu iz- geniştir. Buradaki tüm çıkış merkezleri KB-GD genel uza- lenmiştir (Şaroğlu ve Emre, 1987). nımlı büyük bir volkan kompleksi üzerinde yer alırlar. Söz İlk evre volkanitleri Derik yöresinde Derik grubu, konusu bu volkanik sistem bir tabla kalkan tipinde volkan Midyat grubu ve Mardin grubuna ait kaya topluluklarıyla olarak değerlendirilmelidir. İlk evre olarak tanımlanan vol- dokanak hâlindedir. Etek döküntüleriyle örtülü olması ne- kanitler bu tabla kalkan volkanın ürünleridirler ve buradan deniyle dokanak iyi izlenememektedir. Derik-Viranşehir- çıkan lavlar düze yakın bir topografya üzerinde kmlerce Karakeçi arasında ilk döneme ilişkin volkanitler Midyat akmışlardır. Çıkış merkezleri dışında kalan kısımlarda lav grubuna ait kireçtaşları üzerinde izlenir, iki birim arasın- platoları şeklinde gelişmiş olan volkanitler üzerinde yekne- daki ilişki Viranşehir doğusundaki vadilerde açık olarak sak aşınım düzlükleri gelişirken Siverek-Karacadağ bucağı izlenir. Bu alanda Büyükdere vadisinin Soğukkuyu köyü kuzeyinde kalan ve çıkış merkezlerinin oluşturduğu tabla bölümünde lavlar 20 m kalınlığındadır. Bu noktadan vadi kalkan şekilli volkan konisi vadilerle derin şekilde yarılmış- boyunca güneye gidildiğinde lavların kalınlığı azalmakta ve tır (Şaroğlu ve Emre, 1987). kireçtaşlarına geçilmektedir. Vadiler dışında kalan düzlük- Çıkış merkezlerinin yoğun olarak bulunduğu bu alan- ler kalın bir toprak örtüsüyle kaplıdır. Bu nedenle kireç- da çok sayıda kırık haritalanmıştır. Bu kırıkların doğrultusu taşıyla volkanitlerin dokanağı ancak toprak rengine göre K-G ve KB-GD’dur. K-G doğrultulu olan kırıkların açılma ayrılabilmektedir. Bazaltlar üzerinde koyu siyah renkli olan çatlağı şeklinde geliştikleri izlenmiştir. Volkan konileri ge- toprak kireçtaşlarına geçildiğinde kırmızımsı bir renge dö- nelde bu açılma çatlakları üzerinde aynı yönde dizilim gös- nüşür. Aynı vadiden kuzeye gidildikçe volkanitlerin kalın- terirler. Alitaşı tepe ile Yumurta tepe arasında haritalanan lığı 100 m’ye ulaşır. Derik-Viranşehir-Karakeçi arasında kraterden geçen kırıklar üzerinde eni 5 m’, uzunluğu 200 ilk evre volkanitlerinin bulunduğu alanlarda çıkış merkez- m’ye ulaşan ve K-G yönünde uzanan daykların izlenme- lerinin sayısı çok azdır. Olanlar da aşınımla morfolojile- si bunların tipik açılma çatlağı olduğunu belirler. Burada rini yitirmişlerdir. Bu alanda haritalanan çıkış merkezleri yer alan taoja kalkan volkan sisteminin oluşturduğu elip- hava fotoğraflarından işaretlenebilmiştir (Şaroğlu ve Emre, sin uzun ekseni KKB-GGD doğrultuludur. Bu kırıklarla 1987). volkanik çıkışların dizilimi arasında uyumluluk vardır. Bu Lav platoları şeklinde gelişmiş olan ve yöre düzlükle- ilişkiye dayanarak ilk evre volkanizmasının Siverek-Kara- rinin gelişmiş olduğu volkanitler üzerinde morfolojisi iyi cadağ bucağı çizgisi kuzeyinde yer alan açılma çatlağından korunmuş bazı volkan konileri yer almaktadır. Diyarbakır yüzeylendiği söylenebilir. Bu alan dışında yer alan ve ilk ev- kuzeyinde Geyik tepe, Derik yöresindeki bazı küçük ko- rede etkinlik gösteren çıkış merkezleri olasılıkla bu evrenin niler ile Beykor tepe bunların en belirgin olanlarıdır. Bu yan konileridir (Şaroğlu ve Emre, 1987). konilerin morfolojik görünümlerinin genç olması dikkati Üç evrede etkinlik gösteren Karacadağ volkanitleri çekmektedir. Aslında bunlar ilk dönem volkanizmasıyla bütün evrelerde bazalt türü lavlar çıkarmıştır. Ancak, je- gelişmiş fakat piroklastiklerden oluşmaları nedeniyle aşı- okimyasal sınıflamalara göre her evrede farklı nitelikle nımdan fazla etkilenmemişlerdir. bazaltların geliştiği görülmektedir (Haksal, 1981). Tara- İlk evre volkanitlerinin maksimum kalınlığa ulaştığı fımızdan ilk evre volkanizmasının ürünü olarak tanımla- bölüm Siverek KD’sudur. Siverek KB’sındaki vadilerde.- nan volkanitler Haksal’ın söz konusu çalışmasında olivin 250 m kalınlığa sahip olan volkanitlerin kalınlığı doğu- toleyit, olivin bazalt ve alkali olivin bazalt lavlarına karşılık ya doğru artar. Siverek KD’sundaki çıkış merkezlerinden gelmektedir. Bu dönem ürünlerinin lav platoları ve tabla geldiği belirgin olan bu volkanitlerin alt dokanağı ile çıkış kalkan volkan konileri geliştirmelerinde çok akıcı bazalt merkezlerinin yüksekliği arasındaki farktan yararlanılarak lavlarından meydana gelmiş olmalarının yanında, düz veya

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 243 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ düze yakın bir paleotopoğrafya üzerinde gelişmiş olmala- leri dizilmiştir. Hava fotoğraflarından zirve bölümündeki rının da etkisi olmuştur. Haksal (1981) tarafından yapılan bu kırıklar tipik açılma çatlakları olarak seçilmiştir. Zirve radyometrik yaş tayinlerinde en yaşlı volkanitlerde 10+0, 3 düzlüğünden kuzey ve güneye itildiğinde kırıkların kuzey milyon yıl yaşı elde edilmiştir. Bu yaş Üst Miyosen’e karşı- ile belli açılar yaptıkları izlenir. Karacadağ’da izlenebilen en lık gelmektedir. Bu çalışmada yapılan arazi gözlemlerinde belirgin fay kuzey bölüme rastlar. Genel doğrultusu KB- de ilk dönem volkanitlerinin örttüğü en genç kaya biri- GD olan bu fay yaklaşık 35 km uzunluğundadır. Fayın minin üst Miyosen yaşlı Şelmo Formasyonu olduğu kesin Karacadağ’a yakın olan bölümünde (Gazino deresi) düşey olarak izlenmiştir. Bu veriler yörede ilk volkanik etkinliğin atımı belirgindir ve batı bloku düşmüştür. KB ucunda ise üst Miyosen’de başladığını göstermektedir. ilk evre volkanitlerinde izlendiği alanda sağ yönlü doğrul- tu atım bileşeni de vardır. Yine Derik batısında KB-GD İkinci Evre Volkanitleri: Bu dönem volkanitleri doğrultulu olan fayda da sağ yönlü doğrultu atım özelliği Karacadağ’ın esas kütlesini oluşturur. Karacadağ uzun saptanmıştır. Karacadağ’ın doruk bölümünde izlenen K-G ekseni KKB-GGD uzanımlı olan elips şeklindedir. Erinç doğrultulu kırıkların açılma çatlağı karakterinde olması ve (1971) tarafından kalkan tipli volkan olarak nitelenmek- volkan konilerinin bunlar üzerinde sıralanmış olması Kara- tedir. Volkan konisinin etek bölümlerinde yamaç eğimi cadağ kalkan volkanını meydana getiren ikinci evre volka- yaklaşık 2 olup zirveye yakın bölümlerde bu eğim %15‘i nitlerinin K-G yönlü bu açılma çatlağından yüzeylendiğini bulmaktadır. Konisinin üst bölümünde 1800 m yükseklikte göstermektedir (Şaroğlu ve Emre, 1987). geniş bir düzlük bulunur ve bunun üzerinde göreli yüksek- İkinci evre olarak ayırtlanan volkanitler jeokimyasal liği 200 m’ye yaklaşan çok sayıda küçük volkan konileri yer param’lere göre ilk evreden farklılık gösterirler. Bu dönem alır. Bu volkan konileri birbiriyle bitişik olarak K-G yö- volkanitleri Haksal (1981)’in çalışmasında bazanit, hawa- nünde diziler oluşturur. Kenar içersinde konilerin de uzun it ve nefhelin hawait olarak tanımlanmaktadır. İlk evrenin eksenleri K-G yönündedir. Karacadağ kalkan volkanı üze- bazalt platoları ile Karacadağ zirve bölümü arasında yakla- rinde Siverek KD’sundaki kompleks üzerindekiler kadar şık 1000 m’lik yükselti farkı bulunmaktadır. Buradan ha- gelişik olmayan fakat yine de vadileri belirginleşmiş radyal reketle ikinci evreye ait volkanitlerin görünür kalınlığının bir drenaj gelişmiştir (Şaroğlu ve Emre, 1987). volkanın zirvesinden eteklere doğru azalacağı bilinen bir İkinci dönem volkanik etkinliği sonucunda yüzeyleyen gerçektir. Bu evrenin ilk evre volkanitleri dışında dokanak Karacadağ yöresinin volkanitleri ilk dönemin bazalt plato- hâlinde olduğu Derik kuzeyindeki Mardin kireçtaşları ları üzerine gelmektedir. İki dönem volkanitleri arasında üzerinde izlenebilen kalınlığı 20 m civarındadır. Burada belirgin bir dokanak çizmek oldukça zordur, üretilen hari- kireçtaşları üzerinde gelişmiş olan vadileri doldurmuştur. tadaki ayrım lav akıntılarının geliş yönleri dikkate alınarak Haksal (1981) tarafından yapılan yaş tayinlerinde iki örnek ve ikinci evre volkanitlerinin oluşturduğu topoğrafik dis- bu dönem volkanitlerine karşılık gelmektedir. Bu örnekler- kordans ölçüt alınarak yapılmıştır. Ayrıca aşınma derecesi den biri Karacadağ kuzeyinde Karabahçe köyü yöresinden ve toprak örtüsü de bu ayrımda kriter olarak kullanılmıştır alınmış ve 1,3+0,1 milyon yıl yaşı elde edilmiştir. Karaca- (Şaroğlu ve Emre, 1987). dağ doğusundan alınan ikinci renkte ise 2,7+0,1 milyon yıl Karacadağ’ın yapısında lavların yanında önemli öl- yaşı bulunmuştur. Tarafımızdan yapılan gözlemlerde de söz çüde piroklasiklerin de bulunduğu gözlenmiştir. Dağın konusu ikinci dönem ürünlerinin Üst Miyosen yaşlı olan KB’sında, zirveye çıkan radar yolunda bu piroklastikler ilk evre volkanitleri üzerinde gelişmiş bulunan peneplene çok belirgindir Bu yol boyunca piroklastik konilerin dahi yakın bir morfoloji üzerine geldikleri izlenmiştir. Ayrıca zirve bölümünden gelen bazalt lavlarıyla örtüldüğü izlenir. Karacadağ’ın eteklerinde yer alan ikinci dönem lav akın- Karacadağ volkanında bazaltların altında izlenen bu pirok- tılarının uç bölümlerinin az da olsa söz konusu aşınım dö- lastiklerin ilk evrede mi yoksa ikinci evrenin başlangıcında neminden etkilenmiş olması ikinci evre volkanitlerinin bu mı geliştiği tartışılabilir. Siverek yöresinde derin vadilerle aşınım süresi içersinde yüzeylendiklerine yorumlanabilir. yarılmış olan ilk dönem volkanitlerinde piroklastiklerin iz- Bu verilere göre Karacadağ kalkan volkanını meydana ge- lenememesi söz konusu piroklastiklerin ikinci evre başında tiren ikinci evre volkanizmanın Üst Pliyosen yaşlı olması gelişmiş olabileceğine yorumlanır. gerekir (Şaroğlu ve Emre, 1987). Karacadağ üzerinde değişik boyutlarda çok sayıda Üçüncü Evre Volkanitleri: Karacadağ volkanitleri içerisin- kırık haritalanmıştır. Zirve bölümünde K-G doğrultu- de sınırlı dağılım gösterirler. Çalışma alanının GB’sında lu olan bu kırıklar üzerinde küçük boyutlu volkan koni- küçük bir alan dışında Karacadağ’ın GD’sunda dağınık,

244 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI birbirleriyle bağlantısız lav akıntıları hâlinde izlenir. Mor- İkinci ve üçüncü evre volkanizmanın çıkış merkezle- folojilerinin çok iyi korunmuş olmaları ile dikkati çekerler. ri KB’dan GB’ya doğru kayma göstermektedir. İkinci evre Günümüz vadi tabanlarını doldurmuşlar ve drenajda öte- volkanizmasına ait lav çıkıntıları ilk dönem volkanitleri lenmelere, sedlenmelere yol açmışlardır. Bu dönem volka- üzerinde gelişmiş olan aşınım yüzeyi üzerine gelmektedir. nitleri üzerinde ayrışma çok az veya hiç gelişmemiştir. Bu Karacadağ eteklerinde bu lav akıntılarının uç kısımları yu- özellikleri nedeniyle Kuvaterner sonlarına yakın bir za- karıda belirtilen aşınım döneminden kısmen etkilenmiştir, manda çıktıkları söylenebilir. ikinci evre volkanitlerine ilişkin jeokronolojik yaş tayinleri (Haksal, 1981) üst Pliyosen yaşını vermektedir, iki volka- Bu dönem volkanitleri tefra konili çıkış merkezle- nik etkinlik arasındaki zamanda oluştuğu belirlenen aşı- rinden yüzeylenmiştir. Karacadağ GB’sında Ovabağ-Ka- nım yüzeyinin sadece Kuvaterner drenajından etkilenmiş rasungur arasında yedi, Derik kuzeyinde iki ve Derik gü- olması da bu yüzeyin üst Pliyosen’de geliştiğini gösterir. Bu neyinde iki olmak üzere toplam on bir adet çıkış merkezi veriler ikinci evre volkanizmasının üst Pliyosen’de etkinlik bu dönem etkin olmuştur. Ovabağ güneyindeki Barut tepe gösterdiğini belirlemektedir (Şaroğlu ve Emre, 1987). konisinden çıkan lavlar Haramsu dere vadisi içersinde top- Kuvaterner yaşlı olan üçüncü evre bazaltları sınırlı bir lam 32 km akmıştır. Vadi içerisinde lavların oluşturduğu yayılıma sahiptir. Çalışma alanının GD köşesinde yer alır- sed gölleri bulunmaktadır. Yine Derik kuzeyindeki Kırmızı lar. Bölgede yer alan çökel kayalarda kıvrımlar izlenmekte- tepeden çıkan lavlar bir vadi içerisinde 20 km kadar kuzeye dir. Bu kıvrımların genel doğrultuları D-B’dır. Üst Miyosen doğru ve 8 km doğuya doğru akmıştır. Bu akıntıda vadi yaşlı Şelmo Formasyonu da bu kıvrımlanmaya katılmıştır. içersinde sed göllerinin gelişmesine neden olmuştur. Gü- Bu durumda yörede Şelmo Formasyonu’nun oluşumundan müşyuva tepe lav akmtısı da talveg eğimi fazla olan bir vadi sonraya rastlayan ve bu yapıları geliştirebilecek K-G yönlü içersinde GB’ya doğru yaklaşık 12 km kadar uzanır. Derik bir sıkışma sözkonusudur. Bu sıkışma tektonik rejiminde güneyindeki konilerden çıkan lavlar ise çıkış merkezleri K-G yönlü açılma çatlaklarından Karacadağ volkanitleri çevresinde yığılma gösterirler. yüzeylenmiştir. Kuvaterner yaşlı bu son dönem volkanitleri üzerinde Bu rejim içerisinde deforme olan Şelmo belirgin kırıklar izlenememiştir. Volkan konileri de dağınık Formasyonu’nda izlenen kıvrımlar Karacadağ volkanitle- haldedir. Yalnız çalışma alanının GB köşesinde bulunan ve rinde izlenememektedir. Çökellerde izlenen yapılar vol- üç göze Sumaklı köyleri arasında yüzeyleyen volkanitler kanitlere girildiğinde seçilememektedir. Bu uyumsuzluk K-G dogrultulu bir açılma çatlağı üzerindeki çıkış merke- olasılıkla bazaltların deformasyona karşı değişik davran- zinden türemişlerdir (Şaroğlu ve Emre, 1987). masının yanında deformasyona ait izlerin aşınımla silin- miş olması ile de açıklanabilir. Aslında tüm Doğu Anadolu Volkanizmanın Evrimi: Karacadağ volkanizmasında üç ana bölgesi düzeyinde neotektonik dönem deformasyonu ele etkinlik dönemi ayırdedilmiştir. Yörede ilk volkanik-etkin- alındığında bu bölgenin kabaca K-G yönlü bir sıkışma tek- lik Üst Miyosen’de sıkışma tektonik rejimi altında geliş- tonik rejimi altında deforme olduğu daha önceki araştır- miş olan K-G yönlü açılma çatlaklarından yüzeylenmiştir. malarda (Şengör ve Kidd, 1979; Şengör, 1980; Şaroğlu ve Bu açılma çatlaklarının yönü KD’ya doğru değiştiğinde Güner, 1981, Şaroğlu, 1983) ortaya konmuştur. Bu rejimde sol yönlü, KB’ya doğru yön değiştirdiğinde ise sağ yönlü D-B doğrultulu kıvrımlar ve bindirmeler, KD-GB doğ- doğrultu atım bileşeni özellik kazanmaktadır. Birinci evre rultulu sol yönlü, KB-GD doğrultulu sağ yönlü doğrultu volkanizmasi çalışma alanının KB’sında bulunan çok sayı- atımlı faylar ile K-G doğrultulu açılma çatlakları gelişmiş- daki çıkış merkezlerinden çevreye yayılmış, çıkış merkezle- tir (Şaroğlu, 1985). ri tabla kalkan tipli bir volkanik sistem oluştururken çev- GD Anadolu’da neotektonik döneme ait yapılar gös- reye yayılan lavlar ise platoları şekillendirmiştir. Bu dönem terilmiştir. Haritada görüldüğü gibi GD Anadolu’da neo- volkanitleri olasılıkla Şelmo Formasyonu ve ona malzeme tektonik dönem yapılan Doğu Anadolu’daki yapılarla aynı veren bir aşınım yüzeyi üzerinde gelişmişlerdir. Yine, aynı türde bir gelişim göstermiştir. Bu veriler GD Anadolu dönem volkanitleri üzerinde büyük volkanik koniler dışın- bölgesinin neotektonik dönemde Doğu Anadolu bölgesi daki arızaları ortadan kaldırmış olan ve volkanitler dışında- gibi bir sıkışma bölgesi olduğunu ortaya koymaktadır. Ben ki birimler üzerinde de izlenen, çok geniş bir yayılım ala- Menahem ve diğerleri (1976) sözkonusu yapısal şekillerin nına sahip aşınım yüzeyi yer alır. Bu yüzey kalın bir toprak ülke sınırları dışında güneye doğru devam ettiğini belirt- örtüsüyle tanınır (Şaroğlu ve Emre, 1987). mektedirler.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 245 ÇINAR’A BILIMSEL BAKIŞ

Karacadağ volkanitlerinin jeokimyasal evrimine dik- ve siltten oluşmaktadır. Serbest halde gözlenen çakıllar po- kat edilecek olursa, başlangıçta alkali olivin bazaltlarla al- lijenik elemanlıdırlar (Dursun, 2008). Genellikle kuzeyde kalen nitelikte başlayan volkanizma son evrede mujeritlere bulunan ofiolit ve metamorfik kütleler ile nehirlerin için- (Haksal, 1981) dönüşmüştür. Volkanitlerin jeokimyasal den aktığı Midyat Grubu kireçtaşları, alüvyona malzeme bileşimindeki bu değişim sıkışma rejimindeki kabuk kalın- veren başlıca birimlerdir (Bağırsakçı vd., 1995). laşması ve buna bağlı olarak magma kirlenmesi ile açıkla- nabilir (Şaroğlu ve Emre, 1987). Kaynaklar Karacadağ volkanitlerini genel özellikleriyle tanımla- Bağırsakçı, S., Ekber, A., Polat, C., Kum, M. (1995): “Diyarbakır- maya çalışılan bu araştırmada elde edilen sonuçlar şunlar- Ergani-Çınar alanının jeolojisi”; Maden Tetkik ve Arama, Jeoloji Etütleri Dairesi Raporu, 82 s. dır: Ben Menahem, A., Nur, A. and Vered, M. (1976): “Tectonics seismicity 1-Volkanitler üst Miyosen-Kuvaterner yaş aralığında and structure of the Afro-Eurasian junction: The breaking of an yüzeylenmiştir. 2-Volkanizma üç ana püskürme evresine incoherent plate”. Physics of the Earth and Planetory Interiors, 12, ayrılmıştır. Her evrede farklı çıkış merkezleri kullanılmış- 1-50. tır. 3-Bu evreler içersinde volkanik etkinlik KB’dan GD’ya T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem doğru gençleşerek yer değiştirmiştir. Eskiden yeniye doğru Dairesi Başkanlığı. Son 30 Günde Meydana Gelen Depremler www. olan püskürme dönemlerinde çıkan ürünlerin yayılım alan- deprem.gov.tr/sarbis/Shared/Default.aspx larında daralma olmuştur. Volkanizma K-G yönlü açılma Duran, O. (1988): “Güneydoğu Anadolu’da Midyat ve Silvan gruplarının çatlakları boyunca yüzeylenmiştir. 5-En yaşlı volkanitler stratigrafisi, sedimantolojisi ve petrol potansiyeli”; Türkiye Petrol Jeoloji Derneği Bülteni, 1-2, 99-126. düze yakın bir paleotopoğrafya üzerinde plato bazaltları hâlinde gelişmiştir. İlk iki evre arasında da önemli bir aşı- Dursun, F. (2008): “Diyarbakır Kent Merkezindeki Zeminlerin Jeolojik ve Mühendislik Özelliklerin İncelenmesi”. Dicle Üni. Fen Bilimleri nım dönemi yaşanmış ve bu dönemde volkanitler dışında Enstitisü Maden Mühendisliği Anabilimdalı Doktora Tezi 126 s. ( da geniş alanlarda izlenebilen bir aşınım yüzeyi gelişmiştir. Yayınlanmamış). 6-Neotektonik dönemde bölgede K-G yönlü sıkışma tek- Ercan, T., Şaroğlu, F., Turhan, N., Matsuda, J. I., U, T., Fujitani, T., v.d., tonik rejimi altında açılma çatlaklarının yanında kıvrım ve (1991): “Karacadağ volkanitlerinin jeolojisi ve petrolojisi”, Türkiye bindirmeler ile sağ ve sol yönlü doğrultu atımlı faylar da Jeoloji Bülteni, 6, s. 118-133. gelişmiştir. 7-Volkanitlerin çevresinde bulunan kaya birim- Erdoğan, B. (1977): “Geology, Geochemistry and Genesis of the Sulfite lerinde izlenebilen yapıların plato bazaltları altında devam Deposits of the Ergani-Maden Region”, SE. Turkey, Ph.D. Thesis, Univ. New Brunswick, Canada, 288 p. etmesi söz konusudur. Petrol amaçlı çalışmalarda volkan çıkış merkezlerinin odaklandığı Karacadağ volkanı ile Si- — — (1982): “Bitlis Masifi’nin Avnik (Bingöl) Yöresinde Jeolojisi ve Yapısal Özellikleri”, E.Ü. Yerbilimleri Fakültesi, Doçentlik Tezi, verek KD’sundaki alanda volkanitlerin maksimum kalın- 106 s. lığa ulaştığı gözönünde bulundurulmalıdır. Buna karşılık Erdoğan, B., Yavuz, B., A. (2002): “Güneydoğu Anadolu’nun Miyosen Siverek güneyi, Karakeçi-Viranşehir-Derik çizgisi güneyi Paleocoğrafyası İle Mermer Yataklarının İlişkisi” DEÜ Mühendislik ve Çınar-Ovabağ çizgisinin kuzey ve KB’sında volkanit- Fakültesi Fen ve Mühendislik Dergisi Cilt: 4 Sayı: 2 sh. 53-64. lerin kalınlığı az, çıkış merkezleri de seyrektir (Şaroğlu ve Erinç, S. (1971): Jeomorfoloji II. (Gen. 2. baskı) İst. Üniv. Coğrafya Emre, 1987). Enstitüsü. Genç, S. (1985): “Bitlis Masifi Lice-Kulp (Diyarbakır) ve Çökekyazı- Eski Alüvyonlar Gökay (Hizan, Bitlis) Yöreleri Gnays ve Amfibolitlerinin Köken Nehrin iki yakasında üç seki hâlinde yayılım gösteren bi- Sorununun İrdelenmesi”, Jeoloji Mühendisliği, sayı 23, s.31-38. rimlerin tümü, eski alüvyon olarak ayırtlanmıstır. Eski Güven, A., Dinçer, A., Tuna, E.M., Çoruh, T. (1991): “Stratigraphic nehir taraçalarının olusturduğu bu birimler, genel olarak evolution of the Campanian-Paleosen autochthonous succession of the Southeast Anatolia”, Ozan Sungurlu Symposium Proceedings, pekişik ve ince taneli malzemelerden oluşmakta ve topoğ- ‘Tectonics and Hydrocarbon Potential of Anatolia and Surrounding rafik olarak daha yüksek seviyelerde yer almaktadır. Yeni Regions!, TPAO-Türkiye Petrol Jeologları Derneği, s. 238-261. alüvyonlarla benzer özellikler tasımasına rağmen, daha faz- Google Haritalar. maps.google.com. la kum ve mil boyutlu malzemeler içerirler (Dursun, 2008). Görür, N. ve Akkök, R., (1984): Facies analysis of the Midyat group (Lower Eocene to Lower Miocene) of the southeast Turkey: TPAO Yeni Alüvyonlar Arama Grubu, Rapor no. 2187, 57 s. Nehir boyunda ve nehre kavuşan yan derelerin yatağında Görür, N. (1998): “Türkiye’nin Triyas-Miyosen Paleocoğrafya Atlası”, depolanan bu birimler tamamen tutturulmamış çakıl, kum İTÜ-MTA Ank, 55 s.

246 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar ÇINAR İLÇESI VE ÇEVRESININ JEOLOJIK ÖZELLIKLERI

Haksal, A. (1981): Petrographie und Geochemie des Schildvulkans Perincek D., Kozlu H. (1984): “Stratigraphy and Structure Relations Karacadağ, “Unpublished doctoral dissertation”, University of of the Units in the Afşin–Elbistan–Doğanşehir Region (Eastern Hamburg, Germany. Taury)”, Geology of the Taurus Belt. International Semposium Hall, R. (1976): “Ophiolite Emplacement and Evolution of the Tarsus Proceedings, Ankara Turkey, Maden Teknik ve Arama Enstitüsü Suture Zone”, Southeast Turkey. Geology. Soc. America. Bulltein, v. 87, Bülteni, p 181-198. p. 1078-1088. Perinçek, D. (1990): “Hakkari ili ve dolayının stratigrafisi; Güneydoğu Kavak., O., (2013): Diyarbakır Ve Çevresinde Yer Alan Karacadağ Anadolu-Türkiye”; TPJD 2/1, 21-68. Volkanitinin Genel Özellikleri, Diyarbakır Karacadağ Bölüm Righi, M. R. and Cortesini, A. (1964): “Gravity tectonics in foothills 3, Karacadağ ve Çevre; Uzman Matbaacılık, İstanbul, Dicle Üniversitesi işbirliği ile, 361-372, Nisan 2013. structure belt of Southeast Turkey”; American Association of Petroleum Geologists Bulletin., 48, 22-24 bülteni, cilt: 2-1. — —, (2013): Diyarbakır İli Hani İlçesi’nin Jeolojik Özellikleri, Tüm Yönleriyle Hani İlçesi ve Turizm, Uzman matbaacılık, İstanbul, Hani Schmidt, G. (1965): Proposed rock unit nomenclature.Petroleum District Kaymakamlığı-Dicle Üniversitesi ile, 58-92, Temmuz 2013 V, Southeast – Turkey.Turkish Association of Petroleum Geologists, Ankara. — —, (2013): Diyarbakır İli Dicle İlçesi’nin Jeolojik Özellikleri, Tüm Yönleriyle Dicle İlçesi ve Turizm, Uzman matbaacılık, İstanbul, Dicle Şaroğlu, F. ve Guner, Y. (1981): Doğu Anadolu’nun jeomorfolojik Kaymakamlığı-Dicle Üniversitesi ile, 24-50, 2013. gelişimine etki eden öğeler; Jeomorfoloji, tektonik, volkanizma Keskin., M., Chugaev., A:V:, Lebedev., V.A., Sharkov, E:V., Oyan., V., ilişkileri. TJK Bülteni 24/2, 39–50. Kavak., O., (2012): “Geochronology and characterization of the Şaroğlu, F. ve Emre, Ö. (1987): “Karacadağ volkanitlerinin genel mantle sources of the Late Cenozoic intraplate magmatism in the özellikleri ve GD. Anadolu otoktonundaki yeri”; Türkiye 7. Petrol foreland of Arabian plate (Karacadağ neovolcanic area, Turkey). Kongresi, s.384-391. Part 2. The results of trace element and isotope (Sr-Nd-Pb) studies” Journal of Volcanology and Sismology, 6 (6), 361–382; December, Şengör, A. (1980): “Türkiye’nin Neotektoniğinin Esasları”. TJK, 40 s 2012, doi:10.1134/S0742046312060048. Tardu, T., Akçay, Y. (1990): “Güneydoğu Anadolu’da seçilmiş bazı — —, (2012): “Geochronology and characterization of the mantle stratigrafi birim ve birliklerin sismik-stratigrafik analizi”; Türkiye 8. sources of the Late Cenozoic intraplate magmatism in the foreland Petrol Kongresi, Ankara. Bildiriler, 36-49. of Arabian plate (Karacadağ neovolcanic area, Turkey). Part 1. The results of isotope-geochronological studies” Journal of Volcanology Toprak, V. ve Kavak, O. (2012): “Sur İçi (Diyarbakır) Tarihi and Sismology, 6 (6), 352–360; December, 2012, doi:10.1134/ Binalarındaki Silindirik Kaya Kolonların Jeolojik İncelemesi”, İBB S0742046312060036. (SCI-EXP)(C). Restorasyon Konservasyon Çalışmaları Dergisi, Sayı 11, 23–36, 2012. Lustrino, M., Keskin, M., Mattioli, M., Lebedev, V.A., Chugaev, A., Tuna D. (1973): “V1 Bölge Litostratigragisi Adlamasının Açıklayıcı Sharkov, E., Kavak, O. (2010): “Primordial Activity of the Largest Raporu”, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Raporu, No 813, 131 s. Cenozoic Shield Volcano of the Circum-Mediterranean Area: Mt. Yavuz, B.A. (2003): “Doğal Yapı Taşları Standartları. Güneydoğu Karacadağ, SE Turkey”, European Joural of Mineralogy 22 (3), pp. Anadolu Bölgesi Kayalarının Mermer Olabilme Potansiyelleri”, 343-362. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Ekonomik Maden Potansiyeli Lustrino, M., Keskin, M., Mattioli, M., Kavak, O., (2011): Sempozyomu, 22-23 Mayıs 2003, Diyarbakır, TMMOB Jeoloji “Heterogeneous mantle sources feeding the volcanic activity of Mt. Mühendisleri Odası Yayınları: 80, s. 68-76. Karacadağ (SE Turkey)” Journal of Asian Earth Sciences, 46(2012), 120-139, 2012. doi:10.1016/j.jseaes.2011.11.016.(SCI-EXP)(B). — —, (2003): Mermer Ocaklarında Blok Mermer Üretimini Etkileyen Jeolojik Param’ler, Mermer Meslekiçi Eğitim Semineri, TMMOB Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Jeoloji Etütleri Dairesi Jeoloji Mühendisleri Odası, s.52-64., 13-19 Ocak 2003. Başkanlığı. “Jeoloji Haritaları” www.mta.gov.tr/v2.0/daire- baskanliklari/jed/index.php?id=jeoloji Yıldırım, M.A. (2006): “Diyarbakır İli Hani İlçesi Mermerlerinin Önenç, D.İ. (2003): “Güneydoğu Anadolu Bölgesi Kayalarının Mermer Jeolojisi Ve Teknolojik Özellikleri”, Selçuk Üniversitesi Fen Olabilme Potansiyelleri”, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Bölümü Yüksek Lisans Ekonomik Maden Potansiyeli Sempozyumu, 22-23 Mayıs 2003, Tezi 2006. Diyarbakır, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yayınları: 80, Yılmaz, E., Duran., O. (1997): Güneydoğu Anadolu Bölgesi Otokton s.28-40. ve Allokton Birimler Stratigrafi Adlama Sözlüğü (Lexicon) TPAO Perinçek, D. (1979): The geology of Hazro-Elazığ-Malatya area; Guide Araştırma Merkezi Grubu Başkanlığı, 460 s. Şubat, 1997 Ankara book, TJK yayını, s. 33 Sürekli Eğitim Merkezi, s. 33-50 Yılmaz, Y. (1983): “Türkiye’de Tetis’in Evrimi: Levha Tektoniği — —, (1980): “Arabistan kıtası kuzeyindeki tektonik evrimin kıta Açısından Bir Yaklaşım:” TJK Yerbilimleri Özel Dizisi. 1.75 s. üzerinde çökelen istifteki etkileri”; Türkiye 5. Petrol Kongresi, Ankara, Bildiriler, 77-93. — —, (1993): “New evidence and model on the evolution of the southest Anatolian region”, Geological Society of America Bulletin, v. Perinçek, D., Özkaya, İ. (1981): “Arabistan Levhası Kuzey Kenarı 105, p. 251–271. Tektonik Evrimi”, Yerbilimleri Bülteni, Haccettepe Üniversitesi, c. 8, p. 91–101.

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 247 Ekler

Çınar Kültür Varlıkları Haritası 250

248 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar Kısaltmalar KKA: Karacadağ Kalkınma Ajansı252 DİE: Devlet İstatistik Enstitüsü TİM: Tarım İlçe Müdürlüğü D.K.V.K.B.K.M Diyarbakır Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü DSBKP: Diyarbakır, Siirt, Batman Kalkınma Projesi UNDP: United Nations Development Programme (Birleşmiş Milletler Kalmkınma Programı) TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumu TKB: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı DSİ: Devlet Su İşleri TMO: Toprak Mahsülleri Ofisi TKK: Tarım Kredi Kooperatifleri KOBİ: Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler TEMA: Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı SYDV: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı TKDK: Karacadağ Kalkınma Ajansı

medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 249 250 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar 251 Kısaltmalar

KKA: Karacadağ Kalkınma Ajansı DİE: Devlet İstatistik Enstitüsü TİM: Tarım İlçe Müdürlüğü D.K.V.K.B.K.M Diyarbakır Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü DSBKP: Diyarbakır, Siirt, Batman Kalkınma Projesi UNDP: United Nations Development Programme (Birleşmiş Milletler Kalmkınma Programı) TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumu TKB: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı DSİ: Devlet Su İşleri TMO: Toprak Mahsülleri Ofisi TKK: Tarım Kredi Kooperatifleri KOBİ: Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler TEMA: Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı SYDV: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı TKDK: Karacadağ Kalkınma Ajansı

252 medeniyetler kavşağında bir ilçe: Çınar