folklor/edebiyat, cilt:20, sayı:80, 2014/4 DİZİSİNDE ÇİZİLEN JAPONYA’NIN ‘YENİ’ ER- KEK İMAJI Ceren Aksoy Sugiyama** Giriş urgulanmış popüler eserler bir yandan toplumsal cinsiyete dair halihazır- daki temsilleri pekiştirip sürdürürken bir yandan da yeni toplumsal cinsi- Kyet temsillerine yer açabilirler. Seyircinin ilgisini kaybetmemek kaygısıyla ve zamanın ruhunu yakalamak adına sürekli güncellenen kurgu karakterler yeni top- lumsal cinsiyet ilişki biçimlerinin de ortaya çıkmasına olanak sağlarlar. Gledhill’e göre (1997:364) medya endüstrileri bitmek bilmeyen mekanik tekrarların ötesinde hep yeni bir bakış açısı peşinde olmuşlardır. Bu farkılılık arayışı farklı toplumsal cinsiyet tem- sillerinin de medya aracılığıyla dolaşıma girmesine sebep olmaktadır. Üstelik sadece kurgusal karakterler değil tarihi karakterlerin yeniden yaratımında da bu durumun izleri görülebilir. Dizi sektörünün 1950’lerden itibaren çeşitlendiği Japonya da bu durumdan muaf değildir (Sata & Hirahaya: 1991). Japonya’da maskülenite türleri, postendüstriyel dünya içerisinde başka hiçbir yerde olmadığı kadar radikal bir biçimde çeşitlenmiş ve üst düzey iş dünyası ve bürokrasi, askeriye gibi en bilindik modern hegemonik maskülenite biçimlerinden sapma göstermiştir. Yirmi birinci yüzyılın başında artık Japon erkekleri * Arş. Gör. Dr., Ankara Üniversitesi, Antropoloji Bölümü,
[email protected]. 33 folklor / edebiyat Japonya’nın savaş sonrasında yaşadığı ekonomik büyümeyi sırtlayan ‘salarymen*’ ide- alini benimsememektedir (Frühstück&Walthall, 2011:4-10). Japonya’da