Kentleşme ANTALYA TMH

ANTALYA'NIN KISA TARİHÇESİ olarak ilk kez Lidya Kralı Kroissos döneminden söz edilmiştir. Antalya bölgesi ilk zamanlar Lidya krallığına bağlıydı .Kral Antalya kenti, Akdeniz kıyısında kendi adını taşıyan Kroissos’ un Pers Kralı Kyros’ a yenilmesi ile M.Ö. 546 körfezde, 39m. yükseklikteki falez adı verilen kayalıklar bu bölgeye İskender’e kadar Persler hakim olmuştur. üzerine kuruludur. Deniz kıyısı ile yükseklikleri 3086 M.Ö. 334’de Makedonya Kralı İskender, Lidya üzerinden m. ye kadar ulaşan Toros dağları arasında farklı Pamfilya’ya yürümüş, Silyon dışında buradaki kentleri büyüklükteki ovalar, Antalya ve çevresinin ilk göze ele geçirmiştir. Psidya ‘daki Termesos kenti İskender ‘ e çarpan görüntüleridir. Kara ile deniz, kilometrelerce teslim olmayarak karşı koymuştur. Apemeiya barışından uzanan plajlarda, ya da sarp kayalıklarla birbirine kavuşur. M.Ö. 188 sonra Romalılar bu bölgeyi Bergama Krallığına Toros dağları arasında kendine özgü uçurumlar ve bırakmıştır . Bergama Kralı II. Aktalos M.Ö. 159 -138 özellikle kıyıya yakın kesimlerde mağaralar ayrı bir bir liman kenti olarak Antalya ‘yı kurmuştur. M.Ö. 102 özellik arz eder. Torosların güneyindeki kaynaklarda çıkan ‘de Anadolu’da Klikya adlı bir eyalet kurulunca buraya çok sayıda irili ufaklı akarsu, ovalara bereket akıtarak bağlanmış, M.Ö.36 yılında Anteunus Pamfilya’yı Galatya Akdeniz’e ulaşır. Tamamı berrak ve temiz olan bu sular Kralı Amyntas’a vermiştir. İmparator Kladius M.S. 43 geçtikleri yerlerde ve denize dökülürken eşine ender yılında Pamfilya ve Likya’ yı eyalet haline getirmiştir. rastlanan güzellikte çağlayan oluştururlar. Antalya doğa Antalya bölgesi M.S. 2.yy.’dan 3. yy. ortalarına kadar en bitki örtüsü yönünden çok zengindir. Kıyı şeridinde her görkemli dönemlerini yaşamıştır. Antalya bölgesi Anadolu türlü tropikal bitki görülebilir. Yer yer dev boyutlara Selçuklarınca Süleyman Şah döneminde alınmış, ancak ulaşan kaktüs türleri Antalya’ya ilk gelenlerin dikkatini 1117 yılında yapılan antlaşma ile Antalya Bizanslılara çeker. Kıyıdan uzaklaşıp Torosların eteklerine gelindiğine, bırakılmıştır. Antalya ‘ ya ikinci yerleşme I. Gıyaseddin Akdeniz Ülkelerine özgü maki bitki örtüsü egemenliği Keyhüsrev zamanında olmuş, 1206’da Ertokuş Bey görülür. Her tür meşe ve çam ağaçlarının oluşturduğu Subaşılığına getirilmiştir. 1336 yılından sonra Moğolların sağlıklı ve gür ormanlar makileri izler. Ova bölgelerinde, çekilmesiyle Anadolu’ da beylikler dönemi başlamıştır. pamuk ve susam tarlaları, portakal, limon ve muz Antalya da Hamitoğulları Beyliğinin bir kolu olan bahçeleri ayrı bir güzellik oluşturur. Tekelioğulları’nın tekeline geçmiştir. Yıldırım Beyazıt Bergama Kralı II. Aktalos akıncılarını “ Gidin bana döneminde de Antalya Osmanlı hakimiyetine girmiş ve yeryüzünün cennetini bulun “ diye yola almıştır. 1391’de artık Teke Sancağı adıyla anılmaya başlamıştır. Akıncılar kralın bu emriyle yola çıkıp diyar diyar , Antalya I. Dünya Savaşı’na kadar Osmanlı Sancağı olarak memleket memleket dolaşmışlar ve sonunda Antalya’nın kalmıştır. bulunduğu yere geldiklerinde karşılarına çıkan eşsiz doğal güzellikleri gördüklerinde cennet bulduklarını Kurtuluş Savaşı başlangıcında ise kısa bir süre İtalyanlar kabul etmişler. Bergama ‘ ya dönen akıncılar , Kral II. tarafından işgal edilmiştir. 9 Temmuz 1921 tarihinde Aktalos ‘ un huzuruna varıp “ Cenneti bulduk “ demişler İtalyanların Antalya ‘yı işgali sona ermiş bu tarihten . Kral , akıncıların cennet dedikleri yeri bir de kendisi sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili olmuştur. görmek istemiş . Kral ve akıncıların bugünkü Antalya’ nın Antalya’da ve çevresindeki antik kent ve ören yerlerinden bulunduğu yere vardıklarında kral da cennete geldiğini bazıları şunlardır: Kaleiçi ve Yat Limanı, Hadrian Kapısı, sanmış . Bergamalılar kısa zamana buraya bir kent Hıdırlık Kulesi, Kesik Minare, Yivli Minare ve Külliyesi, kurarak “Attalia “ adını verirler .Türkler gelip yerleştikten Perge , Silyon , , , , Etanna , sonra “Attalia’nın adı “ Adalya “ olarak değiştirilmiş, daha Seleukia ,Sydra , Alaiye , Selinius , İotaya , Leadres , sonra “Antalya “ olarak adlandırılmıştır. Ariassos , Termesos , , Cormus , İydros , Antalya tarihi taş devrine kadar dayanır. Bunun kanıtı , Akaliassos , Arykanda , , Ohimera , Yağca Köyü civarında Karain Mağarasında bulunan Korydella , Olympos , Limyerea ,Gagae , , Paleolitik çağ buluntularıdır. Karataş Semahöyük , , Amai , Kyaenai , Theimiussa , , Aperlai , kazılarında çok büyük miktarda eski tunç çağı buluntuları Antipellos , Phellos , , , , çıkarılmıştır.Hititlerin çivi yazılı tabletlerinde geçen ,Apollania , Tyssa , Pirha , , Akaliossos , , Ahiyava’ ya da Arzova ülkesinin Pamfilya (Antalya ) Karain, Beldibi, Belbaşı, Semayük. . . olabileceği tarihçiler arasında ileri sürülüyor. Fakat Side hariç bir kaç buluntunun dışında burada yaşadığına dair bir buluntuya rastlanmıştır.Yunan efsanelerinde ise Truva savaşından sonra bazı Aka kafilelerinin Kalkhas yönetiminde Pamfilya ‘ ya ulaşmış oldukları yazılmıştır.Antalya sınırları içerisinde yerleşen Lidyalıların kökeni kesin olarak bilinmemektedir.Hitit ve Mısır kaynaklarında M.Ö. 2000 Lükki ya da Lükka adlı bir kavimin Lidyalılar olması olasıdır.Bu kavimden kesin

Kaynakça: Büyükşehir Belediyesi (Antalya’nın Dünü Bugünü Yayını) Aspendos

TMH - TÜRKÝYE MÜHENDÝSLÝK HABERLERÝ SAYI 415 - 2001/5 35