Giresun Il Bilgi Notu
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Load more
Recommended publications
-
Yol Ve Ulaşım Hiz.Müdürü V
GİRESUN İL ÖZEL İDARESİ YOL VE ULAŞIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 2018 - 2019 YILI KAR MÜCADELESİ TAKİP FORMU 27.12.2018 - 22.00 KAPALI KAPALI AÇILAN AÇILAN GREYDER YÜKLEYİCİ DOZER KAR BIÇAKLI KÖY YOL KÖY KÖY İLÇELER SAYISI TUL SAYISI TUL SIRA NO (AD.) (KM.) (AD.) (KM.) MEVCUT ARIZALI FAAL MEVCUT ARIZALI FAAL MEVCUT ARIZALI FAAL MEVCUT ARIZALI FAAL MEVCUT EKİP ÇALIŞAN EKİP TOPLAM SAYISI KÖY FAYDALANAN FAYDALANAN KÖY SAYISI TCK'dan FAYDALANAN KÖY SAYISI KÖY TCK'dan FAYDALANAN 1 MERKEZ 5 0 5 7 3 4 0 0 0 3 0 3 15 12 50 3 53 0 0 0 0 2 ALUCRA 2 0 2 2 0 2 1 1 0 1 0 1 6 5 33 5 38 10 131 23 300 3 BULANCAK 3 0 3 3 0 3 0 0 0 0 0 0 6 6 56 3 59 0 0 13 150 4 ÇAMOLUK 1 0 1 1 0 1 0 0 0 0 0 0 2 2 27 0 27 6 52 21 180 5 ÇANAKÇI 1 0 1 2 1 0 0 0 0 0 0 0 3 1 14 1 15 0 0 0 0 6 DERELİ 2 0 2 2 0 2 0 0 0 0 0 0 4 4 29 5 34 18 510 13 368 7 DOĞANKENT 1 0 1 1 0 1 0 0 0 0 0 0 2 2 8 1 9 0 0 8 91 8 ESPİYE 2 0 2 2 0 2 0 0 0 0 0 0 4 4 27 4 31 0 0 3 54 9 EYNESİL 1 0 1 2 0 2 0 0 0 0 0 0 3 3 11 0 11 0 0 0 0 10 GÖRELE 2 0 2 3 0 3 0 0 0 0 0 0 5 5 51 9 60 0 0 2 21 11 GÜCE 1 0 1 1 0 1 0 0 0 0 0 0 2 2 15 0 15 0 0 0 0 12 KEŞAP 2 0 2 1 0 1 0 0 0 1 1 0 4 3 42 2 44 0 0 0 0 13 PİRAZİZ 1 0 1 1 0 1 0 0 0 0 0 0 2 2 18 4 22 0 0 0 0 14 Ş.K.HİSAR 2 1 1 1 0 1 0 0 0 2 0 2 5 4 59 3 62 13 120 36 333 15 TİREBOLU 2 0 2 3 0 3 0 0 0 0 0 0 5 5 41 8 49 0 0 0 0 16 YAĞLIDERE 1 0 1 1 0 1 0 0 0 0 0 0 2 2 19 3 22 2 42 12 252 T O P L A M 29 1 28 33 4 28 1 1 0 7 1 6 70 62 500 51 551 49 855 131 1751 BU GÜNE KADAR YAPILAN KAR MÜCADELESİ TOPLAMI (2018 - 2019 KIŞ SEZONU) İlimizde 551 köy mevcut olup, bunlardan 49 köy TCK'dan yararlanmaktadır. -
Giresun Ili Maden Ve Enerji Kaynaklari
GİRESUN İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Karadeniz Bölgesinin Doğu Karadeniz Bölümünde yer alan Giresun ili, doğusunda Trabzon ve Gümüşhane, batısında Ordu, güneyinde Sivas ve Erzincan, güneybatısında yine Sivas illeriyle komşu olup, kuzeyi Karadeniz ile kuşatılmıştır. Giresun ili kabaca Karagöl Dağı ile Tohumluk Beldesi arasında uzanan büyük tektonik hattın kuzeyi ve güneyinde birbirinden farklı istiflenme özelliklerine sahip iki tektonik ünite üzerinde bulunur. İlin kuzey kesimindeki en yaşlı kayalar Paleozoyik yaşlı metamorfik şistler ve Permiyen yaşlı mermerlerdir. Kuzey istifindeki intrüzif kayalarsa başlıca Kampaniyen-Eosen yaşlı granit ve diyoritlerden oluşur. Güney istifinin tabanını Permo-Triyas yaşlı metamorfik şistler oluşturur. Güney istifinde Üst Paleozoyik granitoyidleri ile Kampaniyen-Eosen yaşlı granit ve diyoritler yer alır. Bölge yoğun bir şekilde volkanizmanın etkisi altında kalmıştır. Bu volkanizmaya bağlı olarak VMS (Volkanik Masif Sülfid) olarak adlandırılan metalik maden yatakları oluşmuştur. İl ve çevresinde önemli metalik maden yatakları bulunmaktadır. Özellikle bakır-kurşun- çinko yatakları açısından oldukça zengin potansiyele sahip bir ilimizdir. İlin tüm ilçelerinde bakır- kurşun-çinko yatak ve zuhurlarına rastlamak mümkündür. Bunlardan en önemlileri Espiye, Tirebolu ve Şebinkarahisar ilçelerinde yer almaktadır. Espiye-Lahanos piritli bakır yatağında % 3.5 Cu ve % 2.38 Zn tenörlü bakır için 2.408.380 ton; çinko için de 2.312.000 ton görünür rezerv belirlenmiştir. Yatak özel sektör tarafından işletilmektedir. Ayrıca Espiye ilçesinin güneyinde eski işletme izleri olan çok sayıda zuhur bilinmektedir. Tirebolu ilçesindeki önemli bakır-kurşun-çinko yatakları ise Harkköy ve Köprübaşı piritli yataklarıdır. Harkköy bakır kurşun-çinko pirit sahasında % 0.96 Cu, % 0.94 Zn ve % 0.27 Pb tenörlü 6.213.958 ton rezerv belirlenmiş olup, yatakta özel sektör tarafından işletme hazırlıkları yapılmaktadır. -
Traditional Honey Production and Bee Flora of Espiye, Turkey Mustafa
Bangladesh J. Plant Taxon. 25(1): 79-91, 2018 (June) © 2018 Bangladesh Association of Plant Taxonomists TRADITIONAL HONEY PRODUCTION AND BEE FLORA OF ESPIYE, TURKEY 1 2 3 MUSTAFA KARAKÖSE, RIDVAN POLAT , M. OLIUR RAHMAN AND UĞUR ÇAKILCIOĞLU Giresun University, Espiye Vocational School, Giresun, Turkey Keywords: Bee flora; Honeybee; Espiye; Turkey. Abstract This paper presents potential honey bee plants in Espiye (Giresun) which can be considered as a guide for beekeepers and researchers. A total of 149 taxa belonging to 125 genara and 48 families were recorded as pollen and nectary sources for honey bee colonies at Espiye (Giresun) region. Among the recorded taxa 58 were Phanerophytes, 57 taxa Hemicryptophytes, 19 taxa Therophytes, 13 taxa Cryptophytes and 2 taxa Chamaephytes. Updated nomenclature along with the families, local names, life form, flowering period and ecological status have been furnished under 94 herbs, 28 shrubs and 27 trees. Introduction Turkey is one of the countries where the honey production is at the highest level in the World (Özturk and Erkan, 2010). In the recent past, the forest area in Turkey has increased from 20.2 million/ ha to 22.3 million/ha between 1973 and 2015 (OGM, 2013-2015). Very recently, the Forest General Directorate has started to implementing the honey action plan to promote honey production and contribute to rural development (OGM, 2013-2015). As part of the action plan, up to 356 honey forests have been established and now, Turkey is in the second row in the world’s honey production and beekeeping.Turkey produces 92% of the world’s pine honey, specifically in its West Mediterranean and South Aegean regions. -
Turkomans Between Two Empires
TURKOMANS BETWEEN TWO EMPIRES: THE ORIGINS OF THE QIZILBASH IDENTITY IN ANATOLIA (1447-1514) A Ph.D. Dissertation by RIZA YILDIRIM Department of History Bilkent University Ankara February 2008 To Sufis of Lāhijan TURKOMANS BETWEEN TWO EMPIRES: THE ORIGINS OF THE QIZILBASH IDENTITY IN ANATOLIA (1447-1514) The Institute of Economics and Social Sciences of Bilkent University by RIZA YILDIRIM In Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree of DOCTOR OF PHILOSOPHY in THE DEPARTMENT OF HISTORY BILKENT UNIVERSITY ANKARA February 2008 I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. …………………….. Assist. Prof. Oktay Özel Supervisor I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. …………………….. Prof. Dr. Halil Đnalcık Examining Committee Member I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. …………………….. Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak Examining Committee Member I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. …………………….. Assist. Prof. Evgeni Radushev Examining Committee Member I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. -
Giresun Ili 2017 Yili Çevre Durum Raporu
T.C. GİRESUN VALİLİĞİ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ GİRESUN İLİ 2017 YILI ÇEVRE DURUM RAPORU HAZIRLAYAN GİRESUN ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ GİRESUN - 2018 i BU VATAN, ÇOCUKLARIMIZ VE TORUNLARIMIZ İÇİN CENNET YAPILMAYA DEĞER. ii Tüm canlılar yeryüzüne geldiği andan itibaren önce çevresini tanır zamanla çevre ile etkileşime geçer. İnsanoğlu yüzyıllar boyunca doğayı sınırsız bir kaynak olarak görmüş, onu hor kullanmış, kirletmiş ve çevre sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bir tarafta hızla artan nüfus olgusu diğer tarafta ise tükenmekte olan doğal kaynakların varlığı insanlık için yeni çözüm arayışlarını zorunlu kılmıştır. Bu çerçevede ortaya koyulan çözüm, doğal kaynakların tamamen tüketilmeden, gelecek nesillere de aktarılmasının sağlanması olarak özetlenebilecek olan sürdürülebilir kalkınma anlayışıdır. Bu anlayış, özünde insana önem veren, mevcut nüfusun ekonomik ve toplumsal ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli çaba sırasında gelecek kuşakların da ihtiyaçlarını gözeterek doğal ve kültürel kaynakların özenli bir biçimde tüketilmesini öngören sürdürülebilir kalkınma kavramını ortaya çıkarmıştır. Doğal kaynakların sınırlı olduğu ve tükenebileceği gerçeği karşısında çevrenin korunması ve bu durumun süreklilik arz etmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bu veriler ışığında çevrenin korunması için geleceğe ilişkin planlar oluşturulmalı ve bu planlar çerçevesinde gerekli önlemler alınmalıdır. İlimizin çevresel durumu ve çevre sorunlarını belirlemeye yönelik olarak, yenilenen formatta hazırlanan Giresun Çevre Durum Raporu ile ilimizin -
The Effects of Temperature and Humidity Around the Beehives On
Journal of Environmental Science and Engineering B 5 (2016) 513-522 doi:10.17265/2162-5263/2016.11.001 D DAVID PUBLISHING The Effects of Temperature and Humidity around the Beehives on the Distribution of Nosema ceranae, and also Geographical and Seasonal Activity of the Infection in the Eastern Black Sea Region of Turkey Onur Tosun1 and Mustafa Yaman2 1. Giresun University, Alucra Turan Bulutçu Vocational School, Giresun 28700, Turkey 2. Karadeniz Technical University, Department of Biology, Trabzon 61080, Turkey Abstract: 20 localities were randomly selected in Eastern Black Sea Region of Turkey and samples were collected from around the beehives from April to September. Total of 4,640 dead adult worker bees were examined during the study. Total infection rate in worker bees was 21.23%. Nosema ceranae was identified in all localities with molecular techniques. Temperature and humidity values were measured from around the beehives during field studies. The infection rate of N. ceranae increased proportionally with increasing temperature and humidity factors. Humidity was more effective than temperature on the infection rate of N. ceranae. The seasonal activity of N. ceranae was studied. The highest infection rates were observed in June and July. N. ceranae infection rate was higher in localities that were in low-altitude than in localities that were in high-altitude. Key words: Temperature, humidity, geographical distribution, Nosema ceranae, Apis mellifera, Turkey. 1. Introduction approximately 50% in terms of honey production in Turkey [2, 3]. There are few studies about the Apis mellifera is economically the most important Nosemosis disease in Turkey. Especially, there are no bee for beekeeping in the world wide [1]. -
State Imposed Place Name Change in Turkey and the Response of Giresun Residents
STATE IMPOSED PLACE NAME CHANGE IN TURKEY AND THE RESPONSE OF GIRESUN RESIDENTS by Daniel Fields Submitted to the Graduate School of Arts and Social Sciences in partial fulfillment of the requirements for the degree of Master of Arts Sabancı University June 2013 STATE IMPOSED PLACE NAME CHANGE IN TURKEY AND THE RESPONSE OF GIRESUN RESIDENTS APPROVED BY: Cemil Koçak ......................................... (Thesis Supervisor) Leyla Neyzi ......................................... Akşin Somel ......................................... DATE OF APPROVAL................................ ii © Daniel Fields 2013 All Rights Reserved iii STATE IMPOSED PLACE NAME CHANGE IN TURKEY AND THE RESPONSE OF GIRESUN RESIDENTS Daniel Fields Turkish Studies M.A. Thesis, 2013 Prof. Dr. Cemil Koçak Keyword: Place Names, Toponymical Change, Giresun, Turkey Abstract: In 1913, the Ottoman state began attempting to systematically impose new place names across the territory under its control. Although the intensity of the efforts varied greatly, place name change would continue through the end of the Ottoman Empire and on into the Republic of Turkey. By 1968, when a volume containing all the changes was published by the Interior Ministry, roughly thirty percent of settlement names in Turkey had been changed. Renaming continued sporadically until the 1990s. This thesis inquires into these attempts at name change in Turkey with a focus on how people responded to the changes in their everyday lives. The value of place names as formulated in human and cultural geography is explored in order to determine why people may have rejected or accepted the state imposed names. Place name change, rather than being approached solely as a nation-building project motivated by Turkification, is also considered as being a technique of governmentality. -
It Won't Always Be Like This
IT WON’T ALWAYS BE LIKE THIS: How to Prepare Turkey’s Journalists for a Freer Era Emre Kızılkaya, IPI Turkey National Committee @globalfreemedia Funded by the European Union It Won’t Always Be Like This: How to Prepare Turkey’s Journalists for a Freer Era July 2019 International Press Institute (IPI) BY EMRE KIZILKAYA, IPI TURKEY NATIONAL COMMITTEE _____________________________________ About the Author: Emre Kızılkaya is the vice chair of IPI’s Turkey National Committee. After working for more than 15 years in various roles at Turkey’s largest media group, including as the managing editor and digital coordinator at the daily Hürriyet, he resigned in March 2019 to continue his work on sustainable journalism as a Knight Visiting Nieman Fellow at Harvard University. About IPI: Founded in 1950, the International Press Institute (IPI) is a global network of editors, journalists and media executives dedicated to furthering and safeguarding press freedom, promoting the free flow of news and information, and improving the practices of journalism. _____________________________________ Funded by the European Union 1 IT WON’T ALWAYS BE LIKE THIS: HOW TO PREPARE TURKEY’S JOURNALISTS FOR A FREER ERA Table of Contents INTRODUCTION _______________________________________________________________________________________ 3 GENERAL OUTLOOK OF TURKEY’S MEDIA _____________________________________________________________ 4 OBJECTIVES, METHODOLOGY AND CONTEXT OF THE STUDY _________________________________________ 7 FINDINGS AND OBSERVATIONS ABOUT JOURNALISM -
This Is Not a Festival. Transhumance-Based Economies on Turkey’S Upland Pastures Nicolas Elias
This is not a Festival. Transhumance-Based Economies on Turkey’s Upland Pastures Nicolas Elias To cite this version: Nicolas Elias. This is not a Festival. Transhumance-Based Economies on Turkey’s Upland Pastures. Nomadic Peoples, Berghahn Journals, 2016, 20 (2), pp.265-286. 10.3197/np.2016.200206. hal- 03177162 HAL Id: hal-03177162 https://hal.archives-ouvertes.fr/hal-03177162 Submitted on 14 Jun 2021 HAL is a multi-disciplinary open access L’archive ouverte pluridisciplinaire HAL, est archive for the deposit and dissemination of sci- destinée au dépôt et à la diffusion de documents entific research documents, whether they are pub- scientifiques de niveau recherche, publiés ou non, lished or not. The documents may come from émanant des établissements d’enseignement et de teaching and research institutions in France or recherche français ou étrangers, des laboratoires abroad, or from public or private research centers. publics ou privés. THIS IS NOT A FESTIVAL. TRANSHUMANCE-BASED ECONOMIES ON TURKEY'S UPLAND PASTURES Nicolas Elias (Translated by Saskia Brown) ABSTRACT This article sets out to study how an instituted practice of pastoral societies has evolved under the industrialised, capitalist Turkey of the last decade. In the Pontic Mountains, in north-eastern Turkey, the celebrations that take place every summer on the upland pastures are some of the most eagerly-awaited events. Until recently they were related to pastoralism and transhumance. But, although pastoralism has collapsed, the number and popularity of these events is growing yearly. When the ethnographic study of the most famous of them (Kadirga) is related to recent social transformations in Turkey (migration, development of the culture industry, urbanisation, etc.), it becomes clear how such celebrations are instrumentalised by the new political economy. -
Trabzon Ahkam Defterleri'ne Göre 19. Yüzyilda Giresun
T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI İKTİSAT TARİHİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ TRABZON AHKAM DEFTERLERİ’NE GÖRE 19. YÜZYILDA GİRESUN KAZASI’NIN İKTİSADİ VE SOSYAL DURUMU İlker GÜNDOĞDU 2501180358 TEZ DANIŞMANI Prof.Dr. Mehtap ÖZDEĞER İSTANBUL – 2020 ÖZ TRABZON AHKAM DEFTERLERİ’NE GÖRE 19. YÜZYILDA GİRESUN KAZASI’NIN İKTİSADİ VE SOSYAL DURUMU İlker Gündoğdu Osmanlı devlet geleneği içerisinde köylü, şehirli, asker, Müslüman, gayrimüslim, kadın, erkek herkesin dilekçe vasıtasıyla şikayetini hükümdara iletme hakkı vardır. Bu şikayetlerin kaydedildiği en önemli arşiv belgelerinden biri eyaletlere göre tasnif edilmiş olan ahkam defterleridir. Ahkam defterlerinde, halkın bireysel veya toplu halde padişaha ilettiği şikayetlerden, ilgili bölgenin sosyal ve ekonomik ilişkileri ve devletin bu ilişkilere bakış açısı ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada 19.yüzyılda Trabzon eyaletinin bir kazası konumunda olan Giresun araştırma konusu olarak seçilmiştir. Ahkam defterleri ile birlikte salnameler, şer’iyye sicilleri, seyyahların notları ve konsolos raporlarından derlenen bilgiler bir araya getirilerek, 19.yüzyılda Giresun’unun genel sosyo-ekonomik tablosu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırma sonucu, 19.yüzyılda Giresun halkının en önemli şikayetlerinin toprak mülkiyeti alanında olduğu görülmüştür. Toprak mülkiyeti konusu, miri toprak rejimi nedeniyle devletin iaşe kaynaklarını ve hazinesini direkt olarak ilgilendirmektedir. Miri toprakların yanında mülk toprakların bu dönemde gösterdiği gelişim dikkat çekicidir. -
Yeni Bulgular Işığında M.Ö. II. Binyılda Giresun İlinin Dağlık Kesimi-Çamoluk İlçesi
Selçuk Ün. Sos. Bil. Ens. Der. 2019; (41): 169-180 - Arkeoloji / Araştırma - Yeni Bulgular Işığında M.Ö. II. Binyılda Giresun İlinin Dağlık Kesimi-Çamoluk İlçesi Salih KAYMAKÇI ÖZ Araştırma sahamızı içine alan Giresun ilinin dağlık kesiminde bulunan Çamoluk ilçesi Eskiçağ Tarihi ve Arkeolojisi yönünden az araştırılan bölgelerinden bir tanesidir. Bunda en önemli etken, bölgenin dağlık bir yapıya sahip olması ve topraklarının yılın dört mevsimi bitki örtüsü ile kaplı olmasıdır. Erken Tunç Çağı ve M.Ö. II. Binyıl kültürlerinin yoğun olarak yaşandığı, Karadeniz Bölgesi’nin Doğu Karadeniz Bölümü sınırları içerisinde bulunan Giresun ilindeki arkeolojik çalışmalar daha çok Giresun kıyı kesimi ve Giresun Adası’na yönelik yapılmıştır. Bölgenin dağlık kesimi ile ilgili çalışmalar ise İ.K. Kökten tarafından 1944 yılında başlatılmış fakat herhangi bir yerleşim birimine rastlanmadığı bilgisine yer verilmiştir. Araştırma alanımız Hitit Dönemi’nde Yukarı Ülke olarak bilinmektedir. Giresun’un dağlık kesimine sınırı olduğunu düşündüğümüz Kaşka ve Azzi-Hayaşa halklarına ait yerleşimler ile ilişkili olabileceğini düşündüğümüz dağlık kesim içinde yer alan Çamoluk’ta tarafımızca yapılan araştırmalarda M.Ö. II. Binyıla ait birçok önemli yerleşmeye ulaşılmıştır. M.Ö. II. Binyılın ilk yarısında Anadolu’da Kızılırmak kavsinde Hitit Krallığının kurulduğunu biliyoruz. Bugün Trabzon - Rize illeri yerleşim alanlarının Hititler döneminde Hayaşa (daha doğusu Azzi) ismini taşıdığı bilinmektedir. Buna karşılık, bugüne kadar Giresun ilinde M.Ö. II. Binyıl yerleşmesinin izine rastlanılmamıştı. Hitit kayıtlarından elde ettiğimiz bilgilere göre bir süre boyunca bölgede varlıklarını devam ettirdiklerini bildiğimiz Hayaşalılar, Rize’den Giresun’a kadar uzanan sahil şeridinin iç kesimi ile Erzurum-Erzincan-Bayburt arasında kalan topraklarda egemenliklerini korumuşlardır. Hititler’le olan siyasi ilişkilerine bağlı olarak etki alanlarını ve sınırlarını zaman zaman bu bölgelerin dışına doğru genişletmişlerdir. -
Alucra İlçesinin Kültürel Turizm Potansiyeli
TÜCAUM Uluslararası Coğrafya Sempozyumu International Geography Symposium 13-14 Ekim 2016 /13-14 October 2016, Ankara Alucra İlçesinin Kültürel Turizm Potansiyeli Cultural tourism potential of Alucra district İbrahim SEZER1* 1Giresun Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öz: Kültür varlıklarının turizm amaçlı değerlendirilmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan kültür turizmi, son dönemlerde dünyadaki iletişim ve haberleşmenin etkisiyle kültür varlıklarının giderek daha tanınır olması gibi nedenlerle hızlı bir gelişme içerisindedir. Giderek artan sayıda insanların, klasik turizm aktivitelerinden sıyrılıp, yeni ve sıra dışı özelliklerin ve kendine has kültürel çekiciliklerin bulunduğu sahalara gitmek için seyahatlere çıktıkları gözlenmektedir. Bu bağlamda ülkemiz, çok farklı kültürlerin beşiği olarak, dünyanın pek çok yerinden ziyaretçi çekmektedir. Ülkemizdeki Doğu Karadeniz Bölümü de son yıllarda bu tür kültür ve doğa turizmi için gelenlerin, giderek arttığı bir saha olarak dikkat çekmektedir. Bu bağlamda bu bölgede yer alan bir saha olarak Alucra ilçesi gibi kültür varlığı zengin ilçelerin, kültür varlıklarının ortaya konulması ve kültürel turizm potansiyellerinin açığa çıkarılarak turizme kazandırılması oldukça önemli bir durum arz etmektedir. İşte çalışmamızdaki temel amaç, Alucra ilçesinde kültür turizmi açısından değerlendirilebilecek özellikteki kültürel çekiciliklerin barındırdıkları turizm potansiyellerinin ve mevcut sorunların, saha araştırmaları, mülakatlar ve gözlemlerle ortaya konulmasıdır. Çalışmamız kapsamında