Politik SAYI: 282
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
20 GÜNLÜK EDEBİYAT SANAT VE DÜŞÜN DERGİSİ 08 Ağustos 2020 Cumartesi Politik SAYI: 282 Soykırımın 90. yılında Zîlan Stalin’in ‘devrimciliği’ ve Zîlan’a soykırım ürk devleti, Şeyh ile birlikte ordudan firar etmiş, Türk devleti, bu Said güçlerini olayı Azadî’nin başkaldırı hazırlıklarıyla ilişkilen- Tyeniden yapı- dirmişti. landırarak geri dönmesi Şeyh Said’in esaretinden sonra yurt dışına çıkan temelinde Amed muhas- İhsan Nuri Paşa, kongre kararından hemen sonra arasını kaldırma emri ülkeye dönmüş ve zaman geçirmeden, Kürtlerin verdikten sonra, bir "be- "Gilîdax”, Ermenilerin de Ararat dediği Ağrı Da- yanname" ile havada Ahmet KAHRAMAN ğı’nı karargah olarak seçmiş, çalışmaya başlamıştı. sönüp buharlaşan Ama o sırada dağ boş değildi. Dağın tepe ve ya- ‘namus sözleri’nden bi- maçları, direnişçi gruplarıyla doluydu. rini daha savurdu. ‘Söz’ün özü şöyleydi: Halis Ağa "Şeyh ve arkadaşları teslim oldukları takdirde Bu kertede bir parantez açmak gerekirse Halis kimsenin kılına donulmayacak, herkes köyüne Ağa (Öztürk) dağdakilerden biriydi. dönüp özgürce hayatını sürdürebilecektir." Halis Ağa, Ağrı’nın Tutak ilçesindendi. Hamidiye Fakat bu namus ve şeref sözü iki ay Alayları komutanlarından Sipkan aşireti lideri Ab- bile sürmedi. Şeyh Said‘in ‘ödül dülmecit Bey’in oğluydu. İttihatçı çetenin Orta As- avcıları’ tarafından tuzağa ya’yı fethedip Turan Türk imparatorluğunu kurma çekilip esir alınmasın- hayaliyle Sarıkamış’a yığdığı Osmanlı ordusu bit- dan hemen sonra Türklerin, daha sonra lere, uyuz ve dondurucu soğuklara yenilip kırıldık- ‘namus sözü’ bu- Mahabad’da kurulan Kürdistan tan, kalanı da bozguna uğramış ordu olarak harlaştı. Türkler, dağıldıktan sonra önü açılan Ruslar, Tutak’ta, Ab- Kürtler üzerinde Cumhuriyeti’ni de İran’a satacak, Kaf- dülmecid Bey ve oğlu Halis ile adamları tarafın- genel taarruz kas Kürtlerini darmadağın edecek olan dan karşılandı. Ruslara büyük zaiyat verdiler. Bir hazırlıklarına topçu bataryasını da ele geçirdiler. Karşılık olarak giriştiler. ‘devrimci’ Stalin’e ne ya da neleri rüşvet da madalya ile ödüllendirildiler. Şeyh’in ida- verdiği hala açıklığa kavuşmadı. Zira Stalin’in Ama sonra? Sonra bir sabah, Halis Ağa‘nın kapısına mından orduları, Ağrı Dağı’nı kuzeyden kuşatarak dayandılar. Onu isyancı diye yakaladılar. Trabzon’a gö- hemen sonra türülmek üzere yola çıkardılar. Ama o, adamlarının da insan kırı- Kürtlerin eylemini sınırlamakla kalmıyor, bir kongre için yardımıyla kaçmayı başardı. Dağa çıktı. Kürtlerin yenil- mına ve yakıp Ermenistan ve Kafkaslardan gele- anlaştılar. gisinden sonra İran’a geçti. Af üzerine ülkeye döndü. yıkmaya başladı- 1950’de iktidar olan DP’den milletvekili oldu. 1960 lar. cek Kürt desteğine de set 45 gün darbesinden sonra tutuklandı. Mahkum edilip Kayseri Her zamanki gibi çekiyordu. süren kongre Cezaevi’ne konuldu. merhametsiz ve vicdan- Kongre, 5 Ekim 1927 ta- Şeyh Said’in torunlarından olan Melik Fırat da dan yoksunlardı. Türk ordusu rihinde Lübnan’ın Bihamdun aynı cezaevindeydi. Melik Fırat, "Halis Öztürk’ün Kürt kanıyla yıkanıyordu adeta. şehrinde başladı. Kesintisiz 45 gün yakınması" başlıklı bir yazısında onu anlatıyor: Kadın, erkek, çocuk, ihtiyar ayırımı yoktu. sürdü. Kürdistan’ın kendi kaderini tayini için "Bizimle beraber Halis Öztürk Bey de vardı. Ha- Kimin başkaldırıya katılıp katılmadığına da bakmı- önemli kararlar aldılar. En başta bağımsız Kürdis- pishanede batılı, Türk kökenli milletvekilleri etra- yorlardı. Her Kürt düşman ve ‘en iyi düşman ölü tan fikri kararlaştırıldı. Sonra bağımsız Kürdistan fında kümeleşince yüksek sesle derdi ki: olan’dı. mücadelesini yürütmek üzere "Hoybûn" adında Kardeşim! Kurtuluş Savaşı’nda malımız, canımızla Kürdistan’da ‘hewar’ günleriydi. Türk ordusu, bir cemiyetin kurulmasına karar verildi. Cemiyetin savaştık; atların dışkısından buğday ve arpa tane- yakaladığı Kürt’ü kurşunlayarak, ‘Kürt İsyanları’ ki- yönetim kadroları tespit edildi. lerini arayacak duruma düştük. Birkaç Rus topunu tabımda örnek gösterdiğim üzere ‘kurşundan ta- Bu arada kongre kararıyla Hoybûn’un çatısı al- ele geçirdiğimiz için belgelerle onurlandırıldık. sarruf’ için, Palu’ya bağlı, bugünkü adıyla Gökdere tında birleşmesi ve mücadeleyi yürütmek üzere Vatan kurtulduktan sonra köyümüze gittik. Kürt köyünde yaptıkları gibi insanları evlere, ahırlara bir milli (ulusal) ordunun kurulması kararlaştırıldı. olduğumuz için bize mürteci ve mütegalibe dedi- doldurup diri diri yakarak ilerliyorlardı. Kongre, Türklerin giriştiği soykırıma karşı acilen niz, öldürmek istediniz; canımızı kurtarmak için Ölüme teslim olmak istemeyen Kürtler, zebani- Kuzey Kürdistan’ın savunması ve kurtuluşu için dağa çıktık. Bu defa asi ve eşkıya dediniz; ardımıza den kaçarcasına dağlara sığınıyor, üstlerine gel- mücadele verecek bir ordunun kurulmasını karar- kolordular sevk ettiniz; köylerimizi yaktınız; insan- diklerinde karşılık vererek direniyorlardı. Fırsatını laştırdı. Kurulacak ordunun başkomutanlığına da larımızı öldürdünüz. 1950 yılında yalandan bir de- bulanlar, ‘binê xetê’ dedikleri Suriye’ye geçiyor, Azadî örgütünün kurucularından ama 1924 yılı kı- mokrasi oyunu icat ettiniz. Halkımız bizi Meclis’e oradan Irak’a, İran, Ürdün ile Lübnan’a dağılıyor- şında tutuklanıp Şeyh Said’in esir alınmasından yolladı, güya mebus olduk.” lardı. sonra 14 Nisan 1925 tarihinde idam edilen Bitlis "1960 yılında kutsal anayasayı çiğnedin diye as- Yurt dışına çıkan, aralarında Celadet Ali Bedir- eski Milletvekili Yusuf Ziya Bey’in yakını olan Yüz- kerler darbe yaptı. Bu defa mahpus olduk. Ben han, Kamiran Ali Bedirhan, Ekrem Cemil Paşa, başı İhsan Nuri terfi ettirildi. dört kutsal kitap bilirim. Tevrat, Zebur, İncil ve Memduh Selim gibi tanınmış kişiliklerin bulun- İhsan Nuri, Kürt milliyetçisi bir Osmanlı subayı Kuran. 1924 Anayasanızı hiç uygulamadınız ki ben duğu aydınlar, zaman kaybetmeden birbirleriyle idi. Büyük savaşa da katılmıştı. Kemalistler, Lo- onu çiğneyeyim. Öyle anlaşılıyor ki, Halis’in yeri ilişki kurdular. "Ne yapmalı?" sorusuna cevap bul- zan’dan hemen sonra Nasturilere cephe açmış ve mebusluk değil, mahpusluktur. Üstelik soyadımızı maya çalıştılar. Uzun tartışmalardan sonra bütün onu Hakkari’de görevlendirmişti. Ancak İhsan Öztürk yapmamıza rağmen bizi hep Özkürt olarak Kürt kesimlerinin temsil edilip kararlar alınacağı Nuri, kırıma katılmamış ve 1924’de bir grup Kürt ezdiniz.” Herausgeber: Medya Presse-und Werbeagentur GmbH Hans-Böckler-Str. 16 63263 Neu-Isenburg Geschäftsführer: Ahmet Yücedağ Ver. Redakteur: Özgür Reçberlik [email protected] Zîlan tepeleri boyunca kaç kişi katledildi, kaç aile yok edilerek soy- ları kurutuldu, kimse Ağrı Dağı’nda başkaldırı ateşi lerin bazı sonuçları oldu. Satın alınan köy ve köylü- Ağrı Dağı’ndakilerden biri de, daha sonra direni- leriyle bazı aşiretler saf değiştirdi. Katillerinin ya- bilmiyor. Ama bölge şin önemli komutanlardan biri olacak olan Bazîdli nında yer aldılar. Ama onlara rağmen Kürt boyunca insan sağ (Doğubeyazıt) Biroyê Heskê Têlî idi. Biroyê Heskê başkaldırı hareketi gelişip genişlemeye devam etti. Têlî de, kendi olanaklarıyla Ruslara direnmiş, hatta Bunun üzerine Türk tarafı, çaresizliğin çaresi ola- bırakmadıkları Bazîd’in kurtarıcısı olarak ödüllendirilmişti. rak doğrudan İhsan Nuri Paşa ile diyaloga geçti. Ama, Kürtlerin "Bextê Rome tuneye" diye bir tes- Onu para ile satın almaya kalkıştılar. Bu da çare ol- biliniyor. Bir de biti var. Bu tespit, Halis bey ile B. Heskê Têlî kişili- mayınca toplantı önerdiler. İhsan Nuri, anılarında Gelî’nin yamaçları ve ğinde bir kere daha gerçeğe dönüştü. Ağrı Dağı’nda yapılan toplantıya, Türk tarafının 12 Oysa Biroyê Heskê Têlî de, bırakın Şeyh Said ola- milletvekili ve valilerle, kendisinin ise 60 atlı ile ka- dibinde insan ölü- yına destek vermeyi, karşı durmuştu ama buna tıldığını yazıyor. Toplantıda, silah bırakması halinde lerinin üst üste rağmen yaranamamış, zebanilere teslim olmak ye- kendisine külliyetli miktarda altın, ayrıca yurt rine dağa çıkmıştı. içinde veya dışarıda istediği makam verileceği, ek yığıldığı ve bu ölü İhsan Nuri Paşa, dağda hazır bulduğu bu çekir- olarak dağda ve yurt dışında olan herkesi kapsa- dek ile savaşçı örgütlemekte zorluk çekmedi. Kısa yan bir genel af ilan edileceği teklif ediliyordu. yığınının "Zîlan deresi zamanda küçük ama disiplinli bir ordu kurdu. Ar- İhsan Nuri rüşvet teklifine karşı, "Türk askerlerinin lebaleb insan ölü- dından da Kürt güçlerinin varlığını duyurdu. Kürdistan’dan çekilmesi ve Kürt devletinin tanın- Ağrı Dağı’nda başkaldırı ateşleri yanmaya başla- masında ısrar" ettiklerini yazıyor. leriyle doldu" gazete mıştı artık. Işığı gören Kürtler katılmaya koşuyordu. Ancak Türkler rüşveti artırıyor, İhsan Nuri’ye kor- manşeti ... Ancak Türk devleti için ağır yaralı ve korkuyla sindi- general rütbesi ve kolordu komutanlığı teklifiyle rilmiş bir halk olan Kürtlerin kısa zamanda bir or- gidiyorlardı. Ama sonuç, bir kere daha sıfırdı. duyla ayağa kalkması, beklenmedik bir çıkıştı. O nedenle vakit geçirmeden karşı atağa geçtiler. Stalin’e ne rüşvetler verildi? Ama bütün zayıf zamanlarındaki gibi alttan alıyor, Umudu tüketen Türkler, bundan sonra hazırlık- dost olmanın da ötesinde ‘kardeş’ diye diye Kürt- lara başlıyor ve 10 Eylül 1927 tarihinde, tank, top lere yanaşıyorlardı. birlikleriyle takviyeli 10 bin asker ve uçak filolarıyla Bu dönemde kırım, yıkım ve yangınların sivil ko- Ağrı Dağı’ndaki Kürt karargahına saldırıyorlardı. ordinatörlerine "Umum Müfettiş" deniyordu. (Bu Ama başarısız kalıyor ve büyük bir zaiyattan sonra unvan, 1980’lerden itibaren Olağanüstü Hal Valisi geri çekilmek zorunda kalıyorlardı. olarak değiştirildi)