1928-1938 Yillari Arasinda Türk Resminde Modernizm

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

1928-1938 Yillari Arasinda Türk Resminde Modernizm T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SANAT TARİHİ ANABİLİM BALI 1928-1938 YILLARI ARASINDA TÜRK RESMİNDE MODERNİZM ARAYIŞLARI YÜKSEK LİSANS TEZİ SERAP ŞİMŞEK Ankara-2010 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SANAT TARİHİ ANABİLİM DALI 1928-1938 YILLARI ARASINDA TÜRK RESMİNDE MODERNİZM ARAYIŞLARI YÜKSEK LİSANS TEZİ SERAP ŞİMŞEK Tez Danışmanı PROF. DR. KIYMET GİRAY Ankara-2010 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SANAT TARİHİ BÖLÜMÜ 1928-1938 YILLARI ARASINDA TÜRK RESMİNDE MODERNİZM ARAYIŞLARI YÜKSEK LİSANS TEZİ Tez Danışmanı: PROF. DR. KIYMET GİRAY Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı İmzası PROF. DR. KIYMET GİRAY ........................................ PROF. DR. ALEV ÇAKMAKOĞLU KURU ........................................ DOÇ.DR. MEHMET TUNÇEL ........................................ Tez Sınavı Tarihi 10.03.2010 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Bu belge ile, bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim.(……/……/200…) Tezi Hazırlayan Öğrencinin Adı ve Soyadı SERAP ŞİMŞEK İmzası ……………………………………… I İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ……………………………………………………………………………...III GİRİŞ………………………………………………………………………………..V 1. MODERNİTE/MODERNİZM VE SANAT……………………………...………..1 1.1. Modern ve Modern Olan…………………………………………............8 1.2. Modernite/Modernizm………………………………………………….12 1.3. Modernizm ve Sanat……………………………………………............17 2. MODERN SANAT VE TÜRK RESİM SANATI İLE İLK ETKİLEŞİMLER.....35 2.1. Akademik, Romantik ve Gerçekçi Etki………………………………...38 2.1.1. Şeker Ahmet Paşa …………………………………………….44 2.1.2. Süleyman Seyyid Bey ………………………………………..52 2.2. Oryantalist Etki…………………………………………………………56 2.3. Empresyonist Etki……………………………………………………....60 2.3.1. Nazmi Ziya Güran ……………………………………………75 2.3.2. Namık İsmail …………………………………………………81 2.3.3. Avni Lifij……………………………………………………...86 3. 1928-1938 ARASINDA TÜRK RESMİNDE MODERNİZM…………………...90 3.1. Ekspresyonizm, Hans Hofmann ve Öğretileri …………………………91 3.1.1. Ali Avni Çelebi……………………………………………….98 II 3.1.2. Zeki Kocamemi ……………………………………………..109 3.2. Kübizm, André Lhote ve Kuramlarının İzinde………………………..115 3.2.1. Nurullah Berk………………………………………………..126 3.2.2. Hale Asaf…………………………………………………….129 3.2.3. Refik Epikman ………………………………………………138 3.2.4. Cemal Tollu………………………………………………….141 3.3. Nabiler, Fovizm ve Bireysel Üsluplar……...………………………….144 3.3.1. Ziya Keseroğlu………………………………………………148 3.3.2. Cevat Dereli………………………………………………….151 3.3.3. Bedri Rahmi Eyüboğlu………………………………………153 3.3.4. Hamit Görele………………………………………………...159 4. KARŞILAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME…………………………............162 SONUÇ…………………………………………………………………………….177 ÖZET………………………………………………………………………………197 SUMMARY………………………………………………………………………..199 BİBLİYOGRAFYA..………………………………………………………………201 III ÖNSÖZ Modern sanatta bir sanat yapını okumak, göndermelerini yeni bulgular olarak, aşama aşama çözümlemek, bir sanat yapıtından yola çıkarak sanatçısını, dönemini, biçemini ve bunlar üzerinden dünya sanatını keşfetmeye çabalamak, çalışmanın en can alıcı bölümüydü. Modernizm, 19. yüzyılın başından 20. yüzyılın ortalarına kadar, farklı ülkelerde, farklı tarihsel süreçlerin sonucunda, farklı sanatçılar tarafından, siyasi ve toplumsal olaylardan farklı etkilenmeler ve farklı çıkarımlarla oluşur. Buna bağlı olarak da tanımı, kapsamı, alımlanışı değişen modernizmler ortaya çıkar. Oluşan, hem sanatsal yazın alanında hem de sanatsal üretimde çok geniş bir birikimdir. Bu çalışma, modernizmlerin oluşturduğu ortak literatüründen çıkarsamalarla oluşmuştur. Tüm dünyada modernizm üzerine 150 yıldır yazılanların tamamına ulaşmak tabii ki mümkün olmamıştır. Ulaşılabilenlerle modernizmin neliğine dair kimi tanımlar ve yargılar ortaya konmuştur. İnsanlığın 19. yüzyılın başından 20. yüzyıl ortalarına kadar geçirdiği süreçte, ne daha öncesinde varlık göstermiş, ne de günümüz toplumlarında, sanatında, biliminde varlığını sürdüren bir “tarih bilinci”dir. Buna “tarih bilinci” diyoruz; çünkü “zaman” kavramı eksik kalıyor. Bu daha çok şimdinin bilinci; bir geçmişin var olduğu, bir geleceğin var olacağı, ama asal olanın şimdi oluşunun bilincidir. Postmodern bir dönemde yaşarken, tarihin artık yeniden üretilemez oluşuna inancın henüz olmadığı, ilerleme, değişme, dönüşme ve dönüştürme iradesinin var olduğuna IV inanıldığı bir döneme, günümüzden doğru bakmak, bir değişimi takip etmek aslında bir inadın ürünü, modernist bir tavırdır. Modernizmin bir tarih, şimdinin bilinci oluşu, modern sanata hareketi katan tarafıdır. Nesne varoluş koşullarını sağlayan üç boyut; mekan, zaman ve harekettir. Hareket, şimdinin bilincidir. Hareketi resmin bir anlatım biçiminden çıkararak bir dil haline getiren Ekspresyonist sanatçılara özellikle vurgu bu nedenle yapılmıştır. Bilinebilirliğinden bile bir ara ümidimi kestiğim modernizmi kavrama çabalarımda, çoğu zaman sadece akıl karışıklıklarımı dinleyerek anlamamı sağlayan, bana katlandıkları ve her zaman destek oldukları için sevgili aileme, arkadaşım Murat Polat’a, çalışma arkadaşım Yrd. Doç. Dr. Ayşe Pul’a manevi desteklerinden dolayı öncelikle teşekkür etmek isterim. Türk Tarih Kurumu Yurtiçi-Yurtdışı İlişkiler Şubesi’nin emekli müdiresi Sayın Serap Erkut, tüm vazgeçişlerimde engel olarak bu çalışmanın tamamlanmasını sağlayanlardandır. Tabii ki Türk Tarih Kurumu’nun Yurtiçi-Yurtdışı İlişkiler Şubesi ve Kütüphane çalışanları da hiçbir zaman yardımlarını eksik etmediler. Teşekkür ediyorum. Yüksek lisansım boyunca hayata dair aldığım kararlarımı da etkileyen, yol gösteren, her zaman destekleyen, deneyimini ve birikimini hayatım boyunca takdir ve hayranlıkla karşılayacağım hocam Sayın Prof. Dr. Kıymet Giray’a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. V GİRİŞ Avrupa resminde sanatın modern olarak tanımlanmaya başlandığı yıllar ile Türk resminin Batılı bir anlayışa yönelmesi yaklaşık aynı döneme rastlar. 19. yüzyılın ortalarında, Avrupa resim sanatında meydana gelen değişim, çoğu zaman Empresyonizm akımının ortaya çıkışıyla başlatılır. Empresyonizmden Dada Hareketinin etkisini yitirdiği 1930’lara kadar “modern dönem” olarak tanımlanır. Türk resim sanatının Batılı bir anlatım biçimiyle ortaya çıkışı 18. yüzyıl ortalarında başlar ve gelişimini Osmanlı gençlerinin Avrupa’ya resim öğrenimine gönderilmesiyle ivme kazanır. Bu ressamlar Avrupa resim sanatı ile doğrudan bağlarını kurmaya başlar. Avrupa’ya sanat eğimi almak için gönderilen ressamlar, aldıkları eğitimle beraber, yaşadıkları yerlerde güncel olan, tartışılan sanat anlayışlarını, Türk kültürüne uyarlayarak yurda taşırlar. Önceleri yalnızca resim yapma isteklerini yönlendirmeyi hedefleyerek çalışan ressamlar, sezgisel olarak resim sanatının akımları içinde kendi biçemlerini yaratmaya başlar. İzlenimci kuramların derinliğini algılamadan yakın durdukları resimsel arayışlar bir yenilik, modernizmle buluşma olarak ortaya çıkar. Ancak modernizm kuramı ve bu kuramın olgu ve kavramları tanımlama, anlamlandırma ve ifade etme biçimlerini, Türk sanatına taşıyan 1928’de Avrupa’da eğitim alarak Türkiye’ye dönen ressam kuşağıdır. Çalışmamız “1928-1938 Yılları Arasında Türk Resminde Modernizm Arayışları” başlığını taşımaktadır. Türk resim sanatının 1928-1938 yılları arasındaki VI örneklerini inceleyerek, bu gelişimi modernizm kuramına göre değerlendirmeleri ortaya koymayı hedeflemektedir. Çalışmamızın tarihsel sınırları 1928’den 1938’e kadar olan süreçtir. 1928 yılı, bir grup Türk sanatçısının Sanayi Nefise Mektebi’ni başarı ile bitirerek, kazandıkları konkurla ya da kendi olanaklarıyla gittikleri Avrupa’dan döndükleri yıldır. Bu yıl, aynı zamanda Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği’nin de kuruluşu gerçekleşir. 1933’te kurulan d Grubu ile dönemin iki sanatçı gruplaşmasını oluşturan bu iki topluluğun açtığı sergiler, artık adı Güzel Sanatlar Akademisi olan Sanayi Nefise Mektebi’nde aldıkları eğitimin niteliği ve buradaki eğitimcilikleri, dönemin sanatçılarının koşullarını belirler. Çalışmamız, Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği ve d Grubu üyeleri, bağımsız sanatçılar ile birlikte, Türk resim sanatının yaşadığı gelişimin on yıllık zaman aralığını kapsamaktadır. 1938 hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Türk sanatı için özel bir yıldır. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Atatürk’ün ölümüyle sarsılır. Cumhurbaşkanlığı görevini İsmet İnönü üstlenir. Bu değişimle beraber devletin kültür politikalarında da farklı bir yön izlenmeye başlar. Sanat alanında da Halkevleri öncülüğünde gerçekleştirilen Yurt Gezileri’nin ilk sergisi 1938’de açılır1. 1937’de yurdun dört bir tarafına gönderilen ressamlar, yanlarında memleket resimleriyle geri dönerler. Bu durum, Avrupa izlenimlerini hala canlı tutan kuşaklar için bir yerelleşme, farklı kaynaklara yönelmeyle sonuçlanır. 1938’den 1943’e kadar devam eden Yurt Gezileri ile resim izleyicisinin de resim sanatına dair hafızası yerellikle ve yerel motiflerle tanışır. 1 Yurt gezileri için ayrıca bkz. Kıymet Giray, “Yurdu Gezen Türk Ressamları-1”, Türkiye’de Sanat, sayı 18 (Mart/Nisan 1995), s.34-37; Kıymet Giray, “Yurdu Gezen Türk Ressamları-2”, Türkiye’de Sanat, sayı 19 (Mayıs/Ağustos 1995), s.34-37. VII 1933 yılında Türkiye’de üniversite reformu yapılır. Ancak Güzel Sanatlar Akademisi’nde bu yenileşme 1936 yılında gerçekleşir. 1936 yılının sonlarında akademideki resim ve heykel bölümlerinin başına Leopold Levy ve Rudolf Belling’in getirilmiş, ülkenin sanat anlayışı yeniden yapılanmaya başlamıştır. Fransız Leopold Levy’nin sanatçılar ve akademi öğrencileri
Recommended publications
  • Van Gogh Museum Journal 2002
    Van Gogh Museum Journal 2002 bron Van Gogh Museum Journal 2002. Van Gogh Museum, Amsterdam 2002 Zie voor verantwoording: http://www.dbnl.org/tekst/_van012200201_01/colofon.php © 2012 dbnl / Rijksmuseum Vincent Van Gogh 7 Director's foreword In 2003 the Van Gogh Museum will have been in existence for 30 years. Our museum is thus still a relative newcomer on the international scene. Nonetheless, in this fairly short period, the Van Gogh Museum has established itself as one of the liveliest institutions of its kind, with a growing reputation for its collections, exhibitions and research programmes. The past year has been marked by particular success: the Van Gogh and Gauguin exhibition attracted record numbers of visitors to its Amsterdam venue. And in this Journal we publish our latest acquisitions, including Manet's The jetty at Boulogne-sur-mer, the first important work by this artist to enter any Dutch public collection. By a happy coincidence, our 30th anniversary coincides with the 150th of the birth of Vincent van Gogh. As we approach this milestone it seemed to us a good moment to reflect on the current state of Van Gogh studies. For this issue of the Journal we asked a number of experts to look back on the most significant developments in Van Gogh research since the last major anniversary in 1990, the centenary of the artist's death. Our authors were asked to filter a mass of published material in differing areas, from exhibition publications to writings about fakes and forgeries. To complement this, we also invited a number of specialists to write a short piece on one picture from our collection, an exercise that is intended to evoke the variety and resourcefulness of current writing on Van Gogh.
    [Show full text]
  • The Last Prisoners of World War II
    Pace International Law Review Volume 9 Issue 1 Summer 1997 Article 14 June 1997 The Last Prisoners of World War II Margaret M. Mastroberardino Follow this and additional works at: https://digitalcommons.pace.edu/pilr Recommended Citation Margaret M. Mastroberardino, The Last Prisoners of World War II, 9 Pace Int'l L. Rev. 315 (1997) Available at: https://digitalcommons.pace.edu/pilr/vol9/iss1/14 This Article is brought to you for free and open access by the School of Law at DigitalCommons@Pace. It has been accepted for inclusion in Pace International Law Review by an authorized administrator of DigitalCommons@Pace. For more information, please contact [email protected]. COMMENT THE LAST PRISONERS OF WORLD WAR Ill Margaret M. Mastroberardino I. INTRODUCTION "To the victor belong the spoils of the enemy."2 The Ro- mans exhibited treasures captured from their prisoners; Napo- 3 leon did the same almost two thousand years later. Throughout world history, looting treasures belonging to ene- mies in times of war has been a constant.4 Looting occurred as recently as the Persian Gulf War, where Saddam Hussein re- moved collections of cultural property from Kuwait. At the end of the 19th century, an idea emerged that cultural objects should be protected from armed, military conflict.5 As a result, the Hague Conventions of 1899 and 1907 included provisions designed to "protect cultural institutions, historical monuments and works of art from premeditated seizure, destruction, or damage."6 During World War II, Adolph Hitler and his Nazi soldiers wrought havoc on Europe. In their quest to establish a superior 1 "They are the last prisoners of World War II, about to emerge from the dark rooms where they were locked away 50 years ago." Jack Kelly, The Spoils of War/ Show Ignites Debate Over Ownership, USA TODAY, March 3, 1995 at 1D.
    [Show full text]
  • Impressionism and Post-Impressionism
    09.10.2010 ART IN THE SECOND HALF OF THE NINETEENTH CENTURY: IMPRESSIONISM AND POST-IMPRESSIONISM Week 2 WORLD HISTORY ART HISTORY ARCHITECTURAL HISTORY Marx and Engels issue Communist Manifesto, 1848 Smirke finished British Museum Gold discovered in California 1849 The Stone Broker, Courbet 1850 Bibliotheque Sainte-Genevieve (Neo- Renaissance) 1852 The Third Class Carriage by Daumier Houses of Parliment, London (Neo-Gothic) 1854 Crystal Palace, First cast-iron and glass structure 1855 Courbet’s Pavillion of Realism Flaubert writes Madame Bovary 1856-1857 Mendel begins genetic experiments 1857 REALISM First oil well drilled, 1859-60 Red House by Philip Webb (Arts &Crafts) Darwin publishes Origin of Spaces Steel developed 1860 Snapshot photography developed U.S. Civil War breaks out 1861 Corot Painted Orpheus Leading Eurydice 1862 Garnier built Paris Opera (Neo-Baraque) Lincoln abolishes slavery 1863 Manet painted Luncheon on the Grass Suez Canal built 1869 Prussians besiege Paris 1871 1873 First color photos appear IMPRESSIONISM 1874 Impressionists hold first group show Custer defeated at Little Big Horn, 1876 Bell patents telephone Edison invents electric light 1879 1880 VanGogh begins painting career Population of Paris hits 2,200,000 1881 1882 Manet painted A Bar at the Folies-Bergère 1883 Monet settles at Giverny First motorcar built 1885 First Chicago Skyscraper built 1886 Impressionists hold last group show 1888 Portable Kodak camera perfected Hitler born 1889 Eiffel Tower built 1901 1902 1903 POSTIMPRESSIONISM 1905 1 09.10.2010 REALISM VALUES: Real , Fair, Objective INSPIRATION: The Machine Age, Marx and Engel’s Communist Manifesto, Photography, Renaissance art TONE: Calm, rational, economy of line and color SUBJECTS: Facts of the modern world, as the artist experienced them; Peasants and the urban working class; landcape; Serious scenes from ordinary life, mankind.
    [Show full text]
  • January 1, 2010–December 31, 2010 Kurt Siehr*
    International Journal of Cultural Property (2011) 18:493–548. Printed in the USA. Copyright © 2011 International Cultural Property Society doi:10.1017/S0940739111000294 CHRONICLES 2010 January 1, 2010–December 31, 2010 Kurt Siehr* 1 JANUARY 2010 The Unidroit Convention of 24 June 1995 on Stolen or Illegally Exported Cul- tural Objects entered into force for Greece. 1 JANUARY 2010 Essen, Germany, Istanbul, Turkey, and Pécs, Hungary, were chosen Cultural Cap- itals of Europe in 2010. Le Journal des Arts, 7–20 January 2011, p. 6; The Art Newspaper, September 2010, p. 28, and December 2010, p. 31; Le Journal des Arts, 21 January–3 February 2011, p. 10; Il Giornale dell’Arte, December 2010, p. 9; Frankfurter Allgemeine Zeitung, 9 January 2010, p. 33; Die Zeit, 19 August 2010, p. 61; Frankfurter Allgemeine Zeitung, 14 November 2009, p. Z4, and 29 May 2010, p. Z3. 1 JANUARY 2010 The introduction of zero estate tax in the United States would have negative im- plications for donations to art museums and charities. The Art Newspaper,March 2010, p. 7. 4 JANUARY 2010 50 years ago the French poet Albert Camus (1913–1960) passed away. Neue Zürcher Zeitung, Internationale Ausgabe, 31 December 2009, p. 27; Die Zeit,30December 2009, p. 72. *University of Zürich Faculty of Law, Max-Plank-Institute, Hamburg. Email: [email protected] 493 Downloaded from https:/www.cambridge.org/core. University of Basel Library, on 11 Jul 2017 at 14:32:16, subject to the Cambridge Core terms of use, available at https:/www.cambridge.org/core/terms. https://doi.org/10.1017/S0940739111000294 494 KURT SIEHR 4 JANUARY 2010 In Dubai the highest building (800 meters), built by SOM architects, was finished and inaugurated.
    [Show full text]
  • State of the Art Archives
    ZADIK, basis wien, Institut für moderne Kunst (Eds. / Hrsg.) Proceedings of the Conference International Conference on Archives Documenting Modern and Contemporary Art State of the Art Archives Internationale Konferenz für Archive zur Dokumentation moderner und zeitgenössischer Kunst Tagungsband zur Konferenz State of the Art Archives Edited by / Herausgegeben von ZADIK, basis wien, Institut für moderne Kunst Proceedings of the Conference International Conference on Archives Documenting Modern and Contemporary Art State of the Art Archives Internationale Konferenz für Archive zur Dokumentation moderner und zeitgenössischer Kunst Tagungsband zur Konferenz Diese Publikation erscheint anlässlich von: State of the Art Archives. Internationale Konferenz für Archive zur Dokumentation moderner und zeitgenössischer Kunst, Berlin, Stiftung Branden burger Tor, Max Liebermann Haus, 21.–23.9.2017. Published on the occasion of: State of the Art Archives. International Conference on Archives Documenting Modern and Contemporary Art, Berlin, Stiftung Brandenburger Tor, Max Lieber mann Haus, 21.–23.9.2017. Redaktion: Kathrin Mayer, Sophia Rösch Übersetzungen: Kelly Bescherer, Ciara Brophy, Jan Junglas, Lukas Valtin Transkriptionen: Sigrid Schüßler Cover: Jasmin Trabichler Fotos: Hannu Aaltonen, Andrea Avezzù, David Campos, Robert Gruber, Dóra Halasi, Markus Hoffmann, Markus Krottendorfer, Jan Kuntoš, Kitmin Lee, Laurie Lembrecht, Alexey Narodnitzkiy, Erhard Och, Hervé Véronèse www.stateoftheartarchives.com Bibliographic information published by the Deutsche Nationalbibliothek The Deutsche Nationalbibliothek lists this publication in the Deutsche Nationalbibliografie; detailed bibliographic data are available on the Internet at http://dnb.dnb.de. This book is published under the Creative Commons Attribution 4.0 License (CC-BY-SA 4.0). The cover is subject to the Creative Commons License CC-BY-ND 4.0.
    [Show full text]
  • DER SPIEGEL Jahrgang 1995 Heft 08
    Werbeseite Werbeseite MNO DAS DEUTSCHE NACHRICHTEN-MAGAZIN Hausmitteilung Betr.: Ostdeutschland, Berlin a Der falsche Zungenschlag war zu erwarten und die Hausmitteilung im Heft letzter Woche schon mal ein Versuch, zum Thema der Titelgeschichte rechtzeitig ins Licht zu rücken: daß beim Verplempern und Versickern der westlichen Milliardengaben in den deutschen Osten beide Seiten geschädigt wurden und daß die Schuld daran keinesfalls nur in den neuen Ländern zu fin- den ist. Aber es half nichts. Da solle doch, so war dann prompt zu hören und zu lesen, “ein Keil getrieben“ werden zwischen Ossis und Wessis, eine gezielte “Kampa- gne“ wurde gesichtet, und Branden- burgs Regierungschef Manfred Stol- pe konstatierte gar eine “West- Ost-Hetze“ – gerade so, als sei SPIEGEL 7/1995 dieses Sterntalermädchen auf dem Titelbild in Wahrheit das verklei- dete Böse: hinter dem SPIEGEL dunkle Triebkräfte einer Verschwörung oder einfach das redaktionelle Vergnügen daran, Keile zu treiben. Die Geschichte, daß der Bote, der die schlechte Nachricht über- bringt, an allem die Schuld trägt, ist eine ganz alte Geschichte, hat aber von ihrer Absurdität nichts eingebüßt. a Schon seit 1978 lebt Harald Schumann, Autor der Titelgeschichte über Berlin (Seite 42), in der Hauptstadt und weiß nun “plötzlich nicht mehr, wie ich mich fühlen soll in dieser Heimat“: begeistert von der stürmischen Entwicklung, die da anläuft, oder doch eher besorgt über die Zukunft. Der Me- tropole stehen große Belastungen bevor – nicht zu- letzt durch die sprunghaft wachsende Zahl der dort illegal lebenden Ausländer, deren Ängste Claudia Pai am Beispiel des Chilenen Joaquı´n beschreibt (Seite 52). Wie sich Berlin verändern wird, demon- striert das Panorama-Bild auf Seite 42/43 – eine technische Raffinesse.
    [Show full text]
  • SIEGREICH AM TRESOR Fünf Jahrzehnte Lagerten Kriegsbeute-Bilder Aus Deutschen Privatsammlungen in Geheimdepots Der Petersburger Eremitage
    KULTUR REUTER Degas-Gemälde „Graf Lepic und seine Töchter“ in St. Petersburg*: Applaus im Theatersaal des Zaren Ausstellungen SIEGREICH AM TRESOR Fünf Jahrzehnte lagerten Kriegsbeute-Bilder aus deutschen Privatsammlungen in Geheimdepots der Petersburger Eremitage. Nun werden sie erstmals ausgestellt. Verschollene Meisterwerke kehren damit endlich zurück in die Kunstwelt – doch auch zu den Erben der legitimen Eigentümer? ie Erinnerung war längst grau und Scharf, gab das Werk 1943 mit anderen andere als gesprächig – Auskünfte dazu blaß geworden, das Bild selbst Kunstschätzen in die Bunker-Obhut der finden sie derzeit „nicht sehr dienlich“. Dverschollen. Nur jahrzehntealte Nationalgalerie. Danach verlor sich die Soviel immerhin bestreiten sie nicht: Schwarzweißfotos überlieferten den An- Spur. Inzwischen haben beide das Degas-Bild blick der meisterlich gemalten Straßen- Zu den wenigen Menschen, die sich und andere Wertstücke ihrer Familien- szene. Kunsthistorische Bücher merkten noch an das Original mit seinen delika- sammlung an einem fernen Ort wieder- an: „Vermutlich während des Zweiten ten Grau- und Gelbtönen erinnern, ge- gesehen, im St. Petersburger Eremi- Weltkriegs zerstört“. hören zwei kunstsinnige ältere Herren, tage-Museum. Und Ende nächsten Mo- „Graf Lepic und seine Töchter“ – ein die Gerstenberg-Enkel Walter und Die- nats werden sie, auf Einladung, wohl scheinbar zufälliger, tatsächlich sou- ter Scharf. Als Teenager hatten sie den wieder dorthin reisen. Denn dann wird verän komponierter Wirklichkeitsaus- Degas in ihrem Elternhaus regelmäßig in der Eremitage so manches öffentlich, schnitt. Um 1875 hatte der Impressionist vor Augen. was lange streng geheim war. Edgar Degas seinen adligen Freund und Wenn es allerdings um das Kunst-Er- Vorletzten Donnerstag brachen Hun- Kupferstecher so, als Flaneur auf der be geht, das ihnen doch von Rechts we- derte Journalisten und Fotografen, die Pariser Place de la Concorde, ins Bild gen zustände, dann sind die Brüder alles sich im Theater der Eremitage, des gesetzt.
    [Show full text]