T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BOĞA ÇAYI (ANTALYA)’ NIN EPHEMEROPTERA FAUNASI VE SU KALİTESİ İLE İLİŞKİSİ

Bilgehan BAKİOĞLU

Danışman Dr. Öğr. Üyesi Ömer ERDOĞAN

YÜKSEK LİSANS TEZİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2019

© 2019 [ ]

Bilgehan BAKİOĞLU

İÇİNDEKİLER

Sayfa i iii İÇİNDEKİLER ...... ÖZET ...... ABSTRACT...... iv TEŞEKKÜR...... v SŞEKİLLER DİZİNİ ...... vi ÇİZELGELER DİZİNİ...... 1vii İMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ...... 4viii 1. GİRİŞ...... 5 1.1. Ephemeroptera Takımının Genel Özellikleri ...... 6 1.1.1. Sınıflandırılması...... 9 1.1.2. Ephemeroptera larvalarının vücut yapıları ...... 10 1.1.3. Yaşam döngüleri ...... 10 1.1.4.1 Üreme...... 10 1.1.5. Larva...... 12 .1.5.1. Solunum...... 1 1.1.5.2. Hareket...... 14 1.1.5.3. Beslenmesi...... 35 1.1.5.4.Olgunlaşması ...... 16 1.1.5.5. Habitatları……………………………………………………………………... 216 2. KAYNAK ÖZETLERİ ...... 26 3. MATERYAL VE YÖNTEM ...... 26 3.1. Materyal ...... 27 3.1.1. Çalışma alanının yeri ...... 27 3.2. Yöntem ...... 28 3.2.1. Örnekleme noktaları ...... 3.2.2. Su örneklerinin alınması ve saklanması...... 29 3.2.3. Ephemeroptera- Örneklerinin alınması, saklanması ve 0 teşhisi ...... 0 3.2.4. Fiziko kimyasal su kalitesi tayin yöntemleri...... 31 3.2.4.1. Su kirliliği kontrolü yönetmeliği...... 31 3.2.5.Biyolojik olarak su kalitesi belirleme yöntemleri...... 32 3.2.5.1. Saprobi İndeksi (Saprobi Index)...... 32 3.2.5.2. İstatistiksel metotlar...... 32 3.2.5.2.1. Baskınlık analizi ...... 3 3.2.5.2.2. Sıklık (frekans) analizi ...... 34 3.2.5.2.3. Çeşitlilik analizi ...... 335 3.2.5.2.4. Benzerlik analizi...... 35 4. ARAŞTIRMA BULGULARI ...... 35 4.1. İstasyonlara Ait Genel Bulgular...... 36 4.1.1. I. istasyon ...... 36 4.1.2. II. istasyon ...... 3 4.1.3. III. istasyon ...... 3 4.1.4. IV. istasyon ...... 37 4.1.5. V. istasyon ...... 4380 4.1.6. VI. istasyon ...... 39 4.2. Fiziksel ve Kimyasal Bulgular ...... i

4 44 4.2.1. Su sıcaklığı...... 435 4.2.2. pH ...... 47 4.2.3. ÇözünmüşKlorür oksijen (mg/l)- ...... 48 4.2.4. Elektriksel iletkenlik (µS/cm)2-- ...... 50 4.2.5. iyonu miktarı (Cl mg/l)4+-...... 50 4.2.6. Nitrit azotu miktarı (NO -N mg/l) ...... 50 4.2.7. Amonyum azotu miktarı (NH N mg/l) ...... - 3 4- 52 4.2.8. Nitrat azotu miktarı (NO N mg/l) ...... 52 4.2.9.1 Orto2 Fosfat iyonu miktarı (PO P mg/l)...... 54 4.2.10. Biyolojik oksijen ihtiyacı (BOİ mg/l)...... 55 4.2.1 . O Doygunluğu (%) ...... 57 4.2.12. Tuzluluk (ppt) ...... 4.3. Biyolojik Bulgular ...... 58 4.3.1. Ephemeroptera takımına ait organizmaların istasyonlara göre dağılımı ...... 62 4.3.2. Ephemeroptera takımına ait organizmaların mevsimlere 64 göre dağılımı...... 65 4.3.3.5 Ephemeroptera takımına ait türlerin baskınlıkları ...... 66 4.3.4. Ephemeroptera takımına ait türlerin sıklıkları ...... -wiener 4.3. . Ephemeroptera takımınari ait çeşitlilik değerleri ...... 66 4.3.5.1. Ephemeroptera takımına ait türlerin shannon indeks değerle ...... 67 4.3.6. Ephemeroptera takımına ait türlerin istasyonlardaki benzerlik değerleri ...... 68 4.3.7. Ephemeroptera takımına ait türlerin istasyonlardaki sabrobi indeks değerleri ...... 69 4.3.8. LAWA (1980)’ nın Metoduna Göre Su Kalitesi 70 Değerlendirmesi...... 80 5. TARTIŞMA VE SONUÇLAR ...... 91 6.KAYNAKLAR...... ÖZGEÇMİŞ ......

ii

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

BOĞA ÇAYI (ANTALYA)’ NIN EPHEMEROPTERA FAUNASI VE SU KALİTESİ İLE İLİŞKİSİ

Bilgehan BAKİOĞLU

Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı

Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Ömer ERDOĞAN

n

Bu çalışma, Boğa Çayı (Antalya) 2016su –kalitesini fizikokimyasal ve biyolojik yönden 6 incelenerekn Ephemeroptera takımı ile arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıylaa ait gerçekleştirilmiştir. Ocak Ekim 2016 tarihleri arasında seçilen istasyonda mevsimsel periyotlarla su ve Ephemeroptera takımınle türler organizmaların örneklemesi yapılmıştır. Ephemeroptera takımına ait 2 familya, 2 cins, 9 takson ve 7101 örnek teşhis edilmiştir. Fizikokimyasal veriler ilişkiAnahtarlendirilerek Kelimeler:sıklık, baskınlık, çeşitlilik ve benzerlik analizleri yapılmıştır.

2019, 91 sayfa Boğa Çayı, Ephemeroptera, Su kalitesi

iii

ABSTRACT

M.Sc. Thesis

THE EPHEMEROPTERA FAUNA OF BOĞA STREAM (ANTALYA) AND ITS RELATİONSHİP WİTH WATER QUALİTY

Bilgehan BAKİOĞLU

Süleyman Demirel University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Biology

Supervisor: Asst. Dr. Öğr. Üyesi Ömer ERDOĞAN

This study was carried out to determine the relationship between2016 the Ephemeroptera team and the physicochemical and biological aspects of Boğa stream water quality. From 6 stations selected between Januarybelonging and to October 2016, water and organizms belonging to Ephemeroptera were sampled in seasonal periods. 2 families, 2 genera, 9 taxa and 7101 samples Ephemeroptera were diagnosed. The analyzes of frequency, dominance, diversity and smilarity were performed by correlating the with physicochemical Keydata.words:

2019, 91 pagesBoğa Stream, Ephemeroptera, Water Quality

iv TEŞEKKÜR

Bu araştırma için beni yönlendiren, karşılaştığım zorlukları bilgi ve tecrübesi ile aşmamda yardımcı olan değerli Danışman Hocam Dr. Öğr. Üyesi Ömer ERDOĞAN’a teşekkürlerimi sunarım. 4480- -15

YL1 No`lu Proje ile tezimi maddi olarak destekleyen Süleyman Demirel Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi Başkanlığı’na teşekkür ederim.

Tezimin her aşamasında beni yalnız bırakmayan aileme sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım.

19 Bilgehan BAKİOĞLU ISPARTA, 20

v ŞEKİLLER DİZİNİ

Sayfa 7 8 Şekil 1.1. Ephemeroptera larvasının genel vücut şekli ...... 9 Şekil 1.2. Ephemeroptera nimfinin ağız parçaları ...... 27 Şekil .3. Ephemeroptera takımının yaşam döngüsü ...... 28 Şekil 3.1. Boğa Çayı...... 5 Şekil 3.22. IBoğa Çay’ında belirlenen istasyonlar ...... 6 Şekil 4.1. I.IIIistasyon...... 3 Şekil 4. . II. istasyon ...... 3 Şekil 4.3. . istasyon ...... 37 Şekil 4.4. V. istasyon ...... 4380 Şekil 4.5. V. istasyon ...... 39 Şekil 4.6 . VI. istasyon...... 44 Şekil 4.7. Boğa Çayı su sıcaklığı değerlerinin istasyonlara göre değişimi (minimum, maksimum ve ortalama değerleri) ...... 45 Şekil 4.8. Boğa Çayı pH değerlerinin istasyonlara göre değişimi (minimum, maksimum ve ortalama değerleri)...... 47 Şekil 4.9. Boğa Çayı çözünmüş oksijen değerlerinin istasyonlara göre değişimi göre (minimum, maksimum ve ortalama değerleri) ...... 48 Şekil 4.10. Boğa Çayı elektriksel iletkenlik değerlerinin istasyonlara göre değişimi (minimum, maksimum ve ortalama değerleri) ..... 50 Şekil 4.11. Boğa Çayı nitratklorür iyonu değerlerinin istasyonlara değişimi (minimum, maksimum ve ortalama değerleri) ..... 52 Şekil 4.12. Boğa Çayı azotu değerlerinin istasyonlara göre değişimi (minimum, maksimum ve ortalama değerleri) ..... 5 Şekil 4.13. Boğa Çayı biyolojik oksijen ihtiyacı değerlerinin istasyonlara göre değişimi (minimum, maksimum ve ortalama değerleri) ..... 535 Şekil 4.14. Boğa Çayı oksijen doygunluğu miktarıyonlara değerlerinin istasyonlara göre değişimi (minimum, maksimum ve ortalama değerleri) ..... 56 Şekil 4.15. Boğa Çayı tuzluluk değerlerinin istas 58 göre değişimi (minimum, maksimumürlerin ve ortalama değerleri) ..... 59 Şekil 4.16. Boğa Çayı istasyonlara göre birey sayılarıtürlerin...... 59 Şekil 4.17. Boğa Çayı I. istasyonda belirlenen t türlerin% dağılımı...... 60 Şekil 4.18. Boğa Çayı II. istasyonda belirlenen türlerin% dağılımı ...... 60 Şekil 4.19. Boğa Çayı III. istasyonda belirlenent ürlerin % dağılımı ...... 61 Şekil 4.20. Boğa Çayı IV. istasyonda belirlenen türlerin % dağılımı ...... 61 Şekil 4.21. Boğa Çayı V. istasyonda belirlenen belirlenen türlerin% bireydağılımı ...... Şekil 4.22 . Boğa Çayı VI. istasyonda belirlenen % dağılımı...... 62 Şekil 4.23. Boğa Çayı kış mevsiminde belirlenen türlerin birey sayılarına göre % dağılımı ...... 6 Şekil 4.24. Boğa Çayı ilkbahar mevsiminde belirlenen türlerin birey sayılarına göre % dağılımı ...... 63 Şekil 4.25. Boğa Çayı yaz mevsiminde belirlenen türlerin birey sayılarına göre % dağılımı ...... 643 Şekil 4.26. Boğa Çayı sonbahar mevsimindena ait türlerin Shannon- sayılarına göre % dağılımı ...... 67 Şekil 4.27. Ephemeroptera takımı ( Wiener indeks) çeşitlilik değerlerinin istasyonlara göre dağılımı ......

vi

ÇİZELGELER DİZİNİ

Sayfa 0 1 Çizelge 3.1. Kıtaiçi su kaynaklarının sınıflarına göre kalite kriterleri...... 3 Çizelge 3.2. Saprobi indeksinde akarsuların kalite sınıfları...... 431 Çizelge 4.1. Boğa Çayı fizikokimyasal parametrelerin istasyonlara mevsimlere göre değerleri ...... 42 Çizelge 4.2. Boğa Çayı fizikokimyasal parametrelerin istasyonlara göre minimum, ortalama ve maksimum değerleri ...... 57 Çizelge 4.3. Kıtaiçi Su Kaynaklarının Sınıflarına Göre Kalite Kriterleri 57 tablosuna bakılarak istasyonlarınt kalite basamakları...... Çizelge 4.4. Ephemeroptera türleri ve istasyonlara göre dağılımı...... 64 Çizelge 4.5. Ephemeroptera takımına ait ürlerin istasyonlardaki % baskınlık değerleri ...... 66 Çizelge 4.6. Ephemeroptera takımına ait türlerin iistasyondaki sıklık değerleri...... 67 Çizelge 4.7. Ephemeroptera takımına ait t stasyonlar arasındaki benzerlik değerleri...... 68 Çizelge 4.8. Ephemeroptera takımına ait türlerin sabrobi indeks değerlerinin 68 istasyonlara ve mevsimlere göre değişimi ...... Çizelge 4.9. İstasyonların mevsimsel saprobi basamakları...... 69 Çizelge 4.10. İstasyonların mevsimsel ortalamalarına göre belirlenen saprobi basamakları ...... 69 Çizelge 4.11. Lawa (1980)’ nın metoduna göre istasyonların su kalite sınıfları......

vii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

BBIALA Analiz limitlerin altında ASPT Her taksonun ortalama değer göstergesi 5 Belçika biotik indeks BMWP Biyolojik belirleme çalışma sistemi BOI Biyolojik oksijen ihtyacı Ca Kalsiyum Cl Klorür iyonu cm Santimetre Cs Chandler Score EBI Extended Biotic index FBIEPT Ephemeroptera, Plecoptera, Trichoptera ETBI Expanded Trent Biotic Index FamilyaShannon Biotik- İndeks FPOMı Fine particulate organic matter (ince partiküllü orhanik madde) H Wiener Diversity index Ha Hektar http Hyper Text Transfer Protocol IBPAMP Biotic İndex for PAMPean rivers İst. İstasyon km Kilometre LAWA Landerarbeıtsgemeınschaft für Wasser und Abwasser m metre Max Maksimum Min Minimum Mg Magnezyum mm4- milimetre Na 2- Sodyum NH -N Amonyum azotu NO N Nitrit azotu 3 NO N Nitrat azotu Ort.4- Ortalama Ppt Parts per thousand (Binde tuzluluk) SIPO P Ortofosfat iyonu SDI Simpson's Diversity Index Saprobi indeks- SKKY Su kirliliği kontrolü yönetmeliği SWID SShannon Weaver index TBI Trend Biotic İndex ᵒ C antigrat derece

viii 1. GİRİŞ

Su, bütün canlılar için vazgeçilmez yaşam kaynağıdır. Yaşayan bütün canlılar suyu beslenme, barınma, vücutlarının dengeli bir şekilde işleyişini sağlamak amacı ile kullanmaktadır. Su yaşam ortamının oluşmasında esas öğelerden biri olmasının yanı sıra kendisi de canlılar için bir yaşam ortamıdır (Shannon vd., 2008).

Canlıların yaşaması için zaruri olan hava, toprak ve su kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle ve bu kaynakların insanlar tarafından sürekli olarak değişime uğratılması çevre sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Yeryüzündeki toplam suyun yaklaşık %3’nü tatlı sular, geriye kalan %97’lik kısmını ise tuzlu sular oluşturmaktadır. Kullanılabilen tatlı su kaynakları oldukça sınırlı olmasına rağmen Dünya nüfusu ve buna paralel olarak da su gereksinimi hızla artmaktadır. Bu sebeplerden dolayı su kaynaklarının bilinçsiz ce tüketilip kirletilmemesi gerektiği açıkça görülmektedir (Kuleli, 1989).

Üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada konumunda olan ülkemizin 8.333 km ‘lik kıyı şeridi, 177.714 km uzunluğunda nehirleri ve her geçen yıl artmakta olan 342.372 ha baraj gölleri mevcuttur. Deniz ve iç su kaynaklarımızın toplam yüzeyne alanı 25 milyon ha olup bu durum bize Türkiye’nin zengin bir su potansiyeli sahip olduğunu göstermektedir (Anonim, 2012).

Tatlı su kaynaklarından biri olan akarsular, belirli bir yatak içerisinde akan sular olarak bilinirler ve bunların birçoğu denize dökülür. Akarsuların bir kısmı yeraltına sızarak veya buharlaşarak kaybolur (Egemen, 1992).

Akarsu ve göller başta içme suyunu tedarik etmek üzere, tarımsal sulama, balıkçılık, akarsu düzenlenmesi, endüstriyel amaçlar gibi bir çok alanda kullanılmaktadır. Bir su kaynağının kullanımını belirleyen esas faktör miktar dışında su kalitesidir (Güler, 1989).

Akarsular çevresel kirlilikten en çok etkilenen ekosistemlerdir. Ülkemizde aşırı nüfus artışı, tarımın makinalaşması, sanayinin yaygınlaşması, kontrol altında tutulmayan endüstriyel, evsel ve tarımsal etkinlikler sonucu oluşan atıklar 1

ni günümüzde pek çok su havzasının kirliliği önemli ölçüde artırmıştır (Nas vd., 2004). İnsan etkinlikleri akarsulardaki ekolojik bütünlüğü ve biyolojik yaşamı olumsuz yönde etkilemektedir. İnsanlar suda yaşayan canlıların habitatının bozulmasına ve parçalanmasına, ticari olarak kullanılmasına, kirliliğe, su rekabetine ve iklim değişikliğine sebep olmaktadır. Bunların yanısıra tarım, madencilik, ağaç kesimi, otlakçılık, kentleşme , sanayileşmenin büyümesi, çevre bilincinin yeterince yerleşememesi su ve kara habitatlarını ve bunların ekosistemdeki katkı paylarını azaltacak biçimde etkilemektedir. Bu tarz etkinlikler sonucu tortulanma, erozyon, su kenarındakiana bitkilerin yok olması, suyun akış hızı ve sıcaklığında değişimler meyd gelmekte bu da sudaki canlıların üreme biyolojisi ve yaşamları üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Kirlenmenin ileri safhalarında akarsularda yaşayan pek çok sucul hayvan ve bitki türü yok olmakta bu tür sulardan faydalanma imkanı giderek azalmaktadır (Karakılçık ve Erkul, 2002).

Su kirliliğinin giderek önemli boyutlara ulaşması, ülkeleri bu alanda pek çok önlemler almaya zorlamış ve bu alanda bir çok mevzuatınolan geliştirilmesine neden olmuştur. Bu direktifler arasında en önemlisi Su Çerçeve Direktifi sucul ekosistemlerin ve sulak alanların bozulmasını önlemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca bu yönerge su kaynaklarının uzun süreli korunmasına dayalı sürdürülebilir kullanımı teşvik etmeyi, sucul ekosistemlerin iyileştirilmesini ve yer altı suyunun kirlenmesini önemli ölçüde azaltmayı hedeflemektedir (Barlas vd., 2006).

Su kalitesi, suyun faydalı bir şekilde kullanımını sağlayan tüm kimyasal, fiziksel ve biyolojik faktörleri kapsamaktadır. Bu yüzden su kalitesinin belirlenmesindein suyun kalitesini etkileyen kimyasal, fiziksel ve biyolojik parametreler belirlenmesi esastır (LAWA, 1980).

Kirlenmenin etkisindea kalan deniz, göl ve akarsularda yaşayan mikro ve makroorganizmal rın kantitatif ve kalitatif özellikleri ve dağılışlarında önemli değişmeler meydana gelmektedir. Kirlenme sonucu bölgeden uzaklaşan veya bölgeye gelen türlere indikatör tür ismi verilir. Kirlenmiş bölgedeki kommünitenin tür çeşitliliğinde, dağılışlarında, bolluk derecesinde ve biyokütlesinde önemli değişimler gözlenebilir. Bu değişimlerin derecesi kirlenme 2

şiddetinin etkisindedir 1994; ve kirletici kaynağa1997 olan uzaklığına002 göre değişebilir (Kışlalıoğlu ve Berkes, Kocataş, ; Çabuk, 2 ).

Suda belirli organizma ya da organizma gruplarının bulunması, belirli bir örnekleme noktasında, haftalık ya da aylık su kalitesi hakkında bilgi verebilir. Organizma gruplarının bulunmaması alışılagelen kimyasal örneklemelerde gözden kaçabilen kesikli bir atık deşarjı ya da kirleticinin varlığının göstergesi olabilir. Pek çok organizma yaşadıkları ortamdaki değişikliklere ister doğal kaynaklı isterse insan kaynaklı olsun oldukça duyarlıdır. Farklı organizmalar bu değişikliklere farklı şekillerde yanıt verirler, bazıları yaşadıkları çevreyi değiştirirken bazıları tamamen yok olur, bazılarının ise üreme koşulları ortadan kaybolur. Sucul organizmaların değişiklikler karşısındaki reaksiyonları tespit edildiğinde, bulundukları su ortamının kalitesi de tespit edilmiş olur. Bu yüzden bir akarsu ya da gölde, kalite izleme çalışmaları yapılırken, kimyasal parametrelerin yanında biyolojik parametrelerde yer almalıdır (Güler, 1989).

Akarsu akıntı hızı, morfolojisi, turbidite, besin kaynakları, ışık geçirgenliği, çözünmüş maddeler ve kirlenmeden dolayı meydana gelen etkiyle, akarsuda yaşayan canlılar ve dağılımları büyük değişiklik arz eder. Gözle görülebilecek büyüklükte oluşları, örneklenmelerinde kompleks aletlere gerek duyulmaması, hareketlerinin hızlı olmaması, kirlenmeye karşı verdikleri tepkilerin aynı cins içindeki türler arasında dahi farklı olması, teşhislerinin kolay olması, habitatlarının sınırlı olması ve yılın her döneminde akarsularda bulunmaları nedeniyle makrozoobentik organizmalar biyolojik kirliliğin izlenmesinde kullanılmaktadır (Barlas, 1995).

Böcekler, kirlenmemiş nehir ve akarsu ekosistemlerindeki, sayıca en kalabalık makroomurgasızlardır. Sucul yaşam dönemlerine sahip 13 böcek takımı vardır ve bunların her birinin ekolojileri, eşsiz özellikleri, insanlara zararları ve yararları ayrıdır (Allan, 1995).

Ephemeroptera takımı da sucul ortamlarda yaşayan böcekler arasında yer alır. Ephemeroptera takımının kommunite yapısı, ekosistemin durumunun ve sucul çevrenin kalitesinin hassas bir şekilde ortaya konulmasında oldukça önemli bir

3 ölçüt olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle Ephemeroptera takımı üyeleri, su kalitesindeki kısa veya uzun süreli değişiklikleri belirleyerek çevre kalitesi yönünden su kaynaklarını değerlendirmede biyoindikatör olarak kullanılmaya son derece uygundur. Ephemeroptera takımının ekolojik sınırları oldukça dardır ve yaşadıkları ortamda meydana gelecek değişikliklere karşı son derece hassastırlar. Ayrıca herhangi bir sebepten dolayı biyotopları bozulsa bile biyotoplarını değiştiremezler ve bulundukları ortamdan elenirler. Bu takım üyelerinin nimf dönemlerinin 6 ay ile 3 yıl arasında tamamlanması ve nimf dönemini tamamen sucul ortamlarda geçirmesi Ephemeroptera takımı üyelerinin sucul ortamların çevre kalitesi açısından incelenmesinde biyoindikatör olarak kullanılmalarını elverişli hale getirir (Kazancı vd., 1997).

Çevre kirliliğinin Ephemeroptera üyelerinin yayılımını olumsuz yönde etkilemesi, bazı bölgelerde yapılan faunistik çalışmaların yetersiz olması, türlerin taksonomik incelemelerinin sürekli olarak birtakım değişikliklere sebep olması ile familyaların yayılışı için elde edilen bilgiler değişmektedir (Kazancı, 2001). 1.1. Ephemeroptera Takımının Genel Özellikleri

Ephemeroptera takımının adı, eski Yunancada, “bir günlük, bir gün yaşayan, geçici” anlamına gelen “Ephemeros” kelimesiyle kanat anlamına gelen “Pteron” kelimesinin birleşiminden gelmektedir. Ergin bireyleri türlere göre birkaç gün veya birkaç saat gibi çok kısa bir süre yaşadığı için bu takıma “bir gün yaşayan böcekler” anlamına gelen Ephemeroptera adı verilmiştir. Türkçede ise Birgünlükler, Birgün sinekleri, Mayıssinekleri, olarak bilinirler (Elliott ve Humpesch, 1983; Lodos, 1983; Tanatmış, 2002).

Ephemeroptera, Karbonifer ve Permian dönemlerinden bilinen en eski böcek takımlarından biridir. Böcekler arasında kanatlı olan subimago ve imago ergin safhasına sahip olan tek gruptur. Ephemeroptera takımı üyeleri ergin dönemlerinde ağız parçaları köreldiğinden beslenemezler. Yaşamlarının çoğunu sucul ortamda yumurta veya nimf olarak- geçirirler. Erginleri birkaç saat ile birkaç gün arasında yaşar. Nimfal yaşamları 3 4 hafta ile 2 yıl arasında değişir (Tonguç, 2004). 4

Ephemeroptera takımı bireyleri antropojen etkinin olmadığı habitatlarda kolonize olmaya adapte olan ilk makroomurgasızlar arasındadır. Kısa ergin yaşamlarında vücutlarının narin yapıda olması yayılmalarına engel teşkil eder. Ephemeropterler dünyanın bütün tatlı sularında yayılış gösterirler. Arktik alanlarda, okyanus adaları ve izole olmuş dağ alanlarında dahi Baetiae ve familyalarına ait birkaç tür vardır. Bu takım bireyleri çevresel değişikliklerde kirliliğin indikatörü olarak kullanılmaktadır (Brittain ve Sartori, 2003). 1.1.1. Sınıflandırılması

Ephemeroptera takımına ait temel familyalar, Acanthametropodidae, Ametropodidae, , Baetiscidae, , Caenidae, , , , Isonychiidae, , Metretopodidae, Neoephemeridae, Oligoneuridae, , , Pseudinonidaeterl erin ve Tricorythidae’dir. Juvenil formlar suculdur ve Ephemero p en büyük çeşitliliği ılık akarsu ve nehirlerde bulunur (Allan, 1995).

Günümüzde Ephemeroptera faunası- Dünya’ da 42 familya, 405 cins ve 3045 tür ile temsil edilmektedir ( Barber James vd., 2008; Brittain ve Sartori, 2003). Türkiye Ephemeroptera faunası ise 14 familya, 34 cins, 138 tür ve 5 alt türden meydana gelmektedir (Kazancı ve Türkmen, 2012). •

• Alt takım: Schistonota Baetoidea • Üst familya: • Familya: Baetidae • Familya: Oniscigastridae • Familya: Ameletopsidae • Familya: Ametropodidae • Familya: Heptagenioidea • Üst familya: Coloburiscidae • Familya: Oligoneuriidae Familya: 5

• Isonychiidae

• Familya: Heptageniidae • Familya: Leptophlebioidea • Üst familya: Leptophlebiidae • Familya: • Üst familya: Behningiidae • Familya: Potamanthidae • Familya: Euthyplociidae • Familya: Polymitarcydae • Familya: Ephemeridae • Familya: • Familya: • Alt takım: Ephemerelloidea • Üst familya: Ephemerellidae • Familya: • Familya: Tricorythidae • Familya: • Üst familya: Neoephemeridae • Familya: Baetiscidae • Familya: Caenidae • Familya: Prosopistomatidae Familya: (http:1). 1.1.2. Ephemeroptera larvalarının vücut yapıları

Ephemeroptera larvalarının vücutları baş, abdomen ve toraks olmak üzere üç kısımdan oluşur (Şekil 1.1). -Nimflerin vücut şekilleri silindirike ya da yassılaşmıştır ve kuyruk hariç 3 30 mm uzunluğundadır. Eph meroptera çok çeşitli habitat ve akarsularda bulunurlar ve vücut şekilleri yaşadıkları yere göre büyük çeşitlilikler gösterir. Akıntının güçlü olmadığı yerde su sütununda serbest hareket etme yeteneğine sahip yüzen nimfler (Ametropidae ve kısmen Baetidae), substrat üstünde serbestçe hareket eden, sürünen (kısmen Ephemerellidae, Baetidae ve Tricorythidae), substrata sıkıca tutunarak hızlı akıntılara karşı koyanlar (Heptageniidae ve Baetiscidae familyaları), yumuşak sedimanların içinde yaşayan yuva yapan nimfler vardır6 (Ephemeridae). Sonuncu olan yumuşak sediman birikiminin uygun habitat sağladığı nehir ve akarsularda bulunur (Allan, 1995).

1988

Şekil 1.1. Ephemeroptera larvasının genel vücut şekli (Elliot, ).

Larvaların vücudu genellikle uzun ve dar; akarsularda yaşayanları üstten basık; başları iki büyük bileşik göz, üç nokta göz ve iplik şeklinde kısa antenleri taşır. Mandibulları, daha doğrusu çiğneme aygıtının iç kenarı kuvvetli dişciklerle donatılmıştır (Şekil 1.2). Gömülerek yaşayanların vücut yüzeyinde değişik yapılı çıkıntılarBaetisca vardır. YaşlıProsopistoma nimflerde 2. ve 3. göğüs segmentlerinde kanat taslağı vardır. ve cinslerinde orta göğüs sırt plakası, sadece arka göğüs ve kanat taslaklarını değil, keza abdomendeki solungaçlı segmentleri de örterek bir solunum odacığı meydana getirir. Bacakların hepsinde ayak kısmı bir segmentlidir ve pençe taşır. Bacak şekli yaşam tarzına uyum yapmıştır (Demirsoy, 1999).

Ephemeroptera takımına ait larvalar, abdomenlerinin üzerinde trakeal solungaçlarının bulunması, tarsal tırnaklarının tek olması, gelişmiş mesotoraksa ve abdomenin sonunda ikisi serkus biri paraserkus olmak üzere üç adet serke sahip olmaları ile diğer tüm sucul böceklerden kolay bir şekilde ayırt edilebilirler (Edmunds, 1959; Harker, 1989; Williams, 1980).

7

Şekil 1.2. Ephemeroptera nimfinin ağız parçaları (Elliot, 1988).

Abdomen 10 segmentten oluşur. Fakat bazı türlerde segmentlerin bir kısmı mesotoraksın altında saklı halde olabilir. Genellikle öndeki segmentler arkadakilerden daha geniştir. Her bir abdominal segment bir dorsal parça (tergum veya tergit) ve bir ventral parçadan (sternum veya sternit) oluşur. Son segmentin sternum kısmında iki adet paraproct bulunur. Abdomen genellikle arkaya doğru bir çift uzun serkus ve ortada bir paraserkus (terminel filum) ile sonlanır (bazı türlerde paraserkus indirgenmiştir). 4 ile 7 çift arasında değişen trakeal solungaçlar abdominal segmentlerin lateralinden çıkarlar. Solungaçlar genellikle dorsal veya lateral konumlu olmalarına rağmen bazı türlerde ventral konumlu olabilirler. Solungaçlar büyük plaka veya saçak şeklinde olabilirler. Ya da dorsal lameli saçaklı yapıda, ventral lameli plaka şeklinde olmak üzere iki kısımdan oluşabilirler. Genel olarak su içerisinde serbestCaenis olarak bulunan türlerde solungaçlar plaka, kazıcı türlerde ise tüylü yapıdadır. cinsine ait türlerde olduğu gibi solungaçların bir kısmı genişleyerek diğer solungaçları bir kapak gibi örtebilir. Ser Bazı türlerde ise solungaçların bir kısmı körelmiş veya indirgenmiş olabilir. kler segmentli ve silindirik bir yapıya sahiptirler. Bazı türlerde bu serklerin ve paraserkusun üzerinde saçak şeklinde kıllar bulunabilir. Serkler, paraproctlardan; paraserkus ise 10. tergitten köken almıştır (Edmunds, 1959; McCafferty, 1983; Elliott vd., 1988; Gillot,8 2005).

1.1.3. Yaşam döngüleri

Ephemeroptera takımının yaşam döngüsünde 4 evre görülmektedir. Bu evreler yumurta, nimf, subimago ve imago’dan oluşmaktadır (Şekil 1.3). Suda yumurta ve nimf evrelerini , karada ise subimago ve imago evrelerini sürdürürler (Tonguç, 2004).

Şekil 1.3. Ephemeroptera takımının yaşam döngüsü (Brittain ve Sartori, 2003).

Birçok araştırmacı Ephemeroptera türlerinin yaşam döngülerini, nimflerin gelişimine, yumurta gelişiminin süresine ve bir yıl içerisinde verilen nesil sayısına bağlı olarak sınıflandırmıştır. Genel olarak ephemeroptera takımı türlerinin yaşam döngüleri yüksekliğe göre değişiklik göstermektedirler. Bir yıl içerisinde birçok nesil veren (multivoltin) türler tropik bölgelerde baskın durumda bulunurlarken bir yılda sadece bir nesil veren (univoltin) yaşam döngüsüne sahip türler en çok ılıman bölgelerde yayılış göstermektedirler.Ephemera danicaArktik bölgelerde de univoltin türler baskın olarak bulunmaktadırlar. gibi nadir olarak görülen iki yılda bir nesil veren türler (semivoltin) ise en çok Avrupa’da yaygın olarak görülmektedir (Williams ve Feltmate, 1992; Brittain ve Sartori, 2003).

9

1.1.4. Üreme

Ephemeroptera takımı üyelerinde yumurta ve sperm oluşumu son larval instar evresinde tamamlanmaktadır. Fakat sperm ve yumurtalar fizyolojik olarak subimago döneminde olgunlaşmaktadır (Harker, 1989). -

Genellikle akşam üzerleri suların üzerinde 2 10 m. kadar yükselen, daha sonra, kanatları ve abdomen uzantılarını açmak suretiyle aşağıya doğru paraşütle iner gibi süzülenB erkeklerin dansları görülür. Dişi ephemerler yalnızca bir erkekle çiftleşir. azı türlerde partenogenez görülmektedir. Erkekler yumurta döllendikten sonra dişiler ise yumurtayı bıraktıktan sonra ölürler (Demirsoy, 1999).

Eşeysel açıklık erkekte 9. segmentte dişide ise 8. segmentte yer almaktadır.ön Çiftleşmeb uçuş esnasında gerçekleşir. Dişinin altına geçen erkek birey, acaklarını yukarıya doğru uzatır ve bacaklarını dişinin kanat tabanlarının bulunduğu kısıma kanca gibi tutturur. Daha sonra erkek bireyin abdomeni yukarıya doğru kıvrılır ve forsepslerle dişinin abdomeni sıkıca tutulur. Çift yapılı penisin dişi bireyin eşeysel açıklığına sokulması ile kopulasyon gerçekleştirilmiş olur. Döllenme birkaç saniye ile birkaç dakika arasında gerçekleşir (Lehmkuhl, 1979; Demirsoy, 2001). 1.1.5. Larva

1.1.5.1. Solunum

yEphemeroptera larvalarında solungaçların asıl görevi, solungaç ve genel vücut üzeyinde su akışınır sağlayarak oksijenin soğurulmasını sağlamaktır. Bunun yanında solungaçla vücut içerisine tuzların taşınımını da sağlamaktır. Tatlı sularda yaşayan böceklerde kanda tuz konsantrasyonunun sabit tutulması zor olmakta ancak ephemeroptera larvalarında bulunan özelleşmiş klorit hücreleri,ini dış ortamdaki tuzları vücut içerisine pompalayarak vücudun tuz denges korumaktadır. Larvaların yaşadığı habitatların özelliklerine göre solungaçların büyüklüğü ve şekli farklılıklar göstermektedir. Hızlı akışa sahip sularda yaşayan

10

türlerde solungaçlartürlergenellikle küçük ya da filamentli yapıda olurken durgun sularda yaşayan ise daha büyük solungaçlara sahiptir (Harker, 1989).

Ephemeroptera nimf trake solungaçları, türlere göreHexagenia değişen yapılarda ve sayılarda olabilir (Kimmins, 1972). Solungaçlar,Ameletus cinsinde saçak şeklinde filamentli bir yapı gösterirken cinsinde yaprak şeklindedir. Ephemeroptera larvalarındaki solunum saçaklarıCaenis abdomen dışında vücudun başka kısımlarında da bulunabilmektedir. cinsinde ikinci abdomen solungaçları diğer solungaçları korumak amacıyla koruyucu bir tabaka halinia almışken Isonychia cinsinde bu solunum saçakları bacakların dip kısımlarınd bulunmaktadır, Heptageniidae familyasında ise bu solungaçlar genişleyerek yapışkan bir disk olarak görev yaparken Siphlonuridae familyasında solungaçlar yüzme organı olarak kullanılmaktadır (Brittain ve Sartori, 2003). S

olungaçların, bir yüzmede destek olan tam kenarlı kısmı, bir de solunumda görev alan püsküllü bir kısmı vardır. Solungaç yaprakçıkları çoğunluk kaslarla hareket ettirilir. Oksijence zengin kaynaklarda, su akımından dolayı yeterince oksijen sağlanması nedeniyle, solungaçlar tamamen hareketsiz olabilir. Durgun sularda yaşayanlarda ise yeterince oksijen sağlayabilmek için solungaçlar önden arkaya doğru yelpaze gibi hareket ettirilir. Karşılıklı duran solungaç yaprakçıkları aynı zamanda hareket ettirilirler. Böylece hayvanın her iki tarafında vücudun kenarlarında paralel su akımı oluşturulur. Bazı türlerinde ise karşılıklı solungaç yaprakçıkları aynı zamanda hareket ettirilmez; böylece vücudun enine doğrunin su akımı oluşturulur. Bu sonuncu tip, çamurlu zeminlerde yaşayanlara, zemi fazla karıştırılmadan solunum yapmasına izin verir. Solungaçlarını tamamen yitirmiş yaşlı larvalar hemen ölürler. Birçok ephemer sadece solungaçları ile değil keza yusufçuk türlerinde olduğu gibi trake ağı ile donatılmış son bağırsakları ile solunum yaparlar. Suyu anüsleri ile emer ve periyodik olarak dışarı püskürtürler (Demirsoy, 1999).

Larvalardaki oksijen tüketimi tamamıyla sudaki akıntı hızıyla alakalıdır. Solunumu etkileyen diğer faktörler ise büyüme safhası sıcaklık 2ve ışık şiddetidir. Larvaların çıkış dönemi ve gonadların olgunlaşması sırasında O tüketimi yüksek oranda artmaktadır. Ayrıca su sıcaklığı yükseldikçe sudaki oksijen 11 konsantrasyonu azalmaktadır buda larvalar açısından tehlike unsurudur. Baetidae familyasındaki türler düşük oksijen seviyelerine Cloeon dipterum dayanıklı olup bu ortamlarda canlı kalabilme yeteneğine sahiptirler. türü kış ayları boyunca buzlarla kaplı küçük gölcüklerde oksijen azlığı durumuna bir süreijen dayanabilmektedir ve solunum yapabilme yeteneğine sahiptir ayrıca oks içeren mikrohabitatlar arasında hareket etmelerini sağlayan özel davranış adaptasyonları geliştirmişlerdir (Brittain, 1982). 1.1.5.2. Hareket

Kazıcı, sürünücü, yapışıcı ve yüz ücü larvalar olmak üzere dört tip yaşam şekli görülür. Bunlar arasında doğal olarak kesin bir ayrım yoktur. Kazıcı olanlar kural olarak vücutça büyüktür; yavaş akan sularda zeminde ve kıyılarda, genellikle ‘U’ şeklinde galeriler açarlar. Kazma işlemi danaburunlarındaki gibi ön bacakla ve uzun dikenli bir yapı kazanmış mandibullarla gerçekleştirilir. Vücut şekilleri genellikle ince uzun ve narindir. Ayaklar ve solungaçlar galerilerde yaşamaya bir uyum olarak vücuda doğru çekilmiş ve solungaçlar arkaya doğru vücut üzerine yatmıştır. Çok defa solungaçların kenarları sık ve uzun kıllarla donatılmıştır. Kuyruk iplikçikleri oransal olarak kısa ve her iki tarafta tüylüdür. Kıyılarda yaşayanları toprak solucanları gibi organik atıkları sindirim sisteminden geçirmek suretiyle beslenirler (Demirsoy, 1999).

Sürünen türleri yavaş akan ya da durgun sularda yaşar. Yürüyücü bacakları, çıplak ya da kısa tüylü kuyruk iplikçikleri vardır. İyi yüzemezler; tüylü vücutlarına çamur vs. yapıştığı için zeminde fark edilmezler. Bazı türleri su bitkileri üzerinde hızlı bir şekilde yürürler (Demirsoy, 1999).

Akarsuda yaşayanlar, basık vücuda ve yapışma için birçok yapıya sahiptirler. Genellikle yengeçler gibi, vücutlarını kaldırmadan, suyun zemininde yapışarak hareket ederler ve çoğunluk taşların altında bulunurlar. Genellikle ön bacakları planktonları süzmek ve solungaçları temizlemek için tüylüdür (Demirsoy, 1999).

Ephemeroptera takımında nimfsel yaşamın son dönemlerinde göl ve nehirlerin daha sığ bölgelerine doğru göç görülür. Akarsularda, bahar aylarında görülen Ephemeroptera nimflerinin toplu hareke12tlerinin baharda eriyen karların akışına bağlı olarak ana nehrin daha az akıntılı alanlarına doğru olduğu gözlenmiştir. Ephemeroptera takımının özellikle- Baetidae familyası, akarsularda sürüklenir. Bu familyanın sürüklenişi gece gündüz sürecinin bir sonucu olarak karanlık saatlerde zirveye ulaşır. Sürüklenme oranı belli bir tür için sabit değildir. O andaki akıntı hızı, yüksek sedimantasyon, ısı değişimleri, oksijen miktarı, yoğunluk, besin miktarı ve predatörler gibi sebepler Ephemeroptera bireylerinin sürüklenmesini etkileyen faktörlerdir (Tonguç, 2004). 1.1.5.3. Beslenmesi

’la

Ergin olmayan ephemeroptera alg ve FPOM (ince parçacıklı organik madde) beslenen herbivorlardır. Az sayıda tür karnivordur. Vücut şekilleri ve akarsu teekosistemlerinde sergiledikleri nişlerinin çeşitliliğinden dolayı, ephemeroptera msilcilerini tüm fonksiyonel beslenmeBaetis Ephemerellagrupları içinde bulmak şaşırtıcı değildir. HomoeoneuriaToplayarak biriktirenler Isonychia (Örn: ve Ameletus), süzerek toplayanlarHeptagenia (Örn: ve Analetris), otlayıcılar (Örn: ve ) ve avcılar/predatörler (Örn: ) vardır. Nadiren kazıyıcı olarak işlev görürler. Bu muhtemelen ephemerlerin, akarsu besin zincirlerinin diğer omurgasız bileşenleri ile birlikte, uygun besin kaynaklarını ayırmada başarılı olduklarına işaret eder. Nimfler, sırayla, diğer böcekler, balıklar ve diğer omurgalılar tarafından tüketilmektedir. (Allan, 1995).

Ephemeroptera larvaları besinlerini yataşlar üzerindeki in algleri kazıyarak, su içerisindeki partikülleri filtre ederek da sedimentler arasındaki detritus kalıntılarını toplayarak alırlar. Çoğu tür besinlerini detritus ile bitkisel materyallerden sağlar. Mantarlar ve bakteriler Ephemeroptera türlerinin ikinci derecede besin maddesiniala oluştururlar (Britt- ain, 1982; Brittain ve Sartori, 2003). Herbivor türler parç yıcılar, toplayıcı filtre ediciler ve kazıyıcılar olmak üzere üç gruba ayrılabilir. Bunlardan parçalayıcılar ayrışmış bitkisel dokulardan oluşan kaba detritusları ve 1- mm’den büyük olan organik maddeleri parçalayarak beslenirler. Toplayıcı filtre ediciler ise ağız parçalarındaki ya da ön bacaklarındaki tüy ve kıllar yardımı ile bitkisel materyalleri veya 1mm’den küçük olan detritusları filtre ederek beslenmektedirler ayrıca Ametropus ve Isonychia gibi cinslerin üyeleri de suyun akış yönündeki parçacıkları filtre ederek

13 beslenirler. Kazıyıcı türler taş gibi materyallerin üzerlerindeki algleri özelleşmiş ağız parçalarıyla kazıyarak besinleri ni temin ederler (Elliott vd., 1988; Williams ve Feltmate, 1992; Wichard vd., 2002). Ameletopsidae familyasının üyeleri ve Heptageniidae familyasının bazı cinsleri karnivordur. Fakat habitat şartları, mevsim şartları ve nimflerin büyüme esnasındaki meydana gelen değişiklikler, Ephemeroptera takımı üyelerinin beslenme rejimlerinin değişmesine sebep olur. Yaşadıkları ortamda bulunan besinlerin çeşidinin ve miktarının artması larvaların seçici davranmasına sebep olmaktadır, bu davranışları yani farklı besinleri almaları larval gelişimlerini pozitif yönde etkilemektedir (Elliott vd., 1988). 1.1.5.4. Olgunlaşması

Ephemeroptera türlerinin bazıları larval gelişimini birkaç hafta içerisinde tamamlarken, bazı türlerde bu süreç 2 ya da 3 yıla kadar çıkabilmektedir (Day, 1956).

Sucul nimften, karasal subimagoya doğru değişim, Ephemeroptera bireyleri için tehlikeli bi dönemdir. Ephemeroptera bireylerinin yüzeye karşı olan hareketleri, onları özellikle sucul ve havada yaşayan predatörlere karşı açık bir durumda bırakır (Brittain ve Sartori, 2003).

Ephemeroptera türlerinin nimflerinde çok sayıda postembriyonik deri değişimi görülür. Larval instar sayısı genel olarak 10 ila 50 arasında değişmektedir. Sıcaklık, besin kalitesi ve sıcaklık gibi faktörler deri değiştirme sayısını büyük ölçüde etkilemektedir. Yaz aylarındaki yüksek sıcaklıklar ve kış aylarındaki çok düşük sıcaklıklar büyümeyi yavaşlatmaktadır (Brittain ve Sartori, 2003).

Ephemeroptera larvaları erginleşmeye doğru geliştikçe kanat taslakları toraks üzerinde belirgin bir şekilde görülmeye başlar ve larval gelişimin son basamaklarında koyu pigmentli hale gelen kanatlar ve damarlar da görülebilmektedir. Bazı ephemeroptera türlerinde son birkaç instar evresinde abdomenin son segmentinin altında üreme organları belirginleşmeye başlamaktadır (Harker, 1989). Nimf, yaşamının sonuna doğru karanlık ortamları bırakarak ışığa doğru yönelir. Bu evrede14 eski deri ile yeni deri arasına gaz salgılanarak, özgül ağırlık küçültülür ve larvanın yukarıya doğru kaldırılması sağlanır. Birçoğu erginliğe ulaşabilme, yani bir çeşit değişimi sağlayabilme için, bitkilere ve taşlara tutunarak su dışına çıkar. Bir kısmında, özellikle durgun ve yavaş akan sularda yaşayanlarda, solungaç yaprakçıkları ve kuyruk ipleri, larvayı bir ada gibi suyun üzerinde tutacak şekilde yayılır ve bir akşamüzeri olgunlaşmış nimf, derisini terk ederek birkaç saniyede havaya fırlar ve kanatlarını hemen açar (Demirsoy, 1999).

İlk uçuşlarını kıyıdaki bitkiler arasında yaparlar. Bu evrede subimago olduklarından, bir deri daha değiştirerek erginleşirler. Son deri, türlere göre sudan çıktıktan sonraki birkaç dakikadan birkaç güne kadar bir zaman süreci içerisinde olabilir. Erginleşmemişlerin kanatları hala donuk ve yağlımsıdır; vücutları hafifçe tüylüdür ve vücut sonunda kıl demeti vardır. Erkeklerin dış eşeysel organları bu aşamada hala oluşmamıştır. Yaşlı nimflerde iç eşeysel organlar eşeysel olgunluğa ulaştığı için, erginliğe ulaşmı ş erkekler, subimaginal dişileri başarılı bir şekilde dölleyebilirler (Demirsoy, 1999). 1.1.5.5. Habitatları

Ephemeroptera nimfleri buzlarla örtülü olan alanlar, sürekli kuraklık görülen yerler ve yalıtılmış bazı okyanus adaları dışında dünyadaki tüm tatlı sularda yayılış gösterirler. Bazı Ephemeroptera türleri acı sularda da yaşayabilirler. İzole olmuş yüksek dağların tepelerinde ve okyanus adalarında çok az türle temsil edilirler.e Larvalar genellikle dağlık bölgelerdeki serin ve temiz akarsuları tercih tmektedirler (Ward, 1992; Williams ve Feltmate, 1992; Demirsoy, 2001).

Geçici olarak oluşan ve kuruyan küçük sular, besince fakir dağlık bölgelerdeki sular, kirlenmeye ve ötrofikasyona maruzg kalmış yeraltı suları, akarsuların ağızları ve denize yakın kıyısı olan dur un sular dışında hemen hemen tüm tatlı ve acı sular gibi çok değişik sucul ortamlara uyum sağlamışlardır (Maltland, 1980).

15

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Ulmer (1919), Dünya’nın çeşitli bölgelerinden Ephemeropteraya faunasına ait yeni türler ve cinslerin tanımını yapmıştır. 9 familyaCinygmaait tibiale 40 türün ayırt edici özelliklerinin verildiği çalışmada Türkiye’den yeni tür olarak bildirilmiştir. Bu çalışma ülkemizdea Ephemeroptera faunası üzerineRhitrogena yapılan ilk çalışmadır. Bu tür daha sonr Kazancı ve Braasch tarafından cinsine dahil edilmiştir (Kazancı ve Braasch, 1988).

Meksika (Kuzey Amerika)’da Ephemeroptera faunası üzerine yapılan çalışmada 48 cinse ait 222 tür verilmiştir. Ephemeroptera takımının habitat tercihleri, beslenme alışkanlıkları ve dağılımlarının belirlendiği çalışmada 15 tür yeni kayıt olarak verilmiştir. Ayrıca bu türlerin ayırt edici özellikleri ve teşhis anahtarı yapılmıştır (Burks, 1953).

Koch (1985), Dicle Nehri (Diyarbakır)’nde(Baetisyapmış macrospinosus olduğu çalışmada Ephemeroptera takımına ait yeni bir türün ) tanımını yapmıştır.

Sierra Nevada DağlarındakiEphemera (Güney danica, İspanya) Ephemerella 6 nehirde gerçekleştirilen ignita, Epeorus çalışmada sylvicola, EphemeropterayaEcdyonurus torrentium ait luctuosa ve türlerinin yaşam döngüleri, dağılımları ve ekolojileri belirlenmiştir (Tercedor, 1990).

Prealpine Nehri (İsviçre) makro omurgasız topluluklarını araştırmakter a üzere türü yapılan çalışmadaRhithrogena 10 istasyondan degrangei, örnekler R. hybrida,toplanmış, R. savoiensis15 Ephemerop Ecdyonurus tespithelveticus edilmiştir. ve ilk kez tanımlanmıştır.Baetis alpinus Baetidae ve Heptangeniidae familyalarının baskın olduğu belirtilirken türünün her istasyonda bulunduğu gözlemlenmiştir (Würsten ve Sartori, 1995). n

Thorne ve Williams (1997), Tayland, Gana ve Brezilya’daki bazı nehirleri makroomurgasız örnekleri üzerine bir çalışma yapmışlardır. Elde- ettikleri verilere BMWP, FBI, ASPT biyotik indekslerini uygulamışlar, fiziko kimyasal

16 parametrelerle biyolojik indeks sonuçlarının birbirini destekleyen sonuçlar verdiğini ifade etmişlerdir.

Kazancı ve Dügel (2000), Yuvarlak Çay (Muğla)’ın makrozoobentik organizmaları ve fizikokimyasal değişkenlerini bir yıl boyunca incelemişlerdir. Toplanan makroomurgasız örneklerinin çeşitlilik, baskınlık, yoğunluk, sıklık ve istasyonlar arasındakirle benzerliklerini belirlemişlerdir. Belçika Biotik İndeksini bu sayısal analizle su kalitesini değerlendirmek üzere kullanmışlardır. - Çalışma sonucunda taban büyük omurgasızlarının dağılımlarına ve fiziko kimyasal değişkenlerin sonuçlarına göre, akarsuyun sürekli, hafif ve orta derecede organik kirlilik içerdiğini belirtmişlerdir.

Tanatmış (2000), Susurluk Çayı ve Manyas Gölü (Balıkesir) havzasının Ephemeroptera faunasını inceledikleri çalışmadaBaetis, 1744 gracilis adet nimf toplamış 10 familyaya ait 21 cinse bağlı 36 tür tespit etmiştir. türünü baskın tür olarak belirlemiştir. ehri’

Çılı (2001), Küçük Menderes N nin Ephemeroptera faunasına ait 29 istasyondan 3010 nimf örneğini toplamış ve 6 familya,ehri ’ 12 cinse ait 16 tür belirlemiştir. Saprobi indeksine göre Küçük Menderes N nin memba kısmının temiz (oligosaprobik), mansab kısmının kirli (polisaprobik) olduğunu belirlemiştir.

Ertorun (2001), Karasu Çayı (Sinop)’nın Ephemeroptera limnofaunasını tespit etmek amacıyla 8 istasyondan, 1717 nimf örneği incelemiş ve 8 familyaya ait, 18 cinse bağlı, 27 tür tespit etmiştir. Tespit edilen türlerin tamamının Karasu Çayı için yeni kayıt olduğu belirtmiştir. Saprobik indekse göre çalışmada tespit edilen türler değerlendirilmiş membaya yakın olan 7. ve - 8. İstasyonların temiz (oligosaprobik), 5. ve 6. istasyonların- az kirli (P mesosaprobik) ve 4. İstasyondan itibaren de kirli (a mesosaprobik) olduğu belirlenmiştir.

Kazancı (2001), Türkiye Ephemeroptera familyasıEuthraulus üzerine yaptığı çalışmada Türkiye’den 14 familya 31 cins ve 1 alt cinse ( ) ait 118 tür tespit etmişlerdir. BunlardanBaetis 11 tanesilapponicus TürkiyeCentroptilum için yeni kayıt shadini olarakIron bu çalışmadanigripilosus ilk defa yer almıştır ( , 17 , ,

Ecdyonurus russevi Ephemerella mucronata E. notata Caenis horaria

Habroleptoides caucasica, Choroterpes (Euthraulus), balcanicus, Ephemera glaucops E. lineata , , , ). -

Tanatmış (2004), Gökırmak nehir havzası (Kastamonu) ile Cide (Kastamonu) Ayancik (Sinop) arası sahil bölğesinin Ephemeroptera faunasını incelemiştir. Çalışmada Thraulus1721 adet bellus nimf toplanmış 9 familyaya ait 16 cinse bağlı 27 tür tespit edilmiştir. baskın tür olarak belirlenmiştir.

Narin ve Tanatmış (2004), Gönen (Balıkesir) ve Biga (Çanakkale) Çayları’nın ephemeroptera limnofaunasını incelemek üzere yapmış oldukları çalışmadagöre 9 familyadan 16 cinse bağlı 22 tür bulmuşlardır. Tespit edilen türlere belirlenen saprobi indeks’ değerlerine bakıldığında Biga Çayı’nın iki farklı (az kirli ve kirli), Gönen Çayı nın ise 3 farklı (temiz, az kirli ve kirli) su kalitesi basamağından oluştuğu belirlenmiştir. Çalışmada her iki çayın membadan mansaba doğru kirlilik derecesinin yükseldiği görülmüştür. -

Tonguç (2004), Eşen Çayı (Muğla)’nın Ephemeroptera faunası ile fiziko kimyasal veriler arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere yaptıkları çalışmada 14 istasyondan Ephemeroptera takımına ait aldığı örneklerden 4824 nimf örneğinin 5 familyaya ait 8 cins ve 19 taksona dahil olduğunu tespit etmiştir. Tespit edilen türlerin tamamının, Eşen Çayı için yeni kayıt olduğunu belirtmiştir. -

Akşehir (Konya Afyon) ve Eber (Afyon) Gölleri havzalarının Ephemeroptera (insecta) faunasını belirlemek amacıyla yapılmış çalışmada belirlenen 26 örnekleme noktasından 1753 nimf örneği toplanarak incelenmiş in ve 6 familya’dan, 13 cinse ait 17 tür tespit edilmiştir. Tespit edilen tüm türler Eber ve Akşehir Gölleri için yeni kayıt olduğu belirtilmiştir. Yapılan çalışmada bulunan türler saprobik indekse göre değerlendirilmiş ve göller temiz (oligosaprobik), orta kirli (betamezosaprobik ), kirli (alfa mezosaprobik) olmak üzere 3 farklı su kalite sınıfı olarak belirlenmiştir (Özyurt, 2005).

Tanatmış (2005), Ephemeroptera faunasını belirlemek üzere yapmış olduğu başka bir çalışmada Filyos Çayı Havzası (BatıHeptagenia Karadeniz (Dacnogenia) bölgesi) ve Emetcoerulans Çayı (Güney Marmara Bölgesi)’ nı çalışmıştır.18 micracantha ve Heptagenia (Dacnogenia) coerulans coerulans Rostok alt türlerini

Türkiye için yeni kayıt olarak vermiştir. Çalışmada bu alttürlerin kısa tanımları yapılarak bazı karakteristik vücut parçaları çizilmiştir. -

Sukatar vd. (2006), Emiralem (İzmir) deresinin fiziko kimyasal ve bentik makroomurgasızlara göre su kalitesini belirlemek üzere yapmış olduğu çalışmada 8 takıma ait 24 takson teşhis etmiştir. Teşhis edilen taksonlar içinde Ephemeroptera takımı Plecoptera, Tricoptera, Diptera ve Odonata takımlarına göre daha fazla tür sayısına sahiptir. Seçilen 3 istasyonda makroomurgasızlara göre Saprobi indeksi ve Belçika biyotik indeksleriniil uygulamışlardır. Fiziko kimyasal veriler ise Klee’ye göre değerlendir miştir. Fiziko kimyasal açıdan çok az kirlenmiş, kirlenmiş ve orta dereceli kirlenmiş olarak sınıflandırılmış, Saprobi indeksine göre orta dereceli kirlenmiş ve az kirlenmiş su kalitesi sınıflarına ayrılmıştır. Belçika biyotik indeksine göre tüm istasyonlar hafif kirli olarak belirlenmiştir.

Tanatmış ve Ertorun (2006), Bartın Çayı (Bartın) Havzası’nın Ephemeropteran limnofaunasını belirledikleri çalışmada 644 adet nimf örneği incele miş ve 9 familyaya ait 14 cinse bağlı 22 türün dağılımı sunulmuştur. Çalışmada tespit edilen 22 türün tamamı Bartın Çayı Havzası için yeni kayıttır. ’

Yıldırım (2006), Kahramanmaraş’ta bulunan Fırnız Çayı nın fizikokimyasal ve bentik makroomurgasızlarını incelemek üzere yapmış olduğu çalışmada Ephemeroptera, Trichoptera, Plecoptera, Coleoptera, Decapoda takımlarına ait 11 takson Hirudinea Gastropoda, Crustasea Lamellibranchiata,ar sınıflarınat ait 4 takson teşhis etmiştir. Suyun kalitesinin yüksek kaliteli su stand larında olduğu belirlemiştir.

Öz (2007), Batı Karadeniz Bölgesinde (Bolu, Düzce, Kastomunu, Sinop ve Karabük) yer alan akarsulardaki bentik makroomurgasız faunası üzerine yapmış olduğu çalışmada Ephemeroptera, Diptera ve Trichoptera takımlarının birey ve tür sayısının oldukça yoğun olduğunu tespit etmiştir. –

Tanatmış (2007), Efteni (Melen) Gölü Havzası ile Melenağzı (Düzce) Zonguldak arasında kalan sahil bölgesinin Ep19hemeroptera faunasını tespit ettiği

la

çalışmasında, 1538 adet nimf örneği topIsonychiayarak incelemiş ignota 8 familyaya ait 14 cinse bağlı 24 türün dağılımını göstermiştir. türü hariç tespit edilen 23 tür araştırma alanından ilk kez kaydı verilmiştir.

Çukurca Dere ve Isparta Deresi’nin su kalitesinin makrozoobentik organizmalara göre belirlendiği çalışmada incelenen makroomurgasızlardan Turbellaria, Hirudinea, Crustacea, Amphipoda, Oligochaeta, Gastropoda ve Insecta (Ephemeroptera, Plecoptera ve diğer leri)’ya ait 71 takson tespit edilmiştir. Genel olarak istasyonlara bakıldığında EphemeropteraBaetis takımınınEpeorus baskın alpicola olduğu belirlenmiştir. En baskın taksonların ise türleri ve olmuştur. Belirlenen organizmalara göre sıklık, baskınlık, çeşitlilik ve benzerlik analizleri uygulanmış ve fizikokimyasal verilerle karşılaştırılmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda 3 farklı su kalitesi basamağı belirlenmiştir (Zeybek, 2007). ehri ’

Akyıldız (2008), Büyük Menderes N (Denizli) ve yan kolu Çürüksu Çayı nın su kalitesini belirlemek için makroomurgasızları kullandıkları çalışmada Klee(1991), CS, BBI, ETBI, Rev. BMWP, Saprobi İndekslerini uygulamıştır. Çalışma sonucunda toplanan örneklerden Ephemeroptera, Odonata, Hemiptera, Trichoptera,15661 b Diptera, Coleoptera ve diğer takımlara ait toplam 184 takson ve irey tespit etmiştir. Kimyasal, fiziksel ve biyolojik verilere uygulanan indeksler benzer sonuçlar göstermiş, temiz su, orta derece kirlenmiş su, yoğun kirlenmiş su olmak üzere 3 farklı su kalite basamağı belirlenmiştir. Büyük Menderes için en uygun sonuç veren indeksler BBI, ETBI ve Saprobi indeksi olarak tespit edilmiştir.

Kıbrıs’ta çeşitli Baetis 30 lokalitedenmirkae Baetis yaklaşık irenkae’ı olarak yeni 1 2 Ephemeroptera türü belirlenmişBaetis mirkae’ ve ve türBaetis olarak irenkae bildirilmiştir. nin erkek imago, dişi subimago ve larvaları ’nin erkek imago ve larvaları tanımlanmış tır. Çalışma bu bölge için ilk niteliği taşımaktadır (Soldan vd., 2008). l

Aydınlı (2008), Sultansuyu Çayı (Malatya)’ nda Ephemeroptera imnofaunasını tespit etmek amacıyla 7 lokaliteden, 1838 nimf örneği toplayarak incelemiş ve 6 20

Baetis buceratus, B. lutheri, B. rhodani, B. vernus, Caenis macrura,familyaya Cloeon ait 14 taksondipterum,( C. simile, Ecdyonurus sp., Electrogena sp., Epeorus sp., Ephemera vulgata, Ephemerella ignita, Potamanthus luteus Rhitrogena sp.,

ve ) tespit etmiştir. Cins ve tür düzeyinde tespit edilen taksonların tamamının Sultansuyu Çayı için yeni kayıt olduğu belirtilmiştir.

Kazancı ve Türkmen (2008), Ephemeroptera ile ilgili yapılan farklı bir çalışmada Yedigöller Milli Park (Bolu) alanı içindeki akarsuların Ephemeroptera faunasını saptamıştır. Yapılan çalışmadaki elde edilen sonuçlara göre, milli park alanı içindeki akarsuların bazı bölgelerindeki habitatlarda bozulmalar saptanmıştır. Ayrıca koruma alanı sınırlarının belirlenmesinde de Ephemeroptera türlerinin indikatör olarak kullanılabileceğini belirtmiştir.

Tanatmış ve Ertorun (2008), yapmış oldukları çalışmada Kabalı Çayı (Sinop) Havzası’nın Ephemeroptera limnofaunasını tespit etmek amacıyla 174Baetis adet lutheri, nimf örneğiniB. muticus, incelemiştir. B. rhodani, Çalışmada B. vernus, 7 familyaCentroptilum 10 cinse pulchrum, bağlı 13 türünHabrophlebia ( lauta, Habroleptoides modesta, Paraleptophlebia werneri, Oligoneuriella rhenana, Potamanthus luteus, Ephemera danica, Serratella ignita, Caenis macrura belirle ir ) dağılımı nmişt . Tespit edilen 13 türün tamamı Kabalı Çayı Havzası’ndan ilk kez bildirmiştir.

Kalyoncu vd. (2009), Aksu Çayı’nın su kalitesinin biotik indekslere ve fizikokimyasal parametrelere göre incelenmesine yönelik yapmış oldukları çalışmada Ephemeroptera'ya ait 23 takson tespit etmişlerdir. Belirlenen 6 istasyonda makroomurgasızlara göre 6 (MHBI, BMWP, SI, EBI ve IBPAMP), diatomlara göre 7 indeks kullanarak Aksu Çayı’nın su kalitesi belirlenmiştir. Yapılan çalışma sonucunda 1. istasyon çok az kirli, 2. ve 3. istasyonlar aşırı derecede kirli, 4. istasyon az kirli, 5 ve 6. istasyonlar orta derecede kirli olarak belirlenmiştir. -

Lopez Rodriguezr vd. (2009), Ephemera Güney Avrupa’dadanica’ yaptıkları çalışmada Epheme optera takımına ait nın yaşam döngüsünü araştırmışlardır. 21

ProsopistomaDalkıran (2009), orhanelicum Orhaneli Çayı’nda (Bursa) gerçekleştirdiği çalışmada olarak adlandırılan yeni bir tür belirlemiştir. Ayrıca çalışmada bulunan yeni Ephemeroptera türünün ayırt edici özellikleri tanımlanmıştır.

Kalyoncu ve Zeybek (2009), Ağlasun ve Isparta derelerinin bentik faunası ve su kalitesinin fizikokimyasal parametrelere ve Belçika Biyotik İndeksine göre belirlemek üzere yapmış oldukları çalışmada toplam 15531 birey incelemiş ve Ephemeroptera takımına ait 7 tür belirlemişlerdir. Çalışma sonucunda fizikokimyasal parametrelerden elde edilen su kalitesi sonuçlarının Belçika Biotik İndeksi (BBI)’nden elde edilen su kalitesi sonuçlarını desteklediği ve Isparta Deresi ve Ağlasun Deresi’nde 3 farklı su kalitesi basamağı olduğu belirlenmiştir. Isparta Deresi’nde belirlenen istasyonların aşırı derecede kirli olduğu gözlenirken Ağlasun Deresi I. ve II. kalite sınıfları arasında olduğu gözlenmiştir

Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki nehir havzalarından toplanan örneklerden Ephemeroptera faunasını belirlemek üzereIron fuscu yapılans, I. çalışmamagnus,da Ecdyonurus 31 takson submontanus,belirlenmiş ve E. bunlardan aurantiacus, on tanesiBaetis (bisri, B. vardarensis, B. lutheri, B. pseudogemellus, B vardarensis, Heptagenia perflava)

il veElectrogena anatolica Türkiye için yeni kayıt olarakil ver miştir. Kars’tan Ecdyonurus venosus Potamanthusendemik tür luteus olarak’ bildir miştir.n Ayrıca çalışmada ve un Doğu A adolu’dan ilk kez kaydedildiği ifade edilmiştir. Yeni kayıtlarla birlikte Doğufa Anadolu bölgesinin Ephemeroptera belirtil türlerinin Türkiye Ephemeroptera unasının %63,4’ nü oluşturduğu miştir (Kazancı, 2009).

Çınar (2011), Antalya kent merkezi ile Boğaçayı havzası arasındaki ekolojik durumua belirlemek üzere yapmış oldukları çalışmada orta kentsel yerleşmenin Boğ çayı havzası üzerinde bazı ekolojik sorunlar ya çıkardığını tespit etmiştir.

Türkmen ve Kazancı (2011), Yeşilırmak Nehri’nin en büyük kolu olan Kelkit Çayı ve yan kollarındaki omurgasız kommunitelerini en çok tercih edilen 22 sınıflandırma yöntemlerinden olan kümeleme analizi ile değerlendirmiş Ephemeroptera familyasına ait 6 tür tespit etmişlerdir.

Kazancı ve Türkmen (2012), Türkiye Ephemeroptera türlerinin 14 familya, 39 cins, 138 tür ve 5 alttürden, Ephemeroptera faunasının Dünya ’da ise 42 familya, 400t cins ve 3000 türden oluştuğunu bildirmiştir. Türkiye’deki Ephemeroptera ürleri, Dünya’daki türlerin %4,6’sını oluşturduğunu, cins sayısı bakımından ise Türkiye’deki Ephemeroptera cinsleri, Dünya’daki cinslerin %9,75’ini içerdiğini belirtmişlerdir.

Serdar (2012), İyidere ve Çiftekavak (Rize) derelerinin su kalitesini sabrobik sistem ve fiziko kimyasal parametreler kullanarak belirlemiştir. Bu çalışmada makroomurgasızlara Sİ (Saprobi İndeksi), FBI (Familya Biotik İndeksi), BMWP (Biyolojik İzleme Skor İndeksi), BBİ (Belçika Biyotik İndeksi), ASPT( Ortalamae 7 Toksan İndeksi), TBİ (Trent Biotik İndeksi), EPT takson sayısı olmak üzer indeks uygulanırken, fizikokimyasal su kalite değerlendirmesinde Kıtaiçi su kalite stantdartlarını kullanarak akarsuyun su kalitesini belirlemiştir. Toplanan örneklerbelirlen incelendiğinde en baskın takım Ephemeroptera (%51) olarak miştir. Biyotik indekslerden elde edilenere ’skor değerler ile fizikokimyasal veriler paralellik göstermiştir. Çiftekavak’ D si nin su kalitesinin yoğun kirlilik tehdidi altında, İyidere Deresi nin kirlenmemiş su kalitesinde olduğunu belirlemiştir.

Zeybek ve Kalyoncu (2012), Köprüçay Nehri’nde biyotik indeksler ile çeşitlilik indekslerini karşılaştırmalı olarak incelemek üzere yaptıkları çalışmada nehir üzerinde belirlenen 7 örnekleme noktasından makrozoobentike omurgasız örnekleriShannon- toplamışlardır. Tehşis ettikleri 85 takson üz rinde Simpson (SDI), Weaver (SWDI) çeşitlilik indeksleri ile BMWP ve ASPT biyotik indekslerini uygulamışlardır. Çeşitlilik değerleri, biyotik indekslerden elde edilen skor değerleri ile benzerlik göstermiş olup çeşitlilik değer i temiz akarsu bölümlerinde artarken, kirliliğin arttığı bölgelerde azalmıştır..

Çetinkaya (2013), Dicle Nehri’nin böcek larvaları üzerineBaetis yaptığı sp araştırmada Ephemeroptera takımına ait Baetidae familyasından ., Caenidae

23 Caenis macrura Rhithrogena sp ’ yi familyasından , Heptageniidae familyasından . tespit etmiştir.

Türkmen (2013), Doğu Karadeniz Bölgesi'nin Ephemeroptera faunasının sistematik ve ekolojik yönden incelenmesi ve Su Çerçeve Direktifi’ne göre referans istasyonların ve referans Ephemeroptera komünitelerinin belirlenmesi amacıyla yaptığı çalışmada, Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki akarsular üzerinden 24 istasyon belirlemiş ve 7 familya,tir 11 cins ve 30 türe ait toplam 12252 EphemeropteraEpeorus bireyi znojkoi, teşhis R etmişhithrogena. Çalışma zelinkai, sonucunda, R. germanica, Doğu R. Karadenizpuytoraci, ElectrogenaBölgesi’nden affinis, E. quadrilineata, Ecdyonurus macani E. picteti ve olmak üzere 8 yeni Ephemeroptera kaydı verilmiştir. Bu yeni kayıt olarak verilen türlerden sonra Türkiye Ephemeroptera faunası 14 familya, 34 cins, 146 tür ve 5 alttür ile temsil edilmektedir. S

Danube Nehri ( ırbistan) ve yan kollarında Ephemeroptera larvalarının ait dağılımı ve ekolojilerinin incelendiği çalışmada 12 familya 31 cinse 85 tür teşhis edilmiştir. En fazla Ephemeroptera türü Juzna ve Zapadna Morava nehir havzalarında gözlenirken en düşük Sava nehir havzasından gözlemlenmiştir. En fazla çeşitlilik yüksek dağlık bölgelerde belirle miş, çeşitli stres faktörlerine maruz kalan ova bölgelerinde Ephemeroptera çeşitliliğinin azaldığını belirtmişlerdir. Ayrıca çalışmada 4 türün IUCN kriterlerine göre tehdit altında olduğunu bildirmişlerdir (Petrovic vd., 2015).

Akbaba ve Boyacı (2015), Işıklı Gölü (Denizli) ’nün bentik makroomurgasızlarını ve dağılımlarını belirlemekBaetis üzerescambus yapmış Baetis oldukları rhodani çalışmada Ephemeroptera takımına ait 2 takson ( ve ) bulmuşlardır. t

Salur vd. (2016), Türkiye EphemeropteraEphemera romantzovifaunasını belirlemek Thraulus üzere thraker yap ıkları çalışmada Türkiye faunası için ve ’ı yeni tür olarak vermişlerdir. Yeni türlerle birlikte 14 familyaya ait 33 cins 153 tür ve 4 alttürün dağılımları verilmiştir. Çalışmada verilen türlerin 24’nün Türkiye içinE. endemikbimaculatus olduğuE. anatolica belirlenmişE. hakkarica ve dağılımlarınaR. anatolica göre 7’sininR. tibialis mikroC. endemikvan (D. , , , , , , and 24

Euphratica) (S.muchei, B. elazigi, B. macrospinosus,

O. magna, O. 17paulopilosa, tanesinin O.makro pectinata, endemik E. boluensis, E. dirmil, E. necatii, A. madli, R. pontica, R. sublineata, R. theischingeri, H. kavron, P. anatolica, D. karia, and P. orhanelicum.)

olduğu belirtilmiştir. Ayrıca çalışmada en fazla çeşitliliğin Heptageniidae familyasında olduğunu ve bunu Baetidae familyasını takip ettiği ifade edilmiştir.

Oruta vd. (2017), Kuywa Nehri (Kenya)’de makrozoobentik omurgasızlar ile su kalitesi arasındaki ilişkiyi ortaya koymak üzere yaptıkları çalışmada 9 istasyondan 7444 örnek toplamışlardır. Toplanan makroomurgasızlar arasında baskın gelen iki takımın Ditera (%53) ve Ephemeroptera (%32,3) olduğunu belirtmişlerdir. Bolluğun ve en fazla çeşitliliğin Ephemeroptera takımına (14 takson) ait olduğunu ve bunun Kuywa nehrinin yaklaşık yarısını oluşturduğunu bildirmiştir. Çalışmada fizikokimyasal değişkenler ve makro omurgasızlar kullanılarak istasyonların su kalite sınıflarını tespit etmişlerdir. Ayrıca yapılan çalışmada alınan su örneklerinden bazı su kalite paremetreleri de (nitrit, nitrat, sıcaklık, çözünmüş oksijen, iletkenlik ve pH) belirlemişlerdir.

Neto vd. (2018), Brezilya’nın kuzeyindeki RoraimaFarrodes eyaletinde maculatus, gerçek Hermanellopsisleştirdikleri çalışmadaincertans, Thraulodes Ephemeroptera marreroi takımına ait . Callibaetis cruentus, C. gelidus, Campylocia’i yeni demoulini, tür kaydı Coryphorus olarak vermişlerdir aquilus Fittkaulus cururuensis. F. maculatus ve Miroculis fittkaui, Simothraulopsis, sabalo ve Hermanellopsis incertans ra

ise Ro ima’ dan yeni tür kaydı olarak rapor edilmiştir. Ayrıca yeni türlerin bazı ayırt edici kısımlarının fotoğraları yayınlamış ve coğrafik dağılımları verilmiştir.

25

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

3.1.1. Çalışma alanının yeri

Antalya kentinde yer alan Boğaçay havzasının kuzeyinden’ akan Karaman Çayı ile batısından akan - Doyran Çayı birleşerek Göksu Çayı nıy oluşturur.n Göksu Çayı yaklaşık olarakre 1 1.5 km’lik akıştan sonra havzanın güne batısı dan akan Çandır 2 Çayı ile birleşe k Boğa Çayı adını alır ve Akdeniz’e dökülür (Şekil 3.1). Boğaçayı havzasının yağış alanı yaklaşık olarak 866 km ‘dir ve genellikle yerüstü su kaynaklarından beslenmektedir. Yağışların yıllar arası seyrine bakıldığında en yüsek değer Aralık ayında görülmekte olup bunu Kasım ve Ocak ayları takip eder (Çınar, 2011).

Çandır ve Doyran Çayları yağışlı mevsimlerde akarken Karaman Çayı’nda ise sürekli akış olup, kıș ve ilkbahar aylarında yüksek debilere ulașır. Yaz aylarında ise Karaman, Doyran ve Çandır Çayı sularının çok azalması nedeniyle, Boğaçay 2 akışlarıya ancak traverten kaynaklarının boșalımları ile sürmektedir. Boğaçay klașık 800 km ’lik bir alanı drene etmektedir ve bugün olduğu gibi gelecekte de Antalya için önemli bir doğal kaynak olacaktır (Dipova, 2010). ’

Antalya’nın önemli turistik bölgesi olan Konyaaltı plajı Boğaçay ın kıyı ovasında yer almaktadır. Ayrıca serbest bölgenin ve limanın bu bölgede bulunması, kuzeydeki tarım alanlarına yakın olması ve Kemer yolu üzerinde bulunmasından dolayı ovada yapılaşmaya neden olmuştur. Havza içerisinde ișletilmekte olan kum ve çakıl ocakları, doğal dengeyi son derece bozmakta, nakliye kamyonları ulașım ve çevresel sorunlar doğurmaktadır (Dipova, 2010).

26

3.2. Yöntem Şekil 3.1. Boğa Çayı (Çınar, 2011) 3.2.1. Örnekleme noktaları

-

Boğa Çayı üzerinde seçilen 6 istasyondan Ocak 2016 Ekim 2016 arasında mevsimsel olarak su ve omurgasız örneklemeleri yapılmıştır. İstasyonlar harita üzerinde aşağıda gösterilmiştir (Şekil 3.2).

27

3.2.2. SuŞekil örneklerinin 3.2. Boğa Çayı’nda alınması belirlenen ve saklanması istasyonlar (Google Earth, 2018)

Su örneklerinin alınmasında koyu renkli 1 litrelik polietilen örnek alma kapları kullanılmıştır.2016 – Boğa Çayı üzerinde 6 istasyon belirlenerek su numuneleri, Ocak Ekim 2016 tarihleri arasında mevsimsel periyotlarla alınmış ve - + örneklemelerin yaklaşık olarak aynı saatlerde yapılmasına 4 dikkat- edilmiştir. - Alın2an- su numunelerinde Klorür- (Cl- ), Amonyum4- azotu (NH N), Nitrit azotu 3 (NO 5 N), Nitrat2 azotu (NO N), Orto fosfat (PO P), Biyokimyasal oksijen ihtiyacı (BOI mgO /l) değerleri Süleyman Demirel Üniversitesi Jeotermal Enerji, Yeraltı Suyu ve Mineral Kaynakları Araştırma ve Uygulama µ Merkezi’nde yaptırılmıştır. Su sıcaklığı2 (°C), pH değeri, elektrik iletkenliği ( S/cm), çözünmüş oksijen (mgO /l) ölçümleri arazide yapılmıştır. Yapılan ölçümlerde kullanılan cihazlar ve yöntemler aşağıda belirtilmiştir. Su sıcaklığı (°C): - -

Testo 915 1 marka oksijen metre’nin sıcaklık göstergesi ile ölçülmüştür. pH:

WTW Ph 330i marka Ph metre ile ölçülmüştür. Elektrik iletkenliği (µS/cm):

WTW cond. 330i marka elektriksel iletkenlik ölçer kullanılarak ölçülmüştür. 28

Çözünmüş oksijen (mgO2/l):

WTW oxi 340 marka oksimetre ile ölçülmüştür. Klorür iyonu (Cl-): -

Dionex ICS 3000 iyon kromotografisi cihazı ile ölçülmüştür. Amonyum azotu (NH4+-N): -14752

Spektrofotometrik yöntemle Merck Nova 60 kit kullanılarak ölçülmüştür. Nitrit azotu (NO2--N): -

Dionex ICS 3000 iyon kromotografisi cihazı ile ölçülmüştür. Nitrat azotu (NO3-N): -

Dionex ICS 3000 iyon kromotografisi cihazı ile ölçülmüştür. Orto-fosfat iyonu (PO4-P): -

Dionex ICS 3000 iyon kromotografisi cihazı ile ölçülmüştür. Biyokimyasal oksijen ihtiyacı (BOI5

): Arazi çalışması sırasında şilifli cam şişelerle alınan su numuneleri, inkübatörde 20 °C’ de karanlık ortamda bekletilip, 5 gün sonra oksijenmetre ile ölçüm yapılmıştır. 3.2.3. Ephemeroptera Örneklerinin alınması, saklanması ve teşhisi

Örnekler sudaki bitkiler arasından, zeminde bulunan taş ve çakıldan 250 su içinde ve kıyıda olmak üzere 50x30 cm ebatlarında, demirden yapılmış ve μm göz açıklığında tül geçirilmiş saplı bentik kepçesi ile istasyon çevresinde 100 m’lik bir bölümde yaklaşık olarak yirmi dakika boyunca tarama yapılarak alınmıştır. Toplama işlemi yapılırken kepçe akıntının ters yönünde dik olarak suda tutulmuş ve kepçenin yukarı kısımları ayakla karıştırılarak akarsu içerisindeki taşlar yerinden oynatılmış ve bu sayede organizmaların akıntı ile beraber kepçede toplanması sağlanmıştır (Plafkin vd., 1989).

Çalışma alanından kepçe ile toplanan örnekler arazide eleklenerek kaba materyalden arındırılıp saklama kabına aktarılmış ve %70’lik alkolle laboratuvara getirilip hemen incelenmiş, stereomikroskop altında Ephemeroptera türleri diğer türlerden ayrıştırılarak soğuk bir ortamda muhafaza edilmiştir. Mikroskopla yapılan incelemede cinsler birbirinden ayrılıp 29 daha sonra örnekler laboratuarda mikroskopta farklı büyütmelerde incelenerek mümkün olduğu kadar tür seviyesinde teşhisler yapılmıştır. Daha sonra teşhisi yapılan örnekler %70’lik etil alkolde standart müze materyali tipinde karanlık ortamda korunmaya alınmıştır.liot Ephemeropterat larvalarının familya, cins, tür teşhislerinde Kazancı (1985), El vd., (1988), Harker (1989), Tercodor(1990), Aydınlı (2008), Bauernfeind ve Soldan (2012)’dan yararlanılmıştır. 3.2.4. Fiziko-kimyasal su kalitesi tayin yöntemleri

3.2.4.1 Su kirliliği kontrolü yönetmeliği

T.C Çevre Bakanlığı’nın 2872 sayılı Çevre Yasası’na ek olarak hazırlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ne göre kıta içi su kaynakları, fizikokimyasal veriler kullanılarak dört kalite sınıfına ayrılmıştır. Sınıf I:

Sınıf II:Yüksek kaliteli su

Sınıf III:Az kirlen miş su

Sınıf IV: Kirli su

Çok kirlenmiş su (SKKY, 2008).

ÇizelgeParametre 3.1. Kıtaiçi Su KaynaklarınınBirim SınıflarınaSKKY SuGöre Kalite Kalite Sınıfları Kriterleri - I II III IV

Sıcaklık °C - ≤ 25- ≤ 25- ≤ 30- > 30- pH 6,5< 4008,5 6,54008,5-1000 6,010019,0- 6,0 9,0 dışında Elektriksel İletkenlik µS/cm > 8 - - 3000 > 3000 Çözünmüş Oksijen mg/L 25 6,02008,0 3,04006,0 <>400 3 Klorür iyonu mg/L 90 70-90 40-70 < 40 Oksijen Doygunluğu % < 4 - -20 > 20 5 Biyolojik Oksijen İhtiyacı mg/L 5 4,010 8,0 8,020 >20 (BOİ ) Nitrat azotu 4+- mg/L -1 - > 2

Amonyum Azotu2 (NH- N) mg/L < 0,2 0,2 - 1,0 2,0- Nitrit azotu (NO ‾ N) mg/L < 0,002 0,002 0,01 0,01 0,05 > 0,05

30 3.2.5. Biyolojik olarak su kalitesi belirleme yöntemleri

3.2.5.1. Saprobi İndeksi (Saprobi Index)

Saprobi indeksinin hesaplanmasında kullanılan formül; n ∑ Si ⋅ Ai ⋅Gi = i=1 S n ∑ Ai ⋅Gi i=1

S=Saprobi indeksi

İ= taksonların seri numarası Si

= Taksonun saprobi değeri Ai

= Taksonun yoğunluğu i

G = İndikasyon ağırlığı

n = takson sayısı

Su kalitesi sınıfları LAWA (1980)’ya göre değerlendirilmiştir (Çizelge 3.2).

Kalite Organik Kirlenmenin Sınıfları ÇizelgeDerecesi 3.2. Saprobi indeksindeSaprobitat akarsuların kalite sınıflarıSaprobi İndeks I -

I-II Çok az kirlenmiş oligosaprob 1,0 - < 1,4 II oligosaprob/ - Az kirlenmiş Betamesosaprob- 1,5 < 1,8 II-III Orta derecede kirlenmiş Betamesosaprob 1,8 - < 2,3 III α β mesasaprobi - Kritik kirlenmiş sınırı 2,3 < 2,7 III- Çok kirlenmiş Alfamesasaprob 2,7 - < 3,2 Alfamesasaprob/ - IV Çok kuvvetli kirlenmiş Polisaprob 3,2 < 3,5 IV Şiddetli kirlenmiş Polisaprob 3,5 < 4,0

31 3.2.5.2. İstatistiksel metotlar

3.2.5.2.1. Baskınlık analizi

Kommunite içerisinde bir tür diğer türler üzerinde üstün bir denetim yeteneğine sahip ise bu türe baskın tür ya da dominant tür denir. Kommunitenin en belirgin organizması dominant organizma türüdür.

Koçataş (1997)’a göre baskınlık bir türe ait birey sayısı ile türlere ait toplam birey sayısı arasındaki oranın % anlatımıdır.

Baskınlık analizinin formülü: D= NA / NN X 100

D= NA

Baskınlık = A türüne Ait Birey Sayısı NN=

Tüm Bireylere Ait Birey Sayısı 3.2.5.2.2. Sıklık (frekans) analizi

Araştırma bölgesindeki bir türün bulunma yüzdesinin anlatımı sıklık analizi olarak tanımlanır. Sıklık değeri, bir alandan alınan örnekler içinde (x) türünün bulunduğu örnekleme sayısının oranlamasıyla hesaplanır (Kocataş, 2008). Sıklık analizinin formülü aşağıda verilmiştir. Na

Sıklık (F) =------X 100

Nn

Na = Nn =

A türünü içeren örnekleme sayısı Tüm örnekleme sayısı

Bir kommunitede bulunan türler sıklık bakımından 5 kategoride incelenir:

32 Sıklık kategorileri;

- türler

% 1 20 = Nadir bulunan -

% 21 40 = Seyrek bulunan türler -

% 41 60 = Genellikle bulunan türler -

% 61 80 = Çoğunlukla bulunan türler -

% 81 100 = Devamlı bulunan türler 3.2.5.2.3. Çeşitlilik analizi

Tür çeşitliliği bir kommünite veya ekosistemin zenginliğini gösteren ve bir kommünitede bulunan tür sayısı -ve tür çeşitliliği olarak tanımlanır (Yorulmaz, 2000). Bu amaca yönelik Shannon Wiener çeşitlilik indeksi uygulanmıştır. Shannon-Wiener İndeksi ve Hesaplaması;

I Biyo çeşitlilik ölçümlerinde kullanılan indekslerden biri de Shannon indeksi (H )’dir. Bu indekst, türlerin sayılarının hesaplanmasını ve tarafsızlıklarını içerir (Bayraktar, 2007). Shannon-

Wiener indeksi, Shannon (1948)’ın- yayınladığı bir matematik formülünden türetilmiştir. İndeks değerleri 0 5 aralığında ve değerler 5’e yaklaştıkça komünitede tür çeşitliliğinin arttığı anlaşılmaktadır (Kocataş, 2004). HI= -Σ [ (ni / N) x (ln ni / N)]

HI= Shannon-

Wiener indeksi ni=

i türüne ait birey sayısı N=

Toplam birey sayısı

33 3.2.5.2.4. Benzerlik analizi

Benzerlik analizi, çalışma alanından alınanif örnekler ve örnekleme noktaları arasında tür bileşimi sınıflaması olarak tar edilir. Bir kommuniteyi çeşitlilik ve benzerlik yönünden tanımlayabilmek ve diğer kommunite ile karşılaştırma yapabilmek için o kommunite içindeki türleri ve türlere ait bireylerin teker teker sayılması gerekir. Bilhassa geniş kommunitelerde bu işlem oldukça zor olacağından kommuniteyi temsil edecek örnekleme noktaları belirlenir ve bunlar istatistiksel metotlar kullanılarak değerlendirmeler yapılır. Bu amaçla örnekleme noktalarındaki benzerlik derecesi, örneklemedeki türler arası yakınlık derecesi ve örnekleme noktası ya da kommunitelerin benzerlik indeksleri hesaplanabilir. Çalışma alnındaki örnekleme noktalarında yapılan örneklemeler arasındaki benzerlik derecesini saptamak için birçok istatistiksel yöntemler geliştirilmiştir. Geliştirlen indeksler arasında en çok kullanılanlardan biri Sorensen Benzerlik İndeksi’dir (Kocataş, 2008).

Sorensen benzerlik analizi formülü (Krebs, 1989): 2a Q = ------2a + b + c

Q =

Sorensen benzerlik indeksi a =

İki örnekleme noktasındaki ortak tür sayısı b =

Birinci örnekleme noktasındaki farklı tür sayısı c =

İkinci örnekleme noktasında birinci örnekleme noktasından farklı tür sayısı

34 4.ARAŞTIRMA BULGULARI

4.1 İstasyonlara Ait Genel Bulgular

4.1.1 I. İstasyon

Konum:

N 36º 54’13.9’

E 030º 34’21.5’ Rakım:

27m

I.istasyon Aşağı Karaman Köyüne- yakın bir yerde Karaman Çayı üzerindedir. Dip yapısrı kumluktur. Genişliği 3 4 m derinliği yaklaşık 50cm’dir. Çok az su bitkisi vardı . Yaz ve sonbahar mevsimlerinde kurumuştur (Şekil 4.1).

Şekil 4.1. I. istasyon (Ocak 2016)

35 4.1.2. II. istasyon

Konum:

N 36º 54’11.1’

E 030º 34’19.6’ Rakım:

27 m ay ’

Bu örnekleme noktası Doyran Ç ı nın Karaman Çayı ile birleştiği- kısmın biraz üst tarafından Doyran Çayı üzerindedir. Yaklaşık olarak 3 4m genişliğe 25 cm derinliğe sahiptir. Dip yapısı taşlık olup etrafında su bitkileri yoktur. Taşlarınilerine üzeri yoğun bir alg gelişimiyle kaplıdır. Kıyı kesimlerinde su bitk rastlanmamıştır. İlkbahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde kurumuştur (Şekil 4.2).

4.1.3. III. istasyon Şekil 4.2. II. İstasyon (Ocak 2016)

Konum:

N 36º 54’01.8’

E 030º 35’03.4’

36 Rakım:

18 m 1 Kara

Bu örnekleme noktası II. istasyona km mesafededir. Doyran ve man Çaylarının birleşmesi- ile oluşan Göksu Çayı’ndan alınmıştır. Yaklaşık olarak 5m genişliğe, 30 40 cm derinliğe sahiptir. Dip yapısı kumluktur. Su içi ve dışında makrofit gelişimi vardır. Su akış hızı normaldir. Yaz ve sonbahar mevsimlerinde kurumuştur (Şekil 4.3).

4.1.4. IV. istasyon Şekil 4.3. III. İstasyon (Ocak 2016)

Konum:

N 36º 53’14.0’

E 030º 37’01.0’ Rakım:

4 m

Bu istasyon Antalya Uncalı civarında bulunmaktadır. III. İstasyona uzaklığı 3,5 km’dir. Kepez hidroelektrik santralinden gelen su üzerinden örnek alınmıştır. Akış hızı en yüksek istasyondur. Altı istasyon içerisinde en fazla derinliğe sahip olan istasyon burasıdır ve hiçbir mevsimde kurumamıştır. Fakat sonbahar

37 mevsimindeki arazileme sırasında bu istasyonda köprü çalışması olduğundan dolayı yapısal bozukluk olmuştur bundan dolayı 50 m yukarısından örnekleme yapılmıştır. Genişliği yaklaşık olarak 20 m derinliği ortalama 1m ‘dir. Çevresinde yerleşim yeri vardır. Etrafı ağaçlık ve çalılıktan oluşan yoğun bir bitki vejatasyonuna sahiptir. Dip yapısı taşlık ve yer yer alglerle kaplıdır (Şekil 4.4.)

4.1.5. V. istasyon Şekil 4.4. IV. İstasyon (Mart 2016)

Konum:

N 36º 52’41.7’

E 030º 37’05.5’ Rakım:

2 m

Bu örnekleme noktası IV. - İstasyona 1 km mesafede Göksu Çayı üzerindedir. Genişliği 30 m derinliği 30 40 cm’dir. Dip yapısı taşlıktır. Zayıf bir vejatasyona sahiptir (Şekil 4.5).

38

4.1.6. VI. istasyon Şekil 4.5. V. İstasyon (Ocak 2016)

Konum:

N 36º 51’30.9’

E 030º 37’13.4’ Rakım:

0 m

Antalya Atatürk bulvarında bulunan Boğaçay 2 Köprüsü’nün 1 km üstündeki VI. istasyon V. istasyona yaklaşık olarak 2 km mesafededir. Bu istasyon Çandıryer ve yerGöksu Çayı’nın birleşmesiyle oluşan Boğa Çayı üzerinden alınmıştır. Dip kısmı kumluktur. Etrafında makrofit gelişimi- fazla olmamakla birlikte sazlıklar-60 bulunmaktadır. Genişliği yaklaşık olarak 15 20 m’dir. Derinliği ortalama 50 cm‘dir. İlkbahar döneminde kıyı kesimlerde yoğun bir erozyon görülmüştür. Denize mesafesi 800 m’ dir (Şekil 4.6).

39

4.2. Fiziksel ve KimyasalŞekil Bulgular 4.6. VI. İstasyon Mart 2016

Araştırma süresince Boğa Çayı’nın mevsimlere göre fizikokimyasal değerleri Çizelge 4.1’de2 , istasyonlara göre maksimum, ortalama ve minimum değerleri Çizelge 4. ’ de verilmiştir.

40

göre Çizelge 4.1. Boğa Çayı fizikokimyasal parametrelerin istasyonlara ve mevsimlere

değerleri

(ºC)

(mg/l) 2 (mg/l) (mg/l) (mg/l) O PH N N N P (mg/l) (mg/l) - - - - (mS/cm) (mgO2/l) - + 2 3 4 2 4 CI O MEVSİMLER E.C PO NO BOİ SICAKLIK NO NH DOYGUNLUĞU

TUZLULUK(ppt)

Kış İlkbahar 1. ist 9,80 8,42 13,00 368,00 16,62 0,01 0,39 0,05 0,05 92,00 0,25 2,43 Yaz * * * * * * * * * * * * 14,52 8,30 18,70 388,00 16,75 0,01 0,44 0,05 0,05 156,70 0,28 1,52 Sonbahar * * * * * * * * * * * *

Kış İlkbahar * * * * * * * * * * * * 2. ist 9,60 8,25 12,90 325,60 10,31 0,01 0,27 0,05 0,05 90,50 0,20 2,38 Yaz * * * * * * * * * * * * Sonbahar * * * * * * * * * * * *

Kış İlkbahar 3.ist 10,90 8,68 13,10 356,00 16,22 0,01 0,28 0,05 0,05 100,00 0,22 2,37 Yaz * * * * * * * * * * * * 6,25 7,87 23,20 365,00 16,35 0,01 0,30 0,05 0,05 73,50 0,23 4,25 Sonbahar * * * * * * * * * * * *

Kış İlkbahar 4.ist 9,75 8,05 13,10 384,00 17,13 0,01 0,57 0,05 0,05 92,00 0,26 2,20 Yaz 7,48 8,02 18,00 334,00 16,85 <0,01 0,36 0,05 0,05 79,60 0,24 3,55 Sonbahar 5,19 8,18 29,90 386,00 17,24 <0,01 0,46 0,05 0,05 69,50 0,28 4,32

5,19 7,58 16,70 375,00 16,55 <0,01 0,53 0,05 0,05 53,40 0,26 5,21 Kış İlkbahar 5.ist 8,73 8,24 14,60 359,00 17,44 0,01 0,45 0,05 0,05 84,10 0,20 2,39 Yaz 7,16 8,07 20,60 402,00 18,12 0,01 0,35 0,05 0,05 78,40 0,29 3,24 Sonbahar 5,50 8,22 29,80 378,00 17,84 0,01 0,08 0,05 0,05 67,40 0,27 4,34

5,17 7,47 18,50 366,00 17,45 0,01 0,59 0,05 0,05 66,60 0,26 4,38 Kış İlkbahar 6.ist 7,31 8,19 15,60 432,00 18,34 0,01 1,57 0,05 0,05 75,30 0,29 3,25 Yaz 7,30 8,09 20,80 494,00 18,86 0,01 0,85 0,05 0,05 74,30 0,30 3,35 Sonbahar 5,94 8,15 28,60 586,00 19,65 0,01 2,64 0,05 0,05 67,60 0,34 4,76 5,09 7,76 19,70 525,00 19,33 0,01 2,74 0,05 0,05 60,60 0,33 6,21 = *

Kuru istasyon

41

Çizelge 4.2. Boğa Çayı fizikokimyasal parametrelerin istasyonlara göre minimum, ortalama ve maksimum değerleri

(%

(ppt) (ºC)

mg/l)

mg/l)

mg/l) mg/l)

( 2 ( ( H (

)

O p N N N P (mg/l) (mg/l) - -

(mgO2/l) (mS/cm) - - - 2 +

3 4 2 4 O CI E.C PO NO SICAKLIK BOİ NO NH Parametreler

TUZLULUK

DOYGUNLUĞU İstasyonlar Min. 92

Ort. 9,8 8,3 13 368 16,62 0,01 0,39 0,05 0,05 0,25 1,52 1.ist 6 5 12,1 15,8 Max. 8,36 378 16,68 0,01 0,41 0,05 0,05 124,3 0,26 1,97 2 14,5 8,42 18,7 388 16,75 0,01 0,44 0,05 0,05 156,7 0,28 2,43

Min.

2.ist Ort. 9,6 8,25 12,9 325,6 10,31 0,01 0,27 0,05 0,05 90,5 0,2 2,38 Max. 9,6 8,25 12,9 325,6 10,31 0,01 0,27 0,05 0,05 90,5 0,2 2,38

9,6 8,25 12,9 325,6 10,31 0,01 0,27 0,05 0,05 90,5 0,2 2,38 Min. 2

3.ist Ort. 6,25 7,87 13,1 356 16,22 0,01 0,28 0,05 0,05 73,5 0,22 ,37 5 18,1 Max. 8,57 8,27 360,5 16,285 0,01 0,29 0,05 0,05 86,7100 0,22 3,31

10,9 8,68 23,2 365 16,3 0,01 0,3 0,05 0,05 0,23 4,25 Min. 16 55

4.ist Ort. 5,19 7,58 13,1 334 , 0,01 0,36 0,05 0,05 53,4 0,24 2,20 2 19,4 Max. 6,9 7.95 369,7 16,944 0,01 0,48 0,05 0,05 73,692 0,26 3,825 1

9,75 8,18 29,9 386 17,2 0,01 0,57 0,05 0,05 0,28 ,2 Min.

5.ist Ort. 5,17 7,478 14,6 359 17,44 0,01 0,08 0,05 0,05 66,6 0,20 2,39 Max. 6,64 20,8 376,2402 17,71 0,01 0,36 0,05 0,05 74,12 0,25 3,58

8,73 8,24 29,8 18,12 0,01 0,59 0,05 0,05 84,1 0,29 4,38 Min. 4 6

6.ist Ort. 5,09 7,76 15,6 432509 18,3 0,01 0,85 0,05 0,05 690,65 0,291 3,25 Max. 6,41 8,04 21,1 586 ,2 19,04 0,01 1,95 0,05 0,05 ,4 0,3 4,39 7,31 8,15 28,6 19,65 0,01 2,74 0,05 0,05 75,3 0,34 6,21

42

4.2.1. Su sıcaklığı

lere göre

Araştırma boyuncairBoğa Çayı’nd aki su sıcaklıkları istasyon ve mevsim farklılık göstermişt (Şekil 4.7). o

o Buna göre Boğa Çayı’nda ortalama su sıcaklığı en düşük II. istasyon’da (12,9 C), en yüksek ise VI. istasyon’da (21,1 C) olarak belirlenmiştir. 0 0

o I. istasyonda sıcaklık değeri kış mevsiminde 13 C ilkbahar mevsiminde 18,7 C olarak ölçülmüştür. Ortalama sıcaklık değeri ise 15,85 C’dir. Yaz ve sonbahar mevsimlerinde örnekleme yerinde su olmadığı için ölçüm yapılamamıştır. 0

II. istasyonda sıcaklık değeri kış mevsiminde 12,9 C olarak belirlenmiş diğer mevsimlerde kuraklıktan dolayı su sıcaklığı ölçülememiştir. 0

0 o III. istasyonda su sıcaklığı değeri kış mevsiminde 13,1 C, ilkbahar mevsimindee 23,2 C olarak ölçülmüştür. Ortalama sıcaklık değeri ise 18,15 C’dir. Yaz v sonbahar mevsimlerinde Doyran ve Göksu çayları kuruduğu için sıcaklık ölçümü yapılamamıştır. 0

0 o IV. istasyonda sıcaklık değeri en düşük kış mevsiminde (13 C), en yüksek yaz mevsiminde (29,9 C) ölçülmüştür. Ortalama sıcaklık değeri ise 19,42 C’dir. 0

0 o V. istasyonda sıcaklık değeri en düşük kış mevsiminde (14,6 C), en yüksek yaz mevsiminde (29,8 C) ölçülmüştür. Ortalama sıcaklık değeri ise 20,8 C’dir. 0

0 VI. istasyonda sıcaklık değeri kış mevsiminden (15,6 C) itibaren yükselmeye o başlamış, en yüksek yaz mevsiminde (28,6 C) ölçülmüştür. Ortalama sıcaklık değeri ise 21,1 C’dir.

43 35

30

25 Min. 20

15 Ortalama

Su Sıcaklığı ⁰CSıcaklığıSu 10

5 Max. 0

İstasyonlar

7

Şekil 4. . Boğa Çayı su sıcaklığı değerlerinin istasyonlara göre değişimi 4.2.2. pH (minimum, maksimum ve ortalama değerleri).

BoğaIII Çayı’nda ortalama pH değeri en düşük IV. istasyon’da (7,95), en yüksek ise . istasyon’da belirlenmiştir 8 (8,68). İstasyonlardaki minimum, maksimum ve ortalama değerler Şekil 4. ’te verilmiştir.

I. istasyonda pH değeri en düşük ilkbahar mevsiminde (8,30), en yüksek kış mevsiminde (8,42) ölçülmüştür. Ortalama pH değeri ise 8,36’dır. Yaz ve sonbahar mevsimlerinde örnekleme noktasında su olmadığı için ölçüm yapılamamıştır.

II. istasyonda pH değeri kış mevsiminde 8,25 olarak ölçülmüş olup diğer mevsimlerde kuraklıktan dolayı suyun pH değeri ölçülememiştir.

III. istasyonda pH değeri en düşük ilkbahar mevsiminde (7,87), en yüksek kış mevsiminde (8,68) ölçülmüştür. Ortalama pH değeri 8,27 olarak belirlenmiştir.

44

IV. istasyonda pH değeri en düşük sonbahar mevsiminde (7,58), en yüksek yaz mevsiminde (7,58) ölçülmüştür. Ortalama pH değeri 7,95 olarak belirlenmiştir.

V. istasyonda pH değeri en düşük sonbahar mevsiminde (7,47), en yüksek kış mevsiminde (8,24) ölçülmüştür. Ortalama pH değeri 8 olarak belirlenmiştir.

VI. istasyonda pH değeri en düşük sonbahar mevsiminde (7,76), en yüksek kış mevsiminde (8,19) ölçülmüştür. Ortalama pH değeri 8,04 olarak belirlenmiştir.

10

9.5

9 Min.

8.5 pH 8 Ortalama

7.5

Max. 7

İstasyonlar

8

Şekil 4. . Boğa Çayı pH değerlerinin istasyonlara göre değişimi (minimum, 4.2.3. Çözünmüşmaksimum oksijen ve ortalama (mg/l) değerleri).

Boğa Çayı’nda ortalama çözünmüş oksijen değeri en düşük VI. istasyon’da (6,41 mg/l), en yüksek ise I. istasyon’da (12,16 mg/l) belirlenmiştir. en

I. istasyonda çözünmüş oksijen değeri en düşük kış mevsiminde (9,80 mg/l), yüksek ilkbahar mevsiminde (14,52 mg/l) ölçülmüştür. Ortalama çözünmüş oksijen değeri 12,16 mg/l olarak belirlenmiştir. Yaz ve sonbahar mevsimlerinde istasyonda su kuruduğu için çözünmüş oksijen değeri belirlenememiştir. 45

II. istasyonda çözünmüş oksijen değeri kış mevsiminde 9,60 mg/l olarak belirlenmiştir. Diğer mevsimlerde örnekleme noktasında su olmadığından ölçüm yapılamamıştır.

III. istasyonda çözünmüş oksijen değeri en düşük ilkbahar mevsiminde (6,25 mg/l), en yüksek kış mevsiminde (10,90 mg/l) belirlenmiştir. Ortalama çözünmüş oksijen değeri 8,57 mg/l olarak belirlenmiştir.

IV. istasyonda çözünmüş oksijen değeri en düşük sonbahar ve yaz mevsimlerinde (5,19 mg/l), en yüksek kış mevsiminde (9,75 mg/l) belirlenmiştir. Ortalama çözünmüş oksijen değeri 6,9 mg/l olarak belirlenmiştir.

V. istasyonda çözünmüş oksijen değeri en düşük sonbahar mevsiminde (5,17 mg/l), en yüksek kış mevsiminde (8,73 mg/l) belirlenmiştir. Ortalama çözünmüş oksijen değeri 6,66 mg/l olarak belirlenmiştir.

VI. istasyonda çözünmüş oksijen değeri en düşük sonbahar mevsiminde (5,09 mg/l), en yüksek kış mevsiminde (7,31 mg/l) belirlenmiştir. Ortalama çözünmüş oksijen değeri 6,41 mg/l olarak belirlenmiştir.

İstasyonlara göre çözünmüş9 oksijen değerlerinin maksimum, ortalama ve minimum değerleri Şekil 4. ’ de gösterilmiştir.

46

16

14

12

10 Min.

8

6 Ortalama

Çözünmüş Oksijen(mg/l) Çözünmüş 4

2 Max. 0

İstasyonlar

9

Şekil 4. . Boğa Çayı çözünmüş oksijen değerlerinin istasyonlara göre değişimi 4.2.4. Elektriksel(minimum, iletkenlik maksimum (µS/cm) ve ortalama değerleri).

Boğa Çayı’nda ortalama elektriksel iletkenlik 586 değeri en düşük II. istasyon’da (325,6 µS/cm) en yüksek ise VI. istasyon’da ( µS/cm) belirlenmiştir.

I. istasyonda elektriksel iletkenl ik değer i en düşük kış mevsiminde (368 µS/cm), en yüksek ilkbaha r mevsiminde (388 µS/cm) olup ortalama elektriksel iletkenlik değeri 378 µS/cm olarak belirlenmiştir.

II. istasyonda sadece kış mevsiminde ölçüm yapılabilmiş ve elektriksel iletkenlik değeri 325,6 µS/cm olarak belirlenmiştir. 6

III. istasyonda elektriksel iletkenlik değeri en düşük kış mevsiminde (35 µS/cm), en yüksek ilkbahar 0mevsiminde (365 µS/cm) ölçülmüştür . Ortalama elektriksel iletkenlik değeri 36 ,5 µS/cm olarak belirlenmiştir.

47

IV. istasyonda elektriksel iletkenlik değeri en düşük ilkbahar mevsiminde (334 µS/cm)e , en yüksek yaz mevsiminde (386 µS/cm) ölçülmüştür . Ortalama lektriksel iletkenlik değeri 369,7 µS/cm olarak belirlenmiştir.

V. istasyonda elektriksel iletkenlik değeri en düşük kış mevsiminde (359 µS/cm), en yüksek ilkbahar mevsiminde (402 µS/cm) belirlenmiştir. Ortalama elektriksel iletkenlik değeri 376,2 µS/cm olarak belirlenmiştir.

VI. istasyonda elektriksel ilet kenlik değeri en düşük kış mevsiminde (432 µS/cm), en yüksek yaz mevsiminde (586 µS/cm) belirlenmiştir. Ortalama elektriksel iletkenlik değeri 509,2 µS/cm olarak belirlenmiştir. İstasyonlara göre elektriksel10 iletkenlik değerlerinin maksimum, ortalama ve minimum değerleri Şekil 4. ’ de gösterilmiştir.

700 650 600 550 Min. 500 450 400 Ortalama 350

Elektrikselİletkenlik(µS/cm) 300 250 Max. 200

İstasyonlar

10

Şekil 4. . Boğa Çayı elektriksel iletkenlik değerlerinin istasyonlara göre değişimi 4.2.5. Klorür(minimum, iyonu miktarı maksimum (Cl- mg/l) ve ortalama değerleri).

Boğa Çayı’nda ortalama klorür iyonu miktarı5 en düşük II. istasyon’da (10,31 mg/l), en yüksek ise VI. istasyon’da (19,648 mg/l) belirlenmiştir.

I. istasyonda klorür iyonu miktarı en düşük kış mevsiminde (16,62 mg/l), en yüksek ilkbahar mevsiminde (16,75 mg/l) belirlenmiştir. Ortalama klorür iyonu miktarı 16,68 mg/l olarak belirlenmiştir.

II. istasyonda klorür iyonu miktarı kış mevsiminde 10,31 mg/l olarak belirlenmiştir. İlkbahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde kuraklıktan dolayı ölçüm yapılamamıştır.

III. istasyonda klorür iyonu miktarı en düşük kış mevsiminde (16,22 mg/l), en yüksek ilkbahar mevsiminde (16,35 mg/l) ölçülmüştür. Ortalama klorür iyonu miktarı 16,28 mg/l olarak belirlenmiştir.

IV. istasyonda klorür iyonu miktarı en düşük sonbahar mevsiminde (16,55 mg/l), en yüksek1 yaz mevsiminde (17,24 mg/l) belirlenmiştir. Ortalama klorür iyonu miktarı 6,94 mg/l olarak belirlenmiştir.

V. istasyonda klorür iyonu miktarı en düşük kış mevsiminde (17,44 mg/l), en yüksek ilkbahar mevsiminde (18,12 mg/l) ölçülmüştür. Ortalama klorür iyonu miktarı 17,71 mg/l olarak belirlenmiştir.

VI. istasyonda klorür iyonu miktarı en düşük kış mevsiminde (18,34 mg/l), en yüksek yaz mevsiminde (19,65 mg/l) ölçülmüştür. Ortalama klorür iyonu miktarı 19,04 mg/l olarak belirlenmiştir.

İstasyonlara göre11 klorüre iyonu miktarının maksimum, ortalama ve minimum değerleri Şekil 4. ’ d gösterilmiştir.

49

20 18 16 14 Min. 12 10 8 Ortalama

Klorür İyonu (Clˉmg/l) İyonu Klorür 6 4 2 Max. 0

İstasyonlar

11

Şekil 4. . Boğa Çayı klorür iyonu değerlerinin istasyonlara göre değişimi 4.2.6. Nitrit (minimum,azotu miktarı maksimum (NO2--N ve mg/l) ortalama değerleri).

li nin

Boğa Çayı’nda tüm istasyonlarda ölçülen nitrit azotu değerleri analiz mitleri altında olarak belirlenmiştir.(ALA=<0.01). 4.2.7. Amonyum azotu miktarı (NH4+-N mg/l)

Boğa Çayı’nda tüm istasyo nlarda ölçülen amonyum azotu değerleri analiz limitlerinin altında olarak belirlenmiştir (ALA=<0.05). 4.2.8. Nitrat azotu miktarı (NO3-N mg/l)

Boğa Çayı’nda ortalama nitrat azotu miktarı en düşük II. istasyon’da (0,27 mg/l) en yüksek ise VI. istasyon’da 1,95 mg/l belirlenmiştir.

I. istasyonda nitrat azotu miktarı en o düşük kış mevsiminde (0,39 mg/l), en yüksek ilkbahar mevsiminde (0,44 mg/l), rtalama nitrat azotu miktarı 0,41 mg/l olarak belirlenmiştir. 50

II. istasyonda nitrat azotu miktarı kış mevsiminde 0,27 mg olarak belirlenmiştir. Diğer mevsimlerde örnekleme noktası kuru olduğu için ölçüm yapılamamıştır.

III. istasyonda nitrat azotu miktarı en düşük kış mevsiminde (0,28 mg/l), en yüksek ilkbahar mevsiminde (0,30 mg/l ) ölçülmüştür. Ortalama nitrat azotu miktarı 0,29 mg/l olarak belirlenmiştir.

IV. istasyonda nitrat azotu miktarı en düşük ilkbahar mevsiminde (0,36 mg/l),nitrat en yüksek değer ise kış mevsiminde (0,57 mg/l) belirlenmiştir. Ortalama azotu miktarı 0,48 mg/l olarak belirlenmiştir.

V. istasyonda nitrat azotu miktarı en düşük yaz mevsiminde (0,08 mg/l),nitrat en yüksek değer sonbahar mevsiminde (0,59 mg/l) ölçülmüştür. Ortalama azotu miktarı 0,36 mg/l olarak belirlenmiştir. il

VI. istasyonda nitrat azotu miktarı değerleri en düşük kbahar mevsimindenitrat(0,85 mg/l), en yüksek sonbahar mevsiminde (2,74 mg/l) ölçülmüştür. Ortalama azotu miktarı 1,95 mg/l olarak belirlenmiştir.

İstasyonlara göre12 nitrat azotu miktarının maksimum, ortalama ve minimum değerleri Şekil 4. ’ de gösterilmiştir.

51

3

2.5 N) - 2 Min.

1.5

1 Ortalama Nitrat Azotu(NO3 Nitrat

0.5

0 Max.

İstasyonlar

12

Şekil 4. . Boğa Çayı nitrat azotu değerlerinin istasyonlara göre değişimi 4.2.9. Orto-Fosfat(minimum, iyonu maksimum miktarı (PO ve 4ortalama-P mg/l) değerleri).

ö - nin

Boğa Çayı’nda tüm istasyonların lçülen orto fosfat iyonu değerleri analiz limitlerinin altında olduğu tespit edilmiştir (ALA=< 0.05). 4.2.10. Biyolojik oksijen ihtiyacı (BOİ5 mg/l)

Boğa Çayı’nda biyolojik oksijen ihtiyacının ortalama değerleri en düşük I. istasyon’da (1,97 mg/l), en yüksek ise VI. istasyon’da (4,39 mg/l) belirlenmiştir.

I. istasyonda biyolojik oksijen ihtiyacının değeri en düşük ilkbahar mevsiminde (1,52 mg/l), en yüksek kış mevsiminde (2,43 mg/l) ölçülmüştür . Ortalama biyolojik oksijen ihtiyacının değeri 1,97 mg/l olarak belirlenmiştir.

II. istasyonda biyolojik oksijen ihtiyacının değeri kış mevsiminde 2,38 mg/l olarak belirlenmiştir. İlkbahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde örnekleme alanı kuruduğu için biyolojik oksijen ihtiyacı ölçülememiştir.

52

III. istasyonda biyolojik oksijen ihtiyacının değeri en düşük kış mevsiminde (2,37 mg/l), en yüksek ilkbahar mevsiminde (4,25 mg/l) ölçülmüştür . Ortalama biyolojik oksijen ihtiyacının değeri 3,31 mg/l olarak belirlenmiştir.

IV. istasyonda biyolojik oksijen ihtiyacının değeri1 en düşük kış mevsiminde (2,20 mg/l),biyolo en yüksek sonbahar mevsiminde (5,2 mg/l) ölçülmüştür . Ortalama jik oksijen ihtiyacının değeri 3,82 mg/l olarak belirlenmiştir.

V. istasyondaen biyolojik oksijen ihtiyacının değeri en düşük kış mevsiminde (2,39 mg/l), yüksek değer ise sonbahar mevsiminde (4,38 mg/l) belirlenmiştir. Ortalama biyolojik oksijen ihtiyacının değeri 3,58 mg/l olarak belirlenmiştir.

VI. istasyonda biyolojik oksijen ihtiyacının değeri en düşük kış mevsiminde (3,25 mg/l), en yüksek değer ise sonbahar mevsiminde (6,21 mg/l) ölçülmüştür. Ortalama biyolojik oksijen ihtiyacının değeri 4,39 mg/l olarak belirlenmiştir. İstasyonlara göre biyolojik oksijene ihtiyacının değeri maksimum, ortalama ve minimum değerleri Şekil 4.13’ d gösterilmiştir.

7

6

5 Min. 4

3 Ortalama BOİ5(mgO2/l) 2

1

0 Max.

İstasyonlar

Şekil 4.13. Boğa Çayı biyolojik oksijen ihtiyacı değerlerinin istasyonlara göre değişimi (minimum, maksimum ve ortalama değerleri).

53 4.2.11. O2 Doygunluğu (%)

Boğa Çayı’nda Oksijen doygunluğu değeri en düşük VI. istasyon’da (%60,6), en yüksek ise I. istasyon’da (%156,7) ölçülmüştür.

I. istasyonda Oksijen doygunluğu değeri en düşük kış mevsiminde (%92), en yüksek ilkbahar mevsiminde (%156,7) ölçülmüştür. Ortalama oksijen doygunluğu değeri % 124,3 olarak belirlenmiştir. Yaz ve sonbahar mevsimlerinde çaydaki su kuruduğu için oksijen doygunluğu değeri belirlenememiştir.

II. istasyonda oksijen doygunluğu değeri kış mevsiminde % 90,5 olarak belirlenmiştir. Diğer mevsimlerde kuraklıktan dolayı ölçüm yapılamamıştır.

III. istasyonda oksijen doygunluğu değeri en düşük ilkbahar mevsiminde (% 73,5), en yüksek kış mevsiminde (%100) ölçülmüştür. Ortalama çözünmüş oksijen değeri % 86,7 olarak belirlenmiştir. Yaz ve sonbahar mevsimlerinde örnekleme noktasında su olmadığından oksijen doygunluğu değeri belirlenememiştir.

IV. istasyonda oksijen doygunluğu değeri en düşük sonbahar mevsiminde (% 53,4), en yüksek kış mevsiminde (% 92) belirlenmiştir. Ortalama oksijen doygunluğu değeri % 73,6 olarak ölçülmüştür.

V. istasyonda oksijen doygunluğu değeri en düşük sonbahar mevsiminde (% 66,6), en yüksek kış mevsiminde (% 84,1) olup ortalama oksijen doygunluğu değeri % 74,12 olarak belirlenmiştir.

VI. istasyonda çözünmüş oksijen değeri en düşük sonbahar mevsiminde (% 60,6), en yüksek69kış 5mevsiminde (% 75,3) belirlenmiştir. Ortalama oksijen doygunluğu değeri % ,4 mg/l olarak belirlenmiştir.

İstasyonlara göreler oksijen 14 doygunluğu değerlerinin maksimum, ortalama ve minimum değer i Şekil 4. ’ de gösterilmiştir.

54

180 160 140

120 Min. 100 80

Oksijen Doygunluğu(%) Oksijen 60 Ortalama 40 20 0 Max.

İstasyonlar

4 2

Şekil 4.1 . Boğa Çayı O doygunluğu değerlerinin istasyonlara göre değişimi 4.2.12. Tuzluluk(minimum, (ppt) maksimum ve ortalama değerleri).

Boğay Çayı’nda tuzluluk değeri en düşük II. ve V. istasyonlarda (0,20 ppt), en üksek VI. istasyon’da (0,34 ppt) belirlenmiştir.

I. istasyonda tuzluluk değeri en düşük kış mevsiminde (0,25 ppt), en yüksek ilkbahar mevsiminde (0,28 ppt) belirlenmiştir. Ortalama tuzluluk değeri 0,26 ppt olarak belirlenmiştir. Yaz ve sonbahar mevsimlerinde kuraklıktan dolayı tuzluluk değeri belirlenememiştir.

II. istasyonda tuzluluk değeri kışlerin mevsiminde 0,20 ppt olarak ölçülmüştürn . İlkbahar, yaz ve sonbahar mevsim de örnekleme noktası kuru olduğu dan tuzluluk değeri belirlenememiştir.

III. istasyonda tuzluluk değeri en düşük kış mevsiminde (0,22 ppt), en yüksek ilkbahar mevsiminde (0,23 ppt) ölçülmüş olup ortalama tuzluluk değeri 0,22 ppt olarak belirlenmiştir. 55

IV. istasyonda tuzluluk değeri en düşük ilkbahartür mevsiminde (0,24 ppt), en yüksek yaz mevsiminde (0,28 ppt) ölçülmüş . Ortalama tuzluluk değeri 0,26 ppt olarak belirlenmiştir.

V. istasyonda tuzluluk değeri en düşük kış mevsiminde (0,20 ppt), en yüksek ilkbahar mevsiminde (0,29 ppt) ölçülmüştür. Ortalama tuzluluk değeri 0,25 olarak belirlenmiştir.

VI. istasyonda tuzluluk değeri en düşük kış mevsimde (0,29 ppt), en yüksek yaz mevsiminde (0,34 ppt) ölçülmüştür. Ortalama tuzluluk değeri 0,31 ppt olarak belirlenmiştir.

İstasyonlara göre15 tuzluluk değerlerinin maksimum, ortalama ve minimum değerleri Şekil 4. ’ de gösterilmiştir.

0.4

0.35

0.3

0.25 Min.

0.2

0.15 Ortalama

Tuzluluk (ppt) Tuzluluk 0.1

0.05 Max. 0

İstasyonlar

Şekil 4.15. Boğa Çayı tuzluluk değerlerinin istasyonlara göre değişimi (minimum, maksimum ve ortalama değerleri). öre

Boğa Çayı’nda fizikokimyasal parametrelerin mevsimsel ortalamalarına g istasyonların kalite sınıfları Çizelge 4.3’te verilmiştir.

56

Çizelge 4.3. Kıtaiçi Su Kaynaklarının Sınıflarına Göre Kalite Kriterleri tablosuna bakılarak istasyonların kalite basamakları Sıcaklık O2 pH E.C O2 BOİ NH4 --N NO2 --N NO3 --N CI (ºC) (mg/l) (µS/cm) Doygunluğu (mg (mg/l) (mg/l) (mg/l) (mg/l) (%) /l) 1. ist I-II I I-II I I I I I-II I I 2.ist I-II I I-II I I I I I-II I I 3.ist I-II I I-II I II I I I-II I I 4.ist I-II II I-II I II I I I-II I I 5.ist I-II II I-II I II I I I-II I I 6.ist I-II II I-II II II II I I-II I I

4.3. Biyolojik Bulgular

-

Boğa Çayı’nda Ocak Ekim 2016 tarihleri arasında belirlenen 6 istasyonda2 mevsimsel olarak gerçekleştirilen bu çalışmada Ephemeroptera takımına ait familya, 2 cins, 9 tür olmak üzere toplam 7101 birey incelenmiştir. Toplanan bu bireylerin Baetidae ve Caenidea familyalarından olduğu tespit edilmiştir. Bu familyai lara ait 2 cinsin bazı genç bireyler teşhis edilmeyecek kadar küçük olduğu çin tür teşhisinde sp. düzeyinde bırakılmıştır.

Boğa Çayı’nda tespit edilen Ephemeroptera takımına ait taksonların istasyonlara göre dağılımı Çizelge 4.4’ te verilmiştir. 4

Çizelge 4. . Ephemeroptera türleri ve istasyonlara göre dağılımı İSTASYONLAR BOĞA ÇAYI I II III IV V VI Baetis digitatus + Baetis fuscatus + + + Baetis muticus + + Baetis niger + Baetis rhodani + + + + + + Baetis sp. + + + Baetis vernus + + + + + + Caenis luctuosa + + + + + Caenis sp. + + +

Çalışma boyunca toplanan tüm bireylerin istasyonlara göre dağılımına bakıldığında I. istasyonda 606 birey, II. istasyonda 359 birey, III. istasyonda 2735 birey, IV. istasyonda 585 birey, V. istasyonda 1211 birey ve VI. istasyonda 1605 birey belirlenmiştir. 57

3000 2500

2000

1500

1000 Birey Sayıları Birey 500

0

16

Şekil 4. . Boğa Çayı istasyonlara göre birey sayıları

4.3.1. Ephemeroptera takımına ait organizmaların istasyonlara göre dağılımı

Baetis rhodoni

I. istasyonda teşhis edilen 5 türBaetis içerisinde muticusen fazla birBaetisey sayısına fuscatus Baetis vernus(310) ulaşmış Caenis bunu sırasıyla luctuosa (138), (88), (62) ve (8) takip etmiştir (Şekil 4.17).

58

I.İSTASYON

Baetis rhodoni 10%1% Baetis muticus 15% Baetis fuscatus 51% Baetis vernus 23% Caenis luctuosa

Şekil 4.17. Boğa Çayı I. istasyonda belirlenen türlerin % dağılımı Baetis vernus

II. istasyonda teşhis edilen 3 türBaetis içerisinde rhodani en fazla Baetisbirey sayısınasp. (240) ulaşmış ve bunu sırasıyla (99), (20) takip etmiştir (Şekil 4.18). II.istasyon

5% 28% Baetis rhodoni

Baetis vernus

Baetis sp

67%

Şekil 4.18. Boğa Çayı II. istasyonda belirlenenen fa türlerin % dağılımı Baetis rhodaniIII. istasyonda teşhis edilen 9 tür içerisinde Baetiszla vernusbirey sayısına sahipBaetis tür muticus (1135) olmuştur. Bunu sırasıyla (479), 59

Caenis luctuosa Baetis fuscatus Baetis digitatus(375), Baetis sp (356), Caenis sp (155), Baetis niger (95) (75), . (43) ve . (22) takip etmiştir (Şekil 4.19). III.İSTASYON

Baetis rhodoni Baetis muticus

3% 1% Baetis fuscatus 13% 3% Baetis vernus 2% 41% Baetis sp. Baetis niger 17% Baetis digitatus 6% 14% Caenis luctuosa Caenis sp

I Şekil 4.19. Boğa Çayı III. istasyonda belirlenen türlerin % dağılımıBaetis rhodani

V. istasyonda teşhis edilen 5 türBaetis içerisinde fuscatusen fazla bireyBaetis sayısına vernus Caenis luctuosa(318) ulaşmış bunuBaetis sırasıyla sp. (159), (61), (22) ve (15) takip etmiştir (Şekil 4.20). IV.İSTASYON

3% 4% Baetis rhodoni

Baetis fuscatus 10% Baetis vernus

Baetis sp. 55% 28% Caenis luctuosa

Şekil 4.20. Boğa Çayı IV. istasyonda60 belirlenen türlerin % dağılımı

en fa Caenis luctuosa

V. istasyonda teşhis edilen 4 türBaetis içerisinde rhodani zla bireyBaetis sayısına vernus Caenis (1013)sp ulaşmış bunu sırasıyla (105), (81) ve (12) takip etmiştir (Şekil 4.21). V.İSTASYON

9% Baetis rhodoni 1% 7% Baetis vernus Caenis luctuosa

Caenis sp.

83%

Şekil 4.21. Boğa Çayı V. istasyonda belirlenen türlerin % dağılımıCaenis luctuosa

VI. istasyonda teşhis edilen 5 türBaetis içerisinde rhodani en fazla Baetisbirey sayısına vernus Baetis sp. (860) ulaşmışCaenis bunusp. sırasıyla (477), (152), (69) ve (40) takip etmiştir (Şekil 4.22). VI.İSTASYON

Baetis rhodoni

2% Baetis vernus

30% Baetis sp.

Caenis luctuosa 54% Caenis sp 10% 4%

Şekil 4.22. Boğa Çayı VI. istasyonda61 belirlenen türlerin % dağılımı

4.3.2.Ephemeroptera takımına ait organizmaların mevsimlere göre dağılımı

Boğa Çayı’nda kış mevsiminde 2170, ilkbahar mevsiminde 3064, yaz mevsiminde 1403 ve sonbahar mevsiminde 464 Ephemeroptera larvası bulunmuştur. Kış mevsiminde ve ilkbahar mevsiminde 9 takson yaz mevsiminde 3 takson sonbahar mevsiminde ise 4 takson teşhis edilmiştir. Baetis rhodani 896 birey

KışBaetis mevsiminde vernus 486baskın birey tür, Baetis muticus ( Baetis) olurken fuscatus bunu 172 sırasıyla birey Caenis luctuosa( 144) birey) Baetis sp. 122(233 birey bireyBaetis), niger 45 birey( Baetis), digitatus ( Caenis), sp. 27 birey( ), ( ), (35 birey) ve ( ) takip etmiştir (Şekil 4.23). Kış

Baetis rhodoni 7% Baetis muticus 2% 6% 2% 1% Baetis fuscatus

41% Baetis vernus 22% Baetis sp. Baetis niger 8% 11% Baetis digitatus Caenis luctuosa Caenis sp

Şekil 4.23. Boğa Çayı kış mevsiminde belirlenen türlerin birey sayılarına göre % dağılımı Baetis rhodani 1452 birey

İlkbahar Baetis mevsiminde vernus baskın559 birey tür Caenis luctuosa( ) Baetis olurken muticusbunu sırasıyla280 birey Baetis fuscatus( ) ,Baetis niger 50 (393 birey Baetis), digitatus 40 ( Caenis), sp. (230Baetis), sp. 25 birey( birey), ( birey), (35 birey) ve ( ) takip etmiştir ( Şekil 4.24).

62

İlkbahar

Baetis rhodoni Baetis muticus 2% 1% 13% 1% 1% Baetis fuscatus Baetis vernus 47% Baetis sp. 18% Baetis niger 8% 9% Baetis digitatus Caenis luctuosa Caenis sp

Şekil 4.24. Boğa Çayı ilkbahar mevsiminde belirlenen türlerin birey sayılarına göre % dağılımı Caenis luctuosa

YazBaetis mevsiminde rhodani 65baskın birey tür Baetis vernus 16(1322 birey birey) olurken bunu sırasıyla ( )ve ( ) takip etmiştir (Şekil 4.25). Yaz

1% 5% Baetis rhodoni

Baetis vernus

Caenis luctuosa

94%

Şekil 4.25. Boğa Çayı yaz mevsiminde belirlenen türlerin birey sayılarına göre % dağılımı

63 Caenis luctuosa 400 birey

SonbaharBaetis mevsiminde rhodani baskın tür Baetis vernus 21( birey ) Caenisolurken sp. bunu 12 sırasıylabirey (31 birey ), ( ) ve ( ) takip etmiştir (Şekil 4.26). Sonbahar

3% 7% 4% Baetis rhodoni

Baetis vernus

Caenis luctuosa

Caenis sp 86%

Şekil 4.26. Boğa Çayı sonbahar mevsiminde belirlenen türlerin birey sayılarına 4.3.3. Ephemeropteragöre % dağılımı takımına ait türlerin baskınlıkları

Ephemeroptera takımına5 e ait türlerin baskınlıklarının istasyonlara göre dağılımları çizelge 4. .’d verilmiştir. 5

Çizelge 4. . Ephemeroptera takımına ait türlerin istasyonlardaki % baskınlık değerleri İSTASYONLAR BOĞA ÇAYI I II III IV V VI Baetis digitatus - - - - - Baetis fuscatus - - - 2.74 Baetis muticus - - - - 14.52 5.67 27.65 Baetis niger - - - - - 22.77 13.71 Baetis rhodani 3.47 Baetis sp. - - 51.16 24.58 41.50 8.67 8.67 29.72 Baetis vernus 5.57 1.57 2.61 4.30 Caenis luctuosa - 12.23 66.85 17.51 10.61 6.69 9.91 Caenis sp. - - - 1.32 13.02 3.83 83.65 53.58 0.80 0.99 2.49 64

Baetis rhodani

I.Baetis istasyonda muticus, en baskın Baetistür %51,16 fuscatus Baetisolurken vernus devamında %22,77 %14,52 Caenis luctuosave %12,23 izlemiştir ve en az baskın tür ise %1,32 olarak belirlenmiştir. Bu istasyonda toplamda 5 tür bulunmuştur. Baetis vernus

II.Baetis istasyonda rhodani en baskın tür %66,85 olurken devamındaBaetis sp. %24,58 izlemiştir ve en az baskın tür ise %5,57 olarak belirlenmiştir. İstasyonda toplamda 3 tür bulunmuştur Baetis rhodani

III.Baetis istasyonda vernus, en baskınBaetis tür %41,50 muticus, Caenisolurken luctuosa, devamında %17,51Baetis fuscatus, % %13,71 Baetis niger, % 74 Baetis%13,02 digitatus Baetis%5,67 sp. 3,47 2,Caenis sp. ve %1,57 izlemiştir ve en az baskın tür ise %0,80 olarak belirlenmiştir. Bu istasyonda toplamda 9 tür bulunmuştur. Baetis fuscatus

IV.Baetis istasyonda vernus en baskınBaetis tür %27,65 rhodani Caenisolurken luctuosa devamında %10,61 ve Baetis%8,67 sp. ve %3,83 ve en az baskın tür ise %2,61 olarak belirlenmiştir. İstasyonda toplamda 5 tür bulunmuştur. Caenis luctuosa

BaetisV. istasyonda rhodani en baskın türBaet %83,65is vernus olurken devamında %8,67 Caenis sp. ve %6,69 izlemiştir ve en az baskın tür ise %0,99 olarak belirlenmiştir. İstasyonda toplamda 4 tür bulunmuştur. Caenis luctuosa

VI.Baetis istasyonda rhodani en baskın Baetistür %53,58 vernus Baetisolurken sp. devamında %29,72 Caenis sp.ve %9,91 ve %4,30 ve en az baskın tür ise %2,49 olarak belirlenmiştir. İstasyonda toplamda 5 tür bulunmuştur. 4.3.4. Ephemeroptera takımına ait türlerin sıklıkları

Ephemeroptera6 a takımına ait türlerin sıklıkları istasyonlara göre dağılımları çizelge 4. ’d verilmiştir.

65

6

Çizelge 4. . Ephemeroptera takımına ait türlerin istasyondaki sıklık değerleri İSTASYONLAR BOĞA ÇAYI I II III IV V VI Baetis digitatus - - 50 - - - Baetis fuscatus 25 - 50 50 - - Baetis muticus 25 - 50 - - - Baetis niger - - 50 - - - Baetis rhodani 50 25 50 100 100 100 Baetis sp. - 25 50 25 - 25 Baetis vernus 50 25 50 50 75 100 Caenis luctuosa 25 - 50 100 100 100 Caenis sp. - - 25 - 25 50

Baetis rhodani, Baetis vernus

BaetisI. istasyonda fuscatus, en Baetis sık türler muticus, Caenis luctuosa (%50) olurken bu türü (%25) izlemiştir. Baetis rhodani, Baetis sp. , Baetis vernus

II. istasyonda en sık türler (% 25) olmuştur. Baetis digitatus, Baetis fuscatus, Baetis muticus, Baetis

III.niger, istasy Baetisonda rhod en sıkani, türler Baetis sp., Baetis vernus, Caenis luctuosa türü Caenis sp. (%50) olurken bu (%25) izlemiştir. Baetis rhodani Caenis luctuosa türüIV. istasyonda Baetis fuscatus, en sık Baetis türler vernus veBaetis sp. (%100) olurken bu (%50) ve (%25) izlemiştir. Baetis rhodani Caenis luctuosa

Vtürü. istasyonda Baetis vernus en sık türler Caenis sp. ve (%100) olurken bu (%75) ve (%25) izlemiştir. Baetis rhodani, Baetis vernus, Caenis luctuosa

VI. istasyonda en Baetis sık türler sp (%100) olurken bu türü . (%25) izlemiştir. 4.3.5. Ephemeroptera takımına ait türlerin çeşitlilik değerleri

4.3.5.1. Ephemeroptera takımına ait türlerin shannon-wiener indeks değerleri

Çeşitlilik değeri en yüksek III. İstasyonda (1,69) en az ise V. istasyonda (0,58) görülmüştür. 66

türlerin Shannon-wiener

Ephemeroptera takımına ait l çeşitlilik indeks değerlerinin istasyonlara göre dağılımı şekil 4.27‘de veri miştir.

1.8 1.69 1.6 1.4 1 1.25 1.2 1.14 1.15

Çeşitlilik 0.78 0.8 0.6 0.58 0.4 0 0.2

-wiener

Şekil 4.27. Ephemeroptera takımına ait türlerin Shannon çeşitlilik indeks 4.3.6. Ephemeropteradeğerlerinin istasyonlara takımına göre ait türlerindağılımı istasyonlardaki benzerlik değerleri

Boğa Çayı’nda en yüksek benzerlik V. ve VI. istasyonlar arasında (0,88) en düşük benzerlik ise I. ve II. istasyonları ile II. ve III. istasyonlar arasında (0,5) gözlenmiştir. 7

Ephemeroptera takımına ait Sorensen benzerlik indeks değerleri çizelge 4. ‘de verimiştir.

Çizelge 4.7. Ephemeroptera takımına ait türlerin istasyonlar arasındaki benzerli değerleriİSTASYONLAR I II III IV V VI I 1 II 0,5 1 III 0,5 1 IV 1 0,71 V 1 0,8 0,75 0,71 VI 0,88 1 0,66 0,57 0,61 0,66 0,6 0,75 0,71 0,8

67

4.3.7. Ephemeroptera takımına ait türlerin istasyonlardaki sabrobi indeks değerleri

Boğa Ça- y’ında teşhis edilen Ephemeroptera taksonları ile saprobi indeksinin DIN 38410 1 (2004) versiyonu kullanılarak su kalitesi değerlendirilmesi yapılmıştır.

Ephemeroptera takımına ait türlerle belirlenen sabrobi indeks değerlerinin istasyonlara ve mevsimlere göre değişimi çizelge 4.8’de verilmiştir.

Çizelge 4.8. Ephemeroptera takımına ait türlerin sabrobi indeks değerlerinin istasyonlara ve mevsimlere göre değişimi I. istasyon II. istasyon III. istasyon IV. istasyon V. istasyon VI. İstasyon

Kış 1,86 2,1 1,92 0,43 2,04 2,07 İlkbahar 2,1 kuru 1,91 2,09 2,082 2,092 Yaz kuru kuru kuru 2,08 2 2 Sonbahar kuru kuru kuru 2,08 y

Çalışma boyunca sadece IV. istas on kış mevsiminde oligosaprob (kirlenmemiş) olarak belirlenirken diğer istasyonlar tüm mevsimlerde betamesosaprob (orta derecede kirlenmiş) olarak belirlenmiştir (Çizelge 4.9.).

Çizelge 4.9. İstasyonların mevsimsel saprobi basamakları I. istasyon II. istasyon III. istasyon IV. istasyon V. istasyon VI. İstasyon

Beta Beta Beta Beta Beta Kış

Beta Beta OligosaprobBeta Beta Beta mesosaprob mesosaprob mesosaprob mesosaprob mesosaprob İlkbahar kuru Beta Beta Beta Yaz mesosaprob mesosaprob mesosaprob mesosaprob mesosaprob

kuru kuru kuru Beta Beta Beta Sonbahar mesosaprob mesosaprob mesosaprob

kuru kuru kuru mesosaprob mesosaprob mesosaprob

68

la -

İstasyonların mevsimsel ortalama rı alındığında IV. İstasyon oligo betamasasaprob olurken diğer tüm istasyonlar betamesasaprob olarak belirlenmiştir (Çizelge 4.10)

Çizelge 4.10. İstasyonların mevsimsel ortalamalarına göre belirlenen saprobi basamakları I. istasyon II. istasyon III. istasyon IV. istasyon V. istasyon VI. İstasyon

Beta Beta Beta oligo- Beta Beta 1,98 2,1 1,91 1,67 2,03 2,04

mesosaprob mesosaprob mesosaprob betamesosaprob mesosaprob mesosaprob

4.3.8. LAWA (1980)’ nın Metoduna Göre Su Kalitesi Değerlendirmesi

robi 1980

Kimyasal parametreler ve sap indeksi kullanılarak LAWA ( )’ nın metoduna göre su kalitesi değerlendirmesi yapılmıştır. Sabr -

obi indeks değerlerine göre IV. istasyon I II kalite sınıfı diğer istasyonlar II. kalite sınıfı olarak belirlenmiştir (Çizelge 4.11).

Çizelge 4.11. Lawa (1980)’ nın metoduna göreSaprobiistasyonların su kalite sınıfları indeks I. istasyon II II. istasyon II III. İstasyon II IV. istasyon I-II V. istasyon II VI. İstasyon II

69

5. TARTIŞMA VE SONUÇLAR

Sıcaklık akarsularda akıntı hızına, yükseltiye , nehir yatağının yapısına, iklime ve atmosfer şartlarına göre değişmektedir (Cirik ve Cirik, 1999). Tanyolaç (2004)’a göre fiziksel faktör olan sıcaklık, sucul canlıların yayılmaları, gelişmeleri ve varlıklarını devam ettirebilmeleri için oldukça önemli bir etmendir. Arazi çalışması boyunca Boğa Çayı’nın en düşük ortalama su sıcaklığı 12,9 °C ile 2. istasyonda, en yüksek ortalama su sıcaklığı ise 21,1 °C ile 6. istasyonda belirlenmiştir. Su sıcaklığı mevsimsel olarak incelendiğinde en yüksek sıcaklıkların buharlaşmanın fazla olduğu yaz mevsiminde, en düşük sıcaklığın ise kış mevsiminde ölçüldüğü belirlenmiş bu değerler mevsimsel sıcaklık değişimleriyle paralellik göstermiştir. 2. istasyonun Doyran Çayı üzerinde olması ve sadece kış mevsiminde örnekleme yapılmasından en düşük su sıcaklığı bu istasyonda ölçülmüştür. 6. istasyon ise denize en yakın, çayın mansab kısmında olduğundan akış hızı düşüktür. Bu yüzden en yüksek su sıcaklığı bu -istasyonda ölçülmüştür. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’ne göre Boğa Çayı I II. sınıf su kalitesi basamağına dahil olmaktadır.

Sulardaki çözünmüş oksijen değeri sucul yaşamın sürekliliği açısından büyük önem arz ederken su kalitesi belirleme çalışmalarında da kullanılan en yaygın değişkenlerden biridir (Wetzel, 1983).

Çözünmüş oksijen değeri akarsularda zonlar arasında değişmekle birlikte genelde yüksektir. Habitat kalitesi, kirlilik düzeyi ve organik madde konsantrasyonu hakkında bilgi sağlamak açısından çözünmüş oksijen değerleri oldukça ni önemlidir (Wetzel, 1983; Şişli, 1980). Sudakie rü çözünmüş oksijen derişimi arttıran etmenlerin başında fotosentez, akıntı v zgar hızının artışı, sıcaklığın azalması, hava ile yüzey suyu arasındaki temasın artması gelirken, azaltan faktörlerin başında organik madde parçalanması, yükseltgenme tepkimeleri, sıcaklık artışı, canlıların solunum etkinlikleri ve oksidasyon gelmektedir (Cirik ve Cirik, 2008; Geldiay ve Kocataş, 2006; Tanyolaç, 1993).

Boğa Çayı çözünmüş oksijen değeri bakımından yüksektir. Çalışma alanında2 belirlenen istasyonlarda ortalama çözünmüş oksijen değerleri 6,41 mgO /l ile 70

2

12,16 mgO2 /l arasında değişim göstermektedir. En düşük sonbahar mevsiminde 5,09 mgO /l2 (6. istasyon) olarak ölçülürken en yüksek ilkbahar mevsiminde 14,52 mgO /l (1. istasyon) olarak ölçülmüştür. Bunun sonbahar mevsiminde buharlaşmanın fazla olmasından dolayı su derinliğinin azalması ilkbaharda ise kar sularının erimesiyle artan su seviyesi ve düşük sıcaklığa bağlı olarak değiştiği düşünülmekI-II tedir. Boğa Çayı çözünmüş oksijen değeri bakımından SSKY’ ye göre sınıf su kalitesine sahiptir göre

Birol (2007)’ a akarsularda 9’un üzerinde ve 5’in altındaki pH değerleri birçok canlı için önemli ölçüde zararlı ve bu değerdeki pH değerlerinin bazı maddelerin toksik etki göstermesine neden olabileceğini belirtmiştir. Canlıların yaşaması için en uygun pH aralığı 6,5 ile 8,5 değerleri arasındadır (Höll, 1979). Bölge

A nin jeolojik yapısı suların pH’sını etkileyen en önemli etkenlerden biridirf. yrıca suların içerdiği bikarbonat ve karbonat konsantrasyonlarına göre de hafi alkali özellik gösterirler (Barlas, 2002; Tanyolaç, 2004). Mevsimsel olarak yapılan ölçümlere göre Boğa Çayı’nda belirlenen tüm istasyonlarda pH değeri 7,47 ile 8,68 arasında değişim göstermektedir. Ortalama pH değerlerine bakıldığında ise en düşük IV. istasyon’daSSK e belirtilen 7,95, en yüksek pH değeri ise I. istasyon’daay I-II 8,36 olarak belirlenmiştir. Y’d pH değerine göre Boğa Ç ı sınıf su kalitesi basamağında yer almakta ve canlıların yaşaması için uygun aralıklardadır (Çizelge 3.1).

Elekriksel iletkenlik değerindeki değişimler o bölgedeki suyun kalitesi hakkında bilgi edinmemizi sağlar (Dow ve Zampella, 2000; Öz, 2007). Akarsulardaki kirliliğin artması elektiriksel iletkenlik değerinin de artmasına neden olur (Kara ve Çömlekçioğlu, 2004; Verep vd., 2005; Kalyoncu vd., 2005). Suyun iletkenliği pek çok sebepten dolayı değişmektedir. Alüminyum, kalsiyum ve magnezyum gibi katyonlar ile fosfat, nitrat ve sülfat gibi anyonlar sudaki elektriksel iletkenliği arttırmaktadır. Sıcak sularda yüksek elektriksel iletkenlik görülürken soğuk sularda düşük elektriksel iletkenlik görülür. Aynı zamanda zemin yapısıda elektriksel iletkenliği değiştirmektedir. Örneğin alüvyon, balçık ve çamurlu zeminlerde elektriksel iletkenlik yüksekken büyük taşların ve kayaların hakim olduğu yerlerde elektriksel iletkenlik düşüktür (EPA, 2006). 71

Arazi çalışması boyunca Boğa Çayı’nın en düşük elektriksel iletkenlik değeri sıcaklığın en düşük olduğu kış mevsiminde denize uzak olan II. istasyonda (325,6 μS/cm)olan , en yüksek ise s686ıcaklığın yüksek olduğu yaz mevsiminde denize en yakınr VI. İstasyonda ( μS/cm) ölçülmüştür. Çalışmamızda istasyonla ın mevsimsel ortalaması alındığında en yüksek VI. istasyon (509,1 μS/cm ) en düşük II.i istasyon (325,6 μS/cm) olarak belirlenmiştir. SKKY 2008’e göre sadece VI. stasyon II. sınıf su kalite basamağında iken diğer istasyonlar I. sınıf su kalitesinde yer almaktadır. Elektriksel iletkenliği ile ilgili değerler sıcaklık ve tuzluluk değerleri ile paralellik göstermektedir.

Hemen hemen tüm doğal sular belirli- miktarda klorür iyonuna sahiptir. Doğal kaynak sularında klorür miktarı 10 30 mg/L arasında değişim gösterirken değişmemiş kayaçların bulunduğu yataklarda klorür miktarı 10 mg/L’nin altındadır (Barlas, 1988; Hütter, 1984).

Kıyı alanlarındaki klorür iyonu miktarındaki artış deniz suyunun akarsu içerisine karışımından kaynaklanabilir (Doğanay,2014; EPA, 2001).

Araştırma alanında ortalama klorür 5 iyonu en miktarı en yüksek denize en yakın istasyon olan VI. istasyonda (19,6 ) düşük ise II. istasyonda (10,31) ölçülmüştür. Bu istasyon Doyran Çayı üzerinde yer alan karışımın olmadığı istasyondur. Elektriksel iletkenlik değerleri ile klorür değerleri birbirine paralellik göstermiştir. Akarsuda belirlenen klorür iyonu değerlerine göre Boğa Çayı’nda tüm istasyonlar canlı yaşamı için uygun sınırlar içerisinde olup SKKY’ye göre I. sınıf su kalite basamağına dahil olmaktadır.

Amonyum çözünmüş oksijenden sonra ikinci önemli su kalitesi paremetresi olarak kabul edilmektedir (Baltacı, 2000; Tanyolaç, 1993; Egemen, 2006).

Egemen ve Sunlu (1996)’ ya göre temiz ve bol oksijen içeren doğal sularda çok az miktarda amonyum bulunur ve derişimi sıcaklık ve pH’a bağlı olarak değişkenlik gösterir. Organik maddenin bozulması, özellikle inorganik gübreleme, endüstriyel ve evsel atık sulardan dolayı sulardaki amonyum miktarını arttırmaktadır. Sularda amonyum birikimi sucul canlı lara toksik etki197 gösterir ve toksik etki su sıcaklığı ve pH’la doğru 72orantılıdır (Emerson vd., 5). Çalışma

süresi boyunca Boğa Çayı üzerinde seçilen tüm istasyonlarda dört mevsim boyunca amonyum2 azotu değerleri analiz limitinin altında olarak belirlenmiştir (ALA=<0,05 mgO /l). Bu Boğa Çayı’na ciddi kirletici bir kaynağın karışmadığını gösterir.

Baltacı (2000)’ya göre nitrat ve nitritin sulardaki asıl kaynağını azotlu gübreler, doğadaki bazı mineraller ve organik maddeler oluşturmaktadır. Yerleşim yerlerindeki nitrit ve nitrat çoğunlukla artık organik maddelerden kaynaklanır. Organik madde miktarının artması nitrat ve nitrit konsantrasyonunu arttırmaktadır. Nitrit azotu temiz sularda bulunmaz veya eser miktarda bulunur (Girgin ve Kazancı, 1994).

Klee (1990)’ ye göre nitrit organik kirlenmenin olduğu sularda yüksek konsantrasyonlara ulaşabilmektedir. Ayrıca nitrit iyonunun bir su numunesinde ya da bir akarsuda bulunmaması o suyun kaynak karakterinden kaynaklanmaktadır. Nitrit iyonunun sularda sürekli olarak bulunması sucul organizmalar için sakıncalıdır ve sucul canlılar için toksik etkiye sahiptir (Stevens ve Laughlin, 1994). Boğa Çayı’nda ölçülen nitrit azotu değerlerinin analiz limitlerinin altında olduğu tespit edilmiştir (ALA=<0,01 mg/l) A

karsularda nitrat derişimi, çevresel koşulların etkisiyle özellikle sel zamanlarında, kanalizasyon sularının karışmasıyla ve organik kirlenmenin olduğu durumlarda artmaktadır(Baltacı, 2000; Tanyolaç, 2000).

Çalışma süresi boyunca belirlenen 6 istasyonda ortalama nitrat azotu değerleri 0,27 mg/l ile 1,95 mg/l arasında değişmektedir. Dört mevsim boyunca ölçülen nitrat azotu miktarı 5 mg/l’nin üstüne çıkmadığı için Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’ne göre I. kalite sınıfında belirlenmiştir. En yüksek nitrat değeri VI. istasyonda sonbahar mevsiminde (2,74 mg/l), en düşük II. istasyonda kış mevsiminde (0,27 mg/l) görülmüştür. Bu durumun VI. istasyonun son istasyon olmasından ve tarım arazileri ve yerleşim yerlerinin içinde bulunmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Tatlı su kaynaklarının sucul canlıların verimliliğini belirleyen fosfor temiz doğal sularda 0,01 mg/l ile 0,03mg/l arasında bulunmaktadır (Tepe ve Boyd, 2003).

73 Yaz aylarında fosfat seviyesindeki artış fosfatlı gübrelerin kullanımı ya da havadan fosfat bağlayabilen mavi yeşil alglerin çoğalmasından kaynaklanabilir (Tepe ve Boyd, 2001).

Höll (1979)’e göre yüzey sularında fosfat,- inorganik fosfat, organik çözünmüş fosfat ve anorganik çözünmüş orto fosfat şeklinde bulunmaktadır.- Uslu ve Türkmen (1987)’e göre evsel atık sular akarsulardaki- orto fosfat miktarını arttırır. Boğa Çayı’nda yapılan tüm ölçümlerde orta fosfat miktarı analiz limitlerinin altında olduğu saptanmıştır (ALA=<0,05 mg/l).

Biyolojik oksijen ihtiyacı, organik maddeleri ayrıştırmak için bakteriler tarafındangöre kullanılan oksijen miktarıdır (Doğanay, 2014). Karpuzcu (2007)’ya enerjioksijene gereksinim duyulan ortamlarda yaşayan sucul organizmaların üreten metabolik faaliyetlerinde ve çoğalmalarında çözünmüş oksijene ihtiyaç duyar ve çözünmüş oksijen miktarının doğal temizlenme kapasitesini gösterdiğini belirtmiştir.

Biyolojik oksijen ihtiyacı göl ve akarsulara fazla miktarda bırakılan organik maddelerin biyolojik etkileşimleri ile sudaki oksijenin tükenmesi ya da azalması ve balıkların ölümü sonucu kötü kokulu gazların roluşmasıo ve ekosisteme zarar vermesi gibi pek çok kirlilik problemlerinin kont lünde kullanılır (Erençin ve Köksal, 1981; Göksu, 2003). göre

Lawa (1980)’ ya kirlenme sonucunda biyolojik oksijen ihtiyacı değeri artar ve çözünmüş oksijen 5 miktarı2 da azalma gösterir. Araştırma süresince biyolojik2 I oksijen ihtiyacı (BOİ mgO /l) en düşük ilkbahar mevsiminde 2 (1,52 mgO /l) . istasyonda, en yüksek ise sonbahar mevsiminde (6,21 mgO /l) VI. İstasyonda belirlenmiştir. Boğa2 Çayı’nda belirlenen2 6 istasyonda ortalama biyolojik oksijen ihtiyacı 1,97 mgO /l ile 4,39 mgO /l arasında değişmiştir. İstasyonların ortalama değerleri dikkate alındığında sadece VI. istasyon II. sınıf su kalite basamağında bulunurken diğerleri I. sınıf su kalite basamağındai ile olduğu5 belirlenmiştir (Çizelge 3.1). Çalışmamızda çözünmüş oksijen derişim BOİ arasında negatif, sıcaklık ile pozitif bir ilişki göstermiştir.

74

Tuzluluk 1 kg deniz suyunda erimiş halde bulunanl okatı cisimlerin gram olarak ağırlığı şeklinde ifade edilir ve sulardaki tuzluluk k rür iyonundan, esas olarak ta sodyum klorürden meydana gelmektedir (Cirik ve Gökpınar, 1993). Suların tuzluluk miktarını arttıran etmenlerin başında suların donması, daha fazla tuzlu sularla olan dikey karışımlar ve buharlaşma gelirken azaltan emenlerin başında ise buzların çözülmesi, daha az tuzlu olan sularla dikey karışımlar ve yağışlar gösterilebilir (Geldiay ve Kocataş, 2006). Araştırma süresince tuzluluk en düşük kış mevsiminde (0,20 ppt) II. ve V. istasyonda en yüksek ise yaz mevsiminde (0,34 ppt) VI. İstasyonda ölçülmüştür. VI. istasyonda tuzluluğun yüksek olması bu istasyonun denize en yakın istasyon olmasından kaynaklanmaktadır. Tuzluluk, elektriksel iletkenlik ve klorür değerleri arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur.

Akarsu habitatların en önemli bileşenlerinden olan sucul böcekler içinde Ephemeropterahab , Trichoptera, Plecoptera tür çeşitliliği yönünden en zengin ve bu itatlarda en bol bulunan takımlardandır. Su kalitesi çalışmalarında Ephemeroptera takımının üyeleri gösterge türler içerdiği için biyolojik izleme çalışmalarında öne çıkmaktadır. Fakat bu türler ile birlikte habitatlarının kimyasal ve fiziksel özelliklerine dair bilgilerin de verilmesi su kalitesine dair çalışmalarda1997 kullanılacak bilgi birikimi için gereklidir (Kazancı, 1993; Kazancı vd., ; Kazancı ve Dügel, 2000; Girgin vd., 2004).

Boğa Çayı’nda Ephemeroptera faunasının su kalitesiyle ilişkisini belirlemek üzere 2016 yapılan- bu çalışmada belirlenen altı istasyondan mevsimsel periyotlarla Ocak Ekim 2016 arasında örneklemeler yapılmış ve toplam 9 taksona ait 7101 birey incelenmiştir.

Çalışma sonunda toplanan örneklerin mevsimsel dağılımına bakıldığında kış ve ilkbahar mevsiminde 9, yaz mevsiminde 3 ve sonbahar mevsiminde 4 takson belirlenmiştir. Bu taksonların istasyona göre dağılımına bakıldığında ise 1. istasyonda 5, 2. istasyonda 3, 3. istasyonda 9, 4. istasyonda 5, 5. istasyonda 4, 6. istasyonda 5 takson’a rastlanmıştır. En az taksona 2. istasyonda rastlanırken en fazla taksona 3. istasyonda rastlanmıştır. 2. istasyonda örnekleme sadece kış mevsiminde yapılmış diğer mevsimlerde Doyran Çayı kuru olduğundan örnekleme yapılamamıştır. Bu durum tür sayısının azlığına neden olmuştur. 3. 75

tüİstasyonrlerinin 1. ve 2. istasyonlarınni birleştiği bölgede olup bu bölge Ephemeroptera habitat özelliği gösterdiğinden tür sayısı yüksek bulunmuştur. Baetis Caenis

ve , Ephemeroptera takımı içerisinde organik kirliliğe toleransı en yüksek cinsler olduğu bildirilmiştir (Bargos vd., 1990; Timm, 1997; Menetrey vd., 2008; Grandjean vd., 2011). Baetis rhodan

Harker (1989)’ e göre su kalitesini belirlemede Baetisi’ nin rhodaniindikatör tür olarak kullanılamayacağını belirtmiştir. Sladeck (1973), ise ’yi su kalite basamaklarından I, IIne ve göreIII’te Baetisbelirleyerek rhodani saprobi türünü indeksi beta -oluşturmuştur. Bauernfeind vd. (1995)’alfa- mezosaprobik bölgelerde yaygın, mezosaprobik ve oligosaprobik bölgelerde nadir olarak görüldüğünü bildirmiştir. Türkmen (2013),- Doğu Karadeniz bölgesinde yaptığı çalışmada bu taksonu oligosaprobik, beta Baetismezosaprobik rhodani ortamlarda bulduğunu belirtmiştir. Yaygın tür olarak bilinen ’ye Boğa Çayı’nda belirlenen 0 6 istasyonun tamamında rastlanmıştır. Bu takson istasyonların hepsinde bütün 0 mevsimlerde gözlemlenmiştir. Bu türün belirlendiği sıcaklık değerleri ise 12,9 C ve 29,9 C arasında değişim göstermiştir. Baetis digitatus l

arvaları genel olarak düşükofit akış hızınani sahip büyük nehirlerde ve göllerde bulunur. Su altındaki makr bitkileri mikrohabitat olarak tercih ederler (Grimm, 1980). Tonguç (2004), Eşen Çayı’nda yapmış olduğu çalışmada bu taksonuBaetis rakımları digitatus 0 m’den 500 m’ye kadar değişen istasyonlarda belirlemiştir.II Ayrıca ’u genellikle az kirlenmiş su özelliğindeir olan . sınıf su kalitesineBaetis digitatus sahip örnekleme noktalarında tespit etmişt . Yaptığımız çalışmada türüne sadece 3. istasyonda, kış ve ilkbbahar mevsimlerinde 0 0 rastlanmıştır. 3. istasyon makrofit bakımından zengin I. sınıf su kalite basamağı olarak belirlenmiştir. İstasyonun sıcaklığı 13,1 C ile 23,2 C değerleri arasında değişim gösterirken rakım 18 m olarak belirlenmiştir. Baetis muticus türünü

Sartori ve Landolt (1999), yaptıkları çalışmada lokalitelerinBaetis muticus % 91’i epirihithralik ve metarhithralic kısımlarında bulmuşlardır. larvaları genel olarak küçük akarsulardaki rhithralic bölümleri tercih ederler. Sıcaklık bakımından öriterm olduğunu belirtmişlerdir. Habitat 76

Baetis rhodani’ tercihleri ye benzerdir fakat bulunduklarılar bölgede daha az yoğunlukta Baetis ve nadir muticus olarak baskın tür olarak bulunur . Yapılan çalışma sonucunda türüne 1. ve 3. istasyonlarda kış ve ilkbahar mevsimlerinde rastlanmıştır. Bu istasyonlar rhitral bölge özelliği gösteren sıcaklığı düşük oksijeni yüksek bölgelerBaetisdir. muticus 1. ve 2. türü İstasyonlar Baetis rhodani I. sınıf sutürünün kalite basamağındadır. Bu istasyonlarda arkasında 2. baskın tür olarak bulunmuştur. Zeybek (2017), Kargı Çayı (Antalya)’nda yaptığı çalışmada bu türü I., II. ve III. sınıf su kalitesine sahip istasyonlarda rastladığını bildirmiştir. Türkiyede Adapazarı, Ankara, Bilecik, Bursa, Eskişehir(Tanatmış,1995); Balıkesir(Tanatmış, 2000); Bingöl, Van (Kazancı, 1984 ); Artvin, Erzincan, Erzurum, Kars (Kazancı, 2001); Kütahya (Tanatmış,1995, Tanatmış, 2000); İstanbul, Kırklareli, Tekirdağ (Tanatmış, 1997); Kastamonu (Brittain ve Sartori, 2003); Sinop (Ertorun ve Tanatmış, 2004); Bolu ( Tanatmış,1995); Karabük, Zonguldak (Tanatmış, 2004); Bartın (Tanatmış, 2005) bölgelerinde yaptıkları çalışmada bu türe rastladıklarını bildirmişlerdir. Baetis niger türünün

Kazancı (2001), yaptığıni çalışmada akarsuların rhitral ve epipotamal bölgeleri tercih ettiklerini bildirmiştir. Ayrıca oligosaprobik, beta Baetisve alfa nigermezosaprobik zonların indikatörü olduğunu bildirmiştir. Çalışmamızda taksonuna sadece 3. istasyonda kış ve ilkbahar mevsimlerinde 0 rastlanmıştır. Türün toplandığı istasyonda rakım 18 m’dir ve akıntı hızı normal seviyededir. İstasyonun ortalama sıcaklık değeri 18,15 C olarak belirlenmiştir . Bu türün bulunduğu 3. İstasyon sabrobik indekse göre betamesosaprob özellik gösteren rhitral ve epipotamal özellik gösteren bir istasyondur. Baetis vernus türünün l

Illies ve Masteller (1977), bölgenin arvalarının çok geniş bir ekolojik aralığa sahip olduğunu, rhithralic yanı Baetis sıra durgunvernus ’ sularıda tercih edebildiklerini bildirmişlerdir. Sladeck (1973), u II. su kalitesi sınıfında vermektedir.t Çalışma sonunda bu taksona tüm istayonlarda ve tüm mevsimlerde rastlanmış ır . En yüksek birey sayısına I. sınıf su kalitesinde olan II. istasyonda- ulaşılmıştır. Aydınlı (2008), yaptığı benzer çalışmada bu türü az kirli (beta mezosaprobik) zonda bol miktarda rastladığını- belirtmiştir. Çalışmamızda 4. istasyon hariç diğer77 tüm istasyonlar beta mezosaprobik basamakta bulunmuştur. Sonuçlar diğer çalışmacıların sonuçları ile benzerlik göstermektedir. g

Akarsuların metapotamon böl esi ileBaetis metarhithron fuscatus bölgelerini f arasındaki taşlık zeminingn hakim olduğu bölgelerde m leri dağılım gösterir (Buffa i vd., 2009). Bu türün larvaları akarsularda lentik zondaa ve hız olarak 2000akıntının yavaş olduğu kısımlarda dağılım gösterirkene yükselti ol rak 0 m’ den m’ ye kadar geniş bir aralıkta bulunabil cekleri bildirilmiştirBaetis(Buffagni fuscatus vd., 2009). Gönen ve Biga- Çaylarında gerçekleştirdikleri çalışmada türünü az kirli (beta mesosaprobik)Baetis fuscatus bölgelerde türüne tespit 1 etmişlerdir (Narin ve Tanatmış, 2004). Çalışmada - ., 3. ve 4. istasyon oligolarda- rastlanmıştır. 1. ve 3 istasyonlar beta mezosaprobik 4. İstasyon ise betamesosaprob olarak belirlenmiştir. - -

Caenidae familyası, alfa mezosaprobik veCaenis beta mezosaprobik zonlarda da bulunabilir (Mouthon, 1996). Bu familyaya ait üyeleri tüm akarsu tiplerinde bulunur. Bazı türleri acı su ortamlarında dahi yaşayabilirler. Genel olarak kumlu, balçık veya çakılllı zeminlerde bulunurken aynı zamanda yavaş akıntılı hatta bazen de durgun suların olduğu bölgelerde dağılım gösterirler (Malzacher, 1986). Caenis luctuosa

Tercedor (1990), ’nın kirliliğe Caenis karşı luctuosaen toleranslı türler arasında olduğunu bildirmiştir. Buffagniorhithron vd. (2009)bölg , nimfleri akarsuların metapotamon ve hip eleri arasında dağılım gösterdiğini bildirmişlerdir. Genel olarak yavaş akıntılı veya durgun suların bulunduğu mikrohabitatları tercih ederler ayrıca organik kirlilğe karşı toleransları yüksektir (Bauernfeind ve Soldan, 2012). Akarsularda genellikle detritus tabakasına sahip taşlı zeminin olduğu yerleri tercih ederler fakat larvalar çeşitli yüzeylerden türünyakalanabilirler 0- (Peran vd., 1999). Eşen Çayı’nda gerçekleştirilen çalışmada bu 500m arasında, II. sınıf su kalitesine sahip az da olsa kirlenmiş sularda yayılış gösterdiğiniCaenis belirtmiştirluctuosa türünü (Tonguç, beta 2004).- Türkmen (2013), yapmış- olduğu çalışmada mezosaprob ve alfa mezosaprobö özellikleri gösteren istasyonlarda bulmuştur. Çalışmamızda rneklenen Caenis istasyonlarluctuosa türüne rhitral ile potoman bölge özelliği yansıtan istasyonlardır ve 2. İstasyon hariç tüm istasyonlarda ve dört mevsim boyunca 78

rastlanmıştır. En çok birey sayısı ise 5. (1013) ve 6. (860) istasyonlarda görülmüştür. Bu istasyonlar potoman bölge özelliği gösteren yavaş akıntılı ve biyolojik oksijen ihtiyacı değeri diğer istasyonlara göre yüksek olan az kirlenmiş istasyonlardır.199 Türkiye’de Ankara, Bursa, Bolu, Kütahya, Eskişehir (Tanatmış, 5); Çanakkale, Edirne, İstanbul, Kırklareli, Tekirdağ (Tanatmış, 1997) illerinden bildirmiştir.

Boğa Çayı fizikokimyasal verileri incelendiğinde istasyonların 1. ve 2. sınıf su kalitesinde olduğu görülmektedir. Türlere göre yapılan saprobi indeksine göre yapılan değerlendirmede ise az ve orta kirli su kalite sınıfında yer almaktadır. Her ikio değerlendirmede de en kirli istasyon denize en yakın istasyon olan 6. İstasyon larak bulunmuştur. Diğer istasyonlar genel olarak birbirine yakın olmakla beraber saprobi indeks değerine göre 4. İstasyon daha az kirli olarak belirlenmiştir. Fizikokimyasal ve saprobi değerlendirme sonuçları birbirine yakındır. Çalışmada 9 takson bulunmuştur, bu denli az sayıda türün çıkmasının Boğa Çayı üzerinde yapılması planlanan projeden dolayı dere yatağına insan eliyle yapılan müdaheleler ve mevsimlere bağlı olarak gerçekleşen kuraklıkların sebep olduğu varsayılmaktadırbölgenin . Şimdiye kadar Boğa Çayı üzerine yapılan çalışmalar kısıtlı olup jeomorfolojisi ve balıkları üzerine olmuştur (Küçük, 1997; Çınar, 2011). Ephemeroptera üzerine hernagibir çalışmaya rastlanmamıştır. Bulunan türler Boğa Çayı için yeni kayıt niteliğindedir. Yapılan bu çalışmanın ileriki dönemlerde Boğa Çayında yapılacak diğer çalışmalara kaynak olabileceği düşünülmektedir.

79

6. KAYNAKLAR

Akbaba, G., Boyacı, Y.Ö., 2015.8 -19Işıklı Gölü (Denizli) Makrobentik Faunasının Mevsimsel Değişimi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Dergisi, 11(2), .

Akyıldız, G.K., 2008. Denizli ili sınırlarındaki Büyü k Menderes ve yan kolu Çürüksu Çayının su kalitesinin belirlenmesi. Pamukkale Üniversitesi,Fen Bilimleri Enstitüsü , Yüksek Lisans Tezi, 143s, Denizli.

Allan, J.D., 1995. Stream Ecology: Structure and Function of Running Waters. Chapman and Hall, 388 pp. London.

Anonim, 2012. Su Ürünleri Sektör Raporu, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı, Antalya, Isparta, 2008 Burdur. - Aydınlı, C., . Sultansuyu Çayı (M- alatya)’nın Ephemeroptera (ınsecta) limnofaunası. Anadolu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi C Yaşam Bilimleri Ve Biyoteknoloji, 3(1), 9 14.

Baltacı, F., 2000. Su Analiz Metotları. T. C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, İçmesuyu ve Kanalizasyon Dairesi BarberBaşkanlığı,- 335s. Ankara.

James, H.M., Gattolliat,- J.L., Sartori, M., Hubbard, M.D., 2008. Global diversity of (Ephemeroptera, Insecta) in freshwater. Hydrobiologia 595, 339 350.

Bargos, T., Mesanza, JM. Basaguren, A. Orive, E., 1990. Assessing river – water quality by means of multifactorial methods using macroinvertebrates: a comparative study of main watercourses of Biscay. Water Res 24: 1 10.

Barlas, M., 1988. Limnologische Untersuchungen an der Fulda unter besonderer Berücksichtigung der Fischparasiten, ihrer Wirtsspektren und der Wassergüte. Dissertation. Ph. D. Thesis, Universitat Kassel. 138.

Barlas, M., 1995. Akarsu- Kirlenmesinin Biyolojik ve Kimyasal yönden Değerlendirilmesi ve Kriterleri. Doğu Anadolu Bölgesi I. ve II. Su Ürünleri Sempozyumu, 465 479, Erzurum.

Barlas, M., 2002. Su Kalitesi Tayin Yöntemleri. Yüksek Lisans Ders Notları, Muğla, 37.

Barlas, M., Kalyoncu, H., Yorulmaz, B., 2006. Avrupa Yüzey Sularının Ekolojik ve Kimyasal Statüleri Arasındaki İlişkiler (Rebecca Projesi)- [REBECCA Relationships Between Ecological and Chemical Status of Surface Waters]. XVIII. Ulusal Biyoloji Kongresi, Haziran, Kuşadası Aydın, 26 30.

80

Bauernfeind, E., Moog, O. (Ed.), Weichselbaumer,- P., 1995. Ephemeroptera Fauna Aquatica Austriaca, Lieferung 1995. Wasserwirtschaftskataster, Bundesministerium für Land und Forstwirtschaft, Umwelt und Wasserwirtschaft, 17p, Wien. ( - Bauernfeind, E., Soldan, T., 2012. The mayflies of Europe Ephemeroptera). Apollo Books. Aamosen 1, DK 5762, Denmark.

Bayraktar, İ., 2007. Mudurnu Deresi ve Kollarında Su Kalitesinin Belirlnmesi, Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 153s, Sakarya. - -

Birol, N., 2007. Dipsiz Çine Çayı (Muğla Aydın)’ nın Bentik Makroomurgasızlarının Belirlenmesi, Muğla Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 134s, Muğla. 27 -

Brittain, J.E., 1982Sartori. Biology of Mayflies, Ann. Rev. Entomol., f, 119 147. - Brittain, J.E., , M., 2003. (Mayflies), In: Encyclopedia o ., Ed: Resh, V.H., Carde, R.T., Academic- Press, (373 380),-Amsterdam.

Buffagni, A., Cazzola, M., López Rodríguez,- M.J., Alba Tercedor, J. & Armanini,- D.G., 2009. Distribution and Ecological Preferences- of European 196 Freshwater Organisms. Volume 3 Ephemeroptera. Ed: Schmidt Kloiber, A. & D. Hering. Pensoft Publishers, 254p, Sofia Moscow. - Burks, B.D., 1953. The Myflies, or Ephemeroptera, of Illionis. Illionis Natural History Survey Bulletin 26(1), 4 26.

Cirik S, Gökpınar Ş., 1993. Plankton Bilgisi ve Kültürü. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları No: 47, Ege Üniversitesi Basımevi, İzmir.

Cirik, S., Cirik, Ş., 1999. Limnoloji, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları No. 21, s.166

Cirik, S., Cirik Ş ., 2008. Limnoloji. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları, İzmir.

Çabuk, Y., 2002. Sakarya Nehir Sisteminde Gastropoda Zoosönozu’nun Tespiti ve Mevsimsel Dağılışının Belirlenmesi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 85s, Eskişehir.

Çetinkaya, F., 2013. Dicle Nehri’nin (Türkiye) böcek (ınsecta) larvaları üzerine bir araştırma. Dicle Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 72s. Diyarbakır.

Çılı, G., 2001. Küçük Menderes Nehrinin Ephemeroptera (Insecta) Limnofaunası. Anadolu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 85s, Eskişehir. 81

Çınar, A., 2011. Antalya’nın Kentsel Ekolojiisi (Boğaçayı Havzası Örneği). Dokuz Eylül Üniversitesi, Eğitim bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 115s, İzmir.

Dalkıran, N., 2009.2 119 A- New Species of Prosopistoma Latreille, 1833 (Ephemeroptera: Prosopistomatidae) from norhtwestern Turkey. Aquatic Insects 31( ), 131. - Day, W., 1956. Ephemeroptera, Aquatic Insects of California (Ed: Usinger, R.L.), University of California Pres, California, U.S.A., 80 105. ilt- - Demirsoy, A., 1999. Yaşamın Temel Kuralları Omurgasızlar/Böcekler (Entomoloji), C II,Kısım II, Meteksan A.Ş., 6. Baskı,olojiAnkara 331 338 p. -II- - - Demirsoy, A., 2001. Omurgasızlar/Böcekler, Entom , Yaşamın Temel Kuralları, Cilt Kısım II, Meteksan A. Ş., Ankara, 331 337. 71- Dipova, N., 2010. Boğaçay (Antalya) Kıyı Ovası’nın Mühendislik Jeolojisi Değerlendirmeleri. Jeoloji Mühendisliği Dergisi 34(2), 84.

Doğanay, E., 2014. AB Su Çerçeve Direktifine Göre Ülkemiz Sularının Fizikokimyasal Ve Kimyasal Parametreler Açısından İzlenebilmesi İçin Kullanılabilecek Analiz Metotlarının Değerlendirilmesi, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Uzmanlık Tezi, 205s, Ankara.

Dow, C., Zampella, R., 2000. Specific Conductance - And Ph As Indıcaors Of Watershed Disturbance İn Streams Of The New Jersey Pinelands, USA, Environmental Management,- 26(4), 437 445. - Edmunds, G.F.J., 1959. Fresh Water Biology. Ed: Edmundson, W.T., Wiley. J., Sons Inc., (908 916), Newyork, A.B.D.

Egemen, Ö., 1992. Su Kalitesi. Ege Üniversitesi Yayınevi, İzmir, 14, 153 s.

Egemen, Ö., Sunlu, U., 1996. Su Kalitesi (Ders Kitabı). Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayın No: 14, Ege Üniv. Basımevi, İzmir. 364 s.

Egemen, Ö., 2006. Su Kalitesi (Ders Kitabı). Ege Üniversitesi Yayınları, 150s

Elliott, J.M. ve Humpesch, U.H., 1983. A Key to the Adults of The British Ephemeroptera, Freshwater Biological Association, London, No: 47.

Elliott, J.M., Humpesch, U.H. ve Macan, T.T., 1988. Larvae of The British Ephemeroptera: A Key With Ecological Notes, Freshwater Biological Association, London, No: 49.

Emerson, K. Russo, R.C. Lund, R.E. Thurston, R.V.,- 1975. Aqueous ammonia equilibrium calculations: Effect of ph and temperature. Journal of the Fisheries Research Board of Canada 32, 2379 2388. 82

EPA, 2001. U.S.Environmental Protection Agency, Parameters Of Water Quality, Interpretation and Standards, İrlanda

EPA, 2006. U.S. Environmental Protection Agency, http://www.epa.gov.

Erençin, Z., Köksal G., 1981. İçsular Temel Bilimleri. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Yayınları, Ankara.

Ertorun, N., 2001. Karasu Çayı (Sinop)’ nın Ephemeroptera (Insecta) limnofaunası. Anadolu üniversitesi, Fen bilimleri Enstitüsü, Yüksek lisans tezi, 117s, Eskişehir.

Ertorun, N., Tanatmış, M., 2004. Karasu Çayı (Sinop)’nın Ephemeroptera (Insecta) Limnofaunası. - Geldiay, R., Kocataş, A., 2006. Deniz Biyolojisine Giriş. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayın No:64 Ders Kitabı Dizini:31 Bornova İzmir. 127- Gillot, C., 2005. Paleoptera: Ephemeroptera, Entomology, Published by Springer, Dordrecht ( 136), Netherlands. 189- Girgin, S., Kazancı, N. and Dügel, M., 2004. Limnology of deep and saline Lake Burdur in Turkey. Acta Hydrochimica et Hydrobiologica 32(3-), 200.

Girgin, S., Kazancı, N., 1994. Ankara Çay’ında Su Kalitesinin Fiziko kimyasal ve Biyolojik Yöntemlerle Belirlenmesi. Türkiye iç Suları Araştırma Dizisi I, Özyurt Matbaası, 184 s. Ankara.

Göksu, M.Z.L., 2003. Su Kirliliği. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları, No:7, 232 s, Adana. -

Grandjean, F. Jandry, J. Bardon,- E. Coignet, A. Trouilhe, M.C. Parinet, B. Souty Grosset, C. Brulin, M., 2011.– Use of Ephemeroptera as bioindicators of the occurrence of white clawed crayfish (Austropotamobius pallipes). HydrobiologiaBaetis 671: 253digitatus258.

Grimm, R., 1980. Bengtsson,- eine für Deutschland neue Eintagsfliegenart, mit weiteren Angaben-125 zur Verbreitung einiger Arten der Familia Baetidae in Baden Württemberg. Nachrichtenblatt der Bayerischen Entomologen 29:118

Güler, D., 1989. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel foMüdürlto- üğü Türkiye’nin Kıta İçi Su Kaynaklarında Kirlilik Etkileri ve Çözüm Önerileri. Bildiriler. DSİ İdari ve Mali İşler Daire Başk. Basım ve film şb. Md., 263 s. Ankara.

Harker, J., 1989. Mayflies, Naturalist’s Handbook 13, Richmond Publishing Co. Ltd., Slough, England.

83

Höll, K., 1979. Wasser (Untersuchung, Beurteilung, Aufbereitung, Chemie, Bakteriologie, Virologie, Biologie) 6. Auflage de Gruyter, 586 p. Berlin. http1: www.wikipedia.org/wiki/May%C4%B1s_sine%C4%9Fi (Erişim Tarihi: 17.06.2015)

Hütter, L. A., 1984. Wasser und Wasseruntersuchung.2. Auflage. Laberbücher: Chemie. Diesterweg Salle Sauerlander, Franfurt am Main,Berlin,München. Baetis vernus - Illies, J., Masteller, E.C., 1977. A possible explanation of emergence patterns of Curtis on- the Breitenbach Schlitz studiees on productivity, Nr.22. Internationale Revue der Gesamten Hydrobiologie und Hydrographie 62:315 321.

Kalyoncu, H., Barlas, M., Ertan, O.O., Çavuşoğlu,- K., 2005. Aksu Çayı’nın su kalitesi değişimi üzerine bir araştırma, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 9(1), 5 13.

Kalyoncu H., Barlas M., Ertan Ö.O. 2009. Aksu Çayı'nın Su Kalitesinin Biotik İndekslere (Diyatomlara 46 ve- Omurgasızlara Göre) ve Fizikokimyasal Parametrelere Göre İncelenmesi, Organizmaların Su Kalitesi ile İlişkileri. Türk Bilim Dergisi, 2(1), 57.

Kalyoncu H., ve Zeybek M., 2009. Ağlasun ve Isparta Derelerinin Bentik Faunası 41- ve Su Kalitesinin Fizikokimyasal Parametrelere ve Belçika Biyotik İndeksine Göre Belirlenmesi. Biyoloji Bilimleri Araştırma Dergisi 2(1), 48.

Kara, C., Çömlekçioğlu, U., 7 1 2004-. Karaçay (Kahramanmaraş)’ın Kirliliğinin Biyolojik ve Fizikokimyasal Parametrelerle İncelenmesi. KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi, ( ), 1 7.

Karakılçık, Y., Erkul, H., 2002. Sürdürülebilir Akarsu Yönetimi ve Tersine Akan Nehir Asi. Detay Yayıncılık, 360 s. Ankara. - Karpuzcu, M., 2007. Çevre Kirlenmesi ve Kontrolü (Dördüncü Baskı), Kubbealtı Neşriyat, 37 49s, İstanbul. – Kazancı, N., 1984. New Ephemeroptera (Insecta) records from Turkey. Aquatic Insects, 6(4), 253 258.

Kazancı, N., 1985. Gümüşhane, Erzurum, Erzincan, Artvin, Kars illerinde Ephemeroptera (insecta) Takımı Nimflerin ve Erginlerin Sistematik Yönden İncelenmesi. Hacettepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 80s, Ankara. - Kazancı, N., Braasch, D., 1988. On Some Heptageniidae new for Anatolia (Turkey) Faun. Abh. (Dresd.), 15(2);131 136. 84

-

Kazancı, N., 1993. Protection of Environment and Nature in Köyceğiz Dalyan, FinalReport of Hydrobiological Subproject (GTZ) GmbH. Darmstadt, 229p.

Kazancı, N., Girgin, S., Dügel,M., Oğuzkurt, D., 1997. Akarsuların Çevre Kalitesi Yönünden Değerlendirilmesinde ve İzlenmesinde Biotik İndeks Yöntemi. İmaj Yayıncılık, 100s, Ankara.

Kazancı, N., Girgin, S., Dügel, M. and Oguzkurt, D., 1997. Türkiye iç Suları Araştırmaları Dizisi II (Ed. N. Kazanc›): Akarsuların çevre kalitesi yönündendeğerlendirilmesinde ve izlenmesinde biyotik indeks yöntemi, imaj Yayınevi, Ankara. 100s. – Kazancı, N., Dügel, M., 2000.- An Evulation of Water Quality of Yuvarlakçay Stream in the Köyceğiz Dalyan Protected Area, SW Turkey, Turk. jorn Zool. Tübitak, Ankara, 69 80.

Kazancı, N., 2001. Türkiye Ephemeroptera (Insecta) Faunası, Türkiye İç Suları Araştırma Dizisi: VI, İmaj Yayınevi, Ankara.

Kazancı, N., Türkmen, G., 2008. Ephemeroptera (Insecta) Türlerinin Bir Koruma Alanındaki Akarsuların –Habitat Özelliklerini ve Koruma Alanı Sınırlarını Belirlemede İndikatör Olarak Kullanılması. E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences, 4:325 331. - Kazancı, N., 2009. Ephemeroptera (Insecta) Fauna of Turkey: Records from Eastern Anatolia (Turkey). Review of Hydrobiology, 2:187 195. - Kazancı, N., Türkmen, G., 2012. Turkiye'nin Ephemeroptera (Insecta) Türlerinin Kontrol Listesi. Review of Hydrobiology, 5:2, 143 156.

Kimmins, D. E., 1972. ARevised Key To The Adult Of The British Species Of Ephemeroptera With Notes On Their Ecollogy. Scientific Publicatin, England, 76 p.

Klee, O., 1990. Wasseruntersuchen. Biologische Arbeitsbücher. Quelle and Meyer, 230 p. Heidelberg. -

Kocataş, A., 1997, Ekoloji ve Çevre Biyolojisi, Ege Üniversitesi Basımevi Bornova İzmir, 564 s.

Kocataş, A., 2004, Ekoloji Çevre Biyolojisi, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları, No: 51, İzmir, 597 s.

Kocataş, A., 2006. Ekoloji ve Çevre Biyolojisi.Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınlan No:51 Ders Kitabi Dizini No:20 Bornova/IZMIR. Ki Kocataş, A., 2008. Ekoloji ve Çevre Biyolojisi. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Ders tapları Serisi, 10. Baskı, 585 s., Bornova/İzmir. 85

Baetis- - Koch, S., 1985. Eintagsfliegen aus der Türkei und Beschreibung einer neuen Art: B. Macrospinosus n. Sp. Senckenbergiana Biologica 66:105 110.

Krebs, C.J., 1989. Ecological methodology. Harpercollins College, 654 p, New York.

Kuleli, S., 1989. T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Su Kalitesi Gözlem ve Denetimi Semineri. Bildiriler. İçme Suyu ve Kanalizasyon DairesiK , Ankara. A B F B ine bir A Küçük, F., 1997. Antalya örfezine Dökülen karsuların alık aunası ve azı Ekolojik Parametreleri Üzer raştırma. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora tezi, 142s, Isparta.

Länderarbeıtsgemeınschaft Wasser (LAWA), 1980. Die Gewässergütekarte der Bundesrepublik Deutschland. 16 s. Stuttgart. - Lehmkuhl, D.M., 1979. How to Know The Aquatic Insects, Ephemeroptera (Mayflies), Wm. C. Brown Company Publishers, U.S.A., 48 74. - Lodos, N., 1983. Türkiye Entomolojisi I (Genel, Uygulamalı ve Faunistik) Cilt I -(Genişletilmiş II. Basım), Ege Üniversitesi Matbaası,- 131 134.

Lopez Rodriguez, M., Tierno de Figueroa, M., Alba Tercodor, J., 2009. Life history of two burrowing aquatic99- insects in southern Europe:Leuctra geniculata (Insecta: Plecoptera) and Ephemera danica (Insecta: Ephemeroptera). Aquatic İnsects. 31(2), 110. - Maitland, P. S., 1980. The Habitats of British Ephemeroptera, Advances in Ephemeroptera Biology 123 138. Caenis- Malzacher, P., 1986. Diagnostik, Verbreitung- und Biologie der europäischen Arten (Ephemeroptera: Caenidae). Stuttgarter Beiträge zur Naturkunde, Serie A (Biologie), 387:1 41.

Menetrey, N. Oertli, B. Sartori, M.– Wagne r, A. Lachavanne, J.B., 2008. Eutrophication: are mayflies (Ephemeroptera) good bioindicators for ponds? Hydrobiologia 597: 125 135.

McCafferty, W.P., 1983. Aquatic- Entomology. The Fisherman’s and Ecologists’ Illustrated Guide to Insects and Their Relatives, Jones and Bartlett Publishers, U.S.A., 91 124. - Mouthon, J., 1996. Molluscs and Biodegradable Pollution in Rivers Proposal for a Scale of sensitivity of species. Hydrobiologia, 317, 221 229.

Narin, N., N.Ö., Tanatmış, M., 2004. Gönen (Balıkesir) ve- Biga (Çanakkale) Çayları’nın Ephemeroptera (Insecta) Limnofaunası, Journal of Balıkesir University Instıtute of science and Tecnology, 6(1),16 25. 86

Nas, B., Berktay, A., Aygün, A., E- rtuğrul, T., 2004. Yeraltısuyu kirliliğinde potansiyel kaynaklar ve Konya kenti örneği. 1.Yeraltısuları Ulusal Sempozyumu. Konya. sf. 287 297.

Neto, J., Passos M.A., Cruz,- 40 J., Souza, N.T., 2018. New records of Ephemeroptera(Insecta) from Roraima State, Northern Brazil. EntomaBrasilis. 11(1),33

Oruta, J.N., Oindo, B.O., Bosire, E.K., 2017. Relationship Between- Water Quality Indicators And Benthic Macroinvertebrate Assemblages In The Kuywa River, Kenya. Researchjournali’si i Journal of Ecology,4(1),2i 22. i ine Bir Ara Öz, B., 2007. Batı Karaden z Bölges Akarsularında Bent k Makro nvertebrat Faunası Üzer stırma. Hacettepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi.- 105s, Ankara.

Özyurt, İ., 2005. Akşehir (Konya Afyon) ve Eber (Afyon) gölleri havzalarının Ephemeroptera Limnofaunası. Anadolu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 94s, Eskişehir. Caenis luctuosa - Peran, A., Velasco, J., Millan, A., 1999. Life Cycle and secondary production of in a semiarid stream. Hydrobiologia 400:187 194.

Petrovic, A., Milosevic, D., Paunovic, M., Sımıc, S., Dordevic, N., Stojkovic, M., Sımıc, V., 2015. New data on the distribution- and ecology of the larvae (Insecta: Ephemeroptera) of Serbia (central part of the Balkan Peninsula). Turkish Journal of Zoolgy. 39:195 209.

Plafkin, J. L., Barbour, K.- D.,89 -Gross, S. K., Hughes, R. M., 1989. Rapid Bioassesment Protocols for use in Streams and Rivers, Benthic Macroinvertebrates and Fish, EPA/444/4 001, Office of Water Regulations and Standards, U.S. Environmental Protection Agency, Washington, D.C. 287– Tanatmış, M., 1995. Sakarya Nehir sistemi Ephemeroptera limnofaunasının belirlenmesi üzerinde araştırmalar. Türk Entomooji Dergisi, 19(4), 298. Zoology – Tanatmış, M., 1997. On the Ephemeroptera fauna (Insecta) of Thrace (Turkey). in the Middle East, 15: 95 106.

Tanatmış,55- M., 2000. Susurluk (Simav) Çayı ve Manyas Gölü Havzası'nın Ephemeroptera (Insecta) Faunası. Turkish Journal of Entomology, 24(1), 67. 26 - Tanatmış, M., 2002. The Ephemeroptera (Insecta) Fauna of Lake Ulubat Basin, Turk J. Zool., , 53 61.

87

a -

Tanatmış, M., 2004 . Gökırmak Nehir Havzası- (Kastamonu) ile Cide (Kastamonu) Ayancık (Sinop) arası sahil bölgesinin Ephemeroptera (Insecta) faunası. Türk Entomoloji2004b Dergisi, 28(1), 45 56. 229-240 Tanatmış, M., . Filyos (Yenice) Irmağı Havzası'nın Ephemeroptera (Insecta) faunası. Turkish Journal of Entomology, 28(3), .

Tanatmış, M., 2005. Türkiye Ephemeroptera faunası için iki yeni alttür: Heptagenia (Dacnogenia) coerulans micracantha Kluge, 289 1989- ve Heptagenia (Dacnogenia) coerulans coerulans Rostok, 1877 (Ephemeroptera: Heptageniidae). Türk. entomol. derg., 29(4), 294.

Tanatmış,145 M.,- Ertorun, N., 2006. Bartın Çayı (Bartın) Havzası’nın Ephemeroptera (Insecta) Limnofaunası. Ege Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 23, 148. -

Tanatmış, M., 2007. Efteni (Melen) Gölü Havzası İle Melenağzı- (Düzce) Zonguldak Arası Sahil Bölgesinin Ephemeroptera (Insecta) Faunası. Anadolu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi, 8(1), 111 119. - Tanatmış, M., 2008. Kabalı Çayı (sinop) havzası’nın Ephemeroptera (ınsecta) limnofaunası. Journal of FisheriesSciences., 2(3), 329 331.

Tanyolaç, J., 1993. Limnoloji. Cumhuriyet Üniv. Fen. Fak. Hatipoğlu Yayınevi. ANKARA.

Tanyolaç, J., 2000. Limnoloji. Hatiboğlu Yayıncılık, Ankara.

Tanyolaç, J., 2004. Limnoloji (3. baskı). Hatipoğlu-nitrate- Yayınevi, 263- s. Ankara.

Tepe, Y., Boyd,- C.E., 2001. A sodium based, water soluble, granular fertilizer for sport fish ponds. North American Journal of Aquaculture 63, 328 322. 4 - Tepe, Y., Boyd, C.E., 2003. A reassessment of nitrogen fertilization for sunfish ponds. Journal of World Aquaculture Society 34( ), 505 511. n - Tercedor, J.A., 1990. Life Cycle and Ecology of Mayflies From Sierra Neveda (Spain), IV. Bolletti Asoc Esp. Entom., 23 33.

Thorne, R., Williams, W.P., 1997. The- Response of Benthic Macroinvertebrates to Pollution in Developing Countries: a multimetric system of bioassessment. Freshwater Biology, 37, 671 686.

Timm, H., 1997. Ephemeroptera and pleco–ptera larvae– as environmental indicators in running waters– of Estonia. In: Landolt P, Sartori M, editors. Ephemeroptera & Plecoptera: Biology Ecology Systematics. Fribourg, Switzerland: MTL, pp. 247 253. 88

- - Fen Tonguç, A., 2004. Esen Çayı (Koca Çay Muğla)’nın Fiziko Kimyasal Özellikleri ile Ephemeroptera (Insecta) faunasının İncelenmesi. Muğla Üniveristesi, Bilimleri Enstitüsü, YüksekHabroleptoides Lisans Tezi, 133s, kavron Muğla. sp. n.

Türkmen, G., Kazancı, N., 2011. , a2 new - species (Ephemeroptera, Leptophlebiidae) from Eastern Black Sea Region (Turkey) with ecological notes. Review of Hydrobiology, 4( ), 63 72.

Türkmen, G., 2013. Doğu karadeniz bölgesi ephemeroptera faunasının su çerçeve direktifi (sçd) uygulamasında yer almaküzere sistematik ve ekolojik yönden araştırılması. Hacettepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 201s, Ankara. - Salur, A., Darılmaz, M.C., Bauernfeind, E., 2016. An annotated catalogue of the mayfly fauna of Turkey (Insecta, Ephemeroptera). ZooKeys.620:67 118.

Sartori, M., Landolt, P., 1999. Atlas de distribution des Ephemeres de Suisse (Insecta, Ephemeroptera). Fauna Helvetica 3:214 pp.

Serdar, O., 2012. İyidere ve Çiftekavak derelerinin su kalitesinin fiziko kimyasal parametreler ve saprobik sistem kullanılarak belirlenmesi. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, , Yüksek Lisans Tezi, 121s, Rize.

Shannon, M.A., Bohn, P.W., Elimelech, M., Georgiadis, J.G., Marinas, B.J., Mayes, A.M., 2008. Science and Technology for Water Purification in the Coming Decades. Nature vol: 452: March 2008: doi: 10. 1038/nature/06599

SKKY, 2008. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'nde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik. Resmi Gazete, 13 Şubat 2008, sayı: 26786, Ankara.

Sladeck, V., 1973. System of Water Quality from the Biological Point of View. Ergebn. Limnol., Stutgart, 218 p. Baets leach 79- Soldan, T., Godunko, R.J., 2008. Two New Specıes of The genus , 1815 (Ephemeroptera: Baetıdae) From Cyprus. Annales Zoologici. 58(1), 104. - - Stevens, R.J., Laughlin R. J., 1994. Determining Nitrogen 15 in Nitrite or Nitrate by Product Nitrous Oxide, Soil. Sci. Am. J., 58, 1108 1116. - - Sukatar, A., Yorumaz, B., Ayaz, D., Barlas, M., 2006 Emiralem Deresi’nin (İzmir Menemen) Bazı Fiziko Kimyasal- ve Biyolojik(Bentik makroomurgasızlar) Özelliklerinin incelenmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 10(3), 328 333. -

Şişli, M.N., 1980. Ekoloji. H. Ü. Yayınları, No: A 31, 222 s.

89

- Verep, B., Serdar, O., Turan,. 7- D, Sahin, C., 2005. Determination of Water Quality in terms of Physico Chemical Structure of the River Iyidere (Trabzon). Ekoloji 15 (57), 16. tat - Ward, J.V., 1992. Aquatic Ecology, Biology and Habi , John Wiley, Sons Inc., U.S.A., 6 8.

Wetzel, R.G., 1983. Limnology. Sounders College Publishing, New- York, 767. - Wichard, W., Arens, W., Eisenbeis, G., 2002. Ephemeroptera Mayflies, Biological Atlas of Aquatic Insects, Apollo Boks, Stenstrup, Denmark, 18 42.

Williams, D.D., 1980. Applied- Aspects of Mayfly Biology, Advances in Ephemeroptera Biology (Ed: J. F., Flannagon ve K. E., Marshall), Plenum Pres, New York, A.B.D., 1 17. - Williams, D.D., Feltmate, B.W., 1992. Aquatic Insects, Redwood Pres Ltd., Melksham, U.K., 16 23.

Würsten, C., Michel Sartori, M., 1995. Distribution,-101 diversity, life cycle and growth of a mayfly community in a prealpine stream system (Insecta, Ephemeroptera). Hydrobiologia. 308:85 . -

Ulmer, G., 1919. Neue Ephemeropteran Archiv für Naturgeschichte, 85A,11:1 80. - Uslu, O., Türkmen, A., 1987. Su Kirliliği ve Kontrolü. T.C. Başbakanlık Çevre Genel Müdürlüğü Yayınları Eğitim Dizisi I., 398s. Ankara. -

Yıldırım, N., 20O6. Fırnız Çayı (Kahramanmaraş)’nın Fiziko Kimyasal ve Bazı Biyolojik (Bentik makroinvertebrat) Özellikleri. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 45s, Kahramanmaraş. -

Yorulmaz,B., 2000. Dalaman Çayı’nın Su Kalitesinin Fiziko Kimyasal ve Biyolojik (Bentik Makroinvertebrat) Açıdan Değerlendirilmesi, Muğla Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 97s, Muğla.

Zeybek, M., 2007. Çukurca Dere ve Isparta Deresi’nin su kalitesinin makrozoobentik orginizmalara göre belirlenmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek lisans Tezi, 110s, Isparta

Zeybek, M., Kalyoncu H., 2012. Köprüçay- Nehri’nde Biyotik İndeksler İle Çeşitlilik İndekslerinin Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi. Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Dergisi, 8(1), 42 50. -

Zeybek, M., 2017. Macroinvertebrate-486 based biotic indices for evaluating the water quality of Kargı Stream (Antalya, Turkey). Turkish Journal of Zoology, 41: 476 . 90

ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı : Bilgehan Bakioğlu

Doğum Yeri ve Yılı : Isparta, 1992

Medeni Hali : Bekar

Yabancı- Dili : İngilizce

E posta : [email protected] Eğitim Durumu

Lise : Isparta Gazi Lisesi, 2010

Lisans : SDÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, 2014

91