HERKESiçinFUTBOL programıyla, 200 bini akın çocu¤umuz yeil sahalarla tanıtı, en mutlu anları paylatı.

Milli Takımlar Resmi Moda Sponsoru Türkiye Futbol Federasyonu ile birlikte yürüttü¤ümüz HERKESiçinFUTBOL programı kapsamındaki projelerimizle 4 y›lda Türkiye’nin dört bir yan›ndan 200 bini ak›n çocu¤umuza ulat›k. HERKESiçinFUTBOL merkezleri, futbol köyleri, futbol teknik e¤itim merkezleri kurduk, futbol enlikleri düzenledik. Hedefimiz daha fazla çocu¤u sporla tanıt›rarak paylamay›, arkadal›¤› ve fairplay’i ö¤retmek. Önce çocuklar. hif.oncecocuklar.com.tr

210x260 hif gunu ilani.indd 1 8/2/11 8:00 PM THY_skytrax 210x260tr.pdf 1 29.07.2011 16:52

6 yıl sonra galibiyet bekliyoruz

Değerli futbolseverler;

A Milli Takımımızın 2010 yılının Eylül ayında Sadece Millî Takımımız kadrosunda yer alan- Kazakistan maçı ile başlayan Euro 2012 eleme- lar için değil tüm ülkemiz için ana hedef, leri yolculuğu, dört gün arayla oynayacağımız 2012 Avrupa Şampiyonası’nda yer almak. iki karşılaşma ile sona erecek. Bu akşam ve de 11 Ekim’de oynayacağımız Azerbaycan maçlarını kazanarak bu hedefe MEHMET ALİ AYDINLAR Her ikisinde de Türk Telekom Arena’nın ev yaklaşmak, en önemli arzumuz. Türkiye Futbol Federasyonu sahipliği yapacağı maçların ilkinde Almanya Başkanı ile karşı karşıya geliyoruz. İlk millî maçımızı Estonya hazırlık maçı, Kazakistan resmi maçı 1951 yılında oynadığımız Almanya ile 60 yıl- ile millî heyecan yaşamaya başlayan Türk President da çeşitli vesilelerle tam 19 karşılaşma yaptık. Telekom Arena, elemelerdeki son iki resmi Turkish Football Federation Ümit ediyorum, bu akşam alacağımız galibi- maça da ev sahipliği yapacak. Ekim 2010’da yetle Almanya karşısında 6 yıldır süren galibi- Berlin’de karşılaştığımız Almanya’yı yeniden yet hasretini noktalayacağız. ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz.

C

M

Y Wishing for a victory

CM MY after 6 years CY Dear fooball fans; CMY

K The EURO 2012 qualification journey of Qualifying to the EURO 2012 Finals is the main A National Team which started on objective not only for our National Team squad September 2010 with Kazakhstan game will but also for the whole country. Our main desire end after two consecutive matches that will is to get close to this target by winning tonight’s be played four days apart. and game on 11 October. Türk Telekom Arena, which started to host A In this period which Türk Telekom Arena will National Team matches with Estonia friendly be the host venue of both these matches and and EURO 2012 Qualification Group match Germany will be our first opponent. Having against Kazakhstan, will also be the host ven- first met them in 1951, we had played against ue of our last two qualifying round games. It Germany for 19 times in the past 60 years. I is a pleasure for us to host Germany in our hope that we will end our 6 year wish for a country after our last game in October 2010 victory against Germany at this night. in Berlin.

Türkiye Almanya 5 N. AJI KULLA HER AVANT Zoru başaracağız!

Değerli futbolseverler, Bu maça çıkarken finallere gitmemiz için tüm kontrolün halen bizim elimizde ol- Bu akşam Türk Telekom Arena’da 2012 duğu gerçeğini aklımızdan çıkarmama- Avrupa Şampiyonası elemelerindeki en zorlu maçlarımızdan birine Almanya kar- mız gerekiyor. şısına çıkacağız. Bu, oluşabilecek stresi azaltan bir faktör Elemelere başladığımız zaman en büyük olacaktır. Kazakistan ve Avusturya ile mücadeleyi vereceğimizi düşündüğü- karşılaştığımız dönemde Spor Toto Süper müz Almanya, grubu lider tamamlama- Lig başlamamış olmasına rağmen, bu yı garantileyerek finallere gitmeye hak maçlardan istediğimiz sonuçları alarak kazandı. Biz de ikinci sıradaki yerimizi ayrılmıştık. Şimdi ligin ilk beş haftasını korumak ve Almanya’nın yolunu izlemek geride bıraktık ve oyuncularımız fizik- için bu akşamki maçtan galibiyetle ayrıl- sel açıdan üst seviye maçları oynamaya mak amacındayız. daha hazır. Bu da bir avantaj. Geçtiğimiz yıl başlattığımız kadro yeni- Almanya gibi güçlü bir rakibe karşı işi- A Milli Takım Teknik Direktörü leme çalışmasının ardından, takımımız miz kolay olmayacak. Stadyumu doldu- son maçlarda istikrarlı bir oyun yapısına ran taraftarlarımızın 90 dakika boyunca Turkey Head Coach kavuştu. A Millî Takım’ın güçlü rakiplere yapacağı coşkulu tezahüratlar ve A Millî karşı dişediş mücadele eden oyun karak- Takımımıza vereceği kesintisiz destekle teri ve zor maçlardaki arzulu oyununu he- bu zor görevi başarıyla bitireceğimize pimiz biliyoruz. Oyuncularımın bu kritik gönülden inanıyorum. Almanya sınavında da tüm Türk halkına iyi bir futbol izlettireceklerine eminim. Hepinize iyi seyirler dilerim.

We’ll achieve the hard task!

Dear football fans, Before starting the game, we never have to forget that we are still on the driver’s Tonight we’ll be facing Germany in one seat and have the full control of our po- of the most difficult games of our EURO 2012 qualifying campaign in Türk sition. This will ease the possible stress Telekom Arena. on us. Before the start of the campaign, we Despite the fact that Spor Toto Supe predicted that Germany would be our League has not started when we played direct opponents to fight for the first po- against Kazakhstan and Austria last sition and they have already clinched a month, we managed to get what we place for next year’s finals by securing wanted from those matches. Now, five the top spot. We want to maintain our matchdays into the Super League, our position as runners-up and follow the players are readier to perform in a high- path of Germany. Therefore we aim to level international game. This is also an- get a victory in tonight’s game. other advantage. After starting the renewal process of our Our job will not be easy against a pow- MÜKEMMEL squad last year, Turkey have a more con- erful opponent like Germany. I truly sistent display now. Everybody is aware of believe that the passionate chantings Turkey’s game character which is playing of our spectators in the stadium for 90 head-to-head with strong oppositions and minutes and their uninterrupted sup- ŞUT. showing ambitious performance in diffi- port will help us to achieve this hard cult games. I am convinced that Turkish task successfully. nation will watch a nice display from our iSABET VE GÜÇ. players in this critical Germany test. I wish an entertaining match for all of you. DAHA FAZLA

Türkiye Almanya 7

T90_21x26.indd 1 9/23/11 2:24 PM Polonya ve Ukrayna’nın ortakla- Aslında grupta her şey Millî Takımımı- bulunmuyordu. Ancak kâğıt üzerinde- gözle görünür bir hızla uzaklaşıyordu Millî Takımımız Euro 2012 şa düzenleyeceği 2012 Avrupa zın istediği gibi başlamıştı. İlk maçında ki bu hesap, futbol sahasına uymadı. bizden. Sevindirici sayılabilecek tek elemelerinin son düzlüğüne Şampiyonası’nda grup maçları bu ay Kazakistan’ı deplasmanda 3-0 yenme- Önce Almanya’da ağır bir yeniliye uğ- gelişme, Belçika ile Avusturya arasında radı Millî Takımımız. Yenilginin ağırlığı girdi. Bugüne kadar oynadığı sona eriyor. Finallere direkt katılacak yi başaran Millî Takımımız, grubun li- tam bir gol düellosu biçiminde geçen grup birincilerinin bir kısmı belirlendi deriydi. Çünkü o günün diğer maçında 3-0’lık skordan çok oynanan futbol- maçın 4-4 sonuçlanması ve her iki 8 karşılaşmada 14 puan topla- bile. Diğerlerinin hangi takımlar olaca- Almanya, Belçika’yı deplasmanda 1-0 daydı. Tamam, Almanlar son Avrupa takımın da puan kaybetmesi olmuştu. yan ay-yıldızlılar, son iki maça ğı ise bugün ve 11 Ekim’de oynanacak yenebilmiş ve ay-yıldızlılar averajla li- Şampiyonası’nın finalisti, son Dünya Buna rağmen Avusturya 1 puan farkla girilirken ikincilik için çekiştiği son maçlarla belirlenecek. Bu maçla- derlik koltuğuna oturmuştu. Kupası’nın da yarı finalistiydi ve Joac- Millî Takımımızın önünde yer alıyordu rın sonunda grupların en iyi ikincisi- him Löw’ün liderliğinde gerçekten de ve üstelik hâlâ bir maçı da eksikti. Belçika’nın 2 puan önünde yer Millîlerimiz, ikinci maçlarını ’da nin kim olduğu da ortaya çıkacak ve o genç ve dinamik bir kadro kurmuşlardı Belçika’yla oynadı. Oldukça zorlu ge- Bu karanlık tablo, 2011 yılının Mart alıyor ve bugünkü Almanya takım da Polonya-Ukrayna yolunu tu- ama hiç kimse Türk Millî Takımı’nın bu çen karşılaşmada bir ara 1-0 geriye ayında oynanan maçlarla biraz ol- maçı, bizim açımızdan final tacak. Diğer ikinciler ise play-off maç- kadar mahkum bir futbol sergilemesini düşsek de 3-2 kazanmayı başardık ve sun yerini umut ışıklarına bıraktı. Bi- larının sonunda final biletini ceplerine de beklemiyordu. Aynı gün Avusturya, niteliği taşıyor. Kaybedersek, - ikide iki yaptık. Aynı gün Azerbaycan’ı zim maçımızın olmadığı gün Belçika, koymaya çalışacak. Millî Takımımızın Azerbaycan’ı 3-0 yenerek puanını 6’ya ikinciliği riske atacağız. Kazanır 6-1’le hezimete uğratan Almanya ave- Avusturya’yı deplasmanda mağlup etti da yer aldığı elemelerin A Grubu’nda çıkarmış ve Millî Takımımızı yakala- rajla liderlik koltuğunu elimizden alsa ve maç sayılarımızın eşitlendiği Viya- sak ya da berabere kalırsak play- birincinin kim olduğu ortaya çıktı. Oy- mıştı. Üstelik bir de maç eksiğiyle. Bel- da çok umursamadık. Çünkü biz de 6 nalılarla aramızdaki 1 puanlık farkın off umutlarımızı son Azerbaycan nadığı 8 maçtan da galibiyetle ayrılan çika ise başlangıçtaki iki maçlık yenil- maçına taşıyacağız. bugünkü rakibimiz Almanya, finallere puandaydık ve grup ikinciliği için çekiş- gi serisini Kazakistan deplasmanında açılmasına izin vermemiş oldu. Gerçi katılma hakkını elde etti. Millî Takımı- memiz beklenen Belçika o sırada henüz elde ettiği 2-0’lık galibiyetle sonlandır- bu kez de Belçika 7 puana ulaşmış ve mız ise Belçika ile grup ikinciliği için puanla tanışamamıştı. En yakın tehdit mış ve yeni baştan umutlanmıştı. bir tehdit halini almıştı ama yine de çekişmeyi sürdürüyor. olarak Kazakistan’ı 2-0 yenen Avustur- bu sonuç o gün Avusturya’nın kazan- ya görünüyordu ufukta. Ancak onlar da Millî Takımımızı Almanya yenilgi- masından iyi görünüyordu. Almanya Kazakistan maçını kayıp zamanda ata- sinden sonra bir şok daha bekliyor- cephesinde ise doludizgin koşu sürü- bildikleri ki golle kazanabilmişlerdi ve du ve bu son zamanlarda yaşanan yordu. Panzerler Kazakistan’ı bu defa bu yarışı uzun soluklu olarak sürdürme- en ağır sürprizlerden birisi olacaktı. da 4-0 yenmiş ve 5 maçta 15 puanla leri kolay değildi. Almanya’ya 6-1, Avusturya’ya 3-0 Polonya-Ukrayna sınır kapısına bir yenilen Azerbaycan, Euro 2012 ele- adım daha yaklaşmıştı. Bütün hesaplarımızın alt üst oluşu, me grubunun en kötü şakasını bize ikinci maç periyoduna yani 2010 yı- saklamıştı. Bakü’deki maçı 1-0 ka- Mart ayının ikinci maçlarında ise Millî lının Ekim ayına rastladı. Millî Takı- zandılar. Üstelik golü atan da Koca- Takımımız da sahne aldı. Rakibimiz mımız önce Almanya, ardından da elispor ve formalarıyla Avusturya’ydı ve yenmekten başka çı- Azerbaycan’la deplasmanda oyna- izlerken yakından tanıdığımız Rashad kış yolu görünmüyordu. Zoru gördü- yacaktı ve en kötümserlerin bile bek- Sadigov’dan başkası değildi. Aynı gün ğünde farklı oynamasını seven Millî lentisi asgari 3 puandı. Almanya’ya Kazakistan’ı deplasmanda 3-0’la ge- Takımımız, o gün Avusturya’yı Arda Tu- yenilsek bile Azerbaycan’ı mağlup çen Almanya dörtte dört yapmış ve ran ve Gökhan Gönül’ün golleriyle 2-0 edeceğimizden hiç kimsenin kuşkusu 12 puana ulaşmıştı. Grup birinciliği yenerek rakibinin üç puan önüne çıkı- Final gibi bir maç 8 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 9 futbol_imaj21x26_CP.ai 1 01.08.2011 12:04

verdi. Ancak Belçika da Azerbaycan’ı Takımımızı kurtaran da bu fark oldu kalar hızla geçiyor ve 2 puan göz göre 4-1’lik skorla mağlup etmişti ve 10 pu- zaten. çıktı yine sahneye göre gidiyordu. Üstelik son dakikalar- anla Millî Takımımızın 1 puan önünde ve Burak Yılmaz’a öyle bir asist yaptı da Selçuk İnan da kırmızı kart görerek otururken kıyasıya bir yarışın da işaret ki, Belçika defansının da kalecisinin takımımızı 10 kişi bırakmıştı. Ama bu fişeğini patlatmıştı. Kısacası ilk iki maç de tüm çarelerini tüketti. Yine de o kayba izin vermeyecek bir oyuncu- sonra Belçika’ya attığımız 6 puanlık gün Belçika maçı kazanabilirdi. Ama muz vardı. Arda Turan, uzatma daki- fark eriyip gitmişti. Ama unutmamak şans da Millî Takımımızdan yanaydı kalarının son saniyelerinde kazanılan gerekir ki, Belçika bizden bir maç fazla ve Belçikalılar kazandıkları penaltıyı frikiği gole çevirerek ikinciliği tekrar oynamıştı. sahanın en iyi oyuncularından Axel ay-yıldızlılara getirmeyi başardı. Al- Witsel’le değerlendiremeyince 90 da- manya ise Avusturya’yı bu defa 6-2 ile 2011’in Haziran ayı son derece kritik kika 1-1 sona erdi. Evet, Belçika 1 pu- darmadağın etmiş ve ikincilik yolunun görünüyordu. 3 Haziran’da Brüksel’de anla hâla önümüzde duruyordu ama önüne adeta koskoca bir kaya yerleştir- Belçika ile oynayacaktık ve kaybetme- 1 maç fazlaları da devam ediyordu ve mişti. Yine de 6 Eylül günü Viyana’da miz demek havlu atmamız anlamına ay-yıldızlılar “gizli ikinci” konumun- oynanan maçta Avusturya’nın az da gelecekti. Açık söylemek gerekirse du bulunuyordu. Günün iki mutlu olsa ikincilik için bir iddiası bulunu- neredeyse kaybediyorduk. Belçika haberi daha vardı üstelik. Almanya, yordu. O gün kazanmaktan başka ça- erken bulduğu bir golle öne geçmeyi deplasmanda Avusturya’yı yenerek releri yoktu. Belçika’nın bay geçtiği o başarmış, Millî Takımımız karşısında ikinci sıraya yaklaşmalarını önlemiş, gün Millî Takımımızın kazanması de- ikinci gole de oldukça yakın oynuyor- Kazakistan ise Azerbaycan’ı mağlup mek Avusturya’nın tamamen devreden du. Ama iki takım arasında önemli bir ederek son sıradan kurtulma ümidine çıkartılması, Belçika’ya ise 4 puanlık fark vardı. Ay-yıldızlılar kötü oynar- kavuşmuştu. Kazakistan’ın grubu son fark atılarak ikinciliğin büyük ölçüde ken de skoru değiştirebilecek yete- sırada bitirmemesi bizim için önem- garantiye alınması anlamına geliyordu. nekte oyunculara sahipti. O gün Millî liydi çünkü en iyi grup ikincilerinin Ancak sahada görüldü ki Millî Takımı- C puanları hesaplanırken, son sıradaki mızın o günkü önceliği bir beraberlikle M takımla oynanan maçlar devre dışı Avusturya’nın hesabının kapatılmasıy- Y bırakılacaktı. 3 puan kaybettiğimiz dı. Galibiyet ise ikinci plandaydı. Buna Azerbaycan’ın dışarıda kalması de- rağmen Millî Takımımızın ayağına çok CM mek, o kayıp 3 puanın da devreden önemli bir kazanma fırsatı da geçti. MY çıkması anlamına gelecekti. Ancak Kazakistan maçında millîleri CY Lâkin tüm bu hesaplardan önce önü- ipten alan Arda Turan, bu kez penaltı CMY müze bakmamız ve önce grup ikin- atışında şanssızdı ve kaçan penaltı aynı ciliğini garanti altına almamız şarttı. zamanda galibiyetin de kaçırıldığını K Bunun için de önümüzde 2 Eylül günü tescil ediyordu. oynanacak Kazakistan maçı duruyor- Gelelim o gün ortaya çıkan ve bugüne du. Aynı gün Belçika da Azerbaycan kadar varlığını sürdüren tabloya. Mil- deplasmanında galibiyet arayacaktı. li Takımımız 14 puana sahip ve son 2 Eylül’ün ilk güzel haberi Bakü’den iki karşılaşmaya Belçika’nın 2 puan geldi. Grubun sürprizini bize yapan önünde giriyor. Biz bugün Almanya ile Azerilerin Belçika’ya da bir armağa- oynarken, Belçikalılar evlerinde Kaza- nı vardı. 1-0 öne geçen Belçika, son kistan karşısında galibiyet arayacak. 11 dakikalarda gelen Azerbaycan golüy- Ekim’de ise biz Azerbaycan’ı ağırlaya- le 2 puanı Bakü’de bırakmıştı. Artık cağız, Belçika da Almanya’ya konuk rakibimizin maç fazlasına rağmen olacak. Bizim iki maçımızı da iç sa- öne geçme fırsatı ayağımıza kadar hada oynayacak olmamız bir avantaj. gelmişti. Ancak Türk Telekom Arena Hepsinden önemlisi, Belçika’ya karşı Stadı’ndaki ilk resmi maçımız sanıl- iki puan öndeyiz ve onlar iki maçtan dığından zor geçecekti. Kazakistan galip ayrılsalar bile bize 4 puan yete- çetin ceviz çıkmıştı ve bizim çocuklar cek. Yani Almanya ve Azerbaycan kar- o gün istim üzerinde değildi. Burak şısında en kötü ihtimalle bir galibiyet, Yılmaz’la öne geçtiğimiz maçın 55. bir de beraberlik. dakikasında Konysbayev’in atılış şek- li açısından da sürpriz golüyle şoka İbre Türkiye’yi gösteriyor. Yeter ki bun- uğradık. Ardından Burak Yılmaz’la bir dan tam 1 yıl önce yaşadığımız iki ye- penaltı atışından yararlanmadık. Daki- nilgiden ders çıkarmış olalım!

10 Türkiye Almanya CC 2010 AKADEMI LIGI 21_26*.pdf 1 16/03/2011 3:28 PM

Oğuz Çetin Sorumlu Yardımcı

1963 yılında Sapanca’da doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi me- zunu. Futbola Almanya’da başladı ve 19 yıl profesyonel futbol oynadı. Türkiye’de , Fenerbahçe, İstanbulspor ve formalarını giydi. 8 yıl oyna- yıp kaptanlığını yaptığı Fenerbahçe’de 2 Süper Lig, 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası şampiyonluğu yaşadı. A Millî Takım formasını 70 kez giyer- ken, 33 kez kaptanlık bandını taktı, 3 gol attı. 2000 yılında Fenerbahçe’de yardım- cı antrenör olarak mesleğe adım attıktan sonra 2002’de takımın teknik direktör- lüğüne getirildi. Sırasıyla , Gençlerbirliği ve Diyarbakırspor’da teknik direktörlük yaptı. 2006’da Millî Takım Antrenörü oldu. 2010’da ise A Millî Takım Sorumlu Yardımcısı görevine getirildi.

Teknik Direktör C Guus Hiddink M Engin İpekoğlu Y 1946’da Hollanda’nın Varsseveld ken- tinde doğdu. 1967’de De Graafschap’ta CM başladığı profesyonel futbolculuk kari- Antrenör MY yerinde ülkesinde PSV, NEC Nijmegen, 1961 yılında İzmir’de doğdu. Futbola Avusturya’nın Prater SV kulübünde başladı. CY ABD’de Washington Diplomats ve San 1982 yılında Sakaryaspor’a transfer oldu. Daha sonra Beşiktaş ve Fenerbahçe’de Jose Earthquakes formalarını giydi. CMY forma giydi ve futbolu Çanakkale Dardanelspor’da bıraktı. Beşiktaş’ta 2, Futbolu 1982’de De Graafschap’ta bı- Fenerbahçe’de ise 1 lig şampiyonluğu yaşadı. A Millî Takım’ın kalesini 32 kez koru- K rakırken aynı takımda yardımcı antre- du. 2000 yılında Fenerbahçe’de futbol kariyerine son verdi. 2006’da ’da nörlüğe başladı. 1984 yılında antrenör önce antrenör, ardından da teknik direktör oldu. 2007’de Karşıyaka’nın Teknik olarak geçtiği PSV’de 1986’da teknik Direktörlüğüne getirildi. 2008’in sonunda sezonun bitmesine 4 hafta kala işbaşı direktörlüğe yükseldi ve 4 sezonda 4 lig, yaptığı ’u Süper Lig’e taşıdı. Daha sonra bir süre Sarkaryaspor’da görev 3 kupa, 1 de Şampiyon Kulüpler Kupası aldı. Bu yıl içinde A Millî Takım Antrenörlüğüne getirildi. kazandı. Fenerbahçe, Real Madrid, Real Betis, ikinci kez PSV ve Chelsea gö- rev yaptığı kulüp takımları oldu. Real Madrid’le Kıtalararası Kupa’yı, Chelsea ile FA Cup’ı kazandı. İkinci PSV döne- minde 3 lig şampiyonluğu daha yaşadı. 1995’te başına geçtiği Hollanda Milli Fuat Usta Takımı’yla Euro 1996’da çeyrek final, 1998 Dünya Kupası’nda yarı final gör- Antrenör dü. 2002 Dünya Kupası’nda Güney Kore ile yarı final oynadı. Avustralya’yı 3 Temmuz 1972’de Samsun’da doğdu. Futbol kariyerinin büyük bir bölümünü 2006 FIFA Dünya Kupası finallerine ve Hollanda’da geçirdi. Fortuna Sittard, Cambuur, Sparta Rotterdam ve MVV Maast- Coca-Cola Akademi Ligi, 14, 15, 16 ve 17 ya gruplarındaki richt takımlarında forma giydi. Bir dönem Türkiye’ye gelerek Beşiktaş formasını yetenekli gençleri "iyi birey, iyi vatanda, iyi futbolcu" ikinci tura taşıdı. Euro 2008’de Rusya’yı da giydi. Hollanda’nın dışında Finlandiya’nın FC Jokerit ve Japonya’nın Omiya prensibiyle yetitirerek, gençlerin sadece teknik, taktik tarihinde ilk kez yarı finale ulaştırdı. TFF Ardija takımlarında da oynadı. 2006-07 sezonunda Hollanda’nın Fortuna Sittard veya fiziksel anlamda de¤il; duygusal, zihinsel ve kültürel ile 17 Şubat 2010’da anlaştı, 1 Ağustos açılardan da gelimesine yardımcı oluyor. Gelece¤in ekibinde profesyonel oyunculuk hayatını noktaladı. Aynı yıl bu takımda yardımcı futbolcularını sahaya hazırlarken, Türk futboluna da 2010’da Milli Takım’daki görevine res- antrenörlük yapmaya başladı ve 2010 yılında Millî Takım’ın yeni yapılanmasında yatırım yapıyor. men başladı. Guus Hiddink’in yardımcı antrenörlüğüne getirildi.

12 Türkiye Almanya YÜREĞİYLE OYNAYANLARA Ay-yıldızın onur üçlüsü UEFA, millî takımlarından 100’ün üzerinde forma giyen oyunculara onur ödülü veriyor. Türk Millî Takımı’nın YÜREKTEN DESTEK formasını 100’ün üzerinde giyen üç oyuncu bulunuyor. Rüştü Reçber, Hakan Şükür ve Bülent Korkmaz. Bu üç millî oyuncu da UEFA tarafından onur ödülü ile taltif edilecek. TTNET’TEN! Rüştü Reçber

10 Mayıs 1973’te Antalya Korkuteli’nde doğdu. Profesyonel kariyerine Burdurspor’da başladıktan sonra ’a transfer oldu. 1993’te Fenerbahçe’ye gelişinin ardından yıldızı parladı, bir dönem Barcelona’da oynadıktan sonra Fenerbahçe’ye geri döndü. Halen Beşiktaş’ın kalesini koruyan ünlü file bekçisi, sarı-lacivertlilerle 5, siyah-beyazlılarla da 1 lig şampiyonluğu yaşadı. Fenerbahçe formasını en fazla giyen kaleci unvanını taşıyan Rüştü, Millî Takım formasını da en fazla giyen oyuncu unvanına sahip. Millî Takım’ın tarihinde ilk kez yer aldığı 1996 Avrupa Şampiyonası’nın ardından çeyrek final oynadığı Euro 2000’de de ay-yıldızlı kaleyi o korudu. Kariyerinin zirvesine ise dünya üçüncülüğü ile taçlanan 2002 Dünya Kupası’nda ulaştı ve o yıl UEFA tarafından yılın kalecisi seçildi. Ertesi yıl Konfede- rasyon Kupası üçüncülüğünde de Millî Takım’ın birinci kalecisiydi. İlk dörde girilen Euro 2008’de de çeyrek ve yarı final maçlarında Millî Takımımızın kalesini koruyan Rüştü Reçber, 119 kez giydiği ay-yıldızlı formayı kariyeri boyunca hep onurla taşıdı. Hakan Şükür 1 Eylül 1971’de Sakarya’da doğdu ve futbola da Sakaryaspor’da başladı. Sırasıyla Bursaspor, Galatasaray, Torino, Galatasaray, Inter, Parma, Balckburn ve bir kez daha Galatasaray’da oynayan Kral, kariyerinin en önemli başarılarını da sarı-kırmızılı forma altında yaşadı. Galatasaray’da tam 8 lig şampiyonluğu gördü, ama hepsinden önemlisi 2000’de UEFA Kupası’nı kazanan Galatasaray’ın gol makinesi olmasıydı. O sezon UEFA Kupası’nın da gol kralı olurken aynı unvanı Süper Lig’de de 3 kez elde etti. 249 golle Süper Lig’in en golcü oyuncusu o. Aynı zamanda 38 golle Avrupa kupalarında en fazla gol atan Türk oyuncu unvanını da taşıyor. Ay-yıldızlı forma altında ilk başarısını Olimpik Millî Takım’la Akdeniz Oyunları ikinciliği ile elde ettikten sonra 1993’te Akdeniz Oyunları Şampiyonluğu yaşadı. A Millî Takım’da ise 1996 ile 2002 arasında elde edilen bütün başarılarda başrol oyuncuların- dan birisi yine oydu. 112 kez giydiği A Millî Takım formasıyla attığı 51 gol de hâlâ bir rekor olarak kayıtlarda bulunuyor. Bülent Korkmaz

24 Kasım 1968’de İstanbul’da doğdu. Kariyeri boyunca sadece Galatasaray formasını giydi. Sarı-kırmızılı takımla 8 Süper Lig, 6 Türkiye Kupası, 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası zaferi yaşadı. “Büyük Kaptan” unvanını almasında, 2000 yılında elde edilen UEFA Kupası ve Süper Kupa zaferlerinin büyük payı var. 1988-89 sezonunda Galatasaray’ın oynadığı Şampiyon Kulüpler Kupası yarı finalinde de takımın genç oyuncularından birisi olarak pay sahibiydi. Ay-yıldızlı takımın 100. kez millî olan ilk futbolcusu unvanını elinde bulunduruyor. O da 1996-2002 arasındaki bütün millî başarılarda forma giyen altın jenerasyonun en istikrarlı parçalarından birisi. 2002’deki Dünya Kupası ve 2003’teki Konfederasyon Kupası zaferlerinde Millî Takım’ın kaptanlığını yaptı. Millî Takım’la 102 maça çıktığı gibi Galatasaray formasıyla da aynı sayıda Avrupa Kupası maçında forma giydi ve bu alanda da bir rekorun sahibi oldu. Sadece Türk Milli Futbol Takımları’nın değil, pencereden “gooool” diye bağırmaların, tek yürek olmanın, heyecan dolu sessizliklerin, birlikte üzülmenin, sevinmenin, sevinç gözyaşlarının, bitmeyen kutlamaların, yüzlerdeki boyaların da sponsoruyuz. Yüreğini sahaya koyan Milli Takımımıza, Avrupa yolunda başarılar dileriz. www.ttnet.com.tr | 444 0 375

millitakım 21x26.indd 1 8/2/11 4:31 PM İlyas Temel eksiğimiz Tüfekçi

oyuncu grubuna Simoviç, Prekazi ve Kovacevic’in ek- lenmesiyle farklı bir ekip oluşturdu. Esas mantaliteyi de- ğiştiren bu ekip oldu. Biz antrenmanlardan sonra ekstra çalışmak için sahada kalan, antrenmanlardaki ciddiyeti futbol diğer arkadaşlarına da aktaran bir ekiptik. O ekip bugü- ne kadar ulaşılamamış bir başarıyı elde etti, Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oynadı ve lig şampiyon- lukları kazandı. Daha sonra UEFA Kupası’nı kazanan Galatasaray kadrosunun elde ettiği başarının arkasında da bu ekibin getirdiği çalışma mantalitesi, paylaşımcılık, Veli niye oynamadı”yı tartışıyor. Bilgi yok, futbola bakış profesyonellik, arkadaşlık gibi faktörlerin büyük payı var. açımız çarpık, saygı hiç yok. Bu Millî Takım bazında da kültürü böyle, kulüp takımları bazında da böyle. Yani sizin zamanınızdaki tecrübeler bir sonraki jenerasyo- Almanya’da yetişip ’da oynayan na mı aktarıldı? Peki, futbol kültürümüzü geliştirebilmemiz için hangi öncü Türklerden birisi. ve adımları atmamız gerekiyor? Tabii. Bizim dönemimizdeki kadronun bir kısmı futbo- Schalke 04’teki başarılı yıllarının ardından lu bıraktıktan sonra aramızdan bazı oyuncular devam Bir kere futbolu okullara sokmamız gerekiyor. Kulüple- ülkemizde de Fenerbahçe ve Galatasaray etti ve , Bülent Korkmaz, Tugay Kerimoğlu rin altyapılarında ahbap-dost ilişkilerini bir kenara bıra- gibi iki büyük takımın formasını giydi. gibi oyuncular, bizim getirdiğimiz anlayışla yoğrul- kıp gerçek eğitimciler eliyle çocuklarımıza futbol kültü- Galatasaray’ın Derwall’li yıllarda yaptığı du. Dolayısıyla sözünü ettiğim profesyonellik anlayışı rü kazandırmamız şart. Bakın çocuklara topa vurmayı Galatasaray’da varlığını devam ettirdi. Zaman içinde öğretmekten söz etmiyorum, futbol kültürünü ve futbol patlamanın baş aktörlerindendi. Şimdilerde diğer kulüpler de Almanya’daki oyunculardan faydalan- ahlâkını kazandırmaktan söz ediyorum. İki yıl önce bü- A Millî Takım’ın Maç ve Oyuncu İzleme maya başladı. Bugün gelinen noktada çok ciddi boyutta yük bir kulübümüzün altyapısında görev yaptım. Orada Komitesi’nde görev yapıyor. Altyapı eğitimini bir katkı sağlandığını gözlemleyebiliyoruz. bile altyapı hocaları skora yönelik adımlar atıyor. Yedek Almanya’da almış eski bir oyuncu olarak iki oyuncularla as oyunculara farklı davranıldığını gördüm İlginç olan şu; Almanya’daki Türk oyuncusu ile buradaki ki, bu benim için büyük bir hayal kırıklığıydı. Avrupa’da ülkenin futbol anlaşışları ve felsefeleri adına Türk oyuncusu genetik olarak aynı malzemeye sahip. O altyapı hocaları tam tersini yapıyor. Orada yedek oyun- söyleyecek çok sözü var. zaman bu malzemenin işlenmesinde bir farklılık var diye- cuyla daha çok ilgilenirler, yakınlık gösterirler, şaka- biliriz. Aradaki bu farktan söz eder misiniz bize? laşırlar; as oyunculara ise daha ciddiyetle yaklaşırlar, şımarmasına izin vermezler. Bizde ise tam tersi. Zaten Millî Takımlardaki gurbetçi oyuncu akımının öncüleri Er- Ben eğer burada olsaydım kesinlikle aynı İlyas Tüfek- ezilmiş, demoralize olmuş oyuncular itilip dışlanıyor, as han Önal’la birlikte sizsiniz. Sonrasında Erdal Keser, Yıl- çi olmazdım. Türkiye’nin sıkıntısı yetenekle ilgili değil. oyuncular pohpohlanıp şımartılıyor. Bu basit bir örnek dıray Baştürk ve şimdilerde de Altıntop kardeşler, Nuri Ben ısrarla söylüyorum; aradaki en büyük fark futbol belki ama çok önemli bir detay. Ne yazık ki yetiştirici- Şahin, Mehmet Ekici ile süregelen bir gurbetçi katkısı var kültürü ve bugün bile bu farkın kapanmadığını görü- lerimiz çok eksik. Doğru eğitimi verdiğimiz zaman, son Millî Takım’a. Sizce Türk futbolunun 1980’lerin sonundan yorum. Bu konuda 30 sene öncesine göre mesafe kat derece yetenekli ve zeki olan Türk futbolcusu bugün- itibaren gösterdiği büyük ilerlemede bu gurbetçi katkısı- edemedik. Futbolun kendine ait kuralları ve spor ahlakı künden çok daha ileride olacaktır. nın payı nedir? gibi konularda biz hâlâ gerilerdeyiz. Altyapısını Almanya’da edinmiş birisi olarak oradaki eğiti- Türkiye Ligi’ne Avrupa’dan gelen ilk oyuncu Erhan Bu konuda somut örnekler verebilir misiniz? min farklarından örnekler verir misiniz? Önal’dı. Fenerbahçe’ye gelmişti ama anlaşamadı ve 6 hafta sonra geri döndü. Ondan 2 sene sonra ben Mesela Avusturya ile oynadığımız millî maçın ardından Mesela Türkiye’de hâlâ altyapılarda genç oyunculara Fenerbahçe’ye geldim ve Türkiye’de tutunan, başarılı internet ortamında bir fikir tartışması vardı. İnanılmaz duvar çalışması yaptırılmıyor. Bize haftanın iki günü olan ilk oyuncu oldum. Bununla birlikte Avrupa’da ye- şeyler yazılıyor, komik görüşler ileri sürülüyor. Yıllardır 1’er saat olmak üzere topla duvar çalışması yaptırırlardı. tişen Türk futbolcularının Türkiye’ye transferleri başladı. futbolun içinde bulunmuş, yıldız oyuncu mertebesine Topu alıp duvarın önüne geçer ve squash oynar gibi du- Erdal Keser geldi, Erhan Önal geri döndü, onları Uğur erişmiş bir oyuncu bile, “Arda penaltıcı mı, Arda’ya pe- varla paslaşırdık. Bize, “Topa ne kadar dikkatli ve iyi vu- Tütüneker, Savaş Koç, Ahmet Keloğlu izledi. Esas büyük naltı mı attırılır?” diye yazabiliyor. O düzeydeki bir fut- rursanız top da o kadar iyi biçimde size döner” derlerdi. değişim, Türk futbolundaki büyük devrim 1986 yılında bol insanı bile bunu yaptıktan sonra sıradan futbol me- Futbolcu tabii ki o yaşlarda hep çift kale maç yapmak Derwall’in Galatasaray’ın başına geçmesiyle gerçekleş- raklılarının neler söyleyebileceğini düşünün. Hiddink ister. Biz de sıkılır, duvarla paslaşmaktan hoşlanmazdık. ti. Derwall, Galatasaray’da Erhan Önal, Uğur Tütüneker, gibi dünya çapında bir teknik direktörün bulunduğu bir Ama hocanın görevi çocuğun istediğini yapmak değil, Savaş Koç, uzunca bir süre Almanya’da futbol oynayan ortamda bile sıradan futbol meraklıları “Ali niye oynadı, gelişimine katkı sağlamak. Biz de o çalışmaların fay- Muhammet Altıntaş ve benim de aralarında bulunduğum dalarını futbolculuk hayatımızın ilerleyen dönemlerin-

16 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 17 C M Y CM MY CY CMY K

de gördüğümüz zaman anladık. Benim vuruş tekniğim fark vardı. Yoksa yetenek anlamında bizde her zaman Türkiye’de hemen hemen hiç bir oyuncuda yoktu. Aynı üst düzeyde oyuncular mevcuttu. Fakat saha içinde or- şekilde hava toplarıyla ilgili eksiklerle de yeteri kadar il- ganize olamıyorduk. Şahsi oyun çoktu, takım oyunu gilenilmiyor. Taktik konularda eksiklikler var. Bakın, tak- yoktu. Takım oyunundaki patlama başta da söylediğim tiğin en önemli parçası disiplindir. Almanya’da yetişmiş 1986’da Derwall’le Galatasaray’da gerçekleştirildi. bir çocuk otomatik olarak çalışma disiplinine sahiptir ve

En büyük sorunlarımızdan birisi, yetenekli oyuncuları saha içinde özgür bırakmamak. Skor odaklı çalışan altyapı hocaları, oyuncularını saha içinde serbest bırakmıyor. Türkiye'de altyapıda skor üzerine kurulu sistemi anlayabilmiş değilim. Oradan bana yetenekli oyuncu kazandırmıyorsanız, beş sene üst üste şampiyon olsanız ne işe yarar ki?

Türk futbolu üzerindeki ölü toprağını atarak bugünlere gelirken aslında biraz da Almanlardan yararlandı sanırım. Derwall ve Piontek gibi Alman teknik adamların bu işteki payları nedir sizce?

hocasının bir-iki uyarısında gerekeni alır. Maalesef bi- Bence aslan payı Derwall’e ait. Türkiye’deki değişimi zim insanımızın disiplin konusundaki zaafı bu konuda başlatan isim oydu. Burada en şanslı insanlardan bi- da kendisini olumsuz bir biçimde gösteriyor. risi de Hocaydı. Bilgisi ve yapısıyla Derwall’le hareket etmiş bir insan olarak bayrağı alıp Arda Turan’la geçen yıl yaptığım bir röportajda “4-4- yürüdü. Diğer takımların da Galatasaray’ı örnek alma- 2’yi, kaymaları A Millî Takım’da öğrendim” demişti. sıyla Türkiye’de takım oyunu anlayışı yerleşti. Kulüpler Almanya’dan gelen oyuncularla konuştuğumda ise taktik tesisleşme konusunda önemli adımlar attı. Burada Ha- bilgileri küçük yaşlardan itibaren aldıklarını söylüyorlar. luk Ulusoy Federasyonu’nun da hakkını teslim etmek lâzım. O dönemde Türkiye’nin dört bir köşesindeki ku- Demin söylediğim disiplin olayı bu. Genç takımlarda lüplere çok ciddi tesis yatırımları yapıldı. Artık o tesisleri her mevkiin ana görevlerini, oyuncunun takım içindeki maksimum düzeyde kullanmak ve altyapı eğitimcilerini görevlerini her oyuncuya anlatıyor ve bu konuda eğitim doğru seçmek gibi problemlerimiz var. Ama Almanya veriyorlar. Biz yapı olarak bu konularda biraz daha gev- ile aramızdaki mesafeyi tesisler anlamında kapattık. şeğiz. Çok çabuk bir biçimde laubali olabiliyoruz. Dola- Bugünkü jenerasyon profesyonellik anlamında da çok yısıyla Almanya’da iyi bir altyapı eğitimi almış olan çocuk daha bilinçli. Ancak yetenekli oyuncu yetiştirme konu- çok daha hazır bir biçimde A takıma çıkmış oluyor. sunda çok ciddi sıkıntımız var.

Her şeye rağmen Türk futbolunun aradaki mesafeyi biraz Aynı zamanda Millî Takımlar için oyuncu tarayan ekibin daha kapattığı bir gerçek. Siz Almanya’ya 5-1 yenildiğimiz bir parçası olarak bu konudaki görüşleriniz önemli. Tesis- 1983’teki maçın kadrosunda yer almıştınız. O günlerde lerimiz var, yetenekli oyuncularımız var, futbola ilgi üst Alman futboluyla Türk futbolu arasında ciddi farklar vardı. düzeyde, peki neden yetenekleri yeterince işleyemiyoruz? Aradan geçen zamanda neler değişti sizce? Neden altyapılarda başarılı olan genç oyuncuları yukarıya taşıyamıyoruz? Dediğiniz gibi o zaman aradaki fark uçurum boyu- tundaydı. Bir kere Almanlar her zaman fiziksel olarak Bu konudaki en büyük sorunlarımızdan birisi, o yete- en üst düzeyde olmuştur. Bizde ise antrenman şartla- nekli oyuncuları saha içinde özgür bırakmamak. Dünya rı çok kötüydü. Biz çok eksiktik. O zamanlar bilimsel futbolunda herkesin hemfikir olduğu bir konu var; üstün antrenmanlar çok kısıtlıydı. Antrenman yapılan sahaları yetenekli oyuncular saha içinde özgür bırakılmalı ve ye- bırakın, statların bile yarısı topraktı. Oysa Almanya’da teneklerini daha da geliştirmeli. Ama skor odaklı çalışan antrenman yapmak için bile toprak saha bulamazdınız. altyapı hocaları, oyuncularını saha içinde serbest bırak- Biz çok gerideydik. Oyuncunun kullandığı malzeme mıyor. Türkiye’de altyapıda skor üzerine kurulu sistemi bile çok gerideydi. O dönemde Türkiye’ye gelip Millî anlayabilmiş değilim. Oradan bana yetenekli oyuncu ka- Takım’da oynadığım için iki ülkenin antrenman metotla- zandırmıyorsanız, beş sene üst üste şampiyon olsanız ne rını biliyorum. Fiziksel güç açısından arada yüzde 50’lik işe yarar ki? Kulüp başkanlarının bu sistemi durdurması

18 Türkiye Almanya gerekiyor. Altyapıdan belki her sene sadece 1 yetenek- herkesin futbola dönmesi, oyuncularımızın içindeki Av- li oyuncu çıkartacaksınız ama bütün sisteminizi bunun rupa Şampiyonası finallerine katılma isteği. Oyuncula- üzerine kurmanız ve o yetenekli oyuncuya özgürlük ta- rımız negatif olaylarla baş etmesini bildiklerini gösterdi. nımanız şart. Ama maalesef kulüpler altyapı hocalarına Bu maç, daha önce oynadığımız Kazakistan maçı gibi saha skorlarına göre prim veriyor. Bu anlayışı kesinlikle olmayacak. Oyun düzeyi ve kalitesi kesinlikle yüksele- değiştirmemiz gerekiyor ve en can alıcı nokta bu. cek ve Millî Takımımız Almanlara karşı ne kadar kaliteli bir takım olduğunu gösterecek. Siz oyunun iki yanını da çok iyi oynayan, hem gol atabilen hem de savunmasına yardım edebilen tarzda bir orta saha Fakat Almanya’da 3-0 kaybettiğimiz ilk maçtaki futbolu- oyuncusuydunuz. Bugünün modern futbolu da bu tip oyun- muz büyük bir hayal kırıklığıydı. cuları el üstünde tutuyor. Türkiye bu açıdan bakıldığında ye- terli potansiyele sahip mi? Yoksa oyunun her iki yönünü de Doğru, fakat o zaman daha işin çok başındaydık. Bir oynayabilen oyuncu konusunda bir kısırlık söz konusu mu? de kendimizi fazla şartlandırdık, “Almanları Almanya’da yeneriz” düşüncesine kapıldık. Ben bu defa her şeyin Bence çok ciddi bir kısırlık yaşıyoruz. Dediğim gibi çok farklı olacağına ve takımımızın kalitesini ortaya ko- altyapılardaki eksikliklerden dolayı çok ciddi bir sıkıntı yacağına inanıyorum. var. Dolayısıyla Almanya’daki Türk oyuncu potansiyeli bizim için hayati bir önem taşıyor. Son yıllarda Genç ve Millî Takım’da unutulmaz maçlarınız hangileriydi? Ümit Millî Takımlardan A Millî Takım’a gelen oyuncu sayısı son derece sınırlı. Bugün A Millî Takım’da genç Çok güzel anılarım var elbette. Bunların en önemlisi, oyuncu olarak şans bulanlara bakıyorsunuz, Serdar Ke- 1982’nin Dünya Şampiyonu İtalya’yla 1984’te oyna- simal, Gökhan Töre, Tunay Torun, Mehmet Ekici... Hepsi dığımız maçtı. İnönü Stadı’nda Bergomi’li, Cabrini’li, Almanya kökenli oyuncular. Altyapı eğitimini Türkiye’de Baresi’li, Conti’li, Rossi’li, Altobelli’li İtalya’ya 2-1 ye- alıp da A Millî Takım’a yükselebilen oyuncular konu- nilmiştik ve takımımızın golünü ben atmıştım. Dünya sunda çok ciddi bir sıkıntı içindeyiz. Şampiyonu bir takıma gol atmak gurur vericiydi. İlginç- tir ama Almanya’da 5-1 kaybettiğimiz maçta da çok iyi Almanya 1996’daki Avrupa Şampiyonluğu’ndan bu yana oynamıştım. Tüm Alman ve Türk medyası o maçta be- kupa kaldıramadı ancak şimdi Joachim Löw’le ciddi bir çıkış nim sahanın en iyi oyuncusu olduğum görüşünde bir- yakalamış durumdalar. Sizce duraklama döneminin neden- leşmişti. Bir de 1983 yılında Avusturya’ya tarihimizdeki leri nelerdi? Sonrasında bu yeniden çıkışı nasıl sağladılar? ilk golü ben atmıştım ve 3-1 kazanmıştık. O güne kadar Avusturya’ya karşı bırakın galibiyeti, beraberliğimiz bile Almanya, duraklama döneminde bile dünya klasmanın- yoktu. Millî formayı giymek her seferinde benim için bir da 6. sıranın altına düşmedi. Bunun temel nedeni ise ayrıcalıktı. Bir kez de Millî Takım’ın kaptanlığını yap- organizasyonları. Bugün Götze diye bir oyuncuları var, mıştım ve o da çok onur verici bir şeydi. Genç ve Ümit çok ciddi bir yıldız adayı. Bunun gibi oyuncular sürekli Millî Takımları saymıyorum, A Millî Takım’a 7 yıl hizmet geliyor. Yıldız oyuncu yetiştiremedikleri bir dönem oldu vermiş bir oyuncu olarak bundan büyük bir gurur duyu- ama o dönemde bile 6. sıranın altına düşmediler. Bugün yorum. artık yeniden üst düzey oyuncu yetiştirebiliyor ve sahip oldukları organizasyonla birlikte yeniden Avrupa ve dünya şampiyonluklarını zorluyorlar. Lisanslı futbolcu sayıları 3.5 milyon. Bu inanılmaz bir rakam. İlçe takım- ları, köy takımları kendi düzenlerini kurmuş ve kendile- rine yeterli organizasyonu sağlamış durumda.

Bugünkü maça Almanya grup birinciliğini garantilemiş olarak çıkıyor. Bizse bugün kazanırsak ikinciliği büyük öl- çüde garantileyeceğiz. İki takımın bu durumu maçın skoru üzerinde nasıl bir etki yapar?

Almanlar her maçı kazanmak için oynar. Bundan hiç şüphemiz olmasın. Ama bizim Almanlarla farklı bir iliş- kimiz var. Orada 4 milyon Türkün yaşaması, millî takım- larının her kademesinde Türk oyuncularının oynaması, her Alman futbolcunun mutlaka Türk arkadaşlarının bu- lunması bize bakışlarında mutlaka pozitif bir etki yapar. Maçın mutlaka duygusal bir yanı olacaktır. Bunlar has- sas, ince ama bizim lehimize olan artılardır. Ama benim en önemli gördüğüm noktalar, ligimizin başlaması, yaz tatilindeki üzücü olayların biraz daha geride kalması ve

20 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 21 2008’de final oynarken, 2010 Dünya Kupası’nda da üçüncülüğü elde etti. Löw’ün Almanyası, Euro 2012 elemelerinde de 8’de 8 yaparak finalleri garantileyen 1948 doğumlu Alman teknik adam da ülkemizde iki ilk takım olmayı başardı. farklı takım çalıştıranlardan. 1987-90 yılları arasın- da Alman Millî Takımı’nda Karl-Heinz Feldkamp Beckenbauer’in yardımcılığını yaptı, aynı görevi Marsilya’da İçimizdeki Almanlar! Nam-ı diğer Kalli, 1934 doğumlu ve ülkemizde da sürdürdü. Bochum’da farklı zamanlarda farklı takımlarda görev yapmış kötü geçen 1.5 sezonluk bir Türk futbolunun içinden bugüne dek çok sayıda Alman futbolcu ve teknik adam geçti. Bir kısmı halen bir Alman usta. 1990-91 sezo- dönemin ardından 1993’te ülkemizde görev yapmayı sürdürüyor. Bazıları Türkiye'de çok başarılı sonuçlar elde etti, bazıları hiç nunda Kaiserslautern’e ilk Bun- Fenerbahçe’nin başına getiril- bir iz bırakamadan gitti, bazıları umulanı vermekten çok uzak kaldı, bazılarının ise değeri ülkemizden desliga şampiyonluğunu arma- di. Ancak iki sezonluk görev ğan eden Feldkamp, 1992’de süresi içinde başarılı bulun- ayrıldıktan sonra anlaşıldı. Şimdi iz bırakan o isimleri kısaca hatırlamaya çalışalım. Galatasaray’ın başına geçti ve ilk mayınca sözleşmesi feshedil- sezonunda şampiyonluğu elde etti. di. 1996’da Osieck’i bu defa Ertesi sezon ise saha içi görevleri Kocaelispor’un başında gör- yardımcısı Hollmann’a bırakıp tek- dük. İlk sezonunda takımına nik danışmanlık makamına oturdu Türkiye Kupası’nı kazandırdı ama ikinci sezonunda ve Galatasaray o sezon da şampi- bekleneni veremediği gerekçesiyle gönderildi. 1998- Kupası finallerine taşıyan adam yon oldu. Teknik direktörlüğe uzun 2003 arasında görev yaptığı Kanada Millî Takımı ile olarak ön plana çıktı. O döne- süre ara verdikten sonra 1999’da CONCACAF Gold Cup’ı kazandı. 2007’de Japon takı- Hiç kuşkusuz, Türkiye açısından Alman futbol adam- min modası 3-5-2 sisteminin Beşiktaş’ın başına geçti ancak yine mı ’ı Asya Şampiyonlar Ligi şam- larından bahsedildiğinde akla gelen ilk isim, sadece başarılı uygulayıcılarından bi- sağlık sorunları nedeniyle bu defa da görevi yardımcısı piyonu yaptı. 11 Ağustos 2010’dan itibaren Avustralya Galatasaray’da değil, Türk futbolunda risi olarak ünlenmişti. 1990’da Hans-Peter Briegel’e bıraktı. Kalli’nin Türkiye’ye üçüncü Millî Takımı’nın başında bulunuyor. da yeni bir çığır açan Jupp Derwall. Türk Millî Takımı’nın başına gelişi ise yine Galatasaray içindi. 2007’de takımın başı- 1927 doğumlu Alman futbol ada- getirildi ve 1993’e kadar bu na geçtiğinde 63 yaşındaydı. Sezonun bitimine 6 hafta mı, 1970’ten 1978’e kadar Federal görevini sürdürdü. Millî Takımı- kala istifa ettiğinde Galatasaray, lider Fenerbahçe’nin iki Almanya Millî Takımı’nda Helmut mız, Piontek döneminde saha puan gerisinde bulunuyordu. Takımı devralan yardımcı 1959 doğumlu Schuster, Alman futbolunun en büyük Schön’ün yardımcılığını yaptıktan sonuçları anlamında başarılı antrenör Cevat Güler yönetiminde Galatasaray o sezo- yıldızlarından biri. Ülkemize ise Beşiktaş Teknik Di- sonra 1984’e kadar da Panzerle- görünmese de genç oyunculara nu şampiyon olarak tamamladı. rektörü olarak geldi. İspanya’da rin tek patronu oldu. Almanya ile yaptığı yatırım, taktik disiplin ve Xerez’le başlayan, Ukrayna’da 1980’de Avrupa Şampiyonluğu yaşa- cesaretli futbolla gelecek adına Shakhtar Donetsk’le devam dı, 1982’de Dünya Kupası’nda final önemli adımlar attı. Piontek’in yardımcısı olarak bayrağı eden üst düzey teknik direktör- gördü. O yıllarda böyle kariyerli ve devralan döneminde elde edilen başarılarda 1953 doğumlu Daum da Kalli gibi farklı dönemlerde lük kariyerini tekrar İspanya’ya dünya çapında bir teknik direktörün da bu geleceğe dair yatırımların önemli payı vardı. farklı Türk takımlarında görev yapmış bir teknik adam. dönerek Levante’de sürdürdü. Türkiye’de çalışması hayal gibi bir şey- Ülkemize ilk gelişi 1993’te Beşiktaş Teknik adam olarak ilk başarı- di ama Galatasaray bu hayali gerçek- Joachim Löw için oldu. Henüz 40 yaşındaydı ve sını Getafe ile elde etti. Takım leştirdi. Bunda Derwall’in 1984 Avrupa Şampiyonası’nda Bundesligla’da Stuttgart’ı şampi- tarihinde ilk defa ligi 7. bitirir- Almanya ile yaşadığı hayal kırıklığının da etkisi vardı el- Türk futboluyla yolu kesişen en ilginç Alman teknik yonluğa taşıyan, hırslı, başarılı bir ken Copa del Rey finalini oyna- bette. Bundensliga takımlarının tekliflerini reddeden Der- adam karakterlerinden birisi Joachim Löw. 1960 do- teknik direktör olarak tanınıyordu. yıp UEFA Kupası’na katıldı. Bu wall, kendisine yeni bir mecra açmak amacıyla 1984’te ğumlu teknik direktör, 1996- Beşiktaş’ta ilk sezonunu Türkiye başarıları ona Real Madrid’in Galatasaray’ın başına geçti. Galatasaray’la 14 yıl üstüne 98 yılları arasında Stuttgart’ta ve Cumhurbaşkanlığı Kupalarını kapıları açtı. İlk sezonunda lig gelen bir lig şampiyonluğu yaşaması, 1 Türkiye Kupası 2 yıllık bir tecrübe kazandık- kazanarak kapattıktan sonra ertesi şampiyonluğunu ve İspanya Sü- kazanması ve takımına Şampiyon Kulüpler Kupası’nda tan sonra 38 yaşında geldiği sezon takımını lig şampiyonu yaptı. per Kupası’nı da kazandılar ancak ertesi sezon başarılı olamayınca kulüpten gönderildi. 2010-2011 sezonu yarı final oynatması bir yana, Derwall Türk futbolunun Fenerbahçe’nin başında “staj- Sonraki sezon takım başarılı olama- için Beşiktaş’la anlaşan Schuster, yıldızlarla donatılan mantalitesini değiştiren adam olarak geçti tarihe. Modern yer” olarak değerlendirildi yınca bitime iki hafta kala istifa etti. antrenman teknikleri, çim antrenman sahaları, taktik di- ve tutunamadı. 2001 yılında takıma beklenen başarıları getiremeyince 25. haftanın 2001’in Mart’ında tekrar Beşiktaş’ın siplin ve Türk futbolunun Avrupa’daki tanınırlığı, onun kısa süreli bir Adanaspor ma- ardından istifa etti. başındaydı ama sonra- öncülüğünde gerçekleşti. Derwall’in bir başka hizmeti cerası da yaşadıktan sonra sının enkazını kaldıramayınca sezon sonunda ayrılmak ise Mustafa Denizli gibi bir teknik adamı Türk futboluna Avusturya’da Tirol Inssbruck zorunda kaldı. 2003-2004 sezonun başında Daum kazandırmasıydı. 1987’de emekli olup köşesine çekilen ve Austria Wien’de başarılı se- ve sonrasında bir süre Millî Takım’a danışmanlık yapan zonlar geçiren Löw, 2004’te Fenerbahçe’deydi ve ilk iki sezonunda şampiyonluklar Aslında Skibbe’nin daha önce ülkemizde görev yapan Derwall’i 26 Haziran 2007’de kaybettik. Klinsmann’ın yardımcısı ola- elde etti. Üçüncü sezonunda Fenerbahçe şampiyonlu- , Neumann Herbert, Michael Kruger, rak Almanya Millî Takımı’nda ğu kıl payı kaçırınca gönderildi. 2009-2010 sezonunda Hans-Peter Briegel, Jörg Berger, , Jurgen çalışmaya başladı. Almanya’nın 2006 Dünya Kupası bir kez daha Fenerbahçe’nin başına geçti ancak Türkiye Sundermann, Jurgen Röber, ya da Ralf üçüncülüğündeki payı sayesinde Klinsmann’ın ardın- Kupası ve lig şampiyonlukları son maçlarda kaybedilin- Zumdick gibi meslektaşlarından iz bırakma açısından 1940 Polonya doğumlu Alman Teknik Direktör Sepp Pion- dan görevi devraldı ve takımın yenilenme adımların- ce bir kez daha görevine son verildi. Daum halen Eint- pek farkı yok. Onu bu listeye almamızın nedeni halen tek, 1986’da Danimarka takımını tarihinde ilk kez Dünya da başrol oynadı. Löw yönetimindeki Almanya, Euro racht Frankfurt Teknik Direktörü olarak çalışıyor. ülkemizde görev yapıyor olması. 1965 doğumlu Al-

22 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 23 man teknik adam 32 yaşında ’un başında Bundesliga’da takım çalıştıran en genç hoca unvanını kazandı. MAÇ DOKSAN DAKİKA Bir süre Alman Millî Takımı’nda Völler’in yardımcılığını yaptı. Tıpkı Schumacher gibi Alman Millî Takımı’nın formasını giyen Bayer Leverkusen’den ayrıldıktan sonra 2008-09 sezonu için ve Türkiye’de oynayan kariyerli oyunculardan birisi de Ste- Galatasaray’ın başına geçti ve ilk sezonunda Türkiye Kupası’nı fan Kuntz. 1962 doğumlu Kuntz, 1995’te Kaiserslautern’den kazandı ancak ligde işler iyi gitmeyince görevine son verildi. Beşiktaş’a transfer oldu ve siyah-beyazlı formayla da Alman Ülkesine döndükten sonra ’un teknik direk- Millî Takımı’na gitmeyi sürdürdü. Almanya adına 25 millî törlüğünü yapan Skibbe bu sezonun başında Eskişehirspor’da DESTEĞİMİZ SONSUZ! maçta 6 gol attı. Beşiktaş’ta ise bir sezonda 30 maça çıkıp 9 göreve başladı. gol attı. Bir sezon sonra Bundesliga’ya dönerek Arminia Bi- elefeld ve Bochum’da oynayarak futbolu bıraktı. 1983-1999 Rudi Abramczik yılları arasında oynadığı Bundesliga’da toplam 449 maçta at- MiLLiLERiMiZiN HEP YANINDAYIZ! tığı 179 golle bu ligde en çok gol atan 6. futbolcu unvanını ta- Alman Millî Takımı ile 1977-79 arasında 19 maça çıkıp şıyor. 1991’de ülkesinde yılın oyuncusu seçilen Kuntz, halen 2 gol atan 1956 doğumlu forvet oyuncusu, 1984 yılında Kaiserslautern’in başkanlık koltuğunda oturuyor. Galatasaray’a transfer oldu. İki sezonda 30 maça çıkıp 9 gol attı. Abramczik daha sonra teknik direktör olarak da ülkemize Raimond Aumann geldi. 1999-2000 sezonunda Antalyaspor’u çalıştıran ancak başarılı olamayan Alman teknik direktör, kariyerini ülkesindeki 1963 doğumlu Raimond Aumann, 1982-1994 sezonları alt lig takımlarında sürdürüyor. arasında formasını giydiği Bayern Münih’te 216 maça çıktı. Federal Almanya A Millî Takımı’nın kalesini 4 kez korudu. 1994’te geldiği Beşiktaş’ta ilk sezonunda lig şampiyonluğu yaşadı. Ertesi sezon yaşadığı sakatlık ve kötü performansının Türkiye’ye gelen en kariyerli Alman futbolcu, 1988-91 sezon- ardından gelen eleştiriler nedeniyle Beşiktaş’tan ayrıldı ve fut- ları arasında Fenerbahçe formasını giyen Toni Schumacher. bolu bıraktı. Bu arada geçmişte Beşiktaş formasını giyen Oli- Efsane mertebesine ulaştığı Köln takımın ardından bir sezon ver Schaefer, Thomas Hengen, Marcus Münch, Sixten Veit’i da Schalke kalesini koruyan 1954 doğumlu kaleci, Alman de bu kalemde analım. Millî Takımı’nda 76 maça çıktı ve 1980’de Avrupa Şampiyon- luğu, 1982 ile 1986’da da dünya ikinciliği yaşadı. 34 yaşında geldiği Fenerbahçe’deki ilk sezonunda gösterdiği performans- Türkiye’de oynayan diğer Alman futbolcular la 103 golle şampiyonluğa büyük katkı sağladı. Futbol haya- tını 1991 yılında Fenerbahçe’nin Atletico Madrid ve Bayern Münih’le yaptığı jübile maçlarıyla noktaladı. Jürgen Groh 1985-1986 Michel Kraft Bakırköyspor 1990-1991 Falko Götz Torsten Gütschow Galatasaray 1992-1993 Andreas Wagenhaus Fenerbahçe 1993-1994 26 Mart 1962 doğumlu Doğu Alman oyuncunun ilginç bir Dirk Hebel Bursaspor 1996-1997 hayat hikâyesi var. Doğu Almanya’nın Belgrad’da Yugoslav- Pierre Esser Galatasaray 1997-1998 ya ile oynadığı maçta kırmızı kart görüp oyundan çıktıktan Jürgen Pahl Ç. Rizespor 1987-1989 sonra stadı terkeden ve Batı Almanya konsolosluğuna sığınan Alexander Löbe Erzurumspor 1999-2000 Götz, Bayer Leverkusen ve Köln’de oynadıktan sonra 1992’de Dirk Schuster M.P. Antalyaspor 1999-2000 Galatasaray’a transfer oldu. Takımın o sezon dört kupayı bir- M.P. Antalyaspor 1999-2000 den kazanmasına sadece savunmadaki başarısıyla değil, ile- Sven Toni Scheuer Adanaspor 2000-2001 riye çıkıp attığı gollere de büyük katkı sağladı. Ertesi sezon Adanaspor 2000-2001 bir lig şampiyonluğu daha yaşadıktan sonra ülkesine döndü. Martin Spanring Bursaspor 2000-2001 Saarbürcken ve Hertha Berlin’de oynayarak futbolu bırakan Marc Ziegler Bursaspor 2000-2001 Falko Götz halen Vietnam Millî Takımı’nın teknik direktörlü- Daniel Hoffman kocaelispor 2000-2001 ğünü yapıyor. Stephan Hanke Siirtspor 2000-2001 Alexander Löbe Trabzonspor 2000-2001 Alexander Löbe 2001-2002 Alexander Blessin M.P. Antalyaspor 2001-2002 1961 doğumlu Stumpf, Almanya’da , Karl- Dirk Heinen 2002-2003 MİLLİ TAKIMLAR TEKNOLOJİ TEDARİKÇİSİ sruhe ve Kaiserslautern formalarını giydikten sonra 1992- Robert Enke Fenerbahçe 2003-2004 1994 arasında Galatasaray’da oynadı. Götz’le birlikte savun- Dominik Werling Sakaryaspor 2006-2007 mada çok başarı bir ikili oluşturan Stumpf, Galatasaray’da Fabian Ernst Beşiktaş 2008-2012 444 55 99 iki lig bir de kupa şampiyonluğu yaşadıktan sonra Hannover Beşiktaş 2009-2010 96’da futbolu bıraktı. Daha sonra Galatasaray’da yardımcı Michael Fink 2011-2012 antrenör olarak çalışan Stumpf, 2007 yılında kısa bir süre Roberto Hilbert Beşiktaş 2010-2012 facebook.com/teknosa Gençlerbirliği’nin teknik direktörlüğünü yaptı. Tobias-Nickenig 2011-2012 twitter.com/teknosa

MT 210x260.indd 1 28.09.2011 14:15 Dünya futbolunun dev markaları arasında yer alan Almanya’da Futbol Federasyonu’nun 28 Kupa zengini Ocak 1900’de 86 kulüp tarafından kurulması, o tarihlerde ülkedeki futbolun gördüğü ilgi- yi ortaya koyması açısından oldukça çarpıcı. Leipzig’de kurulan Almanya Futbol Federasyonu (DFB), FIFA ve UEFA’nın kurucu üyeleri arasında yer aldı. Ancak II. Dünya Savaşı’ndaki mağlubi- Panzerler yetin ardından DFB 1945 yılında feshedildi ve Batı Alman futbol kulüpleri 10 Temmuz 1949’da Liginin kalitesi ve kulüp takımlarının elde ettiği başarılarla Avrupa'nın en büyük Stuttgart’ta yeniden organize oldu. Bugün yakla- futbol ülkelerinden birisi olan Almanya, Millî Takımı'yla da dünyaya mührünü şık 26 bin kayıtlı kulübü, toplamda 170 bin takı- basmış durumda. Müzelerinde üç Dünya Kupası, üç de Avrupa Şampiyonluğu mı ve 3 milyonu geçen futbolcusu ile dünyanın Kupası duruyor. 1972'den beri bütün Avrupa Şampiyonası finallerinde boy en büyük federasyonu unvanını taşıyor. gösteren, futbol dışı nedenlerle katılamadığı ikisi dışında bütün Dünya Kupası finallerinde yer alan Panzerler, Euro 2012 elemelerinin de en görkemli takımlarından biri. 6 kupalı Millî Takım Ancak o dönemin statüsüne göre Millî Takımımızla play-off maçı yaptılar ve bu defa 7-2’lik galibiyetle gruptan çıkma- Millî Takımımızın da yer aldığı Euro yı başardılar. Çeyrek finalde Yugoslavya’yı 2-0’la geçtikten 2012 elemeleri A Grubu’nda ilk 8 sonra yarı finalde Avusturya’yı 6-1’le gole boğdular. Finalde- maçını kazanarak finalleri garanti- ki rakipleri, grupta 8-3 yenildikleri Macaristan’dı ve herkes leyen ilk takım olan Almanya’nın Macarların kupayı kucaklayacağından son derece emin gö- bu durumu aslında hiç de sürpriz rünüyordu. Zaten efsane Macar takımı ilk 8 dakikada Puşkaş değil. Panzerlerin Dünya Kupası ve Czibor’un golleriyle 2-0 öne geçmişti bile. Ama “Futbo- tarihlerine baktığımızda, bugüne lun 90 dakika oynanan ve sonunda Almanların kazandığı bir kadar 19 kez düzenlenen organi- oyun” olduğu gerçeğinin tohumları 1954’te ekildi çimlerin zasyona 17 kez katıldıklarını, 7 arasına. 10’da Morlock, 18’de Rahn’la 2-2’ye yakalayan Al- kez final oynayıp, 3 kez kupayı manlar, 84’te Rahn’la bir gol daha bulup tarihlerindeki ilk kaldırdıklarını görüyoruz ki, bu da Dünya Kupası’nın sahibi olmayı başardı. onları Brezilya ve İtalya’nın ardın- dan Dünya Kupaları’nın en başarı- 1958 İsveç’te yarı finalde ev sahibine 3-1, üçüncülük ma- lı üçüncü takımı yapıyor. 1930’da çında da Fransa’ya 6-3 yenilerek dördüncü sırada kaldı- Uruguay’da düzenlenen Dünya lar. 1962 Şili’de hep eledikleri Yugoslavya bu kez çeyrek Kupası’na yolun uzaklığı ve eko- finalde 1-0 kazandı ve Almanlar yedincilikle yetindi. 1936- nomik nedenlerle katılamamışlardı, 42 ve 1950-64 yılları arasında takımın başında hep Sepp 1934’te İtalya’da düzenlenen kupa- Herberger’in bulunduğunu, Herberger’in ardından da gö- da ise üçüncülüğü elde ederek dünya revi yardımcısı Helmut Schön’ün devraldığını ekleyelim. futbolundaki ağırlıklarını ortaya koy- dular. İlk turda Belçika’yı 5-2, çeyrek finalde İsveç’i 2-1 yenerek yükseldikleri yarı finalde Çekoslovakya’ya 3-1 mağlup olarak final şansını yitirdiler. Ev sahibi İtalya’nın şampiyonluğuyla sonuçlanan 1934 Dünya Kupası’nı, Avusturya’yı 3-2 ye- nerek üçüncülükle tamamladılar. 1938 Dünya Kupası Almanlar açısından büyük bir hayal kırıklığıydı. Daha ilk turda İsviçre’ye 1-1 biten maçın ardından penaltılarda 4-1’le kay- bederek elendiler. II. Dünya Savaşı’nın hemen ar- dından düzenlenen 1950 Dünya Kupası’na ise henüz bir Futbol Federasyonları olmadığı için katılamadılar. 1954’te Batı Almanya adıyla geri dönüşleri ise muhteşem oldu. Dörtlü grupta Millî Takımımızı 4-1 yendikten sonra efsane Macar takımı karşısında 8-3’le hezimete uğradılar.

Türkiye Almanya 27 Derwall’e devretti. Schumacher’li, Kaltz’lı, Förster kardeş- dan iki golle rakiplerini alt etmişti. Almanya, evindeki şam- dından bir kez daha penaltı noktasında karşı karşıya geldiler. lerli, Briegel’li, Stielike’li, Hansi Müller’li, Rummenigge’li, piyonayı ancak yarı finale kadar taşıyabilmişti. İki takım da ilk 5’er penaltıyı gole çevirdi. Ancak Almanlar ’lu, Hrubesch’li, Magath’lı yeni bir jenerasyonla altıncı penaltılarında Möller’le gol bulurken Southgate’in Almanya, İtalya 90’a da yine Beckenbauer’in yöneti- yıla çıkan Derwall’in Almanyası, finalde Belçika’yı yenerek kaçırması, İngilizlerin bir kez daha aynı biçimde elenmesi minde katıldı. Grupta Yugoslavya’yı 4-1, Birleşik Arap zafere ulaşmayı başardı. anlamına geliyordu. Almanya’nın rakibi, grubun ilk maçında Emirlikleri’ni 5-1 yenerek gol şov yaptıktan sonra Kolom- 2-0 yendiği Çek Cumhuriyeti’ydi. Çekler Berger’le öne geçse İspanya’da düzenlenen 1982 Dünya Kupası’nda Cezayir’e biya ile 1-1 berabere kalıp birinci oldular. Son 16 turun- de Almanya iyi oynadığı bu finali, takımın bugünkü menaje- yenilen Almanlar, gruptan çıkmayı garantileyen Avusturya’yı daki rakipleri, iki yıl önce elendikleri Hollanda’ydı ve bu ri Oliver Bierhoff’un golleriyle 2-1 kazanacak ve büyük tur- son maçta 1-0 yenerek ikinci tura yükseldi ama o “al gülüm- maç da 2-1 sonuçlandı. Ancak bu kez kazanan Almanlardı. nuvalardaki son şampiyonluğunu elde edecekti. ver gülüm” Almanya-Avusturya maçı, futbolu seven kalp- Çeyrek finalde Çekoslovakya’yı Matthaeus’un penaltı go- ler tarafından asla unutulmadı. İkinci grupta İngiltere ve lüyle 1-0 yendiler. Yarı finaldeki İngiltere maçı hepsinden Fransa 98 Dünya Kupası ise hiç de Almanya’nın Avrupa Şam- İspanya’yla eşleşen Almanya, İngiltere ile golsüz berabere ka- zorlu geçti. 1-1’lik skor hem normal sürenin hem de uzat- piyonu unvanına yakışır biçimde geçmedi. Grupta ABD ve lıp, İspanya’yı 2-1 yenerek yarı finale yükseldi. Yarı finaldeki maların sonucuydu. Almanlar penaltılarda 4-3 üstünlük İran’ı 2-0 yenip Yugoslavya ile 2-2 berabere kalarak yine de unutulmaz maçta Fransa ile uzatmalarda 3-3 berabere kalıp sağlayarak adlarını finale yazdırdı. İtalya 90’ın finalindeki ilk sırayı aldılar. Son 16 maçında da Meksika’yı 2-1’le geçti- penaltılarda 5-4 üstünlükle finale çıktılar. Ancak karşılarında isimler, Meksika 86’yla aynıydı. Almanya ile Arjantin bir ler. Ama çeyrek finalde karşılarında öyle bir Hırvatistan vardı tıpkı kendileri gibi zorlu bir süreçten geçen ve Brezilya, Arjan- kez daha finalde buluşmuştu. Almanlar, dört yıl öncesinin ki, neye uğradıklarını şaşırdılar. Tıpkı ABD 94’te olduğu gibi tin, Polonya gibi rakipleri saf dışı bırakan İtalya vardı. Finale rövanşını 85. dakikada Brehme’nin penaltı golüyle alırken, Fransa 98’de de küçük bir Avrupa ülkesi, Alman Panzerini kadar savunma futbolu ve Rossi’nin becerisiyle gelen İtalya, Arjantin’de 65’te Pedro Monzon, 87’de de Gustavo Dezotti yıkmayı başardı. 3-0’lık Hırvatistan galibiyeti, Almanların cebine eve erken dönüş bileti olarak girdi. Bu aynı zamanda finalde Almanya karşısında şampiyonluğu hak eden bir oyun kırmızı kart görerek Almanların ekmeğine yağ sürmüştü. ortaya koydu ve Rossi, Tardelli, Altobelli markalı gollerle ra- Vogts’un da Almanya Millî Takımı’ndaki sonu demekti. 1992’de Avrupa Şampiyonası’nın ev sahipliğini İsveç yaptı. kibini 3-1 yendi. Breitner’in tek golü Almanlara yetmiyor, bir Ancak Almanları Hollanda ve Belçika’nın ortaklaşa düzen- Almanlar da her zamanki gibi oradaydı. Takımın başında kez daha ikincilikle yetinmek zorunda kalıyorlardı. lediği Euro 2000’de daha ağır bir şok bekliyordu. Erich Rib- ise vardı. Bu defa Hollanda ile grupta eşleşmiş- beck yönetiminde katıldıkları turnuvada Portekiz, Roman- İngiltere 1966 ise Schön’le ilk büyük organizasyonuna Ancak Almanya için asıl hayal kırıklığı, Fransa’da düzenle- lerdi. Diğer rakipleri İskoçya ve Bağımsız Devletler Toplu- ya ve İngiltere ile aynı grupta yer aldılar. Sadece Romanya katılan Almanlar açısından son derece dramatikti. Dünya nen 1984 Avrupa Şampiyonası finalleri oldu. İspanya, Por- luğuydu. Grupta sadece İskoçya’yı 2-0’la geçebildiler. BDT ile 1-1 berabere kalabildiler, İngiltere’ye 1-0, Portekiz’e de Kupası tarihinin en tartışmalı finalini ev sahibi İngiltere ile tekiz ve Romanya ile aynı grupta yer alan Almanya, grup- ile 1-1 berabere kaldılar, Hollanda’ya ise 3-1 kaybettiler 3-0 yenilerek elendiler. Bu sonuçtan sonra Ribbeck elbet- oynadılar ve normal süresi 2-2 biten maçı uzatmalarda tan çıkmayı bile başaramadı. Bu şampiyona, Almanya Millî ama yine de ikinci olmuş ve yarı finale çıkmışlardı. İsveç’le te takımım başında kalamazdı. Görev artık yakın zamanda 4-2 kaybettiler. Uzatmalarda Hurst’ün attığı üçüncü İngiliz Takımı Teknik Direktörü Jupp Derwall adına ülkesinde bir oynadıkları yarı final maçını 3-2 kazandılar ve finale ad- futbolu bırakan büyük golcülerden Rudi Völler’deydi. golü yıllar boyunca “çizgiyi geçti, geçmedi” tartışmalarını son, Türkiye’de ise yeni bir başlangıç anlamını taşıyordu. larını yazdırdılar. Finalde kimsenin beklemediği bir rakip da beraberinde getirmişti. Derwall’den boşalan yere, Alman futbolunun “Kayser”i im- vardı karşılarında. Ülkedeki iç savaş nedeniyle turnuvaya Almanya, Völler yönetiminde Güney Kore-Japonya ortak 1970 Meksika’da Almanya şampiyonluğa yine ulaşamasa parator lâkaplı oturmuştu. katılması yasaklanan Yugoslavya’nın yerine tatilden davet yapımı 2002 Dünya Kupası’na da katıldı. İrlanda Cum- edilen Danimarka. Vikingler finali 2-0 kazandı ve Almanlar huriyet, Kamerun ve Suudi Arabistanlı grubu 2 galibiyet, da bir kez daha şeref kürsüsünde yer alacaktı. Uwe Seeler, Beckenbauer yönetimindeki Almanya Millî Takımı, bir kez daha ikincilikle teselli bulmak zorunda kaldı. 1 beraberlikle ilk sırada ta- Helmut Haller gibi ustalara Beckenbauer’in ardından Sepp Meksika’da düzenlenen 1986 Dünya Kupası finallerinde de mamladı. Tek beraberliklerini Maier, Berti Vogts, Wolfgang Overath, Gerd Müller, Jürgen yerini aldı. Danimarka, Uruguay ve İskoçya’nın bulunduğu ABD 94 Dünya Kupası hiç de Almanların istediği gibi geç- İrlanda’dan almışlar, 8-0 biten Grabowski gibi genç oyuncular da eklenmişti ve Almanya gruptan, Danimarka’nın arkasından ikincilikle çıktıktan son- medi. Bu defa sadece çeyrek finali görebileceklerdi. İspan- Suudi Arabistan maçında ise için gelecek çok aydınlık görünüyordu. 1970’te unutulmaz ra Fas’ı Matthaeus’un golüyle eleyerek çeyrek finalist oldu- ya, Güney Kore ve Bolivya’nın bulunduğu gruptan ikisi de şov yapmışlardı. Son 16 tu- yarı final maçında İtalya’ya uzatmalarda 4-3 yenildikten lar. Ev sahibi Meksika ile eşleştikleri çeyrek final maçının birer farklı iki galibiyet ve İspanya beraberliği ile birinci runda Paraguay’ı Neuville’in sonra Uruguay’ı 1-0 yenerek üçüncü oldular. normal süresi ve uzatmaları golsüz sona erdi. Penaltılardaki olarak çıktılar. Son 16 turunda Belçika’yı 3-2 yendiler ama tek golüyle geçtiler. Ardından işte hepsi oraya kadar. Her turnuvanın bir sürpriz takımı Schön’ün takımı, 1972’de ilk kez katıldığı, finalleri sade- 4-1’lik üstünlük Panzerleri yarı finalist yapmıştı. Yarı final- ABD’yi Ballack’ın golüyle yine olduğu gibi ABD 94’ün de sürprizi Bulgaristan’la eşleş- ce 4 takımla oynanan Avrupa Şampiyonası’nda ev sahibi deki Fransa engelini de Brehme ve Völler’in golleriyle aş- 1-0 yendiler. Yarı finalde yine mişlerdi. Bulgaristan, Stoichkov liderliğinde İvanov’lu, Belçika’yı 2-1, finalde de Sovyetleri 3-0 yenerek şampiyon- tılar. Arjantin’le oynadıkları final maçının sahnesi 114 bin Ballack sahneye çıktı ve yine Yankov’lu, Kostadinov’lu, Letchkov’lu, Balakov’lu kadro- luğu elde etti. İki maçta da ikişer gol atan Gerd Müller, o 600 seyircinin tribünlerini doldurduğu Azteca Stadı’ydı. 1-0’lık bir galibiyetle ev sa- suyla gerçekten de iyi bir jenerasyon yakalamıştı. Almanlar turnuvada dünya futboluna selam gönderiyordu. Almanlar, Maradona’nın orkestra şefliğini yaptığı Arjantin 23. dakika- hibi Güney Kore’yi devre dışı Matthaeus’la öne geçtiğinde Bulgaristan’ın pes edeceğini Schön yönetiminde oluşturdukları bu yeni jenerasyonla, 20 da Brown, 55. dakikada da Valdano’nun golleriyle 2-0 öne bırakarak finale yükseldiler. düşünenler yanıldı. Bulgarlar Stoichkov ve Letchkov’la iki yıl aradan sonra 1974’te Dünya Kupası’nı ikinci kez kazan- geçti. Ancak Almanlar geri dönüşlere alışkın bir takımdı ve O turnuvada Türkiye de tarih gol bularak Almanları şoka uğrattı. mayı başardı. Grup birincilerini karşı karşıya getiren finalde 74. dakikada Rummenigge, 80. dakikada da Völler’le 2-2’yi yazmış ve ilk dörde kalmış, favori, total futbolun mucidi, gözlerin okşayıcısı Cruyff’lu yakaladılar. Artık herkes Almanlardan gelecek üçüncü golü İngiltere’de düzenlenen 1996 Avrupa Şampiyonası bizim ama yarı finalin diğer ayağın- Hollanda’ydı ama Almanlar 1-0 geriye düştükleri maçı 2-1 bekliyordu ama bu defa gelenek bozuldu. Arjantin 83’te için olduğu kadar Almanya için de büyük bir anlam taşıyor. da Brezilya’ya 1-0 kaybederek kazanarak ikinci kez Dünya Şampiyonu olmayı başardı. yine Maradona patentli bir atağı Burruchaga ile bitiriyor ve Millî Takımımız Euro 1996’da hiç puan alamasa ve hiç gol final şansını yitirmişti. Fina- 3-2 kazanıyor, Almanya bir kez daha ikincilikte kalıyordu. atamasa da ilk kez Avrupa Şampiyonası finallerine katılma- Euro 1976’da yarı finalde Yugoslavya’yı uzatmalarda 4-2’yle lin favorisi Brezilya’ydı ve bu nın gururunu yaşamıştı. Almanlar ise üçüncü Avrupa Şam- geçen Almanlar, 2-2 biten finalde Çeklere penaltı atışları so- Euro 88’e ev sahipliği yapan Almanlar, İtalya, Danimar- noktaya kadar eleme turlarını piyonluklarını Euro 96’da elde etti. Gruptaki rakipleri Çek nucu 5-3’le teslim oldu ve ikincilikle yetindi. 1978 Dünya ka ve İspanya’nın grubundan ilk sırada çıktı. Yarı final- tek gollü galibiyetlerle geçen Cumhuriyeti, İtalya ve Rusya’ydı. Doğrusunu söylemek ge- Kupası ise Schön’ün son büyük turnuvası oldu. İlk gruptan deki rakipleri 1974’ün Dünya Kupası finalinde alt ettik- Almanya göz doldurmamış- rekirse turnuvanın en zorlu grubuydu bu. Almanya, Çekleri iki beraberlikle güçlükle çıkan Almanlar, Avusturya’ya ye- leri Hollanda’ydı ama Rijkaard’lı, Van Basten’li, Gullit’li, tı. Zaten finalin kazananı da 2-0, Rusya’yı 3-0 yenip İtalya ile golsüz berabere kalarak nildiği ikinci grupta Hollanda ve İtalya’nın arkasında kalıp Koeman’lı Portakallar bu kez aynı skorla kazanan taraftı. iki Ronaldo golüyle Brezilya gruptan ilk sırada çıktı. Yarı finalde ev sahibi İngiltere ile eş- olacak, Almanya bir kez daha altıncılıkla yetindi. Artık Schön’ün bırakma zamanı gelmiş- Üstelik tıpkı 74 finalinde olduğu gibi bu kez Almanya bir leştiler ve normal süresi ile uzatmaları 1-1 biten maçın ar- ikincilikte kalacaktı. ti ve usta-çırak ilişkisi çerçevesinde yerini yardımcısı Jupp penaltı golüyle öne geçmiş, Hollandalılar da biri penaltı-

28 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 29 Portekiz’deki 2004 Avrupa Şampiyonası ise Almanya için Almanya, 2006 Dünya Kupası’nın ardından yola Joachim büyük bir hayal kırıklığı ve Rudi Völler’in de sonu oldu. Löw’le devam etti. Löw’ün 2008’deki ilk deneyimi İsviçre Çek Cumhuriyeti, Hollanda ve Letonya ile eşleşen Alman- ve Avusturya’nın ortaklaşa düzenlediği Avrupa Şampiyonası ya, Hollanda ile 1-1, Letonya ile 0-0 berabere kaldıktan finalleriydi. Grupta Polonya’yı 2-0, Avusturya’yı 1-0 yenen sonra Çek Cumhuriyeti’ne 2-1 kaydederek henüz grup aşa- Almanya, Hırvatistan’a 2-1 mağlup olarak ikinci sırayı aldı masında elendi. ve çeyrek finale çıktı. Çeyrek finalde Portekiz’i Schweins- teiger, Klose ve Ballack’ın golleriyle 3-2 yenen Panzerlerin 2006 Dünya Kupası’nın ev sahibi Almanlardı. Son yıllarda rakibi Millî Takımımızdı. Bizim açımızdan dramatik bir 90 beklediklerini bulamadıkları için farklı bir yola girmiş, alt- dakikaydı. 22’de Uğur Boral’la öne geçtiğimiz maçta 26’da yapılara önemli yatırımlar yapmış, statlarını yenilemiş ve Schweinsteiger ve 79’da Klose’den yediğimiz gollerle 2-1 kadrolarında da revizyona gitmişlerdi. Millî Takım’ın başın- geriye düştük. 86’da Semih’le beraberliği sağlasak da son da kısa süre önce futbolu bırakan Jürgen Klinsmann vardı. dakikada Lahm’ın golüyle finale yükselen takım Almanya Klinsmann’ın yardımcılığını ise Joachim Löw üstlenmişti. oldu. Ancak finalde İspanya Fernando Torres’in golüyle 1-0 Şampiyonluk beklemiyorlardı ama yakın zamandaki izafi ba- kazanacak ve tarihindeki ikinci Avrupa Şampiyonluğu’nu şarısızlıklarının üzerine sünger çekmek ve geleceğe umutla elde ederken, Almanya’ya bir kez daha kupaya uzaktan bakmak istedikleri açıktı. O günün kadrosundan Arne Fried- bakmak kalacaktı. rich, Per Mertesacker, Philipp Lahm, Bastian Schweinsteiger, Miroslav Klose ve Lukas Podolski’nin bugün hâlâ takımın 2010 Dünya Kupası Almanların giderek daha iyi bir takım temel direkleri olduğunu düşünürsek, o gün ne kadar sağ- oldukları görüntüsünü bütün dünyaya verdikleri bir turnu- lam temeller attıklarını da anlayabiliriz. Kosta Rica’yı 3-0, va oldu. Avustralya’yı 4-0, Gana’yı 1-0 yenildikleri grupta Polonya’yı 1-0 ve Ekvador’u yine 3-0 yenerek gruptan flaş Sırbistan’a 1-0 kaybetseler bile ilk sırayı aldılar. Son 6’da bir biçimde çıktılar. Gol yemeden üç galibiyet elde etmiş- İngiltere’yi 4-1’le dağıttıkları maç görülmeye değerdi. Ar- ler ve hepsinden önemlisi oynadıkları futbolla da herkesin dından Messi’li Arjantin’i 4-0’la hezimete uğrattılar. Yarı beğenisini toplamışlardı. Evet, bu takımda iş vardı. İsveç’i finaldeki şanssızlıkları, dünyaya futbol dersi veren Barce- Podolski’nin golleriyle 2-0 yenerek çeyrek finale çıkmala- lonalı oyuncuların ağırlıkta olduğu İspanya ile karşılaş- rı kimse için sürpriz olmadı. Çeyrek finalde ise Arjantin’le malarıydı. Bu maçı tek golle kaybettiler ama oynadıkları normal süreyi ve uzatmaları 1-1’lik eşitlikle tamamladılar. futbolun karşılığını Uruguay’ı 3-2 yenip üçüncülüğü elde Penaltıları Neuville, Ballack, Podolski ve Borowski ile kaçır- ederek elde ettiler. madılar. Arjantin ise Ayala ve Cambiasso ile karavana atmış- Almanya, Euro 2012 elemelerinde Millî Takımımızla aynı tı. 4-2’lik üstünlükle yarı finale çıktılar. Yarı finaldeki şans- grupta yer aldı ve ilk 8 maçını kazanarak Polonya ile sızlıkları, istim üzerindeki İtalya ile eşleşmeleriydi. Golsüz Ukrayna’nın ortaklaşa düzenleyeceği finallerin biletini biten normal sürenin ardından İtalyanlar uzatmaların son iki çoktan cebine koydu. Alman takımının oynadığı futbolu dakikasında Grosso ve Del Piero ile iki gol bularak finali ve izleyenler ve sahip oldukları genç yetenekleri görenler için oradan da dünya şampiyonluğuna gitti. Almanya ise 3-1’lik Euro 2012’de elde edecekleri bir şampiyonluk hiç de sürp- Portekiz galibiyetiyle üçüncü olarak teselli buldu. riz sayılmayacak.

’de Gol rekoru Müller Alman Millî Takımı tarihinin en golcü oyuncusu Gerd Müller. Oynadığı- 62 maçta 68 gol atan Müller, 1.09’luk muhteşem bir ortalamaya sa hip. İkinci sırada 112 maçta 62 gol atan Klose var ve onun Müller’i gol- sayısında yakalaması mümkün görünüyor. Ancak Müller’in gol orta lamasını yakalamak galiba kimsenin harcı olmayacak. Klinsmann ve Völler’in 47’şer golle üçüncülüğü paylaştığı listede Rummenigge 45 golle - beşinci, Uwe Seeler ile halen oynamayı sürdüren Lukas Podolski de 43 golle altıncı sırada bulunuyor. Alman Millî Takımı’nda 100 maç oyna ma barajını geçen 6 oyuncu var. İlk sırada 150 maçta Lothar Matthaeus bulunuyor, ikinci sırada ise kariyerini hâla sürdüren Miroslav Klose 112 maçla yer alıyor. Klinsmann’ın 108, Köhler’in 105, Beckenbauer’in 103 ve Haesler’in de 101 maçlık millî takım kariyeri var.

30 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 31 (Fenerbahçe, 27.10.1981 - Fatih, 52 maç) Giray Kaçar (Trabzonspor, 15.03.1985 - Karaman) Yekta Kurtuluş (Galatasaray, 11.12.1985 - İzmir, 2 maç) Mehmet Ekici (Werder Bremen, 25.03.1990 - Münih, 6 maç) (Standard Liege, 03.09.1988 - Belçika, 1 maç) Gökhan Zan (Galatasaray, 07.09.1981 - Antakya, 34 maç) Hamit Altıntop (Real Madrid, 08.12.1982 - Almanya, 64 maç, 7 gol) Arda Turan (Atletico Madrid, 30.01.1987 - Fatih, 47 maç, 13 gol) Hakan Arıkan (Mersin İdman Yurdu, 17.08.1982 - Karamürsel, 4 maç) Servet Çetin (Galatasaray, 17.03.1981 - Tuzluca, 58 maç, 3 gol) Mehmet Aurelio (Beşiktaş, 15.12.1977 - Rio De Janeiro, 36 maç, 2 gol) Tunay Torun (Hertha Berlin, 21.04.1990 - Almanya, 1 maç) Gökhan Gönül (Fenerbahçe, 04.01.1985 - Bafra, 25 maç, 1 gol) Ömer Toprak (Bayer Leverkusen, 21.07.1989 - Ravensburg) Selçuk Şahin (Fenerbahçe, 31.01.1981 - Tunceli, 24 maç) Umut Bulut (Toulouse, 15.03.1983 - Yeşilhisar, 5 maç) Sabri Sarıoğlu (Galatasaray, 26.07.1984 - Çarşamba, 41 maç, 1 gol) İsmail Köybaşı (Beşiktaş, 10.07.1989 - İskenderun, 8 maç) (Valencia, 03.03.1986 - Malatya, 20 maç) Burak Yılmaz (Trabzonspor, 15.07.1985 - Antalya, 11 maç, 2 gol) Serkan Balcı (Trabzonspor, 22.08.1983 - Nazilli, 23 maç) (Galatasaray, 23.03.1983 - Berlin, 31 maç, 1 gol) Selçuk İnan (Galatasaray, 10.02.1985 - İskenderun, 14 maç) Gökhan Töre (Hamburg, 20.01.1992 - Köln, 3 maç) Egemen Korkmaz (Beşiktaş, 03.11.1982 - Balıkesir, 2 maç) Kazım Kazım (Galatasaray, 26.08.1986 - Londra, 32 maç, 2 gol) Emre Belözoğlu (Fenerbahçe, 07.09.1980 - İstanbul, 78 maç, 8 gol) Mevlüt Erdinç (Paris Saint Germain, 25.02.1987 - Fransa, 13 maç, 1 gol) Türkiye Almanya 33 Galatasaray’ın oynayacağı maçlarda kullanılmak üzere 300 metrekarelik Wembley tipi özel soyunma odası bulunuyor. Galatasaray’ın oynamadığı maçlarda kullanılmak üzere iki Arena’da yabancı takım için ekstra soyunma odaları da var. Takımlar, hakemler ve VIP misafirleri özel bir yoldan, kim- seyle karşılaşmadan stada girebilecek. Modern statların önemli özelliklerinden birisi çabuk dolması büyük gösteri ve çabuk boşalabilmesi. Türk Telekom Arena da bu özellik- lere sahip bir stat. Giriş ve çıkışlar planlanırken kitle kont- rolüne dikkat edilmiş. Misafir seyirci, açık tribün seyircisi 10 Ağustos'taki Estonya karşılaşmasıyla Millî Takım'a hoş gibi farklı seyirci gruplarının kontrollü bir şekilde stada giriş - çıkışının sağlanmasına özen gösterilmiş. Koridorlar ve mer- geldin diyen Türk Telekom Arena, Kazakistan maçında divenler bu ihtiyaçlara cevap verecek biçimde ayarlanmış. ay-yıldızlılara ilk kez resmi bir müsabakada ev sahipliği Seyirci 8-10 dakikada stadı boşaltabiliyor. yaptı. Bu statta oynadığı iki maçtan da galibiyetle ayrılan Stat girişinde 84 adet turnike var ve girişlerden turnike başına Millî Takımımız, Arena'daki ilk büyük müsabakasında da saate 660 kişi geçebiliyor. Tüm katlara asansörle ulaşılabili- kazanma geleneğini sürdürmek istiyor. 52 bin 650 kişi yor. Tribünlere çıkmak için ayrıca hem merdivenler hem de kapasiteli statta tribünler iki kademeli olarak inşa edildi ve yürüyen merdivenler bulunuyor. 157 adet de loca bulunuyor. Tüm tribünlerin kapalı olduğu Stadın otoparkı ise 3 bin 500 araç kapasiteli olarak inşa edil- Arena'da, alttan ısıtmalı sistem sayesinde soğuk havalarda di. Stada seyirci taşıyan otobüsler Cendere Deresi yolundaki sahanın donmasının önüne geçilebiliyor. Drenaj sistemi bir noktada park ediyor. Ayrıca görevliler ve güvenlik birim- sayesinde de zeminde su birikintileri oluşmuyor. leri için de aynı mahalde belirli bir yer bulunuyor. ise yukarıdan tüm sahayı taç çizgisi de dâhil görebilmesi için Metro ile gelenlerse Seyrantepe durağından TEM’in altından 34 derece olarak yapıldı. Alt ve üst tribünlerin arasında loca- inşa edilen geçitten geçerek stada ulaşabiliyor ve yaklaşık lar, VIP alanları, stadyum yönetimi, Galatasaray Müzesi, GS 250 metrelik bir mesafeyi yürüyerek tribünlere girebiliyor. Store satış noktaları ve restoran bulunuyor. Tribünlerin sahaya yakınlığı da UEFA kriterlerine uygun ola- rak düzenlendi. Sahayla tribünlerin başlangıcı arasındaki Maçın Hakemi mesafe 6 metre. Bu sayede hem reklam panolarının rahatça saha içine konması hem de gerekli hallerde itfaiye veya am- 31 Mart 1971 doğumlu İngiliz hakem, mesleğe 16 yaşın- bulansın rahatlıkla saha içine girmesi amaçlandı. da başladı. 1998’de profesyonel liglerde yardımcı hakem Tüm tribünlerin kapalı olduğu Arena’da, alttan ısıtmalı sis- oldu. 2000’de Elit Grup’a yükseldi. 2003-04 sezonundan tem sayesinde soğuklarda sahanın donmasının önüne geçi- itibaren İngiltere Liglerinde hakemliğe geçti. İlk Premier Lig maçını 20 Nisan 2005’te yönetti. 2006’da FIFA kokartı taktı. Güzel futbol güzel statlarda oynanıyor artık. Ya da güzel ve bu projeler hayata geçirilme şansı bulamamıştı. Rahmetli lebiliyor. Drenaj sistemi sayesinde de zeminde su birikinti- Premier Lig’deki en önemli onuru, geçtiğimiz sezonun so- modern statlar, zeminleri, tribünleri, konforlarıyla bambaşka Özhan Canaydın’ın başkanlığı döneminde ise TOKİ ile yapı- leri oluşmuyor. UEFA standartlarında yapımı gerçekleştirilen stat, Millî Takım’a ilk kez Estonya ile oynanan özel maçta nunda Manchester City ile Stoke City arasında Wembley’de bir ambiyans oluşturuyor ve belki vasat oyunları bile makya- lan anlaşmayla Seyrantepe’deki stadın temeli 13 Aralık 2007 merhaba demişti. Kazakistan karşılaşması ise Türk Telekom oynanan FA Cup finalini yönetmesiydi. Atkinson’un jının kalitesiyle güzelleştiriyor. Modern statlar ulaşım kolay- tarihinde atıldı. Arena’da oynanan ilk resmi millî müsabaka olmuştu. Bu iki yönettiği tek millî maçta ay-yıldızlılar 13 Ekim 2007’de lıkları, tribünlerindeki konforları, oyunu izleme rahatlıkları, Türk Telekom Arena’nın mimarlığını bu tarz uluslararası pro- karşılaşmayı da kazanan Millî Takımımız, Arena’daki ilk dev d e p l a s m a n d a mimari güzellikleri, ferahlıkları ve sadece maç günlerinde jelerde daha önce çeşitli görevler almış olan ve Stuttgart’taki maçında da kazanma geleneğini sürdürmek istiyor. Moldova ile 1-1 değil 7/24 yaşayan özellikleriyle günümüz futbol endüstri- stadın yenilenmesi çalışmalarında da bulunan Mete Arat berabere kal- sinin ihtiyaçlarına cevap veriyor. Bir zamanlar Avrupa’da 190 metre eni, 228 metre boyuyla dünyanın modern statları üstlendi. Oldukça kısa bir sürede tamamlanan Türk Telekom mıştı. Atkinson, gıptayla izlediğimiz, isimlerinden efsane gibi bahsettiğimiz arasına katılan Türk Telekom Arena, 69 metrekare büyüklü- Arena, 15 Ocak 2011 günü Galatasaray ile Ajax arasında oy- 6 Kasım 2008’de modern statların benzerleri artık Türkiye’de de yükseliyor. ğündeki digital skorboarda sahip. Çim sahanın ölçüleri ise nanan özel maçla hizmete girdi. Portekiz’de oynanan Bu çizginin ulaştığı son nokta, Seyrantepe’de inşa edilen 68x105 metre. Atkinson Martin ve Galatasaray’ın 2-0 ga- Spor Kompleksi Türk Telekom Arena oldu. Çok Stadın kapasitesi 52 bin 650 kişilik. Stadın araziye konum- Statta 193 kişi kapasiteli basın tribünü bulunuyor. Ayrıca 150 libiyetiyle sonuçlanan UEFA uzun yıllar öncesinden hayalleri süsleyen, sık sık maket ha- lanmasıysa kuzey-güney oryantasyonuna yakın bir açıda. kişilik basın çalışma salonu ile birlikte basın tribünü her türlü Kupası gruplarındaki Benfica linde önümüze gelen stat, devletin işe el atmasıyla çok kısa Toplam saha boşluğu kenar çekmeleri ile birlikte yaklaşık 10 teknolojik donanıma sahip. maçını yönetmişti. bir sürede tamamlanarak hizmete girdi. bin metrekare. Tribünler ise iki kademeli olarak inşa edildi. Oturum alanı yaklaşık 43 bin metrekareyi buluyor. Statta 157 Naklen yayın kamera yerlerine Türkiye’de ilk defa yapılan Yardımcı Hakemler Maçlarını Ali Sami Yen Stadı’nda oynayan ancak bu stadın loca, 5 bin 500 VIP koltuk bulunuyor. sabit kablolama gerçekleştirildi. Darren Cann hem eskimesi hem de şehir içinde kalması nedeniyle mo- Michael Mullarkey dern bir stat için yıllardır çaba harcayan Galatasaray yöneti- İki kademeli tribünlerin alt kademesi yaklaşık 20 derece Statta futbolcular için konferans salonu, ısınma odası, futbol- mi, Faruk Süren ve Mehmet Cansun dönemlerinde Ali Sami eğimli. Bu sayede alt tribünlerin iyi bir seyir için sahayı tam cu restoranı, eşler ve çocuklar için kreş, oyun ve bekleme Dördüncü Hakem Yen’in yeniden inşasını esas alan projeler hazırlamış, fakat olarak görebilmesi amaçlandı. Üst kademe tribünlerin eğimi odaları var. Stuart Attwell

34 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 35 Coğrafyası Almanya, ekonomisi, nüfusu Almanya sınırları 357 bin 021 kilometrekarelik bir alanı kaplar. ve Avrupa Birliği içindeki Bunun 349 bin 223 kilometre konumuyla kıtanın en etkili ülkesi. karesi karadan, 7 bin 798 kilo - Almanlardan sonra ülke nüfusunun metrekaresi su kaynaklarından - ikinci büyük etnik topluluğunu oluşur. Almanya, yüzölçümü Türkler oluşturuyor. "Şairler ve bakımından Avrupa'nın yedinci, dünyanın altmış üçüncü büyük düşünürler ülkesi" olarak kültür ülkesi konumundadır. Yüksel ve sanata büyük katkı sağlayan ti, güneydeki Alp Dağları'ndan- Almanlar, dünyanın üçüncü büyük kuzeydeki Kuzey Denizi ve ekonomisine sahip. kuzeybatıdaki Baltık Denizi'ne doğru azalmaktadır. Ülkenin en Almanya Federal Cumhuriyeti, Orta yüksek noktası, Alpler üzerinde bulunan 2 bin 962 metre yük Avrupa'da yer alan ve ekonomik gücü, - nüfusu, Avrupa Birliği içindeki konumuyla seklikteki Zugspitze noktasıdır. kıtanın en etkili ülkesidir. Kuzeyinde Kuzey Orta Almanya'daki ağaçlanmış konumdaki yaylalar ile kuzey Denizi, Danimarka ve Baltık Denizi, - doğusunda Polonya ve Çek Cumhuriyeti, deki alçak seviyedeki ovalara güneyinde Avusturya ve İsviçre, batısında ulaşım, Rhine, Tuna ve Elbe gibi, Fransa, Lüksemburg, Belçika ve Hollanda Avrupa'nın bazı önemli büyük bulunur. nehirleriyle sağlanır.

M.S. 100 yılından önce Cermen halkları Cermanya olarak isimlendirilen bölgede yaşamıştır. 10. yüzyıldan 1806 yılına kadar Cermen bölgeleri Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun bir parçası oldu. Cermen halkı ilk olarak 1871'de Fransa-Prusya İklim geneli, işlenebilir toprak (%33) ve orman- larla (%31) kaplanmıştır. Sadece %15'lik Savaşı sırasında ulus-devlet haline geldi. II. Ülke Adı Almanya'nın geneli, nemli batı rüz- bir kısım kalıcı çayırlarla örtülüdür. Dünya Savaşı sonrasında, 1949'da, Almanya Almanya Federal gârlarının üstünlük kurduğu ılımlı bir savaşı kazanan cephe tarafından iki devlete Cumhuriyeti iklime sahiptir. İklim, Gulf Stream'in et- Bitki ve hayvan çeşidi genellikle Orta bölündü. Bu iki devlet 1990 yılında birleşti. kisi altındaki Kuzey Atlantik akıntıları Avrupa ile aynıdır. Kayınlar, meşeler ve Yönetim Biçimi Batı Almanya daha sonra adı Avrupa Birliği diğer yaprak döken ağaçlar, ormanların Federal Parlamenter tarafından etkilenmektedir. Bu ısıtıcı su- üçte birini teşkil etmektedir. Balık, Kuzey olan Avrupa Topluluğu'nun 1957'deki Cumhuriyet lar, Kuzey Denizi sınırlarındaki Jutland kurucu üyelerindendir. Birleşmeyle Doğu Yarımadası ve Ren Bölgesi dâhil olmak Denizi'nde ve nehirlerde bulunur. Yaba- Almanya da 1993'te bu birliğe üye olmuştur. Başkenti üzere birçok bölgeyi etkilemektedir. So- ni hayvan çeşitleri genel olarak geyik, Almanya Schengen Bölgesi'nin bir parçası Berlin nuç olarak kuzeybatı ve kuzey bölgele- yaban domuzu, yabani koyun, tilki, por- ve Avrupa ortak para birimi euroyu 2002'de rinde iklim okyanus iklimidir. Yağış yaz suk, yabani tavşan ve kunduzdan oluşur. kabul etmiş durumdadır. Dili boyunca maksimuma çıkmak üzere her İlkbahar ve sonbaharda birçok çeşit göç- Almanya’yı tanıyalım Almanya’yı Almanca dönem sürer. Kışları ılımlı ve yazları se- men kuş, Almanya'dan geçer. rindir, buna karşın sıcaklık çoğu zaman Almanya hayvanat bahçeleri, yabani ya- Nüfus 30°C'yi aşabilmektedir. Doğuda ise iklim şam, sualtı ve kuş parkları ile ünlüdür. Almanya 81 milyon 471 bin 834 kişi daha karasaldır. Kışlar çok soğuk, yazlar 400'den fazla kayıtlı hayvanat bahçesi çok sıcak ve kuru olabilmektedir. Orta Yüzölçümü ve doğa parkıyla ülke dünyada bu alanda ve güney Almanya ise farklı olarak kara- 357 bin 22 kilometrekare bir numaradır. Berlin Zoolojik Bahçesi, sal ve okyanus iklimi arasında bir geçiş Almanya'nın en eski ve günümüzde dün- Kişi Başına Geliri bölgesidir. Yine, en yüksek sıcaklık yazın yanın en çok hayvan çeşidine sahip hay- 35 bin 700 dolar 30°C'yi aşabilmektedir. vanat bahçesidir.

Para Birimi Doğal hayat Yönetim Euro Almanya, Avrupa'nın Orta ve Atlantik böl- Almanya, federal, parlamenter, temsili de- Avrupa'nın gelerinde bulunmasıyla birçok hayvan ve mokrasili bir cumhuriyettir. Alman politik bitki çeşidini barındırmaktadır. Ülke, dört sistemi 1949'da ilân edilen anayasayla ana eko bölgeye ayrılır; Atlantik ormanla- temellendirilmiştir. Anayasa üzerinde de- rı, Baltık ormanları, Orta Avrupa ormanla- ğişikliklerin önerilmesi için parlamento- dev ülkesi rı ve Batı Avrupa ormanları. Almanya'nın nun üçte ikilik çoğunluğu gerekmektedir.

36 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 37 çoğunluğunu otomobil, makine, metal sanayi ve kimyasal madde kollarındaki Münih'teki Ludwig Maximilian Üniversitesi'nin 1472 yılında kurulduğunu, mühendislik ürünleri oluşturmaktadır. Almanya dünyadaki rüzgâr türbinleri ve Ülkede 240 tiyatro, yüzlerce senfonik orkestra, binlerce müze ve 25 binin güneş enerjisi teknolojisi alanında bir üzerinde kütüphane bulunduğunu, numaralı üreticidir. Her yıl Hannover, Her yıl müzeleri 91 milyon kişinin ziyaret ettiği,i 20 milyon kişi tiyatro ve Frankfurt ve Berlin gibi birçok Alman operaya gittiğini, 3.6 milyon kişi senfonik orkestraları dinlediğini şehrinde büyük uluslararası ticaret fuar- Alman kitap pazarının her yıl dünya çapında basılan tüm kitapların yaklaşık ları ve kongreler düzenlenmektedir. yüzde 18'ini ürettiğini Dünyanın gelirlerine göre sıralanmış en büyük 500 şirketini gösteren Fortune

Global 500 sıralamasında Almanya'dan Bunları biliyor musunuz 37 şirket bulunmaktadır. Bunların en büyük on tanesi Daimler, Volkswagen, liştirilmiştir. Bu isimler, daha önceleri ? Allianz SE (en fazla kâr yapan şirket), Sie- mens, Deutsche Bank (ikinci en fazla kâr yetişmiş Hermann von Helmholtz, Jo- yapan), E.ON, Deutsche Post, Deutsche seph von Fraunhofer ve Daniel Gabriel Fahrenheit gibi isimlerden etkilenmiştir. Telekom, Metro ve BASF'tır. En fazla ça- şına 1.39 çocukla dünya ortalamasının doğmuştur. Ateistler ve agnostikler de Wilhelm Conrad Röntgen X-ışınını keş- lışana sahip şirketler ise Deutsche Post, oldukça altındadır. Federal İstatistik Ofi- dâhil herhangi bir inanca dâhil olma- fetmiştir ve bu hem Almancada hem de Robert Bosch GmbH ve Edeka'dır. Dün- si tahminlerine göre nüfus 2050 yılında yan insanlar nüfusun yaklaşık yüzde diğer dillerde Röntgenstrahlen (Röntgen ya çapında bilinen markaları, Mercedes- 69-74 milyon arasına gerileyecektir. Al- 29.6'sını oluşturmakta ve özellikle eski ışınları) ismiyle anılmıştır. Bu başarı Benz, SAP, BMW, Adidas, Audi, Porsche, manya birçok büyük şehre sahiptir. Bun- Doğu Almanya bölgeleri ile büyük met- onu, 1901 yılında ilk Nobel Fizik Ödü- Volkswagen ve Nivea'dır. lardan en büyükleri Berlin, Hamburg, ropol bölgelerinde yaşamaktadır. lü kazanan kişi yapmıştır. Münih, Köln, Frankfurt ve Stuttgart'tır. Bununla beraber Almanya'daki birçok Dil Ulaşım Federal Şansölye, hükümetin başıdır ve Şair ve düşünürlerin ülkesi kent, birbiriyle kaynaşmış ve geniş yerle- Almanca, Almanya'da resmî ve ağırlıklı Avrupa'da merkezi bir konumda bu- yürütmeyi gerçekleştiren kişidir. Görev- Almanya, tarihte Das Land der Dich- önem arz eder ve birçok unutulmaz şim yerleri meydana getirmiştir. Bunlar- olarak konuşulan dildir. Ayrıca bu dil, lunması, Almanya'yı önemli bir ulaşım leri itibariyle parlamenter demokrasiler- ter und Denker (şairlerin ve düşünür- Alman filozofu, Ortaçağ'dan beri Batı dan biri de Ren-Ruhr Bölgesidir. Bu böl- Avrupa Birliği'ndeki 23 resmî dilden bağlantı noktası haline getirmiştir. Bu deki başbakanla benzerdir. Ana yasama lerin ülkesi) diye anılır. 2006 yılından felsefesine önemli katkılarda bulun- ge, Düsseldorf, Köln, Essen, Dortmund, biridir ve Avrupa Komisyonu'nun İngi- durum ülkenin yoğun ve modern ula- bu yana Almanya kendisini Fikirlerin muştur. Gottfried Leibniz'in rasyonaliz- organı Bundestag ve on altı eyaleti temsil Duisburg ve Bochum şehirlerini kapsar. lizce ve Fransızcayla beraber üç çalış- şım ağı sayesinde gerçekleşmiştir. Bu Ülkesi olarak adlandırmaktadır. Alman me katkıları, Klasik Alman idealizminin eden, yasaların yapılmasına katılan ana- Ülkede 7 milyonun üzerinde yabancı, ma dilinden biridir. Bilinen daha az ko- ağın en meşhurları, dünyada toplam kültürü, Almanya'nın ulus devlet ola- Immanuel Kant, Georg Wilhelm Fried- yasal organ Bundesrat, federal yasama Alman vatandaşlığına geçmiştir. Ülkede nuşulan yerel diller ise Danca, Sırpça, uzunlukta üçüncü en büyük olan ge- rak doğmasından çok önceleri ortaya rich Hegel, Friedrich Wilhelm, Joseph organlarıdır. Bundestag'da 614 milletve- ikamet edenlerden yüzde 19'u yabancı Romanca ve Frizcedir. Bu diller, resmî niş motorlu araç yoludur. Otoyollarda çıkmıştır ve Almanca konuşulan tüm Schelling ve Johann Gottlieb Fichte kili bulunur. Bu milletvekilleri dört yılda veya yabancı kökenlidir. Almanya'daki olarak Avrupa Bölgesel Diller ve Azınlık güzergâhlar arasında hız sınırlaması- coğrafyayı etkisi altına almıştır. Kök- tarafından kurulması, Karl Marx ve Fri- bir seçilir ve Alman halkını temsil eder. en büyük azınlık grubunu Türkiye'den Dillerini Koruma Anlaşması tarafından nın olmaması da önemli bir özelliktir. lerinin etkisiyle Almanya'da kültür, edrich Engels'in Komünist teoriyi for- giden vatandaşlarımız oluşturur. Diğer korunmaktadır. Çok kullanılan göçmen Almanya çok merkezli bir hızlı tren Federal Başkan, sembolik görevleri ve Avrupa'daki din ve laiklik gibi zihinsel müle etmeleri, Arthur Schopenhauer'un azınlıklar ise İtalya, Sırbistan, Yunanis- dilleri ise Türkçe, Lehçe, Balkan dilleri ağı kurmuştur. InterCityExpress, diğer güçleriyle öncelikli yetkilidir. Görevini ve popüler eğilimlerin etkisiyle şekil- metafiziksel pesimizm derlemesi, Fri- tan, Polonya ve Hırvatistan'dan gelmiş- ve Rusçadır. adıyla ICE genelde komşu ülkelerdeki lenmiştir. Bu yüzden Avrupa kültürün- beş yıllık bir dönem için icra eder. Bir tir. BM Nüfus Fonu listesine göre Alman- büyük şehirlere ve mesafelere ulaşım edrich Nietzsche'nin perspektivizmi diğer dönem için yeniden seçilebilir. den ayrı olarak özel bir Alman gelene- geliştirmesi, Martin Heidegger'in va- ya, dünyada göçmen nüfusu en fazla Ekonomi sağlamaktadır. Trenlerin hızları 160 km/ ği tanımlamak zor olacaktır. Bu yargı Kısmen Federal Meclis üyeleri, kısmen olan üçüncü ülke konumundadır. sa ile 300 km/sa arasında değişmektedir roluşçuluk üzerine çalışmaları, Jürgen ise on altı eyaletin parlamentolarınca Almanya, Avrupa'nın en büyük ulusal bağlamında diğer bir çıkarım da tarihi Habermas'ın sosyal teorileri, felsefenin ekonomisi, dünyada üçüncü en büyük ve en üst ileri hizmeti Deutsche Bahn şahsiyetlerde olacaktır. Wolfgang Ama- seçilen ve Federal Meclis üyelerine eşit gelişmesi adına oldukça etkileyicidir. Din gayrisafi yurtiçi hasılaya sahip ülke, satın vermektedir. Ulaşımlar 30 dakikalık, deus Mozart, Franz Kafka ve Paul Celan sayıda üyelerden oluşan bir kurul tara- Hıristiyanlık, Almanya'da 53 milyon alma gücü paritesine göre beşinci ülke saatlik veya iki saatte birlik periyotlar modern düşüncede birer Alman yerlisi Alman edebiyatı, Walther von der Vo- fından seçilir. Bundestag Başkanı, pro- taraftarla en yaygın olan dini inanıştır. konumundadır. Sanayileşmesinden beri şeklinde gerçekleşmedir. olmamalarına rağmen, tarihsel durum- gelweide ve Wolfram von Eschenbach tokol bakımından resmi olarak ikinci sı- İkinci yaygın inanış ise 3.3 milyon kişi ülke, küresel ekonomide bir lokomo- ları, çalışma ve sosyal ilişkilerinin an- gibi yazarların çalışmalarıyla Ortaçağ'a rada yer alır. Protokolde üçüncü sırada ile İslam dinidir (yüzde 4). Daha sonra tif, yenilikçi ve öncü olarak rol almıştır. Bilim laşılmaları açısından Alman kültürel kadar uzanabilmektedir. Johann Wolf- ise Şansölye gelir. Bundestag tarafından ise her ikisine inanan toplam 200 bin "Made in Germany" etiketli ihraç malları Almanya geçmişten beri çeşitli bilimsel çevresinin içinde değerlendirilmektedir. gang von Goethe ve Friedrich Schiller seçilen Şansölye, Cumhurbaşkanı tara- kişi (yüzde 0.25) ile Budizm ve Yahudi- ülkenin zenginliğindeki ana unsurdur. alanlarda en göze çarpan araştırmala- Almanya, Ludwig van Beethoven, Jo- gibi birçok Alman yazar ve şair büyük fından atanır. lik gelmektedir. Hinduizm 90 bin ina- Almanya 2010 yılındaki 1.333 trilyon rın bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. hann Sebastian Bach, Johannes Brahms bir üne sahip olmuştur. Grimm Kardeş- nana sahiptir (yüzde 0.1). Almanya'daki dolarlık ihracatıyla dünyanın en fazla Nobel Ödülü bugüne kadar 101 Alman ve Richard Wagner gibi dünyaca ünlü ler tarafından basılan halk masalları, Demografi diğer tüm dini topluluklar 50 binden ihracat yapan üçüncü ülkesi olmuştur. tarafından alınmıştır. Albert Einstein ve klasik müzik bestecilerine sahip çık- Alman Halk Edebiyatını uluslararası se- 81 milyonun üzerindeki vatandaşı ile az sayıda taraftara sahiptir. Protestanlık Toplam gelirinin yüzde 70'ini hizmet Max Planck'ın çalışmaları modern fi- maktadır. Birçok Alman ressam farklı viyede ün sahibi yapmıştır. 20. yüzyılın Almanya, Avrupa Birliği içinde en çok kuzey ve doğuda, Roman Katolikliği sektörü, yüzde 29.1'ini endüstri alanları ziğin temelleri adına çok önemlidir ve artistik tarzdaki çalışmalarıyla uluslara- etkili yazarları Thomas Mann, Bertolt nüfusa sahip ülke konumundadır. Buna ise güney ve batıda yoğunlaşmaktadır. ve yüzde 0.9'unu da tarım sektörü oluş- daha sonraları bu çalışmalar Werner rası bir prestij kazanmıştır. Almanya'nın Brecht, Hermann Hesse, Heinrich Böll karşı ülkede doğurganlık oranı, anne ba- Şu anki Papa Benedict XVI Bavyera'da turmaktadır. Üretilen ürünlerin büyük Heisenberg ve Max Born tarafından ge- felsefeye etkisi ise tarihsel olarak büyük ve Günter Grass'tır.

38 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 39 Almanya Milli Takımı Kadrosu

Adı / Player Name Doğum Tarihi / Date of birth Kulübü / Club Millilik ve Gol / App&Goal

Kaleci / Goalkeeper Manuel Neuer 27.03.1986 Bayern Münih 22/0 Tim Wiese 17.12.1981 Werder Bremen 5/0 Ron-Robert Zieler 12.02.1989 0/0

Savunma / Defender Dennis Aogo 14.01.1987 Hamburg 7/0 Jerome Boateng 03.09.1988 Bayern Münih 16/0 Holger Badstuber 13.03.1989 Bayern Münih 15/1 Benedikt Höwedes 29.02.1988 Schalke 04 3/0 Mats Hummels 16.12.1988 Borussia Dortmund 9/0 Philipp Lahm 11.11.1983 Bayern Münih 83/4 Per Mertesacker 29.09.1984 Arsenal 76/1 Christian Trasch 01.09.1987 Wolfsburg 9/0

Orta Saha / Midfielder Mario Götze 03.06.1992 Borussia Dortmund 9/2 Sami Khedira 04.04.1987 Real Madrid 20/1 Toni Kroos 04.01.1990 Bayern Münih 21/1 Thomas Müller 13.09.1989 Bayern Münih 21/7 Lukas Podolski 04.06.1985 Köln 92/43 Mesut Özil 15.10.1988 Real Madrid 27/6 Marco Reus 31.05.1989 B. Mönchengladbach 0/0 Simon Rolfes 21.01.1982 Bayer Leverkusen 24/1 André Schürrle 06.11.1990 Bayer Leverkusen 8/4 Bastian Schweinsteiger 01.08.1984 Bayern Münih 89/22

Forvet / Forward Mario Gomez 10.07.1985 Bayern Münih 47/19 Miroslav Klose 09.06.1978 Lazio 112/62 Cacau 27.03.1981 Stuttgart 19/5

40 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 41 İyi başladık Berlin Panteri’nin doğuşu

Almanlarla ilk millî maçımızı, 17 Haziran 1951 tarihinde biraz olsun nefeslendi. Ancak millîlerimiz beraberlik golün- oynadık ve dünya futbolunun güçlü temsilcilerinde birisini den sonra oyundan kopmadı. Almanların galibiyet umutları kötü yürüttük hem de kendi evinde mağlup ederek futbol tarihimize altın Turgay Şeren’in ellerinde eriyip giderken, 85. dakikada sah- bir sayfa ekledik. O günkü galibiyetin baş mimarı kalecimiz neye çıkan Muzaffer Tokaç’ın uçurduğu nefis şut Alman ka- Almanlarla ilk maçımızı 1951'de oynadık ve 2-1 kazandık ancak bir daha kazanabilmek için Turgay Şeren’di. Şeren, Olimpiyat Stadı’nda Alman golcüleri leci Turek’i bir kez daha çaresizlik içinde bırakarak ağlara tam 47 yıl beklemek zorunda kaldık. Zaten 19 maçlık temasımızda sahadan 3 kez gülerek karşısında devleşmiş ve “Berlin Panteri” unvanını da o gün takılıyordu. Bu müthiş gol, Türk Millî Takımı’nı Olimpiyat kazanmıştı. ayrıldık, 3 beraberlik aldık, 13 kez de yenildik. Attığımız 12 gole karşılık neredeyse 4 katını Stadı’nda 2-1 öne geçirirken, kalan sürede Almanların çırpı- İtalyan hakem Carpani’nin yönettiği maça Alman futbol- nışları kâr etmedi. kalemizde gördük, Almanlardan 46 gol yedik. severler büyük ilgi göstermişti. Ancak Olimpiyat Stadı’nı Ay-yıldızlı ekibimiz, yüz akıyla çıktığı 90 dakikanın ardın- dolduran 100 bin Alman futbolsever o gün Türk destanına dan Olimpiyat Stadı’nı dolduran on binlerce Alman tarafta- tanıklık edecekti. Tarihe mal olan maçın henüz 5. dakika- Ömer ALTAY rın alkışları arasında zaferin sevincini yaşayıp sarmaş dolaş sı oynanırken ay-yıldızlı ekibimizin Recep Adanır’la bul- duğu gol, Berlin tribünlerini şaşkına çevirdi. Golden sonra soyunma odasına dönerken, ajanslar inanılması güç bir maç Türkiye - Almanya A Millî Maçları Almanların beraberlik çabaları uzun süre karşılıksız kaldı. sonucunu, tüm dünyadaki abonelerine ulaştırıyordu: Alman- Millîlerimiz ev sahibi akınlarını başarıyla durdururken, ka- ya: 1 - Türkiye: 2. Tarih Maç Skor Organizasyon lecimiz Turgay Şeren kalesine yönelen toplara geçit vermedi. Bu tarihi maçı resmi rakamlarla 115 bin 584 taraftar izlemiş, İlk yarının 1-0 üstünlüğümüzle tamamlanmasının ardından, başlama vuruşunu ise FIFA Başkanı Jules Rimet yapmıştı. 17.06.1951 Almanya-Türkiye 1-2 Özel maç ikinci yarıda da mücadelede, tempo ve heyecan irtifa kay- Millî Takımımızın Berlin zaferine tanıklık edenler arasında betmedi. 70. dakikada Haferkamph’ın attığı gol skoru 1-1 FIFA Sekreteri Kurt Gassmann ile İngiltere Futbol Federasyo- 21.11.1951 Türkiye-Almanya 0-2 Özel maç yaptı ve Almanlar, 65 dakikadır yenik sürdürdükleri maçta nu Başkanı Sir Stanley Rous da vardı. 17.06.1954 Almanya -Türkiye 4-1 1954 Dünya Kupası finalleri

23.06.1954 Almanya-Türkiye 7-2 1954 Dünya Kupası finalleri 17 Haziran 1951 - Özel Maç

28.09.1963 Almanya-Türkiye 3-0 Özel maç F. Almanya 1 - 2 Türkiye 12.10.1966 Türkiye-Almanya 0-2 Özel maç

17.10.1970 Almanya-Türkiye 1-1 1972 Avrupa Şampiyonası eleme grubu Stat Berlin, Olimpiyat 25.04.1971 Türkiye-Almanya 0-3 1972 Avrupa Şampiyonası eleme grubu Hakem 20.12.1975 Türkiye-Almanya 0-5 Özel Maç Carpani (İtalya) 01.04.1979 Türkiye-Almanya 0-0 1980 Avrupa Şampiyonası eleme grubu F. Almanya Turek - Streitle, Hohlmeyer - Posibal, Liedrich, Haferkamph - 22.12.1979 Almanya-Türkiye 2-0 1980 Avrupa Şampiyonası eleme grubu Gerritzen (Schuanko dk. 65), , Schaade, Haferkamph II, Hermann 23.04.1983 Türkiye-Almanya 0-3 1984 Avrupa Şampiyonası eleme grubu Türkiye 26.10.1983 Almanya-Türkiye 5-1 1984 Avrupa Şampiyonası eleme grubu Turgay Şeren (Galatasaray) - Naci Özkaya (Galatasaray), Müjdat Yetkiner (Fenerbahçe) - Eşref Özmenç (Beşiktaş), Ali 30.05.1992 Almanya-Türkiye 1-0 Özel maç İhsan Karayiğit (Beşiktaş), Hüseyin Saygun (Beşiktaş) “Mehmet 10.10.1998 Türkiye-Almanya 1-0 2000 Avrupa Şampiyonası eleme grubu Ali Has dk. 45 (Fenerbahçe)” - (Fenerbahçe), Recep Adanır (Beşiktaş), Gündüz Kılıç (Galatasaray, 09.10.1999 Almanya-Türkiye 0-0 2000 Avrupa Şampiyonası eleme grubu Kaptan), “Muzaffer Tokaç dk. 45 (Galatasaray)”, Lefter Küçükandonyadis (Fenerbahçe), Faruk Sağnak (Beşiktaş) 08.10.2005 Türkiye-Almanya 2-1 Özel maç Goller 25.06.2008 Almanya-Türkiye 3-2 Euro 2008 finalleri Recep Adanır (dk. 5), Haferkamph (dk. 70), Muzaffer Tokaç (dk. 85) 08.10.2010 Almanya-Türkiye 3-0 2012 Avrupa Şampiyonası eleme

42 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 43 Rövanşı Almanya aldı Attığımıza pişman olduk

Berlin’deki muhteşem zaferin üzerinden 5 ay geçmişti ki, iki dakikada kalemize indiler. Sağ açığın şutunu Turgay korner- Türkiye ile Almanya arasındaki ilk resmi maç 17 Haziran takım bir başka özel maçta bu defa İstanbul İnönü Stadı’nda le kesti. Çekilen korneri Almanlar tekrar kaleye doldurdu. 1954 tarihinde, ilk kez katıldığımız Dünya Kupası finalle- karşı karşıya geldi. Ancak işler Berlin’deki gibi yolunda git- Turgay bunu güç bir vaziyette ayakla önleyebildi. 7. daki- rinde oynandı. İspanya’yı kura sonucu eleyerek gittiğimiz meyecekti. Şimdi bu maçı dönemin spor yazarlarından Ba- kada Alman sağ içi Morlock’un çok sıkı bir şutunu, Turgay finallerde Güney Kore ve Almanya ile aynı gruba düş- bür Ardahan’ın kaleminden aktaralım : harika bir şekilde kurtardı. Bunun hemen akabinde Muhtar müştük. Doğrusunu söylemek gerekirse Almanya maçına ileri bir pasa yetişemedi ve topu Adam rahatça bloke etti. “Oyuna Türk Millî Takımı başladı. Hemen ilk dakikada da çok iyi başlamıştık. 3. dakikadaki ilk akınımızda topu Almanlar çok hâkim oynuyorlar. Kalemizi sarmış bir vazi- sola aktardığımız top taca çıktı. Şükrü’nün attığı taç, ra- kapan iki Alman hafı arasından sıyrılarak yer- yette durmadan tehlike yaratıyorlar. Bu arada Turgay muhak- kip kale önüne kadar gitti ise de Posipal bunu yakaladı ve den sıkı bir şutla Millî Takımımızı 1-0 öne geçirmişti. Lâkin kak iki golü önlüyor. 11. dakikada Alman sağ içi Morlock sol Haferkamph’a geçirdi. Fakat müdafaamız bu akını rahatça karşımızdaki Almanya, turnuvanın sonunda kupayı havaya aut çizgisine yakın bir yerden şut çekti ve top ilk gol olarak keserek topu tekrar Şükrü’ye aktarmak istedi. Hakem Ellis of- kaldıracak takımdı ve maçı kaybetmeye de hiç niyeti bu- filelerimize takıldı. Bu golden sonra Almanlar, Morlock’u sayt verdi. 3. dakikada Muhtar’ın akınını Streitle önledi. Topu lunmuyordu. Giderek baskılarını artırdılar ve 14. dakikada öperek tebrik ettiler. 12. dakikada Şükrü’nün korneri Alman açmak isterken Recep yetişerek aldı ve Alman kalesine karış- sol haf Mai’nin ayağından kısa mesafeden bir vuruşla bera- kalesini karıştırmasına rağmen, Mebus topu yakalıyor ve ile- tı. Fakat Adam topu yakalayarak tehlikeyi önledi. 6. dakikada berliği sağladılar. ri atıyor. Haferkamph’ın durdurmadan çektiği şut dışarıda. Alman sağ içinin seri inişini Turgay ancak ayakla önleyebildi. 16. dakikada sol iç Haferkamph topu Morlock’a geçirdi. Sağ Sonrasında Portekizli hakemin de müsamahakar tavrıyla Bunun hemen akabinde Muzaffer’in ileri pasını güzel bir şe- iç topu kontrol ederek Turgay’ın üzerinden ikinci Almanya oyunu giderek sertleştiren bir Almanya çıktı sahneye. Öyle kilde kesen Posipal iki yan hafı ile deplasman yaptıktan sonra golünü attı. 25. dakikada Erol tehlikeli bir akın yapıyor. Topu ki, Burhan Sargın bir sakatlık sırasında 5 dakika saha ke- topu Fritz Walter’e geçiriyor. Çekilen şut autta… Bunu taki- Muhtar’a geçirdi. Muhtar gol pozisyonunda. Fakat Streitle narında tedavi olmak zorunda kaldı. Yine de ilk yarının ben Fritz Walter’in ikinci şutu Turgay’ın elinden sekerek kor- yetişerek tehlikeyi önledi. 31. dakikada sol iç Haferkamph’ın sonunda skor tabelasında 1-1’lik beraberlik sonucu vardı. nere çıktı. Çekilen korneri Mehmet Ali uzun bir vuruşla açtı. şutu direğe çarpıp kurtuldu. Bunun hemen akabinde Fritz Ancak Almanların oyun üstünlüğü ikinci yarıda tabelaya Dakikalar ilerledikçe Almanların seri ve motor temposu ile Walter’in ara pasını Haferkamph kaleye doldurdu. Direğe yansımakta gecikmedi. 52. dakikada Klodt’un golüyle 2-1’i işleyen takımlarının her an gol çıkaracak hücumlarına karşı, vurup dönen topu Turgay yakaladı. 41. dakikada Şükrü şahsi yakalayan Almanlar, kısa süreli bir durgunluğun ardından müdafaamız canla, başla çalışıyor. Şükrü’nün bir ara pası- gayretiyle topu Fahrettin’e kadar geçirdi. Fakat Fahrettin po- 60. dakikada sol içleri Ottmar’la skoru 3-1’e getirdi. Raki- nı dakika 21’de Muhtar iyi kontrol edemiyor. Yetişen Streit- zisyonunu kaybederek fırsatı kaçırdı. Oyunun müteakip kıs- bin sert oyunu karşısında Basri de sakatlandı ve kenardaki le vaziyete hâkim oluyor. Bundan iki dakika sonra Mehmet mında takımımız hücum teşebbüsünü ele almasına rağmen 4 dakikalık tedavinin ardından sahaya dönebildi. 84. da- Ali topla inerek Alman kalesine sıkı bir şut çekti. Fakat bunu neticeye gidemedi ve maç da 2-0 aleyhimize nihayete erdi.” kikada Almanya’nın büyük golcüsü Fritz Walter kapanışı kaleci kornere çıkardı. Korner neticesiz. 32. dakikada Fritz yaptı ve skoru 4-1 olarak belirledi. Walter müdafaamız arasından sıyrılarak sıkı bir şut çekti. Bunu Turgay mükemmel bir şekilde yumruklayarak kurtardı. 21 Kasım 1951 - Özel Maç 17 Haziran 1954 - Dünya Kupası final grubu maçı 42. dakikada Haferkamph’ın, Termath ile paslaşarak inişini Naci güçlükle önledi. İlk devrenin son dakikaları Alman takı- F. Almanya 4 - 1 Türkiye mının baskısı altında oynandı ve haftaym 0-0 berabere bitti. Türkiye 0 - 2 F. Almanya Takımımız, Muzaffer’in yerine Fahrettin alınarak tadil edil- Stat miş bir şekilde ikinci devreye başladı. Almanlar hemen ilk Stat Bern, Wankdorf İstanbul, İnönü Hakem Hakemler Da Costa (Portekiz) Ellis (İngiltere), Zimmerman (Almanya), Sulhi Garan (Türkiye) F. Almanya Turek - Laband, Kohlmeyer - Eckel, Posipal, Mai - Klodt, Türkiye Morlock, Ottmar Walter, Fritz Walter, Scheffer Turgay Şeren (Galatasaray) - Naci Özkaya (Galatasaray, Kaptan), Müjdat Yetkiner (Fenerbahçe) - Eşref Özmenç (Beşiktaş), Ali Türkiye İhsan Karayiğit (Beşiktaş), Mehmet Ali Has (Fenerbahçe) - Erol Turgay Şeren (Galatasaray, Kaptan) - Rıdvan Bolatlı Keskin (Adalet), Recep Adanır (Beşiktaş), Muhtar Tunçaltan ( Karagücü), (Fenerbahçe) - Mustafa (Galatasaray), Muzaffer Tokaç (Galatasaray) “Fahreddin Cansever Ertan (Ankara Karagücü), Çetin Zeybek (Kasımpaşa), (Ankara Karagücü dk. 58)”, Şükrü Gülesin (Lazio) Rober Eryol (Galatasaray) - Erol Keskin (Adalet), Suat Mamat (Galatasaray), Feridun Bugeker (Fenerbahçe), F. Almanya Burhan Sargın (Fenerbahçe), Lefter Küçükandonyadis Adam - Steitle, Kohlmeyer - Mebus, Posipal, Schanc - Rahn, (Fenerbahçe) Morlock, Fritz Walter, Haferkamph, Termatk Goller Goller Suat Mamat (dk. 3), Mai (dk. 14), Klodt (dk. 52), Fritz Walter (dk. 57), Morlock (dk. 61) Morlock (dk. 60), Fritz Walter (dk. 84)

44 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 45 Uwe Seeler’i durduramayınca…

Almanya karşısındaki yenilgiler serimiz 28 Eylül 1963 günü İkinci yarıya sol hafa Schmidt’in yerine Reisch’i alarak baş- Frankfurt’ta oynanan özel maçla devam etti. Fakat bu defa layan Almanlar oyuna müthiş hızlı girdi. Reisch gerçekten Millî Takımımız, Türk spor basınını mutlu eden bir futbol de sahanın yıldızıydı. Bir süngü gibi defansın her bölge- koymuştu ortaya. Hakemin düdüğüyle birlikte ataklarımız sine dalan Reisch, 52. dakikadaki ilk Almanya golünün başlıyor, ilk akında Suat-Birol kombinezonu, Tarık vasıtasıy- de hazırlayıcısı oldu. Bu oyuncunun ortasını savunmamız En ağır la Almanya kalesine ilk tehlikeyi yaşatıyordu. 6. dakikada uzaklaştıramıyor, Kraemer’in yakalayıp tekrar ortaladığı Tarık’ın şutunu ancak kornerle kesebildiler. Birol’un kullan- topu Uwe Seeler yatarak yaptığı kafa vuruşuyla kalemize dığı korner, Alman kalesinde yeni bir tehlikeye yol açtı. Şeref gönderiyordu: 1-0. Millî Takımımız bu golün şokunu at- Has ile Sebahattin Kuruoğlu’nun başarıyla marke ettiği Al- latamadan kalesinde ikinci golü de gördü. 53. dakikada manların en büyük gol umudu Uwe Seleer bu yarıda sahada Dörfel’in ortasında topa Şeref Has’la birlikte hamle yapan yenilgi bile görünmüyordu. Millî Takımımız en ciddi gol fırsatını 14. dakikada yakaladı. Birol’un mükemmel pasıyla ceza sahası- Uwe Seeler, yerde yatarken topa vurdu ve skoru 2-0’a ge- na dalan Uğur vursa gol olacaktı ama o Şenol’a pas vermeyi tirdi. 57. dakikada Suat Mamat’ın frikiğinde topun direkten Dünya Kupası finallerinde Almanya ile ikinci karşılaş- tercih edince hamle yapan Wilden tehlikeyi önledi. Oyun ilk dönmesi Millî Takımımız adına büyük talihsizlikti. 67. daki- mamız tam bir hezimet oldu. Millî Takımımız, grubun- yarının sonuna kadar karşılıklı ataklarla sürdü ve kalecimiz kada Kaya Köstepen’in Kramer’e ceza sahası içinde yaptığı da Güney Kore’yi 7-0 yenmiş ve play-off için Federal Turgay Şeren, Alman tehlikelerini başarıyla bertaraf edip Se- hareketi İtalyan hakem penaltıyla cezalandırdı. Atışı kulla- Almanya’nın karşısına bir kez daha dikilmişti. Ancak eler ve Tarık’ın birer vuruşu da karşılıklı olarak direklerden nan Uwe Seeler kendisinin ve Almanya’nın üçüncü golünü bu defa skor 4-1’den çok daha ağır olacaktı. Zürih’te dönünce devre 0-0 sona erdi. atarak maçın skorunu da 3-0 olarak belirledi. iki gündür sıcak giden havalar, maçtan 24 saat önceki akşam yağan yağmurla biraz serinlemişti. Maç günü hava kapalı, saha ise adamakıllı kaygandı. Ay-yıldızlı ekibimiz, kaleci Turgay Şeren ile Suat Mamat, Burhan 28 Eylül 1963 - Özel maç 23 Haziran 1954 - Dünya Kupası play-off maçı Sargın ve Feridun Bugeker’den yoksun bir on birle mü- cadeleye başladı. Rüzgârı da arkalarına alan Almanlar F. Almanya 3 - 0 Türkiye maça fırtına gibi girdi ve 7. dakikada Othmar Walter’in F. Almanya 7 - 2 Türkiye yakından yaptığı vuruşla öne geçti: 1-0. Muazzam te- zahürat arasında iyice açılan Almanlar, 10. dakikada Stat farkı ikiye çıkardı. Sol açık Schaefer süratle inip Çetin’i geçtikten sonra yerden bir şutla filelerimizi buldu: 2-0. Stat Zürih, Grasshoppers Frankfurt, Wald Bu golün ardından dengeyi bulan millîlerimiz, 21. da- Hakem kikada Coşkun Özarı’nın soldan yaptığı nefis ortayı Hakemler Vicenti (Fransa) kafayla Almanya kalesine gönderen ’la Rigato, Palitano, Angelli (İtalya) F. Almanya farkı bire indirdi: 2-1. Bu golle hareketlenmiş, Alman F. Almanya Turek - Laban, Bauer - Eckel, Posipal, Mai - Klodt, kalesinde art arda pozisyonlar üretmiş ancak beraber- Fahrian - Novak, Pott - Schultz, Wilden, Schmidt Morlock, Othmar Walter, Fritz Walter, Schaffer lik sayısını bir türlü bulamamıştık. 30. dakikada ise (Reisch dk. 46) - Libuda, Kramer, Uwe Seeler, Konietzka Türkiye Almanya’nın üçüncü golü geldi. Naci’nin havalandır- (Overaht dk. 69), Dörfel Şükrü Ersoy (Ankara Karagücü) - Rıdvan Bolatlı dığı topu kapan Fritz Walter, Çetin’i geçip topu sağ içe (Ankara Karagücü), Basri Dirimlili (Fenerbahçe) - aktardı, Morlock düzgün bir vuruşla ilk yarının skorunu Türkiye (Fenerbahçe), Çetin Zeybek (Kasımpaşa), 3-1 olarak belirledi. Turgay Şeren (Galatasaray, Kaptan) - Candemir Berkman Rober Eryol (Galatasaray) - Erol Keskin (Adalet), Lefter (Galatasaray), Süreyya Özkefe (Beşiktaş) - Şeref Has Küçükandonyadis (Fenerbahçe, Kaptan), Necmi Onarıcı Alman fırtınası ikinci yarıda da devam etti. Bu arada 51. (Fenerbahçe), Sebahattin Kuruoğlu (Beşiktaş), Kaya (Adalet), Mustafa Ertan (Ankara Karagücü), Coşkun Taş dakikada Çetin sakatlanmış ve takımımız oyuna 10 ki- Köstepen (Beşiktaş) - Tarık Kutver (Galatasaray), Aydın (Beşiktaş) şiyle devam etmek zorunda kalmıştı. 59’la Morlock’la Yelken (Fenerbahçe), Suat Mamat (Beşiktaş), Şenol Birol Goller bir gol daha bulan rakibimiz, Fritz Walter’in 60, 77 ve (Fenerbahçe), Uğur Köken (Galatasaray) Othmar Walter (dk. 7), Schaefer (dk. 10), Mustafa Ertan 80. dakikalarda attığı üç golle skoru 7-1 yaptı. Lefter’in 82. dakikadaki golü maçın 7-2 bittiğine işaret ediyor Goller (dk. 21), Morlock (dk. 30 ve 59), Fritz Walter (dk. 60, 77 Uwe Seeler (dk. 52, 53 ve 67 penaltıdan) ve 80), Lefter Küçükandonyadis (dk. 82) ve bu skor futbol tarihimize ağır hezimetlerden birisi olarak geçiyordu.

46 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 47 Genç Panzerleri Almanları şoka durduramadık uğrattık

Son Dünya Kupası’nda İngiltere ile oynadığı dramatik finali 1954 Dünya Kupası’nın ardından Almanlarla üçüncü resmi “Gol” diye ayağa kalktığı iki vuruşuna izin vermedi. Ancak kaybeden Almanya, birkaç ay sonra 12 Ekim 1966 günü temasımız 1972 Avrupa Şampiyonası’nın elemelinde ger- 40. dakikada onun da yapacak bir şeyi kalmamıştı. Gerd Ankara seyircisinin karşısına çıktı. Almanya genç bir kad- çekleşti. Millî Takımımız, Almanya’nın yanı sıra Arnavut- Müller’in Muzaffer Sipahi tarafından ceza sahasında düşü- royla sahadaydı. Millî Takımımız da 1963’teki son maçtan luk ve Polonya ile aynı grupta yer almıştı ve ilk maçını da rüldüğü pozisyonda hakem penaltıya hükmetti. Büyük golcü bu yana büyük bir değişim geçirmiş, bu arada 4-3-3 siste- Köln’deki Müngersdorfer Stadı’nda, finalleri şampiyonlukla Müller için bu penaltıyı gole çevirmek işten bile olmadı: 1-1. mine de geçmişti. Ankaralı futbolseverler, büyük ümitlerle taçlandıracak Almanya ile oynamıştı. Maçın mutlak favorisi İkinci yarıda Almanların aynı hızla yükleneceğini bekle- doldurdukları tribünlerde erken bir Alman golüyle hayal Federal Almanya’ydı. Almanlar 1974’te de Dünya Kupası’nı yenler için tam bir hayal kırıklığı oldu. Millî Takımımız orta kırıklığına uğradı. Daha 9. dakikada Kuppers’in attığı gol, kazanacak Maier’li, Heynckes’li, Vogts’lu, Overath’lı, sahada topu dolaştırarak kısa paslar ve verkaçlarla oyunun büyük şeyler bekleyen seyircinin üzerinde soğuk duş etkisi Beckenbauer’li, Müller’li ve Grabowski’li kadrolarıyla saha- kontrolünü elinde tutmayı başardı ve Almanlara tempo yapa- yaptı. Tabii oyuncularımızda da... Sonra defans dörtlümüz daydı. Maça hızlı giren de Almanlar olmuştu doğal olarak. bilme fırsatını tanımadı. Son 15 dakika skoru koruma düşün- başta Yılmaz Şen olmak üzere yavaş yavaş toparlandı. Geri- Libuda, Fichtel ve Overath’la gole yaklaşan da yine onlardı. cesiyle iyice geriye çekilen ay-yıldızlılar bu bölümü de sıkı lerde iyi kesilen toplar yazık ki, ileri planda kaybolup gidi- ama 15. dakikada hiç kimsenin beklemediği bir şey oldu. savunmayla geçirmeyi başardı ve sahadan 1-1’lik beraberlik- yordu. Hele 16. dakikada Fevzi ile Ayfer’in her ikisinin de Sieloff topu isteyen kalecisi Maier’e değil, Beckenbauer’e le ayrılarak eleme gününün büyük sürprizlerinden birisine şut atabileceği bir pozisyonda birbirlerinin üstüne düşme- vermeyi tercih etti. Araya giren Kamuran Yavuz topu kesti, imzasını attı. leri vardı ki... Oyun süratleniyor, süratlendikçe de rakibi- Beckenbauer’i geçti ve sağ ayağıyla düzeltip sol ayağıyla sert mizle aramızdaki fark büyüyordu. 36. dakikada Grabowski bir şut çıkardı. Maier’in sağından ve çimlerin üzerinde ka- Alman Millî Takımı’nın dünyaca ünlü teknik direktörü Hel- sol tarafta gerilerden aldığı topla fişek gibi daldı. Yavaşça yarak giden top Almanya ağlarına ulaştığında, tribünlerdeki mut Schön, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, ortaya aşırdı. Kale ağzına inen topa Rupp fırladı, Turgay’dan 20 bin Türk futbolseverler, Köln semalarında fırtınalar ko- “Gülmek isterdim ama gülemiyorum, sevinemiyorum. Çün- önce yetişti, vurdu fakat top havalanıp dışarı gitti. parıyordu. Golün ardından Almanlar kalemize yüklenmeye kü bildiğim ve tanıdığım Türk futboluna karşı, taktik tuttura- başladı. Kalecimiz Ali Artuner, Libuda ve Müller’in herkesin madım. Hayretler içindeyim” diyordu. İkinci devrenin başlarında bizimkiler yine rakip sahada oynuyor, fakat Almanlar savunmada kaptıkları toplarla yıl- dırım hızıyla kalemize kadar iniyordu. Maçın bitmesine 16 dakika kalıncaya kadar heyecan azalmış, oyun sinmiş, 12 Ekim 1966 - Özel maç 17 Ekim 1970, Avrupa Şampiyonası eleme maçı Almanların parladıkları anda seyredilebilir hale gelmişti. Almanların son bölümdeki oyun üstünlüğü 78. dakikada Türkiye 0 - 2 F. Almanya F. Almanya 1 - 1 Türkiye skoru 2-0’a getirdi. Havadan ortalanan topa kale ağzında Talat sıçrayıp yetişemiyor, Rupp dönüp aldığı topla Talat’ı ekarte ediyor ve maçın skorunu belirliyordu. Bu golden bi- Stat Stat raz sonra Overath’ın soldan çektiği şutta topun üst direğe Ankara, 19 Mayıs Köln, Müngersdorfer çarparak dışarı çıkması ise Millî Takımımız adına bir şanstı. Hakemler Hakemler Romancev, Todor, Atanas (Bulgaristan) Pierre Paul Bonnet, Cassar Naudi, Arthur Lentini (Malta) Türkiye F. Almanya Turgay Şeren (Galatasaray, Kaptan) - Talat Özkarslı Maier - Vogts, Höttges, Weber, Sieloff (Heynckes dk. 65) - (Galatasaray), Yılmaz Şen (Fenerbahçe), Ercan Aktuna Overath, Beckenbauer, Finchtel -Libuda, Müller, Grabowski (Fenerbahçe), Fehmi Sağınoğlu (Beşiktaş) - Şeref Has Türkiye (Fenerbahçe), Nevzat Güzelırmak (Göztepe), Ayhan Ali Artuner (Göztepe, Kaptan) - Ergün Acuner Elmastaşoğlu (Galatasaray) - Ergin Gürses (Galatasaray) (Galatasaray), Muzaffer Sipahi (Galatasaray), Ercan “Turan Doğangün (Galatasaray dk. 66)”, Fevzi Zemzem Aktuna (Fenerbahçe), Alpaslan Eratlı (İstanbulspor) (Göztepe), Ayfer Elmastaşoğlu (Altay) “Uğur Köken - Kamuran Yavuz (Eskişehirspor), Sanlı Sarıalioğlu (Galatasaray dk. 30)” (Beşiktaş), Ziya Şengül (Fenerbahçe) - Metin Kurt F. Almanya (Galatasaray), (İstanbulspor) “Yaşar Maier - Heidemann, Hötteges, Weber, Schulz - Overath, Kuppers, Mumcuoğlu (Fenerbahçe dk. 46)”, Ender Konca Netzer - Grabowski, Müller, Rupp (Eskişehirspor) Goller Goller Kuppers (dk. 9), Rupp (dk. 78) Kamuran Yavuz (dk. 15), Müller (dk. 40 penaltıdan)

48 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 49 İstanbul’dan Panzer geçti

Millî Takımımız, Köln’deki 1-1’lik Almanya beraberliğiyle başarılı bir başlangıç yaptığı 1972 Avrupa Şampiyonası ele- melerindeki ikinci maçında Arnavutluk’u da Metin Kurt ve Cemil Turan’ın golleriyle 2-1 yenerek umutlanmıştı. Grup- taki üçüncü maçımız ise yine Almanya’ylaydı. Takımlar 25 Nisan 1971 günü İnönü Stadı’nda karşı karşıya geldi. Millîlerimiz oyuna iyi başlamış, 8. dakikada Ziya Şengül’ün tehlikeli şutu ve 28. dakikada Cemil Turan’ın kişisel beceri- siyle Alman savunmasını harmanlayan ancak önce kaleciden dönüp daha sonra autla sonuçlanan gol girişimleri ümitleri artırmıştı. Ama sonrasında Almanlar yavaş yavaş oyuna ağır- lıklarını koymaya başladı. 43. dakikada gelişen rakip atakta Wimmer’in sağ açığa kaçarak yerden altı pasımızın içine doğru ortaladığı topa Ercan ayak koyamayınca Müller plase bir vuruşla Ali’yi avlayarak topu kalemize gönderdi ve devre Federal Almanya’nın 1-0 üstünlüğüyle sona erdi. İlk yarının sonunda golü bulan Almanlar, ikinci yarının ba- şında farkı ikiye çıkardı. Bu dakikada Grabowski, Muzaffer Sipahi’den söktüğü topla ceza sahamıza girdi ve şutunu Yeni bir çekti. Ali topu bloke edemeyince Müller boş kaleyi gördü: 2-0. Sonrası Almanlar için düğün bayramdı. Oyunu istedik- leri gibi yönlendirdiler, 73. dakikada defansımızın hatasın- da Köppel’le üçüncü gollerini de buldular ve İstanbul’dan 3-0’lık galibiyetle dönmeyi başardılar. hezimet

25 Nisan 1971 - Avrupa Şampiyonası eleme maçı 20 Aralık 1975 - Özel maç

Türkiye 0 - 3 F. Almanya Türkiye 0 - 5 F. Almanya

Millî Takımımız, daha önce bir kez 7-2 yenildiği Almanya Stat karşısında en ağır ikinci yenilgisine 20 Aralık 1975 günü Stat İstanbul, İnönü İstanbul İnönü Stadı’nda oynanan özel maçta uğradı. Son İstanbul, İnönü Hakem Dünya Kupası’nın sahibi unvanıyla İstanbul’a gelen Alman- Hakemler K. Kruashvili (Sovyetler Birliği) ya, oyunun hâkimiyetini çabuk eline geçirdiği karşılaşma- Alberto Michelotti (İtalya) Türkiye da gole ulaşmak için de fazla beklemek zorunda kalmadı. Türkiye Ali Artuner (Göztepe, Kaptan) - Mehmet Işıkal (Göztepe) 17. dakikada Danner’in frikik atışında Heynckes topu kale (Bursaspor) - Turgay Semercioğlu (Trabzonspor), “Zekeriya Alp (Beşiktaş dk. 61)”, Muzaffer Sipahi (Galatasaray), ağzından ağlara yolladı: 1-0. 25. dakikada bütün savunma- Kadir Özcan (Trabzonspor), İsmail Arca (Eskişehirspor, Kaptan), Ercan Aktuna (Fenerbahçe), Alpaslan Eratlı (İstanbulspor) - mız uyurken Danner’in orta alandan aşırttığı topla araya sı- Alpaslan Eratlı (Fenerbahçe) “Ali Çoban (Galatasaray)” - Engin Kamuran Yavuz (Eskişehirspor), Sanlı Sarıalioğlu (Beşiktaş) zan Beer boşalan kaleyi bulmakta hiç zorluk çekmedi: 2-0. Verel (Fenerbahçe), Fatih Terim (Galatasaray), Sebahattin “ (Eskişehirspor dk. 73)”, Ziya Şengül (Fenerbahçe) Bu aynı zamanda ilk yarının da skoruydu. Erboğa (Fenerbahçe) - Ali Kemal Denizci (Trabzonspor), - Mehmet Oğuz (Galatasaray), Cemil Turan (İstanbulspor), Gökmen Özdenak (Galatasaray) “Mustafa Kaplakaslan Ender Konca (Eskişehirspor) İkinci yarının başında Millî Takımımız 10 dakika şöyle bir (Fenerbahçe)”, Cemil Turan (Fenerbahçe) esti ama bu esinti gol getirecek kadar güçlü değildi. Son- F. Almanya rasında sahne yine Almanlara kaldı. 59’da Beer’in şutunu F. Almanya Maier - Vogst, Beckenbauer, Weber, Patzke - Wimmer, Kargus - Vogts, Schwarzenbeck, Beckenbaur, Dietz Rasim Kara elinden kaçırınca, Stielike’nin yerine oyuna gi- Köppel (Flohe dk. 77), Netzer - Grabowski, Müller, (Reichel) - Wimmer (Bonhof), Danner, Stielike (Worm) - Heynckes ren taze güç Worm orada bitiverdi: 3-0. 65. dakikada Ali Hölzenbein, Beer, Heynckes Çoban’ın Beer’i düşürmesiyle penaltı kazanan Almanlar, Goller Worm’un vuruşuyla farkı dörde yükseltti: 4-0. Perdeyi açan Goller Müller (dk. 43 ve 47), Köppel (dk. 73) Heyckes, 76. dakikada sağdan gelen topa müthiş vurdu ve Heynckes (dk. 17 ve 76), Beer (dk. 25), skoru ilân etti: 5-0. Worm (dk. 59 ve 65 penaltıdan)

50 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 51 Millî Takımımız, 1980 Avrupa Şampiyonası’nın elemelerinde Federal Almanya ile bir kez daha aynı grupta yer aldı. Ne il- ginçtir ki tıpkı 1972 elemelerinde olduğu gibi Federal Almanya gruptan çıkacak ve ikinci kez Avrupa Şampiyonu unvanını elde Panzeri Büyük fırsat kaçtı edecekti. Grupta bu iki takımın dışında Galler ve Malta yer alıyordu. Millî Takımımız, Galler’le deplasmanda oynadığı ilk İstanbul’da Almanya ile 0-0 berabere kalan Millî Takımı- maçı 1-0 kaybetmiş, ikinci maçında ise Malta’yı Sedat Özden mız, 1980 Avrupa Şampiyonası eleme grubunda daha sonra ve Fatih Terim’in golleriyle 2-1 yenerek Almanya’nın karşısına durdurduk Malta’yı deplasmanda Sedat Özden ve Mustafa Denizli’nin çıkmıştı. Takımlar İzmir Atatürk Stadı’nda karşı karşıya geldi. golleriyle 2-1, Galler’i de iç sahada Erhan Önal’ın golüyle Millî Takımımızın ilk on birinde daha sonra teknik direktör un- 22 Aralık 1979 - Avrupa Şampiyonası eleme maçı 1-0 yenerek iddialı bir konuma yükselmişti. İtalya’daki final- vanıyla ay-yıldızı başarıdan başarıya koşturacak Şenol Güneş, lere katılabilmek için Almanya’yı deplasmanda yenmemiz Fatih Terim ve Mustafa Denizli yer alıyordu. Almanlar her za- 1 Nisan 1979 - Avrupa Şampiyonası eleme maçı şarttı. Millîlerimiz ’deki Park Stadı’nda oyna- F. Almanya 2 - 0 Türkiye manki kendilerine güvenleriyle oyuna hızlı girmiş, Millî Takı- nan maça işte bu ümitle çıkmıştı. Ancak Almanlar da tıpkı mımız ise erken bir gol yeme endişesiyle kabuğuna çekilmişti. Türkiye 0 - 0 F. Almanya bizim gibi finalleri hedefliyordu ve kolay kolay yenilmeye 15 dakikalık Alman baskısı atlatıldıktan sonra takımımız bütün niyetleri yoktu. Millîlerimiz oyunun başında rakip kalede Stat bir maçın böyle tamamlanamayacağını anlamış olmalı ki ka- Gelsenkirchen, Park oldukça etkili olmuş, ilk 5 dakikada Alman kalesinde teh- buğunu kırmaya başladı. Nitekim biz de Erhan Önal ve Turgay Stat likeler üretmişti. Takımımızın hızını çabuk kesen Almanla- Hakemler Semercioğlu’nun şutlarıyla rakip kaleyi yokladık. Bir süre sonra İzmir, Atatürk rın karşı hamleleri gecikmedi. 7’de Nickel’in şutunu mü- Renggi, İsler, Meier (İsviçre) Almanlar yeniden üstünlüğü ele geçirse de 35. dakikadan iti- Hakemler kemmel bir hamleyle kurtaran Şenol Güneş, 16. dakikada baren sazı elimize aldık ve biz bastırmaya başladık. Fakat atak- F. Almanya Miroslov Stupar, Aleksandr Muskavets, Anotoli Mlicelko Rummenigge’nin pasıyla buluşan Fischer’i durduramadı: larımız gol getirmedi ve devre golsüz sona erdi. Nightburg - Kaltz, Cullmann, Bernd Förster, Dietz - Bonhof, (Sovyetler Birliği) 1-0. 40. dakikada Reşit Kaynak’ın ortasında Sedat Özden’in Hansi Müller, Stielike (Zimmermann) - Rummenigge, İkinci yarıda ise sahanın yıldızı Erhan Önal’dı. Orta sahadan ko- Türkiye volesi auta gidince ilk yarı Almanların 1-0 üstünlüğüyle ta- Fischer, Nichel pup rakip defansı karıştıran Erhan savunmasına da başarıyla yar- Şenol Güneş (Trabzonspor) - Turgay Semercioğlu (Trabzonspor), mamlandı. Türkiye dım taşıyor ve oynadığı futbolla giderek büyüyordu. Millîlerimiz Necati Özçağlayan (Trabzonspor), Fatih Terim (Galatasaray), İkinci yarıda takımımız gol arıyor, Almanların Stielike ve Şenol Güneş (Trabzonspor) - Turgay Semercioğlu Necdet’le, Cemil’le, Mustafa Denizli ile Alman kalesinde aradık- Cem Pamiroğlu (Fenerbahçe) - Sedat Özden (Bursaspor), Engin Nickel’le yakaladığı gollük pozisyonlara ise günün en iyi (Trabzonspor), Güngör Tekin (Galatasaray), Fatih Terim ları golü bir türlü bulamayınca 90 dakika 0-0 tamamlandı. Verel (Herta Berlin), Erhan Önal (Standart Liege) - Necdet Ergun adamı Şenol Güneş gol izni vermiyordu. Fakat dakikalar iler- (Galatasaray, Kaptan), Cem Pamiroğlu (Fenerbahçe) - (Trabzonspor) “Tuna Güneysu (Fenerbahçe)”, Cemil Turan Erhan Önal (Standart Liege), Mehmet Ekşi (Beşiktaş), Almanların eski golcüsü Uwe Seeler, bu maçın ardından, “Kar- ledikçe kazanma ihtimalimizin giderek azalması, takımımızı (Fenerbahçe, Kaptan), Mustafa Denizli (Altay) Sedat Özden (Bursaspor) - Reşit Kaynak (Diyarbakırspor) şılaşmadan önce o kadar çok şeyler söylendi ki, mücadelenin da oyundan düşürmüştü. Nitekim 88. dakikada ceza saha- “Arif Güney (Orduspor)”, Sadullah Acele (Göztepe) gollü geçeceğine nerede ise ben bile inanacaktım. Alman takı- F. Almanya mızdaki tehlikeli pozisyonda savunmamızın uzaklaştırmak Burdenski - Kaltz, Stielike, Bonhof, Dietz - Culmann, Zimmerman “Mustafa Turgut (Altay)”, Engin Verel (Hertha Berlin) mı gününde değildi. Gençleşen takım, kondisyon yönünden ele istediği top Zimmermann’a çarparak takılıyor, bu oyuncu (Forster), Hansi Müller - Borchers, Toppmüller, avuca sığmayacak güçte ama daha önce da belirttiğim gibi golcü ikinci bir vuruşla maçın skorunu 2-0 olarak belirliyordu. Bu Goller Rummenigge (Kelsch) Fischer (dk. 16), Zimmermann (dk. 88) yok, hazırlayıcı yok. Pek çok golün kaçtığı bu maçta gol çıkma- skor bizim eve dönmemiz, Almanların ise İtalya biletini cep- yınca Almanya kopamadı, grupta favoriler çoğaldı” diyordu. lerine koyması anlamına geliyordu.

52 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 53 İkinci beşlik tarife

Yine evde yokuz

1980 Avrupa Şampiyonası elemelerinin ardından 1984’ün elemelerinde de Almanya ile yine aynı grupta yer aldık. Gruptaki diğer takımlar Arnavutluk, Avusturya ve Kuzey 23 Nisan 1984 - Avrupa Şampiyonası eleme maçı Millî Takımımız, 23 Nisan’da İzmir’de 3-0 kaybettiği maçın 26 Ekim 1983 - Avrupa Şampiyonası eleme maçı İrlanda’ydı. Arnavutluk’u Arif Kocabıyık’ın golüyle 1-0 rövanşını 26 Ekim günü Berlin Olimpiyat Stadı’nda oyna- yendikten sonra Avusturya’ya 4-0 yenilerek büyük bir şoka Türkiye 0 - 3 Almanya dı. Arada Arnavutluk deplasmanından ’in attığı uğrayan Millî Takımımız, ardından Kuzey İrlanda’ya deplas- F. Almanya 5 - 1 Türkiye golle 1-1 beraberlikle dönülmüş, ardından Kuzey İrlanda manda 2-1 mağlup olmuş ve İzmir Atatürk Stadı’nda Alman- da Selçuk Yula’nın golüyle 1-0 yenilerek moraller biraz ol- ya karşısına oldukça moralsiz çıkmıştı. Almanya’nın başında Stat sun toparlanmıştı. Ancak o moraller Berlin’de bir kez daha ise daha sonra Türkiye’de çalışacak ve futbolumuza önemli İzmir, Atatürk Stat alt üst olacaktı. Berlin, Olimpiyat katkılar sağlayacak olan Jupp Derwall bulunuyordu. Der- Hakem wall, bu maçtan 3 yıl sonra Galatasaray’ı çalıştırmak üzere Christov Vojtech (Çekoslavakya) Aslında maça hiç de kötü başlamamış, Almanlara 45 da- Hakemler Türkiye’ye gelmiş ve daha sonra yazdığı anılarında o karşı- kika boyunca direnmeyi başarmıştı. Her şey, ilk yarının Sostoriç, Glavinav, Ilijevski (Yugoslavya) Türkiye laşma öncesi atmosferini şöyle anlatmıştı. sonunda Rudi Völler’in attığı golle bozuldu ve devreyi 1-0 F. Almanya Şenol Güneş (Trabzonspor) - Erdoğan Arıca geride tamamlayan Millî Takımımızın ikinci yarıda diren- “Türk topraklarına son kez üç yıl önce ayak basmıştım. O (Fenerbahçe), Yusuf Altıntaş (Kocaelispor), Fatih Terim Schumacher - Otten, Strack, Augenthaller, Briegel (Herget) - ci tamamen kayboldu. Yan toplardaki zaaflarımız ise kötü sırada Alman Millî Takımı İspanya’da yapılacak 1984 Avrupa (Galatasaray), Hakan Kutucuoğlu (Altay) - Metin Tekin Matthaeus, Stielike, Meier () - Karl Heinz sonu hazırladı. 61. dakikada Rummenigge, 64. dakikada Rummenigge, Völler, Littbarski Şampiyonası için eleme grubu maçında İzmir’de Türkiye’ye (Beşiktaş) “İskender Günen (Trabzonspor)”, Raşit Çetiner da Völler kornerden gelen toplara birbirine çok benzer vu- karşı sahaya çıkacaktı. Benim için bugün bile hâlâ güzel (Galatasaray), Hüseyin Çakıroğlu (Gazıantepspor), Türkiye ruşlar yaparak skoru 3-0’a getirdi. Almanların orta sahada- bir anıdır. Ama bizim için önemli olan sadece bu maçı 3-0 Erdal Keser (Borussia Dortmund) - Hasan Şengün Adem İbrahimoğlu (Beşiktaş) - İsmail Demiriz ki beyni Stielike 66. dakikada ceza sahası önünden attığı kazanmış olmamız değil, öncelikle bu şehir ve onca cana (Samsunspor), Selçuk Yula (Fenerbahçe) (Gençlerbirliği), Yusuf Altıntaş (Kocaelispor), Fatih Terim sert şutla farkı dörde çıkardı: 4-0. 68. dakikada Hasan Şen- yakın insan, takımlarını izlemek, yerinde desteklemek için Almanya (Galatasaray, Kaptan), Erdoğan Arıca (Fenerbahçe) - gün, Michael Schumacher’i avlayarak Millî Takımımızın Hasan Şengün (Trabzonspor), Sedat Özden (Bursaspor) yakın-uzak demeyip maça gelen Türk futbolseverleriydi. 85 Schumacher - Dremmler, Karl Heinz Forster, Strack, şeref sayısını kaydetti : 4-1. 75. dakikada ceza sahamızda “Cem Pamiroğlu (Fenerbahçe)”, Raşit Çetiner bin kişi bir duvar gibi takımlarının arkasındaydı. Seyircinin Briegel - Engels, Schuster, Hansi Müller - Littbarski oluşan karambolde savunmamızın uzaklaştıramadığı top- (Galatasaray), Erdal Keser (B. Dortmund) - İlyas Tüfekçi Türk takımını her atağa kalkışında cesaretlendirmek için (Rolf), Völler, Rummenigge la buluşan Stielike, sağ bekimiz İsmail Demiriz tarafından (Fenerbahçe), Selçuk Yula (Fenerbahçe) “Türkiye! Türkiye!” diye haykırışlarını hâlâ duyar gibiyim.” Goller düşürülünce Yugoslav hakem Sostoriç penaltı noktasını Lâkin tribünler o haykırışlarıyla kalacak, Rummenigge ve Rummenige (dk. 29 penaltıdan ve dk. 71), Goller gösterdi. Atışı kullanan Karl Heinz Rummenigge, skoru 5-1 Dremler’le üç gol bulacak olan Almanya puanları alıp ülke- Dremmler (dk. 35) Völler (dk. 45 ve 64), Rummenigge (dk. 61 ve 75 olarak ilan etti. penaltıdan), Stielike (dk. 66), Hasan Şengün (dk. 68) mizden mutlulukla ayrılacaktı.

54 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 55 Yeni jenerasyonun Hoş geldin zafer direnişi

Millî Takımımız, 5-1’lik son hezi- met skorunun ardından Almanya ile 9 yıl boyunca bir daha karşı karşıya gelmedi. 30 Mayıs 1992 günü oynanan özel maçta iki takı- mın da oyuncuları hemen hemen tamamen değişmişti. Almanya’da son maç kadrosundan sadece o gün kalemize iki gol gönderen Rudi Völler yer alıyordu. Millî Takımımız ise Alman Teknik Di- rektörü Sepp Piontek yönetiminde baştan aşağıya yepyeni oyuncular- dan kuruluydu. Şampiyonlukları kanıksanmış, futbolu markalaşmış, adı devleşmiş Panzerler Almanya’yı ilk maçımızda deplasmanda 2-1 yenmiş, o gün- karşısında Gelsenkirchen Park’ta tartıya çı- 10 Ekim 1998, Avrupa Şampiyonası eleme maçı kan Türk futbolu, takdire değer bir görüntü sun- den bu yana oynadığımız 13 maçta ise galibiyet yüzü göre- 30 Mayıs 1992 - Özel maç du. Maçın ilk tehlikeli atakları ay-yıldızlılardan geldi. memiştik. 1951’deki o galibiyetin üzerinden 47 yıldan daha uzun bir süre geçmişti. 10 Ekim 1998 günü Bursa Atatürk Türkiye 1 - 0 Almanya 3. dakikada Ünal’ın şutu Hakan’a çarpmasa öne geçme- Stadı’ndaki karşılaşma ise özel değil, 2000 Avrupa Şampi- Almanya 1 - 0 Türkiye miz işten değildi. 34’te Hami’nin sert şutunu Köpke güç- yonası eleme grubu maçı niteliğini taşıyordu. Mustafa De- lükle kurtardı. 35. dakikada Brehme’nin sert şutu direği nizli önderliğindeki ay-yıldızlılar, Belçika-Hollanda ortak Stat adeta teğet geçerek auta çıktı ve ilk 45 dakika golsüz ka- Stat yapımı organizasyona gitmeyi kafasına koymuş ve Kuzey Bursa, Atatürk pandı. İkinci yarının perdesi açıldığında ay-yıldızlı eki- Gelsenkirchen, Park İrlanda, Almanya, Finlandiya, Moldova’nın yer aldığı gruba bimiz yine hücumla başladı. 47. dakikada soldan inen Hakemler da iç sahadaki 3-0’lık Kuzey İrlanda galibiyetiyle başlamıştı. Hugh Dallas, John McElhinney, Bob Gunn (İskoçya) Hami’nin korner çizgisi üzerinden yaptığı orta falsolu bir Hakem Bursa’daki Almanya karşılaşması grubun erken finali anlamını George Ramos (Fransa) biçimde ağlarla buluşurken, Köpke son bir hamleyle golü taşıyordu. Tam bir taktik savaşının yaşandığı oyunun başların- Türkiye önledi. 53. dakikada Millî Takımımız yüzde yüz gollük Almanya da rakibin hızını kesen, ateşi soğutan Millî Takımımız, Oktay Rüştü Reçber (Fenerbahçe) - (Galatasaray), bir pozisyondan Hakan Şükür vasıtasıyla yararlanamadı. Köpke - Wörns (Effenberg), Köhler, Binz, Derelioğlu’nun 60. dakikada sahaya sürülmesinin ardından Ogün Temizkanoğlu (Trabzonspor, Kaptan) “Hakan Ünsal (Galatasaray dk. 86)”, Alpay Özalan (Beşiktaş) - Tayfur Rıza’nın sağdan ortasında topu göğsüyle yumuşatan Ha- Brehme - Haessler, Buchwald, Sammer, Möller - Völler, hücum üstünlüğünü de eline geçirerek galibiyet kovalamaya Havutçu (Beşiktaş), (Fenerbahçe), Mert kan, Köpke ile karşı karşıya kaldığı anda vurdu ve topu Klinsmann (Thom) başladı. 69. dakikada gelen Hakan Şükür golü, 47 yıllık ga- Korkmaz (Kocaelispor), Tugay Kerimoğlu (Galatasaray) “Oktay boş kale yerine auta attı. Türkiye libiyet hasretinin sona ermesinin yanı sıra Millî Takımımızın Derelioğlu (Beşiktaş dk. 60)”, (Trabzonspor) - Euro 2000 finallerine bir adım daha yaklaşması anlamına ge- Biz golleri kaçırırken, Almanya 63. dakikada bulduğu po- Hayrettin Demirbaş (Galatasaray) - Bülent Korkmaz Sergen Yalçın (İstanbulspor) “Saffet Akbaş (Fenerbahçe dk. 80)”, (Galatasaray), Tugay Kerimoğlu (Galatasaray), Ogün liyordu. 71. dakikada Tayfun Korkut’un kırmızı kart görmesi zisyonu Rudi Völler’le değerlendirerek 1-0 öne geçmesini Hakan Şükür (Galatasaray) Temizkanoğlu (Trabzonspor) - Recep Çetin (Beşiktaş) bile Millî Takımımızın direncini kıramayacak, ay-yıldızlılar bildi. 67. dakikada Alman savunmasının hatasıyla topu Almanya “Oğuz Çetin (Fenerbahçe)”, Rıza Çalımbay (Beşiktaş, sahadan 1-0’lık üstünlükle ayrılmayı başaracaktı. önünde bulan Hakan’ın gol hamlesinde, kaleci Köpke açı- Kaptan), Mehmet Özdilek (Beşiktaş) “ Kahn - Babbel, Nowotny, Rehmer - Ricken (Bode dk. sını kapayarak tehlikeyi önledi. (Fenerbahçe)”, Ünal Karaman (Trabzonspor) “Serhat Teknik Direktör Mustafa Denizli, Almanya zaferinin hemen 81), Ramelow, Beinlich, Jeremies, Heinrich (Neuville Güller (Ankaragücü)”, Orhan Çıkırıkçı (Trabzonspor) - ardından sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada, “Bu galibiyet dk. 76) - Bierhoff, Kirsten 89. dakikada Aykut ceza sahasına girdi, sert vurdu, Alman Hami Mandıralı (Trabzonspor), Hakan Şükür (Bursaspor) Güneydoğu’da şehit olan aslanlarımızın, tüm Türkiye’ye, savunma kademesine çarpan top kornere gitti. Korner atı- Gol herkese kutlu olsun. Ülke insanını mutlu edebilmek gurur şında defansı geçen topa Hami arka direkte dokunamadı Gol Hakan Şükür (dk. 69) verici. Şu anda Almanya’daki vatandaşlarımız da sokaklar- ve 90 dakika Almanya’nın 1-0 üstünlüğüyle tamamlandı. Völler (dk. 63) Kırmızı Kart da. Bir daha Almanya galibiyeti için 47 yıl beklemeyeceğiz” Tayfun Korkut (dk. 71) diye konuşuyordu.

56 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 57 Galibiyeti Gurbetçilerle yıktık

Türk futbolu 1996’da başlayan üst sınıf takım olma konumu- nu, 2000’lerde de sürdürüyordu ve Almanya artık “yenilmesi kaçırdık imkansız” bir rakip değildi. İki takım, 8 Ekim 2005 günü İs- tanbul Olimpiyat Stadı’ndaki özel maçta karşı karşıya geldi. Millî Takımımız, o dönemde 2006 Dünya Kupası finallerine Ay-yıldızlılar, Bursa’da elde ettikleri 1-0’lık Almanya galibiye- katılmak için mücadele ediyordu ve Gürcistan, Yunanistan, tinden dört gün sonra iç sahadaki 3-1’lik Finlandiya yenilgi- Kazakistan, Danimarka, Ukrayna, Arnavutluk takımlarının yer siyle şoka uğradı. Ardından içeride 2-0’lık Moldova galibiye- aldığı gruptan çıkma şansını riske atmıştı. O dönemde tek- ti alındı, deplasmanda Finlandiya 4-2, Kuzey İrlanda da 3-0 nik kadroda değişikliğe gidilmiş ve takımın başına Fatih Te- mağlup edildi. Ancak Moldova ile deplasmanda oynanan maç rim getirilmişti. Millî Takımımız, Terim yönetiminde çıktığı ilk 1-1 sona erince, Bursa’daki Almanya galibiyetinin avantajı maçta Ukrayna’yı deplasmanda Tümer Metin’in golüyle 1-0 da yitirildi. Artık grup liderliği için 9 Ekim 1999 günü Münih yenmeyi başarmış, gözünü önündeki Arnavutluk karşılaşma- Olimpiyat Stadı’nda oynanacak maçın mutlaka kazanılması sına çevirmişti. Almanya karşılaşması, işte bu Arnavutluk ma- gerekiyordu. Mustafa Doğan’ın Almanya formasıyla Türkiye’ye çında 4 gün önce “hazırlık” niyetine oynandı. Ay-yıldızlıların karşı son iki dakikada mücadele ettiği maçta galibiyete yakın on birindeki 5 oyuncu Avrupa takımlarında top koşturuyordu. bir futbol oynayan takım Millî Takımımızdı. Ancak kaçan gol- Almanya karşısında gerçekten de başarılı bir futbol sergileyen ler, galibiyeti de kaçırmamız anlamına geliyor ve 90 dakika millîlerimiz gollerini Almanya’da yetişen ve bu ülkenin takım- 0-0 sona erince Almanya final biletini cebine koyuyordu. Tek- larında forma giyen Halil Altıntop ile Nuri Şahin’in atması da nik Direktör Mustafa Denizli, futbolun ne kadar ilginç bir oyun ilginçti. Almanlar bu iki gole son dakikada Neuville’le cevap olduğunu bir kez daha gördüklerine vurgu yapıyor ve “Kaçır- verebilmiş ve Millî Takımımız sahadan 2-1’lik üstünlükle ay- dığımız goller yüzünden rötar yaptık. Euro 2000’e rötarlı gi- rılmıştı. Almanya Milli Takımı Teknik Direktörü Jurgen Klins- deceğiz” diyordu. Denizli, “Özellikle futbolcularım için çok mann, Türkiye’nin maçı hak ederek kazandığını belirterek, üzüldüm. Ama önemli değil. Almanya ile artık kardeş takım “İlk yarıyı farklı şekilde önde kapatabilirlerdi. Bu yüzden 8 Ekim 2005 - Özel maç olduk. 2000’de onlarla birlikte olacağız” diye konuşuyordu. takımımın ilk yarıdaki performansını hiç beğenmedim. Tür- Alman Millî Takımı Teknik Direktörü Ribbeck ise karşılaşma son- kiye iyi oynadığı için kazandı. Bize göre daha oturmuş bir Türkiye 2 - 1 Almanya rası canlı yayına katıldığı ZDF televizyonunda Hakan’ın pozis- ekip. Şimdi Almanya’ya gitmek kendilerinin elinde. Türkiye’yi yonunun ofsayt diye kesilmesinin yanlış olduğunu söylüyor ve Almanya’da görmek beni de mutlu eder” diyordu. “Sergen pası verdiğinde Hakan ofsaytta değildi” diyordu. Alman Stat Bu maç, Olimpiyat Stadı’nda oynanan ilk millî müsabaka teknik adam, “Pozisyon kesilmeseydi ne olurdu?” sorusuna ise, 9 Ekim 1999 - Avrupa Şampiyonası eleme maçı İstanbul, Atatürk Olimpiyat olarak kayıtlara geçerken, 17 yaşındaki Nuri Şahin de A Millî “Kaleci Kahn elinden geleni yapardı” karşılığını veriyordu. Millî Takım formasını giyen en genç futbolcu olarak tarihteki ye- Hakemler Takımımız Münih’te finallere katılma fırsatını kaçırsa da play- Almanya 0 - 0 Türkiye rini aldı. Nuri’nin oyuna girdikten 3 dakika sonra gol atması Domenico Messina, Duccio Baglioni, off’ta İrlanda Cumhuriyeti’ni saf dışı bırakacak ve ikinci kez ka- ise onun adına ayrı bir onurdu. Nicola Nicoletti (İtalya) tıldığı Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek final oynayacaktı. Türkiye Stat Volkan Demirel (Fenerbahçe) - Hamit Altıntop (Schalke 04), Münih, Olimpiyat Alpay Özalan (FC Köln - Kaptan), İbrahim Toraman (Beşiktaş), Hakemler Ümit Özat (Fenerbahçe) “İbrahim Akın (Beşiktaş dk. 78)” - Pierluigi Collina, Gennaro Mazzei, Marco Ivaldi (İtalya) Yıldıray Baştürk (Hertha Berlin) “Ergün Penbe (Galatasaray dk. 46)”, Selçuk Şahin (Fenerbahçe) “Nuri Şahin (Borussia Almanya Dortmund dk. 85)”, Hüseyin Çimşir (Trabzonspor), Tümer Metin Kahn - Babbel, Linke, Matthaeus, Ziege (Bode dk. 75) - (Beşiktaş) “Necati Ateş (Galatasaray dk. 66)” - Schneider (Mustafa Doğan dk. 88), Jeremies, Hamann () “Serhat Akın (Anderlecht dk. 83)”, Halil Altıntop (Nerlinger dk. 46), Mehmet Scholl - Neuville, Bierhoff (Kaiserslautern) “Serkan Balcı (Fenerbahçe dk. 46)” Türkiye Almanya Rüştü Reçber (Fenerbahçe) - Ali Eren Beşerler (Beşiktaş) (Kaptan) - Marcell Jansen, Per Mertesacker, Patrick Ogün Temizkanoğlu (Fenerbahçe - Kaptan), Alpay Owomoyela, Lukas Sinkiewicz - Bernd Schneider, Tim Borowski Özalan (Fenerbahçe) - Fatih Akyel (Galatasaray), Okan (Mike Hanke dk. 72), Torsten Frings (Sebastian Daisler dk. 42), Buruk (Galatasaray) “ (Galatasaray dk. 72)”, Bastian Schweinsteiger (Thomas Hitzsperger dk. 81) - Kevin Kuranyi Tayfur Havutçu (Beşiktaş) “Oktay Derelioğlu (Siirt Jet-Pa (Oliver Neuville dk. 46), Lukas Podolski Spor dk. 84)”, Tayfun Korkut (Fenerbahçe), Abdullah Ercan (Fenerbahçe) “Ergün Penbe (Galatasaray dk. 70)” - Goller Sergen Yalçın (Fenerbahçe), Hakan Şükür (Galatasaray) Halil Altıntop (dk. 21), Nuri Şahin (dk. 88), Oliver Neuville (dk. 90)

58 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 59 Galiptir bu yolda

Millîlerimiz, Almanya karşısında son yıllardaki en kötü futbol- larından birini, Euro 2012 elemelerinde 3-0 yenildiği maçta oy- mağlup nadı. Kazakistan ve Belçika galibiyetlerinin ardından Berlin’de Berlin’de Almanya karşısına çıkan ay-yıldızlılar, Joachim Löw yönetimin- de her geçen gün daha iyi bir takım olma yolunda ilerleyen 25 Haziran 2008 - Avrupa Şampiyonası yarı finali Panzerler karşısında varlık gösteremedi. Kalemizde giderek ar- Avusturya-İsviçre ortak yapımı Euro 2008, Millî Takımımızın tan bir baskı kuran Almanlar, 24. dakikada Mehmet Aurelio’nun teslim olduk uluslararası arenada çıktığı en yüksek noktalardan ikinci- sakatlanıp oyundan çıkmasının ardından orta alanda kesin bir sinin platformu olmuştu. Millî Takımımız, Portekiz, İsviçre Almanya 3 - 2 Türkiye üstünlük kurdu. Ataklarını giderek artan bir yoğunluğa ulaştıran 8 Ekim 2010 - Avrupa Şampiyonası eleme maçı ve Çek Cumhuriyeti’nin yer aldığı gruptan çıkmış ve çeyrek rakibimiz, 42. dakikada öne geçti. Mesut Özil’in sağdan ceza finalde Hırvatistan’ı saf dışı bırakarak yarı finale yükselmiş- sahamıza kestiği topa uzak köşeye kat eden Müller, Gökhan Stat 3 - 0 ti. Final bir adım mesafedeydi ve arada da Alman panzeri İsviçre, St. Jakob Park Gönül’ün üzerinden kafayı vurdu, Volkan’ın çeldiği top direk- Almanya Türkiye duruyordu. Üstelik takımımız o noktaya gelene kadar çok ten dönerken yetişen fırsatçı Klose’ye topu kafayla ağlara dürt- sayıda oyuncusunu cezalara ve sakatlıklara kurban vermişti. Hakemler mek kaldı: 1- 0. Almanların baskısıyla geçen kalan dakikalarda Massimo Busacca, Matthias Arnet, Stat Sahaya çıkan on birin dizilişi bile takımın ne kadar büyük başka gol olmayınca devre bu skorla tamamlandı. Stephane Cuhat (İsviçre) Berlin, Olimpiyat güçlüklerle kurulduğunun göstergesi gibiydi. Buna rağmen İkinci yarının başında da şaşkınlığını üzerinden atamayan iyi başlayan ve Kazım’ın füzesiyle Alman kalesinin direkle- Almanya Hakemler Millî Takımımız, 50. dakikadan itibaren futbol oynaması ge- Howard Webb, Michael Mullarkey, Peter Kirkup (İngiltere) rini sallayan bizim çocuklar oldu. 23’te Kazım yine vuruyor, Lehmann - Friedrich, Mertesacker, Metzelder, Lahm - rektiğini anlamıştı. 50 ile 60 arasındaki 10 dakikalık bölümde top yine direkten dönüyor ama bu kez yetişen Uğur Boral, Hitzisperger, Ballack (Jansen dk. 90), Rolfes (Frings dk.46) - Almanya ay-yıldızlılar takım halinde öne çıkıyor, Almanları zorluyor, Almanları şoke eden golü ağlarla buluşturuyordu. Lâkin on- Schweinsteiger, Klose, Podolski Neuer - Lahm, Mertesacker, Badstuber, Westermann - Müller, Teknik Direktörleri Joachim Löw’ü saha kenarında yerinden ların şoku, bizim sevincimiz uzun sürmedi. Almanlar 26’da Khedira, Kroos, Podolski (Trasch dk. 86) - Mesut Özil (Marko Türkiye sık sık zıplatıyordu. 52. dakikada Halil Altıntop’un vuruşunu Schweinsteiger’le eşitliği yakaladı. Rüştü Reçber (Beşiktaş) - Sabri Sarıoğlu (Galatasaray), Marin dk. 90), Klose (Cacau dk. 90) Mehmet Topal (Galatasaray), Gökhan Zan (Beşiktaş), son anda çelen Neuer takımımıza beraberlik izni vermedi. Maçta son 10 dakikaya girildiğinde tabeladaki 1-1’lik eşitliği Millî Takımımızın beraberlik için öne çıktığı anlarda savun- Türkiye Hakan Balta (Galatasaray) - Hamit Altıntop (Bayern Volkan Demirel (Fenerbahçe) - Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Ömer Almanlar Klose ile bozdu. Ama Millî Takımımız Euro 2008 Münih), Mehmet Aurelio (Fenerbahçe), mamızın arkasında doğan geniş boşluklar ise Almanlara farkı Erdoğan (Bursaspor), Servet Çetin (Galatasaray), Sabri Sarıoğlu finallerinde “son dakika golleri” ile ünlenmişti ve işin peşini (Galatasaray) “Mevlüt Erdinç (Sochaux dk. 81)”, Uğur artırma fırsatını tanıdı. 79’da Almanlar dramatik bir golle farkı (Galatasaray) - Nuri Şahin (Borussia Dortmund) “Sercan Yıldırım bırakmaya yine niyetli görünmüyordu. 86’da Sabri, Lahm’ın Boral (Fenerbahçe) “Gökdeniz Karadeniz (Rubin Kazan ikiye çıkardı. Lahm’ın derinlemesine pasıyla ceza sahasına gi- (Bursaspor dk. 78)”, Mehmet Aurelio (Beşiktaş) “Tuncay Şanlı yanından rüzgâr gibi geçip içeriye kesti, Semih her zamanki dk.84)” - Kazım Kazım (Fenerbahçe) “Tümer Metin ren Mesut Özil, Volkan’ı uzak köşeye vuracakmış gibi yanılttı (Stoke City dk. 24)”, Emre Belözoğlu (Fenerbahçe) - Özer Hurmacı gibi oradaydı. Artık tabelada 2-2’lik eşitlik vardı ve tribünler (Larissa dk.90)”, Semih Şentürk (Fenerbahçe) ve sol ayağıyla yakın köşeyi gördü: 2-0. Bu golün ardından (Fenerbahçe), Halil Altıntop (Kaiserslautern) “Semih Şentürk Türkiye’nin galibiyet golünü bitime kaç saniye kala ataca- Goller iyice gardı düşen Milli Takımımız, 88. dakikada amatörce bir (Fenerbahçe dk. 63)”, Hamit Altıntop (Bayern Münih) ğını hesaplıyordu. Ancak talihin o gün başka planları vardı. Uğur Boral (dk. 23), Schweinsteiger (dk. 26), Klose (dk. 80), gol yedi. Volkan Demirel’in ayağıyla uzaklaştırmak istediği Goller Lahm son dakikada köşeye vurduğunda en güzel rüyadan Semih Şentürk (dk. 86), Lahm (dk. 90) topla kaleye 25 metre mesafede buluşan Klose ceza sahamı- Klose (dk. 42 ve 88), Mesut Özil (dk. 79) hiç olmayacak yerde uyanmak gerekiyordu. Almanlar, yine za girip skoru belirledi ve Almanya karşısındaki son maçımız sonunda kazanmıştı. 3-0’lık yenilgiyle nihayete erdi.

60 Türkiye Almanya Türkiye Almanya 61 07 Eylül 2010 03 Eylül 2010 Belçika Türkiye 3-2 Kazakistan 6-1 Azerbaycan 0-3 Türkiye Almanya Belçika 2-0 Kazakistan 0-1 Almanya Avusturya

A Grubu 12 Ekim 2010 Azerbaycan 08 Ekim 2010 1-0 Türkiye 3-0 Türkiye Belçika Almanya 4-4 Avusturya Takımlar O G B M A Y P 3-0 Azerbaycan Kazakistan Avusturya 0-3 Almanya Almanya 8 8 0 0 28 5 24 Kazakistan0-2 Belçika Türkiye 8 4 2 2 11 8 14 Belçika 8 3 3 2 16 11 12 Avusturya 8 2 2 4 12 16 8 Azerbaycan 8 2 1 5 9 21 7 25 Mart 2011 Kazakistan 8 1 0 7 5 20 3 Avusturya0-2 Belçika 29 Mart 2011 2-0 Avusturya Almanya4-0 Kazakistan Türkiye 4-1 Azerbaycan Belçika

03 Haziran 2011 2 Eylül 2011 Türkiye Belçika 2-1 Kazakistan 1-1 Türkiye Azerbaycan 7 HaziranAlmanya 2011 Avusturya 1-3 1-1 Belçika 1-2 Almanya Azerbaycan Almanya Kazakistan 6-2 2-1 Azerbaycan Avusturya

7 Ekim 2011 11 Ekim 2011 06 Eylül 2011 Türkiye-Almanya Türkiye Azerbaycan-Avusturya Türkiye-Azerbaycan Avusturya0-0 Almanya-Belçika 3-2 Kazakistan Belçika-Kazakistan Azerbaycan Kazakistan-Avusturya T20 210x260.ai 1 27.09.2011 14:49

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K