Türkmen Boylarinin Geçmişi, Yayilişi, Bugünkü Durumu Ve Geleceği

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Türkmen Boylarinin Geçmişi, Yayilişi, Bugünkü Durumu Ve Geleceği 1 TÜRKMEN BOYLARININ GEÇMİŞİ, YAYILIŞI, BUGÜNKÜ DURUMU VE GELECEĞİ Prof. Dr. Soltanğa ATANİYAZOV Türkmenistan Bilim ve Teknik Yüksek Kurulu. ÖZET Dünya milletlerinin önemli bir kısmı, tarihlerinin belli bir döneminde boy ve uruğlara bölünme sürecini yaşamışlardır. İktisadî, sosyal şartlar nedeniyle bu bölünme bazı toplu- luklarda ve bu arada göçebe hayatı yaşayan Kazak, Kırgız, Başkırt, Türkmen gibi Türk topluluklarında uzun süre muhafaza edilmiştir. Bu topluluklar arasında Türkmenler’in boy ve uruğları Kaşgarlı Mahmut, Mübarek Şah, Reşidüddin, Yazıcıoğlu, Salar Baba Harıdarı, Ebulgazi gibi kadîm âlimlerin eserlerinde yer almıştır. Bu âlimlerin eserlerinde, Türkmen boylarının çeşitli devirlerdeki durumları ve yaşadıkları değişiklikler incelenmiş; boy ve uruğların büyüklü-küçüklü topluluklarına ait bilgiler verilmiştir. Ayrıca bu tarihî kaynaklarda, Kaşgarlı Mahmut tarafından sıralanan Türkmen boylarının bünyesinde Moğol saldırılarından sonra ortaya çıkan değişiklikler ve bu meyanda pek çoğunun komşu ülkelere kaçması, kalanların ise başka topluluklarla birleşerek Teke, Yomut, Göklen, Ersarı, Sarık, Sakar, Alili, Olam, Surhı gibi yeni boyları meydana getirmesi hakkında dikkate değer bilgiler veriliyor. Oğuz boylarına dayanan yeni Türkmen boyları, Türkmen halkının meydana getirdiği sosyolojik kollardır. Kadîmden gelen bu geleneği yaşlı kuşaklar günümüze kadar yaşatmışlardır. Ancak genç nesil için boy-uruğ meselesi önemini gittikçe yitirmektedir. Tarihî gerekliliğin bir ürünü olan bu bölünmeyi ortaya çıkaran şartlar bugün ortadan kalkmıştır. Bu yüzden artık XX. asırda boy-uruğ oluşumlarına rastlanmıyor. Ancak eski- den gelmekte olan gelenek hükmünde bazı şive özgünlükleri, mimari ve ekonomide kullanılan araç-gereçler, giyim-kuşam, halı dokuma, süsleme-işleme, yemek kültürü, gelenek-görenek gibi farklılıklar korunmaktadır. Türkmenistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte okullarda edebî dilde eğitim- öğrethm verilmesi, gazete-dergi ve kitapların edebî dilde yazılması, radyo-TV ve görsel sanatlarda edebî dilin kullanılması ve bu arada halk arasında karşılıklı ilişkilerin artması, esasında özde bir olan Türkmen boyları arasındaki şive, kültür gibi maddî- manevî farklılıkların giderek azalmasına sebep olmaktadır. Bu mühim meseleye, yani Türkmen boylarını bir bütün, halk ve millî bir devlet etrafında birleştirmek gibi gerekli bir ideale, Türkmenistan devlet başkanı Saparmırat Türkmenbaşı ve Türkmenistan Hükümeti büyük önem vermektedir. Böyle bir çaba net- icesinde son yedi yıl içinde, hangi boya veya uruğa mensup olursa olsun, her Türkmen’in kendi halkına ve halkının zengin tarihine duyduğu gurur ve sevgi artmıştır. Böylece Türkmen halkı diğer kardeş Türk topluluklarıyla birlikte, dünya medeniyetinin aydınlık geleceğine doğru emin adımlarla yürümektedir. Anahtar Kelimeler: Oğuz, Halk, Boy, Bölüm, Uruğ, Tîre, Türkmen. bilig-10/Yaz’99 2 GİRİŞ Bunlardan “Az” (Asa,Yasa), “Karlık”, “Oğuz”, “Çik” (Çiğ) gibi isimler, Türkmen boy Dünyadaki insan topluluklarının önemli bir ve uruğlarının adı olarak da kullanılmışlardır. kısmının, tarihlerinin belli dönemlerinde boy Bu durum Türk topluluklarının ve bu çerçevede veya uruğlara bölünmüş bir şekilde yaşadıkları Türkmenlerin en eski dönemlerde de boy ve bilinmektedir. Türk topluluklarından Tatar ve uruğlara bölünmüş olduklarına işaret etmektedir. Uygur gibi topluluklarda böylesi bir bölünüş, Bu makalede boy(tayfa), uruğ, tîre, gibi çok eski dönemlerde görünmesine rağmen daha etnografik terimlerin sıkça kullanılması sebebi- sonraları bu gelenek zamanla unutulmaya yüz yle bunların sosyal yapılanmadaki yerlerini ve tutmuştur. Bunun yanında göçebe hayatı yaşayan anlamlarını göstermek gerekiyor. Bilindiği üzere veya hayvancılıkla ziraati birlikte yürüten Kazak, boy ve uruğlar halinde yaşayan toplulukların Karakalpak, Kırgız ve Türkmenlerde boylara- hepsinde boylar uruğlara, uruğlar da tîrelere uruğlara bölünme geleneği, günümüze kadar bölünmekte; daha açık belirtmek gerekirse, devam etmiştir. yukarıdan aşağıya doğru sıralanan çok halkalı bir zincir meydana getirmektedirler (Türkmen Türkmen boyları konusunda daha tafsilâtlı boylarının bazılarında bu zincirin halkaları 10’a bir şekilde bahsetmek gerekirse, şunları söyle- kadar uzayıp gitmektedir). Türk topluluklarının mek mümkündür: XIII. asrın ilk çeyreğinin hiçbirisinde bu halkaların her biri (mesela sonlarında bugünkü Türkmenistan coğrafyası 1.halka, 2.halka, 5.halka) için başlı başına özel Cengiz Han’ın orduları tarafından istila bir terim kullanılmamıştır. Bunun için Türkmen edilmişti. Marı (Merv), Ürgenç (Eski Ürgenç), dilinde ve onun şîvelerinde karşılaşılan “halk”, Lebap ve Ahal vilâyetlerindeki medeniyet “il”, “tayfa”, “uruğ”, “kök”, “kovum”, “kabile”, merkezleri yerle bir edilerek bu ülkenin bir “aymak / oymak”, “oba”, “bölük”, “bölüm”, bölümünü Buhara Emirliği, diğer bölümünü “gandüşer”, “küde”, “depe”, “desse”, “lakam”, Hive Hanlığı, Ahal ve batı taraflarını da İran “top”, “birata”, “topar”, “tîre” ve benzeri gibi şahları ellerine geçirmişti. “Bölüştür-hüküm çok sayıdaki terimler, bu toplulukların sadece sür” (Böl-yönet) şeklindeki koloniyâl hareketle birisini değil, pek çoğunu da ifade etmek için bu hanlıklar, Türkmen halkının küçük boylara- kullanılıyordu. Ancak ilmî çalışmalarda bu zin- cirin bütün halkalarını olmasa da belirli temel uruğlara bölünmesine zemin hazırlamayı, hatta topluluklarını özel terimler ile ifade etmek gereki- bir Türkmen boyunu bir diğerine veya birkaçına yor. Bu yüzden biz, günümüzde bağımsız Türk karşı kullanmayı devlet siyaseti haline getird- devletlerinin asıl halkını teşkil eden Türkmen, iler. Bu durum, Türkmen boylarının mensup Özbek, Kazak, Karakalpak gibi toplulukları oldukları boylara daha çok bağlanmalarına ve halk, bu halkların sayıca büyük nüfuzlu bölüm- bir tehlike esnasında kendilerine hangi boyun lerini (mesela Oğuzlar’ın / Türkmenler’in 24 yardımcı olacağını daha yakından tanımalarına boyunu) “boy / tayfa” terimi ile göstermeye sebep olmuştu. Neticede Türkmenler’in boy ve çalıştık. Türkmen boyları çoğunlukla 2-3, uruğlara bölünme süreci uzunca bir zaman devam bazen 4, hatta 5 büyük bölüme ayrılmışlardır. etmiş ve sosyal gelenek bu asrın başlarında daha Meselâ Tekeler “Utamış”-”Toğtamış (2 bölüm), da yaygınlaşmıştır (Ataniyazov, 1994). Yemreliler “Gumlu”-”Dağlı” (2 bölüm), Yo- mutlar”Bayramşahlı”-”Atabay” “Cafarbay” (3 Türkçe konuşan toplulukların VII-VIII. bölüm), Ersarılar “Uludepe”- “Güneş”- “Gara”- asırlarda boylara ve uruğlara bölündükleri bil- “Bekevül” (4 bölüm), Çovdurlar “Garaçovdur”- inmektedir. Orhun Yenisey’de ele geçen en “Abdal”- “İğdir”- “Bozacı”- “Buruncık” (5 eski Türkçe kitâbede “Az”, “Basmıl”, “Karlık”, bölüm). “Üç Karlık”, “Kırgız”, “Oğuz”, “Dokuz Oğuz”, Ebulgazi devrinde Özbekler’de boydan “Tabgaç”, “Tangut”, “Türkeş”, “Uygur”, “On küçük, ancak uruğdan büyük olan bu topluluklar Uygur”, “Çik”(Çiğ) gibi Türk kavmine men- “tüpe” sözüyle ifade ediliyordu (Mitt,I,1939). sup isimlendirmeler ile karşılaşılması bu tarihi Bu terim Ersarılar’ın “Ulu- tepe” bölümünün olguyu ortaya koymaktadır (Malov, 1959). adında muhafaza edilmiştir. Biz çalışmamızda boyun bu bilig-10/Yaz’99 3 büyük kısımlarını “bölüm” terimi ile karşıladık. bizzat kendisi de sıralamada ilk yeri “Kınık”lılara Bölümler de kendi aralarında birkaç parçadan verdiğini, çünkü devrinde hakanların bu boydan ibarettir. Biz, bunlara da “uruğ” dedik. Uruğ’un çıktığını vurguluyor (Kaşgarlı,I, 1992). alt gruplarını ise “tîre” şeklindeki umumî bir sözle Kaşgarlı’dan sonra Oğuz boylarının adlandırdık. Demek ki: “1-Halk, 2-Boy(tayfa), sıralamasını yapan müelliflerin eserlerinde bu 3-Bölüm, 4-Uruğ, 5-, 6-, 7-, 8-Tîredir.” sıralamanın temelde değiştirildiği göze çarpıyor. Meselâ Kaşgarlı’da ilk yeri tutan “Kınıklar”, TARİHÎ KAYNAKLARDA Reşidüddin’in ve onun çalışmasından yarar- lanan müelliflerin sıralamalarında en sonuncu, OĞUZ BOYLARI yani 24. yere düşüyor. Bu durumu diğer boy- larda da görmek mümkündür (Aşağıda sunulan Türk topluluklarının özellikle de Oğuzların / karşılaştırma tablosuna bakınız). Türkmenlerin boylara bölünme hâdisesi kadîm Demek oluyor ki, Kaşgarlı’nın sıralamasında bilginlerin de dikkatini çekmişti. Meselâ büyük bazı boylar Reşidüddin’in ve diğerlerinin devrinde dil âlimi Kaşgarlı Mahmud “Divân-ı Lügat- çeşitli sebeplerle önceki durumlarını değiştirerek it Türk” adlı muhteşem eserinde, “Oğuzlar, alt yerlere düşerlerken, “Kayı”, “Tüver / Düver Türkmenlerdir.” şeklinde yazdıktan sonra / Döğer” , “Yazır” gibi boylar daha sonraları üst onların 22 boyunu saymış ayrıca bu boyların yerlere çıkmışlardır. tağma(damga)larını göstermiş; sıralamanın ardından da “Herkesçe bilinmesi gerekli olduğu Aşağıda Oğuz boylarının Kaşgarlı’da, için bu boyların hepsini yazdım.” (Kaşgarlı,I, Fahreddin Mübarekşah’ta (Sümer, 1992), 1992) demiştir. Reşidüddin’de (Sümer,1992),Yazıcıoğlu’nda (Sümer, 1992), Salar Baba’da (Harıdarı, Kaşgarlı bu çalışmasında Oğuzların 22 boy- 1994), Ebulgazi’de (Ebulgazi, 1958) yer alan unu sıralamış olsa da, aslında bu boyların sayısı sıralamaların karşılaştırmalı tablosunu sunuyoruz. 24’tür. Divân’ın üçüncü cildinde Kaşgarlı bu konuda, “Türkmenler aslında 24 kabîledir” Bu karşılaştırma tablosu dikkatlice demektedir (Kaşgarlı, I, 1992). Kaşgarlı burada incelendiğinde, Oğuz / Türkmen boylarının güç ve nüfuzlarının çeşitli devirlerde belirli bir düzende konar-göçer Türkmen olan Halaç ve Karlık adlı olmadığını, bazı boyların önceki durumlarını iki boyu, Oğuzlardan ayrılmış oldukları için daha sonra kaybettiklerini, bazılarının ise tam sıralamaya dahil etmemiştir. tersine yukarı sıralara yükseldiğini görmek müm- Bize
Recommended publications
  • Selected Works of Chokan Valikhanov Selected Works of Chokan Valikhanov
    SELECTED WORKS OF CHOKAN VALIKHANOV CHOKAN OF WORKS SELECTED SELECTED WORKS OF CHOKAN VALIKHANOV Pioneering Ethnographer and Historian of the Great Steppe When Chokan Valikhanov died of tuberculosis in 1865, aged only 29, the Russian academician Nikolai Veselovsky described his short life as ‘a meteor flashing across the field of oriental studies’. Set against his remarkable output of official reports, articles and research into the history, culture and ethnology of Central Asia, and more important, his Kazakh people, it remains an entirely appropriate accolade. Born in 1835 into a wealthy and powerful Kazakh clan, he was one of the first ‘people of the steppe’ to receive a Russian education and military training. Soon after graduating from Siberian Cadet Corps at Omsk, he was taking part in reconnaissance missions deep into regions of Central Asia that had seldom been visited by outsiders. His famous mission to Kashgar in Chinese Turkestan, which began in June 1858 and lasted for more than a year, saw him in disguise as a Tashkent mer- chant, risking his life to gather vital information not just on current events, but also on the ethnic make-up, geography, flora and fauna of this unknown region. Journeys to Kuldzha, to Issyk-Kol and to other remote and unmapped places quickly established his reputation, even though he al- ways remained inorodets – an outsider to the Russian establishment. Nonetheless, he was elected to membership of the Imperial Russian Geographical Society and spent time in St Petersburg, where he was given a private audience by the Tsar. Wherever he went he made his mark, striking up strong and lasting friendships with the likes of the great Russian explorer and geographer Pyotr Petrovich Semyonov-Tian-Shansky and the writer Fyodor Dostoyevsky.
    [Show full text]
  • A Study of the Cultural Grounds in Formation and Growth of Ethnic Challenges in Azerbaijan, Iran
    Journal of Ethnic and Cultural Studies Copyright 2018 2018, Vol. 5, No. 2, 64-76 ISSN: 2149-1291 A Study of the Cultural Grounds in Formation and Growth of Ethnic Challenges in Azerbaijan, Iran Mansour Salehi1, Bahram Navazeni2, Masoud Jafarinezhad3 This study has been conducted with the aim of finding the cultural bases of ethnic challenges in Azerbaijan and tried to provide the desired solutions for managing ethnic diversity in Iran and proper policy making in order to respect the components and the culture of the people towards increasing national solidarity. In this regard, this study investigates the cultural grounds of the formation and growth of ethnic challenges created and will be created after the Constitutional Revolution in Azerbaijan, Iran. Accordingly, the main question is that what is the most influential cultural ground in formation and growth of ethnic challenges in Azerbaijan? Research method was the in-depth interview, which was followed by an interview with 32 related experts, and after accessing all the results obtained, analysis of interview data and quotative analysis performed with in-depth interview. Findings of the research indicate that emphasis on the language of a country, cultural discrimination, and the non- implementation of Article 15 of the Constitution for the abandonment of Turkish speakers with 39% were the most important domestic cultural ground, and the impact of satellite channels in Turkey and Republic of Azerbaijan with 32% and superior Turkish identity in the vicinity of Azerbaijan with 31%, were the most important external grounds in formation and growth of ethnic challenges in Azerbaijan in Iran.
    [Show full text]
  • Tribes and Empire on the Margins of Nineteenth-Century Iran
    publications on the near east publications on the near east Poetry’s Voice, Society’s Song: Ottoman Lyric The Transformation of Islamic Art during Poetry by Walter G. Andrews the Sunni Revival by Yasser Tabbaa The Remaking of Istanbul: Portrait of an Shiraz in the Age of Hafez: The Glory of Ottoman City in the Nineteenth Century a Medieval Persian City by John Limbert by Zeynep Çelik The Martyrs of Karbala: Shi‘i Symbols The Tragedy of Sohráb and Rostám from and Rituals in Modern Iran the Persian National Epic, the Shahname by Kamran Scot Aghaie of Abol-Qasem Ferdowsi, translated by Ottoman Lyric Poetry: An Anthology, Jerome W. Clinton Expanded Edition, edited and translated The Jews in Modern Egypt, 1914–1952 by Walter G. Andrews, Najaat Black, and by Gudrun Krämer Mehmet Kalpaklı Izmir and the Levantine World, 1550–1650 Party Building in the Modern Middle East: by Daniel Goffman The Origins of Competitive and Coercive Rule by Michele Penner Angrist Medieval Agriculture and Islamic Science: The Almanac of a Yemeni Sultan Everyday Life and Consumer Culture by Daniel Martin Varisco in Eighteenth-Century Damascus by James Grehan Rethinking Modernity and National Identity in Turkey, edited by Sibel Bozdog˘an and The City’s Pleasures: Istanbul in the Eigh- Res¸at Kasaba teenth Century by Shirine Hamadeh Slavery and Abolition in the Ottoman Middle Reading Orientalism: Said and the Unsaid East by Ehud R. Toledano by Daniel Martin Varisco Britons in the Ottoman Empire, 1642–1660 The Merchant Houses of Mocha: Trade by Daniel Goffman and Architecture in an Indian Ocean Port by Nancy Um Popular Preaching and Religious Authority in the Medieval Islamic Near East Tribes and Empire on the Margins of Nine- by Jonathan P.
    [Show full text]
  • Figure 2.1.20 Bird's-Eye View of Turkmenbashi Port
    JICA Study on the Turkmenistan March 2010 Source TMRL Figure 2.1.20 Bird’s-eye View of Turkmenbashi Port 2 - 75 JICA Study on the Turkmenistan March 2010 Source: Google Figure 2.1.21 Location of the Port ii) Natural conditions It is reported that fog is not frequent and mostly of short duration. In general, currents are limited in the bay (inside the spit) and they do not hamper the navigation of vessels in the channel. It should be noted that these currents do not refer to the channel cut through the Turkmenbashi spit. In the area of the cut through the Turkmenbashi spit, currents run parallel to the axis of the channel and can reach values up to 1 – 2.5 knots. The following tables present the distribution of the wind and wave in Turkmenbashi per sector and per speed class. Although the wind in Turkmenbashi is not so strong, the access channel of the port is closed very frequently due to wind because the width and depth of the channel are not 2 - 76 JICA Study on the Turkmenistan March 2010 sufficient under windy condition. Regarding channel closure, details will be described later in this section. The feasibility study on the modernization of Turkmenbashi Port (MLTM 2009) describes that the maximum wave height in the Caspian Sea outside the spit is 2.6m and wave height may reach 2.0m in the cut through section of the channel. The annual maximum wave height in the area of the port is 0.5m on average and at maximum 0.7m.
    [Show full text]
  • Xvi. Yüzyil Anadolusu'nda Oğuz Boylarinin
    Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 26, Sayı 3, 2017, Sayfa 45-59 XVI. YÜZYIL ANADOLUSU’NDA OĞUZ BOYLARININ YERLEŞTİKLERİ YERLERİN SANCAKLARA DAĞILIMI Mehibe ŞAHBAZ* ÖZ Coğrafi konumu itibarıyla Anadolu tarihin her safahatında pek çok milletin ilgisini çekmiş ve bu yüzden dolayı da sayısız istilalara sahne olmuştur. Değişik din ve kültürlerin etkisi altında kalmıştır. Ancak bu istila ve kültür değişiklerinden hiç biri XI. yüzyılda başlayan ve Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslâmlaşması ile sonuçlanan Oğuz (Türkmen) istilası kadar derin izler bırakamamıştır. Türk’ler tarihte birçok kollara ayrılır, Bu kollardan birisi olan Oğuz (Türkmen) adıyla bilinen kitlenin göç etmesi ve Anadolu’ya yerleşmesi, Büyük Selçuklu İmparatorluğu’ndaki siyasî ve demografik gelişmeleriyle ilgilidir. Bu gelişmeleri daha iyi anlayabilmek için Oğuzların Anadolu’ya gelmeden önceki durumlarına ve Anadolu’ya doğru yönelmelerinin sebeplerine kısada olsa temas etmek gerekir. Göktürk ve Uygur devletlerinin önemli bir unsuru olan Oğuzların boy teşkilatları, Selçuklu ve Osmanlı döneminde hüküm sürdükleri yerlere kültürlerini, gelenek ve göreneklerinin yanı sıra ruhi davranışlarını da getirerek, yerleştikleri bölgelerde mensup oldukları boyun oymağının adıyla anılmaktadırlar. Çalışmamızda Oğuzların Anadolu’ya nereden ve ne sebeple göç ettiğini ele almanın ötesinde başta Anadolu olmak üzere Oğuzların değişik coğrafyaları yurt edinmeleri üzerinde durulmuştur. X. asırdan XVI. asır’a kadar Anadolu’da yaşayan Oğuz boylarına mensup oymakların adlarının sancaklara dağılımını ulaşabildiğimiz kaynakların ışığı altında tespit etmeye çalıştık. Anahtar kelimeler: Oğuz, Türkmen, Boy, Yerleşim, Anadolu 16th CENTURY ANATOLIA OGHUZ TRIBES SETTLED TO STARBOARD OF THE PLACES DISTRIBUTION ABSTRACT Due to its geographical location, Anatolia has attracted many nations at every pace of history, and due to this, countless invasions have been the scene.
    [Show full text]
  • Türkmenstatyň Ýerli Statistika Edaralary Boýunça Düzümi
    Salgylarymyz t/b Sebitler Indeks we edaranyň Telefon belgileri ýerleşýän ýeri Aşgabat şäheri 1 Türkmenistanyň Statistika 744000 Arçabil (99312) 39-27-44 baradaky döwlet komiteti şaýoly, 100 jaý 2 Aşgabat şäheriniň statistika 744000 Magtymguly (99312) 94-28-06 müdirligi şaýoly, 72 jaý 3 Büzmeýin etrabynyň statistika 744000 Magtymguly (99312) 94-22-52 müdirligi şaýoly, 72 jaý Ahal welaýaty 1 Ahal welaýatynyň statistika 745205 Ahal müdirligi welaýaty, Ak bugdaý (99312) 57-43-58 etraby, Halklaryň dostlygy köçesi, 2 jaý 2 Ak bugdaý etrabynyň statistika 745205 Ahal bölümi welaýaty, Ak bugdaý etraby, Änew (993137) 34-6-15 şäherçesi, Watan köçesi, 1 jaý 3 Gökdepe etrabynyň Statistika 745190 Ahal bölümi welaýaty, Gökdepe (993132) 4-08-48 şäheri, Ataýew köçesi, 4 jaý 4 Kaka etrabynyň statistika bölümi 745340 Ahal welaýaty, Kaka (993133) 31-4-90 etraby, Kaka şäheri 5 Tejen şäheriniň statistika bölümi 745360 Ahal welaýaty, Tejen (993135) 4-83-54 şäheri, Häkimlik köçesi, 23 jaý 6 Tejen etrabynyň statistika 745360 Ahal bölümi welaýaty, Tejen etraby, Altyn asyr (993135) 4-61-59 şäheri, Türkmenbaşy köçesi, 3 jaý 7 Babadaýhan etrabynyň 745380 Ahal statistika bölümi welaýaty, (993136) 3-21-84 Babadaýhan şäheri, Gülzar köçesi, 2 jaý 8 Bäherden etrabynyň statistika 745180 Ahal bölümi welaýaty, Bäherden (993131) 21-9-36 şäheri, Ýaşlyk köçesi. 6 jaý 9 Sarahs etrabynyň statistika 745250 Ahal (993134) 21-1-90 bölümi welaýaty, Sarahs şäheri, Niýazow köçesi, 4 jaý Balkan welaýaty 1 Türkmenbaşy şäheriniň 745100 Balkanabat (800222) 6-97-12 statistika bölümi şäheri,
    [Show full text]
  • Engaging Central Asia
    ENGAGING CENTRAL ASIA ENGAGING CENTRAL ASIA THE EUROPEAN UNION’S NEW STRATEGY IN THE HEART OF EURASIA EDITED BY NEIL J. MELVIN CONTRIBUTORS BHAVNA DAVE MICHAEL DENISON MATTEO FUMAGALLI MICHAEL HALL NARGIS KASSENOVA DANIEL KIMMAGE NEIL J. MELVIN EUGHENIY ZHOVTIS CENTRE FOR EUROPEAN POLICY STUDIES BRUSSELS The Centre for European Policy Studies (CEPS) is an independent policy research institute based in Brussels. Its mission is to produce sound analytical research leading to constructive solutions to the challenges facing Europe today. The views expressed in this report are those of the authors writing in a personal capacity and do not necessarily reflect those of CEPS or any other institution with which the authors are associated. This study was carried out in the context of the broader work programme of CEPS on European Neighbourhood Policy, which is generously supported by the Compagnia di San Paolo and the Open Society Institute. ISBN-13: 978-92-9079-707-4 © Copyright 2008, Centre for European Policy Studies. All rights reserved. No part of this publication may be reproduced, stored in a retrieval system or transmitted in any form or by any means – electronic, mechanical, photocopying, recording or otherwise – without the prior permission of the Centre for European Policy Studies. Centre for European Policy Studies Place du Congrès 1, B-1000 Brussels Tel: 32 (0) 2 229.39.11 Fax: 32 (0) 2 219.41.51 e-mail: [email protected] internet: http://www.ceps.eu CONTENTS 1. Introduction Neil J. Melvin ................................................................................................. 1 2. Security Challenges in Central Asia: Implications for the EU’s Engagement Strategy Daniel Kimmage............................................................................................
    [Show full text]
  • Treasures from Near Eastern Looms
    The Bowdoin College Library Treasures from Near Eastern Looms ERNEST H. ROBERTS BRUNSWICK, MAINE 1981 Bowdoin College Museum of Art Brunswick, Maine September 11, 1981 to November 22, 1981 The Textile Museum Washington, District of Columbia December 11, 1981 to February 6, 1982 Cover: Carpel Fnn>incni, Caucasian, Dagistan area, ca. 1850 Photographs by Robert H. Stillwell Design by Michael W. Mahan Printed byJ.S. McCarthy Co., Inc., Augusta, Maine Copyright © 1981 by Ernest H. Roberts Library of Congress Catalog Card Number: 81-68474 ISBN: 0-916606-02-3 Portions of this catalogue are reprinted in altered form from other publications. We are indebted to the following institutions for per- mission to use their material: to the Allen Memorial Art Museum, Oberlin, Ohio, for the chapter introductions and descriptions of plates 12, 19, 24, 28, 63, and 65, which appeared in "Catalogue of Islamic Carpets," Allen An Museum Bulletin 3 (1978-1979) by Ernest H. Roberts; to The Textile Museum, Washington, D.C., for glossary entries and drawings from "Definitions and Explana- tions," a section of Early Caucasian Ru^s by Charles Grant Ellis, published by that museum in 1975, and for the loan of the map which appears on page 61 of this book; to the Joslyn Art Museum, Omaha, Nebraska, for descriptions of plates 28, 35, 44, 57, and 67 from A Rich Inheritance: Oriental Ruj^s oj 19th and Early 20th Centuries, published by that museum in 1974; and to the Near Eastern Art Research Center, Inc., for the description of plate 68 from Islamic Carpets by Joseph V.
    [Show full text]
  • Free, Prior and Informed Consent of Practitioners and Specialists For
    :llll:lllll!lilllllllllllllllllllllflllillllllllllllllllllll 0102800007 Free, prior and informed consent of practitioners and specialists for Nomination of the Turkmen epic art of Gorogly for inscription on the UNESCO Representative List of the Intangible Cultural Heritage of Humanity 1. Free, prior and informed consent of practitioners for Nomination of the Turkmen epic art of Gorogly for inscription on the UNESCO Representative List of the Intangible Cultural Heritage of Humanity 2. Decision of the participants of the Round Table "On the support of submission of the nomination file of the "Turkmen epic art of Gorogly" for inclusion on the Representative List of the Intangible Cultural Heritage of Humanity YUNESKO-nyn i~leri boyun<;a Tiirkmenistanyn milli toparyna Da~oguz ~· Da~oguz welayaty, Tlirkmenistan, 20 13-nji yylyn 15-nji apreli Tfirkmen halk Gorogly dessan<;ylyk sungatyny YUNESKO-nyii "Adamzadyn ruhy medeni gymmatlyklarynyii gorniikli nusgalarynyii sanawyna" go~maga hodfirlemek baradaky razylyk Biz, a~akda sanawy getirilen, Tlirkmenistanyn halypa bag~ylar-dessan<;ylar topary, Tlirkmen halk Gorogly dessan<;ylyk sungatyny YUNESKO-nyn "Adamzadyn ruhy medeni gymmatlyklarynyn gomtikli nusgalarynyn sanawyna" go~maga hodtirlemage ozlimizin erkin razylygymyzy a~akda gol goymagyn listi bilen malim edyaris. Seyle hem, biz bu nusgany geljekde gorap saklamak li<;in bilelikde i~lenip diizlilen we meyille~dirilen <;arelerin ahlisini dolulygyna goldayarys (nominasion resminamanyn 3.b. punkty) we olary tistlinlikli amala a~yrmak li<;in i~jen gatna~jakdygymyzy malim edyaris. .N'2 Ady we atasynyn ady Doglan Goly Ya~ayan yerinin salgysy , I 1. Gurbanow Durdybay, 1950 Da~oguz welayatynyn Tlirkmenistanyn at Gubadag etrabynyn gazanan bag~ysy Abadanlyk gene~ligi Tel: (993) 322 31 483 (ay) Mobil tel: (993) 800 65 27 10 21 2.
    [Show full text]
  • The Oghuz Turks of Anatolia
    THE OGHUZ TURKS OF ANATOLIA İlhan ŞAHİN The migration and settlement of Oghuz groups, who were also known as Turkmens in Anatolia, were closely related with the political and demographic developments in the Great Seljuk Empire. But in order to understand these developments better, it would be reasonable to dwell first a little on the conditions under which the Oghuz groups lived before migrating to Anatolia, and look to the reasons behind their inclination towards Anatolia. The Oghuz groups, who constituted an important part of the Göktürk and Uygur states, lived along the banks of the Sır Darya River and on the steppes lying to the north of this river in the first half of the tenth century1. Those were nomadic people, and they made a living out of stock breeding, so they needed summer pastures and winter quarters on which they had to raise their animals and survive through cold winter days comfortably. In addition to them, there were sedentary Oghuz groups. In those days, the sedentary Oghuz groups were called "yatuk"2 which means lazy. This indicates that leading a nomadic life was more favorable then. Although most of the Oghuz groups led a nomadic life, they did have a certain political and social structure and order. There are various views about the meaning of the word “Oghuz”, and according to dominant one among them, the word means “tribes”, and “union of tribes” or “union of relative tribes”3. So, in other words, the word had organizational and structural connotations in the political and social sense. The Oghuz groups, consisting of a number of different boys or tribes, can be examined in two main groups since the earlier periods in the most classical age of Prof.
    [Show full text]
  • Türkmenlerin İslamiyet'i Kabulüne Dair Bir Kesit; Ersarı Bay Ve Muinü'l
    TÜRKMENLERİN İSLAMİYET’İ KABULÜNE DAİR BİR KESİT; ERSARI BAY VE MUINÜ’L MÜRID* A Section on the Acceptance of Turkmens’s Islamic; Ersarı Bay and Muinü’l Mürid Selcen ÖZYURT ULUTAŞ** Öz Dünya tarihinde, toplumları ve onların kaderlerini etkileyen olaylar hayli nadirdir. Bu bakımdan Türklerin İslamiyet’i kabulleri başta Ortadoğu olmak üzere Avrupa’nın ve dahi dünya tarihini şekillendiren ender olaylardandır. Ancak bu süreç yani Türklerin İslamiyet’i tanımaları ve kabul süreçleri çok katmanlı bir konudur. Zira kadim bir kültürün mensubu ve mirasçısı olan Türklerin İslamiyet ile tanışmaları, inançlarında köklü değişimi kabulleri dikkatle tetkike muhtaçtır. İlgili konuya dair farklı çalışmalar yapılsa da cevabı halen tam olarak verilememiş birçok soru araştırılmayı beklemektedir. Öte yandan dinin bireysel yönü kadar toplumsal boyutu olması hasebiyle İslamlaşmanın yaşandığı devrin siyasi ve askerî şartları Türklerin İslamiyet’i kabullerinde çok önemli olmuştur. Çalışmaya konu olan Ersarı Bay ve onun ricasıyla yazılan Muinü’l Mürid adlı eser işte Türklerin bu süreçlerine önemli bir ışık tutmaktadır. Türkmenlere yolbaşçılık yapan ve bugün nüfusları bir buçuk milyona yaklaşan Ersarı Boyunun mensupları onun liderliğine ve aldığı kararlara halen minnettardır. Çünkü Ersarı Bay’ın, Moğol seferleri sonrası oluşan hercümerç içerisinde aldığı kararlar binlerce insanın hayatını kurtarmasına vesile olmuştur. Cengiz Han’ın batı seferleri sonucu oluşan yeni siyasi ve sosyal yapıyı en doğru şekilde okuyan Ersarı Bay, yalnızca kendi boyu için değil Türk tarihi içinde kıymetli bir eserin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Çalışmamızda XII. yüzyılın şartları, Moğol akınlarının sonuçları ve Ersarı Bay’ın tarihi şekillendiren kararını nasıl aldığına bakılacaktır. Akabinde de Muinü’l Mürid aracılığı ile konar-göçer Türkmenlere İslamiyet’in nasıl anlatıldığı tetkik edilecektir.
    [Show full text]
  • Salur Kazan Ve Yuvarlanan Taş Anlatısı Hakkında
    Received: 20.05.2020 Accepted: 30.05.2020 Published: 14.06.2020 JOTS, 4/2, 2020: 437-468 Salur Kazan ve Yuvarlanan Taş Anlatısı Hakkında About the Story of Salur Qazan and the Rolling Stone A s l ı h a n H AZNEDAROĞLU Düzce University (Düzce / T u r k e y ) E - m a i l : [email protected] Salur Qazan, who has a special place in our epic tradition, is the hero who has surrounded all the narratives of the Günbäd manuscript, which was unearthed in 2019 and introduced to the world of science. On the pages 38-39 of the manu- script, Qazan’s heroism about the “holding the rolling stone” was explained in the soylama, which he expressed in his heroism. This narrative is a heroism of Qazan, which has been described as “epic stereotype” in Shejere-i Terākime, Topkapi Oγuz- name and the Dresden manuscript of Dede Qorqut Book. It is also seen that this nar- rative has a reflection among the Altay Turks. The analysis of this narrative, which is full of uncertainties both in terms of the location of the event, the nature of the event and the parties of the event, is an important contribution to the uncovering the ground on which epics are fed. In this analysis, it is aimed to compare the text with parallel narratives and to reveal the similarities and differences between the texts and to reveal the scope of the text's expression. Key Words: Dede Qorqut, Salur Qazan, Günbäd manuscript, Ala Čaqun Čolpa Daγ, the rolling stone, wine table.
    [Show full text]