Bursa-Orhangazi Yakinlarinda Bir Yapi Kalintisi; Ortaköy Hamami
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
BURSA-ORHANGAZİ YAKINLARINDA BİR YAPI KALINTISI; ORTAKÖY HAMAMI The Remains of a Building; Ortakoy Bath, in Bursa-Orhangazi District A. Mehmet AVUNDUK n this article, the building remains in the Marmara region will be discussed in Bursa I Orhangazi Ortaköy district. Building on the information is not available so far except for some local resources. This building remains dated to the 14th-15 th centuries as the structure of the early Ottoman bath. An inscription indicating the date of the structure and function is not available or no trace. But in this context, the external appearance in terms of its layout, and decorate with the similarity of many structures that dated to the period in question. The article, details of the building and around the Bursa will be discussed the properties with structures similar to the Early Ottoman period. Yrd. Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi 2 BURSA-ORHANGAZİ YAKINLARINDA BİR YAPI KALINTISI; ORTAKÖY HAMAMI akalemize konu olan ve hamam olduğu örnekleri hala hatırlardadır. Bu durumu teyit Mdüşünülen yapı kalıntısı Bursa iline bağlı eden somut izler olarak köyü çepeçevre saran Ortaköy sınırları içinde yer almaktadır. Ortaköy, yıllanmış ağaçların yer aldığı geniş zeytinlikler, Bursa’ya 52 km, Orhangazi ilçesine 7 km köy merkezinde mimarisi ile eski dönemlere ait uzaklıkta olup güneyde Cihanköy, güneydoğuda olduğu hissedilen yenilenmiş mescit, köyün Yeniköy ve kuzeyde Sugören köyleri ile dışındaki Osmanlı mezarlığı, bu mezarlığın çevrilidir. Bu üç köyün tam ortasında bulunduğu yakınındaki yolun kenarında Ermenice yazılı için Ortaköy olarak adlandırılmıştır. Yalova– bazı mezar taşları ve burada ele aldığımız Bursa yolu üzerinde her iki ili ayıran doğal hat hamam kalıntısı gibi göz önündeki örnekler, kabul edilen Samanlı Dağlarının güney köyün geçmiş tarihinin izlerini sürmemize eteklerine kurulmuş olan Ortaköy, köklü bir yardımcı olur. tarihe geçmişe sahiptir. 10 km. kadar uzaklıktaki Ortaköy Hamamı olarak adlandırdığımız İznik Gölü’ne ve onun hemen yakınındaki yapı, günümüzde oldukça harap ve bakımsız bir Orhangazi ilçesine zirveden bakan hakim halde olmasına rağmen anıtsal niteliğini henüz konumdaki bu dağ köyünün doğusundan geçen kaybetmemiştir. Konum itibariyle köy Tarihi İpek Yolu da köyün oldukça hareketli bir yerleşiminin dışında İznik Gölü’ne bakan geçmişi olduğuna işaret eder. Bursa’dan geçen yamaçtaki düzlükte, bir yol kenarında kuzey- Tarihi İpekyolu üzerinde günümüze kadar ayakta güney doğrultusunda yer almaktadır. Dıştan kalan iki önemli kervansaraydan biri olan algılanan uzunlamasına dikdörtgen planı, iri Ortaköy Kervansarayı burada yer alır. moloz taş ve yatay tuğla hatıllardan katmanlar Kuruluş itibariyle Erken Osmanlı halinde örülerek meydana getirilmiş sağır Dönemine uzanan bir geçmişi olsa da köyün duvarları ve üzerini örten bugün yıkılmış çift sınırları içinde Kanuni dönemine ait kalıntılar ve kubbesiyle yapı, arkaik bir görünümdedir. mezar taşlarına da rastlanılmıştır. Köyün zaman Yapının dış ölçüleri genel hatlarıyla, 13.75 içersinde değişen demografik yapısına m. uzunluğunda, 5.75 m. eninde, yola bitişik baktığımızda ise bugün bir göçmen köyü olduğu zeminden kubbelerin yıkık başlangıç seviyelerine görülür. Balkanlardan özellikle de Selânik’den kadar olan yüksekliği ise 6.05 m.dir. gelen nüfus dikkati çeker. İncelendiğinde Selânik göçmenlerinin büyük çoğunluğunun nüfus Plan özelliği olarak içten uzunlamasına art mübadelesi ile buraya yerleştirildikleri anlaşılır. arda sıralanmış üç bağımsız mekan şeklinde düzenlenmiştir. Kuzeyden güneye doğru ilk iki Bursa ve Orhangazi’yi Yalova ve mekan eşit kare planlı, üçüncüsü doğu-batı İstanbul’a bağlayan tarihi yol üzerinde yüksek doğrultuda yatık dikdörtgen planlıdır. Kare irtifadaki stratejik konumu dolayısıyla Ortaköy, mekanların üzerleri sekizgen kasnaklı tromplu iklimsel bakımdan çetin soğuk ve yağışlı geçen birer kubbe ile örtülüdür. Trompların arasındaki kış şartlarına her daim açık oluşu nedeniyle zor kısımlar içten tuğla dizileri ile doldurulmuş ve yaşam koşullarına sahiptir. Yazın sıcak ve kurak tromplarınkini andıran yuvarlağa yakın sivri günleri ile de köy karasal iklimin etkisi altında kemerli olarak dolgulanmıştır. Duvarların yaşanması farklı bir belde olmuştur. Nüfus üzerinde yer alan kubbeye geçiş bölgesi ile açısından inceleyecek olursak köy halkının 19. kubbeler tamamen tuğladandır; ancak dıştan yüzyılda adeta bir Ermeni köyü denilecek kadar kubbeye geçiş bölgesi, hafif moloz taşlarla değişmesi, 20. yüzyıl başlarında Yunan işgali ile kaplanarak adeta duvarların devamı şeklinde oluşan şartlar gereği Ermenilerin köyden örülmüştür. Kubbelerin tepeleri neredeyse yarı ayrılmaları nüfus yapısında değişmeye neden yarıya çökmüş durumdadır. Yatık dikdörtgen olmuş, 1924’de Cumhuriyet döneminde oluşan planlı üçüncü mekanın üzeri tamamen yıkılmış yeni yapılanmada Türk göçmenlerin durumdadır, kalan izlerden üzerinin bir tür tonoz getirilmesiyle nüfusun yeniden değişmesi ile örtülü olduğu anlaşılmaktadır. Yapıyı A.Mehmet AVUNDUK 3 meydana getiren duvarlar ortalama 80 cm. muhtemelen tahrip edilmesidir. Ancak bununla kalınlığındadır. Duvar örgüsü dışta çıplak olarak ilgili olabilecek görünürdeki tek kalıntı, ilk iki bırakılmış içte ise tabandan kubbe tepesine kadar mekanı ayıran duvarın kuzey-güney sıvanarak örtülmüştür. İç mekanda iki yerde sıva doğrultusundan geçen orta eksenin batı tarafında üzerine iki tür bezeme uygulanmıştır. Duvarların zemin altı seviyesinde oyulan kısmın içinde iç mekana bakan yüzeylerinde belli yerlerde görülen kemer veya yıkılmış tonoz izleridir. künk ağızları görülmektedir. Üçüncü mekanda Yapıda art arda sıralanan bölümler, çağdaşı alt kısımda tüm duvarlar çepeçevre 15 cm. tuğla hamam örnekleri için de kullanılan işlevsel ile kalınlaştırılmış ve üzerleri sıvanmıştır. Güney terimlere dayanılarak kuzeyde öndeki birinci duvarında ortasında ağzı açık bir künk; doğu bölüm ılıklık, ortadaki ikinci bölüm sıcaklık, duvarının alt kısımda üst kısımda görülen künk güneydeki üçüncü bölüm su deposu olarak ağzının altına gelecek yerde selsebillerde olduğu adlandırılmıştır. Yapıda dışarıya açılan iki (giriş- gibi tuğlalarla bir kademe yapılmıştır; bu çıkış) açıklığı; içerde ise mekanlar arasında kademeli bölüm aşınarak deforme olmuş geçişi ve diğer işlevsel irtibatları sağlayan durumdadır. açıklıklar vardır. Bu bağlantılar benzer biçimde tuğladan örülmüş yuvarlağa yakın sivri kemerli Burada işlevi belirlenmeye ve sanatsal açıklıklarla sağlanmıştır. Üzerlerinde yer yer özellikleri ortaya konulmaya çalışılan yapı kalan izlere -takılı kalan demir halkalara- kalıntısı, dışta içe kapanık kitlesel görünümü, bakılarak açıklıkların kapı ya da kepenklerle içte plan düzeni, tercih edilen bezeme türü, örtülü olduğu anlaşılmaktadır. mekanlara açılan künk sistemi ile bir hamam yapısı olduğunu ispat etmektedir. Bu düşünceyi Öndeki ılıklık bölümünde yapıda mevcut daha da kuvvetlendiren ise üçüncü yatık olan iki (giriş-çıkış) açıklık yer alır. Bunlardan dikdörtgen mekanın geçirimsizlik sağlayacak biri kuzey cephede ortada yer alır ki esas giriştir. şekilde izole edilmiş olmasıdır ki bizde su Girişi oluşturan kemerin, dışarıya -kuzeye-açılan deposu niteliğinde olduğu algısını yüzünde kemer alınlığı tuğlalarla ince bir şerit uyandırmaktadır. Kısaca yapıya ait belirtilen biçimde çevrelenmiştir. İçeriye -güneye-bakan tipik özellikler, Bursa ili çevresinde pek çok yüzü ise kemeri taşıyan ayaklarıyla birlikte yere erken devir Osmanlı hamam yapısında da kadar duvardan çökertilerek vurgulanmıştır. görülmektedir. Dolayısıyla da söz konusu yapı Günümüzde bu giriş belli bir amaç için rastgele kalıntısı da onlarla aynı veya benzer niteliklere taşlarla kapatılmış durumdadır. Bu bölümdeki sahip bir “hamam ” olarak değerlendirilmektedir. diğer giriş açıklığı doğu cephede kuzey-doğu Yapıda tarihini ve işlevini ifade eden bir kitabeye köşedeki yan giriştir; yuvarlağa yakın sivri ya da izine rastlanılmamıştır. Burada sayılan kemerlidir; bu kemer hem iç hem de dış taraftan nitelikler dışında yapının hamam kimliğini duvarla aynı düzlemdedir. Günümüzde yapının belirleyecek diğer özellikleri kaybolmuş doğusu toprakla doldurulduğundan, üst bölümü durumdadır; uzun yıllar yıkık durumda dışında giriş toprak altında bırakılmış olmasından dolayı - muhtemelen defineciler durumdadır. Bu bölümdeki kuzey ve güney tarafından - yapı tahrip edilmiştir. duvarların sıvalarında birkaç yerde görülen stampa tarzı süsleme izleri aşınmış haldedir. Yapılan tahrip özellikle iki kısımda ele Dikkatli bakılınca bunların basit stilize çiçek alınabilir. Birinci kısım tahrip, yapı duvarlarının motiflerinin dağınık ve yüzeysel olarak yapıldığı içten balyoz darbeleri ile yoklanması şeklindedir; anlaşılır. Bu süslemeler muhtemelen geç döneme böylece sıvalar büyük ölçüde dökülüp duvarların ait olmalıdır. iç yüzeyi meydana çıkarılmıştır. İkinci kısım tahrip ise yapı zemininin kazılması ve duvar Ortadaki sıcaklık bölümünde sıva üzerinde diplerinin kırılarak oyulması ve böylece bir alçıdan malakari süsleme görülür. Bunlar iki hamamda olması gereken ateşlik elemanları farklı desenli altı friz halindedir. İki friz, kuzey 4 BURSA-ORHANGAZİ YAKINLARINDA BİR YAPI KALINTISI; ORTAKÖY HAMAMI ve güney duvarlarda kubbeye geçiş bölgesine yıkılmış, güneye bakan duvarının orta bölümü bitişik en üst kısımlarda yer alır; zeminden 1 cm. yıkılarak açılmıştır. kadar kabartılarak yapılmış basit bir testere dişi Mimari, mekan düzeni ve süsleme motifinin yan yana sıralanması şeklindedir. Diğer özellikleriyle incelediğimiz yapı, Osmanlıların