Tarsus'ta Sosyo-Kültürel Yapi

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Tarsus'ta Sosyo-Kültürel Yapi T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSLAM TARİHİ VE SANATLARI ANABİLİM DALI İSLAM TARİHİ BİLİM DALI ARŞİV BELGELERİNE GÖRE TARSUS’TA SOSYO-KÜLTÜREL YAPI (XIX. YÜZYILIN İKİNCİ YARISI) (DOKTORA TEZİ) Abdullah POŞ BURSA - 2008 T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSLAM TARİHİ VE SANATLARI ANABİLİM DALI İSLAM TARİHİ BİLİM DALI ARŞİV BELGELERİNE GÖRE TARSUS’TA SOSYO-KÜLTÜREL YAPI (XIX. YÜZYILIN İKİNCİ YARISI) (DOKTORA TEZİ) Abdullah POŞ Danışman Prof. Dr. Mefail HIZLI BURSA - 2008 ÖZET Yazar : Abdullah POŞ Üniversite : Uludağ Üniversitesi Anabilim Dalı : İslam Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı : İslam Tarihi Tezin Niteliği : Doktora Tezi Sayfa Sayısı : XI+228 Mezuniyet Tarihi : …/…./2008 Tez Danışman(lar)ı : Prof. Dr. Mefail HIZLI “ARŞİV BELGELERİNE GÖRE TARSUS’TA SOSYO-KÜLTÜREL YAPI (XIX. YÜZYILIN İKİNCİ YARISI)” Kilikya havalisinin en eski yerleşim yeri olan Tarsus’un ne zaman ve kim tarafından kurulduğu tam olarak tespit edilememektedir. Şehrin stratejik açıdan önemli bir yerde bulunması sebebiyle burası tarih boyunca birçok devletin eline geçti. Bu sebeple Tarsus defalarca tahribata maruz kaldı. XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar şehir, altı defa yıkıma uğradı ve yedinci kez tekrar mamur hale getirildi. Tarsus, Osmanlılar tarafından fethedildikten sonra sancak statüsü ile taşra teşkilatındaki yerini aldı. Önce Haleb’e, ardından Kıbrıs’a ve XVIII. asırda da Adana Eyaleti’ne bağlandı. 1833’ten 1840’a kadar Mısırlı İbrahim Paşa’nın idaresi altında kaldı. 1866’dan itibaren Haleb Vilâyeti teşkil edilince, bu vilâyete bağlı Adana Sancağı’na tâbi bir kaza statüsüne getirildi. 1870’de Adana vilâyet merkezi olunca Tarsus, yine bu vilâyetin merkez sancağına bağlı bir kaza konumunu muhafaza etti. 1888’de ise Mersin sancak merkezi oldu. Böylece Tarsus, Adana Vilâyeti’ne tâbi Mersin Sancağı’nın bir kazası durumuna geldi. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Tarsus nüfusunun yaklaşık olarak % 95’ini Müslümanlar, % 5’ini de gayrimüslimler oluşturmaktaydı. Müslümanlarla gayrimüslimler aynı mahalle ve köyde bir arada yaşamaktaydılar. Farklı unsurlar arasında sosyal hayatın hemen her alanında sık ve yakın ilişkiler geliştirilmiştir. Müslümanlar ezici bir üstünlüğe sahip olmalarına rağmen gayrimüslimler daha iyi bir hayat sürdürmüşlerdir. Araştırılan dönemde Tarsus’ta gündelik hayatta gayrimüslimlere yönelik herhangi bir kısıtlama olmamıştır. Hem kendi aralarındaki problemlerde, hem de Müslümanlarla olan ihtilaflı konularda kadı mahkemesine müracaat ederek çözüm aramışlardır. Kendi aralarında ortaklıklar kurabildikleri gibi Müslümanlarla da ortak iş yapabilmişler, onlarla aynı esnaf teşkilatı içinde faaliyetlerini sürdürmüşler, hatta bazen lonca reisi de olmuşlardır. Kanunlara bağlı kalmak kaydıyla her türlü üretim ve ticarette herhangi bir engelle karşılaşmamışlardır. Yine kendilerine tanınan din ve vicdan özgürlüğü kapsamında dinî ve sosyal vakıf müesseseleri kurmalarına müsaade edilmiş, harabe durumdakilerin tamirine izin verilmiş ve hatta ihtiyaç halinde yenileri dahi inşa edilebilmiştir. Anahtar Sözcükler: Tarsus, Osmanlı, Arşiv Belgeleri, XIX. Yüzyılın İkinci Yarısı, Müslim, Gayrimüslim. II ABSTRACT Yazar : Abdullah POŞ Üniversite : Uludağ Üniversitesi Anabilim Dalı : İslam Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı : İslam Tarihi Tezin Niteliği : Doktora Tezi Sayfa Sayısı : XI+228 Mezuniyet Tarihi : …/…./2008 Tez Danışman(lar)ı : Prof. Dr. Mefail HIZLI SOCIO-CULTURAL STRUCTURE IN TARSUS ACCORDING TO ARCHIVE DOCUMENTS (SECOND HALF OF XIX. CENTURY) By whom and when Tarsus, the oldest settlement of Cilicia, was established cannot be certainly detected. Owing to its strategically important location, throughout history the city changed hands of many states. Thus, Tarsus was subjected to destruction numbers of times. Until the second half of XIX. century, the city was devastated six times and it was made prosperous again for the seventh time. After Tarsus was conquered by the Ottomans, it took its place in the field service with the status of flag. It was first adhered to Aleppo, then to Cyprus and to Adana Province in XVIII. century. From 1833 to 1840, it remained under administration of Ibrahim Pasha of Egypt. As of 1866, when Aleppo Province was constituted it was brought to the status of a district subordinated to Adana Flag. In 1870 when Adana became the provincial center, it preserved its position as a district adhered to the central flag of this province. In 1888 Mersin became the central flag. Thus, Tarsus became a district of Mersin Flag adhered to Adana Province. In the second half of XIX. century; 95% of Tarsus’ population was constituted by Muslims and 5% was constituted by non-Muslims. Muslims and non-Muslims used to live together in the same neighborhoods and villages. In almost all areas of social life, social relations were developed. Although Muslims were vast majority, non-Muslims lived a better life. During the period that is inquired, in the daily life any restrictions aimed at non- Muslims did not occur in Tarsus. They looked for solutions by applying Kadi’s Courts either in problems within themselves or in controversial topics with Muslims. Besides being able to form associations within themselves, they could also do partner business with Muslims; they were active with them in the same craftsmen organization, and sometimes they even became the guild chairman. Abiding by the laws, they did not encounter any obstacles in every kind of production and commerce. Again within the liberty of religion and conscience they were allowed to establish religious and social donation corporations, fixing of the ones in ruins were allowed and even new ones could be built. Keywords: Tarsus, Ottoman, Archive Documents, Second half of 19th century, Muslims, Non-Muslims. III ÖNSÖZ Son zamanlarda Osmanlı dönemine ait şehir tarihi araştırmalarında önemli bir aşama kat edildiği gözlenmektedir. Bu çalışmaların önemli bir bölümü XVI. yüzyıl ekseninde yoğunlaşmakla birlikte XVII. ve XVIII. yüzyıllar ile XIX. asrın ilk yarısını konu alan incelemeler de yapılmıştır. XIX. yüzyılın ikinci yarısıyla ilgili çalışmalarda ise bir boşluk bulunmaktadır. Osmanlı dönemi Tarsus tarihi çalışmaları da bu alandaki diğer araştırmalarla paralellik göstermektedir. Nitekim Tarsus’un XVI. yüzyıla ait dönemi, tapu tahrir defterlerine dayanarak Ali Sinan Bilgili tarafından incelenmiştir. Ahmed Akgündüz’ün başkanlığını yaptığı heyet çalışmasının -daha kapsamlı olmakla birlikte- temel kaynağı da aynı arşiv belgeleridir. Büyük bir kısmı XIX. asrın ikinci yarsına ait olan Tarsus Şer‘iye Sicilleri üzerinde birkaç Yüksek Lisans tezi dışında detaylı çalışmalar yapılmamıştır. Bu sebeple “Arşiv Belgelerine Göre Tarsus’ta Sosyo-Kültürel Yapı (XIX. Yüzyılın İkinci Yarısı)” adını taşıyan incelememizin, genelde şehir tarihi, özelde ise Tarsus tarihiyle ilgili önemli bir boşluğu dolduracağı ümit edilmektedir. Araştırılan dönemde Tarsus toplumu Müslüman ve gayrimüslim unsurlardan oluşmaktaydı. Aynı şehri paylaşan çeşitli dinî ve etnik grupların kendi içine kapalı ve birbirlerinden tamamen bağımsız bir şekilde hayatlarını sürdürmedikleri bilinmektedir. Bir arada yaşamanın aynı zamanda gündelik hayatın birçok alanında karşılıklı ilişkileri de beraberinde getireceği kuşkusuzdur. Bu sebeple araştırmamızda genel olarak şehir fizikî, idarî, demografik, dinî ve etnik bakımdan incelenmekle birlikte daha ziyade farklı unsurların birbirleriyle olan münasebetleri bağlamında bazı sorulara cevap bulunmaya çalışılacaktır. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Tarsus’ta Müslümanlarla gayrimüslimler ayrı ayrı mahalle ve köylerde mi, yoksa aynı yerleşim birimlerinde yan yana mı yaşamaktaydılar? Farklı unsurların gündelik hayatta birbirleriyle olan ilişkileri hangi boyuttaydı? Söz konusu grupların dinî, sosyal ve iktisâdi hayatları ne durumdaydı? Müslim-gayrimüslim nüfus yoğunluğu nasıldı? Osmanlı yönetimi, gayrimüslimlere nasıl davranmıştır? Onlar, çeşitli baskılarla yaşamaya çalışan bir topluluk mu, yoksa Müslim-gayrimüslim ayrımı yapılamaksızın adaletin herkese eşit oranda dağıtıldığı bir toplumun parçası mıydı? IV Bu ve benzeri soruların cevabının bulunabileceği en önemli kaynak süphesiz Tarsus Şer‘iye Sicilleri’dir. Bilindiği gibi siciller, ilgili dönemde yaşanan hadiselerin en yakın şahitleri niteliğinde olduğu için araştırmanın temel kaynağını da bunlar oluşturmuştur. Bu çalışma Giriş ve dört bölümden meydana gelmiştir. Giriş kısmında araştırmanın kaynakları ile inceleme metodu hakkında bilgi verilmiştir. Birinci Bölüm’de Tarsus toplumunu oluşturan farklı unsurların, şehrin mahalleleri ile kırsal kesimlerde nasıl bir yerleşim biçimi sergiledikleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca söz konusu grupların vakıf müesseselerinden de bahsedilmiştir. İkinci Bölüm’de önce Tarsus’un, Osmanlı taşra teşkilatındaki yeri ele alınmış, ardından da demografik yapısı hakkında ayrıntılı bilgi verilmiştir. Üçüncü Bölüm’de de şehrin dinî ve etnik yapısı ile farklı unsurların birbirleriyle olan ilişkileri sosyo-kültürel, hukukî ve ekonomik açılardan tahlil edilmeye çalışılmıştır. Dördüncü Bölüm’de ise Müslim ve gayrimüslim ailelerin evlenme, boşanma, ekonomik durumu, meslekî yapılanması ve gündelik hayatta kullandıkları eşyalar incelenmiştir. Araştırma boyunca öneri ve katkılarıyla tezin tamamlanmasında önemli bir yeri olan danışman hocam Prof. Dr. Mefail Hızlı’ya, tavsiyelerinden yararlandığım Doç. Dr. M. Asım Yediyıldız’a, tezin önemli bir kısmını okuyarak düzeltmeler yapan Öğr. Gör. Dr. Ali İhsan Karataş’a, zaman zaman teknik konularda yardımlarını gördüğüm Arş. Gör. İlhami Oruçoğlu’na, tez için gerekli olan harcamaları
Recommended publications
  • Seven Churches of Revelation Turkey
    TRAVEL GUIDE SEVEN CHURCHES OF REVELATION TURKEY TURKEY Pergamum Lesbos Thyatira Sardis Izmir Chios Smyrna Philadelphia Samos Ephesus Laodicea Aegean Sea Patmos ASIA Kos 1 Rhodes ARCHEOLOGICAL MAP OF WESTERN TURKEY BULGARIA Sinanköy Manya Mt. NORTH EDİRNE KIRKLARELİ Selimiye Fatih Iron Foundry Mosque UNESCO B L A C K S E A MACEDONIA Yeni Saray Kırklareli Höyük İSTANBUL Herakleia Skotoussa (Byzantium) Krenides Linos (Constantinople) Sirra Philippi Beikos Palatianon Berge Karaevlialtı Menekşe Çatağı Prusias Tauriana Filippoi THRACE Bathonea Küçükyalı Ad hypium Morylos Dikaia Heraion teikhos Achaeology Edessa Neapolis park KOCAELİ Tragilos Antisara Abdera Perinthos Basilica UNESCO Maroneia TEKİRDAĞ (İZMİT) DÜZCE Europos Kavala Doriskos Nicomedia Pella Amphipolis Stryme Işıklar Mt. ALBANIA Allante Lete Bormiskos Thessalonica Argilos THE SEA OF MARMARA SAKARYA MACEDONIANaoussa Apollonia Thassos Ainos (ADAPAZARI) UNESCO Thermes Aegae YALOVA Ceramic Furnaces Selectum Chalastra Strepsa Berea Iznik Lake Nicea Methone Cyzicus Vergina Petralona Samothrace Parion Roman theater Acanthos Zeytinli Ada Apamela Aisa Ouranopolis Hisardere Dasaki Elimia Pydna Barçın Höyük BTHYNIA Galepsos Yenibademli Höyük BURSA UNESCO Antigonia Thyssus Apollonia (Prusa) ÇANAKKALE Manyas Zeytinlik Höyük Arisbe Lake Ulubat Phylace Dion Akrothooi Lake Sane Parthenopolis GÖKCEADA Aktopraklık O.Gazi Külliyesi BİLECİK Asprokampos Kremaste Daskyleion UNESCO Höyük Pythion Neopolis Astyra Sundiken Mts. Herakleum Paşalar Sarhöyük Mount Athos Achmilleion Troy Pessinus Potamia Mt.Olympos
    [Show full text]
  • Greece • Crete • Turkey May 28 - June 22, 2021
    GREECE • CRETE • TURKEY MAY 28 - JUNE 22, 2021 Tour Hosts: Dr. Scott Moore Dr. Jason Whitlark organized by GREECE - CRETE - TURKEY / May 28 - June 22, 2021 May 31 Mon ATHENS - CORINTH CANAL - CORINTH – ACROCORINTH - NAFPLION At 8:30a.m. depart from Athens and drive along the coastal highway of Saronic Gulf. Arrive at the Corinth Canal for a brief stop and then continue on to the Acropolis of Corinth. Acro-corinth is the citadel of Corinth. It is situated to the southwest of the ancient city and rises to an elevation of 1883 ft. [574 m.]. Today it is surrounded by walls that are about 1.85 mi. [3 km.] long. The foundations of the fortifications are ancient—going back to the Hellenistic Period. The current walls were built and rebuilt by the Byzantines, Franks, Venetians, and Ottoman Turks. Climb up and visit the fortress. Then proceed to the Ancient city of Corinth. It was to this megalopolis where the apostle Paul came and worked, established a thriving church, subsequently sending two of his epistles now part of the New Testament. Here, we see all of the sites associated with his ministry: the Agora, the Temple of Apollo, the Roman Odeon, the Bema and Gallio’s Seat. The small local archaeological museum here is an absolute must! In Romans 16:23 Paul mentions his friend Erastus and • • we will see an inscription to him at the site. In the afternoon we will drive to GREECE CRETE TURKEY Nafplion for check-in at hotel followed by dinner and overnight. (B,D) MAY 28 - JUNE 22, 2021 June 1 Tue EPIDAURAUS - MYCENAE - NAFPLION Morning visit to Mycenae where we see the remains of the prehistoric citadel Parthenon, fortified with the Cyclopean Walls, the Lionesses’ Gate, the remains of the Athens Mycenaean Palace and the Tomb of King Agamemnon in which we will actually enter.
    [Show full text]
  • Lycus Dergisi Kapak Baskı Converdli
    2015 e-ISSN: 2717-8471 PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ ARKEOLOJİ ENSTİTÜSÜ SÜRELİ YAYINI JOURNAL OF PAMUKKALE UNIVERSITY INSTITUTE OF ARCHAEOLOGY DERGİSİ LYCUS JOURNAL ● Sayı/Issue 1 ● Haziran/June 2020 https://dergipark.org.tr/lycus LYCUS DERGİSİ BİLİM KURULU Prof. Dr. Fikri KULAKOĞLU Prof. Dr. Levent ZOROĞLU (Ankara Üniversitesi, Türkiye) (Batman Üniversitesi, Türkiye) Ord. Prof. Dr. Francesco D’ANDRIA Prof. Dr. Musa KADIOĞLU (Accademia dei Lincei, Italy) (Ankara Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Francesco GUIZZI Prof. Dr. Ramazan ÖZGAN (Sapienza Università di Roma, Italy) (Selçuk Üniversitesi (Emekli), Türkiye) Prof. Dr. Grazia SEMERARO Prof. Dr. R. R. Roland SMITH (Università del Salento, Italy) (University of Oxford, England) Prof. Dr. Havva İŞKAN IŞIK Prof. Dr. Thekla SCHULZ-BRIZE (Akdeniz Üniversitesi, Türkiye) (Technische Universität Berlin, Germany) LYCUS DERGİSİ YAYIN KURULU Prof. Dr. Celal ŞİMŞEK Dr. Öğr. Ü. Umay OĞUZHANOĞLU-AKAY (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Bilal SÖĞÜT Dr. Öğr. Ü. İnci TÜRKOĞLU (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Elif ÖZER Dr. Öğr. Ü. Evin CANER-ÖZGEL (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Fahriye BAYRAM Dr. Bilge YILMAZ KOLANCI (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Bahadır DUMAN Dr. Çağrı Murat TARHAN (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Ali OZAN Dr. Murat TAŞKIRAN (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Esengül AKINCI-ÖZTÜRK Dr. Barış YENER (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) Dr. Öğr. Ü. Coşkun DAŞBACAK (Pamukkale Üniversitesi, Türkiye) e-ISSN: 2717-8471 LYCUS DERGİSİ ○ LYCUS JOURNAL PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ ARKEOLOJİ ENSTİTÜSÜ SÜRELİ YAYINI JOURNAL OF PAMUKKALE UNIVERSITY INSTITUTE OF ARCHAEOLOGY ● Sayı/Issue 1 ● Haziran/June 2020 Yayın Sahibi Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü adına Müdür Prof.
    [Show full text]
  • Numismata Graeca; Greek Coin-Types, Classified For
    NUMISMATA GRAECA GREEK COIN-TYPES CLASSIFIED FOR IMMEDIATE IDENTIFICATION PROTAT BROTHERS, PRINTERS, MACON (fRANCb). NUMISMATA GRAEGA GREEK GOIN-TYPES GLASSIFIED FOR IMMEDIATE IDENTIFICATION BY L^" CI flu pl-.M- ALTAR No. ALTAR Metal Xo. Pi.ACi: OBVEnSE Reverse V\t Denom . 1)a Pl.A Ri;it:iii;n(:i; SlZE II Nicaen. AVTKAINETPAIANOC. Large altar ready laid with /E.8 Tra- II un teriaii (]oll Jiilhijni:t. Ileadof Trajan r., laur. wood and havin^' door in 20 jan. p. 247, Xo 8. front; beneath AIOC. Ves- Prusiiis AYTKAilAPIIEBAI EniMAPKOYnAAN. P. I. R. .M. Pontus, etc, pasian, ad IIy])ium. TnOYEinAIIAN KIOYOY APOYAN- 22.5 12 p. 201, No 1. A. D. Billiynia. Headof Altar. nnPOYIIEII- eYHATOY. 200 Vespasian to r., laur. \:i .Aiiiasia. (]ara- 10, \o 31, AYKAIMAYP AAPCeYANTAMACIACM... , , p. Ponliirt. ANTnNINOC-Biislof in ex., eTCH. Altar of 1.2 caila. Caracalla r., laureale two stages. 30 A. n. in Paludamentum and 208 ciiirass. 14 l ariiini. Hust of Pallas r., in hel n A Garlanded altar, yE.5 H. C. R. M. Mysia, p. 1(11, Mijsiu. niet ; borderofdots. 12.5 P I 200 No 74. to Au- gus- tus. 15 Smyrna. TIB€PIOC C€BAC- ZMYPNAICON lonia. TOC- Ilead of Tibe- lePGONYMOC. Altar -ar- .E.65 Tibe- B. M. lonia, p. 268, rius r.,laur. landed. 10 No 263. 16 .\ntioch. BOYAH- Female bust ANTlOXenN- Altar. ^E.7 Babelon,/»^. Wadd., C.nria. r., veiled. 18 p. 116, \o 21.')9. 17 ANTIOXeWN cesAC CYNAPXiA AFAAOY .E.6 Au- ,, ,, No 2165. TOY- Nil^e staiiding. TOY AfAAOY. Altar, 15 gus- tus.
    [Show full text]
  • MERSİN- TARSUS KUZEY BÖLGESİNİN JEOLOJİSİ Bölge
    MERSİN- TARSUS KUZEY BÖLGESİNİN JEOLOJİSİ Dr. Zati TERNEK A - HÜLÂSA Bu tabakalardaki fosiller : (Rotalia sp., Bölge topografyası kuzeyden Gü- Miliolidae, Asterigerina sp., Amphis neye doğru 2000 m. den deniz seviye- tegina sp., Miscellanea miscella, Alve- sine kadar alçalır. Başlıca yükseklik- olinellidae, Chlamys, Mercan parçaları ler: Elmalı (2500 m.), Samlar dağı ve Briozoa) lardır. (1050 m.), ve Cuma dağı (975 m.) dir. Oligosen : Rusupları, göl, kara ve estuarin karâkterlidir. Gri kırmızı marn Stratığrafi: kumlu marn, gre kalker ve konglo- En eski arazi Paleozoik yaşında meralardan ibaret olup (Planorbidae, olup siyah, beyaz veya gri, ince do- Meretrix incrassata Sowerby, Arca kulu, rekristalize, fena kokulu kalker- Glymeris, Pecten, Pirula, Ampulina, lerden, gri renkli grelerden, mavimsi münferit mercan, nebat) fosillerini ih- şist ve kloritli şistlerden ibarettir. tiva eder. Bölgemizin kuzeybatı sınırına ya- Alt Miyosen, transgressif olup kong- kın Fındıkpınarı mevkiinde aynı kris- lomera, marnlı kalker, kumlu kalker, talize kalkerlerde Fusulina bulunmuş- marn ve kalkerlerden ibarettir. Kong- tur. Paleozoik mostralar, kuzeyde fazla lomeralar 350 m. ve bütün alt Miosen saha kaplar, orta kısımlarda zincirvari 700-1000 m. kalınlıktadır. Alt Miyosen şekilde sıralanıp Çakıt'a doğru uza- tabakaları arasında birinden diğerine nırlar. yan geçişler vardır. Bazı kısımlarda Mesozoik arazisinden Kretase mev- kalkerler yer yer resifal karakter taşır- cut olup 2 fasies gösterir: lar. Alt Miyosen'e ait formasyonlarda bulunan başlıca fosiller: (Flabellipecten, a) Beyaz, gri, bazan rekristalize Turho, Pectunculus semicassis, Ostrea kalkerler, penbe renkli, sert, ince do- Sowerby, Schizaster cf. Lovisatoi Cot- kulu, sublitoğrafik kalkerler, b) Fliş. teau,. Amussium cristatum Bronn mut. Ancak sublitoğrofik kalkerlerde (Oto- Badense Fontannes, Clypeaster Latiros- bigerina sp., Globotruncana Linnei) tris Agassiz, Echtnolampas aff.
    [Show full text]
  • TÜBA-AR Sayı23.Pdf
    Prof.Dr. Harald HAUPTMANN (4 Eylül 1936 - 2 Ağustos 2018) Saygıyla anıyoruz... In Memoriam... TÜBA-AR Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi Turkish Academy of Sciences Journal of Archaeology Sayı: 23 Volume: 23 2018 TÜBA Arkeoloji (TÜBA-AR) Dergisi TÜBA-AR TÜBA-AR uluslararası hakemli bir TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ ARKEOLOJİ DERGİSİ dergi olup TÜBİTAK ULAKBİM (SBVT) ve Avrupa İnsani Bilimler Referans TÜBA-AR, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından yıllık olarak İndeksi (ERIH PLUS) veritabanlarında yayınlanan uluslararası hakemli bir dergidir. Derginin yayın politikası, kapsamı taranmaktadır. ve içeriği ile ilgili kararlar, Türkiye Bilimler Akademisi Konseyi tarafından TÜBA Journal of Archaeology belirlenen Yayın Kurulu tarafından alınır. (TÜBA-AR) TÜBA-AR is an international refereed journal and indexed in the TUBİTAK DERGİNİN KAPSAMI VE YAYIN İLKELERİ ULAKBİM (SBVT) and The European Reference Index for the Humanities TÜBA-AR dergisi ilke olarak, dönem ve coğrafi bölge sınırlaması olmadan and the Social Sciences (ERIH PLUS) arkeoloji ve arkeoloji ile bağlantılı tüm alanlarda yapılan yeni araştırma, yorum, databases. değerlendirme ve yöntemleri kapsamaktadır. Dergi arkeoloji alanında yeni yapılan çalışmalara yer vermenin yanı sıra, bir bilim akademisi yayın organı Sahibi / Owner: Türkiye Bilimler Akademisi adına olarak, arkeoloji ile bağlantılı olmak koşuluyla, sosyal bilimlerin tüm uzmanlık Prof. Dr. Ahmet Cevat ACAR alanlarına açıktır; bu alanlarda gelişen yeni yorum, yaklaşım, analizlere yer veren (Başkan / President) bir forum oluşturma işlevini de yüklenmiştir. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dergi, arkeoloji ile ilgili yeni açılımları kapsamlı olarak ele almak için belirli Managing Editor Prof. Dr. Ahmet Nuri YURDUSEV bir konuya odaklanmış yazıları “dosya” şeklinde kapsamına alabilir; bu amaçla çağrılı yazarların katkısının istenmesi ya da bu bağlamda gelen istekler Yayın Basın ve Halkla İlişkiler Kurulu tarafından değerlendirir.
    [Show full text]
  • A Handbook of Greek and Roman Coins
    CORNELL UNIVERSITY LIBRARY BOUGHT WITH THE INCOME OF THE SAGE ENDOWMENT FUND GIVEN IN 1891 BY HENRY WILLIAMS SAGE Cornell University Library CJ 237.H64 A handbook of Greek and Roman coins. 3 1924 021 438 399 Cornell University Library The original of this book is in the Cornell University Library. There are no known copyright restrictions in the United States on the use of the text. http://www.archive.org/details/cu31924021438399 f^antilioofcs of glrcfjaeologj) anU Antiquities A HANDBOOK OF GREEK AND ROMAN COINS A HANDBOOK OF GREEK AND ROMAN COINS G. F. HILL, M.A. OF THE DEPARTMENT OF COINS AND MEDALS IN' THE bRITISH MUSEUM WITH FIFTEEN COLLOTYPE PLATES Hon&on MACMILLAN AND CO., Limited NEW YORK: THE MACMILLAN COMPANY l8 99 \_All rights reserved'] ©jcforb HORACE HART, PRINTER TO THE UNIVERSITY PREFACE The attempt has often been made to condense into a small volume all that is necessary for a beginner in numismatics or a young collector of coins. But success has been less frequent, because the knowledge of coins is essentially a knowledge of details, and small treatises are apt to be un- readable when they contain too many references to particular coins, and unprofltably vague when such references are avoided. I cannot hope that I have passed safely between these two dangers ; indeed, my desire has been to avoid the second at all risk of encountering the former. At the same time it may be said that this book is not meant for the collector who desires only to identify the coins which he happens to possess, while caring little for the wider problems of history, art, mythology, and religion, to which coins sometimes furnish the only key.
    [Show full text]
  • Thesis for the Degree Of
    Reconfiguring the Universe: The Contest for Time and Space in the Roman Imperial Cults and 1 Peter Submitted by Wei Hsien Wan to the University of Exeter as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in Theology and Religion February 2016 This thesis is available for Library use on the understanding that it is copyright material and that no quotation from the thesis may be published without proper acknowledgement. I certify that all material in this thesis which is not my own work has been identified and that no material has previously been submitted and approved for the award of a degree by this or any other University. Signature: ……………………………………………………………………………… Abstract Evaluations of the stance of 1 Peter toward the Roman Empire have for the most part concluded that its author adopted a submissive or conformist posture toward imperial authority and influence. Recently, however, David Horrell and Travis Williams have argued that the letter engages in a subtle, calculated (“polite”) form of resistance to Rome that has often gone undetected. Nevertheless, discussion of the matter has remained largely focused on the letter’s stance toward specific Roman institutions, such as the emperor, household structures, and the imperial cults. Taking the conversation beyond these confines, the present work examines 1 Peter’s critique of the Empire from a wider angle, looking instead to the letter’s ideology or worldview. Using James Scott’s work to think about ideological resistance against domination, I consider how the imperial cults of Anatolia and 1 Peter offered distinct constructions of time and space—that is, how they envisioned reality differently.
    [Show full text]
  • The Route of Paul's First Journey to Pisidian Antioch
    New Test. Stud. , pp. –. Printed in the United Kingdom © Cambridge University Press doi:10.1017/S002868850999004X The Route of Paul’s First Journey to Pisidian Antioch MARK WILSON University of South Africa, Pretoria, South Africa email: [email protected] The route of Paul’s first journey between Perga and Pisidian Antioch is still dis- puted. This article examines the three alternatives proposed by scholars. It explores the geographical and historical evidence for each route, looking especially at the extensive road system that existed in Pamphylia, Pisidia, and south Galatia in the first century. Bible atlases routinely depict one route and the reasons for this choice are discussed. Based on a review of the evidence, a fresh hypothesis for the route of the first journey is suggested. Keywords: Paul’s first journey, Perga, Pisidian Antioch, Via Sebaste, Roman roads, Acts .; . Introduction The routes that the apostle Paul took on his journeys across Asia Minor still remain in dispute. A case in point is the route of Paul’s first journey from Perga (Πέργη) to Pisidian Antioch. Scholars have suggested three possible routes with variations for this journey. Two of these routes are routinely depicted in Bible atlases, often with little awareness of the ancient road network or the topo- graphy of the area. On a popular level, the recent opening of the St Paul Trail in southern Turkey has also stirred up interest in the route of Paul’s first journey. Although the St Paul Trail does not follow the ancient routes exactly, Kate Clow’s experience in preparing the new path has provided fresh insights into the region’s history and topography.
    [Show full text]
  • The Inter-Communal Talks and Political Life in Cyprus: 1974- 1983
    Journal of History Culture and Art Research (ISSN: 2147-0626) Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi Vol. 9, No. 3, September 2020 DOI: 10.7596/taksad.v9i3.1973 Citation: Kıralp, Ş. (2020). The Inter-Communal Talks and Political Life in Cyprus: 1974- 1983. Journal of History Culture and Art Research, 9(3), 400-414. doi:http://dx.doi.org/10.7596/taksad.v9i3.1973 The Inter-Communal Talks and Political Life in Cyprus: 1974-1983 Şevki Kıralp1 Abstract This paper conducts historical research on the inter-communal talks and the political life in the two communities of Cyprus from 1974 to 1983. The period covered by the research commenced with the creation of the bi-regional structure on the island in 1974 and ceased with the declaration of Turkish Cypriot Independence in 1983. As this period constitutes an important threshold in the history of Cyprus, it might be argued that observing the political developments it covers is likely to be beneficial for the literature. The research focused on the two communities’ positions in negotiations as well as their elections and political actors. It utilized Turkish, Greek Cypriot and Turkish Cypriot newspapers (and official press releases), political leaders’ memoirs, national archives of USA (NARA) as well as official online documents. Its findings indicate that the two sides could not reach to a settlement mainly due to their disagreements on the authorities of central and regional governments. While the Turkish Cypriot side promoted broader authorities for the regional governments, the Greek Cypriot side favoured broader authorities for the central government. On the other hand, while Turkish Cypriot leader Denktaş had managed to unite the majority of Turkish Cypriot right-wing voters, the Greek Cypriot right-wing was divided among supporters of Makarios and Clerides.
    [Show full text]
  • A New Inscription from Pisidia
    GEPHYRA 7 2010 41–45 Mehmet ALKAN* A New Inscription from Pisidia Abstract: In this contribution, an inscribed stone from Beydili, a village on the borders of Pisid- ia, is introduced. This inscription was placed in the wall of a modern fountain constructed from ancient material. The inscription was brought from an ancient settlement called Asarbaşı, an area located ca. 1 km northwest of Beydili and which has not yet been investigated. The stone bearing a relief of a sword-shield belonged to an exedrion built by a certain Maisolos, a priest, for himself and for his family members. This inscription records an indigenous personal name, Bliddis, previously unattested. Furthermore, there is a new word, ξιμει (dat. of ξιμις?), the meaning and the position of which should be clarified. This word probably indicates the name of an ancient settlement near Beydili or is perhaps a divine name. Keywords: Pisidia, Beydili, Maisolos, Bliddis, exedrion, latypos. The inscription introduced in this article was re-used within the wall of a modern fountain con- structed in the village of Beydili in Sütçüler, a county of Isparta Province (fig. 1). According to statements from the villagers, all of the stones used to build this fountain were brought from an an- cient settlement at Asarbaşı (formerly Cınıbız, perhaps a transformation of the word Ceneviz “Gen- oa”) ca. 1 km northwest of Beydili. To reach Beydili by car is possible only via a ca. 10 km long dif- ficult mountain road from Yeni (New) Beydili which was established some decades ago by the Beydili villagers in the Çamözü area.
    [Show full text]
  • The 1998 Pisidia Survey Project. a Preliminary Report of Work at “Melli”
    BaBesch 74 (1999) The 1998 Pisidia Survey Project. A Preliminary Report of Work at “Melli”. L. Vandeput, V. Köse and S. Aydal INTRODUCTION transport of commodities and formed an important factor in the economic prosperity of the cities. After a one year gap, a team from the University of During the final years of the survey, Mitchell con- Leuven under direction of L. Vandeput continued centrated on the careful recording of the remains of the Pisidia Survey Project, initiated by S. Mitchell some smaller cities in the south of Pisidia, includ- of Swansea University in the early eighties. ing Ariassos, Panemoteichos, Kodrula and Sia. Of Mitchell’s was the first larger-scale scientific pro- these, Ariassos, Sia and Panemoteichos (Fig. 1) are ject to concentrate on this mountainous region in situated on the southernmost fringes of the Taurus southern Asia Minor since the pioneering activities mountain range, south of which the ground drops of the Polish count Lanckoronski1 a hundred years steeply to the much lower level of the Pamphylian earlier. Indeed, the area received little attention from plains10. A “missing link” in this range of small 20th century scientists and was usually considered to cities in southern Pisidia is “Melli”, situated slightly be the homeland of warlike barbarians2. Mitchell’s more to the northeast (Fig. 1) and it is here that the work vastly improved our knowledge of the area new Pisidia Survey picks up. Our small team con- through a detailed recording of the visible ruins of sisted of Sabri Aydal (Antalya Museum), P. Cosyns several cities. By thoroughly examining both larger (K.U.Leuven), T.
    [Show full text]