Muş İlinde Bulunan Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Bazı Yapısal Özelliklerinin Crosstab Analiziyle Belirlenmesi

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Muş İlinde Bulunan Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Bazı Yapısal Özelliklerinin Crosstab Analiziyle Belirlenmesi KSÜ Tarım ve Doğa Derg 22(4): 609-619, 2019 KSU J. Agric Nat 22(4): 609-619, 2019 DOI:10.18016/ksutarimdoga.vi.512650 Muş İlinde Bulunan Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Bazı Yapısal Özelliklerinin Crosstab Analiziyle Belirlenmesi Galip BAKIR1 , Mustafa KİBAR2 1,Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Kahramanmaraş, 2Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Konya 1https://orcid.org/0000-0002-0816-227X, 2https://orcid.org/0000-0002-1895-019X : [email protected] ÖZET Araştırma Makalesi Bu araştırmada, süt sığırcılığı işletmelerinin bazı yapısal durumunu değerlendirmek amacıyla Muş İli ve 5 ilçesinde 346 işletme sahibiyle Makale Tarihçesi yüz yüze anket çalışması yapılmıştır. Buna göre, işletmecilerin Geliş Tarihi : 14.01.2019 Kabul Tarihi : 09.03.2019 ortalama yaşı 44.21 yıl, hayvancılık yaptığı süre 21.22 yıl, hanedeki birey sayısı 7.16 ve işletmede bulunan hayvan sayısı ortalama 37.54 Anahtar Kelimeler baş olarak belirlenmiştir. İşletmecilerin eğitim durumu okuryazar Sığırcılık işletmeleri olmayan %9.1, ilkokul %51.5, ortaokul %24.6, lise %13.5 ve üniversite Yapısal durum %1.5 şeklinde değişmektedir. Muş ilinin süt sığırcılığı için uygun Muş olmadığını bildiren işletmecilerin %58.8’i neden olarak “yem-ot pahalı Crosstabb analizi + mera az” sorununu belirtmişlerdir. İşletmelerde bulunan melez ve kültür ırklarının oranları sırasıyla %38.4 ve %7.5 şeklindedir. Melez ırklar içerisinde Simental (%40.4) ve Simental-Esmer (%30.5) melezleri en fazla bulunmaktadır. İşletmelerde damızlık temini kendi işletmesi (%37.4), pazar (%28.1) ve il dışı (%4.1) ile bunların kombinasyonlarından oluşmaktadır. İl genelinde kültür ırkı oranı %7.5 iken, bu oran Hasköy ilçesinde %41.2 ve Korkut’ta %54.2 olarak bulunmuştur. İşletmedeki sorunlar, yemin pahalı olması, destek priminin az olması, kredi ve veteriner hizmeti şeklindedir. İşletmecilerin beklentileri destek primlerinin artırılması ve damızlık hayvan temininde yardım olarak belirlenmiştir. Determination of Some Structural Characteristics of Dairy Cattle Breeding Enterprises via Crosstab Analysis in Muş Province ABSTRACT Research Article This research was conducted to determine the structural status of 346 dairy farms located in Muş province and its 5 districts. Article History Accordingly, the average age of the farmers, number of years as a Received : 14.01.2019 Accepted : 09.03.2019 livestock farmer, number of family members and number of animals in the farm were 44.21, 21.22 years, 7.16 and 37.54 heads, Keywords respectively. The educational status of the farmers varied from non- Cattle Breeding Enterprises literate (9.1%), primary school (51.5%), middle school (24.6%), and Structural Condition high school (13.5%) to university (1.5%). Overall, 23.7% of the farmers Muş reported that Muş was not suitable for dairy cattle due to the problem Crosstabb analysis of "feed-herb expense + limited pasture area" (58.8%). The ratios of crosbred and cultivated breeds in the farms were 38.4% and 7.5%, respectively. Simental (40.4%) and Simental-Brown Swiss (30.5%) crosbred were the most intense crossbred. In these enterprises, the breeding base consisted of its own (37.4%), market (28.1%) and non- province (4.1%) and their combinations. While the rate of culture- breed throughout the province was 7.5%; this rate increased to 41.2% in Hasköy and 54.2% in Korkut districts. Problems encountered in enterprises were mainly due to feed expense, followed by credit and veterinary services, while expectancy was determined mainly as subsidies and breeding animals. To Cite: Bakır G, Kibar M 2019. Muş İlinde Bulunan Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Bazı Yapısal Özelliklerinin Crostabb Analiziyle Belirlenmesi. KSÜ Tarım ve Doğa Derg 22(4): 609-619. DOI: 10.18016/ksutarimdoga. vi.455439 KSÜ Tarım ve Doğa Derg 22(4): 609-619, 2019 Araştırma Makalesi/Research Article GİRİŞ bildirilmektedir. Süt, yeterli ve dengeli beslenme, çocukların büyüyüp Özyürek ve ark. (2014) Erzincan ili Çayırlı ilçesinde gelişmesi gibi temel ihtiyaçlar bakımından önemli bir yaptıkları çalışmada, işletmecilerin %64’ünün gıda maddesidir. Ayrıca süt ve süt ürünlerinin tüketim sağdıkları sütü kendilerinin değerlendirdiğini, seviyesi ülkelerin gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi işletmecilerin sadece %10’unun sütü satmakta olarak kabul edilmektedir. Süt sığırcılığı Türkiye’de olduğunu, geri kalan işletmecilerin ise sütü sadece önemli bir hayvancılık sektörü olup ülkenin buzağıya verdiğini bildirmektedir. İşletmecilerin kalkınmasına katkı sağlamaktadır. Tüm sektörlerde %75.8’i günde iki defa sağım yaparken geri kalan olduğu gibi süt sığırcılığı yapan işletmelerde de işletmeciler günde bir kez sağım yapmaktadır. minimum masraf ile maksimum verimi alabilmek İşletmecilerin %81’i elle sağım yaparken diğer temel hedeftir. Bu nedenle Türkiye’de bulunan süt işletmeciler seyyar sağım makinesi kullanmaktadır. işletmelerinin mevcut durumlarının araştırılması; İşletmecilerin %93.3’ü sağım öncesi meme temizliği sorunların giderilerek masrafların azaltılması ve yapmakta geri kalanı ise sağım öncesi herhangi bir bununla birlikte verimin artırılması açısından meme temizlik yapmadığını bildirmektedir. önemlidir (Boz, 2013). Demir ve ark. (2014) Kars ilinde 162 işletmede Muş ilinde tarımsal faaliyetlere mevsim sınırlayıcı yaptıkları bir çalışmada sütün pazarlanma yeri etken olurken, temel ekonomik sektörler içerisinde olarak; işletmelerin %56.8’inin mandıralara sattığını, hayvancılık önemli bir yer tutmaktadır. Çayır ve %21.0’sinin ürettiği sütü kendinin pazarladığını, meraların fazla olması sığırcılık için önemli bir alan %14.2’sinin ise fabrikalara verdiğini belirlemişlerdir açmaktadır. Muş il genelinde 126.540 baş melez, Aksoy ve ark. (2014) Erzurum ilinde yaptıkları 104.698 baş yerli, 68.280 baş kültür ve 6.990 baş çalışmada, yerli sığır oranının önemli ölçüde azaldığını manda bulunmaktadır. Büyükbaş hayvan dağılımı ve üreticilerin %88.7’lik kısmının sağımı elle yaptığını içerisinde kültür ırklarının oranı Muş ili ve Türkiye’de belirtmiştir. Birliğe üye olmayanlar içerisinde ise sırasıyla %22.28 ve %48.46 şeklindedir. Buna göre, sağımı elle yapanların oranı %50.0 düzeyindedir Muş genelinde kültür ırklarının hala yeteri kadar Koçyiğit ve ark. (2016) Erzurum ili Hınıs ilçesinde yaygınlaşmadığı anlaşılmaktadır. İnek başına yıllık yaptıkları çalışmada, işletmelerin %85.0’inde sağım ortalama süt verimi kültür ırklarında 3.5 ton, melez öncesi meme temizliğinin yapıldığı ve %89.2’sinde elle ırklarda 2.7 ton, yerli ırklarda 1.4 ton olup ortalama sağımın tercih edildiği belirlenmiştir. Sığır 2.33 ton olarak belirlenmiştir (Anonim, 2018). yetiştiricilerinin %73.0’ü sağımdan sonra sütü İşletmelerin ve işletmecilerin sorunları, beklentileri, alüminyumdan yapılmış kaplarda bekletmektedirler. hayvan mevcudu ve ırkı, eğitim seviyesi, yaş, kayıt Yetiştiricilerin %68.0’i ineklerinin sonbaharda tutma, hayvancılık yaptığı süre vb. mevcut doğurmasını istediklerini, %61.0’i hayvan başına süt durumlarının belirlenmesi devletimiz tarafından veriminin yaz mevsiminde daha çok olduğunu yapılacak olan politika ve stratejilerin daha isabetli bildirmektedir. olması bakımından önem arz etmektedir. Bu amaçla Bakan ve Aydın (2016), Ağrı ilinde yaptıkları bir ülkemizin farklı bölgelerinde bu duruma katkıda araştırmada, işletmelerde bölgenin hâkim kültür bulunmak amacıyla birçok araştırmaların yapıldığı ırkının Esmer ırkı (%67.28) olduğunu ve bunu yerli görülmektedir (Bakır, 2002; Kaygısız ve ark. 2008; ırklar (%11.57), %8.75 Simental ırkı ve melez ırk Kaygısız ve Tümer 2009; Akkuş, 2009; Öztürk, 2009; (%5.84) sığırların takip ettiğini bildirmektedir. Kaygısız ve ark., 2010; Tugay ve Bakır, 2010; Şeker ve İşletmecilerin üretilen sütün %15.1’ini süt ark., 2012; Tilki ve ark., 2013; Koçyiğit ve ark., 2015). toplayıcılarına, %2.8’ini mandıraya, %82.1’ini diğer Şeker ve ark. (2012)’ı Muş ilinde 125 işletmede yapmış şekillerde (ev ihtiyacı, isteyene satış vs) olduğu çalışmada sığır yetiştiriciliği yapan değerlendirmekte olduğunu bildirmişlerdir. işletmelerin yapısal durumunu, işletme sahiplerinin Koçyiğit ve ark. (2017) Erzurum ili Narman ilçesinde özelliklerini ve sorunlarını değerlendirmişlerdir. yaptıkları çalışmada, işletmecilerin %24.5’inin Mevcut çalışma bu bakımdan değerlendirildiği zaman, ineklerini 10 ay sağdıklarını ve sağım esnasında Muş ilinde bulunan sığırcılık işletmelerinde 5 yıllık işletmecilerin %75.5’ inin kesif yem verdiğini tespit süreçte ne gibi değişiklerin yaşandığının izlenmesi etmiştir. Sağım öncesi meme temizliği yapmayan bakımından ayrı bir önem taşımaktadır. işletmelerin %54.4 olduğu ve %78.8 ’inde elle sağım Bölgede işletmelerin yapısal özellikleri ile ilgili birçok yapıldığı belirlenmiştir. Sığır yetiştiricilerinin %68.6’sı araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada incelenen sağımdan sonra sütü alüminyum kaplarda ahır özellikler ile ilgili olan araştırma sonuçları tarihsel dışında bekletirken, %30.9’unun ahır ortamında sırasıyla verilmiştir. Erzurum ilinde Çoban ve ark. beklettiği ve %0.5’inin ise soğutma tankında (2013) tarafından yapılan bir çalışmada, depoladığı bildirilmektedir. Yetiştiricilerin %52.2’si yetiştiricilerin %83.9’unun buzağılama mevsiminin kış hayvan başına süt veriminin yaz mevsiminde daha ve ilkbahar aylarında olmasını istedikleri yüksek olduğunu bildirmişlerdir. Araştırıcılar 610 KSÜ Tarım ve Doğa Derg 22(4): 609-619, 2019 Araştırma Makalesi/Research Article Narman ilçesindeki sığırcılık işletmelerinin sağım (%13.5) ve üniversite (%1.5) ve okuryazar olmayan öncesi meme temizliği uygulama oranındaki
Recommended publications
  • Religious Authority in Turkey: Hegemony and Resistance
    RELIGIOUS AUTHORITY IN TURKEY: HEGEMONY AND RESISTANCE Yusuf Sarfati, Ph.D. Illinois State University March 2019 © 2019 by Rice University’s Baker Institute for Public Policy This material may be quoted or reproduced without prior permission, provided appropriate credit is given to the author and Rice University’s Baker Institute for Public Policy. Wherever feasible, papers are reviewed by outside experts before they are released. However, the research and views expressed in this paper are those of the individual researcher(s) and do not necessarily represent the views of the Baker Institute. Yusuf Sarfati, Ph.D. “Religious Authority in Turkey: Hegemony and Resistance” This report is part of a two-year project on religious authority in the Middle East. The study is generously supported by a grant from the Henry Luce Foundation. Religious Authority in Turkey It is easy to characterize the Islamic public sphere in Turkey as monolithic due to the Justice and Development Party’s (AKP) hegemonic status in the country’s religiopolitical sphere. Despite this common (mis)perception, however, there are religious authorities that challenge AKP’s dominant position in Turkey’s Islamic public sphere. One such religious scholar is Ihsan Eliaçık, who embraces pluralistic, egalitarian, and tolerant interpretations of Islam and challenges the AKP’s authoritarian Islamism, which recently turned more exclusionary and nationalistic. Eliaçık is influential in numerous social movements, platforms, and networks that can loosely be defined as the Islamic Left (Koca 2014; Sarfati 2018). As such, focus on Eliaçık—and, more broadly, the counterhegemonic discourses created and circulated by him and the Islamic Left in Turkey on numerous issues such as minority rights, women’s empowerment, religious pluralism, freedom of expression, and corruption—is instrumental to understanding the nuances of Turkey’s Islamic public sphere, its multivocal character, and the ideologies of the religious opposition in Turkey, particularly how they contrast with the AKP.
    [Show full text]
  • Varto, Hınıs, Bulanık, Malazgirt Yöresi Linyitlerinin Petrografik Özellikleri
    Türkiye Jeoloji Bülteni, C. 34, 15-22, Ağustos 1991 Geological Bulletin of Turkey, V. 34, 15-22, August 1991 Varto, Hınıs, Bulanık, Malazgirt yöresi linyitlerinin petrografik özellikleri Petrographic properties of the lignites of Varto, Hınıs, Bulanık, Malazgirt regions İLKER ŞENGÜLER MTA Enerji Hammadde Etüd ve Arama Dairesi, Ankara SELAMİ TOPRAK MTA Maden Analizleri ve Teknoloji Dairesi, Ankara ÖZ: Bölgedeki linyit oluşumları, göl çökeli olan Alt Pliyosen-Üst Pliyosen yaşlı Zırnak formasyonu içinde yeralır. Formasyonun tipik kesit yeri Zırnak Tepe olup, geçmiş yıllarda yapılan sondajlarda, değişik kalınlıklarda linyit damar- ları kesilmiştir. Bölgedeki linyitlerin korelasyonu, Zırnak Tepe linyitleri baz alınarak, linyitlerin petrografik özellikleri ile yapılmıştır. Petrografik analizlerde linyitlerin demir minerallerinin, kil-silikat minerallerinin ve ekzinit oranlarının yüksek olduğu, hüminit oranlarının düşük, ayrıca inertinit oranlarının çoğunlukla, ekzinit oranlarından daha düşük olduğu görülmektedir. Zırnak formasyonundaki linyitlerin oluşum süresi boyunca bölgede aşınma olmuş ve buna bağlı olarak da kırıntılı tortul ile beslenmiştir. Bu nedenle linyitler yüksek oranda kil içerip, düşük ısı değerine sahiptirler. ABSTRACT: The lignite seams are occured in the Zırnak formation within the Hınıs basin. This unit was deposited in the limnic environment and ranges of Lower Pliocene to Upper Pliocene in age. The typical section of the formation are exposed in the Zırnak Hill. The lignite seams varying with different thiknesses have cut during drillings. The corre- lation of lignites in the region, having the Zırnak hill lignites as base have been carried out with petrographical proper- ties of the lignites in the petrographical analysis, the lignite seams seem to contain of high amount of iron, clay-silicate minerals as well as exinite macerals but low amount of humunite macerals and it seems that the amount of inertinite macerals are mostly lower than exinite macerals.
    [Show full text]
  • Kurdish Studies BOOK REVIEWS
    BOOK REVIEWS Minoo Alinia, Honor and Violence against Women in Iraqi Kurdistan. Palgrave Macmillan, 2013, 190 pp., (ISBN: 978-1-137-36700-6). This book is an excellent account of honour based violence in Iraqi Kurdistan or indeed anywhere in the world. Minoo Alinia sets out by positioning Kurd- ish women’s experiences in their socio-political context. Making use of Kim- berle Crenshaw’s concept of intersectionality, Alinia argues that “intersection- al analysis concerns not only oppression but also resistance and struggle…. not only the complexity of oppression but also the complexity and contradic- tory nature of struggles when various forms of oppression intersect” (p. 8). The book structure does exactly that. After locating the book in chapter one, chapter two discusses the historical context of political oppression and re- sistance in this region. This is followed by outlining the intersectionality of women’s oppression in chapter three. Chapter four discusses the relationship between honour, masculinity and violence. The following three chapters ad- dress women’s individual and collective resistances and empowerment. The ideas are then summarised and their implications are discussed in the final chapter. This multi-dimensional study takes different perspectives into account. It analyses 30 interviews with perpetrators, survivors, women activists and the staff of women’s organisations who work in this field. The result is a rich ac- count of honour-based violence in a historical context where militarisation and political violence “reinforce the effects of militaristic thinking” and make violence “a large part of everyday consciousness” (p. 33). Alinia identifies two concepts of honour in her book.
    [Show full text]
  • Osmanlı Devleti Döneminde Muş Sancağında Modern Belediyecilik
    Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2021 9(1) 111–127 Journal of Social Sciences of Mus Alparslan University anemon Derginin ana sayfası: http://dergipark.gov.tr/anemon Araştırma Makalesi ● Research Article Osmanlı Döneminde Muş Sancağındaki Modern Belediyecilik Faaliyetleri Modern Municipality Work in Mus during the Ottoman Period Şeyhmus Bingül a,* a Dr. Öğr. Üyesi, Muş Alparslan Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, 49250, Muş/Türkiye. ORCID: 0000-0001-5255-9787 MAKALE BİLGİSİ ÖZ Makale Geçmişi: Osmanlı Devleti’nde ilk modern belediyecilik faaliyetleri, İstanbul’da hayata geçirilmiştir. İdari Başvuru tarihi: 09 Temmuz 2020 düzenlemeler kapsamında uygulanan 1864 Tuna Vilayet Nizamnamesi ile taşrada da başlatılan Düzeltme tarihi: 16 Aralık 2020 uygulamanın kapsamının genişletilmesi,1867 ve sonrasında gerçekleşmiştir. Belediyelerin bu Kabul tarihi: 21 Aralık 2020 dönemde başlıca görevleri çevre temizliği, yapım ve onarım işleri, çarşı, pazar denetimi, itfaiyecilik ve halk sağlığının korunması gibi hususlardı. Belediyeler, daha çok liman ve ticaret kentleriyle Anahtar Kelimeler: özdeşleşmiştir. Belediye teşkilatlanmasının kuruluş ve gelişim süreci, Muş gibi iç ve hudut bölgelerinde uzun bir müddeti kapsamıştır. Bu çalışmada, Osmanlı Devleti döneminde Muş Osmanlı belediyesinin ne zaman kurulduğu, teşkilatın nasıl geliştiği ve ne ölçüde hizmet verebildiği Belediye incelenmiştir. Muş Kent Kalkınma A R T I C L E I N F O A B S T R A C T Article history: The first modern municipal work in Ottoman Empire was applied in Istanbul. It started in provinces Received 09 July 2020 through 1864 Regulation (Tuna Vilayet Nizamnamesi) as a part of administrative arrangements and Received in revised form 16 December 2020 improved in 1867 and hereby. The main duties of municipalities in that period were public cleaning, Accepted 21 December 2020 construction, examination of markets and bazaars, firefighting, protecting social health.
    [Show full text]
  • Türk Demokrasi Sürecinde Muş'ta Referandum Ve Yerel Seçimler
    Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, http://busbed.bingol.edu.tr, Yıl/Year: 9 • Cilt/Volume: 9 • Sayı/Issue: 18 • Güz/Autumn 2019 TÜRKTÜRK DEMOKRAS DEMOKRASİİ SÜREC İSÜRECİNDENDE MUŞ’TA REFERANDUM MUŞ’TA VEREFERANDUM YEREL SEÇİMLER VE (1980 YEREL-2019): SEÇİMLER ETKİLER VE (1980-2019): ETKİLERSONUÇLAR VE SONUÇLAR Yunus KOÇ1 Yunus KOÇ1 --------------------- Geliş: 03.05.2019 / Kabul: 01.10.2019 DOI: (EditörGeliş: 03.05.2019 Tarafından / Kabul: Doldurulacak) 01.10.2019 DOI: 10.29029/busbed.560335 Öz Türk demokrasi tarihi yaşanmış tarihsel tecrübelerin etkisiyle gelişim göstermiştir. Bu, demokrasinin inişli çıkışlı bir seyir izlemesine neden olmuştur. Kimi zaman demokratik değerleri koruyan ve güçlendiren bir ivme, kimi zaman ise demokratik koşulları sekteye uğratan, önleyen “ters dalga” şeklinde karşımıza çıkmıştır. Bu bağlamda siyasi yasakların kaldırılmasına yönelik 1987 referandumu ve askeri yönetimin gölgesi altında gerçekleşmeyen seçimler “demokratik dalga”, 1980 askeri darbesi ve 28 Şubat e-muhtırası “ters dalga” olarak dikkat çekicidir. Türk demokrasi tarihinde belirleyici olan politik sürecin Türkiye geneliyle yereldeki çıktıları arasında benzerlikler ve farklılıklar olmuştur. Bu perspektifle 1980-2019 yılları arasında referandum ve yerel seçimlerden yola çıkarak Muş ilinde demokrasinin seyri, Türkiye’nin bu dönemdeki siyasal iklimi ve demokratikleşme süreci ile karşılaştırmalı ele alınarak anlaşılmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Demokrasi, Hibrit Yönetim, Otoriter Yönetim, Hâkim Parti, Kürt Siyasi Hareketi. REFERENDUM AND LOCAL ELECTIONS IN MUŞ IN THE PROCESS OF TURKISH DEMOCRACY (1980-2019): IMPACTS AND CONSEQUENCES Abstract History of Turkish democracy has evolved with the influence of historical experiences. These have led to a fluctuating course of democracy. This course is sometimes seen as a wave that protects and strengthens democratic acceleration 1 Dr.
    [Show full text]
  • Absolute Convergence of the Regions and Provinces of Turkey
    Loyola University Chicago Loyola eCommons Topics in Middle Eastern and North African Economies Quinlan School of Business 9-1-2006 Absolute Convergence of the Regions and Provinces of Turkey Haluk Erlat Middle East Technical University Pelin Ozkan Middle East Technical University Follow this and additional works at: https://ecommons.luc.edu/meea Part of the Economics Commons Recommended Citation Erlat, Haluk and Ozkan, Pelin, "Absolute Convergence of the Regions and Provinces of Turkey". Topics in Middle Eastern and North African Economies, electronic journal, 8, Middle East Economic Association and Loyola University Chicago, 2006, http://www.luc.edu/orgs/meea/ This Article is brought to you for free and open access by the Quinlan School of Business at Loyola eCommons. It has been accepted for inclusion in Topics in Middle Eastern and North African Economies by an authorized administrator of Loyola eCommons. For more information, please contact [email protected]. © 2006 the authors ABSOLUTE CONVERGENCE OF THE REGIONS AND PROVINCES OF TURKEY by Haluk Erlat Department of Economics Middle East Technical University 06531 Ankara, Turkey email: [email protected] and Pelin Özkan Department of Statistics Middle East Technical University 06531 Ankara, Turkey email: [email protected] Prepared for presentation at the 26th Annual Conference of the Middle East Economic Association, January 6-8, 2006, Boston, U.S.A. 1. Introduction The convergence prediction of neoclassical growth theory has been tested regarding the provinces of Turkey in a number of studies, the latest representatives of which are Doğruel and Doğruel (2003), Karaca (2004), Öztürk (2004) and Erlat (2005). The first two uses the cross-section and panel data approaches, respectively, while the last two are based on the time series approach.
    [Show full text]
  • IJ§ER Online, ISSN: 2149-5939 Volume: 1(3), 2015
    International Journal of Social Sciences and Education Research IJ§ER Online, http://dergipark.gov.tr/ijsser ISSN: 2149-5939 Volume: 1(3), 2015 Transmitting the tradition: An analysis on master-disciple relationship in Alevi Community of Turkey Hiroki Wakamatsu1 Received Date: 01 / 04 / 2015 Accepted Date: 01 / 07 / 2015 Abstract The phenomenon called “Globalization” has been discussed within the all social science. For almost of all An- thropologists, the global issues cannot be avoidable to conduct their ethnographic researches in any fields. Glob- alization is a process of international integration arising from the interchange of products, ideas and other aspect of culture. After 1990’s the interpretation of a complex set of disputes and exigencies settled into a conventional narrative of paradigm shift, in which the intellectual past became essentialized as “traditional Area Studies” and “Classic Anthropology.” A Crucial theme is that the global/local nexus is one of unpredictable interaction and creative adaptation, not of top-down determinism. Theoretically, globalization studies have become the focal point for the convergence of interpretive Anthropology, critical Anthropology, postmodernism, and poststructuralism, which are combined with a tough empiricism. In this paper, I examine the relationship between master and disciple in the Alevi community in Turkey from the framework of Anthropology of Globalization. Traditionally Alevi Dede gives their disciples religious traditions and practices such like how to organize Cem ceremony and other rituals. To transmit their religious knowledge, religious masters called Dede visits villages where Alevis consist of the majority of the population. Then Dede give his disciple called Talip some kind of religious education.
    [Show full text]
  • Research Notes
    Number 18 — May 2014 RESEARCH NOTES THE WASHINGTON INSTITUTE FOR NEAR EAST POLICY Turkey's Presidential Prospects ASSESSING RECENT TRENDS Soner Cagaptay urkey’s incumbent Justice and Development who carried it to power. The CHP, most prominent Party (AKP) won the country’s March 30 local among the opposition parties, seems to be building T elections. In the run-up to the local elections, appeal among urban voters, especially those clustered parties ran nationwide campaigns, rallying voters in wealthy Turkish provinces around Istanbul. The not just behind mayoral and local council candidates traditionally rightist MHP has gained with some but also their national leaders and platforms, delib- disenchanted AKP supporters, along with centrist erately as a “signal” for national popularity. While a and center-right voters, especially in the country’s more-conventional analytical approach compares the middle-income provinces. The BDP, smallest of the parties’ performance in this election to their support four opposition parties and appealing to the Kurdish in the 2009 local elections, an unorthodox analytical vote, has less than 7 percent support, but the Kurd- approach compares this year’s turnout with the most ish nationalist vote could nonetheless be influential in recent 2011 general election results, when parties con- deciding the August presidential outcome by tipping tested for government. it toward either the AKP or its opponents. Most BDP Whichever angle one chooses, however, a new support is concentrated in southeastern Turkey. four-party system has emerged in Turkey, compris- Reading the Election Results ing the ruling AKP—a coalition of center-right and pro-business groups, Islamists, reformed Islamists, The conventional and unconventional analyses of the and conservatives—and the three opposition parties: March AKP victory play out as follows.
    [Show full text]
  • 2409 Muş İlinde Süt Sığırcılığı İşletmelerinde Sağlık Yönetiminin
    Araştırma Makalesi / Research Article Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 9(4): 2409-2419, 2019 Zootekni / Animal Science Journal of the Institute of Science and Technology, 9(4): 2409-2419, 2019 DOI: 10.21597/jist.533230 ISSN: 2146-0574, eISSN: 2536-4618 Muş İlinde Süt Sığırcılığı İşletmelerinde Sağlık Yönetiminin Belirlenmesi Galip BAKIR1, Mustafa KİBAR2 ÖZET: Bu araştırma, Muş ili ve ilçeleri süt sığırcılığı işletmelerinde sağlık yönetimine ait uygulamaların belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla, Muş ili ve ilçelerinde 346 işletme sahibiyle yüz yüze anket çalışması yapılmıştır. SPSS paket programı kullanılarak çapraz çizelgeler yapılmış ve mevki-özellik arasındaki ilişkiler khi-kare analizi ile tespit edilmiştir. İşletmelerde görülen hastalıklar frekans değerlerine göre ayak tırnak %55.2, brusella %21.4, şap %61.2 ve hiçbiri %15.9 olarak bulunmuştur. İşletmelerin tamamına yakını (%92.5) koruyucu aşılama yaptırmaktadır. İşletmelerde yaptırılan aşılar frekans değerlerine göre şap %91.8, brusella %71.3, thleriosis %17.1, şarbon %24.3 ve pnemoni %4.5 olarak bulunmuştur. İşletmelerin tamamına yakını veteriner hizmeti almakta ve işletmelerin %61.5’i veteriner hizmetini hastalık görülünce ve %38.5’i düzenli olarak almaktadır. İşletmelerde yetiştirilen ineklerde mastitis görülme oranı %64.7 olarak belirlenmiştir. İşletmelerin mastitisi anlama yöntemleri kızarıklık (%46.4), ateş (%22.6) ve iltihap akması (%75.4) şeklindedir. İşletmelerde buzağılara septisemi aşısı yaptırma oranı %46.6 olarak bulunmuştur. İşletmelerde buzağılarda ishal sorunu %66.6 oranında görülmektedir. İşletmelerde şap başta olmak üzere diğer hastalıkların aşılama yapılmasına rağmen görülmesi, işletmelerde hastalıkların çıkmasına sebep olacak bakım besleme ve barınak şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini düşündürmektedir. Ayrıca, işletmelerin veteriner hizmetini hastalık görülünce değil, düzenli almalarını sağlayacak bilincin oluşturulması ve önleyici hekimliğin yaygınlaştırılması gerekmektedir.
    [Show full text]
  • Prospects in 2005 for Internally Displaced Kurds in Turkey
    Human Rights Watch March 2005 Vol. 17, No. 2(D) “Still critical” Prospects in 2005 for Internally Displaced Kurds in Turkey Summary......................................................................................................................................... 1 Recommendations......................................................................................................................... 3 Introduction................................................................................................................................... 5 Obstacles to Return ...................................................................................................................... 7 Destruction of Infrastructure..................................................................................................7 Insecurity in Areas of Return..................................................................................................8 Village Guard System ............................................................................................................... 9 Unlawful Killings by Security Forces...................................................................................10 Assessing the Scale of the Problem..........................................................................................12 Unreliable Government Figures on Return........................................................................12 Under-recording Initial Displacement.................................................................................14
    [Show full text]
  • Çok Partili Hayat Döneminde CHP'nin Muş İli Örgütlenmesi Ve Faaliyetleri*
    BEÜ SBE Derg. 2019, 8(2), 513-537 Araştırma Makalesi/Research Article . Çok Partili Hayat Döneminde CHP’nin Muş İli Örgütlenmesi ve Faaliyetleri* During Multi-Party Life the Organization and Activities of CHP in Mus Province Nevzat ERDOĞAN** Öz Türk siyasi hayatında önemli değişim ve dönüşüm çabalarından biri de, siyasal yapıda çok farklı fikirlerin temsiliyetinin sağlanması meselesi idi. Cumhuriyet’in kurucu iradesi, rejimin inşa edildiği ilk yıllarda çok partili yönetimin kurulması için birkaç denemeyi teşvik etmiş ancak bu girişimler çeşitli siyasal ve toplumsal nedenlerden başarısızlık ile sonuçlanmıştır. Cumhuriyet rejiminin gereği olan parlamenter sistemde halkın çeşitli kesimlerinin iradelerinin yönetime yansıması ancak 1946 yılında kurulan DP ile mümkün olmuştur. DP ve muhalefet yapacak diğer siyasi partilerin kurulması ile birlikte Türkiye’de çok partili siyasi yaşam başlamıştır. Çok partili yeni siyasi düzenin sağladığı politik ortam seçmene yönelik yeni örgütlenme çalışmalarının artmasına neden olmuştur. CHP’nin içerisindeki muhalif kadroların kurduğu DP, Anadolu’nun taşrasında büyük bir kabul görmekteydi. Bu nedenle tek parti iktidarı süresince Türkiye’de sadece belirli yörelerde örgütlenmiş olan CHP, 1946-1960 yılları arası siyasi rekabet içerisine gireceği DP’nin kurulması ve iktidarı devralması ile yerel örgütlenmeye daha da önem vermiştir. Kaybettiği iktidarını geri alma ve seçimlerde müspet neticeler elde etmek için seçmen ile olan bağını güçlendirmek gerektiğinin farkına varmıştır. Bu farkındalık, CHP merkez yönetiminin partinin taşra örgütlenmesini yeniden gözden geçirerek, yeni ocak ve bucak teşkilatlanması yoluna sevk etmiştir. Çok partili hayatın başladığı bu zaman diliminde CHP’nin bu yeni siyasal hamlesinin görüldüğü yerlerden biri de Muş ilidir. Bu çalışma, CHP’nin Muş ilinde merkez, ilçe ve bucak teşkilatlanmasını faal hale getirme çabasını konu edinmiştir.
    [Show full text]
  • B080 the Human Cost of the PKK Conflict in Turkey
    The Human Cost of the PKK Conflict in Turkey: The Case of Sur Crisis Group Europe Briefing N°80 Diyarbakır/Istanbul/Brussels, 17 March 2016 I. Overview The breakdown of negotiations between the Turkish state and the Kurdistan Workers’ Party (PKK), reignition of hostilities in July 2015 and subsequent spiral of violence underscore the urgent need for a new peace process. Since December, however, con- frontations between Turkish security forces and the PKK – listed internationally as a terrorist organisation – have entered an unprecedented stage. The state imposed urban curfews to “restore public order” in towns where PKK-backed youth militias were resorting to barricades and trenches to claim control. Those curfews, lasting for days or weeks at a time, have resulted in months-long battles in towns and city dis- tricts throughout the south east. More than 350,000 civilians are estimated to have been displaced and at least 250 killed as security forces deploy tanks and other heavy weaponry to urban centres and the PKK engages in asymmetric urban warfare to prevent the government from retaking full control. Though some curfews have been lifted in the last few weeks, the human cost of conflict continues to rise sharply: of the 350 Turkish police and soldiers killed in eight months of fighting, 140 died in the first two months of 2016, according to Crisis Group’s open-source casualty tally. The conflict has also struck the capital, Ankara, twice in two months: on 17 February, a car bomb near the parliament killed 25 mili- tary personnel and four civilians, while on 13 March a suicide bomber at a bus stop during rush hour killed 37 civilians.
    [Show full text]