Çarşamba Ulus Basımevi Çankırı Caddesi,

Telgraf : Ulus - Ankara 1 6 MİLLİ YASIN SONTEŞRÎN TELEFON 1 9 3 8 imtiyaz sahibi 1144 7 İNCİ GÜNÜ Başmuharrir 1371 Yazı işleri 1062-1063 5 KURUŞ Matbaa müdürü 1061 I M I A N D I IVI I idare 1064 Milli cenaze töreni başlıyor Bütün İstanbul halkı bugün Dohnabahcede büyük ölünün katafalkı önünden hu$û ve tazimle geçecek

Katafalk'ın önünde Parti Grupu toplantısında Altı yüksek rütbeli Celâl Bayar hükümetine subay kılıçlarını çekerek tam itimadını bildirdi nöbet bekliyecekler Köküme! b u p ı Kamutaydan itimat istiyecek İstanbul, 15 (Telefonla) — İstanbullular, yarın sabahtan iti­ Ankara, 15 a.a. — C. H. Partisi B. M. M. Grupu bugün “ 15-11- baren Atatürk’e vedâ tazimlerini arzedeceklerdir. Büyük Önder­ 1938,, reis vekili Trabzon mebusu Haşan Saka’nm reisliğinde top­ in, ilk defa halk mümessillerini kabul buyurdukları salonda vü­ landı. cuda getirilen Katafalk’ın bulunduğu salonun kapıları saat 10 - Söz alan Başvekil Celâl Bayar dan itibaren İstanbullulara açılmış olacaktır. yarınki B. M. Meclisi içtimaında Üstü Türk Sancağı ile örtülü, etra­ Reisicümhur İnönü’nün tasvibi­ fı girland şeklinde güllerle muhat ve r ne iktiran eden yeni hükümetin PARTİYE GELEN altı oku temsilen yanan altı meşale - r.in yanlarında kılıçları çekik olarak yüksek meclisten itimat talep e- tazim vaziyetini almış bulunan gene­ Başvekilimizin deceğini beyan etmiş ve bu be - ral, amiral, kara, deniz ve hava albay yanatı Parti Grupunun sürekli BİNLERCE TELGIRAF alkrşları ve muvaffakiyet temen­ ve yarbaylarından müteşekkil altı Cumhuriyet Halk Partisi Genel yüksek rütbeli subayın nöbet bekle­ nileriyle karşılanmıştır. Üniversitelilere Sekreterliğine yurdumuzun her diği Katafalk’ın önünden aşağıdaki Bundan sonra Parti grupu yeni te­ tarafından bütün Parti, Halke­ sırayı takiben geçilecektir: şekkül eden Celâl Bayar hükümetine vi, belediye ve diğer müessese- itimat reyi verilmesini tam bir ittifak­ 1 — İstanbul vilâyetinde bulunan teşekkürleri lerle birçok yurttaşlardan Ebe­ la karar altına almış ve ruznamede gö­ teşrifata dahil askerî erkân, dî Şef Atatürk’ün ölümünden rüşülecek başka mevzu olmadığından 2 — Teşrifata dahil mülkî erkân, Ankara, 15 a.a. — Başvekilin duyulan sonsuz acıya tercüman celseye nihayet verilmiştir. 3 — Rektör, dekanlar ve profesör­ üniversite rektörü Cemil Bilsel’e olan binlerce telgraf gelmiştir. Kamutay bugün toplanacaktır. ler başta olmak üzere üniversite ve yazdığı bir telgraf sureti: Her biri, bütün memleketle be­ Ruznamede Ankara’da kurulacak kon- yüksek tahsil okulları, Matemli günlerimizde üniver­ raber bir yurt köşesinin ve bir servatuvar hakkında kanun projesinin 4 — Komutanları, öğretmenleri ve sitelilerimizin yaptıkları göste - millet kütlesinin acısını dile ge­ riyi yakından takip ettim ve bü­ geri verilmesine dair hükümet tezke - subayları başta olmak üzere harp aka­ tiren bu telgraflara Parti’ce ve­ yük iftihar duydum. İnkılâp resiyle birincikânun 937, şubat 938 demisi ve müteakiben yedek subay o- rilen cevapta onulmaz matemi­ gençliğinin bu asıl hareketlerin­ aylarına ait raporun sunulduğuna dair kulu talebeleri, mizin bütün dünya tarafından den dolayı kendilerine teşekkür­ divanı muhasebat riyaseti tezkeresi ve 5 — Halk Partisi erkânı, paylaşıldığı kaydedilerek mil­ lerimin bildirilmesini rica ede­ encümen mazbatası vardır. 6 — Halkevi idare heyetleri, lete başsağlığı temenni edilmiş­ rim. 7 — Malî, ticarî ve İdarî teşekkülle­ Vekiller Heyeti toplantısı tir. rin ileri gelen erkânı, Başvekil Dün Meclisteki Parti Grupu içti­ Celâl Bayar f 8 — izciler, 1 * maim müteakip, Vekiller Heyeti de kamutayın huzuruna çıkacak, Başve - C Sonu 8. inci sayfada) v______/ toplanmıştır. kil Celâl Bayar çalışma programmm Bugün Kamutay’da ana hatlarını izah ederek itimat istiye- llllllllllllllllllllllll Atamız Bugün ikinci Celâl Bayar kabinesi, cektir. Büyük' Şefin cenaze töreninde llllllllllllllllllllllll Dün Dil Fakültesinde Ata­ türk için hazin bir ihtifal Büyük kayıp dolayısiyle yapıldı. Gençlik, Atatürk i- çin and içti. Çok heyecanlı Yabancı devletleri nutuklar söylendi. Bu yapı­ umumî acının tezahürleri lan törene ait tafsilât 7 inci sayfamtzdadır. Yukarıda, Ankara, 15 a.a. — “ Hükümetin kararnamesi,, : Atatürk’ün ölü­ temsil edecek heyetler dünkü toplantıda Atatürk mü münasebetiyle umumî teessürün resmî sahada tezahürü için için S dakika sükûtla ayak­ aşağıdaki esaslara göre hareket edilmesi muvafık görülmüştür: Atatürk’ün cenaze törenine iştirâki bildirilmiş olan yabancı ta hüşû içinde duranları 1. — Ankara’da cenaze merasimi yapılacak olan 21 ikinciteşrin devlet resmî heyetleri ile askerî kıtaların teşekkülü'aşağıdadır: görüyorsunuz 1938 tarihinde bütün memlekette resmî veya nimresmî mahiyeti haiz olan dairelerle mekteplerin ka - Yugoslavya heyeti: panması temin edilecek, hususî mües - sesata, vilâyetler tarafından kapatma - a — Heyet : lan için ricada bulunulacak, 1 — General Milutin Nediç, Harbi- 2. — Cenaze merasiminin ferdası (Sonu 8. inci şayiada) gününe kadar bayraklar yarı olarak ’•*0*0*0*0*0*0 * çekilecek, eğlence yerlerinin “tiyatro, sinema, bar ve saire gibi,, açık kalma­ BUGÜN masına gene aynı şekilde tevessül o- lunacaktır. 2 incide : Başyazımız — Haşan - Âli 3. — Atatürk’ün vefatı tarihi olan Yücel, Burhan Belge, Nu­ rettin Artam, Yaşar Nabi’- 10 ikinciteşrinden itibaren bir ay zar­ nin yazıları. fında hükümet memurları suvare ve 3 üncüde: A. Ş. Esmer B. Fazıl Ah­ akşam yemeklerine icabet etmiyecek- met Ayakaç’ın yazıları — İstanbul gazetelerinden hü­ ler ve kendileri de vermiyeceklerdir. lâsalar. 4. — Tespit edilecek program mu­ 4 üncüde: Münir Müeyyed’in bir şi­ cibince vilâyet ve kaza merkezlerin­ iri — Belediye meclisi top­ lantısı. de cenaze merasiminin yapıldığı gü - 5 incide : Nasuhi Baydar, İzzet Ül- nü Atatürk’ün hatırasına ihtiram me­ vi’nin yazıları — Taymis’in rasimi yapılacak ve Halkevlerinde bir makalesi 6 incide : Memlekette yapılacak yas büyük önder’in hayatı hakkında söy­ törenleri. levler tertip edilecektir. ULUS 16 - 11 - 1938 — .'.«r1— kefele' J ' j t t t n r h ' e S İÇTEN DIŞTAN Dâvanın m İNSAN VE KÜLTÜR hakikate geldi! m ’■*...... F. R. AT AY l f yeni Türk mâtemini haber veren Muharrir ve mütefekkirlerimizi ilk cihan gazetelerini almağa Atatürk le Parfait // başladık. Bütün neşriyatta üstüs- alemdarı bekliyen vazife Tarih, isminden sonra gelen bir sıfatla ancak bir kaç şahsiyet kaydedi­ te iki tesirin akislerini görüyo­ Bir gün trenle İnönü’nden geçerken yor. Alexandre le Grand, Richard Coeur de Lion, Suluman le ruz: Biri, Atatürk Ve eseri hak­ benimle birlikte yolculuk eden ve Atatürk hakkında çıkan kitapların çoğu, yabancıların eseridir. Büyük Magnifique, Pierre le Grand... Bu isimler arasına bir yenisi daha geçti : kında tam bir hayranlıktır. İkin­ gördüğü yerler hakkında haberler Adam ın dünya hayatına gözünü yumması üzerine kopan cihanşümûl ATATÜRK LE PARFAIT cisi, Kemalist nizamın devamı soran isviçreli bir gazeteciye: vâveylada dahi, yabancı imza ve kalemlerin payı, bizimkilerine hiç ol - Bu tâbiri ilk defa kullanan fransız muharririni tarihe ilk işareti vermiş hususunda şüphe götürmez bir — Burasını defterinize eyice kayde­ mazsa denk gelmiştir. Şu halde, bütün türk muharrirlerini ve mütefek­ bir hakikat dostu olarak hürmetle anarım. itimattır. diniz, demiştim, şimdi, benim duy­ kirlerini büyük bir vazife beklemektedir. Atatürk, cesarette gelmiş geçmiş hiç bir insanla kıyas edilmiyecek ka­ duklarımı sizin duymanıza, belki, Bu itimat, türk milletinin he­ Atatürk için bir kaç makale ve şiir ile ağlanabilir. Bir kaç makale ve şi­ dar kıymetli idi. Ona meşhur İngiliz Kıralı Richard gibi arslan yürekli imkân yoktur. Fakat burada biri- men yeni Şef’ini bulmasından, o- irde, O ’nun başlıca vasıflarını övmek de kabildir. Fakat O ’nun çok taraf­ demek, varlığının ancak bir cephesini adlandırmak olurdu. O’na büyük birine eklenmiye başlanan zafer nun, hükümetinin ve Partisinin lı ve eşsiz kıymetini tahlil etmek, O ’nun hayatın her noktasına doğru demek ise bir sıfat değil, ancak bir isim olabilirdi. O mükemmel bir in - halkaları, sizin doğup büyüdüğü­ etrafında toplanmış olmasından dalbudak salmış eserini tetkik etmek, O ’nun zaman ve mekân içinde git­ sandı. Fransızcadan başka bütün dünya milletleri, bu ismi kendi dille - nüz bir şehre, Lozan’a kadar u- ileri geliyor.Hattâ facianın birin­ tikçe yükselen ve eflâke serçeken tarihî hüviyetini fikrin iskeleleri ile rine çevirerek kullanmalıdırlar : zanmıştı. Lozan, bizim milli tari­ ci günü, başsağlığı yazılarının al­ himize giren bir isim oldu; siz de kucaklıyabilmek için, ciltlere ihtiyaç vardır. tında: “— Acaba?,, sualini so­ ATATÜRK LE PARFAIT İnönü’nü, defterinize olsun, kay­ Hatırımıza ilk gelen iki mesai tarzını hemen kaydedeceğiz : ranlar, ertesi günü milletin olgun Tarih, içten ve dıştan binlerce düşmanın ihanetine uğramış ve parça dediniz! 1 — Bir “ Atatürk Enstitüsü’’ teşkil etmeli ve bu, ona ait olan bütün ve şuurlu birliğini kendi memle­ parça olmuş bir milleti yerden kaldırıp göklere yükselten bu yüce insanı, O zaman daha soyadı kanunu çık­ vesikaları ve sözleri toplamalıdır. yakıız ve yalnız mükemmellikle vasıflandırmahdır. Muharebe meyda - mamış ve yeni Türkiye’nin ilk soy­ ketlerine misal olarak vermişler­ 2 — Atatürk için yazılacak en güzel eserler için bir kaç mükâfat bir - nında en kahraman asker ve en iyi kumandan, salonda en kibar bir me­ adı olan Atatürk’ten sonra gelen dir. den her iki senede bir tevzi edilmeli, bu tahsisat için büdce münakalesi denî adam, bütün memleketi mektep yaparak okutmak isterken en ba - İnönü adı, gene onun tarafından, Büyük adamı, küçük millet ye­ mevzuu bahis olmamalı ve mükâfata lâyik eser, o yıllar için zuhur etme­ şarılı bir öğretmen, devlet başkanlığında en idareli ve uzak görüşlü bir onun savaş ve barış arkadaşına ar­ tiştirmez. Eskidenberi her fırsat­ miş ise, sarfedilememiş olan tahsisat, Atatürk anıtlarına ve Atatürk mü­ Şef, siyası dâvalarda en şaşmaz sezişli bir diplomat, hususî münasebet - mağan edilmemişti. ta temas ettiğimiz yabancılardan Şimdi ikinci Cümhur Reisimizin u- zelerine tahsis olunmalıdır. zalim bir sual duyardık. Zalim lerinde en vefalı bir dost, millet ve memleket meselelerinde en ateşli va - ğurlu devresi başlarken o gün, o Bu gibi mükâfatları meselâ Maarif Vekâleti, ayrıca İstanbul ve Anka­ tâbirini bilhassa kullanıyoruz; tanperver, ilim araştırmalarında en çalışkan bir mütetebbi; ne bileyim, yabancıya söylediğim bu sözleri ra üniversiteleri, Genel Kurmay ve Cümhuriyet Halk Partisi ayrı ayrı çünkü Atatürk başımızda iken: her şeyde ve her şeyde daima en mükemmel yapmak istiyen adam. O ’na hatırlıyorum: ancak * tesbit ederek ayrı ayrı tevzi etmelidir. “— Ya Şef’iniz ölürse ne yapa­ Eğer gazeteci dostumun hafızası, caksınız?,, sualine cevap ver­ ATATÜRK LE PARFAIT zayıflamamış ve eğer defterindeki Atatürk ün bütün nesiller için muhafazası demek olan bu işe ne kadar mek ne güç ve ağır olduğunu Denilebilirdi. Bunu biz : notu unutmamışsa, türk milletinin erken ve ne derece esaslı başlanırsa, O ’nun büyük varlığı o kadar keskin hatlarla tesbit edilmiş olacaktır. tahmin edersiniz. Ekseriya bu su­ KEMAL ATATÜRK kendisine şimdi, reis ve şef olarak seçtiği büyük evlâdının bu zafer ali, “— Ya siz Ataiürk’ün eseri­ İsmile ifade ediyoruz. Bu ismi anarken bu mânâyı hiç bir zaman Burhan BELGE ni o kadar hafife mi alıyorsu­ unutmıyalım. meydaniyle adaş olduğunu hatır - nuz?,, tarizi ile geçiştirir dik. lıyacaktır. Haşan - Âli YÜCEL Kendi halinde bir türk kasabasına Osmanlı imparatorluğunun ka­ Bir tekzip tarihin dili oldukça tekrarlıyaca- Uzaklaştıkça ra âkibeti hakkında ilk hüküm - ğı büyük bir zaferin bütün bir İstanbul’da fransızca intişar eden ler, iyi gören ve doğru düşünen Kars'ta ve Kırşehi/de şöhretini bağışlayıp ondan, yalnız gazetelerden birinde Kütahya mebusu türkler tarafından daha Viyana Harry Baur'un bir isim alan kahraman, şimdi büyüyen acı B. Vedid UzgöreJi’in Riyaseti Cümhur bozgunu dönüşünde verilmiştir: zelzele oldu Şef’i Atatürk’ün yerinde ve Ata­ Kâtibi Umumîliğine tayin edilerek me­ On yedinci asır sonlarından be­ türk milletinin başındadır. busluktan istifa eyliyeceği yazılmış - Her acıyı unutturan ve her yaraya ri, bir mukadder sukut tevekkü­ Şehrimize gelen malûmata göre ö - gönderdiği mektup Onlar, korkunç savaş günlerinde de, tır. tey gün saat 12.30 da Kars’ta beş da - merhem süren zaman, bizim acımı­ Haber aldığımıza göre bu neşri-at lü ile, bir kurtuluş hasreti türk barış yolunda, terakki ve ümran zın ateşi üzerinde durmadan hare­ kika fasıla ile birer zelzele olmuştur. Temsil vermek üzere Türkiye’ye katiyen doğru değildir, (a. a.) ruhunu çalkadı, durdu. Bu uzun yolunda ettikleri savaşlarda da ket eden bir körük vazifesi görüyor. Keza ötey gün 19.08 de Kırşehir’de de gelmiş olan tanınmış sinema artisti devir içinde ne kahramanlar, ne aynı cephenin ön safında değil Günler geçtikçe kaybımızın azame­ dört saniye devam eden ve şark isti - Harry Baur’dan şu mektubu aldık : zaferler, ne halk ihtilâlleri, ne miydiler ? kametinden gelen şiddetli bir zelze - Bay Müdür. tini daha derinden duyuyoruz. Dağ Yumurta büyüklüğünde de yukardan gelen ıslâhat hare­ Plevnenin çetin muharebelerinden bizden uzaklaştıkça gözlerimizde le olmuştur. Her iki zelzele de bir ha­ Bir yabancıya hitap etmiyorum, birisini anlatan bir muharrir, ora­ ketleri eksik olmamıştır, iki bü­ heybetini arttırıyor. sar yapmamıştır . çünkü matbuat sanat dostudur. Fakat da tabur bayrağı ile ileri atılan bir diijen dolu yük düşmanı kaç defa yendik; şu anda Türkiye’yi sarmış olan mate - bayraktarın vurulup düşerken e- Ardında bu kadar metin bir ese - Bozdoğan kazasına bağlı Karaça - istilâ akınlarmı durdurduk; ye­ me bütün kalbimle iştirâkimi size lindeki sancağı, bir başkasına na - rin yanında bu kadar cihanşümul bir kal, Donduran ve Direcik köylerine niden küvet, nizam ve sulh sahi­ söylemeden gitmek istemiyorum. sil devrettiğini yazar ve sonuna: acı bırakmak hangi faniye nasip ol­ İcra mütehassısının raporu ötey gün şiddetli bir yağmur yağmış, bi olduk. Fakat 1908 inkılâbı da­ Büyük Atatürk’ün bir hayranıyım “Nihayet, bu çetin savaşta tabur, he­ muştur? Hangi fani ardında kem söz yağmuru yumurta büyüklüğünde dolu hi içinde olmak üzere, hepsinin ve O’nun inşacı ve inkılâpçı ik - men hemen, erimiş, fakat son da­ söyliyecek bir tek, ama bir tek insan adliye teşkilâtına ve yağışı takip etmiştir. Dolu her üç kö­ bir tek kusuru olduğu görülmüş­ tidarını sevmeyi ve takdir etmeyi kikaya kadar sancak yere düşme­ bırakmadan bu dünyadan göçmek yün çatı kiremitlerini kırmış ve tar - tür: Kurtarıcı olmamak! Kara öğrendim, inanınız ki bana refakat e- mişti.,, saadetine erişebilmiştir. lalardaki pamuk mahsulünü hasara barolara gönderildi ‘Bugün, ecel .büyük dâvamızın eşsiz talihin seyri aralamış, fakat dur­ den ve trupumu teşkil eden 18 arka­ Korkunç haberin bir zelzele gibi uğratmıştır. Zarar miktarı mahalli daş benimle birlikte umumî kederini­ alemdarım elimizden almış bulu­ mamıştır. Çünkü, yeni zamanlar İcra ve iflâs kanununun bugünkü dünyayı dolaştığı günün akşamı, bü­ hükümetçe tesbit olunmaktadır. ze iştirâk etmekte ve sizi ezen tarif e - nuyor. Fakat, o sancak, her za­ ortasında bir ortaçağ, geri ve ya­ ihtiyaçlara uygun bir şekle sokulma - tün öteki resimleri kaldırdığı oda­ dilmez teessüre kalpten ortak olmak­ man onunla ve her zaman onun bancı bir müessese olarak devam sı için getirilen mütehassıs tarafın - sında Atatürk’ün siyah tüllere bürü- etmek istiyorduk. tadırlar. gibi milletin saygı ve sevgisiyle Köy hayatına müteallik Avrupa dan verilen rapor mütehassıslara, hâ - beraber bulunan yeni alemdara lü portresinin önünde mumlar yaka­ Türk milleti, Atatürk’te iki a- kimlere, icra reislerine ve barolara, Kalbimiz aciyle dolu olarak gidiyor geçmiştir. Biz de Atatürk’ün ma­ rak, yaşlı gözleriyle ıstırabının bü­ gönderilmiştir. Proje bu makamlar ve size mütehassis taziyetlerimizi tak­ konferansına hazırlık sır beklediği kurtarıcı’yı bulmuş­ nevî, İnönü’nün maddî ve manevî tarafmdan tetkik olunacak ve her dim ediyoruz. yüklüğünden hasta döşeğine yatan tur: Ona bir defa inandıktan önderliği arkasında, aynı bayra­ 1939 temmuzunda toplanacak olan makam proje hakkındaki mütaleasını Aynı zamanda Büyük Ölü’nün U - bir rum kadını, bir masal kahramanı sonra, en acı ilâçlarrnı dahi, ken­ ğın gölgesindeyiz. yakatli halefi, Ekselans İsmet İnönü’­ köy hayatına müteallik Avrupa kon - di kurtuluşunun tek devaları ola­ bakanlığa bildirecektir. Bu mütalea - gibi görünebilir. Fakat bu, dünyayı ne, büyük iş ortağı olduğu eserin de - N. A. feransına hükümetimiz de davet edil - rak kabul etmiştir. Halk için, lar bakanlıkta toplandıktan sonra bir saran acının binlerce inanılmaz sah­ heyet tarafmdan tetkik olunacak ve vamı için en hararetli temennileri - miştir. Konferans Milletler Cemiyeti - mazi, hiç bir özlenir hatıra bı- nesinden ancak bir küçük misaldir. yeni icra ve iflâs kanun projesi hazır­ mizi bildirir ve kendisine refah ve u- nin tavassutu ile Cenevre’de toplana - rakmıyarak kapanmıştı: Kema- Avukatlık kanununun Hangi memlekette hangi şef, ken­ lanacaktır. zun ömür dileriz. çaktır. Bu konferansta görüşülecek tatbik şekli Iizmin arkasında sade inkıraz ge­ Temsillerimizde hazır bulunmak is- di kanından olmıyan bir azlık vatan­ mevzulara ait tetkikler yapmak üzere cesinin korkunç karanlığı vardı, tiyenlere karşı teahhütlerimizi ifa i - Adliye Bakanlığı 1 birincikânunda daşına, böyle tapınmıya kadar va­ hükümetçe ihzarı bir komisyon kurul­ aklı eren, düşünerek, aklı ermi - ması kabul olunmuştur. Komisyonun Yeni sağlık müfettişlerimiz çin bir ay sonra tekrar döneceğiz ve yürürlüğe girecek olan Avukatlık Ka­ ran bir sevgi ve hayranlık hissi il­ yen, ensteni ile mâzi kâbusunu nununun tatbiki etrafındaki hazırlık - iç, kültür, ekonomi, sağlık ve ziraat Yalova hükümet tabibi Dr. B. Ali önümüzdeki kânunun 8 ilâ‘11 inde Is - ham edebilmiştir? Adetâ tasavvuru rüyalarrnda bile reddediyordu. bakanlıklarının köycülük mütehassıs­ İhsan Tilmaç ve İstanbul sağlık di - tanbul'da ve 13 ilâ 15 inde Ankara’da larına başlamıştır. Avukatlar kanu - bile imkânsız görünen bu mucize de Atatürk’ün eseri, bir kül olarak, nu ile tahdit edilecek barolar için vi - ları bulunacaktır. rektörlüğü yardirektörü B. Osman bulunmak üzere tertibat aldık. insanların en büyüğü olan Atatürk’­ tek bir kelimede toplanabilir: lâyet ve kazalardan baro adedi ve a - Teoman üçüncü sınıf sağlık müfettiş­ Bütün dostluğumuzla ün binlerce insani meziyetinden biri­ “ Kurtuluş!,, Bu hakikat münev­ vukat miktarları istenmiştir. Bu ma - liğine tayin olunmuşlardır. HARRY BAÜR Çağrı verin kafası kadar, halkın şuuru lûmat toplandıktan sonra mıntakala- dir. rın tesbitine başlanacak ve hazırlana­ Hiç şüphe etmiyelim, bugün Bü­ içindedir. Halk için, hatırası gü­ X Gümrük ve İnhisarlar Encümeni cak olan kararname projesi ay başın - zel ne varsa hepsi, tamamen ve yük Kurtarıcımızın hâtırasına karşı 16. xı. 1938 çarşamha günü saat onda dan evel bakanlar heyetinin tasvibine münhasıran Atatürk devrine ait­ Hatay menşeli mallar Sorgu hakimliği imtihanı duyduğumuz hudutsuz hayranlık ve toplanacaktır. arzedilmek üzere Başbakanlığa verile­ tir. muhabbet, mukaddes bir emanet gi­ X Millî müdafaa encümeni bugün Hatay devletinin millî mahsul ve Adliye Bakanlığının sorgu hâkim cektir. heyeti umumiyeden sonra toplanacak - Atatürk bir İçtimaî nazariye - mamûllerinin yurdumuza idhalini ko­ bi nesillerden nesillere tevdi edildik­ vekilleri için şehrimizde bir imtihan tır. laylaştırmak için Hatay menşe ve açacağını evelce yazmıştık. İmtihan çe büyüyecek, Atatürk’ün adı, türk nin kahramanlığını yapmadı; O Artırma ve eksiltmeler için X Maliye encümeni bugün umumî mevridli mahsul ve mamullerin güm­ yarın hukuk fakültesi salonunda ba - milletinin tarih ve mukadderatı üs­ bir cebir yapmadı: Millî hayatın heyet toplantısından sonra içtima e - rüklerimizden ithali sırasında menşei kanlıkça seçilecek bir komisyon hu - teminat zaruretleri onu kendi cebri ve tünde, daima gönüllerin kendisine decektir. olunmak şartiyle merî gümrük tarifesi zurunda yapılacaktır, imtihana gir - Belediye ve hususî idareler tarafın­ şükran ve ümitle çevrileceği bir tan­ X Adliye encümeni bugün saat hükmü altrna aldı.. Onun eseri ve mevridleri usulü dairesinde tevsik mffk üzere şehrimize 60 sorgu hâkim dan yapılacak artırma ve eksiltmeler 15.30 da toplanacaktır. şu veya bu nazarî esaslara göre resimleri üzerinden yüzde doksan do­ vekili gelmiştir. Bu imtihanda mu - için alınacak teminat akçelerinin mal rı adı gibi ebediyen menkuş kalacak tır. bir cemiyet yuğurmak sevdasın­ kuz tenzilât yapılması bakanlar heye­ vaffak olanlar bilâhare sorgu hâkim - sandıklarına yatırılmasının usul itiha- tince kabul edilmiştir. liğine terfi edeceklerdir. zı kararlaşmıştır. Yaşar NAB1 dan değil, bizzat yaşamak ihti­ yacından doğmuştur. Kemalizm, türk milleti için bakağ düsturla­ rından ibarettir. Bir hareket kurtarıcı ise, onu bırakınız, halkın ruhuna gide­ Dün hava güzel geçti cek yolu bulur. Milletin Atatürk’e "SAAT Dün Ankara’da hava açık geçmiş - aşkı, kendi kurtuluş şuuru ile ar. Rüzgâr şarktan saniyede üç metre sadar hızla esmiştir. Günün en yük - mezcolmuştur. Atatürk’ün söyle­ Dünyanın son gününe ka­ Onun kutsal göğsünü ni­ Daima ileriyi düşünüp da­ anda ne kadar kurtardım; sek ısısı gölgede 11 derece olarak kay­ diği, istediği, yaptığı, halk için, dar ebedî sesi dünyanın ku­ şan alan bir düşman kurşu­ ima uzağı gören büyük insa­ ne kadar ilerledim?,, kaygı­ dedilmiştir. insan gibi yaşamanın şartlarrn - lağından eksilmiyecek olan nu cebindeki saate saplanıp nın, manevî varlığı ebediyet sının bir ifadesinden başka Yurtta hava; Trakya, Kocaeli bölge­ dan ibaret telâkki edilmiştir. büyük Şef’in, son fâni sözü kaldığı zaman da gene o su­ kadar sonsuz bile olsa, fâni bir şey olmamak lâzımdı. leriyle Karadeniz kıyılarında ve Ege’­ nin şimalinde çok bulutlu, diğer böl - Gençlik ve halk: işte Kemalizm bu sorgu olmuştur: ali sormuş olacaktır. toprak üzerindeki cismanî hayatı, muhakkak ki, hesap­ gelerde açık geçmiştir. dâvasını yürütmekte ve yürüte­ — Saat kaç? Aynı sorgu, Sakarya boy­ Nihayet, onun fâni kulak­ lı idi. O, yaşarken yalnız yıl­ 24 Saat içindeki yağışların metre cek olanların küveti! O, bu sorguyu, kim bilir, larında, Kocatepe’de de so­ lar tarafından duyulan son murabbaına bıraktıkları su miktarı larını, mevsimlerini, ayları­ hayatında kaç defalar sordu. rulduğu vakit bir milletin sözü de o oldu: Terme’de 4, Çarşamba’da 3, Ordu’da Çanakkale sırtlarında O- nı, haftalarını, günlerini ve kara bahtını yenmek için — Saat kaç? 1 kilogramdır. Emniyet işleri daire reisliği nun bu sualinde şu mâna kan, barut ve duman kokusu saatlerini değil, dakikalarını Rüzgârlar; umumiyetle şimalden sa Aziz Atam, bu son sualin­ vardı: arasında şahlanan Bozkurt, da millet kurtuluşuna, vatan niyede en çok 4 metre kadar hızla es - le her şeyden ve her şeyden Emniyet işleri umum müdürlüğü ü - “ Yurdu istilâya gelen düş­ son darbesini ne zaman in­ ilerleyişine bağlamış bir Ön­ miştir. fazla sevdiğin sevgili mille­ çüncü şube müdürü B. Şinasi Zurga, manları, vatan toprakların­ direrek, ne zaman vatanın der olduğu için zihninde da­ En düşük ısılar sıfırın altında ol - tinden ne kadar sonra ayrı­ terfi suretiyle, umum müdürlük dai - dan koğmak için hücuma ge­ yükseliş yollarına dikilen ya­ ima o sual yer tutmuştu: mak üzere Eskişehir, Afyon, Sivas, re reisliğine tayin edilmiştir. lacağını mı düşündündü? Erzurum ve Van’da 6, Kütahya ve Kay- çeceğim dakikaya ne kadar bancı dağları devireceğini — Saat kaç? Bulunduğu her vazifede iyi hizmet­ seri’de 7, Kars'ta 11 derecedir . kaldı?,, hesaplıyordu. Bu sual, her zaman “ bu N. AR TAM ler gören B. Şinasi Zurga’ya yeni va­ En yüksek ısılar da; Adana’da 2 ? zifesinde de başarılar dileriz . Antalya’da 23 derecedir. ------^ ------V * DIŞ POLİTİKA Yahudi muhaceretine Hatay'da yeni İdeaı TÜRKİYE BASINI Majeste Karol yeni ”mahreç „ aranıyor» rejimin yarattığı akıncısı Atatürk ve dünya Londra'da Belçika hükümeti yahudileri emniyet havası Gümler geçmekte, fakat feyezan basınının neşriyatı Müttefik Romanya’nın kıymet­ artmaktadır. İptida mililet bir çağlayan gibi taştı. Arkasından Dünkü gazeteler de hemen bütün li hükümdarı Majeste Karol ile hususî kamplarına yerleştirecek Hatay, 14 (Hususî Muhabirimiz­ sütunlarını, ölümiyle dünyayı ağla - Veliaht Mişel dündenberi İngil­ bütün memleket ve insaniyet bir den) — Bu hafta Hatay halk partisi matem tufanına uğradı. tan Büyük Şef’in hayat ve hatıratını tere’nin misafiri bulunuyorlar. Londra, 15 a.a. — Evening News gazetesinin diplomatik muha­ binasında mühim bir toplantı yapıl­ Sebep? Çünkü ilk anda acımız ka­ taziz eden yazılar ve resimlere ve ye­ Duvr’da İngiliz toprağına ayale birine göre, Fransa, Amerika ve Ingiltere’nin yahudi muhacirle­ mış ve bu toplantıyı devlet reisi Ek­ dar büyük bir de hayretimiz var­ ni Cümhurreisinin yüksek şahsiyetle - basan Karol, İngiltere Kıralı Al­ rine yeni bir mahreç bulmak için birleşmeleri mümkün bulun selans Tayfur Sökmen de şereflendir- dı. Her şeye hayat veren bir unsu­ ri etrafında hürmet ve muhabbet do­ tıncı Corc’un kardeşi Kent dükü maktadır. miştir. Toplantıda hazır bulunanlar­ run kendisi için bile olsun ölümü lu neşriyata tahsis etmişlerdir . tarafından karşılanmıştır. Lon­ dan Ali Zahur ile Nesip Arsözü söz kabul edebileceğine inanamıyor Cümhuriyetin baş yazısında Yunus Amerika'ma Londra’daki büyük el-1 almışlar ve Eti türkleriyle Uğuz türk- Nadi diyor ki : dra radyosu, İngiliz hükümdarı çişi B. Kennedy yahudi meselesini B. j gibiydik. Halbuki günler geçtikçe ile Romanya hükümdarı arasın­ lerinin eski devrin kötü siyaseti yü­ kürenin ne büyük bir zıyaa uğ­ “ Dünya matbuatı Atatürk’ün büyük Makdonald ve diğer şahsiyetlerle gö­ Mareşal Çan Kay Şek zünden kardeşliklerini ihmal ettikle­ da Viktorya istasyonundaki telâ­ radığını daha iyi görüyoruz. eseri üzerine ittifak ediyor ve bu ese­ rüşmüştür. İngiltere şimdi domin­ rini yeni idare ile ve Büyük Ata- rin kendi çevresinde yıkılmaz bir ka­ kinin pek samimî olduğunu ve yonlarla müştereken yahudilerin İngi­ tavassut istiyor Çok doğru; “O’nun eksikliğiyle in­ mız'm yüksek irade ve irşatlariyle sanlık enteresan olmaktan çıktı,, le gibi yüksıelen Türkiye olduğunu kıral Karol’un İngiliz halkı tara­ liz imparatorluğu içinde kesafeti az o- her türlü ihtilâfın bertaraf edildiğini Londra, 15 a.a. — Çin’deki İngiliz diyen kalem, beşer dehâsında sö­ açıkça söylüyor. Hep Atatürk izinde fından candan gelen tezahürat ltan bir yere gönderilmesi imkânını söylemişlerdir. büyük elçisi B. Clerkarain mareşal nen ışığı herkesten iyi görmüş de­ yürüyecek bütün türk nesillerinin her île karşılandığım dün akşam bil­ tetkik etmektedir. Aynı zamanda A- Bundan sonra, devlet reisi kürsüye Çankayşek ile yaptığı görüşmeler hak­ nilebilir... Atatürk’ün eliyle kur­ gün daha ziyade yükseltecekleri bu dirmiştir. merika’dan, yahudi muhacereti nisbe- gelerek bir saatten fazla süren bir nu­ kında resmî mahfillere raporlar gel - tulan yurt, bugün yalnız onun ha- büyük eser, hakikaten Atatürk’ün bü - İngiltere Majeste Karol’un bu tinin arttırılması için cenup Amerika- tuk söylemiş ve samimî hasbihallerde miştir. Bu görüşmelerden çıkan netice tırasiyle doludur... yüklüğüne, ebedî timsal olacak olan sı devletleri nezdinde teşebbüste bu­ bulunmuştur. ziyaretini geçen ilkbahardan be­ tavassut meselesinin hâlâ mevzuu ba­ Gençlerin taze gönlünde, ihtiyarla­ muazzam bir âbidedir. lunması rica edilmiştir. Ekselans Tayfur Sökmen geçen ri beklemekte idi. Fakat marttan his olamıyacağı mareşalin sonuna ka­ rın nice acı çekmiş yüreğinde şim­ Muharrir, yazısını ismet İnönü’nün Evening News gazetesinin siyasî günlerin kısa bir tarihçesini yaptık­ beri Orta Avrupa’nın politik va­ dar mücadeleye taraftar bulunduğu - di sadece Ulu Başbuğu buluyoruz. nutuklarından milletimizin kahraman­ muhabirine göre Amerika otuz ilâ kırk tan sonra, en tehlikeli günlerde Ada- ziyeti şümullü ve ehemiyetli isti­ dur. Meğer kendisini ne kadar bilmi- lığına, kudretine, yapıcı ve yaratıcı bin yahudi muhacirini kabul edecek­ na’da yurdu korumak için ilk defa halelere girip çıktığı cihetle, son yormuşuz! Üzerine her saniye faziletlerine dair sözlerini naklederek tir. Japon kıtalarının faaliyeti olarak Eti ve Uğuz türkü HataylIla­ titriyerek tebcil ettiğimiz dakika­ bitiriyor. inkılâptan beri Romanya’nın iç rın elele verdiklerini hatırlatmış ve Belçika yahudileri kamplara Şanghay, 15 a.a, — Japon küvetle­ larda bile ne kadar onun dünya İç sayfada Peyami Safa, Atatürk’ün ve dış politikasını tedvirde uhde ezcümle demiştir ki: yerleştirilecek ri bugün Çangaşa’nm 70 kilometre şi­ kalbindeki aziz mevkiinden ha­ ölümünden bahseden bütün dünya ga­ sine çok ağır vazife almış bulu “ Atatürk’ün kurduğu ve hediye et­ Brüksel, 15 a.a. — Hükümet, Al­ mali şarkîsinde bulunan bir noktaya bersizmişiz! Hakikat şimdi büs­ zetelerinin O’nun kurduğu yeni Tür - nan Karol, Memleketinden ay­ tiği Hatay devletinde hurafelerin ye­ manya’dan hicret eden ve memleket i- kadar varmışlardır. Şimdiye kadar bütün anlaşılıyor. Bu Adam’m her kiye’nin millî ve medenî haklarım rılmak istememiştir. Filhakika ri yoktur. Hatay’da hıristiyanlık a- çin hakikî bir yük olan yahudileri hu­ ciddî hiç bir mukavemet görmemişler­ şeyi Türkiye için bir ders oldu. Ö- saymakla bitiremediklerini anlatarak; marttan beri geçen sekiz ay için­ susî kamplarda toplamıya karar ver­ dir. raplık, alevilik, ermenilik diye bir Bu şeref, hiç bir millete nasip olmuş şey yoktur, Hataylı vardır. lümü bile! de Avusturya ortadan kalkmış, miştir. Yüzlerce yahudi Mertplastaki Japon topçuları Lughai hattında Bir vatan kurdu diyorduk, bir millet değildir.Sanki bu yazılar bir tek el - Mazinin karanlık günlerindeki ha­ Çekoslovakya da eski Çekoslo­ serseriler kolonisine sevkedilmiştir. muayyen bir noktada şimendifer mü - yarattı diyorduk; görülüyor ki den çıkmıştır, diybr. rekâtından dolayı hiç kimseyi mesul vakya olmaktan çıkmıştır. Bu e- Bunların masarifini Brüksel’de teşek­ nakalâtmı durdurmıya muvaffak ol - meğer dünya çatısının, medeniyet Kurun gazetesinde Sadri Ertem, di­ etmek istemiyoruz. Yalnız yeni reji­ hemiyetli değişikliklerden sonra kül eden bir yahudi komitesi görmek­ muşlardır. kuruntunun en sağlam direklerin­ yor ki : min huzur ve sükûnunu ihlâl eden­ Majeste Karol’un İngiltere’yi zi­ tedir. Bu neviden diğer kamplar teşki­ den birini de dikmiş. Bilmem ki “Atatürk bir millet halketmedi, O ler, Hatay kanunlarının en şiddetli yareti daha büyük bir şümul ik­ li tasavvur edilmektedir. te bildirmiye mecbur tutulmuşlardır. hangi cephesinden bahsetmeli? bizzat bir milletti. Milletten geldi, ahkâmiyle ceza göreceklerdir. millete döndü. O bir fikir kâinatıdır. tisap etmiş oluyor. Leh yahudilerinin vasiyeti Servetleri beş bin marktan yukarı o- Düşünün; bir gün görsek ki Himalâ- Hakkından mahrum edildiğini id­ Asker, devlet adamı, fikir adamı ola - Kıral Karol, Romanya’da alel­ Varşova, 15 am — Almanya’dan lup da Berlin’de oturan 35.802 yahudi- ya yıkılmıştır, yahut Okyanus’ lar dia eden herkesin derdini dinliyece- rak hayatında tek bir şeyi tahakkuk çıkarılan lehli yahudilerin vaziyeti den 894 ünün her biri 300 bin, 346 sı­ kurumuştur. Nasıl oluruz? İnanın ade bir hükümdar değildir. Ka - ğiz. Biz maziden kalma bir şey bil­ ettirmiye çalıştı: Türk rönesansı. hakkında bir anlaşma akti için yapr nın her biri 500 bin, 122 sinin her biri ki kürenin dehâ muvazenesinde nunu esaside yapılan son tâdiller miyoruz. Biribirimize sarılarak dil, Tan gazetesinde Zekeriya Sertel, lan Alman - Leh müzakerelerine me­ bir milyon, 37 sinin her biri iki mil­ de bugün böyle bir sarsıntıya şahi­ devlet mekanizması içinde hü - din mezhep farkı gözetmeden Büyük şöyle diyor : mur leh delegeleri talimat almak için yon, 17 sinin her biri dört milyon, se­ diz. kümdara ehemiyetli vazifeler Atamız’m işaret buyurdukları yolu “ Türk’ün büyük talii şuradadır ki, Varşova’ya dönmüşlerdir. Müzakere kizinin her biri 5 milyon ve birisinin Evelki gün Mecliste, Türkiye'nin ni­ vermektedir. Bu vaziyette olan takip edecek ve yurdumuzun saadeti­ en büyük evlâdı Atatürk’ü kaybettik­ lere yakında tekrar başlanacaktır. altı milyon mark serveti vardır. Bu ra­ ce irfanı Atatürk’ün büyüklüğünü ne çalışacağız.” bir hükümdarın, Yakın Şark hak- kamlar bizzat alâkadar makamlar tara­ milletin gözü önünde dille tekrar­ ten sonra, onun bıraktığı büyük eseri kındaki yeni alâkasrnı bir takım Hollanda’da Devlet reisi bundan sonra yeni re­ aynı küvetle ileri götürecek maharet­ Lahaye, 15 a.a. — Hollanda başveki­ fından verilmiş olduğundan hakikat­ lamak istiyordu. Herkes canından maddî deliller ile gösteren bir jimin bütün vatandaşlara müsavat da­ li bir el bulunmuştur. li B. Collin bugün mebuslar meclisin­ ten de aşağı olmak gerektir. kopanı söylemekte idi. Lâkin bü - memleketi ziyareti, siyasî ehemi- iresinde tatbik edileceğini ve bu hu­ tün o güzel sözleri alkışlarken he­ ismet İnönü’nün varlığı, türkün de beyanatta bulunarak hükümetin, Almanya’da hiddet susta asla hatır ve gönüle bakılmıya- büyük talii eseridir. O’nun milletin yetten ârî olamaz. Bilhassa kira­ İngiliz, fransız, danimarka, Belçika, pimiz aynı şeyi görüyorduk. En Berlin, 15 a.a. (Havas) — Dün Lon­ cağını izah etmiştir. başına geçmesi, dahilde huzur ve em­ la, mümtaz bir diplomat olan İsviçre hükümetleriyle alman yahudi­ yüksek belâgat bile gidenin ne ka­ dra’da avam kamarasında Almanya da- Devlet reisinin sözleri hazır bulu­ niyet havası yaratmış, halk yeni Ş ef­ hariciye vekili Petrescu Komnen- lerinin muhaceretine imkân vermek i- dar altında kalıyor! Düşündük, ki yahudi aleyhtarlığına dair cereyan nanlar üzerinde mühim tesirler yap­ inde istirabını ve elemini azaltan bir in de refakat etmekte olduğu göz çin müzakerata girişmiş olduğunu bil­ düşündük ve şunu gördük. eden müzakereler alman siyasî mahafi mış ve samimî hasbihaller uzun müd­ teselli kaynağı bulmuştur.,, önünde tutulacak olursa. dirmiştir. Atatürk’ün tunç hitabeti kadar hey­ ünde hiddet uyandırmıştır. Almanlar det devam etmiştir. Neticede halk Yeni Sabah’ta Hüseyin Cahit Yal­ Romanya müttefikimizdir. Ve betli, ancak bir unsur bulunabi­ Yalimliler servetlerini bunu kendi dahilî işlerine müdahale partisinde bir hars komitesi teşkili lir: Kendisinin bugünkü ebedî sü­ çın, türk gençlerinin tezahürünü baş­ aym zamanda Yakın Şark’ta sul­ bildirecekler mahiyetinde telâkki etmektedirler, takarrür eylemiş ve komitenin merkez makalesine mevzu olarak almıştır. Hü- hun en büyük zatnlni. olan Bal- ( kûtu! Berlin, 15 am — D. N. B. ajansı bil­ Almanların buna karşı Filistin mesele­ heyeti ile kollarını seçmek üzere pa- Fakat bu sükût bize şimdi neler söy­ lâsatan diyor ki ; kan antantının sadık bir uzvudur. diriyor : sini ulu orta mevzuu bahis ederek mu­ zir günü tekrar parti binasında top­ lemiyor? Bütün geçmişi, bütün “ Bu nesilleri iyman ve hararetle Majeste Karol da b#münasebet­ 26 nisan 1938 tarihli emirname ile kabelede bulunacakları bile söylen­ lanmasına karar verilmiştir. geleceğin emrettiği şerefli vazife­ canlı bir hale sokmak ve bir gün ken­ dilerine mevut olan yüksek vazifele - lere kıymet verdiğini her vesile alman yahudileri servetlerini hiiküme mektedir. Devlet reisi bir müddet daha leri dahi, kulaklarımız şu saatte ri hafkkiyle ifa edebilecek bir kudret ile göstermiştir. Binaenaleyh parti binasında kalarak partinin faa­ oradan işitmektedir. dostumuz hakkında İngiltere’de liyeti üzerine kendilerine verilen iza­ Atatürk ne idi? Her şey, her muaz­ ve kabiliyette yetiştirmek yolunu en gösterilen kabulden dolayı biz hatı dinledikten sonra alkışlar arasın­ zam şey! Lâkin bilhassa bir ideal iyi Atatürk bildi ve buldu . Kıral Karol Londra’da Bugün gazetesi, Atatürk’ün hususî de kendimize bir memnuniyet da Harbiyeye dönmüşlerdir.. akmcısı! Son nefesine kadar genç kalan ru­ hayatına ait hatıralar ve İnönü’nün hissesi ayırır ve Romanya’nın terciimeihallerine ve Lozan’daki mu - İktisadî ve siyasî vaziyetinin ku- Polonya gazeteleri bu ziyarete hunda hiç dinmiyen susuzluk bu oldu: Daima ileri! Her zaman i- vaffakiyetlerine ait yazılar ve resim - vetlenmesine yardım eden her Anavatandan dönen ler koymuştur. vaziyeti, sulhun da yardımcısı büyük bir ehemiyet veriyorlar deale doğru!. “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz- Akşam gazetesinde Va-NÛ, Atatürk telâkki ederek seviniriz. için diyor ki : Londra, 15 a.a. — Kıral Karol sa - Varşova, 15 a.a. — Polonya gaze­ dir!„ vecizesindeki (ilk) kelimesi A . Ş. ESMER “ Bütün dünyaya meydan okumuştu. teleri, Romanya kıralı Karol’un Lon­ Hatay mebuslarının üzerinde bugün dikkatimiz, husu­ at 16,10 da Viktorya garma muvasa­ Halbuki hayranlıkla görüyoruz, dün - dra’ya yakında yapacağı ziyaretin ehe- sî bir itina ile durmalıdır. Çünkü lat etmiştir. yada tek düşmanı yok. En azılı düş - miyetine işaret etmektedir. âdi, haksız ve maddî kapışmalar­ Filistinde yeni Kıral Karol ve veliaht Mişel bu - manları bile kahraman ruhuna mef - Gazetta Polska, bu ziyareti Ro - memnunluk intibaları dan iğrenen hilkati, manevî fütu­ gün kıral ve kıraliçeye il-k ziyaretleri tun bıraktı. O’nun bir mucizesi de manya ile İngiltere arasındaki müna - hatın hiç birine doyamazdı. bombalar patladı yapmışlardır. Sarayın avlusunda kira­ İskenderun, 14 (Hususî Muhabiri­ budur. Belki de mucizelerin en büyü­ la askeri merasim yapılmıştır. Kiralın sebetlerin inkişafı sahasında mühim Artık O’nun bu ebedî kumandasına Kudüs, 15 a.a. — Bir bombanın in - mizden) — Ana vatanın 15 inci yıl ğü. Tarihin kaydettiği yegâne düş - maiyetinde bulunan hariciye nazırı B. bir merhale addetmektedir. ' Kıralm koşacak zinde bir gençlik ve ol­ filâkı ile Gezi civarında demir yolu cUmhuriyet bayramında bulunmak ü- mansız kahraman, yegâne düşmansız Komnen ve diğer zevat İngiliz kiralına bu seyahatinin iki memleket arasında gun bir millet var. Bütün kudre­ hasara uğramıştır. Suykastçilerin ta­ zere Türkiye’ye giden, Meclis reisi dâhi, Kemal Atatürk’tür.,, takdim edilmişlerdir. Kıral ve veliaht mukarenet husulü gibi bir netice ver­ tiyle çalışmıya yeniden ant içmiş kibine koyulan iki İngiliz askeri ya - B. Abdülgani Türkmen’in reisliğin­ halk tarafından hararetle alkışlanmış­ mesi muhtemeldir. bir gençlik ve millet... Şimdiden ralanmıştır. Ramallah’m şimalinde vu- deki heyet Hatay’a döndü ve İskende­ sonra her ilerilik alanındaki en lardır. Kurjer Polska, bu seyahatin pek run garından itibaren merasimle kar­ Ingiliz nazırlarının kuıbulan bir müsademede üç arap öl - yüksek tepelere türk dehâsının manalı olduğunu yazmaktadır. Kıral şılandı. istasyonda Başvekil, vekiller müştür. Tay mis’in bir makalesi bayrağı hürmetle çekilmelidir. Karol’un Avrupa’nın siyasî hayatının ve kalabalık bir halk kütlesi bulunu­ Falastin adındaki arap gazetesinin Londra, 15 a.a. — Romanya kıralı İşte gördük, o dehânın en büyük ziyaretleri en mühim merkezlerindeki fikir çere - yordu. Heyet polis ve jandarma müf­ Londra’dan öğrendiğine göre İngilte­ Karol ile veliahdinin ziyaretinden bah­ sancaktarını insanlık nasıl tâzim yanlarını ve hâkim niyet ve tasavvur­ rezeleri tarafından selâmlandıktan Paris, 15 a.a. — B. Çemberleyn ve re ile araplar arasında doğrudan doğ - seden Taymis gazetesi, Romanya ki - ları öğrenmek istemesi tabiîdir. sonra doğruca İskenderun halkevine ile anıyor! Lord Halifaks 23 teşrinisani çarşamba rüya müzakerelerde bulunulması der­ ralı kadar memleketinin siyasetine ait gidilmiştir. Halkevinin çay ziyafeti Ey türk gençliği! günü saat 17 de Paris’e muvasalat e - piş edilmektedir. Binaenaleyh arap ve mesuliyeti doğrudan doğruya deruhte Vaktiyle hitabını dinlediğin Şef’in çok samimî bir hava içinde geçmiş ve decekler ve 25 teşrinisani' cuma günü yahudilerle birlikte bir konferans ak­ etmiş hiç bir hükümdar mevcut olma­ gibi sana da şimdi bu vazife düş­ İngiltere Habeş ilhakım heyet reisi ile âzâları ana vatana yap­ saat 10 da döneceklerdir. dinden vazgeçilmiş demektir . dığını yazmaktadır. Ingiltere, kendisi­ tıkları seyahata ait intibalarını nak- tü: ne dostane bir surette hoşamedi be­ tanıyor letmişlerdir. İdeal akıncılığı ! yan ediyor. Bu ziyaret, Avrupa’nın Bunu yapmanın çaresi bir tanedir. Yeni Bulgar kabinesi Meclis Reisi B. Abdülgani Türk­ Yeni Macar cenubu şarkîsinde mühim kararlar it­ Roma, 15 a.a. — Italyan - Ingiliz an­ Şerefle, namusla ve hiç gürültüsüz men ve Rum ortodoks mebuslardan Sofya, 15 a.a. — Parlâmento ile hü - tihaz edileceği bir sırada yapılmakta­ laşmasının resm îbir surette meriyete çalışmak! Dr. Basil gazetecilere şu beyanatta kabinesi dır. Alman ticaretinin Tuna havzasın­ girmesinden önce İtalya’nın Habeşis­ Fazıl Ahmet Aykaç kümet arasında bir kanun projesinden bulunmuşlardır: dolayı çıkan ihtilâf üzerine B. K ösei- Budapeşte, 15 aa. — Son arazi il­ da inkişafı tabiî olduğu kadar arzuya tan üzerindeki hâkimiyet hukukunu vanoı kabinede bazı tadilât yapmış­ hakından sonra iç ve dış politikasına şayandır, çünkü beynelmilel ticaret i- İngiltere tanıyacaktır . B. Abdülgani Türkmen’in memnununz, şükran hislerimizi ifade­ yeni vaziyete uygun bir veçhe vermek le İngiliz ticaretinin menafiine hadim Bu formalite yarın sabah Sir Perth tır. beyanatı den âcizim.” Yeni Köseivanof hükümeti bugün istiyen Macaristan, hükümette tebed olacaktır. tarafından yapılacaktır. Büyük elçi “ Bildiğiniz gibi, Hatay’ın tazim, meclise gitmiştir. Başvekil hüküme - dül icrasına lüzum görmüştür. Taymis gazetesi, cenubu şarkî Av­ saat 10 da Chigi sarayına giderek iti­ Doktor Basil’in beyanatı minnet ve şükranlarım büyüklerimize tin tayin emirnamelerini okuduktan İmredi kabinesi istifa etmiş ve ye­ rupa’daki memleketlerin kendi İktisadî mat mektubunu İtalya kiralına vere - sunmak üzere cümhuriyetin 15 inci Doktor Basil de demiştir ki: sonra müzakerelerin perşembe günü - ni hükümeti teşkile tekrar imredi me­ ve siyasî hareket serbestilerini muha - çektir. yıldönümünden istifade ederek Ana — İskenderun’da bize Halkevinin ne bırakılmasını istemiştir. Meclis hü­ mur edilmiştir. faza etmek arzusunda bulunmalarının vatanın merkezini ve İstanbul’u ziya­ verdiği çayda demiştim ki: “Türki­ kümetin bu talebini büyük bir ekse­ B. imredi yeni kabineyi aşağıdaki gayet tabiî olduğunu ilâve etmektedir. ye’de evelce inanmadığım bir yükse­ ret ettik. Ankara’da 15 inci yıl şen­ riyetle kabul etmiştir. tadilâtla kurmuştur: Radyo neşriyatımız Diğer gazetelere göre liklerinde bulunduk ve başta Kamu­ liş gördüm ve inandım.” Ticaret bakanı B. Kunder istifa e- Deyli Telegraf, kıral Karo-l’ün ya­ tay Reisi ve Başvekil olduğu halde Size bunu söyliyebilirim. den B. Bornemisza’nın yerine endüs­ Atina'da iyi duyuluyor pacağı ziyaretin salâhiyettar İngiliz büyüklerimizden gördüğümüz sempa­ Türkiye’de gördüğüm terakkiyi an­ Alman müstemleke tri bakanlığını da deruhte etmiştir. mahafilinin Romanya'nın ehemiyetini ti ve alâkayı burada size anlatacak cak bir mucize olarak kabul edebili­ Ziraat bakanlığına B. Sztranyavs- Atina, 15 a. a. — Atina ajansından: her zamandan ziyade takdir etmekte Ankara radyo istasyonu, Atina’da kelime bulamıyorum. Heyetimiz ara­ rim. 15 senede yapılan bu işler cid­ ky’nin yerine B. Teleky geçmiştir. talepleri ye Fransa olduğu bir sırada yapılmakta bulundu­ pek iyi dinlenmektedir. Radyoları bu­ sında ana vatanı ilk defa ziyaret et­ den fevkalâdedir. Düşününüz: Evelce Adliye bakam B. Mikicz’in yerine ğunu yazmaktadır. lunanların hepsi nadolu ajansının neş­ mekte olan arkadaşlarımız, Ana yur­ çorak ve verimsiz olan bir toprak ü- Paris, 15 a. a. — Havas ajansı bil - B. Lansadinagy geçmektedir. Aynı gazetenin diplomasi muhabi­ riyatından sonra Ankara istasyonu - du tahmin ve tasavvurlarının çok üs­ zerinde (Ankara) kurulmuştur. Bu­ diriyor: Müstemlekeler encümeni bu­ Müdafaa bakanlığında general Rat- ri, kıral Karol’un Londra’da mühim nun emisyonlarını dinliyebilecekler - tünde buldular. nu, bu kudreti biz yalnız Atatürk’te gün toplanarak alman müstemlekele - z’ı general Bartha istihlâf etmektedir. bir istikraz akdetmesine ve bu istikra - dir. Büyük kurtarıcıya bilvasıta Ha­ görüyoruz. ri mutalebatını tetkik etmiş ve pariâ - zm Ingiltere’den yapılacak mübayaata Hususî surette gönderilmiş olan yu­ tay’ın sonsuz minnet ve şükranlarını Çok temenni ederim ki Hatay hü­ mento bu bapta bir karar vermeden e- Spor işleri Umum tahsis edilmesine intizar edilmekte ol­ nan gazetecileri, daha şimdiden Ata - arzederek sarayda defteri mahsusu kümeti de terakki etsin ve onun tut­ vel müzakerelere girişilmesini reddet - müdürlüğünde duğunu yazmaktadır. türk’ün cenaze merasimine ait mufas­ imzaladık. tuğu yollardan ayrılmasın. miştir. Ana vatanda gördüğümüz fevkalâ­ Türkiye’de bize gösterilen hürmet Encümen, hükümetin fikirleri hak­ Spor işleri umum müdürlüğü umu - Deyli Herald, prensip itibariyle kı- sal malûmat göndermeğe başlamışlar­ ve alâkanın tesirini hâlâ muhafaza e- kında izahat vermesi için başvekilin tnî kâtipliğine Kültür bakanlığı be - ral Karol’un en yüksek hedefi mem ■ dır. Yunan gazetecileri, göndermiş ol­ de hüsnü kabul ve alâkayı size tarife imkân yoktur. Bunu size ancak bir diyorum. Nezaketlerine hayran kal­ encümene gelmesini istemiye reisi me­ 4 mveğitimi müdürü B. Cemal Gökdağ leketinin İktisadî istiklâli olduğunu dukları haberlerde türk milletinin de­ cümle ile hulâsa edebilirim: Çok dım.” mur etmiştir. ' ımuştur . yazmak ta dit. rin matemini de tasvir etmektedirler. -.■.illininim, ıııııııııııııııııııııı.i —------iiımmııımııımııııııııımıımııııııııııııııııııııınıııımıııımıııııııııııııımıııııııııııımııııııııııııııııııııınııııınnnıınnnnmnmnnnnnu. i Ankara Beİediye Meclisinde Ankaraya A tatürk I | adı verilmesi için dün bir teklif yapıldı I ...... ıııııın ııııın ıııın n ııııııın ıın n n ı n ıınn ınıııın ıınn ıın ıınııınııııııın n n ın n ın ıın ın n nn n n m u nn n n n n nn u F Ankara belediye meclisi dün saat 17,30 da reis vekili B. İbrahim Rauf dır. Ankara kendisine nasip olan bu - Ayaşlı’nın reisliğinde mutat içtimaim Belediye Meclisi Ankara halkının hislerine tercüman oldu günleri unutmıyacak ve memleketin yaptı. kurtarıcı ve yaratıcısını sinesinde ebe­ de kadar muhafaza edecektir. Bu iti - Dün meclis salonu fevkalâde gün­ lere mahsus bir manzara arzediyordu. barla Ankara’mıza Atatürk adının ve­ rilmesi muvafık olacaktır. Bütün âza ve dinleyiciler hissedilir bir elem ve keder içindelerdi. Celse a- Riyaset Makamının bu teklifi alâ - çılıp da müzakere başlayınca bu hü­ kah yüksek makamlara Ankara şehri mümessilleri namına arzetmesini tek - zünlü hava arttı. Millî savaşın ilk gü­ lif ediyorum.” nünden itibaren Atatürk’ün yanında Bu teklif alkışlarla karşılandı ve yer alan ve daima izinde yürüyen An­ ittifakla kabul edildi. Bundan sonra kara’nın mümessilleri şehrin umumî Bn. Makbule Naci Eldeniz şu takriri teessürüne tercüman oldular. verdi: Reis vekili celseyi açtıktan sonra: “— Çok müessif haberi tabiî biliyor­ “ Atatürk’ün mübarek vücutlarıma sunuz, Büyük Şefimizin hatırasını dinleneceği yerde Atatürkümüzü ka - tâziz İçin beş dakika ayakta duralım,” ranlıkta bırakmamak hem de milletin dedi. Atatürk’e sevgi ve imanının bir tim - Meclis âzası ve dinleyiciler beş da­ şali olmak üzere her gece akşamdan kika zarfında, kalpleri Atatürk’ün başlıyarak sabaha kadar daimî bir, sevgisi ile dolu olarak, gözleri yaşlı a- meşale yanması hakkındaki temenni - yakta durdular. min muhterem arkadaşlarım tarafm - dan da kabulünü rica eder, ve aynı B. Mecdi Saymanın hitabesi zamanda yüksek reisliğin bu candan dileği hususî komisyona iblâğım Bundan sonra söz alan B. Mecdi saygılarımla dilerim.” Sayman şu hitabesiyle meclisin hisle­ Bu takrir de alkışlar arasında ka - rine tercüman oldu: bul edildi ve reislik makamına veril - “ Millî facia karşısında güzel An­ mesi kararlaştırıldı. Bundan sonra ruâ- kara’mız sonsuz elem ve teessür için­ namede konuşulacak başka madde ol­ dedir. Benim bu canlı levhaya katacak madığından celseye nihayet verildi. sözüm yoktur. Türk en büyük evlâdı­ nı, dünya en duygulu, en ekmel insa­ nını kaybetti. Hâşâ! Kaybolmadı. Bu kudret sönmedi. Bu kudret nurlu yü­ KÜÇÜK DIJ KA3ERLER zü, kâh hâşin, kâh bir çocuktaki saf­ fetle dolu bakışlariyle, narin yapısı, iradeli, sürükleyici, tesirli sesiyle, X Paris — Fransa ile Suriye ara - türkü 20 yılda nasıl zaferden zafere suida bir muahede imzalanmıştır. Mu­ götürmüşse, bundan sonra da türk ih­ ahede bilhassa askerî ve kültürel me - tilâl ve inkılâbının kâbesi Ankara’da selelere mütealliktir. yanımızda, aramızda, başımızın üs­ X Kudüs — İngiliz kıtaatı, iki as - tünde ve içindedir. kerin katline mukabele bilmisil olmak Ankara’ya hasreti büyüktü. Buraya üzere Gaza’da 3 evi dinamitle berha - dönmek istiyordu. Saat kaç? suali son va etmişlerdir. Bu şehirde gece ışık sözü olmuştur. Belki de Çankaya’daki yakılması ve sokağa çıkılması mene- kartal yuvasına kavuşma ânının yakla­ dilmiştir. şıp yaklaşmadığını anlamak için saati X Prag — Hariciye nazırı B. Şval- sormuştur. kovski’nin bu hafta nihayetinde Ber - Ankara!— O’nun dediği gibi — lin’e gideceği haber alınmıştır. Aynı Türkiye’nin en mânalı şehri Ankara! zamanda, B. Şvalkovski, devlet reisli­ Kazandığın şerefle kıyamete kadar ğine namzettir. övün. Büyük ve eşsiz hemşehrini bağ­ X Paris — Akşam meçhul askerin rında dünya durdukça yaşatacaksın, mezarına çelenk koymak üzere Assosi- y e siz Ankara’nın aziz mümessilleri asyon demohratik’in bir delegasyonu­ nun başında mezkûr âbideye gitmiş o arkadaşlarım. O, inanınız duyacak, O, lan B. Flanden, genç bir avukatm ta­ inanınız görecek: millî birlik halinde eserinin devamına çalıştığımızı. Bi­ arruzuna uğramış ve avukat kendisine iki tokat atmıştır. zimle beraber yeni hamlelerimizi teş­ X Roma — İtalyan Rotary kulübü­ vik edecek, bizimle birlikte sevinecek, nün 31 ilkkânundan itibaren işlerini bizimle beraber türk vatanının ovala­ tasfiye etmek hususunda verdiği ka­ rında, yaylalarında, dağlarındaki ke­ rar, faşist partisi sekreterliğince not kik kokularını teneffüs edecek. edilmiştir. Denizlerimizin coşkun dalgalarını, X Amsterdam — K. L. M. is - nehirlerimizin nazlı akışlarını dinli- mindeki Holanda kumpanyasına ait yecek. bir nakliye tayyaresi, bir mecburî ye­ “ Daima daha refahlı, daima daha re iniş esnasında Schichl hava mey - kuvetli, hür ve müstakil Türkiye,, O’­ dam civarında düşerek parçalanmış­ nun son işaretlerinden biridir. Zaten tır. Şimdiye kadar 3 kişinin öldüğü ve en büyük eseri bu veciz ifadesinde 11 kişinin yaralandığı tesbit edilmiş - mündemiç değil midir? tir. En büyük eseri bugün içinde yaşa­ X Londra — Bir askerî tayyare dığımız Türkiye değil, her saniye bir­ Stradishall’de bir tarlaya düşmüştür. az daha ilerliyen, kalkınan, güzelle­ Tayyarenin içinde bulunan iki kişi öl­ şen, yarının öbürgünün kudretli lür- müştür. kiyesi değil midir? 0 bir okyanos değil, değildir bu bir umman, X Sofya — Kıraliçe lonna, kız kar­ O kurdu, hızını O verdi. Tezgâh deşi Prenses Mafalda de Hesse’i ziya- mütemadiyen dokuyor. Çark mütema­ ıret etmek üzere mütenekkiren seya - diyen dönüyor, ilerliyor, ilerliyecek- Ona ya; dökenlerin bu bir küçük damlası, hate çıkmıştır. tir. . . . . X Santakruz dö Tenerif — îtalya- Millî kahraman bir gün demişti kı: nm Eugenie de Savoie ve Duque de “__ Ben yurdun gecelerini bekle­ Ağladı arkasından bir vatanla bir cihan Aosta kruvazörleri buraya gelmişler - rim. Şafak söktükten sonra başımı yas­ dir. tığa koyup birkaç saat müsterih uyu- yabiliyorsam, İnönü nün o saatlerde X Belgrad — Prenses Olga Yu - uyanmış olduğunu bildiğim içindir.,, Göklere ulaşınca Türkün büyük Alası. goslav kadmlar birliğinin 12 inci kon­ Büyük milletim müsterih o l! Dün gresinin açılma merasiminde hazır bu­ yurdun gündüzlerini bekliyen İnönü Belediye meclisi, ikinci celsesinde da atmış ve yüksek ve ebedî fikirleri - lunmuştur. Kongre bir çok, yüksek ze­ bugün başımızdadır. ruznamede mevcut maddelerin müza - ni Ankara’dan dünyaya yaymış bu - vatın huzuriyle açılmıştır. Bu müna - Varolsun! kerelerini yaptı. İtfaiye müdürünün lunmaktadır. Bu itibar ile Ankara’nm sebetle İçtimaî yardım nazırı Svetko - (Sürekli alkışlar) vefatı dolayısiyle kadroda ufak bir de­ Atatürk inkılâbında büyük rolü var - viç bir nutuk söylemiştir. B. Mecdi Sayman’dan sonra ün. ğişiklik yapılması hakkındaki belediye Makbule Naci Eldeniz Konuştu. Bn. Türkiye’sini ilerletecektir, kuvetlen- aynı acı ile bir kütle halinde biribirine reisliği tezkeresi üzerine, şehrin itfa­ Eldeniz’in göz yaşları okuduğu kağı­ direcektir. daha yakın, biribirini daha çok anlı­ iye teşkilâtının tanzim ve terakkisin - yor. Üç genç evlâdını kaybeden bir da damlıyor ve kelimeleri hıçkırıklar Bütün dünya, bütün medeniyet âle­ de hizmeti görülen mumaileyhin hatı­ baba, bana: “ O’nun acısı evlâtlarımı arasında boğuluyordu. Bu esnada sa­ mi Atatürk’ü kendine mal etti. Bütün rasına hürmet için bir dakika ayakta londa göz yaşından başka bir şey gö­ ecnebî gazetelerinde okuyoruz. Bu dâ- unutturdu” dedi. Ben, ihtiyar babamı luruldu. rülmüyor ve hıçkırıktan başka ses du­ hî, bu Üstün Adam, ileri memleketler kaybettiğim günün acısını duydum KÜSUF Ah, O bizim her şeyimizdi. Belediye ve su idaresine ait hesap­ yulmuyordu. için bir sulh sembolü, darda olan mil­ ları tetkik encümeninin iki mazbatası Münür Miieyyet Bekman letler için de bir kurtarıcıdır. Hiç bir Müsaadenizle O’na ait bir hatıramı ile mezbahanın tamiri için büdcede Bn. Eldeniz’in hitabesi hükümdara hiç bir millet reisine bü­ anlatayım: Son görüşümdü. Hatay’ın münakale icrasına dair belediye encü­ Kim demiş güneş battı, bir küsuf anıdır bu Arkadaşlar, tün dünya bu kadar yanmadı. kurtulmasından 10 - 15 gün eveldi. meni kararları okundu ve aynen kabul ölümün gücü var mı imhaya sonsuzluğu. Hatay’da ıstırap çeken, ezilen türkler- Evvelâ Atatürk’ün manevî huzurun­ Bu büyük türk evlâdını doğuran an­ edildi. Yeri adem değildir ebedî varlıkların da eğilerek sizlere, bütün ankaralılara den bahis buyurdular. “ Geceleri an­ neye rahmet. Genç annelere ve yarının Celsenin sonunda B. Hayrullah öz- Ebede yol açana bir mezar olmaz yarın. baş sağlığı diliyorum. Atatürk öldü cak iki saat uyuyabiliyorum.,, Oradâ annelerine düşen vazife Atatürk’ün budun şu teklifte bulundu: Zaten cisim değildi yaşatan varlıktı O diyorlar. Buna nasıl inanılır. Havsala bulunan general Naci Eldeniz: “ Siz u- sözleriyle, vecizeleriyle çocuklarını Sonu sonsuzlaştırdı ölümleri yıktı O. nasıl kabul eder. Atatürk bağrımızda büyütmek, O’nun istediği gibi çalış­ yumuyorsunuz biz uyuyalım buna na­ “ Ecelin bizden ayırdığı Büyük Şef sıl tahammül edilir,,. Uzağı, asırların Maddesinden parçadır vatanın her köşesi yatmıyor mu? Biz O’nu göz yaşları­ tırmaktır. Türk kadınını yarım bir in­ ve Ulu dahî hakkında memleketin duy ötesim düşünen ve gören gözlerinin Bütünlüğün bağrında her an alevdir sesi. mızla okşamuyor muyuz? san göremedi. Ona medenî haklarını duğu teessür ve acı o kadar büyük ve Yakınlaşan tehlikeyi duyduk. Sez­ yaşları arasında: “ Ben uyumıyayım, vererek yükseltti. O’nun arzusu her derindir ki burada bunun tafsiline im - dik. Gene inanamadık. Etrafımızda zararı yok düşüneyim, millet rahat u- Bir küsuf anıdır bu, karardıysa ışığı kadında .memlekete müfit bir uzuv, kân yoktur. Şehrimiz namına arkadaş­ her şey O’nun. Çocuklarımızın da, a- yusun”. buyurdular. Ecelin gücü var mı eritmeye varlığı. lâyık bir ana olsun. Şehir kadını da larımızın söyledikleri hitabelere ilâve namızın da, babamızın da atası. Biz ya­ kıymetli köy kadını kadar yükselsin. Ben, Atatürk’ü son gördüğüm gün edecek bir söz söylemek kudretini ken­ Yeri toprak değildir ezelî kanadların şarken o ölemez. Nasıl olur. Türküm Şüphesiz Atatürk’ün her arzusunu, milleti için gözleri ağlar gördüm. Ben dimde göremiyorum. Yalnız düşündü­ Yarına yol açana gurubsuz olur yarın. diye kabaran göğsümüzde Atatürk ya­ her emrini ifa, kadın erkek milletin Ata’ma nasıl iman etmem. Milleti el­ ğüm bir noktayı da işaretten çekin - Millet ruhundan doğdu girdi millet ruhuna şıyor. İlmiyle, irfaniyle, sanayiiyle her ferdi için bir millet borcudur, bir bette onun izi üzerinde yürüyecektir. miyeceğim. Tarih! çök dizlerini, önünde eğil dünya! genç Türkiye, dinç Türkiye bize O’- vicdan borcudur. jun emanetidir. İleri, daima ileri di­ (Şiddetli ve srekli alkışlar) . Büyük Atatürk inkılâbını Ankara- Duygusu kemal buldu içinde kafamızın yen sesi kulağımızda. O’nun izi üze- Bugün memleketin her sınıf halkı, Hitabelerden sonra celse on dakika mızda yapmıştır. Bütün memleket için ölmezin, ölmez yolu, bayrağı dâvamızın. -ind- < iirüyecek evlâtları Atatürk’ün âlimi, cahili, ihtiyarı, genci, çocuğu lâtil edildi. terakki ve inkilâp hatv elerin i Ankara- Tanrılaşan Atatürk -V Atatürk

Yazan : İzzet Ulvi Aykurt ve Ankara Geçen haftaki toplantısında Ata­ Denizler gibi derin, tufanlar gibi gelecek nesiller elbette binlerce yıl türk’ün telgrafını alkışlarla okuyan şehir meclisi, dünkü toplantısını de­ taşkın ve yaygın bir acının.. Dağlar ağlıyacaktır. rin bir elem içinde yapıp ilk içtima gibi heybetli ve ağır bir yasın altında Çünkü bir yıkık vatanı kuran, mil­ devresine nihayet verdi. ruhlar donmuş, taş kesilmiş gibidir; leti kölelikten kurtaran ve yükselten Reisin, bu büyük hemşehriye hür­ Hayır! bir billur gibi kırılmış da, bin- Yüce Kahraman O’dur. Millet sevgisi­ meten beş dakika sükût etmek tekli­ bir parçası binbir zehirli iğne gibi ni her sevginin üstünde tutan, insanlık fini, huşû içinde, başlarını önlerine kalpleri sızlatıyor. ve fazilet örneklerinin en yükseğini eğerek tasvip eden meclis âzasının Yürekte, içte öyle bir cehennem kendinde gösteren büyük insan O’dur. gözleri önünden Atatürk’ün hayali var ki gönüller eriyor da sanki gözler­ Ey Atatürk, sen bir güneştin; yal­ kim bilir kaç defa gelip geçmiştir! den yakıcı bir yaş halinde solgunlaş - nız türklüğün değil, bütün insanlığın Hepsinin ona dair birkaç hatırası mış ve keder çizgili yüzlere durmayıp yollarım ışıttın! Onun için cihan ağlı­ vardı: ilk kânun ayının serin bir gü­ akıyor. Bu günlerin en çok işitilen se­ yor. * * * nünde onu Dikmen tepelerinde kar­ si ancak hıçkırık ve inilti oldu. şılamışlardı. Heyeti Temsiliye Reisi Ah Atam, kendin gibi matemin de Madde Atatürk, yerlerin belini bü­ ıvlustafa Kemal Paşa Ankara hükü­ ne büyükmüş! ken, gökleri saygı ile yerlere eğen bir met dairesine inmişti. Bugünkü vali * * * tabuta geçebilir. Fakat zekâ ve ruh A- odası onun odası olmuştu. Henüz tatürk; ebedîdir. Eserlerinde, yazı ve Sonbaharın, son gonceleri bulanık Büyük Millet Meclisi açılmamışken sözlerinde, inkılâplarında, kurduğu gözlere birer kızıl yara gibi görünü - Atatürk, kendisini — nutkunda dedi­ esaslarda, yaşıyor, yaşıyacaktır. yor. Kırizantemlerin bağırları lime li­ ği gibi — “Cidden samimî ve par­ me olmuş, boyunları birer öksüz gibi Derin bir inanç ile O’nun yolun­ Atatürk’ün heykeltraş Kripel tarafından yapılan ve Sümerbank binasında lak ve emniyetbahş hissiyat ile kar­ bükülmüş duruyor. dan gidenler, ruhlarında Atatürk’ü bulunan en son heykeli şılamış olan Ankara ahalii muhtere- - kutlu bir emanet gibi - gelecek za - mesiyle daha yakından tanışmak ve Sensizliğin bu kara günleri içinde manlara taşırlar. onlarla müdavelei efkâr etmek„ güneşi bile istemiyoruz. Mavi gökler­ Ey büyük Atam, Sen yaşıyorsun maksadiyle ankaralılara bir konfe­ de yıldızlar sanki birer göz yaşı. sen ebedî olan millet ruhunda yaşıyor­ rans vermişlerdi. Atatürk’ün o gün Ruhumuzda bir uçurum, her yer - sun! ilk defa işittikleri sesinin hâlâ ku­ de, her şeyde bir eksiklik, bir boşluk * * * THE laklarında çınladığını duyanlar, mu­ var. TIMES Yalnız akla inanıyor, fazilete ve hakkak ki bir iki yaşlı âza değildi. Ah Atatürk, ümit, neşe, güneş her gerçeğe tapıyoruz. Sizi gözlerimizle FRIDAY ¡NOVEMBER J t IV38 Sonra meclis açılmış; sonra Sakarya! şey, meğer ki hep sen imişsin. gördük, aklımızla anladık, işte bun­ zaferinden muzaffer dönen Gazi, İs­ * * * dan bir inanç doğdu. Bu inancın ışı­ tasyondan Meclise kadar, bastonuna Tabiatten insana geçen ve kemalle- ğında görünen şendin, ey ölmez ve Muzaffer bir kumandan dayanarak ankaralılar arasından şen büyük sırrı, tılısımlı kudret ve sönmez güneş! yürüye yürüye gelmiş; ve daha son­ Tanrısel Dehâyı senin varlığında gör­ Gideğimiz nurlu izinizdir, yolu­ ra Atatürk’ü ankaralılar Cümhur müştük. Kâinatta ondan üstün ne o - nuzda cesaret ve fedakârlıkla, birlik ve Reisi olarak alkışlamışlardı. O gün­ lurdu ki... sevgi ile yürümek en büyük ülkümüz­ basiretli ve uzağı gören den bu son yaz ortalarına kadar A- Cihanın en büyük milleti olan türk­ dür. Aynlrk, bencilik ve cesaretsizliği tatürk ankaralılara şehrin her cad­ desinde ve her sokağmda bütün an* ten ancak dünyamn en büyük dehâsı kimse tanımıyor. karalılara tebessümlerini sık sık ib­ Atatürk çıkardı; öyle bir varlık ki bin­ Çok sevdiğiniz matemli millet size lerce yılda bir gelen... tapıyor, Siz artık Yüce Türk milletin- İslahatçı bir devlet adamı zal etmişti. Meclis âzası bu beş sükût dakika­ O binlerce yılda bir gelen ve tari­ densiniz, Ey Tanrılaşan Atatürk! azi Mustafa Kemal Paşa diye mişti ki kendisi o zaman, şimdi ö- sında ancak Atatürk’ü düşünmüş o- hin görmediği eşsiz ve büyük varlığa; | izzet Ulvi AYKURT G de meşnur olan, yeni jl urkı - lümüne sebep olan hastalıktan labilirler: Türkiye’nin bu “en mana­ ye’nın kurucusu reisicumhur Ata - muzatrip bulunuyordu. lı şehri,, baştan başa onun eseridir. türk’ün şahsında büyük bir asker, Ankaralılar refah ve saadetlerini bir devlet adamı ve onaer dünya - ATATÜRK bilhassa ona borçlu değil midirler ?• nun önderliği sayesinde bir Küçücük ve harap vilâyet merkezi dan göçtü. O zamanlar Avrupa’ya gir­ MODERN TÜRKİYENİN YARATICISI 19X9 senesinde onun Anadolu’da miş bir gasıp gibi telâkki edilen Ankara, bugün Türkiye’nin merkezi türk ordusundan bakiye kalan ku - ' 11 Son teşrin 938 farihli I bir millet, Avrupa’nın politik bün­ ve en mamur şehridir. Ve onun ta­ vetlerin kumandasını ele almasın - yesinde değerli ve müterakki bir şında ve toprağında Atatürk’ün bir 11 Sonfeşrin 938 farihli Deyli Telgrafın başmakalesi dan ve millî mücadelenin başına geç- Taymis gazetesinin başyazısı I âzâ mevkiine çıkmıştır. başka izi görülür. mesindenberi Türkiye’nin tarifti, Milleti bu hayrete şayan adama Meclisin duygularına tercüman onun hayatmın hikâyesi olmuştur. 1 kolayca bir halef bulamıyacaktır. olmak istiyen ilik hatip Ölmez Şef’le Cesaret ve vatan severliği onu, kü­ Ankara arasındaki sıkı münasebetle­ Devrimiz ne lüzumlu varlıkların ve iktidarların uğradığı süratli deği­ man ve alâkadar Avrupa devletle - Bereket versin ki, O, başka millî li­ çük, bitkin ve ilk zamanlarda tef­ ri sesi titriye titriye anlattı. Onu ta­ şikliklere şahit olmuş ve birçok kuvetli adamların ansızın otokratlığa riyle saray erkânı arasında kudret­ derlere eski arkadaşlarını koğmak rikaya uğramış bir milletin, galip ve yahut ortadan kaldırmak gibi kip eden arkadaşı kendini zaptede - yükseldiklerini görmüştür. Tarih hu adamların başarılarım tetkik et­ siz bir hale getiren dinî hülyalar, müttefiklerin taşkın dilekleri kar - hareketlere sürükliyen kıskançlık medi; ana, hemşire, kısaca kadın tiği zaman. Atatürk’ten başkasının bir milleti ve devleti yemden kur- İslâmlığın mukadderatında hüküm şısında mukavemeti gibi iptidada ü- mevkiine geçmek gibi temayüller - ve şüpheye kendini kaptırmadı. O- kalbiyle bütün türk kadınlığının his­ mak hususunda daha hayret verici, daha iyi ilhamh bir şekilde hareket lerine tercüman oldu. Bütün o temiz, mitsiz görünen bir maceranın başı­ den hiç birisi ona cazip görünme - nun muktedir ve bütün kalpleriy­ etmediğine karar verebilir yürekten gelen sözleri duygularını na geçirmişti. miştir. Onun sarih ve isabetli görü­ le çalışan yardımcıları vardı, O- Ziraatle derinden alâkadar olan Atatürk, yeni Türkiye’yi ziraate Her hangi bir kumandanın bütün şü, bütün bunlar da ölmüş bir impa­ nun için Atatürk sosyal ve politik ifadeye kâfi görmiyerek bir takrir verdi: "Atatürkün ebedî istirahat- bağladı ve ziraat metodlarmm ıslâhını, çiftçilerin korunulmasını temin asabını kıracak kadar şiddetli güç - ratorluğun ve ölmüş bir nizamın ar­ âbideler, sağlam kaideler üzerine etti. Memleket endüstrisini kurmak için geniş projeler hazırlanmış ve lükler ve aksiliklere karşı O, meta - tıklarını görmüştü. O, bütün bunla­ oturmuş bulunmaktadır. gâhında her akşam sabaha kadar bir meşale yakılsın ve O biç bir vakit memleket kaynaklan geniş bir ölçüde işletilmiştir. Hepsinden daha net ve sebatı asla sarsılmaksızm kar­ rı bir tarafa bırakıp kendi ordusu­ Lâtin harflerinin kabulü, kadın­ karanlıkta kalmasın!,, mühimi Kemal Atatürk’ün millî enerjiyi hayret verici bir şekilde can­ şı koymuştur. nun bel kemiğini teşkil eden, kaza­ lara hüriyet verilmesi, idarenin baş­ Onun Gelibolu yarımadası’nda İn­ Azadan bir diğeri şu teklifte bu­ landırması, sosyal hayatı cezri bir surette değiştirmek gibi Türkiye’ye nılan ve kaybedilen bir harpte aynı tan başa tensiki, nakliyat, muvasa­ giliz istilâ küvetlerine karşı yaptığı la ve muhabere finans, millî ziraat lundu: “Ankara’ya Atatürk adını mazi göziyle bakanlarm imkânsız saydıkları işi başarmasıdır. Büyük fedakrlıkla döğüşen, nesillerdenbe- epik mücadelede kazandığı zaterle vaziyetinin inkişafı, yeni ve İnsa­ verelim.,, Bütün bu necip hisleri aynı Petro, Rusya’yı bu derece değiştirmeyi aklından geçirmemişti. Şer’î ri, kendi topraklarını yüz üstü bıra­ esasen sabit olan askerî dehası, ni­ kıp padişahların daveti üzerine kan­ nî kanunların kabulü, kamoyu ar­ necabetle telâkki edelim; Atatürk mahkemeler kaldırılarak yerlerini medenî kanuna bırakmış, Avrupai ve Ankara birikirimi en ayrılmaz iki hayet tam ve parlak bir zafer kazan­ larını döken ve şimdi harpten geri kasında bulan bir takım reformlar­ giyim kabul olunmuştur. Hepsinden daha çok hayret vereni kadın hü- masına imkân vermişti. Fakat O, bir durmak ve iş başında bulunanlardan dır. varlıktır. Bütün memleketin dimağı Anka­ riyetinin teminidir. Kadınlar başka hiç bir memlekette bu kadar sü­ çok meşhur generaller gibi, muzaf- biraz itibar görmekten başka dileği Bunlara karşı bir zaman mahallî ra’ya müteveccihti. Yarın gönlü de ratle ilerlememişlerdir. Bir milletin bu derec değişmesi, tarihte, hakika­ feriyetin, kendi muhakemesini ka­ olmıyan Anadolu köylüsüne dön - bir muhalefet gösterilmiş olduğu ten eşi olmıyan bir hâdisedir. ranlıklara düşürmesine müsaade et­ müştü. ve Onder’in bunları muzaffer bir O’nun yapısı olan bu şehre teveccüh medi. kumandan şiddetiyle bertaraf etti­ edip kalacaktır: Ankara O’nun ebe­ Kendisi bir istiraba tevarüs edi­ türk kadınm elîm vaziye - ği doğrudur. Gene garp usulünce dî makam olacaktır. Ankara’ya baş­ liberal olan bir tak:m kimselerin, şehir, diyorduk, Kalbşehir de diyebi­ yordu. Türkiye, aşağı yukarı, sekiz O tini görerek bunların zihnî Onun otoriter sistemi, tek parti u- liriz. Ankara, kurucusunu muztarip senedenberi devam eden harplerde, inkişaflarını ve sosyal faaliyetleri­ sulüne şüpheli nazarlarla baktıkla­ bir heyecanla bekliyor; sinesine al­ KONT DÖ JAMBRÖN'ÖN BİR YAZISI durmaksızın kan dökmüştü. Memle­ ni, münevver türklerden pek azın n rı da doğrudur. Fakat teferruata mak, O’ndan ayrılmamak, O’nun e- ketin, nakliyat, ticaret ve ziraati ha­ isabetine kalpten inandığı kanun ve ve metoda dair olan bütün bu ten­ serine devam etmek için..— N.Baydar rap bir intizamsızlık içindeydi. Kürt nizamlarla temine girişti. kitler, Onun plânını çizip başardı­ vilâyetleri elden çıkmıştı. Türkiye’­ O, kendi radikalizmi karşısında Atatürk General Guro için demişti ki : ğı türk inkilâbının kadın ve erkeği yi büyük harbe sürüklemiş olan İt­ başlarım sallıyan gayri - türk müs- tihat ve Terakki cemiyeti âzasından kendi yurtdaşlarmı kendisinden lümanların irtica tehditlerinden yıl- önceki türk nesillerinden hiç biri­ Memurlar kanunu sağ kalanlar, vatanı şifa kabul et - mıyarak şarka arkasını dönmüş ve mez bir felâketten kurtarmış olan nin muzaffer olamadığı derecede milletini, türklerin o zamana kadar Türk topraklarında yatan, onun şerefli kolu hür, olgun ve emin bir duruma ge­ eski münakkidlerini kıskanıyorlar­ düşman belliyerek yetiştirildikleri tirdiği hakikatini örtemez. projesi tetkik ediliyor dı. Kendisinin kazandığı zaferle Avrupa’ya doğru yöneltmiştir. Avrupa’nın harp ve ihtilâl badi­ heyecanlanan İslâm ittihadı entrika­ O’nun muvaffakiyetleri yalnız, Başbakanlık müsteşarı B. Kemal memleketlerimiz arasında kıymetli bir bağdır releri arasından çıktığını gördüğü cıları, O’nun Türkiye’yi yeniden ıs milletini içeriden avrupalılaştırma- Gedeleç’in reisliğindeki müsteşarlar liderler arasında hiç biri onun ka­ lâmlık kavgasında mızrak ucu hali­ ğa inhisar etmez. O’nun daima il - komisyonu dün sabah Başbakanlıkta Fransa’nln eski An­ da bekliyor. neral Gouraud’nun o dar başarılar elde edememiş, hiç ne getireceğini umuyorlardı. ham ettiği, bazan da doğrudan doğ­ toplanmış ve İç Bakanlık hukuk müşa­ kara elçisi Kont dö Onun kadar güçlüklerle karşılaş­ Bu akşam, şu sa­ kadar berrak ve açık Bütün bu ümitlerin nasıl suya ruya idare eylediği dış siyaset, lü r - virinin reisliğindeki tali bir komisyon Çambrön Figaro gaze­ mamıştır. tırları yazarken, beş fransız mavi gözü O- düştüğü, muvaffakiyet kazanmış, kiye’yi garp milletleri camiasına tarafından yeni baştan hazırlanan me­ tesinde yazıyor: Atatürk, milletini matem içinde sene müddetle bana nun çelik nazariyle muzaffer bir askerin nasıl yılmaz sokmuş ve eski düşmanlarını dost murlar kanun projesini tetkike devam Avrupanm karışık bırakıyor. Ingiltere de, şimdi dost karşı göstermiş oldu­ karşılaşıyordu. Mus­ zorlu, bununla beraber basiretli ve haline getirmiştir. etmiştir. Müsteşarlar komisyonu önü - âleminde en mühim olan ve Atatürk’ü yenilmez bir düş­ ğu hayırhah dostlu­ tafa Kemal, muhata­ uzağı görür bir devlet adamı ve ıs* Sovyet Rusya ile olan dostane müzdeki perşembe günü bir toplantı rolü oynıyanlardan man diye tevkir etmiş bulunan es­ ğu, parlak tarihini bının boş kolunu he­ lâhatcı kesildiği..... Bütün bunlar, münasebetlerini basiretkârane bir daha yapacak ve proje üzerindeki tet­ birini kader yere ser­ ki muarızlarının Türkiye’nin ve yecanla bana göste­ bir başka sayfamızda anlatılmakta - surette idame etmek, Türkiye’yi Bü­ kiklerini bitirecektir. miştir. Mustafa Ke­ sevdiği Fransa’’ ya bütün Avrupa’nın böyle büyük bir karşı dürüstlüğünü rerek, kulağıma eğil­ dır. yük Britanya ile fevkalâde müna - mal, sallanan sülâle­ adamın ölümü ile uğradığı kayıp di ve alçak sesle: Eski moda teokrasinin başlıca ka­ sebetler tesis etmekten, bir azman­ lerini devirdiği deb­ düşünüyorum. Mede­ karşısında çok derin bir elem için­ “ Türk topraklarında lelerinden birisi olmuş olan Türki - lar ananevi düşman olan Yunanis - debeli ve zâlim sul­ niyetçi eseriyle müf- de bulunduğunu öğrenmek, belki Vilâyet belediye reislerinin yatan onun şerefli ye’yi O’nun modernleştirmesi, lâ t tan’la, sonradan bir ittifak halinde tanların sarayı olan tehir olan Mustafa de onlar için bir taziye olacaktır. intihaplarının tasdiki kolu memleketleri - yikleştirroesi, O’nu tenkit edenle­ kemale gelen bir anlaşma yapmak - Dolmabahçe' de dün Kemal, zaferlerinden miz arasında son de­ rin hepsini şaşırtmıştır. O, hasta a- tan, Balkan’larda ve garbî Asya’da­ Iç Bakanlık, vilâyetlerdeki belediye ölmüştür. Fakirliği, tevazula bahs eder, rece kıymetli bir bağ­ damın baş ucunda sık sık mezar du­ ki komşulariyle paktlar imzalamak­ intihaplarında reisliğe seçilenlerin se­ şeref ve zaferi tam - hâdiselerin tâ can e- İngilterelin teessürü dır,, dedi. ası okumuş olan, ve türk milletinin tan alıkoymamıştır. Onun önderli­ çim muamelelerinin tasdiki işini pey- mış olan, ananeleri vine kadar nüfuz e- üzerinde, fışkırmak ve devleti ye - ği altında türk diplomasisi muvaf - Paris’te çıkan Le Temps gazetesi derpis tekmil ettirmekte ve vilâyetle - yıkmış ve dağınık bir derdi. General Gou­ Gazi söz söyleme­ yazıyor ; niden canlandırmak için üzerine bir fakiyetlerden muvaffakiyetlere er­ re göndermektedir. imparatorluğun ha - raud ile karşılaştığı yi severdi, çünkü ik­ “ Cümhurreisi Atatürk’ün ölümü bü­ lider âsasının dokunmasını bekli - miştir. rabeleri üstünde millî günü asla unutmıya - na etmek isterdi. Fi­ yen gizli hayatiyet pınarları bulun­ tün gazeteler tarafından Ingiltere için * Türkiye’nin harpte kaybettiğini bir devlet, T ürkiye cağım. Bu telâki Ça­ kirlerinde idealistti, duğunu unutan avrupalıları hayret­ bir kayıp olarak gösterilmektedir. müzakere yoliyle kazanmasını sağ­ Adliye tayin kararname Cumhuriyetini kur - nakkale maktulleri fakat hülyalarının ten hayrete düşürmüştür. Bir kaç senedenberi izhar ettiği İn­ layan 1936 Montrö konferansı, mem­ muş olan bu Adam’ın şerefine dikilen âbi­ onlara çizriği hudut­ Türkiye’yi ziyaret etmiş olan bir giliz dostluğu dolayısiyle, Gelibolu’­ projesi nun edici bir zafer olmuştur. Son za­ ihtizarı esnasında ne denin açılma resmin­ ları aşmasına müsaa­ takım avrupalıların rağmına bu ce - da İngiliz küvetleriyle harp ederken manlarda yeni diplomasi metodları hatıralar resmi geçit de etmezdi. Karakte­ sur realist, hiç bir zaman azamet ve göstermiş olduğu askerî kabiliyetleri Adliye Bakanlığı hâkim ve müd - den bir gün evel An­ ile eskilerinin dahiyane bir imtizacı yaptı. Istanbuİda ar­ debdebe meraklısı olmamıştır. dolayısiyle ve Türkiye’de vücude ge - deiumumiler arasında bazı değişiklik - kara’da olmuştu. İki rinin en dikkate de­ ile İskenderun sancağı kazanılmış - tık resmî nevhager - İstanbul’un camileri ve hocaları, tirdiği sansasyonel reformlar yüzün - ler yapmaktadır. Bakanlık bu hususta büyük cengâver karşı ğer noktası bu değil tır. ler yoktur, fakat göz­ ittihat ve Terakki zamanında bile den, Atatürk burada aşikâr bir surette bir kararname projesi hazırlamış ve karşıya idiler. Artık miydi? O emelleri Reis Atatürk, bu mesele ile olan leri yaşlı bir millet padişahları ihata etmiş olan debde­ “ En Sempatik Diktatör” olarak telâk­ yüksek tasdike arzedilmek üzere Baş­ aralartnda siper yok­ tahdit etmiye mukte­ alâkasını, geçen yaz, sancak hudu­ O’nun tabulu başın - be ve darât, “kafesteki halife”yi düş- ki edilmekteydi.» bakanlığa vermiştir . tu, gök berraktı, ge- dirdi. duna yaptığı bir ziyaretle göster­ i ULUS lt> -11- Yurtta matem töreni Imm 4;%/ a 21 Sonteşrin saat 14 te başlıyacak

Bu saalfe heykel, büst ve meydanlarda toplanılacaklır

Parti tören

programı S* k - * : l *% * ...V ■ \' ? tamim edildi ¡İMİ& W0, ti;

Bu tamimde törenin m teferrüatı tesbit edilmiştir Ankara’da Atatürk heykeli Parti Genel Sekreterliği, büyük kurtarıcı­ nın ölümü dolayısiyle bütün yurtta yapıla­ cak büyük törenin lâyık olduğu intizam ve ihtimamla yapılması için bir tören programı hazırlamıştır. Bu programı aynen aşağıya ’ koyuyoruz: :' ’ ' ■ . . : ■ Partimizin Umumî Reisi Türk milletinin büyük kurtarıcısı ve Şef i aziz Önderimiz Atatürk’ ün varlığına ve hatırasına bağımızı Onun ölümü dolayısiyle yapılan büyük tö­ rende temin edilecek intizam ve ihtimamla V '.:■■■ s I Si SİS ; ; göstermek ödevi karşısındayız. Bunun için ^ i , V , şu noktalara (evkalâde dikkat edilmesini s / ■ŞS:V İs SİS .* Kil İl IİIİ»İ İlil Samsun’da Atatürk heykeli dilerim. '■ -V. ■ ■ . I Dahiliye Vekâletinin yaptığı ta­ mm* mimlerde cenaze töreninin zaman ve sureti icrası bildirilmiştir bu esasa göre Ankara’dan başka bütün vilâyet­ ler 21 İkinciteşrin 1938 pazartesi gü­ nü aşağıdaki -maddelerde yazılı ted - birleri alacaklardır. 1 — Tören saat on dörtte başlıya - çaktır. 2 — Halk tam saat on dörtte heykel ve büst olan yerlerde bunların etrafı- fında, olmıyan yerlerde cümhuriyet meydanlarında toplanmış bulunacak - Adana’da Atatürk heykeli tır. 3 — Heykel ve büst bulunmıyan meydanlarda güzel ve büyük bir kür­ sü ^zerine Atatürk’ün iyi bir fotoğ­ rafı konacaktır. Kürsü Türk ve Parti bayrağiyle örtülecek hiç bir siyah i- şaret bulundurulmıyacaktır. 4 — Toplanma işi güdümlü ve in ­ tizamlı olmalıdır bu maksatla alâka­ dar ve selâhiyetli teşekküller mümes­ sillerinden bir komisyon toplanarak toplanma yeri tetkik edilmesi ve top­ Bursa’da Atatürk heykeli lanma şeklini gösterir birer kroki ya­ pılarak toplanmayı idare edecek kâ - fi miktarda memur tayin olunmalı ve bunlara vazifeleri öğretilmelidir. Par­ ti mensuplarının bu işte ödevlendiril- mesi esastır. 5 — Atatürk’ün büyük eserini e - manet ettiği Türk gençliğine ve tale­ belere toplanma meydanında ön safta yer verilmelidir. 6 — Bando mevcut olan ve Şopen’le Bethofen’in matem havalarını çalabi­ lecek vaziyette bulunan yerlerde is­ tiklâl marşından sonra törene bu ha­ valarla başlanılır bando bulunur ve bu havaları çalmak imkânı olmazsa İzmir’de Atatürk heykeli tören istiklâl marişyle başlar, bando rine bağının bu birlikte ebedileşece­ esnasında hiç bir siyah işaret bulun- olmıyan yerlerde dahi istiklâl marşı ğini söylüyerek ve nihayetinde Ata­ mıyacaktır. ağızdan söylenilerek tören açılır ve türk’ün eserlerine ve yaptığı inkılâp­ 13 — Bütün bu merasime ait tafsi­ artık bundan sonra hiç bir şey çalın­ lara daima artan bir inanla bağlı ka­ lât her yerin ayrı ayrı vaziyeti tesbit maz. lıp onları ileri götüreceklerine ant edilerek bir raporla ve mümkün olan 7 — Tören bu suretle açıldıktan içerek bitecektir. yerlerde bu merasim intibaları fotoğ­ sonra her yerde üç nutuk söylene­ 8 — Tam saat 16 da Dahiliye Ve - raf sinema ile tesbit olunup bunlar cektir. Bunları Parti mümessili bele­ kâletinin yaptığı tâmimde zikrettiği da bilâhare basılmak üzere Parti Ge­ diyeden biri belediye olmıyan yer­ veçhile ve vasıtalarla bildirilerek üç nel Sekreterliğine gönderilecektir. lerde köy ihtiyar heyetlerinden biri dakikalık bir sükût ve ihtiram vakfe­ Bu hususlara edilecek dikkat Türk ve halktan bir genç söyliyecektir. si yapılacaktır. Tam bu saatte sükût milletinin bütün dünya gözü önünde Halkevi olan yerlerde Halkevi üye - ve ihtiram vazifesini yapabilmek için intizam ve olgunluğunu göstereceği­ lerinden bir zat da nutuk söyliyecek­ yukarda söylenen merasim ve nutuk­ ne nazaran işe fevkalâde ehemiyet ve­ tir. Nutuklar mahallî Parti örgütünün lar ona göre tertip ve tanzim edile­ rilmesini her teferruatına kadar alâ­ tasvibinden geçecektir. Bu nutuklar­ cektir. ka gösterilerek icap eden sarih emir­ da Atatürk’ün eserleri memlekete ve 9 — Uç dakikanın hitamında altı lerin verilmesini Parti arkadaşlarım­ millete yaptığı büyük hizmetler ha­ meşale derhal ateşlenir ve Atatürk’ün dan rica ederim. yatı ve onun aramızdan ayrılmasiyle heykeli büstü ve yahut resmi önün - 14 1— Bu tamimin derhal bütün teş­ duyulan yas ve elem tebarüz ettirile­ den ihtiram geçidi başlar bu suretle kilât kademelerine ve Halkevlerine cektir. Kendi nutuklarından onuncu halk dağılarak merasim sona erer. gönderilmesi alınıp anlaşıldığının ve yıl nutku ve gençliğe hitap gibi par­ 10 — Toplanma meydanına gelir - tâmim olunduğunun telle bildirilme­ çalar vecizelerden seçilmiş bazı kısım ken arzu edenler heykel büst veya si lâzımdır. lar okunacaktır. fotoğrafları önüne çelenk buket veya 15 — Bu tâmim genel ispekterlikle- Nutuklar milletin Atatürk’e saygı yeşillik koyabilirler. re Parti îlyönkurul Başkanlıklarına vAe sevgisini ebedî olarak onun mane­ 11 — Halkevlerinde 22 ikinciteşrin gönderilmiştir. vî varlığı ve hatırası etrafında topla­ 1938 salı gününe kadar toplantılar Dahiliye Vekili nacağını bu topluluktan en büyük yapılmıyacaktır. C.H.P. Genel Sekreteri Dr. Refik Saydar” Afyon’da zafer âbidesi İstanbul’da cümhuriyet âbidesi millî vahdet ve kudreti alacağım ese- 12 — Hareket toplantı ve merasim unis Dil Fakültesinde Atatürk günü *

Gözlerimizle görsek de, kulakları - mızla işitsek de Atam senin öldüğüne inanmıyoruz. Inannyyacağız.,, Profesörler ve talebeler dün Hakkı Savuran’dan sonra söz alan Behçet Altın müessir bir şiir okudu ve bunu Bedia Avunduk takip etti. Gençler çok ateşli bir yürekle konu - şuyor, arkadaşları, yerlerinde hınçkı- heyecanlı hitabeler söylediler rıklarını ve göz yaşlarını zaptedemi - yorlardı. Bundan sonra Ferruh Orus, kâh ar - kadaşlarına kâh Atatürk’ün manevî huzuruna hitap ederek uzun bir hita­ Ayakta ve hep birlikte andiçildi Hmçkırık ve ağlıyanlar. bede bulundu. Ezcümle dedi ki: “— Şimdiye kadar olduğu gibi bun­ Dün saat 17.30 da Tarih Dil Coğ­ yatta iken çok hoşuna giden bir ta­ dan sonra da her türk anasının yavru­ rafya Fakültesi talebesi, mekteple­ rihî hâdiseyi nakletti, dedi ki: sunu kulağına fısıldıyacağı ilk söz rinin salonunda, heyecanlı bir toplan­ “— Atilâya atfedilen bir söz var­ (Öğün ki, Atatürk neslindensin, Ata­ Nutuklar acı ile dinleniyor tı yapmış, büyük ölünün matemini dır. Atilâ şark imparatoruna elçiler türk) olacak.. Her türk yavrusu öz di­ tutmuştur. göndermişti. Şark imparatoru elçile­ li (Atatürk) adiyle öğrenmiye başlı- Büyük salon yaslı talebe ile tama­ re ecdadının isimlerini saymış. Ben yacak.. Onların okulda ilk yazacak­ men dolmuş bulunuyordu. Sahnenin onların soyundamm demiş. Bunun ü- ları kelime (Atatürk) olacak.. iki yanından, yarıya kadar çekilmiş zerine elçiler de Atilâ’nın kim oldu­ Baştanbaşa harikalar ve devrimler- iki bayrak sarkıyor ve karşıda Ata­ ğunu söylemişler. Fakat ecdadının i- le dolu eşsiz hayatın türkün, nesilden türk’ün siyah tüllere bürünmüş bir simlerini saymamış, yalnızca: nesle intikal edecek millî destanıdır. büstleri görülüyordu. Ayrıca büyük — Atilâ büyük bir ırkın, türk ırkı­ O millî destan ki gelecek nesillere Şef’in bir rölyefleri, gene mâtem tü­ nın evlâdıdır, demişler. Bu söz Ata­ her kalkınma ve her ileri atılışta bir lüne bürünmüş olduğu halde duruyor, türk’ün çok hoşuna giderdi. Birçok örnek olacaktır. Ak saçlı nineler to­ karşısında aym büyüklükte ismet İn­ kereler tekrarladığını duydum.,, Biraz sonra başlarını sıraya runlarına senin menkıbelerini anlata­ önü’nün başı görülüyordu. Teessürle başlıyan ihtifal B. Hikmet Bayur sözlerine Ata­ kapıyorlar caklardır.,, Gene büyük sahnenin bir köşesin­ türk’ün cihanda boş bıraktığı yeri te­ Onu, Osman Sümer takip etti. O - de bir koltuk ve bir sandalya duru - barüz ettiren canlı hatıralar naklede­ kunan güzel manzumenin şu son be- yordu. Atatürk fakülteyi teşrif ettik­ rek devam etti ve talebenin alkışları yiti, salonda canlı bir âkis buldu: leri vakit bu koltukta oturmuşlardı arasında sözlerini bitirdi. Evet O tek baş değil on yedi milyon Pelr z ve şerefli bir hatıra olarak B. Şevket Aziz Kansu nun tamam, muhaıaza ediliyor. ve nihayet eller yüze kapanıyor On yedi milyon baştan Atatürk’e Tarih, Dil, Coğrafya Fakültesi A- konuşması ufak bir köyden en muazzam beldele­ Profesör Şevket Aziz Kansu nutku­ ihtiram! tatürk’ün emriyle kurulmuş, onun dâ­ re kadar bütün beşeriyet yas tutuyor. na, bundan tam yedi sene evel aj hiyane buluşlarının ilmini yapmak Ağla Mustafa Kemaller Nasıl ağlamasınlar, nasıl yas tutma­ tarihte Atatürk için tesbit ettiği duy­ vazifesini üzerine almış kültür mü - doğuran ana, ağla! sınlar ki Atatürk’leri, Ataşark’ları, A- guları okumakla başladı. essesemizdir. Tarihinin derinliği ve Gözleri dolu dolu kürsüye gelen tadünya’ları gitti. — Şu anda duyduklarımı, o zaman dünya tarihine ana olmak vasfı bu - Şevket Kutkan şu müessir hitabeyi yazdığım notları okumakla ifade ede­ Sen ölmedin Atam! Dolmabahçe’de gün beynelmilel sahada kabul edilmiş ağlıyarak ve ağlatarak okudu : ceğim, dedi ve okudu: duran kalbin bayrağımızda çarpıyor; bulunan türk tarihi ve türk dili çalış­ Tarihi, geniş ve kızıl bir pelerin maları Atatürk’ü uzun seneler, şah­ “— Gazi için duyduklarımı ve dü - hem daha büyük bir hız ve daha bü - Gözler kızarıyor ve hınçkırık gibi arkasından sürükliyen büyük ku­ san işgal etmiştir. Yakınları anlatı­ şündüklerimi kelimeler değil fakat yük bir inanla.. musiki söyliyebilir. Kelimelerde bu devam ediyor mandan ve büyük adam öldü. Asırlar yorlar: Günlerce uykuyu unutur, bir içinde bir kere yetişen müstesna beyin Müsterih uyu, Büyük ölü!.. Ar­ geniş ve hayattar ahengi bulamıyo - tarih veya dil mevzuu üzerinde çalı­ sonra engin ıstırap halini alıyor durdu. Ve Allahın yeryüzündeki en dında öksüz bıraktığın on yedi mil­ rum. şırdı. yon türkün yurdu Anadolu, mübarek Gazi’yi türk memleketinin mütefek­ büyük oğlu sustu. Sık sık burayı ziyaret eder, çalış­ başım vefalı ve sıcak bir yastık giıbi kiri beşerî ve İçtimaî bir hâdise gibi Isa’nın çanları, Muhammed’in e- malarını gözden geçirir ve takdirle­ zanları, hiçbir din farkı gözetmeksi - ebediyete kadar taşıyacak...” rini esirgemezdi. tetkik mecburiyetindedir. Bu büyük iktidar iradesi aslında büyük bir ır - zin, bütün başları bu mukaddes ve Ve, heyecanlı seven ve inanan gö - büyük ölünün huzurunda eğilmiye da­ nüller taşıyan gençler biribirini takip fi. Ali Muzaffer Göker’in kın şuur altı arzu ve iştiyaklarım ettiler. konuşması kanalize etmek, şuurlandırmak bahti­ vet ediyor: Ağla kardeşim, ağla ba - ilk sözü, Fakülte Dekanı B. Ali yarlığına nail oldu. Bu büyük adam cim, ağla Mustafa Kemaller doğuran Dün 29 yürek hıçkırarak konuştu, Muzaffer Göker söyledi ve büyük ö- canlı, duyan ve düşünen ruhlar küt­ ana, ağla!... ve yüzlerce genç yaslı hava içinde lünün ruhu için bütün talebeyi beş lesine hitap etti. Bu büyük adam “bu­ Türklük tek bir baş gibi... Bu ba - bunları dinledi, onlardaki içli duygu - dakika ayakta sükûta dâvet etti.. günkü sebepler,, dediğimiz beşerî ru­ şın içinde son darbesini vuran ve kırı­ ya iştirâk etti. Büyük salon, bütün heyetiyle beş hu, sosyal faktör’lere müessir olmuş lan bir çanın uğultusu var: Türk ağ - Bu gençlik Atatürk’ün çocukları *« lıyor, hintli ağlıyor, çinli ağlıyor, en dır. dakika sükût etti. Çıt bile çıkmıyordu. ve olacak çapta kahraman bir irade­ Gözler, karşıdaki temsilî resimde ve dir. Gazi yaşadığı devri tarihte “ kah­ gönüller onu kaybetmiş olmanın hu­ raman bir devir,, hâlesiyle kuşatan dutsuz yası içinde beş dakika susul­ Istırap gittikçe genişliyor kahraman bir insandır. du. Temsilî tablo, vatanın Anadolu Atatürk Ergastik bir kahramandır, Istırap çeken vücudun elleri Türk gençliğinin Yüksek tahsil ve Trakya parçalarının birer kuvetli bütün uzviyeti, bütün ruhiyeti bütün el halinde dünyayı ve dünyanın üs­ hayatı can ve iradedir. Morfolojisi tünde Atatürk’ün heybetli başını ta­ yanan ve yakan bir morfoloji. Kata- Atatürk'ün eserine gençliği bugün şır gösteriyordu. bolik bir morfolojidir. Sükûttan sonra profesör Muzaffer Çehresi ruhunun aynasıdır. Bu ay­ Göker sözlerine devam etti: nada onun asîl ve normalin üstünde - sadakat andı toplantı yapıyor “— Türk dünyasının büyük kayıbı- ki ruh hayatı okunur.,, nın mâtemini tutuyoruz. Atatürk öl­ 1932 yılı 19/20 ağustos gecesi Yal­ Atina, 15 a. a. — Atina ajansından: dü. Ve bugün 17 milyon, ıstıraplarını ova.. Bana emir verdi. Yanına yakla­ Gazeteler, Atatürk’ün cenaze me - dindiremiyorlar ve göz yaşlarını zap- şıyorum. Elimde bir çap pergeri var. rasimine ait hazırlıklar hakkında mu­ Arııdın önünde tedemiyorlar,, dedi. Onun milyarlarca nüronlarının norma­ fassal malûmat vermekte berdevam - Sonra, kendisini dinliyen gençliğe lin üstünde bir fonksiyon ve kons - dırlar. Gazeteler, büyük ölünün Ya - and içilecek hitap ederek: triksiyon’larına sahip dimağını sak - vuz zırhlısiyle İzmit’e ve oradan An - Ankara yüksek tahsil gençliği, bu­ — O, sizi çok severdi, dedi. Onun lıyan asîl ve kahraman başını ölçüyo­ kara’ya nakledileceğini yazmaktadır - gün, Ulus meydanında ve güvenlik size gösterdiği sonsuz sevgiyi cümhu- rum. Herkes acı ile ağlıyor lar. Aynı gazeteler, yeni Türkiye’nin riyete ve bu vatana hizmetle ödiye- B. Şevket Aziz sözlerini şu çok ku­ yaratıcısı olan büyük ölünün naşının âbidesinde birer toplantı yaparak, ralar nakletti ve dinliyenlerin gözle - millî yaslarını ifade edecek ve kay­ ceksiniz. Hınçkırık ve göz yaşları vetli cümleleriyle bitirdi: kendisine lâyik bir anıt yapılıncıya nni yaşarttı. bettikleri Ata’larının izinden ayrıl - Talebe, büyük Şef’in kendilerine “— Fırtınaların ortasında uçurum­ kadar muvakkaten Etnografya müze­ “— JJıl bahisleri üzerinde yorulma­ mıyacaklarına andiçeceklerdir. verdiği bu vazifeyi her ne pahasına lardan atlıyarak karanlıklardan kaç­ sine defnedileceği hakkında Anadolu dan ve usanmadan saatlarca çalışırdı, olursa olsun muvaffakiyetle başara­ tım. Buzlu dağların serinliğini ve ajansının vermiş olduğu haberi neş - Bu toplantıya Gazi Terbiye Enstitü­ dedi. Bir gün kendisine, kalbımın bü - caklarına söz verdiler. Alkışlariyle sertliğini size getirdim. Dirim alanın­ retmektedirler. Gazeteler, Türkiye sü, Hukuk Fakültesi, Dil - Tarih, coğ­ tün samimi heyecaniyle hitap ettim. ve: da ben, gülen, yaratan ve güneş altın­ hariciye vekili B. Şükrü Saraçoğlu’ - — Atatürk’üm, dedim, siz bu mille­ rafya Fakültesi, Siyasal Bilgiler O - — ödiyeceğiz! da kartal gibi süzülen türk nesillerini nun yunan başvekili B. Metaksas’a te sayısız eserler verdiniz. Yalnızca kulu, Yüksek Ziraat Enstitüsü Fakül­ Sözleriyle Atatürk’ün manevî hu - selâmlıyorum. Türk dağlarının kaya­ göndermiş olduğu telgrafları da neş - bu millete bağışladığınız dil ve tarin teleri, Devlet Tiyatro Operası Oku­ zurunda, vazifeye bağlılıklarını gös­ larından oyulan kaya anıtları gibi retmektedirler. aşkı, bu millete kendi dil ve tarikini terdiler. sert ve dik tüfk adamları ben sizi gör Athinaika Nea gazetesinin hususî lu ve Yüksek Kadastro okullarının öğretmiş olmanız bile sizi ebedileş - Bundan sonra dekan, zaman zaman düm, ben sizi kucakladım, ben sizi muhabiri, telefonla vermiş olduğu üç bütün dekan, direktör ve talebeleri tirmiye yeter.,, yakınında bulunmak şerefini taşıdığı özledim.,, sütunluk bir haberde türk milletinin iştirâk edeceklerdir. Gürleyen bu ses Atatürk’ündür. Bu Atatürk’e ait bir iki canlı hatırasını Gençler konuşuyorlar l pek derin olan matemini tasvir etmek­ Toplantı saat 13 de Halkevi önün­ yeşil yurt da Atatürk üniversitesi­ nakletti: B. uınactan sonra genç raıeocier ko- tedir. Muhabir, bu matemin bilhassa de başlıyacak, buradan adliye sarayı — Ona sorarlardı, dedi, nasıl ken­ dir. nuşmıya başladılar. ıık soz alan Hak­ derin bir sükût ve kederle ifade edil­ yoliyle Ulus meydanına gelinerek dinizi bu kadar sevdirebildiniz? fi. Naim Hazım Onat’m kı Savuran, bütün arkadaşlarını hün - mekte olduğunu bildirmektedir. Ve O cevap verirdi: gür hüngür ağlatan heyecanlı bir hi - programa başlanacak, istiklâl marşı — Milletimi sevmek suretiyle... konuşması tabede bulundu : Türk milletinin derin kederi söylenecek, ant içilecek, söylevler Büyük Şef’in milletine olan son - Profesör Naim Hazım Onat da tit- Eller yaşlı gözlere kapanıyor — Yaslı Atatürk çocukları, dedi, Ethnos gazetesinin hususî muhabiri verilecektir. Bundan sonra Güvenlik suz muhabbetini taşıyan bu cümle riyen bir sesle, Büyük önder’in ma - inanmıyoruz, gözlerimizle görüyoruz, B. Dastkaladis de üç sütunluk bir ma­ âbidesine gidilecektir. dir görülür. Yüzlerce hançere var kü­ nevî huzurunda heyecanlı bir ko - gençlerin gönüllerinden kopan heye - kulaklarımızla işitiyoruz, kafamızla Yüksek tahsil gençliğinin dün top­ vetiyle haykırıyor ve yüzlerce gönül nuşma yaptı: kalesinde intibaat ve hissiyatını yaz - canlı tezahürlerle karşılandı. B. Ali düşünebiliyoruz. .Fakat inanmıyoruz, lanan idare heyeti vali Nevzat Tan- söylenen bu sözleri bütün samimiyet­ — İlmî araştırmaların son günün- maktadır. Muzaffer devam etti: Atatürk’ün ölümüne inanamıyoruz.,, doğan’ı ziyaret ederek programlarını le tasdik ediyordu. deydi, dedi. Atatürk bizi sofralarına Estia, Vradini ve Typos gazeteleri­ — Atatürk son günlerine kadar iki Baştan başa heyecanlı sözlerle ve izah etmişlerdir. Bu toplantı Ankara dâvet etmişlerdi. Ben - maalesef bir­ şeyle çok meşgul olmuştu: Dil ve ta­ burgu gibi insanın içine işliyen titrek nin telefonla almış oldukları haber - radyosu vasıtasiyle bütün yurda ya - B. Hikmet Bayıır’un sözleri kaç dakika gecikmiştim. Bu müddet rih... Fakültenin programlariyle çok bir sesle devam eden hitabeyi, genç, lerde de aynı tafsilât vardır. Yunan yılacaktır. zarfında büyük Şef muhterem ismet yakından alâkadar olur ve kendi ders Andiçme töreninden sonra profe­ talebe, şu sözlerle bitirdi : gazetelerinin haberleri, türk milleti - İnönü’nün de dâvetli bulunduğu sof­ lerini size bizim vasıtamızla verirdi. sör B. Hikmet Bayur, Atatürk’ün ba­ “Koca Tanrı Atam’ı kıskandın mı?.. nin hissetmekte olduğu derin keder rada o gün meşgul oldukları “ maraz,, zı hatıralarım naklederek konuşmağa Yeni bir âlem yeni bir tabiat yeni bir hakkında sarih bir fikir vermektedir. kelimesinin etimolojisini anlatmışlar. Sovyetler Birliği ve Andiçme başladı. insanlık yaratan Atam’ı çekemedin Bu gazeteler bilhassa gençliğin teza - Fakat ben bu istifadeden mahrum Dekanın sözleri heyecanla alkışlan- “— Atatürk, dedi, tarihe şunun için mi Tanrım... hüratının, Atatürk’ün miras bırakmış kalmıştım. ı. Bundan sonra talebeden B. Hakkı ehemiyet verirdi. Derdi ki eğer bir On yedi milyon canını vermiye ha - olduğu ve kendisinin liyakatli halefi Japonya arasında millet büyükse kendisini tanımakla Bir müddet sonra İnönü: ve ilk saatlerde mesai arkadaşı olan avuran ortaya çıktı ve arkadaşlarım __ Atatürk’üm müsaade buyurursa­ zırken, O’nun canını almakta neden daha büyük olur. Ve şunu misal ge­ İsrar ettin. Neden onyedi milyon can İnönü’nün tatbik etmeğe devam ede - Tokyo, 15 a.a. — Domei ajansı bil­ ndiçmiye dâvet etti: nız Onat’a bir sual soracağım dedi. tirirdi : ceği prensiplere gençliğin yapmış ol­ diriyor: Yüzlerce genç, gör sesle ve ayakta Ve bana maraz kelimesinin nereden yerine bir canı tercih ettin? u sözleri tekrarladı: Bir insan milyoner olur fakat birgün Evet biliyoruz... Biliyoruz. O Can, duğu sadakat andını tasvir etmekte - “ 30 japon esirinin serbest bırakıl - bütün servetini kaybeder, düşebilir. geldiğini sordu. dirler. ması üzerine japon makamları, askeri Ey Ulu Reis.. Birinci vazifem Ah., ben bu kelimenin nereden çık­ on yedi milyondan canlı, O can on ye­ Ancak o adamın içinde cevher varsa, sırların muhafazası lıakkındaki kanu - ürk istiklâlini, türk cümhuriyetini tığını asıl sonra anladım, daha şim­ di milyondan kıymetli idi.... Gazeteler, Balkan memleketleriyle çalışma kudreti, çalışma aşkı yaşıyor­ na mugayir hareket ettiği ve kara su­ ünya durdukça korumak ve yükselt- di anlıyorum. O menhus kelime, bü­ Güneş doğar ve batar diyorlar... Gü­ Avrupa’nın diğer memleketlerinin ce­ sa gene kazanıp eski servetini elde larına girdiği için Sakalin adasında ıektir. Buna gençliğimiz, şerefimiz, yük Ata’nın kafasına girmeden bağ­ neş doğdu ve batmadı. On yedi milyon naze merasimine iştirâkleri, İngiliz amusumuz ve türklüğümüz namına edebilir, derdi.,, tevkif edilen Vimpel ismindeki Sov - rına saplanmıştı. güneşini, ayını ve yıldızını dünya dur­ bahriyelilerinin gönderileceği ve sai- Bundan sonra B. Hikmet Bayur bü­ yet vapurunu serbestrbest bırakmıya karar^karar ^ 3z verip andiçiyoruz.,, Bu hatıradan sonra B. Naim Hazım dukça yakacak diyoruz ve işte bunun rehakkroda da tafsilât vermektedir - Gençliğin andiçmesi kadar ulvî ve yük Şef’in ırka, soya çok ehemiyet vermişlerdir. Onat Büyük Şef’e ait daha bazı hatı- için inanmıyoruz. ler. nun kadar vakur bir manzara çok na- verdiğini anlattı. Büyük Şef in ha­ ■ é ë Ê i ______ULUS______w k a gazetelerinde Büyük Şefin cenaze töreninde Katafalk'ın önünde Onun büyük eseri Yabancı devletleri Altı yüksek rütbeli temsil edecek heyetler Tarihte kahramanlığın çift subay kılıçlarını çekerek destanı olarak yaşayacaktır İngiliz heyeti 99Malaya „ dretnotiyle nöbet bekliyecekler Kopenhag, 15 a. a. — Danimarka a- tün devletlerin hiç beklemedikleri ve 56 kişilik bir bando ile iştirak ediyor ( Başı 1. inci sayfada ) Matem marşları ve jansı bildiriyor: bir şeyi gerçekleştirmiş ve hasta adam ( Başı 1. inci sayfada ) 72 Nefer Saat 14 ten itibaren halk geçmiye Bu sabah çıkan gazetelerin hepsi A- diye anılan Türkiye’den güçlü, ku - giyilecek elbiseler ye ve Bahriye nazırı. 5 Subay başhyacaktır. Perşembe ve cuma gün­ tatürk’ün ölümünden bahsetmektedir­ vetli bir memleket yaratmıştır.” Gerek İstanbul’da gerekse Ankara- 2 — Ekselans Brank Adzemoviç, 6 Yarsubay leri saat 10 dan itibaren gece yarısına ler. Borsen gazetesi de, Kemal Atatürk da yürüyüş esnasında cenaze alayına Yugoslavya’nın Ankara Elçisi Heyet ve kıtaat, İstanbul’a 18 teşri- kadar bu tâzim geçiti mekteplere ve Berlinske Tidende diyor ki: Sevr porselen diktasını kırarak, vata­ refakat edecek olan bandolar müna­ 3 — Amiral Dragutin Prica, Yugos - nisani’de gelecektir. halka inhisar ettirilecektir. “ Atatürk, ömrünün en mükemmel nını 18yıl içinde yeniden kurmuş ve vebe ile Şopen’in ve Bethoven’in ma­ lavya Kıralı Fahrî Yaveri. Bugün ordu müfettişi Fahrettin Al- çağında ve iş başında iken ölmüştür. yeni Türkiye’yi yaratmıştır, demekte, tem marşlarını çalacaklardır. Bando­ Heyetin maiyetinde : Afgan heyeti: tay’la İstanbul kumandanı ve diğer Fakat O’nun hayatındaki eseri, tarih­ Mustafa Kemal’in “Askerler ilk he­ lar tarafından verilecek fasılalar es­ 4 — Kolonel Yeromoviç, Harbiye ve generaller Dolmabahçe sarayına gide­ te kahramanlığın çift destanı olarak definiz Akdeniz’dir” emrini ve ondan nasında trampetaları sükût içerisin - Bahriye Nazırının Kalemi mahsus 1 — Altes mareşal Şah Veli Han rek tâzim geçidi ve cenaze merasimi yaşıyacaktır. Eserini O, bir muharip sonra da büyük bir enerji ile cumhu - de yürüyüş takip edecektir. Müdürü. (kiralın amcasıdır) hazırlıklariyle meşgul olmuşlardır. ve bir de devlet adamı olarak meyda­ riyet rejimini kurmuş olduğunu ha - Beşinci dereceye kadar dahilî teşri­ 5 — Yarbay Deter Tomac, Yugoslav 2 — Ekselâns Sultan Ahmet Han, Sarayda açılmış bulunan hususî na getirmiştir. Kılıç sayesinde iktidar fırlatmaktadır, fat olup merasime iştirâk edecek ze­ Ataşemiliteri Afganistan’ın Ankara büyük elçisi, deftere, şimdiye kadar yüzlerce imza mevkiini kuranların bir çoğundan ta- Kristelig Dagblat gazetesi şunları vattan mülkî erkân silindir şapka, 6 — Deniz.Önyüzbaşı Nikita Tara - 3 — İslâm Bey Han, Paris sefareti atılmıştır. Bugün de birçok kimseler mamiyle farklı olarak, O, zaferi ka - yazmaktadır: frak, (siyah yelek beyaz kıravat) ve novki. müsteşarı, Dolmabahçe’ye giderek defteri mahsu­ zandıktan sonra kılıcını çekmiştir. A- “ Atatürk, Türkiye’yi bir harika gi­ askerî erkân büyük üniforma g iy e­ b — Kıtaat: Heyet, 18 teşrinisanide sabah treni sa imza koymuşlardır. tatürk'ün askerlik eserini iyice anlı - bi yaratmış, milleti için hiç bir feda­ cekler ve istiklâl madalyasr takacak­ 4 Subay İle İstanbul’a gelecektir. İstanbul ve Ankara’da yapılacak o- yabilmek için Cihan harbından sonra­ kârlıktan çekinmemiştir. O, hazırla - lardır. Elçiler ve maiyetleri büyük 4 Yarbay ‘ lan cenaze merasimini takip etmek ü- ki Türkiye’nin vaziyetini hatırlamak nan her komployu da amansız bir su­ üniforma giyeceklerdir. Üniforma giy 80 Nefer zere yabancı memleket gazetecilerin­ lâzımdır: İzmihlal etmiş bir devlet, in- rette ezmesini bilmiştir. heyeti: miyen sefirler frak giyeceklerdir. Heyet, 19 ikinciteşrinde İstanbul’­ den mürekkep büyük bir kafile bugün hizama uğramış bir ordu, bitkin ve ye­ “ Kılıç kullanankol ancak hâkimiyet da bulunacaktır. Askerî kıtanın muva­ şehrimize gelmişlerdir. Yarınki mera­ Vilâyetlerden heyetler gelmiye is içinde olan bir millet.... âsasmı elinde tutmağa liyakat kesbe- a - Heyet: salâtı bir gün eveldir. simi gazetecilerin güzelce takip ede­ başladı der” dövizi bozkurdun şiarı olmuş - 1 — Ekselâns Halil Fahimi, İran bilmelerini temin için her türlü ted Muzaffer bir harp, şerefli tur.” Ankara büyük elçisi, İstanbul, 15 (Telefonla) — Ankara- İngiliz heyeti: birler alınmış bulunmaktadır. da yapılacak cenaze törenine iştirâk bir sulh §ahsiyet ve kabiliyetin 2 — Orgeneral Nakhdjevan, Buna rağmen Atatürk, karşısına çı­ 3 — Korgeneral Koupal İstanbul - Ankara yolunda etmek üzere vilâyetlerden heyetler karılmış olan bütün orduları ezdikten dev gibi timsali a — Heyet : 4 — Albay Arfaa yapılacak merasim gelmeğe başlamıştır. Bugün Kırklar - sonra, Lozan’da 1923 haziranında mağ- National Tiaence gazetesi diyor ki: 1 — Mareşal Lord Birdwood b - Kıtaat: Parti Genel- Sekreteri İstanbul, eli ve Edirne vilâyetlerinin belediye heyetleri geldiler ve doğruca Anka­ lulara millî Türkiye devletini dikte “ Atatürk, şahsiyet ve kabiliyetin • 2 — Yarbay VVhiteford 1 binbaşı, Kocaeli, Bilecik, Eskişehir, Ankara ra’ya hareket ettiler. etmiştir. Atatürk, hudutlarını çizmiş dev gibi bir timsali idi. O, yirminci as­ b — Kıtaat : 2 Yüzbaşı, gibi güzergâh vilâyetlerine bir tamim rın en muazzam vakıasını yaratan a - göndererek cenaze töreninin yürüyü­ olduğu Türkiye’nin O’na, öncekinden 1 — Amiral Sir Dudley Pound, 52 nefer Matem pulları daha büyük vazifeler yükliyeceğini damdır. Filhakika vücuda getirmiş ol­ şünü geciktirecek her türlü hareketten Akdeniz Filosu Kumandam Heyet, Ankara’ya 17 teşrinisani sa­ Posta, Telgraf ve Telefon Umum müdrikti. O, arkasında garplılaşmış duğu eser, yarı şarklı olan ve halife­ tevakki olunmasının tamimini Parti 2 — Deniz mülâzımı Duff bahı gelecektir. Kıtaat, 17. 11. 938 saat Müdürlüğü büyük Şef Atatürk’ün ö- bir modern devlet bırakmıştır. nin şahsiyle, dini yegâne küvet olarak teşkilâtına bildirmiş, yol üstünde hiç 3 — 12 Subay, 120 deniz eri, 60 silâh 18 de Telköçek’ten hareket edecek o - lümleri dolayısiyle bir mâtem pulu tanıyan bir milleti modern, lâyik ve bir suretle söz söylenmemesini, nutuk Şapka giymek, arap harflerini atıp endaz, 56 kişilik bando muzika lan Toros ekspresiyle gelecektir. çıkarmağa karar vermiştir. Pulların bizzat hocalığını yaptığı yeni türk millî bir devlet haline getirmesidir. verilmemesini istemiştir. Aynı tamime Heyet, 18 ikinciteşrinde İstanbul’ - üzerinde Atatürk’ün siyah çerçeve Hakikatte, şarkın ruhuna kök salmış Sovyet heyeti: göre merasimde siyahlı hiç bir işaret harflerini kabul etmek, gibi tamamiy- da olacaktır. Amiral Pound, Malaya içinde resimleri ve resmin üzerinde sembollerin atılmasını ve yeni bir ha­ kullanılmıyacaktır. Güzergâhta hazır­ le zevahirden sanılan yenilikler türk- Dretnotiyle aynı tarihte sabah saat 8 de büyük önderin doğum ve ölüm ta­ yat için radikal bir değişmeyi ifade e- lanan çelenkler, buketler tabutun bu­ lerde ezelden beri mevcut olan muha­ de İstanbul’a gelecektir. 1 — Bay Potemkin, hariciye halk rihleri bulunacaktır. Bu mâtem pul - diyordu. lunduğu vagonun dışında ve önünde rip ruhu bugün de yaşamakta olması­ komiser muavini, larınm kaç kıymette ve kaç seri çıka­ Atatürk’ün dış politikası, tarihte, yere konulacaktır. na rağmen, kurulan yeni devlet sulh Yunan heyeti: 2 — Amiral Yumaşef, Karadeniz fi­ rılacağı henüz tesbit olunmamıştır. politikasının en sağlam mesnedi ol - bir imtisal nümunesi olarak kalacak - losu kumandam, Cenazeyi taşıyan tren Ankara is­ muştur. tır. Dostça anlaşmalarla haricî borç - 3 — Bay Terentiev, sovyet Ankaratasyonuna pazar günü saat 10 da gel­ Fransa’dan gelen muazzam Atatürk, Montrö ve Hatay meselele­ lar meselesini düzeltmiş, boğazları a - Heyet: büyük elüisi, miş olacaktır. Reisicümhur, Büyük tekrar tahkim etmiş, kan dökmeden çelenk rini halletmiş, memleket içinde ener - 1 — Ekselâns General Metaksas, Heyet, bir sovyet destroyeri ile 17 Millet Meclisi Reisi, Mareşal, icra Ve­ İstanbul, 15 (Telefonla) — Fransa Hatay davâsını halletmiştir. jik bir surette İslâhat yapmış, endüst­ Başvekil. teşrinisani sabahı İstanbul’a gelmiş o- killeri Heyeti ve saylavlar tarafından Reisicümhuru namına Atatürk’ün ce­ Bir,çok ıslâhat arasında işçiye yeni ri ve demiryolları kurmuştur.” 2 — General Demestichas,’ saray as­ lacaktır. merasimle karşılanacaktır. Bu karşıla­ nazesine mahsus olmak üzere Paris’te bir hayat standardı temin etmiş olan kerî komutanı, ma törenine bir piyade taburu da işti- yaptırılan metalik ve yaldızlı mu - Atatürk, arkasında, manen ve madde­ Bir harika gibi 3 — General Papadimas, Harbiye râk edecektir. azzam bir çelenk bugün Istanbula* Social demokraten gazetesi yazdığı ten kendi izi üzerinde yürüyebilecek Mısır heyeti: Nezareti müsteşarı. Tabut vagondan indirilirken, ihti­ getirilmiş ve fransız konsoloshanesi­ bir yazıda diyor ki: kudrette teçhiz edilmiş bir Türkiye 4 —■ Ekselans R. Raphael, Yunanis­ ram kıtasına refakat eden bando tara­ ne gönderilmiştir. “ Türkiye’nin Şefi Atatürk bü­ bırakmıştır. 1 — Ekselâns Müfit Gazaerli, Mı­ fından Şopen’in matem marşı çalına­ tan’ın Ankara elçisi, sır Ankara elçisi, Sovyet ve Macar kolonileri fffflffflflflffflfifffff 5 — Bay Androulis, Başvekâlet ve caktır. Tabutun top arabasına nakli 2 — Bay Amin Fuat, Bükreş daimî esnasında 101 pâre top atılacaktır. Atatürk anıtına çelenk Hariciye Nazırı hususî kalem müdürü, maslahatgüzarı, Letonya gazetelerinde 6 — Bay Syndica, Yunanistan An­ Heyet, 15 teşrinisani sabahı İstan­ Toplar atılacak koydular öğrendiğimize göre, pazartesi günü kara sefaret müsteşarı. bul’da bulunacaktır. Şehrimizdeki sovyet kolonisi, dün cenaze töreni yapılırken, törenin baş­ 7 — Deniz albayı Joannudis, yunan saat 10 da toplu olarak UlusMeyda - langıcından, sonuna kadar her beş deniz ataşesi. nında Atatürk Anıtına giderek üze - İrak heyeti: dakikada bir top atılacaktır. 8 — Yarbay Zumbulakis, ataşemili- rinde “Ankara’daki Sovyet Koloni­ Asırları aşan adam Gerek İstanbul’da gerek Ankara’da ter. lerinden Atatürk’e” ibaresi yazı bir çe­ 1 — Ekselâns Naci Şevket, Irak An­ cenaze merasiminin muhtelif safhala­ 9 — Yarbay Nobelis, General Me- lenk koymuş ve Büyük Şef’in hatıra - rı, röportaj şeklinde radyo vasıtasiyle Atatürk'ün eseri bir tekâmül taksas’ın yaveri, kara büyük elçisi, sini tazizen iki dakika sükût muha - 10 — Yüzbaşı Korokas, General 2 — Ekselâns Abdullah Dumlucu verilecektir. Cenazenin mahalli mahsusuna vazı- faza edilmiştir. Metaksas’m yavrei, 3 — İsmail Namık, nı müteakip imdat sireni üç dakika Şehrimizdeki Macar kolonisi de değil, bir sıçrayıştır 11 —- Bay Tendis, Ankara elçiliği 4 — Yarbay Salâhattin Sabbag sükût vakfesini ihbar edecek ve bü­ dün Atatürk anıdına şehrimizdeki kâtibi. Heyet, 19 teşrinisani sabahı Anka- Riga, 15 a.a. — Letonya Ajansı bil­ “ Latvijas Koreivisleta,, adındaki or­ tün Türkiye’de 3 dakika sükûtla tâ­ macarların sevgisini ifade eden çok 12 — Bay, Kavalyeratos, yunan ha­ raya gelecektir. diriyor : du gazetesi de Atatürk’ün resmini ba­ zim vakfesi ifa olunacaktır. Bu vakfe güzel bir çelenk koymuşlar ve âbide­ Atatürk’ün ölümü münasebetiyle riciye nezaretinde ataşe. sarak, hakkında uzun yazılar yaz - sireni bulunan yerlerde siren ile te - nin önünde huşu ile iki dakika sükût cümhurreısi Ulmanis Büyük Millet b - Krtaat: Fransız heyeti; maktadır. min edilecektir. ederek dağılmışlardır. Meclisi Başkanı B. Renda’ya telgraf - 100 Nefer la taziyelerini bildirmiş dış bakam B. 4 Subay Heyet: 1 — B. Albert Sarraut, Dahiliye Na­ Munters Türkiye dış bakanlığına ta - Heyet ve kıtaat İstanbul’a trenle İtalyan heyeti: İstanbul şehir ziyet telgrafı göndermiştir. Yurtta matem ayın 19 unda gelecektir. zırı, Fransamn sabık Ankara büyük Büyük Şet’ın ölümü dolayısiyle bü • elçisi, meclisinde tezahürat tün gazeteler sütunlar dolusu maka - 2 — General Georges, 1 — Ekselans Baron Pempeo Aloizi devam ediyor Romanya heyeti: İstanbul, 15 (Telefonla) — Şehir; leler neşretmektedirler. 3 —• Amiral Laborde 2 — General Currio Barbazetti. Heyetin muvasalat tarihi henüz ma­ meclisinin bugünkü toplantısında Re­ Yarı resmî Briva Zeme gazetesi, bü­ a - Heyet: 3 — Amiral Alberto Lais. isicumhur ismet İnönü’ne, Büyük tün bir sahifeyi Atatürk'e tahsis et - Kars'la : lûm değildir. Bilâhare bildirilecektir. 1 — General Paul Teoderesco, Ha­ Heyet, 19 teşrinisani sabahı tren - Millet Meclisi Reisine ve Başvekile miştir. “Asırları aşan Adam” başlığı va ve Harbiye Nazırı, çekilen taziyet ve tebrik telgraflarına altında çıkan bu uzun yazıda, demli­ Alman heyeti: le İstanbul’a gelecektir. Kars, 15 a. a. — Atatürk’ün elîm zi­ 2 — Général Motaş, ordu umumî gelen cevaplar okunmuştur. yor ki : müfettişi, Bundan sonra meclis âzaları reisli­ yamdan dolayı ilimizde iki gündür “ Atatürk, zamanımızdaki devlet a - 3 — General Traian Grigoresco, 1 — Baron von Neurath, Diğer devletler ğe müşterek .imzalı şu takriri vermiş­ büyük bir teessür hüküm sürmekte - damlarının en büyüğü ve modern şef­ 4 — Ekselans Telemaque, Roman­ 2 — Korgeneral List, lerdir: dir. Ankara radyosunun neşriyatını 3 — Yarbay von Rost, Memleketlerini Ankara’daki elçileri lik prensibüıin en dikkate şayan mü - ya Ankara elçisi. “ Göz bebeğimiz Atatürk’ümüzün Heyetin ne zaman geleceği bilâhare messili idi. ü, tasvirine bile imkân ol- belediye hoparlörü altında çantası e-* 5 — Bay Elliad Romanya sefaret vasıtasiyle temsil ettiren çok sevdiği İstanbul’umuzun sinesin ­ bildirilecektir. mıyan bir inkilâpla, millet ve devlet linde mektep çocuklarından ak sakal­ müsteşarı, memleketler de gözlerini ebediyete kapamış olma­ hayatında kuvetiı durendiş bir şahsi­ lılara kadar bütün hail: saatlerce kan 6 — Yarbay T. Teodoresco, ataşe- Arnavutluk heyeti: sından mübarek flâşını ebediyen muha­ yet yaratılabileceğini isbat etmiştir. ağlıyaruk beklemişler, büyük millet militer. JAPONYA : faza edecek olan anıtta İstanbul’un da O, Avrupa’dan ayrı kalmış olan 1 ür - meclisinin celsesini takibetmişlerdir. b - Kıtaat: Ekselans Taketomi, Büyük Elçi toprağının bulunması ricasının Bü­ Abdülhalik Renda’nın nutku üzerine 1 — Ekselans Faik Shatkou, Adliye yük Millet Meclisinin tasdikine arzı­ kiye’yi, Avrupa medeniyet seviyesine 60 Nefer POLONYA : sokakları dolduran büyük yurtdaşlar 1 veya birkaç subay Nazırı, na meclisin karar vermesini arz ve yükseltmiş ve ona modern bir devlet Ekselans Sokolonicki, Büyük Elçi şekli vermiştir. Bunların hepsi o ka - beş dakika sükût ile acı hıçkırıklarla Heyet ve Kıtaat, 19 teşrinisanide İs­ 2 — Bay Kortcha, teklif ederiz.,, dar kısa bir zamanda olmuştur ki, bu­ büyük hatırayı takdis etmişlerdir. tanbul’a gelecektir. 3 — Bay Djavid Leskovikou, ÇEKOSLOVAKYA : Teklif ittifakla kabul edilmiştir. 4 — Asaf Djadjouli, Arnavutluk An­ Şehir meclisinin Atatürk’ün ebedî nu, evolüsyondan ziyade sıçrayış di - Büyük» Millet Meclisince İsmet İn­ Ekselans Robert Feitcher, Elçi Bulgar heyeti : kara elçisi. makamlarına teşyi merasiminde birin­ ye ifade etmek daha doğrudur.,, önü’nün ittifakla cumhurreisliğine se­ HOLLANDA : Heyetin muvasalat tarihi bilâhare ci reis vekili Necip Serdengeçti’nin İstikbal için en emin temel rilmesini duyan halk, büyük ve k.-.vet­ bildirilecektir. Ekselans Christian Wisser, Elçi . temsiline karar verilmiştir. Memleketin en yüksek tirajlı gaze­ li bir itminan içinde milletin yüksek a - Heyet: İSVEÇ : tesi olan Jaunakas Zinas, "Ankara’nın radesini alkışlamıştır. 1 — General Panof, Saray Nazırı, Macar heyeti: Büyük Kurucusu” başlığı altında Ata - 2 — General Daskalof, Ekselans Baron Eric Gyllenstierna Vilâyetin bütün müesseselerinden Fransa'yı B. Sarraut türk’ün biografyasmı neşretmektedir. 3 — General Bukachi. Elçi jüyük millet me.lisi reisine, hüküme­ 1 — Ekselans Zoltan Mariassy de Büyük Ölünün fotoğrafını matem çer­ b - Kıtaat: FİNLANDİYA : te, parti genel sekreterliğine taziyet Batizfalva, macar Ankara sefiri, temsil edecek çevesi içinde neşreden Rits, Atatürk’­ telgarfları çekilmiştir. 2 — Tuğgeneral Eugene Buszkay. Ekselans Onni Talaş, Elçi “Buda­ ün eserinin ebedileşmiş olduğunu ka - Paris, 15 a. a. — B. Sarruat, hükü - 3 — Albay Emerich Nemeth, peşte’de mukim,, yit ve bırakmış olduğu şeylerin, Tür­ met tarafından reisicumhur Atatürk’­ Maraş ta : 4 —• Albay Alexandr Magyarossy. kiye cümhuriyetine her devirde mil­ Afyon'da: SURÎYE : ün cenaze merasiminde buunacaık olan Heyet, 19 teşrinisanide İstanbul’a fransız heyetinin reisliğine tayin e - lete, gittikçe daha güzel ve daha me­ Emir Adil Aslan, Mümessil sut bir istikbalin kurulmasına imkân Afyon, 15 a. a. — Halk arasında, A- Maraş, 15 a. a. — Ulu Şef Atatürk’­ gelecektir. dilmiştir. Senelerce Ankara’da sefir olarak verecek olan en emin bir temel ola - tatürk’ün ilk kurtardığı ve katî zaferi ün vefatı radyo ile haber alındığı gün- Milletler Cemiyeti heyeti: ISPANYA : cağına işaret etmektedir. Rits, bun - hazırladığı şehir olan Afyon’a defne - denberi memleketimiz hâlâ derin bir Bay Begonay Canderon, Maslâtgü - bulunmuş olan B. Sarruat, Türkiye’ - dan başka, Türkiye’de son on beş yıl dilmesi arzu edilmektedir. Teessür ve acı içindedir. Herkesin gözü yaşlı, zar nin sadık bir dostu addedilmektedir. herkesin kalbi acıklıdıdır. Bütün de - 1 — *Valters, Milletler Cemiyeti kâ­ Mumaileyhin fransız heyetinin riya - içinde yapılan ilerilikleri izah ve te - matem derindir. Herkesin çehresinde DANİMARKA : vairde bayraklar yarıya inmiş bir hal­ tibi umumî muavini. setine tayin edilmesi, Fransa hüküme­ barüz etirmekte, Atatürk’ün eseri o - Atatürk’ün ziyamdan mütevellit hü - Bay Fensmark, Maslahatgüzar. lan gençlik terbiyesine işaret ederek, zün ve İsmet İnönü’ne bağlılık hisleri de her gün asılıdır. 2 — Bay Agnidis, direktör tinin Türkiye cumhuriyetinin ilk re­ LETONYA : yeni cümhuriyette, gençliğe tahayyül okunuyor. Reisicumhur intihabatının Vilâyet gazetesi bu hafta Atatürk 3 — Bay Tevfik Erim, şube âzası isine yapılacak son tebcil hareketine Bay Kocons, İstanbul Başkonsolosu pdilmesine imkân olmıyan bir hayat neticesi, İnönü'nü çok seven Afyon hakkında yazılmış yazılar ve onun ha­ Heyetin İstanbul’a muvasalat tari - ne derecede ehemiyet vermek istemiş - V' r^ini yazmaktadır. halkını fevkalâde memnun etmiştir. tıraları ile dolu olarak çıkacaktır. hi bilâhara bildirilecektir . (a.a.) olduğunu göstrmektedir.

Taha Toros Arşivi