Ord. Prof. Enver Ziya Karal

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Ord. Prof. Enver Ziya Karal CUMHURİYET TARİHİ YAZIMINDA ÖNCÜ İSİM: ORD. PROF. ENVER ZİYA KARAL Yazan Özge Erel Aktaş 2020 Yayın Hakkı © 2020 BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI İKTİSADİ İŞLETMESİ Her hakkı mahfuzdur, bu kitabın yayın işini gerçekleştiren Başkent Üniversitesi Geliştirme Vakfı İktisadi İşletmesi dışında, telif hakkı yasası uyarınca, tümü ya da herhangi bir bölümü, resmi ve yazısı editörünün ve yayımcısının yazılı müsaadesi alınmadıkça tekrarlanamaz, basılamaz, çoğaltılamaz, fotokopi çıkartılamaz veya kopya anlamı taşıyacak hiçbir işlem yapılamaz. ISBN: 978-605-06251-4-1 ORD. PROF. ENVER ZİYA KARAL TARİH UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (BÜTAM) YAYINLARI SAYI: 3 CUMHURİYET TARİHİ YAZIMINDA ÖNCÜ İSİM: ORD. PROF. ENVER ZİYA KARAL YAZAN: ÖZGE EREL AKTAŞ Yayına Hazırlayan: Başkent Üniversitesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Bürosu Tasarım ve Düzenleme: Pınar OSMANAĞAOĞLU Basım ve Çoğaltım Yeri: Ers Matbaacılık Ltd. Şti. Altıntop İşhanı 87 / 7 Kazımkarabekir / Ankara 0312 384 54 88 Sertifika No: 33885 SUNUŞ Okumakta olduğunuz “Cumhuriyet Tarihi Yazımında Öncü İsim: Ord. Prof. Enver Ziya Karal’’ başlıklı kitap, 1 Aralık 2017’de Başkent Üniversitesi’nde Profesör Dr. Sayın Mehmet Haberal’ın öncülüğünde açılan B.Ü. Ord. Prof. Enver Ziya Karal Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (BÜTAM) üçüncü yayınıdır. Bu merkezde Karal’ın ailesi tarafından Başkent Üniversitesi’ne bağışlanan kitapları, haritaları, fotoğrafları ve kişisel arşivini içeren zengin koleksiyonu yakın tarihimizin aydınlatılmasına katkıda bulunmak üzere tarih araştırmacılarının incelemesine sunulmakta; bunlardan yararlanılarak hazırlanacak yapıtlardan ve Karal hakkında yapılacak akademik çalışmalardan merkezin Bilim Kurulu’nun inceleyerek basılmasını yararlı gördüklerinin yayınlanması hedeflenmektedir. Genç tarih araştırmacısı Özge Erel’in Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan’ın danışmanlığında Karal’ın kütüphanesinden de yararlanarak yüksek lisans tezi olarak hazırladığı ve başarıyla sunduktan sonra kitap haline getirdiği elinizdeki biyografik yapıt da BÜTAM’ın bu kapsamda bir yayını olarak ilgililere sunulmaktadır. Özge Erel’in GİRİŞ bölümünde belirttiği gibi biyografiler, sıkça tanımlandıkları şekliyle sadece bir kişinin tarihi değildir. Tarih alanına uzun yıllar hizmet vermiş bir öğretim üyesi olarak incelediğim pek çok biyografi çalışmasında gözlemlediğim, bu yapıtların yalnız konu olan kimsenin yaşamının ve mesleki niteliklerinin sunulması olmayıp o şahsa ait belgelerle, anılarla, fotoğraflarla dönemin akademik, bürokratik, toplumsal yaşamını aydınlatmak açısından da yararlı olduklarıdır. Kapsadığı yılların tarihine de ışık tutan bu değerli yapıtların bunları iletecek kimseler hayattayken ve anılar belleklerde tazeyken kaleme alınmasının da ayrıca önem taşıdığıdır. Bu bakış açısıyla BÜTAM da yayın politikasında merkezimizin belgelerinden de yararlanılarak yapılan çalışmaların yanısıra Türk bilimcileri hakkında yapılacak bu tür çalışmalara yer vermeyi ilke edinmiştir. “Cumhuriyet Tarihi Yazımında Öncü İsim: Ord. Prof. Enver Ziya Karal’’ kitabı da Atatürk’ün Cumhuriyet duyurulurken Türkiye için beslediği çağdaş uygarlığa ulaşma dileği doğrultusunda hızla yol alan ülkede nesnel ve tinsel olanaklardan yoksun bir göçmen çocuğun genç Cumhuriyetin önde gelen ve dünyaca tanınan tarihçilerinden biri olarak yetişebilmesinin öyküsüdür. İlgiyle okunacağını düşündüğüm bu kitabın geniş kapsamlı ekseni içinde bilimin önde tutulmasıyla Balkan savaşları faciası, Kurtuluş Savaşı ve onu izleyen Cumhuriyet’in kuruluş aşamasında bile ülkeyi çağdaş uygarlığa taşıyacak olan eğitimin öneminin göz ardı edilmediği anlatılmaktadır. İçeriği Cumhuriyet hükümetlerinin tutarlı eğitim politikalarıyla gençlerin yalnızlığa terk edilmemesi bir yana, bilimsel eğitimin ışığında yetişenlerin çabalarıyla Türkiye’nin toplumu ulusal, laik, çağdaş değerlere ulaştıracak kurumlarla donatılmasını, kısa zamanda dünyaca saygın demokratik bir hukuk devleti oluşunu ve bu yönde geçirilen evreleri daha derin araştırmak için kaynak önerilerini de kapsamaktadır. Dikkatli okuyucuların, analitik gözlerin Cumhuriyet’in kitapta altı çizilen kültürel, siyasal, ekonomik, toplumsal kazanımlarını değerlendirip alınacak dersler çıkarabilmeleri eğitici olarak dileğimdir. Özge Erel’i çalışması için kutlar, BÜTAM’ın yayın politikasını sürdürmesine olanak tanıyan Başkent Üniversitesi’nin kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal’a ve yöneticilerine teşekkürlerimi sunarum. Prof. Dr. Seçil Karal Akgün B.Ü. Ord. Prof. Enver Ziya Karal Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ÖNSÖZ Cumhuriyet Tarihi Yazımında Öncü İsim: Ord. Prof. Enver Ziya Karal başlıklı çalışmam, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde Enstitü Müdürü Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan’ın danışmanlığında hazırladığım ve 2015 Temmuzu’ nda kabul edilmiş yüksek lisans tezimdir. Cumhuriyet tarihinin ilk tarihçilerden biri olan Ord. Prof. Enver Ziya Karal, şahsiyeti ve ilmi çalışmalarıyla dünde kalamayacak, sadece bugün için de hatırlanmaktan ibaret olamayacak, daima yarınların insanı olarak kalacak bir kişiliktir. Yaptıkları ve yazdıklarıyla tarih araştırmacılarına hala yol göstermeye devam etmektedir. Bu noktaları gözeterek Ord. Prof. Enver Ziya Karal’ın çalışmalarını ve hizmetlerini ayrıntılı olarak inceleyip değerlendirmek suretiyle yakın dönem tarihimize bir katkı sağlayabileceğimi düşündüm. Karal’ın hayatından bilgiler vermeyi, hangi şartlarda ve ortamda yetiştiğini ve bu hayat tarzının kendisine ve bilimsel çalışmalarına ne şekilde yansıdığını araştırmayı, kişiliği ile birlikte eserlerini inceleyerek Cumhuriyet Tarihi yazımındaki yerini ortaya koymayı hedefleyerek tezimi kaleme aldım. Çalışmamı birinci el yazılı ve sözlü kaynaklar kullanarak hazırladım. Ord. Prof. Enver Ziya Karal’ın uzun yıllar Dekan ve Rektör olarak da çalıştığı Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arşivi’ndeki özlük dosyasını, evindeki özel arşivini, kişisel eşyalarını görüp inceleyebilmem, çalışmamı doğru bilgilere ulaşarak tamamlayabilmeme büyük katkı sağladı. Karal’ın öğrencisi ve meslektaşı Prof. Dr. Şerafettin Turan ve hem öğrencisi hem kızı Prof. Dr. Seçil Karal Akgün ile yapılan görüşmeler çalışmamın pek çok noktasına aydınlık getirdi. - Sonunda elinizdeki çalışmam Prof. Dr. Seçil Karal Akgün’ün destekleriyle Başkent Üniversitesi’nde kitap haline getirildi. Ord. Prof. Enver Ziya Karal’ın (ve kızının) bütün kitapları, arşivi ve mal varlığı ailesi tarafından Başkent Üniversitesi bünyesinde kurulan Ord. Prof. Enver Ziya Karal Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne bağışlanmıştır. Başkent Üniversitesi’nin kurucusu Sayın Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın desteğiyle kurulan bu Merkez, başta öğrenciler ve araştırmacılar olmak üzere 1 Aralık 2017 tarihinden beri tüm tarih meraklıklarına hizmet vermektedir. Merkezde her ay değişik konularda alanlarında uzman kişilerin sunumları, ardından da konu kapsamında sohbet toplantıları düzenlenmektedir. Öğrencilerin, akademisyenlerin ve araştırmacıların yanı sıra kamuya da açık bu toplantılar oldukça ilgi görmektedir. Merkezin zengin kütüphanesinden ve arşivinden yararlanılarak yapılan çalışmalar yine merkez tarafından yayınlanabilmektedir. Yapmış olduğum bu çalışma da Başkent Üniversitesi Ord. Prof. Enver Ziya Karal Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi yayınıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün dile getirdiği ‘’Muhacirler kaybedilmiş topraklarımızın aziz hatıralarıdır’’ sözü bir muhacir çocuğu olarak bana da hayatımda bu hatıraları yaşatmak, geçmişimi ve gelmiş olduğum Balkan topraklarını daha iyi öğrenmem için itici bir kuvvet olmuştur. Tezimi hazırlarken yaptığım çalışmam sırasında beni destekleyip yönlendiren Danışman Hocam Sayın Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan’a, bir dönem Ord. Prof. Enver Ziya Karal ile Ankara Üniversitesi’nde bir arada çalışan rahmetli Prof. Dr. Şerafettin Turan’a, Karal’ın kişisel bilgilerine ve eşyalarına ulaşmamı sağlayan kızı Prof. Dr. Seçil Karal Akgün’e, Karal ile ilgili elindeki mevcut bilgileri benimle paylaşan Prof. Dr. Ulvi Keser’e teşekkür ederim.Eğitim hayatım ve özellikle yüksek lisans tezi çalışmam boyunca bana gösterdikleri koşulsuz destek ve sevgileri için sevgili babam Halil Erel’e, annem Sevim Erel’e, ablam Arzu Çalık’a ve eşim Cüneyt Aktaş’a da minnet duygularımı sunarak sonsuz teşekkür ederim. Özge Erel Aktaş İÇİNDEKİLER SUNUŞ 3 ÖN SÖZ 5 KISALTMALAR 11 GİRİŞ 12 I. BÖLÜM: ENVER ZİYA KARAL’IN YAŞAMI 19 Doğumu, Ailesi ve Çocukluk Yılları 19 Eğitimi ve Öğrencilik Yılları 24 II. BÖLÜM: ENVER ZİYA KARAL’IN MESLEK YAŞAMI 31 Yurda Dönüşü ve Akademisyenliğe İlk Adımı İstanbul Üniversitesi Yılları 31 Profesörlüğe Yükselmesi ve Ankara Üniversitesi Yılları 35 Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nün Kurulması ve Enver Ziya Karal 36 Enver Ziya Karal’ın TİTE’deki Çalışmaları 39 Selanik’teki Atatürk Evi ve Karal Çifti 48 Evin Kısa Tarihçesi 49 Evin Müze Haline Dönüştürülme Kararı ve Çalışmalar 50 Enver Ziya Karal’ın Kişiliği ve Mesleki Tutumu 65 Vatikan’da Papa’yı Ziyareti 72 Çağdaş Eğitim Anlayışı, Belgeli Tarihçiliği ve İnsancıl Yapısı 72 Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Eseri Nutuk’u Anlamak 87 İhtilal Çerçevesinde 1961 Anayasası ve Enver Ziya Karal 89 Ord. Prof. Enver Ziya Karal’ın Rahatsızlıkları ve Vefatı 99 Basın’da Ord. Prof. Enver Ziya Karal’ın Vefatı 102 III: BÖLÜM: AKADEMİK ÇALIŞMALARI ve YAYINLARI 107 KİTAPLARI 107 Fransa, Mısır ve Osmanlı İmparatorluğu (1767-1802) 107 Halet Efendi’nin Paris Büyükelçiliği (1802-1806) 108 Selim III’ün Hatt-ı Hümayunları 112 Selim III’ün Hatt-ı Hümayunları – Nizam-ı Cedid 1789-1807 115 Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 119 Osmanlı İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Sayımı
Recommended publications
  • Tarih Türkiye Cumhuriyeti Başlangiçtan Bugüne Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri
    T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ TARİH TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞLANGIÇTAN BUGÜNE TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETLERİ Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet ÇAY 2009 ANKARA 6.8. Başlangıçtan Bugüne Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri Muvakkat İcra Encümeni (25 Nisan 1920-3 Mayıs 1920) İcra Vekilleri Heyeti Reisi Mustafa Kemal Paşa, TBMM Reisi Celalettin Arif Bey, Erzurum Cami Bey (Baykut), Aydın Bekir Sami Bey (Kunduh), Amasya Hamdullah Suphi Bey (Tanrıöver), Antalya Hakkı Behiç Bey (Bayiç), Denizli İsmet Bey (İnönü), Edirne I. İcra Vekilleri Heyeti “1. TBMM Hükümeti” (Mustafa Kemal Paşa) (3 Mayıs 1920-24 Ocak 1921) Bakanlığı Adı Soyadı Seçim Bölgesi İcra Vekilleri Heyeti Reisi Mustafa Kemal Paşa (Başbakan) Umuru Şeriye Vekili Mustafa Fehmi Efendi Bursa (Diyanet Bakanı) (Gerçeker) Cami Bey (Baykut) Aydın Dahiliye Umuru Vekili Hakkı Behiç Bey (Bayiç) Denizli (İçişleri Bakanı) Nazım Bey (Resmor) Tokat Refet Bey (Bele) İzmir Adliye Vekili Celalettin Arif Bey Erzurum 2 (Adalet Bakanı) Nafıa Vekili İsmail Fazıl Paşa (Cebesoy) Yozgat (Bayındırlık Bakanı) Ömer Lütfü Bey (Argeşo) Amasya Hariciye Vekili Bekir Sami Bey (Kunduh) Amasya (Dışişleri Bakanı) Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekili Adnan Bey (Adıvar) İstanbul (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı) İktisat Vekili Yusuf Kemal Bey (Tengirşenk) Kastamonu (Ekonomi Bakanı) Müdafaa-i Milliye Vekili Fevzi Paşa (Çakmak) Kozan (Milli Savunma Bakanı) Bakanlığı Adı Soyadı Seçim Bölgesi Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili İsmet Bey (İnönü) Edirne (Genelkurmay Başkanı) Maliye Vekili Hakkı Behiç Bey
    [Show full text]
  • The Institutional Translator's Image in Turkey
    THE INSTITUTIONAL TRANSLATOR'S IMAGE IN TURKEY: A COMPARATIVE ANALYSIS FROM THE OTTOMAN EMPIRE TO THE MODERN REPUBLIC SEMİH SARIGÜL BOĞAZİÇİ UNIVERSITY 2015 THE INSTITUTIONAL TRANSLATOR'S IMAGE IN TURKEY: A COMPARATIVE ANALYSIS FROM THE OTTOMAN EMPIRE TO THE MODERN REPUBLIC Thesis submitted to the Institute for Graduate Studies in Social Sciences in partial fulfillment of the requirements for the degree of Master of Arts in Translation by Semih Sarıgül Boğaziçi University 2015 ABSTRACT The Institutional Translator's Image in Turkey: A Comparative Analysis from the Ottoman Empire to the Modern Republic The present study aims to focus on the institutional translator's image from a historical perspective and examine this professional group's image in the eyes of the state from the fifteenth century Ottoman Empire to today's modern Republic of Turkey. This study argues that the institutional translator's high status in the Ottoman Empire did not continue in the Republican period because of the leading state officials' policy shift towards promoting literary translation. In order to explore the institutional translator's image, this study looked at the different ways in which the Ottoman Empire and the Republic of Turkey treated its institutional translators, and at whether they offered the institutional translator special rights and benefits or not. In this respect, we examined the institutional translator's salaries, paths to promotion, rights and privileges. The detailed analysis of historical data on these categories demonstrated that although the institutional translator built up a positive image due to the fact that the Ottoman Empire attached much importance to them, their image started to drop substantially in the early Republican period because of a reverse in the state policy.
    [Show full text]
  • The Use and Abuse of Archaeology and Anthropology in Formulating the Turkish Nationalist Narrative
    3 The Use and Abuse of Archaeology and Anthropology in Formulating the Turkish Nationalist Narrative Suavi Aydın The ‘Turkish History Thesis’ was the project of constructing a history of origins and an ethnic identity for the Turks in early republican Turkey. In this respect, the project was similar to nation-building efforts else- where. Yet, archaeological activities, designed along the lines of the thesis, experienced a paradox between demonstrating the genealogical purity and autochthony of the Turks, on the one hand, and proving that they are part of, if not gave birth to, Western civilization on the other. Here archaeology served both as an instrument for grounding a national existence (autochthonism) and as a medium for participat- ing in ‘contemporary civilization’. For this reason, the Turkish History project, in line with the nationalist vision of depicting the world both as an aggregation of nations and as their field of competition since Herder, is a way of assuring the equality (even superiority) of the Turkish nation with others and validating its right to exist on respective territories through demonstrating its continuous existence from time immemo- rial (autochthony). With these considerations in mind, ideologically motivated archaeological excavations of the 1930s were carried out under the auspices of President Kemal Atatürk, who personally visited the sites of excavation and showed his open support. Afet I˙nan (1943, p. 9), the foremost proponent of the thesis and the adopted daughter of Atatürk, explains the anthropological and archaeological concerns of the thesis: No cultural period is alien [to Turks]. Ownership of this land by the Turkish race reaches back to time immemorial.
    [Show full text]
  • Hasan-Âli Yücel
    HASAN-AL ~~ YÜCEL FA/K RE~IT UNAT Türk Tarih Kurumu Hasan-Ali Yücel'i de, çal~~malar~ na fiilen kat~ lam~yacak üyeleri aras~ na kar~~m~~~ görmenin derin iizüntüsü içindedir. 20 Nisan 1938 tarihinde Kurum üyeli~ine kabul edilmi~~ bulu- nan Yücel, 26 ~ubat 1961 tarihindeki beklenmiyen ölümiyle art~k Kurum'un eski üyelerine mahsus ~eref listesindeki yerini alm~~~ bu- lunuyor. Hasan - Ali Yücel, 16 Aral~ k 1897 tarihinde Istanbul'da ~ir Merd Çavu~~ mahallesinin Topkap~~ Caddesindeki mükerrer 8o numaral~~ evde do~mu~tu. Babas~~ ünlü Posta ve Telgraf Naz~ r~~ Hasan Ali Efen- di'nin (1827-1895) o~lu Maliye Nezareti memurlar~ ndan Ali Riza Bey (01m. 9.XII.1 937), annesi Ertu~rul facias~ n~ n ~ehitlerinden gemi Sü- varisi Deniz Yarbay~~ Tekiro~lu Ali Bey'in k~ z~~ Neyyire Hamm'd~ r. Te- yemmünen dedesinin ad~~ ile nüfus kütü~üne kaydettirilen Hasan - Ali, Alt~mermer'deki Yolgeçen mahalle mektebinde ilk ö~renimini yapt~~ ve Rü~diye (Orta) tahsilini de Aksaray'da Yusuf Pa~a civar~ nda bulu- nan ve "Mektebi Osmani" ad~ n~~ ta~~yan 1 özel okulda tamamlad~~ (Temmuz 191 ). Bunu mütaakip o tarihlerde henüz lise te~kilât~ na tabi tutulmam~~~ bulunan tarihi Vefa Idadisine girdi. Sonradan lise haline getirilen bu okulun son s~ n~ f~ nda iken, ii Nisan 1915'te askere ça~~r~ larak Yedek Subay Talimgâh~ na sevkolundu. Hasan-Ali, daha küçük bir çocuk iken ev halk~ n~~ zaman zaman kar~~s~ na oturtup ilk ö~retmenlik temrinlerini yapm~ ya ba~lam~~~ ve Rü~tiye s~ n~ flar~ nda da okum~ ya dü~kün, uyan~ k ve ~air ruhu gittikçe geli~en bir genç olarak tamnm~~ t~ .
    [Show full text]
  • Hasan-Âli Yücel’In Özel Kitapliği
    Tarih ve Günce Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi Journal of Atatürk and the History of Turkish Republic Sayı: 7 (2020/Yaz), ss. 197-222. Geliş Tarihi: 7 Mayıs 2020 Kabul Tarihi: 20 Temmuz 2020 Araştırma Makalesi/Research Article TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NİN 100. YILINDA, BİR CUMHURİYET PARLAMENTERİNİN KÜLTÜREL BİRİKİMİ: HASAN-ÂLİ YÜCEL’İN ÖZEL KİTAPLIĞI Murat TURAN Öz 1938 ile 1946 yılları arasında Maarif Vekilliği yapan Hasan-Âli Yücel çok yönlü kişiliği ile Cumhuriyet Türkiye’sinin en etkili isimlerinden birisidir. 1927’de Maarif Vekâleti Mıntıka Müfettişliği görevine getirilen Yücel, 1929’da Maarif Müfettiş Umumiliği’ne ve daha sonra Maarif Vekâleti Teftiş Kurulu Üyeliği’ne atandı. Mustafa Kemal Paşa’nın 1931’de çıktığı yurt gezisine Maarif Vekâleti’ni temsilen katılan Yücel, bu gezi esnasında Mustafa Kemal Paşa ile müzakere etme imkânı elde etti. 1932’de Türk Dili Tetkik Cemiyeti’nin çalışmaları içerisinde yer aldı. Aynı yıl Gazi Eğitim Enstitüsü’ne müdür olarak atandı. 28 Aralık 1938’de Maarif Vekili oldu. 1939’da Türk Neşriyat Kongresi’ni ve Birinci Maarif Kongresi’ni düzenledi. 1940’ta Tercüme Bürosu’nu kurarak dünya klasiklerinin Türkçeye çevrilmesini sağladı. 17 Nisan 1940’ta Köy Enstitüleri yasasının kabul edilmesini sağladı. 1945’te Londra’da düzenlenen UNESCO toplantısında Türkiye’yi temsil etti. 7 yıl, 7 ay, 7 gün sürdürdüğü Maarif Vekilliği görevinden 5 Ağustos 1946 tarihinde istifa etti. 1946 ile 1960 yılları arasında gazetelerde yazıları yayımlandı ve aynı zamanda Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın yöneticiliğini üstlendi. 26 Şubat 1961’de vefat ettiğinde geride, Türk eğitimine ve kültürüne önemli katkılar yapmış bir devlet adamının büyük hatırası kalırken, ailesine de 8.086 materyalden oluşan kendi kişisel kitaplığını bıraktı.
    [Show full text]
  • 1923'Ten Günümüze Türkiye'de Eğitim Yönetimine Milli Eğitim
    The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS7236 Number: 59 , p. 511-531, Autumn I 2017 Yayın Süreci / Publication Process Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date - Yayınlanma Tarihi / The Published Date 05.08.2017 15.10.2017 1923’TEN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE’DE EĞİTİM YÖNETİMİNE MİLLİ EĞİTİM, SAĞLIK VE ADALET BAKANLARININ MESLEKİ FORMASYONLARI ÜZERİNDEN KARŞILAŞTIRMALI BİR BAKIŞ A COMPARATIVE ANALYSIS TOWARDS EDUCATION MANAGEMENT IN TURKEY THROUGH FORMATIONS OF MINISTERS OF NATIONAL EDUCATION, HEALTH AND JUSTICE SINCE 1923 Dr. Berrin Bayburt ORCID ID: orcid.org/0000-0003-2237-4583 MEB, Öğretmen Öz Sosyal devlet anlayışının bir sonucu olarak devletin vatandaşlarına sunduğu en önemli hizmetlerden biri eğitimdir. Eğitim, toplumun ihtiyaç duyduğu insan gücünün yetiştirilmesinde son derece önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle bir ülkenin kalkınması ve geleceği için, eğitime verilen önem ve eğitime yapılan yatırım büyük bir önem taşı- maktadır. Günümüzde ve gelecekte, teknoloji ve bilim alanında gelişmiş bir ülke olma- nın yolu, eğitime yatırım yapmaktan geçmektedir. Türkiye’de, Kurtuluş Savaşı’nın ka- zanılmasının ardından bu alanda gerçekleştirilen inkılaplar, Cumhuriyet’in ilk yıllarında bile eğitimin ülke kalkınmasındaki önemi hususunda bir farkındalığın olduğunu gös- termektedir. Türkiye’de eğitim-öğretim hizmetleri, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yürütülmektedir. Cumhuriyet’in ilan edildiği 1923 yılından günümüze toplam 74 Milli Eğitim Bakanı (bazı bakanlar birden fazla olarak bu göreve gelmişlerdir.) görev yapmış- tır. Milli Eğitim Bakanlığı görevini icra eden bakanların sadece 2 tanesi öğretmen yetişti- ren bir yükseköğrenim kurumundan mezun olmuştur. Makalede karşılaştırmaya esas olmak üzere Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı görevine gelmiş olan bakanların mes- leki formasyonları da değerlendirilmiştir.
    [Show full text]