SAYI: 64 BÜLTEN Mart 2017

İÇİNDEKİLER 5 Dosya Anayasa Değişikliği Referandumuna Hayır

Yayın Komisyonundan 2 15 Başyazı 3 EEMKON 2017 Hazırlanıyor Dosya Anayasa Değişikliği Referandumunda Hayır 5 İletişim Altyapısının Piyasaya Terkedilmesine Hayır 13 Plansız-Programsız Enerji Politikalarına Hayır 14

EEMKON 2017 Hazırlanıyor 15 EEMKON 2017 Kongre Bildiri Kabulüne Başlandı 19

Belgelendirme ve Yetkilendirmeye Karşı 23 Diploma Hak ve Yetkilerine Sahip Çıkalım 20 TÜRKAK TÜRKAK Denetimine Hayır 23 Denetimine Hayır Türkiye'nin İletişim Altyapısı Gerileme Döneminde 25 İyolaştırıcı Radyasyon ve Nükleer Enerjinin Çevresel ve Etiksel Problemleri 29

Komisyonlarımızdan Kadın Komisyonu 35 Ücretli ve İşsiz Mühendisler 36 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği 37

51 Şubemizden Kısa Balkan Afetlerde Haberleşme 39 Seyahatnamesi Şube Etkinlikleri 40 TMMOB İstanbul İKK 49

Kısa Balkan Seyahatnamesi 51 Kültür - Sanat 56 Bulmaca 59 Test Ölçüm Hizmetlerinde SMM Üyelerimiz Görevlendiriliyor 60

Ergenekon Mah. Cumhuriyet Cad. Adlı Han No:173/3 34373 Harbiye / İstanbul T: 0212 259 11 50 / F: 0212 258 36 55 / W: http://istanbul.emo.org.tr Yayın Komisyonundan

KÜNYE Değerli Üyelerimiz ve Meslektaşlarımız,

SAYI : 64 - Mart 2017 Uzun bir süre sonunda 2017 yılının ilk bülteni ile sizlere tekrar merhaba diyoruz. Elektrik Mühendisleri Odası Adettendir diyerek; 2017 yılına yeni umutlarla girmeyi, İstanbul Şubesi Adına Sahibi Erol Celepsoy üzerimizdeki karanlığı aşmayı umarken, 2017 yılının ilk saati dolmadan bu umutlarımızı bile yaşamayı çok gören güçler, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü yaptıkları silahlı katliamla ülkemizin acınası gerçeği ile bizi Tuğçe Çakırca Ekşioğlu tekrar yüzleştirdiler. Bu şokla 2017 yılına girerken bizi zor bir yılın beklediğini YAYIN KOMİSYONU duyumsadık ve maalesef haksız da çıkmadık. Küresel bir B. Levent Akçasu Abidin Avcı dünyada, çevre düşmanı, ırkçı birinin en büyük küresel güç olan Asuman G. Yıldırım ABD’ye başkan seçilmesi, yalnız ülkemizi değil gezegenimizi de Berker Özağaç zor günlerin beklediğinin habercisi. Hasan Ece Buna ek olarak ülkemizde çevre ve yeşil alanların yağmalanması, Huriye Alacakaptan soygun düzeninin dolu dizgin alıp başını gitmesi, hukukun Kubilay H. Becerik Mehmet Aktürk ayaklar altına alınması, baskının ve faşist uygulamaların her Şenay Karabayır yere yayılması ve son olarak birçok kamu malının Varlık Fonu’na Tayfun İşbilen aktarılarak soyulmasına zemin hazırlanması, bize bir yol Veyis Sarıoğuz ayrımında olduğumuzu göstermekte. Bir yol ayırımındayız ve bu yollardan biri bizi Ortaçağ BASIMA HAZIRLAYANLAR karanlığına ve Ortadoğu bataklığına götürmekte. Kendi Burak Gider Ersin Toker geleceğimizi, seçeceğimiz yol ile belirleyeceğiz. En azından bu Yaşar Kanbur karanlık yola girmek istemediğimizi göstermeliyiz. İşte kapak sayfamızda da vurguladığımız gibi bu yola girmemizi engellemek REKLAM SORUMLUSU için referandumda HAYIR’lı bir sonuç için çalışmalı, yılmadan Münevver Çay gidilen bu yolun sonunun iyi olmadığını herkese anlatmalıyız. Bunu çocuklarımız için, geleceğimiz için yapmalıyız. YAYIN TÜRÜ Bölgesel Süreli Yayın Birliğimiz TMMOB ve Oda olarak bu konudaki tavrımız ve görevimiz net ve açık: Geleceğimiz için, çocuklarımız için, BASKI TARİHİ çevre, doğa ve insanlık için HAYIR, on kere, yüz kere, bin kere Mart 2017 HAYIR. Bu bülten de HAYIR’lara vesile olsun diye umuyoruz. Bültenimiz, referandum konusu içinde kendi alanlarımızda da TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası neden HAYIR dememiz gerektiğini irdelemeye çalışıyor. İstanbul Şubesi Bülteni Yönetim Yeri: EMO İstanbul Şubesi Geçen sayımızda başlattığımız ve üyelerimizden gelen gezi Adres: Ergenekon Mah. Cumhuriyet Cad. yazılarına; bu sayımızda Balkanlar gezisi ile devam ediyoruz. Adlı Han No: 173/3 34373 Yrd. Doç. Dr. Evren Şar İşbilen'in nefis fotoğraflarıyla Harbiye - İstanbul Tel: (0212) 259 11 50 zenginleşen yazısı bizi oralara götürdü. Umarız üyelerimizden Faks: (0212) 258 36 55 bu tip yazılar gelmeye devam eder ve sizlerle paylaşırız. İnternet: http://istanbul.emo.org.tr E-posta: [email protected] Elimizdeki bültende, tüm üyelerimizi ilgilendiren ve Odamız içinde bir tartışma konusu olan Personel Belgelendirme ve Akreditasyon konusuna devam ettik. Bu konuların Odamız Baskı: Ege Basım Adres: Esatpaşa Mah. Ziyapaşa Cad. No:4 içinde yeteri kadar tartışılmadığına ve bilgilendirmede 34704 Ataşehir/ İstanbul eksiklikler olduğu kanaatindeyiz. Tel: 0 216 470 44 70 2017 yılının ilk sayısında size tekrar merhaba derken, önümüzdeki zor günleri hep beraber atlatacağımızı umuyor, 14.000 adet basılmıştır. bu konuda Şubemiz ve üyeler olarak bulunduğumuz alanlarda EMO üyelerine ücretsiz dağıtılır. Şube Bülteni'nde yayınlanan yazılardan herkese mücadelelerinde başarılar diliyoruz. yazarları, reklamlardan reklam veren firmalar sorumludur. Saygılarımızla

Yayın Komisyonu

2 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Başyazı

DAHA ETKİN ODA ÇALIŞMALARI İÇİN KARARINIZIN "HAYIR"LI OLMASINI DİLERİZ

Değerli Üyelerimiz, (yandaş firmaların) insafına, keyfiyetine ve Oda çalışmaları ve meslek yaşantımızdaki sömürüsüne terk edilemez. Pahalı, kalitesiz yoğunluk önemini korumaya devam ediyor. ve kesintili enerji halkımızın kaderi değildir. Bu süreçte OHAL koşullarında yapılacak olan İnsanımızı ve doğamızı hesapsızca tahrip 16 Nisan Anayasa Referandumu’nun taşıdığı edecek nükleer santrallara ve mikro HES’lere yaşamsal önem her şeyin önünde. Anayasa karşı” verdiğimiz mücadelelerimiz “terörist değişikliği köklü değişiklikleri ifade ediyor. faaliyet” diye yaftalanıp engellenebilir. Referandumda çıkacak “Evet”le mesleğimiz ve Üniversitelerimizde zaten büyük oranda iğdiş geleceğimiz pek “Hayır”lı görünmüyor. edilen eğitim ve bilimsel çalışmalar kökten yok edilebilir. İnatla bilimsel çalışmalar sürdüren Tüm yetkilerin tek kişiye devredildiği bir akademisyenlerin KHK’larla üniversitelerimizden durumla karşı karşıyayız. Odalarımızın atılacağını asla unutmayalım. Son olarak mesleki denetim çalışmalarının ortadan Şubat 2017’de çıkarılan 686 sayılı KHK ile 330 kaldırıldığı ve titizlikle yaptığımız ve yapmaya akademisyenin üniversiteden ihraç edildiğini çalıştığımız bilimsel etkinliklerin imkansız aklımızdan çıkarmayalım. hale geldiği bir ülke düşünün. Bizlerin yıllardır aklın ve bilimin kılavuzluğunda sürdürdüğü Tabii bir de işin ekonomik boyutu olacak. Şu an mesleki birikimlerimiz bir kalemde silinebilir. bile ekonomi her alanda tökezlemeye başladı. Gençlerimizin Amerika’da birincilik kazanmış, İşsizlik diz boyunu aştı. Dövizi tutabilmek şeker hastalığından kaynaklanan yaraları kısa mümkün değil. Türk Lirası Amerikan Doları sürede iyileştiren “yara bandı” projesi, TÜBİTAK karşısında son üç ayda yüzde 25 değer kaybetti. tarafından kabul edilmezken (şadırvan projeleri Yere göğe sığdıramadıkları ekonomi 2016 yılı gibi daha önemli projelerle uğraştıklarından), üçüncü çeyreğinde yaklaşık yüzde 1,8 küçüldü. bunun tersini düşünemeyiz. İktidarın bugüne Yetmiyormuş gibi, uluslararası şirketlere kadar yaptıkları bundan sonra yapacaklarının pazarlanan Osmangazi Köprüsü ve Avrasya göstergesidir. Tüneli geçiş garantileri gerçekleşmediğinden hazinenin kasasından (dolar-euro kuru Hiçbir şekilde taviz vermediğimiz; “Elektrik üstünden) uluslararası şirketlerin kasalarına enerjisi kamusal bir hizmettir. Özel sektörün aktarılıyor. TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 3 Mart 2017 Başyazı

Bu çöküntünün bizleri etkilemeyeceğini mi Değerli meslektaşlarımız; düşünüyorsunuz? Bu büyük bir yanılgı olur. Bu dönemde SMM üyelerimize yönelik Bizler de emeğiyle geçinen bu ülkenin yurttaşı, yaptığımız önemli değişiklik, yürürlüğe işsizi, emeklisi, küçük işletme sahibiyiz. koyduğumuz, Test, Ölçüm ve Kontrol Geleceğimizi var etme çabasındayız. Daha iyi bir hizmetlerinin şubemize bağlı SMM üyelerimizce yaşam, daha fazla özgür yurttaş olmak istiyoruz. gerçekleşmesidir. Kanun önünde (eşitlik ilkesi ihlal edilse de) Test, Ölçüm ve Kontrol hizmetleri Şubemiz haklarımız var. denetim ve kontrolünde SMM üyeler tarafından Dolayısıyla; yapılacaktır. Hizmet bedelleri de SMM‘lere ödenecektir. Bu hizmetlerde yer alacak SMM Demokrasi yoksa biz de yokuz! üyeler, EMO‘nın sicil tutma görevinin yerine Düşüncelerimizi, bilgimizi ifade edemeyeceksek getirilmesine ve sürekliliğin sağlanmasına biz de var olmayacağız; Anayasa değişikliği ile yardımcı olacaktır. Bununla birlikte kamusal ilgili düşünen, üreten, var eden hiçbir kurumun ve mesleki denetim yaygınlaşacaktır. Ve bu kapısı çalınmadı. Anayasa hukukçularından, hizmetler, EMO Mühendislik Hizmetleri barolardan, üniversitelerin hukuk kürsülerinden Tanımları kitabında yer alan Test, Ölçüm ve görüş alınmadığı gibi, bizlerden de görüş Kontrol Hizmetlerini içermektedir. alınmadı. Mesleğimiz ve geleceğimizle ilgili Enerji Alanındaki Kaos Büyüyerek düşünen, fikir üreten ve bunları yaşama geçiren mühendis olamayacaksak, emir kulu olmaktan Sürmekte… başka bir son bizi beklemiyor. İktidarın, enerjiyi kamusal bir hizmet olmaktan Ülke yönetiminde yerimiz yoksa biz de çok ticari bir meta olarak gören anlayışının yol olmayacağız! Yine kendileri için daha fazla açtığı sorunlar katlanarak büyümeye devam yetki istiyorlar. Konuşmadan, tartışmadan, ediyor. Maalesef kesintisiz, güvenli ve temiz anlatmadan, dinlemeden, sorgulamadan sadece elektrik yönünde sorunlar giderek içinden oy vermemizi istiyorlar. çıkılmaz bir kördüğüme dönüşüyor. Habersiz ve plansız elektrik kesintileri gündelik yaşamımızda Bilim yoksa biz de yokuz! zorluklara yol açarken, sanayi üretiminde büyük Oysa biz bu ülkenin mühendisiyiz, aydınıyız! zararlara neden oluyor. Elektrik birim fiyatları Bilimle sıkı fıkı olan bir mesleğin icracılarıyız. da temelsiz ve hesapsız olarak artıyor. Bu anlamıyla geleceği temsil ediyoruz. Israrla sürdürülen nükleer santral kurma Bugüne kadar insan hayatını kolaylaştıran macerası içinden çıkılmaz bir boyuta ulaşmak ve şekillendiren barajlar, fabrikalar, limanlar, üzere. Özellikle Avrupa ülkelerinde nükleer konutlar var ettik; bugünden sonra da var enerji yerine yerli ve yenilenebilir enerjileri etmeye ve geleceğimizi kurmaya devam kullanma eğilimi artarken, AKP iktidarlarının edeceğiz. Ancak bilim yoksa bunlar da nükleer enerjideki ısrarı, bunun sadece ve olmayacak! sadece siyasi bir tercih olduğunu göstermekte. Emeğimizin karşılığını alamayacaksak, yok Dışa bağımlılığımızı artırmaktan, elektrik olmaya mahkumuz! birim fiyatını yükseltmekten başka bir anlam İnsanca yaşam olanakları tamamen ortadan taşımayan nükleer çılgınlık halka karşı kaldırılınca biz neyin mühendisi olacağız? yapılmış bir düşmanlıktan başka bir anlam Çocuklarımızı nasıl okutacağız? Evimize ve taşımamaktadır. ailemize nasıl bakacağız? Geleceğimizi nasıl Değerli üyelerimiz, şekillendireceğiz? Bırakınız ayları, yılları bir gün Odalarımızın varoluş nedeni olan üyelerimize sonrasını nasıl planlayacağız? Bunların hiç biri hizmet edebilmek için elimizden gelenin olmayacak. Çünkü geleceğimizi ve hayallerimizi azamisini yerine getirmeye çalışıyoruz. Daha çalıyorlar. güçlü ve daha etkin bir Oda için, sizlerin Oda Onun için; çalışmalarına katkısı, öneri ve fikirleri büyük Kendimize, çocuklarımıza, komşumuza, önem taşımaktadır. Sizleri Oda çalışmalarımıza halkımıza ve ülkemize olan sorumluluğumuz daha çok vakit ayırmaya, daha etkin omuz bizlere HAYIR görevi veriyor. vermeye davet ediyor ve çalışmalarınızın ve Onun için; yaşamınızın HAYIR’lı olmasını diliyoruz. Bizim sözümüz HAYIR olmalı diyoruz. Sağlık ve esenlikle kalın.

40. Dönem Yönetim Kurulu Adına Yönetim Kurulu Başkanı Erol Celepsoy

4 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Dosya

16 NİSAN’DA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ REFERANDUMUNDA YA “HAYIR” YA

Referandumda bu anayasa değişikliğine “evet” deyip kurtulmak mümkün değil, anayasa bu haliyle değişikliğe uğratılırsa bir gün bu “Evet”çileri de terörist ilan ederler ve o zaman 16 Nisanda sandığa atılacak “Evet”leri bile onları kurtaramaz. “Evet” demek kolay, 16 Nisan parlamentonun son kullanım tarihi mi olacak? kafanızı hiç yormadan, Zamanın Genelkurmay Başkanı Tağmaç, 1971’de 12 Mart muhtıralı düşünmek zahmetine darbesinin gerekçesi olarak “Sosyal uyanış ekonomik gelişmeyi katlanmadan, biraz aştı” demişti. 2014 Ağustosunda oyların yüzde 51.79’unu alarak okuyup bilgilenmeden, Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan da Cumhurbaşkanlığı smokinini bu “Hayır’cılar terörist kendisine dar bulmuş ve parlamenter sistemi zorlayarak mevcut anayasanın sınırlarını aşmaya başlamış ve fiilen başkanlık sistemini zaten” deyip geçmek yürütür olmuştu. çok kolay. Ama “Hayır” demek zor. Bunun için AKP’ye ve Erdoğan’a göre, parlamenter niteliği ağır basan 1982 kafa yormak gerek, Anayasası, aslında Cumhurbaşkanına geniş yetkiler tanıyordu. Oysa bazı atama yetkilerinin ve bir iki önemli noktanın dışında, ileri okumak gerek, anlamak sürüldüğü gibi Cumhurbaşkanının yasama ve yürütme üzerinde gerek, aklıselim sahibi güçlü yetkileri yok. 1982 Anayasasına göre ülkenin genel siyasetinin olup biraz düşünmek belirlenmesi ve yürütülmesinden hükümet sorumlu. Yani yasa gerek. Bunlar da tasarıları hazırlamak ve TBMM’ye sunmak Bakanlar Kurulunun yetmez, özgürlüğüne, yetkisinde. demokrasiye karşı 1982 Anayasası, olağanüstü yönetim usulleri söz konusu olduğunda, duyarlı olmak ve onları Cumhurbaşkanının, Bakanlar Kuruluna başkanlık etmesini zorunlu sahiplenmek gerek kılıyor. Böylesi bir zorunluluk, Bakanlar Kuruluna, yetki kanunu ama her şeyden önce gerektirmeyen ve yargı denetimine tabi olmayan bir biçimde, üstelik “Hayır” demek için de temel hak ve hürriyetler ile ilgili düzenlemeleri de içerecek ülkenin haline şöyle biçimde kanun hükmünde kararnameler ile yönetme imkânı veriyor. bir bakıp vicdanının Fakat bunun için de olağanüstü hal veya sıkıyönetim ilânı gerekiyor. sesine kulak vermek İçinde bulunduğumuz OHAL süreci, AKP ve Erdoğan açısından bu gerek. nedenle gerekliydi. OHAL ilanının gerekçesi ise 15 Temmuz 2016’da AKP’nin gizli iktidar ortağı Fethullah cemaatinin yönlendirdiği darbe

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 5 Mart 2017 girişimiyle geldi. Bu iki ortak, iktidardaki post önce muhalifler kendi aralarında bölündü sonra kavgalarının bedelini Türkiye halklarına ödetme da mahkemeler bir şekilde verdikleri kararlarla pahasına birbirlerinin gırtlaklarına sarıldılar. olağanüstü genel kurulun toplanmasını İktidarın görünür yüzü AKP ve Erdoğan kanadı, engelledi. Muhaliflerin yeniden imza toplama 15 Temmuz gecesi kurduğu yeni ittifaklarla girişimleri ise 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla darbe girişiminin üstesinden geldi ve bu durumu tamamlanamamış ve sonra gelişen olaylar fırsata çevirme yolunda ilk adımı 20 Temmuz'da nedeniyle de unutulup gitmişti. OHAL ilan ederek attı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası oluşturulan “milli mutabakat” çerçevesinde 7 Ağustos Yenikapı mitingine katılan AKP, CHP ve MHP arasında, içinde daha çok yargı düzenlemelerini barındıran mini bir anayasa paketinin hazırlanması için çalışmalar başlatıldı hatta üzerinde anlaşılan anayasa değişiklikleri bir metin haline getirilmeye başlandı. HDP bu sürecin dışına itilmişti. Ancak 11 Ekim 2016’da MHP Genel Başkanı Bahçeli, birden ortaya çıkıp Türkiye’de yönetim sisteminin fiilen değiştiğini söyledi ve AKP’ye başkanlık sistemi önerisini içeren anayasa değişikliğini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirmesi için çağrı yaptı ve darbe girişiminden sonra AKP’nin uykuya bıraktığı anayasanın başkanlık sistemine göre değiştirilmesi fikri, Bahçeli’nin öpücüğü ile yeniden canlanıverdi. Devlet beyin bu hamlesinin elbette anlaşılabilir bir arka planı var. 7 Haziran 2015 milletvekili seçimlerinde, AKP tek başına hükümet kurabilecek çoğunluğu elde edemeyince ortaya çıkan koalisyon fırsatı, önce Bahçeli sonra da Erdoğan tarafından engellenerek ille de tek parti çoğunluğuna dayalı Anayasayı hallaç pamuğu gibi atmak bir hükümet kurulabilmesi için erken seçim Geçtiğimiz haftalarda 686 sayılı OHAL KHK’sıyla dayatılmıştı. 330 akademisyen ile birlikte görevine son verilen 1 Kasımda erken seçime gidilirken AKP, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa propagandasını “istikrar için tek başına iktidar” Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim demagojisine dayandırdı. Bir süre sonra da Kaboğlu, Ağustos 2014’de Cumhurbaşkanı IŞİD’in canlı bombaları ortaya çıkarak, istikrar seçildikten sonra Erdoğan’ın uygulamalarıyla beklentisini tırmandıracak şekilde kendilerini Türkiye’de bir “anayasa darbesi” yaşandığını öne patlatmaya başladılar. 20 Temmuzda Şanlıurfa- sürmüş ve “Darbeler sadece askerler tarafından Suruç’ta Kobani’ye yardım ve çocuklara yapılmaz. Sivil iktidarlar da anayasayı ihlal oyuncaklar götüren gençlerden 34; 10 Ekim ederek darbe yapar” demişti. Prof. Kaboğlu’na Ankara garı önünde DİSK, KESK, TTB, TMMOB göre; Erdoğan’ın 10 Ağustos'tan bugüne tarafından düzenlenen Barış Mitingine izlediği tutum ve tavrı anayasa ile açıklamak katılanlardan da 109 kişi katledildi. İki olayda mümkün değil: “15 Ağustos'ta Yüksek Seçim 700’e yakın insan yaralandı, sakat kaldı. Kurulunun, seçim sonuçlarını açıklamasıyla birlikte resmen Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın 1 Kasım akşamı açılan sandıklardan “istikrar” milletvekilliği de, Başbakanlığı da düşmüştür. isteyenlerin ağırlığı çıktı ve AKP mecliste Fakat Erdoğan, hem Başbakanlık konumunu hem hükümet kurabilecek milletvekili çoğunluğuna parti başkanlığı görevini sürdürdü. Bunu yeni ulaştı. MHP oy yitirerek AKP, CHP ve HDP’nin Başbakanı belirlemeye kadar götürdü. Kasım arkasından ancak meclisin 4. partisi olabildi. Bu 2012’de partisi ‘başkancı bir rejim’ önermişti. sonuçlar MHP’de Bahçeli’ye karşı farklı muhalif Şimdi Erdoğan’ın eylemleri onu andırıyor. 10 grupları harekete geçirerek olağanüstü genel Ağustos-28 Ağustos 2014 (Erdoğan’ın AKP genel kurulu gündeme getirdi. Bu karmaşık süreçte 6 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 başkanlığını Davutoğlu’na devrettiği tarih) arası Burada çarpıcı bir kıyaslama yapmanın tam dönem, Türkiye Anayasa Hukuku’na bir ara zamanı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında dönem olarak geçecektir.” KHK’larla üniversitelerden uzaklaştırılan öğretim üyesi sayısı, tüm darbe dönemlerinde Prof. Kaboğlu’nun “ara dönem” dediğinden daha tasfiye edilen hoca sayısının 20 katını aşıyor. derinlikli bir durum günümüzde yaşanmaya 15 Temmuz sonrası tasfiye edilen akademisyen devam ediyor. 15 Temmuz darbe girişiminin sayısı 5.000’e yaklaşırken tüm darbe gökten zembille indirdiği lütfu ganimet sayan dönemlerinde tasfiye edilen öğretim üyesi sayısı Erdoğan ve AKP hükümeti, 20 Temmuz'dan sadece 250’ydi. başlayarak 3’er aylık dönemler halinde uygulamaya soktuğu OHAL’leri, KHK kuluçkası Tabii bir de işin ekonomik boyutu var. 2016 gibi kullanıyor. yılı üçüncü çeyreğinde yaklaşık yüzde 1,8 küçülen ekonomide yabancı yatırım payı Bu dönemde sadece darbe girişimiyle ilişkili olan gittikçe azalırken, Türk Lirası Amerikan Doları ya da darbe girişimi içerisinde yer alan insanlar karşısında son üç ayda yüzde 25 değer kaybetti, değil, bunların dışında birçok insan KHK’lerle Euro ise 4 TL civarında geziniyor. işten çıkarıldı, mağdur edildi. Demokrasi, özgürlük ve barış için mücadele eden KESK, “Erdoğan+ AKP+ Bahçeli’nin MHP’si” koalisyonu, DİSK gibi sendikalar, işçiler, emekçiler hedefe anayasa değişikliği teklifini 20 Ocak 2017’de 339 konuldu. oyla meclisten geçirdi. Şimdi referandum süreci başladı. 16 Nisan 2017’de yapılacak referanduma OHAL Karnesi yönelik olarak iktidar ve onun her alandaki İnsan Hakları Derneğinin raporuna göre; OHAL uzantıları ki bunlar başta yandaş medya olmak kapsamında çıkarılan KHK’lar ile yaklaşık 90 bin üzere, yine yandaş üniversite rektörleri, kamu memur görevden alındı, 1.500’den fazla dernek, kuruluşları yöneticileri, AKP’li belediyeler, 15 üniversite, çok sayıda sendika kapatılırken, yandaş spor yorumcuları-sporcular-popçular operasyonlarda 1.656 kişi tutuklandı, 10 bin “evet” kampanyası başlattılar. kişinin dosyası halen incelemede, cezaevinde “Evet”çiler, anayasada neyi nasıl değiştirip tutulanların çoğu hakkında hazırlanmış bir ne hale soktuklarını açıklamak yerine “güçlü iddianame bile yok. Ocak 2017’de yayınlanan Türkiye” gibi ayakları havada, salt hamaset rapor, ayrıca OHAL kapsamında 177 medya edebiyatına dayalı bir illüzyon yaratmayı, kuruluşunun kapatıldığını, 10 bine yakın kazanmak için yeterli görüyorlar. Ancak asıl gazeteci ve medya çalışanının işsiz bırakıldığını, olarak karşı tarafı karalama kampanyasıyla 144 gazetecinin tutuklandığını gösteriyor. Son sonuç almak istiyorlar. Yani “Hayır diyenler olarak Şubat 2017’de çıkarılan 686 sayılı KHK teröristtir, iyisi mi siz evet deyin!” ile 330 akademisyen daha üniversiteden ihraç edildi.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 7 Mart 2017 Dosya

yürürlüğe konulamaması halinde, bir önceki yılın bütçesinin yeniden değerleme oranına göre artırılarak yürürlüğe konacağı kabul edilmekte yani meclisin bütçe yapma yetkisi pamuk ipliğine bağlanmaktadır. Meclisin vasisi Cumhurbaşkanı 93. maddede yapılacak değişiklik ise TBMM’nin, anayasal sistem içindeki merkezi konumunu ve kendi çalışma düzenini belirleme iradesini felce uğratmayı öngörmektedir. Değişikliğin kabulü halinde tıpkı 159. madde değişikliği ile (HSYK) Hakimler ve Savcılar “Yüksek” Kurulunun, (HSK) Hakimler ve Savcılar Kuruluna dönüştürülmesi gibi bir işlev erozyonu yaratılmak istenmektedir. Anayasada kılıç kalkan oyunu Bu durumda TBMM, ara verme veya tatil Türkiye Barolar Birliğinin değerlendirmesine sırasında acil bir ihtiyaç ortaya çıktığında göre; anayasa değişiklik teklifi genel olarak bile kendi iradesiyle toplanamayacak; bunun meclisin yasama yetkilerinin "Cumhurbaşkanlığı için Cumhurbaşkanının çağrısına ihtiyaç Kararnameleri" aracılığıyla yürütme ile duyacaktır. Meclisin düşürüleceği bu durum, paylaşıldığı, meclisin yürütmeyi anayasal parlamentonun yüzlerce yıllık gelişim sürecine araçlarla denetleme yetkisinin bütünüyle ve demokratik katılım mücadelesinin genel kaldırıldığı ve bir bütün olarak "devlet gelişimine çomak sokmaktan başka bir şey faaliyetleri"nin, meclisin "genel görüşme" yapma değildir. yetkisinin dışına çıkarıldığı yeni bir durum Bu düzenlemenin bir diğer önemli boyutu da ortaya koymaktadır. Kısaca, Türkiye Büyük yasama ve yürütme arasındaki dengeyi yürütme Millet Meclisi'nin anayasal sistem içindeki lehine daha da bozmasıdır. Bu yolla yürütmenin etkisi ve sahip olduğu yetkiler ciddi ölçüde (yani Cumhurbaşkanının) yasama üzerine azaltılmaktadır. düşecek ağır gölgesi, giderek onu daha da Aynı günde iki seçim tek tercih! pasifize edecektir. Anayasa değişikliğinin referandumdan geçmesi Cumhurbaşkanı içeri meclis dışarı! halinde 77. maddeye göre Cumhurbaşkanlığı ve 98. maddede yapılacak değişiklik ise TBMM’yi, milletvekili seçimleri aynı gün yapılacak. Doğal devlet faaliyetlerinden tümüyle dışlamaktadır. olarak aynı siyasi atmosferde gerçekleşecek Önerilen düzenlemede Cumhurbaşkanı, seçimin sonuçları; Cumhurbaşkanını belirleyip, Başbakanın yerine geçmekle kalmamakta, aynı zamanda onunla aynı ya da benzer siyasi onu ciddi ölçüde aşan yürütme yetkileriyle çizgiyi temsil eden parti temsilcilerini çoğunluk donatılmaktadır. Şu anda yürürlükte olan olarak meclise taşıyacak. Bu durumda zaten anayasaya göre, TBMM üyelerinin "soru sorma" yetkileri kısıtlanmış olan meclisten yani yetkisi, onlara yürütmenin başı olan Başbakan yasamadan, yürütmeyi yani Cumhurbaşkanını ve Bakanlar Kurulundan bilgi isteme hakkı denetlemekten çok koruyup kollamaktan sağlar. Yapılacak değişiklikle milletvekillerinin başka ne beklenebilir? Zayıf bir olasılık olsa da muhatabı yürütmeyi ele geçiren Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı ile mecliste çoğunluğu sağlayan olacak gibi düşünülse de milletvekilleri ancak partinin farklı siyasi çizgilerden olması halinde Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve bakanlara ise her ikisi arasında siyasi krizlerin doğması soru yöneltebileceklerdir. KHK’leri yoluyla kaçınılmaz. yasama yetkilerini şahsında toplayan ancak Bütçe meclisten kaçırılacak milletvekillerinin sorularını muhatap almayan bir Cumhurbaşkanlığı makamı, Cumhuriyet Anayasanın değişikliğe uğratılacak 87. maddesi rejimlerinden çok monarşileri hatırlatmakta ve kapsamından; Cumhurbaşkanının bakanları yeni anayasa ile Türkiye’ye, bu yakıştırılmaya tek başına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin çalışılmaktadır. onayı olmaksızın göreve atayabileceğinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Dahası, Cumhurbaşkanına süre uzatma kıyağı Cumhurbaşkanı tarafından hazırlanan Bütçe Seçimle göreve gelen kimi üst düzey kamu Kanun Teklifinin TBMM tarafından, süresinde görevlileri için süre sınırı getirilmesi, pek çok

8 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Dosya

ülkede görülen bir uygulama. Ancak, değişiklik Cumhurbaşkanına sorumsuzluk kalkanı teklifi kapsamında anayasanın 116. maddesine Peki, bu kadar yetkiyle donatılan eklenecek bir hükümle, 101. maddede Cumhurbaşkanının sorumluluğu nedir? öngörülen görev süresi sınırının aşılması Demokratik rejimlerde esas olan; herhangi ihtimali ortaya çıkmakta. 116. maddeye ilişkin bir makamda bulunan kişinin, sahip olduğu değişiklik önerisinde, TBMM ve Cumhurbaşkanı ve kullandığı yetkiler çerçevesinde hesap seçimlerinin birlikte ve aynı anda yenileneceği verebilmesidir. Başka bir deyişle "Kamu öngörülerek; 116. maddenin 3. fıkrasında; hukukunda sorumluluk, yetkiyi takip eder". "Cumhurbaşkanının ikinci döneminde meclis Önerilen düzenlemede ise Cumhurbaşkanlığı tarafından seçimlerin yenilenmesine karar makamı bir yandan en yüksek yetkilerle verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir defa daha donatılmakta, diğer yandan ise cezai denetimi aday olabilir" denmektedir. Cumhurbaşkanı imkânsıza yakın bir şekilde güçleştirilmiş ile aynı siyasi eğilime sahip meclis olmaktadır. Anayasanın 105. maddesinde çoğunluğunun birleştiği bir kompozisyonda, önerilen düzenleme kapsamında öncelikle, meclisin kendi seçimlerini yenilemeye karar Cumhurbaşkanının "kişisel suçları" ile vermesi halinde, meclis seçimleriyle birlikte "görev suçları" arasındaki ayrım belirsizdir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri de yenilenecek Cumhurbaşkanına bu göreviyle ilgili olmayan ve böylelikle Cumhurbaşkanı, üçüncü kez bu (ölüm veya yaralanmayla sonuçlanan trafik makama aday olabilecektir. Anlaşılacağı üzere kazasına sebep olmak gibi) suç isnatları anayasa bir maddesiyle koyduğu kısıtlılığı bir yöneltilmesi söz konusu olduğunda bile, adeta başka maddesiyle ortadan kaldırmaya kapı "vatana ihanet" suçlamasına eşdeğer düzeyde bir aralamaktadır. usul engeliyle karşılaşılmaktadır. Olağanüstü Cumhurbaşkanı Anayasanın 119. maddesinde olağanüstü hal ilan yetkisi; Cumhurbaşkanlığı başkanlığında toplanan Bakanlar Kuruluna aittir ve bu yetkinin bu şekilde Bakanlar Kurulu tarafından kullanılması, konunun kurul halinde tartışılmasına ve Cumhurbaşkanının da fikir beyan etmesine olanak tanır. Ancak yapılmak istenen yeni düzenlemede bu yetki yalnızca Cumhurbaşkanına bırakılmak istenmektedir. Böylece, toplum ve devlet hayatına ilişkin ciddi tehditlerin ortaya çıktığı durumlarda, alınması Kararnameci Cumhurbaşkanı geliyor! gereken önlemlerin yürütme organı içinde asgari bir tartışma ve kolektif karar alma imkânı Anayasa değişikliği teklifinde 104. maddenin ortadan kaldırılarak, tek yetkili Cumhurbaşkanı neredeyse tümüyle baştan yazılarak kılınmaktadır. Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinin neler olduğu sıralanmaktadır. Bu kapsamda, en önemli Anayasa Mahkemesi görünümlü değişiklik "Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi" Cumhurbaşkanı düzenlemesidir. Bunun Cumhurbaşkanının için önerilen değişiklik uyarınca sistem içindeki rolünü aşırı ölçüde güçlendiren 146. madde askeri mahkemeler kaldırılarak, Askeri Yargıtay ve TBMM'nin rolünü tam tersine aşırı ölçüde ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinden Anayasa sınırlayan bir düzenleme olduğu açıktır. Bu Mahkemesine üye seçilmesi uygulamasına konunun asıl önemli yanı, devletin temel son verilmektedir. Burada dikkat çekici konu, organları arasında yaratılan sorunlu yetki Mahkeme'nin üye sayısının değişmesi değil; bu dağılımından çok, doğrudan vatandaşlara olan üyelerin atanma biçimidir. Bu öneriyle Yüksek etkisi ve hukuk devleti ilkesine verebileceği mahkemenin sayısı 15' düşürülen üyelerinden; zararlardır. • 3’ü, Cumhurbaşkanının iktidar partisi Cumhurbaşkanına verilen ve kaynağını genel başkanı olarak kontrol ettiği Meclis doğrudan anayasadan alan böyle bir düzenleme tarafından, yetkisi, hukuk devleti ilkesi yönünden ciddi • 3’ü, Cumhurbaşkanının belirlediği YÖK sorunlar yaratmaya açıktır. tarafından önerilerek Cumhurbaşkanı tarafından, TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 9 Mart 2017 Dosya

• 4’ü, üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, ki bu öneri, anayasanın 9. maddesinde birinci sınıf hakim ve savcılar ile en az beş yıl tanımlanan "bağımsız” ve yeni eklenen görev yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri “tarafsız" yargı hedefiyle taban tabana zıt bir arasından Cumhurbaşkanı tarafından, düzenlemedir. Gerçekten, önerilen değişiklik • 5’i, Yargıtay ve Danıştay'ın gösterdiği adaylar kapsamında, teklifin ilk halinde 12 üyeden oluşan arasından yine Cumhurbaşkanı tarafından kurulun 5 üyesinin doğrudan Cumhurbaşkanı seçilecektir. tarafından atanması öngörülmüştü. Adalet Bakanının da Cumhurbaşkanı tarafından Özetle, Anayasa Mahkemesi'nin neredeyse belirlendiği düşünüldüğünde, bu sayı 6'ya tüm üyeleri bir şekilde Cumhurbaşkanı çıkıyordu. Anayasa Komisyonunda yapılan tarafından seçilmiş ve atanmış olacaktır. Bu değişiklikle, Hakimler Savcılar Kurulunun üye biçimde oluşmuş bir Anayasa Mahkemesi’nin, sayısı 13’e çıkarılıyor. Sonuç olarak, kurula Cumhurbaşkanının genel başkanı olduğu Adalet Bakanının katılamadığı hallerde Adalet iktidar partisi çoğunluklu meclisten gelecek Bakanlığı Müsteşarı, kurulun doğal üyesi haline kanunların anayasaya uygunluğunu ne kadar getirilmiştir. Cumhurbaşkanının üst düzey etkin bir biçimde denetleyebileceği ya da Yüce kamu yöneticilerini ve dolayısıyla müsteşarı da Divan görevini tarafsız ve bağımsız şekilde nasıl Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle atayacağı yerine getirebileceği konusu kuşku ve endişe düşünüldüğünde, kurulun toplam 13 üyesinin 7'si yaratmaktadır. bizzat Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmiş ”Yüksek”i düşen Hakimler Savcılar olacak.. Kurulunun Üstelik burada kendinden menkul unutulmaması gereken “bağımsız” ve şey; bu atamaları “tarafsız”lığı yapan kişinin sıfatı "Cumhurbaşkanı" Anayasanın 159. olmasına karşılık, maddesine getirilmek önerilen değişiklik istenen değişiklik, uyarınca bu kişinin teknik olarak önemli aynı zamanda "iktidar bir etki yaratmamakla partisi genel başkanı" birlikte, anayasa olmasının kuvvetle değişikliği teklifinin muhtemel olduğudur. felsefi ve siyasi arka Nitekim teklife göre planını ortaya koyması kurulun kalan 5 üyesi bakımından son derece de TBMM tarafından dikkate değer. Bu atanacak olup; anlayışa göre yargı, Cumhurbaşkanının "kuvvetler ayrılığı" genel başkanı prensibine uygun olduğu siyasi olarak işleyen ve partinin çoğunlukta özellikle de yürütmenin olacağı bir meclis ezici kuvvetine karşı kompozisyonundan vatandaşlar için bir hangi eğilimdeki güvence mekanizması üyelerin geleceğini olan bir "kuvvet" öngörmek güç değildir. olmaktan uzaklaştırılmakta ve adeta yürütmeye tabi olan bürokratik bir organ şeklinde Sonuç olarak, bu öneri kapsamında ülkenin tasarlanmaktadır. Nitekim Hakimler ve Savcılar en yüksek yargısal atama kurulunun üyeleri, Yüksek Kurulunun üye kompozisyonuna ilişkin neredeyse tümüyle iktidar partisi genel başkanı olarak önerilen düzenlemeler de bu anlayışın tarafından belirlenmiş ve atanmış olacaktır. somut bir yansıması ve dışa vurumu olmaktan Bu noktada Siyasi Partiler Kanununun, öte bir anlam taşımamaktadır. parti genel başkanına tanıdığı geniş yetkiler Bu tutumun, yargı kuvvetinin niteliğini neticesinde, Türkiye'de uzun süreden beri şikâyet konusu olan "lider sultası" olgusunun vurgulamak amacıyla anayasanın 9. maddesine da hatırda tutulması gerekmektedir. Bunun da “tarafsız" kelimesi eklenmesiyle değişmesi etkisiyle, Hakimler Savcılar (Yüksek) Kurulunun mümkün değil. Açıkça belirtmek gerekmektedir

10 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Dosya

(ve Anayasa Mahkemesi'nin) neredeyse tüm Köprüden önce son çıkış üyelerinin fiilen bir tek seçici tarafından, Ülkemizde son referandum 12 Eylül 2010 şekillendirilmesi söz konusu olacaktır. Bu tarihinde yapılmıştı. Anayasanın 26 maddesinde durum karşısında, Hakimler ve Savcılar (Yüksek) değişiklikler içeren paket, “yetmez ama evet” Kurulunun "anayasada yer alan bir kurul" diyen liberallerin de katkısıyla yüzde 57.88 olmasının da yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı "evet" oyuyla kabul edildi. "Hayır" oyları yüzde açısından herhangi bir güvencesi olamayacaktır. 42.12'de kaldı. Bu pakette Anayasa Mahkemesi Sonuç yerine ve HSYK'nın yapısını değiştiren, askeri yargının görev alanını daraltan ve YAŞ'ın ihraç Yukarıda önemli bazı maddelerini deşifre kararlarına yargı denetimi getiren düzenlemeler etmeye çalıştığımız, 16 Nisan'da referanduma vardı. Ayrıca, 12 Eylül darbecilerine yargı sunulacak anayasa değişikliği önerisi; her ne yolunu kapatan "geçici 15. madde" kaldırılıyor kadar “AKP+ Erdoğan+ Bahçeli’nin MHP’si” ve yurttaşlara Anayasa Mahkemesine bireysel koalisyonu tarafından “cumhurbaşkanlığı başvuru hakkı getiriliyordu. sistemi” adıyla yaldızlanmaya çalışılsa da özünde dünyada görülen örnekleriyle bir O tarihten bu tarihe köprülerin altından çok “başkanlık sistemi” bile olmaktan çok, devletin sular aktı. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı temel üçayağı “yargı-yürütme- yasama” seçiminde; adaylar Ekmeleddin İhsanoğlu ve organlarındaki kuvvetler ayrılığı ilke ve Selahattin Demirtaş’ın aldığı oyların toplamı dengesini ortadan kaldırarak, yerine tam tersi yüzde 48.2’yi bulurken, Erdoğan yüzde 51.79 ile “kuvvetler birliği” sistemini kurarak tüm yetkiyi Cumhurbaşkanı seçildi. “Tek adam”a devretmeyi amaçlamaktadır. 7 Haziran 2015 milletvekili seçimlerinde AKP yüzde 40.87; CHP, MHP, HDP toplam yüzde 54.33 oy aldı. Bu anayasal değişikliğin gerçekleşmesi halinde; 1 Kasım milletvekili erken seçimlerinde; 3 • Başbakanlık kurumu ortadan kalkacak, partinin aldıkları oyun toplamı yüzde 47.98’de • Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanının kalırken, AKP yüzde 49.50 oy alarak hükümeti sekretaryası haline gelecek, kurdu. • Yasama, yürütme ve yargı doğrudan ya Anayasa değişikliğiyle ilgili son referandumun da dolaylı olarak ‘parti genel başkanı’, yapıldığı 12 Eylül 2010 tarihinden bu yana ‘yürütmenin başı’, ‘devlet başkanı’ ve gerçekleşen; Roboski, Reyhanlı, Diyarbakır, ‘başkomutan’ sıfatlarını da kullanacak olan Suruç, Ankara, İstanbul Sultanahmet, Diyarbakır “tek adam”da birleşecek, Çınar, Ankara Merasim sokak, Ankara Kızılay, • Bu “tek adam” meclisi feshedebilecek, ülkeyi İstanbul İstiklal caddesi, Diyarbakır otogar, KHK’larla ve sürekli OHAL’lerle yönetebilecek, İstanbul Vezneciler, İstanbul Atatürk Havalimanı, • Meclisin iradesi kilitlenecek, Gaziantep Şahinbey, Şırnak Cizre, Şemdinli, • Parlamenter sistem toprağa verilecek.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 11 Mart 2017 Dosya

Diyarbakır Bağlar, İstanbul Dolmabahçe, söyleyecek sözü olup da kim itiraz ederse Kayseri, İstanbul Ortaköy katliamlarında 600 gereken yapılıyor; akademisyenler, gazeteciler, kişi yaşamını yitirdi, 3.000 kişi yaralandı. televizyoncular, partili partisiz politikacılar gözaltına alınıp yıldırılmaya çalışılıyor. Şimdiye Seçmeni “istikrar kaynağı” diye kendi tek dek Cumhuriyetin dış politikasına yön veren parti hükümetlerine mahkum eden AKP, diplomatların, kamu yönetimi bürokratlarının “istikrarsızlık” abidesi oldu. Attıkları savaş yetiştiği ve her zaman çağdaş ve bilimsel naralarıyla içine dalıverdikleri Ortadoğu’nun bir dünya görüşüyle özellikle yurtdışından kaosunu Türkiye’ye de bulaştırdılar. Ülke bakıldığında Türkiye’nin aydınlık yüzünü kan revan içinde kaldı, ekonomi her alanda temsil eden geleneksel adı Mülkiye olan Siyasal tökezlemeye başladı, işsizlik diz boyunu aştı, Bilgiler Fakültesi de iktidarın hışmına uğradı, dolar-euro dörtnala koştururken, TL nal hocalarının görevlerine son verildi, onlara toplamaya başladı, organize sanayi bölgeleri destek vermek için toplanan akademiye polis kontak kapatıyor ama Erdoğan ve AKP’nin köpekleri, gazları, tomaları, coplarıyla saldırıldı, politikacılarına göre ortalık güllük gülistanlık. öğretim üyelerinin cübbeleri polis postallarıyla Köprüler, tüneller, metrolar, otoyollar, Avrasyalar çiğnendi. yapılıp açılış törenlerinde asrın Türkiye’si nutukları atılıyor. Vatandaşa 'dolarlarınızı Özellikle, Gezi olaylarından itibaren sözüm bozdurun TL’ye can simidi atın' çağrıları ona kendi “yüzde ellisini” arkasına alarak, yapılırken, uluslararası şirketlere pazarlanan içerde; tüm çeşitliliği ile başta kadınlar Osmangazi köprüsü ve Avrasya tüneli geçiş olmak üzere ilerici-yurtsever-demokratların, garantileri gerçekleşmediğinden aradaki fark aydınların, Alevilerin, Kürtlerin oluşturduğu dolar-euro kurlarından ve vatandaşın cebinden toplumun yarısından fazlasını karşısına alan, alınarak uluslararası şirketlerin kasalarına bulduğu her fırsatta onlara esip gürleyen, aktarılıyor. hakaret eden, kendi meşrebince aşağılamaya kalkışan; diliyle, tavrıyla, icraatıyla sürekli 16 Nisan'da anayasa değişikliği referandumu olarak nefreti ve ayrımcılığı körükleyerek var. Erdoğan ve AKP her türlü yolla “evet”çiliği toplumu ısrarla bölmeye çalışan; bunu pompalamaya çalışıyor. Bunu, neden “evet” dışarıda özellikle Ortadoğu’da yaptığı savaş verilmesi gerektiğini açıklayıp anlatmak hamleleriyle pekiştirme politikaları güden yerine; bir taraftan, 30 Nisan'a kadar beyaz Erdoğan; şimdi de partisi aracılığıyla anayasada eşyada ÖTV sıfırlanıp, katlarda yatlarda yapacağı değişikliklerle kendi tek adamlığını KDV oranları indirilmesi gibi oy avcılığına ilan ederek zaten epeydir erozyona uğratılmış yönelik rüşvet dağıtımıyla, öte yandan da laik Cumhuriyetin son değerlerini de ortadan “Hayır”cıları karalayıp, terörist ilan ederek kaldırıp Osmanlıcılığı hortlatarak Sünni İslamcı yapıyor. Tabii bütün bu ve benzeri icraatlar bir tek tip toplum yaratmak istiyor. doğrudan kendilerinden gelmiyor. Onun iktidar olanaklarıyla diz çöktürdüğü ana akım medya Bir şekilde ele geçirdiği devleti, saltanatın bir şekilde mesajı alır almaz, elini taşın altına tahtırevanına oturtmak üzere, AKP otoyolu uzatıveriyor(!) Futbolun yüzde 100 yorumcusu üzerinden son hızla sırat köprüsüne doğru süren “evet” kampanyasını başlatıp sağa sola pas Erdoğan’ı durdurmak için önümüzde bir fırsat attığında sırtı sıvazlanırken, referandumda var. 16 Nisan kavşağındaki tabelada “Köprüden “Hayır” oyu vereceğini açıklayan haber önce son çıkış”, ona ayrılan şeridin üzerinde de spikeri İrfan Değirmenci, ertesi gün kapının bir çığlık gibi “HAYIR” yazıyor. önüne konuluveriyor. Kısaca iktidara karşı Ülkemiz, Halkımız, Mesleğimiz ve Meslek Alanlarımız için

12 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Dosya

İLETİŞİM ALTYAPISININ PİYASAYA TERKEDİLMESİNE

Türkiye’nin, 1985-1995 yılları arasındaki BİT Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) gibi (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) geliştirmede, düzenleyici/denetleyici kurum tarafından devlet kurumu olan PTT öncülüğünde dengelenememesi nedeniyle bu şirketlerin kazanmış olduğu ivmeyi son 15 yılda görmek piyasada belli bir düzeye erişmesinin ardından olanaklı değildir. O dönemde, sayısallaşma ve rekabet ve altyapı sorunları da büyümüştür. fiber optik kablo gibi birçok alanda kurulmuş Öncelikle iletişim gibi büyük altyapı yatırımları olan altyapı çoğu Avrupa ülkesinden daha gerektiren alanlarda, farklı şirketlerin gelişmiş durumdaydı. Özellikle, 1995 yılında aynı yatırım için kaynak harcamaları; hem PTT’nin bölünmesi, Türk Telekom A.Ş.’nin ülke ekonomisi hem de iletişim hakkına kurulması, sonrasında bu şirketin 2005 yurttaşlarımızın ucuz ve kaliteli erişiminin yılında özelleştirilmesinin vaat edildiği gibi sağlanması açısından büyük bir sorun ülkeye yüksek seviyede katkısı olmamıştır. yaratmaktadır. Bugüne kadar BTK ve 2005 sonrası, gittikçe azalan BİT geliştirme iktidar tarafından kamu yararına dönük ivmesi istikrarsızlık içinde iniş ve çıkışlar bir müdahaleyle bu şirketlerin altyapı göstermektedir. Sadece kâr gözeterek yapılan yatırımlarının ortaklaştırılması ya da yatırımlar da bu istikrarsızlıktan payını altyapının adil kullanımı sağlanmamıştır. almakta, bazı yıllarda durma noktasına gelmektedir. Türkiye gibi gelişmekte olan Kamunun mülkiyetine sahip olduğu Türk ülkelerde devletin itici gücü çok önemlidir. BİT Telekom`un özelleştirilmesinin ardından gibi toplum yapısını da şekillendirmekte olan şirkete tanınan imtiyazların, hem sektörün teknolojilerde, tüm planlamanın ve yatırımların gelişimi açısından hem de kamunun iletişim devlet denetiminde yapılması, işletmecilikte haklarına yönelik olumsuzluklar içerecek öncülüğün ve titiz bir düzenleyiciliğin yine şekilde kullanılması yeni arayışları gündeme devletçe gerçekleştirilmesi çok önemlidir. getirdi. İktidarın, altyapının ortak ve adil Ne yazık ki bunun tersi politikalar sonucu, kullanımına yönelik gerekli düzenlemeleri Türkiye’de toplum yararları gözetilmeksizin yapmaması, Türkiye`yi bilişim çağında geri yapılan özelleştirmeler ile izlenen yanlış ve kalmasına yol açacak yatırım açmazına yetersiz üretim politikaları yüzünden on sürükledi. Turkcell Superonline, Vodafone, binlerce nitelikli iş gücü atıl duruma düşürülüp TELKODER üyesi işletmecilerin; kamu şirketi sistem dışına itilmiştir. olan Türksat ile ortak altyapı yatırım şirketi kurma kararı, ülkenin yatırım konusunda İletişim sektöründe uygulanan düştüğü acizliği ve yine kamu kaynaklarının serbestleştirme, devlet tekelinin özel tekele devreye sokulmak istendiğini de gösteriyor. dönüştürülmesini; devlet tekeli olmadan Altyapı yatırım ihtiyacı, altyapı fiyat ve cep telefonu gibi yeni ortaya çıkan alanlarda kullanım koşulları; tek bir şirkete ya da da doğrudan özel tekellerin oluşmasına yol şirketlerin ortaklık kararlarına bırakılabilecek açmıştır. Piyasa ekonomisinde şirketlerin bir konu değildir; kamu tarafından düzenlenip kendi çıkarları öncelikli hareketinin Bilgi denetlenmesi gerekmektedir.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 13 Mart 2017 PLANSIZ-PROGRAMSIZ ENERJİ POLİTİKALARINA

1980‘lerden itibaren uygulanan neoliberal Nükleer santral anlaşmalarının elektrik politikalar ile enerji alanının serbestleştirilmesi fiyatlarında genel olarak yükselmeye yol açacağı, ve özelleştirilmesi uygulamaları özellikle kurulması planlanan yerlerde çevre halkının son 15 yılda tırmandırılmış, elektrik dağıtım görüşleri alınmadığı, alım garantileri nedeniyle şirketlerinin özelleştirilmesi tamamlanmış yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimin ve üretim santrallarının özel sektöre devri önünü kapatacağı, atıkların depolanması ya da konusunda ciddi adımlar atılmıştır. Devletin, bertaraf edilmesine ilişkin sorunlara çözüm özel sektör yatırımları için kamu yararı sunulmadığı da uzmanlar tarafından ifade gerekçesiyle yaptığı acil kamulaştırmalar, edilmektedir. Nükleer santralları denetleyecek yalnızca sermayedarlara yaramakta; toplum, bir mekanizmanın olmadığı ve kaza olması kamu ve halk yararına bir sonuç vermemektedir. durumunda ortaya çıkacak zararın boyutlarının Plansızlık, teknik sorunlar, yönetim zafiyeti telafi edilemez düzeyde olduğu tarihsel bir ve kurumların içinin boşaltılmasıyla yaratılan gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır. nitelikli personel yetersizliğinin yarattığı ülkeyi En ucuz ve en temiz enerji, tasarruf edilen ve karanlığa boğan 31 Mart 2015 kesintisinin ortaya yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerjidir. koyduğu tablo, uygulanan enerji politikalarının Enerji verimliliği için sanayi kuruluşları başta toplumsal yarar taşımayan ve bağımsızlığımızı olmak üzere bütün tüketicilerin teşvik edilerek tehlikeye sokan bir zihniyetle sürdürüldüğünün zihniyet yenilenmesine gidilmesi, yerli ve açık göstergesi olmuştur. yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla Son 15 yılda uygulanan, ağırlıkla ithal kaynaklara yatırım ve destek sağlanması, hem enerji dayalı elektrik enerjisi üretim politikaları, dışa ithalatının azaltılması hem de doğa ve yaşam bağımlılığı yüzde 75’ler düzeyine yükseltmiş, kaynaklarımızın korunması açısından yaşamsal yatırımlar, insana ve topluma duyarsız ve bir önem taşımaktadır. hukuk dışı bir anlayışla gerçekleştirilmiş, bu Başta sanayi ve enerji olmak üzere toplumsal uygulamalara karşı doğan muhalefet kaba ve yaşamın bütün alanlarında, dayatılan neo şiddet yöntemleriyle bastırılmaya girişilmiştir. liberal politikalara karşı, kamu mülkiyeti, Özelleştirme bedelini taksitlere bağlayan kamusal hizmet ve toplum yararı ilkelerini temel sermaye kuruluşları,dolar kurundaki hızlı alan demokratik ve katılımcı bir planlama ve yükseliş sonrasında, yükselen borçlarını ödemek toplumsal kalkınma perspektifinin inşa edilmesi için, tarifelerde tüketici aleyhine,yatırımcı ve geliştirilmesi gerekmektedir. Toplumda lehine yeni düzenlemeler istemektedir. EPDK, tartışılarak yükseltilecek bu ve benzeri yaklaşım, yalnızca kayıp/kaçak oranının yüksek olduğu eleştiri ve önermelerin; toplumsal, ekonomik, bölgeler için değil; tüm dağıtım bölgelerinde siyasal bilinç ve karşı basınç atmosferi özel şirketlerin lehine, tüketicilerin aleyhine, oluşturmasıyla, başka çözüm yok diye dayatılan yeni bazı düzenlemeler yapmaktadır. TMMOB ezberlerin bozulması, mevcut olumsuz durumun Elektrik Mühendisleri Odası da halk aleyhine aşılması ve sermayenin değil, başta emekçiler olan bu düzenlemelerin iptali için idari yargıya olmak üzere; toplumun yararını gözeten başvurmuştur. yeni tercih ve alternatif politikaların ağırlık kazanması, benimsenmesi ve uygulanması Mersin Akkuyu’da ve Sinop`ta yapılması mümkündür. planlanan nükleer santralların kaynak ve teknoloji açısından dışa bağımlılığı artıracağı, Kirlenmeden, Kirletmeden, Barış İçinde, Eşit, yapılan ikili anlaşmaların hukuki boyutu ve Özgür, Adil, Aydınlık Bir Dünya ve Türkiye İçin içeriği incelendiğinde açıkca görülmektedir. HAYIR…

14 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 EEMKON 2017

ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ KONGRESİ EEMKON 2017 HAZIRLIKLARI BAŞLADI

HAZIRLANIYOR

Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu tarafından düzenlenmesi görevi, İstanbul Şubemize verilen, “Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongresi (EEMKON 2017), 16-17- 18 Kasım 2017 tarihlerinde İstanbul’da Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi’nde yapılacaktır. Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongresi (EEMKON 2017) kapsamında; ülkemizde ve dünyada hızla gelişen elektrik, elektronik ve biyomedikal mühendisliği alanlarındaki yenilikleri paylaşacak, irdeleyecek ve geleceğe ilişkin politikaları tartışacağız. BİYOMEDİKAL MÜHENDİSLİĞİ SEMPOZYUMU Meslektaşlarımızın kongremize katılım için verecekleri destek, mesleğimizin olduğu kadar Biyomedikal mühendisliği dünya üzerinde ülkemizin bilim ve teknoloji alanlarındaki artan nüfus ve yükselen yaşam standartları ile birikimini güncelleyerek geliştirmeye, birlikte artış gösteren klinik ihtiyaçların hızla zenginleştirmeye yapacağı katkı açısından da çözümlenmesine olanak veren, tıp ve biyoloji önem taşımaktadır. alanına temel fen bilimleri ve mühendislik kuralları uygulanarak gelişmiş disiplinlerarası bir daldır. SEMPOZYUMLAR Tıp ve mühendisliğin kesiştiği bu alanda, Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongresi sağlık sektöründe çözülmeyi bekleyen pek çok (EEMKON2017) yedi ayrı sempozyumdan problem için teşhis, takip ve tedavi yöntemleri, oluşacaktır. Sempozyumlarda; ülke içinden ve malzeme ve cihazları geliştirilmektedir. dışından akademisyenler, kamu kuruluşları, Günümüzde çok önemli bir yere sahip olan meslek alanlarımızdan sektörel dernekler biyomedikal mühendisliğinin sorunlarını ve STK’larca hazırlanan gerek çağrılı, gerek anlamak, eğitimsel ve endüstriyel ihtiyaçlarını hakem heyeti tarafından belirlenmiş bildirilerin belirlemek, gelişmiş ülkeler ile ülkemizdeki sunulacağı oturumlar, paneller ve forumlar yer uygulamaların karşılaştırmasını yapmak ve bu alacaktır. alandaki meslektaşlarımızın akademik, kültürel Sempozyum Başlıkları: ve sosyal örgütlülüğünün pekiştirilmesinin olanaklarını yaratmak amacıyla Elektrik • Biyomedikal Mühendisliği Sempozyumu Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve • Elektrik ve Kontrol Mühendisliği Sempozyumu İstanbul Tabip Odası’nın ortaklaşa yapacağı bu • Elektronik Sanayi Sempozyumu sempozyumun, akademik ve endüstriyel alanlar • Enerji Politikaları Sempozyumu ile ilgili hizmet sektörü açısından önemli bir işlevi yerine getireceğini düşünüyoruz. • İletişim Teknolojileri Sempozyumu • Kent ve Elektrik Sempozyumu • Mühendislik Eğitimi Sempozyumu

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 15 Mart 2017 EEMKON 2017

ELEKTRİK VE KONTROL MÜHENDİSLİĞİ Elektronikte ithalat artarken, ihracat giderek SEMPOZYUMU azalmaktadır. Ar-Ge faaliyetleri yapan firmalar yeterince destek alamamakta ve faaliyetlerini Milattan önce III. yüzyıldan itibaren geri azaltmak zorunda kalmaktadırlar. Elektronik besleme kavramı ile geçmişin ihtiyaçlarını cihaz üreticileri bir yandan, çok büyük yığınlarla çözen; günümüzde ise elektrik, elektronik, üretim yapmak diğer yandan ise sürekli düşen mekanik ve bilgisayar kapsamlı endüstriyel fiyatlar karşısında Ar-Ge çalışmalarıyla ürün üretim sistemlerinin, planlanan şekilde yenilemek durumundadır. Dev firmaların bu çalışmasını sağlayan teknolojileri üreten amansız rekabet ortamında araya girerek kendi ve uygulayan mühendislik dalı; kontrol tasarımını yapıp kabul ettirmek ancak devlet mühendisliği olarak yaşamımızda yer almıştır. politikaları ile olabilir. Bu politikaların doğru Meslek alanlarımız içinde önemli ve geniş ve sağlıklı olabilmesi için ancak üniversite, iş bir yelpazeye sahip ölçme-izleme ve kontrol dünyası ve sektörü ulusal bazda düzenleyenlerin sistemlerinin yaratıcısı ve uygulayıcısı olan işbirliği zorunludur. Bu sempozyumun bir kontrol mühendisliğine yönelik olarak bu görevi de sorunları ve çözüm yollarını ortaya sempozyumda; koyarak bu politikaların belirlenmesine katkıda bulunmak olacaktır. Gelişen teknolojiler kapsamında kontrol mühendisliği alanlarının tamamı olamasa da özellikle akıllı şebekeler, enerji verimliliği ve Endüstri 4.0 konularında dünyada ve ülkemizdeki gelişmeler; paneller, davetli bildiriler ve hakemli bildiriler ile sunulmaya çalışılacaktır. Değerli üniversitelerimizin, kamu temsilcilerinin, endüstri temsilcilerinin ve meslektaşlarımızın katkıları ile konuları anlama, irdeleme ve daha sonra gerçekleştireceğimiz sempozyumlara da bu bilgi birikimlerinin aktarılması hedeflenmektedir. ELEKTRONİK SANAYİ SEMPOZYUMU Dünyada elektronik sanayi hızla gelişmektedir. Amerika, Japonya, Almanya gibi ülkelerde ENERJİ POLİTİKALARI SEMPOZYUMU elektronik sanayi ürünleri ihracatı, ihraç Bu sempozyumda, dünyada ve ülkemizde ürünleri sıralamasında ilk üçe girmektedir. enerji alanının ve özellikle elektrik enerjisinin Türkiye’de elektronik ürün ihracatı, kendi sorunları ele alınacak ve geleceğe ilişkin belirlediği hedeflere göre bile geri kalmış öngörüler tartışılacaktır. 1980’lerde özelleştirme vaziyette ve dünya sıralamasında çok politikaları ile başlayan, 2001 krizinden sonra gerilerdedir. 2010’da 20 milyon adet TV seti serbestleşme ve liberalleşme politikaları ile üretilen ülkemizde bu sayı, 2014 yılında 10 günümüze kadar katlanarak büyüyen enerji milyona düşmüştür. 2000-2010 yılları arasında alanındaki kriz ve onun yarattığı kaos bütün 12 üretici firma varken bugün sadece 2 üretici ayrıntılarıyla değerlendirilecektir. kalmıştır.

16 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 EEMKON 2017

Gezegenimizin sorunu olan küresel ısınma, alt yapısı, uygulamaları, Ar-Ge çalışmaları, enerji politikaları ile doğrudan ilgilidir. Elektrik faturalamaları gizlilik ve güvenlik gibi birçok enerjisinin elde edildiği kaynaklar, burada önem iletişim konularının incelenmeye ihtiyacı vardır. kazanmaktadır. Bu sorunların bir kez daha Kongre kapsamında düzenlenecek İletişim masaya yatırılması, politikaların tartışılması Teknolojileri Sempozyum‘unda, iletişim gereklidir. teknolojileri meslek alanında çalışmalarıyla Bugün dünyada, nükleer enerjinin yarattığı teknolojinin gelişmesine katkı sağlayan birincil sorun Çernobil kazasında olduğu gibi, araştırmacıların, bu teknolojilerin ülkemizde radyoaktif kirlilik kontrolünün kaybedilmesi kullanılmasını sağlayan uygulayıcıların, veya Fukuşima'da olduğu gibi tsunami, deprem bu alanda bilimsel çalışmalar yapan vb. başka fiziksel şartların bozulmasıyla akademisyenlerin, sektörü düzenleyenlerin nedeniyle santral tesisinin hasar görmesi ve ve bilgi üreterek sektörün gelişimini sürecin kontrol dışına çıkmasıdır. İkinci büyük sağlayan temsilcilerin bir araya gelmeleri sorun nükleer santrallarda radyoaktif tepkime hedeflenmektedir. sonrası ortaya çıkan radyoaktif atıklarının saklanması olup bu atıkların tüm canlılara, çevreye ve gezegene uzun yıllar boyunca zarar verme tehlikesidir. Buna karşın gelişmiş ülkelerde nükleer santralların kapatılarak alternatif enerji kaynaklarına yönelinmesi söz konusu iken ülkemizde nükleer enerji yatırımları devam etmektedir. Enerjinin etkin kullanımının ve yenilenebilir enerjiye geçişin zorunlu olduğu ve bu hedefe dönük olarak geleceğin enerji sistemlerinin geleceğin teknolojileri ile planlanması gerektiği açıktır. Bu sorunların bir kez daha masaya yatırılması, politikaların tartışılması gereklidir. KENT VE ELEKTRİK SEMPOZYUMU Ülkemizde yaşanan hızlı kentleşme, kentlerde yaşanan sorunların dağ gibi büyümesini de beraberinde getirmektedir. Deprem kuşağında olan ülkemizde pek çok şehrimiz doğal afetlerle sık sık karşılaşmakta, buna karşılık elektrik ve iletişim için gerekli ve yeterli tedbirler alınmamaktadır. Son yıllarda elektrik üretim ve dağıtım şirketlerinde yapılan özelleştirmeler, hem elektrik dağıtımı için yapılan yatırımları çok yavaşlatmış hem de kayıp kaçak oranlarının artmasına yol açmıştır. Artan kayıp kaçak oranları, devletin ve özel dağıtım şirketlerinin büyük bir hatası olmasına rağmen bedeli İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU tüketicilere ödettirilmektedir. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna Aydınlatma konusunda hazırlanmış bir master geçişi mümkün kılan ve bilgi toplumunun plan olmaması; trafikte ve yaya ulaşımındaki dayanak noktalarından en önemlisi olan kötü uygulamalarla oluşan ışık kirliliği, her türlü iletişim teknolojileri, gelişimini hızlı bir canlının yaşamını olumsuz olarak etkilemekte ve şekilde sürdürmeye devam ediyor. İletişim tarihi binaların keyfi aydınlatılması da özellikle teknolojilerini üreten, kullanan ve katma değer kültürel mirasımızın kent yaşamındaki yerini yaratmaya devam eden ülkeler ile diğer ülkeler giderek yok etmektedir. Bu konularda devlet, arasındaki ekonomik uçurumun derinleştiği yerel yönetimler ve ilgili dağıtım şirketlerinin görülmektedir. görevleri ne olmalıdır? İletişim, insan-insan, insan-makina ve makina- Kentsel dönüşümün altyapı problemlerinden makina iletişimlerini içermekte ve bunların özellikle enerji planlaması nasıl yapılıyor?

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 17 Mart 2017 EEMKON 2017

aksaklıklar nelerdir? Hızla gelişen raylı ulaşım sorunları çözme yeteneğine sahip mühendisler sistemleri ne getiriyor ne götürüyor? yetiştirmek yerine, sorunu bütün olarak kavrayabilen mühendisler yetiştirmeye Tüketici açısından kullandığımız enerjinin yöneltmektir. Mühendislik eğitiminin amacı, bedelleri uygun mu? Tüketici duyarlılıkları ülkenin gelişimine katkı sağlayacak özelliklere dikkate alınıyor mu? sahip mühendis yetiştirmek için; öğrencilere Tüm bu soruların yanıtlarını, sorunların çözüm çağdaş temel bilim ve mühendislik bilgilerinin önerilerini konunun uzmanları, öğretim üyeleri, aktarmanın yanında, yaratıcılığı, araştırma araştırmacılar, belediye, ilgili STK’lar, kamu tekniklerini, bir problemi kendi kendine çözme kurum ve kuruluşu yetkilileri ile birlikte ele becerilerini vermektir. Günümüzün hızla alacağız. gelişen dünyasında bilgi üretimi kadar, bilgiye erişme ve onu kullanma yöntemleri de önemlidir. Elektrik, elektronik, kontrol ve biyomedikal mühendislikleri eğitimi, öğrenciye mühendislik ve endüstriyel problemlerin çözümünde gerekli yenilik yapma becerisi sağlayabilecek nitelikte olmalıdır. Bu kapsamda düzenlenen sempozyumun amacı, elektrik, elektronik, kontrol ve biyomedikal mühendislikleri eğitiminin günümüzdeki durumunu belirlemek; bu alanlardaki evrensel değişimi ve gelişimi tartışarak geleceğe yönelik düşünceleri ortaya koymak; çağımıza ve ülkemize uygun nitelikte ve mesleğinin getirdiği sorumluluk bilincine sahip mühendislerin MÜHENDİSLİK EĞİTİMİ SEMPOZYUMU nasıl yetiştirileceği ve ülkenin kalkınmasına nasıl katkı sağlayacakları konusunda öneriler Günümüzde bilim ve teknoloji alanındaki oluşturmak; ortaya çıkan sonuçların hayata gelişmeler, toplumların yapısını ve eğitim geçirilmesi için ilgili tüm üniversiteleri, YÖK’ü, sistemlerini etkilemektedir. Teknoloji TMMOB’yi, Meslek Odalarını ve Sivil Toplum toplumunun eğitim felsefesi; yalnızca teknik Örgütlerini etkilemek ve harekete geçirmektir.

Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongresi EEMKON 2017 tanıtım standı 16-19 Mart tarihleri arasında WIN Fuarı'nda yer aldı.

18 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 EEMKON 2017

EEMKON 2017 KONGRE BİLDİRİ KABULÜNE BAŞLANDI

Biyomedikal Mühendisliği Enerji Politikaları 16-18 Kasım 2017 - Disiplinlerarası Tıbbi Araştırmalar - Dünyada ve Türkiye'de Enerji tarihinde İstanbul - Sağlık Bakanlığı Mevzuatlar ve Görünümü Harbiye Askeri Müze Gelecek Uygulamalar - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kültür Sitesinde - Şehir Hastaneleri ve Sağlık Hizmet - Elektrik Piyasaları ve Oluşumu yapılacak EEMKON Sunucularında Biyomedikal - Enerji ve Kooperatifçilik - Enerjide 2017 Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölgesel ve Yerel Planlama Mühendisliği Kongresi kapsamında yedi ayrı - İnovasyon ve Girişimcilik - Lapseki - Biga Arasındaki Termik sempozyum için hakemli - Tıbbi Cihaz Üretiminde Tasarım ve Santrallar bildiri kabulü başlamıştır. Biyouyumluluk İletişim Teknolojileri Hakemli bildiriler yedi - Medikal Ürün Pazarında Son Durum - Endüstri 4.0 ve İletişim sempozyum konusundan - Tıbbi Cihaz ve Sarf Malzemelerinde - Türkiye’nin İletişim Altyapısı en az biri ile ilgili olmak Satın Alma Süreçleri - İletişim Girişimciliği ve İletişim Ar- zorundadır. - Ar-Ge ve Üretim Ge'si Bildiriler için özetler - İleri Tetkiklerin Sonucu Olarak - İnteraktif Medya (OTT Teknoloji – 30 Nisan 2017 tarihine Pozitif Tanı Artışının Sakıncaları HBBTV – Bulut Kullanımı) kadar gönderilmelidir. - Sayısal Karasal Yayıncılık Bildirilerin tamamlanmış Elektrik ve Kontrol Mühendisliği - İletişimde Güvenlik halinin son tarihi ise 30 - Endüstriyel Otomasyon - Proses Haziran 2017'dir. Kontrol Sistemleri - Hareket Kontrol - Nesnelerin İnternetinin Toplumdaki Sistemleri Etkileri, Yaratacağı Değişimler Bildiriler Üniversite - Dijital Dünya'da Yeni Eşik: 5G öğretim görevlilerinden - Raylı Sistemlerde Kontrol ve oluşmuş Bilim Sinyalizasyon Sistemleri Kent ve Elektrik Kurulumuzda - İnsansız Hava, Deniz ve Denizaltı - Afetlerde Elektrik ve Haberleşme değerlendirilecek ve Araçlarının Üretim, Kontrol - Tüketici Sorunları Olarak Elektrik ve hakem heyetinden geçen - Üretim Entegrasyonu (Endüstri 4.0) Haberleşme bildiriler Kongremizin - Elektrikli Araçlar - Kent Aydınlatması bildiriler kitabında - Robotik ve Görsel Denetim - İşçi Sağlığı ve Güvenliğinde Elektrik basılacak, eğer uygun Sistemleri - Akıllı Şehirler (Altyapısal bir oturum varsa bildiri - Modelleme Simülasyon Düzenleme, Engelli Yaşamı sahibi tarafından Kolaylaştıracak Düzenlemeler, Akıllı - Kontrol Sistemlerinde Ar-Ge sunumuna olanak Ulaşım) sağlanacaktır. Elektronik Sanayi - Elektromanyetik Alanların Etkileri Bildirilerin kabulü ve - Siber Güvenlik - Kent Mimarisinin Vazgeçilmezi: değerlendirilmesi için - Sayısal Devrim "Asansörler" openconf sistemi kullanılacaktır. - Yapay Zeka/Robotik Mühendislik Eğitimi - Iot (Internet Of Things) - Üniversite Öncesi Eğitim Sempozyumların bildiri - Mühendislik Eğitimi konuları yanda yer - Akıllı Binalarda Elektronik Sistemler - Mühendislik Eğitimini Etkileyen almakta. Ayrıntılara - Askeri Elektronik Sanayi Unsurlar www.eemkon.org.tr - Yenilikçi Ekran Teknolojileri - Üniversite Sonrası Eğitim sayfamızdaki Bildiriler - Güç Elektroniği linkinden ulaşabilirsiniz. - Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Üniversite ve Sanayi İşbirliği

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 19 Mart 2017 Belgelendirme ve Yetkilendirme

Cemil Kocatepe Elektrik Mühendisi BELGELENDİRME VE YETKİLENDİRMEYE KARŞI, DİPLOMA HAK VE YETKİLERİNE SAHİP ÇIKALIM EMO’nun 45. Olağan Genel Kurulunda alınan mühendislik eğitimi verilen bir yüksek ‘EMO Personel Belgelendirme Kuruluşu (PBK)’ öğretim kurumundan mezun olmak ve ilgili kurma kararı karar ile, üyelerin diploma ile meslek odasına kayıt olarak üyelik vasfını kazandıkları hak ve yetkilerinin kısıtlanması, korumanın yeterli olduğu” vurgulandıktan Odanın üyesinin diploması üzerinden ticaret sonra “dava konusu uyuşmazlık bu çerçevede yapma uygulamasının başlatılması gündeme değerlendirildiğinde; yukarıda yer verilen yasal gelmektedir. düzenlemelerde, davalı idareye, mühendislerin mesleklerini icra edebilmeleri için meslekiçi Oysa ki EMO, ETKB’na karşı açtığı davada, eğitim alma ve bu eğitimin sonunda yapılacak Danıştay aşağıdaki gerekçelerle üyelerimiz sınavda başarılı olma gibi yükümlükler getirmesi açısından çok olumlu olan bir karar verdi. konusunda bir yetki verilmemiştir. Bu durumda 30 Aralık 2014 tarihinde Resmi Gazete’de elektrik tesislerini hazırlayan mühendislerin yayınlanan Elektrik Tesisleri Proje mesleklerini icra etmelerinin yasal dayanağı Yönetmeliği’nde yer alan mühendisler için olmadan, meslekiçi eğitim alma ve bu eğitimin zorunlu tutulan eğitimler sonucunda “Proje sonunda yapılacak sınavda başarılı olma Uzmanlık Sertifikası (PUS)” almalarını koşuluna bağlayan dava konusu yönetmelikte düzenleyen maddeler ile özel kuruluşlara hukuka uyarlık bulunmamaktadır” diye proje onay ve kabul yetkisi veren maddelerin gerekçelendirmiştir. yürürlükten kaldırılması için EMO’nun Bakanlığa Bu karar sonrasında EMO yaptığı açıklamada karşı açtığı davada, Danıştay 10. Dairesi 17.11.2015 şöyle demişti: tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar verdi. “Elektrik tesisleriyle ilgili proje hazırlayan mühendisler, üyesi oldukları Odadan Serbest Danıştay bu kararı verirken; Müşavir Mühendis olarak çalıştıklarına dair 3458 sayılı Mühendislik Mimarlık Hakkında belge almakta ve tam yetkili olarak faaliyet Kanun ile 6235 sayılı TMMOB Yasasına yürütmektedirler. Mühendislerin mesleki atıfta bulunarak “Türkiye sınırları dahilinde faaliyetlerini yürütmeleri için başkaca herhangi Mühendislik mesleğini icra edebilmesi için, bir belgeye ihtiyaç bulunmadığı gibi, Bakanlık

20 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Belgelendirme ve Yetkilendirme

PBK Uygulama çalışmalarına karşı çıkmaz isek DİPLOMA yetkilerimizin şimdilik 9 defa -önümüzdeki süreçte de sayısının kaça çıkacağını bilmediğimiz kadar- kısıtlanmasını, haklarımızın “gasp” edilmesini kabul etmiş olacağız. Oda Yönetim Kurulu, yukarıda 1, 2, 3, 4 ve 5. Maddelerde yer alan yetkilendirme belgelerinin uzun zamandır verildiğini, bu nedenle karşı çıkılmasını anlamadıklarını belirtiyorlar. Evet, doğrudur bu belgeler epey zamandır verilmektedir. Bizler, belgelendirme işlemini Oda içi basit bir uygulama olarak değerlendirdiğimizden ve bu belgeleri olmayan üyelerin yetkilerinin kısıtlanmadığını bildiğimizden, bu belgelerin verilmesine karşı tarafından öngörüldüğü şekilde bir eğitim katı bir tavır almamıştık. Bu uygulamanın bu sürecine de tabi tutulmaları söz konusu denli ileri götürüleceğini ve PBK uygulamasına değildir. ETKB, EMO’nun bütün uyarılarına gerekçe yapılacağını hesaplayamadığımız için rağmen elektrik tesislerine ait proje yapan kendi adıma özeleştiri veriyorum. mühendislerin kazanılmış haklarını da göz ardı etmek suretiyle söz konusu yönetmeliği 6, 7, 8 ve 9. maddelerde yer alan yetkilendirme yürürlüğe koymuştu.” belgeleri ise aslında daha garip bir sürecin ürünü olarak önümüze gelmiştir. Önce Enerji ve Oda Genel Kurulundan çok kısa bir zaman önce Tabi Kaynaklar Bakanlığı 31 Aralık 2014 tarihinde Danıştay tarafından oluşturulmuş, bu karardaki “Yenilenebilir Enerji Kaynakları Hakkında gerekçelere karşın ‘45. Olağan Genel Kurulda Yönetmelik” yayınlayarak bu yetkilendirme kabul edildi’ diye, Oda Yönetim Kurulu’nun, belgelerini tanımlamış, buna karşı çıkan Oda yukarıda yazılı görüşleri hiçe sayarak hızla Yönetim Kurulu, 28 Şubat 2015 tarihinde Personel Belgelendirme Kuruluşu kurma kararı Resmi Gazete’de yayınlattığı bir yönetmelikle, alması tam bir çifte standarttır. aynı işler için aynı şekilde yetkilendirme EMO Yönetim Kurulu’nun 15 Temmuz 2016 belgeleri tanımlamıştır. Bu tutumu ise ‘Bu tarihli toplantısında aldığı kararla, EMO belgelendirmeler ETKB’nin alanına değil, Tüzel kişiliği altında “Bağımsız” bir “Personel EMO’nun yetki alanına girmektedir’ denilerek Belgelendirme Kuruluşu (PBK)” kurulmasına ve gerekçelendirilmiştir. PBK için bir yönetim kurulu oluşmasına karar Belgelendirme ve yetkilendirmeyi anlatmak verildikten sonra aşağıdaki Belgelendirme için Oda Yönetim Kurulu’nun yayınladığı “A Programının düzenlenmesi uygun bulunmuştur: TİPİ MUAYENE KURULUŞU VE PERSONEL 1. Elektrik YG Tesislerinde İşletme Sorumluluğu BELGELENDİRME KURULUŞU NEDİR?” başlıklı Mühendis Yetkilendirme Belgesi sorulu yanıtlı yazıda ve daha önce Genel 2. Elektrik Tesislerinde Topraklama Mühendis Kurullarda verilen önergelerde: “EMO MİSEM Yetkilendirme Belgesi Personel Belgelendirme Kuruluşu, ilk etapta 3. Asansör Mühendis Yetkilendirme Belgesi aşağıdaki alanlarda yeterlilik belgesi vermeli, 4. Yangın Algılama Uyarma Sistemleri Mühendis sonraki süreçte kapsam genişletilmelidir” Yetkilendirme Belgesi denmektedir. 5. Elektrik İç Tesislerinin Denetimi ve 1. Binalarda Elektrik Tesisatı Mühendis Raporlama Mühendis Yetkilendirme Belgesi Yeterlilik Belgelendirme 6. Biyogaz Enerji Sistemleri Tesisatı Mühendis 2. YG Tesisleri Mühendis Yeterlilik Yetkilendirme Belgesi Belgelendirme 7. Güneş Enerji Sistemleri Tesisatı Mühendis 3. Yapı Elektronik Sistemleri ve Tesisatı Yetkilendirme Belgesi Mühendis Yeterlilik Belgelendirme 8. Rüzgâr Enerji Sistemleri Tesisatı Mühendis 4. Enerji Nakil Hatları Mühendis Yeterlilik Yetkilendirme Belgesi Belgelendirme 9. Jeotermal Enerji Sistemleri Tesisatı Mühendis 5. Elektrik Tesislerinde Mühendis Yeterlilik Yetkilendirme Belgesi Belgelendirme

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 21 Mart 2017 Belgelendirme ve Yetkilendirme

6. Asansör Avan Proje Hazırlama Mühendis 3. Meslekiçi Eğitim TEMELDE ÜYELER Yeterlilik Belgelendirme ARASI BİLGİ VE TECRÜBE AKTARIMIDIR, 7. Asansör Uygulama Proje Hazırlama Mühendis YENİ TEKNOLOJİLERİN EĞİTİME DAHİL Yeterlilik Belgelendirme EDİLMESİ bu sonucu değiştirmez. 8. Güneş Enerjisi Tesisatı ve Projelendirme 4. Belgelendirme, Yetkin Mühendislik eğitiminin Mühendis Yeterlilik Belgelendirme özelleştirilmesinin bir parçasıdır. 9. Rüzgâr Enerjisi Tesisatı ve Projelendirme Mühendis Yeterlilik Belgelendirme 5. Önce eğitim özelleşti, diploma satışı yetmedi, 10. Biyogaz Enerjisi Tesisatı ve Projelendirme diplomayı parçalayarak yeniden satma işidir. Mühendis Yeterlilik Belgelendirme Yarın bu da yetmeyecek, o belgelerin her 11. Jeotermal Enerjisi Tesisatı ve Projelendirme biri altlık olacak ve onlar parçalara ayrılarak Mühendis Yeterlilik Belgelendirme satılacak. 12. Jeneratör Tesisatı ve Projelendirme Mühendis 6. EMO’nun Meslekiçi eğitimle yapması gereken Yeterlilik Belgelendirme iş, Belgelendirme, Yetkilendirme değil 13. Bina/Endüstriyel Otomasyon Sistemleri “EĞİTİME KATILIM BELGESİ” vermektir. Mühendis Yeterlilik Belgelendirme Ayrıca şunu belirtmeden de bitirmeyeyim. Açık olan şudur ki, ‘Üyelerin hak ve yetkilerini Eğitimi, kamu hizmetinin en önemli uygulaması korumak'la görevli Odanın, Yönetim Kurulu’nun olarak görüyorsak, eğitimde özelleştirmeye yukarıda sayılan belgelendirmeler ile üyelerinin karşı çıkıyorsak, belgelendirmeyi de eğitimin diplomaları ile kazandıkları hak ve yetkilerini bir parçası olarak ele almak gerekir. Üniversite çok büyük oranda kısıtlamaktadır. Çünkü EMO imtihanına giren öğrencilerin gelecekte nasıl Yönetim Kurulunun, üyelerini korumak için bir meslek ve uygulamaları ile karşılaşacaklarını BELGELENDİRME faaliyetini kendi bünyesinde bilerek tercihlerini yaptıkları ve geleceklerini yapmaya giriştiğini söylemekle üyeler kurguladıkları bir sürecin ürünü olarak ele korunmuyor. alınabilir ve teorik ve pratik altyapı çalışmaları 1. EMO kendi eliyle üyelerinin haklarını yapılabilir. kısıtlayan eğitimlerle piyasanın, Bugünkü biçimi ile Belgelendirme, ticarileşmenin bir parçası oluyor. Bunun az Yetkilendirme, AB, GATS uygulamalarının, parayla, çok parayla yapılmasının önemi yok. eğitimde özelleştirmenin bir sonucudur. 2. EMO, Meslekiçi Eğitimi doğru yerine Bugünkü durum, üyelerin, tuzağa oturtamadığı için yapılan 3-5 günlük düşürüldüklerini hissetmelerine, kötü eğitim eğitimlerin lisans eğitiminin devamı gibi bir sisteminin ve kötü piyasa uygulamalarının anlayışı savunmaktadır. BELGELENDİRME üzerinden aklanmaya çalışıldığı algısının oluşmasına hizmet etmektedir.

22 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Belgelendirme ve Yetkilendirme

TÜRKAK DENETİMİNE HAYIR! Cemil Kocatepe Elektrik Mühendisi

EMO’nun 45. Genel Kurulu’nda alınan kararların yazmakta fayda var. Dava dilekçesinde şöyle ardından TÜRKAK’a akredite kuruluşu olmak deniyor: için başvurmasının arkasında; “Dava konusu Yönetmelik’te A tipi muayene 1. A tipi muayene kuruluşu olarak, TİCARİ kuruluşları anılan standart (TS EN ISO/IEC faaliyet yürütülmesinin istenmesi, 17020) kapsamında akredite olmuş, özel ve kamu kuruluşları olarak tanımlanmıştır. 2. EMO’nun Personel Belgelendirme Kuruluşu (PBK) kurarak, üyelerin DİPLOMALARI’ndan Kamu kuruluşları; Anayasa’nın 123. Maddesi gelen hak ve yetkilerini kısıtlayan hükmü çerçevesinde kanunla veya kanunun yetkilendirme belgesi için düzenleme açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulmuş yapmak istemesi bulunmaktadır. KAMU TÜZEL KİŞİLİKLERİDİR. Dolayısıyla kamu Tüzel Kişilikleri, kuruluş kanunlarında belirtilen Bu yazıda A tipi muayene kuruluşu olmak için organizasyon yapısı çerçevesinde kendisine oluşturulan ‘EMO Test-Ölçüm Merkezi’ni kısaca verilmiş olan görevi yerine getirmektedirler. anlatmaya çalışacağız. “İdare hukuku rejiminde ve kamu kanunlarına Başlarken, EMO’nun “Asansörlerin Periyodik bağlılık çerçevesinde hareket edecek olan bu Kontrolleri İçin A Tipi Muayene Kuruluşlarına kuruluşların, (…) yukarıda verilen standartta Dair Tebliğ”in iptali için açtığı davadan söz belirlenmiş koşullar çerçevesinde faaliyet etmek istiyorum. yürütmeleri olanaklı bulunmamaktadır. EMO, 14.09.2015 tarihinde, Bilim, Sanayi ve “Tarafsızlık, bağımsızlık, gizlilik, organizasyon Teknoloji Bakanlığına karşı Danıştay da açtığı ve yönetim şeması, personel istihdamı gibi dava ile 15.07.2015 tarih ve 293417 (2. Mükerrer) konularla ilgili mevzuat ve idare hukuku sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe kurallarına bağlı olan KAMU TÜZEL giren “Asansör Periyodik Kontrollerinin KİŞİLİKLERİNİN ayrıca özel sektör kuruluşları Yetkilendirilecek A Tipi Muayene Kuruluşlarına” için belirlenen standardı taşımasının dair tebliğin iptali ve yürütmenin durdurulması öngörülmesi ve güvenirlik sağlanması açısından ve “Asansör işletme, Bakım ve Periyodik Kontrol AKREDİTE olmasının istenmesi açıkça HUKUKA Yönetmeliği”nin iptalini istemiştir. AYKIRILIK taşımaktadır.” Açılan dava dilekçesinde, kamu çıkarlarını (…) savunma anlamında önemli ve geçerli gerekçeler belirlenmiştir. Bu dava ile bugün EMO’nun 45. “Diğer yandan asansörlerin periyodik Olağan Genel Kurulunda kabul edilen ve Oda kontrollerinin yapılması görevi KAMU Yönetim Kurulu tarafından hızla uygulamaya KURUMLARINA verilmiş olup, bu görevin özel sokulan süreçler arasında taban tabana zıt bir hukuk kişisi olarak yapılanmış A tipi muayene anlayış bulunmaktadır. kuruluşlarına devredilmesi HUKUKA AYKIRIDIR” denmiştir. Sizlerin de okuyup irdelemeniz için açılan bu davanın dilekçesinden bazı vurguları buraya TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 23 Mart 2017 Belgelendirme ve Yetkilendirme

Bu geçerli ve yerinde gerekçelere karşın EMO, aşağıda aktaracağım kararlarla hızla A tipi muayene kuruluşu olmak için “ileri” atılmaktadır. EMO Yönetim Kurulu 45. Genel Kurulunda alınan kararın devamı olarak, 06.05.2016 tarih 45/06 sayılı oturumda alınan kararla "Elektrik Mühendisleri Odası Test-Ölçüm Merkezi" adıyla bir merkez oluşturulmasına girişmiştir. Bu karardan sonra hazırlanıp bazı işyerlerine gönderilen 24.10.2016 tarihli duyuru ile ‘EMO Test-Ölçüm Merkezi’nin yapacağı işler anlatılmaya çalışılmıştır. Bu duyurunun tümünü buraya koymadan esası anlatan kısımlarını şöyle özetleyebiliriz: 18- Aydınlatma Kontrolü EMO burada, duyurunun birinci sayfasını 19- Kişisel Gürültü Maruziyeti Kontrolü aşağıdaki cümle ile tamamlayıp devamında 20- İşyeri Ortamı Gürültü Ölçümleri yapacakları işleri sıralıyor. 21- Kişisel Titreşim Maruziyeti 22- Termal Konfor Kontrolü “Ayrıca talep etmeniz durumunda bedelsiz olarak kurumunuzda keşif ve şartname Açıkça görüleceği gibi tüm kalemler SMM hazırlığı için Merkezimiz tarafından destek üyelerimizin yaptıkları işlerdir. Ama EMO bu hizmeti verilecektir” deniyor. işleri yapmak için bir merkez kuruyor ve serbest çalışan mühendislerin yaptıkları işlere ortak olmaya girişiyor. Yapılacak işler: 1. Hata Akımı Koruma Düzenleri (RCD) Yine üye ve delegelere gönderilen “EMO’nun Ölçümleri A Tipi Muayene Kuruluşu Çalışmaları ve Akreditasyon” başlıklı yazıda bu işlerin kimler 2. Süreklilik Testleri tarafından yapılacağı anlatılıyor. Akredite 3. İzolasyon/Yalıtım Testleri olma maliyetini karşılayamayacak SMM’lerin 4. Topraklama Tesisi Kontrol ve Ölçümleri de ODA’nın akreditasyonundan faydalanarak 5. İletkenlerin/Kabloları İle Devre Kesici Oda üzerinden akredite rapor verebilecekleri Koordinasyonu Kontrolleri belirtiliyor. 6. Termal Kamera İle Kontroller 7. Yıldırımdan Korunma Tesisi Kontrolü SMM’ler bu işleri halihazırda normal olarak yaparken, EMO, üyelerine verdiği SMM 8. Enerji Analizi ve Harmonik Ölçümü Belgesine sahip çıkmak yerine ‘neden böylesi bir oluşum karşımıza çıkartılıyor?’ denmeden, EMO Test-Ölçüm Merkezi tarafından yapılan üyelerimizi akreditasyona zorluyor. diğer kontroller: 1- Elektrik Tesisat Denetimleri Bu durumun önümüze getirdikleri: 2- Topraklama Ölçümleri 1- Bu şekilde EMO, SMM belgesi verdiği 3- Trafo Yağı Dielektrik Dayanım Testleri üyelerinin işlerine rakip ve ortak oluyor 4- Enerji Analizleri (Harmonik Ölçümleri) 2- SMM’lerin patronu oluyor 5- Yalıtım Direnci Ölçümleri 3- EMO bu şekilde ÖZELLEŞİP TİCARİ bir 6- Katodik Koruma Testleri örgüte dönüşüyor 7- Artık Akım Cihazı (RCD) Testleri 8- Aydınlatma Şiddeti Ölçümleri 4- EMO, yasalardan aldığı yetkileri, kamu 9- Yıldırımdan Korunma Sistemi Denetimleri denetim yetkisi ile donatılmış hali ile TEKEL 10- Elektromanyetik Alan Seviyesi Ölçümleri GÜCÜNÜ üyelerine karşı bir koz olarak 11- Termal Kamera ile Ölçümler kullanıyor 12- Network Testleri 5- EMO, TÜRKAK’a AKREDİTE olarak, 13- Elektromanyetik Alan Ölçümleri Anayasadan ve Yasalardan aldığı yetkileri 14- Patlayıcı Ortamlarda Elektrik Tesisatı TÜRKAK'a devrediyor Kontrolü Bizler, TMMOB EMO’nun Meslek Odası olarak, 15- Yürüyen Merdivenler ve Yolların Kontrolü sermayenin küresel örgütlenmesinin bir parçası 16- Teleferik, Teleski Ve Telesiyej Kontrolü olan TÜRKAK’ın denetimi altına girmesini 17- Jeneratör Tesisatı Kontrolü İSTEMİYORUZ.

24 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 İletişim Altyapısı

Türkiye’nin İletişim Altyapısı GERİLEME Döneminde..

Füsun Nebil Sarp turk.internet.com

Türkiye’nin iletişim altyapısı 1980’li yıllarda Ama 2000’li yılları kesinlikle gerileme dönemi Türk Telekom’un Genel Müdürlüğüne atanan olarak adlandırabiliriz. Delili mi? Türkiye’nin emekli General Servet Bilgi ile birlikte yükselişe 2-4 milyon km. arasında olması gereken fiber geçmişti. Öncesinde telefon sahipliği için altyapısının sadece 270 bin km’de kalması, 10-15 yıla varan bekleme süreleri ve bir yerli telekom operatörlerinin TL bazında arttığı araba fiyatına varan karaborsa ücretleri söz iddia edilen ama dolar bazında her yıl küçülen konusuydu. Ama Bilgi Paşa’nın mevcut analog ciroları, Avrupa’nın en düşüğü ARPU değerleri, yapıya yatırımı devam ettirmek yerine, digital operatörlerin varlık değerlerinin üstüne çıkan teknolojiye geçiş yaptırması Türkiye’nin telekom borçluluk düzeyleri, engellenen kablo altyapısı, altyapısında devrim yarattı ve yükseliş dönemini operatörlerde Türk ortaklılıklarının yok olması başlattı. ve daha pek çok diğer konu – mesela hemen sayabileceğimiz sektörün dışına çıkan sayıları Türk Telekomcuların hâlâ heyecanla anlattıkları binlere varan teknik elemanlar, metrolarda bu dönemin 1990’lara kadar sürdüğü belirtilir. İstanbul Belediyesinin engellediği telefon 1990’dan sonra gelen hükümetlerin ise Türk kullanımı – vb. vb. Bu yazıda temel olarak Telekom’u siyasileştirdiğini anlatırlar. Yani 1990- durumu özetleyeceğiz. 2000 arasına duraklama dönemi desek yanlış olmaz.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 25 Mart 2017 İletişim Altyapısı

2000 Başında Mevcut 3 Büyük Operatör ve azaldı, her geçen gün azalıyor. Azalmazlarsa “n” Yeni Palazlanan Operatöre Ne Oldu? da “1 milyon TL” sermaye mecburiyeti vb. getirilerek -bir nevi oyun oynanırken, kuralları Önce 3 büyük operatörün durumunu anlayalım değiştirerek- lisans iptaline gidiliyor. ki yatırımların neden yapılamadığını ve sektörün neden gerilemeye girdiğini görelim. 2000 yılına girdiğimizde, ülkemizde 3 büyük Yatırımlar Yapıldı mı? Bu Kadar Paraya operatör yani Telsim, Turkcell ve Türk Telekom Karşı Gelen Cihaz-Kablo Yok? vardı. Bu firmalardan sadece Turkcell’de Haberleşme, Türkiye Cumhuriyetinde, o da yüzde 38 civarında yabancı ortaklık vatandaşların anayasal bir hakkı olarak (TeliaSonera) bulunuyordu. Türk Telekom geçer. Hükümetin ya da yerel yönetimlerin devlete aitti, Telsim ise Uzan ailesinin şirketiydi. vatandaşların bu hakkına özen göstermesi ve Bu 3 operatörün dışında, 1997’den bu yana gelen daha ileriye götürmesi esastır. yani yeni palazlanan “n” tane İnternet Servis Ancak son 10 yılda maalesef haberleşme Sağlayıcı (bir ara sayıları 87 olmuştu; Turk.net, konusunda vatandaşın hakları çiğneniyor. Superonline vb.) ile 5 tane Kablo TV-İnternet Çünkü örneğin, Türk Telekom yapması gereken firması bulunuyordu. yatırımları yapmadı. Yatırım yaptığını iddia 2016 yılına geldiğimizde ise Telsim İngilizlerin edip, büyük rakamlar telafuz ediyor ama bu oldu, Türk Telekom Arapların, Turkcell’in ise rakamların ortaya koyduğu bir altyapı yok. -eğer bir yerlerden 20-30 milyar TL bulunmaz Türk Telekom’un yaptığı yatırım biliniyor. ise- Rusların olduğunu görme olasılığımız Söyledikleri rakam yetersiz olmasına karşın, yüksek. piyasa fiyatları ile alınsa bile Türk Telekom’un telafuz ettiği rakamların ancak 5-6’da biri kadar 5 kablo operatörü 10 yıllık gelir paylaşımı yatırım yapıldığını hesaplayabiliyoruz. Zaten ne anlaşmasının bittiği 2006 yılında adeta olup bittiği ortada; Türkiye gibi bir ülkenin 2-4 öldürüldü. Önce kendilerine “kablo işletmeci milyon km. fiberi olması gerekirken, sadece 270 lisansı” verildi. Daha sonra bu lisansın, gelir bin km. fibere sahip. paylaşımlı sözleşmelerin iptali anlamına geldiği belirtildi ve önceki 10 yılda kurdukları Bu arada şirketin Kasım 2005’de Ojer altyapı ellerinden alındı, Türksat’a verildi. Ama Telekomünikasyon firmasına borçsuz ve eylül- Türksat’ın da önü kesildi ki çok avantajlı olan ekim tahsilatlarından 1,3 milyar TL + o yılın kablo şebekesi büyüyemesin, Türk Telekom ile kârından 1,5 aylık eşdeğeri 200 milyon TL rekabet etmesin. Öyle de oldu. Bugün kablo bırakılarak teslim edildiğini de not edelim. şebekesi durmuş haliyle 2.5 milyon eve ulaşıyor Ancak şirketin borsaya açıkladığı verilere ama sadece 600 bin kablo internet abonesi var. bakarsak, bugün 21 milyar TL borcu var. Üstüne Telefon abonesi yok gibi. TV abone sayısı da 1.2 yüzde 55 ortağı olan firmanın en az 15 milyar milyon civarı. TL olduğu (daha fazla olduğu iddiaları var ama açıklamıyorlar) borcuna karşı verilmiş hisse Diğer “n” sayıdaki internet servis sağlayıcı rehinleri var. (ISS), uydu servis sağlayıcı, yer sağlayıcı, veri merkezi vb. gibi servis veren firmalar ise azaldı,

26 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 İletişim Altyapısı

Altyapı Ne Durumda? hesaplayalım. Orta düzey bir Avrupa ülkesi olan Portekiz’in 100 bin km2 yüzölçümü ve 10 milyon İnternet çağı başladığında, dünyada mevcut 150- nüfusu için döşenen fiber kablo miktarı 550 175 yıllık bakır kablolardan oluşan altyapıyı bir bin km’dir (2014 sonu verisi). Yani 7’de birimiz kerede değiştirmek mümkün değildi. Bu nedenle kadar olan bu ülke ile kıyaslarsak, 550 bin x 7 geçici bir teknoloji geliştirildi. DSL teknolojisi, = 4 milyon km fiber optik altyapımız olmalıydı. mevcut bakır üzerinden belli düzeyde veri Geri kalmış ülkelerden Gana ise 250 bin km2 aktarımı yapar. Eğer bakır kablolar normlara yüzölçümüne ve 20 milyon nüfus ile 660 bin km uymayan şekilde döşenmişse (7 mm yerine 4 mm fiber altyapıya (2011 verisi) sahiptir. Bu ülke ile gibi), veri aktarımı sorunludur. Mesafe de veri kıyasladığımızda 660 x 3 = 2 milyon km... aktarımını zorlaştırır. Yani geri kalmış bir ülkeye göre 8’de bir, orta Not edilmesi gereken bir husus; ADSL düzey bir Avrupa ülkesine nazaran 16’da bir fiber teknolojisinin ülkemizde 6-7 yıl geç başlatılmış altyapıya sahibiz. olmasıdır. Uzun süre dial-up yani çevirmeli internet kullanmak zorunda kaldık. Bu nedenle Mevcut yapısıyla 2,5 milyon eve ulaşan kablo ADSL başladığında çok hızlı bir üye alımı oldu. 2007’den bu yana üç aşağı beş yukarı aynı Ancak ondan sonra duraklama devri başladı. yerde durup duruyor, sadece 600 bin internet 2009’da ulaştığı 6,5 milyon üye sayısından bu abonesine sahip. yana ADSL üyeliğinde önemli bir değişim yok. Bütün dünyada bakır kablo zaman içinde fibere çevriliyor. Bakır kabloların zaman zaman günümüzün ihtiyaçlarına (video vb.) cevap vermediği bilinen bir durumdur ve gayet doğal bir sonuçtur. İnternet çağının asıl altyapısı fiber optik ağlar konusunda durumumuz acınacak haldedir. Dediğimiz gibi, Türk Telekom’un yatırım yapmaması ve yapmak zorunda kalmaması için fiber yatırım yapmak isteyen diğer firmaların -regülasyon ya da hukuk kullanılarak- engellenmesi sonucunda ise bugün 270 bin km. civarı fiber altyapımız var. Sektörün tüketici lehine gelişmesi için kurulan BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) ise Türk Telekom’un Durumu uzun süre dünyanın tüm ilgili toplantılarını gezmenin dışında “mış gibi” yaptı. Yani hemen Bu konu çok karıştırılıyor. Ülkemiz hemen tüm düzenlemeleri yayınladı ama önemli Türk Telekom’u özelleştirmiştir. Altyapı düzenlemelerin hepsi Türk Telekom tarafından özelleştirmeye dahil değildir. Türk Telekom, mahkemeye taşındı ve bu yolla en az 2 yıl altyapıyı imtiyaz sözleşmesi ile 2026 yılına kadar geciktirildi. yönetme hakkı almıştır. Pazar kurulana kadar BTK’nın sorumluluğunda Son dönemde ortaya çıkan bilgilere bakarsak, denilerek kapsam dışına atılan Rekabet Türk Telekom borsaya açıkladığı bilançosunda Kurumu başta iyi işler yaptı. Mesela kablo, yer alan 21 milyar TL borcuna ek olarak, ortağı internet ve uydu altyapılarının özelleştirme olan firmanın borçlarına karşı hisseleri rehin sırasında ayrılması önemliydi. Ama son verilmiş durumdadır. zamanlarda Rekabet Kurumu da, açık ihlal Oger Telekom’un, Türk Telekom ortağı olması olan durumları görmezden geliyor, ancak 2-3 için 2005 yılında Türkiye’de kurduğu ve yüzde yıl sonra mahkemeden geri dönünce cezaya 99’una sahip olduğu Ojer Telekomünikasyon A.Ş. dönüştürüyor. (OTAŞ) firması, 2007 seçimleri öncesinde, Türk Telekom özelleştirilmesinde taksitle ödemesi gereken rakamı peşin ödeyeceğini bildirdi ve 4,5 3-4 Milyon km. Yerine 270 Bin km. Fiber milyar dolar kredi kullanarak bunun 4,31 milyar Bir kısmı şehirlerarası bağlantı olan bu dolarını Hazineye ödedi. O zaman bu kredinin altyapının ne anlama geldiğini şöyle bir kıyasla karşısında Türk Telekom’un rehin verildiği konuşulmuştu. TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 27 Mart 2017 İletişim Altyapısı

2013 yılına geldiğimizde, OTAŞ’ın yeni bir kredi filan diyebilirsiniz. Ama hükümetlerin ayak kullandığı görüldü. 4,75 milyar dolar eşdeğeri sürümesinin arkasındaki neden, sadece bu kredinin açıklamasına bakıldığında, 2007’de yollarda ya da hukukta yapmaları gereken aldığı kredinin 3,6 milyar dolarını ödemek için düzenlemelerin zorluğunda değil. İlaveten aldığını görüyoruz. Yani 2007’den, 2013’e gelen sürücüsüz kamyonların işsiz bırakacağı insanlar dönemde 6 yılda OTAŞ sadece 900 milyon dolar ve sektörler büyük bir derde işaret ediyor. ödemiş. Yani Türk Telekom’u ödemek için aldığı Sorunu tam anlamanız için Türkiye örneği kredi ödenmemiş duruyor ve karşılığında şirket verelim, Türkiye’de yaklaşık 1 milyon rehin verilmiş durumda. Üstelik 2016 yılına kamyon+kamyonet var. Bunların şoförlerinin, geldiğimizde OTAŞ’ın hâlâ krediyi ödemediği sürücüsüz kamyonlar nedeniyle işsiz kalacağını anlaşılıyor. Çünkü bankalar ortaya dökülüyor. düşünün; bu şoförlerin aileleri ile birlikte 5 Bunlardan Akbank’a borcun 1,6 milyar dolar milyon kişiye işaret etmesi bir yana, kamyon olduğu, Garanti Bankasının diğer alacaklı banka şoförlerinin yollarda mola verdikleri restoran ya olduğu ve ayrıca yabancı 5 banka daha olduğu da oteller ve buralarda çalışan insanların da işsiz görülüyor. kalacağı aşikar. Yani tekeli sürdüğü halde, hem yatırımları Başka bir deyişle, matematik sonuçları 100 yapmamış, hem de borcunu neredeyse 40 milyar üzerinden 5 olan bir ülkede, kamyon şoförlüğü TL’ye vardırmış bir şirketle karşı karşıya kalmış de tarihe karışıyorsa, çocuklara kala kala “imam” durumdayız. olma şansı kalacak. Çağımız iletişim çağı. Sadece özel Yani, klasik hikâye, “sanayi devrimini haberleşmemiz değil, sağlık, eğitim, güvenlik ve yakalayamadık, bilgi çağını yakalayalım” çoktan ekonomi yani herşey iletişimin üzerinde. komedi haline geldi. Çünkü aklımız 100 yıl önce başlayan bir endüstrinin, henüz 1950’li yıllarındaki durumuna özeniyor (yerli araba). Teknoloji Başka Seviyeye Atlamak Üzere... Oysa oyun çoktan başka bir “level”a geçti. Tık... Tık... Orada Kimse Var mı Bunu Anlayan? Hükümet 2023 gibi hedeflere gitmek istiyorsa, Endüstri 4.0 ya da Digital Dönüşüm de böyle. Bu yıl nisan ayı başında, bütün Avrupa’yı boydan İnternet bütün bunların ateşleyicisi, tetikleyicisi boya geçip Rotterdam limanına yönelen 6 ve altyapısıdır. İnternet yoksa, dünyanın farklı markanın (DAF, Daimler, IVECO, MAN, üzerinde iş yaptığı kaynaklar ve araçlar yoksa, Scania ve Volvo) sürücüsüz kamyonları, bu ilerleme de yok. Yani “ne kadar ekmek, o kadar olayın getireceği toplumsal değişime ne cevap köfte”. vereceklerini bilemeyen Avrupalı hükümetlere, “Hadi artık” uyarısı gibiydi ! 21. yüzyıl enformasyon çağı, ekonomik rekabet artık tamamen internet üzerinde. Bu dünyaya “Sürücüsüz kamyon da ne güzel fikirmiş! Maliyet ayak uydurmak ve rekabetçi olmak zorundayız. avantajı, güvenlik, rahatlık, kaza olmayacak” Bugün geldiğimiz nokta sadece vizyonsuzluk.

28 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Nükleer Enerji

İyonlaştırıcı Radyasyon ve Nükleer Enerjinin Çevresel ve Etiksel Problemleri

Hayrettin Kılıç Turunch Vakfı Yeşil Düşünce Merkezi, Hoboken, NJ 07030, ABD İngilizceden çeviren: Ayça Özağaç

Bu yazı Nükleer Fizikçi Prof. Hayrettin ihtiyaçtır. Dolayısıyla, tarihi gerçekler ve resmi Kılıç’ın, “Journal of Environmental raporlar ispatlamaktadır ki nükleer endüstride, Science and Engineering A 5 (2016) 580- iyonize edici radyasyon riskinin çok büyük 598 doi:10.17265/2162-5298/2016.11.006”de ve geri dönülemez olduğu etik ilkesi önceden yayımlanmış “The Environmental and Ethical beri göz ardı edilmiştir. Bu yüzyılda mevcut Issues of Nuclear Power and Ionizing Radiation” radyasyon kaynaklarının ortadan kaldırılması adlı makalesinin bir bölümünü içermektedir. olanaksızdır. Makalenin İngilizce tamamına yazının sonundaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Nükleer Yakıt Kaynakları Sınırlı, Nükleer Atıklar Sınırsız Yeni girdiğimiz Milenyum çağında, nüfus Not: Bu bölümde yer alan bilgi ve rakamlar patlaması, küresel-dünya ölçeğinde artan (IAEA) Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının enerji talebi ve insan yapısı iyonize edici (Haziran 2008) "Radyoaktif Atık ve Diğer radyasyondaki hızlı global artış, kolektif Radyoaktif Maddelerin Global Envanterlerinin olarak-hepsi birlikte, bilinen insanlık tarihinde Tahmini”nden alınmıştır [3]. görülmemiş boyutlarda artmıştır ve hiç olmadığı kadar hassas olan dünyamızın ekolojik "2004 yılına kadar dünya çapında üretilen dengesini, geri dönüşü olmayacak şekilde tehdit toplam uranyum miktarı yaklaşık 2.2 milyon etmektedir. İnsan yapısı iyonize edici radyasyon ton olup, kalan uranyum rezervleri toplamı ve onun çevreye verdiği tahribatın geri dönüşü ise yaklaşık 5 milyon tondur." Yeryüzünde olmayan, direk ve kompleks etkileri üzerinde, kolayca erişilebilir bir nükleer yakıt olan araştırmalar ve eğitimler ile odaklanmak acil bir uranyum, bugüne kadar vergiden de muaftı. Yüksek dereceli uranyum yatakları kısa sürede TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 29 Mart 2017 Nükleer Enerji

tükenecek, ancak üretilen nükleer atıklar 8.500 ton ağır metal uzun süreli depolara giriyor gelecek nesiller için geri alınamaz küresel bir ve yaklaşık 2.000 ton ağır metal yeniden işleme miras olacak. Uranyum rezervlerinin yaklaşık için ayrılmıştır ancak çoğu, geçici depolama yüzde 70'i yerli halklara ait arazilerde bulunuyor. aşamasındadır [3]. Uranyum madenciliği ve işlemesi, yerleşim Plütonyum Fabrikalarında Nükleer Yakıt bölgelerini yok eder; yaşayanları, çiftlik Atıklarının Yeniden İşlenmesi: Nükleer alanlarından ve çayırlarından mahrum eder reaktörlerde üretilen yanmış yakıt grubunun ve sularını kirletir. ABD'de, terk edilmiş ama yeniden işlenmesi, nükleer atıklardan 2.000 bulunduğu çevreyi kirletmeye devam eden kat daha fazla sıvı ve katı radyo-toksik üretiyor. 14.000 açık uranyum maden çukuru var. Yöntem, nükleer yakıt grubunun zincir Günümüzde, nükleer sanayi tarafından üretilen reaksiyonu sırasında yaratılan Plütonyum-239 iyonize radyasyonun kalıcı insan yapımı izotopunu çıkarmak için Soğuk Savaş rezervuarları için teknolojik çözüm olmadığı gibi döneminde geliştirilmiştir. Yeniden işlenmiş jeolojik nihai depolama havuzları da yok. nükleer yakıt atığının yalnızca yüzde 1'i ticari olarak değerli bir Uranyum-235 yakıt unsurudur Atıklar: Nükleer enerji döngüsünün ilk adımı (1996 yılı itibariyle ABD'de depolanan yüksek olan uranyum madenlerinden (2004 yılına kadar) düzeyde yeniden işleme atığının (HLW) toplam 2,2 milyon ton çıkarma ve öğütme sonucunda, hacmi 347.300 m3'tür. Rusya'da atık yakıt bin kat daha fazla "düşük seviyeli" radyoaktif yeniden işleme atığı: katı atık; 6 milyon m3 sıvı katı öğütme atığı yaratılmıştır. "Maden atık; 23 milyon m3, yeraltı; 12 milyon m3’tür) [3]. atığı miktarının öğütme atığına eşit olacağı varsayıldığında, her iki atık türünde toplam TRU (Transüoran Atık): Nükleer silah dünya stoğunun yaklaşık 1.3 milyar ton olduğu sanayisinde atom numarası uranyum tahmin ediliyor. Ortalama atık yoğunluğunun elementinden daha yüksek olan yüksek seviyeli (ton/m3) 1.5 olarak alınması, yaklaşık 900 milyon radyoaktif atıklardır. Rusya, Çin ve Avrupa'daki m3, her atık türü için tahmini hacmi verir. Hem savunma faaliyetleri tarafından üretilen 230-Toryum hem de 226-Radyum için 0.033 radyoaktif atık miktarlarının dünya çapında GBq/m3 öğütme atıklarının spesifik bir aktivitesi tahminleri oldukça belirsizdir. Sadece ABD, olduğu varsayılarak, uzun ömürlü radyonüklidler uranyum izotoplarını içeren radyoaktif atıkların için toplam radyoaktif envanteri yaklaşık "TRU" olarak sınıflanmasını yaptı. ABD'de 1,4 30.000 TBq olacaktır. Maden tortularının milyon m3 TRU, çeşitli alanlarda üretildi ve spesifik aktivitesinin 10 kat daha düşük olduğu Hartford, Oak Ridge, Rack Flats ve Savannah varsayılarak, elde edilen radyoaktif maden River Nükleer silah geliştirme kompleksleri de artıkları miktarı yaklaşık 3.000 TBq uranyum depo/izole edildi [3]. olacaktır. Savunma faaliyetleri sonucunda Nükleer Enerji ve Deniz Yaşamı: ABD'nin üretilen atıkların dünya çapında envanteriyle Kaliforniya Eyalet Hükümetinin "Kaliforniya ilgili olarak tahminler, her savaş başlığının hem Su Kalitesi Kapsamı-doc 03808. 2008" resmi maden hem de öğütme atığının 2.000 tonunun raporuna göre; "İronik bir şekilde, deşarjlara üretilmesine neden olduğunu varsayarak, uygulanan sınırlamalar ve yasaklar ile birlikte, 70.000'e eşit savaş başlığı üretimi göz önüne soğutma ve deşarj istemleri için verilen izinler, alındığında elde edildi." aslında çarpışma ve sürüklenme ile meydana Harcanan Yakıtın Küresel Miktarı: Bir nükleer gelen balık ölümlerini de belgelemektedir. enerji santralından tahliye edilen harcanmış Bununla birlikte gerçek şu ki bir santral soğutma yakıt miktarı, yakıtın "yanması" yani termal sistemi, ayrım yapmaz ve emiş suyundaki tüm enerji (yakıtın birim kütlesi başına üretilen ısı) akuatik yaşamı öldürür." üretimine bağlıdır. 2009'un sonuna gelindiğinde, "Kaliforniya santralları yılda yaklaşık 80 milyar soğuk savaş sırasında zaten yeniden işlenmiş biyolojik numuneyi yok ediyor; bunların yaklaşık milyonlarca ton harcanmış yakıtın yanı sıra yüzde 60'ı (48 milyar) balık larvaları. Buna ek çoğu reaktör sahalarında tutulmakta olan olarak, yılda 57 deniz (dört ayaklısı) tetrapodunu dünya çapında üretilen harcanmış yakıt miktarı (fok, denizaslanları veya deniz kaplumbağaları) "nükleer yakıt toplamda birikmiş –ağır metal- çarpmaktadır. Bu tetrapodların yaklaşık yüzde olarak” 240.000 metrik tonu buldu. 50'si ölüyor. En büyük hacimli (yaklaşık 10 Yaklaşık yüzde 90'ı depolama havuzlarında veya milyar) aktif nükleer santrallar olan Diablo (dry-cask) çelik kap veya kutularda geçici olarak Kanyonu ve San Onofre (SONGS)’nin tasarım depolanarak tutulmaktadır. Yıllık harcanan yakıt akışları sırasıyla 2.670 ve 2.587 Milyon Galon yılda yaklaşık 10.500 ton ağır metal, kabaca Gunde (MGD) dir.” [10]

30 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Nükleer Enerji

Denize Atılan Radyoaktif Atık Envanteri: 1975 laboratuvarlarında ve büyük üniversitelerde yılında, Londra Sözleşmesi olarak bilinen agresif bir nükleer enerji araştırma programı “Dumping (Nükleer) Atıklar ve Diğer Konularla başlattı ve hem nükleer silah tasarımı hem de Deniz Kirliliğini Önleme Sözleşmesi”, IAEA nükleer santrallara odaklanıldı. Bu araştırma üyesi ülkelerin çoğunun onayına sunuldu ve merkezlerinde nükleer enerji programları ile 30 Ağustos 1975'te yayınlanarak yürürlüğe ilgili gizlilik en üst seviyede tutulacak ve başka girdi. IAEA, nükleer devletlerin verdiği -kabul bir ülkeye bilgi sızdıran herkes için ölüm cezası ettiği- sınırlı bilgilere dayanarak "Denizde öngörülmüş olacaktı. AEC, ABD araştırma Radyoaktif Atık Bertaraf Envanteri [11]" başlıklı merkezleri arasında acımasız bir rekabet ortamı bir rapor yayınladı. Bu rapor, 1946-1993 yılları yarattı. Sandia laboratuvarındaki bir grup arasında nükleer endüstri tarafından Atlantik, araştırmacı tarafından kahve odasının duvarına Pasifik ve Kuzey Kutup okyanuslarına atılan şöyle yazılmıştı: "Los Alamos düşmanımız, Ruslar gizli radyoaktif atıkları ele almaktadır. Rapor, rakiplerimiz." ayrıca ABD, Belçika, İngiltere, Fransa, Almanya, 1946-1996 yılları arasında eski Sovyetler Birliği, Hollanda, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, ABD, Fransa, İngiltere, Çin, Hindistan, Pakistan, Güney Kore ve eski Sovyetler Birliği ile Rusya İsrail ve Güney Afrika, kendi topraklarında Federasyonu tarafından yürütülen coğrafi ve 2.000'in üzerinde nükleer silah denemesi zamansal deniz deşarjları bertaraf işlemleri gerçekleştirdiler. Diğer silah testleri çoğunlukla hakkında ayrıntılı resmi bilgileri de içerir. Pasifik Adaları ve Novaya Zemlya (Avrupa’nın "İlk bildirilen radyoaktif atıkların denize en kuzey ucunda, Rusya Federasyonu'na atılması işlemi 1946 yılında yapıldı, sonuncusu bağlı takımadalar) gibi daha uzak noktalarda ise 1993 yılında gerçekleştirildi. 48 yıllık gerçekleştirildi. Fransa ve İngiltere, testlerini deniz kontaminasyonu sürecinde, 14 ülke Cezayir, Avustralya ve Pasifik Adalarında 80'den fazla santralın radyoaktif atığını imha gerçekleştirdiler. Bu nükleer silah testlerinden etmek için yaklaşık 85 PBq (2.3 Milyon Curie), kaynaklanan küresel kontaminasyon hâlâ okyanuslarımızı kullandı [11]” Bu rapora göre: yeryüzünün atmosferinde bulunmakta ve deniz Avrupa ülkeleri tarafından 130.000 ton, tek yaşamını etkilemektedir. başına Japonya tarafından 600.000 ton, ABD 1964 ve 1996 yılları arasında NPT (Nükleer tarafından 90.463 konteynırdan bilinmeyen Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması), miktarda radyoaktif atık ve Rusya tarafından da 3 3 uluslararası sözde bir kutsal antlaşma olarak 6 reaktörden 314.831 m sıvı, 53.504 m katı atık yürürlüğe girerken Çin, Xinjiang bölgesindeki ve harcanmış yakıt okyanuslarımıza atıldı. Lop Nur’da en az 40 atmosferik nükleer Etik olmayan Atom Çağı Başlangıcı patlama gerçekleştirdi. Burada 20 milyon kişi -çoğunlukla Uygur azınlıkları- yüksek radyasyon Nükleer sanayinin etik konularını tarihsel bir seviyelerine maruz kaldı. Çin’deki patlamaların perspektif içine koymak için, aşağıdaki, nükleer kayıtlarını inceleyen Dr. Takada’ya göre; "1,2 sanayinin simgelerinin kısa bir özetine bakalım. milyon insan yüksek düzeyde radyasyona maruz Ekim 1945'te ABD Başkanı Truman, Kongre’ye kaldı ve en azından 194.000 habersiz insan da bir mesaj gönderdi ve nükleer enerjinin barış akut radyasyona maruz kalmanın sonucunda veya başka yollarla kullanılmasını teşvik etmek öldü" [12]. ve geliştirmek için ABD AEC (Atom Enerji Komisyonu) kurulmasını önerdi. Bu arada, ABD Mart 1944'te (Marshall adalarından bir Kongresi, ABD'nin nükleer enerji / silahların mercan atolü olan) Bikini Atoll, ABD Hükümeti tekelini birinci öncelik olarak elinde tutmakla tarafından on dolarlık bir bedel karşılığında satın suçlanan Başkan Truman'ın emrine göre güçlü alındı. Ocak 1946'da Bikini Atoll, İkinci Dünya bir AEC'nin kurulması için tartışmasız yasal Savaşı'ndan sonra nükleer silah denemelerinin araçlarını kullandı ve barış içinde kullanılmasını ilk uygulama alanı oldu. 1 Mart - 14 Mayıs 1954 teşvik etti. Aynı zamanda Sovyetler Birliği, tarihleri arasında toplam 48 megatonluk altı Soğuk Savaşın başlangıcını işaretleyen nükleer hidrojen bombası burada test edildi. Birincisi, programlarını başlattı. 1973-1974 yılları arasında, Hiroşima'daki bombadan 1.000 kat daha tahrip Soğuk Savaşın zirvesindeyken ABD'de, çevresel edici Bravo olarak biliniyordu. Kale serisi diye etki değerlendirmesi (ÇED) yapılmaksızın bir yıl adlandırılan 23 milyon curie içeren hidrojen içinde 15 yeni nükleer santral tamamlandı. bombasının bulutları, stratosferin içine kadar dağıldı. Olağanüstü Bir Etik: "Los Alamos düşmanımız, Ruslar Rakiplerimiz" sloganını unutmayın. AEC, Çar Bomba: Şimdiye kadar insan eliyle yapılmış, Los Alamos, Oak Ridge, Sandia ve Argonne en hızlı ve radyolojik güçlü bu nükleer silah

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 31 Mart 2017 Nükleer Enerji

cihazı; akademisyen Yulii Borisovich Khariton'un 1 Şubat 2000 tarihli bir İnsan Hakları İzleme başında bulunduğu ve Rus fizikçilerden Andrei Örgütü raporunda [15], ABD Savunma Sakharov, Victor Adamsky, Yuri Babayev, Yuri İstihbarat Teşkilatı'nın yaptığı bir araştırma, Smirnov ve ’den oluşan bir ekip şöyle der: “Yaşayan hedeflere karşı patlatılan tarafından tasarlanmıştı. 30 Ekim 1961'de, toplam bombanın öldürme mekanizması benzersiz 27 ton ağırlığa sahip "Çar Bomba" adı verilen ve korkunçtur. Basınç dalgası öldürür ve daha ve bugüne kadar meydana getirilen en büyük da önemlisi, vakum, akciğerleri patlatır. Yakıt nükleer bomba olan 50 megatonluk TNT eşdeğeri havaya basıp patladığında, kurbanlar şiddetli hidrojen bombası, Sibirya'nın kuzeyinde bulunan derecede yanacak ve muhtemelen yanan yakıtı Novaya Zemliya Adası'nda patlatıldı. soluyamayacaklardır. En yaygın FAE yakıtları olan etilen oksit ve propilen oksit oldukça toksiktir "Mantar bulutu" yaklaşık 64 kilometre (40 mil) ve FAE bulutun içindeki kimyasal maddeler yüksekliğindeydi (Everest Dağının yedi katından yakalanan insan için son derece ölümcüldür.” fazla). Bu, bulutun stratosferin üstünde olduğu ve pik yaptığında mezosferin içinde olduğu Nükleer Enerjiye İlk Etik Muhalefet anlamına geliyordu. Mantar bulutu kapağının pik 1950'den genişliği 95 kilometre ve tabanı 40 kilometre (25 Nükleer devletlere karşı ilk etik dava: 1980'e kadar, ABD hükümeti ve silah endüstrisi, mil) genişliğindeydi. Yerden 4,2 km yükseklikte Marshall Adaları'nda bir radyoaktif koruma ve patlatılmasına rağmen, sismik vücut dalga iyileştirme standartlarının oluşturulmasına büyüklüğü 5-5.25 olarak tahmin edildi ve Norveç muhalefet ediyordu. 1986'da ABD, Marshall ve Finlandiya'daki konutların pencereleri kırıldı. Adaları mütevellisi olarak orayı terk etti. Sonuç Sensörler, şok dalgalarını dünyadaki üçüncü olarak, Bağımsız Marshall Adaları Cumhuriyeti turlarından sonra da tanımlamaya devam ettiler (RMI) kuruldu. 2015 yılında, RMI, NPT VI ve [13]. Uluslararası Kanuna dayanan iki dava açtı. Çevre Dostu Nükleer Silahlar(!) Davalardan biri, ABD Federal Mahkemesi'nde ABD'ye karşı, Şubat 2015'te bir ABD Federal Tüm Nükleer Bombaların Anne ve Babası: Hâkimi tarafından düşürüldü. Diğeri ise nükleer 18 Eylül 2007'de Rusya, "Tüm Bombaların silahları patlatan ve hâlâ nükleer silahlara Babası"nın başarılı testinin tamamlandığını sahip olan; ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin, açıkladı - ABD'nin nispeten eşit "Tüm Bombaların Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail’e karşı Anası"ndan dört kat daha güçlüydü-. Her iki Uluslararası Adalet Divanı (ICJ)'de. nükleer cihazın kuşkusuz geleneksel nükleer cihazlara göre çevre dostu alternatifler olduğu Bilimsel direniş bireyler seviyesinde başlıyor: Ne iddia ediliyor. Bu tür bombalar "Yetenekleri yazık ki birçok bilim insanı siyasi partilere daha nükleer silahlarla karşılaştırılabilir, ancak fazla kayıtsız kalıyor. Sosyal olarak "sorumlu radyoaktif patlamayla tanınan nükleer silahların bilim insanları” ile "cansız ve zihinsiz nükleer aksine, silah kullanımı patlama yarıçapının silah bilim insanları” arasında temel bir ayrım ötesinde çevreye zarar vermez ya da kirletmez, yapılmalıdır. Dünyanın dört bir yanındaki çünkü radyoaktif serpinti bırakmazlar" diye nükleer enerji ve nükleer silah kuruluşları, tanıtıldı. Tipik bir “Baba” veya “Ana” bombası bugüne kadar bu dengesiz benmerkezli bilim patladığında 40 ton TNT eşdeğerinde patlatılır ve insanlarını kullandı. Modern nükleer fiziğin en fazla hasar son derece yüksek sıcaklıklarda bir kurucularından Enrico Fermi, onları ünlü süpersonik şok dalgasıyla verilir [14]. açıklamasında "A Monomaniac with Much Mania” olarak tanımlıyor. Termobarik silah: Termobarik silahlar, daha yüksek sıcaklıklar ile daha uzun, daha sürekli 1946 Mart ayında ABD'de kurulan bir komite, bir patlama dalgası ürettikleri için klasik veya Acheson-Lilienthal Raporu "Washington'da nükleer patlayıcı silahlardan farklıdır. Bu patlama Atom Enerjisinin Uluslararası Kontrolü türü sırasında, termobarik silahlar, benzer enerji Konusunda Acheson-Lilienthal Raporu" / kütlenin geleneksel veya nükleer silahlarından olarak bilinen, nükleer enerji ve nükleer silah daha geniş bir alana daha fazla zarar verir. "Yakıt- geliştirmenin karşılıklı niteliği ve en önemlisi Hava Bombası" veya "Yakıt Hava Patlayıcıları" nükleer silah yayılımı riski hakkında çok endişe termodinamik silahların en tanınmış türlerinden verici sonuçlar içeren "Chester I. Barnard, J. biridir. Yoğun, yüksek sıcaklıkta bir patlama R. Oppenheimer, Charles A. Thomas Harry oluşturmak için havadaki oksijeni kullanan bu tip A. Winne D. E. Lilienthal" imzalı, bir rapor patlayıcılar ve bu tür bir silahla üretilen patlama yayınladı. Komite Kurulu, "Atom enerjisi ve atom dalgası, geleneksel yoğunlaştırılmış patlayıcıdan bombalarının birbirine evrilebilen ve yakın çok daha uzun sürelidir. ilişkileri olduklarını” belirterek, atomik enerjinin

32 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Nükleer Enerji

ulusal hükümetler tarafından kontrolsüz bir belirlemek bilim insanının görevi değildir. şekilde jeopolitik sömürülmesinin kontrol Sorumluk, Amerikan halkına ve seçtikleri edilemeyeceğine dikkat çekti. temsilcilere aittir." Russell Einstein Manifesto Basın Toplantısı Nükleer güce karşı, Sovyetler Birliği bilim 1955: Manifesto, savaşın kaldırılmasını ve bilim insanlarından Sovyet hidrojen bombasının insanlarının şunları yapması çağrısında bulundu: babası A. D. Sakharov (1975 Nobel Barış "Kitle imha silahlarının geliştirilmesinin Ödülü sahibi) ve I. Kurchatov, hidrojen bir sonucu olarak ortaya çıkan tehlikeleri bombasının geliştirilmesine katılım sağladığı değerlendirmek için konferansta bir araya için asla pişmanlık ifade etmediler. Rus bilim gelin!" Nükleer silahsızlanma konusundaki insanlarından, Sovyet nükleer programını ilk Pugwash Konferansı, iki eski nükleer silah geliştirme konusunda gönülsüzce yer alan MD programı bilim insanı tarafından organize edildi: Milyonşikov, LA Artsimoviç, AD Sakharov ve J. Rotblat ve Szilard. 1957'den şu ana kadar, P. Kapitza endişelerini dile getiremiyorlardı Pugwash Hareketi, kapsamlı nükleer test önleme ve onların 1985'te Gorbaçov'un Perestroyka anlaşmaları için çok etkili bir organizasyondur. Hareketi'ne kadar Pugwash toplantılarına katılmasına izin verilmedi. Pugwash toplantılarındaki Sovyetler Birliği bilim insanı katılımı, Sovyet gizli servisi Başkan Reagan, "Stratejik Savunma Girişimi" KGB tarafından yakından takip edildi. veya "Star Wars" programını önererek nükleer Sovyet Pugwash grubunun lideri Sovyet silah yarışının daha da canlandırılmasını Bilim Akademisi Başkan Yardımcısı Mikhail başlattı. Başlıca Sovyet bilim insanları Milioshchikov'du. Ancak, ile Y. Velikov ve R. Sagdeev (Artsimovich ve ve Peter Kaptizka, Pugwash Millionschchikov'un Sovyet'teki görevlerini toplantılarına katılamadılar, çünkü Çar alarak Pugwash toplantılarına katılanlar) Bombası patlatıldıktan kısa bir süre sonra Reagan'ın kararı ile dehşete düştüler. Star Wars nükleer silahlara karşı konuşmaya başladılar programına tepki olarak, CSS olarak bilinen ve Rusya'da ev hapsinde tutuldular. Rusya'da "Sovyet Barış için Bilim İnsanları ve Nükleer nükleer programı geliştiren grubun bir üyesi Tehdide Karşı" adlı bir komite oluşturdular. olan Profesör Landau, Rusya'dan kaçıp Pugwash Not: Makalenin tamamına ulaşmak için http:// Hareketine katıldığında da Stalin tarafından www.davidpublisher.com/index.php/Home/ tutuklandı. Article/index?id=29764.html Etik veya Siyaset References İronik olarak, Amerikan ve Rus ortak [3] The IAEA. 2008. Estimation of Global toplantılarından birinde, Pugwash Inventories of Radioactive Waste and Other organizatörleri Sovyet temsilcilerinden Radioactive Materials. Vienna, IAEA. katılımcılara, nükleer silahları kınayan ortak bir [10] Gregorio, D., Saiz, S., Gjerde, M., Isorena, bildiri imzalamalarını ve “Her iki tarafın nükleer P., Laputz, A., and Roddy, F. et al. 2008. Water konusunda hemfikir olabileceğini imzalamayı Quality Control Policy on the Use of Coastal kabul ettiği” şekilde, tek bir bildirimde and Estuarine Waters for Power Plant Cooling. bulunmaları önerisine; Rus delegasyonunun State Water Resources Control Board California cevabı; “Ruslar’ın, komünizme inanmıyoruz Environmental Protection Agency. ve Amerikalıların bizler de kapitalizme [11] The IAEA. 1999. Inventory of Radioactive inanmıyoruz, demesi gibi bir şey” olmuştu. Waste Disposals at Sea. Vienna, Germany. [12] “Chinese Nuclear Test could have Taken ABD'de ilk etik kamuoyu tartışması, 20 Şubat the Lives of 1.48 Million People.” Accessed 1958 tarihinde Kaliforniya KQED TV’de; December 10, 2016. http://www.pravdareport. Nobel Kimya Ödülü sahibi ve barış aktivisti com/science/earth/21-04-2009/107435-china_ Prof. L. Pauling ile pronuke nükleer taraftarı n u c l e a r_t e s t s - 0/. militarist Dr. E. Teller arasında yapılan tarihi bir [13] . Accessed December 10, 2016. tartışmaydı. Pasaportu o tarihteki ABD devleti https://en.wikipedia.org/wiki/Tsar_Bomba. tarafından iptal edilen Pauling, "Seçimimizi [14] Father of All Bombs. Accessed December 10, bilimin siyasi önemi ile ilgili olarak yapmalıyız" 2016. https://en.wikipedia.org/wiki/Father_of_ dedi. E. Teller ki hidrojen bombasının All_Bombs. "babaları"ndan biri olarak anılmaktadır; şunları [15] Backgrounder on Russian Fuel Air Explosives söylemişti: "Kullanılması gerekip gerekmediğini, (“Vacuum Bombs”) Human Rights Watch. Hrw. hidrojen bombasının yapılıp yapılamayacağını org. 2000-02-01. Retrieved 2013-04-23.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 33 Mart 2017 Alternatif Nükleer Zirve

ALTERNATİF NÜKLEER ZİRVE YAPILDI

Nükleer Enerji tekellerinin 8-9 Mart`ta düzenledikleri IV. Uluslararası Nükleer Santraller Zirvesi’ne karşı TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu tarafından gerçekleştirilen Alternatif Nükleer Zirve 8 Mart 2017 Çarşamba günü Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi Turan Tuzcu Sahnesi’nde başladı. 2 gün süren zirvenin açılışını TMMOB İstanbul İKK Sekreteri Cevahir Efe Akçelik yaptı.

Bilimi ve tekniği halkın çıkarları doğrultusunda dayanışmayla selamlıyorum" diyerek başladığı kullanmayı görev edinen bir örgüt olarak bu konuşmasına; sorumluluklarını her düzeyde yerine getirmeye "4. Uluslararası Nükleer Santraller zirvesi, kararlı olduklarını belirten Akçelik daha sonra birkaç kilometre ötemizde yapılıyor. Ekolojik, program hakkında bilgi vererek, kürsüye EMO ekonomik, jeopolitik ve teknolojik sorunları ile Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil`i davet birlikte bir felaketin hazırlığı olan bu zirveye etti. karşı, TMOBB İstanbul İl Koordinasyonunun, Konuşmasına OHAL koşullarında Anayasa alternatif bir zirve ile çıkmasının tarihi bir Referandumuna gidiyoruz… Hayırlı olsun diye önemi olduğunu düşünüyorum" dedi. başlayan Hüseyin Yeşil, öncelikle 8 Mart Dünya Açılış konuşmalarının tamamlanmasının Kadınlar Günü vesilesiyle bütün kadınları ardından Prof. Dr. Tolga Yarman`ın "Enerji, kutladı. Konuşmasına Anayasa değişiklikleri ile Nükleer Enerji, Dünya ve Türkiye" başlıklı devam eden Hüseyin Yeşil, Mecliste alelacele sunumuna geçildi. Yarman, nükleer enerji kabul edilen ya da ettirilen ve sonrasında halk ve teknolojiler konusunda genel bir resim oylamasına sunulacak olan Anayasa taslağı sunduğu sunumuna başlamadan önce 8 Mart onaylanırsa neler olacağını özetledi. nedeniyle, salonda bulunan bir piyanonun başına Daha sonra kürsüye davet edilen ve TMMOB geçerek, Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin Başkanı Emin Koramaz`ın yerine konuşma yapan şarkısından bir bukleyi hem çalıp hem söyledi Cengiz Göltaş, öncelikle TMMOB İstanbul ve bunu tüm kadınlara armağan ettiğini belirtti. İKK`yı bu zirve nedeniyle kutladıktan sonra, bu Yarman`nın zaman zaman anektodlarla, zaman ve benzeri çalışmaların Başkanlık Sistemi adı zaman içinde yer aldığı önemli görüşmelerle altında yaratılmak istenen diktatörlük rejimine zenginleştirerek aktardığı bilgiler herkesin karşı TMMOB`un alanlarda yükselttiği HAYIR nükleer teknoloji ve santrallar konusunda genel programına güç kattığının altını çizdi. bir fikir sahibi olmasını sağladı. Zirve`nin başlangıç tarihinin denk geldiği 8 Tolga Yarman`ın sunumun ardından programda Mart nedeniyle davet edilen Birleşik Metal İş yer alan basın toplantısına geçildi. Çevre Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Nuran Mühendisleri Odası Ömür Yaşayan`ın okuduğu Gülenç, "Öncelikle kadınların meydanları basın metninin okunması sırasında gerek Oda doldurduğu taleplerini dillendiği, grev yöneticileri, gerekse salonda bulunan uzman ve örgütlediği bir 8 Mart gününe denk gelen bu temsilciler basın metninin okunduğu masanın toplantıya, emek cephesinden, sendikaları ve arkasında durarak Nükleere HAYIR konuşumda kadınları temsilen bir kadını programınıza davet ortak fotoğraf verdiler. ettiğiniz için teşekkür ediyor sizleri dostluk ve

34 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Kadın Komisyonu

TMMOB İSTANBUL İKK KADIN ÜYE TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu‘nun düzenlediği "TMMOB‘de Kadın Çalışmaları, Sorunları ve Çözüm Önerileri" konulu toplantı, Şubemiz kadın üye ve yöneticilerinin de katılımıyla 25 Aralık 2016 tarihinde Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi toplantı salonunda yapıldı. Kolaylaştırıcılığını Hande Karahan‘ın yaptığı ilk bölümde Cinsiyet Ayırımcılığı Takip Sekreteryası yönergesi üzerinde çalışılmış değişiklik önerileri tartışılmıştır. Tartışma sonuçları diğer illerdeki komisyonlar ve Kadın Çalışma Grubu ile paylaşılmak üzere kayıt altına alındı. Toplantının ikinci bölümü mevcut sorunlar ve çıkış yolları üzerinden bilgilendirme ve fikir paylaşımlarıyla sürdü. Toplantının ardından, 23 Aralık Cuma günü İstanbul Galatasaray Meydanı`nda demokratik haklarını kullanırken gözaltına alınan TMMOB üyeleri ile ilgili bir basın açıklamasıyla kadınların kadın dayanışması ve mücadelesi bir kez daha öne çıkarıldı.

TMMOB İKK KADIN KOMİSYONU ‘MÜHENDİSLİKTE, MİMARLIKTA, ŞEHİR PLANLAMASINDA KADIN EMEĞİ’ FORUMU GERÇEKLEŞTİRDİ TMMOB İKK Kadın Komisyonu ‘Kadın Emeği Çalışma Grubu`nun çağırıcılığıyla ‘Mühendislikte, Mimarlıkta, Şehir Planlamasında Kadın Emeği` forumu 19 Şubat 2017 tarihinde JMO İstanbul Şubesinde gerçekleştirdi. Şubemiz kadın üye ve yöneticilerinin de katıldığı forumda, MMŞP çalışma alanları; ücretli-ücretsiz emek kıskacında kadınlar; sendikalaşma; KHK, 25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE anayasa değişikliği ve geleceğimiz konu KARŞI MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ başlıkları konuşuldu ve tartışıldı. KHK`ler ETKİNLİKLERİ YAPILDI ile ihraç edilen TMMOB üyesi kadınlarla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası dayanışmanın sürekliliğinin öneminin Dayanışma ve Mücadele Günü kapsamında kadınlar de konuşulduğu forumda, 16 Nisan`da olarak 25 Kasım'da Taksim Tünel'de, 26 Kasım`da gerçekleşecek olan referanduma doğru İstanbul Tabip Odası'nda (Kadıköy) toplanıldı. giderken etkinliklerimiz ve önümüzdeki Çeşitli etkinliklerle günün önemi vurgulandı, süreçte yapmamız gerekenler tartışıldı. kadına yönelik şiddet olayları kınandı.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 35 Mart 2017 Ücretli ve İşsiz Mühendisler

TMMOB 2017 YILI İÇİN ASGARİ ÜCRETİ BRÜT 3.500 TL OLARAK BELİRLEDİ

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından SGK ile imzalanan protokol kapsamında 2017 yılı için ilk işe giriş bildirgesinde baz alınacak asgari mühendis ücreti, aylık brüt 3 bin 500 TL`ye yükseltildi. Ayrıca meslek odaları tarafından belgelendirmeye tabi tutulan veya mesleki deneyimin arandığı alanlarda çalışan mühendisler için ise asgari rakamın üzerinde ücret ödenmesi zorunlu tutuldu.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği mimarlık ve şehir planlama alanlarında meslek (TMMOB) tarafından SGK ile imzalanan icra eden disiplinlere ilişkin asgari ücret seviyesi protokol kapsamında 2017 yılı için ilk işe belirleyerek, SGK‘ya bildiriyor. Sosyal güvenlik giriş bildirgesinde baz alınacak asgari hakkından yoksun bırakan kayıt dışı istihdamı mühendis ücreti, aylık brüt 3 bin 500 TL`ye önlemek ve emeklilik haklarından tam olarak yükseltildi. Ayrıca meslek odaları tarafından faydalanılmasını hedefleyen protokol, SGK‘ya belgelendirmeye tabi tutulan veya mesleki düşük ücret bildirilmesinin önüne geçmeyi deneyimin arandığı alanlarda çalışan amaçlıyor. mühendisler için ise asgari rakamın üzerinde Protokole ilişkin çalışmalar, ilk olarak EMO ücret ödenmesi zorunlu tutuldu. bünyesinde başlatılmış, EMO Yönetim Kurulu Mühendislik, mimarlık ve şehir planlama aldığı karar ile konuyu TMMOB‘a taşımıştı. 24- alanlarında meslek icra edenlere ilişkin, TMMOB 25 Eylül 2010 tarihlerinde düzenlenen TMMOB tarafından ilk işe giriş bildirgesinde baz alınacak 41. Dönem Olağanüstü Genel Kurulu‘nda asgari ücret, 2017 için aylık brüt 3 bin 500 alınan bir karar üzerine ise SGK nezdinde ilk TL‘ye yükseltildi. TMMOB Yönetim Kurulu‘nun girişimler gerçekleştirilmişti. 2016 yılı için 19 Kasım 2017 tarihinde yaptığı toplantıda ilk işe giriş bildirgesinde baz alınacak asgari alınan karara göre; meslek odalarının belgeli mühendis ücreti, aylık brüt 3 bin 300 TL olarak çalışmanın koşul olduğu uzmanlık alanlarında, uygulanıyordu. mesleki deneyimin arandığı alanlarda, şantiye şefliği, sorumlu müdürlük, iş güvenliği Üyeler ne yapabilir, ne yapmalı? uzmanlığı, yapı denetim elemanı, teknik nezaretçi, uzak yol kaptanlığı gibi hizmetlerde Üyelerin Oda birimleriyle irtibata geçmesi ve ücret, asgari ücretten daha yüksek alacak. asgari ücret çalışmasını birlikte sürdürmesi Buna göre mühendis, mimar, şehir plancılarının insanca yaşayacak ücret mücadelesinin ücretlerinin aldıkları sorumlukta göz önüne ilerlemesi için önemli bir adım oluşturmaktadır. alınarak, belirlenen asgari ücretinin üzerinde Çalışma yaşamında güvencesizliğin farklı olması zorunlu olacak. biçimlerini yaşarken düşük ücretle çalışmaya, çalıştırılmaya karşı yürütülen asgari ücret TMMOB ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çalışmasının güvenceli bir çalışma yaşamı arasında 31 Temmuz 2012 tarihinde imzalanan için önemli bir basamak olduğu göz önünde protokol gereğince TMMOB her yıl mühendislik, bulundurulmalıdır. 36 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği

TÜRKİYE'DE 2016 YILINDA EN AZ 1970 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ...

İSİG Meclisi Fabrikalarda, tarlalarda, ofislerde can güvenliğimiz için mücadeleye... 2016 yılında 1970 işçi, çalışırken yaşamını yitirdi ve Türkiye tarihinde en çok işçi ölümü geçen yıl gerçekleşmiş oldu. Yaşamını yitirenlerin 1682’si işçi ve memur, 288’i ise çiftçi ve esnaf. Yine en güvencesiz işçi bileşenleri olarak 56 çocuk, 110 kadın ve 96 göçmen işçinin can verdiğini görüyoruz. Ölümlerin en çok gerçekleştiği işkolları da sendikalaşmanın en az olduğu, güvencesizliğin hakim olduğu işkolları: 442 inşaat, 389 tarım, 265 taşımacılık, 124 ticaret-büro, 109 belediye, 96 metal ve 73 maden işçisi aramızdan ayrıldı. Şirvan’da maden işçileri, Alaşehir’de üzüm toplama işçileri, Bor’da tekstil işçileri ve Elazığ’da sera işçileri toplu işçi katliamlarında kaybettiklerimiz. 2016 yılında işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında da olumsuz gidişatı artıran önemli gelişmeler yaşandı. 15 Temmuz’da yaşanan askeri darbe girişimi bastırıldı ve akabinde 21 Temmuz’da OHAL ilan edildi. OHAL ilanı sonrası ilk uygulama, zaten son derece zayıf olan emekçilerin iş güvencelerini koruyan yasaları fiilen ortadan kaldırmak oldu. Darbecilerle, darbe girişiminde bulunanlarla alakasız olan binlerce emekçi işsiz kaldı, diğer emekçiler de işsizlik tehdidi ile en temel haklarını dahi arayamaz duruma geldi. Emekçiler üzerinde zorunlu BES (Bireysel Emeklilik Sigortası) kesintisi yapılması ve taşerona rahmet okutacak kiralık işçilik düzenlemesi uygulamaya konuldu; yani çalışma standartları ve sosyal haklar daha da geriletildi. Diğer yandan OHAL, sermayeye önemli düzeyde teşvikler sağladı. Temmuz ayı sonunda gündeme gelen ve sonrasında yasalaşan ‘Varlık Fonu’ topluma ait olan kamu kaynaklarını (genel bütçe, yeraltı ve yerüstü kaynakları vs.) Bakanlar Kurulu’nun inisiyatifi ve tercihleri doğrultusunda sermayeye aktarım mekanizması olarak işlevlendi. Aynı durum 2017 bütçesine de yansıdı. Çeşitli istisnalarla sermayeden alınan vergilerin olabildiğince azaltıldığı bütçede devlet kasası emekçilerden alınacak dolaylı vergilerle (ÖTV, KDV) doldurulup, daha sonra teşvikler vb. yollarla sermayeye aktarılıyor. Bütçe yetmezse devreye BES ve İşsizlik Sigortası Fonu girmekte. Metal sektörü işçilerinin en temel hakkı olan grevleri bir kez daha ‘milli güvenlik’ gerekçesi ile yasaklandı. Ancak yasaklanan sadece grev değil sendikal örgütlenme özgürlüğüdür. Neden? “Bir yerde sendikal özgürlüklerden, toplu pazarlık hakkından

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 37 Mart 2017 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği

söz edebilmek için mutlaka grev hakkının var olup olmadığına bakmak gerekir. Çünkü sendika özgürlüğünü de toplu pazarlık hakkını da belirleyen tek ve en önemli unsur grev hakkıdır. Grev hakkından yoksun bir evrende ne toplu pazarlıktan, ne de sendikal özgürlükten söz edilebilir. Her üçü de birbirini tamamlayan, birbirine vücut veren etkenlerdir, birbirlerinin olmazsa olmazıdır.” Yine dikkat çeken bir husus OHAL sonrası iş cinayetlerindeki artış. Zaten kötü olan çalışma koşulları daha da kötüleşti. OHAL ilanı ile beraber iş cinayetleri 2016 yılında yüzde 9 artış gösterdi. İş cinayetleri sonrası adaletsizlik, cezasızlık sürüyor. Davalarda asıl sorumlular mahkemeye çıkartılamadığı gibi tali sorumlular kısa süreli hapis cezalarına çarptırılıyor, bu cezalar para cezasına çevriliyor ve 24 ay taksitlendiriliyor. Kamu kurumları ve 50’den az işçisi olan az tehlikeli işyerlerinde uzman ve hekim çalıştırma zorunluluğu 1 Temmuz 2017 tarihine ertelendi…

İŞÇİ ÖLÜMLERİNİN YILLARA GÖRE DAĞILIMI 2013 yılında en az 1235 işçi, 2014 yılında en az 1886 işçi, 2015 yılında en az 1730 işçi, 2016 yılında ise en az 1970 işçi yaşamını yitirdi...

2014 yılında tarihimizin en büyük işçi katliamının meydana geldiği Soma’nın yanısıra birçok toplu işçi ölümü gerçekleşmiş ve 1.886 işçinin yaşamını yitirdiği bir yıl yaşamıştık. Geçen yıl Soma’sız 1.730 iş cinayeti vardı. Bu yıl ise 1970 işçinin aramızdan ayrılması sorunun çözümünün yasa vb. ile değil işçi örgütlenmelerinin önünün açılması ile olacağını gösteriyor. Yoksa işçi sağlığı ciddi bir alarm vermekte!

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi [email protected]

38 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Afetlerde Haberleşme ve Elektrik

AFETLERDE HABERLEŞME VE ELEKTRİK PANELİ YAPILDI Şubemizin düzenlediği Afetlerde Haberleşme ve Elektrik Paneli 1 Ekim 2016 Cumartesi günü Şişli Kent Kültür Merkezi’nde yapıldı. Şubemiz Yönetim Kurulu Yazman Üyesi Tuğçe Çakırca Ekşioğlu`nun sunduğu panelin açılış programında Şubemiz Yönetim Kurulu Başkanı Erol Celepsoy, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Göltaş ve Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü birer konuşma yaptılar.

1. OTURUM (Oturum Yöneticisi: H. Ergun Doğru)

Bölgesel Deprem - Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Yavuz Güneş - Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi

Afette Toplanma Alanları ve Akıllı Sistemlerin Yapıya Entegrasyonu Sezgin Bilgin, Ürün Biçer Özkum - Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi

Deprem ve Elektrik Tesisatı Sabri Günaydın - EMO İstanbul Şubesi

2. OTURUM (Oturum Yöneticisi: H. Ergun Doğru)

Afetlerde TEİAŞ’ın Yeri ve Önemi Mehmet Zeki Çelik - TEİAŞ 4. Bölge Müdürlüğü

Enerji Sektöründeki Afet Nedenleri Yrd. Doç. Dr Hikmet İskender - İTÜ Afet Yönetim Merkezi

Elektrikli Araçların Afet Durumlarında Kesintisiz Güç Kaynağı Olarak Kullanılabilmesi Dr. Ali Rıfat Boynueğri - Yıldız Teknik Üniversitesi

3. OTURUM (Oturum Yöneticisi: Tayfun İşbilen) Ulusal Afetlerde ve Elektrik Kesintilerinde İletişimin Sağlanması Mustafa Komut - Vodafone Afet ve Acil Durumlarda Haberleşmeye Gönüllü Katılım Örneği Aziz Şasa - Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti Genel Başkanı Arama Kurtarma Operasyonlarında İletişim Organizasyonu Gizem Erdoğan - AKUT Afet ve Acil Durum Yönetiminde İletişim Sistemleri Doç. Dr. Berk Üstündağ

4. OTURUM (Oturum Yöneticisi: Tayfun İşbilen)

Büyük Bir Depremde Haberleşme Altyapısı Nasıl Etkilenir Doç. Dr. Ethem Görgün - İstanbul Üniversitesi

Deprem Sonrası Veri Merkezlerinde İş Sürekliliği İçin Tasarım Yaklaşımları Dr. Bahadır Şadan - İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

Depremlerde Haberleşme Sorunları Üzerine Çözüm Önerileri Yrd. Doç. Dr. Savaş Karabulut - Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şb. TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 39 Mart 2017 Şube Etkinlikleri

ŞUBE ETKİNLİKLERİ

MESLEKTE 25, 40 VE 50. PLAKET VE SERTİFİKA TÖRENİNDE ÜYELERİMİZLE BULUŞTUK Meslekte 25, 40 ve 50. yılını dolduran üyelerimizin kıvancını paylaştığımız plaket ve sertifika töreni 24 Aralık 2016 Cumartesi günü EMO Perpa Eğitim ve Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Üyelerimizin katılımının yoğun olduğu törene; Şubemiz YK Başkanı Erol Celepsoy, Başkan Yardımcısı H. Ergun Doğru, Yazman Üye Tuğçe Çakırca Ekşioğlu, Sayman Üye Hasan Ece ve Yönetim Kurulu üyeleri Oğulcan Gülderen ve Dağıstan Bekiroğlu, Şubemiz 23. Dönem YK Başkanı Selçuk Esen, 32. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Gazi İpek, 33. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tarık Uzunkaya, 38. ve 39. Dönem YK Başkanı Beyza Metin katıldılar.

40 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Şube Etkinlikleri

KOMİSYON ÇALIŞMALARI

SMM KOMİSYONU ETKİNLİKLERİ ANADOLU YAKASI SMM FORUMU YAPILDI Şubemizin her dönem düzenlediği SMM Forumu`nun ilki İstanbul Anadolu Yakası`nda 5 Kasım 2016 Cumartesi günü Kadıköy Belediyesi Brifing Salonu`nda gerçekleştirildi. 80 SMM üyemizin katıldığı Forum, AYEDAŞ Uygulamaları kapsamında Elektrik İç Tesisat Projesi Onayı, Yangın Yönetmeliği Gereği Bus-bar Sistemi Kullanılacak Binalarda Enerji Odalarının Konumu, Jeneratör Sistemi ve BEDAŞ Uygulamaları yanında Test-Ölçüm Hizmetlerinin SMM üyeler tarafından yapılması çerçevesinde gerçekleştirildi.

SMM FORUMU AVRUPA YAKASI TOPLANTISI Şubemizin düzenlediği SMM Forumu’nun ikincisi İstanbul Avrupa Yakasında 10 Aralık 2016 Cumartesi günü EMO Perpa Eğitim ve Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Şubemiz Yönetim Kurulu üyelerimizle birlikte 75 üyemizin izlediği SMM Forumu, SMM üyelerimizin sorunları ve çözüm önerilerinin değerlendirilmesi açısından çok verimli geçti. Etkinliğe Şubemiz adına YK Başkanı Erol Celepsoy, Şubemiz SMM Komisyonu Başkanı Servet Kumsal ve Komisyon Başkan Yrd. Mehmet Karadurak katıldı. Ayrıca AYEDAŞ adına Muhsin Kurt ve Tamer Yenici, Boğaziçi Elektrik Dağıtım (BEDAŞ) adına Deniz Gürbüz katılarak SMM üyelerimizin merak ettiği konuları cevapladılar.

ŞUBEMİZ 1. KOMİSYONLAR YAPI DENETİM BİLGİLENDİRME YAPI DENETÇİLERİ KOORDİNASYON TOPLANTISI TOPLANTISI DÜZENLENDİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI Şubemiz Yapı Denetim Komisyonu YAPILDI Şubemiz 40. Dönem tarafından, yapı denetim alanında Şubemiz Yapı Denetçi Belgeli komisyonları sekretaryalarının yaşanan değişiklik ve gelişmelerin üyeleri için 21 Ocak 2017 ve temsilcilerimizin katıldığı değerlendirildiği toplantı 3 Aralık Cumartesi günü yapılan 1. Komisyonlar Koordinasyon 2016 Cumartesi günü EMO Perpa Yapı Denetim Bilgilendirme toplantısı 18 Ekim 2016 günü Eğitim ve Konferans Salonunda seminerine 48 üyemiz katıldı. EMO Perpa Eğitim ve Konferans yapıldı. 80 üyemizin katıldığı Şubemiz Yapı Denetim Salonunda yapıldı. Toplantıya etkinliğe; Şubemiz Yapı Denetim Komisyonu tarafından ve Şubemiz Yönetim Kurulu üyeleri, Komisyonu Başkanı İsmail Elektrik mühendisi İbrahim komisyon başkan ve başkan Öztürk, Başkan Yrd. Şahin Yılmaz, Ayılmazdır ve Osman yardımcıları, temsilcilerimiz ve Komisyon üyesi Yılmaz Gündoğan Gökgöz’ün verdiği ve büyük bir komisyonlarda yer alan teknik ve EMO Merkez Yapı Denetim ilgiyle izlenen seminer EMO görevliler ve EMO Genç üyeleri Komisyonu Bşk. Şükrü Güner Perpa Eğitim ve Konferans katıldı. konuşmacı olarak katıldı. salonumuzda gerçekleştirildi.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 41 Mart 2017 Şube Etkinlikleri

SOSYAL ETKİNLİKLER

SİLAHTARAĞA SANTRALI MİTOLOJİ GEZİSİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ SEMİNERLERİ İstanbul`un ilk elektrik santralı olan Silahtarağa Elektrik Santralına Şubemiz üye ve yöneticilerinin katılımıyla, İstanbul`un elektrikle buluşmasının yıl dönümü olan 11 Şubat 2017 Cumartesi günü gezi düzenlendi. Üyelerimizin yoğun ilgisiyle gerçekleştirilen gezi öncesinde, santral yerleşkesi ve tarihi hakkında üyemiz Hakkı Kaya Ocakaçan tarafından bilgilendirme yapıldı. Şubemiz Sosyal İşler Yapılan katkı ve konuşmaların ardından Silahtarağa Müzesi rehberi Komisyonu tarafından eşliğinde müze içerisinde yer alan zamanın ileri teknolojisini çarşamba seminerleri gösteren ve elektrik üretiminin en önemli parçaları olarak orjinal kapsamında yapılan ve Hakkı hali korunan türbin ve jeneratör grupları incelendi. Kaya Ocakaçan tarafından verilen Mitoloji Seminerleri sürüyor. Bu kapsamda;

Zeugma Özelinde Yunan Mitolojisine Giriş seminerinin ilki 19 Ekim, 26 Ekim ve 2 Kasım tarihlerinde,

TEMEL TİYATRO ATÖLYESİ "BİR ÇEHOV ÜÇLEMESİ" OYUNUNU SAHNELİYOR EMO Temel Tiyatro Atölyesi 2016-2017 dönemi 8 Kasım 2016 günü çalışmalarına başladı. Her Çarşamba günü EMO Kadıköy Temsilciliği’nde süren çalışmalar sonucunda uyarlanan "Bir Çehov Üçlemesi" oyunu Şubat-Mart ayları arasında birçok ilçede sahnelendi. 20 Ocak günü Şişli'de, 10 Şubat günü Kadıköy'de, 25 Şubat'ta Kartal'da ve 26 Şubat'ta Beşiktaş'ta üyelerimizin yoğun Toplumsal İlişkileri İçinde ilgisiyle gösterimleri yapılan oyun son olarak 3 Mart günü Şişli Mitolojinin Kahramanları Belediyesi Cemil Candaş Kültür Merkezinde sahnelendi. seminerinin ilki 7 Aralık 2016, ikincisi 14 Aralık günü üçüncüsü ise 21 Aralık EDİRNEKAPI, AYVANSARAY KARİYE KÜLTÜR GEZİSİ YAPILDI tarihlerinde, Şubemiz Sosyal İşler Komisyonu tarafından düzenlenen ve rehberliğini üyemiz Hakkı Kaya Altın Postun Peşinde Ocakaçan`ın yaptığı `Edirnekapı, Argonotlar Destanı Ayvansaray, Kariye Müzesi` kültür seminerinin ilki 25 Ocak, 1 gezisi 16 Ekim 2016 Pazar günü ve 8 Şubat Çarşamba günleri yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. yapıldı. Mitoloji seminerleri 68 üyemizin katıldığı kültür gezisi dizisi başka başlıklar altında önümüzdeki dönem yapılacak kültür devam edecektir. gezileri için örnek oluşturacak.

42 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Şube Etkinlikleri

KURUM VE KURULUŞLARLA İLİŞKİLER

BELEDİYELERDE ÇALIŞAN ÜYELERİMİZLE AYEDAŞ`LA İLGİLİ TOPLANTI SMM üyelerimizin projelerle ilgili olarak AYEDAŞ`la yaşadıkları sorunlar, 7 Ekim 2016 Cuma günü İstanbul Anadolu Yakası`ndaki belediyelerde çalışan elektrik ve makine mühendisleri ile yapılan toplantıda değerlendirildi. Toplantıya Oda Onur Kurulu üyesi İsa Güngör, Şubemiz YK Başkanı Erol Celepsoy, SMM Komisyonu Başka Servet Kumsal ve SMM üyelerimiz Mehmet Karadurak ve Halit Kosif katıldılar. SMM üyelerimizin AYEDAŞ`ta yaşadığı sorunların ele alındığı toplantıda, yapılması gereken görüşme ve girişimler değerlendirildi. BEDAŞ İLE ORTAK ÇALIŞMA GRUBU TOPLANTISI 7 Aralık 2016 günü BEDAŞ Genel Müdürü ile yapılan toplantıda, enerji kalitesi ve harmoniklere ilişkin ortak bir etkinlik düzenlenmesi değerlendirilerek, elektriksel güvenlik açısından her trafoda yüksek gerilim işletme sorumlusu olmasının önemine vurgu yapıldı. Bunun için üçüncü şahıs trafolarına yazı yazılması konusunda ortaklaşılarak, çalışmaların devamı için BEDAŞ yetkilileri ile Şubemiz SMM Komisyonunun ortak toplantılar yapmasına karar verildi.

BEDAŞ GENEL MÜDÜRÜ İLE GÖRÜŞME BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu ile 7 Aralık 2016 günü görüşme yapıldı. SMM üyelerimizin karşılaştığı sorunlar ve bu sorunların giderilmesi için neler yapılabileceği gündemiyle gerçekleşen görüşmeye, Şubemiz Yönetim Kurulu Başkanı Erol Celepsoy, Şubemiz SMM Komisyonu Başkanı Servet Kumsal ve Şube Müdürü Murat Gündüzay katıldılar. BEDAŞ Genel Müdürü Şubemizin 10 Aralık 2016 günü yapacağı SMM Forumuna davet edildi.

AYEDAŞ GENEL MÜDÜRÜ İLE GÖRÜŞME Şubemiz ile AYEDAŞ yöneticileri arasında 8 Aralık 2016 günü görüşme yapıldı. Şubemizden Yönetim Kurulu Başkanı Erol Celepsoy, Yönetim Kurulu yedek üyesi Mustafa Bulut, SMM Komisyonu Başkan Yardımcısı Mehmet Karadurak, SMM Komisyonu üyesi Halit Kosif ve Şube Müdürü Murat Gündüzay’ın katıldığı görüşmede, AYEDAŞ’tan İstanbul Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü İsmail Hakkı Yağcıoğlu, Bölge Müdürü Erkan Bilgen, Müşteriler Tarafı Bölge Müdürü Muhsin Kurt ile Kurumsal İlişkiler Müdürü Berkan Karakurt bulundular. ENERJİ VERİMLİLİĞİ HAFTASI ETKİNLİKLERİ Şubemiz ve Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Şişli Temsilciliklerinin geleneksel olarak, Enerji Verimliliği haftasına denk gelen her yılın ocak ayının ikinci haftasında birlikte gerçekleştirdiği etkinlikler 9-13 Ocak 2017 tarihleri arasında Perpa B Blok Konferans Salonunda yapıldı. Hafta kapsamında; 12 Ocak‘ta EMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı H. Ergun Doğru‘nun Enerji verimliliği ve uygulamaları sunumu yapıldı. Etkinliğin son günü olan 13 Ocak‘ta Binalarda Enerji Verimliliği konusu, EMO 42.Dönem Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdar Paker tarafından sunuldu.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 43 Mart 2017 Şube Etkinlikleri

EMO-GENÇ ÇALIŞMALARI

XI. BİTİRME TASARIM PROJE ÖDÜL TÖRENİ İTÜ`DE YAPILDI Şubemiz tarafından 2015-2016 öğretim yılında onbirincisi düzenlenen ‘Bitirme Tasarım ve Proje Ödülleri’nde dereceye giren projelerin ödül töreni, 21 Kasım 2016 Pazartesi günü İTÜ Elektrik - Elektronik Fakültesi İdris Yamantürk Konferans Salonu`nda gerçekleştirildi. Ödül törenine Şubemiz Yönetim Kurulu Başkanı Erol Celepsoy, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, Şubemiz Yönetim Kurulu üyeleri, Bitirme Tasarım Proje Ödülleri Yürütme Kurulu ve Değerlendirme Kurulu üyelerin yanı sıra ödül alan proje sahibi öğrenci ve danışmanlar katıldı.

EMO-GENÇ TANIŞMA ÇAYI 21 EKİM`DE YAPILDI EMO öğrenci Komisyonu (EMO GENÇ) Tanışma Çayı 21 Ekim 2016 günü Perpa Konferans Salonu’nda yapıldı. İstanbul'da bulunan üniversitelerin Elektrik Elektronik fakültelerinde okuyan mühendislik öğrencilerinin Odamızı tanımalarını sağlamak, aralarındaki kaynaşmayı güçlendirmek amacıyla EMO Genç’in düzenlediği Tanışma çayına İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik, Yıldız Teknik, Marmara, Bahçeşehir, Arel, Yeni Yüzyıl, Doğuş, Fatih Sultan Mehmet, İstanbul Aydın, Kemerburgaz, Kültür ve İstanbul Medipol üniversitelerinden 100’e yakın öğrenci katıldı.

YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİNDE EMO-GENÇ TANITIM Topkapı Cevizlibağ’da bulunan Yeni Yüzyıl Üniversitesinde EMO ve EMO-Genç tanıtımı yapıldı. Şubemiz Yönetim Kurulu Saymanı Hasan Ece ve Yönetim Kurulu yedek üyesi Nihal Türüt’ün sunum yaptığı etkinlikte, EMO-Genç üyeleri Öyküm Erbak, İsmail Ertaş ve Sıla Aslan da birer konuşma yaparak çalışmalarını aktardılar. 30 Kasım günü yapılan etkinlikte Yeni Yüzyıl Üniversitesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Ali Akpek ve Biyomedikal Mühendisliği Kulübünün önemli katkıları oldu.

GELİŞİM ÜNİVERSİTESİNDE EMO VE EMO-GENÇ TANITIMI YAPILDI Gelişim Üniversitesinde 23 Aralık 2016 günü EMO ve EMO-Genç tanıtımı yapıldı. Şubemiz Yönetim Kurulu yedek üyesi F. Kemal Özoğuz’un yaptığı sunuma Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burak Polat ile birlikte 40 öğrenci katıldı.

OKAN ÜNİVERSİTESİNDE EMO VE EEMKON 2017 HAKKINDA BİLGİLENDİRME YAPILDI Okan Üniversitesinde Mekatronik Kulübü tarafından düzenlenen EMO Tanıtımı etkinliğinde, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Fakültesi öğrencilerine yönelik EMO ve EEMKON 2017 tanıtımı 27 Şubat 2017 günü yapıldı. Hakkı Ocakaçan tarafından Odamızı anlatan bir sunum yapıldı. Odamızın tanıtımı sonrası EEMKON 2017 Kongre Sekreteri Levent Akcasu, EEMKON2017 hakkında öğrencileri bilgilendirdi.

44 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Şube Etkinlikleri

ANMALAR

ORD PROF. BEDRİ KARAFAKIOĞLU MEZARI BAŞINDA ANILDI 20 Ekim 1978 tarihinde faşist katiller tarafından alçakça pusu EMO’NUN ÇINARLARINDAN ALAETTİN ANAHTARCI ANILDI kurularak katledilen eski İTÜ 1 Aralık 2002 tarihinde kaybettiğimiz EMO’nun çınarlarından Rektörü ve Şubemiz kurucularından Alaettin Anahtarcı 4 Aralık 2016 Pazar günü Çanakkale’nin Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu Karabiga ilçesinde mezarı başında anıldı. EMO İstanbul ölümünün 38. yılında 20 Ekim 2016 Şubesi üye ve yöneticileri, EMO Genel Merkez yöneticileri Perşembe günü Zincirlikuyu`daki ve arkadaşlarının katıldığı anma töreni, sabah saatlerinde mezarı başında anıldı. Karabiga kahvehanelerinde A. Anahtarcı anısına lokum dağıtılarak ve anma törenine çağrı yapılması ile başladı.

K. TÜLİN AYDIN BAKIR ANILDI 17 yıl önce yakalandığı hastalık nedeniyle, çok genç yaşta aramızdan ayrılan, hem yönetici hem de çalışan olarak Odamızın demokrasi mücadelesinde gösterdiği özveri ve katkı ile belleklerimizde unutulmaz bir yer edinen Kadriye Tülin Aydın Bakır, 23 Ekim 2016 Pazar günü Halıcıoğlu Tokmaktepe`de bulunan mezarı DEĞERLİ ÜYEMİZ OSMAN ÇEKEN`İ başında anıldı. Anmaya EMO YK SONSUZLUĞA UĞURLADIK Başkanı Hüseyin Yeşil, Şubemiz Şubemiz çalışmalarında önemli yeri YK Başkanı Erol Celepsoy, ailesi ve ve katkısı olan, İDMMA 1982 yılı arkadaşları katıldı. mezunu Osman Çeken`in cenazesi 12 Ekim Çarşamba günü ikindi 2011 YILINDA KAYBETTİĞİMİZ vakti, Ataköy 9. Kısım, Yunus Emre ŞAHİN ÖZGÜL`Ü SEVGİ VE SAYGIYLA Camisinden kaldırıldı. Ailesi ve ANIYORUZ yakınları ile birlikte meslektaşlarının 6 Aralık 2011 tarihinde aramızdan da hazır bulunduğu cenaze törenine, ayrılan Şubemiz 36. Dönem Şubemiz YK Başkanı Erol Celepsoy, Yönetim Kurulu üyesi Şahin Özgül`ü Başkan Yardımcısı H. Ergun Doğru, ölümünün beşinci yılında sevgi ve YK Üyesi Tayfun İşbilen, YK Yedek saygıyla anıyoruz. Uzun yıllar Oda üyesi Nihal Türüt, F. Kemal Özoğuz, çalışmalarına emek veren, mühendislik Şubemiz eski başkanlarından Beyza dışında yaşamın birçok alanında Metin, Selçuk Esen, Erhan Karaçay özellikle fotoğrafçılık ve sinema ve Mehmet Turgut, Şube Denetçisi alanında çalışma yürüten Özgül, 2011 Mehmet Çağdaş ve üyelerimiz yılında yakalandığı amansız hastalık katıldılar. sonucunda aramızdan ayrıldı. TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 45 Mart 2017 Şube Etkinlikleri

ÇALIŞMALARI

PERPA`DA TEKNİK SEMİNERLERİMİZ TAMAMLANDI EMO Perpa Temsilciliğimiz tarafından düzenlenen ücretsiz seminerler kapsamında 8 Kasım 2016 günü EMO Perpa Eğitim ve Konferans Salonunda "Dalış ve Doğa Sporları" semineri düzenlendi. 10 Üyemizin katıldığı seminer uzman dalıcı eğitmenleri İlker Gürbüz ve Gülhun Güçyetmez Gürbüz tarafından verildi. 15 Kasım 2016 günü "Aşırı Gerilim ve Oluşabilecek Hasarlardan Korunma" semineri gerçekleştirildi. Derya Toker ve Hasan Bayram`ın anlatımıyla gerçekleşen seminere 18 üyemiz katıldı. 22 Kasım 2016 günü ise "Bina ve Tesislerde, Enerji Yönetimi ve Kayıpları Belirleme Elektriksel Test ve Güvenlik Yöntemleri" semineri Muzaffer Tüntül`ün anlatımıyla 27 üyemiz ile yapıldı. 14 Aralık 2016 tarihinde üyemiz Hakan Polatkan tarafından düzenlenen "E-Design Yazılımı ile OG/AG Kısa Devre Hesaplamaları ve AG Pano Dizaynı" semineri 70 üyemizin katılımıyla gerçekleştirildi. Seminerlerin sonuncusu "Endüstride Kestirimci Bakım Uygulamaları ve Termal Kamera Kullanımı" semineri 29 Kasım Salı günü EMO Perpa Eğitim ve Konferans Salonunda yapıldı. Elektrik Mühendisi Muzaffer Tüntül`ün verdiği seminere 16 üyemiz katıldı.

PATLAYICI GAZ ORTAMLARINDA GAZ DEDEKTÖRLERININ SEÇİMİ MONTAJI, KULLANIMI ve BAKIMI Şubemiz tarafından düzenlenen "Patlayıcı Gaz Ortamlarında Gaz Dedektörlerinin Seçimi Montajı, Kullanımı ve Bakımı" semineri Kartal Temsilciliğimizde 1 Aralık 2016 günü 30 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Semineri Özkan Karataş verdi.

ENDÜSTRİ 4.0 SEMİNERİ Şubemiz tarafından düzenlenen "Endüstri 4.0" semineri Şubemizde 2 Aralık 2016 günü 15 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Seminer Yrd. Doç. Dr. Ömer Faruk Görçün tarafından verildi.

Eğitimler Tarih Katılım ASANSÖR SMM EĞİTİMİ 21-25 Kasım 2016 23 18-20 Ekim 2016 24 29 Kasım – 1 Aralık 23 ELEKTRİK TESİSLERİNDE TOPRAKLAMALAR EĞİTİMİ 2016 20-22 Aralık 2016 20 25-27 Ocak 2017 29 27-29 Eylül 2016 31 25-27 Ekim 2016 23 8-10 Kasım 2016 26 ELEKTRİK SMM EĞİTİMİ 13-15 Aralık 2016 22 3-5 Ocak 2017 27 1-3 Şubat 2017 25 2-4 Kasım 2016 23 YG TESISLERİNDE İŞLETME SORUMLULUĞU 7-9 Aralık 2016 24 11-13 Ocak 2017 26 BİLİRKİŞİLİK/KAMULAŞTIRMA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ 11-13 Ekim 2016 19 ENERJİ KİMLİK BELGESİ UZMANI (Yeni Tasarlanan Bina) EĞİTİMİ 14-16 Kasım 2016 17 ŞANTİYE ŞEFLİĞİ EĞİTİMİ 14-17 Kasım 2016 21 KATODİK KORUMA EĞİTİMİ 20-22 Aralık 2016 19 ELEKTRİK İÇ TESİSLERİNİN DENETİMİ VE RAPORLAMA EĞİTİMİ 6-7 Ocak 2017 27

46 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Şube Etkinlikleri

BASIN-YAYIN ÇALIŞMALARI

YAYINLARIMIZ Dönem içinde EEMKON 2015 Kongresi yayınlarından

• Eğitim Sempozyumu • İletişim Teknolojileri Sempozyumu • Biyomedikal Mühendisliği Sempozyumu • Enerji Politikaları Sempozyumu • Elektronik Sanayi Uygulamaları Sempozyumu • Kent ve Elektrik Sempozyumu kapsamında Panoptikon kitapları yayımlandı ve dağıtımı sağlandı.

Halen EEMKON 2015 Kongresi kapsamındaki Elektrik ve Kontrol Mühendisliği Sempozyumunun kitabı baskıya hazırlanmaktadır.

Ayrıca "Afetlerde Haberleşme ve Elektrik Paneli" kitabı yayımlandı. İTÜ Çınarları 1 ve 2 kitaplarının yeniden basımı sağlandı.

"Prof. Dr. Mithat İdemen Saygı Buluşması" Kitabı yayımlandı

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 47 Mart 2017 Şube Etkinlikleri

BASIN AÇIKLAMALARI 1. Şubemiz Yönetim Kurulu, 1 Ekim 2016 günü yapılacak olan "Afetlerde Haberleşme ve Elektrik Paneli"nin kamuoyuna duyurulması için Şubemizde 28 Eylül 2016 günü basın toplantısı yaptı.

2. Şubemiz Yönetim Kurulu, İstanbul’da yaşanan internet kesintileri üzerine 20 Aralık 2016 günü bir basın açıklaması yayınlayarak , “İnternet Kesintilerinde Türk Telekom`un Keyfiliğine Son Verilmeli” dedi.

3. Şubemiz Yönetim Kurulu, 23 Aralık 2016 günü "Bu ülkeyi kana boğmanıza izin vermeyeceğiz!" diyerek gözaltına alınan ve içinde önceki dönem Şubemiz Yönetim Kurulu üyesi Pınar Hocaoğulları ve başka şubelerden mühendislerin de bulunduğu 18 kişinin gözaltına alınması olayını kınayan bir basın açıklaması yaptı.

Görsel Basında Şubemiz - 2016 11 Ekim 2016 Ulusal TV H. Ergun Doğru Mikro HES’lerin tahribatı 1 Aralık Kanal D Erol Celepsoy Adana Yurt Yangını 1 Aralık Yol TV Nur Güleç Adana Yurt Yangını 1 Aralık TeVe 2 Hasan Ece Adana Yurt Yangını 1 Aralık Star Haber Erol Celepsoy Adana Yurt Yangını 2 Aralık TGRT Hasan Ece Adana Yurt Yangını 21 Aralık Fox TV H. Ergun Doğru Yaz Saati Uygulaması 21 Aralık TeVe 2 H. Ergun Doğru Yaz Saati Uygulaması 28 Aralık Fox TV H. Ergun Doğru Elektrik Faturaları 30 Aralık Tele1 Erol Celepsoy Elektrik Kesintileri

Görsel Basında Şubemiz - 2017 24 Ocak TeVe 2 Erol Celepsoy Elektrikte Tüketim Artışı 24 Ocak Kanal B Erol Celepsoy Elektrikte Tüketim Artışı 25 Ocak Kanal B H. Ergun Doğru Doğalgaz Kesintisi

Radyoda Şubemiz - 2016 26 Aralık Köln Radyo Erol Celepsoy Yaz Saati Uygulaması

Yazılı Basında Şubemiz - 2016 28 Eylül Evrensel Gazetesi Elektrik Sistemleri Afetlere Hazır mı? 1 Ekim Sözcü Gazetesi Afetlerde En Önemli Sorun Elektrik Kesintisi 26 Aralık Sözcü Gazetesi Elektrik Kesintileri Mart 2017 Dijital Yaşam EEMKON 2017 Kasım ayında İstanbul'da

48 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 TMMOB İstanbul İKK

İstanbul İl Koordinasyon Kurulu

İSTANBUL İKK BİLEŞENLERİNDEN İSTANBUL başvuruyu 1997 yılında yapan TMMOB, İsveç’te MİLLETVEKİLLERİNE AÇIK MEKTUP 13 Ekim 2016 tarihinde gerçekleştirilen FEANI TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Bileşenleri, Genel Kurulu’nda yapılan oylama ile üyeliğe TBMM İstanbul Milletvekillerine 18 Ocak kabul edildi. 2017 tarihinde bir açık mektup yayımladı. Mektupta "Halkın temel hak ve özgürlüklerini güvenceye almayan, sosyal hukuk devleti normlarından, hukukun üstünlüğünden ve kuvvetler ayrılığından yoksun, toplumsal, politik örgütlenmelerin hazırlanmasında öncü bir rol üstlenmediği, demokratik koşullarda özgürce tartışılmayan hiçbir anayasa değişikliği girişimi Türkiye`de demokrasinin de "istikrarın" da önünü açamaz. Yarın birçok şey için çok geç olabilir. Bu tarihi süreç ülkemiz için önemli bir sınavdır. Bu nedenle demokrasi ve toplumsal barışa inanan tüm milletvekillerini bu pakete "HAYIR" demeye davet ediyoruz" denildi. TMMOB İSTANBUL İKK: İSTANBUL ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI: BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ`NDE CADI AVINA `MESLEK ÖRGÜTÜNÜN ÖZGÜRLÜK TALEBİ, SON! ÖRGÜTLENME VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR! KESK İstanbul Şubeler Platformu ve İstanbul TMMOB’nin de imzacıları arasında yer Tabip Odası, 27 Eylül 2016 tarihinde İstanbul aldığı “Faşizme, darbelere ve OHAL’e karşı Büyükşehir Belediyesi önünde bir basın güçlerimizi birleştiriyoruz” başlıklı basın açıklaması yaparak haksız- hukuksuz biçimde açıklaması nedeniyle Türk Tabipleri Birliği’nin işlerine son verilen üyelerin göreve iade tüm seçilmiş kurullarına kayyım atanması edilmesini talep ettiler. Ortak açıklamayı talebiyle yapılan başvuru reddedildi. Ankara İstanbul Tabip Odası Sekreteri Samet Mengüç Cumhuriyet Başsavcılığı`nca verilen kararda, okudu. 1982 Anayasası`nın meslek örgütlerine "siyaset yasağı" getiren ve faaliyet alanlarını daraltmayı TMMOB İSTANBUL İKK'DAN HAYATIN SESİ amaçlayan hükümlerinin 1995 ve 2001 yıllarında TV'YE DESTEK ZİYARETİ yapılan değişikliklerle kaldırıldığı anımsatıldı. TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Sekreteri Kararda meslek örgütlerinin dernekler, Cevahir Efe Akçelik, Makina Mühendisleri sendikalar ve siyasi partilerle ortak hareket Odası İstanbul Şube Başkanı Battal Kılıç, etmesinin Anayasa ile kabul edildiği belirtilerek, Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şube demokratik çoğulculuğun farklı görüşlerin Yönetim Kurulu Üyesi Gürkan Ergin ve Jeoloji serbestçe ifade edilebilmesiyle sağlanacağı, Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim kişilerin kendilerini geliştirme haklarının da Kurulu Üyesi İsmail Volkan'dan oluşan TMMOB ancak düşünce ve ifade özgürlüğüyle mümkün İstanbul İKK heyeti, 30 Eylül 2016 tarihinde olacağı kaydedildi. OHAL kapsamında kapatılan Hayatın Sesi TV'ye dayanışma ziyaretinde bulundu. TMMOB FEANI ÜYESİ OLDU Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 10 EKİM ANKARA’YI UNUTMA UNUTTURMA (TMMOB), mühendis kimliğinin korunması TMMOB İstanbul İKK Sekreterliği`nin de ve gelişimi amacıyla kurulmuş olan Ulusal içinde yer aldığı İstanbul Emek ve Demokrasi Mühendislik Birliklerinin Avrupa Federasyonu Koordinasyonu`nun çağrısıyla Kadıköy`de (FEANI-European Federation of National Eminönü İskelesi önünde yapılan ve Şubemiz üye Engineering Associations) üyesi oldu. İlk ve yöneticilerinin de katıldığı katliamın birinci TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 49 Mart 2017 TMMOB İstanbul İKK

İstanbul İl Koordinasyon Kurulu

İNADINA KARDEŞLİK, İNADINA BARIŞ UMUDU İÇİN KATLİAMLARA TESLİM OLAMAYACAĞIZ Birliğimiz TMMOB`nin de içinde yer aldığı, İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu olarak, 10 Aralık 2016 gecesi İstanbul Beşiktaş’ta yaşanan bombalı saldırıya tepkileri ifade etmek, barış talebini dillendirmek üzere içinde Şubemiz üye ve yöneticilerinin de bulunduğu İMOK bileşeni meslek örgütlerinin yönetici ve üyeleri bir basın açıklaması gerçekleştirdi. 12 Aralık 2016 akşamı 18.00’da Taksim Metro çıkışında buluşan meslek örgütü temsilcileri yüzlerce kişilik bir yılı anma etkinliğinde bir araya gelen binlerce kortej oluşturarak ve “İnadına Kardeşlik, İnadına yurttaş, katliamda yaşamını yitirenleri andı. Barış! Terörü Lanetliyoruz” pankartı açarak "Ankara`yı unutma, unutturma" sloganlarıyla saldırının yaşandığı noktaya yürüdüler. başlayan eylemde, kaybettiklerimizin anısına siyah balonlar uçuruldu ve yaşamını yitirenlerin TMMOB İSTANBUL İKK BASIN AÇIKLAMASI: isimleri okundu. KAZA DEĞİL CİNAYET, KADER DEĞİL KATLİAM! CUMHURİYET SUSTURULAMAZ Siirt Şirvan’daki madenci katliamını ve iş DİSK, KESK, TMMOB ve TTB İstanbul Bileşenleri, cinayetlerini protesto etmek için DİSK İstanbul Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyon Bölge Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler üzerine 31 Ekim 2016 tarihinde gazetenin Şişli'de Platformu, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon bulunan İstanbul bürosu önünde bir basın Kurulu ve TTB İstanbul Tabip Odası tarafından açıklaması yaptı. Basın açıklamasına Şubemiz 24 Kasım günü Galatasaray Meydanı’nda Yönetim Kurulu üyelerinin yanı sıra üyelerimiz Şubemiz üye ve yöneticilerinin de katıldığı bir de katılarak destek verdi. Ayrıca destek basın açıklaması düzenlendi. “Soma, Ermenek, ziyaretinde DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Veteriner Şirvan Kaza Değil Katliam!”, “Susma Haykır, Hekimler Odası, Diş Hekimleri Odası, Eczacılar Taşerona Hayır!”, “İşçiler Ölüyor, Hükümet Odası, Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Bakıyor!” sloganlarının atıldığı eylemde, basın Odası`nın aralarında olduğu emek ve meslek açıklamasını TMMOB İstanbul İl Koordinasyon örgütlerinin yöneticileri gazetenin merkez Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik okudu. binasında Cumhuriyet gazetesi emekçilerini ziyaret etti. EMEK VE MESLEK ÖRGÜTLERİ: KARDEŞLİĞİ, BARIŞI, ÖZGÜRLÜĞÜ, LAİKLİĞİ, YAŞAM HAKKINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ. KORKMUYORUZ, VAZGEÇMİYORUZ! Yılbaşı gecesi yaşanan ve 39 insanımızın ölmesine 60’tan fazla yaralanmaya yol açan Reina katliamı emek ve meslek örgütlerinin katılımıyla 4 Ocak 2017 günü protesto edildi. KESK, DİSK, TMMOB, TTB ve İstanbul Eczacı Odası’nın da aralarında olduğu Şubemiz üye ve yöneticilerinin de yer aldığı çok sayıda emek ve meslek örgütü üyeleri katliamı protesto etmek için Ortaköy'de Tarihi Mimar Sinan Hamamı önünde buluştu. Buradan bir yürüyüşle katliamın yapıldığı yere gidildi.

50 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Balkan Gezisi Kisa Balkan Seyahatnamesi

Yrd. Doç. Dr. Evren Şar İşbilen İstanbul Üniversitesi

Elektrik Mühendisleri Odasından iki aile yer alan sayısız taverna ve bardan birine olarak çıktığımız bu seferde her iki ailenin oturarak liman manzarası eşliğinde batan anne babaları, bir çocuk, 11 aylık bir bebek güneşi izlemek mutlaka tavsiye edilir. Biz böyle ve bir büyükannneden oluşan grubumuz ile yaptık en azından. Ancak zaman darlığından ve oldukça heyecanlıydık. Zira bu gezi bizim yurt özellikle de minik bebeğimizin seçimlerinden dışındaki ilk otomobil yolculuğumuz olacaktı ve dolayı şehri bütün detaylarıyla gezme imkânımız özellikle de minik bebeğimiz ile saatler sürecek olamadı maalesef ancak yine de bir gün için bu yolculuk, Mozambik’e ya da Kamboçya’ya Kavala’nın havasını epeyce kokladığımızı gitmekten daha gizemli ve bilinmez geliyordu düşünüyoruz. hepimize. Bir sonraki günümüzün hedefi Yunanistan’ın 9 Eylül sabahı saat 5 sularında çıktığımız en büyük 2. kenti olan ve Mustafa Kemal seyahatimizin ilk durağı (Kavalalı) Mehmet Ali Atatürk'ün doğduğu kent olması dolayısıyla Paşa’nın doğum yeri olan ve 1912 yılına dek ayrı bir anlam taşıyan Selanik idi. Ancak esas Osmanlı idaresi altında kalmış olan Kavala hedefimiz Balkanların içlerine ilerlemek olduğu kenti oldu. Bademli kurabiyeleri ile ünlü bu kent için buraya da çok uzun bir zaman dilimi oldukça sevimli. Şehre girerken altından geçilen ayırmamız mümkün olmayacaktı. Bir günlük su kemeri (Kanuni tarafından yaptırılmıştır) kısa Selanik turumuz koşturarak Atatürk’ün ve eski tersanesi ile fotoğraf meraklıları için evine gitmekle başladı. Atatürk’ün evinin Türk gerçekten çok etkileyici manzaralar sunuyor. konsolosluğu ile bitişik olmasını hepimiz biraz şaşırtıcı bulduk. 2012 yılında tamir görmüş Şehre girdikten sonra gezilecek yerlerin başında yapı oldukça güzel olmakla beraber içerisi dar sokaklardan ve cumbalı evlerden oluşan eşya konusunda oldukça fakir sayılır. Evet eski Türk mahallesi geliyor. Konum itibariyle yıllarca başka insanlar tarafından iskan edilmiş muhtemelen bütün evlerin deniz manzaralı olduğu göz ardı edilmemeli, ancak yine de olduğu bu mahallede kendinizi Yunanistan’da Atatürk’ün başka yerlerde de olsa kullanmış değil de gerçekten iyi korunmuş eski bir olduğu çeşitli eşyaların getirtilerek içerinin Türkiye kasabasında hissediyorsunuz. Epeyce biraz daha zenginleştirilmesi mümkün olabilirdi yorucu olan bu engebeli dar sokakların varış diye düşünmeden edemiyor insan. Bu arada noktası ise hemen hemen bütün şehri kuşbakışı evin etrafındaki sokaklardan geçerken pek çok ayaklarınızın altına seren Bizans kalesi oluyor. antikacıya denk geldiğimizi de söylemeden Ayrıca şehre gelmişken uğramadan geçilmemesi geçmeyelim. Her tür eski ıvır zıvırın hatta gereken yerlerden bazıları; İbrahim Paşa eski Yunan müziği plaklarının bulunduğu bu Camisi, Arkeoloji Müzesi ve İmarathane olarak dükkânlara meraklıları uğramadan geçmesinler sayılabilir. Günü sonlandırmak için ise sahilde derim.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 51 Mart 2017 Balkan Gezisi

Selanik her ne kadar büyük bir kent de olsa yürüyerek önemli bir kısmını kolaylıkla gezebilirsiniz. Oldukça derli toplu bir yer. Pek çok kişi tarafından ‘aman gitmişken sakın uğramadan gelmeyin’ diye uyarılar aldığımız Foul tou Meze isimli restoran biz yürüyüş yaparak şehri turlarken karşımıza çıktı örneğin. Yalnız belirtmekte fayda var her yerde bol bol boş masa varken, bulunduğu meydanın neredeyse yarısını kaplayan masalara sahip bu restoranda eğer rezervasyonunuz yoksa bekleme ihtimaliniz çok yüksek maalesef. Tsimiski Caddesi, Kamara Meydanı, Beyaz Kule ve Selanik sahili şehrin diğer görülecek yerleri arasında yer alıyor. Şehir modern, sevimli ve sıcak olmasına rağmen sağda solda karşınıza çıkan ‘Konstantinopolis x km. uzakta’ şeklinde boy gösteren yön tabelaları ve özellikle her yerden kolaylıkla görülebilmesi için tepelik yerlere dikilen ‘Kuzey Kıbrıs’ı Unutma’ yazılı pankart- tabelalar pek de misafirperver bir yerde bulunmadığınız hissini yaşatıyor insana ya da en azından bize. Dolayısıyla bir yıl önce Atina’da yaşadığımız evdeymişiz hissine pek de yakın olmayan hislerle terketmek zorunda kaldık Selanik’i. Gerçi bu terkedişte önceden rezervasyonumuz olmadığı için otel bulamamızın da etkisi olmadı değil. Neyse sonuç olarak bütün yorgunluğumuza girişmişler. Gerek Varna nehri, gerek şehir rağmen rotamızı Üsküp’e çevirdik. meydanı bu heykellendirme girişimlerinden Selanik-Üsküp yolu özellikle akşam saatlerinde nasibini bol bol almış. Bahsi geçen heykelleri ıssız, ışıksız ve kötü ancak yine de gece yarısına oldukça kitsch bulan bir kitleye rastlasam da ben doğru ayırttığımız daireye ulaşmayı başardık. aynı fikirde değilim ve şehre gayet sevimlilik ve Burada evler turistlere oldukça düşük fiyatlara sıcaklık katan bir çalışma olarak niteliyorum bu kiraya veriliyor ve neredeyse bütün evler durumu. Üstelik şehir meydanında hemen her merkeze yakın. Ya da şehir küçücük olduğu için gün canlı bir konserin olması, olmadığında ise her yer merkez zaten diyebiliriz. Tabii bu durum şehre klasik müzik yayını yapılması hatırımda İstanbul’dan gelenler için oldukça şok edici kalan oldukça güzel bir detaydı. sayılır. 34 farklı etnik grubun yaşadığı şehir oldukça Biz her iki aile olarak bütün gezimiz içinde fazla sayıda Türk’e de ev sahipliği yapıyor, ya en çok Üsküp’ü sevdik. Sıcakkanlı insanları, da belki de ev sahipliğinden çok Türk turist büyük bir Avrupa şehri olma çabaları ve şehri ağırlıyor demeliyiz. Aslında bu konu biraz sanat merkezi haline getirme gayretleri oldukça kafa karıştırıcı, zira biz orada bulunduğumuz sevimli. Sonuç başarılı mı derseniz; henüz yolun sürece her yerde her an Türkçe konuşmalar sonunda sayılmazlar ancak girişimleri oldukça duyduğumuz için hafif bir zaman mekân takdire şayan diyelim. kırılması problemi yaşadık ama bunun sebebinin daha çok vizesiz oluşu nedeniyle oldukça yoğun Demin de söz ettiğim gibi 2010 yılından itibaren Türk turist kafilelerine kucak açıyor olması inanılmaz bir heykellendirme çabası içine olduğunu düşünüyoruz.

52 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Balkan Gezisi

Ertesi gün, Üsküp’teki yorgun gecenin sabahına sallanan yataklarımızla uyandık. Üsküp bizi 4 şiddetinde bir depremle karşılamıştı sabah sabah. Çok önemsemeden kahvaltımızı yapıp Makedonya Mücadele Müzesi’nin yolunu tuttuk. Burası balmumu heykeller, tablolar ve canlandırmalardan oluşan müthiş bir müze. Son olarak müzede bulunan Atatürk’ün balmumu heykelini pek de başarılı bulmadığımızı da ekleyelim. Müze’nin hemen yakınında opera binası var. Oldukça görkemli ve etkileyici bir bina, içine giremeseniz de etrafında en azından bir tur atmanızı tavsiye ederim. Öğle yemeği için köprünün diğer tarafında yer alan Türk mahallesindeki Üsküp köftecilerine uğramanız şart tabii ki, biz de aynen öyle yaptık. Yemeğin ardından Türk mahallesinin dar sokaklarındaki dükkânların arasında ellerimizde dondurmalarımızla tam kaybolmuşken müthiş bir gürültü ve dumanla olduğumuz yere çivilendik. Etrafımızdaki bütün camekanlar büyük bir hızla sallanıyor ve buna derinden gelen bir gürültü eşlik ediyordu. Ağır çekimde hissettiğimiz çalkantı giderek arttı ve neticede son buldu. 1999 depremine İstanbul’da yakalanmıştık ancak yaşadığımız depremlerin hiçbiri gündüz gözüyle bu kadar net bir şekilde cereyan etmemişti. Bu sefer binaların gözümüzün önünde sağa sola kayışını izleme fırsatımız oldu. geniş bir yelpazede alışveriş yapıp hem de cadde Dönelim şehre... Şehrin en güzel yapılarından üzerine yer alan onlarca restorandan birini bir diğeri Arkeoloji Müzesi. Hem içi hem de dışı seçerek bira eşliğinde yemeğinizi yiyip yerli görmeye değer ancak depremin hemen akabinde halkı gözlemleyebilirsiniz. Caddenin sonunda müzeyi kapattıkları için biz ancak dönüş yolunda Kalemegdan Kalesini ve parkını görmeniz de uğrama fırsatı bulabildik. Bunun dışında zaten mümkün. Ayrıca Cumhuriyet Meydanı, Aziz Sava her halükarda karşınıza çıkacak olan Taş köprü, Katedrali kentin panoramasını almanızda önemli Üsküp Kalesi, Davut Paşa Hamamı ve Aziz Ohrid mihenk taşları olacaktır. Ancak tabii ki Elektrik Kliment Katedrali ilgi çekici yerlerinden bazıları. Mühendisleri Odasından yola çıkan iki aile için 12 Eylül sabahı erkenden Üsküp’ten ayrılarak bir en önemli hac merkezi Tesla Müzesi olacaktı! saat içinde Sırbistan topraklarına giriş yaptık. Müze, Kralja Aleksandra üzerinde ve ulaşması Belgrad yolunun oldukça güzel ve yeşil olduğunu gayet kolay. Giriş ücreti 500 dinar. Mekân çok da vurgulamak gerekiyor. büyük değil ve bir odada Tesla'nın icatları Keza Belgrad da tıpkı yolları gibi güzel ve büyük sergilenmiş ve bir galeri var özel eşyalarının bir şehir. Her ne kadar Üsküp’ü çok sevmiş sergilendiği. Yaklaşık bir saat süren gezide çeşitli olsak da Belgrad’ın hakkını yememiz mümkün deneyler ve video gösterileri var. Burada Edison değil, burası gerçekten büyük, eski ve oturmuş mevzusuna hiç girmiyorum. Görmekte fayda var. bir Avrupa kenti. Dağılan Yugoslavya’dan arta Sırbistan ile Bosna-Hersek arasındaki yollar kalan pek çok başkent içinde neden o dönemde yüzlerce villadan oluşan köylerle gerçekten Yugoslavya’nın başkenti seçilmiş olduğunu inanılmaz güzel manzaralar sunuyor. Bizim anlamak hiç de zor değil. Şansımıza burada köylerden sonra burada gördüklerimizin de köy kiralıdığımız daire, merkezde yer alan yaklaşık olduğuna inanmak biraz zor doğrusu. 100 yıllık tarihi bir binanın içinde çıktığı için oldukça şanslıydık, böylece eski Belgrad evlerini Yol üzerinde Zvornik isimli bir noktada metalden de yakından görme fırsatımız olmuştu. yapılmış enteresan bir köprü görerek durduk. Ben fotoğraf çekmek amacıyla hızla köprüye Üstelik Knez Mihailova Caddesine yürüme koşturdum ama anında gümrük polisi tarafından mesafesinde bulunmamız da büyük bir avantajdı. geri püskürtüldüm. Meğer köprü Sıbistan ve Burası Belgrad’ın en turistik caddelerinden biri, Bosna arasında sınırmış ve nehrin iki yakası hem ünlü markalardan antikacılara uzanan iki ayrı ülkeye aitmiş. Neyseki polis acıdı da

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 53 Mart 2017 Balkan Gezisi

fotoğraf çekmek için köprü üzerinde on-onbeş sayılmakta. 400 yılı aşkın bir süre boyunca adım ilerlememe izin verdi. ayakta kalan yapı bilindiği gibi savaş esnasında Hırvat saldırısı nedeniyle yıkılmıştır. 1997 yılında Ancak Bosna yolu manzaranın güzelliğine TİKA, UNECSO ve Dünya Bankası desteği ile rağmen oldukça virajlı ve yorucu, yol tek şerit aslına uygun olarak yapımına tekrar başlanan olarak en fazla 60 km. ile ilerlemenize izin köprü, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu veriyor. Ancak bütün bu yorucu yolculuğun birçok devletin temsilcileri ile 23 Temmuz ardından Saraybosna, dağların arasından pat 2004 yılında tekrar açılmış, 2005 yılında ise diye karşınızda beliriveriyor! Dünya Mirası Listesi’ne eklenmiştir. Ancak Tarihteki yerini Roma İmparatorluğu zamanında şunu belirtmem gerekir ki sürekli resimlerini alan Bosna, ortasından geçen nehri, tepeler görmeye aşina olduğumuz bu köprü sadece bir üzerindeki eski evleri, dar sokakları ve köprüden ibaret değil, burası adeta Ortaçağdan duvarladan silinmeyen savaş izleri ile oldukça kalma bozulmamış bir kasaba, daracık Arnavut etkileyici ve ilk kez geliyor olsanız bile tanıdık kaldırımlı sokakları ve eski evleri geçerek bir şehir. köprüye yaklaştığınızda köprünün yanındaki yapıların güzelliği ile büyüleniyorsunuz ve I. Dünya Savaşının ilk izlerini taşıyan Latin köprünün sadece bir köprüden ibaret olmadığını Köprüsü, Başçarşı isimli Osmanlı Çarşısı (1080 anlıyorsunuz. Ben şahsen beklentisizce gittiğim dükkan içeriyor), Başçarşının başında yer alan Mostar’dan kente aşık olarak ayrıldım. sebil, Gazi Hüsrev Bey Camisi, Milli Kütüphane ve Morica Han şehirde gezilecek pek çok yerden Bosna’dan sonraki durağımız içinde çok fazla sadece bir kaçı. Saraybosna gerçekten de zaman geçiremeyeceğimiz ülke, Montenegro güzel bir şehir ama etrafta çok sayıda Türkçe yani diğer bir deyişle Karadağ olmuştu. Sanırım konuşan insan olmasından mı, şehrin Müslüman geçtiğimiz onca yeşil yol arasında en yeşil olma karakterinden mi yoksa her ikisinden midir yarışını açık ara Montenegro kazanacaktır. bilinmez insan burada kendini yabancı bir Kosova’ya çevirdiğimiz rota üzerinde ülkede gibi hissetmiyor kesinlikle. Montenegro’ya ait birkaç kentin içinden geçmiş Ancak Bosna-Hersek’in en görülmeye değer olsak da çok kayda değer olmadığı için üzerinde yeri Saraybosna’ya yaklaşık iki-iki buçuk saat durmama kararındayım. Ancak altını çizmeden mesafede bulunan Mostar Köprüsü hiç şüphesiz! geçemeyeceğim bir yer var Montenegro’da; Red Rock kanyonu. Kanyon karşımıza tamamen Neretva Nehri tarafından ikiye ayrılan Mostar tesadüfen çıktı. Gerçekten inanılmaz bir yer ve kentinde yer alan ve 1566 yılında Mimar Sinan’ın tekrar bu tarafa yolumuz düştüğünde biraz daha öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından inşa fazla zaman geçirmek istediğim yerler arasına edilen bu simgesel köprü hem mimari güzelliği kaydettim bile. Müthiş güzel ve derin bir kanyon. hem de simgesel olarak temsil ettiği şeyler Üzerinde zip line adı verilen bir sporu icra yüzünden dünyanın en önemli yapıları arasında

54 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Balkan Gezisi

etmeniz de mümkün. Ben ailemi atlatarak (izin vermediler nedense) kendimi bir telin üzerinde asılı olarak kanyondan aşağıya bırakıverdim. Gerçekten güzel bir deneyim. Kanyondan sonra tekrar arabalara doluşup nedense kaybola kaybola Kosova sınırına ulaştık. Geçtiğimiz onca sınır içinde sadece burada araba sigortası ile ilgili sorun çıkararak bizden 15 euro ek para almayı başardılar. Akşam saatlerinde Prizren kentine vararak kaldığımız otellerin içinde en başarısız olanına yerleştik. Bu kentte insanların Türkçesinin bizden neredeyse daha düzgün olduğunu görmek şaşırtıcı. Ayrıca Türkçe bilmeyen bir kişiye dahi rastlamadık, sorduğumuzda durumu Türk kanallarına ve Türk dizilerine bağladılar. Halk oldukça sıcakkanlı, şehir ise adeta küçük bir Saray Bosna. Şehrin ortasından akan bir nehir, bunun üzerinde yer alan eski Türk evleri ve bunların da üzerinde yer alan epeyce yüksek bir kale şehrin görülecek yerleri arasında. Ancak şehir o kadar küçük ki seçeceğiniz tek bir noktada hareketsizce durduğunuzda da kafa hareketleriyle bahsi geçen bu yerleri görmeniz mümkün gibi. Ama siz yine de biraz yürüyün tabii. Bu arada vejeteryansanız Kosova’da işiniz epey zor, biz vejeteryan olmadığımız halde zorlandık diyeyim, siz pay biçin. Yolculuğumuzun bundan sonrası geldiğimiz yolların dönüşünü içerdiği için yazımı burada sonlandırıyor kendi yolculuğunuz ile kendi hikâyenizi yaratmanız umuduyla iyi yolculuklar diliyorum. TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 55 Mart 2017 Kültür - Sanat ≈Kültür-Sanat≈

İSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİ Ziyaret saatleri: Çarşamba, cuma, cumartesi, pazar: 10.00-18.00 Salı, perşembe: 10.00-20.00 Giriş ücretleri: Tam 25 TL, indirimli 14 TL Perşembe günleri ücretsiz. Salı günleri saat 16.00 - 20.00 arası, 18 - 25 yaşındaki gençlere ücretsiz. İstanbul Modern Sinema: İstanbul Modern ziyaretçilerine ücretsiz.

Sergi: Liman 19. yüzyıldan günümüze Türkiye sanatında deniz kenarında ve liman çevrelerinde gelişen kültürel ve toplumsal hayatın mercek altına alındığı sergiye; farklı dönem ve disiplinlerden aralarında Avni Arbaş, Cevat Dereli, Abidin Dino, Feyhaman Duran, Ara Güler, Nuri İyem, Gülsün Karamustafa, Fausto Zonaro’nun da bulunduğu 34 sanatçı ve kolektif, resim, heykel, model, gravür, çizim, fotoğraf, video ve yerleştirmeleriyle katılıyor.

Sanatçı ve Zamanı Sergi, sanatçının zamanı ile toplumun, kültürün, doğanın ve evrenin zamanı arasında kurulan bağa ve hesaplaşmaya dair bir düşünce alanı öneriyor. Geçmişten geleceğe farklı zamanları, belirli ortak temalar çerçevesinde bir araya getiriyor. “Sanatçı ve Zamanı”, Türkiye’nin mihenktaşı düşünür ve edebiyatçılarından Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında” sözlerini de bir çıkış noktası olarak belirliyor. Sergide aralarında Semiha Berksoy, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Gökşin Sipahioğlu, Burhan Doğançay, Ömer Uluç, Devrim Erbil, Mehmet Güleryüz, Sarkis, Komet, Nuri Bilge Ceylan, Kutluğ Ataman, Merih Akoğul’un bulunduğu 110 sanatçının eserleri yer alıyor. MÜZİK Serap Çiftçi “Dünya Çingene Şarkıları” 25 Mart 2017 Cumartesi, Saat: 21.00 31 Mart 2017 Cuma, Saat 20.00 CRR Konser Salonu Mezzo soprano Serap Çiftçi, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan çingenelerin zengin melodileri ve yaşam ritmini yükselten, neşelendiren ezgilerini kendi yorumuyla sahneye taşıyor. Bilet fiyatları: Tam 28.50 TL, indirimli 18.50 TL 56 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Kültür - Sanat

ALTERNATİF TİYATRO Tiyatronun alternatif dünyasında sanat ve hayat başka türlü yaşanıyor. Onlar anlı şanlı Şehir Tiyatrolarının, Devlet Tiyatrolarının; gençlere, yeniliğe açık duygularına sırt çevirmiş hallerinden gına getirip, yeni ve alternatif bir dünya yaratmanın sahnelerinden çıkmışlar yola, kolkola… İKİNCİ KAT "Kasap” 31 Mart 2017 Cuma, Saat: 20.30 Diren Sanat’tan Yavuz Pak’ın sorusuyla; “Kasap, tüm sarsıcılığıyla, sistemin bekası için insanlığı üçüncü bin yılda Ortaçağ karanlığına sürüklemekte beis görmeyen postmodernizmin, aynı zamanda bir ‘post-insan’ çağı olabileceği endişesi yaratan bir oyun. Akılsızlığın form, vicdansızlığın norm haline geldiği postmodern çağ, insandan sabun üretmenin ötesine geçebilir mi?” Yazan: Halil Babür Yöneten: Güray Dinçol Oynayanlar: Mert Denizmen, Evrim Doğan, Aziz Caner İnan, Adnan Devran, Melis Öz. Bilet fiyatları: Tam 50.00 TL, öğrenci 30.00 TL Adres: Emekyemez Mah. Sarı Zeybek Sok. Demirci Fettah çıkmazı, No:2, Kat: 2, Karaköy-İstanbul

MODA SAHNESİ KUMBARACI 50

“Bira Fabrikası” “Şizo Şeyks” 31 Mart 2017 Cuma, Saat: 20.30 29 Mart 2017 Çarşamba, Saat 20.30 “Bu ülke cennet bahçesiydi, sen, ben, o 30 Mart 2017 Perşembe, Saat 20.30 ve diğerleri gibi insanların, tıksırıncaya Shakespeare’in yapıtlarından yola çıkarak; düne dek elinde bulunan bitmek bilmeyen altın bugüne, aşka, iktidara, hırsa, ihanete, kadere, ve yiyecek kaynaklarını yiyip doymayan zamana ve çökeyazan şu koca dünyaya koca bir insanların doldurduğu bir bahçe. Aşk! nazire denemesi. Kim olduğu hâlâ tartışılan, belki de hiç olmamış bu yazarı; kim olduğu hiç kimseyi Aşk için ve aşk ile birbirimizi öldürdük; ilgilendirmeyen ve belki de hiç olamamış bir adamın çünkü kardeş, sevilmediğinden kardeşinin sıyırmışlığıyla/ sıyrılmışlığıyla buluşturmak. boynunu kırıyordu.” (Oyundan) Muktedirlerin, soytarıların, aşıkların, harislerin tek Yazan: Koffi Kwahule Çeviren: Ezgi Coşkun bünyedeki savaşı. Kahkahanın acıttığı bir seyirlik Yöneten: Kemal Aydoğan (oyun tanıtımından)… Oyuncular: Necip Memili, Onur Ünsal, Yazan: William Shakespeare Melis Birkan, Gürsu Gür Metin: Yiğit Sertdemir, Sinem Özlek Bilet fiyatları: Tam 40 TL, öğrenci 30 TL Uyarlayan ve Yöneten: Yiğit Sertdemir Adres: (Eski Moda Sineması) Bahariye Cad. Oynayan: Yiğit Sertdemir Halil Ethem Sok. No:34/27 Kadıköy Bilet fiyatları: Tam 45 TL, indirimli 30 TL Adres: Kumbaracı Yokuşu No:50 Kat: 2 Beyoğlu TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 57 Mart 2017 Kültür - Sanat

USTAYA SAYGI BOB DYLAN 2016 yılı Nobel edebiyat ödülü, "Amerikan şarkı geleneğine yeni ve şiirsel bir ifade tarzı getirdiği" için Amerikalı şarkıcı ve yazar Bob Dylan’a verildi. Şarkıcılığa, folk müziği temelli bir siyasal müziğin ABD’deki ilk örneklerini veren “Woody Guthrie”yi izleyerek başlayan Dylan, daha sonraki yıllarda folk müziği geleneğini sürdüren kişisel bir anlatım geliştirdi. “Blowin in the wind” ve “The Times They Are A-Changing” gibi besteleri insan hakları hareketinin bir simgesi oldu. “Mr. Tambourine Man” ve “A Hard Rain’s A- gonna Fail” gibi şarkılarıyla Dylan, besteciliğinin yanı sıra şair olarak da ilgi topladı. Sonraki yıllarda “Blues”, “Rock and Roll” ve “Country and Western” gibi türlerin etkilerini birleştiren bir başkaldırı müziği oluşturarak, ABD’de siyasal bilinçlenmenin ve insan hakları “Çizgiler çekildi, hareketinin sözcülerinden oldu. Lanetler okundu 1971’de deneysel romanı “Tarantula” Simdi yavaş olan sonra hızlanacak, yayımlanmış; 2008 yılında ise müzik Simdi var olan yakında geçmişte kalacak, dalında, Amerikan popüler müziğine Düzeniniz yitmekte alelacele, ve kültürüne etkisi ve şiirsel nitelikteki Şimdi en önde giden yakında sonuncu olacak besteleri nedeniyle Bob Dylan’a Pulitzer Çünkü zaman değişiyor.” özel ödül verilmişti. Bob Dylan (The Times They Are A-Changing) KİTAPLIK

EDEBİYAT FANZİNİ İngilizce “fanatic” ve “magazine” kelimelerinin kısaltmasıyla oluşan, profesyonel baskı ve yayın tekniklerine alternatif olarak fotokopi ile çoğaltılan, daha amatör bir ruhla çıkarılan baskı materyalidir fanzinler… Dergilere oranla aykırı olmaları ve isyanlarını direkt dile getirmeleri ile bilinen fanzinler, Türkiye’de genellikle edebiyat, sinema ve müzik ağırlıklı yayın yapıyorlar. Çoğu zaman 40-60 sayfa oluyorlar ama birkaç sayfadan oluşanları da var. Marşandiz “Gerçeklerle aramız iyi değil. Tüm ciddiyetlerden uzak da olsak, elbette samimiyetimizle unutmadığımız şu noktaya parmak basıyoruz; edebiyat karşıdır, devrimdir. Öyleyse biz mutsuzluk egemenliğine bu fanzinle karşı duruyoruz! Çünkü elbet her mutluluk, bir devrimdir.”

58 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017 Bulmaca

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ 59 Mart 2017 Test-Ölçüm

TEST ÖLÇÜM HİZMETLERİNDE SMM ÜYELERİMİZ GÖREVLENDİRİLİYOR

Test, Ölçüm ve Kontrol hizmetlerinin SMM kapsamında; bu hizmetlerde yer alacak SMM üyelerimiz tarafından yerine getirilmesini, üyeler yönetmeliklerce belirtilen, EMO‘nın Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi sicil tutma görevinin yerine getirilmesine ve Yönetim Kurulu olarak önemsemekteyiz. Bu sürekliliğin sağlanmasına yardımcı olacaktır, nedenle; şubemizden talep edilen Test, Ölçüm bununla birlikte kamusal ve mesleki denetimin ve Kontrol hizmetlerinin Şubemize bağlı SMM yaygınlaştırılması sağlanmaya çalışılacaktır. Bu üyelerimizce yapılmasına karar verilmiştir. hizmetler, 2017 EMO Mühendislik Hizmetleri Tanımları kitabında yer alan Test, Ölçüm ve Test, Ölçüm ve Kontrol hizmetlerinin Şubemiz Kontrol Hizmetlerini içerecektir. denetim ve kontrolünde programlanarak SMM üyeler tarafından yapılması ve hizmet bedelinin Görev almak isteyen SMM üyelerimizin SMM‘lere ödenmesi sağlanacaktır. şubemizden bilgi alabilirler. Yönetim Kurulumuzun 21.01.2017 tarih 40/49 sayılı oturumunda alınan 15 No’lu karar 18.03.2004 tarih ve 25406 sayılı Resmi Gazetede gereği; 01.03.2017 den geçerli olmak üzere; yayınlanarak yürürlükte olan TMMOB Elektrik SMM üyeler yapmış oldukları test ölçüm Mühendisleri Odası (EMO) Serbest Müşavir hizmetlerini şubemizdeki oda sicillerine kayıt Mühendislik (SMM) Hizmetleri Yönetmeliği; ettireceklerdir. SMM üyenin mesleki kısıtlılığı SMM Hizmetleri bölümü Madde 7 - (Değişik olup-olmadığı kontrol edildikten sonra oda sicil 1. fıkra: RG-8/1/2009-27104) (2) de SMM ve belgesi verilecektir. Oda sicil durumu belgesi BT Belgeleri sahibi oda üyeleri ait oldukları maktu bedeli 35,00 TL’dir. SMM üye tarafından meslek dallarının gerektirdiği mühendislik hazırlanmış raporların Oda formatına uygun meslek alanlarında Oda mevzuatı çerçevesinde şekilde yapılmış olması halinde rapor sayfaları belirtilmiş hizmetleri üretebilmektedir. Bu şubemizce onaylanacaktır. hizmetler arasında l) fıkrasında belirtilen (EK: RG - 8/1/2009 - 27104) (2) Test ölçüm hizmetleri SMM üyelerimizin test ölçüm hizmetlerinde de yer almaktadır. meslek alanların korunması konusunda, gerek kendi ürettikleri hizmetlere ve gerekse kamusal 6235 sayılı TMMOB Kanunu, EMO Ana görevlerine sahip çıkacağına inanıyoruz ve Yönetmeliği ve SMM Hizmetleri Yönetmeliği çalışmalarında başarılar diliyoruz.

60 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ BÜLTENİ Mart 2017