T O P L U M S

edhem eldem, tarihçiler taratıv.da.n çok önem aıtedilen ()~man Hamdi Bey ile Marie de Launay'nin Oamanlı halk kıyatetleri albümünü, konuyla ilgili re~imleri ve bilgileri mu"aye~e ederek bu çal~maya yeni bir açıdan bakıyor, ~ayta 4 6.

Kapital'in İlk Tam Çevirileri, Özetle ve Potemiider 1965-zoı4 Mehmet Ö. Alkan

Nüftis Mübadelesi Üstüne Yunan farihyazımının Üretinti evangelia Balta

Türkiye Solunun nutulmuş Özneleri Tütün İşçileri -

SON ON BEŞ YILDA NÜFUS MÜBADELESİ ÜZERİNE • •• • • YUNAN TARIHYAZIMININ URETIMI J - EVANGELİA BALTA Şimdiki ne6il göçmenliği hiç tecrübe etmedi. Bundan dolayı geçmi~e bakı~ deği~ti. Biliyoruz ki, ha~ız amız la ili~ki ~imdiki zamanla ili~ki demektir. İn6an zihninde

ha~ı z a mekanik bir kayıt değildir, ter6ine ~imdiki z amanın ağırlığı ve etki6iyle

yeniden kurulur. Küçük A6ya Felaketi ve onu mühürleyen Lozan Antla~ma6ı kolekti~

"biz" için muazzam önemi haiz olaylardır ve her ne6ille beraber yeniden müzakere

edilir. Ha~ı z anın yeniden kurulu~ u 6adece mübadilleri ve onların torunlarını

etkilemez; kolekti~ görüngü ve kolekti~ ha~ız ayı da etkiler.

ÇEVİRİ: AHMET AKŞİT* Bu durum zorunlu nüfus mübadelesi konferansta Yunan tarihyazımı külli• trajedisinin sebep olduğu ideolojik ve yatın bir kısmını oluşturan ideoloji ve ı Mübadele'nin gereksiz yere idealize duygusal sıkıntının sonucu olduğu ka­ klişelerin değerlendirmesine yoğun- edilmiş genel tarihsel değerlendirmesi dar, Mübadele'yi yaşamış ve büyük ta­ laştım ve bu tarihsel olaya sadece ta­ Mübadele'de yaşananları , Yunan dev­ rihyazımı çalışmalarına imza atmış in­ rihsel kavramlarla yaklaşma ihtiyacını letinin zorlu reform ve hatta daha zor sanların yaklaşımının da sonucudur.' vurguladım. 2 Orada örneklerle modern bir konu olan yeniden kimlik inşaası Yunan devletinin Küçük Asya'dan ge­ süreçlerini haklı çıkarmak için bir an­ Ekim 2003'te Lozan Mübadilleri len mübadilleri bütünüyle entegre ve latı oluşturmak amacıyla yapılmıştır. Vakfı'nın istanbul'da organize ettiği asimile etmede gösterdiği " eşi benzeri

-

Göçmenler bir okulun önünde, 1925.

•çeviriyi baştan sona okuyan ve beni birçok önemli yanlıştan döndüren Sayın Emre Yalçın'a 52 teşekkür - ederim. ....

:ı:

<( "'f­ ...J <( V) 2 ::ı ...J 0.. o -f-

görülmemiş başarı"nını yanı sıra in­ kurar. Aynı şey tarihyazımın ·ın anlatı­ nan tarihyazımını kısaca kritik e tm ekti. sanın Nüfus Mübadelesi'ndeki trav­ mında olur. Söz konusu tarihyazımı mübiıdillerin matik tecrübesinin, kanıtlanmamış ve Yunanistan'a varışı ve yerleşimini ve genellikle yanlış varsayımların kana­ Son on yılda, Lozan Mübadilleri takip eden yıllarda sosyal, mali ve po­ atiere ve yaygın olarak kabul edilmiş Vakfı'nın ilk uluslararası konferansı dü­ litik yaşamda aynadıkları rol üstüne " doğru "lara dönüşmesine nasıl katkıda zenlemesinden bu yana Mübadele'yle tutarlı yorumlar ortaya koyar. Yunan bulunduğunu açıkladım. ilgili Yunan tarihyazımı, ı990 ' lardan tarihyazımı halen tape edilmemiş arşiv sonra olduğu gibi gelişimine devam malzemesi kullanan parlak çalışma­ Şimdiki nesil göçmenliği hiç tecrübe etti. Konu başlıklarının sil baştan ele larla zenginleşmiştir. Pek çok doktora etmedi. Bundan dolayı geçmişe bakış alınması ve konuyla ilgili mevcut Türk• tezi yazılmış bunlardan bazıları kitap değişti ve iyi biliyoruz ki, hafızamızla çe bibliyografyanın hacmindeki dikkat olarak basılmıştır.s ilişki şimdiki zamanla ilişki demektir. çekici büyüme, Mübadele'ye yönelik !nsan zihninde hafıza mekanik bir kayıt akademik ilginin Türkiye'de nasıl can­ En önemlisi Yunan tarihyazımı üreti• değildir , tam tersine şimdiki zama nın landığını gösteriyor. Üstelik aynı ilgi minin, onu sınırlayan çizginin ötesine ağırlığı ve etkisiyle yeniden kurulur.4 bizim davetli olduğumuz konferans geçmiş olmasıdır; sadece Yunan mü• Küçük Asya Felaketi ve onu mühür• program ının broşürlerine bile yansı­ badillere odaklanmayı bırakmış, Mü•

leyen Lozan Antiaşması kolektif "biz" mıştı. badele dramındaki başka oyuncularla için muazzam önemi haiz olaylardır ve da ilgilenen çalışmalarla zenginleşmiş­ her nesille beraber yeniden müzake• Yunanistan ve Türkiye'de Mübadele'yle tir. lik olarak Anadolu'dan gelen daha re edilir. Hafızanın yeniden kuruluşu ilgili gelecek yaklaşımların gelişimini çok sayıda Hıristiyan ' ın Makedonya'da sadece mübadilleri ve onların torun­ ele alan Renee Hirschon'un editör• yerieşebilmesi için ayrılmaya zorlanan larını etkilemez;s kolektif görüngü ve lüğünü yaptığı CroMing the Aegean Müslüman göçmenler. İki çift ilişkiden kolektif hafızayı da etkiler. Küçük Asya (Ege'nin Öte Yanına Geçmek) adlı kita­ doğan etkileşim incelenmiştir: Müslü• mübadillerinin hikayesi daima kolektif bın önemli bir tarihsel katkı olduğuna man azınlığın Yunan yönetimiyle ve kimliğin bir aracı olarak algılandığı için inanıyorum. 6 2003'te yayınlanan bu Müslüman azınlığın yerli veya göçmen kamuoyunun ilgisini çekmiştir çünkü kitapta Mübadele'ye yeni yaklaşımlar Hıristiyan nüfusla ilişkileri ki, bun­ mübadiller Küçük Asya Felaketi'nden büyük bir çeşitlilik içeriyor. Lozan Mü• lar çalkantılı bir dönemde savaşlarla, - diğer göçmenlerle beraber -toplam bir badilleri Vakfı Konferansı'nda (zoo3)1 nüfus hareketleriyle ve son olarak milyondan fazla insan- radikal biçimde yapılan sunumlar, konuyla ilgili sonra­ vatanlarını mecburen terk ettikle­ Yunanistan'ın etnik bileşimini ve aynı ki tarihyazımı üretiminde olduğu gibi ri Lozan Antiaşması'nın gereği olan şekilde siyasi arenanın, ulusal ekono­ aynı çizgilerdeydi. Mübadele'yle şekillenmiştir. ilişki ağ­ minin ve sosyal yapının araçlarını de­ ları, yayınlanmamış arşiv kaynakların­ ğiştirmişlerdir. Demografik tasnifler, Ege Üniversitesi tarafından organize dan yararlanarak tekrar kurulabilir ve ekonomik değişiklikler, sosyal ve po­ edilen Mübadele'yle ilgili uluslararası Müslüman mübadillerin sosyal haya­ litik değişimler, ideolojiler ve mevcut akademik toplantıda benim sunuşu­ tının muhtelif cepheleri ortaya kana­

kültürel karşılaşmalar da insanların mun amacı ı99o'Iardan günümüze ka­ bilir, aynı şey vatanlarından sürülme 53 geçmiş algısını şekillendirir ve hafı zay ı dar geçen on yıllarda konuyla ilgili Yu- işlemi sırasında belli bir süre yan yana - yaşamak durumunda kalan iki etnik­ İsmail Hakkı Kabakoğlu'nun biyografi- fakirleşmiş göçmenler ve çoğu yoksul, dini toplum arasındaki ilişkiler için de si yayımlandı, hemen a rdından Yunan­ Müslüman hemşerHerinin ayrılışından geçerlidir. 9 ca çevirisi çıktı'' ve Seres'li Müftüzade sonra daha büyük bir emlake gözünü Mehmet Esat'ın Memleket Hatırq.ları diken yerli çiftçiler arasında genellik­ Yeni kurulan TürkiyeCumhuriyeti'ndeki (AvaJ.LvfıoELç) çıktı, keza Yunancaya le hararetli çatışmalardan veçheler

Müslüman göçmenlerin kaderini takip çevrildi.'l sunar. ıs . eden Yunan tarihçilerin hazırladığı ça• lışm a lar henüz pek az olsa da, önemli. İkinci olarak son on yıllarda Müba• İskan meselesi, Göçmen · İskan Bunlar özellikle Anadolu'nun kıyı böl• dele tarihi yerel Hıristiyan nüfusuyla Komitesi'nin rolü ve İskan Dairesi'ndeki gesine yerleşen Giritli-Türk göçmen- da ilgilendi. Basın, mahkeme ve polis uzman resmi görevlilerin kötü şöhretli olağan dışı mülk transferinin yarattığı - baskı politik, partizan anlayışiara hiz­ met ederek önyargıya ve sağduyudan uzaklaşmaya sebep oldu. Çıkar grupla- · rının sayım/keş if. tevzi ve toprak mül• kiyeti ve anormal emlak işlemleri ko­ nusunda Tarım Bakanlığı'ndan istekleri ve şikayetleri ilgili yönetim dosyaları­ nı şişirdi. Yetersiz kaynaklara yönelik talepler kültürel farklılıkların altını çizdi ve şiddetlendirdi. Birçok etnik grubun, dinlerin, dillerin -esas qlarak Slavca- ve sınıfsal farklılıkların olduğu · Makedonya gibi bir yere Anadolu'dan göçmenlerin gelmesi, birlikte yaşaması gereken insanların arasına kapanamaz bir mesafe koydu. Dil ve moral değer farklılıkları iki tarafta da İç Savaş son­ rası. yıllara dek sürecek politik bölün• meyle beraber, ırkçılığa ve toplumsal yabancıtaşmaya yol açtı. Bu konular şimdilerde Yunan tarihyazımının par­

çası oldu.ı6

O zamanlar hala çok etnili bir şehir olan Osmanlı sonrası Selanik'teki Ya­ hudilerle ilgili çalışmalar vardır. Bunlar göçmenlerin gelmesiyle beraber emek pazarı aniden şehrin ölçülerinin çok üstünde bir insan gücüyle büyüyün• ce, sıklıkla Yahudilerle göçmen toplu- . luklar arasında ortaya çıkan çatışmalı ilişkilerden bahseder. Göçmenlerle Yahudi işçiler arasındaki ilişkilerin ay­ dınlanması için hala yapılacak çok şey var ve bu mesele sendikal hareketin tarihiyle ilintilidir, tütün konusu vs. - Rena Molho "Selanik'teki Yahudi ce­ maati bir azınlığa dönüşürken ve oluş­ maya başlayan iki ulusun politik önce• Pire'ye gelen lerle ilgili; 10 Ahmet Yorulmaz gibi göç- kayıtları, geleneksel sözlü arşivler yo- likleri artık aynı değil iken, Küçük Asya göçmenler, 1922. menlerin Küçük Asya'daki yaşamları luyla göçmenlerin ve yerel nüfusla- Felaketi'nden ve Mübadele'den sonra

Likavitos üstüne yazdığı kitapların Yunancaya rın yaşamları ve bu gruplar arasında Yunan Devleti'ndeki yerli Yahudilerin . Tepesi'nin çevrilmesi rastlantı değildir." Yunanis­ Makedonya'daki metruk Müslüman pozisyonunun ve politik kimlikleri­ aşağısında tanlı Müslümanların yazdığı kitapların , emlakiyle ilgili gayet ihtilaflı konuları nin nasıl şekillendiği konusunun yeni göçmen barakaları, 1925. artık Yunan okuyucu kitlesi arasında takip eden çalışmalarda bir artış oldu­ çalışmalar için iyi bir alan olduğunu" 1 54 daha geniş ilgi gördüğü söylenebilir. ğu gözlenmektedir.'4 Özel durumları belirtir. 7 - Örneğin Kavala Müslüman milletvekili ele alan çalışmalar, Anadolu'dan gelen - Anti-semitizm konusunda, 193ı ' de göçmenler tarafından Yahudi Kampı Campbell'de başlatılan yangın gibi uç olayları veya Yenizelos yanlısı göçmenlerle Yenizelos karşıtı Ya­ hudiler arasındaki politik rekabeti sorumlu tutmanın yeterli olduğunu düşünmüyorum-' s Heterodoks grup­ ların ço ğ unluktaki Ortodoks çevre• leri tarafından potansiyel "yerli düş­ manlar" olarak sunulmasının yanı sıra yaygın olarak alternatif etnik bir kimlik gibi algılanan sosyalizmin git­ gide Yahudilerle özdeşleştirilmesini unutmamamız gerekir. İki savaş arası dönemde kentli (urban) yeni Yunan devleti ulusal entegrasyonu sağlamak üzere kendini oluşturmaya girişmiş­ ken korkuya kapıldı ve sosyalizmi ya­ bancı bir unsur olarak reddetti. 19

Ve KKE'nin yani Komünist Parti'nin 1924'ten sonra Makedonya ' nın özerk• liğiyle ilgili görüşleri sosyalizm kimli­ ğini anti-Helenizmle özellikle tatsız bir şekilde damgalayacaktı. Sonuç olarak sosyalizm ulusun düşmanlarıyla öz• deşleştirilmiştir ve bu iplikle sonraki anti-komünizm ortamı dokunmuştur ; burada Mübadele göçmenlerinden bile kendilerine düşen rolü oynamaları ta­ lep edilmiştir.

İki savaş arası dönemde, ll. Dünya Savaşı'nda Kuzey Yunanistan'ın Alman ve Bulgar işgalleri sırasında göçmen topluluğunun politik tutumunu ve aynı şekilde İç Savaş sırasında göçmenle• rin pozisyonunu ortaya koyan birçok araştırma vardır . 20 Pontus Helenizmi tarihi uzmanı Vlasis Agtzidis, komünist Rusya ' nın Kemalistlere yaptığı yar­ dımın, hareketlerinin yenilgisine yol açtığı silahlı Pontus hareketi tarafın­ ve bütün vatana dönüş umutlarını tamamlanana dek devam etti. Çoğu Parlamento binası dan hissedilmemiş olmasının mümkün yıkan 1930'daki Yunan-Türk Dostluk şehirlerin varoşlarında inşa edilen yakınlarında olmadığını , bu durumun da Karadenizli Anlaşması'nın imzalanması , göçmen bu yerleşimler ayrı belediyelere ve göçmenler, 1924. göçmenlerin Yunanistan'daki siyasi ai­ oyunun Venizelosçu Liberal Parti'den hakikaten değerli emlaki olan bel- i tk diyetlerini belirlediği üzerinde durur. uzaklaşmasına yol açan bazı temel se- li bazı şehirler modern belediyelere düzenlemeler, İşgal z amanında EAM/ ELAS 'la beraber bepler arasındadır . ıgso ' lerde Venize- dönüşürken beklendiği gibi buralarda 1925. kabul veya mücadele sorusu ortaya los hafızalarda biraz geride kaldığında yaşayanların oylarında da değişiklik çıktığında merkezi bir yer işgal eden şehir merkezlerindeki göçmenlerin oldu. Atina, Pire ve Selanik'te bugün bu zıtlık , onların politik ideolojisinin çoğu tekrar sola döndü. Yine de bu küçük devletler gibi gözüken birçok bir unsurunu oluşturur. 21 durum kentsel çevrenin dönüşümü, yeni mahalleler oluşturuldu. Yunanlar yeniden yapılanma , anti-parochi tarafından ilk yıllarda onca düşman­ Bazı çalışmalar göçmenlerin politik sistemi (arsa karşılığında kat) ve eko­ lıkla karşılanan göçmen unsuru, tüm tercihlerini belirleyen, seçimlerde nomik iyileşme , sosyal entegrasyon ülkenin olduğu gibi şehirlerin de sos­ kullandıkları oy gibi faktörlere bakar. ve önceki göçmen yerleşimlerindeki yal ve kültürel çehresini kesin olarak 55 1929-1932'deki büyük ekonomik kriz yaşayanların şehir hayatına katılması değiştirdi. 22 -

- Farasian mü badillerin yerleştiği Plati İmathia. İlk on yıllardan resimler, 1935- 1925.

Küçük Asya Ara ştırmal a rı Merkezi Fo tograr Arş iv i.

Sarsıcı bir çalışma Yunanistan ana­ karasında "unutulmaz vatan" anısına yapılmış 6o anıtı ele alır . Burada ya­ sal çerçevenin kontrolü hakkında ve konum, finansman, tipoloji, tarifler ve anma pratiklerinin analizi üstüne önemli bir tarihsel soru ortaya atılır: Büyük bir göçmen tqplulugu milli bir­ liğin gerisindeki fikri zedelemeden, belirli bir kimlikle nasıl tarif edilebilir ve geçmişten gelen kurban duygusu gelecekteki kaderini güvenceye almak için nasıl terkip edilmelidir? ıs

Yukarıda Mübadele'yle ilgili Yunan ta­ rihya z ımının ufkunu zenginleştiren ve genişleten özet olarak söylenmiş şey­ lerin yanı sıra şu yeniliği yorumlamak önemlidir: Yeni bir Yunan tarihçi kuşa­ ğının son zamanlarda Küçük Asya göç• menleri için göçmen yerine "eıtmxoç - yerleşimci " kelimesini kullandığı gö• rülüyor. ilk önce bunun İngilizceden yapılmış mekanik bir çeviri olduğunu düşündüm, ancak zamanla bu kelime­ yi kullananların political correctneM kurallarına uyduklarını anladım. Yeni - trend, İzmir ' de ı922 Felaketi sırasında Hafızayla ilgili yeni tarihyazımı araştır­ badele çalışmaları göçmen hafızasını "İzmir . !imanına kalabalığın yığılması" maları; tarihi, antropolojik ve sosyolo­ işbirlikleri ve güçlü yardımlaşma ör• konusunu işleyen bir Yunan ders kita­ jik yaklaşımlar yoluyla göçmen hafızası gütleri yoluyla şekillendirme politika­ bında toplumsal duyarlılığı yükselten bu üstüne çalışmaların yoğunlaşmasına larıyla ilgilendiler; şimdi artık geçmişin ünlü ifadeye bakmamızı kaçınılmaz kılı­ yol açtı; bu da belleğin algılanmasının yerel bir hesabını çıkarıyor ve Pon­ yor. Herhangi bir yorumu atlamak veya da tıpkı göçmen gruplarının kendileri­ tuslular için Aziz Sümela Manastırı ve tarihsel gerçekliğin tahrif edildiğine dair ne dair tasavvurlarının ve geçmişleri­ Orta Anadolu'dan gelen göçmenler için tartışma açmak anlamsızdır . Bu dikkate nin zaman içinde geçirdiğine benzer bir Kapadokya ' nın mağara kiliselerini mer­ değer tarihçiler grubu kendi bakış açı­

56 değişime uğradığınin ortaya çıkmasını keze alan sembolik bir hafıza coğrafya­ sını oluşturmuş . Rasyonal, modernist - sağladı. 2 ı Yunan tarihyazımında Mü- sını pekiştirmeye yardımcı oluyorlar.24 Batılı bir tutumla sadece yerleşim olgu- - suna odaklanılırsa , duygusal yükü olan Bir göçmen köyünde düğün, göçmen teriminden kaçınılabileceğine 1938. inanıyorlar . Nüfus Mübadelesi'ne ge­ Küçük Asya leneksel tarihyazımının yaklaşımından Araş t ırm a l arı Merkezi Foıogra f A r ş ivi. kaçınmak isterlerken esasında aynı me­ seleyi ısrarla ve kompeksli bir şekilde arka kapıdan geri taşıyorlar.

Bu kritikle son on yılda Mübadele ko­ nusunda Yunan tarihyazımı üretiminin ilgilendiği temel başlıkları ve aynı şe­ kilde akademik ilgilerdeki değişimi ve - farklılıkları kısaca ele aldığım çalışma ­ rnın ilk bölümünü bitiriyorum. Yapısı nasıl oluşturulmuş veya neyle değişti­ Şimdi Yunan tarafına bakarak Mübade• uzun zamandır çalışma konularını ve riimiş olursa olsun Mübadele'nin konu­ le tarihi ve göçmenlik konusunda belli bu çalışmalardaki tutumunu değiştir­ larının ne olduğunu. gözlem metotları­ başlıklara kısaca değinmek istiyorum. miş olsa da, henüz hala tarihyazımının nı , tekniklerini ve tabii tarih teorisine Örnekleme yoluyla, diğer sosyal bilim­ araştırma alanı dışında kalan konular­ bakışları ortaya koymak istiyorum. leri takip eden tarihyazımının ilgisi, dan söz edeceğim.

Göçmen fut1bıD~ KuWıp~eri ve Göçmen KimUği

Bildiğimiz gibi bir futbo l taraftarının kimliği başkalarıyla ilişki içinde kendini tanım l arken temel öneme sahip bir etmendir. Aynı zamanda düzenleyici ve birleştirici bir etmendir. Yunan futboluyla ilgi lenen akademisyenlerin örneğin Vasilis Kardasis'in gösterdiği gibi futbol un, hafızayı muhafaza etmek, kültürel tekilliği ve nihayet sosyal statüyü ilerietmek için bir mekanizma işlevi vardır.>6 Diğer kimliklerde olduğu gibi bir tarartarın statüsü de başkalarından farklılaşma veya çelişme üstüne temellenmiştir. Türkçe konuşan Toumbalı göçmenlerin PAOK Koudas altın çağındayken Selanik'te yerinde çalışmanın ve Yunanistan'daki PAOK Selanik Selanik takımının (Panthessalonikios öğrenciliğim sırasında duymuştum. Bu futbol kulüplerinin PAE (IIaveAAfıvLa futbol kulübü, Athlitikos Om ilos Konstantinoupoliton) ifade halen kullanımda mı bilmiyorum. A8Arrnxfı ' Evwarı) anonim profesyonel 1926. tesadüf olmadığı gibi. Mm~(IJ. IIaox Bugün hala Vol os' ta göçmenlerin futbol birliklerine dönüştürüldüğü ve -Bizim PAOK den irdi, onların takımı, torunları Nea lonia ' nın merkezinde Niki bunların gelişimini -her şeyin artık göçmen takımı. Bu isim en azından taşrasında ı 97o'lere kadar PAOK taraftarlarınca Volos'u, Olympiakos Volos'u farklı bir manaya geldiği ı979'a kadar­ kullanılmıştı. Bu kullanımı futbolcular destekler. O yüzden göçmen kimliğini gözlemen in çok cezbedici olduğuna Aristarchos Fountoukidis ve Giorgos futbol kulüplerini kurulduğu yerleşim inanıyorum . 27

belgesel, kullandığı özel dille ima edileni Asya Savaşı'ndan sahneleri filme aldığ ı Yunan Sinema&[ ve ulaşılabilir kılıyor ve paha biçilmez bilinen Küçük Asya Araştırmaları Merkezi Göçmen~er değerde tarihsel bir arşivdir. Filmi n (KAAM) [Greek Literary and Histarical tarihsel bir kaynak olarak kullanımı, kurgu Arehive (ELlA)). göçmen birlikleri, ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi anlamak Yunan Film Arşivi (ERT eski) ve Dışişleri Sinema belli bir topluluğun "ürünü" demektir, sinema "dilini" tarihsel araçlar Bakanlığı'na dağılmış malzemenin olarak bir tarihsel olay parçası oluşturur kullanarak anlamak demektir. Göçmen toplıınması gerektiğini not eder. Ve yolundaki klişe ile başlıyorum; sinema onu sorunuyla ilgilenen Yunan tarihyazımı bu bu kayıtların, film malzemesinin Türk üreten topluluğun doğrudan veya dolaylı alanda hiç çaba göstermedi. filmleriyle mukayesesini, rebetiko şahitliğidir. Tespit edilen tek çalışma yazar Kostoula şarkıları ve edebiyatın karşılıklı olarak Filmler, belgeseller yeri geldikçe istismar Kalaudi'nin kelimeleriyle malzemenin ilişkilendirilmesini mümkün kılacağı edildiler ve hala sinema. kurgu veya ilk kaydıdır. Sonsözde yazar Küçük sonucuna varır. ıB Göçmenlik ve Mübadele konusuna ahlak, dini itikat, aile, vatan sevgisi gibi günlük hafızasını yeniden inşa ediyor. sinemasal yaklaşırnil çalışmaların ilgisinin yüksek değerlerle örtülü, mitleştirilmiş Film bu yüzyılın politik olaylarının ve çeşitleneceğini ummak istiyorum. Giannis bir halkı yıldızlaştırıyordu. Bu filmterin propagandanın hangi yolla iki halkın Papadopoulos'un "Yunan sinemasında taşıdığı göçmenlikten esinlenen sosyal hafızasını rezerve ettiğinin üzerinde Küçük Asya'nın hayali yeri ve bir etnisite ve politik gerçekliği izlerneyi heyecan duruyor. "Kolay değil" diye izah ediyor iki unsuru olarak kökünden kop(arıl)ma verici buluyorum. Diktatörlük sırasında yazar, "bu insanlar sürekli savaş tehdidi deneyimi" (ı4 Mayıs 20ı4) dersini de içine çoğunluğun filminin çekildiğini altında yaşarken insanların hafızasını alan Panteion Üniversitesi'ndeki modern unutmayalım . Melodramda klişe, filme almak veya onu propagandaya Yunan sinemasıyla ilgili seminerleri göçmenlik konusuna yaklaşırken tarihi dönüştürmek. Yunanistan'da ve güven tazeleyici buluyorum!9 geçmişi yumuşatan ve aynı zamanda Türkiye'de bir nesilden diğerine IlQOO

Yunanistan'da yerleşimi ve Yunan serhat boyu şiirini taklit eden Pontus toplumuna entegrasyon u esnasında şiiri, kendi dilinde Romania'da karşılaştıkları sorunları ele alan bir -Mübadele' den sonra kendilerini iyi Edebiyat tarihi iki savaş arası dönemde şiir türü, Karamaniica şiir vardır. Bu karşılamayan yer, yani Yunanistan­ verilen eserlerdeki göçmenlik manzum eserler köklerinden koparılmış; nasıl kötü karşılandıklarından bahseder. tecrübesini ve "göçmen" kişiliklerin evsiz; dayanılmaz, takatsiz bırakan Tıpkı llias Tsirkinidis'inki gibi harika niteliklerini kaydetmekle meşgulken trajik, kötü talihin yükü altında ezilmiş; şiirlerdir, göçmenler hakkında veya göçmenler yeni kök salmak için mücadele ederken "0 Llfıt.ı.oV o X.Ef.!.Cvı:1;ı::ı;1;fıç " (0 tarafından yazılmış Mübadele'yle açlık çeken insanları tasvir eder. Şahsi Di mos o kemençeci)36 dramlar, kolektif talihsizlik ve kaybı ilgili şiirler vardır .ll Nikos Miliaris'in Bu harika eserler Yunan edebiyatının temsil eden lfadelere ve başlarına gelen çalışmasındal4 kaydettiği dönemin ana külliyatının dışında kalmışlardır ve felaketin getirdiği kedere gönderme şairleri tarafından bestelenmiş şiirler ve tabii bunun sebebi sadece farklı dil ve yapar. Türkçe konuşan göçmenler ı935'e lordanis Pamboukis'in benzer Pontus lehçe değildir. Küçük tirajlı ve mütevazı kadar gazetelerde yayınladıkları veya şiiri hakkında söyledikleri bir yana özel baskılar yapan küçük broşürler halinde dağıttıkları göçmenlerin parlak edebiyat üretimi zamanının gazetelerine ve dergilerine gözden kaçmıştır. Daha önce zikredilen destan formunda şiirler besteledil er. dağılmış ve geri kalan hepsinin Bunlar kendi dillerinde, onların ve şiirin büyük kısmı Felaket'ten önceki basılmadan el yazması olarak duran bu kayıp vatanlardan ve anavatandan atalarının kendi vatanlarında konuştuğu eserlerin bir gün derlenip, kaydedilip Türkçede yazılmıştır3s Sürgün'den (Eı ın N dikkatini esas olarak kitlenin seviye­ metodik açıdan yenilenmesi sonucunu :ı: sonuçlarından ı ş ık altında sine, Mübadele'nin Mod ern Yunan tarihinde can a lıcı bir verecek yeni bir gözden ge­ "'<ı: f­ dolayı acı çeken insanlara yoğunlaş­ nokta olan Mübadele konusunda yeni çirilmelidir. Bu sorulara cevap bulmak _j <ı: (/') tırdı. Gerçek o ki, di ğer sosyal bilim­ yaklaşımlar kaçınılma z biçimde or­ için farklı tip ve kökenden kaynaklar ::;;; => lerin tarih üzerindeki etkisini takip. taya çı ktı. Mübadele, kuruluşundan t ara ndı ve çalışıldı. İlgi; dile, h a fı zaya _j Cl. o eden Yunan tarihyazımı ı98o ' lerd eki beri Yunanistan'ın başına bela olan ve edebiyatın yapısına yöneldi. f- metapoliteb6i'den (rej im d eğ işikli ği) irredentizmin -yani bütün Yunanları bu yana bu alana katkıda bulunuyor. tek ve büyük bir Yunan devleti a ltınd a Akademi toplulu ğ u yayılma konusuy­ O zamandan beri Yunan tarih bilimleri toplama fikrinin- sonuna i şaret ediyor­ la ilgilendiği müddetçe d oğr u iz üze• - içerik, metot hatta ifade tarzını değiş­ sa, Yunan devletinin her şeyi kapsayıcı rindeyiz ve daha iyi ihtimaller ortaya tirdi, başka bir dünyaya girdi. 20. yüz• modernizasyonunun başl a n g ıcını işa ­ çıkıyor demektir. Tabii yeni yorumları yıldaki Yunan toplumunun apaçık ve ret ettiğini de bir kez daha belirteyim. destekleyen yeni ba k ış aç ıl a rı ve ka­ keskin zıtlıklara dayanan -ı9. yüzyılda Mübadele'de Yunanistan'a gelen yak­ nı tl ar ortaya ç ık ar ve özgün ça lışmalar olmayan- gözden geçirme yönelimi, l aşık bi r milyon göçmen ulusal enteg- üretilmesinin önünü açarsa.

DiPNOTLAR At in a 2006, çoğ u n l uğu 2003 Ko nferansı' na ait auroi nou rjpfJav an6 TfJV aurovoJıia wç Tf1V makaleler dışı nd a, ba şka bazı çalışma l arı da AvraMayrj [Gidenler, kala nl ar. Özerklikten Metin birkaç küçük eklemeyle Ege Üniversitesi kapsar. Mübadele'ye], Rethymno, Mitos, 2002. N. tarafından düzenlenen Mübadele Konferansı ' nın Andrioti s-Ta nju lzbek, ".. . M ~ öE ToupKm, temel düşüncesini yans ıtıyor (8-9 Mayıs 8 Birkaç örnek ve riyorum: El isabeth ~~6E ' E /.A~VE<; . ' E/.A~vE<; UTI~KOOl EL~aınE": Ül 2014). N otlara eklenen bazı çalışmalar, son Kontogiorgi'nin doktora tezi, Population Mouoouh~ô.vm r~<; Kp~r ~ <; 1898-1939. Arr6 r~v yirmi yı l da Yunan ta rih yaz ı cılığının eği l im ini Exchange in Greek Macedonia. Th e Rural Kp~r~ ın~ v ToupKla [.. . ne Türkler ne Yunan·lar. gösterıneyi amaçlıyor. Her konu ayrıntıs ı yla Settlement of Refugees 1922-1930, Ciare ndon Yunanlar biz vatandaşlarız: Girit! i Mü slümanlar incelenmiyor. Ayrıca makale bibliyografık bi r Yayın l arı, Oxford, 2006, yayımlanmıştı. Spyridon 1898-1939. Girit'ten Tür kiye'ye], nwpayi1EVa yaz ı mahiyetinde · değildir. Mouratidis, npoa