Bağımsızlıklarının 25. Yılında Türk Cumhuriyetleri(PDF)
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
BAĞIMSIZLIKLARININ 25. YILINDA TÜRK CUMHURİYETLERİ EDİTÖRLER 25ABDULVAHAP KARA - FAHRİ SOLAK BAĞIMSIZLIKLARININ 25. YILINDA TÜRK CUMHURİYETLERİ (Siyasi, Ekonomik ve Kültürel Gelişmeler) Editörler: Abdulvahap Kara – Fahri Solak BAĞIMSIZLIKLARININ 25. YILINDA TÜRK CUMHURİYETLERİ Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) Yayınları, No: 23 ISBN 978-605-2334-01-0 Editörler: Abdulvahap Kara - Fahri Solak Tasarım Murat Arslan Teknik Yapım 0216 557 82 87 Baskı Seçil Ofset Tel: 0212 629 06 15 İstanbul, 2017 ‘Bağımsızlıklarının 25. Yılında Türk Cumhuriyetleri’ kitabının tüm yayın hakları Türk Dünyası Belediyeler Birliği’ne aittir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. İzinsiz basılamaz ve çoğaltılamaz. Merkez Efendi Mah. Merkez Efendi Konağı No: 29 Zeytinburnu 34015 İstanbul Tel 0212 547 12 00 www.tdbb.org.tr İÇİNDEKİLER Önsöz .................................................................................................................... 05 Azerbaycan Cumhuriyeti / Prof. Dr. Nesrin Sarıahmetoğlu, Prof. Dr. Okan Yeşilot.. 07 Kazakistan Cumhuriyeti / Prof. Dr. Abdulvahap Kara ............................................. 73 Kırgız Cumhuriyeti / Dr. Fahri Solak ..................................................................... 133 Özbekistan Cumhuriyeti / Prof. Dr. Ahmet Kanlıdere ............................................. 153 Türkmenistan Cumhuriyeti / Prof. Dr. Kemal Özcan ............................................. 187 Rusya Federasyonu / Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu ....................................................... 247 Türk Dünyasında 25 Yıllık İşbirliği Süreci / Prof. Dr. Abdulvahap Kara ................. 329 ÖNSÖZ 1991 Yılında Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan bağımsızlıklarına kavuştu. Bu cumhuriyetlerin bağımsızlıklarını tanıyan ilk ülke Türkiye Cumhuriyeti oldu. Aradan geçen 25 yıl zarfında hem bu cumhuriyetler dünya çapında tanınma sağladılar ve ekonomik, sosyal ve siyasi yaptıkları reformlar ile büyük gelişmeler kaydettiler, hem de Türkiye ile dostluk ilişkilerini geliştirdiler. Ayrıca bu kardeş ülkelerin kendi aralarındaki işbirliğini güçlendirmek için TÜRKSOY, TÜRKPA (Türk Dili Konuşan Parlamenter Asamblesi), Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi/Keneşi), Türk Akademisi ve Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) gibi ortak teşkilatları da hayata geçirdiler. 1991 yılından 2016 yılına kadar geçen 25 yıllık zaman diliminde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın yaşadıkları süreçleri değerlendirmek adına elinizde tuttuğunuz bu kitap hazırlandı. Bu kapsamda bu ülkelerin son dönem tarihi, ekonomik ve kültürel gelişmelerinin yanı sıra Türkiye ile ilişkileri ortaya konmaya çalışıldı. Tüm bu bölümler o ülkelerle ilgili olarak çalışan uzman akademisyenler tarafından kaleme alındı. Günümüzde açık bir şekilde anlaşılmıştır ki, Türk dünyasındaki gelişmeler Rusya Federasyonu ve orada yaşayan özerk Türk Cumhuriyetleri ve Toplulukları olmadan eksik kalır. Bu sebeple kitabın 6. Bölümü Rusya Federasyonu’na hasredildi. Bu bölümde federasyon içinde yer alan Türkler ile birlikte Rusya Federasyonu’nun Türkiye ve diğer Türk Cumhuriyetleri ile ilişkileri ana hatlarıyla gösterilmeye çalışıldı. Böylece Türk dünyasında son 25 yıldaki gelişmeler daha kapsayıcı ve geniş bir biçimde ortaya konmuş oldu. Kitabın 7. ve son bölümü ise Türk dünyasının kendi içindeki işbirliği çalışmalarına ayrıldı. Çünkü dünyada bölgesel işbirliklerinin üye ülkelerin siyasi, ekonomik ve kültürel gelişimlerine büyük oranda katkı yaptığı açıkça görülmektedir. Bu bağlamda soğuk savaş döneminde birbirlerinden onlarca yıl kopmuş olan kardeş ülkelerin de her alanda işbirliğine gitmeleri kaçınılmazdı. Ancak, bu işbirliği her zaman istendiği gibi gelişmedi. Bu da, her ülkenin işbirliği konusunda kendi anlayışı, farklı bakış açıları ve jeopolitik konumları olması sebebiyle doğaldır. Zamanla bu farklılıklar azalarak işbirliği sürecinde ivme kazanıldığı görülmekteyse de, mevcut potansiyele göre henüz istenen seviyede değildir. Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlığının 25. yılı vesilesiyle hazırlanan bu kitabın Türk dünyasını yakından tanımak, gelişmeleri anlamak isteyenler ve karar vericiler için yararlı olacağına inanıyoruz. Bu tür eserlerin geçmişi değerlendirerek geleceğe emin adımlarla yürüme açısından yol gösterici olacağı şüphesizdir. Bu çalışmayı destekleyerek yayınlanmasını sağlayan Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB)’ne ve katkıda bulunanlara teşekkür ediyoruz. Editörler AZERBAYCAN CUMHURİYETİ Prof. Dr. Nesrin Sarıahmetoğlu* Prof. Dr. Okan Yeşilot** Güney Kafkasya milletleri içinde Azerbaycan Türkleri sadece nüfus itibariyle çoğunlukta olmalarıyla değil, Ermeni ve Gürcülerden farklı olarak Yakın Doğu’nun komşu ülkeleri İran ve Türkiye ile etnik, dil, kültür ve dinî bağlara sahip olmalarıyla da özel bir konumdadır. Bölgesel birlik fikri Güney Kafkasya’da çağdaş siyasî hayat kadar eskiydi. Çarlık Rusyası’nın Zakafkasya (Kafkasya ötesi/Transkafkasya) dediği yerde Gürcüler, Ermeniler ve Müslümanların yaşadığı yerleri birleştirmek fikri XX. yüzyıl başlarında ortaya atıldı. Bu fikir Ermenilerin millî yönlerinin esas temsilcisi olarak ortaya çıkan Taşnaksutyun Partisi tarafından desteklenmekteydi. Azerbaycan’ın en büyük siyasî grubu Musavat da federalist parti kimliği ile Azerbaycan halkının güven- liği için mümkün olan en iyi yolu arıyordu. Çarlık Rusya devrinde yaşanan sıkıntılar bölgenin kimliğini etkilerken Bolşevik İhtilali ve SSCB’nin kuruluşu Azerbaycan için hem toprak kaybı ile sonuçlandı hem de sistemin oluşturduğu yeni bir devin baş- langıcını oluşturdu. 90’lı yılların başında Sovyet İmparatorluğu’nun çöküşü, Sovyet yıllarında halkların dostluğu adıyla dondurulan problemler Ermeniler ve Azerbaycan Türkleri arasında etnik mücadeleleri, baskıları ve problemlerin yeniden ortaya çıkma- sını hızlandırdı. Bu sırada milletlerarası farklılıkları azaltmak için halk mübadelesi yapıldı. Azer- baycan Türkleri ve Ermeniler artık aynı şehirlerde yaşamıyorlardı. Ocak 1990’da veya daha önce 1918 ve hatta 1905’te şehirlerde meydana gelen ve gelecek nesillerin ha- tıralarında derin izler bırakan kitlesel baskı ve zulmün bir daha meydana gelmesi engellendi. Bu şehirler artık çok milletli olma özelliğini kaybetti. 1990’lı yılların başında ise SSCB’nin dağılmasını engellemek amacıyla 19-21 Ağustos 1991’de Moskova’da bir darbeye teşebbüs edildi. “Ağustos Darbesi” adıyla bilinen bu darbe demokratik eğilimlerin güç kazanması, halkın tabandan bir direniş göstermesi vb. sebepler yüzünden başarısız oldu. * Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ** Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi 7 BAĞIMSIZLIKLARININ 25. YILINDA TÜRK CUMHURİYETLERİ 1991 Ağustos Darbesi her ne kadar başarısız olsa da Azerbaycan’da siyasî durumun gerginleşmesine ve halkın huzursuzluğuna yol açtı. Azerbaycan halkı ülke yönetimine demokratik güçler ise siyasî muhafazakârlara karşı tepkilerini arttırdı. Bu protesto ve mitinglerde halk, hükümetten, meclisin dağıtılmasını, yeni meclis seçimlerinin yapıl- masını, ülkede olağanüstü halin lağvedilmesini, Dağlık Karabağ Muhtar Vilayeti’nde 1 egemenlik haklarının temin edilmesini talep ediyordu. Azerbaycan Yüksek Sovyeti’nin halkın ısrarıyla toplanan 30 Ağustos 1991’deki olağanüstü oturumunda “Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının tekrar sağlan- ması hakkında bir beyanname” kabul edildi. Bazı milletvekillerine rağmen idare bu beyannameyi referandumla meşrulaştırmak istemedi. Çünkü bu yasa SSCB’in dağıl- masına engel olmak amacı ile kabul edilmişti. 8 Eylül 1991’de Azerbaycan’da devlet başkanlığı seçimlerinde Ayaz Niyazi Mut- talibov yeniden seçildi. Ülkenin bağımsızlığını engellemek için dıştan baskılar arttı. Böyle bir ortamda demokratik güçler, yönetimi kesin tedbirler almamakla suçlayarak halkı iktidara bağlı olmamaya çağırdı. Bunun sonucu olarak iktidarda olan A. Mutta- libov ile AHC yönetimi arasında 3 Ekim 1991’de yapılan görüşmede Millî Şura’nın 2 kurulması için mutabakata varıldı. 5 Şubat 1991’de Azerbaycan SSC’in “Azerbaycan Cumhuriyeti” olarak adlandı- rılmasına karar verilmişti. Halkın talebi ile 18 Ekim 1991’de toplanan Azerbaycan Yüksek Sovyeti “Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı hakkında Anayasa kara- rını” kabul etti. Bu Azerbaycan’ın bağımsızlığının yeniden kazanılması demekti. XX. yüzyılın sonunda Azerbaycan’ın bağımsızlığının tekrar elde edilmesi tarihî bir olaydı. Devlet Başkanının hâkimiyetini sağlamlaştırmak amacıyla 18 Ekim 1991’de Prezi- dent İdaresi de kuruldu. 26 Kasım 1991’de Yüksek Sovyet’in oluşturduğu Millî Şura 25 kişi demokratik blok temsilcisinden, 25 kişi de iktidar taraftarı milletvekilinden 3 teşkil edildi. Bu çalışmanın amacı Azerbaycan’ın bağımsızlığını 1991 yılında tekrar kazanma- sıyla birlikte ülkenin 25 yıllık sürecini değerlendirmektir. 1 Karabağ’da 1988 ve 1990 yılları arasında yaşanan olayların kronolojisi için bkz. Hronika, NKAO Fe- vral 1988-Fevral 1990, Bakı 1990; Nesrin Sarıahmetoğlu, “90’lı Yılların Öncesinde Dağlık Karabağ’daki Gelişmeler ve Olayların Kronolojisi”, Karabağ, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2011, s. 13-35. 2 E. Fuller, “Armenians Demostrate for Return of Territories from Azerbaidjan”, Radio Liberty, 11 Novem- ber 1987, p. 2. 3 Nazir Əhmədli, Milli Məclisden Etüdlər, Kənçlik, Bakı 1996, s. 8-9. 8 AZERBAYCAN CUMHURİYETİ Azerbaycan’ın Bağımsızlığının Uluslararası Alanda Tanınması SSCB’nin çöküşüyle birlikte yaşanan bütün bu gelişmeler bağımsızlık yolunda ilk adımlar olarak kabul edildi ve 29 Aralık 1991’de