‹lkbahar 2012 - Sayı 11 - Üç ayda bir yayınlanır - Ücretsizdir.

Akseki Ma€aralar› Keflfedilerek Belgelenecek... Valisi Dr. Ahmet Altıparmak Akseki’de Açılışlara Katıldı... Yazılarıyla: Selda Ayşe Güleç, Özge Büyüksu, İbrahim Ekmekçi, Hakkı Güleç, Murat Arslan, Av. Bahaeddin Uslu, A. Dürdar Ulu€kay, S. Yalç›n Çetin 2 - Akseki Dergi Başkandan - Vehbi Güleç

Değerli Hemşehrilerim,

Bir önceki sayım›zda, içimizdeki hizmet etme isteği ile yeni projeler oluşturmak için gayret göstereceğimizi, hem dernek hem de birey olarak bu projeleri gerçekleştireceğimizi iletmiştim.

Bu sayımız yayına hazırlanırken, Mayıs ayı içinde Akseki’de çok güzel anlamlı projeler hayata geçti. Bu projelerin ilki olan, uzun zamandır bir okul yaptırma konusundaki düşüncemin gerçekleşmesinden dolay› çok mutluyum. Ayr›ca yaptırdığım anaokuluna değerli eşim Aysel Güleç’in adının verilmesi, beni ve ailemi gururlandırdı. Anaokulunun, eğitim sürecinin başlangıcı olması, genç beyinlerin eğitim ve sosyalleşmesindeki önemi yadsınamaz. Çünkü bireyler burada sosyalleşirken; çevre ile dialog kurmayı, birlikte oyunlar oynamayı kısaca paylaşmayı öğrenecek, ilerideki eğitim dönemi için sosyal bir birey olarak hayata devam edecektir.

İkinci gerçekleşen projemiz de; Akseki Eğitim Hayratı Derneği olarak; Akseki Merkez Mezarlığı’nın yenilenmesi. Akseki Mezarl›€›’n›n 62 yıllık duvarları tahrip olması ve yer yer yıkılması nedeniyle yenilendi. Duvar yapım›, kald›r›m yapımı, öğrenci ve vatandaşların yağışlı havada ıslanmamaları için yol tarafındaki kaldırımın üzerinin kapatılması ile mezarlık boyu cadde yeni, çok güzel bir çehreye büründü.

Sayın Valimiz Dr. Ahmet Altıparmak, hem anaokulu açılışı hem de yolun açılışı için ilçemizi onurlandırdı. Açılışlardan önce sinema salonunda, İl Müdürleri ile birlikte muhtarlarımızın sorunlarını dinledi, sorunları yerinde görmesi ve ilgilenmesi beni ve hemşehrilerimi umutlandırdı. Akseki ilçesinin en büyük sorununun da su sorunu olduğu belirtildi ve bu sorun giderilirse diğer sorunların daha kolay çözüleceğini dile getirdik. Bu konuda olumlu adımlar atılacağına inanıyorum.

İlçemizi açılış ve toplantılar için onurlandıran Sayın Valimiz Dr. Ahmet Altıparmak’a, Say›n Kaymakamlar›m›za, Say›n Belediye Baflkanlar›m›za, ‹l ve ‹lçe Milli Eğitim Müdürlerine ve projeleri gerçekleştirmemizde emeği geçen herkese, uzaktan yakından gelen tüm hemşehrilerime, ’dan gelen değerli mesai arkadaşlarım; Akseki Eğitim Hayratı Derneği Yönetim Kurulu Üyelerine içtenlikle teşekkür eder, sevgiler ve saygılar sunar›m..

Akseki Dergisi Tasar›m ve Uygulama ‹letişim Adresi 3 Ayda bir yay›nlan›r. Rasih Kaplan, Deniz Akkol, Murat Oğurlu, Akseki Eğitim Hayrat› Derneği ‹lkbahar 2012, Say›: 11 Sevda Erkoç Gruba Hastanesi Cad. No: 30/D Şehremini- ‹stanbul, Tel: 0212 523 39 09 Akseki Eğitim Hayrat› Derneği Bask› Ad›na, Sahibi Matbaa Çözümleri San. ve D›ş Tic. Ltd. Şti. Vehbi Güleç Maltepe Mah. Litros Yolu, Fatih San. Sitesi, No: Akseki Eğitim Hayrat› Derneği taraf›ndan 12/112 Topkap›-‹stanbul yay›nlanan Akseki Dergisi T.C yasalar›na uygun Genel Yay›n Yönetmeni Tel: 0212 674 39 80 olarak yay›n yapmaktad›r. Dergide yer alan yaz› Rasih Kaplan ve makaleler yazarlar›n›n görüşüdür. Yay›n Kurulu Haber ve Fotoğraflar ‹brahim Ekmekçi, Adem Çetin, Mahmut Atom Adem Çetin Duruk, Dr. Mehmet Çetin Duruk, Rasih Kaplan, Rasih Kaplan Binnur Kosova, Murat Erol, Siyma Aksekili, Bora Ekmekçi, Ramazan Apaydın, S.Yalçın Çetin

Kapak Fotoğraf: Akseki - Karakışla Yaylası

Akseki Dergi - 1 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Akseki’de 4Coşkuyla Kutlandı...

Akseki’nin Son 22Kunduracısı Nebi Usta

Nice 50 Yılla Bademli Beldesi 33Başarı ve Mu 20 (Kızlar Penceresi) Yerleşmesi

Akseki Atatürk Heykeli’nin 41Yapılış Hikâyesi... 2 - Akseki Dergi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Akseki’de Coşkuyla Kutlandı... 4

Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak Akseki’de Açılışlara Katıldı... 6

Bize Özel Bizim Güzel, Av. Bahaeddin Uslu 10

Dünyan›n En Güzel Hediyesi... , Uzm. Öğret. Selda Ayşe Güleç 13

Akseki Mağaraları Keşfedilerek Belgelenecek 14

Bademli Beldesi (Kızlar Penceresi) Yerleşmesi, Murat ARSLAN 20

Geçmiş Zaman Olur Ki…Akseki’nin Son Kunduracısı Nebi Usta, Özge Büyüksu 22

Antalya’nın İbradı İlçesinde 7. Kardelen Festivali Düzenlendi... 26

Duygusal Zekâ, Hakkı Güleç 28

Nice 50 Yıllara Sağlık, Başarı ve Mutlulukla…, S. Yalçın ÇETİN 33

Genç Aksekililer, Özgür GÖRGÜN 39

Akseki Atatürk Heykeli’nin Yapılış Hikâyesi..., Tayfur SUNER 41 llara Sağlık, Mutlulukla…

26 Bize Özel Antalya’nın İbradı İlçesinde 7. 10Bizim Güzel Kardelen Festivali Düzenlendi... Akseki’de Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan törene Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, Garnizon Komutanı Binbaşı Kemal Esercan, Jandarma Üsteğmen Hacı Ahmet Önder, Akseki Belediye Başkanı Belediye Başkanı Mehmet Gölcü, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Yalçın, kurum amirleri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başlayan törenlere saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhuriyet Meydanı’nda devam edildi. Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, Garnizon Komutanı Binbaşı Kemal Esercan ve Belediye Başkanı Mehmet Gölcü, halkın ve öğrencilerin bayramını kutladı.

4 - Akseki Dergi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Akseki’de Coşkuyla Kutlandı...

Anaokulu öğrencileri, çeşitli kostümler giyerek davetlilere sundukları birbirinden güzel gösteriler ve oyunlarıyla büyük alkış topladı. Akseki Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri şiirler okudu. Halk dansları ve çeşitli gösteriler sunuldu. İlköğretim okulları arası düzenlenen spor, şiir, resim ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödül verildi. Törende konuşan İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Kılıç, “23 Nisan, ülkemizde cumhuriyetin, demokrasinin ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun ilanıdır. Aynı zamanda, dünyada çocuklara armağan edilen tek bayramdır. Büyük Önder Atatürk’ün bu armağanları sayesinde gururlu ve mutluyuz” dedi. Tören, öğrencilerin tören geçişiyle sona erdi.

Akseki Dergi - 5 Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak Akseki’de Açılışlara Katıldı...

Akseki’de İlçe Değerlendirme Toplantısı; Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren ve daire müdürlerinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıya, ilçe birim müdürleri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.

Akseki Belediye Kültür Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda, Akseki’nin sorunları ve yapılması düşünülen projeler ele alındı.

Toplantının açılış konuşmasını Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren yaptı.

Çeviren; sunum eşliğinde Akseki’nin güvenliği, turizmi, eğitimi ve birçok konuda kısa bir bilgilendirmede bulundu.

Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, burada yaptığı konuşmada, “Akseki bizim için enteresan çağrışımlar yapan bir ilçemizdir. Akseki vali olmadan önce de çok iyi bildiğim yerlerden bir tanesi. Akseki, her şeyden önce, Osmanlıdan beri, tarihten beri gelen bir üne, bir şana sahiptir. Benim için baktığım zaman her şeyden önce, yetiştirdiği insanlar ile Akseki, Türk insanının gönlünde taht kuran yerlerden bir tanesidir. Çünkü bu kadar kıymetli evlatlar yetiştiren bu ilçeyi herkes mutlaka görmek ister. Akseki Belediye Kültür Salonu’nda Baktığımız zaman sanat dünyasında, sinema dünyasında, gerçekleştirilen Akseki İlçe Değerlendirme kültür dünyasında, akademik dünyada, siyaset dünyasında, iş dünyasında birçok ismi saymakla tükenmez. Akseki; Toplantısı’nda muhtarlar ve belediye güzel coğrafyası, Düğmeli Evleri’yle, başarılı işadamlarıyla başkanları Vali’ye sorun ve istemlerini ve ticaret erbabıyla hakikaten Türkiye’de ismini sık belirttiler. sık duyuran ilçelerimizden bir tanesidir. Her ile dahi nasip olmayan, değerler kaynağı bir ilçemizdir. Ben

6 - Akseki Dergi Antalya’ya ilk geldiğimde şunu söylemiştim: Arkadaşlar, hayallerinizi satmayın, projelerinizi satın. Çünkü hayal kurmak çok kolaydır. Ama olabilecek hayallerinizi projeye dönüştürürseniz o zaman işiniz kolaylaşır. Bu çerçevede ben teşekkür ediyorum. Burada Aksekililer 2 projeden bahsettiler. Her ikisi de güzel projeydi, destek verdik. Bu manada Akseki’ye teşekkür ediyorum” dedi.

Altıparmak, Akseki’de alternatif turizmin canlandırılması için potansiyeli bulunan Düğmeli Evleri’ne sahip çıkılmasını isteyerek Düğmeli Evler’e ciddi destek verdiklerini söyledi.

Daha sonra il müdürleri ile birlikte toplantıya katılanların sorunlarını dinleyen Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, önce muhtarların sorun ve istemlerini dinledi. Daha sonra ise belediye başkanlarının sorun ve istemlerini dinleyerek daire gerçekleşmesinden ve anaokuluna eşi Aysel Güleç’in adının amirlerine bu istemler doğrultusunda sorunların çözülmesi verilmesinin hem kendini hem de ailesini onurlandırdığını talimatını verdi. belirterek, emeği geçen herkese başta Sayın Valimiz Ahmet Altıparmak’a, inşaatı gerçekleştiren sayın Mürşit Pişkin’e, Toplantıdan sonra Akseki Yeğen Mehmet Paşa Sayın Milli Eğitim Müdürlerine uzaktan yakından gelen tüm Kütüphanesi’nde bulunan kültür müzesini gezen Altıparmak, hemşehrilerine teşekkürlerini sundu.. burada Akseki’nin kültürel değerlerine sahip çıkıldığı için yetkililere teşekkür etti. Daha sonra Vali Altıparmak yaptığı açılış konuşmasında, “Akseki her ne kadar susuzluk çekiyor olsa da Türk Aysel Güleç Anaokulu’nun açılışı yapıldı milletinin susuzluğunun giderilmesinde en önemli kaynaklardan bir tanesi olmuştur. Yetiştirmiş olduğu çok Aysel Güleç Anaokulu açılışında Vehbi Güleç’in yaptığı önemli kıymetlerden, din adamlarıyla, bilim adamlarıyla konuşmada; uzun zamadır Akseki’ye bir okul yaptırma ve sanat bilim adamlarıyla Akseki, bilinirliği en yüksek düşüncesinin olduğunu ve şimdi bu düşüncesinin ilçelerimizden bir tanesi olmuştur. Bugün de bu memba

Akseki Dergi - 7 olmak, kaynak olma özelliğini sürdürebilmesi için sizlerin Düğmeli Evler’i gezdi gayretlerini görmekten büyük onur duyduğumu, büyük kıvanç duyduğumu ifade etmek istiyorum. İnşallah bu Vali Altıparmak, Akseki Bucakalan Köyü’nde bulunan ve okullar, bu yatırımlar, bu gayretler Aksekimizin yine aynı restorasyonu yapılarak turizme kazandırılan tarihi Düğmeli şekilde geçmişte görmüş olduğu o fonksiyonu en iyi şekilde Evler’de incelemede bulundu. 300 yıllık olduğu tahmin yerine getirecektir diye düşünüyorum. Bunlar çok önemli edilen tarihi Düğmeli Evler hakkında bilgi aldı. Bu evleri hususlardır. Eğitime yapılan katkı hakikaten ömür boyu turizme kazandıran işadamlarına teşekkür etti. ülkemiz yaşadığı sürece devam edecek, hizmet edecek yerlerdir” dedi.

70’in üzerinde protokol imzaladığını belirten Altıparmak, bunların en önemlilerinden birinin Akseki’ye yapılan anaokulu olduğunu belirterek, Aksekili işadamı Vehbi Güleç’in Akseki’ye kazandırmış olduğu anaokulu ve eğitime yapmış olduğu katkılardan dolayı teşekkür etti ve eğitime katkıları için de Aysel Güleç’e plaket verdi.

Altıparmak, Aysel Güleç Anaokulu’nu gezerek anaokulu öğrencileri ile sohbet etti.

Öğrencilere hediyeler verdi. Okul bahçesine fidan ekti.

Daha sonra Aksekili hayırseverlerin Akseki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na bir adet minibüs, Akseki itfaiye amirliğine bir adet kaza kırım aracı, Akseki Devlet Hastanesi’ne diyaliz hastaları için alınan bir adet otomobil ile emniyet amirliğine alınan bir adet otomobilin anahtarlarını törenle teslim etti.

Vali Altıparmak, Akseki Anadolu Lisesi ile Akseki Şahinler Çok Programlı Lisesi arasında bulunan bin 100 metre uzunluğundaki kaldırımı törenle hizmete açtı.

8 - Akseki Dergi Akseki 25 Gün Sonra Suya Kavuştu

Akseki ve 11 köyüne gelen arızaya ulaştıklarını söyledi.. Gölcü, Antalya Valimiz Dr.Ahmet Altıparmak, içme suyu kaynağının “İl Özel İdaresine ait iş makineleri İl Özel idare genel sekreterimiz ve bulunduğu Göktepe ile 21 Nisan tarihinden itibaren Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren’e yoğun kar mücadelesi yaptı. Kar teşekkür ediyorum. 21 Nisan tarihinde Yaylası’ndaki şebeke kalınlığı yer, yer 7 – 8 metreye kadar Göktepe kaynağındaki arıza nedeniyle arızası nedeniyle 21 Nisan ulaştı. Özel İdare ekipleri yaklaşık Akseki’ye Çimi köyü ve Bucakkışla tarihinden itibaren su 30 kilometre yolu iş makineleri köyü yakınlarındaki su kaynağından verilemeyen ilçe merkezi ve ile açtı. Son 3 km lik bölüme dönüşümlü olarak su veriliyordu. 11 köyü suya kavuştu. gelindiğinde ise makinelerin çalışması Köylere ise Antalya Valiliğinden zorlanmaya başladı. Belediye Fen gönderilen tankerlerle su verildi diye Akseki Belediye Başkanı Mehmet işleri ekiplerimiz 3 kilometrelik yolu konuştu. Gölcü, gazetecilere yaptığı açıklamada, yayan yürüyerek arızayı tespit ettiler. 21 Nisan tarihinden itibaren Yaklaşık dört metre karın altındaki Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, Antalya’nın Akseki İlçeci Göktepe arızaya ulaşarak tamir ettik.İlçe Akseki ve 11 köyüne gelen içme Yaylasında meydana gelen heyelan merkezi ve 11 köyüne bu sabahtan suyu kaynağının bulunduğu Göktepe nedeniyle ilçe merkezi ve 11 köye su itibaren su vermeye başladık” dedi. Yaylası’nda şebekedeki arıza verilemiyordu. Antalya İl Özel İdare Gölcü, İlçe merkezi ve 11 köye su nedeniyle 4 iş makinesi ile İl Özel ekiplerinin 33 kilometrelik yolu açarak verebilmek için çaba sarf eden ve İdare ekiplerinin yoğun şekilde karla hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan başta mücadele ettiklerini, ekiplerin zor şartlarda çalışmasını sürdürdüklerini söyledi. Çeviren, Belediye Fen işleri ekiplerinin yayan yürüyerek su arızası olan bölgede kazma ve küreklerle arızaya ulaştıklarını ve arızanın giderildiğini söyledi. Çeviren, çalışmalara destek veren Antalya Valisi Dr.Ahmet Altıparmak ve İl Özel İdaresine teşekkür ettiğini söyledi.

Akseki Dergi - 9 Bahaeddin USLU BİZE ÖZEL BİZİM GÜZEL Avukat, Orman Yüksek Mühendisi KARDELEN (GALANTHUS L.) (*)

Toros… yabancı uyruklu bir aile bu işi başlatır. Bahaeddin USLU Daha sonra Türk iş adamlarının da İlkokul, Ortaokul ve Lisede okurken devreye girmesi ile 1960 yıllardan Avukat, Orman Yüksek Mühendisi uzaklarda olan akrabalarıma nedense bu yana soğan ihracatı büyümüş hep doğa motifli kartpostallar(*) ve kardelen soğanları bilinçsizce Avukat ve Orman Yüksek Mühendisi alır arkasını el yazımla(*) doldurur doğadan sökülmüş ve sökülmektedir. Bahaeddin USLU; 19.10.1965 gönderirdim. Nedense doğa beni tarihinde, Antalya’da dünyaya geldi. hep çeker. Belki de bu nedenle Kurtarılabilir….. Aksekili’dir(*). Orman Fakültesini bitirdim. Son yıllarda çocukluğumun geçtiği Aşırı ve erken söküm önlenirse, İstanbul Barosu’nda serbest avukat Toroslara iş hayatım yoğun olduğu üretim yolları öğrenilir ve üretime olarak çalışır. Daha çok Ormancılık halde zaman ayırır hemen hemen başlanırsa, ticaretindeki rekabet Hukuku ve Çevre Hukuku’nu her baharda giderim. O miskden yok edilirse “bizim güzel” doğamızı ilgilendiren davalara zamanını daha güzel kokan Beyaz Misk süslemeye devam edecek…. ayırmaktadır. İstanbul Doğal Sit Kurulu Sümbülü(Muscari muscarimi), güzelim üyesidir. Toros Orkidesini-Sahlep(Ophyrs Yurdumuzdaki İsimleri… lycia)-biz çocukluğumuzda bu sahlep Türleri… Avukat ve Orman Yüksek Mühendisi çiçeklerinin iri açanlarına “Karagöz” USLU, zaman zaman yazılar Latince adı Galanthus L. olan derdik. Rüyalarımda hala öbek öbek yazmış, bazıları “Eko-turizm ve Anıt Kardelen’e bulduğum Kuzu Göbeklerini(Morchella Ağaçlar, Orman Tanımı, Bilim ve esculanta ya da Morchella konica) Akseki, Gündoğmuş, ve Fen Bakımından Orman Niteliğini tıpkı çocukluğumdaki gibi dağlarda ’da Kardelen dendiği gibi Kaybetmiş Yerler ve Ormandan ararım. Dağlarda aramadığım Nergis, Sümbül de denilmektedir. Çıkartılan Yerlerin Değerlendirilmesi, ancak benim için hep özel olan Köyümün Özeli Kardelen” dir. Kardelen(Galanthus L.) ise rahmetli Hadim, Taşkent ve Ermenek’de Kurt Çiçeği, Bardakçıl Çiçeği, Soğancık ve dedem Şaban ENHOŞ’un Çimi Orman Yüksek Mühendisi-Ekolog Dr. Tamtakırdak gibi isimler verilmiştir. Köyündeki bahçesinde her Mart-Nisan Merih USLU(*) ile evli olup, biri erkek, Aylarında kendini gösterir. Bu güzeller Giresun Dereli’de ise ismi Cımbırt’tır. diğeri kız 2 çocuğu vardır. rahmetli dedemin bahçesinde 1970 DAVİS’e göre Galanthus’un li yıllardan bu yana hep var. Dedem (*)Dünyada marka olan yegâne yerleşim yeri yurdumuzda 8 türü vardır. Sonradan elek altı denilen kardelen soğanlarını (*)İstanbul Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürü bulunan türle bu sayı Dokuza bir dahaki sene elek üstü olması yükselmiştir. Bize özel, bizim güzel için bahçeye ekerdi. İşte bu ekilen Galanthus elwesii’dir. Kardelenler hala hayatlarına devam ediyorlar. Müdahale eden yok. Diğer türler ise Galanthus ikariae, (*)Kartpostal kültürümüz vardı bir zamanlar… Galanthus nivalis, Galanthus fosteri, Galanthus gracilis, Galanthus reginae- (*)Matbu ilgi çekmez, el yazısı ise alıcı tarafından mutlaka okunur, değerlidir… olgae, Galanthus latifolius, Galanthus caucasicus dur. Yıllardır… Galanthuslar, yetiştiği ortamın Köyümüz Çimi Yaylasından yaklaşık topoğrafik yapısına, yüksekliğine ve bir asırdır Kardelen soğanı sökülmekte bakısına göre farklılıklar göstermekle ama bitti bitecek yok olacak bu birlikte Şubat-Mayıs(Haziran) endemik(sadece orada yetişen) tür… aylarında açarlar. İstisnası Antalya- bizim güzel… Bilimsel araştırmaların - Kesmeboğaz’da yetişen sonucu bunu göstermekte. Galanthus reginae-olgae türüdür. Bu tür diğerlerinin aksine Ekim- Kasım Köyümüzün(Çimi) Yaylasını değişik aylarında çiçek açmaktadır. platformlarda gündeme getirip tanıtan bizim güzelin(Kardelen-Galanthus Dileğim bize özel, bizim güzelin elwesii) söküm işi ilk olarak ta 19. (Galanthus elwesii) ve diğer asrın son yıllarında başlar. İzmir de güzellerin(Galanthus L.) doğamızı çiçek soğanlarının ticaretini yapan (kırlarımızı, dağlarımızı vs.) süslemeye devam etmesidir…

10 - Akseki Dergi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na Minibüs Hediye Etti...

Akseki Eğitim ve Öğrencilerine Yardım Derneği ve Akseki Eğitim Hayratı Derneği’nin birlikte organize ettiği araç yardım kampanyasında Aksekili hayırseverlerden toplanan yardımlarla bir adet minibüs alınarak Akseki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na hediye edildi.

Akseki Eğitim ve Öğrencilerine Yardım Derneği Başkanı ve işadamı Hakkı Uğur Gündoğdu, hükümet konağı önünde Kaymakam ve Vakıf Başkanı Mekan Çeviren’e anahtarı teslim etti.

Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, anahtarı teslim alırken, “Dernek Başkanı Hakkı Uğur Gündoğdu’nun araç alımı için öncülük yaparak hayırseverlerden toplamış olduğu yardımlarla Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na yapmış oldukları bu bağıştan dolayı tüm Aksekili hemşerilerimize çok teşekkür ediyorum” dedi.

Akseki Dergi - 11 Akseki Aysel Güleç Anaokulu Yararına Kermes Düzenlendi...

Aysel Güleç Anaokulu bahçesinde kurulan kermese Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren’de katıldı. Halk büyük ilgi gösterdi. Okul Aile Birliği üyelerinin evlerinde hazırladıkları pasta, börek, sarma, tatlı çeşitleri gibi gıda ürünlerinin sergilendiği kermeste, elde edilecek gelirle okulun ihtiyaçlarının karşılanacağı belirtildi.

Aysel Güleç Anaokulu Müdür vekili Ummuhan Çakır AA muhabirine yaptığı açıklamada, “velilerin okulları adına düzenledikleri kermes ile bu kermesten elde edilecek gelirle okulumuzun ihtiyaçlarını tamamlamayı amaçlıyoruz” dedi.

Çakır, okullarında birçok faaliyet düzenlediklerini belirterek, “Bu kermes okula yardım ve sosyal etkinlik amaçlı olarak düzenlendi. Öğrencilerin eğitimin yanı sıra sosyal aktivitelerle de gelişiminin sağlanması bizler için çok önemli. Bu tür faaliyetlerimiz gün geçtikçe artacaktır. Bu kermesin gerçekleşmesinde emeği geçen yetkililerimize, maddi ve manevi destekte bulunan vatandaşlarımıza, öğretmenlerimize ve Öğrenci velilerimize teşekkür ederim“ dedi.

Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, çeşitli yiyecek maddelerini evlerinde yaparak katkı veren öğrenci velilerine bu yardımlaşma ve dayanışmalarından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

12 - Akseki Dergi Uzm. Öğret. Selda Ayşe Güleç Dünyan›n En Güzel [email protected] Hediyesi...

Bir insana hediye vermenin diğeri de aldığı hediyenin heyecanı ve temel amacı o kişiyi mutlu mutluluğunu yaşıyor. etmektir. Bu mutluluğu Aslında tahmin etmeye başlamış yaratabilmek için de olmalısınız bu satırlara ulaştığınızda hediyenin sahibini çok iyi onları. Vehbi ve Aysel Güleç; tanımak gerekir. Bazen verilen kayınpederim ve kayınvalidem. hediyenin yarattığı mutluluk kalıcı olur, yıllar boyu sürer ve Eşini o kadar iyi tanıyor olmalı ki benim kayınpederim, onun için hatta hiç bitmez. Bazen de bu dünyadaki en güzel hediyeyi vermeyi mutluluk anlıktır, bir zaman başardı. Eşini mutlu etmenin yolunun, sonra unutulur gider… ondan başka kişileri de mutlu etmekten geçtiğini keşfetmiş olmalı Kalıcı bir mutluluğun hikayesi benim ki benim kayınpederim, sadece sizlere anlatmak istediğim. Nesiller kendinden başka değil, kendinden boyu sürebilecek bir mutluluğu sonra da insanları mutlu etmeye günleri okulun duvarlarına asmak yaratan, belki de dünyanın en güzel devam edebileceği bir hediyeyle için çocukların seveceğini düşündüğü hediyesinin hikayesi. eşini taçlandırdı. Dünyanın en güzel masal ve çizgi film kahramanlarının hediyesiyle; Aysel Güleç Anaokulu’yla. resimlerini yaparak geçiriyor. Uzun bir süredir anlatmak istediğim bu Tamamladıklarını Akseki’ye götürüyor, hikayenin kahramanları hiç de yabancı (Kim bilir sevgili kayınpederim ne bu anaokulunda öğrenim görecek değil siz Akseki Dergisi okurları için. kadar çok hediye aldı eşine, bu çocuklarla buluşuyor, onların ne sene 50. yılını kutladıkları evlilik istediklerini soruyor, dönüp hemen Yıllardır tanıyorum. Çok hallerini hayatları boyunca. Pek çoğuna ben tekrar çalışmaya başlıyor. Kısacası gördüm. Üzüntülerini, kızgınlıklarını, de şahidim zaten yirmi iki senedir. aklında hep daha başka neler kırgınlıklarını, sevinçlerini… Hepsini Her biri birbirinden çok mutlu yapabilirim düşüncesi var.) kontrollü, kıvamında ve abartısız, en etmiş olsa da sevgili kayınvalidemi, olması gerektiği şekilde yaşadıklarını hiçbirinin böyle bir pırıltı yarattığını İşte hediyenin güzeli ve anlamlısı çok iyi biliyorum. Ama bu sefer görmedim gözlerinde. Anaokulunun böyle olmalı. Paketin içinden sevgiyle başka! Gözlerindeki ışıltı ve parlaklık yapımı başladığı günden bu yana, ve saygıyla harmanlanmış emek olağanüstü bir şeylerin olduğunun fotoğraflarına bakarken ya da bizlere çıkmalı. İnsanın gözünde sönmeyen kanıtı adeta. Hem çok gururlu, hem de gösterirken bile yüreğindeki kıpırtı bir pırıltı yaratmalı. çok heyecanlı… gözlerinden fışkırıyor sanki. İlk iş olarak harika bir ‘Atatürk Portresi’ Ama en önemlisi; hediye dediğin bu Kahramanlarımızın biri verdiği hazırladı kendi adına inşa edilen bu hikayede olduğu gibi iz bırakmalı… hediyenin gururu ve mutluluğunu, şirin okul için. İstanbul’da geçirdiği

Resimler: Aysel Güleç

Akseki Dergi - 13 Akseki Mağaraları Keşfedilerek Belgelenecek

Akseki yöresindeki mevcut mağaraların ve yeni keşfedilecek mağaraların envanterinin hazırlanarak, aynı zamanda belgesel çekimi yaparak Akseki mağaralarının ulusal ve uluslararası çapta tanıtılması için Akseki Kaymakamlığı, Anadolu Speleoloji Grubu Derneği ve Akseki Eğitim Hayratı Derneği tarafından protokol imzalandı. Akseki Belediye Kültür Salonu’nda düzenlenen protokol imza törenine Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, Akseki Belediye Başkan Vekili Necip Alparslan, Akseki Eğitim Hayratı Başkanı Mürşit Pişkin, Anadolu Speleoloji Grubu adına Ender Usuloğlu, Hakan Eğilmez, Sait Toylun, İlker Gürbüz, belde belediye başkanları, muhtarlar, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, Akseki ve yöresinde Mayıs 2012 tarihinde başlayıp Ekim 2014 yılına kadar,yaklaşık 30 ay devam edecek Akseki Mağaraları Araştırma Keşif ve Belgeleme projesinin Akseki Kaymakamlığı, Anadolu Speleoloji Grubu Derneği ve Akseki Eğitim Hayratı Derneği tarafından projelendirildiğini söyledi. Kaymakam Çeviren, “Amacımız, yöredeki keşfedilmemiş mağaraların gün ışığına çıkarılmasının sağlanması suretiyle bölgemizdeki alternatif turizmin gelişmesine katkı sunmaktır. Hedefimiz yurtdışındaki üniversitelerin mağaracılık bölümlerinin ve bu işi hobi olarak yapan turistlerin bölgeye gelmelerini sağlamaktır” dedi. Çeviren, mağaralarla ilgili eğitim seminerleri, mağara araştırma gezileri, mağara envanterinin kitap haline getirilerek Akseki mağaraları ile ilgili belgesel hazırlamak olduğunu söyledi. Anadolu Speleoloji Grubu adına konuşma yapan mağara dalış uzmanı Hakan Eğilmez, Akseki’nin 1966 yılından günümüze kadar birçok yerli ve yabancı ekip tarafından incelendiğini ve Tumiçin Aygen ile başlayan bu serüvenin İngiliz, Fransız, Çek, Slovak, İspanyol vb. yabancı araştırmacılarla devam ettiğini, ülkemizden de özellikle MTA ve Bümak’ın Akseki yöresinde önemli araştırmalar gerçekleştirdiklerini söyledi. Akseki mağaralarının tümünün ele alındığı bir envanter ve kitap çalışması yapılmadığını ifade eden Hakan Eğilmez, “Akseki ve yörede daha keşfedilmemiş birçok mağara bulunmaktadır. Bunları gün ışığına çıkararak alternatif turizmin gelişimine katkı sağlamak için elimizden gelen tüm imkânları kullanacağız” dedi. Türkiye’nin en uzun inişi olan mağarasına indiler Geçen yıl Antalya’nın Akseki İlçesi Bucakalan Köyü yakınlarındaki 345 metre derinliğe sahip Bucakalan Mağarası’na inişi gerçekleştiren Anadolu Speleoloji Grubu (ASPEG) ekip lideri Ender Usuloğlu, mağaranın Türkiye’nin “en uzun inişi olan mağarası” olduğunu söyledi. Bu mağaraya 1992 yılında Fransa’dan gelen bir ekibin 305 metreye kadar indiğini kaydeden Usuloğlu, “Türkiye’nin en uzun inişi olan yere Türk ekibi olarak girdik, araştırma yaptık. Akseki’de daha birçok mağarada araştırma yaparak mağara envanterinin kitap haline getirilerek Akseki mağaraları ile ilgili belgesel hazırlayacağız” dedi. Toplantı sonunda Akseki Kaymakamlığı, Akseki Eğitim Hayratı Derneği ve Anadolu Speleoloji Grubu (ASPEG) arasında protokol imzalandı.

14 - Akseki Dergi ‹brahim EKMEKÇ‹ ALAATTİN KAYA’yı [email protected] KAYBETTİK... Geçtiğimiz günlerde, Antalya’ya damgasını vurmuş, erdemli, ilkeli ve dürüst ticaretin örneğini vermiş olan, “Ömer Hakkı Göksoy Şirketi” ortaklarından, Alaattin Kaya’nın vefatıyla üzüldük. Son yolculuğunda, Uncalı Kent Mezarlığında ve Turizm Uygulama Otelindeki Mevlid-i Şerifi’nde, çok sayılı Antalyalı’nın katılımı, oluşan sevgi ve saygı seli, bir Aksekili olarak bizleri de gururlandırdı. İlkokuldan sonra, bir hemşehri yanında ticarete atılıp, başarılı olmuş, çok Galiçya’da, seferberlikte uzun yıllar kardeş, eşleri ve çocuklarıyla birlikte sayıda Aksekilinin yaşam öyküsü; savaşmış Osman Çavuş ile, küçük uzun süre birlikte yaşamışlarsa da, “Aksekilinin akıllısı ticaret yapar, kardeşi, kundura ve yemenici ustası mevcut eve sığamayacak duruma beceremeyenler okur” söylentisini Ahmet’e, “Kaya” soyadı uygun gelmişler. bulunmuş. anımsatsa da; Alaattin Kaya’nın Söz konusu Kovacıoğlu Evi’nin yaşamı, kendisine özgü ayrıcalıklar Halbuki, Boğaz Mahallesi’ni boydan güneyinde bulunan, eni, stadyum ve yakın geçmişimize tanık olduğu boya kateden, “Eski Konya yolu” da uzunluğundaki düzlük tarım alanı, anekdotlar da içerir. Aslında, birçok denilen Rasih Kaplan Caddesi’nde, tarladır. Karşısında da, büyük meşe Aksekilinin yaşamı, gençlerimize ve daha Yokuşbaşı’na gelmeden sağa ağaçlarının yer aldığı, Büyük Mezarlık gelecek kuşaklara önemli mesajlar inen, arnavut kaldırımıyla özenle vardır. Gelves’e giden yol da, mezarlık vermektedir. Bence önemsenmelidir. döşenmiş merdivenli yola, Gani Bey’in duvarına parelel olarak uzanır. Ağabey Osman Çavuş’un büyük oğlu Mehmet, ilkokul birincisi olduktan sonra, askeri okul sınavlarını kazanan ilk Aksekilidir. Özgün yazılarını okuma ve güzel anlatımlarını dinleme fırsatı bulmuş bir kişi olarak, sırası gelmişken, bu evdeki küçük bir anısını anlatmamı, hoş göreceğinizi umarım. Mehmet Ağabey; o dönemde her evin altında beslenen 15-20 keçinin, sabah mahalle çobanının hayvanları dağa güdülmeleri için götürmesinden sonra, akşam evlerine dönüşlerinde karşılaşılan sorunlardan yakınırken; “Her akşam yatarken, hayvanların mezarlığa kaçmamaları için dua ederdim. Gün batımından sonra, zifiri başkanlığındaki Belediye Meclisi, karanlığa dönüşen mezarlık, meşe “KAYA” SOYADI... “Kovacıoğlu Sokak” adını vermiş. ağaçlarının uğultusuyla, daha da Berber Pantır’ların evi önünden, Soyadı alınmasının zorunlu olduğu korkunçlaşır, eve gelmeyen keçileri şimdiki Stadın önündeki düzlüğe inen dönemde, çoğu ailenin, yörede büyük korku içinde aramak zorunda sokak, adını, sağındaki “ Kovacıoğlu tanındığı isimle değil de; görevi kalırdım” diye anlatmıştı. yerine getirebilmenin aceleciliği Evinden” alır.Halen ayakta olan evi, ve hafifliğiyle, nüfus memurunun Osman Çavuş, küçük kardeşine bırakıp, “Aşağı Kovacıoğlu Evi” adıyla anılan çizelgesindeki kelimelerle kendisi, biraz sonra açıklamaya evde, küçük kardeş Ahmet Kaya’nın adlandırıldığı, bilinen bir gerçektir. İşte, çalışacağım, Fakılar Mahallesi’nde, uzun süre çocukları olmadıysa da, böyle bir uygulama ile, Balkanlar’da, yeniden yaptırdığı eve taşınır. Her iki Konya’daki bir falcının yorumu

Akseki Dergi - 15 söylenmiş, sıradan sözler olarak da değerlendirebilirler. Doğal bir sonuçtur. Ama O, değerli, temiz, saf ve dürüst insanın iki anısını okuyunca, O’nu anlatmakta kelimelerin yetersiz kaldığını sizin de göreceğinizi sanıyorum. İŞLEMEYE GİTMEK- İŞLEME ANILARI... Akseki merkezinde oturan aile reislerinin çoğunluğu, “kunduracı- yemenici, semerci, kalaycı-bakırcı” mesleğini yaparak, Konya kasaba ve köylerinde çalışarak geçimlerini sağlardı. Kurtuluş Savaşı sırasında, gerçekleşmiş; altı erkek kardeş, bu taşıyan bir okul yaptırdı. Başarısını, Demirci Mehmet Efe’nin, ilçedeki kanlı evde dünyaya gelmiş. “Kendisine, kendisinden başka baskınından önce, bu oran %70 olarak yardımcı olabilecek kişi bulunmadığının En büyük oğul, Alaattin, ilkokulu tahmin ediliyor. 1950 li yıllarda, yavaş- bilincinde oluşundan kaynaklandığını” bitirdikten sonra ticareti öğrenmesi yavaş terk edilen bu uğraşa, “işlemeye söyleyerek, yorumluyor; emekliliğini için, Ömer Hakkı Göksoy’a teslim gitmek” denirdi. İlkbaharda, beller yaşıyor. edilmiş. Antalya’nın tanınmış esnafı geçit verince başlayan çalışma süreci, Ömer Bey; Alaattin’deki cevheri Üçüncü kardeş Selahattin Kaya, sonbaharda, yolların karla kapanma görmüş olmalı ki, ona dürüstlüğün en kuyumculuktan emlakçılığa birçok iş aşamasına dek sürer; ustalar dönüşte, büyük kazanç olduğunu ve ilkelerini dalında çalışmış, entelektüel bir kişilik. kazandıklarıyla borçlarını öder, kışa öğretmiş. Kendisini, “sağ kolu” Kardeşlerinin her birisinin ayrı ruh ve girer, gelecek çalışma sezonunun konumuna getirmiş; şirketinin ortağı davranış yapısında olduğunu söyler. hazırlıklarına başlarlardı. yapmış. Ağabeyi Alaattin’in sakin ve sağduyulu Ahmet Usta da, ayakkabı-yemeni davranışlarının, kendisinde ve Antalya’nın yakın geçmişini bilenler, ustası olarak, Bacanağı Mustafa Gök diğerlerinde bulunmadığını da söyler. Şarampol Caddesi’nin başlangıcında, ile İşlemede bulundukları köyde, sağ taraftaki, büyük Ömer Hakkı İsimleri, kafiyeli-uyaklı kardeşlerden yaşlı bir kadın vefat eder. Köyde Göksoy Mağazası’nı anımsarlar. dördüncüsü Fahrettin Beyin uzun süre İmam bulunmadığı için merhumenin Mağazada, her tür tüketim terzilik yaptıktan sonra, sanayide çocuklarının telaşlandığını maddesinin yanı sıra, makine, alet, oto parçaları pazarladığını biliyorum. gören Ahmet Usta, kendilerine ve ihtiyaç malzemelerinden, tarım Eşi Vergün (Zilalcı) Hanım’la, telaşlanmamalarını, komşu köyden alet ve ilaçlarından, zamana göre, Derneğimizin, “her ayın ilk cumartesi imam çağırmalarını, yoksa, kendisinin traktörden otomobile kadar, birçok toplantıları” müdavimi, kibar, efendi bir de bu hizmeti verebileceğini söyler. kalem mal pazarlanırdı. Bazı malların hemşehrimiz. Köylülere de, namaz kıldırma görevini de üstlenen Usta’nın karaborsaya düştüğü dönemlerde Beşinci kardeş Kemalettin Bey, dediği gibi, komşu köyden imam de, ihtiyaç sahipleri, gerçek fiyatıyla uzun süre radyo-televizyon tamiri getirmeye giderler.Orada da, imam mal alacaklarını bilir, pazarlık yapma işiyle uğraştıktan sonra, şu günlerde bulunmayınca, İş Ahmet Usta’ya düşer. ihtiyacı duymazlardı. emekliliğin keyfini sürüyor. Derneğimiz Alaattin Kaya, kısa zamanda, çevresine Antalya Şubesinin Yönetim Kurulu Usta görevini yerine getirdikten ve iş çevrelerine güven veren, sakin, Üyesi Yüksek Mimar Mine Kaya’nın sonra, ölenin çocukları, Annelerinin efendi, duyarlı kişiliğiyle sevildi, babasıdır. vasiyeti üzerine, ayırmış olduğu bir saygınlık kazandı. Kardeşlerine de En küçük ve altıncı kardeş Cemalettin kese altını, kendisine vermek isterler. öncülük etmiş olmalı ki; kardeşi Bey; Antalya Devlet Hava Meydanı Usta; “Ben bu görevi Allah rızası için Hasan Kaya, kendisinden sonra Müdürlüğü’nden emekli olduktan yaptım: almam...” diye direnir, almaz. Antalya’ya gelen ikincisi oldu.Çalışkan sonra, tekrar aynı görevde çalışmaya Bacanağı Gök Mustafa yalvarır; “Al, ve azimliydi; bir süre sonra, Saat başlamış bir hemşehrimizdir. hiç olmazsa birazını al... Birkaçını Kulesi karşısında kiraladığı dükkanda, olsun bana alıver...Birkaç yıl işlemeye yıllarca çakmak gazı doldurdu, fotoğraf gelmemize gerek kalmaz” yakarışları makinesi ve filmini pazarlardı. Dobra- AHMET KAYA... boşuna; aldıramaz... dobra konuşan, sözünü sakınmayan, Akseki Boğaz Mahallesi’nden, Bu denli dürüst bir babanın çocukları, çevresine güven veren bir kişiydi. Kovacıoğlu Ahmet Usta’nın yetiştirdiği hangi sözcüklerle anlatılabilinir ki... Dürüst esnaflığıyla sevildi.“Antalya’da altı erkek çocuğun özelliklerini kazandım; bu kente borçluyum.” yeteri kadar anlatamadığım gibi, Bilmem bir sonraki anekdotu nasıl diyerek, Kırcami semtinde, kendi adını bazı okurlarımız, nezaket gereği değerlendirirsiniz?

16 - Akseki Dergi EN BÜYÜK SUÇ... Ahmet Kaya, altı çocuğunun da iş sahibi olduğu Antalya’ya taşınır. Sağ ayağındaki ağrılardan rahatsızdır. Çocukları ilgilenir, doktorlar, ayağın kesilmesine karar verirler.Kendisinin haberi yoktur. Ameliyat sonrasında uyandığında, tüm çocukları başucundadır. Tereddütlü bakışlardan sonra, elini attığı bacağının yok olduğunu farkeder. Sakin karşılar... Odadakilerin dışarı çıkmalarını ister. Kardeşinin en büyük oğlu Mehmet’in kalmasını ister. (Aslında, bu olayı, güzel anlatımıyla, Mehmet Ağabeyin anlatmasını isterdim. Ama, O’ndan duyduğumu, aktarmaya çalışacağım.) -Oğlum Mehmet, hiç üzülmeyin. beklediğini duymuştum. bilge bir kadındı. “Soyaçekim” Ben suçumu biliyorum. Kefaretini kurallarına çok inanır, tüm kasaba Genç Belediye Başkanı Gani Bey, ödüyorum. Başımıza bunun da halkını tanır, kendilerinden nasıl bir “Kent Planlayıcısı” anlayışıyla, Ulu geleceği varmış. Der. davranış bekleneceğini tahmin eder Camiyi merkez alıp, güneyinde “Aşağı ve yanılmazdı. Aradan yıllar geçtikten Mehmet Ağabey, Amcasının bu büyük Çarşı”, kuzeyinde, “Yukarı Çarşı” sonra da, görüşlerinde ne denli ifşaatını şöyle anlattı: oluşturup, esnafların yeni oluşumla dükkan sahibi olmalarını sağladıktan haklı olduğuna tanık olmuşumdur. Hani bizim evin altında, mezarlığın sonra, Caminin doğusunu, “Pazaryeri” Kendilerine, “Ağabey” diye hitap karşısında bir in vardı ya; orada olarak düzenlemiş, ortasına da, ettiğim evlatlarını da kısaca anlatırken, kumar oynayanları biz de yukarıdan görünümü sararmış fotoğraflarda “tanıtma” sözünü kullanmadım.Çünkü, izlerken, kumar oynayanlardan birisi kalan, şadırvanı yerleştirmiş, Caminin Onları Sizlerin de tanıdığınızı biliyorum. yere bir mecit düşürdü. Birisi de, batısına da, halkımızın “Park” adıyla çabukça üzerine basarak, görünmesini Osman Dede’nin çocukları, soy andığı, ortası havuzlu bahçeyi engelledi. Uzun süre aradılar adlarının kendilerini temsil etmediğini oluşturmuş. Günümüzde, Ömer bulamadılar. Dikkatler dağılınca, parayı düşünmüş olacaklar ki, ailelerinin Duruk’un heykelinin de bulunduğu, saklayan kumarcı mecidi aldı. Ve ben geçmişteki tanınmışlığının derinlerine çay-kahve, meşrubat içerek dinlendiği bu hırsızlığın şahidi olarak susmak inerek; “Karavelioğlu” soy adını uygun mekanı, Uzunyola bağlayan “Çamlı durumunda kaldım. buldular. Ahmet Kaya’nın çocukları ise, Yokuş” aslında, çakıllı bir dere imiş. Antalya ticaretindeki tanınmışlıklarında Şimdi bu suçun bedelini ödüyorum. Rahmetli Tevfik Naci Özgen’in, bu kargaşa çıkarabileceği düşüncesinden Üzülmeyin... Deyince, “Amcamın yokuşa, “Kamaş’ın Deresi” denildiği olacak, “Kaya” soyadını korudular. hayatındaki en büyük suçunun, anlatımı ile, Kamil Ağabeyin anıları başkasının suçunu gizlemek olduğunu örtüşmektedir. Akseki’den askeri okullara giden ilk anladım.” diye nakletmişlerdi... öğrenci olan Mehmet Ağabey, öncü Yukarı Kovacıoğlu Evi’nin fertlerini olmaktan öte, Askeri Liselerde Fizik açıklamadan önce, Ahmet Kaya’nın, Öğretmenliği ile yetinmemiş, yurt YUKARI KOVACIOĞLU EVİ... çocuk isimlerindeki kafiyeyi, uyağı dışında AR-GE çalışmalarında ve Kovacıoğullarından büyük kardeş bozan, “Hasan” isminin, genç yaşta TÜBİTAK’ta , Milli Eğitim Bakanlığı’nda Osman Çavuş, Fakılar Mahallesinde, baba ocağından ayrılarak, Soma’ya görev almış, değerli bir bilim adamıdır. İlkokulun kuzeyindeki Rüstem göçen, Kardeş Hasan’ın ismini anma Kibar, nazik kişiliğini sohbetlerine ve Alparslan’ın Evi üstündeki arsaya, duygusallığından kaynaklandığını, yazılarına da yansıtmış olduğunu, Şahaplı duvar ustalarına yaptırdığı yeni diğer bir kardeşin de Göçbeyli’ye Dergimizde çıkan yazılarında evine, genç Belediye Başkanı Gani göçtüğünü; evin kızı, ablalarının görerek, severek okuduğumuz bir da, “Hacının Evi’ne gelin gittiğini”, Bey’in kamulaştırdığı, Demirci Kamaş büyüğümüzdür. Dede’nin evinin ahşap malzemelerini Konya’daki hemşehrimiz Faik Şahin’in babaannesi olduğunu da Şaban Ağabey, nakliyeciliği tercih ihaleden satın alarak, kapılarını, söylemeliyim. etmiş, ortaklarıyla birlikte uzun yıllar pencerelerini monte eder. Ev inşaatı, çalıştıktan sonra, Konya Çimento peyder pey tamamlanır.“Yukarı Büyük kardeş Osman Çavuş’un dört Fabrikası hissedarı olarak, çimento Kovacıoğlu Evi” olarak tanınmaya oğlu ve tek kızından, hangilerinin, pazarlamış, maalesef birkaç yıl önce başlanır. Osman Çavuş’un 3.oğlu, hangi evde dünyaya geldiklerini hayatını kaybetmiştir. Kamil Ağabeyden, ihaleden aldıkları, bilmiyorum. Çocuklarının Annesi Zeliha Kamaş Dedenin ev yıkıntılarını, yeni Hanım, Babamın Amcasının kızı olduğu Evin tek kızı, Hayriye Halamız, evlerine taşınıncaya kadar, birkaç gece için, kendisine “Hala” dediğimiz, “ağzından bal damlayan” deyiminin

Akseki Dergi - 17 hafif kaldığı, kibar, nazik, hanımefendi 8 bin lira karşılığı satın aldığı arsayı dilinden anlayanla konuşabilen, bu özelliklerini taşıyan, cinsiyet farkı satmak ister. değerlerimizi anımsayan tek kişi oldu, gözetmeden, herkesin yardımına Kamil Ağabey... O zamanın Halkevi, günümüzde Büyük koşan, iyilik meleği bir kadındı. Şaban Şehir Belediyesi’nin karşısındaki Yazım epey uzasa da, dergi yazısı Ağabeyle birlikle nakliyeciliğe başlayıp, arsaya, emlakçılar 35-40 bin lira ölçülerini aşsa da, gözlerimin önünden Konya’da işlerini sürdüren Rahmetli vermeyi önerirler. Rasih Hoca, böylesi Ahmet Şakiroğlu ile evliydi.Maalesef gitmeyen, Aşağı Kovacıoğlu Evi, bir kazancı kabullenmez. Ömer Hakkı O’nu da erken yitirdik. yaşanmışlığın birçoğundan habersiz Göksoy’a; “Ömer, satmamak ve buraya olmama rağmen, bana ulaşan Dördüncü çocuk Kamil Ağabeyin bir ev yapmanız şartıyla sana 15 bin çığlıkları, beni çok duygulandırdı. adını, babaannesinin, bir dönem Mısır liraya arsayı vermek istiyorum.” der. Valisi olan, akrabaları Kamil Paşa’dan Alaattin Kaya, bu ibret alınacak olayın, Kunduracı Ahmet Usta’nın, söz konusu esinlenerek koyduğunu, torununu; en yakın tanığı olmuştur. evinin karşısındaki Dabakhane’de deri “Paşa olur,inşaallah...” diye sevdiğini işlediğini, Şimdi Stad tribünün altında Ömer Hakkı da sözünde durmuş, söylerdi, Halam... O da, ağabeyi gibi, kalan “Yeni Kuyu”dan su çekerken Karaalioğlu Parkı’nın girişindeki arsaya askeri okullarda okudu. elleri nasırlaşan çocuklarının anıları yaptırdığı, üç katlı konutta ikamet senaryolaştı, kafamda... 33 kişilik Milli Birlik Komitesinin etmiş, bitişiğine villasını yapan, Kurmay Binbaşı rütbesiyle, 1950 sonrası Antalya Milletvekili Yaşananlar acı-tatlı da olsa, geçmişte 27.Mayıs.1960 Devrimi’nin en genç Dr.Burhanettin Onat’a komşu olmuştur. de kalsa, yakınlarımızın yaşanmışlığı üyesiydi. Devlet yönetimine plan ve da olsa, bizim yaşamımızın parçaları proğram getiren, 1961 Anayasası’nın MUSTAFA EKMEKÇİ... olmuyor mu? hazırlanmasında etkili oldu. Anılarını, Yalnız Kovacıoğlu Evleri mi? Tüm “Bir Devrim, İki Darbe” adlı kitabında Cumhuriyet Gazetesi’nin ünlü yazarı, duyarlı Aksekilileri, atalarının yaşadığı yayınladı. 12 Eylül 1980’e kadar, rahmetli Mustafa Ekmekçi, Osman konutlarını gelecek kuşaklara, parlamentoda, “tabii senatör” olarak Dede’nin vefatında, Karavelioğulları’na yaşanmışlığıyla ulaştırmalarının kutsal görev aldı. Küçük kardeş Abdullah, köşesinde, başsağlığı dilerken, “Benim bir görev olduğunu düşünüyorum. ağabeylerinin izinden giderek asıl çocukluk arkadaşım, Alaattin idi...” Çocukların, torunların, gelinlerin, askerliğini Albay rütbesiyle noktaladı. diyerek, babasının Hadim’e işlemeye İzmir’de ikamet ediyor. gittiğinde, tanıştıklarından söz etmişti. damatların yadırgamamaları için, içlerinde zorunlu değişiklikleri yapın; Şimdi; “ebedi istirahatgah” denilen ama, sakın yaşanmış anılara tanıklık RASİH KAPLAN... mekanlarında buluştular. edecek öğelere zarar vermeden, sahip TBMM kurucularından Rasih Hoca, Nur içinde yatsınlar... çıkalım. Korumanın ve benimsemenin, Antalya’ya gelişlerinde, Ömer Hakkı parasal bir külfet getirdiğinin de, Göksoy Ticarethanesi’ni ziyaret eder; AKSEKİ EVLERİ... elbette farkındayım. İmkanları aylığının büyük bir bölümünü Antalyalı uygun olan aile bireylerine bu görevi yüksek öğrenim öğrencilerine Yukarı Kovacıoğlu Evi’ni, Konya’da verirken, kolaylıklar göstermek verilmek üzere burada zarflara işadamı, Torun Osman restore ettirdi. ve yönlendirmek de hepimize koyarmış. 1950, 15 Mayısı’ndan sonra, Amcası Kamil Ağabey; “Acaba Osman, düşmektedir. seçilemeyince Akseki’deki baba evini Kamaş Dede’den satın aldığımız, onarmak ister. Bunun için de, İl Genel üzerinde saksı resimleri olan kapıları Saygı ve sevgilerimle... Meclisi Üyesi, yakın arkadaşı, “Çapacı” korudu mu?” diye soran kişi oldu. İbrahim Ekmekci adıyla tanınan işadamının, kendisi için Yaşanmışlığa tanık olan; ancak, 15 Nisan 2012

18 - Akseki Dergi Akseki Dergi - 19 Murat ARSLAN Bademli Beldesi (Kızlar Penceresi) Yerleşmesi 2011 yılının yaz tatilinde Bademli beldesinde Bir general heykelinin kafası, kolları ve ayakları parçalanmış. Kızlar Penceresi denilen tarihi kalıntıların Üniformanın süslemeleri tahrip edilmiş. Göğüs hizasında bulunduğu yere bir gezi yaptım. Çevresine göre sağdan sola doğru bir askı, kısa etek gibi parçalı bir giysi hâkim bir tepe üzerinde taş kalıntılar ve kayalara türü üzerinde açıkça görülür. Göbek kısmında kemer iki oyulan yerler beni hayrete düşürdü. Tepenin tokalı, yuvarlak şekillerden oluşmuş. Kolları ve omuzları aşırı üzerinde yaklaşık 100 metrekarelik bir alan var. tahrip edilmiş. 1993 yılında gezimizde bir kayanın üzerinde rastladığımız parça, yaklaşık 20 metre aşağıya sürüklenmiş Daire şeklinde olan bu yeri dolanarak gezince, ve iki ağacın arasına saklanmıştır. 1993 yılında çok net buraların ağır, kalın ve yüksek kayalarla örülmüş görülen işlemeler maalesef tahrip edilmiş ve parçaları olduğunu gördüm. Tepenin güney ve güneydoğu alınmış, kırılmıştır. yönünde yamaçlarda sağa sola dağılmış birçok lahit parçası kapakları, sütun ve kemer kalıntıları Kayalık alanın üç tarafında oyuntular, pencere şeklinde olup, gözetleme yeri olarak yapılmıştır. Antik yerleşmeye ismini görülür. Kayalara oyulmuş taş merdivenler, etrafa veren kayalara oyulmuş yerlerdir. Tespit edebildiğimiz üç dağılmış işlemeli taşlar, kazı çalışmaları yapan adet pencere vardır. İkisi güney ve doğu yönünde, birisi defineciler tarafından parçalanmış. ise güney batı yönündedir. Güney ve doğu yönündekiler Kuzey tarafında yaklaşık yirmi metre karelik bir çukurluk var. Bademli, Süleymaniye, Değirmenlik ve Susuzşahap köy ve Etrafı duvarlarla örülüdür. Bir havuzu andırır, yedi basamaklı beldelerini, güney batı yönündeki ise Herse yerleşimiyle bir merdivenle inilir. Ama bir kuyu gibi değil, sanki bir oda Kuyucak alanlarını gözetler. Pencereler bulundukları gibi. Etrafında taş oymaları ve blokları var. Kuzey ve güzey yamaçlarda kayaların en yüksek yerinde göğsüne köşelerinde duvar blokları hala görülüyor. Diğer alanlarda oyulmuştur. İçerisi tamamen kayadır. Etrafında ve içerisinde taş örüntüler toprak hizasına gelmiş. Tepenin başı geniş herhangi bir figür yoktur. Pencerelerin kenarında iç içe kesme kaya taşlardan oluşan duvarlarla çevrili. Kuzey düzgün kesilmiş 2 cm.lik çerçeve vardır. Kaya oyuntularının köşesinde iki metrelik duvarda kaya bloklar devasadır. üzerinde sur kalıntıları olan kalın ve ağır kesme taşlardan Güney ve güney batı ucunda yürünebilecek genişlikte duvar oluşmuş duvarlar dikkati çeker. İki tanesine çıkmak izleri görülür. mümkün olmadı. Ama birinin içine girdim. Yaklaşık bir metre yüksekliğinde, iki buçuk metre genişliğinde, üç metre Tepenin üzerine çıkınca Süleymaniye beldesi, Bademli boyundadır. Kayaya oyulan yer, kubbemsi bir şekildedir. beldesi, Değirmenlik köyü, Susuzşahap köyünün Manastır Bademli beldesi ve Orman deposu tarafını detaylı olarak bu adlı eski yerleşim alanı, Kuyucak beldesi arazileri ve Orman pencereden gördüm. işletmesinin deposunun bulunduğu saha görüş alanındadır. Antik yerleşmede gördüğümüz nadide eserleri şöyle tasvir Yamaç boyunca duvar, yapı kalıntılarına rastladım. Özellikle edebilirim; tepeye yürürken bu duvarların önünden zikzaklar çizerek çıktık. Yamaç boyunca sağlı sollu duvar kalıntıları göze Bademli beldesi su kaynağında, yarım metre çapında çarpıyor. Sanki bir yolu takip edercesine yürüdükçe kalıntılar bir daire içerisine kazınan geyik kafası bulunan taş Kızlar etraftan sizlere göz kırpıyor. Kayalara oyulmuş merdivenler Penceresinden getirilmiş. Taş işlemeciliğin güzel bir örneği. dikkatimizi çekti. Bu merdivenler bazen bir kuyuya iner Kısa iki boynuz ve çene altında iki ince uzantı kıvrılıp şekilde bazen de insanın oturabileceği şekildeydi. Düzgün bir daire yaptıktan sonra sonlanır. Bu taş yörede, çatal ve kesme taştan duvarlar yamaçları süslüyor. Bu konuda boynuzlu geyik olarak tabir edilir. Kayanın yüzeyi düz değil, detaylı bilgiye sahip değilim. Ama yıkılan parçalanan yarım oval şekildedir. sütun başları, kemerler, merdivenler, ağır, uzun taş Kızlar Penceresi antik kalıntılarının güney cephesinde bloklar buralarda bir yerleşim izlerinin varlığını gösteriyor. yamaçlarda tahrip edilen bir kaya parçasında yılan figürü Sütunlar olukludur. Dikey yönde simetrik olarak kazıntı dikkatimi çekti. Yılan başı olarak işlenen kayada, yılanın şeklindedir. Ayrıca kaya parçalarında küçük delikler var. Bu ağzı, gözleri ve boynu çok net olarak görülür. Yılanın ağzı delikler herhalde parçaların birleştirilmesinde kullanılıyor. açık, boynu uzundur. Hemen yan tarafında dikkatli bakılınca Bazı yerlerin bir merkez olduğu taşlara yapılan işleme görülebilen bir kuyu var. Derinliğini ölçemedim. Ama merdivenlerden ve taşların işlemeli özelliğinden anlaşılıyor. kenarlarının kireçle kaplı olduğunu tespit ettim. Hemen Köşeleri açılı, geometrik şekilli kaya parçaları toplu ve hemen küçük bir oda şeklindeydi. dağınık olarak etrafa dağılmış şekilde. Bir binanın, beklide bir kilisenin sütun ve kemer kalıntılarından anlıyoruz. Bir kayanın üzerinde ve kılıç figürüne rastladık. Üçgen şeklinde kenarları süslemeli, kapı üstü şekilleri Kalkan, işlemeli çiçek süsleriyle bezeli, kılıç ise arka gördüm. Bunların araştırmalarımda alınlık blokları olduğunu tarafından kayaya kazınmış. Kayanın ebadı 45x65 cm. öğrendim. ebadındadır. Kalkan önde kılıç arkada kayaya kabartma olarak işlenmiştir. Yivli sütunlar, alınlık blokları, kayaların mermerden

20 - Akseki Dergi işlenmesi, taş merdivenler burada bir bina kalıntısının izleriydi. Tiyatro diyebileceğimiz insanın oturabileceği taş merdiven, hilal şeklinde yapılmış. Kızlar penceresinin güney batı cephesi oldukça sarp ve kayalıktır. Buradan tepeye ulaşma imkanı yoktur. Bu cephede herhangi bir pencere ve kalıntı izi mevcut görünmüyor. Batı cephesi bir vadiyle ayrılmış ve dağlıktır. Vadiden sonra dik bir yamaç ve ormanlık saha vardır. Daha arkaları ise sarp Son olarak, eski Yunan kentlerinde, kentlerin yanı başındaki kayalıktır. yüksekliklere kurulan yerleşimlere akropol denir. Yunanca akropolis “yukarıda bulunan şehir” anlamına gelir. Kızlar Penceresinde yontulan ve işlenen taşlar iki kısımdır. Tapınaklar, hazinelerin saklandığı yapılar ve çeşitli kurumlar Birinci kısım kireç taşından oluşur. İkinci kısımda, işleme ve burada yer alır, saldırı durumunda akropol sonuna kadar süsler bulunan mermer kayaçlar vardır. Duvar, sur ve kule savunulurmuş. Akropol, erişilemez ya da çok yüksekte yapıları kireç taşından yapılmıştır. Tepenin etrafında örülen olmakla birlikte, çok rahat savunulabilecek tepe için antik surlar kesme blok taşlardan, bindirme tekniğiyle yapılmış, çağlarda kullanılan bir terimdir. Genellikle sur duvarlarıyla duvarlar arazinin yüzey şekillerine uydurulmuştur. Bazı çevrili, bir saldırı anında koruma amaçlı kullanılabilen yerlerde düz, bazı yerlerde dirsek, bazı yerlerde kademeli yukarı şehir anlamındadır. Bu kelime genellikle Antik Yunan olarak yapılmıştır. yerleşimleri için kullanılır. Ancak bu nitelikleri taşıyan diğer Bir araştırmamda ‘’İsaura bölgesinin antik yerleşmeleri yerleşimler de bu terimle adlandırılabilir. Kentin dini ve idari mutlaka zincirleme olarak birbirlerini görmektedirler’’ binaları genellikle bu bölümde yer almaktadır. Şimdi soru bilgisine ulaştım. Acaba bu yerleşmeler ve tepelerin şu; Kızlar Penceresi de Helenistik çağda bir akropol muydu ? üzerinde kuleler ışıkla haberleşmeyi mi sağlıyordu ? Bunun cevabını bilim adamları, tarihçiler verecek. Ama Gerçekten talan edilen bir tarih hazinesini ziyaretten Bademli’li bir ihtiyarın eskilerden duyduğu şu sözler göz çok üzüldüm. Her taraf kazılmıştı. Taşlar kırılmış, bloklar ardı edilemez; parçalanmış, merdivenler yok edilmiş. Ekte göreceğiniz ‘’Altın eşiğim ile Gümüş beşiğim Nare Gediğinde galdı….[1]’’ fotoğrafları çekerek geleceğe miras olur amacıyla [1] Nare Gediği bir mağaraymış. Buraları terk eden eski insanlardan biri belgeledim. söylemiş bu sözü.

Akseki Dergi - 21 Özge Büyüksu Geçmiş Zaman Olur Ki… Akseki’nin Son Kunduracısı Nebi Usta

“Kunduracı Nebi Usta, hüzünlü hayat hikâyesi ile nesli tükenen bir kardelen çiçeği kadar nadide.”

Kendinizi tanıtır mısınız? azından sanat öğrensin diye aileler Adım Nebi Doğanay, 79 yaşında, yazları çocuklarını çıraklığa verirlerdi. kunduracıyım. Burada niye çocuklarını çırak olarak Ayakkabıcılığı nerede öğrendiniz? vermiyorlar? Manisa’da 13 -14 yaşlarındaydım, Vermiyorlar işte, çocuklarını 1947’de amcam vasıtasıyla başladım sakınıyorlar. Bizim zamanımızda bu işe, 3 yıl çıraklık yaptım sonra kalfa anamız babamız bizi sanat oldum. öğrenmemiz için eti senin kemiği bizim diye çıraklığa verirlerdi. Şimdi Çıraklık ile kalfalık arasında ne fark artık kimse yok benden sonra bu işi var? yapan. Çıraklıkta para yok, 3 - 4 yıl bedavaya çalışıyorsun. Sonra kalfa olduk da BAĞKUR PARASI OLMASA BU o zamanın parasıyla ayda 20 lira SANATTAN AÇ KALIRIM verirlerdi. Siz 79 yaşında olmanıza rağmen O dönemde burada kaç ayakkabıcı mesleğinize devam ediyorsunuz, vardı? karlı bir iş mi? En aşağı 40-50 ayakkabıcı vardı ondan Ben bu mesleği zevk için yapıyorum, sonra Akseki dağıldı. para kazanmak için değil. 46 sene Niye dağıldı? evvel 2 kilo et parasına delinen bir ayakkabının altına pençe vuruduk. Burası kıraç, dağlık memleket. Eğer buraya kunduracılık üzerine bir atölye Şimdi ne kadara pençe Geçtiğimiz günlerde Toroslar’ın vuruyorsunuz? eteklerine gizlenmiş, bir kurulsaydı o zaman dağılmazdı, Konya gibi olabilirdi. Eskiden okuyamazsa en zamanlar İpekyolu üzerinde 15 lira diyorum ona bile çok diyorlar. ve bölgenin en g elişmiş yöresi olan Akseki’nin son zanaatkarlarının izini sürdüm. Eski toprakların ne kadar dürüst ve çalışkan olduklarını görünce gurur duydum ama öte yandan kendi neslime bakıp hazıra ne kadar alıştığımızı ve üretmeden tüketen bir topluma dönüştüğümüzü düşününce de yüreğimi ince bir sızı kapladı. Kunduracı Nebi Usta, hüzünlü hayat hikayesi ile nesli tükenen bir kardelen çiçeği kadar nadide. Hikayesini dinlerken insan gözyaşlarını tutamıyor…

22 - Akseki Dergi Bu paraya şimdi yarım kilo et dahi 10 liraya ayakkabı da var, o yüzden alırdım ve geceleri bile eve iş alamıyorum. Ayrıca vergi, dükkan kalite çok düştü. Bugün biri gelse ve götürürdüm. Şimdi birtek ben kaldım kirası, esnaf derneği, muhasebeci usta çalışmak istiyorum dese dükkanı ama bak dükkan bomboş. parası filan bir sürü masraf var. hemen devredeceğim. Ona rağmen hala çalışıp devlete Anlayacağınız bu işten hiç para Siz Akseki’deki son kunduracı verginizi ödüyorsunuz ama... kazanmıyorum. Bağkur parası olmasa mısınız? bu sanattan aç kalırım. Neyse ki evde Esasında eskiden 60 yaşına karımdan başka kimse kalmadı da Tabi, Akseki veya civarında yaşayan gelenlerden devlet artık vergi idare ediyoruz. birisinin ayakkabı tamiratı için en almazmış ama ben 79 yaşında hala yakın Manavgat’a gitmesi gerekir. vergimi ödüyorum. Muhasebecim Malzemeleri nereden alıyorsunuz? Eskiden Manavgat’ta esnaf yoktu biz bir dilekçeyle istesem vergi Kendim gidip Antalya ve Konya’dan oraya geçici olarak çalışmaya giderdik. vermeyebileceğimi söyledi ama alıyorum. Manavgat’a yedi sefer yayan gittim benim inancıma göre kazancımın Bizzat gitmek yorucu olmuyor mu? çalışmaya, Karaman’a da üç sefer bu vergisini vermezsem o para helal işten para kazanacağız diye. olmaz. Devlete biz vergimizi ödüyoruz En kaliteli malzemeyi almak için Manvagat ve Karaman buraya kaç ama devletin de zanaatkarları kendim gidiyorum yoksa bana kötü desteklemesi gerek. Artık herkes mal verirler üç gün sonra çürük peynir kilometre, yürüyerek çok uzak değil mi? zanaatkardan ziyade fabrikalarda işçi gibi bozulur. olmaya başladı. Peki sadece tamirat mı yapıyorsunuz? Manavgat 70 km, Karaman ise Akseki’ye yaklaşık 200 km. uzaklıkta, Eski değerler bir bir yok oluyor, değil 66 senedir gece gündüz yaptım oraya yayan varmak için günlerce mi? bu işi, kırk yıl sıfırdan ayakkabı yürür, geceleri köylerde konaklardık. Evet, eskiden bu memlekette kalaycı, diktim ama artık boşladım sadece Bizim çektiğimizi bir Allah bilir. Bir semerci, marangoz, duvar örücüsü tamirat yapıyorum çünkü para de benim ayağım sakat, içe dönük o gibi zanaatkarlar çoktu ama artık kazanamıyorum, eski ayakkabı yüzden çocukken kimse bana ayakkabı neredeyse hiç kalmadı. Şimdi herkes kalıplarını da yaktım gitti. dikmezdi, ilkokul beşe kadar yalınayak okuyor, bunun sonu ne olacak merak ESKİDEN ÇARIKLARIN ALTINA dolaştım. Oralara da çıplak ayak ediyorum. Şimdiki gençler üretmeden KARDA KAYMASIN DİYE PİSE gittiğim olmuştur. Şimdiki çocuklara herşeyi ana - babasından bekler oldu. bunları anlatınca aklın yokmuş da SÜRERLERDİ Foto€raflar: Adem Çetin ondan gitmişsin diyorlar. (Gülüyor) İlk zamanlarda çarık mı dikerdiniz? Ne yapmaya gittiniz oralara? Ben dikmedim ama babamın 70 sene evvel araba lastiklerinden ve Köylerde ayakkabı tamiratı yapardık. sığır derisinden çarık diktiğini bilirim. Eskiden oralarda zanaatkar yoktu biz Çarığın içine de keçe kılından kalın ayaklarına gider, hizmet götürürdük. çorap giyerlerdi sonra karın üstünde Gittiğinizde ne kadar kalıyordunuz? öyle yürürlerdi. Bir gidişte 6-7 ay çalışırdık. Peki çarık karda kaymaz mı? Peki yalnız mı giderdiniz? Hayır, altına pise sürerlerdi ve hiç Hayır, kunduracı, kalaycı, semerci kaymazdı. birçok zanaatkar beraber giderdik Pise dediğiniz nedir? yürüyerek. Derinin hammaddesi de Pise, çam sorkuçlarını eriterek yapılan develerle gelirdi. ve pekmeze benzer bir şey. Pise çarığın altına sürülürdü, ayrıca vücuda BENİM İNANCIMA GÖRE çok yararlıdır, eskiden suya karıştırıp KAZANCIMIN VERGİSİNİ içerlermiş, el çatlaklarına ve yaralara VERMEZSEM O PARA HELAL da çok iyi gelir ama Kuyucak Köyü OLMAZ dışında artık pise yapan kalmadı. Burada tabakhane mi varmış, Akseki o zamanlar çok gelişmiş bir yermiş SAKAT AYAĞIMLA YEDİ SEFER öyleyse? MANAVGAT’A, ÜÇ SEFER DE KARAMAN’A YAYAN GİTTİM Akseki Türkiye’nin ilk kuruluşunda 8. kaza ve 7. belediye olmuş. Konya’dan ÇALIŞMAYA, BU İŞTEN PARA önce belediye olmuş burası ve KAZANACAĞIZ DİYE… nüfusu 40,000 imiş ama şimdi Bu devirde fabrika üretimi kimseler kalmadı, emekli kasabası ayakkabıların kalitesi nasıl? oldu. Akseki’ye 1946 senesinde Çoğu kalitesiz, kısa sürede deliniyor. ilk geldiğimde, burada 6 kunduracı Artık iyi malzeme bulmak da zor. Şimdi olduğu halde yine de birçok sipariş

Akseki Dergi - 23 24 - Akseki Dergi Akseki Dergi - 25 Antalya’nın İbradı İlçesinde 7. Kardelen Festivali Düzenlendi...

kıymetini bilmiyoruz. Şu anda kalanlar ise taşların arasında çapaların girmediği, sökümlerin yapılamadığı yerlerde kalmışlardır. Tabii ki bunun nesli her geçen gün tükenmektedir. Prof. Dr. İbrahim Baktır Hocamız bizlere sahip çıkmasıyla bu yolda yapacağımız işlemlere yol gösterdiler. Kardelen Festivali’ni yedi yıldır yapıyoruz. Özellikle Toroslar’da en fazla kardelen Akseki ve İbradı bölgesinde yetişiyor, bunların da sıkı denetimlerle korunması gerekmektedir” dedi. İbradı Kaymakamı Bülent Ay, yaptığı konuşmada, ender bulunan kardelen soğanlarının yıllardır bilinçsizce sökülerek ekonomik değerinin çok altında pazarlandığını söyledi. Geçerli üretim yöntemlerinin kullanılmaması durumunda kısa bir sürede kardelenlerin neslinin tükeneceğini ifade eden Ay, “İbradı için hayati bir önem taşıyan kardelen çiçeğinin neslinin tükenmemesi için aşırı ve erken sökümün yapılmaması gerekir” şeklinde konuştu. Kaymakam Ay, “Adına festivaller düzenlenen kardelenler, bölgenin tanıtımında rol oynamakta; o bölgede var olan kültürel değerlerin korunmasına çok ciddi katkılar sağlamaktadır. Kardelenler ülkemizde en çok ihraç edilen ve en çok tanınan bir çiçektir. Bu denli özelliklere sahip olan bu çiçeğin belki bizler farkında değiliz. Ancak, sahip olduğumuz değerlerin farkına vararak erken, aşırı ve bilinçsiz sökümün önüne geçmek zorundayız. Aksi takdirde kardelene inen her kazma, ülkemizin ekonomisine ve turizmine indirilen bir darbedir. Bütün vatandaşlarımızın bu konuyla ilgili gerekli hassasiyeti göstermesini hatırlatıyorum” sözleriyle konuşmasını noktaladı. Toros Dağları’nda yetişen ender bitkilerden Antalya Orman Bölge Müdürü Ali Gökçöl, yaptığı kardelen çiçekleri için İbradı ilçesinde düzenlenen konuşmada, İbradılıların kardelene sahip çıktığı gibi İbradı festival, ilçe merkezine 22 kilometre uzaklıktaki kestanesine de sahip çıkılmasını istedi. Gökçöl, İbradı kestanesinin dünyada bir numara olduğunu söyledi. Sülek Yaylası parkında yapıldı. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Festival etkinliklerine İbradı Kaymakamı Bülent Ay, Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Baktır, kardelenlerin, şiddetli Konya’nın Derebucak Kaymakamı Oktay Ateş, İbradı kış koşulları ve yoğun kar yığınları altında bütün zorluklara Belediye Başkanı Muharrem Kaya, Akseki Garnizon rağmen serpilip çiçek açan, doğanın en güzel bitkilerinden Komutanı Binbaşı Kemal Esercan, Antalya Orman Bölge biri olduğunu ifade etti. Müdürü Ali Gökçöl, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Baktır, Akdeniz Üniversitesi Türkiye’de bulunan 11 kardelen türünün ikisinin ticari Ziraat Fakültesi öğretim görevlileri ve öğrenciler ile çok değer taşıdığını belirten Baktır, “Toroslar ve Doğu Karadeniz sayıda vatandaş katıldı. bölgesinde yetişen kardelenler ticari değer taşıyor. Diğerlerinin herhangi bir ticari değeri yok” dedi. İbradı Belediye Başkanı Muharrem Kaya da, kardelenlerin 1200-1500 metre yükseklikteki Toros Dağları’nda Her sene düzenli olarak yapılan kardelen festivalinin 7’ncisinin düzenlendiğini, bunun çok yönlü amacı olduğunu kendiliğinden yetiştiğini belirterek, festival ile Toroslar’ı ve belirten Baktır, “Birincisi, doğayı tanıtmak… Eğer siz kardelenleri tanıtmayı amaçladıklarını söyledi. kendi ürününüzü, kendi materyalinizi, kendi kültürünüzü Kardelenlerin ve yöredeki ender soğanlı bitkilerin bilemezseniz onu tanıtmanız söz konusu değildir. tükenmemesi için planlama yapılmasını isteyen Kaya, Söyleyeceğiniz her şey havada kalır. Onun için biz burada “Bizim çocukluğumuzda bu kardelenler doğada o kadar doğal varlıkların ne olduğunu bire bir tanıtmak istiyoruz. çoktu ki… Büyüklerimiz daha iyi bilirler. Ama biz bunun Daha sonra da korunmasına geçeceğiz ve geçtik. Amacımız

26 - Akseki Dergi bunu hem tanıtmak, hem korumak, sürdürülebilirlik prensibi içinde kırsal kesimde yaşayanlara da belli miktarlarda katkı ve kazanç sağlayabilmektir. Kardelen sembol bir bitkidir. Kardelenler bitkiler içerisinde bir simgedir. Bunları korumamız, bunları geliştirmemiz ve dünyaya tanıtmamız gerekmektedir. Bu uğurda da çok yoğun çabalar sarf ettik. Belirli mesafeler aldık ve sonuçta bu güzelim festivaller ortaya çıktı. Bu bölgeye yeni dikimler yaptık. Genellikle vatandaşların kardeleni görebilmeleri için yol kenarlarına dikim yapıyoruz. Yaptığımız ekimler son derece başarılı geçti. Bu çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. İlk ekimleri Akseki’nin Geyran Yaylası’nda yaptıklarını belirten Baktır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geyran Yaylası Toroslar’ın en güzel kardelenlerinin yetiştiği yerdir. Kardelenlerin tanıtımı ve korunması, halkın bilgilendirilmesi adına burada basına çok iş düşmektedir. Toroslar’ın kardelen soğanının çok tutulmasının nedenleri ise soğanın çok sert olması ve uzun süre bekletilerek taşımaya müsait olmasıdır.” Baktır, soğanının daha iri ve sapının daha uzun olmasının buranın kardelenlerinin çok özel kılan özelliklerinden biri olduğunu da sözlerine ekledi. Festivalde halk oyunları ekipleri gösteriler yaptı. Öğrenciler kardelen şiirleri okudu. Misafirlere yemek ikram edildi ve yayladaki kardelenler doğada yerinde görüldü.

Akseki Dergi - 27 Duygusal Zekâ Hakkı Güleç

Hasan matematikte çok ve zayıf yönlerini, ne istediklerini, neye DUYGUSAL ZEKÂSI YÜKSEK başarılıydı. Daha ilkokul ihtiyaç duyduklarını anlayabilen empati İNSANLAR YETİŞTİREBİLMEK birinci sınıfta tüm çarpım yeteneği yüksek, öfkesini control edebilen, stresini yönetebilen içinden geldiği gibi Duygusal zekası yüksek insanlar tablosunu ezberlemiş, dört değil, gereğine gore hareket edebilen yetiştirebilmek için, öncelikle kendi işlemi akıldan yapıyordu. kişilerin duygusal zekaları yüksektir. Bu duygusal zekamızın yükseltilmesi gerekecek. Hasan’ın eğitim hayatı hep kişiler özgüven, inisiyatif alma ve liderlik “Kendimi bu konuda nasıl etkin bir insan konularında oldukça yetkindirler. Başarı başarılarla dolu geçmişti. haline getirebilirim?” sorusunun cevabını yönetimi, iletişim becerileri, uyum yeteneği Annesi, babası onunla arar hale gelmek, önemini kavramak bu ve iyimser olabilme duygusal zeka gerektirir. gurur duyuyordu. Onun konuda okumak, araştırmalar yapmak önemli Zengin bir sosyal yaşam, geliştirici aile bir adımdır. İnsan aklına koymaya görsün, tatillerde bile işi sıkı tutup ortamı, yüksek duygusal zekaya sahip ne ararsa onu bulur. devamlı ders çalışması, olmada belirleyici rol oynar. arkadaşlarıyla yeteri kadar Uçakla seyahat edenlerin hatırlayacağı zaman geçirememesini, AKIL +DUYGU=SİNERJİ gibi, tehlike anında, gaz maskelerini, önce gezilere katılamamasını pek kendimize, sonra çocuğumuza takmamız Akıl ve duygu birbirinin alternatifi değil istenir. de önemsemiyordu aile. Fen tamamlayıcısıdır. Aldığımız tüm kararlarda, lisesinden ve kazandığı ODTÜ hareketlerimize egemen olan hem Aile içerisinde varlığı kabul edilen, Endüstri Mühendisliği’nden aklımız hem duygularımızdır. Aklımızdan umursanılan, değerliyim duygusu yaşatılan, sonra bir şirkette işe girmişti. geçenle, gönlümüzden geçenin kesiştiği yetenekleri takdir edilen ve sevilen, Aylar yılları kovalamış. yer potansiyelimizin ortaya konulduğu, çocukluğunu yaşayabilen kişilerin duygusal Hasan evlenmiş ve bu sinerjinin oluştuğu yerdir. zekaları yükselecektir arada üç şirket değiştirmişti. İnsan her yaşta, hem aklını hem de duygusal SINAV ŞAMPİYONLARI Hangi şirkete girerse girsin zekasını geliştirebilir. en fazla bir yıl sonra Sınav birincilerinin basında boy boy çıkan ayrılıyordu. Baktığı zaman YAPILAN ARAŞTIRMALAR fotoğraflarına bakarak, onların yanında duran gururlu ve sevinçli anne ve babaların yerinde hep problemleri gören -Zihinsel kapasitenin (akıl, bilişsel zeka, IQ) olmayı çok isteyebilirsiniz. mükemmeliyetçi karakteri iş başarısındaki etkisi % 6, onun hep mutsuz ediyordu. Sınav şampiyonlarının yüzde kaçı okul Duygusal zekanın (EQ) etkisi ise % 27 Son aylarda her şeye olur sonrası yaşamlarında aynı parlaklığını devam olmaz kızıyordu. Kontrol -Harvard Üniversitesi mezunu doksanbeş ettirebildiler? öğrenci, orta yaşlara gelinceye kadar edemediği öfke duygusu Etrafınıza bakın bir kere, siyaset, ticaret, izlendi. Okulda oldukça yüksek akademik onu çekilmez bir insan sanayi ve birçok sahadaki popüler ve başarılı başarı gösteren öğrencilerin kariyer, insanların kaçı sınav şampiyonudur? haline getirmişti. Etrafındaki maaş, verimlilik gibi konularda, okul insanlarla yaşadığı iletişim başarısı oldukça düşük olanlardan çok ileri problemleri onun ev hayatını olmadıkları ortaya çıktı. da kötü etkiliyordu… Oldukça -Bir şirket, satış görevlilerinin bir bölümünü yüksek zihinsel kapasitesi, duygusal zekasına göre, diğer bölümünü “İlim ilim bilmektir./İlim, kendin akademik donanımına klasik yöntemlerle işe almış. Duygusal bilmektir/ Sen kendin bilmezsen/Bu rağmen Hasan’ın iş ve kapasitesi yüksek olanların diğerlerine nice okumaktır?” sosyal hayatı pek de parlak oranla %91 daha fazla satış yaptığı YunusEmre görülmüş. görünmüyordu. Hasanın “Kendinizi yönetmek için kafanızı, DUYGUSAL ZEKASI yüksek -Marka olan bir içecek firmasında, alışıla başkalarını yönetmek için kalbinizi değildi. gelmiş yöntemlerle işe alınan bölüm kullanın” başkanlarının ve kritik teknik elemanların ilk E. Roosvelt yıl içinde yarısı işten ayrılırken, inisiyatif, DUYGUSAL ZEKÂ NEDİR? özgüven ve liderlik gibi duygusal zeka “Kimi zaman içimizdeki ses, en fazla özellikleri temelinde seçilenlerin yalnızca güvenmemiz gereken sestir” Duygularımızın farkında olma, yönetebilme %6’sı iki yıl içinde işi bıraktı. A.Huxley ve etkin bir şekilde kullanabilme yeteneğidir. Başkalarının tüm duygusal tepkilerini, güçlü

28 - Akseki Dergi 8. Ömer Duruk Turnuvası Sona Erdi...

Akdeniz Üniversitesi, Sağlık Kültür ve Spor öğrencilerimizin yanındayız. Sportmence mücadele eden Dairesi Başkanlığı’na bağlı Akseki Öğrenci öğrenci arkadaşlarımı tek tek kutluyorum” dedi. Yurdu’nun düzenlediği geleneksel Ömer Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren de, Aksekili merhum Duruk Turnuvası sona erdi. işadamı adına düzenlenen turnuvadan mutlu olduğunu belirtti. Çeviren, ‘’Üniversite öğrencilerinin ve personelinin Aksekili İşadamı Ömer Duruk’un adının yaşatılması bu etkinliğe katılarak bir bütün olduklarının göstergesidir. amacıyla geleneksel hale getirilen ve bu yıl sekizincisi Bu tür sosyal etkinliklerin her zaman yanındayız’’ diye düzenlenen turnuvada, Final maçında Clup camaika ile 07 konuştu. gençlik bir araya geldi. Müsabaka sonunda öğrencilere Duruk ailesi tarafından spor Halı saha futbol turnuvasında Clup camaika ile 07 gençlik ayakkabısı hediye edildi. arasındaki müsabakayı 7-3 kazanan 07 gençlik oldu

Dereceye giren takımlara ödüllerini Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, Akdeniz Üniversitesi, Sağlık Kültür ve Spor dairesi başkanı Aydın Özdemir,Akseki Belediye Başkanı Mehmet Gölcü, Akdeniz Üniversitesi Akseki Meslek Yüksek Okulu Müdürü Emin Doğan, Akseki Eğitim Hayratı Derneği Akseki Şube Başkanı Mürşit Paşkin ve Ömer Duruk tesisleri genel müdürü Rıfat Özkan verdi.

Turnuvayı gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Yurt Sorumlusu Cavit Çankaya da, turnuvanın Ömer Duruk anısına ve düzenlenmesi ve üniversite öğrencileri ile personelin etkinliğe katılarak bir bütün olduğunu göstermesi nedenleriyle önemli olduğunu ,Öğrencilerimiz arasında gerçekleştirilen etkinlikler sportmence ve üniversite öğrencilerine yakışır saygınlıkla sonuçlanması sevincimiz oldu.dedi.Sosyal etkinliklerin bundan sonra da devam edeceğini kaydeden Çankaya, ‘’Sürekli

Akseki Dergi - 29 Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, İbradı’da İlçe Değerlendirme Toplantısı Yaptı

Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, belediye konferans Antalya’nın İbradı ilçesinde il müdürleri ile salonunda belediye başkanları ile muhtarların ve İlçe Değerlendirme Toplantısı yaptı. Belediye vatandaşların sorun ve istemlerini dinledi. Daha sonra inşaatı devam eden Nefise Yılmazipek İlköğretim Okulu toplantı salonunda yapılan toplantıya İbradı bahçesindeki anaokulu inşaatını gezen Dr. Altıparmak, Kaymakamı Bülent Ay, belediye başkanları, inşaat hakkında bilgi aldı. Okul bahçesinde öğretmenlerle muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. sohbet ettikten sonra inşaatı devam eden İbradı Hükümet Konağı’nda inceleme yaptı. Vali Dr. Ahmet Altıparmak ilk defa Altınbeşik Mağarası’nı gezdi

İbradı ilçesindeki incelemelerin ardından Türkiye’nin birinci, dünyanın üçüncü en büyük yeraltı gölü mağarası olan Altınbeşik Mağarası’na giden Altıparmak, mağaraya ilk defa geldiğini söyledi. Burada bulunan bot ile Altınbeşik Mağarası’nın içini gezdi. Mağaranın uzaktan bakınca ışık yanılsaması ile oluşan o haşmetli görüntüsünden ve onun çok derin ve gizemli bir mağara oluşundan çok etkilendiğini söyleyen Altıparmak, mağara hakkında yetkililerden bilgi aldı. Mağara çıkışında gözleme yiyen Dr. Altıparmak, Ürünlü Köyü’ne giderek köy kahvesinde köylülerle sohbet etti. Daha sonra köy içinde tarihi Düğmeli Evler’i inceleyen Altıparmak, Düğmeli Evler’in fotoğrafını çekti.

Daha sonra Ormana beldesine gelerek yapımı tamamlanan kültür evini ziyaret eden Altıparmak, Belediye Başkanı Mehmet Ayhan Keskin’e tarihi evi restore ederek turizme kazandırdığı için teşekkür etti. Altıparmak, kültür evinin önünde küçük bir çocuğun getirdiği keçi yavrusu ile birlikte ziyaretçilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Açılış konuşmasında İbradı Kaymakamı Bülent Ay, sunum eşliğinde, İbradı’nın güvenliği, turizmi, eğitimi ve birçok konuda kısa bir bilgilendirme yaptı. Akseki Karakışla Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Olağan Genel Kurul Toplantısı Yapıldı

20.04.2012 tarihinde Karakışla Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Olağan Genel Kurul Toplantısı; Bahariye Caddesi Sıraberberler Sokak Paşa Kahve N0.37 - A adresinde saat 20.00’de yeterli çoğunluk olduğu görülerek açıldı. Divan heyeti başkanlığına Cemal Arslan, Katip üyeliklere Kadir Yılmaz seçildi. Divan Başkanlığınca saygı duruşu yapıldıktan sonra gündeme geçildi. Yönetim kurulu faaliyet raporu, kesin hesap, denetim kurulu okundu, müzakere edildi. İbra edildi. Tahmini bütçe okundu kabul edildi ve yönetim kurulu üyeleri seçildi. Yönetim Asılda; Ramazan Özdemir, Cemal Arslan, Kadir Yılmaz, Hüseyin Turgut, Yaşar Özdemir, Menderes Önal, İbrahim Arslan isimlerinden oluştu. Denetim Asıl üyeliklerinde ise; Yusuf Yılmaz, Ercan Arslan ve Recep Özdemir’den oluştu. İGA A.Ş. A.Dündar ULUĞKAY (İbradı Gündoğmuş Akseki A.Ş.)

Saygıdeğer hemşerilerim. kurduğumuz İGA A.Ş nin önderliğinde Hasan ÇOBANOĞLU ,Kuyucak Bşk Sayın değiştirebileceğimize inanarak yola Mehmet Ali ERDOĞAN,Süleymaniye Sizleri Antalya Akseki Eğitim çıktık. Bşk Sayın Durmuş Ali ŞENER, Yarpuz Hayrat› Derneği faaliyetleri ve Bşk Sayın Doğan ERDEM,Ormana Bşk İBRADI GÜNDOĞMUŞ AKSEKİ A.Ş Kalkınma projemizin ,Devletimizin Sayın Mehmet Ayhan KESKİN,Köprülü nin kurulması, çalışmaları hakkında desteği ile gerçekleşmesinin mümkün Bşk Sayın Muammer AÇIKALIN,Ortaköy bilgilendirmek istiyorum. olacağı bilincinde idik. Bşk Sayın Mustafa KIPIK,Senir Bşk İki sene önce Akseki Eğitim Hayrat› Projemizi DEVLET MİLLET EL ELE Sayın Ali Öğüt beyleri ziyaret ederek Derneği Antalya Şubesinin Genel kurul kalkınma projesi olarak ilan ettik. veya telefon bağlantılarımızla toplantısında ,yönetim kurulu üyeliği Her ayın ilk haftasında Atik kendilerine düşüncelerimizi aktararak görevine seçilen 7 arkadaşımız,kendi tesislerinde İbradı lı,Gündoğmuş lu ve destek aldık. aramızda görev bölümü yaparak Akseki li kardeşlerimiz le toplantılar Üç İlçe yöneticileri ve kanaat çalışmalara başladık. düzenledik.Toplantılarımızda içimizden önderlerimizin tam güven ve İlk toplantımızda Akseki Eğitim biri konuşmacı olarak katılımcıları desteğini alarak İBRADI GÜNDOĞMUŞ Hayrat› Derneği görevi dışında aydınlattı.Toplantılarımıza Batı Akdeniz AKSEKİ A.Ş ( İGA A.Ş ) Yi aşağıda bölgemizin kalkınması için neler Kalkınma Ajansı yöneticilerini de adları yazılı kurucular arasında Türk yapabiliriz,bölgemize nasıl faydalı davet ederek bizlere kalkınmamızda Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlerin olabiliriz,bölgemizde ki insanlarımızın yardım etmelerini istedik. Kalkınma ani surette kuruluşları hakkındaki birlik ve beraberliğini nasıl sağlarız Ajansının Yetkilileri bizlere hemen hükümlerine göre bir anonim şirket arayışlarına girdik. destek vermeye başladı. Ayrıca kurduk. yöremiz mülki amirlerine yaptığımız Hepimizin bildiği gibi Akseki den ilk ziyaretlerimizde bölgemizin kalkınması ilçe olarak ayrılan Gündoğmuş ,daha için desteklerini istedik.Başta Antalya sonra İbradı , Akseki den ayrılarak ilçe Abdullah Dündar ULUĞKAY, Valimiz Sayın Ahmet ALTIPARMAK ve oldular.Aynı vadide bulunan bu üç diğer üst düzey yöneticiler bizlere Vehbi GÜLEÇ, İbrahim EKMEKCİ, ilçemiz aynı kaderi paylaşmaktadır. inanarak yardım sözü verdiler. Kalkınma hamlemizin üç kardeş Hatem KÜÇÜKEMİROĞLU, Mine KAYA, Yöremiz Parlementereri ile diyaloga ilçelerimizin birlikteliği ile girerek onlardan da destek istedik Turgut SÜNER, Mahmut VAROL, gerçekleşebileceğine karar verdik. ve hemen desteklerini vermeye Düşüncemizi Akseki Eğitim Hayrat› Devin KAYA, Muammer ÇELİK başladılar. Derneği Genel başkanımız sayın Vehbi Güleç beye de bildirdik. İlk toplantımızın konuşmacıları Sayın Hakkı GÜNDOĞDU, Baykal VELİAĞAGİL, Müşterek toplantılar yaparak Sadık BADAK ile Baka Batı Akdeniz Tarık DURU, Mustafa Doğan GÖKSOY, kalkınma hamlemizin üç ilçe birliğinin Kalkınma Ajansı Antalya Md Sayın sağlanması ile mümkün olabileceğine Alaattin ÖZYÜREK oldular kendileri her Kâzım ERDOĞAN, Meral ERDOĞAN karar verdik. konuda desteklerini esirgemediler. Çalışmalarımızla Üç İlçenin Akseki Eğitim Hayrat› Derneği Antalya İGA AŞ 21-11-2011 Tarihinde beraberliğinde bir şirket kurulması, fiubesi Yönetim Kurulu Üyeleri olarak kurulmuş,29-11-2011 Tarihinde şirketin lokomotifliğinde kalkınma imkan bulduğumuz günlerde bir yıl TALYA otelinde Genel ve Yerel basın hamlemizin gerçekleşmesi kararına boyunca İbradı Kaymakamımız sayın mensuplarına Tanıtılmıştır. vardık. Bülent AY,İbradı Belediye Başkanımız Sayın Muharrem KAYA,Akseki Tanıtım toplantılarımıza İbradı, Şirketin kurulma çalışmaları, Kaymakamımız Sayın Mekan Gündoğmuş ve Akseki Belediye Bölgemizde yapacağımız kalkınma ÇEVİREN ,Akseki Belediye Başkanımız Başkanlarımız katılarak birlik ve hamleleri ve projelerinin araştırılması Sayın Mehmet GÖLCÜ,Gündoğmuş beraberlikle Vadimizin kalkınacağına görevi yönetim kurulumuz tarafından Kaymakamımız Sayın İbrahim ÖZKAN, inandıklarını belirtmişlerdir. bana verildi. Gündoğmuş Belediye Başkanımız AMAÇ ve KONU: Ticari işletme Sayın Vehbi Güleç başkanımız,Antalya Sayın Mehmet ÖZEREN e ziyaretler bazında İBRADI GÜNDOĞMUŞ AKSEKİ ya gelerek bu projelere veya telefon konuşmalarında HAVZASI projesi,yörenin kalkınması ve inandığını ve her türlü desteği bulunduk. gelişmesi için kış sporları merkezi, vereceğini belirterek,bizlere ivme kazandırdı. Bizler yöremizin geri Belde Başkanlarımız Bademli Bşk Profesyonel futbolun yaz hazırlık kalmışlığını,kaderimizi ancak üç Sayın Süleyman ASLAN,Cevizli Bşk kamplarının yapılması,engelliler ilçemizin birlik ve beraberliğinde Sayın Niyazi EKİNCİ,Güçlüköy Bşk Sayın kampının yapılması Alternatif turizmin

Akseki Dergi - 31 geliştirilmesi,yörenin doğal ve kültürel sağlayabilecek yörenin kalkınmasına Sizlere kısaca Projelerimizden değerlerinin tanıtılması şirketin katkıda bulunabilecek çok geniş bir bahsetmek istiyorum. amacını oluşturmaktadır.Şirket bu kesimle lobi faaliyetlerinde bulunduk. Kısa vadeli projeler . amacını geliştirmek üzere aşağıdaki DEVLET MİLLET el ele modelimiz konularda ticari ve sınai her türlü Orta ve Uzun vadeli projeler. (Makro benimsendi. girişim ve faaliyette bulunur. projeler) Ülkemizde ilk defa Geri kalmış Kısa vadeli projelerimiz bölgemiz üç ilçe kaderlerini değiştirmek ve ORGANİZASYON: insanlarının acilen çeşitli üretimler kalkınabilmek için elbirliği içersinde İbradı Gündoğmuş ve Akseki yöresinin yaparak yapmış oldukları bu bir şirket kurmuştur. kalkınması altyapısının geliştirilmesi üretimlerinin sahillerimizdeki için projeler üretmek,yörenin teşvik Bu çabalarımıza mülki turistik tesislere pazarlanması ile ve yatırımlardan yararlanması için yöneticilerimiz,Devletimiz sıcak bir gerçekleşecektir. yaklaşımla yardıma geldiler. girişimlerde bulunmak,hazırlanan Orta ve Uzun vadede Düşünülen projelerin uygulanabilirliğini sağlamak Tüm bu yüksek tempolu Projeler,Yöremiz kalkınmasını amacı ile lobi faaliyetlerinde çalışmalarımızda her zaman sağlayacak Projelerdir. bulunmak. yanımızda olan bize yardımlarını Profesyonel Futbol Kulüplerinin esirgemeyen sayın Vehbi Güleç in Ulusal ve uluslar arası spor yaz hazırlık kampları için tesisler Akseki de yaptırm›fl olduğu Aysel organizasyonları düzenlemek ,yerli yapılması. ve yabancı spor kafilelerine İbradı GÜLEÇ Anaokulu açılış merasimi Gündoğmuş ve Akseki yöresinde çalışmalarımıza ayrı bir ivme getirdi. Göktepe Kayak Merkezinin Kış sporları için yapılandırılması. ev sahipliği yapmak bu amacı Akseki tarihinde ilk defa Sayın Valimiz gerçekleştirebilmek için tesisler Ahmet ALTIPARMAK başkanlığında Engelliler Kampı yapılması. kurmak ve işletmek. Antalya Devlet organlarının tamamı Bölgemizdeki Endemik bitkilerin Akseki toplantı salonunda Akseki (Diğer maddeler yeni A.Ş Ticaret üretilmesi,toplanması,işlenmesi ve civarının tüm problemlerini kanunu gereği maddelerdir) ve İGA A.Ş markası altında çözüme kavuşturmuşlardır. Şirketimizin tasarlanan ortak adedi pazarlanmasıdır. Kuruluşlarımız yöremiz sorunlarını 240 kişidir.Ani kuruluş olduğu için çok iyi incelemişler,çözümleri için de Sevgili hemşerilerimiz,Projelerimizin kurucu ortakların notere aynı anda ciddi çalışmalar yaptıklarını bizlere açılımlarını sonraki yazılarımızda gitmeleri gerektiğinden 15 kurucu göstermişlerdir. sizlerle paylaşacağız.Başlattığımız ortakla kurulmuştur. kalkınma hamlesine vermiş olduğunuz desteğe teşekkür eder sevgi ve Kurucu ortakların imtiyaz hakları DEVLET MİLLET EL ELE yoktur. Alınacak 225 ortak da aynı saygılarımızı sunarız. 15-05-2012 haklara sahiptir. SLOGANI SEMERESİNİ VERMİŞTİR. Değerli hemşerilerim İGA A.Ş kurulalı İBRADI GÜNDOĞMUŞ AKSEKİ A.Ş. İGA A.Ş nin kuruluşundan sonra Mülki kısa bir zaman olmasına rağmen ( İGA A.Ş. ) Yönetim Kurulu Başkanı amirlerimize,kanaat önderlerimize, A.Dündar ULUĞKAY birlik ve beraberlik içinde çok önemli ulaşabileceğimiz ve yöremize fayda ilerlemeler kat etmiştir.

Akseki Belediyesi Antalya Şehircilik Fuarı’nda...

Türkiye Belediyeler Birliği ve Akdeniz Belediyeler Birliği tarafından 28 - 30 Mart 2012 tarihlerinde; Belediye Başkanımız Mehmet GÖLCÜ, Meclis Üyemiz Mahir PİŞKİN ve Personel Bilgen BAŞGÖR, Ali GÖKÇE ve Bülent DÖLOĞLU’nun katılımlarıyla Antalya Expo Fuar’da düzenlenen Şehircilik Fuarına katılım gerçekleştirilmiştir. Fuarda 3 gün boyunca Akseki’mizin tahin, gilik pekmezi, üzüm pekmezi, yayla balı, ada çayı, kekik gibi doğal ürünleri takdim edilerek misafirlerimize sunulmuştur. Düğmeli evlerimizi temsilen hazırlanan maketler sergilenmiştir. Standımıza ilgi büyük olmuştur.

32 - Akseki Dergi Nice 50 Yıllara Sağlık, S. Yalçın Çetin Başarı ve Mutlulukla…

Değerli hemşerilerim, Cevizli ve İstanbul’da yapılan dayanışmasını sağlamak ve İstanbul’a yöremizde kullanılan güzel bir hizmetlere bir göz atarsak hem dahi örnek olabilecek güzellikleri deyişle sözlerime başlıyorum: unutulanları hatırlatmanın hem Cevizli’ye taşıyabilmektir. de bilmeyenleri bilgilendirmenin “Yiyen bilmez, doğrayan görevimiz olduğu inancı ile yazıma Cevizli Orman İdaresi’nde bulunan bilir.” İşte bu deyişle 50 yıl devam ediyorum… jeneratörden ilk elektrik, Cevizli’de önce binbir zahmetle dernek cami, okul, park, jandarma karakolu 1952’de Cevizli’de kurulan Cami ve çarşıya direklerle verilir. kurup bugünlere gelmenin Yaptırma Derneği’nce, Cevizli Merkez anlamını ve değerini o yılları Camisi 1956 yılında tamamlanır Dernek tarafından jandarma yaşayan yöneticiler gerçekten ve halkın hizmetine sunulur. Allah karakolumuz iki defa tefriş edilir, çok iyi bilirler… yaptıranlardan razı olsun… ilkokulda yavrukurt teşkilatı kurulur. 1962 yılında İstanbul’daki Bazı hemşerilerimizin başına gelen Değerli üye ve hemşerilerimizin hemşerilerimiz Cevizlililer yangın ve kazalar sonucu oluşan himayelerinde, hiçbir gelir olmadan, Yardımlaşma Derneği’ni kurarlar. maddi zararlar karşılanır, evler taş üstüne taş koyup bir hizmet yarışı yenilenir, araçları yaptırılır. içinde olmak hiç kolay değil. Emeği Burada en büyük amaç, toplumun geçen ve şu anda hayatta olmayanlar Eğitim desteklenerek Akseki Eğitim nur içinde yatsın. Hayattakilere de Hayratı Derneği’nin katkılarıyla sağlık ve mutluluklar diliyorum. ihtiyaç sahibi öğrencilerimize burs Bize her zaman yol gösterecek verilip başarılı öğrencilerin projeleri büyüklerimiz olarak onlar bizim desteklenir. Burada, Akseki Eğitim her şeyimiz, değerimizdir; bu, Hayratı Derneği Başkanı Sayın Vehbi kesinlikle unutulmamalı… Güleç ve Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Sağ olsunlar, var olsunlar… Faaliyetler arttıkça toplumun ilgisi de artar. İstanbul’da piknikler düzenlenip sosyal dayanışma ve tanışma ortamları yaratılınca bu düşünce ile daha sonra Cevizli’de başlatılan ve bugünlere kadar devam eden Ayran Festivali’nin ana fikri oluşturulur. Çevresi beş yüz metre olan mezarlıklar çalı çırpıdan temizlenip bazı yerlerde 2 metre yükseklikte olacak şekilde üzerinde demir çubuklar ve zincirlerle kapılar İstanbul’un en iyi demircisi Veysel Usta’ya yaptırılır. Hemen önünde yaptırılan şehitlik (eski Belediye Başkanı Rifat Özkem) modern görünüşü ile ulvi bir havaya kavuşturulur. Bu eserlerin yapımında emeği geçen herkesi rahmetle, hayattakileri şükranla anıyoruz… Cevizli’nin girişinde bulunan meydana güzel bir park içine Atatürk büstü yaptırıldı. Park, gelen konuklarımız için huzurlu bir ortama kavuştu.

Akseki Dergi - 33 Büyük camimizin bahçesine gasilhane, apteshane, şimdiki Beyoğlu Kasımpaşa’daki 2.5 katlı mekân alınmış. buzhane yaptırılmış, 2011’de yenilenen birimleri için de Burada dernek lokali ve Cevizlispor Kulübü’nün faaliyetleri yine dernek olarak katkılarımız olmuştur. devam etmektedir. Cevizli’de bulunan Sarı Şeyh Hüseyin Efe (Fatih’in kolağası, Böyle güzel sosyal yapılara sahip olurken yaşadığımız önyüzbaşı) Türbesi, çevresi ile türbeye çıkan yaklaşık 150 güzelliklerin yaratıcılarına ve o günün yöneticilerine saygı, beton merdiven yine yapılanlar arasında yer almaktadır. şükran sunuyor, hayatta olmayanlara rahmetler diliyorum. Cevizli’yi güzelleştirmek için sosyal ve eğitim amaçlı Başta ilçemiz Akseki olmak üzere yörede bulunan ilçe, çalışmalar yapılırken 1965 yılı nüfus sayımında belde, köy dernekleriyle yine Beyoğlu ve İstanbul’da nüfusumuzun 2 bini aşması, 1966’da belde olmamız, bulunan 81 ilin vakıf ve dernekleriyle sosyal faaliyetlere yine cemiyetimizin dernek öncülüğünde başardığı fedakâr katılmakla beldemizi ve insanımızı yeterince temsil çalışmalarındandır. ettiğimize inanıyoruz. Belediye olan Cevizli, artık kendi imkânlarıyla halkımıza Değerli zamanlarınızı, emeklerinizi, katkılarınızı, bir adım hizmet vermekte. Önemli bir gündemde de belediyemize ileriye gitmek için, “Her şey Akseki/Cevizli için” düsturu her türlü desteği dernek olarak vermekteyiz. ile cömertçe seferber ettiğiniz için, sarf ettiğiniz tüm bu çabalara şahsım ve Yönetim Kurulu arkadaşlarımız adına 1978-1979 yılında Cevizli’de okuyan, dışarıdan gelen şükranlarımı sunuyor, bütün çabalarımızın Cevizlimiz ve öğrenciler için tam teşekküllü yurt binası yapıldı. Bu, vatanımız için hayırlı olmasını diliyorum. eğitime ve insana ne kadar değer verdiğimizin önemli bir göstergesidir. Sevgi ve saygılarla. Cevizlililer Yard›mlaflma Derneği Başkanı Dernek İstanbul’da önce Beyoğlu’nda bir daire satın almış, S. Yalçın Çetin daha sonra da bu daireyi satıp üzerine maddi ilave yapıp

34 - Akseki Dergi Akseki Dergi - 35 Akseki Merkez Mezarlığı’nın Duvarları Yenileniyor

Akseki Merkez Mezarlığı’nın 62 yıllık duvarının tahrip doğrultusunda yapılan 700 metre uzunluğunda, 1 metre olması ve yer yer yıkılması nedeniyle mezarlık koruma yüksekliğinde ve 20 santim genişliğindeki duvar bittiğinde, duvarı ve kaldırım yenileme çalışması; Akseki Eğitim öğrenci ve vatandaşların yağışlı havada ıslanmamaları için Hayratı Yapanlar ve Yaşatanlar Dernegi tarafından yol tarafındaki kaldırımın üzerinin kapatılacağı bildirildi. yaptırılıyor. Akseki Belediyesi’nin almış olduğu meclis kararı

36 - Akseki Dergi ‹brahim EKMEKÇ‹ Küçük Serzenişler... [email protected]

Dergimizdeki yazılarda başlayan” yöremiz, devlet hizmeti kaynak, yine Mustafa DURUK’un eksiklikler gören görmeye başladı. İlçemizin gündemde çabalarıyla gerçekleşti. Ve, hatta, hemşehrilerimizden, zaman olan “su sorunu” etkili makamlara yörede hesabını ve paranın değerini atanan hemşehrilerimize iletildi. Tüm iyi bildiği söylenen, söz konusu zaman serzenişli yazılar ve yurtta olduğu gibi, yerel yönetimlere Belediye Başkanı Rahmetli YURTTAŞ’ın telefonlar alıyor; seviniyoruz. “atanmış başkanlar” getirildi. bankadaki vadeli hesabını bozarak, işçilerin aylıklarını dağıttığının; Sevincimiz, yazılarımızın Akseki Belediye Başkanlığına Antalya’da Çır-çır Fabrikası Sahibi okunuyor olmasından atanan, Yazı İşleri Müdürü Mehmet Hemşehrimizden bağış istendiğinde, çok, eksiklerimizin SOYLU’nun göreve geldiği ilk günlerde Rahmetli Mustafa DURUK’a, kasasının tamamlanmasından; yeniden başlayan Su çalışmaları, kendiliğinden anahtarını vererek, “Uygun bulduğun gelebilecek, Göktepe Suyu üzerinde tartışma ortamı oluşmasından kadar al...” denildiğine de tanık yoğunlaştı. Akseki yönünden henüz kaynaklanıyor. Kısacası, oldum. yolu bulunmayan, Aksu kaynağına eleştiren, uyaran yazılarınızı Gündoğmuş üzerinden gidildi. “Kaynak, Rahmetli Başkatip, Başkanlığı sırasında, önemsiyor; teşekkür ediyor; kışın donar.” eleştirileri üzerine, yöre için büyük çaba göstermesinin çabalarınızı, “yöreye sahip Antalya Havaalanından üç kez, kaynak yanısıra, önerilere de açık, önemli çıkma” uğraşı olarak üzerinde keşif uçuşu düzenlendi. projelerin gerçekleşmesinde de etkili değerlendiriyor; bekliyoruz. Çektiğim fotoğraflarla, kaynağın kış oldu. Kayabaşı’da, Huzurevi inşaatı, mevsiminde de akmakta olduğunu Prof.Haluk ÖZONAR’ın eseri atlı Atatürk Bu mütevazı yazılarla, elbette “Akseki kanıtlamaya çalıştık. Heykeli arkasına yapılan taş duvara, Tarihi” yazmıyoruz. Ancak, yazacaklara “A K S E K İ ” yazılması önerimi, kabul Bu arada, Denizli Sıkı Yönetim küçük anekdotlar, dokümanlar sunuyor, etmiş, birbuçuk metre uzunluğundaki Komutanı Tuğ.General Hemşehrimiz günümüz gençliğine ve geleceğe harflerin şablonunu hazırlamıştım. İlhan ÖZCAN, okul arkadaşı, Adliye mesajlar sunmayı amaçlıyoruz. Bir Harflerin içinde yanan ampuller, Başkatibi Ahmet Zeki YURTTAŞ’ı süre önce; “Bunu herkes biliyor” gece boyunca, duvarı aydınlatıyor, Belediye Başkanlığına atanmasını dediğimiz, duyum ve olayların, üzerindeki siyah harfler, ilçeye girişte, sağladı. unutulmaya yüz tuttuğunu veya “Hese Gediğinden” görünmesini ve bilenlerin sayısının giderek azaldığını Su çalışmaları, bilindiği gibi, Mustafa okunmasını sağlıyor... görüyor, önemsiyoruz. Duyarlı DURUK’un, ısrarlı takibi, etkili kişilerden Rahmetli Ömer Duruk’un, Akseki’mize hemşehrilerimizin de, toplumumuzu destek talebi ve koordinasyonuyla kazandırdığı, sözünü ettiğimiz ilgilendiren konuları anlatma devam etti.İhale aşamasına geldi. görevlerini esirgememelerini de görkemli Atatürk Heykeli, çevresindeki bekliyoruz. Kaynaktan Akseki’ye kadar olan 28 düzenlemeler, Okul açılışı ve Suya km.lik isale hattı ihalesi yapıldı. Yöreyi kavuşmanın sevincini paylaşmak için tanımayan, görmeyen bir şirketin % düzenlenen törene, Antalya Valisi BAŞKÂTİP... 14 iskonto ile işi üstlendiğini duyduk. Bahaeddin GÜNEY’den başka, tüm İzmir’den, hemşehrimiz Macit Ancak, ödediği teminatı yakarak işi devlet büyükleri davetliydi. Ulaştırma ÖZGEN’in biz arayarak yaptığı; “ Maraş- bırakmak isteyen müteaahhit firmaya; Bakanı Prof.Ekrem PAKDEMİRLİ ve Andırın’lı işçilerden söz ederken, “İhaleyi iptal ettirme, bulacağımız Milletvekilleri katıldılar. taşerona sağlayacağımız destekle, Belediye Başkanlığı görevini üstlenen, Pakdemirli, küçük uçağı ile işi biz üstleneceğiz. Teminatınız da herkesin “Başkatip” olarak tanıdığı, gelerek, ilvat önündeki yola yanmasın.” denildi. Rahmetli Ahmet Zeki YURTTAŞ’tan söz iniş yapmıştı.Konuşmasında da, etmemek, eksiklik değil mi?” uyarısı, Bu arada yerel seçimler yapıldı. Akseki’ye, Charter uçaklarının iniş elbette çok yerinde... İktidardaki ANAP’dan aday olan A.Zeki yapabileceği, HAVAALANI yapılması Aslında, Rahmetli Mustafa DURUK’un; Yurttaş, eski Dokumacılar Kooperatifi sözü vermişti. Konya Milletvekili “Suyun hikayesini yazman gerekir...” Binasındaki Belediyenin, Başkanlık Mehmet KEÇECİLER’e, Atatürk Heykeli sözünün, iltifattan öte, bir gereklilik koltuğunu korudu. kurdelesini kestirmenin, “ilginç bir Aksekli uyanıklığı” olarak yayınlayan olduğunu, bir kitap doldurabilecek, O, sözünü ettiğimiz, Maraş-Andırın’lı gazete haberlerindeki yaklaşımı, o yaşanmış olayların bilinmesinin Osman BAKIRCI ve işçileri özveriyle günlerde, pek kavrayamamıştık, önemini her geçen gün daha iyi çalıştılar. İş kazası sonucu bir şehit anlıyorum. de verdiler. Hayatını kaybeden “Akseki Havaalanı” sözü, bizi çok Anımsanırsa; 12 Eylül 1980 sonrası, işçinin eşini Akseki’ye davet ederek, heyecanlandırmıştı.Sıcağı sıcağına yetiştirdiği değerli kişilerin, politik önemli bir miktar yazılı, banka hesap izlenmeliydi. Birlikte, Büyükilvat’a kaygılardan arınarak, hakettikleri cüzdanını, bizzat Kaymakamımız gidip, Muhtardan, “Havaalanı yerlere gelmesiyle “yıldızı parlamaya verdi. Çalışmalar için gerekli maddi kurulması için, köyün ortak malı olan,

Akseki Dergi - 37 tüm alanların, her hangi bir işleme Aramaspor’un 3.Lige terfi maçlarında, spor kulübü kurulmasına, şartlı destek gerek kalmaksızın kullanılabilmesine bölgedeki hemşehrilerimizi örgütleme verdiler.“Adı, Turgayspor olacaksa, muvafakat ediyoruz.” anlatımlı bir çabaları, Aydın’da, Derneğimizin forması siyah-beyaz olsun...” dediler. belge alıp, Antalya’ya Başkanla birlikte Şubesini kurma girişimleri nedeniyle Kabul ettik; ancak, Hıfsı ve Ali, bu indik. Limanda, konuyla ilgili Müdür, de kendisini kutladım. girişimimizi babalarına açınca; “hayır, Ali ÖZEN, hayretlerini gizlemedi; Bir rengi de, O’nların istediği gibi, sarı- Bu tür küçük ayrıntılar, kendisini gün sonra, elemanlarını göndererek, kırmızı olacak.” deyince; bizden iki ilgilendirmeyen hemşehrilerimiz Akarca’da ölçümleri başlatdı. Ancak, yıl önce aynı liseden mezun olarak, için, sıkıcı olabilir; gereksiz görülebilir. işlemin tamamlanmasına, ne babasının Akseki’deki mağazasında Ancak, geride bıraktığımız yıllardaki Pakdemirli’nin, ne de Başkatip’in ticarete başlayan, Turgut SÜNER’in, yaşam koşulları ve zaman içindeki koltuk süresi yetti. Remington daktilosuyla, bir Konya değişimin analizini yapmak isteyenler Gazetesinden esinlenerek yazdığımız A.Zeki YURTTAŞ döneminde, Devlet için gerekli olduğunu sanıyorum. tüzüğü Kaymakama götürdük. Hastanesi, Postane, Belediye Hizmet Çünkü, gerçeklerin, “o küçük ayrıntılar Binası işaatları, Trafo Çalışmaları, şehir içinde gizli” olduğunu düşünüyorum. 1956 yılında, dernek statüsünde içi su şebekesi, “talep edilmediği Yeter ki, anılar olduğu gibi anlatılsın ve kurulan “Akseki Turgayspor “, Beden halde” ışıklı Çevre Yolunun, çift birbiriyle örtüşsün... Terbiyesi Genel Müdürlüğünce, yol olarak düzenlenmesi, refüj 1958 yılında, Türkiye’nin 836 ıncı 1953 de, İstanbul’daki Üniversite çalışmalarıyla, Akseki “şantiye” Spor Kulübü olarak tescil edildi. öğrencisi Ağabeylerimizin, eğitimi konumundaydı. Her işin denetiminde, Yurdun birçok iline nasip olmayan, öğretimi önemli gören, Rifat dürüst yapılmasını isteyen Başkan’ın profesyonellik düzeyine dek yükselip, AKBELEN’i keşfedip, Dernek kurup, kalbi, bu stres karşısında, olumsuz “yarım asırlık” süreci tamamlayarak, Asmalımescit’de Öğrenci Yurdu’nu sinyaller vermeye başladı.Ameliyat tarihteki yerini aldı. gerçekleştirirken, bizler, 1947 olmak zorunda kaldı. İş yoğunluğu de açılan ortaokul’dan aldığımız Kulüp, yalnız ilçemizi tanıtmakla ve ameliyat Başkanı oldukça yıprattı; diploma ile Antalya Lisesi’ne yatılı kalmadı.Aksekili heyacanı yaratmanın sonrası gelen yerel seçimlerde, kaydımızı yaptırdığımız yıl...O yıllarda, yanı sıra, Akseki’ye, birçok ilde dahi Akseki, genç ve yüksek öğrenimli bizim; “futbol nasıl bir oyundur?” bulunmayan bir stad kazandırdı. Başkanla, bir bakıma eski siyasi bilmediğimizi, günümüz insanının nasıl Stad oluşumunda, o dönem önemli tercihine dönüş yaptı. yadırgayacağını tahmin edebiliyorum. bir makamda yetkili olan, ASIM Belediye Başkanlığı görevini başarıyla Bizden önce de, lise’de okuyan, ENHOŞ’u anmayı görev sayarız. Değerli tamamlayan A.Zeki YURTTAŞ, görevi mezun olan çok sayıda büyüklerimiz, destekleriyle kulübü bu düzeylere bıraktıktan sonra da, Akseki’ye olmuştu. Ama, O’nlar, “ders çalışmayı, gelmesini sağlayan ve ilçeye SPOR Sağlık Meslek Lisesi kazandırmak oyuna tercih etmiş olmalılar ki”, çok SALONU da kazandıran Rahmetli için gittiğimiz Başkent seferimizde, önemli yerlere geldiler. Bu süreçte, ÖMER DURUK’u yad ederken; o yine başımızdaydı. Cengiz DAĞYAR “okuyanın çok az oluşunun” başarıdaki günün koşullarındaki gelişmelerle, ve Cengiz TUNCER’in sitemli ve önemli makamlara atanmadaki günümüzde, ekranlarla evimizin karşılamalarına birlikte tanık olup, etkisini de, göz ardı etmemek gerekir.” içine dek giren sportif etkinliklere, Gani SINIK yönlendirmesiyle önemli spor alanları ve salonlarına rağmen, Akseki’de Ziraat Bankası Müdürü, aşamalar sağlanırken yanımızda oldu. liselerimiz, yüksek okullarımız, kız- kibar ve efendi insan, Beyşehir’li Akseki’mizin “altın çağı”nı yaşadığı erkek gençlerimizle, bir spor kulübü Rahmetli İbrahim TİRYAKİ ve Gümüş dönemin sembolü oldu.Aksekili O’nu oluşturmayı dahi düşünmeyen, Hanımefendi’nin oğulları Rahmetli hayırla yad ediyor.Nur içinde yatsın. gençliğe, yetkili-yetkisiz herkesi Hıfsı ile kardeşi Ali, Öğretmen Ömer Beni uyaran Macit ÖZGEN’e ayrıca düşünmeye davet etsem, acaba; “Ne GÖKSOY’un oğlu Erşen ve Aşağı teşekkürler... dersiniz?” Çarşıda Kasap Ahmet KINAY’ın oğlu Rahmetli Mustafa, Antalya Lisesi’nin Beni, Mustafa KINAY’ı anmamakla ERŞEN GÖKSOY... yatılı öğrencileriydik. uyaran Erşen Kardeşimiz, bu açıklamalara neden oldu da, Geçen sayımızda, günümüzün gözde Yeni gelen öğrencilerin her birisine, bir de madalyonun arka tarafını ismi, Burak YILMAZ ile başlayıp, sözü özel eşya ve kitaplarını koyacak yeterli görerek, Prof.Lutfü ÖZCAN, Prof. AKSEKİ TURGAYSPOR’a getirmiştim. dolap bulunamayınca, daha önceki Bekir CEMEROĞLU, Uz.Dr. Abbas öğrencilerin dolaplarını ortaklaşa Aydın’da, Sağlık Meslek Lise’si Müdürü Kutlu ULUĞKAY ve bir çok Antalya kullanmaları, okul idaresince istendi. iken emekli olan, hemşehrimiz Erşen Lisesi’nde okuyan hemşehrimiz, “biz Dolapların iç kapaklarına yapıştırılan, GÖKSOY arayarak; “ Kulüp tüzüğü ile, içi hava dolu bir yuvarlağın arkasında üç büyük kulübün takım posterleri, Kaymakam Fikret NAZİLLİOĞLU’na koşmak yerine, kitaplarımıza sarılmayı yeni gelen öğrencileri, kendisine birlikte çıktığımız, Rahmetli Dr.Mustafa seçmiştik...” derlerse de, söyleyecek taraftar yaptı.Ben istisnaydım; KINAY’ı da yad etmemek, eksiklik söz sırası O’nların... çünkü; Turgay ŞEREN’in babasının değil mi?” uyarısında bulundu. hemşehrimiz olduğunu öğrenmiştim. Saygı ve sevgilerimizle... Antalya Lisesi’de birlikte okuduğumuz Mustafa KINAY da, Turgay’ın takımının İbrahim Ekmekci arkadaşıma; “Sen de haklısın.” taraftarı oldu.Hıfsı, Ali ve Erşen, 20.04.2012 demekle kalmadım.Aydın’da, Akseki Beşiktaş’ı tuttular.Ama, Akseki’de bir

38 - Akseki Dergi Genç Aksekililer

Özgür GÖRGÜN

06.05.1989 / İstanbul AMAÇ Yöneticilik becerilerimi geliştirebileceğim uluslararası bir şirkette pazarlama uzmanı olarak çalışmak. EĞİTİM içerken adeta içinizi serinleten o buz gibi su, Toroslar’ • 2007 – İstanbul Aydın Üniversitesi, İstanbul, Türkiye a geldiğinizi bir kez daha ispatlar nitelikteydi. Yer yer • İngilizce İşletme – Burslu - Ortalama 3.32 - 4 patika köy yolları, ansızın karşınıza çıkan dağ keçileri, • 2010 - 2011 Business Academy Copenhagen North festivalleri, çağlayan dereleri ve sayısız doğal unsurları Pazarlama Yönetimi – Erasmus Bursu 5 ay ile ait olduğunuz yere gelmiş olmanın verdiği heyecanı • 2008 – 2009 University of California San Diego, ABD yaşatıyordu Akseki. Akademik İngilizce Eğitimi 3 ay Bize gördüğün ve görmek istediğin Akseki’yi • 2003 - 2006 Ataköy Cumhuriyet Lisesi, İstanbul, Türkiye anlatır mısın? Ortalama 3,40- 5 • 1997 - 2007 Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Akseki denilince sosyal ve demografik güzellikleri yanı Konservatuarı, İstanbul, Türkiye Ana sanat dalı Keman, sıra, iktisadi anlamda bugün tüm Türkiye tarafından bilinen Klasik Müzik üzerine yarı zamanlı. ve önemsenen yapıda olan ticaret zihniyeti akla geliyor. Günümüzün vazgeçilmez gerekliliklerinden olan girişimcilik İŞ DENEYİMLERİ ruhunun halkımızda bu denli baskın karakterde olması ve • 2009 Yaz Stajı Ateş AYHAN, Mali Müşavirlik Bürosu bunun sonucunda işletmecilik anlamında meydana gelen Mükellefleri ziyaret, vergi dairesi işlemleri ve faturaların işlenmesi. başarılı örnekler beldemiz adına gururlandırıcı. Bizler • 2009 Türk Hava Yolları, İstanbul, Türkiye yeni nesil Aksekililer olarak sahip olduğumuz dinamizm Staj, Bilgi Teknolojileri ve Kurumsal Gelişim Başkanlığı – Bütçe ve çağımız şartlarının vermiş olduğu avantajlar ile ve Anlaşmalar Müdürlüğü Bilgi Teknolojileri Başkanlığının geçmişimizden aldığımız bu mücadeleci ruhu sentezleyerek muhasebeleşme süreçleri ve anlaşmaların çevirileri. turizm cenneti Antalya’nın daha ziyade sahil kesimi • 2006 – 2007 Apricot Hotel İstanbul, Türkiye Resepsiyon ile sınırlı kalan bu algısını bölgemize taşımayı vizyon Ziyaretçileri karşılama rezervasyon ve oda kayıt yapma. edinmeliyiz. BİLGİSAYAR VE DİL BECERİLERİ İleride Akseki’ye nasıl bir katkıda bulunmayı • Microsoft Ofis Uygulamaları 2007 düşünüyorsun? • Advanced İngilizce, Beginner İspanyolca Edinmiş olduğum Pazarlama Yönetimi eğitimi, yurtdışı HOBİLER VE SOSYAL FAALİYETLER eğitim-gezi tecrübelerim ve sosyal çevremin etkisiyle • Paintball, yüzmek, kitaplar, klasik müzik, evcil hayvanlar, karakterime yansıyan kitleleri harekete geçirebilme doğa yürüyüşü. becerim doğrultusunda, bölgemizin gelişiminin ve Gönüllü eğitim projesi, başlangıç seviyede keman dersleri. özelliklerinin tanıtımını yapabilecek ve Akseki adına Erasmus Buddy, gelen öğrencilere oryantasyon. farkındalık sağlayabilecek her türlü platformda bulunmak beni gururlandırır. Çocukluğundaki Akseki imajı nasıl bir etki bıraktı? Genç Aksekilileri organize etmek için neler Kültürel sınırların yok olarak, yerini ortak paydaş yapılmalı? ve geleneklere bıraktığı günümüzde; artık popüler Genç Akseki’lileri organize etmek öncelikle gençleri iyi şehirleşmenin vermiş olduğu etkiyle, ait olduğumuz kök anlamakla başlamalıdır. Yeni nesil arasında büyükler ve kimliği hissetmekte ister istemez şartlar gereği zorluk aracılığı ile toplantılar düzenlenip kaynaşmaları sağlanarak, çekebiliyoruz. Ne var ki, büyüklerimizin bizlere miras sözün artık gençlere bırakılması ve gençlerin kendilerini bıraktığı örf ve adetler bizi hala orada doğup büyümüş ifade etmeleri zemini hazırlanıp, memleketleri için neler olmasak da içten içe minnet duygusuyla güzel ilçemiz üretebilecekleri konusunda cesaretlendirmeli. Bizler de Akseki’ ye bağlı kılıyor. Benim çocukluğumun Akseki’si sorumluluk sahibi gençler olarak belirlenen ortak amaçları tatil zamanları büyüklerimizi ziyaret amaçlı köye gidişini gerçekleştirmek üzere bir araya gelerek karşılıklı faaliyet ifade ediyordu. Toroslar’ın eteklerinden süzülürken sizi tüm göstermeye arzu eden yöremiz insanları arasında iktisadi ihtişamıyla sarp kayalar karşılıyor, biraz ileride ciğerlerinizi ve sosyal işbirlikleri oluşturarak ve bu değerlerin kıymetini yakan oksijeniyle çam ağaçları tabiatın eşsiz güzelliğini bilerek katkı sağlayacak projeler geliştirmeli ve birbirimizi müjdeliyordu. Yaz-kış demeden çeşmelerinden akan ve destekleyerek ilerlemeliyiz.

Akseki Dergi - 39 40 - Akseki Dergi Akseki Atatürk Tayfur SUNER Heykeli’nin Yapılış Hikâyesi...

Heykelin yapılış hikâyesini, Bende “Oraya yol etme yolu da 23. dönem milletvekilimiz yok, hayal ettiğim yapar, heykeli Say›n Tayfur Süner Bey’in heykel de Kayseri de vinçle yukarı da gördüğüm Atatürk anıtındaki çıkartırız.” diyerek anlatımıyla siz okurlarımıza heykel idi. Bu büyülükteki bir heykelin, içimi bir huzur kapladı sunuyoruz... Akseki’de Kayabaşı’na çıkartılması ve. böylece Atatürk heykeli yapımı imkansız.Üç adet vinç gelse heykel gerçekleşti,burada Sayın Valimiz Sayın büyüğümüz Ömer Duruk’la yukarı taşınamaz.” dedim.Ancak Bahattin Güney’i de saygılarla Akseki Şahinler Lisesi’nin açılışında rahmetli Ömer Duruk, anıyorum. beraber bulunurken; okul bahçesinden Fakılar Mahallesi’ne doğru bakıp, “Heykelin siparişini verelim, sonra Yıllar sonra, 2001 yılında Ömer Duruk ortaokuldayken hayalimden geçen, çaresine bakarız.” dedi. heykel projemi Belediye Başkanı Kayabaşı’na bir Atatürk heykelinin Osman Çelikel’e anlattım. Belediye dikilmesini düşünülürken, Rahmetli Ben de “Siz o heykeli diktirin, ben meclis kararı ile; Ömer Duruk heykelin Ömer Duruk yanıma gelip, de sizin heykelinizi çarşıdaki parka yapılmasına karar verildi. Çarşı diktireceğim.” dedim. Parkı’na yapılan heykel için, Akseki “Ne düşünüyorsun?” diye sordu. Belediyesine heykel yapım ve park Heykelin; Haluk Tezonar hoca tanzim ile ilgili herhangi bir bedel Ben de hayalimi anlattım. Cümlemi tarafından yapılması için sipariş verildi. ödetilmedi. bitirdiğim an rahmetli, O zaman ki Valimiz Bahattin Güney’e durumu anlattım. Sayın Valimiz,“Merak “Tamam, neden olmasın?” dedi.

Akseki Dergi - 41 Akseki Eğitim Hayratı Derneği Akseki’de Toplandı...

Akseki Eğitim Hayratı yaklaşık 9 bin ihraç ediliyor. 3 bin ton çalışması başlattıklarını, bu çalışmalara Yapanlar ve Yaşatanlar kekik de yurt içinde tüketilmektedir. Güzelsu köyünde de devam Derneği, Antalya Şubesi Dünyada yıllık 60-70 ton kekik yağı edeceklerini sözlerine ekledi. üretiliyor. Dünya kekik yağı ihtiyacının İGA (İbradı,Aksek,Gündogmuş) ve Akseki şubesi Nisan ayı yüzde 10’u Türkiye’den çıkıyor. Türkiye hakkında bilgi veren Dündar Ulukay, toplantısı Akseki Belediye kekik ihracatında dünyada ilk sıradadır. Daha yolun başında olduklarını Dünyada yetişen yaklaşık 100 tür Kültür Salonu’nda gerçekleşti. söyleyerek çalışmaların inşallah kekiğin 33 tür ve değişik varyeteleri Toplantıya Akseki Kaymakamı meyvesin en kısa zamanda alacagız Türkiye’dedir.’’ Antalya’nın Akseki, Mekan Çeviren, Dernek diye konuştu. Genel Başkanı Vehbi Güleç, İbradı ilçelerinin coğrafi ve topografik kulları nedeniyle turizmden yeterince Daha sonra konuşmacı olarak kürsüye Antalya şubesi başkanı yararlanamadığını, buna karşın bu çıkan Akseki eğitim Hayratı Genel İbrahim Ekmekçi, Akseki ilçelerin kekik yetiştiriciliğine müsait Başkanı Vehbi güleç İGA’nı daha yeni şubesi başkanı Mürşit Pişkin, iklimiyle ön plana çıkabileceğini kurulduğunu hemen en kısa zamanda Eğitim Hayratı Derneği vurgulayan Prof. Dr. Yeğen, kekikten hizmetlerini görme gibi bir şanslarının yönetim kurulu ve üyeleri ile elde edilen gelir ile bölgedeki olmadığını sabır edilerek beklenmesi Aksekililer katıldı. istihdamın artması için kekik yağı gerektiğini söyledi. işleyen bir fabrikanın kurulması İGA AŞ’nin (İbradı-Gündoğmuş-Akseki) gerektiğini dile getirdi. Yeğen, Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, Yönetim Kurulu Başkanı Dündar hazırlamış olduğu kekik üretme yaptığı açılış konuşmasında yetiştirdiği Uluğkay ise, İGA hakkında bilgi verdi. projesini ise Akseki Kaymakamı değerlerle (3. Diyanet İşleri Başkanı Üç ilçenin ekonomik kalkınmasına Mekan Çeviren’e vererek faaliyete Ahmet Hamdi Akseki, Kandilli katkı sağlamak amacıyla kurulan geçirmesi isteğinde bulundu. Gözlemevinin kurucusu bilim adamı bir şirket olduklarını belirten ve ‘üç Fatin Gökmen, gazeteci yazar Osman Ceviz ve Badem Çalışma Komisyonu ilçenin kaderinin bir olduğu’na vurgu Yüksel Serdengeçti, merhum işadamı Başkanı Muhammet Çelik, ceviz ve yapan Uluğkay, Antalya’ya yılda bin Ömer Duruk) Ticaretin başkenti bademe yönelik çalışmaları anlattı. 600 profesyonel futbol kulübünün kış olarak bilinen Akseki’de, Kaymakamlık hazırlık kampı yapmak üzere geldiğini TÜKSİAD olarak Türkiye genelinde olarak bir ticaret kongresi düzenlemek söyledi. Uluğkay, “Ancak, Antalya’ya badem ve ceviz fidanı dikimi için 4 istiyoruz. Akseki’nin tüm Türkiye’ye yaz hazırlık kampları için de futbol yıldır çalışma yürüttüklerini anlatan ve dünyaya yayılmış birçok önemli kulüpleri çekilebilir. Yaz hazırlık Çelik, bu çalışmalarla herkesin en az işadamı var, onların tecrübelerinden kampları için ideal rakım 900-1400 bir ceviz, bir de badem ağacı sahibi ilçe olarak istifade etmek istiyoruz” metre. Akseki rakımı, bozulmamış olmasını hedeflediklerini söyledi. dedi. Çeviren, kongre ile ilçeye ormanlık dokusu ve doğal güzellikleri Çelik, Akseki’nin Cevizli beldesinde ekonomik olarak önemli kazanımlar ile yaz hazırlık kampları için çok 2 bin dönüm araziye belediye ve sağlanabileceğini belirtti. Akseki uygun. Bu alanda İGA olarak çalışma vatandaşlar ile birlikte ceviz ekimi Kaymakamı, ilçede yapmayı yapmak istiyoruz” dedi. planladıkları Botanik Bahçesi Projesi ve Ulusal Gözlemevi Projesi hakkında katılımcılara bilgi verdi. Toplantının başkanlığını yapan Prof. Dr. Oktay Yeğen, yaptığı açıklamada, araştırmalarında yoğun olarak çalıştığı bitki türü kekiğin, Türkiye’de en fazla güneşli iklime sahip yüksek rakımlı ve taşlı Toros Dağları’nda yetiştiğini söyledi. Kekikten elde edilen yağ ve diğer ürünlerin tarımsal üretim çalışmalarında bitki koruma ürünleri olarak değerlendirilebileceğini ispatladığını kaydeden Yeğen, şu bilgileri verdi: ‘’Ülkemizden yılda 12 bin ton kekik hasat edilip bunun

42 - Akseki Dergi “Akseki Kazası ve Köyleri” kitabının Tayyar Girgin yazarı, değerli hemşehrimiz, ilim ehli Ali Sümbül’ü kaybettik...

1930 yılında Akseki – Değirmenlik değişik matbaa ve yayın organlarında Mustafa”, “Kuran–ı Müminden köyünde doğan ALİ SÜMBÜL, 1944 Linotip dizgi makinelerinde operatör seçmeler” ve “Mısri Niyazi Divanı” gibi yılında Süleymaniye Köyü’nde olarak başlamış ve bu mesleğin yayımlanmış kitapları bulunmaktadır. bulunan 5 sınıflı ilkokulu bitirmiş ve tanınan bir kişisi olmuştur. 1967 Rahatsızlığı sebebiyle tedavi gördüğü çok küçük yaşlarda olmasına rağmen yılında ise kendi işyerini açarak İstanbul Siyamı Ersek Hastanesinde mahalli hocalardan da Kuran dersleri “YAYLACIK MATBAASI” nı kurmuştur. 18 Aralık 2011 günü Hakk’ın eğitimi alarak yedi – sekiz yaşlarında Bugün İstanbul’un en büyük kitap rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi iken hafız olmuştur. 1946 yılında baskı müesseselerinden biri olan Akseki Kaymakamı MEKAN CEVİREN, İstanbul’a gelen Hafız Ali, Sultanahmet YAYLACIK MATBAASI ünlü yazarların Manavgat Kaymakamı Emir Osman Camisi imam – hatibi Hasan eserlerinin basıldığı yer olarak Bulgurlu’nun da bulunduğu kalabalık Akkuş’tan ve o günün tanınmış bazı tanınmaktadır. bir cemaatin katılımıyla 19 Aralık 2011 din adamlarından Kuran ve Arapça Arapça, Farsça, Osmanlıca ve Fransızca günü doğduğu Değirmenlik Köyü’nde dersleri almak suretiyle kendini bu dillerini de bilen Ali Sümbül’ün edebi istirahatgahına tevdi edilmiştir. yönde yetiştirmiştir. “Akseki Kazası ve Köyleri”, “Benim Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet Çalışma hayatına Cağaloğlu’nda Köyüm Değirmenlik”, “Taşköprülü olsun.

Akseki’de Badem ve Cevizle ‹lgili Bilgilendirme Toplantısı Yapıldı...

TÜKSİAD Badem ve Ceviz Tarım Danışmanı Halil Karataş, “Bu sloganla yolumuza devam edeceğiz. Beş Halil Karataş, Akseki’de çiftçilere ceviz ve yıl içinde ithalatçı durumundan ihracatçı duruma geçmek bademe yönelik yapılacak çalışmaları anlattı. en büyük hedefimiz. Çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor” dedi. Karataş, ceviz ve bademin yüzde 70’inin ithal edildiğini Badem ve Ceviz Tarım Danışmanı Halil Karataş, çiftçilere söyledi. TÜKSİAD olarak Türkiye genelinde badem ve ceviz badem ve cevizin ekim, dikim, bakım, budama ve fidanı dikimi için 4 yıldır çalışma yürüttüklerini anlatan gübreleme yöntemleri hakkında da bilgiler verdi. Karataş, bu çalışmalarla herkesin en az bir ceviz, bir de badem ağacı sahibi olmasını hedeflediklerini söyledi.

Akseki Dergi - 43 44 - Akseki Dergi Akseki’de Kırk Yama ve Çeyiz Hazırlama Kursları Sona Erdi...

Antalya’nın Akseki ilçesi Halk Eğitim Merkezi İlçe Milli Eğitim Müdürü Kılıç “El emeği göz nuru olan Müdürlüğü’nce Akseki merkez ve Taşlıca bu ürünlerde büyük bir özveri ile çalışan eğitmen ve (Murtiçi),Geriş, Karakışla köylerinde açılan öğrencileri kutluyorum, emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi. Kırk Yama Ve Çeyiz Hazırlama Kursu sona erdi. Akseki Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Bağcı ise, 2011-2012 eğitim öğretim yılında toplam 28 kursta 275 erkek, 644 Toplam 592 saatlik kurs sonunda kursiyerler tarafından kadın olmak üzere 939 kişiye kurs verdiklerini bildirdi. hazırlanan eserler düzenlenen sergi ile halkın ziyaretine açıldı. Buralarda düzenlenen sergi açılışına Akseki Konuşmaların ardından serginin açılışı yapılarak gezildi. Kaymakam Mekan Çeviren, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Misafirlere çeşitli ikramlarda bulunuldu. Kılıç,Halk Eğitimi Merkezi Müdürü İmdat Mithat Bağcı ile kursiyerler ve köylü vatandaşlar katıldı.

Açılışta konuşan Kaymakam Mekan Çeviren bayanların sosyal hayatta aktif olarak rol almalarını ve aile ekonomisine katkıda bulunmasını sağlamak için böyle bir ortam hazırladıklarını belirtti. Çeviren;” Genç kızlarımız ve Bayanlarımız bugün burada ev ekonomisine katkı sağlayacak becerilerini artırabilecek bir kursu tamamlamışlardır. Genç kızlarımızın ve Bayanlarımızın gayretli çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları eserlerini bu sergide görmekten büyük bir mutluluk duymaktayız. Kendilerini tebrik ediyorum”dedi.

Akseki Dergi - 45 Akseki Keşfedilmeyi Bekliyor...

Akseki’de Batı Toroslar’da Alternatif Turizm Potansiyeli ve Araştırma Projesi toplantısı yapıldı. Toplantıya Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, Belediye Başkanı Mehmet Gölcü, ilçe jandarma komutanı Kemal Esercan, Cevizli Belediye Başkanı Niyazi Ekinci, Yarpuz Belediye Başkanı Doğan Erdem,kurum müdürleri, turizmciler, Köy Muhtarları ve vatandaşlar katıldı.

Akseki Belediye Başkanı Gölcü, toplantıda yaptığı konuşmada, Havzamızın kültür ve doğal özellikleri alternatif turizm için zengin bir potansiyele sahiptir. Hazırlanan proje kapsamında ,alternatif turizm ile bölgemize katkı sağlayacaktır ,İlçemiz Tarihi kentler Birliğinin kurucu üyesidir ve aynı zamanda Çekül vakfı ‘da üyesidir dedi .Gölcü .,“Bilindiği gibi bölgemiz Çekül vakfının hazırladığı yedi bölge yedi kent projesi çerçevesinde ,düğmeli evler diye nitelendirilen ve korumaya alınan evlerin tanıtımı ve restorasyonu yapılarak ,müze,kafeterya ,restaurant,butik otel ve pansiyon olarak turizmde hizmete sunulacaktır” dedi.

Gölcü,Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’ndan 42 bin 580 lira hibe verildiğini belirterek, projenin bölgenin alternatif turizm potansiyelini geliştirme stratejisini ortaya koyacağını söyledi.

Proje uzmanı Güler Tekay Akseki’ye gelerek hayran kaldığını zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle ,Akseki’nin tarihi ve kültürel değerlerini gösteren kitapçıklar dört mevsim büyük turizm potansiyeli taşıyan Akseki’nin hazırlanmalı ve uluslar arası fuarlarda tanıtılması gerekir fark edilememesi düşündürücü olduğunu söyledi .Güler dedi.

ERDOĞAN AYAKKABI YAN SANAYİ VE TİCARETİ LİMİTED ŞİRKETİ

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Çevre Sanayi Sitesi 9. Blok No: 1-2-3-4 Başakşehir - İSTANBUL Tel: +90 212 486 28 90 - Fax: +90 212 486 28 92 e-mail: [email protected] web: www.erdogantoka.com Zembille Seyyar Zeytinyağcılık Murat Arslan

Seyyar zeytinyağcılığının Kurtuluş, Elmadağ, Mecidiyeköy, Şişli, Ihlamur, Tophane, Ayazpaşa, tarihi 1922 yılında İstanbul Okmeydanı, Çağlayan, Kâğıthane, Beyoğlu‘nda başlar. Güğüm Unkapanı, Fener, Balat, Edirnekapı, kabı denilen zembillerle Topkapı başlıca yağ mahalleleriydi. yağlar omuzlanır, mahallelere Kâğıthane başlı başına bir market alanıydı. Merkepli merkepsiz, beygirli çıkılırmış. Zembil, “Hasırdan beygirsiz bu mahalleleri kırk döndüler. örülmüş kulplu torba” Vapurla Yeniköy, İstinye ve Tarabya’ya anlamına gelir. Arapça kökenli ulaştılar. Beykoz pazarlarına kadar bir kelimedir. uzandılar. Arabalı vapuru kullanıp, Üsküdar’a giden yağcılar ses Yağcılar, sepet mahalli denilen yardımcı çıkarmasını ve vapurun tahta boyalarını bir tezgâh taşırlardı. Bu sepetlerde çizmesini engellemek için beygirlerin paket tereyağı, yumurta, margarin ayaklarına yünden pabuç giydirirlerdi. türü mallar bulunurdu. Ellerinde ise [2] üç dört kiloluk yağ güğümleri dikkati çekerdi. Omuzlarında sepetten veya a. Zembille Seyyar Zeytin Yağcılık Nasıl bezden yapılmış araçlarda (Zembiller ) Yapılırdı zeytinyağlarını taşırlardı. İlk mahalleler Mahalle sahibi yağcılar, büyük hava Kasımpaşa, Beyoğlu ve Kurtuluş’tu. parasına mahallelerini devrederlermiş. Kasımpaşa, Beyoğlu ve Kurtuluş dışında Hem de müşterinin haberi olmadan. kalan yerler İstanbul olarak anılırdı. O Mahalleyi yeni alan yağcı eski sahibinin zamanlar İstanbul Kale içiydi. Köprüyü veresiyesini, aldığı yağcıya ödermiş. geçmezdi yağcılar. En iyi müşterileri Mahallesini devreden yağcı yeni yağcıyı Rum cemaatindendi. Önceleri meyve alır müşterileriyle tanıştırırmış. Köyüne ve sebze alıp satarlardı. Paket yağın, altı ay, bir seneliğine dönen yağcı deterjanın, sabunun ve yemeklik yağın mahallesini kısa süreli devredermiş. olmadığı zamanlardı o günler. Sadece 1940’lı ve 50’li yıllarda kazandıkları Turan yağ fabrikasının Bir yağı, Tariş paralarla ev alsalarmış, bu gün her kooperatifinin Tarim yağı vardı.[1] birinin birkaç sokak dolusu evi olurdu. Toptancılar yağları paketler, zeytinleri Amaçları, bir öküz bir beygir parasıymış. tartar bir köşeye ayırırdı. Akşam Amaçları, köyde çift sürecek öküzü mahalleden dönen yağcı siparişlerini tekse çift yapmak, yük taşıyacak bir alırdı. Yağını ve siparişlerini tüccardan beygir parası toplamakmış. Bu parayı alan yağcı sabahın altısında yollara topladı mı köyün yolunu tutarmış. düşerdi. Kilo ile aldığı yağı litre hesabı Yağcılar temiz ve güvenilir insanlarmış. satar daha müşteriye satmadan kilo ile Çoğunun okuması yazması yokmuş. litre arasında yüz gram kar ederdi. 150 Okuma yazması olmayan yağcı, kuruşa kilosu alınan yağ, litre hesabıyla müşterisinin kapısına kalemle bir 220 kuruşa satılırdı. Marketlerin, çizik atar, verdiği yağı bir kalem bakkalların olmadığı zamanlarda, çiziğiyle kapısına çizermiş. Satanda, onların işlevlerini sürdürürlerdi. alanda iyi niyete bakın. Alan çizgiyi Tüccarlar müşterilerine üç-beş bin silmez, satanda fazla çizgi atmazmış. liralık krediler açarlardı. Açık hesap Gerçekten çok samimi ve güvenilir çalışırdı yağcılar. Kasımpaşa da ilk ana insanlar olan Yağcılar bir hafta sonra yağ deposunu Ormana’dan Mucukoğlu gelir, çiziğe göre parasını alırmış. Naci açmıştır. Onu Ali Yüksel, Özkan Yağcılar ceplerinde temiz mendil taşır Kardeşler, Naci Atalay, Güzel Özdemir, güğümlerinde yağ lekelerini siler, yağ Ahmet Arslan ve Musa Çetin izledi. akıntısı bulundurmazlarmış. Kasımpaşa seyyar yağcıların hem perakende hem de toptancı merkezi Kasımpaşa’da her yağcının rahmetle oldu. Aksekililer Tahtakale’yi tercih andığı bir baba adam varmış. Çiviciler etmiş, Cevizli’ler ise Kasımpaşa’yı. sokak 35 numarada kahvehane ve Ticaret sahaları o yıllarda hiç çatışmadı. bekâr odalarının sahibi Hasan Bey. Özellikle Antalya Akseki ilçesi, Cevizli Arnavut kökenli olan Hasan Bey’in nahiyesinin köylerinden, Değirmenlik, asıl adı Hasan Ergene’dir. Tam bir Susuzşahap, Ceceler, Hotarya azda olsa Osmanlı beyefendisidir. Onun kahvesi Süleymaniyeliler seyyar zeytinyağcılığın ve bekâr odaları o günleri yaşayanlar sahipleriydiler. Yağcılık sektörü Cevizli için mukaddestir. Bir gün Hasan Bey yöresi köylülerinin elindeydi. Beyoğlu, Değirmenlikli eski yağcılardan Tevfik dayıya ( Bozkurt) der ki.

Akseki Dergi - 47 ¨Tevfik, köye bir yıl geç gitsen de, şu sohbetimizde bana şöyle anlattı. ¨Abi Kur’an dinliyorsun, İslami kaidelere karşı ki sokakta iki katlı tahta evi sana vakıfsın, niçin bekliyorsun? Pazar günleri, Unkapanı’ndan başlar alsak olmaz mı? Fener, Balat, Edirnekapı, Topkapı, ¨Josef Turan şöyle bir baktı, Ev iki bin beş yüz lira. Tevfik dayının Vatan Caddesi ve Kasımpaşa’ya ¨Sen benden daha iyi Müslüman verdiği cevap o günkü yağcıların dönerdim. Merkeple gezerdim buraları. olduğunu söylüyorsun. İslami kaideleri amacına ne kadarda uygundur. Merkebimle sekiz sene yağcılık yaptım. biliyor ve uygulamıyorsun. Daha ne Merkebim yağın bittiğini anlayınca, ¨Ben ne yapayım tahta binayı Hasan. yağı sattığını bilmiyorsun. Birde bana Aksaray’dan bağırmaya başlar, dörtnala Yıksak iki kağnılık tahta çıkar, der ve akıl veriyorsun. Kasımpaşa’nın yolunu tutardı. Yağın almaz. bittiğini anlayan merkebimi zapt etmek ¨Bir perşembe günü Yüksek Kaldırım Hasan Beyin kahvesinin bir yasası gerçekten çok zorlaşırdı. Çok hisli bir Caddesi’nde yağ satıyorum. Her yüz vardır. Bekâr odasını kiralayanlar hayvandı. Mahalleye girince müşterinin kişiden doksanı Musevi. Bizim Yusuf’un her gün iki çay içmek zorundadırlar. evini bilirdi. Sanki kapı numarasını hanımı Madam Berta: On kuruştan yirmi kuruş. Bu kural okurmuşçasına evin önüne gelir ¨Efendi Josef kahve içiyor, sende gel, her gün için geçerlidir. Belki de bu dururdu. Bazı günler elektrik direğine diye seslendi. kural bir nevi depozitoydu. 1970’li onu bağlar, apartmana çıkar, müşteriye yıllara kadar gayrimenkulün değerini yağını verirdim. Sabah dokuz akşam üç ¨Merkebi elektrik direğine bağladım. bilemeyen Cevizli yöresinin yağcıları, yağ satılır, merkep yolu bilir, dörtnala Güğümleri alıp yukarı çıktım. Yusuf’la iyi hesap yapsalardı senede bir tahta Kasımpaşa’ya dönerdi. Pazartesi günü, karşılıklı kahve içiyoruz. Hanımefendiye: bina alırlardı. Değirmenliklileri İstanbul Çapa, Fındıkzade, Fatih, Şehremini, ¨Madam Berta geçen Perşembe da seyyar yağcılıkla tanıştıran 1926 Uzunyusuf ve Haseki mahallelerinde yoktunuz. Bu hafta iki kilo yağ yılında Çetme Ali’dir. Onu 1928 yılında yağ satardım. Salı günü, Kâğıthane alacaksınız. Süslü Ali’nin Şevket takip eder. Sonra başlı başına bir marketti. Sabah altı bıçağı keskin, hatırı sayılır muhitin buçukta başlar akşam beşte biterdi. 3 ¨Kahvesini yudumlayıp “bakarız” dedi. önemli simalarından Ramazan Dayı. – 5 teneke yağ satılırdı. Parayı koyacak Yusuf: Sonraları Rasih Arslan, Halis, Şevket, yer bulamazdım. Avcı yeleklerimin Numan, Tevfik Bozkurt, Durmuş Ali, cebine tıkardım. Düzeltecek zaman ¨Bu seferlik yağsız kalmamak için sizin Mehmet Ali, Ahmet Arslan kardeşler, bile bulamazdım. Çarşamba günü, hemşerilerden bir kilo yağ aldık Ömer Özen, Kadir Özdemir gelirler. Kurtuluş, Şişli, Mecidiyeköy ve Ihlamur ¨Canım sıkılmıştı. Getir şu yağı bir İsimlerini sayamadığımız yaklaşık mahallelerini gezerdim. Perşembe bakayım, dedim. Yağı getirdiler, yirmi iki kişi olurlar zaman içinde. günüde Şişhane, Tophane, Ayazpaşa, mahsus kokladım.Siz bu yağdan yemek Ayrıca Susuzşahap’tan Sarı Ahmet Cuma günü Okmeydanı, Çağlayan yaptınız mı? Diye sordum. Ağa, Efenin Ali, Gök Ali Çavuş, Mustafa mahallerine çıkardım. Cumartesi Onbaşı, Kuru Şakir, Karakışla köyünden günü merkebim istirahat eder, ben ¨Evet, zeytinyağlı bir fasulye yaptım. Celil’in Ali, Ceceler’den Sarı Ali yağcılık vapurla Yeniköy, İstinye ve Tarabya’ya ¨Siz zehirlendiniz mi? Bu yağ yenmez, yaparlar. Beyoğlu gençlerin katılımı giderdim. Yağın kilosu 150 kuruştu. hemen dökün, ben size yenisini ve akrabalık bağlarıyla gelen Cevizli 220 kuruşa litresini satardım. Rum vereyim. Şişeyi de iyice yıkayın. Allah yöresinin insanlarını kaldıramaz. müşterilerim bana hayrandı. Onları Allah kim sattı size bu yağı? Böyle Her semt yağcıyla dolmuştur. Atlar, görünce, ‘’Ola da Sirtey Madam, ola yağ olur mu? Yok, yok siz şükredin, beygirler, arabalı vapurlarla genişleyen da Sirtey Madam (yağcı geldi) ‘’diye iyi ki ölmemişsiniz... Yusuf gülmekten pazar bile yetmemeye başlar. Yeni bağırırdım. Çok hoşlarına giderdi. yerlere yatıyor. açılan yerleşimlerden olan Zeytinburnu, Bazen iyi dinlerseniz Kasımpaşa da, Atışalanı ve Esenler de fayda etmez. ¨Ulan sen Aksekiliysen bende İstanbul’un bir mahallesinde onları Almanya’ya işçi olarak gidip bir iki Yahudi’yim, demek yıllardır bizi duyarsınız. Bol para, makam, şan ve yıl çalışanlar geriye dönüp yağcılık zehirlemişsin. Bak yavru biz kızımızın şöhret kazandılar. Eski yağcılar 50 yıl sektörüne girerler. 1970‘ler de atlar, yanına gittik. Bu yağ senin yağın, geçmesine rağmen hala o günlerin beygirler trafik kanunu bile öğrenirler. az kullandık, bu kadar kaldı, deyince lezzetini unutamamışlardır. Eski bir Hep yolların kenarlarından gidip benim yelkenler suya indi. Utandım, yağcının dediği gibi: geldiler.[3] yerlere geçtim. 50 yıl geçmesine ¨Hiç kimse çıraklığını yapmadığı bir işin rağmen Yusuf’un bana dokuduğu Sokak sokak kapı kapı dolaştılar. Dostlar [4] patronluğuna soyunmasın. tezgâhı unutamıyorum. edindiler, ramazan günü iftarında [1] Ali Yılmaz, Dursun oğlu, Seher’den olma, salatasına yağ bekleyen, yağcısını Eski yağcılar arasında anlatılan bir 1935 Değirmenlik doğumlu. satmayan dostlardı onlar. Sırtında hikâye vardır. Seyyar zeytinyağcılardan [2] zembili elinde güğümüyle İstanbul biri anlatır. Fahri Arslan, Naim oğlu, Ayşana’dan olma, 1927 Değirmenlik doğumlu. mahallelerinde kırk kıvrandılar. Seyyar yağcılık yaparken her [3] Ali Sümbül, Hüseyin oğlu, Emiş’den doğma, Ayvalık yağları, Gemlik zeytinleriiiiiiiii. türlü milletten insanlarla, tüccarla 1930 Değirmenlik doğumlu. Çok iyi yağım var abla…Yağcıııııııııı. tanışıyordum. Yüksek kaldırımda, Sevim [4] Ömer Özen, İsmail oğlu, Fatmana’dan doğma, Yağcı geldi hanııııımmmmmm……Abla apt. 3. katta Josef Turan vardı. Aile 1933 Değirmenlik doğumlu. çok iyi yağım var, bir kilo vereyim. dostumuz. İsmi Josef, ama biz ona Ayvalık yağları, Gemlik zeytinleri Yusuf diyoruz. Bir terzi dükkânı var, yağcıııı… Diye bağıran yağcılardan ne zaman gitsem radyodan Kur’an Ömer Özen anılarında yağcılık yaptığı dinliyor. Diyorum ki, yılları, Akseki Değirmenlik Köyü’nde ¨Bu Müslüman olacak galiba, evinde 20 ağustos 2007 yılında, bir dayanamadım, sordum.

48 - Akseki Dergi Akseki Dergi - 49 50 - Akseki Dergi