T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI DİNLER TARİHİ BİLİM DALI

MESİH İNANCININ YAHUDİ TOPLUMUNDAKİ SOSYAL VE SİYASAL YANSIMALARI (XVIII. YÜZYILDAN İTİBAREN)

DOKTORA TEZİ ŞULE İSMİHAN TÜREM

ANKARA 2017

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI DİNLER TARİHİ BİLİM DALI

MESİH İNANCININ YAHUDİ TOPLUMUNDAKİ SOSYAL VE SİYASAL YANSIMALARI (XVIII. YÜZYILDAN İTİBAREN)

DOKTORA TEZİ

HAZIRLAYAN ŞULE İSMİHAN TÜREM

TEZ DANIŞMANI PROF. DR. BAKİ ADAM ANKARA 2017

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Bu belge ile, bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim.(……/……/20…)

Şule İsmihan Türem İmzası

ÖNSÖZ

Ortadoğu’ asırlardır devam eden, zaman zaman şiddeti azalan, zaman zaman artan, kökeninde din ve toprak ögesi barındıran, hiç birimizin duyarsız kalmadığı Yahudi–Arap toprak savaşı süre gelmektedir. Kimine göre iki bin yıldır, kimine göre ise yetmiş yıldan fazladır devam eden bu savaşta yıllardır çok sayıda insan ölmüştür. Bu toprak kavgasının Yahudiler kısmı her zaman Siyonist hareketle ilişkilendirilmiştir. Aslında Siyonizm bu durumun görünen kısmıdır. Oysa arka planda Yahudileri Siyonizm’den önce topraklara göçe yönlendiren, orada yerleşkeler kurduran, Yahudi toplumunu yeniden bir araya toplayarak devlet kurmak isteyen ve daha sonra devletin kuruluşuna destek olan önemli öncü hareket vardır. Bu hareket, dinsel bir olgu olan Mesih inancının Ortodoks Yahudilik tarafından yeniden yorumlanmasının yarattığı sosyal ve siyasal yansımalardır.

Yahudiler nerdeyse iki bin yıldır sürgünden dönüp Vaat edilen topraklara yerleşmek, Mabetlerini yeniden yapmak ve Kral Süleyman zamanındaki gibi büyük İsrail Devletini kurmak için zamanı geldiğinde Tanrı’nın göndereceği Davud soyundan Kral Mesih’in gelmesini beklemişlerdir. Mesihi bekleme olarak kısaca ifade edilen bu inanç, sürgün topraklarında yaşadıkları anti- Semitizm gibi olumsuzlukların etkisiyle ilk olarak Kabalistler tarafından Tanrı Mesihi göndermeden kutsal topraklara gidip, onu orada bekleme şeklinde yorumlanmaya başlamıştır. XVIII. yüzyılda Hasidim ve Mitnagedim gruplarının Kabalist yorumlardan etkilenerek kendi Mesihçi yorumlarını oluşturması ise Doğu Avrupa’da anti-Semitizmin arttığı ve Haskala’nın başladığı dönemde Yahudilerin pasif bekleyişten aktif harekete geçmesinin yolunu açmış, Filistin’e ilk göçler yapılarak burada ilk gettoların oluşturulmasını sağlamıştır. Balkanlarda yaşanan Milliyetçilik hareketleri, Avrupa ve Rusya da ise Yahudi karşıtlığının artması neticesinde Ortodoks rabbiler tarafından yapılan yeni Mesihçi yorumlar yayılmaya başlamış, Filistin’e göçler artmış, yerleşkeler, okullar ve tarımsal çiftlikler kurulmuştur. Siyonizmin öncüsü bu hareketler, Siyonizm hareketinin oluşmasıyla daha

2

sistemli ve organize hale gelmiştir. Dini Siyonizmin temsilcisi Mizrahi ve Kook’un Mesihçi anlayışları hakim olmuş, Kook’un Mesihçiliği önce ideoloji haline gelmiş, Guş Emunim’in kurulmasıyla radikalleşmiştir. Çalışmamızda yaşanan bu süreçleri kapsamlı olarak analiz ederek Mesih inancının yarattığı sosyal ve siyasal yansımaları tüm yönleriyle ortaya koymayı hedeflemekteyiz.

Tezimizin Giriş kısmında, XVIII. yüzyıldan itibaren değişen Mesihçi yorumları daha iyi kavrayabilmek ve karşılaştırma yapabilmek için öncelikle Yahudi Tarihinde Mesih İnancı ve Mesihi Hareketler (XVIII. Yüzyıla Kadar) başlığı altında; Yahudi Tarihinde Mesih İnancının Gelişim süreci, Yahudiliğin Karakteristik Özellikleri ve Mesih Düşüncesi, Yahudi Bilginlerin Mesih ve Mesihi Döneme İlişkin Yorumları ile Yahudi Tarihi İçinde Ortaya Çıkan Mesihi Hareketlere yer verdik. Daha sonra kronolojik sıraya uygun olarak hazırladığımız çalışmamızın Birinci Bölümüne başladık. Bu bölümde, XVIII ve XIX. yüzyıllarda Yahudi Toplumunda Mesih İnancı ve Siyonizm Hareketinin Öncüsü Mesihçiler konusunu iki alt başlık halinde inceledik. Birinci Bölümde 1700-1850 yılları arasında Mesih İnancının Yahudi Toplumuna Etkilerini; Mesihçi Düşünce ve Sabetaycılık, Mesihçi Düşünce ve Hasidim ve Mitnagedimin Ortaya Çıkışı, Mesihçi Düşünce ve Haskala ile Mesihçi Düşünce ve Avrupa’dan İlk Göçler alt başlıklarıyla ele aldık. İkinci Bölümde 1850-1900 yılları arasında Mesihçilik ve Siyonizm başlığı altında Siyonizmin İlk Mesihçi Öncüleri, Yeni Mesihçilerin Destekçileri ve İlk Yerleşim Faaliyetleri, Hovevei Zion Hareketinin Kuruluşu, Siyonizm Hareketinin Kuruluşu ve Mesihçi Siyonistler ile Siyonizm Karşıtı Mesihçileri inceledik. Çalışmamızın İkinci Bölümünü ise XX. yüzyılın İlk döneminde Mesihçilik konusu oluşturmaktadır. Bu bölümde Mesih İnancı ve Dini Siyonizm, Neturei Karta Hareketinin Oluşması, Holokost Döneminde Mesihçilik, İsrail Devleti’nin Kuruluşu ve Mesihçilik ile Anti-Siyonist Mesihçilerin İsrail Devleti’nin Kuruluşuna Tepkilerine yer verdik. İsrail Devleti’nin Kuruluşu Sonrası Mesihçilik ise tezimizin üçüncü bölümünü oluşturmaktadır. Bu bölümde İsrail Devleti’nin Kuruluşunun Mesihçiler Üzerine Etkileri, İsrail’in Toprak

3

Politikasına Mesihçilerin Tepkileri ve Radikal Grupların Oluşması, Oslo Anlaşmasına Mesihçilerin Tepkileri, Rabin Suikastı Sonrası Mesihçiler ve XXI. Yüzyıla Girereken Son Durum Başlıkları altında Guş Emunim Hareketi, Meir Kahane’nin Mesihçiliği, Mabetçi Radikal Gruplar, Haredi Radikaller, Rabin Suikastı ve Mesihçilerin onların sosyal ve siyasal etkilerini çok yönlü olarak ele aldık.

Şule İsmihan TÜREM, Ankara 2017

4

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ...... 2 İÇİNDEKİLER ...... 5 KISALTMALAR ...... 8 GİRİŞ ...... 9 A. Araştırmanın Amacı ve Önemi ...... 9 B. Araştırmanın Metodu ...... 10 C. Araştırmanın Kapsam ve Sınırlılıkları ...... 11 D. Kaynaklar ...... 11 E. Yahudi Tarihinde Mesih İnancı ve Mesihi Hareketler (XVIII. yüzyıla kadar) ...... 15 a) Mesih İnancının Gelişim Süreci ...... 16 b) Yahudiliğin Karakteristik Özellikleri ve Mesih Düşüncesi ...... 23 c) Yahudi Bilginlerin Mesih ve Mesih Dönemine ilişkin Yorumları ...... 31 d) Yahudi Tarihi İçinde Ortaya Çıkan Mesihi Hareketler ...... 41 BİRİNCİ BÖLÜM ...... 66 XVIII ve XIX. YÜZYILLARDA YAHUDİ TOPLUMUNDA MESİH İNANCI VE SİYONİZM HAREKETİNİN ÖNCÜSÜ MESİHÇİLER ...... 66 A. Mesih İnancının Yahudi Toplumuna Etkileri ( 1700-1850) ...... 67 a) Mesihçi Düşünce ve Sabetaycılık ...... 67 b) Mesihçi Düşünce ve Hasidim ve Mitnagedimin Ortaya Çıkışı ...... 72 c) Mesihçi Düşünce ve Haskala ...... 77 d) Mesihçi Düşünce ve Avrupa’dan İlk Göçler ...... 86 B. Mesihçilik ve Siyonizm (1850-1900) ...... 100 a) Siyonizmin İlk Mesihçi Öncüleri ...... 100 a1 Judah Ben Solomon Alkalai ...... 102 a2 Zevi Hirsch Kalischer ...... 104 a3 Elijah Gutmacher ...... 107 a4 Joseph Natonek ...... 109 b) Yeni Mesihçilerin Destekçileri ve İlk Yerleşim Faaliyetleri ...... 111 c) Hovevei Zion Hareketinin Kuruluşu ve Rusya’dan Yapılan Göçler ...... 120 d) Siyonizm Hareketinin Kuruluşu ve Mesihçi Siyonistler ...... 127 e) Siyonizm Karşıtı Mesihçiler ...... 136

5

İKİNCİ BÖLÜM ...... 144 XX. YÜZYILIN İLK DÖNEMİNDE MESİHÇİLİK ...... 144 A. Mesih İnancı ve Dini Siyonizm ...... 146 a) Mizrahi Hareketinin Oluşması ...... 147 b) Agudat ’in Kuruluşu ...... 151 c) Rabbi Abraham Isaac Kook Mesihçiliğinin Dini Siyonizme Etkisi ...... 154 d) 1917-1933 Arasında Filistin’de Yaşanan Olaylar Karşısında Mesihçiler .. 160 B. Neturei Karta Hareketinin Oluşması ...... 169 C. Holokost Döneminde Mesihçilik ...... 171 D. İsrail Devleti’ nin Kuruluşu ve Mesihçilik ...... 177 E. Anti-Siyonist Mesihçilerin İsrail Devleti’nin Kuruluşuna Tepkileri ...... 185 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ...... 189 İSRAİL DEVLETİNİN KURULUŞU SONRASI MESİHÇİLİK ...... 189 A. İsrail Devleti’nin Kuruluşunun Mesihçiler Üzerindeki Etkileri ...... 190 a) Habad Hasidileri ve diğer Harediler Üzerindeki Etkileri ...... 192 b) Mizrahiler Üzerindeki Etkileri ve Mafdal ...... 195 c) Altı Gün Savaşının Mesihçiler Üzeindeki Etkileri ...... 197 d) Yom Kipur Savaşı ve Mesihçiler ...... 207 B. İsrail’in Toprak Politikasına Mesihçilerin Tepkileri ve Radikal Grupların Oluşması ...... 210 a) Guş Emunim ...... 210 b) Meir Kahane ve Kah Hareketi ...... 220 c) Mabetçi Radikal Gruplar ...... 223 d) Haredi Radikaller ve Siyasi Gerginlikler ...... 228 C. Oslo Anlaşmasına Mesihçilerin Tepkileri ...... 237 a) Oslo Anlaşmasının İmzalanması ...... 237 b) El Halil Katliamı ...... 240 c) Rabin Suikastı ...... 244 D. Rabin Suikastı Sonrası Mesihçiler ...... 245 E. XXI. Yüzyıla Girerken Son Durum ...... 250 SONUÇ ...... 257 BİBLİYOĞRAFYA ...... 265 KİTAPLAR ve TEZLER ...... 265 MAKALELER ve ANSİKLOPEDİ MADDELERİ ...... 296

6

ELEKTRONİK KAYNAKLAR ...... 322 TEZ ÖZETİ...... 325 ABSTRACT ...... 326

7

KISALTMALAR Bkz. : Bakınız Çev. : Çeviren C. : Cilt DİA : Diyanet İslam Ansiklopedisi DTA : Dinler Tarihi Araştırmaları DTDy : Dinler Tarihi Derneği Yayınları Ed. : Editör, Edited by EJ : Encyclopedia of EJD : Encyclopaedia Judaica FKÖ : Filistin Kurtuluş Örgütü HDZ : Historical Dictionary of İTg : İbrani Takvimine göre Int. : International M.Ö. : Milattan Önce MR : Midraş Rabah M.S. : Milattan Sonra Pub. : Publishing s. : Sayfa ss. : Sayfa sayısı TB : Bavli TY : Talmud Yeruşalmi vb. : ve benzeri V. : Volume Yay. : Yayınları, Yayınları YA : Yahudilik Ansiklopedisi

8

GİRİŞ

A. Araştırmanın Amacı ve Önemi

Çalışmamızda XVIII. yüzyıldan itibaren Mesih inancının Yahudi toplumundaki sosyal ve siyasal yansımalarını konu edindik. Burada öncelikli amacımız, Ortodoks Yahudiliğin Mesih inancının XVIII. yüzyıldan itibaren yeniden yorumlanmasının yarattığı yansımaların ortaya konmasıdır. Bu yansımalar Siyonist hareketten önce ve sonra çeşitli şekillerde tezahür etmiştir. Bunları tarihsel sürece bağlı kalarak geniş kapsamlı incelemeyi hedeflemekteyiz.

Amaçlarımıza ulaşırken üzerinde duracağımız bazı spesifik noktalara da dikkat çekmek isteriz. Birinci nokta yeni Mesihçi anlayışın Siyonizmden önce toplumu nasıl harekete geçirdiğinin gösterilmesi. İkinci nokta, anti- Semitizmden kaçmak için atalar toprağına yerleşmek isteyen laik Siyonistler ile Vaat edilen topraklarda Mesihi beklemek ve/veya Mesih’in gelişini hızlandırmak amacıyla bir an önce bu topraklara göç edenlerin aynı ülküde yani topraklara sahip olma ülküsünde nasıl birleştiğinin ortaya konması. Üçüncü nokta, dini Siyonizmin temsilcisi Rabbi Kook’un Mesihçiliğinin ve etkilerinin ele alınması. Dördüncü nokta Siyonizm’e karşı çıkan anti-Siyonist olarak adlandırılan Mesihçilerin sürece etkilerinin sunulması. Beşinci nokta ise, Mesih inancının tarihsel süreç içinde siyallaşmasını ve radikalleşmesini göstermektir.

Konumuzla ilgili ülkemizde çok fazla kapsamlı çalışma bulunmamaktadır. Oysa yabancı literatürde bu konuda çok fazla yayınlar bulunmaktadır. Yapacağımız bu çalışmayla Türkçe literatüre önemli ve kapsamlı bir kaynak sağlanacağını düşünmekteyiz.

9

B. Araştırmanın Metodu

Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle Yahudilikte Mesih kavramının nerden ve nasıl ortaya çıktığı, Tanah’da ki Mesih düşüncesinin Mesih inancına dönüşmesi, Mesihlik iddiasıyla ortaya çıkanlar ve çıkış nedenleri tarihsel sürece bağlı kalarak incelendi. Daha sonra Yeni Mesihçi anlayışın mimarları, görüşleri, etkileri incelendi. Mesihçiliğin sosyal ve siyasal yansımaları ortaya kondu.

Çalışmamızda genel olarak tarihi, karşılaştırmalı ve fenomenolojik metot takip edildi. Tanah ve Talmud dışında din adamlarının yorum ve sözlerine yer verildi. Kavramlar analiz edilirken filolojiden yararlanıldı. Mesih düşüncesinin nasıl ortaya çıkıp, şekillendiğine ve hermenotik metoda yer verildi. Ayrıca antropoloji, etnoloji, arkeoloji, mitoloji, sosyoloji ve psikoloji bilimlerinde yer alan bilgilerden de faydalanıldı.

Tezimizde Türk Dil Kurumu’nun Güncel Türkçe Sözlük’ünden yararlanıldı. İbranice’de “yağla kutsanmış” anlamına gelen Maşiah yerine Türkçe karşılığı Mesih kelimesi kullanıldı. Ancak özel olarak belirtilmesi gereken yerlerde ya da yapılan alıntılarda Maşiah şeklinde ise bu halde kullanımı sağlandı. Beth Ha-Mikdaş’ı ifade ederken “ibadet edilen yer” anlamına gelen Arapça Ma’bed şeklindeki kullanımları değil Türkçe “Mabet” kelimesi tercih edildi.

Çalışmamızda Yahudi Kutsal Kitabından bahsederken Türkçe literatürde “Tevrat” isminin hem kitabın tamamını hem de Musa peygambere verilen kitapları ifade etmesi nedeniyle karışıklığı önlemek amacıyla İbranice isimlerine yer verildi. Kitabın tamamından bahsederken “Tanah,” Musa peygambere verilen kitaplardan bahsederken “Tora” kullanıldı. Bunun temel sebebi, Kral Mesih kelimesinin Tora’da yer almaması nedeniyle kavram karmaşasını önlemek, sadece Tevrat olarak anıldığında okuyucunun “Kral Mesih düşüncesi” Tevrat’ın ilk beş kitabında yazıyor şeklinde bir yanılgıya düşmesini önlemektir.

10

Çalışmamızda Yahudi din adamlarından bahsederken Yahudilikteki dini kademesine göre İbranice kullanımıyla yer verildi. Örneğin, Yahudilikte Tora ve Halaha bilgisine sahip, fetva veren dini cemaat liderlerine “Rabbi” denmektedir. Kimi yerlerde Rabbi’ye “Rav”, Hasidim de ise “” denmektedir. Tezimizde unvan kullanımlarında öze uygunluk sağlamaya özen gösterildi.

C. Araştırmanın Kapsam ve Sınırlılıkları

Ortodoks Yahudiliğin Mesihçi anlayışlarını ele aldığımız çalışmamız, Mesihçiler olarak nitelendirdiğimiz Ortodoks Yahudiliğin bilgelerinin ve Kabalistlerinin görüşleri, yaşanan toplumsal olaylar ve anti-Semitizm, Mesihçi hareketler, Mesihçi yorumların etkileri, Mesihi karşılamak için kutsal topraklara yapılan göçler, Haskala’nın etkisi, Hasidim ve Mitnagedim’in Mesihçi Anlayışları, Yeni Mesihçi anlayışın mimarları, dini Siyonist Mesihçiler, anti-Siyonist Mesihçiler, Mesihçilerin Siyonizmle işbirlikleri, Mesihçiliğin siyasallaşması ve radikalleşmesi gibi çok geniş bir çerçeveyi kapsamaktadır.

Tarihsel sürece bağlı kalarak oluşturulan çalışmamız, XVIII. yüzyıldan 2010 yılına kadar ki dönemi ele almaktadır. Ancak ön bilgi vermek istediğimiz birinci bölümü oluşturan Mesih düşüncesinin ortaya çıkışı ve Mesihi hareketler gibi konularda zaman sınırlaması olmayacaktır.

D. Kaynaklar

Çalışmamızda dini bir olgu olan Mesih düşüncesi ve Mesih inancı hakkında temel bilgi verebilmek için öncelikle Tora, Tanah, Talmud, Midraş gibi dini kaynaklardan yararlanıldı. Yahudiliğin Kutsal Kitapları yanında Yahudi geleneğini derinden etkileyen Zohar ve diğer kitaplar incelendi. Konuyla yakın ilgili çok sayıda İngilizce kaynaklar bulunmaktadır. Bunlardan imkanlar dahilinde faydalanıldı. Türkçe kaynaklar ise çok az olmasına rağmen azami

11

yararlanılmaya çalışıldı. Bunların yanında konuyla ilgisi olabilecek diğer kitap, dergi, gazete, makale ve güvenilir internet sitelerindeki bilgilerden istifade edildi. Ayrıca siyasallaşan bir figür olan Mesih kavramının, sosyal ve siyasal alanlarda iç ve dış siyasete etkisi olması sebebiyle bu alanlardaki kitaplara da yer verildi. Tezimizin gelişmesine katkı sağlayan bazı spesifik kaynaklardan örnekler vermek isteriz. Türkçe ve İngilizce yayınlanmış olmasına göre ayrı ayrı belirtmek istediğimiz kaynaklar şunlardır:

Çalışmamızla yakın ilgili Türkçe kaynaklardan ilki, Tez Danışmanım Baki Adam’ın “Kutsal Toprak, Mesih ve Terör,” “Yahudi Fundamentalizmi”, “Kutsal Toprak ve Mabet” ve “Yahudilik” makaleleridir. Yahudi Fundamentalizmi, Siyonizm, dini Siyonizm, anti-Siyonizm, siyasi hayattaki etkileri ve dini yelpazedeki partiler gibi konularla ilgili olarak yararlandığımız diğer kaynaklar: Ali Osman Kurt’un Fundamentalist Yahudiler kitabı ile “Anti- Siyonist Yahudiler: Neturei Karta ve İsrail Siyasetindeki Yeri” ve “Yahudi Aydınlanma Hareketi: Haskala” makaleleri; Israel Shahak ve Norton Mezvinsky’nin İsrail’de Yahudi Fundamentalizmi; Israel Shahak’ın Yahudi Tarihi Yahudi Dini; Yakov M. Rabkin’in Yahudilerin Siyonizm Karşıtlığı; Mehmet Yılmaz’ın Mafdal Radikal Sağın İsrail Dış Politikasına Etkisi ve Selin Çağlayan’nın İsrail Sözlüğü kitabıdır.

Yahudilikteki Mesih düşüncesi ile ilgili olarak ise Sami Baybal’ın İbrahimi Dinlerde Mesih’in Dönüşü kitabı ve “Modern Yahudilikte Mesih İnancı Üzerine Bazı Mülahazalar” makalesinden istifade edildi. Yahudi göçleri, Osmanlı Yahudileri ve kutsal topraklar hakkında ise Ahmet Hikmet Eroğlu’nun Osmanlı Devletinde Yahudiler (XIX. Yüzyılın Sonuna Kadar), Ali Arslan’nın Avrupa’dan Türkiye’ye İkinci Yahudi Göçü, Esther Benbassa ve Jean Christophe Attias’ın Türkiye ve Balkan Yahudileri Tarihi ilePaylaşılamayan Kutsal Topraklar ve İsrail kitapları bulunmaktadır. Kürşat Demirci’nin “Sabatayizmin Avrupa Yahudiliğine Etkileri”, “Yahudi Mistisizmin Temel Özellikleri ve Gelişimi” ve “Doğu Avrupa Yahudiliği; Hasidim” gibi makaleleri de tezimizle ilgili dikkat çekici makalelerdir. Ayrıca Francine Kaufmann ve Josy Eisenberg’in “Yahudi Kaynaklarına Göre Yahudilik” makalesi;

12

Abdurrahman Küçük’ün “Yahudilikte Arz-ı Mev’ud Anlayışının Boyutları” makalesi ve Dönmelik Tarihi kitabı; Yaşar Kutluay’ın İslam ve Yahudi Mezhepleri ve Siyonizm ve Türkiye kitapları; Sedat Kızıloğlu’nun “İsrail Devleti’nin Kuruluşuna Kadar Geçen Süreçte Yahudiler ve Siyonizmin Gelişimi” ve Ebru Metli’nin Hasidizm’in Yahudi ve Öteki Anlayışı tezi yararlandığımız ve çalışmamızla ilgili olması sebebiyle belirtilmesinde fayda gördüğümüz diğer Türkçe kaynaklardır.

İngilizce literatürden yararlandığımız bazı kaynaklar ise şunlardır:

Öncelikle Kabalizm, Yahudi mistizmi, Sabetay Sevi olayı, Yahudi gelenekleri ve Mesihle ilişkisi gibi konularda üstat olarak nitelenen Gershom Scholem’in Major Trends in Jewish Mysticis, The Messianic Idea in Judaism and Other Essays on Jewish Spirituality ve Sabbatai Sevi: The Mystical Messiah isimli kitaplarını belirtmek isteriz. Kitapları ve güncel makaleleriyle faydalandığımız, dini Siyonizm, Mesihçiler, anti-Siyonistler, Mabet ve siyasi etkiler konularında çalışmaları olan Kuzey Carolina Pembroke Universitesi, Felsefe ve Din Fakültesi öğretim üyesi Motti Inbari’nin tezimizle benzer konularda çalışmaları bulunmaktadır. Kendisinin, Jewish Fundamentalism and The Temple Mount ve Messianic Confronts Israeli Territorial Compromises adlı kitapları ile “Messianic Movements and Failed Prophecies in Israel” ile “When Prophecy Fails” gibi makaleleri hem dini Siyonizmin hem de Mesihçi hareketlerin analiz edilmesinde çok yararlı olmuştur. Yahudi köktenciliğinin önde gelen uzmanlarından olan Ehud Sprinzak’ın dini Siyonizmin oluşturduğu hareketler ve İsrail siyasi hayatı içindeki etkileri anlatan The Ascendance of Israel’s radical Right adlı kitabı ile Guş Emunim ve Rabin suikastı ile ilgili olarak “The Politics, Institutions and Culture of Gush Emunim,” “Israel’s Radical Right and The Countdown to The Rabin Assassination” ve “From Messianic Pioneering to Vigilante Terrörism: The Case of The Gush Emunim Underground” makaleleri faydalanılan diğer eserlerdir. Yine benzer konularda Bar Ilan Üniversitesi Siyasi Çalışmalar bölümü öğretim üyesi, İsrail’de Din ve Devlet üzerine çalışmaları bulunan Eliezer Don Yehiya’nın “Jewish Messianism, Religious Zionism and Isrel

13

Politics: The Impact and Origins of Gush Emunim”, “Hanukkah and The Myth of The Maccabees in Zionist Ideology and in Israeli Society”, “The Book and the Sword: The Nationalist Yeshivot and Political Radicalism in Israel” ve “Religious Leaders in the Political Arena: The Case of Israel” makaleleri Yahudi Mesihçiliği, dini Siyonizm ve Guş Emunim konularında katkı sağlamıştır. Don Yehiya’nın Charles S. Liebman ile birlikte hazırladığı Civil Religion in Israel–Tradition Judaism and Politic Culture in Jewish State ve Religion and Politics in Israel kitapları da İsrail’deki din ve politika alanı hakkında bilgilendirici kaynaklardır.

İsrail Demokrasi Enstitüsü (The Israel Democracy Institute) üyesi olan, orada Din ve Devlet projelerini yürüten araştırmacı Aviezer Ravitzky’in “Messianism, Zionism and Jewish Religious Radicalism” ve “Munkacs and : Ultra Orthodox Opposition to Zionism and Agudaism" makaleleri İsrail siyaseti ile dini kesim ve radikal dini yapıların etkileri, birbirleriyle ilişkileri konularında çalışmamızın geliştirilmesini sağlamıştır. Negev Ben Gurion üniversitesi Modern Yahudi Tarihi profösörlerinden Yosef Salmon’un Siyonizmin öncü hareketleri ve yeni Mesihçi düşünce ile ilgili Religion and Zionism First Encounters kitabı ile “Zionism and Anti-Zionism in Traditional Judaism in Eastern ” makalesi de katkıda bulunan faydalı kaynaklardandır. Tarihçi, eğitimci ve İsrail’de liselerdeki Tarih müfredatını hazırlayan Jacob Katz’ın “Forerunners,” ve “Israel and the Messiah” makaleleri; Yahudi tarihi hakkında sayısız makaleleri olan, The Encyclopedia of Zionism and Israel’e katkısı bulunan Joseph Adler’in Restoring The To Their Homeland-Nineteen Centuries in The Quest For Zion adlı kitabı da Yahudi tarihi, Mesih ve Mesihçilik, Siyonizm, dini Siyonist rabbiler, oluşan dini gruplar ve toplumsal hareketlerin ortaya konulması açısından önemlidir. Dini Siyonist Mesihçilerin kurtuluşu hızlandırma düşüncesi ve politikalarını gösteren diğer eserler ise Arie Morgenstern’in : Messianism and The Resettlement of The ve The Gaon of Vilna and His Messianic Vision adlı kitapları belirtilmesinde fayda gördüğümüz diğer kaynaklardandır.

14

Sosyoloji Profösörü ve Tarihçi Menachem Friedman’ın “Haredim and Palestinians in Jerusalem,” “Habad as a Fundamentalism: From Local Particularism to Universal Jewish Mission”, “The State of Israel Theological Dilemma,” ve “Israel as A Theological Dilemma” makaleleri ise Haredimler hakkında önemli ve ayrıntılı bilgi vermesi açısından yararlı olmuştur. Çalışmamızla yakın ilgili olması sebebiyle faydalandığımız ve belirtilmesinde gerek gördüğümüz diğer kaynaklar ise Rabbi Elaine Rose Glickman’ın The Messiah and Jews; Raphael Patai’ın The Messiah Text: Jewish Legends of Three Thousand Years ile The Jews of Hungary: History, Culture, Psyclogy’; Shmuel Almog, Jehuda Reinharz ve Anita Shapira’nın editörlüğünde hazırlanan Zionism and Religion, Marc Saperstein’in editörlüğünde hazırlanan Essential Papers on Messianic Movements and Personalities in kitapları da ayrıca belirtilmesinde fayda gördüğümüz kitaplardır.

E. Yahudi Tarihinde Mesih İnancı ve Mesihi Hareketler (XVIII. yüzyıla kadar)

XVIII. yüzyılda Yahudilikte Mesih inancı ve onun yarattığı sosyal ve siyasal yansımaları daha iyi değerlendirebilmek için öncelikle kavramın nasıl ortaya çıktığı, neyi ifade ettiği, nasıl ve neden değişime uğradığını ortaya koymak gerekmektedir. Bu nedenle öncelikle şu soruların cevaplarını bulmalıyız: Tanah’ta geçen Mesih kelimesi neyi ifade etmektedir, tarihsel süreçte hangi amaçlarla kullanılmıştır? Gelecek Mesihi bekleme inancı Yahudiliğin hangi karakteristik özellikleri ile bağlantılıdır? Tarihsel süreç içinde Mesih inancının sosyal ve siyasal alanda yönlendirici olmasındaki faktörler ve etkileri nelerdir? Bu soruların cevaplarını Mesih İnancının Gelişim Süreci, Yahudiliğin Karakteristik Özellikleri ve Mesih Düşüncesi, Yahudi Bilginlerin Mesih ve Mesih Dönemine İlişkin Yorumları ile Yahudi Tarihi İçinde Ortaya Çıkan Mesihi Hareketler başlıkları altında inceledik.

15

a) Mesih İnancının Gelişim Süreci

Mesih kavramı İbranice Maşiah, Aramca Meşiha, Asur dilinde Maşahu şeklinde ifade edilmektedir. Maşiah’ın Yunancası ise yağ ile yağlanmış anlamına gelen Christos’tur. İbranice Maşiah’ın anlamı da kutsal yağ sürülmüş, dünyevi bir görevi ifaya hazır hale getirilmiş, görevlendirilmiş kişi anlamlarına gelmektedir.1 Rabbiler Tanah’da geçen Şilo, Nehirah, Yinnon, Haninah, Menahem, İnsanoğlu gibi isimlerin de Maşiah’ı ifade ettiğini Talmud’da dile getirmişlerdir.2 Maşiah kelimesi, Tora’da 4, Nevi’im’de 20 ve Ketuvim’de 14 yerde geçmektedir.3

İlk olarak Çıkış kitabında “Mesh Edilme”4 anlamına gelen Maşiah ifadesine rastlanmaktadır. Harun ve soyunun Tanrı tarafından “kutsanması”5 ve “kullanılan bir takım eşyaların kötülüklerden arındırılması”6 için kullanılmıştır. Levililer kitabında geçen “mesh edilmiş kahin”7 ifadesi de yine aynı anlamdadır.

1 Chaim Miller (Derleyen ve Adapte eden), Rambam The 13 Principles of Faith Principles VI & VII, Kol Menachem, Brooklyn, 2009, s. 271-273; Ethem Ruhi Fığlalı, “Mesih ve Mehdi İnancı Üzerine (Mezhepler Tarihi Açısından Bir Bakış)”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 25, Sayı:1, Ankara,1982, s. 179; Ekrem Sarıkçıoğlu, Dinlerde Mehdi Tasavvurları, Sidre Yay., Samsun, 1997, s.15; Abraham Cohen, Everyman’s Talmud The Major Teachings of the Rabinic Sages, BN Pub., Lexington, 2008, s. 367; Harold Louis Ginsberg, “Messiah” , EJD, Second Edition, V. 14 (Mel-Nas), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007, s.110; Sara Karesh- Mitchell M. Hurvitz, “Messiah”, Ed.: J. Gordon Melton, EJ, Facts on File, New York, 2006, s.323-324. 2 TB, Sanhedrin 98a, The Babylonian Talmud (TB), translation and commentary: Jacob Neusner, Hendrickson Publishers, 2006; Jacob Neusner, A Theological Commentary to The Midrash: Lamentations Rabbati V. Five, Bard College Lanham, 2001, s. 171-172; Chaim Kramer, Mashiach: who? What? Why?, How?, Where? And When?, Breslov Research Institute, 1994, s. 27; William Varner, The Messiah: Revealed, Rejected Received, Author House, Bloomington, 2004, s. 37-38. 3 Jacques Waardenburg, “Mesih”, DİA, C. 29, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 2004, s. 306. 4 Çıkış 40: 13-16, Levililer 14: 10-18. 5 Çıkış 28: 41 “Bana rahip olarak hizmet etmeleri için Harun ve oğullarını kutsa”. 6 Çıkış 40: 10 “Ve yakılan takdimeler mezbahını ve bütün takımlarını mesh edeceksin, ve mezbahı takdis edeceksin ve mezbah ziyadesiyle mukaddes olacaktır”. 7 Levililer 4:3-5,16; 6: 20.

16

Musa peygamber sonrası yazılan kitaplarda mesh edilme ritüelinin tarihsel süreç içinde devamlılığı görülür. Peygamberlerin,8 Kral Saul’un,9 Kral Davud’un,10 Kral Süleyman’ın11 ve herhangi “kutsanmış bir Kralın”12 kutsama yağı13 ile kutsanarak “meshedilmiş” olduğu, böylece mesh edilen kişinin Tanrısal kudretle14 güçlendirildiği yazılmıştır. Ancak Kral Davud döneminde mesh edilme ritüeliyle birlikte kavrama yeni bir anlam yüklenmiştir. II. Samuel’de Tanrı, Davud’a bir takım sözler vererek15 kendisine “Mesih” olarak hitap eder.16 Çünkü Davud Filistilerle olan savaşı kazanmış, İsrailoğullarını düşmanlarından kurtarmış, ilk devleti Vaat edilen topraklarda kurmuştur. Musa peygamber zamanında sadece bir ritüel olarak geçen mesh etme (kutsama), Davud dönemiyle birlikte değişime uğrayarak; kurtarıcı, güçlü ve seçilmiş kişi Kral Davud’un, Tanrı’ya yakınlığını vurgulamak için verilen unvan haline gelmiştir. Buna göre Mesih’in ruhsal ve cisimsel olmak üzere iki niteliği ortaya çıkmaktadır. Ruhani yönüyle Yahve’nin ruhunu benliğinde

8 I.Krallar 19: 16. 9 I.Samuel 12: 3-5. 10 I.Samuel 16: 3, 6, 13, II. Samuel 19: 21, 22: 50-51, 23: 1. 11 II. Tarihler 4: 42. 12 Bu Kral Davud da olabilir. Mezmurlar 2: 2, 18: 50, 20: 6, 28: 8, 84: 9, 89: 38, 51, 132: 17. 13 Sayılar 4: 16. Mukaddes yağ ifadesi olarak da Bkz. Sayılar 35: 25. Bu yağın formülü I.Tapınağın yıkılmasından sonra saklanmış, II. Beth Ha-Mikdaş döneminde dahi kullanılmamıştır. Sonraki dönemlerde ise Yahudi ritüellerinde yağla meshedilme uygulanmamıştır. Bkz. Yusuf Besalel, “Meshedilmek,” YA, C. II, Gözlem yayın A.Ş., İstanbul, 2001, s.398. 14 I.Samuel 16: 13. 15 II. Samuel: 7: 10-16 “ Ve Kavmim İsrail için bir yer tayin edeceğim ve onu dikeceğim ve yerinde oturup artık sarsılmayacak ve artık kötülük oğulları evvelki gibi ve kavmim İsrail üzerine hakimler emrettiğim günden beri olduğu gibi onları alçaltmayacaklardır ve sana bütün düşmanlarından rahat vereceğim. Rab senin için ev yapacağını da sana Rab bildiriyor. Ve senen günlerin dolup atalarınla uyuyacağın zaman, sulbünden çıkacak zürriyetini senden sonra durduracağım ve onun krallığını pekiştireceğim. O benim ismime ev yapacaktır ve krallığının tahtını ebediyyen sabit kılacağım. Ben ona baba olacağım ve o bana oğul olacaktır, eğer kötülük işlerse, onu insanlar değneğiyle, adam oğullarının vuruşları ile tedip edeceğim; fakat senin önünden kaldırdığım Sauldan inayetimi geri aldığım gibi ondan alınmayacaktır”. 16 II. Samuel 22: 50-51 “Bunun için, ya Rab, milletlerin arasında sana şükrederim Ve senin ismine terennüm eylerim. Rab kralına büyük kurtuluşlar verir, Ve Mesihine, Davud’a ve onun zürriyetine, ebediyen inayet eder.” II. Samuel 23:1 de ise şu şeklide yazılmıştır. Bkz. “Ve Davud’un son sözleri şunlardır: Yesse’ nin oğlu Davud diyor. Ve yükseğe çıkarılan adam, Yakub’ un Tanrı’sının Mesihi...”. Mezmurlar 2:2’ de Davud, Mesih olarak anılmıştır. Ayrıca Kral Davud’un devleti kurması, düşmanlarını yenmesi ve İsrail oğullarına güçlü dönemler yaşatmasıyla Mesih sıfatına ilave olarak Mezmurlar 110: 1-7 de “Rab” ve Mezmurlar 2: 6- 9’da ise meshedilen Kral Davud’a “Tanrı’nın oğlu” sıfatının da eklendiği görülmektedir.

17

taşıyıp ona hizmet edecek, cismani yönüyle ise Kral Davud soyundan olacaktır.

Davud ve Süleyman zamanında güçlü ve heybetli bir dönem yaşayan İsrailoğulları, Babil sürgünüyle (M.Ö. 586) birlikte büyük hüsran ve sıkıntı yaşamaya başlamıştır. Sürgün döneminde Ezra, vaazlarıyla kutsal soyu korumak için dış evlilikleri yasaklayarak Yahudi kimliğini güçlendirip “millet” olmalarını vurgularken, İşaya millilikten ve bütün insanlık için gelecek “güçlü bir kurtarıcıdan”17 bahsetmiştir. Bu kurtarıcı halkı Arz-ı Mev’ud’a götürüp18, Mabedi yeniden inşa edecek19, İsrailoğulları Devletini kuracaktır. Babil’e sürgün edilen Daniel’in20 de İşaya’yı destekleyip Mesihi kurtuluş için tarih vermesi umudu devam ettirmiştir.

Davud soyundan, ruhani,21 kurtarıcı Mesih düşüncesi22 Babil’i yenip, Yahudileri sürgünden kurtaran, Mabetleri Beth Ha-Mikdaş’ı23 yeniden inşa

17 İşaya 2: 3-5 “Ve çok kavimler gidecekler ve diyecekler, Gelin ve Rabbin dağına, Yakubun Tanrı’sının evine çıkalım ve kendi yollarını bize öğretecek ve onun yollarında yürüyeceğiz. Çünkü şeriat Siyon’dan ve Rabbin sözü Yeruşalim’den çıkacak. Ve milletler arasında hükmedecek ve çok kavmler hakkında karar verecek ve kılıçlarını sapan, demirleri ve mızraklarını bağcı bıçakları yapacaklar; millet millete karşı kılıç kaldırmayacak ve artık cengi öğrenmeyecekler.” 18 Abdurrahman Küçük, “Yahudilikte Arz-ı Mev’ud Anlayışının Boyutları”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 33, Sayı: 1, Ankara, 1994, s. 104. 19 Mabet, Tanah’da İbranice ev anlamına gelen Bayit ya da Hekal kelimesiyle ifade edilmektedir. Bkz. İşaya 6: 1. 20 Daniel 2: 44-45 “Onun kırallığı zafer kazanmış”; 9: 24-27. “…Ve bilip anlaki, Yeruşalimi eski haline koymak ve bina etmek için emrin çıkmasından mesholunan hükümdara kadar yedi hafta ve altmış iki hafta olacak…”; 10: 5-6’ da ise gelecek olan Hükümdarın özellikleri yer almaktadır. 21 İşaya 11: 1-3 ”Ve Yessenin kötülüğünden filiz çıkacak ve kökünden bir fidan meyva verecek. Ve Rabbin Ruhu, hikmet ve anlayış ruhu, öğüt ve kuvvet ruhu, bilgi ve Rab korkusu ruhu onun üzerinde kalacak.” Ayrıca Bkz. Leonard B. Gewirtz, Jewish Sprirituality: Hope and Redemption, Kitav, Nov. 1, 1986, s. 60. 22 İşaya, bir taraftan sosyal adalet, günahlardan tövbe edilmesi ve hiç bir ülkenin diğer ülkeyle savaşmayacağı barış çağını vurgularken, diğer taraftan Yahudiler için bir “kurtarıcı kimliğini” ortaya çıkarır. Bkz. İşaya 7: 14, 8: 7, 11: 11-16. İşaya’ ya göre Tanrı ile ahdi bozan Yahudi halkı suçludur. Tanrı onlara olan sevgisini yitirmiştir. Çünkü Yahudiler kötülük ederek ellerini kana bulamışlardır. Bkz. İşaya 1: 1-17; David S. Ariel, Kabbalah: The Mystic Quest in Judaism, Rowman&Littlefield, 2006, s. 105-106. 23 Beth Ha-Mikdaş: Süleyman Mabedi. Tanah’da İbranice ev anlamına gelen Bayit ya da Hekal kelimesiyle ifade edilmektedir. Bkz. İşaya 6: 1. I. Tarihler 9: 11’de Tanrı’nın Evi, I.Krallar 21: 1 ve II. Krallar 20: 18’de Kralın Evi, I. Samuel 1: 9 ve 3: 3’de Yahvenin Evi, Mezmurlar 11: 4’de Yahvenin Gökteki Mukaddes Mekanı, II. Tarihler 3: 17’ de Süleyman

18

etmelerine izin veren Pers Kralı Kyrus (Koreş) ile kısmen karşılık bulmuştur.24 Zira Kyrus, Davud soyundan olmasa da hem Yahudilerin sürgünden dönmelerine hem de Mabetin yeniden yapılmasına izin vermiştir.25 Persler döneminde Mabetlerine yeniden kavuşan Yahudiler, dinlerini huzurlu bir ortamda yaşamışlardır. Dolayısıyla Pers döneminde Davud soyundan Mesih beklentisi azalmış, toprak yerine soy birliği önem kazanmıştır.26

Yunan hakimiyeti ve Helenistik dönemde ise dil27, kültür, mimari ve bir çok alanda Helen felsefesinden etkilenmişler,28 hatta bir kısmı asimilize olmuştur. Ancak Mabet, ilk dönemlerde dini ve sosyal hayatın merkezinde olmaya devam etmiştir. Selevkos imporatoru Antiyohus zamanında durum değişmiş, Mabet sosyal ve kültürel faaliyetlerin merkezi olmadığı gibi, yağmalanmış, Yahudilerin ritüelleri yapması zorlaşmış, mitzvalar ve Şabat’a uyma gibi dini emirler yasaklanmış, halk paganlaşmaya zorlanmıştır. Bu dönemde Mabetin ismi Zeus tapınağı olarak değiştirilmiştir.29 Haşmonayim ailesinden Yehuda

Mabedi olarak anılmıştır. Tanrı’nın yerleştiği, ikamet ettiği yer olarak düşünülür. Bkz. R. Elaine Rose Glickman, The Messiah and The Jews, Jewish Lights Pub., Woodstock, Vermont, 2013, s.xvii. 24 İşaya 45: 1’te Pers Kralı Kyrus’tan “Mesih” olarak bahsedilmiştir: “Önümde milletlere baş iğdirmek ve Kralların belini gevşetme ve kapılar kapanmasın diye önünde kapı kanatlarını açmak için elini tuttuğu Koreşe, Mesihine, Rab şöyle diyor.” 25 Babil Kralı Nebukadnezzar’ın yıktırdığı Beth Ha-Mikdaş, Babil sürgünü sonrası Pers hükümdarı Kyrus’un izin vermesiyle yeniden yapılmaya başlanır. M.Ö. 537’de Yahuda ileri gelenlerinden Zerubbabel ve arkadaşları tarafından 15 yılda inşa edilen Mabet, Pers Kralı I. Darius zamanında tamamlanmıştır. Bkz. Ezra: 4: 5; Flavius Josephus, Josephus: The Essential Writings, Çev. ve Ed.: Paul L. Maier, Kregel Publications, Grand Rapids, 1988, 187-190. 26 Ali Osman Kurt, “İkinci Mabed Dönemi Yahudiliğine Genel Bir Bakış”, C.Ü.İlahiyat Fakültesi Dergisi, X/2, ss. 437-454, 2006, s. 445-449. 27 Bu dönemde Tora’nın ilk defa Yunancaya çevrildiği düşünülmektedir. Yunanca tercüme hakkında ayrıntılı bilgi için. Bkz. Dursun Ali Aykıt, “Helenistik Yahudilik ve Septuagint (LXX) Algısı,” Bütün Yönleriyle Yahudilik, Ed.: Asife Ünal-Hüsamettin Karataş-Yasin Meral-Dilek Özbey,DTA VIII., Türkiye DTDy, Ankara, 2012, s. 167-185. 28 Helen etkisiyle ilgili kitap önerisi: Lee I., Levine, Judaism & Hellenism in Antiquity- Conflict or Confluence, University of Washington Press, Seattle, 1998. 29 Paul Johnson, Yahudi Tarihi, Çev.: Filiz, Orman, Pozitif Yay., İstanbul, 2001, s. 129-130; Muhammed Güngör, Muhammed Güngör, Süleyman Mabedi, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2005, s. 66-68.

19

Makkabi hem Mabedi hem de Kudüs’ü pagan hakimiyetinden kurtararak, Mabetin yeniden eski merkez haline gelmesini sağlamıştır.30

Yahudilerin İyi günleri M.S. 63’de Romalıların Kudüs’ü ele geçirmesiyle sona ermiştir. Zira Romalılar da pagandır. Bu sebeple dönem dönem aralarında sorunlar baş göstermiştir. Nihayetinde M.S. 70’de Romalıların Yahudileri ikinci kez topraklardan sürgün etmesi, Beth Ha-Mikdaş’ın ikinci kez yıkılması, kendilerini seçilmiş ve Vaat edilen toprakların varisi gören Yahudi toplumunu derinden sarsmıştır. Artık başka diyarlarda, başka topraklarda vatansız ve Mabetten uzakta bir yaşam başlamıştır. Bu sıkıntılı dönemde Kutsal Kitaplarda geçen beklenen kurtarıcı Mesih, Kral Mesih gibi ifadeler umudu canlı tutmuştur.

Sürgün ve sıkıntı dönemlerinde kurtarıcı Mesih düşüncesini oluşturan en önemli mimarlar İşaya,31 Daniel,32 Yeremya,33 Hezekiel,34 Amos,35 Hoşea36 ve Mika37 gibi peygamberlerdir. Peygamberlerin ifadeleri, sonraki dönemlerde farklı devletlerin egemenlikleri altında olgunlaşmıştır. Böylece kurtarıcı Mesih düşüncesi Yahudiliğin önemli bir olgusu haline gelmiştir.

30 Makkabilerin Kudüs’ü alıp, Mabedi ele geçirmeleri önemli bir mittir. Bu mite göre; Yahudiler Mabete girerler ve menora yakmak isterler, sadece 1 gün yetecek kadar kandil yağı bulurlar. Fakat menora, o yağla tam 8 gün yanar. Mucize olarak nitelenen bu gün, İsrail’de her yıl Aralık ayında (İbrani takvimine göre 25 Kislev) Hanukhah Bayramı olarak kutlanmaktadır. 31 İşaya: 4: 2 Mesih’in hükümdarliği; 7: 14-17 ve 9: 1-7 gelecek Mesih’in Emmanuel ismi ve nasıl dünyaya geleceği; 9: 7 Kalıcı Krallığın kuruluşu. Diğer Mesih ile ilgili bölümler: 16: 4-5; 25: 8; 28: 16; 42: 13-25; 49: 6-7’da ise İsrailin kurtarıcısı olarak geçmektedir. 32 Daniel 9: 24-27. 33 Yeremya: 23: 5-6 “İşte Davud’a salih bir kök sürgünü çıkaracağım günler geliyor, Rab diyor ve bir kral krallık edecek ve akıllı davranacak ve memlekette doğruluk ve adalet edecek. Onun günlerinde Yahuda kurtulacak ve İsrail emniyette oturacak ve onu çağıracakları isim şudur: Yehova Salahımız.”. Ayrıca Bkz. Yeremya 31: 31’de Tanrı’nın Mesih ile yeni bir anlaşma yapması vardır. 34 Hezekiel 37: 24-27’de ise “Kulum Davud onların üzerine Kral olacak ve onların hepsine tek çoban olacak; benim hükümlerimde yürüyecekler ve kanunlarımı tutacaklar ve onları yapacaklar”.şeklinde ifade yeralmaktadır. 35 Amos 9: 11-12 “Davud’un evini yeniden inşa edecek.” Ayrıca Bkz. 5: 18-20, 16: 17, 6: 9, 9: 1-4, 9: 13-15. 36 Hoşea 3: 5’te İsrail’in yeniden inşa edileceği yer alır. Ayrıca Bkz. 1: 4, 13: 13, 14: 1. 37 Mika 5: 2-6 “Ve sen, Yahuda aileleri arasında bulunmak için küçük olan Beyt-lehem Efrata, İsrail üzerine hükümdar olacak adam bana senden çıkacak ve onun çıkışı eski vakitten, ezeli günlerdendir.” Ayrıca Bkz. Mika 12: 13’te İsrail’in yeniden toplanacağı; 4: 1-8’ de Krallığın kurulacağı; 5: 2’de ise Betlehem’de doğacağı yazmaktadır.

20

Peygamberler Tanah’da Mesih’in ne zaman ve nasıl geleceğine, Mesih sonrası durumun nasıl olacağına,38 sürgünlerin toplanıp Yahudi devleti kurulacağına39 dair kehanetlerde de bulunmuşlardır. Özellikle Hezekiel ve İşaya, sürgünlerin toplanması40 ve ölülerin dirilmesi41 gibi olayları Mesih çağının belirtileri olarak görmüşlerdir. Kral Davud ise, onlar üzerine ebede kadar Kral olacaktır.42 Kral Davud’un yani Mesih’in önderliğinde Gog- Magog43 savaşı (Hrıstiyan dini litaratürüne göre Armegedon savaşı) çıkacak, Mesih zafer kazanacak,44 sonrasında yeryüzü Tanrı’nın Krallığı için hazır hale gelerek memleketin sınırları yeniden belirlenecektir.45 Bu demektir ki; sürgünler, Tanrı’dan uzaklaşan Yahudi halkı için bir uyarı, geri dönüşleri için bir kefarettir.46 Sürgünden dönüş, Yahudi halkının kurtuluşu ve Tanrı’nın

38 İşaya 11, Hezeikel 11: 17-21. Ayrıca Bkz. Joseph KLausner, The Messianic Idea in Israel, From The Beginning to The Completion of the Mıshnah, Çev. W. F. Stinespring, The Macmillian Company, New York, 1955, s. 35. 39 İşaya 14: 1-3. 40 Hezekiel 28: 25, 34: 13, 36: 22-27, 37: 22-23; İşaya 14: 1-3. 41 Hezekiel 37: 4-6, 12-14. 42 Hezekiel 37: 22-27. 43 Hezekiel 38-39. Gog ve Magog’un kimlikleri belirsizdir. Ulusların ya da şahısların isimleri olabileceği düşünülmektedir. Büyük bir mücadele veya savaş, psikolojik veya ruhani olaylar olabileceğini ileri sürenler olmuştur. Bu savaşla ilgili kehanetlere göre, İlya (Eliyah) peygamber bu savaştan 3 gün önce gelecek. Yusuf soyundan olan Mesih, bu savaşta ölecek. Davud soyundan gelecek Mesihe zemin hazırlanacaktır. Megiddo (İbranice Harmegiddo) tepesinde başlayacak bu savaşta Gog yenilecek, daha sonra dünyanın dört bir yanına dağılmış Yahudiler kutsal topraklara döneceklerdir. Sonrasında Beth Ha-Mikdaş yeniden inşa edilecek, kötülük ve günahlar sona erecektir. Dünyanın tamamında Tanrı bilgisi ve evrensel bilinç, tam olarak algılanarak, herkes Tanrı’nın birliğini kabul edecektir. Ayrıca kutsal topraklar ve Dünya’nın her yerinde hoşgörü, bilgi ve barış hüküm sürecek, ölüler yeniden dirilecek ve tüm engelliler iyileşecektir. Bkz. Raphael Patai, The Messiah Text– Jewish Legends of Three Thousand Years, Wayne State University Press, Detroit, 1988, s.145-155. 44 Raphael Loewe, “Gentiles as Seen by Jews After CE 70,” The Cambridge History of Judaism, V. Three, The Early Roman Period, Ed.: William Horbury- W.D. Davies- John Sturdy, Cambridge University Press, Cambridge, 1999, s. 257. 45 Gog- Magog savaşından sonra yeniden diriliş yaşanacak, iyiler ve kötüler amellerine göre adil yargılanacak daha sonra Tanrı’nın Krallığı Yahudiler önderliğinde kurulacak. Bkz. Hezekiel 47: 13- 22; David J. Goldberg- John D. Rayner, The Jewish People – their History and Their Religion, Penguin Books, , 1989, s. 270-271. 46 Yahudi literatüründe sürgünler, Yahudilerin işledikleri günahların bir cezası olarak algılanmaktadır. II.Krallar 17:19-23’de Tanrı’nın emirlerini tutmadıklarından cezalandırıldıkları yazılmıştır. Ayrıca Tesniye 28: 58-60, 63-65 ‘de Tanrı, İsrailoğullarını emirlerine uymaması halinde başlarına gelecek sıkıntılar ve belalara karşı uyarmaktadır. Yeremya 29: 17-24’de ise şöyle uyarılmışlardır: “Çünkü sözlerimi dinlemediler, Rab diyor, o sözler ki, erken davranıp kendilerine peygamber kullarımı onlarla gönderdim, fakat siz dinlemediniz, Rab diyor. Bunun için ey sizler, Yerşalimden Babile gönderdiğim bütün sürgünler, Rabbin sözünü dinleyin.” Bkz. TB Pesayim 87b; Ali Osman Kurt, “Yahudilik’te Sürgün Teolojisi: Tanrısal Bir Ceza Olarak Sürgün,” Dini Araştırmalar Dergisi, C. 9, ss. 61-78, Mayıs-Ağustos 2006, s. 25; Marc

21

gününün habercisidir. Tanah’a göre kurulacak Krallığın yeri ise “Yakup’a verilen ülkedir.”47 Sürgün edildikleri topraklara geri döndükten sonra bir daha buradan çıkarılmayacaklardır.48

Beklenen Mesih düşüncesi bu bağlamda iki unsuru dünyevi Yahudi kurtuluşunun içine almaktadır: Yahudilerin sürgünden dönmesi ve Vaat edilen topraklar. 49 Sürgünlerin toplanması zaten kurtuluşun temel karakteridir.50 Mesih’in temel görevi ise önce sürgünleri toplamaktır. Daha sonra Vaat edilen topraklarda Mabedi yeniden inşaa edecek ve devleti kuracaktır.51 Dünyevi kurtuluş düşüncesi aynı zamanda Mesihçiliğin siyasal yönünü yansıtmaktadır. Dini figür olan beklenen Mesih amaç, toprak ve dünya hakimiyeti ise onun yarattığı siyasal sonuçtur. Bunun en güzel örneği Ortodoks Yahudiliğin günde üç sefer Mesih’in gelişi ve Mabetin yeniden inşa edilmesi için dua etmesidir.52

Sürgün dönemlerinde Yahudi peygamberlerin kurtarıcı Mesih düşüncesini Yahudiliğin temellerinden biri haline getirmesindeki en büyük etken şüphesiz vatansızlık, Mabetin yıkılması ve Yahudi düşmanlığıyla ortaya çıkan sürgün

D. Angel, “The Consept of Exile and Diaspora in Sephardi Thought,” Encyclopedia of jewish Diaspora - Origins, Experiences and Culture, V. I. Themes and Phenomema, Ed.: A. Avrum Ehrlich, ABC Clio LLC, Santa Barbara, 2009, s. 31. Ceza sonrası sürgünlerin toplanacağı ile ilgili olarak Bkz. Yeremya 3: 11-25; Hezekiel 11: 17-21. 47 Hezekiel 28: 25 “Tanrı şöyle konuşur: Oğullarımın dağılmış olduğu ulusların bağrından İsrail soyunu geri aldığım zaman, ulusların gözleri önünde onlara kutsallığımı ilan edeceğim ve kulum Yakup’a verdiğim ülkede ikamet edecekler. Hezekiel 34: 13’de ise “Onları ulusların arasından bulup, çıkartıp, dağıldıkları ülkelerden toplayarak, ait oldukları ülkeye getireceğim. Onları İsrail dağlarında, vadilerinde ve ülkenin tüm yerleşim bölgelerinde otlatacağım.” İfadeleri yer alır. 48 Amos 9: 14-5 “İsrail halkımın kölelerini geri getireceğim, yağma edilmiş şehirler için yeniden savaşacaklar ve orada oturacaklar. Tekrar üzüm yetiştirecekler ve şarap içecekler; bahçelerini ekip meyvelerini yiyecekler. Onları kendi topraklarına tekrar yerleştireceğim ve onlara verdiğim ülkeden bir daha asla zorla bırakılmayacaklar”. Ayrıca Bkz. Daniel 9: 24- 27. 49 Mor Altshuler, The Messianic Secret of Hasidism, Genel Ed.: David S. Katz, Koninklijke, Brill, 2006, s.165. 50 Joseph Sarachek, The Doctrine of The Messiah in Medieval Jewish Literature, Wipf and Stock Publishers, Eugene, 2008, s. 265. 51 Yahudilikteki diğer kurtuluş hedefi ise uhrevidir. Bkz. Fuat Aydın, “Dinlerde Kurtuluş anlayışı (Teokratik Bir Giriş Denemesi)”, PESA Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, C.1, Sayı:1, 2015, s. 82. 52 Eli W. Schlossberg, The World of , A Jason Aronson Book, Lanham, 2004, s.11.

22

psikolojisidir. Mustafa Selim Yılmaz da psiko-sosyolojik bir olgu olarak nitelemiştir. Bu olgu, insan psikolojisinin korku ve endişeleri tarafından yaratılıp, toplumsal kurtuluşa giden yol olarak sunulmaktadır.53

Netice itibariyle, Mesih’in gelişi Yahudi dini literatüründe; dinsel, siyasal ve uluslararası boyutta bir anlam ifade etmektedir. Politik teokratik bir Yahudi devleti kuran Kral Davud gibi gelecek Mesih de Davud soyundan olup, mücadeleden zaferle çıkacak, dinin hakimiyetinde tüm insanlığı adaletle yönetecek ve yaratıcının dünyadaki temsilcisi olarak Yahudilerin önderliğinde “Büyük Krallığı” kuracaktır.54 Yahudi olmayan insanlar ise Nuhi kanunlara55 tabi olacaklardır.56

b) Yahudiliğin Karakteristik Özellikleri ve Mesih Düşüncesi

Yahudilik, bir takım karakteristik özelliklerle kimliklenmiştir.57 Bu özellikler: seçilmiş olmaları, Tanrı’nın onlarla ahit yapması, kutsal topraklar ve Mabettir. Babil sürgünü döneminde ortaya çıkan beklenen Mesih düşüncesi ise

53 Mustafa Selim Yılmaz, “Ahit Geleneğindeki Mesih Kavramının Anlam Serüvenine Genel Bir Bakış”, Journal of Islamic Research, 27/3, ss. 311-322, 2016, s. 312. 54 Craig A. Evans, “Aspect of Exile and Restaoration,” Jesus in Context Tepmle, Purity, Restoration, Yazar: Bruce Chilton- Craig A. Evans, Koninklijke Brill, Leiden, 1997, s. 279. 55 Yahudilik, sadece kendisini Tanrı’nın dini olarak görür. Ancak bazı inanç sistemlerini kabul etmiştir. Bu inanç sistemleri Nuhi Kanunlar denen kanunları içeriyorsa bu kanunlara uyanları da dünyanın dürüst insanları olarak niteler (TB Sanhedrin 107b) ve ahirette cennete gideceklerini ileri sürer. Bu kanunlar, Sina dağında Tanrı tarafından Musa peygambere bildirilmiştir. Bu ilkelerin insanlığı toplu halde barış ve mutluluğa götüreceğine inanılmıştır. Bu kanunlara uyan Yahudi olmayan din mensupları, Mesih ile birlikte ölümden sonraki hayatta yer alacaktır. Yahudi olmayan ancak Nuhi kanunlara tabi bu insanlar Yahudilikte “Gentile” ve ya “ toşav Nuh” olarak nitelendirilirler. Gentile’nin kimler olduğu Tekvin 9: 1-17’de belirlenmiştir. Nuhi kanunlar sadece diğer milletlerin uyacağı yasalar değil aynı zamanda Yahudilerin de yasasıdır. Bu kanunlar: 1-Putperestlikten kaçınmak, 2-Tanrı’ya Küfretmemek, 3-Zinadan Kaçınmak, 4-Adalet sağlayacak adalet kurumlarını oluşturmak, 5-Hırsızlık yapmamak, 6-Kan dökmemek, 7-Canlı hayvandan et koparıp yememek. Ayrıca Nuhi Kanunların Mesih dönemiyle de ilişkisi vardır. Mesih gelip, Yahudiler dünyaya egemen olduklarında bu kanunları uygulayacaklardır. Ayrıca Bkz. Eldar Hasanov, “Nuhi Kimliği Bağlamında Yahudilikte Yabancı Algısı,” Türkiye Ortadoğu Çalışmaları Dergisi, C. 2, Sayı:1, ss. 137-150, 2015, s. 142-144; Baki Adam, “Yahudilikte Din Kavramı ve Din Anlayışı”, DTDy/2, DTA-II (Sempozyum: 20-21 Kasım 1998, Konya, Ankara, 2000, s. 129-130. 56 Hasanov, “Nuhi Kimliği…”, s. 142. 57 Baki Adam, “Kutsal Toprak, Mesih ve Terör,” Dini Araştırmalar Dergisi, C. 7, Sayı 20, Ankara, 2004, s. 63.

23

Yahudiliğin omurgasını oluşturmuştur. Mesih, sürgünleri toplayarak Vaat edilen topraklara götürecek, Mabedi üçüncü kere yeniden inşa edecek ve İsrail Devleti’ni kuracaktır. Hem kurtarıcı Mesih’in gelmesi hem de onları kutsal topraklara götürmesinin arkasında yatan sebep Yahudilerin Tanrı’nın seçilmiş halkı olmasındandır. Tanrı, bu şekilde seçilmiş halkına yardım edecektir. Mesih gelmeden Mabet inşa edilemeyeceği için Mabetle Mesih arasında önemli bir ilişki söz konusudur. Ancak Mesih gelip, yeniden Mabedi yeniden inşa edebilecektir. Sürgünleri tekrar kutsal topraklara götürecek, orada yeniden devleti kurup, şatafatlı ve güzel günler yaşatacak olan da Mesihtir. Dolayısıyla bu kavramlar birbirleriyle içiçe geçmiştir. Mesih gelmeden diğerleri eksik kaldığı gibi Yahudi halkı ve Yahudilik Tanrı’nın Tora’da emrettiği şekilde olamaz. Bu sebeple Yahudiliğin karakteristik özellikleri hakkında kısaca bilgi vermenin ileriki gelişmeleri daha iyi analiz etmemize faydalı olacağı inancındayım.

Yahudiliğin karakteristik özelliklerinden biri olan “seçilmişlik” kavramı Mesih inancını içselleştirmiştir. Yahudilere göre Tanrı, Tora’yı, yasal mirasçıları olmadıkları Kenan diyarını ve dinsel sorumluluğu başka milletlere değil mukaddes millet olarak nitelendirdiği,58 Yahudilere vermiştir. Bu durum İsrailoğulları’nın Tanrı’nın kutsal kavmi olarak seçilmişliğinin bir sonucu olarak değerlendirilmektedir.59 Yahudiliğe göre toprakların ve İsrailoğullarının seçilmişliğinin ebedi olması nedeniyle, İsrailoğulları ile toprak arasındaki bağ her zaman devam edecektir. Tanrı seçilmiş halkını Mesih vasıtasıyla sürgünden kurtaracak, böylece tekrar eski güzel günlere döneceklerdir. Abdurrahman Küçük de Mesih inancı ile seçilmişlik arasında bağ kurmuştur. Ona göre “seçilmiş olma ve üstün millet olma fikri Yahudilerde, “Mesih-i Muntazır” (Beklenen Mesih) inancını ortaya çıkarmıştır.”60 Sürgünler sonrası

58 Çıkış 19: 4-6 59 H. Dele Davies, The Real House of God- Unleash the Full Power of God’s Spirit Within You, WestBow Press, Bloomington, 2013, s.46; Jean Christophe Attias- Esther Benbassa, Paylaşılamayan Kutsal Topraklar ve İsrail, Çev.: Nihal Önol, İletişim Yay., İstanbul, 2002, s.26; Saime Leyla Gürkan, “Kur’an’a Göre Seçilmişlik Kavramı ve İsrailoğulları’nın Seçilmişliği Meselesi”, İslam Araştırmaları Dergisi, Sayı: 13, ss. 25-61, 2005, s. 25. 60 Abdurrahman Küçük, Dönmeler ve Dönmelik Tarihi, Ötüken Yay., 1980, İstanbul, s.94-95.

24

ortaya çıkan beklenen Mesih inancı ise Vaat edilen topraklar ve Mabete duyulan özlemle inancın kökten prensibi haline gelmiştir.61

Yahudilikte Vaat edilen toprak kavramı ilk Tora’da yeralmıştır. Tanrı, İbrahim peygamberle ahit yaparak Nil’den Fırat’a kadar toprakları onun soyuna vaat etmiştir.62 Daha sonra İbrahim peygamberin oğulları, torunları63 ve Musa peygamber ile toprak vaadi tekrarlanmıştır.64 Yeşu zamanında ise vaat edilen topraklara yerleşmiştirler. Her ne kadar sınırları kesin olarak belirtilmemişse de Tora’da ifade edilen “Vaat edilen topraklar”65 -aynı zamanda Yahudiler için “Eretz Israel” yani “İsrail toprakları- Babil sürgünü dönüşü yerleştikleri topraklardır.66 Yahudi atalarla toprak ahdi yapılması ve Yakub’a İsrail adı verilmesiyle “ulus” haline gelinmiştir.67 Tanrı’nın emirlerine uymaları, şirk koşmamaları ve adaletli olmaları şartıyla kendilerine verilen

61 Marc B. Shapiro, The Limits of Orthodox Theology– Maimonides Thirteen Principles Reappraised, The Littman Library of Jewish Civilization, Oxford, 2011, s.141. 62 Tekvin 15: 18-21 “O günde Rab Abramla ahdetip dedi: Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar, bu diyarı, Kenileri ve Kenizzileri ve Kadmonileri ve Hittileri ve Perizzileri ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları ve Gırgaşileri ve Yebusileri senin hürriyetine verdim.”. Konuyla ilgili olarak ayrıca Bkz. Tekvin 12: 1-3;13: 14-16; 15: 5-6. Kitaba göre tek Tanrıya inanan İbrahim peygamberle birlikte olanlar, Kenan diyarına ebedi olarak yerleşeceklerdir. Bkz. Tekvin 17: 8-11; 18: 18-20. Yapılan bu ahdin alameti ise her erkeğin sünnet olmasıdır: Tekvin 17: 9-15. 63 Yakub’la yapılan ahit için Bkz. Tekvin 28: 13-15; 35: 12-13: “ senin zürriyetin yerin tozu gibi olacak ve garba ve şarka ve şimale ve cenuba yayılacaksın ve yerin bütün kabileleri sende ve zürriyetinde mübarek kılınacaktır. Ayrıca Abdurrahman Küçük, bu ahdin, Kur’an’da Araf 137’de de geçtiğini dile getirmiştir. Bkz. Abdurrahman Küçük, “Yahudilikte Arz-ı Mev’ud…”, s. 103. 64 Çıkış: 3: 16-18; 6: 6-9. 65 İsrailli Kitab-ı Mukaddes araştırmacıları bu toprakların neresi olduğuna dair bir harita çıkarmışlardır. Onlara göre, Vaat edilen topraklar bugünkü İsrail Devletinin sınırlarıdır. Tora’da geçen Nil’den Fırat’a kadarki sınırlar mecazidir. Zira Tanrı Yahudileri Mısır’dan çıkarmış ve bir daha oraya dönmeyeceksin demiştir. Dolayısıyla Nil ırmağı toprağın sınır olamaz. Sayılar 34: 1-13, Tesniye 1: 6 da toprağın sınırları açıkça belirtilmiştir. Şalom gazetesinden Dennis Ojalvo Muhavere, “Nil’den Fırat’a Büyük İsrail Devleti Safsatası” adlı makalesinde; bu toprakların Tekvin 15: 17-18 ‘de “Nil’den Fırat’a” tabiriyle sınırı belirtilen toprakların İbrahim peygamberin soyuna verildiğini, onun soyunun da sadece Yahudileri içermediğini, İsmail’den gelen Arapları da içerdiğini, zaten İsrail’e verilen toprakların şimdiki topraklar sınırı olduğunu, bunun Sayılar 34: 1-13 ve Tesniye 2’de geçtiğini dile getirmiştir. Bkz: Dennis Ojalvo Muhavere, “Nil’den Fırat’a Büyük İsrail Devleti Safsatası”, 07. 11. 2012, http://www.salom.com.tr/haber-84661-nilden_firata_buyuk_Israil_Devleti_safsatasi.html, (Erişim Tarihi 13. 10. 2014); Tekvin 17: 1-8; MR, Bereşit Rabbah XVI: 1-4; Michael Katz- Gershon Schwartz, Searching for Meaning in Midrash, Jewish Publication Society, Philadelphia, 2002 s. 186-187; Küçük, “Yahudilikte Arz-ı Mev’ud…”, s.102-106. 66 Kurt, “İkinci Mabed Dönemi…”, s. 454. 67 Tekvin 14: 4-6; 18-21, 17: 1-14, 32: 28.

25

Kenan toprakları yaşarken dünyanın merkezi, öldükten sonra tekrar dirilişlerinin gerçekleşeceği yerdir.68 Bu sebeple Yahudiler zorunlu kalmadıkça ya da sürgün hali hariç bu topraklar dışında yaşayamazlar, başka topraklarda devlet kuramazlar. Tekrar dirilişin bu topraklarda gerçekleşeceğine inandıklarından bu topraklara gömülmek isterler. Kutsal toprak dışında ölen Yahudilerin ruhlarının da oraya geri döneceğine inanırlar.69 Topraklar, Tanrı’nın seçip göstermesi nedeniyle kutsal toprak olarak olarak kabul edilir.70

Yahudiler topraklardan sürgün edilmiş olsalar bile her zaman buraya aidiyet hissetmişlerdir. Yahudi din hukukçularına göre Yahudilerin kutsal topraklarda yaşamaları dini zorunluluktur. Yahudi toplumu üzerinde çok etkili bir şahıs olan Moşe ben Meymun (Maimonides, 1135-1204)71 bunu şöyle ifade etmiştir: bir Yahudi, “puta tapmamak, evlenmek ve Tora öğrenmek gibi dinsel emirleri gerekirse geçici olarak terk edebilir. Fakat bir Yahudi hiç neden yokken kutsal toprakları terk edemez, bu yasaklanmıştır."72 Rabbi Moşe ben Nahman (Nahmanides,1194- 1204)73 ise; “Yahudilerin “kutsal topraklara göç

68 Shimon Gibson- Oded Bustanay, “Canaan, Land of”, EJD, Second Edition, V. 4 (Blo-Cof), s. 391-392. 69 Attias- Benbassa, s.97-99. Öldükten sonra bu topraklara gömülme imkanı olan Yahudiler diriliş gününde Beth Ha-Mikdaş’a yakın olmanın ayrıcalık sağlayacağı düşüncesiyle buranın yakınındaki Zeytin dağını tercih etmektedirler. Ayrıntı için Bkz. Yusuf Besalel, “Yeruşalayim”,YA, C. III, Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.Ş., İstanbul, 2002, s.781. 70 Baki Adam, “Yahudilik”, Dinler Tarihi El Ktabı, Ed. Baki Adam, Grafiker Yayınları, Ankara, 2015, s. 61. 71 Rabbi Moşe ben Meymun: Cordoba, İspanya’da doğmuştur. Ortaçağın en etkili Rabbisi ve düşünürüdür. Rambam olarak da bilinir. Yahudiliğin en önemli alimlerinden kabul edilir. Spinoza’dan Akinolu Thomas’a kadar birçok düşünür felsefesinden yararlanmıştır. Tıp alanında çalışmaları olmuştur. Bir dönem Selahattin Eyyübi’nin vezirinin doktorluğunu yapmıştır. Mişna Torah, Delaletü’l-Ha’irin (Şaşkınlar Rehberi) ve Kitab Tedbir el-Sıhhat (Sağlığın Korunması) önemli eserlerindendir. Yahudiliğin 13 maddelik iman esaslarını belirlemiştir. Onbirinci madde; “Bütün imanımızla inanırız ki Davud soyundan Mesih gelecektir. Gecikmesine rağmen geleceği günü bekleriz”dir. Bkz. Karesh- Hurvitz, “Moşe ben Maimonides”, s. 305. 72 Jack Shechter, The Land of Israel: Its Theological Dimensions: A Study of a Promise and of a Land’s “Holiness”, University Press of America, 2010, s. 209. 73 Rabbi Moşe ben Nahman: Ramban olarak da anılır. XIII. yüzyıl İspanyasında yaşamış, Yahudi cemaatında saygın bir yeri olan, rabbi, doktor ve halaha konusunda yetkili bir isimdir. Ramban ya da Nahamani gibi isimlerle de anılır. Kutsal Kitapları incelemiş, eski bilgelerin Midraşları ve Yahudi gizemciliği konularıyla ilgilenmiştir. 1236 yılında Barselona’da Kral’ın huzurunda Hristiyanlığa dönen Pablo Christiani ile dört gün Hristiyanlık ile Yahudiliğin karşılaştırılmasını içeren bir münazara yapmış, münazarada başarılı olmuştur. Ancak bu

26

etmeleri yeterli değildir. Onların bu toprakları tamamıyla fethetmeleri gereklidir çünkü her ikisi de yerine getirilmesi gereken mitzvottur” görüşünü savunmuştur.74 Ona göre Mesih, İsrail’in düşmanlarını yenip (toprakları fethedip), sürgünleri toplayıp, Mabedi yeniden inşa edecektir. Bunu gerçekleştirmek için Mesih’in dualarla yüceltilmesi ve yükseltilmesi gerekmektedir.

Kutsal toprakların en önemli yeri ise geçmişte Ursalim, Medinetü-Yebusi, El-Balat75 gibi farklı isimlerle de anılan Kudüs şehri ve yıkılan Beth Ha- Mikdaş’ın yer aldığı Mabet Dağıdır.76 Kudüs, sürgün dönemlerinde kutsallaşmıştır. Kutsallaşma sürecinin en üst noktası ise Eldar Hasanov’un da belirttiği gibi Babil sürgünü dönemidir.77 “Siyon İlahisi” söyleyerek Kudüs’e olan özlemlerini hem bir yemin hem de dua şeklinde dile getirmişlerdir.78 Yahudi dini edebiyatında ve dualarında ise kutsal topraklar ve Kudüs’e duyulan özlemle Yahudi milletinin yeniden buralara hakim olması, bunun içinde kurtarıcı Mesih’in gelmesi düşüncesi işlenmiştir. Dolayısıyla Kudüs’de başarısı Hristiyanların kendisine düşman olması ve yetmiş yaşında kutsal topraklara göç etmesiyle sonuçlanmıştır. Buraya yerleştikten sonra Haçlıların Yahudiler üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için hem Yahudi cemaatını hem de Yahudi dinsel hayatını yeniden canlandırmak için çok çaba sarfetmiştir. Bkz. Joseph Kaplan, “Nahmanides (Moses b. Nahman)”, EJD, Second Edition, V. 14 (Mel-Nas), s.739-740. 74 Paul Eidelberg, A Jewish Philosophy of History–Israel’s Degradation & Redemption,, iUniverse Inc, New York, 2004, s. 258-260; Mordechai Becher- Moshe Newman, After the Return, Feldheim Publishers, Jerusalem, 1994, s. 93-94; Rav Nachum E. Rabinovitch, “The Conquest of Eretz Yisrael-The View of The Ramban”, Crossroadss : Halacha and Modern World, Vol.II, Torah and Science Research Teams, Zomet Ens., Alon Shvut- Gush Etzion, 1988, s. 183-193. 75 Rahim Ay, Kudüs Şehri Siyasi Tarihi (Başlangıcından M.S. 135’e Kadar) ve Üç Kutsal Dindeki Önemi, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Van, 1997, s. 8-9. 76 İbranicesi; “Har HaBayit”, İngilizcesi “Mont Moria” olan bölge. Türkçe’de “Tapınak Tepesi veya Mabet dağı’ gibi ifadeler kullanılmaktadır. Beth Ha-Mikdaş burada inşa edilmiştir. Sonraki dönemlerde Kral Herod Mabetin etrafına platform inşa ettirmiş, tadilatlarda bulunmuş, ondan sonra da Mabet dağı olarak anılmıştır. Yahudiler için önemli olan kayıp Ahit Sandığı’nın burada gömülü olduğu düşünülmektedir. Bkz. Eliezer Schweid, The Land of Israel: or Land of Destiny, İbraniceden Çev.: Deborah Greinman, Associated University Presses, Cranbury, 1985, s.25; Lütfi Kaçan, Kitab-ı Mukaddes ve İslam Geleneğinde Ahid Sandığı, Ataç Yay., İstanbul, 2004, s.31. 77 Eldar Hasanov, “Tanah’a Göre Kudüs’ün Kutsallaşma Süreci”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 24, Sayı: 2, ss. 126-148, 2015, s. 144-145. 78 Mezmurlar 137: “ Eğer seni unutursam, ey Yeruşalayim, Sağ elim hünerini unutsun. Eğer seni anmazsam, Eğer Yeruşalim baş sevincimden üstün tutmazsam, Dilim damağıma yapışsın...”.

27

hakimiyet kurmak ve Beth Ha-Mikdaş’ın üçüncü defa yeniden inşası Yahudiler için iki bin yıldan fazladır önemli olmuştur. Dünyanın farklı yerlerinde yaşayan Yahudiler dua ederken yüzlerini kıble olarak kabul ettikleri Kudüs yönüne dönmekte, yemekten sonra Birkat Amazon duası okuyarak, Kudüs’ün yeniden ele geçirilmesi yani Arz-ı Mev’ud’a yeniden kavuşmayı, Mesih’in gelişi ve Mabetin üçüncü defa yeniden inşasını dilemektedirler. Bu dua aynı zamanda Yahudilikte Mesih’in gelmesiyle Mabetin inşa edileceği düşüncesinin bir nevi inanç haline gelmiş halidir.79

Kudüs’te Mabet Dağı olarak nitelenen, bu gün El Aksa ve Kubbet-üs Sahra camilerinin80 olduğu bölgeye Kral Süleyman, Tanrı’nın Tanah’da emrettiği şekilde -daha önce babası Davud’un satın aldığı81 yere- yedi yılda Mabedi inşa ettirmiş, binlerce büyükbaş ve küçükbaş hayvanı Tanrı için kurban ederek Mabetin kutsanmasını sağlamıştır.82 Böylece Beth Ha-Mikdaş, Tanrı’nın ikamet yeri, Ahid sandığının83 konulduğu ve kurban sunularının

79 Motti Inbari, Jewish Fundamentalism and the Temple Mount, Çev.: Shaul Vardi, State University of New York, Albany, 2009, s.3. 80 Romalılar zamanında Mabet yıkıldıktan sonra ilk olarak M.S. 638’de Halife Ömer bölgeye El Aksa camini inşa ettirmiş, M.S. 691’de ise Emevi Halifesi buraya ikinci camii, Kubbet-üs Sahra’yı yaptırmıştır. Mescid-i Aksa denilen bölgedir. 81 II. Samuel 24: 24, I.Tarihler 21: 25. 82 I. Krallar 6:38; Mehmet Katar, “Yahudilikte Hz. Süleyman”, Türkiye’de Dinler Tarihi’nin Kurumsallaşması Sürecinde Prof. Dr. Abdurrahman Küçük, Ed.: Ahmet Hikmet Eroğlu, Berikan Yay., Ankara, 2016, s. 319. 83 Ahit Sandığı: İbranice “Aron HaBerit” veya “Aron HaKoreş” olarak ifade edilir. Tora’da, Tanrı tarafından nasıl yapılacağı Hz. Musa’ya anlatılmıştır. Tanrı, Musa peygambere 10 emri koyacağı bir sandık yapmasını ister. O da bu isteğe uygun sandığı yapar, içine 13 adet yazdığı 10 emirden birini koyar, diğer 12 tanesini 12 kabile reisine verir. Sandığın içinde 10 emir olması nedeniyle Tanrı’nın Sekinesinin (izzetinin) orada olduğuna inanılıyordu. Ahid sandığı onlar için hem bir birleştirici güç hem de Tanrı’nın orada olduğunu hissederek kuvvet buldukları kutsal objeydi. Her gittikleri yere ve savaşlara hep bu sandık ile katılıyorlardı. Ancak, bu sandık Filistililerle yapılan bir savaşta onlar tarafından alınmış fakat daha sonra uğursuzluk getirdi diye geri verilmiştir. Bet Ha-Mikdaş inşa edildikten sonra, Mabetin Kutsallar Kutsalı kısmına yerleştirilen en önemli obje olmuştur. Sandığın içinde Hz. Musa’ya verilen On Emiri içeren iki tablet yanında Harun’un sopası, man ekmeği ve bazı kutsal eşyaların da bulunduğu rivayet edilir. M.Ö. 587 yılında Mabet yıkıldıktan sonra sandık bir daha bulunamamıştır. Sandığın nerde olduğuna dair çeşitli görüşler ortaya çıkmıştır. Talmud’daki bir görüşe göre Babiller, Mabedi yıktıklarında götürmüşlerdir, ikinci görüşe ise Kral Yoşiah Mabet yıkılmadan önce Sandığı saklamıştır. Ancak sandığın M.S.70’de Mabet ikinci defa yıkılmadan önce Mabedi korumakla görevli Levililer tarafından Mabetin gizli bir bölmesine saklandığını ileri sürenler de bulunmaktadır. Bu gün Aksa camiinin altında yapılan kazı çalışmalarının en önemli amacı Mabedi ortaya çıkarmak ve Ahid sandığına ulaşarak

28

gerçekleştiği yer olarak ibadetin merkezi haline gelmiştir.84 Aynı zamanda burası barışın ve yaratılışın merkezi, maneviyatın en üst noktası kabul edilmektedir.85

Mabetin altında Even Şetiya, Kefaret Kayası, Sion’un Kayası, Adem’ in Kabri gibi halk arasında farklı isimlerle de anılan “içme kayası” vardır.86 Yahudilik, Dünyanın tinsel olarak bu noktadan beslendiğini ve buranın dünyayı taşıdığına inanmaktadır.87 Onlara göre Tanrı’nın varlığı da en çok buradan hissedilmektetir.88 Tanrı’nın Kudüs’te (Siyon)89 oturduğu düşünüldüğünden90 dünyanın merkezi yani Axis Mundi olarak nitelenir.91 Dolayısıyla kayanın üzerine kurulan Mabet ilahidir.92 Burası aynı zamanda İbrahim peygamberin oğlu İsak’ı kurban etmek istediği ancak Allah’ın

Mesih’in gelişiyle başlayacak Yahudilerin hakimiyet dönemini ispatlamaktır. Bkz. Kaçan, s. 28-40. 84 Tesniye 12: 5-7, 13-14; I. Krallar 8: 10-13. Mabet yapılmadan önce Yahudilerin geçici olarak kullandığı bir takım Mabetler olduğu gibi Krallık ikiye ayrıldıktan sonra Kuzey Kralı Yeroboam zamanında Beytel’deki Mabette Arapların bölgeyi fethine kadar önemli bir ibadet merkezi olarak kalmıştır. Bkz. Ahmet Güç, Dinlerde Mabed ve İbadet, Ensar Neşriyat, İstanbul, 2005, s. 105. 85 Rav Naftali Haleva (Yorumlayan ve Derleyen), Pirke Avot, Yayın Yönetmeni: Ester Asa, Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.Ş., İstanbul, 2004, (5:17), s. 195. 86 Yabancı literatürde Even Shetiyah, Cornerstone veya Foundation Stone olarak geçmektedir. Müslümanlar Muallak Taşı olarak adlandırmaktadır. Bkz. Alexei M. Sivertsev, Judaism and Imperial Ideology in Late Antiquity, Cambridge University Press, New York, 2011, s. 67-76; Kenan Makiya, Kaya- Bir Yedinci Yüzyıl Kudüs Hikayesi (The Rock A Tale of Seventh-Century Jerusalem), Çev.: Pınar Savaş, Literatür Yay., Mart 2004, s. 15. 87 TB, Yoma 54b; Samuel A. Berman, Midrash Tanhuma – Yelammedenu: An English Translation of Genesis and Exodus From The Printed Version of Tanhuma-Yelammedenu with an Introduction, Notes, and İndexes, Ktav Publishing House Inc., 1996, s. 652; John M. Lundguist, The Temple of Jerusalem: Past, Present, and Future, Praeger Publishers, Westport, 2008, s. 26; Kürşat Demirci, “Kaf Dağı”, DİA, cilt 24, Türkiye Diyanet Vakfı, 2001, s. 144-145; Ömer Faruk Harman, “Dağ”, DİA, Cilt 8, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 1993, sayfa 400-401; Sofia Cavalletti, The History of The Kingdom of God, Part 2, Liturgy and Building of The Kingdom, Liturgy Training Publications, Chicago, 2012, s.97. 88 Society of Biblical Literature, Interpretation, Religion and Culture in Midrash and Beyond (Judaism in Contex), Ed.: Lieve Teugels- Rivka Ulmer, Gorgias Press, Piscataway, NJ, 2008, s. 31. 89 Siyon: Kudüs’ün Tanah’daki isimlerindendir. Kudüs’ün tamamı veya oradaki tepenin ismi ya da her ikisini ifade etmek için de kullanılır. Kral Davud zamanında başkent yapılmıştır. 90 Mezmurlar 9: 11 “Siyon’da oturan Rabbe terennüm edin...”. 91 Tekvin 22: 1- 18; Charles S. Liebman- Asher Cohen, “A Case of Fundamentalism in Contemporary Israel,” Religion, Democracy and Politics in Israel, Yazar: Charles S. Liebman, Routledge, New York, 2006, s. 70. 92 Abdurrahman Küçük- Günay Tümer- Mehmet Alpaslan Küçük, Dinler Tarihi, Berikan Yay., 6. Baskı, Ankara, 2015, s. 335.

29

kurbanlık koç göndermesiyle ilk kurbanını kestiği93, Yakub peygamberin başının altına bir taş koyarak uyuduğu ve rüyasında gökyüzüne bir merdiven dikildiğini gördüğü,94 Kral Davud’un satın aldıktan sonra Tanrı’ya dua ettiği95 yerdir. Yahudilere Tanrı tarafından işaret edildiğinden değiştirilmeyecektir.96 Burası sadece Yahudilik için değil Hrıstiyanlık ve İslam için de önemlidir. İsa peygamberin ilk tebliğlerini dile getirdiği,97 Hz. Muhammed’in binek Burak ile gelip Mi’rac’a yükseldiğine inanılan yerdir.98

Kral Süleyman tarafından Mabet inşaa edildikten sonra Yahudiler, yılın üç ayrı kutsal dönemi olan Pesah, Şavuot ve Sukot’ta burayı ziyaret edip, hacı olmuşlar, Tanrı’ya takdimeler99 sunarak günahları veya şükürleri için kurban kesmişlerdir. Böylece Mabet, ibadetlerini gerçekleştirdikleri dinin en önemli merkezi haline gelmiştir. Kurban vermenin “yasal ve zorunlu” olduğu tek yerdir. Tanah’ın okunması ve diğer dini rütüeller için de kullanılan Mabetin içinde Tanrı’nın yaşadığına inanılmaktadır.100 M.S. 70’de Mabet ikinci kez

93 Tekvin 22: 9-18; Glen Bowman, “Christian Pilgrimage: Structures of Devation/Strictures of Obedience,” Biblical Interpretation (The Meanings of Scripture– Past and Present), Ed.: John M. Court, T&T Clark Internetional, London, 2003, s. 32. 94 Tekvin 28: 11-12; Society of Biblical Literature, s. 31. 95 II. Samuel 24: 24. 96 I.Tarihler 22: 1; Isadore Twersky, A Maimonides Reader (Library of Jewish Studies),Behrman House Inc., Springfield, 1972, s. 142; Güngör, s. 13. 97 Matta 5, 6, 7, 8; Alan Balfour, Solomon’s Temple- Myth, Conflict and Faith, Wiley&Sons Inc., West Sussex, 2015, s. 2. 98 İsra 1’de geçen “Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid- i Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O'dur”. Ayrıca bu konuyla ilgili çeşitli hadisler aktarılmış, yorumlar yapılmıştır. Bir kısmı Hz. Muhammedin’in cismani bir seyahat yaptığını ileri sürerken diğer bir kısmı ruhsal bir seyahat yaptığını ileri sürmüştür. Ayrıntılı Bilgi için Bkz. Şinasi Gündüz- Ekrem Sarıkçıoğlu- Yavuz Ünal, Dinlerde Yükseliş Motifleri ve İslam’da Miraç, Vadi Yay., İstanbul, 2016, s. 87-110. 99 Korbanot (çoğul) adı verilen takdimelerdir. Şükür, günah affı, kadınların doğum yaptıktan sonra doğum sunusu, Yahudi dinine geçiş gibi nedenlerle kişiye mahsus veya zorunlu yapılması gereken takdimeler vardır. Takdimeler; belirli hayvanlar (Koyun, Boğa, Güvercin vb.), Şarap, Buhur veya zirai mahsüllerden oluşmaktadır. Beth Ha-Mikdaş’ın yıkımından sonra dua etmek takdimelerin yerini almıştır. Yahudi mezhepleri arasında bu konuda ayrılıklar mevcuttur. Ayrıntılı bilgi için Bkz. Besalel, “Korbanot ve Sunular,” C. II, s. 339-342. 100 Çıkış 40: 34-38; Cavalletti, s.97; Yong Ho Jeon, Impecable Solomon-A Study of Solomon’s Fault in Chronicles, Pickwick Publications, Eugene, 2013, s. 162; Attias- Benbassa, s.47; Davies, s. 10-11; Scott W. Hahn, “Liturgy and Empire: Prophetic Historiography and Faith in Exile in 1-2 Chronicles”, Letter&Spirit, Liturgy and Empire: Faith in Exile and Political Theology, Ed.: Scott W. Hann, Yönetimsel Ed.: David Scott, Emmaus Road Pub., 2009, New York, s. 39-41; Glickman, s. xvii.

30

yıkıldıktan sonra Yahudiler ibadetlerini Sinagog ya da havralarda yapmaya başlamışlarsa da buradaki ibadetler geçmişi anma amacıyla yapılmakta, kurban ritüelleri, günahlardan arınma törenleri gibi diğer ritüeller buralarda gerçekleştirilememektedir. Bu sebeple Harediler kendilerinin “tame”101 olduklarına inanmaktadırlar. Kotel adını verdikleri Doğu Kudüs’teki “Ağlama Duvarı”102 olarak anılan yer ise dini ibadetleri gerçekleştirmelerine olanaklı değildir. Orada eski Mabetin yeniden inşa edilmesi, Mesih’in gelmesi ve Yahudileri birleştirmesi için dua ederler103, ağıtlar yakarlar, geçmiş ataları anarlar ve dini kitapları okurlar. Yeniden Yahudi hakimiyetini kurmak hayaliyle ibadetlerini yaparlar.104 Yahudilerin dualar ve ritüellerle vurguladığı unsur; halen Süleyman Mabedi’nin yerinde yer alan, Müslümanlara ait camilerin yıkılarak Beth Ha-Mikdaş’ın üçüncü ve son kez yeniden inşa edilmesidir. Böylece hem Mabet merkezli mitzvot yerine getirebilecek hem de İsrail’in topraklarına sahip olunduğunda yapılması gereken üç emirden biri gerçekleştirilmiş olacaktır.105 Bu ise ancak bir an evvel Mesih’in gelmesiyle gerçekleşecektir.

c) Yahudi Bilginlerin Mesih ve Mesih Dönemine ilişkin Yorumları

Tanah’da geçen Mesih kavramı ve Mesihi döneme ilişkin bilgileri din adamları yorumlayarak, toplumla paylaşmış ve onları yönlendirmişlerdir. Özellikle sürgün yıllarında ümitsizliğe düşülen dönemlerde bu yorumlar topluma ümit aşılamış, düşüncenin devamlılığını, kalıcılığını ve

101 Tame: Kirli, temiz olmama durumu. Tame halinden kurtulmak için Mabette kahin eşliğinde özel arınma ritüeli yapılması gerekmektedir. Dindar bir Yahudi için birçok şey tame olma nedenidir. Ancak Mabet olmadığı için tam bir arınma gerçekleştirilememektedir. Tamelikten temizlenemeyen dindar Yahudiler için bu büyük sıkıntı yaratmaktadır. 102 Yahudiler ha-Kotel ha-Maravi derler. İngilizce’de ise Western Wall veya Wailing Wall’dır. 103 Hayrullah Örs, Musa ve Yahudilik, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2000, s. 382; Sinan İlhan, Fetihten Murabıtlar Dönemine Kadar Endülüste Yahudiler ( 711-1091), (Basılmamış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2006, s. 382. 104 Hikmet Tanyu, “Ağlama Duvarı”, DİA, C.1, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 1988, s. 474; Martin Kolinsky, Law, Order and Riots in Mandatory 1928-35, The Macmillan Press Ltd., London, 1993, s. 37; Abraham Millgram, Jerusalem Curiosities, An Edward E. Elson Book, The Jewish Publication Society, Philadelphia, 1990, s. 92. 105 Herbert Danby, Tractate Sanhedrin, Mishnah and Tosefta–Translation of The Talmud Tractate Sanhedrin, CreateSpace Independent Pub. Platform, 2016, s. 32.

31

beraberliklerinin güçlenmesini sağlamıştır. Özellikle Kabalacı gelenek bu konuda önemli rol oynamıştır.

XIII. yüzyıldan itibaren gelişen Kabala, Mesihi kehanetlerle ilgilenmiş, XVII. yüzyıldan itibaren de bazı cemaatler eliyle toplumun çeşitli kesimlerine bu bilgileri ulaştırarak gelişmesini sağlamıştır. Tora’nın zahiri anlamından başka gizli anlamı olduğunu ve bunun özel eğitim sonrasında kavranabileceğini ileri süren Kabala, mistik kişiler vasıtasıyla zaman zaman bu gizli anlamlar üzerinden kehanetlerde bulunmuştur.106

Moses Cordovero, Joseph Caro, Rabbi Isaac Luria (1534- 1572)107 ve Rabbi Hayim Vital önemli Kabalistler olarak Kabalanın ve Mesihçiliğin gelişmesinde etkili olmuşlardır.108 1576 yılında Yahudilerin İspanya’dan sürülmesinin yarattığı üzüntü ve etkiyle Isaac Luria tarafından Lurianik Kabala oluşturulmuştur. Luria’ya göre, mistik bir kimse Tanrı’nın tüm emirlerine uyarak şeytani dünyaya hapsedilmiş ilahi nurların kurtarılması ve kötülüğün yok edilmesine aracı olabilir. Ancak en büyük nur parçasını kurtarmaya herhangi bir mistiğin gücü yetmez. Bu görevi sadece Mesih yapabilir.109

Mesih’in cismani ve ruhani yönü ile gelişi ve insanlığın kurtuluşuna odaklanan Kabalistler, çeşitli yorumlar ve kehanetlerde bulunmuşlardır.

106 Arzu Cengil, Kabbalah, Yahudi Gizemi, Ayna Yay., İsranbul, 2004, s. 11. 107 Rabbi Isaac Luria: Kudüs’te doğmuştur. Isaac Ashkenazi olarak da bilinir. Babası erken yaşta öldüğü için annesi tarafından büyütülmüştür. Mısır’da Yahudi hukuku ve rabbinik literatür üzerine çalışmıştır. 21 yaşında Zohar çalışmaya başlamıştır. İlya Peygamberin kendisiyle konuştuğuna inanarak, sık sık meditasyon yapmıştır. 1569 yılında İlya Peygamberin kendisini yönlendirdiğini düşünerek, ’e taşınmıştır. Orada Moses Cordovero ile beraber çalışmışlardır. Daha sonra kendi yorumu olan Lurianic Kabala’yı oluşturmuştur. Lurianic Kabala sık sık şeytan, kötülük, iyilik, Evren ve Mesihe odaklanmıştır. Onun öğretileri Rabbi Chaim Vital tarafından kayıt altına alınarak günümüze ulaşmıştır. Bağlıları tarafından kendisine “haAri” (Aslan) lakabı verilmiştir. Bkz. Karesh- Hurvitz, “Luria, Isaac (1534-1572)”, s. 300. 108 R. J. Zwi Werblowsky, “Messianism”, 20th Century Jewish Religious Thought, Ed.: Arthur A. Cohen- Paul Mendes Flohr, First JPS Edition, Philadelphia, 2009, s. 601. 109 Cengiz Şişman, “Sabatay Sevi”, DİA, C. 35, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 2004, s. 334-335.

32

Mesela kurtarıcı anlamında Mesih kavramı Tora’da geçmezken Kabalistler gizli anlam olarak yer aldığını ileri sürmüşlerdir. Tekvin 1: 2‘de geçen “ Ve yer ıssız ve boştu ve enginin yüzü üzerinde karanlık vardı ve Tanrı’nın Ruhu suların yüzü üzerinde hareket ediyordu” cümlesinde geçen Ruh kelimesini Mesih’in ruhu olarak nitelemişlerdir. Mesih’in ruhu konusunda farklı görüşler de olmuştur. Mesela bazıları Mesih’in ruhunun yaratılışın ilk günü tüm fanilerin ruhlarından oluşturulduğunu düşünürken110, bazıları da Kral Davud’un Adem’ in inkarnasyonu olabileceğini ve tekrar Mesih olarak o ruhla hayata geleceğini ileri sürmüşlerdir.111

Kabalacılara kaynaklık eden Talmud112 rabbileri de Pesahim 54a’da ki Mesih kelimesinin/adının dünyadan önce yaratılmış yedi şeyden biri olduğunu belirtilmişlerdir. 113 Aynı vurgu Midraş Bereşit Rabah 1: 4 de,114 Mezmurlar 72: 17’ye atıfta bulunarak yapılmıştır.115 Böylece hem Mesih kavramı ebedileştirilmiş hem de Tanah’dan daha önemli unsur olarak dinde yer alması sağlanmıştır. Sanhedrin 98a’da ise Mesih’in beklenen kurtarıcı ve hükümdarlık görevine atıfta bulunularak “O gelip yeryüzünde Tanrı Devletini kuracak, Yahudi ulusunun mutlu yaşamı da böyle başlayacaktır.” yorumu bulunmaktadır.

Talmud ve Midraşim kitaplarındaki Mesih, askeri, siyasi ve doğaüstü güçlere sahip bir Mesihtir. Her ne kadar bu kişi Davud soyundansa da, Ortodoks Yahudilikte iki ayrı Mesih’ten bahsedildiği görülür. Eskatolojik peygamber olarak da anılan Zekarya’nın116 kitabında bahsedilen “Mesh edilen ikiler” kavramından yola çıkan Ortodoks Yahudilik, biri Yusuf’un oğlu Mesih diğeri

110 Sarachek, s. 279. 111 Moshe Idel, Messianic Mystics, Yale University press, New York, 2000, s. 189-200. 112 Talmud hakkında ayrıntılı bilgi için, Bkz. Zafer İslam Han, “Talmud’un Doğuşu ve Yahudiler Üzerine Tesiri”, Çev.: Mehmet Aydın, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 25, Sayı:1, Ankara, 1982. 113 TB, Pesahim 54a; Nedarim 39b. 114 MR, Bereşit Rabah I: 4 “ Mesih’in ismi tamamlandı, Onun isminin varlığı güneştir”. 115 Mezmurlar 72: 17 “Adı ebediyyen dursun; Güneş durdukça adı dursun Ve onda adamlar mübarek olsun; Bütün milletler ona mutlu desinler”. 116 Zekarya 4: 13-14.

33

Davud soyundan olmak üzere gelecek iki Mesih tanımlamıştır. Davud soyundan gelecek Mesih’in öncüsü Yusuf’un, harp sırasında öleceğine daha sonra Davud soyundan gelecek Mesih’in başarı kazanacağına inanılir.117 Her iki Mesih, farklı dönemlerde farklı görevlerle ama Yahudilerin kurtuluşu için çalışacaklardır. R. J. Zwi Werblowsky, Zekerya kitabında bahsedilen iki tür Mesih figürü tanımlamasını, M.S. II. yüzyılda Bar Kohba ayaklanmasının başarısızlıkla118 sonuçlanmasına karşı geliştirilen bir reaksiyon olduğunu ileri sürmüştür.”119 Bilindiği gibi Bar Kohba, Rabbi Akiva (M.S. 50- 132)120 tarafından Mesih olarak ilan edilmişti, onun yenilmesi Mesih’in yenilmesi olacağı için Bar Kohba Yusuf oğlu Mesih olarak nitelendirilmiş, Davud oğlu Mesih ise umudu devam ettiren bir olgu olarak kalmıştır.

Yahudi din bilginleri, Mesih’in ne zaman geleceği konusuyla da ilgilenmişlerdir. Kimileri “İsrail’in gözyaşlarının toplandığı bardak dolduğu anda gelecek.” derken, kimileri “sürgünlerin toplanıp, İsrail Devletinin kurulması Mesih devri öncesine denk gelir.” şeklinde yorumda bulunmuşlardır.121 Babil Talmudunda Mesih’in geleceği zamanla ilgili birçok tahmin yer almıştır. Bu tahminler yeniden dirilme zamanı öncesi, dünya altı bin yılı doldurduğunda, savaşlarda insanlar öldüğünde, gençler yaşlılara saygısızlaştığında, sürgünler döndüğünde gibi yorumlara dayanmaktadır.122

117 TB, Sukkah 52a; Salime Leyla Gürkan, Yahudilik, İsam Yay., İstanbul, 2012, s. 153-154. 118 Geza Vermes, The Complete Dead Sea Scrolls in English– Revised Edition, Penguin Books, London, 2004, s. 132- 135. Norman Gold, Ölü Deniz Yazmalarında geçen Kumran harabeleri ve kaleleri olarak bilinen yerlerin Bar Kohba yazmalarında geçen Hasidim kalesi olduğunu ileri sürmüştür. Bkz. Norman Gold, Who Wrote The Dead Sea Scrolls A New Perspective, The American Scholar, Spring 1989, s. 36. 119 R. J.Zwi Werblowsky, “Yahudi Mesihçiliği”, Mesih’i Beklerken Mesihçi ve Millenarist Hareketler, Ed.: Ali Coşkun, Rağbet Yay., İstanbul, 2003, s.55. Ölü Deniz Yazmalarında 3 farklı Mesihten bahsedildiği görülür: Davud soyundan Kral Mesih, İsrail’in Mesihi ve Dini Topluluğun Mesihi gibi. Bkz. Vermes, s.8. 120 Rabbi Akiva ben Joseph: Halaha’ya yeni bir yorum getirerek Mişna’nın temellerini atmış, Midraş’taki tefsir yöntemini geliştirmiştir. Simon Bar Kohba ayaklanmasının arkasındaki dinsel güç olduğu ileri sürülen Akiva, 90 yaşındayken Roma Devleti tarafından tutuklanıp, işkence edilerek öldürülmüştür. Bkz. Karesh- Hurvitz, “Akiva ben Yoseph (50 C.E-132 C.E) ancient rabbinic ”, s. 9. 121 Francine Kaufmann- Josy Eisenberg, “Yahudi Kaynaklarına Göre Yahudilik”, Din Fenomeni, Çev.: Mehmet Aydın, Din Bilimleri Yay., Konya, 1995, s.126. 122 TB, Sanhedrin 97a-99b.

34

Tosefta’da da günlerin sonu, sürgünlerin toplanması gibi durumlar Mesih’in geleceği günleri işaret etmektedir, denilmektedir.123

Mesih’in bir Pesah (fısıh-hamursuz bayramı) arifesinde aniden geleceğine inanan rabbiler de bulunmaktadır.124 Luria Kabalizminden etkilenen Hasidim, her şabat arifesinde Mesihi beklerken125, geleneksel Ortodokslar, Pesah’ın sekizinci günü Mesih’in geleceğini ümit eder. Her yıl o gün okunan Aftara’ya İşaya’nın Mesih ile ilgili kehanetlerini eklerler.126 Bir kısım rabbiler ve araştırmacılar ise; Mesih, şabat günü değil, fısıh gününün arifesinde, Mısır’dan kurtuluş gününün yıl dönümünde, tekrar onların son kurtuluşlarını gerçekleştirmek amacıyla geleceğini ileri sürerler.127 Her ne kadar Mesih’in gelişiyle ilgili bir takım günler dile getirilmişse de genel olarak Ortodoks Yahudiler, her zaman Mesih’in gelebileceğini hatta potansiyel bir Mesih’in aralarında yaşadığına inanırlar. Buna dayanak olarak Yeremya 30: 21’de geçen ifadeleri ileri sürerler.128

Tanah’daki bu ifadelerden etkilenen Rabbi Moşe ben Nahman da “Mesih içimiz de yaşıyor, onun gibi, benim gibi biri olmalı, ben Mesih’im” ifadelerini kullanmış, ancak kendi döneminde eleştirilmiştir.129 Oysa Nahmanides’in asıl vurgulamak istediği kendini Mesih olarak ilan etmekten çok, Tanrı’nın emirlerini yerine getiren ve Tanrı’ya daha yakın olanın Mesihliği hak edeceğini anlatmak istemesidir.130 Her ne kadar kendi döneminde kavram

123 Tosefta, Arakhin 2: 7, Ta’anit 2: 13, Jocob Neusner, The Tosefta – Translated from the Hebrew with a New Introduction, V. 2, Hendrickson Publishers, Massachusetts, 2013. 124 Jacob Z. Lauterbach, Mekhilta De- Rabbi Ishmael, Volume I, The Jewish Publication Society, Philadelphia, 2004, s. 142; Glickman, s. 5; David S. Ariel, “Messianic Age in Judaism”, www.myjewishlearning.com, (Erişim Tarihi 08.11.2013). 125 Louis I. Newman, The Hasidic Anthology–Tales and Teaching of the Hasidism, Schocken Books Inc., U.S., 1963, s. 249. 126 Pesah Agadası - Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Pesah Agadası ve Pesah El Kitabı, Hazırlayan: Moşe Farsi, Yayın Yönetmeni: Ester Asa, Gözlem Gazatecilik Basın ve Yayaın A.Ş., İstanbul, 2003, s. 4. 127 Glickman, s. 5; Kramer, s.84. 128 “Ve onların reisi kendilerinden olacak ve onların hakimi içlerinden çıkacak…”. 129 Martin Kavka, Jewish Messianism and The History of Philospohy, Cambridge University Press, Cambridge, 2004, s.177-178. 130 Nacmanides, s. 741.

35

karmaşası yaratmışsa da dini emirlere önem verme, Mesihi beklemeyi vurgulama ve umudu canlı tutma açısından çok önemli ifadelerdir.

Nahmanides, Mesih’in ne zaman geleceğiyle ilgili tahminlerde de bulunmuştur. Mesihi dönemin 1358 (İTg 5118) yılında başlayıp, kurtuluşun 1403’de (İTg 5163) tamamlanacağını ileri sürmüştür.131 Ancak bu tarihlerde Mesih gelmemiştir. Kabalist rabbiler de Mesih’in geleceği tarih ve Dünyanın süresi üzerine de kehanetlerde bulunmuşlardır. Onlara göre dünya 6000 yıl sürecek bir yaşam dönemine sahiptir. Bu süre dolunca Dünya, 1000 yıl boyunca onarım için kapanacaktır. Takvimdeki 6000 yıl, dünyanın yaratılışındaki 6 günü, son 1000 yıl da “Tanrı dünyayı 6 günde yarattı, 7.gün dinlendi” lafzıyla ortaya çıkan, Yahudilerin ibadet ve çalışmama günü olan Şabat’a denk gelen dönemi ifade etmekte diye yorumlarlar.132 Kabalistlerin bu hesabına göre şimdi 5777 (İTg) yılındayız. Dolayısıyla Mesih’in gelmesi ve insanlık âleminin sona ermesi için 223 yıl kalmıştır.

Mesih’in geleceği dönem Altın Çağ dönemi olacaktır133. Francine Kaufmann ve Josy Eisenberg, “Yahudi Kaynaklarına Göre Yahudilik” makalesinde; Tanah’da bahsedilen Mesih dönemini “rüya devri” olarak nitelendirmişlerdir. Mesihi dönemin “İsrail’in Tanrı yolunu bulacağı” Mesihe ait bir dönem olduğunu, “Yahudi milliyetçiliği” kavramının da Mesihçiliğin evrensel bir yapıya bürünmesiyle Dünya insanlığını kapsadığını ileri sürmüşlerdir.134 Geleneksel Yahudiliğe göre evrensel tarihin tek hedefi vardır, o da tüm insanlığı içeren “Tanrı’nın Krallığını” kurmaktır. Krallık kurulduğunda İsrailoğulları, dünya insanlığına rehberlik ederek, onlara hükmedecektir. Bu devirde tüm insanlar Siyon’a135 gidecekler ve herkes Tora öğrenecektir.”136

131 Nacmanides, s. 612. 132 Michael Levin, Yahudi Ruhaniliği ve Mistisizmi, Çev.: Estreya Seval Vali, Gözlem Yay.,İstanbul,2006, s.160. 133 Klausner, s.14. 134 Kaufmann- Eisenberg, s.97. 135 Siyon: Kudüs’ün Yahudi Kutsal Kitabındaki isimlerindendir. Kudüs’ün tamamı veya oradaki tepenin ismi ya da her ikisini ifade etmek için de kullanılır. Kral Davud zamanında başkent yapılmış, daha sonra Kral Süleyman burada Mabedi inşa ettirmiştir.

36

Yine Tekvin 1: 3-4’ teki “Ve Tanrı dedi: Işık olsun ve ışık oldu. Ve Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve Tanrı ışığı karanlıktan ayırdı” cümlesi Mesih’in geliş dönemiyle ilişiklendirilmiştir. Mişna’da bu cümle“Aşem (Tanrı), gelecekteki Enoş nesli (dördüncü nesil), tufan nesli (onuncu nesil) ve Babil nesli (tufandan 340 yıl sonra) tarafından yapılacak kötülükleri öngörmüş ve onların, ışığını hak etmediğini anlamıştır. Bu yüzden ışığını geri çekmeye ve bu olağanüstü ışığı, Mesih zamanında yaşayacak dürüst kişilere saklamaya karar vermiştir.” şeklinde yorumlanmışltır.137 Bu yoruma göre Yaratılış’ın tek amacı Mesih döneminde gerçekleşecek “mükemmel dünyanın” oluşturulmasıdır.

Rabbiler Mesih’in nerden geleceği ve nasıl tanınacağı konularıyla ilgili de yorumlarda bulunmuşlardır. Kudüs Talmud’u Pesahim 3: 6‘da “ Mesih, İsrail’deki Karmel dağından gelecek ve İlya tarafından bildirilecektir” yorumu yer alırken, Zohar Bereşit 119a’da Mesih, Celile topraklarında görülecek ifadesi yer almıştır. Ortodoks Yahudilik, dünyadaki ortam uygun olduğunda halen yaşadığına inandıkları İlya peygamberin tekrar görüneceğini ve onlara Mesih’in geleceği müjdesini vereceğine inanmaktadır.138 İlya gelirken Harun’un asasını, kutsal mesh yağını ve kudret helvasını da getirecektir. Mesih gelmeden üç gün önce de Filistin’deki bir dağın tepesine çıkarak şofar üfleyecektir.139 Bunun yanında İlya’nın her doğum anında orada bulunduğuna, doğan çocuğun Mesih olup olmadığını müjdeleyeceğine

136 Hillary Putnam, “Jewish Ethics”, Ed.: William Schweiker, The Blackwell Companion to Religious Ethics, Blackwell Pub., Malden MA, 2005, s. 160. 137 The Mishnah, Çev.: Herbert Danby, D.D., Oxford University Press, New York, 1933, s. 211-216. 138 Lawrence H. Schiffman, “Messianism and Apocalypticism in Rabbinic Texts,” Ed.: Steven T. Katz, The Cambridge History of Judaism,The Late Roman-Rabbinic Period, V. Four, Cambridge University Press, Cambridge, 2008, s. 1057. 139 Michael Laitman, Kabala Bilimi – Herkes İçin Manevi İlim Kitabı, Alter Yay., İstanbul, 2015, s.193; Sarıkçıoğlu, s. 88.

37

inanılır. Bu sebeple doğum yapan kadının yanına bir sandalye konması geleneği vardır.140

Ortodoks Yahudiliğe göre dünyada her nesilde potensiyel Mesih görevini yürütebilecek bir kişin yaşamaktadır. Bu kişinin kimliği koşullar oluştuğunda ortaya çıkacaktır.141 Ancak o kişinin Mesih olup olmadığını anlamak için bir takım sınavlar vardır. Sınavın koşullarını yerine getiren Mesih olarak kabul edilir, bu kişi “kadın” olsa bile.142 Hasidiler ise kadın Mesihi kabul etmezler.143

Mesih geldiğinde, İsrailoğullarını sürgünden kurtaracak, Kudüs’ü düşmanlardan temizleyecek ve kavmi buraya yerleştirecektir. Beth Ha- Mikdaş’ın üçüncü defa yeniden inşa edilmesiyle de Tanrı’nın nuru Mabetin üzerine yerleşecektir. Bu devir, bu dünya yerini diğerine bırakana kadar devam edecektir.”144 Dolayısıyla kavmin sürgünlerden toplanması, kutsal topraklara yerleşmesi, Kudüs’e hakim olması ve Beth Ha-Mikdaş’ın yeniden inşa edilmesiyle Dünya, İsrailoğulları lehine hazır hale gelip, onların hakimiyetine girecek, hakim din Yahudilik olacaktır. En başından itibaren din ile kimliklenmiş Kudüs şehri ise tek ve evrensel şehir olacaktır.145

Gördüğümüz üzere Talmud’da, sürgünler ile Mesih’in gelişi arasında önemli bir bağ bulunmaktadır. Sürgünlerin Kudüs’te yeniden toplanması ancak Mesih’in gelişiyle gerçekleşecektir. Bu zaman gelene kadar Yahudiler

140 Risto Santala, The Messiah and His Meal in Midrash Ruth Chapters V, VII and VIII and Its Roots and Reflections in Corresponding Jewish Literature, Tummavuoren Kirjapaino Oy, Finland, 2002, s. 152; Gürkan, Yahudilik, s. 177. 141 Shaul Magid, Hasidism on the Margin: Reconcilition, Antinomianism, and Messianism in Izbica / Radzin Hasidism, University of Wisconsin, Wisconsin, 2003, s. 198. 142 Levin, s.161. 143 Yerachmiel Tilles, “Faq: Mashiach and Redemption”, http://www.chabad.org/kabbalah/article_cdo/aid/380704/jewish/FAQ-Mashiach-and- Redemption.htm, (Erişim Tarihi 08.09.12). 144 TB, Berakhot 29a. Isaac Husik, A History of Mediaeval Jewish Philosophy, Önsöz: Steven Harvey, Dover Publications, Inc. Mineola, 2002, s. 45; Yaşar Kutluay, İslam ve Yahudi Mezhepleri, Anka Yay., İstanbul, 2004,s.179-180. 145 Silvio Ferrari, “The Religious Significance of Jerusalem in the Middle East Peace Process”, Jerusalem A City and It’s Future, Ed.: Marshall J. Breger- Ora Ahimeir, Syracuse University Press, Syracuse, 2002, s.223-224.

38

yaşadıkları sürgün yerlerindeki yabancıların idarelerini kabul edip, isyan çıkarmayacaklardır. Çünkü sürgünler işlenen günahların kefaretidir. Mesih’in gelmesiyle kefaret sona erecektir. Talmud’a göre; Mesih gelmeden toplumun harekete geçmemesi gerekmektedir. Eğer, Mesih gelmeden kutsal topraklara göç yapılırsa, bu davranış Tanrı’nın gazabına yol açacak davranıştır. Bilindiği üzere Yahudilik, kutsal toprak kavramıyla kimliklenmiş bir dindir, topraklar kendilerine Tanrı tarafından verildiği için onun emirlerine aykırı davranmak istemezler.

Mesih’in gelmesi için Yahudi toplumunun yapması gereken bir takım görevler bulunmaktadır. Kudüs Talmud’u Taanit 1: 1 de bu görevler şöyle belirtilmiştir: dini adet ve geleneklerin yerine getirilmesi, Tora çalışılması ve Tanrı’dan günahların affının dilenmesi.146 Bazı Ortodoks rabbiler ise tüm İsrailoğulları tek bir Şabat gününü en uygun şekilde yerine getirirse, Davud’un oğlu hemen gelecektir veya tüm İsrailoğulları tek bir gün günahlarının affını dile getirirseler, Davud’un oğlu hemen gelecektir, şeklinde görüş bildirir.147

Mesih ve Mesih’in geleceği dönemle yakından ilgilenen Kabalacı rabbilerin de Kabalist öğreti içinde tüm dünyayı ilgilendirecek Mesih’in dönüşü ile ilgili bir Mesih Planı oluşturdukları da ileri sürülür. Sürgünlerin toplanarak Kudüs’e dönüşünü ele alan Mesih planının, özellikle İsa Mesih’in bir an önce gelmesini bekleyen Evanjelik Hrıstiyanların,148 kendi toplumları ile Yahudileri

146 TY, Taanit 1: 1. 147 TY, Taanit 1: 1; Jacob Neusner- Alan J. Avery peck, The Routledge Dictionary of Judaism, Routledge Taylor and Francis Group, New York, 2004, s.86-87. 148 Evanjelik kelimesi Protestan Hristiyanlık içindeki muhafakazar kesim için kullanılır. ABD’yi kuran Püritenlerin devamı niteliğindedir. Kudüs ve Mesih meselesi her ne kadar Yahudilerin meselesiyse de Hristiyanlarda aynı ağırlıkta bu konuya eğilmektedirler. Özellikle XX. yüzyılın başında İngilizlerin Ortadoğu bölgesine hakim olma stratejisi ABD’nin güdümünde oluşturulan BOP ile tekrarlanmaktadır. Hristiyan Siyonizmi diye de anılan bu proje her ne kadar Ortadoğudaki halkların; özgürlüğü, eğitimİ, kadın hakları ya da diktatör rejimlere son verilmesi tezini ileri sürüyorsa da asıl amaç küçük topraklı uydu devletçikler yaratmaktan ibarettir. BOP projesi özellikle Hz. İsa’nın ikinci kere tekrar yeniden yeryüzüne ineceği ve Tanrısal Krallığı kuracağına inanan Evanjelik Hristiyanların projesidir. Dolayısıyla Yahudilerin sürgünden dönmeleri, İsa’nın gelişi için bir işaret ve Hristiyan teolojisinin en önemli

39

yakınlaştırma ve sevdirme çabalarıyla149 gelen desteğinin günümüzde Ortadoğu’nun yeniden yapılanmasında amaç teşkil ettiğini düşünenler bulunmaktadır. Ayrıca “Mesihi Yahudilik” hareketi de aynı amaca hizmet etmektedir.150 İsa Mesihi beklemelerine rağmen onu Yahudilerin beklediği maşiaha dönüştürmüşlerdir.151 Hrıstiyanlığın İsa Mesihi beklemesine rağmen sona ulaşmak152 için bu planı desteklediği ileri sürülür. Bu plana göre Mesih’in gelişi için Kutsal Kitapta yazılan kehanetlerin Yahudiler tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. İlk kehanet, Kutsal Kitapta belirtilen “sürgünlerin dünyanın dört bir yanına dağılması”dır. Bu kehanet her ne kadar Roma İmparatorluğu Beth Ha-Mikdaş’ı yıktıktan sonra gerçekleşmişse de Kabalacılar bu kehaneti İspanya sürgünü ile açıklamışlardır. İkinci Kehanet ise, dünyanın dört bir yanına dağılmış sürgünlerin toplanması yani tekrar kutsal topraklara ve Kudüs’e dönmelerinin sağlanmasıdır. Sürgünler toplandıktan sonra dünyada iç savaşlar ve karışıklıklar çıkarak diğer ülkelerin zayıflaması söz konusudur ki bu üçüncü kehanettir. Kabalacıların dördüncü kehaneti ise, İslam hakimiyeti altında bulunan Kudüs’teki Beth Ha-Mikdaş’ın yeniden inşa edilmesidir.153 Tüm kehanetler gerçekleştiğinde, Kral Mesih ortaya çıkacak, Tanrı’nın Krallığını İsrailoğulları önderliğinde kuracaktır.

Isaac Luria, sürgünlerin dönüş zamanını “Tikkun Olam”154 olarak ifade etmiştir.155 Lurianik Kabalanın Mesih, sürgünlerin toplanması ve kurtuluş unsurudur. Bu inanış çeşitli dini hareketlere sebep olmaktadır. Yedinci Gün Advenistleri, Mormonlar bu gruplardandır. 149 David H. Stern, Messianic Judaism– A Modern Movement With An Ancient Past, Messianic Jewish Publishers, Clarksville, 2001, s. 282-286. 150 Ramazan Adıbelli, “Ve Yahudiler İsa Mesih, Tanrı’nın Oğludur, dediler: Modern Bir Senkretik Fenomen Olarak Mesihi Yahudilik,” Bilimname XXIX, ss. 9-32, 2015/2, s. 18-23. 151 Ramazan Adıbelli, “İsa’nın “Maşiah”a Dönüşümü: Mesihi Yahudilikte Mesihlik Fenomeni”, İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, C.5, Sayı:2, 2016, s. 242-270. 152 David H. Stern, s. 119-120. 153 Patai, The Messiah Text…, s. 182-187. 154 Erken Rabinik dönemde ortaya çıkan bu İbranice kelime; dünyanın tamirat süreci veya oluşacak “mükemmel dünya” yani “dünyanın ıslahı” anlamındadır. Ortaçağ döneminde Kabala tarafından farklı anlamlar yüklenmiş, daha sonraki dönemlerde de kullanılmıştır. Tikkun Olam sürecinde tüm Yahudiler Tanrı’nın emirlerini yerine getirirlerse Mesih’in gelişini veya Mesih Çağının gelişini o kadar hızlandırmış ve öne almış olacaklardır. Bkz. Jonathan Neumann,“Tikkun Olam: A Concept in Need of Repair”, s. 32-34 http://www.jewishideasdaily.com/docLib/20110502_1516_001(1).pdf, (ErişimTarihi10.04.2016); Kürşat Demirci, “Yahudi Mistisizminin Temel Özellikleri ve

40

konuları üzerine yoğunlaşmasını Gershom G. Scholem, olumsuz etki olarak görmüş ve bu etkinin çok trajedik Mesihçi hareket olan Sabetay Sevi’ nin ortaya çıkmasına sebep olduğunu belirtmiştir. Mircea Eliade ise Scholem’den farklı olarak Kabala’nın, sürgündeki Yahudi cemaatlerin manevi direnişine doğrudan ya da dolaylı olumlu etkisi bulunduğu düşüncesindedir.156 Bu görüşe katılmamak mümkün değildir. Zira zor zamanlarda Yahudilerin kurtuluş ve sürgünlerin toplanması umudunu canlı tutan Kabalistlerin mesihçi yorumları olmuştur. Her ne kadar Kabalizmin etkisiyle Sabetay Sevi olayı ortaya çıkmışsa da bu olay bize göre hem Doğu Avrupa’da ortaya çıkan Hasidim hareketinin ortaya çıkmasına hem de Mesihçiliğin güçlenmesine sebep olmuştur. Zira birinci bölümde de göreceğimiz gibi Sabetay Sevi’nin Mesihlik iddiası gerçekleşmemiş ancak ona bağlı olanlar onun Mesihliğine inaanmaya devam etmişlerdir.

d) Yahudi Tarihi İçinde Ortaya Çıkan Mesihi Hareketler

Yahudilikte beklenen Mesih inancının dinsel, sosyal ve siyasal yönü olduğu aşikardır. Mesih beklentisi, tarihsel süreç içinde Yahudi toplumunda siyasi ve militarist hareketlerle dinsel değerlerin hakim olduğu bir takım davranışlara yol açmıştır. Ortodoks Yahudilikte köktenleşen bu inanç, sıkıntı dönemlerinde toplumu bir arada tutan, ümit aşılayan ve yönlendiren araç niteliğindedir. Yahudi devleti yok olduktan, Mabet yıkıldıktan ve sürgün hayatı yaşamaya başladıktan sonra hakimiyetleri altında bulundukları yerlerde Yahudiler sosyal ve siyasal sorunlar yanında dinsel baskılar da yaşamışlardır. Yaşanan tüm bu olumsuzluklar Mesih inancını giderek güçlendirmiş, kutsal topraklara ve Mabete yeniden sahip olma güdüsünü canlı tutmuştur. Bu beklenti ve umut

Gelişimi,” İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmalar Dergisi, C. 1, Sayı: 4, ss. 7-18, 2012, s. 15- 16. 155 Scholem, Major Trends…, s. 274-275. 156 Mircea Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi- Muhammed’ten Reform Çağına, çeviren: Ali Berktay, Kabalcı yayınevi, İstanbul, 2001, s. 190.

41

nedeniyle tarih boyunca sık sık Mesihlik iddiasıyla bir takım insanlar ortaya çıkmıştır.

Romalılar zamanında İsa peygamberi kurtarıcı Mesih olarak kabul etmeyen ve onun çarmıha gerilmesinde etkili olan Yahudiler, İsa sonrasında kendi düşüncelerine uygun bir kurtarıcı Mesih beklemeye devam etmişlerdir.157 İlk olarak Romalılar zamanında, M.S 44’te Theudas kendini Mesih ilan ederek,158 onların beklediği kurtarıcı gibi hareket etmiş, etrafına topladığı bir grup Yahudiyle Romalılara karşı Kudüs’te hakim olmak, haklarını elde etmek için ayaklanmıştır. Başarısız olan 400 kişilik bu grup Romalılarca tutuklanarak öldürülmüştür.159

Bundan çeyrek yüzyıl sonra (M.S. 66-70), Romalılara karşı Yahudi ayaklanmalarının başındaki kişi kurtarıcı Mesih olduğunu ileri süren Menahem ben Judah olmuştur. Menahem’in İbranice kelime anlamı Mesih demektir.160 Roma İmparatorluğuna karşı isyan eden, dindar Yahudilerden kurulu zealot hareketinin kurucusu, Galileli Judas’ın oğlu ya da torunu olduğu kabul edilen Menahem, destekçileriyle büyük Yahudi isyanını başlatmıştır. İlk olarak Masada kalesini basmış, buradaki Romalı askerlerin tümü

157 Yahudilere göre İsa peygamber’in Mesih ya da peygamber olarak kabul edilmemesinin sebepleri; 1-Davud neslinden değildir, 2-Annesi Yahuda’dan değildir, 3-Beklenen Mesih, savaşçı bir Kral’dır, onları Romalıların egemenliğinden kurtaracak olandır oysa hala onların egemenlikleri altındadırlar. İsa, Celileli bir öğretmen ve marongozdur. Toplumu barışa davet etmiş, Ferisiler, Sadukiler ve Kahinleri eleştirmiştir. Her ne kadar Yahudiler İsa’nın Davud soyundan olmadığını ileri sürmüşlerse de, Hristiyanlar, Matta 22: 41-46’yı İsa peygamberin Davud soyundan geldiğinin ispatı olarak kabul ederler. Ancak İsa’yı Mesih kabul eden Yahudiler de olmuştur. Josephus, The Essential Writings, s. 264-265. 158 Elçilerin İşleri 5: 36-37; Dan&Lavinia Cohn-Sherbok, Judaism, OneWorld Publications, London, 2010, s. 55; Flavius Josephus, A New Complete Works of Josephus, Çev. William Whiston, Yorumlar: Paul L. Maier, Kregel Publications, Grand Rapids, 1999, s. 648. 159 Peter Cresswell, Censored Messiah: The Truth About Jesus Christ, O Books, Hants, 2004, s.193-205; Alexander Zephyr, Rabbi Akiva, Bar Kokhba Revolt, and The Ten Tribes of Israel, İuniverse LLC, Bloomington, 2014, s. 47; Abdurrahman Küçük, Dönmeler Tarihi, Rehber Yay., Ankara, 1990, s.162; Joseph Adler, Restoring The Jews to Their Homeland- Nineteen Centuries in the Quest For Zion, Jason Aronson Inc. Publishers, Nortvale, 1997, s.4. 160 Howard Schwartz, Tree of Souls: The Mythology of Judaism, Oxford University Press, New York, 2004, s. 484; Küçük, Dönmeler Tarihi, s.63.

42

öldürülmüştür.161 Akabinde yeğeni Eleazar ben Simon da Antonia kalesindeki Romalıları öldürerek hem burayı hem de Mabedi kontrol altına almıştır.162 Onun önderliğindeki aşırı milliyetçi, dine bağlı ve Roma Devleti karşıtı Zealot hareketi tarihteki en eski terörist hareketlerden biri olarak kabul edilmektedir.163 Ancak Zealotların başarı sevinci uzun sürmemiştir. M.S. 70 yılında Romalılar Kudüs’ü kuşatıp, Yahudileri Mabette sıkıştırmışlar, içindekilerle birlikte Batı Duvarı hariç tüm Mabedi yıkmışlardır. Geriye kalan Yahudilerin bir kısmı ya köle olarak satılmış ya da öldürülmüştür. Başarısız olan bu Mesihi girişimin neticesinde başta Kudüs bölgesinden olmak üzere tüm Yahudiler kutsal toprakların büyük kısmından topluca sürülmüşlerdir. Günümüzde “diyaspora” olarak adlandırılan sürgün edilen Yahudiler; Masada kalesi hariç sahip oldukları toprakları ve Mabedi kaybetmişlerdir. M.S.73 yılına kadar kaleyi savunan, kurtarıcı rolü üstlenen Simeon Bar Giora ve Eleazar ben Yair de Yahudi toplumu üzerinde Mesih beklentisi yaratmışlarsa da bu gerçekleşememiştir.164

M.Ö. 132-135 yılları arasında ise, Roma hükümdarı Hadrian’ın yıkılan Beth Ha-Mikdaş’ın yerine kendileri için Jüpiter tapınağını inşa etmek istemesi ve Yahudilere sünneti yasaklaması aralarındaki gerginliği artırmıştır.165 Böyle bir ortamda Yahudiliğin en büyük bilginlerinden biri olarak kabul edilen Rabbi Akiva, Sayılar 24: 17’deki “…Yakup'tanan bir yıldız çıkacak…”166 cümlesine dayanarak adının anlamı Aramice “yıldızın oğlu” manasına gelen Simon Bar

161 Flavius Josephus, The Jewish War, Çev.: G. A. Williamson, Penguin Classics, 1981, s. 166-168. 162 Adler, Restoring The Jews…, s. 4-5; Johnson, s.172-175; Monette Bohmann, Flavius Josephus, The Zealots and Yavne Towards a Rereading of The War of The Jews, Çev.: Janet Lloyd, Peter Lang S.A., Berne, 1989, s.210. 163 Eylemde kullandıkları ve giysilerinin altına sakladıkları “sica” adlı küçük hançerden dolayı kendilerine “Sicarii’ler ya da “Sikarikin” denmektedir. Bkz: Josephus, The Jewish War, s. 461-461; Marie Helen Maras, The CRC Press Terrorism Reader, The CRC Press, Taylor&Francis Group, 2014, s. 7. 164 Bohmann, s.211-216; Besalel, “Mesianik Akımlar”, C. II, s.400. 165 Küçük, Dönmeler Tarihi, s. 146. 166 Laitman, Kabala Bilimi…, s.191. Bar Kohba’nın Mesihliğinin gerçek olmadığı anlaşıldıktan sonra bazı rabbiler, onun gerçek adının Bar Kosiva yani “bir yalanın oğlu” olduğunu vurgulamışlardır. Bkz. Zephyr, s. 7-9; “Bar Kohba İsyanı”, http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2800&Itemid=216, (Erişim Tarihi 12. 08. 2012).

43

Kohba’nın Kral Mesih olabileceğini söyleyerek, onu selamlamış ve cesaretlendirmiştir. Ancak biri ruhani diğer askeri olmak üzere iki Mesih beklentisi içinde olan Yahudilerin bir kısmı inanmış, bir kısmı inanmamıştır.167 İsa’nın Mesih olduğunu kabul ederek Hrıstiyanlığa yönelen Yahudiler Akiva’yı desteklememişler, kendisiyle alay etmişlerdir.168 Ancak Bar Kohba, Akiva ve destekçilerinin yardımıyla Romalılara karşı isyan ederek, bağımsız bir Yahudi devleti kurmayı başarmıştır. Kurulan devlette Sanhedrin Akiva’nın başkanlığında toplanarak, yeniden Tanrı’ya adak kurbanı verilmiştir. Ancak bu devlet üç yıl mevcudiyetini sürdürmüş, Bar Kohba Romalılarca öldürülmüş, neticede Bar Kohba’nın Mesih olmadığı anlaşılmıştır. Roma hükümdarı, Hadrian ise, Yahudiliği kökten silmeye karar vermiş, birçok Yahudi din adamını öldürtmüş, Tora ve ibrani takvimini yasaklamış, bölgenin adı olan Yahudiye’yi169 kaldırarak yerine “Suriye Filistini” adını koymuştur.170 Hayatta kalan Yahudiler içinse en kötüsü Kudüs’e girişlerinin yasaklanması olmuştur. Kudüs, bir pagan şehrine dönüşmüştür. Bar Kohba ayaklanmasının neticesinde gerçekleşen Yahudi Roma savaşlarının sonuncusu hem Bar Kohba’nın Mesih olmadığını ortaya çıkarmış hem de o zamana kadarki en büyük Yahudi göçünün ve katliamlarının gerçekleşmesine neden olmuştur. Yahudilik ise daha tutucu ve içe kapanık dinsel hayata dönerek, Mesih kavramını daha soyut ve ruhani olgu olarak ele almaya yönelmiştir.

Simon Bar Kohba’dan nerdeyse 300 yıl sonra Yahudiler başka devletlerin egemenlikleri altında onların kurallarına göre isyansız yaşamışlardır. Geçmişte edinmiş oldukları kötü tecrübeler neticesinde mevcut düzene uymuşlar, kaybettikleri topraklara dönmek için bir güç oluşturamamışlardır.

167 Leo Landman, Messianism in the Talmudic Era, Ktav Pub. House, New York, 1979, s. 341. 168 Akiva’nın Bar Kohba’yı Mesih olarak ilan etmesine karşılık diğer bazı rabbilerin kabul etmediği anlatılır: R. Akiva, Bar Kohba’yı gördü ve bu Kral Mesih dedi. R. Yochanan ben Torta’da dedi ki: Akiva! Yanaklarında çim büyüyecek, Mesih henüz gelmeyecek.” Bkz. TY, Ta’anit 4: 5-8. 169 Richard R. Losch, The Uttermost Part of The Earth-A Guide to Places in the , B. Eerdmans Pub. Co., Mischigan, 2005, s. 152. 170 Losch, s. 152; John Francis Kinsella, The Temple of The Jews-The Legacy of Solomon, Vincennes Books, New York, 2007, s. 364.

44

Fakat beklenen Mesih ve atalar toprağına dönüş düşüncesi kendi iç dünyalarında devam etmiştir. 434 yılında yeni bir Mesihi hareket ortaya çıkmıştır. Giritli Moşe diye anılan bir şahıs, kendisinin İsrailoğullarını Mısır’dan çıkaran Musa olduğunu ve kavmi tekrar kurtarmak için gökyüzünden indiğini, Yahudileri Akdeniz’i geçirip Filistin’e götüreceğini vaat etmiştir. Bunun üzerine kendisine inanan bazı Yahudiler tüm varlıklarını satmışlar, paralarını Mesih döneminde kullanması için Giritli Moşe’ye vermişlerdir. Onun emriyle geldikleri bir burundan, Moşe’nin Mesihi kerametiyle Arz-ı Mev’ud’a yüzerek gideceklerini sandıklarından Akdenizin sularına atlamışlardır. Neticede kimisi kurtulmuş kimisi ölmüş, paraları alan Moşe bulunamadığı gibi Yahudilerin pek çoğu din değiştirerek Hrıstiyanlığa geçmişlerdir.171 Yahudi toplumu üzerinde hayal kırıklığı yaratan bu olay neticesinde Yahudiler, yine de Mesihi beklemekten yılmamış, din bilginleri yaptıkları bir takım hesaplamalarla 440 veya 441 yılında kendilerini sürgünlerden kurtaracak bir Mesih beklentisi içinde olmuşlardır. Ancak bu yıllarda bekledikleri Mesih gelmemiştir.

VII. yüzyıldan itibaren bir taraftan İslamiyetin ortaya çıkması diğer taraftan yıllardır bölgede yaşadıkları sosyal ve siyasal sorunların etkisiyle Mesihçi beklentiler tekrar harekete geçirmiştir. M.S. 640 yılında, Fırat nehri kıyısındaki bir köyde yaşayan bir Yahudi, kendisinin Mesih olarak geldiğini söyleyip, dokumacı ve marangozlardan oluşan 400 kişilik bir güç oluşturmuştur. Ona inananların oluşturduğu isyancı gruplar, üç Hrıstiyan kilisesini yakmış ve bölgenin sorumlusunu da öldürmüşlerdir. Ancak daha sonra eşleri ve çocuklarıyla tüm isyancılar öldürülüp, sahte Mesih de çarmıha gerilmiştir.172

İslam’ın güç ve toprak kazandığı 717-720 yıllarında ise, Suriyeli Yahudi Serene, Mesih olarak ortaya çıkmıştır. Emevilerin yönetimindeki Kuzey

171 Jerry Rabow, 50 Jewish Messiahs, Gefen Pub. House Ltd., Jerusalem, 2003, s. 17-18; Moses Margoliouth, The Fundamental Principles of Modern Judaism İnvestigated, B. Wertheim, 1843, s. 216. 172 Adler, Restoring The Jews…, s. 9.

45

Mezopotamya’da, Yahudileri “uçarak Filistin’e götürmeyi ve Yahudi devleti kurmayı vaat eden” Serene, Talmud’un otoritesini reddederek, dinde reformlar yapmaya çalışmış, İspanya dahil birçok bölgede taraftar edinmiştir. Onun bu hareketleri Halife Yezid tarafından duyularak, tutuklanmıştır. Halife’nin sorgulaması sırasında “Yahudilerle eğlenmek için yaptığını, İslam yönetimine karşı olmadığını” söyleyince, cezalandırılması için kendi cemaatine teslim edilmiştir.173 Dini inançlarda yapmış olduğu değişiklikler nedeniyle Ortodoks Yahudi toplumu tarafından reddedilen Serene, bu olay sonrasında mal varlıklarından olmuşsa da onun Mesih olduğuna inananlar kendisine bağlı kalmışlardır. Serene’nin Mesihlik iddiaları 724-743 yılları arasında da devam etmiş, ancak Halife Hişam bin Abdülmelik bu duruma son vermiştir.174

Pers Kralı Kyrus zamanında ’a yerleşen175 Yahudiler arasından da VIII. yüzyılın başında ilk defa bir Mesih çıkmıştır. Emevilerin siyasi bakımdan zayıfladığı dönemde okuma yazması olmayan bir terzi olan Abu İsa al- İsfahani kendisini Mesih’ ten önceki habercilerin (peygamberlerin) beşincisi ve sonuncusu olarak takdim etmiş, daha sonraları ise Mesih olduğunu ileri sürmüştür.176 Ona göre diğer dört haberci ise İbrahim, Musa, İsa ve Muhammed peygamberlerdir.177 Ebu İsa, İsa’nın oğlu Muhammed ya da Tanrının hizmetçisi178 gibi isimlerle de tanınan İsfahani, İsfahaniye, İsbahaniye veya İseviye de denilen yeni bir Yahudi mezhebinin İran’da ki kurucusu olmuştur. Müslüman ve Hrıstiyanların peygamberlerini kabul etmekle birlikte o dönemde hakim olan Rabbani Yahudiliğe de karşı olmamıştır. Yahudilerin bazı ibadet şekillerini değiştirmiştir. İsfahani’nin asıl

173 Rabow, s. 20-22; Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde Mesih’in Dönüşü, Yediveren Kitap, Konya, 2002, s,59. 174 Adler, Restoring The Jews…, s. 9-10. 175 Fuat Aydın, “Ortadoğu Ülkelerinin Dinsel Yapısı”, http://ormer.sakarya.edu.tr/uploads/files/oy2012_519_548.pdf, (Erişim Tarihi 16. 06. 2017) 176 Kutluay, İslam ve Yahudi Mezhepleri s. 252; Adler, Restoring The Jews…, s. 10; Şaban Kuzgun, Hazar ve Karay Türkleri, Alıç Matbaacılık, Ankara, 1993, s. 191. 177 Adler, Restoring The Jews…, s.10; Abba Hillel Silver, A History of Messianic Speculation in Israel, Beacon Press, Boston,1959, s.55; Ömer Faruk Harman, “Yahudilik (Mezhepler ve Din Grupları)”, DİA, C. 43, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 2013, s. 213- 214. 178 S.D. Goitein, Yahudiler ve Araplar-Çağlar Boyu İlişkiler, İz Yay., İstanbul, 2004, s. 209.

46

amacı Yahudileri sürgünden kurtarıp, Kudüs’e yeniden hakim olmaktır.179 Bağlılarına da Kudüs’te tekrar yaşamaya başlayana kadar kuş ve hayvan etleri ile şarap içilmesini yasaklamıştır.180 Tahmini 10.000 kadar taraftarıyla Halife Mansur’a isyan etmiştir.181 Kendisine birçok mucizeler atfedilmesine rağmen Halife Mansur’un ordusu karşısında savaş alanından kaçtığına ya da öldüğüne dair rivayetler olmuştur.182 Kaçtığına inananlar onun, dağlarda bir yerlerde saklandığı, daha sonra tekrar dönüp Yahudileri Kudüs’e götüreceğine inanmıştır.183

Aynı yüzyıllarda “Yudganiye” mezhebi doğmuştur. Mezhebinin kurucusu Yudgan al Rai, hem İsfahani’den hem de Sufizm’den etkilenmiştir. Çoban sıfatıyla bilinen Yudgan, kendisini bir peygamber ve Mesih’in habercisi olarak ilan etmişse de, taraftarları onu Mesih olarak selamlamışlardır. Amacı Kudüs’ü ele geçirmek184 olan Yudgan, Mesihi alametler gösterememiş ancak taraftarları, ölümünden sonra tekrar geleceği beklentisi içine girmişlerdir.185 Neticede İshak ben Ya’kub Obadiah Abu İsa al-İsfahani ve Yudghan, hayal kırıklığı yaratmışlar,186 tarihe Mesih yerine Yahudi isyancılar187 olarak geçmişlerdir.188

İsfahani ve Yudgan’ın Mesihlik iddialarının doğru çıkmaması, Kudüs’e dönüp Mabedi yeniden inşaa etme düşüncelerinin hayal kırıklığıyla

179 Kuzgun, s. 191. 180 Kutluay, İslam ve Yahudi Mezhepleri, s.253. 181 Adler, Restoring The Jews…, s.11. 182 İsevilik’teki Mesih inancı ile Yahudilik’teki Mesih inancı birbirinden farklıdır. İsevilik’teki Mesih inancı daha çok Şii’ler de görülen Mehdi inancıyla paralellik göstermiştir. Rivayetlere göre bazı Şii fırkaları Hz. Ali’nin oğlu Muhammed bin el-Haneffiye’nin ölümünü kabul etmemişler, sağ olarak Radva dağında olduğunu ve beklenen Mehdi olarak yeryüzüne tekrar geleceğine inanmışlardır. Bkz. Fığlalı, “Mesih ve Mehdi…”, s. 201. 183 Rabow, s. 26; Kutluay, İslam ve Yahudi Mezhepleri, s.253-255. 184 Kuzgun, s. 196. 185 Adler, Restoring The Jews…, s.11-12. 186 Joseph Jacobs ve Max Schloessinger, “Ishak Ben Yakub Obadiah Abu Isa Al Isfahani” (i.e., “from Ispahan”; surnamed’ Obeh Elohim), http://www.jewishencyclopedia.com/articles/8249-ishak-ben-ya-kub-obadiah-abu-isa-al- isfahani, (Erişim Tarihi 11.09. 2012). 187 Rabow., s. 23-27; Besalel, “Mesianik Akımlar,” C. II, s.400. 188 Adler, Restoring The Jews…, s. 10-12.

47

sonuçlanması yeni bir Yahudilik mezhebi doğmasına sebep olmuştur. VII. yüzyılda Irak’ın İslam hakimiyetine girmesiyle Irak’da Karailik189 mezhebi ortaya çıkmıştır. Talmud akademilerindeki alimlerin tavırlarının da Yahudi toplumunda huzursuzluk yaratması neticesinde Anan ben David tarafından kurulan Karailik, İsfahani ve Yudganiye gibi akımların yanında İslam’dan da etkilenmiştir.190 Talmud’u reddetip, sadece Tora’yı kabul etmiştir.191 Anan ben David’in Mesihlik iddiası olmamıştır. Karailer, Davud soyundan gelecek bir Mesih beklerler. Mesih geldiğinde Mabedi yeniden inşaa edip, İsrailoğullarını kurtaracaktır.192 Bu düşünce Karailiğin on adet iman esasları içinde de şöyle yer almıştır: “Mesih’in gelmesine ve ileride yeniden dirilmeye intizar haktır”.193 Ancak Karailik, sürgünlerin Yahudilerin kaderi olduğu fikrini reddettiğinden Mesih’in gelişini hızlandırmak için Mesih gelmeden Filistin topraklarına dönmek düşüncesini kabul etmiştir.194 Zaten Anan ben David de Kudüs’e yerleşmiş ve orada bir sinagog yaptırmıştır.195 Mesih gelmeden Filistin topraklarına dönerek orada onu orada beklemek düşüncesi XVIII. yüzyıldan itibaren Hasidim’de oluşturulan yeni Mesihçi anlayışa benzemektedir.

Emeviler’in Doğu topraklarını oluşturan İran’da yaşanan ayaklanmalar, Emevi-Abbasi güç mücadeleleri, sürekli değişen hükümdarlar ve Mesihlik iddiasıyla ortaya çıkanların gerçek olmaması bölgede yaşayan Yahudileri

189 Karailer: Karaim, Karaylar ve ya Ananiye denen bu mezhebin kurucusu Anan ben David’ dir. “Ananiye” olarak da bilinir. Karaim (okuyanlar) okumak anlamındaki kara kökünden türeyen bir kelimedir. Tanah’ı çok okuduklarından bu ismi almışlardır. Bağdat Yahudi yoplumu Başkanı İshak Harkavinin ölümü üzerine çok bilgili Anan değil daha mütevazi olan kardeşi Hananiah’ın seçilmesi üzerine Anan, Bağdat’ı terketmiş, Kudüs’e yerleşerek çalışmalarına orada devam etmiştir. Karailik, Filistin, Suriye, Mısır, Bizans, İran, Ermenistan ve Kafkasya’ya kadar yayılmıştır. Bkz. Mustafa Sinanoğlu, “Karailik”, DİA, C. 24,Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 2001, s. 424-426. 190 Durmuş Arık, “Türk Yahudileri: Kırım Karaileri”, Dini Araştırmalar Dergisi, C.7, Sayı: 21, ss. 27-49, 2005, s. 28-29. 191 Kuzgun, s. 196. 192 İlknur Başbadem, Geçmişten Günümüze Yahudi Mezheplerinin Mesih Anlayışı ve Mesihi Hareketler, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2008, s. 52-53. 193 Kutluay, İslam ve Yahudi Mezhepleri, s. 269. 194 Max I. Dimont, The Amazing Adventures of the Jewish People, Behrman House Inc., Springfield, 1984, s. 80; Matt Stefon, Judaism, History, Belief and Practice, Britannica Educational Pub., New York, 2012, s. 56. 195 Kutluay, İslam ve Yahudi Mezhepleri, s. 262.

48

olumsuz etkilemiştir. XI. yüzyılda Türklerin Müslümanlığı kabul ederek, İznik’te Anadolu Selçuklu Devletini kurmaları bölgede Müslümanlarla Hrıstiyanlar arasında sorunlar yaratırken, Katolik Hrıstiyanların Yahudileri İsa’nın katili olarak suçlamalarından oluşan sorunlar, onların egemenliği altında yaşayan Yahudilerin Mesih beklentisini yeniden canlandırmıştır. Kutsal topraklara sahip olma, Kudüs’ü elde etme ve tekrar Mabette ibadet etme hayaliyle 1087 yılında Fransa’da yeni bir Mesih ortaya çıkmış,196 ancak toplumu yönlendirmede etkili olamamıştır. Aynı yüzyılda Haçlı seferlerinin başlaması İstanbul’da, İsa peygamberin dönüşünü bekleyen Hristiyanlar arasında büyük heyecan yaratmış bunun İsa Mesih’in habercisi olduğu haberi Hristiyanlar arasında yayılmıştır. Selanik ve diğer yerlerde yaşayan Yahudi toplumu ise bu haberi kendi açısından yorumlayarak, Mesih’in habercisi olan İlya’nın görüldüğü haberlerini yayılmıştır. Bunun üzerine bir kısım Yahudi, Filistin’e göç etmiş, oruç tutup dua ederek hem Mesihi karşılamak hem de kayıp “On Kabile”197 ile karşılaşma umudunda olmuşlardır.198

Bu dönemde Avrupa’dan Kudüs’e, Haçlı seferleri düzenleyen Katolikler ise, özellikle Almanya ve Fransa başta olmak üzere geçtikleri her yerde Yahudileri katletmişlerdir. Bu katliamlar Yahudilerin kurtuluş fikrine daha fazla odaklanmasına sebep olmuştur. Yahudi alimler ve din adamları Kutsal Kitaptaki Yeremya ve diğer kitapların anlatımından Gematria199 kullanarak kurtuluşlarının hangi tarihte gerçekleşeceğine dair tahminlerde bulunarak,

196 Adler, Restoring The Jews…, s.13. 197 On Kabile: Kral Süleyman’ın ölümünden sonra Kuzeyde kurulan İsrail Krallığında kalan Yakup’un 10 oğlunun soyu için kullanılan ifade. Asurlular tarafından topraklarından sürülmüşlerdir. Ne oldukları bilinmeyen On kabile, İsrail’in kayıp On Kabilesi olarak anılmaktadır. İşaya peygamberin 11: 12’de; “Tanrı’nın “İsrail’in artanlarını” dünyanın köşelerinden toplayacağı” kehanetiyle sürekli canlı kalmış, Mesih’in gelişine delil olarak bu kabilelerin ortaya çıkacağı ileri sürülmüştür. Özellikle Mesihlerin çıktığı dönemlerde kayıp kabilelerin bulunduğuna dair haberler de yayılmıştır. 10 Kabile halen bulunmuş değildir. 198 Abba Hillel Silver, s.77. 199 Gematria: İbranice sözcüklerin harflerine bir takım sayısal değerler vererek yorumlanmasıdır. Arapların kullandığı ebced hesabına benzemekle birlikte daha önce Yunan, Asur ve Babil dönemlerinde de kullanılmıştır. Bir takım muskalar da bu yolla yazılmıştır. Bu hesaba dayanarak geçmiş sürgün yılları, sürgünün bitiş yılları ve Mesih’in gelişi gibi tarihler tahmin edilmeye çalışılmıştır.

49

yaşanan bu felaketleri “Mesih’in doğum sancıları”200 olarak yorumlamışlardır. Yapılan hesaplamalar neticesinde 1096 ve 1097 yıllarının kurtuluş yılı olarak ortaya çıkması umutsuzluğa düşen, kutsal topraklara bir an önce dönmek isteyen Yahudi toplumuna umut sağlamıştır.201 Ancak beklenen kurtuluş bu tarihlerde gerçekleşmemiş, Hristiyanlar Müslümanlarla yaptıkları savaşta; geçtikleri her yeri yakıp yıkmış, nihayetinde 1099’da Kudüs’ü alarak Müslüman-Yahudi tüm halkı kılıçtan geçirmiştir. Beklenen Mesih ise gelmemiştir.

Avrupa topraklarında Yahudilere karşı çok barbarca davranan Hristiyanlar sık sık Yahudileri lanetlemiş, zulümler yapmış ve çeşitli iftiralarla itham etmişlerdir. Özellikle 1144 ile 1150 yılları arasında üç farklı yerde Hristiyanlar, Yahudileri “kanını içmek için bir Hırıstiyan çocuğu öldürmekle” suçlamışlarıdır. Kan İftirası202 diye de adlandırılan ve daha çok rahipler tarafından yayılan bu iftiralar Hristiyan halkta inandırıcı etki yapıp, Yahudilere düşman olmalarına neden olmuştur. Diğer taraftan Yahudiler atılan kan iftiraları neticesinde haksız yere tutuklanarak zindanlara atılmış ya da öldürülmüştür. Bernard Malamud Tamirci adlı kitabında kan iftirasını çok iyi romanlaştırmıştır.203 Yaşanan iftiraların yarattığı travma gelen Mesih haberleriyle yerini umuda bırakmıştır. İlk olarak 1127’de Fes’den daha sonra

200 İbranice: “Hevlei Mashiah”. Bkz. Ariel, Kabbalah…, s. 172-173; Rachel Elior, The Mystical Origins of Hasidism, The Littman Library of Jewish Civilization, Oxford, 2008, s.31. 201 Abba Hillel Silver, s.58-61. Ayrıca daha sonraki yıllarda da Mesih’in geliş tarihiyle ilgili Kabalist tahminler olmuştur. Bazıları Hevlei Mashiah’ın harf toplamı olan 408’i referans alıp 5408 yılını (Gregoryen takvime göre 1647-48), bazıları ise Zekerya 8: 7’de geçen “Orduların Rabbi Şöyle diyor: İşte ben kavmimi şark diyarından kurtaracağım” babının toplamı 426 rakamının İbranice Maşiah’ın sayısal rakamına karşılık olduğunu dolayısıyla 5426 (1665-66) yılının Mesih’in geleceği yıl olduğunu öne sürmüşlerdir. Ayrıntı için Bkz. Michael L. Morgan- Steven Weitzman, Rethinking The Messianic Idea in Judaism, Indiana University Press, Indiana, 2015, s. 150; Elishava Carlebach, Palaces of Time-Jewish Calender and Culture in Early Modern Europe, The Belknap Press of Press, Cambridge, 2011, s. 205. 202 Kan İftirası: İlk olarak Norwich,İngiltere yakınlarında bir çocuğun cinayete kurban gitmesi sonucunda oradaki Yahudilerin, İngiliz keşiş Monmouth’lu Thomas tarafından suçlanmasıyla başlamıştır. Hristiyanlara göre Yahudiler saf ve günahsız Hristiyan çocukları kaçırıyor, kurban ediyor, çocukların kanını içip, ayin ve mayasız ekmeği yapıyorlardı. Merkez ve Doğu Avrupa’da 1898-1914 yılları arasında birçok kan iftirası yeniden yaşanmaya başlamıştır. Bkz. William Brustein, Roots of Hate: Anti-Semitism in Europe Before The Holocaust, Cambridge University Press, Cambridge, 2003, s. 53-55. 203 Bernard Malamud, Tamirci, Epsilon Yay., İstanbul, 2013, s. 161-168.

50

1177’de Cordova’da yeni Mesihler ortaya çıkmış ancak bir süre sonra beklenilen kurtarıcılık vasıfları olmadığından hayal kırıklığı oluşmuşsa da yaşanan olumsuzluklar ve savaşlar yine “Mesih’in gelişinin işareti” olarak yorumlanmıştır. İspanyol Yahudisi, felsefeci ve çağının en büyük şairlerinden Judah Halevi de “Siyon’un Tatlı Şarkıcısı”204 adıyla bilinen eserinde Müslüman Hristiyan savaşını beklenen Yahudi Mesihe hazırlık ve dönemin başlangıcı olarak bildirmiştir.205

Aynı dönemde Haçlı seferlerinin önderlerinden İngiltere Kralı I. Richard’ın taç giyme töreninde ülkedeki Yahudi nefreti ve anti-Semitizm had safhaya ulaşmış, bunun neticesinde törene katılan zengin Yahudiler saldırıya uğramışlardır (1189). Bu tip katliamlar devam etmekle birlikte 6 Şubat tarihinde Norwich’de, Yahudiler İsa’nın katilleri olarak evlerinde katledilmiş, Latin Yahudiliği büyük kan kaybetmiştir. Gidecek yerleri olmayan Yahudiler birbirlerine kenetlenerek, daha içe dönük, korku dolu yaşayan bir toplum haline gelmişlerdir. Onları birbirlerine bağlayan dinsel değerlere ve kimliklerine daha sıkı bağlanmışlardır.

Hristiyan Avrupa’da Haçlı seferleri ile artan anti-Semitizm, Yahudileri kıskaca alırken, Müslüman hakimiyeti altındaki bölgelerdeki durum farklılıklar göstermiştir. Bazı bölgelerde Müslümanlarla Yahudiler hiç sorunsuz yaşayarak ekonomik hayatın içinde yer alırlarken bazı bölgelerde çeşitli sorunlar baş göstermiştir. Kuzey Irak’ta doğan ve kendini Yusuf evinin Mesihi206 olarak ilan eden David Alroy,207 1146-1160 yıllarında, II. Haçlı savaşları döneminde, Abbasi Devletinin zayıflaması ve Yahudilerden alınmakta olan vergilerin ağırlığı nedeniyle, Yahudileri isyana teşvik etmiştir.

204 İngilizcesi Sweet singer of Zion. 205 Adler, Restoring The Jews…, s.13. 206 R. J. Zwi Werblowsky, “Messianism in Jewish History”, Essential Papers on Messianic Movements and Personalities in Jewish History, Ed.: Marc Saperstein, New York University Press, 1992, s. 46. 207 Orjinal ismi: Menahem ben Shlomo al–Duji. Ibn ar-Ruhi olarak’da bilinmektedir. David Alroy ismi kendi seçimidir. Alroy, ilhamlanmış demektir. Orjinal ismindeki Menahem ise Tanah’da Mesihi niteler.

51

Tanrı tarafından gönderildiğini, Yahudileri uçurarak kutsal topraklara götürüp Yahudilere özgürlük sağlayacağını söyleyerek Musul’daki Amadiye Kalesini almak istemiştir. Alroy, Azerbaycan sınırından, Musul ve Bağdat’a kadar tüm savaşçı Yahudileri kendine yardımcı olmaya çağırdıysa da, kayınpederi tarafından uykudayken öldürülmüştür.208 Oysa bu yıllarda 40.000 Yahudinin yaşadığı Bağdat, Yahudiler için dini eğitim veren 10 Yeşiva’nın209 ve 28 sinagog’un bulunduğu çok önemli din ve eğitim merkezidir. Alroy’un ölümünden sonra kendisine inananlar Khoy, Silmas, Amadia, Bağdat, Tebriz ve Maraga’da onun izinden gitmişler, Menahemist olarak adlandırılmışlardır.210 Alroy’un taraftarları, İsfehani ve Yudgan gibi Onun geri döneceğine inanmış fakat onların bu inançlarını bazı Yahudiler kötüye kullanmıştır. Alroy’un bağlılarına “Ondan mektup var; meleklerin kanatlarında uçarak Filistin’e dönmenize yardım edecek” diyerek, paralarını toplamış, bu kandırmacaya inananlar bir gece evlerinin çatılarına çıkarak meleklerin kanatlarında Bağdat’tan Filistine götürülmeyi beklemişler ancak bu beklenti de hayal kırıklığıyla sonuçlanmıştır.211

Yaşanan bu olumsuzluklar neticesinde, Mısır Yahudileri temsilcisi Moşe ben Meymun (Maimonides) diyaspora Yahudileri arasında ortaya çıkan David Alroy gibi Mesihler ve Mesihçi akımlarla ilgili toplumunu uyarmıştır. Zira M.S. 431’de Giritli Moşe’den itibaren sahte Mesihlerin türemesiyle, toplumun inancının kullanılmasının, hem toplumun bizatihi kendisine hem de Mesih inancına zarar vermesinden çekinmiştir. Werblowsky, “Yahudi Mesihçiliği” isimli makalesinde Onun, halkı uyararak Mesihten yaratılışa ya da tabiata aykırı mucize beklenmemesi (Mişna Tora, Krallar 11: 12’de) gerektiği yönündeki yorumlarına yer vermiştir: “Kutsal Kitapta konu ile ilgili

208 Harris Lenowitz, The Jewish Messiahs From The Galilee to Crown Heights, Oxford University Press, Oxford, 1998, s. 83. 209 Torah, Mişna ve Talmud’un incelendiği akademi. Çoğulu Yeşivot. 210 Israel Friedlaender, “Shiitic Influences”, Essential Papers…, s.123. 211 Friedlaender, s. 125-126; Joan Comay, Who’s Who in Jewish History, After the Period of the Old Testament, Routledge, London, 1995, s. 24; Wilson Dallam Wallis, Messiahs: Their Role in Civilazition, American Council on Public Affairs, Washington, 1943, s.31; Michael Brenner, A Short History of The Jews, Çev.: Jeremiah Riemer, Princeton University Press, Princeton, 2008, s. 80.

52

söylenenlerin çoğu muğlaktır ve bizim bilgeler de bu konuda açık ve anlaşılır bir gelenek bırakmamışlardır. Çoğu (kehanetler ve gelenekler) sadece olaydan sonra açıklığa kavuşacak olan mesellerdir. Bu detaylar bundan dolayı dinin maddeleri değil ve hiç kimse onların yorumuna veya Mesihi gelişin tarihini hesaplamaya boşa zaman harcamasın, çünkü bu şeyler ne Tanrı Sevgisine, ne de Tanrı korkusuna götürür.”212 Maimonides, Tanrı’nın vaat ettiği Mesihi döneme213 sadece Kral Mesih’in liderlik edeceğini ve Mesihi beklemenin etik bir sorumluluk olduğunu vurgulamış,214 halkın Mesih beklentilerini daha akla uygun hale getirmek istemiş ve gelecek Mesihi dönemin nasıl olacağını şöyle dile getirmiştir: “Kimse farzetmesin ki, Mesih olmadık mucizeler ihsan edecek, ölüleri diriltecek ve saire. Hayır, o tam tersine; Şeriat-i Tevrat, o menba-ı hayattır. Kim çıkar da Davud’un Evi’nden Kitap’ı öğrenir ve salih ameller işlerse ve Rabbin savaşlarını yaparsa, işte o Mesihtir. Eğer yıkılan Mabedi yeniden kurarsa ve Nabukadnezar’dan sonra Davud’un Evi’ni yeniden bina ederse, işte o Mesihtir. Kimse farzetmesin sakın ola ki Mesih gelince, nizam-ı alem de olmadık durum hasıl olmuş olacak. İşaya 11: 6 da okuduğumuz, Kurt kuzu ile gezecek ve pars adamı parçalamayacak haberi, mecazdır.”215 Görüldüğü üzere Maimonides bu görüşünde daha dünyevi ancak Yahudi dinini ayakta tutan, Yahudilere yardımcı olacak bir kişiden Mesih olarak bahsetmiştir. Her ne kadar Maimonides, toplumu teskin edici ifadeler kullanmışsa da, 1160 yılında İmamının Yahudileri Müslüman olmaya zorlaması ve olmayanların da öldürülmesi neticesinde Sana Yahudilerini düştükleri umutsuzluktan kurtarmak amacıyla Yahudi cemaatı başkanı Rabbi Yakov ben Natanel (Jacob ben-Nathanel al Fayyumi)’ye gönderdiği mektupta; birbirlerinden kopmamalarını çünkü Mesih’in yakında geleceğini bildirmiş, İslam ve

212 Werblowsky, “Yahudi Mesihçiliği”, s.58. 213 Moses Maimonides, The Guide For The Perplexed, Çev.: M. Friedlander, Barnes&Noble, New York, 2004, s. 382. 214 Kavka, s. 113;158. 215 Gershom G. Scholem, Sabatay Sevi Mesih mi? Sahte Peygamber mi?, Çev. Selahattin Ayaz, Burak Yay., İstanbul, 2001, s.24.

53

Hristiyanlığı Mesih’in gelişinin bir işareti olarak görmüştür.216 Mesih’in gelişi, kutsal topraklara dönüşü ifade ettiğinden, halk bu mektupla yeniden güç bulmuş, özünde Tanrı’ya övgüler ile Tanrı’nın yeryüzünde hemen krallığını kurmasının dilendiği Kadiş duasına217 “rehberimiz Moşe ben Maimonides’ in selameti” için kısmı eklenmiştir. Daha sonra bu yeni Kadiş duası tüm sürgündeki ve İslam hakimiyetindeki Yahudilerin duası olmuştur.

XIII. yüzyılın sonuna kadar Avrupa ülkelerinde kendilerine toprak sahibi olma imkanı verilmeyen Yahudiler, Hristiyanların yapmaktan kaçındığı bankerlik ve tüccarlık mesleklerini yapmak zorunda kalmışlar, paranın sahibi olmuşlardır. Kralların, Kilisenin, soyluların servet yöneticiliğini yapmaya başlayan Yahudilerin güç kazanması, yeniden Yahudi düşmanlığını başlatmıştır. Kutsanmış ekmek ve şarabın tam anlamıyla İsa’nın bedeni ve kanına dönüştüğüne karar verildiği Katolik Kilisesinin IV. Lataran Konsili’nde (1215) Yahudileri aşağılamak amacıyla, çark şeklinde bir kumaş parçasını göğüsleri üzerine dikili olarak taşıma zorunluluğu getirilmiştir.218 İngiltere’nin ilk anayasası sayılan Magna Carta 1215 yılında oluşturulduğunda ise, Yahudi aleyhtarı madde içerdiğinden Yahudi ticaret mallarına boykot uygulanmış, Yahudiler artık İngiliz üst sınıfına borç verememişlerdir. XVIII. yüzyılın sonlarına doğru İngiltere Kralı Edward ise, Yahudilerin mallarına el koydurarak, İngiltere’den onları sürmüştür. Kilisenin uyguladığı nefret

216 Moses Maimonides, Epistles of Maimonides: Crisis and Leadership, Çev. ve Notlar: Abraham S. Halkın, Tartışmalar: David Hartman, Jewish Publication Society of America, 1985, s.91-130; Joel L. Kraemer- Lawrence Victor Berman, Perspectives on Maimonides: Philosophical and Historical Studies, published for Littman Library by Oxford University press, 1991, s. 243; Kürşat Demirci, Yahudilik ve Dini Çoğulculuk, Ayışığı Kitapları, İstanbul, 2000, s.53. 217 Kadiş duası: Haçlıların Yahudilere yaptıkları barbarlıklardan sonra ortaya çıkan, Sinagoglarda Tora çalışmaları bittikten ve rabbinik metinler okunduktan sonra yapılan kutsama duasıdır. Ayrıntılı bilgi için Bkz. Besalel, “Kadiş”, C. II, s.305. 218 Ahmet Hikmet Eroğlu, Osmanlı Devletinde Yahudiler (XIX. Yüzyılın Sonuna Kadar), Alperen Yay, Ankara, 2000, s.15. Konsil sonrası birçokları kutsanmış ekmeğin mucizevi gücüne inanmaya başlamıştır. Ekmekle ilgili olarak 1243’de Berlin yakınlarında yaşayan bir Yahudi, İsa peygamberin etini temsil eden bu ekmeği bir Hristiyandan alıp, kendi veya grupça İsa’yı hırpalar gibi, ekmeği hırpalayıp, ezip işkence yapmakla suçlanmıştır. Suçlanan Yahudi tutuklanmıştır. Bu tip mahkemeler suçlanan kişinin topluluk önünde yakılmasıyla sonuçlanıyordu. Kutsal ekmeğe el uzatma iftirası ile bölgedeki Yahudilerin çoğu oradan uzaklaştırılmıştır. Bkz. Eva Groepler, Anti-Semitizm Antik Çağdan Günümüze Yahudi Düşmanlığı Tarihi, Belge Uluslararası Yay., İstanbul, 1999, s.15.

54

politikasıyla Avrupa’nın diğer devletleri de onlara karşı bir takım önlemler almaya başlamışlardır. Avrupa’da feodal düzenin sona ermeye başlamasıyla daha önce Yahudilerce yapılan ticaret ile parasal diğer işler artık Hırıstiyanların yönetimine geçmiştir. Böylece Yahudilerin paraya, Kiliseye ve Krallara ya da diğer yönetici sınıfa hakimiyetleri kısıtlanmıştır. Kutsal Kitaplarına dahi el konan Yahudiler, yeniden kan iftirasına uğramışlar, yaşadıkları yerlerden sürülmüşler ya da din değiştirmeye zorlanmışlardır. Anti-Semitizmin yeniden baş gösterdiği bu sıkıntılı süreçte Yahudiler yeniden umutsuzluğa düşmüşler, kurtarıcıya olan ihtiyaçları onları yeni dinsel ve mistik arayışa yöneltmiştir.

Bu arayış döneminde İspanya’da Kabalist düşünce ortaya çıkmıştır. Tanah ve Talmud’un yanında Kabalist düşüncenin en önemli kılavuz kitabı Zohar’da Mesih’in gelişinin ve kurtuluşun yakın olduğu, kutsal topraklara dönüşün gerçekleşeceği yer almıştır.219 Kabalizmin “Mesih” vurgulamaları neticesinde ilk olarak Abraham Ben Samuel Abulafia XIII. yüzyılda, Aşer Lemmlein, David Reuveni, Solomon Molho ve Isaac Luria XVI. yüzyılda kendilerini Mesih olarak gördükleri düşünülmektedir.220 Bu şahıslar Kabala öğretilerinden yararlandıklarından “Kabalist Mesihler” olarak da anılmışlardır.221

Kabalist Abraham ben Samuel Abulafia, erken yaşta Talmud ve Kutsal Kitabın yorumu gibi konularda eğitim almış, 20 yaşında efsanevi Sambatyon222 nehrinin kıyılarında kayıp On Kabile’yi görmek için İspanya’dan

219 Rav Michael Laitman, The Zohar, Laitman Kabbalah Publishers, Toronto, 2007, s. 203- 208, 343; Moses de Leon, Zohar, The Book of Enlightenment, Paulist Press, New Jersey, 1983; Küçük, Dönmeler Tarihi, s.136. 220 Lawrence Fine, Physician of The Soul, Healer and His Kabbalistic Fellowship, Stanford University Press, California, 2003, s. 324-325; Matt Goldish, “Mystical Messianism,” Jewish Mysticism and Kabbalah: New Insights and Scholarship, Ed.: Frederick Greenspahn, New York University Press, New York, 2011, s. 124. 221 Rabow, s. 78-85. 222 Sambatyon Nehri: Kayıp On İsrail kabilesinin, sürgünde yaşadığı bölgenin ötesinde bulunduğuna inanılan efsane nehrin ismi. Talmud ve Midraşlarda bahsedilmektedir. Ortaçağ’da Abulafia, Raşi ve Nahmanides gerçek bir nehir olduğuna inanmışlardır. XVII. yüzyılda ise Sabetaycılar ve Menaşe Ben Israel gibi Yahudi Mesiyanizmi ile ilgili cematlarca önem verilen bir unsur olmuştur. Ayrıca Bkz. Baki Adam, “Sept Yahudileri,” Bütün Yönleriyle Yahudilik, s. 123-125.

55

ayrılmıştır. Özellikle harflerin gizemi ve gematria çalışmalarıyla bilinen Abulafia, Maimonides felsefesinin mantıksal yorumunu yapmış, kendisini son kurtarıcı Mesih ve peygamber olarak görmüştür.223 Gershom Scholem tarafından Kabala’nın peygamberi olarak nitelenen224 Abulafia, tüm zamanların en büyük yahudi mistiği olarak da anılmaktadır.225 Tanrı’nın kendisine göründüğünü, 1290 yılında Mesih’in geleceğini ve artık Mesihçi çağın başladığını söylemiş, daha sonra kendini Mesih olarak ilan ederek Papa III. Nicholas’ı ziyaret edip,226 onu Yahudi dinine davet etmiştir. Fakat Papa kendisini tutuklattırarak Roma’ya getirtmiştir. Papa’nın aniden ölümüyle ağır cezadan kurtulan Abulafia daha sonra gezgin bir hayat yaşamış,227 Mesihi nitelikleri gösterememiştir.

Katolik Kilisesinin etkisiyle artan Yahudi düşmanlığı neticesinde İspanya’da, 1481’den 1490’a kadar Engizisyon mahkemelerinin kararıyla 200 kadar Yahudi yakılmış, 15.000 Yahudi ise cezalandırılmıştır.228 Asıl felaket ise 31 Mart 1492 yılında İspanya Krallığının yayınladığı “Sürgün Fermanı” ile gelmiştir.229 Bu fermanla İspanya topraklarından sürülen Yahudilerin230 100-

223 Abraham Berger, “The Messianic Self-Consciousness of Abraham Abulafia: A Tentative Evaluation”, Essential Papers…, s.251. 224 Scholem, Major Trends…, s. 119-155. 225 Joseph Dan, Gershom Scholem and The Mystical Dimension of Jewish History, New York University Press, New York, 1987, s.195-196. 226 Elliot R. Wolfson, “ Abraham ben Samuel Abulafia and the Prophetic Kabbalah,” Jewish Mysticism and Kabbalah…, s. 74; Hartley Lachter, “Introduction: Reading Mysteries,” Jewish Mysticism and Kabbalah…, s. 7. 227 Rabow, s. 47-52; Adler, Restoring The Jews…, s.16-18. 228 Eroğlu, s.48. 229 Elhamra sarayında imzalanan ve Elhamra Kararnamesi olarak anılan bu fermana göre; Ülkede dini beraberliği sağlamak amacıyla Yahudiler; altın, gümüş ve diğer yasaklı mallar hariç istediklerini alıp ülkeden gitmeye zorlanmışlardır. 31 Temmuz’a kadar ülkeyi terk etmeyen Yahudilerin idam edileceği hatta onları evlerinde saklayanların da aynı cezaya çarptırılacağı belirtilmiştir. 31 Temmuz’un Yahudilerin hatıralarında diğer bir önemli yönü ise bu tarihin I. ve II. Beth Ha-Mikdaş’ın yıkılış tarihleriyle aynı zamana denk gelmiş olmasıdır. Hristiyanların Yahudileri İspanya’dan sürmesiyle İspanya Devleti zayıflamış, ancak Yahudi malları ve paraları kilisenin olmuştur. İspanya’nın o dönemdeki rakibi olan Hollanda’ya sürülen Yahudiler burada Avrupa-Asya ticaretinde öne çıkarken, Portekiz’e gidenler köleleştirilmiş, Kuzey Afrika ve Cenova’ya gidenlerin ise malları yağmalanmıştır. Ayrıca Bkz. E.Montet- A.Lods- A. S. Rappoport- R.Garaudy, Tarihte ve Günümüzde Siyonizm ve Yahudilik, Çev.: Adnan Yazıcı- Örgen Uğurlu- Kemal Demir, Örgün yayınevi, İstanbul, 2006, s.234-235. 230 Sürgün edilenlerin tamamının 200-250 bin civarında oldukları tahmin edilmektedir..Bkz. Dean Philip Bell, “Expulsion, Late Middle Ages”, Anti-Semitism A Historical Encylopedia of

56

150.000’i Osmanlı Sultanı II. Beyazıt tarafından kabul edilerek, Osmanlının çeşitli bölgelerine yerleştirilmiştir.231 Rabbi Eliya Kapsali, II. Beyazıt’ın “Yahudilere eziyet etmeyi ve onları kovmayı yasakladığını, hatta onlara iyilik yapmayı emrettiğinden” bahsetmiştir.232 Bazı Yahudiler ise Hırıstiyanlık dinine girmiş ve kendilerine “converso” yani dönme denmiştir. Dönmeler, dış görünüşte Hırıstiyan gibi yaşamışlarsa da kendi iç alemlerinde yine eski inanışlarını sürdürmüşlerdir. Kendileri Yahudi soyundan olduklarından Tanrı’nın onlara yardım edeceğine, Mesih’in geleceğine ve bu sıkıntıdan onları kurtaracağına inanmışlardır.233

Dünya tarihi açısından 1492 yılı; Yahudilerin sadece İspanya’dan değil aynı zamanda Kastilya, Portekiz ve Sicilya’dan da sürülme tarihidir. Bu tarihteki diğer iki önemli olay ise; Kristof Kolomb’un Amerika kıtasını keşfetmesi234 ve Gırnata Müslüman Devletinin Katolik Krallara yenilmesidir. Kolomb’un keşfi ise sadece yeni bir kıtanın bulunması değil aynı zamanda eskatolojik bir anlamı olması açısından önemlidir. Zira bazı görüşlere göre; Kolomb’un asıl

Prejudice and Persecution, Ed.: Richard S. Levy, ABC-Clio Inc., California, 2005, s. 218-219; Yusuf Besalel, Osmanlı ve Türk Yahudileri, Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.Ş.,Ocak 2004, İstanbul, s.25-26. Bu ilk Yahudi göçü değildir. Yahudiler, Avrupa’da yaşanan anti- Semitizm nedeniyle ilk olarak 1376’da Macaristan’dan, 1394’de Fransa’dan, XV. yüzyılın başında Sicilya’dan ve 1420’lerde Venedik’in kontrolü altındaki Selanik’den Osmanlı topraklarına gelmişlerdir. Selanik’in 1430’da Osmanlı idaresine geçmesiyle de Almanya ve Macaristan’daki eziyet ve kısıtlamalardan kaçan Yahudiler Selaniğe gelerek buraya yerleşmişlerdir. Ayrıntılı bilgi için Bkz. Küçük, Dönmeler Tarihi, s. 76; Eroğlu, s.65. 231 Matthias B. Lehmann, Ladino Rabbinic Literature and Ottoman Sephardic Culture, Indiana University Press, Bloomington, 2005, s. 16; Stephen Kinzer, Reset: Iran, Turkey and America’s Future, Times Book, New York, 2010, s. 72; Besalel, Osmanlı ve Türk Yahudileri, s.25-26; Eroğlu, s.52. 232 Eroğlu, s.66. 233 Matt Goldish, ”Patterns in Converso Messianism”, Millenarianism and Messianism in Early Modern European Culture, V. I: Jewish Messsianism in The Early Modern World, Ed.: Matt D. Goldish- Richard H. Popkin, Kluwer Academic Publishers, Dordrecht, 2001, s. 46. 234 Avrupa’nın Doğusu Türklerin hakimiyetinde bulunduğundan, Hristiyanlar Doğu pazarlarına sahip olmak istemişlerdir. Avrupa’da ise yoğun bir işsizlik ve fakirlik hakimdir. I. Isabel’in maddi desteğiyle Kristof Kolomb Batı’ya doğru giderek Hindistan’a ulaşmak isterken tesadüfen Amerika kıtasını keşfetmiştir. Kolomb seyahatına çıkarken daha çok İncil’in Vahiy kitabından etkilenerek bu kararı vermiştir. Zira İncil’in, dünya sona ermeden bütün yeryüzüne yayılacağı ve putperestlerin Hristiyanlığı kabul edeceği kehaneti, içinde yaşadıkları Mesihi ve dünyanın sonunu bildiren ortam içinde çok yerinde bir hareket olarak görülmüştür. Kolomb, Paria Körfezine ulaştığında Hristiyan Kutsal Kitabında bahsedilen “Eden bahçesini sulayan nehirlere” ulaştığını ve “Yeryüzü Cennetini” bulduğunu sanmıştır. Bkz. Vahiy 21: 1-4; Mircae Eliade, Dinin Anlam ve Sosyal Fonksiyonu, Çev.: Mehmet Aydın, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 1990, s. 96.

57

hedefi, hem Kabalacıların Mesih’in gelişi ile bağlantılı ilk kehanet olan “Yahudilerin dünyanın her tarafına yayılması” öngörüsünü gerçekleştirmek hem de gittiği yerde büyük bir Yahudi güç merkezi oluşturmayı sağlamaktır.235 Bu yeni kıtanın keşfi en çok İspanya ve Portekiz’den sürülüp, İngiltere ve Hollanda’ya kaçan, Seferad olarak nitelenen Yahudilerin işine yaramıştır. Yeni kıtaya ilk gidenler de bu Seferadlar olmuşlardır. İlk gelen bu gruplar, kendilerini Kızıldeniz’den geçen İsrailoğulları gibi görmüşlerdir. Çünkü İngiltere ve Avrupa’daki durumları Mısır’daki kölelik devrinden hiç de farklı değildir.236 Müslümanlarla daha huzurlu ortamda yaşayan Yahudiler, aynı rahatlığı Hırıstiyan yönetimi altında bulamamışlardır. M.S. 70 yılında Kudüs’ten sürülen halk artık yıllardır vatan bildiği İspanya ve Portekiz topraklarından da sürülmüş, kalmak isteyenlerse Hırıstiyan olmaya zorlanmışlardır. 1496 da Portekiz’de Yahudi çocukların vaftiz ettirilmesi emri; annelerin çocuklarını öldürüp, intihar etmeleri gibi trajediler yaşanmasına neden olmuştur.237 Hırıstiyan olanlar ise, Hırıstiyanlarca tam kabul görmemişler yine çeşitli iftiralar ve eziyetlere mağruz kalmışlardır. Tüm bu yaşanan sıkıntıları kabalistler “Mesih çağının doğum sancıları” olarak yorumlamıştır.238 Yaşanan sıkıntılar Kabalanın toplum üzerinde etkisini artırmıştır. Çünkü sürgünlerle birlikte Kabala, Kudüs’e dönüş ve Mesih’in gelişi konularına daha çok odaklanmıştır. Diğer taraftan özellikle Akdeniz Yahudileri üzerinde Mesihi apokaliptizmin etkileri görülmüştür.

Yaşanan bu olumsuzluklar Mesihçi çağ ya da Mesih ile ilgili yeni tahmini tarihlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Mesela, aslen Portekizli olup, İspanya’dan sürülen ve Yahudiler için mücadele veren önemli Yahudi büyüklerinden olan Don İsaac Abravanel (1437-1508)239 Daniel kitabını

235 Nuh Gönültaş, Bush ve Evanjelizmin Mesihi Planı, Q-Matris Yay., İstanbul, Mayıs 2003, s.61. 236 Mircae Eliade, Dinin Anlam…, s.101. 237 Besalel, Osmanlı ve Türk Yahudileri, s.27. 238 Werblowsky, “Messianism in Jewish History”, s.48. 239 Don Isaac Abravanel: Filozof, Finansör. Abravanel’in, Tora’nın yorumu üzerine makaleleri, Maimonides’in lehinde yazdığı “İman İlkeleri” (Roş Amana) adlı eseri, İspanya’dan sürülen Yahudileri cesaretlendirici yazıları ve Mesih’in geleceğine dair halkın umutlarını güçlendirmek üzere yazdığı “Manevi Kurtuluş” ile ilgili eserleri mevcuttur. Mesihi

58

yorumlayıp, ilk olarak Mesihçi çağın 1503’te başlayacağını söylemiştir. Mesih ve onun geliş tarihini içeren dört kitap240 yazan Don Isaac Abravanel’in Mesih ile ilgili öngörülerinden birine göre; “Mesih, İslam topraklarında Müslümanların kralı olarak bilinen, Yahudi dininden olmayan ancak Yahudileri koruyan biri olacaktır”241 şeklindedir. İspanya topraklarından sürülmelerini “Mesih’in doğum sancıları” olarak yorumlayan Abravanel, daha sonra Mesih’in geliş tarihini 1531’e ertelenmiştir. Her iki tarihte Mesih gelmemiş ancak Isaak Abravanel’in Mesihi görüşleri XVI. ve XVII. yüzyıldaki Mesihçi beklentilerin habercisi olmuştur.242 Diğer taraftan Venedik’de243 yaşayan Aşkenaz Asher Lemlein de, Abravanel gibi ilk olarak 1500 yılında bir kurtarıcının244 6 ay içinde geleceğini ilan etmiş, Yahudilerin sıkı tövbe dönemine girip ibadet yapmaları gerektiğini bildirmişse de o tarihte Mesih gelmemiştir. Daha sonra 1502 yılında Almanya’da kendisini Mesih olarak tanıtan Lemlein’in fikirleri özellikle İtalya, Almanya ve İber yarım adasında yaşayan Yahudiler üzerinde çok etkili olmuş, bir süre sonra Mesih’in geldiği dedikoduları her yere yayılmıştır. Birçok Yahudi toplulukları kutsal topraklar’a “aliya” yapmışlardır. Bir kısım Yahudi ise sürgün ve acıların son bulacağı ve Mesih çağının yaklaştığı beklentisi içine girmiştir. Ancak Lemlein’in ortadan

mecazi olarak algılayan Yahudileri de eleştirmiş, Mesihi düşünceyi topluma benimsetmek istemiştir. İspanya’da din değiştirmeye zorlanan bazı Yahudileri ise para karşılığı kurtarmış hatta Elhamra Kararnamesinin iptal edilmesi için İspanya Kralı Ferdinand’a 600.000 duka vermeyi teklif etmiştir. Bkz. Besalel, Osmanlı ve Türk Yahudileri, s.32-33. 240 Ma’ayanei Yeshuah, Yeshuot Meshiho ve Mashmia Yeshuah sadece Mesih ve kurtuluş teması içeren kitaplardır. Zedek Olamim ise katastrofik yaklaşımla Tanrı ve adalet gibi konularla birlikte ele alınmaktadır. Bkz. Menachem Kellner, Dogman in Medieval Jewish Thought–From Maimonides to Abravanel, The Littman Library of Jewish Civilization, Oxford, 2004, s. 193; Matt Goldish, The Sabbatean Prophets, Harvard University Press, Cambridge, 2004, s. 42. 241 B. Netanyahu, Don Isaac Abravanel Statesman & Phılosopher, The Jewish Publication Society of America, New York, 1998, s.236-240, 323. 242 E. Lawee, “The Messianism of Isaac Abarbanel Father of the (Jewish) Messianic Movements of The Sixteenth and Seventeenth Centuries,” Millenarianism and Messianism in Early…, s. 7-9. 243 Türkler ve Venedikler 1499-1501 arasında savaşmışlar, 1501’de Türklerin galibiyeti ile savaş sona ermiştir. 244 Isaiah Tishby, “Acute Apocalyptic Messianism”, Essential Papers…, s. 267-268.

59

aniden kaybolması, Mesih’in de gelmemesi toplumda hayal kırıklığı yaratmıştır.245 Böylece topraklara geri dönüş hayali gerçekleşememiştir.

Osmanlı İmparatorluğunun giderek topraklarını genişletmesi, güç kazanması neticesinde XVI. yüzyılın başlarında Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’in, Memlükleri bozguna uğratarak Kudüs, Safed, Nablus ve diğer çevre memleketleri almasını Yahudiler sevinç ve ümitle karşılamıştır. Hatta Yavuz Sultan Selim, burada yaşayan Yahudilerce “Büyük Kyrus’un” evladı olarak alkışlanmıştır.246 Bunun üzerine Portekiz, İspanya ve Avrupa’nın başka yerlerinden çok sayıda Yahudi, kutsal şehirler olarak adlandırılan Kudüs, Safed, Tiberya ve El Halil’e () göç etmişlerdir.247 Türkler 5000 kadar Yahudi’nin yaşadığı Kudüs başta olmak üzere tüm Yahudileri dini konularda serbest bırakmışlardır. Sultan Selim’den sonra tahta geçen Kanuni Sultan Süleyman ise babasının izinden giderek, 1522’de Rodos’u alınca, Sakız adasındaki Yahudileri daha iyi şartlarda buraya yerleştirerek, onlara Rodos’un yakınındaki İncirli kükürt madenlerinin işletmesini verdiği gibi daha önceden Rodos’ta yaşayan ve zorla Hırıstiyan yapılan Yahudilerin tekrar dinlerine dönmelerine izin vermiştir. Kanuni’nin hoşgörülü tavırlarına rağmen Avrupa’da Mesih olarak David Reuveni ve Şelomo Molho ortaya çıkmıştır.248 Reuveni, 1524 yılında Kudüs’ü almak vaadiyle Papa VII. Clement’ten yardım istemiş, marranoların ve kendini kurtarıcı ilan eden Şelomo Molho’nın desteğini almıştır. Ancak Molho, katoliklikten tekrar Yahudiliğe dönünce katolik dinini terk etti diye Hırıstiyanlarca yakılmış, Reuveni ise hapiste ölmüş,249 bu olay başarısız bir girişim olarak tarihe geçmiştir.

245 Adler, Restoring The Jews…, s.18-19. 246 Adler, Restoring The Jews…, s.53. 247 Adler, Restoring The Jews…, s.53. 248 David B. Ruderman, Yahudi Tarihi, Çev. Lizet Deadato, İnkılap Yay., İstanbul, 2013, s. 34. 249 Besalel, “Messianik Akımlar”, C. II, s. 401.

60

Diğer taraftan 1526’da Budapeşte’yi Türk idaresine katan Kanuni, Budin ve Estergon’da zor şartlarda yaşayan Yahudileri İstanbul, Bursa, Edirne, Selanik, Plevne ve Niğbolu gibi yerlere yerleştirerek onlara eşit vatandaşlık hakları sağlamıştır. Kanuni’nin koruyucu, kurtarıcı ve adaletli bir hükümdar olarak davranması, Yahudiler arasında “Mesih’in gelişi” olarak yorumlanmıştır.250 Kanuni Sultan Süleyman’ın, Mimar Sinan’a Tiberya ve Kudüs şehrinin duvarlarını251 yeniden yaptırması, birçok sebil ve şehre su şebekesi kazandırması252, medreseler ve imarethaneler kazandırması ise Yahudilerin Onu “Hazret’i Süleyman’a”253 benzetmesine sebep olmuştur. 1565’de Yahudi banker Yasef Nassi, Kanuni Sultan Süleyman’ın izniyle Avrupa’da Hırıstiyan eziyeti altında yaşayan Yahudileri Tiberya’ya yerleştirmek üzere izin almış, burayı imar etmek üzere bir arkadaşını görevlendirmiştir. 1565’de imarı biten bölgeye İtalya’da gettolarda yaşayan Yahudiler ilgi göstermişlerdir.254 1553 - 54 yıllarında 324 hane olan Yahudiler, 1568 sonrası 1700 haneye ulaşmışlardır.255 Yaşanan bu olumlu gelişmeler toplum tarafından yine “Mesih’in gelişinin yakın oluşu” olarak yorumlanmıştır. Ancak bölgenin iklimi, ekonomik ve toplumsal bazı nedenlerle Tiberya projesinde sorunlar çıkmıştır. Yasef Nassi ise Yahudi literatüründe bölgede

250 Küçük, Dönmeler Tarihi, s.114-116; Netanyahu, s. 323. 251 Kanuni Sultan Süleyman, bu gün Kudüs’ün “Eski Şehir” kısmı olarak bilinen ve UNESCO dünya mirası listesinde yer alan 4 km uzunluğunda ki şehrin surlarını yeniden yaptırmış, Ağlama Duvarını tamir ettirmiştir. Bu surların içinde Yahudilerin, Hristiyanların, Ermenilerin ve Müslümanların mahalleleri bulunmaktadır. Surların içinde Yahudilerin ibadet ettikleri Batı Duvarı, Mabet dağı, Hristiyanların Kutsal Kabir Kilisesi (Sepulcher Kilisesi) ve Müslümanların kutsal mekanları olan El Aksa ve Kubbet-üs Sahra camileri de yer almaktadır. 252 Amy Singer, Kadılar, Kullar, Kudüslü Köylüler, Çev.: Sema Bulutsuz, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., İstanbul, 2008, s. 10. 253 Besalel, Osmanlı ve Türk Yahudileri, s.31. 254 16. yy.’da Venedik, Yahudiler için yaşanması zor bir yerdi. İspanya’dan gelen Penentine olarak adlandırılan Yahudiler, Türk tebaası olan Levanten olarak adlandırılan Yahudiler ve Alman kökenli olan Nation Tedesca olarak adlandırılan Yahudiler burada, zor şartlarda getto mahallelerde yaşamaktaydılar. Gündüz işlerini yapmak dışında toplumla bağlantıları en az düzeydeydi. Geceleri ise dışarı çıkmalarına izin verilmemekteydi. Ayrıca ağır vergiler ödüyorlardı. Dışarıda dolaşırken Yahudiliklerini ispatlamak zorundaydılar. Bu sebeple bazen sarı bir şapka, yuvarlak sarı bir işaret daha sonraları da kırmızı şapkalar ile dolaşmışlardır. Ancak bu dönemde Venedik’te bulunan İbrani basım evlerinin, dini ve diğer konulardaki Yahudi eserlerini yayınlamasıyla yüksek kültür düzeyine sahip olmuşlardır. Bkz. Anna Foa, The Jews of Europe After the Black Death, İtalyanca’dan Çev.: Andrea Grove, University of California Press, California, 2000, s. 138-154,164-168; Johnson, s.297-298. 255 Esther Benbassa- Aron Rodrique, Türkiye ve Balkan Yahudileri Tarihi, Çev. Ayşe Atasoy, İletişim Yay., İstanbul, 2011, s. 90.

61

ilk yerleşim yeri kurması sabebiyle ilk Siyonist olarak anılmıştır.256 Ayrıca İspanya sürgününden sonra Kabalistler: Seferad ilmihal kitabı Şulhan Aruh’u yazan Rabbi Yosef Karo, Rabbi Yacob Birav ve Rabbi Salamon Ha-Levi Elgabetz de Safed’e göç edenler arasında yer almışlardır. Böylelikle Safed’de, Kabalanın altın çağı başlamıştır (1533’den itibaren).257 Kanuni’nin fethiyle birlikte Anadolu ve kutsal topraklara birçok Yahudi göç etmiştir.258 Safed’te yeni Kabalacılık (Lurianik Kabala) Isaac Luria’nın önderliğinde gelişmiş, Luria’nın Yusuf’un oğlu Mesih’in inkarnasyonu olduğu ileri sürülmüştür.259 Safed Kabalacılığı olarak nitelenen bu dönemi Kürşad Demirci, geleneksel Kabalacılığın son bulduğu dönem olarak niteler. Zira Mesih’in gelişini ilahi lütufla ilişiklendiren geleneksel Kabala anlayışı yerine dualar, yardımlaşma ve hayırseverlik gibi bireysel faaliyetlerin Mesih’in gelişini çabuklaştıracağını ileri süren yeni Kabalacılık anlayışı hakim olmuştur.260

Yeni Kabalacılık daha çok İsrailoğullarının sürgünü, acıları, Mesih ve kurtuluşunu farklı bir anlatımla ele almıştır.261 Zira kutsal topraklara geri dönmeleri ve bunun toplumda Mesih’in gelişinin yakın olduğu düşüncesini yaratması bu dönemde Luria’ nın çalışmalarında karşılık bulmuştur. Ona göre Kabalanın başlıca amacı ruhları Mesih’in geliş zamanına hazırlamak ve

256 Leon Poliakov, The History of Anti-Semitism V. II, From Mohammed to the , Çev.: Natalie Gerardi, University of Pennsylvania Press, Philadelphia, 2003, s. 260; Howard Tzvi Adelman, “Nasi Family,” Reader’s Guide to Judaism, Ed.: Michael Terry, Routledge Taylor&Francis Group, London, 2000, s. 446; Nissan Mindel, “Don – Duke of Naxos (circa 1505-1579; 5265-5339)”, http://www.chabad.org/library/article_cdo/aid/111925/jewish/Don-Joseph-Nasi-Duke-of- Naxos.htm, (Erişim Tarihi 09. 09. 2012). 257 Altshuler, s.157. 258 XVI. yüzyılın ortalarına kadar İspanya, Almanya, Bavyera, Oberpfalz, Bamberg Piskoposluğu ve diğer birçok yerden sürgün edilen Yahudilere ilave olarak 1540-1541’de Napoli’den, 1571’de Toskana’dan ve 1597’de Milano’dan sürülenler Osmanlı Anadolu toprakları; İstanbul, Kutsal topraklar, Selanik ve Kuzey Afrika’ya yerleşmişlerdir. Bkz. Eroğlu, s. 53; Groepler, s.39. 259 Arthur Green, “Nahman of Bratslav’s Messianic Strivings”, Essential Papers…, s. 400. 260 Kürşat Demirci, “Sabatayizmin Avrupa Yahudiliğine Etkileri”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. XVI, Sayı: 2, ss. 625-634, 2012, s. 626. 261 Werblowsky, “Yahudi Mesihçiliği”, s.61.

62

kurtuluş çağını hızlandırmaktır.262 Luria’ nın Kabala’sı ve fikirleri Safed, Anadolu, Balkanlar ve Doğu Avrupa Yahudileri arasında yayılmıştır.

Osmanlıdan hoşgörü ve yardım gören Yahudiler, Polonya’da da göreceli olarak rahat yaşamışlardır. Kahal, yani cemaatlarını oluşturarak kendilerini uygun şekilde yönetme ve her türlü sosyal ihtiyaçlarını sağlamalarına izin verilmiştir. Bunda Polonya Krallarına borç para vermeleri ve vergilerini ödemelerinin payı büyük olmuştur. Ancak ülkedeki diğer halklar Yahudileri “Kraliyet özel uşakları” olarak nitelendirmişlerdir. Sorunsuz günler, milliyetçi Kazakların anti-Semit Kazak Lider Boğdan Chmielnicki liderliğinde, Yahudilere ve Polonya soylularına karşı başlattığı ayaklanma Ukrayna, Litvanya ve Beyaz Rusya’ya kadar yayılmıştır. 1.5 yıl süren Kazak katliamları neticesinde birçok Yahudi köle olarak satılmış, evleri, sinagogları ve okulları yıkılmış, malları yağmalanmış, katliamlara kurban gitmiş neticede 700 topluluk yok olmuş, geriye kalanlar Almanya ve Batı Ülkelerine doğru göç etmişlerdir.263 Polonya ve Litvanya’da yaşanan katliamlar neticesinde, Mesih’in ve kurtuluşun habercisi sayılan, Sambatyon nehri ve kayıp On Kabilenin bulunduğuna dair spekülasyonlar yayılmıştır.264 Kabala öğretisi ise Yahudi düşüncesini kontrol altına almış, dua ve meditasyonu ön plana çıkararak, toplumdaki birçok bireyde “Mesih geliyor” inancını taze tutmuştur.265 Bölgede yaşanan katliamlar Ortodoks Yahudiliğin içinden yeni bir hareketin doğmasına neden olmuştur ki bu Sabetay Sevi (1626-1676)266

262 Zohar’da Mesih’in geliş tarihi 5408 (İTg), Gregoryen takvime göre 1648 yılıdır. TB, Sanhedirin 96a, 97a ve 98a da Mesih’in ne zaman geleceği ve neler olacağıyla ilgili Rabbinik yorumlar yer almaktadır. Ayrıca Bkz. Gershom G. Scholem, Sabbatai Sevi: The Mystical Messiah, 1626-1676, Çev.: R. J. Zwi Werblowsky, Princeton University Press, Princeton, 1973, s. 88; Abraham Galante, Sabatay Sevi ve Sabetaycıların Gelenekleri, Zvi-Geyik Yay., İstanbul, 2000, s.2. 263 Groepler, s.51. 264 Demirci, “Sabatayizmin Avrupa Yahudiliğine…”, s. 628. 265 Werblowsky, “Messianism in Jewish History”, s.48. 266 Sabetay Sevi: Temmuz 1626 yılında, İspanyol asıllı tüccar Yahudi bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Sefarad Sabetay Sevi, din kitapları okumaya meraklı olması nedeniyle ailesi tarafından İsak d’Alba isimli bir rabbinin yanına öğrenci olarak verilmiştir. Tora ve Talmud çalışmış, Kabalayla ilgilenmiştir. 18 yaşına geldiğinde kendi öğrencileri olmuştur. Oruç günleri dışında da oruç tutup, vücudunu arındırmak için sürekli yıkanmıştır. Kendinin Mesih olduğuna inanmıştır. Bkz. Besalel, “Sabetaycılar (Dönmeler)”, C. 3, s. 555- 556.

63

tarafından kurulan Sabetaycılıktır. Mesihlik iddiasıyla çıkan Sevi başarısız olmuşsa da şimdiye kadar ortaya çıkan Mesihlerden en etkilisi olmuştur. Birinci bölümde ayrıntılı olarak ele alacağımız Sabetay Sevi hareketi daha sonra Hasidimin oluşmasında etkili olmuştur.

Sabetay Sevi’den sonra Polonya’lı Rabbi Frank Jacob ben Judah Leib (1726-1791) de Sevi’nin ruhuna sahip olduğunu ileri sürüp Talmud’u reddeden bir mezhep kurarak kendisini peygamber ve Mesih olarak ilan etmiş ancak Sevi kadar etkili olamamıştır. Yahudiliği ve onun otoritelerini sorgulayan Frank ve cemaatı, kendilerini “ ma’aminim” (inananlar), “Zoharites”( Zohar’a inananlar) ve “anti-Talmudist” olarak nitelemişlerdir.267 Polonya, Romanya, Bohemya ve Almanya’da binlerce üyesi olan ve “Frankistler” olarak adlandırılan bu grup Ortodoks Yahudiler tarafından kabul görmemiş, Frank, Brrody’deki bir rabbilik kurumu tarafından aforoz edilmiştir. Bu tarihten sonra XIX. Yüzyıla kadar Mesihlik iddasıyla ortaya çıkan olmamıştır. Ancak XVIII. yüzyıldan itibaren Mesihçilerin, Mesih’in gelişini hızlandırmak amacıyla kutsal topraklara göç edilmesini dile getirmesiyle Avrupa’dan Osmanlı İmaparatorluğu sınırları içinde olan kutsal topraklara göçler başlamıştır. Genel anlayış göçler toplanınca Mesih’in geleceği ve kurtuluşun başlayacağıdır. İşte bu dönemde Yemen’de Sana’lı I. Shukr ben Salim Kuhayl (Ö.1865), kendisini Mesih ilan etmiş (1861), ancak destek görmeyerek bir süre sonra Araplar tarafından öldürülmüştür. Kuhayl’den sonra Judah Ben Shalom da kendisinin II. Shukr Kuhayl olduğunu söyleyerek, Mesih ilan etmişmişse de o da kabul görmemiştir.

Kısaca anlatmaya çalıştığımız tarihsel süreç içinde, kendilerini Mesih olarak ilan edenlerin ortak paydası; başka egemenlikler altında karşılaştıkları anti- Semitizm nedeniyle toplumlarını sıkıntıdan kurtarmak istemeleri ve bu sebeple Mesihçi düşünceyi harekete geçirmeleridir. Yaşanan her Mesihi hareket, toplumun inancını ve direnci yıkmayıp, umudu ve inancı devam

267 Elior, The Mystical Origins of Hasidism, s. 89.

64

ettirmiştir. Diğer taraftan kendilerini Mesih olarak ilan etmeyen fakat Yahudilere kutsal topraklarda ya da egemenlikleri altında hoşnut olacakları yaşam şartlarını sağlayanlara da “Mesih” benzetmesinde bulunmaları bir tezat gibi görünsede bunun sebebi kutsal toprak, tarihsel vatana dönüş ve Mabede duyulan özlemin Mesih eliyle gerçekleşeceğine duyulan imandır. Vatansız Yahudiler anti-Semitizmden kaçmak için Mesih inancıyla kutsal topraklara yönelmişlerdir. Ancak tam bir toplumsal ve siyasal organizasyon oluşturamamışlardır. Toplu bir harekete geçilememesinde farklı ülkelerde yaşamaları, gruplaşamamaları, iletişim eksikliği, maddi yetersizliklerin olması, Mesih’in Tanrı tarafından gönderileceğinin beklenmesi ve Mesih gelmeden Kudüs’e gitmenin dini anlamda uygun olmadığının Ortodoks din adamlarınca telkin edilmesindendi

65

BİRİNCİ BÖLÜM

XVIII ve XIX. YÜZYILLARDA YAHUDİ TOPLUMUNDA MESİH İNANCI VE SİYONİZM HAREKETİNİN ÖNCÜSÜ MESİHÇİLER

XVIII. yüzyıla kadar Yahudilik dendiği zaman geleneksel Ortodoks Yahudilik anlaşılmıştır. Kendi içine kapanık yaşayan Ortodoks Yahudilik; Batı Avrupa’da Rönesans, Reform, Haskala (aydınlanma) ve bireysel özgürlüklerin ortaya çıkmasıyla bilimsel, fikirsel ve sanatsal alanlarda gelişmelerden etkilenirken, Doğu Avrupa ve Balkanlarda yaşayanlar onlar kadar şanslı olamamıştır. Zira Balkanlardaki milliyetçilik hareketleri ile yeni siyasal düzenlemelerin içindeki Rusya’da anti-Semitizimle ortaya çıkan pogromlar buradaki Ortodoks Yahudileri yeni alternatif yaşam alanlarına yöneltmiştir. Ortodoks Yahudilik orjinli yeni hareketler doğmuştur. Yeni oluşumların getirdiği farklı dinsel anlayışlar, birlik olma ve ulus olma olgularından etkilenerek bir takım kitlesel hareketlere yönelmiştir. Toplumsal yaşayış şekillerinde değişiklikler olduğu gibi, dinsel açıdan daha aktif ve siyasal düzlemde yer alacak hareketlerin de ilk nüvesi atılmıştır. Hem hareketler ve mezhepler hem de Ortodoks Yahudilik yaşanan sosyal ve siyasal değişiklikler ve baskılar altında Mesih inancı ve Vaat edilen toprak anlayışında farklı yorumlar geliştirmiştir.

XVIII. yüzyıldan önce Karailer ya da Sabetayizm gibi heretik olarak nitelendirilen hareketler dışında bütün Yahudiler geleneksel Ortodoks inancına bağlıyken bu yüzyılın sonlarından itibaren Ortodoks Yahudilikten; Hasidim ve Mitnagedim gibi cemaatlar ile bir takım yeni mezhepler ortaya çıkmıştır. Reformist Yahudilik, Muhafazakar Yahudilik ve Yeniden Yapılanmacı Yahudilik Haskala’nın etkisiyle ortaya çıkan mezheplerdir. Yeni çıkan mezhepler mesih inancına daha farklı açıdan yaklaşırken, Ortodoks Yahudilik mesih inancına yeni yorum getirerek bu inancı toplumu harekete

geçirip sürgünleri toplayarak, kutsal topraklarda yeniden devlet kurma düşüncesinin gerçekleşmesinde öncü rolü oynamıştır. Bu bölümün birinci kısmında 1700-1850 yılları arasındaki dönemde Mesih İnancının Yahudi toplumuna etkilerini; Sabetaycılık, Hasidim ve Mitnagedim cemaatlarının ortaya çıkışı, Haskala’nın etkileri ve Mesihçi düşüncenin kutsal topraklara göçleri başlıkları altında inceleyeceğiz. İkinci kısımda ise, 1850-1900 döneminde ortaya çıkan yeni Mesihçi düşüncenin mimarları, Mesihçilerin Siyonizm hareketine etkileri, destekleri ya da karşıtlıklarını ortaya koymaya çalışacağız.

A. Mesih İnancının Yahudi Toplumuna Etkileri ( 1700-1850)

a) Mesihçi Düşünce ve Sabetaycılık

Lurianik Kabala üzerine çalışmalar yapmış, rabbilik eğitimi almış Sevi, şimdiye kadar Mesihlik iddiasında bulunanlara göre hem yaşadığı çağda hem de sonrasında Yahudi toplumu üzerinde Bar Kohba’dan sonra en etkilisi olmuştur. Her ne kadar 17. yüzyılda ortaya çıkmış bir hareket olsa da bu nedenle kısaca Sevi’den ve onun yarattığı etkiden bahsetmekte fayda olduğu görüşündeyiz. Zira bize göre Sevi, Mesih konularıyla yakından ilgili Lurianik Kabala’nın gelecek yüzyılarda Yahudilik içinde daha çok etkili olmasında, Mesih inancının kuvvetlenmesinde ve Hasidimin ortaya çıkmasında önemli bir kişidir. Yahudi toplumunu önemli ölçüde etkilemiştir. Hatta ilerideki bölümlerde göreceğimiz gibi Kuzey Avrupa’dan bölgeye yapılan ilk göçler Sevi’nin ikinci kere gelişini görmek için olmuştur. Hasidim de Sevi’nin bir takım ritüellerini uygulamıştır. Sevi olayı Mesih ve topraklara yeniden sahip olunması fikrinin, son yüzyıllardaki önemli hareketidir. Bu sebeble kısaca Sabetay Sevi olayını hatırlamakta fayda görmekteyiz.

Sevi’nin Mesihlik iddiasıyla ortaya çıkışı, Yahudilerin Polonya ve Ukrayna’da katledilmesi ile 1618-1648 yıllarında Avrupa’daki Otuz Yıl savaşlarına denk gelmektedir. Yahudi toplumunun yaşadığı bu sıkıntılı

67

dönemden çok etkilenen 22 yaşındaki Sevi, toplumunu sıkıntılardan kurtarmak düşüncesinde olmuştur. Zohar’dan ve bazı Kabalistlerden268 özellikle Isaac Luria’dan269 esinlenerek Mesih’in 1648 yılında ortaya çıkacağını hesaplamıştır.270 Kendisinin Mesih olduğunu düşünmüş ancak Mesihliği 1664 yılında Filistin’de Kabala üstadı olarak bilinen ve kendini peygamber ilan eden Nathan tarafından ilan edilmiştir. Nathan’la geçirilen iki hafta sonrasında Nathan, Tanrı’dan mesaj aldığını,271 Sevi’nin Mesih olduğunu topluma bildirmiş, diğer Kabalistler de Sabetay Sevi’nin Mesihliğini Gematria yoluyla yaptıkları hesaplamalarla tescillemiş ve onun Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi olduğunu kabul etmişlerdir.272 Sevi’nin Mesihliğinin ilan edilmesi her ne kadar dini bir hareket olarak görünse de asıl hedef siyasal kurtuluşun sağlanmasıdır.273 Bunu sağlayacak olan Mesih, Sevi’dir. Dinden uzaklaşan Yahudi halkını yeniden dine dönmesini sağlamak, Mabedi kurmak ve İsrail sürgünlerini toplamak gibi nedenlerle Adem’ den beri on altı Mesih beden değiştirerek dünyaya gelmiştir. Musa peygamber ya da Kral Süleyman aynı ruhun beden değiştirmiş şeklidir. Dolayısıyla Sevi, on yedinci Mesihtir. Ancak son Mesih değildir. Ondan sonra kıyamet gününde gelecek olan bir Mesih daha vardır. Gelen Mesih yeni Tanrısal kurallar koyacaktır. Bu sebeble Sevi, on sekiz yeni emir düzenlemiş, orada kendisinin Davut neslinden olduğunu buna iman edilmesini bildirmiştir.274

Beklenen Mesih’in ortaya çıkması, anti-Semitizm altında ezilen toplumda topraklara dönüş umudunu canlandırmış ve çok sayıda kişi kendisine inanmıştır. Mesih’in ortaya çıkması Avrupa Yahudileri arasında da heyecan yaratmış, kurtuluşun diğer simgelerinden olan On Kabile’nin bulunduğuna

268 Scholem, Sabbatai Sevi: The Mystical…, s. 153. 269 Fine, s. 3. 270 Morgan- Weitzman, s. 150. 271 Goldish, “Mystical Messianism,” s. 129. 272 İ.Alaeddin Gövsa, Sabatay Sevi, Anka Yay., İstanbul, 2003, s. 27; Şule Burul, Yahudi Mistisizmi: Kabala, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, Mayıs 2006, s. 56. 273 Yehuda Liebes, Studies in Jewish Myth and Messianism, İbraniceden Çev.: Batya Stein, State University of New York Press, Albany, 1993, s. 106. 274 Cengil, s. 111-114.

68

dair yeni dedikodular ortaya atılmıştır.275 Bu iki beklenen unsura Menaşe Ben Israel, İsrail’in Umudu (Mikveh Israel)276 adlı kitabıyla destek olmuştur. Kitapta, “Kayıp On Kabilenin diğer iki kabileyle birleşerek Mesihçi çağı” oluşturacağı, tekrar kaybedilen topraklara sahip olunacağı görüşünü dile getirmiş,277 Yeremya 14: 8’i278 örnek göstererek İsrailoğulları varolduğu müddetçe umudun devam edeceğini ifade etmiştir. Bunun üzerine Amsterdam’lı zengin Yahudiler servetlerini Osmanlı topraklarından çıkan Mesih’in emrine vermişlerdir.279 Hepsinin düşü Mesih’in belirmesiyle Arz-ı Mev’ud’a dönüp280 tekrar bir vatan sahibi olarak siyasi anlamda egemenlik ve güç kazanmaktır. Ancak Osmanlı İmparatorluğu Padişahı IV. Mehmet, Sevi’den Mesih olarak mucize göstermesini isteyince, Mesihlik mucizesi gösterememiş, yaşadığı travma ile Müslüman olmayı tercih etmiş,281kendi dinini de gizliden devam ettirmiştir. Taraftarlarına Müslümanlığa geçtiğini anlatan bildiri Gövsa’nın Sabetay Sevi isimli kitabında şöyle yer almaktadır: “Tanrı beni İsmaili yani Müslüman yaptı. Ben kardeşiniz kapıcıbaşı Mehmed’im. O, öyle emretti. Ben itaat ettim.”282 Gövsa, bu mektubun manasının eski Yahudi kitaplarındaki inanca dayandığını düşünmektedir. Zira bahsettiği üzere o inanca göre; “Mesih, İsmaililer (yani Müslümanlar) tarafından yutulacak, kaybolacaktır.”283 Lurianik Kabala anlayışına göre de

275 1644 yılında gezgin Aaaron Levi Montezinos, Amsterdam’daki Menaşe Ben Israel’e Güney Amerika’daki yerlilerin bu kayıp kabileler olduğunu bildirmiş, Ben Israel’de öğrendiği haberleri İngiliz Devlet Adamı Oliver Cromwell’e ileterek, Yahudilere yaşama izni vermesini istemiştir. Bu girişimle birlikte İngiliz kolonisi olan Surinam’da da Yahudilere eşit haklar tanınmış, akabinde İngiltere’ye girişlerine izin verilmiştir. Menaşe Ben İsrael, The Hope of Israel kitabında Mesianik çağda on iki kabilenin bir araya geleceğini yaymıştır. Ona göre tüm dünyaya yayılan Yahudiler, Mesihçi dönemi Kutsal topraklara dönerek sağlayacaklardır. Zira Kutsal Kitap, dağılmış sürgünlerin toplanacağı haberini peygamberler vasıtasıyla bildirilmiştir. Bkz. Besalel, “On Kabile”, C. II, s. 457-458. 276 Bu kitap 1659’da istanbul’da da basılmıştır. Bkz. Manasseh ben Israel, Henry Mechoulan, Gerard Nahon, The Hope of Israel, Littman Library, 1987, s. 59-78. 277 Demirci, “Sabatayizmin Avrupa Yahudiliğine …”, s. 628; Besalel, “On Kabile”,C. II, s. 458; Adam Sutcliffe, Judaism and Enlightenment, Cambridge University Press, Cambridge, 2004, s. 110-112; Susan James, Spinoza on Philosophy, Religion and Politics-The Theologico Political Treatise, Oxford University Press, Oxford, 2012, s. 77. 278 “Ey sen, İsrail’in ümidi, sıkıntı zamanında onun kurtarıcısı…”. 279 Scholem, Sabatay Sevi Mesih…, s.15-17. 280 Küçük, “Yahudilikte Arz-ı Mev’ud…”, s. 104. 281 Galante, s.52; Ariel, Kabbalah…, s. 180-181. 282 Gövsa, s.63. 283 Gövsa, s.63.

69

din değiştirmek kurtuluşun ve Tikkun sürecinin gerçekleşmesi için zorunluluktur. Başka bir dine geçmek böylece gentilelerin arasında olmak Mesih’in doğuşu için gereklidir.284 Dolayısıyla Sevi yanlış bir şey yapmamıştır. Ancak Mesihlik iddiası beklenen Mesihi sonuçlar ortaya çıkarmamıştır. Sabetay Sevi’nin bir kurtarıcı olmadığı Yahudilerce anlaşıldıysa da Türkiye ve Balkanlar’da özellikle Selanik de, Sevi’nin izinden giden bir grup taraftarı “Dönmeler” olarak anılmışlardır. Sevi’yi desteklemeyen ve onun Mesihliğini kabul etmeyen İstanbul hahamları ise onun Müslüman olmasına çok sevinmişler, İzmir Musevi cemaatine gönderdikleri bir mektupla onları egemenlikleri altında yaşadıkları Osmanlı İmparatorluğunda, kendilerine daha sonra zararı dokunacak ya da cemaatın hareketlerinin bu topraklarda yaşayan diğer Yahudilere sorun getirecek davranışlarda bulunmamaları için nazikçe uyarmışlardır. Zira Sevi’nin Mesihlik ilanı onun Müslümanlığa dönmesiyle kısmen son bulmuşsa da kendisine inananlardan bir kısımı “Mesihi ihtişam içinde iki zıt kişiliğin birarada olacağına” inandıklarından, Edirne’ye Sevi’nin yanına giderek hacı olmaya devam etmişlerdir.285 Zira Sevi, bir taraftan Hızırlık Bektaşi tekkesi ayinlerine katılmış, diğer taraftan gizlice Yahudiliğini devam ettirmiştir.286 Ancak bu durumun Osmanlı yöneticileri tarafından olumsuz alıgılanacağı düşüncesi borsa ve ticari düzene hakim Yahudileri bir nevi dikkatli yaşama noktasına getirmiştir.287

Sabetay Sevi’nın Mesihliği gerçekleşmemişse de, Sabetaycılar onun tekrar geri geleceğine, Vaat edilen kutsal topraklarda İsrail Devletini yeniden kurup, dünyayı idare edeceklerine inanmaya devam etmişlerdir. Kabalistlerde hakim

284 Demirci, “Sabatayizmin Avrupa Yahudiliğine…”, s. 629. 285 Gershom G. Scholem, The Messianic Idea in Judaism and Other Essays on jewish spirituality, Schocken Books, New York, 1971, s.142-167. 286 Paul B. Fenton, “Yahudilik ve Tasavvuf”, Çev. Salih Çift, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Degisi, C. 13, Sayı:1, ss. 245-260, 2004, s. 255. 287 Scholem, Sabatay Sevi Mesih…, s.17.

70

olan; Mesih’in Adem’den son Mesihe kadar dağınık şekillerde görüneceği düşüncesi bunda etkili olmuştur.288

Ortodoks Yahudiler Sabetaycıları sapkın olarak nitelendirmişlerdir. Ancak Sabetay hareketi birçok Kabalist rabbiyi derinden etkilemiştir. XVIII. yüzyılın sonlarına doğru Sabetay Sevi’den etkilenen Hasidim ve Hasidime karşıt olanların oluşturduğu Mitnagedim hareketleri ortaya çıkmıştır.289 Sevi’nin Mesihçi hareketinin etkileri ve yeni cemaatların yeni Mesihçi anlayışları anti- Semitizmle karşılaşan bazı rabbilerin Mesih gelmeden kutsal topraklara ilk göçleri yapmalarını sağlamıştır. Göç edenler arasında Rabbi Chaim Abulafia (1660- 1744)290, Rabbi Hayyim ben Attar (1696- 1743)291, Rabbi Moses Hayyim Luzzatto (1707- 1746)292, Rebbe Kutov’lu Gershon, Vitebsk’den Rebbe Menahem Mendel (1730-1788)293 gibi önemli rabbiler bulunmaktadır.294Sevi’nin Mesihlik iddiasının doğru çıkmaması özellikle Batı ve Orta Avrupa’da Mesih umudunu azaltmış, Avrupa Aydınlanmasının da etkisiyle Haskala ortaya çıkmıştır.295

288 Scholem, The Messianic Idea …, s.142-167. 289 Scholem, The Messianic Idea…”, s.362. 290 Rabbi Chaim Abulafia: Rabbinik otoritelerdendir. Kabalisttir. İzmir’de rabbilik yapmıştır. 1740’da kutsal topraklara göç etmiştir. 291 Rabbi Hayyim ben Attar: Fas doğumludur. En bilinen çalışması Tora’nın yorumu olan “Ohr-ha-Chaim”dir. Ha-Kadosh (Kutsal Biri) olarak da bilinmektedir. Talmudist ve Kabalisttir. 1742’de Akka’ya yerleşmiştir. 292 Rabbi Moshe Chaim Luzzatto: İtalya Padua’da doğmuştur. Bağlıları kendisini Davud’un oğlu Mesih olarak kimliklendirmiştir. O ise kendisini Musa peygamberin rolünde görmüştür. Kabalizmle ilgilenmiştir. Ölümünden yüz yıl sonra Musar Hareketi tarafından yeniden keşfedilmiş ve onun çalışmaları bu harekete adapte edilmiştir. 1743’te kutsal topraklara göç etmiştir. 293 Rebbe Menahem Mendel Vitebsk: Vitebsk ya da Horodok’lu rebbe Menahem Mendel olarak bilinir. Belarus ‘da doğmuştur. Dov Ber’in Mezeritch (Maggid of Mezeritch) disiplininden gelmektedir. Hasidi Yahudiliğin ilk dönem rabbilerindendir. Bkz. Israel Moes Ta- Shma, “Menahem Mendel of Vitebsk”, EJD, Second Edition, V. 14 (Mel-Nas), s. 24-25. 294 Altshuler, s. 158. 295 Ali Osman Kurt, “Yahudi Aydınlanma Hareketi: Haskala,” Milel ve İnanç – İnanç, Kültür ve Mitoloji Araştırmaları Dergisi, C. 7, sayı 1, ss. 33-59, Ocak- Nisan 2010, s. 51.

71

b) Mesihçi Düşünce ve Hasidim ve Mitnagedimin Ortaya Çıkışı

Hasidim, Doğu Avrupa’da yaşanan katliamlar ve anti-Semitizm neticesinde Ortodoks Yahudiler arasında Kabalizm ve Sabetayizm etkisiyle canlanan büyük dini harekettir. İbranicesi Hasidut’tur. Baal Shem Tov’un (1698- 1760)296 öğretileri ışığı altında oluşan, Lurianik Kabalanın ilkelerinde reform yapan Hasidim, Polonya’da geliştirilmiştir.297 Kabalistik öğretilerin yayılmasında da en önemli ve etkili hareketlerden biridir.298 Yahudi dinsel hayatı içinde mistik içe dönüş ve kurtuluş öğretisini içeren Hasidizm, apokaliptik ve Mesihçi hareket olarak öne çıkmıştır. Hareketin arka planında sosyal ve kültürel sebepler olduğu gibi Sabetay Sevi hareketinin de etkisi görülmektedir.299 Sevi ve ona bağlı bir kısım ermişlerin yaşadığı vecd halleri Hasidim’deki Sadikliğe300 benzemektedir.301 Ali Osman Kurt, Hasidimdeki

296 Rebbe Israel ben Eliazar: İyi İsimli Usta anlamına gelen Baal Shem Tov olarak bilinir. Padolya, Okup’da (günümüzde Ukrayna) doğmuştur. Yoksul bir yetim olan Eliazar, Yahudi mistiklerin örgütü olan Nestarim’de eğitim görerek Rabbi olmuştur. Halkın arasına karışarak vaazlar vermiş, halk arasında ruhani kutsal bir kişi ve şifacı olarak ün yapmıştır. Hasidism cemaatını kurmuştur. Kabaladan etkilenmiş ancak Kabalada yer alan çilecilik anlayışına karşı olmuştur. Onun yerine neşeli çoşkulu oyunlar, hoplayarak yapılan dualar ve ayinleri tercih etmiştir. Bu durum bazıları tarafından eleştirilmiştir. Mesih’in geleceğine inanmış ancak bu gelişi Hasidimin dünyaya yayılması sonucu gerçekleşeceği düşüncesini ileri sürmüştür. Ayrıca Bkz. Karesh- Hurvitz, “Baal Shem Tov”, s. 40-41. 297 Hasidik cemaatlar ya da hanedanlar; Belz (Batı Ukrayna), Brisk (Polonya) Bobov (Güney Polonya), Breslov(Ukrayna), Lubaviç Habad (Litvanya), Ger (Polonya) Sanz- Klausenberg (Romanya), Satmar (Macaristan), Skver (Çernobil) Vizhnitz (Ukrayna)’dir. Belli başlı 31 kadar da küçük cemaat bulunmaktadır. Yahudi yaşamı Hasidim ile sınırların ötesine taşınmış; Galiçya, Beyaz Rusya, Litvanya ve Merkez Rusya’ da genişlemiştir En büyük Hasidik cemaatlar bu gün İsrail ve Amerika’da yaşamaktadırlar. Ayrıca, Kanada, İngiltere, Belçika ve Avusturalya’da da bulunmaktadırlar. Lubaviç Habad, Ger, Breslov ve Satmar cemaatleri İsrail siyasetinde etkilidirler. 298 Rachel Elior, The Paradoxical Ascent to God – The Kabbalistic Theosophy of Habad Hasidism, İbraniceden Çeviren: Jeffrey M. Green, State University of New York Press, Albany, 1993, s. 3. 299 Scholem, The Messianic Idea…”, s.362; Robert M. Seltzer, Judaism A People ant Its History, Religion, History and Culture Selections from the Encyclopedia of Religion, Macmillan Company, New York, 1989, s.263. Ayrıca Hasidiler, Kabalist Isaac Luria’nın dua kitabından esinlenerek yeni bir ibadet şekli oluşturmaları nedeniyle geleneksel Ortodoks Yahudilik tarafından kabul görmemişlerdir. Ancak halk arasında Hasidim’e bağlı rabbilerin mucizelerinin yayılmasıyla Tora ve Talmud bilgisinden uzak fakat bir o kadar da yüksek maneviyatlı cemaatler oluşmuştur. Bkz. Kaufmann- Eisenberg, s.118. 300 Sadik: Hasidim’de, kişi ile Tanrı arasında bağlantı kuran, bir takım kerametler gösterebilen dini liderdir. Özel bir konumu vardır. Kabalistler de Sadik’in ilahi gücü ve kehanet yeteneği olabileceğini iddia etmişlerdir. Bkz. Besalel, “Tsadik”, C. III, s. 746-747. 301 Demirci, “Sabataizmin Avrupa Yahudiliğine …”, s. 631.

72

Sadik konumunun Nathan’ın Mesihçi teorisinin bir yansıması olduğunu ileri sürmüştür.302

BEŞT303 olarak da anılan Baal Shem Tov, Sevi gibi kendini Mesih olarak ilan etmediyse de cemaatı içinde Mesih olarak algılanmıştır. Kendisi bu durumu ne tam olarak kabul etmiş ne de reddetmiştir. Tov, kendisinin İlya’nın göreviyle sorumlu olduğunu düşünmüştür. Mesih gelmeden önce Yahudi toplumunun Tanrıya hizmet ederek ve daha çok ibadet edip, bağlanarak toplumun arzuladığı güne kavuşacağına inanmıştır. Tüm Yahudilerin kendilerini Musa peygamber dönemi insanlarının ulaştığı yüksek manevi düzeye ulaştırmasıyla da Mesih geleceğini ileri sürmüştür.304 Lurianik Kabalanın anlayışı ibadetlerde benimsenmiştir.305 Bu nedenle Mesih’in gelişini kolaylaştırmak için tövbe etmek, iyi amel yapmak, daha çok dua etmek gibi ritüellere çokca önem vermiş, kurtuluş için bağlılarını yönlendirmiştir.306

Baal Shem Tov’a göre bu dünyada her zaman Mesih görevini yapacak birisi Tanrı tarafından yaratılmıştır, onun ortaya çıkması insanların ona layık olmasına ve Tanrı’nın iznine bağlıdır.307 Hasidim hareketi kimilerine (B.Z. Dinur, I.Thishby) göre, akıllarda açık bir kurtarıcı Mesih inancı başlatmış fakat Tov zamanında amaca tam ulaşılamayınca kişisel kurtuluş temasına geri dönülmüştür.308 G. G. Scholem ve R.Schatz’ a göre ise Mesihçi inanç Hasidim öğretisi içinde eritilmiştir.309 Aslında Hasidim, aynı zamanda Yahudi

302 Kurt, Fundamentalist Yahudiler, Eski Yeni Yay., Ankara, 2016, s. 289. 303 BEŞT: Baal Shem Tov’un kısaltması. İngilizcesi Besth. 304 Deah olarak nitelenen manevi düzeyi yüksek Yahudilerden kasıt, Musa peygamber dönemi Yahudileridir. Mısır’da karşılaştıkları sıkıntılara inançla dayanan, Mısır’dan Musa peygamber ile birlikte çıkan ve ona verilen On Emir gibi birçok mucizeye şahit olan kuşak. Ayrıca Bkz. Kurt, Fundamentalist Yahudiler, 2016, s. 290. 305 Kürşat Demirci, “ Doğu Avrupa Yahudiliği: Hasidim”, Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, Sayı: 16, ss. 119-128, 2005, s. 123. 306 Benzion Dinur, “The Messianic-Prophetic Role of The Baal Shem Tov”, Essential Papers…, s. 378-381. 307 Glickman, s. 12; Patai, The Messiah Text…, s.31-32. 308 Arthur Green, Tormented Master–A Life Of Rabbi Nahman of Bratslav, The University of Alabama Press, Alabama, 1979, s. 185. 309 Arthur Green, “Nahman of Bratslav’s…”, s.392.

73

toplumu için bir kurtuluş öğretisidir. Zira tamamıyla ibadetleri artırıp, mükemmel ahlaka ulaşarak toplumun kurtuluşunu sağlamaya yönelmiştir.310 Bununla birlikte Hasidim her nesil, onları sürgün yerlerinden kurtarıp, yeniden Vaat edilen topraklara götürecek, Davud’un oğlu Mesihi getirecek, Yusuf’un oğlu Mesihi ortaya çıkarabilir,311 düşüncesinde olduğundan “her birey kendi küçük dünyasının Mesihidir.” kavramını ortaya çıkarmıştır. 312

Orta ve Doğu Avrupa’ya yayılan Hasidi cemaatlar fikirlerini buralarda yayma ve geliştirme imkanı bulmuşlardır. En büyük Hasidi cemaatlar ya da hanedanlar; Belz (Batı Ukrayna), Brisk (Polonya) Bobov (Güney Polonya), Breslov(Ukrayna), Lubaviç Habad (Litvanya), Ger (Polonya) Sanz- Klausenberg (Romanya), Satmar (Macaristan), Skver (Çernobil) Vizhnitz (Ukrayna)’dir. Belli başlı 31 kadar da küçük cemaat bulunmaktadır. Ancak Hasidim Avrupa ile sınırlı kalmamış, Galiçya, Beyaz Rusya, Litvanya ve Merkez Rusya’ya kadar genişlemiştir En büyük Hasidik cemaatlar ise bu gün İsrail ve Amerika’da yaşamaktadır. Ayrıca Kanada, İngiltere, Belçika ve Avusturalya’da nispeten küçük topluluklar bulunmaktadır. Lubaviç Habad, Ger, Breslov ve Satmar cemaatleri İsrail siyasetinde ve toplum üzerinde çok etkilidirler. Ayrıca zamanımızın Kabalistik öğretilerin yayılmasında da en önemli ve etkili hareketlerden biridir.313

Hasidimin kabul ettiği ritüellere, bir takım dinsel uygulamalara ve Sadik’in Tanrı ile insan arasında arabulucu olması314 gibi unsurlara tepki olarak ise Mitnagedim hareketi doğmuştur. Hasidimin, Sabetaycılık ve Frankizm gibi dine zarar vereceğinden korkulmuş, gelenek ve dini uygulamalardan sapmasından endişe duyulmuştur. Hasidim karşısında Vilna Gaonu Elijah

310 Dinur, s. 377. 311 Pesach Schindler, Hasidic Responses to the Holocaust in the Light of Hasidic Thought, KTAV Pub. House, Hoboken, 1990, s. 49-51. 312 David Biale, Gershom Scholem: Kabbalah and Counter-History, Harvard University, Cambridge, 1982, s. 90. 313 Elior, The Paradoxical Ascent…, s. 3. 314 Ebru Metli, Hasidiliğin Yahudi ve Öteki Anlayışı, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2006, s. 12.

74

ben Solomon Zalman’ın (1720-1797)315 liderliğinde Mitnagedim yani “muhalefet edenler” grubu oluşmuştur. Sabetay Sevi’nin yarattığı hayal kırıklığının toplumda kimilerini mistisizm düşmanı haline getirdiği bu dönemde daha akılcı görülmüştür. Aslında Gaon da Kabalisttir. Ancak Sabetay Sevi ya da Baal Shem Tov gibi mistik değildir. Her ne kadar İsaac Luria’nın adını duyunca titriyor, farklı düşler görüp, vahiylerde bulunuyorsa da mantık kavramlarıyla daha çok ilgilenmiştir.316

Mitnagedim, Hasidimin sürekli coşkulu dua etme ritüellerine de karşı olmuştur. Ona göre Hasidim, bağlılarına mucizevi hikayeler anlatmakta, dini törenlerde içki sigara içilmekte, el sallama veya çırpma gibi davranışlar oyunlarla birleştirilerek din yozlaştırılmaktadır. Rabbani geleneğe sıkı sıkıya bağlı olan Mitnagedim, ilk dönemlerde Hasidileri herem317 ilan etmiştir. Tanah, Talmud ve Kabala çalışmalarına önem vermekle beraber dünyevi konulara da önem vererek Doğu Avrupa’nın en bilgili Yahudilerini yetiştirmişlerdir.318

Mitnagedim, Hasidimin Isaac Luria’nın yazılarının dua olarak okunarak Mesih’in gelişi ve kurtuluşun hızlandırılması fikrine de katılmamıştır. Zira Hasidim, Isaac Luria’nın yazılarını istisnasız kabul etmiş, Hayyim Vital’in bu yönde öğretilerini temel almış, Luria’nın ifadelerini dua olarak okuyarak kurtuluşun hızlandırılacağına inanmıştır. Oysa Vilna Gaon, Isaac Luria’nın

315 Rabbi Elijah ben Solomon Zalman: Vilna Gaonu. Talmudist, Kabalist ve Halakist. Hasidimin bir takım dini uygulamalarının karşısında olmuştur. Bu nedenle Mitnagedim hareketini kurmuştur. Öğrencilerini laik bilimlere yönlendirmiştir. Yahudi geleneklerini koruyarak Yahudi yaşamına birçok yenilikler katmıştır. 19. yy’da Doğu Avrupa’da Rabbi Israel Salanter tarafından geliştirilen Musar hareketinin ruhani babası olarak da görülür. Ayrıntı için Bkz. Norman Solomon, Torah From Heaven-The Reconstruction of Faith, The Littman Library of Jewish Civilization, Oxford, 2012,s. 161-166; Bkz. Karesh- Hurvitz, “Vilna Gaon (Elijah ben Solomon Zalman), s. 542-543. 316 Karen Armstrong, Tanrı’nın Tarihi, Ayraç Yayınevi, Ankara, 1998, s. 421-422. 317Dine karşı ağır suç işleyen Yahudinin toplum dışına itilmesi ve münasebetinin kesilmesidir. 318 Mitnagedimin çabalarıyla Litvanya ve Beyaz Rusya’da yoğun din eğitimleri başlamış, Yeşivot açılmıştır. Mitnagedim’in Doğu Avrupa’da ilk Yeşivası, 1803 yılında Volozhin’de Volozhin Yeşivası adıyla kurulmuştur. Kurucusu Rabbi Chaim Volozhin’dir. Geleneksel Yahudiliği yaşatmaya çalışmışlarsa da Hasidim bölgede daha etkin rol oynamıştır. Volozhin Yeşivası, Rusya hükümeti tarafından 1892 yılında kapatılmıştır. Dini Siyonist Abraham Isaac Kook da buradan yetişmiştir.

75

bazı düşüncelerinin İlya tarafından yönlendirildiğine inanmışsa da diğerlerinin kendi düşünceleri olduğunu düşünüyor, bu sebeple de Luria’nın yazılarının dua olarak kullanılması fikrine katılmamıştır.319

Mitnagedim ise Mesih gelmeden kutsal topraklara yerleşip, orada Mesihi karşılamayı yani Mesih’in gelişinin hızlandırılması için bir an evvel Yahudilerin kutsal topraklara göç etmesi düşüncesini oluşturmuştur. Böylece hem bölgeye yapılan göçlerin artmasına hem de Mesih inancının geleneksel anlayıştan farklı yorumlanmasında yeni bir dönemin başlamasına sebep olmuştur.

Burada dikkat çekmek istediğimiz önemli nokta şudur. Hem Hasidim hem Mitnagedim, Mesih’in gelişini sağlamak için pasif bekleyişten aktif kollektif harekete yönelen bir anlayış içine girmişlerdir. Geleneksel Mesihçi anlayışta hakim olan Tanrı’nın göndereceği güne kadar Yahudilerin sürgün topraklarında kalması gerektiği durumu değişmiştir. İki Mesihçi hareket, yaşadıkları toplumlardaki sosyal ve siyasal olayların olumsuz etkisiyle bu yüzyıldan itibaren Mesih’in gelişini hızlandırmak için daha etkin rol üstlenmişlerdir.

Mitnagedim’in Hasidim karşıtlığı Hasidizmin tekrar Tora öğretilerine döndüğü XIX. yüzyıla kadar devam etmiştir. Hasidim ise Mitnagedime daha ılımlı yaklaşım sergilemiştir. Mesih bir Hasid olarak gelse Mitnagedim inanmaz ancak biz, Mesih bir Mitnagedim olarak gelse de ona inanırız diyerek bu yaklaşımını ortaya koymuştur.320

XVIII. ve XIX. yüzyıllarda geleneksel Ortodoks anlayışın özünden uzaklaşmayan Hasidim ve Mitnagedimin, toplumsal göçler, Mesih inancının tazelenmesi ve daha dindar insanlar yetiştirilmesinde etkili olduğu

319 Arie Morgenstern, The Gaon of Vilna and His Messianic Vision, Çev.: Naftali Greenwood, Gefen Pub. House, Jerusalem, 2012, s. 355. 320 Louis I. Newman, s. 251.

76

görülmektedir. Mitnagedim okullarında yetişen rabbiler, yeni Mesihçi yorumların yayılmasını sağlamışlarlardır. Hem milliyetçilik, hem dinsel ögeler hem de laik değerleri bir arada tutarak İsrail Devleti’nin kurulmasında en büyük katkıyı sağlayan öncüler olmuşlardır. Mesihçiler olarak nitelendireceğimiz Mitnagedim ve Hasidim, Mesih inancını sürekli dile getirerek hem gelecek kuşaklara aktarılmasında hem de ilerleyen dönemde siyasallaşmasında doğrudan ya da dolaylı katkıda bulunmuşlardır. Sonraki bölümlerde konumuzun ana ögesini bu yeni nesil ve öncü kabul edilen Mesih anlayışının yarattığı ivme ve etkiler oluşturacaktır. Zira Siyonizm hareketi ve İsrail Devletinin kurulmasına bu yeni Mesihçi anlayış en çok desteği sağlamıştır.

c) Mesihçi Düşünce ve Haskala

1789 Fransız İhtilalinin getirdiği Özgürleşme (Emansipasyon) Yahudi toplumunu olumlu yönde etkilemiş, Avrupa’da Yahudilere karşı daha ılımlı yaklaşımlar başlamıştır. Diğer taraftan Yahudi toplumunda başarısız Sabetay Sevi olayı ve Mesih’in hala gelmemesi nedeniyle Vaat edilen topraklara dönerek yeniden bir devlet kurma umudu azalmıştır. Özgürleşme ile birlikte eğitimli ve laiklik yanlısı Yahudiler yaşanan bu olumlu atmosfer içinde yaşadıkları ülkelerin yaşam şartlarına ayak uydurarak, kısmen asimile olarak orada hayatlarına devam etmek istemişlerdir.321 Avrupa Aydınlanmasında ortaya çıkan yeni fikirleri, felsefeleri, akıl ve bilim gibi alanlardaki gelişmeleri benimsemişlerdir. Avrupa toplumlarıyla aynı haklara sahip konuma gelebilmek için Yahudilerin geleneksel yaşam tarzı ve onu oluşturan geleneksel dini yapıda değişiklikler yapması gerekliliğini dile getirmişlerdir. Netice de Haskala (Yahudi Aydınlanması) adı verilen bir hareket oluşmuştur.

İbranicede, eğitim, aydınlanma anlamına gelen Haskala, geniş anlamda 1750-1880 yılları arasında kendilerine Maskil adı verilen eğitimli, entelektüel

321 Baki Adam, Yahudi Kaynaklarına Göre Tevrat, Pınar Yayınları, İstanbul, 2002, s. 195.

77

ve laik Yahudilerin, modern Avrupa kültürünü yaymayı amaçlayan felsefi ve sosyal hareketi olarak da tanımlanabilir.322 Ancak bazı tarihçiler Haskala dönemini daha farklı ayrıma tabi tutmuşlardır. 1720-1770 arasını ilk Haskala dönemi, 1770-80’leri ise gerçek Haskala dönemi olarak ele almışlardır. Bunun nedeni ilk Haskala dönemi entelektüellerinin sadece toplumu yenilemeye ve gelişmeye odaklanan hümanist insanlar olduğu, dinde değişim öngörmedikleri ancak ikinci dönemde dinde değişim isteyenlerin ortaya çıkmasıdır.323 Bazıları bu ilk gruptakileri “ılımlı maskilim” diye de nitelendirmektir.324

XVIII. yüzyıldan itibaren getto hayatından kurtulan Yahudiler (özellikle Alman Yahudileri) eğitim, kültür ve bilim alanında kendilerini geliştirirken dini gelenekçi yapıya eleştiriler getirmişlerdir. Özellikle geleneksel Yahudi yaşamının her anını etkileyen dini gelenek ve yasaların etkisini azaltmak istemişlerdir. Bu dönem aynı zamanda Batı Avrupa’da yaşayan Yahudilerin sosyo-kültürel ve dini açıdan geliştiği ve modernleştiği dönemdir. Özellikle Moses Mendelssohn’nun (1729-1786)325 önderliğindeki “Maskil (Maskilim)”326 adı verilen Yahudiler, kendi aralarında modern Avrupa kültürünü yaymaya çalışmışlardır.

322 Besalel, “Askala”, YA, C. I, Gözlem yayın A.Ş., İstanbul, 2001, s. 79; Kurt, “Yahudi Aydınlanma …”, s. 35. 323 Ruderman, s. 148-151. 324 Israel Bartal, “Responses to Modernity: , Ortodoxy and Nationalism in Eastern Europe,” Zionism and Religion, Ed.: Shmuel Almog-Jehuda Reinhaz-Anita Shapira, press, Hannover, 1998, s. 18. 325 Moses Mendelssohn: Alman yahudisi filozof. Dessau, Almanya doğumludur. Büyük babası besteci Felix Mendelssohn Bartholdy’dir. Çağdaş Ortodoks Yahudilik ve Torah im Derech Eretz okulunun kurucusu Samson Raphael Hirsch’in babasının arkadaşıdır. Hirsch’nin babası Mendelssohn’un aydınlanmacı fikirlerinden etkilenmiştir. Geleneksel Yahudi hayatına laik anlayışı getirmiştir. Yahudi aydınlanması “Haskalah”ın babası olarak kabul edilir. Tanah’ın bazı bölümlerinin Almanca çevirisini yapmıştır. Birçok kitap ve ödülleri bulunmaktadır. Bkz. Solomon, Torah From Heaven…, s. 167; Mordecai Breuer, “ Samson Raphael Hirsch”, Guardians of Our Heritage (1724-1953), Ed.: Leo Jung, Bloch Pub. Company, New York, 1958, s. 265. 326 Maskil: Avrupa Aydınlanmasından etkilenen, Yahudilere laik eğitim verilmesini isteyen ve Haskala hareketin başlatan kişi. Maskilim ise çoğuludur.

78

Maskilim, dini inanç boyutunda yaşayıp, giyim kuşam, eğitim, yeme içme konularında Avrupa’daki modernleşmenin uygulanabileceğini göstermeye çalışmış, akıl ve bilim konularına önem verilmiştir.327 Yahudi Haskalası, başarısız Sabetay Sevi hareketinin etkisinin toplumda Mesih beklentisini azaltması, İsrail’in seçilmişliği ve Tanrı’nın İsrailoğullarını korumak için tarihe müdahale ettiği düşüncesinin zayıflamasıyla328 yeni bir mezhep, Reformist Yahudilik oluşmuştur. Dinde reform yapmak düşüncesinin ilk çalışmaları ise 1799’da David Friedlaender ile başlamıştır.329 Almanya’da ortaya çıkan ve daha sonra Amerika’da gelişen Reformist hareket, hem dini vecibeleri yapmak hem de dünya hayatına uyumlu yaşama düsturuyla dini yorumlamıştır. Onlara göre Yahudilik, İsrailoğullarının dinidir.330.

Reformist Yahudilik, Alman vatandaşı Yahudi Felsefeci Moses Mendelssohn’nun fikirlerinden etkilenmiştir.331 Maimonides, Wulff ve Leinz’den etkilenen Mendelssohn ise aydınlanma yanlısı olmasına rağmen dinden kopmamış, uzlaşmacı olmuş, Yahudilerin toplumdan kopuk olmaması entegre olması için Almanca’nın kullanılmasını amaçlamıştır. Vahyi kabul etmemesine rağmen Tora ve Tanah’ın belli kısımlarının vahiy kaynaklı olduğunu ileri sürmüş332, Kutsal Kitabın bazı bölümlerini Almanca’ya çevirmiştir.333 Dinde rasyonel yaklaşımı savunarak Yahudilikte rasyonel kuşkuculuk kapısını açmıştır. Maskilimlerin ruhani babası da kabul edilen334 Mendelssohn, “Mesih ümidini” sadece Kudüs’e dönüşün sembolü olarak

327 Seda Özmen, “Moses Mendelssohn ve Yahudi Modernizasyonu”, IV. Türkiye Lisansüstü Çalışmaları Kongresi, Bildiriler Kitabı III., S. 222-223. https://www.academia.edu/19626834/Moses_Mendelssohn_ve_Yahudi_Modernizasyonu (Erişim Tarihi 16. 06. 2017). 328 Kurt, “Yahudi Aydınlanma …”, s. 51. 329 Kurt, “Yahudi Aydınlanma…”, s. 56. 330 Moses Mendelssohn, Israel Jacobson, Abraham Geiger, Ludwig Philipson ve Samuel Holdheim Reformist Yahudiliğin ilk öncüleridir. Bkz. Adam, “Yahudilik”, s. 117. 331 Adam, Yahudi Kaynaklarına…, s. 195. 332 Adam, Yahudi Kaynaklarına…, s. 195. 333 Bilal Patacı, “Aydınlanmanın İki Yüzü: M. Mendelssohn ve S. R. Hirch”, Milel ve Nihal İnanç, Kültür ve Düşünce Platformu Derneği, Temmuz-Aralık 2016, http://www.milelvenihal.org/yayin.aspx?ID=17, (Erişim Tarihi 16. 06. 2017) 334 Haim Hillel Ben-Sasson (Ed.), A History of the Jewish People, Harward University Press, Cambridge, 1976, s. 782.

79

görmüştür. Kudüs ise manevi vatandır.335 Yahudilerin kurtuluşu ancak ilahi kudretin iradesiyle gerçekleşebilecektir. İsrail topraklarına dönüş hareketi ise siyasi ve laik bir olaydır.336 Eğer Yahudiler bir an evvel gettolardan kurtulup, içinde yaşadıkları topluma entegre olurlarsa Mesihsel düşlerini doğdukları ülkede gerçekleşebilecektir.337

Reformist Yahudilik de Mendelssohn gibi, Mesihi bir şahıs olarak değil bir düşünceyi ifade etmek olarak görmüştür. Ortodoks Yahudilikte ki Mesihçilik anlayışı burada düşünceye evrilmiştir. Bu düşünce ise “her yönüyle mükemmele ulaşma düşüncesidir.”338 R.J. Zwi Werblowsky, “Yahudi Mesihçiliği” makalesinde Reformist Yahudiliğin Mesih inancının sadece “Mesih çağından” ibaret olduğunu vurgulayarak,339 Ortodoks Mesihçi Yahudilikten farklılığını ortaya koymuştur. Zira Reformist Yahudilik, kurtarıcı Mesih fikri, kutsal topraklara dönüş ve Mabetin yeniden inşası konularını dua kitaplarından çıkarmışlardır. Onlara göre kutsal toprak diye bir anlayış da yoktur çünkü yaşanılan her yer kutsaldır.340 Dolayısıyla Vaat edilen topraklar onlar için bir şey ifade etmez. Tora’yı da vahiy kitabı değil sadece Yahudi tarihini anlatan ancak öğrenilmesi gereken bir kitaptır. Talmud’un da herhangi

335 Aviezer Ravitzky, Messianism, Zionism, and Jewish Religious Radicalism, Çev.: Michael Swirsky- Jonathan Chipman, The University of Chicago Press, Chicago, 1996, s. 11; P. Steensgaard, “Time in Judaism”, Religion and Time, Ed.: Anindita Niyogi Balslav- J.N. Mohanty, E. J. Brıll, Leiden, 1993, s.105-106; Kaufmann- Eisenberg, s.115-116; Jacob Petuchowski, Studies in Modern Theology and Prayer, Ed.: Elizabeth R. Petuchowski- Aaron M. Petuchowski, Jewish Publication Society, Philedelphia, 1998, s. 95-96. 336 Kurt, “Yahudi Aydınlanma…”, s. 51. 337 R. Benjamin Blech, Geçmişten Günümüze Yahudi Tarihi ve Kültürü, Çev.: Estreya Seval Vali, Gözlem Gaz.Basın ve Yayın A.Ş., İstanbul, s. 227. 338 Baybal, İbrahimi Dinlerde…, s. 56. 339 Werblowsky, “Yahudi Mesihçiliği”, s.56. Reformistler, geleneksel Yahudiliğin birçok ögesini kabul etmemişlerdir. Onlara göre Talmud’un kutsal değeri yoktur, kutsal toprak ülküsüne sahip değildirler. Onlar için Yaşanılan her yer kutsaldır. Bu görüş 1885 yılında Rabbi Kaufmann Kohler tarafından düzenlenen Pittsburgh Paltformunda da dile getirilmiştir. Ona göre; Siyon’a dönüş olmayacaktır. Mesihlik modern toplumlarda adalet ve dürüst bir yapıya ulaşmak için verilen bir mücadeledir. Bu modern topluma aynı görüşleri paylaşan başka dinlerden insanlarda katılabileceklerdir. Reformcu liderler, dinde yaptıkları değişikliklerle kendilerini peygamberlerin manevi torunları olarak görmüşlerdir. Bkz. Cohn ve Sherbok, Judaism, s. 38-40. 340 Küçük- Tümer- Alpaslan Küçük, s. 361.

80

bir kutsallığı yoktur. Kıyamet, yeniden dirilme ve ahiret gibi kavramlara da inanmazlar.341

Reformist Yahudilik, dini hayat tarzına uydurmak yerine yaşam şekline müdaha etmeyen, ancak inancı ön plana çıkaran bir yapıyı tercih etmiş, böylece Hasidim, Mitnagedim ya da diğer Ortodoks Yahudilerden ayrılmışlardır. Geleneksel Ortodoks Yahudilikten farklı olarak Hırıstiyanlığa benzer şekilde ilk reformcu ayin, Israel Jacobson tarafından 1810 yılında Almanya Seesen’de daha sonra 1818’de Hamburg’da açılan ilk Reformist Sinagog’da yapılmıştır. Jacobson’un okulu ve oradaki şapelde dualar Almanca yapılmış, Hırıstiyanlıktaki gibi org çalınmış ve Almanca şarkılar söylenmiştir.342 Ortodoks cemaatlerden tepki gören bu yeni usul, asıl gelişimini 1854’te Amerika’da Rabbi Isaac Mayer Wise tarafından yapılmıştır.343

Reformist Yahudilik içinde olan Rabbi Isaac Bermays ve Rabbi Zecharias Frankel ile birlikte diğer bazı rabbiler ise dinde yapılan bu tip aşırı reformist değişiklikler nedeniyle gruptan ayrılarak Muhafazakar Yahudilik mezhebini oluşturmuşlardır. Başlangıçta Ortodoks Yahudilikle benzer görülen hareket, İngiliz Rabbi Solomon Schechter tarafından olgunlaştırılmıştır. Muhafazakar Yahudilik; “hem modern hayata uyulabilir hem de Yahudiliğin emirleri yerine getirilebilir” anlayışında olmuştur.344

Muhafazakar Yahudilik, Mesih inancını “Yahudilerin önderliğinde evrensel barışın sağlanacağı, tüm problemlerin çözüme ulaşacağı “bir çağa iman”

341 Adam, “Yahudilik”, s. 117. 342 Besalel, “Reformcu Yahudilik”, C. II, s. 521. 343 Amerika’ya göç eden Reformistler bu gün orada çoğunluktur. 800 Sinagog ve bunlara bağlı bir milyon üyeleri bulunmaktadır. Bkz. Blech, s.255. 344 Adam, “Yahudilik”, s. 118. 2013 yılında yapılan araştırmaya göre İsrail toplumunun; %26,5 Ortodoks, %3,9’u Reformist, %3,2’si ise kendini Muhafazar Yahudi olarak tanımlamaktır. %67 ise laik olduğunu belirtmektedir. Bkz. Yair Ettinger, “Poll: 7. 1 percent of Israel, Jews define themselves as Reform or Concervative,” 11.06.2013, http://www.haaretz.com, (Erişim Tarihi 18. 08. 2015). Günümüzde Muhafazakar Yahudilik ise Amerika’da ve İsrail’de, Reformist Yahudilikten sonra gelmektedir. Bkz. Blech, s.255.

81

olarak ele almıştır.” “İnsani Mesih” inancının hakim olmadığı bu görüşe göre tüm Yahudilerin, bu çağa ulaşmak için çaba sarf etmeleri gerekmektedir.345 Mesih’in geleceği dönem, evrensel barış ve adalet dönemi olacağından Yahudilerin de bu dönem için olumlu davranışlarda bulunması gerektiği belirtilmiştir.346 Avrupa ve Rusya’da yaşanan anti-Semitizm neticesinde burada yaşayan Yahudilerle dayanışma içinde olmuşlar, Hovevei Zion347 ile ortak çalışmalarda bulunmuşlardır. Rabbi Schechter de Siyonizm hareketi kurulduğunda desteklemiş, hareketi asimilasyona karşı bir zırh olarak görmüştür.348

Yeni mezheplerin ortaya çıkması geleneksel Yahudilerin tepkisiyle karşılaşmıştır. İlk tepki Macaristan Yahudileri içinde “Hatam” olarak bilinen Rabbi Moshe Sofer’den (1762- 1839)349 gelmiştir. Geleneklerin değişimine karşı çıktığından “Yeni Gelenekçilik’in” (Neo-traditionalism) tanımını yapmıştır.350 Kendilerini Tora’ya bağlı Yahudiler olarak nitelendirerek modernliğin ve Reform hareketinin karşısında olmuştur. Sofer, kutsal toprakların önemini vurgulayarak, Yahudi toplumu üzerindeki etkisini, onları Osmanlı Devleti Kudüs sancağına göçe yönlendirmekte kullanmıştır. Öncü

345 Baybal, İbrahimi Dinlerde…, s.56. 346 Sami Baybal, “Modern Yahudilikte Mesih İnancı Üzerine Bazı Mülahazalar,” Bütün Yönleriyle Yahudilik, s. 351. 347 Hibbat Zion olarak da bilinir. “Siyon Aşıkları” anlamındadır. İngilizcesi Lovers of Zion’dur. Siyonist hareketlerin ilki olarak nitelendirilmektedir. Filistin’de Yahudi tarımsal kolonilerin kurulması fikrinin ve hayata geçirilmesinin öncüsü olmuştur. İlk aliyaların yapılmasına ve Herzl’in Siyonizm Hareketine destek olmuştur. Bkz. Karesh- Hurvitz, “Hibbat Zion/ Hovevei Zion”, s. 210-211. 348 İsmail Başaran, “Muhafazakar Yahudilik Siyonizm İlişkisi”, Mizanü’l-Hak İslami İlimler Dergisi, Sayı: 2, ss. 75-87, 2016, s. 78-79, http://acikerisim.ikc.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11469/743/%C4%B0.Ba%C5%9Fara n75-86.pdf?sequence=1&isAllowed=y, (Erişim Tarihi 16.06. 2017) 349 Rabbi Moses Sofer (Schreiber): XIX. yüzyılın ilk yarısında Avrupa Yahudilerine liderlik eden, halaka otoritesi Rabbi’dir. Almanya’da doğmuştur. Reformist Hareketin karşısında yer almıştır. Bratislava’da, merkez Avrupa’nın en etkili Yeşivası Pressburg’u 33 yaşında kurmuştur. Bu Yeşiva II. Dünya savaşına kadar birçok öğrenci yetiştirmiştir. Bunlardan bazıları; Rabbi Akiva Joseph Schlesinger, Rabbi Joseph Natonek, Rabbi Menahem Katz, Rebbe , Rabbi Dr. Hillel Klein, Rabbi Yequthiel Hirschenstein, Moshe Yitzchok Yerucham’dır. Sofer gibi, Kutsal topraklara bir an evvel göç edilmesi düşünceleri nedeniyle bu isimler de öncü Siyonistlerden kabul edilir. Sofer’in oğulları ve torunları da kutsal topraklarda yerleşkeler ve yeşivalar kurulmasında önemli rol oynamışlardır. En temel eseri Hatam Sofer adıyla bilinir. Bkz. Karesh- Hurvitz, “Sofer, Moses (Hatam Sofer), s. 486-487. 350 Seltzer, s.276.

82

Siyonistler içinde kabul edilen Sofer, ileriki bölümlerde ayrıntılı işleyeceğimiz, Siyonizmin öncüsü kabul edilen Hovevei Zion ve BILU’nun351 kutsal topraklarda tarımsal koloni kurulması düşüncesinin de ilk fikir babası sayılabilir. Onun etkisiyle Macar Yahudileri: David Meir Gutmann 1876’ da, Rabbi Akiva Joseph Schlensinger (1837-1922)352 1870’de ve Joshua Stampfer 1869’da bölgeye giderek ilk tarımsal kolonileri kurmuşlardır.353

Reform Yahudiliğine karşı olan bir diğer oluşum “Yeni Ortodoks Yahudilik’dir”. “Ortodoks” kavramını yeniden tanımlayan bu yeni yapılanma önce XIX. yüzyılın ilk çeyreğinde Macaristan’da, XIX. yüzyılın ortalarında ise Almanya Ortodoks Yahudileri tarafından oluşturulmuştur. Amaç dinin öz değerlerinin korunmasıdır. Günümüzde Modern Ortodoks Yahudilik olarak da nitelendirilmektedir. Geleneksel Ortodoks Yahudiliği, özellikle Reformist Yahudilik ve benzer akımların etkisinden korumak amacıyla Rabbi Samson Raphael Hirsch (1808- 1888)354 ve Rabbi Azriel Hildesheimer’in yeni modern dünyanın eğilimlerine uygun olarak başlattığı “Torah im Derech Eretz” (Torah with the way of the Land ) dini hareketleri doğmuştur. Özellikle Torah im Derech Eretz hareketi Almanya’da başlayarak tüm Doğu Avrupa’ya dini-

351 BILU (Bilou): Hem Kutsal Kitap hem de Karl Marx’ın etkisiyle Kharkov’da 1882’de kurulan hareket. BILU, İşaya 2: 5‘de geçen; “Yakub’un evi, gelin de Rabbin ışığında yürüyelim” babının İbranice baş harflerinden oluşmaktadır. Rusya’daki pogromlardan sonra Filistin’de zirai yerleşim yerleri kurulmasının öncülüğünü yapmıştır. Bkz. Paul R. Mendes- Jehuda Reinharz (Derleyen ve Ed.), The Jew in The Modern World: A Documentary History, Oxford University Press, New York, 1995, s. 532-533. 352 Rabbi Akiva Joseph Schlesinger: Macaristan doğumludur. Moses Sofer disiplininden, Siyonizmin öncülerinden, Ultra Ortodoks’tur. Babası Yehi’el, Moses Sofer’e yakın olduğundan, kendisi de bu yönde yeşiva eğitimi almış, Pressburg (Macaristan)’daki yeşivada büyümüştür. 1870 yılında kutsal topraklara gitmiş, orada törenle karşılanmış, Macar Ultra Ortodoks topluluğa rabbilik yapmıştır. Kutsal topraklara göç ettikten sonra Evrensel İsrail Birliği ve ona bağlı okullarla mücadele etmiş, Reformist hareketin karşısında olmuştur. En önemli eseri “Halevi Ha’ivri”’dir. Edah Haredit ve Neturei Karta onun görüşlerinden etkilenmiştir. Bkz. Yehuda Slutsky, “Schlesinger, Akiva Joseph, EJD, Second Edition, V. 18 (San-Sol), s. 139-140. 353 Raphael Patai, The Jews of Hungary: History, Culture, Psychology, Wayne University Press, Detroit, 1996, s. 336. 354 Rabbi Samson Raphael Hirsch: Almanya’da doğmuştur. Entelektüel Torah im Derech Eretz (Torah with the way of the Land) okullarının kurucusudur. Yeni Ortodoks hareketinin gelişmesindeki önemli isimlerdendir. Torah with Civilization akımı onun fikirlerinden etkilenmiştir. Birçok etkili eseri bulunmaktadır. Herder, Fichte, Hegel gibi çağın bazı düşünürlerinde etkileri olduğu iddia edilir. Bkz. Breuer, s. 272-274; Solomon, Torah From Heaven.., s. 184-190.

83

milliyetçi ideolojiyi yaymaya başlamıştır.355 Rabbi Hirsch, laikliği dini figürleri görmezden geldiği için eleştirmiş ancak büsbütün de karşısında olmamıştır. Ona göre, en önemli unsur çağın Tora düzeyine çıkarılmasıdır. Laik eğitim alınmalıdır ancak inanç kaybedilmemelidir.356 Akım, Maimonides’in dünyevi yaklaşımlarını ve fikirlerini benimsemiş, Mesih gelmeden kutsal topraklara göçleri desteklemiştir. Vilna Gaonu Zalman ve ileride ayrıntılı göreceğimiz Isaac Jacob Reines (1839- 1915)357 ve Abraham Isaac Kook (1865- 1935)358 gibi dini Siyonist rabbiler de Modern Ortodoks akımdandır.

Haskala’ya ve laiklerin geleneksel Ortodoks Yahudiliği kaba ve kültürsüz bulmasına karşılık Litvanya’da “Musar Hareketi” (Moralizm hareketi)359 doğmuştur. Mitnagedim kültürü içinde yetişen İsrail Lipkin Salanter (1810- 1883)360 tarafından 1849 yılında başlatılan hareket, Kabalist Luzzatto’nun

355 Aryei Fishman, Judaism and Modernization on the Religion Kibbutz, Cambridge University Press, Cambridge, 1992, s.47. 356 Michell Silver, Respecting the Wicked Child, University of Massachusetts Press, Amherst, 1998, s. 34. 357 Rabbi Isaac Jacob Reines: Litvanya’da doğmuştur. Hovevei Zion hareketi içinde yer almış, Herzl’in Siyonizm hareketinin destekçilerinden olup, dini Siyonistir. “Sefer Urim Gedolim” önemli eseridir. Bkz. Medoff- Waxman, “Reines, Rabbi Isaac Jacob (1839-1915)” HDZ, Routledge, New York, 2012, s. 165-166. 358 Rabbi Abraham Isaac Kook: Griva, Letonya doğumlu, Kabalist, Aşkenaz Rabbi. Dini Siyonizmin en önemli ismidir. İngiliz manda döneminde Baş Rabbi olarak atanmıştır. Yeniden Yahudi devletinin kurulması için laik Siyonizmle işbirliğinde bulunmuştur. Ortodoks Yahudilerin mistik ve ruhani lideri olarak nitelendirilmiştir.1924 yılında kurduğu Merkaz Harav yeşivası Kook’un görüşleri doğrultusunda milliyetçi ve din eksenli eğitim vermektedir. Bu yeşivadan çok sayıda dini Siyonist rabbi, siyasetçi ve Guş Emunim üyeleri yetişmiştir. Bkz. Karesh- Hurvitz, “Abraham Isaac Kook”, s. 278-279. Ayrıntılı Bilgi için Bkz. Yehuda Mirsky’nin şu kitabını önerirz: Rav Kook Mystic in aTime of Revolution, Yale University Press, New Heaven, 2014. 359 Musar Hareketi: XIX. yüzyılın ortalarında, Litvanya’da, Mitnagedim kültürü içinde yetişen Yahudilerden Rabbi İsrail Salanter’in önderliğinde oluşan harekettir. Salanter’in çalışmaları ve öğretileri esas alınmıştır. Haskala hareketi ile geleneksel Ortodoks Yahudiliği pis, kaba ve hatta kültürsüz olmakla eleştirenlere karşı oluşturulmuştur. Salanter, Yahudi kanunlarını çalışmayı üstün tuttuğu gibi karakter ve ahlak gelişimini de ön planda tutmuş, laik derslere de yer vermiştir. Yeşivaların yaygınlaşmasına ve gençlerin eğitilmesine önem vermiştir. Bkz. Haim Hillel Ben-Sasson, “Musar Movement”, EJD, Second Edition, V. 14 (Mel-Nas), s. 622- 624. Ayrıca Musar hareketi ile ilgili http://www.mussarinstitute.org web sitesini ziyaret edebilirsiniz (30. 06. 2017). 360 Rabbi İsrail Lipkin Salanter: Israel Ben Ze’ev Wolf olarak da bilinmektedir. Zagare’de (Litvanya) doğmuştur. Vilna Gaon ile başlayan eğitim ve reform hareketlerini devam ettirmiştir. Musar hareketini başlatmış, yeni tip yeşiva liderliği geliştirmiştir. Bkz. Alan T. Levenson, An Introduction to Modern Jewish Thinkers: From Spinoza to Soloveitchic, Rowman&Littlefield, Lanham, 2006, s. 166-169.

84

Mesillat Yesharim’inden etkilenmiştir.361 Düşüncelerini 1858’de Iggeret ha- mussar adlı kitabıyla yayınlamıştır.362 Kabalizm’de yer alan Tikkun Olam yerine Tikkun Middot363 üzerinde durmuştur. Ona göre ruhlar eğitilmeli, en iyi insanlar yetiştirilmeli ve en iyi ahlaka ulaşmak hedeflenmelidir.364 Bu sebeple hem dini korumak ve hem de gençleri eğiterek etkilemek için çok sayıda yeşiva açılmasına önayak olmuştur. Hasidimin de karşısında olan Salanter, geleneksel toplumdaki birçok yanlışları düzeltmek ve yaşam şeklini yeniden düzenlemek istemiştir. Özellikle elitlerin ilgi gösterdiği hareketin az sayıda takipçisi olmuş, Hasidiler ve Sefaradlar arasında ilgi görmemiş, özellikle Litvanya’da yeşiva merkezli hareket olarak kalmıştır.365

Sonuç olarak Haskala etkisiyle ortaya çıkan Reformist Yahudilik ve Muhafazakar Yahudilikte beklenen şahıs Mesih düşüncesi yer almamıştır. Haskala, Yahudilerin Avrupa toplumuna asimilize olmasını yeni modern dünyaya uymak adına daha uygun görmüştür. Mesih ve kurtuluş konusu reddedilmiş, onun yerine; Yahudilerin bir vatanı olmalı ve ve bu vatanı elde etmek için mücadele edilmeli, görüşü hakim olmuştur. Bu görüş aynı zamanda Siyonizmin görüşleriyle de benzerlik göstermiştir. Diğer tarafdan Ortodoks Yahudilik yeni anlayışla yorumladığı Mesih inancını devam ettirmiştir. Modern Ortodoksluk, laik değerlerle Yahudi kimliğini ve Mesih inancını birleştirerek daha da güçlenmiştir. Hasidim ise laik değerlerin karşında olmuş ancak Hasidimin yayılması, toplumun Yahudileştirilmesi ve ibadetlere ağırlık verilerek Mesih dönemine ulaşılması için çaba göstermiştir.

361 Moses Hayyim Luzzatto, Mesillat Yesharim– The Path of The Upright, Tanıtım ve Yorum: Ira F. Stone, Çev.: Mordecai M. Kaplan, The Jewish Publication Society, Philadelphia, 2010, s. xix. 362 Immanuel Etkes, Rabbi Israel Salanter and the Mussar Movement, The Jewish Publication Society, Philadelphia, 1993, s. 200. 363 Tikkun Middot, Tikkun Olam ile bağlantılır. Mükemmel dünyaya ulaşmak için öncelikle insanların, ruhsal eğitiminin, yüksek ahlak ve nefs kontrolünün sağlanması gibi konuları kapsar. Bkz. David Jaffe, “Tikkun Middot Project Curriculum”, https://tikkunmiddotproject.wikispaces.com/file/view/2+TM+Curriculum+introduction.pdf, (Erişim Tarihi 30. 06. 2017). 364 Gilbert S. Rosenthal, What can A Modern Jew Believe, Wipf and Stock Publishers, Eugene, 2007, s. 190. 365 Rabbi Berel Wein, Patterns in Jewish History, Maggid Books, New Milford, 2011, s. 54- 55.

85

d) Mesihçi Düşünce ve Avrupa’dan İlk Göçler

XVIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupa’da başlayan anti-Semitizm ve milliyetçilik akımları bu bölgelerde yaşayan Yahudileri etkilemiş, yeniden kutsal topraklarda bir arada yaşama fikrini ortaya çıkarmıştır. Yahudi toplumu, dinini ve milliyetini korumak amacıyla Osmanlının Kudüs sancağına az sayıda da olsa göç yapmış, çeşitli lokal birlikler kurarak farklı yönetimler altındaki ırkdaşlarıyla birleşme çabalarına girmişlerdir. Aslında Yahudiler Osmanlı’nın bölgeye hakim olmasıyla birlikte burayla bağlarını sürekli devam ettirmişlerdir. Özellikle İspanya ve Portekiz sürgününden sonra bu topraklara az sayıda da olsa gelerek Yeşivot ve Yişuvlar366 kurmuşlardır. Ancak bunlar yetersiz kalmıştır. Mesela 1545-60 döneminde Kudüs ve El Halil’de toplam 332 hane reisi tespit edilmiştir.367

Doğu Avrupa’da Yahudilere karşı başlayan anti-Semitizmin devlet ideolojisi haline gelmesi, Yahudilerin toplumda aşağılanması, fakirliğin hakim olması gibi sorunlar toplumu yeni arayışlara ve kurtuluş temasına yöneltmiştir.368 Ortodoks Yahudi inanışın bir parçası olan kutsal topraklara dönüş ve Mesih inancı dönemin öncülerine ilham vermiştir. Ancak yüzyılın başındaki ilk göç hareketi çoğunluğu Sabetayist oldukları düşünülen grup tarafından Aşkenaz Rabbi Judah Ha-Hasid (1660- 1700)369 önderliğinde yapılmıştır. Ha-Hasid, Morivia’dan (Çekoslovakya’nın Doğusu) çıkıp, Almanya’yı baştanbaşa dolaşarak Mesihi görmek için kutsal topraklara hep beraber gitme fikrini yaymış, kalabalık bir göç grubu oluşmuştur. Kutsal topraklarda Mesih olduğuna inandıkları Sabetay Sevi’nin ikinci kere görünüşünü beklemeyi

366 Kırsal yerleşim merkezi. 367 Singer, s. 41. 368 Yasemin Avcı, “Siyon’dan Siyonizm’e: Politik Bir İdeolojinin Dini Temelleri ve Fikirsel Gelişimi”, Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi (CTAD), Sayı: 3, Yıl: 2, Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, ss. 43-59, Bahar 2006, ,s. 47. 369 Rabbi Judah He-Hasid: Polonya’da doğmuştur. XVII. ve XVIII. yüzyılda Polonya ve Almanya’dan kutsal topraklara büyük göç organizasyonlarına liderlik etmiştir. Bkz. Pawel Maciejko, “Yehudah Hasid ha-Levi”, http://www.yivoencyclopedia.org/article.aspx/Yehudah_Hasid_ha-Levi, (Erişim Tarihi 28. 09. 2016).

86

amaçlamışlayan grup, bölgeye geldiklerinde az sayıda Aşkenaz fakat çok sayıda Seferad kökenli Yahudi varken, onların gelmesiyle Aşkenaz sayısında artış olmuştur. Gelenler bir yerleşim yeri ve sinagog inşa etmiştir. Ancak Ha- Hasid, Kudüs’e geldikten sonra vefat etmiştir. Bu durum kendisiyle birlikte gelen Aşkenazlar arasında umutsuzluk yaratmış, Rabbi için yapılan Sinagog Araplar tarafından yıkılmıştır (1720). Osmanlı idaresi ise Seferadların olumsuz etkilemesi nedeniyle Avrupa’dan gelen Aşkenazları toplumda huzursuzluk yaratmakla suçlamış, gelenlerin çoğu Tiberya, Safed ve El Halil’e taşınmışlardır.370

Avrupa’da yaşanan Yahudi karşıtlığı kutsal toprakları ve Kabalistlerin Mesih’in gelişini kolaylaştırma düşüncesini harekete geçirmiştir. XVIII. yüzyılın ilk yarısında öğretileri ve düşünceleri doğrultusunda iki Kabalist rabbi, İtalyan Kabalist Rabbi Moshe Chaim Luzzatto ve Fas’ın önemli Kabalist Rabbisi Hayyim ben Attar bölgeye göç etmişlerdir. Attar, Kudüs’e gelerek “ Israel” adlı bir yeşiva kurmuş, yine buradaki sinagog benzeri bir yer olan “Beith Midrash Knesset Yisrael’e”371 başkanlık görevi üstlenmiştir (1742). Kabalizm ağırlıklı öğrenim verdiği yeşivasının öğrencileriyle kutsal topraklarda seyahatler yapan Attar, öğrencileriyle birlikte gittikleri yerlerde dünya üzerindeki tüm Yahudilerin refahı için dualar etmiştir. Hatta bu dönemde Ortodoks Yahudiler arasında; Hasidimin kurucusu Rebbe Baal Shem Tov da Attar’ın grubuna katılabilseydi, her ikisi birlikte Davud’un oğlu Mesihi getirebilirlerdi” diye bir düşünce oluşmuştur.372 Tov ise, Attar ilk Kudüs’e gittiğinde kendi öğrencilerine “Yusuf’un oğlu Mesih, bu gün Kudüs’e

370 Robert Akers, Sibling Rivalry on a Grand Scale: The Devil’s in the Details, V. 2, lulu.com Pub., 2011, s. 148; Walter Jacob ve Moshe Zemer, Israel and The Diaspora in Jewish Law, Rodef Shalom Press, Pittsburg, 1997, s. 76. 371 Beit Midrash Knesset: İbranice, Yahudilik, Kabalizm, Kutsal Kitaplar ve diğer din kitaplarının çalışıldığı yer. Rabbinik okul olarak da bilinmektedir. Rabbiler tarafından kurulan başka okullar da bulunmaktadır. 372 Yitzhak Buxbaum, The Light and Fire of the Baal Shem Tov, The Continum Int. Pub., New York, 2005, s. 130; Adler, Restoring The Jews…, s. 66-67; Eliyahu Munk, “Birth Pangs of the Messianic Era, ” www.chabad.org, (Erişim Tarihi 09.12. 2013).

87

girdi.” demiştir.373 Tov’da kutsal topraklara gitmek istemiş ancak girişimleri başarısız olmuştur. Tov, Attar’ın gösterdiği mucizevi olaylar nedeniyle kendisine “Mesih’in Işığı” (The glimmer of Messiah) lakabını da takmıştır.374

Kendini Musa’nın inkarnasyonu gören, “Mesillat Yesharim’in” (Doğrunun Yolu)375 yazarı Kabbalist Rabbi Luzzatto ise bu yıllarda Amsterdam’da yaşamaktaydı. Kabalistlerin sık sık yaşadığı vech halini yaşıyor, sonrasında peygamberler ve Tanrı’dan mesajlar aldığını söyleyerek, kehanetlerde bulunuyordu.376 Mesih’in gelişi ve Yahudilerin kurtuluşuna odaklanan Luzzatto’ya göre, Yahudiler tam bir bağlılıkla Shema duasını okurlarsa, Tanrı onlara bekledikleri Mesihi hemen gönderecekti.377 Ancak bu tip açıklamaları Amsterdam’daki Yahudi toplumunda sıkıntı yaratınca, oradan ayrılıp Safed’e yerleşmiş, burada benzer çalışmalarına devam etmiştir (1743).

Sürgün topraklarında huzursuz yaşayan Yahudiler, çektikleri acıları “Mesih’in müjdesi” şeklinde yorumlamalarken, karşılaştıkları olumlu olaylar da Mesih umudunu canlandıran unsurlar olmuştur. Mesela XVIII. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı idaresi, Tiberya bölgesinde Yahudi toplumunu yeniden eski haline getirmek, ticareti canlandırmak ve bölgede etkinliğini sağlamak amacıyla İzmir Rabbisi, Kabalist Chaim Abulafia’dan Tiberya şehrine giderek, burada ticari hayata canlılık getirmesi için çalışmalar yapmasını istemiştir. Bu şehre giden Abulafia, hem Tiberya Yeşivasını yeniden kurmuş hem de çeşitli finansal bağlantılar kurarak şehre ticari hareketlilik gelmesini sağlamıştır. İkinci Mabet ve Talmud döneminde Yahudi hayatında önemli bir merkez olan

373 Hillel Fendel, “15th of Tammuz: Remembering the Holy Ohr HaChaim”, 26.06.2010, http://www.israelnationalnews.com/News/News.aspx/138292, (Erişim Tarihi 16.12.2013). 374 “Rabbi Chaim Ben Attar,” http://israelholyplaces.com/rabbi-chaim-ben-attar/ (Erişim Tarihi 16.12.2013). 375 Moses Hayyim Luzzatto, Mesillat Yesharim–The Path of The Upright, Tanıtım ve Yorum: Ira F. Stone, Çev.: Mordecai M. Kaplan, The Jewish Publication Society, Philadelphia, 2010; Rabbi Moshe Chaim Luzzatto (Ramchal), Mesillat Yesharim - Path of The Just, İngilizceye Çev. Yosef Leibler, Feldheim Publishers, Jerusalem, 2004. 376 Moses Hayyim Luzzatto, The Way of God and Ma’amar Halkkarim–An Essay on Fundamentals, Çev. ve Açıklayan: Aryeh Kaplan, Feldheim Publishers, Jerusalem, Sixth Revised Edition, 1997, s. 243. 377 Rabbi Joseph B. Meszler, Witnesses to the One–The Spiritual History of Sh’ma, Jewish Lights Pub., Woodstock, 2006, s. 67-68.

88

şehrin yeniden canlanması, toplumda Mesih gelecek umudunun tekrar yeşermesine sebep olmuştur. Abulafia, burada bulunduğu dönemde Mesih’in yakında Taberiya gölünden ortaya çıkacağını, çok sayıda kişinin onu karşılayacağı kehanetinde bulunmuştur.378 Rabbi Attar’la da bağlantı kuran Abulafia, Attar’a burada kendisiyle kalmasında ısrarcı olmuşsa, ancak Attar kabul etmemiştir.379

Doğu Avrupa’daki Yahudi düşmanlığı, zor yaşam şartları, işsizlik ve kısıtlı maddi imkanlar Yahudi halkının kurtuluşunu kutsal topraklarda Mesih’in gelişi için için dua etmek ve ibadetlere ağırlık vermekte gören Hasidim mensuplarının da göçe başlamasına sebeb olmuştur. Baal Shem Tov’un kız kardeşinin kocası Rebbe Abraham Gershon Kutower (1710-1761),380 ailesi ve beraberinde Galicia ile Volhynia’dan birçok Hasidim mensubuyla Kudüs’e göç ederek ilk olarak El Halil’e yerleşmişler (1747), altı yıl sonra Kudüs’e taşınmışlardır. Burada “Beth El Yeşivası’nın”381 başı ve bölgenin en önemli rabbilerinden olan Yemenli Kabalist Sar Shalom Mizrahi Sharabi (1720- 1777)382 ile iletişime geçmişlerdir. Zira Sharabi, kutsal toprak’a ilk göç edenlerden biri olarak Yemen’deki Talmud Tora okullarının öncüsüdür. Kendisi aynı zamanda Ortadoğu ticaretinde de önemli bir isimdir. Rebbe Baal Shem Tov da Kudüs’e gitmeye birkaç kere niyet etmişse de çeşitli

378 Morgenstern, The Gaon of Vilna…, s. 62. 379 Breslev Israel Staff, “Rabbi Chaim Abulafia”, http://www.breslev.co.il/articles/breslevpedia/rabbi_chaim_abulafia.aspx?id=1607&language =english, (Erişim Tarihi 24. 12. 2013). 380 Rebbe Abraham Gershon Kutower: Polonya’da doğmuştur. O ve babası Brody’deki dört Beth Dinlerden (Yahudi Mahkemesi) birinde hizmet etmişlerdir. Brody’de ki Yahudiler arasında sözü geçen bir kişi olmuştur. Baal Shem Tov’un kız kardeşiyle evlenmiştir. Kudüs’te Kabala çalışmıştır. Bkz. “Avraham Gershon of Kitov”, https://www.revolvy.com/main/index.php?s=Avraham+Gershon+of+Kitov&item_type=topic&o verlay=1, (Erişim Tarihi 13. 04. 2015). 381 Beth El Yeşivası: Eski Kudüste bulunan bu yeşiva “Yeşhivat ha-Mekubbalim” adıyla da bilinmektedir. 1737 yılında Rabbi Gedaliah Haron tarafından kurulmuştur. 1740’lar da Rabbi Shalam Sharabi buraya gelmiş, bir süre sonra Rabbi Haron tarafından yeşivanın başı olarak atanmıştır. Rabbi Sharabi zamanında gelişen yeşiva, Kudüs’ün en temel ve önemli yeşivası olmuştur. 382 Sar Shalom Mizrahi Sharabi: Yemen doğumludur. Yemen’de rabbilik yapmıştır. XVIII. yüzyıl Yahudi dünyasında önde gelen Torah, Talmud, halaha ve Kabala üstatlarındandır. Yemen ve kutsal topraklardaki Talmud Tora okullarının öncülerindendir. Sefarad Yahudilere liderlik etmiştir.

89

aksaklıkların çıkması nedeniyle gidememiştir. Bu sebeple kayınbiraderi Kutower tarafından kendisine eleştirel bir mektup yazılmıştır (1750). Bu mektupla Tov’u, “sürgünde ibadet yapmayı kutsal topraklarda ibadet yapmaya yeğlemekle suçlamıştır.” Tov ise cevaben, “rüyasında Mesihi gördüğünü ve ne zaman geleceksin diye sorduğunu, onun da cevap olarak senin öğretilerin dünyanın her yerine yayıldığında ve bilindiğinde geleceğim” dediğini yazmıştır. Bu cevapla Hasidim yayılmadığı için Tanrı’nın topraklara gitmesini kısmet etmediğini, Mesih’in gelmesi için Hasidim’in yayılmasının gerekli olduğunu vurgulamıştır.383

Baal Shem Tov’un ölümünden sonra 1760-1772 yıllarında Polonya Mezbirich’deki Hasidi merkez daha çok etkin olmuş, Tov’un dile getirdiği gibi organize bir hareket olarak yayılmaya başlamıştır. Lizhensky’li (Polonya) Elimelek (1717-1887),384 Liyad’lı Schneur Zalman (1745- 1812),385 Vitebsk’li (Belarus) Menahem Mendel, Bratslav’lı (Ukrayna) Nahman Breslov (1772- 1810)386 Hasidimin gelişimine farklı bölgelerden katkı sağlayarak, toplumu Mesih, kutsal topraklar, tövbe ağırlıklı ibadetler ve hareketlere yönlendirmişlerdir.

383 Adler, Restoring The Jews…, s.73; Robert N. Levine, There is No Messiah and You’re it.- The Stunning Transformation of Judaism’s Most Provocative Idea, Jewish Lights Pub., 2005, Woodstock, s. 131. 384 Rebbe Elimelek Weisblum: Elimelek of Lizhensk ya da Lizhensk’li Elimelek olarak nitelenir. Galiçya’da doğmuştur. Polonya-Galiçya bölgesinde Hasidimin kurucusudur. Polonya Hasidimin üç babasından biri olarak kabul edilir. Bkz. Encyclopedia Britannica, “Elimelek of Lizhensk”, Encyclopedia of World Religious, Encyclopedia Britannica Inc., Chicago, 2008, s. 325. 385 Rebbe Schneur Zalman: Beyaz Rusya’da Liozana kasabasında doğmuştur. 1734 yılında Rabbi Israel Baal Shem Tov tarafından kurulan Doğu Avrupa Hasidik topluluğunun bir üyesi, Lubaviç (Habad) Hasidimin kurucusudur. Shulchan Aruch Harav ve Tanya isimli eserleri vardır. Hasidim, Tanya’yı Hasidilerin yazılı Tora’sı olarak nitelendirir. Baal Ha Tanya yani Tanya üstadı olarak bilinir. Bkz. Encyclopedia Britannica, “HABAD”, s. 402. 386 Rebbe Nahman Breslov: Rebbe Breslover olarak da bilinmektedir. Ukrayna topraklarında doğmuştur. Baal Shem Tov’un kızından olan torunu ve Breslov hanedanının kurucusudur. Kabalizmden fazlasıyla etkilenmiştir. Hasidimin öğretmenlerinden, ruhani liderlerinden ve en önemli figürlerindendir. 1798-1799 yıllarında kutsal topraklara seyahat yapmış, Hayfa-Safed ve Tiberya’daki Yahudiler tarafından onurlandırılmıştır. Rebbe Nahman Breslov, Mesihlik iddiasında olan Sabetay Sevi ile Jacob Frank’dan etkilenmiş, kendini Mesih olarak ilan etmemişse de kendi döneminin Yusuf soyundan potensiyal Mesihi ya da Zadik ha-dor olarak görmüştür. Bkz. Howard Schwartz, Reimagining The Bible, The Storytelling of The , Oxford University Press, New York, 1998, s. 224.

90

Hasidim’in ikinci nesil liderlerinde Mesihi inanç yanında “Siyon’u ruhsal bir devlete dönüştürme” düşüncesi de hakim olmaya başlamıştır. Çernobil (Ukrayna) Rebbesi Menahem Nahum Twersky (1730- 1798)387 tarafından derlenen bu düşüncede, toprak kavramı fiziksel kutsal toprak ile ruhani Siyon ve kutsal toprak olarak ikiye ayrılmıştır. Twersky’a göre Tanrı’ya kutsal topraklarda dua etmek kişiye daha farklı ruhani mertebeler sağlayacaktır. Zira herkes Mesihçi bilincin bir parçasıdır, Mesih’in kıvılcımının belirmesi için “kollektif girişimde” bulunulması gerekmektedir, kollektif girişim tamamlandığında ise Mesih’in gelecektir. Bu düşünceyi gerçekleştirmek için küçük bir grup, başlarında erken Hasidimin en önemli figürlerinden Horodenka’dan388 Rebbe Nahman (1711- 1780)389 ve Przemyslany (Ukrayna) Rebbesi Menahem Mendel (ö. 1728)390 ile birlikte Tiberya bölgesine gelmişlerdir (1764).391 Gelenlerin temel amacı aynı zamanda toprağın kutsallığını korumaktır. Onlar için burada yaşamak ve ölmek de büyük dinsel kazançtır. Mesih tekrar geldiğinde, onlar burada yeniden canlanacaktır.392 İmanı besleyen bu tip hareketler Mesih’in gelişini hızlandıracak insani girişim olarak değerlendirilmiştir. Onların bu görüşü; Talmud’un Sanhedrin bölümünde geçen “eğer İsrailliler dine sadık olursa Mesih’in gelişini hızlandıracağım” 393 ifadesinden kaynaklanmaktadır.

387 Rebbe Menahem Nahum Twersky: Çernobil’de doğmuştur. Hasidi hanedanın Çernobildeki kurucusu olmuştur. 388 Ukrayna’nın Batısında yer alır. 18. yy’da Avusturya hakimiyetinde olup 1991’den itibaren Ukrayna Devletine dahil olmuştur. 389 Horodenkalı Nahman: Hasidimin ilk dönemlerinin ve Baal Shem Tov disiplininin önemli isimlerindendir. Breslov Hasidimin kurucusu Nahman Breslov’ın baba tarafından büyük babasıdır. 390 Przemyslany’li Menahem Mendel: Menahem Mendel of Przemyslany (Ukrayna) ya da Peremyshliany’li Menahem Mendel olarak nitelenir. Baal Shem Tov ve Eliezer Israel grubundandır. Hasidi liderlerdendir. 1764’de kutsal topraklara göç etmiştir. Darkhei Yesharim ve Hu Hanhagot Yesharot (Zhitamir 1805); Likkutei Yekarim (Lvov 1792) gibi eserleri mevcuttur. 391 Avraham Rubinstein, “Menahem Mendel Peremyshlany”, EJD, Second Edition, V. 14 (Mel-Nas), s. 24. 392 Samuel C. Heilman, Defenders of The Faith: Inside Ultra Orthodox Jewry, University of California Press, Berkeley, 1992, s. 291. 393 TB, Sanhedrin 98a.

91

Hasidimin karşıtı Mitnagedim hareketi de kutsal topraklara yönelmiştir. Mitnagedim’in kurucusu Vilna Gaon, karşıtı Baal Shem Tov gibi kutsal topraklara gitmeyi çok arzu etmiş ancak o da gidememiştir. Fakat sürekli cemaatını topraklara gitmeye teşvik etmiştir. Gaon’un talebelerinden büyük bir grup 1772’den itibaren bölgeye gelerek buraya yerleşmiştir.394

İtalya’ da gettolarda yaşayan Yahudilerin, Papalık emriyle yeni kısıtlayıcı yaptırımlara maruz kalması (1775),395 zaten Avrupa’nın hiçbir yerinde yasal haklara sahip olamayan Yahudileri ve özellikle Doğu Avrupa Yahudilerini olumsuz etkilemiştir. Bu olumsuzluktan iki seçenek doğmuştur. Ya 1776 Anayasasıyla eşit vatandaşlık hakları396 veren Amerika’ya ya da kutsal topraklara göç. Özellikle dinsel değerlere daha bağlı olanlar, Hasidim içinde ilk kez ortaya çıkan “Mesih’in gelişi için kollektif girişim” ile “Mesih’in gelişinin hızlandırılması” düşüncelerinden etkilenerek kutsal topraklara yönelmişlerdir. Bu dönemdeki ilk toplu göç, ikinci kuşak Hasidik rebbe Dov Ber’in Mezeritch (Ukrayna)397 disiplininden olan rebbeler önderliğinde yapılmıştır. Rebbe Dov Ber ve Litvanya ile Beyaz Rusya’dan katılanlarla oluşturulan üç yüz kişilik grup, Vitebsk (Belarus) Rebbesi Menahem Mendel, Kalisk (Polonya) Rebbesi Abraham ben Alexander Katz ve Polotz (Litvanya) Rebbesi Israel ben Perez (ö. 1785)398 birlikte Tiberya ve Safed’e yerleşmek amacıyla bölgeye gitmiştirler (1777).399 Safed’e giden grup burada kendilerini Seferad ve

394 Besalel, . “Aliya”, C. I, s.58. 395 Groepler, s. 61-62. 396 Bu hak Anayasada şöyle vurgulanmıştır: “Tanrının varlığına inanan tüm mezheplerin eşitliği”. Daha sonra 1778’de konan eklerle Yahudilere “din ve vicdan” özgürlüğü de sağlanmıştır. Ayrıntı için Bkz. Otto Heller, Yahudiliğin Çöküşü, Çev.: Saliha Nazlı Kaya, İnter Yay., İstanbul, 1992, s.67. 397 The Maggid of Mezeritch: Dov Ber of Mezeritch olarak da adlandırılır. Rebbe Dov Ber, Hasidim kurucusu Baal Shem Tov’un disiplinini geliştirmiş ve Hasidimi; Ukrayna, Polonya, Galiçya ve Rusya bölgesine yayılmasını sağlamıştır. Rebbe Dov Ber tarafından Mezeritch’de atılan bu ilk adımla birçok önemli Hasidi yetişmiştir. Bkz. Berel Wein, Survival The Story of The Jews in the Modern Era 1650-1990, Shaar Press, New York, 2004, s. 90. 398 Rebbe Israel ben Perez: Dov Ber’in Mezeritch disiplininden yetişmiştir. Polotz’dan Azriel ile birlikte öğretmenlik yaparak çok sayıda Yahudiyi Hasidime kazandırmışlardır. 1772’de Dov Ber’in ölümünden sonra Polotz’a yerleşmiş, Vitebsk’de Menahem Mendel’in Hasidimi Belarus bölgesinde yaymasına yardımcı olmuştur. 399 Harry Robinowicz, Hasidism and The State of Israel, Ed.: David Goldstein ve Louis Jacobs, V.D. Lipman, Fairleigh Dickinson University Press, London, 1982, s. 37; Ta-Shma, “Menahem Mendel of Vitebsk”, EJD, s. 24-25.

92

Aşkenaz toplulukların liderlik mücadelesi içinde bulunca, Rebbe Menahem Mendel, Seferadların bu durumunu diyasporadaki diğer Yahudilere şikayet etmiş, ancak bundan sonuç alınamayınca, Rebbe ve arkadaşları Tiberya’ya taşınmak zorunda kalmışlardır. Göçle gelen bu grubun maddi ihtiyaçları diyaspora Yahudileri tarafından karşılanmıştır. Rebbenin Tiberya’ya yerleşmesi ise Mesih’in gelişi ve Yahudilerin kurtuluşu hakında toplumda umudu artırmıştır. Hatta bir gün diğer rebbelerle çalışırken Zeytin dağı tarafından bir şofar sesi duyulmuş, yanındakiler Mesih geldi demişler, Rebbe pencereyi açarak havayı koklamış, Mesih henüz gelmiş değil, demiştir. 400

Dov Ber’in Mezeritch disiplininden olanların seyahatına Habad Lubaviç Rebbesi Schneur Zalman da katılmak istemiş fakat onlar Zalman’ın, Rusya’da kalıp, oradaki Yahudileri korumak amacıyla başlatılan “Yahudi Birlik” hareketine liderlik etmesini istemişlerdir. Alter Rebbe ya da Baal haTanya ya da Ha-Rav olarak da bilinen Rebbe Schneur Zalman, Yahudilikte felsefi açıdan bir şaheser sayılan eser Tanya’yı401 hazırlayan ve Hasidik düşünce okulu Habad’ı (Chabad)402 kuran kişidir. Rebbe Zalman, toplumu Filistin’e göçe yönlendirmiştir. “Siyon aşkı her Yahudinin kalbinde yanan ateştir. Kim gerçek bir Yahudi olmak isterse Filistin’e gitmelidir.”403 diye

400 Shelomoh Yosef Zeyin, A Treasury of Chassidic Tales on the Torah, Mesorah Publications Ltd., New York, 2004, s. 159; Rabbi Rami Shapiro (Çev. ve Açıklayan), Hasidic Tales–Annotated & Explained, Ed.: Andrew Harwey, Jewish Lights Puclishing, Woodstock, 2013, s. 44-45. 401 Tanya: Liyad’lı Rebbe Schneur Zalman tarafından yazılmıştır. Habad Hasidiminin Kutsal Kitabı olarak bilinir. Hasidimin yazılı Tora’sı olarak nitelelendirilir. İlk kez 1796’da basılmıştır. Kitabın amacı, Yahudilere dini inançlarında rehberlik etmektir. Lubaviç Habad cemaatı tarafından her gün okunan kitap, Kabalistik düşüncenin, Zohar’ın ve Hasidimin kurucusu Baal Shem Tov’un fikirlerinin etkisinde oluşturulmuştur. 402 Habad ismi Tanya’dan kaynaklanmakta, hareketin üç ilkesini ifade etmektedir. “Hokhmah” hikmet, “Binah” anlayış ve “Da’at” bilgi. Habad Hasidiminde rebbelerin rolu diğer Hasidik gruplardan daha farklıdır. Rebbenin mucizevi veya kutsal yönünden daha çok insanlara rehber ve öğretmen yönü üzerinde durulmuştur. Kabalizm öğretisine BEŞT’den daha sıkı sıkıya bağlıdır. Mistik öğretileri yeni iskelette düzenleyerek ortaya koymuşlardır. Lubaviç Habad olarak adlandırılmasının nedeni ise, Beyaz Rusya’da hareketin başladığı Lubaviç kasabasından gelmektedir. Rusça “Lubavitch” olan kelimenin anlamı “kardeşlik sevgi şehri” demektir. Kardeşlik ve sevgi ise Habad felsefesinin temellerindendir. Merkezi New York’ta olmakla beraber Londra, Montreal, Los Angeles, , Kudüs ve ’de de önemli sayıda bağlıları bulunmaktadır. Bkz. Avraham Rubinstein- Rachel Lior, “Chabad”, EJD, Second Edition, V. 04 (Blu-Cof), s. 553-555. 403 Louis I. Newman, s. 301.

93

düşünen Rebbeye göre, Dünyanın yaratılış amacı ise Mesihi dönemdir. Bu dönemi getirmek için şeytanı yenmek, sevgiyi artırmak, Tanrı’nın emirlerine uymak gerekmektedir. Mesih, dünyada ve duvarların arkasında beklemektedir, ortaya çıkması için şartlar hazırlanmalıdır. Bu da ritüellerin yerine getirilmesiyle mümkün olacaktır.404 Rusya’da kalarak bu tür Mesihi düşüncelerini yaymaya başlayan Zalman, Yahudi Birlik hareketine önderlik etmek ve maddi destek aramak için de girişimlerde bulunmuş, fakat Hasidik hareket karşıtı diğer Ortodoks Yahudiler, Zalman’ı, “Rusya ile savaşta olan Osmanlı İmparatorluğunu destekliyor ve Osmanlı idaresindeki Kudüs sancağı ve civarındaki Yahudilere para gönderiyor.” diye şikayet etmişlerdir. Şikayet nedeniyle tutuklanan Zalman, elli üç günlük hapis cezasından sonra özgür kalmıştır.405

Etkili bir diğer rebbe Shlomo Ha Levi Karlin(1740-1792)406 ise Zalman’ın iyi arkadaşlarından biridir. Karlin’in Talmud’da anlatıldığı gibi ibadet ederken öldürülmesi, cematında Yusuf soyundan gelecek Mesih olduğu düşüncesini doğurmuştur.407 Yaşanan bu durum Hasidilerde kurtuluşunun yaklaştığı, Davud soyundan Mesih’in yakında çıkacağı ve onu karşılamak için kutsal topraklara gitmenin zamanının geldiğini düşüncesini oluşturmuş, küçük gruplar halinde Kudüse göç edenler olmuştur.408

Rabbiler cemaat üyeleriyle kurtuluş ve Mesih’in gelişi için Kudüs’e ve civarına dindar gruplar küçük gruplar halinde göç ederken, diğer bazıları da Amerika’ya gitmiştir. Amerika’da yaşam şartlarının daha iyi olmasıyla Yahudi göçünün çok fazla olmuş. Sosyal, siyasal ve ekonomik alanda etkinlikleri

404 Simon Dein, Lubavitcher Messianism–What Really Happens When Prophecy Fails?, Continuum Int. Pub. Group, london, 2011, s. 32, 51. 405 Immanuel Etkes, Rabbi Shneur Zalman of Liady, The Origins of Chabad Hasidism, Çev.: Jeffrey M. Green, Brandeis University Press, Waltham, 2015, s. 182-183; Rabbi Rami Shapiro, Tanya, The Master Piece of Hasidic Wisdom, Quality Paperback Edition, Woodstock, 2010, s. XXVII. 406 Shlomo Ha Levi Karlin (1740-1792): Rusya yakınlarındaki Karlin kasabası Rebbesi. 407 TB, Sanhedrin 98b. 408“Spiritual Masters: Rebbe Shlomo of Karlin”, http://www.inner.org/spiritual- masters/shlomo-of-karlin.php, (Erişim Tarihi 27. 11. 2014).

94

artmıştır. Bu durum karşısında Benjamin Franklin, Yahudileri, Amerika’yı tehdit eden bir tehlike olarak nitelendirerek, Yahudi göçünün engellenmesi için Yahudilerin kutsal topraklara dönmelerini aksi takdirde Amerika’ya zararlı olacaklarını söylemiştir (1789).409 Franklin’in bu sözleriyle kutsal toprak ve Mesihçi inançla göç edilen Filistin toprakları, ilk kez uluslararası siyaset bağlamında Yahudiler için işaret edilen bir toprak olmuştur.

Bundan on yıl sonra Fransız Devriminin410, eşit yurtaş olma hakkını verdiği Yahudilerin, Fransa’dan Kudüs ve çevresinde bir devlet kurmak için yardım isteğinde bulunması ise ikinci önemli siyasal girişimdir. Onların bu taleplerine Fransa Kralı Napolyon, Osmanlı İmparatorluğu’nu hiçe sayarak, “Filistin’in gerçek mirasçıları Yahudilerdir.” diyerek destek olmuştur (1799). Bu sözler Yahudi toplumunda hemen karşılık bulmuş, kurtuluşun yaklaştığına dair büyük umutlar doğurmuştur. Özellikle Avusturya-Macaristan başta olmak üzere Avrupa Yahudilerine liderlik eden Rabbi Moses Sofer, diyaspora Yahudilerine “kutsal topraklara gitmelerini” telkin etmeye başlamıştır. Hatta Napolyon’un maddi desteğiyle bir grup Yahudi kutsal topraklara gitmiştir. Avrupa’nın kültür ve teknolojisiyle buraya gelen Yahudiler, Fransızlarla birlikte bölgede ticaret hayatının içinde önemli rol üstlenmişlerdir. Kudüs’teki Rabbi Aharon ben Levi, Fransızların Yahudilere desteğinin devamını sağlamak için Kutsal Kitaptan alıntı yaparak Napolyon’nun başarısını Ezra dönemiyle özdeşleştirmiş, üçüncü kez Mabetlerinin kurulabileceğine işaret etmiştir. Rabbi Levi, Fransa’ya destek olacak bir slogan da geliştirmiştir: Tanrı ve Napolyon için kılıç. Bu sloganla Mısır’ın fethinde, Kuzey Afrika ve Asya Yahudilerinin bir kısmı Napolyon’a askeri güç takviyesinde bulunmuşlar,

409 Elif Avcı (Derleyen), Armageddon Efsanesi ve Hırıstiyan Siyonizmi, Çev. Abdülkadir Ademoğlu, Profil Yay., 2008, 36-37. 410 Fransız Devrimi sonrasında 17 maddeden oluşan İnsan ve yurttaş hakları bildirisi yayımlandı. Bu bildiriyle, insanların kökeni ve dini ne olursa olsun serbest ibadet hakkı ve hakkın mevcut düzenle çelişmeyeceği garantisi verilmiştir. Oysa diğer Avrupa ülkeleri azınlık haklarını kısıtlayan tedbirler koyarak daha zor yaşam şartları oluşturmuşlardır. Avrupa’nın diğer ülkeleri neredeyse yüz yıl sonra Yahudilere haklar vermişlerdir. 1848’de Avusturya, 1869’da Macaristan, 1850’de Prusya, 1869’da Kuzey Almanya Birliği ve 1871’de Alman Hohenzollern ailesinin İmparatorluğu döneminde Anayasalarında Yahudilere haklar maddesi yer almıştır.

95

birlikte hareket ederek İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğuna karşı tutum sergilemişlerdir.411 Yahudi toplumu Fransa’nın kendilerine sağladığı özgürlük ve siyasi desteği; Mesihsel Çağın yaklaştığını gösteren bir işaret olarak algılamıştır.412 Dolayısıyla hala Osmanlı hakimiyetinde olan kutsal topraklar, ticaret, siyasi veya dini amaçla da olsa daha çok ziyaret edilen ya da göç edilen topraklar olarak Yahudi toplumunca eskiden olduğundan daha çok sahiplenilmeye başlanmıştır.

Hasidimin Berslov hanedanının başında olan rebbesi Nahman Breslov da Fransa’da yaşanan olumlu gelişmeler üzerine, Mesih’in gelişi ve son gün işareti hakkında bazı öngörülerde bulunmuştur. Ona göre Napolyon savaşından sonra Rusya ile Fransa arasında bir savaş olacaktır. Bu savaş, Tanah’da geçen sonun başlangıcı olan Gog-Magog savaşıdır. Sonrasında ise Mesih gelecektir.” Ancak günlerin sonu ve Mesih’in gelişine ulaşmak için Yahudi toplumunun elindeki tek silah, Tanrıya yaklaşmak ve dua olacaktır. Breslov cemaatı da birisi Yusuf soyundan diğeri Davud soyundan olmak üzere iki Mesih beklediğinden, kendini Shlomo Karlin gibi Yusuf soyundan Mesih olarak gören Nahman Breslov’a göre sürgünlerin nedeni, Yahudi toplumun dinden ve imandan uzaklaşmasıdır. O nedenle cemaatına tekrar imana dönmelerini böylece Tanrı’nın rehberliğinde sürgünlerin kutsal topraklara dönebileceğini vaaz etmiş,413 kendisi de 1798-99 yıllarında Kudüs’e bir seyahat yapmıştır. Akabinde Fransız-Rus savaşı çıkmışsa da rebbenin öngörüsündeki gibi beklenen Mesih gelmemiştir. Ancak, bu savaş, Hasidim rebbeleri arasında siyasi fikir ayrılıklarının oluşmasına sebep olmuştur. Mesela Rebbe Schneur Zalman cematıyla birlikte, Napolyon Rusya’yı işgal ettiğinde (1812) açıkca Çar taraftarı olurken, Rebbe Menahem Mendel’in başını çektiği Polonyalı Hasidim cemaatleri Yahudilere özgürlükler vermesi, gettoların kapılarını açması ve Kudüs’e yerleşmelerini

411 Adler, Restoring The Jews…, s.122. 412 Adler, Restoring The Jews…, s.213. 413 Green, “Nahman of Bratslav’s Messianic Strivings”,s.391-402.

96

desteklediğinden dolayı Mesihçi ümitlerini canlandıran Napolyonun destekçisi olmuşlardır.

Bin sekizyüzlerin başında Kudüs sancağı ve çevresinde 7000 dolayında Yahudi yaşarken, cemaatların bölge topraklarına yerleşmeleriyle bu sayı giderek artmaya başlamıştır. Bölgeye yerleşenler buralarda ihtiyaçlarını karşılayacak yapıları inşa ederek, bölgeyi daha elverişli hale getirmeye çalışmışlardır. 1808 tarihinde Litvanya’da etkili olan Mitnagedim’den Rabbi Menahem Mendel Shklov (1750-1827)414 Safed’e yerleşerek bir dua ve eğitim merkezi “Battei Midrash”ı kurmuş, buradaki Mitnagedim taraftarlarının başı olmuştur. Hasidilerle karıştırılmamak için kendilerini “” olarak adlandırmıştır.415 Mitnagedim disiplininden Rabbi Hayyim ben Tobiah da bu dönemde kutsal topraklara göç etmiş, maddi açıdan zor duruma düştüklerinde ise Avrupa’daki cemaatlerinden kendilerine para yollanmıştır.416 Mesihçi umutla kutsal topraklara göçler giderek artan bir seyir izlemeye başlamışsa da gidilen yerdeki en büyük sorun maddi yetersizlikler olmuştur. Ancak göçler devam etmiştir. Rabbi Moses Sofer’in kutsal topraklara gidin çağrısına uyan sekiz Macar aile her türlü zorluğa karşın kutsal topraklara yerleşirken (1811), Shklov (Belarus)’dan Rabbi Israel ben Samuel Aşkenazi de Safed’e gelerek buradaki 600 kişilik topluluğun başı olmuş, burada bir yeşiva kurmuştur (1816).417 (Göçle gelen Lubaviç Habad Hasidiler ise, dört kutsal şehirden biri olan El Halil’de ilk Aşkenaz cemaatı kurarak(1820),418 kendi aralarında birlik oluşturmuşlardır.) Bölgeye yerleşen Yahudiler, genelde Tora’nın emri uyarınca ziraat yapıp toprağı işlemişlerdir. Zira tarımsal işler doğal kurtuluşa ulaştıracak bir unsur olarak görülmüştür.

414 Rabbi Menahem Mendel Shklov: Shklov (Belarus) doğumludur. Babası Baruch Bendet rabbidir. Vilna Gaon disiplinindendir. 1808’de Safed’e yerleşmiş, br süre sonra burada veba salgını çıkınca 1812’de Kudüs’e gelerek burada Hayyim ben Attar Yeşivasını kurmuştur. Böylece ilk Aşkenazi toplumunu oluşturmuştur. Bkz. “Menahem Mendel of Shklov”, http://www.encyclopedia.com/religion/encyclopedias-almanacs-transcripts-and- maps/menahem-mendel-shklov, (Erişim Tarihi 11. 05. 2015) 415 Efraim Orni ve Shaked Gilboa, “Menahem Mendel of Shklov”, EJD, Second Edition, V. 14 (Mel-Nas), s. 24-25. 416 Adler, Restoring The Jews…, s. 82. 417 Adler, Restoring The Jews…, s.83. 418 Ilan Greilsammer, Siyonizm, Çev.: Işık Ergüden, Dost Kitabevi, Ankara, 2005, s. 14.

97

XIX. yüzyılın ilk çeyreği sona ererken Doğu Avrupa Yahudileri gibi Rus Yahudileri için de yaşam şartları giderek zorlaşmaya başlamıştır. Rus Çarı Nikola’nın “Kanton Kararnamelerini”419 çıkarmasıyla (1827), askere alınan Yahudi çocuklar Hırıstiyan olmaya zorlanmış, din değiştirmek istemeyenler göç etmeye mecbur bırakılmışlardır. Bu durum Avrupa’nın farklı yerlerindeki Yahudileri de olumsuz etkilemiş, hatta göreceli olarak daha iyi durumda olmalarına rağmen Alman Yahudileri ilk göçlerini Mesihçi Rabbi Moses Sofer’in öğrencisi olan Rabbi Moshe Sacks (Zacks) önderliğinde, kutsal topraklarda tarımsal yerleşke kurmak amacıyla yapmışlardır (1830). Avusturya İmparatoru ve Viyana’daki zengin Yahudi Baron Solomon Mayer von Rothschild’in finansal desteğini alan Sacks, 1836’da kendini burada büyük tarımsal yerleşke kurmaya vakfetmiştir. Fakat 1837’deki Safed depreminde 4000’i Yahudi olmak üzere 5000 kişinin ölmesi, birçok yerin yıkılması toplumu derinden etkilemiştir. Mesih gelmeden kutsal topraklara göç yapılmasını desteklemeyen Macar Hasidi rebbesi Moshe Teitelbaum (Yısmach Moshe) (1759-1841)420 tarafından bu deprem Tanrı’nın Yahudilere yaptığı bir uyarı olarak nitelenmiştir. Tanrı’nın, Mesih gelmedenYahudilerin bölgeye yaptığı aşırı göçten hoşnut olmadığını, bu yüzden depremin gerçekleştiğini dile getirerek, Mesih’in gelişinin beklenmesi gerektiğini söylemiştir.421 Ancak bu sözler diğer gruplar üzerinde çok etkili olmamış, bölgedeki Yahudiler tekrar Yişuv ve yerleşkeler kurmuşlardır. Zengin İngiliz Yahudisi Sir (1784-1885)422 de Avrupa ve Rusya’da

419 Kanton Kararnameleri: 1827 yılında Çar I. Nikola tarafından; 12 ile 18 yaşlarındaki Yahudi erkek çocukların askere alınması ve 25 yıl zorunlu askerlik yapmalarını içeren kararnamelerdir. Çok zor şartlarda yapılan askerlik neticesinde çoğu çocuk ölüyor, hayatta kalanlar ise hem Hristiyanlaşmış hem de Yahudilik kültürünü unutmuş olarak toplumuna dönüyordu. Yahudi aileler çocuklarını askere göndermemek için ya onların sağ baş parmaklarını keserek askerlikten muaf olmalarını sağlıyorlar ya da rüşvet vererek çocuklarını kurtarıyorlardı. 420 Moshe Teitelbaum (Ujhel): Macaristan doğumlu olan Hasidi rebbe. 421 Arie Morgenstern, Hastening Remdemption: Messianism and The Resettlement of The Land of Israel, Oxford University Press, New York, 2006, s. 188. 422 Sir Moses Montefiore: İngiliz Yahudisi. Bankacı, Finansör, Londra Şerifi ve hayırsever bir insan olarak bilinir. “Board of Deputies of British Jews” in başkanlığını yapmıştır. Kendisi Yahudi toplumuna maddi yardımda bulunduğu gibi dünyanın başka yerlerindeki zengin Yahudileri de yardım yapmaya yönlendirmiştir. Endüstri, Eğitim ve Sağlık alanlarındaki organizasyonlarda maddi yardımda bulunmuştur. Yahudilerin Filistin topraklarına yerleşmesi gerektiğine inanan bir isimdir. Özellikle Mesihçi (Hristiyan Binyılcı) girişimlerin de etkisinde

98

yeniden baş gösteren anti-Semitizmden Yahudileri kurtarmak amacıyla bölgeye Yahudilerin yerleşmesi için girişimlere başlamıştır.

Göç ederek Filistin’e gelen Hasidiler, Tanrı’nın hoşnutluğunu bir an evvel kazanmak için kendilerini dine adamışlardır. “Haluka” adlı örgütlenme biçimiyle kendilerine Avrupa’daki Yahudilerden maddi yardım gelmiştir. Her ne kadar Kudüs’te ekonomik ve sosyal yaşam şartları rahat değilse de, Doğu Avrupa’dan gelen göçler devam etmiş, Kudüs’teki Aşkenaz Yahudi sayısı 1850 öncesi 2000’e ulaşmıştır. Bölgeye Macarların ilgisi her geçen gün artmış, Rabbi Moses Sofer disiplininden gelen Rabbi Avraham Moses Hamburger de binlerce Macar Yahudisinin uğurlamasıyla kutsal topraklara gelip buradaki Macar Kotel’in sekreteri olarak çeşitli organizasyonlar yapmıştır.

Görüldüğü üzere XIX. yüzyılın ilk yarısına kadar yaşadıkları topraklardaki eziyetler ve kovulmalar nedeniyle, yeni yerleşim yeri arayan ve kurtuluş temasına odaklanan Yahudi toplumu, özellikle Kabalist rabbiler, çzellikle Hasidim ve Mitnagedim gruplarının öncülüğünde kutsal topraklara göçlere başlamışlardır. Yaşadıkları toplumda karşılaştıkları Anti-Semitizm ve zor yaşam şartları altında Hasidimin, Mesih gelmeden kutsal topraklara göç edip orada Mesihi beklemek, ibadetlere ağırlık vermek, onun için ortamı hazırlamak ve toprağın kutsallığını korumak gibi düşünceleri oluşturması ilk göçler üzerinde etkili olmuştur. Yine Mitnagedim grupları da Mesih’in gelişini kolaylaştırmak ve zor yaşam şartları ve fakirlik içinde kalan halkın bir an evvel kurtuluşunu sağlamak için bölgeye göçe başlamıştır. Anti-Semitizm, Yahudilerin yaşadıkları Avrupa topraklarında huzurlu olmayışı, Osmanlı’nın zayıflamaya başlaması ve büyük devletlerin toprakları üzerinde paylaşım planları yapması da Kabalist etkiyle Mesihsel umutların yeniden yeşermesine yol açmıştır. Ancak özellikle Doğu Avrupa Yahudileri tarafından yapılan kalan Montefiore, 1827-1849 yılları arasında, üçüncü yolculuğunu İngiliz Hristiyan Mesihçi George Gawler’le olmak üzere Filistin’e yedi seyahat yapmış ve buradaki Yahudi yerleşim merkezlerinde tarımsal çalışmaları geliştirmek için çok çaba sarfetmiştir. Ayrıntı için Bkz. Attias- Benbassa, s.174.

99

göçler, henüz bu tarihlerde sistemli bir Yahudi siyasi hareketi haline gelememiştir. Sadece kutsal topraklara göç ederek, orada Mesihi bekleme ve ibadetlere ağırlık verme şeklinde tezahür etmiştir. Bu göçlerin dikkat çekici boyutu ise daha Mesih gelmeden kutsal topraklara yerleşme fikrinin hayata geçirilmesine örnek teşkil etmesi, dönemin büyük devletlerinin de Ortodoks Yahudiliğin Mesihçi fikirlerini siyasal nedenlerle desteklemesi, Hovevei Zion hareketi ve yeni Mesihçi anlayışın gelişmesindeki önemli sosyal hareketlerin ilk nüvesi olmasıdır.

B. Mesihçilik ve Siyonizm (1850-1900)

a) Siyonizmin İlk Mesihçi Öncüleri

Bin sekizyüzlerin ikinci yarısından itibaren Batı Avrupa Yahudileri emansipasyonla kazandıkları haklarla sosyal ve ekonomik hayat içinde etkinliklerini artırmış, Doğu Avrupa Yahudilerine göre göreceli olarak zenginleşmiştir. Ancak bu durum özellikle ekonomik kriz dönemlerinde Hırıstiyanların onlara karşı düşmanlıklarını artırmıştır. Anti-Semitizm’in olumsuz etkileri eğitimli, mevki sahibi ve zengin Yahudileri bir çare arayışına sokmuştur. Bazı Yahudiler din değiştirerek Hırıstiyanlığa geçmiş, Yahudiler arasında Hırıstiyanlığı yayma faaliyetlerinde bulunmuş ancak Yahudi kimliklerini tam olarak terk etmediklerinden Hristiyanlarca inandırıcı bulunmamıştır.423 Mesela İngiltere’de Victoria Döneminde Yahudi düşmanlığı devrin en büyük yazarlarından olan Charles Dickens’in Oliver Twist kitabına da yansımıştır. Kitapta Yahudi karakter; suça bulaşmış, gözünü para bürümüş, hırslı ve kötü bir karakterdir. Çoğu Yahudi anti-Semitizmin ekonomi ve sosyal hayattaki etkilerini azaltmak amacıyla Hristiyanlığa geçmiş ancak Yahudi düşmanlığı devam etmiştir. Sıkıntılı dönemleri Mesih ile ilişiklendiren

423 Bülent Şenay, “19. Ve 20. Yüzyılda Musevi-Hristiyanlar-Hibrite, Dini Kimlik ve Gelenek”, 2000. Yılında Hırıstiyanlık (Dünü, Bugünü ve Geleceği), Sempozyum, 09-10 Haziran 2001, DTAy/3, Ankara, ss. 55-69, Ankara, 2002, s. 63.

100

Yahudiller, anti-semitist hareketleri de “kurtarıcı Mesih’in gelişiyle” ilgili öncü haber olarak algılamışlardır.

Batıdakilere göre daha az eğitimli, gelir düzeyi düşük Doğu Avrupa Yahudileri ise hem anti-Semitizm ve fakirlik hem de Osmanlı’nın Balkan topraklarında milliyetçilik hareketlerinin başlamasıyla ortaya çıkan savaşlardan kurtulmak için kutsal topraklara dönme zamanı olduğunu düşünmeye başlamıştır. Zira Müslümanlarla Hristiyanlar arasında başlayan savaşlar ve siyasi hakimiyet mücadeleleri rabbiler tarafından Mesihçi döneme hazırlık ve Mesihi dönemin başlangıcı olarak değerlendirilmiştir.424

Yunanistan’daki milliyetçilik hareketlerinden etkilenerek kutsal topraklara yeniden dönüş ve Mesih’in gelişi ilgili yeni fikirler geliştiren Korfu Rabbisi Judah Bibas (1780- 1852)425 da cemaatına, Siyon’a dönmenin tam zamanı olduğunu, bu topraklarda tekrar hakimiyet kurabilecekleri uygun zamanının geldiğini söyleyerek Yunanlıları örnek almaları gerektiğini dile getirmiştir. Talmud ve Tora’nın yorumlarını yapan Bibas’a göre; “Yahudilerin geleceği, Vaat edilen topraklardadır. Bu topraklar için çaba gösterirlerse Tanrı da onları kurtaracaktır. Egemenliklerini yeniden kazanmak için geleneklerde radikal dönüşüm zorunludur.” Rabbi Bibas, fikirleri yaymak için Balkanlarda seyahatlar yapmış ve bu seyahatlardan birinde Balkanlarda kendi gibi etkili bir rabbi olan Judah Ben Solomon Hai Alkalai (1798- 1878)426 karşılaşarak,

424 Adler, s. 13. 425 Rabbi Judah Bibas: İtalya’da laik eğitim görmüştür. Kabalisttir. Özellikle Balkan toplumu üzerinde etkili olan Rabbi, Osmanlı toprakları, Balkanlar, Viyana ve Prag’a seyahatlar yaparak, kutsal topraklara dönüş ve Mesih ile ilgili yeni fikirlerini paylaşmıştır. Bu seyahatlarında Rabbi Alkalai ile buluşup, yeni fikirlerini ona anlatmıştır. Siyonizmin öncü rabbilerinden kabul edilir. Bkz. David Corcos ve Getzel Kressel, “Bibas”, EJD, Second Edition, V. 03 (Ba-Blo), s. 573. 426 Rabbi Judah Ben Solomon Hai Alkalai: Bosna’da doğmuştur. 28 yaşında Belgrad yakınlarındaki sefarad Semlin topluluğunun öğretmeni olmuş birkaç sene sonra da Semlin Rabbiliği yapmıştır. Kabalizm çalışmıştır. İlk eğitimini rabbi Judah Bibas’tan almıştır. Ondan öğrendikleri neticesinde Vaat edilen topraklara dönüşü anlatan Darkhei Nolam ve Minhat Yehudah gibi kitaplar yazmıştır. Ortodoks Yahudiliğin Mesih inancına getirdiği yeni bakış açısı, kutsal topraklara Mesih gelmeden göç etme düşüncesidir. Siyonizmin ilk öncülerinden kabul edilir. Ayrıntılı bil. Bkz. Georges Yitshak Weisz, Theodor Herz-A New Reading, Çev.: Diana File, Lenn Schramm, Gefen Pub. House, Jerusalem, 2013, s. 47-48.

101

ona kutsal topraklara yeniden dönüş hakkındaki düşüncelerini öğretmiştir. Rabbi Alkalai, Bibas’dan öğrendiklerini kendi fikirleriyle birleştirerek Darkhei Nolam kitabını yazmıştır.427 Böylece kutsal topraklara dönüş ve Mesih’in gelişiyle ilgili Yahudilikte yeni Mesihçi anlayışın ilk tohumları atılmıştır.

Bibas’ın fikirlerini destekleyen ve aynı fikirde olan Alkalai gibi başka rabbiler de olmuştur. Yahudi tarihinde “öncü rabbiler” olarak nitelenen bu kişiler Mesih inancını farklı yorumlayarak Mesih gelmeden toplumu Vaat edilen topraklara göçe yönlendirmeye başlamışlardır. Bilindiği üzere geleneksel Mesih inancı, zamanı geldiğinde Tanrı tarafından Davut soyundan Mesih gönderilecek, O da sürgünleri toplayıp Vaat edilen topraklarda yeniden güçlü bir İsrail Devleti kuracaktı. Fakat değişen yorumlara göre Tanrı’nın Mesihi göndereceği zamanı beklemeden, Mesih’in gelişini hızlandırmak ve Mesih’in gelişi için uygun şartları hazırlamak için önce kutsal topraklara göç edip yerleşilecek, ortam oluşunca Tanrı Mesihi gönderecek ve Büyük İsrail Devleti kurulacak şeklini almıştır. Bu yeni anlayışın ve ileride oluşacak dini Siyonizmin ilk nüvesi Rabbi Bibas ve Alkalai tarafından oluşturulmuştur. Sonraki bölümlerde ayrıntılı inceleyeceğimiz Zevi Hirsch Kalischer, Elijah Gutmacher ve Joseph Natonek de onlarla aynı fikirleri paylaşarak, yeni Mesihçi anlayışı geliştirmişlerdir.

a1 Judah Ben Solomon Alkalai

Korfu Rabbisi Bibas’ın, Vaat edilen topraklara dönme zamanı geldiğini vurgulayarak, Yahudi toplumunu göçe yönlendirmesi Semlin Seferad topluluğunun Rabbisi Judah Ben Solomon Hai Alkalai tarafından da destek görmüştür. Türkler, Avusturyalılar ve Sırplar arasındaki güç mücadelesine tanık olan Alkalai, Kabalist öğretmen Bibas’ın “Ulusal Özgürlük” temasını

427 Corcos ve Kressel, “Bibas”, EJD, s. 573; Annette B. Fromm, “Hispanic Culture in Exile: Sephardic Life in the Ottoman Balkans”, Sephardic and Mizrahi Jewry: From the Golden Age of Spain to Modern Times, Ed.: Zion Zohar, New York Universitesi Press, New York, 2005, s. 160; Adler, 31-32.

102

Mesihçi anlayışla birlikte yorumlamıştır. Zohar’dan yaptığı alıntılarla görüşlerini oluşturan Rabbi, Tanrı’nın kurtuluş sürecini başlatması ve Mesih’in gelişini hızlandırmak için Yahudilere Filistin’de koloniler kurması çağrısında bulunmuştur.428 Yahudilerin kurtuluşunun özellikle Talmud ve Kabala öğretilerine inanmakla gerçekleşeceğini de vurgulayan Alkalai, zaten Bibas’dan önce düşünceleriyle ilgili Şema Yisrael’i (Dinle Ey İsrail) kitapçığını yayınlamıştır. Kitapta Mesihi beklemeden, bir lider önderliğinde kutsal topraklara dönüp orada koloniler kurmayı önermiştir.429 1843’te yayınladığı Minhat Yehudah (Yehuda’nın Teklifi) kitabıyla ise kendi kendine kurtuluş fikrini geliştirerek topraklara dönüş için Osmanlı Devleti, İngiltere ve Fransa ile de görüşülmesini ifade etmiştir.430 Böylece geleneksel Ortodoks Mesihi inanıştaki Mesih gelmeden kutsal topraklara yerleşilemeyeceği inancı Alkalai tarafından esnekleştirilmiştir. Zira artık Tanrı’nın göndereceği saat beklenmeyecek onun yerine insanlar kendi geleceklerine şekil vermek için kutsal topraklara dönecekler, onların topraklara dönüşü neticesinde Tanrı Mesihi gönderecek ve Yahudilerin kurtuluşu gerçekleşecektir.431 Aslında bu yeni anlayışa Avrupa milliyetçiliğinin yansıması da denebilir.432

Alkalai’a göre kurtuluşun gerçekleşebilmesi için; farklı yerlerde, farklı adetlere ve dillere sahip Yahudilerin yeniden ibrani dilini konuşmaya başlaması, yaşlıların bir araya gelerek bir toplantı düzenleyip kurumsal bir yapı oluşturmaları gerekmektedir. Böylece organize olup, birlik olacaklar, liderlerini seçerek sürgün topraklarından ayrılıp topluca beklenen “Mesih”

428 Adam Garfinkle, Politics and Society in Modern Israel Myths and Realites, Second Edition, Routledge Taylor&Francis Group, Oxon, 2015, s. 36-37. 429 Lavinia ve Dan Cohn-Sherbok, Judaism: a Short History, OneWorld Publications, London, 1994, s.108; Norman Solomon, “Zionism and Religion The Transformation of an Idea”, The Annual of Rabbinic Judaism Ancient, Medieval, and Modern, Ed.: Alan J. Avery Peck- William Scott Green- Jacob Neusner, Koninklijke, Brill, 2000, s. 154; Arthur Hertzberg (Ed.), The Zionist Idea-A Historical Analysis and Reader, The Jewish Publication Society, Philadelphia, 1997, s. 105-107; 430 Howard M. Sachar, Farawell Espana The World of the Sephardim Remembered, Vintage Book, New York, 1994, s. 270; Ervin Birnbaum, In the Shadow of the Struggle, Gefen Pub. House Ltd., Jerusalem, 1990, s. 9. 431 Steven V. Mazie, Israel’s Higher- Law Religion and Liberal Democracy in the Jewish State, Lexington Books, Lanham, 2006, s. 24. 432 Fishman, s. 48.

103

düşüncesini gerçekleştireceklerdir. Yahudilerin kurtuluşu ve Mesih’in gelişine ortam hazırlamak için oluşturulacak kurumsal yapı yukarıda da bahsettiğimiz gibi toplumun kıdemli, deneyimli ve yönlendirici kişileri olan yaşlıların oluşturacağı bir yapıdır. Yaşlılar toplanarak Yahudileri yönlendirecek böylece toplum birlik halinde hareket ederek kurtuluş için ilk adım atılmış olacaktır. Daha sonra Yusuf’un oğlu Mesih gelecektir.433

Ancak Alkalai, 1840 yılında lider olarak Mesih’in ortaya çıkacağını söylemişse de bu öngörüsü gerçekleşmemiştir.434 Bunun üzerine “Mesih’in bir anda değil Yahudi halkının çabaları sonucunda çıkacağı” düşüncesini tekrarlayarak; Yahudilerin kutsal topraklara dönmeleri, buradan toprak alarak tarım yapmaları, İbranice konuşmalarını ve Mabedi yeniden inşa etmelerini sık sık dile getirmiş, görüşlerini yaymak amacıyla Avrupa’nın çeşitli kentlerine ziyaretlere başlamıştır.435 Çok geç bir yaşta da El Halil’e yerleşmiştir (1874). Alkalai’in bu görüşleri modern Ortodoks rabbiler tarafından destek bulmuştur. Bu görüşler dini Siyonizmin de ilk adımlarıdır.

a2 Zevi Hirsch Kalischer

Mesih’in gelişini beklemek yerine Yahudilerin harekete geçmesi düşüncesi Almanya Thorn436 şehri Rabbisi Zevi Hirsch Kalischer (1795- 1874)437 tarafından da dile getirilmiştir. Geleneksel Yahudilik eğitimi alan, önceleri

433 Shlomo Avineri, “Zionism and the Jewish Religious Tradition the Dialectics of Redemtion on Secularization”, Zionism and Religion, s. 3-4. 434 Norman Solomon, The A to Z of Judaism, The A to Z Guide Series, No 62, The Scarecrow Press Inc., Lanham, 2009, s. 16. 435 Dan Cohn–Sherbok, The Jewish Messiah, T&T Clark Ltd., Edinburg, 1997, s. 154; Adler, Restoring The Jews…, s. 186; Jonathan Adelman, The Rise of Israel-A History of A Revolutionary State, Routledge Taylor&Francis Group, London, 2008, s. 124. 436Thorn şehri o yıllarda Almanya sınırları içinde olup, günümüzde Polonya sınırları içindedir. 437 Rabbi Zevi Hirsch Kalischer: Leszno (Polonya)’da doğmuş, 1824’de Thorn’na yerleşerek, ölümüne kadar burada yaşamıştır. Halaka ve din felsefesi üzerine bazı kitapların İbranice basımını ilk defa gerçekleştirmiştir: Hayatını Yahudilerin kutsal topraklara yerleşme fikrine adamış ve bu konuda Derishat Ziyyon (İngilizcesi Seeking Zion-1862) kitabını yazmıştır. Bu kitap birçok yıl Siyona dönüş fikrine önderlik etmiştir. Siyonizmin öncülerinden kabul edilir. Reformist Yahudiliğin karşısında olmuştur. Getzel Kressel ve David Derovan, “Kalischer, Zevi Hirsch”, EJD, Second Edition, V. 11 (Ja-Kas), s. 737-738.

104

geleneksel Mesih inancını benimseyen Kalischer, Avrupa’ da yaşanan aydınlanma çağı neticesinde Yahudilerin yaşadığı özgürleşmenin etkisinde kalarak Mesih inancını farklı anlayışla yorumlamıştır. Mesih’in gelişi için kutsal topraklara önceden yerleşilerek orada çalışılmalı ve ibadet edilmeli düşüncesindeki Alkalai’ın fikirlerinden de etkilenmiştir.438 Yahudilerin insiyatif alıp, kurtuluşu hızlandırmak için Mesih gelmeden Siyon’a dönülmesi, orada toprak alınması ve böylece kurtuluşun gerçekleşeceği ve çok sayıda Yahudi topraklara yerleşirse Mesih’in geleceğine dair görüşlerini dile getirmiştir.439 1860 yılında Thorn’da bazı rabbilerin katıldığı konferansta Filistin’e dönülmesine dair görüşlerini gerektiğini batı Polonya Graetz (Grodzisk Wielkopolski) Rabbisi Elijah Gutmacher (1795-1874) ile beraber dile getirmişlerdir. Bu konferanslar da Siyonist Kongrelerin ilk adımı olarak görülebilir.

Kalischer, her ne kadar moderlik yanlısı olsa da Reform hareketine karşı olmuş,440 ancak bu karşılık Reform yanlısı rabbilerle gerektiği ortamlarda beraber çalışmasına da engel olmamıştır. 1862 yılında yazdığı Derishat Ziyyon (Siyonu Aramak) adlı kitabında; Yahudi toplumunun yaşadığı eziyet ve sıkıntıların onların sınanması olduğunu, kurtuluş için acilen toprak alınarak Filistin’e yerleşilmesi gerektiğini, buralarda tarımsal kolonilerin kurulmasının ve kutsal topraklara yerleşmenin Tanah’ın tavsiyesi ve dini zorunluluk olduğunu dile getirmiştir.441 Kalischer, Rabbi Alkalai’ın yirmi yıl önce yazdığı Minhat Yehudah’dan sonra İbranice olarak yazdığı bu kitapla Mesih gelmeden kutsal topraklara dönülmesi gerekliliğini işlemiştir. Kurtuşu yeniden tanımlayan, dini Siyonizmin yolunu açan Kalischer, Yahudilerin şimdiye kadar

438 Jacob Katz,“Israel and the Messiah”, Essential Papers…, s.481. 439 Jonathan Adelman, s. 125; Adler, Restoring The Jews…, s. 188; Adele Berlin, “Kalischer Tsevi Hirsch”, The Oxford Dictionary of The Jewish Religion, Oxford University Press, 2011, s. 415. 440 Jacob Katz, “Forerunners”, Zionism, Ed.: Getsel Kressel, Keter Books, Jerusalem, 1973, s.6. 441 Jody Elizabeth Myers, Seeking Zion: Modernity and Messianic Activisim in The Writings of The Tzevi Hirsch Kalischer, Litman Library of Jewish Civilization, Portland, 2003, s. 124- 128; R. Abdullah Şami, Din Devleti İsrail, Çev.: Mehmet Ali Kara, İlke Yay., İstanbul, 2002, s.87.

105

sessiz kaldığını, kendilerine Polonyalıları, İtalyanları ve Macarları örnek almalarını, bağımsızlıklarını kazanmaları için mücadele etmeleri gerektiğini, Mesih’in gelişi ve kurtuluşu sağlamak için bir an evvel kutsal topraklara giderek orada tarımsal kolonileri kurmaları gerektiğini vurgulamıştır. Yahudi toplumuna ve Yahudi Organizasyonlarına görüşlerini açıklamak ve desteklerini almak için Rabbi Alkalai gibi Avrupa’nın birçok yerine seyahatlar yapmış, Yahudi gazetelerine makaleler yazmıştır.442

Kalischer’in Siyon’a geri dönüş fikri bazı rabbiler arasında Siyon’a dönülürse Mabet dağında yeniden dini ritüellerin nasıl yapılacağı gibi konuları da gündeme getirilmiştir. Kalischer de Osmanlı İmparatorluğundan müsaade alıp, Mabet dağına kendi yandaşlarıyla gitmek istemiştir. Böylece Bet Ha- Mikdaş’ın yerinde pesah ritüelini canlandırıp,443 Mesih’in geliş sürecinin ön koşulunu gerçekleştirmeyi amaçlamıştır. Yahudi ulusunun yeniden kurulmasını içeren düşünceleri ise Talmudi bir yorum gibi değerlendirilse de güncel bakış açısı olmuştur. Rabbiye göre; Yahudiler emansipasyon ile dirilmişlerdir, artık “İsrail Ülkesine” dönebilirler.444 Bu düşüncesini gerçekleştirmek amacıyla Franfurt’taki Rothschild445 ailesinden, Moses Montefiore’den ve Kavalalı Mehmet Ali Paşadan kutsal topraklar ve Kudüs’e yerleşip burada tarımsal yerleşkeler kurmak için yardım istemiştir.446 İsrail Toprağının Nüfuslandırılması Derneğinin kurulmasını da öneren447 Kalischer, Fransız devriminin yarattığı emansipasyon dönemini “Mesihçi zamanların yaklaşması, kurtuluşa giden yol ve insan eliyle kurtuluşun sağlanacağı bir dönem” olarak görmüştür. Ona göre; Yahudiler kutsal topraklarda

442 Myers, s. 202; Adler, Restoring The Jews…, s. 188-189; Jonathan Adelman, s. 125. 443 Bu tören dini olmayan kişi tarafından da gerçekleştirilebilir. Bkz. Inbari, Jewish Fundamentalism…, s. 4. 444 Alain Bayer, Siyonizmin Kökenleri, Çev.: Volkan Aytar, İletişim Yay., Ağustos 1991, İstanbul, s. 57. 445 Rothschild Ailesi: XVIII. yüzyıl da Bankacılığın öncüsü olmuşlardır. Londra’da yaşayan Nathan Mayer Rothschild ilk bankayı kurmuştur. Nathan’ın kardeşleri Paris, Viyana, Napoli ve Franfurt’da şubeler açmışlardır. İmparatorlar, Krallar ve diğer burjuvalara borç para vermişlerdir. Demiryolu, telgraf hatları işletmesi, denizcilik ve borsa gibi uluslararası işlerde de yer almışlardır. 446 Kaufmann- Eisenberg, s.119 447 Bayer, s.57.

106

toplandığında,“tarımsal çifliklerin kurulmasıyla doğal kurtuluş gerçekleşecek, sonrasında Tanrı’nın yardımıyla doğaüstü kurtuluş gerçekleşecektir.”448

a3 Elijah Gutmacher

Polonya Graetz Rabbisi Elijah Gutmacher (1795-1874),449 şifacılığı, tavsiyeleri ve muskalarıyla saygı duyulan bir isimdi. Hasidiler arasında da önem kazanmıştı. Rabbi Kalischer ve Alkalai ile birlikte XIX. yüzyıldaki Yahudi milliyetçiliğinin de ilk temsilcilerindendir.450

Gutmacher’e göre Yahudi sorunun tek çözümü “doğal kurtuluştur.” Yani Yahudiler ne kadar dürüst olur, ibadetlerini aksatmazlarsa ve ahlaki mükemmellik seviyesine ulaşırlarsa o zaman Tanrı Mesih’i gönderecek ve İsrailoğullarını kurtaracak düşüncesidir.451 Ancak doğal kurtuluşun anti- Semitizm altında ezilen Yahudilerin sorununa çare olmayacağını düşünmekte, bu sebeple de yanındaki çok az rabbiyle Yahudilerin pasif bekleyişten kurtulması için birşeyler yapılması gerektiğine inanmaktaydı. Ona göre, Yahudiler kurtuluşu hızlandırmak için tüm enerjilerini kutsal topraklarda yapıcı çalışmalara yönlendirmeli, toprak satın almalı, yerleşmeli hatta oralarda çalışmalıdır. Ancak bu düşüncelerini yanlış yapmaktan çekindiğinden çok fazla kişiyle paylaşamamıştır.452

Gutmacher, Kabalist Rabbi Isaac Luria’nın fikirlerinden etkilenen Doktor Hayim Lurie (Chaim Lorje) tarafından 1860 yılında kurulan Filistin

448 Myers, s.125-127; Dan-Cohn Sherbok, Jewish Messiah, s.150-154; Greilsammer, s.19. 449 Elijah Gutmacher: Eliyahu Guttmacher olarak da bilinir. Polonya’da doğmuştur. Pleschenitsy, Grodzisk, Graetz’de rabbilik yapmıştır. Kabala çalışmaları neticesinde Yahudilerin Filistin’e dönerek orada bir kolonizasyon kurmaları için çalışmıştır. Borek’de Hovevei Zion hareketinin kurucularındandır. Siyonizmin ilk öncülerinden kabul edilen Zevi Hirsch Kalischer ile birlikte hareket etmiştir. Gutmacher’de Siyonizmin öncülerinden kabul edilir. Yiddişce yazılmış kitapları bulunmaktadır. Bkz. Getzel Kressel, “Guttmacher, Elijah”, EJD, Second Edition, V. 08 (Gos-Hep), s. 155-156. 450 Esther Benbassa- Jean Christophe Attias, The Jews and Their Future, Zed Books, Çev.: Patrick Camiller, 2004, London, s. 73. 451 Adler, Restoring The Jews…, s. 190. 452 Adler, Restoring The Jews…, s. 190.

107

Kolonizasyonu453 organizasyonuna Rabbi Kalischer’in teklifiyle katılmıştır. (Lorje, Filistin’de Yahudi yerleşim yerleri kurulmasının kurtuluşu hızlandıracağını ve Yahudilere ekonomik etki sağlayacağını düşünmekteydi.) Önceleri farklı sebeplerle harekete katıldığını söyleyen Gutmacher, daha sonraları organizasyonun destekleyicisi olmuştur.454 Kalischer’in Derishat Ziyyon (Siyonu Aramak) adlı kitabını okuduktan sonra da doğal kurtuluş ile ilgili düşüncelerini yeniden düzenlemiştir. Yeni düşüncesine göre, ahlaki mükemmellik ancak kutsal topraklarda sağlanabilirdi.455 Dolayısıyla geleneksel Yahudilikteki Mesih gelmeden kutsal topraklara göç yapılamıyacağı düşüncesini değiştirmiştir. Rebbeyle beraber bir grup mucize kurtuluşu beklemek yerine kurtuluşu çabuklaştırmak için Yahudilerin pasif bekleyişten aktif harekete geçmesi ve kutsal topraklarda yerleşkeler organize edilmesi gerektiğine inanarak çeşitli organizasyonlara katılıp, çalışmalara girişmişlerdir. Gutmacher, kendisini kutsal topraklarda büyük tarımsal yerleşkeler kurulması düşüncesinin yayılmasına adamıştır.456 Zengin Yahudilere de Filistin’e Yahudilerin yerleştirilmesi için bir dernek kurmaları çağrısında bulunmuştur.457 Kendisi de Kalischer ve Dr. Hayim Lurie ile kurdukları Toplum için İsrail Toprağına Yerleşke458 hareketini başlatarak ilk tarımsal yerleşkeyi kurmuşlardır (1860).459 Gutmacher, daha sonra 1870 yılında Yafa yakınlarında tarımsal okul Mikveh Israel’i, 1878’de de Kudüs’ün dışında ilk yerleşke ’nın kuruluşunda yer almıştır.460 Kalischer ile

453 Franfurt’ta kurulan organizasyonun ismi: Kolonisation-Verein fuer Palaestina. 454 Yosef Salmon, Religion and Zionism First Encounters, The Hebrew University Magnes Press, Jerusalem, 2002, s. 31-32. 455 Adler, Restoring The Jews…, s. 190. 456 Ruth Kark, “Land–God –Man: Concepts of Land Ownership,” Ideology and Landscape in Historıical Perspective, Ed.: Alan R. H. Baker- Gideon Biger, Cambridge University Press, Cambridge, 1992, s. 70; Adler, s.190. Ayrıca Bkz. Dan Cohn–Sherbok, A Dictionary of Kabbalah and Kabbalists, Impress Books, Exeter, 2009; Bkz. Adler, Restoring The Jews…,s. 190. 457 Bayer, s. 57. 458 İngilizce literatürde The Society for The Settlement of Palestine olarak geçmektedir. 459 Ruth Kark ve Michael Oren-Nordheim, Jerusalem and Its Environs: Quarters, Neighborhoods, Villages 1800-1948, The Hebrew University Press, Jerusalem, 2001, s. 311. 460 “YIYO Institute for Jewish Research Rabbi Eliyahu Guttmacher (1796 – 1874)”, www.bethsholom.org, (Erişim 30. 11. 2014)

108

çalışmalarına devam etmişler, Hovevei Zion’hareketinin ortaya çıkmasına destek olmuşlardır.461

a4 Joseph Natonek

Macar Yahudisi Rabbi Joseph Natonek (1813- 1892)462 de Alkalai ve Kalischer gibi Yahudilerin kurtuluşa ulaşması için harekete geçmesini düşünen, Siyonizmin öncülerinden Rabbi Moses Sofer’in yetiştirdiği463 bir öncüdür. Natonek; Yahudilerin kutsal topraklara geri dönüşünü gerçekleştirmek için bir plan hazırlamıştır. Plana göre; Yahudi halkını temsilen bir Kongre düzenlenecek, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Kudüs ve Filistin toprakları satın alınacak, burada ticaret, el sanatları geliştirilecek tarımsal koloniler, yerleşkeler oluşturulacak, İbranice konuşulacak ve bir Yahudi devleti kurulacaktır. Bu amaçla İstanbul’a gidip, Başbakan Fuat Paşa ve Dış İşleri Bakanı Ali Paşayı ziyaret etmiş, talebini iletmiş ancak istediği sonucu alamamıştır.464 Osmanlı Devletiyle görüşmeye gitmeden 6 yıl önce yazdığı; Mesihi beklemeyi siyasallaştıran, Siyonizme katkısı olacak eseri Le Messi ou de L’emancipation des Juifs (Mesih ya da Yahudilerin Özgürleşmesi-1861)465 onun bu fikirlerinin nüvesidir. Kitapçıkta; Avrupa’da yaşanan Yahudi özgürleşmesinin karşısında olmuştur. Çünkü ona göre Yahudiler sadece bir dini topluluk değil aynı zamanda bir millettir. Bu milletin anavatanı ise Macaristan değil Kudüs’tür. Artık Mesihçi mucize beklenmeyecek, millet görevi üstlenecek ve Mesihi kaderi kutsal topraklara göç ederek ortaya çıkaracaklardır. Bağımsızlık kazanıldıktan sonra onlar,

461 Adler, Restoring The Jews…,s. 190. 462 Rabbi Joseph Natonek: Macaristan, Komlu’da doğmuştur. Siyonizmin ilk öncülerinden kabul edilir. 1848 yılına kadar tüccarlık yapmış, Macaristan devrim ordusuna destek vermiştir. Öğretmenlik ve rabbilik de yapmıştır. 1861 yılında Macarca kutsal topraklara dönüş ve Mesih inancını içeren çalışması “Messiah, Avagy Ertekezes’ a zsido” (The Messiah or on the Emancipation of The Jews)’u bir buklet olarak yayınlamıştır. Bkz. Menahem Zevi Kaddari, “Natonek, Joseph (1813-1892),” EJD, Second Edition, V. 15 (Nat-Per), s. 32. 463 Patai, The Jews of Hungary…, s.331. 464 Kaddari, s.32; Patai, The Jews of Hungary…, s. 332-335; Myers, s.79. 465 Patai, The Jews of Hungary…, s.331-336.

109

milletlerin ışığı olacaklardır.466 “Abir Amieli” takma adıyla yazılan kitapçıktaki yorumlar, geleneksel Ortodoks çevrelerin kabul edemeyeceği, siyasi eylem çağrılarını içermiştir. Yahudi Ulusal bağımsızlığına vurgu yapan kitapçık Macarlarca yasaklanmışsa da Natonek fikirlerinden vazgeçmemiş, Batı Avrupaya seyahatler yapmış, Rabbi Kalischer ve Moses Hess (1812- 1875)467 ile bağlantı kurarak fikirlerini paylaşmıştır.

Filistin’e dönüşü ırksal nedenlere bağlayan, sorunun tek çözümünün Filistin’de bir Yahudi devleti kurulması olduğunu düşünen böylece “hasta adam” olarak nitelenen Osmanlı İmparatorluğu’nun da dirileceğine inanan Moses Hess ise Kalischer ile beraber fikirlerinden etkilendikleri Natonek’i desteklemişlerdir468 Evrensel İsrail Birliği (Alliance Israelite Universelle)469 ile görüşme yapan Rabbi görüşlerini onlarla da paylaşmıştır.470 Mesihi kurtuluş, Mesih gelmeden kutsal topraklara yerleşmeyle gerçekleşecek düşüncesi modernleşmeye karşı olmayan rabbiler arasında giderek yayılmaya başlamıştır.471 Her ne kadar bu döneme kadar Mesih gelmeden kutsal topraklara yerleşmek yasaktır inanışı hakim olsa da artık rabbilerin yeni bakış

466 Patai, The Jews of Hungary…, s. 331-332. 467 Moses Hess: Bonn’da doğmuştur. Dönemin önemli felsefecilerinden, sosyalist ve gazetecidir. Spinoza’nın felsefesinden etkilenmiş, daha sonra arkadaşları olan Karl Marx ve Friedrich Engels’i etkilemiştir. Evrensel sosyalist hareket içinde Yahudi bütünleşmesini gerçekleştirmek istemiştir. Holy History of Mankind (1837) ve European Triarchy (1841) adlı kitaplarından sonra 1861-63’de yoğun anti-Semitizmin etkili olduğu Almanya’da yaşarken Rome and Jerusalem (1862)’i yazarak büyük etki yaratmıştır. Bu kitapla Filistin’de sosyalist bir Yahudi devleti kurulması çağrısında bulunmuştur. Siyonizmin öncülerinden kabul edilir. Bkz. Hertzberg, s. 117-139. 468 Ali Arslan, Avrupa’dan Türkiye’ye İkinci Yahudi Göçü, Truva Yay., İstanbul, 2006, s. 38. 469 Evrensel İsrail Birliği: 1860’da Fransa’da, baskı altındaki Yahudileri savunmayı görev addeten liberallerin oluşturdu Yahudi Örgütüdür. Birlik, Akdeniz havzasında kurduğu eğitim ağı aracılığıyla Fransız etkisinin bölgede yerleşmesine de yardımcı olmuştur. Türkiye’de Alyans adıyla bilinen Birlik, kurduğu okul ağlarıyla eğitimli ve meslek sahibi bireyler yetiştirmeyi hedeflemiştir. Bkz. Karesh- Hurvitz, “Alliance Israelite Universelle”, s.11; Arslan, s. 44-46. 470 Bayer, s.58; Peter Haber, Josef Natonek: A Forerunner of From Hungary, http://www.hist.net/datenarchiv/haber/texte/105230.pdf, (Erişim Tarihi 26. 11. 2011) 471 Hertzberg, s. 111-114; Birnbaum, s. 10-11; Zev Garber (Ed.), Academic Approaches to Teaching Jewish Studies, University Press of America, Lanham, 2000, s. 284.

110

açısıyla bu durum değişmeye başlamış böylece dini Siyonizmin ilk adımları atılmıştır.472

Natonek, 1872 yılında yeni Mesihçi anlayışı toplumla paylaşmak ve yaymak için “Das Einige Israel” (Birleşik İsrail) isimli dergiyi çıkararak bir nevi Siyonizmin ön propagandasını gerçekleştirmiştir.

b) Yeni Mesihçilerin Destekçileri ve İlk Yerleşim Faaliyetleri

Anti-Semitizm’den etkilenen Yahudilerin sorundan kurtulmak için çareyi kutsal topraklara yerleşmekte görmesi Yahudi olmayanlar tarafından da destek görmüştür. Özellikle Osmanlı imparatorluğu’nun zayıflaması, milliyetçilik hareketlerinin ortaya çıkması ve ulus-devletlerin oluşması bu durumun oluşmasındaki diğer önemli sebeplerdir.

Yahudiler yüzyıllardır vatansızlığın sıkıntısını çekmişlerdir. Yaşadıkları Batılı devletlerde İsa’nın Yahudilerce öldürüldüğü düşüncesiyle zaman zaman ya da farklı dönemlerde nefret edilen varlıklar olmuşlar, haksız iftiralarla karşılaşmışlardır. Bu iftiralar sadece Avrupa ile de sınırlı kalmamıştır. Mesela 1872 yılında Şam’da bir rahibin öldürülmesi nedeniyle Yahudiler, Katolikler tarafından tarihte de sık sık karşılaştıkları “kan iftirasına” uğratılmıştır. Olayın giderek büyümesi sonucu Sir Moses Montefiore ile Fransız devlet adamı Adolphe Cremieux olaya dahil olmuş, iftiraya uğrayan Yahudileri Osmanlı İmparatorluğu padişahı I. Abdülmecit ile konuşarak kurtarmışlardır.473 Bu hareket Rabbi Alkalai tarafından hoşnutlukla

472 Myers, s. 63-68; Shlomo Sand, The Invention of The Land of Israel From Holy Land to Homeland, Çev.: Geremy Foreman, Versobook, London, 2012, s. 107. 473 Şam Kan İftirası (1840): Suriye-Filistin bölgesi stratejik önem kazanıp, Batılı devletlerin Osmanlı İmparatorluğuna karşı yürüttüğü “Hasta Adam” kampanyasının hakim olduğu dönemde, Şam’da Yahudilere karşı kan iftirası patlak vermiştir. (Suriye o dönemde geçici olarak Mısır Valisi Mehmet Ali Paşanın kontrolündedir.) Bir papaz öldürülmüş, Hristiyanlar, Yahudilerin papazın kanını ayinde kullanmak üzere onlar tarafından öldürüldüğünü yayarak, suçlamışlardır. Katolik Hristiyanlar, Fransa’nın himayesinde olduklarından olaya Fransız Konsolosu da el koymuştur. Salamon Negri adında bir Yahudi yakalanmış, itiraf edene kadar işkence yapılmıştır. O da 7 isim vermiş, akabinde ölmüştür. Ancak suçlu ortaya

111

karşılanmıştır. Rabbi, Montefiore ve Cremieux’un çabalarının dünyanın farklı yerlerindeki Yahudilere örnek teşkil edeceğini, böylece hem ulusal bir güç olacaklarını hem de kutsal toprakların “Mesih’in Krallığı” olacağını dile getirmiştir. Yahudilerin kurtuluşunda İngiltere’nin474 rolünün de önemli olacağını dile getiren475 Alkalai, İngiltere, Avrupa ve diğer bazı ülkelerde yaşanan anti-Semitizme karşı çözüm olarak daha önce Minhat Yehudah adli kitabında “Yahudilerin, kurtuluşu hızlandırmak ve Mesih’in gelişi için derhal harekete geçerek atalar toprağına geri dönmeleri gerektiğini, bunun için İngiltere, Fransa ve Osmanlı Devleti ile görüşülmesi gerektiğini” söylemiştir.476 Yahudi arkadaşları Sir Moses Montefiore ve Adolphe Cremieux’dan da kitabına övgü ve destek alan Alkalai, böylece toplumun geleneksel pasif Mesihçi bekleyişini aktif Mesihi harekete yönlendirmiş, diğer taraftan görüşlerine dış destek almaya başlamıştır.477

Bu dönemde Yahudileri derinden etkileyen bir diğer anti-Semitist olay İtalya, Mortara’daki olaydır.478 Bu tip anti-Semit olayların artacağından çekinen, çare olmak ve önünü kesmek için Sir Moses Montefiore, hemen harekete geçmiştir. Avrupa Yahudilerini kutsal topraklara yerleştirme fikri Alkalai, Kalischer, Gutmacher ve Natonek gibi Sir Montefiore’nin de Yahudi sorununun çözümü için düşündüğü yol olmuştur. Bu sebeple Osmanlı İmparatorluğu ile yeni görüşmeler yapmaya başlamıştır. Bu görüşmelerin

çıkarılamamış, ailelere manevi baskı yapmak için 63 yahudi çocuk kaçırılmıştır. Olaylar giderek büyümüş, Fransa’nın karşısında İngiltere, Amerika ve Avusturya’da devreye girmişlerdir. Osmanlı yetkilileri Yahudileri koruma altına almışlardır. Montefiore ve Cremieux, padişah I. Abdülmecitle konuşmuşlar, O da Yahudilerin kan iftiralarına karşı korunmaları için bir ferman çıkarmıştır. Bkz. Raphael Israeli, Blood Libel and Its Derivatives: The Scourge of Anti-Semitism, Transaction Publishers, New Brunswick, 2012, s. 145-146. 474 1840 yılında İngiltere Kudüs’te elçilik açmıştır. 475 Adler, Restoring The Jews…, s. 185. 476 Birnbaum, s. 9 – 10; Dan Cohn, Sherbok, Judaism: History, Belief and Practice, Routledge, Oxon, 2003, s. 436; Weisz, s. 48. 477 Adler, Restoring The Jews…, s. 186. 478 Mortara Olayı: Bolonya’da (İtalya) yaşayan 11 yaşındaki İtalyan Yahudisi Edgardo Mortara adlı çocuğun ailesinden habersiz, Hristiyan bir hizmetçi tarafından gizlice vaftiz edilip ailesinden koparılması olayı. Bkz. Brustein, s. 71-71; Kaufmann- Eisenberg, s.113.

112

sonunda Osmanlı İmparatorluğu, Yahudilere Kudüs’ün Batısı ve Siyon dağı eteklerinde arazi almasına izin veren fermanı çıkarmıştır (1855).479

Yahudilere toprak alma izni verilmesiyle İlk olarak; Amerikalı işadamları Gershom Kursheedt ile ’nun maddi ve manevi destekleriyle eski Kudüs’un surları dışında 16 tane bitişik nizamlı, 2 odalı, bir mutfaklı dairelerden oluşan ilk Yahudi mahallesi oluşturulmuştur.480 Touro’nun ölmeden önce Montefiore’ye Kudüs’te Yahudiler için kullanılmak amacıyla verdiği elli bin dolarlık yardım, 1860 yılında Huzurlu Evler (Mishkenot Sha’ananim)481 mahallesi haline gelmiştir.482 Mahallede Aşkenaz ve Sefaratlar için birer sinagog, bir mikve,483 bir yel değirmeni, bir ekmekçi ve fırın da yer almıştır. Geceleri kapanan büyük bir kapısı olan mahallenin, etrafı duvarlarla çevrilerek orada yaşayan Müslüman ve Hristiyan halktan soyutlanmıştır.484

Yahudilerin kutsal topraklara yerleşmesinde yardımcı olan bir diğer isim ise Alman Yahudi Doktor Chaim Lorje (Haim Luria) (1821-1878)’dır. Kabalist Rabbi Isaac Luria’nın “kurtarıcı Mesih” fikrinden etkilenen Doktor Chaim Lorje, 1860 yılında büyük tarımsal yerleşke kurmak için Colonisation-Verein für Palastina (the Society for the Colonization of Palestine) organizasyonunu kurarak harekete geçmiştir. Bu örgüt aynı zamanda Rabbi Kalischer gibi İsrail’de Yahudi yerleşim yeri kurulması düşüncesinde olanların bu fikirlerinin hayata geçirilmesidir. Organizasyon; Alkalai, Kalischer, Gutmacher, sosyalist felsefeci Moses Hess, Avusturyalı Politikacı David Gordon, Almanya ve başka yerlerdeki birçok Yahudiden maddi ve manevi destek görmüştür. Fakat

479 Arslan, s. 146-147. 480 Eliezer David Jeffe, Yemin Moshe: The Story of a Jerusalem Neighborhood, Praeger, 1988, s. 29; “Site&Places’in Jerusalem: Mishkenot Sha’ananim”, http://www.jewishvirtuallibrary.org/mishkenot-sha-ananim, (Erişim Tarihi 11. 11. 2016) 481 İşaya 32: 18’de geçen: “ve kavmim selamet yurdunda ve emniyetli meskenlerde ve rahat yerlerinde oturacak” ifadesinden ilhamla mahalleye bu isim verilmiştir. Huzurlu Evler anlamındadır. 482 Jeffe, s. 17. 483 Mikve hakkında ayrıntılı bilgi için Bkz. M. Hadi Tezokur, “Yahudi Dinsel Yaşamında Mikve’nin Yeri ve Önemi,” Bütün Yönleriyle Yahudilik, s. 99-100. 484 Arslan, s. 147.

113

kurulan tarımsal yerleşkeler başarılı olamamış, 1864 yılına kadar ayakta kalabilmiştir. Her ne kadar dernek uzun ömürlü olamamışsa da bu fikir ve girişim 1880’lerde Rusya’da oluşacak “Hovevei Zion” hareketine ilham kaynağı olmuştur denebilir.485

Yahudilerin Avrupa’daki zor yaşam şartlarının devam etmesi, asimilize olmalarının bile anti-Semitizmi engelleyememesi Yahudi sorununu giderek artırmıştır. Roma sürgününden itibaren farklı ülkelerde, farklı anlayış ve kültür farklarıyla yaşayan toplum, bu yüzyılda gerek dinsel öğretiler gerekse siyasi konjunktürün etkisiyle yeni birlikler kurarak birbirlerinden haberdar olarak, birlikte hareket etme yolunda adımlar atmaya başlamışlardır. İlk modern uluslararası Yahudi organizasyonu Evrensel İsrail Birliği, italya’da yaşanan Mortara olayının da etkisiyle,486 Paris’te kurulmuştur. Amacı; dünyanın her yerindeki Yahudilerin medeni haklarını ve dini özgürlüklerini korumaktır. Organizasyonun kuruluşunu Rabbi Alkalai hoş karşılamış ancak kendisine Filistin’de bir tarımsal okul kurması yönündeki teklifini reddetmiştir. Çünkü ona göre; bu organizasyon Yahudi Reform Hareketi yanlısıdır. Reform Hareketi ise, rabbinin savunduğu Mesih’in gelişi inancını terk etmiş, dua kitaplarından Siyon ve Kudüs referanslarını kaldırmışlardır.

Yahudi diyasporasının sağladığı maddi imkanlarla kutsal topraklara yerleşenler burada etkin olmaya başlamışlardır. Yerleşkeler, yişuvlar ve tarımsal çiftlikler oluşturarak Osmanlı topraklarında bir nevi gettolar oluşturulmuştur. İbranicenin yayılması ve kullanılması için harekete geçmişlerdir. Bu dönemde Mitnagedim disiplininden Rabbi Yoel Moshe Salomon ve Michael Cohen tarafından, haftalık “Ha-levanon” adlı dergi İbranice olarak yayınlanmaya başlamıştır (1863). Bundan altı ay sonra ise Kudüs’de ibranice basım yapan ilk matbaa487 kurularak, Seferad ilmihal kitabı basılmış, daha sonra Hasidiler için haftalık “Ha-havazzelet” gazetesi

485 Adler, Restoring The Jews…, s. 186. 486 Brustein, s. 278. 487 Israel Bak tarafından kurulmuştur.

114

yayınlanmıştır. Böylece her cemaat kendileriyle ve diğer gruplarla ilgili haberleri okumaya, birbirlerinden haberdar olmaya başlamışlardır.488

Toplumu Filistin topraklarına yönlendiren bir diğer Rabbi Akiva Yosef Schlesinger’dir. Pressburg’da489 Yahudilerin hem Avrupa kültüründen hem de Reform Yahudiliğinden etkilenmeden yaşayacağı yerin Filistin toprakları olduğunu cemaatına dile getirerek, 1870 yılında Filistin’e göç ederek burada dini bir topluluk oluşturmuş, kendini Kudüs merkezli dünya çapında dini okul kurmaya adamıştır.490

Ertesi yıl ise Alkalai, Odessa’da (Rusya) Yahudilere karşı ilk planlı Rus katliamının491 etkisiyle, tekrar Filistin’e giderek, “Kol Israel Haverim” kolonisini kurmak için çalışmalara başlamıştır. Ancak bu daha önce reddettiği Evrensel İsrail Birliği’nin İbranice ismidir. O nedenle kolonin kurulması çalışmaları Kudüs Haredi Ortodoksların aşırı tepkisini çekmiştir. Alkalai durumu fark edince tekrar Sırbistana dönmüş, koloni de kurulamamıştır. Ancak Alkalai’ın düşüncesine göre; göç tek başına çözüm değildir. Ona göre önemli olan önce dünya üzerindeki “Yahudi ulusal birliğinin sağlanmasıdır.” Kendisiyle aynı düşünceleri paylaşan bir diğer kişi daha sonra Siyonizmin kurucusu olarak anılacak Theodor Herzl’in büyükbabası Simon Loeb Herzl’dir. Semlin’deki sinagogdan tanışan ikili, kendilerini “ulusal birlik” düşüncesine adamışlardır. Bu amaçla her ikisi Filistin’de yerleşkeler kurmak amacıyla Osmanlı

488 Getzel Kressel, “Ha-Levanon”, EJD,Second Edition, V. 8 (Gos-Hep), s. 267; Kressel, “Ha- Havazzelet”, EJD,s. 466. 489 Bu dönemde Avusturya-Macaristan İmparatorluğuna bağlı olduğu için şehir Almanca Pressburg olarak anılmaktaydı. Günümüzde Slovakya’nın Başkenti Bratislava’dır. 490 Patai, The Jews of Hungary…, s.336; Ronald L. Eisenberg, The Street of Jerusalem: Who, What, Why, Ed.: Judy Lash Balint, Daniella Barak, Devora Pub., Jerusalem, 2006, s. 152; Şami, s. 29-30. 491 1871’de gerçekleşen bu katliamın arkasında anti-Semist Yunanlıların kışkırtmaları etkili olmuştur. Bkz. Simon M. Dubnow, History of The Jews in Russia and -From The Earliest Times Until The Present Day (1915), Rusçadan Çev.: I. Friedlaender, Avotaynu Inc., New Jersey, 2000, s. 296.

115

Sultanından imtiyazlar elde etmek üzerine harekete geçmişler, İngiltere başta olmak üzere devrin büyük güçlerinin desteğini kazanmaya yönelmişlerdir.492

XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren İngiltere, Filistin’e yerleşmek isteyen Mesihçi Yahudilerin fikirlerini desteklemeye başlamıştır. Mesela Sir Charles Warren (1840-1927) isimli İngiliz,493 Filistin topraklarında kazı çalışmaları yaparken bazı arkadaşları ile İngiltere’de “The Palestine Exploratin Fund”u (1865) kurarak, Yahudilerin yerleşkeler oluşturmalarına yardımcı olmuştur. Sir Warren’in; “Yahudiler eski topraklarında kendi yönetimleri altında yaşamalıdırlar” düşüncesi XIX. yüzyılda dünyanın ¼ ü üzerinde kolonileşme gücüne sahip İngiltere’deki entelektüel kesim tarafından da destek görmüştür. Bu kesimler, Osmanlıya ait bu topraklarda, Yahudilere bir vatan fikrine sıcak bakmışlardır. Bu destek ünlü İngiliz edebiyatçı George Eliot’un Daniel Deronda (1876) kitabında açıkça görülmektedir. Zira kitapta ulus devleti kuracak kurtarıcı Mesih figürü işlemiştir.494 İlerleyen yıllarda ise siyasetçiler; İngiliz Yahudisi Başbakan Benjamin D’israeli ve İngiltere Dış İşleri Bakanı Lord Palmertson da kutsal topraklarda bir devlet kurulması fikrini alenen desteklemişlerdir. Tarihçi ve gazeteci Paul Johnson Yahudi Tarihi kitabında D’israeli’nin arkadaşı Lord Stanley’e söylediklerine yer vermiştir. D’israeli’ye göre “Yahudi toplumu için Rothscildler ve diğer zengin Yahudilerden para toplanarak Filistin’de toprak satın alınabilir; koloniler kurulabilir. Bunları gerçekleştirecek olan kişi ulusun gerçek kurtarıcısı olacak Mesihtir.”495 D’israeli, her ne kadar laik ve sonradan Hristiyanlığa geçmiş olsa da Mesih inancı ve kutsal topraklara duyulan aidiyetin etkisini, siyasi alanda dile getirerek dini-siyasal anlayışla hareket etmiştir. Siyonizmin ilk nüvesi

492 Adler, Restoring The Jews…, s.187. 493 Sir Charles Warren: Mühendis, Arkeolog ve London Metropolitan Police’in başı. Kudüs’teki yapılan kazıları yönetmiştir. Warren Shaft olarak bilinen, Kenanlılar dönemine dayanan, Davud zamanında da şehrin su kaynağı olan Mabet Dağının altındaki su kuyusunu yeniden ortaya çıkarmıştır. Bkz. Philip J. King, Jeremiah an Archaeological Companion, John Knox Press, Westminister, 1993, s. 66. 494 George Eliot, Daniel Deronda, Wordworth Limited, Hertfordshire, 2003, s. XXXI; 314. 495 Johnson, s.445.

116

sayılabilecek bu düşüncelerini, Tancred isimli romanıyla da kitap haline getirmiştir. 496

Hem bir kısım rabbiler hem de özellikle İngiliz siyasi desteği, Yahudi sorununun çözümünü; kutsal topraklara göç ve Yahudi ulus birliğinin kurulmasında görmüş bunun yolunu da Mesih inancındaki yeni anlayışta bulmuştur. Bu görüş, nerdeyse iki bin yıldır sürgün hayatı yaşayan Yahudiler için aktif ve yeni bir sürecin başlangıcı olmuştur. Özellikle Ortodoksların, 1860-70 yıllarında buraya yerleşip, tarımsal çiftlikler kurmayı “Mesih tarafından kurtarılma” ögesi olarak görmesi bu göçlerde etkili olmuştur.497 Evrensel İsrail Birliği’nin katkılarıyla Rabbi Gutmacher, Osmanlı Devletinden kiralanan alana ilk tarım okulu “Mikveh Israel” ( İsrail Umudu) ve “Motza” kolonilerini kurarak göçle gelenlere imkanlar yaratmıştır. Burada tarım okulunu kurmaktan amaç; toprağa bağlı göçmen Yahudilere tarımsal teknikler öğreterek çiftçilik becerilerini artırmak ve daha çok verim almaktır. Okulun öğrenci sayısı yeni gelen göçlerle her geçen gün artmıştır.

Mitnagedim disiplininden Moshe Shmuel Raab, Rabbi Yoel Moshe Solomon, Yeshoshua Stampfer, Zerach Barneth, David Gutmann, Litvanyalı Rabbi Aryeh Leib Frumkin, Zev Wolf Brand ve Rabbi Gutmacher önderliğinde ilk modern Yahudi tarımsal yerleşkesi “Petah Tikva” (Umut Kapısı)498 ise, Yehuda’da Baron Edmond James de Rothschild (1845-1934)’ın499 maddi desteğiyle kurulmuştur (1878). Bu kolonilerde 1880 yılına kadar bin kadar

496 Yüksel Kaştan, “Filistin Topraklarında Yahudi Milliyetçiliğinin Oluşumunda “Chowewe Zion”, “Bnei Brith” ve “Esra” Cemiyetlerinin Rolü”, Tarihin Peşinde Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı: 15, ss. 475-501, 2016, s. 479; Robert Wistrich, “Theodor Herzl: Zionist Icon, Myth-Maker and Social Utopian”, The Shaping of Israeli Identity, Ed.: Robert Wistrich- David Ohana, Routledge, London, 1995, s. 8. 497 Attias- Benbassa, s. 177. 498 Petah Tikva: İsrail’in orta bölümündedir. Günümüzde 209.000 nüfuslu şehir. Hayfa’dan sonra en büyük endüstüri kentidir. 499 Baron Edmond James de Rothschild: Bankacı Rotschild ailesindendir. Paris’in en büyük sanat koleksiyoncusu olarak bilinmektedir. Alexandre Dumas’ın 1873’de yazdığı; Yahudi halkının İsrail topraklarına dönüşünü konu alan piyesi La Femme de Claude’den etkilendiği söylenmiştir. Bkz. Greilsammer, s.32.

117

Yahudi çalışmıştır.500 Onların bölgeye yerleşmesinden yerli Araplar huzursuz olmuş, 1886 yılında ilk Arap-Yahudi çatışması başlamıştır. Ancak bu çatışmalar Yahudi göçünü engelleyememiştir.

Sir Moses Montefiore’nin Filistin’de kurduğu yardım fonu ile yişuvlar ve tarımsal yerleşkeler kurumsallaşmaya başlamıştır. Fonun yöneticiliğine ise, dini siyonizmin ilk temsilcilerinden kabul edilen Yehiel Michael Pines (1842- 1912)501 getirilmiştir. Old Yishuv502 olarak anılan bu yerleşim yerlerinde dini ve ruhani değerlere önem verilmiştir. Modern Ortodoksluğun önemli ismi Mesihçi ve Milliyetçi Rabbi Samuel Mohilever (1824- 1898)503 ile birlikte dini kesim için Petah Tikva yerleşkesinin kurulmasına parasal kaynak sağlamıştır.504

Pines, 1878 yılında Mikveh Israel tarım okulunun bulunduğu Yafa’ya yerleşmiştir. Laik Yahudi milletini tamamıyla kavranamaz görmüştür. Ona göre, Yahudi, dini ile milleti ayrılmaz bir parçadır. Yahudi milliyetçiliği laik değildir (1895-Jewish Nationalism cannot be secular), kaynağı dindir (1895- Religion is the source of Jewish Nationalism). Yazılarında Rabbi Yehudah Halevi (1075- 1141)505 ve Rabbi Moshe ben Nahman’ın milliyetçilik anlayışını

500 Greilsammer, s.15-16. 501 Yehiel Michael Pines: Grodno (Hrodna), Belarus’da doğmuştur.. Talmud, Tanah, Alman dili ve litaratürü eğitimi almıştır. 502 Old : Eski Yerleşim Yeri. 1840-1914 arası Tora öğrencilerinin yaşadığı ve haredilerden oluşan yerleşim birimi. XIX. yüzyıldan itibaren göçlerle gelen Aşkenaz ve Sefaratlar kabul edilmiştir. Birinci Dünya savaşı ’un yapısını bozmuş, diğer taraftan Siyonist yerleşkeler güç kazanmıştır. 503 Rabbi Samuel Mohilever: Vilna’da doğmuştur. Rusya’daki 1881 pogromundan sonra binlerce Yahudiyle birlikte Galiçya’ya kaçmıştır. Hovevei Zion hareketinin kurucularındandır. Herz’in çalışmalarını desteklemiştir. Dini Siyonizmin temsilcisidir. Mizrahi’nin kurucusu Rabbi Reines, onun çalışmalarını Mizrahi hareketine taşımıştır. Bkz. Garfinkle, s. 76. 504 Jehuda Reinharz ve Ben Halpern, Zionism and The Creation of A New Society, Oxford University Press, New York, 1998, s. 53. 505 Rabbi Yehudah (Judah) Halevi: Toledo (İspanya) doğumludur. Şair, doktor ve felsefecidir. Talmud bilgesi olarak da kabul edilir. Bine yakın şiirleri olduğu sanılmaktadır. Şiirleri dini temalı, deniz temalı ve aşk temalı olarak üçe ayrılabilir. En önemli eseri The Kuzari’dir. Dini şiirlerinde; Yahudilerin Vaat edilen topraklara dönüşünü ele almıştır. Ona göre mükemmel Yahudi hayatı sadece kutsal topraklarda yaşanır. Bkz. Josep Yahalom, “Judah Halevi: Records of a Visitor From Spain,” The Cambridge Genizah Collections: Their Contents and Significance, Ed.: Stefan C. Reif, Cambridge University Press, Cambridge, 2002, s. 124.

118

temsil ettiğini belirten Pines, milliyetçi hislerin imanla bütünleşen ruhunu, Tora’daki kavram ve yorumlardan alan bir olgu ve Yahudilerin Tora’dan aldıkları güçle ulusal kimliklerini canlı tuttuklarını dile getirmiştir.506 Eliezer ben Yehuda ile İbranicenin kutsal topraklarda konuşulan bir dil olması için de çaba sarfetmiştir.

Hasidi bir aileye mensup Rusya doğumlu yazar ve modern İbranicenin babası olarak anılan Eliezer Ben Yehuda (1858- 1922)507 da kutsal toprakları, diyaspora Yahudileri için asimilasyondan kurtuluş ve manevi Ulusal merkez olarak nitelendirmiştir.508 Kutsal topraklarda çeşitli yerleşkeler, tarımsal kooperatifler, okullar vb.’nin hayata geçirilmesi ve burada yaşam şartlarının uygunlaşmaya başlaması, yaşam şartları zorlaşan Doğu Avrupa ve Rus Yahudilerinin bölgeye ilgisini artırmış, Yahudi mahallelerinin kurulmasına neden olmuştur. Mesela, Kudüs civarında 1860 yılında sadece Mishkenot Sha’ Ananim mahallesi varken bunu sonraki yıllarda Mahanet Israel (1866), Nahalat Şiva(1869), Beit David (1873), Mea Şearim (1874), Even Israel (1876-53 daireli), Miskenot Israel (1876-140 konutlu), Kiryat Neemanah (1879) ve Beit Yaakov (1880) mahalleleri izlemiştir.509 Yahudi mahalleleri ve kolonileri Osmanlı Millet sistemi içinde değil kendi otonom yapıları dahilinde örgütlenmiş, bu mahallelere Yahudiler dışındakilerin girmesi

Ayrıntılı Bilgi için Bkz. Daniel J. Lasker, “Judah Halevi”, EJD, Second Edition V. 11 (Ja-Kas), s. 492-500. 506 Hertzberg, s.408-414. 507 Eliezer Ben Yehuda: Yazar, sözlük bilimci ve eğitmen. Yeşiva eğitimi ve bilimsel eğitim almıştır. İbranicenin geliştirilmesi, konuşulması ve laik düzene uygun hale getirilmesi için çok uğraş vermiştir. Çünkü O’na göre sürgündeki Yahudilerin Filistin’e dönmesi ve İbranicenin konuşulması yeniden bir ulus olmak için en önemli unusurdur. Bkz. Naomi Pasachoff ve Robert J. Littman, A Concise History of The Jewish People, Rowman & Littlefield Publishers, Lanham, 2005, s. 248-251. 508 1881 yılında Filistin’e yerleşerek buradaki halkla ailece İbranice konuşmuşlar ancak bir kısım din adamları kendisini modernlikle suçlayarak Türk yetkililere ihbar etmişlerdir. Fakat O, bu tip engellemelere rağmen İsrail Oğullarının Dirilişi (Tehiat Israel) adlı eserinde Yahudi toplumunun kurtuluşu için beş ilkeyi şöyle belirtmiştir: “Konuşma İbranicesinin canlanması, topraklar üzerinde çalışmalar yapılması, modern İbrani edebiyatının geliştirilmesi, ulusal ve hümanist düşünceli eğitim verilmesi ve Filistin’de yaşayan Yahudilerin yabancı bağışlarıyla yaşamalarından kurtarılmalı.”Bkz. Greilsammer, s.25-26; Pasachoff ve Littman, s. 250-251. 509 Arslan, s.147.

119

yasaklanmıştır.510 Her türlü ihtiyaçlarını bu yapının içinde karşılamaya yönelmişlerdir.

Görüldüğü üzere Avrupa’da başlayan anti-Semitizm ve milliyetçilik hareketlerinin etkisiyle olgunlaşan yeni Mesihçi anlayış, hem zengin Yahudilerin hem de İngilizlerin desteğiyle kutsal topraklara göçleri artırmıştır. Modern Ortodoks Yahudilerin Mesih gelmeden kutsal topraklara dönülebileceği ve Mesih’in orada beklenebileceği fikri toplumdan destek görmüş, Siyonizmin öncü hareketleri olarak tarihte yer almıştır.

c) Hovevei Zion Hareketinin Kuruluşu ve Rusya’dan Yapılan Göçler

Rusya’da Yahudilere bazı hak ve özgürlüklerin verilmesi ve Haskala’nın etkisiyle entelektüel düzeyi yüksek Yahudiler oluşmuş, bu Yahudiler topluma entegre olup, asimilize olmayı düşünmüşlerdir. Ancak 1827 yılında Çar I. Nikola’nın Kanton Kararnamesi ile Yahudi erkek çocuklarını 25 yıl askerlik hizmetine zorlaması, gidenlerin zor şartlara dayanamayarak ölmesi ya da Hristiyanlaşmış halde dönmesi Yahudi toplumunu derinden etkilemiştir. Rusya’da Hükümet destekli başlatılan anti-Semitizm, Yahudi toplumunu yeni kurtuluş yolları aramaya zorlamıştır. Bu dönemden Rusya’dan ilk Mesihçi göç, Mitnagedim disiplininden Volozhin (Belarus) topluluğunun ve Volozhin (Ets Chaim)511 yeşhivasının rabbilerinden Avram Hayim Marshak tarafından yapılmıştır. “Her gün çalışmalarımı bitirip kapımı kapatmayı bekliyorum. Kutsal topraklara gideceğim. Mesih geldi” diyerek Volozhin’den kutsal topraklara 7 kez yürüyerek gitmeyi denemiş ancak sekizinci gidişinde ulaşmış fakat orada

510 Arslan, s. 155. 511 Volozhin (Ets Chaim) Yeshivası: 1803 yılında Rusya, Belaruz bölgesi Volozhin kasabasında Vilna Gaon’un öğrencilerinden Rabbi Chaim Volozhin tarafından kurulmuştur. Rabbi Naftali Zvi Yehuda Berlin zamanında eğitimde çok ilerlediğinden “rosh ” ünvanı yani Talmudik akademilerin başı ünvanı verilmiştir. 1892 yılında Rusya, tamamıyla laik öğretime geçmelerini isteyince kapanmıştır.

120

vefat etmiştir.512 Marshak’ın bu görüşleri ve davranışları, devrin önemli yeshivalarından sayılan Volozhin’de eğitimci olmasından dolayı da çok önemlidir. Volozhin’deki diğer önemli eğitimci Rabbi Naftali Zvi Yehuda Berlin’dir. Berlin, Rusya’da başlayan anti-Semitizm’e karşı kurulan Hovevei Zion hareketinin liderleri arasında yer almıştır513.

Hovevei Zion, Rabbi Mohilever’ın yöneticilerinden olduğu bir harekettir. Amacı; Yahudileri anti-Semitizmden kurtarmak için kutsal topraklara göçe teşvik etmek, burada tarımsal yerleşkeler kurarak Yahudi yaşamını canlandırmaktır. Rabbi Berlin ile birlikte hareketin diğer önemli temsilcileri: Rus Yahudilerinden Yehuda Leon Pinsker (1821- 1891),514 Rabbi H. Schapira ve yazar Moshe Leib Lilienblum’dur. Lilienblum, 1884 yılında makalelerini topladığı Al Tehiyat Yisra’l Al Admat Eretz Avotenu (Yahudi Toplumunun Kutsal Topraklarda Yeniden Canlanışı) adlı kitapçıkta Yahudi sorununu ele almıştır. Pinsker ise Auto-Emancipation: An Appeal to His People by a Russian Jew (Otomatik Özgürleşme- Bir Rus Yahudisi Tarafından Halkına Çağrı) adıyla yayınladığı boklet de anti-Semitizm’i ele almış, anti-Semitizm’in ebedi olduğunu Yahudilerin göç ederek asimilasyondan kurtulabileceğini ve yeniden bir millet olarak kendi vatanlarını kurabileceğini dile getirmiştir.

Harekete Ortodokslar Mesihçi kurtuluş umuduyla katılırken, Pinsker’in başı çektiği Haskala grubu dünyadaki diğer uluslar gibi Yahudilerin de bir vatanı olmalı düşüncesiyle katılmışlardır.515 Rusya, Romanya ve daha sonraları Batı

512 Eliezer Leoni, “Reb Hayim’s contribution to establish a settlement of “Misnagdim””, Ed.: E. Leoni, Wolozin; the Book of the City and the Etz Hayyim Yeshiva (Belarus), Çev.: Moshe Porat, Tel Aviv, 1970, s. 56, http://www.jewishgen.org/Yizkor/volozhin/volozhin.html, (Erişim Tarihi 12. 09. 2012) 513 Rabbi Berel Wein, Patters in Jewish History, Maggid Books, New Milford, 2011, s. 80. 514 Leon Pinsker: Tıp doktoru. Rus Yahudisi. Rusya’da Yahudiler aleyhine sosyal adeletsizlik, anti-Semitizm ve pogromlar yaşanmaya başladığında Avrupa’ya gidip seslerini duyurmak için çalışmıştır. 1882’de yazdığı Auto Emancipation adlı kitabı Doğu Avrupa Yahudilerini etkilemiş, Siyonizme ivme katmıştır. Filistin’de bir Yahudi devleti kurulması fikrini ileri sürenlerdendir. Hovevei Zion hareketinin başkanlığını yapmıştır. Rusya’da vefat etmiş ancak 1934’de cenazesi Filistin’e götürülmüştür. Bkz. Karesh- Hurvitz, . “Pinsker Leon”, s. 393. 515 Metli, s. 19; Kurt, “Yahudi Aydınlanma…”, s. 55.

121

Avrupa ile Amerika’dan destek gören hareketin benzerleri Paris’te “Yişuv Eretz Yisrael”, Amerika’da “Şave Siyon” (Shavei Zion)516 ismiyle kurulmuştur. Rusya’da aynı dönemde Yahudi toplumunun tarımsal, sosyal ve ekonomik sorunlarına çözüm bulabilmek için “Am-Olam”(Ebedi Ulus) ve BILU’ hareketleri de oluşturulmuştur. BILU ve Hovevei Zion hareketi daha sonra kurulacak Siyonizm hareketinin içinde de aktif rol almıştır.

Hovevei Zion’a en önemli destek; Vilna Gaon ekolünden, Ortodoks Rabbi Samuel Mohilever ile onun etrafında birleşen Rusya, Romanya ve Almanya Yahudilerinden gelmiştir. Aynı zamanda Kalischer disiplininden517 olup onun Mesihçi anlayışını benimseyen rabbi, Siyonizmin öncülerinden kabul edilir.518 Mohilever ve destekçilerine göre; modern ve evrensel değerler, Tora parametreleri ile uyumlu hale getirilebilir, İlahi kurtuluş ile ulusal amaçlar birleşebilir.519 Bu amaçla yola çıkan Mesihçiler, Hovevei Zion hareketi içinde ilk olarak tarımsal koloniler kurmaya yönelmiş ancak bu topraklar Osmanlı İmparatorluğu egemenliği altında olduğundan, toprakları ya satın almak ya da Osmanlı’nın kendilerine hibe etmesini istemiştir.

Rus Çarı II. Alexander’ın suikast düzenlenerek öldürülmesi Rusya’da Yahudilere karşı nefret ve ayaklanmaları artırmış, II. Alexander’ın yerine Rus milliyetçiliğini destekleyen III. Aleksandır’ın geçerek aynı yıl “Mayıs Yasalarını’nı”520 çıkartması ve akabinde Yahudilere karşı bir dizi pogrom521

516 Shavei Zion: Siyona Dönüş. 1891 yılında Adam Rosenberg tarafından kurulmuştur. Bkz. Marnin Feinstein, American Zionism (1884-1904), Herzl Press, New York, 1965, s.80-95. 517 Mazie, s. 24. 518 Kaufmann- Eisenberg, s.119. 519 Fishman, s. 51-52. 520 Mayıs Yasaları: 1881 yılında pogromların sorumlusu olarak da görülen Rus İç İşleri Bakanı İgnatiev’in, Çar III. Aleksandır’a Yahudilerin birçok haklarını elinden alacak kanunları imzalatmasıyla uygulamaya girmiştir. Bu kanunlar: 1-Yahudilerin şehir ve kasaba dışına yerleşmeleri yasaktır, 2-Yahudilerin Pazar günleri ve Hristiyan bayramlarında ticaret yapmaları yasaktır, 3-Mülk ve İpoteklerin Yahudiler adına kaydı geçici olarak durdurulmuş, Bu kanunlara göre, Yahudiler, Rusya’nın Polonya’da işgal ettiği “Pale” adı verilen topraklara toplanmışlardır. Oluşturulan bu gettolarda yaşayan Yahudilere; bir meslek sahibi olmaları, tarım ve ticaretle uğraşmaları, okul açmaları ve seyahat etmeleri yasaklanmıştır. Askerlik ve vergilerde ise Yahudilerin ağır yükümlülükleri vardır. 521 Pogrom: 1881-1917 yılları arasında Rusya’da devlet güçleri tarafından Yahudilere karşı organize edildiği ileri sürülen katliamlardır.

122

düzenlenmesiyle Yahudiler, kendilerinin hiç bir zaman Rus toplumunun bir parçası olmayacaklarını ve burada yaşayamayacaklarını anlamışlardır. Zaten III. Aleksandır’ı yetiştiren Rus devlet adamı K. P. Podedonostsev’un Rus hükümetinin Yahudi politikasını dile getirdiği şu sözler bunun açık ifadesidir. Ona göre; “Yahudilerin üçte biri ölecek, üçte biri memleketi terk edecek, geriye kalan üçte biri ise artık yerli halk içinde tamamiyle eriyecektir.”522 Mayıs Yasalarıyla Rusya’da Yahudi düşmanlığı hükümet politikası halini almış,523 anti-Semitlerin Çarı bir Yahudi öldürdü kışkırtmaları neticesinde ortaya çıkan Pogromlar ise 1881’den 1917’e, Bolşeviklerin iktidara gelmelerine kadar milyonlarca Yahudinin öldürüldüğü kanlı olayların baş göstermesine ve göçlere sebep olmuştur.524

Yaşanan bu zorlu süreçte Hovevei Zion’un gayretiyle Rabbi Mordehay Yashiberg, 1882 yılında Filistin topraklarına ilk aliyayı yapmıştır. Rishon LeZion’da525 Hovevei Zion’dan (BILU grubu) on kişi Zalman David Levontin başkanlığında Arapların “Ayun Kara” köyünden 3. 4 km2’lik bir alanı satın alarak tarımsal kooperatif kurmuşlardır. BILU’nun Baron Edmond James de Rothschild ve Maurice de Hirsch’den sağladığı maddi yardımlarla burada üzüm üretip, şarap endüstrisini kurmuşlardır. Hovevei Zion’un ilk tarımsal kolonisi ise Baron Edmond James de Rothschild’ın satın aldığı topraklarda Rusya’dan 10 öncünün liderliğinde 1883 yılında, Ekron526 adıyla kurulmuştur. 1882 yılında Paris’e giderek Baronu maddi yardım konusunda ikna eden ise Rabbi Samuel Mohilever’dir. Finans işleri ile yerleşkedekilerin organizasyonunu da yürüten Rabbi, kolonilerde Yahudi dini kanun ve geleneklerine uyulmasına çok dikkat etmiş, sık sık denetimler yapmıştır527.

522 Mim Kemal Öke, Kutsal Topraklarda Siyonistler ve Masonlar İhanetler.. Komplolar..Aldanmalar, Çağ Yayınları, İstanbul, 1991, s.33 523 Johnson, s.432 524 Walter Laqueur, The , Tauris Parke Paperbacks, London, 2003, s. 58- 59. 525 Bugün İsrail’in dördüncü büyük şehridir. 526 1887 de Ekron ismi Mazkeret Batya olarak değiştirilmiştir. 527 “Proto Zionism Lecturer by Rav Danel Beller”, http://www.shivtei.com/attachments/Rabbi%20Beller%20Proto%20Zionism%20people.pdf., (Erişim Tarihi 23. 03 .2016)

123

Ancak Mohilever ve onunla beraber olanların Hovevei Zion’nun politikalarında Ortodoks elementleri öne çıkarmak istemesiyle laik-Ortodoks çekişmesi ve görüş ayrılıkları ortaya çıkmış, nihayetinde Mohilever Hovevei Zion’la ilişkisini devam ettirmekle birlikte, kendi düşünceleri doğrultusunda Bialystok/Rusya da (günümüzde Polonya) Merkaz Ruhani (Ruhani Merkez) adını verdiği yeni bir ofis açarak yaşanan anti-Semitizmin etkisini kırmak, Yahudi geleneğini yaşatmak, toplumla işbirliğinde bulunmak ve tekrar canlanışı teşvik etmek amacıyla kendi rehberliğinde çalışmaya başlamış, Hovevei Zion’la ilişkisini de kesmemiştir.528

Hovevei Zion hareketi de kutsal topraklara yerleşme çabalarına hız vermiş, Rosh Pina (Celile) ve Zich’hon Yaacov (Karmel Dağı) kasabaları oluşturulmuştur. Ancak kurulan bu ilk kolonizasyonlar tarım konusunda bilgisizlik, iklim koşulları, sıtma ve diğer hastalıkların ortaya çıkması ve bedevilerin saldırıları nedeniyle birçok engelle karşılaşmıştır. Fakat sonraki dönemlerde kurulacak Kibutzlara529 ve Moşavlara530 önderlik edilmiştir. 1881 Rusya pogromundan sonra ilk büyük aliyanın gerçekleşmesiyle, kutsal topraklarda (1850) sayıları 12.000 iken 1882’de 35.000 dolayına yükselmiştir.531 Bölgeye Yahudi göçlerinin artışı, Osmanlı yönetiminin yeni girişleri yasaklamasını sonucunu doğurmuşsa da Doğu Avrupa ve Rusya’da anti-Semitizmin devam etmesi göçlerde eksiltme yaratmamıştır. Çünkü 1875 yılında dış borçlarını ödeyemeyerek iflas ettiğini açıklayan Osmanlıya ait toprakların satın alınma isteği ön plana geçmiştir. Özellikle zengin Yahudiler bölgeden toprak alarak buraya ırkdaşlarını yerleştirmişlerdir. Buradan toprak

528 Reinharz- Halpern, s. 78; Hertzberg, s. 400; Adler, Restoring The Jews..., s. 157, 270- 271, 297. 529 Özel mülkiyetin olmadığı köyler. Buralarda tarım yanında farklı iş kolları da yapılmaktadır. Burada yaşayanlara Kibutznik denir. Bir takım sosyalist yazarlar tarafında komünizme örnek olarak gösterilir. 530 Özel mülkiyete dayalı zirai köyler. Burada yaşayanlara Moşavnik denir. 531 Heller, s.134.

124

alan zengin Yahudilerden birisi de Alman Baron Maurice de Hirsch’dir (1831- 1896)532.

Avusturya ve Osmanlı’nın Rumeli demiryolu imtiyazını elinde bulunduran, bankacılık gibi finans işleri yapan Baron Hirsch, Osmanlı İmparatorluğu’ndan geniş topraklar alarak burada “Yahudi devleti kurma” fikrini iletmiş, fakat Osmanlı yönetimi kabul etmemiştir. Bunun üzerine Hayfa Kaymakamı, Belediye Başkanı ve Akka müftüsü gibi yerel yöneticilerle anlaşarak bu bölgede yasadışı yollarla topraklar alarak 140 ailenin buraya yerleşmelerini sağlamıştır. Baron Hirsch’in Yahudilere yaptığı maddi ve manevi destekler diyaspora toplumunda Mesih geldi mi? şeklinde sorular ve sansasyonlar yaratmıştır. Ancak, New York’daki “Te Aroha News” gazetesi oradaki rabbiler ve bilim adamlarının görüşlerini alarak Baron Hirsch’in Mesih olmadığını fakat büyük bir hayırsever ve onurlu bir insan olduğunu yazmıştır.533 Baron Hirsch ise, ırkdaşlarının sürülmesi karşısında 1890 yılında Londra’da “Yahudi Kolonizasyon Derneğini” (Jewish Colonization Association) kurarak desteğine devam etmiştir.534

Hovevei Zion, 1882’den 1903’e kadar yimi beş bin Yahudiyi Osmanlı topraklarına yerleştirmiştir. Evrensel İsrail Birliği ise burada yerleşkeler kurulmasına yardımcı olmuştur. Böylece Filistin’deki Yahudi nüfusu 70.000- 80.000’e çıkmıştır (1882-1908). Yerleşim yeri ise toplam 33’tür.535 Kurulan

532 Baron Maurice de Hirsch: Alman Yahudisi, iş adamı, hayırsever. Bankacılık, demiryolu işletmeciliği gibi işler yapmış, Bukowina ve Galiçya’da Yahudi okulları, Filistin’de yerleşkeler kurmuş, Yahudilere maddi yardımlarda bulunmuştur. 533 Te Aroha News, “The Messiah’s Coming, Opinions Expressed by Leading Hebrews in New York”, Issue 358, V. VI, page 4, 10 Nisan 1889, https://paperspast.natlib.govt.nz/newspapers/TAN18890410.2.22, (Erişim Tarihi 16. 12. 2012) 534 Örgüt eliyle Arjantin’ de 200.000 Yahudinin yaşadığı 600.000 hektarlık tarımsal yerleşkeler oluşturulmuştur (1891). Buraya Rusya pogromundan kurtulanlar önce gelmişlerdir. 100.000 Yahudi Rusya’dan zorunlu göçe zorlanmıştır. 1880-1890 yılları arasında toplamda 12.000 yahudi ise Filistin’e göç etmiştir. Bkz. Arslan, s.148. 535 1870-1908 arasındaki yerleşim yerleri: Batı Şeria’dakiler; Mikve Israel (1870), Tetak Tikva(1878), Rişon le Siyon (1882), Zikron Yakob (1882), Ekron (1884), Katrah (1884), Bath Şolomo (1889), Rehoboth (1890), Mozah (1891), Şeveye (1891), Gederah (1891), Castinieh (1895), Artuf (1896), Nes Siyonah (1897), Kıfar Seba (1904), Şefzibah (1905), Marah (1907), Bir Yakob (1907), Atlit (1907).Galile’de kurulanlar: Roş Pinah (1882), Yessad Hamaleh

125

bu yerleşkeler kendi aralarında örgütlenmişlerdir. Kudüs ve çevresindekiler; “Galile Koloniler Fedarasyonu” adı altında birlik oluştururken, Batı Şeria’daki koloniler “Yahuda Koloniler Fedarasyonu” adı altında birleşmişlerdir. Hatta 1891 yılında Yafa’da Yahudilerin para basarak bunu kendi aralarında tedavüle çıkardıkları haberleri duyulmuştur.536

Yahudi toplumunun ilk Siyonist organizasyonlarından kabul edilen, Galiçya Siyonist organizasyonu olarak da anılan Ahavat Zion537 da yine bu yıllarda, Polonya Tarnov’da, Viyana da eğitim gören ve orada Yahudi milliyetçilerinden oluşan Kadimah Society (Kadimah Topluluğu) üyelerinden olan Abraham Salz (1864-1941) tarafından Czortkow Hasidimlerin desteğiyle kurulmuştur. Romanya, Bulgaristan ve diğer Doğu Avrupa’dan da katılanlar olmuştur. Amacı Filistin’e göç etmek ve orada yerleşke kurmaktır.538 Derneğin Başkanı Salz (1864-1941), daha sonra Siyonist hareket içinde önemli görevlerde bulunmuştur.539

XVIII. yüzyıldan Rusya Pogromu ve Hovevei Zion’un kuruluşuna kadar Filistin’e yapılan Yahudi göçleri daha çok Mesihçi çevrelerce dinsel amaçlı yapılmıştır. Yahudi sorunu, Rusya pogromları ve Hovevei Zion’un kuruluşuyla

(1883), Mismar Hayarden (1884), Ayn Zeytun (1891), Metula (1896), Mehanim (1899), Secera (1899), Cemma(1902), Meşa (1902), Mehlamiyeh (1902), Bedeen (1905), Mizpah (1908), Kinnereth (1908). Ürdün’de ise Bene Yehudah (1886) kurulmuştur. Bkz. Arslan, s.151-154; Mim Kemal Öke, II. Abdülhamid Siyonistler ve Filistin Meselesi, Kervan Kitapçılık, İstanbul, 1981, s. 143. 536 Arslan, s.156. 537 Anti-Semitizmle birlikte kutsal topraklara yapılan göçler birçok yahudiyi etkilemiştir. 1891 yılında çoğu Hasidi olan Tarnov topluluğundan olanlarla birlikte Viyana’da eğitim gören ve oradaki milliyetçi Kadimah topluluğu üyesi olan Abraham Salz, Ludwig Mansch, Adolf Korkis, Asher İsaiah Horowits, Feibuhs Shreier, Aaron Marcus ve Zechariah Mendel Avardam öncülüğünde Ahavat Zion kurulmuştur. Amaçları Galiçya bölgesinden Filistin’e göçleri yönlendirmek ve orada kendileri için yerleşke kurmaktır. Galiçya Siyonist organizasyonu olarak da adlandırılır. Abraham Salz, 1914’e kadar başkanlığını yapmıştır. Bkz. Joshua Shanes, Diaspora Nationalism and Jewish Identity in Habsburg Galicia, Cambridge University Press, New York, 2012, s. 96; Jess Olson, Nathan Birnbaum and Jewish Modernity: Architect of Zionism, Yiddishism, and Orthodoxy, Stanford University Press, California, 2013, s. 36; Lawrence Epstein, The Dream of Zion, Rowman & littlefield, Maryland, 2016, s. 50. 538 Arnon Rubin, Against all Odds: Facing Holocaust: My personal Recollections, Tel Aviv University Press, 2009, s. 309. 539 Shanes, s. 96.

126

gerçekleşen sonraki göçler ise hem dinsel ve hem siyasal amaçla yapılmıştır. Zira öncü dini Siyonistler olarak adlandırılan Alkalai, Kalischer, Gutmacher, ve Natonek rabbilerin yeni Mesihçi anlayışları Hovevei Zion’un kurulmasına önderlik eden rabbileri de etkilemiştir. Bu görüşümüzü Siyonist politikacı Ben Zion Dinur’un (1884- 1973)540 “Mesihçi maya Yahudi tarihinde önemli rol oynamıştır” sözü de desteklemektedir. Yeni Mesihçi anlayışın da etkisiyle yapılan aliyalar bu sürece önderlik etmiş, tarımsal üretimin yapıldığı köyler kurulmuş, İbranice canlanmış ve Yahudi milliyetçiliği güç kazanmış ve dernekler yoluyla toplumsal örgütlenmeler başlamıştır. Özellikle Rabbi Alkalai, Kalischer ve onlarla aynı düşüncede olan rabbilerin görüşlerinin sosyal ve siyasal alanda yer bulmasını tarihçi Jacob Katz, politik Siyonizmin yani Alkalai’ın görüşünden 57 yıl sonra ortaya çıkan Herzl Siyonizminin öncüsü, habercisi olarak değerlendirmiştir.541 Bu dönemde dinsel figür olan Mesih ve Mesih inancı siyasallaşmaya başlamış, Mesih gelmeden topraklara sahip olmak ve bir Yahudi devleti kurulması düşüncesi tam telaffuz edilmese de yeni dönemin hakim fikri olarak ortaya çıkmıştır. Tarih boyunca ilk defa bu dönemde Yahudiler başlarında bir lider olmadan, Mesih gelmeden sürgünlerden dönmeye ve organize olmaya başlamışlardır.

d) Siyonizm Hareketinin Kuruluşu ve Mesihçi Siyonistler

Özgürleşme, Avrupa Aydınlanması ile Haskala’nın Yahudiler lehine yarattığı ılımlı hava Ulus devletlerin oluşmaya başlamasıyla bozulmuş, Avrupa’da yeniden anti-Semitizm şiddetini göstermeye başlamıştır. İlk büyük anti-Semitizm olayı Fransa’da, Alfred Dreyfus olayında görülmüştür (1894).542 Yahudi kökenli subay Dreyfus, haksız yere Fransız otoritelerce casuslukla

540 Ben Zion Dinur: Siyonist aktivist, eğitimci, politikacı. Rusya’da doğmuş, Litvanya yeşivasında eğitim görmüştür. Lubaviç Habad Hasidilerine rehberlik etmek için Lubaviçe gitmiş, 1921’de Filistine yerleşmiştir. partisinde Eğitim ve Kültür bakanlıkları görevinde bulunmuştur. Bkz. Ronald L. Eisenberg, Essential Figures in Jewish Scholarship, Jason Aronson, Lanham, 2014, s. 224. 541 Gideon Shimoni, “Zionist Ideoloji”, The Modern Jewish Experience: A Reader’s Guide, Ed.: Jack Wertheimer, New York University Press, New York, 1993, s. 193. 542 Israel Shahak, Yahudi Tarihi, Yahudi Dini, Edward Said’in Önsözüyle, Çev.: Ahmet Emin Dağ, Anka Yay., İstanbul, 2004, s. 120.

127

suçlanıp, gelişigüzel bir mahkeme neticesinde zindana atılmıştır. Bu olay Fransa’da hem Dreyfus’un hain diye suçlanmasına hem de Fransa’daki diğer Yahudilerin güvenilmez olduğuna vurgu yapan ve suçlayan bir dizi tartışmalara sebep olmuştur. Davayı izleyenleyenler arasında bulunan Viyanalı Gazeteci Theodor Herzl (1860- 1904),543 Dreyfus’un suçlanmasından derinden etkilenmiştir. Büyükbabası Simon Loeb Herzl ile Rabbi Alkalai, sürekli bağlantıda olmuşlar, birlikte ulusal birlik ve Filistine yerleşme konusunda çalışmışlardır. Torun Herzl de bu davanın etkisiyle Alkalai’ın yazdığı, Yahudilerin Vaat edilen topraklara yeniden dönmesini ele alan Minhat Yehudah gibi Yahudi Devleti (The Jewish State)544 kitabını yazmıştır (1896).545 Kitabının adını ilk olarak “Arz-ı Mev’ud” olarak tasarlayan Herzl, kitapta Yahudilere karşı yaşanan anti-Semitizm ve Osmanlı topraklarında kurulacak devletle ilgili görüşlerini açıklarken dinsel değerlere de yer vermiştir. Mesela, Musa peygamberi örnek vererek: “Her halükarda kavmimizi eğitmek, yetiştirmek için müşterek ölçülere muhtacız. Zira hicret etsek bile, Arz-ı Mev’ud’a ulaşmamızdan önce uzun zaman geçecektir. Bu zaman, Musa’da kırk yıl tutmuştur. Biz on veya yirmi yılda yapabiliriz. Her halükarda, gelecek yeni nesilleri kendi maksatlarımıza uygun şekilde yetiştirmeliyiz” demiştir 546. Bu ifadeleriyle Herzl aynı zamanda Siyonizm ile

543 Theodor Herzl: Siyonizmin babası olarak tanınmaktadır. Hukuk doktoru, yazar, gazeteci, oyun yazarıdır. Viyana’da okurken ve Paris’te gazetecilik yaparken anti-Semitizmle karşılaşmıştır. Bu durum, Avrupa’nın görünmeyen getto duvarları konulu antİ-Semitizmi anlatan The New Getto isimli eserini yazmasına neden olmuştur. Sonrasında Albay Dreyfus davasından da çok etkilenmiş, Yahudilerin kurtuluşu için atalar toprağına göç edilmesi, yeniden bir Yahudi devlet kurulması fikrini ortaya çıkarmıştır. Ayrıntılı bilgi için Bkz. Karesh- Hurvitz, “Theodor Herzl”, s. 207-208, Laqueur, s. 84-136. 544 Almancası Der Judenstaat. 545 Dreyfus davası sırasında Fransız basını sessiz kalmış, ancak 13. Ocak 1898 yılında Emile Zola gazetesinde Cumhurbaşkanına hitaben “Suçluyorum” diye bir yazı yayınlayarak Dreyfus’a haksızlık yapıldığını ele almış, dava yeniden görülmeye başlamıştır. Fransız halkı ise “Yaşasın Fransa yok olsun Yahudiler” nidalarıyla Dreyfus yanlısı veya Dreyfus karşıtı olarak ikiye bölünmüştür. Romancı Anatole France, Ozan Mallarme, Ressam Monet, bilim adamı Blum ve birçok politikacı Aydınlar Bildirisi adı altında bir bildiri yayınlayarak davanın yeniden görülmesi için dilekçe vermişlerdir. Fransa’da Yahudi anti-Semitizmin nedenlerinin; Yahudilerin bilimsel başarılarına duyulan kıskançlık ve Kilisenin olumsuz etkilerinin olduğu düşünülmektedir. 10 yıl süren Dreyfus davası, Dreyfus’un Cumhurbaşkanınca affedilmesiyle son bulmuş, 21 Temmuz 1906’ da Alfred Dreyfus bir süvari bölüğü komutanı olarak yeniden atanmış, hatta Legion d’honneur nişanıyla onurlandırılmıştır. Bkz. Emile Zola, Suçluyorum, Çev.: Tahsin Yücel, Koç Kültür Sanat ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş., İstanbul, 2002, s. 53-61. 546 Theodor Herzl, The Jewish State, Dover Publications, New York, 1988, s. 48; Michael Makovsky, Churchill’s Promised Land Zionism and Statecraft, Yale University, Amerika,

128

Arz-ı Mev’ud düşüncesini birleştirmiştir. Böylece Siyonizm hareketi, Vaat edilen toprakları işaret eden bir olgu olmuştur.

Herzl’in dünya Yahudilerini Filistin’de toplayarak “Yahudi Devleti kurma” fikri yukarıdaki bölümlerde de gördüğümüz gibi yeni değildir. İlk tohumları Alkalai, Kalischer, Natonek, Gutmacher gibi rabbiler ve Kabalistlerin Mesihçi yorumları tarafından atılmış, zengin yahudiler ve İngilizler tarafından desteklenmiştir. Yeni Mesihçi anlayışın etkin olmasıyla, Orta ve Doğu Avrupalı Ortodoks Yahudiler ile Rusya’dan Hovevei Zion’un önderliğinde bölgeye siyasi ve Mesihçi nedenlerle göçler yapılmıştır. Herzl, yıllardır Yahudi dini ve tarihinden etkilenilerek oluşturulan ortak kanaatı tek elde toplayarak, tüm Yahudi topluluklara ilan etmiştir.

Herzl’e göre; Yahudi sorununun asıl nedeni gizli ya da açıktan açığa yaşanan anti-Semitizmdir. Ulusun kurtuluşu gelecek Mesihe bağlı değildir. Kurtuluş, muhtelif din ve kültürler içinde yaşayan Yahudileri birleştirerek onlara bir vatan kazandırılmasıdır. Bu vatan onları özgürleştirecektir.547 Bu düşüncelerini daha çok kişiye ulaştırmak ve Yahudi sorununu görüşmek üzere, 29.08.1897’de, her kesimden Yahudinin yer aldığı iki yüzün üstünde delege ile İsviçre’nin Basel kentinde ilk Siyonist Kongre’yi toplamıştır. Kongrede Mesihçi beklentinin coşkusu çok yüksek hissedilmiştir.548 Herzl; “Yaşasın Kral” (Yechi Hamelech) diye karşılanmıştır.549 Ancak Herzl, kendinin Mesih olduğunu düşünmemiş, kendisine hatırlatanlara “halkımız benim Mesih olduğuma inanıyor, ben teolog değilim, bilmiyorum” diye cevap vermiştir. Ancak yine de toplumun bazı kesimlerince Mesih olarak

2007, s. 56; Rich Cohen, Israel is Real: An Obsessive Quest to Understand the Jewish Nation and ıts history, Pikador, Amerika, 2009, s.149; Yaşar Kutluay, Siyonizm ve Türkiye, Çatı Kitapları, İstanbul, 2005, s. 30-38. 547 Dan Cohn-Sherbok, Jewish Messiah, s.166. 548 Joseph Adler, The Herzl Paradox: Poltical, Social and Economic Theories of a Realist, Hadrian Press, New York, 1962, s. 52. 549 Michael Berkowitz, Zionist Culture and West European Jewry Before The First World War, Cambridge University Press, Cambridge, 1999, s. 9-39; Johnson, s.470. Ayrıca Bkz. M. Howard Sachar, A : From The Rise of Zionism to our Time, A Knopf Book, United States, New York, 2007, s. 45.

129

nitelendirilmiştir.550 Her ne kadar kendisi kurtuluşun Mesihte olmadığını daha önceleri ifade etmişse de, 1919’da Reuven Brainin tarafından yazılan ilk biyografisinde, Herzl’in çocukluğunda Mesih’in gelişine inandığı anlaşılmaktadır. Zira biyografide; 11 yaşındayken gördüğü bir rüyadan bahsetmiştir. Rüyasında; bulutların üstünde Mesih ile karşılaştığını, onun Musa peygamberi çağırarak “bu çocuk için dua ettim” dediğini sonra da kendisine dönüp “git halkına söyle yakında geleceğim, büyük bir mucize yaratacağım” dediğini ancak korkudan bu rüyayı kimseye anlatmadığını dile getirmiştir.551

Herzl’in harekete ismini verdiği Siyonizm terimi ise yaygın görüşe göre ilk kez 1890 yılında Avusturyalı gazeteci Nathan Birnbaum‘un (1864- 1937)552 tarafından kendi gazetesi “Selbstemanzipatio”daki yazılarında kullanılmıştır. Bununla birlikte Birnbaum’un dahil olduğu, Viyana da ki milliyetçi Yahudilerin kurduğu Birnbaum’un kudurucu liderlerinden olduğu Kadimah Topluluğu (Kadimah Society)’nun da kendilerini Siyonist olarak kimliklediği ileri sürülür553. Hem Yahudi milliyetçiliğini hem de Kudüs’ün isimlerinden biri olan Siyon’u ifade ettiği gibi geçmişte ataların sahip olduğu, Tora’da sınırları belirlenmiş tüm kutsal toprakları da içine alan bir ifadedir. Aynı zamanda Tanah’da Siyon halkı, Siyon oğulları gibi nitelemeler bulunmaktadır. Siyonizmle birlikte Siyon’da yeniden siyasi bir kimlik kazanmaya başlamıştır.

550 Jacqueline Rose, The Question of Zion, Princeton University, New Jersey, 2005, s. 31. 551 Weisz, s. 107-108. 552 Nathan Birnbaum: Avusturya Yahudisi. Yazar, gazeteci, düşünür ve milliyetçi. Siyonizm kelimesi onun yazılarında hayat bulmuştur. İlk olarak 1890 yılında kendi gazetesindeki yazılarında “Zionistic, Zionist ve Zionism”, 1892’de ise “politic zionism” tanımlamalarında bulunmuştur. 1897 yılında yapılan İlk Siyonist Kongrede hakim rol oynamış, Kongrenin genel sekreteri seçilmiştir. Milliyetçi yapıdaki Birnbaum, diyaspora Yahudilerinin kendi hakkındaki negatif görüşlerinin etkisiyle daha sonra Kongreden ayrılmıştır. 1911 yılında Avusturya’daki ilk milliyetçi Yahudi gençlik grubu Kadimah’ın kurucularından olmuştur.1912’de Ortodoks Yahudilikle daha çok ilgilenmeye başlamış, uzun süre dinle ilgilenmiş, 1919-1922 yılları arasında haredi hareket olan Agudat Israel’in genel sekreterliğini ve teorisyenliğini yapmıştır. Çeşitli kitapları bulunmaktadır. Ayrıntı için Bkz. Olson, s. 60-70. 553 Olson, s. 67; Allan Arkush, “Zionism’s Forgotten Father”, Fall 2014, https://jewishreviewofbooks.com/articles/1129/zionisms-forgotten-father/. (Erişim Tarihi 21.06. 2017).

130

Günümüzde kimi yorumlarda ırkçılık olarak da tanımlanan554 Siyonizm, genel yoruma göre içinde milliyetçilik ve dinsel figürler gibi olguların yer aldığı, siyasi ve diretmeci bir harekettir de denebilir. Bu hareketin en temel amacı; Yahudilerin, iki bin yıldır sürgün oldukları toprakları yeniden sahiplenmesidir. Felicien Challaye, Siyonizmi “eski Mesihçiliğin modern şeklidir”555 diye tanımlamıştır. “Yahudiliğin Rönesansı” veya “Yahudiliğin Yeniden Doğuşu” olarak nitelendirenler de olmuştur.556 Türk Dinler Tarihçisi Hikmet Tanyu’ya göre Siyonizm, ezilen ve her tarafta azınlık halinde bulunan bir ırkın kendini sürdürmek ve kaybolmamak için direniş şeklinde, eylemsiz dini hareketidir.557 Yahudi mistizminin XX. Yüzyıldaki en önemli temcilerinden Martin Buber (1878- 1965)558 ise Siyon’u Tanrı’nın Krallığının başladığı yer olarak nitelendirerek önceleri karşı olduğu hareketi daha sonraları “ulusal gerçekliktir ancak bundan ötesi ulusüstü bir misyon, yeni tip milliyetçiliktir” olarak ifade etmiştir.559 Yaşar Kutluay ise, Siyonizm ve Türkiye kitabında yeni Mesihçiliğin bakış açısına uygun olarak, Filistin dışındaki bütün Yahudileri yine orada toplamak ve sonra da Süleyman Mabed’ini Siyon dağı üzerinde yeniden inşa etmek ideali olarak tanımlamıştır.560 Yahudi Tarihçi Tom Segev’e göre ise, Siyonizm “bir yanda ulusçuluk diğer yanda sosyalizm olan, bir gövdede iki ruhtur.”561

554 Adam, “Yahudilik”, s. 121. 555 Felicien Challaye, Dinler Tarihi, Çev.: Samih Tiryakioğlu, Varlık Yay., İstanbul, 1972, s.196. 556 Heller, s.125. 557 Hikmet Tanyu, Tarih Boyunca Yahudiler ve Türkler, C. II, Öz Dizgi Matbaası, 1979, s. 811. 558 Martin Buber: Felsefeci. Hasidimle ilgilenmiş, Hasidimin üstatlarının yaşamlarını kaleme almıştır. Zamanının en önemli entelektüel figürlerinden olan Buber, daha sonraları kendini kültürel Siyonist olarak tanınmlamış ve Siyonizm hareketine dahil olmuştur. En ünlü kitabı I and Thou’ da kendi felsefesini anlatmıştır. Mezarı Kudüs’tedir. Bkz. Karesh- Hurvitz, “Buber Martin”, s.72; Ronald Gregor Smith, “Martin Buber”, Çev.: Mehmet Dağ, Ankara Üniversitesi İlahiyat Dergisi, C. 26, sayı:1, 1984. 559 Martin Buber, On Zion: The History of an Idea, Çev.: Stanley Godman, Syracuse University Press, Unites States of America, 1997, s. Foreword XI. 560 Yaşar Kutluay, Siyonizm ve Türkiye, Selçuk Yay., İstanbul, 1967, s. 10. 561 Selin Çağlayan, İsrail Sözlüğü–Siyonistler, Muhalifler, Tarihçiler, Eylemciler, Yerleşimciler, İsrailliler, İletişim Yay., İstanbul, 2004, s.129.

131

Milliyetçiler, Ortodoks Rabbiler, Aşkenaz ve Sefarad temsilcileri ve Hovevei Zion hareketi gibi her düşünceden Yahudi, bir milli meclis oluşturacak şekilde ilk Siyonist Kongreye katılmıştır. Berlin Osmanlı Sefiri Ahmet Tevfik Paşa da bir çalışanını izleyici olarak göndermiştir.562 Kongrede hemen her konuda uyum sağlanarak Filistin’de kolonizasyonlara devam edilmesi ve Dünya Siyonist Organizasyonu kurulması563 (The World Zionist Organization)564 kararlaştırılmıştır. Bu günü günlüklerine “Yahudi devletini kurdum” diye yazan Herzl, böylece siyasi Siyonizmi de başlatmıştır. Düşünür Roger Garaudy, Herzl’in bu sözlerinin milliyetçi, sömürgeci ve politik bir anlam ifade ettiğini ileri sürmüştür.565

Birinci Siyonist Kongreyle; Alkalai, Kalischer ve Natonek gibi rabbilerin dile getirdikleri “bir Lider önderliğinde Filistin’e yerleşmek, Mesih’in gelişine hazırlanma ve Yahudi toplumunun kurtuluşunun sağlanması” düşüncesinin ilk adımı da böylece atılmıştır. Kongrenin hazırlanmasına Hovevei Zion’un kurucularından ve başkanlarından Rabbi Samuel Mohilever destek olmuştur. Siyonizmin Mesih öncesi bir hareket olduğunu düşünen Mohilever, Kongreye büyük torunu Joseph Mohilever’i bir mektupla göndererek “kurtarıcı Mesih’in gelişinin yakın olduğunu” bildirmiştir.566 Gönderdiği mektupta; “Türk Hükümetinin bu Kongreden sonra engel çıkarmadan Yahudi toplumuna Filistin’e yerleşmeleri ve toprak satın alarak evler inşa etmelerine izin vermesi gerektiğini, Yahudi toplumunun kurtuluşu elde etmek için çalışması gerektiğini, Hovevei Zion’un temelinin Tora olduğunu, iki bin yıldır bekledikleri Mesih’in onları acılarından kurtararak dünyanın her tarafına yayılmış

562 Ahmet Tevfik Paşa, Kongre sonrası Babıali’ye gönderdiği raporunda; Yahudilerin Filistin’de büyük bir devlet kurmayı tasarladıklarını, Filistin’e yerleşen Siyonistlerin yayılma ve genişleme politikaları güdeceğine dikkat çekmiştir. Bkz. Öke, Kutsal Topraklarda Siyonistler…, s.49-50. 563 Dünya Siyonist Organizasyonu (WZO) :Bu organizasyon Filistin topraklarında bir İsrail Devleti kurmak isteyenlere destek olmuştur.. Dünyanın farklı yerlerinde yaşayan Yahudilerin her türlü sorunlarıyla ilgilenerek onları bu topraklara yerleştirmeyi hedeflemiştir. Organizasyon ilk olarak 1907’de Filistin’de Siyonist Yürütme Kurulunu oluşturmuş, daha sonra Yahudi Milli Fonu’nu kurmuştur. Daha sonra 1909 da Filistin Toprak Gelişim şirketi, 1929’ da ise Yahudi Ajansı kurulmuştur. 564 Dünya Siyonist Organizasyonu web sitesi Bkz. http://www.wzo.org.il. 565 Roger Garaudy, İsrail Mitler ve Terör, Çev. Cemal Aydın, Pınar Yay, 1997, İstanbul, s.18. 566 Hertzberg, s.401-405.

132

sürgünleri toplayacağını, İsrail halkının kurtuluşunu sağlayacak kurtarıcı Mesih’in gelişinin yakın olduğunu ve cennetin krallığının insan eliyle kurulacağını” bildirmiştir.567 Daha sonra Rusya’da Herzl Siyonizminin yayılmasında merkez rol oynayan Mohilever, hareketin gelişmesi için propaganda ve organizasyonlarda yer alarak, Filistin topraklarında kolonizasyon oluşturulması çabalarında bulunmuştur.

Mohilever gibi İngiltere’deki Aşkenaz Rabbi Hermann Adler, Herzl’i “Mesih” ilan eden Sofya Baş Rabbisi ve Bulgar Yahudileri Herzl’in destekçileri olmuşlardır. Hovevei Zion’un, Batı Avrupa ve Amerika’daki üyeleri Herzl’e çok güvenmediklerinden Siyonist hareket gücünü daha çok bir kısım Doğu Avrupalı Yahudilerinden ve Rusya Yahudilerden almıştır. Rusya, Polonya, Romanya ve çevrelerindeki özellikle Mitnagedim ve yeni Yahudilik hareketinden olan Ortodoks Yahudi gruplar, Siyonizmi kurtuluşa giden bir yol olarak görmüşlerdir. Doğu Avrupa ve Rusya’dan Siyonizme destek olanlar kendi aralarında fikir farklılıkları ya da yaşayış farkına göre; sosyalist Siyonistler, işçi Siyonistler ve dini Siyonistler olarak nitelendirilseler de hepsi “Siyon’a dönüş” temasında birleşmişlerdir. Hatta bir kısmı dini gelenek ve inançlarda yenilik yapmayı dahi göze almışlardır. Özellikle cemaatlar üzerinde etkili bazı rabbilik müesseseleri Siyon’a dönüş için “artık beklemek değil harekete geçmek zamanı” düşüncesini tüm diyasporaya yaymaya başlamıştır. Mesihçi dini siyonistlerin öncelikli amacı; önce İsrail topraklarına sahip olup devleti kurmak, daha sonra bu devlette Yahudi yaşamını Tanrı’nın isteğine göre dizayn etmek, yani teokratik devlet kurmak olmuştur.568

Çalışmalarına kararlı olarak devam eden Herzl ve arkadaşları, 1898 yılında İkinci Siyonist Kongre’yi toplamışlar, Kongrede Yahudi toplumunun tam desteğini alabilmek için dini ritüelde kullandıkları dua örtüleri Tallit’deki569 renkleri bayrak olarak kabul etmişlerdir. Ancak hareket din konusunu Tanrı ile

567 Hertzberg, s.401-405. 568 Liebman- Cohen, “The Struggle Among Religious Zionism,” Religion, Democracy.., s. 39. 569 Tallit: Sabah duasında sadece erkekler tarafından kullanılan püsküllü, beyaz üzeri mavi çizgili şal, örtü. Bu örtü Sayılar 15: 38’de geçen emir üzerine kullanılmaktadır.

133

insan arasındaki bir konu olarak gördüğünden, teokratik devlet kurmayı amaçlamamış, ancak İsrail’in kutsal ülke olduğu fikri işlenmeye başlamıştır.570 Yahudi geleneği ve dinsel konularla ilgili ise tam olarak belirlenmiş resmi bir politika oluşturamamıştır. Buna karşılık, Kongrede Rusya’dan katılan delegeler “rabbilerden bir Kurul oluşturulmasını ve Siyonist hareketin geleneklerle ilgili çalışmalarının geliştirilmesi ve gözlenmesini talep etmişlerdir. Fakat bu talep oylama sonucunda kabul edilmemiştir. Bunun üzerine bir kısmı organizasyondan istifa etmişler,571 fakat Hovevei Zion’un desteği devam etmiştir.

Bin sekizyüz doksan dokuz’da Basel’de yapılan Üçüncü Siyonist Kongreye ise, Hovevei Zion’un kurucularından Rabbi Isaac Jacob Reines bizzat katılmıştır. Reines, Siyonizmi politik nedenlerle sahiplenmiş, Mesih’in gelişi ve kurtuluşla ilgili politik fikir olarak görmüştür.572 Lida’da (şimdiki Belarus) daha çok laik konuları içeren müfredatı olan bir yeşiva kuran Reines, zor durumdaki Yahudilere maddi ve manevi destek planları oluşturmuştur.573

Üçüncü Kongrede Kudüs’teki yerleşim yerlerini cesaretlendirici önlemler alınması ve para fonu oluşturulmasına karar verilmiş, dini konulara yine değinilmemiştir. Ancak Reines, Herzl’e desteğini sürdürerek Londra’da yapılan dördüncü Siyonist Kongreye katılıp, Romanya’da yaşayan Yahudilerin çektikleri sıkıntılara dikkat çekmiştir. Kongrede ayrıca Filistin’deki Yahudi işçilerin karşılaştıkları problemlerin ele alınmasına rağmen dini kesimin isteği olan; Tora’ya uygun geleneklerin yaşatılması ve dinsel ögelerin ön plana çıkarılması konusu hakkında bu Kongrede de karar alınamamıştır. Bu durum onları rahatsız etmişse de XX. yüzyılın başına kadar Siyonizm

570 Kaştan, s. 482. 571 Salmon, Religion and Zionism…, s.xvi. 572 Yehudah Mirsky, Rav Kook–Mystic in a Time of Revolution, Yale University Press, 2014, s. 49; Leora Batnitzky, How Judaism Became a Religion, Princeton University Press, 2011, New Jersey, s. 96-97. 573 Salmon, Religion and Zionism…, s.250.

134

hareketini destekleyerek, dinsel değerlere bağlı olarak Filistin topraklarına yerleşme fikrini savunmaya ve cemaatlarına anlatmaya devam etmişlerdir.

Politik-ulusal bir hareket olarak görülen Siyonizm, bir kısım Mesihçilerin desteğini alarak güçlenmiştir diyebiliriz. Zira bu kesimlerin desteği ve fikir babalığı görmezden gelinemez. Yahudiler yaşadıkları sürgünlerde her zaman kendilerini Siyon’a götürecek Mesihi bekleme özlemlerini her kutsal günde, bayramlarda ya da merasimlerde dile getirmişlerdir. Toprak ve gelecek Mesih konusu imanın ve Yahudiliğin karakteristlik özelliği olarak her zaman yaşamın her alanında, dualarda ya da tarihsel olaylarda etkili olmuştur. Bu konular sadece dindarların değil aynı zamanda laiklerin de yüzyıllardır dinledikleri ve bildikleri Yahudiliğin en önemli figürleridir. Siyonizm, teokratik bir devlet yerine laik devlet kurmayı amaçlamış olsa da bir takım dini figürleri kullanmış, dini değerleri reddetmemiştir. Bu sebepledir ki bazı laik Siyonist düşünürler İşaya kitabı 49: 6’daki “seni milletlere ışık olarak vereceğim” cümlesinin İsrail Devleti’nin kurulması ve dünyaya faydalı olması anlamında olduğunu söyleyerek,574 dini değerleri yok saymadıklarını ifade etmişlerdir. Bu bağlamda bize göre Siyonizm Hareketi; ister laiklerin ifade ettiği atalar toprağı ister Mesihçilerin dile getirdiği Vaat edilen topraklar olsun amacı; Siyon’da Yahudi milleti için Yahudi devletinin kurulması ve bu devletin güçlenerek devamlılığının sürdürülmesidir. Nihayetinde Siyonizm kavramı topraklar üzerinde Yahudi hakimiyetiyle kimliklenmiştir. Dini figürler ve dini değerleri kapsayıcı niteliktedir. Mesihçilerle laiklerin arasındaki tek fark Mesihçilerin, gelecek bir Mesih beklemesidir.

Netice itibariyle Yahudilerin yaşadıkları topraklarda karşılaştıkları anti- Semitizm Ortodoks toplulukların Kabalizm etkisiyle Mesih inancını yeniden yorumlamalarına sebeb olmuştur. Milliyetçilik hareketleri ve Osmanlı Devleti’nin parçalanma sürecinde ise yeni Mesihçi yorumlar, Filistin topraklarına Yahudilerin yerleştirilmesi düşüncesinin sistemli hale

574 Besalel, “Seçilmiş Halk”, C. III, s.572.

135

getirilmesinde önemli rol oynamıştır. Önce Hovevei Zion, devamında Siyonizm hareketi topraklara yerleşilmesini organize hale getirerek sürgündeki Yahudileri topraklara toplamaya başlamıştır.

e) Siyonizm Karşıtı Mesihçiler

Doğu Avrupa ve Rusya Ortodoks Yahudilerinin bir kısmı ise Siyonizme en sert tepkiyi vermişlerdir. Siyonizm’in laikler tarafından başlatılması, teokratik bir devlet kurma fikrinde olmayışı, dini değerlere yeterince yer vermemesi ve geleneksel Mesih gelmeden devlet kurma girişiminde bulunması gibi noktalarda eleştiriler getirmişlerdir. Ortodoks Yahudilik, “Ultra Ortodoks (Haredim)” ve “Modern Ortodoks (Neo-Haredim)” diye ikiye ayrılmıştır. Günümüzde Fundamentalist ya da Köktendinci olarak nitelenen genelde Hasidilerden oluşan Ultra Ortodokslar, Siyonizmin karşısında olan, onu heretik, din dışı olmakla suçlayan ve Tanrı tarafından zamanı geldiğinde gönderilecek Mesihi bekleyen grupları oluşturmuştur. Siyonizm onların gözünde Sabetaycılar ya da Karailerle aynı tutulmuştur. Modern Ortodokslar ise Siyonizmi Mesihçi sürecin bir parçası gören bu amaçla Siyonizmle birlikte çalışan milliyetçi Ortodokslardan meydana gelmiştir.575

Ultra Ortodoksların önderliğini Brisk Rebbesi Hayim Soloveichik (1853- 1918)576 yaparken, Modern Ortodoksların lideri yukarıdaki bölümlerde de gördüğümüz Hovevei Zion’un kurucularından Rabbi Samuel Mohilever’dir.577 Rebbe Soloveichik, Siyonizmi toplumu zehirleyen bir su olarak nitelemiş, Siyonizmi destekleyen Yahudileri ise zayıf yaratılışlı Yahudiler olarak tanımlamıştır. Rebbe, eksik bilgili ya da tarihi unutmakla da eleştirdiği bu Yahudilere yeniden Kutsal Kitapları okumayı tavsiye etmiştir. Kurtuluşu

575 Yosef Salmon, “ Zionism and Anti-Zionism in Traditional Judais in Eastern Europe”, Zionism and Religion, s. 26; M. Ali Kirman, “Sekürleşme Perspektifinden Dini ve Seküler Fundamentalizmler”, Uluslararası Araştırmalar Dergisi, V. 1/’2, Sütçü İmam Universitesi, ss. 274-291, 2008, s. 277. 576 Rebbe Hayim Soloveichik: Brisk Hasidilerin başı. Yahudi felsefesi hakkkında çalışmaları olmuştur. 577 Salmon, “Zionism and Anti-Zionism…”, s. 26.

136

Tanrı’nın göndereceği Mesih’in sağlayacağını dile getirerek sık sık Siyonizm’i eleştirmiştir.578

Ultra Ortodoks Yahudiler, Modern Yahudiler’den farklı düşünmeye yönelten en önemli unsur şüphesiz laik bir hareket tarafından Mesih gelmeden kutsal topraklara yerleşerek orada devlet kurma konusuydu. Ultra Ortodokslara göre Mesih, Tanrı tarafından gönderileceği güne kadar beklenmeliydi. İnsan eliyle bir şey yapılamayacağından, tek yapılacak olan dini ritüellere ağırlık verip, tövbe ile arınarak, önce Tanrı’nın hoşnutluğunu kazanılacak, sonrasında Tanrı Mesihi gönderecek ve İsrail Devleti kurulacaktı. Mesih gelmeden kutsal topraklara gidilmesi fikri daha önceki dönemlerde yasaklanmıştı. Ancak Kabalanın etkisiyle Hasidim içinde bazı gruplar farklı düşünmeye başlamış, Mesih’in gelişini çabuklaştırmak için kutsal topraklara göç ederek orada ibadetlere ağırlık verilmesi gerektiğini bu sebeple de göç edilebileceğini ancak Mesih gelmeden devlet kurulamayacağını ileri sürmüştür. Bu nedenle Ultra Ortodoks rabbiler Yeremya 28: 8-10’da579 geçen sözleri örnek alarak Herzl’in girişimlerini ve Mesih gelmeden bir devlet kurma düşüncesini çok sert eleştirmişlerdir. Onlara göre Siyonizm hareketi “üç yemin”580 kuralına da aykırıdır. Bu kurala uymamak ise Tanrı’ya isyan etmekle eşdeğerdir.

Anti-Siyonistler, Siyonizmi geleneksel Mesihçi umutları tehlikeye sokması ve Mesih gelmeden İsrail Devleti’ni kurmaya yönelmeleri bakımından büyük tehlike olarak görmüştür. Modernlik karşıtı oldukları gibi Siyonizmin’de karşısında hareketlere ve söylemlere başlamışlardır. Modern Ortodokslar ise

578 “Rabbi , Rabb, of Brisk”, http://www.truetorahjews.org/rebchaim, (Erişim Tarihi 25. 06. 2017) 579 Yeremya 29: 8-10: “Ve sizi sürmüş olduğum şehrin selametini arayın ve onun için Rabbe dua edin, çünkü onun selametiyle siz de selamet bulursunuz. Çünkü İsrail’in Tanrı’sı, ordularının Rabbi şöyle diyor: Aranızdaki peygamberleriniz ve falcılarınız sizi aldatmasınlar ve gördüğünüz rüyalara kulak vermeyin. Çünkü onlar benim ismimle size yalancı peygamberlik ediyorlar; onları ben göndermedim. Rab diyor”. 580 TB, Ketubot 110b–111a ‘da geçen üç yemin: 1-İsrail oğulları zor kullanarak kutsal topraklara dönmemeli, 2-diğer milletlere karşı asi olmamalı, 3-diğer Milletler İsrail topraklarını sertlikle zaptetmemeli gibi görüşler bulunmaktadır.

137

hem dini vecibelerini bırakmamış hem de modernleşmenin yanında olarak Siyonizme desteklerini devam ettirmişlerdir.

Anti-Siyonistler ilk sistemli tepkilerini 1898-1899’da Kaunas (Litvanya)’dan tanınmış yazar Jacob Lipschitz (1838-1921) ile Lubaviç Habad’dan Dov Baer Schneershon (1860- 1920)581 başlattığı anti-Siyonist Haredi hareketi ile göstermişlerdir. İlk olarak Rusya ve Polonya’daki Mitnagedim ve Hasidi rabbilerin Siyonizm hakkında görüşlerinin yer aldığı Or Layesharim (1900) adlı kitap bastırılmıştır. Kitapta Harediler Siyonizme karşı olduklarını belirtmişlerdir. Rebbe Schneershon da Siyonistlerin toprakların kutsallığına tecavüz ettiğini, Haskala hareketinden daha kötü bir hareket olduğunu dile getirmiştir. Daha sonra 1900’ler de ise yine Kaunas’da anti-Siyonistler tarafından Siyonizm karşıtı bir bildiri daha yayınlanmıştır. Bu bildiri de, Siyonistlerin şeytan olduğu, sahte Mesihlerden daha tehlikeli bir girişim olduğu yine dile getirilmiştir.582

Polonya Hasidileri de 1902 yılında anti-Siyonist iki kitap yayınlamıştır: Orah leZion ve Daat Rabbanim. Hasidim, kitabın yayınlandığı Polonya, Kuzeydoğu Macaristan, Galiçya, Romanya ve Bukovina’da hakim durumda olduğundan buradaki Hasidi topluluklar da Siyonizme karşıt topluluklar

581 Sholom Dov Ber Schneersohn: Lubaviç’te doğmuştur. Babası Habad Hasidim içinde iyi bilinen Rebbe Shmuel’dir. Dov Ber ilk eğitimini babasından almış, 11 yaşından itibaren Habad Hasidim felsefesini öğrenerek çeşitli fikirler üretmiştir. Özellikle Habad Hasidimin felsefesi üzerine çalışmıştır. Habad Hasidimin 5. Rebbesi olan Dov Ber “Rashab” olarak nitelendirildiği gibi “Maharash” olarak’da bilinmektedir. Yazılarının çoğu o öldükten sonra yerine geçen oğlu Yitchak Schneersohn tarafından bastırılmıştır. 1897’de İLK Hasidi yeşiva Tomchei Temimim’i(İnstitution of Jewish Learning) kurmuştur. Bu okul Yahudi okulları ağı olarak yayılmıştır. Rebbe farklı görevler de üstlenmiştir. Mesela; 1891’de Moskova’da sürülen Yahudiler için bir örgü fabrikası kurarak binlerce kişiye maddi imkan sağlamıştır. 1904-1905’deki Rus-Japon harbine katılan Rus Yahudilerin dini ve ruhani ihtiyaçlarında yardımcı olmuştur. Kendisi her zaman Yahudi reformasyonunun da karşısında yer almıştır. Bkz. “Rabbi Sholom DovBer Schneersohn (1860-1920) The Rebbe Rashab”, http://www.chabad.org/library/article_cdo/aid/272209/jewish/Rabbi-Sholom-DovBer- Schneersohn.htm##comments, (Erişim Tarihi 12. 02. 2014). 582 Salmon, “Zionism and Anti-Zionism…”, s. 32-33; Chaim Dalfin, The Seven Chabad Lubavitch , Ed.: Dov Baron, Jason Aronson Inc., Nortvale, 1998, s. 97.

138

olmuşlardır.583 Hasidilerin bir kısmı daha önce oluşan Hovevei Zion hareketini desteklemişlerse de Siyonizme aynı desteği göstermemişlerdir.584

Karşıtlar Siyonizm eleştirisinde sık sık Siyonizmin, yaşanan anti- Semitizmden kurtaracak çözüm yolu olmadığını, kutsal topraklara dönüşün ilahi plana uygun işlemediğini, dini değerlere yer verilmediğini ve laik bir devlet kurulmasını istemediklerini dile getirmişlerdir. Siyonist hareket ile Sabetay Sevi olayı arasında benzerlik kurarak dini tahrip edeceğinden korkmuşlar, cemaatlarına destek olunmaması gerektiğini söylemişlerdir.585

Her ne kadar Birinci Siyonist Kongresi öncesinde Herzl ve yakın arkadaşı Nordau, bir Şabat törenine katılarak, dine yönelik olumlu bir tavır sergilemek için çabalamışlarsa da bu davranış Hasidiler üzerinde olumlu etki bırakmamış,586 hatta Siyonizmi, laik unsurların Yahudiliğin içine sokulması sebebiyle Tanrı’nın gazabına yol açabilecek bir küfür olarak nitelendirmişlerdir.587 Siyonist Kongrelerde laikliğin ön plana çıkması geleneksel anlayıştan kopamayan diğer bazı rabbileri de rahatsız etmiştir. Mesela daha önceleri Hovevei Zion’un da destekçisi olan Litvanya bölgesi Rabbilerinden Alexander Moses Lapidot da Siyonistlerin dini değerlere eksik yer verdiğini, tavsiyelerine uymazlarsa desteklerini çekeceklerini, Tanrı’nın adıyla tüm güçlerini toplayarak onların karşılarında olacaklarını dile getirmiştir.588

Siyonizme karşı en sert tepkiyi ve direnişi Rusya, Macaristan ve Galiçya Hasileri gerçekleştirmiştir. Buralarda Siyonizme çok az ilgi gösterilmesi dahi

583 Salmon, “Zionism and Anti-Zionism…”, s. 33. 584 Salmon, “Zionism and Anti-Zionism…”, s. 32-35. 585 Jerome R. Mintz, Hasidic People: a Place in The New World, Harvard University Press, Cambridge, 1992, s. 36-37; Johnson, s.475; Adam Zachary Newton, The Fence and The Neighbor: Emmanuel Levinas, Yeshayahu Leibowitz, and Israel Among The Nations, State University of New York Press, Albany, 2001, s. 233. 586 Yoram Hazany, The Jewish State: The Struggle For Israel’s Soul, Basic Books, New York, 2001, s. 122; Johnson, s. 474. 587 Bernard Lewis, Semitizm ve Anti-Semitizm Çatışma ve Önyargıya Dair, Çev.: Hür Güldü, Everest Yay., İstanbul, 2004, s. 10. 588 Salmon, “Zionism and Anti-Zionism…”, s. 25.

139

yasaklanmış, Siyonizm sapkınlık, köklü Mesihçi inancın reddi olarak nitelenmiştir. Onlara göre Siyonizm, Mesih gelmeden kutsal toprakları insani çabayla ele geçirmeyi hedflediğinden Tanrı’ya verilen sözün ihlalidir.589

Hasidimin eğitim alanında önemli bir merkezi olan Munkacs’dan Rebbe Chaim Eleazer Spira (1872- 1937)590 da Siyonizmin girişimlerini görmek için Filistin’e seyahat etmiştir. Orada atölyeler, dükkanlar, fabrikalar görmüş bu yapılanlardan hoşnut olmamıştır. Onların toprakları bozduğunu düşündüğünden, Zekerya 3: 2’de geçen “Yeruşalim’i seçen Rab seni azarlasın” ayetini örnek alarak “Rab seni azarlasın, ey Şeytan! Rab Yeruşalim’i seçen seni azarlasın!” diyerek Siyonizmi bu tür girişimleri nedeniyle şeytani olarak nitelemiştir.591

İlk Siyonist Kongreye katılan Viyana Baş Rabbi ve tarihçi Moritz Gudemann (1835-1918) da Siyonist hareketi ve Herzl’in kitabını eleştirmiştir.592 Rabbinin temel eleştiri noktası, Yahudi Milliyetçiliği ve Mesih gelmeden topraklara dönüş fikridir. Siyonizmin Milliyetçi yaklaşımını kendi içinde çelişkili gören Gudemann’a göre kimse aynı anda hem Yahudi hem ateist olamaz. Yahudi Milliyetçiliği, Yahudilerin sürgün yıllarında geliştirdikleri ve Mesih’in gelişiyle ilgili bir terimdir. Dolayısıyla Siyonizm, Mesih’in gelişine geri adım attıracaktır görüşünde olmuştur.593

Galiçyalı Rabbi Joseph Samuel Bloch (1850- 1923)594 da Siyonist hareketin karşısında yer alanlardandır. O da Siyonizmi, hayal kırıklığıyla

589 Yakov M. Rabkin, Yahudilerin Siyonizm Karşıtlığı, Çev. Şahika Tokel, İletişim Yay., İstanbul. 2014, s. 47. 590 Rebbe Chaim Eleazer Spira: Macaristan, Munkacs’daki bir Yeşiva’da baş rabbidir. Munkacs, o dönemde küçük Kudüs olarak anılan ve Hasidimin merkezi olan bir şehirdir. Rebbe Hasidiler arasında çok popüler ve sevilen bir isimdir. Kabala üzerine çalışmaları bulunmaktadır. 591 Rabkin, s. 141-142. 592 Rose, s. 31; Patai, The Messiah Test…, s. xIviii; Johnson, s.469-470. 593 Rabkin, s. 64-65: 355. 594 Rabbi Joseph Samuel Bloch: Avusturyalı yazar ve rabbi. Yahudiliğin evrensel karekterini vurgulayan rabbi, anti-Semitizme direnmiş, anti-Siyonizm’in karşısında olmuştur.

140

sonuçlanan Sabetay Sevi hareketine benzetmiş, Mesih gelmeden Filistin’e kollektif dönüş fikrinin Talmud’da yasaklandığını ifade etmiştir.595

Alman Rabbiler ulusal örgütü, Siyonizmin Filistin’de devlet kurma düşüncesini Tanah ve diğer dinsel kaynaklarda belirtilen Mesihçi kurtuluşla uymadığı için kınamıştır.596

Rabbi Samson Raphael Hirsch’nin öğrencileri ve cematı da Siyonist hareketin karşısında yer almıştır. Her ne kadar Hasidilerle birçok konuda farklı görüş ayrılıklarına sahiplerse de Siyonizm karşıtlığında aynı noktada buluşmuşlardır. Onların karşıt olmasındaki temel sebep, Siyonizmin Yahudi milliyetçiliğini öne çıkarmasıdır. Rabbi Hirsch’nin öğretilerine göre Yahudi milliyetçiliği ne topraklara yerleşmeyi ne de orada devlet kurmayı ifade ediyordu. Siyon’a dönüş sadece Yahudi halkının gerçek kaderini hayata geçirecek koşulların yaratılmasından sonra olabilirdi. Tevrat devlet için değil, devlet Tevrat için vardır anlayışını benimsediklerinden Siyonist girişimi önemli bir mitzva olarak kabul etmemişlerdir. Zaten Rabbi Hirsch’in kendisi de Hovevei Zion hareketine katılmamış, Rabbi Kalischer’in Hovevei Zion hareketini kurtuluşun bir parçası olarak, mitzva kabul etmesini eleştirmiştir.597

Filistin’de yaşayan Harediler üzerinde etkili Aşkenaz Ortodoks Rebbe Joseph Hayyim Sonnenfeld (1848-1932) de Siyonistlerin karşısında olmuştur. Onları, Tora’yı inkar eden “günahkar adamlar ve kavgacı” olarak nitelendirmiştir. Sonnenfeld, Siyonistlerin İsrail halkını kurtuluşa götüreceğini ve sürgündeki Yahudileri toplayacağını inandırıcı bulmamıştır. Bu sebeple Siyonistlerin yapacaklarına karşı “Tanrı bizi korusun” demiştir. Araplarla Yahudiler arasında barışçıl çözümler üzerine çalışan Rebbe, Filistin’de yetimhaneler ve okullar kurulmasında ise öncü olmuştur. Siyonizm hareketine karşı olmasına rağmen kutsal topraklara gelen ya da gelecek yeni

595 Rabkin, s. 65. 596 Rabkin, s. 137. 597 Rabkin, s. 48: 137.

141

yerleşimcilerin burada İbranice konuşmasını desteklemiştir. Ortodoksların önemli Talmudist ve Kutsal Kitap yorumcusu Rabbi Yehoshua Leib Diskin’in sağ kolu olarak birlikte maskilim ve laiklik karşıtı olarak çalışmışlardır.

Agudat İsrael’in yöneticilerinden de olan Rebbe Sonnenfeld Siyonizm karşısında Ürdün Kralı Hüseyin’e bir dilekçe yazarak; barışçıl niyetlerini açıklamış, Filistin’in geleceği ile ilgili konularda kendilerinin de dahil edilmesini talep etmiştir. Kral Hüseyin de bu talebi kabul etmiştir. Kral’ın cevabı daha sonra Agudat İsrael’in Viyana’daki toplantısında okunmuştur.598 Böylece Araplarla işbirlikleri resmileşmiştir.

Avrupa kültürü içinde asimile olmuş Batı Avrupa Yahudileri ise Siyonizme karşı daha sakin ve temkinli bir yapı sergilemişlerdir. Alman Rabbiler Birliği, Fransa ve Avusturya Evrensel İsrail İttifakı gibi bazı Yahudi Birlikleri ile Amerika Refomist Yahudiliği Siyonizmi reddetmişlerdir. Amerikan Reformist Yahudilikten Rabbi İzak Mayer Wise; Kan, Irk ve toprağı esas alan Avrupa tipi Milliyetçiliği esas alan Siyonizmi reddettiklerini dile getirmiştir.599 Reformist Yahudilik ise Siyonist hareketi ümitsiz bir hareket olarak görmüştür. Diğer bazı Yahudi kuruluşlar ve entelektüel Yahudilerden bazı gruplar ise anti-Semitizm ile oluşan Yahudi sorununun nedenini yine kendilerinde yani “daha yükseğe tırmanmaya çalışan Yahudilerde” gördüklerinden Herzl’e destek olmamışlardır.600

Düşünür ve Hasidim sempatizanı Martin Buber de dini yelpazade olanların siyasal Siyonizmle birlikte hareket etmesini ilk dönemlerde kınamış, dini grupların Filistin’e yaptıkları göçleri sömürge ve emperyalizmin bir temsilciliği olarak nitelendirmiştir. Hatta Buber, Yahudi milliyetçiliğinin doğmasını Yahudi

598 Marek Cejka ve Roman Koran, Rabbis of Our Time Authorities of Judaism in The Religious and Political, İngilizce Ed.: Jan Hrubin, Çek dilinden Çev.: Romana Ambrozova, Marek Cejka- Roman Koran, Routledge, Oxon, 2016, s. 146; Rabkin, s. 214. 599 Robert S. Wistrich, “Jewish Anti-Zionism: From Crituque to Delegitimization”, Anti- Judaism, Anti-Semitism and Delegitimizing Israel, Ed.: Robert S. Wistrich, the University of Nebraska Press, Lincoln, 2016, s. 137. 600 Bkz. Avcı, s.15.

142

dininde hastalık olarak olarak görmüş, Yahudi maneviyatının sapması olarak da nitelendirdiği milliyetçiliği eleştirerek, Yahudilerin seçilmişlik olgusuna da atıfta bulunarak seçilmişlik, üstün olmak değil bir vazifeyi yerine getirmektir demiştir.601 Her ne kadar Siyonizm karşıtlarının sayısı nispeten az kalmışsa da dindar yahudiler arasında sayıları oldukça fazla olmuştur.602

601 Garaudy, s.20-23. 602 Rabkin, s. 42.

143

İKİNCİ BÖLÜM

XX. YÜZYILIN İLK DÖNEMİNDE MESİHÇİLİK

XX. yüzyılın ilk döneminde Osmanlı İmparatorluğu Balkanlardaki milliyetçilik hareketleri nedeniyle toprak kaybederken, milliyetçilik hareketlerinin Ortadoğu’ya yönelmesi ve yüksek borçları nedeniyle daha zor döneme girmiştir. Avrupa ve Rusya’daki yükselen Yahudi karşıtlığı, toprak arayışındaki Theodor Herzl’i borç içindeki Osmanlı İmparatorluğu topraklarına yönlendirmiştir. Polonyalı aristokrat Phillip Newlinsky vasıtasıyla Padişah II. Abdülhamit’e haber göndererek İmparatorluğun 32 milyon altın olan borcunun %80’nini ödeme karşılığında, Hayfa ve civarına göçle gelen Yahudilerin yerleştirilmesi talebinde bulunmuş ancak sonuç alamamıştır. Girişimlerine devam eden ve bu arada Türkçe öğrenen Herzl, 17 Mayıs 1901’de Padişahın şahsi dostu Arminius Vambery aracılığıyla II. Abdülhamit’le görüşmüştür. Padişah, Herzl’e üst düzey Mecidiye nişanı hediye etmiş, Yahudilerin mülteci olarak kabul edilerek korunacağı sözü vermiş603 ancak görüşmeden yine kendileri lehine bir sonuç çıkmamıştır.

Görüşmelerden bir sonuç alınamaması üzerine Basel’de yapılan Beşinci Siyonist Kongresinde (1901), Filistin’de toprak satın almak için “Yahudi Ulusal Fonu (Keren Kayemet L’Yisrael)’604 kurulmuştur. Toprak satınalmayla ilgili bu gelişme bir kısım delegeleri memnun ederken dini konularla ilgili resmi bir politikanın belirlenmemesi, kurulması düşünülen devletin yönetiminde Yahudi dini ve geleneğinin etkin olmaması gibi konular Haredileri huzursuz etmiştir. Bunun üzerine Harediler İleriki bölümlerde daha ayrıntılı göreceğimiz iki grup oluşturmuşlardır. Bunlardan birincisi, Herzl’in destekçisi Mesihçilerin oluşturduğu “Merkaz Ruhani” (Manevi Merkez) yani

603 Michael Prior, Zionism and The State of Israel, Routledge, London, 1999, s. 6. 604 İngilizcesi Jewish National Fund.

Mizrahi grubu diğeri ise anti-Siyonist Mesihçilerin oluşturduğu “Agudat Israel” grubudur. Mizrahi grubu dini Siyonizmin temsilcisi olarak dönemin en etkili dini ve siyasi aktörü olmuştur. Diğer taraftan Rusya’da Znamya gazetesinde “Siyon Liderlerinin Protokolleri (1903-1906)” adı altında sözde Siyonist Kongre tutanaklarından oluşan belgelerin yayınlanması da Yahudilere ve Siyonist Kongrelere karşı anti-Semitizmi ve anti-Siyonizmi artırmıştır.605 Rusya, Yahudileri “tehcir”e zorlamış, Polonya, Galiçya ve Bukovina’da yaşayan toplam bir buçuk milyon Yahudi, göç etmek zorunda kalmıştır.606

Anti-Semitizm, Avrupa’da yaşanan laiklik dalgası, Haskala ve Siyonizm hareketi neticesinde Orta ve Doğu Avrupa’da Baal Shem Tov’un Kabala mistizminden etkilenen Hasidim hareketi, İsrail Lipkin Salanter tarafından Haskalaya karşı canlandırılan, Musar hareketi ve Yeni Ortodoksluğun kurucusu Rabbi Samson Rafael Hirsch’in liderliğindeki Torah im Derech Eretz dini hareketleri doğmuştur. Özellikle Torah im Derech Eretz hareketi Almanya’da başlayarak tüm Doğu Avrupa’ya dini-milliyetçi ideolojiyi yaymaya başlamıştır.607 Birçokları gibi XX. yüzyılın en önemli Mesihçilerinden olan Rabbi Kook da bu görüşlerden etkilenmiş, bu konuda yazılar yazmıştır.608 Ancak Rusya’da ve farklı yerlerde Siyonist Kongrelere karşı oluşan tepkiyle yeniden ortaya çıkan anti-Semitizmin olumsuz etkileri neticesinde Ultra Ortodoks Yahudiler karşıt tavırlarını daha belirgin sergilemeye başlamışlardır. Özellikle Mesih gelmeden kutsal topraklara gidilmesi fikri bu kesimlerde kabul görmediğinden eleştirilerinin düzeyini artırmışlardır.

605 Belgelerde, Yahudilerin dünyayı nasıl fethedeceği ve diğer insanları köleleştireceğine dair iddialar yer almıştır. Özellikle 1897 yılında Basel’de düzenlenen Yahudi Kongresinin tutanaklarıymış gibi sunulan bu belgeler tamamıyle anti-Semitizmi körüklemiştir. Daha sonra 1905’de 24 bölüm halinde The Great in the Small, or the Advent of the Antichrist and the Approaching Rule of the Devil on Earth adlı kitap yanında dağıtılmış, 1911, 1912 ve 1917’de revize edilerek yeniden basılmıştır. Bu kitap Yahudi karşıtı propagandalarda çokça kullanılmıştır. 1908-1911 yılları arasında Rusya’dan çok sayıda Yahudi sınır dışı edilmiştir. Bkz. Natalie Silvermen, The Study Behind The Holocaust, Forgive and Forget, Author House, Bloomington, 2013, s. 233. 606 Rusya’da Çarlık rejiminin yıkılması ve Bolşeviklerin başa geçmesiyle Yahudilere yaklaşım farklılaşmış ve özgürleşme başlamıştır. 1917’de Rusya’da ve 1919’da Romanya’da Yahudilere medeni haklar sağlanmıştır. Bkz. Kaufmann- Eisenberg, s.113. 607 Fishman, s.47. 608 Mirsky, s. 30-31.

145

A. Mesih İnancı ve Dini Siyonizm

Modern Ortodokslara göre sürgünlerin toplanışı, Mabetin yeniden inşa neticesinde Mesih’in gelişinin sağlanmasıyla gerçekleşecektir.609 Dolayısıyla yaşanan anti-Semitizm, milliyetçilik hareketleri ve zorluklar bu grupların Mesihçi kurtuluşu Siyonist hareketin içinde görmelerine neden olmuş, Siyonizmi destekleyerek dini Siyonistler olarak adlandırılmışlardır.

Dini Siyonizm genel olarak geleneksel Ortodoks inancı olan “kurtarıcı Mesihi” mucizevi ve pasif halde beklemeyi reddederek “Mesih’in gelişini kolaylaştırmak” amacıyla hep beraber kollektif harekete geçmeyi ilke edinmiştir. Bu amaçla Vaat edilen topraklara bir an önce giderek, oraya yerleşip, kurtarıcı Mesihi bekleme yolunu seçmişlerdir. Rusya ve Polonya’da yaşanan pogromlar ise, bu görüşlerine ivme katmış, asırlardır kutsal topraklara geri dönüş ümidi besleyen Yahudilere yeni bir yol açılmıştır. Özellikle Safed ve Kudüs gibi yerlerde Mesihi hareketi hızlandırmak için çalışan bu gruplar; bölgeye daha çok Yahudinin yerleşmesi, maddi yardımların sağlanması, eğitimler verilmesi, toplumun kendi görüşleri doğrultusunda yönlendirilmesi, tarımsal çiftliklerin kurulmasına kendilerini adamışlardır. Siyonizm hareketi ile işbirliği yaparak, kurtuluşa ulaşmayı hedeflemişlerdir. Dini Siyonistler, Herzl’le her yönüyle aynı bakış açısına sahip olmasalar da kutsal topraklara dönüş fikrinde aynı düzlemde yer almışlardır. Zaman zaman laik Siyonizmi eleştirmişlerse de Tora ve yasanın emirleri içinde yer alan “Yahudilerin kutsal topraklara dönüşünün” Siyonist hareketle hızlandığını görerek Siyonistlerle beraber hareket etmekte sakınca görmemişlerdir.

Filistin topraklarında önce Yahudi devleti kurulmasını daha sonra Mesih’in geleceği fikrini savunan dini Siyonizm; Mesih’in gelişini hızlandıracağını

609 Eliezer Schweid, “Jewish Messianism: Metamorphoses of an Idea”, Essential Papers…, s. 62-63.

146

düşündüğü her türlü insani çabayı desteklemiş, Siyonist hareketi tamamlayıcı rol oynamıştır.610 Herzl’in fikirleri, özellikle Litvanyalı rabbiler ve onların yeşivalarında yetişenler tarafından kabul görmüştür. Her ne kadar Siyonizm, Ortodoks Yahudiler arasında fikir ayrılıkları yaratmışsa da dini Siyonistler, hareketin içinde ve toplumda giderek daha aktif rol almaya başlamışlamışlardır. Mesih inancının yeni yorumu dini Siyonistlerde kendini bularak, laik siyonizmin desteklenmesinde, devletin kurulmasında ve beklenen Mesih inancının kurumsallaşmasında da etkili olmuştur. Dov Schwartz’da Kavşaktaki İnanç: Dini Siyonizmin İlahiyat Profili (Faith at the Crossroads: A Theological Profile of Religious Zionism) adlı eserinde dini Siyonizmi, dini milliyetçiliğin ifadesi olarak Yahudiliğin merkezi şeklinde dile getirmiştir.611 Biz de bu görüşe katılmaktayız. Zira dini Siyonizm Yahudi milliyetçiliğiyle de iç içe geçmiştir. Dindar ve milliyetçi gruplar kendilerini dini Siyonizm içinde görmüşlerdir. Bu gruplar Mizrahi hareketini kurarak Siyonist Kongrelerde yer almışlar ve daha sonra siyasetin en önemli aktörlerdinden olmuşlardır.

a) Mizrahi Hareketinin Oluşması

Dini Siyonizmin öncülerinden kabul edilen, Siyonist Kongrelere katılan Rabbi İsaac Jacob Reines, 1902 yılında Yahudiliği din, ekonomi, eğitim, hareketler ve duygular bakımından Siyon’da Yeni Işık (New Light on Zion) adlı kitabında yeniden yorumlamıştır. Aynı yıl Siyonist Kongrede modern Yahudi toplumu yaratma isteğinin hakim olması, resmi dini söylemlere yer verilmemesi nedeniyle, Tora’nın emirlerini yerine getirecek dini bir devlet kurmak amacıyla Vilna’da “Mizrahi’yi” (Tnuat HaMizrahi) kurarak Mesihçilerin ilk siyasi girişimini başlatmıştır. Kendisini, Rabbi Samuel Mohilever’in

610 Shmuel Sandler, “Religious Zionism And The State Political Accomadation and Religious Radicalism in Israel”, Religious Radicalism in the Greater Middle East, Ed.: Bruce Maddy Weitzman- Efraim Inbar, Routledge Taylor&Francis Group, London, 2006, s. 136. 611 Dov Schwartz, Faith at the Crossroads: A Theological Profile of Religious Zionism, Çev. Batya Stein, Brill, Leiden, 2002, s. 134.

147

disiplininden gelenler ve bu zamana kadar Siyonist hareketin yanında olan diğer Ortodokslar desteklemiştir.

Siyonizm hareketi içinde Tora adına bulunmak niyetiyle oluşturululan Mizrahi’nin612 temel söylemi: “İsrail’in Tora’sına göre İsrail insanları için İsrail toprağı” kavramı olmuştur.613 Çoğunluğu orta sınıf ve dini elitlerden oluşan hareket, diyasporadaki Ortodoks Yahudiliğin de yeni dini merkezi haline gelmiştir.614 Mizrahi’deki dini Yahudiler kendilerini “laik iskelet içindeki politik dini yapı” olarak tanımlamış,615 Filistin’deki ve diyasporadaki Yahudi toplumu üzerinde etkili dini Siyonist bir grup haline gelmiştir.616 Mizrahi, “Shivat Tziyon” yani “Siyona dönüş” kavramını da “kurtuluşun gelişini insan yardımıyla hazırlamak” olarak uyarlamıştır.617

Rabbi Reines’e göre; Yahudi halkının kurtuluş ve yeniden dirilişi için önemli olan “Yahudilik ruhundan ziyade Yahudi bedeninin kurtarılmasıdır”. Bu nedenle Herzl’in Siyonist hareketini destekleyen618 Reines, özellikle Litvanyalı Haredilerin temsilcisi olmuştur. Mizrahi ve Reines’in, Siyonizm hareketiyle beraber hareket etmesini anti-Siyonist Yahudiler eleştirmiş, kafir Siyonizmle işbirliği yapmakla suçlanmışlardır. Ancak Reines, Siyonizmin anti- Semitizme karşı Yahudi halkını sürgünden kurtaracak güvenli bir liman arayışı olduğunu vurgulayarak kendini eleştirenleri Mesih’in gelişine ve gelecekteki kurtuluşlarına zarar vermekle itham etmiştir.619 Hareket içinde

612 Çağlayan, s.383. 613 Stuart Mews (Ed.), Religion in Politics: A World Guide, Longman Group UK Limited, Essex, 1989, s. 124-125; Colin Shindler, A History of Modern Israel, Second Edition, Cambridge University Press, New York, 2013, s. 90; Nur Masalha, “Reading the Bible with the Eyes of the Philistines, Canaanites and Amelekties: Messianic Zionism, Zealotocracy, the Militarist of the Tanakh and the Palestinians (1967 to Gaza 2013), Theologies of Liberation in Palestine-Israel: Indigenous, Contextual, and Postcolonial Perspectives, Ed.: Nur Masalha- Lisa Ishenwood, Pickwick Pub., Eugene, 2014, s. 73. 614 Fishman, s.54. 615 Dov Schwartz, Religious-Zionism History and Ideology, Çev.: Batya Stein, Academic Studies Press, Boston, 2009, s. 10. 616 Kaufmann- Eisenberg, s.119. 617 Sand, s. 201. 618 Mehmet Yılmaz, Mafdal Radikal Sağın İsrail Dış Politikasına Etkisi, Zaman Kitap, İstanbul, 2003, s. 49. 619 Rabkin, s. 139.

148

“kurtarıcı adam” figürüne de odaklanan Reines, Mizrahi’nin sloganının ilk temelini “İsrail kanunlarına göre İsrail insanları için İsrail toprağı” olarak atarken Mizrahi’nin, farklı ideolojiler arasında köprü rolü görmesini amaçlamıştır.620

Mizrahi kuruluşundan iki yıl sonra hedeflerini açıklamıştır. Hedeflerinde özellikle dini eğitim, dini ritüellerin yapılması ve şabat yasaklarına uyulmasına yer verilmiştir. Mizrahi’nin partizan elementlerini ise Yehiel Michael Pines’in “ulus ve din” adlı makalesi oluşturmuştur.621 Yahudi ulusunun eğitiminde Tanah ve Talmud eğitimi ve milliyetçi ideoloji gerekli görmüştür. Daha sonra kurulacak İsrail Devleti’nin önemli devlet adamları olan Ben Gurion ve Chaim Weizman gibi Siyonistler, Mizrahi kurulduğunda bu oluşuma karşı olmuşlarsa da Mizrahi, Amerika ve Avrupa’daki Ortodokslar arasında Siyonizmin desteklenmesinde temel rol oynamıştır.

Bu dönemde Kishinev (Rusya) pogromu toplumu acil toprak arayışına yöneltmiş, İngilizler Yahudilere Uganda’da otonom bir devlet önermiştir. Bu öneri, Basel’de yapılan Altıncı Siyonist Kongresinde (1903) ele alınmıştır. Reines, Uganda’da Yahudilere geçici bir devlet kurulması fikrini desteklemişdir. Zira Reines’e göre “Yahudi halkının kurtuluşu için Yahudi bedeninin kurtarılması” esastır. Bu nedenle öneriye destek olmuştur.622 Rabbinin desteğin bir diğer nedeni ise Herzl ile olan yakınlığıdır. Oysa Rusya’dan gelen delegeler ve (1874- 1952),623 Uganda önerisine karşı çıkmışlardır. Karşı çıkanlardan bir diğer önemli isim ise, Weizmann’ın manevi rehberi ve kültürel Siyonizmin babası sayılan Ahad Ha’am’dır.624 O ve diğer Rusya’lı laik Siyonistlere göre Eretz Israel dini ya da

620 Sasson Sofer, Zionism and The Foundations of Israeli Diplomacy, Cambridge University Press, Cambridge, 1998, s. 301. 621 Reinharz ve Halpern, s. 53. 622 Mehmet Yılmaz, s.49. 623 Chaim Weizmann: Rusya, Belarus doğumludur. Dünya Siyonist Organizasyonun dördüncü Başkanlığını yapmıştır. İsrail’in ilk Cumhurbaşkanı’dır. Siyonizm hareketi, Herzl’den sonra Weizmann sayesinde yoluna devam etmiştir. 624 Greilsammer,s.40.

149

geleneksel anlamda bir şey ifade etmemekte, orası atalar mirası olarak değerlendirilmektedir. Neticede Uganda Projesi için yapılan oylamadan; 295 kabul, 178 karşıt ve 98 çekimser oy çıkmış, Kongre, Uganda’ya bir çalışma heyeti göndermeye karar vermiştır. Bu arada Yahudi Ulusal Fonu, Filistin’de Kfar Hittim, Hulda, Ben Shemen, Daieiga ve Deganya gibi yerlerde toprak alımına devam etmiştir.

Dini Siyonizmin eğitim alanındaki ilk atağı ise 1905 yılında Reines’ın Lida’da kurduğu yeşivayla başlamıştır. Bu yeşivada politikadan uzak kalınmış, dini dersler yanında matematik, lisan gibi laik derslere yer verilmiştir. Oysa diğer Haredi yeşivalarında sadece Tanah, Talmud ve diğer dini kitaplar okutulmaktaydı. Yeşiva eğitimde Reines kadar Mizrahi kurucularından tarihçi ve yazar Ze’ev Jawitz Ya’avetz’in (1847- 1924)625 de etkisi olmuştur. Ze’ev Jawitz’in muhafazakarlığı Rabbi Reines’e göre daha idelojiktir. Yeşivada Tora, Mişna ve Midraş’daki dinsel elementler göz önüne alarak İbranicenin geliştirilmesine önem verilmiş, bu sayede Mizrahi okulları giderek artmıştır. Eğitmenler, özellikle İspanya’daki “Altın Çağ” olarak adlandırdıkları Saadia Gaon’dan Maimonides’e kadar dinsel, kültürel ve bilimsel yaklaşımları Tora ve bilimin sentezi altında işlemişlerdir. Özellikle Maimonides’in “bilim Tora’nın içindedir” sözünden esinle bilimsel unsurları Tora ile açıklamaya önem vermişlerdir.626 Mizrahi’nin hem Filistin hemde başka ülkelerde açtığı okullarda geleneksel dini eğitim yanında laik eğitime yer vermesi neticesinde, İsrail Devleti kurulduktan sonra bu okullar genel eğitim sisteminin önemli bir parçası haline gelmiştir. Bu okullarda Siyonist ideoloji ile dini değerler birleştirilmiştir.627 Mesihçi ve milliyetçi Ortodoksların

625 Ze’ev Jawitz Ya’avetz: Koho’da doğmuştur. Yazar, Tarihçi. 1786’da Mendelssohn’un ölümünden 1886’da Montefiore’nin ölümüne kadar ki Yahudi tarihini araştırmıştır. Doğu Avrupa Yahudileri ile Hibbat Zion üzerine araştırmalar yapmıştır. 1888’de Filistin’e yerleşmiştir. Basılı birkaç kitabı bulunmaktadır. Bunların içinde Neginut Minni Kedem en popüleri olmuştur. Pines ile birlikte Tora ve diğer dini literatüre uygun yeni modern İbranicenin geliştirilmesine çalışmıştır. Mizrahinin kurucularından olup, Rusya’da etkin olmuştur. Orada “Ha-Mizrah” isimli gazeteyi çıkarmıştır. 626 Dov Schwartz, Religious-Zionism…, s. 20-21. 627 Sandler, s. 138.

150

oluşturduğu Mizrahi, 1956 yılına kadar aktif olmuş daha sonra Mafdal628 olarak yoluna devam etmiştir.

b) Agudat Israel’in Kuruluşu

Siyonizmin laik değerleri vurgulayıp, dini değerleri uzak tutması, Mesih gelmeden devlet kurma fikri ve Mizrahi’nin bu uygulamalara sessiz kalması, Mizrahi içindeki Aşkenaz ağırlıklı grupları rahatsız etmiştir. Bu gruplar Mizrahi’den ayrılarak anti-Siyonist hareket Agudat Israel’i kurmuşlardır.629 Ultra Ortodoksların oluşturduğu Mesihçi Hasidiler, böylece Yahudi geleneklerini korumak ve Siyonizmle mücadele etmek için kendilerine farklı yön çizmişlerdir.

Agudat Israel’e ilk zamanlarda en büyük destek Hasidimin bir kolu olan Ger Hasidi630 hareketinin önemli ismi Rebbe (1866- 1948)631 ve onun takipçilerinin oluşturduğu Litvanya yeşivasından gelmiştir. Ger Hasidim, Mesih’in gelişinin hızlandırılması için siyasi hayatın içindeki şartlara göre hem aktif hem de pasif rol almayı hedeflemiştir. Onlara göre Yahudiler hala sürgünde ve Mesihi beklemektedir.632 Ger Hasidileri, Belz ve Vizhnitz Hasidileri tarafından desteklenmişlerdir.

Agudat Israel, Filistin topraklarında Yahudi yerleşim yerleri kurulması fikrini benimsemiştir. Topraklara göç ederek orada yerleşkeler kurmak,

628 Ulusal Dini Parti (-NRP): İbranice; Miflaga Datit Leumit’in oluşturduğu MAFDAL’dır. 1956-2008 yılları arasında aktif rol oynamıştır. Milliyetçi ve dini Siyonist haredilerin partisidir. Hapoel HaMizrahi ve Mizrahi partilerinin birleşmesinden oluşmuştur. 2008’e kadar aktif olan Hatzofe gazetesi de Mafdal’a hizmet etmiştir. 629 Agudat Israel: 1912’de Aşkenaz Hasidiler tarafından Kattowitz (Almanya, günümüzde Polonya) şehrinde oluşturulmuştur. İbranice “Yahudi Birliği” anlamına gelmektedir. 1923 yılında siyasi parti haline gelmiştir. 630 Ger Hasidileri İsrail’de Negev çölündeki Arad, Galile’deki Hatzor Ha Glilit, Tel Aviv’deki Kiryat Harim Levin, Beit Shemesh ve Kiryat Gat’a yerleşmişlerdir. Buralarda Talmud-Torah okulları, Yeşivalar, Kolel ve Beis Yaakov kız okulları bulunmaktadır. 631 Rebbe Avraham Mordechai Alter: Ger Hasidimin 3. Rebbesidir. Polonya’da doğmuştur. İmrei Emes olarak da bilinmektedir. Yahudi geleneklerine uygun yeşivalar kurulmasına önderlik etmiştir. Agudat Israel’in kurucularındadır. 632 Heilman, s. 99, 171.

151

yeşivalar açmak, daha çok dini ibadet ve ritüellere önem vermek böylece Mesih’in gelişini çabuklaştırmak düşüncesinde olmuştur. Ancak yerleşke faaliyetleri içinde olan ve Filistin’de Yahudi devleti kurmak isteyen Siyonizmin de karşısında olmuştur. Özellikle ilk zamanlar Mesih gelmeden kurulacak dini değerlere uzak laik devletin kurulmasına karşı söylemlerde bulunmuş, eleştirmiştir. Daha katı Ultra Ortodokslar ise Agudat üyelerini Tora ve Talmudla birlikte laik konular çalışmakla ve laiklerinkine benzer eğitim vermekle itham ederek, eleştirmiştir. Mesela Macar Hasidi Yahudiliğinin önemli ismi Munkacs’lı Rebbe Chaim Eleazer Spira, 1922’de Agudat’a karşı şiddetli muhalafete başlamıştır. Agudat İsrail’in Siyonistlerle işbirliği yaptığını, çocukların beyinlerini Siyonist şiirlerdeki gibi topraklara yerleşme konularıyla yıkadığını ileri sürmüştür. Daha sonra Slovakya’da kendi gibi düşünenlerle bir araya gelip, Agudat’la herhangi bir ilişkiye girmeme kararı almışlardır. Agudat’ın yerleşim yerleri kurmasını da eleştiren Rebbeye göre, “kutsal topraklar sadece dua ve ruhsal arınma için gereklidir, burada tarımsal faaliyetlerde bulunmak toprağın kutsallığıyla çelişkidir. Yahudi halkı kurtuluşu gökten beklemelidir.633 Kutsal topraklara sıradan insanlar yerleşemez. Orada ancak kendini dine adamış kişiler yaşayabilir.” Bu fikirler doğrultusunda Siyonistleri şeytanı etkinin dışsal tezahürü olarak tanımlayan Spira, Siyonistlerle işbirliğine gittiklerini düşündüğü Agudat ve dini Siyonistleri de sert bir dille tenkit etmiştir.634

Agudat ve diğer Ultra Ortodoksların asıl amaçları laikleşmeye karşı Tanah’ın etkin olduğu, din devleti kurmaktır. Agudat Israel’in destekçileri olan Hasidiler, Agudat’ın ideolojik olarak Siyonizme karşı olduğu 1939 yılına kadar Yahudi Ajansı ile çalışmayıp, Siyonizme tepkilerini devam ettirmişler, ajanstan ayrı, bölgede kendi yerleşim yerleri kurma faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Kendi başlarına yaptıkları göç ve yerleşke hareketleri zaman

633 Attias- Benbassa, s. 257. 634 Karen Armstrong, Tanrı Adına Savaş-Yahudilik, Hırıstiyanlık ve İslamda Köktendincilik, Çev.: Murat Erdem, Alfa Basım Yayım, İstanbul, 2017, s. 318-320; Salmon, “ Zionism and Anti-Zionism…”, s.26.

152

zaman Siyonizmle de çatışmalarına neden olmuştur.635 1948 öncesine kadar Siyonizm taraftarlarına sert eleştirilerde bulunmuşlar, onları ateist olmakla itham ederek Siyonizm hareketini sahte Mesihten daha kötü olarak nitelemişlerdir. Agudat, Mizrahi’yi ise şeytanın (Siyonizm) kuklası olarak adlandırmıştır. 636 İsrail Devleti kurulana kadar bu tip eleştirel tavrını devam ettiren Agudat Israel, devletin kuruluş aşamasında ve sonrasında zaman zaman Siyonistlerle işbirlikleri içinde olmuştur. Dünya Siyonist Organizasyonu’nun bir şubesini Filistin’de açmasıyla bölgede yeni yerleşim yeri kurma faaliyetleri Agudat taraftarı rabbilerin desteğini almaya başlamıştır.637

Devletin kuruluşu sırasında ise Ben Gurion, Yahudilerin birliğini ve kuracakları devletin meşruiyetini sağlamak için Agudat Israel yöneticilerine tarihe “Status Quo” mektubu ya da anlaşması olarak geçen bir mektup göndermiştir. Bu mektupta kurulacak devlette kamu kurumlarının koşer şartlarına uyması, cumartesi gününün resmi tatil ilan edilmesi, medeni hayatla ilgili meselelerin dini mahkemelerde görülmesi ve dini okulların özerkliğinin sağlanması gibi hususların kurulacak devlette yer alacağı taahhüt edilmiştir.638 Agudat Israel, Yahudilerin kutsal topraklarda yeniden hayat bulması, gelecek kuşakların bu topraklarda biçimlendirilmesi ve bahsi geçen maddelerin Siyonistler tarafından taahhüt edilmesi nedeniyle devletin kuruluşuna destek olmuştur. Bu anlaşmayla hem dini yelpazede olanların talepleri kabul edilmiş, hem de Agudat ve taraftarları laik Siyonizme

635 Sofer, s.312. 636 S. Clement Leslie, The RIFT in Israel (RLE Israel and Palestine): Religious Authority and Secular Democracy, Routledge Library Editions, Israel and Palestine, 2015, s.62; Jeffrey S. Gurock, “Resisters and Accommodators: Varieties of Orthodox Rabbis in America, 1886 – 1983,” The American Rabbinate: a Century of Continuity and Change, 1883-1983, Ed.: Jacob Rader Marcus- Abraham J. Peck, KTAV Pub. House, New Jersey, 1985, s. 62 - 65. 637 Derneğin Filistin’deki başkanlığına, Siyonist yerleşkelerin ve Yahudi sosyologların babası olarak bilinen Arthur Ruppin getirilmiştir. Kendini Pragmatik Siyonizme adayan Ruppin, en kısa zamanda yerleşkelerin artırılması gerektiğine inanarak; Ahuzat Bayit, Tel Aviv, Carmel ve Kudüs’te yerleşkeler kurulmasına yardımcı olmuş, dini yeşiva, kibutz ve tarımsal çiftliklere hem maddi hem de sosyolojik desteklerde bulunmuştur. 638 Itamar Rabinovich- Jehuda Reinharz (Ed.), Israel in the Middle East, Brandeis University Press, Waltham, 2008, s. 58-59; Hasan Emir Aktaş, “İsrail’de Dini Kurum, Oluşum ve Referansların Siyasi, Kamusal ve Hukuki Alanlara Etkileri, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, C.31, Sayı:1, Erzurum, ss. 29-50, 2017, s. 40.

153

yakınlaşmıştır.639 Agudat, ilk Geçiş Hükümetinden sonraki ilk hükümette ve sonraki bazı hükümetlerde koalisyon ortağı olarak yer alarak, çeşitli bakanlıklar ve bir takım çıkarlar elde etmiştir.

c) Rabbi Abraham Isaac Kook Mesihçiliğinin Dini Siyonizme Etkisi

Mizrahi hareketi Ultra Ortodokslar yanında diğer bazı Ortodokslar tarafından da önceleri şüpheyle karşılanmıştır. Mesafeli yaklaşan bir isim de Aşkenaz Rabbi Abraham Isaac Kook’dur. 1904 yılında Yafa rabbisi olan Aşkenaz Rabbi, “Tora milliyetçiliği” adı altında kendi dinsel ve milliyetçi fikirlerini toplumla paylaşmaya başlamıştır. Avrupa’daki milliyetçi uyanıştan etkilenmesine rağmen önceleri ne Siyonist harekete ne de Mizrahi hareketine katılmamıştır. Habad Hasidilerinden olan babası Rabbi Shlomo Zalman Ha- Cohen Kook’un,640 Mizrahi kurulmadan üç yıl önce “Gönüllü Siyonistler dernekleri” kurmaya niyet ettiğini dile getirmiş641, Mizrahi’nin kendi fikirlerini bertaraf edeceği düşüncesiyle Yahudi milliyetçiliğini vurgulayan kendi makalelerini bastırmıştır.642 Rabbi Kook’un bu ilk çalışmaları Prag’lı Kabalist rabbi Judah Loew’nin (1525- 1509)643 fikirlerinden aldığı ilhamla oluşturulmuştur.644 İlk dönemlerde laiklik ve milliyetçiliği iyi kavrayamamış olması nedeniyle Siyonizm hareketine eleştirel yaklaşım sergilemiştir.645

639 Mazie, s. 26-29. 640 Mirsky, s. 10-11. 641 Associations of observant Zionists. Bkz. Dov Schwartz, Religious-Zionism…, s. 27. 642 Makalelerin isimleri hakkında Bkz. Dov Schwartz, Religious-Zionism …, s. 33. 643 Rabbi Judah Loew b. Bezalel: Posen’de doğmuştur. Çağının en önemli Talmud bilginlerindendir. Çeşitli yerlerde Talmud akademileri kurmuştur. The Maharal olarak da bilinir. En önemli eseri Gur Aryeh’dir. Kabalanın üstadı olarak nitelendirilir. Kabalayı birtakım batıl inançlardan arındırıp, sadece Tanrı’ya yakınlık üzerine odaklamıştır. Bkz. Nissan Mindel, “Rabbi Judah Loew–The Maharal of Prague 5285-5369 (1525-1609)”, http://www.chabad.org/library/article_cdo/aid/111877/jewish/Rabbi-Judah-Loew-The- Maharal-of-Prague.htm, (Erişim Tarihi 12. 03. 2015). 644 Ben Zion Bokser (Ed. Ve Çev.), Abraham Isaac Kook: The Lights of Penitence, The Moral Principles, Light of Holiness, Essays, Paulist Press, New Jersey, 1978, s.3. 645 Dov Schwartz, Religious-Zionism…, s. 27-28; Mirsky, s. 31-33.

154

Önceleri Mizrahi ile uzlaşamayan Kook, ona alternatif “Degel Yeruşalayim”646 adında yeni bir politik hareket kurmuştur. Yeniden doğacak İsrail Devletinde laikler ve karşısında olanları yakınlaştırmayı, Siyonizm sürecinin önemini ve sonuçta ne elde edeceklerini farklı gruplara anlatarak birlik sağlamak istemiştir. Ona göre; Yahudi birliği ve kimliği çok önemli unsurdur, İsrail ise dünyanın ışığıdır. Rabbi, Tanah’a uygun birlik ve beraberliği tesis ederek, politik ve dini hareketi birleştirmeyi düşünmüştür. Toprakların yeniden Yahudiler için inşa edilmesi için politik ve kültürel aktiviteleri ve yerleşke hareketlerini de desteklemiştir. Degel Yeruşalayim Hareketi, Yahudi ulusal hareketi içinde Yahudi dinini empoze eden mücadele içinde olmuştur. Bu oluşuma Mizrahi’den katılanlar olmuşsa da Kook’un Mizrahi’ye karşıtlığı devam etmiştir. Ancak ilerleyen süreçte Siyonizme karşı düşünceleri yavaş yavaş değişmeye başlamıştır. Siyonizmi dindar dünya bakış açısından uzak görmesine rağmen, Mesihçi kurtuluşla ilişkili olduğuna inanmıştır.647 Kendi geliştirdiği kurtuluşun dini Siyonizmin bir parçası olduğu doktirini648 ve dini milliyetçi düşüncelerine rağmen Mizrahi gibi hareketlerden ayrı yol almaya devam etmiştir.649

Günümüzde dini Siyonizmin baş temsilcisi kabul edilen Kook, Ikvei Hatzon adlı kitabıyla Rusya’dan ikinci büyük aliyayı650 yapan entellektüel ve yazarları etkilemiştir.651 Kook da, II.Aliya ile gelenleri öncü olarak görmüş, bu grubu “yaklaşan kurtuluşun kanıtı ve Mesih’in ayak sesleri” olarak nitelemiştir.652 Zira birinci aliyadan farklı olarak ikinci aliya döneminde daha genç, eğitimli,

646 Flag of Jerusalem. Bkz. Mirsky, s. 149-150. 647 Charles, S. Liebman- Don Yehiya, Eliezer, Religion and Politics in Israel (Jewish Political and Social Studies), Indiana University Press, Bloomington, 1984, s. 70. 648 Aviezer Ravitzky, “Munkacs and Jerusalem: Ultra-Orthodox Opposition to Zionism and Agudaism”, Zionism and Religion, s. 81. 649 Dov Schwartz, Religious-Zionism…, s. 30-32. 650 1904-1914 yılları arasında; Rusya Pale’deki pogromdan sonra 40.000 civarında Yahudi topluluk Filistin’e göç etmişlerdir. Bkz. Medoff- Waxman, “Aliya,” HDZ, s.6. 651 Chanan Morrison, Gold From The Land of Israel: a New Light On The Weekly Torah Portion From The Writting of Rabbi Isaac HaKohen Kook, Urim Publication, Jerusalem, 2006, s. 357. 652 Shalom Ratzabi, “Religious Thinker on the Secular State,” Israel Studies: IS, V. 13, Number 3, Indiana University Press, Fall 2008, s. 117-118; Avi Beker, The Chosen The History of an Idea, and The Anatomy of an Obsession, Palgrave Macmilan, Mew York, 2008, s. 135.

155

laik ve siyasetle ilgili insanlar gelmiştir.653 Gelenler, İbranice konuşma ve İsrail Devleti’nin kurulma sürecine katılmışlar, kibutz ve moşavlar kurmuşlardır.654 Mesela, Polonya’dan Filistin’e gelen on erkek ve iki kadın işçi sosyalist HaPoel HaTz’air655 ve ilk kibutz Degania Alef’i kurarak656, Filistin’de Siyonizmin geliştirilmesine katkı sağlamak istemişlerdir (1905).657 Bir sene sonra doksan üyeye erişen partinin fikir babası Hovevei Zion’un ve Siyonizmin destekçilerinden düşünür Aaron David Gordon’dur.658 Kendisi aynı zamanda Sosyalist Mistik Siyonizmin temsilcisidir.659

Rabbi Kook Siyonizmin, Filistin topraklarına sürgünleri toplaması, yerleşim yeri faaliyetlerine destek olması, Dünya devletleriyle bir Yahudi devleti kurmak için girişimlerde bulunması gibi çabalarını Mesihçi sürecin lokomotifi olarak değerlendirmiştir. Özellikle Tora Milliyetçiliğinin güçlenmesi neticesinde Yahudi ulusunun kurtuluşunu beklenen kurtarıcı Mesihte gören Rabbi Kook, bunun gerçekleşmesi için Ultra Ortodokslar gibi oturup İlahi gücün kurtarıyıcı göndereceği zamanı beklemek değil, kurtarıcının gelmesi

653 Hamza Yavuz, İsrail Devleti’nin Vatandaşlık Sorunsalı: Hiyerarşik Kimlikler ve Eşitlik Talepleri, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, Ankara, 2013, s. 30. 654 Bedrettin Aytaç, “İbranicenin Yeniden Doğuşu”, Dil Dergisi, Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Araştırma ve Uygulama Merkezi TÖMER, Sayı: 139, 2008, s. 28. 655 HaPoel HaTz’air: Genç İşçiler. 1905 yılında Polonyalı sosyalist Yahudiler tarafından Petah Tikva’da kurulmuştur. Avrupa sosyalizmine karşı çıkan parti, Filistin’de Yahudi olmayan işgücünün kullanılmasına karşı da politikalar oluşturmuştur. Nedeni de özel girişimcilerin daha ucuz olduğu için Arap işçileri tercih etmesiydi. İşçilerin eğitim, sosyal ve kültürel düzeylerinin artırılmasına çalışmıştır. 1907’de haftalık ilk dergileri çıkmıştır. Histardut’un (İsrail’in en büyük işçi sendikası) kurulmasına yardımcı olmuştur. 1930 yılında kurulan Mapai partisi, HaPoel HaTz’air ile Achdut HaAvodah’ın birleşmesinden oluşmuştur. Bkz. David Bridger- Samuel Wolk, “Hapoel Hatzair”, The New Jewish Encycopedia, Behrman House Inc., West Orange, 1976, s. 189. 656 Daniel Jacobs, Israel and the Palestinian Territories, Rought Guides Ltd., London, 1998, s. 214. 657 Gershon Shafir, Land, Labor and The Origins of the Israeli-Palestinian Conflict, 1882- 1914, University of California Press, Berkeley, 1996,s. 125. 658 Dan Vittorio Segre, Israel: a Society in Transition, Oxford University Press, 1971, s. 43; Medoff- Waxman, “Hapoel Hatzair”, HDZ, s. 91. 659 Gilya Gerda Schmidt, Martin Buber’s Formative Years, The University of Alabama Press, Tuscaloosa, 1995, s. 50.

156

için “zamanı insan eliyle hızlandırmak gerektiğini” savunmaya yönelmiştir.660 Bu amaçla sürgünlerin bir an evvel Filistin’e, kutsal topraklara dönmesi ve orada eski tarihlerdeki Sanhedrin’in kurularak hazır hale gelinmesi fikrini ileri sürerek, Filistin’de devlet kurma çabalarına destek olmaya başlamıştır. Mesih’in sadece Yahudi halkı için değil tüm milletler için olduğunu düşünen Kook, Mesih inancı ve Mesihi ruhla yakınlaşmayla Mesih’in ışığı kalplerde parladığında, tüm insanlara saygı duyulduğunda, tüm insanlara Mesihi arama duygusunun ilham edileceğini ileri sürmüştür.661 Hem Yahudilere hem de insanlığa birlik olma çağrısında bulunmuştur.662

Rabbi Kook ve onunla birlikte olanlar Siyonizm’den faydalanılabileceği, Filistin’de “İsrail’in ulusal ruhu”nun canlanacağı görüşünde birleşmişlerdir. Zira Kook, Siyonizmin Mesihçi sürecin ilk adımları olduğunu,663 Tanrı’nın Yahudileri kurtarmak ve Mesihi getirmek için laik insanları kullandığını düşünmüştür. Onu bu düşünceye yönlendiren Hegel’in aklın kurnazlığı (cunning of reason) argumanı ve Kabalanın etkisidir. Zira Hegel’e göre uluslar yaşayan organizmalardır, kollektif hareket ederler. Ruhları görünmez ancak ulusun tarihini yaratır. Evren ise Tin’in kendisini seyrettiği varlıklar âlemidir. Tin insandaki içgüdüleri, istekleri ve nihayet ulusları kendi gayesi için kullanır. Hegel bunu aklın kurnazlığı olarak açıklar. Kook ise Hegel’in bu düşüncesinden hareketle tüm ruhların Tanrı’dan geldiğini, Tanrı’nın Kabalizm’deki Tikkun Olam döneminde gerçekleşecek kollektif Yahudi hareketini başlatmak ve devletin kuruluş gayesini gerçekleştirmek için laik insanları kullandığı düşüncesini geliştirmiştir.664

660 Ben Zion Bokser (Ed. Ve Çev.), The Essential Writtings of Abraham Isaac Kook, Ben Yehuda Press, Teaneck, 2006, s.9. 661 Bokser, Abraham Isaac Kook…, s.173. 662 Bokser, The Essential Writtings…, s.22. 663 Mirsky, s. 49; Batnitzky, s. 96-97. 664 Shalom Ratzabi, “Israel and Its Covenant Religious Zionist Thought,” Contemporary Jewries: Convergence and Divergence, Ed.: Eliezer Ben Rafael- Yosef Garny- Yaacov Ro’i, Koninklijke Brill NV, Leiden, 2003, s. 81. Aklın Kurnazlığı hakkında Bkz. Frederick Beiser, Hegel, Routledge, New York, 2005, s. 267-270.

157

Rabbi Kook’un ana düşüncelerinden bir diğeri ilahi kurtuluş’un Eretz İsrail’e dönüşle başlayacak olmasıdır. Bu sebeple seküler yapıyı reddetmeden Mesihçi sınırlar içinde değerlendirmelerde bulunmuştur.665 Rabbi, iki tür Mesih fikri üzerinde durmuştur. Birincisi, kurtuluş için gerekli zemini hazırlayacak olan Yusuf’un oğlu Mesih, ikincisi ise mucizeleriyle dünyada barışı sağlayıp, egemen olacak Davud’un oğlu kurtarıcı Mesihtir. Ona göre; birinci Mesih, kolektif Yahudi ruhudur.666 Dolayısıyla kendisiyle birlikte hareket edenleri “Yusufun Oğlu” olarak nitelendirmiştir.667 Geleneksel Ortodoks Yahudiliğin Mesih anlayışından farklı olan bu bakış açısı Ortodoks Yahudilik‘deki “yeni Mesihçi anlayışın olgunlaşması” olarak da nitelendirilebilir. Rabbi Kook kendi döneminde Filistin’de yaşayanların Mesih döneminin insanları olduğuna inandığından Siyonistler ile Haredileri uzlaştırmak için çaba sarfetmiştir. Siyonizm ile dini değerleri birleştirirken; Tora, Yahudi toplumu ve kutsal toprakların birbirinden ayrılmaz üçlü olduğunu vurgulamıştır.

Laik Siyonizmi dinle uzlaştırmaya çalışırken, kutsal topraklara dönüş için çaba sarfetmek gerektiğini ise Kabalist anlayış içinde şöyle ifade etmiştir: “…Laik Siyonistler kendilerinin bilmediği neyi istiyorlar? İsrail’in ruhu Tanrı’nın ruhu ile o kadar yakın bir bağlantı içindedir ki, laiklerin niyeti ne olursa olsun bir Yahudi milliyetçisi kendisine rağmen, hatta kendi iradesine karşı bile İlahi bir ruhla dolu olabilir. Bir birey, kendisini yaşamın kaynağına bağlayan bağı kesebilir; ancak bütün aziz mülkleri-toprağı, lisanı, tarihi ve gelenekleri-Tanrı ruhunun kaplarıdır”.668 Dolayısıyla Tanrı’ya yakınlaşma ve Tora çalışmayla insanların Mesihçi bakış açısı geliştireceklerini iddia etmiştir. Kook’a göre Yahudiler İlahi ruha yaklaştıkça, insan sevgisi kalpte ve ruhta canlı tutulacak

665 Ella Belfer, “The Land of Israel and Historical Dialectics in the Thought of Rav Kook”, R. Abraham Isaac Kook and Jewish Spirituality, Ed.: Lawrence J. Kaplan- David Shatz, New York University, New York, 1995, s. 258; Ravitzky, “Munkacs…,” s. 81-82. 666 Mirsky, s. 48-50. 667 Israel Shahak-Norton Mezvinsky, İsrail’de Yahudi Fundamentalizmi, Anka Yay., İstanbul, 2004, s. 137-138. Saadia Gaon da The Book of Beliefs and Opinions’ da hem Yusuf’un oğlu hem de Davud’un oğlu Mesihten bahsetmiştir. Arapça ve İbraniceden Çev.: Samuel Rosenblatt, Yale University Press, New Haven, 1976, s.302-304. 668 Mehmet Yılmaz, s. 51.

158

böylece bütün milletler sevilecek, bu durum Yahudilerin Mesihi ruhu deneyimlemesini sağlayacaktır.669 Görüşlerini yaymak amacıyla yişuv ve yeşiva çalışmalarına ağırlık vererek, önceleri karşı olduğu Siyonizmin baş destekçisi haline gelmiştir.

Yahudilerin bölgede giderek sayılarının artması yeni fikirleri ve dini uygulamaları da ortaya çıkarmıştır. Mesela Rabbi Kook, üçüncü kez Mabetin yeniden inşa edilebİlmesi için eski Kudüs’ün Müslüman mahallesinde dini eğitim ağırlıklı “Torat Cohanim” yeşivasını kurarak, Mabet dağında yapılacak ibadetlerin canlanması konusuna ağırlık vermeye başlamıştır. Kook’a göre; Mabet dağında kurban ibadetleri ya da bunu içeren Talmud çalışmalarının yapılması Mesihi kurtuluşu yakınlaştıracaktır.670 Fikirlerini daha etkili kılmak ve yaymak için 1924 yılında Siyonist671 ve Mesihçi okul672 olarak kabul edilen “Merkaz Harav’ı”673 Kudüs’te kurarak, dini Siyonizmin daha sistemli hale gelmesini sağlamıştır. Sonraki yıllarda Yahudi toplumunda çok etkin olacak illegal örgüt “Guş Emunim’in” ileri gelenleri bu okuldan mezun olmuşlardır.674

Haredi olan veya olmayan Yahudiler arasında da çok popüler bir isim haline gelen Kook’a göre; ilk Mabetin yıkılış nedeni Yahudiler arasına giren düşmanlık ve kindir. O nedenle kendisi, Yahudiler arasında yeniden sevgi yaratılırsa her şeyin düzeleceğine inanmış, karşıt grupların arasını bulmaya çalışmıştır. Rabbinin kurduğu Merkaz Harav yeşivasına ilgi ise her geçen gün

669 Bokser, Abraham Isaac Kook…, s. 136. 670 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s.18. 671 Nurit Stadler, Yeshiva Fundamentalism, Piety, Gender, and Resistance in the Ultra- Orthodox World, New York University Press, New York, 2009, s. 41. 672 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s.25. 673 Merkaz Harav: Rabbi Abraham Isaac Kook tarafından Kudüs’te, 1924 yılında kurulan yeşiva. İsrail’in en büyük yeşivasıdır. Hem Isaac Kook hem de daha sonraları oğlu Ze’vi Yehuda HaCohen Kook burada dini eğitim vermişlerdir. Daha sonra kurulacak Guş Emunim’in lider kadroları da burada yetişmiştir. Günümüzde Yeşhiva’da 500 civarında, bir üst kısım eğitimde ise yaklaşık 200 öğrencisi bulunmaktadır. Yeşivanın başkanı Harav Avraham Shapiro’dur. Merkaz Harav’dan yetişen bazı dini Siyonist rabbiler: Shlomo Aviner, Haim Drukman, Yaakov Ariel, Moshe Levinger, Zalman Baruch Melamed, Eliezer Melamed, Hanan Porat, Menahem Froman. Ayrıntılı Bilgi için Bkz. www.mercazharav.org 674 Sofer, s.302.

159

artmıştır. Gençlik hareketi Bnei Akiva675 ve Mizrahi’nin devamı olan Mafdal ile dini Siyonizm hareketi içindeki birçok milliyetçi, dindar gencin yetiştiği bir okul haline gelmiştir. Burada eğitim alan gençler Kook’un öğretileriyle özellikle; “Büyük İsrail” ideasına ulaşmak için mücadele vermişlerdir.676 Kook’un çalışmaları, laik Siyonizmle işbirliği, Yahudi kimliğini ve milliyetçilik düzeyini düşürdüğü iddiasıyla karşıtları tarafından eleştirilmiş ancak kendisi laik kültürü reddeden dini liderleri gericiliği inşa etmekle tenkit etmiştir.677

d) 1917-1933 Arasında Filistin’de Yaşanan Olaylar Karşısında Mesihçiler

İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur Balfour’un Siyonist hareketin destekçilerinden Lord Rothschild’a bir mektup göndererek “Filistin topraklarındaki Yahudi olmayan halkların (Araplar ve diğer) medeni ve dinsel haklarının ihlal edilmemesi şartıyla bu topraklarda bir Yahudi devleti kurulması hususunda destek olacaklarını bildirmesi,”678 Yahudiler arasında sevinç yaratmış, aliya ve yerleşim yerleri kurmaya hız vermişlerdir (1917’de Nüfusun %8’ni oluşturan Yahudiler, toprakların da %2,5‘ ne sahip olmuşlardır.)679

675 : 1929 yılında kurulan en büyük dini Siyonist gençlik hareketidir. Hapoel HaMizrahi’nin bir gençlik harketi olarak doğmuştur. Bnei Akiva, Akiva’nın Çocukları demektir. Rabbi Akiva’nın “İsrail ulusu İsrail toprağında yaşar” sloganını benimsemiştir. Birçok dini kibbutslar ve tarımsal faaliyetlerin yapılmasında öncü olmuştur. Mizrahi’den sonra NRP için çalışmıştır. Bkz. Medoff- Waxman, “Bnei Akiva,” HDZ, s. 41 – 42.; Bnei Akiva’nın web adresi www.bneiakiva.org. 676 Fishman, s.62; Ian S. Lustick, For The Land and The Lord- Jewish Fundamentalism in Israel, Council on Foreign Relatons Press, New York, 1994, s.166. Bnei Akiva’nın güncel faaliyetleri hakkında bilgi almak için Bkz. www.bneiakiva.org. 677 Bokser, Abraham Isaac Kook…, s. 11-13. 678 Balfour Bildirgesi 2 Kasım 1917. 679 Tayyar Arı, Geçmişten Günümüze Orta Doğu Siyaset, Savaş ve Diplomasi, Alfa Basım Yayım Dağıtım Ltd Şti, İstanbul, 2004, s.122. Şubatta toplanan Sulh Konferansına Chaim Weizmann ve diğer Yahudi Liderler katılmışlar, Filistin’de Devlet mi kurmak istiyorsunuz? Sorusuna “70-80.000 Muhacir sokmak, İbrani dilini öğretmek, Yahudi okulları açmak ve Millet olmak istiyoruz” demişlerdir. Akabinde 20 Nisan’ da yapılan Konferansta ise Balfour Deklarasyonu kabul edilerek, Filistin bölgesinin İngiliz Mandasına gireceği ilan edilmiştir. Temmuz 1920’de Filistin Mandası Yüksek Komiserliği kurularak başına Yahudi Herbert Samuel’in getirilmesi Araplarda huzursuzluk yaratmıştır. Kudüs Müftüsü Hacı Emin el- Hüseyni Arap hareketinin başına geçmiştir. Bkz. Kutluay, Siyonizm ve Türkiye, Selçuk Yay., s.320-321.

160

İngiliz Baş Rabbisi Dr. J. H. Herzl de İngilizlerin, Filistin’de Yahudi halkı için bir vatan kurulmasını desteklediklerini dile getirmiştir.680 Ancak İngiltere’de bir grup aristokrat bu kararın karşısında olmuştur. Böylece İngiltere’de anti- Siyonist bir kesim oluşmuştur. Bu kesimler Siyonist projenin başarılı olamayacağını ileri sürmüşlerdir.681 Diğer taraftan Balfour bildirgesi ve Filistin bölgesinin Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresinden çıkıp, İngiliz mandasının kurulması fikri Ortodoks Yahudi cemaatlar üzerinde olumlu etki yaratmıştır.

Ortodoks cemaatlar, Balfour bildirisini ümit ışığı olarak görmüşler ve üyelerinin bölgeye aliya yapmasına hız vermişlerdir. Laiklikle ve Siyonizmle mücadele eden Rebbe Joseph Hayyim Sonnenfeld ise İngiliz mandası yıllarında, Haredi Aşkenazların yerleşim yeri Kudüs’teki Edah HaChareidis’i,682 Brisk Rabbisi Yehoshua Leib Diskin’in oğlu Rabbi Moses Sofer disiplininden Rabbi Yitzchok Yerucham Diskin’le birlikte kurmuşlardır (1919). Diskin, Rabbi Kook ile birbirlerinin rakipleri olmaları ve Siyonizm konusunda farklı düşünmelerine rağmen bu ortam içinde aralarında ılımlı bir ilişki başlatmışlar, beraber Kuzeydeki topraklara seyahatler yaparak, cemaatlare birlik mesajı vermişlerdir. Edah HaCharaeidis, daha Balfour Bildirgesi oluşmadan Siyonizme karşı çıkmış, Agudat İsrael ise ideolojik olarak karşı görünmekle beraber üyeleri yerleşkeler kurarak destek olmuştur.683

Filistin mandası kurulduktan sonra İngilizler, Siyonist hiyerarşi içinde ilk kez Aşkenazlar için Baş Rabbilik müessesi oluşturarak, bu göreve Rabbi Kook’u getirmişlerdir. Kook’un, Baş Rabbi olmasıyla Aşkenaz toplulukları güçlenmiş, kendisi de Siyonistlerin önde gelen manevi lideri olarak anılmaya başlamıştır.

680 Edward Said, Filistin Sorunu, Çev. Alev Alatlı, Pınar Yay., İstanbul, Şubat 1985, s. 38. 681 Thomas A. Kolsky, Jews Against Zionism, Temple University Press, Philadelphia, 1990, s. 17. 682 Edah HaChareidis yerleşkesi: Kudüs’ün Kuzeyinde, çoğunluğu Aşkenaz Ortodokslardan oluşan, İngiliz Mandası döneminde kurulan haredi yerleşim yeridir. Burada yaşayan Yahudiler Siyonizm karşıtıdırlar. Yerleşkede, kaşerut, mikva ve diğer tüm dini ritüellerin uygulanmasına dikkat edilir. Edah, Knesset’te oy kullanmayı ya da devletten maddi yararlar almayı yasaklamıştır. Ultra Ortodokslar yaşamaktadır. 683 Armstrong, Tanrı Adına…, s. 317.

161

Kook’un bu yeni görevini Agudat Israel reddetmiştir. Zira bu kurumu Siyonizmin bir kolu olarak görmüşfür.684

Bu sırada I. Dünya savaşının başlaması Siyonistler arasında görüş farklılıkları yaratmıştır. İdareciler taraf tutmamayı hedeflemiş ancak içlerindeki bazı topluluklar militarist birlikler kurmuştur. Mizrahi yönetiminden Rabbi Meir Bar Ilan (Berlin) ve Judah Leib Maimon (Fishman) bu dönemde Amerikaya giderken, diğer bir kısım Siyonistler İngiltere’nin yanında savaşa dahil olmuşlardır. Savaşın sonunda Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarını kaybetmesi ve Rus Devrimi, dini Siyonistlerde yeniden Mesihçi umutları güçlendirmiş, Mesih’in aniden ortaya çıkacağı görüşü hakim olmaya başlamıştır.

Rabbi Kook, I. Dünya savaşında 8.556.000 kişinin ölmesini “şeytanın gücünün kırılması” olarak değerlendirerek; Mesih’in gecikmesinin sorumluluğunu Yahudi olup inançsız olan ya da günah işleyenlerde görerek, onları eleştirmiş ancak savaşın Mesih’in ortaya çıkacağının kanıtı olduğuna yönelik görüşlerini de makale halinde yayınlamıştır. Luria’nın Mesihçi Kabalizmi ve Hegel’in tarihsel diyalektiğinin etkisiyle, Kook, dünyada büyük savaş varsa bu Mesih’in gücünün uyanışıdır diyerek, yakında Mesih’in geleceğine işaret etmiştir.685 Kook’un aynı zamanda Baş rabbi olması görüşlerini yayması bakımından dini Siyonizme avantaj ve yeni bir ivme sağlamıştır. Bu sayede dini Siyonizmin, sürgündeki Yahudileri Tanah emirlerine uygun şekilde Vaat edilen topraklarda aynı çatı altında toplamak amaçlı görüşleri ideolojikleşmeye başlamıştır.

684 Martin Sicker, Pangs of The Messiah The Troubled Birth of The Jewish State, Praeger Publisher, Westport, 2000, s.65. 685 Ratzabi, “Israel and Its Covenant…”, s. 81; Gershom Gorenberg, Occupied Territories: The Untold Story of Israel’s Settlements, I. B. Touris Co. Ltd., London, 2006, s. 91; Shlomo Fischer, “Fundamentalist or Romantic Nationalist–Israeli Modern Ortodoxy,” Dynamic Belonging: Contemporary Jewish Collective Identies, Ed.: Harvey E.- Steven M. Cohen- Ezra Kopelowitz, Berghahn Books, New York, 2012, s. 99; Jerome I. Gellman, The Fear, The Trembling and The Fire–Kierkegaard and Hasidic Masters on the Binding of Isaac, University Press of America, Lanham, 1994, s. 100.

162

Savaş sonrası Filistin topraklarında Yahudi varlığını inşa etmek için Mizrahi’ye bağlı bir grup genç, “İsrail Topraklarında Gençlik Fedarasyonu”nu686 kurarak Rehovoth’ta tarımsal çalışmalara başlamışlardır. Bu hareket ismini daha sonra Genç Mizrahi687 olarak değiştirmiştir.

1919-1923 yılları arasında ise Doğu Avrupa’dan Filistin’e büyük göç dalgası başlamıştır. Bu büyük “üçüncü aliya” grubu milliyetçilik, din ve sosyalizm idealarını barındıran işçi Yahudilerden oluşmuştur. Üçüncü aliyayla gelenler ile Mizrahi Gençlik hareketi, dini Siyonist yerleşim hareketlerine dahil olmuşlardır. Dini ve sosyalist Siyonizmin işçi liderlerinden olarak bilinen Samuel Landau (1882- 1942)688 ise, Kook’un din ve milliyetçilik görüşlerinden etkilenerek, bu düşünceye sahip grupların baş ideologu haline gelmiştir. Hasidimin Kotsk hanedanı içinde yetişen, Polonya’daki Genç Mizrahi Hareketinin de lideri olan Landau,689 daha sonra HaPoel HaMizrahi partisini kurmuştur (1922).

Sosyalizm, milliyetçilik ve din ideolojilerinin birleşiminden oluşan HaPoel HaMizrahi partisi, “Tora ve emek” düsturlarını kabul eden bir oluşumdur. Bu oluşuma göre; kutsal topraklarda ancak dini kurallar çerçevesinde iş ilişkileri gerçekleştirilirse devlet kurmak mümkün olacaktır. Bu düşünceyle; din amaçlı kibutzların kurulmasına, Siyon İşçiler Birliğiyle (1919) iletişime ve bireysel kurtuluş kavramına önem verilmiştir. Rabbi Reines’ in görüşlerinden de etkilenen; sosyalizm, din ve milliyetçiliği bu çerçevede yorumlayan Landau, Tora’nın her sorunun cevabı olduğu ve hayatın her yönüne dair açıklamaları bulunduğu inancını sosyalist görüşlerle birleştirilerek dine ve topraklara bağlı fakat aynı zamanda Karl Marx’ın düşüncelerine sahip gençlik oluşturmayı

686 İngilizcesi The Federation of Eretz Israel Youth Affiliated with the Mizrachi, İbranice, Histadrut ha Tsa’ir ha-Eretz Israeli she-al-yad ha-Mizrachi 687 İngilizcesi The Young Mizrachi’dir. 688 Samuel Landau: Hasidimin etkisi altında Polonya’ da büyümüş, hem I.Dünya Savaşı hem de Polonya-Bolşevik savaşlarında sıkıntı çekmiştir. I.Dünya savaşından sonra Mizrahi hareketi içinde yer almış, özellikle gençlik gruplarının ideolojisti ve konuşmacısı olarak tanınarak Polonya’daki grup içinde hızla liderliğe kadar yükselmiştir. 689 Fishman, s.55.

163

hedeflenmiştir. Her ne kadar bu görüşler, önceleri HaPoel HaMizrahi’ nin görüşleri olmuşsa da, daha sonraları kurulacak Mizrahi’nin devamı niteliğindeki dini eğilimli “Mafdal” partisinin de ideolojisi olmuştur. Landau’ya göre; ne Tora emek olmaksızın olabilir ne de emek ve millet Tora olmaksızın yaşayabilir.690

Hasidimin Lubaviç Habad hanedanının ruhani lideri ve beşinci rebbesi Sholom Dov ber Schneersohn ise Ultra Ortodokslar üzerinde etkin bir isim olarak Siyonizmin devlet kurma yönündeki hareketlerine tepki göstermiştir. Ona göre, Herzl ve Siyonizm Tora’ya hakaret etmektedir.691 İçinde bulunulan çağ Mesih’in gelişini müjdelemektedir. Mesih’in gelişi, Tanya’da da belirtildiği gibi, Hasidim’in tüm Yahudiler arasında yayılmasına bağlıdır. Dolayısıyla, Mesih’in gelişi için Hasidizm’in yayılması, Temimim692 ve rebbelerin öncelikli görevidir.693 Bu sebeple Habad,694 Yahudilerin kurtuluşunun gerçek öncüsü olduğunu düşünen Rebbe Dov Ber’in “Mesih’in gelişi için Yahudiler pasif bekleyişten aktif tutuma gelmelidir. Ancak aktif durumdan kasıt, Yahudilik bilinci ve Yahudi kimliğinin yayılmasıdır”695 görüşünü ana misyon olarak kabul etmiştir. Hasidimin etkisindeki Doğu Avrupalı Yahudiler, 1923’ te Siyonist organizasyondan tamamıyla ayrılmışlar, Dünya Siyonist Revizyonist

690 Samuel Landau, 1924 yılında yazdığı makalesinde, Hasidim etkisinde yetişmesinden kaynaklanan bir inançla; “Bizim insanlarımız Tora düşüncesinin dışında değillerdir, bizim kendi topraklarımızda yeniden ulusal canlanış gerçekleşmeksizin ulusal ruhumuz kendini dile getiremeyecektir. Kutsal topraklara yerleşmek dini emirdir ve İlahi kıvılcımın Yahudi halkına yardımı ancak bu topraklara yerleşmeyle gerçekleşecektir” görüşünü savunmuş, Siyonizme karşı olan Ultra Ortodoks rabbileri eleştiren makaleler yazmıştır. Bkz. Mehmet Yılmaz, s.52; Hertzberg, s. 433-439. 691 Robinowicz, s.215. 692 Tomchei Temimim: Rebbe Dov Ber tarafından Lubaviç’te, 1897’de kurulan Habad Yeşivası. Okulun öğrencilerine “Temimim” denir. Bu okulda Tanah, Talmud kursları ve mistik Habad Hasidim felsefesi bir düzen içinde öğretildi. Okulun öğrencileri, rebbenin askerleri olarak nitelendirilerek Yahudiliğin ve Tanrı’nın düşmanlarına karşı savaş vermek üzere eğitiliyordu. Kurucusu olan Rebbe Dov Ber’e göre Yahudilikteki yozlaşmanın nedeni laiklik, aydınlanma, sosyalizm ve Siyonizmdir. Günümüzde İsrail, Kuzey Amerika ve dünyanın farklı yerlerinde bu yeşivadan bulunmaktadır. 693 Menahem Friedman, “Habad as a Fundamentalism: From Local Particularism to Universal Jewish Mission”, Accounting for Fundamentalisms-The Dynamic Character of Movements, Ed.: Martin E. Marty- R. Scott Appleby, The University of Chicago Press, Chicago, 1994,s.366. 694 Avrum M. Ehrlich, The Messiah Brooklyn: Understanding Lubavitch Hasidism past and present, KTAV Pub. House, Jersey City, 2004, s. 119. 695 Friedman, Habad as a Fundamentalisms …, 346-347.

164

Birliğini696 ve Betar697 adlı bir gençlik hareketini de kuran Ze’ev Vladamir Jabotinsky’ye (1880- 1940)698 yakın olmuşlardır. Bilindiği üzere Jabotinsky, Yahudi yerleşim yerlerinin kurulmasıyla ortaya çıkan Arap - Yahudi çatışmalarında yerleşim yerlerini korumak için önce Hashomer699 birliğini, ardından 1920 yılında ise Haganah700 adında gizli militarist örgütleri de kuran Siyonizm tarihinde aktif bir isimdir.

696 Dünya Siyonist Revizyonist Birliği: Sağcı Liberal hareket. Revizyonist Siyonizm olarak da adlandırılmaktadır. Özellikle Ortodoks milliyetçi haredilerin savunduğu Büyük İsrail rüyası ile askeri ve politik meselelere önem verilmiştir. Savunucuları Ze’ev Vladamir Jabotinsky ve onun izleyicisi Menahem Begin’dir. Bu görüşler daha sonraki yıllarda kurulacak ve partileri ile Likud’un sağ kanat milliyetçi partilerince desteklenmiştir. Revizyonistler hakkında ayrıntılı bilgi için www.revisiyonisthistory.org ‘dan yararlanabilirsiniz. 697 BETAR: 1923 yılında Siyonist savaşçı Joseph Trumpeldor’dan (Brit Yosef Trumpeldor) etkilenerek hareketin ismi oluşturulmuştur. Riga’da kurulan, Baltık ülkeleri ve Polonya’da aktif olan militarist, siyonist gençlik harekettidir. İbranice öğretimi, kendini savunma eğitimi, ibrani kültür ve dilinin kullanılması yönünde etkin olmuştur. Doğu Avrupa’dan yapılan üçüncü Aliya’ya önderlik etmiştir. İsrail Devleti kurulduktan sona, militarist birlikler toplanmış, az kısmı İsrail Devleti ordusuna katılmış diğer kısmı ise tarımsal koloniler kurarak militarist eylemlerden uzaklaşmışlardır. Ayr. Bilgi. Bkz. Shimon Gibson, “Bethar (Betar)”, EJD, Second Edition V. 3 (Ba-Blo), s.511. 698 Ze’ev Vladamir Jabotinsky: Rusya’da doğmuştur. Önceleri gazetecilik yapmıştır. Siyonizm hareketine katılarak, Yahudi Savunma Birliği, Yahudi Lejyonu, Haganah, BETAR, Yeni Siyonist Organizasyon, Siyonist Revizyonistler Birliği gibi çeşitli legal ya da illegal örgütlerin kurucusu olmuştur. Aşırı milliyetçi olarak nitelenir. Bkz. Karesh- Hurvitz, . “Jabontinsky Ze’ev,” s. 243-244.. Ayrıca Jabotinsky, Birinci Dünya savaşında Siyon Katır birliğini” kurarak Osmanlı Devletine karşı İngilizlere yardım etmiştir. Savaşa katılmasını ve Osmanlı devleti hakkındaki düşüncelerini ise kendisinin yazdığı Türkiye ve Savaş kitabında şöyle açıklamıştır: Türk mirası öyle bir sorundur ki, ancak ve ancak savaş yoluyla çözülebilir. Türkiye’nin göz dikilen toprakları şu anda ülkenin kapladığı alanın 4/3’den fazladır. Yeryüzünde hiçbir iyimser insan, bu büyüklükte ve özellikte bir davanın barışçı yollarla çözülebileceğini düşünemez. Bu davada pazarlık, vazgeçmek, anlaşma yoktur. Çünkü bu bir “miras” davasıdır. Miras bırakması için mal sahibinin ölmesi gerekmektedir. Eğer savaş Türkiye’nin bölünmesini sağlamazsa er ya da geç aynı büyüklükteki bir başka savaşın gelmesi kaçınılmazdır. Bkz. Vladimir Jabotinsky, Türkiye ve Savaş, Çev. Zehra Topunç, Gerekli Kitap Yayın, İstanbul, Haziran 2007, s. 36-46. 699 Hashomer: 1909 yılında Bar-Giora’nın dışında, Yahudi yerleşim birimlerini korumak amacıyla soyalist Siyonistler tarafından kurulmuş silahlı milis kuvveti. Gece Zaptiyeleri anlamına gelen Hashomer’in milisleri silah kullanma ve dövüş becerileri tekneğiyle yerli Arap halkı sindirerek, onları göçe zorlamışlardır. 700 Haganah: Kibutzları, Yahudi yerleşim birimlerini ve cemaatları korumak amacıyla kurulan silahlı örgüt (1920). İngiliz Manda yönetimi, Arapların saldırılarına karşı Yahudileri koruma hususunda zayıf kalınca, İngiliz yönetimine duyulan güvensizlik nedeniyle kurulmuştur. Yurtdışından silah sağlayıp, kendi el bombalarını ve ekipmanlarını üretmiş, kısa zamanda asker sayısını 50.000’e çıkarmıştır (1936). Filistinli Araplarla yerel çatışmalar, İkinci Dünya Savaşı ve 1938 Arap-İsrail savaşı gibi savaşlara katılmıştır. 28 Mayıs 1948 yılında lağv edilerek üyeleri İsrail Savunma Kuvvetlerinde (Tsva Hahagana LeYisrael) görev almışlardır. Yithzak Rabin, , Moşe Dayan üyelerindendir.

165

Kurulan eğitim merkezleri ve yerleşim yerlerinin giderek artması Yahudiler ve Araplar arasında gerilimleri artırmış, netice de Araplar, Safed ve El Halil’de yaşayan 67 Harediyi öldürmüş, çok sayıda Harediyi de yaralamıştır (22 Temmuz 1929). Yahudiler ise mallarını bırakarak şehri terketmişlerdir. Yaşanan bu olay üzerine Siyonizm karşıtı Ultra Ortodoks ruhani lider Rebbe Joseph Hayyim Sonnenfeld’in, Araplara çağrı niteliğinde “Truth and Peace” adlı makalesi İngilizceden Arapçaya çevrilerek bir Arap gazetesinde yayımlanmıştır (22.11.1929).

Sonnenfeld makalesinde, Arapların mallarında ve topraklarında gözleri olmadığını belirterek, öncelikle kendi toplumunu eleştirmiştir. Makalede Yahudi sürgünlerinden, Mabetten ve Mesih umudundan bahsederek; “Biz, ruhlarımız nedeniyle kendi topraklarımızdan sürüldük. Kutsal Mabetimiz tahrip edildi. Tora’nın istediği saflığımızı kaybettik. Gerçek Mesih gelene kadar ki O Tanrının ruhuyla doludur, Mabet dağı bize yasaktır. Mesih geldiğinde doğrulukla yönetecektir. Tüm yaratılışın iyiliği için Tora emirlerine döneceğiz.”701 demiştir. Anti-Siyonist Haredi Yahudilerin Siyonizme karşı olup Araplara yakınlaşmaları azınlık da olsalar iki toplumu bir ölçüde birbirine yaklaştırmıştır.

Anti-Siyonist Harediler ne kadar Araplarla yakınlaşma ve işbirliği adımları içinde görülseler de milliyetçi Harediler bir o kadar militarist hareketlerin içinde bulunarak Araplara karşı Siyonizmin yanında yer almışlardır. Mizrahi’nin bir kolu olan HaPoel HaMizrahi, Kudüs’te Bnei Akiva adında bir gençlik hareketi kurmuştur (1929). Hareketin liderlerinin büyük kısmı dini kibutzlarda yetiştimiştir. Dini kibutzların gelişmesinde ve kurulmasında merkezi rol almıştır. Daha sonraları İsrail askerinin Nahal programında702 da

701 David Sutton, Aleppo: City of Scholars, Mesorah Pubns Ltd., Brooklyn, 2005, s.396; Rabbi Yosef Chaim Sonnenfeld, “Truth and Peace”, www.truetorahjews.org, (Erişim Tarihi 13. 05. 2015) 702 Nahal Programı: Öncü Gençlerle Savaş anlamındadır. İngilizcesi Fighting Pioneer Youth’dur. Program, ilk olarak ülkede baştan başa tarımsal toplulukların kurulmasını askerlik hizmetiyle birleştirmeyi hedeflemiştir. Daha sonraları başka projelerde de yer almıştır. Bkz.

166

etkin olmuştur.703 Günümüzde de dünyadaki en büyük dini Siyonist gençlik hareketi olarak nitelenen Bnei Akiva, aliyaların ve yurtdışındaki Yahudi gençlerin kendi çizgileri doğrultusunda eğitilmesine büyük önem vermiştir.704

Mizrahi partisi ise Krakov’da, Mizrahi Dünya Konferansını yaparak, Filistin’de bir İsrail Devleti kurulması için çeşitli çabalar ve girişimler oluşturma kararı almıştır (1931). Ancak laik Siyonistler, Haredilerin yerleşke hareketlerine birtakım bürokratik zorluklar çıkarmış, engellemeye başlamıştır. HaPoel HaMizrahi’den Samuel Landau, Mizrahi’den Rabbi Meir Bar-İlan (1880- 1949),705 Dünya Mizrahi Komitesi üyesi ve Mizrahi Gençlik hareketi kurucusu Haim Moshe Shapira (1902- 1970)706 ve parti üyeleri de çeşitli broşürler bastırarak yerleşimci Haredilere destek olmuşlar, şabat ve kaşer kurallarına uyulmadığı gerekçesiyle laik Siyonizmi eleştirmişlerdir. Bununla birlikte dini Siyonistler Filistin’e yapılan göçler ve yerleşim yerlerinin kurulması için laik Siyonizmle işbirliğini, kurtuluşun bir adımı olarak gördüklerinden genelde ılımlı ve destekleyici tavırlarını sürdürmüşlerdir. Oysa anti-Siyonist Harediler Siyonizmle işbirliği yaparak kurtuluşun sağlanacağı

Elazar Stern, Struggling Over Israel’s Soul, Çev.: Yoram Kislev, Gefen Pub. House Ltd., Jerusalem, 2012, s. 258. 703 Lustick, For The Land…,s. 55; Rafael Medoff- Chaim I. Waxman, “Bnei Akiva”, The A to Z of Zionism, The Scarecrow Press Inc., Lanham, 2009, s. 49; Reuven Kahane, The Origins of Postmofern Youth, Walter de Grayter, Berlin, 1997, s. 88. 704 Lustick, For The Land…,s. 55-56; http://bauk.org. 705 Rabbi Meir Bar-Ilan: Litvanya’da doğmuştur. Litvanya’ nın en yüksek Rabbinik ailelerinden, Rabbi Naftali Zwi Berlin’in oğlu’dur. “Netsiv” olarak da bilinen Bar-Ilan’ın babası, 1892 yılında Rus Hükümeti tarafından kapatılan ünlü Volozhin (1802) yeşivasının son yöneticisidir. Çok sıkı dini eğitim almıştır. Kutsal topraklara yerleşke kurulması için çalışmalarda bulunmuştur. Dini Siyonizmin önderlerinden olup laik Siyonizm ve anti-Siyonist Ultra Ortadokslarla mücadele etmiştir. İsrail, Tel Aviv’deki ikinci büyük akademik kurum olan Bar-Ilan üniversitesinin ismi ondan ilhamla konmuştur. Bkz. Zvi Kaplan, “Bar-Ilan (Berlin), Meir,” EJD, Second Edition, V. 3 (Ba-Blo), s.153. 706 Haim Moshe Shapira: Grodno (Belarus) doğumludur. Yeşiva eğitimi almış, 1919 yılında Mizrahi gençlik hareketini kurmuştur. Litvanya’da dini Siyonizmin yayılmasında etkili olmuştur. Vilna’da Ultra ortadoks bir okulda öğretmenlik yapmıştır. 1925 Siyonist Kongresine delege olmuştur. HaPoel HaMizrahi’nin merkez komitesine 1928 yılında seçilmiştir. İsrail Devleti kurulduktan sonra, Poel Mizrahi ve Mizrahi partilerinde çalışmış muhtelif kereler kurulan koalisyon hükümetlerinde bakanlık yapmıştır. 1946 yılında Dünya Siyonist Organizasyonunun Aliya Bölüm başkanı ve Siyonist direktör seçilmiştir.

167

düşüncesini “Yahudilikte Fahişelik” olarak nitelendirerek, bu işbirliğini İlahi adalete karşı bir davranış olarak nitelemişlerdir.707

Tüm bu gelişmeler yaşanırken Moses Guibbory (1899- 1985)708 adındaki, yirmili yaşlarının ortasını yaşamakta olan bir genç kendinin “yeni Musa” olduğunu ilan etmiş (1932), sekreteri David Horowitz’i de Davud’un oğlu Mesih olarak kutsamıştır. Ancak onun bu iddiası toplumda destek görmemiştir.

XX. yüzyılın ilk çeyreğinde Filistin bölgesi, bir taraftan yoğun Yahudi göçüne sahne olurken diğer taraftan milliyetçi dini Siyonizmin etkinliğinin başladığı, siyasal gelişmelere paralel olarak militarist Yahudi örgütlerin kurulduğu bir dönem olarak anılabilir. Rabbi Kook ile Mizrahi hareketlerinin bazen aynı görüşler altında bazende birbirlerinden ayrı olarak devam ettirdikleri Siyonizme destek hareketleri daha geniş kitlelere ulaşmayı başarmış, ideoloji haline gelmeye başlamıştır. Bu gruplar Mesih’in gelişi için ortamı dinsel, sosyolojik ve siyasal olarak hazırlamak için laisizmi dinsel ögeler içinde öğüterek “laik-teoratik” devlet düzeni üzerinde yoğunlaşmışlardır. Bu süreçte dini eğitim ve öğretilere ağırlık verilmiş, göçler ve yerleşim yerleri kuruluşları desteklenmiş, siyasi arenada devletlerarası temsilciliklerini yapan Siyonist organizasyonlarla birlikte hareket edilmiştir. Dini Siyonistler ve Siyonist organizasyon bu zamana kadar Ultra Ortodoks cemaatler ve Agudat Israel grubundan ise destek görmemişler, muhalefetleriyle karşılaşmışlarsa da bu gruplar; yaptıkları göçler ve yerleşim yerleri kurarak bölgede Yahudi nüfusun artmasına katkıda bulunmuşlardır. Özellikle Mesih inancı konusunda ayrı düşen Ultra Ortodoks gruplar, laikliği

707 Ilan Pappe, Modern Filistin Tarihi, Çev. Nuri Plümer, Phoenix Yayınevi, Ankara, 2007,s. 61 708 Moses Guibbory: Ukrayna’da doğmuş daha sonraları bir süre Türkiye’de yaşadıktan sonra Kudüs’e yerleşmiştir. Olacak bir depremi bilmiş ve akabinde kendini Yeni Musa olarak nitelendirmiştir. The Bible in the Hands of its Creators Biblical Facts as They Are, adlı çalışmasıyla görüşlerini açıklamıştır. 1943 yılında Amerika’ya yerleşmiştir. Bir süre sonra Mesih ilan ettiği David Horowitz ile yolları ayrılmıştır. Horowitz ise İsrail Devleti kurulduktan sonra diplomatlık yapmıştır. Bkz. “Moses Guibbory,” http://www.livius.org/men- mh/messiah/messiah_l06.html, (Erişim Tarihi 13. 11. 2016).

168

tümüyle reddederek Tanah’a dayalı teokratik bir devletin kurulması için Mesih’in gelmesinin şart olduğunu sürekli olarak vurgulamış, fikirsel çatışmaya girmişler hatta Araplarla işbirlikleri yapmışlardır.709

B. Neturei Karta Hareketinin Oluşması

Agudat Israel’in yerleşme hareketlerinde Siyonizmle yakınlaşması parti içinde bazı çevreleri rahatsız etmiş, Rabbi Amram Blau (1894- 1974)710 ve Rabbi Aharon Katzenellenbogen (ö. 1978) partiden ayrılarak anti-Siyonist Neturei Karta hareketini kurmuşlardır (1935).711 Ancak hareket ismini kuruluşundan üç yıl sonra, Yahudi cemaat liderlerinin Yahudi yerleşim yerleri ve yerleşimcilerini Arap isyanlardan korumak için getirdiği zorunlu vergiye karşı olduklarını belirten bildiriyle duyurmuştur (1938). Hareketin esas örgütlenmesi ise kurucularının ölümünden sonra olmuştur.712 Hareket, önceleri XVIII. yüzyılda Macaristan’dan ve Litvanya’dan gelen Yahudilerce desteklenmiş daha sonra New York Williamsburg’daki Satmar Hasidileri ve diğer Satmar grupların desteğiyle güç kazanmıştır.713 Satmar Hasidileri gibi Neturei Karta hareketi de Ultra Ortodoks olarak nitelendirilir.714 Hareketin

709 Yuval Elizur ve Lawrence Malkin, The War Within- Israel’s Ultra Orthodox Threat to Democracy and The Nation, The Overlook Press, New York, 2014, s. 15-29. 710 Amram Blau: Kudüs doğumlu haredi dini lider. ’de büyümüştür. Abisi Moshe Blau Agudat Israel üyesiydi, kendisi de İngiliz Manda dönemi boyunca bu partide etkin olarak çalışmıştır. İsrail Devleti kurulduktan sonra devlet karşıtı olmuştur. Anti-Siyonist faaliyetlerine Rabbi Aharon Katzenellenbogen ile Neturei Karta hareketini kurarak ölene kadar devam etmiştir. Brisk (polonya) ve Satmar (Macar) Hasidileri tarafından desteklenmiştir. 711 Neturei Karta: Kentin Bekçileri hareketi. İngilizce kaynaklarda Guardians of The City olarak geçmektedir. 1938 yılında Aharon Katzanelbogen ve Amram Blau tarafından kurulmuştur. Agudat Israel’den sosyal sorumluluk ve Siyonist devletle işbirliği konularında farklı düşünen Alman, Macar, Polonyalı ve Vilna Gaon’un Litvanyalı öğrencilerinden oluşan bir grup haredi, önce “Social of Life” isimli bir hareket kurmuş, daha sonra bu hareket Neturei Karta ismini almıştır. Mea Şearim (Meah Shearim) ve 1938 Ungarin mahallelerinde yaşamaktadırlar. Neturei Karta’nın güncel faaliyetleri hakkında Bkz. http://www.nkusa.org. 712 Ali Osman Kurt, “Anti-Siyonist Yahudiler: Neturei Karta ve İsrail Siyasetindeki Yeri,” Bütün Yönleriyle Yahudilik, DTA VIII., Türkiye DTDy, Ankara, 2012, s. 402. 713 Daniel Meijers, Ascetic Hasidism in Jerusalem: The Guardian of The Faitful Community of Mea Shearim, E.J.Brill, Salem, 1992, s. 39-40. 714 Ehud Sprinzak, The Ascendance of Israel’s Radical Right, Oxford University Press, Oxford, 1991, s. 289-296. Ayrıca Ayrıntılı Bilgi için Bkz. Ali Osman Kurt, Ultra–Ortodoks Yahudiler & Hasidiler ve Mitnagedler, Asitan Yay., Sivas 2011.

169

ruhani lideri ise Satmar Rebbesi Joel Teitelbaum (1887- 1979)’dur.715 Anti- Siyonist Teitelbaum, Neturei Karta ideolojisine derinlik katmıştır.716

Neturei Karta, Agudat Israel ve Rabbi Kook çizgisinden ayrı bir yol izlemiş, her ikisini de eleştirmiştir. Mesih gelene kadar egemen bir İsrail Devleti kurulmasına karşı olan harekete göre özgür irade ya da insan eliyle devlet kurmak günahtır. Hatta bu Tanrıya karşı bir hakarettir. Tanrı zamanı gelince göndereceği bir Mesih ile devleti kurduracaktır. Mesihi dönem için yapılan her türlü insani girişim Tanrı’ya karşı gelerek dünyanın sonunu getirmektir.717 Mesih’in gelişini ve kurtuluşu sağlamak için Yahudi halkının tövbe etmesi gerekmektedir.718 Neturei Karta, bu şekildeki görüşleriyle Siyonizm, Siyonizm destekçileri ve kendi topluluğu arasında ayırmacı bir politika izlemeye başlamıştır.

Neturei Karta’ya göre Yahudi halkının karşılaştığı sıkıntıların tek sebebi Siyonizm’dir. Dolayısıyla kurulacak bir İsrail Devleti’nin engellenmesi ve Siyonizmin protesto edilmesi temel hedefi olmuştur. Sadece görüşleriyle değil yaşam şekilleriyle de kendilerini diğerlerinden farklı kılmışlardır. “Ahlak kampanyası” başlatan Blau, Yahudilerin nasıl giyinmesi gerektiğini belirlemiştir. Kadınlar; kapalı, bol, diz altı ve başları örtülü, erkekler ise XVIII. yüzyıldaki gibi siyah fötr şapka, uzun siyah pardesü, siyah pantolon giyip sakal bırakacaktır. Neturei Karta, ilerleyen yıllarda kadınların eğitim almasını yasaklamış, yaşadıkları Mea Şearim719 mahallesinde giyim kurallarına

715 Rebbe Joel (Yoel)Teitelbaum: Sighet’de (Macaristan) doğmuştur. Reb Yoelish olarak da bilinir. Moshe Sofer disiplininden gelmektedir. Siyonizmin her türüne karşı olmuştur. Satmar Hasidi topluluğun kurucusu ve ilk büyük rebbesidir. 1944 yılında Nazilerin kontrolündeki Transilvanya’dan Macar Siyonist Ofisinin yardımlarıyla kurtulmuştur. II. Dünya savaşından sonra Kudüs’e yerleşmiş fakat Amerika’daki müridlerinin önerisiyle daha sonra Amerika’ya göç etmiştir. Bkz. Avraham Rubinstein, “Joel (ish) Teitelbaum of Satmar,” EJD, Second Edition, V. 19 (Som-Tn), s. 583. 716 Menachem Friedman, “Israel as A Theological Dilemma”, The Israeli State and Society Boundaries-Frontiers, Ed.: Baruch Kimmerling, State University of New York Press, 1989, s. 201-202. 717 Ravitzky, Messianism, Zionism…, s. 61-62; Kurt, “Anti-Siyonist Yahudiler...”, s. 408. 718 Katar, Yahudilik, Hırıstiyanlık…, s. 23. 719 Mea Şearim: Ultra Ortodoks Hasidiler ve Neturai Karta taraftarlarının yaşadığı, 1874 yılında eski Kudüs’ün duvarları dışında kurulan en eski Yahudi mahallesidir. Satmar,

170

uymayan kadınları ahlaksızlıkla itham edip, şiddet uygulamaktan çekinmemiştir. Halen bu tavırları devam etmektedir.

Neturei Karta hareketi, devlet kurulduktan sonra daha eleştirel, uzlaşmasız politikalar izlemiştir. İleriki bölümde bu politikalarını ve görüşlerini ayrıntılı göreceğiz. Ancak kısaca belitmek isteriz ki Anti-Siyonist Neturei Karta’nın devletle uzlaşmaz tavırları ve laiklik karşıtlığı günümüze kadar değişmeden devam etmiştir. Mesih gelmeden kurulan laik devleti kabul etmediklerinden halen İsrail kimlik kartını kullanmazlar, askerlik dahil hiçbir devlet hizmetinde bulunmazlar. Mea Şearim’de yaşayan bu gruplar İsrail Devleti’ne ait hiçbir şeyi kabul etmediklerinden yerel ve genel seçimlerde oy da kullanmazlar. İsrail- Filistin arasındaki sorunun kaynağını Siyonizmin işgalci hareketlerinden kaynaklandığını düşündüklerinden Arapların devleti yönetmesini ve göç eden Filistinlilerin tekrar bu topraklara dönmesini isterler. Bu sebeple Araplarla yakınlaşırlar.720 İsrail’de yaşayan laik Yahudilere karşı da zaman zaman tepkisel ve saldırgan hareketlerde bulunarak rahatsızlık verdiklerinden sorun olarak görülürler. Çalışmayan, sürekli artan eğitimsiz nüfuslarıyla bir çok İsrailli tarafından iç tehdit olarak algılanırlar.721

C. Holokost Döneminde Mesihçilik

30 Ocak 1933 yılında Adolf Hitler Almanya şansölyesi olarak 15 Mart’ta üçüncü Reich’i ilan etmiş, akabinde Münih yakınlarında ilk Yahudi ve çingene toplama kampını açmıştır. Sonrasında Yahudi mallarına boykot emri vererek,

Breslov, Aharon gibi Hasidik gruplar burada yaşamaktadırlar. Mahallenin girişinde ahlaklı giyim kurallarını içeren posterler asılmıştır. Şabat günü hiçbir işle ilgilenmezler. Kadınlar, boyunları açık fakat saçları kapalıdır. Önceleri saçların kapatılması için peruğa izin verilirken ilerleyen yıllarda peruğa izin kaldırılmıştır. Erkekler ise uzun favori bırakır, uzun siyah palto, beyaz gömlek ve beyaz çorap giyerler. XVIII. Yüzyıl kıyafetleri esas alınmıştır. Ayrıca Bkz. Meijers, s. 32-40. 720 Kurt, “Anti-Siyonist Yahudiler…”, s. 416-417. 721 Dünya Başol, “İsrail’in Demografik Sorunları: Ulta Ortodoks Yahudiler”, 16. 04. 2012, http://politikaakademisi.org/2012/04/16/israilin-demografik-sorunlari-ultra-ortodoks-yahudiler- harediler, (Erişim Tarihi 13. 06. 2016).

171

ari ırkından722 olmayan Yahudi memurlar emekliye sevk edilmiş, sendikalar yasaklanmış ve Alman asıllı olmayan birçok yazarın kitabı Berlin Üniversitesi önünde yakılmıştır.723 Yahudilerin yaşam haklarının kısıtlanması, sıkı kontrol altında tutulmaları ile işsizlik sorunlarının baş göstermesi özellikle Almanya’da asimile olmuş Yahudileri derinden etkilemiştir. Aslında bu olaylar patlak vermeden önce Siyonist Ze’ev Jabotinsky, Avrupa’da çeşitli yerlere seyahat ederek onları kutsal topraklara göçe ikna etmeye çalışmış ancak Almanya’daki Reform Yahudiliği hareketine bağlı olan, yüksek hayat standartına sahip olan ırkdaşları tarafından bu fikri çılgınca bir fikir olarak değerlendirilmiştir. Hatta “Berlin bizim Kudüs’ümüz” diye tepki göstermişlerdir. Aynı şekilde Haredi gruplar arasından da göçe istenen katkı sağlanamamıştır. Yıllar boyunca Vilna Gaon’dan Abraham Isaac Kook’a kadar diğer dini Siyonistler Batı Avrupalı Yahudileri kutsal topraklara göçe ikna etmek için çalışmışlar, yeterince başarılı olamamışlar, onlardan “Mesih geldiğinde göç edeceğiz” cevabını almışlardır.724 Ancak holokostta bu Yahudilerin çoğu toplama kamplarında öldürülmüş kaçabilenler Almanya’dan göç etmiştir. Göç edenlerin büyük kısmı önce Fransa’ya, 1940’dan itibaren de Amerika’ya yerleşmiş,725 geri kalanlar ise Filistin topraklarına gitmiştir.

II. Dünya savaşının başlamasıyla Almanya, Polonya ve Doğu Avrupa’da Yahudilerin yaşam haklarının kısıtlanması Agudat Israel’in Doğu Avrupa’daki etkinliğini azaltmış, Filistin’deki yerleşkeleri daha önem kazanmıştır. Bu ortam Siyonizm hareketi ile göreceli olarak yakınlaşmasına sebep olmuştur. Ger Rabbi ve Agudat Israel’in kurucularından Rebbe Avraham Mordechai Alter

722 Naziler için önemli unsur “Arilik”dir. Alman ırkı Ari’dir, yaratıcılığı ve gücü temsil etmektedir. Onun zıttı, kötü olan ise Sami ırkıdır. Nazi anlayışı, düşman ve aşağı bir ırk olan Sami ırkını sadece yok etmek ister. Hatta Hitler’e göre Birinci Dünya Savaşında Batı Almanya’ da bulunan Fransız İşgal kuvvetleri içinde yer alan Afrikalı askerler beyaz ırkı yok etmeyi amaçlayan Yahudilerin marifetidir. Ancak Hitler, Arapları bu kategorinin dışında tutmuştur. Ayrıntı için Bkz. Lewis, s.19. 723 12 Kasım 1933 seçimlerinde Nazi oylarının %92’sini alan Hitler, yaptıklarıyla kalmamış körlük, sağırlık gibi fiziksel rahatsızlıkları olan Almanların da kısırlaştırılacağını açıklamıştır. 724 “Another Holocaust”, http://www.ahavat-israel.com/protest/shoa.php, (Erişim Tarihi 12. 06. 2015). 725 Enzo Traverso, Yahudi Modernitesinin Sonu, Fransızca’dan Çev.: Zeynep Bursa, Ayrıntı Yay., İstanbul, 2013, s. 40-41.

172

(Imrei Emes), - Polonya’daki Nazilerin ilk hedefi durumundaki kişilerden biri olarak- Nazilerin elinden kaçarak, 1940 yılında Filistin’e gelmiş, burada Ger Hasidik hanedanını canlandırmıştır. Ancak Hasidim cemaatlerinin %90’ı Nazi soykırımında kaybolmuştur.726

Holokostta Avrupa Ülkelerindeki toplam 8.861.000 Yahudinin % 67’si olan 5.933.900 kişi hayatını kaybetmiştir.727 Bu kıyımlar yapılırken hem Alman halkı hem de Avrupa devletleri sessiz kalmışlardır. Ölüm kamplarına giden Yahudiler ise dine sarılarak, herşeyin sebebini Tanrı’da görmüşler, Mesih’in geleceğine dair ümitlerini yitirmeden gaz odalarına girmişlerdir. Nazi zulmünden kaçmayı başaran Yahudilerin bir kısmı Filistin’e gelmiş, böylece beşinci aliyayı gerçekleştirmişlerdir. Ancak İngiltere’nin Yahudilerin Filistin’e göçlerini engelleyen Beyaz Kağıt728 beyannamesini yayınladığı tarihten itibaren çoğu Yahudi Filistin’e alınmamıştır. Siyonistler, Kara Belge olarak niteledikleri bu belgeden sonra İngiltere’ye düşman olmuşlardır.729

Nazi soykırımı, Ortodoks Yahudiler arasında farklı yorumlara sebep olmuştur. Bir kısmı bu olayı “Mesih’in ayak sesi” olarak yorumlamıştır. Özellikle toplama kamplardaki rabbiler, bunu ifade eden teskin edici sözler dile getirmişlerdir. Mesela; Treblinka toplama kampındaki bir Rabbi şöyle demiştir: “Şimdi biz kurtuluş’ın eşiğinde duruyoruz. Şimdi kurtarıcı’dan önce kanlarımızla yolu yıkayıp temizlediğimizde o zaman erdemli Mesihi karşılamaya layık olmaları için küllerimizle İsrailoğullarını arındırıyoruz. Yolda

726 Kaufmann- Eisenberg, s.118. 727“The Final Solution: Estimated Number of Jews Killed”; http://www.jewishvirtuallibrary.org/jsource/Holocaust/killedtable.htm, (Erişim Tarihi 05. 11. 2014); “The Holocaust-the historical Overview” http://www.knesset.gov.il/shoah/eng/ehashoah.htm. (Erişim Tarihi 05. 11. 2014). 728 Beyaz Kağıt: İngilizce terminolojide Mc Donald White Paper olarak geçmektektedir. 17 Mayıs 1939 yılında İngiltere Parlementosunda onaylanan politik ilkeler beyennamesidir. Bu beyanname Yahudilerin Filistin topraklarına göç etmesine sıkı önlemler ve sınırlamalar getirmiştir. 1937’deki Peel Komisyonun raporlarında göre hazırlanan beyannameye göre Yahudi göçü Arap çoğunluğun iznine tabi olmuştur. 30 Haziran 1939’da ise Yahudiler, Central Agudat Israel eliyle Milletler Cemiyetine itiraz dilekçesi vernişlerdir. 729 Sedat Kızıloğlu, İsrail Devleti’nin Kuruluşuna Kadar Geçen Süreçte Yahudiler ve Siyonizm’in Gelişimi”, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C.2, Sayı: 1, Kırıkkale, ss. 35-64, Ocak 2012, s. 56.

173

olan ve bizim onun adını kutsallaştırma yükümlülüğümüzü sevgi ile kabul eden kurtarıcı’dan önce yolu hazırlamak bize düştüğü için, bizler kendimizi talihli görmeliyiz.”730

Hapoel HaMizrahi’nin liderlerinden, aktivist ve düşünür Shlomo Zalman Shragai ise Holokostu diğer rabbiler gibi günlerin sonunu getirecek, kurtuluşun başlangıcı ve Mesihin gelişine yol açacak bir olay olarak görmemiştir. Shragai’ya göre II. Dünya savaşı Hitler ve Stalin arasında yaşanan bir savaştır. Hitler anti-Semit bir canidir. Ancak Tanrı tarafından özel olarak İsrailoğullarının asimilizasyonunu engellemek ve onları kutsal topraklara dönmeye cesaretlendirmek için görevlendirilmiş şahıstır. Bu savaşın Yahudiler açısından tek olumlu yönü Yahudilerin kendi kurtuluşunu sağlamak için kutsal topraklara yerleşmelerini sağlamasıdır.731

Rabbi Kook’un 1935’de vefat etmesiyle732 dini Siyonizmin yeni lideri oğlu Zevi Yehuda HaCohen Kook (1891-1982)733 ise Almanya’da yaşanan soykırımı, Tanrının kızgın eli olarak tanımlayarak, gaz odalarına gidenler hakkında ağır ithamlarda bulunmuştur. Oğul Kook da Shragai gibi Avrupa’da asimilize olan Yahudileri hedef almış, Holokostla değersiz kültür ve millet uzaklaştırılmıştır, demiştir. Oğul Kook’a göre Holokost bir çeşit göksel ameliyattır. Karanlık, gizli ve ilahi güç, bu afetle Yahudilerin sürgündeki kirlerini temizlemeyi amaçlamıştır. Çünkü Yahudi kültürü sürgünde çürümüştür ve onun yeniden doğuşu için Holokost olmuştur.734 Bu görüşüyle oğul Kook, baba Kook’un; I. Dünya savaşını, yanlış medeniyetin çöküşü ve

730 Muhsin Akbaş, Yahudi Holocaust ve Tanrı, Ayraç yayınevi, Ankara, 2002, s.112. 731 Dov Schwartz, Religious-Zionism…, s. 75-76. 732 Baş rabbilik görevi Yithzak Halevi Herzog’a verilmiştir. Hem laiklerin hem haredilerin saygı duyduğu bir kişi olan Herzog, aynı zamanda Rabbani Konsül ve Üst Rabbani Mahkeme başkanlığını da üstlenmiştir. 1889’da Polonya’da doğan Herzog, zamanının en büyük Talmudistidir. Aynı zamanda Doğu dilleri ve Matematik eğitimi de almıştır. 1916’da Belfast, daha sonra Dublin rabbisi olmuş, 1921’de ise İrlanda Baş Rabbisi ünvanını almıştır. İsrail’in 6.Cumhurbaşkanı (1983-1993) Chaim Herzog’un babasıdır. 733 Rabbi Zevi Yehuda HaCohen Kook: Babası rabbi Kook’dan eğitim alan Zevi Kook, onun ölümünden sonra onun Mesihçi ideolojisini devam ettirerek, dini Siyonizmin temsilcisi olmuştur. Guş Emunim hareketini kurmuş, burada yetişen önemli rabbiler onun öğrencisi olarak ideolojilerini devam etmişlerdir. 734 Ravitzky, Messianism, Zionism…, s. 109.

174

yerine yeni birinin Mesih eliyle kurulacağı görüşünü de kısmen tekrarlamıştır. Her ne kadar baba Kook, Holokost döneminde hayatta değilse de onun az öncesinde dile getirdiği yazılarında kim olduğunu bilmediği ancak hayatta olan dünyadaki şeytandan bahsetmiştir. Onun bu öngörüsü sonraki dini Siyonist bakış açısında da etkin olmuştur.735 Yaşanan Holokost, dini Siyonistlerce “Mesih döneminin gerekli bir süreci” olarak algılanmıştır.

Oğul Kook’un değersiz millet olarak eleştirdiği gaz odalarına götürülen Yahudiler ise Moshe ben Meymun’un iman esaslarından736 on ikincisi olan: “Mesih’in geleceğine inancım tamdır ve o gecikse de, inanmaya devam ederim” 737 cümlesini tekrarlayarak ölüme gitmişlerdir. Mesih’in gelişiyle kurtuluşun kutsal topraklarda gerçekleşeceği umudunu son nefeslerine kadar kaybetmemişlerdir.

Poalei Agudat Israel’in ilk başkanı Rabbi Isaac Breuer (1883- 1946)738 ise, soykırımı “kaderin eli” olarak nitelendirmiştir. Breuer’ün görüşleri üzerinde kendisine özendiği Kant ve büyük babası Rabbi Samson Raphael Hirsch etkileri görülmektedir.739 Kurtuluşu Tora’da gören Breuer, önceleri Siyonizmin karşısında yer almış, Mesihçi Tora devletini savunduğundan Mesih geldikten sonra kurulacak teokratik bir devletten yana olmuş, laik devlet ve Siyonist güçlerin yardımıyla “ulus ve toprağın” yeniden Yahudilerde birleşmesi fikrini kabul etmemiştir. Ancak Almanya’daki anti-Semitizm dalgasından kaçarak

735 Ravitzky, Messianism, Zionism…, s. 126. 736 Yahudilikte başka iman esasları düzenleyenler de olmuştur. Konuyla ilgili olarak Bkz. Yasin Meral, “İbn Meymun’a Göre Yahudilik’te İman Esasları”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, ss. 243-266, 52: 2(2011), s. 247-248. 737 Miller, Rambam The 13 Principles…, s. 347; Besalel, “Mesianizm”, C. II, s. 400. 738 Rabbi Isaac Breuer: Macaristan’da doğmuştur. Anne tarafından büyükbabası Yeni Ortodoks hareketin lideri Rabbi Samson Raphael Hirsch’dir. Hirsch, fikirleri üzerinde etkili olmuştur. Almanya’da Yeni Ortodoks hareketin liderliğini ve rabbiliğini yapmıştır. Siyonizm karşıtıdır. Agudat Israel partisini fikirleriyle etkilemiştir. Poalei Agudat Israel partisinin ilk başkanı olmuştur. Bkz. Solomon, Torah From Heaven…, s. 207-208. 739 Alan L. Mittleman, Between Kant and Kabbalah An Introduction to Isaac Breuer’s Philosophy of Judaism, State University of New York, Albany, 1990, s. 12; Sofer, s. 315; Margaret McGlynn, The Royal Prerogative and The Learning of The Inns of Courth, Cambridge University Press, 2004, s.315.

175

Kudüs’e göç ettikten sonra eleştirdiği Siyonistlerle işbirliği içine girmiş, yerleşke, kibutz ve moşavlar kurmuştur.740

Lubaviç Habad Hasidimin altıncı Rebbesi Joseph Isaac Schneersohn ise Holokost belasının Mesih’in doğum sancılarının müjdecisi olduğunu, hemen tövbeye yönelirlerse kurtuluşun derhal geleceğini dile getirmiştir.741 Diğer Ultra Ortodokslar gibi Siyonizmi suçlayan, sert bir dil kullanmamış, daha ılımlı bir yaklaşım sergilemiştir. Holokostla birlikte Habad Hasidileri ve Agudat Israel yanlısı bir kısım Ultra Ortodokslar sert yorumlardan kaçınmışlardır. Bu gruplar, Filistin’de Siyonist yetkililerle belediye örgütlenmesi ve savunma planlarında beraber hareket etme konularında aralarında işbirliklerine başlamışlardır. Agudat Israel’in liderliğini de yapmış Rebbe Yaacov Rosenheim (1870-1965)742 ise, yaşanan Nazi soykırımını Babil hükümdarının ulusal egemenlik arayışı ile bağdaştırarak: Yahudilerin başlarına gelen bu acılar insanlığın kurtuluşunu sağlayacak Mesih’in doğum sancılarıdır demiştir. O da oğul Kook gibi “Tanrı’yı Holokost’un” nedeni olarak olarak görmüş ancak kendi toplumunu eleştirmek yerine Tanrı’nın böyle bir acıyı yaşatmaktaki amacının “uluslararası güç mücadelesini ortadan kaldırarak tüm insanlığı birleştirme” hedefinden kaynaklandığını ileri sürmüştür. Ona göre “Tanrı, Tora ve İsrail” birdir. İsrail’in tarihi misyonu dünya insanlarını Tanrısal Krallıkta birleştirmektir. Holokost ile Mesih çağını yaşamaya başlayan Yahudiler, İsrail Devletini kurarak amacı gerçekleştireceklerdir.743

740 S. Zalman Abramov, Perpetual Dilemma: Jewish Religion in the Jewish State, Fairleigh Dickinson Univ. Press, Rutherford, 1979, s. 157-163; Itzhak Galnoor, Partition of Palestine, The Decision Crossroads in the Zionist Movement, State University of New York, Albany, 1995, s. 112-114. 741 Dein, s.27; Mehmet Katar, Yahudilik, Hırıstiyanlık ve İslam’da Tövbe, Andaç Yay., Ankara, 2003, s. 23. 742 Rabbi Yaacov Rosenheim: Franfurt’taki Agudat Israel’i kurmuş, birçok kere başkanlığını yapmıştır. Ortodoks dernekleri birleştirme işinden sorumlu olmuştur. 743 Gershon Greenberg, “Between Holocaust and Redemption”, The Impact of The Holocaust on Jewish Theology”, Ed.: Steven T. Katz, New York University press, New York, 2007, s. 110-131; Akbaş, s. 115-120.

176

Rebbe Rosenheim, diğer Doğu Avrupa rabbilerinden farklı olarak radikal değil daha gerçekçidir. Yahudi milliyetçiliğini öne çıkarmıştır.744

Almanların Bergen Belsen toplama kampından sağ kurtulan Neturei Karta’nın ruhani lideri Rebbe Teitelbaum (1887- 1979)745 ise, Holokostun asıl suçlusunun Siyonizm olduğunu dile getirmiştir. Ona göre Holokost, Siyonizm taraftarlığı yapan Yahudilere Tanrı’nın bir cezasıdır. Rebbe bu görüşünü Talmud’daki “Yahudiler Tanrı’nın kendisi onları kurtarıncaya kadar sürgünde sabırla bekleyeceklerine söz verdiler” düşüncesine dayanarak bildirmiştir. Teitelbaum’a göre Yahudiler uzun yıllardır devam eden acıdan kurtaracak ve ebedi İsrail Devletini kuracak olan Mesihi beklemeliydiler. Zira Siyonizm, şeytanın gelecek Mesihi engelleyici çalışmasıdır.746 Ancak Teitelbaum, bazı Ortodoks rabbiler tarafından eleştirilmiştir. Amerikalı Ortodoks Rabbi Shmuel ve Rabbi Boteach, Teitelbaum gibi Holokostu ceza olarak görenleri kınayarak Nazilerin yaptığı kıyımın Tanrı’nın cezalandırması olarak görülmesinin Kitab-ı Mukaddes’teki Tanrı öğretisiyle uyuşmadığını dile getirmişlerdir.747

D. İsrail Devleti’ nin Kuruluşu ve Mesihçilik

Siyonizm hareketi laikler tarafından başlatılmış olmasına rağmen dini yelpazede olanların da önemli ölçüde desteğini almış bir harekettir. Bu harekette, kutsal toprak kavramı, tarihsel geçmiş ya da ataların toprakları olarak benimsenmiştir. Kurtarıcı Mesih ve sürgünlerin dönüşü gibi kavramlar ise tam olarak dışlanmamıştır. Dini Siyonizmin etkisi göz önüne alındığında, Yahudi milliyetçiliği olarak da tanımlanan Siyonizmi besleyen ve destekleyen

744 Sofer, s. 313. 745 Rebbe Joel (Yoel)Teitelbaum: Sighet’de (Macaristan) doğmuştur. Reb Yoelish olarak da bilinir. Moshe Sofer disiplininden gelmektedir. Siyonizmin her türüne karşı olmuştur. Satmar Hasidi topluluğun kurucusu ve ilk büyük rebbesidir. 1944 yılında Nazilerin kontrolündeki Transilvanya’dan Macar Siyonist Ofisinin yardımlarıyla kurtulmuştur. II. Dünya savaşından sonra Kudüs’e yerleşmiş fakat Amerika’daki müridlerinin önerisiyle daha sonra Amerika’ya göç etmiştir. Bkz. Avraham Rubinstein, “Joel (ish) Teitelbaum of Satmar,” EJD, Second Edition, V. 19 (Som-Tn), s. 583. 746 Akbaş, s.86. 747 Ravitzky, “Munkacs…”, s. 73; Akbaş, s.88.

177

en önemli unsurun aslında “Yahudi Mesihçiliği” olduğu söylenebilir. Yahudi Mesihçiliği, etnik ve dini milliyetçiliğin de bir sentezidir.748 Zira Batı Avrupa Yahudilerinin pek rağbet etmediği Filistin topraklarına Haredi, göreceli olarak gelir düzeyi düşük, dine bağlı, ezilmiş, Yahudi milletini yeniden Vaat edilen topraklarda canlandırmak isteyen Doğu Avrupa Mesihçi Yahudileri öncelikle bu topraklara göç etmiştir.

Siyonizm ise Filistin topraklarını sahiplenmeyi Yahudi tarihi ile ilişiklendirmiş, orada yaşayan Arapların, toprağın hali hazırdaki yasal sahipleri olduğu gerçeğini görmezlikten gelmiştir. Her ne kadar Siyonistler bu topraklar için Ataların toprağı nitelemesinde bulunmuşlarsa da, Yahudi toplumunu bir arada tutacak, geçmiş tarihinde yer alan dinsel ve ulusal mitlere yer vermişlerdir. Bu mitlerden biri Makkabi mitidir.749 İlk olarak Theodor Herzl, Yahudi Devleti kitabının sonunda Makkabileri anarak: “Makkabiler tekrar yükselişe geçecekler, Yahudiler istedikleri devlete kavuşacaklar” demiştir.750 Matsada hikayesi751 de Siyonistlerce kullanılan önemli mitlerindendir. Ölüdeniz kıyısındaki Matsada kayalığını, yarı kutsal hac ziyaret yeri haline getirmişlerdir. Ayrıca Rabbi Akiva tarafından Kral Mesih olarak nitelenen Simon Bar Kohba’nın başarısız isyanı da Siyonizm içinde ulusal bir simge olarak yer almıştır. Siyonizm genel olarak kurtuluş mitini kullanmış, gerçekleşmesi için de “sosyal adalet”, “ulusal egemenlik” ve

748 Salo Wittmayer Baron, Modern Milliyetçilik ve Din, Çev.: Mehmet Özay, Açılım Kitap, Kasım 2007, İstanbul, s.259. 749 Siyonizmin bu konuda yaklaşımları ile ilgili ayrıntılı bilgi için Bkz. Eliezer Don Yehiya, “Hanukkah and the Myth of the Maccabees ın Zionist Ideology and in Israeli Society”,The Jewish Journal of Sociology, Ed.: Judith Freedman, Mourice Freedman Research Trust Ltd, V. XXXIV, Number I, London, June 1992, s. 5-25. 750 Theodor Herzl, Yahudi Devleti, Ataç Yay., İstanbul, 2007, s. 103; Theodor Herzl, The Jews’ State–A Critical English Translation, Çev. ve Önsöz: Henk Overberg, A Jason Aronson Book, Lanham, 1997, s. 206. 751 Roma zulmünden kaçan Yahudiler M.S. 66’da Matsada kalesine sığınmışlardır. M.S. 70’de ikinci Mabetin yıkılmasından sonra, Romalılar 3 yıl Matsadayı kuşatmışlar, Romalıdan kurtulamayacağını anlayan 900 Yahudi başlarında Eleazar ben Yair ile toplu olarak intihar etmişlerdir.

178

“Yahudilerin dünyada görevli” olması gibi kavramlara yer vererek Mesihçiliği anımsatmıştır.752

Siyonizm ve Mesihçi Yahudiler sayesinde 1920-1947 döneminde Filistin‘de yaşayan Yahudi nüfusu %8’den % 31’e çıkmış, toprakların ise %6-7’sine sahip olmuşlardır.753 1880-1920 arasında oluşturulan kibutzlar ile 1920 - 1940 yılları arasında Arapların terk ettiği topraklara kurulan moşavlar Yahudilerin yeni yerleşim yerleri olmuştur. 1948 yılında Yahudi tarımsal yerleşim yerlerinin sayısı 291’e ulaşmıştır. Yahudi yerleşim yerlerinin artması dini Siyonist çevrelerce Mesihçi inanca katkı sağlayacağı düşüncesiyle sürekli destek görmüştür. Ancak Ultra Ortodoksların bir kısmı tarafından eleştirilmiştir.

Dini Siyonistler ve onların siyasi kolu Genç Mizrahi ve HaPoel HaMizrahi göçlerin baş destekçisi olmuşlardır. Üyelerinden politikacı Moshe Unna (1902- 1989)754 dini kibutzların hakim ideoloğu olarak öne çıkmıştır. İlk olarak Ortodoks kibutzların organizasyonunu sağlamak için “Dini Kibutz Hareketini”755 kurmuştur. Kibutz Sdeh Eliahu’da ikamet eden Unna, Kibbutz Tira Zevi’yi de kurarak burada da HaPoel HaMizrahi’nin görüşlerini hakim kılmaya çalışmıştır. Dini kibutzların ana çatısı; her bireye dinini özgürce yaşama ve diğer haklarını kullanabilme yetkisinin verilmesini içermiştir. Moshe Unna’ya göre, insan dünyanın bir parçası, dünya insanın bir

752 Moshe Idel, “Mysticisim”, 20th Century Jewish..., s. 661. 753 Arı, s.122. 754 Moshe Unna: Almanya doğumludur. Rabbinik seminerlere katılmış, tarım okulunda okumuştur. Genç Mizrahi ve Mizrahi’de görevlerde bulunmuştur. 1927’de Filistin’e aliya yapmıştır. 1935’de Religious Kibutz Movement’i kurmuştur. 1949-1969 yılları arasında HaPoel HaMizrahi, Mafdal (National Religious Party) ve Birleşik Dini Cephe (United Religious Front) gibi partilerden Knesset üyesi seçilmiştir. 755 Religious Kibutz Movement: İbranice; HaKibbutz HaDatit. 1935 yılında Filistin topraklarında yaşayan Ortodoks kibutzların organizasyonu amacıyla kurulmuştur. 19 topluluğun temsil edildiği yaklaşık 10.000 üyeden oluşmuştur. Hever Hakvutzot, HaKibbutz HaMeuhad ve Hashomer Hatzair’den sonraki dördüncü kibutz hareketidir. 1937-1948 arasında Beit Shean Valley, Betlehem (Guş Etzion), Negev ve Yavne de kibutzlar kurmuştur.

179

parçasıdır. Bireyin önemini vurgulayan bu düşünce aynı zamanda HaPoel HaMizrahi’nin felsefesidir.756

Mizrahi bağlantılı Bnei Akiva ise ilk olarak Herzliya’da “Alumim” (1938) daha sonra Negev’de “Kibbutz Sa’ad’i oluşturmuştur(1947). Kibutzlardaki eğitim hareketi ise Kfar Haro’eh’de ilk yeşivanın kurulmasıyla başlamıştır. Burada yaşayan erkekler Rabbi Kook’un öğretilerini ve Talmud çalışmışlardır. Holokost sonrası yurt dışından birçok dini Siyonist de bu gruba katılmıştır.

Her ne kadar Siyonist Harediler, Filistine göç hareketini desteklemişlerse de bu destekleri Beyaz Kağıt’ ın ilanından sonra zora girmiştir. Siyonizm yanlısı illegal gruplar İngiliz Manda yönetimine karşı tepki göstermeye başlamışlardır. Menahem Begin (1913- 1992)757 başkanlığındaki yer altı örgütü IRGUN,758 1943’ten itibaren Araplara ve İngilizlere karşı kanlı olaylara başlamıştır.759 1947 kışın da ise Arap Yahudi savaşı baş göstermiş, Kudüs yakınlarında Arapların yaşadığı bir köy olan Der Yassin’deki köylüler saldırmazlık anlaşması imzalamıştır.760 Ancak başlayan kamplaşma ve politikacıların tetikleyen söylemleri her iki tarafı da olumsuz etkilemiştir. Olayın nasıl meydana geldiği halen tartışma konusu olmakla birlikte

756 Dov Schwartz, Religious-Zionism…, s. 66-67. 757 Menahem Begin: Rusya’nın Brest-Litovk kentinde doğmuştur. Sosyalist HaShomer HaTza’nın üyesi olmuştur. Daha sonra ise revizyonist Jabotinsky’ın kurduğu Betar, 1937’den sonra ise revizyonist hareketin kontrolüne geçen yer altı örgütü IRGUN’nun üyesi olmuştur. 1943’de IRGUN’un başına geçmiştir. Radikal sağ parti Herud’un kurucusudur. 758 IRGUN: Irgun Tzva’i Leumi ( Milli Militer Örgüt) veya ETZEL. 1931 yılında kurulmuştur. David Ben Gurion’un yönettiği Haganah’dan ayrılan bir grup militaristin kurduğu gizli yeraltı örgütüdür. 1937‘den sonra Revizyonist Siyonistlerin kontrolüne geçmiştir. İkinci Dünya savaşı sırasında İngiltere’ye karşı yaptıkları eylemleri sona erdirdiklerini ilan etmişlerse de Beyaz Kağıt’ın yayınlanmasından sonra İngiliz Manda yönetimine ve Filistinli Araplara karşı yer altı faaliyetlerinde bulunmuş, gizli göç ağlarını yönetmiştir. Örgüt İsrail Devleti kurulduktan sonra Menahem Begin tarafından ortadan kaldırılıp, politik alanda yer almıştır. 759 Ayrıca Örgüt, 1946 yılında özellikle İngilizlerin kaldığı Kudüs’teki King David otelini havaya uçurmuş, 91 kişi ölmüştür. Haganah ve İngiltere, bu saldırıyı yapan IRGUN’u terörist ilan etmiştir. İngilizlere yapılan saldırıdan iki yıl sonra 9 Nisan 1948’de ise Arap katliamı yaşanmıştır. 760 Benny Morris, The Birth of The Palestinian Refugee Problem Revisited, Cambridge University Press, Cambridge, 2004, s. 91; Adam Woog, Creation of The Modern Middle East The Palestinian National Authority-Secon Edition, Ed.: Arthur Goldschmidt Jr, Chealsa House, New York, 2009, s. 85. Ayrıca Bkz. Ahron Bregman ve Jihan El Tahri, The Fifty Years War Israel and The Arabs, Peguin Books BBC Books, London, 1998, s. 31-33.

180

söylentilere göre önce Araplar civardaki iki Yahudi köyüne saldırmışlar bunun üzerine Lehi (Stern),761 Der Yassin köyünü ortadan kaldırmaya karar vererek, IRGUN ile işbirliğine gitmiştir.762 Böylece hem Arapların morali bozmayı hem de Kudüs’teki Yahudilere moral vermeyi hedeflemişlerdir. Yahudi kaynaklarına göre 100’e yakın, Arap kaynaklarına göre ise 254 Arabın öldüğü katliam, Araplar arasında panik yaratmıştır. Üç yüz bin Arap bölgeyi terk ederek başka yerlere gitmiştir.763 Neticede Arapların bu büyük kapsamlı göçleri bu gün hala çözüme ulaşmayan mülteci sorununun da başlangıcını oluşturmuştur.

Araplar ise karşılık olarak Kfar-Etzion’da764 katliam yapmışlardır (13 Mayıs 1948). Üçte ikisi yerleşimcilerden geri kalanı da Haganah’ın askerlerinden olan 157 Yahudi ölmüş, katliamda Yahudiler ölülerini alamadan buradan kaçıp, boşaltmışlardır. Bu olayın ertesi günü ise Arap devletleri ve Siyonizmin karşıtlarını şaşırtan bir olay gerçekleşmiş, David Ben Gurion (1886- 1973)765, İsrail Devletini kurmuş, devletin simgesi olarak da dini bir figür olan 7 kollu şamdan yani “Menorah”766 kabul edilmiştir. Geçmişteki görkemli günleri hatırlatması için seçilen bu figür, aynı zamanda Siyonist devletin geçmiş Yahudi tarihine ve dini değerlere bağlılığının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Devletin kurulması dindar hatta dindar olmayan Yahudiler

761 Lehi: 1940 yılında Yahudi yer altı örgütü IRGUN’un İngiliz yönetimine karşı yaptıkları saldırıları sona erdirdiklerini ilan edince, buna tepki olarak Abraham Stern tarafından kurulan diğer bir yer altı direniş örgütüdür. Siyasi cinayetlere yönelen örgüt özellikle İngiliz Manda Yönetimini hedef almıştır. Onlara göre, düşman İngilizlerse cephe onların olduğu her yerdir. Bu amaçla Kahire ve Londra’da çeşitli eylemler yapmışlardır. Abraham Stern, 1942 yılında İngilizler tarafından öldürülünce örgütün başına geçmiştir. 1948’de İsrail Devleti kurulunca, Lehi üyeleri ordunun elemanı olmuşlardır. 762 Michael Palumbo, The Palestinian Catastrophe-The 1948 Expulsion of a People from their Homeland, Quartet Books, London,1989, s. 47-58 763 Arı, s. 234. 764 Kfar Etzion: 1943 yılında, Kudüs ve El Halil arasında kurulan dini Kibbuts. 765 David Ben Gurion: Polonya’da doğmuştur. Babası Hovevei Zion’un liderlerindendi. 1906 yılında Filistin’e göç etmiştir. 1918 yılında İngiliz Ordusuna bağlı Yahudi Lejyonuna katılarak, Filistin’i işgal eden İngiliz ordusunda gönüllü askerlik yapmıştır. Histardut ve Yahudi Ajansı başkanlıklarında bulunmuştur. Sosyalist Siyonist lider Gurion, İsrail Devletini kurduktan sonra 1965’e kadar Mapai partisinde politik hayatına devam etmiş, 1970 yılında siyasetten ayrılmıştır. 766 Menorah: Bet Ha-Mikdaş döneminde, Mabette bulunan 7 kollu şamdan. Maneviyatın üstünlüğü ve manevi kurtuluşu sembolize etmektedir.

181

de bile yeniden Mesih umudunu yeşertmiştir. Zira sürgünler toplanmaya başlanmış, devlet kurulmuştur. Moshe Dayan (1915- 1981)767, Ben Gurion’u Musa peygambere benzetirken, kimileri Ulusun Prensi kimileri de beklenen Mesih olarak nitelendirmiştir.768 Ayrıca yeni kurulan devletin ismi belirlenirken İsrail Krallığı ya da İsrail Cumhuriyeti yerine İsrail Devleti ismi kabul edilerek sadece dini kesime ya da sadece laiklere hitap etmek yerine geniş kitlelere ulaşmak hedeflenmiş, bağımsızlık bildirgesinde İsrail peygamberlerine atıfta bulunulmuştur.769

Agudat Israel partisinin desteğini alarak770 devleti kuran David Ben Gurion, İstanbul’da bir müddet Hukuk eğitimi görmüş771 ve laik devlet yönetiminden yana olan bir politikacıdır. Ancak kendisini aynı zamanda Kutsal Kitap eğitmeni ve yorumcusu olarak da görmüştür. Gurion’a göre; Kutsal Kitap, devletin kuruluşundaki önemli unsurdur. Kitabı ise sadece kutsal toprak da yaşayanlar ve orada toprağı işleyenler daha iyi anlarlar. Gurion, Kitaba ve tarihe bağlılığını 120’si tarihsel, 50’si Kutsal Kitapta geçen kişilerin adı olmak üzere 533 yere İbranice adlar vererek göstermiştir.772 Yeni İsrail Yahudilerini, Yeşu zamanının Yahudileriyle aynı gördüğünü dile getirmesi de dinsel bağlılığının diğer ifadesidir. Her ne kadar Siyonizm hareketinin genel söylemlerinde Kutsal Kitaba alenen atıfta bulunulmayıp, atalar toprağı nitelemesiyle yetinilmişse de Ben Gurion’un; “İsrail Devleti, sadece bir tarih ürünü değil aynı zamanda ataları olan peygamberlerin hayallerinin

767 Moşe Dayan: Taberiye gölü yakınlarındaki Degenia Alef kibbutsunda doğmuştur.1939 yılında Haganah komutanı olmuştur. 1941’de Suriye’de Fransızlara karşı yapılan savaşta bir gözünü kaybetmiştir. İsrail Savunma Kuvvetleri dördüncü Genelkurmay başkanı olmuştur. Süveyş Krizi sırasında ordunun başındaki komutan olarak görev almıştır. Askeri liderlikleri yanında politikada da yer almıştır. Çeşitli dönemlerde Savunma Bakanlıkları, Tarım Bakanlıkları ve Dış işleri Bakanlıkları görevlerinde bulunmuştur. 768 Charles, S. Liebman- Don Yehiya, Eliezer, Civil Religion in Israel–Traditional Judaism and Politic Culture in Jewish State, University of California Press, Berkeley, 1983, s. 95. 769“Declaration of Israel’s Independence 1948”, Tel Aviv, May 1948, http://stateofisrael.com/declaration, (Erişim Tarihi 09. 07. 2017); Yavuz, s. 34. 770 Agudat Israel’in desteğini almak için şabat kuralları, kosher yiyeceklerin kamu kurumları ile askeriyede dağıltılması, evlilikle ilgili uygulamalar ve okullarda İbranice dilinin okutulması gibi istekleri yerine getirilmiştir. Bkz. Elizur ve Malkin, s. 61 - 6 3. 771 Anita Shapira, Ben-Gurion: Father of Modern Israel, İbraniceden Çev.: Anthony Berris, Yale University Press, New Haven, 2014, s. 35-36. 772 Attias- Benbassa, s.210.

182

gerçekleşmesidir,”773 şeklindeki ifadeleri Haredi düşüncesiyle Siyonizmi bağdaştırmaya çalışmasının önemli bir örneğidir.

Devletin kurulmasıyla,774 Arap Birliği775 zaman kaybetmeden İsrail’e savaş açmıştır. Ortodoks dini çevreler bu savaşı, Mişna’da geçen Milhemet Mitsva776 yani Tanrı ve Tora tarafından emredilmiş savaş olarak nitelendirerek, onaylamıştır. Bağımsızlık savaşından İsrail’in zaferle çıkması başta Harediler birçoklarını sevindirmiştir. Savaş sonrası Yahudi göçü artmıştır. Ben Gurion bu günleri, “Mesih’in günlerini yaşıyoruz” diye dile getirmiştir. Zira Yahudi sürgünleri dönmüş, devlet kurulmuş ve zafer kazanılmıştır. Bunların hepsi Yahudilerin beklenen kurtuluşunun işaretleridir.777

İsrail Devletinin kuruluşu başta oğul Kook ve bağlıları olmak üzere dini Siyonistleri ise mutlu etmiştir. Zira baba Kook’un Ortodoks dindarlık ve milliyetçiliğinin Siyonist hareket içine eklemesiyle hem Mesihçi-milliyetçi-laik yeni Yahudilik resmileşmiş hem de eski İsrail toprağında İsrail Devleti kurulmuştur. Oğul Kook, kurulan İsrail Devletinin aslında “İsrail Krallığı”

773 Attias- Benbassa, s.254. 774 Kurulan bu devleti Amerika ve Sovyetler Birliği hemen tanıdıklarını bildirmişlerdir. Türkiye ise 28 Mart 1949’da tanımış, İsrail’i tanıyan ve çoğunluğu Müslüman olan ilk ülke olmuştur. 775 Arap Ligi’de denmektedir. Bu gün 22 Arap ülkesinin oluşturduğu milletlerarası bir birliktir. 1936 yılında Irak ve Suudi Arabistan tarafından ilk nüveleri atılan Örgüt, 1945 yılında Kahire’de Mısır, Irak, Suudi Arabistan, Suriye, Ürdün ve Lübnan tarafından resmi olarak kurulmuştur. Arap ülkeleri arasında ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel ilişkileri düzenlemeyi amaçlayan örgütte, Türkiye daimi gözlemci statüsündedir. 776 Savaş durumu yasaları Tesniye 20: 1 - 20’de belirtilmiş, Mişna’da geliştirilmiştir.TB, Sotah 44b’ de üç tür savaştan bahsedilmiştir. Birincisi “Milhemet Hova (Obligatory War)” yani düşmanın saldırdığı mecburi savaş. İkincisi “Milhemet Mitsva (War of Commandment)” yani Tanrı tarafından emredilmiş olan. Üçüncüsü “Milhemet a-reşut (Optional War)” yani sınırları genişletmeyi ve iktisadi durumu iyileştirmeyi hedefleyen ihtiyari savaşlar. Ayrıca Bakınız; Norman Solomon, “The Ethics of War,” The Ethics of War –Shared Problems in Different Traditions, Ed.: Richard Sorabjl- David Rodin, Ashgate Pub. Limited, Hants, England, 2006, s.111; Noah Feldman, “War and Reason in Maimonides, The Ethics of War…, s. 94. 777 Liebman- Don Yehiya, Civil Religion…, s.86.

183

olduğunu ileri sürerek, bu krallığı “yeryüzündeki cennet Krallığı” olarak açıklamıştır.778

Her ne kadar karşıtlar olmuşsa da İsrail Devleti kurulduktan sonra oluşan Geçici Hükümet (1948-49) sonrası Knesset779 seçimleri yapılmış, seçimlere içinde dini eksenli olanlarla birlikte 12 parti katılmıştır (1949-51). İsrail’deki din eksenli partiler Agudat Israel, Mizrahi, HaPoel HaMizrahi ve Poalei Agudat Israel gibi partiler seçimlere “Hazit Datit Meuhedet (Birleşik Dini Cephe)”780 olarak katılmışlardır.781 Toplam 120 vekilin seçildiği Knesset’te din eksenli partiler 16 sandalye elde etmelerine rağmen, Mapai782 lideri Ben Gurion’un Başbakanlığındaki koalisyon hükümetinde Sağlık, Göç, İçişleri, Refah, Din ve Savaş Mağdurları bakanlıklarının sahipleri olmuşlardır.783 Dini partiler 1967 savaşına kadar Ben Gurion ve partisi Mapai’in destekçisi olmaya devam etmişler,784 siyaset alanında güçlü bir aktör, temel değişikliklerin sorumlusu haline gelmişlerdir.785

778 Shahak- Mezvinsky, s.141; Cejka- Koran, s. 106. 779 Knesset: 120 milletvekilinden oluşan İsrail Parlamentosudur. Meclis anlamına gelen Knesset, Babil sürgünü sonrası kutsal topraklara yeniden dönen Yahudilerin kurduğu “HaKnesset HaGdola (Büyük Meclis)’den uyarlanmıştır. Seçimler 4 yılda bir tekrarlanır. 780 Birleşik Dini Cephe: İngilizcesi The United Religious Front, İbranicesi Hazit Datit Meuhedet. 1949-1951 yılları arasında var olmuştur. 1949 seçimlerine Agudat Israel, Hapoel HaMizrachi, Mizrachi, Poalei Agudat Israel partileri bu isim altında katılmışlar, toplam 16 sandalye kazanmışlardır.“ United Religious Front” Bkz. www.knesset.gov.il. (Erişim Tarihi 22.07.2015) 781 M. Bürkan Serbest, “Tarihsel Kökenleriyle İsrail’de Siyasal Partiler”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, ss. 219-254, 60/2 2005, s. 238. 782 HaPoel HaTz’air ile Achdut HaAvodah partilerinin 1930 yılında birleşmesiyle kurulan sosyalist Siyonist parti. Mifleget Poalei Eretz İsrale’in (İsrail Toprağı İşçileri Partisi) kısaltılmışı olan Mapai, 1968 yılında İşçi Partisinin (Mifleget HaAvoda Ha-Yisra Elit) kurulmasıyla siyaset sahnesinden ayrılmıştır. 783 “Knesset Election Results”, http://www.knesset.gov.il/description/eng/eng_mimshal_res1.htm, (Erişim Tarihi 22. 07. 2015). 784 Elizur ve Malkin, s. 135-136. 785 Eliezer Don Yehiya, “Jewish Messianism, Religious Zionism and Israel Politics: The Impact and Origins of Gush Emunim”, Middle Eastern Studies 23, Taylor&Francis, 1987, s. 215.

184

E. Anti-Siyonist Mesihçilerin İsrail Devleti’nin Kuruluşuna Tepkileri

Devletin kuruluşu Anti-Siyonistlerin sert tepkisine neden olmuştur. Ultra Ortodokslara göre sürgün, günahtan arınmamış bir dünyayı ifade etmektedir. Devletinin kurulması, Yahudilerin sürgünden gerçek kurtuluşunu geciktirecektir. Çünkü Tanrı ile İsrailoğulları arasındaki ahit bir kez daha bozulacaktır. Siyonistler kurtuluş yolunda bir engel olmuşturmaktadır.786

Neturei Karta daha devlet kurulmadan harekete geçmiş Satmar Rebbesi ve Edah HaCharaeidis’in başı Joel Teitelbaum’ un görüşleri doğrultusunda Birleşmiş Milletlere mektup göndererek Filistin’de bir devlet kurulmasına ve Siyonizme karşı olduklarını bildirmişlerdir. Onlara göre kutsal topraklarda bütün dinlere açık bir devlet kurulmalıdır. Ancak bu talep devletin kuruluşunu engelleyememiştir. Neturei Karta, kurulan devleti bir Yahudi devleti olarak görmemiş, Siyonist devlet olarak nitelemiştir. Bu nedenle İsrail Devleti ifadesini hiç kullanmamış, onun yerine “kutsal topraklar” demiştir. Mesih gelmeden devlet kurulduğu için Tanrı adına yapılan saygısızlığı önlemek ve insan yaşamını korumayı hedeflemişlerdir.787

Satmar Rebbe Teitelbaum ise cemaatta yaşanan finansal zorluklar nedeniyle 1946 yılından sonra Amerika’ya yerleşmesine rağmen Kudüs’deki Edah HaChareidis’in baş rabbiliğini sürdürmüştür. Teitelbaum’a göre, “Mesih’in gelişini engelleyen, Siyonist Devletin kurulmasıdır. Siyonizm karşısında Talmud’daki Rabbi Jose b. Hanina’nın açıklamalarını (TB, Ketubot 111a) esas almış, Siyonist devlet ve Knesset seçimlerini boykot etmiş, fikirlerini anti-Siyonizmin temel metni kabul edilen Sefer Vayoel Moshe (Moses Oath)788 kitabında, Yahudilikteki üç yemin çerçevesinde dile

786 Rabkin, s. 294. 787 Hatem I. Hüseyni, “Siyonizmi Eleştiren Yahudiler”, Siyonizm ve Irkçılık, Ed.: Türkkaya Ataöv, İleri Yay., Ekim 2006, İstanbul, s. 317; Kurt, “Anti-Siyonist Yahudiler…”, s. 406. 788 İngilizce versiyonu halen basılmamıştır. Ancak bazı bölümleri ile ilgili “Shiurim on Vayoel Moshe in English” başlığı altında www.truetorahjews.org web sitesinden bilgi alınabilir. Sefer Vayoel Moshe kitabı 3 bölümden oluşmaktadır. 1.Bölüm Maamar Shalosh Shevuos (Three

185

getirmiştir.789 Kitabın birinci bölümünün adı da olan “Üç Yemin”de; İsrailoğlullarının uyması gerekli üç yemini hatırlatmıştır. Rebbe, özellikle ikinci yemin olan “diğer milletlere karşı asi olmamalı” maddesini Arap-İsrail sorununu ifade eden unsur olarak gördüğünden790 kurulan İsrail Devletini sabırsız bir oluşum olarak nitelemiştir.791

Hatam Moshe Sofer’in, yeni olan herşey Tora tarafından yasaklanmıştır, görüşüne katılan792 Teitelbaum, Devletin kurulmasıyla Tanrı’nın emirlerine uyulmadığını, Siyonizmin Tanrı’ya karşı asi olduğunu, İsrailoğullarının seçilmişliğini reddettiğini bu sebeple İsrail oğullarının savaşlarla karşılaştığını da sık sık dile getirmiştir.793 Parlementer sistemi de eleştiren Rebbe, demokrasinin gentileler için iyi olduğunu ancak Yahudiler için gerekli olmadığını ileri sürerek İsrail parlementer sistemine katılanları ve onların yaptıkları yeminleri eleştirmiş, kendi taraftarlarının parlementoda yer almasını yasaklamıştır. Siyonizme karşı olduğu gibi Siyonizmle zaman zaman işbirliklerine giden Agudat Israel ve diğer partilerin de karşısında olmuştur.794

Anti-Siyonist diğer Harediler de Mesih gelmeden kurulan bu devleti Tanrı’nın sürgünü olarak nitelemişlerdir. Harediler üzerinde etkili iki isim, Lubaviç Habad’ın yedinci rebbesi Menahem Schneersohn (1902- 1994)795 ve

Oaths), 2.Bölüm Maamar Yishuv Eretz Yisrael (Settling the Land of Israel), 3. Bölüm Maamar Loshon HaKodesh (The Holy Tonque). Ayrıca Bkz. Ravitzky, “Munkacs…”, s. 78. 789 Rabkin, s. 42. 790 Friedman, “The State of Israel Theological Dilemma”, The Israeli State…, s.201. 791 Cejka- Koran, s. 153-153. 792 Motti Inbari, “Messianism a Political Power Contemporary Judaism – A Comparison: Radical Ultra Orthodoxy and Messianic Religious Zionism”, Oxford Handbook of Apocalyptic Literature, Ed.: John Collins, Oxford University Press, Oxford, 2014, s. 398. 793 Friedman, “The State of Israel Theological Dilemma …”, s.201-202. 794 Inbari, “Messianism a Political Power…”, s. 403. 795 Rebbe Menahem Mendel Schneersohn: Yedinci Habad Rebbesi Isaac Schneersohn’un oğludur. Brooklyn, Amerika’daki merkezden bağlılarını yönlendirmiştir. 1950’den 1994’e kadar rebbelik yapmış, kendisinin Mesih olduğuna inanılmıştır. Bağlıları onu ayrıca “dönemimizin Musa’sı ya da Yahudilerin en fenomen kişisi” olarak da niteler. Cemaatı evlenme, eğitim, sağlık, iş, para gibi her konuda kendisine fikir sorar ve ondan aldıkları cevaba göre hayatlarına devam ederlerdi. Habad Hasidimin Sadiklik kavramı ve Rebbenin bu konumda olması ona bu sıfatları ve görevi sağlamıştır. Habad Hasidimindeki “histalkus” anlayışı Rebbenin öldükten sonra da bağlıların arasında olduğu inancını oluşturmuştur. Bu gün hala kendisinin Mesih olarak yaşadığına inananlar bulunmaktadır. Bkz. Jonathan Mark,

186

karşıtı Litvanya Talmud Akademileri Rabbisi Elazar Menahem Man Shach (1899- 2001),796 da kurtarıcı Mesih gelmeden kurulan devleti ılımlı şeklide eleştirerek Yahudi halkının kurtuluşu sağlanamamıştır demişlerdir. Schneersohn, İsrail Devletini Mesih sürecinin bir parçası olarak görmemiştir.797 Her iki dini lider, kurulan devletin Tanrı’nın emirlerine uygun olmadığını sadece Yahudi halkını dünyanın başka yerlerinde gördüğü anti- Semitizmden kurtaran bir hareket olduğunu yinelemişlerdir.798

Agudat İsrael’in yeni kurulan devletin ilk Knesset seçimleri sonrasında kurulan hükümetinde (1949-51) görev alması ise parti içinde rahatsızlık yaratmış, bir kısmı Agudat’dan ayrılarak Siyonizme karşı mücadelelerine Neturei Karta saflarında devam ettirmişlerdir. Netureİ Karta ise her geçen gün eleştirilerinin dozajını artırarak, devletin şabat kurallarına uymadığı, saygısızlık yaptığı yönünde çok sayıda kampanyalar başlatmış, Filistinli Araplarla ittifaklara yönelmiştir. Siyonizmi “Şeytan’ın Mesih karşıtı girişimi”799 olarak vurgulayan hareket, Agudat Israel’in koalisyon hükümetinde yer almasını ise, Yahudilerin Mesih beklentisine ihanet olarak nitelemiştir. Zira onlara göre kurulan İsrail Devleti, Mesih gelmeden kurulduğu için aslında sürgün hayatıdır,800 meşru değil, “küfür” devletidir. İsrail Devletini kabul etmediklerinden diğer Yahudilerin ibadet yaptığı Ağlama Duvarında Siyonistler ve laikler tarafından kirletildiği gerekçesiyle yaklaşmamışlardır.801

“Schneersohn, Menachem Mendel,” EJD, Second Edition, V. 18 (San-Sol), s. 148-150. Lubaviç Messihçilik ve Rebbe hakkında daha fazla bilgi için önerilen kaynak: Simon Dein, Lubavitcher Messianism–What Really Happens When Prophecy Fails?, Continuum Int. Pub. Group, London, 2011. 796 Rabbi Elazar Menahem Man Shach: Litvanya’da doğmuş, 1940 yılında Kudüs’e gelmiştir. 1970’lerin başında Moetzes Geddei HaTorah’ın (Council of (Great) Torah Sages) bir üyesi olmuştur. Haredi rabbilerin bir araya gelerek politika yaptıkları bu oluşumda Agudat Israel’den olanlar olduğu gibi Sefaratlarda yer almıştır. Degel HaTorah grubunun manevi lideri de olan Shach, yaşadığı dönemde İsrail’in en etkili rabbilerinden olmuştur. 797 Ehrlich, s.116. 798 Attias- Benbassa, s.258. 799 Ravitzky, “Munkacs…”, s.73. 800 Attias- Benbassa, s. 256-257. 801 Lucinda J. Thompson, “A Sense of the City: Four Snapshots of Jerusalem”, Cultural Practices, Political Possibilities, Ed.: Rohee Dasgupta, Cambridge Scholars Pub., Newcastle, 2008, s. 20.

187

Anti-Siyonistler günlük hayatın birçok alanında Siyonizme karşı çıkmışlar, yürüyüşler yapmışlar, yaşadıkları yerlere Siyonizm karşıtı sloganların olduğu posterler asmışlardır.802 Ancak daha önce Siyonizmi desteklemeyen diğer bazı anti-Siyonist Hasidi gruplar Habadt Lubaviç ve Agudat İsrael, Holokost’un etkisi ve sonrasında Siyonistlerin bir devlet kurmasına daha olumlu yaklaşmaya başlamışlardır. Özellikle Lubaviç Habad Hasidileri Siyonist harekete ve İsrail Devletinin kuruluşuna dini liderleri aracılığıyla eleştiriler getirmişlerse de, kutsal toprakların önemi sebebiyle Satmar ve Neturei Karta gibi ayrılıkçı ve sert politika içinde yer almamışlardır. Özellikle Habad grubu Siyonizme karşı daha ılımlı yaklaşmaya başlamış, Zivot Hasham yani Tanrı’nın Ordusu gençlik hareketini kurarak burada din, kimlik ve birlik temalarını işlemiştir.803 Fakat bu tür siyasi işbirliklerini devleti meşru görmek fikrinden ayrı tutmuşlardır.804

Netice itibariyle İsrail Devleti’nin kuruluşu Mesihçi dini Siyonistleri ve bir kısım Haredileri mutlu ederken, anti-Siyonist Ultra Ortodoks Haredileri ve Arapları huzursuz edici, daha karmaşık ve sıkıntılı bir sürecin başlamasına sebep olmuştur. Agudat İsrael daha ılımlı yaklaşımlarlar sergilerken Satmar Hasidileri ve Neturei Karta, daha uzalaşmasız ve sert tavırlarını sürdürmüşlerir.

802 Kurt,” Anti-Siyonist Yahudiler…”, s. 416. 803 Ehrlich, s. 117. 804 Rabkin, s. 45.

188

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İSRAİL DEVLETİNİN KURULUŞU SONRASI MESİHÇİLİK

İsrail Devletinin kuruluşu dini Siyonistleri mutlu etmiş ancak anti-Siyonist Harediler Mesih gelmeden kurulan bu devleti Tanrı’nın planına aykırı bulup rahatsız olmuşlar, eleştirmişlerdir. Rahatsız olanlar sadece anti-Siyonistler değildir, Arap devletleri de rahatsız olmuştur. Devletin kurulmasından 24 saat sonra Mısır, Ürdün, Suriye ve Irak’dan oluşan Arap Birliği üç koldan İsrail’e savaş açmış ancak savaş İsrail lehine sonuçlanmıştır. İsrail, 1947 yılında yapılan taksim planı ile elde etmiş olduğu %56’lık topraklarını %78’e çıkarmıştır. Kudüs’ün kontrolü ise; Batısı İsrail’in, Doğusu Ürdün’ün olmak üzere ikiye bölünmüştür. Böylelikle hem Yahudiler hem de Müslümanlar için kutsal sayılan Doğu Kudüs bölgesi Ürdün’ün yönetimine geçmiştir.805 Ancak Kudüs’ün nüfus yapısı ve kültürü değişime uğramıştır. Savaş neticesinde 700.000 Filistinli topraklarını terkedip diğer Arap devletlerine sığınmış ya da Arapların çoğunlukla yaşadığı diğer bölgelere göç etmiştir. Mesela bunlardan iki yüz elli bini Gazze’ye yerleşmiştir. Neticede Filistinliler, kendi topraklarında ya göçmen durumuna gelmişler ya da terketmek zorunda kalmışlardır. Diğer bir ifadeyle, Yahudiler sürgünleri toplarken Filistinler topraklarından sürülmüşlerdir. İsrail, iç siyasetin hareketlendiği, toprak sahipliğinin ve milliyetçiliğin öne çıktığı, Mesihçilerin daha fazla siyasallaşarak radikalleştiği yeni bir döneme girmiştir.

805 Her ne kadar 1948 Mayısında Birleşmiş Milletler, Araplar ile Yahudiler arasında yaşanan Kudüs ihtilafında arabuluculuk yapması için İsveç’li Kont ’yi görevlendirmişse de, Kont’un, Araplarla Yahudilerin Kudüs’ün yönetiminde söz sahibi olamayacakları, Kudüs’e uluslararası bir statü sağlayacak plan hazırlanması fikri, yahudi yer altı örgütü olan Lehi’nin (Stern) tepkisini çekmiştir. Kont Bernadotte, 17 Eylül 1948’de Kudüs’ün Yahudi kesiminde suikasta kurban gitmiştir.

189

A. İsrail Devleti’nin Kuruluşunun Mesihçiler Üzerindeki Etkileri

İsrail Devletinin kurulmasıyla dini Siyonizm, siyasallaşarak dinsel fikirlerini toplum üzerinde uygulama olanağına kavuşmuştur. Mapai lideri Ben Gurion’un dini yelpazedeki partilerin yer aldığı Birleşik Dini Cephe ile koalisyon yapmasıyla laikler ile dini kesim arasında ilk resmi siyasi ilişki de başlamıştır. Hükümet kurulduktan sonra ilk önemli icraatlardan biri, bu tarihe kadar kimsenin giremediği, daha önce Haredilerin oturduğu yerleşim yeri Kfar Etzion alanına Rabbi Shlomo Goren’in (1917- 1994)806 izniyle girilerek katliamda ölenlerin kemikleri toplanıp Kudüs’teki Herz Dağında yapılan askeri mezarlığa gömülmesi olmuştur (Kasım 1949). Kibutzu korumakla görevli Etzion Blok’un askerleri de Siyonizmin kahramanları ve şehitliğin sembolü olarak anılmışlardır. Katliam günü ileriki yıllarda İsrail Devletince hatırlanan önemli bir gün olarak kabul edilmiştir. 807

İsrail Devletinin diğer önemli icraatı dünyanın farklı yerlerindeki diyaspora Yahudilerinin, Yahudi Ajansı eliyle İsrail’e getirilmesi olmuştur. 1950 yılında Hükümet, “Geri Dönüş Yasası”nı onaylayarak, İsrail’e dönen her Yahudiye vatandaşlık hakkı vermiştir. 1948-49 döneminde 214.000 Yahudi bölgeye göç etmişken, yasadan sonra 1951-56 döneminde 397.000 Yahudi Avrupa, Arap Ülkeleri ve Amerika’dan İsrail’e göç etmiştir.808 Göç edenlerin arasında geçmişte sahte Mesihlerce, kutsal topraklara uçarak götürülecekleri şeklinde defalarca kandırılan Yemenli Yahudiler de bulunmaktadır. İsrail, Holokost’ta milyonlarca Yahudinin katledilmesi nedeniyle devlet politikası olarak, Yahudileri korumaya almak istemiş, bu kapsamda Yemenli Yahudiler “Uçan Halı” operasyonuyla İsrail’e getirilmiştir. Her ne kadar Yemen’de yaşayan Yahudiler önceleri İsrail hükümetinin çağrısına kulak vermediyse de daha

806 Rabbi Shlomo Goren: David Ben Gurion tarafından İsrail Savunma Kuvvetlerine atanan ilk Baş Rabbi. Gönüllü olarak Haganah’a katılmıştır. Askeriyede Tümgeneralliğe kadar yükselmiştir. 1960-1970’li yıllarda İsrail’in Baş Rabbiliği de yapmıştır. 807 Aynı yıl New York’lu Isaac Schneersohn’da Tel Aviv’e 5 km uzaklıktaki Kfar Habad Hasidik yerleşkesini kurmuştur. Bkz. Robinowicz, s. 212. 808 Greilsammer, s. 110.

190

sonra bölgede yayılan “Mesih yeryüzüne indi, Tora’da809 belirtildiği gibi bir kuşun kanadında taşınacaksınız” söylemleriyle ikna olmuşlardır. Nihayetinde 16 Kasım 1948-Eylül 1950 arasında 430 kez Yemen’e sefer yapan İsrail uçakları Yemen’de yaşayan 49.000 Yahudiyi İsrail’e getirmiştir.810

Laik Siyasi hayatın içinde Mesihçilik ya da Yahudilerin Mesih eliyle kurtuluşunun sağlanması inanışı laik siyasetçilerce açıkça dile getirilmese de aslında destek görmüştür. Yemenlilerin İsrail’e taşınması olayı bunun bir kanıtıdır denebilir. Başbakan David Ben Gurion da zaman zaman konuşmalarında dini figürlere ve Mesihe atıfta bulunmuştur. Çocukluğu Rusya Polonya’sında geçen Gurion, bir gün Herzl’in oraya geldiğini, insanların onu “Mesih geldi ve biz çok etkilendik” diye karşıladığını hatıralarında dile getirmiştir.811 Bir başka konuşmasında ise “Biz kitabı koruduk, kitap bizi korudu” diyerek Kutsal Kitaba bağlılığını vurgulamıştır. Böylece hem Mesih hem Kutsal Kitap ile ilgili yaptığı bu tip açıklamalarla din eksenli partilerin ve grupların görüşlerine paralel bir yapı sergilemiştir. Devlet yönetimi sırasında “genç kadınların askere alınması”812 konusunu Rabbi Avraham Yeshayahu Karelitz’e (1878- 1953)813 danışarak, fikrini almıştır. Önemli bir dini otorite olarak kabul edilen Katalitz, devletin aldığı dini kararlarda önemli rol oynamıştır. Mesela; tarımsal toprakların ekiminin yasak olduğu şabatical yılda süt sağma makinelerinin kullanımı ve suda tarımın

809 “Mısırlılara ne yaptığımı, sizi nasıl kartal kanatları üzerinde taşıyarak yanıma getirdiğimi gördünüz.” Çıkış 19: 4. 810 Deborah Mayersen, “Deconstructing Risk and Developing Resilience: The Role of Inhibitory Factory in Genocide Prevention,” Reconstructing Atrocity Prevention, Cambridge University Press, Ed.: Sheri P. Rosenberg- Tibi Galis- Alex Zucker, New York, 2016, s.291; Sara Yanarocak, “Diaspora Yahudileri/Yemen Yahudileri-2”, 3. Aralık.2008, http://www.salom.com.tr/haber-68561-diaspora_yahudileri__yemen_yahudileri_2.html, (Erişim Tarihi 12. 08. 2012). 811 Wistrich, “Theodor Herzl…”, s. 30. 812 İsrail’de askerlik zorunludur. Yahudi erkekler 3 yıl, kadınlar ise 2 yıl askerlik yapmaktadır. Ayrıca erkekler her yılın bir ayı, 54 yaşına kadar yedek güçler olarak görev yaparlar. Askerlik yapmak önemlidir. Bu görevden ayrıldıktan sonra toplumda statü ve seçkinlik kazanmak mümkündür. İsrailli Araplar ise isterlerse askerlik yapabilirler. 813 Rabbi Avraham Yeshayah Karalitz: Hazon Ish olarak da bilinir. Mükemmel bir Talmud bilgini olmakla birlikte astronomi, botanik, matematik ve anatomi konularında da bilgilidir. Vilna’da yaşamış, 40 kadar kitap yazarak insanların görüşlerine önem verdiği bir kişi olmuştur. İsrail’e taşındıktan sonra ise dini hayat ve kurumlar üzerinde etkili olmuş, ülkede önemli bir otorite olarak kabul edilmiştir.

191

(Hydraponics)814 dinen uygun olduğunu dile getirmiş, Hükümetle çalışmaları sırasında Haredilerin talebi olan sebt gününde otobüslerin çalışmaması, mağazaların kapalı olması gibi isteklerin resmi kanunlarda düzenlenmesine ön ayak olmuştur.815

a) Habad Hasidileri ve diğer Harediler Üzerindeki Etkileri

Yaşanan yeni gelişmeler üzerine Habad Hareketinin lideri “The Ramam”816 olarak da bilinen Rebbe Menahem Mendel Schneersohn, Siyonizmle ilgili mevcut durumu yeniden değerlendirmiştir. Kendi döneminin Musa’sı ve kimilerince Mesih olarak nitelenen817 Rebbe, “Nuhi yasaların uygulanması halinde evrensel barış ve Mesihi kurtuluş” sağlanacaktır, demiştir. Bu sebeple, “Mesih’in gelişiyle ilgili pasif bekleyişi benimseyen tüm Haredi Yahudilere ulaşılarak Mesih’in gelişi için Yahudilerin aktif rol alması konusunun anlatılmasını, böylece Mesihi sürecin daha hızlanacağını dile getirmiştir.818 Rebbeye göre bunu sağlamanın yolu, Ortodoks ve Ultra Ortodoks Yahudi toplumunun kendi içindeki imkanlardan azami şekilde faydalanması, Ortodoks olmayan Yahudilerle “çıkara dayalı” ilişkilere hız verilmesidir. Bu amaçla Habad Hasidileri, Mesihi kurtuluş teolojilerini gerçekleştirmek için öncelikle üniversitelerde faaliyetlere başlamıştır.819 “Kaynağın yayılması” misyonu olarak nitelenen bu görev aynı zamanda Yahudi ruhunu, Yahudi bilincini ve Yahudi kimliğini öğretmeyi hedeflemiştir. Lurianik Kabaladaki Tikkun820 süreciyle benzerlik gösteren bu görev aynı zamanda Mesih’in gelişine hazırlık ve dine uzaklaşmış olanların dine dahil

814 Philip Ginsbury ve Raphael Cutler, The Phases Jewish History Foreword, Devora Pub., Jerusalem, 2005, s. 255-256; Zvi Volk, “Karelitz Avraham Yeshayahu (1878-1953) The Hazon Ish”, 02. 05. 2005, www.jewishagency.org/leaders/content/26309, (Erişim Tarihi 12. 04. 2012) 815 Kaufmann- Eisenberg, s.121 816 Friedman, “Habad as a Fundamentalism…”s.341. 817 Dein, s. 34-38. 818 Friedman, “Habad as a Fundamentalism…,”s. 346-347. 819 Friedman, “Habad as a Fundamentalism…,” s.346-347. 820 Tikkun süreci: Lurianik Kabalada yer alan bu süreç, kutsal kıvılcımların yeniden alevlendirilerek Mesihi sürece hazırlanmayı ifade eder.

192

edilmelerinin sağlanmasıdır.821 Lubaviç Habad grubu üyeleri, Schneersohn’un potensiyel Mesih olduğunu kabul etmişler,822 geçmişteki düşüncelerini değiştirerek Mesihi sürecin başladığı inancıyla İsrail Devletini “İsrailoğullarının kurtuluş sürecinin” bir parçası olarak görmeye başlamışlardır. Litvanya Talmud akademileri başkanı Rabbi Elazar Menahem Man Shach gibi diğer Harediler de rebbenin liderliğini kabul etmişlerdir.823

Lubaviç Habad gibi önceleri Siyonizm hareketinin karşısında olan bir kısım Haredilerin görüşlerini değiştirmelerinin sebebi, Yahudi toplumunun zaman içinde yaşadığı olumlu ya da olumsuz olaylardır. Bunlar: 22 Temmuz 1929 yılında Arapların, Safed ve El Halil’de 67 Harediyi öldürmesi, çok sayıda Haredinin yaralanması, Yahudilerin mallarını bırakarak şehirden ayrılmak zorunda kalmaları, Holokost’ta altı milyon Yahudinin ölmesi, 1949 yılında İsrail’in Bağımsızlık savaşında toprak kazanımı ve sürgünlerin kısmen dönmesidir. Bu dönemde Yahudi Ulusal Fonu tarafından daha önce Arapların oturduğu Safariya bölgesine Habad hasidiler için yeni yerleşke ve yollar yapılması ve tarımsal metotlar gösterilmesi de görüş değişikliğinde etkili olmuştur.824

Lubaviç Habad rebbesi Schneersohn, ilerleyen yıllarda daha milliyetçi, toprak kaybına karşı ve devletin yanında bir politika izlemeye başlamıştır. Özellikle toprak kaybı yaşanacağı korkusuyla 1960’ların sonuna doğru Araplara karşı sertlik politikasına yönelmiştir. Arap-Yahudi sorununa ilişkin görüşleriyle ilgili İsrail’deki yandaşlarına mesaj niteliğinde olan “Toplu Sohbetler”i (Gathering of Conversations)’ yayınlamıştır (1965).825 Düşünceleri ve sözleri hemen Hasidim cematının tamamının davranışlarına yansıyan

821 Friedman, “Habad as a Fundamentalism …”, s. 350-351. 822 Ehrlich, s. 218. 823 Heilman, s. 304. 824 Tzvi Rabinowicz, Hasidism in Israel–A History of the Hasidic Movement and Its Masters in the Holy Land, Jason Aranson Inc., NorthVale, 2000, s. 71. 825 Menachem Mendel Schneersohn “Gatherings of Conversations”, Date of Issue: 1965, Article/Book: 22465, http://cosmos.ucc.ie/cs1064/jabowen/IPSC/php/art.php?aid=22465, (Erişim Tarihi 08. 04. 2015)

193

rebbenin, bu kitapta dile getirdiği görüşleri barışçılıktan uzak olmuştur. Schneersohn kitabında Yahudi bedeninin üstünlüğünden ve kutsallığından bahsetmiştir. Ona göre; Yahudilerin ruhu kutsalın içinden çıkar, Yahudi olmayanların ise üç şeytani kaynaktan gelir. Yahudi bir cenin ile Yahudi olmayan bir cenin arasındaki fark bu ruh farkından kaynaklanır. Bu farklılık bedenleri de kapsar. Yahudi birinin bedeni daha üst seviyede bir bedendir. Yahudi olmayan birinin bir cenini öldürmesi halinde cezası ölümdür. Bu cenin Yahudi olmayan birine aitse de cezası ölümdür. Ancak cenini öldüren bir Yahudi ise o öldürülmez. Hatta öldürülen cenin Yahudi olsa bile. Çünkü Yahudi bedeni ve ruhu seçilmiştir. Kainatdaki bütün varlıklar Yahudilere hizmet etmek için yaratılmıştır. Kitabında Yahudilerin seçilmişliği ve onların öldürülmemesi konusunu vurgulayan Schneersohn, Yahudi olmayanların öldürülmesini çok önemli görmemiştir. Bu da bir anlamda Filistinli Müslüman Arapların öldürülmesine davetiye çıkarılması demektir. Zaten Rebbeye göre Yahudi olmayanlar, Yahudilere hizmet için yaratılmışlardır, onların ruhu Yahudiler gibi kutsal değil şeytanidir. Bu söylemleri ile rebbe Araplara karşı şiddeti meşrulaştırmıştır. Kitap yayınlandıktan bir süre sonra Schneersohn, Mapai ile ittifak yaparak kendi hareketi için önemli çıkarlar elde etmiştir. Hatta bu tarihten itibaren siyasi alanda daha etkili olmuş, siyasetten sağladığı kazanımlara göre cemaatını yönlendirmiştir.826

Ayrıca Haredi gruplar, İsrail Devletinin kuruluşunun dinen meşruluğu konusunda fikir ayrılıkları yaşadıkları gibi devletin yönetiminde de birbirlerine karşı etkinlik mücadelesi içinde olmuşlardır. Ülkedeki dini işleri yürüten “Baş Rabbilik kurumu”, “Rabbinik Mahkemeler”, “kibutzlar”, “moşavlar” ve “yişuvlar” üzerinde etkin güce sahip olmak için birbirleriyle mücadeleye etmişlerdir.

826 Shahak- Mezvinsky, s. 127-130.

194

b) Mizrahiler Üzerindeki Etkileri ve Mafdal

Dini Siyonizmin öncüsü ve Siyonist hareketin baş aktörlerinden Mizrahi partisi ise devlet kurulduktan sonra da aynı çizgisine devam etmiştir. 1949-51 seçimlerinde Knessette 2, 1951-55 seçimlerinde ise 3 sandalye sahibi olmuş, kurulan hükümetlerde posta hizmetleri, ulaşım ve refah bakanlıkları görevlerini üstlenmiştir. Partinin liderlerinden Rabbi Meir Bar-İlan (Berlin) her zaman dinin önemini vurgulayarak; “Tora ve gelenekler insan eliyle oluşturulmamıştır. Onlar Tanrı’nın kendi kanunlarıdır. Bu kanunlar hem devlet hem kamu hayatının kural ve düzenlemelerini sağlamaktadır. Eğer ruhani miras devam ettirilmek isteniyorsa, Yahudiliğin kuralları değiştirilmemelidir. Gençler Tora ile eğitilmelidir. Mizrahi bu görevleri yerine getirmelidir.,”827 diyerek dini siyasallaştırmaya başlamıştır. Siyonizmi Tora dünyasının bütünü olarak828 gören Rabbi, milliyetçilik ve toprak sahipliği konusunda da keskin radikal milliyetçi fikirlere sahiptir. “Filistin mültecilere vatan bulmak için verilen bir yer değildir. Bu topraklar tarihi bağları ve ilahi vaadin etkisiyle zaten Yahudilerindir. Onlar tekrar bu topraklara sahip olmalıdırlar,” görüşünü dile getirmiştir. Bu görüşler aynı zamanda Mizrahi partisinin siyasi görüşlerinin genel sınırlarını, devlete bakış açısını dile getirmektedir. Mizrahi hareketi, Kudüs ve El-Halil’in mutlaka kurulacak İsrail Devleti sınırları içinde olması gerektiği konusunda da diretmiştir.829 1955 yılında dini eğilimli, adını Bar- Ilan’dan alan, Bar-İlan Üniversitesi kurulduğunda öğretim kadrosunda milliyetçi öğretim elemanlarının bulunmasına önem verilmiştir. Üniversitenin amacı Tora ve evrensel eğitim arasında yakın bağ kuran bir eğitim sistemi oluşturmaktır. Bu sistemde eski ve yeni, kutsal ve materyal, eski tarih gibi ögelerin bir arada verilmesine dikkat edilmiştir. Laikliğe ülkedeki Harediler gibi karşı olmayan dini Siyonist Mizrahi üyeleri 1950’li yıllarda İsrail’de değişen laik giyim modasını takip etmişler, kendi okullarında laik dersler okutmuşlardır.

827 Hertzberg, s.547-555. 828 Dov Schwartz, Faith at the Crossroads…, s. 132. 829 Mehmet Yılmaz, s.53.

195

Mizrahi ve Hapoel HaMizrahi partilerinin 1956’da birleşmesiyle Ulusal Dini Parti, MAFDAL doğmuştur. Mafdal’ın amacı Yahudi dini kanunlarıyla İsrail Devleti kanunlarını uyumlu hale getirmektir. Üyeleri Oğul Kook’un ve Merkaz Harav’ın takipçilerinden oluşmuştur. Partinin temel görüşleri: Torah’ın kutsallığının kabul edilmesi, Büyük İsrail Devletinin desteklenmesi, Yahudi yerleşim hareketlerinin oluşturulması ve Filistin devletinin tanınmasını reddetmektir.830

Liderleri milliyetçi Rabbi Yosef Shlomo Burg (1909- 1999)831 ve Haim Moshe Shapira’dır. Hem felsefe doktoru hem de rabbi olan Burg, II. Dünya savaşı döneminde Holokost’tan kaçan Yahudilere yardımcı olmuş, Mizrahi partileri içinde çalışmıştır. Ben Gurion hükümetinde Bakan olan, Mizrahi gençlik örgütü ve Hapoel HaMizrahi’de aktif siyaset yapan Shapira ise dini Siyonizm yapısı içinde Mafdal oluşumunun mimarıdır. Mesihçi ve milliyetçi Ortodokslar olarak da adlandırılan bu grupların inançlarının çatısını; Kudüs, Mesih’in gelişi ile İsrail Devleti ve kutsal toprakları içeren Rabbi Avraham Isaac Kook’un ideolojisi oluşturmuştur. Mafdal partisi, Kook’u azizleştirerek dini Siyonizmi tamamıyla içselleştirmiştir. Kudüs’ün bölünemeyeceği, Ürdün nehri ile Akdeniz arasındaki tüm topraklara sadece İsrail Devletnin sahip olacağını savunan Mafdal’ın ana politikasını, Batı Şeria ve Gazze bölgesindeki yerleşim yerlerine Yahudilerin yerleştirilmesi oluşturmuştur. Amaçlarını gerçekleştirmek için kendi okullarında militanlar yetiştirmeye başlamışlardır.

Mafdal ve diğer dini Siyonist oluşumlar aynı zamanda kutsal topraklarda modern yerleşim yerleri kurulması fikrini benimsediklerinden Mesih’in gelişi

830 Stephen E. Atkins, “National Religious Party (NRP) (Mafdal)”, Encyclopedia of Modern Worldwide Extremists and Extremist Groups, Greenwood Press, Westport, 2004, s. 220. 831 Yosef Shlomo Burg: Dresden, Almanya’da doğmuştur. 1939 yılında İsrail’e Aliya yapmıştır. Rabbilik sertifikasına sahiptir. Berlin’deki Dini Öncüler Birliği’nin (Religious Pioneers Union) aktif öğrencilerinden olmuştur. 1936 yılında Almanya’daki Mizrahi yönetimine katılmıştır. Mafdal’ın kurucularından olup, 1977-86 yılları arasında başkanlığını yapmıştır. 1983-1999 döneminde ise Mizrahi ve HaPoel HaMizrahi hareketi dünya başkanı olmuştur.

196

için beklemek yerine harekete geçmeyi ve girişimde bulunmayı tercih etmişlerdir. Bu amaçla Ultra Ortodokslardan ayrı, Siyonist hükümete daha yakın bir yol izleyerek, hükümetlerle işbirliklerinde bulunmuşlardır. Dini Siyonist olmayan diğer din eksenli partiler ise her ne kadar bölgede yerleşim yerleri kurmuşlarsa da Siyonist hükümetle işbirliği konularında daha sınırlı ve temkinli bir yapı sergilemişlerdir.

Mafdal, Yahudi kanunlarına dayalı bir Yahudi devleti oluşturmayı hedeflemiştir. Dini Siyonizm anlayışları Yahudi hayatı, Tora ruhu, devlet ve toplumu kapsamaktadır. Mafdal’ın en önemli stratejisi ise “yayılma politikası”dır. Bu sebeple kibutzlara da ağırlık vermişlerdir.832

c) Altı Gün Savaşının Mesihçiler Üzeindeki Etkileri

İsrail Devletinin kurulması süreciyle, Ülke içinde oluşan yeni siyasi gruplaşmalar, yeni Yahudi yerleşim yerlerinin kurulması, okulların açılması, Yahudilere yönelik yeni yatırımlar ve kanunların yapılması topraklarını kaybeden ve özgürlükleri sınırlanan Filistinli Araplarla gerginliklerin artmasına neden olmuştur. Özellikle dini grupların yerleşim yeri kurma çabaları Arap halkın direnciyle karşılaşılmasına rağmen devam etmiştir. Arap halkla yaşanan gerginlikler ve İsrail Devletnin kuruluşundan beri İsrail ile hiçbir uluslararası bağlantı kurmayan Arap devletleriyle olan problemlerin giderek artması hem içerden hem de dışardan çözümü zor ve karmaşık bir devreye girilmesine sebep olmuştur.

İsrail’in Araplarla sorunları sadece ülke içinde değil dışında da artmaya başlamıştır. Özellikle Ürdün nehrinin suyunun kullanımı ve diğer Arap devletleriyle çeşitli siyasi uyuşmazlıklar neticesinde 5 Haziran 1967’de Genel Kurmay Başkanı İzak Rabin’in yönetimindeki İsrail, Mısır, Ürdün ve Suriye ile savaşa girmiştir. Her ne kadar Mafdal partisi, savaş öncesi İsrail’in

832 Seltzer, s.284-285.

197

komşularıyla böyle bir savaşa girmemesi gerektiğini dile getirmişse de etkili olamamıştır. Irak, Suudi Arabistan, Sudan, Tunus, Fas ve Cezayir de asker ve silah yardımında bulunarak Araplara destek olmuşlardır. “Altı Gün” veya “67 savaşı” olarak adlandırılan savaş; İsrail’in toprak kazanımıyla bitmiş, bölgede artık yeni bir dönem başlamıştır. Zira İsrail, Ürdün’den Doğu Kudüs ve Batı Şeria bölgesini, Mısır’dan Gazze şeridi ve Sina yarımadasını, Suriye’den zengin su kaynaklarına sahip Golan tepelerini almıştır. Böylece Ürdün nehrinin sularının büyük kısmı İsrail’in kontrolüne geçmiştir.833 Birleşmiş Milletler, bölgede kalıcı barışın sağlanması için İsrail’in işgal ettiği topraklardan çıkması yani Yeşil Hat834 sınırlarına gelmesi için çağrıda bulunmuşsa da etkili olmamıştır. İsrail Savunma Bakanı Moshe Dayan, 10 Ağustos 1967’de, “Bizler Tora’ya sahipsek, bizler kendimizi Tora’nın halkı olarak görüyorsak, Tora’da Vaat edilen bütün topraklara sahip olmak zorundayız” diye tepkisini dinsel bir üslüpla dile getirmiştir.835

Altı Gün savaşından üç hafta önce Merkaz Harav’da vaaz veren Oğul Kook’un Hebrem, Şekem gibi yerlerin neden İsrail’e ait olmadığını vurgulaması ve savaş sonunda bu yerlerin İsrail ordusu tarafından işgal edilmesini Kook’un öğrencileri, Tanrı’nın Oğul Kook’a bir ilhamı olarak değerlendirmişlerdir. Savaşta elde edilen bu kazanımlar kurtuluşun ve Mesihçi sürecin doğru yolda olduğunun göstergesi olarak algılanmış, kutlamalar yapmışlardır.836

Bu savaşta Haredi kesimlerden önemli isimler yer almıştır. Mesela; bunlardan birisi Aşkenaz Rabbi Shlomo Goren’dir. Goren,1936 da Haganah’a katılmış, Bağımsızlık savaşı (1948) sırasında Kudüs’te mücadele etmiş ve

833 Ayrıca Amerika 1948-1967 arasında her İsrailliye 435 USD, her Araba ise 36 USD vermiştir. Bkz. Garaudy, s. 240. 834 Yeşil Hat: İsrail’in, 1967 savaşı öncesindeki Mısır, Lübnan, Suriye ve Ürdün ile olan uluslararası sınırlarına verilen isimdir. 1948 Arap-İsrail savaşından sonra 1949 yılında Rodos’ta yapılan ateşkes görüşmeleri sırasında belirlenen sınırların yeşil kalemle çizilmesinden dolayı bu ismi almıştır. Toprakları % 78 İsrail, %22’si ise Filistin’indir. 835 Garaudy, s.32. 836 Armstrong, Tanrı Adına…, s. 410-411.

198

daha sonra İsrail Savunma Kuvvetlerinin Baş Rabbisi olmuş bir kişidir. Ayrıca orduda paraşütçü olarak general rütbesine kadar yükselmiştir. Goren, Süveyş Krizi (1956) ve Altı Gün Savaşı dönemlerinde savaşın ön saflarında yer alarak, askeri birliklere yardım etmiş ve savaş alanlarında ölen askerlerin cesetlerini bölgeden kurtarıp, defin işlemini yapmıştır. Askeri vaizlik de ilk defa onun tarafından ordu organizasyonuna girmiştir. Savaş sırasında birçok uzak karakollara kaşer (koşer)837 gıdalar ulaştırmış, festivaller ve dua hizmetleri için çeşitli düzenlemeler yapmıştır.

Kudüs ve kutsal toprakları ele geçirilmesi, daha önce İsrail Devletne karşı olan Haredi Yahudiler arasında sevinç yaratmış, “Mesih’in gelişi ve kurtuluşun başlangıcı” olarak algılanmıştır. Savunma Bakanı Moshe Dayan savaş sonrası Müslümanların mevcut kendi ibadet alanlarını kullanmaya devam edeceklerini Yahudilerin ise daha önce giremedikleri Batı Duvarında ibadetlerini yapabileceklerini ilan etmesi Haredileri memnun etmiştir. Bu gelişme bir kısım anti-Siyonist Haredilerin, “İsrail’de de sürgündeyiz” görüşlerini değişmiştir. Bu gruplar bir takım eylemlere geçerek “ele geçirilen kutsal mekanların ve toprağın” geri verilmemesi için birlik olmuşlardır. O zamana kadar Siyonist devlet kavramı varken, onun yerini “ İsrail Toprağı” kavramı almıştır. Oluşan bu yeni kavram siyasi değil ulusal ve dinsel bir bakış açısını yansıtmaktadır.838 1948 yılından beri bölgeye girişi yasak olan Yahudilerin dinsel alanlara girebilecek olması Ortodoks Yahudiler arasında bir nevi birleştirici ve geleceğe yönelik ümitvar bir etki yaratmıştır. Batı Şeria () topraklarına ilk Yahudilerin yerleşmesi de Altı Gün savaşından sonra olmuştur.839

837 Kaşerut kurallarına uygun hazırlanan yiyecek. Mesela; Yemeklik et için dine uygun hayvan kesiminin rabbilerce yapılması. 838 Attias- Benbassa, s. 259-260. 839 Giora Goldberg ve Efraim Ben Zadok, “Gush Emunim in The West Bank”, Middle Eastern Studies, V. 22, Issue 1, Routledge Taylor&Francis Group, 1986, s. 52.

199

Aynı yıl “Mabet Dağı Bağlıları”840 hareketi Siyonist ve eski asker Gershon Salomon841 tarafından oluşturulmuştur.842 Petah Tikva’nın kurucusu ve erken dönem Siyonizmin öncülerinden kabul edilen babası Yoel Moshe Salomon gibi Gershon Salomon da bu Ortodoks harekete öncülük etmiştir. Hareket; Mabet dağında Yahudilerin ibadet edebilmesi, hacı olabilmesi ve festivaller yapabilmesi için çeşitli tarihlerde yürüyüşler yapmıştır.843 Ancak Moshe Dayan’ın emriyle Müslümanlara ait bölgeye girmelerine polis izin vermemiştir. İsrail Üst Mahkemesine şikayette bulunan Hareket, mahkemeden Moshe Dayan’ın beyanatının tersine, grubun polis güvenliğiyle bölgeye girmesinin sağlanması iznini elde etmişlerdir. Her ne kadar münferit bir hareket gibi başlamışsa da, Mabet Dağı Bağlıları hareketinin İsrail Devleti ile bağlantıları ilerleyen zamanda da devam etmiştir.844

Altı Gün savaşında kazanılan başarı Mesihçi-milliyetçi dini Siyonistlerin devlete desteğini daha artırmıştır. Bu süreçte Merkaz Harav da önemli rol oynayarak, bütün ulusu “Yahudiliğin İsrail toprağı” haline getirmek istemiştir.845 Kudüs’teki Talmud akademisi ve Merkaz Harav’ın lideri oğul Rabbi Zevi Yehuda Kook’a göre, İsrail’in kazandığı zafer “Tanrının kendi insanlarını kurtaracağının bir yansımasıdır”.846 Ona göre, kutsal toprağa sahip olmak için faaliyetlerin devam etmesi, İsrail topraklarında Yahudi kolonilerin çoğaltılması, toprakların tarıma açılması için çalışmalara devam

840 İngilizce literatürde bilgi edinmek isteyenler için ismi: The Temple Mount Faitful. 841 Gershon Salomon: Uzman, araştırmacı. Özellikle Ortadoğu Kürt tarihi üzerine çalışmaları bulunmaktadır. Aynı zamanda okutmandır. İsrail Savunma Kuvvetlerinde (The İsrail Defense Force) bir çalışma ofisi bulunmaktadır. Filistin topraklarına ilk gelen öncü gruptan olan, kurtuluş sürecinde aktif rol alan Rabbi Avraham Solomon Zoref’in soyundandır. Militarist görevlerde bulunmuş, Golan tepelerinde Suriye’ye karşı savaşmıştır. 67 savaşından sonra Mabet Dağının Kurtuluşu (The Liberation of The Temple Mount) hareketine katılmış ve Mabet Dağı Bağlıları hareketini kurmuştur. 842 Amnon Ramon, “Delicate Balances at the Temple Mount 1967 – 1999,” Jerusalem A City…, s. 304. 843 Rose Guide to The Temple, Rose Pub., Bristol Works, Inc., Torrance, 2012, s. 129. 844Inbari, Jewish Fundamentalism...,s. 83-97; Ayrıca Bkz. http://www.templemountfaithful.org. 845 Ehud Sprinzak, “The Politics, Institutions, and Culture of Gush Emunim,” Jewish Fundamentalism in Comparative Perspective- Religion, Ideology amd the Crisis of Modernity, Ed.: Laurence J. Silberstein, New York University Press, New York, 1993, s. 139. 846 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s.21.

200

edilmesi gerekmektedir. Artık sürgünler toplanmış, devlet kurulmuştur. Şimdi sıra Kudüs’ün Araplardan temizlenerek sadece Yahudilere ait olmasının sağlanmasındadır. Böylece artık uygulanamayan, Mabete ilişkin emirler, kurbanlar ve adaklar yerine getirilerek Tanrısal bağışlanma sağlanabilecektır.

Oğul Kook’un Merkaz Harav yeşivasında yetişen, Altı Gün savaşına katılan Rabbi Israel Ariel ise, bu başarıyı Mesihçi dönemin yaklaşması olarak değerlendirmiş, İsrail Devletini “Kurtuluşun Başlangıcı” olarak nitelendirerek, “bunlar Mesih’in günleridir” diye zaferi tanımlamıştır. Onun bu görüşündeki en büyük etki Merkaz Harav’da aldığı eğitimdir. Zira buradaki eğitimlerde, Tanrı’nın planı dahilinde, Siyonist laiklerin koruması altında, İsrail topraklarına dönüşün ilk kısmının gerçekleştirildiği ve İsrail Devleti’nin kutsallığı düşüncesi öğretilmektedir. Merkaz Harav’da öğretilen bir diğer söylem İsrail, Mabet dağına girdiğinde, Mesihi bir mucize ile karşılaşılacaktır. Bu inançla Mabet dağındaki Batı Duvarına giden Rabbi Ariel, orada Mesih ve Mesih’in gelişini müjdelecek İlya ile karşılaşmayı ummuş, fakat orada oğul Kook ve Rabbi David HaCohen ile karşılaşmış, hep birlikte gözyaşları içinde kucaklaşmışlardır. Mesihle karşılaşmayı uman Rabbi Ariel, Mesihçi inanış öğretisi açısından hayal kırıklığı yaşamışsa da, daha sonra bu karşılaşmayı “Mesih hala yolda, insani aktivasyon eksik, Mabet yeniden yapılınca amaca ulaşılacak” diye yorumlamıştır.847 Bu amaçla, Mabet dağı ibadetlerine ağırlık verilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Ancak Mabet dağı ve Mabet ile ilgili yapılması gerekli ibadetler hakkında onun ve diğer Haredilerin bilgisi azdır. Bu sebeple Rabbi Shlomo Goren’e konuyu danışmış ancak o da bu konuda kesin bir cevap verememiştir. Aslında rabbani otoriteler bu duruma hazırlıksız yakalanmışlardır.848

Bu dönemde Mafdal’ın içinden hizipçi ve radikal bir grup ortaya çıkmıştır. Tze’irim (Gençlik Grubu) olarak adlandırılan bu grup, Mesihçi geleneğe bağlı, milliyetçiliği savunan gençlerden oluşmuştur. Grubun liderliklerini Zevulun

847 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s.34. 848 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s.36.

201

Hammer (1936- 1998)849 ve Dr. Yehuda Ben-Meir (1939- …)850 yapmıştır. Tze’irim, halaha’nın aile ve eğitim alanlarında uygulandığı gibi uluslararası ilişkiler, ekonomi ve güvenlik konularında da uygulanmasından yana olmuştur. Bu düşünceleri Mafdal içinde dile getirerek, partiyi daha radikal Mesihçi milliyetçi çizgiye oturtmak istemişler, bunu başaramayınca kendileri parti kurmuşlardır. Tze’irim grubu üyelerinin genel özelliği ise; bu topraklarda doğmuş, Bnei Akiva’da yetişmiş ve genelde orta sınıf insanlardan oluşmasıdır. Bu grup, Devletin hükümet, asker ve ekonomi alanlarına anahtar pozisyonunda gençler hazırlayarak biran evvel Mesihçi amaca ulaşmayı hedeflemiştir.851

Altı gün savaşından sonra yerleşke hareketleri devam etmiştir. İlk kibutz tekrar Kfar Etzion’da kurulmuştur. Mafdal partisi adına Haim Moshe Shapira, gelecekteki barış görüşmelerinde toprak tavizleri olabileceği uyarısıyla işgal edilen yerlerde yerleşim yeri kurma hareketlerine destek vermiştir. Onun bu düşüncesi diğer Haredi grupları da işgal yerlerinde yerleşkeler kurmaya yöneltmişse de Savunma Bakanı Moshe Dayan, El-Halil yakınlarındaki küçük bir yer dışında işgal edilen topraklarda Yahudi yerleşkesi kurulmasına izin vermemiştir. Bu durum kendisine tepki gösterilmesine neden olmuş fakat kendisi tepkilere direnmiştir. Hem toprakların alınması hem de yerleşim yeri kurma isteği ile Mafdal, 1949’dan beri iç ve dış politikada ayrı düşmediği ve genelde birlikte koalisyon hükümeti kurdukları İşçi Partisi852 ile bu süreçten itibaren görüş ayrılığı içine düşmüştür. Kutsal toprakların verilmemesine inanan Mafdal, militarist ve radikal politikalar izleyerek sağ kanat partilerle yakınlaşmaya başlamıştır.

849 : Hayfada doğmuştur. Bar-İlan üniversitesinde Yahudilik ve dini eğitim almıştır. Sekiz defa Mafdal partisinden Knesset üyesi olmuş, bakanlıklar yapmıştır. 850Dr. Yehuda Ben-Meir: 1962 yılında Amerika’dan İsrail’e aliya yapmıştır. Mafdal partisinden Knesset’te dört defa üye seçilmiştir. 851 Myron j. Aranoff “Gush Emunim: The Institutionaliztion of a Charismatic, Messianic, Religious-Political Revitalization Movement in Israel”, Religion and Politics – Political Anthropology V. 3, Ed.: Myron J. Aranoff, Transaction Books, New Brunswick, 1984, s.72. 852 İsrail İşçi Partisi: İbranice Mifleget HaAvoda Ha-Yisra Elit. HaPoel HaTz’air, Achdut HaAvodah ve Mapai partilerinin birleşmesinden oluşmuştur. Sosyal demokrat Siyonist partidir. 1968-1977 yılları arasında İsrail siyasi hayatında aktif rol almıştır.

202

İşgal edilen toprakların geri verilmesi fikrine Lubaviç Habad’ın başı ve Agudat Israel’in ruhani lideri Menahem Mendel Schneersohn büyük tepki göstermiştir. 1967’den itibaren mitzva kampanyası başlatan ve savaş sırasında tüm Yahudi erkeklerden İsrail’i korumak için dua etmelerini isteyen853 Rebbe’ye göre laik devletin, dini anlamda hiçbir anlamı yoktur, yaşanılan dönem “Mesihi dönemdir.” Altı gün savaşı Tanrı’nın bir mucizesidir. Bu toprakların sahibi Yahudilerdir, o nedenle onların elinde kalmalıdır.854 Rebbeye göre toplumun Yahudileşmesi ise İsrail ve kutsal topraklardan daha önemli bir konudur. Bu sebeple savaş sonrasında Araplara otonomi verilmesi ve toprak iadesini içeren anlaşmalara karşı çıkmıştır. Kendi toplumu daha fazla Yahudileştirme çalışmalarına adamıştır. Ölümüne kadar her yıl bu konuyla ilgili yeni hedefler oluşturmuştur. Mesela Altı Gün Savaş’ı öncesinde başlanan Yahudileştirme hareketinin ilk hedefi, “tefilin”855 bağlamanın yaygınlaştırılması olmuştur. Bu amaçla Habad Hasidilerin yaşadıkları şehirlerde Yahudi olduklarını tahmin ettikleri kişilere tefilin bağlatmaya çalışmışlardır.856 Bunun sebebi Yahudi toplumunda kitlesel arınmayı gerçekleştirmektir. Zira Habad Hasidileri başka toplumlarin içinde yaşayan Yahudilerin kirlendiğini, Mesih’in gelmesi için toplumun kirden arınması gerektiğini düşünmektedir. Bu düşüncesinin kaynağı “Şulhan Aruh’da geçen “tefilin bağlamak manevi arınmayı sağlar” lafzıdır. Bu şekilde toplu arınmanın gerçekleştirilmesini hedeflemişlerdir. Habad Hasidilerin bu kitlesel arınma hareketi zamanımıza kadar süregelen bir harekettir.857

Mafdal ise, kendi içinde hizipler yaşamasına rağmen politik hayatta etkinliğini devam ettirmiş, Oğul Kook’un “Büyük İsrail” fikriyle yeni politikalar üretmeye başlamıştır. Altı Gün savaşına kadar dış politika işlerinde çok etkin

853 Sue Fishkoff, The Rebbe’s Arm: Inside the World of Chabad – Lubavitch, Schocken Books, New York, 2003, s. 49-50. 854 Chaim Miller, Turning Judaism Outward: A Biography of the Rabbi Menachem Mendel Schneerson The Seventh Lubavitcher Rebbe, Kol Menachem, Brooklyn, 2014, .s 280. 855 Tefilin: Yahudi erkeklerin Şabat ve bayram günleri hariç bir kola ve başlarına taktıkları, içinde “Şema Yisrael” duasının yazılı olduğu parşömenler bulunan iki adet kutucuktan oluşan bir ibadet malzemesidir. 856 FishKoff, s.50. 857 Friedman, “Habad as a Fundamentalism …,”, s. 350.

203

olmamaya çalışan Mafdal, bu tarihten sonra dış politikada daha etkin olmaya yönelmiştir. Mafdal’a göre savaşta alınan topraklar “Vaat edilen topraklardır”. Dolayısıyla kutsal yerler Ürdün’e geri verilemez. Toprak kaybına mahal vermemek için de Mafdal taraftarı bir takım Ortodokslar yeni bir hareket oluştururlar. Kook’un Büyük İsrail Toprağı fikirlerinden esinle Büyük İsrail Toprağı Hareketi (Greater Land of Israel Movement)858“ doğmuş, Merkaz Harav’dan birçok kişi katılmıştır. Hareketin amacı, Altı Gün savaşından sonra elde edilen topraklar ve Filistinlilerin elindeki toprakların tamamının İsrail’in yönetimi altında olmasını sağlamak için çalışmaktır. Bu hareket 1974 yılında Guş Emunim yani İnanç Bloğu’nun kurulmasıyla onun çatısı altında kurumsallaşmıştır.859 Zaten dini Siyonizm başlangıçtan beri İsrail toprağının bütünlüğü ve kutsallığını vurgulamıştır.860

Guş Emunim, Merkaz Harav öğrencilerinden ve Zevi Yehuda Kook disiplininden gelen Rabbi Moshe Levinger’in (1935- 2015)861 El Halil’de Kiryat Arba862 yerleşkesini kurmasıyla gayri resmi olarak hayata geçmiştir. Hareket, ileriki bölümde de göreceğimiz gibi özellikle Yom Kipur savaşı sonrası militarist ruhla Batı Şeria’da başka yerleşkeler kurmaya, işgal edilen

858 İngilizce literatürde Movement For Greater Israel olarak da geçmektedir. İbranicesi, Hatnuah Lema’an Eretz Yisrael Hashleimah. 859 Atkins, “Gush Emunim (Block of the Faithful)”, s. 114; Richard Silverstein, “Israel and the Closing of the American Jewish Mind”, Israel and Palestine, Ed.: John Ehranber- Yoav Peled, Rowman&Littlefield, Lanham, 2016, s. 41; Rabinovich- Reinharz (Ed.), s. 598. 860 Masalha, “Reading the Bible…”, s. 90. 861 Rabbi Moshe Levinger: Alman Yahudisi. Hasidi bir aileye mensuptur. Siyonist dini gençlik hareketi Bnei Akiva’da öğrenim görmüştür. Gönüllü olarak askerlik hizmetinde bulunmuştur. Askerlikten sonra Merkaz Harav’da eğitim alarak rabbi olmuştur. Guş Emunim hareketinin kurucularındandır. Yerleşke hareketlerini yönlendirmiştir. Yahudi terör örgütleriyle ilişkili eylemleri olmuş, İsrail otoriteleri tarafından tutuklanmıştır. Bkz. Atkins, “Levinger, Moshe”, s. 179. 862 Kiryat Arba: El Halil yakınlarındaki Yahudi yerleşim yeridir. 1968 yılında Merkaz Harav orjinli Moshe Levinger önderliğinde dini Siyonistlerce kurulmuştur. El Halil Yahudiler için kutsal sayıldığından Kiryat Arba da önemli bir yerleşim yeridir.

204

topraklarda yişuvlar oluşturmaya ve Arapların yaşadığı toprakları Yahudileştirmeye kendilerini adamıştır.863

Anti-Siyonist Rebbe Yoel Teitelbaum ise Altı gün savaşında İsrail’in toprak kazanımını lanetlemiştir. Bu başarıyı alkışlayanlar ile işbirliği içinde olan herkesin, şeytan olarak nitelendirdiği Siyonizme hizmet ettiklerini dile getirmiştir.864 Zira Siyonist yönetim Rebbe’nin kabul edemeyeceği uygulamalarda bulunmakta kadınları askere almakta, Şabat kurallarına uymamakta ve laik okullar kurmaktadır. Rebbe ve Satmar hasidileri Siyonist İsrail Devletini reddettiklerinden askerlik yapmazlar ve vergi vermezler. Mea Şearim (Kudüs) ve ’taki iki yerleşim biriminde, laik toplumdan kopmuş, bir nevi getto hayatı yaşamaktadırlar. Kendilerine özel, Tora’ya uygun eğitim ve giyim tarzını benimseyerek ülkede kendileri gibi olmayan diğer Yahudileri Yahudi olarak kabul etmeden hayatlarına devam ederler. Hatta yaşam alanlarına gelen açık giyimli insanları taciz etmekten çekinmezler. Dolayısıyla hem laik toplumla hem de İsrail Devletiyle kavga halinde olan bu gruplar kendileri gibi olmayanlara karşı agresif davranışlar geliştirmişlerdir. Mesela, kaşer kuralına uymayan lokanta ve gıda marketlerinin ve yine aynı şekilde Şabat günü çalışan ulaşım araçlarının taşlanması gibi olaylara karışmışlardır.

Mafdal çizgisindeki dini Siyonistler ise toprakları kaybetmemek için yerleşim faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Batı Şeria Samarya’da Rabbi Menahem Felix ve Rabbi Moshe Levinger’in liderliğinde ilk yerleşim yeri ’ı865 kurma girişiminde bulunulmuş ancak mevcut hükümetten gerekli desteği

863 Motti Inbari, “Messianic Movements and Failed Prophecies in Israel”, Five Case Studies, Nova Religio-The Journal of Alternative and Emergent Religions 13. 4,University of North Carolina, 2010, s. 43-60. 864 Ravitzky, Messianism, Zionism…, s. 74-75; Isaac Hershkowitz, “Moral Considerations Relating to Criticism of The Warsaw Ghetto Uprising: Rabbinic Literature and The Just War Theory,” War and Peace in Jewish Tradition–From The Biblical World to The Present, Ed.: Yigal Levin ve Amnon Shapira, Routledge Taylor&Francis Group, London, 2012, s. 176-179. 865 Elon Moreh, adını Kutsal Kitaptan almıştır. Tanrı, İbrahim peygamberle Elon Moreh’de konuşarak, bu toprakları sana vereceğim demiştir. (Şekem’in Kuzey Doğusu: Tekvin 12: 6) Ahdin yapıldığu bu toprak daha sonra İbrahim peygamberin torunu İsak’ın oğlu Yakup tarafından satın alınmıştır. Bkz. Tekvin 33: 18-19.

205

görememişlerdir. Askerler, buraya gelen yerleşimcileri tahliye etmiştir. Fakat yerleşimciler tekrar tekrar buraya yerleşim yeri kurma faaliyetlerine devam etmişlerdir.

Levinger, Yahudiler için Kudüs’ten sonra önemli bir dinsel alan olan El Halil’deki Makpela Mağrasının866 yakınlarında bir yerleşim yeri kurmak istemişse de İsrail hükümeti illegal kabul edip buna da izin vermemiştir (1968). Ancak “Tora’ya göre İsrail insanları için İsrail toprağı” sloganıyla hareket eden en güçlü köktenci grup867 Guş Emunim ve diğer dini Siyonistler hükümetin engellemelerine karşılık bölgeye yerleşim yeri kurma çabalarına devam etmiştir. Bu süreçte Makpela mağrasına el bombası atılmış, İsrail hükümeti ise, Yahudi yerleşimcilerden şüphelenmiştir. Bomba olayının ardından hükümet bölgede ilk yerleşim yeri olan “Kefar Asyun”’un kurulmasına izin vermiştir. Daha sonra ise Oğul Kook‘un “İsrail toprakları Yahudilerin olmalı” ideolojisiyle yetişen Rabbi Moshe Levinger ve Rabbi Eliezer Waldman (1937- …)868 El Halil şehrini kontrol edebilecek stratejik bir mevzide yer alan Kiryat Arba yerleşim yerini kurmuşlardır.

Netice itibariyle Altı Gün savaşıyla kazanılan topraklar dini Siyonist ve anti- Siyonist -Habad Hasidileri gibi- Mesihçileri çok sevindirmiş, Mesihi dönemin başladığını ileri sürmüşlerdir. Elde edilen toprakları Araplara vermemek için yerleşke hareketlerini artırmışlardır. Satmar ve Neturei Karta ise toprak kazanımlarından memnun olmamış, Mesihi sürece uygun bulmadıklarından, lanetlemiştirler. Toprak kazanımıyla İsrail’in güç kazanması ve Mesihçi grupların siyasallaşmasıyla Yahudi milliyetçiliğinin daha belirgin hale geldiği, militarist hareketlerin ortaya çıktığı bir döneme girilmiştir.

866 Makpela Mağarası: İbrahim peygamber, eşi Sara, oğlu İsak, İsak’ın karısı Rebeka, torunu Yakup ve Yakup’un karısı Lea’nın mezarları burada bulunmaktadır. Haçlılar zamanında Kilise haline getirilmiştir. XIII. yüzyılda ise Camiye dönüştürülmüştür. Halen mağranın üstünde Halil İbrahim Camii yer almaktadır. Camiiye ve bölgeye giriş İsrail askerleri kontrolünde olmaktadır. 867 Lustick, For The Land…, s.8. 868 Rabbi Eliezer Waldman: Merkaz Harav’da yetişenlerin kurduğu Guş Emunim ile haredilerin kurduğu partisinin liderlerindendir. 1984-1990 yılları arasında Tehiya partisinden İsrail parlemontusuna girmiştir.

206

d) Yom Kipur Savaşı ve Mesihçiler

Altı gün savaşı sonrası özellikle Rabbi Meir Kahane’nin (1932- 1990)869 ve dini Siyonistlerin radikal söylemleri ve radikal hareketleri artmış, Arap topraklarına Yahudi yerleşim yerleri yapılmaya başlamıştır. Bu durum Mısır, Suriye ve Ürdün’de rahatsızlık yaratmıştır. Arap devletleri, 1967’de kaybedilen toprakları tekrar alabilmek için Amerika ve Birleşmiş Milletlerin çözüm bulmasını beklemişler ancak beklenen çözüm bulunamamıştır. Nihayetinde Müslümanların Ramazan ayı, Yahudilerin ise Yom Kipur (6 Ekim 1973),870 günü Mısır ve Suriye diğer Arap devletlerinin mali, siyasi ve askeri yardımlarıyla İsrail’e savaş açmışlardır. Her iki taraf içinde askeri kayıpların yaşandığı savaş, ateşkes anlaşmasıyla sonlanmıştır. Yapılan anlaşmaya göre; “İsrail, Sina’daki Milta ve Gidi geçitlerinin Batısına çekilecek, Birleşmiş Millet ise Suriye ile İsrail arasında bir tampon bölge kuracaktır.”

Bu anlaşma Mesihçiler üzerinde hayal kırıklığı yaratmış ancak Altı gün savaşıyla birlikte artan Mesihçi beklentinin etkisi devam etmiştir. Mesihçiler, hem altı gün savaşı hem de Yom Kipur savaşıyla Tanrı’nın kendileriyle konuştuğuna, mesaj verdiğine ve artık kurtuluşun başladığına inanmışlardır.871 Ancak Ortodoks gruplar anlaşma nedeniyle kendi aralarında ve devletle fikir ayrılığı içine girmişler, bölünmüşler, bir kısmı

869 Rabbi Meir Kahane: Martin David Kahane olarak da bilinmektedir. New York’da doğmuştur. 1956’da Rabbi olmuştur. Uluslararası Hukuk masterı yapmıştır. Martin David olarak da bilinmektedir. Geleneksel Ortadoks inancından ödün vermeyen, Ultra milliyetçi, radikal ırkçı ve militarist eğilimde olmuştur. Betar ve Bnei Akiva’nın üyesi olmuştur. 1977 yılında Why Be Jewish? İntermarriage, Assimilation, and Alienation (1977) adlı kitabında Yahudilerin asimilize olmaları ve Yahudi olmayanlarla evlenmelerine karşı çıkmıştır. Bkz. Karesh- Hurvitz “ Meir Kahane”, s. 264-265. 870 Yom Kipur: Yom Akipurim’de denir. Kefaret, onarım günüdür. Yahudilikte en kutsal ve önemli dini gün. Çünkü Yom gün, Kipur’da günah ve saklamak anlamına gelmektedir. 25 saatlik oruç ve dualarla geçirilir. Bu dönemde Musevi yılbaşısının kutlandığı Roşaşana’dan Musevi takviminin ilk ayı olan Tişr’i ayının 9. Gününe kadar vicdan muhasebesi yapılır, tövbe edilir ve haksızlıklar için helallik alınır. Daha sonra 9. Günü güneş batmadan 1 saat önce 25 saatlik büyük oruca başlanır. 10. Günü akşam saatlerinde oruç biter, Yom Kippur günü, deri ayakkabı giyilmez, banyo yapılmaz, parfüm vb. kullanılmaz, cinsel ilişkiye girilmez bunların yerine oruç tutulur, Tanrı’dan günahların affı dilenir ve ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunulur. Bu gün Tanah’da “Yom HaKippurim” olarak Levililer 16: 1-34; 23: 26-32, Sayılar 29’da anılır. 871 Ian S. Lustick, “Jewish Fundamentalism and the Israeli-Palestinian Impasse,” Jewish Fundamentalism in Comparative…, s. 113.

207

hükümete karşı olmuş bir kısmı hükümetle aynı yönde destek sergilemişlerdir. J.R. Zwi Werblowsky bu durumu “politikanın Mesihçileşmesi” olarak adlandırmıştır. Ona göre; Mesihçileşen Siyonizm; bir kısmının Abraham İsak Kook’ un öğretilerine geri dönmesi diğer kısmının eskatolojik inanca devam ederek birbirlerine karşıt olmasıdır. Bu karşıtlık güncel hayatta dinsel hareketlerde kendini göstermeye başlamıştır. Mesela, İsrail Baş Rabbiliği İsrail Devleti için dua ederken, “bizim kurtuluşumuzun filizlenmesinin başlangıcı” ifadesine yer vererek devlete gönderme yaparken, eskatolojik anlayışa dönenler Mesihçiliği Siyonist politikanın dışında tutmak istemiştir.872

Altı Gün savaşından sonra işgal edilen topraklarda kurulan ve dini Siyonistlerin yaşadığı Guş Etzion yerleşkesinin ve buradaki Har Etzion yeşivasının873 başı olan Rabbi Yehuda Amital (1924- 2012)874 Rabbi Isaac Kook’un “Mesihçi sürecin prizması” (the Prism of the messianic process) görüşünün temsilcisi olarak Yom Kipur savaşından sonra yazdığı “The Ascent From The Abyss” (1974)875 ile savaşı “Mesihçi sürecin bir parçası olarak nitelendirmiştir. Ona göre; asıl savaş İsrail Devletinin perde arkasında yaşanmaktadır. İsrail milleti son kurtuluş için doğru bir adım atması diğer dünya milletlerini kışkırtmıştır. İsrail, şeytanla mücadele etmektedir. Son kurtuluşta kirlilik ve şeytan yer almayacaktır. Savaşa katılan milletler Mesihçi boyutu yansıtmaktadır. Batı Hristiyan kültüründeki ahlaki ve kültürel çöküş, milletlerin konuşmaları ve uluslararası askerlerin tümü mana ve boşluğu göstermektedir. İsrail ise, ilahi niyetin ve mucizenin kanıtıdır. İsrail’in askeri zayıflığı olsa da Araplar engellenecektir. Savaş, evrensel karakter olarak

872 Werblowsky, “Yahudi Mesihçiliği”, s.63. 873 David Morrison, The Gush: Center of Modern Religious Zionism, Gefen Pub., Jerusalem, 2004, s. 22-24. 874 Yehuda Amital: Ortodoks Rabbi. Tansilvanya, Macaristan’da doğmuştur. Holokostta akrabalarını ve yakınlarını kaybetmiş, 1945’de savaş bittiğinde Filistine gelmiştir. Rabbi Yithzak Kook’un öğrencisi olmuş, onun görüşlerini temsil etmiştir. 1944’de Haganah’da görev almıştır. Altı gün savaşından sonra Har Etzion Yeşivasını kurmuş ve 2008 yılına kadar kurmuş olduğu Guş Etzion’ın (Batı Şeria bölgesinde Betlehem ve Kudüs’ün Güneyindeki bölge) başı olmuştur. Rabbi de kendisine yardımcı olmuştur. Bkz. David Morrison, s. 15-17: 19-21: 25-28: 35. 875 Motti Inbari, Messianic Religious Zionism Confronts Israeli Territorial Compromises, Cambridge University Press, Cambridge, 2012, s.74.

208

ortaya çıkmıştır. Bu savaşı İsrail Krallığının dirilişini istemeyenler başlatmıştır, ancak bu savaş Mesihçi boyuttur. Tanrı ebediyete kadar İsrailoğullarının var olacağına söz verdi” demiştir. Bu görüşlerini dile getiren Amital, İsrail barış görüşmelerine toprak kaybetmeksizin destek vermiştir. Onun desteği işgal yerlerindeki yerleşimlerin boşaltılması ya da oradaki inşaatların durdurulmasını kapsamamaktaydı. Daha çok uzlaşmazsız “barış için barış” formülüne inanmıştır. Dini açıdan Mesih gelmeden barış mümkün değildir, buna bilen Amital’ın destek verme nedeni; şimdi anlaşma yapılmazsa ileride illegal örgütlerle görüşülmek zorunda kalınacağı korkusudur.876

Görülen odur ki her iki savaş, bir kesim için Baba Kook’un öğretilerini güçlendirerek politik arenada Siyonizmle paralelleştirirken, diğer kesim Siyonizmi bu dinsel figürün dışında tutmuştur. Birbirine zıt fakat etkin, birbiriyle çatışmacı iki Haredi grup oluşmuştur. Altı Gün savaşı “İsrail toprağı” kavramını ortaya çıkararak, dini Siyonistlerin toprağı daha fazla sahiplenmesi, militarist hareketlere yönlenmesini getirirken, Yom Kipur savaşı Mesihçi ve dinsel yapının etkinliğini öncekine göre daha da artırmıştır.

Ultra Ortodoks Haredi gruplar ise siyasi alanda Tora emirlerini hakim kılma gayreti içine girmişlerdir. Agudat Israel partisi daha radikal bir çizgiye gelmiş, Rebbe Schneersohn; İsrail ordusunun Şam’a girmesi gerektiğini dile getirmiştir. Nihayetinde gerek Altı gün ve gerekse Yom Kipur savaşları radikal dinsel grupların siyasi hayatın içinde daha fazla seslerini yükseltmelerine, bir kısım halk üzerinde daha etkili olmalarına sebep olmuştur. Böylece Haredi grupların asıl amaçlarından biri olan; toplum ile devletin yeniden atalar dönemindeki gibi dine, halahaya ve geleneklere göre biçimlendirilmesi için uygun zemin oluşmuştur. 1970’lerin ortalarına kadar dini Siyonizm politikada

876 Motti Inbari, “When Prophecy Fails? The Theology of the Oslo Process- Rabbinical Responses to a crisis of Faith”, Modern Judaism, Oxford University Press, 2009, http://mj.oxfordjournals.org, (Erişim Tarihi 11. 12. 2014)

209

ikincil rol oynarken bu savaşlardan sonra güçlenerek birincil ve etkin konuma gelmiştir.

Yahudi toplumu sağ eğilimli partilere yönelip, dinsel figürlere ağırlık verirken, Araplar da sınırlı imkanlara rağmen örgütlenmeye başlamışlardır. Arap örgütlenmesi, hem içeriden hem de dışardan desteklenmiştir. Arap Birliği, Rabat’ta yaptığı toplantıda FKÖ lideri Yaser Arafat’ı Filistinlilerin tek sözcüsü olarak seçmiş, Birleşmiş Milletler ise, FKÖ’ne gözlemci statüsü vermiştir. Bu durumu Yazar Edward Said, Filistin sorununun kamu bilincine yerleştiği tarih olarak nitelendirmektedir.877 Yaser Arafat’a paye veren bir başkası da Ultra Ortodoks, anti-Siyonist Neturei Karta’nın lideri bir diğer lideri Rabbi Moshe Hirsch’dir. Arafat’ı, “Tanrı’nın kutsanmış elçisi” olarak nitelendiren Hirsch, İsrail Devletini kabul etmediği için her zaman Filistinlilerle birlikte hareket etmiştir. İsrail’in, anlaşma uyarınca Süveyş bölgesinden 1974 yılında çekilmeye başlaması dini siyonistlerin keskin muhalefetiyle karşılaşmış, daha önce tohumları atılan Guş Emunim’in kuruluşu gerçekleşmiş, böylece yeni ve daha ateşli bir sürece girilmiştir.

B. İsrail’in Toprak Politikasına Mesihçilerin Tepkileri ve Radikal Grupların Oluşması

a) Guş Emunim

Yom Kipur savaşıyla “İsrail Devleti” söylemi yerini “İsrail toprağı söylemine” bırakmış, toprak kaybı kabul edilemez olmuştur. Toprakların korunması amacıyla Şubat 1974 yılında, Kfar Etzion’da, Mafdal’ın genç jenarasyonu, dini Siyonist, milliyetçi Ortodokslarca temeli daha önce atılan Guş Emunim hareketinin resmi kuruluşu gerçekleşmiştir. Şair Naomi Shemer ve Ariel

877 2535 B sayılı Birleşmiş Milletler Genel Kurul kararı Yaser Arafat 1974’te toplantıya katılmıştır. Bkz. Said, Filistin Sorunu, s.30.

210

Sharon gibi toplumdaki bir kısım laiklerden destek alan hareketin manevi babası ise oğul Zevi Yehuda HaCohen Kook’dur.

Baba Kook’un öğretilerini benimseyen ve Merkaz Harav’da yetişen Guş Emunim kurucuları ve üyeleri aynı zamanda dini Siyonizmin militaristleri haline gelmişlerdir. Orada asker gibi disiplinli yetiştirilmişler, Merkaz Harav da hakim güç olmuştur.878 Rabbi Kook’un “The Book and the Sword (Kılıcın Kitabı)879 anlayışı çerçevesinde başlarına örgü kipa takarak askeriyede gönüllü hizmetlerde bulunmuşlardır.880 Temel amaçları; Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Henry Kissinger’in İsrail’in işgal ettiği topraklardan geri çekilmesini sağlayacak “mekik diplomasisini” engellemek için harekete geçmek, kutsal toprakları Araplara bırakmayarak, Batı Şeria ve Gazze’de yerleşkeler kurmak olmuştur. Guş Emunim’in ileri gelenleri için bu en önemli mitzvadır. Zira yaşanılan dönemin Mesihçi dönem olduğuna dair birçok işaretler vardır. Onlara göre; toprakların alınması, tarımsal verimliliklerin yaşanması, Yahudi sürgünlerin toplanarak ulus devletin kurulması, Kudüs’ün alınması, Holokost, dünyadaki iç karışıklıklar gibi olaylar Mesih’in doğum sancılarıdır.881 1967 şavaşıyla laik Siyonist hareketin himayesi altında, kurtuluş için Tanrı’nın planının ilk etabı gerçekleştiğinden, İsrail Devleti ve toprağının kutsallığına inanmışlardır. Katı ve şiddet yanlısı söylemleriyle yerleşik Araplara karşı agresif tavırlar sergileyen harekete göre; Filistinlilere Kutsal Kitap döneminde Kenanlılara uygulananların aynısının uygulanması gerekmektedir. Bu amaçla Baba Kook’dan farklı olarak daha uzlaşmasız hareketlere yönelmeye başlamışlardır.

878 Inbari, “Messianism a Political Power…”, s. 405. 879 Don Yehiya, “The Book and The Sword: The Nationalist Yeshivot and Political Radicalism in Israel”, Accounting for Fundamentalisms…, s. 264-298. 880 Elizur ve Malkin, s. 136-138. 881 Sharot Stephen, Messianism, Mysticism and Magic: A Sociological Analyis of Jewish Religious Movement, University of North Carolina Press, North Carolina, 1982, s. 230.

211

Guş Emunim’in oğul Kook’dan başka diğer ruhani liderleri Aşkenaz Rabbi Shlomo Goren ve Rabbi Moshe Zevi Neria (1913- 1994)’dır.882 Genç jenarasyon lider kadrosu ise Rabbi Moshe Levinger, Ortodoks Rabbi Haim Meir Drukman (1932-…)883, Rabbi Eliezer Waldman, Rabbi Yochanan Fried ve Rabbi Shlomo Chaim HaCohen Aviner (1943-…)’dir.884 Hepside dini ve ruhani yönleriyle, hareket içinde aktif görevler almışlardır. Mesela, Moshe Levinger politika işlerinden sorumlu olmuştur. Ultra Ortodokslar askerlik yapmazken, Guş Emunim üyeleri İsrail Devletine sorun çıkarmaktan uzak durmuş, askerliğin bizzat içinde yer almıştır. Bu davranışları toplumda kendilerine sempatiyle bakılmasını, Ultra Ortodokslara ise tepkili olunması sonucunu doğurmuştur. Guş Emunim’in askerliğe önem vermesinde en büyük etki, Baba Kook’un kutsal topraklarda Yahudilerin savaşmasının önemi üzerine fikirleridir. Diğer taraftan Oğul Kook’un İsrail Devletini, “Tanrı’nın tahtının dayanağı” olarak nitelendirmesi onları zorunlu olarak devleti korumaya yönlendirmiştir.885

Guş Emunim’in ana felsefesi Mafdal partisi gibi “Büyük İsrail” (Greater Israel) veya Bütün İsrail Toprağı’dır (The Whole Land of Israel). Ancak Büyük İsrail’in sınırlarının ne olduğu konusunda kesin bir bilgiye ulaşmak güçtür. Çünkü Kabalist öğretiyle yazılan bu bilgilerin çözülmesi zordur. Bu sınırlar geçmiş tarihteki geniş toprakları kapsadığı gibi, Ürdün ırmağının Batısından, Filistinin tamamından Akdenize, Kuzeyde Suriye Humus’a ve Irak’da Fırat ırmağının Batısından itibaren olan alanları da kapsayabilmektedir. Bunun

882 Rabbi Moshe Zevi Neria: Eğitimci, Politikacı. Abraham Isaac Kook ile çalışmıştır. 1969- 1976 yılları arasında Mafdal’dan Knesset üyesi olmuştur. Bnei Akiva’nın kurulmasına yardımcı olmuştur. Hapoel HaMizrahi Rabbinik derneğini kurmuştur. Devlet ve topluma katkılarından dolayı 1978 yılında Devlet Yüksek Onur ödülü verilmiştir. 883 Rabbi Haim Meir Drukman: Bnei Akiva yerleşkesi ve gençlik hareketinin başı olmuştur. 1977 ve 1981 seçimlerinde Mafdal’dan Knesset’e seçilmiştir. 1981 yılında bakanlık yapmıştır. 1984 seçimlerinde partisini kurmuş, Knesset’te iki sandalye kazanmıştır. 1986 yılında ise tekrar Mafdal’a dönmüştür. 884 Rabbi Shlomo Chaim haCohen Aviner: Dini Siyonizmin ruhani liderlerindendir. Aynı zamanda elektirik mühendisi ve matematikçidir. Bnei Akiva gençlik hareketi içinde yer almış, Zevi Yehuda HaCohen Kook ile birlikte Merkaz Harav’da çalışmıştır. Golan tepelerindeki Keshet’ yerleşkesinin Rabbiliğini yapmıştır. Talmud Akademileri tarafından verilen Rosh Yeşiva ünvanına sahiptir. Halen Batı Şeria’daki Bet’El’in Rabbidir. 885 Shahak- Mezvinsky, s. 141; Cejka- Koran, s. 101.

212

yanında sadece Kutsal Kitapta belirlenen Vaat edilen topraklar da sınırları olabilmektedir.886

Guş Emunim için topraklar ne kadar önemliyse, Yahudi halkı da çok önemlidir. Yahudi halkının eşsiz, diğer insanların ise sıradan olduğuna inanılmıştır. Hatta grubun önemli rabbilerinden Shlomo Aviner ’e göre; diğer sıradan milletler adalet ve doğruluk gibi yasalara uymalıdırlar, bu yasalar Yahudiler için uygulanmaz.”887 Guş Emunim’in bir diğer lider Rabbisi Israel Ariel’e (1939-…)888 göre ise; “Yahudi olmayan birini öldüren bir Yahudi yargıdan muaftır.” Bu yüzden Arapları öldüren Yahudiler cezalandırılmamalıdır. Bu gibi söylemler Lubaviç Habad Rebbesinin dediklerinden hiç farklı değildir. Mafdal’ın gayri resmi organı olan Guş Emunim üyeleri kendilerini, Yahudi halkı arasında uyanışı başlatanlar olarak görmüşlerdir. İllegal bir hareket olan Guş Emunim, Siyonizmi tarihsel birlikten çok Yahudi geleneğine dayanan bir oluşum olarak gördüğünden Yahudi gelenekleri ve dinini korumayı, teokratik büyük İsrail Devletinin kurulmayı hedeflemiştir.

Guş Emunim, siyasi alanda fikirlerini her zaman politikacılara uygulatma ortamı bulmuştur. İsrail hükümetleri, Guş Emunimin desteğini kaybetmemek için Yahudileri öldüren Filistinli mahkumları hapsetmiş, Yahudi olmayanları öldürenleri ise serbes bırakmışlardır.889 Guş Emunimin taraftarları Filistilileri, her zaman Kutsal Kitapta sürülmeleri veya yok edilmeleri mübah olan Kenanlılarla eş tuttuklarından Filisitinlilerin diğer başka Arap topraklarına sürülmelerini istemişler, onlardan alınan topraklara sahiplenmeyi Kutsal Kitaptan gelen bir hak olarak görmüşlerdir. Böylece politika alanında

886 Tekvin 15: 18 887 Shahak- Mezvinsky, s.144. 888 Rabbi Israel Ariel: 1967 savaşında Batı Duvarı’nın özgürlüğü için paraşütçü birliğinde hizmet etmiştir. Sina çölündeki Yamit yerleşkesinin Rabbi ve Yeşivasının başı görevinde bulunmuştur. (1982 yılında bölgedeki Yahudiler tahliye edilmiştir.) 1981 yılında partisinden Knesset seçimlerine girmiştir. Temple Institute’in kurucularındandır. 2015 yılında Yahudi dinci terörist şüphesiyle Batı Şeria’ya girişi yasaklanmıştır. 889 Shahak- Mezvinsky, s.146.

213

yaptırımlarıyla dinsel sonu başlatmayı hedeflemiştir. Bu nedenle Batı Şeria ve Gazze’de mevcut yerleşim yerlerini genişletmek ve yeni yerleşim yerleri kurmak temel politikaları olmuştur. Bu hedefleri politikacılar tarafından desteklenmiştir.890

Sağcı Likud partisinin891 desteğiyle 1974-77 arasında Batı Şeria’da (West Bank) üç yerleşke kurmuşlardır.892 İsrail Savunma Bakanı de onları desteklemiştir. Her ne kadar Başbakanlığı döneminde Yitzak Rabin (1922- 1995),893 yerleşim yerleri kurulması fikrine zaman zaman karşı çıkmışsa da, Guş Emunim’in Peres’in desteğiyle Sebastia’da büyük bir gösteri yapmasıyla, Rabin de uzlaşmak zorunda kalmıştır. Hatta Rabin, Batı Şeria’daki Hayad Barzel’de uyguladığı “demir pençe” politikası sonucunda çok sayıda Filistinli, İsrail hapishanelerinde sistemli ve sürekli işkenceye maruz kalmıştır. Birleşmiş Milletler yaşanan bu gelişmelerden rahatsız olmuş, 3379 sayılı kararla Siyonizmi, bir çeşit ırkçılık olarak tanımlamıştır (1975).894 Guş Emunim ise uygulanan bu politikalardan hoşnut olmuş, önündeki engelin kalkmasıyla Batı Şeria ve Gazze’nin önemli bölümlerinde Yahudi yerleşim yerleri kurmaya hız vermiştir (1975). İşgal edilen topraklardaki diğer yerleşimciler, Lubaviç Habad Hasidileridir.

890 Gershon Shafir, “Zionism and Colonialism,” The Israel–Palestine Question, Ed.: Ilan Pappe, Routledge, London, 2005, s. 81. 891 Likud Partisi: Likud, Birlik anlamına gelmektedir. İsrail’in en geniş tabanlı partisidir.1973 yılında ile Herut partisinin bir araya gelmesiyle kurulan sağ kanat bir partidir. Partinin kurulumunda emekli General Ariel Sharon öncü olmuştur. Parti, Batı Şeria ve Gazze şeridinde Yahudi idaresinin hakim olmasını benimsemiştir. 892 İlerleyen yıllarda siyasetçilerin desteği ile bölgeye kurulan yerleşke sayısı artmıştır. 1977’de 7, 1978-80’de 8 ve 1981’de 6 yeni yerleşke kurulmuştur. Ayrıca Bkz. Gershon Shafir- Yoav Peled, Being Israeli: The Dynamics of Multiple Citizenship, Cambridge University Press, Cambridge, 2002, s. 171. 893 Yithzak Rabin: Altı Gün savaşında İsrail Genel Kurmay başkanlığını yapmıştır. O zamanki sertliğinden dolayı kendisine “Demir İrade” denmiştir.1974-1977 yılında İşçi Partisinden İsrail beşinci Başbakanı olmuştur. 1990’da Likud-İşçi Partisi ortak hükümetinin Savunma Bakanı ve 1994 yılında yeniden Başbakanlık yapmıştır. 894 Birleşmiş Milletler 1991 yılında Siyonizmin, ırkçılık olmadığı kararını almıştır. Bkz. Türkkaya Ataöv, “Yeni Baskıya Önsöz”, Siyonizm ve Irkçılık, Ed.: Türkkaya Ataöv, İleri Yay., Ekim 2006, İstanbul, s.5.

214

İsrail siyasi hayatının en önemli isimlerinden Shimon Peres bu dönemde hem Guş Emunimin desteğini hem de Filistin siyasi liderlerinin desteğini almak amacıyla Moshe Dayan’ın “işlevsel Uzlaşma”dan yana bir politikasını yürütmeyi yeğlemiştir. Peres’e göre; Guş Emunim bir taraftan Batı Şeria ve Gazze’ de yerleşik halk tarafından kullanılmayan topraklarda yerleşim yeri kuracak, diğer taraftan İsrail hükümeti Filistinli siyasetçilere, Filistinliler üzerinde mutlak yönetim hakkı vererek bu yerlerde sadece belli unsura müdahale edecektir.895 Böylece hem yerleşim yeri konusunda inatçı olan Haredilere hem de Arap tarafına yakın mesafede bir politika oluşturulacaktır.

Yerleşim yerlerinin artırılması aynı zamanda siyasi bir rant haline gelmiştir. Haredilerce önem verilen yerleşim yeri konusunun nedenlerini Israel Shahak ve Norton Mezvinsky, İsrail’de Yahudi Fundamentalizmi isimli kitapta üç açıdan değerlendirmişlerdir: Birincisi, Mesihçi ideolojinin sığınağı olmaları, ikincisi İsrail toplumundaki mevcut ve geleceğe yönelik potansiyel etkileri, ve üçüncüsü Ruhani liderlerin inşa etmeye çalıştığı yeni toplumun ilk nüvesi olma rolleridir.896 Bu değerlendirme Merkaz Harav okullarında aynı öğretiyle yetişen öğrencilerin toplumdaki hareketlerinin ve etkilerinin de çok iyi ifadesidir. Zira Mesihi bekleyerek geçen yıllar ve Vaat edilen topraklar fikriyle yetişen, bu ideanın bir an önce gerçekleşmesi için militanlaşan bu gruplar; tekrar başa dönmekten, topraksız kalmaktan, Mesih’in gelişinin ertelenmesinden ve teoratik bir devlet kuruluşunun aksamasından korkuyla yerleşim yeri ve toprakları aşırı sahiplenme içine girmişlerdir.

Ancak işgal altındaki topraklara yerleşim yerleri kurmaya hız verilmesi giderek artan bir sorun haline gelmeye başlamıştır. Araplar topraklarına yapılan yeni yerleşim yerlerinden huzursuz olmuşlardır. İsrail Devleti ise, Yahudi yerleşim yerlerinin korunaksız olmasını gerekçe göstererek bölgeye askeri birlikler sevk ederek, Arapların hayatlarını bir nevi gözlem altına almış

895 Shahak- Mezvinsky, s.123; Meron Benvenisti- Shlomo Khayat, The West Bank and Gaza Atlas, West Bank Data Base Project, 1988, s. 64; Abraham Diskin, The Last Days in Israel- Understanding the New Israel Democracy, Frank Cass, London, 2003, .s 81. 896 Shahak- Mezvinsky, s.155.

215

yaşam alanlarını kısıtlayarak huzursuzluğu daha da artırmıştır.897 İsrail’in askeri manevrası olarak nitelendirilebilecek bu durum aslında Filistinlilerin kontrolünün kısıtlanmasıdır. Zira işgal edilen topraklara Haredilerin yerleşim birimi kurmasına ne İşçi Partisi ne Likud partisi ne de hükümet olan diğer partiler ses çıkarmamışlardır. Zira Siyasi partiler, Haredilerin tepkisine maruz kalmak istememişler, onların agresif hareketlerinden çekinmişler ve nihayetinde aslında onlar da toprak kaybetmek istememişlerdir. Guş Emunim’in yerleşke hareketine destek veren Likud, onun askeri güç ve para kazanarak güçlenmesini sağlamıştır.898 Bu sırada gerek Haredilerin ve gerekse de Guş Emunim’in, Mesihçi söylemleri ve işgal altındaki toprakları Tanah’dan alınan güçle elde tutma gayretlerini, iktidara gelen sağcı hükümetler, az ya da çok kendi siyasi stratejileri dorultusunda kullanmışlardır. Hükümetler bu grupların öne çıkan amaçlarının dışında toplumu Yahudileştirme yani dine uygun bir toplum yaratma ideallerinin farkında olmuşlar ancak engelleyici etkin bir politika içine girmemişlerdir. Ehud Sprinzak, asıl amaçlarının İsrail’de eğitim sistemi ve yönetimi değiştirmek olan Guş Emunim’in görünen hareketleri için; “aysbergin ucu” tanımlamasını yapmıştır.899 Guş Emunim ve Mafdal ise hayalleri olan “Büyük Yahudi Krallığı” kurulana kadar laik hükümetlerle işbirliğine gitmekte bir sakınca görmemiştir.

Mafdal’ın bir nevi ayrılıkçı ve parlamento dışı hareketi olan Guş Emunim, 1977 yılında Likud partisinin iktidara gelmesiyle yasallık kazanmıştır. Mafdal, Knesset’deki 12 sandalyeyle Likud’un koalisyon ortağı olmuş, üç bakanlık elde etmiştir. Başbakan Menahem Begin (Likud) ise, Guş Emunim ile laik hükümet arasında kutsal ittifak yapmıştır. Kuruluşundan bir süre sonra Mafdal içinde hakimiyeti ele alan Guş Emunim ise kendi isteklerini yaptırmak için hükümet kanadıyla daha rahat bir çalışma ortamı bulmuştur. Bu tarihten

897 Shahak- Mezvinsky, s.158-160. 898 Rafael Reuveny, “The Triangle of Conflict: Fundamentalism in Israel and The Territories”, Gods, Guns, and Globalization Religious Radicalism and İnternational Political Economy V. 13, International Political Economy Yearbook, Ed.: Mary Ann Tetreault- Robert Allen Denemark, Lynne Rienner Publishers, Boulder, Colorado, 2004, s. 84-84. 899 Aranoff, s.72.

216

sonra 1980’e kadar yasadışı kurulum olması sebebiyle ordu tarafından yerleşimcileri tahliye edilen Elon Moreh yerleşkesi de varlığını daha rahat devam ettirmiştir. Ayrıca dinci partilerin giderek etkinliklerini artırması ve İsrail seçim sistemi nedeniyle 1977 itibaren her koalisyonda yer almışlar, knessette de etkili olmuşlardır.900

Guş Emunim hareketi, Altı Gün savaşında ele geçirilen Yahudiye- Samiriye’nin işgalini de Mesihçi sürecin bir parçası olarak değerlendirmiştir. Onlara göre, “İsrail toprağı ve Yahudiler kutsaldır. Yahudiye-Samiriye’de bu kutsala aittir. Filistinliler ise bu topraklarda yaşayan gerim’dir.”901 Guş Emunim’e göre Filistin sorunu diye bir sorun da yoktur. Çünkü Tanrı ile yapılan ahit gereğince bu topraklar zaten İsrailoğlullarına aittir. Guş Emunim içindeki daha radikallere göre ise, Filistinliler ebedi düşmandır. Onlara göre; Yahudiliğe tehdit olan her kim Kutsal Kitapta geçen “Amelek” halkı gibi öldürülmeli, kökü yok edilmelidir.902 Guş Emunimin bu fikirlerleri koalisyon ortağı olan Mafdal’ın politikalarında yer almış ve uygulama alanı bulmuştur. Guş Emunim, Menahem Begin’in Başbakan olmasından sonra ise, daha düzenli yerleşim yerleri yapabilmek ve onları idare edebilmek için “Amana” adlı resmi yerleşim organizasyonu oluşturmuştur.903 Bu organizasyon Dünya Siyonist Oraganizasyonu tarafından da tanınmıştır. Sonrasında ise Batı Şeria ve Gazze’deki yerleşkeleri temsil etmek için “Yesha konsili” oluşturulmuştur.904

Guş Emunim, Altı Gün savaşından sonra Batı Şeria’da, siyasetçilerden aldığı destekle 3500 ikamet yeri olan 24 yerleşke kurmuştur. 1978 sonuna

900 Giora Goldberg, “Religious Zionism and The Framing of a Constitution for Israel”, Israel Studies 3, 1, Projet Muse, 1996, s. 211. 901 Tora’ya göre Yahudi olmayıp ancak kendilerine hoşgörüyle davranılacak olanlardır. 902 Çıkış 17: 14, Sayılar 24: 20, Tesniye 25: 19, Danby, s. 32. 903 Sprinzak, “The Politics, Institutions…”, s. 134 – 135. 904 David Newman, “Gush Emunim and Settler Moviment,” The Routledge Handbook on the Justice Israeli– Palestinian Conflict, Ed.: Joel Peters- David Newman, Routledge Taylor&Francis Group, London, 2013, s. 262.

217

kadar Batı Şeria’daki Yahudilere ait toplam yerleşke sayısı 77,905 Yahudi nüfus ise 4. 400’den 12.500’e çıkmıştır.906 Dünya Siyonist Organizasyonu yerleşke bölüm başkanı bile bu yüzden Guş Emunim’e sempati duymuştur.907

Seksenli yıllar ise, üyelerinin %82’si Aşkenaz olan Guş Emunim’in, Mafdal’ın içinde kendi fikir ve ideolojilerini daha iyi sergilediği, radikal eğilimlerini artdırdığı bir dönemdir. Mafdal’dan Knessete giren, Zevulun Hammer (1936-1998)908 dahi bu radikalleşmeyi eleştirmiştir. Eğitim ve Kültür Bakan olan Hammer, milliyetçi görüşlerinin pişmanlığını dile getirerek; bu tip radikal hareketlerin Tora’daki dini vurguları gölgelediğini söylemiştir. Oysa Mafdal ve Guş Emunim’in en önemli özelliği hem milliyetçi hem de Mesihçi ideolojiyi ön plana çıkarmalarıdır. Hammer tepki olarak Batı Şeria’daki Guş Emunim yerleşkelerine ziyaretini iptal etmiş, bu davranışı Guş Emunim üyelerini şaşırtmıştır. Guş Emunim kurucularından Rabbi Haim Drukman; şaşırdım, geril al (sözünü) derken, diğer kurucu üye Rabbi Moshe Levinger; Eretz İsrail ideasına ihanet olarak görerek, kendisinin istifa etmesini istemiştir. Bu tepkiler karşısında Mafdal’dan Dış İşleri Bakanı Yehuda Ben- Meir, Hammer lehinde sözlü saldırılara cevap vererek; Guş Emunim, ebedi savaşa sebep olacak demiştir.909 Ancak Guş Emunim vazgeçmemiş, yerleşke hareketlerini desteklemeye devam etmiştir. 1982 yılında Batı Şeria’da 25.000 Yahudi, 100 yerleşkede yaşamaya başlamıştır.910

Oğul Kook’un vefat etmesiyle fikirleri, Rabbi Shlomo Aviner ve Rabbi Zevi Tau tarafından sürdürülmüş, iç ve dış siyasette hareketli ve çalkantılı dönem geçiren İsrail’de radikal hareketler artarak devam etmiştir. Özellikle Arap

905 Edward Said, The Question of Palestine ( A Compelling Call For Identity and -Antony Lewis), Vintage Books, A Division of Random House, New York, 1980, s. 263. 906 Shafir ve Peled, s. 171. 907 Aranoff, s.71. 908 Zevulun Hammer: Hayfa doğumludur. Bar İlan üniversitesinde eğitim görmüştür. İlk olarak 1969’da Knesette’e girmiş, yıllar boyunca çeşitli komitelerde yer almıştır. Mafdal’ın liderliğini yapmıştır. 1996’da Eğitim ve Kültür Bakanı olmuştur. 1997’de Diyanet İşleri bakanlığını da üstlenmiştir. 909 Aranoff, s.74. 910 Goldberg - Zadok, s. 52; “Statistics on Settlements and Settler Population”, Basım: 01. 01. 2011, Güncellenme: 11. 05. 2015, www.btselem.org/statistics, (Erişim 11.05. 2015)

218

karşıtlığı ve topraklara sahip olma ideası iki taraf arasındaki açığın büyümesine sebep olmuştur. Guş Emunim gibi radikal ve saldırgan bir diğer Mesihçi Rabbi Kahane’dir.

Guş Emunim’in teologu Kook’un fikirlerinden etkilenen ancak ondan daha radikal eğilimleri olan özellikle Arap düşmanlığını sık sık dile getiren Rabbi Kahane de Kach partisi olarak 1984 yılında siyasete girmiştir.911 Seçim çalışmaları sırasında Arapları hedef almıştır. Ona göre, “Arapların nüfusu her geçen gün artmaktadır. Bir süre sonra Yahudilerden daha çok olacaklardır. Bu sebeple, Filistinliler kutsal topraklardan zorla veya gönüllü sürgün edilmelidirler.” Bu sloganla hareket eden Kahane, milletvekili seçilmiştir. Kahane’nin seçilmesinde bazı Seferadlar etkili olmuştur.912 İşçi Partisi’nin kendilerine ayrımcılık yaptığından şikayet eden ve Agudat Israel ile de birlikte olmak istemeyen bir kısım Sefaradlar oylarını bu seçimde Ultra Ortodoks rabbiye vermişler. Akabinde de Agudat’tan kopararak kendi partileri ’ı913 kurmuşlardır.914 Partinin kuruluşuna Rabbi Elazar Menahem Man Shach yardımcı olmuştur. Shas’ın Ruhani lideri ise Rabbi Ovadia Yosef (1920- 2013)’dir.915 Yosef, Rabbi Reines’in “insan canı topraktan daha önemlidir” görüşünü savunarak, canı kurtarmak için topraktan taviz verilebilir diyerek safını ortaya koymuştur. İsrail Devletini beklenilen Mesihçi çağın bir

911 Ehud Sprinzak, Brother Against Brother, The Free Press, New York, 1999, s. 180; Nur Masalha, Imperial Israel and the Palestinians, Pluto Press, London, 2000, s. 144: 156. 912 Emanuel de Kadt, Assertive Religion: Intolerance in a Multicultural World, Transaction Publishers, New Brunswick, 2013, s. 173; Yitzhak Reiter, National Minority, Regional Majority: Palestinian Arabs Versus Jews in Israel, Syracuse University Press, New York, 2009, s. 123; Gary J. Jacobsohn, Apple of God: Constitutionalism in Israel and the United States, Priceton Legacy Library, Priceton, 1993, s.. 178. 913 Shas: Shomrei Torah Sephardim (Sefarad Tevrat Bekçileri) partisinin kısaltılmış adıdır. Siyonist olmayan, Ultra Ortodoks Sefartların partisi olarak bilinmektedir. 1984 yılında Agudat Israel’den ayrılan bir grup tarafından kurulmuştur. Ruhani liderleri Ovadia Yosef’dir. 914 A. Murat Ağdemir, “Religion, Settlemets and Israel’s Relations with Palestinian Arabs”, The Turkish Yearbook of International Relations, V.45, Ankara University Faculty of Political Science, ss. 41-64, 2014, s. 49-50. 915 Rabbi Ovadia Yosef: Bağdat’da doğumludur. Halaha otoritesini kabul etmiştir. Sefardi ve Mizrahi toplulularının çok saygı duyduğu bir isim olmuştur. Petah Tikva, Rabbinik mahkemesinde hizmet etmiştir. OrHaTorah yeşivasını kurmuştur. Kudüs Üst Rabinik Mahkemesinde görev almıştır. 1968’de Kudüs, Seferad Baş Rabbisi olmuştur. 1970’de İsrail Devlet nişanı almıştır.

219

parçası ya da başlangıcı görmediğinden916 işgal edilen topraklar ve yerleşimciler konusunda Mafdal, Guş Emunim ve Kach partisi kadar radikal eksende yer almamıştır. Rabbi Yosef’e göre Yahudiler toprakları fethetmekle yükümlüdür ancak Mesih dönemi henüz başlamamıştır dolayısıyla İsrail ordusunun başarıları dinin hükmünü zayıflatmaktadır.917

Guş Emunim ise Mesihçi dönemin bir parçası oldukları düşüncesiyle giderek daha radikalleşmiş, seksenlerin ilk yarısında terör faaliyetleriyle anılmaya başlamıştır. Hareket, Mabetin inşa edilmesi ve toprakların Araplara geri verilmemesi için legal ve illegal oluşumların içinde olmuştur.

b) Meir Kahane ve Kah Hareketi

Altı Gün savaşında kazanılan topraklar, Amerikan Yahudisi, ırkçı, milliyetçi ve militarist bir yapıda olan Rabbi Meir Kahane’nin de ilgi alanına girmiştir. Öncelikle “Anti-Semitizme karşı, her ne şekilde olursa olsun Yahudileri korumak” için “Yahudi Savunma Ligini” 918kurmuştur. 919 Lig, Arap terörizmini tümden kınayarak, cani eylemler ve terörizm karşısında politik hoşgörünün olmaması gerektiğini dile getirmiştir. On beş binden fazla üyesi olduğu düşünülen grup, Yahudi düşmanlarını hedef almayı esas ilke olarak benimsemiştir.

916 Mehmet Yılmaz, s.67. 917 Shahak- Mezvinsky, s. 70. 918 Yahudi Savunma Ligi (The Jewish Defense League): 1968 yılında Rabbi Meir Kahane ve arkadaşları tarafından Amerikada yaşayan Yahudileri anti-Semitizmden korumak amaçlı kurulmuştur. 1970’lerin başında Meir Kahane hayranı olan eski Amerikan askeri Irving David Rubin harekete katılarak yeniden biçimlendirmiştir. Müslümanlara ve Arap Amerikalılara karşı sayısız terörist aktiviteler yapılmıştır. Rubin, 1985’de hareketin başkanı olmuştur. FBI ve CIA bu hareketin terörist hareket olduğunu, 1969’dan beri terörist eylemlerle kimliklendiğini ileri sürmüş ancak bu eylemler kanıtlanamamıştır. Hareket 2001’den beri aktif değildir. Bkz. Brent L. Smith- Kelly R. Damphousse- Paxton Roberts, Pro-Incident Indicators of Terrorist Incidents: The Identification of Behavioral, Geographic and Temporal Patterns of Preparatory Conduct, University of Arkansas, Mayıs 2006, s. 35-38, https://www.ncjrs.gov/pdffiles1/nij/grants/214217.pdf, (Erişim Tarihi 08.10. 2016). 919 Libby Kahane, Rabbi Meir Kahane: His Life and Thought V. One 1932-1975, Institute for Publication of the Writing of Rabbi Meir Kahane, Urim Publications, Jerusalem, 2008, s. 90- 93.

220

Yahudi Savunma Liginin, politik arenadaki temsilcisi ise, radikal Kach920 partisi olmuştur. Parti, Ultra Ortodoksların fikirleriyle paralel olarak Hardalizm,921 Kahanizm,922 Milliyetçilik ve Halaka ideolojilerini savunan yol izlemiştir. Şiddet yanlısı Kahane’ye göre; “Filistinliler kutsal topraklardan tamamıyla sürgün edilmelidirler.” Bunu gerçekleştirmek için; Yahudileri, Filistinli Araplar aleyhine kışkırtıp Mesihi süreci hızlandırmak lazımdır. Mesih’in gelişini hızlandırmak için bir diğer yol ise Yahuda ve Samarya’da gerektiğinden çok daha fazla yerleşke kurmaktır.923

Laik Yahudilere de düşman olan Kahane, İsrail’de din devleti kurulmasını, bu devletin dini kanunlara göre yönetilmesini, demokrasinin Batı medeniyetine yani gentilelere uygun bir yapı olduğunu ileri sürmüştür. Araplara sürekli sert üslüpla yaklaşarak, ülkeyi terk etmeleri gerektiğini, ancak askerlik ve diğer vatandaşlık924 görevlerini yapar, Devleti kabul ederlerse kalabileceklerini dile getirmiştir. Ancak asıl düşüncesi Arapların sürgün edilmesidir. Bu amaçla 1972-73 yıllarında Arapları, gönüllü olarak yaşadıkları topraklardan göç etmeye ikna kampanyasını başlatmıştır. Revizyonist hareketin lideri Ze’ev Jabotinsky, Menahem Begin’in manevi lideri olduğu gibi Rabbi Meir Kahane’nin de manevi lideri olmuştur. Kahane’nin görüşleri, Jabotinsky’nin Yahudiler ile Arapların ilişkisini ele aldığı, 1923 yılında yazdığı Demir Duvar (The Iron Wall)925 kitabındaki

920 Kach Partisi: Kach’ın İbranice anlamı “İşte böyle” dir. Yeraltı örgütü IRGUN’un “rak kach” (ancak böyle) sloganından etkilendiği iddia edilmiştir. Kahane’nin 1968 yılında kurduğu Yahudi Savunma Ligi’nin (Jewish Defense Leaque) devamı niteliğindedir. 921 Hardalizm: İbranicesi Chardal’dır. Milliyetçi Haredi anlamında da kullanılmaktadır (Haredi Le-umi). Çoğulu ise Hardalim’dir. Rabbi Avraham Isaac Kook’un yazılarından esinlenilerek oluşturulduğu düşünülen kavramdır. Yahudilik inancında Mesihçilik ve imana önem verilmesini ifade etmektedir. Politik alanda ise, Yeşil Hat sınırları dışındaki Büyük İsrail kavramını içine almaktadır. 922 Kahanizm: Rabbi Meir Kahane’nin adından kaynaklanan ifade. Rabbi Kahane’nin köktendinci Yahudi inancı, İsrail toprağının bütünlüğü, Arapların işgal edilen topraklardan gitmeleri, şiddet desteği ve ırkçı söylemlerini içine alan görüşlerini ifade etmek için kullanılmaktadır. 923 Samuel G. Freedman, Jew vs. Jew–The Struggle for The Soul of American Jewry, A Touch Stone Book, New York, 2000, s 170-171. 924 Sprinzak, The Ascendance…, s. 290. 925 1923 yılında Demir Duvar (The Iron Wall) başlığı altında 2 çalışma bastırmıştır. Ona göre Araplar kutsal topraklardan gitmeyecek, toprakları paylaşmaya da yanaşmayacaklardır. O zaman Yahudilere tek seçenek kalmaktadır. O da varlıklarını devam ettirecek demirden bir

221

görüşleriyle örtüşmektedir.926 Her ne kadar Jabotinsky Arapların gönüllü olarak topraklardan sürülmesini imkansız olarak görmüşse de, kitabında Araplarla anlaşmanın tek yolunun Arapların Filistin’de Yahudi çoğunluğu ve Siyonistleri kabul etmeleri olduğunu, Yahudileri korumak için de güçlü bir ordunun oluşturulmasını vurgulamıştır.

Kahane, Jabotinsky’dan daha sert politika izlemiş, sertlik yanlısı politikaların da savunucusu olmuştur. Konuşmalarında Araplardan bahsederken genellikle köpek tabirini kullanmış, sertlik politikasını ise “Teröre karşı Terör”927 ifadesiyle açıklamıştır. Arap terörüne karşı Yahudi terör örgütü kurulmasının gerekli olduğunu, böylece Mabet dağındaki Müslüman Camilerinin ortadan kaldırılabileceğini, medyanın engellenebileceğini, Yahudilerle Arapların evliliklerinin suç teşkil edeceği ya da Araplara iş verilmesinin engeleneceği gibi birçok psikolojik baskının Arapları kovacağını ileri sürmüştür.928 Söylemleri ve hareketleri bağlıları arasında karşılık bulmuş öncelikle Araplara, kısmen Hristiyanlara karşı şiddet eylemlerinde bulunmuşlardır.

İleri bölümlerde de göreceğimiz gibi Kahane, 1984 yılında Kach’dan Knesset’e seçildikten sonra milliyetçi ve ırkçı söylem ve hareketlerinin dozunu artırmış, grubuyla birlikte terörist faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle partisi siyasetten yasaklanmıştır. Ancak Kahane, 1990’da Mısır asıllı bir Amerikalı tarafından öldürülene kadar Araplara düşmanlığını devam etmiştir.

duvar. Ancak bu duvar gerçek bir duvar değildir. Kutsal topraklarda yaşayan Yahudileri koruyacak, güçlü ve demir gibi sert bir ordunun kurulmasıdır. Bkz. Avi Shlaim, The Iron Wall: Israel and The Arab World, Norton Paperback, New york; 2001, s.13-14; Zeev Maoz, Defending the Holy Land, The University of Michigan Press, Michigan, 2009, s. 9-13. 926 Michael Hoffman, “Profiles of Zionist Racists, War Criminals and Fanatics”, Mart 2002, http://www.revisionisthistory.org/palestine5.html, (Erişim Tarihi 08. 11. 2012). 927 İbranice: Terror Neged Terror (T.N.T.) 928 Benyamin Neuberger, “Israel,” The Militan Democracy Principle in Modern Democracies, Ed.: Markus Thiel, Routledge Taylor&Francis Group, New York, 2009, s. 191-192; Samuel Issacharoff, Fragile Democracies Contested Power in The Era of Constitutional Courts, Cambridge University Press, New York, 2015, s. 94-95.

222

c) Mabetçi Radikal Gruplar

Guş Emunim’in Mesihçi amaçlarına ulaşmak için Kahane bağlıları gibi zaman zaman şiddet eylemlerine yönelmeye başlaması toplumda huzursuzluk yaratmıştır. Şiddet eylemlerinin bir kısmı önceden haber alınarak önlenmiştir. Mesela 1984 yılında 5 Arap otobüsünü havaya uçurma planları, İsrail güvenlik güçleri tarafından engellenmiş,929 şüpheliler yakalanıp, tutuklanmıştır. Yapılan soruşturma planın korkutucu boyutlarını ortaya çıkarmıştır. Zira Guş üyeleri olan bu kişilerin aynı zamanda Mescid-i Aksa’nın altına dinamit koyarak patlatmayı, bölgeyi Mesih geldiğinde üçüncü Mabet için hazır hale getirmeyi hedefledikleri ortaya çıkmıştır.930 Şüphelilerin Guş Emunim üyeleri çıkması ise toplumu şaşırtmış, çoğu İsrailliyi tedirgin etmiştir. Baba Kook ve Merkaz Harav anlayışı, toplumda tüm dini ögelerle laik Siyonizmi birleştirerek uzlaşmacı bakış açısı yaratmayı hedeflerken, şiddet eylemleriyle bundan sapmalar başlamıştır. Bu duruma gelinmesindeki en büyük etki, oğul Kook’un ölümünden sonra başa geçen yeni nesil ruhani liderlerin Kabala düşüncesine kendi siyasi ideolojilerini de ekleyerek politik arenada daha farklı bir yol izlemiş olmalarıdır. Mesela Merkaz Harav yeşivasının başlarından Israel Ariel’in, kurulan “Yahudi Yeraltı Hareketini”931 desteklemesi şiddet ağırlıklı yeni bir dönemin başladığının göstergesidir.

Seksenlerin sonuna doğru Mesihçiler, Araplara karşı daha sertleşmişler, Mabetin yeniden kurulması için bir takım hareketler oluşturmaya başlamışlardır. Bunlardan birisi “Mabet Dağı ve Sadık İsrail Hareketi’dir (The

929 Jerrold M. Post ve Alexander George, Leaders and Their Followers in a Dangerous World: The Psychologu of Political Behavior, Cornell University Press, Ithaca, 2004, s. 141- 142. 930 Ehud Sprinzak, “From Messianic Pioneering to Vigilante Terrorism: The Case of The Gush Emunim Underground”, İnside Terrorist Organizations, Ed.: David C. Rapoport, Frank Cass Publishers, London, 2001, s. 201. 931 Yahudi Yeraltı Hareketi (Jewish Underground): Guş Emunim hakim üyeleri tarafından oluşturulmuş militarist organizasyon. 1979-1984 yılları arasında etkin olmuştur. Özellikle 1980 yılında Filistin’li yöneticilere karşı araba bombalama eylemlerinde bulunmuşlardır. Bu eylemlerde Nablus belediye başkanı Bassam Shakaa iki bacağını, Ramallah belediye başkanı ise tek bacağını kaybetmiştir. Örgütün 1983 yılında El Halil’deki İslam Kolejine yaptığı saldırıda ise üç öğrenci ölmüş, 43 öğrenci yaralanmıştır.

223

Temple Mount and Land of Yisrael Faitful Movement).”932 Hareketin amacı, Mescid-i Aksa’nın yıkılarak burada yeniden Süleyman Mabed’inin kurulmasıdır. Müslümanları putperest olarak gören bu grup, onların elinde olan kutsal bölgenin kendilerine iade edilmesini ve Mescid-i Aksa’nın parçalara ayrılarak Mekke’ye götürülmesi konusunda ısrarcı olmuştur. Onlara göre Tanrı’nın emri böyledir, çünkü kurulacak yeni Yahudi Mabedi Tanrı’nın Tapınağı olacaktır.933

Aynı yıl Guş Emunimin etkili rabbilerinden Israel Ariel de Mabetin üçüncü kez kurulması için Mabet Enstitüsü’nü (Machon Ha-Mikdash ) kurmuştur (1987). 1967 savaşında paraşütçü olarak Mabet dağına ulaşan ilk asker olan Rabbi Israel Ariel, o zaman savaştaki başarıyı “Mesih’in çanları çalıyor” diye değerlendirmiştir. Aradan geçen 20 yıl içinde Ariel, kurduğu Enstitü ile Filistinlilerin yönetiminde olan Mabet dağında üçüncü kez Mabetin inşası için kamuoyu çalışmalarına başlamıştır. Eski Kudüs bölgesinde kurulan Enstitü, kar amaçlı olmayan eğitsel ve dinsel içerikli bir organizasyondur. Kısa vadeli amacı, eğitim yoluyla insanlığın gönlünde Mabedi alevlendirmek, uzun vadeli amacı ise Mabetin yeniden inşası için sınırlı güçle yapılabilecek her şeyin yapılmasıdır. Mescid-i Aksa ve Kubbet’üs Sahra’nın bulunduğu bölgede Mabet kurabilmek adına seminer, konferans ve videolar düzenleyerek etkin olmayı hedeflemişlerdir.934

Enstitü, eski Mabette kullanılan kutsanmış objelerin de yeniden kullanılmasını istemiştir. Rabbi Ariel, kurmuş olduğu “Zefiyah” isimli gazetesinde hem Yahudi yeraltı örgütünün eylemlerini hem de Mabetin yeniden inşasının savunucusu olmuştur.935 Zira Mabet Enstitüsü üyelerine ve kurucularına göre Tora’da geçen 613 emrin çoğu; toprak, Mabet ve kurban konularını içermektedir. Bu emirlerin yerine getirilmesi isteğe bağlı değil

932 Web sitesi için Bkz. http://www.templemountfaithful.org. 933 Peter Lorie, Dünyanın Sonu 2009 Mesih & Armagedon Kehanetleri, Truva Yay., İstanbul, 2004, s. 146-147. 934 Enstitünün web sitesi: http://www.templeinstitute.org/main.htm 935 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s. 39.

224

zorunludur. Şimdi toprağa sahip olunduğuna göre sıra tapınağın üçüncü kere inşa edilmesine gelmiştir. Çünkü Mabet inşa edilemediğinden Tora’taki emirlerin yaklaşık 200 tanesi yerine getirilememektedir. Ariel, Altı Gün savaşından sonra elde edilen kazanımları Tanrı’nın iradesinin gerçekleşmesi olarak yorumlayıp, “İsrail’in elinin sağlamlaşması”936 kavramını geliştirmiştir. Bu kavram aynı zamanda Tanrı’nın, Mabette yeniden ibadetlerin yapılmasını emretmesi, bu durum tehlike içerse bile emri gerçekleştirmek için zorunluluğu ifade etmektedir.937

Radikal ve teokratik, etkili bir kurum olan Enstitü, Eğitim Bakanlığınca resmi bir kuruluş olarak tanınmış, finans ve aktivite açısından devletçe desteklenmiştir. Devlet ve dini okullarda eğitim gören birçok öğrenci kurumun programlarına gönderilmiştir. Çok sayıda asker ve genç Haredi kadınlar da Enstitü’de gönüllü olarak görev almışlardır. Ayrıca her yıl binlerce Evanjelik Hristiyan da kurumu ziyaret etmeye başlamıştır.938 Sina’dan Geri Çekilmeyi Durdurma Hareketinin939 başındaki liderlerden biri olarak da yer alan Rabbi Ariel, “kurtuluşun” gerçekleşeceğini düşündüğünden bu tip hareketlerde aktif olarak yer almıştır.940 Ariel’in abisi de kendisi gibi radikal kanatta olup, Merkaz Harav’da eğitim görmüş, Ramat Gan’nın Aşkenaz baş Rabbisi Yaakov Ariel’dir ve Meir Kahane’nin partisi Kach’ın destekçisidir.

Meir Kahane de daha fazla toprak ve Mabet konularına ağırlık vererek, Arap karşıtlığı söylemleriyle toplumda giderek güçlenmiş, daha önce oy alamadığı Kiryat Arba’daki Guş Emunim yerleşimcilerinden 1985’de oy olarak Knesset’te Kach partisi olarak 2 sandalye elde etmiştir. Filistinlilere karşı yapılan şiddet eylemlerini halaha açısından uygun gördüğünden, bu eylemlerin ister Filistinli ister laik Yahudilere karşı yapılmasında sakınca

936 The firm hand of Israel. 937 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s.39-41. 938 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s.31-32. 939 İngilizce adı The Movement to Stop the Withdrawal from Sınai. Bkz. Yaacov Bar Siman Tov, In Search of Legimacy for Peace, State University of New York Press, Albany, 1994, s. 225 – 226; Inbari, Messianic Religious…, s.48 – 50. 940 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s. 32.

225

görmeyerek, desteklemiştir. Şiddet meyilli Kahane’nin 1967’de kurduğu Yahudi Savunma Ligi hareketi, 1985’de American-Arap Discrimination Committee bölgesel direktörü Amerikalı Arap Alex Odeh’in öldürüldüğü ve birkaç kişinin yaralandığı bombalama eylemine adı karışmışsa da kesin kanıtlara ulaşılamamıştır.941 Ancak Arap terörüne karşı Yahudi terör örgütü kurulmasını isteyen Kach partisi bu tip söylemleriyle Lig hareketine atfedilen diğer farklı bombalama eylemlerini destekler nitelikte görülmüştür.942 Her ne kadar 1986 yılında İsrail Yüksek Mahkemesi tarafından ırkçı ve demokratik olmayan bir parti olarak nitelendirilip, yasadışı ilan edilmişse de, illegal olarak şiddet örgütü faaliyetlerinde bulunarak Mesihçi radikal hareketlerin içinde yer almıştır.

Doksanlı yıllara yaklaşırken değişen konjunktürün de etkisiyle Mabetin yeniden kurulması çabaları giderek daha çok gündem oluşturmaya başlamış, 1987 yılında Mabet odaklı yeni bir hareket daha doğmuştur. “Mabedin Kuruluş Hareketi (The Movement For The Establishment of The Temple)943” adlı hareket, Belzer Hasidilerden Rebbe Yosef Elboim önderliğinde kurulmuştur. Elboim, Mabet Dağı ve Sadık İsrail Hareketinden ayrılarak, Mabetin üçüncü defa inşa çalışmalarında bulunmak için Kach bağlılarının desteğiyle bu yeni hareketi oluşturmuştur. Kendi bağlılarını sürekli Mabet dağını ziyaret etmek için organize etmiş, bu ziyaretlerinde dağda yaptıkları dualarda, tüm sürgünlerin dönmesini dilemelerinin Mesihçi kurtuluşun ön şartı olduğunu ileri sürmüştür.944 Mabet dağında dua etmek ve diğer ibadetleri desteklemek üzere aylık “Yibaneh Hamikdah” (Tapınak İnşaa Edilsin) dergisini çıkararak konu bağlıları üzerinde sürekli canlı tutulmuştur. Kahane, bu hareketi desteklemiş, derginin basımı için gerekli ekipmanları sağlamıştır.

941 Michael K. Bohn, The Achille Lauro Hijacking- Lessons in the Politics and Prejudice of Terrorism, Potomac Books Inc., Washington D.C., 2004, S. 116; “Alex Odeh Murder Investigation”, 13 Ekim 2010, http://ucr.fbi.gov/, (Erişim Tarihi 23. 11. 2014) 942 Smith- Damphousse- Roberts, s. 35. 943 İbranice, Hatenu’ah Lekinun Hamikdash. İngilizcesi The Movement for the Establishment of the Temple. Bkz. Chaim I. Waxman, “It’s Not All Religious Fundamentalism”, Vısualizing and Exhibiting Jewish Space and History-Studies in Contemporary Jewry An Annual XXVI, Ed.: Richard I. Cohen,Oxford University Press, Oxford, 2012, s. 282. 944 Waxman, s. 283.

226

Rebbe Elboim, Rabbi Kalischer’in, Mabette yapılması gerekli ibadetler ve kurban verme konuları ile ilgili aynı düşünceleri paylaşmıştır. Ancak Satmar Hasidilerin en radikal ismi olan Rebbe Yoel Teitelbaum’la İsrail Devletinin meşrutiyeti konusunda zıt düşüncelere sahip olmuştur. Mesela Teitelbaum, Holokost’un nedenini Tanrı’nın emirlerine uymayarak Siyonist hereketi başlatan, böylece Mesih’in gelişini engelleyenlere karşı Tanrı’nın ilahi cezalandırması olarak yorumlamıştır.945 Oysa Elboim, kendini gerçek bir Siyonist olarak görmüş,946 Holokostla cezalandırmanın Siyonistlerin hareketinden değil Mesihçi sürece destek vermeyen ve pasif kalan Yahudilerden kaynaklandığı görüşünü dile getirmiştir. Aslında Mesihçi süreç ve yapılacaklarla ilgili Harediler arasındaki sık sık karşılaşılan bakış açısı farkı belki de Raşi ve Maimonides’in görüşlerinden kaynaklanmaktadır diyebiliriz. Zira bazı Harediler Raşi’nin olağanüstü bir mucize ile gökten inecek hazır yapım Mabet görüşünü benimserken diğer bazıları Maimonides’in Kral Mesih’in Mabedi inşa edeceği görüşlerine inanmışlardır.947 Maimonides’in görüşlerini benimseyen Mabetin Kuruluş Hareketi, Mescid-i Aksa alanında ibadet yapabilmek için çeşitli kampanyalar başlatmış, salı ve cumartesi günleri provakasyon yapmadan bölgeye ziyaretler yapmışlardır.948

Mesihçilerin, Mabet alanına girip, El Aksa camilerinin yıkılmasını ve yerine kendi Mabetlerinin yeniden yapılmasını istemesi, bunun için çeşitli eylemlere yönelmesi halen burada yaşayan ve camilerde ibadet eden Müslümanları ve İslam alemini rahatsız etmiştir. Araplar ve Yahudiler arasında yeni sorunların ve olayların ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

945 Mintz, s. 36-37. 946 Waxman, s. 283. 947 Kraemer- Berman, s. 226-227. 948 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s. 97-112.

227

d) Haredi Radikaller ve Siyasi Gerginlikler

Haredilerin bölgeye ilgisinin giderek artması, Doğu Kudüs’te yaşayan Müslümanların sahip olduğu alanlara girmeleri, Mescit’i Aksa’nın yıkılıp yerine Yahudi Mabetinin yapılmasının dile getirildiği yayınların olması ve Filistinlilerin yaşam şartlarının giderek kısıtlanması Müslüman ve Yahudi halklar arasında sorunları çözülmesi zor hale getirmiştir. Tam bu dönemde Filistinli işçileri taşıyan bir arabaya bir Yahudinin kamyonetiyle çarparak dört Filistinlinin ölmesine, dokuz Filistinlilinin yaralanmasına sebep olması Arapların sistemli direnişinin başlamasına sebep olmuştur ( 7.Aralık 1987). Bu kazanın ertesi günü Filistin İslami Direniş Hareketi (HAMAS)949 öncülüğünde Araplar ayaklanmışlardır. 1. İntifada olarak adlandırılan bu direnişle Filistinli Araplar silahsız sadece taşlarla hak arama mücadelesi içine girmişlerdir. Ancak gelinen sonuç İsrail’in, işgal altındaki topraklara daha çok asker yerleştirmesi olmuştur. Yaşanan bu gelişme laik Yahudi halkı tarafından ek külfet olarak görüldüğünden toplumda Harediler ve laikler arasında görüş farklılığı oluşmuştur.

Haredilerin kendi içinde de yeni görüş farklılıkları ortaya çıkmıştır. 1988 yılında Rabbi Elazar Menahem Man Shach’ın önderliğinde Litvanyalılar, Agudat Israel içindeki bazı Hasidim taraftarlarıyla tartışıp, Degel HaTorah950 partisini kurmuştur.951 Rabbi Shach, laik İsrail Devletini küçümseyerek, Lubaviç Habad lideri Schneersohn’u ve mevcut demokrasiyi eleştirmiştir. Ona

949 HAMAS: Filistinli Arapların Yahudilere karşı özgürlük mücadesi için kurdukları, Mısır merkezli Müslüman Kardesler adlı yer altı örgütünün bir kolu. Hareketin nüvesini 1948'de Müslüman Kardesler'in kamplarinda eğitilen Filistinli gençler oluşturmuşlardir. 1987'de baslayan Birinci İntifada’dan sonra adını daha çok duyurmaya baslayan Hamas’ın, en güçlü oldugu bölge Gazze'dir. Üniversite ögrencileri arasinda etkilili olan hareketin Izzettin Kassam Birlikleri adında askeri kolu vardir. Ayrıca kurdugu yardım kuruluşları, özel okullar, zekat komiteleri ve sağlik klinikleri yoluyla da Filistinlilere hizmet etmektedir. 950 Degel HaTorah Partisi: Tora’nın Bayrağı anlamındadır. Mitnagedim disiplininden olanlar ve Hasidik olmayan Litvanyalı Aşkenazların partisidir (1988). Hasidik parti Agudat Israel’in karşı olarak, onun gücünü dağıtmak amacıyla kurulmuştur. 1988 seçimlerinde Knessette iki sandalye sahibi olmuştur. Aynı zamanda Yitzhak Shamir’in koalisyon hükümetine katılmıştır. 1992 yılında Yahadut Ha’Torah partisine katılmıştır. 951 Eliezer Ben Rafael- Stephen Sharot, Ethnicity, Religion and Class in Israel Society, Cambridge University Press, Cambridge, 1991, s. 229.

228

göre gerçek demokrasi kutsal Tora’dır.952 İsrail Devletinin işgal altındaki topraklardan çekilmesini, bunun halaha’nın Pikuach Nefesh (Hayatı Koruma)953 prensibine göre gerekli olduğunu savunmuştur. Shach, laiklerin ve dini Siyonistlerin Batı Şeria ve Gazze şeridinde yerleşke kurmalarını da eleştirmiştir. Ultra Ortodoks Haredi bir parti olan Degel HaTorah partisinin diğer önemli iki ismi ise Rabbi (1910- 2012)954 ve Rabbi Aharon Leib Shteinman (1912- …)’dır.955

Ultra Ortodokslar 1988 seçimlerine fikir ayrılıkları nedeniyle farklı partiler olarak katılmışlardır. Rabbi Shach ve diğer Hasidi rabbilerle fikir ayrılığı yaşayan Rebbe Schneersohn ve cemati Agudat Israel’i desteklemişlerdir. Neticede Agudat Israel 5, Degel HaTorah 2, Mafdal 5, Shas 6 sandalye kazanmıştır. Haredi kesimlerin radikalleşmesi toplumu olumsuz etkilememiş, 1984 seçimlerine göre dini partiler oylarını %15 artırarak, güç kazanmışlar ve Yitzhak Shamir’in (Likud) koalisyon hükümetinde yer almışlardır (1988- 1990).956

Meir Kahane ise radikal söylemleri ve eylemleri nedeniyle partisi İsrail Yüksek Mahkemesi tarafından illegal ilan edildiği için seçimlere katılamamış, iki yıl sonra da El Sayyid Nosair’in saldırısı sonucu öldürülmüştür.957 İllegal olarak siyasete devam eden Kach’ın liderliğini oğlu Binyamin Zeev Kahane

952 Moshe Hellinger, “The Criticism of Democracy in Rabbi E. E. M. Shach’s Thought,” Anti– Democratic Thought, Ed.: Erich Kofmel, Imprint Academic, Exeter, 2008, s. 137; Yair Sheleg, “How Do You Like Your Halacha?”, 27. 09. 2006, http://www.haaretz.com/print- edition/features/how-do-you-like-your-halakha-1.200060, (Erişim Tarihi 13. 10. 2012) 953 Pikuach Nefesh: Yahudilik dini yasalarına göre; İnsan hayatının korunması prensibi. Özü, Levililer 18: 5, Hezekiel 20: 1 ve Nehemya 9: 29’a dayanmaktadır. 954 Rabbi Yosef Shalom Eliashiv: Babası Kabalist Rabbi Shlomo Eliashiv’dir. Litvanya doğumludur. 12 yaşında Kudüs’e göç etmiştir. Talmud eğitimine çok önem vermiştir. Degel HaTora partisinin ruhani liderlerindendir. Kneset’te de temsilcisi olmuştur. 955 Rabbi Aharon Leib Shteinman: Brisk, Rusya’da doğmuştur. İsrail’de Kfar Saba’da yaşamıştır. Bnei Barak’ın halaha otoritesi. Degel HaTorah’nın kurucularındandır. Talmud ile ilgili Ayelet HaShachar adlı çalışması basılmıştır. Ger Hasidimin Rebbesi ve Agudat Israel’ in destekçisi Yaacov Aryeh Alter ile yakın ilişkide olmuştur. Amerika, Meksika City ve Buones Aires’deki haredi toplulukları ziyaret ederek ilişkileri devam ettirmiştir. 956 Rafael- Sharot, s. 229. 957 Zak Ebrahim, The Terrorist’s Son: a Story of Choice, TED Books Simon and Schuster, New York, 2014, s. 4.

229

üstlenmiştir. Oğul Kahane de babasının izinden giderek Yahudi kutsal yerlerini elinde bulunduran Araplara karşı negatif politikalar üretmiştir. Hatta Araplara daha pozitif yaklaşımlarda bulunan, daha önce babasının da desteklediği Mabetin Kuruluş Hareketiyle dahi ters düşmüştür. Kahane, hareketin etkisizliğini ve İsrail Devletini eleştirmiştir. Hareket ise, Araplarla aralarında çözüm yolu bulunarak anlaşma yolunun tercih edilmesini savunmuştur.958

Hardalist olarak da nitelenen Guş Emunim’in önemli isimlerinden Rabbi Shlomo Aviner de oğul Kahane gibi Araplara karşı hareketlerin destekçisi olmuştur. 1990 yılında Filistinli Arapların, İsrail işgaline baş kaldırı olarak yaptığı 1. El Aksa intifadasının benzerinin gerçekleşmesi durumunda Haredi Yahudilerin yapması gerekenleri içeren Sorular ve İntifada Yanıtları (Questions and Answers From The First Intifada) adlı kitabını yayınlamıştır. Bu kitaba göre “Yahudi olmayan bir çocuk, yoldan geçmekte olan bir Yahudinin arabasına taş atarsa cinayete teşebbüs etmiş olacağından mutlaka öldürülmelidir.” Zira ona göre halaha, taş atan Arapların ölüm cezasına çarptırılmalarını zorunluluk görmektedir.959

Şiddet söylemleri şiddet eylemlerini artırdığından olsa gerek Guş Emunim liderlerinden Rabbi Moshe Levinger de El-Halil’de dükkan sahibi bir Filistinliyi öldürmek ve müşterilerini yaralamakla suçlanmış, kendisi sadece havaya ateş ettiğini söylemiş ancak hapis cezası almaktan kurtulamamıştır. 1990 yılında cezasını tamamlayıp çıktığında yerel bir radyoya “bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım, hedefi kaçırmayacağım” diyerek aynı halini

958 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s. 102. 959 Adam Afterman-Gedaliah Afterman, “Judaism”, Religion, War and Ethics: a Sourcebook of Textual Traditions, Ed.: Gregory M. Reichberg ve Henric Syse, Yardımcı Ed.: Nicole M. Hartwell, Cambridge University Press, New York, 2014, s. 54-60; Shahak- Mezvinsky, s.153- 154.

230

sürdüreceği sinyalini vermiştir.960 Bu söylem aynı zamanda Guş Emunim’in radikal hareketlerine devam edeceğinin işaretidir.

Radikal Haredilerin Mesihçi kurtuluşu gerçekleştirmek için eylemleri artarken, 1990 yılında İşçi partisi ile Likud’ un kurduğu koalisyon hükümeti bozulmuş, Yitzhak Shamir (Likud) yeniden hükümet kurmuştur. Bu hükümette Likud; “İsrail ile Filistin arasında yapılabilecek toprak uzlaşılarına karşı olan” (Kavşak),961 Tehiya (Rönesans)962 ve (Anavatan)963 gibi radikal sağ partiler ile dini yelpazede yer alan Mafdal, Shas, Degel HaTorah, Agudat Israel ile Likut’dan ayrılanların oluşturduğu Siyonist Düşünceyi İlerletme Partisi (Party for the Advancement of The Zionist İdea) ile yeni koalisyon hükümetini kurmuştur.964 Dini yelpazedeki partiler yeni hükümette dış politika ve savunma konularını üstlenmesiyle Batı Şeria’daki yerleşimleri boşaltmak istemeyen Harediler ile radikal milliyetçilerin güç kazanmışlardır.965

960 Cejka- Koran, s. 120. 961 Tzomet: İbranice “kavşak” anlamına gelmektedir. 1983 yılında General Rafael Elitan tarafından kurulan milliyetçi ve sağ kanat partidir. 1984-88 seçimlerine Tehiya-Tzomet çatısı içinde katılmıştır. Fakat 1987’de Geula Kohen ile fikir ayrılığı yaşandığı için bağımsız hareket etmiştir. 1990’ların başında siyasal olarak güçlü bir dönem geçirmiştir 962 Tehiya: 1979’da Geula Kohen tarafından kurulan milliyetçi parti. Uzun bir süre Guş Emunim Bloğunun temsilcisi olmuştur. 963 Moledet: Rehavam Ze’vi tarafından kurulan milliyetçi parti. Filistinlilerin gönüllü olarak İsrail’den transferlerini açıkça desteklemiştir. 964 12. Parlemento dönemine New Liberal Party ismiyle katılınmıştır. Bkz. www.Knesset.gov.il 965 Eliezer Don Yehiya, “Religious Leaders in the Political Arena: The Case of Israel”, Middle Eastern Studies, V. 20, Issue 2, April 1984, s. 154. Ayrıca Milliyetçi ve radikallerin ağırlığındaki sağ kanat hükümet karşısında hakları sınırlanan ve hareket alanları daralan Araplar, lokal saldırılarına devam etmişlerdir. Bu saldırılar karşısında İsrail Devleti, Araplarla uzlaşı alanı yaratmak, onlara yaşam haklarını vermek yerine sert önemler almaya yönelmiştir. Dönemin Savunma Bakanı Rabin, “Demir Yumruk” politikasıyla Filistinlilere toplu cezalandırma ve baskı uygulamaya başlamıştır. Tüm dünya televizyonlarında gösterilen, İsrail askerlerinin taş atan çocukların ve gençlerin kollarını ve kemiklerini kırma eylemleri onun emriyle olmuştur. Bu dönemde “kemik kıran Rabin” olarak anılan Bakan, binlerce Filistinliye işkence yapılması ve öldürülmesinden sorumlu gösterilmiştir. 1967 savaşında Genel Kurmay Başkanı iken “Demir İrade” lakabı alan Rabin’e bu sefer “Demir Yumruklu Lider” denilmiştir. Filistinliler ise “Rabin, bu ay kaç Filistinli öldürdün” şeklinde pankartlar açarak tepkilerini dile getirmişlerdir. Bkz. “Israil Asıllı Amerikalı Gazeteci James Ron’un Gözüyle Israil”, 29. 04. 1996, Cumhuriyet Gazetesi,

231

İç siyasette sıcak günlerin yaşandığı, toplumsal kaosun arttığı bu dönemde Birinci Körfez savaşının çıkmasıyla ortam daha da vahim bir hal almıştır. Haredi Yahudiler bu savaşı yine “Mesih çağının bir işareti” olarak yorumlamışlardır. 1948 yılında İsrail Bağımsızlık savaşının neticesinde İsrail Devletinin kurulması, Altı Gün savaşlarında elde edilen başarı ve Kominizmin çöküşünü de Mesih çağının habercisi olarak yorumlayan Harediler için artık Mesih’in gelişi an meselesidir.966 Rebbe Schneersohn da Sovyetler Birliği’nin dağılmasını ve Körfez savaşını uzun zamandır beklenen Mesihi dönemin işareti olarak yorumlayanlardandır.967 Böyle bir atmosferde Guş Emunim’li rabbiler etkinliklerini artırmak için harekete geçerek “Yahudiye ve Samarya rabbiler Birliğini” (The Rabbinical Council of Judea and Samaria) kurmuşlardır (1991).

İsrail devlet’i karşısında dirençli ve etkili bir yapı sergileyen Rabbiler Birliği, Madrid konferansı öncesinde Shamir hükümetine, Amerikan başkanı Baba Bush’un da Konferansa katılması yönünde baskı yapmıştır. Anti-Siyonist Neturei Karta ise Konferansa katılmış ve Filistin heyeti tarafında yer almıştır. Hareketin lideri Rabbi Moshe Hirsch’in (1923-2010)968 Filistinlilerle her zaman yakın ilişkisi olmuş, onları desteklemiş, daha sonra kurulan Filistin hükümetinde Yahudilerden sorumlu bakanlık yapmıştır (1993).969

Dış siyasetteki baskılar, iç siyasete yansımış, artan sorun ortamı neticesinde 1992 yılında seçimler yenilenmiştir. Bu seçimlere Degel HaTorah Agudat İsrail ile birlikte ortak listeyle girmişlerdir. Bu ortak listenin adı http://www.cumhuriyetarsivi.com/katalog/192/sayfa/1996/4/29/12.xhtml, (Erişim Tarihi 13. 11. 2015) 966 Richard G. Kyle, Apocalyptic Fever: End-Time Prophecies in Modern America, Cascade Books, Eugene, 2012, s. 245. 967 Maya Balakirsky Katz, The Visual Culture of Chabad, Cambridge University Press, Cambridge, 2010, s. 103. 968 Rabbi Moshe Hirsch: Brooklyn’de (Amerika) doğmuş, Lakewood’da yeşiva eğitimi almış, daha sonra İsrail’e göç etmiş ancak İsrail vatandaşı olmamıştır. Anti-Siyonist Ultra Ortodoks hareket Neturei Karta’nın kurucusu Rabbi Aharon Katzenellenbogen’in damadıdır. Kudüs’teki Neture Karta hareketinin liderliğini yapmıştır. Yaser Arafat ile iyi ilişkiler kurmuş, ona danışmanlık yapmıştır. Vefatında El Fetih ileri gelenleri gruba taziyede bulunmuşlardır. 969 Menahem Friedman, “Haredim and Palestinians in Jerusalem”, Jerusalem a City…, s. 253.

232

Yahadut HaTora’dır970 (United Tora Judaism). Agudat Israel’in ruhani liderlerinden kabul edilen Ger Hasidiminden Rebbe Yaakov Aryeh Alter’in (1939-…)971 cesaretlendirmesi ile oluşan bu cephenin, liderliğini yine bir Ultra Ortodoks olan Agudat Israel kanadından Rabbi Meir Porush (1955-…)972 yapmıştır.

Porush, Filistin Devleti kurulmasına ve Filistili Araplarla müzakere yapılmasına hemen karşı görüş bildirmiştir. Yahadut HaTora, seçim sonunda Knesset’te 7 sandalye kazanmış ancak İşçi Partisi Yitzak Rabin Başbakanlığında kurulan hükümette yer alamamıştır. İşçi Partisi, Shas, Meretz973 ve Yi-ud974 partileriyle hükümet kurmuştur. Sağ partilerin hakimiyetinden sonra İşçi partisinin yeniden iktidara gelmesinin nedeni ise, 1.İntifada’dan sonra Araplar ve Yahudiler arasındaki agresif hareketlerin halkta bıkkınlık yaratması, radikal Yahudilik ve radikal İslam’ın giderek güç kazanmış olmasıdır. “Şahin” olarak niteklendirilen Yitzak Rabin ise, her ne kadar geçmişte demir yumruk olarak anılmışsa da bu dönemde “barışcı” söylemleriyle laik ve eşitlikçi düşenceye sahip halkın desteğini kazanmış ancak radikal Haredilerle aralarındaki bağ kopmuştur. Oysa Rabin’in barış demesinin tek sebebi, uzun yıllardır devletin çeşitli kademelerinde bulunması, sürecin artık tıkandığını görmesi ve çatışmayla bir sonuca ulaşılamayacağı kanatine sahip olmasındandır. Ancak Rabin’in bu kararı Mesihçi Harediler tarafından yıllardır süre gelen Mesih stratejisinden ve ne pahasına olursa olsun Vaat edilen topraklara sahip olma ideasından vazgeçilmesinin bir

970 Yahadut Ha’torah: Tora’nın Yahudiliği anlamına gelmektedir. Aşkenazi haredilerin partisidir. İki bağımsız gruptan oluşmuştur. Birincisi Degel HaTorah, diğeri Hasidim gruplarının oluşturduğu koalisyondur. Birleşik Tevrat Cephesi olarak nitelendirilir. 971 Rabbi Yaakov Aryeh Alter: 1939’da Polonya’da doğmuştur. Babası 1977-1992 yılları arasında Ger Hasidiminin altıncı lideri olan ’dir. Aryeh Alter ise 1996’dan beri Ger Hanedanının başında ve Yedinci lideridir. İsrail, Avrupa ve Amerika’da müritleri bulunmaktadır. 972 Rabbi Meir Porush: Kudüs’te doğmuştur. Talmud eğitimi almıştır. Ultra Ortadoks olan Rabbi, Agudat Israel yöneticilerindendir. Hem hem de Agudat Israel partilerinden 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20. Dönem Knesset’te yer almıştır. 973 : Sol eğilimli bir partidir. Genelde İşçi Partisinin doğal koalisyon ortağıdır. Milletvekilleri içinde Araplar da yer almıştır. İki devletli çözümü benimsemiştir. 974 1992-96 yıllarında, 13. Parlemento döneminde kurulan 3 üyeli parti. Bkz. www.knesset.gov.il

233

işareti olarak algılanmıştır. Meretz partisinden de destek alan Rabin, bu süreçte bir taraftan karşıtlardan Siyonizme ihanetle suçlanırken diğer taraftan daha önce izin verdiği yerleşimci Haredilerden sert tepkiler almıştır. Dolayısıyla 1992 seçimlerinde Haredilerin yaşadığı yerleşim birimlerinden oylar genellikle Mafdal’a gitmiş, çok az da olsa İşçi Partisi, Likud, Meretz ve Tzomet’e de oy çıktığı görülmüştür. Mesela; Kiryat Arba yerleşim yerinden bu partilere %5 gibi bir oranda oy verilmiştir.975 Lubaviç Habad Hasidilerin rebbesi Schneersohn ve bağlıları ise, 1990-92 yılları arasından Batı Şeria’da bazı yerleşim birimlerinin kuruluşuna yardımcı olması nedeniyle İmar İskan Bakanı olan Ariel (Arik) Sharon’nu (1928- 2014)976 oylarıyla desteklemişlerdir.

Yaşanan toplumsal ve siyasal olaylar neticesinde, Guş Emunim içinde aşırı uç olarak nitelenen yeni bir grup; “Emunim” (Mu’min) grubu kurulmuştur (1992). Bu grubun yöneticisi İsrail Yüksek Mahkemesi eski başkanı Menahem Alon’un oğlu Binyamin Benny Elon’dur (1954-…).977 Kardeşi Rabbi Mordechai Elon da (1959-…)978 dini Siyonist harekettedir. Emunim grubu, Rabin hükümetine karşı sert tavır almış, onları sıkıştırarak bir takım çıkarlar kazanmak istemiştir.

975 Shahak- Mezvinsky, s.157. 976 Ariel (Arik) Sharon: Kfar Malal’da doğmuştur. Hukuk tahsili görmüştür. 14 yaşında Haganah’a katılmıştır. 1948 Bağımsızlık Savaşına piyade bölümüne komuta etmiştir. Ayrıca, 1956 savaşı, Altı Gün savaşı ve Yom Kippur savaşında da etkin görevler almıştır. Arapların yaşadığı Kibya köyünde 69 sivil Arabın öldürüldüğü ve 40’dan fazla evin havaya uçurulduğu Kibya Katliamında (1953) Birlik 101’in komutanı olmuştur. 1955 yılında ise Gazze şeridinde 38 Mısır askerinin ölümüyle sonuçlanan sert askeri operasyonu yapmıştır. 1970’li yıllarda Filistinli gerillaların Gazze’den İsrail’e sızmalarını önlemek için çok sert tedbirler uygulamıştır. 1981-83 yıllarında Savunma Bakanı iken Lübnan İşgali sırasında FKÖ taraftarlarını buradan çıkarmaya çalışırken yüzlerce sivilin ölümüne neden olduğu ileri sürülür. Ayrıca 2000 yılında Beyrut’taki Filistinli mültecilerin (2000 kadar olduğu sanılmaktadır) Hristiyan milislerce öldürülmelerine sessiz kalmakla suçlanmıştır. 2001 yılında katliamdan kurtulan 20 Filistinli Arap Belçika Mahkemesine Sharon’un savaş suçlusu olarak yargılanması için başvurmuşlarsa da bu talep reddedilmiştir. 977 Rabbi Binyamin Benny Elon: Kudüs’te doğmuş, Merkaz Harav yeşivasında yetişmiştir. Babası İsrail Üst Mahkeme yargıcı Menahem Elon’dur. The Beit Orot Talmudic College’in kurucusudur. Sağ kanat partiler Moledet ve National Union’da görev almıştır. 2001’de Moledet’in lideri olmuştur. 14, 15, 16 ve 17. Dönem Knesset’tinde yer almıştır. 978 Rabbi Mordechai Elon: Kudüs doğumlu, Siyonist rabbi. 2002-2006 yılları arasında Rosh Yeshiva of Yeshivat HaKotel gibi bazı sosyal organizasyon ve kurumların başkanlığını yapmıştır. 2010 yılında küçük erkek çocuklara seksüel tacizle suçlanmış, inkar etse de 2013’de mahkum olmuştur.

234

İsrail Hükümeti ve Rabin’in Filistin politikasını sık sık eleştiren Guş Emunim grupları; Amerika’nın FKÖ ile görüşmelerinin tek amacının, İsrail topraklarının Arap toprakları haline getirilmesi arzusu olduğunu ileri sürmüşler, Hükümeti ise, “açgözlü kurt sürüleriyle” pazarlık yapmakla itham etmişlerdir.979 Rabbi Shlomo Goren; “Filistin bir millet değildir. M.Ö. II. yüzyılda yok olmuşlar ve onların yeniden hayat bulduklarına dair bir işaret yoktur” derken, Eriha, Gazze ve Samarya Rabbileri Komitesi başkanı Rabbi Zalman Baruch Melamed (1937-…)980 “İsrail topraklarında sadece Yahudilerin yerleşmesi idealdır, Yahudiler dışındaki tüm halkların sürülmesi gerekir” diyerek Goren’i desteklemiştir.981 Melamed, “dini Siyonizm kapsayıcı anlamda ulusal kurtuluş ideasını tüm duygularla kucaklar. Bu bütün Tora, bütün millet ve bütün topraklardır. Bu amaca sonuçta ulaşılacaktır. Engellerin üstesinden gelmek gerekecektir ama son zafer garantidir. Kurtuluşun tamamlanması için, Tanrı bizden önce gidecek ve bize liderlik edecektir” demiştir. “Mesih’in gelişine iman” konulu bir makalesinde de : “Biz Mesih’in gelişini her gün bekleyeceğiz. O, gelecek ve tüm problemlerimizi çözecektir. Her gün beklemek demek onun gelişine hazır olmak demektir. Bu da günahlardan temizlenmek ve mitzvotu yerine getirmektir. Bu kurtarıcının gelişine psikolojik olarak hazırlıktır. Bu hazırlık gereklidir, çünkü O geldiğinde “yeni ışık Siyon üzerinde parlayacaktır” diyerek yaşanan siyasal ve sosyal huzursuzluklar karşısında Mesih umudunun devam ettiğini dile getirmiştir.982

979 Shahak- Mezvinsky, s. 151. 980 Rabbi Zalman Baruch Melamed: Tel Aviv’de doğmuştur. Merkaz Harav’da yetişmiştir. Dini Siyonistlerden olan Rabbi, 1978 yılında kurduğu Batı Şeria’daki Beit El’in Rabbi ve başıdır. 1988 yılında ise Ultra Ortadoksların radyoda kadın sesi dinlemeleri dini açıdan uygun olmadığından Arutz 7 radyosunu kurmuştur. Radyo, kadın şarkıcıların seslendirdiği şarkıları erkeklere söyletip, kadın sesi gibi yayınlayabilmektedir. Rabbi aynı zamanda Zevi Yehuda HaCohen Kook’un en yakın öğrencilerinden olup, Ultra Ortadoksların en etkili ve saygı duyulan bir ismidir. Arutz Sheva adlı web sitesinde Rabbinin görüşleri ve Ultra Ortadoksların ve İsrail ile ilgili haberleri yer almaktadır. Bkz. http://www.israelnationalnews.com. 981 Shahak- Mezvinsky, s. 151-152. 982 Işık, Mesihi ifade etmektedir. Zira Zohar’da Mesih’in “üst ışık” ve “yaratıcının büyük ışığı"olduğu vurgulanır. Bkz. Laitman, The Zohar, s. 361, 448; Rabbi Zalman Baruch Melamed, “Faith in the coming of the Messiah”, Nissan 5762 (2002), http://e.yeshiva.org.il/midrash/shiur.asp?id=788, (Erişim Tarihi 12. 09. 2015).

235

Zalman Baruch Melamed’in oğlu Rav Eliezer Melamed (1961-…)983 de babası gibi oğul Kook’un Merkaz Harav yeşivasında öğrenim görmüş, askeri bir karakol olan Gerizim dağındaki Shomron’da Har Bracha984 yeşivasını ve “Ariel” gençlik hareketini kurmuştur. O’da sürekli babasıyla aynı düşüncede olmuştur: İsrail’in kurtuluşu, gerçek içsel uyanışla doğru arzulara ulaştıracaktır. Tora değerlerine dönüldüğünde toprağın özgürlüğü sağlanacak ve Mabet yeniden inşa edilecektir. Kurtuluş, Süleyman ve Kral Davud gibi Yahudiler Tora değerlerine döndüğünde sağlanacaktır. Onun için dua edilecek, daha aktif olup Mesih’in ve kurtuluşun zamanı hızlandırılacaktır. 985

1991-93 yılları arasında Yahudiye ve Samarya Rabbiler Birliğine mensup rabbiler benzer sözlü ve yazılı fikirleriyle kendi bağlıları ile kendilerine sempati duyanları giderek etkileri altına almaya başlamışlardır. Bu yakınlaşma ve etkiler neticesinde, yerleşim yerlerinin ellerinden çıkmasını istemeyen rabbiler, ikinci Oslo görüşmeleri öncesinde kendi taraftarları olan askerlerden çeşitli istihbaratlar elde etmeye başlamışlardır. Guş Emunim ve Mafdal askerlerin verdiği bilgiler ve birliğin yaptığı kamuoyu çalışmalarının bir faydası olmamış, 1993’de Gazze-Eriha anlaşması olarak da bilinen Oslo Anlaşması imzalanmıştır.

983 Rav Eliezer Melamed: Kudüs’te doğmuştur. Merkaz Harav Yeşivasında eğitim görürken, 15 yaşından 20 yaşına kadar Rabbi Zevi Yehuda Kook’dan ders almıştır. Eriha, Gazze ve Samarya Rabbileri Komitesinin ilk sekreteridir. Aile radyosu olan Arutz 7’de halaha ile ilgili yayınları en çok dinlenen programdır. Basheva gazetesinin kuruluşunda yer almıştır. Har Bracha ‘nın Rabbisi ve aynı adlı yeşivanın başıdır. 984 Har Bracha: Batı Şeria’daki Gerizim dağındaki Yahudi askeri karakolu 1982 yılında sivil hale dönmüştür. (2008 raporlarına göre Yerleşkede 1364 kişi yaşamaktadır.) Yerleşkede 1992’de aynı isimle kurulan yeşiva. Tora temelli dini eğitim ve laik bilim konularında öğretim yapmaktadır. Yeşiva öğretimi içinde askerlik mitzvası en önemlilerdendir. Öğrenciler askerlikte dayanıklılık ve profesyonellik eğitimi alırlar. 985Rav Eliezer Melamed’in makalelerine buradan ulaşabilirsiniz. http://revivimen.yhb.org.il/?p=7

236

C. Oslo Anlaşmasına Mesihçilerin Tepkileri

a) Oslo Anlaşmasının İmzalanması

Oslo Anlaşmasında Gazze şeridi ve Eriha’da FKÖ’ye otonomi verilecek olmasına önceleri Guş Emunim, bir kısım Harediler ve sağ kanat partiler tepki göstermemişlerdir. Çünkü Gazze’de Hamas örgütü yıllar içinde etkinliğini artırdığından, bundan böyle HAMAS ile otonom verilen FKÖ mücadele etmek zorunda kalacaktır. Eriha ise Yahudi dinine göre Arz-ı Mev’ud sınırları içinde değildir. Hatta Kutsal Kitabın Yeşu kitabı Bab 6: 26’da986 burası lanetli yer olarak belirtilmiştir. Ancak bir süre sonra İsrail Devletinin FKÖ ve Arafatı meşrulaştırması, akabinde Filistin polis gücünün kurulması ve Filistin bayraklarının meydanlarda dalgalanması gibi olaylar Mesihçi inancı dolayısıyla Mesihçileri zedelemeye başlamıştır. Çünkü Oslo anlaşmasıyla İsrail ile Filistin’in uzlaşması, Filistin lehine yaşanan olumlu gelişmeler, Mesihçi ideanın gerçekleşmemesi ve Tanrı’nın planının iç ve dış hainlerce yok edilmesi olarak algılanmıştır. Özellikle dini Siyonizmin Mesihçi okulları bu gelişmelerden olumsuz etkilenmiştir. Bu topraklara sahip olarak “kurtuluşun tamamlanma” sürecine gelindiğine inanan Merkaz Harav gibi okullarda yetişenler, İsrail hükümetinin Filistin otoritelerini tanımasıyla Mabet dağının kaybedilebileceği, Filistinlilere bu bölgenin kontrolünün devredilebileceği korkusu içine girmişlerdir. Oysa onlara göre Mabetin yeniden inşa edilmesine yönelik beklentilerinin çok güçlü olduğu bir devreye gelmişlerdir. Anlaşmayla Mesihçi süreci etkileyecek bu durum, göreceli olarak tehlikeli döneme girmiştir.987

Neticede işgal edilen topraklarda yaşayan Haredi yerleşimcilerde Başbakan Rabin ve hükümete karşı kin oluşmuştur. Onlara göre bu topraklar, ulusal bilinç ile manevi kökenler arasında bir köprü kuran ve kutsallığı olan

986 Yeşu 6: 26 “Ve Yeşu o vakit and ederek dedi: Bu şehri, Erihayı, kalkıp bina eden adam Rabbin önünde lanetli olsun…” 987 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s.25.

237

topraklardır. Batılılarla işbirliği yapan hainler, bu kutsal zinciri bozmuş ve ihanet etmişlerdir. FKÖ ile İsrail’in anlaşma yapması Haredi rabbilerde yeni Kenani dönemin başlaması olarak algılanmıştır ki, bu öz Yahudiliğin yok edilmesi yeni ve Tora dışı, Arap-Batılı karışımı bir Yahudilik oluşturulmasıdır. Dini Siyonistler ve Guş Emunim yanlıları Oslo sürecine karşı olmuşlarsa da, Ruhani lider Rabbi Ovadia Yosef’in görüşlerini yansıtan anti-Siyonist ve Ultra Ortodoksların partisi Shas, Oslo sürecine destek vermiştir.

Süreç karşıtı Harediler giderek devlete karşı tavır almaya başlamışlar bunu da çeşitli yollarla yansıtmışlardır. İsrail Devletinin kurulduğu 1948’den 1993’e kadar Haredilerin cumartesi günleri ve dini tatillerde dile getirdikleri “Tanrının İsrail Devletini koruması” duasını bırakıp yerine “Ey Tanrım, İsrail Liderleri, bakanları ve danışmanlarını nurunla aydınlat, onlara doğru yolu göster” şeklinde söyleyerek, tepkilerini dile getirmişlerdir. Başbakan Rabin, hükümet üyeleri ve onların destekçisi her kimse Haredilerın gözünde artık vatan haini” olarak nitelendirilmeye başlamıştır.988

Haredilere göre halaha’da geçen iki önemli Rabbani fetva vardır989: Birisi Din Moser990 diğeri Din Rodef991. Haredilere göre Başbakan Rabin, Oslo anlaşmasıyla işgal yerlerindeki Yahudilerin topraklarını vermeye ve yerleşim yerlerinden Yahudileri çıkarmayı karara bağlamış, Batı Şeria A, B ve C olmak üzere üçe ayrılmış ve Filistinlilere burada yerleşim hakkı doğmuştur.992 Dolayısıyla, Rabin ve hükümeti artık bu fetvaların muhatabı durumuna gelmiştir. Oysa İsrail ile Filistin arasındaki bu anlaşma nedeniyle Rabin,

988 Shahak- Mezvinsky, s.169. 989 Ehud Sprinzak, “Israel’s Radical Right and the Countdown to the Rabin Assassination,” The Assassination of , Ed.: Yoram Peri, Stanford University Press, Stanford, California, 2000, s. 108-109. 990 Din Moser: Yahudi biri, Yahudi olmayanlara teslim ya da ihbar edilirse bu işi yapanın engellenmesi ya da ortadan kaldırılmasını içeren fetva. 991 Din Rodef: Bir Yahudinin malına ya da canına kasteden Yahudinin öldürülmesinin görev olduğunu söyleyen fetva. 992 İkinci Oslo görüşmesi sonucu, Batı Şeria’nın A bölgesi ( %17,2) tamamıyla Filistin’e, B bölgesi ( %23,8) Filistin–İsrail ortak yönetimine ve C bölgesi (%59) İsrail’in yönetimine bırakılmıştır. Filistinlilerin %98’i A ve B bölgesinde yaşamaktadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Uluslararası Adalet Divanı tarafından bölgenin İsrail işgali altında olduğu kabul edilmektedir.

238

Nobel barış ödülü almış fakat bu ödül kendi ülkesinde hedef tahtası olmasını engellememiştir.

Rabbi Israel Ariel de hükümete eleştirilerini artımış, “Siyonizm iflasın eşiğine gelmiştir” diyerek tepkisini dile getirmiş diğer taraftan başında bulunduğu Mabet Enstitüsü faaliyetlerine hız vermiştir. 1990’lar süresince broşür ve kitaplar bastırarak Mabette ibadet yapılması gerekliliği üzerinde çalışan Enstitü; “The Dead Sea Works” derneğinin desteğiyle kurban edilmek üzere Tora’da geçen ve arınma ritüelinin bir ögesi olan “kızıl düve”993 üretiminin gerçekleştirilmesi çalışmalarına başlamıştır.994 Yahudi geleneğine göre kızıl düvenin doğuşu, Mabetin yeniden inşa edilecek olmasının habercisi olarak,995 Tanrı’nın kendilerine göstereceği ilahi bir işaret olarak kabul edilmektedir.996 Zira Ortodoksların Kutsal Kitap yorumuna göre; Mabet inşa edilince Mesih gelecek, Mabetin inşası ise kızıl düve doğmadan ve Ahit Sandığı gizlendiği yerden bulunmadan tamamlanmayacaktır. Altı Gün savaşından sonra kurtuluşun yaklaşacağı inancıyla, Mesih’in gelişi için dinsel ortamı hazırlamak ve Mabedi yeniden inşa edebilmek amacıyla kızıl düve üretimi için çalışmalarına başlayan Mabet Enstitüsü, Guş Emunim ve Kach gibi Mesihçi-milliyetçi-radikal gruplar İsrail ve Filistin arasında yapılan Oslo Anlaşmasıyla hayal kırıklığına uğramışlardır. Çünkü bu anlaşma; Mesih’in gelişinin yakın olduğunu söyleyen rabbilerin kehanetinin gerçekleşmeyecek olmasının işaretidir. Üstüne üstlük işgal edilen topraklardaki yerleşimciler, şimdi bu topraklarda dalgalanan Filistin bayraklarıyla daha da bileylenmiş,

993 Red Heifer ya da İbranice Parah Adumah olarak adlandırılan kızıl düvedir. Yahudilikte kutsal sayılmaktadır. Bu düve, hiç lekesi olmayan kızıla yakın kahverengi renginde olacaktır. Sayılar 19: 2-9; 18-19’a göre Süleyman Mabetinde yakılarak kurban edilecek olan hayvandır. Daniel 12: 10‘da geçen; Birçoğu kendilerini temizleyecekler ve ağartacaklar ve tasfiye olunacaklar, kısmı da bu kızıl düveye bir referans olarak kabul edilmiştir. Bu hayvanın küllerinin, cesete dokunmuş insanların arınmasını gerçekleştireceğine inanılmaktadır. Bu küller aynı zamanda Mabet hizmetinin ön koşuludur. II. Mabet yıkıldığından beri kızıl düve doğmamıştır. Yahudiler ilk arınma ayinlerini, Musa peygamber zamanında, Tanrı’nın emriyle bir kızıl düveyi kurban ederek yapmışlardır. Bkz. Sayılar 19: 1-11. 994 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s. 45. 995 Bob Walker, The Politics of Religious Zionism, Lulu Enterprises Incorporated, lulu.com, 2009, s.39. 996 Amos Clong III., Treasures of The Messiah, Katkıda Bulunanlar: Brian & George Hamilton, Amos Clong III., Google digital ebook, 2014, s. 43-46.

239

Filistinlilere karşı şiddet eylemlerini artırarak anarşist eylemlere girişmişler, Arapların üzerine araba sürmüşler, Müslüman ibadethanelerini tahrip etmişlerdir.997

Yerleşke hareketini destekleyen dini liderler ve otoriteler; Yahudilerin Yahudiye ve Samarya’dan çekilmesi konusunu, Mabet dağında yerleşimci Yahudilerin eksikliğine karşı Tanrı’nın cezalandırması olarak dile getirmişlerdir. Zira bir kısım rabbi Mabet dağına Mesih gelmeden Yahudilerin girmesini yasaklamışlardır. Dini Siyonizmin ruhani liderlerinden biri olan Kiryat Arba yerleşim yerinin rabbi, Dov Lior’da yaşanan gelişmeleri; Mabet dağına önem verilmemesi nedeniyle Tanrı’nın cezası olarak yorumlayanlardandır. Ona göre Yahudilerin Mabet dağıyla yeterince ilgilenmemesi ve Mabetin inşa edilememesinin sonucu toprakları terketme olarak kendilerine dönmüştür.998

b) El Halil Katliamı

Oslo Anlaşmasıyla Araplara toprak vermek istemeyen radikal haredilerin şiddet içeren söylemleri ve hareketleri neticesinde 25 Şubat 1994’de El Halil’de Araplara yönelik büyük bir terörist saldırı gerçekleşmiştir. Ortodoks bir aileden gelen, din ve tıp eğitimi alan, Rabbi Meir Kahane’nin kurduğu Yahudi Savunma Ligi üyesi ve Lubaviç Habad müridi Baruch Goldstein adlı kişi Müslümanları katletmek amacıyla El Halil’deki İbrahim camiine girerek onların üzerine ateş açmış; 29 Filistinli ölmüş, 125’den fazla kişi yaralanmıştır. Ordu hekimliği de yapan köktendinci Goldstein’in Araplara karşıtlığı daha önce Lübnan’daki topçu taburundayken de görülmüştür. Kendisi, yaralı Arapları tedavi etmeyi reddetmiş, sadece Maimonides ile Kahane’den emir alırım demiş fakat hiçbir ceza uygulanmamıştır. Radikal davranışları daha önce cezalandırılmayan Goldstein, yaptığı katliamda linç

997 Reuveny, s. 85. 998 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s.25.

240

edilerek ölmüştür. Ölümünden sonra Batı Kudüs’teki Haredi mahallelerinin duvarları Onu öven, kahramanlaştıran ve daha fazla Arap öldürmediğine hayıflanan yazılar içeren posterlerle donatılmıştır. Kiryat Arba yerleşimcileri Onun “şehit” olarak ilan edilmesini istemişlerdir. Köktenci gruplara göre “Goldstein yaptığı katliamı tamamen Tanrı’nın rızasını kazanmak için yapmıştır”. Guş Emunin liderlerinden Rabbi Moshe Levinger de eylemi yapan Goldstein’in kınanması gerekmediğini, asıl onu ruhani baskılara maruz bırakan İsrail hükümetinin kınanması gerektiğini söylemiştir.999

Kach partisi üyelerinden olan Mabetin Kuruluş Hareketi’nin başkanı Yoel Lerner ve arkadaşları ise Kever Yossev Yeşiva’sının Rabbi Yitzhak Ginzburg’un (1944-…),1000 “Baruch Hagever” adlı makalesinin yer aldığı kitabı bastırmışlardır.1001 Binlerce kopyası basılan bu kitapta Ginzburg, Baruch Goldstein’i dualarla anmış ve “kutsal” mertebesi vermiştir. Zira kökten dinciler ve Kahane grubu kendilerini “Tanrı’nın askerleri” olarak görmüşlerdir. Diğer taraftan Meir Kahane’nin oğlu Binyamin Zeev Kahane, Kahane Yaşıyor’u (Kahane Chai) kurarak siyasal ve sosyal çevrelerde babasının etkisini devam ettirmeyi hedeflemiştir.1002 Oğul Kahane‘ye göre; Goldstein bir kahramandır. İsrail radikal sağ kanatı da Goldstein’i yüceltmiştir. Bu tavırdaki en büyük etki “Goldstein’in, Arapların Yahudilere karşı planladığı terör saldırısını engellemek niyetiyle yaptığı düşüncesinin hakim olmasıdır”. Her ne kadar bunun doğruluğunu ispatlamak zor ise de Harediler tarafından bu görüş kabul edilmiş, Goldstein haklı görülmüştür. Ginzburg’un kitabını okuyan birçok Haredide Araplara öfke, Goldstein’i yüceltme davranışları yıllar içinde artarak devam etmiştir. Kabalist Rabbi Yitzhak Ginzburg’da Arap karşıtı söylemleriyle kışkırtıcılığa devam etmiştir. Ona göre; “Yahudilerin kanı

999 Shahak- Mezvinsky, s. 186. 1000 Rabbi Yitzhak Ginzburg: Cheveland’da doğmuştur. 1965’de İsrail’e göç etmiştir. Kabalizm çalışmıştır. Bnei Brak ve Lubaviç Habad’a bağlıdır. Çeşitli Hasidik yeşivalarda bulunmuş, Od Yosef Chai yeşivasının kurucusu olmuştur. Yahudilerin seçilmişliğini vurgulayarak Yahudi olmayanların değersiz varlıklar olduğunu dile getirmesi nedeniyle toplumda ırkçılıkla suçlanmıştır. 1001 Baruch, the Man. Bkz. Sprinzak, “Israel’s Radical Right…”, s. 112. 1002 Ami Pedahzur- Arie Perliger, Jewish Terrorism in Israel, Columbia University Press, New York, 2011, s.96.

241

Tanrı’nın sevdiğinindir. Bu yüzden daha kırmızıdır ve onların yaşamı tercih edilir. Yahudi olmayan birinin yani bir Filistinlinin bir Yahudi tarafından öldürülmesi ise, O kişi için iyi bir eylemdir, Yahudiler bundan dolayı pişmanlık duymamalı, ceza görmemelidir. Eğer bir Arap Yahudiyi öldürürse o ceza görmelidir.”1003 Ginzburg, “bir Yahudinin kanı ile bir goy’un (Yahudi olmayan) kanı aynı değildir, diyerek Yahudilerin seçilmişliğine vurgu yapmış, Yahudi olmayan milletleri aşağılayan ifadelerde bulunmaktan kaçınmamıştır .1004 Her ne kadar Yahudi hukukunda Yahudi olmayanlara karşı farklı muameleler varsa da bu ifadelerin sadece toplumun kışkırtılmasına yarayan ifadeler olduğu açıktır.1005

Oğul Kahane ve Guş Emunim bu olay sonrası kendi şiddet eylemlerini dine uygun ve meşru göstermek amacıyla “kutsal toprakları kurtarmak için mücadele vermek, canı koruma (pikkuah nefeş) görevinden daha önce gelir” demişlerdir. Bu açıklama Mafdal partisi destekçisi ve yöneticileri de olan Guş Emunim’in üyelerinin artık tamamıyla Kook Mesihçiliğini terkedip, şiddet içeren hareketlerle yeniden dizayn edildiğinin göstergesidir. Aynı şekilde Mafdal’ın temeli olan Mizrahi’nin kurucusu Rabbi Reines’inde görüşlerinden uzaklaşılmıştır. Oysa Reines, şiddet eyleminden uzak daha ılımlı bir bakış açısına sahip olmuştur. Bu son açıklama Reines’in “Yahudilik ruhundan ziyade Yahudi bedeninin kurtarılması önemlidir” sözüyle de taban tabana zıt olmaktadır. Reines’in desteklediği dini Siyonizm; insan canını ayırmaksızın değerli görürken, yeni Mesihçi anlayış daha keskin sınırları olan, sadece Yahudi canını önemseyen, şiddet eylemleri ve şiddet içeren söylemleriyle öne çıkan agresif bir yapı haline gelmiştir.

1003 Robert Pope, “Acts of Holy Terror? Fundamentalism Re-Examined,”, Honouring The Past and Shaping The Future, Gracewing, Ed.: Robert Pope, Herefordshire, 2003, s. 224- 225; Hoffman, (Erişim Tarihi 08. 11. 2012). 1004 James R. Watson, Between Auschwitz and Tradition, Rodopi, Amsterdam, 1994, s. 141; Alan Cowell, “An Israeli Mayor is Under Scrutiny”, 06. 06. 1989, www.nytimes.com, (Erişim Tarihi 09. 11. 2012). 1005 Hamza Üzüm, Tevrat ve Talmud’a Göre Yahudi Olmayanların Statüsü, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 1994, s. 59- 61.

242

Goldstein’in cenazesinin nasıl olacağı da Ülkede büyük sorun olmuştur. Harediler şatafatlı bir tören yapmak istemişler ancak Genel Kurmay Başkanı olan tarafından kendilerine izin verilmemiştir. Bunun üzerine Harediler, Cumhurbaşkanı Chaim Weizman ile irtibat kurarak, “eğer şatafatlı bir tören yapmazlarsa Araplara katliam yapacaklarını iletmişler, Cumhurbaşkanı Weizman’da hem Goldstein’in ailesi hem de Kach’dan arkadaşlarıyla yakından ilgilenerek devreye girmiştir. Ordudan, Harediler ve Goldstein’in ailesinin isteklerine saygı göstermesini istemiş, nihayetinde Kudüs’te bir cenaze korteji oluşturulmuştur. İşlek yollar trafiğe kapatılmış, Goldstein’in kabri bir muhafız tarafından korumaya alınmıştır. Özellikle; Kach, Guş Emunim, Habad Lubaviç grubu, Satmar grubu ile Yeşiva öğrencilerinden olışan Haredi gruplar cenazeye katılmışlardır. Cenaze, kahraman nidalarıyla kaldırılmış, bazı Hasidiler dans edip şarkı söylemiş, Guş Emunim’den Rabbi Israel Ariel de “Goldstein bizim göklerdeki şefaatçimizdir. Yahudiler bu topraklara barış yoluyla değil, kan dökerek sahip olacaklar” demiştir.

Aynı yıl Lubaviç Habad Hasidilerin lideri Menahem Mendel Schneersohn’un ölmüş, onun Mesih olduğunu düşünen bazı bağlıları hayal kırıklığına uğrarken, hareketin içindeki bazı gruplar onun Mesih olduğunu, bu ölümün bir aldatma olduğunu, onun geri döneceğini düşünerek Mesihliğine inanmaya devam etmişlerdir1006. Bir Habad rebbesi olan Yitzhak Ginzburg ise artık Mesih’in gelişini hızlandırmaya gerek olmadığını, kurtuluş çağının başladığını dile getirmiştir. Yazılarında, Mesih’in kimliği üzerinde açıklamalarda bulunmamış onun yerine Yahudilerin imanlarını kuvvetlendirmeleri, tövbe etmeleri gerektiğini söylemiştir. Zira Ginzburg’a göre “Mesih çok yakında gelecektir. Zaten her nesilde ve tüm zamanlarda hali hazırda yaşayan bir Mesih vardır ve nesiller imanlarını güçlendirdiğinde O hemen ortaya çıkacaktır. Cemaatına, artık daha aktif ve ateşli çabalarda bulunulması gerektiğini” dile getirmiştir. Mesihçi yaklaşımlarında geleneksel midraş yazılarından ve Kabaladan etkilenen Ginzburg, radikal milliyetçilik ile Mesihçi

1006 Dein, s.2.

243

aktivitizmi birleştirerek son rebbe Schneersohn’dan daha güçlü ve aktivist bir yaklaşım sergilemeye başlamıştır. Bu durum özellikle yerleşke hareketlerinde kendini göstermiş, Habad grubu ile bazı radikal yerleşkeciler arasında yeni olumlu bağlar kurulmuştur.1007

Mesihçiler, Oslo anlaşmasına uyulmasına şiddetle karşı çıkmış, daha önce Araplara ait topraklarda kurdukları yerleşim yerlerini boşaltmak istememişler, toprak tavizini reddetmişlerdir. Bu durum İsrail’de siyasi ve toplumsal sorunları artırmış, Başbakan Rabin de Mesihçilerin hedef noktası haline gelmiştir.

c) Rabin Suikastı

Yaşanan şiddet eylemleri, Haredilerle ilişkilerinin bozulması, ülkedeki şiddet yanlısı radikal hareketler ve kendisine yapılan baskılara rağmen İşçi Partisi, 1995 Ekim’inde Mısır’da Gazze-Eriha anlaşmasını paraf etmiş, hükümet “Batı Şeria’daki tüm Arap şehir ve köylerinden geri çekilme kararı almıştır. Bu karar, daha önceden Rabin’e baskı yapan Guş Emunim ve bağlılarında büyük hayal kırıklığı yaratmış, onları daha da kızdırmıştır. Barıştan yana olanlar ise özellikle laik İsrail toplumu bu anlaşma ile sevinmişler, bu başarıyı kutlamak için 4 Kasım’da İşçi Partisi önünde büyük bir barış mitingi toplanmıştır. Mitinge katılan Başbakan Rabin, destekçileri ve barış yanlılarıyla birlikte barış şarkısı (Shir Ha Shalom) söyledikten sonra alanı terk ederken yakın mesafeden vurularak suikaste kurban gitmiştir. Oslo sürecinin başında Din Moser ve Din Rodef fetvasıyla Harediler tarafından düşman ilan edilen Rabin’i vuran, radikal Haredi gruplardan Eyal1008’in bir üyesi ve Bar- ilan Üniversitesinde Hukuk tahsili yapmış Yigal Amir’dir. Kendisi, Oslo anlaşmasından beri radikal Haredilerin hedefi olan Rabin’i “Tanrının emrine

1007 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s. 151-160. 1008 Eyal: Fanatik, dini politik, sağ kanat ekstirem grup. Kurucusu Avishai Raviv’dir. Bar-ilan üniversitesi kampüsünde oluşturulmuş bir gruptur. Eyal, Rabbi Meir Kahane’nin görüşlerini benimsemiştir.

244

karşı gelerek, İsrail topraklarını verdiği için” öldürdüğünü, öldürme emrini de Tanrı’dan aldığını söylemişse de Rabbi Moshe Levinger’in Yigal Amir’in azmettiricilerinden olduğu düşünülmüştür.1009 Guş Emunim ve Büyük İsrail düşünü gerçekleştirmek isteyenler Amir’i kahraman ilan etmişlerdir.1010

Başbakan Rabin’in ölümü barış yanlılarında hayal kırıklığı yaratmış, toplumun iki kesimi yani barış yanlıları ile karşıtları arasında kırılmaya sebep olmuştur. Birçok Yahudi, Guş Emunim ve Mafdal yandaşlarının İsrail ordusunda çok sayıda bulunmalarını hem İsrail’in siyaseti hem de ülkedeki laiklik için tehdit unsuru olarak görmeye başlamıştır. Çünkü Haredilerın askerliğe ilgileri her geçen gün daha da artmış, ordu içinde etkin olmaya başlamışlardır. Haredilerin sadece politika ile değil, dini askeri okullarda taraftarlarını yetiştirerek askeriyede daha aktif hale gelmeyi amaç edinmeleri toplumda rahatsızlık yaratmaya başlamıştır.

D. Rabin Suikastı Sonrası Mesihçiler

Rabin’in ölümüyle İşçi Partisi, Simon Peres’i Başbakan olarak seçmiş ancak Rabin kadar aktif bir politika izleyememiştir. Peres, göreve geldikten sonra Guş Emunim’in önemli liderlerinden olan Rabbi Yehuda Amital’ı “ılımlı” olarak niteleyerek kabineye dışarıdan bakan yapmıştır. “Sandalyesiz bakan” olarak nitelenen Rabbi Amital, aslında ılımlı yapıda bir siyasetçi değildir. 1990’lardan itibaren Rabbi Isaac Kook’un Mesihçi fikirleri ile teolojiye, adalet ve ahlaki değerleri de katarak bir nevi dönüşüm yaratmıştır. 1974’te ileri sürdüğü, Mesihçi sürecin şeytan devletlerce engellemesi fikrini devam ettirmiştir. Amital’a göre “Yahudi olmayanlar kirli ruha sahiptirler, Tanrı adına yapılan savaşlarda kirli ruhlara, Batı kültürüne ve şeytana yer yoktur”. “Altı gün savaşını İsrail topraklarından şeytani güçlerin temizlenmesi ve Mesih’in

1009 Reuveny, s. 93;Daniel E. Price, Sacred Terror: How Faith Becomes Lethal, Praeger, Santa Barbara, 2012, s. 148; Dale L. June, Introduction to Executive Protection, Second Edition, CRC Press, London, 2008, s. 68: 348. 1010 Atkins, “Yigal Amir”, s. 15-17.

245

gelişinin yaklaştığının ispatı olan niteleyen Rabbi, Yom Kipur savaşını ise, tüm medeniyete karşı yapılmış bir savaş olarak görmüş. Yaşanan savaşların İsrail toplumunun ruhunun arınma ve temizlenme sürecini oluşturduğunu dile getirmiştir.”1011

Yehuda Amital, kurduğu “ Hareketi (The Meimad Movemet)”1012 ile politikada önemli pozisyonlarda bulunmuş, Bakan olduğu süreçte de FKÖ ile ilgili politik süreçten sorumlu olmuştur. Her ne kadar Oslo Anlaşmasıyla İsrail Devletinin anlaşma yaparak ileri gittiğini, hata yaptığını ve İsrail gerçeğinin Mesihçi gerçekliği yansıtmadığını ileri sürmüşse de kendisi bizzat anlaşma sürecinde yer almıştır. 1996 seçimlerinde koalisyon yaptığı İşçi partisi seçimi kaybedince Amital’da yeşiva başı olarak eğitim hayatına geri dönmüştür.1013

Yapılan Oslo anlaşması İsrail seçimlerinde dengelerin değişmesine sebep olmuştur (1996). Sağ Kanat Likud partisinden Benyamin Netanyahu; Shas, Mafdal, United Tora Judaism, The ve Yisrael Be’aliya partileriyle yeni hükümeti kurmuştur. Bu hükümette Mafdal’dan 5 bakan ve 3 bakan yardımcısı, Shas’dan 1 bakan ve 4 bakan yardımcısı görev almışlardır. Mafdal’dan Rabbi ; Enerji ve Altyapı bakanı, Agudat Israel adına Birleşik Tevrat Cephesi listesinden Knesset’e giren Rabbi Meir Porush’da İskan Bakan vekili olmuştur. Moledet’ten Knesset’e giren Rabbi Binyamin Benny Elon ise Knesset’te işgal edilen topraklardaki İsrail’li yerleşkecilerin savunucusu olup, Batı Şeria ve Gazze’deki Filistinli Arapların gönüllü olarak bu bölgeden transfer edilmeleri için çalışmıştır. Savunma Bakanı Itzchak Mordechay (Iraklı Arap) ve Genel Kurmay Başkanı ise oryantal Yahudilerden seçilmiştir.1014 Çünkü Oslo anlaşmasına rağmen, sürecin başarısız olması

1011 Shahak- Mezvinsky, s. 132- 133. 1012 Meimad Hareketi: Yehuda Amital tarafında 1988 yılında kurulan, sol kanat dini Siyonist harekettir. İşçi partisi ile bağlantılıdır. Bu hareketten 1999 yılında sol kanat dini Siyonist parti “Meimad” doğmuş, 2009’a kadar aktif politik hayatın içinde yer almıştır. 1013 Inbari, “When Prophecy Fails?...”. 1014 1996-1999 seçimlerine Mafdal’dan ayrılan Zevi Hendel Guş Emunim’den, Guş Etzion’un kurucularından Hanan Porat ise “Emunim” temsilcisi olarak Knesset’e girmişlerdir. Dönemin

246

İsrail’e yönelik Arap tehditlerini artırmıştır. Harediler bu süreçte militarist ruhla orduda görev almaya yönelmişlerdir. Yeni hükümet kabinesi ise her iki halk ve gruplar arasında denge sağlamayı hedeflemiştir.

Oslo anlaşmasının Mesihi süreci olumsuz etkilemesinden rahatsız olan yerleşke rabbileri ise, Mabet dağıyla Yahudilerin bağını güçlendirmek için yeni yollar aramaya başlamışlardır. 1996’da Batı Şeria ve Gazze’deki yerleşkelerin Yesha Rabbileri Komitesi1015 bu amaçla, Yahudileri Mabet dağı bölgesine girmeye cesaretlendirmeye başlamıştır. Spesifik alanları sınırlayan bu izne Ultra Ortodokslar karşı çıkmışlardır. Bunun nedeni; halahaya göre tüm Yahudiler tapınağa girmeden önce temizlenme ritüelini yapmak zorunda olmalıdır. Oysa ikinci Mabet döneminden beri ve sonrasında çalışmalar yapılsa dahi kutsal kızıl düve doğmamış, dolayısıyla onun külleriyle karıştırılan suyla yani günah suyuyla arınma ayini yapılamamıştır. Tapınağın kesin boyutları kayıp, Kutsalın Kutsalı (Kodesh Kodeshim) yani Sekina’nın (ilahi varlık) bulunduğu yer ise tam bilinmemektedir. Bu alana girişi sadece günah suyuyla arınmış yüksek kohen tarafından yapılmalıdır.1016 Ayrıca birçok halaha emri de yerine getirilememektedir. Bunlar gibi dine uymayan durumda bir dini vecibenin gerçekleştirilecek olmasını Ultra Ortodokslar “karet” (ölüm cezası) olarak nitelemişlerdir. Hükümet ise, Araplarla herhangi bir sorun çıkmaması için talebi reddetmiş, giriş izni vermemiştir. Hükümetin bu tavrı nedeniyle Guş Emunim destekçileri Mabetin Kuruluş Hareketiyle yakınlaşmış, hareketin etkinliklerine katılım sayısında artış olmuştur. Mabetin Kurtuluş Hareketinin en büyük başarısı ise, aynı süreçte Guş Emunim ve Merkaz Harav yeşivası üyelerinin oluşturduğu Yesha Rabbileri Komitesiyle birlikte İsrail Devletini protesto etmeleridir. Ortodoks rabbiler özellikle Mabet bölgesini kaybetme korkusuyla yön değiştirmişlerdir. Çeşitli faaliyetlere

sonuna doğru adlarını “Tekuma” olarak değiştirmişlerdir. Knesset’te Dış İlişkiler, Savunma, Hukuk, Göçler ve Finans gibi Komitelerde görev almışlardır. 1015 Samarya (Samaria), Yahudiye (Judea) ve Gazze (Gaza) rabbilerinden oluşan birlik. İngilizce kaynaklarda Council of Yesha Rabbis. 1016 Motti Inbari, “Religious Zionism and the Temple Mount Dilemma”, Israel Studies, V. 12, Summer 2007, https://www.jstor.org/stable/30245660?seq=1#page_scan_tab_contents, (Erişim Tarihi 20. 09. 2015).

247

başlayan bu hareketlerden Mabet Dağı ve Sadık İsrail Harekatı, 20 Ekim 1997 yılında, Kral Süleyman’ın Ahit Sandığını ilk getirdiği zaman için kutlanan Çadır festivali döneminde, Mabet Dağına dökülmek üzere 4.5 ton mermer temel taş getirmişler, ancak Müslümanların hakim olduğu kutsal bölgeye taşların girişi İsrail Hükümeti tarafından engellenmiştir. Fakat hareketi yapanlar eski Kudüs çevresinde toplanarak Kral Süleyman’ın daha önce Ahit sandığı için yaptığı rütüellerin aynısı yapmışlardır. Getirilen mermer taşlar ise tapınağın yeniden inşa edileceği gün için saklanmıştır.1017

İsrail’in 1999’da seçimleri yinelemesiyle Knesset’te 17 sandalye elde ederek siyasi arenada daha çok söz sahibi olma gücünü kazanan Shas partisi olmuştur. 1949’dan beri kurulan 27 Hükümetin 22’sin de koalisyon ortağı olan Mafdal ise ancak 5 sandalye ve 1 bakanlık elde edebilmiştir. Agudat Israel de 5 sandalye ile yetinmek zorunda kalmıştır. 1999 yılının sonları Ülkede siyasette ve halklar arasında sorunların giderek arttığı bir dönemdir. Araplar çeşitli kısıtlamalar altında kalarak topraklarını terketmek ya da kalıp çarpışmak zorunda bırakılmışlardır. İsrail’in orantısız güç kullanımı karşısında, terörist saldırılar ve roket atışlarıyla hedefsel tahribata yönelen Araplar ise kendi aralarında fikirsel olarak bölünmüşlerdir. Bir kısım savaşmaktan yanayken diğer grup İsrail’le uzlaşı içine girmeyi yeğlemiştir. Yahudiler’de de benzer durum oluşmuştur. Laikler barış yanlısı bir adım atılmasını bekleye dursun, dini yelpazede olanlar sağcı radikallerle birlikte Mesihçi kehanetlere sarılarak daha agresif politikalar izlenmesi yolunda sürekli hükümetleri ve toplumu kışkırtmışlardır. Bu gruplardan birisi olan Kach ve Kahane Lives gruplarıdır. Özellikle Batı Şeria’da Filistinli halka çeşitli saldırılar gerçekleştirmişlerdir. Bir an evvel sona gelinmesini isteyen bu

1017 Lorie, s.146.

248

gurupların agresifleşmesindeki en büyük etken eskotolojist Rabbi Avraham Sheinman’ın (1957-…)1018 kehanetleridir.

Kahane grubundan Avraham Sheinman, üç tane kehanette bulunmuştur. Birincisi, günlerin sonuna doğru tüm diyaspora İsrail’e göç edecek, ikincisi 1999’un son gününde bilgisayar network ağı çökecek, büyük sorunlar çıkacak, insanlar azalacak ve üçüncü kehanet; dünya birden bire büyük bir kaosla karşı karşıya kalacaktır. Bu kehanetleri Kabalist hesaplamalarla yapan Sheinman, Rabbi Isaac Luria’nın dünya sona ermeden 240 yıl önce 60. Hebrew Milanyumunda bütün dünyayı sel kaplayacak sözlerinden etkilenmiş ve İbranice “mabul” (flood) kelimesini sel felaketi olarak almıştır. Daha sonra Yahudilikteki “arınma havuzunda” Kabalist kaynaklara göre 5760 beitzim (Talmudik ölçü birimi) su bulunması gerektiği bilgisini Luria’nın 240 yıl öncesi vurgusuyla bağlantılı bir ipucu olduğunu düşünerek, dünyanın global temizliğinin de 5760 (İTg) yılında olacağına inanmıştır. Tüm bu öngörülere ilave Sheinman’ın kardeşinin 1999’dan 2000 yılına geçişte bilgisayar network ağında kırılma yaşanacağı, dünyanın ekonomik ve sosyal tehdit altında olduğunu söylemesi Sheinman’ın kehanetlerini ilerletmesine sebep olmuştur. Nihayetinde 1999’un son günü büyük kaos bekleyen ve bunu Kahanist Mesihçiliğin fikirleriyle harmanlayarak çeşitli broşürler bastıran Sheinman çevresindekileri de bu öngörüye ikna etmiş fakat 2000 yılı sabahında beklenen Mesihçi kehanet gerçekleşmemiş, kendisi de eskotolojik aktivitelerden uzaklaşmıştır.1019 Her nekadar Kahane grubu, Sheinman’ın kehanetinden etkilenmiş, Mesih gelmeden önceki son kaosu beklemiş ancak hayal kırıklığına uğramışsa da mevcut Mesihçi ve saldırgan görüşlerinde bir değişiklik yaşanmamıştır.

1018 Rabbi Avraham Sheinman: Filedelfia’da doğmuş, gençlik yılları orada geçmiştir. Babasının Meir Kahane’nin Yahudi Savunma Liginde olması sebebiyle kendiside küçük yaşta Kahane grubuna katılmıştır. Kabalizm ve eskatolojiden etkilenmiş, 3 çatallı eskatolojiyi geliştirmiştir. 1983 yılında İsrail’e göç etmiş, Operation Homeward adlı organizasyonun yöneticisi olmuştur. Sheinman’a göre; İnsanlığın sonu Yahudilere bağlıdır, o nedenle her Yahudi İsrail’e aliya yapmalıdır. Dünyanın sonu, kurtuluş günü ya da gelecek Mesih ile ilgili kehanetlerde bulunmuşsa da, gerçekleşen olmamıştır. Bkz. Inbari, “Messianic Movements …”, s.49-50. 1019 Inbari, “Messianic Movements…”, s. 49-51.

249

Neticede Oslo anlaşması ile İsrail’de Mesihçiler daha çok siyasallaşmış, sağ kanat ve radikal partilere yaklaşmıştır. Araplarla sorunlar artarken Mesihçiler toprakları kaybetmemek için yerleşim faaliyetlerine devam etmişlerdir.

E. XXI. Yüzyıla Girerken Son Durum

Ülkedeki ve bölgedeki siyasi ve sosyal değişiklikler nedeniyle Filistin – İsrail barış süreci 1990’ların sonuna doğru çıkmaza girmiştir. Eylül 2000’de 2. El Aksa intifadasıyla ortam daha gerilmiş, İsrail Yahudilere Mabet dağı ziyaretini yasaklamıştır. Bundan özellikle Mabet dağında Mabetin yeniden inşa edilmesi için çalışan Harediler olumsuz etkilenmişlerdir. Ancak bu durum, özellikle Mabetin Kuruluş Hareketine Siyonist rabbilerin daha çok destek olması sonucunu doğurmuştur. Daha önceleri bazı rabbiler bölgeye tam hakim olmadan kutsal yerlere girilmesine olumlu bakmazken bu konuda görüşleri değişmiştir. Mabet bölgesindeki ibadetlere daha çok ağırlık verilmiştir.

Aynı süreçte Knesset üyesi, Guş Emunim ile kimliklenmiş Uri Yehuda Ariel (1952-…),1020 Yahudilerin yeniden Mabet dağında dua edebilmeleri konusunun kanunlaştırılması teklifinde bulunmuştur. Ariel Sharon’un kabinesinden bakan olan eski tümgeneral Rechavam Zeev ise 3 milyon Filistinlinin Batı Şeria ve Gazze’den sürülmesini istemiş (7 Mart 2001), kendisine destek, dua seromonisi sırasında İsrail’in etkili rabbilerinden Shas’ın ruhani lideri Ovadia Yosef’den gelmiştir. Arapları yılan, şeytan, hayvandan daha kötü, Tanrı’nın yarattığına pişman olduğu varlık1021 olarak

1020 Uri Yehuda Ariel: Afulia, İsrail ‘de doğmuştur. Kendisi Amana Yerleşke Hareketi sekreterliği, Yesha Konsili sekreterliği, Yahudi Ulusal Fonu direktörlüğü gibi görevleride üstlenmiştir. 1021 Linn Normand, Demonization in İnternational Politics–A Barrier to Peace in the Israeli Palestinian Conflict, Middle East Today, New York, 2016, s. 212.

250

nitelendiren Rabbi Yosef: Araplara acımak yasaktır, onlara zevkle karşılık verelim, diye bağırmıştır.1022

Rabbi Meir Porush ise Sharon başbakanlığındaki hükümette bakan olarak görevine devam etmiştir. Radikal söylemlerin etkisiyle binlerce Siyonist 11 Mart 2001’de Rabin meydanında “işgal edilen topraklardan etnik” temizlik sağlanması için gösteri yapmışlar, bütün Filistinlilerin gönderilmesini dile getirmişlerdir. Aynı yıl İsrail Dini Hareket merkezi, Reform Hareketi araştırma komisyonunun halk arasında yaptığı kamuoyu araştırmasına göre halkın %42’si Mabet dağında ibadet yapılmasına onay vermiş, % 55’i karşı olmuştur. Ancak Harediler ve gelenekselcilere “üçüncü tapınağın kurulmasına taraftarmısınız?” diye sorulduğunda % 53 olumlu cevap verirken % 37 onay vermemiştir.1023

Filistinlilere yönelik baskıcı hareketlerin arttığı bu dönemde, Harediler tarafından beklenen ve Mesih’in gelişinin işareti olarak değerlendirilen kızıl düve sonunda doğmuş (08.04.2002),1024 Rabbi Menahem Makover ve Rabbi Chaim Richman tarafından kaşer ilan edilmiştir. Tanrı’nın bir işareti olarak algılanan bu durum Harediler arasında sevinç yaratmıştır.1025 Ertesi yıl, Hükümet yeniden Yahudilerin Mabet dağına girişi için izni vermiştir. Bu durum eskiye oranla çok sayıda Haredinin ki bazen yüzlercesinin, dini Siyonistlerin etkisiyle bölgeye hemen hergün dua için gitmesi sonucunu doğurmuştur. Kasım 2003 - Ekim 2004 arasında polis kayıtlarına göre 70.000 kişi bölgeye girmiştir.1026

1022 Normand, s. 213; Hoffman, (Erişim Tarihi 08. 11. 2012). 1023 Inbari, Jewish Fundamentalism…, s.129.; Motti Inbari, “Orthodox Judaism and The Temple Mount Dilemma”, 5.Jan 2015, http://blogs.timesofisrael.com/orthodox-judaism-and- the-temple-mount-dilemma, (Erişim Tarihi 18. 09. 2015). 1024 Terry Gage, Escaping The Mark of The Beast, Biblemystery.com Publications, USA, 2009, s. 214-216. 1025 “Red Heifer Born”, Kasım 2002, www.templeinstitute.org/archive/red_heifer_born.htm, (Erişim Tarihi 15. 10. 2012). 1026 Inbari,”Messianic Movements…”, s. 53-57.

251

Ariel Sharon’un 2003 yılında 30. Hükümeti kurarak yeniden Başbakan olması Filistinlilere karşı yıkıcı hareketlerin devamını getirmiştir. Zira 2004 yılında İsrail hükümeti, Mısır’dan getirilen kaçak silahların geçirilmesinde kullanıldığını ileri sürerek Mısır Gazze sınırındaki Refah mülteci kampına 1 hafta süren ağır operasyon düzenlemiştir. İsrail tarafı bu operasyonla 56 evin yıkıldığını beyan ederken, Birleşmiş Milletler Filistinlilere Yardım Kuruluşu (URNWA) bu sayının 88 olduğunu ve 1064 Filistinlinin açıkta kaldığını bildirmiştir. Filistin yönetimi ise İsrail hükümetini savaş suçu işlemekle suçlamıştır. Bu son yıkımla birlikte İsrail’in Refah’da yıktığı ev sayısının 1026, hasar gören ev sayısının ise 767’e ulaştığı ve 11.000 Filistinlinin de evsiz kaldığı dile getirilmiştir. Ancak Ağustos 2005’de geri çekilme yasasının yürürlüğe girmesiyle, İsrail askerleri Gazze ve Batı Şeria’dan çekilmeye, buradaki Yahudi yerleşimcileri evlerini boşaltmaları için zorlamaya başlamıştır. Özellikle Haredi yerleşim yerlerindekiler direnmişler, sabah vakti dualar okuyarak kibutzların kapısını kapatıp, askerlerin girmesini engellemişlerdir. İsrail’in geri çekilme manevrası Guş Emunim rabbilerini de kızdırmıştır. 250.000 İsraillinin yaşadığı yerleşke rabbileri bu durumu; Mesihi süreç, ilahi göreve eşlik etmek istemeyen İsrail Devleti tarafından eğilmiştir, şeklinde dile getirmişlerdir. Onlara göre tek çare Mabet dağı ile Yahudi bağını güçlendirmektir. Rabbi Meir Porush, Başbakan Ariel Sharon ve oğlu Omri’yi eleştirmiş, Sharon’u diktatörlükle itham ederek Benito Mussolini’ye benzetmiş,1027 İsrail’in nüklüer silahlanmayı bırakmasını söylemiştir. Böylece daha önce Ariel Sharon’un desteğiyle oluşturulan Yahudi yerleşim yerleri yine onun “barış ve güvenlik için acı tavizler vermeye mecburuz” sözleriyle kanunlaştırdığı, yeni sorunla karşı karşıya kalmıştır. Zira ilk olarak yaklaşık 8.200 dolayında Yahudinin yaşadığı 21 yerleşim yerinin boşaltılması ve karşılığında tazminat ödenmesi karara bağlanmıştır. Harediler ise; “Yahudileri bölemezsin, Yahudileri süremezsin, bizi aldattın” diyerek Başbakan Sharon’a tepki göstermişlerdir. Gazzeden çekilme aynı zamanda yerleşimcileri

1027 Zvi Zrahiya ve Haaretz Correspondent, ”MK Meir Porush: Sharon Reminds me of Italian Dictator Mussolini,” 30. 11. 2005, http://www.haaretz.com/news/mk-meir-porush-sharon- reminds-me-of-italian-dictator-mussolini-1.175519, (Erişim Tarihi 14. 09. 2015)

252

korumak amacıyla bölgede bulunan 15.000 Yahudi askerin de geri çekilmesidir. İsrail’in 38 yıldır kuşattığı Gazze bölgesinden çekilmesi iç siyasette Ariel Sharon’un 2006 seçimlerini kaybetmesine sebep olmuştur.

Gazzeden çekilen İsrail, dünya kamuoyundan olumlu tepkiler alırken 2006 yılında Lübnan’a savaş açmasıyla yine eleştirilerin hedefi olmuştur. İsrail’in sürekli kendi güvenliğine tehlike gördüğü İran ile arasındaki ilişkiler de iyice gerilmiştir. Bunun üzerine Neturei Karta hareketi destek amaçlı İran devlet başkanı Ahmadinejat’ı (Mart) ziyaret etmişler, 11-12 Aralık tarihinde ise, daha da ileri giderek İran’daki “Holokost” konferansına katılmışlar, neticede İsrail’deki anti-Siyonist Haredilerin bile tepkisini çekmişlerdir. Haredi gruplar, Neturei Karta’nın bu tavrını “Tanrı’nın adının kirletilmesi” olarak yorumlayıp, kimsenin bu grupla ilişki içinde olmamasını istemişlerdir. Bu tepkiler karşısında Neturei Karta yazılı açıklamada bulunarak; İran ile uzlaşmanın gerekliliği üzerinde durarak, barışçı bir ulus olduğumuza İranlıları inandırmalıyız” demişlerdir.1028

İsrail’deki olumsuz hava devam ederken 2008 yılında 60.yılını kutlayan İsrail Devletine ziyaret yapan Amerikan Başkanı George Bush, Massada kalesinde, geçmişte yaşanan Massada hikayesini hatırlatarak “bir daha yalnız kalmayacaksınız, İsrail’in nüfusu 7 milyon olabilir ama 300 milyonluk Amerika’yı da ekleyin” demiştir. Başkan Bush’dan alınan bu desteğin akabinde 28 Aralık 2008 tarihinde İsrail Savunma Kuvvetleri, “Dökme Kurşun Hareketi” adı altında yeniden Gazze’ye hava hareketine başlayıp, 8 gün sonra bölgeye girmiştir. Filistin İnsan Hakları Merkezi’ne göre 318’i çocuk, 111 kadın olmak üzare toplam 1,167 Filistinli ölmüştür. 2.114 ev yıkılmış,

1028 IBP, Inc, United States: Arab Lobby in the United States Handbook: Organization, Operations, Performans, Int. Business Publications, Washington, 2015, s. 155; Fernanda Santos, “New York Rabbi Finds Friends in Iran and Enemies at Home”, 15 Ocak 2007, http://bannetureikarta.blogspot.com.tr, (Erişim Tarihi 21. 11. 2015); Kasra Naji, Ahmadinejat: The Secret History of Iran’s Radical leaders, Univerisity of California Press, Berkley, 2008, s. 174-178; Adam Baki, “Yahudi Fundamentalizmi”, İslamiyat Dergisi, sayı 1, 2007,, s.26.

253

3.242 ev ise oturulamaz hale gelmiştir. 50.000 den fazla Gazzeli evsiz kalmıştır.1029

Yaşanan bu katliamı Tsomet Dini Enstitüsü Direktörü Rav Yisrael Rosen, "Tüm Filistinliler öldürülmeli. Erkekleri, kadınları, bebekler ve hatta hayvanları" diye bağırmış, onları Tanah’da geçen “Amalek’leri baştan sona yok edin” cümlesine istinaden “Amelek” olarak nitelendirmiştir.1030 İsrail’in önceki Seferad şefi hardalist Rabbi Mordechai Eliyahu’da (1929- 2010),1031 Dökme Kurşun Hareketini savunarak “sivillerin öldürülmesinde herhangi bir mani yoktur” demiştir. Eliyahu’nın oğlu Rabbi Shmuel Eliyahu ise; “Eğer yüzünü öldürdükten sonra durmazlarsa bin tanesini öldürmeliyiz, yine durmazlarsa on binini hatta milyonunu yok etmeliyiz” diyerek babasına ve harekete destek olmuştur. Birçok Harediye göre; Gazze’deki Filistinliler masum siviller değildir onlar “uluslar” dır.

Harekat bir takım İsrailli alim, eğitmen ve politikacıdan da destek görmüştür. Ancak çok sayıda İsrailli’de Gazze’de halka yapılan engellemelere daha önceden karşı çıkmıştır. Mesela “İsrail İnsan Hakları için Rabbiler Derneği” (Rabbis For Human Rights) 40 yıldır mazlum olan Filistinlilerin de Tanrı’nın suretinden yaratıldıklarını, sebepsiz öldürülmemeleri gerektiğini hareketten önce beyan etmiş,1032 ancak onun bu girişimi hareketi önlemeye yeterli olmamıştır. Belçika’da altı yüz Yahudi ailesini temsil eden Bobov, Satmar, Pshevork ve K-Hal hasidimin dört rebbesi ise “barış isteyen

1029 “4 Years Since Operation Cast Lead”, Ref: 157/ 2012, http://pchrgaza.org/en/?p=1846, (Erişim Tarihi 13. 09. 2015). 1030 I. Samuel 15:3; Nadav Sharagi, “An Amalek in Our Times,” http://www.haaretz.com/print- edition/features/an-amalek-in-our-times-1.242717,(Erişim Tarihi 13. 09. 2015); Jamil E. Effarah, Think Palestine: to Unlock us – & Arabs Conflicts, V.2, Author House, Bloomington, 2013, s. 141. 1031 Rabbi Mordechai Eliyahu: Kudüs’te doğmuştur. 1983-1993 döneminde Sefarad İsrail Baş Rabbiliği görevinde bulunmuştur. Dindar olmayan halka geleneklerin ve Tora’nın önemini anlatmayı görev edinmiştir. Kooperatifler, Kibbutslar ve dini olmayan okullarda da konferanslar vermiştir. Asimilasyonla mücadele için dünyanın birçok yerini dolaşarak toplumunu bilgilendirmiş, İsraile göç etmeye çağırmıştır. Barış yanlısı olup, İsrail’in komşularıyla savaşmamasını söylemiştir. Dini Siyonist rabbilerdendir. 1032 Rabbi Arthur Waskow, 28. 01. 2008, “Statements by Rabbis for Human Rights (Israel) for Gaza / Sderot Crisis”, https://theshalomcenter.org/node/1351, (Erişim Tarihi 06. 09. 2015)

254

ve saldırıyı kınayan” bir duyuru yayınlamışlardır.1033 Filistin’le arabulucuk görevi de yapan, Guş Emunim yerleşkesi kurucularından Aşkenaz Ortodoks Rabbi Menahem Froman ise hareket boyunca Hamas ile diyalogun tek yol olduğunu dile getirmiştir.

Bu büyük çaplı operasyonlarda İsrail’in genel taktiği; topraklarına yapılabilecek her hangi bir saldırıya karşı, saldırının boyutu ne olursa olsun kabul etmeyip, vurucu ve büyük çapta tahrip edici operasyonlarla karşılık vermesidir. Saldırı tehditi karşısında bile önleyici ya da vurucu savaş taktikleri uygulamıştır. Dökme Kurşun Operasyonuyla, HAMAS’ın roket saldırılarına karşılık yapılan orantısız güç kullanımı gerek ülke içinde gerekse de dünya kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştır. Diğer taraftan bir kısım Haredi grupların Mesih sürecinin ve Büyük İsrail ideasının bir parçası gördükleri toprak bütünlüğünün bozulması karşısında Filistinlilere karşı gösterdikleri ölüm kokan tehditler Haredi grupların kendi aralarında fikir ayrılığı yaratmıştır. Polonya doğumlu İsrail’in Baş Rabbisi Israel Meir Lau (1937-…),1034 27 ocak 2009’da Holokost mağdurlarını anmak için yapılan bir toplantıda konuşmasının sonunda “özgür dünya bize özgürlüğümüzü verdi. Auschwitz’ e Sovyetler Birliği geldi, Buchenwald’a General Patton geldi, Eisenhower, Montgomery, De Gaulle ve diğer müttefikler geldiler. Biz düşündük: Mesih, bizim için hayatta yeni bir sayfa yaratmış oldu” diyerek1035 sahip oldukları topraklarda özgür olduklarının altını çizmiş ve kısmen uzlaşmacı bir mesaj vermiştir.

1033 “Antwerp Jews Disassociate From Zionist Activities”, 20. 01. 2009, http://www.truetorahjews.org/antwerp, (Erişim Tarihi 06. 09. 2015). 1034 Rabbi Israel Meir Lau: Polonya doğumludur. Lau’nun çocukluğu bir toplama kampında geçmiş, ailesini Holokostta yitirmiştir. Toplama kampından kurtulduktan sonra İsrail’e amcasının yanına gelerek önce dini bir devlet okulunda okumuştur. Sonra da Kudüs’ teki Bnei Brak ve Zichron Ya’akov Talmud akademilerinde eğitim görmüştür. Daha sonraki yıllarda Rabbilik, Dini Mahkemede yer alma gibi görevlerde bulunmuştur. İsrail’in Baş Rabbisidir. 1035 Rabbi Yisrael Meir Lau, “International Day of Commemoration memory of the victims of the Holocaust”, 27. 01. 2009, http://www.un.org/en/holocaustremembrance/2009/statements09_lau.shtml, (Erişim Tarihi 10. 10. 2015)

255

Günümüzde İsrail’de sadece Harediler arasında fikir çatışması ve sorunlar yaşanmamaktadır. Harediler ile laikler, Harediler ile Filistinliler ve Filistin ile İsrail arasında da zaman zaman dozajı artan ancak eksilmeyen gerimler yaşanmaktadır. Laikler, Ultra Ortodoks grupları İsrail’in “İslami Cihadı” olarak nitelerken, onlar da laiklere “kafirler” diyerek aradaki çekişmeyi artırmaktadır.1036 Milliyetçi dini Siyonist Ortodokslar ise Filistinlilerle barışçıl uzlaşıya ve toprak verilmesine sıcak bakmamaktadırlar. Siyasallaşan ve ideoloji haline gelen Mesih inancıyla birlikte Vaat edilen toprakları kaybetmeme ve Mabetin yeniden inşa edilmesi gibi dinsel olgular etnik bilinci güçlendirmekte, milliyetçiliği artırmaktadır. İsrail devleti ise Filistin halkı üzerindeki baskısını her zaman hissettirmektir. Barışcıl yollar ve barış süreci bir türlü işletilememektedir. Zira laik Yahudilerin %59’u barışçıl yolları desteklerken, Ortodoks Yahudilikte bu oran %20, Ultra Ortodoks Yahudilerde %7’lerde olmaktadır.

1036 Halil Aydınalp, “Sosyal Çetışma ve Din”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 19, Sayı: 2, ss 187-215, 2010, s. 208.

256

SONUÇ

Tanah’da yer alan, Yahudilere Tanrı tarafından zamanı gelince gönderilecek Kral Mesih düşüncesi, Yahudilerin yaşadıkları toplumlarda karşılaştıkları Yahudi karşıtlığı hareketler neticesinde gelecek Mesihi bekleme inancına dönüşerek iman esasları içine girmiştir. Tanrı’nın zamanı geldiğinde Mesihi göndereceği ve sonra sürgünlerin toplanacağı düşüncesi ise Safed Kabalacılığı döneminde ilahi gücün göndereceği zamanı beklemeden daha çok dua ve ibadet, hayırseverliği artırmak ve bireysel çabayla Mesihin gelişini çabuklaştırmak şekline dönüşmüştür. İspanya sürgünü ve Safed Kabalacılığının etkisiyle Sabetay Sevi’i kendini Mesih olarak ilan etmiş, başarısız bir girişim olmuşsa da Doğu Avrupa’da Hasidimin oluşmasında etkili olmuştur.

İspanya’dan Yahudilerin sürülmesi, Polonya’da ve Doğu Avrupa’da Yahudi karşıtlığı ve savaşlar neticesinde Sabetayist etkilerin görüldüğü Hasidim doğmuştur. Rebbe Baal Shem Tov’un önderliğindeki Hasidim de Kabalistler gibi Mesihin gelişini kolaylaştırmak için kutsal topraklara yerleşerek, daha çok dua etmek ve dini ritüellere ağırlık vermek gerektiğini ileri sürmüştür. Vilna Gaonu Rabbi Zalman önderliğinde ortaya çıkan Mitnagedim ise Hasidime tepki olarak oluşmuştur. Mitnagedim, Mesihin gelişi için pasif bekleyiş yerine bir an evvel kutsal topraklara yerleşirse Mesih’in daha önce geleceği düşüncesini oluşturmuştur. Hem Kabalistler hem de Hasidim ve Mitnagedim cemaatları daha önceki öğretilerde Mesih gelmeden kutsal topraklara yerleşmek yasakken bu yasağı değiştirmiş, Mesihin gelişini çabuklaştırmak ve orada beklemek için ilk göçleri küçük topluluklar halinde yapmaya başlamışlardır.

Doğu Avrupa’daki anti-Semitizm XIX. yüzyıldan itibaren Rusya ve Avrupa’nın diğer kesimlerinde de görülmeye başlamıştır. Rusya’da devlet politikası haline gelen anti-Semitizm Yahudi toplumunu derinden etkilemiştir. Balkan savaşları ve milliyetçilik hareketlerinin başlaması, Osmanlı Devleti’nin

257

zayıflayarak parçalanma sürecine girmesi ve savaşlar Yahudileri kurtuluş ve özgürlük arayışına yönlendirmiştir. Bu dönemde Ortodoks rabbiler, Rabbi Alkalai öncülüğünde ulusal özgürlük temasını yeni Mesihçi anlayışla yorumlamışlardır. Yahudilerin, Mesih’in gelişini hızlandırmak için, kollektif harekete geçerek kutsal topraklara bir lider önderliğinde göç etmesi fikrini ileri süren Rabbi Alkalai’a, Almanya Tyrin Rabbisi Kalischer, Polonya Graetz Rabbisi Gutmacher ve Macar Rabbi Natonek’de benzer fikirlerle destek olmuştur. Böylece Tanah’da Mesih’in gelişi için Tanrı’nın göndereceği zamanı beklemek ve o zamana kadar kutsal topraklara yerleşmemek düşüncesi tamamıyla değişmiştir. Artık Ortodoks Yahudilik Mesih inancını bu yeni anlayış üzerine oturtmuştur.

Yahudi devletinin kuruluşundaki “öncüler” olarak anılan rabbilerin “Yahudi özgürlüğü, kurtuluşun başlaması ve Mesih’in gelişi için toplumu kutsal topraklara göçe yönlendirip, orada tarımsal faaliyetlere başlamalarını dile getirmesi toplumsal destek bulmuştur. Her ne kadar Hasidim grupları, insan eliyle Mesih gelmeden kurulacak bir devleti dinen uygun görmemişlerse de bölgeye göç etmede çekimser kalmamışlardır.

Yeni Mesihçi anlayışın bir diğer etkisi, Rusya’da Rabbi Mohilever tarafından kurulan Hovevei Zion hareketidir. Hareketin içinde laikler olsa da Rabbinin önderliğinde kurulan hareketin amacı, anti-Semitizmden Rusya’daki Yahudileri kurtarmak için kutsal topraklara göç hareketini başlatmak, orada tarımsal yerleşkeler kurmak ve Mesih’i orada beklemek düşüncesi olmuştur. Bu toplumsal hareket aynı zamanda Siyonizm hareketinin de öncü hareketidir.

Fransa’daki Albay Dreyfus olayından sonra ise gazeteci Theodar Herzl önderliğinde daha çok Yahudinin katıldığı Siyonizm hareketi başlamıştır. Hovevei Zion hareketinin içinde yer alan bazı rabbiler, Theodor Herzl’in Siyonist hareketinin gelişimine destekte bulunarak, hem rabbiler Alkalai, Gutmacher, Kalischer ve Natonek gibi Siyonizmin öncüleri olmuş, hem de

258

Siyonist hareket içindeki dini Siyonist grupların ilk nüvesini oluşturmuşlardır. Herzl ise, yaklaşık elli dokuz yıl önce Rabbi Alkalai’ın dile getirdiği bir lider önderliğinde Yahudilerin kutsal topraklara dönmesi gerektiği düşüncesi ile Rabbi Natonek’in aynı amacı gerçekleştirmek için Yahudilerin bir kongre düzenlemesi gerektiğini düşüncesini gerçekleştirmiştir.

Dini Siyonizmin de ilk öncüleri kabul edilen Hovevei Zion’un kurucularından Rabbi Mohilever, Rabbi Bar İlan ve Rabbi Reines, Mesihi dönemin yaklaştığı ve kurtuluşun yakın olduğu düşüncesiyle Siyonist Kongreleri desteklemişlerdir. Mesih’in gelişinin hızlandırılması ve Tora emirlerine uygun teokratik bir devlet kurmak için çalışan rabbiler, Mizrahi partisini kurarak desteklerini siyasi düzleme taşımışlardır. Siyonizmle zaman zaman ayrı düştükleri noktalar olmuşsa da işbirlikleri devam etmiştir. Siyonizm politikalarını benimsemeyen Ultra Ortodoks Hasidilerden oluşan bir grubun Agudat Israel partisini kurarak Mizrahi’den kopmalarıyla, dini yelpazedeki partiler ikiye bölünmüşse de, aktif Mesihçiliği benimseyen Mizrahi grupları hem toplum hem de siyasi alanda daha etkili olarak çalışmalarına devam etmişlerdir.

XX. yüzyılın başına gelindiğinde ise zamanı insan eliyle hızlandırarak ilahi kurtuluşun ve Mesihsel dönemin başlayacağını ileri süren milliyetçi Ortodoks Rabbi Kook’un, toplum üzerindeki gücü hakim olmuştur. Mizrahi’den daha etkili ve dini Siyonizmin baş temsilcisi haline gelmiştir. Mesihin gelişi için Yahudi toplumunun öncelikle “kollektif Yahudi ruhunu” oluşturması gerektiğini ileri süren Kook, kurmuş olduğu “Merhaz Harav” eğitim kurumunda çok sayıda taraftar yetiştirmeye başlamıştır. Hem Kook hem Mizrahi tarafından sürekli dile getirilen, Yahudilerin kurtuluşu, Mesih’in gelişi ve toprak hakimiyeti teması, anti-Semitizmin ezici etkisinden kurtulmak isteyen çok sayıda Yahudiyi etkilemiştir. Kook bağlıları, Mesih’in bir an önce gelmesini sağlamak için bir taraftan İsrail Devleti’nin kurulmasını desteklerken diğer taraftan teokratik Büyük İsrail Devleti ideasının hayali içinde olmuşlardır. İçinde yaşanılan çağın “Mesihi Çağ” olduğuna inanan Kook ve destekçileri,

259

toprakları korumak için askerlik alanına önem vermiş, toprak için savaşı meşrulaştırıcı yapı içine girmişlerdir.

Mizrahi’nin Mafdal’a dönüşmesinden sonra Kook Mesihçiliği ve düşüncesi politik ve toplumsal hayatta önemli rol oynamaya başlamıştır. Özellikle Yom Kipur savaşından sonra, Kook’un ideolojisi doğrultusunda onun Merkaz Harav okulundan yetişen Mesihçilerin, Oğul Kook önderliğinde kurduğu Guş Emunim militaristleşmiş, yeni nesil rabbilerin etkisiyle agresif, şiddet yanlısı bir yapı haline gelmiştir. Mafdal ve Guş Emunim toprak kaybına taviz vermeyen ve Mabetin yeniden yapılmasını savunan bir politika izlemiştir. Guş Emunim, Arapları huzursuz edecek terörist faaliyetlerin içinde yer almıştır. Mesihçi ve radikal Kahane gruplarıyla da birlikte hareket eden Guş Emunim, giderek Kook’un daha ılımlı görünen politikasından uzaklaşmıştır. Guş Emunim ve Kahane, resmiyette bir süre sonra yok olmuşsa da ideolojisi siyasi ve sosyal hayat içinde devam etmiştir. Tabii bu süreç içinde Mesih inancı, Baba Kook’tan sonra hem bir ideoloji haline gelmiş hem de siyasallaşmıştır. Yerleşke ve toprak bütünlüğünü koruma temel söylemleri haline gelip, iktidar ortaklarını bu düşünce doğrultusunda hareket etmeye yönlendirmişlerdir.

Mesih İnancının gelişimi ve yarattığı etkileri ana hatlarıyla hatırlattıktan sonra tarihsel sürece bağlı kalarak hazırladığımız çalışmamızda ortaya koyduğumuz sosyal ve siyasal yansımaların bazıları şunlardır. Sosyal Yansımalar:

• Mesih inancının değişen yorumlarının en önemli sosyal yansıması öncelikle doğu Avrupa’dan kutsal topraklara yapılan göç hareketleridir. Mesihçilerin ilk göçleriyle kurulan ilk yeşiva da Kudüs’teki Beth El’dir. Filistin’e ilk göç edenler Kudüs, Tiberya, Safed ve El Halil’e yerleşmişler oralarda yerleşkeler, okullar, kibbutzlar açmış, ticari hayatın içinde yer almış, tarımsal faaliyetlere başlamış, kendi basımevlerini kurarak dergi ve kitaplar yayınlamış, daha Osmanlı

260

Devleti idaresindeyken gettolar oluşturmuşlardır. Bu başlı başına büyük toplumsal etkidir. • Mesihçi Rabbi Mohilever tarafından kurulan Hovevei Zion ve BILU hareketi de hem Mesihçilerin ilk organize hareketi olarak daha çok kişiye ulaşması hem de Rus Yahudilerini kutsal topraklara göçe yönlendirilmede etkili olmuştur. • Hovevei Zion, daha sistemli ve organize bir hareket olan Siyonist Hareketin de öncüsü ve destekçisi olmuştur. • Mesihçi kurtuluş anlayışıyla Siyonizme destek olan rabbiler Siyonizmin gelişmesine ve toplumun aynı ülküde yani toprak sahipliğinde birleşmesine önderlik etmiştir. • Kook’un Mesihçi anlayışı ve ideolojisi Merkaz Harav yoluyla yayılmış, buradan yetişenler eğitim, ordu ve politika alanında da etkili olmuştur. • Altmış Yedi savaşından sonra dini Siyonistler yerleşim yeri politikalarında hükümetleri zorlamışlar, Arapların yaşadığı Batı Şeria, Gazze gibi işgal edilen topraklara Yahudilerin yerleşmesi için yeni yerleşkeler kurmuşlardır. Düzenli yerleşke hareketlerine devam edebilmek için Amana ve Yesha Konsili gibi oluşumlar kurulmuştur. • Yom Kipur savaşından sonra Merkaz Harav’da yetişenler tarafından kurulan Gush Emunim ise toplumu harekete geçirip, çeşitli yürüyüşler ve toplantılar düzenleyerek hem toprakların tamamının Yahudilere ait olması hem de Mabet’in yeniden inşaa edilmesi düşüncesinin toplumda yerleşmesini sağlamıştır. • Mabetin yeniden inşa edilmesi için dernekler kurulmuştur. Mabet Dağı Bağlıları, Mabet Dağı ve Sadık İsrail Hareketi ve Mabet Enstitüsü bu amacı gerçekleştirmede başrol oynamış, bir kısmı İsrail devleti tarafından da desteklenmiştir.

Yeni Mesihçi anlayışın siyasal yansımaları ise şu şekildedir:

• Dini Siyonizmin ilk partisi Mizrahi’dir. Mizrahi siyasetteki yerini Mafdal olarak 2008 yılına kadar korumuştur. Yahudi Evi, Mermaid, Moledet,

261

Tehiya, Kach gibi partiler de diğer dini Siyonist partilerden bazılarıdır. Değişen konjunktüre göre seçimlerde Mapai ve İşçi partisi gibi laik sol partileri ya da , Likud ve Yahudi Evi gibi laik sağ partileri de desteklemişlerdir. Dini Siyonist partiler kısa süre hayatta kalıp, daha sonra tekrar başka isimlerle faaliyetlerine devam etmekte ya da birlikler oluşturarak seçimlere girmektedirler. • Mesihçiler, İsrail Devleti’nin kurulmasına destek olmuş, kurulan hükümetlerde koalisyonlarda yer alarak, ülke politikalarının belirlemesinde söz sahibi olmuştur. Mesihçilik, dini milliyetçilik ve toprak bütünlüğü taviz verilemeyecek temel politikaları haline gelmiştir. • Mesihçiler, koalisyon hükümetlerine ortak olarak sağlık, eğitim, iskan, içişleri ve kültür bakanlıklarını almışlar, buralarda kendi ideolojilerine uygun politikalar geliştirmişlerdir. • Dini Siyonistler, devlet kurumlarına, orduya ve kurmuş oldukları üniversitelere kendi Mesihçi anlayışlarındaki şahısları yerleştirerek, kadrolaşmışlar, etkin pozisyonlara gelmiştirler. Böylece Kook ideolojisinin etkinliği artmıştır. • Her ne kadar İsrail Devleti laik bir devlet olarak kurulduysa da özellikle Mesihçilerin isteği doğrultusundan cumartesi günlerinin resmi tatil kabul edilmesi, dini mahkemelerin kurulması, dini okullara özerklik verilmesi gibi dini unsurlar devletin işleyiş kurallarına konulmuştur. Böylece hem Yahudilik kimliği hem de Yahudi dini hakim olmuş, İsrail politikalarını yönlendiren önemli bir güç haline gelmiştir. • Dini Siyonistler Altmış Yedi savaşından sonra işgal edilen topraklarda yerleşim yeri faaliyetlerine başlamış, bu tarihten sonra yerleşke politikaları, Kook ideolojisi ve Bütün İsrail düşüncesi İsrail siyasetinde etkin ve etkili olmaya başlamıştır. • Sosyal bir hareket olan Gush Emunim ise, dini Siyonistlerin toprak kaybına izin vermeyen sertlik yanlısı politikaları ve söylemleri neticesinde zaman içinde Araplara karşı militarist ve terörist faaliyetlere yönelmiş, Filistinli yöneticilere ve halka karşı birçok

262

bombalama eylemlerinde yer almıştır. Bu hareketler Oslo anlaşması nedeniyle Başbakan Rabin suikastına kadar uzanmıştır. • Kahane ve Kah grupları da radikal eylemler ve Araplara şiddet yanlısı, uzlaşışız politikalar oluşturarak iki kesim arasında düşmanlıkların artmasına katkıda bulunmuştur. • Mesihçiler, Hükümetlerle yaptıkları koalisyonlarda önemli bakanlıklar alarak buralarda kendi politikalarını oluşturmuştur. Her ne kadar çoğunluk olmasalarda İsrail seçim sistemi nedeniyle dini yelpazedeki Mesihçi partiler her zaman koalisyonlara dahil edilmiştir. Mesihçi ideolojinin toprak sahipliği veya Büyük İsrail ülküsü neredeyse laik partiler önderliğinde kurulan hükümetlerin de temel politikası haline gelmiştir.

Anti-Siyonist Mesihçilere gelince, Mesih gelmeden kurulduğu için İsrail Devleti’ni küfür devleti olarak niteleyerek, devletle ilgili her şeyi reddeten, sürekli huzursuzluk yaratan gruplar olarak günümüze kadar gelmişlerdir. İsrail’de yaşamalarının tek sebebinin Yahudi yasalarını öğrenmek olduğunu söyleyen anti-Siyonistler, ortalama yedi çocuk sahibi olmakta, nüfusları giderek artmaktadır. Seçimlere de katılmayan bu gruplar daha çok Araplarla yakınlaşmakta, Yahudi toplumuyla uzlaşamamaktadır. Bu durum toplum geri kalanında huzursuzluk yaratmaktadır.

Neticede, bu gün İsrail’in iç ve dış politikasını şekillendiren en önemli unsurlardan birisi şüphesiz Mesihçilerin, Mesih inancıyla ilişiklendirdikleri Vaat edilen toprak ya da Büyük İsrail amaçlarını gerçekleştirmek için Siyonizme destek vermeleri, karşılığında Siyonizmden destek görmeleri ve etkili bir yaptırım gücüne sahip olmalarıdır. Dolayısıyla, Yahudilikteki Mesih beklentisi, geçen süreçte dinin fenomeni olmanın ötesine geçerek sosyal ve siyasal hayatın içinde topraklardan taviz verilmesine karşı olan önemli bir ideoloji haline gelmiştir. Yahudileri sürgünden kurtaran, onları Vaat edilen topraklara götüren, toprağın bütünlüğünü savunan ve bugünlere kadar etkili olan bizatihi “Mesih inancının” kendisi olmuştur, diyebiliriz. Mesih, fiziki olarak

263

gelmemiştir ancak topraklara yerleşildiğinde Mesih hemen gelecek gibi etki yaratmış, vasıta olmuştur. Beklenen ister bir şahıs, isterse bir milli hareket ruhu olsun, amaç yeniden Vaat edilen topraklarda İsrail Devleti’ni kurmaktır ki bu da Mesihçilerin öncülüğünde ve desteğiyle gerçekleşmiştir.

İsrail, bugün çeşitli hizipleşmelerin yer aldığı bir devlettir. Zaman zaman Ultra Ortodoksların bazı grupları ile dini Siyonistler ya da laikler arasında tansiyon giderek artmaktadır. Mesihçilerin öncelikli amacı, bölgede toprakları ve mevcut yerleşkeleri koruyup, Arapların yaşam haklarını sınırlayarak, yeni yerleşkeler yapıp etkinliklerini artırmak ve toplumu Yahudileştirmektir. Hükümetler de din eksenli politikalara pirim vermekte bu durum İsrail’in iç ve dış dinamiklerini etkilemektedir. İsrail’in toprak politikası giderek kendi lehine bir hal almaktadır. Amerika’daki Yahudi lobisi ve Evanjelikler İsrail’in tek devlet olması, Araplara ayrı bir devlet kurdurulmaması yönünde ve Mabet’in yeniden inşaa edilebilmesi için faaliyetlerde bulunmaktadırlar. İsrail Devleti toprak bütünlüğü ve Mabet’in inşaası konusunda hem dini Siyonistlerden hem de Amerika’dan aldığı destekle zaman zaman Filistinlilerin hayatlarını kısıtlamakta, orantısız güç kullanmakta ve Müslümanların camilerine gitmelerine engel olarak, yıldırma politikası izlemektedir. Bu gün Ortadoğu’da taşlar yerinden oynamıştır. Ortadoğu yeniden şekillenmektedir. Mısır kendi içine çekilmiş, Irak yıkılmış ve Suriye’nin ne olacağı belirsizdir. Suudi Arabistan ve diğer Arap devletleri ise kendi aralarında birlik sağlayamamakta, jeopolitik etkileri de giderek azaldığından Amerika’ya daha bağımlı hale gelmektedirler. Dolayısıyla İsrail’in dini Siyonistler ve Mesihçilerin isteği olan Mabet’e ve topraklara sahip olma ülküsünü gerçekleştirmek için Altmış Yedi ya da Yom Kipur savaşı dönemindeki gibi karşısında birleşik güç kalmıştır. Bu durum bölgede daha kuvvetli bir İsrail Devleti görüntüsü oluşturmaktadır. Bundan sonra ne olacağı, değişen Ortadoğu konjunktürü ve Yahudi toplumunun gelecekten beklentilerine bağlıdır. Zira bir taraftan sağcı partiler giderek daha uzlaşısız politikalar içine girmekte, Mesihçiler Mabetin inşa edilmesini ve topraklara sahip çıkılmasını istemekte, barış yanlıları ise daha uzlaşıcı politikaların sürdürülmesinden yana tavır almaktadır.

264

BİBLİYOĞRAFYA

KİTAPLAR ve TEZLER

ABRAMOV, ZALMAN S., Perpetual Dilemma: Jewish Religion in the Jewish State, Fairleigh Dickson Univ. Press, Rutherford, 1979.

ADAM, BAKİ, Yahudi Kaynaklarına Göre Tevrat, Pınar Yayınları, İstanbul, 2002. ADELMAN, JONATHAN, The Rise of Israel-A History of A Revolutionary State, Routledge Taylor&Francis Group, London, 2008. ADLER, JOSEPH, The Herzl Paradox: Poltical, Social and Economic Theories of a Realist, Hadrian Press, New York, 1962.

…………, Restoring The Jews to Their Homeland- Nineteen Centuries in the Quest For Zion, Jason Aronson Inc. Publishers, Nortvale, 1997.

AKBAŞ, MUHSİN, Yahudi Düşüncesinde Holocaust ve Tanrı, Ayraç Yayınevi, Ankara, 2002.

AKERS, ROBERT, Sibling Rivalry on a Grand Scale: The Devil’s in the Details, V. 2, lulu.com Pub., 2011.

ALTSHULER, MOR, The Messianic Secret of Hasidism, Genel Ed.: David S. Katz, Danışman Ed.: Stuart Cohen (Bar-İlan), Anthony T. Grafton (Princeton), Yosef Kaplan (Jerusalem), Fergus Millar (Oxford), Koninklijke Brill, 2006.

AMOS, CLONG III., Treasures of the Messiah, Katkıda Bulunanlar: Brian&George Herman, Amos Clong III., Google Digital ebook, 2014.

ARI, TAYYAR, Geçmişten Günümüze Ortadoğu Siyaset, Savaş ve Diplomasi, Alfa Yay., İstanbul, 2004.

265

ARIEL, DAVID S., Kabbalah: The Mystic Quest in Judaism, Rowman&Littlefield, 2006.

ARMSTRONG, KAREN, Tanrı’nın Tarihi, Ayraç Yayınevi, Ankara, 1998.

…………,Tanrı Adına Savaş- Yahudilik, Hırıstiyanlık ve İslamda Köktendincilik, Çev.: Murat Erdem, Alfa Basım Yayım, İstanbul, 2017.

ARSLAN, ALİ, Avrupa’dan Türkiye’ye İkinci Yahudi Göçü, Truva Yay., İstanbul, 2006.

ATTIAS, JEAN CHRISTOPHE- BENBASSA ESTHER, Paylaşılamayan Kutsal Topraklar ve İsrail, Çev.: Nihal Önol, İletişim Yay., İstanbul, 2002.

AVCI, ELİF (Derleyen), Armageddon Efsanesi ve Hırıstiyan Siyonizmi, Çev.: Abdülkadir Ademoğlu, Profil Yay., İstanbul, 2008.

AY, RAHİM, Kudüs Şehri Siyasi Tarihi (Başlangıcından M.S. 135’e Kadar) ve Üç Kutsal Dindeki Önemi, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Van, 1997.

BALFOUR, ALAN, Solomon’s Temple- Myth, Conflict and Faith, Wiley&Sons Inc., West Sussex, 2015.

BARON, SALO WITTMAYER, Modern Milliyetçilik ve Din, Çev.: Mehmet Özay, Açılım Kitap, İstanbul, Kasım 2007.

BAŞBADEM, İLKNUR, Geçmişten Günümüze Yahudi Mezheplerinin Mesih Anlayışı ve Mesihi Hareketler, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2008.

BATNITZKY, LEORA, How Judaism Became a Religion, Princeton University Press, New Jersey, 2011.

BAYBAL, SAMİ, İbrahimi Dinlerde Mesih’in Dönüşü, Yediveren Kitap, Konya, 2002.

266

BAYER, ALAIN, Siyonizmin Kökenleri, Çev.: Volkan Aytar, İletişim Yay., İstanbul, 1991.

BECHER, MORDECHAI- NEWMAN, MOSHE, After the Return, Feldheim Publishers, Jerusalem, 1994.

BEKER, AVI, The Chosen-The History of an Idea, and The Anotomy of an Obsession, Palgrave Macmilan, New York, 2008.

BENBASSA, ESTHER- ATTIAS, JEAN CHRISTOPHE, The Jews and Their Future, Çev.: Patrick Camiller, Zed Books, London, 2004.

BENBASSA, ESTHER- RODRIQUE, ARON, Türkiye ve Balkan Yahudileri Tarihi, Çev.: Ayşe Atasoy, İletişim Yay., İstanbul, 2011.

BEN-SASSON, HAIM HILLEL (Ed.), A History of the Jewish People, Harward University Press, Cambridge, 1976.

BENVENISTI MERON- KHAYAT SHLOMO, The West Bank and Gaza Atlas, West Bank Data Base Project, 1988.

BEISER, FREDERICK, Hegel, Routledge, New York, 2005.

BERKOWITZ, MICHAEL, Zionist Culture and West European Jewry Before The First World War, Cambridge University Press, Cambridge, 1999.

BERMAN, SAMUEL A. (Ed.), Midrash Tanhuma-Yelammedenu: An English Translation of Genesis and Exodus From The Printed Version of Tanhuma-Yelammedenu with An Introduction, Notes, and İndexes, KTAV Pub. House İnc., 1996.

BESALEL YUSUF, Osmanlı ve Türk Yahudileri, Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.Ş., İstanbul, 2004.

BIALE, DAVID, Gershom Scholem: Kabbalah and Counter-History, Harvard University, Cambridge, 1982.

267

BIRNBAUM, ERVIN, In the Shadow of the Struggle, Gefen Pub. House Ltd., Jerusalem, 1990.

BLECH, R. BENJAMIN, Geçmişten Günümüze Yahudi Tarihi ve Kültürü, Çev.: Estreya Seval Vali, Gözlem Gaz. Basın ve Yayın A.Ş., İstanbul, 2004.

BOHN, MICHAEL K., The Achille Lauro Hijacking–Lessons in the Politics and Prejudice of Terrorism, Potomac Books Ins., Washington D. C., 2004.

BOKSER, BEN ZION (Ed. Ve Çev.), Abraham Isaac Kook: The Lights of Penitence, The Moral Principles, Lights of Holiness, Essays, Letters, and Poems, Paulist Press, New Jersey, 1978.

………….,The Essential Writtings of Abraham Isaac Kook, Ben Yehuda Press, Teaneck, 2006.

BREGMAN, AHRON ve EL TAHRI, JIHAN, The Fifty Years War Israel and The Arabs, Penguin Books BBC Books, London, 1998.

BRENNER, MICHAEL, A Short History of The Jews, Çev.: Jeremiah Riemer, Princeton University Press, Princeton, 2008.

BRUSTEIN, WILLIAM, Roots of Hate: Anti-Semitism İn Europe Before The Holocaust, Cambridge University Press, Cambridge, 2003.

BUBER, MARTIN, On Zion: The History of an Idea, Çev.: Stanley Godman, Syracuse University Press Edition, United States of America, 1997.

BURUL, ŞULE, Yahudi Mistisizmi: Kabala, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, Mayıs 2006.

BUXBAUM, YITZHAK, The Light and Fire of the Baal Shem Tov, The Continuum International Pub. Group Inc., New York, 2005.

268

CARLEBACH, ELISHAVA, Palaces of Time, Jewish Calender and Culture in Early Modern Europe, The Belknap Press of Harvard University Press, Cambridge, 2011.

CAVALLETTI, SOFIA, The History of The Kingdom of God, Part 2: Liturgy and Building of The Kingdom, Liturgy Training Publications, Chicago, 2012.

CEJKA, MAREK ve KORAN, ROMAN, Rabbis of Our Time Authorities of Judaism in The Religious and Political Ferment of Modern Times, İngilizce Ed.: Jan Hrubin, Çek Dilinden Çev.: Romana Ambrozova, Marek Cejka- Roman Koran, Routledge, Oxon, 2016.

CENGİL, ARZU, Kabbalah, Yahudi Gizemi, Ayna Yay., İsranbul, 2004.

CHALLAYE, FELICIEN, Dinler Tarihi, Çev.: Semih Tiryakioğlu, Varlık Yay., İstanbul, 1990.

COHEN, RICH, Israel is Real: An Obsessive Quest to Understand the Jewish Nation and its History, Picador, New York, 2009.

COHEN, ABRAHAM, Everyman’s Talmud-The Major Teachings of the Rabbinic Sages, BN Pub., 2008.

COHN-SHERBOK, LAVINIA & DAN, Judaism: a Short History, One World Publications, London, 1994.

…………,Judaism, Oneworld Publications, London, 2010.

…………,Judaism A Short Reader, One World Publications, London, 1997.

COHN-SHERBOK, DAN, Jewish Messiah, T&T Clark Lts., Edinburg, 1997.

COMAY, JOAN, Who’s Who in Jewish History - After the Period of the Old Testament, Routledge, London, 1995.

269

CRESSWELL, PETER, Censored Messiah: The Truth About Jesus Christ, O Books, Hants, 2004.

ÇAĞLAYAN, SELİN, İsrail Sözlüğü–Siyonistler, Muhalifler, Tarihçiler, Eylemciler, Yerleşimciler, İsrailliler, İletişim Yay., İstanbul, 2004.

DAN, JOSEPH, Gershom Scholem and The Mystical Dimension of Jewish History, New York University Press, New York, 1987.

DALFIN, CHAIM, The Seven Chabad Lubavitch Rebbes, Ed.: Dov Baron, Jason Aronson Inc., Nortvale, 1998.

DANBY, HERBERT, Tractate Sanhedrin Mishnah and Tosefta- Translation of The Talmud Tractate Sanhedrin, CreateSpace Independent Pub. Platform, 2016.

DAVIES, H. DELE, The Real House of God–Unleash the Full Power of God’s Spirit Within You, WestBow Press, Bloomington, 2013.

DE KADT, EMANUEL, Assertive Religion: Intolerance in a Multicultural World, Transaction Publishers, New Brunswick, 2013.

DEIN, SIMON, Lubavitcher Messianism–What Really Happens When Prophecy Fails?, Continuum International Pub. Group, London, 2011.

DEMİRCİ, KÜRŞAT, Yahudilik ve Dini Çoğulculuk, Ayışığı Kitapları, İstanbul, 2000.

DIMONT, MAX I., The Amazing Adventures of the Jewish People, Behrman House Inc., Springfield, 1984.

DISKIN, ABRAHAM, The Last Days in Israel – Understanding the New Israel Democracy, Frank Cass, London, 2003.

DUBNOW, SIMON M., History of The Jews in Russia and Poland, From The Earliest Times Until The Present Day (1915), Rusçadan Çev.: I. Friedlaender, Avotanu Inc., New Jersey, 2000.

270

EBRAHIM, ZAK, The Terrorist’s Son: A Story of Choice, TED Books Simon and Schuster, New York, 2014.

EFFARAH, JAMIL E., Think Palestine: to Unlock Us-Israeli & Arabs Conflicts, V2, Author House, Bloomington, 2013.

EHRLICH, AVRUM M., The Messiah of Brooklyn: Understanding Lubavitch Hasidism Past and Present, KTAV Pub. House, Jersey City, 2004.

EIDELBERG, PAUL, A Jewish Philosophy of History – Israel’s Degradation & Redemption, iUniverse Inc, New York, 2004.

EISENBERG, RONALD L., The Street of Jerusalem: Who, What, Why, Ed.: Judy Lash Balint, Daniella Barak, Devora Pub., Jerusalem, 2006.

…………,Essential Figures in Jewish Scholarship, Jason Aronson, Lanham, 2014.

ELIADE, MIRCEA, Dinin Anlam ve Sosyal Fonksiyonu, Çev.: Mehmet Aydın, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 1990.

…………,Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi – Muhammed’ten Reform Çağına, Çev.: Ali Berktay, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2001.

ELIOR, RACHEL, The Paradoxical Ascent to God – The Kabbalistic Theosophy of Habad Hasidism, İbraniceden Çev.: Jeffrey M. Green, State University of New York Press, Albany, 1993.

…………,The Mystical Origins of Hasidism, The Littman Library of Jewish Civilization, Oxford, 2008.

ELIOT, GEORGE, Daniel Deronda, Wordworth Limited, Hertfordshire, 2003.

271

ELIZUR, YUVAL ve MALKIN, LAWRENCE, The War Within- Israel’s Ultra Orthodox Threat to Democracy and The Nation, The Overlook Press, New York, 2014.

EPSTEIN, LAWRENCE, The Dream of Zion, Rowman & littlefield, Maryland, 2016.

EROĞLU, AHMET HİKMET, Osmanlı Devletinde Yahudiler (XIX. Yüzyılın Sonuna Kadar), Alperen Yay., Ankara, 2000.

FEINSTEIN, MARNIN, American Zionism (1884-1904), Herzl Press, New York, 1965.

FINE, LAWRENCE, Physician of The Soul, Healer and His Kabbalistic Fellowship, Stanford University Press, California, 2003.

FISHKOFF, SUE, The Rebbe’s Arm: Inside the World of Chabad- Lubavitch, Schocken Books, New York, 2003.

FISHMAN, ARYEI, Judaism and Modernization on the Religious Kibbutz, Cambridge University Press, Cambridge,1992.

FOA, ANNA, The Jews of Europe After The Black Death, İtalyanca’dan Çev.: Andrea Grove, University of California Press, California, 2000.

FREEDMAN, R H.D. ve SIMON, MOURICE, Midrash Rabbah, The Soncino Press, London, 1961.

FREEDMAN, SAMUEL G., Jew vs.Jew–The Struggle for The Soul of American Jewry, A Touchstone Book, New York, 2000.

GAGE, TERRY, Escaping The Mark of The Beast, Biblemysters.com Publications, USA, 2009.

GALANTE, ABRAHAM, Sabetay Sevi ve Sabetaycıların Gelenekleri, Zvi- Geyik Yay., İstanbul, Kasım 2000.

272

GALNOOR, ITZHAK, Partition of Palestine, The Decision Crossroads in the Zionism Movement, State University of New York, Albany, 1995.

GARAUDY, ROGER, İsrail Mitler ve Terör, Çev. Cemal Aydın, Pınar Yay., İstanbul, 1997.

GARBER, ZEV (Ed.), Academic Approaches to Teaching Jewish Studies, University Press of America, Lanham, 2000.

GARFINKLE, ADAM, Politics and Society in Modern Israel-Myths and Realition, Second Edition, Routledge Taylor&Francis Group, Oxon, 2015.

GELLMAN, JEROME I., The Fear, The Trembling and The Fire– Kierkegaard and Hasidic Masters on The Binding of Isaac, University Press of America, Lanham, 1994.

GEWIRTZ, LEONARD B., Jewish Spirituality: Hope and Redemption, Kitav, Nov 1, 1986.

GINSBURY, PHILIP ve CUTLER, RAPHAEL, The Phases Jewish History, Devora Pub., Jerusalem, 2005.

GLICKMAN, Rabbi ELAINE ROSE, The Messiah and The Jews-Three Thousand Years of Tradition, Belief and Hope, Jewish Lights Pub., Woodstock, Vermont, 2013.

GOLD, NORMAN, Who Wrote The Dead Sea Scrolls A New Perspective, The American Scholar, Spring 1989.

GOLDBERG, DAVID J.- RAYNER, JOHN D., The Jewish People – Their History and Their Religion, Penguin Books, London, 1989.

GOLDISH, MATT, The Sabbatean Prophets, Harvard University Press, Cambridge, 2004.

GORENBERG, GERSHOM, Occupied Territories: The Untold Story of The Israel’s Settlement, I.B Tauris Co.ltd., London, 2006.

273

GOITEIN, S. D., Yahudiler ve Araplar-Çağlar Boyu İlişkiler, İz Yay., İstanbul, 2004.

GÖNÜLTAŞ, NUH, Bush ve Evanjelizmin Mesihi Planı, Q-Matris Yay., İstanbul, 2003.

GÖVSA, ALAEDDİN İ., Sabatay Sevi, Anka Yay., İstanbul, 2003.

GREEN, ARTHUR, Tormented Master–A Life of Rabbi Nahman of Bratslav, The University of Alabama Press, Alabama, 1979.

GREILSAMMER ILAN, Siyonizm, Çev.: Işık Ergüden, Dost Kitabevi Yay., Ankara, 2005.

GROEPLER, EVA, Anti-Semitizm Antik Çağdan Günümüze Yahudi Düşmanlığı Tarihi, Belge Uluslararası Yay., İstanbul, 1999.

GÜÇ, AHMET, Dinlerde Mabed ve İbadet, Ensar Neşriyat, İstanbul, 2015.

GÜNDÜZ ŞİNASİ- SARIKÇIOĞLU EKREM- ÜNAL YAVUZ, Dinlerde Yükseliş Motifleri ve İslam’da Miraç, Vadi Yay., İstanbul, 2016.

GÜNGÖR, MUHAMMED, Süleyman Mabedi, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2005.

GÜRKAN, SALİME LEYLA,Yahudilik, İslam Araştırmaları Merkezi- İsam Yay., İstanbul, 2012.

HABER, PETER, Josef Natonek: A Forerunner of Herzl From Hungary, http://www.hist.net/datenarchiv/haber/texte/105230.pdf, (Erişim Tarihi 26. 11. 2011).

HALEVA, RAV NAFTALI (Yorumlayan ve Derleyen), Pirke Avot, Yayın Yönetmeni: Ester Asa, Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.Ş., İstanbul, (5:17), 2004.

274

HAZANY, YORAM, The Jewish State: The Struggle For Israel’s Soul, Basic Books, New York, 2001.

HEILMAN, SAMUEL C., Defenders of The Faith: Inside Ultra-Orthodox Jewry, University of California Press, Berkeley, 1992.

HELLER, OTTO, Yahudiliğin Çöküşü, Çev.: Saliha Nazlı Kaya, İnter Yay., İstanbul,1992.

HERTZBERG, ARTHUR (Ed.), The Zionist Idea-A Historical Analysis and Reader, The Jewish Publication Society, Philadelphia,1997.

HERZL, THEODOR, The Jewish State, Dover Publications, New York, 1988.

…………,The Jews’ State: A Critical English Translation, Çev. ve Önsöz: Henk Overberg A Jason Aronson Book, Lanham, 1997.

…………,Yahudi Devleti, Ataç Yay., İstanbul, 2007.

HUSIK, ISAAC, A History of Mediaeval Jewish Philosophy, Önsöz: Steven Harvey, Dover Publications, Inc., Mineola, 2002.

IBP, United States Arab Lobby in the United States Handbook Organization, Operations, Performance, IBP, Inc.,, International Business Publications, Washington, 2015.

IDEL, MOSHE, Messianic Mystics, Yale University Press, New York, 2000.

IMMANUEL, ETKES, Rabbi Israel Salanter and the Mussar Movement, The Jewish Publication Society, Philadelphia, 1993.

…………,Rabbi Shneur Zalman of Liady The Origins of Chabad Hasidism, Çev.: Jeffrey M. Green, Brandeis University Press, Waltham, 2015.

275

ISRAEL, MANASSEH BEN, MECHOULAN, HENRY ve NAHON GERARD, The Hope of Israel, Littman Library, 1987.

ISRAELI, RAPHAEL, Blood Libel and Its Derivates: The Scourge of Anti- Semitism, Transaction Publishers, New Brunswick, 2012.

ISSACHAROFF, SAMUEL, Fragile Democracies Contested Power in The Era of Constitutional Courts, Cambridge University Press, New York, 2015.

INBARI, MOTTI, Jewish Fundamentalism and the Temple Mount, Çev.: Vardi Shaul, State University of New York, Albany, 2009.

…………,Messianic Religious Zionism Confronts Israeli Territorial Compromises, Cambridge University Press, Cambridge, 2012.

İLHAN, SİNAN, Fetihten Murabıtlar Dönemine Kadar Endülüste Yahudiler (711-1091), (Basılmamış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2006.

JABOTINSKY, VLADAMIR ZE’EV, Türkiye ve Savaş, Çev.: Zehra Topunç, Gerekli Kitap Yayın., İstanbul, Haziran 2007.

JACOB, WALTER VE ZEMER, MOSHE, Israel and The Diaspora in Jewish Law, Rodef Shalom Press, Pittsburg, 1997.

JACOBS, DANIEL, Israel and the Palestinian Territories, Rought Guides Ltd., London, 1998.

JACOBSOHN, GARY J., Apple of God: Constitutionalism in Israel and the United States, Priceton Legacy Library, Priceton, 1993.

JAMES, SUSAN, Spinoza on Philosophy, Religion, and Politics–The Theologico Political Treatise, Oxford University Press, Oxford, 2012.

JEFFE, ELIEZER DAVID, Yemin Moshe: The Story of a Jerusalem Neighborhood, Praeger, 1988.

276

JEON, YONG HO, Impecable Solomon-A Study of Solomon’s Fault in Chronicles, Pickwick Publications, Eugene, 2013.

JOHNSON, PAUL, Yahudi Tarihi, Çev.: Filiz Orman, Pozitif Yay., İstanbul, 2001.

JOSEPHUS, FLAVIUS, The Jewish War, Çev.: G. A. Williamson, Penguin Books, England, 1981.

…………,Josephus: The Essential Writings, Çev. ve Ed.: Paul L. Maier, Kregel Publications, Grand Rapids, 1988.

………..,A New Complete Works of Josephus, Çev.: William Whiston, Yorumlar: Paul L. Maier, Kregel Academic, Grand Rapids, 1999.

JUNE, DALE L., Introduction to Executive Protection, Second Edition, CRC Press, London, 2008.

KAÇAN, LÜTFİ, Kitab-ı Mukaddes ve İslam Geleneğinde Ahid Sandığı, Ataç Yay., İstanbul, 2004.

KAHANE, LIBBY, Rabbi Meir Kahane: His Life and Thought, V. One, 1932 – 1975, Institute For Publications of The Writing of Rabbi Meir Kahane, Urim Publications, Jerusalem, 2008.

KAHANE, REUVEN, The Origins of Postmodern Youth, Walter de Grayter, Berlin, 1997.

KATAR, MEHMET, Yahudilik, Hırıstiyanlık ve İslam’da Tövbe, Andaç Yay., Ankara, 2003.

KATZ, MAYA BALAKIRSKY, The Visual Culture of Chabad, Cambridge University Press, Cambridge, 2010.

KATZ, MICHAEL- SCHWARTZ, GERSHON, Searching for Meaning in Midrash, Jewish Pub. Society, Philadelphia, 2002.

277

KAVKA, MARTIN, Jewish Messianism and the history of Philosophy, Cambridge University Press, Cambridge, 2004.

KELLNER, MENACHEM, Dogma in Medieval Jewish Thought–From Maimonides to Abravanel, The Littman Library of Jewish Civilization, Oxford, 2004.

KING, PHILIP J., Jeremiah an Archaeological Companion, John Knox Press, Westminister, 1993.

KINSELLA, JOHN FRANCIS, The Temple of The Jews-The Lagacy of Solomon, Vincennes Books, New York, 2007.

KINZER, STEPHEN, Reset: Iran, Turkey and America’s Future, Times Book, New York, 2010.

Kitabı Mukaddes, Kitabı Mukaddes Şirketi, İstanbul, 1974.

KLAUSNER, JOSEPH, The Messianic Idea in Israel, From Its Beginning to the Completetion of the Mishnah, Çev.: W. F. Stinespring, The Macmillian Company, New York, 1955.

KLORMAN, B. Z. ERAQI, The Jews of Yemen in the Nineteenth Century – A Portrait of A Messianic Community, E. J. BRILL, Leiden, 1993.

KOLINSKY, MARTIN, Law, Order and Riots in 1928-35, The Macmillan Press Ltd., London, 1993.

KOLSKY, THOMAS, A., Jews Against Zionism, Temple University Press, Philadelphia, 1990.

KRAEMER, JOEL L- BERMAN, LAWRENCE VICTOR, Perspectives on Maimonides: Philosophical and Historical Studies, Published for Littman by Oxford University Press, 1991.

KRAMER, CHAIM, Mashiach: Who? What? Why? How? Where? and What?, Breslov Research Institude, 1994.

278

KURT, ALİ OSMAN, Fundamentalist Yahudiler, Eski Yeni Yay., Ankara, 2016.

KUTLUAY, YAŞAR, Siyonizm ve Türkiye, Selçuk Yay., İstanbul, 1967.

………..,İslam ve Yahudi Mezhepleri, Anka Yay., İstanbul, 2004.

…………,Siyonizm ve Türkiye, Çatı Kitapları, İstanbul, 2005.

KUZGUN, ŞABAN, Hazar ve Karay Türkleri, Alıç Matbaacılık, Ankara, 1993.

KÜÇÜK ABDURRAHMAN, Dönmeler ve Dönmelik Tarihi, Ötüken Yay., İstanbul, 1980.

…………, Dönmeler Tarihi, Rehber Yay., Ankara, Mart 1990.

KÜÇÜK ABDURRAHMAN- TÜMER GÜNAY- KÜÇÜK MEHMET ALPASLAN, Küçük, Dinler Tarihi, Berikan Yay., 6. Baskı, Ankara, 2015.

KYLE, RICHARD G., Apocalyptic Fever: End-Time Prophecies in Modern America, Cascade Books, Eugene, 2012.

LAITMAN, RAV MICHAEL, The Zohar, Laitman Kabbalah Publishers, Toronto, 2007.

………….,Kabala Bilimi, Herkes İçin Manevi İlim Kitabı, Alter Yay., İstanbul, 2015.

LANDMAN, LEO, Messianism in the Talmudic Era, Ktav Pub. House, New York, 1979.

LAQUEUR, WALTER, The History of Zionism, Tauris Parke Paperbacks, London, 2003.

LAUTERBACH, JACOB Z., Mekhilta De-Rabbi Ishmael, V. I., The Jewish Publication Society, Philadelphia, 2004.

279

LEHMANN, MATTHIAS B., Ladino Rabbinic Literature and Ottoman Sephardic Culture, Indiana University Press, Bloomington, 2005.

LENOWITZ, HARRIS, The Jewish Messiahs From The Galilee to Crown Heights, Oxford University Press, New York, 1998.

LEONI, ELIEZER,, “Reb Hayim’s contribution to establish a settlement of “Misnagdim”, Ed.: E. Leoni, Wolozin; the Book of the City and the Etz Hayyim Yeshiva (Belarus), Çev.: Moshe Porat, Tel Aviv, 1970, s. 54-56, http://www.jewishgen.org/Yizkor/volozhin/volozhin.html, (Erişim Tarihi 12. 09. 2012).

LESLIE, S. CLEMENT, The Rift in Israel (RLE Israel and Palestine): Religious Authority and Secular Democracy, Routledge Library Editions, Israel and Palestine, 2015.

LEVENSON, ALAN T., An Introduction to Modern Jewish Thinkers: From Spinoza to Soloveitchic, Rowman&Littlefield, Lanham, 2006.

LEVIN, MICHAEL, Yahudi Ruhaniliği ve Mistisizmi, Çev.: Estreya Seval Vali, Gözlem Gazetecilik ve Yayın A.Ş., İstanbul, 2006.

LEVINE, ROBERT N., There is No Messiah and You’re it- The Stunning Transformation of Judaism’s Most Provovative Idea, Jewish Lights Pub., Woodstock, 2005.

LEWIS, BERNARD, Semitizm ve Anti-Semitizm Çatışma ve Önyargıya Dair, Çev.: Hür Güldü, Everest Yay., İstanbul, 2004.

LIEBES YEHUDA, Studies in Jewish Myth and Jewish Messianism, İbraniceden Çev.: Batya Stein, State University of New York Press, Albany, 1993.

LIEBMAN S. CHARLES ve DON YEHIYA, ELIEZER, Civil Religion in Israel–Traditional Judaism and Politic Culture in Jewish State, University of California Press, Berkeley, 1983.

280

…………,Religion and Politics in Israel (Jewish Political and Social Studies), Indiana University Press, Bloomington,1984.

LORIE, PETER, Dünyanın Sonu 2009 Mesih & Armagedon Kehanetleri, Truva Yay., İstanbul, 2004.

LOSCH, RICHARD R., The Uttermost Part of The Earth-A Guide to Places in The Bible, B. Eerdmans, Michigan, 2005.

LUNDGUIST, JOHN M., The Temple of Jerusalem: Past, Present, and Future, Praeger Publishers, Westport, 2008.

LUSTICK, IAN S., For the End and The Lord Jewish Fumdamentalism in Israel, Council on Foreign Relations Press, New York, 1994.

LUZZATTO, MOSES HAYYIM, The Way of God and Ma’amar Halkkarim- An Essay on Fundamentals, Çev. ve Açıklayan: Aryeh Kaplan, Feldheim Publishers, Jerusalem, sixth revised edition, 1997.

……………,Mesillat Yesharim–The Path of The Upright, Tanıtım ve Yorum: Ira F. Stone, Çev.: Mordecai M. Kaplan, The Jewish Publication Society, 2010.

MAGID, SHAUL, Hasidism on the Margin: Reconcilition, Antinomianism, and Messianism in Izbica / Radzin Hasidism, University of Wisconsin Press, Wisconsin, 2003.

MAIMONIDES, MOSHE BEN, Epistles of Maimonides: Crisis and Leadership, Çev. ve Notlar: Halkin Abraham S., Tartışmalar Hartman David, , Jewish Publication Society of America, New York, 1985.

…………,The Guide For The Perplexed, Çev.: M. Friedlander, Barnes&Noble, New York, 2004.

281

MAKIYA, KENAN, Kaya - Bir Yedinci Yüzyıl Kudüs Hikayesi (The Rock A Tale of Seventh-Century Jerusalem), Çev.: Pınar Savaş, Literatür Yay., Mart 2004.

MAKOVSKY, MICHAEL, Churchill’s Promised Land Zionism and Statecraft, Yale University, New Haven, 2007.

MALAMUD, BERNARD, Tamirci, Epsilon Yay., İstanbul, 2013.

MAOZ, ZEEV, Defending The Holy Land, The University of Michigan Press, Michigan, 2009.

MARAS, MARIE HELEN, The CRC Press Terrorism Reader, The CRC Press Taylor&Francis group, 2014.

MARGOLIOUTH, MOSES, The Fundamental Principles of Modern Judaism İnvestigated, B. Wertheim, 1843.

MARMORSTEIN, EMILE, Heaven at Bay: The Jewish Kulturkampf in the Holy Land, Trier, 1973.

MASALHA, NUR, Imperial Israel and the Palestinians, Pluto Press, London, 2000.

MAZIE, STEVEN V., Israel’s Higher Law- Religion and Liberal Democracy in the Jewish State, Lexington Books, Lanham, 2006.

MCGLYNN, MARGARET, The Royal Prerogative and The Learning of The Inns of Court, Cambridge University Press, 2004.

MEIJERS, DANIEL, Ascetic Hasidism in Jerusalem: The Guardian of The Faitful Community of Mea Shearim, E.J.Brill, Salem, 1992.

MENDES, PAUL R.- REINHARZ, JEHUDA, The Jew in The Modern World: A Documentary History, Oxford University Press, New York, 1995.

282

MESZLER, RABBI JOSEPH B., Witnesses to the One–The Spritual History of Sh’ma, Jewish Lights Pub., Woodstock, 2006.

METLİ, EBRU, Hasidizm’in Yahudi ve Öteki Anlayışı, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2006.

MEWS, STUART (Ed.), Religion in Politics: A World Guide, Longman Group UK Limited, Essex, 1989.

MILLER, CHAIM, (Derleyen ve Uyarlayan), Rambam The 13 Principles of Faith, Principles VI & VII, Kol Menachem, Brooklyn, 2009.

…………,Turning Judaism Outward: a Biography Of The Rabbi Menachem Mendel Schneerson the Seventh Lubavitcher Rebbe, Kol Menachem, Brooklyn, 2014.

MILLGRAM, ABRAHAM, Jerusalem Curiosities, An Edward E. Elson Book, The Jewish Publication Society, Philadelphia, 1990.

MINTZ, JEROME R., Hasidic People: A Place in the World, Harward University Press, Cambridge, 1992.

MIRSKY, YEHUDAH, Rav Kook–Mystic in a Time of Revolution, Yale University Press, New Haven, 2014.

MITTLEMAN, ALAN L., Between Kant and Kabbalah An Introduction to Isaac Breuer’s Philosophy of Judaism, State University of New York Press, Albany, 1990.

MONETTE, BOHMANN, Flavius Josephus, The Zealots and Yavne Towards a Rereading of The War of The Jews, Çev.: Janet Lloyd, Peter Lang S.A., Berne, 1989.

283

MONTET, E.- LODS, A.- RAPPOPORT, A.S.- GARAUDY, R., Tarihte ve Günümüzde Siyonizm ve Yahudilik, Çev.: Adnan Yazıcı ve Örgen Uğurlu, Kemal Demir, Örgün yayınevi, İstanbul, 2006.

MORGAN, MICHAEL, L.- WEITZMAN, STEVEN, Rethinking The Messianic Idea in Judaism, Indiana University Press, Indiana, 2015.

MORGENSTERN, ARIE, Hastening Redemption: Messianism and The Resettlement of The Land of Israel, Oxford University Press, New York, 2006.

…………,The Gaon of Vilna and His Messianic Vision, Çev.: Naftali Greenwood, Gefen Pub. House Ltd, Jerusalem, 2012.

MORRIS, BENNY, The Birth of The Palestinian Refugee Problem Revisited, Cambridge University Press, Cambridge, 2004.

MORRISON, CHANAN, Gold From The Land Of Israel: a new light on the weekly Torah portion from the writting of Rabbi Abraham Isaac HaCohen Kook, Urim Publication, Jerusalem, 2006.

MORRISON, DAVID, The Gush: Center of Modern Religious Zionism, Gefen Pub., Jerusalem, 2004.

MOSES, DE LEON, Zohar, The Book of Enlightenment, Paulist Press, New Jersey, 1983.

MYERS, JODY ELIZABETH, Seeking Zion: Modernity and Messianic Activisim in The Writings of Tzevi Hirsch Kalischer, Litman Library of Jewish Civilization, Portland, 2003.

NACMANIDES, RAMBAN, Writings of Ramban, V. 1, Çev. Ve Ayrıntılı Açıklama: Rabbi Charles B. Chavel, Shilo Pub. House, Brooklyn, 2009.

NAJI, KASRA, Ahmadinejad: The Secret History of Iran’s Radical Leader, University of California Press, Berkeley, 2008.

284

NETANYAHU, B., Don Isaac Abravanel Statesman&Phılosopher, The Jewish Publication Society of America, New York, 1998.

NEUSNER, JACOB- ALAN, J.- AVERY, PECK, The Routledge Dictionary of Judaism, Routledge Taylor and Francis Group, New York, 2004.

NEUSNER, JACOB, A Theological Commentary to The Midrash Lamentations Rabbati V. Five, Bard College Lanham, 2001.

…………,A Theological Commentary to the Midrash: Sifre to Numbers and Sifre to Deuteronomy, University Press of America, 2001.

…………,Commentary to the Midrash V.3-Song of Songs Rabbah, University press of America, 2001.

…………,The Tosefta – Translated from The Hebrew with a New Introduction V. 2, Hendrickson Publishers, Massachusetts, 2013.

NEWMAN, LOUIS I., The Hasidic Anthology: Tales and Teachings of the Hasidism, Schocken Books Inc., U.S., 1963.

NEWTON, ADAM ZACHARY, The Fence and The Neighbor: Emmanuel Levinas, Yeshayahu Leibowitz, and Israel Among the Nations, State University of New York Press, Albany, 2001.

NORMAND, LINN, Demonization in International Politics A Barrier to Peace in the Israeli Palestinian Conflict, Middle East Today, New York, 2016.

OLSON, JESS, Nathan Birbaum and Jewish Modernity: Architect of Zionism, Yiddishism, and Orthodoxy, Stanford University Press, California, 2013.

ÖKE, MİM KEMAL, II. Abdülhamid Siyonistler ve Filistin Meselesi, Kervan Kitapçılık, İstanbul, 1981.

285

…………,Kutsal Topraklarda Siyonistler ve Masonlar İhanetler.. Komplolar, Aldanmalar, Çağ Yay., İstanbul, 1991.

ÖRS, HAYRULLAH, Musa ve Yahudilik, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2000.

PALUMBO, MICHAEL, The Palestinian Catastrophe-The 1948 Expulsion of a People from their Homeland, Quartet Books, London, 1989.

PAPPE, ILAN, Modern Filistin Tarihi, Çev.: Nuri Plümer, Phoenix Yayınevi, Ankara, 2007.

PASACHOFF, NAOMI ve LITTMAN, ROBERT J., A Concise History of The Jewish People, Rowman&Littlefield Publishers, Lanham, 2005.

PATAI, RAPHAEL, The Jews of Hungary: History, Culture, Psychology, Wayne University Press, Detroit, 1996.

…………,The Messiah Text -Jewish Legends of Three Thousand Years, Wayne State University Press, Detroit, 1988.

PEDAHZUR, AMI- PERLIGER, ARIE, Jewish Terrorism in Israel, Columbia University Press, New York, 2011.

Pesah Agadası– Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Pesah Agadası ve Pesah El Kitabı, Hazırlayan: Moşe Farsi, Yayın Yönetmeni: Ester Asa, Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.Ş., İstanbul, 2003.

PETUCHOWSKI, JACOB, Studies in Modern Theology and Prayer, Ed.: Elizabeth R. Petuchowski- Aaron M. Petuchowski, Jewish Publication Society, Philedelphia, 1998.

PRICE, DANIEL E., Sacred Terror: How Faith Becomes Lethal,Praeger, Santa Barbara, 2012.

PRIOR, MICHAEL, Zionism and The State of Israel, Routledge, London, 1999.

286

POLIAKOV, LEON, The History of Anti-Semitism V. II.–From Mohammed to the Marranos, Çev.: Natalie Gerardi, University of Pennsylvania Press, Philadelphia, 2003.

POST, JERROLD M. ve GEORGE, ALEXANDER, Leaders and Theirs Followers in A Dangereous War: The Psychology of Political Behavior, Cornell University, Ithaca, 2004.

RABINOVICH, ITAMAR- REINHARZ, JEHUDA (Ed.), Israel in the Middle East: Documents and Readings on Society Politics, and Foreign Relations, Pre-1948 to the Present, Brandeis University Press, Waltham, 2008.

RABINOWICZ, HARRY, Hasidism and the State of Israel, Ed.: David Goldstein, V. D. Lipman, Louis Jacobs, Associated University Press, London, 1982.

RABINOWICZ, TZVI, Hasidism in Israel – A History of The Hasidic Movement and Its Masters in The Holy Land, Jason Aranson Inc., NorthVale, 2000.

RABKIN, YAKOV M., Yahudilerin Siyonizm Karşıtlığı, Çev.: Şahika Tokel, İletişim Yay., İstanbul, 2014.

RABOW, JERRY, 50 Jewish Messiahs, Gefen Pub. House Ltd., Jerusalem, 2002.

RAFAEL, ELIEZER BEN- SHAROT, STEPHEN, Etnicity, Religion and class in Israeli Society, Cambridge University Press, Cambridge, 1991.

RAVITZKY, AVIEZER, Messianism, Zionism and Jewish Religious Radicalism, Çev.: Michael Swirsky- Jonathan Chipman, The University of Chicago Press, Chicago, 1996

REINHARZ, JEHUDA ve HALPERN, BEN, Zionism and The Creation of A New Society, Oxford University Press, New York, 1998.

287

REITER, YITZHAK, National Minority, Regional Majority: Palestinian Arabs Versus Jews in Israel, Syracuse University Press, New York, 2009.

ROBINOWICZ, HARRY, Hasidism and The State of Israel, Ed.: David Goldstein ve Louis Jacobs, V.D. Lipman, Fairleigh Dickinson University Press, London, 1982.

ROSE, JACQUELINE, The Question of Zion, Princeton University, New Jersey, 2007.

Rose Guide to the Temple, Rose Pub, Bristol Works Inc., Torrance, 2012.

ROSENTHAL, GILBERT S., What can A Modern Jew Believe, Wipf and Stock Publishers, Eugene, 2007.

RUBIN, ARNON, Against all Odds: Facing Holocaust: My Personal Recallections, Tel Aviv University Press, 2009.

RUDERMAN, DAVID B., Yahudi Tarihi, İnkılap Yay., İstanbul, 2013.

SAADIA GAON, The Book of Beliefs and Opinions, Arapça ve İbraniceden Çev.: Samuel Rosenblatt, Yale University, New Haven, 1976.

SACHAR, M. HOWARD, Farawell Espana The World of the Sephardim Remembered, Vintage Book, New York, 1994.

…………,A History of Israel- From The Rise of Zionism to Time, Alfred A. Knopf Book, New York, 2007.

SAID, EDWARD, The Question of Palestine ( A Compelling Call For Identity and Justice-Antony Lewis), Vintage Books, A Division of Random House, New York, 1980.

…………,Filistin Sorunu, Çev.: Alev Alatlı, Pınar yay., İstanbul, Şubat 1985.

288

SALMON, YOSEF, Religion and Zionism First Encounters, The Hebrew University Magnes Press, Jerusalem, 2002.

SAND, SHLOMO, The Invention of The Land Of Israel From Holy Land to Homeland, Çev.: Geremy Forman, Versobook, London, 2012.

SANTALA, RISTO, The Midrash of the Messiah, The Messiah and His Meal in Midrash Ruth Chapters V, VII and VIII and Its Roots and Reflections in Corresponding Jewish Literature, Tummavuoren Kirjapaino Oy, Finland, 2002.

SARACHEK, JOSEPH, The Doctrine of The Messiah in Medieval Jewish Literature, Wipf and Stock Publishers, Eugene, 2008.

SARIKÇIOĞLU, EKREM, Dinlerde Mehdi Tasavvurları, Sidre Yay., Samsun, 1997.

SCHINDLER, PESACH, Hasidic Responses to the Holocauts in the Light of Hasidic Thought, KTAV Pub. House, Hoboken, 1990.

SCHLOSSBERG, ELI W., The World of Orthodox Judaism, A Jason Aronson Book, Lanham, 2004.

SCHMIDT, GILYA GERDA, Martin Buber’s Formative Years, The University of Alabama Press, Tuscaloosa, 1995.

SCHOLEM, GERSHOM G., Major Trends in Jewish Mysticism, Schocken Books, New York, 1961.

………….,Sabbatai Sevi: The Mystical Messiah, 1626-1676, Çev.: R. J. Zwi Werblowsky, Princeton University Press, Princeton, 1973.

………….,Sabatay Sevi Mesih mi? Sahte Peygamber mi?, Çev.: Selahattin Ayaz, Burak Yay., İstanbul, 2001.

…………,The Messianic Idea in Judaism and other Essays on Jewish Spirituality, Schocken Books, New York, 2011.

289

SCHWARTZ, DOV, Faith at the Crossroads: A Theological Profile of Religious Zionism, Çev.: Batya Stein, Brill, Leiden, 2002.

…………,Religious-Zionism History and Ideology, Çev.: Batya Stein, Academic Studies Press, Boston, 2009.

SCHWARTZ, HOWARD, Reimagining The Bible, The Storytelling of The Rabbis, Oxford University Press, New York, 1998.

…………,Tree of Souls: The Mythology of Judaism, Oxford University Press, New York, 2004.

SCHWEID, ELIEZER, The Land of Israel: National Home or Land of Destiny, İbraniceden Çev.: Deborah Greinman, Associated University Presses, Cronbury, 1985.

SELTZER, ROBERT M., Judaism A People ant Its History, Religion, History and Culture Selections fronm the Encyclopedia of Religion, Macmillan Company, New York, 1989.

SEGRE, DAN VITTORIO, Israel; a Society in Transition, Oxford University Press, 1971.

SHAFIR, GERSHON, Land, Labor and The Origins of the Israeli- Palestinian Conflict, 1882-1914, University of California Press, Berkeley, 1996.

SHAFIR, GERSHON- PELED, YOAV, Being Israel: The Dynamics of Multiple Citizenship, Cambridge University Press, Cambridge, 2002.

SHAHAK, ISRAEL- MEZVINSKY, NORTON, İsrail’de Yahudi Fundamentalizmi, Anka Yay., İstanbul, 2004.

SHAHAK, ISRAEL, Yahudi Tarihi Yahudi Dini-Edward Said’in Önsözüyle, Çev.: Ahmet Emin Dağ, Anka Yay., İstanbul, 2004.

290

SHANES, JOSHUA, Diaspora Nationalism and Jewish Identity in Habsburg Galicia, Cambridge University Press, New York, 2012.

SHAPIRA, ANITA, Ben-Gruion: Father of Modern Israel, İbraniceden Çev.: Anthony Berris, Yale University Press, New Haven, 2014.

SHAPIRO, MARC B., The Limits of Orthodox Theology–Maimonides’ Thisteen Principles Reappraised, The Littman Library of Jewsih Civilization, Oxford, 2011.

SHAPIRO, Rabbi RAMI, Tanya, The Master Piece of Hasidic Wisdom, Quality Paperback Edition, Woodstock, 2010.

…………,Hasidic Tales – Annotated & Explained, Çev. ve Açıklayan: Rabbi Rami Shapiro, Ed.: Andrew Harwey, Jewish Lights Pub., Woodstock, 2013.

SHAROT, STEPHEN, Messianism, Mysticism and Magic: a sociological analys of Jewish Religious Movement, University of North Carolina Press, North Carolina, 1982.

SHECHTER, JACK, The Land of Israel: Its Theological Dimensions: a Study of a Promise and of a Land’s “Holiness”, University Press of America, 2010.

SHINDLER, COLIN, A History of Modern Israel, Second Edition, Cambridge University Press, New York, 2013.

SHLAIM, AVI, The Iron Wall: Israel and The Arab World, Norton Paperback, New York, 2001.

SICKER, MARTIN, Pangs of The Messiah: The Troubled Birth of The Jewish State, Preager Publisher, Wesport, 2000.

SILVER, ABBA HILLEL, A History of Messianic Speculation in Israel, Beacon Press, Boston, 1954.

291

SILVER, MICHELL, Respecting the Wicked Child, University of Massachusetts Press, Amherst, 1998, s. 34.

SILVERMEN, NATALIE, The Story Behind The Holocaust, Forgive and Forget, Author House, Bloomington, 2013.

SINGER, AMY, Kadılar- Kullar- Kudüslü Köylüler, Çev.: Sema Bulutsuz, Türkiye İş Bankası Kültür Yay.., İstanbul, 2008.

SIVERTSEV, ALEXEI M., Judaism and Imperial Ideology in Late Antiquity, Cambridge University press, New York, 2011.

SMITH, BRENT L., DAMPHOUSSE, KELLY R. ve ROBERTS, PAXTON., Pro-Incident Indicators of Terrorist Incidents: The Identification of Behavioral, Geographic and Temporal Patterns of Preparatory Conduct, University of Arkansas, Mayıs 2006, s. 35-38, https://www.ncjrs.gov/pdffiles1/nij(grants/214217.pdf, (Erişim Tarihi 08.10. 2016).

SOCIETY OF BIBLICAL LITERATURE, İnterpretation, Religion and Culture in Midrash and Beyond (Judaism in Contex), Ed.: Lieve Teugels- Rivka Ulmer, Gorgias Press, Piscataway, NJ, 2008.

SOFER, SASSON, Zionism and The Foundation of Israeli Diplomacy, Çev.: Dorothea Shefet-Vansun, Cambridge University Press, Cambridge, 1998.

SOLOMON, NORMAN, The A to Z of Judaism – The A to Z Guide Series No 62, The Scarecrow Press Inc., Lanham, 2009.

…………,Torah From Heaven The Reconstruction of Faith, The Littman Library of Jewish Civilization, Oxford, 2012.

SPRINZAK, EHUD, The Ascendance of Israel’s radical Right, Oxford University Press, 1991.

292

…………,Brother Against Brother, The Free Press, New York, 1999.

STADLER, NURIT, Yeshiva Fundamentalism: Piety, Gender, and Resistance in the Ultra- Orthodox World, New York University Press, New York, 2009.

STERN, DAVID H., Messianic Judaism, A Modern Movement With An Ancient Past, Messianic Jewish Publishers, Clarksville, 2007.

STERN, ELAZAR, Struggling Over Israel’s Soul, Çev.: Yoram Kislev, Gefen Pub. House Ltd., Jerusalem, 2012.

STEFON, MATT, Judaism, History, Belief and Practice, Britannica Educational Pub., New York, 2012.

SUTCLIFFE, ADAM, Judaism and Enlightenment, Cambridge University Press, Cambridge, 2004.

SUTTON, DAVID, Aleppo: City of Scholars, Mesorah Pubns Ltd., Brooklyn, 2005.

ŞAMİ, R. ABDULLAH, Din Devleti İsrail, Çev.: Mehmet Ali Kara, İlke Yay., İstanbul, 2002.

ÜZÜM, HAMZA, Tevrad ve Talmud’a Göre Yahudi Omayanların Statüsü, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 1994.

Talmud Bavli Soncino (Complete): Complete English Translation in one V.n, Lurikano Apps., Jun 6, 2014.

Tanakh- The New Translation of The Holy Scriptures, According to the Traditional Hebrew Text, The Jewish Publication Society, Philadelphia, 1985.

293

TANYU, HİKMET, Tarih Boyunca Yahudiler ve Türkler, C.II, Öz Dizgi Matbaası, 1979.

The Babylonian Talmud, Çev. ve Yorumlar: Jacob Neusner, Hendrickson Publishers, 2006.

The Mishnah, Çev.: Herbert Danby, D. D. Oxford University Press, New York, 1933.

TOV, YAACOV BAR SIMAN, In Search of Legimacy for Peace, State University of New York Press, Albany, 1994.

TRAVERSO, ENZO, Yahudi Modernitesinin Sonu, Fransızca’dan Çev.: Zeynep Bursa, Ayrıntı Yay., İstanbul, 2013.

TWERSKY, ISADORE, A Maimonides Reader, Behrman House, Springfield, 1972.

VARNER, WILLIAM, The Messiah: Revealed, Rejected, Received, Author House, Bloomington, 2004.

VERMES, GEZA, The Complete Dead Sea Scrolls in Englis –Revised Edition, Penguin Books, London, 2004.

WALKER, BOB, The Politics of Religious Zionism, Lulu Enterprises Incorporated, lulu.com, 2009.

WALLIS, WILSON DALLAM, Messiahs: Their Role in Civilization, American Council on Public Affairs, Washington, 1943.

WATSON, JAMES R., Between Auschwitz and Tradition, Rodopi, Amsterdam, 1994.

WEIN, BEREL, Patterns in Jewish History, Maggid Books, New Milford, 2011.

294

…………,Survival The Story of The Jews in the Modern Era 1650-1990, Shaar Press, New York, 2004.

WEISZ, GEORGES YITSHAK, Theodor Herzl A New Reading, Çev.: Diana File, Lenn Schramm, Gefen Pub. House, Jerusalem, 2013.

WOOG, ADAM, Creation of The Modern Middle East The Palestinian National Authority-Secon Edition, Ed.: Arthur Goldschmidt Jr., Chealsa House, New York, 2009.

YAVUZ, HAMZA, İsrail Devleti’nin Vatandaşlık Sorunsalı: Hiyerarşik Kimlikler ve Eşitlik Talepleri, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, Ankara, 2013.

YILMAZ, MEHMET, Mafdal Radikal Sağın İsrail Dış Politikasına Etkisi, Zaman Kitap, İstanbul, 2003.

ZEPHYR, ALEXANDER, Rabbi Akiva, Bar Kokhba Revolt, and The Ten Tribes of Israel, iUniverse LLC, Bloomington, 2013.

ZEYIN, SHELOMOH YOSEF, A Treasury of Chassidic Tales on the Torah, Mesorah Publications Ltd., New York, 2004.

ZOLA, EMILE, Suçluyorum, Çev.: Tahsin Yücel, Koç Kültür Sanat ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş., İstanbul, 2002.

295

MAKALELER ve ANSİKLOPEDİ MADDELERİ

“4 Years Since Operation Cast Lead”, Ref: 157/ 2012, http://pchrgaza.org/en/?p=1846, (Erişim Tarihi 13. 09. 2015).

ADAM, BAKİ, “Yahudilikte Din Kavramı ve Din Anlayışı”, DTA-II (Sempozyum: 20-21 Kasım 1998, Konya), DTDy/2, Ankara, 2000.

…………,“Kutsal Toprak, Mesih ve Terör,” Dini Araştırmalar Dergisi, C. 7, Sayı 20, Ankara, 2004.

…………,“Yahudi Fundamentalizmi”, İslamiyat Dergisi (10), sayı 1, Ankara, 2007.

…………, “Sept Yahudileri,” Bütün Yönleriyle Yahudilik, Ed.: Asife Ünal, Hüsamettin Karataş, Yasin Meral, Dilek Özbey, DTA – VIII, Türkiye DTDy, Ankara, 2012.

…………,“Yahudilik”, Dinler Tarihi El Kitabı, Ed. Baki Adam, Grafiker Yayınları, Ankara, 2015.

ADELMAN, HOWARD TZVI, “Nasi Family,” Reader’s Guide to Judaism, Ed.: Michael Terry, Routledge Taylor&Francis, London, 2000.

ADIBELLİ, RAMAZAN, “Ve Yahudiler, İsa Mesih Tanrı’nın Oğludur, Dediler: Modern Bir Senkretik Fenomen Olarak Mesihi Yahudilik,” Bilimname XXIX, ss. 9-32, 2015/2.

…………,“İsa’nın “Maşiah”a Dönüşümü: Mesihi Yahudilikte Mesihlik Fenomeni”, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, C.5, Sayı:2, 2016.

AFTERMAN, ADAM- AFTERMAN GEDELIAH, “Judaism”, Religion, War, and Ethics: A Sourcebook of Textual Traditions, Ed.: Gregory M. Reichberg ve Henrik Syse, Yardımcı Ed.: Nicole M. Hartwell, Cambridge University Press, New York, 2014.

296

AHMED, NASİM, “Britain’s is wrong to say that anti- Zionism is anti- Semitizm”, May 6, 2016, www.middleeastmonitor.com, (Erişim Tarihi 24. 12. 2016).

AĞDEMİR, A. MURAT, “Religion, Settlemets and Israel’s Relations with Palestinian Arabs”, The Turkish Yearbook of International Relations, V.45, Ankara University Faculty of Political Science, ss. 41-64, 2014.

AKTAŞ, HASAN EMİR, “İsrail’de Dini Kurum, Oluşum ve Referansların Siyasi, Kamusal ve Hukuki Alanlara Etkileri, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, C.31, Sayı:1, Erzurum, ss. 29-50, 2017.

ANGEL, MARC D., “The Concept of Exile and Diaspora in Sephardi Thought,” Encyclopedia of The Jewish Diaspora- Origins, Experiences and Culture, V. 1 (Themes and Phenomena), Ed.: M. Avrum Ehrlich, ABC Clio LLC, Santa Barbara, 2009.

“Alex Odeh Murder Investigation”, 13 Ekim 2010, http://ucr.fbi.gov/, (Erişim Tarihi 23. 11. 2014).

“Another Holocaust”, http://www.ahavat-israel.com/protest/shoa.php, (Erişim Tarihi 12. 06. 2015).

“Antwerp Jews Disassociate From Zionist Activities”, 20. 01. 2009, http://www.truetorahjews.org/antwerp, (Erişim Tarihi 06. 09. 2015).

ARANOFF, MYRON J., “Gush Emunim: The Institutionalization of a Charismatic, Messianic, Religious – Political Revitalization Movement in Israel,” Religion and Politics – Political Anthropology, V. 3, Ed.: Myran J. Aranoff, Transaction Books., New Brunswick, 1984.

ARIK, DURMUŞ, “Türk Yahudiler: Kırım Karaileri”, Dini Araştırmalar Dergisi, C. 7, Sayı: 21, ss. 27-49, 2005.

ARIEL, DAVID S., “The Messianic Age in Judaism”, www.myjewishlearning.com, (Erişim Tarihi 08.11.2013).

297

ARKUSH, ALLAN, “Zionism’s Forgotten Fathers”, Fall 2014, https://jewishreviewofbooks.com/articles/1129/zionisms-forgotten-father/, (Erişim Tarihi 21.06.2017).

ATAÖV, TÜRKKAYA, “Yeni Baskıya Önsöz”, Siyonizm ve Irkçılık, Ed.: Türkkaya Ataöv, İleri Yay., İstanbul, 2006.

ATKINS, STEPHEN E., “Gush Emunim (Bloc of the Faithful)”, Encyclopedia of Modern Worldwide Extremists and Extremist Groups, Greenwood Press, Westport, 2004.

…………,“Levinger, Moshe”, Encyclopedia of Modern Worldwide Extremists and Extremist Groups, Greenwood Press, Westport, 2004.

…………,“National Religious Party (NRP) (Mafdal)”, Encyclopedia of Modern Worldwide Extremists and Extremist Groups, Greenwood Press, Westport, 2004.

…………, “Yigal Amir”, Encyclopedia of Modern Worldwide Extremists and Extremist Groups, Greenwood Press, Westport, 2004.

AVCI, YASEMİN, “Siyon’dan Siyonizm’e: Politik Bir İdeolojinin Dini Temelleri ve Fikirsel Gelişimi”, Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi (CTAD), Sayı: 3, Yıl: 2, Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, ss. 43-59, Bahar 2006.

AVINERI, SHLOMO, “Zionism and The Jewish Religious Tradition The Dialectics of Redemption on Secularization,” Zionism and Religion, Ed.: Shmuel Almog-Jehuda Reinharz-Anita Shapira, Brandeis University Press, Hannover, 1998.

“Avraham Gershon of Kitov”, https://www.revolvy.com/main/index.php?s=Avraham+Gershon+of+Kitov &item_type=topic&overlay=1, (Erişim Tarihi 13. 04. 2015).

298

AYDIN, FUAT, “Dinlerde Kurtuluş anlayışı (Teokratik Bir Giriş Denemesi)”, PESA Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, C.1, Sayı:1, 2015. …………,“Ortadoğu Ülkelerinin Dinsel Yapısı”, http://ormer.sakarya.edu.tr/uploads/files/oy2012_519_548.pdf, (Erişim Tarihi 16. 06. 2017). AYDINALP, HALİL, “Sosyal Çetışma ve Din”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 19, Sayı: 2, ss 187-215, 2010.

AYKIT, DURSUN ALİ, “Helenistik Yahudilik ve Septuagint (LXX) Algısı, Bütün Yönleriyle Yahudilik, Ed.: Asife Ünal-Hüsamettin Karataş-Yasin Meral-Dilek Özbey, DTA – VIII, Türkiye DTDy., Ankara, 2012.

AYTAÇ, BEDRETTİN, “İbranice’nin Yeniden Doğuşu”, Dil Dergisi, Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Araştırma ve Uygulama Merkezi, Sayı: 139, 2008.

“Bar Kohba İsyanı”, http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2 800&Itemid=216, (Erişim Tarihi 12. 08. 2012).

BARTAL, ISRAEL, “Responses to Modernity: Haskalah, Ortodoxy and Nationalism in Eastern Europe,” Zionism and Religion, Ed.: Shmuel Almog-Jehuda Reinhaz- Anita Shapira, Brandeis University press, Hannover, 1998.

BAŞARAN, İSMAİL, “Muhafazakar Yahudilik Siyonizm İlişkisi”, Mizanü’l- Hak İslami İlimler Dergisi, Sayı: 2, ss. 75-86, 2016, http://acikerisim.ikc.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11469/743/%C4% B0.Ba%C5%9Faran75-86.pdf?sequence=1&isAllowed=y, (Erişim Tarihi 16. 06. 2017).

BAŞOL, DÜNYA, “İsrail’in Demografik Sorunları: Ulta Ortodoks Yahudiler”, 16. 04. 2012, http://politikaakademisi.org/2012/04/16/israilin-

299

demografik-sorunlari-ultra-ortodoks-yahudiler-harediler, (Erişim Tarihi 13. 06. 2016).

BAYBAL, SAMİ, “Modern Yahudilikte Mesih İnancı Üzerine Bazı Mülahazalar,” Bütün Yönleriyle Yahudilik, Ed.: Asife Ünal-Hüsamettin Karataş-Yasin Meral-Dilek Özbey, DTA – VIII, Türkiye DTDy, Ankara, 2012.

BELL, DEAN PHILIP, “Expulsion, Late Middle Ages”, A Historical Encyclopedia of Prejudice and Persecution, Ed.: Richard S. Levy, ABC-Clio Inc., California, 2005.

BEN-SASSON, HAIM HILLEL, “Musar Movement”, EJD, Second Edition, V. 14 (Mel-Nas), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

BRESLEV ISRAEL STAFF, “Rabbi Chaim Abulafia”, http://www.breslev.co.il/articles/breslevpedia/rabbi_chaim_abulafia.aspx?i d=1607&language=english, (Erişim Tarihi 24. 12. 2013).

BERGER, ABRAHAM, “The Messianic Self-Consciousness of Abraham Abulafia: A Tentative Evaluation”, Essential Papers on Messianic Movements and Personalities in Jewish History, Ed.: Marc Saperstein, New York University press, New York, 1992.

BERLIN, ADELE, “Kalischer Tsevi Hirsch,” The Oxford Dictionary of The Jewish Religion, Oxford University Press, 2011.

BESALEL YUSUF, YA, C. I-III, Gözlem Yay. A.Ş.,İstanbul, 2001.

BOWMAN, GLEN, “Christian Pilgrimage: Structures od Devotion/Strictures of Obedience,” Biblical Interpretation (The Meanings of Scripture– Past and Present), Ed.: M. Court, T&T Clark International, London, 2003.

300

BREUER, MORDECAI, “Samson Raphael Hirsch”, Guardians of Our Heritage, Ed.: Leo Jung, Bloch Pub. Company, New York, 1958.

BRIDGER, DAVID- WOLK, SAMUEL, “Hapoel Hatzair”,The New Jewish Encycopedia, Behrman House Inc., West Orange, 1976.

CORCOS, DAVID ve KRESSEL, GETZEL, “Bibas”, EJD, Second Edition, V. 03 (Ba-Blo), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

COWELL, ALAN, “An Israeli Mayor is Under Scrutiny”, 06. 06. 1989, www.nytimes.com, (Erişim Tarihi 09. 11. 2012).

“Declaration of Israel’s Independence 1948”, Tel Aviv, May 1948, http://stateofisrael.com/declaration, (Erişim Tarihi 09. 07. 2017).

DEMİRCİ, KÜRŞAT, “Kaf Dağı”, DİA, C. 24, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 2001.

…………,“Doğu Avrupa Yahudiliği: Hasidizm”, Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, Sayı: 16, ss. 119-128, 2005.

………..,“Sabatayizmin Avrupa Yahudiliğine Etkileri”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. XVI, Sayı:2, ss. 625-634, 2012.

…………,“Yahudi Mistisizminin Temel Özellikleri ve Gelişimi”, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, C. 1, Sayı:4, ss. 7-18, 2012.

DINUR, BENZION, “The Messianic-Prophetic Role of The Baal Shem Tov”, Essential Papers on Messianic Movements and Personalities in Jewish History, Ed.: Marc Saperstein, New York University Press, New York, 1992.

DON YEHIYA, ELIEZER, “Religious Leaders in the Political Arena: The Case of Israel”, Middle Eastern Studies, V. 20, Issue 2, April 1983.

301

…………,“Jewish Messianism, Religious Zionism and Israel Politics: The Impact and Origins of Gush Emunim” Middle Eastern Studies 23, Taylor&Francis, 1987.

…………,“Hanukkah and The Myth of The Maccabees ın Zionist Ideology and in Israeli Society”, The Jewish Journal of Sociology, Ed.: Judith Freedman, Maurice Freedman Research Trust Ltd., V. XXXIV, Number I, London, June 1992.

…………,“The Book and The Sword: The Nationalist Yeshivot and Political Radicalism in Israel”, Accounting for Fundamentalisms-The Dynamic Character of Movements, Ed.: Martin E. Marty-Appleby R.Scott, The University of Chicago Press, Chicago, 2004.

ELLA, BELFER, “The Land of Israel and Historical Dialectics in the Thought of Rav Kook,” R. Abraham Isaac Kook and Jewish Spirituality, Ed.: Lawrence Kaplan- David Shatz, New York University Press, New York, 1995.

ENCYCLOPEDIA BRITANNICA, “HABAD”, Encyclopedia of World Religious, Encyclopedia Britannica Inc., Chicago, 2008.

…………,“Elimelek of Lizhensk”, Encyclopedia of World Religious, Encyclopedia Britannica Inc., Chicago, 2008.

ETTINGER, YAIR, “Poll: 7. 1 percent of Israel, Jews define themselves as Reform or Concervative,” 11.06.2013, http://www.haaretz.com, (Erişim Tarihi 18. 08. 2015).

EVANS, CRAIG A., “Aspect of Exile and Restoration,” Jesus in Context Temple, Purity, Restoration, Yazar: Bruce Chilton- Craig A. Evans, Koninklijke Brill, Leiden, 1997.

FELDMAN, NOAH, “War and Reason in Maimonides and Averroes,” The Ethics of War–Shared Problems in Different Traditions, Ed.: Richard Sorabjl- David Rodin, Ashgate Pub. Limited, Hants, England, 2006.

302

FENDEL, HILLEL, “15th of Tammuz: Remembering the Holy Ohr HaChaim”,26.06.2010,http://www.israelnationalnews.com/News/News.asp x/138292, (Erişim Tarihi 16. 12. 2013).

FENTON, PAUL B., “Yahudilik ve Tasavvuf”, Çev. Salih Çift, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 13, Sayı: 1, ss. 245-260, 2004.

FERRARI, SILVIO, “The Religious Significance of Jerusalem in the Middle East Peace Process”, Jerusalem A City and Its Future, Ed.: Marshall J. Breger- Ora Ahimer, Syracuse University Press, New York, 2002.

FIĞLALI, ETHEM RUHİ, “Mesih ve Mehdi İnancı Üzerine (Mezhepler Tarihi Açısından Bir Bakış), Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 25, Sayı:1, Ankara, 1982.

FISCHER, SHLOMO, “Fundamentalist or Romantic Nationalist – Israeli Modern Orthodoxy,” Dynamic Belonging: Contemporary Jewish Collective Identities, Ed.: Harvey E.- Steven M. Cohen- Ezra Kopelowitz, Berghahn Books, New York, 2012.

FRIEDLAENDER, ISRAEL, “Shiitic Influences”, Essentıal Papers on Messianic Movements and Personalities in Jewish History, Ed.: Marc Saperstein, New York University Press, 1992.

FRIEDMAN, MENACHEM, “Haredim and Palestinians in Jerusalem”, Jerusalem A Cirty and its Future, Ed.: Marshall J. Breger- Ora Ahimer, Syracuse University Press, New York, 2002.

…………,“Habad as a Fundamentalism: From Local Particularism to Universal Jewish Missiyon”, Accounting for Fundamentalisms- The Dynamic Character of Movements, Ed.: Martin E. Marty- Appleby R.Scott, The University of Chicago Press, Chicago, 1994.

303

…………,“Israel as ATheological Dilemma”, The Israeli State ans Society Boundaries- Frontiers, Ed.: Baruch Kimmerling, State University of New York Press, Albany, 1989.

…………,“The State of Israel Theological Dilemma,” The Israeli State ans Society Boundaries- Frontiers, Ed.: Baruch Kimmerling, State University of New York Press, Albany, 1989.

FROMM, ANNETTE B.,“Hispanic Culture in Exile: Sephardic Life in the Ottoman Balkans”, Sephardic and Mizrahi Jewry: From the Golden Age of Spain to Modern Times, Ed.: Zion Zohar, New York Universitesi Press, New York, 2005.

GIBSON, SHIMON, “Bethar (Betar)”, EJD, Second Edition, V. 3 (Ba-Blo), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

GIBSON, SHIMON- BUSTANAY, ODED, “Canaan, Land of”, EJD, Second Edition, V. 4 (Blo-Cof), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

GINSBERG, HAROLD LOUIS, “Messiah”, EJD, Second Edition V. 14 (Mel-Nas ), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

GOLDBERG, GIORA- ZADOK, EFRAIM BEN, “Gush Emunim in The West Bank”, Middle Eastern Studies, V. 22, Issue 1, Routledge Taylor&Francis Group, 1986.

GOLDBERG, GIORA, “Religious Zionism and The Framing of a Constitution for Israel”, Israel Studies 3, 1, Projet Muse, 1996.

GOLDISH, MATT, “Patterns in Converso Messianism”, Millenarianism and Messianism in Early Modern European Culture V. I: Jewish Messianism in the Early Modern World, Ed.: Matt D., Goldish- Richard, H. Popkin, Kluwer Academic Publishers, Dordrecht, 2001.

304

…………,“Mystical Messianism,” Jewish Mysticism and Kabbalah: New Insights and Scholarship, Ed.: Frederick Greenspahn, New York University Press, New York, 2011.

GREEN, ARTHUR, “Nahman of Bratslav’s Messianic Strivings”, Essential Papers on Messianic Movements and Personalities in Jewish History, Ed.: Marc Saperstein, New York University Press, New York, 1992.

GREENBERG, GERSHON, “Between Holocaust and Redemption Silance, Cognition, and Eclipse”, The Impact of The Holocaust on Jewish Theology, Ed.: Steven T. Katz, New York University press, New York, 2007.

GUROCK, JEFFREY S., “Resisters and Accommodators: Varieties of Orthodox Rabbis in America, 1886-1985,” The American Rabbinate: A Century of Continutiy and Change 1883-1983, Ed.: Jacob Rader Marcus– Abraham J. Peck, KTAV Pub. House, New Jersey, 1985.

GÜRKAN, SALİME LEYLA, “Kur’an’a Göre Seçilmişlik Kavramı ve İsrailoğulları’nın Seçilmişliği Meselesi,” İslam Araştırmaları Dergisi, Sayı 13, ss. 25-61, 2005.

HAHN, SCOTT W., “Liturgy and Empire: Prophetic Historiography and Faith in Exile in 1-2 Chronicles”, Letter&Sprit, Liturgy and Empire: Faith in Exile and Political Theology, Ed.: Hahn Scott W., Yönetimsel Ed.: Scott David, Emmaus Road Pub., New York, 2009.

HAN, ZAFER İSLAM, “Talmud’un Doğuşu ve Yahudiler Üzerine Tesiri”, Çev.: Mehmet Aydın, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 25, Sayı:1, Ankara, 1982.

HARMAN, ÖMER FARUK, “Dağ”, DİA, C. 8, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 1993.

…………,“Yahudilik (Mezhepler ve Din Grupları)”, DİA, C. 43, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 2013.

305

HASANOV, ELDAR, “Nuhi Kimliği Bağlamında Yahudilikte Yabancı Algısı”, Türkiye Ortadoğu Çalışmaları Dergisi, C. 2, Sayı:1, ss. 137-160, 2015.

...... ,“Tanah’a Göre Kudüs’ün Kutsallaşma Süreci”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 24, Sayı: 2, ss. 126-148, 2015.

HELLINGER, MOSHE, “The Criticism of Democracy in Rabbi E. E. M. Shach’s Thought,” Anti–Democratic Thought, Ed.: Erich Kofmel, Imprint Academic, Exeter, 2008.

HERSHKOWITZ, ISAAC, “Moral Considerations Relating to Criticism of The Warsaw Ghetto Uprising: Rabbinic Literature and The Just War Theory,” War and Peace in Jewish Tradition–From The Biblical World to The Present, Ed.: Yigal Levin- Amnon Shapira, Routledge Taylor&Francis Group, London, 2012.

HOFFMAN, MICHAEL, “Profiles of Zionist Racists, War Criminals and Fanatics”, Mart 2002, http://www.revisionisthistory.org/palestine5.html, (Erişim Tarihi 08. 11. 2012). HÜSEYNİ, HATEM I., “Siyonizmi Eleştiren Yahudiler”, Siyonizm ve Irkçılık, Ed.: Türkkaya Ataöv, İleri Yay., Ekim 2006, İstanbul. IDEL, MOSHE, “Mysticism”, 20th Century Jewish Religious Thought, Ed.: Arthur A. Cohen- Paul Mendes Flohr, First JPS edition, Philadelphia, 2009.

INBARI, MOTTI, “Religious Zionism and the Temple Mount Dilemma”, Israel Studies, V. 12, Summer 2007, https://www.jstor.org/stable/30245660?seq=1#page_scan_tab_contents, (Erişim Tarihi 20. 09. 2015).

…………,“When Prophecy Fails? The Theology of the Oslo Process - Rabbinical Responces to a Crisis of Faith,” Modern Judaism, Oxford University Press, 2009, http://mj.oxfordjournals.org, (Erişim Tarihi 11. 12. 2014).

306

…………,“Messianic Movements and Failed Prophecies in Israel, Five Case Studies”, Nova Religio-The Journal of Alternative and Emergent Religions 13. 4,University of North Carolina, 2010.

…………,“Messianism a Political Power Contemporary Judaism-A Comparison: Radical Ultra Orthodoxy and Messianic Religious Zionism”, Oxford Handbook of Apocalyptic Literature, John Collins, Oxford University Press, Oxford, 2014.

…………,“Orthodox Judaism and The Temple Mount Dilemma”, 5.Jan 2015, http://blogs.timesofisrael.com/orthodox-judaism-and-the-temple- mount-dilemma, (Erişim Tarihi 18. 09. 2015).

“Israil Asıllı Amerikalı Gazeteci James Ron’un Gözüyle Israil”, 29. 04. 1996, Cumhuriyet Gazetesi, http://www.cumhuriyetarsivi.com/katalog/192/sayfa/1996/4/29/12.xhtml, (Erişim Tarihi 13. 11. 2015).

JACOBS, JOSEPH ve SCHLOESSİNGER, MAX, “Ishak Ben Yakub Obadiah Abu Isa Al-Isfahani (i.e., from “Ispahan”; surnamed “Obed Elohim”), http://www.jewishencyclopedia.com/articles/8249-ishak-ben-ya- kub-obadiah-abu-isa-al-isfahani, (Erişim 11. 09. 2012).

JAFFE, DAVID, “Tikkun Middot Project Curriculum”, https://tikkunmiddotproject.wikispaces.com/file/view/2+TM+Curriculum+int roduction.pdf, (Erişim Tarihi 30. 06. 2017).

KADDARI, MENAHEM ZEVI, “Joseph Natonek”, EJD, Second Edition V. 15 (Nat-Per), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

KAPLAN, JOSEPH, “Nahmanides (Moses b. Nahman), EJD, Second Edition V. 14 (Mel-Nas), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

307

KAPLAN, ZVI, “Bar-Ilan (Berlin), Meir,” EJD, Second Edition V. 3 (Ba- Blo), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

…………,“Sonnenfeld, Joseph Hayyim ben Abraham Solomon”, EJD, Second Edition V. 19 (Som-Tn), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

KARESH, SARA- HURVITZ, MITCHELL M., EJ, Ed.: J. Gordon Melton, Facts on File, New York, 2006.

KARK, RUTH, “Land–God–Man: Concepts of Land Ownership,” Ideology and Landscape in Historical Perspective, Ed.: Alan R. H. Baker- Gideon Biger, Cambridge University Press, Cambridge, 1992.

KARK, RUTH OREN- NORDHEIM, MICHAEL, Jerusalem and Its Environs: Quarters, Neighborhoods, Villages 1800-1948, The Hebrew University Press, Jerusalem, 2001.

“Knesset Election Results”, http://www.knesset.gov.il/description/eng/eng_mimshal_res1.htm, (Erişim Tarihi 22. 07. 2015).

KAŞTAN, YÜKSEL, “Filistin Topraklarında Yahudi Milliyetçiliğinin Oluşumunda “Chowewe Zion”, “Bnei Brith” ve “Esra” Cemiyetlerinin Rolü”, Tarihin Peşinde Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı: 15, ss. 475-501, 2016.

KATAR, MEHMET, “Yahudilikte Hz. Süleyman”, Türkiye’de Dinler Tarihi’nin Kurumsallaşması Sürecinde Prof. Dr. Abdurrahman Küçük, Ed.: Ahmet Hikmet Eroğlu, Berikan Yay., Ankara, 2016.

KATZ, JACOB, “Forerunners,” Zionism, Ed.: Getzel Kressel, Keter Books, Jerusalem, 1973.

308

…………,“Israel and the Messiah”, Essential Papers on Messianic Movements and Personalities in Jewish History, Ed.: Marc Saperstein, Newyork University Press, Amerika,1992.

KIZILOĞLU, SEDAT, “İsrail Devleti’nin Kuruluşuna Kadar Geçen Süreçte Yahudiler ve Siyonizm’in Gelişimi”, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C. 2, Sayı: 1, Kırıkkale, ss. 35-64, Ocak 2012.

KİRMAN, M. ALİ, “Sekürleşme Perspektifinden Dini ve Seküler Fundamentalizmler”, Uluslararası Araştırmalar Dergisi, V. 1/’2, Sütçü İmam Universitesi, ss. 274-291, 2008, s. 277.

KAUFMANN, FRANCINE- EISENBERG, JOSY “Yahudi Kaynaklarına Göre Yahudilik”, Din Fenomeni, Çev.: Mehmet Aydın, Din Bilimleri Yay., Konya, 1995.

KRESSEL, GETZEL, “Ha-Levanon”, EJD, Second Edition, V. 8 (Gos- Hep), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

…………,“Ha-Havazzelet”, EJD, Second Edition, V. 8 (Gos-Hep), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

KRESSEL, GETZEL ve DEROVAN, DAVID, “Kalischer, Zevi Hirsch”, EJD, Second Edition, V. 11 (Ja-Kas), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

KURT, ALİ OSMAN, “Yahudilik’te Sürgün Teolojisi: Tanrısal Bir Ceza Olarak Sürgün,” Dini Araştırmalar Dergisi, C. 9, ss. 61-78, Mayıs – Ağustos 2006.

…………,“İkinci Mabed Dönemi Yahudiliğine Genel Bir Bakış”, C.Ü.İlahiyat Fakültesi Dergisi, X/2, ss. 437-454, 2006.

309

…………,“Yahudi Aydınlanma Hareketi: Haskala,” Milel ve Nihal – İnanç, Kültür e Mitoloji Araştırmaları Dergisi, C. 7, Sayı 1, ss. 33-59, Ocak-Nisan 2010.

…………, “Anti–Siyonist Yahudiler: Neturei Karta ve İsrail Siyasetindeki Yeri,” Bütün Yönleriyle Yahudilik, Ed.: Asife Ünal-Hüsamettin Karataş- Yasin Meral-Dilek Özbey, DTA – VIII, Türkiye DTDy, Ankara, 2012.

KÜÇÜK ABDURRAHMAN, “Yahudilikte Arz-ı Mev’ud Anlayışının Boyutları”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 33, Sayı:1, Ankara, 1994.

LACHTER, HARTLEY, “Introduction: Reading Mysteries,” Jewish Mysticism and Kabbalah: New Insights and Scholarship, Ed.: Frederick Greenspahn, New York University Press, New York, 2011.

LASKER, DANEL J., “Judah Halevi”, EJD, Second Edition V. 11 (ja-Kas), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

LAU, RABBİ YİSRAEL MEİR, “International Day of Commemoration memory of the victims of the Holocaust”, 27. 01, 2009, http://www.un.org/en/holocaustremembrance/2009/statements09_lau.sht ml, (Erişim Tarihi 10. 10. 2015).

LAWEE, E., “The Messianism of Isaac Abarbanel Father of The (Jewish) Messianic Movements of The Sixteenth and Seventeenth Centuries”, Millenarianism and Messianism in Early Modern European Culture V. I: Jewish Messianism in the Early Modern World, Ed.: Matt Goldish- Richard H. Popkin, Kluwer Academic Publishers, Dordrecht, 2001.

LIEBMAN S. CHARLES- COHEN ASHER, “A Case of Fundamentalism in Contemporary Israel,” Religion, Democracy and Israeli Society, Yazar: Charles S. Liebman, Routledge, New York, 2006.

310

…………,“The Struggle Among Religious Zionism,” Religion, Democracy and Israeli Society, Yazar: Charles S. Liebman, Routledge, New York, 2006.

LOEWE, RAPHAEL, “Gentiles as Seen by Jews After CE 70,” The Cambridge History of Judaism, V. three, The Early Roman Period, Ed.: William Horbury- W. D. Davies- John Sturdy, Cambridge University Press, Cambridge, 1999.

LUSTICK, IAN S., “Jewish Fundamentalism and the Israeli-Palestinian Impasse,” Jewish Fundamentalism in Comparative Perspective-Religion, Ideology, and the Crisis of Modernity, Ed.: Laurence j. Silberstein, New York University Press, New York, 1993.

MACIEJKO, PAWEL, “Yehudah Hasid ha-Levi”, http://www.yivoencyclopedia.org/article.aspx/Yehudah_Hasid_ha-Levi, (Erişim Tarihi 28. 09. 2016).

MARK, JONATHAN, “Schneersohn, Menachem Mendel,” EJD, Second Edition, V. 18 (San-Sol), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

MASALHA, NUR, “Reading the Bible with the Eyes of the Philistines, Canaanites and Amelekties: Messianic Zionism, Zealotocracy, the Militarist of the Tanakh and the Palestinians (1967 to Gaza 2013), Theologies of Liberation in Palestine-Israel: Indigenous, Contextual, and Postcolonial Perspectives, Ed.: Nur Masalha- Lisa Ishenwood, Pickwick Pub., Eugene, 2014.

MAYERSEN, DEBORAH, “Deconstructing Risk and Developing Resilience: The Role of Inhibitory Factors in Genocide Prevention,” Reconstructing Atrocity Prevention, Ed.: Sheri P. Rosenberg- Alex Zucker- Tibi Galis, Cambridge University Press, New York, 2016.

311

MEDOFF, RAFAEL- WAXMAN, CHAIM I., HDZ, Routledge., New York, 2012.

…………,“Bnei Akiva”, The A to Z of Zionism,The Scarecrow Press Inc., Lanham, 2009.

MELAMED, Rabbi ZALMAN BARUCH, “Faith in the coming of the Messiah”, Nissan 5762 (2002), http://e.yeshiva.org.il/midrash/shiur.asp?id=788, (Erişim Tarihi 12. 09. 2015).

“Menahem Mendel of Shklov”, http://www.encyclopedia.com/religion/encyclopedias-almanacs- transcripts-and-maps/menahem-mendel-shklov, (Erişim Tarihi 11. 05. 2015).

MERAL, YASİN, “İbn Meymun’a Göre Yahudilik’te İman Esasları”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, ss. 243-266, 52: 2 /2011.

MINDEL, NISSAN, “Don Joseph Nasi-Duke of Naxos”, http://www.chabad.org/library/article_cdo/aid/111925/jewish/Don-Joseph- Nasi-Duke-of-Naxos.htm, (Erişim Tarihi 09. 09. 2012).

…………,“Rabbi Judah Loew – The Maharal of Prague 5285-5369 (1525- 1609)”, http://www.chabad.org/library/article_cdo/aid/111877/jewish/Rabbi- Judah-Loew-The-Maharal-of-Prague.htm, (Erişim Tarihi 12. 03. 2015).

“Moses Guibbory,” http://www.livius.org/men- mh/messiah/messiah_l06.html, (Erişim Tarihi 13. 11. 2016).

MUHAVERE, DENNIS OJALVO, “Nil’den Fırat’a Büyük İsrail Safsatası”, 7. 11. 2012, http://www.salom.com.tr/haber-84661- nilden_firata_buyuk_Israil_devleti_safsatasi.html, (Erişim Tarihi 13. 10. 2014).

312

MUNK, ELIYAHU, “Birth-Pangs of the Messianic Era”, www.chabad.org, (Erişim Tarihi 09.12.2013).

NEUBERGER, BENYAMIN, “Israel”, The Militan Democracy Principle in Modern Democracies, Ed.: Markus Thiel, Routledge Taylor&Francis Group, New York, 2009.

NEUMANN, JONATHAN, “Tikkun Olam: A Concept in Need of Repair”, s.32-34, http://www.jewishideasdaily.com/docLib/20110502_1516_001(1).pdf (Erişim tarihi 10.04.2016).

NEWMAN, DAVID, “Gush Emunim and the Settler Moviment,” The Routledge Handbook on the Israeli – Palestinian Conflict, Ed.: Joel Peters- David Newman, Routledge Taylor&Francis Group, London, 2013.

ORNI, EFRAIM ve GILBOA SHAKED, “Menahem Mendel of Shlov”, EJD, Second Edition V. 14 (Mel-Nas), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

ÖZMEN, SEDA, “Moses Mendelssohn ve Yahudi Modernizasyonu”, IV. Türkiye Lisansüstü Çalışmaları Kongresi, Bildiriler Kitabı III., S. 222-223. https://www.academia.edu/19626834/Moses_Mendelssohn_ve_Yahudi_ Modernizasyonu (Erişim Tarihi 16. 06. 2017).

PATACI, BİLAL, “Aydınlanmanın İki Yüzü: M. Mendelssohn ve S. R. Hirch”, Milel ve Nihal İnanç, Kültür ve Düşünce Platformu Derneği, Temmuz-Aralık 2016, http://www.milelvenihal.org/yayin.aspx?ID=17, (Erişim Tarihi 16. 06. 2017).

“Proto Zionism Lecturer by Daniel Beller”, http://www.shivtei.com/attachments/Rabbi%20Beller%20Proto%20Zionis m%20people.pdf. (Erişim Tarihi 23. 03. 2016)

313

POPE, ROBERT, “Acts of Holy Terror, Fundamentalism Re-Examined,” Honouring The Past and Shaping The Future, Ed.: Robert Pope, Gracewing, Herefordshire, 2003.

PUTNAM, HILLARY, “Jewish Ethics”, The Blackwell Companian to Religious Ethics, Ed.: William Schweiker, Blackwell Pub., Malden MA, 2005.

“Rabbi Chaim ben Attar”, http://israelholyplaces.com/rabbi-chaim-ben- attar/, (Erişim Tarihi 16.12.2013).

“Rabbi Chaim Soloveitchik, Rabbi, of Brisk”, http://www.truetorahjews.org/rebchaim, (Erişim Tarihi 25. 06. 2017).

“Rabbi Sholom DovBer Schneersohn (1860-1920) The Rebbe Rashab”,http://www.chabad.org/library/article_cdo/aid/272209/jewish/Rab bi-Sholom-DovBer-Schneersohn.htm##comments, (Erişim Tarihi 12. 02. 2014).

RABINOVITCH, RAV NACHUM E., “The Conquest of Eretz Yisrael-The View of The Ramban”, Crossroads: Halacha and Modern World, Vol. II, Torah and Science Research Teams, Zomet Ens., Alon Shvut-Gush Etzion, 1988.

RAMON, AMNON, “Delicate Balances at the Temple Mount 1967 – 1999,” Jerusalem A City and Its Future, Ed.: Marshall J. Breger- Ora Ahimer, Syracuse University Press, Syracuse, 2002.

RATZABI, SHALOM, “Israel and Its Covenant Religious Zionist Thought,” Contemporary Jewries: Convergence and Divergence, Ed.: Eliezer Ben Rafael, Yosef Garny ve Yaacov Ro’i, Koninklijke Brill NV, Leiden, 2003.

…………,“Religious Thinkers on the Secular State,” Israel Studies: IS, V. 13, Number 3, İndiana University Press, Fall 2008.

314

RAVITZKY, AVIEZER, “Munkacs and Jerusalem: Ultra Orthodox Opposition to Zionism and Agudaism”, Zionism and Religion, Ed.: Shmuel Almong- Jehuda Reinherz- Anita Shapira, Brandeis University Press, Hannover, 1998.

“Red Heifer Born”, Kasım 2002, www.templeinstitute.org/archive/red_heifer_born.htm, (Erişim Tarihi 15. 10. 2012).

REUVENY, RAFAEL, “The Triangle of Conflict: Fundamentalisms in Israel and the Territories”, Gods, Guns and Globalization Religious Radicalism and International Political Economy V. 13, International Political Economy Yearbook Tetreault, Ed.: Mary Ann Denemark- Robert Allen, Lynne Rienner Publishers, Boulder, Colorado, 2004.

RUBINSTEIN, AVRAHAM, “Menahem Mendel Peremyshlany,” EJD, Second Edition, V. 14 (Mel-Nas), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

…………,“Joel (ish) Teitelbaum of Satmar,” EJD, Second Edition, V. 19 (Som-Tn), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

RUBINSTEIN, AVRAHAM- LIOR, RACHEL, “Chabad”, EJD, Second Edition, V. 04 (Blu-Cof), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

SALMON, YOSEF, “Zionism and Anti-Zionism in Traditional Judaism in Eastern Europe,” Zionism and Religion, Ed.: Shmuel Almog-Jehuda Reinharz -Anita Shapira, Brandeis University Press, Hannover, 1998.

SANDLER, SHMUEL “Religious Zionism And The State Political Accomadation and Religious Radicalism in Israel”, Religious Radicalism in the Greater Middle East, Ed.:Bruce Maddy Weitzman - Efraim Inbar, Routledge Taylor&Francis Group, London, 2006.

315

SANTOS, FERNANDA, “New York Rabbi Finds Friends in Iran and Enemies at Home”, 15 Ocak 2007, http://bannetureikarta.blogspot.com.tr, (Erişim Tarihi 21. 11. 2015).

SCHIFFMAN, LAWRENCE H., “Messianism and Apocalypticisim in Rabbinic Texts,” The Cambridge History of judaism, The Late Roman- Rabbinic Period, V. Four, Ed.: Steven T. Katz, Cambridge Univesity Press, Cambridge, 2008.

SCHWEID, ELIEZER, “Jewish Messianism: Metamorphoses of an Idea”, Essential Papers on Messianic Movements and Personalities in Jewish History, Ed.: Marc Saperstein, New York University Press, New York, 1992.

SCHNEERSOHN, MENACHEM MENDEL, “Gatherings of Conversations”, Date of Issue: 1965, Article/Book: 22465, http://cosmos.ucc.ie/cs1064/jabowen/IPSC/php/art.php?aid=22465, (Erişim Tarihi 08. 04. 2015).

SERBEST, M. BÜRKAN, “Tarihsel Kökenleriyle İsrail’de Siyasal Partiler”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 60/2, ss. 210-254, 2005.

SHAFIR, GERSHON, “Zionism and Colonialism,” The Israel – Palestine Question, Ed.: Ilan Pappe, Routledge, London, 2005.

SHARAGI, NADAV, “An Amalek in Our Times,” http://www.haaretz.com/print-edition/features/an-amalek-in-our-times- 1.242717, (Erişim Tarihi 13. 09. 2015).

SHELEG, YAIR, “How Do You Like Your Halacha?” 27. 09. 2006, http://www.haaretz.com/print-edition/features/how-do-you-like-your- halakha-1.200060, (Erişim Tarihi 13. 10. 2012).

316

SHIMONI, GIDEON, “Zionist Ideoloji”, The Modern Jewish Experience: A Reader’s Guide, Ed.: Jack Wertheimer, New York University Press, New York, 1993.

SİNANOĞLU, MUSTAFA, “Karailik”, DİA, C. 24, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 2001.

“Site&Places’in Jerusalem: Mishkenot Sha’ananim”, http://www.jewishvirtuallibrary.org/mishkenot-sha-ananim, (Erişim Tarihi 11. 11. 2016).

SLUTSKY, YEHUDA, “Schlesinger, Akiva Joseph”, EJD, Second Edition, V. 18 (San-Sol), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

SMITH RONALD GREGOR, “Martin Buber”, Çev.: Mehmet Dağ, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 26, Sayı: 1, Ankara, 1984.

SOLOMON, NORMAN, “Zionism and Religion The Transformation of an Idea,” The Annual of Rabbinic Kudaism Ancient Medieval and Modern, Ed.: Alan j. Avery Peck- William Scott Green- Jacob Neusner, Koninklijke, Brill, 2000.

…………,“The Ethics of War: Judaism,” The Ethics of War– Shared Problems in Different Traditions, Ed.: Richard Sorabjl- David Rodin, Ashgate Pub. Limited, Hants, England, 2006.

SONNENFELD, Rabbi YOSEF CHAIM, “Truth and Peace”, www.truetorahjews.org, (Erişim Tarihi 13. 05. 2015).

“Spiritual Masters: Rabbi Shlomo of Karlin”, http://www.inner.org/spiritual-masters/shlomo-of-karlin.php, (Erişim Tarihi 27. 11. 2014).

SPRINZAK, EHUD, “The Politics, Institutions and Culture of Gush Emunim,” Jewish Fundamentalism in Comparative Perspective-Religion,

317

Ideology, and the Crisis of Modernity, Ed.: Laurence J. Silberstein, New York University Press, New York, 1993.

…………,“Israel’s Radical Right and The Countdown to The Rabin Assassination,” The Assassination of Yitzhak Rabin, Ed.: Yoram Peri, Stanford University Press, Stanford, California, 2000.

…………,“From Messianic Pioneering to Vigilante Terrörism: The Case of The Gush Emunim Underground”, İnside Terrorist Organizations, Ed.: David C. Rapoport, Frank Cass Publishers, London, 2001.

“Statistics on Settlements and Settler Population”, Basım: 01. 01. 2011, Güncellenme: 11. 05. 2015, www.btselem.org/statistics, (Erişim 11.05. 2015).

STEENSGAARD, P., “Time in Judaism”, Religion and Time, Ed.: Anindita Niyogi Balslav- J. N . Mohanty, E.J.Brill, Leiden, 1993.

SILVERSTEIN, RICHARD, “Israel and the Closing of the American Jewish Mind”, Israel and Palestine, Ed.: John Ehranber- Yoav Peled, Rowman&Littlefield, Lanham, 2016.

ŞENAY, BÜLENT, “19. Ve 20. Yüzyılda Musevi-Hırıstiyanlar-Hibrite, Dini Kimlik ve Gelenek”, 2000. Yılında Hırıstiyanlık (Dünü, Bugünü ve Geleceği), Sempozyum, , 09-10 Haziran 2001, DTAy/3, Ankara, ss. 55- 69, Ankara, 2002.

ŞİŞMAN, CENGİZ, “Sabatay Sevi”, DİA, C. 35, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 2004, s. 334-335.

TANYU, HİKMET, “Ağlama Duvarı,” DİA, C. 1., Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 1988.

TA-SHMA, ISRAEL MOSES, “Menahem Mendel of Vitebsk,” EJD, Second Edition, V. 14 (Mel-Nas), Baş Ed.: Fred Skolnik, Yönetici Ed.: Michael Berenbaum, Thomson&Gale, Detroit, 2007.

318

Te Aroha News, “The Messiah’s Coming, Opinions Expressed by Leading Hebrews in New York”, Issue 358, V. VI, page 4, 10 Nisan 1889, https://paperspast.natlib.govt.nz/newspapers/TAN18890410.2.22, (Erişim Tarihi 16. 12. 2012).

“Tefillin: Skin of The Imagination”, http://www.chabad.org/kabbalah/article_cdo/aid/380355/jewish/Tefillin- Skin-of-the-Imagination.htm, (Erişim Tarihi 09. 10. 2012).

TEZOKUR, M. HADİ, “Yahudi Dinsel Yaşamında Mikve’nin Yeri ve Önemi,” Bütün Yönleriyle Yahudilik, Ed.: Asife Ünal-Hüsamettin Karataş- Yasin Meral-Dilek Özbey, DTA – VIII, Türkiye DTDy, Ankara, 2012.

“The Final Solution: Estimated Number of Jews Killed”; http://www.jewishvirtuallibrary.org/jsource/Holocaust/killedtable.htm, (Erişim Tarihi 05. 11. 2014).

“The Holocaust- the historical Overview” http://www.knesset.gov.il/shoah/eng/ehashoah.htm. (Erişim Tarihi 05. 11. 2014).

THOMPSON, LUCINDA J., “A Sense of The City: Four Snapshots of Jerusalem”, Cultural Practices, Political Possibilities, Ed.: Rohee Dasgupta, Cambridge Scholars Pub., Newcastle, 2008.

TILLES, YERACHMIEL, “Faq: Mashiach and Redemption”, http://www.chabad.org/kabbalah/article_cdo/aid/380704/jewish/FAQ- Mashiach-and-Redemption.htm, (Erişim Tarihi 08. 09. 2012).

TISHBY, ISAIAH, “Acute Apocalyptic Messianism”, Essential Papers on Messianic Movements and Personalities in Jewish History, Ed.: Marc Saperstein, New York University Press, New York, 1992.

VOLK, ZVI, “Karelitz Avraham Yeshayahu (1878-1953) The Hazon Ish”, 02. 05. 2005, www.jewishagency.org/leaders/content/26309, (Erişim Tarihi 12. 04. 2012).

319

WAARDENBURG, JACQUES, “Mesih”, DİA, C. 29, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul, 2004.

WASKOW, Rabbi ARTHUR, “Statements by Rabbis for Human Rights (Israel) for Gaza / Sderot Crisis”, 28. 01. 2008, https://theshalomcenter.org/node/1351, (Erişim Tarihi 06. 09. 2015).

WAXMAN, CHAIM I., “It’s Not All Religious Fundamentalism”, Visualizing and Exhibiting Jewish Space and History-Studies in Contemporary Jewry An Annual V. XXVI, Ed.: Richard I. Cohen, Oxford University Press, Oxford, 2012.

WERBLOWSKY, R. J. ZWI, “Messianism in Jewish History”, Essential Papers on Messianic Movements and Personalities in Jewish History, Ed.: Marc Saperstein, New York University Press, 1992.

…………,“Yahudi Mesihçiliği”, Mesih’i Beklerken Mesihçi ve Millenarist Hareketler, Ed.: Ali Coşkun, Rağbet Yay., İstanbul, 2003.

…………,“Messianism”, 20th Century Jewish Religious Thought, Ed.: A. Cohen- Paul Mendes Flohr, First JPS edition, Philadelphia, 2009.

WISTRICH, ROBERT, “Theodor Herzl: Zionist Icon, Myth-Maker and Social Utopian”, The Shaping of Israeli Identity Myth, Memory and Trauma, Ed.: Robert Wistrich- David Ohana, Routledge, Oxon, 2013.

…………,“Jewish Anti–Zionism From Critique to Delegitimization,” Anti- Judaism, Anti-semitism and Delegitimizing Israel, Ed.: Robert S. Wistrich, the University of Nebraska Press, Lincoln, 2016.

WOLFSON, ELLIOT R., “ Abraham ben Samuel Abulafia and the Prophetic Kabbalah,” Jewish Mysticism and Kabbalah: New Insights and Scholarship, Ed.: Frederick Greenspahn, New York University Press, New York, 2011.

320

YAHALOM, JOSEPH, “Judah Halevi: Records of a Visitor From Spain,” The Cambridge Genizah Collections: Their Contents and Significance, Ed.: Stefan C. Reif, Cambridge University Press, Cambridge, 2002.

YANAROCAK, SARA, “Diaspora Yahudileri/ Yemen Yahudileri-2”, 3. Aralık.2008, http://www.salom.com.tr/haber-68561- diaspora_yahudileri__yemen_yahudileri_2.html, (Erişim Tarihi 12. 08. 2012).

YILMAZ, MUSTAFA SELİM, “Ahit Geleneğindeki Mesih Kavramının Anlam Serüvenine Genel Bir Bakış”, Journal of Islamic Research, 27/3, ss. 311-322, 2016.

“Yiyo Institute for Jewish Research Rabbi Eliyahu Guttmacher (1796- 1874), http://bethsholom.org, (Erişim Tarihi 30. 11. 2014).

ZRAHIYA, AVI ve HAARETZ CORRESPONDENT, ”MK Meir Porush: Sharon Reminds me of Italian Dictator Mussolini,” 30. 11. 2005, http://www.haaretz.com/news/mk-meir-porush-sharon-reminds-me-of- italian-dictator-mussolini-1.175519, (Erişim Tarihi 14. 09. 2015)

321

ELEKTRONİK KAYNAKLAR http://archive.adl.org. http://bauk.org/bauk. http://bahaistudies.net. http://cosmos.ucc.ie/cs1064/jabowen/IPSC/php/art.php?aid=22465. http://e.yeshiva.org.il/midrash/shiur.asp?id=788. http://revivimen.yhb.org.il/?p=7. http://www.ahavat-israel.com/protest/shoa.php. http://www.bneiakiva.org. http://www.btselem.org/statistics. http://www.chabad.org. http://ucr.fbi.gov. http://www.guardian.co.uk.

http://www.haaretz.com. http://www.hometoisrael.org. http://www.hist.net. http://www.inner.org. http://www.intifada-palestine.com. http://www.israelholyplaces.com. http://www.israelnationalnews.com. http://www.jewishagency.org.

322

http://www.jewishEncylopedia.com.

http://www.jewishgen.org. http://www.jewishvirtuallibrary.org. http://www.knesset.gov.il. http://www.mercazharav.org. https://mizrachi.org http://www.mussarinstitute.org http://www.myjewishlearning.com. http://www.myzadik.com. http://www.noahide.org . http://www.pchrgaza.org. http://www.rabbishimon.com. http://www.revisiyonisthistory.org. http://www.salom.com.tr. http://www.sefaria.org. http://www.shivtei.com. http://www.theshalomcenter.org http:www.timesofisrael.com http://www.sevivon.com. http://www.templeinstitute.org. http://www.templemountfaithful.org.

323

http://www.truetorahjews.org. http://www.un.org. http://www.wzo.org.il/english/ http://paperspast.natlib.govt.nz. http://www.gutenberg.net. http://www.nytimes.com. http://www.nkusa.org. http://www.yeshiva.org.il. http://bannetureikarta.blogspot.com.tr.

324

TEZ ÖZETİ

Mesih İnancının Yahudi Toplumundaki Sosyal ve Siyasal Yansımaları adlı bu çalışma XVIII. yüzyıldan sonra Yahudilikteki dini olgunun sosyal ve siyasal etkilerini ortaya koymaktadır. Yahudilik, Mesihin gelişi ve kutsal toprakla kimliklenmiştir. Bu topraklar Tanrı tarafından onlara verilen Vaat edilen topraklardır. Yıllardan beri Yahudiler onları düşmanlarından kurtaracak, sürgünleri toplayacak, büyük İsrail Devletini kuracak, tüm dünyayı yönetecek bir Mesih beklemektedir. Bu inanç XVIII. yüzyıldan itibaren yaşanan anti-Semitizmlerle birlikte Kabalistler ve bazı Ortodoks Yahudi din adamları tarafından farklı yorumlanmaya başlamıştır. Yeniden yorumlanan Mesih inancına göre bir kısım Ortodoks Yahudiler Mesih gelmeden kutsal topraklara gidip, orada yerleşkeler, okullar, Kibbutzlar kurmuşlar. Siyonizm hareketinin öncüsü olmuşlar, daha sonra da Siyonist hareketi desteklemişlerdir. Dini Siyonist olarak adlandırılan bu Mesihçiler İsrail Devletinin kuruluşuna destek olup, siyaset alanında ve orduda önemli görevler üstlenmişlerdir. Ayrıca bir kısım anti- Siyonist Mesihçiler de özellikle Holokostan sonra İsrail Devleti ile birlikte hareket etmiştir. Kapsamlı olarak incelediğimiz bu tezle konuyla ilgilenen herkese faydalı olacak geniş bir çalışma hazırladık.

325

ABSTRACT

This study, called “the Social and Political Reflections of the Messianic Faith in the Jewish Community, reveals The social and political influences of the religious phenomenon in Judaism after XVIII. century. Judaism is identified with the coming of the Messiah and the Holy Land. This land is the promised lands given to them by God. Since many years the Jews have waited for a Messiah to save them from their enemies, to gather the exiles, to establish the great Israel State and to manage the whole world. From the XVIII. century onwards This belief is has begun to be interpreted differently by the Kabalists and some Orthodox Jewish sages with the influence of anti- Semitism. According to the faith in the coming of Messiah, some Orthodox Jews went to the holy land before Messiah came and settled there, set up camps, schools, Kibbutzs. They were the pioneers of the movement of Zionism, and then they supported the Zionist movement. These people who are called religious Zionists, support the establishment of the State of Israel and have undertaken important duties in politics and in the army. Some anti- Zionists who believe in coming of Messiah, also acted with the State of Israel, especially after the Holocaust. With this thesis we have comprehensive examined, we have prepared a wide range of studies that will be useful to anyone interested in the subject.

326