Ekrem AKURGAL EGE BATI UYGARLIĞININ DOĞDUĞU YER EGE BATI UYGARLIĞININ DOĞDUĞU YER

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Ekrem AKURGAL EGE BATI UYGARLIĞININ DOĞDUĞU YER EGE BATI UYGARLIĞININ DOĞDUĞU YER Ekrem AKURGAL EGE BATI UYGARLIĞININ DOĞDUĞU YER EGE BATI UYGARLIĞININ DOĞDUĞU YER DOĞU HELLEN KÜLTÜR TARİHİ I.Ö . 1050 - 333 Ekrem AKURGAL İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayını İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayını İzmir Yayıncılık İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayıncılık ve Tanıtım Hizmetleri Tie. San. A.Ş. İşçiler Cad. No: 130 Kahramanlar 35230 İzmir Tel: 0 (232) 421 70 40-41-42 Faks: 422 04 66 [email protected] www.izmir-bld.gov.tr Kent Kitaplığı Dizisi: 3 Ege Batı Uygarlığının Doğduğu Yer Ekrem AKURGAL Birinci Basım: Ekim 2000 Baskı Adedi: 3000 © Meral AKURGAL ve İzmir Yayıncılık A.Ş. Yayıma Hazırlayan, Mustafa Özturanlı Kapak Tasarım, Servet Kuru Kapak, İon Sütun Başlığı.Mermer. Ekrem AKURGAL Anadolu Kültür Tarihi, Efes Artemis Tapınağı İ.Ö. 560-550. Londra British Museum Grafik Uygulama, Behiye Özcan ISBN 975-018-0044-7 00.35.Y.0018.3 hu kitap Ekim 2000 tarihinde Promat Basım Yayın A.Ş. Tesisleri’nde basılmış, 100 adedi yazar ve yayınevi için satış dışı tutularak tümü numaralanmıştır. EKREM AKURGALTN YAŞAMÖYKÜSÜ Ord.ProF.Dr.Ekrem Akurgal 30.03.191 l'de İstanbul'da doğdu. 1930/31 'de Erkek Lisesi'ni bitirdi. D evlet imtihanını kazanarak Almanya'ya gitti. 1932-1940 yıllan arasında Berlin'de arkeoloji okudu ve doktorasım yaptı. 1941'de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih CoğraFya Fakültesi'nde önce asistan ve doçent, 1949'da proFesör, 1957’de ordinaryüs pro­ Fesör oldu. 1958/59'da Dil ve Tarih CoğraFya Fakültesi'nde dekanlık görevinde bulundu. 1943-1983 tarihleri arasında Türk Tarih Kurumu üyesi olan Akurgal, 1951-1961, 1982-1983 yıllan arasında da kurumun Genel Sekreterliğini yaptı. 1951-1981 senelerinde Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Üyesi olarak çalıştı. 1961-1962 yıllan arasında Princeton, 1971-1972'de Berlin Üniversitelerinde, 1976'da Pisa Scuola Normale Supenore'de ve 1980-1981'de Viyana Üniversitesinde konuk proFesör olarak ders verdi. 1950'den beri Avrupa, Amerika, Ingiltere ve Sovyet Rusya'da üniversite ve akademilerde konFeranslar verdi. 1960'lardan bu yana Akurgal İngiliz, Fransız, Alman, Yunan ve İspanyol tele- vizyonlannda söyleşilerde bulunmuş ve belgesel programlarda yer almıştır. Avusturya Akademisi (1968), İngiliz Akademisi (1968), İsveç Akademisi (1969), Danimarka Akademisi (1972), Fransız Akademisi (1979), WestFalische Akademie (Almanya 1983) ve İtalyan Akademisi (1983) üyesidir. 1992'de Fransız Akademisi Eskiçağ Bölümü asil üyeliğine seçildi. Oradaki koltuğu yaşamı boyunca Akurgal adını taşıyacak. 1992'de kurulan Türkiye Bilimler Akademisi ŞereF Üyesidir. Bordeaux Üniversitesi (Fransa 1961), Atina Üniversitesi (Yunanistan 1988), Lecce Üniversitesi (İtalya 1990) ve Anadolu Üniversitesi (1990) kendisine ŞereF Doktoru samru tevcih etmişlerdir. Ekrem Akurgal. Federal Almanya Büyük Liyakat Nişanı Yıldızlı Rütbesi (1979). Goethe Madalyası (1979), T.C.Kültür Bakanlığı'rmzın Büyük Ödülü (1981), Italyan Commandatore Nişanı (1987) ve Fransa Cumhurbaşkanı taraFından verilen Legion d'Honneur OFFicier rütbesi (1990) sahibidir. Aşağıdaki yabancı bilim kurumlanmn ŞereF Üyesidir: Londra Hellenic Society (1954), Washington Arkeoloji Enstitüsü (1961), Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü (1979), Ellen Arkeoloji Enstitüsü (1983), Avusturya Arkeoloji Enstitüsü (1987). Akurgal 1990 yılında Karşıyaka Belediyesi'nce Hemşehrilik Beratı, 1994'te İzmir Ticaret Odası'run İzmir Kentine Katkı Ödülü, 1995'te de ESİAD "Bölge üstün Hizmet Beratı" ile onurlandırılmıştır. İzmir Bayraklı'da Eski İzmir kentinin yer aldığı höyüğün karşısındaki 1643 Numaralı Cadde, 28 Eylül 1995 tarihinden bu yana Ekrem Akurgal adını taşımaktadır. Ekrem Akurgal’m Alman, İngiliz, Fransız, İtalyan ve İspanyol dillerinde, Avrupa'da baskılan yüzbinleri bulan kitaplan vardır. Bu eserlerden dört yabancı dilde Avrupa'da, İngiltere ve Amerika'da yayınlanmış olan Orient und Okzident kitabının baskısı yüzelb bini aşmıştır. Ancient Civilizations and Ruins oF Turkey adlı kitabı bugüne kadar sekiz baskı, 1988'de yayınlanan Anadolu Uygarlıklan başlıklı 600 sayFalık Türkçe yapıtı beş baskı yapmıştır. Akurgal İzmir'de bir arkeoloji istasyonu kurarak 1948-1993 yılına değin İzmir, Daskyleion Foça, Çandarlı ve Erythrai (İldin) kazılarını yetiştirdiği gençlerle birlikte yürüttü. 1981'de emekli olduğu sırada Türk üniversitelerinde onun 23 öğrencisi proFesör ya da doçent olarak hizmet ediyor, birkaç düzineyi aşan öğrencisi de müzeler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nde iş başında bulunuyordu. 1956 da Anatolia Dergisi'ni kurarak Türk bilim adamlarının arkeoloji ve Türk Sanatı alanlannda yaptıklan çalışmalannı bilim dünyasına duyurmalarını sağlamıştır. Akurgal aynca Almanya'da yayımlanan Epigraphica Anatolica ve Kadmos gibi bilimsel dergilenn ve 70 000 tirajlı olup, arkeoloji meraklılanna hitap eden "Archeo" adlı İtalyan dergisinin editörlerinden biridir. Akurgal, Dil ve Tarih CoğraFya Fakültesi'nde Türk Sanatı Tarihi, Tiyatro ve Kütüphanecilik Bölümleri ile EpigraFi dalını kurmuş, Fakültenin önündeki Sinan Heykelini diktirmiştir. Ankara ve İzmir'de 1973 Ekim ayında toplanan Uluslararası Klasik Arkeoloji Kongresi'ni Türk Tarih Kurumu adına organize etmiştir. 1941 yılından beri Ulus, ZaFer, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde. Ülkü, Varlık dergilerinde ve daha başka yayın organlarında Türk Sanatı, Hellen Kültürü, Orta Asya Türk Sanatı ve özellikle mimarlık konularında Türk aydınlarına yönelik makale­ ler yazmıştır. Anadolu Uygarlıkları adım taşıyan kitabının 5. baskısında (1995) bu makalelerinden 52'si yer almaktadır (s.232-303, 603-638). Türkiye'deki Alman Kültür merkezlerinin İstişare Kurulu’nun 20 yıl süre ile (1974-1994) Genel Başkanlığını ve Türkiye-Yunanistan Dostluk Demeği’nin Başkanlığım (1988-1995) yapmıştır. ÖNSÖZ Ekrem Akurgal elinizdeki kitabı Smyrna, Phokaia, Kyme, Kyzikos, Daskyleion ve Erythrai'da yaptığı kazılarda elde ettiği sonuçlara, aynca EFes, Milet ve Samos üze­ rine ortaya konmuş yayınlara dayanarak yazmıştır. Smyrna Kenti'nin ilk kazıları 1948-1951 yılları arasında John M.Cook-Ekrem Akurgal yönetiminde bir İngiliz-Türk ortak çalışması olarak yapılmıştır. İngiliz ekibi II. Dünya Savaşı nedeniyle Hellas'ta durdurulmuş olan kazılann 1951'de tekrar başlatılması üzerine Türkiye'den aynlmıştır. Ekrem Akurgal ise adi geçen altı Ege kentinde sondaj ve kazılar yaptıktan sonra 1966 yılından başlayarak İzmir çalışmalannı yeniden ele alm ıştır. Smyrna kazılannı 1993'ten bu yana Meral Akurgal yönetmekte ve İzmir kazılanna yeni boyutlar kazandırmaktadır. Yapılan kazılarla Smyma'nın çok iyi korun­ muş olan kent duvan ortaya çıkanlmakta, Athena Tapınağı'ndan ele geçen mimari buluntular işlenmekte ve bunların Foça taşı kullanılarak yapılan kopyalan ile tapınağın sütunları ayağa kaldınlmaktadır. Smyrna Kenti'nin de anlatıldığı bu kitabı Meral Akurgal yazınsal ve bilimsel bakımdan gözden geçirmiş, gerekli düzeltmeleri, çıkarmalan ve eklemeleri yapmıştır. Kitapta yer alan Hellenli ozanlann dizelerinin İngilizce çevirilerini Sue Ellen Dopp sağlamıştır. Kitabın baskıya hazır duruma getirilmesinde arkeolog Esin Erbilir, arkeolog Emine Özsakallı ve arkeoloji öğrencisi Ece Yüksel'in y ardımlan olmuştur. Smyrna Kenti'nin görkemli bir biçimde ortaya çıkanlması çalışmalan devletin ve İzmirli işadamlannın bilinçli destekleri ile yürütülmektedir. Bayraklı Höyüğü'nü, Numune Bağı olarak kullanan İzmir Tekel Şarap Fabrikası'nın özverili davranışlan. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü olduğu sırada Hikmet Gürçay'ın kullanılan kazıevini yaptırması, bir aralık Türk Tarih Kurumu'nun maddi desteği, Karşıyaka'nın örnek üç Belediye Başkanı Nevzat Çobanoğlu, Cihan Türsen, Kemal Baysak, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ve İzmirli işadamlannın gayretleriyle kazılarımız övgüye değer bir düzeye ulaşmıştır. IX Bayraklı kazılarını Dr. Nejat Ferit Eczacıbaşı desteklemiş, Erythrai kazılarını ise 7 yıl boyunca Selçuk Yaşar Topluluğu Finanse etmiştir. Şimdi Muharrem Kayhan'ın şahsında SÖKTAŞ A.Ş.nin örnek biçimdeki desteği, Smyrna kazılarını yaşatmaktadır. Vali Kemal Nehrozoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Burhan ÖzFatu- ra'nın 1997 yılında İzmir Agorası'm ziyaret edilebilir duruma getirmeleri ve 2000 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın ve Konak Belediye Başkam Erdal lzgi’nin İzmir Arkeoloji Müzesi'nin önünü açarak, müzeye layık olduğu yeni bir görünüm kazandırmaları, İzmir kenti için büyük aşama olmuştur. Bayraklı Höyüğü'nün Türkiye ve dünya tarihi için büyük önemini takdir eden İzmirlilere, Y.Mimar Şükrü Kocagöz'e, eski Kültür Müsteşarlarından Murat Katoğlu'ya, İzmir Arkeoloji Müzesi uzmanlarına, Muharrem Kayhan'a ve Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu'ya sonsuz teşekkürlerimi sunarım. İşbaşına geldiğinden bu yana İzmir'in başta kültür olmak üzere bütün sorun­ larına candan ve içten davranışlarla doğrultu veren Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'ya duyduğum hayranlığı özellikle belirtmek isterim. Ekrem Akurgal, 11 Ağustos 2000 İÇİNDEKİLER EGE'DE HELLEN UYGARLIĞI Î.Ö. 1050 - 333 1 Doğu Hellen Kültür Tarihi I BÖLÜM I KURULUŞ VE GELİŞME EVRESİ 3 BÖLÜM B EGE'NİN YÜKSELİŞ EVRESİ (I.Ö. 750-650) 8 Aiol ve lon Özellikleri: g Homeros ve Ilias (I.Ö. 750-700) 9 Hesiodos (I.Ö. 700 sıralan) 10 Hellenler'de Din ve Mitoloji 12 Ege Kent Devletlerinin Doğuşu 14 Demokrasinin Doğuşu 21 Aiol ve lon Müziği 21 Terpandros ve Yedi Telli Lyra 22 Yedi Telli Saz Mezopotamya'da 25 lon ve Aiol Şiiri 26 Lirik Şiir 27 Archilochos 27 Kallinos 28 Simonides 29 Mimnermos 29 BÖLÜM m ALTIN ÇAĞ I. EVRE (I.Ö. 650-546) 31 Ege'nin Dünya Ticaretine Katılması, lonlann Karadeniz'de ve Akdeniz'de Koloni Kurmalan ve Paranın icadı 31 Altın Çağda Aiol ve lon Şiiri A lkaios (I.Ö. 630-560) 32
Recommended publications
  • JOURNAL of GREEK ARCHAEOLOGY Volume 4 2019
    ISSN: 2059-4674 Journal of Greek Archaeology Volume 4 • 2019 Journal of Greek Archaeology Journal of Greek Archaeology Volume 4: Editorial������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������� v John Bintliff Prehistory and Protohistory The context and nature of the evidence for metalworking from mid 4th millennium Yali (Nissyros) ������������������������������������������������������������������ 1 V. Maxwell, R. M. Ellam, N. Skarpelis and A. Sampson Living apart together. A ceramic analysis of Eastern Crete during the advanced Late Bronze Age ����������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������� 31 Charlotte Langohr The Ayios Vasileios Survey Project (Laconia, Greece): questions, aims and methods����������������������������������������������������������������������������������������� 67 Sofia Voutsaki, Corien Wiersma, Wieke de Neef and Adamantia Vasilogamvrou Archaic to Hellenistic Journal of The formation and development of political territory and borders in Ionia from the Archaic to the Hellenistic periods: A GIS analysis of regional space ���������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������� 96 David Hill Greek Archaeology Multi-faceted approaches
    [Show full text]
  • Eski Smyrna'nın Keşfi
    SDÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2017, Sayı: 42, ss. 67-77. SDU Faculty of Arts and Sciences Journal of Social Sciences, December 2017, No: 42, pp. 67-77. Yayın Geliş Tarihi/Submission Date 04.12.2017 Yayına Kabul Tarihi/Acceptance Date 13.12.2017 Duygu AKAR TANRIVER* Eski Smyrna’nın Keşfi The Discovery of Old Smyrna ÖZET Günümüzde İzmir'in Bayraklı ilçesinde yer alan küçük bir tepeciğin üzerinde kurulmuş olan Eski Smyrna kenti, Roma İmparatorluk Devri'nden sonra gözlerden uzak kalmış ve yeri unutulmuştur. Pagos (Kadifekale) eteklerinde Büyük İskender sonrasında yeniden kurulmuş olan Yeni Smyrna, tarih boyunca hafızalardan silinmemişken, Eski Smyrna'nın yeri 19. yüzyılda Gropius adında bir gezgin tarafından keşfedilinceye kadar bilinmez. 1801 ya da birkaç yıl sonra keşfedilmesinden sonra, 1825 yılında Prokesch von Osten kentte görülebilen kalıntıları tanımlar. Bu sırada, Pausanias ve Strabon gibi antik kaynaklardaki bilgileri yorumlayan diğer Avrupalı gezginler, efsanevi Tantalos'un kentini ve mezarını bulmak için Yamanlar Dağı'nın (Sipylos) yamaçlarında araştırmalar yapmaktadır. Bu araştırmalar, Eski Smyrna'nın mezarlarının ve kalelerinin keşfedilmesine yol açarken, kent merkezinin dikkatlerden kaçması sonucunu doğurmuştur. 1930 yılında, F. ve H. Miltner'in Hacı Muço adı verilen küçük tepecikte bir yıllık bir arkeolojik kazı yapmasıyla, Eski Smyrna'nın asıl yerleşim yerinin burası olduğu ortaya çıkar. Kentteki ilk sistemli kazılar ise ancak 1948 yılında E. Akurgal ve J. Cook tarafından başlatılır. Anahtar Kelimeler: İonia, Smyrna, Sipylos, Tantalos, Tarihi Coğrafya. ABSTRACT The ancient city of Smyrna, established on a small hill in the Bayraklı district of İzmir today, has been left out of sight after the Roman Empire and its location is forgotten.
    [Show full text]
  • A Scrupulous and Silent Rationalist: the Architect Ayhan Tayman
    A SCRUPULOUS AND SILENT RATIONALIST: THE ARCHITECT AYHAN TAYMAN A THESIS SUBMITTED TO THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES OF MIDDLE EAST TECHNICAL UNIVERSITY BY MEHMET ZAFER AKAY IN PARTIAL FULFILLMENT OF THE REQUIREMENTS FOR THE DEGREE OF MASTER OF ARCHITECTURE IN ARCHITECTURE JULY 2018 Approval of the thesis: A SCRUPULOUS AND SILENT RATIONALIST: THE ARCHITECT AYHAN TAYMAN submitted by MEHMET ZAFER AKAY in partial fulfillment of the requirements for the degree of Master of Architecture in Department of Architecture, Middle East Technical University by, Prof. Dr. Halil Kalıpçılar __________________ Dean, Graduate School of Natural and Applied Sciences Prof. Dr. Cana Bilsel __________________ Head of Department, Architecture Dept., METU Prof. Dr. Ayşen Savaş __________________ Supervisor, Architecture Dept., METU Examining Committee Members Prof. Dr. Aydan Balamir __________________ Architecture Dept., METU Prof. Dr. Ayşen Savaş __________________ Architecture Dept., METU Prof. Dr. Tomris Elvan Altan __________________ Architecture Dept., METU Prof. Dr. Atilla Yücel __________________ Architecture Dept., Maltepe University Prof. Dr. İpek Akpınar __________________ Architecture Dept., Abdullah Gül University Date: 03.07.2018 I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work. Name, Last name: Akay, Mehmet Zafer Signature: iv ABSTRACT A SCRUPULOUS AND SILENT RATIONALIST: THE ARCHITECT AYHAN TAYMAN Akay, Mehmet Zafer M.Arch., Department of Architecture Supervisor: Prof. Dr. Ayşen Savaş July 2018, 165 pages Ayhan Tayman, studied architecture in the second half of the 1940's in the Istanbul Technical University and worked as an assistant of Paul Bonatz who dominated the architectural scene of the country as well as educational approach of the school.
    [Show full text]
  • Turkey and Europe:A Historical Perspective
    TURKEY AND EUROPE:A HISTORICAL PERSPECTIVE HALİL İNALCIK Bilkent University, Ankara The earliest known Neolithic site of Hac_lar and Çatalhöyük, dating back to 7000BC "stands out as an incomparable prehistoric centre of culture. It was here that man created one of his first great works of art" (Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Ancient Civilisations, p. 3). Agriculture was then practised, as revealed by the excavations. Anatolian civilisation seems to have been retarded and remained at the stage of a village civilisation until 2500BC when the Bronze Age started with the Hatti. The Hatti gave their name to Asia Minor which was then called the Land of the Hatti. Before the Hittites, an Indo-European people, began to arrive from 2200BC, the Hatti had reached a high level of urban civilisation, writing in cuneiform from the beginning of the eighteenth century BC. The Hatti's cultural influence, particularly in religion and state organisation on the Old Hittite Kingdom (1750- 1450BC), was paramount. The Hatti language was different from all other Near Eastern languages. In its basic structure it has common characteristics with the Altaic or Turkic language family. Other known inhabitants of Asia Minor before the Hittites were Luvians, an Indo-European people living in southwest Anatolia. The Hurrians, whose language showed an Altaic structure, occupied the southeast around 2000BC. They came under the strong influence of Babylonian culture. The Hurrians were followed by the Mitanni, an Indo-European people in eastern Anatolia. The newcomers, the 'people of Hatti', to which the Old Testament name Hittite was derived, spoke an Indo-European language called Nesian (Hittites called themselves Nesi or Na_i).
    [Show full text]
  • The Politics of Punishment, Urbanization, and Izmir Prison In
    The Politics of Punishment, Urbanization, and Izmir Prison in the Late Ottoman Empire A Dissertation submitted to the Graduate School of the University of Cincinnati in partial fulfillment of the requirements for the degree of Doctor of Philosophy in the Department of History of the College of Arts and Sciences 2015 by Ufuk Adak M.A., Ege University, 2006. Committee Chair: Elizabeth B. Frierson, Ph.D. Abstract This dissertation examines the politics of punishment and application of Ottoman prison reform in the three major port cities, Izmir, which receives the greatest attention, Istanbul, and Salonica in the late Ottoman Empire. This work explores Ottoman prisons on a daily scale and in a larger imperial frame by re- thinking the idea of social control and surveillance in the nineteenth and twentieth centuries, including the ways in which the Ottoman government dealt with the prisons as ‘modern’ and ‘European’ legal institutions. By using primary sources drawn from Ottoman archives, and relying heavily on Ottoman and British newspapers and journals, this dissertation examines Ottoman prison reform from various angles such as sustenance of prisoners, health and hygiene; the usage of cannabis (esrar) in Ottoman prisons; prison work; prison architecture; and urbanization. Until the first half of the nineteenth century, the Ottoman Empire was using various buildings as prisons, including old fortresses, such as Baba Cafer Zindanı and Yedikule in Istanbul; military barracks; shipyards, such as Tersane Zindanı (Bagnio); khans, such as Cezayir Hanı in Izmir; and local notables’ (ayan) palace dungeons. The bureaucratization and centralization attempts of the Tanzimat reformers and, more importantly, the promulgation of the criminal codes of 1851 and 1858 not only paved the way for the shift from corporal and capital punishment to imprisonment but also allowed for the establishment of a new set of definitions in terms of crime and punishment.
    [Show full text]
  • Cultural Problems of Turkey, by Ekrem Akurgal (Kirmizi Kedi, 2018)
    CORVINUS JOURNAL OF SOCIOLOGY AND SOCIAL POLICY VOL.10 (2019)2, 201-206. DOI: 10.14267/CJSSP.2019.2.12 CULTURAL PROBLEMS OF TURKEY, BY EKREM AKURGAL (KIRMIZI KEDI, 2018) Seden Eren1 This book, originally entitled Türkiye’nin Kültür Sorunları, is an anthology of articles written by Ordinarius Professor Doctor Ekrem Akurgal from 1942 until 1998, edited for publishing by Burak Kuru in 2018. Prof. Akurgal is a distinguished and reputable academic well known for his archaeological research, acknowledged by honorary doctorates and awards and memberships in science academies across Europe. Prof. Akurgal was the founder of classical archeology as an academic science in Turkey and a lecturer in Turkey and abroad. In 1934, the Turkish Republic adapted the “Surname Law,” based on which all citizens had to choose a fixed and hereditable last name. The author’s devotion to history and archeology can be seen in his choice of “Akurgal,” meaning “big water land” in the Sumerian language, as a last name. Prof. Akurgal served as a lecturer in various archaeological departments in Turkey and many professors today used to be his student. Therefore, he is referred to as the “Professors' professor.” Besides lecturing at Turkish and foreign universities, Prof. Akurgal led countless archaeological excavations. His main area of research was the Aegean region. He undertook excavations in Phokaia (Foça), Erythrai (Ildırı), Smyrna (Bayraklı) and Pitane (Çandarlı), and continued his excavations and work until his death in 2002. Based on his research he published various books in different languages on ancient Greek, Hatti, Hittite, and old Anatolian civilizations. He is considered to be an “Anatolianist.” The latter offspring of cultural nationalism was first formulated in 1918 by Halide Edip Adıvar, who was one of the first female novelists during the dusk of the Ottoman Empire and who considered Frank Tachau’s theory of cultural linkage based on the geographical area between ancient civilizations in Anatolia and the current-day Turkish Republic.
    [Show full text]
  • Mistaken for Jews: Turkish Phd Students in Nazi Germany
    Marc David Baer Mistaken for Jews: Turkish PhD students in Nazi Germany Article (Accepted version) (Refereed) Original citation: Baer, Marc David (2018) Mistaken for Jews: Turkish PhD students in Nazi Germany. German Studies Review, 41 (1). pp. 19-39. ISSN 0149-7952 DOI: 10.1353/gsr.2018.0001 © 2017 The German Studies Association This version available at: http://eprints.lse.ac.uk/67653/ Available in LSE Research Online: March 2018 LSE has developed LSE Research Online so that users may access research output of the School. Copyright © and Moral Rights for the papers on this site are retained by the individual authors and/or other copyright owners. Users may download and/or print one copy of any article(s) in LSE Research Online to facilitate their private study or for non-commercial research. You may not engage in further distribution of the material or use it for any profit-making activities or any commercial gain. You may freely distribute the URL (http://eprints.lse.ac.uk) of the LSE Research Online website. This document is the author’s final accepted version of the journal article. There may be differences between this version and the published version. You are advised to consult the publisher’s version if you wish to cite from it. Mistaken for Jews: Turkish PhD Students in Nazi Germany Marc David Baer ABSTRACT The history and memory of “Turks” in Germany during World War II is a “blind spot” in Turkish- German Studies. What still needs to be examined are non-archival Turkish texts and contexts of that era, especially autobiographical accounts, written in Turkish and German, which complicate our understanding of Turkish, German, and Jewish entanglements, encounters, and exchanges.
    [Show full text]
  • In This Issue
    Turkish Academy of Sciences “My Moral Inheritance are Reason and Science.” at its Tenth Anniversary 2003 is the tenth anniversary of the founding of the Turkish Academy of Sciences (TÜBA). The present second issue of Diary continues to be one of the windows of TÜBA to the scholarly community outside of Turkey. As in the previous issue, in this issue too we continue to reproduce some of the articles already published in Günce, TÜBA’ s two-monthly periodical in Turkish, as well as articles specifically written for Diary. The present issue starts with an article by Professor Engin Bermek, TÜBA’ s president. Bermek takes up the development and significance of science academies in the West and then offers a preliminary assessment of the achievements made and problems faced by young TÜBA. In his article Professor Halil ‹nalc›k argues that the best strategy to overcome foreigners’ prejudices about a country (in this case Turkey) is not coming up with “tales against tales” but Owner presenting the truth through methodogically sound, therefore Engin Bermek President of the Turkish Academy objective, research and publications. The article by Professor Dinçer of Sciences Ülkü underlines the importance of innovation in scholarly pursuits, Editor a relatively recent feature of research and publications in several Metin Heper countries, including Turkey. Advisory Board Recently personal narratives of scholarly lives and pursuits have Cengiz M. Dökmeci become a point of considerable interest. Professor Isenbike Togan’s Yücel Kanpolat article written in this vein brilliantly conveys the frustrations- Bernard Lewis achievement equation in the otherwise a very successful scholarly Saim Özkar career of a Turkish historian.
    [Show full text]
  • Recent Discoveries at Phocaea
    EMPURIES 56. 2009-2011. ISSN: 0213-9278. 25-40 RECENT DISCOVERIES AT PHOCAEA Phocaea, Athena, griffon Ömer Özyig˘it* Les fouilles archéologiques à Phocée furent reprises en 1989. Depuis cette date, les travaux et les fouilles ont lieu chaque année. Au cours des dernières fouilles, des découvertes ont été faites en de nombreux endroits de la ville. On a pu comprendre que l’histoire de la ville remonte à l’Âge du Bronze Ancien. Contrairement aux résultats des fouilles anciennes, les dernières fouilles ont prouvé que l’établissement originel de la ville était sur le continent et non sur la presqu’île. Phocée, Athéna, griffon Die archäologischen Ausgrabungen in Phokaia wurden 1989 erneut aufgenommen und werden seitdem konti- nuierlich weitergeführt. Dabei wurden an vielen Stellen der Stadt zahlreiche Untersuchungen vorgenommen. Es stellte sich hierbei heraus, dass die Stadtgeschichte bis zur frühen Bronzezeit zurückreicht. Im Gegensatz zu den früheren Ausgrabungen haben die neueren zu der Erkenntnis geführt, dass die Hauptsiedlung sich nicht auf der Halbinsel, sondern auf dem Festland befand. Phokaia, Athena, Greif Gli scavi archeologici a Focea sono ripresi nel 1989. A partire da questa data, i lavori e gli scavi hanno avuto luogo ogni anno. Nel corso degli ultimi scavi, sono state fatte scoperte in numerosi luoghi della città. Si è potuto capire 25 che la storia della città risale all’Età del Bronzo Antico. Contrariamente ai risultati dei vecchi scavi, gli ultimi scavi hanno dimostrato che lo stanziamento originario della città era sul continente e non sulla penisola. Focea, Atena, grifone Presenting a paper on the Foça excavations to the VIth a scientific nature, opening test trenches in the years Turkish History Congress, Akurgal (1967, 76) stated 1913, 1914 and 19202.
    [Show full text]
  • Bioarchaeology of the Near East 3:27–31 (2009) Short Fieldwork Report: Phokaia (Turkey), Season 2007 H
    Bioarchaeology of the Near East 3:27–31 (2009) Short Fieldwork Report: Phokaia (Turkey), season 2007 H. Üstündağ (published online on www.anthropology.uw.edu.pl) Bioarchaeology of the Near East, 3:27–58 (2009) Short Fieldwork Reports Phokaia (Turkey), season 2007 Handan Üstündağ Department of Archaeology, Anadolu University, 26470 Eskişehir, Turkey email: [email protected] Phokaia, or Phocaea (Greek Φώκαια, modern Foça) was an ancient Ionian city on the eastern coast of the Aegean Sea near the modern city of Izmir. The city of Phokaia (38°40'09"N, 26°45'30"E) was settled during the 1st millennium BCE, probably by the Aeolians and fol- lowed by the Ionians. Excavations at the site have revealed that there was also an earlier occu- pation dating to the Middle Bronze Age and it continued to be occupied throughout antiquity until the present (Özyiğit 2006). Excavations at Phokaia were conducted by Felix Sartiaux between 1913 and 1920 and later by Ekrem Akurgal between 1951 and 1955. The site is cur- rently being excavated by Ömer Özyiğit (Ege University, Izmir, Turkey). During the 2007 season, a number of burials were unearthed from a Byzantine cemetery built near the Roman period Athena temple. It is likely that the temple was used as a church during the 8th century CE and its surroundings served as a cemetery (Özyiğit 2009). The cem- etery consists of two levels. The earliest level of the cemetery dates to the 8th century and latest level is dated from the mid-10th century to the first half of the 11th century CE (Özyiğit 2009).
    [Show full text]
  • Armor, Peace, and Gladiators: a Visual Exegesis of Ephesians 6:10–17
    Armor, Peace, and Gladiators: A Visual Exegesis of Ephesians 6:10–17 Rosemary Canavan Introduction Ephesians 6:10–17 employs clothing and armor imagery to describe the spiritual struggle of the Pauline communities addressed in the letter. A growing field of interpretation looks to the systematic interpretation of such imagery in relation to and in dialogue with the sociopolitical visual landscape. For my part, I wish to engage with the iconographic panorama of the cities in which the biblical texts were written, heard, and read to illu- minate the meaning of the text. In this essay, using an adapted sociorhetor- ical analytic, I engage in a visual exegesis of the clothing and armor images in Eph 6:10–17 in light of findings in a gladiator graveyard in Ephesus and in the context of the Pax Romana in Asia Minor. Although there are difficulties with provenance, destination, and dating for the Letter to the Ephesians, I examine the schema of visual images in the broader context of cities strategically connected with Ephesus via trade routes and where other Christ-communities may have received and heard the Letter to the Ephesians.1 I propose that the detailing of “the whole armor of God” in 6:10–17 evokes vivid images of military armor that are enhanced by the spectacle of gladiatorial combat in a time of relative peace. This spectacle recalls the victories of Rome that brought about the Roman peace across the Empire. The spiritual battle that theE phesians are called to is for a last- ing reign of peace, the peace of Christ.
    [Show full text]