Bibliyografya :

HANSGEFtD HELLENICEMPER-FRIEDRICH HILD, New Forschungen in Kiliki- en, Östeneichische Akademie der Wissenschaften, philosophisch-historische Klasse, Denkschnft~n, 186. Band, Veröffentlichung der Kommission für die Tabula Imperii Byzantini, Herausygeber: Herbert Hunger, Band 4, 21x30 cm., 144 s., 24 fig., 201 Abbildungen, Wien, Verlag der österreichischen Aka- demie der Wissenschaften, 1986.

Amanoslardan Manavgat (Melas) çay~na kadar uzanan ve ~lkça~da Anadolu'nun en ~~ geni bölgelerinden biri olan Kilikya hakk ~ ndaki ara~t~rmalar~n geçmi~i yakla~~k 150 y~l öncesine dayan~ r. Çukurova'y~~ içine alarak, Limonlu (Lamas) çay~na kadar uzanan do~uda- ki Ova Kilikya'n~ n ( Pedias) aksine, bat~ daki da~l~k bölge Ta~eli (Cilicia Tracheia ve- ya Cilicia Aspera) henüz ke~fedilmemi~~ yerle~me ve kal~nulara sahip gözükmektedir. Bunun ba~l~ca nedeni Ova Kilikya'n~ n aksine, Ta~eli'nde, k~ y~ kesimi d~~~nda iç bölgelerdeki ~~m ~~ ~ a n n güçlükleridir. Üzerinde çok durulan Göksu (Kalykadnos)-Limonlu (Lamas) aras~nda- ki bölgede bile, literatüre geçmemi~~ kal~ nt~ lar~n varl~~~~ kendi gözlemlerimizin bir sonucu- dur. Bu bak~mdan Ta~eli hala dikkatli ara~t~nc~lar için bir hazinedir. Ova Kilikya ise, ara~- t~rmalar~ n yo~unlu~u bak~ m~ ndan daha fazla ~ansa sahiptir: Antik yollar ve bu yollar üze- rindeki büyük kentler (Pompeipolis, , , Hieropolis-Kastabala vb.) bugün hala görülebilir kal~nt~ lanyla literatürde ötedenberi zikredilmi~lerdir (Kilikya ~ehirleri ile yeni bibliografya için bk. H. Hellenkemper, ANRW, Il, 7.2, (198o) s. 1275 vd.).

Kilikya ara~t~ rmala~~n~ n desteklenmesinde Avusturya Bilimler Akademisi'nin (ÖAW), özel bir yeri vard~r. Gerçekten de R. Heberdy-A. Wilhelm'in ara~t~rmalar~~ (Reisen in Kiliki- en, Aufgeführt 1891 und 1892 im Auftrage der Kaiserlichen Akademie der Wissenschahen, Denkschr. ÖAW, Phil.-hist.KI., 44, 1896) bu kurum taraf~ ndan desteklenen ilk önemli çal~~- malardan biridir. Bunun gibi G.E. Bean ve T.B. Mitford'un Cilicia Tracheia'daki epigrafi ara~t~ rmalar~~ (Journeys in Rough Cilicia 1962-1963, Denkschr. ÖAW, Phil.-hist. Ki., 85 1965 ve Journeys in Rough Cilicia in 1964-1968, Erg. Bde. zu den TAM 3, Denkschr. ÖAW, phil.-hist. Ki. 102, 1970) yine Avusturya Bilimler Akademisinin deste~iyle yap~lan önemli çal~~malar aras~ ndad~ r.

Avusturya Bilimler Akademisinin Tabula Imperii Byzantini (TIB) Komisyonu taraf~n- dan yay~nlanan elimizdeki bu yeni, çal~~ma Do~u Da~l~ k Kilikya ile Ova Kilikya'daki gezi- lerde elde edilen ço~u yeni arkeolojik ve tarihsel bulgular ve bunlar hakk~ndaki yorumlar~~ ihtiva etmektedir. Eserin tan~ t~m~na geçmeden önce H.Hunger'in "Onsöz"de ifade etti~i bir konuyu (s. 7) burada okuyucuya aktarmakta yarar görüyorum: Türkiye'de son y~llardaki sosyal ve ekonomik geli~melere paralel olarak artan turizm hareketi, beraberinde çe~itli so- runlar da getirmi~tir. Özellikle konuyu k~ y~~ ya~mac~ l~~~~ aç~ s~ndan ele alacak olursak, Kilik- ~ ~ ya'n n k y~~ kesimindeki birçok eski yerle~me ve bunlarla ilgili kal~nt~lar~n ya yokoldu~unu veya beton duvarlarla çevrildi~ini üzülerek görmekteyiz. Buna bölgenin iç kesimlerinde de- netimsizlikten ve bilinçsizlikten kaynaklanan kaçak kaz~ larla yap~ lan tahribi de eklersek, ko- nunun boyutlar~ n~n gerçekten vahim, bölgede yap~lacak yüzey ara~t~rmalar~n~n da ne kadar önemli oldu~u aç~ kça ortaya ç~ kar. ~~te elimizdeki bu eserde geçmi~~ ara~t~rmalarda tespit edilen kal~nt~lar~n bugünkü durumu hakk~nda da fikir sahibi olma olana~~n~~ elde etmi~~ ol- mam~z, çal~~man~ n övülecek yan~ d~ r. Yazarlar önce özellikle ÖAW taraf~ndan desteklenen 3o8 BIBLIYOGRAFYA

Kilikya ara~t~ rmalann~ n geçmi~i üzerinde durarak (s. 23-26), okuyucuya bu konuda hat~ rlat- malar yapmaktad ~ rlar. II. Bölümde (s. 27-54) Ta~ucu körfezindeki yerle~melerin baz~ lann~~ ve 'nin kuzeyindeki Karaböcülü'yü ele alm~~ lard~ rAu bölümde öncelikle k~ y~~ kentleri için eski kaynaklarda verilen adlar ve benzeri bilgiler kar~~ la~t~ nlarak, Stadiasmos'a yeni bir yorum getirilmek istenmi~~ ve haz~ rlanan Tabloda (s. 31) Stadiasmos'dan 1521 tarihli Piri Reis haritas~ na kadar Ta~ucu körfezindek~~ k~ y~~ kentlerinin adlar~~ verilmi~tir. Buna paralel olarak anlat~ m~~ yap~ lan merkezlerden ilki bugünkü Hac~ ishakl~~ kasabas~ n~ n do~usunda yer alan Ovac~ k burnu (Zephyrion) ve Ovac~ k yar~ madas~~ üzerindeki 'd~ r. Burada kentin konumu üzerinde duran Yazarlar, erken Bizans dönemine tarihlenen ve k~ sa bir süre önce L. Budde taraf~ ndan yay~ nlanan St. Pantaleon kilisesini (L. Budde, St. Pantaleon von Aphrodisias in Kilikien, 1987) tan~ t~ rlar. Grek dönemine ait Aphrodisias'~ n Roma döne- mi hakk~ ndaki dokümanlann ~ n azl~~~~ üzerinde duran Yazarlar daha sonra Dana Adas~ /Pit- yussa'ya geçerler. Dana Adas~~ k~ y~ s~ ndaki kal~ nt~ lar üzerinde k~saca duran Yazarlar, bundan sonra daha önce yerinde ara~t~ nlmam~~~ Güvercin Adas~~ üzerindeki kal~ nt~ lar hakk~ nda bilgi verirler. Palaia/Tahta Liman~ nda yapt~ klan gözlemlerde Bean-Mitford'un 1964-1968 ara~t~ r- malannda tespit ettikleri yap~~ kal~ nt~ lann~ n günümüzde yokoldu~unu ve hatta bu kal~ ntala- ra ait yap~~ ta~lann~ n su kanal~~ in~aas~ nda kullan~ ld~~~ n ~~ ifade etmeleri (s. 34 ve altr~ ot 43) yukar~ da ifade etti~imiz ve çok k~ sa bir zamanda gerçekle~en k~ y~~ tahribinin küçük bir örne- ~i olmas~~ bak~ m~ ndan önemlidir. Ortaça~'a ait Tokmar Kalesi ile Bo~sak Adas~~ (Nesulion/ Portus Pini) ve Ak Liman/A~a Liman~ 'ndaki gezilerini sürdüren Yazarlar, buralardaki Bi- zans ve Ortaça~~ yap~ lann~~ detayl~~ bir ~ekilde anlat~ rlar. Ayakta kalm~~~ yap~ lanyla dikkat çe- kici olan ve V. Langlois taraf~ ndan Holmoi olarak identife edilen Manast~ r mevkii eski sey- yahlann ifadelerine ve haritalara dayan ~ larak Mylai olarak adland~ nl~ r. Yazarlar taraf~ ndan ~ oo kadar oldu~u tahmin edilen ve bir k~ sm~ n~ n ikinci kat~ na ait duvarlann~ n dahi sa~lam oldu~u bu kal~ nt~ lann günümüze bu ~ekilde, fazla bir y~ k~ ma u~ramadan ula~mas~ n~ n nede- nini, örne~in Elaiussa- mezar an~ tlannda da oldu~u gibi, göçerler taraf~ ndan çok ya- k~ n zamanlara kadar kullan ~ lm~~~ oldu~una ba~lamak gerekir. Yazarlar bu evlerin baz~ lar~ - n~ n planlann~~ da metne eklemi~lerdir(Fig.1). R. Heberdy-A. Wilhelm'in A~a Liman~~ kuze- yinde oldu~unu ifade ettikleri Holmoi'nin ise, bugünkü Ta~ucu'nda oldu~u görü~ünü des- tekleyen Yazarlar, buradan devamla Zephyrion (Incekum Burnu), Sichinum (Sökün) ve Ka- raböcülü ile bu bölümü tamamlarlar.

Yazarlar III. Bölümü Da~l ~ k Kilikya'daki bugüne kadar yap~ lm~~~ ara~t~ rmalar~ n odak noktas~ n~~ olu~turan (Ura) bölgesine ay~ r~ rlar. Gezilerinde Pasl~~ harebeleri, Türkmenu- ~a~~'ndaki Mezgit Kale diye an~ lan mezar an ~ t~ , Barakç~ k Kalesi ve bunun plan~~ (fig.4), günden güne y~ k ~ lan Gökburç ve plan ~~ (fig.5) tan ~ t ~ lm~~~ ve Olba yak~ n~ ndaki bir Manast~ r'~ n ayr~ nt~ l ~~ anlat~ m~~ yap~ lm~~t~ r. Mezgit Kale olarak bilinen mezar an ~ un ~ n palmiye yaprakl~~ sütun ba~l ~ klan bu bölgede bugüne kadar bilinen tek örnektir.

IV. Bölümde Da~l ~ k Kilikya'n ~ n do~usunun en önemli ~ehirlerinden biri olan ve bugün ço~u sa~lam mezar an~ tlanyla tan~ nan Elaiussa'da bugüne kadar bilinmeyen Bazili- ka A ve B'yi tespit eden Yazarlar, duvarlar~~ opus reticulatum tekni~i ile yap~ lm~~~ Hamam üzerinde dururlar. Kentin surlar~~ d ~~~ nda kalan Bazilika ve Wirtschaftshoru tan~ tan Yazar- lar, ~ mirzeli (veya ) yolundan K~z~ lba~~ ve Çat~ ören'e ula~~ rlar. Burada bir konuyu tekrar dile getirmek isteriz: bundan 20-30 y~ l öncesine kadar özellikle bu bölgede, k~ y~~ ile iç kesimleri ba~layan ta~~ dö~enmi~~ antik yollar ne yaz~ k ki yeni yollar~ n aç~ lmas~~ esnas~ nda tahrip edilmi~lerdir. Bizim 1989 y~ l~ nda Çat~ ören'e yapt~~~ m~ z bir gezi s~ ras~ nda K~z~ lba~- imirzeli yolunun geni~letilmesi çal~~malar~ na yönelik olarak, K~ z~ lba~-Çöt~ ö~-en aras~ ndaki antik yolun bir k~ sm~ nda dinamit yuvalar~ n ~ n aç~ ld ~~~ n ~~ görmü~tük. Neyse ki, uzun yaz~~ma- BiBL~YOGRAFYA 309

lardan sonra, bu yolun yap~m~~ engellenebilmi~tir. Yazarlar K~z~lba~-Çat~ören'deki tap~nak, kuleler ve bir evden sonra, sa~lam b~ r biçimde ayakta duran erken Bizans kilisesini tan~t~r- lar. Biz burada Çar~ören Hermes tap~na~~n~n duvar örgüsünü olu~turan polygonal teknik yüzünden, kitab~n daha önceki bölümlerinde fazla aç~k olmayan bir biçimde ele al~nan bu tekni~in Kilikya bölgesinde kullan~ld~~~~ devir ile ilgili görü~lerimizi ortaya koymak istiyoruz. Her~eyden önce bu teknik yazarlar taraf~ ndan iki alt tipe ayr~lm~~lard~r: 1-Bosajl~~ kö~eli polygonal (Polygonalquader mit Bossen), 2-Polygonal duvar örgütü (Polygonalmauerwerk (s. 56). Bunlardan ilki geç Hellenistik ça~a, ikincisi ise, Roma imparatorluk dönemine tarih- lenmektedir. Öte yandan kitapta detayl~~ olarak ele al~nmayan Aphrodisias'daki surlar~n (s. 29) hakl~~ olarak Grek dönemi kentine ait oldu~u ifade edilmi~, ancak tarihleme konusuna girilmemi~tir. L. Budde (op. cit.15 vd.) yer yer kyklopean görünümündeki bu surlar~~ Myke- nai surlar~~ ile kar~~la~urarak, bunlar~n 12 veya iz. yüzy~llara ait oldu~unu söylerse de, bun- lar~n yukar~da Yazarlar taraf~ndan biraz mu~lak olarak Grek dönemine vermelerini biz de destekliyoruz ve bunlann özellikle Ura bölgesinde yo~un olan Hellenistik devir sur (örnek: Sivrikale: J.T.Bent, JHS 12 (1891), 222 ve Plan: 224; L. Zoro~lu, VI. Ara~t~rma Sonuçlar~~ Toplant~s~ , 1988, 394 ve Res. 3), Kule (Abb. 88) ve di~er sivil ve dini mimari örnekleri ile kar~~la~tmlabilece~ine inan~yoruz. Bu örgünün bosajl~~ veya bosajs~z yap~lmas~n~n, Yazarlar~n görü~lerinin aksine (s. 56), tarihlemeye yard~mc~~ olaca~~~ ku~kuludur. Çünkü, Çat~ören'deki Hermes tap~na~~n~ n polygonal örgülü duvarlannda özellikle, pronaos, kuzeydo~uya bakan uzun duvar ve bat~~ duvar~n~n kö~elere yak~n yerleri bosajs~z olarak b~ralulm~~lard~r. Ayr~ca kenarlar~~ düzgün kesilen veya tam tersi, düzgün olmayan polygonal örgü yan~nda, özellikle kö~elerde ve anta uçlar~na gelen k~ s~mlarda dörtkö~e kesme ta~lar~n kullan~lmas~~ da bu tek- nik için geçerlidir. Bu tekni~in Hellenistik ça~~ öncesinde kullan~lm~~~ oldu~unu gösteren örneklere bu güne kadar Kilikya bölgesinde rastlanmam~~t~r. Bize göre bunlar Kilikya'n~n ba~~ms~z kald~~~~ Hellenistik dönemde, ba~ka bir deyi~le Teukros'lar döneminde yayg~n ola- rak kullan~lm~~t~r. Ancak bilindi~i gibi, polygonal teknik Hellenistik dönemde yaln~zca Ki- likya bölgesinde de~il, di~er bölgelerde de görülen bir örgü tekni~idir. Çat~ören'in bulun- du~u tepenin eteklerinde k~smen ayakta kalm~~~ evler d~~~nda Yazarlar~n ele ald~~~~ ve plan~n~~ verdikleri ev (5.76, fig. 'o, Abb. 93) yanl~~l~kla vadideki (Talgrund) evlerle kar~~ur~lm~~ur. Bu ev tipi de - yap~n~n birinci kat~n' ta~~yan kemeri olmas~~ özelli~i ile-Lamas'~n baus~ndan Kelenderis'in kuzeyine kadar (örnek; Kalebeleni) yayg~n bir pland~r ve Yazarlar~n da ifade etti~i gibi Roma devrine aittirler. E~er Fig. ~~ o'da verilen plan ile Abb. 93'de verilen resim ayn~~ yap~ ya ait iseler, planda kesilmi~~ olan do~u duvar~n~n -Abb. 93'de görüldü~ü gibi-uza- t~lmas~~ gerekirdi. Aynca bu evin bulundu~u tepenin kuzeyinde ve güneyinde iki kule bu- lunmaktad~r ki, bunlardan kuzeydeki kule Yazarlar taraf~ndan geç Hellenistik ev olarak yo- mmlanm~~ur (Abb, 92).

Yazarlar V. Bölümden (s. 87-99) itibaren Limonlu (Lamas) çay~n~n do~usundaki Ova Kilikya'n~n (Cilicia Pedias) bat~~ ucundaki da~l~k kesimde gezilerini sürdüriirler. Burada önce literatürde fazla tan~nmayan Kemer ve Dede yaylalan ile Çet Tepe ve Yap~s~güzerdeki Roma ve Bizans dönemi yap~lann~~ tan~ t~rlar (s. 87-92). Daha sonra Tarsus'daki özellikle Ortaça~~ yap~lar~n' tan~tan Yazarlar, Tarsus ile Gülek aras~ndaki Sa~l~kl~, Çukur Çömelek ile Kilikya-Lykaonia ba~lant~s~n~~ olu~turan yerle~melerdeki Bizans, Ortaça~~ kal~nt~lar~n~~ Adana Müzesi uzmanlar~ n~n (Sa~l~ kl~~ hariç) verdikleri bilgiler ve onlar taraf~ndan çekilmi~~ resimler çerçevesinde tan~t~rlar. Bunlar gibi, Kilikya-Kapadokya aras~ndaki Ergenu~a~fndaki erken Hristiyanl~k kilisesi, Baka/Feke'deki 5. yüzy~l~n ilk yans~n da tarihlenen mozaik ve C~v~kl~'daki erken Bizans kilisesi Yazarlar~ n müze uzmanlar~ndan edindikleri bilgi ve resim- lerle kitaba ald~klar~~ konulard~r. Belki de bu yüzdendir ki, kitab~n sonuna eklenen haritalar içinde bu bölüme ait yerle~im yerlerini gösterir bir harita eklenmemi~tir. 310 BIBLIYOGRAFYA

VI. Bölümde (s. ~ o 1 -115) Iskenderun körfezine yak~ n k~ y~ daki yerle~meler üzerinde duran Yazarlar, Muttalip höyük yak~ nlar~ ndaki Roma devri Karanl~ k kap~ y~~ (Amanikai Pylai), yeri tam olarak belirlenemeyen ve kendilerinin Gözen haraberleri olarak identife et- tikleri Epiphaneia'y~ , tan~ t ~ rlar. 14. ve 15. yüzy~ llarda Iskenderun körfezinde en önemli li- man olan Payas üzerinde geni~~ bir biçimde duran Yazarlar, Sanseki kalesi ve Iskenderun (Alexandreia kat'Isson) ile bu bölümü tamamlarlar. Yazarlar VII. Bölümde (s. 117- ~~ 22) bu kez bat~~ Kilikya'da Gazipa~a yöresinde yapt~ k- lar~~ k~ sa gezide tespit ettikleri kal~ nt~ lar~~ tan~ t~ rlar. Bu çerçeve içinde önce Karakilise Ala- n~ 'ndaki kendilerinin bir Osmanl~~ derebeyine ait oldu~unu savunduklan yap~ y~ , daha sonra da K~ z~ laliler'deki erken Bizans dönemine ait küçük bir kiliseyi tan~t~ rlar. Son olarak, Iota- pe'nin güney do~usundaki Halil Liman~ ndaki bugüne kadar detayl~~ bir biçimde ele al~ n- mayan erken Bizans Kilisesinin plan ~ n~~ de~erlendirirler. Kitab~ n son bölümü Su Yollar~ 'na aynlm~~t~ r (s. 123-129). Burada Yazarlar Lamas'dan Elaiussa-Sebaste ve Korykos'a ula~an su yollar~ n~~ çevresiyle birlikte ve ayr~ nt~ l~~ bir biçimde ele al~ rlar, daha sonra Misis (), Muttalip Höyük (Catavolo), Epiphaneia ve Ana- zarbos'da bulunan di~er su yolu kal~ nt~ lar~ n~~ tan~ t~ rlar. Su kaynaklar~ ndan antik kente ka- dar uzun bir yol kateden ve günümüze k~ smen ula~an bu su kemerlerinin kitaba eklenmesi Yazarlar~ n övülecek çal~~ malar~~ aras~ nda say~ lmal~ d~ r. Yukar~ da da ifade etti~imiz gibi, Yazarlar metnin sonuna (bir bölüm eksik olsa da) ekledikleri haritalarla okuyucuya gezilen yerlerin tespitinde yard~ mc~~ olmu~lard~ r. Burada 132. sayfadaki (fig.23) haritada yap~ lan bir kaç küçük lokasyon hatas~ n~~ belirtmek isteriz: Olba-Ka~ lgeçit aras~ nda gösterilen Ye~enli'nin Olba-Cambazl~~ aras~ ndaki hatta konmas~~ ge- rekirdi. Ayr~ ca bugün 3 km. kadar olan Seydili-K~ z~ lgeçit aras~ ndaki mesafe haritada fazla olmu~tur. Yazarlar'~ n 16-21 sayfalar aras~ ndaki verdikleri kaynaklar okuyucuya bölge hak- k~ ndaki çal~~malar~ n kapsam~~ hakk~ nda yard~ mc~~ olmaktad~ r. Burada baz~~ k~saltmalann aç~ klanmam~~~ olmas~ n~~ (örnek: BSII(?) veya ANRW—Aufstieg und Niedergang der Römisc- hen Welt) gözden kaçm~~~ olarak yorumluyoruz. Kilikya'daki yüzey ara~t~ rmalann~ n yava~lad~~~~ son y~ llarda H.Hellenkemper. ve F. Hild gibi, uzmanl~ klan daha çok Bizans arkeolojisinde yo~unla~m~~~ olan ara~t~ nc~ lar taraf~ n- dan bölgenin yeniden ele al~ nmas~ , bir yandan bu konu ile ilgilenenlere yeni bilgilerin de aktar~ lmas~ yla yard~ mc~~ olmu~, di~er yandan da - yukar~ da da ifade etti~imiz gibi, - günden güne tahribedilen ayakta kalm~~~ yap~ lar~ n plan, resim, kitabe gibi vas~ talarla tan~ t~ lmas~~ ile, elimizdeki bu güzel çal~~ ma bir ar~iv materyali niteli~i kazanm~~t~ r.

LEVENT ZORO~LU