<<

ZORLU PSM MAG. 08

ZORLU PSM MAG. 1 Mart-Nisan Istanbul 06 Müzik, Sanat dans, tiyatro, müzikal & Teknoloji DÜNYA SAHNELERİNDE NELER OLUYOR? www.sonaristanbul.com 12 ne var ne yok MÜZİK DÜNYASINDAN HAVADİSLER İstanbul 06 24. 25 Mart 12 16 türler arası SAHNENİN SINIRLARINI DÖNÜŞTÜREN YAPIMLAR 24-25 Mart tarihlerinde 20 elektronik müziğin dünü, bugünü gerçekleşecek Sónar Istanbul'un ve yarını SÓNAR ISTANBUL heyecan verici konuklarından 28 performans, sergi, panel bir seçkiye yer veren çalma ve sunumlarıyla SÓNAR + D listemize kulak verin! 16 20 34 bilmedikleriniz MICHEL CAMILO & TOMATITO 36 performans peşinde açıyı zorlamak moderat, róisín murphy, nina kraviz, MUHSİN AKGÜN floating points, clark, hvob, kode9, honne, prins thomas, nosaj thing, matias aguayo, 40 hayalgücü ve tasarım gezegeninde cola & jimmu ve çok daha fazlası... BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ Organizasyon Partner Medya Partneri Biletler 44 28 zorlupsm.com biletix.com 36 bilmedikleriniz SHANTEL & BUCOVINA CLUB ORKESTAR 46 lokalize DÜNYA KADINLAR GÜNÜ 50 ilk konserden dünyanın sonuna meydan okumaya BÜYÜK EV ABLUKADA 52 bilmedikleriniz TINARIWEN 46 50 54 beyaz perdede müzik ziyafeti SİNEMA TARİHİNİN ÖNE ÇIKAN CAZ FİLMLERİ 58 Avrupa’dan tüm dünyaya Facebook.com/ZorluPerformansSanatlariMerkezi BLACKGAZE

62 Twitter.com/ZorluPSM Alcest’ten The Flaming Lips’e JAPON KÜLTÜRÜNDEN ESİNLENMİŞ BEŞ ALBÜM Youtube.com/ZorluCenterPSM 66 58 66 bar, kulüp ve venüler TOKYO’DAN CAN ALICI MÜZİK MEKÂNLARI Instagram.com/Zorlu_PSM 72 elinizi hızlı tutun 2017 YAZ FESTİVALLERİ RAPORU Pinterest.com/ZorluCenterPSM 76 sahne arkası OPERASYON YÖNETİMİ 78 #studio’nun nisan ayı sürprizi TELEFON TEL AVIV

72 76 ZORLU PSM MAG. 3 Mart-Nisan Anadolu’nun Kayıp Şarkıları "Canlı", Beth Hart, Brazzaville, Chick Corea Trio with Brian Blade & Eddie Gómez, Esmerine, Esra Kayıkçı, Gaye Su Akyol, Gülün / Allulli / De Raymondi, Jan Garbarek Group feat. Trilok Gurtu, Michel Camilo & Tomatito, Önder Focan & Şallıel Bros. “Funkbook”, Pantha Du Prince, Redd ve Stephan Micus'u ağırlayacak Zorlu PSM Caz Festivali, konserlerin yanısıra ücretsiz açıkhava etkinlikleri, parti, panel, workshop, plak pazarı ve film gösterimleriyle 3-12 Mayıs 2017 tarihlerinde Zorlu PSM’de! Detaylar zorlupsm.com’da.

ZORLU PSM MAG. 5 Mart-Nisan Sunday in the Park with George Sunday in the Park The Glass Menagerie dans, tiyatro, müzikal Sunday in the Park The Glass Menagerie Hamlet DÜNYA with George Amerikan tiyatrosunun en önemli oyun West End sahnesi bu sezon bir Ressam George Seurat’ın “A Sunday yazarlarından Tennessee Williams’ın adını Shakespeare klasiğine daha kucak SAHNELERİNDE Afternoon on the Island of La Grande Jatte” adlı dünyaya ilk duyuran The Glass Menagerie, Sally açıyor ve Olivier adayı yönetmen ünlü tablosundan esinlenerek yaratılan bu Stephen Fields ve Joel Mantello’yla yeniden Broadway Robert Icke, Danimarka prensinin NELER OLUYOR? Sondheim ve James Lapin müzikali, Broadway’e sahnesinde. İlk kez 1944’te canlandırılan ve ünlü klasik karanlık hikâyesini yeniden bir kez daha geri geliyor. İlk olarak 1984 yılında yazarın hayatından otobiyografik öğeler taşıyan uyarlıyor. Shakespeare’in en zorlu Yazı Leyla Aksu sahnelenen ve 1985’te Drama dalında Pulitzer’a yapıt, hafıza ve hatıralar etrafında şekillenen rolünü BBC’nin sevilen Sherlock layık görülen oyun, başyapıtını tamamlamak uğruna dokunaklı bir oyun. Şaşırtıcı şekilde film uyarlamasında Moriarty olarak 2017 sezonunun açılmasıyla sırtını Fransız sosyetesi, sanatçı akranları ve hatta uyarlamalarıyla bir türlü başarı yakalayamayan tanıdığımız, BAFTA ve Olivier’li dünya sahnelerinden dikkat çeken sevgilisine bile dönen Seurat’ın hikâyesini anlatıyor. hikâye, ana karakter Tom, kız kardeşi ve oyuncu Andrew Scott kaparken, annesinin yaşamlarını annesinin güvenilmez kendisiyle boy gösteren diğer isimler tiyatro, müzikal ve sergilere, kışın Sanatçının tablosunu bitirmeye uğraştığı son birkaç aya odaklanan ve yaşadığı kapanıklığın tarih üzerinde anımsamaları aracılığıyla seyircisine aktarıyor. Juliet Stevenson ve Jessica Findlay son aylarında düzenlenen farklı bırakacağı etkileri konu edinen müzikalin baş rollerini Eserin son sahne uyarlaması yedi tane Tony Brown oluyor. Açılışını şubat sanatsal etkinliklere göz Jake Gyllenhaal ve Tony ödüllü Annaleigh Ashford adaylığı kazanırken, bu yeni prodüksiyonun ortasında gerçekleştiren bu yeni yapım gezdiriyoruz. paylaşıyor. Öncelikle üç günlük bir konser performansı yönetmenliğini Sam Gold üstleniyor ve Nisan’a kadar düzenli olarak sahnede olarak sunulan ve yakaladığı başarının ardından Fields ve Mantello’ya sahnede Finn Wittrock kalıyor ve son ayında düzenlenen Broadway’de soluk alan uyarlama yalnızca on haftalık ile Madison Ferris’in eşlik ediyor. The Glass beş özel gösterimde de 25 yaş altı bir süre boyunca sahnelenecek. Menagerie açılışını mart başında yapıyor. seyirciyle ücretiz olarak buluşuyor.

ZORLU PSM MAG. 7 Mart-Nisan Robert Rauschenberg MaerzMusik

Robert Rauschenberg Amerikan modern sanatının en verimli isimlerinden, pop-art habercisi Robert Rauschenberg’in altmış yılı aşkın kariyeri Tate Modern çatısı altında, MoMA’nın da katkılarıyla bir araya geliyor. 2008 yılında aramızdan ayrılan sanatçının ölümünden sonra düzenlenen ilk retrospektif olan bu sergi, resim, heykel, grafik, fotoğraf, performans, baskı ve hatta müzik gibi farklı alanlarda çalışmış ve bu alanların arasındaki ayrımları deneyselliğiyle bulandırmış Rauschenberg’in her döneminden parçalar sergiliyor. Amerikan rüyası, popüler kültür ve güncel olayları objeler ve geleneksel olamayan materyaller aracılığıyla ele alan “combines” adlı üç-boyutlu birleşkeleri, iki boyutlu kolajları, besteci John Cage ve koreograf Merce Cunningham’la olan işbirlikleri ve teknolojik deneyleri dahil olmak üzere iki yüzü aşkın esere ev sahipliği yapan Robert Rauschenberg, Nisan ayının ilk günlerine kadar sanat severleri bekliyor. Hamlet ZORLU PSM MAG. 9 Mart-Nisan Toronto Light Festival Toronto

Toronto Light Festival Toronto’nun uzun, soğuk ve karanlık kış günlerine biraz sıcaklık aşılamak ve şehrin sakinlerini dışarıya davet etmek üzere başlatılan Toronto Işık Festivali, teknolojiyle beraber MaerzMusik gelişmekte olan ışık sanatının en heyecan 2015’te çağdaş müzik festivali olarak başlayan verici örneklerini şehrin “MaerzMusik – Festival for Time Issues”, artık tarihi binaları üzerinde her yıl Berlin’de organize edilen ve on gün sergiliyor. Havada asılı boyunca, iki farklı mekândaki konserlerine paralel kalan, renk, gölge ve ışık olarak film gösterimleri, enstalasyonlar, forumlar oyunlarıyla canlanan ve atölyeler düzenleyen oldukça genç ve deneysel heykeller ve etkileşimli bir etkinlik. Sanat yönetmeni Berno Odo enstalasyonlarla Polzer’in küratörlüğünde gerçekleşen, zamana ve Toronto’nun tarihi zamanla olan ilişkimize müziğin yanı sıra sanat, Distillery bölgesini politika ve sosyal açılardan yaklaşan bu geniş sanat galerisine çevirip kapsamlı festival, aynı zamanda programında mahallenin eski sanatla bilim ve teknolojiyi buluşturmaya özen endüstriyel binalarına gösteriyor. Bu yıl mayısın ortasında başlayacak yeni bir soluk getiren olan MaerzMusik’in programında Cabaret organizasyon, mart Voltaire kuruclarından Chris Watson, 24-25 ayının ortasına kadar Mart tarihlerinde Sónar Istanbul kapsamında her akşam yerli ve Zorlu PSM sahnesinde izleyeceğimiz ambient uluslararası sanatçıların ustası Tim Hecker ve düşünür ve akademisyen birçok çalışmasına ev Donna Haraway gibi çarpıcı isimler yer alıyor. sahipliği yapıyor. Yeni Albümlere Kulak Verin:

Goldfrapp – Silver Eye (Mute Records) Thundercat – Drunk (Brainfeeder Records) Avant-elektropop ikilisi Goldfrapp’in Kenny Loggins, Michael McDonald, Kamasi dört yıl aradan sonra gelen yedinci Washington, Wiz Khalifa, Kendrick Lamar ve albümü, John Congleton ve Haxan Cloack Pharrell gibi isimlerin yer aldığı yeni Thundercat prodüktörlüğünde hazırlandı. albümü Şubat’ta bizimle.

The Magnetic Fields – 50 Song Memoir The Shins – Heartworms (Nonesuch Records) (Aural Apothecary/Columbia Records) Bir kere daha kapı gibi bir koleksiyon 2000’lerde indie müziğin tepesine düşen the Shins, çıkaran Stephin Merritt, her parçası James Mercer’ın kendi başına yazdığı, ebeveynlik hayatının bir yılını anlatan, otobiyografik, deneyimlerinden etkilenen yeni albümde tanıdık 50 parçalık bir konsept albüm yayınlıyor. seslerle geri geliyor.

Jamiroquai – Automaton (Virgin Records) Ryan Adams – Prisoner Yedi yıldan sonra funk’larıyla geri gelen (Pax Am/Blue Note/Columbia Records) Jamiroquai, yeni albümü için yapay zekâ 1980’ler rock müziğinden ilham alan 17. uzun ve teknolojik gelişmelerin insanlığın çalarını bu ay yayınlayacak olan Adams, alt-country üzerindeki etkisinden ilham aldıklarını ve rock arasında hüzünlü bir doğrultuda ilerlemeye söylüyor. devam ediyor.

Paul Thomas Anderson & Jonny Greenwood Paul Dirty Projectors – s/t (Domino Records) Jens Lekman – Life Will See You Now 2012’den beri grup olarak sessiz kalan Dirty (Secretly Canadian Records) Projectors, çizdikleri deneysel, armonik İsveçli şarkıcı ve şarkı yazarı Jens Lekman’ın ne var ne yok yolda, bu sefer Longstreth’in vokallerine dördüncü albümünde gülümsetip ağlatan sözleri ve odaklanarak karşımızda gibi görünüyor. tatlı pop dokunuşları prodüktör Ewan Pearson’la buluşuyor. MÜZİK DÜNYASINDAN HAVADİSLER Laura Marling – Semper Femina Yazı Leyla Aksu (More Alarming Records) Thievery Corporation – The Temple of I & I Hiç ara vermeden yoluna devam eden (ESL Music) Yeni çıkan heyecan verici albümlerden bir seçkiyi ve müzik Laura Marling, folk başlangıcından Jamaika’nın kültür ve ritimlerinden esinlenerek bir dünyasından dikkat çekici haberleri sizin için derledik. uzaklaşmaya devam ederken, eforsuz sesiyle araya gelen yeni Thievery Corporation albümü, farklı bu sefer kadınlığa odaklanıyor. vokalistler eşliğinde müziğin birliğini yansıtacak.

Goldfrapp The Magnetic Fields Jamiroquai Dirty Projectors Laura Marling Thundercat The Shins Ryan Adams Jens Lekman Thievery Corporation Silver Eye 50 Song Memoir Automaton s/t Semper Femina Drunk Heartworms Prisoner Life Will See You Now The Temple of I & I

ZORLU PSM MAG. 13 Mart-Nisan gibi filmlerle devam devam Junungibifilmlerle Vice ve geçeceği açıklanan dram, dikbaşlı eden bubirliktelik, Radiohead’in diğer oyuncuları arasında Lesley diğer Lesley oyuncuları arasında Day-Lewis’i ağırlayacak.Day-Lewis’i Filmin Manville ve Richard Graham’ın couture terzi başrolündecouture Daniel terzi başlayan ve TheMaster, Inherent Londra’nın modaendüstrisinde Jonny Greenwood’la yönetmen Jonny Greenwood’la ediyor. 2007’de seyirci karşısına son albümüne çekilenkliplerin Jonny Greenwood’dan bir işbirliklerine yılmadan devam devam yılmadan işbirliklerine ardından, Anderson’un henüz Radiohead gitaristive besteci soundtrack’i dahageliyor projesiyle sürüyor. 1950’lerde çıkan There Will BeBlood ile Paul Thomas Anderson, on Paul Thomas Anderson Paul Thomas yıl kadar önceyıl başladıkları adını koymadığı yeni film da olacağı açıklandı.da olacağı umuluyor. gelecek ilhamvermesi kuşaklara işleyeceği açıklanan filmin cesaret gibi temaları ve eylem Anthony McCarten. Sevgi, Rhapsody olan ’i yayınlanacak konulu Bohemian Mercury odaklı Darkest Hour ve Freddie ve yakıngelecekte Churchill iletanıdığımız Everything of Theory projenin yazarıysa değinecekolan işbirliklerine hem desanatsalve politik hemaşkhikâyesine çiftin kalmış gerçekleşen evli ve 11yıl olacak. Ono’nun onayıyla biri prodüktörlerinden yenianlatacak filmprojesinin ileolanhikâyesini Lennon aktivist Yoko Ono, John Avangart sanatçı, rockçıve perdeye uyarlanıyor Ono’nun hikâyesi beyaz ve John Lennon Yoko

John Lennon & Yoko Ono

Ceyl'an Ertem David Sitekve theStrokes’tan Nick albümün kapağı ve sanat çalışmaları albümün kapağıve sanatçalışmaları da efsanevi isim Shepard Fairey’den isimShepard da efsanevi Valensi yer alıyor. Prodüktörlüğünü Charlie XCX,Charlie Sia, JoanJett, Laurie çalışmış John Congleton’unçalışmış yaptığı grubun yeni albümügrubun başında mayıs gelecek. biraz Günümüz dertlerine Blondie’den yeni bolişbirlikli haberlerinden biri de Blondie’nin birideBlondie’nin haberlerinden konuklar theSmiths’ten arasında 11. stüdyo albümüylegeri geliyor olması. Pollinator adını taşıyacak Anderson, on theRadio’danTV eğlence ve dansla taze birsoluk eğlence ve danslataze olarak tanıdığımız Dev Hynes, tanıdığımızDev olarak 2017’nin heyecan verici2017’nin heyecan müzik getireceğini söyleyen efsanevi daha önce Sleater Kinney,daha önce Sleater St. Vincent ve Swans ile beraber ile beraber Vincent ve Swans Johnny Marr, BloodOrange uzunçalarda boy gösterecek albüm yolda bizlerle. çalarlarıyla ses veren Fotonçalarlarıyla Kuşağı var. Tuğçe ve enson 2015'teki kısa Şenoğul İmkansız’danGörmem tanıdığımız ikinci albümüyle CanGüngör, Seni tamamlamakta olanlararasındaysa tarihi açıklamamış, fakatkayıt olacak. Yıldırım Derya Dahayayın pskedelikilkkısaçalarıyla Şimşek’li Jakuzi vegenişletilmiş Grup haliyle Poet, çıkışalbümleriFantezi Müzik’in sularda gezinen Beat Tape 2ileDa aradansonrayenidenyıl elektronik Büyük EvAblukada,’la Fırtınayt dört müzisyenlerden bazıları, dolu synth gelecek sahnesinden yeni yayınlarla müzik başındabağımsızyerli Baharın edecekgibi. devam heyecanla da aynı 2017,kucaklayan önümüzdekiaylarda müzikseverleri albüm furyasıyla the Away gibiisimlerinyeni Days Bubituzak, Palmiyeler, ve Gevende ZuLa, Ertem, Ceyl'an diLara, Lara bileBaBa Daha ilkikiayında albümmüjdeleri yerli Baharın ZORLU PSMMAG. 15 Mart-Nisan çalışmaların tüm özgürlüğünü ortaya koyan eserlerden bir tanesi. Temel olarak bir tiyatro ve film projesi olan çalışma, Kongo’nun Büyük Göller bölgesinde yaklaşık yirmi yıldır sürmekte olan iç savaşın gerçek ve yerel aktörlerini, konunun uzmanları ve avukatlarla mahkeme salonu olarak düzenlenmiş bir tiyatro sahnesinde bir araya getirerek uluslararası bir jürinin önünde gerçekleştiren “duruşmaların” izleyiciye açık sahnelenmesinden oluşuyor. Kısmen Doğu Kongo’da kısmense Berlin’de sahnelenen bu mahkeme oyunlarının video kayıtlarıysa bir araya getirtilerek bir belgesel film çatısı altında toplanıyor. TEN BILLION İngiliz yazar, bilim adamı ve akademisyen Stephen Ommett’in aynı isimli kitabından sahneye ve ekranlara taşınan Ten Billion tiyatro oyunu, konuşma ve film türleri arasında köprü kuruyor. Ommett’in 2013’te yayınladığı aynı isimli kısa kitaptan İngiliz tiyatro yönetmeni Katie Mitchell’la beraber sahneye uyarlayarak dünyayı ve insan nüfusunu bekleyen korkutucu geleceğe göz attığı bu bilimsel konuşma serisi aynı zamanda canlı olarak da internette yayınlanıyor.

Giderek yükselen bir ivmeyle artan The Congo Tribunal dünya nüfusunun ve tüketim çağının türler arası yol açtığı çevre sorunlarının ve küresel THE CONGO TRIBUNAL ısınma verilerinin yaratıcı fikirlerle SAHNENİN SINIRLARINI toplanmış basit infografikler ve görseller Geçtiğimiz sene İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında eşliğinde Stephen Ommett’in ofisine DÖNÜŞTÜREN YAPIMLAR Zorlu PSM sahnesinde izleme fırsatı yakaladığımız; dönüştürülen sahneye yansıtıldığı proje, film, müzik, radyo oyunu, edebiyat ve tiyatroyu bir dijital ve fiziksel yerleştirme gibi sanat Yazı Yetkin Nural araya getiren Hate Radio’nun altında imzası bulunan uygulamalarını bilimsel konferans formatının sınırlarını zorlamak için Orijinal fikirler, günümüzün teknolojik İsviçreli yönetmen, gazeteci ve akademisyen Milo Rau sahnenin sınırlarını esneten ve tiyatroyu başka türlerle kullanıyor. İngiltere’nin en prestijli imkânları ve farklı üretim türlerinin bir araya getiren çalışmalarıyla biliniyor. performans sanatları merkezlerinden yaratıcı unsurlarını kullanarak olan The Royal Court Theatre’da sınırları zorlayan sahne şovlarına, öne Rau’nun kurduğu, bir tiyatro ve film topluluğu olan sahnelenen Ten Billion, The Guardian ve International Institute of Political Murder ile beraber Financial Times gibi önemli mecralardan çıkan beş örnekle göz atıyoruz. 2015’te sahnelediği The Congo Tribunals, türler arası da takdir topladı. ZORLU PSM MAG. 17 Mart-Nisan THE ENCOUNTER

İngiliz aktör, yönetmen ve Paramour yazar Simon McBurney’nin kurucusu olduğu deneysel tiyatro kumpanyası Complicite ile sahnelediği The Encounter, ses ve görsel enstalasyonların fiziksel tiyatroyu yoğun PARAMOUR bir duyusal deneyime Sahneledikleri konsept dönüştürdüğü oldukça özel şovlarıyla dünya çapında ve farklı bir seyirlik sunuyor. ünlenen efsanevi McBurney’nin 1969’da Kanada sirki Cirque Brezilya’yla Peru arasında de Soleil, görkemli Yağmur Ormanları’nda akrobatik estetiklerini kaybolan ve bu şekilde müzikal tiyatroyla Mayoruna Kabilesi’yle harmanlayarak izleyici ve karşılaşan National eleştirmenlerden büyük Geographic fotoğrafçısı DR. SKETCHY’S ANTI-ART alkış toplayan Paramour Loren McIntryre’ın SCHOOL şovunu üretti. Cirque de deneyimlerini aktardığı Soleil’in alışageldiğimiz oyun, McBurney’nin New York Brooklyn’de Lucky Cat isimli barda akrobatik performansları deyimiyle “beyniniz içinde başlayan Dr. Sketchy’s Anti-Art School’un ve görkemli setlerini bir yolculuğa çıkıyor”. alametifarikası bürlesk ve kabare şovlarını müzikal tiyatronun 2015’ten bu yana dünyayı sanat okulu dünyasıyla bir araya getirmek hikâye anlatıcı turlayan bu tek kişilik oldu. Occupy Wallstreet protestoları için geleneğiyle bir araya oyunda hem anlatıcıyı hem çizdiği posterlerle tanınan, illüstratör, yazar getiren Paramour,

McIntyre’i hem de yeri The Encounter ve gazeteci Molly Crapapple’ın Amerikalı hem sirk hem de geldiğinde bir böcek dahi çizer A.V. Phibes’la beraber kurdukları, müzikal izleyicisini olabilen yan karakterleri alternatif çizim hareketinin öncüsü kabul heyecanlandıran canlandıran McBurney, edilen okul, illüstratörler, grafik tasarımcıları unsularıyla türler arası izleyiciyi anlatısının içine ve dövme sanatçıları gibi farklı yaratıcı meslek bir köprü görevi de çekmek için iki kulağa ayrı mensuplarını farklı altkültür temsilcilerinden görüyor. ayrı ses verebilen özel olarak oluşan burlesk modellerin ve kuir karakterlerin İlk ve tek Cirque tasarlanmış kulaklıklar dünyasına beraber çizim yapmaya davet ediyor. de Soleil müzikali kullanıyor. Tüm izleyicilere Crabapple’ın kariyerinin başlarında geçinmek olma özelliğini dağıtılan bu kulaklıklar için poz verdiği nü çizim derslerindeki taşıyan ve geçtiğimiz sayesinde McBurney’nin deneyimlerine dayanarak öğrencilerle yıl mayıs ayında hem sahnede canlı modellerin arasında eksik olduğunu düşündüğü Broadway’de prömiyer olarak ürettiği hem de diyalog ve eğlenceyi merkeze geçirdiği Dr yapan Paramour’un daha önceden alınmış Sketchy’s etkinlikleri, sıkıcı sanat derslerine bir Hollywood’un ses kayıtlarıyla ördüğü alternatif olarak yaratıldı ve kurulduğu 2005 altın çağında geçen sonik kurgu üç boyutlu yılından bu yana on altı farklı ülkede yüzün hikâyesiyse bir gözlüklerin sinemada üzerinde şehre yayıldı. Katılımcıların sahnede yönetmenle keşfettiği yarattığı deneyimi işitsel kendi şovlarını gerçekleştiren modelleri bir küçük kasaba kızının “bir olarak tiyatroya uyarlıyor ve yandan izlerken bir yandan da çizdikleri bu yıldız doğuyor” temalı, izleyiciyi Amazon’a davet etkinliklerde aynı zamanda çeşitli sanat oyunları aşka uzanan yolculuğuna ediyor. oynanıyor ve bol miktarda içki tüketiliyor. odaklanıyor. Dr. Sketchy’s Anti-Art School ZORLU PSM MAG. 19 Mart-Nisan elektronik müziğin dünü, bugünü ve yarını SÓNAR ISTANBUL

24-25 Mart tarihlerinde Zorlu PSM’nin dört sahnesinde ilk kez İstanbul izleyicisiyle buluşacak ve The Immediate Future (Yakın Gelecek) teması altında müzik, teknoloji ve türlü yaratıcı projeyi ağırlayacak olan Sónar Festivali’nin konukları farklı alıntılar, haklarında derlediğimiz ilginç detaylar ve kariyerlerinden satırbaşlarıyla bu sayfalarda.

Istanbul Müzik, Sanat & Teknoloji www.sonaristanbul.com Moderat Róisín Murphy

MODERAT Róisín Murphy İstanbul 24. 25 Mart Modeselektor ve ’ın zenginliklerle 1990’larda İngiltere çıkışlı Moloko dolu elektronik müzik ortaklığı Sónar grubuyla tanıdığımız, kendine İstanbul’da yeniden bizlerle. Apparat has pop tarzı ve muhteşem sahne olarak tanıdığımız Sascha Ring, dijital performanslarıyla hepimizi büyülemeye teknolojideki ilerlemelerin sağladığı devam eden Róisin Murphy hakkında az demokratikleştirme sürecinin elektronik bilinen üç bilgiye göz atın: müzik üretimini etkileme biçimlerini şöyle *Gençlik yıllarında Pixies ve Sonic Youth özetliyor: hayranı olan Murphy efsanevi vokalist “Artık çok daha fazla miktarda elektronik Elaine Page’e benzettiği vokal tarzını müzik üretimiyle karşı karşıyayız. Bu durumun utandığı için uzun süre saklamış. işleri zorlaştırmasının sebebi bir DJ olarak * Aynı zamanda bir moda ikonu olarak iyi olanları tespit etmek için tonlarca şey dinlemeniz gerekmesi. Ama bunun iyi bir şey kabul edilen müzisyenin 1960’lar stiline olduğu düşünüyorum çünkü eskiden elektronik olan ilgisi çocukluk döneminde bir müzik üretimi “elit” bir şeydi. Ekipmanlar antikacı olan annesiyle gittiği ikinci el pahalıydı ve paranız olması gerekliydi. İlk marketlerde ortaya çıkmış. başladığımda synthesizer alabilmek için *Sanatçının geçtiğimiz temmuz ayında pikaplarımı sattığımı hatırlıyorum. Artık yayınlanan son albümü Take Her up To buna gerek yok. Bir bilgisayar edinip gerekli Monto, ismini 1950’lerin sonunda yazılan yazılımları indirerek Avicii gibi milyonlar ve çocukken babasından dinlediği bir kazanabilirsiniz.” Billboard – 2016 İrlanda folk parçasından alıyor. moderat, róisín murphy, nina kraviz, ZORLU PSM MAG. 21 Mart-Nisan floating points, clark, hvob, kode9, honne, prins thomas, nosaj thing, matias aguayo, cola & jimmu ve çok daha fazlası...

Organizasyon Partner Medya Partneri Biletler

zorlupsm.com biletix.com NINA KRAVIZ Günümüzün en tesirli techno DJ KOZE prodüktörlerinden biri olan Rus asıllı Helena Hauff gibi Hamburg elektronik DJ Nina Kraviz’in mikslerini oluşturan müzik sahnesinden yükselen bir diğer dinamikler ve parça seçimlerine dair birkaç başarılı isim olan DJ Koze, yavaş, seksi detayı bir araya getirdik: ve melankolik tonlardaki müziğiyle dans *Nina Kraviz, bir plak dükkânında ya da pistini bir düşsel bir alana çevirmesiyle online alışveriş esnasında müzik seçerken tanınıyor. DJ Koze hakkında bilmeniz iki-üç saniye içinde o parçayı sevip gereken üç detayı derledik: sevmediğine, devamını dinlemek isteyip *Gerçek ismi Stefan Kozalla olan DJ istemediğine karar verdiğini söylüyor. Koze, müzik kariyerinin başlangıcını *Bazı DJ’lerin miksi kusursuz yapmaya Alman hip-hop grubu Fischmob’la yaptı konsantre olmaktan kalabalığı ve 2000’lerde kullanmaya başladığı DJ Nina Kraviz unutabileceğini gözlemlediğini söyleyen Kode9 Koze isminden önce solo üretimlerini sanatçı bu durumu hiç de ilham verici Adolf Noise ismi altında yayınladı. bulmuyor. Ona göre parça seçkisi miksten *Vücudunda ancak neon ışıkla görülebilen çok daha değerli ve önemli olan setin DJ Koze dövmeler bulunan Dj Koze’nin bir de başındaki DJ’in kendini dinleyiciye Floating Points kafayı ona ve vücuduna takmış çılgın bir hissettirebilmesi. hayranı var. *Ne çalacağını önceden planlamaktan *2013’te yayınladığı, ismini insan beyninin hoşlanmayan, gidişatı dinleyiciyle etkileşime korku, endişe ve depresyon gibi duygu ve göre şekillendirmeyi tercih eden Kraviz’in durumlarını kontrol eden bölümünden setlerinin yarısı kendi plak şirketi Trip’ten alan son uzunçaları Amygdala, müzisyenin henüz yayınlanmamış parçalardan melankolik sesler ve düşsel vokallerden oluşabiliyor. oluşan parçalarına gönderme yapıyor. FLOATING POINTS WEVAL (LIVE) 2015 yılında ilk uzunçaları Elaenia’yla Harm Coolen ve Merijn Scholte’den karşımıza çıkan İngiliz prodüktör Sam oluşan Hollandalı elektronik müzik ikilisi Shepherd’ın yeni müzik evrenleri keşfetme, Weval, işbirliklerinin başlangıç hikâyesini plak toplama ve onları paylaşma sevdası şöyle anlatıyor: küçüklük yıllarına dayanıyor... “Yaklaşık altı yıl önce ortak bir arkadaşımız *Küçük yaşta, plak toplamaya başladığı sayesinde tanıştık. İkimiz de sinemaya ilk günlerdeki caz tutkusunda piyano ilgi duyuyorduk ve amaç aslında bir araya öğretmeninin ona verdiği üç ismin gelip bir film projesi hakkında konuşmaktı. albümünün etkili olduğunu söylüyor: Kenny O projeyi gerçekleştirdik ve bu süreçte Wheeler, Chick Corea ve the Elevens. birbirimizi tanımış olduk. Fakat aynı *Gençken tüm boş vaktini plak dükkânlarını süreçte beyin fırtınası yaparken birbirimize kütüphane gibi kullanarak geçiren yaptığımız müzikleri de dinletmeye Shepherd, DJ’lik yapmaya 13 yaşında okul başladık ve beraber daha fazla yaratıcı iş diskolarında başlamış ve sonrasında hâlâ yapabileceğimize dair ortak bir his oluştu. öğrenciyken Londra’ya taşınmasıyla özel İkimizin de gençliğimizde dinlediğimiz geceler ve partilerde setin başına geçer müzikler ve genel olarak müzik zevklerimiz olmuş. oldukça farklıydı ama beraber çalışmak *Shepherd haftada iki-üç kere plak çok keyifli oldu. O yüzden sık sık bir araya alışverişine çıkıyor ve 10 binin üzerinde gelmeye ve birlikte bir şeyler yaratmaya parçadan oluşan bir koleksiyonun sahibi. Weval başladık.” musicradar.com - 2016 ZORLU PSM MAG. 23 Mart-Nisan TIM HECKER sahnesinde kadınların prodüktörlüğü hâlâ çok HELENA HAUFF yaygın değil. Pek çok prodüktör ve DJ kadın Deneysel elektronik müzik, ambient, drone, vokalistlerle sadece parça bazında işbirliği yapıyor. Müziğinde analog ekipmanları noise ve glitch’ten beslenen karmaşık ve çok Bizse farklı çalışıyoruz; her şeyi beraber yazıyor tercih eden ve genellikle tek seferde katmanlı bir yapıya sahip müziğiyle fark ve üretiyoruz. İsmimizin altında aslında feminist tamamladığı kayıtlarıyla techno yaratan Kanadalı müzisyen ve prodüktör bir anlam yok, sadece projenin işleyişini oldukça iyi ve electro’ya farklı bir boyut katan, Tim Hecker, geçtiğimiz yıl 4AD etiketiyle anlatan bir tanım.” son yıllarda ismini sık sık duymaya yayınladığı Love Streams’in yaratım süreci idmmag.com - 2015 başladığımız DJ ve prodüktör Helena üzerinden analog ekipmanlar ve dijital Hauff hakkında üç detay bilgi materyallere yaklaşımını şöyle anlatıyor: KODE9 karşınızda: “Dijital sesle çalışma yöntemlerindeki ilerlemeler *Maddi koşulları çok iyi olmayan bir kaynak malzemelerin dijital mi analog mu Dubstep efsanesi, tesirli plak şirketi Hyperdub’ın aileden gelen Hauff, gençlik yıllarında olduğuna dair süregelmiş tartışmaları geçersiz kurucusu Kode9, son albümü Nothing’e ilham müzik dinleme arşivini oluşturmak kılmış durumda. Dijital ve analog arasına bir veren bazı kayıtları şöyle sıralıyor: için yaşadığı şehrin kütüphanesindeki çizgi çekmek istemiyorum çünkü en ilginç şeylerin Wendy Carlos & Rachel Elkind’ın The Shining CD’leri ödünç alıp kasetlere

ikisinin karışımından ve melezlikten geldiğini filmi tema müziği, Philip Glass’in Koyaanisqatsi Clark kaydediyormuş. fark ediyorum. En iyi ifade araçları daima ikisini filmi için bestelediği müzikler, Kode9’ın *“Mutlu” müziklerin kendisini bir araya getirme ve soyutlamadan geçiyor.” ortaklarından ve 2014’te aramızdan ayrılan agresifleştirdiğini ve bu tarz parçalara Fact Mag. - 2016 The Spaceape’in “On The Run” kaydı, Ryuichi katlanamadığını söyleyen Hauff; sert, Sakamoto’dan “Esperanto”, DJ Rashad’dan kuru bir mizaha ve ilgi çeken bir CLARK “Ghost”, İstanbul’da bir plakçıdan edindiği garipliğe dayalı şeylerden daha çok Bruton Music etiketli ve “Fütürizm” temalı bir İngiliz elektronik müzik prodüktörü ilham aldığını söylüyor. kütüphane plağı, Haruomi Hosono’nun “S-F-X” Chris Clark, 2001 yılında henüz Bristol *Gençlik yıllarında önce Güzel Üniversitesi’nde öğrenciyken yayınladığı ve parçası ve Oneohtrix Point Never’ın Replica Sanatlar eğitimi alan sanatçı daha büyük başarı elde eden ilk albümü Clarence albümü. sonrasındaysa fizik ve müziği daha Park’ın ardından kendisi için başarının ne matematiksel bir açıdan inceleyen demek olduğunu şöyle anlatıyor: HONNE Sistematik Müzik Bilimi eğitimi almış. “Benim için başarı sabit bir işinin olmaması Andy Clutterbuck ve James Hatcher, Honne COLA & JIMMU demek. Bunun sevdiğim yanının kendi adı altında ortaklaşa ürettiği electronic soul kurallarım çerçevesinde yaşamak ve bu şekilde melodileriyle etkileyici canlı performanslarını Finlandiyalı müzisyen ve prodüktör geçinebilmek olduğunu düşünüyorum. Ve bu İstanbul izleyicisiyle paylaşmaya hazırlanıyor. Jimi Tenor’la ABD’li şarkıcı, besteci çerçeveden bakıldığında benim yolculuğum da bir Sónar İstanbul performansları öncesi ikiliye HVOB ve görsel sanatçı Nicole Willis’in başarı öyküsü aslında. Zaman zaman belirli bir kafalarını karıştıran teknolojik ve felsefi techno, funk, soul ve cazı, house ve popülerlik seviyesine erişmiş sanatçıların vermek meseleler olup olmadığını sorduk ve şu yanıtı Honne electronica’yla harmanladıkları işbirliği zorunda kaldığı çeşitli tavizlere tanık oluyor ve aldık: Cola & Jimmu’nun ortaya çıkışını böyle tavizler vermek zorunda “Galiba söz konusu müzik prodüksiyonu olunca ve neden bu ismi benimsediklerini kalmadığım için şükrediyorum.” en büyük tartışma daima ‘analog mu dijital mi’ Willis’ten öğreniyoruz: wonderingsound.com - 2014 tartışması oluyor. Biz hâlâ analog ekipmanlarına “Cola takma adını oldum olası bağlılık duyan bir ekibiz. Moog Prodigy’miz, sevmişimdir. Jimi’nin mahlasıysa HVOB (LIVE) Roland TR77’ımız, birçok Dave Smith efsanevi Japon imparatorundan geliyor. Avusturya menşeili elektronik müzik ikilisi Prophet’imiz ve Mopho’muz var ve her birinin Cola & Jimmu adıyla müzik yapma HVOB (Her Voice Over Boys), “Erkeklerden tınısını çok özel buluyoruz. Ama bunları laptop fikri ilk olarak 2013 ocak ayında ortaya önce kadının sesi” anlamına gelen grup ve ara yüzlerle dijital ortama aktarınca analog çıkmıştı. Her şey birlikte bir house isimlerinin feminist çağrışımlarına dair şu olmaktan çıkıyorlar. Bunun önüne geçebilmek albümü kaydetmeye karar vermemizle açıklamaları yapıyor: için 500 Serisi pre-amplifikatör modülleri ve başladı. Projeyi electro unsurlar ve farklı “Grubun isminin açılımı olan 'Her Voice kompresörler kullanıyor ve o ‘gerçek’ tınıyı korumaya enstrümantasyonlarla şekillendirmeyi ve Over Boys' aslında grubun altında yatan fikri yardımcı olduklarını umuyoruz. Anlayacağınız tüm hep dans odaklı tutmayı planlıyoruz.” anlatıyor. Günümüzde elektronik müzik mesele dengeyi iyi kurmakta.” Soulhead - 2015 ZORLU PSM MAG. 25 Mart-Nisan Moderat, Pantha Du Prince, Paul PRINS THOMAS Villette: Londra’da yaşayan Sina Büyüka, Kalkbrenner, Modeselektor, Swayzak, gazeteci olarak başladığı kariyerine bir süre Hans Peter Lindstrom’la yaptığı Plaid, Ladytron, Gus Gus, Plump Djs, sonra Vilette isimli DJ ve prodüktör kimliğiyle işlerle tanınan Norveçli üretken Chicks on Speed, Stanton Warriors İstanbul ve Londra’nın önemli kulüpleri ve prodüktör ve DJ Prins Thomas, gibi isimlere ev sahipliği yapma şansını festivallerinde techno ve electronica ağırlıklı disco, electro, house, minimal yakalamasının haricinde Orbital, The setleriyle boy göstererek devam etti. Bugüne techno ve jazz fusion gibi türleri Prodigy ve Moby gibi dev isimlerin kadar aralarında John Talabot, The xx, Christian buluşturan setlerine ve müzikal İstanbul konserlerinin ardından Löffler, Jan Blomqvist ve Digitalism’in yer yaklaşımlarına ilham verenleri gerçekleşen partilerde de Mabbas’ın imzası aldığı isimlerle aynı sahneyi paylaşan Villette; şöyle özetliyor: var! “Kendimi bildim bileli çok farklı tür geçtiğimiz yıl dört şarkıdan oluşan EP’si Crossed Wires’ı yayınladı. müziklerden beslendim. Senelerce Fuchs & Cervus: klarnet ve çello çaldım ve o yıllarda İstanbul’un öncü Nosaj Thing DJ’lerinden biri olmasının yanısıra dinamo. (1984-1985) aynı zamanda Fasitdaire: Bir dönem dinamo. fm’in kurucusu olan Fuchs’la elektronik çok kötü bir hip hop DJ’iydim. fm 103.8’deki düzenli programlarıyla SÓNAR ISTANBUL müzik sahnemizin hem setleriyle hem Sonrasında birçok punk grubunda müzikseverlere ulaşan Fasitdaire; setlerinde de prodüksiyonlarıyla fark yaratan çaldım ve o zamanlar erken dönem experimental, abstract ve IDM türlerinden SAHNESİNİ ELE GEÇİRECEK isimlerinden Cervus, uzun süredir devam house kulüplerine de takılıyordum. şarkılara yer verdi. Geçmişte genel eden müzikal ortaklıklarını Sónar İstanbul Hayatımda hep farklı şeylerin bir koordinatörlüğünü üstlendiği Radyo Babylon’da YERLİ İSİMLER kapsamında Zorlu PSM sahnesine taşıyor. dengesini kurdum. Hiçbir zaman tek bir yandan da programıyla yer alan Fasitdaire, DJ’lik, prodüktörlük ve organizasyon bir şey yapan biri olmadım. Çünkü İstanbul’un önemli mekânlarında dinleyicilerini gibi eğlence ve müzik sektörünün farklı sanırım hiçbir şeyi ondan bıkacak Vildan Gündüz: keşfe çıkaran türden deneysel setleriyle DJ’lik kariyerinden önce endüstri alanlarında faaliyet gösteren iki ismin uzun kadar çok yapmak istemedim.” ürünleri tasarımcısı olarak çalışan Vildan Gündüz’ün performanslar sergiledi. Red Bull Music Academy - 2015 yıllara dayanan beraberlikleri elektronik elektronik müzik macerası 14 yaşında hediye olarak müzikseverleri heyecanlandıran bir işbirliği aldığı, içinde Dave Seamann ve Carl Craig gibi isimlerin Mabbas: Türkiye’nin en deneyimli olmaya devam ediyor. de olduğu toplama bir albümle başlamış. Günümüzde ve donanımlı DJ’lerinden Mabbas; DJ’lik NOSAJ THING (LIVE) yerel sahnenin başarılı kadın DJ’lerinden olan Gündüz kariyerine 1996 yılında başladıktan sonra Radio özellikle minimal, deep techno, tech house ve techno Doğu Orcan: Techno, disco ve Los Angeles, California’da Cool, FG 93.7, Radyo Eksen, Radyo 92.3 ve yaşayan Amerikalı DJ ve tarzlarını başarıyla karıştırdığı setleriyle biliniyor. electronica türlerinden izler taşıyan Dinamo.fm'de hazırladığı radyo programlarıyla setleriyle tanınan Doğu Orcan, müziğe prodüktör Nosaj Thing albümleri büyük kitlelere ulaşmayı başardı. kadar ünlü müzisyen ve grupların ilk adımlarını yaklaşık on bir sene önce, Style-ist: Müzik hayatına Açık Radyo’da başlayan parçalarına yaptığı başarılı 18 yaşında Amsterdam’da başlattığı “club ve 1998’den bu ayna İstanbul müzik sahnesinde sayısız remikslerle de biliniyor. 2010’da Babylon, Indigo, Roxy, Dulcinea, Roxy, Plus, night” serisiyle attı. İlerleyen yıllarda PYT, partide karşımıza çıkan veteran DJ’lerden Style-ist remikslediği parçalardan oluşan Godet, Smoke, Blanco, Dirty, The Hall, Ghetto LØVE, The Red Hood isimleri altında türler arasında rahatça gezindiği eklektik tarzı, 1980’ler elektronik müzik yaptıktan sonra Doğu Drift Remixed isimli bir albüm de ve Kiki gibi mekânlar, Mabbas’ın bugüne klasikleri ve mash-up parçalarla bezediği şaşırtıcı Orcan adı altındaki son haliyle müzikteki yayınlayan Nosaj Thing’in el attığı kadar dans pistini hareketlendirdiği yerlerden sürprizler içeren setleriyle şehrin en sevilen DJ’lerinden ilk evresini tamamladı ve ayakları yere parçalardan bazıları şunlar: sadece birkaçı… İstanbul içi ve dışında sayısız biri. basan bir forma evrildi. Uptempo-techno Daedelus – “It’s Maddness”, etkinlikte sahne alan Mabbas; kimi zaman saf ve old skool disco karışımı olan setleriyle HEALTH – “Tabloid Sores”, elektronik, kimi zaman ise eklektik setleriyle DARKSIDE, The Magician, Jackmaster Flying Lotus – “Camel”, Boris – Büber: dinleyicilerini uzun saatler boyunca dans 2010 yılında DJ’lik kariyerine başlayan ve Modeselektor gibi ünlü isimlerle aynı “Buzz In”, Charlotte Gainsbourg ettirmeyi başardı. Büber, indie ve nu-disco setleriyle kısa sürede dans sahneyi paylaşan Orcan; kaotik, aksak ve - “Heaven Can Wait”, The xx pistlerini ateşe veren isimlerden biri. Bugüne kadar Güçlü ritimlerin hâkim olduğu karanlık kendinden emin setleriyle dans pistinde – “Islands”, Philip Glass - “Knee Chad Valley, Dominik Eulberg, Kraak & Smaak, Toby ve dinamik techno tonlarını benimsediği, kaçacak yer bırakmayacak. 1”, Jon Hopkins – “Open Eye Tobias, Citizens!, Shindu, Tom Vek, Adana Twins, elektronik müziğin hem güncel hem de saklı Signal”, Blonde Redhead – “No Azari & III, Tiger & Woods, Miguel Puente, Teenage kalmış isimlerinin şarkılarından oluşan setleriyle More Honey”, Drake - “Forever”, Mutants, Oliver Koletzki, P.A.C.O. ve Tube & Berger tanınan Mabbas, özellikle Türkiye'yi ziyaret *Bu isimlerin yanısıra Hey! Douglas, İpek Radiohead – “Reckoner”, Little gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşan Büber son dönemde eden birçok önemli ismin performansı öncesi ve Görgün ve Seretan da Sónar Istanbul Dragon – “Klapp Klapp”. yöneldiği deep ve disco house setleriyle öne çıkıyor. sonrasında unutulmaz performanslara imza attı. kapsamında Zorlu PSM sahnesinde olacak. ZORLU PSM MAG. 27 Mart-Nisan Rame

performans, sergi, panel ve sunumlarıyla SÓNAR + D Shiro Nonotak Shiro Nonotak Sónar Istanbul kapsamında sanat ve teknolojinin ilham verici kesişimini ve yaratıcı endüstrilerin dijital dönüşümünü mercek altına Sónar İstanbul’un bir uzantısı olan Sonar + D programında alan uluslararası performans ve konferans serisi Sónar + D, Sónar + D programında yer alan izleyeceğimiz AUDIOVISUAL birbirinden etkileyici görsel ve işitsel şovları izleyiciyle buluştururken AUDIOVISUAL bölümünün içeriğini performanslarında ortak hangi çok önemli panel ve sunumlara da ev sahipliği yapacak. kurgularken temelde hangi unsurlar ve kriterlerden bahsedilebilir? hangi motivasyonlar belirleyici oldu? Sanatçıların işlerini canlı performans Sadece iyi bir ses ve görselliğin ötesinde anlamında tanımlayan belirli yaptığı performanslarıyla hayatlarını ekipmanlar ya da kurulumlar söz Sónar + D, ses ve görselliğin adadıkları araştırma veya sanat dallarına konusu mu? Audint farklı kaynak ve formlarını özenle ilişkin sorgulayıcı altyapılara sahip çağdaş Genel olarak teknik altyapıları seçilmiş performans, demo, sergi, sanat bağlamlarına yakın olan sanatçılara daha komplike olan performanslar. panel ve sunumlarla izleyiciyle yöneldim. Her şeyden önce birbirine benzer NONOTAK Studio daha mimari buluşturarak sıradışı bir “dinleme” ve tekrar eden performans ve sanatçılar bir kurum gerektirirken, Cem + Rg ve “izleme” deneyimi yaşatmaya silsilesinin dışına çıkma ihtiyacı vardı. Modular Live visuals by NOS gibi hazırlanıyor. Öncelikle Türkiye ve “Dinleme” ve “izleme” eylemlerini pasif bir performans Modüler Synthesizer dünyadan büyüleyici işitsel ve görsel değil de aktif bir şekilde gerçekleştirmek; yerleştirmeleri ve sesi görselleştiren ara performansları Sónar + D kapsamında ses, ışık ve form ötesinde bu uyarıcıların yüzler ve yazılımların entegrasyonunu bir araya getiren AUDIOVISUAL etkilerini çalışmış zeki insanları sahnede gerekli kılıyor. Performanslar arası programının küratörlüğünü üstlenen görebilmekti istediğim. Dünyada sadece set-up’ın tamamıyla değiştirilmesi Lalin Akalan, içerik kurgusunun bazı niş festivallerin yer verdiği türde gerekiyor ve bu çok daha hızlı ve detaylarına ve izleyiciyi nelerin bir performans türünden bahsediyoruz. farklı bir teknik ekip gerektiriyor. beklediğine yönelik sorularımızı İzlemesi dinlemesi de her daim kolay Zorlu PSM’nin teknik ekibinin yanıtlıyor. veya eğlence odaklı olmadığı için bu profesyonelliği ve sahnelerinin mecralara gerçekten ilgisi olan bir kitleye altyapıları bu performansları dokunabilmekti amacımız. ağırlayabilmemizdeki en önemli faktör. ZORLU PSM MAG. 29 Mart-Nisan AUDIOVISUAL programı içeriğindeki yerel aktörleri seçerken SÓNAR + D’NİN nelere dikkat ettin? Ali M. Demirel, Richie Hawtin + Guggenheim performansları İŞİTSEL VE GÖRSEL sonrasında hepimizin radarına yerleşti. Uzun süredir bizi yurtdışında temsil eden Ali’yi aslında tam olarak ait olduğu bir PERFORMANSLARI programa oturtabildik. Candaş Şişman, Deniz Kader ve Osman Koç’un üzerinde çalışmış oldukları NOS görsel motorunu bizim içimizden çıkan bir inovasyon olduğu için dahil etmek The Pier – Ali Demirel mühimdi. NOS’a Cem + Rg (Cem Güvendiren, Arcan Vargı) 1993 yılından beri deneysel üretimleri ile eşleştirme önerisini getirdik, daha önce beraber çalışmamış üzerine çalışan, Richie Hawtin için sanatçıların işbirliklerinden ortaya çıkan sonuçları görmek istedik. yaptığı müzik videolarıyla radarımıza Cem ve Arcan, Berlin ve New York underground müzik dünyasında giren Ali M. Demirel, bilim ve çok etkin olmalarının yanısıra Modüler Synthesizerlara olan mimariden ilham alan bir sanatçı düşkünlükleri ve hâkimiyetleri yüzünden dikkatimizi çekti. olarak bugüne kadar dünyanın

The Pier dört bir yanında önemli etkinlikler Çağımızın hızla gelişen teknolojisi sanatçılara ses, görsel ve ışık ve mekânlarda işlerini sergiledi. üzerinde çok daha geniş bir hâkimiyet ve yaratma özgürlüğü Demirel’in program kapsamında veriyor. Sana göre bu özgürlüğün yaratım sürecine etkileri, gösterilecek, “kıyamet sonrası” temalı avantajları ve varsa dezavantajları neler? ütopya serisinin ilk ayağı olan ve

Fazla opsiyon! Sonsuza kadar gidebilecek permutasyonlar. Aesthetic Animisim Biospehere imzalı müzikleriyle dikkat Muhtemellikler içerisinde yüzerken bir sonucu seçmek ve onda çeken The Pier filmi, “İnsansız bir karara varabilmek gittikçe zorlaşıyor. dünyada binalar nasıl gözükürdü?” Yaratma süreci özgürleştikçe sanatçı mütemadiyen “yaratıyor” sorusunu merkezine alıyor.

halde kalabiliyor. Bu konuda Brian Eno’nun “Oblique Strategies” Visuals Set Live Modular Cem+RG tekniklerini öneriyorum. Kendi kendimize kısıtlamalar Supercodex – Ryoji Ikeda koyduğumuzda bu özgürlüğün dezavantajlarını bertaraf Japon besteci ve sanatçı Ryoji Ikeda, edebiliyoruz. Tabii her sanatının kendini kısıtlama yöntemi farklı uluslararası alanda tesirli bir isim. olacaktır. Önemli nokta odağımızın kullandığımız araçlarda değil, İşitsel, görsel ve fiziksel unsurları ne ortaya çıkarmak istediğimizde kalabilmesi. Kullandığımız matematiksel kavramlardan ilham teknolojilerin ne kadar sorunsuz parametreleri olsa da bizi fark alan bir estetikle buluşturan sanatçı, etmeden belli stillere ittiğini, fark etmeden aygıtlarla etkileşimimiz bugüne kadar The Barbian Centre’dan üzerinden bizleri kondisyonladığını da göz ardı edemeyiz. Endüstri Tokyo Modern Sanatlar Müzesi’ne standardı olmuş bazı ara yüzlerin yaratıcılığı arttırmak yerine bütün dünyanın çok sayıda önemli mekânı kullanıcılarını birbirlerine benzetebilmesi gibi... Sanatçı, yaratım ve festivalinde performanslar süreci, yaratım aygıtları/bedenleri arasında çoklu dinamikler mevcut. yaptı, işlerini sergiledi ve kitap ve CD’ler yayınladı. Sónar Istanbul

AUDIOVISUAL performanslarında izleyiciyi neler bekliyor? Visuals Set Live Modular Cem+RG kapsamındaki performansıysa 2013 İzleyici bu performanslardan neler beklemeli? tarihli albümü Supercodex’i merkezine Çok iyi bir ses sistemi ve görsel şölen... Ryoji Ikeda, sanatseverler alacak. olarak hepimizin mega enstalasyonları ve araştırmalarıyla aşina olduğumuz bir isim. Eserlerinin yanısıra Raster-Noton etiketinden Shiro Nonotak – Noemi çıkarmış olduğu albümü Supercodex’le yerleştirmelerin arkasında Schipfer ve Takami Nakamoto yatan elektronik bestelere ve bu dataların görselleştirilmesine İllustratör Noemi Schipfer ile mimar tanık olacağız. Ali Demirel kendi performansında yeni bitirdiği ve müzisyen Takami Nakamoto’nun filmi The Pier’i kıllanacak. Müziklerini Biosphere’ın yaptığı bu ortaklığından oluşan Nonotak film başlı başına bir eserken, Ali’nin canlı gerçekleştireceği miksle Studio’nun ışık ve ses yerleştirmesi, değişik montajlara uğrayacak. NONOTAK mimari enstalasyonunu izleyiciye sonik sesleri hareketli projektörler aracılığıyla canlandırıp optik illüzyonlar yaratırken dans görsellerle buluşturarak rüya atmosferi ettirecek. yaratan bir performansa sürükleyecek. ZORLU PSM MAG. 31 Mart-Nisan PANELLER, SUNUMLAR VE DEMOLAR

Müziğin Tüketimi: 2017 ve Ötesi Günümüzde dijital müzik servislerinin, müzik üretimi, müzik tüketimi ve müziğin geleceğiyle olan ilişkisi bu panel kapsamında derinlemesine tartışılacak ve Türkiye şartlarında önümüzdeki günlere yönelik neler hayal edebileceğimiz sorusu gündeme getirilecek.

Genç Girişimcilikte Teşvik ve Destek Bu panel, diğer ülkelerde genç girişimleri örgütleyen yapıların tecrübelerinden ilhamla Türkiye ortamında genç girişimcilere fayda sağlayabilecek işleyen bir finans ve mentorluk sistemi geliştirilmesini hedefliyor.

Kültürel yaratıcılık Genç sanatçıların yurt içi ve yurt dışında profesyonelleşme süreçleri ve yaratıcı anlamda başarılı olma şanslarını merkeze alan panelde, müzik, film, görsel sanatlar ve edebiyat gibi türlü alanlarda çalışan Rame genç yetenekleri teşvik etme yöntemleri tartışılacak.

Rame – Aesthetic Animism – Atay İlgün AUDINT SERGİSİ Audint Sergi Sunumu Acca Francesco Tosini Hem bir yayınevi hem de bir plak şirketi gibi Kode9, Toby Heys, İzleyiciler bu sunumda Audint üyelerinin sesin farklı Acca mahlasının arkasında işleyen Wounded Wolf Press’in kurucusu, Eleni Ikoniadou, Patrick formlarının eşzamanlı olarak konuşlandırıldığında gördüğümüz isim, Milan müzisyen ve sanatçı Atay İlgün’ün modern Defasten, Souzanna Zamfe ortaya çıkan “Üçüncü Kulak” boyutuyla ilgili merkezli görsel tasarım kompozisyon ve dijital şiiri buluşturan işitsel ve Bugüne kadar aralarında yaptıkları araştırma ve deneyleri dinleyecekler. sanatçısı Francesco Tosini. görsel sunumunun rastgelelik ve üretimsel süreci TATE Britain ve Berlin Sanat Sunum, GhostCode filminin yaratım ve üretim süreci Video-mapping ve projeksiyon kutlayan yapısı her performansı farklı kılıyor. Akademisi’nin de yer aldığı hakkındaki sergilerin ayrıntılı bir anlatımını da alanlarında yoğunlaşan Atay İlgün, 2017’nin ilkbaharında yayınlanacak prestijli mekânlarda izleyiciyle içerecek. işleriyle tanınan sanatçı Sónar ilk solo albüm ve sergisinden önce Sónar Istanbul buluşan Audint’in temelleri Istanbul kapsamında Rame sahnesinde. 1945 yılına dayanıyor. Ali Demirel Sunum isimli video performansını Son sekiz yılda kolektif Ali Demirel Richie Hawtin ve Biospehere’la sergiliyor. Analog video Cem+RG Modular Live Set Visuals By çalışmalara yoğunlaşan yaptığı ortaklıkları sergileyeceği bu sunumda üretim geribildirim tekniğini kullanan NOHLAB / NOS VISUAL ENGINE proje, farklı ses titreşim ve yöntemleri ve kullandığı ekipmanları izleyiciyle çalışma, Antik Yunanlıların - Cem Güvendiren / Arcan Vargı / frekansları üzerine deneyler paylaşacak. zamanı tanımlamak için Candaş Şişman / Deniz Kader / yürüterek psikolojik ve kullanmış olduğu ve zaman Osman Koç fizyolojik düzeydeki etkilerini Ableton Workshop içinde kaybolan “organik 2011’den beri yaratıcı tasarımlarını sürdüren araştırıyor. Sónar Istanbul Ses alanında kapsamlı eğitim programları yürüten zaman” kavramından ilham ödüllü görsel sanatçılar Deniz Kader ve Candaş kapsamındaki sergide çeşitli SAE Institute’un kurucusu, Ableton’la Türkiye’deki alarak yaygın zaman algımız Şişman’ın işbirliği olan NOHlab, büyük ilgi gören filmler, ses enstalasyonları ve ilk onaylı işbirliğini gerçekleştiren Tolga Tolun, üzerine kendi eleştirisini setlerinden biriyle Sónar Istanbul izleyicisinin çok algılı yerleştirmeleriyle Ableton demolarının yaratım süreci hakkında getiriyor. karşısında olacak. izleyici karşısında olacak. hazırladığı bir programı izleyiciyle paylaşacak. ZORLU PSM MAG. 33 Mart-Nisan Grammy ödüllü piyanist ve Dominik Cumhuriyeti besteci Michel Camilo'yla kökenli Michel İspanyol Flamenko gitaristi Camilo özellikle caz, Tomatito’nun resmi işbirliği 2000 klasik ve Latin müziği yılında beraber çıkardıkları Spain türlerinde eserler albümüyle başladı. üretiyor. İlk olarak 1984 yılında Madrid Camilo’nun ilham Caz Festivali’nde01 karşılaşan aldığı02 müzisyenler ikili, Spain albümünü takiben arasında Chick Corea, 2006 yılında Spain Again ve Keith Jarrett, Oscar 2016 yılında Spain Forever isimli Peterson, Bill Evans ve beraber çalıştıkları iki albüm daha Art Tatum gibi isimler yayınladı. var.

Gerçek ismi José Fernández Michel Camilo yoğun müzikal Torres olan İspanya doğumlu üretiminin ve turne programının Tomatito müzikle yakından ilgili yanısıra akademik anlamda da bir aileden geliyor. müzik eğitmenliğine zaman İkisi de gitar çalan amcalarının ayırıyor. izinden yürüyen Tomatito, Avrupa, Amerika ve Porto Riko’da Endülüs’de çeşitli03 kulüplerde sık sık04 ders veren Camilo aynı gitar çalarken efsanevi Flamenko zamanda prestijli müzik okulu gitaristi Paco de Lucia tarafından Berklee’de misafir profesörlük keşfedilmiş. yapıyor ve doktora eğitimi veriyor.

Tomatito’nun “küçük domates” Michel Camilo ve Tomatito anlamına gelen sahne adının beraber çalıştıkları Latin Grammy kökeni dedesi ve babasının takma ödüllü Spain albümünün yanısıra isimlerine dayanıyor. solo albümlerinin başarısını da El Tomate Viejo (yaşlı domates) Grammy ödülleriyle tescilledi. lakaplı dedesi ve El Tomato Camilo, Live at the Blue Note (domates) lakaplı babasından albümüyle Grammy ve What’s sonra kendi ismini05 alan Tomatito, Up albümüyle06 Latin Grammy; domates lakabının aile erkeklerinin Tomatito ise Aguadulce, Sonata Suite alkol aldıklarında kızaran ve Soy Flamenco albümleriyle Latin yanaklarından geldiğini söylüyor. Grammy ödülü kazandı.

Camilo ve Tomatito’nun geçtiğimiz sene yayınladığı çalışma Spain Forever önceki iki albüme oranla daha sakin bir ton öne sürüyor ve ikilinin ortak ilham kaynaklarına göz kırpıyor. Albümde eserleri yorumlanan isimler arasında Brezilyalı gitarist ve besteci Egberto Gismonti, basçı Charlie Haden, Arjantin asıllı ünlü besteci Astor *Michel Camilo & Tomatito, 3 Mayıs’ta Zorlu PSM Caz Festivali kapsamında Ana Tiyatro’da. Tiyatro’da. Ana kapsamında Zorlu PSM Caz Festivali 3 Mayıs’ta Tomatito, Camilo & *Michel

MICHEL CAMILO & TOMATITO 07 bilmedikleriniz Piazzola ve Amerikalı caz efsanesi Chick Corea bulunuyor.

ZORLU PSM MAG. 35 Mart-Nisan Zorlu PSM’de en son ne çektin? Peki en önemlisi, Türkiye’de ışık Şubat’ta MFÖ’deydim. Bir de Kenan Doğulu 14 Şubat nasıl konserlerde? Hep şikâyet edilen Aşk’a Şarkıları konseri için Hürriyet’e Studio’da çekim konudur... yaptık. Sahneye her renkten bir tane attığında olmuyor o iş. Bir disiplinin olmalı. Işık Geçtiğimiz yaz PJ Harvey ve Sigur Rós konserlerinde bazen konserin önüne geçiyor. Yabancı bizimleydin. “Sahne üstü ayakta” modelini sevdin mi? sanatçı kendi ekibini getirdiyse en mutlu Rahat çalışabildin mi? olduğum konserler o konserler oluyor... PJ Harvey daha önce geldiğinde (2001 yılında Harbiye Açıkhava’daydı) yaptığım çekim elbette o dönemin Nasıl gelişti peki tüm bu olanlar? şartlarına göreydi; ışığı, sahnesi derken teknik olarak Hayatın nasıl bu yola girdi? sıkıntı yaşadığım bir konser olmuştu. İstanbul Caz Sene 1992, Eric Clapton Rush’ı Festivali kapsamında konser vermişti. Nick Cave’in yayınlamıştı, Alanis Morissette yeni de geldiği seneydi o sene. Zorlu PSM’de çok daha yeni çıkıyordu. Ben tam bunları şahane fotoğraflar çektim. Patti Smith’te de keza aynı dinlerken Eric Clapton Türkiye’ye geldi. şekilde oldu. Oturmalıydı ancak konserin sonuna doğru Üniversite birinci sınıftaydım. Biletler herkes ayaklandığı için çok rahat çalışmıştım. Ama 50 milyon. Düşün ben aylık 10 milyon teknik olarak baktığımda en iyi Patti Smith ve en iyi PJ harçlıkla geçiniyorum ve diyorum Harvey fotoğraflarını Zorlu PSM Ana Sahne’de çektim. ki imkânsız bu konsere gitmem. Tanımıyorum da o zaman İstanbul Çektiğim konserler üzerinden konuşuyorum tabii, Kültür Sanat Vakfı’ndan kimseyi... çünkü artık her şey 2017 model. Işık da öyle... Bu da Eh... Gidemedik tabii konsere. Ben aslında fotoğrafın nasıl geliştiğiyle alakalı. Moderat Yıldız’da fotoğraf okuyordum o sıralar... konseri de “sahne üstü ayakta” modeliydi değil mi? Ardından aynı sene çalışmaya başladım Ben gelememiştim. Sonar Istanbul’a yeniden geliyorlar Sabah dergi grubunda. The Rolling zaten, kesin oradayım. Çünkü tekrar çekmek istediğim Stones İstanbul’a geldi. Ahmet San başka sanatçılar da var. Róisín Murphy var mesela... getirdi. Tabii ki onları çekmek istedim ama akredite olamadığım için ona da Hem dinleyici kimliğinle hem de fotoğrafçı gidemedim. Ondan sonra Radikal’e kimliğinle düşünecek olursan, geçtiğimiz sene girdim. “Bize Metallica çekeceksin” gittiğin en keyifli festival neydi? dediler. “Hah!” dedim, “Buldum!” Nos Alive. Portekiz. Radiohead’in üzerinden akredite “Yerimi buldum!” dedim ben. oldum. Ama şimdiyi sorarsan, Türkiye’de o kadar az konser oluyor ki gideyim, dinleyeyim, fotoğraf çekeyim Radikal zamanı nasıldı? dediğim... Radikal’de fotoğraf çekiyordum ama Patti Smith Patti ilk zamanlar yazı da yazıyordum. Türkiye’de performans fotoğrafçılığı dersem Gazetelerin köşesi mi kaldı artık? ne dersin peki? Günlük gazeteye girme taraftarı hiç performans peşinde açıyı zorlamak Amerika’dan her türlü kötüyüz de Avrupa’dan iyiyiz olmamıştım çünkü orada bambaşka bir bence. İnsanlar bir yerde duruyor, sanatçının gelmesini tempo var. Kendine vakit kalmayabiliyor. MUHSİN AKGÜN bekliyor, açıyı bile zorlamıyorlar. Londra’da bir O zaman dediler ki “Biz seni daha keresinde peşime takılmışlardı beni ziyade Kültür-Sanat’a istiyoruz.” Kültür, Röportaj Gülşah Görücü koştururken görünce... sanat, lifestyle falan... Ben de bu şekilde Fotoğraf anlayışının mükemmeliyetçilikten geçtiği, “ünlüler fotoğrafçısı” o zamanlar bayağı bir şey biriktirdim. İtalya’da mesela, Roma’da tamamen tatil köyü Takip edebileceğim her şeyi takip ettim ünvanıyla anaakım medyada adından bahsettiren, Türkiye’nin en gazetecileri görüyorsunuz. İngilizlerinse umurlarında ve o birikim günün sonunda 2006’da şahsına munhasır performans fotoğrafçısı Muhsin Akgün’le Harbiye’deki değil. Bir de neredeyse takım elbiseleriyle gelecekler... askerdeyken, “bir kitap yapayım” fikriyle stüdyosunda buluştuk. buluştu. Derya Bengi var. Bizim Roll dergisine yetiştin mi sen? ZORLU PSM MAG. 37 Mart-Nisan “Bazen bir arkadaşımın konserine Sonuna yetiştim, ama hep eskilerini sahaflardan toplaya toplaya müziği öğrendim. makinesiz gidiyorum, keyif aldığımı 1995’te bir arkadaşım, “Gel...” dedi, “...bir dergi yapıyoruz, sabahlayacağız.” Beni götürdü Roll’a hissediyorum. Ama bir yandan soktu. Adım vardır künyede, gerçi Katkıda Barcelona’da Bruce Springsteen Bulunanlar’da olurum hep ama... Ben fotoğrafları veriyordum, ara ara yerel şeyler de yapıyorduk ya dinlerken fotoğraf da çektim, acayip da mesela Patti’yle röportaj yapacaktır Yücel Ağbi, fotoğraf istiyordur, onu ayarlarız... haz da aldım...”

Söz ve Müzik: İstanbul şahane işti, ne kadar güzeldi... Ellerinize sağlık. Diyor muydun peki o zaman “Ben performans İşte ikincisini yapalım diyorum, 2010 - 2020 fotoğrafçısı olacağım” diye? Yoksa her şey tamamen arasını derlemeyi düşünüyorum. Söz ve Müzik: müziği sevdiğin için mi müzik etrafında gelişti? İstanbul, 2000 – 2010 yılları arasıydı. 1999 Tamamen müzikle olan ilişkimden doğdu, gelişti. Haziran ayı Metallica’yla başlıyor, 2010 Eylül ayı Metallica geliyordu Metallica çekiyordum. Şimdi daha Ozzy Osbourne’la bitiyor. farklı tabii, mesleki deformasyon da var. O sırada dinliyor muyum, dinlemiyor muyum o bile çekinceli. Bazen Önce senin fotoğrafların seçildi, sonra mı yazılar bir arkadaşımın konserine makinesiz gidiyorum, keyif geldi? Çok güzel insanlar var bu kitabın içinde... aldığımı hissediyorum. Ama bir yandan Barcelona’da Bruce Kitabın hikâyesi şöyle: “Derya” dedim, “ben böyle Springsteen dinlerken fotoğraf da çektim, acayip haz da bir kitap yapacağım, editörü de sen olacaksın.” aldım... Aynı şekilde Rolling Stones’u Roma’da izlerken O da “Tamam, yapalım” dedi. Beni Roll’a ilk de. Geçtiğimiz yaz NOS Alive’da Radiohead’i dinledim, götüren arkadaş Hakan’a vardı olay. O da Roll’un ilk kez canlı dinledim. Oluyormuş işte diyorsun... M83’yi tasarımını yapıyordu. “Tasarımını sen yapacaksın, PJ Harvey Joss Stone dinliyorum ya da ve bir bakıyorum arkamda 30 bin insan var mısın?” dedim. “Varım” dedi. Özay da dağıtım zıplıyor. ve matbaaya bakıyordu. Böyle böyle ekibi kurduk. Derya, ben, Hakan; o zaman Baykuş vardı; çay Sen neler dinliyorsun? Var mı spesifik türler?

çorba eşliğinde fotoğraflara bakıp seçiyorduk. Kaan Tangöze Rock. Bana Bruce (Springsteen) ver mesela. Neil Young... Böyle bir yedi, sekiz toplantı yaptık. Süreç RHCP’ı mesela ilk kez yurtdışında izledim. U2’yu 2007’de başladı ve 2008’in ortasına kadar sürdü. Wembley’de 2009’da izledim. Bir sene sonra U2’yu burada Buluşup buluşup kafa yoruyorduk. Nasıl yapalım, dinledim ve konserde çalıştım. Orada 88 bin kişi vardı ve nasıl edelim derken 2010’un Eylül’üne salladık. gerçekten insanlar yaşıyor... Ya da Neil Young’ı izliyorum; O yola girdikten sonra, son tahlilde dedim ki bakıyorum yedi yaşında çocuk da var, yetmiş yedi yaşında “Yazı da yazdırsak mı?” Derya, “Bu isimler dede de var. Rammstein konserine gidiyorsun herkes deri otuzu geçmeyecek” dedi ve isimleri belirlemeye giyiyor, zincirler mincirler... Kıyafet olarak da yaşıyorlar, her başladık. Sepultura geliyordu örneğin, Nejat’ı şeyleriyle oradalar. arıyorduk. Yıldırım’ı aradık, “Ben 10 yıldır konsere gitmiyorum” dedi. Antony and the Johnsons’ı Burada öyle bir şey olma ihtimaline inanıyor musun? dinledi. Murathan’ı aradık, “Ben Metallica ’da oldu işte burada. Ben onu hissettim Rihanna’nın yazarım” dedi. Yücel Ağbi'nin Nick Cave yazısı İnönü Stadyumu konserinde. Çünkü Etiler’den de izleyici var. da olacaktı mesela ama Dylan izin geldi, Bağcılar’dan da geldi. Justin Bieber’da banliyö vermedi çekime. Makineyi falan sokamadık. izleyicisi yoktu mesela. Zengin çocukların bilet aldığı, babalarının da başında veli olarak durduğu bir konserdi. İkincisi böyle fotoğraf albümü gibi olmayacak ama. Daha farklı bir kâğıt kullanacağız. 2010 Peki son zamanlarda Zorlu PSM programında gözüne Eylül başlangıç olarak, 2020 Eylül bitiş olacak. çarpan neler var? Neleri görmek istiyorsun? Neil Young var. Rihanna var. Lady Gaga var... Kozalar’ı, bir de Godot’yu Beklerken’i görmek istiyorum. ZORLU PSM MAG. 39 Mart-Nisan

İ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ B R E E Y L A R Z E P T E K R A D R E A N K İ

N I

Ş İ I K D O

N N İ A K

S GOLLUM - THE HOBBIT // LORD OF THE RINGS

N İ İ N

S K A İ N N

O D K I İ Ş

I N

İ

J.R.R Tolkien’in 1937’de yayınlanan The Hobbit kitabında yer alan Gollum karakteri yaratılışından K N A E R D A R K

E tam 64 yıl sonra Peter Jackson’ın yönetiminde beyaz perdeye uyarlandığında tüm dünya tarafından T P E Z R A L Y E E

da tanınmış oldu. Asıl ismi Sméagol olan ve Tek Yüzük’ün lanetiyle kaybederek dönüştüğü acınası R B İ

B İ E R

yaratığın çıkardığı yutkunma ve boğulma sesleriyle Gollum ismini alan bu zavallı Hobbit, serinin Y E A L Z R P E E T

hayranlarında acıma ve sempatiyle karışık bir tiksinme ve üzüntü hissi uyandırıyordu. R K D A E R N A İ K N

I

İ Ş K I O D

Tolkien’in The Hobbit kitabında Gollum’un fiziksel görünüşünden çok da bahsetmemesi karakterin N

N 01 İ K A

S İ N N İ ilk görsel betimlemelerinin dev boyutlarında olmasına yol açmıştı. Daha sonraki kitaplarda S

A K İ N N

D O görünüşüne dair daha fazla bilgi verilen Gollum, beyazperde uyarlamasındaysa günün teknolojik I K Ş İ

I

N K İ A N imkânları sayesinde unutulmaz bir şekilde hayata getirildi. İngiliz aktör Andy Serkins tarafından R E A D K R T E E

P seslendirilen ve canlandırılan bu CGI (bilgisayar üretimi görüntü) karakter hareket yakalama R Z L A E Y R E İ B

teknolojisiyle beraber Serkins’in sesi, hareketleri ve ifadeleri etrafında yaratıldı.

İ

B R E E Y L A R Z E P T E K R A D R E A N K

İ I N Ş

I İ K D

O N N A İ S K N

İ İ

N K S İ A N N O

D K İ I

Ş N I İ

K N A E R D A R K E T P E Z R A L Y E E R B

İ

B İ E R Y E A L Z R P E E T R K D A E R N A İ K N

I

İ Ş K I O D

N N İ K A

S İ N N İ S

A K İ N N

D O I K Ş İ

I

N K İ A N R E A D K R T E E P R Z L A E Y R E İ B

İ B R E E Y L A

R hayalgücü ve tasarım gezegeninde Z E P T E K R A D R ALIEN // ALIEN E A N K İ

N I

Ş İ I

BEYAZPERDENİN İKONİK K D O

N N İ A K S

N İ İ N

Sinema tarihinin en ikonik karakterlerinden biri olan Alien ilk defa 1979’da Ridley S K A İ N N İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ

O D

K Scott’un karakterle aynı ismi taşıyan filmiyle hayatımıza girdi. Zaman zaman Xenomorph I İ Ş

I N

İ K N A E

XX121 ismiyle de bahsedilen bu uzaylı parazitik, yırtıcı yaratığın gotik ve cinsel R D A R Yazı Yetkin Nural -- İllüstrasyon Sadi Güran K E T P E Z göndermeler içeren tasarımı kâbuslara yakışan bir efsanenin doğuşunu işaretliyordu. Filmin R A L Y E E R B İ

senaristlerinden Dan O’Bannon’ın İsviçreli sürrealist sanatçı H.R. Giger’in Necronomicon B

İ 20-21 Mayıs'ta Zorlu PSM'de orkestra eşliğinde izleme E R Y E A L Z R

isimli kitabını Scott’a vermesi üzerine yönetmen Alien’ın tasarımcısını da bulmuş oldu. P E E T

fırsatı yakalayacağımız Movies In Concert: The Lord of R K

02 D A E R

Giger’in Necronom IV tasarımı üzerine şekillendirilen Alien’ın ilk maketiyse plastisinle N A İ K N

I the Rings - The Two Towers gösterimi öncesinde, serinin İ Ş K I O

D kalıp verilen eski Rolls Royce araba parçalarından, kaburgalardan ve yılan omurgasından

N N İ K A

S bu filminde yakından tanıma fırsatı yakaladığımız İ N yaratıldı. Giger’in tasarımını 900 hareketli parçadan oluşan bir kostüm olarak hayata N İ S

A K İ N N

D O Gollum’un izinden giderek sinema tarihinin ikonik karakter geçiren isimse E.T. ve King Kong gibi efsanevi tasarımlarıyla da Oscar kazanan İtalyan özel I K Ş İ

I

N K İ A

N efekt tasarımcısı Carlo Rambaldi’ye ait. R

E tasarımlarına ve bu tasarımların mimarlarına göz atıyoruz. A D K R T E E P R Z L A E Y

R

E

İ İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B B 41

ZORLU PSM MAG. Mart-Nisan

İ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ BEYAZPERDENİN İKONİK İNSAN DIŞI KARAKTERLERİ B R E E Y L A R Z E P T E K R A D R E A N K İ

N I

Ş İ I K D O

N N

CHEWBACCA FALKOR THE İ A K S

N İ İ N

S K A İ N N LUCKDRAGON //

O

// STAR WARS D K I İ Ş

I N

İ K N NEVER ENDING A E R D A R K E T P Star Wars serisinin en sevilen E Z R

A STORY L Y E E R B İ

karakterlerinden Chewie lakaplı

B İ E R Y E A

L Chewbacca, Kashyyyk gezegeninin Z R P E

Alman yazar Michael Ende’nin E T R K D

A Wookiee halkından geliyor. Seride E R N A epik eseri Never Ending Story İ K N

I özellikle Han Solo’nun sağ kolu olarak İ Ş K I O D kaleme alındığı 1979 yılından

N N İ K A tanıdığımız Chewie’nin popülerliğinde

S İ N bu yana dünyanın en popüler N İ S

A K dev ve tüylü Wookie halkının bu İ N N

fantezi eserlerinden biri olarak D O I K Ş İ

ürkütücü görünüşlerinin altında I

N K İ statüsünü koruyor. Tiyatro, film A N R E A

D yatan sadık, zeki, cesur karakterleri ve K R T E ve hatta opera uyarlamaları E P R Z

yumuşak kalpleri önemli bir rol oynuyor. L A E Y R

E da bulunan kitabın en sevilen İ B

İ

B R E E Y L karakterlerinden biriyse elbette şans dragonu Falkor. Eserin orijinalinde Japonca A R Z E Karakterin “kibar, tüylü ve İngilizce P T 03 05 E K R

A “şanslı dragon” anlamına gelen “Fukuryuu” kelimesinden türetilen “Fuchur” ismiyle D R E A konuşmayan kopilot” konseptine N K

İ I

geçen, 1984 tarihli sinema uyarlamasındaysa Falkor ismini alan bu nazik, pozitif, N Ş

I İ K D George Lucas’ın arabasında kopilot

O N arkadaş canlısı ve bilge dragon, kitabın baş karakterleri Atreyu ve Bastian’ın zor N A İ S K N koltuğunda oturan köpeği ilham vermiş. İ İ

N K

zamanlarında ihtiyaç duydukları dost olarak karşımıza çıkıyor. S İ A N Chewbacca ismi için de Rusça’da N O

D K İ I

Ş

N собака I İ “köpek” anlamına gelen “ ” kelimesinden esinlenildiği söyleniyor. 2.2 metre uzunluğundaki K N A E

15 metre uzunluğunda bir gövdeye, 10 bin plastik pul ve açık pembe ve beyaz R D A R K E aktör Peter Mayhew tarafından canlandırılan Chewbacca’nın Tibet sığırı kürkü ve keçi angorasından T P E Z Angora kürke sahip şans dragonu Falkor için iki adet maket üretilmiş. Falkor’un R A L Y E E üretilen orijinal kostüm tasarımı Stanley Kubrick ve Peter Sellers gibi efsanevi isimlerle yaptığı R B

İ

gülmesi, gözlerini devirmesi, konuşması ve kaşlarını çatması gibi ifadeler için

B İ E R

işlerle tanınan Stuart Freeborn’a ait. Chewbacca’nın konuştuğu Shyriiwook dilinin ses tasarımınıysa Y E A L Z

R kullanılan 16 farklı hareket özelliğine sahip bu modeller özel efekt uzmanı Guiseppe P E E T

E.T, Indiana Jones, Star Trek ve Wall-E gibi filmlerde de imzası bulunan Ben Burtt, aslan, deve, ayı, R K D A E

R Tortura tarafından tasarlanmış. Falkor’un yaklaşık 100 kilogram ağırlığındaki N A İ K

tavşan, kaplan, porsuk ve denizayısı gibi pek çok farklı hayvanın ses kayıtlarını kullanarak üretmiş. N

I

İ Ş

kafasının tasarımıysa makyaj sanatçısı Arthur Collin’e ait. K I O D

N N İ K A

S İ N N İ S

A K İ N N

D O I K Ş İ GIZMO // GREMLINS

E.T. // E.T. THE EXTRA- I

N K İ A N R E A D K R T

E TERRESTRIAL E P R Z L

A Joe Dante’nin kült korku-komedisi Gremlins sinema E Y R E İ B

İ tarihinin en şirin karakterlerinden birini de B R E E Y L Steven Spielberg’ün unutulmaz filminin baş A R Z E

hayatımıza soktu: Şirin Mogwai ırkının P T E K R A karakteri uzaylı E.T.’nin eve dönüş macerası D R E A

arsız, kötücül ve tehlikeli bir gremline N K İ

N I

Ş sadece çocuklara değil, herkesin içindeki çocuğa İ I K

D dönüşmeyen tek masum üyesi Gizmo. Filmin O

N N İ A

sesleniyordu. Spielberg bu hikâye ve karakter için K S

N suyla çoğalan Mogwai ırkı ve gece yarısından İ İ N

S K A İ ilhamını ailesinin boşanma sürecinde kendisini N N sonra yemek yiyerek dönüştükleri gremlinler,

O D K I İ Ş

I

N avutmak için uydurduğu hayalî arkadaştan aldığını

İ

Çin mitolojisinde aynı ismi taşıyan, yağmur K N A E R D A

R ifade edince filmin özünde yatan samimiyetin K

E zamanlarında çoğaldıklarına ve insanları kötü şeyler T P E

Z 04 06 R A L Y kaynağı da ortaya çıkmış oldu. E

E yapmaya ittiklerine inanılan iblislerinden ilham alınarak yaratılmış. Gizmo ve gremlinlere yarattığı R B İ

B İ E

R kuklalarla hayat veren isimse The Fly filmindeki çalışmasıyla Oscar kazanan makyaj sanatçısı Chris Y E A L Z R P E E T E.T.’nin tasarımını üstlenen Carlo Rambaldi Walas olmuş. R K D A E R N A İ

K vücudu için kendisinin resmettiği Women of Delta N

I

İ Ş K I O D

eserindeki uzun boyunlu kadın figürlerinden, Diğer kuklalara göre daha ufak ve kırılgan olmasından dolayı sette sürekli zarar gören Gizmo kuklası N N İ K A

S İ N N

İ için pek çok model üretilmiş. Hatta Gizmo’nun sürekli kırılarak çekimleri bozması film ekibini S

yüzü içinse Carl Sandburg, Albert Einstein ve Ernest Hemingway gibi ünlü isimlerden esinlenmiş. A K İ N N

D O sinirlendirdiği için filme gremlinlerin Gizmo’yu duvara asıp ona dart fırlatması gibi ekibi tatmin I

K Hareketli çekimler için bir, yüz ifadeleri için üç adet ayrı kafa ve bir kostümden oluşan karakteri Ş İ

I

N K İ A

N eden sahneler eklenmiş. Gizmo’nun şirin ve naif görüntüsüne cuk oturan seslendirmesiyse Amerikalı farklı sahnelerde hayata geçiren aktörlerse Tamara de Treaux ve Pat Bilon isimli iki cüce ve bacakları R E A D K R T E E

P aktör, komedyen ve televizyon yıldızı Howie Mandel imzasını taşıyor. olmadan doğan 12 yaşındaki Matthew DeMeritt oldu. R Z L A E Y

R

E

İ İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B İ R E L R E T K A R A K I Ş I D N A S N İ K İ N O K İ N İ N E D R E P Z A Y E B B 43

ZORLU PSM MAG. Mart-Nisan Gerçek ismi Stefan Hantel olan Stefan Hantel’in isminin ilk harfi prodüktör ve DJ Shantel’in ailesi ve soyadının bir araya gelmesinden Alman, Yunan, Musevi ve Roman oluşan Shantel aynı zamanda kökenlere sahip. İngiltere, Amerika ve Fransa’da Müzik kariyerine Frankfurt’ta yaygın kullanılan bir isim. başlayan01 Shantel, özellikle Genelde02 kadınlar için kullanılan 1990’ların ortasından bu yana Shantel ismi, eğlenceli, kırılgan, dans gerçekleştirdiği Bucovina Club etmeyi seven gibi imalar içerse de aslen setleri ve albümüyle Balkan pop Fransızca taş ya da kaya anlamına gelen müziğini dans pistlerine taşıdı. “cantal” kelimesinden geliyor.

Shantel’in hem Bucovina Club Ülkemizde pek çok kez sahne adı altında gerçekleştirdiği DJ alan ve DJ’lik yapan Shantel, setler hem de beraber canlı müzik Türkiye’de özellikle “Disco ürettiği Bucovina Orkestar, Partizani” parçasıyla ciddi bir ismini Romanya ve Ukrayna popülerlik yakaladı ve listelerde arasında yer alan bir bölgeden bir numaraya kadar yükseldi. alıyor. Videosu İstanbul’da çekilen 1990’ların ortasında03 ailesinin göç “Disco 04Partizani” parçası 2007’de ettiği Bucovina bölgesine seyahat parçayla aynı ismi taşıyan ve eden Shantel, daha sonrasında Shantel’in Buscovina Club’ın kariyerine de yön verecek müzik techno ağırlıklı tarzından için ilk ilhamını bu seyahatte ayrılışını da işaretleyen albümde aldığını söylüyor. yer alıyor.

Bugüne kadar çıkardığı sekiz Shantel’in 2015 yılında albümün yanısıra pek çok EP, single yayınlanan son albümü ve remiks yayınlayan Shantel aynı Viva Diaspora çoğu Yunan zamanda Essay Recordings isimli olan müzisyenlerle birlikte plak şirketinin de kurucusu. Atina’da kaydedildi. 1995 yılında kurulan Essay Recordings Yunan müziğinin kaynağında etiketiyle albüm05 yayınlayan isimler yatan oryantal06 unsurlardan arasında ülkemizde de sahne almış ilham aldığını ifade eden Señor Coconut ve Selda Bağcan’la Shantel, bu albüm için özellikle yaptıkları işbirlikleriyle tanıdığımız Symrna Okulu’nun öğretilerini Boom Pam gibi gruplar bulunuyor. çalıştığını söylüyor.

Farklı müzisyenler ve sanatçılarla sık sık yaptığı işbirlikleriyle de bilinen Shantel sinema sektörü için de müzik üretmiş bir isim. Shantel’in müziğinin yer aldığı filmler arasında Fatih Akın’ın yönetmenliğini üstlendiği Yaşamın07 Kıyısında ve ünlü komedyen Sacha bilmedikleriniz Koçani Orkestrası Serkan ve Çağrı, Ritm Grubu, - ShantelYarkın & Bucovina Club Orkestar - ATEŞİ *BALKAN Tiyatro'da. Zorlu28 Nisan'da PSM Ana SHANTEL & BUCOVINA CLUB ORKESTAR SHANTEL & BUCOVINA Baron Cohen’in Borat’ı bulunuyor.

ZORLU PSM MAG. 45 Mart-Nisan Bu aralar neler üzerinde çalışıyorsun? Bu aralar ikinci albümün düzenlemeleri üzerinde çalışıyoruz, lakin güzel bir konser yoğunluğu oldu, biraz ara vermek zorunda kaldık. Farklı formatlardaki konserlerimize çalışmak ve yeni şarkılar yapmakla geçiyor günlerimiz. SELİN SÜMBÜLTEPE Konservatuar eğitiminin yanısıra ünlü isimlere yaptığın geri vokallerle de sahne deneyimi kazandın. 2010’dan beri kendi üretimlerinle de uğraşıyorsun ve 2015’ten bu yana solo çalışmalarınla mikrofon başındasın. Kendi müziğini yapmak sana ne hissettiriyor? Şarkılarım yaşadıklarım ve hissettiğim her şeyin dışa vurum hali. Bir nevi meditasyon benim için. Dolayısıyla kendi Nilipek şarkılarımı söylerken kendimi şeffaf hissediyorum. lokalize 2017 için ne gibi planların var? DÜNYA KADINLAR GÜNÜ 2017’de ilk albümümün yayınlanacak olması başlı başına seneyi benim için Röportaj Yetkin Nural özel kılıyor. Planlarım arasında mümkün olduğunca bol konser vermek var. Epey Zorlu PSM’nin yerli müzik üretiminde öne çıkan genç isimlere yer verdiği heyecanlıyım, içimde bir yanardağ Lokalize serisi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ndeki özel konserle devam taşmayı bekliyor sanki... Şarkılarımı ediyor. Şarkıcı-söz yazarı ekolünün başarılı dört kadın temsilcisinin arka albüm formatında paylaşmak için sabırsızlanıyorum. arkaya sahne alacağı konser öncesinde yerli müzik sahnesinin hızla yükselen bu isimlerine müzikle ilişkilerine dair üçer soru yönelttik. Sana ilham veren müzikler ve isimler var mı? Okul hayatım ve özellikle büyüdüğüm NİLİPEK Kendin söylediğin şarkıların söz yazarlığı ve topraklar, kültürel bakımdan kulağımı bestekarlığının yanısıra piyano, bas gitar, gitar pek çok müzik çeşidiyle besledi. Ailemin Müzikle ilk tanıştığın an aklında mı, ilk ve keman çalıyorsun. Bu çok yönlülüğün ve kökeni gereği Arap kültüründen müzik anılarını hatırlıyor musun? enstrüman hakimiyetinin müziğe yaklaşımını nasıl müziklerle iç içeydim. Fairuz ve Vadih Müzik benim için hep vardı, haliyle ilk etkilediğini ve dönüştürdüğünü sorsak? El Safi bunların başında gelir. Neslimin tanıştığım an biraz belirsiz. Yani bir şeylerin Bu enstrümanların hiçbirini şu anda sahnede şansı diyebileceğim Barış Manço, farkına varmaya başladığımda zaten arka performansıma katacak kadar iyi çalamıyorum, müzikal gezginliğiyle Mazhar Alanson, planda dönen bir melodi vardı, farkındalık ancak hepsi öğrenme aşamalarında birbirini etkiledi müziğiyle daha erken yaşta tanışmış onunla birlikte gelişti diyebilirim. Her diyebilirim. Bas çaldığım dönemde riffleri yaylı olmak istediğim the Beatles. Klasik yerde, her ortamda şarkı söylemek için melodisi gibi yazıyordum mesela. Şarkıyı ilk yazma müzikteyse hayran bıraktıran, diyarlar fırsat kolladığımı hatırlıyorum, MFÖ ya da anıma pek katkısı olmuyor belki ama şarkıları hep arası bir tünel inşa eden Antonin Dvorak Zorlu Merve PSM Studio’da. Sedef 8 Mart’da konserleri, Çalkan, Sebüktekin DünyaSümbültepe, Selin Kadınlar *Lokalize: Günü - Nilipek, dinlemeden susmadığımı beraber düzenlerken farklı öğelere dair az çok bir benim ilham kaynaklarım diyebilirim. anlatıyor annemler. fikrim oluyor, derdimi daha rahat anlatabiliyorum. Selin Sümbültepe ZORLU PSM MAG. 47 Mart-Nisan Merve Çalkan SEDEF SEBÜKTEKİN MERVE ÇALKAN 2015’te yayınladığın Akustik LP’sinden Nasıl bir söz yazma sürecin var, sonra yakında yeni çalışmalarla kelimeler sana ne şekillerde geliyor? sevenlerini sevindireceğini duyduk. Genel bir tavrı yok gelişlerinin... Yazdığım Biraz bahseder misin, ne gibi şarkıları düşündüğümde gördüğüm süreç maceraların içindesin? şöyle; birilerine söylemek adına değil Aslında Akustik bir albüm sayılmaz. Birkaç fakat kendi içimden onlara seslenmek

parçayı düzenleyip bir araya getirmiştik. adına yazdığım yazılar var. Eğer müziğini O zamandan beri birçok şey öğrendim ve okuyabiliyorsam, şarkı oluyorlar. öğrenmeye de devam ediyorum. Yoldaki şarkılarda yeni sesler, yeni düşünceler, yeni Kendi parçalarınla olduğu kadar etkileşimler ve yeni işbirlikleri olacak. yayınladığın coverlarla da seviliyorsun. Sedef Sebüktekin Heyecanlıyım... Kimleri dinleyerek büyüdün? Cover yapmak, sevdiğin parçaları Çocukluğuna, gençliğine ilk yorumlamak senin için ne ifade ediyor? Senin için müziğin ilgilendiğin bir şey damga vuran sesler nelerdi? Hissini yakalayabilmekten geçiyor sanırım olmaktan çıkıp, bir üretim, bir hayat The Beatles, the Beatles, the senin olmayan şarkıyı söylemek. O hisle meşgalesi haline gelmesi süreci nasıl Beatles… Babam hayatımda şarkıyı söylemek de keyifli geliyor. gerçekleşti? gördüğüm en büyük the Bu süreç çok doğal gelişti, zaten yapacağım Beatles hayranı. Haliyle ben Sen bu aralar neler dinliyorsun, son varmış diyebilirim. Müzik zor zamanlarda de her şarkısını, her konserini, aylarda kafanda en çok neler çaldı? ve diğer zamanlarda, hiç yanımdan hayatlarını biliyorum bu Burcu Tatlıses’in Güzel Kokuyorum ayrılmayan bir dost gibi. Yaşadığım her şeyi adamların. Müziğe, söz yazımına, albümü bir senedir sürekli dönüp dolaşıp anlatıyorum ona ve onunla. Ama çevremden enstrüman kullanımına, her defasında başka bir şarkısını favori aldığım destek olmasaydı sanırım bu deneyselliğe bakışımı daha yaptığım albüm oldu. Ayrıca, Ezgi’nin anlattığımı benden başka dinleyecek çok küçük yaşta değiştirdi the Günlüğü – “Gül Kokusu”, Athena – “Ses Mart ayları Nisan ve Lokalize serisi etkinlik takvimi: Lokalize: 9’dan Sonra Elektronik: Tolerance Break, Akın Sevgör, Seretan – 1 Mart Akın Sevgör, Break, Tolerance Sonra Elektronik: Lokalize: 9’dan Uluru – 2 Mart Topo, El Kırkbinsinek, Sonra Rock: Lokalize: 9’dan Lokalize: Dünya Kadınlar Günü – 8 Mart KâinatLokalize: Can Bonomo Sustu Albüm Lansman Konseri – 15 Mart after: Kaan ve Düzarat – 22 Mart Warm-up Su / Lokalize: Akyol Gaye after: Murat ve Meriç – 5 Nisan Lokalize: BaBa ZuLaWarm-up / & Kara Orkestra – Lokalize: 19 Nisan Can Güngör - Korhan Futacı after: Style-Ist ve – 22 Nisan Warm-up Lokalize: / Hey! Douglas (Live) insanların olduğuna inanmazdım. Beatles... Etme”, Bebe - “Sin Palabras”. ZORLU PSM MAG. 49 Mart-Nisan Kullandığı takma isimlerle Olmadı Kaçarız: tanıdığımız Büyük Ev Ablukada ekibi, kurucular Canavar Grubun 2011 yılında yayınladığı, on kayda yer veren Banavar ve Afordisman albümünün adı. Büyük Ev Ablukada sonrasında Salihins’e zaman içinde başlattığı plak ve prodüksiyon şirketini de aynı Galvaniz Gelbiraz, Bas isimle adlandırdı ve 2012 yılının sonunda Full Faça Bariton, Bentek Sizhepiniz isimli albümünü Olmadı Kaçarız etiketiyle, CD ve ve Gelicem Nerdesin’in de plak formatında yayınladı. Olmadı Kaçarız plakçılık katılmasıyla şekillendi. Grubun sonrasında Gaye Su Akyol’un Develerle Yaşıyorum bugüne kadar iz bırakan kayıt albümünü, Can Güngör’ün Ben Oradaydım Zaten isimli ve performanslarına ve 2017 45’liğini ve yine Can Güngör’ün Silik Düşler CD’sini planlarına Büyük Ev Ablukadaca bastı. dili üzerinden bakalım dedik. Full Faça: Olmadı Kaçarız etiketiyle 21 Aralık 2012’de yayınlanan Büyük Ev Ablukada: Full Faça, grubun “elektrikli” olarak tanımladığı Grup ismiyle İkinci Yeni kayıtlara yer veren Büyük Ev Ablukada albümü oldu. Edebiyat akımının önemli temsilcilerinden Turgut Uyar’a Dünyanın Son Konseri: bir saygı duruşunda bulunuyor. Maya Takvimi’ne göre dünyanın sonunun geldiğine Büyük Ev Ablukada, Uyar’ın inanılan 21 Aralık 2012 akşamı, Büyük Ev Ablukada Dünyanın En Güzel Arabistanı yeni albümü Full Faça’nın şerefine “Dünyanın adlı kitabında yer alan bir Son Konseri” adı altında Maslak Venue’de izleyici şiirinin adı. karşısındaydı. Dekoru ve ışığıyla özel olarak tasarlanan konserin tamamı sonrasında grubun sayfası ve dijital Ay şuram ağrıyo: platformlarda video formatında yayınlandı. Büyük Ev Ablukada’nın ilkini 2010 yılında Çıplak Ayaklar Omçelik: Kumpanyası’nda gerçekleştirdiği Omçelik adıyla gruba katılan oyuncu Onur Ünsal, akustik konserlerine taktığı Büyük Ev Ablukada’yla sahnelediği akıllardan isim. Grubu 11 Mart’ta Zorlu çıkmayan “Welcome To Miami” (Will Smith) PSM Studio’da da bu akustik yorumuyla tanınıyor. Bu performansı grubun dijital kurulumla izleyeceğiz. platformlar aracılığıyla izlenebilen 21 Aralık 2012 Dünyanın Son Konseri videosunda da izlemek Ay şuram hâlâ ağrıyo: mümkün. Büyük Ev Ablukada geçtiğimiz ocak ayında dijital platformlar Fırtınayt: aracılığıyla Ay şuram hâlâ ağrıyo Grubun elektronik unsurları müziğine katan ve ilk konserden dünyanın sonuna meydan okumaya isimli bir albüm paylaştı. Bu bitmeyen bir partiyi andıran “yeni şekli”, Fırtınayt albüm, grubun 2013’te yine olarak tanımlandı. Fırtınayt dinamiğinin ilk teklisi BÜYÜK EV ABLUKADA Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nda “Hayaletler” 2016 yılının başında, ikinci teklisi kaydedilmiş aynı adlı “Arayan Bulur” ise 2016 Mart’ında dinleyiciyle Büyük Ev Ablukada’nın 11 Mart’ta Lokalize serisi performansın kayıtlarını bir buluştu. Fırtınayt’ın albüm formatınınsa duyurulara kapsamında Studio’da gerçekleştireceği “Ay Şuram Ağrıyo” araya getiriyor. Grup, mart ve göre bugünlerde yayınlanması muhtemel. Uzun adlı akustik performansı öncesi grupla özdeşleşen jargonun nisan aylarını albümün şerefine zamandır heyecanla beklenen albümün paylaşılmasıyla gerçekleştireceği bir Türkiye birlikte Büyük Ev Ablukada hız kesmeden canlı üzerinden geçiyoruz. turnesiyle selamlıyor. performanslarına devam edecek gibi görünüyor. ZORLU PSM MAG. 51 Mart-Nisan Tinariwen grubu, Kuzey Grubun kurucusu İbrahim Ag Afrika’da bulunan Sahra Alhabib çocukken izlediği bir western Çölü’nde yaşam süren filminden ilham alarak ilk gitarını Tuareg göçebelerinden teneke, sopa ve bisiklet fren tellerinden oluşuyor. yapmış. 1979’da Cezayir’de kurulan 1970’lerin sonuna doğru farklı grup, bir 01süre bu bölgede müzisyenlerle02 bir araya gelerek kurulan parti ve düğünlerde çaldıktan grubun resmi bir ismi olmamasına sonra 1990’larda imzalanan rağmen dinleyiciler onları “Çölün ateşkes sonrasında Mali’ye İnsanları” anlamına gelen “Kel geri döndü. Tinariwen” olarak çağırmaya başladı.

Grubun protest müziğinin Tinariwen’in son albümü temelinde 1990-1995 Elwan geçtiğimiz şubat seneleri arasında çıkan ayında piyasaya çıktı. Filler Tuareg ayaklanması yatıyor. anlamına gelen Elwan Grubun kimi üyelerinin kısmen California’da kısmen bu ayaklanmaya fiilen de Güney Fas’da kaydedildi. katılmasının03 yanısıra Bugüne04 kadar yedi albüm Tinariwen’in şarkı sözleri de yayınlayan grup, 2012 yılında sık sık Tuareg göçebelerinin dördüncü albümleri olan karşılaştıkları sorun ve Tassili ile Grammy ödülü krizlerden bahsediyor. kazandı.

Aslında sürekli değişen Tinariwen’in müzikal müzisyenlerden oluşan ilhamları arasında pek çok grup her konserlerine farklı farklı tür ve isim yer alıyor. bir ekiple çıkıyor. Fas’ın protest “chaabi” Grup kadrosunun müziğinden ilham alan grup değişkenliği05 Tuareg aynı06 zamanda Elvis Presley, göçmenlerinin yaşam Led Zeppelin, Carlos Santana, stili, çöllerde ulaşımın ve Dire Straits, Jimi Hendrix, iletişimin zorluğundan Boney M ve Bob Marley gibi kaynaklanıyor. isimlerden de etkilenmiş.

1990’ların sonuna kadar göreceli olarak tanınmayan grup ilk defa Fransız topluluk Lo’Jo ve Lo’Jo’nun menajeri Philippe Brix’in dikkatini çekmiş. 2001’de yayınladıkları The Radio Tisdas Sessions albümünün ardından global ölçekte üne kavuşan grubun hayranları07 arasında Thom Yorke, Robert Plant, Bono, Chris Martin, Brian Eno gibi oldukça ünlü isimler var. bilmedikleriniz *Tinariwen, 22 Mart’ta Zorlu Sahnesi’nde. PSM Drama TINARIWEN

ZORLU PSM MAG. 53 Mart-Nisan ALL THAT JAZZ ROUND MIDNIGHT Ünlü yönetmen, dansçı ve koreograf Caz tarihinin en başarılı saksafoncularından biri Bob Fosse’nin 1979 yapımlı yarı olarak kabul edilen Dexter Gordon’ın 1950’lerin otobiyografik müzikal filmi All That Jazz, New York ve Paris’inde alkolizmle mücadele eden tüm zamanların caz filmleri listelerinde bir caz müzisyenini canlandırdığı Round Midnight yerini sabitlemiş bir klasik. Filmin filminin yönetmen koltuğunda bol ödüllü Fransız konusuna ilham veren Fosse’nin bir sinemacı Bertrand Tavenier oturuyor. Tavenier’in yandan Lenny filmini editlemeye çalışırken senaryosunu Amerikalı yazar David Rayfield’la bir yandan film olarak da listemizde beraber yazdığı filmin baş karakteri Dale yer alan Broadway müzikali ’yu Turner’aysa caz tarihinin ünlü iki ismi, saksafoncu sahneleme çabaları olmuş. Filmin New Lester Young ve piyanist Bud Powell ilham verdi. York tiyatro sahnesinden önemli isimlerine dayandırılan karakterlerini canlandıran Gordon haricinde Herbie Hancock, Bobby oyuncular arasında ise Roy Scheider ve Hutcherson, John McLaughlin ve Wayne Shorter Jessica Lange gibi yıldızlar bulunuyor. gibi dönemin diğer ünlü caz müzisyenlerini de Senaryo, oyunculuk, müzik ve çeşitli rollerde gördüğümüz filmin sahnelerinde koreografileriyle vizyona girdiği andan müzikler de canlı olarak çalındı. Gordon’a en itibaren bir hit haline gelen All That Jazz, iyi aktör dalında Oscar adaylığı getiren filmin başarısını Palme d’Or ve dört Oscar’la soundtrack’iyse albümün yapımcısı Herbie tasdikledi ve eskimeyen bir klasik olarak Hancock’a Oscar, Dexter Gordon’aysa Grammy 2001 yılında Amerika Library of Congress ödülü kazandırdı. tarafından “kültürel, tarihi ve estetik açıdan önemli” bulunan “National Film Registry” THE COTTON CLUB arşivlerine eklendi. Caz müziğinin başkentlerinden New York’un LADY SINGS THE Harlem mahallesinde gerçek bir caz kulübü olan ve Duke Ellington, Louis Armstrong, Count Basie, İsmini efsanevi caz vokalisti Billie Ella Fitzgerald ve Billie Holiday gibi efsanevi Holiday’in aynı isimli parça ve 1965 tarihli isimlerin sahne aldığı Cotton Club’ın çalışanları, otobiyografik kitabından alan Lady Sings ziyaretçileri ve patronları arasında dönen ilişkilere the Blues filmi, caz tarihinin en başarılı ve odaklanan bir suç öyküsünü beyaz perdeye taşıyan dramatik figürlerinden biri olan Holiday’in 1986 yapımı The Cotton Club, The Godfather serisi ve hayatına odaklanıyor. Kanadalı yönetmen Bram Stoker’s Dracula gibi klasiklerden tanıdığımız beyaz perdede müzik ziyafeti Sidney J. Furie’nin yönettiği ve bir diğer ünlü yönetmen Francis Ford Coppola’ya ait. efsanevi vokalist Diana Ross’un Holiday’i İlk olarak yazar Mario Puzo’nun kaleme aldığı SİNEMA TARİHİNDEN ÖNE ÇIKAN canlandırdığı film aynı zamanda Ross’a senaryoysa daha sonra Pulitzer ödüllü roman yazarı beyaz perdede Altın Küre kazandıran ilk William Kennedy tarafından değiştirildi. CAZ FİLMLERİ rolünü vermesiyle de ayrı bir önem taşıyor. Beş Oscar adaylığı olan ve Oscar’a Başrollerde oyunculuk kariyerinin yanısıra yetenekli Yazı Yetkin Nural aday gösterilen ilk Afrikalı-Amerikan bir trompetçi olan ve filmde kendi sololarını canlı otobiyografisi olma özelliğini taşıyan Lady çalan Richard Gere’e, Gregory Hines, Diane Lane 3-12 Mayıs 2017 tarihlerinde gerçekleşecek, Chick Corea, Jan Sings the Blues, tamamını Diana Ross’un ve Lonette McKee gibi yıldızların eşlik ettiği film Garbarek, Beth Hart, Michel Camilo & Tomatito, Önder Focan gibi seslendirdiği Billie Holiday parçalarından gişede büyük bir başarı yakalayamasa da Oscar ve ünlü isimleri ağırlayacak Zorlu PSM Caz Festivali’nden hareketle, oluşan soundtrack albümüyle de büyük Altın Küre adaylıklarıyla eleştirmenlerin beğenisini başarı yakaladı. Listelerde bir numaraya topladığını göstermiş oldu. Cotton Club’ın renkli, zengin ve dramatik tarihi ve karakterleriyle beyaz perdeye kadar yükselen albüm bu anlamda Diana müdavimlerinden Duke Ellington’ın müzikleriyle sık sık konu olan caz müziğini ölümsüzleştiren yapımlar arasından Ross’a zirveyi tattıran dördüncü damga vurduğu soundtrack ise filmin klasik ufak bir şeçki yaptık. albüm oldu. statüsüne erişmesinde önemli bir yere sahip. ZORLU PSM MAG. 55 Mart-Nisan BIRD WHIPLASH Hollywood’un dev Listemizdeki diğer isimlerinden Clint filmlere nazaran Eastwood’un 1988’de çok daha güncel bir vizyona giren iki caz yapım olan 2014 filminden biri olan çıkışlı Whiplash, Bird (Diğeri ünlü caz 1985 doğumlu piyanisti Thelonious genç yönetmen Monk’un hayatını konu Damien Chazalle’nin alan belgesel Thelonious aynı isimli kısa Monk: Straight, No filminden uzun Chaser idi) “Bird” lakaplı metraja uyarladığı caz müzisyeni Charlie senaryosuyla vizyona Parker’ın uyuşturucu girdiği andan bağımlılığıyla itibaren izleyicilerin mücadelesini ve ve eleştirmenlerin kariyerini merkeze modern bir klasik alıyor. Parker’ın olarak tanımladığı ciddi bir hayranı film özellikle içerdiği olan Eastwood’un yoğun gerilim ve 3-12 Mayıs 2017 tarihlerinde izleyiciyle ilk kez buluşacak Zorlu PSM Caz müzisyenin hayatından başrollerde izlediğimiz Festivali’nde izleme şansı yakalayacağımız ünlü isim ve projelerin de beyaz çeşitli anların bir Miles Teller ve perde çalışmaları bulunuyor. montajı olarak J.K. Simmons’ın kurguladığı filmin unutulmaz * Zorlu PSM Caz Festivali’nde sahne alacak Norveçli caz ustası Jan müzikleriyse Charlie Garbarek, Oscar ödüllü yönetmen Michael Mann’ın 1999 yapımı The Insider oyunculuklarıyla Parker’ın eşi Chan filminin soundtrack’inde yer alan müzisyenlerden bir tanesi. Garbarek aynı hafızalara kazındı. Parker’ın yaptığı çeşitli zamanda Kippur ve The Giant Buddhas gibi ödüllü belgesellerin müziklerini Yetenekli ve gelecek kayıtlardan oluşturuldu. besteledi. vadeden caz Clint Eastwood’a * Amerikalı piyanist Chick Corea aralarında You Don’t Look 40, Charlie Altın Küre’de En davulcusu Andrew’la öğrencilerini sonuna Brown!, Talking Sticks gibi yapımların da bulunduğu çeşitli kısa film ve İyi Yönetmen ve belgesellere yaptığı müziklerle de tanınıyor. Parker’ı canlandıran kadar zorlayan konservatuvar Forest Whitaker’aysa * Yalnızca Türkiye’de değil, dünyada yankı uyandıran Nezih Ünen imzalı Cannes’da En İyi öğretmeni Fletcher’ın Anadolu’nun Kayıp Şarkıları belgeseli, bu toprakların haritasını müzikle çizen Aktör dalında ödül arasındaki fiziksel bir iş. 2009 tarihli bu yapım, yer verdiği yöresel müziklerin Alp Ersönmez getiren Bird, En İyi boyutlara varan ve Serhat Ersöz düzenlemesiyle canlı sahnelenişi eşliğinde Zorlu PSM Caz Ses Kurgusu dalında şiddetli ilişkiye Festivali kapsamında dev perdeye yansıtılacak. da Oscar kazandı. Bir odaklanan ve seyircisini de bu * Zorlu PSM Caz Festivali kapsamında beraber izleyeceğimiz Michel Camilo diğer taraftan, filmin ve Tomatito’nun da sinema ve televizyon işleri mevcut. Camilo 1987 yapımı gergin ilişkinin içine Charlie Parker’ın Chan Too Much ve 1996 yapımı Broadcast News filmlerinin soundtrack’lerinde Parker’dan önceki üç hapseden Whiplash, görev almıştı. Tomatito’ysa Vengo, Gitano, Solas ve Flamenco gibi pek çok Afrikalı-Amerikan dünya çapında İspanyol yapımı film ve belgeselin müziklerinden sorumlu. eşini ve Miles Davis’in festivallerde yakaladığı Parker’ın hayatındaki 143 adaylıktan 88’ini * Yönetmen Batu Akyol’un 2013’de vizyona giren ve Türk cazının gelişimini rolünü es geçmesi kazandı ve J.K. konu alan Türkiye’de Caz isimli belgeselinde, Murat Beşer, Okay Temiz, İlhan nedeniyle çeşitli çevreler Simmons’a yardımcı Erşahin gibi ünlü isimlerle beraber karşımıza çıkan Türk caz duayeni Önder Focan, ikisi de 1988 yapımı olan Üçüncü Göz ve Melodram filmleri için tarafından eleştirilere aktör dalında Oscar müzik bestelemişti. maruz kaldı. ve Altın Küre getirdi. ZORLU PSM MAG. 57 Mart-Nisan Günümüzün yükselişte olan müzikal Alcest’in arkasındaki müzikal deha akımlarından blackgaze’in öncü Neige’nin kurucusu ya da bir parçası olduğu oluşumlarından biri olan Alcest, 30 diğer projeleri Mortifera, Amesoeurs ve Mart akşamı Zorlu PSM Studio Les Discrets, türün karakterinin oturmasını sahnesinde olacak. Neige mahlasıyla sağlayan kayıtlara imza atmıştı. Fakat tanınan Fransız müzisyen Stéphane Neige, Alcest dışındaki projelerinde yapıyor Paut’nun solo projesi olan Alcest’in olduğu karışıma farklı estetikler eklemeyi İstanbul konseri öncesinde, müzik ya da iki yönden birine daha fazla ağırlık sahnesinin “yeni” türlerinden biri olan göstermeyi alışkanlık haline getirmişti. Post blackgaze’i mercek altına alıyoruz. punk ve post rock gibi farklı perspektifleri de söz konusu melez müziğe eklemleyen Birbirinden epey farklı olan iki Neige, yer aldığı projelerde vokallerinin müzik disiplininin bir kırması olan yanısıra çaldığı birçok farklı enstrümanla da blackgaze’in geçmişi yalnızca 2000’li yer aldı. yılların başlarına kadar uzanıyor. İçinde barındırdığı elementlerin Müzik tarihinde ortaya çıkan birçok kaynağı black metal ve shoegaze melez türde gözlemleyebileceğimiz gibi, türleri olan blackgaze; karanlık blackgaze’in de bir müzik türü olarak kabul atmosferler ve bol miktarda fuzz’ı edilmesi pek kolay olmadı. Blackgaze bir araya getiriyor. Öncüsü olan iki türünün farklı müzikal kalıplar arasındaki türün de ortak noktalarından olan duvarları esnettiği yaklaşımı, birçok “eski usül” metal dinleyicisi tarafından reddedildi. “bulanıklık”, belki de blackgaze Geleneksel heavy metal dinleyicileri estetiğinin en önemli karakteristik ve bir kısım black metal dinleyicisinin, özelliği. blackgaze albümlerinin gördüğü ilgiye karşı tepkisel bir bakış getirdiği biliniyor. Black metale özgü hızlı davul partisyonları 2000’lerin başlarında ya da yüksek ses perdesinden vokalleri, My Bloody Valentine ya da Ride gibi ilk örneklerini duymaya shoegaze gruplarından aşina olduğumuz bol distorsiyonlu gitar bloklarıyla bir araya başladığımız türün altın getiren blackgaze grupları, kimi zaman metal müziği daha kolay dinlenebilir çağını bugünlerde yaşıyor kılmakla bile eleştiriliyor. olduğunu söylemek Son yılların metal sahnesinin en dikkat çekici ekiplerinden Amerikalı grup

Neige / Alcest Neige Deafheaven’ın 2013 çıkışlı ikinci albümü mümkün. Alcest’in 2005 Sunbather ise türün bugüne kadar yayınlanmış en başarılı albümlerinden biri Avrupa’dan tüm dünyaya yılında yayınlanan ilk EP’si olarak ön plana çıkıyor. Grubun dünya çapında birçok festivalde sahne almasını BLACKGAZE Le Secret, müzik otoriteleri sağlayan albüm, geniş kitlelerin blackgaze estetiğiyle tanışması açısından önemli bir Yazı Cem Kayıran tarafından blackgaze’in dönüm noktası. Pitchfork, Stereogum ve NPR gibi müzik dünyasının önemli yayın Melez müzik disiplini blackgaze’in öncüsü Alcest’i 30 Mart’ta Zorlu PSM ortaya çıkışını temsil eden organları tarafından büyük övgüler toplayan Studio’da izlemeye günler kala yükselişte olan bu akımı öncü isimleri eşliğinde albümde, Neige de bir parçada vokalleriyle zaman çizelgesine oturtuyoruz. kayıt olarak gösteriliyor. konuk oluyor. ZORLU PSM MAG. 59 Mart-Nisan Türün öne çıkan diğer ekipleri arasında yine Avrupalı grupların fazlalığı dikkat çekiyor. 2007 yılında Almanya’da kurulan Ghost Bath Thränenkind, yayınladığı ilk demolarla birlikte yankı uyandırmayı başarmıştı. Grup, özellikle blackgaze’in temelini oluşturan atmosferik yapıyı özgün hikâyeler anlattığı konsept albümlerinde ustaca kurguluyor. Demo kayıtları ve kısa formatta yaptıkları ilk yayınlarında black metal ve shoegaze geleneklerine sadık kalan grup, Lifeforce Records etiketiyle yayınlanan uzunçalarlarında anlattıkları hikâyelere göre farklı yaklaşımlara da yer verdi. Almanya çıkışlı bir diğer dikkat çekici blackgaze grubu da Thränenkind’la bir split Bu durum ilk başta grubun dikkat çekmek albüm yayınlamış olan Heretoir. 2006 yılında için uyguladığı bir pazarlama hamlesi olarak kurulan grubun yayınladığı ilk uzunçalar beş yıl yorumlandıysa da Mikula verdiği röportajlarda, sonrasında gelmişti. Günümüzün rahatsız edici niyetlerinin ulaşılmaz olmayı sağlamak olduğunu gerçeklerinin getirdiği melankoli ve toplumdan Lantlôs ve kimliklerinin müziklerinin önüne geçmesini izole olmak gibi temaları müziğinde işleyen istemediklerini dile getirmişti. Ghost Bath’in çıkış Heretoir, aynı zamanda Agrypine grubuyla da noktasının Deafheaven albümü Sunbather olduğu tanınan müzisyen David “Eklaplantz” Conrad’ın ve grubun isminin de bu albüme bir referans bir projesi. Northern Silence Productions olarak üretildiği biliniyor. etiketiyle yayınlanacak yeni Heretoir albümü The Circle da 24 Mart’ta yayınlanıyor. Dördüncü ve şu ana kadar son albümü olan Melting Sun’ı 2014 yılında yayınlayan bir diğer Blackgaze akımının en kısa soluklu projelerinden Alman grup Lantlôs da blackgaze akımının biri olan Dopamine ise 2008 yılında Çin’de önemli oluşumları arasında yer alıyor. 2005 yılında kurulmuş bir grup. Kuruluşunda iki kişi olan, kurulan grup, albümlerinde işlediği gerçeküstü ve sonraki yıl Be Persecuted grubunun vokalisti soyut temalarla türün hikâyeciliğine yeni bir boyut Zhao’nun katılımıyla nihai haline ulaşan getiriyor. “Evsiz” anlamına gelen Lantlôs isminin Dopamine, aralarında Heretoir’ın da yer aldığı arkasında, grubun kurucusu Markus Siegenhort’un altı grupluk bir derlemede yer alan dokuz yaptığı müziği herhangi bir coğrafyaya bağlı dakikalık “Melting” parçasıyla dikkatleri çekmişti. Deafheaven tutmayı tercih etmemesi yatıyor ve böylece 2010 yılında kendi ismini taşıyan ve işitsel bir müziğin evrenselliği bir kez daha kutlanmış oluyor. depresyon deneyimi vadeden EP’si grubun kısa süren macerasının da son halkası olmuştu. Heretoir

Çin’in söz konusu türün önde gelen bir diğer grubu Ghost Bath adına da ilginç bir yeri var. İlk albümü Funeral’ı Çinli plak şirketi Pest DİNLEMENİZ GEREKEN 5 KAYIT Productions etiketiyle yayınlayan grubun ülkenin Alcest - Le Secret EP (2005) Chongqing şehrinden olduğu açıklanmıştı. Grubun ses getiren ikinci albümü Moonlover’ın Lantlôs - .neon (2010) ardından Stereogum, Ghost Bath’in aslında Heretoir - Heretoir (2011) North Dakota merkezli olduğunu ve projenin liderinin Amerikalı müzisyen Dennis Mikula Thränenkind - The Elk (2013) olduğunu ortaya çıkardı. Deafheaven - Sunbather (2013)

ZORLU PSM MAG. 61 Mart-Nisan Crucified Lovers

Alcest’ten The Flaming Lips’e JAPON KÜLTÜRÜNDEN Weezer – Pinkerton (1996 – DGC Records) ESİNLENMİŞ BEŞ ALBÜM Japon sanatçı Hiroshige’nin Night Snow at Kambara Yazı Cem Kayıran isimli çalışmasını kapağına taşıyan Pinkerton, Amerikalı alternatif rock grubu Weezer’ın ikinci stüdyo albümü. Konsept albümler, dinleyiciler için her zaman sürprizlerle dolu ve Albüm, Giacomo Puccini’nin Madame Butterfly: A takipçisi oldukları müzisyen ve grupların farklı yanlarını Tragedy of Japan isimli operasından ilham alınarak yazılan parçalardan oluşuyor. Pinkerton isimli karakterin görebileceği kayıtlar olmuştur. Bugüne kadar birçok müzisyenin Butterfly isimli bir Japon kadına olan aşkı etrafında çeşitli ilham kaynaklarından yola çıkarak hazırladığı, ilgi çekici kurulu olan operadan albüme ismini veren karakteri konsept albümlere tanık olduk. Kimi zaman bu albümler arasında “turne yapan bir rock yıldızı”na benzeten Weezer solisti farklı coğrafyaların kültürel kimliklerinden beslenen çalışmalar da Rivers Cuomo, şarkılarında Japonya’yı yabancı birinin gözünden gözlemler gibi anlatıyor. Ayrıca albümdeki azımsanmayacak bir yer kaplıyor. Bu dosyamızda da Japonya’nın “Across The Sea” parçasının, Rivers Cuomo’nun zengin kültürel mirasından etkilenerek yazılmış ve kaydedilmiş Japon bir Weezer hayranından gelen mektup üzerine albümlerinden bir seçki sıralıyoruz. yazıldığını da ekleyelim. ZORLU PSM MAG. 63 Mart-Nisan The Flaming Lips - – Yoshimi Battles the The Crane Wife Pink Robots (2006 – Capitol / Rough Trade) (2002 – Warner Bros.) Portland çıkışlı indie rock grubu The Konsept albüm denince akıllara gelen en çekici Decemberists, birçok prestijli müzik yayını gruplardan biri şüphesiz ki The Flaming Lips. tarafından yayınlandığı yılın en iyileri Oklahomalı grubun diskografisinin en özel arasında gösterilen albümü The Crane Wife’ta albümlerinden biri olan Yoshimi Battles the Pink bugüne dek birçok farklı uyarlaması yapılan Robots da gerçek dünya ve fantastik bir evren Japonya’ya özgü bir halk hikâyesini işitsel arasında gidip gelen ilginç bir hikâye etrafında formata taşıyor. Hikâyeye göre, yaşlı bir çiftin, örülmüş. Kanser olan Yoshimi isimli bir genç kız ve bir avcının tuzağına yakalanmış yaralı turna onu ziyaret edip kurtarmaya çalışan arkadaşlarını kuşuna günlerce bakarak iyileştirmesinin merkezine alan albümde, bu arkadaşlardan birinin ardından kapılarında genç bir kız belirir. hayal gücüne dalıyoruz. Şarkılarda detaylı bir şekilde Yaşlı çifte yardımcı olmak için eve gelen kız, işlenen bu fantastik evrende Yoshimi Japon bir iyileştirdikleri kuşun insan formundaki bir savaşçı olarak karşımıza çıkıyor ve mücadele ettiği yansıması olarak kabul edilir. Bu hikâyenin ana pembe robotlar da hastalığını temsil ediyor. Gruba karakterlerinin daha genç olduğu uyarlamaları Grammy Ödülü kazandıran ve Japonya’ya has da mevcut. Ayrıca bu albümden önce video efsanelerden beslenen albüme ilham kaynağı olan oyunu, anime ve kısa film olarak da uyarlanmış Boredoms üyesi Yoshimi P-We de çeşitli şarkılarda olan hikâye, grubunun vokalleriyle The Flaming Lips’e eşlik ediyor. isminin de çıkış noktasına işaret ediyor.

Alcest – Kodama The Flesh Eaters – (2016 – Prophecy Records) Ashes Of Time (1999 – Upsetter Records) Blackgaze akımının öne çıkan gruplarından, 30 Mart’ta Studio’da izleyeceğimiz Alcest’in Temelleri 1970’lerin ortalarında atılan geçtiğimiz eylül ayında yayınladığı beşinci stüdyo rockabilly ve grubu The Flesh albümü Kodama, Japonya’nın en önemli kültürel Eaters’ın kurucusu Chris D., müzikle figürlerinden biri olan Hayao Miyazaki’nin kült filmlerinden Princess Mononoke’den yola çıkarak olduğu kadar sinemayla da içli dışlı yazılmış. Japonca’da “yankı” anlamına gelen Kodama, bir sanatçı. Yönetmenliğini üstlendiği söz konusu filmden ilham alarak insan ve doğa filmlerin yanı sıra film kritiği ve festival arasındaki ilişkiyi ve farklılıkları hikâyeleştiriyor. programcısı olarak da çalışan Chris D., Grubun kurucusu Neige, özellikle Japonya’da özellikle Japon sinemasının tarihi üzerine yeni teknolojilerin yaygın olmasına rağmen yaptığı çalışmalarla da tanınıyor. The insanların geleneklerine sadık yaşam tarzlarından Flesh Eaters’ın 1999 yılında yayınlanan etkilendiklerini ve bunun da albümde anlattıkları albümü Ashes Of Time da bir anlamda Chris hikâyeye yeni bir boyut kazandırdığını irdeliyor. D.’den Japon sinemasına bir saygı duruşu Alcest’in albümden önce Japonya’da yaptığı turneler, niteliğinde. Albümde yer alan tüm şarkılar, orada tanıştıkları insanlar ve aralarında bir Budist isimlerini “Crucified Lovers”, “Gate Of tapınağının da bulunduğu konser mekânları Flesh” ve “House Amid The Thickets” gibi Kodama’yı şekillendiren diğer unsurlar olmuş. Japon sinemasının klasik filmlerinden alıyor.

ZORLU PSM MAG. 65 Mart-Nisan Konu mekâncılıksa yeryüzünün başat şehirlerinden biridir Tokyo. Doğu’nun Şehri anlamına gelen Tokyo’yla ilgili insanlar kafalarında belirli imgeler taşırlar ve bunda da haklıdırlar, bu imgeler yanlış değildir. Şehir de zaten bu klasikleşmiş imgelerin hakkını fazlasıyla verir. Ama şehre ayak basmanızla birlikte yüzeyin altında, sizi etkilemeye hazır sayısız sürpriz vardır. Bunlarla yüzleşmek, tanışmak ve kaynaşmak için rehberli paket turların dışına çıkmanız gerekir biraz. Açıkçası Tokyo’yu standart bir turist Bonobo Le sang des Poètes olarak deneyimlemeye çalışmak yeryüzünde işlenecek en büyük günahlardan biridir. Bu olasılığı Allah’ın sevgili kulu iseniz herhangi bir yerli arkadaşa, internet araştırmalarına ya da bu yazıya bar, kulüp ve venüler bertaraf ettiğiniz takdirdeyse şehir sizi mükafatlandırır. Bu gerek duymadan da kendi nefis mekânlarınıza denk TOKYO’DAN CAN ALICI mükafatların en can alıcılarından gelebilir, bulabilirsiniz, ama on altı milyonluk ciddi biri de mekânlardır. Mekân anlamda büyük bir şehirden bahsediyoruz burada, yani derken içeriğini geniş tutmak serbest dalış takılmak için kendinize ve bahtınıza çok MÜZİK MEKÂNLARI lazım; cafe’sinden restoranına, güveniyor olmanız lazım. Yoksa aşağıda sıralayacağımız mekânları listenize alıp ziyaret etmenizi hiddetle Yazı J.Hakan Dedeoğlu -- Foto Aylin Güngör barından canlı müzik venülerine, gece kulübünden tematik öneririz. Bu mekânlar, ekseninde müzik olan barlar, Tokyo’nun fikirler ve sürprizlerle dolu mekânlar denizinden, mekânlarına, “mekâncılık” kulüpler ve venülerden oluşuyor ağırlıklı olarak. Koca şehirdeki en has, en harbi müzik mekânlarının bunlar ekseninde müzik olan bir seçki karşınızda. konusuna ciddi ciddi kafa yoran bir halk Tokyo halkı. olmadığına eminim, dahası vardır, ama fazlası da sizin Sebebini tam çözememekle maceranızın konusu olsun. birlikte Japonların bir konuya kafayı taktıkları zaman o işi

en üst seviyede icra edene Stories

Nightingale kadar durmadıkları, işi sonuna kadar götürdükleri tespiti doğrudur. Ayrıca bir akımı sevdikleri zaman hayatlarını buna adadıkları da doğrudur; yani fan kültürünü bizim hayal edebileceğimizin çok ötesinde yaşadıklarını da not edin. Hal böyle olunca birbirinden tamamen farklı ama belirli bir kalitenin altına asla düşmeyen, fikirler ve sürprizlerle dolu bir mekânlar denizinde buluyorsunuz kendinizi Tokyo’da.

ZORLU PSM MAG. 67 Mart-Nisan Eğer giriş katın yoğun enerjisinden yorulursanız mekân değiştirmenize de gerek yok; tek yapmanız gereken insanları usulca kenara iterek, minnacık basamaklardan orta kata çıkmanız. Bu katın ortamı bambaşka; bir kere yerler tatami (ayakkabıyla basmadığınız, geleneksel Japon zemin kaplaması) ve DJ karşınızda alçak bir masada bağdaş kurmuş, chill-out veya dingin dünya PR Bar müziği seçkileri çalıyor genelde. Bu katta biraz uzanabilir ya da teras katına çıkıp hava alabilirsiniz. Sabahın ilk ışıklarını Bonobo’nun terasında karşılamak da fena bir fikir olmayabilir.

Şimdi geceyi biraz başa saralım... Eğer adresiniz Bonobo olacaksa mekâna çok erken gitmeyin ve öncesinde yine aynı mahallede bulunan PR Bonobo Bar’a uğrayın. Barın Omotesando’da bir gece sakin ortamına ve güzel Öncelikli önerimiz bünyesi uzun gecelere dayanıklı okuyuculara müzik seçkisine New gelsin; mekânımız Bonobo. On üç yıl önce açılan, Tokyo yeraltı York’tan ödüllerle dönmüş barmenimizin enfes müzik sahnesinin önemli adreslerinden biri olan bu üç katlı Tokyo’da hi-fi ses sistemleriyle mekândaki dans ve yüksek müzik hadisesi, neon ufak bir kokteylleri eşlik ediyor. PR Bar’dan Bonobo’ya doğru mağara kıvamındaki giriş katında cereyan ediyor. Mekânın ilerlerken, köşe bir binanın medar-ı iftiharıysa, yirmi metrekarelik alanda, DJ kabininin ilgili ciddi bir furya olduğunu, en üst katında bulunan hemen arkasında yükselen, ev yapımı iki dev kolon. “Bu kadar ve yangın merdivenlerini küçük bir mekânda bu kadar büyük kolonların işi ne” demeyin, audiofillere özel, sadece acayip çıkarak ulaşabildiğiniz, bedeninizi onlara ve DJ’lere emanet edin, bırakın işi onlar 1920’lerin Paris’inden Japon halletsin. Buraya hemen bir parantez açıp, Tokyo’da hi-fi müzik sistemlerinde müzik estetiğiyle kesip alınmış Le ses sistemleriyle ilgili ciddi bir furya olduğunu, audiofillere sang des Poètes isimli ufak özel, sadece acayip müzik sistemlerinde müzik dinlemek için bara mutlaka tek atımlık da gidilen barlar olduğu bilgisini ekleyelim. Bonobo’nun DJ dinlemek için gidilen barlar olsa uğrayın. Bu kombo setle programlarıysa ciddi farklılık gösterebiliyor; deneysel ve noise Tokyo’nun Omotesando setlerden elektronik seçkilere ya da farklı DJ’lerin sırayla çaldığı olduğu bilgisini ekleyelim. semtinde enfes bir geceniz bir partiye denk gelebilirsiniz. garanti. ZORLU PSM MAG. 69 Mart-Nisan Golden Gai’nin Yemek ve müzik Belli ki Tokyo mekânları bu sayfalara audiofil mabedi arasındaki ince bağ sığmayacak. Kısa Gelelim sonik kafalar, Başka bir geceyeyse Kong Tong’un kesmemiz gerek. O ambient, caz ve deneysel lambalı amfilerinden yükselen güzel zaman son önerimiz müzik severler için önemle müzik seçkisi eşliğinde lezzetli Tokyo’nun kalplerinden dikkate alınması gereken yemekler yiyerek başlayabilirsiniz. biri olan Shibuya’dan bir önerimize: Golden Yoğun bir geceye sakin başlamak gelsin. Buradaki Gai bölgesinde bulunan için harika bir mekân ve müziğin iki nefis venü olan Nightingale. Siz de yolu iyi tınlamasına verdikleri önemi O-Nest ve O-East’in Tokyo’ya düşmüş, geceleri hemen anlayabiliyorsunuz. Yemek programına bakmakta dışarı çıkmayı seven her ve müzik arasındaki ince bağı fayda var. Tokyo’da harbi gezgin gibi Golden Gai’ye çözmüş her mekâna saygı duymak bir konser deneyimi de mutlaka düşeceksiniz, gerek. Kong Tong’da yemeğinizi canlı müzik takipçileri bu sebeple Nightingale’i bitirdikten sonra müziksever Tokyo için kaçmazlar arasında. kaçırmamalısınız. gençliğinin aktığı mahallelerden Eğer burada bir konser Golden Gai, içlerine biri olan Shimokitazawa’ya doğru izleme şansınız olursa en fazla altı-yedi kişi ve Nightingale yönelebilirsiniz. Bu mahalle canlı hemen çıkışta soluğu bir bir barmenin sığabildiği müzik venüleri ve ikinci el kıyafet pasajın alt katında yer yüzlerce kutu gibi barın dükkânlarıyla meşhur. Caz severler alan Beat Bar’da alın. altlı üstlü dizildiği, burada 1975 yılından beri açık olan Bu iki mekânda konseri “başka bir gezegen” Lady Jane’in kapısını çalabilirler. olan çoğu yabancı grup hissini iliklerinize Hafta sonu canlı müziğe de yer konser sonrası buraya kadar hissedebildiğiniz veren bu mekân caz severleri tatmin geliyor, hatta bazen ufak bir mahalle. Ebat edecektir. Biraz daha salaş ve kabine geçip DJ’lik olarak Nightingale’in sürprizlere açık şeyler isteyenlerse bile yapıyorlar. Yani komşularından bir farkı Open Bar’ın yolunu tutmalı. Buraya gittiğiniz konser sonrası yok, ama ayrıcalığı müzik. da bir parantez açalım; mekânların sevdiğiniz grubu burada On metrekarelik mekânda, çoğunda, boyutu ne olursa olsun, yakalama olasılığınız bir iki dev kolonun ortasına yemek bulunuyor. Size bira (ya da ne hayli yüksek. Shibuya’da oturup barmenin sizin için içiyorsanız) servisi yapan kişi hızlıca canlı müzik mekânı çok seçtiği plakları dinleme yemek de hazırlayabiliyor. Gece geç ama listeye eklenmesi koşuluyla iliklerinize mi oldu? Yine mi açıktınız? Open gereken mekânlardan kadar müzikle yoğrulmuş Bar’ın yemekleri de pek güzel! Bu biri de Fransız bir yolculuğa çıkıyorsunuz. mahallede önerebileceğimiz son yerse müzisyen Pierre Barouh Buradan önce veya Stories isimli, 1970 sonlarından beri tarafından açılmış olan, sonra kafayı yan sokakta La Jetee aynı kişi tarafından çekip çevrilen, dünya müziği ve caz bulunan La Jetee’ye uzatın. yine bir oda büyüklüğündeki bar. Bu ağırlıklı konserlere Burası Wim Wenders, barın güzelliğiyse mekân sahibinin (ki ev sahipliği yapan Tarantino ve Coppola mekânda kendisinden başka kimse yok Saravah. gibi yönetmenlerin daha zaten) 1960 ve 1970’lerin psikedelik önce gelip içkilerini folk ve rock müziğine ve krautrock’a Evet, bizden şimdilik yudumladıkları ufacık bir olan sevgisini müşterileriyle paylaşma bu kadar. Gerisi mekân. Zaten gittiğinizde sevdası. Arkanıza yaslanın, biranızı sizin gezginlik, yön zat-ı muhteremlerin yudumlayın ve izin verin arkadaşımız bulma ve keşfetme bitirdikleri şişeleri size duvarları dolduran yüzlerce plak maharetlerinize kalmış. üzerlerinde isimleriyle arasından bütün gece bir şeyler seçip E tabii bir de Tokyo’ya görebiliyorsunuz. çalsın. Siz de dinleyin. gidiş-geliş biletinize. Kong Tong ZORLU PSM MAG. 71 Mart-Nisan Bulmers Forbidden Hip Hop Kemp Fruit Festival Hradec Králové – Çek Cumhuriyeti Dublin – İrlanda 17-19 Ağustos Avrupa’nın sayılı hip hop festivalleri arasında 3-5 Haziran yer alan Hip Hop Kemp, özellikle türün birçok Bu yıl yedinci kez düzenlenecek farklı alt oluşumuna yer veren programıyla olan Bulmers Forbidden Fruit benzerlerinden ayrılıyor. 2002 yılından bu yana Festival, Dublin şehrinin en düzenlenen festival, Çek Cumhuriyeti’nin etkileyici mimarilerinden birinde Polonya sınırında yer alan ve ülkenin en elektronik müzik ve indie rock küçük illerinden biri olan Hradec Králové’de dinleyicileri için rüya gibi bir gerçekleşiyor. Bu yıl The Underachievers, hafta sonu vadediyor. Aphex Method Man & Redman, Mick Jenkins, Twin, Bon Iver, Flying Lotus, Anderson.Paak & The Free Nationals ve Orbital, Moderat ve Maceo Looptroop Rockers gibi isimleri ağırlayacak Plex gibi isimlerin çalacağı olan festival, hip hop’un yeni neslinden keşifler festivale Irish Museum Of yapmak için de birebir. Modern Art, The Royal Hospital Kilmainham ev sahipliği yapıyor. Beaches Brew Müziğin yanı sıra moda, yemek ve görsel sanatlarla ilgili de birçok Marina Di Ravenna – İtalya etkileyici programa festivalinde 5-8 Haziran yer veren festivalin biletlerinin Her sene İtalya’nın en sakin kasabalarından hızla tükenmekte olduğunu Marina Di Ravenna’da ücretsiz olarak belirtmekte fayda var. gerçekleşen Beaches Brew Festival, yoğun olmayan ama etkileyici programı ve tüm gün iyi Primavera Sound müzik dinleyip denize girebileceğiniz bir plajda gerçekleşiyor olmasıyla, tatil gibi bir festival Festival deneyimi vadediyor. Bu senenin en gözde Barcelona – İspanya gruplarından King Gizzard & The Lizard 31 Mayıs-4 Haziran Wizard, yeni albümünün turnesine hazırlanan Festival sektöründe büyük bir ve söz konusu festivalde harika anılara sahip marka haline gelen Primavera Moon Duo ve deneysel rock sahnesinin kült Sound Festival, yaz aylarının gruplarından Shellac, bu yılki Beaches Brew başlangıcında, Avrupa’da belki de programının öne çıkan ekipleri. elinizi hızlı tutun en geniş çaplı müzik buluşmasını gerçekleştiriyor. Her sene Isle of Wight 2017 YAZ FESTİVALLERİ RAPORU genişleyen festival alanında dokuz Isle of Wight – İngiltere farklı sahnede dinleyicilerine 8-11 Haziran Yazı Cem Kayıran geniş bir müzik yelpazesi Birçok köklü festivale ev sahipliği yapan sunan festival, Avrupa’nın en Yaz ayları hâlâ çok yakınmış gibi gelmese de Avrupa’daki İngiltere’nin en eski müzik festivallerinden biri keyifli şehirlerinden birinde olan Isle Of Wight, uzunca bir aranın ardından müzik festivallerinin peşi sıra açıklanan lineup’ları, program gerçekleşmesiyle de ön plana 2002’de geri dönmesinden bu yana her yıl ana yapmak için elinizi hızlı tutmanızı gerektiriyor. Bu aşamada çıkıyor. Primavera Sound akım müziğin önde gelen isimlerini bir araya hangi festivale gitmesi gerektiği konusunda seçim yapmakta Festival 2017’nin heyecan verici getiriyor. Doğayla iç içe ve birçok eğlenceli yan programında Grace Jones, etkinlikle dolu üç günlük bir program yapan zorlananlar için, İrlanda’dan Norveç’e, İspanya’dan BadBadNotGood, Aphex Twin, Isle of Wight’ta bu sene izleyebileceğiniz Hırvatistan’a; farklı türlere ve akımlara odaklanan 10 Slayer, Frank Ocean, The XX ve isimler arasında Run DMC, Arcade Fire, Rod etkileyici festivali derledik. Skepta gibi isimler yer alıyor. Stewart ve Kaiser Chiefs bulunuyor. ZORLU PSM MAG. 73 Mart-Nisan Dimensions Festival Hellfest Open Air Pula – Hırvatistan Clisson – Fransa 30 Ağustos-3 Eylül 16-18 Haziran Büyüleyici bir atmosferde Deep Purple, Prophets Of gerçekleşen ve yaz festival Rage, Slayer, Rob Zombie, sezonunun son dönemine Aerosmith, Primus, Suicidal denk gelen Dimensions Tendencies, Rancid ve nice Festival, dünyanın dört bir yaşayan efsaneyi, altı sahneye yanından heyecan verici isimleri yayılan devasa festival alanında dinleyiciyle buluşturuyor. ağırlamaya hazırlanan Hırvatistan’ın Pula şehrinde Hellfest Open Air, bu yaz terk edilmiş bir kalede dört güne Avrupa’nın en gürültülü

yayılan bir müzik ziyafeti sunacak Dimensions Festival müzik buluşmalarından biri olan festivalde Moderat, Floating olacak. 2002 yılında organize Points, Marcel Dettmann, Grace edilen Fury Fest’ten zaman Jones, Gilles Peterson, Ata Kak içinde evrilen Hellfest Open ve Romare gibi isimler sahne Air, geride kalan on yılda alıyor. Funk ve house etkileşimli hep görkemli programlarıyla prodüksiyonlarıyla son dönemin dikkat çekti. Fakat bu yılki dikkat çeken isimlerinden biri programın rock ve metal olan Kerem Akdağ ve Worldwide müzik dinleyicileri için tarifsiz FM ekibinden DJ Debora İpekel duyguları beraberinde getirdiği de bu yıl Dimensions sahnesinde. aşikâr... Øyafestival Roskilde Oslo - Norveç Roskilde – Danimarka 8-12 Ağustos 24 Haziran-1 Temmuz Müzikal anlamda her sene Her sene festival sezonunun Øyafestival doyurucu programlarla en büyük merak uyandıran

dinleyicilerin karşısına çıkan Roskilde programlarından birine Øyafestival’ı belki de en özel imza atan Roskilde, bu kılan detaylardan biri, festivalin senenin en dikkat çekici düzenlendiği yer. Şehrin en festivallerinden biri. 1971’den eski yerleşim birimlerinden Jazz By The Sea Festival bu yana düzenlenen festival, biri olan Middelalderparken, Bournemouth – İngiltere Avrupa’da farklı ülkelerden şehir merkezinden yaklaşık on 11-17 Haziran en çok ziyaretçi çeken müzik dakikalık yürüme mesafesinde yer Bournemouth şehrindeki onlarca konser salonuna yayılan oluşumlarının başında geliyor. alan ve Orta Çağ döneminden Jazz By The Sea Festival, caz festivali deneyimini farklı Bu seneki programında da kalma detaylarla dolu bir park. boyutlara taşıyor. Şehrin tamamında müzikle dolu ve yenilikçi hard rock’tan hip hop’a, Yolunuzu Oslo’ya düşürmek aktivitelerle festival katılımcılarına grup ve müzisyenlerden punk’tan teknoya geniş bir için herhangi bir sebebe çok daha fazlasını vadeden Jazz By The Sea’nin şu ana kadar yelpazede müzisyen ve gruba ihtiyacınız varsa, Pixies, The XX, açıklanan programı Monica Vasconcelos, The Soothsayers, yer veren Roskilde’de Foo BadBadNotGood, Vince Staples, The Rat Pack, James Taylor ve The New Flower Generation Fighters, Arcade Fire, A Tribe Thee Oh Sees ve Mac DeMarco gibi farklı caz estetiklerinden beslenen isimlerden oluşuyor. Called Quest, Justice, Solange gibi isimlerin sahne alacağı Festivalin hareket halindeki sahnesi Jazzmobile de Jazz By The ve Cashmere Cat gibi isimler

Øyafestival aradığınız şey olabilir. Festival The Sea Jazz By Sea’ye dair en güzel detaylardan biri. sahne alacak.

ZORLU PSM MAG. 75 Mart-Nisan sahne arkası Zorlu PSM’deki görevin operasyon yöneticisi Bana sanatçıların iç çamaşırı, çorap olarak geçiyor. Biraz anlatır mısın, “operasyon” hatta daha da kişisel sayılabilecek OPERASYON YÖNETİMİ tanımı içinde ne gibi başlıklar ve ayrıntılar var? ihtiyaçlarını bizden talep etmeleri Zorlu PSM sahnesinde ağırladığımız tüm müzisyen, sanatçı ve Operasyon birden fazla bacağı olan bir departman. acayip geliyor. Bir keresindeyse uçağını Departman olarak etkinlik yönetiminden tutun ısrarla 30 Şubat tarihine isteyen bir performans ekiplerinin ulaşım, konaklama ve her çeşit ihtiyaçları da bina bakıma kadar giden bir görev skalası konuğumuz oldu. 30 Şubat’ta kendisini ile ilgilenen operasyon yöneticisi Didem Seher Yorulmaz'la yoğun var. Ben departman içinde daha çok “self- uçuramayacağımıza dair ikna etmemiz programlar, aksaklıklar ve ilginç kulis taleplerinden bahsettik. promo” etkinliklerde sanatçı ağırlamalarından için birkaç kez yazışmamız gerekti. yükümlüyüm. Zorlu PSM’de çalışmanın en keyifli Özellikle tiyatro ve müzikal ekipleri gibi büyük taraflarından biri de etkinliklere grupların tüm uçak, transfer, konaklama gibi dilediğince katılabilmek olsa gerek. lojistik işlemlerinden sorumlu olmak elbette Bugüne kadar izlediklerin arasında beraberinde çeşitli karmaşalar getiriyordur. seni en çok etkileyenler hangileri Uçak kaçıranlar, yanlış biletler, son dakika oldu? değişiklikleri... Senin görev sürecinde Müzikallerden Phantom Of The Opera Didem Seher Yorulmaz gerçekleşen en stresli aksaklık neydi mesela? ve Notre Dame De Paris. Bunun dışında Bugüne kadar en çok strese girdiğim etkinlik An evening with Hugh Jackman, Patti bu sezondaki Yeni Yıl Yeni Umutlara konseri Smith konseri, 2 Cellos... Saymaya oldu. Hava muhalefeti nedeniyle İstanbul’a olan başlarsak sayfalar yetmez... uçuşlar iptal edildi, bunun sonucu iki solistimiz Stuttgart’dan İstanbul’a gelemediler. Provayı Yeni sezonda hangi etkinlikleri kaçırdılar. Kendilerini uzun uğraşlar sonucu Adana heyecanla bekliyorsun? üzerinden İstanbul’a getirterek ancak konsere Müzikalleri çok seviyorum. Bu sebeble yetiştirdik. West Side Story'i heyecanla bekliyorum. Ayrıca Amadeus Live ve Lord Of the Tabii bir de bunun dönüş ayağı vardı. Ülkelerine Rings-The Two Towers’ı da unutmamak dönmek için havalimanına gidip uçakta yaklaşık 12 saat kadar bekledikten sonra uçuşları iptal edildi. lazım... Bir de Sónar Istanbul! İki gün daha İstanbul’da kaldılar ve nihayet iki gün sonrasında Prag üzerinden ülkerine (Almanya) Senin Zorlu PSM sahnesinde en çok yollamayı başardık. Bütün bu süreç içinde dönüş izlemek isteyeceğin şovlar, gruplar uçaklarının iptal edilmesine rağmen bagajlar veya etkinlikler neler? uçaktan indirilmedi. Ülkelerine döndükten ancak İlk aklıma gelen yine bir müzikal: Les bir hafta sonra bagajları kendilerine yollanabildi. Miserables... Ayrıca Coldplay, Peter Gabriel, Kate Bush gelse keşke, daha İsim vermeden de olsa senden bugüne ne isterim... kadar karşılaştığın birkaç ilginç istek, kulis taleplerinden acayip detaylar istesek? İşin harici nelerle uğraşıyorsun, Açıkçası Zorlu PSM’ye gelen sanatçılardan bugüne hobilerin, farklı ilgi alanların neler? kadar aşırı denilebilecek bir talep gelmedi. Benim Yoğun bir iş tempomuz var. Bu sebeple en zorlandığın bir sanatçının otel odasına piyano boş vakitlerimde mümkün olduğunca istemesiydi. Kendisini elektrikli piano için ikna ailemle birlikte kaliteli zaman ettik. Aynı sanatçı odanın kapılarının içeriden geçirmeye çalışıyorum. Sinemayı, kitap dışarıya doğru açılıyor olmasını da talep etti. Bu okumayı, koşullar elverdiğince seyahat sebeplerden dolayı birkaç otel gezmek durumunda etmeyi ve değişik kültürler tanımayı kalmıştım. Daha sonra bir de bu özelliklere uyan seviyorum. Müze ve tarihi yerleri otel için sanatçıyı ikna etme faslı vardı tabii... gezmekten de asla bıkmam...

ZORLU PSM MAG. 77 Mart-Nisan ANADOLU’NUN KAYIP ŞARKILARI “CANLI” BETH HART — BRAZZAVILLE CHICK COREA TRIO WITH BRIAN BLADE & EDDIE GOMEZ ESMERINE — ESRA KAYIKÇI — GAYE SU AKYOL GÜLÜN / ALLULLI / DE RAYMONDI JAN GARBAREK GROUP FEAT. TRILOK GURTU MICHEL CAMILO & TOMATITO ÖNDER FOCAN & ŞALLIEL BROS. “FUNKBOOK” PANTHA DU PRINCE — REDD — STEPHAN MICUS VE ÇOK DAHA FAZLASI... KONSER — PARTİ — PANEL — WORKSHOP — PLAK PAZARI — FİLM / BELGESEL GÖSTERİMİ - AÇIK HAVA ÜCRETSİZ ETKİNLİKLERİ

#studio’nun nisan ayı sürprizi TELEFON TEL AVIV #studio, 8 Nisan akşamı, IDM’in kültleşmiş ismi, çıkışlı elektronik müzik projesi Telefon Tel Aviv’i ağırlıyor.

Amerika’da underground elektronik Charles Cooper’ın 2009 yılında hayatını müzik adına bir hayli bereketli kaybetmesi üzerine bir süreliğine geçen 1990’lı yılların sonunda lise sessiz bir döneme girdi. Eustis bu süre arkadaşları ve Charles içinde remiks işleri ve solo projesi Cooper’ın bir araya gelmesiyle Sons of Magdalene’in yanısıra Tool kurulan Telefon Tel Aviv, Detroit ve ’ın solisti Maynard techno, Chicago house ve memleketi James Keenan’ın adlı projesiyle New Orleans’tan R&B tesiriyle işbirliğini sürdürdü, The Black Queen yoğrulmuş müziğinin ilk ürünü olan grubunu kurdu ve ’ın Fahrenheit Fair Enough’ı 2001 yılında turne müzisyenlerinden biri olarak Hefty Records etiketiyle yayınladı. karşımıza çıktı. Grup arkadaşını Telefon Tel Aviv’in İngiltere kaybetmesinden yedi yıl sonraysa, merkezli electronica’nın tanımını geçtiğimiz sene yeni Telefon Tel yapan Aphex Twin ve Autechre Aviv materyalleri üzerine çalışmakta gibi isimlerden etkileşimler taşıyan olduğunu açıkladı. Geçtiğimiz sene müziği Amerika sahnesi adına yeni aynı zamanda grubun kült mertebesine ufuklar açan bir kilometretaşı olarak erişmiş ilk albümü Fahrenheit Fair tanındı. Sonrasında 2004 tarihli Enough’ın da on beşinci yıldönümüydü What is Effortless ve 2009 tarihli ve albüm Ghostly International Immolate Yourself albümleri aracılığıyla tarafından yeniden basılarak zamanın dineyiciyle buluşan Telefon Tel Aviv, ötesindeki gücünü doğruladı. ZORLU PSM MAG. 79 Mart-Nisan